akıcı italyanca konusuyorum.
oncelikle ileriyi dusun, ileride ne isime yarar, hayattan beklentim ne? ben italyancayi rasyonel düşünerek seçtim. öncesinde ispanyolcaya çok daha yatkınmışım gibi gelirdi. ricky martin dinlerdim: "aa no importa la distancia diyo, işte mesafenin önemi yok diyo, yaparım bunu ben" diye düşünüyordum.
her türk gibi içindeki italya özentiliği ağır bastı ve italyanca kursa gittim 3 kur italyan kültürde. sonra italyaya yüksek lisans ve iş. tamamini aslinda italyada ogrendim diyebilirim. turkiyede kalarak cok bir ilerleme olmazdi.
arada bir gaza gelip ispanyolcaya bakiyorum, sonra gereksiz diyorum cunku basit seyleri zaten konusabiliyorsun otomatikman. 3 ay kasarsam da cok rahat a2 seviyesinde konusurum cunku cok benzer iki dil de. ispanyol ev arkadaslarim oldu, ben italyanca onlar ispanyolca anlasiyorduk hep ilk bir ay. sonrasinda zaten seni geçiyorlar (evet, 1 ayda fluent konusmaya basliyor ipneler, 0'dan -hata tabi yapiyorlar ama konusuyorlar).
sahsi degerlendirmeme gore ispanyolca italyacadan daha zor geliyor. ozellikle de telaffuz anlaminda j,c,z falan ispanyolcada cok zor ve cikartmam imkansiz gibi.
ote yandan ispanyolca cok daha fazla yerde kullaniliyor dunyada, bu anlamda sansli olmak istersen hedef ispanyolca.
ben italyacami hem gunluk hayatta hem de is hayatimda kullandigim icin bana bir kazanc. italyanca ispanyolcadan daha cok isime yariyor su anki isimde. sen ileriyi bir dusun, ona gore hareket et.
ha bir isime yaramayacak, zevkine ogrenecegim dersen, ac iki playlist, biri italyanca, biri ispanyolca. hangisi daha cok hosuna gider, hangisine daha bir yakin hisseder ve belki biraz da anlayabilirsen, onu ogren derim.
ispanyollar ölsün, milanodan selamlar
*