@f-d, haber izlemiyorum pek fazla. Tam da dediğin nedenlerden.
"Halka boy boy gösterilmedi demek"ten kastım şu:
Halka boy boy gösterilen baskınlar hala hafızamda. Aklıma geldikçe ülkem ve bir çok değer adına hala utanıyorum. Hele bir görevlinin " burs verdiğimiz çocukların listelerini alamıyoruz, onlara da el koydular, çocuklar paralarını alamayacaklar" ifadesi, yaşadığı çaresizlik ve gözlerindeki üzüntüyü unutmam mümkün değil.
Herkes olaya benim gibi bakmadı. Ben olayı eğitime yapılan katkıya atılan tokat olarak gördüm, başkası başka şeyler gördü. İşte o kitapçı çalışanı da başka şeyler görenlerin adına konuştu. Türkan Saylan bazılarının hafızasında yasa dışı işler yapan, polislerin bastığı bir oluşumun lideri olarak, bazılarının hafızasında da hükümet karşıtı bir oluşum olarak kaldı.
Tıpkı baskın haberleri gibi, ana haberlerde, her haberde, defalarca "şok şok şok, deliller sahte çıktı" demelerini beklemiyorum, ancak beklemek gerektiğini de biliyorum. Kanıksadıklarımız bizim için tehlikeli olan. Madem çamur attın, düzelteceksin kardeşim. Aynı şekilde düzelteceksin!
Haberi okumamıştım duyunca da şaşırmadım. Siyaset bazı alanlara hiç girmemeli. Hiç!
Bu gün Osmanlı ne olsaydı yaşardı diye bir soru soruldu. İşte cevaplardan biri de bu. Eğitim. Osmanlı savaşta kazanıp masada kaybetmedi mi.
Eğitim siyasete alet oluyorsa o eğitimden de o ülkeden bi halt olmaz! Hala akıllanamadık!
Kitapçıya dönelim:
Adam kitap satıyor. Parasını kitap okuyanlardan kazanıyor. Kitap okuyan insanlarımızın çoğalmasında bunca katkısı olan kadının kitabını satmak istemiyor. Ya, bir de sattığı kitapların çoğu genç kızlara yönelik türler ha. Türkan saylan da kızlar okusun diye didindi durdu.
Akıl fikir dağıtılırken bu insanlar neredeydi acaba.
0