nickalangeronimo
yani ne zaman tuhaf bir olay olsa ya da toplumun sağduyudan uzak davrandığı görülse birileri çıkıp "et yememekten", "e tabi protein alamıyor ki sadece karbonhidrat" vs diyerek ortaya atılıyor. bunun bir temeli var mı yoksa bunlar hep şehir efsanesi mi?
yani ne zaman tuhaf bir olay olsa ya da toplumun sağduyudan uzak davrandığı görülse birileri çıkıp "et yememekten", "e tabi protein alamıyor ki sadece karbonhidrat" vs diyerek ortaya atılıyor. bunun bir temeli var mı yoksa bunlar hep şehir efsanesi mi?
0
Protein vücudun tüm yapıtaşını oluşturuyor, yağlarla birlikte her hücren proteinle inşa ediliyor, protein yeterli miktarda alınmayınca tüm sistem yavaşlıyor ya da çökmeye başlıyor, buna ikame edecek bir başka madde yok. Karbonhidratsa sadece enerji veriyor, başka bir olayı yok, onun yerini tutabilecek maddeler var. Yani karbonhidrat yoksa ölmezsin ama protein yoksa (Bağışıklığın çökmesi vs. ) ölürsün. Kısaca böyleyken böyle.
0
Temeli var.
Edit: Protein eksikliği seratonin, dopamin, adını hatırlayamadığım diğer önemli hormonları olumsuz yönde etkiliyor.
Edit: Protein eksikliği seratonin, dopamin, adını hatırlayamadığım diğer önemli hormonları olumsuz yönde etkiliyor.
0
evet hücreler proteinle inşa ediliyor ama sinir hücreleri bir yaştan sonra yapılmıyor sonuçta. yani proteinsiz kalıp hasta filan olsak da zekaya etki etmesi beklenen bir şey mi?
0
Et demek sadece protein demek değil. Kırmızı et B12 vitamini açısından zengin. Bende B12 vitamini eksikliği var. Bu öyle saçma bir şey ki, ağzında aft çıkınca hayat kaliteni düşürüyor. Kimi insanda unutkanlığa yol açıp, kişiyi dağınık bir ruh haline sokuyor. Kimisinde yorgunluğa sebep oluyor. Sadece protein değil, vitamin ve mineral eksikliği bile çok ciddi sorunlara neden olabiliyor. Et besin olarak değerli olduğu için insanların her şeyi ete ve dolayısıyla proteinlere bağlaması son derece normal.
0
mslny
Şimdi, Salı doğum günüm, babam da bugün çiçek almış ve tek boş günü pazar olduğu için heyecanla benim ilgimi çekeceğini söylediği bi yere işin yoksa yarın gidelim dedi. Normalde yarın kursum var, düşük ihtimal de olsa arkadaşların da sürprizi(doğum günü için) olabilir ama kursa gitmeyeceğimi dersem
Şimdi, Salı doğum günüm, babam da bugün çiçek almış ve tek boş günü pazar olduğu için heyecanla benim ilgimi çekeceğini söylediği bi yere işin yoksa yarın gidelim dedi. Normalde yarın kursum var, düşük ihtimal de olsa arkadaşların da sürprizi(doğum günü için) olabilir ama kursa gitmeyeceğimi dersem ya ertesi gün de kurs olduğundan o zaman yaparlar ya da haftaya veya hiç yapmazlar=) tabii babamı da haftaya erteleyebilirim ama kararsız kaldım öyle heyecanlı deyince. Evet bazen bu kadar gereksiz kararsızlığım oluyor.
0
kac kez babanla ciktin ki? tabii ki babani seciceksin ama sen bu soruyu sorduguna gore coktan arkadaslarini secmissin bile.
0
yav millette ne babalar var doğum günü için hazırlık yapıyor heyecanlanıyor falan. bizim rahmetli pederden görmedik biz tabi böyle şeyleri bir garip oluyor insan.
böyle güzel bir baban varsa babanla git. ilgini çekmeyen bir şey olsa bile adamcağız özenmiş senin için.
arkadaşlar girer çıkar hayatına da baba bir kere çıktı mı yitip gidiyor işte. değerini bil bence beraber geçireceğin anların.
böyle güzel bir baban varsa babanla git. ilgini çekmeyen bir şey olsa bile adamcağız özenmiş senin için.
arkadaşlar girer çıkar hayatına da baba bir kere çıktı mı yitip gidiyor işte. değerini bil bence beraber geçireceğin anların.
0
babanın heyecanını kırma derim. adam o kadar heyecanlanmış, bir şeyler yapmak istemiş. arkadaşların bir şeyler yapmak isterse dönüş vaktinize denk getirtmeye çalış. hem babanın hem arkadaşlarını kırmamış olursun.
0
kesinlikle baba, adamın hevesini kırma +1. millette ne babalar var, benimkisi "ne zaman doğmuştun sen" diyo shfjsk
0
Allah göstermesin vefat ettiğinde keşke babamla daha çok vakit geçirseymişim dememek için. Baba diyorum
0
Sadece birini tercih etmek zorunda mısın? Ben olsam kursa giderdim ve arkadaşlarımla vakit geçirirdim. Akşama da babama zaman ayırırdım.
0
babam doğum günümü hatırlamadı bile. babanı seç. x. doğum günümde şunu yapmıştık dersin.
0
Baba kazanır,
salla ihtimalli iyilik yapacak arkadaşları, yapacak olsalar öncesinde geliyor musun, diye sorarlardı.
salla ihtimalli iyilik yapacak arkadaşları, yapacak olsalar öncesinde geliyor musun, diye sorarlardı.
0
Haklısınız, babamı seçtim, teşekkür ederim. bu arada geçen doğum günümü unutmuştu, akşam annemler sürpriz yapınca nasıl unuttum diye üzülmüştü, yani klasik baba aslında=) yaşımı sorsam eminim bikaç yaş düşük söyler çünkü kendisi de inanamıyor sanırım=) ama bazen böyle düşünceli olası tutar, ki unutsa da sıkıntı yok benim için, yeter ki sağ olsun.
0
sorunvar
https://www.youtube.com/watch?v=FZ_paWpT9Mohttp://burakyeter.com/party-dates/Bu 2 arkadaş çok popüler yabancı şarkı yapiyor ..Artık yeni nesil de bu tür başarılı türk gençleri tanıyor musunuz ?
www.youtube.com 
burakyeter.com
Bu 2 arkadaş çok popüler yabancı şarkı yapiyor ..Artık yeni nesil de bu tür başarılı türk gençleri tanıyor musunuz ?
burakyeter.com
Bu 2 arkadaş çok popüler yabancı şarkı yapiyor ..Artık yeni nesil de bu tür başarılı türk gençleri tanıyor musunuz ?
0
doxanikee
Ayda yılda bakayım dedim izlanda'ya yeniliyoruz. Lan İzlanda ya Allah'ını kitabını seveyim. 3-0 nedir yahu İzlanda çok güçlü bir ülke falan mı oldu futbolda? Ne olacak milli takımın hali adffsdhha?
Ayda yılda bakayım dedim izlanda'ya yeniliyoruz. Lan İzlanda ya Allah'ını kitabını seveyim. 3-0 nedir yahu İzlanda çok güçlü bir ülke falan mı oldu futbolda? Ne olacak milli takımın hali adffsdhha?
0
şaka maka elenmişiz lan:) aga bu ülkede güzel giden bir şey yok ki anasını satayım. her alanda kokuşmuşluk.
0
Türk futbolunda (sadece futbolcular değil) ortadoğu kültürü hakim: "ben kendimi geliştirmeyeyim, çabalamayayım ama para aksın". Hal böyle olunca, olmuyor. Yetenek yok, atletizm yok, beyni kullanmak yok.
0
öncelikle : sd.keepcalm-o-matic.co.uk
İyi ki yenilmiş Türkiye milli takımı. Bu kadar sevimsiz bir takım olamaz.
Bence İzlandanın yanında gayet sevimsiz ve kötü bir takım. İyi olmuş. Ciddiyim. İzlanda daha iyi bir "takım".
Türkiye milli takımını izleyeceğime gider İzlandayı izlerim daha eğlenceli.
İyi ki yenilmiş Türkiye milli takımı. Bu kadar sevimsiz bir takım olamaz.
Bence İzlandanın yanında gayet sevimsiz ve kötü bir takım. İyi olmuş. Ciddiyim. İzlanda daha iyi bir "takım".
Türkiye milli takımını izleyeceğime gider İzlandayı izlerim daha eğlenceli.
0
türk milleti futboldan anlamaz. bugüne kadarki başarılar %90 şansa dayalıdır. oranı götümden salladım tabii ama şans faktörü hep ön plandaydı. gerisiyse bireysel beceriler işte. planlı yapılanmanın gerektirdiği yerde günümüz türk milleti vasatı aşamıyor ne yazık ki. basketbolda mesela bireysellik çok daha rahat skora yansıyabiliyor. anlamıyorum da gerçi basketten ama futbola nazaran daha ön plandadır sanırım bireysel yetenek. günümüz futbolundaysa bireysel yetenek artık geri planda. bu şartlarda başarılı olması zaten imkansız. bunun lucescu'yla falan alakası yok. kimi getirirsen getir aşağı yukarı aynı sonuç olur. futbol artık bize göre değil. bi 5-10 sene sahalardan çekilip sıfırdan bir yapılanmanın içerisine girilmeli, yoksa olan harcanan paraya oluyor.
0
Türkiye Milli takımı değil Türk Milli takımı. Öncelikle bu bilinçli yanlışı düzeltelim.
Onun haricinde rekabet olmaması, kisa sürede maddi doyum, aşırı pohpoh, gaza getirme/gelme ve çalışmama sebeplerden bazıları ve en büyük pay yönetimsizlik.
Onun haricinde rekabet olmaması, kisa sürede maddi doyum, aşırı pohpoh, gaza getirme/gelme ve çalışmama sebeplerden bazıları ve en büyük pay yönetimsizlik.
0
Misal Beckham ve Messi iş disiplinleri var ama bizdekiler mesai bekleyen memur gibi davrandıkları gibi davranınca bunlar oluyor.
0
Ben bu maçı idda ds gördüğüm an kesin yenilir bunlar diyip bir kupon yapacaktım son anda vazgeçtim
0
bizim durruklerin rezilligine diyecek sozum yok da izlanda iyi takim. euro 2016'da ingiltere'yi eleyip ceyrek final oynadilar. oyle estonya, finlandiya ayarinda boktan bir takim degiller. ha bu 80 milyonluk ulkenin sozde bu kadar potansiyelli milli takiminin boyle rezil performansini mesru kilar mi? kilmaz. turkiye cok kotu ama izlanda da iyi.
0
oldumubeabi
Merhaba arkadaşlar.Üç haftadır alanında Türkiyede ve Dünyada en iyiler arasında gösterilen bir firmayla işe alım konusunda görüşüyordum.Tabi hayatımın hiç bir dönemi kolay olmadı.Bu da kolay olmayacak gibi.Şöyleki bugün işten kabul aldım.Yalnız aynı zamanda belkide hiçbir zaman bir daha elde edemeye
Merhaba arkadaşlar.Üç haftadır alanında Türkiyede ve Dünyada en iyiler arasında gösterilen bir firmayla işe alım konusunda görüşüyordum.Tabi hayatımın hiç bir dönemi kolay olmadı.Bu da kolay olmayacak gibi.Şöyleki bugün işten kabul aldım.Yalnız aynı zamanda belkide hiçbir zaman bir daha elde edemeyeceğim bir yüksek lisans programını kazandım.Bu arada Yeni mezun bir mühendisim.Hiç bir iş tecrübem yok.İşin cazip tarafı maaşı.
Özet:Kısacası bir tarafta çok iyi bir firmada kariyer fırsatı diğer taraftaysa çok iyi bir yüksek lisans programı var. Siz olsanız napardınız.Firma pozisyon gereği yüksek lisansa izin veremiyor.
Ulan hayat hep zor seçimlerde bırakıyor
Özet:Kısacası bir tarafta çok iyi bir firmada kariyer fırsatı diğer taraftaysa çok iyi bir yüksek lisans programı var. Siz olsanız napardınız.Firma pozisyon gereği yüksek lisansa izin veremiyor.
Ulan hayat hep zor seçimlerde bırakıyor
0
İşi tercih et. Para kazan. Gez toz. Tecrübe edin. Birkaç yıl sonra iş hayatından kaçmak için yüksek lisans yaparsın. Araştırma görevlisi olarak çalışmayacaksan yüksek lisans bildiğin öğrencilik. İş fırsatını yakalamak daha zor bence.
0
Akademisyen olmak istemiyorum açıkçası.Ama eğer işe gidipte yüksek lisans programını seçmezsem aklımdaki savunma sanayiyle tamamen farklı bir sektöre geçiş yapmış olacağım.Hala iş mi dersiniz
0
Konuştum.Kesinlikle veremeyeceklermiş pozisyon gereği.Eğer gitmeden geçebileceğin bir yükseklisans varsa karışmayız dedi.
0
Ne mühendisi olduğunu ve hangi alanda yüksek lisans yapacağını söylersen daha net bir yorum yapabiliriz belki.
0
işi çok övmüşsün 1-2 sene çalış yüksek lisansa dönersin. tecrüben olsun biraz sonra daha rahat iş bulursun yüksek lisans bitince.
0
Elektrik elektronik mühendisiyim.Yüksek lisansı kazandığım alansa elektronik harp
0
Kendi gördüklerime göre şöyle bir yorum yapacağım. Staj yaptığım bir şirket metal sektöründeydi. Oradaki malzeme mühendislerinden bazıları yüksek lisans yapmış ve metal konusunda uzman kişilerdi. Yani, eğitimini aldıkları alanda çalışıyorlardı. Normalde yüksek lisans avantaj sağlamış onlar için ama bunun bir dezavantajı da var. Bu kişiler plastik sektöründe iş bulamayabilirler. Çünkü işe alan kişi işe alacağı kişinin uzmanlığına da bakıyor. Elektronik harp alanında yüksek lisans yaparsanız savunma sanayisinde iş bulabilirsiniz ama bu durum ileride başka alanlarda iş bulamamanıza da sebep olabilir. Bu yüzden önce biraz iş tecrübesi edinip, tam olarak ne istediğinize karar vermek ve sonrasında yüksek lisans yapmak daha iyi olur. Akademik kariyer düşünseydiniz hemen yapın derdim ama amaç mesleki kariyer ise bence acele etmemek gerek.
0
Money money money, must be funny ... Dolayısıyla iş diyorum ama alternatif olarak şunu ekleyeyim: yüksek lisans kabulünü birkaç sene erteleme ya da tekrardan kabul alabilme imkanın var mı? En azından bir iki sene çalışır para biriktirirsin. Yüksek lisansa geri dönünce kafan rahat standartların insani olur.
0
Yani kayıt yaptırıp derslere gitmem herhalde. En fazla bu olur.ya da belki ilerde çok zor olsada tekrar kabul alabilirim.
0
deadwampir
Diferansiyel denklemler dersini hangi konuları bilerek başlayabiliriz?Türev İntegral başka?
Diferansiyel denklemler dersini hangi konuları bilerek başlayabiliriz?
Türev İntegral başka?
Türev İntegral başka?
0
lineer cebir önkoşul ders olarak müfredatlara konabilse de aslında öyle değildir. ama çok işinize yarar zira differansiyel denklemlerin çoğu, en azından implicit differentiation gerektirmeyenleri, lineer cebirin başka bir notasyonla ifadesidir zaten(ya aslında implicit denklemler de böyle ifade edilebilir ama olay zaten edilebildiği değil edilemediği durumları anlamak, path independence konusu). diyelim ki 3 bilinmeyenli 3 denkleminizin her bir bilinmeyeni bağımsız değişken olarak vurgulanırlar. implicit differentiation gerektiren yani iki değişkenin de ancak beraber birbirini ifade ettiği denklemler dışındaki tüm denklemlerde bir fonksiyon bu bağımsız değişkenlerin birbirleri ile ilişkisine bağlı olarak ifade edilebilir. (lineer cebirde) bunu anlamanız, çözüm tipleri, path independence durumu, hangi solution unique, singular hangisi trivial falan bu kavramları anlamak aynı zamanda fizik de öğreniyorsanız vektörlerin, skaler büyüklüklerden farklı olarak birim boyut olarak gerdikleri uzayı nasıl ifade ettiklerini anlamanızı sağlar. yani aslında lineer cebir işi tersi gibi gözükse de soyut olmaktan çıkarıp daha fazla anlam kazandırıyor, olayı kafada iyice dank ettiriyor. bence salt matematik çalışacaksanız da önemli.
dolayısıyla hemen halletmeniz gereken bir şey değilse yavrucak+1,ancak aceleniz varsa bu konuyu atlayarak da çalışabilirsiniz. kısacası lineer cebir differansiyel denklemleri anlamanızı sağlayacak başka bir notasyon gibi daha ziyade.
dolayısıyla hemen halletmeniz gereken bir şey değilse yavrucak+1,ancak aceleniz varsa bu konuyu atlayarak da çalışabilirsiniz. kısacası lineer cebir differansiyel denklemleri anlamanızı sağlayacak başka bir notasyon gibi daha ziyade.
0
dedi ayca
Ön edit: Mavi jeans ana merkezde çalışan ya da çalışan tanıdığı olan varsa bana yan haklar/maaş hakkında detaylı bilgi verirse çok sevinirim :DŞimdi taze mezunum (moda tasarım), bir önceki duyurularımdan birinde iş bulduğumu ama içime sinmediğini söylemiştim. O derece sinmedi ki işten tamamen vazgeç
Ön edit: Mavi jeans ana merkezde çalışan ya da çalışan tanıdığı olan varsa bana yan haklar/maaş hakkında detaylı bilgi verirse çok sevinirim :D
Şimdi taze mezunum (moda tasarım), bir önceki duyurularımdan birinde iş bulduğumu ama içime sinmediğini söylemiştim. O derece sinmedi ki işten tamamen vazgeçmek durumunda kaldım. Dün Mavi Jeans'ten aradılar çarşamba günü için mülakat saati verdiler bana. Biraz okudum ettim de çok güzel çalışma ortamı var şartlar insancıl demişler, kariyer başlangıcı ve ilerleyip yükselmek için gerçekten müthiş bir firma (gerek yurtdışı/içi ismi, gerek firma büyüklüğü) pozisyon da istediğim bir pozisyon. Azıcık stres yaptım ben de ve çok fazla ciddi mülakat tecrübem yok.
Manyaklık parayla olmadığından dolayı mülakat günü deli gibi olacağım muhtemelen :D Sakinleştirici içeyim mi sizce (passiflora şurup var evde) yoksa salak mı olurum iyiden iyiye? Siteden bakınca aynı ilana 750-1000 kişinin başvurduğunu gördüm tabii ki herkesle mülakat yapmayacaklar ama en azından benim dışımda 10,15 kişi daha olur diye düşünüyorum. Ne yapayım da çok klişe şeylere kaçmadan göze gireyim? Yardımcı olmanızı kolaylaştıracaksa;
liseden moda çıkışlıyım
önce 2 yıllık kazandım sonra dgs ile 4e tamamladım
1 sene erasmus yaptım (valla partilemedim ya okul çok zordu:( bir dünya şey öğrendim. )
2 tane lcw stajım var (biri lise biri üni)
1 tane yurt dışı stajım var.
3 sene gogirlde moda kritik yazısı falan yazdım röportaj yaptım
portfolyom da var bir de, laptopunuzu alıp gelin dediler.
YARDIM EDİN ;_;
Şimdi taze mezunum (moda tasarım), bir önceki duyurularımdan birinde iş bulduğumu ama içime sinmediğini söylemiştim. O derece sinmedi ki işten tamamen vazgeçmek durumunda kaldım. Dün Mavi Jeans'ten aradılar çarşamba günü için mülakat saati verdiler bana. Biraz okudum ettim de çok güzel çalışma ortamı var şartlar insancıl demişler, kariyer başlangıcı ve ilerleyip yükselmek için gerçekten müthiş bir firma (gerek yurtdışı/içi ismi, gerek firma büyüklüğü) pozisyon da istediğim bir pozisyon. Azıcık stres yaptım ben de ve çok fazla ciddi mülakat tecrübem yok.
Manyaklık parayla olmadığından dolayı mülakat günü deli gibi olacağım muhtemelen :D Sakinleştirici içeyim mi sizce (passiflora şurup var evde) yoksa salak mı olurum iyiden iyiye? Siteden bakınca aynı ilana 750-1000 kişinin başvurduğunu gördüm tabii ki herkesle mülakat yapmayacaklar ama en azından benim dışımda 10,15 kişi daha olur diye düşünüyorum. Ne yapayım da çok klişe şeylere kaçmadan göze gireyim? Yardımcı olmanızı kolaylaştıracaksa;
liseden moda çıkışlıyım
önce 2 yıllık kazandım sonra dgs ile 4e tamamladım
1 sene erasmus yaptım (valla partilemedim ya okul çok zordu:( bir dünya şey öğrendim. )
2 tane lcw stajım var (biri lise biri üni)
1 tane yurt dışı stajım var.
3 sene gogirlde moda kritik yazısı falan yazdım röportaj yaptım
portfolyom da var bir de, laptopunuzu alıp gelin dediler.
YARDIM EDİN ;_;
0
Göze hitap edeni işe alacaklar. Kokoş olmadan bakımlı bir şekilde git. Kendi tarzının olduğunu hissettir. Moda tasarımcısı olmak kolay değil.
0
Mavi jeans iyiymiş, ben de öyle duydum. Bi moda tasarımı hocası arkadaşımın eski okul arkadaşı senelerdir orada çalışıyor, başka firmalar böyle uzun soluklu birilerini tutacağına sürekli sirkülasyonu tercih ediyorlarmış.
Bence yeterince donanımlı duruyorsun, onlar da öyle düşünüyorlar ki çağırmışlar. Sakin ol, kendine güven;
ne sessiz kal, ne gevezelik et. Gerekirse az ve öz lafla kendini güzelce takdim et. Bilgisayarında gerekli programlar yüklü olsun, şarjı olsun, kablosunu ve mouse’unu unutma, usb diskin olsun yanında. Bence sade bir şıklık içinde ol, kot giymen şart değil. Kolay gelsin.
Bence yeterince donanımlı duruyorsun, onlar da öyle düşünüyorlar ki çağırmışlar. Sakin ol, kendine güven;
ne sessiz kal, ne gevezelik et. Gerekirse az ve öz lafla kendini güzelce takdim et. Bilgisayarında gerekli programlar yüklü olsun, şarjı olsun, kablosunu ve mouse’unu unutma, usb diskin olsun yanında. Bence sade bir şıklık içinde ol, kot giymen şart değil. Kolay gelsin.
0
Selam, sırf sürekli "erasmus yaptıığm ama partilemedim hep çalıştım lütfeaaan:/" dediğin için almazdım seni işe, bu şekilde belirtme bence mülakat vakti, erasmus de geç.
0
@devorgilla yav neden ki? Erasmus dendiği zaman herkesin aklına oluk oluk akan alkol karı kız falan geliyor. Okulum ekstra zordu ya da türkiye iğrenç olduğu için 9 senede öğrenemediğimi orada öğrendim ben
0
Hakikaten hayatımda çalışmadığım kadar ders çalışıp proje hazırladım, dikiş diktim yeni teknikler öğrendim. Ve bunu belirtmek neden kötü olsun anlamıyorum?
0
Diğer arkadaşlarını kötülemiş gibi oluyorsun. Erasmus bir değişim programı ve değişim programlarında akademik eğitim kadar kültürel faaliyetler de önemli. Parti yaparak birçok milletten insanla bir araya geliyorsun. Parti yapmadım dersen iletişime kapalı olduğun bile düşünülebilir. Bu da takım çalışmasına uygun değilsin şeklinde bir kararla reddedilmene sebep olabilir.
0
denklemci
Arkdaşlar selam sözlükte ve genel olarak sosyal medyada kadına şiddet olayları olsun yada normal şiddet olaylarında yakalanan şahısları adli kontrol ile serbest bırakıldı yada tutuklanmadı gibi mahkeme kararlarından sonra inanılmaz bir şekilde uygulayıcılara karşı bir saldırı oluyor. (haklı olarak)ş
Arkdaşlar selam sözlükte ve genel olarak sosyal medyada kadına şiddet olayları olsun yada normal şiddet olaylarında yakalanan şahısları adli kontrol ile serbest bırakıldı yada tutuklanmadı gibi mahkeme kararlarından sonra inanılmaz bir şekilde uygulayıcılara karşı bir saldırı oluyor. (haklı olarak)
şimdi bir hakim yaralama suçu çok ağır değilse ölüm tehlikesi yoksa 2 yıl ve üzerinde bir ceza almayacaksa zaten adli kontrol vermek zorunda bu onun elinde değil neden insanlar kanun koyucu olan tbmm yerine uygulaycı olanlara saldırıyor. maçaları yemediği için mi yani televizyonlarda bas bas bağırılıyor nasıl olur diye iyide kanunu yapan orada kürsüde oturan hakim değil ki ne yapsın yanlış karar verse itiraz yolu ile bozuluyor zaten neden kanun koyucuya laf edilmiyor siz ce?
şimdi bir hakim yaralama suçu çok ağır değilse ölüm tehlikesi yoksa 2 yıl ve üzerinde bir ceza almayacaksa zaten adli kontrol vermek zorunda bu onun elinde değil neden insanlar kanun koyucu olan tbmm yerine uygulaycı olanlara saldırıyor. maçaları yemediği için mi yani televizyonlarda bas bas bağırılıyor nasıl olur diye iyide kanunu yapan orada kürsüde oturan hakim değil ki ne yapsın yanlış karar verse itiraz yolu ile bozuluyor zaten neden kanun koyucuya laf edilmiyor siz ce?
0
TBMM'ye kanunlar için itiraz yapılsa herkesin istediği ceza farklı olur. Biri tecavüz eden öldürülsün der, diğeri hırsızlık yapana en az 20 yıl verilsin der. Hukukta suç ve cezanın orantılı olması gerekir. Bu yüzden TBMM'nin tüm isteklere tatmin edici bir yanıt vermesi mümkün değil. Kanunlar insan isteklerine göre şekillenmiyor. Akılcı yöntemlere göre şekilleniyor. TBMM'yi ve dolayısıyla TBMM'nin kendine referans aldığı hukuku değiştirmek mümkün olmadığı için insanlar doğrudan karşılarında bire bir gördükleri kişiye hesap soruyorlar.
0
ceann deas
Dikkat yakin mercek goz fotografi: https://i.hizliresim.com/mJ7ayV.jpgAz önce biri göz renginin yesile dönmeye başladığını yazmış oradan aklima geldi ben de bir sorayim dedim. Gozum bir kac yildir yavas yavas acik kahveden kehribar rengine donuyordu. Bikac gun once her zaman baktigim kac yillik ayna
Dikkat yakin mercek goz fotografi: i.hizliresim.com
Az önce biri göz renginin yesile dönmeye başladığını yazmış oradan aklima geldi ben de bir sorayim dedim. Gozum bir kac yildir yavas yavas acik kahveden kehribar rengine donuyordu. Bikac gun once her zaman baktigim kac yillik aynadan kendime baktigimda gozumun alt kisimlarinda bi degisiklik gozume carpti. Boyle beyaz beyaz yerler var. Sanki kartus azalarak bitmiste bir kismi boyanamamis gibi. Goz doktoruna gidip anlatsam ciddi bir sey var midir yoksa dalga gecildigimle mi kalirim?
Az önce biri göz renginin yesile dönmeye başladığını yazmış oradan aklima geldi ben de bir sorayim dedim. Gozum bir kac yildir yavas yavas acik kahveden kehribar rengine donuyordu. Bikac gun once her zaman baktigim kac yillik aynadan kendime baktigimda gozumun alt kisimlarinda bi degisiklik gozume carpti. Boyle beyaz beyaz yerler var. Sanki kartus azalarak bitmiste bir kismi boyanamamis gibi. Goz doktoruna gidip anlatsam ciddi bir sey var midir yoksa dalga gecildigimle mi kalirim?
0
Gelen ışık yüzünden öyle görünüyor olmasın? Git tabii ki, sor, öğren hem için ferahlar.
0
Aynayı o yüzden vurgulamak istedim. Yillardir ayni ayna, ayni ampul, ayni ışık şiddeti oldugu icin bir gariplik oldugunu farkedebildim. Daha sonra yakindan baktigimda beyazlamis yerleri kesfettim.
0
Bulanık çıkmış ama üst kısmın koyu, alt kısmın açık renk olmasından bahsediyorsun sanırım. sen farkettiysen bir değişiklik vardır. bir değişiklik varsa da nolur nolmaz doktora git. kimse dalga geçmez sağlık bu. göz önemli.
0
bende de var, anormal bir durum degil bence. daha cok goz rengiyle alakali.
digerleri de oyle gibi?
www.google.com.tr
hatta yakin cekim, bunu kastediyorsun, degil mi?
i.pinimg.com
digerleri de oyle gibi?
www.google.com.tr
hatta yakin cekim, bunu kastediyorsun, degil mi?
i.pinimg.com
0
Beyaz ışık altında mı çektin? Işıktandır, benim ki de beyaz ışıkta böyle, sarı ışıkta kahverengi oluyor. Beyaz yerler de parlama gibi geldi bana, flu çıkmış o yüzden belli olmuyor. Bir de farklı ışıkta bak derim.
Normaldir bence ama içinin rahat etmesi için doktora gidebilirsin, dalga geçmez.
Normaldir bence ama içinin rahat etmesi için doktora gidebilirsin, dalga geçmez.
0
ms brownstone
Kışın bembeyazken ayrı güzel olan, karlar altındayken gezmesi ayrı zevk veren şehirleri merak ediyorum. Nereler var sizin için bu tanıma uyan? Hiç görmediğiniz ama kışın görmek istediğiniz yerleri de yazabilirsiniz.
Kışın bembeyazken ayrı güzel olan, karlar altındayken gezmesi ayrı zevk veren şehirleri merak ediyorum. Nereler var sizin için bu tanıma uyan? Hiç görmediğiniz ama kışın görmek istediğiniz yerleri de yazabilirsiniz.
0
Benim icin
Gorduklerim arasinda
1- new york / kapadokya
2- moskova
3- viyana
4- krakow
5- innsbruck
Gormediklerim arasinda
1- kanada'da herhangi bi yer.
2- baykal golu
3- hokkaido
Gorduklerim arasinda
1- new york / kapadokya
2- moskova
3- viyana
4- krakow
5- innsbruck
Gormediklerim arasinda
1- kanada'da herhangi bi yer.
2- baykal golu
3- hokkaido
0
çengelköyden özellikle çınaraltından karlar altında istanbul o kadar şahane görünüyor ki...
merak edilenler
new york
venedik
budapeşte
cambridge
oxford
merak edilenler
new york
venedik
budapeşte
cambridge
oxford
0
blue eyes white dragon
dişi keman erkek keman olayı değil. mesela, gitar dediğinizde, saz dediğinizde akla hemen erkek profili, keman dediğinizde, arp dediğinizde ya da viyolonsel dediğinizde kadın profili geliyor mu? geliyorsa da hangi müzik aletini hangi cinsiyet arasında illiyet kuruyorsunuz?
dişi keman erkek keman olayı değil.
mesela, gitar dediğinizde, saz dediğinizde akla hemen erkek profili, keman dediğinizde, arp dediğinizde ya da viyolonsel dediğinizde kadın profili geliyor mu?
geliyorsa da hangi müzik aletini hangi cinsiyet arasında illiyet kuruyorsunuz?
mesela, gitar dediğinizde, saz dediğinizde akla hemen erkek profili, keman dediğinizde, arp dediğinizde ya da viyolonsel dediğinizde kadın profili geliyor mu?
geliyorsa da hangi müzik aletini hangi cinsiyet arasında illiyet kuruyorsunuz?
0
öyle bir şey aklıma gelmiyor ama bateri denince ister istemez erkek canlanıyor gözümde.
0
flut için sanki kadın ağır basıyor ama serdar barçın, ian anderson gibi bir ilahlar varken de kadın diyemiyorum.
ama çello kadın, arp kesinlikle kadın
davul, perküsyon, vurmalı ne denirse hepsi için erkek
ama çello kadın, arp kesinlikle kadın
davul, perküsyon, vurmalı ne denirse hepsi için erkek
0
Gitar ve yan flüt denilince kadın geliyor. Bağlama da erkek sanırım.
Genelde kadın geliyor benim aklıma.
Genelde kadın geliyor benim aklıma.
0
çello-kadın, darbuka-erkek gibi bende de ama harpo marx'tan ötürü arp dendiğinde benim gözümde kadın canlanmıyor.
0
müzik aleti kültürü bu kadar mı az ya? herkes aynı şeyleri söylemiş durmuş.
bu söylediğim şey tek benim zihnimde canlanmıyor dğil mi yani.
bu söylediğim şey tek benim zihnimde canlanmıyor dğil mi yani.
0
korno - erkek.
trombon - erkek.
sipsi - erkek.
tulum - erkek.
zurna - erkek.
neden bilmiyorum.
trombon - erkek.
sipsi - erkek.
tulum - erkek.
zurna - erkek.
neden bilmiyorum.
0
isimsiz uye
gmail'imin güncellemeler klasörüne gelmiş. bahsi geçen firmayı yeni duyuyorum ama linklere tıklamaya tırstım. ne olabilir mi? tıklayım mı sizce?https://i.hizliresim.com/jQ1V7r.png
gmail'imin güncellemeler klasörüne gelmiş. bahsi geçen firmayı yeni duyuyorum ama linklere tıklamaya tırstım. ne olabilir mi? tıklayım mı sizce?
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
0
charlotte blanc
https://www.youtube.com/watch?v=ox93sf0-tPQbu sahne neden çok övülür ? gerçekçi tamam ama başka nesi var mesela ?bir de adam yemiyor mesela kıt kanaat geçinen fakir köylü o. masayı donatmış. misafirler hapır hupur yiyor yazık değil mi köylüye ? bir de bir kavanoz da bana ayırın diyor adam. fırat tan
www.youtube.com
bu sahne neden çok övülür ? gerçekçi tamam ama başka nesi var mesela ?
bir de adam yemiyor mesela kıt kanaat geçinen fakir köylü o. masayı donatmış. misafirler hapır hupur yiyor yazık değil mi köylüye ? bir de bir kavanoz da bana ayırın diyor adam.
fırat tanış neden önemli o sahnede ?
bu sahne neden çok övülür ? gerçekçi tamam ama başka nesi var mesela ?
bir de adam yemiyor mesela kıt kanaat geçinen fakir köylü o. masayı donatmış. misafirler hapır hupur yiyor yazık değil mi köylüye ? bir de bir kavanoz da bana ayırın diyor adam.
fırat tanış neden önemli o sahnede ?
0
Muhtar köye morg yapılmasını istiyor. Bu oldukça uçuk bir istek. Bu tür isteklerin gerçekleşmesi için savcıyla iyi geçinmek zorunda. Yoksa köye hizmet yapılmıyor. Klasik Anadolu şehirleri işte.
0
dostum, düşünsene ortada bir cinayet var. ceset aranıyor, polisin savcının yanında bir katil.. bu adamların hiçbirşey umrunda değil sanki ama.. bu kadar acaip bir olay varken herkes kendi canının derdine düşmüş. birisi bal istiyor, diğeri kuzunun tadını seviyor. muhtar kendi derdine düşmüş.
hangi anadolu köyüne gitsen bu manzarayı yaşarsın ve dersin ki "aha bunu ben gördüm"...
hangi anadolu köyüne gitsen bu manzarayı yaşarsın ve dersin ki "aha bunu ben gördüm"...
0
chuck134
Şu an malzeme müh. okuyorum.İkinci üniversite için de kamu yönetimi ya da ybs okumayı düşünüyorum.Hangisini okusam karar veremedim.Ya da hiç okumasam mı?
Şu an malzeme müh. okuyorum.İkinci üniversite için de kamu yönetimi ya da ybs okumayı düşünüyorum.Hangisini okusam karar veremedim.Ya da hiç okumasam mı?
0
manuel mandalina
araştırmayı sevdiğim, türkçe kaynak olmayan ve kendi camiasında talebin yüksek olduğu bi konuda paylaşımlar yapasım var. İnstagram hesabım yok, uzun uzun anlatmak gerekeceğinden uygun bi mecra da olmayacaktır diye düşünüyorum. Blog yazayım dedim ama vlog olayı çıktıktan sonra blog okuyan kaldı mı em
araştırmayı sevdiğim, türkçe kaynak olmayan ve kendi camiasında talebin yüksek olduğu bi konuda paylaşımlar yapasım var. İnstagram hesabım yok, uzun uzun anlatmak gerekeceğinden uygun bi mecra da olmayacaktır diye düşünüyorum. Blog yazayım dedim ama vlog olayı çıktıktan sonra blog okuyan kaldı mı emin değilim. Şahsen vlog işini becerebileceğimi düşünmediğimden ona giresim yok.
Ne dersiniz, blog yazmak vakit kaybı mı sizce?
Ne dersiniz, blog yazmak vakit kaybı mı sizce?
0
atıyorum bir şeyi tamir üzerine blog yazarsanız okumaz kimse. çünkü bakmak/görmek/izlemek önemlidir.
ama okunacağını düşünüyorsanız ve bunun vlog ile olmayacağı kanaatindeyseniz yazın.
ama okunacağını düşünüyorsanız ve bunun vlog ile olmayacağı kanaatindeyseniz yazın.
0
Ben hâlâ yazıyorum ve seviyorum. Tematik bloglar daha çok okunabiliyor ve bilgi kaynağı olarak da faydalı bence.
Edit: Merak ettim şimdi denedim, Türkçe baskısı on yıllar önce tükenmiş bir kitabı ve yazarını Google'da aradığımda benim blogum ilk sayfada çıkıyor. Direkt kitaplar üzerinden aramayla gelen epey trafik gözüküyor Analytics'te de. Okunuyor yani epey.
Edit: Merak ettim şimdi denedim, Türkçe baskısı on yıllar önce tükenmiş bir kitabı ve yazarını Google'da aradığımda benim blogum ilk sayfada çıkıyor. Direkt kitaplar üzerinden aramayla gelen epey trafik gözüküyor Analytics'te de. Okunuyor yani epey.
0
Bloglar Google aramasında çıkıyorsa sanıldığından daha fazla okunuyor. Çünkü bir şeyi araştıran insanlar arama sonucunda çıkan ilk sayfadaki tüm sitelere bakıyorlar. Blog sadece özel ilgisi olanların takip ettiği bir şey değil. Arkadaş tamir okunmaz demiş ama şu ana kadar fotoğraflarla açıklama yapan bir sürü blog karşıma çıktı ve çoğundan da faydalandım. Ben uygun bir zamanda yazmak istiyorum. Özen göstereceksen sen de yaz.
0
Hala düzenli devam eden bloglar var ve takip etmesi zevkli, bunun yanında vlog yerine sağlam podcast takip eden bir kitle ve türkçe içerik alanında büyük büyük bir boşluk var, bu sayede farkedilip insanlara ulaşman da kolay olur, blog + podcast bir dene istersen
0
@diss, ben de bahsettiğin gibi düşündüm ama emin olamadım. ilgili forumları takip ediyorum, yeri geldiğinde tuğla gibi yazıyorum, okuyup takdir eden oluyor fakat hep aynı şeyleri farklı ortamlarda yazıp durmaktansa, ihtiyacı olana link verebileceğim tek bi kaynak oluşturmak daha mantıklı geliyor şimdi.
@blue, @free; sesi ve görüntüyü işin içine katasım yok. setup'ı zahmetli ve masraflı geldiği gibi ses ve görüntüme de güvenmiyorum. yapabilsem kesinlikle vlog tercih ederdim ama, ben de neredeyse sadece vlog takip ediyorum artık zira. podcast olayı konusunda fazla fikrim yok, onu bir araştırayım.
@blue, @free; sesi ve görüntüyü işin içine katasım yok. setup'ı zahmetli ve masraflı geldiği gibi ses ve görüntüme de güvenmiyorum. yapabilsem kesinlikle vlog tercih ederdim ama, ben de neredeyse sadece vlog takip ediyorum artık zira. podcast olayı konusunda fazla fikrim yok, onu bir araştırayım.
0
@kobhuzcu, @diss; geçen gün ihtiyacım olan bi konuda arama yaptım; yurtdışında eskimiş, günümüzde yalnızca ülkemizde kullanılan (onbinlerce kullanıcısı var halihazırda) bi teknolojik ürünle ilgili bi montaj sorununa dair. aynı aramayı farklı mecralardan, farklı anahtar kelimelerle dakikalarca yaptım zira o konuda kaynak olmadığına inanamadım. fakat nihayetinde anladım ki gerçekten yokmuş mesela.
0
internette birçok konuda deneyime veya uzmanlığa dayalı bilgiyi hala bloglardan veya blog (wordpress) tabanlı kişisel sitelerden buluyoruz. evet günlük tarzı sosyalleşilen blogların devri çoktan geçti, facebook, instagram o boşluğu dolduruyor, ama bilgi, kültür, sanat içerikli bloglar hala işlevsel, hala yararlı.
0
Hah mesela ben de ilk cevabımda bahsettiğim eski kitaplarla ilgili Türkçe yorum/bilgi bulamadığım için yazmaya başlamıştım blogu. Hâlâ da özgün içerik üretmek ve birilerinin bulup okuyup faydalanması bana keyif veriyor artık çok ilgilenemesem bile. Memeler, storyler, instagram postları falan daha popüler evet ama bloglar bilgi arşivi olarak değerli ve kalıcı.
0
Ay aklıma geldikçe yazıyorum. Vlog sevmiyorum mesela ben, özellikle bilgi edinmek, bir şeyin nasıl yapıldığını öğrenmek vs için vlog izlemek zorunda kalırsam vlogger'ın gevezeliğinden daralıyorum, yazarak anlatan bir yer arıyorum. Yazılı içerikte goygoy kısmını geçip ihtiyacım olana ulaşmak çok daha az zaman alıyor ve çok daha pratik. Blog iyidir.
0
Merhaba @manuel mandalina,
Ben de senin gibi yakın zamanda blog yazma konusunu düşünüyordum ve nihayet yazmaya başladım. Şirketimin ve sahip olduğum mesleğin uzmanlık alanlarına mümkün mertebe girmeden yazmaya çalışıyorum. Şu an için 2 adet yazım var ve güzel geri bildirimler aldım.
Başlangıçta kim okur ki diye düşünüyordum fakat şimdi öyle bir kaygım yok. Yazdığım konu beni o alanlarda yeni araştırmalara itiyor ve ilintili alanlarda birçok bilgiye kavuşuyorum. Haliyle üretkenlik ve entellektüel birikim için çok iyi bir mecra oluyor blog kültürü.
Sorunun cevabı ise; hayır, kesinlikle vakit kaybı değil bilakis faydalı bir icraat.
Ben de senin gibi yakın zamanda blog yazma konusunu düşünüyordum ve nihayet yazmaya başladım. Şirketimin ve sahip olduğum mesleğin uzmanlık alanlarına mümkün mertebe girmeden yazmaya çalışıyorum. Şu an için 2 adet yazım var ve güzel geri bildirimler aldım.
Başlangıçta kim okur ki diye düşünüyordum fakat şimdi öyle bir kaygım yok. Yazdığım konu beni o alanlarda yeni araştırmalara itiyor ve ilintili alanlarda birçok bilgiye kavuşuyorum. Haliyle üretkenlik ve entellektüel birikim için çok iyi bir mecra oluyor blog kültürü.
Sorunun cevabı ise; hayır, kesinlikle vakit kaybı değil bilakis faydalı bir icraat.
0
medium'u takip ediyorum. o mecrada paylaşabilirseniz daha fazla kişiye ulaşabilirsiniz.
0
mikmik
Beni dinleyebilecek birileri var öı?
Beni dinleyebilecek birileri var öı?
0
top_secret
Merhaba sevgili Ceride-i Havadis okuyucuları.Ne anlatıyor bu aq diyenler ve Serinin birinci ve ikinci filmini izlemek için Tıklayın :1- http://eksiduyu.ru/12278302- http://eksiduyu.ru/1228275Siz yokken neler oldu onu anlatacağım şimdi.En son cuma günü ders geç bitti diye bişeyler yapamamıştık. Cumar
Merhaba sevgili Ceride-i Havadis okuyucuları.
Ne anlatıyor bu aq diyenler ve Serinin birinci ve ikinci filmini izlemek için Tıklayın :
1- eksiduyu.ru
2- eksiduyu.ru
Siz yokken neler oldu onu anlatacağım şimdi.
En son cuma günü ders geç bitti diye bişeyler yapamamıştık. Cumarteside başka birilerine sözü varmış. Cumartesi günü pazar için "yarın işin var mı ajanda na bak bakayım dedim. O da sen soruyorsan ajanda filan yalan dedi.
Pazar akşamı beni manzarası mükemmel bir yere davet etti gittim. Yine uzuuun uzuuun sohbet ettik güldük eğlendik.
! Ama şöyle bir sıkıntı oldu. Bu sefer eski sevgilisinden bahsetti kötü ayrılmışlar filan. Eski sevgiliden bahsetmesi hoşuma gitmedi.
Ayrıca Daha sonra başka bir mekana giderken yolda, birinin yazdan beri kendisinden hoşlandığını ama kafasının karışık olduğunu söyledi. Ne hissettiğini sordum. Olumlu yada olumsuz bir şey düşünmediğini söyledi. Bende konuyu kapattım.
!!!Yine gittiğimiz diğer mekanda duvarda kalemle yazılar yazılmıştı. O da kendi adını ve benim adımı yazdı dostluğun başlangıcı gibi bişey yazdı. Bu da kafamı karıştırdı.
Şimdi son durumlar böyle.
Kafam çok karışık yani acaba sadece arkadaşı/dostu muyum yoksa sevgili olma potansiyeli var mı ?
Ne dersiniz ?
Ne anlatıyor bu aq diyenler ve Serinin birinci ve ikinci filmini izlemek için Tıklayın :
1- eksiduyu.ru
2- eksiduyu.ru
Siz yokken neler oldu onu anlatacağım şimdi.
En son cuma günü ders geç bitti diye bişeyler yapamamıştık. Cumarteside başka birilerine sözü varmış. Cumartesi günü pazar için "yarın işin var mı ajanda na bak bakayım dedim. O da sen soruyorsan ajanda filan yalan dedi.
Pazar akşamı beni manzarası mükemmel bir yere davet etti gittim. Yine uzuuun uzuuun sohbet ettik güldük eğlendik.
! Ama şöyle bir sıkıntı oldu. Bu sefer eski sevgilisinden bahsetti kötü ayrılmışlar filan. Eski sevgiliden bahsetmesi hoşuma gitmedi.
Ayrıca Daha sonra başka bir mekana giderken yolda, birinin yazdan beri kendisinden hoşlandığını ama kafasının karışık olduğunu söyledi. Ne hissettiğini sordum. Olumlu yada olumsuz bir şey düşünmediğini söyledi. Bende konuyu kapattım.
!!!Yine gittiğimiz diğer mekanda duvarda kalemle yazılar yazılmıştı. O da kendi adını ve benim adımı yazdı dostluğun başlangıcı gibi bişey yazdı. Bu da kafamı karıştırdı.
Şimdi son durumlar böyle.
Kafam çok karışık yani acaba sadece arkadaşı/dostu muyum yoksa sevgili olma potansiyeli var mı ?
Ne dersiniz ?
0
Bu kız yakında sana nerdesin bro diye mesaj da atacak. Sen düşünmeye devam et.
0
Friendzone'a sokmussun kendini zorla. Ciktin ciktin hemen yoksa cok zor.
0
kız seni yokluyor, bakalım kıskanacak mısın? ne tepki vereceksin diye. çünkü o kadar bariz işaretler vermiş ve sen o kadar donuk donuk bakmışsın ki başka çare bırakmamışsın.
madem seviyorsun beğeniyorsun, az hamle yap! aylardır duyuruya login olmayan ben bile dayanamadım yazdım. yether!
kıza da ayrı + puan, hala seninle uğraşıyor.
madem seviyorsun beğeniyorsun, az hamle yap! aylardır duyuruya login olmayan ben bile dayanamadım yazdım. yether!
kıza da ayrı + puan, hala seninle uğraşıyor.
0
boyle buyurdum
mesela patronunun "aferin" demesine karşı daha önce cevabın kendisine öğretilmemiş olduğunu varsayarsak "bana patronluk taslama" diyebilir mi gerçekten? cevap evetse nasıl?ya da şu diyaloğu kurabilir mi?LA: Luna, varsayalım ki sen şimdi Tanrısın ve sadece 15 dakikan var. Ne yaparsın?Yapay Zeka Luna:
mesela patronunun "aferin" demesine karşı daha önce cevabın kendisine öğretilmemiş olduğunu varsayarsak "bana patronluk taslama" diyebilir mi gerçekten? cevap evetse nasıl?
ya da şu diyaloğu kurabilir mi?
LA: Luna, varsayalım ki sen şimdi Tanrısın ve sadece 15 dakikan var. Ne yaparsın?
Yapay Zeka Luna: Tuzak soru. Soruna sihirli lambayı eklemedin. Sadece 15 dakikalığına Tanrı olma kuralını bozuyorum. Şimdi düşünmek için daha çok sürem var.
ilgili haber linki: m.facebook.com
ya da şu diyaloğu kurabilir mi?
LA: Luna, varsayalım ki sen şimdi Tanrısın ve sadece 15 dakikan var. Ne yaparsın?
Yapay Zeka Luna: Tuzak soru. Soruna sihirli lambayı eklemedin. Sadece 15 dakikalığına Tanrı olma kuralını bozuyorum. Şimdi düşünmek için daha çok sürem var.
ilgili haber linki: m.facebook.com
0
Olamaz.
Şöyle bir diyalog yaşanmış.
LA: – Siyahilerin hayatı neden önemli?
Luna: – Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan herkesin yaşam, özgürlük ve mutluluğu arama hakkı vardır. Eğer bu haklar ihlal edilirse toplumsal eşitlik yara alır ve insanlar acı çeker, mutsuz olurlar.
Siyahiler sadece Amerika'da mı yaşıyor? Bu kadar anlamsız bir cevabı ancak yapay bir zeka verebilirdi.
Bir de bu yapay zekalarda bir patavatsızlık var. Çoğu yanıtları tersleyici. Yazılımcılar insanların dikkatini bu şekilde çekmeye çalışıyor. Yazıda paylaşılan diyaloglar haricindeki birçok konuşmada hepsi çuvallar.
Şöyle bir diyalog yaşanmış.
LA: – Siyahilerin hayatı neden önemli?
Luna: – Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan herkesin yaşam, özgürlük ve mutluluğu arama hakkı vardır. Eğer bu haklar ihlal edilirse toplumsal eşitlik yara alır ve insanlar acı çeker, mutsuz olurlar.
Siyahiler sadece Amerika'da mı yaşıyor? Bu kadar anlamsız bir cevabı ancak yapay bir zeka verebilirdi.
Bir de bu yapay zekalarda bir patavatsızlık var. Çoğu yanıtları tersleyici. Yazılımcılar insanların dikkatini bu şekilde çekmeye çalışıyor. Yazıda paylaşılan diyaloglar haricindeki birçok konuşmada hepsi çuvallar.
0
Yapay zeka öğrendiğine göre yapabilir bunları.
(bkz: artificial neural networks), (bkz: yapay sinir ağları)
(bkz: deep learning) (bkz: derin öğrenme)
(bkz: natural language processing) (bkz: doğal dil işleme)
İki kavram arasında bağlantı kurma işi bunlarla yapılıyor. Bunun akılsız ve en ilkel versiyonu market basket analysis ya da pazar sepeti analizi.
Örneğin, 'Bana vuran erkek arkadaşımdan ayrılmalı mıyım' sorusundan doğru açıklayayım. Bunu araştırabilir ve daha önceden şiddete uğramış kadınların daha sonrasında öldürüldüğünü yüzdeleri ile, vb. Yapay Sinir Ağları aracılığıyla çıkarsama yapabilir. Bu şekilde, 'Ayrıl, ileride seni öldürür' diyebilir.
Kendisine doğrudan 'Good girl' denmiş, çevirisi 'Aferin' olan laflardan biri bu. Genelde de köpeklere söylenir. Buradan köpek-insan üstünlük çıkarımı yaparak, patronluk taslama diyebilir.
(bkz: artificial neural networks), (bkz: yapay sinir ağları)
(bkz: deep learning) (bkz: derin öğrenme)
(bkz: natural language processing) (bkz: doğal dil işleme)
İki kavram arasında bağlantı kurma işi bunlarla yapılıyor. Bunun akılsız ve en ilkel versiyonu market basket analysis ya da pazar sepeti analizi.
Örneğin, 'Bana vuran erkek arkadaşımdan ayrılmalı mıyım' sorusundan doğru açıklayayım. Bunu araştırabilir ve daha önceden şiddete uğramış kadınların daha sonrasında öldürüldüğünü yüzdeleri ile, vb. Yapay Sinir Ağları aracılığıyla çıkarsama yapabilir. Bu şekilde, 'Ayrıl, ileride seni öldürür' diyebilir.
Kendisine doğrudan 'Good girl' denmiş, çevirisi 'Aferin' olan laflardan biri bu. Genelde de köpeklere söylenir. Buradan köpek-insan üstünlük çıkarımı yaparak, patronluk taslama diyebilir.
0
Evet, cevaplar gerçek olabilir.
Görebildiğim kadarıyla Luna şu anki durumuyla semantik web'in bir iki tık üstünde cevaplar veriyor. Bu da gayet normal, açıklanabilir bir durum. Ne zaman cevplarında beslendiği kaynakta olmayan en az 1 şey olur o zaman yapay zeka denebilir. Bana göre ondan önce sadece programdır, projedir.
Daha bunun bir de soru sorabilme faslı var. Soru soramayan zeka olur mu? Olmaz. Soru sorabilmesi de lazım.
Görebildiğim kadarıyla Luna şu anki durumuyla semantik web'in bir iki tık üstünde cevaplar veriyor. Bu da gayet normal, açıklanabilir bir durum. Ne zaman cevplarında beslendiği kaynakta olmayan en az 1 şey olur o zaman yapay zeka denebilir. Bana göre ondan önce sadece programdır, projedir.
Daha bunun bir de soru sorabilme faslı var. Soru soramayan zeka olur mu? Olmaz. Soru sorabilmesi de lazım.
0
you are my lethe
mezun olduğumda çalışmak istediğim, çalışmak için de oldukça kalifiye olduğum (aynı sektörde büyük firmada stajlar olsun, istenilen bilgisayar programlarını kullanbilmek olsun, kazanılmış yarışmalar olsun...) büyük, yabancı ve sözde kurumsal bir firmaya mezun olduğumdan beri 3 farklı pozisyon için 9
mezun olduğumda çalışmak istediğim, çalışmak için de oldukça kalifiye olduğum (aynı sektörde büyük firmada stajlar olsun, istenilen bilgisayar programlarını kullanbilmek olsun, kazanılmış yarışmalar olsun...) büyük, yabancı ve sözde kurumsal bir firmaya mezun olduğumdan beri 3 farklı pozisyon için 9 kere iş görüşmesine gittim.
ilkinde yetersiz bulup almadılar. ikincide 4 aşamalı olan sürecin 2. ve 4. aşamasını yani ik ve direktör mülakatını aynı anda yaptılar, manager mülakatını atladılar ve direktör suratıma bile bakmadı. sonradan öğrendim ki zaten o pozisyona alınacak kişi belli imiş, birinin tanıdığı imiş benimle mülakatı prosedür gereği yapmışlar. amerikadaki ofise neden daha kalifiye birini değil de o kızı aldıklarını açıklamak için. artık üçüncüde herşey oldu, beni arayıp süreç olumlu ilerliyor derken en sonunda işe alınmadım. öğrendim ki yukarıdan birinin tanıdığını almışlar.
şimdi ben bu firmanın türkiye pazarındaki en büyük müşterilerinde birinde çalışıyorum. her ay çalışanları gelip bize rapor veriyorlar. bunları da zaten onlardan öğrendim.
geçen hafta bu firma tarafından gene arandım. orada çalışan ve bize rapor hazırlayan managerlardan biri benim iki ayda işe hakim oluşumu, sorduğum soruları vs çok beğenmiş ve beni şirkette baya övmüş. bunun üzerine boşta olan ve uzun süre birini bulamadıkları bir pozisyona beni almaya karar vermişler. (ilk görüştüğüm pozisyonların altında bir pozisyon)
maaşı şu an çalıştığım yerden iyi, evime daha yakın ve şirket şu an çalıştığım şirketten daha önemli ve yabancı, yurtdışında çalışma olasılığı yüksek. ama bana böyle davranmış olmaları, prosedür gereği yapılan mülakatlar, süreç olumlu deyip sonra teklif vermeden yukarıdan birinin tanıdığını işe almalar beni inanılmaz üzdü. o dönem bunu öğrendiğimde hüngür hüngür ağladım. eğer ben bana olumlu dediklerinde beklese ve şu an çalıştığım yerin teklifini kabul etmese idim işsiz kalırdım. hala binanın önünden geçişimde gözlerim dolar.
şimdi sunulan tüm iyi koşullara ve bana çok faydası olacak olmasına rağmen (maaş, eve yakınlık, yurtdışı çalışma ve master için cv'de iyi durması) hiç kabul edesim gelmiyor. eğer işi kabuledersem benimle görüşme yapmış o direktörlerin vs yüzüne nasıl bakıcam, benim yerime işe alınan kişileri görüp nasıl dayanacağım bilemiyorum.
bir yanım duygusal davranma ve bu fırsatı kabul et diyor diğer tarafım gururuma yediremiyor. yarın arayıp ya görüşmeyi ayarlayıp tekliflerini kabul edeceğim yada direk ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum diyeceğim. ailem ve arkadaşlarım hep bunu kabul et, 2 yıl çalışır başka yere gidersin diyorlar ama benim hiç içimden gelmiyor. sonra da acaba ileride reddettiğim için pişman olur muyum diye düşünüyorum.
size ne yapmalıyım? nasıl bir yol izleyeyim. kafam o kadar karışık ki...
ilkinde yetersiz bulup almadılar. ikincide 4 aşamalı olan sürecin 2. ve 4. aşamasını yani ik ve direktör mülakatını aynı anda yaptılar, manager mülakatını atladılar ve direktör suratıma bile bakmadı. sonradan öğrendim ki zaten o pozisyona alınacak kişi belli imiş, birinin tanıdığı imiş benimle mülakatı prosedür gereği yapmışlar. amerikadaki ofise neden daha kalifiye birini değil de o kızı aldıklarını açıklamak için. artık üçüncüde herşey oldu, beni arayıp süreç olumlu ilerliyor derken en sonunda işe alınmadım. öğrendim ki yukarıdan birinin tanıdığını almışlar.
şimdi ben bu firmanın türkiye pazarındaki en büyük müşterilerinde birinde çalışıyorum. her ay çalışanları gelip bize rapor veriyorlar. bunları da zaten onlardan öğrendim.
geçen hafta bu firma tarafından gene arandım. orada çalışan ve bize rapor hazırlayan managerlardan biri benim iki ayda işe hakim oluşumu, sorduğum soruları vs çok beğenmiş ve beni şirkette baya övmüş. bunun üzerine boşta olan ve uzun süre birini bulamadıkları bir pozisyona beni almaya karar vermişler. (ilk görüştüğüm pozisyonların altında bir pozisyon)
maaşı şu an çalıştığım yerden iyi, evime daha yakın ve şirket şu an çalıştığım şirketten daha önemli ve yabancı, yurtdışında çalışma olasılığı yüksek. ama bana böyle davranmış olmaları, prosedür gereği yapılan mülakatlar, süreç olumlu deyip sonra teklif vermeden yukarıdan birinin tanıdığını işe almalar beni inanılmaz üzdü. o dönem bunu öğrendiğimde hüngür hüngür ağladım. eğer ben bana olumlu dediklerinde beklese ve şu an çalıştığım yerin teklifini kabul etmese idim işsiz kalırdım. hala binanın önünden geçişimde gözlerim dolar.
şimdi sunulan tüm iyi koşullara ve bana çok faydası olacak olmasına rağmen (maaş, eve yakınlık, yurtdışı çalışma ve master için cv'de iyi durması) hiç kabul edesim gelmiyor. eğer işi kabuledersem benimle görüşme yapmış o direktörlerin vs yüzüne nasıl bakıcam, benim yerime işe alınan kişileri görüp nasıl dayanacağım bilemiyorum.
bir yanım duygusal davranma ve bu fırsatı kabul et diyor diğer tarafım gururuma yediremiyor. yarın arayıp ya görüşmeyi ayarlayıp tekliflerini kabul edeceğim yada direk ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum diyeceğim. ailem ve arkadaşlarım hep bunu kabul et, 2 yıl çalışır başka yere gidersin diyorlar ama benim hiç içimden gelmiyor. sonra da acaba ileride reddettiğim için pişman olur muyum diye düşünüyorum.
size ne yapmalıyım? nasıl bir yol izleyeyim. kafam o kadar karışık ki...
0
beğenip onlar aradıysa görüşmeye git, o direktöre de "aklınız başınıza geldi galiba" minvalinde latifeli konuş; en azından için soğur. çok beğendilerse alırlar zaten, almazlarsa da senin için bir şey değişmemiş olur.
gururuna yediremeyecek çok bişey yoksa aslında, direkt olarak seninle ilgili bir problemden dolayı almamış değiller. evet vaktini çaldılar, duygularınla oynadılar ama sen başarılı olup o son aşamalara gelebildin diye.
yine de; için almıyorsa almıyordur, bu konularda genel olarak taviz vermeyen biriysen pişman olmazsın. ama profesyonellik iş hayatına çok şey katar, kariyer hedefin varsa bunun gibi çok şeyle karşılaşacaksın; derini kalınlaştırmış olursun.
gururuna yediremeyecek çok bişey yoksa aslında, direkt olarak seninle ilgili bir problemden dolayı almamış değiller. evet vaktini çaldılar, duygularınla oynadılar ama sen başarılı olup o son aşamalara gelebildin diye.
yine de; için almıyorsa almıyordur, bu konularda genel olarak taviz vermeyen biriysen pişman olmazsın. ama profesyonellik iş hayatına çok şey katar, kariyer hedefin varsa bunun gibi çok şeyle karşılaşacaksın; derini kalınlaştırmış olursun.
0
yine tanıdık birini işe almak için göstermelik bir teklif ve görüşme olmasın ?
siz teklifi kabul edip yeni işe başlayacakken yine bir çakallık yapıp sizi yarı yolda bırakma ihtimalleri var mı ? (nedense aklıma ilk gelen bu oldu, eldeki bulgurdan da olmayın.)
yazdığınız gibi, iş yerindeki o tür insanlarla iletişiminiz nasıl olacak?
yazdıklarınıza göre firma ne kadar iyi olursa olsun yaptıkları hoş değil ve güven zedeleyici. kabul edecekseniz onlar size (varsa) uygulamayı planladıkları kunduzluk yollarını kapatın ve kendinizi garantiye alın. her ihtimali düşünün.
siz teklifi kabul edip yeni işe başlayacakken yine bir çakallık yapıp sizi yarı yolda bırakma ihtimalleri var mı ? (nedense aklıma ilk gelen bu oldu, eldeki bulgurdan da olmayın.)
yazdığınız gibi, iş yerindeki o tür insanlarla iletişiminiz nasıl olacak?
yazdıklarınıza göre firma ne kadar iyi olursa olsun yaptıkları hoş değil ve güven zedeleyici. kabul edecekseniz onlar size (varsa) uygulamayı planladıkları kunduzluk yollarını kapatın ve kendinizi garantiye alın. her ihtimali düşünün.
0
Is dunyasinda duygusalliga yer yok bence. Profesyonel ol ve senin icin daha iyi sartlari saglayan (maas, calisma ortami, kriyer gelecefi vb) tarafi sec
0
beni olursa kabul edersem diye rahatsız eden 2 konu var.
1) ucu ucuna gireceğim, hatta teklif aldığım o pozisyonlara alınan benden daha az kalifiye kişileri her gün görüp, o kişilerin benden daha yukarıda bir pozisyonda olduğunu bilmek.
2) yabancı dahi olsa herşeyin torpille yürüdüğü bir şirkette geleceğim nasıl olur? zamanı gelince o torpilli tipler mesaiye kalmazken ben kalacak mıyım yada zam olduğu zaman onlara daha çok zam yapılıp bana az mı yapılacak. hak ettiğim halde bana terfi vermeyip tanıdığı olan birine mi verecekler?
1) ucu ucuna gireceğim, hatta teklif aldığım o pozisyonlara alınan benden daha az kalifiye kişileri her gün görüp, o kişilerin benden daha yukarıda bir pozisyonda olduğunu bilmek.
2) yabancı dahi olsa herşeyin torpille yürüdüğü bir şirkette geleceğim nasıl olur? zamanı gelince o torpilli tipler mesaiye kalmazken ben kalacak mıyım yada zam olduğu zaman onlara daha çok zam yapılıp bana az mı yapılacak. hak ettiğim halde bana terfi vermeyip tanıdığı olan birine mi verecekler?
0
beni daha önce almamışlardı diye bir şirkete trip atmak...
tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Umarım tavşan (yeni mezun) sınızdır :)
tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Umarım tavşan (yeni mezun) sınızdır :)
0
ülkede bu iki seçenekteki sorunları yaşamayacağın şirket -BANA GÖRE- yok. varsa da 10-20 tanedir, seçeneklerini bu kadar dar tutup hareket alanını bundan sonra da kısıtlayacaksan tamam, haklısın derim.
0
tavsan daga kusmus dagin haberi olmamis +1.
eger cv'inde iyi bir isim olacaksa, maas artisi/pozisyonda yukselme vs. olacaksa gurur yapacak bir sey yok. is yasami bu, herkes karsisindakinden ne fayda aldigina bakar. gerekirse sirketi basamak olarak kullanirsin. daha is yasaminda nelerle karsilasacaksin...
ayrica 1- senden daha az kalifiye insanlarin senin ustunde oldugu o kadar cok durumla karsilacaksin ki, bunun olmadigi bir sirket yok. yerli de yabanci da. basina her geldiginde kusup gidemezsin. hayat adil degil. sen isini yap, kendini gelistir, kendi yolunda ilerle. sana ne milletten.
2 - her sey torpille yurumuyordur, sonucta kar amaci guden bir sirket, topril elbette vardir ama kar ettigine, ayakta kaldigina gore isi bilen adamlar da is yapiyor demektir. her sirkette sirtini birilerine dayayip garip tripler icinde olan insanlar var zaten. kendi sirketin olmadigi surece yapacak bir sey yok.
eger cv'inde iyi bir isim olacaksa, maas artisi/pozisyonda yukselme vs. olacaksa gurur yapacak bir sey yok. is yasami bu, herkes karsisindakinden ne fayda aldigina bakar. gerekirse sirketi basamak olarak kullanirsin. daha is yasaminda nelerle karsilasacaksin...
ayrica 1- senden daha az kalifiye insanlarin senin ustunde oldugu o kadar cok durumla karsilacaksin ki, bunun olmadigi bir sirket yok. yerli de yabanci da. basina her geldiginde kusup gidemezsin. hayat adil degil. sen isini yap, kendini gelistir, kendi yolunda ilerle. sana ne milletten.
2 - her sey torpille yurumuyordur, sonucta kar amaci guden bir sirket, topril elbette vardir ama kar ettigine, ayakta kaldigina gore isi bilen adamlar da is yapiyor demektir. her sirkette sirtini birilerine dayayip garip tripler icinde olan insanlar var zaten. kendi sirketin olmadigi surece yapacak bir sey yok.
0
İş dünyasında networking diye bir şey var. Bazen beceri değil de network çok daha prim yapar. Türkiye'de malesef torpil diyoruz buna ve sadece TRde değil yurtdışında da gayet yaygın bir durum, inanın. Anlamadığım nokta benden daha az kalifiye olanlar benden üst konumda buna nasıl dayanacağım tavrı, bizi yöneten kişiler en basitinden bir çok anlamda eğitim olarak bir çoğumuzdan yetersiz, nasıl dayanıyorsunuz? Ya da patronlar bazi işletmelerde tamamen eğitimsiz ama almış başını gitmiş, bunu ne yapacaksınız?
Yanlış anlamayın ama profesyonellikten çok uzak bir bakış açısı bu. Sonuçta o şirketin inisiyatifidir kimi alıp almayacağı. Şirketlerin başvuranlar içinden en becerikliyi almak gibi bir zorunluluğa olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kendisine en çok yarayacak elemanı almayı ister ve bu da bazen beceriksiz birisini işe al ama onun bağlantılarını kullan şeklinde ilerler. Gayet normal. Şirket kar amacı ile kurulmuş bir yapı, asla bile bile zarara neden olacak bir yolu seçmez. O kişileri işe almayı uygun görmüş. NOKTA
Hesap sorma gibi bir tavır içinde olmazsınız umarım.
Benim görüşüm bu şekilde.
Yanlış anlamayın ama profesyonellikten çok uzak bir bakış açısı bu. Sonuçta o şirketin inisiyatifidir kimi alıp almayacağı. Şirketlerin başvuranlar içinden en becerikliyi almak gibi bir zorunluluğa olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kendisine en çok yarayacak elemanı almayı ister ve bu da bazen beceriksiz birisini işe al ama onun bağlantılarını kullan şeklinde ilerler. Gayet normal. Şirket kar amacı ile kurulmuş bir yapı, asla bile bile zarara neden olacak bir yolu seçmez. O kişileri işe almayı uygun görmüş. NOKTA
Hesap sorma gibi bir tavır içinde olmazsınız umarım.
Benim görüşüm bu şekilde.
0
@otonomo, yeni mezun sayılırım. ama burada olay tavşan-dağ değil. burada yapılan şey saygısızlık. eğer işe uygun olmadığımı bilseydim ve reddedilseydim yada benden daha iyi birilerini aldıklarını görseydim sorun etmezdim. ama burada işe alınmayacağım halde görüşmeye çağrıldım, süreç olumlu, teklif yapılacak denmesine rağmen aranmadım. eğer ben onların süreç olumlusunu kabul etseydim şu an çalıştığım yeri reddedecektim. bir sürü firmayla görüştüm ama böylesini bir tek burayla yaşadım.
@bruce, bunları yaşayacağım bir sürü şirket var. ama içerideki çoğu insanın torpille girdiği şirket sayısı azdır diye düşünüyorum.
@bruce, bunları yaşayacağım bir sürü şirket var. ama içerideki çoğu insanın torpille girdiği şirket sayısı azdır diye düşünüyorum.
0
@nickfury, buradaki durum networking değil ama bildiğiniz torpil. yeni mezun seviyesinde bir iş için o alanda staj yapmış, işi bilen, gerekli bilgisayar programlarını kullanabilen biri yerine direktörün, managerın tanıdığını, akrabasını almak.
tabi ki de ileride benden daha az kalifiye insanlar karşıma çıkabilir. ama durum burada bana teklif verilen bir pozisyonun daha sonra birinin o alandan bile mezun olmamış yeğenine verilmesi.
tabi ki de ileride benden daha az kalifiye insanlar karşıma çıkabilir. ama durum burada bana teklif verilen bir pozisyonun daha sonra birinin o alandan bile mezun olmamış yeğenine verilmesi.
0
tamam işte, şirket neden o kişiyi işe alıyor. O kişi aracılığıyla bağlarını kuvvetlendirecek. belki elinden kaçıracağı hatırı sayılır bir müşterisini memnun edecek. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgememe durumu en basite indirgersek. Çok idealist yaklaşıyorsunuz bence olaya ve dediğim gibi şirketin kalifiye elemanı seçmek gibi bir zorunluluğu da yok. istediğini , kendisine kazanç getireceğini düşündüğü kişiyi alır. Bu, alanının en uzman kişisi olabildiği gibi, vasıfsız ama uzun vadede daha fazla kolaylık sağlayacak biri de olabilir.
Yeğen işe alınmış. Profesyonel bir yaklaşım mı? değil elbette ama şirket adamın. daha ötesi yok. Kusura bakmayın adam o kadar yatırım yaptıktan sonra istediği kişiyi istediği konuma alır, istediğini de almaz. Beceriksiz kişiyi işe alırsa da bunun ceremesini kendisi çeker, bu konuda da bir şey deme lüksünüz malesef yok. Kamu kuruluşu olsa hadi bir nebze anlarım, liyakat önemli ama şirketler için nasıl kalifiye olanı almazlar ya tavrı gerçekçilikten çok uzak geliyor bana. iş hayatında bu şekilde ilerlerseniz çok sorun yaşayabilirsiniz diye düşünüyorum. Umarım yanılırım ve başarılarla dolu huzurlu bir kariyeriniz olur.
Yeğen işe alınmış. Profesyonel bir yaklaşım mı? değil elbette ama şirket adamın. daha ötesi yok. Kusura bakmayın adam o kadar yatırım yaptıktan sonra istediği kişiyi istediği konuma alır, istediğini de almaz. Beceriksiz kişiyi işe alırsa da bunun ceremesini kendisi çeker, bu konuda da bir şey deme lüksünüz malesef yok. Kamu kuruluşu olsa hadi bir nebze anlarım, liyakat önemli ama şirketler için nasıl kalifiye olanı almazlar ya tavrı gerçekçilikten çok uzak geliyor bana. iş hayatında bu şekilde ilerlerseniz çok sorun yaşayabilirsiniz diye düşünüyorum. Umarım yanılırım ve başarılarla dolu huzurlu bir kariyeriniz olur.
0
Bence kabul etme. Çalışma huzuru denen bir şey var. Daha işe alımda bu kadar tırı vırı yapan bir şirket işe başladığında önüne bir sürü saçmalık koyar. Şu anki koşulların çok kötü değilse böyle devam et. Nasıl olsa şimdiki işinden yıl olarak çalışma tecrübesi kazanıyorsun. Tekrar çağırırlarsa daha çok tecrübeyle gidersin. Zaman lehine işliyor.
0
bu 'ise almayacaklari halde gorusmeye cagirma' olayini, bakin turkiye'de degil, butun dunyada en cok yapan kurulus : birlesmis milletler dir. yani birlesmis milletlerde acilan pozisyonlarin buyuk bir bolumune kimin girecegi bellidir ancak proseduru tamamlamak icin sizi cagirirlar, gorusurler vs.
yani bu olan bir sey. elbette kabul etmek zorunda degilsiniz. sadece dunyada tek yapan bu sirket degil, ya da sadece turkiye'de yapilmiyor. diger gidisinizde zaten, tam siz girecekmissiniz ama torpilli biri gelmis anladigim kadariyla.
ayrica torpil ile network'u karistirmamak lazim. networku gelistirmek onemli. bence, buraya girseniz de girmeseniz de, duygularinizi bir kenara birakip isinize devam etmek sizin icin onemli bir asama olmali. bunu yapmayi ogrenmelisiniz. simdiden bu insanlarla calisamam vs. diyorsunuz. ben genel mudurle genel mudur yardimcisinin birbirine bardak canak firlattigi, camlarin kirildigi 'kurumsal' sirketler gordum. insanlar gelip devam ettiler calismaya. olur boyle seyler.
yani bu olan bir sey. elbette kabul etmek zorunda degilsiniz. sadece dunyada tek yapan bu sirket degil, ya da sadece turkiye'de yapilmiyor. diger gidisinizde zaten, tam siz girecekmissiniz ama torpilli biri gelmis anladigim kadariyla.
ayrica torpil ile network'u karistirmamak lazim. networku gelistirmek onemli. bence, buraya girseniz de girmeseniz de, duygularinizi bir kenara birakip isinize devam etmek sizin icin onemli bir asama olmali. bunu yapmayi ogrenmelisiniz. simdiden bu insanlarla calisamam vs. diyorsunuz. ben genel mudurle genel mudur yardimcisinin birbirine bardak canak firlattigi, camlarin kirildigi 'kurumsal' sirketler gordum. insanlar gelip devam ettiler calismaya. olur boyle seyler.
0
@nickfury, yapılacak iş müşteri ilişkisi, bağ kuvvetlendirme gerektiren bir iş değil. arka fondan istatistiksel tekniklerin uygulanacağı, analiz yapılacak bir iş. teknik bir iş ve bu alanda bilgi sahibi, vasıflı birine ihtiyaçları var. benim sektörde iki firmada uzun süreli staj tecrübem, istenen bilgisayar programları, o alanla ilgili yazdığım tezim ve kazandığım yarışma var. benim yerime alınan kişiler ne bu alanda okumuşlar, ne tecrübe sahibiler ne de bilgisayar programlarını biliyorlar. ilk pozisyona uygun olmama rağmen sadece amerikadaki ofise neden beni ve benim gibi o iş için uygun olan insanları almadıklarıni açıklamak için bunu yapıyorlar. son pozisyonda ise teklif verip daha sonra direktörün yeğenini alıyorlar. üstelik ben bunları kendim uydurmuyorum. bizzat client managerlar bana kendileri söylediler.
reddedildiğim bir sürü şirket oldu. bazılarında benim de torpilim vardı ama o işe uygun olmadığım için alınmadım. benim yerime o alanda master yada staj yapmış insanları tercih ettiler. bazen over-qualifiedsın deyip reddettiler. ben bunları sorun yapmıyorum.
ben reddedildiğim her şirkete de küsmüş değilim. sadece bir şirket beni işe almayacağını bile bile 3 farklı pozisyon için görüşmeye çağırdı. ve şu an da bu şirket beni başvurduğum pozisyonların çok altına bir yer için çağırıyor.
şu an çalıştığım yer de kötü değil. türk şirketi ama alanının en büyüğü. bir yıl sonra işi öğrenip yabancı ve iyi firmalarda geçebilirim zaten.
reddedildiğim bir sürü şirket oldu. bazılarında benim de torpilim vardı ama o işe uygun olmadığım için alınmadım. benim yerime o alanda master yada staj yapmış insanları tercih ettiler. bazen over-qualifiedsın deyip reddettiler. ben bunları sorun yapmıyorum.
ben reddedildiğim her şirkete de küsmüş değilim. sadece bir şirket beni işe almayacağını bile bile 3 farklı pozisyon için görüşmeye çağırdı. ve şu an da bu şirket beni başvurduğum pozisyonların çok altına bir yer için çağırıyor.
şu an çalıştığım yer de kötü değil. türk şirketi ama alanının en büyüğü. bir yıl sonra işi öğrenip yabancı ve iyi firmalarda geçebilirim zaten.
0
Naçizane görüşüm : Şirkete karşı hala sinirlisiniz. Bu duygularla mevcut ve memnun olduğunuz işinizden ayrılıp yoğun duygu değişikliğine neden olacak bir değişikliğe girmeniz pek mantıklı görünmüyor. Kararınız ne olursa olsun mutlu ve huzurlu olun. Ötesi yalan.
0
kabul edin. saygısızlık, yüz üstü bırakma, yalan söyleme vs gibi şeylerle değerlendirmeyin. bunlarla itham ettiğiniz şey bir şirket. şirketlerin duyguları da yoktur. bu karar aşamasında sizin de olmasın. şirket düşünüp biz bu kadını/adamı almayalım da sinir olsun demez. çıkarları doğrultusunda davranır. o anki çıkarları buna yönelik imiş. şimdi teklif geldiyse şartları değerlendirin, vereceği fırsatları ölçüp tartın. sizi ileriye taşıyacaksa da kabul edin. ama önce bu duygularınızı bir kenara bırakın.
0
Suanki sirketteki keyfiniz nasil? Belki kapiyi acik birakirsiniz, burada hedeflerim var, iletisim halinde olalim daha yuksek bir pozisyon icin yine goruselim diyebilirsiniz? Yarin evet ya da hayir demek zorunda degilsiniz. Cunku artik sizin bir isiniz var. Hayir demeden de gorusebilirsiniz ve yine kapiyi acik birakabilirsiniz. Karsinizdaki 9 kere bunu yapmis size. Siz de onlara yapin.
0
ya normalde gurur yapma diyecektim ama senin önceki duyurularını hatırladım bu şirkete fazlaca takıksın, bence gitme. bana iş teklif edildi bu kez de ben kabul etmedim dersin ilerde:) şaka bir yana gerçekten gitme,3 kez reddetme ne yahu, hem de baya oldu falan demişlerdi, dışardan iyi gibi görünüyor ama yönetim falan sıkıntı belli ki. şimdiki yer ile de şikayetin varsa başka yerlere bakarsın.
0
@ykyt, şu an ki işimden memnunum. belki yerli bir firma, maaşım da çok yüksek değil ama bir sürü şey öğreniyorum. bir sürü departmanla birlikte çalışıyorum, sektörü tanıyorum, farklı analizler yapıyorum ve bilgisayar programları kullanıyorum. müdürlerim, direktörlerim ve çalışma arkadaşlarımdan memnunum.
isim olarak iyi değil, cv'de diğer firma gibi güzel durmuyor, master için şansımı arttırmayacak ama dedğim gibi piyasayı, sektörü öğreniyorum.
isim olarak iyi değil, cv'de diğer firma gibi güzel durmuyor, master için şansımı arttırmayacak ama dedğim gibi piyasayı, sektörü öğreniyorum.
0
@nickfury+1
profesyonel davranmıyorsunuz. objektif değilsiniz.
şirketin açtığı pozisyonlarda en uygun aday olarak kendinizi görüyorsunuz. ama torpille de olsa alınan adayın ı ise sizden daha az uygun olduğuna nasıl emin olabiliyorsunuz?
"ben kullanilan programi biliyordum" bu bir avantaj olabilir ama şart değil. pek cok firma elemanını kendi eğitme sürecini ve masrafını göze alıyor. yani o kişi de ise başladıktan sonra o programı öğrenebilir.
şimdi mobilden yazamayacağım uzunlukta çeşitli sebepten (aslinda pek cogunu yukarida diger arkadaslar guzelce aciklamis) bakış açınızı sığ, benmerkezci ve profesyonellikten uzak buldum.
bence gitmeyin. o sirketteki her adım size azap olacak...simdiki yerinizde daha huzurlu ve mutlu olursunuz.
profesyonel davranmıyorsunuz. objektif değilsiniz.
şirketin açtığı pozisyonlarda en uygun aday olarak kendinizi görüyorsunuz. ama torpille de olsa alınan adayın ı ise sizden daha az uygun olduğuna nasıl emin olabiliyorsunuz?
"ben kullanilan programi biliyordum" bu bir avantaj olabilir ama şart değil. pek cok firma elemanını kendi eğitme sürecini ve masrafını göze alıyor. yani o kişi de ise başladıktan sonra o programı öğrenebilir.
şimdi mobilden yazamayacağım uzunlukta çeşitli sebepten (aslinda pek cogunu yukarida diger arkadaslar guzelce aciklamis) bakış açınızı sığ, benmerkezci ve profesyonellikten uzak buldum.
bence gitmeyin. o sirketteki her adım size azap olacak...simdiki yerinizde daha huzurlu ve mutlu olursunuz.
0
teklifi kabul edersen sen de işe birinin vasıtasıyla alınmış olmuyor musun peki?
0
bence bu duygular altındayken kabul etmemen daha hayırlı. orada mutsuz olacağın çok açık.
0
Duygusalligi bir kenara birak. Adi ustunde profesyonel hayat bu. Imkanlari daha iyiyse gec. Daha iyi bir is bulunca da orayi birakirsin. Para/emek ticareti sonucta bu. Her seye torpil gozuyle bakma. Is dunyasinda gavurlarin networking dedigi olay her seydir. Tabi ki tanidigi bildigi referansli adami alir herkes. Simdi de o kisi sensin.
0
master için iş tecrübesi cvde ne kadar önemli olur çok emin değilim ama diğer faktörler için hala gidilebilir. maaş, eve yakınlık direkt yaşam kalitesini artıracak şeyler.
bunun yanında işe başladıktan sonra geçmişteki 9 görüşmeyi unutup öne bakmalı, daha iyi fırsatlar hala gözetilmeli, daha iyi fırsat bulunduğu anda arkaya bakmadan kaçılmalı.
"ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum" demek kimseye faydalı olmaz. ik'nın "evet arkadaşlar işe alım prosedürümüz çok kötü, şapkayı öne alıp düşünme vakti geldi" demeyeceği açık. gülüp geçerler bence. bu yüzden iş hayatındaki profesyonel bakış açısını koruyup fırsatı kaçırmamak gerek. kafa karıştıracak bir şey yok, iş hayatı bu.
bunun yanında işe başladıktan sonra geçmişteki 9 görüşmeyi unutup öne bakmalı, daha iyi fırsatlar hala gözetilmeli, daha iyi fırsat bulunduğu anda arkaya bakmadan kaçılmalı.
"ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum" demek kimseye faydalı olmaz. ik'nın "evet arkadaşlar işe alım prosedürümüz çok kötü, şapkayı öne alıp düşünme vakti geldi" demeyeceği açık. gülüp geçerler bence. bu yüzden iş hayatındaki profesyonel bakış açısını koruyup fırsatı kaçırmamak gerek. kafa karıştıracak bir şey yok, iş hayatı bu.
0
herkese yaptıkları yorumlar için teşekkürler, bugün 'profesyonelce' davranıp görüşmeye gittim ve tekliflerini reddettim ama ilerisi için kapıyı açık bıraktım. iki sebebi vardı. birincisi bana ilk teklif ettikleri ama daha sonra aramadıkları pozisyondan çok daha düşüktü. şu an ben onların direk client managerları ile muhattap olurken o pozisyonda onunda altının altı şeklindeydim. şu an çalıştığım yerde 2 yıl devam etsem onların firmada 4 yılda gelebileceğimden daha iyi bir pozisyona gelebiliyorum.
ikinci olarak görüşme sırasında ukalaca bir tavır sergilediler. benim bu 3 pozisyona 9 kere görüşmeye gitme meselem haziran-temmuz aylarında olmuştu ve ben onların sadece ilk açtıkları pozisyon için başvurmuştum. gerisi için beni onlar çağırmışlardı. mülakat boyunca görüşmeye gittiğim, teklif aldığım ve şu an çalıştığım pozisyonun çok daha altı bir pozisyonu sanki bana iyilik yapar gibi veriyorlarmış gibi konuştular. bende onlara kibarca şuan ki pozisyonumun her ne kadar yerli bir firma olsa da bana sektörü tanımama ve kendimi geliştirmeme daha yardımcı bir pozisyon olduğunu söyleyip umarım ileride x, y, z gibi bana önerdiklerinden daha yukarıda bir pozisyon için sizinle çalışırım dedim.
şu an nedense inanılmaz mutlu ve huzurluyum. duygularıma kapılıp reddedersem çok pişman olurum diyordum ama çok daha iyi bir seçim yaparak bu konuyuda kapattım. herkese teşekkürler
ikinci olarak görüşme sırasında ukalaca bir tavır sergilediler. benim bu 3 pozisyona 9 kere görüşmeye gitme meselem haziran-temmuz aylarında olmuştu ve ben onların sadece ilk açtıkları pozisyon için başvurmuştum. gerisi için beni onlar çağırmışlardı. mülakat boyunca görüşmeye gittiğim, teklif aldığım ve şu an çalıştığım pozisyonun çok daha altı bir pozisyonu sanki bana iyilik yapar gibi veriyorlarmış gibi konuştular. bende onlara kibarca şuan ki pozisyonumun her ne kadar yerli bir firma olsa da bana sektörü tanımama ve kendimi geliştirmeme daha yardımcı bir pozisyon olduğunu söyleyip umarım ileride x, y, z gibi bana önerdiklerinden daha yukarıda bir pozisyon için sizinle çalışırım dedim.
şu an nedense inanılmaz mutlu ve huzurluyum. duygularıma kapılıp reddedersem çok pişman olurum diyordum ama çok daha iyi bir seçim yaparak bu konuyuda kapattım. herkese teşekkürler
0
keegan
merhaba iyi aksamlar,bir üniversitede uluslararası ticaret okuyorum sınavsız ikinci üniversite olayıyla istanbul üniversitesi veya anadolu üni de ikinci üniversiteyide okumak istiyorum.fakat hangi üniversitede ve hangi bölümde okuyacağıma karar veremedim.uluslarası ticaret bölümü öğrencisi ikinci bö
merhaba iyi aksamlar,
bir üniversitede uluslararası ticaret okuyorum sınavsız ikinci üniversite olayıyla istanbul üniversitesi veya anadolu üni de ikinci üniversiteyide okumak istiyorum.fakat hangi üniversitede ve hangi bölümde okuyacağıma karar veremedim.uluslarası ticaret bölümü öğrencisi ikinci bölüm olarak hangi bölümü seçmeli sizce?
bir üniversitede uluslararası ticaret okuyorum sınavsız ikinci üniversite olayıyla istanbul üniversitesi veya anadolu üni de ikinci üniversiteyide okumak istiyorum.fakat hangi üniversitede ve hangi bölümde okuyacağıma karar veremedim.uluslarası ticaret bölümü öğrencisi ikinci bölüm olarak hangi bölümü seçmeli sizce?
0
sabenburak
uzun vadeli (yıllık olur 5 yıllık olur) böyle liste hazırlayanlarınız var mı? kendimi geliştirip neler yaptığımı görmek için, kendimi motive etmek için böyle bir liste yapayım dedim, aklıma pek bi şey gelmedi kısa oldu :)listenizde olup önerebileceğiniz bir şeyler var mı?
uzun vadeli (yıllık olur 5 yıllık olur) böyle liste hazırlayanlarınız var mı? kendimi geliştirip neler yaptığımı görmek için, kendimi motive etmek için böyle bir liste yapayım dedim, aklıma pek bi şey gelmedi kısa oldu :)
listenizde olup önerebileceğiniz bir şeyler var mı?
listenizde olup önerebileceğiniz bir şeyler var mı?
0
Liste yok da kafamda var.
-Karatede kahverengi kuşağım var. Siyah kuşak almak istiyorum üç yıl içerisinde. Hatta karatede siyah kuşak alırsam judoya da başlamak istiyorum.
-Gitar kursuna başlayıp yine üç yıl içerisinde küçük bir konser verecek kadar (4-5 şarkı) kendimi geliştirmek istiyorum.
-Mezuniyet sonrasında biraz çalışıp sonra yüksek lisansa başlamak ve yüksek mühendis olmak.
-Fotoğrafçılığımı geliştirip kendime bir site açmak. Facebook, Flickr gibi yerlerde kendi çektiğim fotoğrafları paylaşmak.
-Güzel bir oyun bilgisayarı alıp sevdiğim üç dört oyunu bitirmek istiyorum. Bu videoları da YouTube'a yükleyebilirim.
-Kafamda bir okuma ve film izleme listesi var. Bunları okuyup, izleyip blog gibi bir yerde güzel yazılar yazmak istiyorum. Her okuduğum kitabı, izlediğim filmi özetlesem bile faydalı bir site olur.
-Karatede kahverengi kuşağım var. Siyah kuşak almak istiyorum üç yıl içerisinde. Hatta karatede siyah kuşak alırsam judoya da başlamak istiyorum.
-Gitar kursuna başlayıp yine üç yıl içerisinde küçük bir konser verecek kadar (4-5 şarkı) kendimi geliştirmek istiyorum.
-Mezuniyet sonrasında biraz çalışıp sonra yüksek lisansa başlamak ve yüksek mühendis olmak.
-Fotoğrafçılığımı geliştirip kendime bir site açmak. Facebook, Flickr gibi yerlerde kendi çektiğim fotoğrafları paylaşmak.
-Güzel bir oyun bilgisayarı alıp sevdiğim üç dört oyunu bitirmek istiyorum. Bu videoları da YouTube'a yükleyebilirim.
-Kafamda bir okuma ve film izleme listesi var. Bunları okuyup, izleyip blog gibi bir yerde güzel yazılar yazmak istiyorum. Her okuduğum kitabı, izlediğim filmi özetlesem bile faydalı bir site olur.
0
diffarentiationation
İsraf, görgüsüzlük, gürültü ve insanların iğrenç müzikler eşliğinde ortaya toplanıp çiftleşme dansı benzeri hareketler sergilemesine katlanamıyorum. Bugün kuzenimin düğününde bunlardan bolca vardı, üstüne maymunların seslerini taklit eder nitelikte sesler çıkararak oynamaları sinirlerimi zıplattı.Bi
İsraf, görgüsüzlük, gürültü ve insanların iğrenç müzikler eşliğinde ortaya toplanıp çiftleşme dansı benzeri hareketler sergilemesine katlanamıyorum.
Bugün kuzenimin düğününde bunlardan bolca vardı, üstüne maymunların seslerini taklit eder nitelikte sesler çıkararak oynamaları sinirlerimi zıplattı.
Bir köşeye çekilip oturdum. Muhtemelen kuzenim benim hakkımda silmeye varacak şeyler düşünüyordur. İnsanlar da sorunlu olduğumu sanıyor eminim.
Millete ne desem de beni böyle kabul etseler? Sülalenin uyumsuz, sorunlu, asosyal çocuğu olarak ortamlarda konuşulurum artık. Ne yapardınız?
Bugün kuzenimin düğününde bunlardan bolca vardı, üstüne maymunların seslerini taklit eder nitelikte sesler çıkararak oynamaları sinirlerimi zıplattı.
Bir köşeye çekilip oturdum. Muhtemelen kuzenim benim hakkımda silmeye varacak şeyler düşünüyordur. İnsanlar da sorunlu olduğumu sanıyor eminim.
Millete ne desem de beni böyle kabul etseler? Sülalenin uyumsuz, sorunlu, asosyal çocuğu olarak ortamlarda konuşulurum artık. Ne yapardınız?
0
Ben tarzımı belli ettim. Teyzem genelde hep takılır benle. Sana kokteyl yaparız falan der. Diğer teyzem kızı Amerikan filmlerindeki gibi babası getirir der. Sen de şimdiden kendi fikirlerini söylersen kimse baskı yapmaz. Düğüne harcanan paraya yazık. Yeni evlilerin bu kadar büyük paraları çarçur etmeleri bana çok mantıksız geliyor.
0
ben de aynı böyle davranıyorum ama neyse ki kafam çalışıyor diye düşündüklerinden beni böyle kabul ettiler "ellemeyelim onu, o farklı" yaptılar bazen.
ama yaş ilerledikçe bunu yememeye başladılar.
bu dönemde yaptığım gözlemlere göre düğünlerde kenarda durması hoş karşılanan, oynamaması garipsenmeyen hatta desteklenen bir kitle var: hacılar.
bu yüzden ileride hacıya gidip "get out of düğün free card" almayı planlıyorum.
ama yaş ilerledikçe bunu yememeye başladılar.
bu dönemde yaptığım gözlemlere göre düğünlerde kenarda durması hoş karşılanan, oynamaması garipsenmeyen hatta desteklenen bir kitle var: hacılar.
bu yüzden ileride hacıya gidip "get out of düğün free card" almayı planlıyorum.
0
arap adetleri hepsi, ortadoğuda yaşıyorsun.düğüne gitmek zorunda kaldın ve memnun olmadın aynı ben :)
0
Ben de gerçek anlamda tiksiniyorum düğün, nişan, kına gibi her türlü iğrenç gelenekten. Bir şekilde bahane yaratıp gitmiyorum hiçbirine. Çevrem de böyle kabul etti artık beni.
0
valla bu konuda çocukluğumdan beri "amk delisi" denen bir tip olduğum için hiç sorun yaşamadım. teyzem, dayım, amcam... hiçbirinin düğününe gitmedim. hepsiyle de aram iyi sayılır. kendi haline bırakmanı istiyolarsa buna erken yaşta başlaman, misafir gelince kendini odaya kilitmene falan lazım hsfjskl
0
Ben yillardir dugune gitmiyorum. En son bir arkadas kir dugunu yapti. O igrenclikler yasanmadi. Son derece sade bir dugun oldu. Arkada hafif bir muzik caldi - Turkce bile! Ama arabesk pop Murat Boz Demet Akalin falan degildi.
0
Ben de düğün sevmiyorum. Bulduğum çözüm şu: Akrabalarımın düğünlerine anne-baba gidiyor çok lazımsa, ben gitmiyorum. Diyeceği olan anama babama diyor, ben muhatap olmuyorum. Çok sevdiğim arkadaşlarım evlenip düğün yapacak kadar mal maalesef, onlarınkinde de arkadaşlarla iki sohbet edip altınımı takıp geliyorum. Kamuoyu zamanla bu halimi kabullendi, birkaç sene içinde çevrenizi alıştırabiliyorsunuz.
Düğününde gerdan kırmadığınız için kuzen trip atarsa da atsın derim. Yoksa bir-iki seneye kendinizi baby shower'larda, doğum günü pastasına kusan bebeklerin doğum günlerinde bulabilirsiniz, aman diyeyim.
Düğününde gerdan kırmadığınız için kuzen trip atarsa da atsın derim. Yoksa bir-iki seneye kendinizi baby shower'larda, doğum günü pastasına kusan bebeklerin doğum günlerinde bulabilirsiniz, aman diyeyim.
0
şimdiye kadar sadece kuzenlerimin düğününe katıldım, bundan sonra da en yakın arkadaşlarım dışında kimseninkine katılmam sanırım.
onlar da yakınlarım olduğu için nerede ne yapacağımı bilirler, sıkılıp kalkıp gidersem de sorun etmezler.
kuzeniniz sırf bu nedenle sizi silmeye varacak şeyler düşünüyorsan bırakınız silsinler. yok silmesin diyorsanız da ortama uyum çalışmaları şart.
onlar da yakınlarım olduğu için nerede ne yapacağımı bilirler, sıkılıp kalkıp gidersem de sorun etmezler.
kuzeniniz sırf bu nedenle sizi silmeye varacak şeyler düşünüyorsan bırakınız silsinler. yok silmesin diyorsanız da ortama uyum çalışmaları şart.
0
mete kudur
hiç tahayyül ettiğiniz oluyor mu ? Bu suriyeli mültecilerin botlarını batıran aksiyonlar geldi de aklıma; denizin ortasında botunuz batmış, can simidi bulduysanız geçirmişsiniz kafanıza ama denizin ortası yani orası; yan tarafta anneniz var mesela yüzme bilmiyor su yutuyor. Allah günahlarını affets
hiç tahayyül ettiğiniz oluyor mu ? Bu suriyeli mültecilerin botlarını batıran aksiyonlar geldi de aklıma; denizin ortasında botunuz batmış, can simidi bulduysanız geçirmişsiniz kafanıza ama denizin ortası yani orası; yan tarafta anneniz var mesela yüzme bilmiyor su yutuyor. Allah günahlarını affetsin hem de çok yutuyor.
böyle bi' çaresizlik var, boğulmamaya çalışıyorsunuz el ayak çırpıyorsunuz ama, yani sonuçta denizin de ortası; kara görünmüyor zaten yakınlarda. berbat bir duygu. gidecek yer yok, inanç yok, bi' tek çaresizlik var.
Aklıma sürekli şu ifade geliyor; ''eğer tanrı varsa onu affetmem için ayaklarıma kapanacak''
Nasıl ölüyor bu insanlar, yorulup beyin kendini kapatıyor mu, yoksa herşeyin farkında su yutarak nefessiz kalarak mı ?
böyle bi' çaresizlik var, boğulmamaya çalışıyorsunuz el ayak çırpıyorsunuz ama, yani sonuçta denizin de ortası; kara görünmüyor zaten yakınlarda. berbat bir duygu. gidecek yer yok, inanç yok, bi' tek çaresizlik var.
Aklıma sürekli şu ifade geliyor; ''eğer tanrı varsa onu affetmem için ayaklarıma kapanacak''
Nasıl ölüyor bu insanlar, yorulup beyin kendini kapatıyor mu, yoksa herşeyin farkında su yutarak nefessiz kalarak mı ?
0
İkinci şık. Bilinç açık oluyor su yutmaya baiiladığın ana dek. Büyük ihtimalle ilk birkaç derin nefeste de vücuda aldığın litrelerce suyu hissediyorsun.
Ancak içini rahatlatacak bir bilgi de var: Bugüne dek boğulup sonradan hayata söndürülmelerin ifadelerinde hep aynı şey geçiyor: “İlk başlarda feci korktum ve panikledim. Ancak sonlara doğru üstüne tarif edilemez bir huzur ve sakinlik çöktü.”
“Tranquil” kelimesini kullanıyorlar tam olarak. Google’da bakabilirsin.
Ancak içini rahatlatacak bir bilgi de var: Bugüne dek boğulup sonradan hayata söndürülmelerin ifadelerinde hep aynı şey geçiyor: “İlk başlarda feci korktum ve panikledim. Ancak sonlara doğru üstüne tarif edilemez bir huzur ve sakinlik çöktü.”
“Tranquil” kelimesini kullanıyorlar tam olarak. Google’da bakabilirsin.
0
Başladığın*
Döndürülenlerin*
Üstüme*
Mobil’deyim, edit’leyemiyorum. Compumaster sen ne tembel bir adam çıktın ya. Adam gibi mobil site yol. Bari parasını ver de yaptırt kendin kodlamayı beceremiyorsan.
Döndürülenlerin*
Üstüme*
Mobil’deyim, edit’leyemiyorum. Compumaster sen ne tembel bir adam çıktın ya. Adam gibi mobil site yol. Bari parasını ver de yaptırt kendin kodlamayı beceremiyorsan.
0
suyun üstünde kalmak için çırpınmasan bile su içmeden en fazla 3-4 gün deniyor. denizin ortasında bu kadar da sürmeyecek, muhtemelen bitkin düşüp boğuluyorsundur.
filmi var bunu bu arada ama iyi film diyemem: www.imdb.com
filmi var bunu bu arada ama iyi film diyemem: www.imdb.com
0
Önce yön duygularını kaybediyorlar diye biliyorum. Yön duygusunu kaybetmek berbat bir şey. O yüzden olimpik sporcular, profesyonel sörfçüler bile boğulabiliyor. Yön duygunu kaybedince suyun altında ciğerlerine su gitmeye başlıyor. Bu, su yutmakla aynı şey değil. Suyu yutarsan su midene gider. Eğer su yüzüne çıkarsan öğürür ve suyu kusarsın ama akciğerine giden suyu o anda çıkarman mümkün değil. Solunum problemi başlayınca ölüm süreci de yavaş yavaş başlamış oluyor.
0
bildiğim kadarıyla iki ihtimal var:
- eğer su ciğerlere çekilmemiş, ciğerlerdeki hava tutuluyorsa bir süre sonra beyin oksijensiz kaldığı için baygınlık geçiriyor sonrasında kasların denetimi kaybeldiği için kişi doğal olarak nefes almaya çalışıyor ve ciğerlerine su doluyor.
- ikincisi de panikleyerek, hava tutamadan ciğerlere su çekip ölmek.
galiba ilki daha kabuledilebilir bir boğularak ölme şekli.
- eğer su ciğerlere çekilmemiş, ciğerlerdeki hava tutuluyorsa bir süre sonra beyin oksijensiz kaldığı için baygınlık geçiriyor sonrasında kasların denetimi kaybeldiği için kişi doğal olarak nefes almaya çalışıyor ve ciğerlerine su doluyor.
- ikincisi de panikleyerek, hava tutamadan ciğerlere su çekip ölmek.
galiba ilki daha kabuledilebilir bir boğularak ölme şekli.
0
partizan
Bunu merak ettim.
Bunu merak ettim.
0
Pencerelerden odaya soğuk hava giriyor. Soğuk hava içeri girince radyatörle karşılaşıyor ve soğuk hava ısınıyor.
0
gezegen olan pluton
Genelde amerikan dizilerinde dalga konusu oluyor bu Dermatologlar, bunun sebebi ne?
Genelde amerikan dizilerinde dalga konusu oluyor bu Dermatologlar, bunun sebebi ne?
0
Sonu -log ile biten unvanlarda oluyor bu. Örneğin adam ornitolog (kuş bilimci), 100 tane kuş türünün anatomisini, fizyolojisini biliyor ama bir doktora göre bu adam da tırt. Dermatoloji de genellikle kozmetik ürünleri ile ilgili olarak reklamlarda karşımıza çıktığı için insanların gözünde "Dermatologlar şu cilt kremlerini test eden elemanlar değil mi?" gibi bir algıya sahip olabilir ama aslında çok önemli bir bilim dermatoloji.
0
sektör içerisinde bir geyik, çok üzerinde durulacak bir olay değil. tus'ta dereceye girenler cildiye yazıyor artık.
0
ben geçenlerde dermotologa gittim, yazdığı hiçbir ''ilaç''ı devlet ödemiyormuş. dedim demek ki o kadar da elem bir rahatsızlığım yok benim. ya da devlet için vazgeçilmez değilim -ki öyle olduğumu zannetmiyorum(yani vazgeçilir olduğumu sanmıyorum)
işbu yüzden mesele biraz da estetik kaygısına kaydığı için olabilir.
işbu yüzden mesele biraz da estetik kaygısına kaydığı için olabilir.
0
ömür boyu "yatmak" için seçilen bölümün doktoru, diğerleri gibi günde 100den fazla kaç hasta bakıyor belli değil. İyi yatış ha.
0
jonestown
hep aynı şeyleri yiyorum ben, hep eti karam probis alip cikiyorum. bugun canim degisik biseyler yemek istiyor. ama neyin tadi nasil onu bile hatirlamiyorum, pek de sevmem cikolata turlerini riske atamiyorum. ne alsam?
hep aynı şeyleri yiyorum ben, hep eti karam probis alip cikiyorum. bugun canim degisik biseyler yemek istiyor. ama neyin tadi nasil onu bile hatirlamiyorum, pek de sevmem cikolata turlerini riske atamiyorum.
ne alsam?
ne alsam?
0
şok markette satılan küçük waffle'lar vardı, geçen sordum yokmuş. ben ismini falan unuttum, biliyorsan ve bulabiliyorsan mutlaka dene bence.
0
Lotus, mümkünse yanında süt. Bir de yeni çıkan hindistan cevizli çokomel çok iyi olmuş, en son favorim oldu.
encrypted-tbn2.gstatic.com
encrypted-tbn2.gstatic.com
0
Herkes tatlı önermiş ama ben baharatlı şeyler seviyorum. İlgini çekerse krispi barbekü soslu yuvarlak krakeri, nutzz acı biber ve domates soslu patlamış mısırına bayılıyorum, barbekü soslu pringles, küçük paket süt mısırlı cips. Şekerli olarak piko sanırım.
0
Lay's mevsim yeşillikli cips (yoğurtla yiyorum)
Nesquik kakaolu süt
Kinder çikolata (yumurta olan değil)
Rulokat
Jelibon
Pringles (peynirli) alıyorum bazen.
Nesquik kakaolu süt
Kinder çikolata (yumurta olan değil)
Rulokat
Jelibon
Pringles (peynirli) alıyorum bazen.
0
mete kudur
Ben kırtasiye ürünlerine bayılıyorum, özellikle versatil kalemler deferler ve diğer kalemler. (tükenmez hariç de)(bkz: anan hariç de)Ama asla güzel yazamıyor çizemiyorum, öyleki kendi yazdığımı okuyamıyorum bile çoğu zaman.bu güzel yazanlar hep mi güzel yazıyorlardı yoksa sonradan çalışıp da yapabi
Ben kırtasiye ürünlerine bayılıyorum, özellikle versatil kalemler deferler ve diğer kalemler. (tükenmez hariç de)(bkz: anan hariç de)
Ama asla güzel yazamıyor çizemiyorum, öyleki kendi yazdığımı okuyamıyorum bile çoğu zaman.
bu güzel yazanlar hep mi güzel yazıyorlardı yoksa sonradan çalışıp da yapabilen oldu mu ?
yetenek mi yoksa sonradan kazanılabilinen bir şey mi bu yazı şekli
Ama asla güzel yazamıyor çizemiyorum, öyleki kendi yazdığımı okuyamıyorum bile çoğu zaman.
bu güzel yazanlar hep mi güzel yazıyorlardı yoksa sonradan çalışıp da yapabilen oldu mu ?
yetenek mi yoksa sonradan kazanılabilinen bir şey mi bu yazı şekli
0
Yaklaşık 120 kişiden "Yazın çok güzel." yorumu aldım. Kendim de yazımı güzel bulurum. Bunu üniversiteye hazırlık yıllarında her gün sayfalarca yazı yazarak elde ettim. Kendine bir harf karakteri geliştireceksin ve o harfi hep o şekilde yapmaya çalışacaksın. Yazı yazmak el kaslarının eğitildiği bir eylem. Uzun süre düzenli yazı yazınca yazı tipi kalıcı olmaya başlıyor. Bir de yazı yazarken acele etmeyeceksin ve kalemi hep ilerleteceksin. Yoksa harfler üst üste biner. Çirkin yazılarda aslında en önemli şey harflerin bir karakterinin olmaması. Örneğin bilgisayardaki yazılar güzel görünüyor çünkü bir harfi ne kadar yazarsan yaz hep aynı. Örneğin bu yazıdaki "y" harfinin kuyruğu hep kısa. Sen bir yazıda y'nin kuyruğunu uzatırsan, diğerinde kısa bırakırsan o yazı kötü görünür. Güzel yazı standart işi.
0
her gören bana da güzel yazıyorsun der. ilkokuldan beri hep özenerek yazarım ben, o zamandan beri de yazım aynıdır.
0
(bkz: kaligrafı)
Kaligraf bir arkadaşım var normal yazısı benden çirkin ama kaligrafi kalemini eline alınca yazıcıdan çıkmış gibi oluyor. Bir yıldan fazla çalıştı bu kadar güzel yazabilmek için
Kaligraf bir arkadaşım var normal yazısı benden çirkin ama kaligrafi kalemini eline alınca yazıcıdan çıkmış gibi oluyor. Bir yıldan fazla çalıştı bu kadar güzel yazabilmek için
0
Üstteki iki cevap gibi, "Yazın şahaneymiş, amanın!" şeklinde cevaplar aldığımdan mütevellit yazımın güzel olduğuna kanaat getirip bir yanıt vereceğim. Açıkçası, özellikle bir çabam olmadı buna dair; tuhaf bir şekilde genetik yorumu yaptım hatta bu zamana dek. Hem annemin hem babamın yazıları gerçekten iyiydi ve ikisinin de kendine has bazı karakterleri vardı, ikisinden de biraz biraz bir şeyler almışım kelimenin tam anlamıyla.
Ancak, normal şartlarda yazmamı gerektiren bir metin için geçerli bu. Herhangi bir sebepten hızlanmam gerekiyorsa, kendim bile okuyamıyorum yazdıklarımı.
Ancak, normal şartlarda yazmamı gerektiren bir metin için geçerli bu. Herhangi bir sebepten hızlanmam gerekiyorsa, kendim bile okuyamıyorum yazdıklarımı.
0
dissendium -1 aslında teknik dediklerine lafım yok tek bir konusuna katılmayacağım. öyle olmadığını düşünüyorum.
kendine ait bir yazı karakteri geliştirsen de o harfler estetik değilse olmuyor. göze hoş falan görünmüyor.
mesela ben. 4. sınıftan buna hep aynı şekilde yazarım. yazımı kolay kolay kimse okuyamaz. mesela bir s yazarım kimse 5 mi s mi ayırt edemez. g ve y harfleri öyle şekiller ki o şekilde kuyruğunu çizebilecek ressam yok ben yazarken hızlıca yazıp gidiyorum. hele bir f harfim var küçüğü de büyüğü de aynı. ve kesinlikle en garip harfim o. m harfini yaparken çizgileri aşağı kadar indiriyorum ama n de biri hep yarım kalıyor ve r ile karıştırılması çok kolay.
lisede bir kere hoca sınav kağıdımı okuyamamıştı. ek kağıt vermeyeceğim dediği için sıkışık yazmıştım.
yalnız geniş geniş ve büyük yazdığım için yazım okunabiliyor.
yani bir harf karakteri yaratmak o kadar güzel görünmesini sağlamıyor. ama yarattığın yazı karakterleri estetik olursa o güzel görünebilir.
bence olay tamamen harflerde, harfleri düzgün çizmeye net çizmeye başladığında ve boyutları uyumlu olduğunda güzel görünüyor.
kendine ait bir yazı karakteri geliştirsen de o harfler estetik değilse olmuyor. göze hoş falan görünmüyor.
mesela ben. 4. sınıftan buna hep aynı şekilde yazarım. yazımı kolay kolay kimse okuyamaz. mesela bir s yazarım kimse 5 mi s mi ayırt edemez. g ve y harfleri öyle şekiller ki o şekilde kuyruğunu çizebilecek ressam yok ben yazarken hızlıca yazıp gidiyorum. hele bir f harfim var küçüğü de büyüğü de aynı. ve kesinlikle en garip harfim o. m harfini yaparken çizgileri aşağı kadar indiriyorum ama n de biri hep yarım kalıyor ve r ile karıştırılması çok kolay.
lisede bir kere hoca sınav kağıdımı okuyamamıştı. ek kağıt vermeyeceğim dediği için sıkışık yazmıştım.
yalnız geniş geniş ve büyük yazdığım için yazım okunabiliyor.
yani bir harf karakteri yaratmak o kadar güzel görünmesini sağlamıyor. ama yarattığın yazı karakterleri estetik olursa o güzel görünebilir.
bence olay tamamen harflerde, harfleri düzgün çizmeye net çizmeye başladığında ve boyutları uyumlu olduğunda güzel görünüyor.
0
Bence doğrudan kalem tutmayı öğrenmeyle ilgisi var. ilkokuldaki öğretmenimin suçu bu da. Ha millet nasıl öğrendi onu bilmiyorum. Babaminki de biraz benimki gibi. Genetik sanırım ya ahshhsdn
0
Sonradan kazanılabilen bişey. Lise yıllarına kadar öğretmenlerimin tek şikayeti yazım oluyordu, şimdi "bişey yazılacaksa bana verirler" durumundayım.
Güzel yazı defteri yazı düzeltmek için biçilmiş kaftan. Kırtasiyeden bir tane alıp defter dolana kadar defterin çizgilerine riayet ederek yaz. Sonra çicgisiz kağıda çizgiler varmışçasına yazmaya çalış. Harflerin boyutları hep aynı olmaya başladı mı işlem tamamdır.
Karakter oluşturma sonra zamanla da olur. Yani olmasa da olur ama olursa daha hoş oluyor.
Güzel yazı defteri yazı düzeltmek için biçilmiş kaftan. Kırtasiyeden bir tane alıp defter dolana kadar defterin çizgilerine riayet ederek yaz. Sonra çicgisiz kağıda çizgiler varmışçasına yazmaya çalış. Harflerin boyutları hep aynı olmaya başladı mı işlem tamamdır.
Karakter oluşturma sonra zamanla da olur. Yani olmasa da olur ama olursa daha hoş oluyor.
0
diyojenimtırak
hani telefon tv, bilgisayar, hoparlörün yakınındaydı, telefon çalmadan bi ses çıkarırdı cihazlar. hah işte o sesi arıyorum dostlar..
hani telefon tv, bilgisayar, hoparlörün yakınındaydı, telefon çalmadan bi ses çıkarırdı cihazlar. hah işte o sesi arıyorum dostlar..
0
scars dont fade
%100 suni deri, viskoz. markasini soylemiyorum ama google image herhalde bulabilir.https://i.hizliresim.com/jQ53Pm.jpgsizce ne kadar eder?
%100 suni deri, viskoz.
markasini soylemiyorum ama google image herhalde bulabilir.
i.hizliresim.com
sizce ne kadar eder?
markasini soylemiyorum ama google image herhalde bulabilir.
i.hizliresim.com
sizce ne kadar eder?
0
valla parasini söylemeden sunu belirteyim, avusturyada yasiyorum, sokaktaki her 10 afgandan 15 i bu ceketin birebir aynisini giyiyor. saka degil ciddiyim.
0
150-200
edit: ben vermem ama piyasası yüzünden o kadar eder dedim.
edit: ben vermem ama piyasası yüzünden o kadar eder dedim.
0
bu montta bi kalitesizlik var lcw falan mı açıp bakmaya üşeniyorum. Derimod olsa böyle durmaz.
0
bir miktar para ve holosko teklifi gelirse belki giyebilirim
0
defacto'da bu mont 250'ye satılmaz. 100-150 arası bir fiyattır kesin. ben bu modelin aynısından siyah olanı loft'tan almıştım. şöyle bir özelliği var; tırnağın bile yanlışlıkla deri kısmına takılsa hemen o bölümün derisi kalkıyor ve gri bir görüntü çıkıyor oraya. aşırı dandik.
edit: fiyatı 79,99'muş.
www.defacto.com.tr
edit: fiyatı 79,99'muş.
www.defacto.com.tr
0
bunun rengini begenmistim ama dokusunu degil. yine de kaliteli duruyordu; ortalama tahminler satis rakamina (80 tl) yakin olduguna gore, pek de kaliteli durmuyormus demek.
0
binder dandet
Gözünüzde canlandırın ve yazın lütfen. ben yazarsam duyurudan atarlar :(
Gözünüzde canlandırın ve yazın lütfen. ben yazarsam duyurudan atarlar :(
0
eskiden nutella yerken kahkahalar eşliğinde sandalyeden düşülürdü de şimdi pek bir şey canlanmıyor.
0
Artık tek bir imaj gelmiyor aklıma, önlerinden geçeni aldıkları için. Böyle diyeceğimi düşünmezdim ama nizam bilen sivilceli poser ergenleri şimdiki haline tercih ederim.
0
gerçek İslamcı, milliyetçi, dünyadan bihaber, tarih algısı o lise tarihle sınırlı vasat sağcı geliyor.
0
Tek bir imaj gelmiyor. Sokağa çıkınca gördüğüm kitle neyse aynısının bilgisayar kullanabileni işte. Okunacak yazarlar eskiden elini sallasan ellisiydi, şimdi mercekle bakmak lazım.
Fakat eğitimin geldiği nokta içler acısı. Öğretmen olduğunu belirten ve dil bilgisinden bihaber yazarlar görüyorum, üstelik yazısı başlığın en beğenilen yazısı yapılmış. Oturup ağlayasım geliyor.
Fakat eğitimin geldiği nokta içler acısı. Öğretmen olduğunu belirten ve dil bilgisinden bihaber yazarlar görüyorum, üstelik yazısı başlığın en beğenilen yazısı yapılmış. Oturup ağlayasım geliyor.
0
female demon
pc yi temizlemek istiyorum. internete yüklemek istemiyorum verileri.dvd, usb gibi seçeneklerde, nasıl zarar görememesi için saklarım?
pc yi temizlemek istiyorum. internete yüklemek istemiyorum verileri.
dvd, usb gibi seçeneklerde, nasıl zarar görememesi için saklarım?
dvd, usb gibi seçeneklerde, nasıl zarar görememesi için saklarım?
0
Bu konularda biraz evhamli olduğum için direkt blurayde saklıyorum ben. Harici diske göre daha uzun ömürlü.
0
HDD alabilirsiniz. Bana göre USB belleklerden daha güvenliler. USB bozulduğu zaman içindeki tüm veriler gider. HDD'ler bölüm bölüm bozuluyorlar. Bir tane 1 TB HDD sahibi olmak artık her bilgisayar kullanıcısı için bir gereklilik bana kalırsa. DVD'lere de oldukça güveniyorum. Kapalı ortamlarda yıllarca bozulmadan kalabilirler. İnternet'e yüklemeyi gizlilik açısından güvenli bulmuyorsanız şifreli ve kilitli RAR dosyası oluşturarak Google Drive'a yükleyebilirsiniz. Güçlü bir şifresi bulunan RAR dosyalarını kimse açamaz.
0
dvd usb gibi seçeneklere başvurduğuna göre 5-10 gb gibi bir alandan bahsediyorsun. hdd üstünde yeni bir partition oluşturup, verileri burada saklayabilir ve hdd'nin geri kalan kısmında temizliğini yapabilirsin.
hdd içinde olmasın saklama alanım diyorsan ve zaman kapsülü gibi ilerideki nesillere aktarma gibi bir arzun da yoksa bu bilgileri, usb disk işini görecektir.
verileri bu aşamada sıkıştırma. yaptığın çoğu hatayı telafi edebilirsin ama yüksek boyuttaki sıkıştırılmış veriyi kurtarman pek mümkün değil.
hdd içinde olmasın saklama alanım diyorsan ve zaman kapsülü gibi ilerideki nesillere aktarma gibi bir arzun da yoksa bu bilgileri, usb disk işini görecektir.
verileri bu aşamada sıkıştırma. yaptığın çoğu hatayı telafi edebilirsin ama yüksek boyuttaki sıkıştırılmış veriyi kurtarman pek mümkün değil.
0
harici hdd al/usb al
tum dosyaları kopyala - resim video metinler excel vs
pc ye format at
usb kapasite azdır
harici hdd de bilgiler onemli ise 2 ayri harddiskte bulundur
tum dosyaları kopyala - resim video metinler excel vs
pc ye format at
usb kapasite azdır
harici hdd de bilgiler onemli ise 2 ayri harddiskte bulundur
0
electro kickerhands presents
Kısaca yaş 35.Bu vakitten sonra öğrenebilir miyim? Kariyer olmasa da birşeyler yapabilirmiyim? Tavsiyeleri ya da ağzınıza ne gelirse artık söyleyebilirsiniz. Özgüven, vakit, cart curt problem değil belirteyim baştan.
Kısaca yaş 35.Bu vakitten sonra öğrenebilir miyim? Kariyer olmasa da birşeyler yapabilirmiyim? Tavsiyeleri ya da ağzınıza ne gelirse artık söyleyebilirsiniz. Özgüven, vakit, cart curt problem değil belirteyim baştan.
0
Ben HTML'yi ilk öğrendiğimde 15 yaşındaydım. Bazı hazır web siteleri için basit şeyler yazabiliyordum. Sayfanın kaynak kodlarına baktığımda hangisi neyi ifade ediyor anlıyordum. Ama bunu kendi başıma bilgisayar başında saatler harcayarak elde ettim. Vakit önemli değil diyorsunuz ama günde bir iki saatle halledilebilecek bir şey değil bana kalırsa. Her an her yerde ilgilenmek gerekli başlangıç için. Araya kısa bir süre girerse hemen unutulur. Programlama dillerinin biraz nankör olduğunu düşünüyorum.
0
binder dandet
iş fikirlerim var, sizinkini de duymak isterim.Bu yer mayıstan başlayıp eylul sonuna kadar bir eğri şeklinde hizmet veriyor. Top aylar haz-tem-aguTüm büyük marketler mevcut, dondurmacısı var, kafeler var.sermaye 100k diyelim. altı daha makbul
iş fikirlerim var, sizinkini de duymak isterim.
Bu yer mayıstan başlayıp eylul sonuna kadar bir eğri şeklinde hizmet veriyor. Top aylar haz-tem-agu
Tüm büyük marketler mevcut, dondurmacısı var, kafeler var.
sermaye 100k diyelim. altı daha makbul
Bu yer mayıstan başlayıp eylul sonuna kadar bir eğri şeklinde hizmet veriyor. Top aylar haz-tem-agu
Tüm büyük marketler mevcut, dondurmacısı var, kafeler var.
sermaye 100k diyelim. altı daha makbul
0
Mobildeyim msj atamiyorum. Beldenin neresi olduguna ve ticarete bakis aciniza gore yardimci olabilecek biri var.
0
İnsan gibi yaparsanız -insanlara insan gibi davranırsanız- hangi sektör olursa umarım başarılı olursunuz.
0
Her sey dahil olan tatil beldesi mi, cesme mi bodrum mu?
Yabanci turist mi yerli turist mi...
Yabanci turist mi yerli turist mi...
0
zunkatsar
işim gereği her gün bir sürü nüfus cüzdanı geçiyor elimden.sonra dikkat ettim ki bazılarında bekar (şapkasız), bazılarında bekâr (şapkalı) yazıyor.verildiği tarihe göre mi verilen yere göre mi oluyor bu anlamış değilim...1. sizde hangisi yazıyor? şapkalı? şapkasız?2. nüfus cüzdanınızı verildiği yer
işim gereği her gün bir sürü nüfus cüzdanı geçiyor elimden.
sonra dikkat ettim ki bazılarında bekar (şapkasız), bazılarında bekâr (şapkalı) yazıyor.
verildiği tarihe göre mi verilen yere göre mi oluyor bu anlamış değilim...
1. sizde hangisi yazıyor? şapkalı? şapkasız?
2. nüfus cüzdanınızı verildiği yer neresi? arkada verildiği yer olarak belirtiliyor.
3. verildiği tarih nedir?
yeni nüfus kağıdında bu yok tabii.
kimlik bilgilerinizi falan çalmaya çalışmıyorum rahat olun. bu iki bilgiyle kim size ne yapabilir...
sonra dikkat ettim ki bazılarında bekar (şapkasız), bazılarında bekâr (şapkalı) yazıyor.
verildiği tarihe göre mi verilen yere göre mi oluyor bu anlamış değilim...
1. sizde hangisi yazıyor? şapkalı? şapkasız?
2. nüfus cüzdanınızı verildiği yer neresi? arkada verildiği yer olarak belirtiliyor.
3. verildiği tarih nedir?
yeni nüfus kağıdında bu yok tabii.
kimlik bilgilerinizi falan çalmaya çalışmıyorum rahat olun. bu iki bilgiyle kim size ne yapabilir...
0
bekâr yazıyor. 2015'te aldım kimliği. bekar yazanlar ağır cahil çünkü bekar bir müzik terimi. fransızca bécarre'dan geliyor.
0
hala ve hâlâ gibi birbirine karışacak kelimeler olmadıktan sonra artık şapka kullanılmıyor diye biliyorum.
0
surroundence
Nereye soracağımı bilemedim, burası uygun gibi geldi.Deepweb'le haşır neşir olanlar yardımcı olursa sevinirim.Şimdi bu deepweb denilen yerde bir sanatçının yayınlanmamış şarkıları, klipleri, fotoğrafları gibi şeyleri bulmak mümkün mü? Sadece 20 saniyelik bir kısmı yayınlanıp daha sonra albüme alınma
Nereye soracağımı bilemedim, burası uygun gibi geldi.
Deepweb'le haşır neşir olanlar yardımcı olursa sevinirim.
Şimdi bu deepweb denilen yerde bir sanatçının yayınlanmamış şarkıları, klipleri, fotoğrafları gibi şeyleri bulmak mümkün mü? Sadece 20 saniyelik bir kısmı yayınlanıp daha sonra albüme alınmamış bir şarkıyı arıyorum.
Eğer mümkün ise o seviyeye kapıma polis dayandırmadan, bilgilerimi çaldırmadan ve bilgisayara virüs doldurmadan girebilmem mümkün mü?
Deepweb'le haşır neşir olanlar yardımcı olursa sevinirim.
Şimdi bu deepweb denilen yerde bir sanatçının yayınlanmamış şarkıları, klipleri, fotoğrafları gibi şeyleri bulmak mümkün mü? Sadece 20 saniyelik bir kısmı yayınlanıp daha sonra albüme alınmamış bir şarkıyı arıyorum.
Eğer mümkün ise o seviyeye kapıma polis dayandırmadan, bilgilerimi çaldırmadan ve bilgisayara virüs doldurmadan girebilmem mümkün mü?
0
Tor browser zaten gizliliği sağlıyor ama VPN kullanılarak daha garanti bir yol izlenebilir. Öyle bir şeyi bulabilirsin ama aramaya inanman lazım. Deep web Google gibi değil bildiğin gibi. Sadece elinde sitenin linki varsa o siteye ulaşabiliyorsun. Gezinebileceğin bir ortam değil. Kapına polis gelmez yüzde 99. Sadece o şarkıyı alıp herkesin ulaşabildiği sitelerde paylaşmaman gerek. Sadece sende kalacaksa pek sıkıntı olmaz.
0
Hakkında bu kadar tevatür olan başka bişey görmedim. Bahsettiginiz şarkı bir şekilde hacklenip birilerinin eline düşse zaten 'sığ' webe de konulurdu. Ünlülerin fappening fotoğraflarından game of thrones'un bölümlerine kadar herşey düştü.
Deepweb'in derinliği nereden geliyor dersen kripto para birimleriyle digital sapkınlıklar satan, değiş tokuş eden tiplerin olmasından geliyor bu sayfalar bir yerde listelenmediği için adrese sahip olmayan ulaşamamis oluyor.
Deepweb'in derinliği nereden geliyor dersen kripto para birimleriyle digital sapkınlıklar satan, değiş tokuş eden tiplerin olmasından geliyor bu sayfalar bir yerde listelenmediği için adrese sahip olmayan ulaşamamis oluyor.
0
icim urperiyor
muhendislik alaninda 2 ay calisip onu CV'ye 6 ay diye yazsam, sonraki is gorusmelerinde nasil olur?isle ilgili sorulabilecek her seyi biliyorum bu arada. ogrenciyken de altyapimin oldugu basit bi alan, sadece resmi is tecrubem yoktu. 5-6 ay calismayi planliyodum en bastam.
muhendislik alaninda 2 ay calisip onu CV'ye 6 ay diye yazsam, sonraki is gorusmelerinde nasil olur?
isle ilgili sorulabilecek her seyi biliyorum bu arada. ogrenciyken de altyapimin oldugu basit bi alan, sadece resmi is tecrubem yoktu. 5-6 ay calismayi planliyodum en bastam.
isle ilgili sorulabilecek her seyi biliyorum bu arada. ogrenciyken de altyapimin oldugu basit bi alan, sadece resmi is tecrubem yoktu. 5-6 ay calismayi planliyodum en bastam.
0
CV'yi bir şirkete veriyorsan o resmi bir belge sayılabilir. Risksiz bile olsa böyle bir yola başvurman doğru değil. 2 ay yaz.
0
diffarentiationation
24 yaşındayım ve ilk defa bu grubu bugün duydum. acaba unuttum mu diye düşündüm, şarkılarına baktım ve hiçbirini bilmiyorum.herkesin bildiği, akdeniz akşamları gibisinden bir şarkısı var mı bakayım? belki şarkı adlarını da unutmuşumdur.
24 yaşındayım ve ilk defa bu grubu bugün duydum. acaba unuttum mu diye düşündüm, şarkılarına baktım ve hiçbirini bilmiyorum.
herkesin bildiği, akdeniz akşamları gibisinden bir şarkısı var mı bakayım? belki şarkı adlarını da unutmuşumdur.
herkesin bildiği, akdeniz akşamları gibisinden bir şarkısı var mı bakayım? belki şarkı adlarını da unutmuşumdur.
0
maalesef hiç duymamışım. neden böyle olay oldu onu da anlamadım. insanlara geçmişi hatırlattı galiba.
0
bazen bir torrent başlığı çıkar birisi davetiye ister ardından millet de istemeye başlar popüler olur ya biri de gelir çaylak kardeş duyuruda ister. şu an tam o'sun işte.
bir grubu, bilmiyorsan hiç ilgini çekmemiş demektir. çekseydi bilirdin. dert etme, koy ver gitsin.
bir grubu, bilmiyorsan hiç ilgini çekmemiş demektir. çekseydi bilirdin. dert etme, koy ver gitsin.
0
12 senedir albüm çıkarmamışlar. o zamanın gençliği de yıllar sonra aniden karşılarına çıkınca duygulanıp hemen sahiplendi tabi. mtv int'de klipleri çıksa da pek ana akım olmadılar zaten. duymamış olman mağarada yaşadığın anlamına gelmiyor, merak etme. beğendiysen dinlersin.
0
"iz bırakanlar unutulmaz" asıl olarak bir Vega şarkısıdır mesela. Orijinal versiyonunu ya da grubu bilmeyenler de en kötü Manga bu şarkıyı cover yapıp albüme koyduğunda falan duymuştur heralde.
kimse yazmamış bu şarkıyı ilginç.
kimse yazmamış bu şarkıyı ilginç.
0
müzik zevkiyle alakalı muhtemelen.
ben 25 yaşındayım, fazlasıyla aşinayım kendilerine.
sevilen bir grup seneler sonra albüm yaptığı için olay oldu.
ben 25 yaşındayım, fazlasıyla aşinayım kendilerine.
sevilen bir grup seneler sonra albüm yaptığı için olay oldu.
0
vay be çok şey kaçırmamışsın vega dinlemediğin için diyen insanlar da varmış bu dünyada.
zamanında tr'deki en özgün ve kaliteli müzik yapan gruplarındandır, vega.
2 albümle bu türk müziğinde iz bırakabilmek öyle her babayiğidin harcı değil.
özellikle açın spotify dan tatlı sert albümünü bi dinleyin, albümde boş şarkı yok.
yeni albümlerini henüz baştan sona dinlemedim ona kefil olamayacağım.
zamanında tr'deki en özgün ve kaliteli müzik yapan gruplarındandır, vega.
2 albümle bu türk müziğinde iz bırakabilmek öyle her babayiğidin harcı değil.
özellikle açın spotify dan tatlı sert albümünü bi dinleyin, albümde boş şarkı yok.
yeni albümlerini henüz baştan sona dinlemedim ona kefil olamayacağım.
0
haykorsamdunyaya
içinden çıkamadığım, kafamda dönüp duran sıkıntılar; iki ucu boklu değnek seçimler var önümde. şöyle bunları unutturacak izlemelik dinlemelik önerileriniz olur mu?https://www.youtube.com/watch?v=L5jI9I03q8E bu mesela umut veren bir şarkı benim için.flight 666'i izlediğimde çok mutlu olmuştum. biraz
içinden çıkamadığım, kafamda dönüp duran sıkıntılar; iki ucu boklu değnek seçimler var önümde. şöyle bunları unutturacak izlemelik dinlemelik önerileriniz olur mu?
www.youtube.com bu mesela umut veren bir şarkı benim için.
flight 666'i izlediğimde çok mutlu olmuştum. biraz alakasız bir örnek olsa da, hayattaki güzelliklere dair umut verici hisler hissettiriyor işini tutkuyla yapan insanları izlemek.
romantik komediler ya da direkt komedi içerikli şeylerin faydası olacağını düşünmüyorum şu an. friends'i de izledim. diziye başlayacak enerjim yok.
www.youtube.com
bu mesela umut veren bir şarkı benim için.flight 666'i izlediğimde çok mutlu olmuştum. biraz alakasız bir örnek olsa da, hayattaki güzelliklere dair umut verici hisler hissettiriyor işini tutkuyla yapan insanları izlemek.
romantik komediler ya da direkt komedi içerikli şeylerin faydası olacağını düşünmüyorum şu an. friends'i de izledim. diziye başlayacak enerjim yok.
0
Sully, The Blind Side, Moneyball gibi gercek hikayelerden uyarlama filmler geliyor benim aklima hep. Isini tutkuyla yapan insanlar ve guzel sonlanan hikayeler ucu de; izlemissinizdir muhtemelen ama yine de aklinizda bulunsun.
0
İyi insanları görmek bana hep umut verir.
www.youtube.com
Bu da şu an dinlediğim şarkı. Belki beğenirsin.
www.youtube.com
www.youtube.com
Bu da şu an dinlediğim şarkı. Belki beğenirsin.
www.youtube.com
0
flight 666 dediğin maiden belgeseliyse, lemmy the movie'yi izle, sahiden eğlenceli.
pearl jam - twenty belgeselini öneririm. rush'ın beyond the lighted stage belgeseli de iyi.
bunlar canım sıkıldıkça dönüp dolaşıp izlediklerim.
bir de interstate 60 ve beetlejuice var, ikisi de çok keyifli, kafanı dağıtacak filmler.
yukarıdakilerin herhangi birini izlersen kafanı dağıtmaya bayağı faydası olacaktır bence.
pearl jam - twenty belgeselini öneririm. rush'ın beyond the lighted stage belgeseli de iyi.
bunlar canım sıkıldıkça dönüp dolaşıp izlediklerim.
bir de interstate 60 ve beetlejuice var, ikisi de çok keyifli, kafanı dağıtacak filmler.
yukarıdakilerin herhangi birini izlersen kafanı dağıtmaya bayağı faydası olacaktır bence.
0
IT'S A WONDERFUL LIFE.
Hoşuna gitmezse istediğini yaparım. Ön yargısız aç, bir bak. Muazzam film.
Hoşuna gitmezse istediğini yaparım. Ön yargısız aç, bir bak. Muazzam film.
0
flight 666 izleyip umut dolan birine selam çakmadan geçemedim \m/
o zaman wasted years gelsin tekrar :) www.youtube.com bu şarkı iyi hissettiriyor insanı.
neyse, ben de şu videoyu bırakacağım buraya asıl --> www.youtube.com
Alakasız aslında ama bir yandan böyle geniş perspektiften olayı ele aldığı için video boyunca aslında kendi hayatımızın ve dertlerimizin dünya ve insanlık tarihi boyunca ne kadar önemsiz olduğunu bir anlık hissettirebiliyor. Sonunda ise bir motivasyon bırakıyor insana. Hem de öğretici eğlenceli bir video. Ama şu an bu tarz informatif videolar açmayabilir, anlarım. Dursun yine de.
o zaman wasted years gelsin tekrar :) www.youtube.com
bu şarkı iyi hissettiriyor insanı.neyse, ben de şu videoyu bırakacağım buraya asıl --> www.youtube.com
Alakasız aslında ama bir yandan böyle geniş perspektiften olayı ele aldığı için video boyunca aslında kendi hayatımızın ve dertlerimizin dünya ve insanlık tarihi boyunca ne kadar önemsiz olduğunu bir anlık hissettirebiliyor. Sonunda ise bir motivasyon bırakıyor insana. Hem de öğretici eğlenceli bir video. Ama şu an bu tarz informatif videolar açmayabilir, anlarım. Dursun yine de.
0
öneriler için gerçekten çok teşekkür ederim. şimdi hepsini izlememiş olsam dahi bunaldıkça dönüp bakacağım bu duyuruya tekrar. arada izlediklerim de vardı, yakın tarzda öneriler oldu gerçekten teşekkürler.
lemmy the movie ile başladım, wasted years dinleyerek iyi hissetmeyi hatırladım. it's a wonderful life uzun zamandır listemdeydi, ilk sıraya aldım. geri kalan önerileri de listeme ekledim.
@alsterwasser, çok güzel bir videoydu genel olarak, ancak anı yaşayın önerisinin farkındalığını kazanmam konusunda yeterince harekete geçirici olmuyor bu bakış açıları. aksine dert ettiklerimin anlamsızlığı biraz daha donuk hale getiriyor gibi.
işini tutkuyla yapan insanlar ve iron maiden, lemmy kilmister falan dedik. şu an çok alakasız olacak bunu buraya bırakmam. ama hepinize şu videodaki 2.05'teki bakışlarla bakabileceğiniz, yaptığınız iş ne olursa olsun ortaya koyduklarınıza gözleriniz ışıldayarak bakabileceğiniz anlar dilerim.
www.youtube.com
lemmy the movie ile başladım, wasted years dinleyerek iyi hissetmeyi hatırladım. it's a wonderful life uzun zamandır listemdeydi, ilk sıraya aldım. geri kalan önerileri de listeme ekledim.
@alsterwasser, çok güzel bir videoydu genel olarak, ancak anı yaşayın önerisinin farkındalığını kazanmam konusunda yeterince harekete geçirici olmuyor bu bakış açıları. aksine dert ettiklerimin anlamsızlığı biraz daha donuk hale getiriyor gibi.
işini tutkuyla yapan insanlar ve iron maiden, lemmy kilmister falan dedik. şu an çok alakasız olacak bunu buraya bırakmam. ama hepinize şu videodaki 2.05'teki bakışlarla bakabileceğiniz, yaptığınız iş ne olursa olsun ortaya koyduklarınıza gözleriniz ışıldayarak bakabileceğiniz anlar dilerim.
www.youtube.com
0
Pearl jam - given to fly'ın içeriği melodisi zaten umutlu, bu versiyonunda sahnede şarkıyı işaret diliyle anlatan hanımefendinin dansı şarkıyı canlandırması youtu.be sonunda eddie vedder'ın beraber dans etmesi beni mutlu ediyor 8)
0
0
www.youtube.com
mutlu edici sayılmaz ama umut verici, motive edici hoş bir konuşma bence. sizlerle de paylaşmak istedim. paylaşımda bulunan herkese çok teşekkürler
mutlu edici sayılmaz ama umut verici, motive edici hoş bir konuşma bence. sizlerle de paylaşmak istedim. paylaşımda bulunan herkese çok teşekkürler
0
m e b
Kısaca özet geçeyim. Ben geçen sene mezun oldum. Bölümüm uluslararası ilişkiler. İngilizce bilgim var, askerlikten de muafım ve CV'mde elbette bunları belirttim. Ama o zamandan bu yana en kötü yerden en kurumsal firmalara iş başvurusunda bulundum ama hiçbiri de geri dönüş yapmadı. Bunun sebebi asker
Kısaca özet geçeyim. Ben geçen sene mezun oldum. Bölümüm uluslararası ilişkiler. İngilizce bilgim var, askerlikten de muafım ve CV'mde elbette bunları belirttim. Ama o zamandan bu yana en kötü yerden en kurumsal firmalara iş başvurusunda bulundum ama hiçbiri de geri dönüş yapmadı. Bunun sebebi askerlikten muaf olmam olabilir mi? Sadece tek kulağım %100 sağır, engelli statüsünde değilim bu arada.
0
Askerlik durumunuzu illa belirtecekseniz ilişiği yoktur diye belirtin. Aslına bakarsanız askerliği özgeçmişinizde muhakkak yazmanıza gerek yok. Bunun dışında şu zamana kadar iş bulamamanızda tek başına bir etkisi olmayabilir.
0
kurumsal firmalarda askerlikten muaf veya bedelli yapan birçok insan var. bunun asli bir kriter olduğunu sanmıyorum ama şimdi bir IK'cı gelip konuyu netleştirir.
iş bulmak zor maalesef. bazı şeyler hiç de kişisel olmayabilir.
iş bulmak zor maalesef. bazı şeyler hiç de kişisel olmayabilir.
0
ondan kaynaklandığını sanmıyorum. ha muaf ha bedelli ha gidip gelmişsin, bunlar önünde askerlik engeli olmadığı için avantaj sayılır hatta.
engelli olsaydın o da bir artı olurdu. şirketler engelli personel çalıştırmak zorunda. sırf bu yüzden kağıt üstünde engelli çalışan gösteren yerler var. bu kontenjanı kalifiye bir elemanla doldurmak firma için de avantaj olur.
engelli olsaydın o da bir artı olurdu. şirketler engelli personel çalıştırmak zorunda. sırf bu yüzden kağıt üstünde engelli çalışan gösteren yerler var. bu kontenjanı kalifiye bir elemanla doldurmak firma için de avantaj olur.
0
Askerlik durumunuzun is bulamamaniza etkisinin oldugunu sanmıyorum. Genel olarak bir işsizlik sorunu var. Umarım en kisa sürede is bulursunuz.
0
internetten yıllardır bütün özelliklerim uyan yerlerden gerı donus almıyorum
hatta ınternetten iş bulanlar nasıl buluyor anlamıyorum
hatta ınternetten iş bulanlar nasıl buluyor anlamıyorum
0
Ne kadar ülke süper dense de çok büyük kriz içindeyiz. 2018 çok daha kötü olacak.
0
Bir de engelli raporu alamıyor musun?şeker hastası arkadaşım dandik bi bölümden mezun, kız memur oldu engelliler için olan kpss ye girmişti.
0
@geçerkenugradım: Hayır, alamıyorum. Çünkü tek kulakta total işitme kaybı, genel engellilik oranında %18 yapıyormuş ve engelli raporu için %40 gerekiyor. Gidip de bizzat sormadım ama.
0
Burada ilgisi yok demişler ama ilgisi olabilir. Hocamızın bir hastası epilepsiymiş. Vestel'de çalışıyormuş, mühendismiş ve terfi alacakmış ama askerlik problemi varmış. Askerliğe elverişli değil diye rapor almış. Terfi beklerken "Sen askere gitmeyecek kadar çürüksen bize de yaramazsın." diye işten atmışlar.
0
lim5'in dediği olay doğrudur ama herkes bu kadar kestirip atmacı değil. cv merak uyandırdıysa en azından görüşmeye çağırıp neden muafsın onu sorarlardı, sorunun muaflık olduğunu sanmıyorum. genel işsizlik var, bir de bölümün direkt bir mesleğe hitap etmediği için işe alacak kişi senin o işi yapacağından tam emin olamıyordur.
atıyorum, mühendis insan hiç çalışmamışsa da okulda gördükleri işin ucundan tutmaya yeter. ama senin öyle pratik bir bilgin ya da direkt olarak hitap ettiğin bir meslek yok, o yüzden ilk sefer zor olacaktır. yerinde olsam ingilizceni kullanabileceğin, pozisyon olarak beklediğin kadar yüksek olmasa da şirket adı/bilinirliği olarak yüksek bir yere girmeye çalış. atıyorum, koç'un binasında info deskte işe başla. hem kendini şirket içinde birilerine gösterme şansın olur hem de bölümle ilgili devam edeceğin meslekte alan farklı olsa da bi çalışmışlık görünmüş olur, psikolojik olarak cv'yi kontrol edene olumlu etkisi olur bunun.
atıyorum, mühendis insan hiç çalışmamışsa da okulda gördükleri işin ucundan tutmaya yeter. ama senin öyle pratik bir bilgin ya da direkt olarak hitap ettiğin bir meslek yok, o yüzden ilk sefer zor olacaktır. yerinde olsam ingilizceni kullanabileceğin, pozisyon olarak beklediğin kadar yüksek olmasa da şirket adı/bilinirliği olarak yüksek bir yere girmeye çalış. atıyorum, koç'un binasında info deskte işe başla. hem kendini şirket içinde birilerine gösterme şansın olur hem de bölümle ilgili devam edeceğin meslekte alan farklı olsa da bi çalışmışlık görünmüş olur, psikolojik olarak cv'yi kontrol edene olumlu etkisi olur bunun.
0
Zannetmiyorum. Kronik bir hastalığı bulunan bir tanıdığımın engelli raporu var ve bu CV'sinde yazıyor ama şu ana kadar üç tane inşaat şirketinde çalıştı inşaat teknikeri olarak. Bence sağlık sorunundan çok, uluslararası ilişkiler bölümünde bir sorun var. İİBF mezunları genel olarak iş bulma sıkıntısı yaşıyorlar. Eğer çok ihtiyacın varsa daha basit pozisyonlara başvuru yapabilirsin.
0
izmitcan
Arkadaşlar kız arkadaşıma doğum gününde saat almayı düşünüyorum. Bu 6 saatten birini almak istiyorum. Ayrıca şunu da alabilirsin diyen olursa onlara da bakabilirim.Beğendiğiniz numarayı yazarsanız sevinirimmmmmmmmmmm.
Arkadaşlar kız arkadaşıma doğum gününde saat almayı düşünüyorum. Bu 6 saatten birini almak istiyorum. Ayrıca şunu da alabilirsin diyen olursa onlara da bakabilirim.
Beğendiğiniz numarayı yazarsanız sevinirimmmmmmmmmmm.
Beğendiğiniz numarayı yazarsanız sevinirimmmmmmmmmmm.
0
2
Sık kullandığı yüzük, bileklik vs varsa ona göre de seçebilirsiniz.
yani ben genelde beyaz altın / gümüş takılar tercih ettiğim için 2 numarayı söyledim.
Daha çok altın rengi takılar kullanıyorsa ona göre seçebilirsiniz.
Sık kullandığı yüzük, bileklik vs varsa ona göre de seçebilirsiniz.
yani ben genelde beyaz altın / gümüş takılar tercih ettiğim için 2 numarayı söyledim.
Daha çok altın rengi takılar kullanıyorsa ona göre seçebilirsiniz.
0
6 almayı düşündüğüm saat çok beğeniyorum sadece o şeffaf kısım kafamı karıştırıyor.
Ama 2 de güzelmiş.
Ama 2 de güzelmiş.
0
3
Not: android akilli telefonumdan resimleri, linkleri ya da her neyse onlari goremiyorum
Not: android akilli telefonumdan resimleri, linkleri ya da her neyse onlari goremiyorum
0
mhmtt
plazadan çalışan beyaz yaka için https://i.hizliresim.com/ROJQZZ.jpg
0
bir köşeden exorcist çıkagelip, üzerine kutsal su atacağı saç.
yapma volkan.
yapma volkan.
0
herkes için kötü, bi de sistemin bünyedeki etkisini saçtan çıkarıyorum diye bağırıyor
0
bu saçı kestirirseniz, bir sonraki duyurunuz "saçlarım berbat oldu, foto bile paylaşamıyorum. sıfıra da vuramam, ne yapmalı ?" olur.
0
krdş tırrek saçı bu? ne plazası bağcılarda bile geçti bunun modası. tırrekler yeni stil yaptı.
0
ya aslinda söyle. bu saci güngörende biri yaparsa apaci derler.
christiano ronaldo yapsin cool, harika olur. hem bu saci tasiyabilecek yapiya hem karaktere ayni zamanda backgrounda sahip olmak lazim. cevredekilerin yargilamasi tipe degil, bunun backgrounduna aslinda.
kiyafet gibi, su sali ben giysem olmaz.
www.etsy.com
ama lenny giyince oluyor, cünkü kimse onda abidik gubidik tasarimlari sorgulamiyor.
christiano ronaldo yapsin cool, harika olur. hem bu saci tasiyabilecek yapiya hem karaktere ayni zamanda backgrounda sahip olmak lazim. cevredekilerin yargilamasi tipe degil, bunun backgrounduna aslinda.
kiyafet gibi, su sali ben giysem olmaz.
www.etsy.com
ama lenny giyince oluyor, cünkü kimse onda abidik gubidik tasarimlari sorgulamiyor.
0
Yanlar fotodaki kadar kestirilmezse güzel durabilir. Bu tarza en yakın şey; Yanlar yine fotodakindan daha uzun olacak ve üstler fotodaki kadar uzun değil biraz kestirilecek.
şöyle gibi;
i.hizliresim.com
bu haliyle kötü.
şöyle gibi;
i.hizliresim.com
bu haliyle kötü.
0
Çok ama çok yakışıklı biri bile yapsa, keşke yapmasaymış derim. Altı tamamen kazıtmak değil de 3 numara tutmak modeli biraz daha kurtarabilir. Yalnız esmer, yağız bir erkeksen sakın yapma bunu kendine, apaçi gibi görünürsün.
0
Herkes için kötü +1
Bu arada bu saçın masasının geçtiğini iddia eden cahillere sesleniyorum. Daha bu hafta 6-7 ayrı apaçi gördüm çeşitli semtlerde bu ve benzeri stilde. Hala geçmedi maalesef.
@kurnaz yaklaşımın güzel ama bağlanış yanlış. Ünlü olman lazım. Ünlü derken magazin programı müptelalarının bildiği değil, sokaktaki insanın da bildiği (çok zengin olmakla gelen ün de olur). Sadece o zaman istediğini yapabiliyorsun.
Bu arada bu saçın masasının geçtiğini iddia eden cahillere sesleniyorum. Daha bu hafta 6-7 ayrı apaçi gördüm çeşitli semtlerde bu ve benzeri stilde. Hala geçmedi maalesef.
@kurnaz yaklaşımın güzel ama bağlanış yanlış. Ünlü olman lazım. Ünlü derken magazin programı müptelalarının bildiği değil, sokaktaki insanın da bildiği (çok zengin olmakla gelen ün de olur). Sadece o zaman istediğini yapabiliyorsun.
0
jorah the andal
Merhaba, linkteki saati uzun zamandır takip ediyordum indirime girmiş gerçekte görmediğim için kolumda nasıl duracak bilmiyorum. İnce bilekli değilim 46mm yazıyor. Şimdi düşüncem siparişi verip beğenmezsem iade edeyim diyorum ama bunun için hangi siteden alayım ? 2 seçenek var bir hepsiburada'da ki
Merhaba, linkteki saati uzun zamandır takip ediyordum indirime girmiş gerçekte görmediğim için kolumda nasıl duracak bilmiyorum. İnce bilekli değilim 46mm yazıyor. Şimdi düşüncem siparişi verip beğenmezsem iade edeyim diyorum ama bunun için hangi siteden alayım ? 2 seçenek var bir hepsiburada'da ki kendi satmıyor teksaat adında biri satıyor, diğer seçenek lidyana, aldığım zaman iadede sıkıntı yaşar mıyım bilginiz var mı ?
Asıl soru saat sizce nasıl :) genelde gündelik kullanmak için alıyorum takımla falan da sırıtmaz sanırım diye düşünüyorum yorumlarınızı bekliyorum :)
www.hepsiburada.com
www.lidyana.com
Asıl soru saat sizce nasıl :) genelde gündelik kullanmak için alıyorum takımla falan da sırıtmaz sanırım diye düşünüyorum yorumlarınızı bekliyorum :)
www.hepsiburada.com
www.lidyana.com
0
Saatin kayışı saatin kendisiyle çok uyumsuz. Metal kayış olsa efsane olabilirmiş.
0
@dissendium www.lidyana.com
metal olanda var da rahat kullanım için deri istiyorum. Tatlı kahve bir kordon takabilirim ilerde yakışırsa. Metalde de siyah sevince genelde düşünmedim nedense :)
metal olanda var da rahat kullanım için deri istiyorum. Tatlı kahve bir kordon takabilirim ilerde yakışırsa. Metalde de siyah sevince genelde düşünmedim nedense :)
0
@dissendium @cay koy geliyorum @ okiler
www.hepsiburada.com şimdi bakınırken bide bu saati buldum çok daha fazla hoşuma gitti sanırım sizce nasıl videosunu da koyayım. Birde güvenilir midir sizce hepsiburadadan teksaat üzerinden almak ?
www.youtube.com
www.hepsiburada.com şimdi bakınırken bide bu saati buldum çok daha fazla hoşuma gitti sanırım sizce nasıl videosunu da koyayım. Birde güvenilir midir sizce hepsiburadadan teksaat üzerinden almak ?
www.youtube.com
0
ikinci attığın çok daha güzel ama teksaat'e güvenemedim, donanım haber'e bir sor bence, onlar bilir.
0
güzel saat. fiyatı da pahalı değil. alınır.
ha ben tommy saat almam orası ayrı konu..
ha ben tommy saat almam orası ayrı konu..
0
Hb'dan bi kere indirimli bi swatch almıştım, kutusu kırık ve camı full çizik olarak geldi (kargoda olmuşa benzemiyordu, bence öyle paketlenmişti). Ki hb'da farklı satıcılar yoktu o dönem, direkt kendinden almıştım. Kargocuya zor yetiştim tutanak tutturmak için. Diyeceğim o ki, alırsan kutuyu kendin teslim alıp, kontrol edebilecek şekilde ayarla.
0
@dieselsingle2 @manuel mandalina @111111 Peki lidyana ile ilgili bilginiz var mı orijinal ürün mü satıyordur sizce direkt ? yoksa hb gibi anlaşmalı mıdır bir firmayla
www.trendyol.com trendyolda buldum burada da 550 lira neresi daha güvenilirdir bilemedim kafam karıştı :)
www.trendyol.com trendyolda buldum burada da 550 lira neresi daha güvenilirdir bilemedim kafam karıştı :)
0
Tommy puma bilmemne gibi uzerine pahali marka logosu basilmis, cin mali 10 lira degerinde uyduruk quartz makineli kol saatlerine 50 kati fiyat vermenin marka gosterisi yapmaktan baska bir getirisi olmaz.
Gercek bir saat sahibi olmak istiyorsan orient veya seiko otomatik saatlere bakabilirsin. En ucuz modellerine.
Quartz da olur diyorsan daha da ucuz modellerini bulabilirsin bu markalarin.
En olmadi git tas gibi casio al, citizen falan bir japon markasi al en azindan. Boyle cere cope para verme.
Gercek bir saat sahibi olmak istiyorsan orient veya seiko otomatik saatlere bakabilirsin. En ucuz modellerine.
Quartz da olur diyorsan daha da ucuz modellerini bulabilirsin bu markalarin.
En olmadi git tas gibi casio al, citizen falan bir japon markasi al en azindan. Boyle cere cope para verme.
0
@dannycarey bu fiyat aralıklarında o markalarda hoşuma gidebilecek bir saat bulamıyorum, güzel olanlarda çok pahalı. Nedense saat konusunda takarken hoşuma gitsin de nasıl çalışırsa çalışsın diye düşünüyorum :) ha isterim tabi güzel bir seiko falan kullanmayı ama şuan o bütçeye çıkamam. bu fiyat aralığındaki seikolar çok basit saatler görünüş olarak.
0
tabudeviren
dedemin dedesinin mezarinin neresi oldugu kesin degil.tahmin edilen iki mezar var.bu iki mezari acsak, kemiklerden dna testi (veya baska bir test) yapabilir miyiz? nasil?mezarlar koyde. acmak cok sorun olmaz. ama sonrasi nasil olur bilemiyorum.en az 80 sene once vefat etmis bu arada..
dedemin dedesinin mezarinin neresi oldugu kesin degil.
tahmin edilen iki mezar var.
bu iki mezari acsak, kemiklerden dna testi (veya baska bir test) yapabilir miyiz? nasil?
mezarlar koyde. acmak cok sorun olmaz. ama sonrasi nasil olur bilemiyorum.
en az 80 sene once vefat etmis bu arada..
tahmin edilen iki mezar var.
bu iki mezari acsak, kemiklerden dna testi (veya baska bir test) yapabilir miyiz? nasil?
mezarlar koyde. acmak cok sorun olmaz. ama sonrasi nasil olur bilemiyorum.
en az 80 sene once vefat etmis bu arada..
0
Adli Tıp Kurumundan bilgi alabilirsiniz. Sizin izin almadan mezarı açmanız problem olabilir.
0
bunun için dava açacaksınız. kafsnıza göre mezar açamazsınız, açsanız da biz mezarı açtık kemik getirdik dna testi için deseniz hapsi boylarsınız.
dna tespit için dava açacaksınız, mahkeme talebiniiz uygun görür ise mahkeme heyeti adli tıp ile birlikte mezar açılır
dna tespit için dava açacaksınız, mahkeme talebiniiz uygun görür ise mahkeme heyeti adli tıp ile birlikte mezar açılır
0
ruh hastası mısınız ya 80 sene once olen adamın kemigi alma fikri normal bir insanda olamaz
0
çok saçma, dedenizin mezarını bulmak için bir başkasının da mezarını açacaksınız. manevi bir amaç uğruna yapıyorsanız gittiğinizde her iki mezar için de dua edersiniz.
0
İnsanların rumuzlarıyla müsemma olması hoşuma gitmiyor değil. Bir mezar dedenizin dedesine ait çıkacaksa mutlak, diğer mezar da birilerine ait olmak zorunda; sanırım o soyun da rızası gerekir.
0
Bence davaya harciyacaginiz parayi, 80 sene once vefat etmis insanlardan ne istiyor olabilirim sorusunun cevabini bulmak icin yardim almaya ayirin.
Zira belirsiz bir soy bagi soz konusu degil, sadece 80 sene once gomulmus ve su anda toprakla butunlesmis bir insanin mezari araniyor. Sebep? Elinize ne gececek cok merak ettim.,
Zira belirsiz bir soy bagi soz konusu degil, sadece 80 sene once gomulmus ve su anda toprakla butunlesmis bir insanin mezari araniyor. Sebep? Elinize ne gececek cok merak ettim.,
0
kendiniz açıp, kemikleri dna merkezine götürürseniz direk emniyete haber verirler. ondan sonra cinayet büroda derdinizi anlatana kadar mevsim geçer.
illa yapacaksanız, avukat ile yasal olarak çözün. ancak bunun da ekstra masrafları olacaktır.
benim şahsi fikrim 80 sene önce gömülmüş kişilere de saygı gösterip böyle bir işe kalkışmamanız. iki mezara da dua edersiniz, 5 dakika daha fazla sürer.
illa yapacaksanız, avukat ile yasal olarak çözün. ancak bunun da ekstra masrafları olacaktır.
benim şahsi fikrim 80 sene önce gömülmüş kişilere de saygı gösterip böyle bir işe kalkışmamanız. iki mezara da dua edersiniz, 5 dakika daha fazla sürer.
0
fakyoras
selam,bir iki sene icinde yurt disina tasinma planim var. emekli olana kadar oralarda kalamam diye dusunuyorum, 3 en fazla 5-6 sene kalip donerim gibi. kanada'ya gitmeyi dusunuyordum ama son birkac ayda cevremde 3-5 kisi almanya'ya gitti, bir o kadar da onumuzdeki aylarda gidiyor. 24 is gunu mu ne i
selam,
bir iki sene icinde yurt disina tasinma planim var. emekli olana kadar oralarda kalamam diye dusunuyorum, 3 en fazla 5-6 sene kalip donerim gibi.
kanada'ya gitmeyi dusunuyordum ama son birkac ayda cevremde 3-5 kisi almanya'ya gitti, bir o kadar da onumuzdeki aylarda gidiyor. 24 is gunu mu ne izin veriyolarmis, maaslar da fena degil orada yasamak icin. baslangic seviyesine 2000-2500euro falan veriyorlar.
siz kanada veya almanya sansiniz olsa hangisini secerdiniz ve neden?
bana ilk adimi daha uzaga atmak daha mantikli gorundugu icin kanada daha makul geliyor. kime soylesem manyak misin diyor :D
bir iki sene icinde yurt disina tasinma planim var. emekli olana kadar oralarda kalamam diye dusunuyorum, 3 en fazla 5-6 sene kalip donerim gibi.
kanada'ya gitmeyi dusunuyordum ama son birkac ayda cevremde 3-5 kisi almanya'ya gitti, bir o kadar da onumuzdeki aylarda gidiyor. 24 is gunu mu ne izin veriyolarmis, maaslar da fena degil orada yasamak icin. baslangic seviyesine 2000-2500euro falan veriyorlar.
siz kanada veya almanya sansiniz olsa hangisini secerdiniz ve neden?
bana ilk adimi daha uzaga atmak daha mantikli gorundugu icin kanada daha makul geliyor. kime soylesem manyak misin diyor :D
0
Kanada. İngilizce konuşacaksın bir kere. Almanca kasmaya gerek olmayacak. Amerika ile komşu. İzin günlerinde neden bir New York, California yapmayasın?
0
Belçika da yaşıyorum, kanada da yaşama ihtimalim var iş bulursam vize vs gerekmiyor. İş bulsam direkt kanadaya kaçarım. Eğer kanada olmuyorsa almanya da yaşa
0
kanada'nın insanı kültürü yeter. biraz soğuk ama avrupa'da türk olmaktan daha iyi fikir bence.
0
Bu kişiye ve ülkenin yapısına bağlı. Her insanın karşısındaki ülkeyle ilgili beklentileri ve kriterleri var. Sizin bir de kendi kişiliğiniz var, dolayısıyla bunların uyumu kişiyi mutlu edecek şey. Örneğin, ben sıcak seven bir insanım, Kanada'ya ya da Almanya'ya gidip donacağıma, Suudi Arabistan'da birinin onuncu cariyesi olnayı ve onuncu sınıf vatandaş/köle olarak değer görmeyi tercih edebilirim. Şaka bir yana, bu ülkelerin kültürel endekslerine, yaşam şartlarına falan çok bağlı.
Örneğin, iki ülkenin kültürel endekslerine bakalım. Gri Almanya, mavi Kanada.
hizliresim.org
İki ülkenin kültüründe güce tapma hemen hemen eşit ve düşük.
Bireysellik benim için çok önemli mesela. Türkiye'de hiç bireysellik olmaması sorun bence; herkesin burnu herkesin iç işlerinde olması, komşunun senin yaşantını merak etmesi fazla geliyor. Amerika'da da bireysellik aşırı fazla geliyor mesela, insanlar açık havada hücre hapsindeymiş gibi geliyor. Kendi adıma bireyselliğin 40-50 civarı değeri olduğu bir ülke benim için uygun. Eğer 'Dışarı çıktığımda komşularımla konuşmak isterim' ya da 'İş arkadaşlarım bana yakın olsun' ya da 'Kankalık müessesi benim için önemlidir' gibi talepleriniz varsa Almanya daha uygun gibi duruyor ama 'İnsan hiç olmasa da olur, ben bıktım. Bir daha kimsenin yüzünü görmek istemiyorum', 'Görmesem de aramam' tarzı biriyseniz Kanada daha uygun olur.
Masculinity kısmı da eğer ülkenin maskülen kısmı ağırlıkta ise daha maddi şeylere ağırlık veren, kahramanlıkları seven bir memleketten; faminen kısmı ağırlıkta ise işbirliği, destek, dayanışmanın çok olduğu ülkeden bahsediyoruz demektir. Maskülen ülkelerde performans ve rakamlar önemlidir. Feminen ülkeler daha bir 'Olsun, performansı düşük olsun. Biz ona bakarız' yapısına sahiptir.
Uncertainty avoidance is vatandaşlarının ne kadar riski sevdiği ile ilgili. Örneğin, Türkiye'de 'Memurluğa kapağı atayım' yapısı daha fazla olduğu için bu oran bayağı düşük. Girişimciliğin yüksek olduğu yerlerde yüksek. Örneğin, Kanada'da girişimcilik, Almanya'da geleceği garanti altına alma oranı daha yüksek gibi görünüyor. Almanya biraz daha sosyal bir devlet zaten.
Bunun yanı sıra 'low context' 'high context' ülkeler var. Kanada'nın İngilizce konuşulan yerleri ve Almanya low context'tir, Kanada'nın Fransızca konuşulan yerleri high context'tir. Siz low context bir insansanız, atıyorum Quebec'te sıkıntı yaşarsınız; high context bir insansanız Almanya'da ve atıyorum, Vancouver'da sıkıntı yaşarsınız. Aşağıdaki test, kendinizi tanımak için güzel bir değerlendirme.
www.laits.utexas.edu
Bunun dışında Türk olarak Almanya'da veya Kanada'da bulunacağınız bölgelerde ırkçılık ne derecede var; buna da bir bakın derim. Almanya'nın şeker gibi bir yerinde rahat edebilecekken Kanada'da milletin size terörist gözü ile baktığı bir yer olmasın ya da tam tersi Kanada'da komşularla mutlu olabilecekken Almanya'da 'Yine mi Türk' diye bakılan bir yer olmasın.
Örneğin, iki ülkenin kültürel endekslerine bakalım. Gri Almanya, mavi Kanada.
hizliresim.org
İki ülkenin kültüründe güce tapma hemen hemen eşit ve düşük.
Bireysellik benim için çok önemli mesela. Türkiye'de hiç bireysellik olmaması sorun bence; herkesin burnu herkesin iç işlerinde olması, komşunun senin yaşantını merak etmesi fazla geliyor. Amerika'da da bireysellik aşırı fazla geliyor mesela, insanlar açık havada hücre hapsindeymiş gibi geliyor. Kendi adıma bireyselliğin 40-50 civarı değeri olduğu bir ülke benim için uygun. Eğer 'Dışarı çıktığımda komşularımla konuşmak isterim' ya da 'İş arkadaşlarım bana yakın olsun' ya da 'Kankalık müessesi benim için önemlidir' gibi talepleriniz varsa Almanya daha uygun gibi duruyor ama 'İnsan hiç olmasa da olur, ben bıktım. Bir daha kimsenin yüzünü görmek istemiyorum', 'Görmesem de aramam' tarzı biriyseniz Kanada daha uygun olur.
Masculinity kısmı da eğer ülkenin maskülen kısmı ağırlıkta ise daha maddi şeylere ağırlık veren, kahramanlıkları seven bir memleketten; faminen kısmı ağırlıkta ise işbirliği, destek, dayanışmanın çok olduğu ülkeden bahsediyoruz demektir. Maskülen ülkelerde performans ve rakamlar önemlidir. Feminen ülkeler daha bir 'Olsun, performansı düşük olsun. Biz ona bakarız' yapısına sahiptir.
Uncertainty avoidance is vatandaşlarının ne kadar riski sevdiği ile ilgili. Örneğin, Türkiye'de 'Memurluğa kapağı atayım' yapısı daha fazla olduğu için bu oran bayağı düşük. Girişimciliğin yüksek olduğu yerlerde yüksek. Örneğin, Kanada'da girişimcilik, Almanya'da geleceği garanti altına alma oranı daha yüksek gibi görünüyor. Almanya biraz daha sosyal bir devlet zaten.
Bunun yanı sıra 'low context' 'high context' ülkeler var. Kanada'nın İngilizce konuşulan yerleri ve Almanya low context'tir, Kanada'nın Fransızca konuşulan yerleri high context'tir. Siz low context bir insansanız, atıyorum Quebec'te sıkıntı yaşarsınız; high context bir insansanız Almanya'da ve atıyorum, Vancouver'da sıkıntı yaşarsınız. Aşağıdaki test, kendinizi tanımak için güzel bir değerlendirme.
www.laits.utexas.edu
Bunun dışında Türk olarak Almanya'da veya Kanada'da bulunacağınız bölgelerde ırkçılık ne derecede var; buna da bir bakın derim. Almanya'nın şeker gibi bir yerinde rahat edebilecekken Kanada'da milletin size terörist gözü ile baktığı bir yer olmasın ya da tam tersi Kanada'da komşularla mutlu olabilecekken Almanya'da 'Yine mi Türk' diye bakılan bir yer olmasın.
0
Uncertainty avoidance'ı görünce gözüme takıldı, riskten kaçınmadan farklı bir terim o, hatta risk ile alakasız.
Neyse tabi ki Kanada.
Neyse tabi ki Kanada.
0
uncertainty avoidance için belirsizliğe dayanamama desek daha doğru olabilir. disipli ve önlem almayı seven almanlar, inciği cinciği planlayan hollandalılar ile allah kerim, kervan yolda düzülür diyen türkler iki uç olarak örnek verilebilir
0
The Uncertainty Avoidance dimension expresses the degree to which the members of a society feel uncomfortable with uncertainty and ambiguity. The fundamental issue here is how a society deals with the fact that the future can never be known: should we try to control the future or just let it happen?
High uncertainty avoidance countries
Some of the highest uncertainty avoidance countries include Greece, Japan, Guatemala, Turkey, France and Germany.
Low uncertainty avoidance countries
Some of the lowest uncertainty avoidance countries include the Philippines, the United Kingdom, Denmark, and Singapore.
İlk bakıldığında adı 'Kervan yolda düzülür' ülkesi ile ilgili görünüyorsa da, genel olarak kurallarla çerçeveyi tanımlamadan çok geleceğin garanti altına alınıp alınması ile ilgili bir madde bu.
Türkiye'nin kesinlikten kaçınma puanı 85, bu puan Türklerin daha garantici bir millet olduğunu söylüyor. Trafik kurallarının netliği veya kanunlarla haklarımızın net olarak korunması değil; geleceğin garanti altında olmasını isteme, riskten kaçınma puanı.
High uncertainty avoidance countries
Some of the highest uncertainty avoidance countries include Greece, Japan, Guatemala, Turkey, France and Germany.
Low uncertainty avoidance countries
Some of the lowest uncertainty avoidance countries include the Philippines, the United Kingdom, Denmark, and Singapore.
İlk bakıldığında adı 'Kervan yolda düzülür' ülkesi ile ilgili görünüyorsa da, genel olarak kurallarla çerçeveyi tanımlamadan çok geleceğin garanti altına alınıp alınması ile ilgili bir madde bu.
Türkiye'nin kesinlikten kaçınma puanı 85, bu puan Türklerin daha garantici bir millet olduğunu söylüyor. Trafik kurallarının netliği veya kanunlarla haklarımızın net olarak korunması değil; geleceğin garanti altında olmasını isteme, riskten kaçınma puanı.
0
Ben bu duyurudaki adamın kafasındayım. eksiduyu.ru Dünyanın öteki ucuna niye gideyim durup dururken? Kaçmak istediğim bir geçmişim varsa, arkamda kimseyi bırakmayacaksam Kanada olur tabii ki.
0
konusu burası değil ama; www.google.com.tr (ki vs bile koymadım :)
Almanya için bu kadar yüksek olması şaşırtıcı, biz Türkler için yapmıştık.
Almanya için bu kadar yüksek olması şaşırtıcı, biz Türkler için yapmıştık.
0
Tabi ki kanada dostum. Kanada Amerika'nın sorunsuz veya az sorunlu olanı demek. Ayrıca Amerika kıtasındaki türk algısı Avrupa'dan fersah fersah iyi.
0
*cries in german*
ben iflah olmaz bir kış ve buz hokeyi hastası olmama rağmen almanya'yı seçerdim. amerika kıtası açıkçası pek ilgimi çekmiyor, özellikle yaşamak için. avrupa'nın da göçülecek bir tarafı kalmadı gerçi ama türkiye'den iyidir yine de. kanada fazla uzak, yalnız ve boş geliyor bana. kar küreyip 4 nüfuslu yerde yaşamak ve buz hokeyi izlemek istesem isveç'e veya kuzey sibirya'ya giderim kanada yerine. geri kalan her şey için evropa.
ben iflah olmaz bir kış ve buz hokeyi hastası olmama rağmen almanya'yı seçerdim. amerika kıtası açıkçası pek ilgimi çekmiyor, özellikle yaşamak için. avrupa'nın da göçülecek bir tarafı kalmadı gerçi ama türkiye'den iyidir yine de. kanada fazla uzak, yalnız ve boş geliyor bana. kar küreyip 4 nüfuslu yerde yaşamak ve buz hokeyi izlemek istesem isveç'e veya kuzey sibirya'ya giderim kanada yerine. geri kalan her şey için evropa.
0
binder dandet
Evde kalma denilen olay erkek ve kadın için sizce kaç yaşında gerçekleşir?
Evde kalma denilen olay erkek ve kadın için sizce kaç yaşında gerçekleşir?
0
evde kalma olarak nitelemiyorum açıkcası.
ama bence kadında 35 den sonra evlilik daha da zorlaşabiliyor.
ama bence kadında 35 den sonra evlilik daha da zorlaşabiliyor.
0
bakış açınıza göre herhangi bir yaşta gerçekleşebilir.
bence öyle bir şey yoktur.
bence öyle bir şey yoktur.
0
evlenmemeyi seçen insanlar zaten evlenmez. ama sizin "evde kalır" dediğiniz sanırım evlenmek isteyip evlenememek midir nedir ne değildir bilmiyorum. ortadoğuya ait bir kavram gibi duruyor.
0
ben 35 yaşında bekar olsam aha sıçtık derim. hemen çıkar iki tane köpek sahiplenir, köpekli adam olurum.
0
Erkek için 40'ından, kadın için 35'inden sonra karar verme zorlaşıyor. O kadar çok bekar varken evde kalma artık bir durum değil tercih meselesi haline geldi, yani evde kalma olayı bence artık yok, insanlar istemedikleri için evlenmiyorlar. Ha işi gücü olmayan, evde oturan ve gerçekten evlenmeyi istediği halde evlenemeyen ve kendini bu konuda başarısız hisseden kişi için evde kalmış denilebilir mi o bile yanlış olur bence, pek sevmiyorum bu nitelemeyi.
0
Evde kalmak ne ya=) insanlar erken evlenmemeyi yahut hiç evlenmemeyi seçebilir, veya hayatı beraber geçirebileceği biri olmadığı için sırf evlenmek için evlenmeyi istemeyebilir ve hatta nasip olmamış olabilir. Bu ve benzer sebeplerle bekâr insanlara sanki bir kusurmuş gibi evde kalmış lafını yapıştırmak ciddi komedi ve seviye belirtici.
0
kadın için 30, erkek için 40.
atıp tutuyoruz insanlar evlenmemeyi seçebilir ne var bunda diye ama insanlar evleniyor arkadaşlar.
hatta bu kariyerli, yakışıklı, entelektüel abiler 30-35 yaşlarında gidip 23-24 yaş bandındaki kadınlarla evleniyorlar. kadınlar da 30'a doğru bir bakıyor evlenilecek adam kalmamış. buna tıp dilinde evde kalmak diyoruz.
atıp tutuyoruz insanlar evlenmemeyi seçebilir ne var bunda diye ama insanlar evleniyor arkadaşlar.
hatta bu kariyerli, yakışıklı, entelektüel abiler 30-35 yaşlarında gidip 23-24 yaş bandındaki kadınlarla evleniyorlar. kadınlar da 30'a doğru bir bakıyor evlenilecek adam kalmamış. buna tıp dilinde evde kalmak diyoruz.
0
'evde kalma'nın çeşitli dinamikleri var. Eskiden baba evinde kalınırmış, kız evlat çalışmaz evlenir, baba evinden öyle gidermiş. Dolayısıyla 'evde kalma' evlenmek isteyip evlenememe boyutu dışında aynı zamanda baba eline bakmaya devam etmekle ilgili bir durum.
Bugün eski toplum yapısında değiliz. Kadınlar okumak için dahi evden ayrılıyorlar, bir kısmı bekar olduğu halde ayrı bir evde yaşamaya başlıyorlar. Dolayısıyla bu kavram da artık eskisi gibi değil. Sizin sorduğunuz boyutu sanırım daha ziyade 'evlenmeye ikna edecek birini bulamama' kısmı. Bugün bu durumun da altında birden fazla dinamik var.
Mesela çalışan kadınların kendinden statü olarak düşük kimselere bakmaması bir etken.
Kendinden az kazanan kimseleri tercih etmemesi bir etken.
Yani anlayacağınız 'evde kalma' denen şey bir olay değil durumdur.
Çoğu 'evlenmemeyi seçen kadın' bu duruma kariyer yaparken düşerler.
Öte yandan bunun istatistiklerine bakmadığım halde toplumda gördüğüm yaşlar şöyle:
Evde kalma denilen durum kadınlar için 30 yaşlarından itibaren başlıyor.
Erkekler için evde kalma derdi yok. Zaten erkek kendi evini kuruyor bir şekilde. Baba eline bakan erkek yaşı gün geçtikçe yükseliyor olabilir ama, bekar kalmak erkekler için çok dert değil. Çünkü erkek 75 yaşında da olsa genç bir kadından çocuk yapabilir.
Kadınların evde kalmasının bir diğer boyutu(sebebi) da çocuk yapamaz hale gelmeleri. Evlenecek erkeklerin evlilikten elde edebilecekleri tek kazanç genlerini ve miraslarını aktarabilecekleri soylarını devam ettirebilmek.
Bir yandan evlilik yaşı yükselmekte. Bunu artan tüp bebek merkezlerinden de anlayabiliyoruz zaten. Bir şekilde birbirlerine razı olup evlenen ileri yaşlı çiftler bu sefer çocuk yapmak için uğraşıyorlar. Bazıları ilk denemede başarabiliyor bazıları 3-4 kere deneyip başarısız oluyor. Bu psikolojik olarak da zor bir süreç. Evliliğin sağlığını da derinden etkiliyordur.
Nihayetinde marifet evlenmekte değil evli kalabilmekte, anlaşabilmekte. Onun oranları için de gün geçtikçe artan boşanma oranlarına bakarak görebilirsiniz. Eskisi gibi insanlar birbirlerine tahammül etmeyebiliyorlar. İlk yılda dahi ayrılmak için başvuranlar oluyor...
Bugün eski toplum yapısında değiliz. Kadınlar okumak için dahi evden ayrılıyorlar, bir kısmı bekar olduğu halde ayrı bir evde yaşamaya başlıyorlar. Dolayısıyla bu kavram da artık eskisi gibi değil. Sizin sorduğunuz boyutu sanırım daha ziyade 'evlenmeye ikna edecek birini bulamama' kısmı. Bugün bu durumun da altında birden fazla dinamik var.
Mesela çalışan kadınların kendinden statü olarak düşük kimselere bakmaması bir etken.
Kendinden az kazanan kimseleri tercih etmemesi bir etken.
Yani anlayacağınız 'evde kalma' denen şey bir olay değil durumdur.
Çoğu 'evlenmemeyi seçen kadın' bu duruma kariyer yaparken düşerler.
Öte yandan bunun istatistiklerine bakmadığım halde toplumda gördüğüm yaşlar şöyle:
Evde kalma denilen durum kadınlar için 30 yaşlarından itibaren başlıyor.
Erkekler için evde kalma derdi yok. Zaten erkek kendi evini kuruyor bir şekilde. Baba eline bakan erkek yaşı gün geçtikçe yükseliyor olabilir ama, bekar kalmak erkekler için çok dert değil. Çünkü erkek 75 yaşında da olsa genç bir kadından çocuk yapabilir.
Kadınların evde kalmasının bir diğer boyutu(sebebi) da çocuk yapamaz hale gelmeleri. Evlenecek erkeklerin evlilikten elde edebilecekleri tek kazanç genlerini ve miraslarını aktarabilecekleri soylarını devam ettirebilmek.
Bir yandan evlilik yaşı yükselmekte. Bunu artan tüp bebek merkezlerinden de anlayabiliyoruz zaten. Bir şekilde birbirlerine razı olup evlenen ileri yaşlı çiftler bu sefer çocuk yapmak için uğraşıyorlar. Bazıları ilk denemede başarabiliyor bazıları 3-4 kere deneyip başarısız oluyor. Bu psikolojik olarak da zor bir süreç. Evliliğin sağlığını da derinden etkiliyordur.
Nihayetinde marifet evlenmekte değil evli kalabilmekte, anlaşabilmekte. Onun oranları için de gün geçtikçe artan boşanma oranlarına bakarak görebilirsiniz. Eskisi gibi insanlar birbirlerine tahammül etmeyebiliyorlar. İlk yılda dahi ayrılmak için başvuranlar oluyor...
0
Ne zaman panik yaparsan o zaman. Ben 24 yaşındayım ve benim yaşıtlarım 4 yıl önce askere gidip geldi, üstüne evlendi ve çocuk yaptı. Ben şimdi onlara bakıp panik yaparsam tabii ki evde kaldım diye hissederim. Ama benim bu hayatta evlenip çocuk yapmak dışında bir sürü amacım var. Bunu bildiğim için şu ana kadar hiç panik yapmadım ve doğal olarak evde kaldım diye düşünmedim. Yapacağımı da düşünmüyorum. 30 yaşında bir kadın kendi istediği şeylerle uğraşıyorsa evde kalmamıştır. 30 yaş nedir ki? 90 yaşında ölen insan var. Her şeyi gözden çıkarmak için çok çok erken bir yaş 30. Kadın için de erkek için de.
0
@Brkgn, sadece kendinden küçükle evleneceksin, hatta 10 yaş fark olursa ne alâ kafasıyla büyütülen türk erkeği için gayet doğal dediğiniz evet. Ben de diyorum ki o kafadaki erkekler ve kadınlar minikken evlenir ve evlensin de zaten bunalıma girmemesi için. Ama diyelim ki diğer yazdığım sebeplerden ayrı istediği halde nasip olmamış ama evlenmek isteyen kadınlara sanki bir hastalık bir kusurmuş gibi "evde kalmış" lafı nedir, sizden başka dünyada bu tabiri kullanan kaç ulus var acaba. Hiçbi şey değilse bu lafı ettiğiniz insanlar hassas olabilir ve üzülebilir, bari böyle düşünün ve hemen evlenin çocuklar, yoksa birkaç yıla sizinle de öyle kafa bulacaklar, ne acı.
0
@mslny 35 yaşına gelmiş, hayatında her şey yolunda ve her yaş kadından talep gören bir erkeğin 23-24 yaşında bir kadını tercih etmesi kadar doğal ne olabilir? daha genç, daha güzel, hayat enerjisi daha yüksek. minikken evlensinler, bunalıma girmesinlerlik bir durum yok bence.
evde kalmış lafını da bir aşağılama olarak kullanmıyorum. çevremdeki kimse kullanmıyor. gereğinden fazla hassas yaklaşıyorsunuz. biri gidip evlenmemiş bir kadına evde kaldın sen diyorsa geyik yapıyordur zaten. gülüp geçmek gerek.
evde kalmış lafını da bir aşağılama olarak kullanmıyorum. çevremdeki kimse kullanmıyor. gereğinden fazla hassas yaklaşıyorsunuz. biri gidip evlenmemiş bir kadına evde kaldın sen diyorsa geyik yapıyordur zaten. gülüp geçmek gerek.
0
@brakgn, Kim neyi tercih eder ya da etmez kimseyi ve beni ilgilendirmiyor zaten, yetiştirilme şeklinizde bu doğal, neyse ki dünya sizlerden ibaret değil ama işte çocuklarınız, insan onlar için üzülür en fazla.
Ayrıca lafta aşağılama değil deseniz de hakikâtte aşağılamadır, zihniyetinizdeki herkes aynı geyiği(!) yaptığında karşılığında nasıl bir tepki bekliyorsunuz anlamak mümkün değil, çünkü komik değil, hani bilmiyorsanız diye söyleyim=)
Ayrıca lafta aşağılama değil deseniz de hakikâtte aşağılamadır, zihniyetinizdeki herkes aynı geyiği(!) yaptığında karşılığında nasıl bir tepki bekliyorsunuz anlamak mümkün değil, çünkü komik değil, hani bilmiyorsanız diye söyleyim=)
0
manuel mandalina
9:55'de 'külot' için okunuşu 'çanez' gibi bişey olan bi kelime kullanıyor. Bu kadın bunu her söylediğinde altyazıyı da açıp bakarım ama bi türlü tutturamadım. Bu kelime ne yahu?https://youtu.be/iPwnOP9KmvA
9:55'de 'külot' için okunuşu 'çanez' gibi bişey olan bi kelime kullanıyor. Bu kadın bunu her söylediğinde altyazıyı da açıp bakarım ama bi türlü tutturamadım. Bu kelime ne yahu?
youtu.be
youtu.be
0
şu sanırım:
www.urbandictionary.com
www.urbandictionary.com
ispanyolcadan geliyormuş sanırım:
www.spanishdict.com
edit: chonies yazımı daha yaygın herhalde:
www.urbandictionary.com
www.urbandictionary.com
www.urbandictionary.com
ispanyolcadan geliyormuş sanırım:
www.spanishdict.com
edit: chonies yazımı daha yaygın herhalde:
www.urbandictionary.com
0
vacigok
psikoloji okuyorum, edebiyat fakültesindeki bölümlerin hepsiyle yandal yapılabiliyormuş, ben felsefe ve sosyoloji arasındayım. bir yandan tarih, amerikan dili edebiyatı, dilbilim gibi bölümler de ilginç geliyor.. bilmiyorum, ne yapsam ki?
psikoloji okuyorum, edebiyat fakültesindeki bölümlerin hepsiyle yandal yapılabiliyormuş, ben felsefe ve sosyoloji arasındayım. bir yandan tarih, amerikan dili edebiyatı, dilbilim gibi bölümler de ilginç geliyor.. bilmiyorum, ne yapsam ki?
0
Amerikan dili okurdum ben. Dersler tamamen İngilizce işleniyorsa İngilizcene çok katkısı olur. İngilizce bilmeden yayın takip etmek zor. Özellikle psikolojide.
0
birinci sınıfta ve ikinci sınıfta felsefe ve sosyolojiyi görmüş olman lazım. beni hiç açmamış alanlardı, düşünmedim bile.
tarih baya bildiğin özel zevkimdir, sınırsız bi' yaşam sürem olsa kesinlikle okurdum. lakin ilber hocanın dediği gibi dört-beş dil bilmek şart kaynağından öğrenmek için. dilbilim sandığın kadar eğlenceli olmayabilir, en azından beni açmayan bi' bölüm olmuştur.
iibf ve hukuk fakültesi ile de çift anadal yapıyor olabilmen lazım, hukuk belki yandal olmaz ama iktisat, işletme etc. mantıklı olabilir.
neden mantıklı olurlar?
psikoloji-tarih: tarih tekerrürden ibarettir ve bu tekerrürü yaratan insandır. neden? bunu çözersin.
psikoloji-iktisat: (bkz: behavioral economics) - ben bunu çap olarak yapıyorum. sayısal bi' alan istemiyorsan uzak dur.
psikoloji-işletme: üsttekinin bi' farklı modeli. daha sözel ağırlıklı kariyer ve bölüm.
psikoloji-sosyoloji: baya sıkıcı olur.
psikoloji-felsefe: afşar timuçin'in felsefe bir sevinçtir kitabını "zorla" lisede okuduktan ve felsefe dersi aldığım hoca sonrasında bunu düşünemiyorum bile.
büdüt: yalnız ülkemizde psikolog olmak için de akademisyen olmak için de yüksek lisans şart. psikolojiyi "yanlayarak" bi' kariyer seçmeyeceksen eğlencesine okumuş olursun aşağı yukarı, "altın bilezik" olayına inanma - o olay bitirdi bizim jenerasyonu zaten.
tarih baya bildiğin özel zevkimdir, sınırsız bi' yaşam sürem olsa kesinlikle okurdum. lakin ilber hocanın dediği gibi dört-beş dil bilmek şart kaynağından öğrenmek için. dilbilim sandığın kadar eğlenceli olmayabilir, en azından beni açmayan bi' bölüm olmuştur.
iibf ve hukuk fakültesi ile de çift anadal yapıyor olabilmen lazım, hukuk belki yandal olmaz ama iktisat, işletme etc. mantıklı olabilir.
neden mantıklı olurlar?
psikoloji-tarih: tarih tekerrürden ibarettir ve bu tekerrürü yaratan insandır. neden? bunu çözersin.
psikoloji-iktisat: (bkz: behavioral economics) - ben bunu çap olarak yapıyorum. sayısal bi' alan istemiyorsan uzak dur.
psikoloji-işletme: üsttekinin bi' farklı modeli. daha sözel ağırlıklı kariyer ve bölüm.
psikoloji-sosyoloji: baya sıkıcı olur.
psikoloji-felsefe: afşar timuçin'in felsefe bir sevinçtir kitabını "zorla" lisede okuduktan ve felsefe dersi aldığım hoca sonrasında bunu düşünemiyorum bile.
büdüt: yalnız ülkemizde psikolog olmak için de akademisyen olmak için de yüksek lisans şart. psikolojiyi "yanlayarak" bi' kariyer seçmeyeceksen eğlencesine okumuş olursun aşağı yukarı, "altın bilezik" olayına inanma - o olay bitirdi bizim jenerasyonu zaten.
0
allaccess
9 tl sizce pahalı değil mi? simit sarayı diyince 4-5liraya kapanması gerekiyor sanki
9 tl sizce pahalı değil mi? simit sarayı diyince 4-5liraya kapanması gerekiyor sanki
0
kiraya cok para gidiyor, hele bilinen yerlerden birindeyse. o yüzden de bize yansıyor fiyatlar.
0
pahalı.
Zaten bence bu simitsarayı hep pahalıydı. Ve o yüzden geçtiğimiz cuma arkadaşıma bahsetmiştim bu simit sarayı ne iş acaba diye.
Ben sıcak birşeyler yemeyi severim ve genelde ekmek arası(fukara alışkanlığı), bundan uzun yıllar önce acaba döner mi yesem diye düşünürken para harcamak istemedim mi, lazımmıydı bilmiyorum hatırlamıyorum şimdi de; simit sarayından simit ve portakal suyu almıştım. dönerden çok daha pahalıya gelmişti. tek başına simit bile neredeyse döner fiyatıyla aynıydı.
Sağlıklı sağlıksız tartışma konum o değil ama bana fazla gelmişi fiyatı. o gün bu gündür de gitmem.
adam poğaçanın içinin üstüne domates biber koyuyor ve normal poğaça x liraysa buna 4x fiyat çekiyor. yemişim öyle sarayı.
edit: evinde yemen mümkün mü denilmiş; aklıma geldi: şimdi bizim mutfaktaki köy koyun peynirinin kilosu 15 lira, yine mutfakta ki nutellanın kavanozu sanırım 13 lira: ne kaldı çay; çayın(ben earl grey içiyorum) sallama çayın 25'lik paketi 5 lira herhalde(20'likte olabilir). bi tek simit kaldı sanırım. onun fiyatını bilmiyorum.
ilave; domatesin kilosu 2 lira. biberin kilosu 4 lira. salatalık da bu dolaylardadır.
yine mukayese için en yakın markete manava bişeye gidip 1 kilo biber tarttırın ki miktarını kavrayabilesiniz.
söyleyeceklerim bu kadar.
Zaten bence bu simitsarayı hep pahalıydı. Ve o yüzden geçtiğimiz cuma arkadaşıma bahsetmiştim bu simit sarayı ne iş acaba diye.
Ben sıcak birşeyler yemeyi severim ve genelde ekmek arası(fukara alışkanlığı), bundan uzun yıllar önce acaba döner mi yesem diye düşünürken para harcamak istemedim mi, lazımmıydı bilmiyorum hatırlamıyorum şimdi de; simit sarayından simit ve portakal suyu almıştım. dönerden çok daha pahalıya gelmişti. tek başına simit bile neredeyse döner fiyatıyla aynıydı.
Sağlıklı sağlıksız tartışma konum o değil ama bana fazla gelmişi fiyatı. o gün bu gündür de gitmem.
adam poğaçanın içinin üstüne domates biber koyuyor ve normal poğaça x liraysa buna 4x fiyat çekiyor. yemişim öyle sarayı.
edit: evinde yemen mümkün mü denilmiş; aklıma geldi: şimdi bizim mutfaktaki köy koyun peynirinin kilosu 15 lira, yine mutfakta ki nutellanın kavanozu sanırım 13 lira: ne kaldı çay; çayın(ben earl grey içiyorum) sallama çayın 25'lik paketi 5 lira herhalde(20'likte olabilir). bi tek simit kaldı sanırım. onun fiyatını bilmiyorum.
ilave; domatesin kilosu 2 lira. biberin kilosu 4 lira. salatalık da bu dolaylardadır.
yine mukayese için en yakın markete manava bişeye gidip 1 kilo biber tarttırın ki miktarını kavrayabilesiniz.
söyleyeceklerim bu kadar.
0
bence pahalı
12 liraya falan ufak menuler yok mu burgercilerde?
kola var patates var ufak da olsa hamburger var
12 liraya falan ufak menuler yok mu burgercilerde?
kola var patates var ufak da olsa hamburger var
0
4-5 lira nedir allah aşkına. bu saydıklarını 4-5 liraya evinde yemen mümkün mü? gidip bir mekanda hizmet alarak bunları yiyorsun. 10 liradan ucuza nerede ne yiyebilirsin ki?
gayet normal bir fiyat.
gayet normal bir fiyat.
0
Simit Sarayı restoran statüsünde bir yer yalnız. Oradan alınan simitle sokaktaki simitçiden alınan simidi karşılaştırmak çok saçma. Çayı da, peyniri de, çikolatayı da orada bulabiliyorsun ve onları orada yiyebiliyorsun. Burada bir hizmet faktörü var. İşletme giderlerini dikkate almadan direkt bire bir fiyat dengesi belirlemeye çalışmak çok anlamsız. Ben normal buldum.
0
Çok pahalı.
Antalya'da yerel simitçilerden örnek vereyim;
1 simit, 1 haşlanmış yumurta, 1 krem peynir, 1çay 5-6 Tl. arası değişiyor. Simit Sarayı isimden vuruyor parayı. Ödediğiniz hesabın içerisinde mekan sahibinin kazancından Simit Sarayı komisyonuna bir ton ek para var.
Antalya'da yerel simitçilerden örnek vereyim;
1 simit, 1 haşlanmış yumurta, 1 krem peynir, 1çay 5-6 Tl. arası değişiyor. Simit Sarayı isimden vuruyor parayı. Ödediğiniz hesabın içerisinde mekan sahibinin kazancından Simit Sarayı komisyonuna bir ton ek para var.
0
simit sarayı gereksiz pahalı mekan bence. haa sade simitlerini yemeye değer bence ama diğer ürünler aşşırı pahalıı
0
superb
var mıdır?kimdi, neciydi konuşan / eğitimi veren?neden tavsiye edersiniz?
var mıdır?
kimdi, neciydi konuşan / eğitimi veren?
neden tavsiye edersiniz?
kimdi, neciydi konuşan / eğitimi veren?
neden tavsiye edersiniz?
0
Haluk Tatar. Makine mühendisi. Kendi yazılım şirketi var. Komik adamdı. Üslup olarak sıkmıyordu.
0
