Giriş
(6)

Bugün (Pazar günü) ne öğrendin?

secretcode
Az önce bitirdiğimiz pazar gününde ne öğrendin?
Az önce bitirdiğimiz pazar gününde ne öğrendin?
0
secretcode
(13.11.17)
Do majör gam
0
dissendium
(13.11.17)
Acik Erisim konusunda Berlin Deklarasyonu imzalanmis 2003 yilinda, bilmiyordum,

Meraklisina link birakayim:
openaccess.mpg.de

Surada da Turkcesi varmis:
openaccess.mpg.de
0
evrim halkasi
(13.11.17)
hiçbir şeyi değiştiremiyorum. kendimi değiştirebilirim. belki sonra her şey değişir.
0
runagain
(13.11.17)
Babamın annemi ne kadar sığ gördüğünü öğrendim. Anlamak istemediğini de görmek istemiyor. Bal gibi biliyor ger bişeyi, keyfini bozamıyor. Klasik erkek kafası işte.
0
yaren
(13.11.17)
bilmemek hakkaten mutluluk
0
her giriste sifresini unutan adam
(13.11.17)
düşünürken fark ettim amma çok öğrenmişim bugün

- tezimle ilgili yeni şeyler, bi yerde eğimli çatı yapıyorum kaç eğimin daha iyi olacağını öğrendim.
- arkadaş roma'dan geldi, roma'da otobüsler genelde geç kalıyormuş, gitmiş olmama rağmen bilmiyordum. bir de cuma günü grev varmış metrolarda otobüsle gitmek zorunda kalmışlar. bu pek işe yaramıcak bişey.
- isveççe de "yarın sabah" demenin "imorgon bitti" demek olduğunu öğrendim. Ama aslında "morgon" "sabah" demek bitti garip bişeymiş yalnız böyle yarın sabah derken kullanılıyormuş falan. "imorgon morgon" saçma oluyor diye uydurmuşlar herhalde :)
- arkadaşımın tezi hakkında konuşurken öğrendim ki İstanbul'da avrupa'nın en büyük 2. geri dönüşüm merkezi varmış, ne kadar doğruysa artık... oysa geri dönüşüm adına çok geriyiz.
- yine aynı arkadaştan Bulgaristan'ın bir şehrinde çeşme suyu kaynağına bir şey karıştığı için şu anda içemediklerini öğrendim. Oysa ben de komşu şehirdenim, akrabalarımdan duymadım böyle bir şey ama doğru olabilir tabii.
- burada bir duyuru sayesinde ingilizce altyazılı filmlerin olduğu bir site öğrendim, tam da dün gece lazım olmuştu.
- bir süredir görüşmediğim arkadaşımın bu süreçte sevgilisi olduğunu, hatta onla eve çıktığını öğrendim, bir de vize için 16 ay bekleniyormuş, o süre boyunca ülkeden çıkamayacakmış, oha 16 ay ne be.

daha başka şeyler de var da yeterince uzun oldu, ha son olarak Barış Özcan'ın kısa filmi olduğunu öğrendim, kimisi çok övüyor bu adamı, çok kaliteli işler yapıyor falan diye ben pek sevmiyorum ama. Kısa filme şöyle bir baktım pek de kaliteli görünmedi, bi ara biraz düzgünce izlicem.
0
senolll
(13.11.17)
(6)

Grup ismi

gseyrek
Bir zamanlar Youtube listemde bir şarkı vardı, ama silindi mi ne olduysa kayboldu ortalıktan. Ne grubun ismini ne de şarkınınkini hatırlıyorum.Videoda grubun fotoğrafı vardı. Solistimiz hatun. İnce dudaklı, düz saçlı bir abla. Arkasında da dört ya da beş erkek vardı ama emin değilim.Buna benzer bild
Bir zamanlar Youtube listemde bir şarkı vardı, ama silindi mi ne olduysa kayboldu ortalıktan. Ne grubun ismini ne de şarkınınkini hatırlıyorum.

Videoda grubun fotoğrafı vardı. Solistimiz hatun. İnce dudaklı, düz saçlı bir abla. Arkasında da dört ya da beş erkek vardı ama emin değilim.

Buna benzer bildiğiniz grupları yazsanız da, o çok sevdiğim şarkıyla beni kavuştursanız.
0
gseyrek
(12.11.17)
cranberries diye sallıyorum.
0
sopiro
(12.11.17)
Muhtemelen büyük bir kitle tarafından bilindiktir ama Cranberries kadar olduğunu sanmıyorum.
0
🌸gseyrek
(12.11.17)
garbage

the cardigans

Republica

Portishead

4 Non Blondes

No Doubt

MachineHeart

jennifer rostock

Hooverphonic
0
AlsterWasser
(12.11.17)
Nightwish
0
dissendium
(12.11.17)
The Pretty Reckless olabilir mi?
0
ms brownstone
(12.11.17)
Ben müzik tarzlarını pek ayırabilen biri değilim. O yüzden es geçmiştim onu. Hem müzik hem de tip olarak metalci değiller, belki kafadan birkaç grubu elemiş olurum ama çok yardımcı olamıyorum maalesef.
0
🌸gseyrek
(12.11.17)
(9)

Spor ve Sağlık ilişkisi- Şu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

portakal
http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/1703073-akmye-face-lift-operasyonuHARVARD BENİ DOĞRULADI: SPOR ZARARLIDIRYILLARDIR bu köşede savunduğum bir tez var.“Spor sağlığa yararlı bir şey değildir, hatta zararlı bir şeydir” der dururum.Bu konuyu televizyon programlarına davet edilip hekim
www.haberturk.com


HARVARD BENİ DOĞRULADI: SPOR ZARARLIDIR
YILLARDIR bu köşede savunduğum bir tez var.

“Spor sağlığa yararlı bir şey değildir, hatta zararlı bir şeydir” der dururum.

Bu konuyu televizyon programlarına davet edilip hekimlerle tartışmışlığım bile vardır.

Tezim bilimsel verilere değil, yaşanmışlıklara ve gördüklerime dayanıyor.

Çok spor yaparsanız yıpranırsınız.

Otomobilden örnek verirsek, sürekli yüksek devirde kullanılan bir otomobilin motoru çabuk eskir. Elbette ki sürekli yatan bir otomobilin de motoru kısa sürede perişan olur ama uygun devirde, makul hızda giden bir otomobil her zaman daha uzun dayanır.

Mesela bir otomobilin kapı kolu otomobilin yaşam süresi boyunca bir milyon kere açılıp kapanmaya göre test edilmiş ve imal edilmiştir.

Siz manyak gibi kapı kolunu ha babam açıp kaparsanız kapı kolu süresinden önce bozulur.

Aşırı sporun da insan vücuduna benzer etkiler yaptığını düşündüm hep.

Yaşadım ve gördüm üstelik de.

Yoğun spor yaptığım dönemde hep sakatlık, hep ağrı sızı yaşadım.

Bırakınca sakatlıklarım da azaldı, ağrılarım da. Sadece eski sakatlıkların ağrıları kaldı.

Ve bir de büyümüş bir kalp ile genişlemiş bir aort.

İnsan koşmak için evrilseydi iki ayak üzerine kalkmazdı.

Zıplamak için evrilseydi, arka bacakları değişime uğrardı.

Ağırlık kaldırmak için evrilseydi, omuz yapısı bambaşka olurdu. Bel fıtığı olmasını engelleyecek bir kas geliştirirdi.

Hiç 100 yaşına kadar yaşayan sporcu gördünüz mü?

Hep söylediğim şuydu.

Yürüyün, sıkılmıyorsanız yüzün.

Fazlası doğru değil.

Ve sonunda Harvard Üniversitesi beni haklı çıkaran araştırmayı yapmış.

Sağlık için en iyi beş egzersiz arasında ne koşma var, ne ağırlık kaldırma, ne de kardiyo denilen saçmalık.

En iyisi yüzmek.

Ardından tai chi.

Sonra çok hafif kilolarla dayanıklılık egzersizi.

Ardından yürümek ve son olarak da kegel egzersizi.

Harvard’a teşekkür ediyorum.

Bir musibet bin nasihatten daha iyidir diyerek yarattığım tezimi bilimsel hale getirdikleri için.
0
portakal
(12.11.17)
Harvard, parası verildikten sonra istenilen her türlü araştırma sonuçlarının alınabildiği bir kurum. Daha önce de mısır şurubunun zararı yoktur gibi bir araştırmanın rüşvetle yapıldığı ortaya çıkmıştı, çok ciddiye alınacak bir araştırma değil yani.

Fakat bununla birlikte evet ağırlık çalışmak ya da spor yapmak vücudu, daha doğrusu hücreleri ve sinir sistemini yıpratır ama sonra yemek yersin dinlenirsin, sinir sistemin ve hücrelerin kendi kendini tedavi eder daha güçlü ve sağlıklı hale gelirsin. Yani spor yaptın diye ölmezsin ya da spor yapmadın diye daha uzun yaşamazsın, spor yaptın diye daha uzun da yaşamazsın, ortalama yaşam süresi zaten belli, genetik harikası değilsen bunu aşmak zaten mümkün değil ama spor yapanlar bu süreyi daha kaliteli yaşıyorlar o kadar. Yani bilmiyorum sigara içen alkol tüketen kontrolsüz yemek yiyip kocaman göbeği olan insanların "Spor zararlıymış yav" diyerek sevinmesi çok komik bir durum.
0
angelus
(12.11.17)
Her şeyin aşırısı zararlı. Onu ben de kabul ediyorum. Ama Fatih Altaylı biyoloji konusunda biraz bilgisiz gördüğüm kadarıyla. Sporda kalp kasının belli bir miktarda büyümesi problem olarak görülmez. Kalp zaten başlı başına bir kastır. Bu büyüme belli bir noktaya kadar kalbin daha güçlü olmasını sağlar. Maraton koşucuların ve bisikletçilerin kalp kasları daha gelişmiştir. Bu kişilerin nabızları da genelde düşüktür. Çünkü kalp kasları o kadar güçlenmiştir ki, az sayıda atımla vücudun oksijen ihtiyacı karşılanabilir. Ama spor yapmayan bir insanın oksijen ihtiyacını karşılaması için çok daha fazla kalp atımına ihtiyacı vardır. Bir bisikletçi 50 nabız sayısıyla kilometrelerce yol gidebilir ancak normal bir insan aynı yola belki 110-120 nabızla gidebilir. Fatih Altaylı'nın bir sürü sakatlık yaşaması onun sporu belki de en başından beri yanlış algıladığını ve uyguladığını gösteriyor. Fatih Altaylı'nın bilimsel araştırmalara bakışını da pek doğru bulmadım. Harvard Üniversitesi'ne İsveçli bilim adamı muamelesi yapmış kendisi. Harvard Üniversitesi yaptıysa kesin doğrudur gibi bir düşünce olamaz gerçek bilim dünyasında. Ben bu tip araştırmaların magazin kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Dünyada onlarca sporun federasyonu ve çok ciddi kuruluşları var. İnsanlığın çok eski zamanlarından beri yaşayan sporların karşısına Kegel egzersizini koymak tek kelimeyle bilgisizliktir. İnsan şunu yapacak olsaydı şöyle evrilirdi cümlesi de yine bilimle alakası bulunmayan birinin cümlesi olabilir ancak. Bu yaratılışçı bir düşünce. Canlıların bu hayatta bir görevi olduğunu söyleyen bir ifade. Zürafaların görevi yüksek boylu ağaçların yapraklarını yemek değil. 100 yaşına kadar yaşamak ilginç bir istek. Spor doğrudan hayatın kalitesiyle ilgilidir. Senin uzun yaşaman yerine sağlıklı yaşamanı hedef alır. Cümlelerin geneli boş.
0
dissendium
(12.11.17)
İnsan vücudunu arabaya ve kapı koluna benzetme cümlesinden sonra spor kesinlikle yararlıdır diyorum.
0
soyut park
(12.11.17)
koşmanın zaten dizlere zararı olduğu bilinen bir durum.
amele gibi ağırlık kaldırmak da yarardan çok zarar getirir.

bunlar zaten bilinen şeyler, yeni bir şeymiş gibi, çok ilginç ooov şeyler gibi salak saçma savlarla spor yapmayı zararlı bir şey gibi göstermek aptallıktan başka bir şey değil.

düzenli spor yaptığım iki yıl boyunca (ağırlık çalışması bilhassa) burnum bir kere bile akmadı, bir kere nezle bile olmadım. sabah erkenden kalkar okula giderdim. öğlen ders biterdi, öğleden sonra sporumu yapardım. akşam da bara çalışmaya giderdim. haftanın 4 günü böyle geçerdi. ne sabah zor kalkardım, ne akşama ölü gibi yorgun olurdum. tabii tüm bunları yaparken de beslenmeme dikkat ederdim, etimi, sebzemi, kuruyemişini meyvesini vs yerdim. tuz şeker kullanmazdım. (hala da kullanmıyorum)

sporu bıraktıktan sonra yrrk gibi bi adam oldum. o eski halimden eser yok şimdi. mal gibi bir uyku düzenim, saçma sapan ağrılarım, griplerim nezlelerim var.

harvard spor zararlı demiş. he ya. bi anda çözdüler olayı.
0
mahone
(12.11.17)
ağır yaşamlar diye bir belgesel izliyorum. 300 kilonun üzerindeki insanların kilo verme mücadelelerini anlatıyor. doktorun tek derdi yatalak hastalarını ayağa kaldırmak oluyor öncelikle. tabi onların o hale gelmesinin nedeni hareketsizlikten oluyor yediklerinden ziyade. sonra spora başlayanlar oluyor bunların içinde, böyle olanların hızla kilo vermeye başladıklarını ve yaşama motive olduklarını görüyorum.

birde insan bedeninin araca benzetilmesi de olmamış. araç çok kullanılınca eskir vücutta öyle herhal. o zaman yemeyelim midemiz, bağırsaklar eskimesin. birde beynimizin tam tersi kullanıldıkça güçlendiğini okumuştum bir kitapta.
0
for day to break
(12.11.17)
denge mühim denge.

insanlıktan çıkacak kadar spor yapmak elbet sıkıntı. 6 pack'im zaten var bunu 8 yapmak için uğraşmıyorum misal.
0
petek
(12.11.17)
Her şeyin aşırısı zararlı. Çok fazla su içmek de zararlı. Bundan yola çıkarak su zararlıymış diyemiyoruz.
Sporla daha uzun yaşayamazsın belki ama çok daha sağlıklı bir yaşlılık dönemin olur.
0
peggy
(12.11.17)
başlık spor zararlıdır diye atılmış. içerik fazla spor zararlıdır diye başlamış. yürüyün yüzün çok zorlamayın diyor sonra da. e zaten zorlayan yok.

bir yetenek ya da kabiliyet geliştirmek için zorlamak gerekiyor. ama kararında... aksini iddia eden de yok. clickbaitler gibi yazı olmuş.
0
alperz
(12.11.17)
denge önemli.
Ben şimdi kapı kolunu gidip titanyumdan yaparsam maliyet uçar.
gidip çok mukavemetli bir malzeme kullanayım sert malzeme olsun elimde kopar ilk açışta.
gidip çok yumuşak mukavim olmayan malzeme kullanayım bir gün sert çekerim malzeme akar.
bu sebepledir ki yorulma diyagramıyla sonsuz ömüre yakın yada kullanıma bağlı sonlu ömüre ve maliyete göre hesap yapıyoruz. imalata bağlı yani o bozulmasın dersen bozulmayanıda yaparız milyon kullanımda bile ömrün boyunca aç kapa bozulmaz.
ilk yaradılışta koca gün yan gelip yatsaydın açlıktan ölürdün öyle düşün.
yemek için avlanacaksın ateş yakacaksın pişireceksin yiyeceksin.
teknoloji ilerledikçe her şey ayağımıza gelir oldu,
kalp atışları değişmezse kan akışı değişmezse biraz ter akıtmazsa insan yağ bağlar çünkü o kadar aç gözlüyüz ki fazla fazla yiyoruz. günlük ihtiyacına göre yemiyoruz diye bunları yakmak için spor yapmak durumundayız.
diğer bir sebep ise kalp atışımız hiç değişmezse zamanla damarlarda bu yağlar sebebiyle tıkanacaktır ayrıca oksijeni zorla sokmazsanız ciğerlere derin nefes alamayacak bir balonu bırak bakalım şişiyor mu kendi başına.
ayrıca vücudunun çoğu kas ve sen bunları niye çalıştırmıyorsun göz nizam var yani çalışanla çalışmayan aynı mı.
grip aşısı olan biriyle olmayan aynı mı ? grip mikrobu girdikten sonra ona karşı bağışıklık kazanıyorsun daha çabuk vücut tepki veriyor ve hasta olmuyorsun.
spor yapan bir vücutta gerektiğinde koşar tıkanmadan gerektiğinde yük kaldırır nefesi kesilmez.
Bende sporda dengeden yanayım vücut geliştirme diye ağırlıkları koysunlar çalışalım olayını sevmiyorum fakat şuan durum bu eğer japonyadaki gibi sabah kalkıp şöyle topluca egzersizler yapabileceğimiz bir ortam sunulsa gönül ister.
0
kararsızataletfilozofu
(12.11.17)
(5)

Bu hangi dil?

finsidigi
Su an seyahat ettigim otobuste ikili yan koltukta oturan iki eleman bir dil konusuyor, su ana kadar dilleri buyuk bir dogruluk yuzdesiyle ayirmama ragmen sunu bir turlu cozemedim.Tinisi boyle araya arapca kacmis, italyanca gibi uzattiklari kelimeler var ve yunanca gibi de bir tini yer yer kendini go
Su an seyahat ettigim otobuste ikili yan koltukta oturan iki eleman bir dil konusuyor, su ana kadar dilleri buyuk bir dogruluk yuzdesiyle ayirmama ragmen sunu bir turlu cozemedim.

Tinisi boyle araya arapca kacmis, italyanca gibi uzattiklari kelimeler var ve yunanca gibi de bir tini yer yer kendini gosteriyor.

Bu verilerle birlikte akdenizli/guneyli gorunuslerini de dusunerek, tahminim bu dilin maltaca oldugu yonunde.

Siz ne derdiniz?
0
finsidigi
(11.11.17)
fransızca diyesim var ama en iyisi sormak. Güler bir yüzle gidip "sorry for inconvenience but which language do you speak?" diyebilirsin
0
dirsegini yalayabilen cocuk
(11.11.17)
İbranice olabilir. Arapça gibi o.

(bkz: hebrew)
0
dissendium
(11.11.17)
@dirsegini yalayabilen cocuk

Fransizca biliyorum, ingilizce kadar rahat amlarim. Fransizca degil. Sormadan once tahminleri almak istedim.

@dissendium

Ibranice mantikli geldi ama dilde hicbir tini baskin degil, arapca + italyanca %40ar, yunanca %20 bir tini veriyor gibi.
0
🌸finsidigi
(11.11.17)
cevabı öğrenince söylesene biz de öğrenelim
0
dirsegini yalayabilen cocuk
(11.11.17)
Uyuyakalmisim, uyandigimda elemanlar ortadan kaybolmus :)
0
🌸finsidigi
(12.11.17)
(3)

Avukatlık mı hakimlik mi savcılık mı ?

sorunvar
Soru başlıkta
Soru başlıkta
0
sorunvar
(11.11.17)
Bizim gibi hukuku gelişmemiş toplumlarda savcılar "devletin adamı" yahut daha kötüsü "birilerinin adamı" olurlar genelde. Bu onur kırıcı bir durumdur. Öte yandan savcılar kaygan bir zeminde yaşarlar hep: dün kahraman savcı denilen insanlara bugün vatan haini deniliyor.

Avukatlık daha saygın bir meslektir benim gözümde. İlla birinin adamı olacaksam halkın adamı olurum diyebilme özgürlüğünü sağlar. Üç kuruşa çalışırlar o ayrı :)

Hakimlik tuhaf bir psikoloji. Adiye binasının dışında da hakim olman isteniyor senden. Toplumdan ve hatta ailenden izole "steril" bir yaşam sürmek zorundasın. Bunu göze alabilmek kolay değil.

Hukukla bir alakam yok. Dışarıdan bir gözlem benimki.
0
amortisman
(11.11.17)
Avukat

Hakimlik savcılık mulakatindan geçen arkadaşım da sordu ona da aynı cevabı verdim. Avukatlık nedense daha onurlu geliyor bana.
Hakimlik savcılık arasından da savcılık derdim.
0
mojiziku
(11.11.17)
Hakimlik. Savcının binbir çabayla yakaladığı adamı hakim aynı gün serbest bırakıyor. Avukatlar da aslında hukukun sağlanmasına yardımcı olması gereken kişiler ama günümüzde bir avukat 50 yıl hapis cezası alacak adama yalan ifade verdirerek cezasının düşmesini sağlıyor. Savcı birinin adamıysa avukat da her zaman iyilerin tarafında değil. Meslek kişinin karakterinden kesinlikle bağımsız değil. Muhakeme yeteneği olmayan birinin hakim olması doğru değil. Bu sorunun yanıtı kişiden kişiye göre değişir. Ama burada hukukun sağlanmasında en etkili kişiden bahsediyorsak, bence o kişi hakimdir. Avukat eğer siyasi bir kimliğe sahip ise başarılı olma şansı var nüfuz anlamında.
0
dissendium
(11.11.17)
(14)

Hakimlik mi? Savcılık mı?

Cmk
İki meslekten birini yapmak isteseydiniz hangisini seçerdiniz?Seçme nedeniniz ne olurdu?
İki meslekten birini yapmak isteseydiniz hangisini seçerdiniz?
Seçme nedeniniz ne olurdu?
0
Cmk
(11.11.17)
Türkiye'de ikisini de olmak istemezdim, başına ne geleceği belli değil.

Mesela Amerika'da hakim olmak isterdim, savcılığın ameleliği çok bir de hesap vermek zorundasın yok bu yıl şu kadar kişi mahkum ettik falan filan diye.
0
i was made for you
(11.11.17)
Adalet olmayan bir ulkedeysem eger ikisini de secmem mantiksiz olurdu. Yok standarti doldurmak icin meslek sahibi olmak mantiginda baksaydim eger. simit satar onurlu yasardim.
0
tezek
(11.11.17)
savcı.

hakimlikte avukatın, savcının, bilirkişinin, mahkemeye getirilen görgü tanığının vs. ne dediğine bağlısın.biraz malzeme bu, ben ne yapayım durumu. hakimin takdir hakkı ve davayı etkileme kapasitesi çoğunlukla fazla yüksek değil. sıradan davalarda genel olarak hakimlerin işi: şuraya yazı yazılması, buradan görüş alınması, şunun şuraya sorulması...yahut hiç celse olmadan dosya üzerinden karar verilen bir sürü teknik, ekonomik filan davalar var- belki o işleri başka ülkelerde hakimler yapmıyordur.

savcılık bir tık daha elini kolunu uzatabileceğin (elini kolunu uzatabilecek cesarette savcı kalmadı ama neyse) bir alan. savcı, polisin amiri durumunda mesela becerebilir de iş yaptırabilirsen tabi. tamamen kendi görüşüm olarak ben bi davada delilin düzgün toplanmasını, sanıkların tam sorgulanmasını, mahkemeye getirilmesini, iddianameyi filan daha önemli buluyorum.
0
niye ama
(11.11.17)
ikiside boş iş.
0
xu
(11.11.17)
Hakim olurdum. Savcılık çok fazla angarya iş içeriyor. Biri öldürülmüş, hop olay yerindesin. Soruşturma ve kovuşturma bildiğin kafa isteyen işler. Savcı olacak birinin bazen polis gibi düşünmesi bile gerekebiliyor. Adam olayı sonuca götürecek kişi. Bu sebeple yükü daha fazla.
0
dissendium
(11.11.17)
şu ülke şartlarıdan hakimlik ve savcılık kadar boktan bir meslek yok. değneklicikten başka bir şey değil.
0
danton
(11.11.17)
Normal ülke şartlarında hakim. bağımsızsın, birden fazla hukuk alanı var ve surec icinde en az birinde uzmanlaşırsın. Savci kararinin eksik olduğu durumds dahi mahkeme kararı istenen durumlar var.
Savcı başsavciya bağlı ve sadece ceza hukukuna hakim. Özel hukuk bilmez. Pratikte ceza hukuku sevmiyorum.hem burada karşına normal insan gelmiyor.

Ama şu ülkede ikisini de secmem. Hakimlik teminati yok ve sıfır saygınlık.
0
cabiday
(11.11.17)
hakim olup adalet dağıtmak mı? savcı olup suçluları ortaya çıkarmak mı? çok alengirli bir soru değil gibi görünse de ciddi anlamda yorucu.

ben savcı olmak isterdim.
0
blue eyes white dragon
(11.11.17)
adalet dağıtmak, suçluları ortaya çıkmak..

siz hangi ülkede yaşıyorsunuz acaba. hakimler ve savcılar mevsimlik işçi statüsünde artık.
0
sik kullanilanlar
(11.11.17)
savcı olurdum. diğerlerinin angarya iş dediği şeyleri yapmak keyifli olurdu.
0
booty hunter
(11.11.17)
Hangisi daha iyi bilmem, ama hakimlik daha saygın, savcılık daha havalı.
0
gezegen olan pluton
(11.11.17)
İkisini de seçmem. Simit sat, onurlu yaşa +1 Bir hocamız da bize aynen böyle dedi. Türkiye'de şu durumda bu meslekleri yapmak riskli.
0
tahin pekmez yoğurt
(11.11.17)
alsana türk hakimi

www.milliyet.com.tr
0
telas yapan anne
(12.11.17)
savcı
0
since1907
(12.11.17)
(12)

İlk işte ilk iş günü

dedi ayca
İlk işte ilk iş günü nasıl oluyor dostlar? Daha önce hiç tam zamanlı bir işte çalışmadım. 20'sinde iş başı yapacağım ve açıkçası hem korkmuş hem de istemez bir vaziyetteyim. İşle ilgili sıkıntım yok da o kadar insanla tanışacak olmak biraz korkutucu geliyor. Sosyal kelebek değilim hatta huysuz ve se
İlk işte ilk iş günü nasıl oluyor dostlar? Daha önce hiç tam zamanlı bir işte çalışmadım. 20'sinde iş başı yapacağım ve açıkçası hem korkmuş hem de istemez bir vaziyetteyim. İşle ilgili sıkıntım yok da o kadar insanla tanışacak olmak biraz korkutucu geliyor. Sosyal kelebek değilim hatta huysuz ve sessiz bir insnaım. Sizin ilk iş gününüz nasıldı? Nasıl aşarım korkumu?

Hemen bu pazartesi olsaydı delirecek vaktim olmazdı da 20'sine kadar kurup kurup duracağım kafamda.
0
dedi ayca
(10.11.17)
En fazla bir hafta zorlanırsın sonrası güzel olur. Mutlaka kafa dengi insanlar vardır. Ben de hızlı kaynaşamayan bir insanım ilk günler yemeklerimi bile hep yalnız yemiştim ama zamanla kaynaştım ve güzel arkadaşlıklar doğdu. O nedenle strese girme şimdiden. Kısa sürede alışacaksın.
0
ofelia
(10.11.17)
Bol bol gülümse (dişlerini göster). Raad ol seni yemezler.
0
cevab veremedim
(10.11.17)
vaaay iş bulmuşuz. hayırlı olsun. zaman her şeyin ilacıdır ayçe hanım.
0
Delay Fuze
(10.11.17)
tepedeki psychedelic adam
(10.11.17)
ben kamuda çalışmaya başladıydım bu şekilde. bir numara yok, merhaba merhaba derken, hadi gel otur biraz derken bitiyor gün. huyumuz suyumuz benziyor - sessizlik, insanlardan uzaklık filan.

kafada kurmalık bir şey yok yav. bismillahla elhamdülillah arası 8 sene sürecek gibi gelirken 80 dakka sürüyor, bitiyor. dert etme hiç.
0
cagdas donem kuramcisi
(10.11.17)
Şu ana kadar 4 tane ilk iş günüm oldu. Günün ilk saatleri hızlı geçebilir. Bu iş çocuk oyuncağı bile diyebilirsin. Herkes sana gülümsediği için kendini mutlu bile hissedebilirsin. Sonra eve gelip ertesi gün de iş olduğunu fark edince o büyük depresyona giden yolun ilk adımını atmış olacaksın. Sonra güler yüzlü insanların aslında güler yüzlü olmadığını fark edeceksin. İlk gün çok önemli değil o yüzden. Sonrası önemli.
0
dissendium
(10.11.17)
Herkese sevimli görünmeye çalışma. İlk intiba olarak biraz ağırlığın olsun. Yoksa öyle devam ediyor..
0
anksiyetik pia
(10.11.17)
korkacak bisi yok ayca. ilk kez calismaya baslarken de, is degistirirken de baslamadan önce bi panik gelir, ilk hafta da biraz ben nerdeyim dersin ama sonra alisiliyor. hayirli olsun isin.
0
ben de
(10.11.17)
Ilk is gunu degil 2. Veya 3. De olsa boyle hissetmen dogal. Kafana takma tadini cikar
0
hlt1985
(11.11.17)
sal gitsin. arada uğra, tanışmak için geldim falan de. bi tepsi baklava götür. ben öle yaptımdı.
0
petek
(11.11.17)
İs ne ki?
0
hailtothethief
(11.11.17)
@hailtothethief tasarım asistanlığı (moda)
0
🌸dedi ayca
(11.11.17)
(1)

Beyaz fonlu cv vs. modern tasarimli cv

anarchiste
İK'cılar da cevaplarsa çok makbule geçecek. Soru:bilindik formatta beyaz fonlu klasik cv mi yoksa "modern cv" basligi altinda gecenler mi daha kabul edilebilir gorunuyor? ornek: https://www.google.com.tr/search?q=modern+resume+template&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwimwbbVwLLXAhWRCuwKHXGDAb4Q_
İK'cılar da cevaplarsa çok makbule geçecek.

Soru:bilindik formatta beyaz fonlu klasik cv mi yoksa "modern cv" basligi altinda gecenler mi daha kabul edilebilir gorunuyor?

ornek: www.google.com.tr
0
anarchiste
(10.11.17)
Ben CV hazırlama eğitimine katıldım. Eğitimci Türkiye'de klasiklerin daha kabul edilebilir olduğunu söyledi. Modern görünümlü CV'ler yurt dışında daha dikkat çekici olabiliyormuş ama Türkiye'de genelde göz yorucu olarak yorumlanıyormuş. Bu durum sektörden sektöre de değişebilir. Bir grafik tasarımcı ya da bir reklamcı kendi yaratıcılığını ortaya çıkarmak için renkli ve özgün bir CV hazırlayabilir ancak bir mühendis ya da bir teknik eleman bu tip tasarımlara yönelirse CV'nin ciddiyeti biraz kaybolabilir. Kendi mesleğinize göre ve sadeliğe göre karar verirseniz daha iyi olur.
0
dissendium
(10.11.17)
(42)

Ben kaç yaşında gösteriyorum?

yeteramadenedimherseyi
Abi ben kaç yaşında gösteriyorum ya kaç yani?
Abi ben kaç yaşında gösteriyorum ya kaç yani?
0
yeteramadenedimherseyi
(08.11.17)
26 27
0
veritaslibertas
(08.11.17)
24 falan?
0
balik kraker
(08.11.17)
27
0
in vino veritas
(08.11.17)
21
0
Bruce
(08.11.17)
22 de olabilirsin 28 de.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.11.17)
26-28
0
MtKrt
(08.11.17)
22 - 23
0
mutekebbir
(08.11.17)
25+ rahat
0
petek
(08.11.17)
23-24
0
baldur2
(08.11.17)
24-25
0
theseachange
(08.11.17)
25
0
megalomaniac
(08.11.17)
şaka yapıyosunuz di mi :D
0
🌸yeteramadenedimherseyi
(08.11.17)
20
0
funl
(08.11.17)
20-23
0
ya ben lan neyse
(08.11.17)
+25
0
westblack
(08.11.17)
20
0
kveldulv
(08.11.17)
25
0
Fusha
(08.11.17)
gösterme 24, gerçek 19-20
0
AlsterWasser
(08.11.17)
kardeş daha fazla gerilim vermeden söyle yaşını, bu kadar insan "ayh acaba bildim mi" sorusuyla yanıp tutuşuyor.
tepkiden anladığım kadarıyla 19'sun herhalde, max 20. ben 21 demişim işte, bakma sen bunlara.
0
Bruce
(08.11.17)
Bana da 25 +- 2 opsiyon gibi geldi.
0
skooma
(08.11.17)
bence de 26-27
0
duyond
(08.11.17)
doğru cevap 19. bi de sakalsız attım lan.
0
🌸yeteramadenedimherseyi
(08.11.17)
19-20 diye düşündüm. Göz altlarından anlaşılıyor genç olduğun ama saç, sakal, kaş rengin koyu siyah olduğu için oradan büyük duruyorsun.
0
dissendium
(08.11.17)
26-27 diye düşünmüştüm.

iyi ki ben cevap vermeden önce yazmışsın gerçek yaşını. yoksa çok merak ederdim gerçek yaşını.

yaşını büyük göstermeni takmıyorsundur umarım.
0
runagain
(08.11.17)
15
0
purple rain
(08.11.17)
@runagain takıyorum ya, yaşımda göstermek istiyorum.
0
🌸yeteramadenedimherseyi
(08.11.17)
24. hacu bana da yaşıtlarım abi abi diyor, yapacak bir şey yok.
0
Apocalypse
(08.11.17)
25
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(08.11.17)
Sinek kaydı takıl o zaman her daim
0
Fusha
(08.11.17)
Ilk fotograf 27-28 digeri 20-22
0
aquarium
(08.11.17)
@yeteramadenedimherseyi, yapacak bir şey yok. bence tadını çıkar sen yine de.


@fusha'nın önerisi iyi. traş, ona göre bir saç sakal, giyim tarzı olabilir.
0
runagain
(08.11.17)
26
0
mor oje
(09.11.17)
Oha 19 ne alakasi yok. :))
0
mor oje
(09.11.17)
İlk fotoğrafta büyük duruyorsun da yatmaktan olmuş o, sakallı da olsan 2. fotoğrafta küçük olduğun belli en fazla 20 demiştim.
0
ekaterina
(09.11.17)
26-27
0
burya
(09.11.17)
Biyolojik yaş 22
Zeka yaşı 17 gibi geldi bana
0
sylow
(09.11.17)
korkmayın, kemik yapınız yaşınızı geniş bir aralığa koyuyor sadece. yani büyük göstermek ve yaşlı göstermek farklı şeyler olduğu gibi sizde tahmini yaş aralığı büyük çıkmış. 19 yaşında olduğunuzu söyleyince gayet 19'luk duruyorsunuz. yani 19 yaşında insan böyle yaşlı gösterir mi, durumu söz konusu değil.
neyse neden kalpli kategoride bu soru anlayamadım ama çekimser bir şekilde gözümün yaşardığını söylemek istedim. "aa sebep sahibi bir ifşa, sorusu bilem var" dedim kendi kendime yani :D
0
godoşu beklerken
(09.11.17)
@godoşu beklerken asldld, başlığa “ifşa+kaç yaşında gösteriyorum” yazıcaktım zaten unutmuşum
0
🌸yeteramadenedimherseyi
(09.11.17)
28
0
superb
(09.11.17)
21-22 gösteriyorsun.
0
battal gemalmaz
(09.11.17)
24 ten fazlasi degildir
0
wynter
(10.11.17)
Ben tipini baya baya Mor ve Ötesi solistine benzettim. Şaka yapmıyorum. Tabi adamın tipi son görüşüm de bundan 10 sene vardır herhalde, şimdiki yaşı da muhtemelen 40'ların başları. Ben 77'li halimle 40 olmuşum, o da benden büyüktü. Gerçi o eleman da küçük gösterirdi o zamanlar.
0
d max
(10.11.17)
(9)

Insan nasil pozitif olur?

rusyalı kozmonot
Ben ne yazik ki olaylarin olumsuz yonune cok takilan bir insanim. Bazi insanlara bakiyorum inanilmaz pozitifler ve cok gipta ediyorum. Cunku obur turlusu cok yorucu. Insanin mizacinin cok degisecegine inanmiyorum ama en azindan bakis acimizi nasil degistirebiliriz? Diger turlu hayat (subjektif de ol
Ben ne yazik ki olaylarin olumsuz yonune cok takilan bir insanim. Bazi insanlara bakiyorum inanilmaz pozitifler ve cok gipta ediyorum. Cunku obur turlusu cok yorucu. Insanin mizacinin cok degisecegine inanmiyorum ama en azindan bakis acimizi nasil degistirebiliriz? Diger turlu hayat (subjektif de olsa) daha kolay oluyor.
0
rusyalı kozmonot
(08.11.17)
AlsterWasser
(08.11.17)
Burda da farklı başlıklarda da olsa epey denk geldiğim bir kitap var: İyi Hissetmek
Uygulayıp iyi sonuçlar alanlar var. Bir bakabilirsiniz.
0
hana bi
(08.11.17)
Pozitif insanlarla vakit geçirmek en etkilisi bence.
0
doxanikee
(08.11.17)
Olayın olumsuz tarafı senin işine yaramayacak olan taraf. Diyelim iPhone X almak için Amerika'ya gideceksin. Hem Amerika'ya gideceğin için hem de son teknoloji ürünü bir telefon alacağın için heveslisin. Bu durumda "Ya bir şey olur da gidemezsem?" diye düşünürsen hevesini kaçırmış oluyorsun. Bu yüzden de sırf "kendi hevesini kaçırmamak" için bunu düşünmezsin. Olursa olur, olmazsa olmaz düşüncesine odaklanırsan kötü olayların aslında çok doğal olaylar olduğunu görürsün. Kar fırtınası çıkınca uçuş iptal oldu diyelim. Sen zaten bunu düşünsen de buna müdahale edemezsin ki. Kar fırtınasını durduracak halin yok. Madem problem gerçeğe dönüşse bile yapabileceğin bir şey yok, o zaman bu problemi gündeme getirmenin bir anlamı yok. Kısaca sana faydası olmayacak şeyleri düşünmemek için sana fayda sağlayacak şeyleri istemen ve onları düşünmen gerek.
0
dissendium
(08.11.17)
negatif düşünmek bir çeşit korunma mekanizması. hayal kırıklığından, beklenmedik şeyden, olumsuzluklardan negatif etkilenmemek için en kötüsünü düşünüp aklımızca ona hazır olmaya çalışıyoruz.

ben yeri geldiğinde polyanna'dan beter, yeri geldiğinde ise felaket tellalı oluyorum; pek ortam yok. bir zaman sonra fark ettim ki negatif düşündüğüm olayları ya da bir benzerini daha önceden yaşamış ve bir şekilde negatif şeyler yaşamışım. her zaman bire bir karşılığı olmasa da o olayın bende karşılığı negatif olmuş; haliyle kafamda negatif kodlamışım ve sonraki durumlara kötümser bakmışım.

bir şeylerden korunman, kaçman gerektiğini düşünmediğinde hayata daha pozitif bakmaya başlarsın diye düşünüyorum. günlük hayatta seni geren, kafanı meşgul eden şeylerden kurtulursan; daha sakin bir düşünce yapısına erişirsen daha pozitif olabilirsin diye düşünüyorum.
0
Bruce
(08.11.17)
"neden" sorusunu doğru sormakla alakalı aslında bunun cevabı. her olaya negatif bakılmaz, her olaya pozitif bakılmayacağı gibi. keywordler edinin. mesela sevgi, insancalık, saflık gibi ve karşılaştığınız olaylara bu pencerelerden bakılabiliyor mu diye durun ve biraz düşünün.
bir şeyin içinde sevgi bulursanız negatif olmazsınız. ya da güven, insanlık, saflık, iyi niyet vs..

bir şeye negatif yaklaşıyorsanız kendinizce önemli gördüğünüz güzel "değer"lerle bir sorgulayın. bakın bakalım bunlar içinde var mı.
0
awlmi
(08.11.17)
parayla
0
Delay Fuze
(09.11.17)
Şu aralar dış etkenler ve başıma gelenler nedeniyle iki ileri bir geri gidip gidip gelsem de, ortalamaya baktığımızda pozitif biri olduğumu söylerler ama o pozitiflik kaç bunalım sonrası çıktı; o da ayrı.

Öncelikle, profesyonel yardımı asla ve asla küçümsemeyin. Sizden bir anda harikalar yaratmayacak ama uzun sürede sizi rahatlatacak ve görüş açınızı genişletecek bir yöntem.

Ancak, o bunallım zamanlarımda hazır çorba ve Banvit tavuk köfteyi ancak karşılıyordum; psikolog lüksün de lüksüydü. O yüzden, kendi geçtiğim yolu anlatayım ama şunu da hatırlatayım: herkesin reçetesi farklı. Benim reçetem başkasına, başkasının reçetesi bana uymayabilir. Zaten profesyonel yardımın da güzelliği senin reçeteni bilen insanın yönlendirmesi.

İlki sıkıldım. Böyle, ruh daralmalı falan. Üzül üzül nereye kadar. Bir de dediğin gibi ağır. Bana bir 'Ee, ben çok sıkıldım' ile 'Eşek başı mıyım ben, bu yükü böyle taşıyorum' arası bir his geldi.

Ondan sonraki süreç kendimle ve üzüntülü olan her şeyle dalga geçmek oldu. Yani, yine her şeyi kötü tarafından görüyordum da, en azından dalga geçince komik oluyordu. Her şeyden önce kendimi güldürüyor, o sıkıntıyı atıyordum. Param mı yok, parasız bir arkadaşımla 'Kızım artık E5'e çıkarız. Bir alıcı gözüyle baksana , ne kadar ederim, puhaaa' diye dalga geçiyordum, artık seviye ne kadar düşerse, o kadar çok gülüyordum. Hala da en sevdiğim şey kötü durumlarda bir kader arkadaşı ile dalga geçmektir.

Sonraki süreçte, e baktım, kötü gidince de uzun dönemde o kadar bir etkisi de yok. Yani, şu an üzüldüğüm şey 3-5 sonra pek bir anlamsız. Daha da ötesinde, yaşarken kötü şeyler olduğunu düşündüğüm şeyler bir şekilde iyiye döndü. İyi olduğunu düşündüklerim kötüye döndü. Hatta zincirleme şekilde bir iyiye bir kötüye döndü. Hatta o sarmalin bir kısmınu hala yaşıyorum. O zaman bana iyice bir rahatlama çöktü. Aslında rahatlamadan hayatımı dizi gibi elimin çekirdeğiyle izlemeye başladım. Kendi hayatıma seyirci olmak çok ilginç geldi. Böyle yanımda biri olsa da, bir yandan çekirdeği futuğğ futuğğ diye tükürürken 'Du bakalım kız, yarın ne olcak yaa. Çok da acayip yerde bitti' der gibi buldum kendi hayatımı. Ötesinde, neyin iyi neyin kötü olduğuna karar veremeyeceğimi anladım; tek kararım şu oldu 'Herhangi bir şey beni hastaneye düşürmüyor, yatalak yapmıyor, öldürmüyorsa; ne kadar kötü olabilir ki!'. Yani, kötü tarafından baksam ne olacak. Alt tarafı dünyada bir insanım. Gitse gitse nereye kadar kötü gidebilir. Sokakta acı acına mı kalacağım, altına girince ısınacağım yorganım mı olmayacak. Onlar sorun tabii, o zaman zaten kötü düşünmezsem manyaklık olur da, gerisi kötü olsa ne olur, iyi olsa ne olur. Ayrıca, kötü ve iyi olup olmadığını büyük olasılıkla ölene kadar bilemeyeceğim.

Şu ara kötü tarafından bakmaktan ziyade zorlanıyorum ve yıpranıyorum. O yüzden sert bir süreçten geçiyorum ama biliyorum ki bu süreci geçtikten sonra kendimle aslanlar gibi gurur duyacağım. Bu da iyi tarafından bakmak falan değil; 5 yıl sonra şu süreci yaşadığımı hatırlmayabilirim bile. Şu an zor oluşu veya yıpratıcı oluşu, ileriyi etkilemeyecek nasıl olsa. O zaman sınırına kadar zorlanayım, yıpranayım; en kötü ihtimalle tecrübe olur. Kötü oluversin bir süre. Kötü olmadan iyi olmaz. Çirkin olmadan güzel olmaz. Ona da ihtiyaç var.
0
aychovsky
(09.11.17)
nitelikli seks ile.
0
edgenabby
(09.11.17)
(2)

Motor Pompa Debi Hesabı Nasıl Yapılır?

dedirttiren
Merhaba Ham madde tahliyesi yapmak veya yüksek basınçlı sisteme göndermek için kullanacağım motor ve pompanın hesabı nasıl yapılır öğrenmek istiyorum.burada taşınacak kimyasalın viskozitesi, yoğunluğu göz ardı edilecek olursa mesela 100 kg/min debi sağlamak için seçtiğim pompaya göre mi motor hesapl
Merhaba
Ham madde tahliyesi yapmak veya yüksek basınçlı sisteme göndermek için kullanacağım motor ve pompanın hesabı nasıl yapılır öğrenmek istiyorum.

burada taşınacak kimyasalın viskozitesi, yoğunluğu göz ardı edilecek olursa mesela 100 kg/min debi sağlamak için seçtiğim pompaya göre mi motor hesaplanacak yada motora göre pompa mı seçilecek?

Aslında en mantıklısı motor/pompa veriminin ideal olanını bulmak işte orada doğru pompa nedir doğru motor kaç kW olmalıdır?

konu hakkında ufacık fikri olan yeşillendirebilir mi?
0
dedirttiren
(08.11.17)
Pompanın çalıştırılması için gereken elektrik gücü hesaplanacak. Ona göre elektrik motoru seçilecek. Sisteme göre değişir bu durum. Yerel kayıp var mı? Sürtünme kaybı var mı? Akışkan kaç metre yüksekliğe gönderilecek? Hammadde nedir? Hele partikül içeren bir akışkan ise olaylar oldukça farklılaşır. Şu anda sadece hidrolik makineler kitabı edinmenizi tavsiye edebilirim.
0
dissendium
(08.11.17)
Teşekkür ederim 40 bar basınçlı bir sisteme gönderilecek. Madde su gibi 1.2 g/cm3 yoğunlukta korozitif bir kimyasal. Sanırım çok detaylı konular bunlar.
0
🌸dedirttiren
(09.11.17)
(25)

bu kız kaşlarını almalı mı?

pinkpeony
https://hizliresim.com/qJy1lq
0
pinkpeony
(08.11.17)
Nein. Düzgün görünüyor.
0
cakabo
(08.11.17)
Bir paçoz olmak yerine efsane olmaya karar verdiği an almalı. Çünkü bu kızda potansiyel var. Dudakları, burnu, yüz hatları düzgün. Arkadaş bu neymiş diyebileceğim kadar kötü kaşları yok ama günümüzde daha belirgin bir yüz biçimi olanlar daha önde oluyor. Doğallık falan bunlar artık pek işlemiyor.
0
dissendium
(08.11.17)
alırsa çok ince olur,bence güzel.
0
denef
(08.11.17)
bence gerek yok
0
dedimmidemedimmi
(08.11.17)
oldukça düzgün, niye aldırsın ki?
0
fever
(08.11.17)
Böyle kaşım olsa hayatta aldırmam.

İdo tatlıses gibi kaşım olduğu için aldırıp, biraz rengini açtırıyorum. Zulüm bence, hele o minik minik çıkmakta olan kaşlar :(
0
kayranin kedisi
(08.11.17)
neresi düzgün ya, şu kaşa dokunmama modasının da şeyi de çıktı hani. kaş almak inceltmek demek değildir, bununkiler düzeltilebilir.
0
pamuk helvalar cebe
(08.11.17)
Doğallık her zaman kazanır, ben de kaşlarımı aldırmıyorum. Gayet düzgün duruyor kaşları.
0
sytemofadownmanyagi
(08.11.17)
almali diye bir sey yok, isterse ve kendini öyle mutlu hissediyorsa dokunmaz, hosuna gitmezse alir.

söyle olmali böyle olmali diyerek kendi güzellik anlayisimizla insanlari yorumlamak cok ama cok primitif.

hele pacoz gibi yorumlari okudukca gülüyorum.
0
kurnaz
(08.11.17)
Bence gayet güzel ve doğal
0
kismisolungac
(08.11.17)
Gayet güzel bence. Ama kız da çok güzel, o yüzden kaşlar olumsuz olarak göze çarpmıyor.
0
dostlarorkestrasi
(08.11.17)
Almalı almamalı diyemem. Ama boyle kaşım olsa hiç aldırmam denilecek güzellikte bir kaş degil. Biraz toparlanabilir. Normal, fazlaca daginik bir kaş tipi.
0
aquarium
(08.11.17)
kızın yaşını bilmiyorum ama yaşlı gösteriyo sanki kaşlardan ötürü. ya da daha anaç, yaşlı mı anaç mı emin değilim ama birini gösteriyo ve bu kaşlardan ötürü. ama kötü görünmüyo.
0
dafaisss
(08.11.17)
ben toplatırdım altlar çok dağınık, özellikle sonlara doğru.
0
cabiday
(08.11.17)
Kaşlar durmalı ama saçlar muhakkak uzamalı ki kaşların anlamı olsun. Bu saç modeli ile o kaşın havası kalmamış, ortaokul kızları gibi duruyor.
0
kaymaktutmayansicaksut
(08.11.17)
alsın bence.
0
elorelia
(08.11.17)
alsa güzel olur bence.
0
nawar
(08.11.17)
Azaltmadam toplanmalı ama şekil değiştirilmemeli.
0
medre
(08.11.17)
Alsin, almasın diyenler de yallah göz doktoruna.
0
doxanikee
(08.11.17)
Kızın dizideki karakteri, fiziği, hali tavrı ile falan kaşları uyumlu. Ben almasını istemezdim.

Bilmeyenler için kız bu;
www.imdb.com
www.instagram.com
0
gofs
(08.11.17)
Hayır gayet şekilli kaşları var.Alırsa çok incelir.böyle iyi.
0
demoniclewinsky
(08.11.17)
alsin, diyenlerin cogu erkek, eminim.

kaslara fazla dokunmuyoruz, cunku bazen alinan killar ebediyen bizi terk eyliyor. 25 yasinda mesele edilmeyebilir; 10 sene sonra aglamaya baslariz.

fotograftaki kaslar etraftan sarartilip farla, kalemle istenilen sekile getirilebilir. kas duzeltmenin tek yolunun onlari yolmak oldugunu zannetmek salaklik... zaten fondoten gecsek, etraftaki ince killar gorunmez olur.

kizin muhtesem kaslari var. farkinda ki, dokunmuyor.
0
e haliyle
(08.11.17)
almamalı, yapay kaş dağınık kaştan daha çirkin.
0
Bruce
(08.11.17)
almamalı.
0
balik kraker
(08.11.17)
Bu kızın yüzü çok doğal, güzel. Kaşları da olduğu gibi kalmalı.
0
l arrache coeur
(08.11.17)
(2)

kendi kendine gitar ogrenen var mi?

Lusid*
bir udemy ya da herhangi bir yerden (youtube videolari vs) calisip ogrenebilir miym?siz ogrendiyseniz hangi kaynaklari kullandiniz?
bir udemy ya da herhangi bir yerden (youtube videolari vs) calisip ogrenebilir miym?
siz ogrendiyseniz hangi kaynaklari kullandiniz?
0
Lusid*
(07.11.17)
azim ve inanç varsa olur. ben tembel olduğum için öğrenemedim ama öğrenen tanıdıklarım var.
ben selim ışık'ın videolarıyla çalışıyordum. youtube'da eğitim videoları var, onlara bakın isterseniz.
0
dedimmidemedimmi
(07.11.17)
Şu anda gitar kursuna gidiyorum ama temel bilgileri şu hocadan öğrenmiştim ilk defa.

www.youtube.com

Bence hem teorik anlamda hem de pratik anlamda hocadan öğrenmek daha iyi.
0
dissendium
(07.11.17)
(49)

28 yaşında kanser olduğunu öğrenmek

koola
Ailem bilmiyor. Bugün sonuçları aldım, doktorumla görüştüm. Geç kalmadığımızı doğru tedaviyle yenebileceğimi söyledi. Ama ben annemlere söyleyemem üzemem onları. Neden bilmiyorum buraya yazdım. Sizce söylemeli miyim? Tek başına tüm tedavilere gidebilirim sanki, duymasın annem
Ailem bilmiyor. Bugün sonuçları aldım, doktorumla görüştüm. Geç kalmadığımızı doğru tedaviyle yenebileceğimi söyledi. Ama ben annemlere söyleyemem üzemem onları. Neden bilmiyorum buraya yazdım. Sizce söylemeli miyim? Tek başına tüm tedavilere gidebilirim sanki, duymasın annem
0
koola
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun , inşallah tedaviniz çok güzel geçer ve bu hastalığı yenersiniz, bence ailenize söylemelisiniz onlar da senin için dayanacaklardır size moral vermeye çalışacaklardır diye düşünüyorum , moralinizi çok yüksek tutun , bence yeneceksiniz doktorunuzun dediği gibi
0
proustun bir aski
(07.11.17)
Atlatmanızı gönülden dilerim öncelikle..
Desteğe ihtiyacınız olacak bu süreçte.. bir şekilde söylemeli gibi geldi bana.. yanınızda olurlar.
0
leper messiah
(07.11.17)
İmla hataları için kusura bakmayın mobilden yazıyorum
0
proustun bir aski
(07.11.17)
Öncelikle çok geçmiş olsun
Bu süreçte manevi bir destek ihtiyacı hissedebilirsiniz sanki, evet söylemeye çekinmekte haklısınız fakat tedavi boyunca yanınızda olmalarına da ihtiyaç duyabilirsiniz.

Yine karar sizin tabii ama aileniz de bilmeyecek de kim bilecek? Bilmek hakları diye düşünüyorum. Tek başına mücadele edilebilecek bir hastalık değil kanser
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.11.17)
ailesel destege cok ihtiyac duymadan tedavi ve motivasyon bana yeter derseniz soylemeyin bence cunku onlara mide agrim var desen bile uyuyamazlar o yuzden iyi karar verin soylemek icin
0
seljax
(07.11.17)
Merhaba,

Çok geçmiş olsun. Herkesin durumu elbette farklıdır, ancak yakın arkadaşlarımdan birine 21 yaşında teşhis kondu. Tedavisini tamamladı, şuan üzerinden on yıldan fazla bir süre geçti, gayet sağlıklı, mutlu bir hayatı var.

Aile konusu elbette kişisel seçim, ancak bildiğim kadarıyla tedavinizin ağırlığına göre destekleri iyi olacaktır. Bu bilgilerle dışardan bakıldığında söylemek daha mantıklı gibi. Doktorunuz ve ailenizle birlikte hareket etmek en doğrusu.
0
hana bi
(07.11.17)
Geçmiş olsun.

Bence söylemelisin, ailenin desteği sayesinde süreci daha rahat atlatırsın.
0
hayirsiz
(07.11.17)
çok geçmiş olsun. morali yüksek tutalım, umarım yenersiniz.

çekinceyi ben de anlıyorum ama insan dayanacak birisini arar yanında bence, mutlaka paylaşmalısınız diye düşünüyorum. hem sonradan öğrenirler, bir de sakladığınızı farkederlerse daha çok üzülebilirler. hiç anne terliği yemediniz galiba :P

bir fincan kahve +1
0
dedi ayca
(07.11.17)
ölümcül bir hastalığı atlattım. senin moduna göre onlar da benzer moda girecek. söyleme yada senin modun, moralin çok iyiyise daha basit bir hastalık gibi söyleyebilirsin. anne başka bir şey ama şunu yap yada yapma demek çok zor. ana gibi yar olmaz.
0
sik kullanilanlar
(07.11.17)
Cok gecmis olsun sanirim genc yasta bu illeti atlatmak daha kolay oluyor. Bir arkadasim da uygun tedaviyle atlatti. eskisi gibi degil artik kansere karsi tedaviler cok ilerledi.
0
rentts
(07.11.17)
geçmiş olsun, şükürler olsun ki tedavi ile çözülebilecek bir durumdaymışsınız. bu hastalığı atlattıktan sonra aile öğrenirse daha çok üzülecektir bizimle neden paylaşmadı diye. bu süreçte insana en iyi ilaç aile, yakınlarından göreceği destek derler malum. bence paylaşın
0
gazozailacatmauzmani
(07.11.17)
Geçmiş olsun. En azından bir kişiyle paylaşmalısınız bence bu durumu. Özellikle sizi gerektiğinde hastaneye getirip götürebilecek biri olmalı. Bir kuzen, yakın bir dost... Ailenize söylemek istemiyorsanız ve böyle daha stressiz olacaksanız öyle yapın. Önemli olan sizin huzurlu olmanız.
0
inawen
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun. İnşallah en kısa zamanda tedavi olur ve iyileşirsiniz. Ailenizin bilmesi şu aşamada daha iyi. Bir de hastalığın duygusal yükünü üzerinizde taşımayın. Aile bizim en yakınlarımız.
0
dissendium
(07.11.17)
bence söylemelisiniz ve onlar da size destek olmalılar. umarım hızla iyileşirsiniz. geçmiş olsun.
0
tukenmez adam
(07.11.17)
Gecmis olsun, moralini yuksek tut lutfen. Tedavisi olan bir hastalik nihayetinde. Yapabilecegimiz bir sey var mi?
0
balpolen
(07.11.17)
Geçmiş olsun... Bence söyle. Çünkü sonradan ah keşke söyleseydin dedirtme kendine. İlk üzülecekler ama Bir sure sonra alışacaklar. Sonra sen iyileşeceksin, normale dönecek her şey. Üzülme geçiyor.. Zaten saklayamazsın bunu ki.. Sadece hafifleterek söyle. Kolay iyileşen çeşidiymiş de...
0
ssiradanbirigibi
(07.11.17)
çok, çok geçmiş olsun.

moralinizin yüksek olmasının ciddi bir önemi var. kendinizi yalnız hissetmeniz tedavinizi de kötü etkiler, o zaman söylememeniz ailenizin işine de yaramaz. yani tam da yapmak istemediğiniz şeyi yapmış olmayın.

ailenizi onlara sormadan size destek olma şansından mahrum bırakmayın bence. tedavinizin gidişatında başından beri yanınızda birilerinin olması ve o birilerinin aileniz olması hem iyi etki eder, hem de ailenizin hakkı bana kalırsa.

evham yapan bir aile ferdi varsa belki ailecek ondan gizleyebilirsiniz. o kararı ailenizin geri kalanıyla alabilirsiniz.

kendinizi yalnız bırakmayın, lütfen. doktorunuz da güzel şeyler söylemiş madem, stres yaparak avantajınızı dezavantaja çevirmeyesiniz. umuyorum bu döneminiz olabilecek en hafif şekilde geçer ve en kısa zamanda sağlığınıza kavuşursunuz. sevgiler.
0
godoşu beklerken
(07.11.17)
Geçmiş olsun. belki bir kaç hafta sonra, tedavi yola girip ilerleme yapıldıktan sonra olabilir.
0
Cursed Chico
(07.11.17)
Belki yumuşatarak söyleyebilirsiniz, böylece hem yanınızda olurlar hem de çok evham yapmamış olurlar. Mesela “şyramda şuramda şöyle birşey çıltı, kötü huyluya çevirme riski yüksekmiş, hemen müdahale edelim dediler” gibi gibi.
0
physcos physcos
(07.11.17)
geçmiş olsun. inşallah bir an önce sağlığına kavuşursun.

üzülmelerinden ve onları senin için üzülür görüp, senin daha da zorlanmandan korkuyorsun. ama en doğrusu paylaşman. üzülecek olsalar da bunu tek başına taşıma. ailen ve arkadaşlarınla mutlaka paylaş. bazen hasta yakını, hastadan daha hasta olup, hastanın da moralini bozabiliyor. bence paylaşırken bu uyarıyı da yap: siz bana moral vereceksiniz, destek olacaksınız, de.

kesinlikle paylaş. çok çok çok geçmiş olsun.
0
runagain
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Bunu gizlemenin ne senin ne de ailen için doğru olduğunu düşünüyorum. Anneme hastaymışım ya, karaciğer kanaması, ülser vs falan diyor doktor diye başla. zamanla kanser olduğunu söylersin. bir anda söylemene gerek yok (annen için). diğer aile fertlerine direkt söyle.

bu arada hangi kanser türü? 22 yaşında bir kız arkadaşım cilt kanserini gayet hızlıca bir sene içinde yendi ve tamamen iyileşti. umarım senin de aynı şekilde olur.
0
sen git ben geliyorum
(07.11.17)
Hocam herkesin aile durumu farklı o yüzden diyebileceğim tek şey moralli olmanız. yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla annenizi çok seviyorsunuz. bence en büyük motivasyonu ve desteği anneniz sağlayabilir.

siz söylemeden ne bileyim hastane kağıtlarından, ilaçlardan vb. durumu kendisinin anlaması halinde üzülebilir. ama sizin ağzınızdan duyarsa, birlikte daha güçlü olabilirsiniz.
0
lesemajeste
(07.11.17)
Gecmis olsun.

Zaten hastalik canini sikacaktir bozacaktir, bir de ailenden bunu gizlemeye calisarak kendini daha da sikintiya sokmamalisin. Tedavine mi odaklanacaksin, yoksa bunu gizlemek icin ailene mazeretler bulmaya mi?
0
midilli35
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun öncelikle.

Ben bu meseleyi tek başıma asarim diyen adam bu hastalığı ezer geçer. Önce onu diyeyim. Takdir ettim sizi. Zira çok sevdiğim bir abim bu motivasyonla nasıl yapabildiyse artık 9 ayda hastalığı tamamen yendi. Sizi kendisiyle tanistirabilirim bile. Eşi ve kızı iyileştikten sonra öğrendi.

Kimi insan hayatında sevdiklerinin desteği ile motive olabilirken kimisi de onların karşısına başarı sonrasında çıkmak üzerine motive olabilir. E malum bu hastalığın en etkili ilacı moral motivasyon.

Ben sizde bunu gördüm şahsen. Ailem öğrenince üzülecek diye tedavi süresince sevkiniz kırılacaksa, ve bazen de yakinlarimiz bizleri bize karşı hassasiyetleri hasta psikolojisine soktuğundan bu durumu yaşama ihtimaliniz varsa şimdilik söylemeyin. Ta ki tek başınıza bu sürecin zor olacağını hissettiginiz ana kadar. Hiç sanmıyorum ama olur da tedavi sürecinde tokezlediginizi, yoruldugunuzu, zorlandiginizi hissettiginiz ilk anda yakinlariniza bilgi verin. Ama muhakkak verin öyle durumda.

Şimdiden geçmiş olsun. Bu motivasyonu kaybetmeyin. 1-0 öndesiniz. Tebrikler :)
0
evrenos gazi
(07.11.17)
Abi çok çok geçmiş olsun. Umarım hızlı bir şekilde atlatırsın. Bence ailenle en başta konuşmalısın. Destek filan muhabbetlerini de geçelim gizli tutmaya çalıştıkça başlarda kafanda ekstra stres unsuru olacak.
0
karpuzpeynirekmeksu
(07.11.17)
geçmiş olsun dostum.

artık bir çok insan rahatça kurtuluyor ve bünyesi müsait olanlar normal bir hastalık gibi zamanla iyileşiyor. ailene de söyle, sevdiğin dostlarına da güzelce atlat kaldığın yerden yürümeye devam et. hiiiç dert değil, atlatar geçersin. bir süre sonra buraya yine duyuru açar, la kanser falan kalmadı bitti diye biz de seviniriz. :)
0
Apocalypse
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun. Yine de siz bilirsiniz ama Bence soylemelisiniz. Aile olmanın mantığı biraz da bu değil mi. Bana kalirsa onlar da bilmeyi hak ediyor. Onlara bu süreçte sizin yaninizda olma şansı vermemiş oluyorsunuz söylemezseniz. Sonradan ogrenirlerse gizlediginiz için daha cok uzulebilirler. Yalnız degilsiniz, yalniz atlatmak zorunda da degilsiniz o yüzden. Bu dönemi birlikte atlatabileceginiz bir aileniz varmış ne güzel. Hem gizlemek sizin için fazladan bir çaba ve stres demek.
0
aquarium
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun. Umarım en kısa zamanda iyileşmiş olacaksın. Önemli olan moralinin yüksek olması.

Ben söylemen taraftarıyım. Böyle durumlarda aile desteği ekstra motivasyon sağlayacaktır.
0
himmet dayi
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Bence ailene söylemen iyi olur eğer onları düzenli olarak görüyorsan. Tedavinin yan etkilerini sende gorurlerse (sac dokulmesi, yorgunluk hali vs) onlar soracaktır zaten. Motivasyonunu yüksek tutman gereken zamanda bir de onlardan saklama stresiyle uğraşma bence. Ayrıca yaninda birilerinin olması çok daha iyi olur tedavi açısından.

Herkes söylemiş ben de tekrar edeyim. Neden motivasyonunu yüksek tut diyoruz? Motivasyonunu yüksek tuttuğun sürece bağışıklık sistemin güçlü olur, bu da hastalığa karşı korunaklı olduğun anlamına gelir.

Bol şans.
0
humblebirth
(07.11.17)
çok geçmiş olsun. tek başına göğüslemektense paylaşın bu durumu ailenizle. her iki taraf için de daha iyi olacaktır.
0
eindaclub
(07.11.17)
Eskisinden sağlam olursun inşallah.

Yaptığın hareket çok asil, yüreğinin büyüklüğünü gösteriyor. Ama sen iyileştikten sonra bir gün öğrenirlerse, bu süreçte yalnız olduğunu düşünecekler ve içlerinde hep bir burukluk, kendilerini suçlama psikolojisi kalacak. Oysa beraber atlatırsanız tam tersi sonsuz bir iç huzuruyla dolacaklar. Bilmek hakları. Hayatta her şey yeri ve zamanı geldiğinde yaşanmalı.
0
onemoremile
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun, doktor henüz geç değil dediyse kısa zamanda atlatırsın bunu, moralini bozma.

Bence ailenle paylaşmalısın. Evet üzülecekler ama söylemediğini öğrenirlerse bence daha çok üzülecekler.

Ailen başta üzülüp kahrolsa da, bu süreçte senin yanında dağ gibi durabilmek için üzüntülerini bir kenara bırakıp toplarlanacaklardır. Annen sandığından çok daha güçlü, hiç merak etme.
0
peggy
(07.11.17)
Cook geçmiş olsun. Rabbim şifa versin. Bence ailenle paylaşman daha iyi olur. Destek olurlar. Çünkü aile çok farklı birşey. Manevi olarak ayakta kalman için önemli birşey.
0
tociess
(07.11.17)
cok gecmis olsun ve gececek insallah once buna kesinlikle inanmalisiniz.
aileye soylemeden bu surec zor gecer sizin icin. ama sen de haklisin anneye dediginde tabi ki uzulecek. tek care once gercekten inanip, bu sureci tastamam sindirip annenin karsisina inanilmaz bir gucle cikman ve destegini istemen. anneler cesur olur, seni guclu gorunce icindeki cesaret daha cabuk cikacak ve atlatacaksiniz allahin izniyle.
0
art vandaley
(07.11.17)
hemen inanma doktorlara. hele özelse hiç inanma. şimdi bu hastalıktan kurtulmak çok kolay. bir yakınımızın kolon kanserinden sonra 2 yılı geçti. tahlilleri tertemiz çıkıyor.
0
for day to break
(07.11.17)
Bu bir süreç. Sen nasıl kendini üzgün hissediyorsan başkaları da hissedebilir. Bu hislerin yaşanması gerekiyorsa, bırak herkes yaşasın. Bunu ailen ile, yakınlarınla birlikte yaşamazsan hem süreci, hem de hastalığı atlatmakta zorlanırsın.
Bu süreç seni korkutabilir. Ancak korkmak, korkmamak kadar doğal bir duygu. Karanlık bir odada yalnız oturmak yerine, ailenin, arkadaşlarının elini tut, desteğini hisset. Gerisi kolay.
0
cliquot
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Umarım atlatırsın bu bela hastalığı. Daha gençsin ve genç insanların direnci daha fazladır. Bence kesinlikle söylemelisin. Çünkü ameliyat/kemoterapi ciddi tedavi yöntemleridir. Emin ol sen ihtiyaç duyacaksın onların desteğine. Şu durumda anladığım kadarıyla durumun kötü değil. Bu haldeyken gidip durumu onlara açıklamalısın. Nasıl bir tedavi yöntemi izlenecek bilmeliler. Bilmeliler ki uzun vadede karşılaşacağın zorlukları seninle paylaşabilsinler. Bir de şu açıdan düşün. Allah göstermesin ama durumun kötüye giderse onlardan destek istemek zorunda kalacaksın. Ve seni o halde görmeleri, o ana kadar onlara haber vermemiş olman daha çok üzecektir onları.

Bence vakit kaybetmeden paylaş onlarla bu durumu.. Tekrar geçmiş olsun
0
silah taciri
(07.11.17)
Geçmiş olsun birilerine söyleneni tavsiye ederim. Moralin umarım hiç bozulmaz ama bozulduğu bir an olursa seni toparlayarak birileri olmalı. En kısa zamanda toparlayacaksın. Şuraya kanseri atlattım yazacağın günü şimdiden bekliyorum.
0
valarmurgulis
(07.11.17)
geçmiş olsun...

ben de ailenize söylemeniz taraftariyim. onlarin yerine kendinizi koyun, böyle bir şeyi sizden sakladiklarinda kendinizi dışlanmış ve eksik hissetmez miydiniz?

ustelik böylesi bir durumu gözlemeniz ileriye yönelik farklı şekillerde de size olan güvenin sarsılmasına sebep olabilir. şahsen ben anne olarak evladının benden bir şey gizledigini bilsem sonraki donemde ne söylerse söylesin inanmamayi tercih ederim ya da içimde bir bit yeniği hep kalir.

bu süreçte tedaviye odaklanmaniz gerekirken sürekli seri şekilde yalan söylemek, bir şeyler gizlemek ve güven problemleri yaşamak isteyeceginizi zannetmem.

ustel ik 4. evre akciğer kanseri atlatmış bir babanın kızı, lenf kanserini yenmiş birinin arkadaşı, daha çok yeni akciğer kanseri atlatmış bir dostun yareni olarak moral destek en kıymetli silahiniz olacak diyorum.

geçmiş olsun, güzel haberlerinizi bekliyorum.
0
balik kraker
(07.11.17)
inanıyorum ki atlatacaksınız. bence de söylemelisiniz. belki size, sizden daha yardımcı olacaklar. bunu bilemeyiz.
0
cemiyetin ünlü siması
(07.11.17)
Cok gecmis olsun. Ben de soylemekten yanayim. Insan ne kadar guclu olursa olsun ufacik bir zayiflik aninda bile ailesinin destegiyle tekrar ayaklanabiliyor. Umarim en kisa surede atlatirsin.
0
rusyalı kozmonot
(07.11.17)
Geçmiş olsun kardeşim. Atlatacaksın inşallah bugünleri.
0
komando kani var bende
(07.11.17)
birerbir tecrübem olmadı ama filmlerden gördüğüm kadarıyla tek başına atlatılabilecek bi süreç değil. mutlaka söyle. ayrıca anne/baban kanser olsa sen bilmek istemez miydin?

geçmiş olsun.
0
elorelia
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Bilmeye hakları var. Söyle. Birbirinize destek olun. Aile bunun için var.

Yaşın genç. Yenersin bence.
0
Delay Fuze
(07.11.17)
Geçmiş olsun .. Bence de aran iyi veya kotu olsun soyle... Mücadeleye devam...
0
opitseri
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Bugünler de geçecek. Erken aşamalardaymışsınız zaten. Annesi, kuzeni, teyzesi kanser talmatmış bir insan olarak "Kanaerden değil, geç kalmaktan korkun" kafının doğruluğunu defalarca gördüm. Erken olduğuna göre, korkmanıza hiç gerek yok.

Aileye gelince, düşün ki annene bu teşhis kondu. Bilmek ister miydin? Cevabın evetse, senin de cevabı saklaman bencillik olur. Bir de, grip olunca o süreç bile kolay geçmiyor. Atlatacağınıza eminim ama o süreç basit bir süreç değil tabii ki. Bu süreci tek başınıza atlatmanız size daha çok yük olur. İyileşmenizi de zorlaştırır. Böyle haberleri vermek zor ama belki onların tanıdığı birileri çıkar, sana yardım edecek olan birileri öıkar. O kapıları da kapatmış olursun söylemeyerek.
0
aychovsky
(07.11.17)
Çok sağ olun yanıtlarınız için!
0
🌸koola
(08.11.17)
Çok geçmiş olsun. Nasıl rahat hissedecekseniz öyle davranın. Ama eminim onlar bilmek isterdi ve bu süreçte işi çaktırmadan götürmen çok zor.Doktor olduğum için soruyorum tanınız ve tedaviniz konusunda mesaj atabilirseniz yardımcı olmak isterim.
0
arya yada vera
(08.11.17)
kanser yenilenebilir bir hastalık.
en yakınlarımda yenen ve üzerinden seneler geçenler var.

annene söylemen gerekiyor çünkü onun da sana destek olma hakkını elınden alamazsın.
ayrıca tedavılere tek gıtmek sorun degıl, bu bır hastalık bır sınav sadece sana gelmedi, bunu sevdiklerinle yasayacaksın. inşallah yeneceksin de.

moralin bozuldugu anlarda ne yasadıgını bılmedıgı ıcın sana bagıran ya da anlayıssız davranan annenın sonradan bunu ogrenınce hıssedeceklerını dusun.

annenin basına gelse senden saklayıp gıtse tedavılere ne hıssedersen oyle yap.
0
hopp
(08.11.17)
(9)

sizce tedx mi, boğaziçi panel mi?

mobydick
https://buyulubirgun.boun.edu.tr/programhttp://www.biletix.com/etkinlik/UA102/TURKIYE/tr#tab1aslında gözü kapalı tedx derdim ama düşününce, tedx sonradan youtube da yayınlanıyor. konuşmacılar da aşırı dikkatimi çekmedi. ama tabi bütün konuşmalar yayınlanmayabilir, onu da unutmamak lazım.bou de üniv
buyulubirgun.boun.edu.tr

www.biletix.com

aslında gözü kapalı tedx derdim ama düşününce, tedx sonradan youtube da yayınlanıyor. konuşmacılar da aşırı dikkatimi çekmedi. ama tabi bütün konuşmalar yayınlanmayabilir, onu da unutmamak lazım.

bou de üniv öğrencileri, o genç dinamik hava olacak daha interaktif birşey bekliyorum. konular güzel yerlere gidebilir. tabi bilemedim.
0
mobydick
(06.11.17)
Boğaziçi tabii ki. TEDx abartılmış bir balondur.
0
dissendium
(06.11.17)
Tedx abartılmış bir balondur +1
0
but that was just a dream
(06.11.17)
yukarıdakiler +1
0
cursor
(06.11.17)
tedx elbette.
0
petek
(06.11.17)
dissendium +1.

Yalnız bilet fiyatları için ne diyorsunuz? TED 250-200tl Boğaziçi dışarıya 150, mezunlar 120, 90tl.. F/P= Boğaziçi gibi.
0
hana bi
(06.11.17)
tedx pişman etti. seçenek tedx ise, cevap, diğeri.
Bakınız: www.youtube.com
0
neynep
(06.11.17)
@neynep, akşam akşam güzel güldürdün :DD teşekkürler.
0
🌸mobydick
(06.11.17)
tedx'e konuşmacı olarak eski aşığım bile çıktı, seviyeyi oradan hesap et.
0
Bruce
(06.11.17)
bence seminere gitmek boş iştir.
0
her gece aç
(06.11.17)
(8)

Bütün öğrencileri bırakıp yaz okulunda geçiren akademisyen

hadi ya la
Hakkında ne yapılabilir? Üst yönetimle arası iyi, fotoğraflarını görüyorum sürekli.Dersleri çok iyi arkadaşlarım kaldı hep. Sadece birkaç kişi dersi geçti, geçenler de neden geçtiğini anlamadı.Yaz okulunda pamuk gibiymiş, herkes güzel notlarla geçti.Facebook'a sürekli üstsüz çıplak fotoğraflarını ko
Hakkında ne yapılabilir? Üst yönetimle arası iyi, fotoğraflarını görüyorum sürekli.
Dersleri çok iyi arkadaşlarım kaldı hep. Sadece birkaç kişi dersi geçti, geçenler de neden geçtiğini anlamadı.
Yaz okulunda pamuk gibiymiş, herkes güzel notlarla geçti.
Facebook'a sürekli üstsüz çıplak fotoğraflarını koyan, spor yapıyorum bakın diyen, öğrencilere kötü davranan biri.
0
hadi ya la
(05.11.17)
Final soruları orantısız şekilde zorsa dekanlığa yazı yazabilirsiniz. Bu itliği bizim bölümde de yaptılar. Isı geçişi dersinin final sınavında hayvan gibi soru sordular, zor geçtim. Normalde derste hiç örnek çözmediğimiz bir soru vardı. O tip soruları derste hoca 1 saatte çözüyor ama sınavda 4 probleme 1 saat veriyorlar. Para tuzağı varsa bölüm başkanı da işin içindedir. Rektörlüğe bile yazabilirsin.
0
dissendium
(05.11.17)
yönetimde idealist biri varsa bu sorunu ona ulaştıracaksınız. zira yönetim kişinin bu yönünü bilmiyor olabilir, bu kokuşmuş karakter türü öğrencilere gösterdiği bedhah yüzü kendi üstlerine çaktırmaz, bilakis sevilen hoca imajı çizer.

bunu da yapamıyorsanız ekşi sözlük'te başlığına döşeyeceksiniz; küfür ve hakaret olmadan ne yapıyorsa onu yazacaksınız. akademisyenler önem verir ekşi'ye.
0
testis agrisi
(05.11.17)
para tuzağına benziyor. rektörlüğe durumu bildir gitsin.

ayrıca kişi kadın ise fb linkini yollasna.
0
petek
(05.11.17)
bireysel herhangi bir yaptırım olmaz yani ne yaparsanız yapın dersten kalmış hocaya suç atıyor derler ama toplu halde aksiyon alabilirsiniz. mesela toplu halde durumu anlatan bir dilekçe yazıp (20-30 imzalı) rektörlüğe verebilirsiniz.
en iyi sonuçlar hep toplu şekilde alınır. organize olmanız lazım. o da zor tabi.
0
dedim dedim de kime dedim
(05.11.17)
Direk Bimer'e şikayet edebilirsiniz. Tüm şikayetler hakkında rektörlük mecburen işlem yapıyor, sümen altı etmek mümkün değil. İşlem derken araştırma ve ifade/savunma öncelikle, direk ceza vermek değil tabi. Dekanlık/rektörlük artı Bimer en güzeli.
0
opucuk baligi
(05.11.17)
bu olayın üstsüz fotoğraflarla ilgisini anlayamadım. k
0
burya
(05.11.17)
Apocalypse
(05.11.17)
Dekanlıktan çözemezseniz yök ya da cimere (eskiden bimer etkiliydi malum şimdi cimer :)) yazın. Çok imzalı dilekçe kesin ilgi çeker. Ama tabii çok imzalı dilekçe toplayamayacaksın. Herkes bana ne abi hoca bana takar kafasında tırsacağı için bişey çıkmayacak.
0
vassal
(05.11.17)
(2)

İzmit ingilizce kursu önerisi

electrobuzz
Arkadaşlar son zamanlarda gidip memnun kaldığınız önerebileceğiniz bir kurs var mı kocaeli merkezde. Gidecek kişi orta seviyenin altı durumda. Teşekkürler.
Arkadaşlar son zamanlarda gidip memnun kaldığınız önerebileceğiniz bir kurs var mı kocaeli merkezde.

Gidecek kişi orta seviyenin altı durumda.

Teşekkürler.
0
electrobuzz
(05.11.17)
Ben gitmedim ama bir akrabam KOUSEM'e gitti. Buradaki hocalar aynı zamanda Yabancı Diller Yüksekokulundaki hocalar. Orada en temelden eğitim veriyorlar. Fiyatları da uygun diye biliyorum. Kurs yerine üniversiteden eğitim almak daha iyi bile olabilir.
0
dissendium
(05.11.17)
Amerikan kültüre gitmiştim gayet iyiydi
0
mutlusismankedi2015
(05.11.17)
(1)

klipteki kadın kim ?

sorunvar
https://www.youtube.com/watch?v=wGFAi6WCWEYklipteki kadın kim ?
www.youtube.com

klipteki kadın kim ?
0
sorunvar
(04.11.17)
Mariya Melnikova galiba.

peopletalk.ru
0
dissendium
(04.11.17)
(3)

aöf

xiii
2 yıllık bir önlisans programına yazıldım fakat kitapları okuyacak zamanım yok. nasıl çalışılır aöf sınavlarına?
2 yıllık bir önlisans programına yazıldım fakat kitapları okuyacak zamanım yok.

nasıl çalışılır aöf sınavlarına?
0
xiii
(04.11.17)
Her bölümün sonunda özet vardı benim zamanımda. Yine varsa onları oku. Testlere bak.
0
dissendium
(04.11.17)
Son beş yılın sorularına bak. Çalışma kitabı alma. NKonu sonundaki testleri çöz. Hatalı cevaplarında geri dönüp bak Akıllı telefonlardan bu esnada uzak dur kapat.
0
1adam
(04.11.17)
Telefon uygulamasi var derslerin anlatimlari,testler var. Telefona indirip boş kaldıkça bakabilirsiniz
0
sidariss
(04.11.17)
(4)

Çalışırken Dinlemelik Radyo

hana bi
Selamlar,Genellikle Karnaval grubu Joy FM-Joy Jazz- Borusan Klasik arasında gidip gelen bir dinleyiciye benzer tarzda (Jazz/Klasik) az konuşmalı, yenilikçi, pozitif, presentable:) radyo önerisi var mı? Yabancı FM'ler de makbule geçer.PS: Lounge FM dinleyemiyorum. Radyo Eksen vb için yaşlı sayılırım,
Selamlar,

Genellikle Karnaval grubu Joy FM-Joy Jazz- Borusan Klasik arasında gidip gelen bir dinleyiciye benzer tarzda (Jazz/Klasik) az konuşmalı, yenilikçi, pozitif, presentable:) radyo önerisi var mı? Yabancı FM'ler de makbule geçer.

PS: Lounge FM dinleyemiyorum. Radyo Eksen vb için yaşlı sayılırım, yaptığım iş de dikkat gerektiriyor bu nedenle kafa sallayamıyorum :)

Joy familyası iyi hoş da arada tekrarlayabiliyor.

*Spotify Playlist de kabülümüz.

Teşekkürler!
0
hana bi
(04.11.17)
107.4 Radyo Voyage
0
karamaleksey
(04.11.17)
www.jazzradio.com

Bir sayısalcı için ideal. Kod girerken, problem çözerken, makale okurken önerilir.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(04.11.17)
Radyo Fenomen iyidir.
0
dissendium
(04.11.17)
Radyo diye bir app var, bildiğimiz radyo yani. Orada şu istasyonlar Joy fm ile çok paralel:
Radyo ODTÜ Karışık Kaset
Max FM
Flashback
Mio Radio
Max Jazz FM
Slow Time
Power Love
Number One Slow
Radyo ODTÜ Easy

Türkiye kanallarından bunları buldum. Bir Joy FM ve Joy Jazz FÖ hastası olarak çalışırken bunları dinliyorum.
0
aychovsky
(04.11.17)
(10)

bu yastan sonra hangi enstrüman ögrenilir

hans mustermann
20 sene önce bir yilligina baglama kursuna gitmistim, nota okuyabiliyorum ve o zaman ögrendigim parcalarin hepsini hala calabiliyorum. yasim kirka yakin ve bu saatten sonra bir enstrüman calmayi ögrenmek istiyorum. -sesim kötü, gitar, sadece calmak ve hicbir sey söylememek istioyrum. -müzik kulagim
20 sene önce bir yilligina baglama kursuna gitmistim, nota okuyabiliyorum ve o zaman ögrendigim parcalarin hepsini hala calabiliyorum. yasim kirka yakin ve bu saatten sonra bir enstrüman calmayi ögrenmek istiyorum.

-sesim kötü, gitar, sadece calmak ve hicbir sey söylememek istioyrum.

-müzik kulagim da yok. akord etmek benim icin bir dert.

-kimseyi rahatsiz etmek istemiyorum, mümkünse kulaklikla calinip disariya cok ses vermeyen bir enstrüman tercih sebebim.

hem duyamayan, hem söyleyemeyen adam niye enstrüman calmak ister?

Kizimin yaninda cep telefonu ekranina bakmaktansa bir enstrüman calarak ona örnek olmak istiyorum.

elektronik piyano isteklerime uygun gibi görünüyor. siz ne dersiniz?
0
hans mustermann
(04.11.17)
mızıka geldi aklıma.
0
EasyTiger
(04.11.17)
Yasin siniri yok onemli olan motivasyon.
0
Traveller
(04.11.17)
Keman olabilir. Kızınız gençse gitar iyi bir örnek olur. Daha 15 yaşında olup, son çıkan şarkıları YouTube'a koyan birçok genç var. Söyleme konusuna takılmayın. Klasik eserlere yoğunlaşırsınız. İlle Duman - Aman Aman çalmanıza gerek yok. Akort etmek için akort cihazı var. Yani tabii yetenek meselesi de sesi çok iyi olmayan şarkıcılardan ilham alabilirsiniz.
0
dissendium
(04.11.17)
mızıka kolay mı arkadaş?
0
sonsuzakadarozgurlukicinkandavasi
(04.11.17)
kizim henüz 2 yasinda :) motivasyonlarimdan birisi örnek olmak. Beni görüp ilgilenmesi de mümkün, ilgilenmemesi de.

gitar güzel bir enstrüman ve ögrenmek icin kaynak cok fazla. ilk dezavantaji, söylemeyip sadece calmak biraz sacma oluyor.

ayrica komsularla papaz olmak istemiyorum, elektro olursa kulaklikla da calabilirim.

baska önerilere de acigim.
0
🌸hans mustermann
(04.11.17)
Piyano ve türevleri. Gürültü olmaz yani seslerini kısarsınız.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(04.11.17)
keman için sağlam müzik kulağı gerekir, keman tavsiye etmem o yüzden, ama denemek serbest tabi :) gerçi suzuki metoduyla artık kulağa da çok gerek yok ya, neyse. gitar daha iyi bir seçenek gibi duruyor. aslında ben olsam ukulele çalarım ama küçücük bir müzik aleti, hoşlanır mısınız bilemedim? sesi de çok tatlıdır.
0
pasp
(04.11.17)
bir de cidden bunun yaşı yok, kırkından sonra kanun, ud, def, akordiyon vs vs öğrenen bir sürü tanıdığım var, bir kısmının müzik kulağı da iyi değil, öğrenirsiniz yani dert etmeyin. bir de müzik kulağınız hiç yok değildir, yoksa 20 sene önce öğrendiğiniz parçaları ezberden olsa dahi çalmanız zor olurdu. akordu zamanla öğrenirsiniz, hemen çat diye yapamayabilirsiniz, normal yani.
0
pasp
(04.11.17)
öğrenmenin yaşı yok. :) kızınıza örnek olabileceğinizi sanmıyorum gitar çalarak, ben kız kardeşime olamadım en azından. elektrik gitar çalmayı deneyebilirsiniz, kulaklıkla çalabiliyorsunuz en azından. sıfırdan başlayıp en zorlu metal parçalara uzanan bir yolculuğa girebilirsiniz.
0
yarasiz yuz
(04.11.17)
nota okuyabildiğini nota okumayı gerçekten bilen biri mi söyledi yoksa senin tespitin mi?

yani çok insan gördüm "ben nota biliyorum" deyip de bildiğini zanneden... ondan sordum. nota okuyabiliyorsan işin başlangıcı ceptedir. bir gitar al. istanbul'daysan okulda okuyan öğrenci çok adam var. bağlantı da sağlarız gerekirse.
0
alperz
(04.11.17)
(7)

Abi istiyorum

pozitif pekistirici
Abisi olanlara cok özeniyorum. Yok mu koca sözlükte bana abilik yapacak biri :/
Abisi olanlara cok özeniyorum. Yok mu koca sözlükte bana abilik yapacak biri :/
0
pozitif pekistirici
(04.11.17)
Ben bir abiyim. Konu neydi? Kardeş dövme, çocuk kızdırma?
0
dissendium
(04.11.17)
ablalık yapabilirim. tecrübeliyim.
0
antik depresan
(04.11.17)
evet abicim?
0
vayezikhan
(04.11.17)
Ay şu an cok heycanlandim ne isticegimi bilemedim ^^ bir abi gibi halimi hatrimi falan sorun ne bileyim önce bi alisayim :)
0
🌸pozitif pekistirici
(04.11.17)
@camussan olmadi tabii ki :( kiz kardese abilik yapacaksin :)
0
🌸pozitif pekistirici
(04.11.17)
buralar 9gag olaydı...
reactionimage.org
0
late viper
(04.11.17)
haha konunun uzamamış olması üzücü.

ben abimle kontağı keseli on sene olmuştur, bence çok şey kaybetmedin. ama ablam yok desen o zaman üzülürüm, abla gibisi yok.
0
idris amil zula
(15.11.17)
(22)

Kedime isim önerisinde bulunur musunuz?

himmet dayi
Scottish Straight Blue Point cinsi kedime isim arıyorum. Önerilerinizi bekliyorum.Kendisi 5 aylık dişi bir kedi.Caps: https://i.hizliresim.com/a1lMoz.jpgedit:kedimin adını Arwen koymaya karar verdim. Önerileriniz için hepinize teşekkür ederim. fraise'ye ayrı teşekkür ederim. Onun önerilerinde Arwen
Scottish Straight Blue Point cinsi kedime isim arıyorum. Önerilerinizi bekliyorum.

Kendisi 5 aylık dişi bir kedi.

Caps: i.hizliresim.com

edit:

kedimin adını Arwen koymaya karar verdim. Önerileriniz için hepinize teşekkür ederim. fraise'ye ayrı teşekkür ederim. Onun önerilerinde Arwen vardı.
0
himmet dayi
(03.11.17)
aboo bu ne ya. sen buna isim koyma bence bu sana koysun ya kalp fışkırdım şu an.

soruya derman olamadım ama kendimi tutamadım.
0
elorelia
(03.11.17)
White Walker
0
dissendium
(03.11.17)
müdür bu. buna konuş der gibi bakıyor. dişiyse müdire bence.
0
sutlu nescafe
(03.11.17)
bostik
0
basond
(03.11.17)
Benimkinin adı Bella. Adaş olabilirler.
0
soyut park
(03.11.17)
böyle artizan kedilere "varoş" isimler koyunca çok güzel oluyor bence, afitap ya da dilber koyardım benim olsa.
0
Bruce
(03.11.17)
asuman koy bence. tam asuman havası var
0
bonisnocetquimalisparcit
(03.11.17)
olga
0
pilav
(03.11.17)
psinoza
0
allegrezi
(03.11.17)
Elorelia=))

Bostik tatlıymış, tostik de olabilir. çok tatlı, maşallah diyeyim=)
0
mslny
(03.11.17)
kazandibi
0
tukenmez adam
(03.11.17)
Luna
0
karamaleksey
(03.11.17)
i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

Bizimkinin kayıp ikiz kardeşini bulduk resmen :)))

Kendisi erkek ve ismi Tesla. Dışı olsaydı ben Venüs, Arwen, Luna uclusunden birini koyacaktım :)
0
fraise
(03.11.17)
gevrek.
0
petek
(03.11.17)
carlos
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(03.11.17)
Kırlent
0
old possum
(03.11.17)
Asuman.
0
noluyo yaa
(03.11.17)
Sütlaç
0
mutlusismankedi2015
(03.11.17)
@mutlusismankedi2015 sütlaç iyimiş +
0
devilone
(04.11.17)
hahahha limonlu cola +1 benim de içimden "küllü" geçti de çok leş diye onu yazmayacaktım.

"sütlaç"a rakip olarak "kazandibi" önerisiyle geliyorum. ahahskfj. çok zevzek bi anımdaymışım o_O

yalnız aşırı tatlıymış, maşallah.
0
bxgx
(04.11.17)
koka koy.
0
fyodor fyodorovic
(04.11.17)
Ne koyduğunuzu da yazın :)
0
mutlusismankedi2015
(04.11.17)
(6)

3d çizim/modelleme programı tavsiyesi

puc
Selamlar, bir üç boyutlu çizim/modelleme programı öğrenmek istiyorum. Çok karmaşık olmayan makina veya boru parçaları, nesneler veya nesne grupları gibi çizimler yapmayı düşünüyorum. Çok ilerisi için belki animasyon da olabilir, şart değil. Çoğunlukla çizimlerde parçaların ölçülerini de belirtmem iy
Selamlar, bir üç boyutlu çizim/modelleme programı öğrenmek istiyorum. Çok karmaşık olmayan makina veya boru parçaları, nesneler veya nesne grupları gibi çizimler yapmayı düşünüyorum. Çok ilerisi için belki animasyon da olabilir, şart değil. Çoğunlukla çizimlerde parçaların ölçülerini de belirtmem iyi olacak. Şu an makinamda 3ds max var, biraz onu kurcalıyorum. Buna devam etsem mi, yoksa başka bir program öneriniz olur mu?
Teşekkürler.
0
puc
(03.11.17)
makine işlerinde genellikle solidworks kullanlıyor. 3ds render a yönelik. solidworks imalata yönelik. dahasıda vardır, benim bilgim bu kadar.
0
tukenmez adam
(03.11.17)
Okulda Creo öğreniyorum şu anda. SolidWorks ile benzerlikleri var. CATIA da olabilir ama o biraz daha ileri düzey. Tasarım yapmak istiyorsanız işe teknik resim öğrenerek başlamanızı tavsiye ederim. Teknik resim bilmeden bu programları etkili bir şekilde kullanmanız zor.
0
dissendium
(03.11.17)
aralarında kullanım olarak en rahatı bence solidworks.
0
kornisch
(03.11.17)
Catia biraz üst seviye ve pahalı bir yazılım olduğu için her firma kullanamıyor. Genelde ana sanayiler ve büyük ölçekli direkt yan sanayiler kullanır. Solidworks birçok işletmede kullanılan bir program. Öğrenmesi daha kolay mıdır bilmiyorum ama çok yaygın olduğu kesin.
0
himmet dayi
(03.11.17)
açılın endüstriyel tasarımcı geldi, cevap rhino.
rhino'da çizip renderı 3dmax'te de alabilirsin.
programı öğrenmen bir gün filan sürer.
0
brakgn
(03.11.17)
Solidworks kullan heryerde video eğitim bulup geliştirebilirsin.
Hatta paint yerine bile kullanıyorum bazen
0
kararsızataletfilozofu
(03.11.17)
(21)

Mutlu musunuz?

Tersidüzükilec
Ben değilim galiba
Ben değilim galiba
0
Tersidüzükilec
(02.11.17)
mutsuz değilim.
0
Bruce
(02.11.17)
%81 mutluyum.
0
dissendium
(02.11.17)
evet, mutluyum.
0
petek
(02.11.17)
kendimi zorlasam mutluyum derim. ama değiliyim anasını satayım.
0
hemsta
(02.11.17)
Degilim
0
astrid
(03.11.17)
Bugün prozac'ı yarım doz artırdım. Hem de doktora falan sormadan. Ordan pay biç. Ben ki doktora sorulacak diye yıllardır herkesi mum eden insandım...
0
yaren
(03.11.17)
%90 mutluyum. sebepsiz.
0
lesmiserables
(03.11.17)
Eski sevgili her gün karşımda ve yeni biriyle görüşmeye başladığını düşünüyorum. böyle bir şey varsa büyük ihtimalle evlilik yoluna girer. :/

Bunun dışında sanırım mutluyum.
0
efreet sultan
(03.11.17)
Değilim.
0
ms brownstone
(03.11.17)
galiba ben de değilim.
0
late viper
(03.11.17)
her şeyi olduğu gibi kabullenirsem olabilirim sanırım.
0
gezegen olan pluton
(03.11.17)
mutluluklarim anlik, mutsuzluklarim ise surekli, baki oluyor. kaliteli bir hayat yasadigimi dusunmuyorum
0
egokalp
(03.11.17)
Evet hem de cok. Yillardir da boyleyim.
0
lynda.com
(03.11.17)
@egokalp +1
0
tociess
(03.11.17)
egokalp'e bir +1 de benden.
0
auroraaurora
(03.11.17)
ego+1
0
jimicik
(03.11.17)
yes
0
Apocalypse
(03.11.17)
çok ^^
hayatta her şey gelip geçici. hiçbir şeyi kafanıza fazla uzun süre takmayın.

cevaplardan gördüm şunu da şuraya iliştireyim; anti depresan mutluluk vermek için değil depresyon tedavisi içindir, "ay ben çok mutsuzum" diyip antidepresan içimez.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.11.17)
sicilmis bok gibiyim
0
kismisolungac
(03.11.17)
ego +1
0
rakicandir
(03.11.17)
çörek yiyorum.
çörek yiyen insan hiç mutsuz olur mu?
0
pangea
(03.11.17)
(2)

Teknolojik olaylar çok tuhaf ve şaşırtıcı değil mi ya?

m e b
Zaman zaman, üzerine düşününce hayrete düşüyorum şahsen. Mesela Beyoncé ta abd'de stüdyoya giriyor ya da Tarkan canlı canlı şarkısını kaydediyor, ben bunu mp3 olarak, tamamen sanal olan bir şeyi indiriyor ve dinliyorum, her yerde herkes aynı şekilde dinliyor ve ortada fiziksel hiçbir yük yok. Tamame
Zaman zaman, üzerine düşününce hayrete düşüyorum şahsen. Mesela Beyoncé ta abd'de stüdyoya giriyor ya da Tarkan canlı canlı şarkısını kaydediyor, ben bunu mp3 olarak, tamamen sanal olan bir şeyi indiriyor ve dinliyorum, her yerde herkes aynı şekilde dinliyor ve ortada fiziksel hiçbir yük yok. Tamamen somut bir şeyi soyut halde bozulmadan cihazımızda tutuyoruz. Aynı şekilde fotoğraf vs. de öyle. Elbette açıklamaları var da, yani analog bir şeyin dijitalleşmesini düşününce gerçekten hayret verici değil mi bu?


Bir de hazır yeri gelmişken şunu da sorayım. Bir hafıza kartına "32 gb" ölçütü nasıl veriliyor? 4 GB ile 32 GB üretimi için aynı madde veya teknoloji kullanılmıyor mu? Mesela 32 GB için daha fazla mı uğraşılıyor da daha pahalı oluyor bu?
0
m e b
(02.11.17)
Atari oynarken o silah gibi aletle ördek vurduğumuz zamandan beri hayretle takip ediyorum ben de evet.
0
AlsterWasser
(02.11.17)
Aslında her şey fiziksel. Bu tip elektronik kayıtlar iz bırakma üzerine kurulu. Biz de o izleri okuyoruz aslında.

bonpurloryan.com

Örneğin bu bir plağın yakından görüntüsü. O çizgilerin hepsi oraya işlenmiş. Gayet de fiziksel bir şey.

Ek olarak elektronik devre elemanlarını araştırmanı da tavsiye ederim.

(bkz: transistör)
0
dissendium
(02.11.17)
(3)

Hangisi daha mümkün ? Hangisi daha zor ?

top_secret
Ösym nin sınavına girip Örgün bir hukuk kazanmakDGS ye girip Örgün bir hukuk fakültesi kazanmakKPSS (lisans) ye girip 85 ve üzeri bir puan almak
Ösym nin sınavına girip Örgün bir hukuk kazanmak

DGS ye girip Örgün bir hukuk fakültesi kazanmak

KPSS (lisans) ye girip 85 ve üzeri bir puan almak
0
top_secret
(02.11.17)
KPSS'de saçma sorular sorularak adaylar eleniyor. DGS'de ise zaman üzerinden adaylar eleniyor. Bilgi birikimi olan biri için hukuk kazanmak daha kolay. En azından bildiğin kadarını yaparsın.
0
dissendium
(02.11.17)
KPSS (lisans) ye girip 85 ve üzeri bir puan almak
0
blue eyes white dragon
(02.11.17)
sınav sistemi değişti bunu da düşünmek lazım.
0
lesemajeste
(03.11.17)
(14)

70 yaşında olmak

ucurumdanasagiyadogruyuvarlananyaprak
türkiye'de şu an 70 yaşındaki insanı yaşlı kabul eder misiniz?yoksa gelişen teknoloji, sağlık sistemi vb. karşısında artık 70 yaşı orta yaş (orta yaşın sonları) olarak mı görüyorsunuz, eğer böyleyse sizce yaşlılığın "başlangıç yaşı" kaç?bu konuyla ilgili varsa başka eklemek istediklerinizi de merakl
türkiye'de şu an 70 yaşındaki insanı yaşlı kabul eder misiniz?
yoksa gelişen teknoloji, sağlık sistemi vb. karşısında artık 70 yaşı orta yaş (orta yaşın sonları) olarak mı görüyorsunuz, eğer böyleyse sizce yaşlılığın "başlangıç yaşı" kaç?
bu konuyla ilgili varsa başka eklemek istediklerinizi de merakla bekliyorum.
0
ucurumdanasagiyadogruyuvarlananyaprak
(02.11.17)
Dünyanın her yerinde yaşlı kabul ederim. Max gideceği 80, üzeri nadir.
0
i was made for you
(02.11.17)
Yaşlılığın başlangıcı için 65-70 derim sanırım, daha öncesi değil.
0
fotrsapka
(02.11.17)
1. Evet.
2. Orta yaşın sonları 45. Yaşlılık başlangıcı 55.

Teknoloji sayesinde hastalıklar yok oluyor ve ömür uzuyor ama yapay gıdalar, hava kirliliği gibi etkenler nedeniyle de ömür kısalıyor. Ağaç sayısı benim çocukluğumdan beri çok azaldı. Karşı komşu on metrelik çam ağacını kesti kaç yıl önce. Diğer bir komşumuz kendi evlerinden daha yüksek boydaki incir ağacını kesti. İnsanlar artık eskisi kadar iyi beslenmiyor. Bunları dikkate alarak insan ömrünün 150 yıl olacağını düşünmüyorum. İnsan ömrü 150 yıl olsa da eski insanlar kadar güçlü olacağımızı düşünmüyorum. Alkol ve sigara kullanan çok insan var. 20 yaşındaki çocuk 50 yaşında gibi gösteriyor. Spor yok, hareket yok. Böyle olunca 70 yaşına kadar yaşamanın manası yok.
0
dissendium
(02.11.17)
60 bile yasli
0
Traveller
(02.11.17)
bana göre yaşlılık 60'ta başlar. 90 ve üzeri çok yaşlı.
0
tabirimekruh
(02.11.17)
Ben yaşlılığı 70'ten başlıyorum. Biri 60'ında ölse "Daha gençmiş" derim.
0
aychovsky
(02.11.17)
Geçenlerde bir yerde yaş aralıklarının değiştiğini okumuştum. 70 yaş artık o kadar yaşlı değil.
0
curukturpkokusu
(02.11.17)
hayalci olmaya gerek yok. 70 yaş dünyanın her yerinde yaşlıdır.

60 ile yaşlılık başlıyor.
0
sen git ben geliyorum
(02.11.17)
70 ölüm yaşı benim için, 50'den sonrasına yaşlı derim.
0
harvey
(02.11.17)
evet yaşlı. 65 dedimmi başlar zaten.

bak şimdi şunu fark ettim, yaşlı olarak adlandırılmama hala 40 yıl var. gençlik vallahi güzel. hayırlısıyla genç mi ölsek...
0
ssiradanbirigibi
(02.11.17)
Geçende okudum artık 65'e kadar genç oluyoruz ve 80'e kadar olgun. Sonra yaşlılık başlıyor.

Bana göre yaşlılık 70-75te başlıyor. Kendine iyi bakan ve ciddi sağlık problemleri geçirmemiş biri 75'inde bile gayet dinç ve akıllı olabiliyor bence.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(02.11.17)
cevap verenlerin simdiki yasina gore degisir. bana 20'li yaslarimda sorsaydin yaslilik 60'da baslar derdim, simdi 35 olduk ben artik yaslilik 70'de baslar diyorum. 50imde sorarsan 70 orta yas diyebilirim. insan bahsedilen yaslara yaklastikca farkli dusunuyor ve bu arada insan omrude uzuyor.
0
cooperr
(02.11.17)
ortaçağda insan ömrü 30-40 arasıymış. hastalıklar kıtlık savaşlar vs .
şimdi bu hijyen ve teknoloji ile sağlıkta bu kadar ileri gidilmişken ömrün uzaması çok normal ve 70 yaş üzeri çok dinç çok genç ruhlu ve sağlıklı insanlar tanıyorum . bence yaşlı olmaya başlayan yılların başıdır .
0
devilone
(02.11.17)
İhtiyarlik kaç yaşında başlar?
Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...
Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...
Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı...
Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü...
Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.
Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.
Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.
William Gladstone
0
devilone
(02.11.17)
(21)

en son hangi kitabı/kitapları satın aldınız ?

aquarium
soru başlıkta, teşekkürler.
soru başlıkta, teşekkürler.
0
aquarium
(01.11.17)
Russell Brand'in bağımlılık üstüne Recovery diye bir kitabı çıktı, onu aldım.
John Green'in yeni kitabı Turtles All The Way Down.
Dan Brown'ın Origin'i.

En son üç tanesi bunlar.
0
sopiro
(01.11.17)
Dorian Gray'in Portresi
0
siyah giyen adam
(01.11.17)
Sevin okyay - hakikaten

Pınar ilkiz'in sevin okyay ile yaptığı nehir söyleşi
0
freebird5406_2
(01.11.17)
Floransa büyücüsü, bir Noel Şarkısı ve Mişima'dan bir maskenin itirafları.
0
nickimin hakkini veremedim
(01.11.17)
Aeden - Azra Kohen
Terapi Defteri - Deniz Bolsoy Erdem
Müslümanca Yaşamak - Rasim Özdenören
Lili ve Yedi Çocuğu - Tülin Kozikoğlu
Amok Koşucusu / Olağanüstü Bir Gece - Stefan Zweig
0
dedim ben sana
(01.11.17)
Sabahattin Ali : Kağnı, Ses, Esirler
Dostoyevski : Budala
0
asilyis
(01.11.17)
Orhan Pamuk - Kırmızı Saçlı Kadın

Vize haftası nedeniyle tam başlayamadım. Fak dı sistım.
0
dissendium
(01.11.17)
Moby Dick-Herman Melville
Arthur Gordon Pym'in Öyküsü-Edgar Allan Poe
Buzlar Sfenksi-Jules Verne (Arthur Gordon Pym'in Öyküsü'nün devamı)
0
angelus
(01.11.17)
Evolution: The Human Odyssey
0
evrim halkasi
(01.11.17)
bütün iyiler biraz küskündür - nilay örnek
0
bol kepce
(01.11.17)
Kırmızı ve Siyah-Stendhal
Momo-Michael Ende
Yalnızız-Peyami Safa
0
harvey
(01.11.17)
beyaz zambaklar ülkesinde- Grigory Petrov
0
hemsta
(01.11.17)
Dövmeli bedenler: Bir beden sosyolojisi kitabı
0
kayranin kedisi
(01.11.17)
dün kazuo ishiguro'nun the remains of the day'ini aldım. bayağıdır almak istiyordum, iyi oldu.

haruki murakami'nin colorless tsukuru tazaki and his years of pilgrimage'ını aldım.

bir de hanya yanagihara'nın a little life'ını aldım. bundan ne beklemem gerektiğini bilmiyorum ama şu zamana kadar japon yazarlar (ishiguro japon kökenli ingiliz gerçi, 6 yaşında falan taşınmışlardı sanırım londra'ya) ile ilgili düşüncelerim olumlu.

not: ben de hiçbirine başlamadım henüz. başka zaman okumak üzere aldım. şu an okumakta olduğum epey de uzun bir şey var zaten. (muhtemelen bu üçü arasında ilk okuyacağım şey the remains of the day olacak)
0
godoşu beklerken
(01.11.17)
güzel duyuru olmuş.

-saatleri ayarlama enstitüsü
-homo deus
0
dedimmidemedimmi
(01.11.17)
the honest truth about dishonesty - dan ariely.
0
kurnaz
(01.11.17)
Carlo Ginzburg - Peynir ve Kurtlar: Bir 16. Yüzyıl Değirmencisinin Evreni

okumadım henüz.
0
efreet sultan
(01.11.17)
W. G. Sebald -Rings of Saturn; Emigrants; Vertigo
0
euteamo
(01.11.17)
Logicomix
Dostoyevski - İkiz
Truman Capote - Çimen Türküsü
Gustave Flaubert - Üç Hikâye
0
i was made for you
(01.11.17)
yaşar kemal'in filler sultanı ve kırmızı sakallı topal karınca kitabını aldım.
0
denef
(01.11.17)
grange; kongo 'ya ağıt (bitti, güzeldi)
dan brown; başlangıç (yeni başladım)
0
hypathia
(01.11.17)
(24)

Türk kızları sizce güzel mi ?

sorunvar
Son 3 yıldır özellikle sosyal medyanın yoğun olması ile birlikte sanki güzellik katsayıları artmış gibi :)) Ama şunu görüyorum avrupadaki kadınlar gerçekten makyaj yapmıyor ve üstüne pijamasını almış bir şekilde sokaklarda dolanıyor.Türkiyede kızlar bakkala giderken bile yoğun makyaj altında ..Sizce
Son 3 yıldır özellikle sosyal medyanın yoğun olması ile birlikte sanki güzellik katsayıları artmış gibi :))

Ama şunu görüyorum avrupadaki kadınlar gerçekten makyaj yapmıyor ve üstüne pijamasını almış bir şekilde sokaklarda dolanıyor.Türkiyede kızlar bakkala giderken bile yoğun makyaj altında ..Sizce bunun nedeni makyaj olayını mı çözdüler ?
0
sorunvar
(01.11.17)
her şeyi genellemeyi ne kadar çok seviyorsunuz.
0
ayrıl coco
(01.11.17)
ukrayna görmüş birisi olarak ben türk kızlarını genel olarak güzel buluyorum. yani oradaki kadar bakımlı, düzgün vücutlu, "10'undan 8'ine bakmaya doyamazsın" tipi bir güzellik söz konusu değil ama "güzel kız" konusunda eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum. biraz yaşanılan çevreye ve ortama da bağlı tabii, izmir'de yaşayan adamla kars'ta yaşayan adamın değerlendirmesi çok farklı olabilir. ben genel olarak "çok güzeller" diyemesem de öyle kadınların çirkin ya da at hırsızı olduğu bir ülke olduğumuzu düşünmüyorum, yeterince güzel kadın var.

hadi şimdi ben türk kızına yaranmaya çalışan ikiyüzlü şerefsiz bir meriç olayım... ukraynalı arkadaşım istanbul'a geldiğinde "olm ne güzel karılar varmış burda" demişti. aynı şeyi birkaç kişiyle daha yaşadım.

bizde kompleksli insan çok. kadın-erkek ilişkileri çarpık. erkeği kızına, kızı erkeğine sövüyor. erasmus başlıklarında çok açık biçimde görülebilir bu. birbirimizden nefret ediyoruz. kıza sorsan türk erkeği şerefsiz, kaka; erkeğe sorsan türk kızı kezo, şüşko falan... bizim sorunumuz fizikle değil, kafayla. yohusam taş gibi oğlan mı arıyon, güzel kız mı lazım, hepsinden bol bol var türkiye'de.
0
der meister
(01.11.17)
Hayır makyaj olayını çözmediler, kendilerini daha değersiz ve daha cinsiyetsiz hissediyorlar sadece. Bunu bastırabilmek için o alışverişler ediliyor, o makyajlar yapılıyor. Başka hiçbir şey değil. Gerçi onlara bakan gözlerin kendisi güzel olmadığı için hatunlar ne yapsalar boş da...
0
yaren
(01.11.17)
yok, filtre olayını çözmüşler.

Güzelliğin herhangi bir ırkı olduğunu çok da düşünmüyorum, bir noktadan sonra alıştığın kadın gözüne aslında o kadar da güzel değilmiş olarak görünebiliyor, ve bütün ırklarda ayrı ayrı güzeller olabiliyor. Yani rus kadınlarında çirkini olduğu gibi hollandalı kadınında güzeli olabiliyor, pek tabi türkün de kürdün de çerkezin de. Ama sosyal medyada gördüğümüz güzel(!) kadınların artışındaki sebep, teknoloji. yetişmek mümkün değil, bi' macbook pro olmuş sana 11bin. vay arkadaş.
0
mete kudur
(01.11.17)
Güzel kızlar var ama karakteristik bir güzellikten bahsetmek mümkün değil. Kültür havuzu diyebileceğimiz bir coğrafyada yaşadığımızdan insanlar arasında çok farklılık olabiliyor. Koskoca ülkeyi Balkan kızı, Kafkas kızı diye bile ayırabiliyorsun en basit anlamda. Sosyal medyadaki kızların hiçbirine kanlı canlı görmeden güzel demem.
0
dissendium
(01.11.17)
Kıyas noktası slavlar falan olunca değiller, ama moğollar nijeryalılar falan olursa güzeller. Dünya üzerinde orta sıralarda diyebiliriz. Ama spor ülkede lüks tüketim konumunda olduğundan ve spor yapma bilinci olmadığından kızlarımız potansiyelinin altında. Spor yapan erkek sayısı spor yapan kadın sayısından çok daha fazla.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.11.17)
Birini güzel bulma eşiğim diğerlerine göre çok düşük ama bol makyaj yapmış, makyajını silsen adeta bambaşka birey gibi duranlar bence güzel değil. Yani,görünüşte güzel olabilir ama bu resmen kendini ve diğerlerini kandırmak. Kadın neredeyse 10 katman boya sürünmüş, tokalaşsan fondötenin yarısı sana bulaşacak. Çoğunun yüzü plastik gibi duruyor. Bir de bu efektli, filtreli fotoğraf uygulamaları yüzünden sosyal platformlarda çok değişik duruyorlar gerçektekinden. Misal, bir tanıdık var. Kız epey kilolu, yüzü geniş. Ama fotoğrafına bakıyorsun incecik beden, incecik yüz. E, şimdi bu nedir? Yahu olduğun gibi görünmek ne kadar zor olabilir ki? Seni tanıyanlar zaten gerçeği biliyor. O halde bu çaba niye?


Özetle, badana gibi makyaj yapanları hesaba bile katmamak gerek. Suni güzellik seviyesi artsa ne olur, artmasa ne olur? O yüzden, sıfır ya da en azından sıfıra yakın makyajlı dolananlar daha güzel geliyor bana. Bunun da istastiğini çıkaramam tabii :)
0
m e b
(01.11.17)
Güzeller ve nasıl giyineceklerini biliyorlar. O öve öve bitiremediğimiz Ukrayna kızları abuk sabuk renklerde elbise, parlak çirkin gömlekler, desenli salaş üstler falan giyip geziyorlar. Sırf topuklu ayakkabı seviyorlar diye çirkin çirkin ayakkabıları giyip ortalıkta dolanıyorlar :)
0
eazy
(01.11.17)
Değiller güzel olanlarının da karakteri bozuk
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(01.11.17)
Kadınlar çiçektir .
0
eksimeksi
(01.11.17)
Türk kadınları yüz olarak güzeller ama vücut olarak erkeklerimiz ve kadınlarımız da kötü. Spor yapmıyoruz,genetik mirasımız göbeklenmeye uygun.
0
turkuaz
(01.11.17)
Ben güzelim bb <3
0
dedi ayca
(01.11.17)
Bütün olay bireyin götüne yakışan kotu bulmasında bence.
0
kargn
(01.11.17)
İnsanlar her zaman gördüklerinden daha farklı olana meyilli oluyorlar onu unutmamak lazım.
0
cleric
(01.11.17)
Türkiye’de “e güzel işte eli yüzü düzgün” kategorisindeyim yurt dışına çıktığımda aşırı ilgi gördüm hatta beraber gittiğim bi karşı cins arkadaşım oha burda niye bu kadar beğeniyolar seni diye şaşırdı :D yani kısaca herkese kendinde olmayan güzel geliyor bence. Ha bu arada ilgi gösterenlerin hiç biri ilk etapta Türk olduğumu bilmiyolardı zaten sonra öğrenince uzaklaşanlar oldu asfga
0
pastörizesüt
(01.11.17)
Ben de bunun çok kişisel bir kavram olduğunu düşünüyorum. Herkes kendi yaşadığı çevreye, arkadaş grubuna veya kendisine en ulaşılmaz gelen gruba göre yorum yapıyor herhalde. Zira benim çevremdeki genç veya orta yaşlı kadınların tamamına yakını çok düzenli spor yapıyor, yediğine içtiğine çok dikkat ediyor, makyaj yapan yok diyebilirim sanırım, ve giyim tarzları da her yere kot tişört giyerek gidenden, eteğini ayağından çıkarmayana, her duruma uygun bir kostümü bulunana kadar farklılık gösteriyor.

"Avrupa'daki kadınlar makyaj yapmıyor" gibi bir yorum da uydurma payı ağır basan bir genelleme gibi, haliyle doğru değildir. Giyim kuşam konusunda ise doğru olabilir. Zira insan haklarının varlığının hissedilebildiği yerlerde insanlar daha rahat giyinebilirler. Burada şort giydi diye dayak yiyor, etek giydi diye tecavüze uğruyor, eşofman giydi diye taciz ediliyor kadınlar. Haliyle "doğru düzgün bir şey giyeyim" düşüncesi oluşuyor olabilir. Bir erkeğin "İstanbul kıyafeti", "tatil kıyafeti", "gece dışarı çıkma kıyafeti", "spordan dönerken popomu kapatsın sweatshirtü", "arkadaşlarla dışarıdayken elbise giyerim ama üstüne giyeceğim usturuplu bir paltom olsun" paltosu gibi dertleri olmadığından bu hissi anlamaları zor olabilir.

Bütün bunlar bir kenara, ben işim sebebi ile çok rahatlıkla gözlemleyebildiğimden, genç kızlarda biraz erken ergenleşme olduğunu düşünüyorum. Özellikle bir kutlama, yemek, parti gibi bir şey olduğunda 13-14 yaşında genç kızlar öyle ağır makyajlar yapıp, öyle elbiseler giyiyorlar ki bu yaşımda ben giymem. O da geçilmesi gereken bir aşama herhalde şu hayatta.
0
sopiro
(01.11.17)
Güzeli çok güzel Türk kızlarının. Sosyal medya, insta fotolarını değerlendirmeye hiç almıyorum, filtresi, işığı, açısı filan. gerçeği yansıtmıyor diyelim hadi.

Yaşım itibariyle ulan botoks yaptırsam mı ben de acep naapsam filan diye kafamda sorular var bu ara ve kadınlara ve ciltlerine dikkat ediyorum, özellikle toplu taşımada, çaktırmadan süzüyorum :) Ne kadar güzel kızlar var ya. Güzelleri çok güzel bence. Bir kere çeşitlilik de çok, hani esmeri, beyaz tenlisi vb. Hele geçen gün metroda bir kız gördüm, Amerikan yerlilerine benziyordu aynı. Bildiğin kızılderili. o kadar güzeldi ki. Çıkık elmacık kemikleri, harika bir cilt, badem gibi gözler.
0
old possum
(01.11.17)
erik gibiler kütür kütür.

eğer etrafınızda spordan nasibini almamış, hamburgeri lavaşa sarıp yiyen kadınlar ve erkekler varsa, sorun sizde olabilir. kendilerine azcık bakınca gayet güzel kadınlar.
0
babilbaligi
(01.11.17)
İsveç'ten yazıyorum. Türk kızları çirkindir. Makyajla Instagram filtresiyle falan beni de güzel zannedersiniz. Ki kelli felli adamım.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.11.17)
sıkıntı güzellikte değil kezbanlıkta.
0
mikahakkinen
(01.11.17)
İskandinavya, Finlandiya ve slavlar ile uçurum var. Gezerken fark ediyorsunda, yaşayınca net görülüyor. Finlandiya ile ortalamada ki fark olağanüstü ve spor yapıyorlar.
0
christopher nolan
(01.11.17)
Kisisel zevkime gore, etnik veya avrupai bir tipi yoksa, guzel degil.
0
patty duke
(01.11.17)
Bence güzel Türk kızları genelde. Olay çirkinlikte değil de, daha çok bakımda patlıyor. Çok bakımlılar da var, ancak çoğunluğa bakım lüks olabiliyor.

Buraya çok jeopolitik bir cevap vereceğim şimdi. Arap yarımadası, İran, Tunus, Fas, Cezayir'deki makyaj Türkiye'de yok. Oradaki kızlar makyajdan öte badana yapıyor. Fondötenleri de genelde tenlerine göre bir ton daha bronz ve aş-şırı ağır oluyor. Yani, spatula ile kazırsan kazırsın. E şimdi, kızcağızın tek açabildiği yer yüzü. Özenmek için ona da abanınca böyle oluyor.

Fransa'da ve İspanya'da çok yaygın bir 'Make up shaming' akımı var. Gündüzleri bir rimel-bir rujun ötesine gidip fondöten falan kullandığında ayıplıyorlar, garipsiyorlar. 'Kusuru çok, kendine bakmıyor, bakım yapmıyor, demek ki bu yüzden bu kadar boyamış' diye düşünüyorlar. Hollanda için de aynı şeyi duydum ama bu akımın başını İspanya ve Fransa çekiyor. Bu kontürleme mi deniyor, ne zıkkımsa, ondan hele nefret ediyorlar.
www.beauty-source.info

Şimdi, kozmetiğin devlerinden biri Fransa. Bence Japon ve Alman kozmetiği daha kaliteli ve daha fazla mühendislik içeriyor ama Fransa'da kozmetiğin krallarından biri. Avene'dir, Lancome'dur, Clarins'dir; bunlar bizim Nivea ayarında ve alması kolay, ucuz. Buradaki insanlar çocukluktan beri nasıl bakım yapılacağını iyi biliyorlar, cilt bakımı konusunda çekirdekten yetişiyorlar. Ötesinde, 'preventive cosmetics' ile ilgileniyorlar. Yani, sorun olunca ciltle ilgileneyim değil, 'Cildimle ilgileneyim ki, sorun olmasın' bakış açıları var. Türkiye'de aynı markalar pahalı. Beyaz yaka ve orta kesim ulaşbiliyor ama orta-alt veya alt kesim bunlara pek ulaşamıyor. Cildinin bakımını geçtim, dişini fırçalamayan bir ton insan var. Şimdi, iki kişinin durumu bir mi? Çocukluktan beri beslenmesine, bakımına bakan kişiyle 20 yaşından sonra bunları 'Neymiş ki bu' diye öğrenmeye çalışan kişi bir değil.

Örneğin, Fransızlar Ameirkan makyajını da ağır olmakla aşağılarlar ve 'Amerikalılar kendilerine güvenmiyorlar. Güvenseler, gerçekten güzel olsalar, bu kadar makyaj yapmazlar' diyorlar.

Türkiye ikisinin ortasında. Ne Araplar kadar makyaj yapıyorlar, ne de Fransızlar gibi gururla makyaj yapmıyorum diye geziniyorlar. Gerçi Türkiye'de de iki uçtan insanlar var ama bence güzellikten öte sorun bakımda bizde. Bakım lükse girebiliyor hayat şartları karşısında.
0
aychovsky
(01.11.17)
Bence Türk kızlarının büyük çoğunluğu oldukça güzel. Yalnız vücutları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Erkek kadın ayırmıyorum, genel olarak kısa boylu ve kilosuna pek dikkat etmeyen bir milletiz.
0
i m cool with that
(01.11.17)
(11)

Garip bir duygudurum sorusu

pastörizesüt
Gün içinde öyle neşeliyim ki herkese şakalar yapıyorum esprili konuşuyorum gülüyorum eğleniyorum modum çok yüksek, herkes zaten sorsan neşeli ve enerjiksin der bana, ama gel gelelim eve gelince yalnız kalınca öyle melankolik ve hüzünlüyüm ki gözlerim doldu dolacak şeklinde dolanıyorum evin içinde. Ç
Gün içinde öyle neşeliyim ki herkese şakalar yapıyorum esprili konuşuyorum gülüyorum eğleniyorum modum çok yüksek, herkes zaten sorsan neşeli ve enerjiksin der bana, ama gel gelelim eve gelince yalnız kalınca öyle melankolik ve hüzünlüyüm ki gözlerim doldu dolacak şeklinde dolanıyorum evin içinde. Çok keyifsiz ve bitkin oluyorum uzun zamandır bu böyle. Spora başladım bi değişim yok akşamları arada sosyal aktivite yapıyorum onlarda da yine enerjik ve mutluyum eve gelince yine aynı. Depresyonda mıyım ben şimdi böyle depresyon da olmaz ama bu nedir ki var mı bunun gibi bi şey yaşayan? Bir de bu ikisini nasıl aynı anda yaşayabilirim ben neşeli eğlenceli olan mıyım depresif melankolik olan mıyım kendimi mi kandırıyorum napıyorum?
0
pastörizesüt
(31.10.17)
Bu tariflediğinizi yaşayan bir arkadaşım var, duygu geçişleri çok hızlı ve pik gerçekleşiyor. Çokcana enerjik etrafa enerji saçıyor hatta saçmalıyor kontrol edilmesi çok zor hale geliyor ama ne zaman uzakta kalsa telefonla konuşsak mesajlaşsak depresif. Sürekli mutsuz, sonra bunu ciddiye alıp yanına gittiğimizde yine çok neşeli, hareketli ve heyecanlı. Yani bunun psikiyatride kesin bir tanımı ve adı vardır. Çünkü kişisel birşey değil.

enerjisini dıştan alan içten alan diye 2 tip insan var zaten normalde ama sizin bu yaşadığınız uç seviyede dıştan alan oluyor sanırım. (bkz: extrovert)
0
mete kudur
(31.10.17)
gizli depresyon olabilir.
0
patty duke
(31.10.17)
@ Mete kudur borderline kişili bozukluğuna bir parça uyuyor ama insanın kendi kendine psikiyatrik teşhis koyması çok saçma psikiyatriste gitmeyi de hep erteledim ama sanırım en iyi yol bu
0
🌸pastörizesüt
(31.10.17)
Sen neysen ben de oyum
Spor değiştirdi biraz beni
Ben bir de aeviglimle aynı evdeyim falan
0
benaslindayohum
(31.10.17)
sevgilisizlik, net.
0
petek
(31.10.17)
Ruhsal bir problemin olduğunu sanmıyorum. Yalnız yaşadığın için böylesin. Ben de bir kez 5 gün kadar yalnız kaldım. Bayağı sıkılmıştım.
0
dissendium
(31.10.17)
Biraz daha intovert'e kayan bir insan olarak ben de yaşıyorum bunu ama 'Gözlerim doldu dolacak' kadar değil. İki durumda yaşıyorum bunu. İkisi birlikte olmuyor genellikle.

İlki eğer gerçekten kötü bir durumdaysan, üzüldüğün ve seni yıpratan bir şey varsa ve böyle davranıyorsan, o zamanları ilgilendiriyor. Kötü bir dönemden geçiyorsam veya kaygı, mutsuzluk, vb. varsa zaten onlar hep üstümde. Hazır yanımda insan varken iki lafın belini kırayım. Zaten o kötü duygu neyse zebellah gibi, helikopter ebeveyn gibi o süreçte sürekli tepemde; bari dışarıdayken iki dakika arkadaşımla eğleneyim, laflayayım. O yüzden, dışarıda veya birileri ile konuşurken 'Ay şimdi uğraşamam anksiyeteyle, mutsuzlukla, ıvır zıvırla' oluyorum. Hatta, bir ara çok kötüydüm, arkadaşlar 'Hadi, seni dışarıya çıkaralım' dediler; sonra millet 'Seni eğlendirmek için geldik. Sen bizi eğlendiriyorsun' dedi. Dışarıda neşeli olmak demek mutlu olunduğu anlamına gelmiyor ya da 'Yalnız kalınca ağlamıyorum' demek değil. İşin kötüsü, psikologla da aynı şeyi yaptım. Ben insan görünce 'Anaaa yaşasın, insan!' diye gülmeden duramıyorum ki, artık refleks olmuş. Bir de psikoloğa 'Valla bak, iyi değilim. Akşam eve gidince bundan eser kalmayacak' diye inandırmaya çalıştım. İnsan görünce cidden çok seviniyorum. Kokrudur, endişedir; bunlara eve değerli bir misafir gelince odaya tıkılan çocuk muamelesi yapıyorum. Derdimi anlatıyorum, hiçbir zaman kapalı bir insan olmadım ama gülerek anlatırım. İnsanların yanında kötü hissetmekte çok zorlanıyorum.

İkincisi, eğer rahatsız eden bir durum yoksa ve normal günler böyle geçiyorsa kısmı. Normalde evcimen, evcil bir insanım. Evden çıkmasam çok da aramam uzun süre ama ne zaman arkadaşlarla buluştuktan ya da bir eğlenceden sonra eve gelsem, ev çok tatsız, tuzsuz, yavan, boş görünüyor. Sanki, İbiza'daki tatilden dönmüşüm de yarın da pazartesiymiş gibi bir his kaplıyor içimi ya da sevgiliden ayrılınca düşülen boşluk var ya, onun gibi bir rahatsızlık oluyor. Duvarların falan çok farkında oluyorum. Her şey birden aşırı sessiz geliyor ve boğuyor.

Bir de son 1 aydır 'Depresyonun yüzü yoktur' kampanyası çıktı. Linkin Park'ın solisti Chester Bennington'ın intiharından sonra eşi intiharından 36 saat önce çocuklarıyla ne kadar çok eğlendiğini gösteren bir video attı.
www.rollingstone.com
Bunun üzerine, sosyal medayada 'Depression has no face' hashtag'i ile insanlar depresyon sorunu olan intihar eden veya intihar girişiminde bulunan yakınlarının günlük hayatta çok neşeli insanlar olduğunu, çok eğlendiklerini ve mutlu göründüklerini gösteren videolar, resimler göndermeye başladılar.
www.rearfront.com

Dolayısıyla, arkadaşlarınızla eğlenmeniz ve bol kahkaha atmanız depresyonla ilgili bilgi vermez. Bununla ilgili, belirli bir farkındalığınız vardır ya da psikoloğa gittiğinizde bu tanıyı koyabilir. Sadece boşluktan da bu şekilde hissedebiliyorsunuzdur. Belki depresondasınızdır, bunu gülmenizden veya ağlamanızdan bilemeyiz.
0
aychovsky
(31.10.17)
palyaço sendromu. dışarıda rol yapıyorsun; hüznünü, derdini, stresini içine atıp dışarıya karşı sürekli çaktırmaz halde olmaya kastığın için doğal ortamına gelince çöküyorsun. hayatında kötü gittiğini düşündüğün ne varsa paylaşmaya çalış birileriyle. insanların morallerini boz, derdini dinlemelerini sağla, onlara yük ol. gevşemen lazım.
0
Bruce
(31.10.17)
Bir şehirdışı yap haftasonu filan. İyi gelebilir. Belli ki bunalmışsın genel olarak düzenden. İlaveten, mevsim geçisi vs. de olabilir. Geçtiğimiz iki gün resmen güneş doğmamıştı, bayağı olumsuz etkilenmiştim ben de.

Editleyip biraz ilave ederken tik atmışsın, ellerin dert görm... O yüzden yazayım dedim birazcık daha detaylı. Bence geçici bir durum özetle. Yeni veya farklı bir şeyleri "oldurmak" için uğraşmamalısın bence.
0
skooma
(31.10.17)
@aychovski her zamanki gibi muhteşemsin :) ya ben de derdimi hiç anlatmıyor değilim ama aynı dediğin gibi gülerek olayı küçümseyerek dalga geçerek anlatıyorum ama aslında gerçekten üzülüyorum o duruma. O dediğin akımı da gördüm ama bize öğretilen depresyon için temel semptom olarak çökün ruh hali ve sorumluluklarını aksatmak şeklindeydi bende bu ikisi de yok ondan bilemedim ama en doğrusu psikiyatriste gitmek gibi :/
0
🌸pastörizesüt
(31.10.17)
neşeliyim diye tarif ettiğin zamanlarda kafanı bozan şeyleri espriye vurup geçiştiriyor, ya da bozulsan da umursadığını göstermeyi gereksiz bulduğun, çocukça bulduğun vs. için de böyle yapıyo olabilirsin; yapıyo olabilirsin derken bu alışkanlık haline gelmiştir ve kasten yaptığın bişey değildir, üzerine düşünmemişsindir farketmemişsindir.
0
dafaisss
(01.11.17)
(24)

evleneceginiz kadının kyk borcunu üstlenir misiniz?

all girls dream
hadi bakalım erkeklerden cevap gelsin.
hadi bakalım erkeklerden cevap gelsin.
0
all girls dream
(31.10.17)
Evleneceğim kadın o kadar asalak biri olmayacaktır, bunu bana üstlemeyecektir. Kendi halledecektir.
0
MaNOfTheYear
(31.10.17)
Erkeklerden cevap gelsin demişsin ama bir bayan olarak cevap vereyim çatır çatır kendim ödüyorum. Evliyim. Zamanında benim yediğim hurmalar neden onu tirmalasin?
0
kafanguzelolmus
(31.10.17)
param varsa öderim de, kişisel borçların evlilik muhasebesinde ayrı yeri olduğunu düşünüyorum. mesela ben evlendiğimde kredi borcum hala yaşıyor olursa onun için kendi kazancımdan ayrı bütçe ayırırım.
itlik serserilik yaparak harcadığım parayı hanımımın rızkından kesecek değilim evelallah!
parası olur da beni almadan önce kyk'mı kapatırsa itiraz etmem tabii ki *-*

bunun küçük hesapla alakası yok, sorumluluk almakla alakası var. biricik göz ağrım ugg'lara verdiği paranın sorumluluğunu almayıp bana ödetmeye kalkarsa onun ugg'larını yolarım. ba ba ba, senin paran benim param yokmuş. tuzu kuru olanlar için olmaz tabii, 47255 lira gelirim olursa ben eski sevgilimin kyk borcunu da öderim onda sıkıntı yok zati, halla halla...
0
Bruce
(31.10.17)
öderim.karım olduğu andan itibaren artısı ile eksisi ile benim kanatlarım altında olduğuna göre borcu da benimdir.evlenirken reddi miras yapın o zaman bu kadar ince düşünüyorsanız.
0
since1907
(31.10.17)
Maaşım iyiyse öderim. Çok iyi değilse üç beş katkıda bulunurum. KYK kredisi denince sanki herkes aldığı parayla itlik serserilik yapmış gibi anlaşılıyor ama belki o para olmasa okuyamayacak insanlar da var. Nasıl harcadığına bakmazdım o yüzden. Gezip tozmak, yiyip içmek için harcadıysa da afiyet olsun.
0
dissendium
(31.10.17)
iş evlenmeye vardığında iki tarafta birbirinin kişisel borcunu seve seve ödemek zorundalar.

(bkz: düğün öncesi damadı iflas ettirmek/#69148567)

o yüzden ne yapıyoruz? saçma sapan borç altına girmiyoruz düğün öncesi.
0
blue eyes white dragon
(31.10.17)
evleniyorsak eğer bu tarz şeyler aramızda sorun olmaz. bu tarz şeyler problem olacaksa evlenmeyiz.
0
AlsterWasser
(31.10.17)
Kendisi ödeyemiyorsa veya rica ederse öderim ne olacak.
0
catch the arrow
(31.10.17)
getir de borçlarını kapatayım diyecek halim yok kendisi öder zaten ama darboğaz olur, kaza olur bela olur vs öderim yani ne olacak. kyk borcunu ödemeyeceğim kadınla neden evleneyim ki?
0
nrmnm
(31.10.17)
ahahahagsdads onun borcu senin borcun ayrimi olur mu evlilikte? borcu paylasamayan adam colugu cocugu nasil paylasacak?
0
tavukbanalop
(31.10.17)
kuzenim kaçarak evlenmişti, kaçtığı eşi ödedi.
0
aydogank
(31.10.17)
Burda adam evlenince tabii borcu paylaşacak falan diyen kadınların kaçı evleneceği erkeğin kyk borcunu üstlenir acaba. Evlenecekleri erkeklere kendisiyle alakası bile olmayan bir borcu kilitlemeye çalışan hatunlar adına da “paylaşım” diyorlar amk shshd, ne güzel memleket.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(31.10.17)
Öderim ben de
0
keep out
(31.10.17)
Sevgiliyken ödedim,hacizle ugrassin istemedim,iliskim devam ediyor.Ben herhangi bir beklentiyle yapmadim yani o kisi benle evlensin filan diye degil.Cünkü ben evlilik düsünmüyorum,kendisi de düsünmüyor.Evlilik düsünmemekte iliskimizi önemsiz yapmiyor,birbiirmiz icin önemliyiz ve mutlu oldugumuz yere kadar gidecek.Ben cok cok israr ettim bu arada ödemek icin o yüksek lisans sürecindeyken. Şu an kendisi de çalışıyor,aramızda para muhabbeti yok.
0
basubadelmevt
(31.10.17)
erkek değilim ama tabiki öderim. iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta... o zaman dost hayatı yaşa bir zahmet. faturaları da bi sen bi o ödesin. yemeği de nöbete koyun.
0
for day to break
(31.10.17)
yeterki geçmişinde sadece kyk borcu olsun, öderim.
0
petek
(31.10.17)
yani oderim sorun olmaz, benim icin oldukca dusuk bir meblag bu
0
purple rain
(31.10.17)
En başta kişiler arası güven, sonra da imkan varsa her türlü üstlenilir.
0
1adam
(31.10.17)
Yani ailesiyle ortak alinmis evin kredi borcuna laf ederim. Ustlenmek istemem. Ama kyk borcu icin kisisel harcamis yemis kiz, gelsin oderiz. Ama her odedigimde de "ulan bu krediyle elin adamina hediye aldiysan var yaa" der dururum.
0
allah yazdiysa bozsun
(31.10.17)
eşim kendi ödedi, benimkini(ben erkek) de babam ödedi sağolsun:D
0
prezarlatif
(31.10.17)
Kız arkadaşım işsizdi bu son afta. Hem lisans hem de yğksek lisanstan 22bin kadar borcu vardı.
Aftan yararlan ben destek olurum dedim. İstemedi destek deyince. Sonra indirim oranını duyunca tamam dedi. (Bu arada ailesinin durumu çok iyi hani bok gibi parası var desem yeri Ama hatun çekingen. Bu kredileri de o yüzden almış)
İlk taksiti ben yatırdım yalan değil. Hepsini de yatırırdım gocunmam. Sonuçta bir yola çıkmışız birlikte. İlk taksiti yatırdıktan hemen sonra işe girdi. Kendisi ödüyor şimdi ama yine de soruyorum ben lazım mı falan diye. Karşılıklı güven olduktan sonra gocunmam ben.
0
ismira007
(01.11.17)
Gerçekten artık anlamakta zorluk çekiyorum.İnsanların birbirleriyle evlenmeye karar vermesinin anlamı değişiyor sanırım ve ben bu durumu idrak edemiyorum. Bu duyurudaki soruyu görünce sadece cevapları merak ettiğim için geldim ve baktığımda çoğu kişinin borçlara bireysel olarak baktığını gördüm. Evleneceğim kadının her türlü borcunu öderim, ona güvenirim, bunun konusu bile yapılmaz. Bunun kadını ya da erkeği yok. Konusunun yapılması bile evlenmeme sebebidir. Yapılırsa zaten, o evlilik olmaz. Veyahut ilişki. Sevgi nedir ya hu? Çok mu basit ya da çok mu programlı geliyor artık insanlara sevmek. Evliliğinde 50'inci yılını dolduran çiftler tanıyorum ve bugüne bakıyorum. Verecek cevap bulamıyorum. Çok üzülüyorum. İçime sanki bir taş oturuyor. Yaşayamayacağız duygular geliyor gözlerimin önüne. Sonumuz umarım hayırlı olur.
0
Khalkedon
(01.11.17)
evlendiğimiz andan itibaren eşimle tüm bütçelerimiz ve harcamalarımız ortak.Bence doğrusu da bu.Ortak bütçe tuttuğunuzda birey olarak değil aile olarak ödemiş oluyorsunuz.Teknik olarak eşinizin ödemesiyle sizin ödemeniz arasında bir fark yok.
0
turkuaz
(01.11.17)
Evleniyorsan zaten senin benim olmaz.
0
burfak
(01.11.17)
(7)

Şampuan kullandıktan sonra kaşıntı olması/Meyve yedikten sonra acıkmak

m e b
1. Head & Shoulders kullanırken böyle olmuyordu, yani aşırı olmuyordu. Şampuanlara da öyle çok önem vermem ama Elidor da olsa, başka marka şampuan da olsa duştan sonra köpüklerin değdiği her yer çok kaşınıyor. İyice durulanıyorum ama sonuç aynı. Yani şampuan kalıntısı vs kalmıyor. Duş jelinin bazıla
1. Head & Shoulders kullanırken böyle olmuyordu, yani aşırı olmuyordu. Şampuanlara da öyle çok önem vermem ama Elidor da olsa, başka marka şampuan da olsa duştan sonra köpüklerin değdiği her yer çok kaşınıyor. İyice durulanıyorum ama sonuç aynı. Yani şampuan kalıntısı vs kalmıyor. Duş jelinin bazılarında da aynısını yaşıyorum.

2. Bir de ne kadar tok olsam da meyve yedikten sonra acıkmaya başlıyorum. Sebebi ne ola ki? Normal mi bu durum?
0
m e b
(31.10.17)
1- Alerji olabilr ya da çok kurutuyordur. Spor salonundaki şampuan benim cildimin canına okudu mesela. Kaşınmıyorum ama kurudum. Değiştirmek lazım.

2- Meyve kan şekerini yükselttiği için acıktırabilir. Üstüne biraz ekmekle dengelerler genelde.
0
lcha
(31.10.17)
1. Benim saç derimi de ısırgan otu özü içeren şampuanlar kaşındırıyor. En iyisi şampuan değiştirmek.
0
dissendium
(31.10.17)
1. Bazı markalar bazı insanlarda ters tepiyor nedense. Ben de Elidor veya Dove kullanırsam bitli gibi kalınıyorum ama Rejoice kullanırsam, o kalıntı yapmıyor. Hepsinde de "kuru saçlar için" yazıyor. Yani, iyi olan şampuan kepek şampuanı falan da değil.

2. Icha + 1 Meyve şekeri de yükseltiyor ama ekmek de acıktırır. Proteine kaymak daha iyi derler. angelus açıklar umarım.
0
aychovsky
(31.10.17)
1- Market şampuanlarındansa Otacı gibi nispeten daha az zararlı şampuanlar tavsiye ederim. Onların da bir sürü modeli var, biri bende kepek yapıyordu mesela, uygun olanı seçmek lazım.
0
i was made for you
(31.10.17)
2) meyve şekeri yani fruktoz insulini bir anda yükseltir sonra bir anda normalinde altına düşürür o yüzden birkaç saat sonra canınız tekrar kan şekernizi yükseltecek besinler çeker.
0
powerpufgirl
(31.10.17)
Peki neden bazı insanlarda meyve yemek tokluk hissi veriyor ki o zaman?
0
🌸m e b
(31.10.17)
Anlık tokluk hissi verir fakat birkaç saat sonra acıktırır. Kana hızlı karıştığı ve çiğneme hissiyatı beyne gider doyduğunu zannedersin kısa süreli. Ekmekte de bu böyledir içindeki şekerden dolayı o an karnını tok tutar fakat ekmeksiz ve şekersiz sağlıklı bir kahvaltıdan sonra daha uzun süre tok kalırsın.
0
powerpufgirl
(31.10.17)
(27)

İstifa edip iş kurmak

six packsiz
Var mı bunu yapan? siz veya tanıdıklarınız.Başarı oranları nedir? Ne iş yaptılar?
Var mı bunu yapan? siz veya tanıdıklarınız.
Başarı oranları nedir? Ne iş yaptılar?
0
six packsiz
(31.10.17)
Ben sayılabilirim kendi işimi kurdum. Başarılı değilim ama başarısız da değilim.
Ekşide büyükbaş hayvancılık yaptığını yazan biri vardı. Onun entrysi epeyce detaylı ve güzeldi.
Öncelikle hiç bilmediğiniz bir konuda başlamayın. En az bir yıl hiç gelir elde edemeyeceğinizi göze alın.
Moda'da yerim var ve o kadar çok açılıp kapanan dükkan gördüm ki. Hepsi üçüncü ayında taş çatlasın beşinci ayda battı.
Düzgün iş planları yoktu. Direk iyimserlik hakimdi. Üç ayda müşteri oturur dediler ama oturmadı.
En az bir yılda tanınıyorsun.
iyi bir iş planı lazım diğer türlü zor.
İyi örnekler de var tabi.
Tshirt canta vs tasarımı yapan bir arkadaşım var. Tekstil sektöründe çalışırken yandan yandan başlamış işine zamanla tam zamanlıya geçti.
İki tane dükkanı var. Giyimi yaşam tarzı değişti. Koleksion vs yapıyor. Müşterileri ile sürekli iyi bir ilişki kurmuş durumda.
Bir diğer örnekse el yapımı takılar yapan bir yer. Aile işletmesi üç kişi üretiyor ve iki tane de mağazada duran çalışanları var. 60bin civarında ciroları var. Onların sansı da iyi satış elemanları seçmiş olmaları. Satış elemanları ikna edici ürünü tanıyor ve seviyorlar. DüZgüm giyimliler, hafif tarzlar ama snop asla değiller. Yapılan ürünn özel olduğunu müşteriye de hissettiriyorlar.
0
fasulyek
(31.10.17)
Allah aşkına butik cafe kurmayın. Kaçıncı beyaz yakalı evin karşısındaki dükkana cafe açıp bir sene içinde batıyor. Günahtır.
0
SiyamkedisiZorro
(31.10.17)
Ben ve ortağım yaptık.

Aynı firmadan çıktık, aynı sektörde rakip olarak karşılarında yer aldık.

Başarı oranı olarak ta, bizi rakip olarak görmeleri bir gösterge. Kimseye Muhtaç olmadan geçen günleri de başarı olarak kaydediyorum.
0
kaosu
(31.10.17)
İyi olanların ortak özelliği işlerine gerektiğinde yatırım yapabilmiş olmaları. Çünkü işi büyütmek istiyorsanız. Param yok yapamam deme lüksünüz yok.
Ben işten kazandığımı yine işe yatıyorum. Cidden çok az parayla geçiniyorum. Bazen yandan freelance başka alanda iş yapıyorum. Atölyeye gittiğim günler dışarda yemek yemiyorum yanıma alıyorum mesela.
0
fasulyek
(31.10.17)
Var. İstifa... Sonra arkadaşımla güzel bir yerde şık bir Tobacco Shop açtık :) Hatta millet şurada fotoğraf çekilebilir miyiz bile diyorlardı:) İlk başlarda zor oldu ama sonra beklediğimizden fazla iş yapmaya başlayınca 2. şubeyi yeni açılan bi alışveriş merkezine açtık. Aralarında mesafe olunca zorlanmaya başladık. Birini kapatıp, diğerini harcadığımızdan 2 katı fazla paraya devrettik, güzel bi kiraya verdik. Şimdi ne açabiliriz diye düşünüyoruz. 9 aydır düşünüyoruz gerçi bakalım nolacak :))

Başarı oranı bence hırsına ve hesabına kitabına bağlı. Ben iş yerlerinde çok hırlanıyordum. 3 kuruş para verip sömürdükleri kadar sömürüyorlardı. O sıra manav bile olsa açacaktım ama ileride devrederiz mantığı ile tekel açtık işte :) İyi para kazandım, güzel eğlendim gezdim. Ama hiç değilse ne olursa olsun kendi işin. Bu güzel oluyor..

Bizim gibi esnaf olacacaksanız. açacağınız yer önemli, bi kaç aylık kirayı şimdiden ayırın, ilk aylar zor olacak dayanın. Öyle bu kesin tutar, bu işte para var diyerek açılan çoğu yer 1 senesini tamamlamadan patlıyor.

Bir başka arkadaşım reklam ajansında çalışıyordu. Ben sabahları kalkamıyorum abi zor geliyor ya, senin gibi yaşamak istiyorum diyip kendi ajans gibi bir şeyini kurdu. 3-4 oldu geçen hafta içerken abi ilk ay zordu ama geçen ay maaşımdan fazlasını aldım, hiç değilse kimseyle uğraşmıyorum dedi. Ama kendisi yabancı forum, ne kadar tasarım sitesi, yaratıcılık sitesi varsa hepsinde aktif saldırıyor. Suudi birini bağlamış, kafeci mi ne. Ona tasarım yapmak için hafta sonu Suudi Arabistan'a gidiyor. Bildiğiniz, kafanızın yattığı şeyi yapınca başarı olur. Neden olmasın.
0
eazy
(31.10.17)
Istifa degil ama ogretmenlik okurken ticarete atildim.okulun ucuncu senesi 20 okul arkadasim personelimdi. Okul bitince ogretmenligi hic dusunmedim. Bir kac farkli is yaptiktan sonra 15 sene once bir arkadasin telkiniyle bijuteriye basladim. Iste pismek icin pazarda isportada satis yaptim.sonra yazlik yerlerde stand kiraladim en zevjli ve kazancli kismi o zaman basladi.gunduz denizde gece tezgahtaydim.100 gunluk sezonda haziran eylulde gunluk 500 temmuz agustosta gunluk 1500 2000 topluyordum ve benim gibi ehlikeyf adam icin mukemmeldi.10 sene kadar oyle devam.etti karimi hep yedim sermayemi korudum.o ara hayatimin hatasini yapip tekstile bulastim hem psikolojim bozuldu hem her seyimi kaybettim. Bir sene bosluktan sonra bijuteriye borclanarak tekrar girdim. Ise daha ciddi daha kurumsal yaklastim.sezonu daha uzun yazliklari sectim. Daha kaliteli daha pahali ama arkasinda durabilecegim mallar sattim. 12 ay kazanabilecegim sistemi kurdum.ardindan al satla toptan dagitmaya basladim ufak ufak.instagramda satis yapanlara vermeye basladim.gulsahintakitezgahi,sepsekers gibi deli kazanan musterilerim oldu.sonra da isin en zahmetli kismina soyundum.imalat.o kismin henuz basindayim daha yorucu ama ben mutluyum.
0
a r a m i s
(31.10.17)
Amcamın oğlu var. Fabrikada bakım personeliydi. Kafası çalışan biriydi. Her gün işe gidip gelmek için 3 saatini harcamaktan bunalıp, oto sanayide kendi servisini açtı. En son bir tane Porsche'nin şanzımanını tamir ediyordu. Hatta bir kere bizim garaja da getirdi. İşi sayesinde bayağı çevre yapmış durumda. Zaten sadece Mercedes, BMW gibi kaliteli otomobillerle uğraştığı için angarya iş çok olmuyor ve gelen müşteriler zengin oluyor. Bu sayede sürekli müşteri akışı oluyor. Hatta bulunduğumuz ilde bu işi yapan tek yer olması nedeniyle bayağı avantajlı konumda. Bence girişimcilikteki en önemli etken, girişimcinin içinde yatan hazineyi fark etmesidir. Bir insan ben bu hayatı hak etmiyorum, daha iyisini yapabilirim diyorsa o kişi doğru adımlar attığı takdirde ve gerekli kişilerden akıl ve tavsiye aldığı sürece o kişinin önü açık olur. Kendilerini aşmaya çalışmayan insanlara da maşallah demek kalıyor bu durumda.
0
dissendium
(31.10.17)
Şu ekonomik ortamda çok riskli bir hareket. Şu üçünden birisi olursa, denenebilir:

* Hiç iş yapamasanız bile, sizi 6 ay-1 sene idare edecek paranız varsa.

* Sabit giderleri karşılayacak en az bir müşteriniz halihazırda varsa.

* İşi kapattığınız anda, çok kısa bir sürede eski işinize veya başka bir işe girebilecekseniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.10.17)
Şöyle başarı hikayeleri daha bir gaza getiriyor. Daha da bekliyorum yazmanızı :)
0
🌸six packsiz
(31.10.17)
Ben de dahil cevremde boyle cok insan var. Ben maasli isi birakip takı ve cuzdan satarak basladim cuzdanda cok hata yapinca sadece takiyla devam ediyorum.bir arkadasim da sahaf acti eskisehirde.bir sene hep zarar etti ama simdi turkiyenin en iyilerinden biri. Baska bir arkadasim da kardesi icin kendi sermaye verip tayt satmaya basladilar sonra kendisi de istifa etti.iki sene tayttan sonra gumus isine girdiler bes seneden fazladir da gumusculer.
0
zargana75
(31.10.17)
Ben yapim geregi zaten baskasinin isinde calisamam saniyorum.24 yasima kadar calistim tecrube icin.ama hep aklimdaydi is kurmak.24 umde kurdum 15 senedir de devam ediyor.kendimi ticaretin disinda bisey yaparken hayal edemiyorum.
0
terastaki havlu
(31.10.17)
Ticaret icin yaratilmis insanlar var bir de asla ticaret yapamayacak insanlar. Ticaret yapamayacak insanlardan olup da dogru ortaklik dogru projeye dahil olabilenler de var tabi
0
fatih in fedaisi
(31.10.17)
arkadaşım var
meslek lisesini bitirdiği günden beri aynı -teknik- işte satın almacıydı
20 yıla yakın çalıştı (16 yaşında başlayınca öyle oluor) kendi firmasını kurdu. aynı sektör. sadece maaşlı eleman olarak değil patron olarak çalışıyor. sadece ev-dükkan kredisine ayda 20bin lira ödediğine göre herhalde kazanıyor.

ben istifa ettim ama işyeri açmak değil freelance'a geçtim. bunun avantajı; tek sermayem beynim. 5 yılda 1 de bilgisyar gerekiyor :) başka masrafı yok.
0
niye ama
(01.11.17)
Ben. Herkesin en saglam en guzel seymis gibi davrandigi benim icinse cok bogucu meslegimi ilk gunden sevmedim.ilk sene de biraktim.alti ay garsonluk yaptim cevremdekilerin gozbebekleri buyudu. Kafayi kirdigimi sandilar.cunku etiket her seyleriydi.o 6 aylik garsonlukta ticaretin garsonluk disinde her alanda ise yarayacak her seyini ogrendim.cunku ticaret sermayeden degil bakis acisindan cesaretten ve iletisimden gecer. Ilk ikisi bende zaten vardi. Garsonlukta da utangacligimi kirdim. 7nci ayda ilk isimi kurdum. 2 sene resmen para bastim.yaptigim isle ilgili yasalar degisti ve yatirimimi baska alana kaydirdim bir sene o iste ortalama para kazandim is iyiydi ama yorucuydu sıkıldım. Ucuncu ve kalici meslegimi o ara kesfettim.600 lira ile basladim ilk gun sermayemden fazla satis yaptim 720 lira.bu is olur aga dedim. O gun bugundur meslegim degismedi 10 yildir. Onemli olan asla sermaye degil. Start verip cabalamak.para her zaman afili islerde degil kucumsenen islerdedir. Bu bahsettigim 3 is de oyle islerdi. Son asil meslegimde hala pazarin yuzde 90 i bosta ama bu islere uyanan kimse yok.herkes kafayi ayni ise yaramaz islere takmis. Yok cigkofteci yok donerci yok startup yapip voleyi vurmak yok butik acmak yok cafe acmak yok aliexpresten mal getirip satmak. Cogunun bunlari bile yapacak cesareti yok da bunlari yapanin da aklindan suphe ederim.
0
a summer day
(01.11.17)
bildiğin işi yaparsan olur. cesur ol. yolun açık olsun.
0
Apocalypse
(01.11.17)
Ben hikayemi yazdım ama tekrardan bi a summer day artı 1 demeye geldim :)

Ama butik konusuna katılmıyorum. Bizim cadde üzerinde 3 tane var deli gibi iş yapıyorlar. Şahsen benim Tobacco'dan sonra kafama yatan ikinci iş.. Kiraya verdiğim adam büyük ihtimalle nisan-mayıs gibi çıkacakmış. Hemen oraya şık, şöyle cool bir butik patlatacağım :)
0
eazy
(01.11.17)
Bizim iş yerinden ayrılıp, kendi işini yapan kişiler tanıdım. Hepsine eski patronları ayrılırken "sen yapamazsın, beceremezsin, öyle kolay değil bu işler" derdi. Hepsi gayet güzel kendi işlerini yaptı. Evini, arabasını aldı, dükkan alıp kiraya veren var. Koşturursan her şey olur. İnsanın kendi işi olunca daha çok emek harcaması gerekiyor yalnız.
0
arockm
(01.11.17)
@eazy is yapiyorlar da nerden ne alip satiyorlar biliyor musunuz? Cool butik tabelayla falan olmuyor.tekstille ugrasip psikolojisi yerinde olan bir kisi var mi hic arastirdiniz mi? Elli kiyafet deneyip hicbirini almayan kadinlarla ugrasmak ve hepsini tek tek katlamak da cool mu:) cafe restoran acip gece gunduz bayramda bile calismak isteyenlerri bir de dakka basi trend degisen deli gibi rekabet olan ve bedenlerin dortte biri elde kalinca zararina satilan butik islerini cazip bulanlari asla anlamicam. Uzaktan davulun sesine degil tokmagin altinda anasi aglayana da bakin arada bir.cicek kozmetik bijuteri saat hediyelik gibi kolay olumsuz hep karli isler varken bunlara donup bakilir mi.
0
a summer day
(01.11.17)
a summer day;

''Tekstille ugrasip psikolojisi yerinde olan bir kisi var mi hic arastirdiniz mi?''

- Annem var, manyak evet :)

''is yapiyorlar da nerden ne alip satiyorlar biliyor musunuz?''
- Evet biliyorum :)

Vazgeçtim. Hediyelik eşyacı açıyorum :))
0
eazy
(01.11.17)
:)))) @eazy mutlu olmak istiyorsan dogru karar.her sey para degil.
0
a summer day
(01.11.17)
Kanvas tablo isindeyim pazari kucuk ama zevkli is.yalniz bu bijuteri isi gercekten tatli is.zahmeti riski yok 1 e alip bese satiyorlar yukte hafif pahada agir. Nerden nasil baslanir bilsem ikinci is olarak ben de direk atlarim.
0
fatih in fedaisi
(01.11.17)
Baska basari hikayeleri ekleyen olsa da biz de feyizlensek.
0
a summer day
(02.11.17)
isott ekleyecekti ama vazgeçti sanırım.
0
🌸six packsiz
(02.11.17)
fasulyek
(02.11.17)
Bu basliktan dolayi sayisiz soru ve msj aliyoruz ama uzun uzun cevap yazdigimiz insanlar bir tesekkur mesaji bile atmiyor cevap olarak.bu cok heves kirici.
0
a r a m i s
(03.11.17)
buradaki gibi, uzun uzun, ince cevaplar yazilinca cok hisleniyorum...

fakat, alla'im burayi buyuk yazacagim: BASARI HIKAYELERI OKUMAK COK YANILTICI OLABILIR.

ben sorudaki isi aynen basardim; hala ilgili borclari oduyorum.

cunku is planimda aciklar vardi, pazara dair bilgim kitabiydi, insanlar hakkinda iyimserdim, para dusunmek huyum degildi, ve saire...

cok ogreticiydi de... cok mu lazimdi? bilmem... millet sana basarilarini anlatir. o oyle yapmis, bu boyle kazaniyormus, bilmem ne... kimse sana icmeden uyuyamadigini, aylardir kiyafetleriyle sizdigini, gunde kac agri kesici aldigini bilmedigini, bilmem nereden bekledigi paranin da gelmedigini, kirayi odemek icin nenesinden kalan bilezigi sattigini anlatmaz.

aman, diyorum.
0
e haliyle
(03.11.17)
Yok mu yahu daha yaratici seyler.
0
fatih in fedaisi
(09.11.17)
(15)

Üniversite hani güzeldi???

sack jparrow
Geldik 2. aya gireceğiz. Isınma evresi mi uzun sürüyor? Nedir bunun ilacı, alışamadım gitti. Lisenin ilk zamanları gibi değil anlayacağınız. Ayrıca asosyal çıkarımı yapıyosanız bi zahmet sizi uzaklara alalım.
Geldik 2. aya gireceğiz. Isınma evresi mi uzun sürüyor? Nedir bunun ilacı, alışamadım gitti. Lisenin ilk zamanları gibi değil anlayacağınız. Ayrıca asosyal çıkarımı yapıyosanız bi zahmet sizi uzaklara alalım.
0
sack jparrow
(31.10.17)
üniversite ne ?
0
AlsterWasser
(31.10.17)
seni kim kandırdı güzel kardeşim?
0
fragile lady
(31.10.17)
küçük bir şehirde ya da boktan bir üniversitede okuyorsan göreceğin sadece çomarlık olacak. fazla beklentiye girme.
0
empedokles
(31.10.17)
@empedokles ilk 5 te sayılan bi üniversite.
0
🌸sack jparrow
(31.10.17)
he bu, ilk sene sac sakal uzatirsin, sonra normale donersin. kizlar falan da teklif etmiyor ayrica.
0
baldur2
(31.10.17)
ailesinden ilk kez uzaklaşıp özgürlüğün tadını çıkaranlar
ailesinden para alan ve okuduğu sürece çalışmak zorunda kalmadan bu parayla geçinenler
rahatça kızlı erkekli ortamlar görmeye başlayanlar

seviyor genellikle üniversiteyi. bunlar senin için anlamlı değilse ''e bu muydu?'' moduna girmen normal.
0
soft
(31.10.17)
Valla karakter meselesi. İlk haftadan at gibi kızla sevgili olup şehirdeki tüm kafeleri keşfeden de var, son sınıfa gelip sınıftakilerin adını bilmeyen de var. Üniversite büyülü bir yer değil ama öğrenciliğini yaşayacağın son yer. Bunun hakkını veren de var, veremeyen de. Güzellikten ne anladığına bağlı.
0
dissendium
(31.10.17)
bir yeri güzel yapan da kötü yapan da insandır çoğunlukla.
0
testis agrisi
(31.10.17)
Üniversite asıl mezun olup da iş hayatında köleliğe başladıktan sonra güzel geliyor bence. İçindeyken çok bir şey anlamıyorsun.
0
ms brownstone
(31.10.17)
Bu yargı genel bir yargı değildir, kişiden kişiye göre fazlasıyla değişiklik gösterebilir. Bazılarına üniversite zulüm gibi gelir, bazıları için hayatlarının en güzel çağıdır. Tamamen senin beklentilerine, yaşam tarzına, ailevi durumuna, çevrene, ortama, üniversiteye ve arkadaşlarına bağlı. Üniversite hayatına çok büyük manalar yükleme yani uzun lafın kısası, akışına bırak. Bu arada tam olarak sorunun ne olduğunu da söylememişsin. Yani biraz aç beklentin neydi ne buldun ona göre daha sağlıklı cevaplar verebilelim.
0
tierra santa
(31.10.17)
hazırlıktayken ben de böyle hissetmiştim. sonra düzeldi. hazırlık lise gibiydi çok bunalmıştım. sonra dersler ilerledikçe ilgi alanıma doğru yol aldığımı hissettim daha güzel olmaya başladı.
0
ruh i tibbiye
(31.10.17)
bana güzelliği aylaklığa bahane olmasıydı, senin beklentin neydi yazmamışsın.

ilk senenin ilk dönemi 2, diğer dönemlerde 1-1,5 gün boşluk vardı programda. bolca kafama ne nasıl esiyosa yapmaya okumaya konuşmaya vaktim oldu, 2 senesinde falan yaklaşık part-time çalıştım yine de vaktim vardı. evden iyi kötü para geliyodu nasıl geçincez kaygısı da yoktu.

geri kalan güzelliğini sen bulcan. sınıfta takılı kalırsan bi numara olmaz ama.
0
dafaisss
(31.10.17)
lise bittiği gün hayatının en güzel dönemi bitmiş oldu. bundan sonra her geçen yıl hayatın daha kötüye gidecek.
0
sen git ben geliyorum
(31.10.17)
daha ilk ay bitimiş, çok erken. belli bir ortamın olduktan sonra eğlenmeye başlarsın. çoğu insan ilk dönemin sonunda bir arkadaş çevresi yapar ve herkes herkesin adını tipini huyunu bilecek kadar tanır birbirini. ikinci dönem de içlerinden sana uyan bir grupla spring break'e falan gidersen baya eğlenirsin :D o olmadı dersi ekip bira içmeye gidersiniz o da olumlu.

bir de bizde hep şöyle oldu, ilk sene beraber takılanlar ikinci-üçüncü senelerde bambaşka gruplarla takılmaya başlayıp onlarla devam ettiler. bu ortamlar çok çabuk değişebiliyor yani sen insanları ve kendi zevklerini tanıdıkça. o yüzden şu anda herkese bi şans ver, bir de itüdeysen ful erkek ve sürekli ders çalışan gruplarla takılma :D

ben şahsen gayet keyifli bir üniversite hayatı geçirdim ama ilk başlarda hiç arkadaşım yoktu ve senin gibi düşünüyordum. bir de muhteşem bir liseden çıkıp üniversiteye girince lisedeki ortamı burada devam etmediği için insan bi afallıyor. insanları tanımaya başladıkça güzelleşir ama.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
üniversitenin tek güzel tarafı oldukça boş zamanın olabilmesi. türkiye'deki üniversitelerden bi şey beklemek manasız. kendini geliştir. güzelliği orada.
0
empat
(31.10.17)
(4)

Bilgisayarım toz bataklığında

douglas
Eskiden olsa içini açıp en küçuk kosesine kadar supurup temizlerdim. Fanlari acip her yerini temizleyip macun suruyordum. Ama on yillik dyson supurgemizin motoru bozuldu ve tamirci motoru icin 400tl istedi. Sifirlarinin artik 1000 tl oldugunu vs bilmiyorduk yeni supurge aldik 375 tlye ve onceki dyso
Eskiden olsa içini açıp en küçuk kosesine kadar supurup temizlerdim. Fanlari acip her yerini temizleyip macun suruyordum. Ama on yillik dyson supurgemizin motoru bozuldu ve tamirci motoru icin 400tl istedi. Sifirlarinin artik 1000 tl oldugunu vs bilmiyorduk yeni supurge aldik 375 tlye ve onceki dyson gibi fircali ucu yoktu. Haliyle bu supurgenin ucu bildigin demir uc ve bu sekilde nasil anarkatima falan yaklastiracam bilemiyorum. Eski supurge gittiginden beri temizlemedim icini. Cok fan gerektiren oyunlari calistirinca yarim saate kendiliginden kapaniyordu pc. Power supply elektrik yettiremedigi icin diyordum ama hayir fanlari temizlemeliyim ve boyle bir sorunum var.

Fanlari ve kasanin icini nasil temizlerim?
0
douglas
(30.10.17)
Eğer vantilatör varsa kasayı açık havaya çıkarıp üstüne hava gönderebilirsin. Vantilatörlerin en hızlı modu bayağı hava yolluyor. Bu şekilde tozlar uçup gider. Fanları sökebilirsen yıka. Bazı tozlar çamur gibi katılaşıyor. Kapanma sorunu varsa termal macun değiştirmekte yarar var.
0
dissendium
(30.10.17)
Kompresörle de olur mahallede bisikletçi falan varsa hallolur öyle
0
reactionic
(30.10.17)
Abi zaten elektrikli süpürge ile bilgisayar temizlenmez, hele bi de fırça uç demişsin. Süpürge parçalarda statik elektrik birikmesine sebep olur, anakartın yanmasına kadar tonla sorun yaratabilir. Senin ihtiyacın olan böyle bir hava spreyi.
www.hepsiburada.com
0
Haldamir
(30.10.17)
Haldamir doğru söylemiş elektrik süpürgesiyle olmaz. 2000 watt fön makinanız var ise 3. seviyeye getirip sogut modta bilgisayarınızın içine tutun. kasada açabildiğiniz heryeri açın o şekilde uygulayın. bunun dısında macun değiştirme sansınız varsa tabi ki onuda yapın bunun ustune hala saçmalıyorsa pc bir parçası gümlemiştir.

söylememe gerek var mı bilmiyorum ama açık alanda yapmanız şart çıkacak tozları hayal edemezsiniz .(
0
Aşk Adamı
(30.10.17)
(1)

kıyafet tasarlama / üretime geçirme

dayrise enterprises
piyasada talep oluşturacağını düşündüğüm bir kıyafet şekli var aklımda.konuyla hiç alakası olmayan birisi olarak nereden başlamam lazım?kafamda canlandırması çok kolay ama "şurası şöyle olacak, burası böyle gözükecek" şeklinde ilk kime açılmam lazım ki bana bi çizim yapabilsin?moda tasarımcısı, mode
piyasada talep oluşturacağını düşündüğüm bir kıyafet şekli var aklımda.
konuyla hiç alakası olmayan birisi olarak nereden başlamam lazım?
kafamda canlandırması çok kolay ama "şurası şöyle olacak, burası böyle gözükecek" şeklinde ilk kime açılmam lazım ki bana bi çizim yapabilsin?
moda tasarımcısı, modelist, stilist vs..
arkasından üretime geçirme safhası. nasıl olmalı bu işler? işi bilenlerden tavsiye bekliyorum.
0
dayrise enterprises
(30.10.17)
Önce kapsamlı bir araştırma yapmak gerekiyor. Bu tasarımı daha önce deneyen ve üreten olmuş mu diye. Belki de farklı ülkedeki biri tasarlamış ve patentini almıştır.
0
dissendium
(30.10.17)
(7)

gizemli birtakım olaylar

ozgur bir kusun hatirati
şöyleki, iki yıldır kiracı olduğumuz evin alt katına yeni kiracılar taşındı, çanak antene bakmak için terasa çıktılar. yeni komşumuz aşağı doğru eğilince kabloya sıkıca bağlanmış bir kağıt gördü. neyse kağıdı aldık, bıçakla bantın bir kenarından kestik, içinde arapça, farsça yazılar, birkaç da tuhaf
şöyleki, iki yıldır kiracı olduğumuz evin alt katına yeni kiracılar taşındı, çanak antene bakmak için terasa çıktılar. yeni komşumuz aşağı doğru eğilince kabloya sıkıca bağlanmış bir kağıt gördü. neyse kağıdı aldık, bıçakla bantın bir kenarından kestik, içinde arapça, farsça yazılar, birkaç da tuhaf sembol olan bir kağıt çıktı.
bu nedir büyü müdür diye konuşulurken, anneme sormaya karar verdik, annem de bir hocaya gösterdi, kadın da boşanmaları için bir büyü demiş, ama bize değil, ev sahibimize, isimleri de yazıyormuş. şimdi bundan mıdır bilmem ama: ev sahibimiz evleniyor, şu an oturduğumuz evi bir güzel yeniliyorlar, kısa bir zaman sonra da boşanıyorlar.
şimdi, ev sahibimiz böyle şeylere inanıyor mu bilmiyorum, arayıp söylesem nasıl karşılar onu da bilmiyorum, ki sohbet etmek için de tuhaf bir konu..
ne yapayım? ev sahibini arayıp biz böyle böyle bir şey bulduk demeli miyim? siz olsanız ne yapardınız?

edit: imla
0
ozgur bir kusun hatirati
(30.10.17)
Ben olsam söylerdim. Adamın karşı büyü yapma hakkı var.
0
dissendium
(30.10.17)
Böyle şeylere inanmayan biri olarak buna benzer bir olayı duydum yakınlarımdan.Boşanmak üzere olan çift kâğıt bulunduktan sonra yeni evli gibi mutlu oldular. Bence de söyle
0
valarmurgulis
(30.10.17)
Bizimde başımıza geldi ben arayıp söyledim abi bak böyle bişey bulduk ne yapalım diye. Sen bilirsin kardeş ben inanmam demişti. Bence arayıp söyleyin. İnanmıyorsa zaten sorun yok.
0
ferrarimizolaydisatardik
(30.10.17)
aradım, uygun şekilde imha edebilir misiniz diye sordu, sanıyorum inanıyor. cevaplar için teşekkürler.
0
🌸ozgur bir kusun hatirati
(30.10.17)
Boşandılarsa bence hiç karıştırmayın. O iş bitmiş artık. Kafa karıştırır, kim yaptırdı diye çevresindekilere, büyük ihtimalle de yanlış kişiye düşman olur... Yakarak imha edin.

Ama hala mahkemeleri vs. devam ediyorsa, bunu bahane edip barışabilirler. Söylemeniz iyi olur.



.
0
kartallar yuksek ucar
(30.10.17)
çanak anten tesisatını suriyeli bir yapıp kabloya da giden daire no uydu adı falan yazmış olmasın ?
0
orpheus
(31.10.17)
@orpheus biz de öyle bir şeydir sandık aslında ilk başta, sonra öyle olmadığı çıktı.
0
🌸ozgur bir kusun hatirati
(31.10.17)
(8)

sevgililik öncesi dönem ne kadar sürmeli?

gonul_isleri
sevgili olmak için niyet başta belli edilmeli mi? yoksa arkadaş gibi belirli bir vakit geçirdikten sonra mı yapılmalı? tanışma ile sevgililik arasındaki süre, görüşme sıklığı nasıl olmalı?
sevgili olmak için niyet başta belli edilmeli mi? yoksa arkadaş gibi belirli bir vakit geçirdikten sonra mı yapılmalı? tanışma ile sevgililik arasındaki süre, görüşme sıklığı nasıl olmalı?
0
gonul_isleri
(30.10.17)
o dönem hiç olmamalı.
0
gölgede aynı
(30.10.17)
Bence o dönem mutlaka olmalı. Ben bu insanı begeniyorum, zaman gecirirken onunla egleniyorum, anlasabiliyoruz, bizden guzel sevgili olur denilebilecek bir noktaya kadar o tatli flort evresi yaşanmalı bana göre. Şu kadar sürmeli diye bir sey yok. Duruma gore degisir ama kısa da olsa olmalı. Niyet zaten belli olur, arkadas gibi degil de flört halinde bir süre vakit gecirmek dogru ve saglikli olan sanki. Tabi akışa, duygu yoğunluklarina çok müdahale edemeyiz, bir sekilde o yola girilir zaten ama imkan varsa tanıma şansı verilmeli.
0
aquarium
(30.10.17)
bence bu kadar hesaplanmamalı.
0
denef
(30.10.17)
Mühendis olarak ben bile o kadar hesaplamıyorum. Görüşme sıklığı herkeste değişiyor.

Su akar, yolunu bulur + 1
0
aychovsky
(30.10.17)
Küçük bir hesap yaptım, şöyle çıktı.

"Kanka diyecek hale gelmeyeceğiniz kadar kısa, görünce bu kimdi amk demeyeceğiniz kadar uzun sürmeli."
0
dissendium
(30.10.17)
1 gün de olur 1 yıl da...
0
lcha
(30.10.17)
ben hiç "sevgili olalım mı?", "olalım" gibi bir diyalogla sevgili olmadım kimseyle. O yüzden öyle bir zaman dilimi yok bence. Siz zaten karşınızdakinin sizden tiksindiğinden emin olmadığınız sürece kendi beğeninizi vs belli edersiniz, o da ona göre karşılık verir. Olaylar gelişir. Haliyle öyle bir zaman dilimi olmadığını düşünüyorum. Keza, biriyle flört halindeysek ve bu kısım uzun sürerse de biraz iç bayıcı, çocukça buluyorum; yani öpüşecek miyiz, sevişecek miyiz, el ele kırlarda mı koşacağız, çocuk ismi mi seçeceğiz ne yapacaksak o kısma bir an önce geçelim isterim.
0
sopiro
(30.10.17)
tanısmak - cıkmaya baslamak arası süre: 1 gunden yıllara kadar yolu var.
cıkmaya baslamak - sevgili olmak arası süre: 1-2 ay ve en az 1 sevişme.
0
twelfth
(31.10.17)
(8)

bir başka yaş farkı sorusu

Stoneface
erkek 26 / kız 20 - kağıt üzerinde çok büyük bir fark durmasa da, daha önce böyle bir yaş farkını test etmiş kişiler ne düşünüyor acaba? benim "erken yirmi" dönemindeki enerjim pek yok, biraz daha duruldum. kızdaki enerji ve merak ilgimi çekse de ileride çocukça şeyler yapacak diye endişeleniyorum.
erkek 26 / kız 20


- kağıt üzerinde çok büyük bir fark durmasa da, daha önce böyle bir yaş farkını test etmiş kişiler ne düşünüyor acaba?

benim "erken yirmi" dönemindeki enerjim pek yok, biraz daha duruldum. kızdaki enerji ve merak ilgimi çekse de ileride çocukça şeyler yapacak diye endişeleniyorum.
0
Stoneface
(30.10.17)
çekilmez.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.10.17)
Önümüz kış. Sevgili yapmak için ideal dönem. Kendin dene ve gör.
0
dissendium
(30.10.17)
akik yasta degil basta?
0
the beste
(30.10.17)
onay verdim gitti
0
burya
(30.10.17)
olmaz. kız çocuk daha.
0
sen git ben geliyorum
(30.10.17)
Çekinme, devam et.
0
skooma
(30.10.17)
en kötü ihtimal yürümez ayrılırsınız. evleniyo ya da evlencek olsanız tamam da, daha başından olur mu diye düşünmenin alemi yok derim ben. kaldı ki, kendi akranın biriyle sevgili olsanız yine aynı: en kötü ihtimal ayrılırsınız.
0
dafaisss
(30.10.17)
Yaşın bir önemi yok mutluysan devam et
0
wishboneash
(03.11.17)
(4)

sony tutulmuyor mu?

harvey
Telefon markası olarak? Hatırladığım kadarıyla akıllı telefonlar öncesi daha tercih edilen bir markaydı. Sony gibi bir markanın daha dün ortaya çıkmış markalarla aynı klasmandaymış gibi algılanması çok garip değil mi? Kaçırdığım bir nokta mı var? Yoksa farklı ürünlere yoğunlaştıkları için telefonu f
Telefon markası olarak? Hatırladığım kadarıyla akıllı telefonlar öncesi daha tercih edilen bir markaydı. Sony gibi bir markanın daha dün ortaya çıkmış markalarla aynı klasmandaymış gibi algılanması çok garip değil mi? Kaçırdığım bir nokta mı var? Yoksa farklı ürünlere yoğunlaştıkları için telefonu fazla sallamıyorlar mı?
0
harvey
(30.10.17)
Su geçirmez telefon deyince herkes Sony var diyor. Bir kişinin Samsung var dediğini duymadım. Sanırım şu ana kadar en büyük başarısı bu. İnsanlar bir markanın ne kadar eski olduğuyla ilgilenmezler. Piyasaya getirdiği yeniliklere bakarlar. Samsung ya da Apple kadar iyi çalışmıyorlar bana göre.
0
dissendium
(30.10.17)
İş marka olmakta olsa Nokia yok olmazdı (telefon sektöründe yani), demek ki insanlara istediğini veremediler ve geride kaldılar, bu kadar basit. Yoğunlaşmayla ilgisi olduğunu sanmıyorum, Samsung da bin tane şey üretiyor.

Ha bana kalırsa Sony'nin telefondur televizyondur uğraşması gereksiz, Amerikan film ve müzik sektörü adamların elinde.
0
i was made for you
(30.10.17)
Sony'nin kemikleşmiş bir kullanıcı kitlesi var kolay kolay değiştirmez onlar telefonlarını. Sony telefonları da fena değildir ama tasarım yönünden kendilerini geliştirmemeleri (o kadar eleştiriye rağmen) ciddi puan kaybı oldu onlar için. Diğer telefonlar çerçeveyi küçültürken hala klasik kasa ile ve düşük bir ekran-çerçeve oranı sunmasıyla çoğu kişi eline alıp, buna o kadar para vermem diyor.
0
nickfury
(30.10.17)
z3 compact kullanıyorum. su, şarap, bira döküldü, denize dahi düştü , tuzlu sudan kulaklık jakı eridi sadece. 3 seneden fazla oldu şarjı hala iyi gidiyor. kullanımda bi yavaşlama olmadı sorunsuz kullanıyorum. bozulsa yine sony alırım. telefonun dış görünüşünden çok işe yarar özelliklerine bakıyorum ben.
0
hasmetizm 2046
(30.10.17)
(4)

el bileğimden dirseğime kadar olan kısmı nasıl güçlendirebilirim?

for day to break
o kısmı esnetebilme şansımız var, sanırım orada kas yok demi?
o kısmı esnetebilme şansımız var, sanırım orada kas yok demi?
0
for day to break
(29.10.17)
Şınav
0
dissendium
(29.10.17)
el sıkma yayı
urun.gittigidiyor.com
0
güneyli çocuk
(29.10.17)
ön kol deniyor oraya.
ön kol ile ilgili egzersileri arataiblirsin
0
€xpolerer
(29.10.17)
yüzme şansınız varsa yüzerken pullboy denen aleti bacak aranıza alıp ayak çırpmadan el paleti kullanarak önkol geliştirebilirsiniz. bu şekilde sadece güçlü ve dayanıklı bir önkol sahibi olursunuz. ağırlık kaldırarark şişireceğiniz kocaman bir önkol kasınız olacağına daha sıkı küçük fakat çok daha fazla güçlü ve dayanıklı bir kol edinirsiniz.
0
karlmarx
(29.10.17)
(1)

TYT(YGS) Kitap Önerisi

apdulera
Merhaba, öğrencinin seviyesi çok düşük. Birey A Serisi önermişlerdi ama onun matematiğinde LYS de var. Sadece YGS olanından arıyoruz.
Merhaba, öğrencinin seviyesi çok düşük. Birey A Serisi önermişlerdi ama onun matematiğinde LYS de var. Sadece YGS olanından arıyoruz.
0
apdulera
(29.10.17)
Karekök yayınlarını öneririm. Bende analitik geometri kitabı vardı. Çok iyiydi.
0
dissendium
(29.10.17)
(11)

sözlükteki kalite düşüşü

demirr
ben yazar değilim fakat haber almak ve bilgi edinmek için günlük muhakkak girerim sözlüğe. fakat özellikle son 10-15 gündür başlık ve girdi kalitesinde bariz bi düşüş var. "bu başlıkta bilmem ne gibi yazıyoruz" türü forum sitesi gibi başlıklar ve bütün başlıklarda görülen kalitesiz girdiler vs.vs.vs
ben yazar değilim fakat haber almak ve bilgi edinmek için günlük muhakkak girerim sözlüğe. fakat özellikle son 10-15 gündür başlık ve girdi kalitesinde bariz bi düşüş var. "bu başlıkta bilmem ne gibi yazıyoruz" türü forum sitesi gibi başlıklar ve bütün başlıklarda görülen kalitesiz girdiler vs.vs.vs.

bana katılıyor musunuz?

nedir bu son zamanlardaki kalite düşüşü? neye bağlıyorsunuz?
0
demirr
(29.10.17)
Son 3 5 yıl diyelim. 15 günlük mesele değil.
0
sutlu nescafe
(29.10.17)
10-15 gün değil ki. Birkaç yıldır böyle. Lisedeyken falan ders aralarında okuyup eğlenirdik, sonra üniversitede medya iyice boka sarınca sözlükten haber almaya başlamıştım çoğu şeyi. Şimdi açıp bakınca okuyacak başlık bile bulamıyorum doğru düzgün.
0
ms brownstone
(29.10.17)
yıllardır böyle maalesef...
0
balik kraker
(29.10.17)
uzun süredir böyle. biraz önce unutulmuş bir türkçe kelime yazıyoruz" başlığına girdim. ciddi ciddi örneklerle bir dolu arapça-farsça sözcüğü dizmişler. kalitelileri bunlar yani. nasıl ir zeka/genel kültür düşüşü yaşanıyor anlayamıyorum. gireceğim entryden vazgeçiyorum, çünkü başlıklat çöplüğe dönmüş durumda.
0
adivar
(29.10.17)
Kimse yazmamis ama yillardir boyle
0
dedim dedim de kime dedim
(29.10.17)
katılıyorum. birkaç nedeni var.
ilki yönetimin yanlışları. en son ekşi şeyler durumu oldu, sözlük çok fazla kayıp verdi. değer katan yazarların çoğu yazılarını silip gitti. gitmekte yerden göğe kadar haklıydılar ama olan okuyucuya oldu. ben sözlüğü çoğunlukla badylerden takip ediyorum okuyacak yazar sayım inanılmaz düştü. bu nedenle de gidenlere kırgınım biraz. çünkü henüz alternatifi olmayan bir oluşum.birleşip alternatif oluşturabilseydiler çok iyi olurdu ama pratikte çok da mümkün gözükmüyor.

eski yazarlar iş güç, evlilik çoluk çocuk vs o kadar vakit ayıramıyorlar, ayırma gereği duymuyorlar. bu beklenen bir durumdu.
yeni gelenlerin çoğu da memleket profiline uygun olarak geldi. hala iyi yazarlar da geliyor tabii.
eskilerden yazanlar da var. yani hepten çöplük olmadı henüz.
sözlükten daha iyi yararlanmak için bady ve kanal kullanabilirsin. ilgilendiğin kanalları okuyup iyi yazan gördükçe bady yapabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.10.17)
Bence sözlüğün girip bir şeyler okunacak hali kalmadı, önüne gelen yazar oldu. Gayet normal bu hali.
0
doxanikee
(29.10.17)
uldağ sözlük'le itü sözlük'ün ne kadar yazarı varsa toplarsan olacağo bu.
0
Delay Fuze
(29.10.17)
Tamamen yönetim. Geçen bir başlığın üçüncü girisi "anan zaaa" idi. Sonra silmişler. Ben tek bir entry yüzünden uçurulmuştum kaç yıl önce ama bu tiplere müsamaha gösteriyorlar nedense. DEBE'nin kaldırılması büyük bir hata oldu. Sözlük'teki özenli yazı yazan kitle oraya girmek için çaba harcıyordu ve okurlar direkt gündemi takip edebiliyordu. Ekşi Sözlük aynı zamanda bir haber sitesiydi bu özellik sayesinde ama artık bu özelliğini kaybetti. Ekşi Şeyler Sözlük'ün içini boşalttı. Adamlar sadece moderasyon oluştursa bir günde on kat kalite artar.
0
dissendium
(29.10.17)
bence bu durum son 6-12 aydır böyle, bunda ergen ruhundan çıkamamış yeni nesil alınan yazar güruhu etkili sanırım, şimdi bakıyorsun 1995 ve üzeri doğumlu birisi saf bir şekilde mevcut hükumetin eğitim politikalarına maruz kaldı, haliyle sonuç bu, daha da kötüye gidecek bence, şimdi alternatifi olmadığı için daha atıl halde değil sözlük.
0
gezegen olan pluton
(29.10.17)
aklı başında yetişkinlerin maç başlıklarında, siyasi meselelerde karşılıklı küfürleştikleri kahvehane ortamı. bir de troller var tabii. reddit varken günde 1-2 dakikadan fazla vakit harcamaya değmez.
0
sporty
(29.10.17)
(8)

Ölüme üzülmemek

makarnacanavari
Merhaba,Hiç sevmediğiniz ve hatta nefret ettiğiniz, hayatı boyunca size zararı olan bir insanın acılar çeke çeke bir hastane köşesinde ölmesinin ardından, üzülmüyoe hatta seviniyorsunuz diyelim. Bu kişi ile de aranızda bir kan bağı var. Böyle düşünmek sizi kötü bir insan mı yapar yoksa böyle düşünme
Merhaba,
Hiç sevmediğiniz ve hatta nefret ettiğiniz, hayatı boyunca size zararı olan bir insanın acılar çeke çeke bir hastane köşesinde ölmesinin ardından, üzülmüyoe hatta seviniyorsunuz diyelim. Bu kişi ile de aranızda bir kan bağı var. Böyle düşünmek sizi kötü bir insan mı yapar yoksa böyle düşünmek gayet insani bir ruh hali midir?
0
makarnacanavari
(29.10.17)
Başıma geldi kötü bir insan değilim ben ya:)
0
benaslindayohum
(29.10.17)
birine bir zarari olmayana kotu insansin demem. insan hissettigi sey yuzunden kotu olmaz. o hissinden hareketle davranir birine zarar verirse (maddi manevi) o zaman anca. icinde tutuyorsan dedikodusunu yapmiyorsan orda burda oh oldu demiyorsan, erit icinin yaglarini kime ne?
0
robokot
(29.10.17)
Gayet insani. Kotu biri degilsin. Yani sirf bunu dusundugun icin kotu biri olmazsin. Sen o durumdayken kimse sevinmesin, oyle biri olmaya calis.
0
dougsampson
(29.10.17)
Kötü birisin bana göre. Bu hayatta karşılaşılan acılar ceza değildir. Mini etek giyen kadına tecavüzü hak etti denmesiyle hayatında kötü şeyler yapmış birine acıyı hak etti demek aynı şey. Kanser hastaları da acı çekiyor bazen. Bu durumda o insanların suçu ne? Acıyı, şiddeti hiçbir şekilde terbiye mekanizması olarak görmüyorum. Birinin ölmesine sevinebilirsin. Birinin ölmesine üzülmezsin. Ama birinin acı çekmesinden mutlu olmak sağlıklı bir ruh hali değil.

Edit: Bu arada kötü birisin derken bu soru bağlamında kötü birisin. Yoksa on numara bir insansındır. Bilemeyiz. Ona bir şey demiyorum.
0
dissendium
(29.10.17)
bir insanın acı çekere ölerek üzülmemem için o kişinin gerçekten ama gerçekten bana çok ciddi bir zararı dokunmuş olması lazım. mesela tüm nefretime ve kinime rağmen, malum kişinin acı çekere ölmesine sevineceğimi sanmıyorum. ölmesine sevinirim, acı çekerek ölmesine sevinmem büyük ihtimalle. gerçi emin değilim.

eğer ciddi anlamda senin hayatına zararı olmadıysa bir insanın acı çekerek ölmesine (ölmesi değil bak, acı çekmesi burada kilit) sevinmek bence iyi bir insan özelliği değil.
0
sen git ben geliyorum
(29.10.17)
"acılar içinde öldü" cümlesini duyup yada ayrıntısını dinleyip üzülmemek ile o insanın acısına bizzat görerek şahit olup üzülmemek farklı şeyler. birincisi insani bir ruh hali olabilir çünkü dinlediğimiz ilk masallardan itibaren kötü insanların cezayı hak ettiği üzerine bir etik anlayışı inşa etmişiz, tanık olmadığımız bir acı karakterlerini daha iyi bildiğimiz bir masaldan ibaret. ancak ikincisinin daha içgüdüsel, insanın doğuştan gelen empati duygularını açığa çıkarması beklenir; bunda mutluluk ve haz varsa kişinin psikolojisinde sorunlar olduğuna işaret edebilir.
0
kaichi
(29.10.17)
mezar toprağına işeyeceğim kan bağı olan adam var !
0
uzman pratisyen
(29.10.17)
şimdiki zamanda zarar veriyorsa sevinebilirim, geçmiş zamanda zararı dokunmuşsa sikimde olmaz . Kötü veya iyi olmakla ilgisi yok konunun ayrıca.
0
eksimeksi
(29.10.17)
(9)

Duyurudaki troller

pastörizesüt
Hiç bunu yapacağım aklıma gelmezdi ama artık cidden sinir olmaya başladım. Son birkaç aydır neden saldırganca üslupla trollük yapan kimseler asla uçurulmuyor? Ya da uçurulup da farklı hesapla geliyorsa kim olduğu on metre öteden belli olan o kişi niye yine uçurulmuyor? Moderatör çoğu konuda hassas a
Hiç bunu yapacağım aklıma gelmezdi ama artık cidden sinir olmaya başladım. Son birkaç aydır neden saldırganca üslupla trollük yapan kimseler asla uçurulmuyor? Ya da uçurulup da farklı hesapla geliyorsa kim olduğu on metre öteden belli olan o kişi niye yine uçurulmuyor? Moderatör çoğu konuda hassas ama bu konuda böyle gamsız olmasına sinir olmaya başladım. Duyurunun bütün tadı kaçtı artık valla sevdiğim yerden soğudum.
0
pastörizesüt
(28.10.17)
eskiden de vardı sanki böyle saldırgan tipler yok muydu? eskiden dediğim 2-3 yıl önce falan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.10.17)
kesinlikle katılıyorum.

bu konuda tüm modlar göreve.
0
heves mi sandin
(28.10.17)
@ proletarier Duyurunun bu kadar uzun süredir aynı kişi tarafından terörize edildiğine şahit olmamıştım son bir yıldır daha çok vakit geçiriyorum belki ondandır daha önce olduysa da bu kadar batmamıştır
0
🌸pastörizesüt
(28.10.17)
"Son birkaç aydır neden saldırganca üslupla trollük yapan kimseler"

kim bunlar? ben hiç böyle birine denk gelmedim. bilmiyorum herkes birilerine troll diyor, kimisi hoşuna gitmeyen cevaplar verene kimisi uydurma soru sorduğunu düşündüğüne vs. vs.
0
doxanikee
(28.10.17)
Troll'leri abartmamak lazım bence. 4 yıl önce de vardı ilk kez yazar olduğumda. Bence bu siteyi bozan şey troll'ler değil. Troll'lerden daha tehlikeli kullanıcılar var. He neden uçurmuyorlar dersen moderatörlerin sürekli birilerini takip etmesi zor.
0
dissendium
(28.10.17)
Aklıma 1-2 kişi geliyor ama bunların biri bence her zaman trollük içermeden cevaplar da veriyor ama her halükarda aşağı yukarı kimlerin troll olduğunu bildikten sonra o kadar can sıkmaması lazım sorulara verdikleri cevaplar.

Ha, ideal olarak böyle kişiler uzak tutulmalı mı? Tutulmalı tabii, ama şöyle de bakmak lazım, bu insanlar uçurulunca farklı hesap alıp geri gelebiliyorlar. E, böyle bir durumda da yeniden bariz bir şekilde trollük yapmaya başlamadan önce atılmaları doğru olmaz. E modlar da bu işten para almadıkları için (alıyorlar mı lan yoksa?!) çalışmaları lazım ve sürekli olarak takipte olamıyorlar, kaldı ki bence trolllerin bariz olduklarını düşündüklerinden önceliği hakaret vb. içerikli şeylere verdikleri için bunlara sıra gelmiyor olabilir diye düşünüyorum.

Şahsi bir taciz etme durumu yoksa çok da kendimizi sıkmamak lazım bunlara.
0
skooma
(28.10.17)
@baldur +1 heves mi sandin da troll bence.
0
dedi ayca
(28.10.17)
Ben bu konunun yapılan ifşalarla ilgisi olabileceğini düşünüyorum. Daha önce buna benzer konu açtığını hatırladığım birkaç kişi ile ortak özelliğiniz, duyuru üyeleri tarafından beğeniliyor olmanız.
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(28.10.17)
Benim kimseyle bireysel bir sorunum olmadı bu arada cevaplarda gördüğüm şeylerden ötürü sinir oluyorum sadece
0
🌸pastörizesüt
(28.10.17)
(2)

basit fonksiyon soruusu

plastic_angel
f(x) = 3x +2 – f(x +1) ve f(2) = 3 ise f(0) kaçtır?f(2)=3 eşitliği f(0)'ı bulurken ne işimize yarıyor?
f(x) = 3x +2 – f(x +1) ve f(2) = 3 ise f(0) kaçtır?

f(2)=3 eşitliği f(0)'ı bulurken ne işimize yarıyor?
0
plastic_angel
(28.10.17)
X=1 için f(1)=5-f(2)=5-3=2

X=0 için f(0)=2-f(1)=2-2=0
0
dissendium
(28.10.17)
x yerine önce 1 sonra da 0 yazarsak;
f(1) = 5 - f(2)
f(0) = 2 - f(1)

yani f(1)'i bulmak için f(2)'ye ihtiyacımız var.
0
blackmamba
(28.10.17)
(8)

Elektro Gitar Solosu Kendinden Geçiren Parçalar

bir peynir kutusu kibrit
Paylaşır mısınız?
Paylaşır mısınız?
0
bir peynir kutusu kibrit
(28.10.17)
dissendium
(28.10.17)
killerbee
(28.10.17)
Death - bite the pain
Pain of salvation - a trace of blood
Riverside - second life syndrome
Between the buried and me - white walls.
Porcupine tree - arriving somewhere but not here.
0
baldur2
(28.10.17)
mad season - slip away www.youtube.com

judas priest - dreamer deceiver www.youtube.com

wasp - sleeping in the fire (Live in the Raw) www.youtube.com

pearl jam - nothing as it seems www.youtube.com

neil young - dead man www.youtube.com

camel - sahara www.youtube.com
0
rahip janick
(28.10.17)
AlsterWasser
(28.10.17)
open.spotify.com

tabikisi de bu. özellikle de uzun versiyondaki uzun solo hali.
0
gliderpilot
(28.10.17)
Cok ayip. Biriniz ac/dc paylasmamis.

youtu.be
0
vassal
(28.10.17)
nasıl unuturum

porcupine tree - shesmovedon www.youtube.com

bu arada kimsenin hala pink floyd, özellikle de comfortably numb paylaşmaması gerçek bir mucize!
0
rahip janick
(28.10.17)
(8)

kendinize, sizi üretken hissettirecek ne tür hedefler koyuyorsunuz?

aslan burcu kadini
işe girmeden, para kazanmaya başlamadan önce hayata dair en büyük motivasyonlardan biri para kazanmak. küçüklükten beri bu hedefe doğru koşuyoruz. para kazandıktan sonra insanlarda koşacak bir hedef kalmadığı için çoğu kazandığını tüketiyor ve değer üretmeden ömrü bitene kadar öylesine yaşıyor.ilk 2
işe girmeden, para kazanmaya başlamadan önce hayata dair en büyük motivasyonlardan biri para kazanmak. küçüklükten beri bu hedefe doğru koşuyoruz. para kazandıktan sonra insanlarda koşacak bir hedef kalmadığı için çoğu kazandığını tüketiyor ve değer üretmeden ömrü bitene kadar öylesine yaşıyor.

ilk 25 yıl iyi kötü bir üretim içindeyken bundan sonraki yıllarda üretim düşüyor hayatımızda. zaten çoğumuzun girdiği işler üretmeye yönelik değil, bizden öncekilerin yaptıkları şeylerin tekrarı. saat 7'de evden çıkıp, akşam 7'de eve gelip, geri kalan 4-5 saatte yemekle, çoluk çocukla, temizlikle uğraşmayı hayatı yaşamaya dair motive edici sebepler arasında göremiyorum.

hayatında motivasyon sağlayacı amaçların peşinden gidenlerin kendilerince belirledikleri hedefleri neler?

mesela 40 yaşında adam tıp fakultesini kazanıyor. kendince yaşamaya dair bir motivasyon sebebi yaratıyor. bir değer ürettiğini düşünüyor.

sadece para kazanmak ve bunu tüketmek dışında yukarıda verdiğim örnekteki gibi sizi yaşamda motive eden hedefleriniz var mı?

belirlediğiniz o hedefleri, neden seçtiğinizi de açıklayarak paylaşır mısınız?
0
aslan burcu kadini
(28.10.17)
yararım yok bari zararım olmasındır benim için hiçbir şey yapmadığımı düşündüğün anlarda. ayrıca ütopik bir düşünce dünyan var.
0
heves mi sandin
(28.10.17)
yapmayı, yemeyi, içmeyi, izlemeyi, dinlemeyi, okumayı sevdiğim şeyler var; severek yaptığım bir hobim var. normalde o kadar basit şeyler ki bunlar, bahsettiğin gibi günümüzün çoğunu zorunluluklara harcamasak belki de bu kadar değerli olmayacaklardı.

değer üretme işini biraz fazla ciddiye alıyor olabilirsin gibi geldi. hayat sürekli ilerlemenin, bir şeyler üretmenin, kendini motive hissetmenin zorunlu olduğu bir süreç değil bence. yaşamaya dair motivasyon; tamam. ama insanları yaşamaya motive eden şeyler vapurda simit yerken sevdiği müziği dinlemek de olabiliyor. sevdiği insanlarla iki bişeyler içip eski günleri yad etmek olabiliyor. bunlar tek tek motivasyon sebebi olmaz belki ama bu tip şeyleri yaparak hayattan zevk almak, bir nevi yaşamak zorunda olduğumuz anları değerli kılmak da bir motivasyon.

bahsettiğin manada elle tutulur, somut, nokta atışlı hedeflerim yok. açıkçası beni hayata motive eden bir şey yok; bir şekilde elimden geldiğince huzurlu vakit geçirmeye çalışıyorum. sıkıntıdan ölmemeye çalışmak belki de tek motivasyonum diyebiliriz bu durumda.
0
Bruce
(28.10.17)
Bir mühendis adayı olarak fabrika kurmak istiyorum. Benim için üretmek kavramı bu kadar somut.
0
dissendium
(28.10.17)
bruce hocam dediklerinde çok haklısın. o saydıkların, hayatın her şeye rağmen yaşanabilir olduğuna küçük kanıtlar.

ama hayatında hiçbir amacı olmayan, "ölene kadar yaşarım aga" kafasında olan bir insan da bu dediklerinden zevk alıyor. bunlar hayatın küçük jestleri. görmek isteyen herkese var. amacı olan, olmayan.

benim bahsettiğim şey, kişinin hayatı içindeki tüketime dayanan değil üretime dayanan bir dinamizm. senin verdiğin örnekler; parasını kazanıp bunu huzurla boş zamanlarımda yiyip vakit öldüreyim diyen, arada hayatın jestleriyle karşılaşan tüketici odaklı bir dinamizm. bu yaşam bir başkası için on numaradır belki ama benim için değil. beni bu hayat bu şekliyle değerli ve üretken hissettirmiyor. daha başka şeyin arayışı içindeyim. bunun için doğru sorular mı soruyorum bilmiyorum.
0
🌸aslan burcu kadini
(28.10.17)
kızmayın lütfen ama "üretim"den kastettiğiniz şeyi bilhassa da "ilk 25 yıl iyi kötü bir üretim..." kısmından ötürü anlamadım, yahut bana mı ters geldi, ve kızmayın dediğim de sorunuzu saçma bir hale getiriyor bu. ben öğrenciyken bilhassa da öğrenciyken hiçbir şey ürettiğimi düşünmüyorum. istisnası var mıdır vardır ama çoğu öğrencinin de bir şey ürettiğini düşünmüyorum. benim anlayış kıtlığımdansa mazur görün; hani sanki "başarı, elde etmek" gibi bir şey demek yerine üretim demişsiniz. velhasılıkelam demek istediğim birisi tıp fakültesi ya da başka bir bölüm üniversitede kazanınca bir şey üretmiş olmuyor. bölümü bitirince de bir şey üretmiş olmuyor. zaten edindiği mesleği ifa ederken bir şey üretmiş olmadığını siz de söylemişsiniz.

neyse uzatmayayım, bu nazirevari yazdıklarıma kıyasla cevabım daha kısa ve soyut.

bir şeyi tüketilebilir kılan, bizim onu algılayışımızdır. ha bir de sayısallaştırmamız ve ölçüp biçmemiz. bir şey ölçülebiliyorsa tüketilebilir de.

misal, cv'ye yazmak için farsça öğrenirseniz, işinize yarıyacağı kadar öğrendiğinizde motive eden yine benzer bir şey olmadığında bırakırsınız. yok zaten daha aklınıza geldiğinde "yahu ben leyla vü mecnun'u ilk metninden okumak, fuzuli ne dediyse olabilidğince dokunmak istiyorum ona; hatta o nasıl tat alıp koklayıp nefes alıp dünyayı algılıyosa; o duyumsamayı ben de istiyorum; bu yüzden farsça öğrenicem" diye girdiyseniz işin içine; sizi teşvik eden şey demin yazdığım gibi "ölçülebilir" olmadığı için tüketilebilir bir şey olmaz. inşallah anlatabilmişimdir.
0
dafaisss
(28.10.17)
dafaisss hocam, ilk 25 yıl diye bahsettiğim süreç bilgiyi alıp işleme süreci. başarı elde etmekle üretimi kesinlikle bir tutmadım. ben bilgiyle üretimi bir tuttum. fakulteyi kazanmak bir sonuçtur, oradaki 4-6 yıl ise bir süreçtir. o süreç içerisinde ilgili veya ilgisiz olunan meslekle, herhangi bir ilimle ilgili araştırma yapmanın hatta sadece ve sadece okuma yapmanın bile üretim olduğunu düşünüyorum.

aman işte herkes gibi fakulte bitirmiş dersek o meslekle ilgili hiç okuma yapmamış adamla yapmış adamı bir tutmuş oluruz. buna sadece bir fakulteyi kazanmak gözüyle bakarsak üretim sıfır. ama fakulte sürecinde öğrendikleriyle, okuduklarıyla fikir üretmeye başlamış adam olarak bakarsak bu bir üretimdir. fikir üretiyor ya da buna hazırlanıyor en azından.

pratikte türkiye'de bu süreç çok verimli değil. kaliteli hoca sayısı ya da okuma yapmayı seven öğrenci sayısının azlığından ya da başka nedenlerden. iyi kötü yapılıyor deme sebebim de bunlardan dolayı.

türkiye'de çalışma koşullarının insancıl olmamasından dolayı, hayatımıza kattığımız zaman alıcı sorumluluklardan(evlilik,çoçuk vs) dolayı iyi kötü bir okuma zamanımız varken önceden, bu da 25'ten sonra elimizden gidiyor.

kısaca 25'ten önceki dönemde okuma araştırma yapma fırsatımız çok fazla. sürekli okuyup, bilgi öğrenip bunu işleyen insan, bunu yapmayan ötekine göre daha değerli. bilgiyle bilgisizlik bir olmaz. bilgili olan adam da daha üretken olur. işte 25'ten sonra bunu kaybediyoruz.

son paragrafa aynen katılıyorum. benim sorduğum bu tür hedefler zaten. bir bilgiyi, kendini herhangi şey üzerinde geliştirmek için kullanırsam üretken hissederken zorunluluktan öğrendiğimde kendimi tüketen olarak değerlendiriyorum.

üretken hissetmek için, şurada kullanmak üzere dil öğrenmek olabilir diye cevapladınız sorumu. tam soruma karşılık bir cevap olduğunu düşünüyorum. teşekkür ederim.
0
🌸aslan burcu kadini
(28.10.17)
geçtiğimiz 3-4 sene içerisinde 2 tane yeni dil öğrendim(birini çok iyi seviyeye getirdim), farklı sporlar yaptım, sıfırdan enstrüman çalmayı öğrendim, çok ülke gezdim, yabancı arkadaşlar edinerek yeni kültürler öğrendim ama tüm bunlardan sonra hayatımda yine de somut bir amaç yaratamadım. bu konuyu senin gibi ben de çok düşünüyorum ve çözümün evlenip çocuk yapmak olduğuna inanıyorum.
0
japon askeri
(28.10.17)
hocam sen evlenip çocuk yapmaktan daha tatmin edici şeyler yapmışsın kendin için. onlar bile sana cevap olmadıysa cevabı evlenmekte, bebede hiç arama.

bizi doyuracak başka şeylere ihtiyacımız var. evlen yine, çocuğun olsun tabi de bunlar olduğunda da sorgulaman bitmeyecek diye düşünüyorum.
0
🌸aslan burcu kadini
(28.10.17)
(20)

kadında pübik kıl

Bruce
erkeklere soruyorum; kadında pübik kıl iğrenilesi bir detay mı, fark etmez mi yoksa hoşunuza gidiyor mu?ben altındaki deriyi gösterir şekilde, yani çok yoğun, uzun ve kıvır kıvır olmadıktan sonra kadına bir hava, karizma kattığını düşünüyorum. yoğun, uzun, kıvır olunca ayrıca tiksinmiyorum ama o hav
erkeklere soruyorum; kadında pübik kıl iğrenilesi bir detay mı, fark etmez mi yoksa hoşunuza gidiyor mu?

ben altındaki deriyi gösterir şekilde, yani çok yoğun, uzun ve kıvır kıvır olmadıktan sonra kadına bir hava, karizma kattığını düşünüyorum. yoğun, uzun, kıvır olunca ayrıca tiksinmiyorum ama o havasını kaybediyor. havadan kastım galiba kadını olgun göstermesi ve kendini belirli kalıplara sokmaya çalışmıyor oluşundan kaynaklı; bilemiyorum ama var böyle bişey, ondan eminim.

bahsi geçti arkadaşlar arasında, iğrenç mahluk oldum. ben de dedim duyurudaki muhteşem çağdaş kadın dostu hemcinslerime sorayım. ne diyünüz?
0
Bruce
(27.10.17)
Ben seviyorum
0
benaslindayohum
(27.10.17)
Hairy sevmem ama bence seksi. Rahatsız etmeyecek bir durumdaysa problem değil. Koku falan varsa lanet girsin.
0
dissendium
(27.10.17)
Cok uzun olmadigi surece fark etmez.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.10.17)
brezilya versiyonunu çok beğeniyorum. (brazilian strip). kesinlikle iğrenç birşey değil, zaten dönemsel olarak insanlar beğeniyor yada beğenmiyor. muhtemelen 10-15 yıl içerisinde yine populer olacak.
0
monicapp
(27.10.17)
Sakal candır.
0
elorelia
(27.10.17)
kıl, tüy sevsek maymuna meyilleniriz. ne gerek böyle şeylere.
0
heves mi sandin
(27.10.17)
Pürüzsüz olmadığı sürece kötü bakarım.
0
shenergy
(27.10.17)
Piukh
(27.10.17)
Fransız biri konusurken tuysuz oldugunda genc kiz ya da daha ufak kizlar gibi oldugu icin cok tedirgin oldugunu, pedofili hissi geldiğini, bu yuzden tuy tercih ettigini soylemisti. Sonra ayni seyi iki Amerikalıdan daha duydum. Onların yalancısiyim (._.)
Not: Yav bu insanlar birlikte oldugum insanlar degil, fark ettiyseniz konuşma sirasinda dedim. Mesaj atip durmayin. Bu nedir arkadaş (._.)
0
velvetmorning
(27.10.17)
seviyorum.
0
sen git ben geliyorum
(27.10.17)
olmaz olsun
0
perloneth
(27.10.17)
ben sevmem, tercihen pürüzsüz.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(28.10.17)
Hiç sevmem. Ağdalısı en güzeli.
0
Delay Fuze
(28.10.17)
kukuya bağlı.
0
ysfrymn
(28.10.17)
bence seksi, aşırı olmamak kaydıyla.
0
runagain
(28.10.17)
ust kisminda dediginiz gibi olunca pek sorun degil, hatta serit veya koni seklinde olunca bakimli gibi de gorunebiliyor. yalniz labia'lara (vaji$ dudaklari) yakin olunca oral seks sirasinda batiyor dudaklara falan, ya da ben sinekkaydi yapmissam kasiklarima batabiliyor, onlar rahatsiz edebilir. partnerim bana sorarsan puruzsuz yap gec derim ama bu sekilde alirsa da mutsuz olmam yani.
anus ve cevresi de onemli, almasi biraz daha zor o killari ama alinmadiginda veya gozden kacan 3-5 kil oldugunda ozellikle doggy'de goze batiyor, biraz keyif kaciriyor diyebilirim.
0
hjarteblod
(28.10.17)
Kısa olmak kaydıyla (kıllar yani) V ya da şerit kesim tarzı bence iyidir. Buna ilaveten pürüzsüz olan da güzeldir. Bunların dışında bir şeyi istemezdim sanırım.
0
skooma
(28.10.17)
Kendim kıllı olduğumdan ötürü ve o kılların yolunmasının ne kadar acılı olduğunu bildiğim için bir kadının kılları konusunda asla bir tasarrufa girmem. İster jiletle alsın, ister makasla kısaltsın. Ama ağda veya lazer ile kayısı pürüzsüzlüğüne kavuştuysa, o zaman "yeter, gir içime artık" diyene kadar dilimi kukuletasından çekmem.
0
yirmisantim
(28.10.17)
temiz, güzel kokulu oldugu sürece severim.
0
eriksatie
(29.10.17)
Öncelikle iğrenç kesinlikle bulmuyorum.

Eğer seyrek değil de sık ise kılları, çok uzun değilse ve sadece o bölge ile sınırlıysa daha çok hoşuma gidiyor. kaymak olana tercih ederim yani..

Eğer seyrekse sevmem, komple kaymak olması daha çekici gelir.
0
twelfth
(31.10.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.