Giriş
(4)

meth kristali

in vino veritas
breaking bad'e sardim bu ara (magara serindi tavsiye ederim) her neyse, kristal buyuklugu cok onemliymis anladigim kadariyla da, bu mereti zaten toz haline getirip cekiyorlarsa kristal buyuklugunun onemi ne tam olarak anlamadim o kismini. uyusturucuyla filan isim olmaz da izlerken aklima takildi.
breaking bad'e sardim bu ara (magara serindi tavsiye ederim) her neyse, kristal buyuklugu cok onemliymis anladigim kadariyla da, bu mereti zaten toz haline getirip cekiyorlarsa kristal buyuklugunun onemi ne tam olarak anlamadim o kismini. uyusturucuyla filan isim olmaz da izlerken aklima takildi.
0
in vino veritas
(13.08.17)
bence saflığı etkiliyordur.
0
alperz
(13.08.17)
Burundan çekilerek kullanıldığı için büyük tanecikler etkisini göstermeyebilir ve küçük tanecikler daha hızlı etki gösteriyor olabilir
0
beyaztenlikiz
(13.08.17)
Büyük olmasının ne önemi var diye bir şey yok aslında. Bir maddenin kristal bir formu varsa onun ortalama büyüklüğü bellidir zaten. Walter dışındaki meth üreticileri kimya bilmedikleri için yeterli boyutta kristalleştirme sağlayamıyorlar. Walter kimya bilgisiyle aslında doğru yöntemle meth üretmiş oluyor. Aslında büyük olan kristaller normal olan kristaller. Diğerlerinin yaptığı doğru değil. O yüzden normalini görünce şaşırıyorlar. Nasıl olsa toz olacak diye düşünmemek lazım. Küçük kristaller hatalı üretildikleri için büyüklerle aynı kalitede değil.
0
dissendium
(13.08.17)
genellikle burundan çekilerek değil de özel edevatında ateşle buharlaştırılıp kullanılıyo. kokain gibi kullanımı nadir sanıyorum. sözlük keşleri düzeltebilir.

kristalin büyük parçalarda, kırıksız olması da saflığının göstergesi olabilir. kırık leblebi örneğin, daha ucuzdur. aynı mantık.
0
Delay Fuze
(13.08.17)
(8)

Lise Döneminde Sevdiğiniz 5 Şarkı İsmi

kingbulva
Herkes listelerini döksün bakalım.1-) Rashit - Çok mu zor?2-) Kargo - Bad'lik Amiri3-) Çamur - Hara4-) Direc-t - Wooden Love5-) Çilekeş - Kendimden GeriyeBonus: Yaşar Kurt - Fırt Emin
Herkes listelerini döksün bakalım.

1-) Rashit - Çok mu zor?
2-) Kargo - Bad'lik Amiri
3-) Çamur - Hara
4-) Direc-t - Wooden Love
5-) Çilekeş - Kendimden Geriye

Bonus: Yaşar Kurt - Fırt Emin
0
kingbulva
(13.08.17)
mor ve ötesi - yeşillik

www.youtube.com
0
tepedeki psychedelic adam
(13.08.17)
1. Tripkolik - Gözlerinin Yeşilini Özledim
2. Vega - İz Bırakanlar Unutulmaz
3. Şebnem Ferah - Çakıl Taşları
4. Yüksek Sadakat - Kafile
5. Özlem Tekin - Beni Yakan Aşkın

İlk aklıma gelenler bunlar.

Yabancılara girersem çıkamam. Bulgar/Romanya (genel olarak Balkan) müziği ve elektronik müzik dinlemeye lisede başladım.
0
dissendium
(13.08.17)
lisede çok sevip çok dinlediğim bir sürü grup oldu ama ortaokuldan beri hayvan oğlu hayvan bir "ALMAN ENDÜSTRİYEL" aşığı olduğum için en öne çıkan, lise deyince aklıma gelen ilk beş şöyle olur sanırım,

oomph & nina hagen - fieber
oomph - unsere rettung
rammstein - feuer und wasser
megaherz - f.f.f
feindflug - ersatzteil

şunları yazarken bile ağlamaklı oldum. ne güzeldi lan o zaman hayatım. hafta sonu patatesle ice tea gömüp aachen-oberhausen maçı falan izlerdim, o zamanlar ikisi de ikinci ligdeydi. sabah akşam rammstein, oomph, megaherz falan dinleyip almanya'ya yerleşeceğim günü hayal ederdim. öyle salak, cahil bir çocuk da sayılmazdım ama o zaman bilmiyoduk tabii işte üçüncü dünya ülkesiyiz, schengen vizesi lazım falan...

iyi derecede ingilizce konuşup rus dili ve edebiyatı öğrencisi olup da almancamın çok çok zayıf olması da bambaşka bir ironi ama sadece dinlediğim şarkılar sayesinde bile anlıyom bayağı eheh.

şimdi düşündüm de benim en büyük uktem bu galiba. rusya ve almanya'da yaşamak. hadi rusya kısmını halletme şansım var, rusça okuyorum ama almanya? avrupa'da adamlar bi kere amk, nasıl gidip yaşıyon. kafam keşke 15-16 yaşımdaki kadar güzel olsa şimdi de. çok duygulandım şerefsizim. feuer und wasser kommt nicht zusammen, whats can i do sometimes, it's the life that's the life, everything is something happened :((
0
der meister
(13.08.17)
teoman-gönülçelen

başka gelmiyor aklıma

edit:
teoman - o
teoman - gemiler
teoman - sus konuşma

ben hep üni.de keşfettim başka şarkıcı olduğunu. biraz maldık.
0
ya ben lan neyse
(13.08.17)
as i sat sadly by her side - nick cave and the bad seeds
red right hand - nick cave and the bad seeds
life on mars - david bowie
le vent nous portera - noir desir
coffee and tv - blur

+radiohead'i de çok dinlerdim yav. paranoid android'i üsttekilerden belki daha fazla dinlemişimdir o dönem.
0
misterturist
(13.08.17)
dido-thank you
4 non blondes-what's up
eric clapton-layla
prodigy-smack my bitch up
linkin park-numb
0
Bruce
(13.08.17)
three days grace-gone forevr(neredeyse tüm şarkılarını severdim ama aklıma ilk bu geldi, ergenlik grubum three days grace'tir benim)

metallica- sad but true

rammstein- sonne(engel, du hast falan da olabilir bunun yerine)

daft punk- harder better faster stronger

adele- rolling in the deep

o zamanlarda da şimdi olduğu gibi alakasız şakıları listemde buluşturan biriydim. mesela danza kuduro'dan sonra chop suey falan geliyodu shuffle'da dsdsdha
0
nundu
(13.08.17)
don omar - dale don dale
sean paul - get busy (böğrüm ağrıyo)

bunlar herkeste olduğu gibi benim de başımın tacıydı. geri kalanlar opeth ve radiohead'in diskografisi komple.
0
zgrydn
(13.08.17)
(2)

toplanan metaller tekrar ne şekilde kullanılıyor?

yorgunum
toplanan metaller tekrar ne şekilde kullanılıyor?hepinizin malumu kağıt toplayıcıları var kağıt, karton, metalleri topluyorlar belli yerlere götürüp para alıyorlar merak ettiğim metalleri bıraktıkları yer o metalleri nereye veriyor ve alanlar o metalleri ne yapıyorlar?
toplanan metaller tekrar ne şekilde kullanılıyor?

hepinizin malumu kağıt toplayıcıları var kağıt, karton, metalleri topluyorlar belli yerlere götürüp para alıyorlar merak ettiğim metalleri bıraktıkları yer o metalleri nereye veriyor ve alanlar o metalleri ne yapıyorlar?
0
yorgunum
(12.08.17)
geri dönüşüm firmaları var balya yapıyorlar ilgili yerlere gönderiyorlar diye biliyorum. sonra da ayrışım eritip tekrar kullanım. Hatta büyük fabrikaların kalan talaşlarını dönüştürücü kendi dönüşüm yerleri olduğunu duydum
0
kanaat onderi
(12.08.17)
İstediğin şekilde kullanabilirsin. Metal eriyebilen bir madde. Erittikten sonra istediğin şekli verirsin.
0
dissendium
(12.08.17)
(5)

Askta yas

Gökkuşağında Salıncak
Etrafimda cok dengesiz iliskiler gordugumden sormak istedim. İnsanlarin karsi taraftan etkilenmesi icin belli bir yas siniri var midir diye dusununce isin icinden cikamadim. Mesela siz kendinizden kac yas buyuk/kucuk biriyle sevgili olabilirdiniz?Edit : yas - cinsiyet ile belirtelim
Etrafimda cok dengesiz iliskiler gordugumden sormak istedim. İnsanlarin karsi taraftan etkilenmesi icin belli bir yas siniri var midir diye dusununce isin icinden cikamadim. Mesela siz kendinizden kac yas buyuk/kucuk biriyle sevgili olabilirdiniz?

Edit : yas - cinsiyet ile belirtelim
0
Gökkuşağında Salıncak
(12.08.17)
en son 15 yaş küçük ile birlikte oldum. her konuda uyumlu idik.
0
eriksatie
(12.08.17)
Bunu üniversitenin son zamanlarında kendi aramızda da çok tartıştık, ben 18'den sonrasını saymıyorum. 18'in üstü için bi' problem yok.


Ama izlenimlerime göre kadın için 20-22 arası ideal, öncesinde fazla erkekleşebiliyorlar, sonrasında da fazla şeyolabiliyorlar. kişisel kanaatim tabi bu, hastalıklı bi' fikir olarak görenler olabilir. problem değil.

edit: yaş farkı olarak 18 değil, yaşında olarak 18. kendi kararlarını vermesi legal olduktan sonra bi' problem görmüyorum.
0
mete kudur
(12.08.17)
Minimum 20, maksimum 35 olur. 24 yaşındayım. Etkilenme için yaş sınırı bana göre yok. 15 yaşındaki bir çocuk da Adriana Lima'yı düşünüp mastürbasyon yapabilir ya da keşke böyle bir sevgilim olsa diyebilir. Hormonal şeyler bunlar.
0
dissendium
(12.08.17)
mcgonagalls +1, ben de 3 diye bi sınır koydum kendime. daha büyük farkla flörtlerim oldu ve çok sorun yaşamadım ama 4-5 yaş küçük olanlarla yaşadıklarım cidden "bebe la bu" hissi verdi.

kişiden kişiye değişebilen bir şey bu tabii. bir de 20 erkek 25 kadın arasında fark daha belirginken 30 erkek ile 35 kadın arasındaki fark daha az hissedilir.
0
Bruce
(12.08.17)
Aşkta sınır olmadığına inanan biri olarak malesef ülkede kadının erkekten büyük olmasını geçtim neredeyse aynı yaşla bile özellikle evlilik açısından halâ aşılamamış bir tabu. İnsanlar özellikle aileler neden bu kadar korkuyor anlamak mümkün değil, ama erkek 20 yaş büyük olsa da sıkıntı yok onlar için, komedi. Herneyse, kendi düşüncem 30 küsur yaşında olarak tamamen kişiye bağlı diyorum. karakteri oturmuş fakat en küçük yaş ihtimali olarak deli dolu 25 yaşında birinden hoşlanma ihtimalim kaç olur bilemiyorum, imkânsız demem yine de. kendimden büyük birinin olgunluğundan da etkilenebilirim, ama amca diyeceğim büyüklükte birinden sanmıyorum.
0
mslny
(12.08.17)
(1)

Şu şarkının adını lütfen bulsak :/

swish30
Link: https://youtu.be/0WZSlwlVb5o?t=4h12m38sŞarkı 4:12:18'de başlıyor. 40 kere shazamladım yok bulamadım. Bulan olursa çok memnun olurum.
Link: youtu.be

Şarkı 4:12:18'de başlıyor. 40 kere shazamladım yok bulamadım. Bulan olursa çok memnun olurum.
0
swish30
(12.08.17)
www.youtube.com

Burada kullanılmış aynısı ama orijinali yok.

Büyük ihtimalle özel olarak yapılmış bu şarkı.

Brave Wild Heart - Ben McConusky demişler.
0
dissendium
(12.08.17)
(3)

elektronik müzik önerileri

gazozailacatmauzmani
dans müziği mi diyeyim, kulüp müziği mi diyeyim tam nasıl niteleyeyim bilemedim. elektronik, trance önerilerinizi rica edeceğim. mekana gitmek yerine arkadaşlar bu akşam evde takılmayı tercih ettiler, mekanı aratmayacak bir playlist oluşturmamız gerekiyor
dans müziği mi diyeyim, kulüp müziği mi diyeyim tam nasıl niteleyeyim bilemedim. elektronik, trance önerilerinizi rica edeceğim. mekana gitmek yerine arkadaşlar bu akşam evde takılmayı tercih ettiler, mekanı aratmayacak bir playlist oluşturmamız gerekiyor
0
gazozailacatmauzmani
(12.08.17)
işinizi görür mü, istediğiniz türden mi bilemedim ama şuna bayılıyorum şahsen,

www.youtube.com

15. saniye <3 <3
0
der meister
(12.08.17)
@der meister liste alıyorum teşekkürler
0
🌸gazozailacatmauzmani
(12.08.17)
dissendium
(12.08.17)
(11)

Sigara içmeyeyim değil mi?

lazpalle
2 ay oldu bırakalı ama ne bok olduysa son 2-3 gündür deli gibi bir istek var. niye oldu ki şimdi bu? üzerime tavsiye atın, gerekirse linç edin. bir daha bulaşmak istemiyorum. ciğer geçmişim zaten iyi değil, her başlayış motivasyonu daha çok kırıyor. yaş da gelip geçiyor artık bünye eskisi gibi kald
2 ay oldu bırakalı ama ne bok olduysa son 2-3 gündür deli gibi bir istek var. niye oldu ki şimdi bu? üzerime tavsiye atın, gerekirse linç edin. bir daha bulaşmak istemiyorum. ciğer geçmişim zaten iyi değil, her başlayış motivasyonu daha çok kırıyor. yaş da gelip geçiyor artık bünye eskisi gibi kaldırmıyor. öyle lanet bir şey ki bu nasıl düşünmeye çalışırsam çalışayım baskın çıkıyor.
0
lazpalle
(12.08.17)
İçmeyin lütfen. Sigara içen insanlar çok kötü kokuyor, dost acı söyler.
0
sopiro
(12.08.17)
2 ay sigarasızlığa dayanabilseydim, bir tane bile sürmezdim ağzıma bi daha. Ben 2 saat bile dayanamıyorum, ve aslında sigaraya karşı ne kadar zayıf olduğumu düşünüp üzülüyorum.
En zorunu atlatmışsınız, fiziksel olarak nikotin ihtiyacında dayanmışsınız, şu anki isteğiniz tamamen psikolojik. Öyle bir kodlamışız ki beynimize sigara bütün stresimi alacak diye, resmen esir olmuşuz. Halbuki öyle bir şey yok. 2 paket içiyorum hala stresliyim.
Sigaranın yerine koyacak başka bir şey bulun, aklınızı meşgul edin, ama sigaraya geri dönmeyin. Dönmeyin ki benim de bir gün bırakacağıma dair umudum olsun.
0
bir nick var benden iceri
(12.08.17)
Ara ara vurur öyle o. Kararlı olursanız, bir kaç güne geçer 3 ay sonra gelir. Atlatırsanız 4 ay sonra gibi araları uzar.

İradeli olun, içmeyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.08.17)
@sopiro - evet şu an çok daha farkındayım
@bir nick var benden iceri - defalarca bırakıp başladım. bir sene bırakıp tekrar başlamışlığım da var. ama her sonraki deneme çok çok daha zor oluyor. şimdi başlarsam mezarda bırakırım herhalde.
@kartallar yüksek uçar - sana inanmak istiyorum. inanacağım da.
@zgrydn - evet bunları da sık sık hatırlamaya çalışacağım.
@pastörizesüt - sigarayı bırakma sebeplerimin başında bu geliyor zaten. tüberküloz geçmişim var. sigara içince çok kısa sürede sırtta ağrılar başlıyor, damarlarda acıyı hissediyorum. bu duyuruyu açmamdaki esas neden de bu. tüm olumsuz yönlerini bir başlık altında toplayıp destek görmek. hepiniz sağolun var olun.
@112 hayat kurtarır - işin komiği düzenli bisiklet kullanan bir adamım. sanırım tempoyu daha çok artırmalıyım ama istanbul'da tempo yapabilecek güzergah yok gibi.
0
🌸lazpalle
(12.08.17)
bir daha başlarsan iki merdiven tırmanınca nefes nefese kalacaksın. nefesin, derin, üzerin hep leş gibi sigara kokacak. üzerinde bir de maddi külfet. ne gerek var?
0
zgrydn
(12.08.17)
Bu kadar bırakmak istersen başlarsanız kendinize yazık edersiniz. Yapmayın etmeyin her gün kanser vakalarıyla karşılaşıyorum çoğu sigara içiyor. Aman herkes ölcek nasılsa diyenlerdenseniz ölmeyip koah olmak da var hayat boyu yarım litrelik su şişesi hacminde havayla yaşamak zorunda kalabilirsiniz sık sık nefes darlığı çekersiniz düzgünce yatıp uyuyamazsınız bile çok korkunç.
0
pastörizesüt
(12.08.17)
Kendinizi hemen bir uğraşa verin. Bende bırakalı 4 ay oldu. Yeni yeni isteğim azaldı. 6 ay dayanacaksınız biraz. Alışverişe çıkın, bir yeri gezin, birini arayıp telefonda koyu bi muhabbete girin ki aklınızdan çıksın.
0
112 hayat kurtarır
(12.08.17)
Sen bisikletçi değil miydin? Sigara içen sporcuları ciddiye almıyorum ben. Bir gülme geliyor. İmajını korumak için içme.
0
dissendium
(12.08.17)
elektronik al, ben de bırakamıyordum şimdi elektronikle taklıyorum 4-5 aydır, umarım bunu da bırakıcam bi süre sonra
0
mirty
(12.08.17)
İçme lan!!!
0
Tears of Devil
(12.08.17)
İçme. Gereksiz para.
0
mutlusismankedi2015
(13.08.17)
(8)

Abd Kuzey Koreye saldırsa Çin ve Rusya ne yapar ya da ne yapabilir?

gezegen olan pluton
Çin'den çok Rusya ne yapar aslında?
Çin'den çok Rusya ne yapar aslında?
0
gezegen olan pluton
(12.08.17)
rusya suriyede esatı tamamen ve tartışmasız şekilde iktidara getirir, ukraynadaki ayrılık isteyen iki kenti de kendisine bağlar tamamen fiili olarak kısa vadede. yani demek istediğim birleşik devletllerin odağının farklı olmasından sonuna kadar faydalanır. ne bileyim kuzey denizinde petrol doğal gaz falan bırakmaz anlatabildim sanırım.

çin saldırıyı diplomatik olarak (soruya cevap değil ama benim cevabımla alakalı) önlemeye çalışır. eğer başarısız olursa birleşik devletlerden bazı şeyler koparacaktır (anlaşma gibi diyelim biri taviz veriyorsa diğeri de verecek elbet). bunlar neler olabilir? hong kong'un özerkliğinin iyice gitmesine kimsenin laf etmemesi olabilir, tayvan meselesinde çin lehine ciddi gelişmeler olabilir, koreden abd güçlerinin savaş sonrası tamamen çekilmesi olabilir de olabilir.

sonuç olarak bu işler denge meseleleridir. 3 devletin de birbirlerinin yapacakları hamlelere göre başka hamleler yapmaları ve bunlar sonucunda avantaj ve dezavantaj elde etmeleri gerekiyor. neden denge diyorum? çünkü 3 devlet de ciddi süper güçler birbirleri ile savaşmayı ve ticareti kesmeyi göze alamayacaklarına göre birbirleri ile en nihayetinde anlaşmak ve sonuçta bir denge sağlamak zorundalar.

sorudaki asıl zımbırtı rusya koreye yardım eder mi gibi bir şey ise onu yapmazlar. üstte dediğim gibi daha önemli hedeflerine odaklanırlar ancak çin gizliden gizliye ciddi destek verecektir. böylelikle hem kendi silahlarını abd üzerinde test etmiş olur hem de abd'yi zayıflatarak kendisine daha çok pazarlık gücü elde eder. ayrıca eğer üstte dediğim abd güçlerinin koreden tamamen ya da kısmen çekilmesini sağlayamayacağını düşünürse, ki bu kıçının dibinde abd ordusu görmek demek olur, o zaman gizli desteğini daha anlamlı ve daha ciddi olarak verecektir. falan filan.

yani koşulları tam değerlendirebildim mi bilmiyorum, mümkün olduğunu da sanmıyorum sonuçta bir çok şeyi muhtemelen bilmiyoruz. bence zaten öyle bir savaş çıkmayacak. çin bizim şımarık diktoya darbe falan yaptırır en fazla.

çok yazdım kolay gelsin.
0
tuzumkuru
(12.08.17)
Ben Rusya'nın karışacağını düşünmüyorum. Bu içe kapanık Kuzey Koreli arkadaşlarda bir özgüven patlaması var son zamanlarda. ABD büyük ihtimalle Kuzey Kore'yi öttüreceği için Rusya gaza gelmemeye çalışır. Çünkü kaşınıyor adamlar. Bu savaşın haklı bir tarafı olmaz Kuzey Koreliler için.
0
dissendium
(12.08.17)
tuzumkuru'ya büyük ölçüde katılıyorum. kuzey kore, çin için çok önemli. rusya içinse en fazla abd'ye karşı kullanılabilecek bir maşa. yoksa kore'de ne olduğu rusya'yı çok yakından ilgilendirmiyor, olası bir savaşta kendi sınırlarını koruyup kuzey koreli mülteci akınını durdurmak dışında ciddi bir hamle yapmalarına gerek yok gibi.

rusya bence de diğer bölgelerdeki hedeflerine odaklanır, başta ukrayna olmak üzere. bir gece ansızın 82 tallinn 83 riga 84 vilnius yapmayı deneyebilirler. tuzumkuru'nun aksine, ukrayna'da ilhak etmiş oldukları yerleri ülkeye katacaklarını düşünmüyorum çünkü bu kesinlikle istemedikleri bir şey. daha bugün bir yazı okudum, putin emminin harkiv'i de karıştırmak istediğini söylüyordu. donetsk ve lugansk gibi bir "halk cumhuriyeti" daha patlayabilir doğuda, mevzu çıkar. ukrayna'da olanlar bunun ötesine geçmez muhtemelen. rusya'nın amacı ukrayna'nın bacağını kırıp, nato ve avrupa'ya gitmesini engellemek. kendisine katmak istemiyor. savaşta yıkılmış, ekonomisi bitmiş şehri ülkeye katıp ne yapsın rusya.
0
der meister
(12.08.17)
ABD'nin kuzey koreye saldırması da ayrı bir boyutu. Zor iş. Kime saldıracaksın. Topyekun savaş olmayacağı kesin. Hem bütçe açısından, hem kimse kuzey kore vatandaşına, askerine, bürokratına dair kötü düşünceye sahip değil, adamlar mazlum, bununla alakalı onlarca haber dolandı medyada. Aslında onlar da kurtulmak istiyor, korku rejimi vb.

Bir dangalaktan ve saçma sapan bir rejimden bahsediyoruz. Kimi vuracaksın, kimi düşüreceksin ?

Rejime karşı savaş açsan, bu sefer yeni bir rejim yaratman gerekiyor. Bu ABD'nin orada kalıcı varlığı demek. Kimsenin isteyeceği bişey değil. Amerika da dahil.

Yok devirip gitse, içeriden birilerini ayarlasa vs. ya sistem aynen devam eder, ya da Çin ele alır orayı.

Şöyle bir handikap var bir de, her müdahale Kore'nin anti-amerikan propagandasını kuvvetlendirici etkiye sahip.

İşin sonrasını düşünmeden yapılacak tüm müdahaleler yalnızca ABD'yi zayıflatır ve işin sonrası çok karışık.

Rusya saldırsın diye dua ediyordur.

Çin, hiç anlamadığım bi mevzu. Koreyi gizliden destekleyecek, yeni şekillendirmede masada olmak isteyecektir ki böyle bir olay elini çok güçlendirir.
0
Zeth
(12.08.17)
@der meister hocam fiili olarak düşünmüştüm ben zaten resmi olarak yapamaz kırım sonrası ikinci dünya savaşı öncesi adolf gibi görünür.

rusya konusundaki analiziniz benden daha detaylı ve mantıklı.

güzel bir beyin fırtınası oldu bence şimdi bir ekleme daha yapmak istedim:

kuzey koreyi işgal eden ülke için maliyetler çok tartışılan bir konu. mesela güney ve kuzey birleşse birleşik korenin iki dakikaya batacağı söylenir durur. kıtlık içindeki beyni yıkanmış eğitim seviyesi görece düşük halk, madeni zenginliği pek olmayan topraklar ile bir devlet ne yapabilir ki?
0
tuzumkuru
(12.08.17)
@tuzumkuru, aslında kuzey kore'nin yeraltı kaynakları açısından çok zengin olduğu söyleniyor ama ne kadar doğrudur bilemiyorum. kuzey kore savaşını makul göstermek için ortaya atılan bir saçmalık mı, yoksa cidden çok değerli madenleri var mı o kısmından emin değilim.

kuzey kore'yle savaşın gündeme gelmesinin tek sebebi, nükleer güç nedeniyle teşkil ettikleri problem. abd'nin tek büyük ölçüde tek derdi bu: ortada kendisine düşman, tehlikeli bir nükleer güç var. şimdi "e rusya'da da nükleer var amk" diyebilirsiniz ama rusya rasyonel bir oyuncu. abd'ye saldırmaz. saldıracak olsa bile masaya oturup konuşabileceğiniz bir ülke. kuzey kore öyle değil. ha ben kim jong-un'un da son derece akıllı ve rasyonel bir adam olduğunu düşünüyorum, o ayrı, ama sonuç olarak abd tırsmakta haksız değil.

kuzey kore'nin tehditleri büyük ölçüde kendi halkına yönelik, propaganda amaçlı. guam'ı vuracağız diye şov yapıyorlar mesela, halk alkışlıyor. uluslararası arenada da atar gider yapmış oluyorlar işte. karşılığında ne oluyor? hiçbir şey. e neden tehdit etmesin ki o zaman kuzey kore. bu, adamların irrasyonel ya da dangalak olduğunu göstermez. aksine, the supreme leader güzel iş çıkarıyor. ülkedeki insanlık dışı yaşam koşullarını ve rejimi destekliyor değilim ama kim, yapması gerekeni yapıyor. nükleer silahın olmazsa, abd "demokrasi" getirir. bu kadar basit. o koltukta kalmak istiyorsan nükleere ihtiyacın var. e dünyadan zaten izolesin, ambargo da büyük oranda sonuçsuz kalıyor. bir iran, türkiye vs. değilsin, halkın dışarıya tamamen kapalı. bu durumda çal keke çal deyip bütün parayı nükleere yatırmak da mümkün oluyor, nitekim kk'nin yaptığı da bu.

tekrar konuya dönecek olursam, abd öncelikle bu nükleer sahibi ve bir o kadar da manyak devleti ortadan kaldırmak istiyor kendi güvenliği için. ayrıca, kuzey kore'nin ele geçirilmesi, bir ihtimal abd'nin çin kapısına dayanması demek. kuzey kore'de amerikan yanlısı bir yönetim olduğunu düşünün mesela. bu abd'nin çin'e kara sınırı olması gibi bi şey demek. çin bunu asla ve asla istemiyor. zaten kuzey kore'ye bu kadar sahip çıkmalarının sebebi de bu: abd köpeği güney kore ile aralarında duvar istiyorlar.

o yüzden savaş çıkarsa ben abd'nin önceliğinin yönetimi etkisiz hale getirmek olacağını düşünüyorum. devamında ne olacağı biraz savaşın gidişatına bağlı. savaş uzar ve kayıplar artarsa, muhtemelen nükleer tehdidi ortadan kaldırdıktan sonra işi çin'e falan bırakıp uzarlar ortalığı fazla karıştırmadan. yok eğer şahane bir operasyonla kim ve tayfasını alırlarsa, ülkeyi tekrar inşa etmek için uğraşabilirler. ha öyle bir durumda çin de müdahil olur, çarşı karışır, orası ayrı. o zaman hepimiz ölürüz muhtemelen.
0
der meister
(12.08.17)
rusya'dan çok, çin'in beslemesi kuzey kore. ama rusya da çok uzak değil. kk, "kullanışlı aptal"ı bölgenin.

mesele kk'nın nükleer sahibi olup olmaması ya da rusya/çin ve diğer nükleer sahibi olup hem de rasyonel olması ama kk'nın rayonel olmaması değil.

ırak için de "kitle imha silahları var" denmişti. mesele: kuzu kurdun suyunu bulandırıyor. sam amca, kk aracılığıyla bölgeye ayar veriyor. eğer eyleme girişirse başta çin olmak üzere rusya'yı da bayağı sıkıştırmış olur.

güvenlik konseyinden tam mutabakatla yaptırımlar, kınamalar çıkarması büyük başarı. çin ve rusya burada oyuna geldi. ırak ve ardından libya deneyimini yaşayan rusya, suriye konusunda yemedi bu ayak oyunlarını.

müdahale olursa çin ya da rusya doğrudan müdahale etmez, edemez. el altından desteklerler, istihbarat verirler vesaire...

müdahale ya da darbe/iç karışıklık/anlaşmalı değişim gibi sebeplerle kuzey güney birleşmesi de sürpriz olmaz benim için. iki korenin birleşmesi yeni bir almanya hediye edebilir dünyaya. kuzey her ne kadar açlıktan kırılıyor ve dünyaya kapalı da olsa, müthiş bir köle psikolojisine sahip. birleşmenin ardından ucuz iş gücüne katılarak, birleşmenin maliyetini bile düşürebilir.

çin ve rusya kör gözüne parmağım iş yapan ülkeler. abd ise yaptığı her müdahaleye diplomatik bir kılıf bularak ilerler. bu bmgk kararı olur, herhangi bir bm maddesi olur, batılı bir koalisyon olur... rusya ve çin ise direkt dalar. ama güçlerinin yettiğine ancak. abd'ye karşı açık bir eyleme girişemezler.

başka bir duyuruda söylediğim bir şeyi tekrarlıyorum: doğunun sözde milliyetçi/komünist faşolarındansa, batının sözde demokratlarını tercih ederim.
0
runagain
(12.08.17)
@der meister, üstad bir yerin sadece dtehdit oluşturup başka bir fayda barındırmaması oraya saldırma konusunda batılıların bayağı isteksiz olması demek. bu suriye'de de, sudan'da da görülüyor. eskisi gibi sırf komünizm var diye dalma devri de geçti. o yüzden savaşı mantıksız buluyorum.

ancak oldu diyelim. çin'in kıçının dibinde abd ile kara sınırı istemeyeceği aşikar. o yüzden savaş sonunda abd askerlerini ve filolarını çekeceğine dair güvence verirse belki kabul edebilir. zamanında vietnam için abd askerini çeksin savaşmayalım barışı yapılmıştı (sonra tamamen ilhak ettiler kolayca o ayrı konu). o cins bir şey denenebilir. çin yanında sadece birleşik kore ordusunu kolaylıkla idare edebilir. hatta yanında tayvan sorunu ile ilgili bir şeyler koparırlarsa çin denizinde çok daha az abd etkinliği işlerine gelir. çünkü şu anda orası tam bir karmaşa halinde yunan türk sınırı gibi bir hal var.

yönetimi elemine etmek konusunda ikisi de hemfikir olduğundan ötürü ortak operasyon görürsem bile şaşırmam açıkçası. kuzey korede yaşanacak nükleer savaşın sonuçları doğal afetten doğal afet beğenen çin için iyice felaket olur. neler yapılabileceği konusunda kapalı kapılar ardında güzel bir pazarlık dönüyordur zaten.

halk meselesine gelince orası o kadar korkunç ki,içinden koreli bir el kaide gibi bir şey çıksa bir türlü, çıkmasa başka türlü. yok kim bilmem neyin babası japon tüccarlarının gemisine kaya fırlatmış gibi hikayelerle büyüyen bir nesil var. koca bir sosyal deney ülke.
0
tuzumkuru
(12.08.17)
(11)

''İfşa''lardaki bu pohpohlamanın sebebi ne ?

mete kudur
aslında özelinde ifşa ama genelinde sosyal platformlarda var böyle bi' algı-refleks; güzellik/yakışıklılık bu kadar görece kavramlar olmaması gerek ama nerede bi' fotoğraf paylaşılsa altına en kötü ''fena değilmiş'' ''prenses'' yorumları çakılıyor, herkes bi' yunus herkes bi' emre gibi güzellemeler
aslında özelinde ifşa ama genelinde sosyal platformlarda var böyle bi' algı-refleks; güzellik/yakışıklılık bu kadar görece kavramlar olmaması gerek ama nerede bi' fotoğraf paylaşılsa altına en kötü ''fena değilmiş'' ''prenses'' yorumları çakılıyor, herkes bi' yunus herkes bi' emre gibi güzellemeler yapıyor. Bu 2 yüzlülük olarak değerlendirilemez mi ? Yani, muhatapı da iyi hissettirmek yerine kıracak bi' davranış biçimi olarak görüyorum ben. Çokcası yalan çünkü. Benim kaçırdığım da pohpohcuların yakaladığı şey nedir ? insanlık mı ?
0
mete kudur
(12.08.17)
Durup dururken bir insana hakaret etmez kimse en kötü olmamış abi der. Algıda seçicilik kısmı şu, hiç beğenmeyen yazmıyor zaten, bakıyor bu ne ergen/ilgi manyağı/leş diyor çıkıyor.
0
kullanıcıadımbuolsun
(12.08.17)
yooo. acımam çok pis gömerim. aslında gördüğümü söylerim
az önce bi kıza erkeğe benziyor dedim :)
bana göre öyle çünkü

neyse cevap: millet belki bize de birşey düşer derdinde. ondan
0
bana her yer cehennem
(12.08.17)
sadece "insanları kırmama" hassasiyetinden olduğunu düşünmüyorum. ekşiciler için göreceli değildir belki güzellik/yakışıklılık; belki insanların ruh güzelliğini de görüyorlardır :)
0
runagain
(12.08.17)
sen ifşa görmemişsin ne gömmeler geliyor burada
0
gozu acik sevisen yahudi
(12.08.17)
Bence de var öyle bir durum. Siyasi muhabbetler vb. olunca acımam gömerim de resim olunca araya insan faktörü giriyor ve elim gitmiyor kötü bir şey yazmaya. İyi yazanların yüzde doksanı da yazmadan önce "ıyk" cekiyordur zaten, kimse kimseyi kandırmasın şimdi. Gerçek hayatın kopyası, herkesle iyi olayım tipleri, belki iş çıkar diyenler falan filan.
0
doxanikee
(12.08.17)
Ben herhangi bir pohpohlama göremiyorum. Adam burada kendini ifşa ediyor. Bakın bu benim diyor. Biz bu adama niye Best Model of Turkey jürisi ciddiyetiyle yaklaşalım ki? O adam yakışıklı değilse yakışıklı olmadığının farkındadır muhtemelen. Çirkin adama sen çirkinsin demenin bir anlamı yok. Kendi özel hayatını paylaşan insana sözlük kültürü gereği yapıcı yorumlar yapılıyor. Bazen de yine kişi üzerinden sözlük kültürü gereği oldukça espri üretiliyor. Ben de bu durumu bu kadar ciddiye alanları anlamıyorum. İki yüzlülük ile bu konunun hiç alakası yok. Adamı gerçek hayatta görüp, beğenmeyip burada methiyeler yazsak onun adı iki yüzlülük olur.
0
dissendium
(12.08.17)
ben genelde gömüyorum
pohpohladığım da pek olmuyor gerçek fikirlerimi söylüyorum. iyiye iyi kötüye kötü diyorum zaten bazıları istediği şeyler söylenmeyince hemen siliyor bazılarıda zaten güzel olup övgü alacağının farkında olduğundan pohpohlanmak için ifşa yapıyor.

Çoğu kişi ayıp olmasın belki oltaya gelir bana güzel şeyler söyledi ben gömmiyim modunda olduğundan samimi olmayan cevaplar yazıyorlar.
0
basond
(12.08.17)
ben hiç bedavaya pohpohlayan görmedim daha burada. beğendiklerini bile gömüyorlar bazen. bana fatmagülün yengesi demişlerdi yahu daha ne diyim :)

ha düşürme amacıyla rastgele sallayan oluyosa bilemem.
0
jonestown
(12.08.17)
yorumlardan da anlıyoruz ki ifşama pohpoh yapılmamış :)
0
runagain
(12.08.17)
Ben kırmadan dalga gecerim, mizacim böyle.

Basond+1
0
Apocalypse
(12.08.17)
aynı platformda bir arada bulunduğun insanlar en nihayetinde, zaten tanışlıktan gelen bir sempati olduğundandır olsa olsa.
0
evde liyakat kalmamis
(12.08.17)
(4)

tam örtülmemiş kapı/pencere/çekmece, ortadan düzgünce katlanmamış sayfa

m e b
gibi şeyler rahatsız ediyor mu sizi de? kalkıp tamamen kapatma isteği duyuyor musunuz? bunlara ek, mesela rüzgarlı havada o aralık kapının tık tık ses çıkarması da, birinin tükenmez kalemi çıt çıt diye açıp kapatması da, birinin bacağını sürekli sallaması da, tam ortadan ikiye katlanmamış ya da düzg
gibi şeyler rahatsız ediyor mu sizi de? kalkıp tamamen kapatma isteği duyuyor musunuz? bunlara ek, mesela rüzgarlı havada o aralık kapının tık tık ses çıkarması da, birinin tükenmez kalemi çıt çıt diye açıp kapatması da, birinin bacağını sürekli sallaması da, tam ortadan ikiye katlanmamış ya da düzgün koparılmamış sayfalar da sinirinizi bozuyor mu?

kısacası, olması gerektiği gibi olmayan bu yarım şeylerden ve ritmik ses çıkaran gürültülerden ne derece rahatsızsınız?
0
m e b
(11.08.17)
Bunlar doğallığın işaretleri. Her şey çok düzenli olsa hayat sıkıcı olurdu. Birinin şapırdatarak bir şeyler yemesine uyuz oluyorum sadece.
0
dissendium
(11.08.17)
evet.

yanında oturan kişinin bacağını sallaması, dirseğini karın boşluğuna dayaması; bozuk para ya da anahtarlığıyla oynaması, o şak şak sesler... vs vs

sonra daha can acıtan dertlerin oluyor.
0
runagain
(11.08.17)
Hepsi sinirimi bozuyor da şu ritmik gürültülerden aşırı derecede nefret ediyorum. Anahtar sesi falan bir yere kadar da mesela yanımdaki birinn düzenli olarak burnunu çekmesi benim ister istemez bütün konsantrasyonumu oraya verip kendi kendime kafayı yemem demek sinirden.
0
ms brownstone
(11.08.17)
sürekli gıcırdayan kapı rahatsız eder ama diğerleri umrumda olmaz.
0
orpheus
(11.08.17)
(1)

yüksek lisans - bitirme projesi - askerlik vs

helmet
Selamlar,Bir arkadaş ekolüyle ve biraz uzun geldim bu sefer. Ocak 2013'te özel bir üniversitede tezsiz yüksek lisansa başlıyor bu arkadaş. 10 ders + bitirme projesi tamamlaması gerekiyor. 10 dersi başarıyla 2015 Aralık sonunda tamamlıyor, bitirme projesi ise o gün bu gündür hala eksik. Bitirme proje
Selamlar,

Bir arkadaş ekolüyle ve biraz uzun geldim bu sefer.

Ocak 2013'te özel bir üniversitede tezsiz yüksek lisansa başlıyor bu arkadaş. 10 ders + bitirme projesi tamamlaması gerekiyor. 10 dersi başarıyla 2015 Aralık sonunda tamamlıyor, bitirme projesi ise o gün bu gündür hala eksik. Bitirme projesi dediği de esasında (kendisi abartsa da) tez gibi değil, daha basit bir şey neyse konumuz bu değil. Bu arkadaşın yüksek lisansı şirket tarafından karşılanıyordu, fakat işten ayrıldı geçen hafta.

Bugün okulu aradı bitirmek istiyorum ne yapmam lazım diye, okul "şu anda kayıtsız öğrenci gözüküyorsunuz, önümüzdeki hafta dilekçe gönderin ardından danışman hoca bulun konu belirleyin eylül 2017'de kaydınız başlasın ama şirketinizden ayrıldığınız için dönem başı 12bin tl ödemeniz gerekecek, danışman hocanız ile görüşürseniz sizin için biraz daha indirim talep edebilir" şeklinde bilgi verdi.

arkadaşın önünde bir de askerlik problemi var. şu anki tecil tarihi kasım 2017 sonu gözüküyor. bu durumda bu arkadaş aşağıdakilerden hangisini tercih etsin?

--Okula önümüzdeki eylülde tekrar başlayıp bitirme projesini tamamlasın mı? tecil uzayacak mı, aksi takdirde projesini hazırlarken tecil bitmiş olacak ve yine yarım kalmış olacak.

--Bu yüksek lisansı tamamen unutup yeni bir yüksek lisansa kaydolsun mu? ekstra tecil gelecek mi? Fakat kasım sonuna kadar herhangi bir yüksek lisans programına yazılma şansı var mı? ales puanı 94 ve hala geçerli, süresi dolmadı.

Notlar: -ben askerden muaf oldum çoktan, gerçekten "bir arkadaş" yani durum :)
-kesinlikle askere gidecek durumda değil, maddi olarak ailesine bakması lazım şu an için, önümüzdeki ağustosta gitmeyi planlıyor.
-okulun istediği 12bin tl de aslında verebileceği bir tutar değil, üst notta belirttiğim gibi maddi sıkıntılar içerisinde. hocalar bu gibi durumlarda gerçekten indirim sağlayabiliyorlar mı? bedava olma ihtimali hiç mi yok?
0
helmet
(11.08.17)
Dönem başı 12 bin ise bir yılda 24 bin lira olur. Bana göre maddi durumu iyi olmayan biri vakıf üniversitesine tezsiz yüksek lisans için bu kadar para vermemeli. Bilindik bir devlet üniversitesi ve tezli yüksek lisans olsa neyse de, 2013 yılında başlanmış ve 4 yılda bitirilememiş yüksek lisansı daha fazla zorlamaya gerek yok bana göre. Askere gitsin önce. Askerden dönünce yüksek lisansa devam eder.
0
dissendium
(11.08.17)
(3)

Şu aralar herkesin hukuk okuması

apolitikherif
Son 2 yılda aşırı mı arttı ne oldu? Kime sorsam hukuk okuyor.
Son 2 yılda aşırı mı arttı ne oldu? Kime sorsam hukuk okuyor.
0
apolitikherif
(11.08.17)
Arttı. Ben sayısalcıyım ve sayısalcı birçok arkadaşım hukuk okuyor. Sınavda katsayı uygulaması kalktıktan sonra sayısalcılardan sözel bölümlere yoğun bir geçiş oldu.
0
dissendium
(11.08.17)
bunun sebebi çok basit,

lys kontenjanları haricinde aöf'den 2 yıllık adalet bölümü var hukuka geçiş sağlayan. senede 1000 kontenjanı var dgs ile geçiyorsun. ne kadar mühendis,matematik ve sınıf öğretmeni,asker,polis varsa hepsi dgs ile hukuka geçmek için yardırıyor.

zaten sayısalı iyi olan biri dgs'de 60 matematik sorusunda 50 yapıyor özellikle öğretmenler türkçeden de 40 45 yapsa hop geçiyor hukuk fakültesine ki dgs içeriği tamamen mat-1 konularından oluşuyor.

bunun etkisi oldukça fazla diye düşünüyorum. dişçi biliyorum adam dişçi 10 senelik devlette çalışıyor hukuk okuyor :)
0
rahat ya
(11.08.17)
Arttı evet. Yeni açılan üniversiteler artan kontenjanlar...
0
mutlusismankedi2015
(11.08.17)
(5)

Stajyer calistiran is yeri

Domuz
Merhabazorunlu staji yapmak için okuldan belgeler alinip firmaya verilince firmanin yapmasi gereken ne bu surecte? Sgkya falan haber mi verecekler? Nasil isliyor, bilgisi olan paylasirsai cok sevinirim. Teşekkürler.
Merhaba
zorunlu staji yapmak için okuldan belgeler alinip firmaya verilince firmanin yapmasi gereken ne bu surecte? Sgkya falan haber mi verecekler? Nasil isliyor, bilgisi olan paylasirsai cok sevinirim. Teşekkürler.
0
Domuz
(10.08.17)
Bizde sigorta üniversite tarafından yapılıyor. Staj başlamadan önce mail adresine gerekli belgeyi yolluyorlar. Şirket zorunlu olan miktarda maaş ödüyor ama sigorta işine karışmıyor.
0
dissendium
(10.08.17)
Bir şey yapmıyorlar. Sgk sigorta başlatmayı okulda öğrenci işleri hallediyor. Staj yeri staj onay belgesi falan veriyor sana. Onu okula gönderiyorsun fake atmadığını göstermek için. Staj rapor defteri falan da iş yerinden birisi imzalar.
0
glamdr1ng
(10.08.17)
Firma daha once stajyer almamis. Staj onay belgesi nasil bir sey ki? Danisman hoca senin hakkinda degerlendirme yazip kapali zarfta eklenecek defterine dedi. Duz kagit zarf herhalde?
0
🌸Domuz
(10.08.17)
Sicil fişi onun adı. Staja kaç gün geldi, çalışanlarla nasıl geçindi gibi sorular var. Disiplinle ilgili. Bizde formu var bunun. Belki sizin bölümde de vardır. İnternet sitesini bir kurcala. Normalde bildiğin zarfa koyuyorlar ama içini sen görmeyeceksin. Zarf açılmamış olacak.
0
dissendium
(10.08.17)
Staj onay belgesi istiyor mu okulun? İstiyorsa şu tarz bi pdf hazırlayıver. Bendeki onay pdfi şöyle. Sol üst şirket logo sağ üst tarih

X üni y bölümdeki z adlı öğrencinin a ve b tarihleri arasıbda işletmemizde staj yapması uygundur falan filan. Sol alta logo damga ıslak imza falan.

Buju stajdan önce hocaya veriyoz biz. Staj yerini kabul etmeme ihtimalleribe karşı. Staj bitince da kapalı zarf içinde form dolduruyorlar. Okul staj yönergesini oku. Şirketin postilli zarfı vardır
0
glamdr1ng
(10.08.17)
(8)

Eski Türkiye muhabbeti abartılmıyor mu?

bir fincan kahve ile film izlemek
Sosyal medyada hep denk geliyorum, eski Türkiye (malum 15 yıl ve öncesi) için hep bir özlem var, o günler çok mükemmelmiş gibi.Yani evet son yıllarda iş çığrından çıktı fakat pat diye son 15 yılda birden bu noktaya gelinmedi ki. Sosyal medya yoktu sadece.Refah partisi vardı, 94 seçimleri vardı (ista
Sosyal medyada hep denk geliyorum, eski Türkiye (malum 15 yıl ve öncesi) için hep bir özlem var, o günler çok mükemmelmiş gibi.

Yani evet son yıllarda iş çığrından çıktı fakat pat diye son 15 yılda birden bu noktaya gelinmedi ki. Sosyal medya yoktu sadece.

Refah partisi vardı, 94 seçimleri vardı (istanbul o yeni türkiye olayını 23 yıldır yaşıyor) faili meçhuller vardı, özal vardı, madımak vardı. 70-80 zaten ayrı bir karanlık dönem. Eee, ben mi göremiyorum eski Türkiye'nin güzelliğini?

Halk desen aynı halk, aynı linç kültürü, aynı islamcı kafa.

Cidden abartılmıyor mu bu muhabbet?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.08.17)
abartilmiyor bence.

eski turkiye ile yeni turkiye arasindaki en buyuk fark; umut

"eski turkiye" denilen donemde, insanlarin "daha iyi günler" göreceğine dair umutlari vardi.

ama simdi o umut ellerinden alindi.

lakin enseyi karartmaya gerek yok. 2019 veya daha öncesindeki bir secimde

"geldikleri gibi giderler"
0
for the record
(10.08.17)
ftr +1
0
difdiringi
(10.08.17)
Cahillik her zaman vardı ama bu kadar özgüvenli ve kendinden emin değildi. bu kafayla gidilirse başımıza iş açılacak cidden. ben şahsen hiçbir şeyden eskiden aldığım zevki almıyorum.
0
sec guard
(10.08.17)
@ftr @difdiringi @sec +111

Başımıza iş açıldı bile. Hatta evveliyatında açılmış işler bu dönemde tamamına erdirildi. Hiçbir dönemde bu kadar çok orman yanmadı inşaat olmadı tecavüz olmadı sapıklık olmadı. Hiçbir dönemde bu derece taassup bu derece korkunç faşist yobazlık olmadı. Abartılmıyor. Abartılsa da kendimize gelsek.
0
yaren
(10.08.17)
asıl önemli nokta şu aslında;

eski türkiye dedikleri ülke boktan bir ülkeydi;
yeni türkiye dedikleri ülke ise daha boktan bir ülke...

bu yeni türkiye denen halta da 15 yılda varmadık, 70 yıllık rezil düşüncelerin birikimi ve doruk noktasındayız sadece.

eskisine 1 yenisine 2, yok mu bunun yepisyenisi?
0
re noreno
(10.08.17)
2000'ler öncesinde halk cahildi ama bu kadar muhafazakar değildi, şimdi ikisi birleşince buna cahil özgüveni de eklenine baskıcı bir şey oldu. Bir de 2000'ler öncesi iş bilmeyenler bürokraside kolay kolay yer alamazdı, adam kayırma yine vardı ama devletim teamüllerinden gelen sistematik bir çalışma biçimi vardı. Şu anda devletin her kademesi iş bilmezlerle dolu, bunun sıkıntısı önümüzdeki 15-20 yıl devam edecek gibi.

Her şeyi geçtim, dışarıdan gözüken Türkiye algısı değişti, bu iyi anlamda olmadı tabii.

Kısaca ne kadar dezavantajı da olsa iyi kötü işleyen bir sistem vardı 2000'ler öncesinde hatta bu süreyi 2005'e kadar uzatabiliriz.
0
gezegen olan pluton
(10.08.17)
Eski Türkiye şu anki Türkiye'den çok farklıydı. Vergiler hiç olmadığı kadar arttı. Cep telefonu alıyorsun, verdiğin paranın yarısı devlete gidiyor. Devletten nereye gidiyor belli değil. Adamlar Behzat Ç.'yi yayından kaldırdılar ya. Elin Amerikalısının kanalında porno film gibi diziler yayınlanır, Türkiye'deki gazetelerde kadının açık olan kolunu sansürlüyorlar. Kafa olarak çok başka bir yerde ülke.
0
dissendium
(10.08.17)
özlem duyacak daha iyi bir dönem olmadığı için mecburen 90'lara özlem duyuluyor. amk ülkesinde altın bir dönem yok ki doya doya özlem duyulsun. 90'lar kötünün iyisiydi, en azından çomarizm başlamamıştı. halk apolitikti, daha sekülerdi, sağ-sol arasındaki erk farkı uçurum boyutunda değildi, cehalet şimdiki gibi insanlara özgüven değil eğitimli insanlara karşı saygı aşılıyordu, tüm cahiller ve kırsalda yaşayanlar sağcı olmuyordu (solcu köylü diye bir kavram vardı, akp ile yok oldu misal), haliyle en geniş oy tabanını sağ parsellemiyordu. 90'ların yer yer sola da kaçan merkez-sağ iktidarlarından 2000'lerde kademeli olarak radikal sağa evrilince ülke haliyle yokuş aşağı yuvarlandı. üzgünüm ama daha da yuvarlanacak. "geldikleri gibi giderler"ciler beni bu özenti nostaljicilerden daha fazla sinir ediyor.
0
sir gawain
(10.08.17)
(13)

is yerinde mudurlerin abla demesi

astrid
Calistigim son 3 is yerinde de mudurlerimin bana astrid abla demesi sorunuyla karsi karsiyayim..bu adamlarin hepsi 40li yaslarda..sebebi neydi ki?simdi ki is yerimde de mudurumle muhabbettim gayet iyi..ise baslayali 1 ay oldu..ama adam son bi haftadir astrid abla demeye basladi..sevmiyorum bu hitap
Calistigim son 3 is yerinde de mudurlerimin bana astrid abla demesi sorunuyla karsi karsiyayim..bu adamlarin hepsi 40li yaslarda..sebebi neydi ki?simdi ki is yerimde de mudurumle muhabbettim gayet iyi..ise baslayali 1 ay oldu..ama adam son bi haftadir astrid abla demeye basladi..sevmiyorum bu hitap seklini hatta sinir oluyorum.bunu ona soylesem mi ki??
0
astrid
(10.08.17)
Sevmiyorsanız söyleyin tabii.
Alışkanlıktan olabilir.
Bizim yanımızda çalışan kadına dün abla dedi patron kadın kibarca dedi ki ismimle hitap etseniz daha iyi abla denmesinden hoşlanmıyorum.
Tabi böyle demedi kendisi tam türkçe bilmediği için ama bunu demeye getirdi.
İstememesi normal siz de söyleyin ne olacak ki.
0
mutekebbir
(10.08.17)
Abla deme lazim olur ekikihihi yapın
0
o kadar da degil aga
(10.08.17)
28 yasindayim ama daha kucuk gosteriyorum.bahsettigim adamlar benden en az 15 yas buyuk
0
🌸astrid
(10.08.17)
Hiç profesyonelce değil. üstelik adamlardan daha gençsiniz. genelde abla kelimesini karşısındaki kadına saygı gösterdiğini sanan muhafazakar tipler kullanıyor. İşyerinde böyle bir hitap çok rahatsız edici ve anlamsız.
Direkt hoşlanmadığınızı söyleyin bence. bana şu şekilde hitap edin deyin. sonra daha saçma bir hitap şekli ile karşınıza çıkmasınlar.
0
betsy
(10.08.17)
Bence büyütülcek bir şey yok eski direktörüm de aramızda 30 yas olmasına ragmen mysql abi diyordu, sanırım daha rahat iletişim kurma adına yapıyor olabilirler, x bey x hanım diyince araya mesafe giriyor bence
0
mysql34
(10.08.17)
@mysql34 zaten daha rahat iletisim kurmak icin ve fazla mesafeli olmamak icin ilk basta sadece adimla hitap ediyordu.hanim deme olayi en basindan beri yoktu..ama yaklasik bi haftadir abla hitabina döndü.
0
🌸astrid
(10.08.17)
Büyütülecek birşey var.
Kimse de durumu tam anlamamış.
Bunun sebebi ataerkil bakış açısı ve dile yansıyan söylemleri..
Abla diyor ki ; sana karşı cins olarak baktığı sanılmasın. Cinsel kimliğini yok sayarak seni soyutlamış oluyor yani. Neden? Bu tavır/söylem der ki; çalıştığın sektörde kadına yer yok. Dişiliğe yer yok. Kadınlığı törpülenmiş bir abla ya da erkek olarak var olabilirsin.

Anlamayanlar için şöyle özetleyeyim; abla dediğinde -kendince- sana yan gözle bakmayacağını, sana o ortamda rahat çalışma imkanı sunduğunu sanıyor. (Sanki bunu bu şekilde ve o belirleyecekmişçesine) Sen ona x aağğbbiii desen çok daha farklı bir üslup oluyor mesela.. Bu farkı belirleyen bile yine aynı kafa, onu demek istiyorum.
Bir diğer versiyonu için; bknz: "küçük hanım" .

Elbette gidip bu insanların suratlarına tükürelim demiyorum :) açıklma da öyle bir gaz varmış gibi oldu. Hepimiz bu ; gittikçe erillwşen ve muhafazakarlaşan kültürde yetişiyoruz. Belki bilinçli olarak yapmıyor da olabilirler.

Bunlara direnin.
Uygun bir dille de iş ortamında bu hitapları sevmediğinizi duymak istemediğinizi net bir dille belirtin.
Sevgiler.
0
jimjim
(10.08.17)
Kibarca söyleyin sıkıntı olmaz.

"Abla deme lazım olur" -> "Seninle sevişmek istiyorum" demek olur. Sakın yapmayın :)


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.08.17)
jimjim e +1

insanlar konusa konusa anlasir. rahatsiz oluyorsan uslubu ile soylemen tek care
0
eriksatie
(10.08.17)
Abla demek biraz da "İşi sen biliyorsun." anlamı taşıyor. Benim staj amirim bana bir şey sorarken "Nasıl abi?" diyor. Çünkü birine abi ya da abla dediğin zaman o kişiyle daha iyi bir iletişimin yolunu açıyorsun. Ancak büyük oranda @jimjim haklı. Bir de mesela hanım/bey ifadeleri gerçekte pratik değil. Telefonla konuşurken, e-mail atarken, toplantı yaparken bunları kullanıyorsun ama günde en az 8 saat çalışan insanların birbirleriyle daha rahat çalışması için böyle şeyler kullanılıyor. Bu şekilde katı bir resmiyet kırılmış olunuyor.
0
dissendium
(10.08.17)
@betsy ve @jimjim artı bir.

bizim patroniçe de neredeyse tüm çalışanlardan küçük olmasına rağmen, herkes ona abla derdi. jimjim'in dediği gibi bir düşünceyle. çalışanlar arasında, kadının küçüklüğünü bilen, elini tutup bakkala götürmüş olanlar vardı.
0
runagain
(10.08.17)
Teyze deseydin falan de, anlarlar muhtemelen.
0
stavro
(10.08.17)
Çalıştığın yerle ilgilidir
Bana da hanım denmesi hoşuma gitmiyor bazen
Stajyerlr abla diyor genelde
0
sagin
(10.08.17)
(26)

organik hoşaf neden çarpıtılıyor?

for day to break
kız katkı maddesi kullanmadan gıdaların raf ömrünü uzatmayı buluş olarak sunmuş. bunun nesi tuhaf?
kız katkı maddesi kullanmadan gıdaların raf ömrünü uzatmayı buluş olarak sunmuş. bunun nesi tuhaf?
0
for day to break
(09.08.17)
Raf ömrünü nasıl uzatıldığı açıklanmış mı herhangi bir katkı maddesi kullanılmadan? Sanırım açıklanmamış. O nedenle bu bir buluş değil. Fakat mesele alzheimer hastaları için bir çip var, o bir buluş. Şekersiz hoşafı yeni bir buluş diye itelemişler.
0
angelus
(09.08.17)
soz konusu trt ve turban olunca insanlar direkt saldiri, dalga gecme moduna geciyor; cok da kizamiyorum onlara; ama daha sacma olani o program bulus programi degil girisimcilik programi. sen kalkip muthis robotik isey yapabilirsin; ama hosaf daha iyi para kazandiracaksa onu secerler. yanlis yok burda.
0
mayeskuel
(09.08.17)
jürilerin oy verirken "yeni bir milli içecek mi doğuyor? bizi çok heyecanlandırdı" falan diyerek oy veriyorlar, bravo raf ömrünün uzaması müthiş bir icat diyen yok, kayırmaca olduğu çok açık.
0
burty
(09.08.17)
yani içeriği aslında tam da bilmiyorum ama sağlıklı hoşaf beynimde çiple dolaşmaktan daha cazip.
0
🌸for day to break
(09.08.17)
Jürinin vizyonu da bu şekildeymiş demek ki hoşafı seçmişler.
0
angelus
(09.08.17)
Alzaymırlilar için cip ne is yapıyordu tam bilmiyorum. iyi mi edecek onlari sanmam. Katki maddesiz yemek daha isabetli.
0
🌸for day to break
(09.08.17)
Tabii düşününce sen de haklısın. Misal kanser hastaları için ya da ne bileyim HIV pozitifler için de çeşitli aşı ilaç çalışmaları falan yapılıyor ama bu onları iyi mi edecek belli değil, katkı maddesiz hoşaf bu anlamda daha faydalı olabilir tabii. En azından sağlıklı beslenmiş olurlar. Bilim bilim nereye kadar.
0
angelus
(09.08.17)
Bak sen de çarpıtiyorsun angelus. Bilim nereye kadar diyen mi oldu şimdi yazamiyorum çok isim var. Buda bilim. Sağlıkli yemek insanlik icin faydaliysa niye bilime aykiri olsun.
0
🌸for day to break
(09.08.17)
hiç tuhaf değil. oda bilim buda bilim.
çip mip çıkardılar şimdi, ne yapar bilmiyorum ama iyi eder mi sanmam.
ver babacım hoşafı.
0
pikrua
(09.08.17)
beyinde çiple dolaşabilmek için için önce beyin lazım zaten. o yüzden hoşafla ayranı karıştırıp içebilirsiniz. daha cazip.
0
mahone
(09.08.17)
@pikrua, @mahone evet sizler için isabet olmuş çip seçilmemesi. bir kere daha takdir ettim jüriyi. sana da kafandaki çiple bol katkı maddeli cips yemeler.
0
🌸for day to break
(09.08.17)
cunku insanlar sunu soruyorlar ;

-organik hosafi sunan o turbanli değil de turbansiz biri olsaydı, yine ayni sekilde seçilir miydi?

ayrica, madem girişimcilik ve para kazanma, bir cip mi daha fazla gelir getirir yoksa hosaf mi?
0
for the record
(09.08.17)
O yarismada hosafin secilmesinin siyasi nedenleri var. Bilimin gereksiz oldugu dusuncesi yavas yavas kazandirilmaya calisiliyor. Eger Isvec'ta olsak gulerdik ama diger olaylari gordugumuzde elestiriye deger bir konu oldugu goruluyor. Sen de olaya bu sekilde bakmalisin. Evet muhalefetin egitim sistemini elestirirken TV programlarinin halki cahillige suruklemesini de soylemekle hakli olduklari yanlar var.
0
Traveller
(09.08.17)
ortada lojistik sorunları, raf ömrünü nasıl uzattığını anlatan bi şey yok. katkı maddesi kullanmıcam diyip biyosensörlerle bozulmaları hemen görücem diyo. e boulmaları tespit edeceksin de, mesele tespit değil olmasını engellemek. gayet tırt bi proje
0
ghilleinthemist
(09.08.17)
iyi de hoşaf birinci olmamış ki, son aşamada elenmiş yine.
0
elorelia
(09.08.17)
onun proje olarak değerlendirilmesi bile ülkenin ne halde olduğunu gösteriyor,
katılan türbanlı yada türbansız fark etmez tamamen torpil apaçık.
Yeni bir milli içecek mi doğuyor ne? 1400 lerde yeniçeriler bile organik hoşaf içiyordu. Ne yenisi?
Yaptığı yenilikleri soruyorlar ürünle ilgili tek bir gelişme yok, ambalajını değiştirmiş de, kim alır diye araştırmış da vs vs,

Asıl garipsediğim olay bu olaya normal demek ve torpil kısmını görmek istememek.
0
basond
(09.08.17)
Hoşafta zaten katkı maddesi olmaz ki. Rahmetli babaannem bundan 15 yıl önce yaptığı hoşaflara su, ilgili meyve ve şeker dışında hiçbir şey koymazdı. Hoşafın başına organik gelince o şey aslında sağlıklı değilmiş de sonradan sağlıklı olmuş algısı oluşuyor. Girişimciliğe karşı değilim ama bir gıda mühendisinin daha ciddi şeylerle uğraşması lazım. Ürün geliştirme bu kadar basit bir süreç değil.
0
dissendium
(09.08.17)
1-Yarışma bilim yarışması değil.
2-Proje tırt.
3-Jüri dangalak.Bence sorun genel olarak televizyona çıkan ahalinin dangalaklığı.

Ha Tübitakın proje yarışmalarında bile jüriler çok matah değil.

İETT nasıl giderim'inden yıllar önce minibüs hatlarını dahi içerecek şekilde program yazmışlardı arkadaşlarım, bunu siz yapamazsınız kesin başkaları yaptı denilerek elendiler.

Başkası yalıtım malzemesi yaptı bi bitkiden. su yalıtım değeri gerekli değeri tutmuyordu. Virgülü kaydırdılar 1. oldular.
0
Zeth
(09.08.17)
hosaf yaklasık 2000 yıldır zaten organık oalrak yapılıyordu son 50 yılda baska seyler gırınce degıstı. sımdı bu mu proje ?
0
bryan fury
(09.08.17)
arkadaşlar hala hoşaf diyorsunuz şu olaya, mesele hoşaf değil sen hala anlamadın mı, kadın yiyeceklerde katkı maddesiz raf ömrü uzatmanın yolunu bulmuş. bana göre sözü edilen diğer yarışmacının ürünü de dahiyane ama bu da hoşaf deyip geçilemeyecek kadar önemli.
0
🌸for day to break
(09.08.17)
tüm yazılanları okudum for day to break dostum buda=MÖ 563-483 arasında Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ruhani öğretmen ve Budizm'in kurucusu. şu dahi anlamındaki de da'yı artık öğrenin yazmayı. sonra gelip şunu bunu çarpıtıyorlar diyorsunuz, en basit türkçe kuralını bile bilmeyip burada insanları eleştirmeniz komik oluyor cidden.

ikincisi hoşaf kim tüketiyor allah aşkına? kim marketten hoşaf alıp da içiyor? biliyoruz ki israil malı bilmem ne diye bokladığınız kola ve türevleri dışında maden suyu, meyve suyu, ayran, kefir, limonata tarzında ürünler tüketiliyor. hoşaf alıp da içeni ne gördüm ne duydum. hoşafın yeri bellidir, yemeğin yanında soğuk şekilde tüketilir ona bi şey diyemem öyle tüketirim de ama raf ömrü uzatılacak ya da işte organik olması ve bunun muhteşem bi buluşmuş gibi sunulmasına tepki veriliyor.

kaldı ki aynı yarışmada alzheimer hastalarının unutkanlığını giderebilecek bi çip de yarışıyordu ve hoşafın aynı yarışmada yarışması bile düpeduz saçmalık. bu saçma sapan yemek programları var onlarda yarışsa yine desteklerim ama biri bilimsel bi şey diğer tüketim amaçlı bi şey. zaten aslında geniş açıdan bakarsanız bizim tam da sorunumuzu gösteriyor bu. biz üretmeden tüketmeye alışmışız. hoşaf isterse 50 sene rafta kalsın hoşafı yapacak malzemeyi ithal ediyoruz, üretmiyoruz ya da ürettiklerimiz bize yetmiyor.

diğer yanda belki bi hastalığın sonunu getirmeyecek ama unutkanlığı azaltacak bi girişim var onu desteklemek yerine hoşafın raf ömrünün uzatılmasını desteklemek dediğim gibi ahmaklık. olayın türban ve başka bi şeyle ilgisi yok. o girişimin ve girişimcinin o yarışmaya alınması bile saçmalık. gerçi papaz eriğini imam eriğine çeviren icadı tubitak kabul ediyosa bunu neden trt kabul etmesin derseniz siz de haklısınız.
0
rahat ya
(09.08.17)
@Trollziya, benim okuduğum köşe yazısında kızın yarışmaya katkı maddesiz raf ömrü uzatan içecek sunduğu yazıyordu. günlerdir hoşaf diye okuyorm bana da hoşaf diye okuyunca çok tuhaf gelmişti bu açıdan okuyunca mantıklı geldi ve o yüzden sordum zaten buraya.
0
🌸for day to break
(09.08.17)
şnorkel vardı sanırım bir de fizik tedavi cihazı. yani şnorkele bir sey diyemem ama o fizik tedavi cihazı varken, baya baya saçma. o elemanın yerinde olsam abd'e pazarlayip, bir daha da gelmezdim buralara.
0
evimin paspasi
(09.08.17)
@for day to break

kim siyasi görüşünü karıştırmış pardon? o tarz saçma bi şeyi babamın oğlu yapsa da saçmadır 55 kat yabancı da yapsa yine saçma saçmadır.

tavsiyem, bi şeyi sorguluyorsan ve de karşı tarafın haksız olduğunu ya da neden böyle diyorlar diye düşünüyorsan kaynağın direkt kendisine ulaş önce. belki o köşe yazarı taraflı biri her iki açıdan da olabilir bu? ben köşe yazısı okudum o adam böyle demiş o zaman saçma değil yav demek yerine elinizin altında google var açın yarışmanın o kısmını izleyin, kızın ne dediğini ne anlattığını ne bulduğunu anlattığı kısmı izleyin sonra karar verin hala size mantıklı geliyorsa tartışabilirsiniz sabaha kadar sözüm yok.

ama kim bilir kim bi köşe yazarı yazmış onu baz alıp tartışmak sonra da 'ya benim yeteri kadar kimya bilgim yok ki nereden bileyim' diye işi körleştirmek manasız.

olay sağlıksa eğer ardında kalan girişimcilerin girişim denemesine bakınız. gerçekten odağınız sağlıksa eğer.

ben yarışmayı izlemiş biri olarak diyorum ki olay sağlık falan değil tamamen milletle kafa bulmak ve de 'bakın bizim kızlar da imkan verildiğinde bi şeyler yapabiliyor imajı' verip siyasi içerikli mesaj paylaşmak. atıyorum hoşaf değil de üzerinde allah yazan patates olsa da yine o kız seçilirdi. burada bi kayırmaca ve düpedüz halkla alenen dalga geçme durumu mevcut.

ha şunu da kabul ederim kız eğer derse ben atıyorum peynirlerin raf ömrünü 5 yıla çıkaracak bi şeyler buldum tebrik ederim o ayrı. fakat hoşaf zaten normal dolapta bile dursa 10 güne kadar durabilen bi gıda. raf ömrü katkısız olarak serin ortamda olsun olun 1 hafta olsun bunu derse ben 1 aya çıkardım ya da 3 aya çıkardım yine tebrik ederim. şu girişimiyle sadece kusura bakma ama insanlarla alenen dalga geçen bi kız ve bunu destekleyenler mevcut işte.
0
rahat ya
(09.08.17)
ben yine de tekrar edeceğim: "organik hoşaf" komik alaycı bir ifade. böyle dendiği zaman gerçekten işe yaramaz, sanki birileriyle dalga geçiliyormuş algısı oluşturuyor.

ama, yiyeceklerde katkı maddesiz raf ömrü uzatma dendiğinde bu daha anlamlı duruyor. kız buluşunu sunarken organik hoşaf diye sunmuşsa eğer evet ahmaklık.

yarışmayı izlesem bile kızın buluşunun ne kadar değerli olduğunu kestiremem. yiyecekleri ne kadar uzunlukta saklayabiliyor ve buluşu gerçekten sağlıklı mı bunun analizini yapamam. diğer buluşlarla dahiyanelik açısından kıyas yapacak kadar donanımlı değilim.

ama kaşar peynirlerim çabucak kuruyor, bozuluyor. onlar için işe yarayacak bir buluşsa bu kızın yaptığı kıza elleşmeyin valla. döverim hepinizi. hayırlı akşamlar.

edit: "olay sağlıksa eğer ardında kalan girişimcilerin girişim denemesine bakınız. gerçekten odağınız sağlıksa eğer." bu cümleni de defalarca okumama rağmen hiçbir şey anlamadım.
0
🌸for day to break
(09.08.17)
"Girişimcilik açısından bakıldığında hoşaf daha başarılı" diyen, "çipi kaç kişi alır" düşüncesinde olanlar var. Şu yorumlara bakınca bile zaten sonucun ne kadar normal olduğunu görüyorsun. Ki burası ülke ortalamasına görece daha okumuş insanların olduğu bir yer. Böyle başa böyle tarak afedersin.

Seneye yurt dışına 100 ton organik hoşaf (hadi içecek diyim de incinmesin bacılarımız hacılarımız) satar, o parayla 1 kilo çip alırız. Çünkü bir milliyiz. Çapımız bu.
0
erci
(09.08.17)
(2)

Osys yerlestirme sonuclari

lacrim
İstedigim yer olan osman gazi ingilizce ogretmenligini kazanamadim. Siralamasi 7540 idi benim siralamam 8100 idi. 11500 luk cukurovayi yazmistim onun ardina ve o geldi. Her sey bitti mi? Yatay gecis haricinde baska yolu yok mu istedigim yere gitmem icin? Kil payi kacti cok uZgunum
İstedigim yer olan osman gazi ingilizce ogretmenligini kazanamadim. Siralamasi 7540 idi benim siralamam 8100 idi. 11500 luk cukurovayi yazmistim onun ardina ve o geldi. Her sey bitti mi? Yatay gecis haricinde baska yolu yok mu istedigim yere gitmem icin? Kil payi kacti cok uZgunum
0
lacrim
(08.08.17)
Daha hiçbir şey başlamamış ki bitsin. Yatay geçiş sanıldığı kadar zor değil. İlk yılda yapan çok arkadaşım var. Üzülmene gerek yok.
0
dissendium
(08.08.17)
Bir itiraz et bakalım belki yanlış hesaplamışlardır.
0
osssy
(08.08.17)
(12)

kimyacılara soru

late viper
1 ton karbondan ~3,6642ton karbondioksit çıkar dedim, doğru mu dedim?koşullar ideal, tam dönüşüm kabul ediyoruz.
1 ton karbondan ~3,6642ton karbondioksit çıkar dedim, doğru mu dedim?

koşullar ideal, tam dönüşüm kabul ediyoruz.
0
late viper
(08.08.17)
Cümle ters bir kere. Karbondioksit karbon içerebilir. Reaksiyona bağlı. Hangi reaksiyon gerçekleşiyor?
0
dissendium
(08.08.17)
karbondioksit, karbon içerebilir derken?

C+O2->CO2
0
🌸late viper
(08.08.17)
Bu reaksiyon redoks tepkimesi. Yanma reaksiyonu olmadığı için 1 mol karbon atomu için ne kadar oksijen gerekir bilemedim. Siz o sayıyı nasıl buldunuz? Oksijenin kütlesini de bilmek lazım.
0
dissendium
(08.08.17)
Şimdi çözdüm. 1 mol C 12 gram. Bir mol CO2 44 gram. 12 gram C kullanıldığında 44 gram CO2 oluşuyorsa 1 gram C için 3,66 gram CO2 oluşur. Bir ton için de 10^6 ile çarpmanız gerek. Bence doğru.

Ama bu reaksiyona göre yine değişir. Metanın yanma reaksiyonu için geçerli değil örneğin.
0
dissendium
(08.08.17)
hocam senin kimyan benden beter;)
yine de eyvallah.
0
🌸late viper
(08.08.17)
Yok yok, ben geniş düşündüğüm için öyle oldu. :) Elinde kola yok ki sonuçta bundan kaç bardak çıkar diyeceksin. Binlerce reaksiyon var. Sorarken önce onu belirtmek lazım.
0
dissendium
(08.08.17)
karbon var karbon var .
0
eksimeksi
(08.08.17)
Karbon tam yakildigi zaman co2 aciga cikar.
12 gram karbondan 44 gram co2 aciga cikar yani asagi yukari dedigin miktar dogru oluyor.

Soru kapali olsa da az cok kimya bilgisi olan birisi yanma ile co2 eldesini sordugunu anlar zaten.
Karbon ile metan alakasini cozemedim. Bi aydinlativerin.
0
ismira007
(09.08.17)
Sanadetayli birsey lazimsa yesillendir dostum.
0
ismira007
(09.08.17)
Az çok kimya bilgisi olan biri sadece başlıktaki sorudan yanma reaksiyonu gerçekleştiğini anlayamaz. Ortada reaksiyon olmadan sadece başlıktaki soruya yanıt vermek bilmeden konuşmak olur.

Metanın yanma reaksiyonu şu şekilde.

www.fenehli.com

Burada CH4 için mol kütlesi 12+4x1=16 olur.

16 g/mol CH4 için 44 g/mol CO2 oluşur.

Yani, bu reaksiyona göre 1 C için 2,75 CO2 oluşur.

3,66 değeri sadece C + O2 -> CO2 reaksiyonu için doğru.
0
dissendium
(09.08.17)
Metandaki karbon ya da herhangi birseydeki karbonun bu soru ile alakasini cozemedim.

Ayrica "bu reaksiyon redoks tepkimesi, yanma reaksiyonu olmadigi icin ne kadar oksijen gerekli bilemedim" cumleniz konuya hakimiyetinizin olmadigini gosteriyor. Tum yanma tepkimeleri redokstur.
0
ismira007
(09.08.17)
Kardeş benim konuya hakimiyetim hakkında yorum yapmadan önce soruyu oku. Adam reaksiyonu söylememiş. Ben sorunca söyledi. Şu kadar basit bir şeyi fark edemiyorsan sana diyecek bir şey yok. Ben de senin amacını çözemedim.
0
dissendium
(09.08.17)
(11)

Erasmustan vazgeçme noktasına gelmek

apolitikherif
Tek bir şehir seçeneğim vardı. O şehiri yazdım.1 yıl boyunca orada olacağım.Sorun şu ki orada çok türk oluyor-muş.Bu durum beni ister istemez soğuttu. Halbuki beklenti internasyonal ortamlar olması ve ingilizce konuşmak üzerineydi.Bi kaç gündür vaz mı geçsem diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Zate
Tek bir şehir seçeneğim vardı. O şehiri yazdım.
1 yıl boyunca orada olacağım.
Sorun şu ki orada çok türk oluyor-muş.
Bu durum beni ister istemez soğuttu. Halbuki beklenti internasyonal ortamlar olması ve ingilizce konuşmak üzerineydi.
Bi kaç gündür vaz mı geçsem diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Zaten dersler sayılmayacak okulum 1 yıl uzayacak.

Çok hevesle çıktığım yolda şu an bu noktadayım.
Ne yapacağımı bilemiyorum, yazmak istedim.
0
apolitikherif
(07.08.17)
Okuduğun bölümde zorunlu staj yoksa mezun olduğunda fark atacak bir özelliğin olmayacak. Zorunlu stajı olmayan bölümler iş bulma sıkıntısı çekiyor çokça. Bu açığı Erasmus ile kapatabilirsen, diğer mezunlar arasında dikkat çekersin. Ekonomik durumun iyiyse hiç düşünmeden git. Tecrübe tecrübedir. Mezun olunca yurt dışında bir yıl yaşamak için emin ol hem daha fazla para hem de daha uğraştırıcı işlemler gerekecek. Zaten yıllık iznin birkaç hafta olduğu bir ülkede bir yıl yurt dışında vakit geçirmek mezun olduktan sonra hayal.
0
dissendium
(07.08.17)
türklerle takılmak zorunda degilsin, kiminle takilacagini kendin sececeksin. erasmusa gitmemezlik etme.
0
no christ requires
(07.08.17)
Kesinlikle git. Gittigin sehirde ESN varsa ona katilirsin, ilk etapta seni baya oyalar. Sonra sehri ogrendikce diger imkanlari yaratirsin kendine. Bir de bulundugun ulkeyle sinirli kalmazsin, olabildigince diger ulkeleri de gezersin. Daha ne olsun.
0
logic
(07.08.17)
erasmus dünyanın en büyük boktan saçmalığı. gitme zaten.
0
secrex
(07.08.17)
türklerin çok olması türkler ile takılacağın anlamına gelmiyor. nasıl geçireceğin tamamen sana kalmış. yerel insanlar ile takılabilirsin, ispanyollarla takılabilirsin, yalnız başına içebilirsin. sayılmayan derse sokayım bu arada. 6 ay erasmus için okulumu 1 sene uzatmıştım. hem de 4'ün 2'sinde gitmiştim erasmus'a. gözüm açıldığı için kötü oldu tabi ama şimdi deseler "rain 2013'e döndürüyoruz seni tekrar." yine giderim.
0
rain when i die
(08.08.17)
Türk her yerde var. Erasmusa giderken bu bilinçle gidip çok az Türkle tanışmıştım.
Türk olsa dahi orası İstanbul olmayacak. Bambaşka bir deneyim. Aradan 10 yıl geçti, ancak hayatımda iz bıraktı.

Tavsiyem bunları dert etmeden gitmeniz.
0
Scruffy
(08.08.17)
kimle takilacagin senin tercihin. benim gittigim sene 100 erasmus ogrencisinin 21i turktu. su an turklerden cok gorustugum (fiziki olarak) avrupali arkadaslarim var. daha gecen gun birinin dugunune gittim italyaya. erasmus hayatinda iyi ki yapmisim diyecegin seylerden biri olacak her acidan. durmak yok, yola devam.
0
in vino veritas
(08.08.17)
ulke - sehir yazsan daha detayli cevap gelirdi.
0
eksimtrak
(08.08.17)
Amerikanın bi köyüne gittim orda bile türkler çıktı karşıma. O kadar sıkıntı etme takılmak zorunda değilsin. Kimse seni zorlamıyor takılman için zaten. Gitmezsen pişman olursun gibime geliyor.
0
phoenixboy
(08.08.17)
Avrupa'da yaklaşık 40 şehir gezdim. Türk'ün olmadığı yer görmedim, öyle bir yer yok. Varsa şahit olan söylesin. :) 1 gün için gittiğim ufak şehirlerde bile Türkçe duymayı başarıyorum. Neyse bunlar turist genelde ama öğrenci olarak da her yerdeyiz. Bunu söyleyebilirim. En Türk olmaz dediğin yerde bile Türk öğrenci vardır. Sen çevreni kendin seçeceksin. Gittiğin şehir öğrenci şehriyse veya Erasmus olarak popülerse zaten en az 2-3 tane Erasmus topluluğu vardır ESN, Erasmusland, Erasmuspoint vs. gibi. Orada yabancı arkadaşlar edineceksin. Yerel insanlarla da okulda, dışarda muhattap olacaksın zaten. Türklerle muhattap olmamak tamamen senin elinde. Bu arada yurt dışında öğrenci Türkler genelde dışa açılmaya daha meyillidir, ortam olunca yabancı insanlarla takılmaya daha meyilliler. Kimse seni yadırgamayacaktır. İspanyollar mesela bu konuda çok daha kötüdür. Ortamlarına giremezsin, başkalarıyla takılan İspanyolları yadırgarlar. O yüzden korkma, git. Pişman olmayacaksın.
0
tierra santa
(08.08.17)
erasmus yaptığım yerde en kalabalık ispanyollar ikinci de türklerdi. sadece türklerle takılmayı seçen de vardı kendisine tamamen ayrı bir çevre yapan da.
benim için şu ana kadar vermiş olduğum en doğru karardı. dünyanın birçok yerinden arkadaşım oldu hala daha görüşüyoruz çok sık olmasa da. bazıları türkiyeye geliyor hatta. ayrıca türklerin olmadığı bir yer bulamazsın. benim gittiğim yer daha önce adını duymamış olduğum bir yerdi ona rağmen çok kalabalıktı.
0
bana bir nick verin
(11.08.17)
(6)

devlet hastanesinden randevu almak gerekiyor mu?

tepedeki psychedelic adam
göz muayenesi ve kan tahlili için randevu vs. almak gerekiyor mu? sabah bu alanlarda çok sıra olur mu? ücretler hakkında bilginiz var mı?
göz muayenesi ve kan tahlili için randevu vs. almak gerekiyor mu? sabah bu alanlarda çok sıra olur mu? ücretler hakkında bilginiz var mı?
0
tepedeki psychedelic adam
(07.08.17)
(bkz: mhrs)
0
dissendium
(07.08.17)
hastanerandevu.gov.tr'den randevu alabilirsiniz. kan tahlili için randevu yok, direkt gidip kan veriyorsunuz, onlar sistemden doktorun tahlil istediğini görüyor zaten.
0
lily briscoe
(07.08.17)
tabiki gerekir. zaten şimdi almaya kalksan yarına alabilmen çok zor.
0
sutlu nescafe
(07.08.17)
Randevusuz da gidebilirsiniz yani randevusuz gittiğim hastaneler oldu. Fakat randevunuz olursa kaçta gideceğinizi bilirsiniz aşağı yukarı, planınızı ona göre yaparsınız. Yine de en sağlıklısı hastanenin internet sitesine bakmak veya telefonla arayıp sormak olacaktır.

Ek: Muayeneden söz ediyorum. Tahlil için önce istem çıkarılması gerekir ki bunun için de yine muayene olmanız gerekir. Geçmiş olsun.
0
olanlaolunmaz
(07.08.17)
Kan tahlili yaptıracaksan sabah erken saate randevu al ve aç git. Randevu sisteminde kaydın yoksa 182'yi arayabilirsin, aynı kapıya çıkıyor.
0
manuel mandalina
(07.08.17)
Kan tahlilini kendi kendine belirleyemezsin ama aile hekimjnin ya da dahiliyenin filan yazmasi lazim. Once ona randevu almak gerekir.
0
red g
(07.08.17)
(10)

Su maksimum kaç derece sıcaklığa ulaşabilir?

kaderimse np
Merhaba. Tamam su 100 derecede kaynar ama maksimum kaç dereceye kadar çıkabilir? Mesela ısı vermeye devam edersek 250 derece olur mu?
Merhaba. Tamam su 100 derecede kaynar ama maksimum kaç dereceye kadar çıkabilir? Mesela ısı vermeye devam edersek 250 derece olur mu?
0
kaderimse np
(07.08.17)
olmaz. 100 derece sıcaklığa ulaşan bölgeler buhar olup uçar. ancak basıncı yükseltirsen 100 dereceyi geçersin. onda da kaynamayı geciktirmiş olursun. ama 250 derece su buharı olur bak. ama onu da tencere ve ocakla elde edemezsin.
0
alperz
(07.08.17)
Suyun beş tane fazı var.

1. Sıkıştırılmış sıvı
2. Doymuş sıvı
3. Doymuş sıvı - buhar karışımı
4. Doymuş buhar
5. Kızgın buhar

250 derece sıcaklıktaki su basınç uygun değerde ise kızgın buhar olur. Sıcaklık ve basıncı söylersen termodinamik tablolarından bakabilirim.

Edit: Hatta şimdi baktım. Sıcaklık 250 derece iken basınç 3976.2 kPa değerinden büyükse, örneğin 4000 kPa ise su sıkıştırılmış sıvı fazında bulunur. Buhar olmak zorunda değil.
0
dissendium
(07.08.17)
Safsızlık (saf maddenin içine çözünebilen başka maddeler karıştırılması) kaynama noktasını etkiler. Örneğin yemek yaparken tuz ilave edildiğinde verdiği tadın yanında daha yüksek sıcaklıkta kaynamasi sebebiyle yemek de daha yüksek sıcaklığa ulaşıp daha kolay pişer. Düdüklü tencere de basıncı değiştirerek kaynama noktasını değiştirir ve suyun sıcaklığın daha da artmasını sağlar.

Yani çeşitli başka parametreleri değiştirerek kaynama noktasını değiştirebilir haliyle daha yüksek sıcaklıklarda su veya daha düşük sıcaklıklarda buhar elde edilebilir.

Mutfaktan bildirdim, evet.
0
olanlaolunmaz
(07.08.17)
Aman ha safsızlık kaynama sıcaklığını değiştirmez. Kaynatmak için gerekli ısıyı artırır sadece. O ısı farkı da aradaki yabancı maddelere gider.
0
alperz
(07.08.17)
Safsızlık kaynama sıcaklığını değiştirir bu arada.

www.fenbilimleri.org

Saf su normalde 100 derecede kaynarken, tuzlu su aynı şartlarda 100 derece sıcaklıktan daha fazla bir sıcaklık değerinde kaynamaya başlar.
0
dissendium
(07.08.17)
Şimdi kaynama denen şey sıvının basıncıyla atmosferinin basıncının eşit olduğu durumda gerçekleşmiyor mu?

Peki safsızlık artınca aynı basınca ulaşmak için daha fazla ısı -daha yüksek sıcaklık değil- gerekmiyor mu?

Çözeltilerin koligatif özellikleri diye bir şeyler hatırlıyorum. Kaynama sıcaklığı da bunlardan biri mi?

Benim kimya bilgim buraya kadar. Buradan sonrasını yaya olarak devam edeceğiz.
0
alperz
(07.08.17)
Sıvının basıncı dediğiniz şey buhar basıncı. Buhar basıncı sıcaklık arttıkça artar. Yani, sıcaklık daha yüksek olsun ki, buhar basıncı artsın ve atmosfer basıncına eşit olsun. Buradaki sıcaklık artışı zaten kaynamanın daha yüksek sıcaklıkta gerçekleştiğini ifade ediyor. Daha fazla ısı vermek gerektiği doğru. Örneğin 100 derece sıcaklık için x kJ enerji vermek gerekiyorsa 105 derece sıcaklık için x'ten daha fazla enerji vermek gerekiyor. Kaynama noktası sıvının içinde katı madde çözündüğü için yükseldi çünkü. O sıcaklığa ulaşmak için tabii ki daha fazla enerji lazım.
0
dissendium
(07.08.17)
Yani kaynayan sudan çıkan buhar suyun kendisinden daha sıcak olur, öyle mi?

Sonuç olarak ağzı açık bir tencerede kaynayan su maksimum 100 dereceye kadar gelip 100 derecede sabit kalır mı diyoruz?

Aynı olay donma için geçerli olmaz sanırım. Buz - sonsuza kadar soğuyabilir mi?

Bunlar mantıları pişirmek için suya attığımda aklıma takıldı hep.
0
🌸kaderimse np
(07.08.17)
Kaynama esnasında sıcaklık sabit kalır. Aslında saf maddelerin hal değişimlerinin tamamında sıcaklık sabit kalır. Saf su kaynıyorsa kaynama anında su ile buharın sıcaklığı aynı. Biri 100 derecede su, biri 100 derecede buhar. Buhar eğer havaya karışmazsa, yani, kapalı bir kapta kaynama olursa tüm su buharlaşınca buharın sıcaklığı artmaya başlar.

Suyun tamamı buharlaşana kadar 100 derecede sabit kalabilir.

Buz sonsuza kadar soğuyamaz. Evrendeki mutlak sıfır sıcaklığına kadar (-273 derece) soğuma gerçekleşebilir. Bir maddenin sıcaklığı -300 derece olamaz yani.
0
dissendium
(07.08.17)
Teşekkür ediyorum açıklamalar için. İyice anladım şimdi olayı.
0
🌸kaderimse np
(08.08.17)
(6)

özgeçmişe fotoğraf?

havana
merhabalar, yarın yüksek lisans mülakatım var. mülakat sırasında hocalara vermek üzere özgeçmiş hazırlıyorum da fotoğraf koymasam diyorum zaten karşılarında duruyor olacağım, gerek var mı illa fotoğrafa? ben gittikten sonra özgeçmişime tekrar bakıp beni fotoğraftan hatırlayacaklarını filan düşünmüyo
merhabalar, yarın yüksek lisans mülakatım var. mülakat sırasında hocalara vermek üzere özgeçmiş hazırlıyorum da fotoğraf koymasam diyorum zaten karşılarında duruyor olacağım, gerek var mı illa fotoğrafa? ben gittikten sonra özgeçmişime tekrar bakıp beni fotoğraftan hatırlayacaklarını filan düşünmüyorum. ne yapayım, karar veremedim size sorayım dedim.

edit: aslında ben de @nickini vermek istemeyen üye gibi düşünüyordum ama peki koyuyorum, belki beni hatırlamak isterler umut fakirin ekmeği :(
0
havana
(07.08.17)
koy derim.
0
basond
(07.08.17)
Yüksek lisanstan bağımsız olarak iki gün önce aldığım eğitime göre koyulması gerekir diye biliyorum. Örneğin Deniz diye erkek de var, kız da var. Size ulaşmak isterlerse Deniz Bey mi yoksa Deniz Hanım mı diyeceklerine karar verebilirler. Böyle durumlar olabiliyor.
0
dissendium
(07.08.17)
Koymalısın bence.
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(07.08.17)
Güzellik yarışması seçmelerine, Çarkıfelek yarışmasına vs. katılmadığına göre koymana gerek yok. "Bay motorlu kurye aranıyor." tarzı bir ilana başvurmadığına göre cinsiyetinin bilinmesine hiç gerek yok.

Zamanında bu cevapları aldım ben. Linkedine bile fotoğraf koymuyorum bu ağır yorumlardan dolayı. Kişisel görüşüm okula verildiğine göre hiç ama hiç gerek yok.
0
nickini vermek istemeyen uye
(07.08.17)
koy, çünkü senin düşündüğünün aksine, tanıdık bi bölüm değilse seni hatırlamak için fotoğrafına ihtiyaç duyabilirler. son değerlendirmeyi yaparken cv'lerin üzerinden tekrar geçeceklerdir.

ek: doktora yeterlik mülakatında, 5 yıldır okuduğum bölümünün hocaları bana ve diğer arkadaşlara "cv niye getirmediniz" dediler. bunun nedeni jüride dışarıdan iki hoca olmasıydı. mülakata toplamda 4 kişinin girdiğini de ekleyeyim.
0
manuel mandalina
(07.08.17)
Ben de tam tersine özgeçmişimde fotograf olmamasınım benim için dezavantaj olduğunu düşünüyorum. Hatırlanmak için gerekli bence.
0
curukturpkokusu
(07.08.17)
(16)

zorlu center'da $4.700.000'a daire var

soft
bu kadar parası olup zincirlikuyu'da dairede yaşayan ahmak mıdır?değerlenir diye düşünerek alanı ihya eden piyasayı oluşturan insanlar ahmak mıdır?https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-zorlu-center-da-360-m2-4-plus1-super-konumda-bogaz-cephe-468128671/detaydaha pahalısı da olabilir, ba
bu kadar parası olup zincirlikuyu'da dairede yaşayan ahmak mıdır?

değerlenir diye düşünerek alanı ihya eden piyasayı oluşturan insanlar ahmak mıdır?

www.sahibinden.com

daha pahalısı da olabilir, bakmadım.

edit: www.sahibinden.com

$12.700.000'a da varmış.
0
soft
(07.08.17)
Ev güzelmiş ama
0
all girls dream
(07.08.17)
memlekette öyle zenginler var ki nelere ne paralar harcıyorlar aklın hayalin almaz. yani madafaka +1
0
soso
(07.08.17)
metrobuse yakin olmasi guzel.
0
exlibris
(07.08.17)
Türkiye genelinde 160 metrekare evler lüks kabul edilirken, 360 metrekare evler nerede olursa olsun değerlidir. Bu evi alacak adamın evin değerlenmesini bekleyeceğini sanmıyorum. Keyif için almıştır.
0
dissendium
(07.08.17)
o fiyata boğaz gören villa alırsın.
0
nuisance
(07.08.17)
Asiri pahali bence. Sonuçta apartman dairesi, yemisim 360 m2'yi.
Bogaz manzarali, en azindan birkac metre bahcesi olan mustakil ev alirsin o paraya.
Allah sahibine bagislasin derler. Gozumuz yok.
0
runagain
(07.08.17)
ahmak demek doğru değil, residence hayatını seven de var.
fakat, evin tavanları alçak ve banyoyla mutfak dahil parke zeminli.
eminim kalitelidir ve suya dayanıklıdır, ama ben bu konularda eski kafalıyım.

ıslak zemini yok evin.
bu kadar paraya bir mermer, bir granit görmek istiyor insanın gözü.

çok inceleyemedim, ama ilk etapta bunlar gözüme çarptı, daha kim bilir ne saçmalıklar var.

bu parayı hak eden ev de olur, o evde oturana saygı da duyulur, ama evi beğenmedim.
yani bu ev o parayı hak etmez bence.
0
blatta hiberna
(07.08.17)
alkolsuz icecek
(07.08.17)
Madafaka +1
0
Traveller
(07.08.17)
Bunun yerine boğaz hattından bir ev tercih edilir ama kimisi de böyle rezidans hastası. Avm si ekstra olanakları vs. Ha bu paralara da gözü kapalı 3-5 daire alanlar var. Bize garip geliyor :)
0
reactionic
(07.08.17)
yanilmiyorsam şarkici gülşen ordan iki daireyi birleştirip bir yer aldi eşi ile birlikte, 5 milyon dolar gibi birşeydi, oluyor yani arada:(
0
alttaraf
(07.08.17)
bizim hatunun halası da burada oturuyor. Halası hakkında başka bir bilgim yok ama.
0
gozu acik sevisen yahudi
(07.08.17)
kara para aklıyorlar bu tür şeylere çok para vererek :)
0
sorunvar
(07.08.17)
sadece türkleri düşünme parayı nasıl harcayacağını bilemeyen arap dolu ortalık. sen yeter ki gösteriş ve lüks koy önüne.
0
orpheus
(07.08.17)
senin de beyazdan aklıcağın bir 70-80 milyon doların olursa, hiç sormadan alırsın :)
0
dramadi
(07.08.17)
eve 10 milyonda verebilirsin 20 milyonda asıl olay ev hak ediyor mu bu parayı istanbul oyle bır yer oldu ki. herkes kafasına gore fiyatları koyuyor ve ne hikmetse evlerı satıyorlar. benim selenium fulya da favoriye aldıgımb bir daire vardı 3.5 m$ idi.

geçen indirime girmiş 2 m düşmüş şimdi siz hesap edin ne kadar bir kar marjı ya da komisyon donuyor ortada
0
Aşk Adamı
(07.08.17)
(6)

GoT'ta ki Arya Stark

secrex
khaleesi denen marul kılıklıdan sonra buna da acayip ayar oluyorum. siz?
khaleesi denen marul kılıklıdan sonra buna da acayip ayar oluyorum. siz?
0
secrex
(05.08.17)
Arya hepsinden daha adam.
0
dissendium
(05.08.17)
Arya iyidir. Ben sansaya ifrit oluyorum, gerizekali.
0
veritaslibertas
(05.08.17)
dizide cersei ve littlefinger dışında sevmediğim karakter yok şu an. ikisinden nefret ediyorum ama. bi de euronu da kötü adam aslında ama aşırı karizma bi girişi olduğu için sezona şimdilik nötrüm.

khaleesiye laf ettirmem. sansa'ya hiç ettirmem. ikisi de dizide en sevdiğim karakterlerden, karakterlerinin işlenişi çok güzel bence. arya'yı da seviyorum ama ablası kadar değil.
0
nundu
(05.08.17)
Ay agziniza saglik. Ben de ayar oluyorum son zamanlardaki triplerine. Baslarda severdim ama.
0
cansins beybi kolonya
(06.08.17)
Henuz guclu kadinlara aliskin degiliz toplum olarak. Cok kisi bu gibi kadin oyunculara alfa karakter diyor ve alismadiklarindan rahatsizliklarini anlatiyor. Arya bir erkek olsaydi rahatsiz olmayacaktiniz.
0
Traveller
(06.08.17)
arkadaş siz galbia iyi olana katlanamıyorsunuz.


ayar olduğunuz khalesi; köleleri serbest bırakıp özgürlük getiren,
"ben kraliçe olduğumda halk ile aramda bağlar kopsun istemiyorum. onların sorunları ne dinleyeyim, babam gibi deli olmayayım. onlara adil olayım" diyor.

yani olabildiğince iyi biri olmasına rağmen ayar oluyorsunuz. ned stark'ın beyin sahibi olanı resmen. ne bekliyorsunuz ki daha başka? nasıl biri olmalı yani?

arya'nın üstünde de, her şeyi yapabilme gücünün verdiği bir rahatlık var. jhaqen de böyle yavşak yavşak sırıtırdı, her şeyin içinden kurtulma ve istediği kişiyi öldürme gücünün verdiği gevşeklikle.
0
tchuck
(06.08.17)
(2)

okul iş

docrivers
vardiyalı sistemde bir otelde çalışıp örgün eğitimde 4 yıllık bir okul bitirmek imkansız mı :(
vardiyalı sistemde bir otelde çalışıp örgün eğitimde 4 yıllık bir okul bitirmek imkansız mı :(
0
docrivers
(04.08.17)
Gece vardiyasına kalmazsan, yani 08.00-16.00 çalışırsan ve 16.00'da işten çıkıp, 17.00'deki derse yetişirsen imkansız değil. 17.00'de başlayan ders bazen 22.00'de bitiyor. Minimum 8 saat iş + minimum 3 saat okul zor olabilir ama yapan var.
0
dissendium
(04.08.17)
zorlar ama imkansız değil.
0
nrmnm
(04.08.17)
(22)

şuan en büyük derdiniz nedir

bana her yer cehennem
maaş olurokul olurailevi sorun olurbanka kredisi olurherşey olur aslında
maaş olur
okul olur
ailevi sorun olur
banka kredisi olur

herşey olur aslında
0
bana her yer cehennem
(03.08.17)
hayatımda her şey yolunda, istemediğim kadar kazanıyorum, hobilerime yeterince vakit ayırıyorum, boş vaktim çok, kendime bir şeyler katabildiğimi hissediyorum, aileden yana da problem yok, borcum yok.Fakat 9 aylık 'en' ciddi ilişkim bitti. kendi fevriliğim ve asabiliğim yüzünden. şimdilerde hiçbir karşı cinsle onunla anlaştığım gibi anlaşamıyorum, onunla güldüğüm kadar gülemiyorum, onunla uyduğum kadar uyamıyorum. hep böyle sürecekmiş gibi geliyor üstelik. 1 aydır bu hisler gram azalmaz mı arkadaş?
0
Deathrow
(03.08.17)
Şu an sifonumun bozuk olması denedim tamir edemedim çok mutsuzum. Yalnız yaşananın tek kötü yanı evde çıkan bütün aksaklıkları halletmek zorunda kalmak.
0
pastörizesüt
(03.08.17)
param yok
pulum yok
0
rayde
(03.08.17)
yakın zamanda kayıt sildirme, yeni kayıt yapma, başka şehre taşınma vb. gibi işleri halletmem lazım. geriliyorum. param yok aq. zaten hayatımda kayda değer tek problem neredeyse her zaman sadece bu olmuştur. parayla saaadet olmaz diyorlar da ben param olsa gayet rahat olurdum açıkçası çok da bi şeye sıkılmazdı canım yani. param olsa mesela bunları dert etmem. ver parasını bas git, gittiğin yerde 3-4 gün otelde kal, o süreçte güzel bir ev bak mesela rahat rahat yerleş. ne dert var ne tasa bak her şey çözüldü para olunca.

onun dışında sevgilimi çok özlüyorum. şu ara işi yüzünden çok meşgul. anlıyorum, anlayışlı davranmaya çalışıyorum. zaten canı sıkkın, bi de ben üstüne gitmeyeyim diyorum ama ben de o olmayınca çok üzülüyorum, rahatsız hissediyorum.

tam şu an ise derdim internetin çok yavaş olması. böyle şerefsizlik, haysiyetsizlik olmaz. ayın daha üçü, ne kota aşıldı ne bi şey oldu, bağlantı hızı 1.28mbps. tek bir kuruş hakkım varsa burunlarından gelsin. iki doto maçı izleyip yatışalım dedik o da yok allah belasını versin şeytan diyo kalk sktir askere git dönünce de kafana falan sık ne bileyim
0
der meister
(03.08.17)
para
0
pgup
(03.08.17)
hiçbir şeyin istediğim gibi gitmemesi.
çemberi daha da daraltırsak mezun olduğum seneden (geçen yıldan) beri işsiz olmam, iş bulamamam. arkadaşlarım sürekli yükselirken ben yerimde de saymıyorum, geriye gidiyorum. en büyük derdim aptal oluşum diyebilirim en doğru cevap olarak.
0
m e b
(03.08.17)
Derdi olmayanlar yazabiliyor mu?
0
clones
(03.08.17)
yüz felci oldum. 1 aydır bununla uğraşıyorum. kortizondan dolayı tüm yemek alışkanlığım değişti. kalıcı hasar olacak diye çok korkuyorum.
0
hononu
(03.08.17)
şeyim. olmadık yerde kalkıyor.
0
alkolsuz icecek
(03.08.17)
Önümüzdeki 5 hafta sonunun 4'ünde nöbet tutmak zorunda kalmak. 2 gündür düşündükçe kendimi imha etmek istiyorum. Genelleyecek olursam da birçok açıdan iş hayatı en büyük derdim bir süredir.
0
ms brownstone
(03.08.17)
Şuan takıldığım bir çocuğa yazmamak için kendimi zor tutuyorum. Tuttukça aklıma takılıyor. Çok sinir bozucu.
0
kismisolungac
(03.08.17)
Her gün 06.30'da uyanıp staja gitmek. Üç kez kaldığım dersin finalinden 75 alıp dersi geçtiğim için geçen haftaya kadar mutluydum ama şu an kendimi yıllarını plazalarda geçirmiş beyaz yakalı gibi hissediyorum.
0
dissendium
(03.08.17)
oturduğumuz bina yıkılıyor. kiralar anasının gözü olmuş. eski kiracıyız diye neredeyse yarı yarıya oturuyorduk. bu durum bütün dengemi bozdu. 2 hafta sürem var. ne yapacağım hala bilmiyorum. evdekiler de bir karar için beni bekliyor. pof.
0
hemsta
(03.08.17)
Çok şükür sağlığım yerinde, büyük bir derdim yok ama "en büyük derdiniz nedir" demişsin, benimki para. Param yok.
0
hayirsiz
(03.08.17)
yaşadığım inanılmaz bütün olumsuzluklara rağmen aşk acısı bu nedir ya geçmedi piç
0
plastikordek06
(03.08.17)
Tus sınavı
0
bass solo take one
(03.08.17)
Rahmetli babamı özlüyorum. İnsanlar fake geliyor.
0
partizan
(03.08.17)
Yalnızım
İş bulamıyorum
Arayanim soranım yok
Yıllar sonra ailemin yanına taşınmak zorunda kaldım
İnsanlar samimiyetsiz geliyor
Kurduğum hayallerimin çok ötesindeyim
Acı çekiyorum
Birde doğal olarak param yok
Yakışıklıligin para etmediğini anlıyorum artık değer görmek gerçekten sevilmek duygusunu tatmak istiyorum
Mutsuzum
0
jackies
(04.08.17)
Ütülenmeyi bekleyen gömleklerim. Kaç akşamdır eve geç geliyorum, fırsat bulamadım. Yarın son temiz ütülü gömleğimi giyeceğim, akşama halletmem lazım :(
0
Bruce
(04.08.17)
İşsizim iş bulamıyorum ve uzun bir süre daha bulamayacak olduğum gerçeği göğsüme öküz oturtuyor.
Yıllardır herkese ve her şeye rağmen arkasında durdugum kardesim, bilmem demek ki beni kardeşi olarak görmüyormus.
Kardeşim ve annesi yüzünden gelecek planlarimi üzerine yaptığım şehirden gidiyor daha doğrusu kaçıyorum. Kısaca bı kez daha o kadın kazandı ve ben kaybettim biliyorum.
0
havana
(04.08.17)
genel olarak en büyük derdim kendim olmam ama onun dışında bugünlerde aşırı efor sarf edip fiziksel olarak tükenmekle az efor sarf ediyor olmak arasında kalmaya çalışmak diyebilirim.
0
misterturist
(04.08.17)
Hala uyumamış olmak, başka derdim yok.
0
pike
(04.08.17)
(14)

Rüyadaki hazzın gerçek hayattakinden çok fazla olması? (18+)

medre
Rüyanızda eşinizle, sevgilinizle vs. seviştiğinizi gördüğünüzde (yani normalde de seks yaptığınız biri ile) rüyadaki haz oranınız nasıl? Son 3-4 aydır rüyamda hazdan aklımı falan kaçıracağım şekilde seks rüyaları, orgazmlar, mastürbasyonlar görüyorum. Uyandığımda, akıl sır ermez ve asla yakalanamaya
Rüyanızda eşinizle, sevgilinizle vs. seviştiğinizi gördüğünüzde (yani normalde de seks yaptığınız biri ile) rüyadaki haz oranınız nasıl?

Son 3-4 aydır rüyamda hazdan aklımı falan kaçıracağım şekilde seks rüyaları, orgazmlar, mastürbasyonlar görüyorum.

Uyandığımda, akıl sır ermez ve asla yakalanamayacak o hazzın etkisini hissediyorum sadece bir kaç saniye, sonra gidiyor. Gerçek hayatta öyle bir zevk ya da haz yok hayatımda. Olamaz da zaten, böyle bir seviye yok çünkü gerçek hayatta. Böyle bir seviye olsa savaş diye bir şey olmazdı dünyada öyle düşün. :)

Bakın zevkten aklı kaçırmaktan filan bahsediyorum, erimek akmak, hazzın kendisi olmak filan. Öyle sıradan klasik cinsellik rüyası değil.

Yetmezmiş gibi bi de öyle bir orgazmla sonlanıyor rüyalar, onu filan hiç anlatamam artık o kadar yüksek. Hiçbir uyarıcı ya da uyuşturucu ya da sutra ile ulaşılabilecek bir kafa değil bu.

Sadece rüya.

Noluyor ki yani şimdi son 3-4 aydır?

Edit: Kadınım, evliyim, düzenli cinsel hayatım var.
0
medre
(31.07.17)
bilinçaltın bunu istiyor ?
0
rastocasdelay
(31.07.17)
Uzun süredir mastürbasyon yapmıyorsan normal.

Edit: Düzenli bir cinsel hayata sahip olman, yüzde yüz tatmin olduğun anlamına gelmez. Ayrıca, düzenli seks hayatı olan insanlar da mastürbasyon yapabilir. Yasak olan her zaman heyecanlıdır. Rüyanda farklı kişilerle seks yapıyorsan hissettiğin şey "aldatmak hazzı" da olabilir.
0
dissendium
(31.07.17)
birisi fazla 31 çekiyorsun birisi uzun zamandır çekmiyorsun demiş. her kafadan bi sesi. rüyalar böyledir koçum.

rüyadaki aşık olmak gerçek hayattaki aşık olmak da aynı değil. rüyanın olayı bu.ş
0
tbmm
(31.07.17)
ya rüyalar çok garip değil mi. işimize gelenleri bilinçaltımızla ilişkilendirip işimize gelmeyenleri "nalakası var ya?" diye öteye kovuyoruz. bu fiziksel bişey mi zihinsel bişey mi şimdi senin yaşadığın ben de merak ettim. çok ilginç.

yoksa "anca rüyanda görürsün!" dedikleri bu mu?
0
baharat
(31.07.17)
Ben bir kez rüyamda orgazm oldum ve o şiddetle uyandım, gerçekten hayatımda aldığım en büyük haz çarpı bin falandı.
Keşke bir kez daha yaşayabilsem :(
Ben de kadınım bu arada.
Sebebini bilemiyorum, ama birden fazla kez tecrübe edebildiğiniz için şanslısınız.
0
bir nick var benden iceri
(31.07.17)
Bunu erkekler de kadinlar da yogun olarak yasiyor ve evet gerceginden cok daha tarifsiz bir haz veriyor. Bence nedenini nasilini dusunmek yerine tadini cikarmalisin.kesin omarak soyleyebilecegim tek sey bu kesinlikle guclu libidonla ve fantezi dunyanin gercek hayatinda yasadiklarindan daha derin ve daha edepsiz ve ucsuz bucaksiz olmasiyla ilgili.masturbasyon veya iliski sıklıgınla ilgisi oldugunu sanmiyorum.ben kadin degilim ama bu uykuda yasanan hazzi cok isteyip gunduzden kendimi kurup gecesinde bunu yasadigim oldu.o yuzden hep sunu savunurum.asil seks beyinde yasaniyor.
0
a r a m i s
(31.07.17)
Ben öyle arzular şelale rüyası görmüyorum. Ama rüyada böyle senin gibi öyle tahrik edici görüyorlarmış


Nadirsiniz yani
0
MaNOfTheYear
(31.07.17)
Uyurken oyle bir seviyeye ulasabiliyorsaniz gercek hayatta da o potansiyel var demektir. Gercekte ulaşmak isteyip elde edemediginiz hazzi ruya araciligiyla yasiyor olabilirsiniz.

Ruya/gerçek haz orani: ruyada daha sık, gercekte daha yuksek.
0
passive aggressive
(31.07.17)
Bununla ilgili bir rüya ve nörolojili bir kitapta şöyle diyordu. Uyuyunca bücut rahatlıyor ve REM uykusu sırasında vücuda kan dağıtılıyor. Haliyle genital kısımlara da kan gidiyor ve uyarılıyorsun. Çeşitli nedenlerle seksli rüya görülür (ki bu sevişme isteği ile orantılı olmak zorunda değil), ve tam o sırada yeterince vücut gevşemişse orgazm da olur. Orgazmın aşırı şiddetli olma nedeni, vücudun aşırı rahatlaması. Kah eşinizle birlikteyken kah günlük hayatta stresten dolayı kasılıyorsanız, bir süredir stresli ve düşünceliyseniz vücut kendi kendini özgür ve rahat bırakınca, kan da dolunca olması normalmiş. Bu arada yaşadığınız, hissettiğiniz şey rüya değil, gerçekten yaşıyorsunuz. passive aggressive'in dediği doğru imiş.

Edit: Benzer bir iki şey buldum.
www.quora.com
vaginapagina.livejournal.com

Sevişme rüyası gördüm ama sonu gelmedi bende. Millette varmış ama
0
aychovsky
(31.07.17)
çok nadir bana da olur bu, orgazm olmaz da uyandığımda serseme dönmüş olurum vay bee o neydi diye. ama benimki mesela şöyle oluyor, her şey süper ideal oluyor "rüyamda" çok fazla zevk alıyorum neredeyse hiç almadığım kadar ve rüya gibi bir sevişme oluyor falan, psikolojik yönü baya baskın oluyor yani olayın uyandığımda beynim "zevk zevk zevk" diye kendine gelememiş oluyor.

erkeğim ama ben ve düzenli cinsel hayatım yok.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.07.17)
Bana da oluyor bu ve orgazmın şiddetiyle uyanıyorum. Aslında kadınlarda pek duymadığım için acaba benim mi başıma geliyor sadece diye düşünüyordum :)Kimse bahsetmiyormuş demek ki. Her zaman olmasa da gerçek hayatta da rüyadaki kadar şiddetli orgazmlar yaşadım. Passive aggressive'in söylediği doğru bence.
0
blueprints and cigarettes
(31.07.17)
Düzenli cinsel hayatında kafandakileri tatmin edemiyorsun muhtemelen.
0
arnold schwarzeneger
(01.08.17)
bir gay olarak en iyi cinsel deneyimlerimi rüyamda yaşamışımdır hem de istediğim kişilerle bazen de hiç tanımadıklarımla.
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(02.08.17)
üç harfliler şey yapıyor olmasın.
0
secrex
(02.08.17)
(3)

hadise vs aleyna tilki

bana her yer cehennem
bu aleyla tilki'ye ilk çıktığında çok karşı çıkmıştım ama sonraları görüşümün çok saçma olduğuna kanaat getirdimzira ülkede dünyastarı diye sadece tarkan var (bana göre normal şarkıcı)birde justin bieber ve selena gomez gibi isimler sevin yada sevmeyin aleyna ile aynı yaşlarda piyasaya çıktılar ve ş
bu aleyla tilki'ye ilk çıktığında çok karşı çıkmıştım ama sonraları görüşümün çok saçma olduğuna kanaat getirdim

zira ülkede dünyastarı diye sadece tarkan var (bana göre normal şarkıcı)
birde justin bieber ve selena gomez gibi isimler sevin yada sevmeyin aleyna ile aynı yaşlarda piyasaya çıktılar ve şuan dünya bunların peşinde.

neyse şimdi aleynanın sevilmeme sebebi nedir tam olarak sesi mi ?
eğer öyle ise anlayabilirim. ama şarkıları ise çok saçma

çünkü hadise son şarkısı şampiyona şeker yerine aleynanın söylediği Sen Olsan Bari olsaydı herkes oooowww süper şarkı diyecekti.
demeyecek miydi ?

allah her iki şarkıcının yollarını açık etsin. ikisi de dünya starı olsun.
0
bana her yer cehennem
(30.07.17)
Ben Aleyna Tilki'yi popüler olmadan önce de biliyordum.

www.youtube.com

Yetenek Sizsiniz'de performans gösterdiğinde sevmiştim.

Sonra "kullan-at" tarzı müziğe yönelince kendisini takip etmeyi bıraktım. Bu yaşta iyi bir eğitim alıp, kendini ortaya gerçek eserler koyabilmek için yetiştirmesi gerekirken ucuz müziğe yönelmesi insanı müzikten soğuktan bir hareket.
0
dissendium
(30.07.17)
Bu kizin sevilmeme sebebi insanlarin dedigine gore yasina gore cok ukala tavirlari olmasi, garip garip konusmasidir. Basarisiz oldugunu dusunmuyorum zaten, cunku sarkilarini hic acip dinlemedim kendi basima, ama radyoda, televizyonda gayet de her gun caliyor, demek ki ticari acidan gayet basarili, seven olur sevmeyen olur o ayri mesele.
0
Kamyoncunun vitesi
(30.07.17)
15 yaşındaki, görece ilgi toplayan bir kızı ya da erkeği eleştirmek beğenmekten daha cool görünüyor da ondan. büyüdükçe, fena olmayan işler yapıp sıradana yaklaştıkça bu sefer beğenmek "cool" olacak.
0
doxanikee
(30.07.17)
(4)

lise matematiği görmemiş birine bu konuları öğrenebileceği kitap tavsiyesi

chihirovekohaku
-Kumeler-Kartezyen Carpim ve Baginti-Fonksiyonlar-Moduler Aritmetik-Trigonometrik Ozdeslikler-Polinomlar, Carpanlara Ayirma-Logaritma, Ustel Fonksiyon-Limit, Turev, IntegralKonservatuvar mezunuyum. Bilen bilir, ilkokul 6. sınıftan itibaren müzik üzerine yoğunlaşıyoruz. Özellikle konservatuvarın lise
-Kumeler
-Kartezyen Carpim ve Baginti
-Fonksiyonlar
-Moduler Aritmetik
-Trigonometrik Ozdeslikler
-Polinomlar, Carpanlara Ayirma
-Logaritma, Ustel Fonksiyon
-Limit, Turev, Integral

Konservatuvar mezunuyum. Bilen bilir, ilkokul 6. sınıftan itibaren müzik üzerine yoğunlaşıyoruz. Özellikle konservatuvarın lise kısmında matematik dersimiz formalite icabıydı. Lisenin ilk iki senesinde rasyonel sayılarla dört işlem yapıp durduk, sonrasında o da yok :)

Bir vesileyle matematik öğrenmem gerekti. Sonu nereye varacak bilmiyorum, göreceğiz. Kalkülüs, lineer cebir ve temel fizik bilmem gerekiyormuş. Bir arkadaşım, yukarıda sıraladığı konulara hakim olmamı önerdi.

Nasıl çalışmalı? Hangi yayınevlerinin kitaplarıyla ve hangi kitaplarla çalışmalı? Ne yapmalı?
0
chihirovekohaku
(30.07.17)
Lineer Cebir için Uygulamalı Lineer Cebir - Palme Yayınları
Kalkülüs için Thomas Kalkülüs

Ayrıca Khan Academy'deki matematik dersleri gayet başlangıçtan başlayıp anlatıyor. Tavsiye ederim.
0
unstabledotpy
(30.07.17)
Bunları kendi başına öğrenmen biraz zor ama Final'in kitaplarını tavsiye ederim. YouTube'dan konu anlatım videolarını izlersen daha etkili olur.
0
dissendium
(30.07.17)
Antrenmanlarla Matematik kitabıyla başla, sonra başka kaynaklara geçersin.
Khan Academy+1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.07.17)
www.kitapyurdu.com

Bu fasikülleri al. Ben FL mezunuyum. Ona rağmen Limit-Türev-İntegral kısmını bunlarla öğrendim. Tam olarak sıfırdan öğretiyor. Gerizekalıya anlatır gibi anlatıyor. Soran herkese tavsiye ediyorum.
0
Lim5
(30.07.17)
(4)

Neden duyuruda bugunlerde bu kadar cok alkol karsiti duyuru aciliyor?

Traveller
Sanki Avrupa'da yasiyoruz. Ickinin yasak olmadigi ulkeler disinda zaten en az tuketildigi ulkeler arasindayiz. Bu kisiler Avrupa'da yasasa cildirirlardi heralde.
Sanki Avrupa'da yasiyoruz. Ickinin yasak olmadigi ulkeler disinda zaten en az tuketildigi ulkeler arasindayiz. Bu kisiler Avrupa'da yasasa cildirirlardi heralde.
0
Traveller
(30.07.17)
Böyle bir eğilim görmedim ama alkol karşıtı olmak insan sağlığının temellerini bilen her insanın yapacağı bir eylemdir. Bilinçli insanlar için bu son günlere özgü bir şey değil.
0
dissendium
(30.07.17)
Alkol karşıtı duyurular değil bence, daha çok 'Nesini seviyorsunuz', 'Tadını seviyor musunuz' gibi sorular açılıyor genelde. Alkolün acı tadını sevmeyenlerden biri de benim, kokteylleri seviyorum tatlı tatlı ama şaraptır, biradır sevmiyorum. Avrupa'da yaşadım, Türkiye'de de ya da yaşadığım herhangi bir yerde muhabbetin hatrına içki içiyorum. Türkiye'de genelde bu beraber gittiğimiz rakı sofrası oluyor, yurt dışında duruma göre bira ya da şarap. Çünkü tadı acı geliyor, yoksa tadını seven birine neden karışayım. Muhabbet sırasında içilmesi neden rahatsız gelsin, kaldı ki çakırkeyiflik kafasını severim de. Param varsa Tequila Sunrise söylerim, yoksa votka-vişne. Yaşım geçti artık, üniversiteli değilim. Ağzıyla içmeyip, içki muhabbetini kusmalı işemeli ayine çevirenle de uğraşamam.

Avrupa'da bunu söylemeyi geçtim, iş yerine ilk başladığım gün odaya ilk girdiğimde ellerim çok doluydu. İki kişi 'Biz aşağıya sigara içmeye iniyoruz, gelmek ister misin' demişlerdi. Ben de hem elimdekileri göstermiştim, hem de 'Teşekkürler, sigara içmiyorum' demiştim. Sonra bir buçuk aya yakın kimse benimle 'Günaydın', 'İyi akşamlar' dışında konuşmadı. Milletle konuşmaya çalıştıkça terslediler. Bir tek Kolombiyalı bir arkadaş vardı İngilizce bilmeyen, o benimle konuşuyordu sağ olsun. Bir buçuk ay sonra birlikte çıkışta pizza yemeye karar verdiler ve yanlarında ben olduğum için mecburen sordular. Ben de çok yalnızdım o dönem ve gurursuzca kabul ettim. Onlar da pek memnun olmadılar bu duruma. Peşinden, domuzlu pizza ve şarap geldi. Bunları yiyip içerken 'Dur, ne yapıyorsun! Şu domuzlu, bu da alkol' dediler. 'Eeee' dedim. 'Aaaa, yiyorsun!!!' yaptılar. 'Ne oldu ki' dedim, 'E sigara içmiyorsun' dediler, 'E içmiyorum' dedim. 'İlk gün seni sigara içmeye çağırdım. Gelmeyince, 'O Türk, sigara içmez, içki içmez, neden onu çağırıyorsun, bize vaaz versin diye mi' diye bana kızmışlardı. Başının açık olduğunu söyleyince, burada açıyor ama ülkesinde kapalı' dedi. Ben de bir daha seni bir yere çağırmadım' dedi. Peşinden ülkemizdeki deve varlığından, babamın eş sayısından konu açıldı. Bu grubun da yarısı Fransız, yarısı İspanyol. O kadar uzak ülkeler değil, aramızda birkaç ülke var. İnsanlar da okumamış insanlar değil, doktora öğrencileri. Arada bir iki Kolombiyalı var. O günden sonra selam sabah da verdiler, plaja voleybola da çağırdılar. 1.5 aydan sonra arkadaş grubu diye bir şeyim oldu ve her şey benim 'Sigara içmiyorum' dememle başladı, şarap içmemle son buldu.

Neden ben yaklaşılabilir bir insan olduğumu domuzla ve şarapla kanıtlamak zorundayım? Ben şarabı içmeseydim, domuzu yemeseydim, kötü ve selam sabaha değmez, dışlanan bir insan mı olarak mı kalacaktım? Ben haşema giysem olduğumdan farklı bir insan mı olacaktım, bikini giyenlere karşı mı olacaktım; kaldı ki dini inancım bile yok. Bir arkadaşım var mesela, alkol mayasına alerjisi var. İçtiği anda hastaneye kaldırıyoruz; benim yerimde o olsaydı millet onunla konuşmayacak mıydı hiç? Bu durumda kim kötü niyetli?

Bunu da 'Eyyy Avrupa, sen kimsin' anlamında söylemiyorum. Alkol içmemek alkole karşı olmak demek değil. Alkol sevmemek ve istememek 'Dincisin o halde' demek değil. Alkolü sevmek, 'Oooo sen kafa birisin' demek değil. Ya da 'Bira ne süper şey, tadına bayılıyorum' diye duyuru açsa, onun alkolü yücelttiğini düşünmem. Önyargı ise her yerde önyargı.
0
aychovsky
(30.07.17)
"Nesini seviyorsunuz? Tadını seviyor musunuz? Ciddi cevap verin." Gibi şeylerin temelinde bilinçli ya da değil, alkol karşıtlığı var. Çayın tadını acı bulduğu için şekersiz, kahveyi benzer sebepten sütsüz şekersiz icemeyenler "sade kahvenin, şekersiz çayın nesini seviyorsunuz?" ya da "ciddi cevap verin, tadını seviyor musunuz?" diye 3-4 günde bir sormuyorlar mesela.

İçeceklerin hepsi şekerli, tatlı değil. Turunçgillerden ya da vişneden yapılan meyve suları da şekersizken ekşi, acı arası değişen grupta tada sahiptir. Detokslarda, kürlerde bilmemnelerde içilen şeyler de bitki çayları da acıdır normal içeceklere göre. Daha bunun kefiri, şalgamı vs. var. Fakat bu paragraftaki saydıklarım için çay ve kahvenin bile yarısı kadar kişi veya sefer merak edilip sorulmaz. Böyle daha bir dünya içecek sayabilirim. Hiçbiri için (alkol kadar ya da daha çok ve daha göz önünde tükedildikleri halde) aynı muhabbet dönmez. Konuya naif yaklaşanları anlıyorum fakat sebep kesinlikle içeceğin tadı değil. Daha ziyade yüklenen (bence gereksiz olan) anlamlar ve dini sebepler ile oluşan algı.

@Aychovski senin tecrübene de üzüldüm ama İspanyollar tam ikiyüzlülük yapmış. Hem sünni müslüman "benim-inancım-doğru"cu koyu dindarlığının, hristiyan versiyonu olan katolikler çoğunluk olarak hem de İspanyollar bizden daha çok araplar ve araplarla iç içe yaşadılar.
0
nawar
(30.07.17)
yo, bana hiç öyle gelmedi açıkçası. aksine tr'deki genelgeçer alkole/alkol alana öcü gibi bakan yaklaşımın bayağı uzağında. bu arada senin her duyuruda "yea avrupa'da böyle değil, hehehe" tavrı her cevabın içine sığdırdığın garip vurgu fena kafa açıyor he. bayağı problemli tipsin. her cevapta vurgula, ara sıra unutuyorum ben :)
0
doxanikee
(30.07.17)
(10)

aleyna tilki tarkan'dan daha başarılı değil mi?

doxanikee
öyle değil mi yahu?
öyle değil mi yahu?
0
doxanikee
(30.07.17)
bu kızı övmeyeni dövüyolar heralde. ama bu kadarı da fazla harbi bu kızı sevip savunanlar beyin terk amk.
0
nothing in my way
(30.07.17)
1996 yılındaki Tarkan'ın yanında lafı bile olmaz ama 2017 yılındaki Tarkan'a göre başarılı.

Edit: Kendisini dinlemedim. Youtube'da klibinin thumbnail'ını gördüm (Türkçesi ne ki bunun, edit: önizleme imiş), sosyal medyada karşıma çıktı, sözlükte başlığını gördüm. Tarkan'ın son şarkısını da dinlemedim. Başarı ölçeği olarak iki şeye bakıyorum. Liste sıralaması, dinlenme oranları. Bir de albüm satışına bakardım ama o kadar uğraşmak da istemedim.
0
aychovsky
(30.07.17)
Hayır, değil. (Why so serious?)

YouTube hiçbir zaman iki sanatçının (Aleyna Tilki'yi sanatçı kabul ettiğim için Tarkan'dan özür dilerim, eğer kendisi bunu okuyorsa selamlar.) başarı kriteri olamaz. Balıkesir'in Çılgın Eşekleri videosunun 1 milyon kişi tarafından izlendiği bir siteyi ciddiye almamı beklemesin kimse.
0
dissendium
(30.07.17)
tarkandan hayatta değil de hadise ve türevlerinden iyi bence.
0
westblack
(30.07.17)
Pedofiliye yönlendirme konusu dışında başarılı bulmuyorum ekşide
diagnostic retikul çok güzel açıklamış okumanızı tavsiye ederim

aleyna tilki: t.co @d_retikul @sozluk
0
esmeralda
(30.07.17)
tarkanın son albümleri hiç dinlenmiyor yahu. soundları çok kötü bana göre.
bu kızı övmeyeceğim ama sound en azından çağa ayak uydurmuş vaziyette.

türkler pop müzik yaparken saz, davul vb. türk ezgilerinden ne kadar uzaklaşırsa parça da o kadar az mide bulandırıcı oluyor. aleyna tilki bence bunu yakalamış. şarkı az mide bulandırıcı.
0
bir sevgi faresi jamal
(30.07.17)
Allah aşkına bu nasıl saçma bir karşılaştırmadır ya, Tarkan'ın çıkışını dahi hatırlayan biri ve her halükârda seveni olarak bu bir hakarettir hatta hadsizliktir. Yaşınız 20 ise böyle düşünmeniz normaldir ona bişey diyemem elbette, yahut aklınızca kafa buluyorsanız da.
0
mslny
(30.07.17)
tarkanın ölüsü aleyna tilkiden iyidir
0
follow rivers
(30.07.17)
hadsiz bir kıyaslama. net.
0
hayati cozemeyen adam
(30.07.17)
Bu kıyaslama çıktıkları yıllar baz alınarak Nokia 3310 ile Casper Via E1'i karşılaştırmak gibi. Casper günümüz ihtiyaçları teknoloji falan derken şu an nokia 3310 ile karşılaştırınca tercih edilebilir fakat çıktığı dönemde Nokia 3310'un sahip olduğu ve onu şimdi bile konuşulan başarıya sahip olamayacak. Üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen nokia 3310 hala biliniyor ama üzerinden 20 sene geçtikten sonra Casper Via E1'i hatırlayan, konuşan kalmayacak pek. Aynı dönem çıkan HTC, iPhone, Samsung falan varken, ı ıh.
0
nawar
(30.07.17)
(13)

Önce İtalyanca mı İspanyolca mı?

neynep
İkisini de öğrenmek istiyorum, ikisini de seviyorum. Birine baslasam aklon diğerinde kalıyor. Önce hangisini öğrensem diğeri için daha iyi olur?
İkisini de öğrenmek istiyorum, ikisini de seviyorum. Birine baslasam aklon diğerinde kalıyor. Önce hangisini öğrensem diğeri için daha iyi olur?
0
neynep
(30.07.17)
Once hangisini ogrensem digeri icin daha iyi olur diye bir sey pek yok, ikisi de birbirini tamamlayan seyler aslinda. Hangisinden istiyorsan basla bence.
0
Kamyoncunun vitesi
(30.07.17)
bana iltalyanca daha kolay geliyor. okunus ve yazilis olarak
0
evimin paspasi
(30.07.17)
Çok saçma ama ikisini de istediğim için karar veremiyorum :/ bu da süreci yavaşlatıyor.
0
🌸neynep
(30.07.17)
Sırası şu; italyanca sonra İspanyolca. İlla olacaksa en son Fransızca
0
jimjim
(30.07.17)
İspanyolca hakkında daha fazla kaynak bulabilirsin ve daha çok kişi, daha çok ülkede konuşuyor. Ayrıca bu ülkeler ucuz.

Ben İspanyolca derim.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(30.07.17)
italyanca'nın melodisini bi tık daha çok seviyorum, ülkeyi, kültürünü de. ispanya'yı görmedim, ama ispanyolca şarkılar dinliyorum. italyanca çalışırken karışıyor.
bu ikisi illa karışacak gibi ya:/ ikisini de yabancı dil olarak öğrenenler karıştırmıyor mu bunları?
0
🌸neynep
(30.07.17)
hic farketmez. ikisinde de benzerlikler var. tek bilinen gercek. birini hakkiyla ogrenirsen, digerini cok kolay ogrenecegin.
0
mayeskuel
(30.07.17)
akıcı italyanca konusuyorum.

oncelikle ileriyi dusun, ileride ne isime yarar, hayattan beklentim ne? ben italyancayi rasyonel düşünerek seçtim. öncesinde ispanyolcaya çok daha yatkınmışım gibi gelirdi. ricky martin dinlerdim: "aa no importa la distancia diyo, işte mesafenin önemi yok diyo, yaparım bunu ben" diye düşünüyordum.

her türk gibi içindeki italya özentiliği ağır bastı ve italyanca kursa gittim 3 kur italyan kültürde. sonra italyaya yüksek lisans ve iş. tamamini aslinda italyada ogrendim diyebilirim. turkiyede kalarak cok bir ilerleme olmazdi.

arada bir gaza gelip ispanyolcaya bakiyorum, sonra gereksiz diyorum cunku basit seyleri zaten konusabiliyorsun otomatikman. 3 ay kasarsam da cok rahat a2 seviyesinde konusurum cunku cok benzer iki dil de. ispanyol ev arkadaslarim oldu, ben italyanca onlar ispanyolca anlasiyorduk hep ilk bir ay. sonrasinda zaten seni geçiyorlar (evet, 1 ayda fluent konusmaya basliyor ipneler, 0'dan -hata tabi yapiyorlar ama konusuyorlar).

sahsi degerlendirmeme gore ispanyolca italyacadan daha zor geliyor. ozellikle de telaffuz anlaminda j,c,z falan ispanyolcada cok zor ve cikartmam imkansiz gibi.

ote yandan ispanyolca cok daha fazla yerde kullaniliyor dunyada, bu anlamda sansli olmak istersen hedef ispanyolca.

ben italyacami hem gunluk hayatta hem de is hayatimda kullandigim icin bana bir kazanc. italyanca ispanyolcadan daha cok isime yariyor su anki isimde. sen ileriyi bir dusun, ona gore hareket et.

ha bir isime yaramayacak, zevkine ogrenecegim dersen, ac iki playlist, biri italyanca, biri ispanyolca. hangisi daha cok hosuna gider, hangisine daha bir yakin hisseder ve belki biraz da anlayabilirsen, onu ogren derim.

ispanyollar ölsün, milanodan selamlar *
0
no christ requires
(30.07.17)
Ben de italyanca öğrenmeye çalışıyorum ve ikisi arasında kalsaydım yine italyanca derdim tamamen hissi ve daha melodik olmasından, kültürünü pek sevdiğimden. Aynı zamanda İspanyol dilinde bir film izlerken arada kelimeleri kapmak da çok hoşuma gidiyor. Hocam italyanca öğrenince zaten 2 dil öğrenmiş sayılacaksın derdi. Tek sinir olduğum kaynak sıkıntısı hakikaten. Tabii ben sevdiğim için başladım iş vs hedefin varsa başka.
0
mslny
(30.07.17)
:))
İş hedefim yok valla, tamamen zevk ve kültürleri sevdiğim için. gelecekle ilgili bi fikrim yok, ikisi de aynı mesafedeyim sanırım o yüzden karar veremiyorum.
işte playlist işine gelirsek, seneler önce perdono'yu nası ezberlediysem, dün de ispanyolca şarkıyı iki seferde düz okuyabildim. geçen hafta da italyanca çalışmaya başlamıştım.
tek fark, italya'yı gördüm, ispanyol kültürünü hiç yaşamadım.

oy. ne güzel dert:) ama karar veremedim hala. çok teşekkür ediyorum ayrıca yardım niyetiniz için. <3
0
🌸neynep
(30.07.17)
sadece daha kolay olduğu için italyanca diyeceğim galiba, daha ilerdeyim, ve ispanyolca şarkılar söyleyip italyanca öğreneceğim :p
0
🌸neynep
(30.07.17)
Bence İspanyolca öğren. İtalya'yı seven bir insan olarak İtalyancanın fonetiği kulağımı tırmalıyor.

youtu.be

Örneğin bu videoda Arriva gibi bir şey diyor, İtalyanca bilmediğim için ne dediğini tam anlamamış olabilirim.

Sanırsın Speedy Gonzalez konuşuyor. Bana çok uyumsuz bir dil gibi geliyor İtalyanca. Böyle bir yükselip, bir alçalıyor gibi.

Bence İspanyolca öğren. Daha çok konuşuluyor.
0
dissendium
(30.07.17)
demin ispanyolca açtım duolingo'dan, evet daha zor. ama ispanyolca şarkılar kesinlikle çok daha güzel.
ama italyanca da heves kaçırtmadan, hızlı ilerleyecek gibi.
OF.
0
🌸neynep
(30.07.17)
(4)

İngilizce İşletme okunur mu?

enchantress
Açıköğretim bu bölümü yeni açmış. Heves ettim. Tıp öğrencisiyim. MD, BBA olmak ek katkı sağlar mı? İngilizce eğitim iyi midir? Açıköğretimi hakkıyla okuyan biri bir şeyler öğrenir mi?
Açıköğretim bu bölümü yeni açmış. Heves ettim. Tıp öğrencisiyim. MD, BBA olmak ek katkı sağlar mı? İngilizce eğitim iyi midir? Açıköğretimi hakkıyla okuyan biri bir şeyler öğrenir mi?
0
enchantress
(29.07.17)
Bunu ben de düşünüyorum ama bölüm yeni açıldığı için çalışma materyalerini bulmak zor olur herhalde. O yüzden Türkçe işletmeye başlayacağım
0
beyaztenlikiz
(29.07.17)
Açık öğretimi hakkıyla okumak diye bir şey yok maalesef. Ben 32 dersin 20 tanesini bölüm sonundaki özetleri okuyarak geçtim ve 2.79 ortalama yaptım. İşe yarar birçok şey öğrendim ama "harbiden iyi okuduk" diyemem kesinlikle. Bir şeyler mutlaka öğrenirsin ama açık öğretim eğitimiyle "işletmeci" olamazsın. Bir şeyler eksik kalır.
0
dissendium
(29.07.17)
@dissendium İşte o hakkıyla okumak olmuyor. Bölüm sonu özetlerine çalışmak yerine oturup kitabı doğru düzgün okusaydın ne olurdu onu soruyorum. 2.79 yüksek bir ortalama değil zaten. Benim okulumda 70'e denk geliyor. Açıköğretimde kaça denk geliyor?
0
🌸enchantress
(29.07.17)
Hiçbir şey olmazdı, ne olabilir ki? Açık öğretim kitapları dandik ötesi. Benim tamamını okuduğum kitaplar da vardı, hiçbiri akademik yayınların yanından bile geçemez. Ben 2.79 için yüksek demedim ki. Kitabın özetini okuyarak ders geçen biri bile 2.79 yapabiliyor dedim. Zaman ayırıp kitapların tümünü okusaydım 3.50-4.00 arası bir ortalama yapardım. Bu da bir işime yaramazdı çünkü hobi olarak okudum. Hobi için okuyan birinin ortalama gibi bir amacı olmamalı zaten.
0
dissendium
(29.07.17)
(16)

hatun ve hanımefendi kelimeleri üzerine ne düşünüyorsunuz?

reavelyn
soru başlıkta aslında ama biraz daha açayım. hatun kelimesini kaba bulanlar var, hanımefendi veya hanımı da eski bulup beğenmeyenler. buna üzülüyorum biraz aslında, hatun harika bir kelime değil mi? kadına verilen değeri gösteren kelimelerden birisi bence.
soru başlıkta aslında ama biraz daha açayım. hatun kelimesini kaba bulanlar var, hanımefendi veya hanımı da eski bulup beğenmeyenler. buna üzülüyorum biraz aslında, hatun harika bir kelime değil mi? kadına verilen değeri gösteren kelimelerden birisi bence.
0
reavelyn
(29.07.17)
hatunu eskiden çok severdim. şimdi özenti gibi geliyor. söyleyen kişiyle de alakalı bence. hanımefendi çok şık bence yabancı insanlar kullandığında. ayrıca yanımdaki bir erkek de üçüncü birisine benden hanımefensi diye bahsederse bu da hoşuma gider. ama her halükarda ikisi de söyleyen kişiye çok bağlı. özenti mi yoksa ağzına yakışmış mı diye
0
blacksky
(29.07.17)
Hatun itici. Biraz varoş geliyor hatta; ceceli dinleyip nargile kafeye giden tipler canlanıyor gözümde.
Hanımefendi gayet normal. Önceden dolmuş şoförleri bile kullanıyordu ne oldu da değişik bişi gibi gelmeye başladı bize şaşkınım.
0
jimjim
(29.07.17)
Ben sadece güzel kızlara hatun derim. Hatun fena gibi. Güzel olmayan kızlara kızcağız falan derim. Hanımefendi de güzel bir kelime ama gerçekten bir hanımefendi için kullanılırsa. Kezbanlar için kullanılırsa hoş olmuyor.
0
dissendium
(29.07.17)
Hatunu severdim çok da kullanırdım sonra bir şey oldu artık kaba geliyor sanırım yukarıdaki arkadaşın söyediği ile ilgili kimin nasıl söylediği önemli.
Hanımefendi gayet kibar bence çok şık.
0
mutekebbir
(29.07.17)
Hatun leş, hanımefendi cici.
0
harvey
(29.07.17)
İkisini de severim ama kullanım yerlerine göre. Hatun, samimi olduğum birine genelde çok güzel, çok fettan ya da böyle dişi bir özelliği olan bir kadından bahsederken kullandığım bir ifade. 'Hatun taş!' gibi. Çok yakın kız arkadaşımızla ismimizin sonuna hatun koyarak hitap ettiğimiz de olur ama isimler yeni nesil isimler olunca bir Nene Hatun gibi durmuyor; İrem Hatun, Ceren Hatun falan oluyor. Sonra da kıkırdıyoruz 'Ayça Hatun size bakraçla ayran çalkasın heee', 'Seçil Hatun, hele makaleleri bana tez forward eyleyesün' diye saçmalayıp mutlu oluyoruz. Kadından bahsederken hatun kullanımı bana çok samimi geliyor, 'Hatuna bak, gelirim dedi, gelmedi' gibi. İçeriğe bağlı olarak hatun kelimesini çok severim.
Hanımefendi daha çok sokaktaki 'bayan' lafını karşılayan bir şey gibi geliyor, 'Hanımefendi, cüzdanınızı düşürdünüz' gibi.
İkisi birbirinin alternatifi gibi gelmiyor.
0
aychovsky
(29.07.17)
iş yerindeysem genelde kadınlara hanımefendi diyorum. mesela müşteri aradığı zaman selamın aleyküm hanımefendi diyorum. nasılsınız diyorum. sizli bizli konuşuyorum.

ama normal arkadaş ortamında "naber kadın" derim.
0
kosun lan mevzu var
(29.07.17)
hatun cok itici bi hitap sekli. kullanmayınız lütfen.
0
all girls dream
(29.07.17)
@dissendium ve @aychovsky + 1 çok güzel açıklamışlar.

ama "hatun"un itici, kaba gelen bir yönü de var. kırsal; erkeğin, kadının efendisi olduğu çağrışımı yapıyor. bunu birebir kullanan şahıslarda gözlemledim. bu yönüyle hoş değil. "nene hatun"daki kullanımı ise çok hayranlık uyandırıcı, hanımefendinin de hanımefendisi gibi bir çağrışım yapıyor bende.
0
runagain
(29.07.17)
Ikisi birbirini karşılamıyor ki. Ayri ayri degerlendirmek lazim. Hatun diye nasil hitap edilir ki zaten. Birinden bahsederken geyik ortaminda hatun diye bahsedilir en fazla. Hatun şeklinde seslenmek... bilemedim. Hanimefendi birçok ortamda, asıl kullanilmasi gereken hitap şekli zaten.
0
aquarium
(29.07.17)
hatun lafını kullanmam, kullanılması da itici geliyor.
hanımefendiyi ben dahil çevremdeki pek çok kişi sinirlenince kullanıyor sanırım, düşünce farkettim.
0
manuel mandalina
(29.07.17)
Aman "bayan" demeyin de, ne derseniz deyin.

kakao +1
0
fengari
(29.07.17)
Hatun kelimesi itici geliyor açıkçası. Aksine hanımefendi 80'ler İstanbul'una ait, kibar bir kelime gibi geliyor kulağıma, daima eskileri hatırlatıyor. Keşke daha çok kullanılsa.
0
sytemofadownmanyagi
(29.07.17)
Ikisi de problem degil benim icin. Hatun kullanmak icin pek uygun durum yok ama biri kullansa rahatsiz olmam. Ben hatun demiyorum. Hatun diyince gozumde kocakari canlaniyor biraz:)
0
stavro
(30.07.17)
Hatun kelimesi çok afedersiniz erotiğime gidiyor. Halbuse yasal eş demek. Hele bi de yasadışı olsa var ya off
0
kargn
(30.07.17)
Hatun boktan.

Xxx hanfendicim iyidir.
0
Apocalypse
(30.07.17)
(12)

Sözlükte çok güldüğünüz şeyler

aychovsky
Entry olur, başlık olur. Karnınızı tuta tuta güldüren ya da sandalyeden düşüren olur. Var mı?
Entry olur, başlık olur. Karnınızı tuta tuta güldüren ya da sandalyeden düşüren olur. Var mı?
0
aychovsky
(29.07.17)
yok.
0
sutlu nescafe
(29.07.17)
çok klasik olacak ama depeyi ve kelevelelis entry'lerinin geneli. uzun zamandır mizah ihtiyacımı twitter'dan karşılıyorum.
0
zgrydn
(29.07.17)
sözlükte böyle bir şey yok da,

youtu.be

bunu izlerim ne zaman gülmek istersem.

bi de bu arkadaş var

www.youtube.com
0
MaNOfTheYear
(29.07.17)
kelevelelis ve real eyes realize real lies adlı iki yazarın çoğu entry'si.

Sözlük'te yalnızca bu ikisini takip ediyorum yazar olarak.

Bir de kayser sozer var.
0
dissendium
(29.07.17)
eksisozluk.com
Bayılıyorum buna.
0
fraise
(29.07.17)
favorilediklerim genelde bu tip entry'ler oluyor, moralim bozuldukça açıp açıp deliriyorum gülmekten. son aylarda en çok güldüğüm entry bu sanırım, sahneyi hayal ettikçe gözümden yaş geliyor,

eksisozluk.com

tabii öncelikle türkstar fatih'in videosunu izlemek lazım. videonun ve olayın kendisinden çok daha komik geliyor bana bu. olayın kendisi üzücü zaten aslında, adamcağız da ölmüş hem. ama bu entry bambaşka ya. kendim de efor testine girdiğim için daha bi' "canlı" oluyor gülücükler. yapsaymışım keşke öyle. of. çok güzel.

bi de, yanından geçtiği sırada fıslayan oda spreyine "karakterini sktimin sinsisi" diyen bir baba vardı, o anı da hayal ettikçe çıldırıyorum sjfshjfsk

bunun dışında, football manager'daki kariyer hikayelerini ÇOK seviyorum. güzel yazıp olayı hikayeleştirebilen yazarların tecrübeleri cidden muazzam oluyor. birisi belçika üçüncü liginde takım çalıştırıyordu mesela, transfer etmek istediği oyuncuların "sizin ilçede migros yok" diyerek takıma gelmeyi reddettiklerini, yönetim istediği bütçeyi vermezse ilçenin hollanda'ya bağlanmak için dilekçe vereceğini falan yazmıştı ahaha. bu hayal gücüne bayılıyorum işte.
0
der meister
(29.07.17)
Eve x lira elektrik faturası gelmesi başlığı vardı. Miktar yazılıydı başlık yerinde. Yazarın diğer entryleri de efso komikti.
0
hasmetizm 2046
(29.07.17)
yüzyıllık yalnızlık
(29.07.17)
bıyıklıgençforvet'in tüm entryleri(toplamda 20 tane falan sanırsam)
0
follow rivers
(29.07.17)
empty man
(29.07.17)
depeyi adlı yazarın tüm entryleri. özellikle şuna çok gülmüştüm: eksisozluk.com
0
straight from the heart
(29.07.17)
(bkz: yaran başlıklar)

tek geçerim bunu. diğer verilen entryleri hep okumuştum ama yaran başlıklar gibisi yok. en şukulananlardan sırala.
0
semenderr
(01.09.17)
(1)

ev mi arsa mı

xiii
selamlar2 adet orta kat daire mi almalı yoksa merkeze biraz uzak bir arsa bulup 3 katlı bina mı dikmeli?herhangi bir yer olarak düşünün.not: yatırım değil, yaşamak için. birden fazla dairenin sebebi kardeşler.
selamlar

2 adet orta kat daire mi almalı

yoksa merkeze biraz uzak bir arsa bulup 3 katlı bina mı dikmeli?

herhangi bir yer olarak düşünün.

not: yatırım değil, yaşamak için. birden fazla dairenin sebebi kardeşler.
0
xiii
(29.07.17)
Ev al. Bizim köyde (dedemin köyü) bir sürü dönüm arazi var, hatta isterseniz ev yapabilirsiniz diyorlar, ama ben aklı başında bir insan olarak ayda yılda bir gideceğim bir yere ev yapmayı kesinlikle mantıklı bulmuyorum. Merkeze uzak yerlerin gelişmesi yıllar sürer. Belki de sen 60 yaşına geldiğinde bile oraların değerlendiğini göremeyeceksin. Arsanın değerlenmesini beklerken vakit geçiriyorsun. Ev alıp kiraya verirsen bu vakti paraya dönüştürmüş olursun. Arsaya ev yapmak için bir sürü inşaat işi olacak. Ben bunların hiçbiriyle uğraşmazdım. İki tane temiz daire al, yeter.
0
dissendium
(29.07.17)
(5)

teniste sert vuruşlar hakkında

diffarentiationation
mesela şunlar: https://www.youtube.com/watch?v=_x-xhMMoJE8neden her vuruşlarını bu şekilde hızlı yapmaya çalışmıyorlar? birden güç falan mı geliyor da böyle vuruyorlar?
mesela şunlar: www.youtube.com

neden her vuruşlarını bu şekilde hızlı yapmaya çalışmıyorlar? birden güç falan mı geliyor da böyle vuruyorlar?
0
diffarentiationation
(29.07.17)
Uygun konumda bulunmak gerekli. Etki-tepki gibi düşün. Sen rakibe sert top attığında rakip topa yanıt verebilirse o top aynı şekilde sana geri gelir. Rakibin hareket edemeyeceği bir durumda olması gerek. Oyun motivasyonuyla da ilgili. Rakibin yorulduğu fark edersen üst üste bile yapabilirsin. Burada önemli olan rakibin hazırlıksız bir anından faydalanmak.
0
dissendium
(29.07.17)
Kontrolsuz guc guc degildir.
0
baldur2
(29.07.17)
tenis ve masa tenisinde en önemli olay top takibi ve raket hakimiyetidir. masa tenisinde yalnızca top takip edilir. tenis de ise hem top hem de rakip takibi yapılır. ( ben ve çoğu arkadaşım yapmıyor o ayrı konu) bunun amacı topun hangi açıdan, hangi hızla ve nereye atıldığının tespit edilmesidir. buna göre backhand veya forehand stiliyle vurursun. eğer rakip oyundan o sette oyundan kısmen düşmüşse ve tempo düşükse sayı alabileceğini düşündüğün anda forehand stiliyle ya hak diyerek vurursun. eğer karşındaki oyuncu senin düşündüğün gibi oyundan düşmemişse aynı şekilde cevap verir. ufak bir ralli olur sonunda tekrar aynı rutine döner. ama bunu sürekli yaparsan hem sayı alman zorlaşır hem de oyundan düşersin. ve izleyenler de bir bok anlamaz. bu yüzden masa tenisi izlemek tenise göre işkence gibi gelir. çünkü sürekli bir ralli pozisyonu ve alanın, topun, raketlerin küçük olmasından dolayı manevra- hamle olayları süreklidir.
0
mind mischief
(29.07.17)
işi bilmiyorlar
0
eksimeksi
(29.07.17)
Tenis bir performans oyunu ve taktik de istiyor. Sürekli güç kullanarak rakibin karşılayabileceği konuma toplar atmak yerine, enerjisini az kullanarak sadece kritik hamlelerde güç kullanmak daha mantıklı. Uzun süreli bir oyun sonuçta, bazı toplara federer reis koşmuyor bile.
0
filipis
(29.07.17)
(32)

Gunde ortalama ne kadar ekmek yiyorsunuz?

stavro
Adet olarak soruyorum, bir gunde toplam 1 ekmek, 2 ekmek ya da yarim ekmek gibi.Bir duyuruda gordum bugun, gunde 1,5 ekmege herkes "cok fazla, o kadar ekmek yenir mi?" falan demis de sasirdim biraz herkes bundan daha az mi yiyor gercekten diye.Sahsen sadece sabah kahvaltisinda 1 tam ekmek yedigim ol
Adet olarak soruyorum, bir gunde toplam 1 ekmek, 2 ekmek ya da yarim ekmek gibi.

Bir duyuruda gordum bugun, gunde 1,5 ekmege herkes "cok fazla, o kadar ekmek yenir mi?" falan demis de sasirdim biraz herkes bundan daha az mi yiyor gercekten diye.
Sahsen sadece sabah kahvaltisinda 1 tam ekmek yedigim oluyor, tam bir gun icin en kotu ihtimalle 2,5 ekmek yiyorumdur. Fazlasi da olur. Olecek niyim? Gorunuse gore normal sinirlarin ustunde ekmek tuketiyorum cunku.

Cogunuz gunde 1,5 ekmekten az mi yiyorsunuz gercekten yahu? Bir yarim ekmek arasi atistirmalik bir sey alsan 3'te biri gitti zaten. Genel olarak ekmeksiz mi besleniyorsunuz?
Ekmek yemekten sakinanlar, kilolu musunuz?

Hemen hemen ekmek tuketmeyenler, doyuyor musunuz? Ekmek yemeyi kestigimi farzediyorum, et yiyorsam doymak icin 700gr kemiksiz saf et yemem lazim mesela bir aksam yemeginde sahsen. (Bir kere denedim:) Nasil idare ediyorsunuz? :)

NOt: Halihazirda fazla kilolu olup da rejimde olanlara degil de normal kiloda olanlara soruyorum ozellikle. Rejimde iseniz cevapta belirtiniz.
0
stavro
(29.07.17)
0

(ciddiyim uzun zamandır böyle)

low-carb, glutensiz, rafine şekersiz beslenmeye özen gösteriyorum. İdeal kilomdayım.

edit: evet doyuyorum. doyurucu sağlıklı şeyler yiyince doyuyorsun. Genelde iki ana öğün yemeye çalışıyorum ben ve o kadar da zorlanmıyorum açlık konusunda.
0
qazaqwsx
(29.07.17)
2 dilim yiyorum en fazla ama ona rağmen kilo alıyorum. senin gibi insanlar o kadar yiyip kilo almıyor işte sinir oluyorum:)
0
nothing in my way
(29.07.17)
Sadece kahvaltıda ekmek yerim, o da çeyrek ekmek ya eder ya etmez. Kesmek için falan değil, zayifim çocukluktan beri böyle.
0
doxanikee
(29.07.17)
uzun zamandır ekmek arası bir şey yemedim. ekmek yiyorsam günde hehralde 5-6 dilim falan
0
Kamyoncunun vitesi
(29.07.17)
şüşkoyum, tost yapmıyorsam günde 2-3 dilimden fazla ekmek yemem. kimse sadece ekmek yediği için ölmez, yemediği için de sağlıklı olmaz. cidden günde 2.5 ekmek fazla ama nasıl desem başka şeylerle tolere edebiliyorsan (bol hareket etmek, ekmek dışında genel olarak sağlıklı ve dengeli beslenmek vs) bence çok da büyük mesele değil ya. tamam sağlığımıza dikkat etmeliyiz, vücudumuz en önemli hazinemiz de bugün yediğin sebze için bile zararlı diyolar abi e ne yicez o zaman amk, ben düşünmekten ve uğraşmaktan bunaldım açıkçası.

mevcut kaynaklar bu nüfusu beslemek için yeterli değil. alan sorun değil ama nüfusu doyurmak bence sorun. o yüzden ucuz olan ne varsa basıyolar yiyeceğe de içeceğe de. affedersin ske ske o glikoz şuruplarını falan tüketmemiz lazım. "yok ben tüketmicem" diyorsan ya eşek yüküyle para verip organik kasacaksın ya da kendin yetiştireceksin. ambalajsız ürün tüketmeyin diyolar, doğrudur ama onlardan ne kadar uzak durabilirsin? hiç tüketmeyen adamda çeliğin ötesinde bi irade ve beslenme planı uygulamak için bayağı boş vakit olması lazım.

o yüzden tek derdin ekmekse eğer bence zktir et.
0
der meister
(29.07.17)
Kahvaltıda yarım ekmekten bir dilim eksik gibi yerim, akşam yemeğinde de salata varsa suyuna genelde 1-2 dilim banarım yoksa çorbayla ekmeğin burnunu yerim sadece. Standart gün böyle. Kilo normal.
0
mslny
(29.07.17)
iştahsız olduğum dönemlerde çeyrek.
formda olduğumda yarım ekmek. spor yapıp çok iyi beslendiğim dönemlerde bile yarımı geçmem.
standartlarım bu.

öğrenci şartları falan bazen devreye giriyor ya da gece gece tost istiyor canımız o zamanlar istisnai durum oluşuyor ama çok nadir.
0
Caaannn
(29.07.17)
tüketmiyorum, sıfır. sadece yumurta yiyeceksem bir dilim kızartıp yiyorum yanında. bunun haricinde, dışarda yemek yemem gerekirse ekmeği kafaya takmıyorum (tost, sandviç vb.) çünkü nadiren yiyorum.
0
theseachange
(29.07.17)
Yersem 1 dilim en fazla. Alışınca doyuluyor, bir süre sonra eksikliğini hissetmiyorsun bile. Ekmekle birlikte abur cuburu yemeyi kestim. Porsiyonlarım büyüktü onları da normal seviyeye indirdim. Spor olarak 1 saatlik yürüyüşlere kolayca 13-14 kilo verdim. Şuan kilom normal.
0
reactionic
(29.07.17)
Kahvaltıda 1 veya 2 dilim. Esmer ekmek ne olduğunu bilmiyorum.
0
Lim5
(29.07.17)
@der meister
Derdim ekmek degil acikcasi, zaten kilolu degilim de gunde 1,5 ekmek cok fazla denince sasirdim valla.
0
🌸stavro
(29.07.17)
1 dilim, o da sabah kahvaltıda. Küçüklüğümden beri böyle yerim, hiç ekmek aramam. Annem böyle alıştırdığı için sanırım arkadaşlarımın evine gittiğimde akşam yemeklerinde ekmek masaya koyulunca şaşırırdım, bizde sadece kahvaltıda tüketilir. 4 kişilik aileye bir ekmek alırız.
0
fraise
(29.07.17)
Genelde 1 ekmek. Bazen yarım. Bugün tartıldım, 71 kilo çıktım. Kilolu değilim ama 70+ kilo olmamın temelinde ekmekten çok kola var. Kola içip çikolata, ıvır zıvır şeyleri çok yiyorum bazen.
0
dissendium
(29.07.17)
3 yıldır falan 0 ekmekti. bir iki haftadır hafiften yemeye başladım çok endişeliyim ://
0
yuvarlanantencereninkapagi
(29.07.17)
0. hiç ekmek yeme alışkanlığım yok. aramam.
0
pinkpeony
(29.07.17)
1 dilim.
0
awareim
(29.07.17)
kahvalti ettigimde 2-3 dilim, hafta ici 0. tükettigimde de beyaz degil
0
lemuria
(29.07.17)
Çoğunlukla yarım ekmek. Kahvaltıda çeyrek, akşam yemeğinde 1-2 dilim. Tüm gün evdeysem geniş kahvaltı ve öğle yemeği de eklenince 1'e yaklaşır. Kadınım, ideali kilomdan az bir fazlam var.
0
manuel mandalina
(29.07.17)
Hiç.
Doymak zorunda değilim, doymak için yemek yemiyorum.

Ekmek yememek için menemen gibi ekmekle yemeyi sevdiğim şeyleri hayatımdan çıkardım.
0
kayranin kedisi
(29.07.17)
Genelde yemiyorum. Çok nadir (haftada 1-2 defa) yerim. Onda da en fazla 1-2 dilim tam buğdaylı. Hayatımın hiçbir döneminde 1 ekmeği geçmemişimdir. O da yarım ekmek tost ile başlayan günlerde. Diyette değilim, kilolu değilim ve rahat doyuyorum.

Seninki baya fazla. İnşaatta çalışan işçiler dışında o miktarda ekmek tüketen kişi duymadım. Onlar da ağır yük ve çalışma sebepli zayıflar.
0
nawar
(29.07.17)
Yazılanları gördüm şok oldum. Stavro ben de senin gibiyim. Günde en az 2.5ekmek tüketiyorum.Hatta az önce ekmek olmadığı için yemek yemedim. Annem de dayanamadı bana. Biraz hamur yoğurup pişe(şekerli hamuru yağda kızartma)yaptı. Ekmeksiz yemek yemeyi düşünemiyorum ben.Bu arada şanslı insanlardanım. Yiyip yiyip kilo alamayanlardanım.
Bu arada nerdeyse gece yarısı hamur yapıp bana pişe yapan anneme çok teşekkür ederim. Seni seviyorum.
0
valarmurgulis
(29.07.17)
Yazilnlari gordum ve sok oldum +1 Benim genellikle gun icinde yedigim toplam ekmek 1-1,5 ekmege denk geliyordur. Ekmek benim zayif noktam, keske yememeyi basarabilsem ama olmuyor. Hatta o kadar cok ekmek yiyorum ki cevremdeki insanlara gore, hem bu kadar ekmek yiyip hem nasil 45 kilo kaliyorsun diye sitem ediyorlar.
0
yuzır
(29.07.17)
0

şu sıralar sadece sıvı tüketiyorum.

normal beslendiğim dönemlerde yarım ekmek kadar yiyordum gün içinde. iki dilim sabah, iki dilim akşam gibi.

ne miktar ne tüketirsem tüketeyim tokluk hissi çabuk geliyor. muhtemelen enerji harcamadığım için. enerji harcadığım zamanlarda biraz daha fazla yeme eğilimi gösteriyorum.
0
neseranni
(29.07.17)
Ekmek denen şey kan şekerini çok hızlı yükselten bir besin, kan şekeri aniden yükselince vücut onu dengelemek için insülin salgılıyor habire. Bu ani iniş çıkışlar da başta şeker olmak üzere bir çok hastalığa neden oluyor. Günde 1 dilim falan hadi neyse, ama dediğiniz miktarda ekmek çok çok fazla. Yaşınız nedir bilmiyorum ama genç vücudu bir şekilde tolore edebiliyor ama 35'i geçtikten sonra nur topu gibi hastalıklarınız olur bu ekmek temposuyla giderseniz.

Ben hiç ekmek yemiyorum, bazen işte yemeğine göre 1 dilim yerim o yemekle. Ekmeksiz gayet doyuyorum. Ekmek ile doymak arasındaki ilişki o dediğim kan şekerini yükseltmesi meselesinde yatıyor. İlk önce ani kan şekerini yükseltiyor, doygunluk hissi yaşıyorsunuz. Fakat o ani çıkan kan şekeri, bir süre sonra aniden de düşüyor, bu sefer kısa bir süre sonra yeniden acıkıyorsunuz. Size günde 2.5 ekmek yediren şey de bu habire inip çıkan kan şekeri.
0
fengari
(29.07.17)
Kahvaltı dışında ekmek yemiyorum, yediğim ekmek ekşi mayalı evde yapılan ekmekten. Eve hazır ekmek alınmıyor zaten. Bugün yarım dilim yemiştim, bazı günler hiç yemiyorum, pide filan yediğimde de ekmek yemiş sayarsam günde 1 dilime denk geliyordur bence. Normal kilodayım, rejim yapmıyorum.
0
elikası
(29.07.17)
0.
İki aydır düşük karbonhidratlı besleniyorum, ilk günden itibaren ekmeği bıraktım. Öncesinde de yarım ekmek civarı yerdim, o da kahvaltıda. Glisemik indeksi düşük şeyler yediğim için uzun süre tok kalabiliyorum, asıl fazla ekmek yemek sonrasında açlık hissetmeme sebep oluyor. Başta biraz kilo vereyim diye başladım ama bu şekilde devam ederim çünkü hiç mi hiç aramıyorum ekmeği.
0
pike
(29.07.17)
0

Kilolu değilim ama sebze ve protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum. Zaten 2 lokma yemek yesem doyuyorum ekmek yiyince diğer şeylere yer kalmıyor. Birde gluten intoleransı var taş yemiş gibi hissediyorum.

Evde peynir yaptığımızda onun suyuyla ve çok az hamurla lavaş yapıyoruz. Kırk yılda bir onu yerim o kadar.
0
jazzabel
(29.07.17)
2 dilim
0
gazozailacatmauzmani
(29.07.17)
Yazilanlari gorunce tekrar tekrar sok oldum ben de. Bu yazdiklariniz bir ogun degil, tam bir gun icin gecerli degil mi yanlis anlamadim?:) Millet az falan da degil, resmen hic yemiyormus ekmek.
Bulgur pilavi + salata yerken bile 1-2 dilim ekmek goturuyorum ben:) Sisman olsam yemezdim gerci ama bir sikinti da cikmayinca aynen boyle devam ediyor.
Buradaki cevaplardan anladigima gore ben bayagi cok yakiyorum:)
Su an saat 13:10 ve simdiden 1 tam ekmek yedim toplamda.
0
🌸stavro
(29.07.17)
şurada gördüğün dilimlerden maksimum dört, beş adet.
www.damakunlumamulleri.com
0
filteria
(29.07.17)
cok net hatirliyorum yil 1998
gunde 2-3 tane somun ekmek yerdim.
o zamanki ekmek gramajlari simdikine gore buyuktu

60 kilo civariydim hep.
0
kosun lan mevzu var
(29.07.17)
sıfır.

kilom normal ne fazla ne zayıf. demek ki ihtiyacım yok
0
shotgunwoman
(29.07.17)
(3)

kefken kerpe

benimhalaumudumvar
kefken kerpe taraflarında hava deniz nasıl? yarın gidilse tüm gün denize girlip aksamda kamp yapılabilecek yerler var mı? Daha önce hiç gitmedim. Bide nereler gezilir ne yenir ne içilir? Teşekkürler
kefken kerpe taraflarında hava deniz nasıl? yarın gidilse tüm gün denize girlip aksamda kamp yapılabilecek yerler var mı? Daha önce hiç gitmedim. Bide nereler gezilir ne yenir ne içilir? Teşekkürler
0
benimhalaumudumvar
(28.07.17)
Kamp yeri var kefkende, hatta cadirkrnt gibi bir yer migrosun arka tarafinda. Denizi sicakti ramazanda gittigimde simdi de sicaktir buyuk ihtimal. Kartalkaya var orasi guzel, plajida iyi sayilir. Yeme icme kinusunda sikinti olmaz cok yer var
0
boran79
(28.07.17)
Kerpe güzel ama hava biraz kapalı bu aralar. Kerpe'nin merkezi tüm gün denize girmek için uygun. Sahilde birkaç tane balıkçı var. Bir tane dönerci var. A101, Şok, Migros var. Aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Arabanız varsa bütün sahiller sırayla gezilebilir. Kefken, Kumcağız, Kovanağzı gibi.
0
dissendium
(28.07.17)
geçen hafta kefken kerpe sahil şeridini gezme fırsatım oldu. ben kumcağızda konaklamayı uygun gördüm . migros ekomini vs marketler var yiyecek içecek kolayca temin edilebilir. plajın arka tarafındaki büfelerin yanında çok temiz olmasa da wc duş imkanı var.ayrıca yolun devamında sağ tarafta güzel bi kamp alnı var kamp alanından merdivenlerle plaja inebiliyorsunuz . koyun sağ tarafı kumsal sağ tarafında ise atlamalık güzel kayalar var.
0
guglicio
(28.07.17)
(2)

Yeni mezun diş hekimi ve eczacı

sorunvar
Bu kişilerin aldıkları maaş nedir ? Bu bölümlerde de çok mezun var artık isyanı var mı ?
Bu kişilerin aldıkları maaş nedir ? Bu bölümlerde de çok mezun var artık isyanı var mı ?
0
sorunvar
(28.07.17)
yeni mezun diş hekimi arkadaşım 6 mı ne alıyor.
0
fakyoras
(28.07.17)
Eczacılık okumak isteyenler ilginç bir şekilde ortadan kayboldular. Benim 10 yıl önce eczacı olmak istiyorum diyen bir tanıdığım mimarlık bitirdi. Bu bölümler hala değerli. Ağış ve Diş Sağlığı Merkezleri sayesinde diş hekimleri rahatlıkla çalışma alanı bulabiliyor. İşsiz mezun hiç görmedim. Sadece eczane açmak sanırım eskisi kadar kolay değil. Eczacıların aldığı maaşı bilmiyorum ama bizim burada yeni açılan eczanenin sahibi birkaç ayda yeni araba aldı. Bunda eczanenin sağlık ocağının tam karşısında olmasının büyük etkisi var.
0
dissendium
(28.07.17)
(3)

bu adam ne kadar doğru söylüyor olabililir?

sipsiyah
https://www.facebook.com/depremtahministasyonu böyle bir adam varbulut hareketlerinin depremlerle alakalı olduğunu iddia ediyor. sizce ne kadar doğru olabilir?
www.facebook.com böyle bir adam var

bulut hareketlerinin depremlerle alakalı olduğunu iddia ediyor. sizce ne kadar doğru olabilir?
0
sipsiyah
(28.07.17)
Jeolojiyi geçtim, coğrafya bile bilmiyor. Yazık. Yerin kilometrelerce altında gerçekleşen fay kırılmasını yağmur gibi bir hava olayına nasıl bağlamış anlamak güç. Adam depremi önceden haber veren SMS sistemi kurmuş. Bu adamın uzaya fırlattığı kendi uydusu yoksa o SMS sistemi bir işe yaramaz çünkü deprem sonrasında birçok operatör kitleniyor. Dolandırıcı gibi bir şey.
0
dissendium
(28.07.17)
Birak bulutlari, halihazirda sismolojik veriler bile deprem olacagini soyleyemiyor. Depremi onceden kestirmenin yolu yok. Umarim gelecektr olur ama bugun icin boyle bir teknoloji yok.
0
stavro
(28.07.17)
Bu adamin bunu soylemesine degil 2000li yillarda buna hala inananlarin inanmasa bile suphe duyanlarin varligina inaniyorum. Gidin kitap okuyun, dunyayi gezin, spor yapin, akilli kulturlu arkadaslar edinin kisacasi insan olun.
0
Traveller
(28.07.17)
(3)

Şu kadının NDGT'ye sorduğu soru...

ya ben lan neyse
https://www.youtube.com/watch?v=XWYdkQbuStwmatematik fenle alakalı mı diye soruyormuş. ingilizcem yok. çok dalga geçildi soruyla. hani "matematik bilim değildir." diyen çok bilim adamı var bildiğiniz gibi. kadın da aslında o minvalde sormak istiyor olabilir mi?
www.youtube.com

matematik fenle alakalı mı diye soruyormuş. ingilizcem yok. çok dalga geçildi soruyla. hani "matematik bilim değildir." diyen çok bilim adamı var bildiğiniz gibi. kadın da aslında o minvalde sormak istiyor olabilir mi?
0
ya ben lan neyse
(27.07.17)
Şu kadın dediğin Katy Perry değil mi yaf? Şarkıcılar anlamaz öyle şeylerden. Is math related to science? dediyse bence çok absürt bir soru değil. Science genelde fen bilimleri için kullanılıyor ama kriminoloji diye de bir bilim var şimdi. Bu adamların uğraştığı şeyler matematikle o kadar da ilişkili değil.
0
dissendium
(27.07.17)
Sorunun saçması olmaz. Katy Perry muhtemelen hiç fen dersi almamış. Fizikte matematik yaygın kullanılıyor. Kimyada da kullanılıyor. Hatta biyolojide bile kullanılıyor. Bunları birbiriyle ilişkilendirmeyi başaramamış. Matematik olmasa bilimi bu kadar nesnel ve anlaşılır bir şekilde ifade edemezdik.
0
Lim5
(27.07.17)
Hristiyan okullarında okumuş, ilahi falan söylüyormuş. Sonra da müzik okuluna gitmiş. Bilmiyor kadın yani.
0
Lim5
(27.07.17)
(4)

Laptop Donanımından Anlayan Beri Gelsin

efegs1905
elimde lenovo z50-75 var. harddiski bozuldu. yeni harddisk almam gerekli. harddiski söktüm ve üzerinde yer alan bilgilerden hiçbirşey anlamadım. Şimdi sorum şu; bu aletin harddiski kaç inç ? 2.5 mu 3.5 mu ?Bir de bu harddiskin üzerinde bir yongası var. yani ben sıfır çıplak harddiski alırsam, bu yon
elimde lenovo z50-75 var. harddiski bozuldu. yeni harddisk almam gerekli. harddiski söktüm ve üzerinde yer alan bilgilerden hiçbirşey anlamadım.

Şimdi sorum şu; bu aletin harddiski kaç inç ? 2.5 mu 3.5 mu ?

Bir de bu harddiskin üzerinde bir yongası var. yani ben sıfır çıplak harddiski alırsam, bu yongayı ona takmam gerekçek. farklı bir marka harddisk alırsam, üzerinde bu yonga yeri olur mu ?

son olarak benim laptomuma uyan harddisk linki yollamanız mümkün mü ? eğer işin içinden çıkamazsam +100 lira maliyetle servise vermem gerekecek. Şimdiden teşekkürler duyuru ahalisi.
0
efegs1905
(27.07.17)
2.5"
0
sameidiot
(27.07.17)
3.5 inç olanlar masaüstü bilgisayar için. 2.5 inç olanlar dizüstü bilgisayarlar için. Bir uyum sorunu olacağını sanmıyorum. Genelde tüm modellerle uyumlu oluyorlar.
0
dissendium
(27.07.17)
hazır değiştirecekken ssd almayı da düşünebilirsin
0
neseranni
(27.07.17)
çok yüksek hafıza ihtiyacı yoksa kesinlikle 2.5'' ssd alın. ben sandisk aldım, laptop bozuldu, çıkardım masaüstüne taktım, sorunsuz kullanıyorum.
0
soft
(27.07.17)
(7)

Bi cümle çeviri

manuel mandalina
balatalar yandı, yardım pls;"burada her gün şu kadar kişiye yemek pişirilirdi."teşekkürler.
balatalar yandı, yardım pls;

"burada her gün şu kadar kişiye yemek pişirilirdi."

teşekkürler.
0
manuel mandalina
(27.07.17)
"Here, meals have been cooked everyday for X people."

mesai sonu, benimkinin de çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. bir yerde kullanacaksan, ikinci bir onay gelene kadar benimkini kullanma.
0
i drive the hearse
(27.07.17)
こちらで毎日それだけの方に料理を出していました。
0
anonim yazar
(27.07.17)
Mutlaka edilgen yapi kullanmana gerek yok ki
X people would/used to have their meals here every day de basit ve is gorur ceviri
0
nickfury
(27.07.17)
x people were served meals here everyday
0
sir gawain
(27.07.17)
The meals used to be cooked here everyday for people up to X.

demek istiyorum. Yanlışsa sorumluluk kabul etmem. :)
0
dissendium
(27.07.17)
ben de şöyle yaptım:
"In this complex, meals used to be cooked for four to five thousand people everyday." olsa da postaladım, olmasa da :D

meal aklıma gelmemişti, sıkıntı oradan çıkmış. aslında @sir gawain'inki kulağa en hoş geleni bence ama yemekler burada piştikten sonra başka binalara dağıtılıyor, dolayısıyla 'serve'den emin olamadım.
0
🌸manuel mandalina
(27.07.17)
ceviri bazinda, verdigin Turkce cumleye en yakin su an kendi yazdigin. anlam butunlugu cok onemliyse, yemeklerin pisirilmesi eylemini cevirmen gerekir dagitildigini degil.
0
i drive the hearse
(27.07.17)
(23)

Tinder programını nasıl bilirsiniz?

jackies
Hiç kullandınız mi? Kimseyle buluşup birşeyler yaşadınız mı?
Hiç kullandınız mi?
Kimseyle buluşup birşeyler yaşadınız mı?
0
jackies
(27.07.17)
Karakter yaratma ekraninda takili kaldim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.07.17)
Eşleşince çoğu yazmadı, yazıştıklarımla da kafa olarak uyuşmadık. Tip varsa çok ekmek çıkar.
0
reactionic
(27.07.17)
Türkiye'de artık pek işe yaramıyor.
0
arnold schwarzeneger
(27.07.17)
Çoğu defa match alıp kiminle eşleştiğimi bile göremeden unmatch edildiğine şahit oldum. Onun dışında eşleşme olunca da genelde konuşma gerçekleşmedi. Arnold +1 özetle.
0
skooma
(27.07.17)
olay tamamen tarz fotograf. bu fotolar profesyonel cekim olursa daha iyi. tarzdan kasit da hipster sakali olabilir, yanlari kisa ustu uzun dikenimsi sac olabilir. ya da ustte topuz yapiyolar ya. guzel bir kiyafet ve aksesuarlarla suslemen gerek, bileklik, saat, bere vs... onun haricinde ortamlara akiyorum tarzi bi clubbing fotosu ve hobim var temali hiking fotosu da is gorebilir. bunlari ben yapmadim da olay bu. olay tamamen fotolarda ne kadar tarz oldugun.
0
baldur2
(27.07.17)
Turkiye ---》 allah dusurmesin kardes..

Yurtdisi ---》 allah razi olsun kardes...
0
qazaqwsx
(27.07.17)
Tamamen zaman kaybi bence. Bunu yalnizca ego tatmini icin kullanan bir kiz arkadasim var. Kendusine gelen like larla mutlu oluyor. Bi baska arkadasim da burdan tanistigi kisiyle evlendi. Garip durumlar var yani
0
vonflatline
(27.07.17)
türkiye'de hiçbir işe yaradığını düşünmüyorum. eskiden birkaç kişiyle eşleşirdim. uzun zamandır tek kişiyle eşleştiğim yok. eşleşsen bile cevap vermeyip silen kezbanlarla dolu.
0
nothing in my way
(27.07.17)
Türkiye'de işe yaramıyor kesinlikle. Yarasa da %1 ihtimal
0
MaNOfTheYear
(27.07.17)
ben kullanmadım. kullanan erkek arkadaşlarımdan sadece birisi bir kişiyle randevu koparabildi. kız arkadaşlarımda çok sıkıntı yok, işlerini görüyorlar. bazısı ilişkiyi ciddiye alıp almayacağını kestiremediğinden huzursuzluk yaşıyor.
0
zgrydn
(27.07.17)
Oraya dusmek hos bir sey degil. Erkek ixin de kiz icin de.
0
brad pitt
(27.07.17)
Baldur2 +1 olay fotoğrafta bitiyor. Çoğunluğun mesleği okulları sahte yazılmış. Bir de yurt dışı fotoğrafları acayip prim yapıyor. Paran olduğunu gezmeyi sosyal olduğunu milletin gözüne sokman lazım.
0
empedokles
(27.07.17)
Yurtdışında kullanıyorum iyi ekmek düşüyor, tabi havalı fotoğraf, sosyal olduğunu vs belli eden fotpğraflar iş görüyor özellikle
0
England
(27.07.17)
Başıma birşey gelmeyekse eğer, türkiyede de çalışıyor. Ama tabi yurdışında ki arkadaşların anlattığı gibi/kadar değil. Galiba biz burada onlara göre daha az eşleşme alıp daha fazla emek harcıyorduruz. Çünkü bizde mesela eşleşme olup ben senin bildiğin kadınlardan değilim diyeni de var, kafadan kontak olup sohbet edemeyeni de var, ya da eşleşme sonrası hiç muhabbet etmeyeni de var. O yüzden sosyo-kültürel olarak türkiyede ki eşleşme ve devam arkadaşlığı yurtdışına göre daha zor olabilir ancak oluyor.

Ben şunu da farkettim, illere ve semtlere göre de farklılık gösteriyor eşleşme. Mesela tatil beldelerinde daha sık eşleşme düşüyor. Büyük şehirlerinde alt orta sınıf semtlerinde daha fazla eşleşme düşüyor.
0
mete kudur
(27.07.17)
turkiye'de ilk bulusmami gecen hafta bir kadinla yaptim, rezaletti.

yerden bitme insan iliskileri sıkıntılı. eger fena halde uyumlu degilseniz her iliskinin bir zamana ihtiyaci var. aksi halde siritiyor.

yapmacikti cok. bi daha yazmadim zaten.
0
boyle buyurdum
(27.07.17)
buralarda gerçekten ego için kullanılıyor ve eğer ego için kullanan bir kadın arkadaşım olsa suratına bir tane tokat patlatırım. çok malca bir kullanım amacı. eğer buralarda da o amaçla kullanan kadınlar varsa baya MAL olduğunuzu bu vesileyle söylemiş olayım.

nereden yayıldı kezbanların arasına aq şeyi anlayamadım ki, seküler kesim olarak kullanıyorduk ne güzel. şimdi, türbanlı gelinliğini giymiş kocasıyla çektirdiği düğün fotoğrafını profiline koyan insan var. bu programı kullanan kadınlarda beyinsizlik genele vurulduğunda biraz had safhada, insan programın açıklamasını hiç mi okumaz lan?
0
i drive the hearse
(27.07.17)
ben merakıma dayanamadım, ilk defa yaklaşık üç hafta önce kurdum.
dört gün boyunca 150 civarı insanı sağa kaydırdım ki bunların birçoğunu "sen de gel madem" diye gönülsüzce yaptım. abartı, tıraş yok. cidden böyle.
dört günde bir kişiyle bile match olmadım. "pff, siktirin gidin" deyip sildim programı.

yani işim tinder'a kalsa ölmüşüm de, kalmaz. zerre itibar etmem öyle leş ortamlara.
he yurtdışında insanların nasıl verimli kullandığını ben de hayret ve ibretle okuyorum, gıpta ediyorum.
0
filteria
(27.07.17)
ben Türkiye'de hiç match almadım ama yurtdışında yeteri kadar aldım. Tinder plus sayesinde çeşitli ülkeleri deneme şansım da oldu.
0
yüzyıllık yalnızlık
(27.07.17)
Ben eşleştim birkaç kez ama konuşma fırsatım olmasına rağmen çok yüzeysel buldum uygulamayı. Hatta bir kez eskort ile eşleştim. Kız normalde bir alışveriş merkezinde çalışıyor ama aslında eskort. Böyle garip şeyler de oluyor. Ben bu kadar kalitesizliğe dayanamayıp bir iki gün sonra sildim uygulamayı. Arada bir vakit öldürmek için tekrar yüklesem mi diye düşünüyorum ama.
0
dissendium
(27.07.17)
fuhuş yuvası. e5 kenarında gördüklerin daha namuslu.
0
secrex
(27.07.17)
tinder i zkiş app olarak bilirim.
0
ya ben lan neyse
(27.07.17)
Turkiye'de 0. Yurtdisinda deneyip de eslesme alamadigim ulke yoktur desem yeri. Sadece birtakim fiziki imkansizliklardan dolayi bulusma olmadi ya da ben usendim.
0
finsidigi
(27.07.17)
1 senedir kullanmıyorum ama öncesinde kullandım. Türkiye'de 100 kişiyi sağa attıysam 10 match almışımdır. Yurtdışında bu oran inanılmaz yüksek. Yurtdışında kullandım böyle böyle geyikleri büyük oranda gerçektir yani. Türkiye'deki match aldığım kızlarla kafamın uyuştuğu yoktu. Yurtdışındaki kızlarla kafamın uyuştuğu bi hayli fazlaydı, birkaçıyla buluştuk, bir şeyler de yaşandı. Fakat yabancı kızların kullanım amacı sadece seks desek de yanlış söylemiş oluruz, herkes kafa dengi insanlarla vakit geçirmek, bir şeyler paylaşmak istiyor. Hiç seks istemiyorlarsa direk söylüyorlar, netler. Gezmeye gittiğiniz ülkede size şehri gezdirip tanınatacak, bu sırada güzel vakit geçirebileceğiniz arkadaşlıklar da kazandırabilir. Türkiye'de kullanılacak bir uygulama değil kısacası. Tinder plus kullanarak ülke dışında eşleşme alabiliyorsunuz, hatta Android telefonunuz varsa fake gps yapın. 1 hafta takılın orda burda, dediğimi anlarsınız.
0
tierra santa
(28.07.17)
(7)

İngilizce Hazırlık Sınıfına Başlayacağım, Tavsiyeleriniz Neler?

siyah giyen adam
Öncelikle durumdan bahsedeyim ilk. Okuyacağım bölüm yüzde 30 ingilizce olacağı için zorunlu hazırlık var. Seviyem ise sanırım a1. Sanırım diyorum çünkü şu ana kadar ingilizceyle o kadar ilgisizdim ki. İnanın ne ortaokulda ne lisede sıfır sıfır sıfır, hiç ingilizce dersi dinlemedim, asla ingilizce ça
Öncelikle durumdan bahsedeyim ilk. Okuyacağım bölüm yüzde 30 ingilizce olacağı için zorunlu hazırlık var. Seviyem ise sanırım a1. Sanırım diyorum çünkü şu ana kadar ingilizceyle o kadar ilgisizdim ki. İnanın ne ortaokulda ne lisede sıfır sıfır sıfır, hiç ingilizce dersi dinlemedim, asla ingilizce çalışmadım. 40-45 kişilik sınıfta onca ders dururken haftada 2 saat beni kafamı vurup yatmama sebep verdi, şimdi it gibi pişmanım ama iş işten geçti artık.

Yani sıfıra yakn gramer ve İlköğretim 5.sınıf düzeyinde kelime bilgim var. Şimdiki nesil ilkokul 2 de 3 de ingilizce görüyor ama, biz 4.sınıfta başlamıştık ve ben 5.sınıf seviyesindeyim. Am/is/are cümlesi bile kuramam.

İşte bu yüzden bu hazırlık senesinde günah çıkarmak istiyorum. Ne de olsa haftada 25-30 saat sadece ingilizce dersi göreceğiz. İlgilenecek başka bir ders, başka bir dersin ödevi ya da sınavı olmayacak, sadece ingilizce! Bu müthiş bir şey.

Ve ingilizce hazırlığı geçmek değil, İngilizceyi öğrenmek istiyorum bu 1 yıl içinde. Hiç değilse kendimi açık program haline getirip 4 yıl bölüm okurken bu hazırlık sınıfının verdiği sağlam ingilizce temelini geliştirdikçe geliştirmek istiyorum. Dili kolayca öğrenecek zeka kapasitem yok, dil yatkınlığım yok ama istek ve hevesim var, okul başladığında azim ve hırsa dönüşecek bir süreç başlayabilir. 1 yıl içinde altyazısız film, dizi izlemek istiyorum, hiç değilse ingilizce altyazılı ve anlayarak.

Bu süreç çerçevesinde sizce ne yapmalıyım? Hazırlıkta ingilizce öğrenilmiyor diyebilirsiniz hele çok iyi bir okul değilse, ama hiç önemli değil. Bir, sıfırdan büyüktür. Şimdiki ingilizce seviyem atıyorum %5 ise 1 yıl sonra bugün bunu %55'e getirmiş olmak bile olumlu bir şeydir bence. Fakat yine de dedikleri gibi ingilizce hazırlık hiç işe yaramıyor mu öğrenmek konusunda? Kendi çabalarımla ne yapabilirim evde internette? İngilizce altyazılı dizi izlemek ve Google play ingilizce pratik yaptıran uygulamaları kullanmak listemde var, bunlar dışında? Yani İngilizceyi öğrenirken siz neler yapmıştınız?

Hazırlık okuyacağım üniversite yüzde 90 ihtimalle İÜ olacak, ytü ve marmara da ihtimal dahilinde ama düşük ihtimalli yerler, biz İÜ hazırlık diyelim. İÜ nün Herkesin kötülediği bir hazırlık olması da motivasyonumu kırıyor. :/
0
siyah giyen adam
(27.07.17)
yüzde 30 ingilizce demek aslında yüzde yüz türkçe demek. içinden gelmiyorsa zorlama çünkü motivasyonunu kıracak bir sürü şey olacak. yani pes etmemen için ciddi bir motivasyonun yoksa boşuna kasma kendini bu kadar.

ne mi yap, türkçeyi hayatından çıkar. siyah giyen adamları aç türkçe değil ingilizce izle(alt yazı ile tabii ki), oyun oynuyorsan burada ne dedi yav deyip aç sözlük karıştır. müzik dinliyorsan aç sözlükten anlamlarına bak.

ingilizce hazırlık senin şu seviyene göre sadece temel bir yapı oluşturur daha da ötesine götürmez.(sınıftakilerin seviyesi de sana yakın olacak diye varsayıyorum)
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.07.17)
1. Dersleri düzenli takip edeceksin öncelikle, verilen ödevleri aksatmadan yapacaksın.
2. Piyasada yabancı menşeli gramer kitapları var, onları al, öğrendiğiniz konulara göre alıştırmalarını çöz. Yani sana derste verilen ödevler ile yetinme, pekiştirme yap.
3. Ayda bir 2-3 önceki konuya dön, tekrar et, alıştırma çöz.
4. Basit ingilizce hikaye kitapları var, biraz ilerleyince onları al, oku, sözlük en yakın arkadaşın olsun, seviş hatta sözlükle.
5. Kendi seviyene yakın bulabildiğin her şeyi oku. İnternet alıştırma/ dil öğretme videoları kaynıyor, hepsini aç, dinle, not al.
6. Bu kadar kısa sürede hızlı bir yükselme istiyorsan bu 1 sene boyunca için, dışın, her hücren ingilizceyi dert edinmeli, sürekli bununla yatıp kalkman gerekir yani.
0
fengari
(27.07.17)
cosmicstring +1
ingilizce - türkçe'yi hayatınızdan en kısa zamanda çıkarın. sadece ingilizce sözlüklüklerin seviyeleri var, en alt seviyeden baslayın.
0
pinocchio
(27.07.17)
Bu arada am is are cumle kuramam diyen birine ing ing sozluk onermek ne kadar mantikli bilemiyorum. Ing ing sozlukten bir sey anlayabilecegini sanmiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.07.17)
@proletarier aller lander vereinigt euch
Dikkat ettiyseniz cosmicstring de, ben de "mümkün oldugu kadar erken" dedik. Kaldi ki sifirdan baslayanlar için bile ingilizce - ingilizce sözlükler var ; resimle açikliyor, sema ile açikliyor ama ingilizce açikliyor. Ingilizce - türkçe sözlük kullanmak, ingilizce bir kelimenin türkçe bir kelime olduguna inanmak gibi bir aliskanlik yaratiyor. "Extension of the universe" deyimini duyunca, "anlamadim, evrenin dahili telefon numarasi da ne?" diyenler gördüm ben.
0
pinocchio
(27.07.17)
İngilizce hazırlık işe yaramıyor diyen insan tembeldir. Ben de yüzde 30 İngilizce eğitim veren bir okulda iki yıl okudum, sonra bıraktım. Lisede sayısalcı olduğum için haftada 5 saat matematik, 4 saat geometri, 3'er saat fizik, kimya, biyoloji falan görüyorduk. İlkokulda İngilizceyi seviyordum ama lisede bayağı koptum. Hazırlığı 84 ile bitirdim ve sıralamada ilk 10-15 arası bir yerdeydim. Bana bir sürü şey kattı. Amerikalı bir hocadan bile ders aldım. Okulda zaten İngiliz ve Rus hocalar vardı ama yurt dışından gelen misafir hocaları kastediyorum Amerikalı derken. Hazırlıkta esas olan İngilizcenin içine girebildiğin kadar girmek. Ben derste anlatılan her şeyi yazardım. Hala da yazarım. Mutlaka yazı yaz, konuşmaktan korkma. Sana gülecek adam gitsin Oxford'ta okusun. Orada senden çok daha kötü seviyede insanlar var. Ben bile kendimi kötü görmeme rağmen telaffuz, kelime bilgisi, genel kültür anlamında okulun yüzde 70'inden daha iyiydim. Sen de dizi, film kültürü olan bir insansan, 9GAG vs. takip ediyorsan büyük ihtimalle sen de onlardan daha iyi olacaksın. Sınıfında hazırlık ne abi yeaaa, mezun olunca kursa giderim diyen Einstein'lar olacak. O sığırları dinleme sakın. 1. sınıfa başladıktan sonra İngilizce anlatılan derslerde çok işine yarayacak.
0
dissendium
(27.07.17)
Tavsiyeleriniz için teşekkürler ve daha varsa dinlemeye açığım. Gramer kitaplarını, sözlükleri vb okulun vereceği listeye bırakmayı düşünüyorum? Sonuçta muhakkak okul gramer sözlük vb almamız için isim verecektir. O dönem geldiğinde ekstra olarak resimli ingilizce ingilizce ve a1 seviyesine uygun ingilizce türkçe sözlükler de alabilirim.

Benim ingilizce hazırlığı isteme nedenim okuldaki eğitimden ziyade 1 yıl gibi büyük bir zamanı sadece İngilizce'ye ayırma imkanımın olmasıdır. Yani okul 8.30-12.30 desek bile öyle böyle 14.00'ten sonra tüm gün bana kalıyor ve 3-4 saatimi daha ingilizce çalışmaya ayırabilirim. Ayrıca İngilizce altyazılı dizi izlemek, ingilizce pratik Android uygulamaları, internetteki ingilizceyle ilgili her türlü olanak yine elimin altında olacak. Youtube da ne yazık ki matematik kadar doğru düzgün ingilizce eğitimi veren bir kanal yok sanırım? Bi Özkan Çelen kaliteliye benziyor, onun derslerini de takip etmeyi düşünüyorum.

Ağustosun ikinci haftası eve gelince How ı met your mother'a başlayacağım ama diziyi hiç izlememiş olduğum için direkt ingilizce altyazılı izlemek diziyi çöp etmek gibi geliyor bana, acaba önce bölümü Tr altyazılı ardından İng altyazılı mı izlesem. Öyle de çok zamanımı alır, zaten romantik komediye çok ilgim yok ama kararsızım yine de.
0
🌸siyah giyen adam
(27.07.17)
(10)

Ölüme nasıl dayanılır?

kismisolungac
Az once google a da sordum.Arkadasim öldü ve ben 27 yaşımda ilk defa bu kadar saçma hissediyorum.Çok sinirliyim, çok üzgünüm. Dünyada en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda öldü. O kadar saçma geliyor ki yarin sabah uyandigimda sanki her şey rüyaydı diyecekler ve o yaşamaya devam edec
Az once google a da sordum.
Arkadasim öldü ve ben 27 yaşımda ilk defa bu kadar saçma hissediyorum.
Çok sinirliyim, çok üzgünüm. Dünyada en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda öldü. O kadar saçma geliyor ki yarin sabah uyandigimda sanki her şey rüyaydı diyecekler ve o yaşamaya devam edecek.
Ben bu kadar acı hissediyosam ailesinin çektiği acıyı hayal bile edemiyorum.
İnsanlar buna nasil dayaniyor??
Bir sürü planı olan, tanıdığı herkesin hayatinda bir yer edinmis olan gencecik bir insanin birden yok olması çok saçma değil mi?
Zamanı geri alamaz mıyız?
Onu yeniden canlandırmak mümkün değil mi?
0
kismisolungac
(27.07.17)
dayanamazsan neslini devam ettirme şansın azalır. tamamen evrimsel süreç.
0
diffarentiationation
(27.07.17)
Başınız sağolsun. Yas şu an çok taze ve yoğun ama zamanla şekil değiştiriyor ve insanlar bununla beraber yaşamayı öğreniyorlar. Kayıp duygusu hep var olacak ama bir noktadan sonra insanlar hayatlarına devam edecekler. Zaman bir şekilde ayağa kaldırıyor şu an yerle yeksan olmuş insanları. Elbette çok yakınları için durum çok daha zor, kabullenmesi, o acıya alışması/dayanması tahayyül edilebilecek bir şey değil. Tekrar başınız sağolsun, sabırlar dilerim.
0
fengari
(27.07.17)
Evet, en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda ölmesi çok saçma, buna katlanmak çok zor, bu durum insani her seye isyan etmeye kadar götürebilir.

Zamani geri almanin bir yolu öleni iyi anilariyla yasatmak, geride kalanlarin önlerindeki zamani sonradan pismanlik duyulacak davranislarla geçirmemektir. Dusünün ki sizi izliyor. Yasaminizi zehir edecek kadar üzülmesinize razi olur muydu ?

Yarin sabah uyandiginzda "bugün hayatimin geriye kalan kisminin ilk günü" deyin ve hem kendiniz hem de onun için yasayin.
0
pinocchio
(27.07.17)
nasıl dayanıldığını bilemiyorum. çok zor. bir anda her şey, yaşanmış, yaşanılan, yaşanılacak olan her şey, insana saçma, anlamsız geliyor. şöyle teselli ediyorum kendimi; insan bu hayatta her duygusunu sonuna kadar yaşamalı. her duygumuzun ayrı lezzeti var. mutluysan sonuna kadar mutlu olacaksın. üzgünsen sonuna kadar üzgün. o yüzden üzülme diyemem üzülen insana. üzülün, ağlayın. bu yaşadıklarınız en kötü, tecrübe olacak size.
başınız sağolsun.
0
at mi bu
(27.07.17)
başınız sağ olsun.

her şeye alışıyor insan. yapacak bir şey yok.
0
runagain
(27.07.17)
Unutmak bazen bir ceza, bazen bir hediye gibi. Unutuyorsun. Her şey hayal gibi geliyor. Başın sağ olsun.
0
dissendium
(27.07.17)
çok sağolun arkadaslar.
@differentiation kesinlikle onun verecegi cevap da bu olurdu.
Şuan ona acayip kızıyorum ve sövüyorum
0
🌸kismisolungac
(27.07.17)
dayanılmaz, kabul edilir.
0
secrex
(27.07.17)
ölüme degil de; hic gidilmeyecekmis gibi insanlarin kibirlenerek yasamasina, kalp kirmasina, aldatmasina, kin beslemesine alismis olmak daha garip.

ölüm cok eski bir gercek ama insanlar hic yokmus gibi davranmaya devam ediyorlar. garip. basiniz sagolsun.
0
boyle buyurdum
(27.07.17)
Başın sağolsun.
İnsanlar bu gibi durumlara yani değiştiremeyecekleri şeylere onları olduğu gibi kabul ederek dayanıyor.
Bu bi süreç meselesi, önce kızıp üzülüyoruz sonra kabul süreci geliyor.
Zaman zaman özlem hissederek zaman zaman onu anarak devam ediyoruz. Evlat kaybı başka bişey, o daha çok zaman zaman unutarak oluyor. Kabul evlat kaybında da var. Kabul olmazsa olmaz.

İnsanlar buna nasıl dayanıyor diye sormuşsun. Ölüm her kültürde farklı farklı karşılanıyor. Biz türkler acıyı uzatıyoruz biraz, kabul sürecimiz de uzuyor haliyle. Dayanma kelimesini kullanmamız da bu nedenden. Yaşamın bir parçası olarak kabul görülen toplumlarda acı o kadar derin olmuyor. Kimi ölümden sonraki durumlarla ilgili senaryolar üretiyor, kimi reenkarnosyona inanmış, kimi doğaya geri dönmek demiş... Mesela bildiğim kadarıyla hristiyanlıkta taziye 3 gün içinde yapılır üç günden sora taziyede bulunulmaz başın sağolsun falan denmez. biz 40'ı 52'si sene devriyesi ritüelleri yaparız.
Cenaze ağlamacısı diye meslek var bizde.

Sen acını yaşa, erteleme ama uzatma da. Arkadaşın kısa ömründe birilerinin yaşamlarında kendine yer bulmuş, sen de onun yaşamının bir parçası olmuşsun. Bu çok değerli bişey. Bu değerle yoluna devam et.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
(5)

Yardımcı doçent olayının aslı

bana her yer cehennem
Neden böyle bir çıkış yapıldı.Yardımcı doçentler neyi yapamıyor. Veya yerine düşünülen kişiler kimler, ne yapacak
Neden böyle bir çıkış yapıldı.
Yardımcı doçentler neyi yapamıyor. Veya yerine düşünülen kişiler kimler, ne yapacak
0
bana her yer cehennem
(27.07.17)
Yardımcı doçentlik unvanı boş zamanlarında laboratuvarlarda deney yapan akademisyenlerimiz için bir engelmiş. Doktora yapınca iş bitiyormuş. Direkt doçent doktor olmaları lazımmış. Üniversitelerdeki kendi adamlarının önlerini açacaklar işte. Slayttan not okuyan adamlar doktoradan sonra doçent doktor olabilecekler.
0
dissendium
(27.07.17)
fengari
(27.07.17)
aslında dünya genelinde "yardımcı doçent" diye bir şey yok. bizde doktoralı elemanlara ara kadro olarak böyle bir şey var çünkü bu seneye kadar arş.gör.dr. olsanız da derslere kendi başınıza girmeniz yasaktı (artık girebiliyorsunuz) ve çoğu üniversite doçentlik kriterlerine 2 sene ders vermiş olmak ya da tez danışmanlığı yapmış olmak gibi bir koşul koyduğu için ya öğr.gör. kadrosu bulabilirseniz öğr.gör. olup doktora bitince direkt doçentliğe başvuruyordunuz ya da arş.gör.dr olduktan sonra yrd.doç. kadrosu bekliyordunuz (bizim bölümde 6 senedir beklediğini iddia eden var) ya da arş.gör.dr olarak derse resmi olarak giremeyeceğiniz için hocaların yerine derse giriyordunuz, ders ücretini de çoğu hoca dersi yürüten siz olmanıza rağmen kendisi alıyordu.

bu tablodan sonra her ne kadar işin içerisinde Türkiye ve YÖK varsa saçma sapan bir yere bağlanabilecek olsa da, anladığım kadarıyla yrd.doç kadrosu ve maaşı vermek yerine zaten şu an artık mümkün olduğu gibi doktorasını bitiren arş.gör. derslere girebilecek. doçentlik kriterlerini sağlayıp direkt doç. olmak için çalışacaklar. diğer yandan büyük ihtimalle yandaş yrd.doç'lar hızla doç olacak bu bahaneyle (malum YÖKDİL ile yabancı dil puanı almayan kalmadı herhalde, daha ne yapsınlar), 5 yıla da gelsin taze yandaş proflar.

Umarım ben fesatlık düşünüyorumdur ya da eksik bilgim vardır da olayları yanlış yorumlamışımdır. evet bu kadro saçmaydı ama yeni düzenleme başka saçmalıklara gebe mi bilmiyoruz.
0
kayranin kedisi
(27.07.17)
Aklıma ilk gelen iki şey var, bir taşla iki kuşumsu.

1. İş güvncesizliği: Bu asistanlarla başlamıştı, memurlar da tehdit altındaydı en son. Sözleşmeli öğretmenlik zaten yıllardır yürürlülükte. Bu da onun bir parçası olabilir.

2. Zaten KHK'larla birçok kişiyi çıkardılar, bu sefer aradakileri toptan kaldıralım, bizimkileri baştan yerleştirelim demiş olabilirler.

Bir yandan da iyice garip. Yıllardır 'Amerikan sistemini benimseyeceğiz' derken, birden Alman, daha doğrusu Avrupai sistem gibi bir şey önerdi. Biz de çok anlamadık. Tartışıyoruz hala.
0
aychovsky
(27.07.17)
Saatlerdir ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Sözlük başlıklarından takip ediyorum, belki bakabilirsiniz.
0
duyond
(27.07.17)
(6)

Kentsel donusum

insanlik icin buyuk bir adim
Kentsel donusumle birlikte havuzlu siteler, saunali betonlar, ultraluks gorgusuz apartmanlar yukselirken orta gelir sinifinda kalan kisiler ev bulmakta zorlanmiyor mu? Ev kiralari yeni yapilan yapilarda cok ucuk ve satin almak benim gibi orta gelire sahip kisiler icin imkansiza yakin. Oturulabilecek
Kentsel donusumle birlikte havuzlu siteler, saunali betonlar, ultraluks gorgusuz apartmanlar yukselirken orta gelir sinifinda kalan kisiler ev bulmakta zorlanmiyor mu? Ev kiralari yeni yapilan yapilarda cok ucuk ve satin almak benim gibi orta gelire sahip kisiler icin imkansiza yakin. Oturulabilecek (kombili, bodrum kat olmayan) ev bulmakta zorlaniyor musunuz?

Ben hayli zorlaniyorum. Ilerde daha da zorlanacagimi dusunuyorum. Su an yasadigim semtte bu tur projeler revacta ve onumu gormekte gercekten zorlaniyorum. Bir taraftan uretmeden, kazanmadan sabit gelirle hayatta kalma planlariniz var mi?

Gercekten cok bunaldim, merak ediyorum sizde durumlar nasil? 5-10 yil sonra neler bekliyor bizi?

Neden bir insaat firmasi cikip da biz projelerimize havuz, fitness salonu, sauna koymayacagiz, orta sinifi hedefliyoruz demiyor? O kadar zengin miyiz biz?
0
insanlik icin buyuk bir adim
(27.07.17)
zorlanıyor tabi, şehrin daha dış ve göreceli ucuz semtlerine kaçıyorlar. dolaylı olarak talep artışı ile o bölgelerde de fiyatlar artıyor.
0
orpheus
(27.07.17)
Zorlanıyorlar. Ev kiraları bile çok yüksek. Ben şahsen 5 bin TL ve üzeri bir maaşım olmazsa ev alabileceğimi düşünmüyorum. Büyük şehirlerde arsa fiyatları çok fazla. Kısıtlı bir alanı en fazla kar alacak şekilde değerlendirmek gerekiyor. Orta sınıfa hitap eden evlerin şehrin hareketli bölgelerinde yer alma şansı bence artık yok. Çünkü sahip olduğun arsaya hiçbir özelliği olmayan bir apartman diktiğinde o arsadan kar etmiş olmuyorsun. Ama sahip olduğun arsaya içinde market, iş yeri açılabilecek şekilde bir yapı inşa ettiğin zaman daha fazla kar elde etme şansın oluyor. Arsa sahibi, iş yerlerinden evlere göre çok daha fazla kira alıyor. Eğer nüfus çok artarsa şehrin dışındaki bölgelere Çin'deki gibi 20-30 katlı gökdelenler yapılabilir. Müteahhit orta sınıfı düşünmez. Bir projeden ne kadar kar elde edebilirim diye düşünür. Türkiye'nin ekonomik geleceğini ben iyi görmüyorum.
0
dissendium
(27.07.17)
Kentsel dönüşümün 3 amacı 3 de sonucu var. Bunlar önem sırasına göre:

Amaç
1-) İnşaatçıların para kazanması
2-) Düşük gelirli grubun şehir merkezlerinden uzaklaştırılarak şehrin daha elit, daha zengin görünüm kazanması ve konutların değer kazanması. Madde 1'e de fayda sağlıyor
3-) Çevre veya içinde yaşayanlara tehlike olan veya metal yorgunluğu vs. sebebiyle olacak binaların, depreme dayanıklı hale gelmesi.

Sonuç
1-) Otopark sorununun azalması ve sitelerin lüksleşmesi.
2-) Dairelerin hacimlerinin azalması.
3-) O evi almak için 10-20 sene arası borca girip, kredi çekmek ve geleceği ipotek altına almak.
0
nawar
(27.07.17)
M.koyde oturuyordum simdi bu yaz Maltepe'de bir siteye tasindik. Buradaki havuzlu saunali guvenlikli 30 katli site M.koy'deki 15 yillik apartmandan daha ucuz.
0
Traveller
(27.07.17)
@nawar kentsel dönüşümü iyi anlatmış.

dar/orta gelirli oy veriyor nasılsa, üstelik o sitelere bakıp gurur duyuyor bir de! "fabrikada tütün sarar, sanki kendi içer gibi" diyordu ya şarkıda. özdeşim kurma deniyor buna psikolojide. erişemeyeceğin bir konuma gıpta eder, kendini onunla özdeşleştirirsin. futbol (spor?) ya da eğlence sektöründeki idoller gibi.

güzel yerden yakalamış götürüyor ve onunla birlikte olanlar da kazanıyor. bizim fakirler de eşek gibi çalışıp, manevi bir tatmin hissediyor üstelik.
0
runagain
(27.07.17)
@dissendium: Sen onu minimum 15.000 yap.

Şu yazıyı okumanızı tavsiye ederim, konuyla ilgili tam olarak dediğiniz şeyi anlatıyor:
rhetorica.blog
0
fengari
(27.07.17)
(55)

Nişanlım ve annem arasında kaldım imdat

anladım
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor. Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken anne
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor.

Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken annem bir kolye aldı nişanda takmak için, alırken bana neden göstermediniz diye zeynep bi bozuldu ama annemin hediyesi canım falan dedim çok da şey olmadı. Sonra 3 ay sonra ben ev aldım, evde bir sürü yapılacak iş vardı, duşakabin değişmesi, seramikler vs. bunlara bakmaya gidecektik, annem ablan da gelsin dedi erteledik. Ben de çok yoğun çalışıyorum, ya ben müsait olmuyorum ya ablam olmuyor, evlenmemize 2 ay kaldı hala ortada bir şey yok diye zeynep çok sinirlendi. Haklı bi şey demiyorum, biz de aynı gün hem seramikleri hem de gelinliği aldık. Bu defa ablam zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten diye annemi doldurmuş, annemle kavga ettik.

Hadi bu kavgayı da bi şekilde atlattım, annemle ablam gidip düğün için 5 taş yüzükle, kolye ve küpe almışlar. Bana eve gelince söylediler haberim yoktu, iyi yapmışsınız dedim ne bileyim ya. Zeynep de düğün için bi kolye mi alsam deyince annemler aldı ki dedim, ooo kıyametler koptu, "nişanda da aynısını yaptılar zaten, neden beni götürmüyorlar takacak olan onlar mı" diye saydı da saydı. Yine annem sürpriz bi hediye yapmak istemiş ya dedim, tam gönlünü alıyordum ki fotoğraflarına bakayım bari dedi. İstedim fotoğrafları attılar, Lan ablam kendi kolyesi ve yüzüğünün aynısını almış, kız çıldırdı iyice, senin bana saygın yok dedi konuşmadı 2 gün. Arkadaşlara sordum kız haklı, sen onun beğendiği bi şey daha al dediler, aradım söyledim yine gönlünü almayı başardım. Bu defa eve geldim, annem perdeciye gitmiş, perde yaptırıyormuş onu söyledi, ben de sinirlendim ya bak kız görmeyince sorun oluyor, o kolyeyi de aldınız zeynep onu düğünde takmayacak biz başka bi şey alcaz dedim. Bu kız kim sanıyor kendisini, beğenmezse beğenmesin diye bu sefer o başladı, yemin ederim allahım al canımı kurtar şundan diyesim geliyor artık. Bu son kavgaydı 4 gündür konuşmuyor işte.

Eylül'ün 5'ine kadar öleceğim arkadaşlar napayım ben bilmiyorum bana bi akıl verin allah aşkına ya. Bi de ablam bi gün otururken zeynep'in falına bakmış 10 gün önce falan, sen çok şükürsüz bi dönemdesin, her şeyin var ama tatmin olmayı bilmiyorsun demiş, niye diyorsun abla NİYE. Bu ne lan, parçalayacaklar beni, İMDAT.
0
anladım
(26.07.17)
İki kadın görümce ve kaynana çok tehlikeli gelini kabullenmeleri zaman alacak. Sen nişanlının yanında ol yalnızlık çekmesin. Kız sonuna kadar haklı
0
hernezıkkımsa
(26.07.17)
okumadım ama anne mühim.
0
secrex
(26.07.17)
zeynep haklı.
0
ghilleinthemist
(26.07.17)
bende anne her zaman haklıdır diyecektim ama annen haksız.
kızı götürecekler.
perde, kolye, yüzük bunlar önemli.
hacı perde alacak kızı niye götürmüyorlar böyle saçmalık mı olur:))
allah yardım etsin.
bu kadınlar adamı deli ediyor yemin ederim ulan hayatımda kimse yokken ne güzel mutlu mesut bir adammışım aklıma sokayım gram huzur yok her gün kavga..bak sinirlendim şimdi.
0
lonelyman
(26.07.17)
İkisini birbirine kirdir.
0
partizan
(26.07.17)
SENİN anlattığın şekliyle zeynep hanım sonuna kadar haklı. annenin ve ablanın yaklaşımları çok art niyetli ve elalemi kendi gibi / çocuk gibi sanıyor. annengile burnunu sokmamayı / kendi başlarına iş yapmamayı öğreteceksin bence çünkü yarın da oğlumun evi değil mi istediğim zaman gelir kalırım moduna gireceğe benziyor. zeynebin yerine bir kez daha sinir oldum.
0
aydogank
(26.07.17)
Bir araya gelip hiç vakit geçirmediler mi? Benim bildiğim nişan alışverişine kız götürülür ve o ne beğenirse o alınır. Doğum günü hediyesi değil ki sonuçta bak bakalım beğenecek misin diyebileceğin bir şey olsun. Beraber vakit geçirin bir gün. Kızı ablana ve annene ısındır.
0
dissendium
(26.07.17)
zeynep haklı
0
balpolen
(26.07.17)
@dissendium abi hayret ettiğim nokta da bu, ailelerimiz 8 yıldır tanışıyor ve sürekli gidip geliyoruz zaten. Başkası bi şey deyince güzel gelinim diye bahseden annem, niye böyle yapıyor anlayamıyorum. Ben bilmiyordum böyle gösterilmesi gerektiğini falan, annem gerek yok demişti ne bileyim ya. Bi de diyor ki o hafta doğumgünüydü, ben onları doğumgünü için aldım ama düğünde takacağım, kitlendim bi şey diyemedim.

Bu da şöyle doğumgünü hediyesi aldık bi şey alma dedi almadım (meğer bunlarmış), doğumgününe evlerine gittik, ben bekliyorum ki hediye çıksın çıkmadı, sonra evde sorunca düğünde takacağız işte dedi. Bi de kızdan trip yedim doğumgünümü önemsemedin diye.
0
🌸anladım
(26.07.17)
Zeynep haklı.
Geleneklerle zerre işi olmayan bir insanım ama bu memleketin örf ve adetleri bu tarz alışverişlerin kaynanalar, gelin, varsa abla kardeş ile vs yapılmasını gerektirir. Takıları nişanlınız beğenmeliydi. Açıkçası perdeleri de kullanmasa sonuna kadar haklı. Kendi evinde kullanacağı şeyi başkasına mı soracak?

Anneniz ve ablanız kendi kayınvalidelerinden gördükleri sinir bozucu şeyleri nişanlınızdan çıkarıyor gibi. Ya da kontrol manyağı olmuşlar. Nişanlınızı destekleyin bence. "Bak ben şimdi senin yanındayım, düğün müğün bitsin annemlerle de aramızı düzeltelim e mi" deyip orta yolcu olun derim ben.
0
sopiro
(26.07.17)
Evi siz almışsınız sanırım. Bence aileniz kıza bu konuda içerli hani oğlumuz ev bile aldı daha ne diye nedense ben öyle hissettim yoksa kızın kullanacağı evdeki perdeleri kızdan habersiz seçmek akıl karı değil.
0
pastörizesüt
(26.07.17)
valla kusura bakma da annenle ablan çok fena. zeynep haklı. anneni ablanı çift işlerinize karıştırma derim. bundan sonra hayatını zeyneple yaşayacaksın.
0
sanguine mcqaer
(26.07.17)
@zeynep +1

Sen ve Zeynep'in kalacağı eve anne ve ablanın kafalarına göre perde alması, duşakabin tercihine karışması, gelinin düğünde takacaklarına karışması çok saçma. Ben gelinlerin saçma telaşı modunda bir şey bekliyordum, tam tersi çıktı.

Annende tipik bir "oğlumu başka kadına kaptırıyorum ve o ona yeterince iyi bakamayacak" bakışı var. Türk annelerinin ortak bakışı. Biraz da dışlanmışlık hissi var. Her şey mükemmel olsun istiyor ama kendi kriterlerine göre mükemmel. Benim annemde de o süreç geldiğinde olacak herhalde. Şimdilik aksini iddia etse de. O yüzden Zeynep'i süreçle ilgili haberdar edip, anneyi de gelin konusunda ve dışlanmışlık konusunda içini rahatlatma ve sözlü telkin yoluna gidebilirsin.

Zeynep'e konuyu açtığın için ondan lojistik destek alabilirsin. Yani o annene gidip alışverişe çıkmak, onun bol bol fikrini almak yoluna gidebilir. Tabii bunları kendisinin kesin fikri olmayan konularda ve annenle hemfikir olabildiği alanlarda yapması gibi. Örnek veremedim şimdi. Ben mesela yatak örtüsü derdim azıcık bile umrumda olmayan ev eşyası olarak gördüğüm için ama kadınlar için anayasanın değiştirilemez maddesi gibi olabiliyor sanırım o. Belki beyaz eşya?

Bu arada kusura bakma ama ablanın kahve falı büyük terbiyesizlik.
0
nawar
(26.07.17)
annen ve ablanla konuştuğun sahneler kafamda tam olarak şu şekilde canlandı -> llcdn.listelist.com

zeynep sonuna kadar haklı. allah yardımcın olsun..
0
nrmnm
(26.07.17)
ablan fena. kıskanıyo bariz.

annenin bu tarz davranışlarında ablanın etkisi varmış gibi geliyor.

ailene rest çek ama zeynep çakmasın.
0
füt
(26.07.17)
Nişanlınla senin oturacağın evin perdesine duşakabinine annen ablan niye karışıyor ya, ne alaka amk. Olayda en büyük suç sende. Annenin ve ablanın saçmalıklarına engel olması gereken ve onları kontrol altında tutması gereken sensin. Hani iki taraf da irrasyonel davranıyor olsa "arada kaldım" deme hakkın olur da bu olayda senin savunman gereken taraf çok bariz ortada. Kuracağın aileyi doğduğun aileden koru.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.07.17)
zeynep haklı +1
o evde onlar değil siz yaşayacaksınız. alınan takıları onlar değil zeynep takacak. bişeyler yapılacaksa gelin kıza sorulur bu böyledir. ayrıca annelerin bu tarz şeylere karışmasını da aşırı itici buluyorum. fikir istenirse belirtsinler kız yanlış da yapıyor olabilir bırakın tecrübe etsin biraz para kaybetsin dünyanın sonu değil ya.
oğlan anaları böyle malesef türkiyede. ama sen annenlere karşı gerçekten bi mesafe koyamazsan evliliğinde çok daha büyük problemler seni bekliyor şimdiden söyliyeyim.
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Zeynep Bacı haklı. Sonuçta evi siz kullanacaksınız ve siz oturacaksınız. Onun ve sizin birlikte düzenlemeniz, ondan habersiz iş yapmamanız gerek.

Ancak, bu nişan döneminde kalacak, evliliğe yansımayacak düşünüyorsanız çok fena yanılıyorsunuz. O zamanda evinizin anahtarının yedeği olsun mu, istediği zaman girsin mi tartışmaları olacak.

Şu ana kadar hep ailenizle mi yaşadınız, aynı şehirde misiniz bilmiyorum ama bu tarz anne ve görümce tepkileri ‘Elalemin kızı oğlumu üzüyor’ diye görünür ama derininde ‘Oğlumuzu bizden uzaklaştırıyor, oğlumuzu bize düşman edecek’ paniği yatar. Kendi doğurup bugünlere getirdiği oğlunun hayatında hala kraliçe olabilmek ve söz sahibi kalabilmek için hayatıyla ilgili kararları zorlar. Çünkü annenize uydukça, onun dediğini kabul ettikçe rahatlar, ‘Oh, hala benim oğlum’ diye sakinleşir. Gelin inatlaştıkça, ‘Oğlumu benden koparmaya çalışıyor’ diye ona bilenir. Bunun birçok adı var ama annenizdeki bu yaklaşımı Nusret Kaya ‘ateş rahim’ olarak, başka insanlar başka terimlerle ve yaklaşımlarla açıklar. Siz Zeynep’in haklı olarak tarafını alenen tutarsanız, anneniz ve ablanız ‘Fesat kız, oğlumun aklını çeldi. Şimdi parmağında oynatıyor. Evladım hayırsız çıktı’ der. Siz Zeynep’le aralarını yapmaya kalksanız ‘Gördün mü fesat kızı. Oğlumu iki arada bıraktı’ der.

Bununla ilgili bir fıkra bile var: Bir kadın güne gitmiş ve arkadaşı ile konuşmaya başlamış. ‘Ah, komşu! Gelin öyle kötü çıktı ki anlatamam. Tutturdu tatile gidelim diye, oğlanın tüm parasını harcattı. Evde hiç yemek yapmıyor, her akşam dışarıda yediği parasını oğluma ödetiyor. Oğlum yazık, çalış çalış çok yoruldu’ der. Komşusu ‘E, kızın nasıl’ diye sorar. Kadın anlatmaya başlar. ‘Ay komşu, öyle hayırlı bir koca buldu ki, her istediğini yapıyor. Tatile gidelim diyor kızım, götürüyor. Evde hiç yemek yapmıyor, bir eli yağda, bir eli balda. Her akşam yemeğe başka bir yere gidiyorlar, kızıma hiç ödetmiyor. Bir de çalışkan ki, sorma’ diye. Bizim annelerin çoğunluğunun durumu bu.

Dolayısıyla siz ağzınızla kuş tutsanız Zeynep’i sevdiremezsiniz. Zeynep’in de bunun farkına varması ve haklı olduğu halde ailenin gönlünü çalması ve orta yol bulması gerek. Başka türlü anneniz illa ki ona karşı dolacak ama bir yandan da Zeynep hayatında hep annenle senin aranda orta yol bulmak durumunda kalacak böyle olursa da.

Bu arada anneyi sakinleştirebilirsiniz. Evlenince sizi kaybetmeyeceği yönünde teskinde bulunun. Zeynep'in düşman olmadığı fikrini örneklerle anlatmanız gerek.
0
aychovsky
(26.07.17)
sizin aile biraz kontrol manyağı gibi. zeynep haklı diyorum ben. abi sonuçta aldığınız evde yapılacak en ufak bir değişikliği kendisi yapmalı. annenizin veya ablanızın herhangi bir söz hakkı yok bu işte. eve perde diktirilecekse zeynep beğenir ve anneniz yaptırmak istiyorsa zeynep modeli annenize gösterir gider anneniz aynı modeli yaptırır. anne ve ablayı frenlemezseniz daha kötü şeyler olabilir. alın karşınıza sakin sakin konuşun ikisiyle de. ben ikinize de çok değer veriyorum ama o ev zeynep'le benim ve o eve ne yapılacaksa zeynep'in istediği gibi olacak, zeynep'e bir hediye alınacaksa gidip de ikiz çocuk gibi ablamınkiyle aynı olmayacak vs. ama bu arada zeynep'in yaptığı da çok ayıp. sonuçta aileniz ona hediye alıyor ve bu hatun kalkıp hediyeyi beğenmezlik yapıyor veya hediyeye laf atıyor. alırsın iki gün görsünler diye takarsın beğenmezsen de kenara koyarsın veya satarsın. ama burada kusurun yüzde 75'i sizin ailenizde yüzde 25'i zeynep'e ait bence.
0
golgi aygıtı
(26.07.17)
zeynep haklı. kız kendi oturacağı evin perdesini haklı olarak seçmek ister çok net.
0
habula
(26.07.17)
İlk kolye olayında haksız
sonuçta hediye olarak alınmış ama geri kalan tüm olaylarda hakli. Ablan da ortalığı karıştıran tipik görümce, asıl o kim oluyor? Zeynep'in yanında ol. Bu aile ile kimle nisanlanirsan nişanlan sorun yaşarsın çünkü.
0
elorelia
(26.07.17)
Zeynep haklı.

Aileler tanışıyor olabilir, araları önceden çok iyi olabilir ama bazı anneler evlenme işi ciddileştiğinde otoritelerini koymak ve her şeyi kontrol etmek istiyorlar. Benim ailem de böyle.
0
jazzabel
(26.07.17)
Zeynep haklı tabii ki her kadın kendisi seçmek ister takılarını, perdesini, sürekli kullanacağı eşyasını. Annen ve ablanla oturup konuşmalısın bence yoksa bu kavgalar uzar gider bir zaman sonra annenler aradan çekilse bile siz bu olayların kavgasını baya bir süre yaparsınız, en azından bizim öyle olmuştu. Sonra olay karşılıklı senin ailen şöyle böyle şeklinde bir boyuta gidiyor ki gerçekten içinden çıkılmıyor. Bu güzel zamanları zehir etmesinler bence daha fazla.
0
strangerinhere
(26.07.17)
Zeynep'e allah sabir versin. Bu işler gelinle beraber onun begendigi seye göre alinir. Arada hediye almaları normal de evimin perdesinin siparişini verseler ben o perdeyi ya yakarim ya da alin siz kullanın diye onlara veririm.
0
passive aggressive
(26.07.17)
Anne her zaman haklıdır.

Ancak eşinizi (nişanlınızı da) korumanız, ezdirmemeniz lazım. Yoksa 40 sene "annen şöyle yaptı, ablan böyle yaptı" emdiğiniz sütü burnunuzdan getirir. İmkanınız varsa, annenizle ablanıza "siz karışmayın" deyin ve nişanlınızla kendiniz alışverişi tamamlayın. Beğenmediği şeyleri anında kırın atın veya annenize verin...

İnsiyatif almazsanız, aradan çekiliyim kendileri aralarında halletsin derseniz olaylar çok büyür.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.07.17)
zeynep hakli gibi.

oncelikle evdeki perdeleri toplayip ustune benzin dokup yakiyorsun annenle ablanin gozunun onunde. 'zeynepe sormadan cay kasigi bile almayacaksiniz' diyorsun.

zeynepe gidip begenmedigi ne varsa elinden alip esdeger miktarda parayi verip 'git ne istiyosan al kendine' diyorsun. (insallah paran vardir pmkfkfk)

iki taraf da bir aradayken 'bi daha dunya mali icin birbirinizi ve beni uzerseniz iki tarafi da silerim haberiniz olsun' diyip postayi koyup dolasmaya cikiyorsun.

ben olsam boyle yapardim en azindan. yatirim tavsiyesi degildir.
0
icim urperiyor
(26.07.17)
Hadi ilk kolye neyse hediye de beştaş diğer kolye perde falan. Annen ablan haksız. Kızın gönlünü al bir şekilde.
0
hrvl
(26.07.17)
yorumları okuyup inanamadım. bence Zeynep sadece ev için seçilecek eşyalar konusunda haklı, alınan hediyelere bikbik etmesinde haklı bir yan göremiyorum. daha neler ya, bir sürü arkadaşım evlendi hiçbiri de düğünde ne takılacak ne alınacak filan gidip şımarıklık yapmadılar. sonuçta hediyedir, anıdır. uzatıp saçmalamanın lüzumu yok. haddini bilsin.
0
evde liyakat kalmamis
(26.07.17)
iki taraf da birbirinden uyuzmuş açıkçası, sabır diliyorum, üzüldüm. bir taraf kızı görmezden geliyor, diğer taraf hediyeye çemkiriyor falan abooov.
0
der meister
(26.07.17)
Ben de gelinin şımarıklığıyla ilgili birsürü şey dinlicez zannediyordum ki tam tersiymiş.
Zeynep haklı.
Ablan çok fesat annen de eski otoritesini kaybetme düşüncesiyle eline geçirdiği her fırsatta saçmalıyor gibi geldi.
Annen ve ablanla konuş.
0
chitosan
(26.07.17)
nisanlina sabirlar diliyorum. yuzugu, perdeyi annenin secmesi nedir ya. ben olsam kosarak kacardim ailenizden kusura bakmayin ama.
0
theworldismine
(26.07.17)
Zeynep haklı. Bu sürtüşmeler hep oluyor, kaynana-görümce-gelin şeytan üçgeni gibi bir şeydir ve olan da aynen senin gibi arada kalıp kimseye yaranamayan er kişisine olur. Bu anlattıklarında Zeynep haklı gibi duruyor genel olarak ama bundan sonrası için zeynepin de haksız olduğu olaylar olabilir, önemli olan her olayda hakim gibi kim haklı/kim haksız diye bakmak yerine iki tarafın da senin hatrın için birbirine asgari bir saygı göstermesini istemek olmalı. Yoksa bu üçgenin içinden çıkamaz ve evliliği sürdüremezsiniz.

Yalnız ablanız felaket bir şeymiş, o kahve falını bana o şekilde bakmış olacak, ben orada üstüne atlardım, büyük terbiyesizlik yapmış. Nişanlınız yine iyi susmuş.

Bir de ablanız ve annenizin şunu anlaması gerekiyor, "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten" demiş ya ablanız, hah zeynep artık onların üstünde zaten, siz yeni bir aile kuruyorsunuz, önceliğiniz elbette zeynep olacak, çocuklarınız olacak vs yeni aile>anne+abla. Sizinkiler bunu kabullenmek istemiyor, bunun aksini göstermek için de kendi kararları ile sizin hayatınızı yönetmeye çalışıyorlar.
0
fengari
(26.07.17)
Sucun buyugu sende yalniz; dogruyu yanlisi biraz tartip iki tarafa da gerektigi zaman sert cikman lazim.

Hediyeye cemkirilmez, hediyeyi secmezsin, sana gelir.

Elalemin oturacagi eve -oglunun evi dahi olsa- cok burnunu sokmazsin. Ha illa sokacagim dersen de gelinini de pasa pasa cagirman lazim.

Kolayliklar diliyorum ama su asamada nisanlinin haklilik yuzdesi yuksek.
0
piremses
(26.07.17)
Altta yazan yorumları okumadım aynı şeyleri yazarsam kusur bilinmesin.

Çok net zeynep haklı annenler haksız. Bencilce ve düşüncesiz davranıyorlar. sakın kızı yalnız bırakma annenleri bir yerden sora savunma ihtiyacı duyarak. Takılan şeyler satılır hiç önemi yok en fazla takmaz kız. Ama perde nedir ya? Ben de senle aynı dönemde evleneceğim, aynı süreçteyiz. Düşünüyorum nişanlımın annesi ablası bunları yapsa diye, sinirlerim bozulur ama öyle böyle değil. O perde takı konusu dışında bunların bana saygısı yok, nedir bu diye sorgularım. Annenle ablanın suçu çok net.

Seni bu kadar strese sokarak bile hata ediyorlar. Burada en çok yıpranan sensin. Senin suçun da ailenin bunları yapmasına fırsat vermiş olman. Net bir şekilde konuş, tavrını yaklaşımını bilsinler. Zeynep istemez dersen Zeynep'e tavır alırlar sonuçta aile dışından biri. Ben bu perdeyi istemiyorum, görmediğim beğenmediğim şeyi evime takmam; ben düğünümde beğenmediğim takıyı evleneceğim kişiye takmam, taktırmam vs diye ailene yansıt. O net tavrını bilsinler görsünler ve cesaret edemesinler artık. Zeynep beğenmez dedikçe suçu sürekli Zeynep'te görüp yaptıklarını anne kız birbirlerini gazlayarak normal görüyorlar, Zeynep'i şükürsüzlükle suçluyorlar.
Onlara sorsan; biz takı alıyoruz beğenmiyor, evine perde yapıp masraf ediyoruz yardımcı luyouz burun kıvırıyor; bu nasıl kız başkalarının eline geçmiyor bu beğenmiyor vs vs... diyorlardır. Haklılardır yani kendilerince.
0
uzunuzunilgi
(26.07.17)
testis agrisi
(26.07.17)
Zeynep haklı bence de. Hadi hediye olarak takı alınır(bunu giyecek diye bir zorlama olması saçma), ama kadının kendi evinde kullanacağı şeylere anneniz neden karışıyor mesela?

Aileniz biraz sizi kızın üzerinde görüyor veya sizi çok sahipleniyor gibi geldi bana.
0
noluyo yaa
(26.07.17)
Evlilikle ilgili beklentilerini düşük tut daha evlenmeden haklı bile olsa ailene posta koymaya başladıysa iş vahim demektir. Bu konuda hem aileni hem aile olmak kurmak istediğin kadını iyi tart seçimini ona göre yap. Evlenmedim ama çevremden biliyorum yakın arkadaşlarım ve kuzenim evlendi şu anda en heyecanlı en mutlu günleriniz olması gerekirken böyle bir strese girdiyseniz bence evlilik işini tekrar tekrar düşünün.
0
rickon stark
(26.07.17)
ablana de ki "senin yaşayacağın evi kaynanan düzse, takacağın takıyı kendi zevkine göre alamasan mutlu olur muydun?" annene de diyebilirsin benzer bir şey.

belki de zaten ablan böyle bir şey yaşadığından zeynep'in de öyle olmasını istiyor olabilir.

bana kalırsa ablanı özel olarak al karşına oturt konuş. bari anneni doldurmasın.
sen de 1 kez evleniyorsun, nişanlın da.
ve o evde nişanlın yaşayacak. o kız ses etmeyip her şeye tamam diyip 2 ay sonra söylemeden her şeyin yenisini de alabilir gayet ama öyle olmasını istemiyor, adam gibi olsun istiyor belli ki.

arada kalma evdekilere restini çek. "1 kere evleniyorum benim huzurumu kaçırmayın, bari bana azıcık saygı duyun" de.

benim düşünceme göre kuracağın aileye kol kanat germen gerekiyor. anne baba kardeşimiz de ailemiz tabii ki ama sen artık başka bir ailenin parçası olacaksın, tercihinle kuracağın bir aile. nişanlını da kendilerine karşı dolduruyorlar haberleri yok.
0
septiklestiremediklerimizdenmisiniz
(26.07.17)
çok pasifsin. biraz annene ablana dur demen lazım. nişanlının hiçbir hatası yok burada neyin arada kalmasından bahsediyorsun. kızın oturacağı eve kızdan habersiz perde diktirip bir de o kim oluyormuş ne karışıyormuş ne demek lan. üste çıkmaya çalışan kız değil senin annenle ablan. nişanlın gene çok iyi bir kız emin ol şu durumlara yine sabredebileceği ölçüde sabrediyor.
0
shin
(27.07.17)
deli misin kardeş? anneni ablanı karşına al da konuş. Habire nişanlına karışmak nişanlının perdesini seçmek,onun oturacağı evi ona göstermemek de noluyor. Ağzını açıp annenle ablanla konuşmazsan daha çok mutsuz olursun.Allah muhafaza nişanlını bile kaybedersin bu gidişle
0
ütopya
(27.07.17)
Anne her zaman hakli diyenlerin yasi bes falan sanirim.
Zeynep hakli ve en haksiz sizsiniz. Bunun 'nasil olmali'si yoktur. Kendi evinizin perdesini annenizin secmesi size garip gelmiyorsa, annenizden ve ablanizdan bagimsiz bir 'aile' kurdugunzun farkinda degilseniz, gerektiginde ailenize karsi dik duramayacaksaniz, olaylara karsi kendi fikriniz yoksa ve ne oldugunu algilayamiyorsaniz evlenmemelisiniz. Siz kizin neye sinirlendigini anlamamissiniz, 'gormeyince sorun cikiyor' diyorsunuz. Kizin alyansini/bes tasini ablanizin secmesi size hic garip gelmemis (ki boyle adetler deli sacmasi bence).
Belki tek bir mantigi olabilir, eger dugun masraflarini tamamen anne-babaniz karsiliyorsa 'biz ne istersek onu yapariz' diyorlardir belki, ki yine de hos degil.
Ayrica evlendikten sonra bu anne abla cok salca olur +1
Zeynep buraya bunlari yazsa, bana boyle yaptilar dese, buradakilerden alacagi cevap cok net.
0
kassiopeia
(27.07.17)
bence bu hikayede haksız kişi damat adayı. Herkes saçmalamaya başlamış.Sen bu durumda ortalığı sakinleştirmeliydin.El atmalıydın.
0
turkuaz
(27.07.17)
Ablan fena işler yapıyor, dizginleri ele almazsan devamını da getirecek gibi görünüyor.

İkisini birbirine kırdır diyenler hatalı, kesinlikle öyle bişey yapma.

Anne her zaman haklı değildir. Anne haklı olmadığı zamanlarda anneyi mümkün olduğunca kırmamaya özen gösterilerek çözüm bulunur.

Düğün öncesinde bu tür şeyler oluyor, sırf seninkilere özgü değil, erkek annesinde bi kıskançlık oluyor, doğasında var. Elinden başka türlüsü gelmiyor olarak düşün anneye kızıp bilenme ancak ablanda olması ablanın kişiliğiyle ilgili, onunki normal değil. Ablaya bi tımar gerekli.

Süreci akıllıca yönetecek olan tek kişi sensin. Dizginleri ele al. Yapılcak şeyleri önceden sor soruştur, doğrusunu öğren, anneye hele ablaya hiç bırakma. Ben böyle yapılmasını istiyorum de, Zeynep beğenmedi deme, biz beğenmedik de.

Sizin herşeye Zeynep'le beraber karar vermeniz lazım, evlenecek olan sizsiniz, o evde yaşayacak olan sizsiniz, alınanları kullanacak olan sizsiniz. Doğru olan bu.

Sen de kolayına kaçma, allahım al canımı demekle bişeyleri yönetemezsin. İki parça eşya almak değil olay, mesele ailene sahip olmak meselesi. Bu yaşadıklarınız daha başlangıç, huzurlu bir evlilik istiyorsan emek vermen lazım, emek verdiğin konuda başarılı olabiliyorsun, ne kadar emek o kadar iyi sonuç.

Mesela ablan inşaat işinde oyaladığında, münasip bir şekilde ablayı devreden çıkarıp işin devamını sağlayacak olan sendin. Abla kendi kolyesinin aynısını aldı demi, beğenmedik ya da beğenmedim diyeceksin. Ailenle konuşurken "sorun oluyor sonra" deme, nişanlının beğenmemesi değil sorun olan, sorun onun hiçe sayılması ona sorulmadan onun kullanacağı şeyin alınması. Sizin kullanacağınız perdeyi seçebileceğini düşünüp üstüne üstlük " bu kız kim oluyor " diyebilen bir ailen olduğu için nişanlını mümkün olduğunca ortaya sürmeden ilerlemek daha sağlıklı olacak. Bırak yaptırsınlar, beğenmedim onları asamayız de başka yaptırın de, yine beğenmezsem başka yaptırırsınız de. Kararlı ol, kararlı olduğunu anlasınlar. Aile içine karışamayacaklarını ne kadar erken anlarlarsa sizin için o kadar iyi olur.
Ailen nişanlını çağırmıyorsa siz nişanlınla gidip beğeneceksiniz, ailene biz bunu beğendik diyeceksin, "biz" demenden rahatsız olurlarsa ben bunu beğendim de.

Ben geçtiğimiz yılarda iki kız çocuğumu evlendirdim, önsesinde biri kız ikisi erkek kardeşlerimin evliliklerinde annemiz olmadığı için büyük abla olarak annemin vazifelerini de üstlendim. Soracağın bişey olursa memnuniyetle yardımcı olmaya çalışırım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
ek olarak:
Annenle konuş. Ablaya pas verme, biraz dışarda kalması gerekiyor onun. "böyle yaparsan seni dikkate almam hatta beni kaybedebilirsin" mesajını almasını sağla.
Annene;
"Bizim için uğraşıp didiniyorsun ne kadar teşekkür etsem azdır" şeklinde başlayıp teknik konulardaki tecrübelerine ihtiyacınız olduğunu vurgulayarak beğenme kısmını ikinizin yapmasını istediğini söyle. Hem anneyi onure et hem sınırlarını çiz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
Sürekli gönüllerini yapmaya çalıştığın için böyle oluyor.
0
arnold schwarzeneger
(27.07.17)
Gelin haksızdır kesin diyerek geldim ama annen de ablan da çok bencil. Kızın evinin perdesine annen neden karışıyor ? Kızın takacağı kolyeyi neden ablan seçiyor ? İkinizin oturacağı evin tadilatından ablana ne ? Hadi annen klasik kaynana moduna girmiş, onun yaptıkları bir şekilde tolere edilebilir, oğlunun evi özenmiş diyelim, onu da konuşman lazım. Madem işin içinde bulunmak istiyor, kızın fikrini alması lazım. Ablanı tamamen işin dışında tutman şart, yaptığı çok ayıp, gidip kendi takılarının aynısından alması çok ayıp, burada ben iyi niyet göremiyorum, sanki kızı sinirlendirmek için yapmış. Kısaca elini masanın üzerine vur, herkesin çizgisini belli et. Anneni kırmadan, nişanlını üzmeden, ablanı karıştırmadan bu işleri hallet.
0
elikası
(27.07.17)
annen haksız, ota boka burnunu sokmaması gerekir, senin evinin duşakabininden ablana ne. 2 sene önce evlendim hem kendi aileme hem eşimin ailesine evlenmeden önce elinizi ayağınızı bizden çekin dedim. iki aileden de belli miktarda para alıp düğün nişan ev vs aklına gelecek her şeyi eşimle ben yaptık. annemler eşime hediye alacaksa kızım ister parasını verelim sen al gönlüne göre istersen beraber gidelim dediler. ben zaten hediye vs sevmediğim için hiç birşey istemiyorum diye başta belirtmiştim.

işin içine onun anası kaynı bunun dayısı teyzesi girdi mi cılkı çıkar. annenle konuş anne yardımların için sağol teşekkürler bundan sonra gerekli işleri biz hallederiz diye.
0
prezarlatif
(27.07.17)
Zeynep haklı. şimdi ortada gelin kayınvalide görümce üçlemesi varsa kayınvalide ve görümcede mutlaka alttan alta bir art niyet oluyor ya. İlk kolye neyse ama sonraki yüzük kolye küpe falan usulen gelinin de yanında götürülmesi şeklinde olur. O beğenir ve öyle alınır.

hadi bunları da geçelim ablanız ve anneniz arasında "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarıyor" gibi bir yorum yapması olayı özetliyor aslında. kız evleniyor, ona takı alınıyor, onun evi düzenleniyor ama kendi fikri sorulmadı ve seramikler için bile ablanız beklendi diye sinirlenince üste çıkmış oluyor.

Yapmayın. nişanlınız ailenize saygısızlık etmediği sürece onu ezdirmeyin.
0
aquarium
(27.07.17)
ıssız adaya falan git abi sen, sağın solun kezban dolmuş.
0
legalize marijuana
(27.07.17)
tipik anne inatciligi, her seyi ben bilirimciligi. maalesef zeynep yok sayilmanin siniri icerisinde ki hakli.
0
baldur2
(27.07.17)
zeynep %100 haklı. kaynana görümce olmuşlar tam ya. sinir olurum bir insanın adına konuşanlara, annenle ablanın yaptığı da bu. başka biri adına karar vermek. bu kadın yetişkin değil mi? yıllarca kullanacağı şeyler için bir fikir alsalarmış gidip satın almadan önce.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ortalığı karıştıran da abla kişisi gibi geldi bana. anneyi dolduruyor, gelin kişisine de laflar hazırlıyor :) ben bile sinirlendim, konuşmaması kızması çok normal yani.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ablan ve annen haksız. zeynep'in de tek haksız olduğu şey belki ilk kolyedir. o hediye olduğu için mırın kırın etmesi gereksiz. ama geri kalanı... çok pasif duruyorsun açıkçası. ben zeynep'in yerinde olsam kendimi kimsesiz hissederdim. anne ve abla senin kanından olabilir ama yaptıkları şeyin saygısızlık olduğunu değiştirmiyor (ağır olduysa şimdiden özür dilerim) yani zeynep sizin ailenin bir parçası olacak ilerde, böyle lafların arkasından bile söylenmiş olması sıkıntı. yarın öbür gün nasıl birbirlerinin suratına bakacak bu insanlar? bence al annenin ve ablanı karşına konuş, zeynep şikayet ediyor filan da deme konuşurken, ben rahatsızım de, ben zeynep adına üzülüyorum de. zeynep rahatsız dersen, bu sefer sana ikisi çıkıp "o kız seni dolduruyor di mi" filan yapacaklar, daha kötü olacak.
0
loveless
(29.07.17)
yorumları şimdi okudum kassiopeia +10000000
ve loveless +1
0
pinkpeony
(29.07.17)
Zeynep haklı. Allah sabır versin kendisine.
0
Lim5
(29.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.