Giriş
(4)

Urbanos burada ne anlama geliyor?

dessy
Ben bulamadım, bilen var mı acaba?Your name really came from Urbanos, right? Yes, we were looking for a name, we were 15 at that time. Urbanus was extremely popular in our country.
Ben bulamadım, bilen var mı acaba?

Your name really came from Urbanos, right?
Yes, we were looking for a name, we were 15 at that time. Urbanus was extremely popular in our country.
0
dessy
(17.01.15)
google'a göre portekizde bir lojistik firması.
0
cannibal corpse
(17.01.15)
konuşan nereliymiş, isim koydukları şey şirket miymiş müzik grubu falan mıymış? şu aga mı acaba ülkelerinde popüler olan:

en.wikipedia.org
0
kül
(17.01.15)
Konuşan Hollanda'lı. Gruba farklı bir isim bulmaya çalışıyorllar.
0
🌸dessy
(17.01.15)
urban yani şehir, metropol olabilir. diğer türlü özel isim gibi geldi bana.
0
gurur
(17.01.15)
(31)

Kim bu insanlar

aychovsky
Aşağıda take a minute'ın veda yazısından sonra sorayım dedim. Bu hafta Duyuru'yu tanıdığım ve sevdiğim 3 kişi terk etti. Hepsinde de "Ne söylesem, mesajla aşağılamalar geliyor", "Ne biçim şeyler yazdığımı söylüyorlar", "Her şeyden şikayet ediyorlar", "Benden ne istediklerini anlamadım. Hevesim kırıl
Aşağıda take a minute'ın veda yazısından sonra sorayım dedim. Bu hafta Duyuru'yu tanıdığım ve sevdiğim 3 kişi terk etti. Hepsinde de "Ne söylesem, mesajla aşağılamalar geliyor", "Ne biçim şeyler yazdığımı söylüyorlar", "Her şeyden şikayet ediyorlar", "Benden ne istediklerini anlamadım. Hevesim kırıldı, soğudum, yazasım yok" gibi benzer nedenler söylediler.

Bir troll grubu var da, her gün başka birini hedefleyip onun üstüne mi geliyor? Genel olarak mıymıntı bir kitle miyiz? Güzel insanları neden kaçırıyoruz? Siz soğudunuz mu?

Ben 1 senedir buradayım, o yüzden bu değişim kısa zamanda mı oldu, uzun zamanda mı oldu, bilmiyorum. Açıkçası bazı yazılan şeyleri saldırganca bulduğumu da söyleyebilirim. Gerçi geçen seneden beri de bir miktar değişim söz konusu benim açımdan da, en tatlı zamanlarını biliyor muyum diye merak ettim.
0
aychovsky
(17.01.15)
Evet sürekli yermeye odaklı bir kitle var ben onlara bok sinekleri diyorum afedersin, biri geldi mi diğerleri de üşüşüyor falan çünkü tek başlarına fikir beyanı yapamıyorlar pek ödlekliklerinden. Böyle onları takıp meydanı onlara bırakırsanız duyuru daha kötü bir hal alacak. Çare umursamamak. Keşke gitmeseler gidenler.
0
emirkulu2
(17.01.15)
genel olarak mıymıntı bir kitle var, her şeye laf sokmayı ve her şeyi aşağılamayı karakteristik birer alışkanlık haline getirmiş bir kitle... ben zaten pek duyuru açmıyorum da başkalarının duyurusuna bakarken altında yazılan cevaplara bakarken bile geriliyorum. soruyu soran kişiyi kendisinden daha iyi tanıyormuş gibi "en doğrusunu ben bilirim" havasında bir yargılayıcılığa bürünmek moda herhalde. sözlükte de aynı sebepten takılmıyorum zaten. herkes birbirini hakir görüyor anca.
0
neseranni
(17.01.15)
@comptrol Aynı kitle herhalde trollük yaparak bana da "Yaz! Yaz!" diye gazı veriyor. Manipülatörler işte!

Lağım çukurunun içinden bir ton sevdiğim insan ile tanıştım, dışarıda da zamanım oldukça görüştüğüm. Görüşmeyip buradan birbirimize el attığımız kişiler de var; o kadar kötü de görünmüyor durum buradan ama saldırgan ve mıymıntı tavrı da izlemek, buna maruz kalmak üzücü.
0
🌸aychovsky
(17.01.15)
- Bir sene icinde ne kadar degisti bilmiyorum ama esas itibariyle soru cevap kalitesinde feci dusus var. Dinamigi uzun uzun anlatmayayim, sistem iyi cevabi takdir etmiyor. Sonucta sen de ya kalitesiz ortama uyum saglayip kalitesizlesmeye katkida bulunuyorsun ya da ayriliyorsun.
- Depresif insanlar cok can sikici. Her sorunun altina gelip hiccilik oynuyorlar.
- Son zamanlarda niteliksiz insanlar da cok turedi. Oyle ki bazen ortama uyum saglayabilecegin kadar bile olmuyor, bunlar ne kafasi diyorsun.

ek: yanlis yorumlanmasin, soruya cevaben negatifleri siraladim. genel itibariyle kisisel olarak hala faydasini goruyorum ki zaman harciyorum. ustelik ortamda bozulma olsa da hala hem insan hem bilgi olarak bircok cevher oldugunu biliyorum. ancak ne yazik ki genel trend fazlasiyla kotuye gidiyor.
0
f_d
(17.01.15)
bundan 5-6 sene önceki duyuru ile simdiki arasinda daglar kadar fark var. şu anki hali ile duyuru bok gibi.
0
jaygatsby
(17.01.15)
ne tatlı zaman vardır burda ne kötü. türlü türlü insan, huy, karakter var. normal yani. bu arkadaş kalkıp da "yaaa ne güzel şeyler söylüyorsunuz benim için" diye duyuru açtı mı hiç? (arkadaş dememdeki sebep kendisini tanımamam, hiç de mesajlaşmadık).
açmadı. çünkü insan hep kötü lafları/eleştirileri muhatap alır. iyi yorumlar unutulur.

hepsini geçtim, rica ediyorum şu duyuruyu, sözlüğü vs. çok da hayatınızın "önemli" bişeyi haline getirmeyin. buradan sosyal bir hayat edinme çabasına girmeyin.
bakmayın şu site öyle böyle yararlı bir site değil. hani faydalananın faydalanabildiğiniz kadar. bak dün çocuğun biri intihar ediyordu, duyuruya yazmasa şu an toprak altında olacaktı. yani "ben bırakıyorum, gidiyorum buralardan...." triplerine girmek yerine, ortalama bir vakit geçir burada. ne hayatına sok ne hayatından çıkar duyuruyu, ve yazarlarını. hatta bana kalsa şu ifşalardan da uzak durun, kişisel sohbetlerden de.
0
brotha b
(17.01.15)
kaç senedir buradayım, arada kalite düştü diyerek koptuğum sonra geri geldiğim zamanlar da oldu.
ama hiçbir dönem kalite bu kadar düşmemişti.

öte yandan şu da var, bunca zamandır buradayım, ne moderatörlerle problemim oldu ne de nefret mesajı aldım. tam tersine gelen mesajlar hep teşekkür mahiyetinde oluyor ve güzel muhabbetler ediyorum arada.

yani kalite düştü, milletin 3'er 5'er hesabı falan var sanırım, habire sağlı sollu trollük yapanlar var, ama dramatik vedalarla ayrılan arkadaşlar biraz da kendilerine de dönüp bakmalı. girmesinler tartışmaya? ne gerek var. soruya cevap ver ve devam et yani di mi?
hele şuradan ifşa, arkadaş, sevgili yapmaya çalışanları hiç anlamıyorum.
çok muhabbet tez ayrılık getiriyor cidden.
0
lily briscoe
(17.01.15)
Ben de zaman zaman açıyorum duyuru, cevap da yazıyorum hemen her gün, öyle bir sıkıntım olmadı. Olsa da rahatsız olmam ben, biri mesajla beni aşağıladıysa ben de küfreder ve bloklarım bu kadar basit. Pire için yorgan yakmaya gerek yok.
0
i was made for you
(17.01.15)
eskiden her ilginc duyuruyu acardim. ihtiyacim olmasa bile. her birinden bir sey ögrenirdim. birinden ögrendigimle daha sonra telefon hatti cektim. birinden ögrendigimle lezzetli yemek yaptim. birinden ögrendigim yeri ziyaret edip güzel vaki gecirdim. burdan ögrendiklerimi tasinirken kullandim, hesap actim, burasi sagolsun, isimi gördü hep. her birinden ögrendigimle yeni bir sey kattim kendime. random bilgi dagarcigi olustu.

eksi de öyleydi, sürekli ama sürekli acar, yeni basliklar okur, vay be böyle miymis derdim. bir yil geldi, sonra her sey bozdu yavas yavas. @2ciler ve bu tarz benim, spor yorumlari mi debeler oldu? sonra yavas yavas cekiyorsun, sadece ne olmus ne bitmis diye giriyorsun arada.

duyuruda ilginc bir yönde gidiyor, atismalar, bilip bilmeden cevap vermeler, asagilamalar, özelden tartismalar. adam diyor ki mail adresiyle alakali sorun var. cevap yaziyorum google products forumlarindan bildiklerimle. benzer dert yasamisim 1 hafta kadar önce. özelden yanit dönmüs. "sana mi sorduk dallama". atopic cilt yapisina sahibim, trasla alakali bir ürün soruyorum. yanit: "tras olayini da ne abarttiniz cart curt oluyorsun bitiyor" yazan da 19 yasinda tüyü bitmemis bir velet. nice örnekler var, cinsellikle alakali bir sey soruyorsun, yalancisin. niye? cünkü kimsenin cinsel hayati yok, masa basinda eli s.kinde yanit atmaktan ibaret. soru soruyorsun, özelden sen beni gerzek mi sandin, niye öyle yaziyorsun. ciddi soru soruyorsun, sacma yanitlar yazip dolduruyorlar, cevabi olan adam cekiniyor tartismaya girmekten. ben de bazen yanit yazmiyorum bilsem de, cünkü altta tartisma baslamis. yok canimlar cicimler, birkac duyuru "fenomeni" yaratmalar, acik acik troller... icerik nerde?

yani hala degerli, kiymetli buluyorum bu ortami. ama o da zamanla degisiyor. umarim daha fazla insan sogu(tul)maz.
0
wiillii
(17.01.15)
bunların hepsi beklentiyle alakalı bana kalırsa. "bu siteden beklediğin nedir?" sorusunun cevabı bu kalıp gitmeleri belirliyor. "şu siteden asgari de olsa fayda sağlayayım, belki birilerine de ufak da olsa bir faydam olur" gözüyle bakıldığında, buradan gitmeyi gerektirecek bir sebep de olmaz.

eskiden 5 birim fayda sağladığına inanan şu an 3 birim fayda sağladığını görüyorsa da, burada geçirdiği süreyi azaltır, yine gitmesi gerekmez.

gerektiğinden fazla anlam yüklemenin böyle sonuçları doğurduğu kanaatindeyim. diğer arkadaşlar da söylemiş zaten, dünyanın hangi topluluğunda sadece iyi/kaliteli/karakterli/olgun insan kitlesi var da burada onun yansımasını arayalım? gerçekçi olup, fazla beklenti içinde olmadan yüklesek anlamlarımızı, iyiyi de kötüyü de bu kadar büyütmesek, bu kopuşlar asgari düzeyde olur bence.
0
treamorg
(17.01.15)
insanlari bilgilendirmek amaciyla duyuru actigimda bile (soru degil duyuru) ozel mesajla agza alinmayacak kufurler eden insanlar mevcut burada,oyle az sayida da degiller. bir kismini gormemeye calisiyorsun ama bir kismi surekli olarak kendini sana gosterme ihtiyaci hissediyor, ne kadar depresif oldugunu illa gozune sokmak istiyorlar. bir de hicbir seyi begenmeme, her seye muhalefet olma timi var ki evlerden irak.

yaklasik 3 yildir buralardayim, gozlemledigim eski yazarlarin hicbirinin kalmadigi. benim de zaman zaman uzaklastigim olmustur, bu ara yavas yavas o moduma donmek uzereyim. hepsinden sogudum desem yeridir.

bunlar haricinde cok sevdigim insanlarla da tanistim burada; guzel aktiviteler de yapiliyor. disarida gorustugum, yemek tarifleri aldigim, bazi konularda danistigim hatta is gorusmesine gittigim insanlar bile oldu. bu durumda kolayca da birakamiyorsun.

ha bu kadar ciddiye almali mi dersen, bence gerek yok. iyinin de kotunun de oldugu bir yer burasi. bes parmagin besi de bir degil iste. sadece o kotuler citayi yukselttikce iyiler azaliyor.
0
fraise
(17.01.15)
İnternet kullanımının çok yaygın olduğu bu dönemde, binlerce insanın takip ettiği bir sürü site var. Bu sitelerde gayet makul insanların olduğu gibi günümüzde kullanılan "troll" insanlar da var.

Bu yüzden fazla takılmamak lazım bunlara, kalite artar, bozulur, insanlar değişir, yeni insanlar gelir, yeniler eskileri benzemez, eskiler yenileri vs...

Fazla dert etmemek gerekiyor böyle şeyleri yoksa sonu yok yıpranan kendiniz olursunuz. İnsanlar artık bu sanal alemden evleniyor, mutlu oluyor, güzel arkadaşlıklar kuruyor. Tabi ki bunun zıttı da oluyor. Eğer çok rahatsız oluyorsan bazı şeylerden yani o siteden uzaklaşırsın, görmezden gelirsin.
0
arockm
(17.01.15)
senelerdir buradayım. rahat iki senedir olmuştur, belki daha da fazla. ben burada olduğum süre içerisinde en azından 3 dönüşüm geçirdi duyuru ve bu değişimler resmilikten samimiliğe doğru gitti ve sanırım şu anda o iş cıvıklığa döndü. açıkçası çok dikkat etmedim, zaten saçmalayanları da fazla ciddiye almadım. o anda tartıştım ve bitti. böyle yaptığım için belki şimdiye kadar durumu farketmedim ama bir süredir duyuruda ki şikayetlerin arttığı bir gerçek. başlarda üzerinde durmadım aynı şekilde ancak bu kadar şikayet olduğuna göre bir şeylerin ters gittiği belli ancak duruma doğrudan ''troller bunlar'' diyerek yaklaşmak ne kadar doğru, ondan da emin değilim.
hali hazırda toplumumuzda ruh hastası ve sorunlu insanlar bolca mevcut, bu artık herkes tarafından kabul edilebilir sanırım. sonuçta burası da o insanların da içinde bulunduğu toplumlardan meydana geliyor. o yüzden troll olduğunu düşündüğümüz insanların bir kısmımının aslında psikolojik anlamda bir takım sorunlara sahip olduğunu düşünüyorum. bu kanıya da bir arkadaşımın karşılaştığı bazı olaylar sonucunda vardım. hani öyle absürt tepkiler ve yazılar okudum ki, bunları yazan birinin troll olmasının imkanı yoktu, adam doğrudan ben ruh hastasıyım diyordu.
millet normal hayatında ki sorunlarını gelip burada kusuyor. patronuna, eşine, amirine vs söyleyemediklerini burada ilk karşısına çıkana sayıyor, sövüyor.

onlar tamamen troll değil demiyorum, arada elbet trollük yapa(maya)nlar da var ancak, işin birde bu tarafının olduğunu düşünüyorum.
0
air
(17.01.15)
Bu kadar duygusal da davranmamak gerek bence.
0
dessy
(17.01.15)
Mesajlaşma bölümü açılıp da insanlar birbiriyle yiyişmeye başlayınca olay koptu bence. Önceden insanlarla çok zor iletişim kurulurdu cevaplamak dışında.
0
ufukcel
(17.01.15)
troll meselesi hep vardı aslında.
hâlâ da var muhtemelen.
son birkaç aydır uzak kalmayı tercih ettim biraz, o yüzden pek bilemiyorum.

ama bu değişim süreçleri hızlı yaşanıyor burada.
yıllardır girip çıkıyorum duyuruya.
bazen birkaç ay çok iyi, seviyeli, kaliteli giderken, birden bozabiliyor.

belirli bir çizgide ilerlediğini sanmıyorum.

benim soğumam kişisel nedenler dolayısıylaydı.
duyurunun kendisiyle ilgisi yoktu.
ama saçmalayanlar her zaman olacaktır.

bazen bazı şeyleri sorma ihtiyacı hissediyor insan.
ama iş geyiğe döndüğünde, saçma cevaplar almaya açık oluyorsunuz.

yani işe yaradığı noktada kullanıp, arada akıl dağıtıp, fazla kaptırmamak en iyisi bence.
0
blatta hiberna
(17.01.15)
duyuru camiası fazla kırılgan sanki. zamanında bana demediğini bırakmazdı millet, hala konuşuyorlar da şimdi biraz daha büyüdüm diye ses etmiyorlar herhalde. eskiden ne ergenliğim ne asosyalliğim ne mallığım kalırdı, mesaj atıp küfreden olurdu. 3-5 yavşak yüzünden duyuruyu sözlüğü bırakacak olsaydım ohoo.

ha "bu ne biçim ortam, burda kalmak istemiyorum" deyip gidiyorlarsa bir şey diyemem kendi tercihleri. sözlük zaten saçmasapan bir ortam, duyuru yine fena değil eskisi gibi olmasa da. ben duyuruyu sadece çok fazla zaman geçirdiğimi ve bunu kesmem gerektiğini düşünürsem terk ederim açıkçası, insanlar niye geliyor ya da başkalarının tavırlarına göre duyurudan gidiyor onu bilmiyorum/anlamıyorum.

mesela emirkulu'nun bok sineği dediklerinden biri benim. ona efsane sataşıyodum. başka insanlar da var sataştığım. ben şahsen bunu troll olduğum ya da biriyle kişisel derdim olduğu için yapmıyorum. troll de değilim zaten. ama bu insanlar ben sataşıyorum diye duyuruyu bırakmıyo veya ben de bırakmıyorum. bi duyuruda küfürleştiğim kişi gelip diğer duyuruda bana güzel cevap veriyo vesaire. bu kadar abartılacak, büyütülecek, "gidiorm duyurudan :((" demeyi gerektirecek hiçbir şey yok bence.

gidiyorum diye bildirim yapanlara ayrı kılım. gidiyosan git amk çok sevdiklerin varsa onlara mesaj atıp söylersin, bana ne. arkandan ağlayalım mı onu mu bekliyosun. millete "kendinizi ne zannediyosunuz" diyolar, kendileri giderken çok önemliymiş özelmiş gibi duyuru açıyolar.
0
der meister
(17.01.15)
acilin ben geldim,

ilk duyurumu 2006'da atmisim ve o gunden beri aktif olarak (kendimce) duyuruyu kullaniyorum.

ilk baslarda sanirim internet kullanicilarina acik degildi burasi (oyle hatirliyorum) ve cidden ortam bambaskaydi.

uzatmadan gunumuze gelirsem,

- her onune gelenin kayit olabildigi bir platform haline geldi,
- Sahte niklerle kendilerince eglence arayan ergenler turedi
- Kendi arasinda komun kurmus garip bi grup var. Birbirlerine canim cicim diye hitap ediyorlar falan (kotu diye etiketlemiyorum ama o yone evrildi duyuru, bu da ilginc bir sey.)
- Ifsa denen birsey var ki bu da artik buranin tanisma platformu haline geldigini gosteriyor bi nevi. (Insanlar bilgi paylasilan bir ortamda artik fotograflarini gosterme ihtiyaci hissediyorlar bu sebeple)

Duyuru, salt bilginin paylasildigi bi yer olmadi hicbir zaman evet ama bu kadar da civimamisti hic. Di mi cinimcim yaaa.
0
brkylmz
(17.01.15)
işte bunlar hep insanların kendini fazla önemsemesinden.
duyuruya ara ara veda edip, bunu belirtip, dayanamayıp tekrar döndüklerinde yine 'ısrarlara dayanamadım ben geldiim' diye duyuru açan adamlar direk gözümde özgüvensiz insanlar olarak canlanıyor.

mesajdan rahatsızsan mallara eklersin, cevaptan rahatsızsan şikayet edersin. sorun çözme becerileri yok. bi de yine kendilerini çok önemseyip 'falanca bana böyle mesaj attı, nasıl oluuuğğr' diye duyuruyu ayağa kaldıranlar var.

yoldan geçen adam laf atsa adama bişey demek yerine gelip burda duyuru açanlar var. ne bileyim sosyal konularda bi duyuru açtığımda ben nicklere takılmak yerine bakış açımı değiştirecek cevaplara bakıyorum. amacı sadece yermek olan cevapları önemsemeyip diğer cevaplara odaklanıyorum. yoksa kendimce haklıyım zaten neden destek arayayım? bu insanların günlük hayatta insanları bu kadar önemsemediğini zannetmiyorum. burda da tavır aynı olmalı.

ama asıl sorun modların adaletsiz tavırları bence. keyiflerine göre cevap-profil silince insanlar doğal olarak isyan ediyor. haklı çıkma güdüsü hepimizde var ama kurallar herkes için olursa seve seve uymak zorunda kalırız.
0
seksen9
(17.01.15)
Bu arada blgisayari tamirciye birakiyorum. Bundan sonraki tik ve aciklamalar sonra gelecek.
0
🌸aychovsky
(17.01.15)
7-8 senedir duyuruya düzensiz aralıklarla giren, bir sorum veya merak ettiğim bir şey olduğunda iyi kötü cevabını alan biriyim. denk geldiğimde de yardımcı olduğum insanlar olmuştur. 2008'de yaz stajımı bulmama vesile bile olmuştur burası. amacına uygun kullanıldığında gayet faydalı bir yer. ama internette büyük bir kitlenin girişine-katkısına açık her yer gibi "bozulmaya" mahkum. burada belirli 1-2 kişi dışında kimsenin nickini bilmem, tanımam. insanlar sitenin amacına uygun olarak sorularını-duyurularını paylaşmak veya paylaşanlara yardım etmek için girseler hiçbir sıkıntı yok. ama meşhur oldukça buraya dadanıp ego tatmin etmek isteyenler, kadın-erkek kaldırmaya çalışanlar dadandı buraya. ekşi sözlükle paralel bir gelişim seyri gösterdi. kankacılığın olduğu yerde huzur kalmaz. ama terkedip gidecek kadar ciddiye alanlara da şaşıyorum doğrusu. rahatsız oluyorsan zaman geçirmezsin, sorun sorunun olduğunda gelir cevabını alır gidersin. beyin bedava!
0
temasettin
(17.01.15)
benim başıma hiç gelmedi, gelmiyor böyle olaylar. alla alla...
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.01.15)
Hiç tanımadığım bir kişi sanki kan davamız varmış gibi bana mesajlarına cevap vermediğim için bin türlü hakaret sıralamıştı. Paragraflarca yazı düzmüştü. Üstelik bunu duyuruda engelli olduğu için Facebook'tan fake hesabıyla bana ulaşıp da yapmıştı. Facebok'tan beni nasıl bulduğuna gelirsek, o sırada görme engelli ve dişsiz bir kediye yuva arıyordum ve burada Facebook'taki ilan da vardı.

Bu kişi bana güya hukuki bir şey danıştı duyurudan. Ben cevap verdim. Sonra büronuza geleyim dedi. Bürom olmadığını söyledim ama normalde karşılaşmadığım ısrarcı, agresif bir tarzı vardı ve benim kimliğimi filan bildiğini de işte daha sonraki Facebook üzerinden mesaj atması sayesinde anladım.

Kim bilir kafasında neler kurdu da beni duyurunun tehlikeli olduğuna ikna edip buradan soğuttu.

Bu olayı yaşayınca kendimi burada kendine eğlence arayan, ciddi psikolojik sorunları olduğuna inandığım kişilere karşı da gereğinden fazla ifşa ettiğimi (fotoğraf koyarak filan değil bu ifşa) fark ettiğim için uzaklaşmak istedim buradan ve de herkes aramızda böyle insanlar olduğunu görsün diye bana gelen saçma sapan, hakaret dolu mesajı da paylaşarak duyuruyu bırakma sebebimi paylaşmak istediğimde insanların nefret kusmak için bahane aradıklarını anladım gelen tepkilerden.

3 ay duyuruya girmedim. Sonra hukuk sorularına cevap vererek yine kullanmaya başladım.

Kimseyi fazla ciddiye almıyorum artık ve sakince cevap veriyorum bana edilen hakarete, yapılan kötü bir yakıştırmaya. O yüzden kafam rahat.

Burası ego tatmin yeri değil, yardımlaşma platformu.

Anonimliğin suyunu çıkarıyorlar bazıları halen. Her fırsatta laf sokup, saldırıyorlar etrafına. Artık onları ciddiye almayıp, kendimi onların çirkin egolarına hedef yapmamayı öğrendim.

Normal yaşantımızda çevremizi hepimiz kendimiz seçiyoruz, internette muhatap olduğumuz kişiyi seçmek gibi bir lüksümüz ise yok ve bu yüzden her türlü sorunla karşılaşabiliriz. Nasıl başa çıktığımız önemli.

Kendi yaşantımda ne benden 10 yaş küçük ne benden 20 yaş büyük kişilerle görüşüyorum. Burada ise her yaştan, her meslekten, her ilden, her gelir düzeyinden insan var ve bu yüzden biz kendi çevremizdeyken olduğumuz rahatlıkta, samimiyette davrandığımız vakit herkes bizim almaya alışık olduğumuz şekilde tepki vermeyebiliyor. Bunu fark etmek önemli bence.

Artık duyuruya zaten soğuk bakıyorum ve o yüzden de soğunacak bir durum yok benim için ortada. Biri benimle tekrar kişisel olarak uğraşmadıkça, ben buna izin vermedikçe burda olucam. :)

Edit: İmla
0
m e l t e m
(17.01.15)
burdaki en rezil şey insanların birden fazla hesap alıp kendilerini başka insanlarmış gibi tanıtmaları bence. adam/kadın aslında tam bi gerizekalı, burdakiler bunu ayıklıyo ama bu sefer bi iki ay daha diğer nickiyle takılıyo burda. ben bunu gördükten sonra daha az girmeye, girsemde daha az cevap vermeye, yardımcı olmaya çalıştığımı farkettim. bilinçli bi hareket değil belki ama karşısındaki insanı gerizekalı yerine koyar gibi, ki bence hiç farkı yok, 55 tane nickle üye olup burda yazmak bence hoş değil. belki bende yazmam bi süre sonra ama "arkadaşlar sizi çok seviyorum ama ben yokum" diye de başlık açmam muhtemelen. burdada toplam 5 kişi farklı nicklerle birbirlerini eğlerler artık.
0
bruceandwayne
(17.01.15)
açıkçası ben de uğramamaya başladım buraya. devorgilla zaten kendini uçurdu lanet olsun diyerekten.

düzgün cevap veriyorsun birine subjektif soru sormuş zaten, yanlış anlar diye baştan buranın mimiksiz ortam olduğunu hatırlatıyor, fikrini yazıyorsun özelden gelip sana etmediği lafı bırakmıyor. cevap verirken bile kırıcı olmamaya çalışıyorsun, hakaret filan asla söz konusu değil sen "yanlış anlama ne olur
üzülürüm." demiş hakaretlere küfürlere
"terbiyesizlesiyorsun, kal sağlıcakla." diyorsun, burası bitiyor sözlükten dadaniyor. okudugun cümle "bebeğin ölü doğar umarım, en büyük acıyı yaşarsın."

demeye çalıştığım iyi niyeti sömüren, hakaret etmeyi kendinde hak gören leş insanlar da var burada ki başkalarıyla konuşmasını duysan bir melek sanırsın, bir terbiye abidesi.

özür dilemesi gerekirken üste çıkan, hadsiz ve görgüsüz kitle mevcut ne yazık ki. ve bıktırıcı oluyorlar .
0
kaymaktutmayansicaksut
(17.01.15)
eski nickler gitti biraz daha cıvık sorular çoğaldı bence
ama ben seviyorum buradakileri
ha herkes herkesi sevecek diye bir gaye yok
herkes kendi açısından haklı olduğunu iddaa ediyor ama tabi yanlış birşey
hakaret vb şeyler oluyor ama böyle insanların olduğunu bilip giriyorum ben buraya sıkıntı yaşamıyorum.
0
basond
(17.01.15)
Çok emin olmamakla birlikte kankamsı kemikleşmiş bir oluşum olduğunu düşünüyorum. Birbirlerinin yanlış hareketlerinde bile kolluyorlar hatta paslaşıyorlar gibi.

Dokunulmazlar/dokunulmaz olduğunu düşünenler/ dokunulmazların olduğunu düşünenlerin olması rahatsız edici.

Duyuruya ilk verilen cevaplar ayağını sürüme etkisi yaratabiliyor. Ardından gelen cevaplar aynı minvalde olabiliyor. İlk cevap esip yağmışsa bakıyorsun herkes esip yağmaya başlıyor. İlk cevap olumluysa gerisi de öyle gelebiliyor. Cevapları okumadan cevaplamak bunun önüne geçebilir bence.

Troller beslenmezse trollük yapamazlar.

Bana göre duyurunun sıkıntıları bunlar.

Mesajlarla gelen aşağılamalar hakkında bir bilgim, deneyimim yok. Sürekli olması rahatsız edici olmalı. Huzursuzsam neden o ortamda kalayım ki diyorlar sanırım. Böyle bakınca haklılar. Sitenin yararı zararından azsa, gitmeyi seçer adam. Herkesten birilerine bir faydam dokunur belki diye kalmasını bekleyemeyiz.
Troller veya dalaşanlar olduğu gibi samimi sorular sorup samimi cevaplar veren çok fazla kullanıcı var burada. Diğerlerinden çok daha fazla. Girip cevap vermeyenler, okuyanlar da var sanıyorum epeyce.
Duyuruda daha çok olan kesimin ağırlığını koymasına bağlı olarak sorma ve cevaplama oranının artacağını gitmelerin azalacağını düşünüyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.15)
benim öyle çok benimsediğim bir yer değil burası.ara ara girer bakarım.amacına uygun biçimde kullanmaya çalışıyorum.bahsi geçen kitle benim de gözüme çarpıyor ama isimlerini say deseniz sayamam çünkü cevap vermeye tenezzül etmediğim için kim olduklarını hiçbir zaman kafamın bir köşesine not edemiyorum.ben böyle saldırgan,troll tiplerin cevaplarını gördüğümde sanki onlar yazmamış da ben ilk cevap veren kişiymişim gibi davranıyorum.bu sayede böyle tiplerden uzak durabiliyorsunuz.tabi yine de böyle davrandığınız durumda özelden laf sokmaya çalışanlar/küfür edenler olabiliyor.böyle kişiler ortaya çıktığında da mallara ekle düğmesi faydasını gösteriyor.
0
rakicandir
(17.01.15)
1.si kalite feci düştü. Bunu zaman zaman cevaplarımda saçmalayan trollükler yapan biri olarak söylüyorum. İlk hesabım "agnahie" banlanmadan önce(ki çok saçma bi sebep yüzünden banlanmıştır, trollere kurban gitti daha doğrusu) cevaplarım uzun uzun iken bir baktım millet artık en ciddi şeyin altına bile link atıp geçmeye, geyik çevirmeye başlıyor. Yani ortamın genel algısını değiştirdi millet. Herkes de buna uyum sağladı nedense. Nedenini ben de gerçekten bilmiyorum.
2.si ifşalar arttı. Bu ifşalar artınca tabi otomatik olarak bir çoğumuzun dahil oldugu yürüşmeler yaşandı fakat bu olay arasındaki ince çizgiyi fark edemeyen bir gerizekalı kitle mevcut. OLayı bundan ibaret sanıyorlar.
3.sü kötü yönetim. Hollow'a hepimiz kıl oluyoruz hatta bbenim baya baya sövmüşlüğüm de var. Solem2 olmasının sebebi bu zaten :D Ama adam şöyle bir durup bakınca yine yapıyor bişeyler. Neyse fazla övmeyeceğim onu :)
4.sü Arkadaş paranoyak oluyor insan. Burdan birileriyle biraz samimi olmaya başlayınnca anında fake hesaplarını fark edebiliyorsun. Abi bu kadar olmaz ya neden çifter çifter hesap alıyorsunuz? Gerçekten artık biri ciddi bişey sorduğunda altına yazacağım cevabı mesaj ile gönderiyorum. Daha iyi oluyor hiç değilse yardımcı bile olamasak birbirimize o konu üzerinden bir muhabbet dönüyor. Eskiden bunlar duyuruların altında seviyeli bir şekilde olurdu.
5.si aslında burada herkes birer troll. Duyuru çok fazla sorunlu insanı bünyesinde barındırıyor. BUnlar da sorunlarını buraya taşıyıp çözüm bulmak yerine sorunlarının acısını acınası bir şekilde buradan çıkarmaya çalışıyorlar. Bi ikisiyle reelde denk gelip sonlarını kötü bitirmişliğim var.
6.sı Herkes çok mükemmel havalarında. Misal biri buraya "otobüste tanıştım şöyle oldu böyle oldu diyip hava atıyosun" demişti bana. Arkadaş ben düzenli olarak reddedilen biriyim zaten bunu da yazıyorum ama loser içerikli duyurular gördüğünüzde kim yazmış diye bakmaktansa hemen eziklemeye başlıyorsunuz herhalde. Ne diyeyim? Objektif de olamıyor kimse.
7. İşi sürekli fuck buddy aramaya çevirmek. Bunu yapan kadın tanıdıklarım da var ve kendilerini kesinlikle burada bir soruya cevap verirken göremezsin. Avcıdır onlar, hedeflerini seçer, takip eder ve sonunda pat diye yeşillendirirler.
8. Arama butonunun kullanılmaması. Bu çok ciddi bir problem. Ben artık sayısını unuttum "neden hayvanları kısırlaştırıyoruzkieee" diye açılan duyuruların. Arkadaş bir arayın ya neymiş niyeymiş önce bi bakın. E haftada 3 gün benzer duyurular açılınca insan ister istemez dur sunun bi ağzına sıçayım bu ne salak bişeymiş ya diyor. Bir beyin var ve kullanmayı bilmiyor bir çok kişi. Neyse

Not: Yukarıda yazdıgım tüm maddelerin benim için de geçerli oldugunu hatırlatır, espri kaldırmayacak bir kafada oldugumu bilgilerinize arz ederim sayın pikicanlar.
0
Solem2
(17.01.15)
ben de 2007'den beri aktif olarak kullanıyordum. duyuru kaçırmazdım yani. gece bıraktığım yerden devam ederdim sabah kalkınca. akşam eve geldiysem en son bıraktığım yere geri dönerdim ki kaçırdığım duyuru olmasın cevaplayayım diye.

son 1 senedir biraz soğudum, son 6 ayda daha da soğudum. son 3 aydır duyuruları bile takip etmiyorum. günde bi kaç kere giriyorum. bi kaç dk bakınıp çıkıyorum.

brkylmz'ın yazdıkları doğru. önce ifşa duyuruları, şimdi de zirve duyuruları falan bozdu burayı. sitenin amacı soru cevaplamaktan çıktı sosyalleşme, tanışma oldu sadece.
0
xenophobe
(18.01.15)
Herkese çok teşekkürler, kafamda bir sesler "Haaa, vay anasını" dedi.

Yönetim derslerimiz şununla başlıyordu: "Bir kişinin yanına, ikinci bir kişiyi koyarsanız, burada sosyalleşme ve yönetim başlar. Gerek ve yeter koşul ikinci kişinin varlığıdır. Bu varlık platformdan bağımsızdır. Mektup arkadaşlığında veya teftişlerde bile sosyalleşme ve yönetimden söz ederiz. Belli bir kişi sayısına kadar bu ilişkiler sezgilerle yönetilebilir. Güç kimde ise yetkiler de onda toplanır az kişi varsa. Çok kişi varsa güç ve yetkiler birbirinden ayrı olabilir, güçlü olanın yetkisi olmayabilir. Bu şekilde yapılandırılmış bir yönetimden söz edebiliriz."

Buranın ilk amacının sosyalleşme olmadığını biliyorum. Aynı işimize gitmemizin amacının sosyalleşme olmaması, çalışmaya gitmemiz gibi. Yine de "iş arkadaşı" diye bir kavram var ve bunlar çok yakın arkadaşlar bile olabiliyorlar. Ya da İspanyolca kursuna İspanyolca öğrenmek için gittim. Ders dinlerken milletle muhabbet etmedim ama yine de dil kursundan görüştüğüm insanlar var. Keza ehliyet kursundan da. Buralara "Ooo, kimlerle tanışılır" diye gitmedim ama insanlarla tanıştım. Ana amaç o olmasa da ister istemez sosyalleşiliyor. Teoriler bunun platform bağımsız olduğunu ifade ediyor; yani "Burası bir site" ile "Burası bir işyeri" arasındaki tek fark işe gitmek zorunda olmamız. Ama "Burası bir kurs" ile çok da farkı yok. Sonuçta bir kişi ile herhangi bir şey için mesajlaşıldığında, artık o kişi hayatına giriyor iyi veya kötü bir şekilde; ya da bir duyuru veya cevabını okuduğunda da. Çünkü Yönetim Bilimleri bunun için yeter ve gerek koşulun o insanın varlığından haberdar olmak, öyle bir kişinin var olduğunu bilmek olduğunu söylüyor. Bir kişiden haberdar olduğunda, ona olan bir şey sende etki bırakıyor. Etkinin büyüklüğü kişiye bağlı olarak değişiyor. Oturup dövünebiliyorsun da, görmezden de gelebiliyorsun. Örneğin, Zetahead emirkulu'na çok yardım etti. Ana amacı gerçekleştirdi, bu ana amaçla birlikte ikisi sosyalleştiler. Varlıkları birbirine güven verdi ama Zetahead'in gidişi emirkulu'nu oldukça üzdü. Sonu.ta hayatının en büyük yardımlarını yapan biri ile ne kadar yüzyüze görüşmese bile, onun varlığı bir güven yaratıyordu. Ama başka birinde "Hmm, gitmiş mi, peki" tepkisi verdirtti.

Buradan çektiğim ana sıkıntı, bir anlamda sosyalleşmenin birincil amaç haline gelişi. Bu beklenti-gerçek farklılığı kişide hayal kırıklığı oluşturuyor olabilir.
Gidenlerden tanıdığım birkaç kişiyi de bu şablona oturtamıyorum açıkçası. Onların başına gelenler benim başıma bir iki kere geldi ve sallamadım, güldüm geçtim. Konudan bağımsız olarak bir noktaya geleyim, dün buradan bir kişi ile konuşurken "Ya ben 3-4 günden fazla kaldığım yeri evimmiş gibi belliyorum. Bir yere giderken evden ayrılasım gelmiyor, oraya gittikten sonra da orayı evim belliyorum, oradan dönesim gelmiyor. Ama sonra 3-4 güne de unutuyorum" demiştim. Şimdi buraya geri döneyim. Bu bağlamda burası da ev gibi benim için. Her akşam Candy Crush oynasam, o da başka bir ev olur. Amacından bağımsız olarak. Yani "Evim, güzel evim" gibi değil de her zaman gittiğim markette ne kadar rahatsam, spor salonunda zaman geçirmeyi ne kadar seviyorsam, 3-4 kere gittiğim yeri ne kadar benimsiyorsam; bu da öyle. Amacım sosyalleşmek olsa da, katkı yapıp yardım etmek olsa da ya da hiçbir şey yapmayıp sadece bakıp çıksam bile; birkaç kere heves kırıcı bir şey olsa üzülürüm be. Yani, yıkılmam, birkaç güne unuturum; neler bırakılmıyor ama dokunur yani. "Vay be, ne günlerim oldu. Hakkınızı helal edin" derim. Ki bazılarında merak ettim, "Neymiş o beğenilmeyen cevaplar" diye. Cevaplarda bir şey de yok, hatta yardım edildiği için heyecanlı bir cevap olmuş biri ikisi. Sonra elemanın teki gelmiş, şevkini kırmış, gitmiş. Buna "Müdahale edelim" de diyemem tabii ki, saçma ve temelsiz olur. Başka birinin de şevki kırılmaz, o da öyledir. Ama yazık bence yine de, iyi insanlardı gözümde. Ne bileyim, iyi niyeti ile cevap vermiş, niyetinin tam tersi yanıt almış. Neyse, umarım herkes kendine göre ister gerçek hayatta ister sanal hayatta akacak birkaç mecra bulur.

Edit: Yanlış anlama olmasın. Doğrudan "take a minute süper insandı, o niye gitti" değil derdim. Sadece tanıdığım bir kısım insanlar gitti, tanımadığım da bir kısım insanlar gitti. Masum olmayabilir gidenler, masum olabilir de. Sadece davranışı anlamaya çalışıyorum. Sezen Aksu'nun "Ben Allah'ın terazisi miyim de, kim neye layık onun kararını vereyim" diye; sonuç olarak Allah'ın terazisi ben de değilim. Neyine niye karar vereyim.
0
🌸aychovsky
(18.01.15)
(1)

Ispanyolca ogrenmek isteyen var mi?

eastanbool
Ispanyolca ogrenmek isteyen 3-4 kisilik gruplarla her haftasonu bulusup 2 saatligine Ispanyolca ogretme gibi bir dusuncem var, kaynaklari seviyelere gore belirleyip ayarlamayi dusunuyorum. degerlendirme icin her ders sonunda konu ile ilgili test yapmayi ve odev icin de alistirma yapmak icin de ders
Ispanyolca ogrenmek isteyen 3-4 kisilik gruplarla her haftasonu bulusup 2 saatligine Ispanyolca ogretme gibi bir dusuncem var, kaynaklari seviyelere gore belirleyip ayarlamayi dusunuyorum.

degerlendirme icin her ders sonunda konu ile ilgili test yapmayi ve odev icin de alistirma yapmak icin de ders bitiminde alistirma kagitlari vermeyi dusunuyorum.

Ilgilenen olursa gruplari sizlerin lokasyonuna gore ortak bir yer olarak belirleyebiliriz.


Sehir:Istanbul
0
eastanbool
(17.01.15)
Ücret?
0
dessy
(17.01.15)
(11)

Kahvaltı Kabı tarzınız/seçiminiz (caps)

loveinaflipbook
selamlar, yandaki tamamen şeffaflar gibi tek tek kap olunca taşıması etmesi zor geliyor. ama öteki altı mor olan gibi olunca da bu sefer kokular birbirine karışıyor deniyor (doğru mu bilmiyorum).siz nasıl kahvaltılık kullanıyorsunuz ya da kullanmaktan hoşlanıyorsunuz? nasıl olanı en iyisi pratiklik
selamlar,

yandaki tamamen şeffaflar gibi tek tek kap olunca taşıması etmesi zor geliyor. ama öteki altı mor olan gibi olunca da bu sefer kokular birbirine karışıyor deniyor (doğru mu bilmiyorum).

siz nasıl kahvaltılık kullanıyorsunuz ya da kullanmaktan hoşlanıyorsunuz? nasıl olanı en iyisi pratiklik ve koku/sağlık bakımından?
0
loveinaflipbook
(15.01.15)
tupperware. en pratik onlar.
linktekinin boyu daha kısa olanını kullanıyoruz.

ilk fotoğraftakiler dünyanın en kullanışsızlar. gerektiğinde dolap içerisinde yayamazsın.

www.damakzevki.com
0
teritori
(15.01.15)
herşey ayrı ayrı paketli, ambalajında. kahvaltı yapıcağım gün çıkartıp tabaklara koyuyorum zaten haftada max 2 gün
0
try again fail again fail better
(15.01.15)
Ben herşey ayrı olanlardan kullanıyorum.
Tek tepsi içinde olunca böyle kurumuş zeytin, didiklenmiş peynir falan, hoşuma gitmiyor görüntüsü.
Zaten toplasan 4-5 çeşit hazırlıyorsun demirbaş olarak :P
Onları da bir tepsiye koyup masaya getirir, yine bir tepsiyle masadan kaldırırsın, mis.
0
dessy
(15.01.15)
cam saklama kapları kullanıyorum ben. ayrı ayrı.
0
lily briscoe
(15.01.15)
ahşap ve porselen olmasını tercih ederim.

www.evmanya.com
0
evrimini tamamlamis hamambocegi
(15.01.15)
Ben de try again fail again fail better gibi yapıyorum. Peynir kendi kutusunda duruyor, zeytin kavanozda, reçel kavanozunda, vb. Kahvaltıdan önce hepsinden taze taze çıkarıyorum. Arta kalanlar için yatay ve küçük cam tabaklar kullanıyorum da, onlar da iki günde falan bitiyor. Peynirler için bir iki tabak yetiyor. 8-10 zeytini cam bir kasede tutuyorum. Reçel de cam kasede. Benzer şeyler de bu şekilde duruyor. Özellikle peyniri kutusundan çıkarmayı sevmiyorum, suyunun içinde durması daha iyi geliyor.
0
aychovsky
(15.01.15)
Ben de kendi kutularında ya da cam kavanozda tutuyorum, gunluk cikariyorum. Hepsi ayni tabagin icinde olan servislerden kullanıyorum ama yiyeceğimiz kadar cikarttigim icin artmiyor, koku da olmuyor. Sadece daha hos duruyor bana gore. Zaten haftanin 2 günü uzun kahvaltilar yapiyoruz sadece.
0
fraise
(15.01.15)
kahvaltılıkların her biri için farklı saklama koşulları gerekiyor. hepsi kendi koşulunda duruyor. örneğin reçeller ve bal buzdolabı dışında gibi. kahvaltı zamanı servis tabaklarına kişi sayısına göre çıkartıyoruz. artan olursa; kapaklı cam kutulara konuyor. peynirlerin şekli bozulup kırıldıysa, omletin veya gözlemenin içine gidiyor. salam vs. de aynı şekilde. zaten sofrada bir süre durduğu için, kuruyorlar. bal ve reçellerin içinde kırıntı vs. olmasın diye herkesin tabağının içine aldığı minik kaplar var, onları kullanıyoruz.
0
oinone pe
(15.01.15)
Her bir kahvaltılık ayrı kabında durur (saklama kabı). Sofra takımına uygun tabaklara çıkartırız. Peynir vs. biter zaten, servis tabağında temiz olarak artan varsa üstüne streç yapılıp kaldırılır.
0
warrior princess
(15.01.15)
benim hep şunlarda durur büyüklü küçüklü çok çeşitli
www.google.com.tr


max. 3-4 kahvaltı çıkaracak kadar dolduruyorum içlerini. bitince kabı değiştiririm yenisini temiz kaba tekrar hazırlarım. zaten kahvaltıda çıkarıyorum ama herkes tabağına alıyor yiyeceği kadar, ellenmemiş oluyor yani.

çoklu olanları çok kullanışsız malesef, özenip zamanında almıştım porselen bambu çeşit çeşit ama duruyor öylece.
0
yue
(15.01.15)
Alti cam üstü plastik kapak kubik kaseler var, her biri ayrı ayrı.
0
Lim5
(15.01.15)
(7)

cipralex

aeroflot
selam depresifler,cipralex kullanıyorum öküz gibi unutkanlık yapıyor. okadar ki ilacımı içtikten yarım saat sonra la ben bügün ilacımı içmiş miydim triplerine giriyorum. napcaz?
selam depresifler,

cipralex kullanıyorum öküz gibi unutkanlık yapıyor. okadar ki ilacımı içtikten yarım saat sonra la ben bügün ilacımı içmiş miydim triplerine giriyorum. napcaz?
0
aeroflot
(15.01.15)
zamanında ben de kullanmıştım (10mg'lik) ama böyle bir etkisi olmamıştı. insandan insana değişebiliyor tabi yan etkiler. doktora danışıp eşlenik başka bir ilaç deneyebilirsin.
0
karaage
(15.01.15)
0
balik kraker
(15.01.15)
ailemde bir çok kişi kullanıyor. böyle bir etki görmedi hiçbirisi. önce doktoruna danış, sonra da balık krakerin dediği gibi şu ilaç kutularından kullanabilirsin.
0
teritori
(15.01.15)
Ben iki senedir kullanıyorum, öyle bir problemle karşılaşmadım.
0
dessy
(15.01.15)
İlaç kutularından kullanmayın. İlacı boşuna o filmin içine koymuyorlar orjinal ambalajında, orjinal ambalajından çıkararak kullanın. Gerekirse yazın, not alın.

Ayrıca ben de 4 senedir Cipralex kullanıyorum, benzer sorun yaşamadım.
0
uctu uctu yazar uctu
(15.01.15)
Bende de unutkanlık yaptı. Hatta öyle boyuta gelmişti ki bazı sözcükleri bile ututur hale gelmiştim. Şu an zedprex kullanıyorum. O herhangi bir yan etki yapmadı.
0
old possum
(15.01.15)
Benim gibi ilacın üzerine asetat kalemiyle tarih yazabilirsin, attığını unutma ihtimalin kalmaz. Tarih dediğim sadece gün 15, 16 gibi gibi. Ya da bazı ilaçları. Üzerinde gün yazıyor onun gibi yapabilirsin tabi tarih en temizi şimdi hangi carsamba olduğunu umutmakta var.
0
bokmuhendisi
(15.01.15)
(14)

Duyuru hanımları iş pantolonlarınızı nereden alıyorsunuz?

dessy
Evet sevgili şık iş kadınları,Bana dizleri çıkmayan, iş yerinde giyebileceğim *FAKAT PLAZA PANTOLONU GİBİ DURMAYAN* dar kesim bir pantolon lazım. Uzun süredir böyle bir şey arıyor, bulamıyorum. Pantolonların hepsi neredeyse o istemediğim 'plaza giyim' tarzında. Tam benlik bir şey buldum diyorum, diz
Evet sevgili şık iş kadınları,

Bana dizleri çıkmayan, iş yerinde giyebileceğim *FAKAT PLAZA PANTOLONU GİBİ DURMAYAN* dar kesim bir pantolon lazım. Uzun süredir böyle bir şey arıyor, bulamıyorum. Pantolonların hepsi neredeyse o istemediğim 'plaza giyim' tarzında. Tam benlik bir şey buldum diyorum, dizleri ikinci günde çıkıyor :(

Var mı bildiğiniz bir marka, şöyle benim aradığım kriterlere uyan?
0
dessy
(15.01.15)
bizde serbest kıyafet ama mangonun hem kalıplı hemde vucudu guzel sarıyor.h&m bazı pantolonları ve zara da bulabılırsın.
0
nanelimonportakal
(15.01.15)
Ya Mango'da da dizlik sorunu yaşadım :(
0
🌸dessy
(15.01.15)
mango ya da koton'dan indirimdeyken birden fazla alıyorum ve dizleri çıktıkça sık sık yıkıyorum.
0
boyalı kuş
(15.01.15)
herry ve forever new'e bakabilirsin. ikisinin de pantolonlarından memnunum.
0
kakao
(15.01.15)
Marks & spencer, network, fabrika
0
Hersheys
(15.01.15)
Zarada da var güzel modeller
0
phoenixboy
(15.01.15)
Zara'daki modeller çok güzel evet ama ikinci günde dar pantolonlar bollaşmaya ve dizlik yapmaya başlıyor. Sorun gerçekten bende mi acaba ya? :(

Tüm pantolonlar normalde iki günden sonra bollaşıp dizlenir mi? kakao ve Hersheys'in bahsettiği markaları denemedim bir tek. Ama orada da çok 'plazavari' pantolonlar var sanki.
0
🌸dessy
(15.01.15)
pull&bear, bershka, vero moda aynı tip siyah pantolonlarım var, hepsini de çok severek giyiyorum ama ilk iki gün iyi - üçüncü gün biraz bollaşıyor, sürekli yıkayacaksın çare yok.
0
freya
(15.01.15)
zara ve koton. ama diz konusunda ben de sıkıntı yaşıyorum. bi de benim dizlerim başka insanlara göre daha geride gibi. bir sorunum var yani sanırım. kot pantolonlarda bile ilinci kez giyerken dizi çıkmış gibi geliyor. bazı pantolonları aldıktan sonra terzide dizlerini daralttırıyorum.
0
sheridans
(15.01.15)
ben bu sorunu, yarı lycralı kumaştan üretilmiş pantolonlarla çözdüm.
0
oinone pe
(15.01.15)
koton'u tercih ediyordum ben pantalşon ve gömlek gibi hyarı resmi iş kıyafetlerinde. yalnız son zamanlarda kalitesi lc waikiki kıvamına geldi. keten, kanvas tarzı kumaşlar iki yıkamada renk atmaya, morarmaya başlıyor. lycralı kumaşlarda hem diz problemi olmaz, hem de boya solması.
0
halanne
(15.01.15)
oinone pe, çok mantıklı.
marka önerebiliyor musun?
0
🌸dessy
(15.01.15)
dessy kumasına dıkkat etmek lazım yanı ben çok ucuza aldıgım bir zara pantolonu senelerce giydim.aslında kuması bılmek lazım
0
nanelimonportakal
(15.01.15)
kumaş olarak yarı likralı mı tercih etmek gerek bu durumda? başka dikkat edeebileceğim özellik var mı?
0
🌸dessy
(15.01.15)
(14)

Bu saç rengine mavi yakışır mı?

dessy
Kendimi bildim bileli mavi saç hayali kuruyorum. İsteğim saçımı elbette tümüyle maviye boyamak değil ama kenarına köşesine, bir yerlere ufak da olsa bir mavilik katmak.Saçlarım eskiden siyahtı, o zaman çok güzel giderdi, keşke yaptırıp hevesimi almış olsaydım ama şu aralar siyaha dönme planım yok.Ca
Kendimi bildim bileli mavi saç hayali kuruyorum. İsteğim saçımı elbette tümüyle maviye boyamak değil ama kenarına köşesine, bir yerlere ufak da olsa bir mavilik katmak.

Saçlarım eskiden siyahtı, o zaman çok güzel giderdi, keşke yaptırıp hevesimi almış olsaydım ama şu aralar siyaha dönme planım yok.

Caps'teki saç tonu baz alınarak, sizce bana hangi mavi tonu ne şekilde yakışır? Ben işin içinden çıkamadım, belki sizden bir şeyler çıkar.
0
dessy
(13.01.15)
bu renkle olmaz gibi duruyor bence. siyahta ve sarıda güzel duruyor ama bu renkle trabzonspor bayrağı gibi olursun :)
0
thracian
(13.01.15)
Eki goremiyirum ama Trabzon spor bayrağı dendiyse kızıl gibi veya şarap kızılı. Bence de yapma bu renge ya. Sarı bile çook açık ve soğuk bir sarı değilse kötü duruyor.
0
april12th
(13.01.15)
Saçlarımın altına falan yaptırsam lacivert bir renk? :( O da mı olmaz? :(
0
🌸dessy
(13.01.15)
cıxx. siyaha yakışır.
0
aeroflot
(13.01.15)
Ya çok istiyorsan yaptır içinde kalmasın aslında ya. Akınca yeşil olacak onu da hesaba kat 2 Yıkama sonra. Acaba turkuaz gibi bi mavi nası olur?

mint renginden yap <3
0
april12th
(13.01.15)
Kuaförüm bir parça takarız, rengi açılmadan öyle kalır dedi. ne deniyor öyle şeylere bilmiyorum. turkuaz çok patlar da koyu mavi ince bir tutam içlere doğru çok mu kötü durur ki? :( yani saçımı toplayınca muhtemelen sadece görünür.
0
🌸dessy
(13.01.15)
kızılla mavi çok olmaz gibi, en fazla lacivert yapabilirsin sanırım.
0
freya
(13.01.15)
evet çok kötü durur.
gerçi şu anki rengi de kötü. yaprak dökümü ferhunde hanım kızılı.
0
kayranin kedisi
(13.01.15)
www.manicpanicturkiye.com buradan bad boy blue ve hot hot pink kullanıyorum. altları mavi üstleri koyu pembe.severek kullanıyorum. böyle renklerden korkmamak lazım. deneyin derim.
0
eli eli lema sevaktani
(13.01.15)
kayranin kedisi, beni de demode kabul edin :)

eli eli lema sevaktani, linki iş yerinden açamıyorum ama eve geçer geçmez bakacağım. klipsi bir şey mi bahsettiğimiz?
0
🌸dessy
(13.01.15)
yo hayır saç boyası. ama dediğiniz gibi küçük tutamlar olarak takılabilecek şeyler de var.
0
eli eli lema sevaktani
(13.01.15)
Ne kadar süreliğine dayanıklı peki?
0
🌸dessy
(13.01.15)
açıkçası ilk anki parlaklığı iki hafta kadar sürüyor. dört haftaya kadar da idare eder bir renk haline geliyor.
0
eli eli lema sevaktani
(13.01.15)
bence hiç bozma. mavi rengli sacta severim. misal günseli kato. ama sana bu sac yakısmıs
0
all girls dream
(13.01.15)
(8)

animal trapping

dessy
Aşağıdaki açıklamayı baz alarak, hangi ifade tam olarak Türkçe'ye oturur?Animal trapping, or simply trapping, is the use of a device to remotely catch an animal. Animals may be trapped for a variety of purposes, including food, wildlife management, hunting, and pest control.Hunting direkt avlama olu
Aşağıdaki açıklamayı baz alarak, hangi ifade tam olarak Türkçe'ye oturur?

Animal trapping, or simply trapping, is the use of a device to remotely catch an animal. Animals may be trapped for a variety of purposes, including food, wildlife management, hunting, and pest control.

Hunting direkt avlama oluyor, trapping ise illa hunting amaçlı yakalama değil. Hayvan yakalamak ifadesi de kulağa profesyonel gelmiyor. Ne önerirsiniz?
0
dessy
(13.01.15)
kafeslemek, kafese kapatmak gibi bir anlama geliyor.
0
sir gawain
(13.01.15)
Kapan
0
nickimi yermisin
(13.01.15)
trapping season için ne diyorsunuz peki?

aramızda avcı olup da terimlerle ilgili yardımcı olabilecek var mı ki bir umut?
0
🌸dessy
(13.01.15)
Tuzak, kapan kurmak. Tuzak bana boyle sanki zarar verici gibi geliyor ama tuzak ve kapan dogru.

Ancak kapan yada tuzak kurmak yine aciklama da da oldugu gibi avlanmak veya diger amacli olabilir, kapan da tuzak da hayvani canli veya olu olarak yakalamak icin yapilan bisi, turkcede hayvani canli ele gecirmek icin kullanilan bir terim bilmiorum en aciklayici olarak hayvani canli elegecirmek icin kapan kurmak gibi bir ifade kullanilabinir gibi geldi bana.
0
selam
(13.01.15)
Viki abi şöyle diyor:

Tuzakla avlama[değiştir | kaynağı değiştir]
Tuzak kurma da avcılık yöntemlerinden biridir. İnsanlar tuzakla vahşi hayvanları etleri ve kürkleri için, bazen de zarar vermelerini önlemek ya da bilimsel araştırmalar yapmak için yakalarlar.


Bu doğrultuda trapping season için 'tuzakla avlama sezonu' mu desek ki?
0
🌸dessy
(13.01.15)
Bildigim kadari ile tuzakla avlanmak serbest de tufekle avlanmak yasak gibisinden bir ayrim yok bizde sadece av sezonu acik yada kapali diye bisi var. Avci kisi istedigi yontemi kullanabiliyor ancak bazi yontemler yasak.
0
selam
(13.01.15)
biraz bakındımda örneğin tekirdağ orman işleri müdürlüğü av sezonunda şunları demiş;

"4915 sayılı Kanun ve MAK Kararı uyarınca, namlu hariç haznesi iki fişek alacak şekilde sınırlandırılmamış otomatik, yarı otomatik pompalı gibi yivsiz av tüfekler ile havalı tüfek ve tabancalar, canlı mühre ve çığırtkanlar, mekanik, elektronik hareket kabiliyetine sahip mühreler ile uçurtma şeklindeki mühreler, elektronik görüntü büyütücü veya görüntü değiştiriciden oluşan gece avı cihazları avlanma araç ve gereci olarak kullanılamaz. Zehirli veya uyuşturucu yem, ilaç gibi malzemeler avlanmada kullanılamaz. Bakanlıkça izin verilen geleneksel avcılık hariç, her türlü kapan, olta, ilmek, ağ, ökse, alaca, kafes ve tuzaklar avlanmada kullanılamaz."
ve
"Yaban hayvanlarının yavrularını yakalayarak alıkoymak, boş dahi olsa yaban hayvanlarının yumurtalarını toplamak ve bulundurmak yasaktır. Av ve yaban hayvanlarını, tuzak, kapan, ilmek gibi araç ve gereçlerle canlı ya da yaralı olarak avlamak yasaktır, herhangi bir şekilde canlı yakalanan av hayvanları öldürülemez, alıkonamaz. İzin almaksızın av ve yaban hayvanlarını beslemek, büyütmek, üretmek ve bulundurmak yasaktır"

yani anladığım kadarı ile tuzakla avlanmak ve hayvanı canlı ele geçirmek hali hazırda yasakmış zaten
0
selam
(13.01.15)
"bakanlıkça izin verilen geleneksel avcılık" burayı bi incelemek gerek ama tuzakla/kapanla avcılık yasakmış :) yani avcı istediği yöntemi kullanamıyormuş yanlış biliyormuşum ben :)

benim peder evde yaban.tv diye bi kanalı izliyor dünyanın pek çok yerinden amatör ayda profesyonel avcıların çektikleri görüntüler yayınlanıyor ve türkiyedeki avcılar dolaşırken özellikle domuz için pek çok tuzak/kapan buluyorlar, bulduklarını da bozuyorlar. bu tuzaklar genellikle hayvanı uzun sürede işkenceli bir şekilde öldürmek için kuruluyor. (islamiyetin getirdiği domuz nefreti)
0
selam
(13.01.15)
(12)

Sağlıklı olabilmek için vitamin takviyesi gerçekten şart mı?

dessy
Daha öncesinde bir duyuruda sormuştum, B12 gibi vitamin değerlerim düşük çıkıyor, vejeteryanım diye.Dün aynı zamanda Vitamin D, 25 hidroksi-'' sonuçlarım geldi. "ciddi eksiklik" seviyesi 0 - 10 değerleri arasındayken benim <4 çıktı. Şimdi, ben normalde sağlıklı beslendiğime inanıyordum. Fast food tü
Daha öncesinde bir duyuruda sormuştum, B12 gibi vitamin değerlerim düşük çıkıyor, vejeteryanım diye.

Dün aynı zamanda Vitamin D, 25 hidroksi-'' sonuçlarım geldi. "ciddi eksiklik" seviyesi 0 - 10 değerleri arasındayken benim <4 çıktı.

Şimdi, ben normalde sağlıklı beslendiğime inanıyordum. Fast food tüketmiyorum, sebzeli yemekler yiyorum, doğal ürünler kullanmaya gayret ediyorum.

Ama demek ki yetersiz kalıyorum. Hep bir şekilde vitamin takviyesine mi ihtiyaç duyacağım ben? :(

Günlük olarak mutlaka tüket diyebileceğiniz neler var? Ve nerede yanlış yapıyor olabilirim?
0
dessy
(13.01.15)
Ya da hangi besinlerden uzak durmalıyım? Her gün yoğurt tüketiyorum bir kase ve bir bardak ayran içiyorum. Ve yine her gün limonlu su içiyorum.
0
🌸dessy
(13.01.15)
et yemeyerek yanlış yapıyorsun. gerisini bilemem. vejeteryanlık insanlara uygun birşey değildir.
0
sta
(13.01.15)
sağlıklı oalbilmek için vitamin takviyesi şart değil (hastalık ve gebelik durumunda şart)

ama vejetaryansan şart çünkü alman gerekenleri doğal olarak almıyorsun
0
la noix
(13.01.15)
ods.od.nih.gov

allahaşkına et ve sütün içindeki vit b12'yi karşılaştır. 1 kase yoğurtla alabileceğini mi sanıyorsun?
0
la noix
(13.01.15)
Aslına bakarsanız daha önceden böyle bir problemle karşılaşmadım hiç. Evet, B12 düşük çıkıyordu bazen ama diğer vitaminlerde bir problem yoktu. Hatta doktorum bana bir vejeteryana göre değerlerin çok iyi demişti. Beslenme düzenimde hiçbir değişiklik de yapmadım :( Zaten aç kalamam, insülinim çok düşük.

Yoksa bu da mı sigarayı bırakmanın bir sonucu? :O

la noix, sakin.
0
🌸dessy
(13.01.15)
Eğer beslenme düzenin vücudunun ihtiyaçlarını karşılamıyorsa, dışarıdan alman gerekiyorsa o beslenme sağlıklı değildir. Evet maalesef hep ihtiyaç duyacaksın.

D vitamini için de güneşe çık, kabanların altına saklanmadan. Derin güneş görsün. Vejetaryen olmasan somon ve ton balığı yiyebilirdin. Şimdi doktor sana onun için de supplement yazmıştır.
0
Lim5
(13.01.15)
d vitamini güneşli yerde yaşamıyorsan, güneş altında durmuyorsan, sürekli kapalı yerde isen ideal miktarın altında olacak elbette. bu normal. solgar in d3 takviyeleri var onlardan kullanabilirsin.

vitamin ise, yediklerinden alamıyorsan eger takviyeye ihtiyaç duyarsın. vitamin öyle depolanacak bi şey degil. yani düzenli olarak besinler yiyoruz bu mikrobesinleri alıyoruz oralardan. demek ki yediklerin yetmiyor.

vejeteryan olup güle oynaya yaşayanlar da var, ama bildigim kadarıyla y.dısında onların besinleri bizimkilerden daha fazla olabiliyor. yani düzgün yazamadım ama, onlarda daha farklı sebze meyveler de mevcut.

vejeteryanlığı bırak diyemeyeceğim elbette, ama et yemek diyince aklınıza günde 1 kilo et yemek gelmemeli. en azından belli bi gramajda gerekiyor.
0
sage
(13.01.15)
Et yediğim dönemlerde de ben ayda yılda bir kez, iki kez et yerdim. Öyle her hafta balık tüketeyim, iki haftada bir ciğer yiyeyim yapmadım hiç. Hatta ciğeri en son çocukluğumda yemişimdir, o da zorla.

Şunu demek istiyorum; ben hiçbir zaman düzenli olarak et tüketen biri olmadım ki bunun devamını getirebileyim.

Güneş konusunda ise evim hep güneş alır, güneşli havalarda dışarıda olmaktan keyif alırım. Tabii şu aralar malum havalar yüzünden çok alamamış olabilirim, doğru.

Öğlen araları çok fazla pide & makarna ikilisine yöneldim, acaba o bu etkiledi?
0
🌸dessy
(13.01.15)
hani bana "sakin ol" dedin ama konu hakkındaki bilgisiszliğin çok rahat anlaşılıyor

vitamin d'yi aktif hale getiren güneş ışınları cam arkasından bi işe yaramaz. direkt güneş ışınını alman lazım (evin güneş görmesi konudan bağımsız yani)

öncelikle vejetaryanlık, vitamin eksiklikleri, zenginleştirilmiş gıdalar bunları araştırman lazım
0
la noix
(13.01.15)
Bilgisiz olduğum için soruyorum zaten. 1 kase yoğurtla alabileceğimi ya da cam arkasında alabileceğimi savunmuyorum. Sırf ek bilgi paylaşıldığı için insanları tanımadan agresife bağlamayalım diyorum sadece.
0
🌸dessy
(13.01.15)
Şart değil.

Fast Food tüketmiyorsun, Aynı zamanda konserve ve dondurulmuş ürünler, cola, ketçap vb gereksiz ürünler de tüketme. Belki tüketmiyorsundur.

Sebze tüketmen iyi, doğal ürünler de iyi. Mesela doğal süt, ev yapımı yoğurt gibi de devam ettir. Ama bunların yanına et eklemek zorundasın bana göre. Tabi vejeteryanlığın tam olarak nasıl işlediğini bilmediğimden (mesela et kokusuna bile kusanlar var) ne yapabilirsin bilmiyorum. Ama yağsız kırmızı et mutlaka tüketilmeli. Kaya tuzu da bir miktar gerekli.

Yanlış yaptığını düşünmüyorum. Sadece eksik yapıyorsun :)

Benim hergün tükettiklerim: yumurta, ev yoğurdu, meyveler, salata.
Dengeli beslenme yani ne kadar karbonhidrat o kadar protein.
Haftada 2 kere balık.
0
secilmis uye
(13.01.15)
B12ye veganların ihtiyacı var mı yok mu, bağırsaklarımızda üretilen yeterli mi, bunlar hala net değil.

Vejeteryanlıkta pek eksiği olmamasl lazım. Ama veganları sorarsan çoğu kullanıyor takviye.

b12 ette doğal olarak yok zatgen. Bakterinni ürettiği bir vitamin, kobalemin. Hayvan toprakta otu yiyor ve ordan alıyor, topraktan. biz de böyle yapsak alabileceğiz ya da organik alsak, yıkamasak. Zaten şu an hayvanlar böyle beslenmyior, b12 takviyeli gıdalar veriliyor verilirse.

Kullanmayan veganlar da var. Sinir sistemi mahvolan bir vegan görmedim daha. ben de kullanıyorum. haftada bir hap.

b12 bir yosunda, adını unuttum şimdi.spriliuına gibi bir adı olanda var deniliyordu ama bazıları olmadığını iddia ediyordu. Olay şu, b12 olsa bile vücut sindiremiyor bazen.

Sebzelerde de var deniliyor da organiklerde işte.

b12ye hap olarak bakma. Takviye diye bak. Ben bugüğne kadar ilaç kullanmaya karşı çıktım. hala kullanmam ama bu konuda uzun direnme sonrası adım attım ben de.

Başka bir sorun olmuyor bnortmalde, başka bir şey için takviye gerekmiyor farklı besin gruplarını kombinleyen kişide.
0
Cursed Chico
(03.03.15)
(12)

Viyana mı Prag mı?

reptillia
Selam duyuru halkı, haftaya Budapeşte'ye gidiyoruz. Fazla zamanımız yok, Çarşamba akşamı varıp Pazar sabahı dönüyoruz. 1 günlüğüne yakın bir yere geçelim dedik trenle. Sizce nereye gidelim? Viyana mı Prag mı? Nedenini de söyler misiniz?
Selam duyuru halkı, haftaya Budapeşte'ye gidiyoruz. Fazla zamanımız yok, Çarşamba akşamı varıp Pazar sabahı dönüyoruz. 1 günlüğüne yakın bir yere geçelim dedik trenle. Sizce nereye gidelim? Viyana mı Prag mı? Nedenini de söyler misiniz?
0
reptillia
(12.01.15)
viyana tabi. prag'ın bir olayı yok, kız arkadaşım ile ordaydım pek bi albenisi yoktu. gün batımına karşı 3 saat yeterli prag için.
ama viyana......
0
VickVickyVale
(12.01.15)
viyana, geze geze 1 haftada bitmez. cok daha güzel. budapesteden daha yakın.
0
jaygatsby
(12.01.15)
budapeste'ye daha yakin oldugu icin yolda daha az vakit kaybedersiniz. ama budapeste'nin biraz daha büyügü viyana. cok denisik gelmez. prag daha güzel <3
0
shi aila
(12.01.15)
shi aila +1

prague daha kendine has bence de. almanya'yı ya da batı avrupayı gördüyseniz prague, görmediyseniz viyana.
0
from potomac to kuban
(12.01.15)
Her iki sehirede gittim, 1 gunluk dusunuyorsaniz kesinlikle prag. Viyana onemli alanlari genis bolgelere dagilmis oldugundan oyle bir gunde tadi damaginizda bile kalmaz. Ama prag herseyi yapmak icin yeterlidir 1 gun
0
pinman
(12.01.15)
prag'da 1 gunde her seyi gorup doyarsiniz, ama viyana'ya 2-3 gun yetmez gibi
0
vudin
(13.01.15)
Prag
0
dokuzonbeş
(13.01.15)
Bana ikisi de Budapeste'den daha guzel gelmemisti zaten. Ama ikisinden biri diyorsaniz Viyana derim ben. Prag'dan pek birsey anlamamistim. Bir koprusu var, bir de gotik bir yapi vardi, bunun disindakayda deger birsey yoktu. Prag'a gidip bayildim diyenler de var ama ben anlam veremiyorum. Ote yandan Viyana da oyle hayran kalinacak bir sehir degil, ama Prag'a tercih ederim kesinlikle.
0
delifaruk
(13.01.15)
Prag. Viyana'ya 1 gün kesinlikle yetmez. Prag çok daha küçük ve gezilebilir.
0
metalik
(13.01.15)
1 gunluk ise, prag.
genis bir zamanda viyana.

Viyana her sekilde kazanir da maalesef bir gununuz varmis.
0
kedidir o kedi
(13.01.15)
viyanaya 1 gün kesinlikle yetmez. yazıktır günahtır.
prag derim.
0
gis
(13.01.15)
reptilla, ben viyana'ya iki kez giderek yeterince görebildiğime inandım şehri :D

yani bir gün ayrılacak bir yer değil viyana.

ben prag'a çok büyük beklentilerle gittim, hiç hayal kırıklığına uğramadım. gördüğüm en güzel yerlerden biri diyebilirim. bir güncüğünüz varsa prag'da geçirin madem. viyana'ya kıyasla daha küçük. hem de daha ucuz.
0
dessy
(13.01.15)
(5)

Bir Aylık Schengen Vizesi

quanche
Nisan'da bir aylığına İspanya - Portekiz'e gitmeyi düşünüyorum ama otel rezervasyonu vs gibi bi durum yok. Oraya gidip hostellerde, yeri geldiğinde çadırda falan takılıcam. Vize işleri yapan bir elemanla konuştum, bir aylık alma olasılığımızın düşük olduğunu söylediler. Şu an çalıştığım firma ulusla
Nisan'da bir aylığına İspanya - Portekiz'e gitmeyi düşünüyorum ama otel rezervasyonu vs gibi bi durum yok. Oraya gidip hostellerde, yeri geldiğinde çadırda falan takılıcam. Vize işleri yapan bir elemanla konuştum, bir aylık alma olasılığımızın düşük olduğunu söylediler. Şu an çalıştığım firma uluslararası ve büyük bir turizm firmasının Türkiye'deki şirketi. Yaş 25, sabıka yok, 4 yıldır kesintisiz çalışıyorum falan. Bu bilgiler ışığında nasıl yapim şimdi? Alamam mı ya da nası olur?

pek thanks.
0
quanche
(12.01.15)
uçak bileti ve otel rezervasyonu yaptır. ilk girişin ispanya olacaksa ispanya'dan al vizeyi. booking.com da bak işte koşulsuz iptal olan oteller var. 1 hafta madrid, 1 hafta barcelona, 1 hafta lizbon falan artık neyse öyle bir seyahat planı yap. alabilirsin 1 aylık vize.
0
domates yiyom
(12.01.15)
çadırda kalıcam hostel bulunca yatcam falan dersen vize alamazsın, net

uçak bileti ve otel rez göstermen şart. ayrıca 1 ay kalacağın zaman maddi olarak kendi kendini destekleyebileceğini de göstermen lazım. güzel bir hesap dökümüne sahip olman lazım
0
la noix
(12.01.15)
rezervasyonu da en çok kalacağın ve giriş yapacağın ülkeden yapman gerek diye bir şey okumuştum sanki. Yani 1 gün daha fazla bile olsa İspanya'da daha çok kalacakmış gibi rezervasyon yaptır otele, girişi de oradan yapacaksan. şekli bir öneri okumuştum.
0
ornitorenk
(12.01.15)
Uçak biletini vizeden korktuğum için alamadım ama elbette alacağım. O halde iptal şansım olacak şekillerde farklı şehirlerden rezervasyon yaptırayım, onların dökümleriyle başvurayım, öyle mi?

Orada 1 ayda harcayacağım para iki aylık maaşım zaten. -zenginim lan! :D- sorun olmaz herhalde?
0
🌸quanche
(12.01.15)
quanche, uçak biletini sigortaya bağlat. iptal durumun belli bir oran iade alabilirsin böylece.

malum tatsız olay sonrasında vize olayında biraz uğraştıracaklar diye okuyoruz. ancak ispanya, hele hele portekiz çok sıkı tedbirler alamaz bence. portekiz'deki krizin etkileri hala devam ediyor, adamların turizme ihtiyacı var. başvurunu mümkünse oradan yap.

bir deeee, çok cici görün başvuru esnasında. karşı cinse her türlü naif kur peeeeeğğğğooooooş olacaktır.
0
dessy
(15.01.15)
(5)

Word'de kelime kontrolü nasıl yapılır?

dessy
Türkçe metin için Türkçe metin dilini seçiyorum fakat yanlış yazılan kelimeleri göstermiyor. Neden olabilir. Çok acil SOS!
Türkçe metin için Türkçe metin dilini seçiyorum fakat yanlış yazılan kelimeleri göstermiyor. Neden olabilir. Çok acil SOS!
0
dessy
(12.01.15)
kırmızı ile noktaladığım yere sağ tıkla.
sarı ile işaretlediğim yerleri seç.

i.imgur.com
0
teritori
(12.01.15)
Ama zaten seçili?
0
🌸dessy
(12.01.15)
türkce özellikleri yüklü degildir.
0
jaygatsby
(12.01.15)
Yok, bugüne kadar hep o özelliklten faydalanıyordum. Şimdi bulamıyorum ama. Bana gönderilen dosyada mı o özellik yoktur acaba?
0
🌸dessy
(12.01.15)
kırmızı noktanın solunda turkish yazan bir yer var bak.
ona tıklasana bir de. belki o menuden bir şeylere ulaşırsın.
0
teritori
(12.01.15)
(8)

sigarayı bırakmanın ilk zamanlarında yapılacaklar

aykt
'the easy way to stop smoking' belgesel-film'ini izledim. ben zaten bırakmak istiyor ve kendimi içten içe buna hazırlıyordum. 30 yaşıma geldim, yakın zamanda annelik planları yapıcam vs. düşünceleriyle hazırlık yapıyordum. ama bu belgeseli izleyince gerçek bir adım atacak kadar cesaretlendim. aslınd
'the easy way to stop smoking' belgesel-film'ini izledim. ben zaten bırakmak istiyor ve kendimi içten içe buna hazırlıyordum. 30 yaşıma geldim, yakın zamanda annelik planları yapıcam vs. düşünceleriyle hazırlık yapıyordum. ama bu belgeseli izleyince gerçek bir adım atacak kadar cesaretlendim. aslında farklı bir bakış açısının farkına vardım da denebilir.

4 gündür sigara içmiyorum. üstelik öyle zor bir zamanda bıraktım ki sigarayı. hafta sonuna yakın bir gün, regl dönemime yakın bir gün, iş stresimin yoğun olduğu bir gün... bu yüzden kendimle fazladan gurur duyuyorum.

Sigarayı bırakanlar için birkaç sorum olacak şimdi. Bu 4 gün içerisinde eşim tütün içmeye devam ettiği için o'nun her sigara yakmak için odadan ayrılışında içim cız etti. hafta sonu özellikle dün İstanbul'da muazzam bir hava vardı ve biz dağ, bayır, deniz dolaştık. o zamanlarda da canım çok çekti. hafta sonum hem çok güzel hem de stresli geçti.

1. bu nikotini vücuttan atabilmek için destekleyici bir şeyler var mıdır? sallıyorum çok su içmek, çok sebze yemek gibi...
2. siz canınız her sigara çektiğinde nasıl bastırdınız isteğinizi.
3. kendimi yemeğe verecek gibiyim, kilo almak istemiyorum. sakız bunun için ideal bir ikame midir?

(not: nikotinli herhangi bişi almak istemiyorum bu süreçte)
0
aykt
(12.01.15)
patlıcanda gerçekten nikotin var, nikotin sakızı da iş görür
0
yazmamaya yemin eden adam
(12.01.15)
ön not: 12 yıldır aktif sigara içer(d)im.

yılbaşında eski ev arkadaşlarımla buluştuk onlardan birinin evinde. sağolsun hanımlar güzel güzel yemekler hazırlamışlar ve alkol masası cennet gibi.

son dönemde zaten sigarayı çok azaltmıştım. günde 1-2 tane filan içiyordum ama alkol aldığım zamanlar ayı gibi içmeye devam ediyorum. O akşam da bir paket sigara aldım giderken, alkolun yanında gömerim diye. ev arkadaşlarım da ayı gibi sigara içen insanlardı, öyle böyle değil.

neyse efendim, lan ilk kadehleri içtik, ikinci kadehleri içtik kimse sigara içmiyor, hamle bile yapmıyor. en sonunda "sigara içmiyor musunuz lan devrimciler" dedim, hepsi bıraktığını söyledi. "hassiktir lan" dedim içimden, bir ben kalmışım sigara içen. o an karar verdim ve bıraktım. 12 gündür ağzıma bile sürmedim. düşün o gece alkol derya oldu aktı ağzıma koymadım.

üstelik son 2-3 gündür insanların elinde sigara görünce "nasıl içiyorlar lan" düşüncesi bile oluşmaya başladı yavaş yavaş, kokusundan filan tiksinmeye başladım.

ya bu kadar hikayenin sonunda diyeceğim şey çok basit. bunu bırakmak için bir tetikleyici lazım. beni bütün arkadaşlarımın bırakması tetikledi ve bir anda bıraktım. evet bir anda "kafada bitirmek" çok kolay değil ama bunun tek çözümü bu.

bu arada sigaradan kaçmak yerine onunla yüzleşmen lazım. mesela çalıştığım ofisteki arkadaşlar sigara içmeye çıktığında onlarla beraber çıkıyorum ve yanlarında duruyorum, sohbet ediyorum. öbür türlü kaçarak olmayacak çünkü bu iş. sen de eşin sigara içerken yanına git sohbet et.

ben ekstradan başka hiçbir şey yapmadım.
0
teritori
(12.01.15)
2-3 haftalık zorlu bir dönem sizi bekliyor. 4 güne girmeniz ayrıca çok iyi, tebrikler.

aklınıza sigara içme isteği geldiği her zaman; içerseniz ne olacak, size ne gibi zararlar verecek, maddi olarak giderleri gibi şeyleri düşünün. yanınızda sakız bulundurun, aklınıza gelince atın ağzınıza bir tane. naneli şekerde iyidir olips mesela. patlıcan ve mor soğan arada tüketin ihtiyacınızı giderir.

"bırakalı 4 sene oldu"
0
teknikekip
(12.01.15)
1. kararlılık dışındaki herşey sizi sigraya geri döndürme ihtimali olan şeyler olacaktır. sigaranın yerine birşey koymayın lütfen, artık sigara yok.

2. kararlılık ve özsaygı. 4 gün dayandınız, aynen devam edin.
3. spor dışında kilo almayı engelleyecek birşey yok. unutmayın, sigara metabolizmayı daha hızlı çalıştırıyordu, artık içmediğinize göre kendinizi yemeğe vermeseniz bile kilo alacaksınız. engellemek için spor yapın.
0
saygilarefendim
(12.01.15)
1) su iyidir ama abartmamak lazim.
2) bir hafta falan kalemi sigara icermis gibi yaptim derin nefeslerle bol oksijen beyne gidince hafif bi bas sonmesi oluyo onunla idare ettim, derin nefesler aldim, yurumek yerine kostum hafif hafif (kosmakdan nefret ederim)

Bir arkadasim icki icerken icmezsen bi daha da icmezsin dediydi ikinci hafta disari ciktik ictik ictik benim kafa guzel oldu masada yanan bi sigara vardi bi nefes aldim ve bu ne boktan bisi diyim attim sigarayi, sonrasinda da ben icki masasinda bile icmedim olm diye hava attim :).

3) ben erkegim ve zaten cok zayiftim (55kg) 75 oldumdu biraktigim donemde amma velakin bizim ofisten bi kiz birakti, sakiz, kornfleks falanla gram almadi kilo biraz kontrol lazim.
0
selam
(12.01.15)
tescillimarka
(12.01.15)
2-3 hafta dayan. içinin cız etmelerini 10 saniye umursamazsan gider onlar.spora başla bir de. eşin de bırakırsa daha kolay olur.
0
rnks
(12.01.15)
Yaklaşık üç aydır sigara kullanmıyorum.

1) Sağlıklı beslenmeye özen göster. Şu takviyeyi al, bu takviyeyi al zamazingolarına inanmıyorum ben. İnsan vücudu olağanüstü bir şey. Sağlıklı beslendiğin takdirde vücut kendi kendini yenilemeye devam edecek zaten.

2) Ben bazen sakız çiğniyorum. Naneli. İşe yarıyor. Ancak hergün sakız olayı olmuyor.

3) Ağız alışkanlığını yemekle değiştiriyor olabilirsin. Dikkat et! Normalinden daha fazla yiyor gibi hissediyorsan, o dürtü geldiğinde ılık su hazırla, iç. Birkaç dakikalık uğraş yeme ihtiyacını örtecektir. O yüzden ılık su dedim. Farklı bir şey de deneyebilirsin.
0
dessy
(12.01.15)
(9)

Türkan Saylan Hakkında

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Ne düşünüyorsunuz?Dün bir kitapçıdaydım, genç bir kadın girip Türkan Saylan'ın kitabını sordu. Kitapçı çalışanı yok dedi. Yok deme tazı biraz değişik geldiği için kadın gittikten sonra satış görevlisiyle Türkan Saylan hakkında konuştuk biraz. Ama son olan olaylar... filan dedi. Yani kitapçı son ola
Ne düşünüyorsunuz?

Dün bir kitapçıdaydım, genç bir kadın girip Türkan Saylan'ın kitabını sordu. Kitapçı çalışanı yok dedi. Yok deme tazı biraz değişik geldiği için kadın gittikten sonra satış görevlisiyle Türkan Saylan hakkında konuştuk biraz.
Ama son olan olaylar... filan dedi.
Yani kitapçı son olan olaylardan ötürü kadının kitabını satmıyormuş.

Garip değil mi? Kitapçı yani, kitap satması gereken ticari bir işletme. Türkan Saylan ise okuma ve kızların eğitimi için uğraşmış, oldukça büyük bir kitlenin okuma yazma oranına olumlu katkılarda bulunmuş, eğitim alanında yaptığı çalışmalarla fark yaratmış bir kadın. Eğitim gönüllüsü.

Sen nelere kadirsin eyy siyaset! deyip çıktım dükkandan. En az üç kitap alacaktım oysa.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.15)
Neymiş abi Son olaylar?
Darbe Girişimi mi
0
kahve kokusu
(11.01.15)
Turkiyeye cok katkisi olmus, turkiyede cehaletle en cok bogusmus insanlardan biri oldugunu dusunuyorum.
"Son olaylarin" oldugu zamani dusunurseniz akp tipi cehaletin gucunu kanitlama istegini icerisinde, uzanamadigi tum cigerlere hizla camur bulastirdigi bir donemdi. Kendisi de bundan nasibini olum doseginde aldi.
0
f_d
(11.01.15)
Hangi kitapçıymış burası? Hemen kara listeye alayım.
0
dessy
(11.01.15)
dün türkan saylan ile ilgili delillerin sahte olduğunun ve sonradan eklendiğinin ispatlandığına dair bir haber vardı. haber altındaki yorumlara baktım akpliler ne düşünüyor acaba bu konuda diye şöyle bir yorum gördüm;

"fetullah ve kankası yani chp sorumludur bu kadına yapılanlardan"

diyecek kelime bulamadım ben.
0
arma aski
(11.01.15)
Çarşının göbeğinde bir kitapçı. Kirası ara sokaklara oranla epey yüksek olmalı, kendi malı değilse tabii.

Biz kitaplarımızı okuyup geri verebildiğimiz sistemi olan kitapçıdan alırız genellikle. Okuyup geri veriyoruz, üzerine biraz ekleyip başka alıyoruz.
Bu kitapçıya ilk kez girdim. arada esnafa destek amaçlı başka başka dükkanlardan alışveriş yapmaya çalışıyorum. Bir de neler var filan bir bakayım dedim. Bir duvar aşk meşk temalı kitaptı. Yeni gençlere hitap eden şeyler. cicili bicili kapaklar filan. Diğer duvarda nispeten ele gelir + popüler kitaplar filan vardı. Yani öyle siyasi nur akan bir dükkan da değil.

@arma askı, o haberi görmedim. İspatlandıysa da halka boy boy duyurulmamış demek.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.15)
Çarşının göbeğindeki hangi kitapçı? (Beşiktaş Çarşı, değil mi?) Kabalcı var, Alkım var. İsim lazım bize, isim. Kadıncağıza sağlığında etmedikleri eziyet kalmadı, şimdi de ölümünden sonra mı uğraşıyorlar!
0
microfiction
(11.01.15)
@Microfiction, İstanbul değil burası :)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.15)
Sayin filozof uretgeci,
Halka boy boy haber duyurmaktan bahsettiginiz icin size soylemek istedigim bir sey var: Ozellikle son yillarda haber alma ozgurlugunuzun kesinlikle olmadigini, eger haberleri takip ediyorsaniz, ya da cevrenizde takip eden varsa, araliksiz manipulasyona magruz kaldiginizi biliniz. Abartisiz soyluyorum bunu.
Belki siz biliyorsunuz ama karsinizdaki yuksek ihtimal bu durumu bilmiyor.
0
f_d
(12.01.15)
@f-d, haber izlemiyorum pek fazla. Tam da dediğin nedenlerden.

"Halka boy boy gösterilmedi demek"ten kastım şu:

Halka boy boy gösterilen baskınlar hala hafızamda. Aklıma geldikçe ülkem ve bir çok değer adına hala utanıyorum. Hele bir görevlinin " burs verdiğimiz çocukların listelerini alamıyoruz, onlara da el koydular, çocuklar paralarını alamayacaklar" ifadesi, yaşadığı çaresizlik ve gözlerindeki üzüntüyü unutmam mümkün değil.

Herkes olaya benim gibi bakmadı. Ben olayı eğitime yapılan katkıya atılan tokat olarak gördüm, başkası başka şeyler gördü. İşte o kitapçı çalışanı da başka şeyler görenlerin adına konuştu. Türkan Saylan bazılarının hafızasında yasa dışı işler yapan, polislerin bastığı bir oluşumun lideri olarak, bazılarının hafızasında da hükümet karşıtı bir oluşum olarak kaldı.

Tıpkı baskın haberleri gibi, ana haberlerde, her haberde, defalarca "şok şok şok, deliller sahte çıktı" demelerini beklemiyorum, ancak beklemek gerektiğini de biliyorum. Kanıksadıklarımız bizim için tehlikeli olan. Madem çamur attın, düzelteceksin kardeşim. Aynı şekilde düzelteceksin!

Haberi okumamıştım duyunca da şaşırmadım. Siyaset bazı alanlara hiç girmemeli. Hiç!

Bu gün Osmanlı ne olsaydı yaşardı diye bir soru soruldu. İşte cevaplardan biri de bu. Eğitim. Osmanlı savaşta kazanıp masada kaybetmedi mi.

Eğitim siyasete alet oluyorsa o eğitimden de o ülkeden bi halt olmaz! Hala akıllanamadık!

Kitapçıya dönelim:
Adam kitap satıyor. Parasını kitap okuyanlardan kazanıyor. Kitap okuyan insanlarımızın çoğalmasında bunca katkısı olan kadının kitabını satmak istemiyor. Ya, bir de sattığı kitapların çoğu genç kızlara yönelik türler ha. Türkan saylan da kızlar okusun diye didindi durdu.

Akıl fikir dağıtılırken bu insanlar neredeydi acaba.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.01.15)
(5)

Kadıköy'den Beşiktaş'ta şu adrese nasıl gidebilirim?

dessy
Harita okumayı bile beceremeyen bana yardımcı olur musunuz? :)Dikilitaş Mah. Asude Sok. 34349 Beşiktaş
Harita okumayı bile beceremeyen bana yardımcı olur musunuz? :)

Dikilitaş Mah. Asude Sok.
34349 Beşiktaş
0
dessy
(10.01.15)
dikilitaş mah. asude sokağı bulamadım ki bir türlü :/
0
c1b2k3
(10.01.15)
Eski ismi karanfil sk olabilir.
Asude yeni adi.

Bir de oyle bakin. Mobildeyim, rahat bakamiyorum.
0
mavi istiridye
(10.01.15)
Neye nasıl bakıyorsunuz? :( çok cahilim bu konuda, biliyorum. :((
0
🌸dessy
(10.01.15)
mavi istiridye
(10.01.15)
Linkler yardimci olmazsa, Kadikoy'den vapurla besiktas'a gecin.
Besiktas'ta sorun dikilitas'a nasil giderim diye.
0
mavi istiridye
(10.01.15)
(5)

compumaster sorusuna olan cevabımı hollowlife silmiş

secilmis uye
dün compumaster'a duyuruda neler istersiniz sorusuna@'lerde bildirim gelsin yazmıştım.Hollowlife bunu soruya cevap değil deyip silmiş. Neden acaba? Kime cevap oluyor bu? Kendisine mesaj atın diyor da ben duyuruda görerek mektuba basarak mesaj atabiliyorum. Adını arattığımda duyurusunu bulamadığımdan
dün compumaster'a duyuruda neler istersiniz sorusuna

@'lerde bildirim gelsin yazmıştım.

Hollowlife bunu soruya cevap değil deyip silmiş. Neden acaba? Kime cevap oluyor bu? Kendisine mesaj atın diyor da ben duyuruda görerek mektuba basarak mesaj atabiliyorum. Adını arattığımda duyurusunu bulamadığımdan mesaj atamadım. Nasıl atılıyor mesaj yahu?

Soru: Soruya gelirsek, şu da olsun dediğiniz neler var duyuru için?
Cevap: @'lerde bildirim gelsin.

Link: imgur.com
0
secilmis uye
(10.01.15)
abi bu eleman yine kızgınlık dönemine girmiş, mesaj atsan da bir sonuç çıkmayacak :)

edit: bu da benden, www.eksiduyuru.com

şu duyuruya nö yazdım diye silmiş, bir de no yazan vardı onu da silmiş. tamam İngilizce ama bu kadar da kuralcılık ne yahu?
0
doxanikee
(10.01.15)
compumaster'ın herşeyden önce moderatörler olayına gerçekten bir el atması gerek.
0
dessy
(10.01.15)
kim o bilmiyorum da yanlışlıkla silmiştir veya delidir belki? tekrar yaz gitsin.
0
rygard
(10.01.15)
Yanlışlıkla olduğunu sanmıyorum. Daha önce de buna benzer birkaç duyurumu silmişti ve herkesin siliyor kafasına göre. @ işaretini görünce kendinden geçiyor sanırım.

Bu önemli değil de daha derin tartışmalar yaptığımız sorular oluyor. Onları da siliyor kafasına göre. Sonra sanki biz ona cevap vermemiş gibi oluyoruz veya söylediğimiz yanlış anlaşılıyor.
0
🌸secilmis uye
(10.01.15)
e, pes yani hallowlife!

cevap:
şu anda iki cevabı var duyuruda. onları kullanabilirsiniz.
www.eksiduyuru.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.15)
(5)

Talk Pudra Alternatifi nedir?

peace.on
Son bir kaç gündür talk pudrası sürüyordum ayaklarıma, tüm gün ayakkabı içinde olduğundan kokan ayaklarımın kokusunu bıçak gibi kesti ama ne bok yemeye internette araştırdıysam bilmiyorum, sonuçta bunun da her güzel şey gibi kanserojen olduğunu öğrendim.alternatifi nedir? ilişkimiz başlamadan bitece
Son bir kaç gündür talk pudrası sürüyordum ayaklarıma, tüm gün ayakkabı içinde olduğundan kokan ayaklarımın kokusunu bıçak gibi kesti ama ne bok yemeye internette araştırdıysam bilmiyorum, sonuçta bunun da her güzel şey gibi kanserojen olduğunu öğrendim.

alternatifi nedir? ilişkimiz başlamadan bitecek mi?
0
peace.on
(10.01.15)
karbonat
0
dessy
(10.01.15)
benim durumum biraz farklı çünkü ayaklarım çok terliyor. ben günde 3 kez çorap değiştiriyorum ama yinede kokuyu engelleyemiyorum çünkü ayaklarım su gibi oluyor. vücudumda terleyen tek yer ayaklarım :(
0
🌸peace.on
(10.01.15)
akciğerlerinizden uzak tutun talk pudrasını. kanserojen ya da hastalık yapıcı etkisi talk denen şeyin ciğerlere tutunmasından kaynaklanıyor. yani ortalığı tozutmadan, burun ya da ağız yoluyla solumadan kullanmanız önemli.
0
in pyjamas
(10.01.15)
(bkz: asit borik)

"asit" kelimesine takılmayın zararsızdır.
0
lancelot du lac
(10.01.15)
ayalarına kına yakmayı deneyebilirsin, hazır kışken kimse de görmez
0
delicevat
(10.01.15)
(9)

Sağlıklı Yaşam, Beslenme, Spor Üzerine Blog

adımburgessolsun
Yorumlarınızı alabilir miyim? http://www.lakeside23.comTeşekkürler.
Yorumlarınızı alabilir miyim?
www.lakeside23.com

Teşekkürler.
0
adımburgessolsun
(10.01.15)
bayıldım!
0
dessy
(10.01.15)
Çok güzel bir çalışma yapıyorsunuz. En yakın zamanda kendi bisiklet sporu güncem aynakol.org de tanıtımını yapacağım.
0
mahsus mahal
(10.01.15)
çok güzel. içerik de güzel. domaini değiştirmenizi tavsiye ederim.
0
secilmis uye
(10.01.15)
sade, başlıklarda kullanılan görseller gayet yerinde ve göze hitap ediyor, yazım şeklinde güzel. İçeriğin genişletildiği ve geliştirildiği takdirde sık kullanılanlara eklenebilitesi olan bir blog olmuş.

Eksi olarak; site adı pek çok kullanıcı için akılda kalıcı olmayabilir, bir de sağda ve soldaki beyaz boşluklar çok geniş bu da ister istemez odağı bozabiliyor. Ekşiduyurudaki gibi sağ ve sol yazısız kısımlarda farklı bir renk kullanırsan, takipçiler yazıları okurken odak bozulması ve hatta göz yorulması yaşamazlar.

Ellerine sağlık.
0
Octavarium
(10.01.15)
bloglovinden takipçinim.

edit: bloglovinde bulunamıyor.
0
sayns
(10.01.15)
Türkçe bu türde site az diye biliyorum ya da ben çok fazla araştırmadım, henüz daha yolun başlarındasın sanırım, zamanla oturur diye düşünüyorum, çünkü ilk bakışta atıştırmalıklar ile masum tatlılar arasında pek bir fark göremedim, "DIY" ne demek bilemedim İng. bir kısaltmadır belki.

EK: "Masum tatlılar" ifadesi de garip geldi aslında, çok bilgili olmayıp bu tariflerine abananın vay haline:) tarifin sofra şekeri ve beyaz un içermiyor oluşu aslında çok da masum yapmıyor o ürünü, özellikle fruktoz sebebiyle. alternatif bir adlandırma da hemen aklıma gelmedi.
0
candanag
(10.01.15)
Çok teşekkür ederim yorumlar için.
@secilmis uye içerikle ilgili olmadığı için mi değiştirmemi önerdiniz? Yoksa genel olarak isim mi hoş değil?

Gelen yorumlar üzerine domaini değiştirmeyi değerlendirmeye almış bulunuyorum.

ek: @sayns bloglovin'e eklemeyi tamamen unutmuşum. Hemen ekliyorum.
0
🌸adımburgessolsun
(10.01.15)
@adımburgerssolsun aslında bence birkaç nedeni var.

içerikle alakalı değil. (ulaşılma açısından bir sorun)
ingilizce (içerikle uyuşmuyor)
rakamlar kullanılmış (bu görsel açıdan hoş durmuyor, profesyonelliği de alıyor, yani çok amatörleştiriyor)

yani rakamlar kullanılmamış, içerikle uyuşan, türkçe bir domain daha iyi olur :)
0
secilmis uye
(10.01.15)
Eline saglik, bu tarz spor, diyet konusunu eve taşıyan samimi bir blog olmuş. Bir asci olarak tariflerini yaratici buldum. Ozellikle tahin pekmezli patlamis misir harika olur.
0
yüzkırk
(10.01.15)
(7)

Vejeteryanlar demir ve B12 değerlerini nasıl normal seviyede tutuyorsunuz?

dessy
Kan tahlili sonuçlarımda Ferritin 13-150 aralığında olması gerekirken 9, B12 ise 191 - 663 olması gerekirken 163 çıkmış. o_OSizde durumlar nasıl oluyor? Vitamin almak haricinde doğal yöntemlerle nasıl destek alıyorsunuz?
Kan tahlili sonuçlarımda Ferritin 13-150 aralığında olması gerekirken 9, B12 ise 191 - 663 olması gerekirken 163 çıkmış. o_O

Sizde durumlar nasıl oluyor? Vitamin almak haricinde doğal yöntemlerle nasıl destek alıyorsunuz?
0
dessy
(09.01.15)
İçeriğinde demir olan bitkilere ağırlık veriyorsun. Dökme demir tavalarda yemek yapıyorsun, ciddiyim, bir çok yerde bu öneriliyor.
B12 için hap alıyorum o yüzden yorum yapamayacağım.
0
afush
(09.01.15)
ferritin için özellikle koyu yeşil yapraklı sebzelere (ve salata malzemelerine) ağırlık vereceksiniz. b12 için de tahıla.

vejetaryen değilim ama mümkün olduğu kadar hayvansal gıda tüketmeden bu ikisini yükseltmeye çalıştığım bir dönem olduğu için biliyorum. moral bozmak gibi olmasın ama, en sonunda ilaçları içtim paşa paşa.
0
in pyjamas
(09.01.15)
Eğer vegan değil vejetaryenseniz, demir veya B12'yle ilgili bir sıkıntınızın olmaması gerekiyor normal şartlar altında çünkü süt ürünleri ve yumurta bunların kaynaklarından. Demir emilimini sekteye uğratmamak için bazı besinleri de birlikte tüketmemeniz önemli. Örneğin demir içeren besinlerle kalsiyum içerenlerin (ıspanak+yoğurt gibi), yine demir içerenlerle çay ve kahvenin birlikte olmaması gerekiyor. Demir emilimini artırmak içinse bu besinlerle birlikte C vitamini içerenleri birlikte tüketebilirsiniz (koyu yeşil yapraklı sebzeler+portakal suyu gibi).

Veganlar için ise demir bir nebze baklagiller, tahıllar, koyu yeşil sebzeler v.b. ile karşılanabiliyor ama B12'nin tek yolu periyodik kullanılan vitamin takviyeleri veya zenginleştirilmiş gıdalar (kahvaltılık gevrek, soya sütü gibi).
0
Thredith
(09.01.15)
Yok vegan değilim. Aslında her akşam yoğurt tüketirim ama tabii market yoğurdu. Yine de hiç yoktan iyi olmaz mıydı? :(

10 gün kadar önce yaklaşık bir 10 gün kadar akşamları sadece salata ile beslendim, acaba ondan mıdır?
0
🌸dessy
(09.01.15)
Veganlığa geçersen belki düzelebilir. Çünkü süt ürünlerinde sütte özellikle, kalisyum var ve demirle alınırsa etkisi olmujyor demirin. ÇAy, kahve gibi kafeinlilerin de.

Kimyon da demir iyi. yhemeklere serpiştirmelik. nanede ve yulafta da. Ispanakta da.

C vitaminli gıdalrla birlikte alırsanemilimi daha koaly olur.

C vitamini olarak maydanoz, biber filan.

Veganlarda az rastlanır demir eksikliği. Daha çok et yiyen arkadaşlarım da oluyor demir ve b12 sorunları.
0
Cursed Chico
(10.01.15)
Ben de hep B12 eksikliği çıkıyor :( Oysa hiç et tüketmiyorum.
Nerede yanlış yapıyor olabilirim? Misal yoğurdu x ile tüketme gibi bir durum söz konusu mu?
Veganlığa geçmeye düşünmüyorum. Tek çözüm oysa diye belirteyim dedim :P
0
🌸dessy
(11.01.15)
hemogram ne alemde?
b12de bir sıkıntı yok aslında, 150lerde oldu mu idare eder diyor endokrinologlar. idare edenle de idare edebiliyoruz gerçekten. ama düşüşün devam etmemesi önemli, onu 2 ay sonra falan yine kontrol ettirirsin. az bile olsa bi düşüş olmuşsa ilaç takviyesi lazım.
ferritinde ise durum farklı. onu 30lara falan çekmek gerekli (50 der benim doktorum ama ben 20lerde bile mutlu oluyorum, 2ye kadar düşmüştü zamanında, şu an 8) bünyeye de bağlı olmakla beraber hızlı da yükselen bir şey değil çünkü.
biliyorsunuzdur, depo demirimiz ferritin. ve depoların dolması, dolu olması çok önemli. bir hastalık, bir kaza, bir ameliyat vs. durumunda, serum demiri tükendiğinde depo demirine başvuruluyor. ve demirin de ana görevi oksijeni her bir yerimize taşımak malum. o yüzden hayati önemi var. ilaç desteği tavsiye ediyorum bu yüzden.
ek bilgi olarak, yukarıda da söylenmiş gerçi ama: asidik ortam gerekli demirin emilmesi için.
ben şöyle yapıyorum, haftanın 3 günü demir günü ilan edip o günler süt ürünleri, çay kahve, asitlik giderici herhangi başka bitki çayları, baharatlar vs uzak duruyorum ve demirden yoğun besleniyorum. en azından tükettiğim demirden tam fayda sağlayayım.
tavsiye edeceğim besinler de şöyle:
limonlu roka (çok miktar)
çekirdekleri ve çöpleri ile beraber siyah üzüm. (yaş da olur, kuru da olur)
kabak çekirdeği
barbunya
0
iz
(11.01.15)
(6)

moralim bozuldu

çaykovski
Eskiden ressam olmak isterdim. Yani kucukken. Iyi de cizerdim. Şimdi storyboarding kdevi yapıyorum ve felaket ciziyorum yani cok kotu. Ilkokuldan hallice. Adam sadece efora baksa da uzuldum böyle guzel bir sey çıkaramadıgima. Neden resim yapamiyorum ya. Inanilmaz moralim bozuldu sabah sabah. Ogrenil
Eskiden ressam olmak isterdim. Yani kucukken. Iyi de cizerdim. Şimdi storyboarding kdevi yapıyorum ve felaket ciziyorum yani cok kotu. Ilkokuldan hallice. Adam sadece efora baksa da uzuldum böyle guzel bir sey çıkaramadıgima. Neden resim yapamiyorum ya. Inanilmaz moralim bozuldu sabah sabah. Ogrenilir mi ki "resim yapabilmek" yani kursuna gitsem artık bir objeyi veya insan halini lan??? Demeden cizebilir hayal edebilir miyim kagit uzerinde?
0
çaykovski
(09.01.15)
pratik yapman lazım.
işlemeyen demir pas tutar.
0
dessy
(09.01.15)
çok çalışmak lazım, kısa sürelerde yapılmıyor çizimler. çok kısa sürede iyi eskiz çıkarabilmek için bile hakimiyet ve mesai birikimi gerekiyor.
0
ytse jam
(09.01.15)
kursun faydası olabilir. en azından çizim tekniklerini, ne şekilde çizmek için neye dikkat etmen gerektiğini öğrenirsin.
0
ornitorenk
(09.01.15)
resim öğrenelebilecek bişi. teknik vs. ama sanat dersen o iş başka.
0
selam
(09.01.15)
resim yetenekten çok teknik ve çalışma işi. ben de çocukken güzel çizerdim falan yıllardır pek dokunmuyordum, 1-2 aydır başladım ciddi ciddi çizmeye, daha yeni yeni bir şeye benzemeye başladı çizimlerim.
0
r_u_h
(09.01.15)
çok çalış, emek ver. bu tarz durumlarda aklıma her zaman samuel beckett gelir,

"Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil"
0
teritori
(09.01.15)
(8)

metroda les gibi kokan adam

Sarix
yanima oturdu, adeta kusacak kadar oldum. baska yere gecemedim cok az bos yer vardi.boyle durumlarda ne yapiyorsunuz? Uyari, ayakta gitme, baska yere oturma, mevcut durumu koruma?
yanima oturdu, adeta kusacak kadar oldum. baska yere gecemedim cok az bos yer vardi.
boyle durumlarda ne yapiyorsunuz? Uyari, ayakta gitme, baska yere oturma, mevcut durumu koruma?
0
Sarix
(08.01.15)
her türlü hamlenin o adamı kıracağını düşündüğümden mecburen idare ediyorum. ha çok kötüyse inerim bi sonraki metroyu beklerim.

o uyarma işi tuhaf geldi. ne kadar kibar olursan ol karşı tarafta kırıcı etki yaratır. aman dikkat.
0
canercuxy
(08.01.15)
Geçen sarhoş biri oturmuştu yanıma, kalkıp 30lu yaşlarda bir bayana yer verdim ve uzaklaştım. Normalde yapmam :)
0
cetoxim
(08.01.15)
bana da oluyor ama daha hiç oturamadığımdan benzer bir problem yaşamadım. yani hep ayakta kaldığımdan başka bir yere geçiyorum.
0
secilmis uye
(09.01.15)
Ağzı berbat kokan bir adam oturdu ve buharı resmen suratımda hissettim. Kalksam çok uzaklaşamazdım zaten, İzban kalabalığı. Eve gelir gelmez yüzümü dezenfektan sabunla yıkadım, dişlerimi fırçalayıp listerine'ledim, burnumu temizledim.
0
Lim5
(09.01.15)
ben 8 saatlik otobüs yolculuğumda denk geldim benim suçum ne :/
0
drystedb efficacious
(09.01.15)
ben bi kere havaya parfümümden sıkmıştım :P benim kendi çapımda tek uyarım bu oldu :))

bir keresinde de çantamdaki ıslak mendili çıkarıp burnuma koyarak nefes alıyordum.

kokuya karşı acayip hassasım ben de, kötü kokuda anında midem bulanıyor.
0
dessy
(09.01.15)
işyeri servisinde bi kadın var bizim. kadına uzaktan bakıyosun saçı, makyajı, kıyafetleri on numara, deli gibi para harcar kendine. en ucuz ayakkabısı 300 lira falan. ama yanına yaklaşıp bi konuşuyosun ağzında köpek ölmüş. sürekli de arkama oturup koltukla pencere arasından bişeyler anlatmaya uğraşıyo ölüyorum kokudan. hele kışın camlar kapalıyken 5 dakikada bütün servisi kokutuyo ceset gibi. boğazlı şeyler giyip yakasına parfüm sıkıyorum ağzımı burnumu onla kapatıyorum koku almamak için. çok zor tutuyorum kendimi saçını başını yaptırcana dişlerini yaptır dememek için :/
0
kakamelsokoban
(09.01.15)
kalkıp gidilmesinin neresi kırıcı... ama sözlü uyarı yabancının işi değil, adamın çevresi uyarmalı.

@KAKAMEL SOKOBAN: isimsiz not bırakın çantasına "ağzınız leş gibi kokuyor", 72 saat içinde hallolur.
0
507
(09.01.15)
(17)

Dünyaya ne olarak gelmek isterdiniz?

slmcnmnbr
seçme şansınız olsaydı?kedi,köpek,kelebek,ağaç,eşya vb.
seçme şansınız olsaydı?

kedi,köpek,kelebek,ağaç,eşya vb.
0
slmcnmnbr
(08.01.15)
İnsan olarak gelmek isterdim
0
amarikanya fitbolcusu
(08.01.15)
gökdoğan (peregrine falcon)
s3.amazonaws.com
0
ermanen
(08.01.15)
ben ev kedisi ile kuzgun arasinda gidip geliyorum.
0
shi aila
(08.01.15)
bizim evin kedisi.
öyle direkt kedi değil yani. sokakta yaşayan mutsuz kedi olmak da var şansa.
0
rayde
(08.01.15)
Bal porsuğu olarak gelmek isterdim.
0
vedat chili peppers
(08.01.15)
koala ya da sloth
0
over and over
(08.01.15)
sığ bi cevap olacak belki ama çok yakışıklı - uzun boylu biri(+1.80) olarak gelmeyi isterdim.
0
error522
(08.01.15)
panda <3
0
dessy
(08.01.15)
Kaz tuyu yorgan
0
balpolen
(08.01.15)
Bülbül. Hem uçuyor, hem güzel şakıyor, hem kendi güzel.
0
anlam
(08.01.15)
üniversite bahçesinde kedi
0
mesgul ve huzursuz
(08.01.15)
zengin bir insan, balina, kuş, mantis shrimp, uzun süre ayakta kalacak anıt vs. kriterlerim rahatlık, özgürlük, uzun yaşam falan.
0
acccra
(08.01.15)
guş olmak isterdim. uçmak güzel olmalı. karga olsam mesela 250 yıl boyunca uçmak enteresan olabilirdi. baykuş olmak da fena olmazdı.
0
domates yiyom
(08.01.15)
AT
0
düşünüyorum öyleyse vurun
(08.01.15)
tropik ormanlarda/adalarda yaşayan herhangi bir canlı.

ama tropik olmalı kesin.
0
hain kostokk
(08.01.15)
insan olmak istemezdim, gerisi fark etmezdi heralde.

insan olmak hiç çekilir iş değil.
0
wilhelmwasmuss
(09.01.15)
at
0
battal gemalmaz
(09.01.15)
(14)

Üşümezler değil mi ya? :(

dessy
Arkadaşlar bu haberdeki eşekler üşür mü çok? ölürler mi? :(Çok bozuldu moralim. Onların derisi daha serttir de çetin kış şartlarına alışkın mı bu yavrular? :((((http://www.milliyet.com.tr/kirsala-terk-edilen-esekler-buz-gundem-1995929/
Arkadaşlar bu haberdeki eşekler üşür mü çok? ölürler mi? :(

Çok bozuldu moralim. Onların derisi daha serttir de çetin kış şartlarına alışkın mı bu yavrular? :((((

www.milliyet.com.tr
0
dessy
(08.01.15)
her sene oluyor orada bu haber. ölüyorlar doğal olarak.

www.google.com.tr
0
ufukcel
(08.01.15)
bu gecen senenin haberiydi ya sanki. kis sartlarina tabii ki daha dayaniklilar ama kendilerine bir siginak bulacak yetenekleri yok kurtlar geyikler gibi falan. kutup ayisi degil ki bu sogukta disarida surekli hayatta kalabilsin.
sahibinin dusuncesizligi. dusuncesizlikten daha agir seyler soylerdim de neyse.

edit: yaban esegi diye bir sey olmadigina gore, bir sekilde sokaga birakilmislar. o acidan demistim ben.
0
bohr atom modeli
(08.01.15)
ama sahipsizmiş bunlar da biri de görmez mi? :((( belediyeyi mi arasak ki? :((((
0
🌸dessy
(08.01.15)
Bu haber eski, geçen sene aynı resimlerle aynı haberi okuduğumu hatırlıyorum.
0
osurdum
(08.01.15)
Bu geçen senenin haberi milliyet "ısıtıp" yeniden önümüze koymuş. Fotoğraftaki eşeklerin daha sonra belediye tarafından kurtarılıp sığnaklara alındığı haberini de görmüştüm.
0
pardonan
(08.01.15)
çok mutluyum!!!

www.nabiz61.com

sen çok saol pardonan emi!
0
🌸dessy
(08.01.15)
benim duyduğum şöyle oluyordu:

kışın eşek işe yaramıyor.
bütün bir kış eşeği otla besleyip masraf yapmak yerine.
kışın hayvanı sokağa atıp, yaz gelince yenisini alıyolarmış.
0
titiraprap
(08.01.15)
yok artık!

satın almak daha pahalı olmaz mı konu maddiyatsa eğer?
0
🌸dessy
(08.01.15)
genelde yenisini satın almıyorlar, doğada kalmış olanlarda birini kapıp getiriyorlar
satın alacak olsan da merzifon eşeği değilse çok pahalı değil artık
saman fiyatından haberiniz var mı? ithal ediyoruz artık...
0
niye ama
(08.01.15)
şimdi gördüm
habere başlık bile atmışlar.
"kırsala terk edilen" diye.
acımasız insanoğlu işte

@dessy
demek ki daha ucuza geliyormuş.
0
titiraprap
(08.01.15)
gecen sene de benzer bir haber vardi. dogudaydi galiba o esekler. sonra trakya tarafindan birisi o esekleri alip ahira mi ne koymustu. ama yine de caresizce usuyup hastalanip oluyorlardir. neticede kutup ayisi degil bunlar. yazik.
0
exlibris
(08.01.15)
geçen sene de olmuştu aynısı
0
secilmis uye
(08.01.15)
"yine aynı yerde" diye geçiyor haberde. o zaman haber geçmişte kalan bi haber değil? :(
0
🌸dessy
(08.01.15)
0
Barbaros59
(08.01.15)
(4)

Tuz ve karabiber değirmenleri

dessy
Bu değirmenlerin asıl olayı nedir? Karabiberin tadı çekilmiş haliyle çok daha güzel oluyor mesela, tuz değirmeni için daha sağlıklı bir tercih olan tuz kayasını kullanmak mıdır olay? Eğer öyle ise;Önerebileceğiniz ahşap modellerden var mı sizin bizzat kullandığınız ve memnun kaldığınız? Ben de karab
Bu değirmenlerin asıl olayı nedir? Karabiberin tadı çekilmiş haliyle çok daha güzel oluyor mesela, tuz değirmeni için daha sağlıklı bir tercih olan tuz kayasını kullanmak mıdır olay?

Eğer öyle ise;

Önerebileceğiniz ahşap modellerden var mı sizin bizzat kullandığınız ve memnun kaldığınız?

Ben de karabiber değirmeni var, şu geleneksel olanlardan. İki aya kalmadan bozuldu :(
0
dessy
(08.01.15)
bende paşabahçenin cam olanlarından var. hem karabiber hem de tuz için kullanıyorum. iki seneye yakın oldu alalı, hala sapasağlam. tuz olarak da himalaya tuzu kullanıyorum, pembe olanlardan.

www.ikramdunyasi.com
0
inheritance
(08.01.15)
Paşabahçe'nin 10 liraya çok güzel değirmenleri vardı migros'ta bir ara. İkea'da da var sanırım. Ahşap değillerdi ama, cam kullanıyorum ben.
Karabiber için, mesela 100 gr karabiber yerine 70 gr karabiber, kalanı kırmızı beyaz karışık tane koyunca daha güzel oluyor, tavsiye ederim.
Tuz olarak da www.sagligimiz.net bunu kullanıyorum, fiyatı da uygun, bayağı gidiyor. Yemeklere değil de daha ziyade bitirme tuzu olarak, salatalara ya da servisten önce yemeğe bundan serpiyorum.

edit: yukarıdakinden bahsettim ben de ama tekli bulursanız ikisini de siyah kapaklı alın, beyaz sararıyor.
0
whoosie
(08.01.15)
Karabiber ve tuz değirmenlerinin asıl mantığı yazdığım şey mi peki?
0
🌸dessy
(08.01.15)
Karabiberin çekilerek kullanılması tamamen tadının ve aromasının çok daha iyi olmasından dolayı. Çünkü hazırda çekilmiş karabiberin bekleme durumu söz konusu olduğundan, o esas güçlü aromayı kaybedebiliyor. Ama taze çekilmiş karabiberin yemeklere kattığı tat gerçekten çok daha etkili. Özellikle ısıl işlem uygulamadan direkt yemeklerin üzerine serpildiğinde fark ciddi olarak hissediliyor.

Tuz durumu da aynen söylediğin gibi. Yani kaya tuzu ve türevlerinin sağlık açısından avantajı olduğu için bu şekilde çekerek kullanım söz konusu. Bir de bu tarz çekilerek kullanılan tuzların da tat açısından katkısı oluyor yine.
0
Thredith
(08.01.15)
(9)

blood-sugar crash türkçesi

dessy
evet, nedir arkadaşlar? daha doğrusu, tıpta bu duruma ne deniliyor?
evet, nedir arkadaşlar?

daha doğrusu, tıpta bu duruma ne deniliyor?
0
dessy
(07.01.15)
doktor değilim ama hipoglisemi olabilir diye düşündüm.
0
candanag
(07.01.15)
"Şeker koması" diye adlandıran kaynaklar mevcut. Tıbbi olarak doğru mudur bilemiyorum.
0
pulsartgr
(07.01.15)
Ek olarak, şöyle bir link mevcut: www.sakaryahastanesi.com.tr
0
pulsartgr
(07.01.15)
Ben şurayı baz almıştım ama? en.wikipedia.org
0
🌸dessy
(07.01.15)
yani şu: A sugar crash or glucose crash is a concept in American folk medicine and refers to a feeling of tiredness which can occur after eating a large quantity of sugary foods
0
🌸dessy
(07.01.15)
psotprandiyal(yemek sonrası) sendrom ya da hipoglisemi deniyor sanırım
0
perlingalidd
(07.01.15)
reaktif hipoglisemi olabilir o zaman www.ethicaincirlihastanesi.com.tr
0
candanag
(07.01.15)
Reactive hypoglycemia deniyor sanırım.

Yanlışım varsa sevgili doktor amcalar, düzeltin plz.

edit: candanag aynı anda :)
0
🌸dessy
(07.01.15)
tam olarak reaktif postprandiyal hipoglisemi ama baştaki iki kelimesen birini çıkarınca da aynı şeyi ifade ediyor.
0
perlingalidd
(07.01.15)
(10)

İdrar rengi ile sıvı tüketimi dansı

dessy
Günaydın,Sıvı tükettikçe idrar rengi açılır, su rengi gibi olur diye okuyoruz malum.Bende de hep böyleydi ancak son bir iki aydır sıklıkla idrar rengi sarımtırak kalıyor gün içerisinde. Oysa aslında eskiye oranla daha fazla su tüketiyorum (2 lt). Neden olabilir? Mümkünse bir doktor görüşü alsak?
Günaydın,

Sıvı tükettikçe idrar rengi açılır, su rengi gibi olur diye okuyoruz malum.

Bende de hep böyleydi ancak son bir iki aydır sıklıkla idrar rengi sarımtırak kalıyor gün içerisinde. Oysa aslında eskiye oranla daha fazla su tüketiyorum (2 lt).

Neden olabilir? Mümkünse bir doktor görüşü alsak?
0
dessy
(07.01.15)
doktor değilim. daha çok su tüketmeye çalış.
0
igrencim
(07.01.15)
herhangi bir ilaç kullanıyo musun? vitamin vs... ? ondan olabilir.
0
aeroflot
(07.01.15)
doktor değilim.

kullandığın vitamin hapı filan varsa o nedenle de olabilir.
0
teknikekip
(07.01.15)
arada balık yağı hapı alıyorum sadece. o olabilir mi?
0
🌸dessy
(07.01.15)
Balik yagindan kaynakli cok yuksek ihtimal.
0
dieselsingle2
(07.01.15)
kahve beni çok etkiliyor, kahve içmeyi arttırdın mı?
0
okumayi sevmeyen okur
(07.01.15)
yok, arttırmadım. her gün sadece 2 tane türk kahvesi içiyorum. senelerdir böyle.
0
🌸dessy
(07.01.15)
çok su tüketme su zehirlenmesi (galiba potasyum zehirlenmesi) yaşayıp ölebilirsin. + alkol ve kahve su kaybına yol açar diye biliyorum
0
dokuzonbeş
(07.01.15)
gün içinde değil uykudan uyanınca yapman gereken tahlildir bu. gün içinde de olabildiğince açık renk olması kabul görür, fazla kasma.
0
ytse jam
(07.01.15)
ha bir de su rengini yakalayabilmenin tek oluru, iki idrar arasında sadece su ile beslenmiş olmandır, onun dışında yediklerin ve diğer metabolizma işlemleri sebebiyle sarı tonda olacaktır. doktor değilim.
0
ytse jam
(07.01.15)
(14)

vicdan azabi duydugunuz neler var?

fraise
Illa birine kotuluk yapmis olmaniz gerekmez; hani yaptiginizin dogru, mantikli oldugunu bile bile sacma vicdan azaplari yasarsiniz, geceleri uykunuz kacar ya o cinsten de olur.
Illa birine kotuluk yapmis olmaniz gerekmez; hani yaptiginizin dogru, mantikli oldugunu bile bile sacma vicdan azaplari yasarsiniz, geceleri uykunuz kacar ya o cinsten de olur.
0
fraise
(07.01.15)
sokak kopeklerine tavuk kemigi vermistim. sonra galahad beni uyarmisti, olume goturebilecegini soylemisti o kemiklerin. gunlerce sokaktaki kopeklerin durumu dusundum. hele bir gece hic uyuyamadim. cikip disari baktim, yattim kalktim, pencereden baktim.. of, korkunc bir azapti.

bir de konusmak isteyip konusamadigim bir zaman vardi. konusamadim, o cok dert oldu.
0
elxa
(07.01.15)
Ya ben bi ay once birini cok ezdim sinifta. Baya boyle yaptigi ne kadar salaklik varsa soyledim kursuden sifatina sonra da "Allahin vasifsizi bu yasa gelmissin kayda deger hicbir gelisme yok bunyede" diye de comkurdum kiza. Aglayarak cikmisti siniftan. Bence boyke bi aciklamayi hak etti de benim dersimde altmis kisinin onunde hak etmedi galiba. Neyse iste bikac aksamdir da bunu dusunuyodum.
0
Solem2
(07.01.15)
Bilgisayar alıp, eve internet bağlatmak.
Ya sizin?
0
odiyus
(07.01.15)
Anneme soyledigim birkac ufak yalan daha dogrusu yalan değil de dogruyu soylememe ki cogu da benimle ilgili degil zaten.
0
🌸fraise
(07.01.15)
kucukken kediye yakın mesafeden ates ettim
0
partizan
(07.01.15)
bi arkadaşı yolcu ediyordum.
ana yoldan geçen minibüsü görür görmez fırladım durdurmak için.
arkadaş ta yola bakmadan arkamdan koşturdu.
tam o sırada ana yoldan bize doğru (yan yola) son sürat bir araç geldi.
nasıl olduysa ben kaldırıma çıkabildim arkadaş yapamadı, araç arkadaşa çarptı.
çok ciddi yaralandı. aylarca hastaneden çıkamadı.
arkadaş beni hiç suçlamadı ama arada hatırlayıp kötü oluyorum.
tamamen sürücü hatalıydı ama ben koşturmasaydım bu kaza olmayabilirdi.
0
titiraprap
(07.01.15)
Kucukken karincalari bilerek ezerdim.

Gecen sene sokaga atilmis bi ev kedisi bulup annemleri zar zor ikna edip sahiplendirene kadar 2-3 hafta baktim, kisirlastirdim vs. Sonra almak isteyen cikti, verdim, ertesi gun alerjisi oldugunu geri vermek istedigini soyledi ama annem istemedigi icin alamadim. Bi hafta zor uyudum ruyama girdi ya sokaga attilarsa diye.

Akvaryumumdaki baliklar tek tek oldu neden hala bilmiyorum, onlar da ruyama giriyo cok. Bu konularda gereksiz hassasim sanirim.

Bi de eski sevgilimden ayrilarak ona haksizlik etmisim, onu yalniz birakmisim hissi var oyle bi durum olmadigi halde. Bu da hala geceleri aklima gelir ruyalarima girer.
0
saçdemeti
(07.01.15)
Geçen sene ev döşerken arkadaşın gazına gelip öğrenciyim dedim mezun olduğum okulda. Adam da meğer ordan mezunmuş öğrenciyim diye indirim yapmıştı. Sonra lafı da geri alamadım çok pis içime oturdu o yatakta da bir huzurlu yatamadım hiç. Taşımaya gelenlere yüklü bahşiş vermiştim ama nafile, her şeyi unuturum o çıkmıyo aklımdan offff
0
emirkulu2
(07.01.15)
Meraklı kapıcımızı, soru yağmuruna tuttuğu nakliyecinin kafası rahat etsin biraz düşüncesiyle "abi sana arka taraftan seslendiler galiba" diyerek uzaklaştırmaya çalışmıştım. Halbuki adam belki çok yorulmuş o an dinleniyodu. Soru sorarak orada bulunma sebebini pencereden izleyebilecek birileri için meşrulaştırmaya çalışıyordu kim bilir. Geçen gün oldu bu olay, aklıma geldikçe pişmanlık duyuyorum.
0
IncredibleMau
(07.01.15)
ortaokul zamani alt komsumuzun cocuguna sebepsiz yere kotu davranirdim. niye yapardim hic bilmiyorum.

lisede bizim sinifta bir cocugu ezerlerdi. onu istesem koruyabilirdim.

iki tane daha olay var, ama birisi nick ardindan dahi dillendirmekte zorlanacagim bir sey, birini de oylesine bir yerde dillendirmek onun hatirasina saygisizlik olur.

bunun disinda ailem acaba secimlerim ve yasadiklarimla ilgili neler dusunuyordur diyorum ara sira. nerede hata yaptik diye dusunmelerine sebep olmus muyumdur? birisi cocuklar ne yapiyor diye sordugunda rahat cevap verebiliyorlar midir? muhtemelen pek cok kez hayal kirikligina ugratmisimdir kendilerini. onlar icin normal olmayi denemeli miydim?

e: yasliligim da muhtemelen kendi hayatimla ilgili vicdan azaplari ve pismanliklarla dolu olacak. bu yuzden yaslanmayi hic istemiyorum.

sunu da en alta tasidim.
-hayvan hassasiyeti olanlar okumasin-
7-8 yaslarimdayken bir arkadasimla apartmana kedi almistik sevmek icin. sonra kedi korkup kacmisti elimizden. apartmanin kapisindaki cam kismi bosluk sanip birkac kez kendini oraya vurmustu. ertesi gun bodrumda olusunu bulduk.

bir de yine ayni yaslarda oyun diye cicekler arasinda tasla ari ezdigimizi hatirliyorum.
-hayvan hassasiyeti olanlar okumasin-
0
John Finn
(07.01.15)
hayatta en sevdiğim insanın çok mühim, hayatta 1 defa olacak bir şeyi için patronumdan yarım gün izin istediğimde ve patronum kendince haklı sebeplerle ve fakat durumun önemini belirttiğim halde bana haksızlık ederek bana o izni vermediğinde istifa edip de o çok sevdiğim insanın yanında olmadığım için pişmanlık duyuyorum.

iznini alamadığım o yarım günü pasif agresif bir şekilde hiç iş yapmayarak, çalışıyor görünerek geçirmiştim.

maalesef o dönem ailevi sorunlar nedeniyle paraya ihtiyacım vardı ve o yüzden istifa etme veya kovulma riskine girme lüksüm yoktu. buna rağmen pişmanlık duyuyorum o gün işten çıkıp da sevdiğimin yanında olmadığım için.
0
m e l t e m
(07.01.15)
Keşke anneannemi daha sık arasaydım. Yarın ilk ölüm yıldönümü.
0
Lim5
(07.01.15)
ben hala lisede aldattığım kız arkadaşımın vicdan azabını duyuyorum. aklıma geldikçe "umarım insanları sadece benimle değerlendirmemiştir, umarım hayatında kalıcı bi soruna sebep olmamışımdır" diye dua ederim. Kız bizi bildiğin basmıştı amk. Benim gözümün önünden gitmiyo, umarım onun gitmiştir. Ondan sonra kimseyi aldatmadım, bildiğin mallıkmış, ergenlikmiş ama sonradan dank ediyo. Derya özür dilerim.
0
deadline
(07.01.15)
Dile getiremiyorum ben. Dile getiremediğim iki konuda vicdan azabı duyuyorum. Yıllardır çok sık aklıma geliyor, çok huzursuz oluyorum :( Siz nasıl dile getiriyorsunuz böyle rahat? :( Yoksa dile getiremedikleriniz de var ama onlardan bahsetmiyor musunuz?
0
dessy
(07.01.15)
(3)

En basit ve maliyetsiz kedi / köpek yuvası yapımı hangisi?

dessy
Evet, hangisi acaba?Şöyle duyuru ahalisi olarak en uygun fiyatlı olan tekniği kendi aramızda belirlesek, sonraki adım olarak hep birlikte bir etkinlik düzenlesek, etkinliğimizde sokak kedi ve köpekleri için yuva yapsak nasıl olur?"hoş olur" diyenler ayrıca basit ve az maliyetli bir yöntem cevabını d
Evet, hangisi acaba?

Şöyle duyuru ahalisi olarak en uygun fiyatlı olan tekniği kendi aramızda belirlesek, sonraki adım olarak hep birlikte bir etkinlik düzenlesek, etkinliğimizde sokak kedi ve köpekleri için yuva yapsak nasıl olur?

"hoş olur" diyenler ayrıca basit ve az maliyetli bir yöntem cevabını da vermeyi unutmasın ama :)
0
dessy
(06.01.15)
aklıma strafor geldi malzeme olarak. ucuz ıslanmaz, fakat kediler paralarsa onu bilemem.
0
killerbee
(06.01.15)
Hoş olur, böyle bir başlığı var. eksisozluk.com
0
Lim5
(06.01.15)
Kediler için çok güzel projeler varmış hakkaten ama ya köpekler için? ben bakıyorum ama bulamıyorum uygun fiyatlı ve çok zahmet gerektirmeyen bir yöntem. Var mı bilen?
0
🌸dessy
(06.01.15)
(5)

süpürge seçmeme yardım edinn :'(

cosmicgadin
philips maraton fc9912 alacakken son anda dyson dc33 aldım acaba kötü mü ettim?philips, sessiz, 2400 watt, emiş gücü 450, tutma yerinden kumandalı, hepa filtreli, filtresi senede bir değişcek, hakkında çok iyi yorumlar var.dyson 1300 watt, emiş gücü 290, ekstradan dışarı toz vermemek için geliştiril
philips maraton fc9912 alacakken son anda dyson dc33 aldım acaba kötü mü ettim?


philips, sessiz, 2400 watt, emiş gücü 450, tutma yerinden kumandalı, hepa filtreli, filtresi senede bir değişcek, hakkında çok iyi yorumlar var.

dyson 1300 watt, emiş gücü 290, ekstradan dışarı toz vermemek için geliştirilmiş, filtresi ömürlük sadece 3 ayda bir yıkanıyo, anti alerjik falanmış (gerçi alerjik değiliz)

dysoncı kadın, philipsin sessiz olma özelliğinden dolayı, motorunun seneler içerisinde ısınmadan dolayı güçsüzleşeceğini söylei. çünkü etrafını saran süngerimsi şeyler varmış. bir de işte filtre önemli bi etken oldu.

fakat dysonı aldım eve getirdim, halıya yapışmıyo. demesine göre özellikle böyle yapılmış, yapışmasınki kirleri çekebilsin falan. hatta süpürgenin ucunda büyük bi kanal var, yanlardaki tozları mozları kolayca çekiyo böylece. ama emiş gücü net bi şekilde az. yumuşak yumuşak süpürüyosun.

bunun yanında dyson dc33 2009'da çıkan bi model, marathonsa 2014.

napam philips mi alam? değiştirme imkanım var.

www.philips.com.tr

www.dyson.com.tr
0
cosmicgadin
(06.01.15)
Eğer başka bir marka / model düşünürsen Arnica'yı kesinlikle öneririm. Acayip memnun ve mutluyum. Su hazinesi olduğu için poşet ve toz kalkması durumu da olmuyor. Kullandığım ürün şu: www.n11.com
0
dessy
(06.01.15)
dyson dan vazgeçme.Bizde pahalı diye tercih edilmiyor ama yurtdışında çok kullanılan bşr marka.param olsa ben dyson almak istiyorum.
dyson la süpürdüğün zaman temiz olduğunu hissediyorsun
0
ayhsegul
(06.01.15)
bu işin reisi dyson'dır.
0
teritori
(06.01.15)
Bizde dc32 vardı, toz kutusunu dışarıda unuttuk çaldılar. Boş motoru kaldı. Gittik bir daha dc32 aldık. Turbinhead var, fırçalı süpürge başı. Halıdaki koltuktaki bütün kedi tüylerini söküyor.

bir de dyson'ın filtresini yıkaman gerekmeyen yeni modeli var, onunla da değişebilirsin. en iyisi o.
0
Lim5
(06.01.15)
tamam dyson iyi marka ama modelden modele fark gösterir bence kadın yapışmama konusunda atmış biraz. zaten elektrikli süpürgede en önemli şey çekiş gücü bi de çektiğini arkadan geri püskürtmemesi. onun dışında kanallı uçmuş, bilmemne başlığıymış vs bunlar temizliğin niteliğini diğerleri kadar etkilemeyen şeyler.

dediğin modeli bilmiyorum ama ben yaklaşık 2 buçuk yıldır şu modeli kullamıyorum:
www.philips.com.tr
ve çok memmunum. yıllar ne gösterir bilemem ama performansında herhangi bir değişme olmadı aldığım günkü gibi. 5 kademeli ayarlanabilir çekiş gücü var. 5. kademede hiç kullanmadım neredeyse çünkü halıyı yerinden kaldırıyor. genel süpürmede 4. kademe mutfaktaki uyduruk halıları süpürürken 3. kademede kullanıyorum. tüm saç kıl tüy ne varsa topluyor. evde şu an misafir bir kedi var onun tüyleri de dahil. o kadının dediği mantığa göre benim mak. verimsiz olması lazım. ben olsam philipsle değiştirirdim.
0
yue
(06.01.15)
(4)

İhtiyaç Sahiplerine Bağış İçin Kurum Önerisi ?

evet soyadim gercekten mucuk
Merhaba, aylık belirli bir miktarı düzenli olarak ihtiyaç sahiplerine bağışlamak istiyorum. Ancak nereye kime bağışlayacağımı bilmiyorum. 1. öncelik gerçekten düzgün bir kurum olması ve ihtiyaç sahiplerine bağışın ulaştırılması. İçinde devlet olan herhangi bir kuruma bağış yapmayacağım.
Merhaba, aylık belirli bir miktarı düzenli olarak ihtiyaç sahiplerine bağışlamak istiyorum. Ancak nereye kime bağışlayacağımı bilmiyorum. 1. öncelik gerçekten düzgün bir kurum olması ve ihtiyaç sahiplerine bağışın ulaştırılması. İçinde devlet olan herhangi bir kuruma bağış yapmayacağım.
0
evet soyadim gercekten mucuk
(06.01.15)
eğer sokak hayvanları için düşünürseniz, barınaklara mama yardımı yapabilirsiniz. ya da sokak hayvanları için sokaklara hazır mama serpebilirsiniz.
0
dahili meddah
(06.01.15)
İhtiyacı olan birini siz kendiniz de bulabilirsiniz. Mahallenin muhtarlığına gidip bilgi alabilirsiniz misal. Böylece hem içiniz rahat olur, hem bağ kurmuş olursunuz.
0
dessy
(06.01.15)
en yakın ilkokuldaki bir öğrenciye olabilir, okul müdürüne sorarsanız yardımcı olur, nasıl güzel olur :)
0
elbar
(06.01.15)
ihtiyaç sahiplerinden ziyade, eğitime katkıda bulunsanız bence daha iyi olur. çünkü ne kadar eğitimli olursak o kadar daha az ihtiyaç sahibi oluruz.
türk eğitim varfına (www.tev.org.tr) veya benim önerim nesin vakfına (www.nesinvakfi.org) bağışta bulunabilirsiniz.
0
etna
(06.01.15)
(16)

son 5 yılda kendinize yaptığınız en büyük yatırım nedir ??

john
s.b
s.b
0
john
(06.01.15)
sigarayı bıraktım 2 yıldır, 1.5 yıldır sporu düzenli hale getirdim. ingilizce öğrenmeye başladım.
0
dahili meddah
(06.01.15)
lazer epilasyon :)
0
eja
(06.01.15)
@ eja çok güldüm :))
0
🌸john
(06.01.15)
Spora basladim
0
Sarix
(06.01.15)
@ bir sinema hayrani bana göre en büyük yatırımı yapmışsın
0
🌸john
(06.01.15)
kendime ev aldım :)
0
redeath
(06.01.15)
istediğim şehre taşındım, çalışmak istemiyordum, bir süre işe ara verdim. çok güzeldi :)
0
bradshaw
(06.01.15)
son 5 yılda toplamda 40 kilo verip aslında başlangıçtada 40 kilo almışım.spor yaptım.okudum? (sayılırmı)
0
cingenepembesicakmak
(06.01.15)
Sigarayı bıraktım, 20 kilo verdim. Her gün 50 km işe gidiş geliş şeklinde bisiklet kullanmaya başladım. Maalesef yatırımları iyi değerlendiremedim. Sigaraya geri döndüm, iş değişikliği nedeniyle bisiklet mesafesi de 25 km'ye düştü.
0
lazpalle
(06.01.15)
smmm ruhsatımı aldım. kgk bağımsız denetçiliğe başvurdum. araba aldım. spora başladım. manita yaptım. :)
0
kakao
(06.01.15)
bırakacak bi sigaram bile yok :(
gezmek istediğim 24 şehri gezdim. sayılır mı?
0
cetoxim
(06.01.15)
okula geri döndüm, resime başladım, çizimlerim için kursa başvurdum (şubatta başlıyor) ve sigarayı bıraktım.

Gezdim ve gördüm. Aralarında en çok İran'ı istiyordum. Bir hayalimi daha gerçekleştirmiş bulundum.
0
dessy
(06.01.15)
son iki seneye kadar yok parasına bir yerde çalıştım. it gibi kullandı oç'ler ama hayvan gibi tecrübe ve mesleki bilgi edindim. milyonlar akıtsam elde edemezdim.
0
teritori
(06.01.15)
bir de sigarayı bıraktım
0
teritori
(06.01.15)
Bir iki sey var ama en onemlisi bir müzik aleti calmayi ogrendim.
hicbir sey ya da kimse yoksa o benimle. Hem maddi hem manevi. Is cikiyor ve karnimi bile doyuruyor bazen.
0
rayde
(06.01.15)
yurt içi yurt dışı seyahatler.
başka yerde yapamam dediğim/sandığım şehrimden uzakta 4 yıl geçirmek.
yeteri kadarı ile, yeten ile yetinmeyi öğrenmek. buna çabalamak. minimalist bakış.
0
iz
(06.01.15)
(5)

Yanlışlıkla save etmeyi unuttuğunuz bir word dosyasına..

dessy
.. ulaşabilme imkanımız var mı?Bana noluyö böyle? :(
.. ulaşabilme imkanımız var mı?

Bana noluyö böyle? :(
0
dessy
(06.01.15)
Autosave açık mıydı :/
0
amator filozof
(06.01.15)
temp klasöründe olabilir ya da o word dosyasını kaydettiğin klasörde gizli olarak bir backup dosyası oluşturmuş olabilir.

www.valpo.edu
0
loveinaflipbook
(06.01.15)
heh, o linkten ben de ilerlemiştim ama şu ayağından sonrasını yapamadım çünkü sadece klasörler görünüyordu. benim içinde düzenleme yaptığım word dosyası ise zip içindeydi :O

"MS Word opens the location where a copy of the draft resides."
0
🌸dessy
(06.01.15)
dosya ZIP içindeyse farklı bir yerde açar:
bir windows explorer penceresi açıp, adres kısmına %temp% yazıp enter'a bas, dosyayı orda ara bence.
0
loveinaflipbook
(06.01.15)
pc izin vermiyor dediğin işlemi yapmamı. disallowed imiş.

meh.

neyse, buna da sıfırdan başlayacağım sanırım.
0
🌸dessy
(06.01.15)
(9)

En çok korktuğunuz sahne?

ermanen
nedir?film/dizi öncelikli ama herhangi bir sahne olabilir.
nedir?

film/dizi öncelikli ama herhangi bir sahne olabilir.
0
ermanen
(06.01.15)
Valla, yok.

Yalnız korktuğum bi fotoğraf var. Michael sikkofield'ın "subliminal mesajlar vs" yazısında paylaştığı bi foto. Dandruff şeytanı mıdır nedir. Hayatımda nadiren korktuğum anlardan biri oldu. Yazıyı kaç kez okuduğum halde hala o fotoğrafı görünce korkarım.
0
amarikanya fitbolcusu
(06.01.15)
gulyabani.
0
mutantking
(06.01.15)
lars von trier nin the kingdom diye bi dizisi vardi sanirim 15 sene once falan kanal e de (cnbce nin o zamanki adi) gosteriliyodu tek bir sahne degil de genel olarak ambiyans olaylar falan baya creepy idi. ambiyansta herkesin dan'ca konusmasinin da etkisi var sanirim.
0
rentts
(06.01.15)
Mulholland çıkmazı filmindeki o evsiz adamın aniden belirdiği sahne. Neye uğradığımı şaşırmıştım.
0
napoli
(06.01.15)
Çocukken Chucky'nin oradan buradan çıktığı sahnelerdi. O kadar korkmuştum ki kızıl saçlı bebeğimin gözlerini oymuştum ertesi gün. Canlanır da bizi öldürmeye gelirse, ne yapacağını göremesin diye.

---spoiler---
En çok da pilleri olmadan konuştuğunun anlaşıldığı sahne.
---spoiler---
0
aychovsky
(06.01.15)
Chucky çoğumuza travma yaşattı zaten. Bir nesil onun sayesinde böyle travmatik büyüdü :D

Ben de en çok Chucky'den korkmuştum, özellikle şömineden yanık halde çıktığı sahne. Onun haricinde film ve dizilerden o kadar çok korkmuyorum. Sadece geriliyorum, o da iyi bir filmse.
0
dessy
(06.01.15)
gulyabaniden köpek gibi korkmuştum. halen gece vakti yalnız izlesem irkilirim o sahnede.

bir de aklımda "signs"dan kalan bir sahne var. uzaylıların dünyayı istila ettiği bölümde, çocukların doğum günü partisinde bir aralıktan uzaylı silüeti görülüyor. ibnetor geçerken durup bakıyor filan. lan çok irkinti sahneydi o.
0
teritori
(06.01.15)
shining korktugum tek film.
0
jaygatsby
(06.01.15)
filmin adını hatırlamıyorum burda da sormuştum hatta,kapıları pencereleri tamamen kilitli bir evde yaşayanlardan birinin kaybolması ve aniden şömineden başaşağı bir vaziyette ölü olarak sarkması.sonra kapattım tabii korkup.
0
perlingalidd
(06.01.15)
(9)

balayida otele kapanmak mecburi mi

medievalman
yurtdisina gidip 3 yildizli otellerde kalip, 3-5 sehir gezmeyi dusunuyordum. nisanlima soylesem ters tepki alir miyim? konsepte aykiri mi?
yurtdisina gidip 3 yildizli otellerde kalip, 3-5 sehir gezmeyi dusunuyordum. nisanlima soylesem ters tepki alir miyim? konsepte aykiri mi?
0
medievalman
(05.01.15)
yoo tamamen zevke kalmış. nişanlının ters tepki vermemesi lazım böyle birşeye normalde
0
sta
(05.01.15)
balayının öyle özel bi konsepti yok. varsa da tek konsepti düğün ertesi belli bi süreyi başbaşa geçirmek olabilir belki.

ah moderen dünyada moderen dünyada
moderenden yüzüne gelen dünyada
0
nereye bu gidis
(05.01.15)
Neden ters tepki alacakmışsın ki? Müstekbal eşiniz öcü değil ya.
Bana böyle bir teklifle gelinse sevincimden üzerine atlarım, çok mutlu olurum.
0
dessy
(05.01.15)
Dugun yeterince yorucu, 3-5 sehir yerine tek sehirde gezmek daha mantikli

Biz paris ve marsilya yapmistik. Marsilya'da sikilinca araba kiralayip yakin bi sehre de gittik :)
0
la noix
(05.01.15)
Dugun maratonu çok yorucu olucak birde 3-5 şehir gezerimle bitmiyor o olay.. sabahtan akşama bir yerden bir yere koşuyorsun surekli bir telaş bi turun saatine yetişme olayın var bu tarz turlarda. ustelik kesin bir gerginlik çıkıyor çunki sıkıntılı turlar bunlar.bence tercih etmeyin balayında yurtdışını
0
eja
(05.01.15)
Nişanlınıza şöyle zarf atın ufaktan. Yapsak nasıl olur sence gibisinden.
0
afush
(05.01.15)
bence mallık. balayı öyle uyduruk bi yurt dışı gezisi olmamalı. gece ikinizin de dili çıkıp kardeş kardeş uyuyacaksanız onun adı balayı olmuyor.
0
fayfim
(05.01.15)
bence saçmalık. tamam otele kapanma ama balayında 3-5 şehir gezmek nedir ya. evlenmeden önce her türlü cinsel fantezi denediyseniz o zaman olur tabi.
0
dafuq
(05.01.15)
Bu ilişki yürümez.
0
amarikanya fitbolcusu
(05.01.15)
(6)

Kayıp dosyalarım hk.

dessy
Çok kafa yordum, farkındayım. Geçen hafta silmemem gereken bir klasörü (ve içindeki word dosyalarını) yanlışlıkla shift + delete ile silmiş bulundum. Önceki duyurularımdaki yönlendirmeleriniz sayesinde kurtarma programı kurup bazı dosyaları kurtarmayı başardım. Bu güzel haber. Ancak, kurtardığım dos
Çok kafa yordum, farkındayım. Geçen hafta silmemem gereken bir klasörü (ve içindeki word dosyalarını) yanlışlıkla shift + delete ile silmiş bulundum. Önceki duyurularımdaki yönlendirmeleriniz sayesinde kurtarma programı kurup bazı dosyaları kurtarmayı başardım. Bu güzel haber.

Ancak, kurtardığım dosyaların içeriğinde karakterler çok karmaşık, içerik bozuk diye açılmadığına dair uyarı alıyorum.

Yabancı bir arkadaş çalıştığı firmanın IT elemanları ile görüşmüş, benden şu işlemi sırayla yapabileceğimi söylediler ancak Word dosyasında bu alanları göremiyorum. Çok da utanıyorum onu yapamıyorum, bunu yapamıyorum demekten. Yardımcı olabilirsiniz? 2007 kullanıyorum diye biliyorum ama Türkçe ofis kullanıyorum. Ve aşağıdaki açıklamalar yerine gelen capsteki ifadeler var. Aşağıdaki işlemleri yapabilmek için sırayla nasıl ilerlemeliyim?


Click the Microsoft Office Button, and then click Word Options.
In the Navigation Pane, click Save.
In the AutoRecover file location box, note the path, and then click Cancel.
Close Word.
Open the folder that you noted in step 3.
Look for files whose names end in .asd (AutoRecover files).
If you find the Word document that you are looking for, double-click it to open it.
Save it immediately.
0
dessy
(05.01.15)
Diyor ki o resimdeki "otomatik kurtarma dosya konumu" yazan kısımı not al ve orayı kapar.
Word'u de kapat.
Bilgisayarda aöznce not aldığın klasöre git.
Uzantısı .asd olan dosyalar göreceksin. Onları aç.
İstediğin dosyayı bulunca da kaydet hemen.
0
onexey
(05.01.15)
C:\Users\dessy\AppData\Roaming\Microsoft\Word\ klasöründe .asd ile biten dosyalara bak, aradığın dosyayı bulunca çift tıkla, hemen kaydet diyor.
0
inheritance
(05.01.15)
işte caps'te çıkan bendeki işlemleri buna göre nasıl yapabileceğimi bilmiyorum. yani "otomatik kurtarma dosya konumu" yazan kısımı nereye not almalıyım ve nereye koparmalıyım? çok cahilim, çok özür dilerim :(
0
🌸dessy
(05.01.15)
O klasörü açıp dosyaları oradan kontrol edin demek istiyorlar.

Bilgisayarım'ı aç, oradan Users klasörü, Orada bilgisayarın adına açılmış Klasör, Oradan devam et işte.
0
teknikekip
(05.01.15)
başlat -> çalıştır a tıkla. C:\Users\dessy\AppData\Roaming\Microsoft\Word\ bunu buradan kopyalayıp açılan kutuya yapıştır. bir klasör açılacak. oradaki *.asd dosyalarına bak.

bilgisayarındaki kullanıcı adın dessy değilse, kendi kullanıcı adını yaz.
0
inheritance
(05.01.15)
startup diye bi klasör açılıyor onu yaptığımda, onun içi ise boş.
0
🌸dessy
(05.01.15)
(30)

Uydunet + ttnet arasında kaldım

dessy
Aylık 100 TL internet + tivibu için ödeme yapıyorum. Sınırsız yalın internet kullanıyorum. Zira ev telefonu kullanmadığım için vergilere boşuna para vermeyeyim diye açtırmıştım ama bu hizmet için benden 15 TL alıyormuş şerefsizler.ttnet'i aradım. Dedim daha hesaplı kampanyalar var farklı firmaların
Aylık 100 TL internet + tivibu için ödeme yapıyorum. Sınırsız yalın internet kullanıyorum. Zira ev telefonu kullanmadığım için vergilere boşuna para vermeyeyim diye açtırmıştım ama bu hizmet için benden 15 TL alıyormuş şerefsizler.

ttnet'i aradım. Dedim daha hesaplı kampanyalar var farklı firmaların teklif ettiği. Siz bana ne önerebilirsiniz? Telefon hattı açtıralım size, 24 ay taahhütleyelim, ayda 51 + 7 = 57 TL ödeyin sınırsız internet için diyorlar. Ama tabii tivibu ücreti de 15 TL. Bu durumda toplam paket 72 oluyor.

Gördüğüm kadarıyla uydunet kullanıcıları da çok ama yine de şikayetlerini de çok görüyorum. Devamlı internet kopması, sorunlar vs. bunlar beni gerçek anlamda çıldırtan şeyler.

Acaba diyorum tivibu'yu kaldırtsam mı? TV izleyen biri değilim ama ailem geldikçe gün içerisinde TV açık kalıyor. Genelde belli kanalları izliyorlar. TV izleyebilmek için illa Tivibu, Digiturk gibi paketlerimizin mi olması lazım?

Yardımcı olan? Fikir veren? Tavsiyede bulunmak isteyen?
0
dessy
(05.01.15)
Superonlineda kendi çapında sıkıntılara sahip. Bizim sözleşmeyi iptal edip sanki biz iptal etmişiz gibi ceza kesip şikayetçi olunca düzelen bir kurumdu.

Hepsi sıkıntılı.

Hangisini kullanıyorsun dersen babamı hangisi kandırırsa onu. Superonline tablet vermiş :)
0
EXXE01
(05.01.15)
uydunete geçecekseniz verdikleri kablosuz modemin yan odadan dahi çekmeyen beş para etmeyecek bir şey olduğunu gözönünde bulundurun.
0
bacardicola
(05.01.15)
kendi modemimi kullansam durumlar nasıl peki?
0
🌸dessy
(05.01.15)
uydunet 10 numara hiç bi sıkıntı yok müş hizmetleri de 10 numara hemen gelip sorun olursa ilgileniyolar. hızda da ttnet gbi düşüşler olmuyor. ben de kablomodem olayına başlarda böyle tedirgindim ama geçtikten sonra dünya varmış dedim. ttnet in altyapısını kullanmaması bence büyük avantaj. çünkü ttnet misal benm yaşadığım yerde santral altyapısı eski diye 12-13 mbs den yukarı hız veremiyordu ama geçtim kablo ya 24-25 mbs stabilim. tavsiye ederim.
(reklam gbi oldu ama durum bu)ü
verdikleri modem evin her yerinden çekiyor.
(ayrıca modeme aynı anda 2 laptop, 1 tablet, 1 tv, 2 telefon bağlanıyor)
0
rentts
(05.01.15)
kendi modemini kullanamazsın. uydunet için kablo tv şart. kablo tv ise her ilde yok. hatta bir ilde olup her ilçede olmayabiliyor.
turksatkablo.com.tr sitesinden sorgulama yaptır. eğer varsa geç. modem kötü ama o kadar da değil.
0
sutlu nescafe
(05.01.15)
Ben sıfır sıkıntı yaşıyorum Uydunet'te. Net evin her yerinde çekiyor. Uydunet - Teledünya- KabloTV toplam 55 TL ödüyorum.

Modem ile sorun yaşayan arkadaşlara önerim: bağlantı kabloları arasında mutlaka splitter kullanılmalı. Hatta ben ekstra bir tekli splitter taktırdım ve modeme o splitter üzerinden gidiyor.
0
teknikekip
(05.01.15)
uydunet kendi modeminizi destekler mi bilmiyorum. arada güzel kampanyaları oluyor. adil kullanım kotalı olanına 54.00 TL falan veriyorum ben. kablo tv de var zaten. ama wireless çekmiyor deyince router falan satmaya çalışıyorlar. 15 metre ethernet kablosu almak zorunda kaldım. tahaddüt bitince superonline'e geçmeyi düşünüyorum. bağlatacaksanız modemin çekim gücünden emin olun onun.
0
bacardicola
(05.01.15)
teknikekip, sınırsız mı kullanıyorsunuz? kullandığınız paketin adı ne? hemen geçeyim!
0
🌸dessy
(05.01.15)
Uydunet'te sorun yaşama ihtimali mahalleyle, sokakla, apartmanla ilgili. altı yıl anadolu yakasında, üç yıl da avrupa yakasında sıfır sorun ve hep vadedilen hızlar ile uydunet kullandım.

ama hep sorun yaşayanlar da var.
0
alperz
(05.01.15)
Teledünya Üst Paket
10 Mbps 50 GB EKOSINIRSIZ
KTV Bireysel

Toplam 51 TL ödüyormuşum.
0
teknikekip
(05.01.15)
uydunette 10mbit sınırsız 99 lira. kampanyalı olanlar hep adil kullanım kotalılar.
0
sutlu nescafe
(05.01.15)
ben bu terimlerin çoğunu anlamıyorum bile :(

kafam çok karıştı :(
0
🌸dessy
(05.01.15)
Evde neti eşimle bir kullanıyoruz. 2 telefon sürekli bağlı ve ben online oyun oynuyorum. 50 GB bize haliyle yetiyor, artıyor bile.

Ayrıca, Uydunet'te sorun yaşayan arkadaşlar docsis 2 model modem kullanıyorsa değiştirsinler. O modellerde sorun olduğunu duymuştum.
0
teknikekip
(05.01.15)
uydunet kullanıyorum hiç kopmadı şimdiye kadar iyi ki geçmişim diyorum.
0
basond
(05.01.15)
@dessy

Net Hızımız 10 Mbps ama Adil Kullanım Kotası Var (50 GB) bunu geçersek (indirme/download) hız otomatik olarak o ay sonuna kadar 1 mbps (atıyorum) düşüyor.

Buna ek olarak teledünya üst paketini kullanıyoruz. belgesel kanalları mevcut ve yeterli. kanal listesi: www.turksatkablo.com.tr

KabloTV zaten her odaya bağlayabiliyorsun. Bildiğin anten kablosu. Senin ev içinde yaptığın kablo dağılımına bağlı.
0
teknikekip
(05.01.15)
sınırsız olursa 1 ay içinde istediğin kadar veri indirebilirsin.
ekosınırsız olursa bulunduğun pakete göre veri indirme hakkın oluyor. o hakkı doldurduktan sonra hızın 3mbit'e indiriliyor. ay başında tekrar yükseltiliyor.
örneğin 10mbit 25gb eko sınırsız paketine abonesin. ayın birinde 5-10 tane film indirip 25gb'ı doldurdun. ayın sonuna kadar 3mbit kullanıyorsun.

anlamadığın başka bişey varsa anlatalım. ama önce kablo tv şebekesi var mı sokağında onu öğren. boşuna araştırma yapma.
0
sutlu nescafe
(05.01.15)
kablo tv şebekesi yokmuş bulunduğum yerde. oysa işlek bir yer, anlamadım neden. bu durumda uydunet kullanamıyor muyum?
0
🌸dessy
(05.01.15)
kullanamazsın apartmanda kutu yoksa
0
basond
(05.01.15)
sokakta varsa apartmana çekerler ama sokakta bile yoksa uyduneti unut.
0
sutlu nescafe
(05.01.15)
uydunet'ten sikintim yok. teledunya ust paket (bol belgeselli hd'li paket)+25 mbps 5o gb AKK'ya modem ucreti dahil 53 tl veriyorum. kopma falan mahalleye gore degiyor, bizim burada sorun olmuyor fazla. kendi modemini de kullanabilirsin ama ttnet uyumlu modem olmaz. alirken router olmasina dikkat et ve kurduktan sonra uydunet'i arayip mac no'sunu kaydettirip aktive et. gerci kendi verdikleri modemle sikintim olmamisti, evin her yerinden cekiyordu... akk bitince hizin dusuyor, ama surunmuyor. 10 mbps'den 3 mbps'ye dusuyor. 25'te henuz paket asmadim:)

apartmanca imza toplarsaniz gelip kablo dosuyorlardi eskiden, sene 2001 falan..
0
no avalon
(05.01.15)
dilekçe yazabilirsiniz dediler ama bir tek dilekçe ile ne kadar süre beklerim bilemiyorum. yine de denerim tabii fakat şu aşamada B planı oluşturmam lazım.

uydunet madem seçemiyorum, geriye kalan seçeneklerden mecburen ttnet kalite açısından daha avantajlı. peki, tivibu'yu kapatsam, hiçbir şekilde kanal d, show tv gibi kanallara ulaşamıyor muyum?
0
🌸dessy
(05.01.15)
normal anten takarsan izlersin ama çamur gibi parazitli görüntü alırsın. uydu anteni varsa ucuz bir alıcıyla da halledebilirsin. bir de turkcell tv olacaktı tivibu gibi. ona bak istersen.

dilekçeye güvenme. yazılan dilekçeye altyapı giderini ödeyin(11.000 lira) çekelim sokağınıza demişlerdi birine. sözlükte entry olarak vardı.
0
sutlu nescafe
(05.01.15)
ben uydunet kullanıyorum 46 tl + modemli bir paket almıştım iyi valla arada sırada mala bağlıyorlar telefon açıyorum yarım saatte düzeltiyorlar yetmezmiş gibi eve geliyorlar sabah saat 9da adamı görünce kapımda abi düzelttik dediler ben atlet don dedim noluyo laaaaaaaan arada modem mala bağlıyor kablosuzundan performans bekleme modemin üstüne telefonu koydum internet bağlantısı yok diyor bazen pcyi açmam gerekiyor kablosuz modeme ulaşabilmek için öyle işte ttnette arıza kaydı bırakıyorsun ne arayan var ne soran var he de geç mantığıydı
0
Kozmik_Rakun
(05.01.15)
yıllardır uydunet kullanıyoruz. 2000'li yıllardan beri. 2004-2006 arası ttnet'e geçme talihsizliği yaşadık. koşarak geri döndük. televizyon ve internette uydunet iyidir. tavsiye edilir.
edit: bursa merkez, ayık olun
0
cliquot
(05.01.15)
Tv izliyorsan kablolu yayın için iyidir. National geo filan , güzel kanallar vardı. Nette de kopma olmuyor artık, eskidendi o.

Hız önemli değilse ve ttnetin tekelciliği sorun değilse ona geçebilirsin de ben fiber kulalnıyorum süperonline. Kesilme olmuyor. Ama tabi uydunet kadar ucuz değil. Hızı tatmin edicidir.
0
Cursed Chico
(05.01.15)
normal anten + uydu anteni yok sanırım binada. varsa da bilmiyorum. bu durumda mecburen yine aynı firmada kalmam gerekecek diye anlıyorum. fak.
0
🌸dessy
(05.01.15)
Uydu anteni vardır binada. Olmasaydı Tivibu kullanamazdınız.
0
auroraaurora
(05.01.15)
@auroraaurora, peki uydu anteni olunca tivibu'yu kapattırıp apartmanın uydusundan kanalları izleyebiliyor muyum? kulağa saçma gelen sorular soruyor olabilirim ama bildiğim bir konu değil, anlamaya çalışıyorum.
0
🌸dessy
(05.01.15)
Sizin evde uydu kablosu vardır zaten. Kutu almanız lazım. Onun da iyisi çok ucuz değil. Ama her ay boşuna para vermekten kurtulursunuz. Bir de televizyona takılan kartlar varmış galiba. Kutu yerine onu da kullanabiliyormuşsunuz. Uydu antenciye sorun diyeceğim; ama onlar da kutu kakalamaya çalışıyor. Bana kakaladılar en azından.:)
0
auroraaurora
(05.01.15)
Apartman yöneticisine/kapıcısına sor; bu apartmanda merkezi anten sistemi var mı? diye. Evet var derse gider 30-50 TL arası bir receiver alır takar izlersin TV. Tivibu'yu kapattırıp oradan tasarruf edersin en azından.
0
teknikekip
(05.01.15)
(6)

1 yıl önceki sahneyi hatırlamak? Tuhaf hissediyorum.

Absinthe75c
iyi pazarlar duyuru ahalisisoru tuhaf gelebilir ama başka türlü ifade edemedim. bazen durup dururken daha önce yaşadığım bir anı hatırlıyorum, önce çok anlam veremesemde üzerinde durunca anlıyorum ki tam bir yıl önce bu sahneyi yaşamıştım.geçen yıl başka şehirde, bu yıl başka şehirdeyim. bunu yaşaya
iyi pazarlar duyuru ahalisi

soru tuhaf gelebilir ama başka türlü ifade edemedim. bazen durup dururken daha önce yaşadığım bir anı hatırlıyorum, önce çok anlam veremesemde üzerinde durunca anlıyorum ki tam bir yıl önce bu sahneyi yaşamıştım.
geçen yıl başka şehirde, bu yıl başka şehirdeyim.

bunu yaşayan var mıdır aranızda? Ya da konu hakkında bilgisi olan?
0
Absinthe75c
(04.01.15)
sanki biraz tr.wikipedia.org
0
melancholia
(04.01.15)
deja vu değil sanırım dediğiniz. bir örnek vererek detaylandırır mısın? hem daha net anlamış oluruz, hem merak ettim.
0
dessy
(04.01.15)
@melancholia
yok benimki pek öyle değil

@duyulması gerektigi kadar
benimki düzenli oluyor ve tam 1yıl öncesini hatırlıyorum.

@dessy
Dün Bursa'daki evimde masada yemek yerken bir anda zihnimde Beşiktaş çarşıya inen yokuşta yürüdüğümü hatırlıyorum. Telefonu alıp eski mesajlarımı karıştırınca o saatte oralarda olduğumu doğruluyabiliyorum. Son zamanlarda bir kaç kez yaşadım.
0
🌸Absinthe75c
(04.01.15)
nörolojiye bir gidip danışın bence, beyin işlevlerinizde bir problem olabilir. kısa süreli hafızanız ne durumda? 2 gün önce ne yediğinizi, ne giydiğinizi anımsayabiliyor musunuz? 5 dakika önce duyduğunuz bir şeyi unuttuğunuz oluyor mu? bu geçmiş anları anımsamanız kafa karışıklığına yol açıyor mu?
0
alice practice
(04.01.15)
ben hatirlamadigim ufakken yasanan bazi olaylari kelime kelimesine hatirliyorum. ama dün tanistigim kisiyi hatirlamam. 2. dereceden akrabalarimi ve sonrasini bilmem. ama izledigim veya okudugum bir seydeki dialogu veya olayi cok net hatirlayabilirim. ama 8 sene dersini aldigim seylere dair tek kelime söyleyemem. burdan zorunlu sözel derslere selam ederim.

normal, algida secici bir sekilde kimi seyleri net kimi seyleri siliklestirip atiyor beyin.
0
wiillii
(04.01.15)
diğer hafıza işlevlerinde bir bozukluk yok, ama yine de gidip muayene olacağım gibi.
Teşekkür ederim
0
🌸Absinthe75c
(04.01.15)
(9)

içki neden istifra ettirir?

omer gibi
sb
sb
0
omer gibi
(04.01.15)
mide alkole tepki gösteriyor işte, savunma yapıyor kendi aklınca zırtapoz. zararlı bu zararlı, atalım bu içkiyi dışarı diyor zaar.
0
reanarchy
(04.01.15)
Beyinde kanını sürekli kontrol ederek zehirlenip zehirlenmediğini anlayan bir bölge var. Eğer o tetiklenirse kusturuyor. Alkol de aynı mekanizma ile kusturuyor olabilir.

(bkz: area postrema)
0
Lim5
(04.01.15)
Benim tahminim su:
Vucudu uyusturdugu icin midedeki siskinligi hissetmiyoruz. Hissetmeyince de haliyle haddinden fazla dolduruyoruz ickiyle. Zaten 2-3 bira ile kimse kusmaz kolay kolay, cok fazla icildigi durumlarda kusuluyor. Yani cok fazla meyve suyu icseniz de ayni sey olacak ornegin.
0
delifaruk
(04.01.15)
çünkü alkol zehirlidir.
0
sckxyss
(04.01.15)
nedenini değil de mekaniğini anlatayım. yemek borusunda partikül gibi tutamaçlar var sık sık, bunlar harketleriyle gıdım gıdım yemeği aşağıya itiyorlar. Bu hareketin adı peristaltik hareket, işte sen fabrika ayarlarını bozunca bunlar da ters yönde yemegi yukarı itiyorlar. Kusma = ters persitaltik hareket.
0
lucky dog
(04.01.15)
Alışmadık götte don durmaz derler

Çok içen hani bir oturuşta 70 liği bitiren abiler gördüm kusmuyordu çünkü hep içiyorlardı
0
mustancigano
(04.01.15)
Vücut zehirlenince beynin yapacağı ilk şeydir zehri atmak. Besin zehirlenmesinde de ilk belirti kusmadır. Sonuçta aşırı alkol de zehir olduğu, bireyi öldüreceği için beyin alarm veriyor. Bu refleks olmasa her yıl kaç bin kişi alkol zehirlenmesinden ölürdü kim bilir.
0
Haldamir
(04.01.15)
alkol şekerden üretilmesinden mütevellit insan doğasına son derece aykırı bir zik.

şurda tarım toplumuna geçeli 10 bin yıl olmuş. milyonlarca yıldır un-şeker yoktu hayatımızda.
0
ya ben lan neyse
(04.01.15)
alkol hakikaten zehir. mide 'bu kadar zehiri kaldıramıyorum' diye tepki veriyor.
0
dessy
(04.01.15)
(3)

2-3 aylığına ücretsiz izne çıkıp hayal ettiği şeyi yapan var mı aramızda?

dessy
senelerdir içimde kalacak. bir duyuruyu görürken aklıma geldi. ben özel sektörde çalışıyorum. iki - üç aylığına yaşamayı hayal ettiğim portekiz'de kalmak istiyorum. böyle bir şey yapan var mı aramızda? varsa öncesinde maddi hazırlıkların yanında ne gibi tavsiyelerde bulunurlar?
senelerdir içimde kalacak. bir duyuruyu görürken aklıma geldi. ben özel sektörde çalışıyorum. iki - üç aylığına yaşamayı hayal ettiğim portekiz'de kalmak istiyorum. böyle bir şey yapan var mı aramızda? varsa öncesinde maddi hazırlıkların yanında ne gibi tavsiyelerde bulunurlar?
0
dessy
(02.01.15)
ben 4 aylık ücretsiz izin başvurusu yapmıştım kabul etmediler. istifa et gelince başlarsın dediler. dedikleri gibi istifa ettim gelince de 1 haftada başladım.
0
emfuzi
(02.01.15)
öncelikle, ben özel bir şirketin 2-3 aylığına ücretsiz izin vereceğini sanmıyorum. he, bir şekilde kopardın diyelim. her zaman gidip görmek istediğim yer olan (bkz: brugge) u tavsiye ederim.

portekiz için malesef bir öneride bulunamayacağım ancak genel olarak; öncelikle kalacak yer konusunu halletmeni öneriririm. bu konuda craigslist yardımcı olabilir. hem birinin yanında kalmış olursun böylelikle yalnız kalmazsın.
0
ipi olmayan sihirbaz
(02.01.15)
emfuzi, naptın peki? yurtdışında mı kaldın? eğer öyle ise nelere dikkat edebilirim?
0
🌸dessy
(02.01.15)
(19)

En Çok Sevdiğiniz Çizgi Film

arockm
Çocukluğunuzda izlediğiniz ve ya hala izlediğiniz en çok beğendiğiniz çizgi film hangisi?
Çocukluğunuzda izlediğiniz ve ya hala izlediğiniz en çok beğendiğiniz çizgi film hangisi?
0
arockm
(02.01.15)
ilk haliyle thundercats, captain planet
0
zartanyan
(02.01.15)
(bkz: space adventure cobra)
(bkz: genki)
(bkz: dragon ball)
(bkz: tsubasa)

Anime seveceğim o zamandan belliymiş.
0
hiko seijuro
(02.01.15)
road runner
0
dokuzeylul
(02.01.15)
tom ve jerry <3 <3 <3
0
dessy
(02.01.15)
jetgiller
he-man (çünkü ben she-ra oluyordum)
recess
0
prinkipodelisi
(02.01.15)
kızıl baron (red baron)
şeker kız candy
0
saim
(02.01.15)
Buggs bunny
Tazmanya canavarı
Beyblade( böyle mi yazılıyordu acaba)
Pokemon
0
bokmuhendisi
(02.01.15)
şeker kız candy
recess
jetgiller
şirinler
ay savaşçısı
he-man
bak bir varmış bir yokmuş(vücutta böyle savaşan mikroplar vardı o kısımlı olanlar)
ten ten
scooby doo
pokemon (tabii ilk birkaç sezonu sonra çok fantastikleşiyor sevmedim onları)
adını yazamadığım bir çizgi film vardı bir de olimpikli falan kötüler takımı vardı

not: takip etmediğim çizgi film yokmuş. hepsini de severdim.
0
yesilimtrak
(02.01.15)
nils ve uçan kaz
0
thracian
(02.01.15)
Clementine. (git: )www.youtube.com
Nils ve Uçan Kaz (git: )www.youtube.com
0
old possum
(02.01.15)
(bkz: freakazoid)
0
m e l t e m
(02.01.15)
ve tazmanya!

ama tom ve jerry neden tik almadı ki? :O
0
dessy
(02.01.15)
x-men, spiderman, ironman, life with louie ilk aklıma gelenler. aha çılgın korsan jack de var.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.01.15)
nils ve uçan kaz
ninja kaplumbağalar
şirinler
he-man
0
battal gemalmaz
(02.01.15)
the tick
futurama
pokemon (başları)
0
freya
(02.01.15)
life with louie
0
bohr atom modeli
(02.01.15)
tom & jerry, bugs bunny, the wonderful adventures of nils, heidi, angela anaconda
oggy and the cockroaches, tiny planets, cedric, sailor moon
0
chachachablues
(02.01.15)
Marco vardi efsane. Buenos airesi orada ogrenmistim.
Heidi efsanedir.
Pokemon efsanedir.
Sirinleri cok izlerdim.
Dragon ballun hastasiydim.
Recess elbette. Efsanedir.
Tsubasayi da izlerdim.
Ninja turtles elbette
0
baldur2
(02.01.15)
yenilerden;

adventure time
regular show
the amazing world of gumball
johnny bravo
0
nawres
(02.01.15)
(7)

nefesine odaklanmak ne demek?

velhasilkelam
az önce aşağıdaki bir yorumu okuduğumda tekrar aklıma geldi.sakinleşebilmek, öfkeyi yönetebilmek, odaklanabilmek vb diğer durumlar için nefesime odaklanmam gerektiğinden bahsetmişti bir terapist vakti zamanında.samimi olarak bunu anlamaya çalışıyorum. pratikte bu ne demek, nasıl işler?soyut bir kavr
az önce aşağıdaki bir yorumu okuduğumda tekrar aklıma geldi.

sakinleşebilmek, öfkeyi yönetebilmek, odaklanabilmek vb diğer durumlar için nefesime odaklanmam gerektiğinden bahsetmişti bir terapist vakti zamanında.

samimi olarak bunu anlamaya çalışıyorum. pratikte bu ne demek, nasıl işler?
soyut bir kavramdan mı bahsediliyor yoksa bildiğin nefes egzersizi falan mı yapıyoruz?

zamanında terapiste de sordum ama çok soyut anlatmıştı.
0
velhasilkelam
(02.01.15)
normalde nefes almayı bilinçsizce yapıyorsunuz ya, onun yerine bilinçli olarak derin nefesler alıyorsunuz. böyle yapınca nefesi düşünüp ona odaklanmış oluyorsunuz.
0
talemon
(02.01.15)
ben o olayı yeni yeni deniyorum ve gerçekten çok faydasını görüyorum.
ancak nefesine gün boyu odaklanmak mümkün değil. genelde her gün en az 10 dakika kadar nefesine odaklanma çalışması yapabilirsin.
gözlerini kapatarak sadece nefes alış verişini dinleyerek başlamanı tavsiye ederim. ancak sesli olmasın nefeslerin. sakin olmalı. 1 vuruşta nefes alıyorsan 2 vuruşsta nefesini vermeye bak. saniye olayına takılma.
panik ve anksiyete ataklarına da çok iyi geliyor.
0
dessy
(02.01.15)
bilinçli olarak belli bir method ve periyoda göre nefes alıp veriyoruz yani.

sebep sonuç ilişkisine biraz bağlıyım af buyurun da bu egzersizin anlatılan faydalarını sağlayan şey nedir?
sanırım tıbbi bir sebebi olmalı.

bunu bir süre denemek istiyorum o yüzden incik cıncık soruyorum.
hatta sakinlik ve odaklanmaya çare olacağını bilsem meditasyona bile başlayacağım.
0
🌸velhasilkelam
(02.01.15)
her egzersizi (ister meditasyon olsun, ister genel fiziksel sağlık) farklı deneyimler ve farklı sonuçlar elde eder.

ben genel anlamda çok daha sakin ve huzurlu olduğumu gözlemledim. gelgitlerim çok. içsel fırtınalarım çok. dışarıdan belli etmesem de içeride çok fazla huysuzluklarım oluyor. egzersizler ile daha sakin bir iç dünyası yaşıyorum şimdilik.

ancak sen çok daha fazlasını veya azını ya da farklısını yaşayabilirsin. kişiye özel getirileri var.

bir de "nefes" bizlerin hayatta kalmasını sağlayan en önemli işleyişlerden biri. bunu gün içeirsinde birkaç dakika da olsa doğru yapabilmek mantıken kulağıma da doğru geliyor :)
0
dessy
(02.01.15)
"hatta sakinlik ve odaklanmaya çare olacağını bilsem meditasyona bile başlayacağım." dediğin için zamanında toparladığım birkaç linki seninle de paylaşayım.

mindfulness üzerine yapılan çalışmalar bunlar. kişiden kişiye değişmekle birlikte nefes de önemli yer tutuyor bu teknikte. gerçi uzmanı değilim bu işlerin de araştırdığım kadarıyla durum böyle. üşenmezsen bak istersen, çoğu ücretli olanın pdf'ini bir şekilde ücretsiz de bulabilirsin internetten.

psycnet.apa.org
goo.gl
online.liebertpub.com
ajp.psychiatryonline.org
www.sciencedirect.com

psycnet.apa.org
ccare.stanford.edu
www.sciencedirect.com

www.sciencedirect.com
journals.lww.com
www.ncbi.nlm.nih.gov

odaklanmayı özellikle sormuşsun mesela, aşağıdakiler özellikle onunla bağlantılı çalışmalar. yukarıda da var birkaç çalışma yine odaklanmaya yönelik.

link.springer.com
dl.acm.org
www.sciencedirect.com

sam harris'in kayıtları iyidir bu konuda: www.samharris.org
ayrıca yazıları, youtube'da konuşmaları da var konu hakkında.

tekniğe başlangıç için de şu kitap iyidir: www.urbandharma.org
0
soso
(02.01.15)
Hemen sana kahvedeki duz adam mantiginda sebeb sonuc vereyim,

Bir sure baska bir yere odaklanmak (misalen sicmak) kafanin icinde donen tilkileri azcik dinlendirir.

Derin nefes almak da beynine azcik daha fazla oksijen gonderir extra gelen bu yakiti beyin bi guzel degerlendirir ve mutlu olursun.

Bilmem iyi bir sebeb sonuc oldumu (duz adam.mantigi bu arkadaslar vurmayin)
0
selam
(02.01.15)
@soso referanslar ve zahmetin için çok teşekkür ederim, çok faydalı olacak.

@selam valla kahve mahve bilmem ama pratik bir bilgi olmuş ;)
0
🌸velhasilkelam
(02.01.15)
(16)

Ağzımda oluşan yaralar

dessy
Şu çok acı veren, yemek yemenizi zorlaştıran aftlardan biri sönmek üzereyken diğeri çıktı. Beslenmeme çok dikkat ettiğimi düşünüyordum. Sağlıklı yaşamaya özen gösteren biriyim. Sigara artık kullanmıyorum. Ağız sağlığıma da özen gösteririm. Nerede yanlış yapıyor olabilirim? Beslenmede neleri gözden k
Şu çok acı veren, yemek yemenizi zorlaştıran aftlardan biri sönmek üzereyken diğeri çıktı. Beslenmeme çok dikkat ettiğimi düşünüyordum. Sağlıklı yaşamaya özen gösteren biriyim. Sigara artık kullanmıyorum. Ağız sağlığıma da özen gösteririm. Nerede yanlış yapıyor olabilirim? Beslenmede neleri gözden kaçırıyor olmam muhtemel?
0
dessy
(02.01.15)
kaset
(02.01.15)
aslında şu aralar hayatımda çok stres yok, genel anlamda mutlu bir insanım zaten.
0
🌸dessy
(02.01.15)
sigarayı ne zaman bıraktınız?
0
dwight
(02.01.15)
3 aya yakındır içmiyorum.

Sigara içerken bu kadar sık aft oluşumu olmamıştı ama.
0
🌸dessy
(02.01.15)
yanak içlerinizi ısırıyorsanız oluşmuş olabilir.
vitamin eksikliğinden olabilir.
stresten olabilir, ya da ağrı kesici tarzı bazı ilaçlar da yapıyor diye biliyorum.

afta sumak basmak çok iyi geliyor, ergenlik zamanı bol bol çıkardı hep öyle geçirirdim.
0
burberry
(02.01.15)
Propolis iyi geliyormuş.
0
arnold schwarzeneger
(02.01.15)
sigarayı bıraktıktan sonra ağız içi florasındaki değişiklik afta neden olabiliyor.

listerine gargara kullanmanızı tavsiye ederim.
0
dahili meddah
(02.01.15)
bazen sert yiyeceklerin (cips vb) ağız içi dokuya zarar verebildiğini ve dediğin yaraların oluşmasına yol açtığını okumuştum.
Ben de sağlıklı beslenmeye çalışıyorum ama ağzımdan çok yara çıkıyor, şu an var mesela.
0
okumayi sevmeyen okur
(02.01.15)
sağlıklı olup olmadığımızı ağız yaraları ile ölçmemek gerek o zaman :) dimi? klasik bir kan tahlili yeterli olur mu?
0
🌸dessy
(02.01.15)
inşaatçıyım ondan beni sallama, ama ben tahlil falan yaptırmadım. Ayda bir falan çıkar 2 gün yemek yemekte zorlanırım. sonra azalarak biter. alıştık :)
0
okumayi sevmeyen okur
(02.01.15)
ya ama benimkiler şu aralar çok uzun sürüyor. iki haftayı buldu bu sönmekte olan mesela :(
0
🌸dessy
(02.01.15)
o zaman ilk zamanlarda kullandığım şeyi yazayim "kenacort a orabase" bu ilacı yaranın üstüne bırakıyorsun, yani parmağın ucuyla hafif degdiriyorsun, yapış yapış bir şey zaten pütürlü de. o yaraya film tabakası oluşturuyor, yemek yerken rahat edersin. iyileşme sürecine pek bir etkisi var mı bilmiyorum ama yarayı yemekle vs hırpalamadığı için illa ki etkisi olacaktır.
0
okumayi sevmeyen okur
(02.01.15)
Sigarayı bırakınca takip eden aylarda ağızda af ve yaralar çıkması normaldir. Birinci sebep ağız florasının değişmesi, ikinci sebep ise damarların büzüşmesi.
0
creepy
(02.01.15)
sigarayı bıraktıktan bir yıl içinde bol bol aft olmuştu bende, bir yıldan sonra pek çıkmadı, sigara pis olduğu için miktoplarıda öldürüyordu galiba.
0
ravenudon
(02.01.15)
ben de yanağımın içini fln ısırdıgımda yanlışlıkla ,direkt aft olur.
doktor çinko eksikliği demişti.çinko ilacı yazdı,bayadır olmuyor.
0
demoniclewinsky
(02.01.15)
Birçok profesöre sordum dünyada sebebi bulunamıyor, idiyopatik dediler. Durduk yere de oluyo olacağı varsa. Bende de yıllardır var
0
etkilenmekicinkotuarkadasariyorum
(02.01.15)
(35)

mutluluklarım, mutsuzluklarım ve intihar

onekey
kendi hesabım değil, burda tanıdıklarım olduğu için kimseyi endişelendirmek istemediğimden burdan yazıyorum. ruh halimden dolayı karmaşık olabilir, zamanla düzeltirim belki.henüz yeni 26 oldum. kadınım. bugüne kadar benim yaşımda yaşamış normal bir insandan belki çok daha fazla deneyimim oldu bazı k
kendi hesabım değil, burda tanıdıklarım olduğu için kimseyi endişelendirmek istemediğimden burdan yazıyorum. ruh halimden dolayı karmaşık olabilir, zamanla düzeltirim belki.

henüz yeni 26 oldum. kadınım. bugüne kadar benim yaşımda yaşamış normal bir insandan belki çok daha fazla deneyimim oldu bazı konularda. kendimi geliştirmem, elde ettiğim fırsatlar, gezip-görüp yeni şeyler öğrenmem, yaptığım sosyal aktiviteler, spor vs hepsi dahil. istemeyerek istemediğim bir okulu bitirdikten sonra yine sonucunda istemediğim bir bölüm okudum, o bölüm sonrası 1 yıl yurtdışında bir asistanlık yaptım ve 24-25 yaşımın tam ortasına gelen hayatımın en güzel 1 yılını yaşadım. arkadaşlıklarım, hayattan aldığım haz, tekrar olamayacağım kadar elde ettiğim mutluluk.

bugüne kadar çok aşk acısı çektim. her seferinde ben terk edildim. hep ya bir başkası oldu ya da sevilmedim. son deneyimim benim bütün enerjimi, inancımı, her şeyimi aldı elimden. yaptığım asistanlığın sonuna doğru başladığım bir ilişki. ilk başta çok sevmedim ama araya mesafe girince ters tepti ve daha çok bağlandım. tam birlikte olabilmenin yolunu bulmuşken yaşadığımız dev hayal kırıklıkları beni ona hasta boyutunda bağlarken onu benden vazgeçirdi. sonuç olarak ben başardım, her şeyi bir kenara bırakıp deyim yerindeyse yeniden, sıfırdan bir hayata başladım onun olduğu ülkede, şehirde ama o benden çoktan vazgeçti. geçtiğimiz 1 ay boyunca aşağılandım, hakarete uğradım, bile bile hayal kırıklığına uğratıldım - gel görüşelim diyip son yarım saat kala ben vazgeçtim demesi mesela - ve bunlar beni artık içinde bulunduğum bu noktaya getirdi.

konu gönül işi değil, ama bu bahsettiğim gönül işi aslında bir aydınlanma yaşamamı sağladı belki de.

bahsettiğim gibi, bugüne kadar dolu dolu bir hayat yaşadım, mutluluklarım üzültülerimi hep gölgede bıraktı, hayattan hep zevk aldım. ama şimdi düşününce bir daha asla o kadar mutlu olamayacağımı görüyorum. yaşayabileceğim her şeyi yaşadım, tükettim belki de. zaten zamanla etrafımdaki bütün arkadaşlarımı yitirdim, kimseyle iletişimim kalmadı. yeni kurmaya çalıştığım arkadaşlıklar yüzeysellikten öteye gidemiyor, bir süre sonra onlar da yok oluyor. hobi edinsem, burda verdiğim hayatta kalma mücadelesinden dolayı ona da vaktim yok. kendime ayıracağım vaktim yok. o kişi için kalkıp buraya geldim, burda canımı dişime takıp yemek yemeye vaktim olmadan köle gibi çalışıyorum ama karşılığında hep acı çekiyorum. bu sadece aşk acısı değil, artık fiziksel olarak da kalbimin ve ciğerlerimin acıdığını hissediyorum. arada kendi kendime konuşuyorum, gecenin 3ünde sokağa çıkıp bir köşeye oturup sabaha kadar ağlıyorum. sokakta gördüğünüz o aklını yitirmiş kişilerin yaptığı her şeyi yapıyorum belki de.

neyse, düşününce gerçekten de ben bir daha geçmişteki gibi mutlu olamayacaksam, hep o mutluluğun özlemini çekeceksem, mutsuz bi hayat yaşayacaksam buna ne gerek var? şu an ne için yaşıyorum, sadece annem için, ailem için. eğer onlar olmasaydı aylardır aklımda olan bu düşünceyi çoktan gerçekleştirirdim ama annemi o kadar üzemem. bu yüzden ona yaşadığım hayatı hep farklı şekilde lanse ediyorum. hep çok mutlu, çok güzel bir ortamım olduğunu söylüyorum ama ben tek başımayım. ortamım yok, arkadaşım yok. hayattan zevk almayı geçtim, uyanık kaldığım her dakika aklımda hep bunlar, çektiğim acılar, bundan sonrasının nasıl olacağı, geleceği görmek istememem var.

bu duyuruyu niye yazdım bilmiyorum. az önce mehmet pişkin'in intiharıyla ilgili entryleri okudum, notlarını okudum, sonrasında buraya geldim.

hepinize mutlu yıllar.
0
onekey
(02.01.15)
Önce afrikadaki açlıktan kırılan çocukları düşün, sokakta yatanlari düşün.

Sonra montla sıç

Sonra da uyu
0
empedokles
(02.01.15)
Bak bacım insanlar bunlara intihar etmek isteselerdi şuan hiç birimiz yaşamıyor olurduk.

Siktir et yahu, at kafandan bu kadar basit, siktir et, bi de empodeklesin yazdıklarını düşün.
0
yatagants
(02.01.15)
Acını küçümsemiyorum yanlış anlama; Ancak kendim de ne zaman böyle düşünsem kendime ''insanların çocukları bile ölüyor ancak bi şekilde yaşamaya devam edebiliyorlar'' diyorum. Kimse ömrü boyunca mutsuz kalmıyor ki. Sen de kalmayacaksın. Belki uzun bi süre böyle hissedebilirsin, ama geçiyor elbet.

İntihar et ya da etme diyemem, hayat senin, bunlar hep senin tercihin. Ancak sebebi senin hayattan vazgeçmeni gerektircek kadar ağır değil inan. Kimse yaşamadan bilemez elbet. Ben de bilemem. Ben ki böyle şeyler yaşamadığım halde yaşamak istemiyorum. Ancak hayatın sana neler getireceğini bilemezsin. ''Bir daha asla mutlu olamam'' diye peşin hüküm vermemelisin.
0
shejia
(02.01.15)
yazman iyi olmuş.muhtemelen burada söylenecekler içini rahatlatmayacaktır uzun vadede. nacizane tavsiyem biraz iç dünyandan reel dünyaya dönmen. aşklar, ayrılıklar, hayatın bir yerden sonra anlamsız gelmesi, istediklerini vermemesi, derin düşüncelere dalman oldukça normal, belkide her insanın hayatında yaşayabileceği şeyler fakat bunlara çözüm olarak intiharı düşünmen pek doğru gibi gelmiyor bana.

arkadaş edinmekte zorluk çektiğin de belli keza bu depresif hallerinle daha da zor olabilir yeni arkadaş edinmek. tavsiyem kafanı tüm bunlardan uzaklaştıracak şeyler yapman. imkan dahilindeyse seyahat etmek ilaç gibi gelebilir.
0
Xx2HoT4uxX
(02.01.15)
Bir tanıdığımızın oğlu var. Iyi düzgün bir insan. Üniversite sınavını Kazandı güzel bir bölüm okuyacak.
Zeki bir çocuk ama en önemlisi karakteri güzel. Büyük ihtimal sevdiği bir hatunda vardır.

İşte bu arkadaş bir gün bayıldı.
Hastahaneye gittiler.
Beynimde tümör varmış ceviz kadar.
Ölecekmiş 6 ay civarı Ömrü var dedi doktor.
Bu 4 ay evveldi.

Çocuk yaklaşık 2 ay içinde ölecek.
Dert var dert var.
0
efrasiyab87
(02.01.15)
Bidaha mutlu olamicam ne yaa? Olacaksin tabi ki. Aa unutmicaksin o guzel gunleri ama onlarla yasamayi ogreneceksin. Dusunsene ne kadar sansli oldugunu! Kac insan yasamistir senin yasadigin hazlari. Aydinlaalnmak da cok guzel. E devam.
0
aeroflot
(02.01.15)
Sen,her ne kadar kalbin kırılmış olursa olsun,nasıl Can'ın yanıyorsa da..uyanabilligin her sabah bizim göremediğimiz kadar güzelsin. Aynı şehleri,benzerini ben de yaşıyoruz çoğumuzda. Mazeret degil ama. Şuan yatağımda bi kadın olsa da ona sarılıp uyuyabilsem keşke. Ölünür de tabii. Yaşarken bile. Ama hala ölmedin ve mümkün olduğu kadar ölme.yıllardır aynı kadını sevdim ben mesela,uğramadığım ihanet kalmadı. Sonra boşverdim. Yani diyeceğim o ki Şekerim. Ya gel bi sandalye Çek, ayda bu gece güzel uykular sana..
0
kokhucre
(02.01.15)
herşeyi anlarım. ama 25 yaşında olup herieyi gördüm geçirdim diye düşünmek aptallıktır, ergenliktir vsdir. bunu anlamam.

bak ben 27 yaşşındayım. 5 yaşında annemle babam ayrıldı. kız kardeşim de 3 yaşındaydı. kız kardeşimle diyalogum, sokakta yol soran bir insanla gireceğim diyalogdan daha samimi değil. beni babam büyüttü. üvey annem öz annemin yapmayacaklarını yaptı bana. hakkını öldeyemem. ama filmlerdeki kötü üvey annelikleri de yaptı yıllar geçtikçe farkettim bunları. 5 yaşımdan ilk üni deneyimim olan 18 yaşıma kadar babannem mi bakmadı, halam mı bakmadı, tekrar öz annemin yanına mı gitmedim... saçma sapan düzensiz bir hayat. ama babam hep başımdaydı. hayatımdaki tek adam. sokakta da kaldım. günlerce aç da yattım. ve daha anlatmamım lüzumu olmayan birçok iğrenç deneyim...

yaşadığım zorlukları asla "off benim yaşadıklarımı kimse yaşamamıştır" diye değerlendirmedim. böyle düşünmenin çok aptalca oldugunu farkettim yıllar önce. evet yaşadıklarım çok çok boktandı. yıllarıma mal oldu. 27 yaşındayım hala bir düzenim yok. okulu bitiremedim vs. daha bir sürü şey. ama bunlar benim dertlerim. bana büyük. senin dertlerin de sana büyük. senin yaşadıklarının, sende yarattığı tahribatı hiç kimse senden iyi anlayamaz, senin gibi hissedemez. ama bil ki ne hayatlar var, ne insanlar var.

bildiğim bir şey var. her insan hayatında mutlaka bir kez de olsa dibi görüyor. kimisi 25 inde görürür. kimisi 40 ında. kimisi 15 inde görür. 35 inde tekrar görür. benim tabirimle şu an sen de dibi görmüş bir insansın. ben de gördüm bir kere. inanılmaz bir çaresizlikti. etrafımda buna benzer bir sürü örnek var.

ilişkiler... daha önce burada yazmıştım. kız arkadaşım sebepsizce, daha doğrusu kendince mantıksız sebeplerden ayrıldı benden. ilk ciddi ve içten sevdiğim kişiydi. birçok şeyi onunla yaşadım. ayrıldıktan sonra bana öyle şeyler söylediki... parasızlığıma laf söylemesi falan basit kalır. erkekliğimle bile dalga geçti düşün artık :)

zaten yapalnız olan ben dımdızlak kaldım. hala ağlarım düşününce ama toparladım biraz.

hayatta bir amacın yok sanabilirsin ama hayattaki amacın hayattta kalmaktır. içgüdüsel olarak.

sen şu anda çok boktan bi durumdasın evet. diptesin. bir kişi için düzenin değiştirmişsin. başka bir yere yerleşmişsin vs. bak gerçekten çok boktan. ama intihar etmek nedir :) başına neler gelen kadınlar/kızlar tanıyorum. bu insanlar bile intihar etmediler. sen diptesin ve düşmüşsün. önce ayağa kalkacaksın. sonrada bir çıkış yolu arayacaksın. bir merdiven,bir ip bulacaksın kendine ve ufak ufak çıkmaya başlayacaksın. bu çıkış hemen olmayacak. aylar geçecek. zaman zaman önün yine tıkanacak. ama devam edeceksin. ve aylar geçtikçe normale döneceksin.

yukarı çıkana kadar geçen süre ise senin depresyonun olacak,bunalımların olacak,ağlaman zırlaman olacak. her bir basamakta azalarak devam edecek bunlar. yani acını yaşayarak yüzeye çıkacaksın.

aboov amma yazmışım ya. kim okuyacak bunu acaba :D okursun umarım :)
0
mahone
(02.01.15)
ozet gecseydin iyi olurdu
0
partizan
(02.01.15)
Bu günleri atlatırsanız bundan sonra bu derece sıkıntı yaşamazsınız diye tahmin ediyorum,bağışıklık kazanmış olacaksınız çünkü.. Bir de bir çok insan böyle şeyler yaşıyor, yalnız olmadığınızı düşünün rahatlatır belki..

Çözüm odaklı olmalısınız, şu anki sorunu nasıl çözerim diye düşünün. Benim başıma benzer şeyler ikinci sınıftayken gelmişti, açlıktan ölmeme rağmen yemek bile yiyemiyordum. Sonra kendimi derslere verdim baya baya inek oldum aynı zamanda boş vakitlerimde akıcı, zihni perl yormayan Romanlar okudum ve atlattım o süreci.siz de enerjinizi bir yere odaklayın kendinizi yorun. Yorgunluk çoğu zaman mutluluktur.
0
sen olmayan cocuk benim
(02.01.15)
ben böyle hissettiğim zamanlarda dünyanın ne kadar büyük olduğunu, ne kadar farklı insan ne kadar farklı dert olduğunu bana anımsatıcak şeyler yapıyorum.kamboçyayla ilgili bi belgesel izliyorum mesela, bereket tv'de arıcılıkla ilgili programa bakıyorum, esra eroldaki insanların dertlerini dinliyorum bana iyi geliyo.

ama sonuç olarak yalnızlık çok kötü.başka bi ülkedesin ve yalnızsın.bunu değiştirecek bişeyler yapsan aşk acısına takıntılı olmıycaksın bence.bide en önemlisi kendine değer vermek, o kadar vermek ki bütün dünya seni istemese yaşamayı istiyecek kadar sevmek kendini.
0
lampetia
(02.01.15)
kolay pes ediyorum diyosan öldür kendini. sen de kurtul senin derdini dinlemek zorunda kalanlar da kurtulsun. acı çekmişte bır bır bır.

yav he he. her şeyi adam gibi düşünmeden tartmadan karar alıyosun, işler istemediğin gibi de ay ben çok şey gördüm köle oldum ağlıyorum. bu eleman beni siklemezse ben naparım lan diye düşünseydin kuzum. çok mu pembeydi? köle gibi çalışıyorum, hobiyi kafam kaldırmaz, vaktim yok tırıvırı. sen acı çekmeyi hobi olarak almışsın kendine, böyle devam.

çünkü geri dönmek diye bi seçenek yok? o kadar yurt dışı tecrüben varmış, burda daha makul çalışma şartlarında daha düzgün bir şansı bulma ihtimalin zaten yok. arkadaş çevresi yüzeyselmiş de bilmem ne. ya ne de ego varmış amk hepinizde. bi' siz insansınız da, diğer insanlar diz boyundan öteye geçemiyor.

he yav he he. öldür kendini.
0
blackjackdavey
(02.01.15)
Oldum olası şu intihar içerikli yazıları yazanlara kıl oluyorum. Moda gibi bi sey oldu artık. Gerçekten yardıma ihtiyacı olanlar da var bence ve arada kaynıyor gidiyor ya da hiç ortaya cikmiyor bile. Hem Sözlükte hem de başka mecralarda böyle bu.

Derdin de dert değilmiş kusura bakma. Allah şaşırtmasın ve başka dert vermesin.
0
sansli pipi
(02.01.15)
Afedersiniz ama ben o mehmet pişkin in aq.Sende az çeki düzen ver kendine.Ezik ezik konuşma.İntihar etmeyi düşünmek bile çok büyük acizliktir.tek mutsuz olan sen değilsin.herkesin var derdi. Bir de aşk acısı falan serpiştirmişsin yazına.O da sana özel bi durum değil. Bazen s.ktir çekmeyi bilmek lazım.
0
nickimi yermisin
(02.01.15)
muhtemelen ağır bir depresyon geçiriyorsun. klasik olacak belki ama bi profesyonel yardım alsan iyi gelebilir.

yapabilecek durumdaysan, bırak herşeyi dön ailenin yanına. bi toparlanma süreci geçir, eski arkadşlarınla buluş, kafanı bi topla. kendini dinlemeyi de, kendine acımayı da bırak.

dert var, dert var demiş efrasiyab, doğru demiş. herkesin derdi kendine büyük, ben yaşadıklarımı anlatmayayım hiç. anlatamam da gerçi işte neyse. ama dediği şey de doğru da sen bunu görebilecek kafada değilsin sanki şu ara.

geçicek hepsi, biraz çaba ve destek lazım sadece.

ve tekrardan da mutlu olacaksın. aynısını bekleme, şey gibi düşün, lezzetli süper bi pasta yedin ve bi daha o pastadan yok. bu sefer de süper bi baklava gelecek önüne, pasta değil bu seferki ama baklava da nefis. bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi saçma mı oldu ama bulabildiğim en iyi örnek de bu oldu.
0
physcos physcos
(02.01.15)
kendine çok yüklenmişsin ve artık ruhun diyor ki: kurtar beni.
ne zaman gereğinden fazla fedakarlık etsek, ne zaman kalbimiz çok kırılsa vs. ruh hep aynı çığlığı atıyor: kurtar beni.
kendine vakit ayırmadığın sürece ruhunun o çığlığı dinmeyecek. haberin olsun.
ya canını kurtaracaksın ya da 'geçim' hayatını.
ya bulduğun boş vakitte mehmet pişkin'in entrylerini okuyacaksın ya da gerçek hayatında güzel kitaplar okuyacaksın. kendini mutlu edeceksin.
gerçekten herşey bir seçim.
mazo'ya bağlama lütfen. dolu dolu yaşamış olabilirsin ama hala yaşanmamışlıkların çok var. hala dünyanın gezilmemiş yerleri, hayatın alınmamış dersleri var. yaşamadığın mutluluklar adına şimdiden konuşmak yersiz ve çocukça.
şimdi kendini güzelce silkele, derin bir nefes al, nefesine odaklan, keep calm and carry on!
0
dessy
(02.01.15)
bir daha asla o kadar mutlu olamayacağını mı düşünüyorsun?
ben ise her yeni günün en az bir gün önceki kadar mutlu geçeceği garantisinin olduğunu düşünmüyorum.

25 yaşında bir insan olarak geleceğe bu denli net bir projeksiyon açmadan önce bir nefes al ve olaylara dışarıdan bak lütfen.
gelecekte seni mutlu edecek şey insanlar değil yine sensin. bu sebeple mutluluğu başkasından beklemek yerine kendi içinde ara derim. ha başkaları mutlulukları ile beraber yine de gelir hoş gelir. ama gittiklerinde geriye kalan şey onun mutsuzluğu olmaz.

sen sana yetersin ve hayat herşeyiyle güzel.
ve hiç kimse senin içindeki kudretten daha kudretli ve senden daha değerli değil.
0
velhasilkelam
(02.01.15)
Simdi hayatinda ihtimaller var. Bundan sonrasi daha guzel de olabilir, simdiki hayatini ozletecek kadar kotu de olabilir. Fakat intihar edersen, senin icin hicbir ihtimal kalmayacak. Hicbir sey icin sansin olmayacak. Mutlu olmak bir ihtimaldir. Bunu kendi elinden alacak misin yani?

Peki ardinda kalanlar? Onlara hissettirecegin acizlik duygusu? Hayatlari boyunca gorememisiz cektiklerini diye kendilerini suclayacaklar. Sirf sen ask hayatim istedigim gibi gitmiyor, arkadasim yok diyerek olme tercihinde bulunacaksin diye o insanlarin kalan hayatini mahvetmeye ne hakkin var?

Kendini oldurmeyi dusunecegine neden arkadas edinemedine, neden iliskilerinin yurumedigine yogunlas. Otur bir dusun. Kendine torpil gecmeden don bir bak kendine. Bu kadar olumsuzluk yasadiysan eger tek sorumlu karsina cikan insnalar olamaz. Belki daha kendini tanimadigin icin kendine gore olan insanlari fark edemiyorsun? Kendini tani ve kendine bir sans ver.

Bir de profesyonel destek al.
0
vesna
(02.01.15)
öncelikle kendini fiziksel korumaya al. bu dönem bir şekilde geçecek, bundan emin ol. sonraya bir şeyler kalmasın. immunks'e başla hemen. bu fiziksel sağlığına gelebilecek zararlardan korunmana yardımcı olur. bağışıklık sistemini kollar.

şimdi sorununa bakalım:

şu anda yaşadığın durumu şöyle düşün. spor yapınca kaslarımız ağrır biliyorsun. nereye yüklendiysek o bölge ağrır, normal hareketlerimizi yapamaz hale geliriz. sonra o ağrı geçer daha kuvvetlenmiş kaslarla devam ederiz. ağrıyı yapan liflerdeki mikro yırtılmalardır. vücut burada bir durum var bir şeyler oluyor çalışıyorum ben bu bölgeye fazla yüklenme der yani ağrı yapar. o ağrıyı hiç sevmeyiz nefret ederiz ama gereklidir işte. ağrı olmasa o bölgeye çalışmaya devam eder, mikro yırtıkların tedavisini beklemeden makroya çevirebiliriz demi.

işte sen de ağrını bu yönden sev, sana faydalı olacak. üstüne gitme, bekle yaralar iyileşsin. daha kuvvetli olacaksın.


edit: cevabımı editlemek zorunda kaldım. çünkü benden sonra yazan bir arkadaş (mea) benim de değindiğim bir kaç konuyu ele alıp gereksiz yere fazla yüklenmiş. benim amacım biraz başka yönden bakmanı sağlamaktı. üzüldüm açıkçası ve bazı kısımları çıkarmanın uygun olacağına karar verdim.

şu anda hassas bir dönemdesin. lütfen aklı selim önerilere kulak ver. hepimiz sıkıntılar yaşadık. yaşamayan yoktur. herkesin derdi sıkıntısı o anda kendine büyük geliyor. geçince bazen ne küçükmüş diyoruz bazen de iyi altından kalktım bunun deyip kendimize aferin çekiyoruz.

onekey, anladığım kadarıyla azimli bir yapın var. azim çok iyi bir özellik. en iyilerinden. azmini lehine çevir, azmet ve bu sıkıntıyı hemen hallediyorum artık beni üzmeyecek diye karar ver. karar verirsen yapacaksın biliyorsun.

bizi de habersiz bırakma olur mu? biz buradayız, hemen camın ardındayız.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.01.15)
Konusacak birini aradiginda bana mesaj atabilirsin.
0
damdanakan
(02.01.15)
Bacım benim yaş 43. Ben yaşamaya 35'imden sonra başladım, ondan öncesi izbe, karanlık, korku filmi.
Az bi sakin ol, bi ayakların yere bassın, kendine güven biraz. 26 ne yaa?
Ne biliyon bi daha mutlu olamayacağını? Elinde sözleşme falan mı var? Haa içimden bir ses öyle diyor diyorsan, eğer o seslere göre yaşasaydık ovvv, hepimiz ölmüştük çoktan.
Mutluluktan kusacak raddeye geldiğin günlerde hatırlarsın bu sözlerimi :)
0
bilinmez bilinmez
(02.01.15)
bu yazılanlar nasıl ciddi olur beynim almıyor. hep trollediğinizi düşünüyorum. kusura bakmayın.

45 yaşında birisi olarak ben de vücudumun değişik yerleri ile gülüyorum 26 yaşındayım, her şeyi yaşadım, çok deneyimim oldu. aşık oldum, aşk acısı çektim, en büyük aşkı ben yaşadım, bir daha böyle mutlu olamam falan filan.

arkadaşım şu yazdıklarını var ya sözlüğe "ergen" zihniyetinin tanımı olarak altın harflerle yazılabilir.

bir tane danyal denyoyla uyduruk bir aşk yaşamışsınız da ayrılmışsınız diye (kusura bakmayın ama öyle) yok intihar edecekmişsiniz, yok Mehmet pişköööön çok haklıymış filan.

kalbi, ciğerleri ağrıyormuş. el kadar çocukları ellerinin arasında hastalıktan, parasızlıktan, imkansızlıktan ölen anne babaların neresi ağrıyacak acaba? çünkü sen onlara ağrıyacak yer bırakmadın.

ortamım yok, arkadaşım yok. yoksa bul, buluştur, yap, yarat. hani sen 26 yaşında dağları devirmiş, yok efendim her bi şeyi yaşamış, tecrübelerin adamısın ya. sana bunlar vız gelip tırıs gitmesi lazım. ama yok sen Mehmet pişköön gibi kameranın karşısında şarabını içip caz dinleyip hava atmayı seversin.

kusura bakmayın ama intihar duyurusu açmazsa ilgisizlikten ölecek hastalığına yakalanmışsınız. ikinci önemli hastalığınız ergenlik.

Allah sizin layığınızı versin diyorum. ki biliyorum ki verecek. hayat öyle bir şey ki insanı yerden yere çarpıyor. özellikle en büyük konuştuğu, en güvendiği yerden, kınadığı, küçümsediği, alay ettiği şeylerden vuruyor. sen sonra o böbürlendiğin tecrübelerin sadece ergenliğin dorukları tecrübesi olduğunu görüyorsun.
0
mea maxima culpa
(02.01.15)
yuh.
herkesin yaşadığı kendine. bunun yaşla alakası yok ki. karşımızda 16 yaşında biri yok. 26 yaşında gayet artık kendini bilme yolunda olan biri var.
hissettiklerini yazmış. kaldı ki 16 yaşında olup intihar eden de çok var.
internet üzerinden neyin ilgisi?
olay yaşla alakalı olsaydı 45 yaşında biri olarak bu arkadaşımıza daha anaç, daha anlayışlı, daha duyarlı bir biçimde yaklaşırdınız.
lütfen hiçbirimiz başkalarının yaşadığı şeyleri kendi hayat tecrübelerimizle değerlendirmeliyim. 'yardım arayan' insanlara daha çok zarar vermiş oluruz. bu platformda yanlış hatırlamıyorsam yine aynı yaşta başka bir arkadaş intihar etmişti bikaç sene önce. kimsenin duyguları ve yaşadıklarını küçümsemek haddimiz değil.
0
dessy
(02.01.15)
@dessy hiç de anaç, şefkatli davranmak zorunda değiliz. bunlar şımarıklık. çok hafif yazdım ben.

şefkat gerekiyorsa kaç tane arkadaş şefkat göstermiş. onlara tutunsun.

insanlar neler çekiyor. kimse de bir yerlere çiğerim ağrıyor, böbreğim ağrıyor, benim aşkım en büyüktü, siz anlayamazsınız yazmıyor.

eğer çektiklerimizi, aşklarımızın büyüklüğünü, yediğimiz kazıkları büyüklüğünü, yaşadığımız depresyonun büyüklüğünü yazıp yarıştırsaydık inan siz şımarıklardan çok daha havalı hikayelerimiz olduğunu görürdünüz.
0
mea maxima culpa
(02.01.15)
siz derken?

illa acıyı ve mutlulukları büyüklüğe göre mi ölçer olduk? eğer öyle olduysa karar mercisi kime ait? veya bu dünyayı kurtaracak, yok edecek, dünya'da herşeyi görmüş geçirmiş olmak adına bir şeyler mi yapıldı da haberim yok?

elbette tepki kararı size ait. ama olayın yaşla ilgili olmadığını bir kez daha görmüş bulunduk.

zira 2 yaşında tecavüze uğramış bir çocuğun yaşayacağı şeyler ile 45 yaşında olmanıza rağmen sizin yaşadıklarınız arasında dağlar kadar büyük travmatikler var. büyüklük yaşta değil, insanları her haliyle kucaklayabilmekte. bazen öyle boktan şeyler hissediyoruz ki, internet ortamında hiç görmediğimiz insanların iyi sözlerine ihtiyaç duyuyoruz. bunu yapmak istemiyorsanız bari o kişinin daha boktan hissetmesine sebep olmayın. o yol çok daha kolay çünkü.
0
dessy
(02.01.15)
hayat tecrübesi olan olgun bir insan 26 yaşında her şeyi yaşadığını iddia etmez. yaşadığı aşkın en büyük aşk olduğunu, bir daha hiç mutlu olamayacağını iddia etmez. bir tane aşk yüzünden intihar etmekten söz etmez.

tecrübeli insan duyuruda yazılan uyduruk laflardan teselli aramaz. burada yazılanlar boş boş laflar.

kimse benim burada yazdığım iki satırla intihar edecek değil. abartmayalım lütfen. ben kimseye intihar etmesini söylemiyorum ki ayrıca. nereden çıkartıyorsunuz.

diyorum ki bunlar o kadar basit ve saçma dertler ki hepimiz yaşadık. gelip geçiyor. sokaklarda ağlamak filan çok klişe şeyler. hem de ne için? Ahmet terk etmiş, onunla görüşmek istememiş.

tecrübeli olgun insan hayata deli gibi tutunur, sürünerek ilerler, kendine Mehmet pişkin gibi partilerden sıkıldığı için intihar eden bir insanı değil de zorlukların içinde tırnakları ile kazıya kazıya bir şeyler başarmış insanları örnek alır.

bütün bunlardan senin 45 yaşında tecrüben yok asıl 26 yaşındaki adam tecrübeli diye bir çıkarım yapmanız çok komik oluyor.
0
mea maxima culpa
(02.01.15)
mea, aşık olduysan sen de aynı duyguları bir kadın olarak hissedip anlamış olman gerekiyor. aşkta acı olduğu zaman hep bir daha eskisi gibi olamayacağımızı, bir daha aşık olamayacağımızı düşünmez miyiz? senin dışavurum şeklinle, x kişisinin dışarıvurum şekli çok farklı olabilir. hepimiz farklıyız, farklı renklere sahibiz.

işte o yüzden sen 45 yaşına kadar gelebiliyorken 15 yaşında bile intihar edenler oluyor, görüyoruz neredeyse her gün haberlerde. hayat işte böyle bir şey. önemli olan düşene el uzatmasak bile onu anlayabilmek. anlayamıyorsak da susmak. susmak bazen güzel cevaptır, biliyorsun.

ben genel olarak senin cevaplarında hep bir aksilik, hep bir gerginlik görüyorum. bunu seni kötülemek amacıyla söylemiyorum. bunu hissettiğim için söylüyorum. kabul et, etme. fark etmez. ama düşene de bu şekilde vurmak madem 45 yaşındasınız, bence yakışmadı.

ki sen dediğin gibi bunlar gelip geçer mesajını vermiyorsun, şöyle diyorsun: "kusura bakmayın ama intihar duyurusu açmazsa ilgisizlikten ölecek hastalığına yakalanmışsınız. ikinci önemli hastalığınız ergenlik."

ben sadece senin yaşadığın hayat ile başka birinin yaşadığı şeyleri kendi deneyimlerle ölçmemen gerektiğini söylüyorum.

hayır, fikir vermek istiyorsun, bari arkadaşa bir iki öneri ver hayat tecrübenle, birileri faydalansın, yararını görsün. bak 'hayat aklini konusacak bir filozof uret' senden daha büyük, poposuyla güldüğünü iletmiş ama yine de uzun uzun önerilerini yazmış.

neyse, hayat senin. dediğim gibi istediğin tepkiyi vermekte elbette haklısın ama kimin acısı ve yaşanmışlıkları büyük, buna karar verecek merci sen değilsin.

he, dediğin gibi olgunlaşmamış birinden böylesine olgunlaşmamış bir içerik okuduysan da cevap vermeye tenezzül etmezsin olur biter.
0
dessy
(02.01.15)
ayrıca böyle arabesk edebiyat yapılacağına, internet üzerinde kavgalar yapılacağına yapılması gereken bir doktora gidip tedavi olmaktır. psikiyatri ve psikoloji bilimi bunun için var. farmakoloji bunun için var.
0
mea maxima culpa
(02.01.15)
gerçekten bu kadar laf salatası yeter. kimseye canım cicimli davranmak zorunda değilim.

kendi tecrübelerimi de yazıp kendimi acındırıp, haklı çıkartmak gibi bir amacım yok.

doktora gitmeyip, ilaç almayı erteleyip depresyonu yaşamayı seçme en kötü seçim. depresyonun derinliklerine kimse girmemeli. çünkü girer ve deneyimlerseniz sıkıntılı bir anınızda daha önceden kendi yarattığınız o sıkıntılı yere geri dönmeniz an meselesi.

kimseye ters davranmıyorum, genellikle pozitif ve yapıcı yazıyorum. ancak bu gibi durumlarda uzuuuuun uzuuuun açıklamalı açıklamalı yazdıktan sonra ay benim kalbim, ay benim aşk ağrım diye devam ediyor arkadaşlar. o zaman da böyle yazıyorum.

arada derede sert yazdığım bir yazıya rastlayıp da böyle yapmamalısın, çok ayıp, kaç yaşına gelmişsin, böyle davranmalısın diyenler de çok garip.

tek bildiğim bir şey bilmediğimdir demiş filozof aynen böyle hissediyorum. ancak kimseyi pohpohlamanın bir faydası olacağını sanmıyorum.

doktora gidin. gerekirse ilaç alın. ki gece yarısı sokaklarda ağlamalar filan sizin gerçekten ihtiyacınız var.

çok uzun uzun şefkatli şeyler yazılabilir. buna ne gerek var? kitapçılarda binlerce kişisel gelişim kitabı var. bunlarda çok güzel şeyler yazıyor. sokakta ağlayacağınız bunları alın okuyun. bin kat faydalıdır.
0
mea maxima culpa
(02.01.15)
Back to topic: Onekey, harika ama harika bir yaştasın. acılarınla, mutluluklarınla tadını çıkarmaya bak. ve büyüklük taslayanlara kulaklarını tıka. herkes elbette sana el uzatmayacak ama köstek olmak isteyenler de elbette çıkacaktır. işte sen onlara gözlerini kapayarak başla.

edit: krem peynir +1
0
dessy
(02.01.15)
"diyorum ki bunlar o kadar basit ve saçma dertler ki hepimiz yaşadık. gelip geçiyor. sokaklarda ağlamak filan çok klişe şeyler."

cevap verirken baya kararsız kaldım yahu.

yani başlık sahibi yukardaki cümleyi sağlıklı şekilde kendiliğinden kavrayamadığı için bu başlığı açmış zaten. ortada böyle bir sıkıntı var. senin, benim gibi düşünebilse zaten intiharı da aklından geçirmez. sorunu olayları bizim gibi algılayamıyor oluşu. bunu sağlamak adına da destek beklemiş sanki bu duyuruda. bu yüzden burada sarf edilecek her cümlenin, sana çok basit gelse dahi, kendisi için önemi var. yani ortada yaşla, tecrübeyle alakalı bir durum yok. kişinin yaşadıklarına kendince yüklediği anlamlardan dolayı girdiği boşluktan bahsetmemiz daha doğru olacaktır. seni bu kadar buhrana sürükleyen yaşadıklarından çok o yaşadıklarına yüklediğin anlam sonuçta. sen, ben ya da bir başkası yaşadıklarına yüklediği o farklı anlam neticesinde ayağa kalkıp hayatına kaldığı yerden devam edebiliyor. bunu beceremeyenler ise bir şekilde bu beceriye kavuşmak adına belli birtakım araçlara başvurabiliyor. mesela bunlardan biri: en.wikipedia.org

ancak diğer yandan, bu şekilde sert ve gerçekçi bir çıkış olumlu etki de yaratabilir aslında. beklemediği bir şeydir büyük ihtimalle sonuçta. dessy'nin yazdığı çoğu şeye katılsam da bu sert yaklaşımı köstek olarak da görmüyorum esasında. karşındakinin sorununu küçümsediğini ona en sert biçimde belirtmen olumlu etki yapamaz mı? soruyorum yani, bilmediğimden.
0
soso
(02.01.15)
söz hakkı doğdu, çekilin ben geldim :P

soso, çok haklısın. bence yapar. ama genelde o silkelemeyi, o tokadı yakınlarımızdan beklemez miyiz? tokat atarak silkelemek, o kişiye gerçekleri fark ettirmek farklı, yaşananları yaşa bağlayarak o kişiyi tanımadan bilmeden yargılamak ve o kişiye ergenlik yaftası yapıştırmak çok farklı. ben ikincisini kasti olmasa bile köstek olarak görüyorum.
0
dessy
(02.01.15)
bence dışardan, seni tanımayan, hatta ne yaşadığını da bilmeyen birisinin sırf olayları özetleyen birkaç cümleden yola çıkarak sorununla ilgili tespitler yapması senin olaya objektif yaklaşmanı da sağlayabilir. yani dışardan kendisini küçümseyen kişi onun sorunlarına herhangi bir anlam katmadan yaklaşıyor. hatta üzerine yaşını da ekleyip daha da çarpıcı hale getiriyor. bilmiyorum ki kararsız kaldım ben de. hep kararsızımdır zaten, bu da benim kötü bir huyum.
0
soso
(02.01.15)
şefkatli yazılara devam edelim bari:

1) kesinlikle ve kesinlikle Mehmet Pişkin'in videosunu ve hakkında yazılanları okumayın. neden çünkü (bkz: werther effect) denilen bir şey var. (bunu olaydan sonra defalarca yazdım. defalarca linkler verdim.

2) Mehmet pişkin den etkilenmek çok kolay. adam yakışıklı, sesi mikrofonik, toplumdaki bir çok norma göre başarılı, ağzı çok iyi laf yapıyor, iletişim alanında çalışıyor, tanıtım ve reklam, yani satış yapıyor. elindeki fikri satmanın profesyonel yollarının uzmanı. o intihar notu üzerinde kim bilir kaç aydır hatta yıllardır çalışıyor. o videonun başarılı olma sebepleri bunlar. aman aman çok dikkat.

3) ağır depresyonda iseniz beyin kimyanız değişiyor. ve beyninizde bazı fikirler sabitleniyor. bunlar sabahtan akşama otomatik dönüyor kafanızda. intihar etmeliyim sözü kafanıza takılmışsa çıkartamazsınız. ne kendinizin, ne de duyuru gibi ortamlardaki telkinlerin hiç bir faydası olmaz.

beyin kimyanızı düzeltmek için ilaçlar var. ancak ve ancak bu ilaçlar sizi iyileştirebilir. yoksa Mehmet pişkin gibi artık bu beyninizde dönen fikirleri durdurmak için intihar edersiniz.

4) depresyonu yaşa, dibine kadar yaşa dostum diyenleri kesinlikle dinleme. bunun kadar iğrenç bir şey yok. bazı şeyleri hiç yaşamamış olmak gerekiyor. o yaşanılan şeyler insanda çok derin izler bırakıyor. üzerinden yıllar geçse de herşey güllük gülistanlık olsa da o derin izler hep içinizi yakıyor.

işte kalp ağrısı, ciğer ağrısı o zaman hissediliyor. iyi şeyler yaşamak varken neden saçma sapan bir insan, bir iş, bir sıkıntı için ağır depresyonları yaşadım, yıllarımı çürüttüm diyor insan.

o yüzden bir an önce doktora gidin.

5) gittiğiniz doktor ilgisizse, sizinle uyumlu değilse, yardımını göremiyorsanız, ilaçların faydası yoksa, yan etkileri çoksa sakın tedaviyi bırakmayın. size uygun bir doktor ve ilaç bulana kadar devam edin.

ilaçlara gelince antidepresan ve antipsikotik ilaçlar 15-20 günde etki etmeye başlar. bu süre zarfında sabır etmeniz gerekir. ilaçların ilk 1-2 haftada bazı fiziksel etkileri de olabilir. bunlar geçecektir. sabredin.

6)her şey alışkanlıklarladır. insanoğlu ortalama 15-20 gün bir davranış üzerinde sabır-sebat gösterirse alışkanlık kazanır. neye alışmışsak onu isteriz. o yüzden herşeyin başlangıcı çok zordur. hayatınızı değiştirmek istiyorsanız ilk başlarda çok zor gelecektir. belki ilk günler ağlayarak başlayacaksınız bir işe. ancak alışacaksınız. alıştıktan sonra da eski hallerinizi unutacaksınız. sanki hep böyleymişsiniz gibi gelecek.

7) en son maddemiz iyimser olmayacak. bunlar da geçer, zaman herşeyin ilacıdır diye pohpohlamalar gelecek. ki ben de bir kısım yazdım. acı gerçek zaman her şeyin ilacı değil. geçiyor ama delip de geçiyor, yıkıp da geçiyor. izi kalıyor. amaç olabildiğince derinliklere dalmadan hasarsız atlatmak olmalı.

kırık kalp sendromu denilen bir şey var. aşk acısı vb durumların zamanla geçmediğini tespit etmiş doktorlar. (bilimsel kanıtı var yani)

o yüzden herşey geçecek, etraf çiçek böcek dolacak diye beklemeyin. ama mutluluğun ve aşkın çok çok daha değişik ve güzel tanımları olduğunu öğreneceksiniz, yaşayacaksınız, deneyimleyeceksiniz. ve gerçekten çoklukla gülüp geçeceksiniz bu günlerinize.
0
mea maxima culpa
(02.01.15)
ben de kararsızımdır hep, biz de böyle yaratılmışız, nabalım :) önemli olan zaten konuyu açan arkadaşa faydalı olabilecek şeyler yazabilmek. eksi veya artı. o da onekey'in kişiliği ile alakalı etkili olacak ya da olmayacaktır.
0
dessy
(02.01.15)
(7)

klasör kurtarma olayı *acil yardım* CAPSLI

dessy
Arkadaşlar, bir önceki duyurumdan sonra recuva'yı kurdum, yaklaşık 4 saatlik bir tarama sonucunda şöyle bir şeyler çıkıyor. bunlar ne anlama geliyor ki??benim kurtarmak istediğim şey klasördü, ismini de biliyorum. en son masaüstü'ndeydi. oradan sildim shift+delete ile. bu çıkan sonuçlardan sonra ne
Arkadaşlar, bir önceki duyurumdan sonra recuva'yı kurdum, yaklaşık 4 saatlik bir tarama sonucunda şöyle bir şeyler çıkıyor. bunlar ne anlama geliyor ki??

benim kurtarmak istediğim şey klasördü, ismini de biliyorum. en son masaüstü'ndeydi. oradan sildim shift+delete ile. bu çıkan sonuçlardan sonra ne yapmalıyım? :((
0
dessy
(31.12.14)
tree view falan diye bişi varsa ona tıkla.
0
fallthepieces
(31.12.14)
559 binlik bir liste var :( hepsine tek tek mi bakmam gerekiyor?
0
🌸dessy
(31.12.14)
Öyle sildiğin klasör lap diye geri gelmiyor. Kurtarabildiklerini gösteriyor. İsimleri, klasör yapıları falan eski haliyle geri gelmez. Sen hepsini seçip kurtaracaksın, içinden istediklerini ayıklayacaksın. Daha kolay olması için tarama seçeneklerini daraltabilirsin. Mesela dosya hangi diskteyse sadece onu tarat. Kurtarmak istediğin dosyalar tek türdeyse, sadece o türler için arat, vesaire.
0
osurdum
(31.12.14)
önce kurtar, sonra ayıklarsın.
0
grimer
(31.12.14)
hepsini seçip kurtar mı demeliyim? ondan sonra mı tek tek bakıp bulacağım aradığım klasörü?
0
🌸dessy
(31.12.14)
evet
0
grimer
(31.12.14)
bi arkadaşımın yardımıyla word dosyalarına ulaştık.

dosyaları tek tek açıp kontrol edeceğim fakat şöyle uyarı alıyorum: içeriinde sorun olduğundan office açık xml dosyası XX açılmıyor. Tamam diyorum o zaman da şunu diyor: word XX içinde okunamayan içerik buldu. bu belgenin içeriğini kurtarmak istiyor musunuz? bu dosyanın kaynağına güveniyorsanız êvet'i tıklatın. diyor. Evet diyorum. sonra tekrar ilk aldığım uyarıya dönüyor: içeriinde sorun olduğundan office açık xml dosyası XX açılmıyor.

ne yapmam lazım arkadaşlar? :(
0
🌸dessy
(31.12.14)
(7)

yabancıların simite bakış açısı

instant crush
nedir merak ettim. seviyorlar mı?
nedir merak ettim. seviyorlar mı?
0
instant crush
(31.12.14)
içki sonrası yiyeceği gibi görüyorlar.
0
fallthepieces
(31.12.14)
alman tanıdıklarımın hepsi de beğenmedi. onlarda simite benzer "bretzel" var. aynı simit gibi ama hamur doludur içi, tuzludur ve susamsızdır. her defasında da "bu kadar susam çok, e hani bunun hamuru" dediler. haklılar da. bretzel'in yanında simitin esamesi okunmaz.
0
brotha b
(31.12.14)
benim çok sık yabancı misafirlerim oluyor. bugüne kadar sevmeyeni görmedim. çok sevdiler. hatta geçen facebook albümüne koymuş bir arkadaşım simitçinin bi fotoğrafını, altına da 'muhteşem simit' tarzında bir şey yazmış, türkiye'ye gelen başka tanıdıkları da 'evet, çok güzel bir ekmekti o' diye yorum yapmış.
0
dessy
(31.12.14)
valla bizim için çok numarası olmayan şeyler gördüğüm kadarıyla onlara mükemmel geliyor. simit de bunlardan biri.
0
siradisi00
(31.12.14)
bi arkadaşıma yedirmiştim. ekmek yemekten farkı yok bunu nasıl tek başına yiyebiliyorsunuz demişti. gerçi hamur işi pek sevmeyen biriydi ondan beğenmemiş de olabilir.
0
sir gawain
(31.12.14)
istanbul'a gidip çay - simit - beyaz peynir deneyip çok beğenen arkadaşlarım var.

ama onun haricinde bizim gibi çok ekmek yemek, hatta kuru kuru hamur işi yemek (simit, poğaça gibi) yaygın değil, illa yanına bir şey istiyorlar.

mesela bagel popüler ama yanında sürmelik bir sos, somon füme, tavuk vs. ile servis ediliyor.
0
lily briscoe
(31.12.14)
Polonya'da da bizdeki simitin aynısı var zaten. Sokakta simit arabalarında satılıyor meydanlarda vs. Ama fakir ülkeler haricinde işte kuru hamur yeme olayı çok yaygın değil.
0
crown
(31.12.14)
(19)

IT uzmanları bana yardım edin :(

dessy
Silmemem gereken bir klasörü ctrl+alt+delete ile sildim. Silmiş bulundum. Bir müşteriye o klasör içeriğindekilerini ilettiğimi sanıyordum, iletmemişim meğer :( Emeğim boşuna gitmesin, mahcup olmayayım. paramı bile almıştım bu iş için. Lütfen yardım edin. Nasıl geri getirebilirim o klasörü?
Silmemem gereken bir klasörü ctrl+alt+delete ile sildim. Silmiş bulundum. Bir müşteriye o klasör içeriğindekilerini ilettiğimi sanıyordum, iletmemişim meğer :( Emeğim boşuna gitmesin, mahcup olmayayım. paramı bile almıştım bu iş için. Lütfen yardım edin. Nasıl geri getirebilirim o klasörü?
0
dessy
(31.12.14)
IT uzmanı değilim ama veri kurtarma programları var onları kullanmayı deneyin. ne kadar çabuk yaparsanız o kadar iyi olur çünkü silinen verilerin üzerine yeni veri yazdılması kurtarmayı imkansız hale getirebiliyor.
0
isyan devrim beşiktaş
(31.12.14)
ben bu konularda hiç iyi değilim. anneye anlatır gibi anlatan bir yer var mı bildiğiniz?
0
🌸dessy
(31.12.14)
www.tamindir.com

arayüzü kolay bir program, ben bunu kullanıyorum. kurduktan sonra yönergeleri takip edin. dosya türüne göre arama da yaptırabiliyorsunuz, istediğinizi kolaylıkla bulabilmek açısından.
0
isyan devrim beşiktaş
(31.12.14)
ctrl+alt+delete ile nasıl sildin
0
bisi sorcam
(31.12.14)
bisi sorcam, anlamadım?
0
🌸dessy
(31.12.14)
ctrl+alt+delete ylen silinmez. shift + delete ile olur. geri dondermek icin en basit programramlardan biri easy recovery. demo surumunu indirme ya crack bul yada satin yoksa. yoksa 1 saat tarama yapar. son asamada key ister.
0
mayeskuel
(31.12.14)
shift+del ile sildin galiba?
siler silmez ctrl+z ile getirebilirdin. başka bi işlem yaptın mı?
0
enkolaykullaniciadi
(31.12.14)
şimdi çok paniklediğim için hangi kısayolu kullandığımı hatırlamıyorum silerken. şu tamamen silinen kısayolu kullanmıştım :(

15 dkya deniyorum verilen link üzerinden, inşallah yapabilirim :(
0
🌸dessy
(31.12.14)
shift+delete ile silinen dosyalar ctrl+z ile geri gelmez.
0
mayeskuel
(31.12.14)
enkolaykullaniciadi, hah, evet, o dediğinle sildim. bir iki gün önce silmiştim :(
0
🌸dessy
(31.12.14)
Bilgisayarını kullanmaman gerektiğini de hatırlatayım.
0
alperz
(31.12.14)
anlamadım alperz?
0
🌸dessy
(31.12.14)
Sen o kurtarmak istediğin dosyaların olduğu bilgisayarı kullandıkça, o dosyaları kurtarma şansın azalıyor.

İmkan varsa diski sök, başka bir bilgisayarda kurtarma yazılımını çalıştır.
0
alperz
(31.12.14)
ben zamanında easeus easy recovery kullanıp kurtarmıştım birinin harddiskindeki dosyaları. ama malum ortamlardan bulmuştum programı çünkü kendisi paralı biraz.

recuva sanırsam iyi ve ücretsiz bir benzeri. onu indirip harddiskini silinmiş dosyalara karşı taratabilirsin. bulduğu silinmiş dosyaları listeleyecektir sana tarama sonunda. sonra sen de o istediğin dosyaları bulduysa, seçip "recover" etmen yeterli :)
0
loveinaflipbook
(31.12.14)
dediğiniz şeyleri deneyebilmek için telefonumun interneti ile laptop'a bağlanmaya çalışıyorum ama ilk kez bağlanamadım, şöyle bir uyarı alıyorum: Bu bilgisayardaki ağ için aydedilen ayarlar ağın gereksinimleriyle eşleşmiyor.

:( :(
0
🌸dessy
(31.12.14)
doğru anladın comptrol ama error page uyarısı alıyorum gönderdiğin linkten
0
🌸dessy
(31.12.14)
arkadaslar bismillah, recuva'yı yüklüyorum

telden laptopa internet sağlama olayını çözdüm.

comptrol, aynen dediğin durum. uff. inşallah olacak.


Edit: şuan tarama başladı. tahmini süre: 1 saat. çok heyecanlıyım. lütfen, lütfen olsun!
0
🌸dessy
(31.12.14)
program işe yaramazsa windows 7 için şöyle bir şey var:

windows.microsoft.com

dosyaları önceki sürümlerden geri yükleme kısmı senin işine yarar.
0
edy
(31.12.14)
ne uzun sürüyormuş :(

şimdi şu aşamada: 3 sürücülerden 2 taranıyor. aşama 1/3: sürücü, silinmiş dosyalar için taranıyor. geçerli işlem: 3%, 17674 dosya bulundu.

kalan tahmini süre: 60 dakika :(
0
🌸dessy
(31.12.14)
(5)

Videodaki mikserin aparatları normal mi sizce?

dessy
Arkadaşlar, dün akşam sormuşum, biliyorum, bana saldırmayın :), 'eeeeh, alt tarafı bi mikser' demeyin, hala emin olamadığım için tekrar sormak istedim. Bu akşam yılbaşı mama hazırlıklarına başlamam gerek, eğer 'videodaki gibi sallanması normal değil sanki' diyen çok olursa hiç kullanmadan iade edece
Arkadaşlar, dün akşam sormuşum, biliyorum, bana saldırmayın :), 'eeeeh, alt tarafı bi mikser' demeyin, hala emin olamadığım için tekrar sormak istedim.

Bu akşam yılbaşı mama hazırlıklarına başlamam gerek, eğer 'videodaki gibi sallanması normal değil sanki' diyen çok olursa hiç kullanmadan iade edeceğim ürünü.

Dün sorduğumda iki kişi normal, biri sallanmaması normal dedi. Daha çok görüşe ihtiyacım var çünkü bu haliyle hala emin olamıyorum.

Video'nun sonlarına doğru, aparatlar çalışırken de ovalimsi şekilde dönüyorlar, özellikle ona bir göz atmanızı rica edicem.


Videom şu: www.dropbox.com
0
dessy
(30.12.14)
O karıştırma aparatını tam olarak oturtamıyorsun sanırım. Tam olarak oturmasını sağlamalısın.

Bu mikser yeni mi? Yeniyse değiştir.
0
teknikekip
(30.12.14)
Sıfır henüz. tam oturtuyorum bence, klik sesi geliyor sonuçta. yani daha ne kadar komplike olabilir ki oturtması başaramamış olayım? :/
0
🌸dessy
(30.12.14)
normal değil bence. bildiğin kıvırıyor çırpıcılar.
tamamen iade edip farklı bir marka al.
0
bol kepce
(30.12.14)
yeni aldiysan degistir, boyle oynamamasi gerekiyor normalde.
0
fraise
(30.12.14)
hayır böyle oynaması normal. içine oturuyosa sıkıntı etme kullan. benimkide aynı bu şekilde gayette kullanıyorum.
0
heee
(30.12.14)
(10)

Kredi ödemem bu ay bitti, bankayla ilgili bir işlem yapmam gerekli mi?

dereotu
banka: garanti
banka: garanti
0
dereotu
(30.12.14)
Ne kredisi
0
dokuzonbeş
(30.12.14)
Dekontlarni sagla 2 lira 3 kurus gibi bakiye ve komik bi borc kalmadigindan emin ol. Sana acilan banka hesabi eger gereksizse derhal kapat
0
photo85
(30.12.14)
herhangi bir borcun olmadığına dair bir yazı talep et şubeden. iki yıl sonra X kuruşluk bir hesabınız kalmış uyarısı alabilirsiniz.

kredi çektiğiniz hesabı kullanmadığınız halde hesap işletimi ücreti tanımlanır, borçlu çıkarsınız.

garanti biraz da böyle bir banka. deneyimlerden konuşuyorum.
0
dessy
(30.12.14)
@dokuzonbeş taşıt kredisi
0
🌸dereotu
(30.12.14)
Hayır, işlem yapmıyorsun. Bitince sadece bitmiş oluyor. Sana bir düzenli ödediğine ve kredini kapattığına dair teşekkür bile etmiyorlar.
0
hiko seijuro
(30.12.14)
Garanti lanet bir bankadır. @dessy'nin yazdığı gibi şubeye gidip borcu yoktur kağıdı alın. sonra tepenize biniyorlar.
0
teknikekip
(30.12.14)
Rehin varsa hemen kaldır... Bir ikincisi Hesabı kapat. Sonra hayat Sigorta'sı yaptık diyorlar özellikle garanti yapıyor..
0
dokuzonbeş
(30.12.14)
Rehin var. Nasıl kaldırıyor, bilgi verebilir misiniz?
0
🌸dereotu
(30.12.14)
borcu yoktur kagidi vermemek icin diretiyor garanti. gerekirse subeyi ayaga kaldirin, o kagidi alin.
0
ne istedigini bilmeden aglayan cocuk
(30.12.14)
artık otomatik olarak kalkıyormuş rehin.
hesabı kapattım, bittiğine dair yazı aldım teşekkürler..
0
🌸dereotu
(02.01.15)
(8)

İçme suyunuzun içine bir şeyler katar mısınız?

dessy
Ben mesela arada kavanoza limon dilimleri, tarçın parçası falan atıyorum. Ya siz? Varsa değişik bir karışımınız, deneyeyim ben de :)
Ben mesela arada kavanoza limon dilimleri, tarçın parçası falan atıyorum.

Ya siz? Varsa değişik bir karışımınız, deneyeyim ben de :)
0
dessy
(30.12.14)
limon ve nane kullanıyorum ben. özellikle yazın.
0
isyan devrim beşiktaş
(30.12.14)
Bazı cafelerde nar taneleri ve nane ile getirdikleri oldu. Arkadaş suyun içine niye başka bir şey koyarsınız anlamıyorum.
0
kimlanbu
(30.12.14)
limon koyuyorsanız o su değil limonata falan olur. suyunu iç bi önce limonatayı içersin ayrıca.
0
dimitri iskete
(30.12.14)
limonata olacak kadar limondan bahsetmiyorum. gayet bir veya iki dilim. bilemedin üç dilimi bir litrelik sürahide koyup içmekten bahsediyorum.
0
🌸dessy
(30.12.14)
hayır hiç bişey koymuyorum.
ama bende naneyi görmüştüm daha önce.
0
mantarliborek
(30.12.14)
çam kozalağını yeşilken toplayıp şişelerin tepesine kapak gibi koyuyoruz. çok hafif ama hoş bir koku oluyor.

www.meleklermekani.com
0
lancelot du lac
(30.12.14)
Limon salatalik yesil elma dilimleri karanfil tarcin ve bi kasik bal
0
photo85
(30.12.14)
Hiçbir şey koymam içme suyuna. Canım başka fentaziler denemek isterse onları ayrı bir şekilde uygulamaya koyarım.
0
gece lampulu
(30.12.14)
(9)

mikserin uçları biraz gevşek gibi olur mu? EDIT: *videolu*

dessy
yeni bir mikser aldım, king'in. sadece mikser görevi yok, ayrı aparatları var.neyse, asıl konu mikser uçlarının hafif sallantılı gelmesi. gevşek gibi sanki. yanlış hatırlamıyorsam miskerlerde hafif bir sağa sola dönme olayı olur da bu bir kademe daha fazla gibi. diğer parçalarında yok bir sıkıntı, a
yeni bir mikser aldım, king'in. sadece mikser görevi yok, ayrı aparatları var.

neyse, asıl konu mikser uçlarının hafif sallantılı gelmesi. gevşek gibi sanki. yanlış hatırlamıyorsam miskerlerde hafif bir sağa sola dönme olayı olur da bu bir kademe daha fazla gibi.

diğer parçalarında yok bir sıkıntı, acaba mikser uçları hep böyle miydi? iade mi edeyim?
0
dessy
(29.12.14)
Tam oturmuyor mu? Boşta tam kapasite bi müddet çalıştırın bakalım nolcak
0
ilkot
(29.12.14)
tam oturuyor aslında.
çalıştırdım birkaç saniye, hafif sallanarak çalışıyor mikser uçları. hani tamam, hafif normalde olağan durduğunda hafiften sağa sola oynatabilirsiniz de çalışırken de olur mu hafif sallantı?
bi kontrol eden olur mu fikir vermek için, zora sokmuyorsam tabii? <3
0
🌸dessy
(29.12.14)
çok komik gelecek ama video çektim, bi bakabilir misiniz? :)

www.dropbox.com
0
🌸dessy
(29.12.14)
izledim. o kadarı normal hatta benim mikser de dandik bi marka aynı böyle hafif sallanıyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.12.14)
çalıştığı zamanda benimkindeki gibi sallanıyor mu ovalimsi? çok belli olmayabilir karanlıkta ama acccık belli ediyor ne demek istediğimi.
0
🌸dessy
(29.12.14)
e çalışırken de hafif sallapati tabii. sen çekince gelmiyorsa sıkıntı yok ki videoda gelmediği görünüyor. tabii gördüğüm kadarıyla konuşuyorum ama sen çekmediğin sürece çıkmıyorsa çalışırken de çıkması zor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.12.14)
normal hocam, bir sikinti yok
0
brawler
(29.12.14)
Bendeki baya eski tip, sallanmıyor valla kazık gibi
0
ilkot
(29.12.14)
ben de sallanmamalı bu kadar çok diye düşünmüştüm.


çoğunluk normal diyor ama :(

aslında içindeki parçalar biraz adi plastik gibi görünüyor, ondan belki de taktım. gerçi 4 sene garantili. hala karar veremedim iade etsem mi diye.
0
🌸dessy
(29.12.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.