Giriş
(15)

nasıl ölmek istersiniz?

for day to break
ben şehit olmak isterim, yani insanlar arkamdan çok ağıtlar yaksınlar isterim. :D tabi ben bunu görmeliyim. bazen de sağlıklı bir şekilde yaşlanıp, yatağımda tatlı tatlı uyurken ölmek isterim.
ben şehit olmak isterim, yani insanlar arkamdan çok ağıtlar yaksınlar isterim. :D tabi ben bunu görmeliyim. bazen de sağlıklı bir şekilde yaşlanıp, yatağımda tatlı tatlı uyurken ölmek isterim.
0
for day to break
(03.10.17)
en temizi kafaya bir adet kurşun ile bence.

fekat!

yüksek katlı bir bina ya da köprüden atlayıp inene kadar son pişmanlığı yaşamak istiyorum. hatta şöyle çooooook yüksek bir binadan atlayıp düşünmek için bolca vaktim olsun istiyorum.

edit: yaşlılığımı hiç hayal edemiyorum. hep derim, bir gün öleceğim ve bu bir kaza olmayacak diye.
0
rahip janick
(03.10.17)
Sevgilime yan baktin kavgasinda.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.10.17)
Yaslanmadan ölmek isterim sadece. 50'ler ideal bence.
0
doxanikee
(03.10.17)
çocukluğumdan beri savaşta öleceğimi düşünürüm, böyle garip ve rahatsız edici bir his var. bu tamamen benim manyak olmamdan da kaynaklanıyor olabilir tabii ama sanki ağzımda rambo bıçağıyla cephedeyken çotank diye alnımın çatına mermi yiyecekmişim gibi hissediyorum. anında ölmeyeceğim ama. son anlarımda öleceğimi bileceğim gibi. böyle bir senaryo var kafamda. böyle ölmeyi istiyor muyum? bilmiyorum.

ben sanırım pişmanlık duymayacağım bir şekilde ölmek isterdim. "güzel bir hayat yaşadım" diyebilerek, çok ani olmadan, öleceğim için üzülmeyerek. bir de önlenebilir bir ölüm olmasın. hani gerizekalılığım yüzünden ölmeyeyim mesela, sevenler "kafası çalışsaydı ölmezdi" diyemesinler, "keşke öyle olmasaydı, o zaman kurtulabilirdi" diyecekleri bir şey olmasın ellerinde. "e ölmeyip napcaktı daha amk" desinler, ölmemin normal karşılanacağı bir durumda ve güzel bir hayat yaşamış olarak öleyim.

bu durumda galiba klasik ölüm döşeğinde huzurla ölme şeysi ağır basıyor. güzel olurdu ya. rammstein falan açardım. ergenliğimi, gençliğimi düşünürdüm. öyle sakin sakin ölürdüm. mis.
0
der meister
(03.10.17)
Yaşlanmadan, acı çekmeden.
0
mutekebbir
(03.10.17)
Uyurken güzel olurdu ama içimde bok yoluna gideceğim gibi bir his var.
0
ketcapli dondurma
(03.10.17)
Uyurken fark etmeden.
0
anumegha
(03.10.17)
Ben doksanımı göreceğimi düşünüyorum. (öyle düşünmek işime geliyor:)
80-85'e kadar aktif olarak geçirip kalanını da ihtiyarlığın tadını çıkararak yaşama düşüncesindeyim. Zihnimdeki ihtiyarlık görüntüsü şöyle: Tercihen evimin önündeki verandada sallanan sandalyede dizlerimde yün şal olduğu halde oturuyorum, hava serin ama güneş var, sabah çiğ olmuş, çiçeklerimin üzerindeki çiğ damlaları güneşin ışığıyla muhteşem renklere bürünüyorlar, ben ve köpeğim birbirimize bakıp gülümsüyoruz.

"Eh artık ben ölem" dediğim zaman da artık yapmak istediğim bişi kalmamaış olacağı için akışına bırakırım.
Tek çekincem birilerine muhtaç olma düşüncesi. O şekil bişi başıma gelirse ve iyileşmem, kendime yetme durumum söz konusu değilse muhtemelen sevdiğim şeyleri hiç durmamacasına yeme gibi bişeler ayarlarım.
O yaşa kadar yaşamışsam çocuklar da artık büyüdükleri için kadavra başvurumu yapmış olurum. Gerçi 2050 lerden sonra belki kadavraya da gerek kalmaz, öğrenciler sanal veya yazıcı çıktısı organ ve bedenlerde pratik yapıyor olabilirler. Öyle olursa da toprakla buluşuruz :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.10.17)
Ben soğuktan donarak ölmekte isteyebilirim. Ama tabi hiç acı yaşamayım korku da çok dozajında olsun. Ardimdan çok feci dramlar dönsün. Kibritçi kiz gibi.
0
🌸for day to break
(03.10.17)
Overdose.
40'ların başı olabilir.
0
kayranin kedisi
(03.10.17)
son zamanlarda düşündüğüm iç savaş gibi bir sokak çatışmasında siniper la tek atış..
0
jamswety
(03.10.17)
"100 Days of Happiness" diye bir roman var. Onda da hastalığından öleceğini öğrenen bir adam, 100 gün sonrasına bir başka ülkede (neresi olduğunu hatırlamıyorum) bir hastaneden randevu alarak assisted suicide ile ölmeye karar veriyor. Yeterince yaşadığımı ve ileride elden ayaktan düşeceğimi hissettiğim zaman o şekilde ölebilmek isterdim. Vedalaşarak, işlerimi hallederek, sürpriz faktörü olmadan, acı olmadan vs.
0
sopiro
(03.10.17)
öncelikle ölmek istemiyorum.
ben yokken üretilmiş nadide sanat eserlerini, cevapları bulunmamış bilimsel problemleri ve insanların barış içinde huzurla yaşayabildiği günleri görebilmek isterdim. yine de eğer ölürsem çalışma masamda çalışırken, ney'imi üflerken ya da sevdiğim kadının yanında son nefesimi vermek isterdim.
0
rakicandir
(03.10.17)
fark etmez, çok bekletmesin yeterli.
0
gadasiz
(03.10.17)
overdose en temizi gibi düşünüyorum. bizimkiler öldüğünde kaç yaşındaysam o civarlar oluru var.
0
vedatchilipeppers
(03.10.17)
(23)

Pirinç Pilavı vs Bulgur Pilavı

rahip janick
İşyerinde biri var kuru fasulyenin yanında bulgur pilavı, nohutun yanında da pirinç pilavı gider diyor. ben de tam tersini iddia ediyorum. siz ne diyorsunuz?ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi
İşyerinde biri var kuru fasulyenin yanında bulgur pilavı, nohutun yanında da pirinç pilavı gider diyor. ben de tam tersini iddia ediyorum. siz ne diyorsunuz?

ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.

ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi soruyorum ve çevrenizde yaygın olarak nasıl yapılıyor, onu öğrenmek istiyorum.
0
rahip janick
(03.10.17)
Tam tersi
0
nopnog
(03.10.17)
Ikisinin de yaninda pirinc.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.10.17)
Benim çevremde ikisinin yanında da pirinç pilavı tercih edilir.

Ben şahsi olarak bu tür yemeklerin yanında bulgur pilavı tercih ederim.
Pirinç pilavından çok hoşlanmam.
0
mutekebbir
(03.10.17)
Kuru fasülyenin ekürisi, kesinlikle, bembeyaz pirinç pilavıdır. Bu durumda, nohutun yanına da bulgur pilavı kalıyor mecburen:) Ama şahsen, nohutun yanına da pirinç pilavını tercih ederim.
0
agluna
(03.10.17)
tam tersi +1
0
Tam1Hi0n3
(03.10.17)
zevk renk... bence de tersi.
0
zgrydn
(03.10.17)
kadın anam kuru fasulyenin de nohutun da yanında pirinç pilavı yapar. ben böyle alıştım.

açıkçası bulgur pilavının yenebileceği her ortamda pirinç pilavının da gideri vardır ama bunun tersini söylemek benim için mümkün değil. "buna pirinç pilavı değil de bulgur yakışır" diyebileceğim tek bir yemek bile düşünemiyorum. ha bulguru da severim, yanında turşuyla falan şahane gider, daha sağlıklıdır güzeldir vs. ama kuru fasulye ve nohutun yanında bence pirinç pilavı tartışmasız bir numaralı adaydır. nohutla bulgur pilavı mı yenir yav, onun yerine ne bileyim bi çorba salata falan yaparım ben olsam. bakliyat ve bulgur? ABSOLUTELY BARBARIC
0
der meister
(03.10.17)
Şahsi görüşüm, ikisinin yanına da bulgur.

Çevremde olan ikisinin yanına da pirinç pilavı. Bulgur pilavını etli yemeklerin yanında kullanıyorlar daha çok.
0
peggy
(03.10.17)
cekilin uzmani geldi :)
pilav üstü kuru/nohut diyince elbet pirinctir o.
0
pilav
(03.10.17)
ikisinde de pirinç.
0
giovanne
(03.10.17)
Senin dediğin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(03.10.17)
bence ikisinin yanında da pirinç pilavı gider ama illa eşleştireceksek nohut&bulgur, kuru fasulye&pirinç olur.
0
sir gawain
(03.10.17)
ikisinin de yanında pirinç gider.
0
elorelia
(03.10.17)
ikisi de ikisiyle de gider. hatta dördünü birbirine de karıştırabiliriz o da farklı bi deneyim olur
0
captainobvious
(03.10.17)
Kuru fasulyenin de nohutun da yanında pirinç gider, taze fasulyenin yaninda bulgur gider.
Ayrıca çok pis canım çekti.
0
pamuk helvalar cebe
(03.10.17)
Kuru fasulye bulgur ne alaka ya
0
all girls dream
(03.10.17)
Ben tam tersini yapıyorum ama kuralı yok tabi...
0
lcha
(03.10.17)
agluna +1
canım çekti +1
0
mungojerry
(03.10.17)
Kuru fasulyeyi de nohutu da sevmem ama ikisinin yanında da yaygın olarak pirinç pilavı yeniyor çevremde.
0
iwasbornonamountainside
(03.10.17)
bulgurun yanında nohut gitmez bu kesin ..
0
jamswety
(03.10.17)
sana +1
0
manuel mandalina
(03.10.17)
Bulgurrrrr....

Pirinç pilavı sadece tavukla güzel gider :))
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(03.10.17)
Genel kanı ikisinin yanında da pirinç gider. Bence de pirinç gider. Bulguru daha çok severim, bunuda belirteyim.
0
Dr_Stat
(03.10.17)
(3)

ing tamlama

neynep
Any smell that shows if the product is sugar containing or not when smelled.şu cümlede yanlış var mı? sugar containing şeklinde kullanlır mı?teşekkürler
Any smell that shows if the product is sugar containing or not when smelled.

şu cümlede yanlış var mı?
sugar containing şeklinde kullanlır mı?

teşekkürler
0
neynep
(02.10.17)
*product contains sugar or not*
0
passion rules the game
(02.10.17)
"Any smell indicating (veya that indicates) whether the product contains sugar or not"

"when smelled"e gerek yok.
0
der meister
(02.10.17)
Der meister+1

Lafı çok dolandırma. En kısa ve net olacak şekilde kullan.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(03.10.17)
(12)

Ptt kargo

maria puder
Şu an pttdeyim.Amcanın biri nijeryaya laptop tarzı bişi gönderiyo.Sorayım mı?Nedir ne değildir? Kendi haline mi bırakayım?:)Edit: Araştırdım biraz, nijeryalı bu tipler bank of america mail atma işini çok kullanıyorlarmış.Sanırım gitti laptop,250 tl' de kargo parası:(
Şu an pttdeyim.Amcanın biri nijeryaya laptop tarzı bişi gönderiyo.Sorayım mı?Nedir ne değildir? Kendi haline mi bırakayım?:)

Edit: Araştırdım biraz, nijeryalı bu tipler bank of america mail atma işini çok kullanıyorlarmış.Sanırım gitti laptop,250 tl' de kargo parası:(
0
maria puder
(02.10.17)
sor kardeş kesin dolandırıldı adam.
0
zirveler
(02.10.17)
bana ver ben gönderirim de adfghjhlşl
0
nrmnm
(02.10.17)
Sordum daha parayı almamıs ama bank of america diye bi yerden mail gelmiş, para gönderildi diye,uyardım geri çekin gönderiyi diye, mail geldi bişi olmaz dedi.250 kargo parası da verdi.2400dü maildeki miktar.
0
🌸maria puder
(02.10.17)
Geçmiş olsun o zaman valla
0
passion rules the game
(02.10.17)
Dogal seleksiyon olarak goruyorum ben bu olaylari bir noktadan sonra. Uyarmaya calistiginizda inanmiyorlar da cunku. Benzerini yasadim, inandiramadim dolandirildigina, ben kotu oluyordum az kalsin. yasasinlar, deneyimlesinler diyorum artik ne diyeyim.
0
nickfury
(02.10.17)
Off offf ki offf yaa :( Keşke ikna edebilseydin Maria.
0
old possum
(02.10.17)
Sen o amcanın devamlı peşinde koşamazsın ki! Bırak tecrübelensin de bundan sonra daha dikkatli olsun...
0
iwasbornonamountainside
(02.10.17)
@old possum

Cok soyledim,kendi sıram geldi.Kargo dekontunu onlara yollayıp, gidip çekcem parayı dedi.Ben de dedim bu mail geliyo ama parayı sonradan bankadan geri çekiyolar.Yok sabit fikir:( şimdi dolandırılınca beni suçlamasın bir de:))
0
🌸maria puder
(02.10.17)
salla ya kesin 100 lira fazlasına sattım diye seviniyordur şimdi. böyle böyle öğreniyorlar. sen elinden geleni yapmışsın kafasına vurup bayıltacak mıydın adamı?
0
argent dawn
(02.10.17)
sen yapacagini yapmissin, adama gecmis olsun.
0
fayfim
(02.10.17)
Bence şu saat satan zenci arkadaşlardan birini şubeye götürüp, alıcı bu, artık vazgeçmiş yollama dedirtmen lazımdı.
0
passion rules the game
(02.10.17)
ahaha güldüm. sen yapacağını yapmışsın boşver, böyle tiplere ne anlatsan boş. beklesin dursun şimdi. üzüleceğim ama üzülemiyorum da yani çok keyifliyim şu an, bulgaristan'dan sevgilim gelecek onu bekliyorum. yol parasını gönderdim bu sabah. canım <3 <3
0
der meister
(02.10.17)
(19)

Telefonu ekran koruyucusuz kullananlar

diffarentiationation
Evet bu umarsız, cesur arkadaşlara sesleniyorum.Ekranınız çizik mi? Ne zamandır ekran koruyucusuz kullanıyorsunuz?Neden koruyucu kullanmamalıyız? Hayatınız nasıl değişti?Zincilerimi kırmak istiyorum ama yeteri kadar cesaretim yok!
Evet bu umarsız, cesur arkadaşlara sesleniyorum.
Ekranınız çizik mi? Ne zamandır ekran koruyucusuz kullanıyorsunuz?
Neden koruyucu kullanmamalıyız? Hayatınız nasıl değişti?
Zincilerimi kırmak istiyorum ama yeteri kadar cesaretim yok!
0
diffarentiationation
(02.10.17)
Aldığımdan beri ekran koruyucusuz ve kılıfsız kullanıyorum (1.5 seneyi geçti) ekranım çizik değil. Ekran koruyucu ve kılıfın telefonu kalınlaştırıp takozlaştırmasını sevmiyorum.
Çizik falan yok, hiç düşürüp kırmadım da. Düştü tabi de kırılmadı.
Telefona evladım gibi değer verip sarıp sarmalama ihtiyacı hissetmiyorum. Maddi bir şey en nihayetinde.
0
bir nick var benden iceri
(02.10.17)
Bir seneden fazla oldu alalı ve hiçbir çizik yok. Her şey daha güzel, kuşlar ötüyor, atlar kişniyor, ineklerin bahsini bile açmıyorum.
0
clones
(02.10.17)
eskiden 6110'um vardı onu kılıflı kullanıyordum ondan sonraki bütün telefonlarımı kılıfsız ve koruyucusuz kullandım. kelimenin tam anlamıyla şımarıklık. Hani şu zaten koruyucuya gerek olsa koca apple koyardı safsatasının ardına sığınmadan, sırf şekli güzel geliyor diye kılıfsız kullanıyorum.

kullandığım telefonun ekranını 1 kez değiştirdim ve şu anda da sağ üst köşesinden diagonal şekilde 2 cmlik bi' derin çizik(çatlağımsı) var.

bulaşık yıkarken eldiven araba alırsanız film, sevişirseniz kondom, telefonda da koruyucu. Ne olursa olsun kılıfsız iş yapmayın.
0
mete kudur
(02.10.17)
3 sene ekran koruyucusuz kullandım telefonu. Çok fazla yere düştü bu sürede ama ekranda bir tek çizik bile olmadı. Sadece telefonun son günlerinde bir kez çok kötü düşürdüm ve o zaman da ekranda değil de telefonun kenarında ufak 1-2 çizik oldu.

Bu bahsettiğim telefon iphone 4'tü. Sonra değiştirmek zorunda kalınca daha iyi bir modelini alıp ekran koruyucu taktırdım. Bu sefer eskisinin yanında aşırı hafif kalan bir düşmeyle ekran koruyucusu paramparça oldu bunun.

Demek ki neymiş? Telefon iphone 4 değilse koruyucu şartmış. Ama 4'ümü kullanabilseydim hala senelerce ekran koruyucusuz kullanırdım daha. :(
0
ms brownstone
(02.10.17)
4 yıldır koruyucusuz kullanıyorum. ekranda çizik yok ama kasada epey çizik var. neden kullanmadım çünkü bu ekranlar zaten çizilmeye, darbeye karşı vs. dayanıklı. telefonum defalarca düştü ama ekranı vs. kırılmadı.

elektronik şirketleri telefonlarının ekranlarını, çözünürlüklerini vs. 1% oranında geliştirmek için milyarlarlarca dolar harcarken 3 liralık bir plastik (veya polikarbon her neyse) koruyucu ile o ekranın verimini düşürmenin anlamı yok.
0
giovanne
(02.10.17)
Kilif kullanmiyorum ekran koruyucu da yok. Ekran da cizik yok ama kapak cok cizildi. Kenarlari filan da soyuldu. Pahali telefon almadigim icin umurumda degil. 2bucuk 3 yil sonra degistiririm.
0
allah yazdiysa bozsun
(02.10.17)
Kapakli deri kilif var, bu yuzden cizik degil. Onceki telefonumun cizikten ekrani gozukmuyordu. Hor kullanirim.
0
stavro
(02.10.17)
Ben de koruyucusuz ve kilifsiz kullaniyorum. Telefonlar pahali, ekran tamiri de keza oyle ama telefona 3000-4000 TL verip ondan sonra esek kadar bir kilifa sokmak ya da canim IPS ekranin uzerine dandik cin mali koruyucu yapistirip goruntunun anasini aglatmak mantikli gelmiyor. Ya bunlarin da alitelisini tercih etmek lazim -ki hem pahali hem de hala telefonun kullanilabilirligini baltaliyorlar, ya sigorta falan islerine girmeli (Acikcasi ne kadar iyiler, kullanislilar bilmiyorum), ya da Allah buyuktur deyip korumasiz gitmeli. Ben sonuncuyu tercih ettim, son 5 senede bir vukuat yok.
0
salihdt
(02.10.17)
3000 liralık telefon kullanmıyorum. 1000 liralık işimi görecek f/p telefon kullanıyorum, o yüzden kılıf ekran koruyucu falan takmadım. düşürdüm, ekran kullanımımı etkilemeyecek kadar kırıldı, umrumda değil. pahalı telefon olsaydı, kahrolurdum.
0
orange coffee
(02.10.17)
benim aldığımdan beri yaklaşık iki senedir ekran koruyucu vardı. geçen sene ekim kasım gibi yere düştü, kenarlardan kırıldı. ben de rahatsız ediyor diye çıkardım. ondan bir iki gün sonra bi sinir harbinde fırlattım telefonu ve sonuç;
www.eksiduyuru.com

değiştirmedim de öyle kullanıyorum bi senedir.

şu an o kenardan döküle döküle daha da açılmış durumda.
0
elorelia
(02.10.17)
4s den beri koruyucusuz ve kılıfsız kullanıyorum. 1 kere cam kırılma sorunu yaşadım tamamen kendi mallığımdan. iphone alıp kılıfa koyunca büyüyor telefon. ekran koruyucu konusunda da ekran çizmek zaten zor.
0
prezarlatif
(02.10.17)
1 sene önce Z5 almıştım. Aldığım günden beri telefona kılıf ya da koruyucu takmadım. Aldığım tüm aletlerin aldığım gün jelatin vs ne varsa çıkartır bir daha takmam. Benim yaşam felsefem bu. Bunlar ürünler ve kullanılmaları eskimeleri lazım. Eskidikçe daha mutlu oluyorum bile diyebilirim. Ekranda kılcal çizikler vardır hiç dikkatimi çekmiyo. Ama telefonun yanları normalde grimsi olmasına rağmen şuan çok fazla sayıda siyahlık var. Alttaki metal gözüküyo. Arka tarafı bir hafta önce çatladı. Ama beni rahatsız eden bir şey yok.
0
Nature Works
(02.10.17)
Note 8 kullanıyorum. 10 gün oldu. Hem kalem kullanımını sınırladığı için hem de gorilla glass 5 olduğu için
kullanmıyorum.
Sahip olduğumuz malların tadını çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Keyif > güvenlik
0
shenergy
(02.10.17)
gorilla glass 3 ve sonrası için sorun değil böyle şeyler.
kırılmaz değil ama çizilmesi çok zor.
bende kullanmıyorum
0
angelofdeath
(02.10.17)
ben hiç kılıf falan kullanmayan bir insandım düşmeler sonucu arkası biraz çizilmişti ama dikkatli bakmadan görünmüyordu, ama samsung kullanmaya başladım ve bu kavramlar hayatıma girdi. bence kullandığın telefonunu böyle kılıflara sarmak hem çirkin hem saçma dayanıklı telefon almak lazım, en kısa zamanda bu telefondan kurtulmayı umuyorum.
0
pamuk helvalar cebe
(02.10.17)
Bir önceki telefonumu (Nexus 4) kapaksız ve koruyucusuz kullandım kaç sene bir şey olmadı.

Şimdikini ise (Nexus 5X) sadece orijinal kılıfla kullanıyorum. Çünkü telefonun arka kısmı plastik gibi ve kirlenmeye çok müsait. Bir de bazen elimden kayıyor sık sık, kılıfla kaç defa düştü kalktı bir bok olmadı. Ekran ise Gorilla Glass olduğu için bir tane bile çizik yok, henüz çatlak vs. de yok.
0
chicha
(02.10.17)
Gaza gelip kılıfı da koruyucuyu da çıkardım hadi hayırlısı.
0
🌸diffarentiationation
(02.10.17)
1. A. Evet çizik. 1. B. 1 yıldır koruyucu kullanıyorum
2. A. Ekran koruyucuya rağmen arkası kırıldı ki çift taraflıydı. Ben de delirdim çıkardım öndekini de. 2. B. Pek etkilemedi hayatımı.

Çok hassas telefon olmasına rağmen s7 edge ve kapaksız kılıfsız koruyucusuz kullanıyorum.
0
mojiziku
(02.10.17)
telefon elime geçeli (böyle deyince de çalmışım gibi oldu, babam almıştı ve bir süre kullanamamıştım, ondan öyle diyom) 4-5 ay oldu. herhangi bir yerinde çatlak ya da çizik yok. ilk birkaç gün koruyucu vardı ama o haliyle ağır ve hantal geliyordu, sevmedim. şarj aletini sokmak bile eziyetti. daha önceki hiçbir telefonumda koruyucu kullanmamıştım zaten, bunda da yeni diye heves etmiştim öyle sadece birkaç gün (tehlikeli erkek seven kızlar eklesin).

telefonun başına hiç mi iş gelmiyor? geliyor. şortla koltuğa oturduğumda falan voink diye cebimden çıkıp yere kapaklanıyor şerefsiz, newton yerçekimini icat etmemiş olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı... şükür yere yakın olduğu için başına bir iş gelmiyor o mesafeden düşüşlerde. onun dışında da dikkatli kullanmaya çalışıyorum, sert zemine falan düşmedi hiç göklerden.

koruyucu kullanmak lazım aslında ama dediğim gibi bana hantal geliyor. telefon taşımaktan zaten nefret ediyorum. büyük ya da ağır bi şeyi sürekli yanımda gezdirmek istemiyorum. "la koruyucu ne kadar ağır olabilir mna goyum ne mal adamsın" diyebilirsin ama takıntılı adamım ben hoşuma gitmiyo, koruyucuyu skiyim. iyi günler.
0
der meister
(02.10.17)
(4)

Kiev - Boryspil Havaalanı

bipolar
Duyurunun çok sayın gezginleri,Ukrayna havayollarından aktarmalı aldığım bilet ile dönüşte Kiev'de 7 saatlik bir transfer sürem var. Şöyle kaba bi hesap yapsam, git gel sürse sürse 4 saat sürer. Acaba 2-3 saatliğine şehir merkezine gidip, şöyle bi bakıp, bi yemek yiyip çıkabilir miyim?Shuttle var mı
Duyurunun çok sayın gezginleri,

Ukrayna havayollarından aktarmalı aldığım bilet ile dönüşte Kiev'de 7 saatlik bir transfer sürem var.

Şöyle kaba bi hesap yapsam, git gel sürse sürse 4 saat sürer.
Acaba 2-3 saatliğine şehir merkezine gidip, şöyle bi bakıp, bi yemek yiyip çıkabilir miyim?

Shuttle var mıdır, gitmesi gelmesi kolay mıdır, alfabelerini okuyamadığım memlekette kaybolur muyum?

Sizden görüş bekliyorum.

Sevgi, saygı,
0
bipolar
(01.10.17)
şehir merkezine en az yarım saatlik yolunuz var. bence 2-3 saat için değmez.

edit : pardon ben toplam 4 saatiniz var anladım
0
EasyTiger
(01.10.17)
boryspil şehir merkezine bayağı uzak ama 7 saat iyiymiş, şehir merkezine gidip bir yerde soluklanmak için yeterli olur. hepsini geçtim 7 saat boryspil'de geçmez zaten. bilgilerim güncel olmayabilir, bunun garantisini veremem ama 2016 başında gitmiştim boryspil'e. 322 numaralı shuttle ile harkivskaya istasyonuna gidebilir (40 dakika sürer yaklaşık) ve oradan metroya geçerek şehir içine gidebilirsiniz. vaktiniz kısıtlı olduğu için ben maidan'a gitmenizi öneririm, hreşatik ya da türkçesi nasıl yazılıyorsa, o cadde orada. maidan da yürüyüş mesafesinde kalıyor.

metro haritası şu: www.visitkievukraine.com

sizin metroya bineceğiniz durak, yeşil hatta, sağ alt tarafta. oradan mavi hatta aktarma yaparak hreşatik veya maidan'da inebilirsiniz, çok fark etmez. o taraflar güzeldir.

bu yolculuk için alfabe sorun olmaz, metroda latin alfabesi ve ingilizce anons mevcut. ana cadde üzerinde de sorun yaşayacağınızı sanmam, ingilizce menüsü ya da ingilizce bilen çalışanı olan çok mekan var. yine de ukrayna'da ingilizceye güvenmemek lazım, başka yerde 100 kişiden 50'si konuşuyorsa orada 20'si konuşuyor.

uzun lafın kısası, evet 7 saat varsa şehir merkezine gidip yemek yiyebilirsiniz ama daha fazlası da olmaz gibi, boryspil cidden uzak çünkü. bana harkiv'e gidip, trenle 10 saatte kiev'e geçmek, boryspil'den şehir merkezine gitmeye kıyasla daha cazip geliyor öyle söyleyeyim sjfj
0
der meister
(01.10.17)
Toplu tasima ugrasma, taksiye bin ya da uber cagir derim.

250-350 grivna arasi fiyat olur, 350den fazlasini verme.

Ben boryspil den maidan'a gitmistim (sehirde bildigim tek yer orasiydi shsjs) orada oklar var guzel guzel, su surada filan diye, yokus yukari yuruyup yukaridaki kiliseleri filan gordum, geldigim yoldan degil de baska yoldan indim, orada da biseyler gordum. Sonra maidan a baglanan asiri genis bi cadde var, mcdonalds in filan oldugu, orada gayet hos bi yerde yemek yedim. Sonra uber cagirip dondum :D
Benim toplamda 5 saat 50 dk duraklamam varmis ve butun bunlari hic de acele etmeden yaptim.

Biraz arastirip gidersen iyi olur:) ciktigima degdi benim.
0
kuehles blondes
(01.10.17)
Gidiş gelis eger yogun saatlerde degilse max 2 saat surer. Yogun bile olsa 2.5 saat surer. 4-5 saat da gezmek icin yeterli bir vakit. Bence meydan yerine Podol'e de gidilebilir. Ya da onve meydana gidip oradan Andrievsky üzerinden podole inebilirsin. Cok guzel bir tur olur.
0
zaxurani
(01.10.17)
(9)

Düğünlerden tiksiniyorum

diffarentiationation
İsraf, görgüsüzlük, gürültü ve insanların iğrenç müzikler eşliğinde ortaya toplanıp çiftleşme dansı benzeri hareketler sergilemesine katlanamıyorum. Bugün kuzenimin düğününde bunlardan bolca vardı, üstüne maymunların seslerini taklit eder nitelikte sesler çıkararak oynamaları sinirlerimi zıplattı.Bi
İsraf, görgüsüzlük, gürültü ve insanların iğrenç müzikler eşliğinde ortaya toplanıp çiftleşme dansı benzeri hareketler sergilemesine katlanamıyorum.
Bugün kuzenimin düğününde bunlardan bolca vardı, üstüne maymunların seslerini taklit eder nitelikte sesler çıkararak oynamaları sinirlerimi zıplattı.
Bir köşeye çekilip oturdum. Muhtemelen kuzenim benim hakkımda silmeye varacak şeyler düşünüyordur. İnsanlar da sorunlu olduğumu sanıyor eminim.
Millete ne desem de beni böyle kabul etseler? Sülalenin uyumsuz, sorunlu, asosyal çocuğu olarak ortamlarda konuşulurum artık. Ne yapardınız?
0
diffarentiationation
(01.10.17)
Ben tarzımı belli ettim. Teyzem genelde hep takılır benle. Sana kokteyl yaparız falan der. Diğer teyzem kızı Amerikan filmlerindeki gibi babası getirir der. Sen de şimdiden kendi fikirlerini söylersen kimse baskı yapmaz. Düğüne harcanan paraya yazık. Yeni evlilerin bu kadar büyük paraları çarçur etmeleri bana çok mantıksız geliyor.
0
dissendium
(01.10.17)
ben de aynı böyle davranıyorum ama neyse ki kafam çalışıyor diye düşündüklerinden beni böyle kabul ettiler "ellemeyelim onu, o farklı" yaptılar bazen.

ama yaş ilerledikçe bunu yememeye başladılar.

bu dönemde yaptığım gözlemlere göre düğünlerde kenarda durması hoş karşılanan, oynamaması garipsenmeyen hatta desteklenen bir kitle var: hacılar.

bu yüzden ileride hacıya gidip "get out of düğün free card" almayı planlıyorum.
0
ron dennis
(01.10.17)
arap adetleri hepsi, ortadoğuda yaşıyorsun.düğüne gitmek zorunda kaldın ve memnun olmadın aynı ben :)
0
regardless of what they say
(01.10.17)
Ben de gerçek anlamda tiksiniyorum düğün, nişan, kına gibi her türlü iğrenç gelenekten. Bir şekilde bahane yaratıp gitmiyorum hiçbirine. Çevrem de böyle kabul etti artık beni.
0
ms brownstone
(01.10.17)
valla bu konuda çocukluğumdan beri "amk delisi" denen bir tip olduğum için hiç sorun yaşamadım. teyzem, dayım, amcam... hiçbirinin düğününe gitmedim. hepsiyle de aram iyi sayılır. kendi haline bırakmanı istiyolarsa buna erken yaşta başlaman, misafir gelince kendini odaya kilitmene falan lazım hsfjskl
0
der meister
(01.10.17)
Ben yillardir dugune gitmiyorum. En son bir arkadas kir dugunu yapti. O igrenclikler yasanmadi. Son derece sade bir dugun oldu. Arkada hafif bir muzik caldi - Turkce bile! Ama arabesk pop Murat Boz Demet Akalin falan degildi.
0
Traveller
(01.10.17)
Ben de düğün sevmiyorum. Bulduğum çözüm şu: Akrabalarımın düğünlerine anne-baba gidiyor çok lazımsa, ben gitmiyorum. Diyeceği olan anama babama diyor, ben muhatap olmuyorum. Çok sevdiğim arkadaşlarım evlenip düğün yapacak kadar mal maalesef, onlarınkinde de arkadaşlarla iki sohbet edip altınımı takıp geliyorum. Kamuoyu zamanla bu halimi kabullendi, birkaç sene içinde çevrenizi alıştırabiliyorsunuz.

Düğününde gerdan kırmadığınız için kuzen trip atarsa da atsın derim. Yoksa bir-iki seneye kendinizi baby shower'larda, doğum günü pastasına kusan bebeklerin doğum günlerinde bulabilirsiniz, aman diyeyim.
0
wish i could find a way to disappear
(01.10.17)
şimdiye kadar sadece kuzenlerimin düğününe katıldım, bundan sonra da en yakın arkadaşlarım dışında kimseninkine katılmam sanırım.
onlar da yakınlarım olduğu için nerede ne yapacağımı bilirler, sıkılıp kalkıp gidersem de sorun etmezler.

kuzeniniz sırf bu nedenle sizi silmeye varacak şeyler düşünüyorsan bırakınız silsinler. yok silmesin diyorsanız da ortama uyum çalışmaları şart.
0
yaraticinick
(01.10.17)
aynı fikirdeyim ama her düğün bu kadar saçmalık dolu olmuyor. bir gün evlenirsem düğün yapmayı düşünmüyorum. kırılan-küsen olursa da zerre umrumda değil.
0
orpheus
(01.10.17)
(4)

1 gün tren yolculuğu yapmak

antikadimag
yataklı sistemde yapılır mı? ne dersiniz? 12 saat uyuklayarak geçirsek, geri kalan da kompartmanlardakilerle sohbet, müzik, kitap falan. olmaz mı?mekan rusya.
yataklı sistemde yapılır mı? ne dersiniz? 12 saat uyuklayarak geçirsek, geri kalan da kompartmanlardakilerle sohbet, müzik, kitap falan. olmaz mı?

mekan rusya.
0
antikadimag
(30.09.17)
Yapılmasına yapılır, motivasyonunun ne olduğuna bağlı ama; ben vakti zamanında 13 saat sürecen bir tren yolculuğu geçirmiştim ve çok pişman olmuştum. Biraz ayıp olacak ama indiğimde ''Ankaranın dikmeni...'' ile başlayan o gaddar deyiş dökülmüştü dilimden.

birazda karaktere bağlı tabi ama; ben olsam maddi imkanımı zorlayıp alternatif daha kısa süren yolculuklara bakardım. Yani bence 1 gün aç kalmak o yolu çekmekten daha kolay.
0
mete kudur
(30.09.17)
tren yolculuğunu seviyorsan az bile gelir. 24 değil ama 12-15 saatlik olanlarını ukrayna'da çok yaptım. bazen sırf trene binmek için ukrayna'ya gitmek istiyorum. aşırı sıkılgan biri değilsen büyük keyif alırsın, sadece dışarıyı izleyerek bile oyalanır insan.

yalnız kompartımanda sohbet işi için hem rusça hem de konuşmayı seven insanlar lazım. ben de tren yolculuğunu hep vodka tokuşturup sabaha kadar sohbet edeceğimiz bi şey olarak tasarlamıştım ama akşam 10'dan sonra çıt çıkmıyor trende, genel olarak diğer yolcularla oturup sohbet eden birini de hiç görmedim, aklımda kalan sadece bi kişi var öyle, karşı yataktaki amcayla bayağı konuşmuştu. rusça biliyorsan yine konuşurlar ama onun dışında ingilizce bilseler bile çekindikleri için konuşmuyorlar pek. yine de güzel insanlara denk gelirsen çok eğlenceli oluyor. bana belaruslu bir teyze çay ısmarlayıp kurabiye vermişti jashjs acayip mutlu olmuştum.
0
der meister
(30.09.17)
Ben severim. Zaten tren yataklari asiri rahat (bati ve dogu avrupa, turkiye, belarus tecrubelerim var) o yuzden uyumak sikinti degil. Gunduz manzara izlenir zaten, kitap okunur muzik dinlenir.

Onun disindaki zamanlarda degerli esyalarini yanina alip tren restoranina gidip harika yemekler yiyip diger yandan bira/vodka takilabilirsin ki en cok sohbet orada donuyo zaten. Rusca bilgim 10 kelimedir, adamlarla sohbet ediyodum, habire vodka filan ismarlamak istiyolardi yabanci olunca. Sigara icmeye gidiyodum filan iki vagon arasina.
Bence zaman sorunu yoksa gayet olur. Trendeki 12 saati otobusteki 5 saate tercih ederim zaten, zaman kisitlamasiyla alakali dedigim gibi
0
kuehles blondes
(30.09.17)
ben 40'ar saatlik 2 tren yolculuğu yapmıştım, öyle çok da uzun gelmemişti. karaktere bağlı herhalde. sıkılan bir insan değilimdir pek. yemek vagonunda çalışanlar hariç sohbetim de olmamıştı kimseyle. kitap-müzik-film-dışarıyı izlemeyle geçmişti vaktim.
0
misterturist
(30.09.17)
(10)

değişime nasıl ayak uyduruyorsunuz(çok kararsızım)

qazedcsrfvtyhngujmkol
ailem de olmasa odamdam çıkmayacam. psikologa git deyip durmayın kendi kendime bunu nasıl yapabilirim onu deyin. mesela tatile bile gitmek istemiyordum hatta tatilin ilk günleri neden geldik hemen başka yere gidelim diyordum sonra çok hoşuma gitti sıkıntılarım gitti. maalesef tek çocuğum ve yalnızlı
ailem de olmasa odamdam çıkmayacam. psikologa git deyip durmayın kendi kendime bunu nasıl yapabilirim onu deyin. mesela tatile bile gitmek istemiyordum hatta tatilin ilk günleri neden geldik hemen başka yere gidelim diyordum sonra çok hoşuma gitti sıkıntılarım gitti. maalesef tek çocuğum ve yalnızlığa mahkumum. bu kadar kararsız ve çekingen olunca da arkadaş ortamım olmuyor. mesela ne zamandır yeni telefon almaya niyetliyim ya telefonu değiştirince hayatımda aksilikler olur da pişman olursam diyorum. hep en kötü şeylere göre hareket ediyorum galiba. beni cesaretlendirecek ailem dışında kimse yok. onlar da tüm gün odamdan çıkmasan arayıp sormazlar. aslıda esas sorunum görüp beğendiğim kızlarla arkadaş olamama bence. tabi onun nedeni de bu huylarım. yine de bu huylarıma rağmen beni kabul edecek güzel yüzlü kafa dengi bi kız bulsam düzeleceğime inanıyorum belki de yanılıyorum. 2 sene önce yurt dışına giderken bile havalimanından dönmüştüm eve gidince tekrar gitmeye karar vermiştim mesela.sebebi hiçbir yerde aradığımı bulmayacakmışım ne yaparsam yapayım hayal kırıklığı yaşayacakmışım gibi gelmesi. bazı tipler her ortamda kral olur ben tam tersiyim bence ondan böyle oldum.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(30.09.17)
bak sana bir şey anlatayım; schopenhauerdan geliyor.

“Soğuk bir kış sabahı çok sayıda oklu kirpi, donmamak için birbirine bir hayli yaklaştı. Az sonra, oklarının farkına vardılar ve ayrıldılar. Üşüyünce, birbirlerine tekrar yaklaştılar. Oklar rahatsız edince yine uzaklaştılar. Soğuktan donmakla, batan okların acısı arasında gidip gelerek yaşadıkları ikilemi, aralarındaki uzaklık, her iki acıya da tahammül edebilecekleri bir noktaya ulaşıncaya kadar sürdü. İnsanları bir araya getiren, iç dünyalarının boşluk ve tekdüzeliğidir. Ters gelen özellikler ve tahammül edemedikleri hatalar onları birbirinden uzaklaştırır. Sonunda, bir arada var olabilecekleri, nezaket ve görgünün belirlediği ortak noktada buluşurlar. Bu uzaklıkta duramayanlara, İngiltere’de “keep your distance!/mesafeni koru!” denir. Bu noktada, çevrenin sıcaklığını hissetme arzusu kısmen karşılanır ama, buna karşılık okların acısı hissedilmez. Kendi iç sıcaklığı çok yüksek olanlar ise, ne sıkıntı vermek, ne de sıkıntı çekmek için, topluluklardan uzak durmayı tercih ederler.”

ilgilenmen gereken nokta: "İnsanları bir araya getiren, iç dünyalarının boşluk ve tekdüzeliğidir."

metnin bütününden bu anlam çıkmasa da bu ayrıntıyı yakalamak önemli bence. bu bağlamda: senin beraber sosyalleşebileceğin ve kesinlikle senin gibi olan sağlam birkaç dosta ihtiyacın var.
0
freetakilir
(30.09.17)
psikologa git.

kendi kendine aşabilecek olsan şimdiye aşardın. ağır sorunların var senin. anca doktor paklar.
0
elorelia
(30.09.17)
psikiliga git diyenlere küfredecem artık. siz biraz insan olsanız biraz anlayışlı olsanız buna gerek kalmayacak. bak arkadaş nasıl açıklamış şophenhauer zaten benimle aynı görüşlere sahip biri.
0
🌸qazedcsrfvtyhngujmkol
(30.09.17)
biz de zamanında sana çok açıklamıştık ama hiç bi işe yaramadı.
0
elorelia
(30.09.17)
seninle ayni görüslere sahibim. sosyal cevrem sifir, obsesif denebilecek seylerim de var. depresifim, konsantre olmakta zorluk cekiyorum, 1 yildir iyi kötü idare ettim, ilac kullandim, bazen mükemmel olsa da iyi oldugumu söyleyemem.

pazartesi cagirdilar, yatili bölüme kabulüm yapilacak.

psikologa git diyen olursa s.kerim diyordum, simdi hey doc, fix me diyorum. cünkü bir yildir sürünüyorum, ve kendi basima cözemedim.

1 yil önceki kendimi görsem, alip karsima söyleyecegim seyi sana söyleyecegim.

"lan s.kik. psikiyatri ve psikolojiden bir b.k anlamazsin, tatava yapip yok depresyon modern cag bahanesi, moody olmak karakter özelligi falan diyip s.kik sokuk bahanelere siginirsin, dallama. hatta schopenden alinti yapip kendini zeki, üstün görür, topluma uyumsuzlugunu senin üstün olmana baglar, bazen de kücük görürsün.

s.ktir git .mcik."

dedigim seyin senin icin baglayiciligini bilemem, ama pazartesi gidip doktora kendimi teslim edecegim. simdi onlar düsünsün.

psikologa git diyeni bir daha azarlayacaksan da, müstahak lan. otur öyle.
0
Silesius
(30.09.17)
silesius güzel yazmış. ben de psikolojik tedavi gördükten sonra mental anlamda ciddi anlamda toparlanmış biri olarak seni bu yola girmeye teşvik edeceğim. psikologların ne yaptığını sanıyorsun bilmiyorum ama psikoloğa giderek sorunlarını çok büyük ölçüde çözebilir, kendi ayakların üzerinde durmayı öğrendikten sonra da muhtemelen bir daha onlara ihtiyaç duymaksızın yardırabilirsin.

güzel insanlar şüphesiz ki hayat kalitesini arttırır ama şu an öyle görünüyor ki sen kendini dışarıdan müdahaleye muhtaç hissediyorsun. güzel kızlarla tanışamıyorsun, arkadaş çevren olmuyor çünkü bunu kendi kendine yapamıyorsun. ben sana olacağı söyleyeyim... ya böyle kendi kendine delireceksin ya da güzel bir kızla tanışacaksın. o güzel kız dünyanı değiştirecek ama hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor malum. ayrıca o kız da senin ne kadar başkalarına muhtaç, sorunlu bir herif olduğunu kısa zamanda anlayacak. gidecek. o zaman çok çok daha ağır bir depresyona sürükleneceksin ve ya intihar edecek ya da geri dönüşü olmayan psikolojik sorunlar yaşayacaksın.

100 duyuru açtın, 100 kez dediler ki yolun yol değil, profesyonel yardım al. habire başkalarına bok atıyorsun. herkes kötü, bir tek sen iyisin. kimse seni anlamıyor falan. bu tutumunun şu yaşına kadar bir faydasını gördün mü, düşün bir.

eğer troll'lük yapmıyorsan (ki maalesef yaptığını düşünmüyorum) hayatının geri kalanını ciddi psikolojik sorunları olan yalnız, başarısız, acınası biri olarak geçireceksin. bunu tam tersine çevirmen mümkün ve tamamen senin elinde. o yüzden sözlükte insanlara sapık mesajlar atmak, duyuruda sana yardımcı olanları terslemek yerine lütfen artık bir psikoloğa git. evden çıkmanın senin durumundaki birisi için kolay olmadığını biliyorum. bu konuda desteğe ihtiyacın var. kurs olur, okul olur, iş olur... bir şeye başla. istemesen bile kendini gitmek zorunda hissedeceğin, seni evden çıkıp başkalarıyla iletişim kurmak zorunda bırakacak bir şeyler.

gayet sağlıklı ve düzgün bir hayat yaşayabilecekken niye kendi kendini bitiriyorsun, cidden anlamıyorum. "schopenhauer benim kafadan xD xD" diyerek hiçbir yere varamazsın. sadece kendini kandırıyorsun. aslında kandırmıyorsun bile, nasıl bir boka battığının sen de farkındasın. garip olan bu zaten. durumunun ne kadar kötü olduğunu bildiğin halde bunu değiştirmemek konusunda inanılmaz ısrarcısın.

tl;dr psikoloğa git. başka çıkış yolun yok gibi.
0
der meister
(30.09.17)
@Silesiusun

"lan s.kik. psikiyatri ve psikolojiden bir b.k anlamazsin, tatava yapip yok depresyon modern cag bahanesi, moody olmak karakter özelligi falan diyip s.kik sokuk bahanelere siginirsin, dallama. hatta schopenden alinti yapip kendini zeki, üstün görür, topluma uyumsuzlugunu senin üstün olmana baglar, bazen de kücük görürsün."

düşüncesinden sonra belirtmem gerekir ki biz rahatsız insanlar kendimizi toplumdan üstün gördüğümüz için uzak durmuyoruz. rahatsız olduğumuz için uzak duruyoruz. zaten sorun bu. metin bunun tersini iddia etmiyor. öyle bir anlam çıkarmayın. çıkarmanız gereken anlam benzer sorunlu kişilerin bir araya geldiğinde bu sorunu zamanla çözebilecekleri.

@qazedcsrfvtyhngujmkol bu da sana: ama bu demek değildir ki sorunumuzu sadece başkalarıyla çözebilelim.

bu sefer de schopenhauerun ağzından bir alıntı yapayım. (üstteki metni kendi yazmasına rağmen bu alıntıyı kullanabiliyor)

Kolay şey değildir mutluluk,
kendimizde bulmak çok zor,
başka yerde bulmak imkansızdır.
Chamfort

yani çözümü başka yerde arasan da burada senin daha değerli olduğun ve kendin mutlu olabilmen gerektiği ve ardından başkalarıyla mutlu olman gerektiği sonucu çıkıyor anlatabildim mi. saçma sapan yazıyor olabilirim ama mantıklı şeyler. buradan anlayacağın şey; sorununun çözümünde tamamen başkasına bel bağlamaman. onlardan önemlisi sensin.

ayrıca şunu da kesinlikle söylemem gerekir ki psikolog öcü değil kardeşim. gidersin ilacını alırsın ve zamanla daha iyi hissedersin. bak millet burada schopenhauer alıntısı yaptım diye biz sorunluları toplumdan üstün gördüğümüzü bu sebeple içe kapanıp insanlardan uzak durduğumuzu falan çıkarmış. yuh yani. eğer sende böyle düşünüyorsan kesinlikle yapma. bizler ezik büzük işe yaramaz tipleriz ve 1- iyi hissedebilmemiz için bir süre bizler gibi insanlarla takılmamız 2- psikologa gitmemiz gerekiyor. ben sorununu kafanda büyütme diye alıntı yaptım.
0
freetakilir
(30.09.17)
psikolog gerekir mi gerekmez mi bilemem/emin değilim; sırf bu kadar yazdığından;
ama;

bir müddet dürtülerine göre, aklına eseni yaparak hareket edersen; aynı zamanda bu anlamda yaptığın şeyler hayatını zeminden sarsma ihtimali olmayan şeyler olursa kendi durumunu dengelersin.

en kötü şeylere göre hareket etmek tarif ettiğin sorunun kaynağı denemez ama, sen en kötüsünü düşünmenin kendine güvenini, kendinden emin oluşunu etkileyip tahrip etmesine izin veriyosun ya da vermişsin. bunları birbirinden ayırabilirsin.
0
dafaisss
(30.09.17)
psikiyatr' a gitmenizi öneriyorum. beyin kimyası değişimiyle yaşadığınız bir olaya önceki halinizden çok daha farklı bakarak daha kolay çıkış yolları bulabilirsiniz.
0
preldzic
(30.09.17)
Seni bu halinle hiçbir kız kabul etmez. Acı ve gerçek. Hele güzel bir kız falan diyorsun yani imkansız. Kızlar özgüvenli ve kararlı erkekleri severler. Şu halinle kızların ideal gördüğü erkeklerin tam zıttı durumdasın. Bir kızın gelip seni kurtarması ihtimali falan direkt çıkar aklından bunu.

Psikoloğa falan da gitme sen direkt psikiyatriste git ilaçlı terapi gör ve ardından rica minnet ne iş olursa olsun bir işe soktur kendini. Bundan başka çözüm yok sana. Başka cevap bekleme.
0
shin
(30.09.17)
(17)

Mutlu musunuz ?

zirveler
merak ettim bunca olay yaşıyoruz, ülke bir değişik durumlardan geçiyor falan, işsizlik uçmuş gitmiş, paramız değersizleşiyor, enflasyondan paramız eriyor... bu durumda hala mutlu musunuz ? nasıl ?
merak ettim bunca olay yaşıyoruz, ülke bir değişik durumlardan geçiyor falan, işsizlik uçmuş gitmiş, paramız değersizleşiyor, enflasyondan paramız eriyor... bu durumda hala mutlu musunuz ? nasıl ?
0
zirveler
(30.09.17)
Mutluyum, ülkenin canı cehenneme. Beş para etmez embesillerle dolu bir ülke için iyi bile sayılır tr.
0
doxanikee
(30.09.17)
Ben toplumun peşinde olamadım, yani olmadım değil içimden hiç gelmedi. Ben daha çok bireyciyim; işbu yüzden yaşadığım ülke ve içinde bulunduğu durum beni fiziksel olarak engellemediği müddetçe bununla ilgilenmiyorum. Paramın erimesiyle ilgilenmiyorum çünkü parayla kurulacak bir hevesim yok. Sahip olduklarıma oluyor, olamadıklarıma karşı da pis gurur içindeyim.

Mutluluğa büyük anlamlar da yüklemek faydasız bir eylem. yani mutluluk süreklilik arz eden bir duygu değil aksine duygu geçişleri arasındaki pik mi diyorlar ne diyorlarsa o ani kırılma anları. mutluluk, keder, nefret bunların hepsi aynı şekilde meydana geliyor. ve sürekliliğini/süreksizliğini de biz yapay yollardan sağlıyoruz. (bkz: sanı)

bu durumda mutlu muyuz ? sorusuna ilişkin de yazdığın sebeplerden ötürü bi' mutsuzluğumuz yok çok şükür. Nasıl sorusunun da cevabını ilk parağrafta vermiştim.
0
mete kudur
(30.09.17)
Kafaya takacak o kadar cok sey varki, onlari dusunurken bir bakmissin 20 yil gecmis. Bazen bosver be abi. siki calisan her turlu kazaniyor.
0
dumanim ben
(30.09.17)
tam şu anda kişisel sebeplerden dolayı mutsuz sayılırım ama uzun vadede ümidim var, öncelikli olarak ülkeden kurtulabileceğimi düşündüğüm için iyi hissediyorum. savaş çıkmadığı ya da ortalık daha fazla karışmadığı sürece ben "eh işte" diyerek, çok da sıkılıp bozulmadan yaşayabilirim sanırım. ülkedeki sorunları görmezden geldiğim için değil, kendi akıl sağlığımı koruyabilmek adına böyle davranıyorum. aç değilim, açıkta değilim. büyük ümitsizliğe kapılmadan, çok mutsuz olmadan beş sene daha çıkarabilirim diye düşünüyorum. sonrasında yurtdışına çıkamazsam, onu o zaman düşüneceğim. ama şu an için beni mutsuz eden kişisel meseleleri saymazsak ülkenin gidişatı çok da skimde değil savaş çıkmadığı, bombalar patlamadığı sürece.
0
der meister
(30.09.17)
mutlu da değilim mutsuz da. düşünmüyorum.
0
shin
(30.09.17)
Mutluyum. Şu ülkede debelendiğim son 1 yılım. Sonra dönmemenin bi yolunu bulacağım. Sayılı gün çabuk geçer klişesine sarılıp mutlu oluyorum <3
0
bir nick var benden iceri
(30.09.17)
Bunlarla mutsuz olmak ne yazik ki gereksiz cunku sen dogmadan once olen insanlar da bu ulkede ayni seylere uzulmusler ve yil 2017 olmus 1967'den bu yana zihniyet bir parca bile ilerlememis. Haha Kurt, Ermeni, Alevi dusmanligi kendini toplumun ust kesimi sananlarin aslinda siyasetcilere istedikleri her seyi vermesi, hala ogrenenin bilgili olmaya calisanin asagilanmasi devam ediyor. Beni en cok uzen de kendini cahillerden ustun sayan yari cahiller. Turkiye'nin Orta Dogu'ya saplanmasini istemeyen ama kadinlari asagilamaya falan gelince cahil dedikleri insanlardan bir farki kalmayan kesim.
0
Traveller
(30.09.17)
son iki senedir mutlu olduğum anlar sınırlı. gelecek yıllarda "sınırlı" diyebileceğim sayıda bile kalmayacak diye korkuyorum.
0
gebere jackson
(30.09.17)
Mutsuzum.

Elin bilmem hangi ülkelerinin devlet adamları 100-150 yıllık planlar yapıyorlar, kendi gözleriyle göremeyecekleri, yaşayamayacakları geleceği şekillendiriyorlar ve bu konuda son derece titizler, kendileri haricindeki ülkelere karşı da çok açık bir şekilde düşmanlar. Hepsi birbirini sırf kendileri yaşayamayacakları gelecek için ta en başından düşman yerine koyarak siyaset/politika uyguluyor.

Bizde ne var? Anca eleştir anca tüket anca yat anca ye. Satılmadık kurumumuz ve taşınmazımız kalmadı. Bırakalım geleceği, neredeyse mevcut halkın ölmesine çalışıyorlar. O derece bir hıyanet mevcut. Her konuda çürütüldük ve tüketildik. Geleceğimiz yok, şimdimiz elimizden her türlü alınıyor.

Bunu göre göre bazılarımız da ben bireyciyim, ülke umurumda değil, bana ne diyor.

Galiba sanıyorlar ki kendileri başka ülkelere iltica etseler mis gibi yaşayabilecekler... böyle olmadığını, özellikle batı ülkelerinin en ufak bir canlı bakteriye bile tahammül etmeyip anında etkisiz hale getireceğini bilmiyorlar. Özellikle bize karşı çok ciddi bir korku ve nefret duyulduğunu, kin beslendiğini kabul etmek istemiyorlar, çünkü bu onlara saçma geliyor, çünkü onlar her devlet yönetimini kendileri gibi insan ve samimi sanıyorlar. Olmadıklarını yaşamadan göremeyecekler. Bilmiyorlar.

Nasıl ki ben yaren olarak mevcut bedenimden başka bir bedende yaşayamazsam, herhangi bir milliyetin insanı da o milliyet özelliklerini ve kültürünü kayıpsız koruyarak ve hatta geliştirerek yaşamayı farklı bir devlette gerçekleştiremez. Nasıl ki benim karakterimin doğuş ve üretiliş yeri beynimse ve %100 beyin nakli mümkün değilse, bir ülke halkının da farklı bir ülkenin dümen suyuna girip kendi özellikleriyle kendi kalması mümkün değildir.

Ben halkımızda özellikle de gençlikte tam bir ulusal haysiyetsizlik görüyorum. Bireysel haysiyetlerimiz de yerli yerinde ve olgun değil, bu hale nasıl geldiğimiz çok derin ve uzun konu.

Bunlar beni etkiliyor, ilgilendiriyor ve mutsuz ediyor.
0
yaren
(30.09.17)
Mutlu değilim ama bunun tek sebebi ülkenin durumu da değil.
0
ms brownstone
(30.09.17)
Mutsuzum ama keyfim yerinde.
0
Kamyoncunun vitesi
(30.09.17)
ülkenin gidişatı umurumda değil artık. çok uzun süredir gündemi uzaktan yakından takip etmiyorum. sadece kişisel hayatımı iyileştirme odaklı yaşıyorum.

sanırım "bana dokunmayan yılan bin yaşasın"cı oldum. belki de böyle olmamızı bizi yönetenler istedi. ama ben böyle daha huzurluyum en azından. bir işim var, fazla giderim yok, gereksiz para harcamayı sevmiyorum, geleceğini düşünmem gereken bir çocuğum da yok. dolayısıyla enflasyon beni pek etkilemiyor.

değiştirme ihtimalimiz bile olmayan şeyler için uğraşmak, hiçbir şekilde anlamayanlara laf anlatmak sadece sinirlerimizi yıpratıyor. gezi'de elimizden gelenin en iyisini yaptık işte, olmadı. ve ben bir geziyi daha kaldıramam. ülke bu kafadaki insanlarla doluyken zaten başaramayız da. ölenler öldüğüyle, geride kalanlar üzüldüğüyle kalır. açıkçası bu ülke için değmez. gerçi hiçbir ülke için değmez. bence ileride ülke, ulus, milliyet, hatta din gibi insanları birbirine düşman eden kavramlar ortadan kalkacak. herkes dünya vatandaşı olacak.

bir de ülkede işler çok kötü olursa ben bir şekilde kaçıp kurtulurum gibi geliyor. maddi-manevi olanaksızlıklar yüzünden burada kalmak zorunda olanlara üzülüyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.09.17)
Mutluyum. Eğer mesele paraysa benim alanımda (arge-üni araştırma fonlarının artması vs.) çalışanların yaşam standartları artıyor. Özellikle son 5 yılda epey arttı. Ama tabii mutlu olmamın sebebi bu değil. Sebebi yok yani genel olarak. İyi dostlarım, güzel bir çevrem var. Bunlar insanın kendi küçük dünyasını oluşturuyor zaten.

"Intelligence is the ability to adapt changes" diye bir söz vardır. ülkenin durumundan çok fazla etkilenip huzurunu bunun için kaçırdığını iddia edenleri zeki bulmuyorum açık söyleyeyim. Kendi karamsar ruh hallerine gündemi bahane ettiklerini düşünüyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(30.09.17)
bahane denilen şey de işsizlik ha. vay efendim siz çok zeki olmalısınız ajdjdjdjd
0
gebere jackson
(30.09.17)
Mutluyum.
0
sen git ben geliyorum
(30.09.17)
Son bir senedir kendim dahil her şeye sinirliyim lanet okuyorum
Mutlu da değilim para kazanmıyorum en çok o yoruyor borca giriyorum her gün
Tembellikten de vazgecmiyorum nedense
0
kararsızataletfilozofu
(30.09.17)
evet.
0
secrexv2
(30.09.17)
(3)

ptt şubeden teslim alma

obez kirpi george
yurtdışından kargom geleccekti, tracking sitesine göre dibimdeki şubeye gelmiş, kargo firmalarında olduğu gibi gidip şubeden teslim alabiliyor muyuz (saat 5i de geçti hem de)
yurtdışından kargom geleccekti, tracking sitesine göre dibimdeki şubeye gelmiş, kargo firmalarında olduğu gibi gidip şubeden teslim alabiliyor muyuz (saat 5i de geçti hem de)
0
obez kirpi george
(29.09.17)
dağıtıma çıkmadıysa alabilirsin
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(29.09.17)
saat 5'ten sonra alamazsın pazartesiyi beklemen gerekiyor. eğer merkez şube ise yarın da açık olur ama...
0
river song
(29.09.17)
bugün hayatımda ilk kez ptt şubesine gittim. sol tarafta vezne falan var, kargo kısmı sağdaydı. direkt gittim, barkod numarası ve kimliğimle aldım kargoyu. yalnız "17'den sonra kargo verilmez" gibisinden bir yazı vardı. 5'ten sonra gidersen vermeyebilirler. onun dışında evet normal kargo firmalarında olduğu gibi gidip alabiliyorsun kargo bölümünden. zaten görürsün ama göremezsen sor, ben daha şubeye girmeden, "belki başka bi taraftadır" diye içerden çıkmakta olan birine sormuştum.
0
der meister
(29.09.17)
(3)

antimalware service executable CPU

Traveller
nasil dusurulur?https://hizliresim.com/a1DnORhttps://hizliresim.com/lby4rg
0
Traveller
(28.09.17)
ayrı soru microsoft'a sorulmuş, gelen cevap şu, ingiliççe bildiğini bildiğim için çevirmiyorum,

Hi Michael,

Thank you for choosing Windows 8 and joining us on our Community.

From the issue description, I understand that Windows Defender runs the security scan when the system wakes up from sleep mode or when you try to plug a network cable to the computer. And you don’t want this.

You would have scheduled Windows Defender to do so. So I would suggest you to unschedule Windows Defender to do so and check.

Follow these steps:
a. Press Windows key + W and type administrative tools.
b. Select Administrative Tools and select Task Scheduler.
c. Follow this path in the left hand pane. Task Scheduler Library/Microsoft/Windows/Windows defender
d. Uncheck all the boxes under Idle, Power and Network.
e. Now it won’t scan your computer.

For any further queries related to Windows defender, feel free to get back to us any time. We will be glad to assist you.
Regards,
Tadasha Mishra
0
der meister
(28.09.17)
hizliresim.com

Yok olmuyor o da zaten secili degil
0
🌸Traveller
(29.09.17)
github.com

bu uygulama ile epey bir şey yapabilirsin ama istersen ayarlar kısmından pro moda tıklayarak win defender'i iptal et dersen, hallolmuş olur.

işletim sistemi win 1o sanıyorum. değilse bilemiyorum ne yapmalı.
0
secrexv2
(29.09.17)
(12)

intihar için süre vermek

binder dandet
şu tarihe kadar hayatım düzelmezse intihar edicem diye düşünmek ne kadar ciddidir intihara giden yolda?Şu açıdan soruyorum, hani buna hazırlananlar hazırlık yaparmış, çok mutlu gözükürlermiş vb...
şu tarihe kadar hayatım düzelmezse intihar edicem diye düşünmek ne kadar ciddidir intihara giden yolda?

Şu açıdan soruyorum, hani buna hazırlananlar hazırlık yaparmış, çok mutlu gözükürlermiş vb...
0
binder dandet
(28.09.17)
oldukça ciddi olabilir, tedavi şart.
0
diffarentiationation
(28.09.17)
bence bunu başkasına açık açık söyleyen biri ciddi değildir.
0
ghilleinthemist
(28.09.17)
ben hiç intihar etme kararı aldığı için mutlu görünen kimseyi görmedim duymadım, apatik hale gelen çok kişi gördüm ama.

konuyla ilintili; intiharı tehdit amacı gütmeksizin dillendiren kişilere lütfen yardım ediniz, elinizden geliyorsa destek olunuz.
0
evde liyakat kalmamis
(28.09.17)
intihar edenlerin %90'u sessiz falan yapmıyor bu işi. Yakınları hep aynı şeyi diyor söylemişti ama inanmamıştık falan filan. Psikolojiye göre intiharı dillendiren biri her zaman ciddiye alınmalıdır. Aksini savunmak cahilliktir.
0
imelih
(28.09.17)
kaç tane intihar eden tanıdınız da ciddi olan sessiz ve asilce yapar tarzı tırışka laflar ediyorsunuz.
0
antikadimag
(28.09.17)
Intihar eden bir tane tanidigim var. intihar etmeden once bana ve etrafina soylemisti. Intihar edecegini soylediginde sadece lafin gelisi olarak soyluyor saniyordum ve konusarak ikna edebildigimi dusunmustum. Isin asli, gercekten de edecegine inanmamistik.
Cevap olarak; dusunmek de dillendirmek de saglikli durumlar degil. En kisa zamanda yardim alinmali.
0
boyalı kuş
(28.09.17)
intihar hiçbir zaman hafife alınacak bir şey değil, "intihar edecek olan sessiz gider" diyen liselilere bakma. böyle düşünen bir kişi intihar etmeyi düşünüyor olsa bile belli ki hala bir umut taşıyor. yapılması gereken onu beslemek ve tekrar normal hayata döndürmeye çalışmak. şu durumda intihar etmeye kararlı görünmüyor ama dediğim gibi, "intihar edeceğim" diyen biri her zaman ciddiye alınmalı.

kendim yaşadığım için söylüyorum, beni benzer bir durumdan bu söylediğimi yapan insanlar kurtardı. yoksa intihar etmiş olacaktım gerçekten. bu işin şakası yok. manevi destek çok çok önemli. intihar edenlere de öyle bir gözle bakıyorlar ki... eminim bu konuda bilimsel çalışmalar zaten vardır, intiharların çoğu önlenebilir şeyler. bundan 5 sene önce kendimi öldürmek için uğraşıyordum, şu an o zamanları düşündükçe kahroluyorum, "lan ölseydim şimdi çay içemezdim amk" diyorum.

durum dışarıdan nasıl görünüyor olursa olsun, lütfen intihar etmek istediğini söyleyen birine, kendisini seviyorsanız, destek olun. hatta profesyonel destek alması için yönlendirin. intihar etmek kolay değil ama sanıldığı kadar zor da değil. bu fikri kafasına yerleştirmiş biri üç bira içip duygu yoğunluğuna kapılınca bile her şeyi bitirecek cesareti bulabilir.

ha sürekli intihar edeceğini söylüyordur ama hiçbir şey yapmıyordur, o zaman yine yanında olun çünkü belli ki bir şekilde ilgiye ve sevgiye ihtiyacı var. yetişkin bir insan "intihar etçem yea" liseliliği yapıyorsa yine bir problem vardır. intihar etmeyecek olması, işlerin yolunda olduğu veya bu kişinin uzun vadede gerçekten de intihar etmeyi düşünecek hale gelmeyeceği anlamına gelmiyor.
0
der meister
(28.09.17)
Bugun redditte bu konuda bir ama vardi. Mobildeyim, linki bulup paylasamiyorum. Basligi soyle: "My planned suicide date was yesterday, but i obviously didn't follow through. Ama."
0
ganbatte
(29.09.17)
gecen ay sevilen bir arkadasimiz intihar etti.

isinden ayrilmis, saclarini degistirmis; son gunlerde oldukca iyi gorunuyor, soranlara turkiye'den cikmaya hazirlandigini soyluyormus.

o oldukten sonra insanlar fb'da gecen yaz yazdigi intiharla alakali bir mesaji tekrar postalamis, filan... karar vermisti, herkesle vedalasiyordu, diyorlar.

maalesef arkasindan baska tesebbusler de geldi. intihar pis mesele. tedavi almak lazim. git domates yetistir, kariyerini terk et; niye intihar ediyorsun?
0
e haliyle
(29.09.17)
Bunu ben de düşünmüştüm hatta o tarihe yaklaşıyorum ama artık öyle bir düşüncem yok. Kimseye söylemedim ama sadece kafamda karar vermiştim.
Mutlu gözükme çabası intihar fikrini başkaları anlamasın da rahatça planımı gerçekleştireyim ya da insanlar beni iyi hatırlasın gibi bir düşünce sebebiyle olabilir.
0
uyusam iyi olur
(29.09.17)
Türk Psikiyatri Derneği'nin intiharla ilgili bir yazısında okumuştum. intiharı planlayan, planladığını söyleyen kişilerin ciddiye alınması ve yardım edilmesi gerektiğini söylüyorlar. İlgi çekmek için intihar edicem diyen ergenlik çağındaki bireyin bunu yapmayacağından emin olsan bile bu sese kulak vermek gerekiyormuş.
0
kulakligin calismayan teki
(29.09.17)
şu intihar ile ilgili sorularda hemen en önden "intihar edecek adam lafını yapmaz bi kere taaam mııaa, intaar edecek adam sessiz sedasız eder, intihar edecek adam bunu dillendirmez" şeklinde ahkam kesen cahillerin ortaya çıkması her defasında şart mı anlamıyorum.

oysa yapılan çalışmalar bu konuda istatistikler tam tersini söylüyor. intihar edenlerin büyük çoğunluğu bunu öncesinde defalarca bile dile getiriyorlar. "intihar eden adam sessiz eder" ezberi nerden çıktı nerde öğretiyorlar size bunu abi ne zaman intihar konusu açılsa damlıyorsunuz aynı ezber cahil cümleler ile.
0
rotten head
(29.09.17)
(4)

yemek sepeti puan

black mamba
bu puanlar ne işe yarıyor?
bu puanlar ne işe yarıyor?
0
black mamba
(28.09.17)
bir halta yaramıyor. yapmış olmak için yapılmış olan bir proje.
0
mr.goodcat
(28.09.17)
insanların açgözlülüğünü ve salaklığını değerlendirmek için güzel aslında. bir ara swarm mıydı neydi, orada "mayor" olabilmek için bir mekana 500 kere giden tipler olurdu. günümüz insanı kendini değerli ve önemli hissetmeye bayılıyor. kulağa saçma gelebilir ama yemeksepeti puanları bu açıdan önemli bence. eminim "gececi" ya da "pizzacı" olmasıyla sevinecek veya en azından çok sipariş vermesinin verdiği vicdani rahatsızlığı bertaraf edecek insanlar vardır. insanlar kazanmayı ve önemli hissetmeyi seviyor. aldığın her nefes için gazoz kapağı verecek olsalar, hiç umursamasan bile yine arada bir "ekstra" nefes almak istersin.
0
der meister
(28.09.17)
hiç. oyunlaştırma * denen şey işte.
0
Ufuk
(28.09.17)
Operant conditioning deniyor. Her adiminda kucuk oduller veriliyor boylece bir sure sonra bagimli oluyorsun.

Eminim coktan birileri -ozellikle liseli ve universiteler- arasinda yarisma baslamistir.
0
Traveller
(28.09.17)
(7)

Ne yapıcaz böyle?

eeb
dünkü zam açıklamaları, mazotun 13 krş artması (daha geçen haftalarda dolar bile en dip seviyeyi görmüşken artmış olması), yaz saati uygulamasının danıştay falan sallanmadan devam etmesi (yalandan tasarruf da edildiği gösterilerek),ygs nin bir anda isteyenden başka kimsenin haberi olmadan kaldırılma
dünkü zam açıklamaları,
mazotun 13 krş artması (daha geçen haftalarda dolar bile en dip seviyeyi görmüşken artmış olması),
yaz saati uygulamasının danıştay falan sallanmadan devam etmesi (yalandan tasarruf da edildiği gösterilerek),
ygs nin bir anda isteyenden başka kimsenin haberi olmadan kaldırılma kararı,
yök'ün üniversite sınavında değişiklik olmayacak açıklamasının akabinde üniversite sınavını da değiştireceğiz açıklaması,
milleti enayi yerine koyan açıklamalar...
aslında avantaj olarak gösterilen mtv zammı, istersek 82 musul 83 kerkük, barzani de bizi kandırmış...

bunlar daha 1 haftalık gündem başlıkları...

ya okumayayım diyorum ama bi şekilde karşılaşıyorum. bilince de içim içimi yiyor ulan yeter be diyemiyoruz diye.

napıcaz böyle gençler?
0
eeb
(28.09.17)
zamaninda demokrasi getirecek, askeri vesayeti kaldiracak diye akp'yi destekleyen orrrrrrrrrrospu cocugu liberalimsi, ikinci cumhuriyetcilere sormak gerek bunu ama yarisi hapiste, yarisi yurtdisinda surgunde.
0
baldur2
(28.09.17)
koycan götüne gidecek, sen yaşamana bak, gebersin millet amk. ben kendi huzurlu çemberimi oluşturdum sevdiğim insanlardan, çıkıp takılıyorum, içiyorum, sıçıyorum. gündemi takip etmiyorum. kim kimi koparıyor kendi payının amk
0
aradaki uzaklik
(28.09.17)
@aradaki uzaklık adlı arkadaş katılıyorum ben de. baktığım zaman bu düzeni değişterecek bir çözüm üretemiyorum. çözümü olan arkadaşların çözümleri mantıklı gelmiyor. yeterli destek ve katılım olmadığı için halk olarak çözüme gidilemiyor.

bu sefer çok düşününce olan bitenin üstüne bir de kendimi yıpratmış oluyorum. onun için pek düşünmüyorum. bunlar artık haberlerde falan bile doğru düzgün çıkmıyor. biri balkondan atlamış , kedi arabanın kaputuna sıkışmış kurtarmışlar gibi saçma haberler veriliyor artık.

onun dışında motosikletim var ve %40 mtv durumu benzine gelen zam ülkemizde motor fiyatlarına çılgın zamlar gelmesi bunlar beni yakından etkiliyor. at gibi çalış eşek gibi yaşa durumu var ülkemizde.

onun için hedef B ise hep A seviyesini çıkmak lazım çünkü türkiyede A seviyesinde B yi yaşarsın ya da C yi yaşarsın. standartlar kötü. bizler iyi yerlere gelip kaliteli yaşamalıyız ve yardıma ihtiyacı olanlara destek olucak güçte olmalıyız.
0
Caaannn
(28.09.17)
ben de üstteki arkadaşlarla aynı fikirdeyim. vasıflı, eğitimli, meslek sahibiyim. iktidar destekçisi işçi sınıfı sikilsin, götlerinde don kalmasın umrumda değil. ben bi şekilde hayatımı idame ettiririm.
0
japon askeri
(28.09.17)
Ben de yukaridaki arkadaslar gibi comfort zone olursturmustum ama bir yerlerden hepimizi etkiliyor. Ornegin tatil yapamiyoruz bir sure sonra ya da istedigimiz ayakkabiyi alamiyoruz cunku maasimiz gunden gune eriyor, ekonomi cok kotu durumda.

Disarida cikabilecegim yerler gittikce azaliyor cunku bir yandan barlar kapaniyor bir yandan onlarin zihniyeti, olusturulan her yeni bolgeye akin ediyor. Birkac bar olan yerde iki hafta sonra 5 tane nargile cafe goruyoruz, kadinlara mal mal bakan dar gomlegi yariya kadar acik yarisi kesilmis gogus killi adamlar uruyor.

Akilli gordugun ancak yukarida Baldur'un dedigi kisiler onlarin zihniyetinden farkliymis gibi gorunse de o zihniyeti destekleyen aciklamalar yapiyor. Yok kadinlar bara gidebilmeliymis ama yine de yanlarinda erkek arkadaslari olmaliymis, igrenc irkci espiriler, herkesin agzinda su ibne bu ibne iftiralari... butun bu gelismeler bir yerden sonra hepimizi etkiliyor cunku normallik degisen bir kavram. Bizim icin normal olan seyler gericilerin istedigi yone gidiyor. Alternatif bir Turkiye'de normal olan 90'li yillarda Hulya Avsar'in Ricky Martin'in poposunu ellemesi ya da Olacak O Kadar'da siyasetcilerin elestirilebilmesiydi.
0
Traveller
(28.09.17)
Ben kaçmanın yollarını arıyorum yurt dışına öyle çember member beni kurtarmıyor iki çocuk var
0
steward
(28.09.17)
hazırlığa yeni başlıyorum ve halihazırda beş sene kaybettim. normal şartlarda yurtdışına çıkabilmek için geçerli hiçbir sebebim, meziyetim vs. yok. o yüzden ben "yeni türkiye" fikrini kabullenip yarı aç yarı tok dört sene sebat edip bölümümü mümkün olan en iyi şekilde bitirmeye bakacağım. şu an bunları düşünmek için erken tabii ki ama yurtdışında hem kendisi hem eşi akademisyen olan bir abim var (öz değil ama öz olsa bu kadar ilgilenmezdi muhtemelen), sağolsun çok ilgileniyor benimle. o motive etti bayağı, "allahını seviyosan şu lisansı bitir, şunu yapsan zaten yüksek için buraya aldırırız seni ama okumuyosun ki eşşoleşşek. önün açık, artık sadece derslerine bak, günü geldiğinde her şey daha iyi olacak" dedi falan. acayip mutlu oldum. 2002'den beri yaşıyorum ve ölmedim, 2022'ye kadar da ölmem herhalde. sonra yurtdışına çıkamıyosam kafama falan sıkarım zaten daha uğraşamam.
0
der meister
(28.09.17)
(9)

Bir Ankaralı olarak Maslak'ta çalışmak

jack of hearts
Maslak'ta bulunan bir şirketten software developer pozisyonu için teklif aldım dün. İlk intiba olarak semti ve iş yerini sevmiştim mülakata gittiğimde. Fakat sözlük'teki yorumlar beni korkuttu baya. Aklımdaki şeylerle ilgili benimle konuşacak birilerini arıyorum.1. Ankara'da ailemle yaşıyorum. İstan
Maslak'ta bulunan bir şirketten software developer pozisyonu için teklif aldım dün. İlk intiba olarak semti ve iş yerini sevmiştim mülakata gittiğimde. Fakat sözlük'teki yorumlar beni korkuttu baya. Aklımdaki şeylerle ilgili benimle konuşacak birilerini arıyorum.

1. Ankara'da ailemle yaşıyorum. İstanbul'da ise bu çevrede kiralar epey pahalı göz attığım kadarıyla. Sizce doğru bir hareket mi olur taşınıp tek yaşamam?

2. Çok keskin olarak aklımda belirledim diyemem ama mobil uygulama geliştirme üzerine kendimi geliştirmek istiyorum. Bu alanda Ankara'daki seçenekler İstanbul kadar da geniş değil. Bu işi reddedersem iki üç ay gidip Ankara'da evde boş boş oturma ihtimalim var. Gelirimin büyük kısmını İstanbul'da kiraya vereceğim düşünüldüğünde hangi seçenek daha mantıklı?

3. Teklif fena değil ama İstanbul ve Ankara'dan yakın teklifler almıştım daha önceden. Çalışmak istemediğim sektörler olduğundan reddettim. "Maslak'ın stresi çekilmez, Ankara'da ailenle kalmaya devam et, huzurla yaşa. Sabrın sonu selamet. Ankara'da istediğin gibi bir iş bulursun." mu diyorsunuz?

4. Askerlik sebebiyle bir seneye kadar doktoraya başlamam gerekiyor. Ankara'da kalırsam Bilkent ya da ODTÜ, İstanbul'a gidersem İTÜ ya da Boğaziçi'nde yapmayı planlıyorum. Maslak bu noktada bana makul gelmişti. Ama Bilkent ve ODTÜ de bildiğim okullar sonuçta. Geçtiğimiz sene master bursu ve özel ders sayesinde aylık gayet iyi bir gelirim vardı. O yüzden master ve işi beraber götürme fikrine yanaşmadım. Öğrencilik hayatını, bir şeyler öğrenmeyi, ders anlatmayı seviyorum fakat kendimde ulvi bir araştırmacı kişilik görmediğim için yurt dışı doktora başvurusu yapmadım hiç. Bu kararımla ilgili de isteyen istediğini diyebilir.

5. Pozisyon iOS developer, benim Java ve Android ile ilgili az çok deneyimim var. Yeni bir platform öğrenmeye soğuk değilim. Yine de halihazırda zaten bildiğim şey üzerinden ilerlememin daha doğru olacağını düşünüyor musunuz?

İşin özü, sanırım comfort zone'umdan çıkmaya korkuyorum biraz. Şimdiye kadar ailemden uzakta hiç yaşamadım ve lisans ile yüksek lisansı dizlerinin dibinde okuyup 25'imden sonra da sıradan bir iş için yanlarından gitmek hem maddi, hem manevi olarak aklımı kurcalıyor. Yurt dışında bir iş olsa ya da doktora olsa bu kararı vermek daha kolay olurdu benim için. Şimdi gitmezsen ne zaman gideceksin derdim kendi kendime. Mevcut şartlarda şu ana dek başvurduğum ve teklif aldığım işlerin arasında en iyisi olarak görsem de bu işi endişelerim var. Aklımdakileri çözmemde yardımcı olabilirseniz çok mutlu olurum.
0
jack of hearts
(28.09.17)
kabul etmezseniz bir kaç ay daha evde boş oturacaksınız.

kabul edin. gidip eşyalı bir ev tutun. bu arada ankarada isteğiniz e uygun is bakmaya devam edin. bir kaç ay deneyip görürsünüz. daha doktoraya 1 sene var. o da bağlayıcı değil yani.

istifa etmek her şartta elinizin altında. baktınız olmuyor, dönersiniz iki bavulla.
ama sıfırdan ev kurmayın. eğer istanbulda kalacaksanız en az 1 sene eşyalı evde oturun. düzeniniz ve ihtiyaçlarınız belli olsun sonra isterseniz kendi bağımsız evinizi kurarsınız.
0
balik kraker
(28.09.17)
Bir Ankaralı olarak Ataşehir'de çalışıyorum.
2.5 senedir İstanbul'dayım.
bana gelen teklif Ankara'daki işimden aldığım maaşın iki katıydı, bir pozisyon üstüydü ve kariyer olarak önü son derece açık ve köklü bir firmaydı. Ankara'da baya mutsuzdum çünkü kendime göre iş bulamıyorum diye. o yüzden ben senin kadar fazla düşünmedim taşınırken.

şöyle söyleyeyim, eğer 4000 in altında bir teklif var ise, değmez. üstelik kafanda bu kadar soru varsa da zaten çok da içine sinmemiş demektir.

ha bu arada illa maslak'da yaşayacaksın diye birşey de yok. maslak metro hattı üzerinde, başka semtlere de bakılabilir. eğer gelmeye karar verirsen aklında olsun.
0
interview with the vampire
(28.09.17)
sektör-iş konusunda bir şey söyleyemem ama şunu söyleyeceğim: öğrencilik sebebiyle beş sene istanbul'da bulundum, dikiş tutturamadım ve en sonunda radikal bir karar alıp geçen hafta ankara'ya taşındım. bir hafta ankara'yı değerlendirmek için tabii ki yeterli olmayacaktır ama nefes aldığımı, "normal" bir muhitte normal insanlarla ve insan gibi yaşadığımı hissediyorum. büyük konuşmak gibi olmasın ama bu saatten sonra çok ekstrem bir şey olmadığı sürece hiçbir şekilde istanbul'da yaşamak gibi bir fikrim yok, her ne yapacaksam ya ankara'da yaparım ya da yurtdışına kaçmaya çalışırım.

çok iyi para kazanmıyorsan, kendini kalabalıktan izole etme lüksün yoksa istanbul çok yoruyor. ha aşığı da var, bu benim kendi görüşüm tabii ama ben nefret ettim. aklını çelmek gibi olmasın ama ankara'da iyi kötü kurulu düzenim olsa ben hiçbir koşulda istanbul'a gitmezdim.
0
der meister
(28.09.17)
yazılımcı olarak ankara'da seçenek az. buraya girip memnun olmasan bile o ara başka firmalara başvurup görüşüp başka bi iş ayarlayabilirsin.

burda biraz tecrübe edinir sonra da yurtdışına zıplarsın. tecrübe olayı önemli.

25 yaşına gelmişsin hala aileyle kalmak sıkıntı yapmıyo mu? ben bayramlarda gidiyorum 3. günde patlıyorum, dayanamıyorum.

kiralar pahalı evet ama bi tane ev arkadaşı edinebilirsin belki varsa eğer üniversiteden falan arkadaşın.

ben olsam giderdim. sonuçta kaybedeceğin bişey yok. baktın zor geldi, ankara'da ailenin evi var zaten direk oraya döneceksin.
0
contavolta
(28.09.17)
Üniversitedeki en yakın arkadaşlarım İstanbul'da yaşıyor ama ya öbür yakanın en ucundalar ya da aileleriyle beraber yaşıyorlar. Bizimkiler hayatım boyunca hiç sıkıp yormadı beni sağ olsunlar ev yaşantısında. Çok iyi anlaşan bir çekirdek aileyiz.

Edit: Bu arada lafı açılmışken şeyi sorayım. Doktoraya başladım diyelim bir sene sonra. Yurt dışından bir şirketten teklif aldım bilmem kaç sene sonra da. Bu durumda doktorayı bırakıp gitmeme yasal bir engel söz konusu mu?
0
🌸jack of hearts
(28.09.17)
1- maaşa bağlı. gerçi kısa vadede kazancını para üzerinden değil sektördeki ilerleyişin üzerinden düşünmen faydalı olacaktır.

2- 1. madde.

3- ankara'da seçenekler şu an kısıtlı ise gelecekte de kısıtlı olmaya devam edecek. aylık şahsi masrafın, kiran ve faturalarını hesaplayıp teklif edilen maaş ile karşılaştır. seni belli standardın üzerinde tutmaya yetiyorsa kabul et.

4- odtü ve bilkent'e girecek kalibrede isen burada da sana göre okul bulunur. ankara'dakiler için "bildiğim okullar" demişsin, güzel ancak kaygılanman gereken bu değil. askerlik yapmama motivasyonu sana doktora yaptıracak kadar güçlü ise yurt dışı seçeneklerine göz atman mantıklı olabilir.

5- hakim olmadığım bir alan, pas. sadece bir değişiklik düşünüyorsan tam sırası, onu söyleyebilirim. 35 yaşından sonra yapabileceğin bir şey değil bu.

comfort zone'dan çıkmak için ideal zaman dilimindesin. endişelerinin hiçbiri gerçek birer endişe değil. istanbul'da çalışılır, doktora da yapılır, yaşanır da... yapan var
0
zgrydn
(28.09.17)
Kisilik gelisimini tamamlaman icin bence biraz zorluklarla basetmen gerekiyor. Ayrica maslakta calisan biri metro ve hatta metrobus hattinda herhangi bi yerde oturabilir.

Istanbula gelmek istemezsen gelme, zaten cok kalabalik :) ayrica tek basina evde kalmak zorunda degilsin, flatshare yaparsin falan filan.
0
kuehles blondes
(28.09.17)
sırf aileden uzaklaşıp, comfort zone dan çıkman için kabul etmeni tavsiye ederim ben.

not: mesleki olarak hiç bir yatkınlığım yok senin alana.
0
Fusha
(28.09.17)
Yanıtların tümünü okuyamasam da sorunuzu tamamen okudum. Sizin de belirttiğiniz gibi tüm maddeler "konfor alanınız"dan çıkma kararıyla ilgili.

Lisans eğitimini bahsettiğiniz okullarda Ankara'da tamamlayan ve uzun süredir Maslak yakınlarında olan biri olarak benim seçimim İstanbul'du, yine öyle olurdu. Burda elbette 1. maddedeki gibi kazandığınız para önemli bir değişken, en azından kiranızı ödeyebildikten sonra kendinizi geçindirebilecek düzeydeyseniz kalan seçenekler tamamen kariyer planlaması.
İstanbul daha zor bir şehir olsa da kariyer seçeneklerinin Ankara'ya kıyasla fazla olduğu tartışılmaz. Elbette hayaliniz Aselsan gibi bir kuruma girip alıştığınız çevrede, alıştığınız şekilde huzurlı bir hayat sürmek de olabilir. Sizi neyin mutlu edeceği konusunda iyi düşünmek gerekli. Bazı insanlar dünyanın en iyi şirketinde çalışsalar da huzurlu ve aileleriyle birlikte olmayı tercih edebilirler, hepsi seçim sonuçta.. Ancak dediğim gibi bir ODTÜ'lü ya da Bilkentli'nin Maslak'tan gözünün korktuğu için kararını değiştirmesi çok anlamlı değil :) Yüksek lisans için Boğaziçi de fena bir seçenek sayılmaz ;)
0
hana bi
(29.09.17)
(10)

31 bağımlısı ergen oldum (yardım)

qazedcsrfvtyhngujmkol
Ya her gün çekiyorum neredeyse çekmeyim biraz bekleyeyim diyorum en ufak uyarıcıda kasıklarım falan ağrıyor mezi geliyor mecbur çekiyorum. Artık bıktım ya sırf düzelir belki diye sevgili arıyorum. Millet kaldırmak için uğraşır benim derdime bak spor falan yapsam azalır belki de onu da yapasım gelmiy
Ya her gün çekiyorum neredeyse çekmeyim biraz bekleyeyim diyorum en ufak uyarıcıda kasıklarım falan ağrıyor mezi geliyor mecbur çekiyorum. Artık bıktım ya sırf düzelir belki diye sevgili arıyorum. Millet kaldırmak için uğraşır benim derdime bak spor falan yapsam azalır belki de onu da yapasım gelmiyor. En fazla yürüyorum o da kesmiyor. Yok mu bi yöntem ilaç falan. Ne yapıcam.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(26.09.17)
kes kurtul
0
eeb
(26.09.17)
Kız arkadaş edin yoksa tuglayla vur kendine gelsin..
0
redeath
(26.09.17)
@AlsterWasser o bana göre değil bekleyince meninin kıvamı iğrenç oluyor. O yüzden uzun süre beklemiyorum yapmadan. Ama her gün de olmasın diyorum.
0
🌸qazedcsrfvtyhngujmkol
(26.09.17)
@qazedcsrfvtyhngujmkol, abi meninin kıvamına takman gerçekten enterasan.
napiyon yemeklere mi katıyon.

cevap: kişisel tecrübem ilgilenecek başka bir şey bulacaksın ya da yalnız kalmamaya uğraşacaksın. etrafında insan olunca haliyle yapamazsın diye umuyorum.
0
ilkot
(26.09.17)
"neredeyse çekmeyim biraz bekleyeyim diyorum en ufak uyarıcıda kasıklarım falan ağrıyor mezi geliyor mecbur çekiyorum."

buradaki "mezi" nedir? meni mi? eğer bir iki gün çekmeyince meni geliyorsa doğru doktora koşuyorsun. o gelen şeyin meni olmadığına neredeyse eminim çünkü.
0
sen git ben geliyorum
(26.09.17)
mastürbasyon bağımlılığından kurtulma rehberi" diye bir ekşi yazarının yazısı var okuyablirsin.
0
güneyli çocuk
(26.09.17)
kafanı dağıtman lazım dayı. çok yalnız kaldığında, yapacak bi şey bulamadığında osbire verirsin kendini. senin doktora osbirden dolayı değil, beynini yiyip bitiren psikolojik durumların için gitmen gerekiyor. sana 500 kişi en az 5 bin kere söyledi git diye. ısrarla kendini eve kapatıp sorunlarına duyuruda çözüm aramaya çalışıyosun. biraz daha aktif bir hayatın olursa, aklında otuzbir dışında düşünebileceğin şeyler olursa her şey yoluna girer. cinsel hayatı olmayan birinin osbire davranmasında sıkıntı yok. millet niye "nofap" diye kasıyor onu da anlayabilmiş değilim. sevişemiyosan arada yap işte nedir amk amaç, abazan abazan gezince daha mı iyi oluyor anlamadım ki.

ayrıca "millet kaldırmak için uğraşır benim derdime bak" kısmında fena cringe eyledim. bunu yazarken ne düşündün, "oooo adamın ziki inmiyor deli sevişir bu" diyen duyuru kızlarının mesaj kutunu patlatacağını falan mı? kimse kaldırmakla uğraşmıyo valla, hepimiz aslan gibi çocuklarız, hatta aramızda sevişenler bile varmış.
0
der meister
(26.09.17)
der meister+1 olmakla beraber hiperseksüelite psikiyatrik ve psikolojik sorunların belirtisidir, yani cok acaip s.kici olabilirsin ama ağzından salyalar akarken bu bir işe yaramaz.

o açıdan bir doktora görün.
0
binder dandet
(26.09.17)
Masturbasyon bağımlılığı büyük sorun erkekler için özellikle. Hatta son jenerasyonlarda daha arttı diye biliyorum. Hatta cinsellikle ilgili en fazla bilgiye ve olanağa sahip olup bunu en az yaşayan dolayısıyla deli gibi asılan bir nesil var karşımızda. uzun vadeli etkileri de oldukça olumsuz. Masturbasyon sağlıklı cinsel hayatın bir parçası olsa da ölçüsüz ve her gün yapman zararlı. Detaylarını araştırabilirsin. Kendine öncelikle bir süre belirle. 1 hafta diyelim. 1 haftanın sonunda çok fena asılacağını düşünerek dokunmamaya çalış. Tabi nasıl kısmı sende. Çünkü her bağımlılık gibi kurtulmanın yolu iradeden geçiyor. İçsel olarak kurtulmak isteyip istemediğine karar vermen gerekiyor önce. Yani tabiki istiyorsun ama, çocuk isteği gibi iradesiz mi yoksa 50 kg verip sağlığına kavuşan kadının iradeli isteği mi. 2ncisi gibi ise masturbasyon yapmadığın her günü bir bağımlılıktan intikam aldığın gün olarak kabul etmeye başla. mesguliyet, spor vs. tabiki olumlu şeyler. Bir de bunlara kendine yapılacak işler checklist'i oluşturmayı da ekleyebilirsin. Bu da meşguliyet seviyeni artıracaktır. Son olarak offline sakladığın var ise, tüm pornolarını sil. İlginin odağı megabyte'lar değil, kadın teni ve kokusu olmalı.
0
twelfth
(27.09.17)
Kendine oral yapmayı dene, spermler boşa gitmemiş olur.
0
Cursed Chico
(14.10.17)
(10)

bir grubun hastalık derecesinde fanı olma

isimsiz uye
1 sene olacak, bi grup dışında hiçbir müzik icra eden adamı/grubu adam gibi açıp dinlemedim nerdeyse. hiç ama hiç sıkılmadın mı derseniz hayır, kesinlikle hayır! ama esas bu tuhafıma gidiyor. bende bir anormallik mi var? şu an o grup dışında çalan müziklere de katlanamıyorum
1 sene olacak, bi grup dışında hiçbir müzik icra eden adamı/grubu adam gibi açıp dinlemedim nerdeyse. hiç ama hiç sıkılmadın mı derseniz hayır, kesinlikle hayır! ama esas bu tuhafıma gidiyor. bende bir anormallik mi var? şu an o grup dışında çalan müziklere de katlanamıyorum
0
isimsiz uye
(26.09.17)
ben de lise zamanında sadece ayna dinledim 1 yıl boyunca. ayna deyince aklıma o günler ve sürekli aklımda olan o kız geliyor. pişmanım. çok acı veriyor o hatıralar. dinlemiyorum artık o yüzden.
bir ömür de böyle kalır gibime geliyor. en sevdiğim grup, en sevdiğim şarkılar canımı yakıyor.
0
diffarentiationation
(26.09.17)
bir sene cidden fazlaymış başka hiçbir müzik dinlememek için ama bence çok da garip değil ya, bazı gruplar insana çok daha farklı hissediyor. "aaa bu benim lan!" diyorsun. hele ki ergenliğinde tanışmışsan falan kişiliğinin parçası gibi geliyor.
0
der meister
(26.09.17)
12 yaşında Iron Maiden, 18 yaşımda The Doors için yaptım bunu.

Şu an 24 yaşındayım, hayatımın hiçbir evresinde bu tarz heyecanlar, istekler duymuyorum. Herhangi bir aktivite, eşya ya da insan için de böylesine bağımlılık göstereceğimi sanmıyorum. Yaş ile ilgili olabilir. Yıpranmışlık düzeyi ile ayrı ilgili olabilir bilmiyorum.

Bence durumunuz problem değil ama kalıcı olmayacak diye düşünüyorum. O yüzden zevk aldığınız sürece doya doya dinleyin, tadını çıkarın.
0
landho
(26.09.17)
Hangi grup
0
baldur2
(26.09.17)
@baldur2 pink floyd
0
🌸isimsiz uye
(26.09.17)
Pink Floyd ise başka bir şey dinlemeye gerek yok zaten.
0
landho
(26.09.17)
ben de pink floyd'a takılıp kalmıştım bir dönem böyle. derya deniz grupları sindirmek kolay olmuyor, bu yüzden sıkmıyor. benzer bir şeyi camel, tool ve pain of salvation'da yaşadım ben. özellikle tool, okuyarak, dinleyerek, şarkı sözleri üzerine düşünerek bitmiyor. aklını bolca kurcalayacak kadar zengin. üstelik şarkılar hakkında okudukça, öğrendikçe kendini zeki sanıyorsun :)

pink floyd da tool gibi iste, sözleri tool kadar karışık değil, tool kadar okuma yapmayı gerektirmiyor ama müzikal anlamda tool'dan daha zengin, bu da bolca doyuruyor seni.

eğer çok seviyorsan ve aynı zevki veriyorsa devamlı aynı yemeği yemekte sorun yok bence. afiyet olsun.
0
rahip janick
(26.09.17)
Yani, pink Floyd bu soruya verilebilecek en makul cevap zaten. Hepimizden daha normalsin :)
0
baldur2
(26.09.17)
isimsiz uye yaş kaç acaba?

belli dönemlerde takıntı oluyor ama sonra geçiyor. ben orta okuldan lise 1e kadar sadece iron maiden dinlemiştim mesela. sonra biraz düzelir gibi oldum üni zamanları doom metale sardım gene başka hiç birşey dinlemiyordum. diğer müzik türlerine de ağır sövüyordum hatta. şimdi mesela 32 yaşıma geldim çoğunlula jazz dinliyorum arada ofiste müslüm gürses,bergen felan açıp dinliyorum. özetle insan değişiyor. o tarzı yada o grubu sindirince yeni arayışlara geçiyor. bence normal yani sizin durum. hatta pink floyda bende sardırasım var
0
genc irisi
(26.09.17)
bunun king crimson'ı da var. adamlar çok kilit müzik yapıyor, atmosferleri çok güçlü hepsinde, normal yani takılı kalıp uzun süre dinlemek. kafan güzel dinliyorsan ekstra huşu konusu da var tabe.
0
hasmetizm 2046
(26.09.17)
(18)

neler dinliyorsun son zamanlarda?

Apocalypse
sb.tek bir link yolla yeter.https://www.youtube.com/watch?v=BO2l9s2C91Yen güzel benimks.
sb.

tek bir link yolla yeter.

www.youtube.com

en güzel benimks.
0
Apocalypse
(25.09.17)
secrexv2
(25.09.17)
der meister
(25.09.17)
freebird5406_2
(25.09.17)
www.youtube.com

carina round <3
0
rahip janick
(25.09.17)
tepedeki psychedelic adam
(25.09.17)
Metin Altıok Şiirlerinden Şarkılar (Ankâ) Various Artists
open.spotify.com
0
Karmaşıklık
(25.09.17)
l arrache coeur
(25.09.17)
www.youtube.com

ne anlarlar dertten halden..
0
AlsterWasser
(25.09.17)
turuncu tonlarda
(25.09.17)
lesmiserables
(25.09.17)
jazzabel
(25.09.17)
güzelmiş seninki. 1 haftadır sadece arap şarkıları dinlemekten yorulmuştum iyi geldi.

www.youtube.com
0
klar
(25.09.17)
valla ben 2 haftadır filan sırf sen olsan bari dinliyorum. cover'ını yapıcam onun.
0
otonomo
(25.09.17)
Mobilden yaziyorum link veremeyeceğim.
Manus baba...
0
tociess
(25.09.17)
Charles Bradley yeni öldü, bekleniyordu ama yine de üzücü tabi, onu dinlerim bir süre. Mighty Sam Mcclain falan, o sulara dalıyorum son zamanlarda.
0
tiny penny
(25.09.17)
Nina Zilli - 50mila
www.youtube.com
ve
Pink Floyd- Coming Back to Life (çoğunlukla 2:30 sonrasını dinliyorum)
www.youtube.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.09.17)
Birsen tezer
Yavuz cetin
Oasis
Riverside
Arctic monkeys
Katatonia
0
baldur2
(25.09.17)
çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum, koloratür sopranoyum. son 2 senedir kendi bestelerimi yapıyorum ve onları tanıtmak için uğraşıyorum. şu aralar yerel radyolarda çalmaya başladı.

eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.

TÜR: ALTERNATİF/INDIE POP

Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)
0
mirror of erised
(23.07.19)
(3)

Ne dinliyim?

new day new life
Farklılık arayışındayım sevdiğiniz ne varsa atın üstüme de dinleyeyim, belki severim.
Farklılık arayışındayım sevdiğiniz ne varsa atın üstüme de dinleyeyim, belki severim.
0
new day new life
(24.09.17)
youtu.be bu adamın yaptığı her şey gözüm kapalı tavsiye. mesaj da attıp deminki duyuru için.
0
Golden Ratio
(24.09.17)
bu ara "öze dönüş" projesi kapsamında bol bol neue deutsche härte dinliyorum. vurdulu kırdılı, güçlü, iyi motive ediyor. araya rus folk metali de ekleyeyim. almanca ve sert müzik sevmiyorsan hiç açma bile hehe

eisbrecher - miststück

www.youtube.com

oomph - das letzte streichholz

www.youtube.com

arkona - slavsia, rus

www.youtube.com

eisbrecher - was ist hier los

www.youtube.com

eisbrecher - verrückt

www.youtube.com

arkona - yarilo

www.youtube.com

eisbrecher - volle kraft voraus

www.youtube.com

oomph - labyrinth

www.youtube.com
0
der meister
(24.09.17)
hailtothethief
(24.09.17)
(10)

Hayal kırıklığınız oldu mu?

sorunvar
Hayal kırıklığınız oldu mu hiç ?
Hayal kırıklığınız oldu mu hiç ?
0
sorunvar
(24.09.17)
soru buysa cevabım evet.
0
AlsterWasser
(24.09.17)
evet.
0
secrexv2
(24.09.17)
Olmaz mı hiç

Kesin geçeceğim mülakatı geçemediğim ve hayal kırıklığı yaşadığım da oldu,
"Ben istemezsen bitmez" dediğim ve benim de bitmesini istemediğim ilişkimin absürt biçimde bitmesiyle hayal kırıklığı yaşadığım da oldu. Ki kendisi ruh ikizi denen şeye inandırmıştı beni.
Çok yakın arkadaşlarımdan birinin bana ve çevremizdeki insanlara çok buyum yalan söylediğini anladığım ve yine kendime inanmayıp teyit ettirdiğim an da hayal kırıklığı yaşadım. Sonra o insanın inkâr edip, kayıtlara baktırdığımı söylediğimde ise bunu yaptım diye ağza alınmayacak laflarını duyduğumda da yaşadım.

Üniversite bittikten sonra hayatımda bir sürü yaşamışım şimdi bakıyorum da.
0
mojiziku
(24.09.17)
Oldu.
0
Tears of Devil
(24.09.17)
1.5-2 yıl önce f1 ile ilgili bir doktora pozisyonuna başvurmuştum irlanda'da. ab vatandaşı değilim diye başvurumu değerlendirememişlerdi bile. o çok koymuştu en son. iyi ki koymuş gerçi şimdi düşününce.
0
ron dennis
(24.09.17)
nefes alıyo musunuz gibi bi soru olmamış mı yav, kimin hayal kırıklığı yok allaşkına.
0
der meister
(24.09.17)
Çok.
Sonrasında kalpsiz oldum sanırım böyle daha güzel.
0
ketcapli dondurma
(24.09.17)
olmaz mı? çoook.

bak şu söz çok güzel: "herkesin bir derdi var. kiminin elması küçük, kiminin ekmeği yok."
0
runagain
(24.09.17)
e olmayan var mıdır ki? herkesin kesin olmuştur
0
faik abi
(24.09.17)
Soru mu bu şimdi? Hayatında hiç hayal kırıklığına uğramayan insan var mıdır acaba.
0
i m cool with that
(24.09.17)
(6)

Hızlı yürüyüş ve koşu sırasında kaval kemiğinin ortasında ağrı ve yanma ?

erncnr
Merhaba. 1 aydır koşu sporuna önem verdim ve koşmaya başladım fakat 2-3 koşudan sonra ayağımda kaval kemiğinin tam ortasında ağrı ve yanma hissi başladı. Koşuyu bitirince 5-10 dk sonra ağrı geçiyor fakat her koşuşumda ya da hızlı yürüyüşümde tekrar ağrıyor. Ellediğimde de o bölgede ağrı oluyor. Dokt
Merhaba. 1 aydır koşu sporuna önem verdim ve koşmaya başladım fakat 2-3 koşudan sonra ayağımda kaval kemiğinin tam ortasında ağrı ve yanma hissi başladı. Koşuyu bitirince 5-10 dk sonra ağrı geçiyor fakat her koşuşumda ya da hızlı yürüyüşümde tekrar ağrıyor.

Ellediğimde de o bölgede ağrı oluyor. Doktora gittim röntgen çekildi fakat bir şey çıkmadı. Acaba sorun nedir ve bu sorunun üstesinden nasıl gelebilirim ?
0
erncnr
(24.09.17)
ağrı kemikte mi yoksa kemik bölgesindeki kaslarda mı?

mr çektirdiniz mi?
0
cedex
(24.09.17)
kaval kemiğinin tam ortasında fakat oradaki tibialis anterior kasında mı yoksa kemikte mi bilemiyorum. mr için tarih aldım fakat ben sorunu hemen çözüp tekrar koşulara başlamak istiyorum.
0
🌸erncnr
(24.09.17)
kas zayıflığı yüzünden.
0
secrexv2
(24.09.17)
istediğiniz cevap olmayacak ama bende bu liseden beri yani yaklaşık 7 yıldır var. mr, röntgen, emg... yapmadıkları şey kalmadı. hiçbir şey çıkmıyor. bende bazen kaval kemiğinde yanma dışında ciddi bir his kaybı da oluyor, artık daha nadir olsa da bazen hızlı yürüdüğümde ayağımı bilekten kaldıramıyorum. düşük ayak dedikleri şey. ne fıtık çıkıyor ne başka bir şey. defalarca gittim, farklı yerlere gittim. hepsi "bir şey yok" deyip gönderdi.
0
der meister
(24.09.17)
Sadece koşarken benimde fazla kasılma ve yanma oluyor bacak kaslarımda dinlenip dinkenip koşuyorum yada bisiklet sürüyorum sebebini araştıramadım
Mineral vitamin eksikliğide yapıyormuş sanırım
0
kararsızataletfilozofu
(24.09.17)
Muhtemelen bacaklar kıllı ve uzerinizde topuka kadar inen eşofman var. Yani bahsettiginiz ortam tempolu harekette fazla ısinip terliyor hava icerde kaliyor.

Bir de bu isi şort/kapri gibi seylerle deneyin.

Bende de aynisi olurdu, doktora gitmedim ama yukarda yazdıkları gibi kas zayıf desen haftada 2-3 maç yapardim o zamanlar.... Bence ortama kisa zamanda cok yuk biniyor ayrica fazla isinip ortam hava almıyor.
0
qobel
(24.09.17)
(5)

bu İngilizce öğrenememeye bir dur diyoruz- neler yaptık? ( 2 farklı soru)

yuvarlanantencereninkapagi
bugün kendi kendime oturdum düşündüm. bunu zaten surekli dusunuyorum ama düşünüp düşünüp harekete geçmiyorum. VE HAREKETE GECMELIYIM dedim. sadece İngilizce meselesi de değil, " liseden mezun olduğumdan beri kendime ne kattım, naptim ulan" dedim. hiç bişey yapmamısim. HICBIR ŞEY. neler yapabilirdim,
bugün kendi kendime oturdum düşündüm. bunu zaten surekli dusunuyorum ama düşünüp düşünüp harekete geçmiyorum. VE HAREKETE GECMELIYIM dedim. sadece İngilizce meselesi de değil, " liseden mezun olduğumdan beri kendime ne kattım, naptim ulan" dedim. hiç bişey yapmamısim. HICBIR ŞEY. neler yapabilirdim, çok şey yapabilirdim. kendi adıma ve dahi insanlık adına. kendim için bile bir şey yapmamisim. sosyokültürel anlamda bir gerileme olduğunu bile söyleyebilirim. bu düşünceler tabii beni mahvetti, içimi kanattı. tıp fakültesinin gerçek bir pişmanlık olduğuna inancım arttı. tabii her seyi, kendi esekligimi tıp fakültesine, parasal imkanlara, hayat şartlarına bağlayam. bunun farkındayım.

İlk sorumuz şu olsun oyleyse; liseden mezun olduğunuzdan beri neler yaptıniz; kendinize ne kattiniz, nasil geliştirdiniz, gelişim olarak gördüğünüz şeyler nelerdir? ( her şey olabilir; şu kadar ülke gördüm, şu kadar dil öğrendim, şu kitabı okudum, yüksek lisans yaptım ya da herhangi bir şey)

2. şu yaşıma geldim hala ingilizce öğrenemedim. nefret ettim bu meseleden artık, makale okuyamiyorum hic bişey yapamıyorum. bu işin özü nedir, kendi imkanlarimla kesin olarak öğreneceğim yol nedir, nasıldır? kendi imkanlarımla yapamaz mıyım; illa kurs, yurtdisi vs mi lazım? maddi olanaklar beni kısıtlıyor bu anlamda. kendi imkanlarımla en iyisini nasıl yaparım? şu kitabı al su kadar çalış, şu uygulama güzel, şu podcast iyi, site vs bütün önerileri bekliyorum.


bunları düşüne düşüne kendimi paraladim. yıprandım. adeta curudum. sosyal mesajimi da vereyim; tıp fakültesi ve fakirlik pismanliktir.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.09.17)
Ben de kaydadeger bir şey yapamadım ya, akşam akşam keyfini kaçırdın. Belki Rus/İngiliz edebiyatı okudum falan diyeceğim de eskiden daha çok okurdum, orada bile pozitife geçemedim.

İngilizce için aç medscape'ten haberleri oku, videolar, testler, notlar falan var. Güzel site.
0
doxanikee
(24.09.17)
tıp okuyan biri olarak böyle bir kaygın olmasına acayip saygı duydum, açıkçası ben tıp fakültesi öğrencisi olsam ve iki senede bir yıl atlayabilsem (yani 6. senemde üçüncü sınıfta olsam falan) egomdan, şerefsizliğimden geçilmezdi valla.

ben de bu konuda çok doluyum. lisede cidden iyi bi öğrenciydim. herkes ümitliydi, çok büyük adam olacaktım falan. 23 yaşında, istediğim bölüme nihayet başlıyorum ama hazırlık okuyacağım. arada geçen 5 sene bana mental anlamda çok şey kattı ama bu biraz da boş teselli sanırım; o arayı sığır gibi değil de daha verimli geçirseydim, muhtemelen çok daha fazla şey katabilirdim kendime, sonuçta herkes 18-23 arasında olgunlaşıyor, öyle ya da böyle.

bu süreçte "aferin lan, iyi ki yapmışım" dediğim az şey var. bir, rusça öğrendim. a2 seviyesinde ama olsun, zaten rus dili ve edebiyatı okuyacağım için çok da önemli değil, haziran'da b2 olur kısfmetse.

ukrayna ve belarus'a gittim. ukrayna'da iki değerli arkadaş edindim. hayata bakış açımı falan büyük ölçüde değiştirdiler. birisi çiftti. abi-abla gibiydiler, çok şey öğrendim. diğeri daha çok akran gibi. şu asosyal halimle gidip harkiv ormanlarında ateş falan aktım, o da geldi beni ziyaret etmeye, kendi adıma "yaşıyorum lan" diyebileceğim güzel şeyler tecrübe ettim o insanlarla. çocukken hayalini kurduğum şeyleri yaptım. dışarıda hava -15 dereceyken trenle tıngır mıngır sabahın köründe belarus'a falan girdim mesela. becerebilirsem bunları hikayeleştirmeyi çok isterim. benim adıma inanılmaz dolu ve güzel şeylerdi.

onun dışında aklıma bir şey gelmiyor. ukrayna'ya 5-6 kez gittim, rusça öğrendim, hayatımı olumlu anlamda değiştiren bazı insanlar tanıdım. somut olarak kendime bir şey katabildiğimi düşünmüyorum açıkçası.

ama gelecekten ümitliyim, onu net olarak söyleyebilirim. şu an bakınca liseyi bitirirken tam bir gerizekalıymışım diye düşünüyorum. okul asla bitmeyecekmiş gibi gelirdi, o yüzden okuyacak motivasyonum yoktu. sanki beş sene sonra ben olmayacakmışım ya da bambaşka biri olacakmışım gibi... hayır. beş sene geçti. hala aynı kişiyim. hala rusya ve almanya hastasıyım. hala yurtdışına kaçmak istiyorum. hala aynı müzikleri seviyorum, hala buz hokeyi izliyorum, hala büyük ölçüde aynı herifim işte. muhtemelen beş sene sonra da böyle olacağım, o yüzden artık "ohoo kamki ölürüz o zamana kadar amk" diye demoralize olup da saçmalamak yerine, küçük adımlarla ilerlemeye çalışıyorum. liseden sonra, başlayıp da bitirebildiğim tek şey sanırım geçen sene gittiğim rusça kursuydu. istikrar ve başarı sağlayabildiğim belki de tek şey... bunun üzerine koyacağım şimdi.

bazı şeyler için geç mi kaldım? evet. hayatımın en verimli yıllarını büyük ölçüde bomboş mu geçirdim? evet. ama buna takılmak istemiyorum artık. çünkü böyle yaparsam, 28 yaşında da diplomasız ve boş hayat yaşayan biri olacağım. mızmızlanmayı kesip ayağa kalkarsam, yol alacağım.

bakıyorum mesela. bu akşam eisbrecher dinliyorum. alexander wesselsky. ulan taş gibi adam. bakıyorum, kaç yaşında? 48. yahu benim bu adam olabilmek için önümde 25 sene var... yaşadığımdan daha fazla. neyi kaybettim ki? rusça mı öğrenemem 25 senede? almanca mı öğrenemem? lisansı bitirip yüksek lisans mı yapamam?

uzun lafın kısası, ben 18 yaşındayken hayatım 25'te bitecekmiş gibi hissediyordum. halihazırda yaşlanmıştım. sevişememiştim mesela, artık anlamı yoktu... hayatımda daha iyi ve güzel bir şey olmayacaktı. sonuçta 20-21 yaşına gelecektim, o saatten sonra ne yaşayacaktım ki?

bu zihniyetten büyük ölçüde kurtuldum artık. 22-23 gibi "lan daha yeni başlıyo, go go go" demeye başladım.

o yüzden liseden beri ne yaptın dersen neredeyse hiçbi şey yapmadım ama sanırım hayatımın geri kalanını kazanacak mental gücü buldum ki bu benim için her şeyden önemli.

bu arada cidden bayılıyom bu şarkıya ya, bunu dinleyip de kötü hissetmek imkansız zaten, burda da paylaşcam,

www.youtube.com

***

ingilizce konusunda şunu söyleyeyim: yurtdışı ya da kursa kesinlikle gerek yok ama kendi kendine zorlanıyorsan kursa gidebilirsin. çok büyük fark yaratıyor. ben beş senede öğrenemediğim rusçayı kursta 3-4 ayda öğrenmiştim. şimdi imkanlar bol, nette her türlü kaynak mevcut ama kurs ortamı daha ciddi oluyor. bi ağırlığı oluyor. kendini disipline etmek ve öğrendiklerini akılda tutmak açısından daha faydalı bence. yurtdışına kesinlikle gerek yok. faydası olur mu? muhakkak olur. ama ingilizce öğrenmek için yurtdışına gitmeye asla gerek yok yani. çok fazla paran varsa ve yurtdışında yaşayayım diyorsan 6 aylığına falan gidersin yapabiliyosan, onun dışında asla gereği yok.
0
der meister
(24.09.17)
hacım şöyle:
liseden 92de mazun oldum.
ingilizce-almanca-çince öğrendim (almanca hazırlık okudum).
rahmetlik pederin istediği okulda okudum.
sonra doktora yaptım.
sonra 35te ikinci kariyerime başladım.
sonra yırtdışında çalıştım.
sonra kariyerime başka bir kurumda aynı işte devam ettim.
sonra yine yurtdışında çalışıyorum (yakında dönüyorum).
pişman olduğum şeyler var mı? çok...
ama insansın işte hata yapıcan. insanın en müyim özelliği bu. peki nolucak? takılmadan uyandığın yerden yaşamaya devam edicen sonra yine uyuycan. uyandığında yeniden harlıcan ataşı.
böyle anladım ben. bilemem.
ingilizce öğrenmek istiyosan bi yurtdışı öneririm sana (biraz temelin olduğunu varsayıyorum).
0
fempusay
(24.09.17)
Liseden sonra uni.ye basladim. Hazirlik sinavini hemen gectim 4 yilda mezun oldum. Uni.sirasinda 10 ulke gezdim ve birinde 1 donem okudum. Okul bitince ABD'ye gidip 6 ay yasadim. Sonra 2 yil calisip yuksek lisansa basladim. Bu arada 10 tane daha ulke gezdim. Sonra ABD'ye gidip 1 yil yasadim. Orada doktoraya baslayacaktim ki sorunlar cikti. Bu kadar ugrastiktan sonra hic beklenmedik sorunlar hayati etkileyebiliyor. Neyse simdi Turkiye'de doktoraya basliyorum. Ingilizcem C2 seviyesinde cikiyor. ABD'de ortamlarda Amerikali olmadigimi hissetmediler. Zaten onlarin ALES'ine (GRE) girip de doktoraya kabul almistim. Ancak dil ogrenmenin sonu yok. Hala bir kelime gordugumde onu ogrenmeye ve kullanmaya calisirim.

Ayrica 6 yil Almanca dersi aldim ama bu 7 yil once bitti. Avusturya'ya gitmistim bir hafta. 6 yil ogrendiklerim pekisti ama sonra kullanmadikca unutuyorsun. Bir nedenden dolayo Cekcede de B1 olmustum ama onu da unuttum. En kotusu de Cekce konustugum videolarin olmasi ve simdi ne dedigimi anlayamamam.
0
Traveller
(24.09.17)
merak olmadan ingilizce öğrenilmez.
sosyal hayatınızda birisine birşey dediniz. sonra içinizden düşünmelisiniz. ulan ben bunu ingilizce nasıl derdim diye. ya da birisi bana gavur memlekette abuzıttın mı dese mal gibi kalır mıyım diye endişe etmelisiniz. bir gün yabancı dil konusunda teste tabi olacağınızı bilin. öyle a2 b2 bilmem ben :D

sırf bu işler için web sitesi yaptık onun duyurusunu yapmaya geldim bende, aha buraya yazıyorum.
www.mikroceviri.com
0
exodussian
(24.09.17)
(21)

elinizle 3'u nasil gosteriyorsunuz?

fakyoras
selam,"hocam 3 cay" derken serce-yuzuk-orta parmagimi gosteriyorum ben. insanlar "3 oyle mi gosterilir yahu" diyor.siz nasil gosteriyorsunuz?bas-isaret-orta parmak mi?isaret-orta-yuzuk partmak mi?yoksa benim gibi serce-yuzuk-orta parmak mi?tek degilim di mi :(
selam,

"hocam 3 cay" derken serce-yuzuk-orta parmagimi gosteriyorum ben. insanlar "3 oyle mi gosterilir yahu" diyor.

siz nasil gosteriyorsunuz?

bas-isaret-orta parmak mi?
isaret-orta-yuzuk partmak mi?
yoksa benim gibi serce-yuzuk-orta parmak mi?

tek degilim di mi :(
0
fakyoras
(22.09.17)
İşaret, orta ve yüzük parmağım ile izci selamı veriyorum.
0
tahin pekmez yoğurt
(22.09.17)
Bas, isaret, orta
0
crown
(22.09.17)
senin gibi yapmaya çalışırken çok zorlandım :/
elimde göstermem gerekirse işaret-orta-yüzük şeklinde gösteriyorum
0
olabilir ya da olmayabilir
(22.09.17)
Baş ve serçe parmağı elin içinde birleştirip işaret orta ve yüzük parmağı ile gösteriyorum.
0
Amaranta ursula
(22.09.17)
ben işaret-orta-yüzük üçlüsüyle gösteriyorum. şimdi denedim de, baş-işaret-orta istesem bile yapamıyorum. zor geliyor. parmaklarımı tam olarak açıp kaldırmakta zorlanıyorum, bileğe doğru geri çöküyorlar. işaret-orta-yüzük çok daha rahat. hepsi allah allah deyu arşa yükseliyor.

senin tarzında sıkıntı gösterdiğin değil de göstermediğin parmaklar. sadece türkiye'de değil yanılmıyorsam italya'da da "top musun olm" anlamında kullanılıyor. ondan öyle demişlerdir herhalde. yoksa sen yine üç yapıyosun ama diğer iki parmak "ibne misin"e dönüyor eheh. cinsiyetçi, geri kalmış, zalımey toplumlarda böyle :(
0
der meister
(22.09.17)
serçe yüzük orta kombinasyonu ters "topsun olm" işareti oluyor, iyi başın belaya girmemiş bugüne kadar.

işaret-orta-yüzük yapıyorum ben, parmaklarım uzun olmadığı için baş parmaklı olanı yapmaya çalışınca yüzük ve serçenin eklemi ağrıyor.
0
Bruce
(22.09.17)
serçe-yüzük-işaret
0
elorelia
(22.09.17)
İşaret, orta, yüzük.
0
i m cool with that
(22.09.17)
Senin gibi yapiyorum
0
cabiday
(22.09.17)
seninki nba stili.

işaret orta yüzük
0
cay koy geliyorum
(22.09.17)
Serçe + orta + baş
0
eeb
(22.09.17)
Inglourious Basterds filmini tavsiye ederim, şu sorunuzdan hareketle.
0
cedilla
(22.09.17)
Baş-işaret-orta ile gösteriyorum. En yaygın hali ise işaret-orta-yüzük. Orta-yüzük-serçe ile 3 göstermeyi ise daha önce hayatımda (filmler/diziler dahil) En fazla 1 ya da 2 defa görmüşümdür.
0
nawar
(22.09.17)
İşaret orta yüzük
0
keep out
(22.09.17)
Art arda sayarken baş parmaktan başlıyorum, 3 numara da Baş-İşaret-Orta parmaklar oluyor. Birine gösterirken direkt 3 yapacaksam İşaret-Orta-Yüzük işe gösteriyorum.
0
Lim5
(22.09.17)
işaret-orta-yüzük.


aklıma soysuzlar çetesi filmini getirdi bu soru:)
0
jamiro
(22.09.17)
İşaret orta yüzük :)
0
mutlusismankedi2015
(22.09.17)
baş işret orta
0
basond
(23.09.17)
Apocalypse
(23.09.17)
Aha iste boyle diyip nah capsi koyan cikmamis, ne kadar seviyelisiniz olm benim aklima ilk bunu yapmak gelmisti :(
normal cevap: isaret orta yuzuk
0
evde liyakat kalmamis
(23.09.17)
yüzük-orta-işaret genelde. bazen baş-işaret-orta şeklinde çıkıyor. nadiren de serçe-yüzük-orta.

soysuzlar çetesi filminde alman subayı bardakilerin ajan olduğunu bu "3'ü gösterme" olayından anlıyordu. çatışıp birbirlerine girdikten sonra sordular alman subaya, ajan olduğumuzu nereden anladın diye... "almanlar 3'ü böyle (sanırım baş-işaret-ortaydı) gösterir, böyle (işaret-orta-yüzük) değil" demişti.
0
runagain
(23.09.17)
(37)

mevcut cep telefonunuz?

diffarentiationation
marka, model, ne zaman aldınız ve memnun musunuz?asus zenfone 6, 3 sene önce aldım, asus'un allah belasını versin, bir daha almam.
marka, model, ne zaman aldınız ve memnun musunuz?

asus zenfone 6, 3 sene önce aldım, asus'un allah belasını versin, bir daha almam.
0
diffarentiationation
(22.09.17)
GM 5 plus, 2016 Ekim'de aldım. Aşırı pişmanım.
0
doxanikee
(22.09.17)
xiaomi 5 - 2 ay önce aldım.
0
xu
(22.09.17)
zenfone 2. iki sene önce aldım, gayet memnunum açıkcası. asus'a sövüyor herkes ama.
0
secrexv2
(22.09.17)
iphone 5
2013
0
brakgn
(22.09.17)
xiaomi redmi note 3
1 sene once aldim
gayet memnunum
0
toua tokuchi
(22.09.17)
htc one m8 o kadar temiz kullanmama rağmen şarj girişi bozuldu zar zor şarj oluyor sakın yaklaşma.
0
mikahakkinen
(22.09.17)
Note 4. 1 buçuk senedir kullanıyorum gayet memnunum
0
gazozailacatmauzmani
(22.09.17)
6s . 9 ay. Memnunum
0
sekerse tehlike
(22.09.17)
GM Elite, zaman zaman sorun çıkarsa da bir şekilde çözüm buldum.
çok da pişman olduğum söylenemez.
iki buçuk yıl oldu.
0
duyond
(22.09.17)
xaomi 5s 2ay
0
basond
(22.09.17)
Note 2- 2012 broweser ve mapsteki takılmalar dışında ok.

Önsiparişle note 8 aldım.
0
shenergy
(22.09.17)
Yazmadan edemedim. Yaklaşık iki hafta önce Samsung s3 telefonum vardı. 2013 yazında almıştım. Dediğin gibi Allah onun belasını versin. Verdi de. 4 sene dayandım ve sonunda da çekiçle parçaladım. Son iki senedir hep bunu hayal ediyodum. Bu zamana nasipmiş. Samsung isterse telefonların şahını çıkarsın, bu saatten sonra alırsam beni sevsinler.
0
olutaklidi
(22.09.17)
iphone 7plus. ilk çıktığı zamanlarda hediye olarak gelmişti. kendi irademle bir telefon alacak olsaydım normal boyutta olan 7 versiyonunu alırdım.
0
mrjones
(22.09.17)
2013-iphone 4s.
artık yenisini alma vakti geliyor
0
rakicandir
(22.09.17)
samsung galaxy j7, 1 sene önce aldım.
idare eder ama iphone'u özlüyorum.
0
tabirimekruh
(22.09.17)
Note 5, 10 ay oldu. Aşırı memnunum. <3 ay lav not beş. <3
0
yaren
(22.09.17)
S7 edge. Bu şubatta aldım. Baya memnunum nazar değmesin ^^

Ondan önce de note 3 vardi 2014 ocakta almistim, iste bu şubatta s7 edge alinca babama verdim yeni batarya alip. Kardesim ve babam ortak kullaniyolar baya hoyrat sekilde ama hala gideri var, taş gibi telefon note 3
0
nundu
(22.09.17)
Samsung galaxy a7 (2015), 2 yıl 1 ay oldu alalı. Bir sıkıntı yok işimi görüyor. Pil performansı ilk seneki gibi hayvani değil malesef ama bir günü çıkarıyor yine.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(22.09.17)
Ayfonbeşes. İlk çıktığı gün mi ne almıştım, 3 kere pilini değiştirdim hala at gibi.
0
Tears of Devil
(22.09.17)
Samsung e7
3 sene olacak
Memnunum
0
all girls dream
(22.09.17)
şu an kontrol etmeye üşeniyorum ama huawei g3 ya da g5. babam vermişti. cenavar cenavar. çok memnunum. gerçi hem ben telefonu fazla kullanmıyorum hem de eskisi gerçekten iğrençti, yani huawei iyi telefondur diyemem ama benim işimi fazlasıyla görüyor, güzel.
0
der meister
(22.09.17)
samsung galaxy grand neo. 3 yıllık falan. bir tanığın adına, vodafone'dan kontratlı almıştım. ayda 33 tl/24 ay. alcatel tablet yanına hediye.

telefon bırak artık beni diyor. az kaldı canım, bir toparlayayım inşallah, telefon da bakacağım.
0
runagain
(22.09.17)
nexus5 2015 de aldım memnunum
0
regardless of what they say
(22.09.17)
iphone 5s. ilk çıktığı zamanlar almıştım hala yağ gibi telefon çok memnunum.
0
sta
(22.09.17)
Xiaomi mi6 1 ay tavsiye ederim
0
karabela
(22.09.17)
2013-iphone 4s.
artık yenisini alma vakti geliyor

+1 rakicandır
0
piotr
(22.09.17)
kimsede iphone yedi medi yok mu be, ne kadar fakirsiniz :(
ya da, öhömm, tüketim toplumuna karşı gelebilmiş, bilinçli tüketici dostlarım, selam olsun!


sony xperia xz var bende, 10 aydır kullanıyorum. telefon olarak memnunum ama aldığımın 2. günü düşürüp kasasının içine ettiğim için yakın bağ kuramadım. normalde 2-3 seneden aşağı kullanmadım bir telefonu ama bununla gidemiycem sanırım o kadar. hilkat garibesi doğurmuş ebeveyn gibiyim, bi yandan bakmak zorundayım ama ölse üzülmem gibi ajlsdşasd
0
Bruce
(22.09.17)
Xiaomi Redmi Pro - 8 ay oldu çok memnunum
0
Tam1Hi0n3
(22.09.17)
Samsung s7. 5 ay oldu memnunum.
0
karacigerim vur kadehlere
(22.09.17)
ayfon 6s
2 yıl oldu.
şarj hemen bitiyo la.
0
seyduna6687
(22.09.17)
xiaomi redmi note 3
1 sene once aldim
gayet memnunum
0
baldur2
(22.09.17)
zte nubia z9 max
1 yıl oldu. pili günü kurtarabilse ideale yakın bir telefon olacakmış. yeni pil aldım eskisinden farkı yok. pişman değilim ama değiştirmeyi de düşünüyorum.
0
g7mor
(22.09.17)
nexus 4, 2014 kasımda aldım. bir kere ekran ve pilini değiştirdim. purenexus kurdum, nougat kullanıyorum. gps inde sıkıntı olmasa kullanmaya devam ederim ama yeni telefon bakıyorum bu aralar.
0
inheritance
(22.09.17)
GM 5 Plus. Şubat 2016'da aldım. Gayet memnunum.
0
babilbaligi
(22.09.17)
6plus

2 sene oldu, gayet memnunum. tek sıkıntısı, o zaman mallık edip 16gb almıştım, şimdi hiçbir boka alanı yetmiyor telefonun.
0
cay koy geliyorum
(22.09.17)
xiaomi mi4

2.5 sene falan sanirim.
0
icim urperiyor
(22.09.17)
Note 5

1.5 yıl oldu galiba. İlk çıktığı zamanlar almıştım. Öncesinde de note kullanıyordum. İleride de note alırım. Memnunum tabii.
0
jazzabel
(22.09.17)
(20)

erkek arkadaşım erken uyuyor

yuvarlanantencereninkapagi
ayda 3- 4 kez gorusebiliyoruz. benim yanımdayken saat 10 olunca uyuyor genelde. erkenden esnemeye başlıyor falan. birlikte değilken bu kadar erken uyumuyor, hatta erken uyumuyor. bu sürekli, bir yıldır neredeyse böyle olunca ben bir huzursuz oldum. " canı sıkılıyor ve kendisi bile farkında olmayabi
ayda 3- 4 kez gorusebiliyoruz. benim yanımdayken saat 10 olunca uyuyor genelde. erkenden esnemeye başlıyor falan. birlikte değilken bu kadar erken uyumuyor, hatta erken uyumuyor. bu sürekli, bir yıldır neredeyse böyle olunca ben bir huzursuz oldum. " canı sıkılıyor ve kendisi bile farkında olmayabilir mi" falan gibi düşünceler icersindeyim. antidepresan kullanan biri buna bağlıyor ama sonucta ilacı her zaman kullanıyor.
benim yanımda huzurlu hissettiğini ve bu yüzden yüzden kolay uyuyabildigini söylüyor. bilmiyorum.

bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.09.17)
Darlaniyordur. Antidepresan kullanma sebebi nedir sorması ayıp olmasın?
0
okiler
(21.09.17)
benimki de erken uyuyo hep. üzgünüm ben de.
0
pgup
(21.09.17)
@okiler yaygın anksiyete bozukluğu
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(21.09.17)
Genel olarak erken uyusaydi sorun yoktu ama normalde geç saatlere kadar uyumayip senin yaninda, hem de ayda 3-4 kez gorusurken erken uyumasi cok normal degil bence. Ilaçtan dolayi olsa normalde de erken uyur. Huzurlu hissediyorum falan diye kıvırmış ama temkinli ol bana kalırsa.
0
aquarium
(21.09.17)
Senin yanında rahatlamış hissediyorsa vücudu salıyor olabilir kendisini, uykusu gelir doğal bu. Diğer zamanlar kafasına taktığı bir şey varsa erken uyumasını engeller.

Edit: Nasıl bir cevap verdiysem diğer cevapların gidişatı da kökten değişti, bir ilişki daha kurtardık arkadaşlar :)
0
goodz
(21.09.17)
ben de normalde sabahlayan biriyim, ama erkek arkadaşımın yanında tavuk gibi uyuyakalıyorum çünkü çok rahat ve huzurlu hissediyorum. ayrıca bir sene geçmiş, sıkılsa çoktan ayrılırdı bence.
0
evde liyakat kalmamis
(21.09.17)
Birlikte değilken onu ayakta tutan işi, gücü, dersi, sorumluluğu oluyor olabilir mi?

Sizinle birlikte olduğu zamanlar izin veya tatil günleri olabilir mi?

Ayda 3-4 kere görüşebildiğiniz biriyle nasıl sevgili kalabiliyorsunuz? Bu durum geçici mi? Her haftasonu mu birliktesiniz?

Eğer sadece haftasonları görüşebiliyorsanız ve ikinizin tatiline denk geliyorsa muhtemelen normal zamanda da erken uyumak istiyordur ve işten güçten uyuyamıyordur.

Benim anlayışıma göre mesele aktif ilgi göstermek değil. Bir şekilde imkan dahilinde yanında olmak önemli.
0
idexo
(21.09.17)
Diğer zamanlarda sohbet ediyorsanız belki seninle konuşmak için uyumuyordur.
Sen yanındayken de dediği gibi rahat olduğu için uykusu geliyordur.
0
mutekebbir
(21.09.17)
Bırak uyusun, tek sorununuz bu olsun allasen...
0
deadwampir
(21.09.17)
bu bende de vardı ve gerçekten tam olarak senin erkek arkadaşının söylediği gibi, yanında huzurlu hissettiğim için daha rahat ve kolay uyuyabiliyordum. normalde yalnızken mal mal nette dolaşıyorum, bir sürü şey düşünüyorum vs... onunlayken günü onunla geçiriyordum, canım başka bir şeyle ilgilenmek de istemiyordu zaten. akşam olunca da yatıp uyuyodum öküz gibi.

durum canını sıkıyosa paylaş yine de, böyle böyle bi şey var kankito sıkıntı mı var amk hayırdır de ama zannetmiyorum sıkılma gibi bu durum olduğunu. onun için diğer davranışlarına bakmak lazım sıkıntı emaresi arıyorsan.

bi de şu var: anksiyete bozukluğu varsa ve çok sık görüşemiyorsanız (ki görüşemiyomuşsunuz) senin yanındayken az da olsa geriliyor olabilir. bu garip bi his, tam olarak ifade etmem mümkün değil. sürekli görüşemeyince, hele de gergin insanlarda, bu konularda çekingenlik-gerginlik olabiliyor. bu da uyumak istemesine neden olabilir.

uzun lafın kısası, bu durum dışında bi problem yoksa, bence durumunun seninle alakası yok. bırak uyusun. ayrıca bir duyurucu olarak bunu söylemem kulağa saçme gelecek belki ama bunu sadece sana değil sevgilisi olan tüm insanlara söylüyorum: fikir almak istiyorsanız yine alın ama buradakilerin aklına uyup da iş yapmayın. trollziya'nın da dediği gibi ben hayatımda ilişki konusunda bu kadar garip bi kitle görmedim. her insanın mizacı farklı, yaşam tarzı farklı, düşünce yapısı farklı. bu kadar kolay mı yargılamak amk ya. erken uyuyosa sıkılmıştır. üç saat mesaj atmamışsa sevmiyodur. manyak mısınız lan. 16 yaşında mısınız ya da? ne yapıyosunuz, hiç inanmadığınız, güvenmediğiniz insanlarla mı sevgili oluyosunuz. ne bu güvensizlik? o yüzden kapak reyiz sen sıkıntı ediyosan açıkça söyle bunu, konuşun. ha bana sorarsan endişe etmeni gerektirecek hiçbi şey yok.
0
der meister
(21.09.17)
Sen yokken ne yapiyor? Sen yokken uykusunu kaciracak seyler yapiyordur ,mesela oyun oynamak, sosyal medyada takilmak gibi, ama sen varken baska seyle ilgilenmemek adina bunlari yapmiyordur ve ekstra bir aktiviteniz de yoksa uykusu geliyordur.
0
veritaslibertas
(21.09.17)
şimdi ayıptır söylemesi sevişiyorsanız ondan ötürü bir yorgunluk olabilir.
0
high hopes of the sozluk
(22.09.17)
ilişkide tutku kalmamış sanki?
0
queer animal
(22.09.17)
yanındayken fiziksel olarak yoruluyor mu? Seksten bahsetmiyorum; eğer normalde evcimen bir tipse ve seninleyken dışarıda falan takılıyorsa yorulması normal. Bana da oluyor çünkü ve benim de kız arkadaşım feci yakınıyordu bu durumdan.
0
sen git ben geliyorum
(22.09.17)
hep görüşüyor olsanız der meister'a katılırdım da ayda 3-4 görüşsem sevgilimle uyumayı bırak uyutmam ben? heyecanı bitmiş demek ki.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.09.17)
huzurlu oldugu icin uyuyordur senin yaninda
kadin kisisiyim ama eski sevgilimin yaninda ben de oyleydim
0
lithu
(22.09.17)
ortalığı karıştırmış olmayayım ama, ben evliyken boşanana kadar sürekli uyuyakalıyordum her durumda. Çok yoğun çalışıyordum ve uykum da vardı, ama başımı zor tutuyordum eşimle olduğum zamanlarda. Ayrıca, ne zaman onunla arabaya binip bir yere gitsek araba tutuyordu.

boşandıktan sonra o şekilde narkolepsi varmışçasına uyuyakaldığım olmadı. Araba da tutmuyor.

Umarım, fazla rahatlıktandır sizin sevgilinizinki.
0
sopiro
(22.09.17)
ortalığı karıştırmaya geldim^^

en son kimle birlikteyken erken uyuduğumu düşündüğümde aklıma gelen isimler genelde çok ağır trollediğim veya artık sevmekten usandığım isimler genelde. normalde gece 1 den önce uyumam ama bazen işler öyle bir hale geliyor ki 10 da vamos...

doğru gitmeyen bir şeyler var, bir şeyden bıkmış... bunu söyleyemiyor olması muhtemel. ayrılmak istemiyordur, bıktığı birkaç şey olduğu gibi fazlaca hoşlandığı birkaç şey de var demekki.
0
Tears of Devil
(22.09.17)
dediği bahane gibi gelebilir kulağa ama kendimden biliyorum değil ve bana da aynısı oluyor. bende de var yaygın anksiyete bozukluğu ve kız arkadaşımın yanında rahat olduğum için dışarda bile olsak erkenden gevşiyorum uykum gelmeye başlıyor. öteki türlü 3-4 saat yatakta dönüp durduğum da hep olmasa da sık olur ve geç yatarım.
0
dafaisss
(22.09.17)
Dedigi dogru olabilir
0
mobydick
(26.09.17)
(12)

kanada mi avrupa mi?

fakyoras
selam,bir iki sene icinde yurt disina tasinma planim var. emekli olana kadar oralarda kalamam diye dusunuyorum, 3 en fazla 5-6 sene kalip donerim gibi. kanada'ya gitmeyi dusunuyordum ama son birkac ayda cevremde 3-5 kisi almanya'ya gitti, bir o kadar da onumuzdeki aylarda gidiyor. 24 is gunu mu ne i
selam,

bir iki sene icinde yurt disina tasinma planim var. emekli olana kadar oralarda kalamam diye dusunuyorum, 3 en fazla 5-6 sene kalip donerim gibi.

kanada'ya gitmeyi dusunuyordum ama son birkac ayda cevremde 3-5 kisi almanya'ya gitti, bir o kadar da onumuzdeki aylarda gidiyor. 24 is gunu mu ne izin veriyolarmis, maaslar da fena degil orada yasamak icin. baslangic seviyesine 2000-2500euro falan veriyorlar.

siz kanada veya almanya sansiniz olsa hangisini secerdiniz ve neden?

bana ilk adimi daha uzaga atmak daha mantikli gorundugu icin kanada daha makul geliyor. kime soylesem manyak misin diyor :D
0
fakyoras
(21.09.17)
Kanada. İngilizce konuşacaksın bir kere. Almanca kasmaya gerek olmayacak. Amerika ile komşu. İzin günlerinde neden bir New York, California yapmayasın?
0
dissendium
(21.09.17)
Belçika da yaşıyorum, kanada da yaşama ihtimalim var iş bulursam vize vs gerekmiyor. İş bulsam direkt kanadaya kaçarım. Eğer kanada olmuyorsa almanya da yaşa
0
England
(21.09.17)
kanada'nın insanı kültürü yeter. biraz soğuk ama avrupa'da türk olmaktan daha iyi fikir bence.
0
otonomo
(21.09.17)
kanada ama toronto değil vancouver ya da ottawa.
0
cedex
(21.09.17)
Bu kişiye ve ülkenin yapısına bağlı. Her insanın karşısındaki ülkeyle ilgili beklentileri ve kriterleri var. Sizin bir de kendi kişiliğiniz var, dolayısıyla bunların uyumu kişiyi mutlu edecek şey. Örneğin, ben sıcak seven bir insanım, Kanada'ya ya da Almanya'ya gidip donacağıma, Suudi Arabistan'da birinin onuncu cariyesi olnayı ve onuncu sınıf vatandaş/köle olarak değer görmeyi tercih edebilirim. Şaka bir yana, bu ülkelerin kültürel endekslerine, yaşam şartlarına falan çok bağlı.

Örneğin, iki ülkenin kültürel endekslerine bakalım. Gri Almanya, mavi Kanada.
hizliresim.org
İki ülkenin kültüründe güce tapma hemen hemen eşit ve düşük.
Bireysellik benim için çok önemli mesela. Türkiye'de hiç bireysellik olmaması sorun bence; herkesin burnu herkesin iç işlerinde olması, komşunun senin yaşantını merak etmesi fazla geliyor. Amerika'da da bireysellik aşırı fazla geliyor mesela, insanlar açık havada hücre hapsindeymiş gibi geliyor. Kendi adıma bireyselliğin 40-50 civarı değeri olduğu bir ülke benim için uygun. Eğer 'Dışarı çıktığımda komşularımla konuşmak isterim' ya da 'İş arkadaşlarım bana yakın olsun' ya da 'Kankalık müessesi benim için önemlidir' gibi talepleriniz varsa Almanya daha uygun gibi duruyor ama 'İnsan hiç olmasa da olur, ben bıktım. Bir daha kimsenin yüzünü görmek istemiyorum', 'Görmesem de aramam' tarzı biriyseniz Kanada daha uygun olur.

Masculinity kısmı da eğer ülkenin maskülen kısmı ağırlıkta ise daha maddi şeylere ağırlık veren, kahramanlıkları seven bir memleketten; faminen kısmı ağırlıkta ise işbirliği, destek, dayanışmanın çok olduğu ülkeden bahsediyoruz demektir. Maskülen ülkelerde performans ve rakamlar önemlidir. Feminen ülkeler daha bir 'Olsun, performansı düşük olsun. Biz ona bakarız' yapısına sahiptir.

Uncertainty avoidance is vatandaşlarının ne kadar riski sevdiği ile ilgili. Örneğin, Türkiye'de 'Memurluğa kapağı atayım' yapısı daha fazla olduğu için bu oran bayağı düşük. Girişimciliğin yüksek olduğu yerlerde yüksek. Örneğin, Kanada'da girişimcilik, Almanya'da geleceği garanti altına alma oranı daha yüksek gibi görünüyor. Almanya biraz daha sosyal bir devlet zaten.

Bunun yanı sıra 'low context' 'high context' ülkeler var. Kanada'nın İngilizce konuşulan yerleri ve Almanya low context'tir, Kanada'nın Fransızca konuşulan yerleri high context'tir. Siz low context bir insansanız, atıyorum Quebec'te sıkıntı yaşarsınız; high context bir insansanız Almanya'da ve atıyorum, Vancouver'da sıkıntı yaşarsınız. Aşağıdaki test, kendinizi tanımak için güzel bir değerlendirme.
www.laits.utexas.edu

Bunun dışında Türk olarak Almanya'da veya Kanada'da bulunacağınız bölgelerde ırkçılık ne derecede var; buna da bir bakın derim. Almanya'nın şeker gibi bir yerinde rahat edebilecekken Kanada'da milletin size terörist gözü ile baktığı bir yer olmasın ya da tam tersi Kanada'da komşularla mutlu olabilecekken Almanya'da 'Yine mi Türk' diye bakılan bir yer olmasın.
0
aychovsky
(21.09.17)
Uncertainty avoidance'ı görünce gözüme takıldı, riskten kaçınmadan farklı bir terim o, hatta risk ile alakasız.

Neyse tabi ki Kanada.
0
passion rules the game
(21.09.17)
uncertainty avoidance için belirsizliğe dayanamama desek daha doğru olabilir. disipli ve önlem almayı seven almanlar, inciği cinciği planlayan hollandalılar ile allah kerim, kervan yolda düzülür diyen türkler iki uç olarak örnek verilebilir
0
otonomo
(21.09.17)
The Uncertainty Avoidance dimension expresses the degree to which the members of a society feel uncomfortable with uncertainty and ambiguity. The fundamental issue here is how a society deals with the fact that the future can never be known: should we try to control the future or just let it happen?

High uncertainty avoidance countries
Some of the highest uncertainty avoidance countries include Greece, Japan, Guatemala, Turkey, France and Germany.

Low uncertainty avoidance countries
Some of the lowest uncertainty avoidance countries include the Philippines, the United Kingdom, Denmark, and Singapore.

İlk bakıldığında adı 'Kervan yolda düzülür' ülkesi ile ilgili görünüyorsa da, genel olarak kurallarla çerçeveyi tanımlamadan çok geleceğin garanti altına alınıp alınması ile ilgili bir madde bu.

Türkiye'nin kesinlikten kaçınma puanı 85, bu puan Türklerin daha garantici bir millet olduğunu söylüyor. Trafik kurallarının netliği veya kanunlarla haklarımızın net olarak korunması değil; geleceğin garanti altında olmasını isteme, riskten kaçınma puanı.
0
aychovsky
(21.09.17)
Ben bu duyurudaki adamın kafasındayım. eksiduyu.ru Dünyanın öteki ucuna niye gideyim durup dururken? Kaçmak istediğim bir geçmişim varsa, arkamda kimseyi bırakmayacaksam Kanada olur tabii ki.
0
speedy
(21.09.17)
konusu burası değil ama; www.google.com.tr (ki vs bile koymadım :)

Almanya için bu kadar yüksek olması şaşırtıcı, biz Türkler için yapmıştık.
0
passion rules the game
(21.09.17)
Tabi ki kanada dostum. Kanada Amerika'nın sorunsuz veya az sorunlu olanı demek. Ayrıca Amerika kıtasındaki türk algısı Avrupa'dan fersah fersah iyi.
0
ad astra per aspera
(21.09.17)
*cries in german*

ben iflah olmaz bir kış ve buz hokeyi hastası olmama rağmen almanya'yı seçerdim. amerika kıtası açıkçası pek ilgimi çekmiyor, özellikle yaşamak için. avrupa'nın da göçülecek bir tarafı kalmadı gerçi ama türkiye'den iyidir yine de. kanada fazla uzak, yalnız ve boş geliyor bana. kar küreyip 4 nüfuslu yerde yaşamak ve buz hokeyi izlemek istesem isveç'e veya kuzey sibirya'ya giderim kanada yerine. geri kalan her şey için evropa.
0
der meister
(21.09.17)
(12)

ülkelerin/şehirlerin gelişmişlik göstergeleri?

harvey
Bir yeri sizin gözünüzde "gelişmiş" yapan şeyleri soruyorum. Ben basit bir şey yazayım, geniş ve temiz sokaklar.
Bir yeri sizin gözünüzde "gelişmiş" yapan şeyleri soruyorum. Ben basit bir şey yazayım, geniş ve temiz sokaklar.
0
harvey
(19.09.17)
özenle korunmuş tarihi eserler/binalar, yeşil alan bolluğu, geniş kaldırımlar/sokaklar, kimsenin kimseyle ilgilenmediği, sokaklarda rahatça yürüyen, giyinen insanlar...
0
tabirimekruh
(19.09.17)
basit ama etkili, verimli toplu taşıma ağı. arabası olan insanın bile "lan ne gerek var" deyip de işine, arkadaşına, sevgilisine toplu taşımayı kullanarak gitmeyi düşünebilmesi, bunun o şehirde makul bir şey olarak kabul görmesi.
0
der meister
(19.09.17)
düzgün şehirleşme, tarihi binaların/tarihin korunmuş olması, yeterli otopark, trafik kurallarına uyan sürücüler, tanımadığınız halde size merhaba/günaydın diyen insanlar.
0
basond
(19.09.17)
trafiksiz bir yaşam (bol raylı sistem ve bisiklet yolu)
yeşil alanlar
sokakta küfretmişim veya sikecekmiş gibi bakmayan insanlar (hem kadın hem erkek)
sokaklarda az güvenlik gücü görmek
az korna
birbirini incelemeyen insanlar
0
orange coffee
(19.09.17)
Kaldirimlarin yuksekligi.

Kaldirimlar ne kadar yuksek ise bir ulke o kadar az gelismistir.
0
crown
(19.09.17)
Temiz sokak, hayvanlar için sokaklarda su ve mama konulması, cadde ve sokaktaki ağaç çokluğu
0
cabiday
(19.09.17)
Insanlarin rahatca giyinebilmesi, etrafta tek tip insan cogunlugu gormemek.
0
Traveller
(20.09.17)
- bisikletler için özel yolların olması
- yeşil alanların bolluğu
- temiz sokaklar
- gece gündüz çalışan toplu taşıma
- köpeğinin pisliğini temizleyen hayvan sahipleri
- geri dönüşüm çöp kutuları ve bunların düzgün kullanılması
- korunmuş tarihi binalar
- ücretsiz kültür & sanat etkinlikleri
0
gokyuzu gibi
(20.09.17)
ülkedeki çikolataların içindeki bütün fındık oranı arttıkça gelişmişlik ve zenginlik artar.
0
fayfim
(20.09.17)
Yazılanlara ek olarak sokak hayvanlarının insanlara karşı davranışları. Bir yerdeki sokak hayvanlarının çoğu insanlardan gördükleri yüzünden insanlardan kaçıyorsa ya da korkuyorsa "gelişmiş" diyemem asla o yere.
0
ms brownstone
(20.09.17)
Memlekette kullanılan küfürlerin içeriği
eksisozluk.com
Eğitimde fırsat eşitliği
Yaşlıya, hamileye ve engellilere saygı
Yere tükürülme sayısı
Toplu taşıma kullanım sıklığı ve yeterliliği
İsteyenin istediğini rahatlıkla giymesi
Tarihi eserlerin korunumu
0
aychovsky
(20.09.17)
Hocam sokaktaki kadın erkek oranı.
Eğer bir şehirde sokakta gezinen kadın sayısı az ise bombok oluyor genelde. Ben bunu direkt o şehrin genel sosyolojik durumu ile ilişkilendiriyorum.
Türkiye için bu durum.
0
chaoslord
(20.09.17)
(13)

sizce mutluluk nedir?

binder dandet
Cidden, bana anlatsanıza mutluluk tablonuzu.benimki;Kanepede oturmuş kadın erkek çay içiyorlar, yerde bir çocuk oyun oynuyor kamyonuyla, hava karlı ama camlar buğu yapmış.
Cidden, bana anlatsanıza mutluluk tablonuzu.


benimki;

Kanepede oturmuş kadın erkek çay içiyorlar, yerde bir çocuk oyun oynuyor kamyonuyla, hava karlı ama camlar buğu yapmış.
0
binder dandet
(19.09.17)
mutluluk genellikle "acaba mutlu muyum ?" diye sormadığın geçici bir andır.

edit: daha spesifik olarak tablo çizeceksek eğer mesela öğlene doğru güneşin hafifçe odadan içeri sızmasıyla gözlerini açtığında sevgilinin sana sarılarak masum masum uyuduğunu görmek. bir cumartesi günü.
0
AlsterWasser
(19.09.17)
sevdiceğin dizine başını koymuş uyuklarken gözünü açıverdiğin anda gözünü kırpmadan seni izlediğini gördüğün an olabilir bence ;_;
0
shotgunwoman
(19.09.17)
Arzularına kavuşmak, korktuklarından emin olmak.
0
harvey
(19.09.17)
bunu çok sevdim. benim de böyle irili ufaklı bir sürü minik mutluluk fotoğraflarım var. çocukluğumdan beri aklımdan çıkaramadığım bir tanesi yine karlı buzlu,

sibirya'dayım. minik oğlanla çıkıyoruz evden sabah. anası DASVİDANYA REBYATA deyip kapıyı kapatıyor arkamızdan. ladam var. iyi değil ama kötü de değil, mis gibi araba hehe. atıyorum bebeyi arkaya. hem okul hem de buz hokeyi çantasını da koyuyorum yanına. bir yandan ellerimi ovuşturuyorum ısınsınlar diye, diğer yandan minik kürekle arabanın üzerindeki kara buza girişiyorum.

bunu düşündükçe bayağı bayağı sesli olarak gülüyorum. acayip hoşuma gidiyor. akşam kurstan alacağım sonra bebeyi. kıpkırmızı yanaklarıyla, nefes nefese neler yaptığını falan anlatacak.

mutluluk için bu tarz belki binlerce "fotoğraf" oluşturulabilir ama benim için en belirgini bu sanırım. kaldı ki öyle kesinlikle çocuk sahibi olmak isteyen biri de değilim. hem sorumsuzum hem de ayrılıktan aşırı korkuyorum, çocuk sahibi olduktan sonra terk edilirsem muhtemelen depresyondan ömür boyu çıkamam.

şu bebelerden bi tane istiyorum ama işte, var mı böyle bi tatlılık ya,

www.youtube.com

spesifik olarak niye böyle bi şey var kafamda bilmiyorum ama sanırım hem fazlasıyla basit hem de düz adamın mutlu olmak için ihtiyaç duyabileceği her şeyi içeriyor. evlat ve eş var, mutluyuz ve hayatımızı paylaştığımız biri var. kalkıp gittiğimize göre işimiz var. çocuğu hokeye yazdırmışız, belli ki az buçuk para da var. kar var, buz var, buz hokeyi var. daha ne amk mis gibi hayat. yalnız sibirya değil de petersburg veya ne bileyim kuzey avrupa'da falan hamburg yahut stokholm olsa daha iyi gibi. sibirya'yı çok severim ama artık 16 yaşında değilim, imkanım olsa gerçekten gidip de yaşayabilir miyim bilmiyorum. yerlisinin bile kaçmaya çalıştığı yerde çiğ çiğ yenmekten korkuyorum biraz. ha bi de babamla böyle şeyler yaptığımızı hatırlıyorum, onun payı olabilir. ben oturuyodum arabada, o kar falan kürüyodu. çok eğlenceliydi. her taraf kar buz ama sen sıcacık arabadasın. bi yerlere gideceksin. ne güzel yahu. düşünsene eşinle ortak yeni bi canlı yapıyosun ve bu canlı "iyi ki babam var lan" falan diyo, mutlu oluyo sfjksfs süper bi şey.
0
der meister
(19.09.17)
Disarda deli gibi firtina varken, ruzgarla karisik yagmur camlari doverken youtu.be esliginde los isiklar altinda bir kadinla sessizce usulca dans ederek opusmek..
Ya da yazlik bir yerde denize sifir bir evde sert bir kis ayinda deniz kudurmus, sobada cay demlenirken battaniye altinda kitap okumak..
0
a summer day
(19.09.17)
özenle hazırladığım bir çalma listesini çam ağaçlarının altında yemyeşil bir göle karşı hamakta yatarken dinlemek. hava sıcak olsun ama rüzgar serin essin, uykum olsun, öyle yatıp dinlerken sızayım.
0
Bruce
(19.09.17)
Kış gününde dışarıya çıkmak zorunda olmadan dışarıdaki o güzel kar görseli eşliğinde sıcacık odada yatağın içinde karşındaki ekranda back to the future oynarken sıcak salep içmek.
Bu görüntüye eşlik edebilecek tatlış bir kedi de varsa yanınızda oh daha ne olsun.

@tuarek; Geçmiş olsun.
0
mutekebbir
(19.09.17)
Hicbir dis etken ya da sarta bagli olmadan, icinde sahip olduklarinla yetinmek, onlardan sukran duymaktir. Durduk yere gobek atasi ya da insana sarilasi gelmektir. Sarta baglamadigin zaman en makbul olanidir.
0
finsidigi
(19.09.17)
bir şeyi düşünmediğin, bir şeylerin umrunda olmadığı anlar mutlu anlardır bana göre ve insanlar genellikle mutlu olduklarında mutlu olduklarının farkında olmazlar.
0
tabirimekruh
(19.09.17)
mutluluk hep uzaktan görünür. ona ulaştığında mutlaka yolda değişmiş olursun ve başka arzular ortaya çıkar.
0
tukenmez adam
(19.09.17)
bence mutluluk fantezisini kurduğumuz manzaraları hayal etmek veya gerçekleştirmekten farklı bir şey.

mutluluk gerçekten tatmin olmakla ilgili bir şey. bekletinlerin doyurulduğu bir tatmin değil ama. çünkü bunu sonralandırmak mümkün değil.

beklentilerin yok edildiği, her şeyin olduğu haliyle anlaşılıp kabul edildiği anda gelen bir tatmin. budistlerin nirvanası, mutasavvıfların fenafillah'ı veya gün içindeki küçük ani aydınlanmalarımız örnek verilebilir. bunu da hep sürdürmek pek mümkün değil.
0
otonomo
(19.09.17)
Tek motorlu pervaneli ucakla daglarim vadilerin ustunde suzulmek.
0
stavro
(20.09.17)
Gerçekten sevildigimi bilmek beni çok mutlu ederdi. Yalnızlık bana gore değil :)
0
opitseri
(20.09.17)
(28)

Sigaradan dişleri kahverengi olmuş biriyle sevgili olur muydunuz?

:)
Yani bir çocuk var benimle ilgileniyor. Ama günde bir paket sigara içiyor, ben kokusuna dahi katlanamam, ve maalesef dişleri kahverengi olmuş. Siz olsanız böyle biriyle sevgili olur musunuz? Öpüşme fikrini düşünsenize:s Olur mu?
Yani bir çocuk var benimle ilgileniyor. Ama günde bir paket sigara içiyor, ben kokusuna dahi katlanamam, ve maalesef dişleri kahverengi olmuş. Siz olsanız böyle biriyle sevgili olur musunuz? Öpüşme fikrini düşünsenize:s Olur mu?
0
:)
(17.09.17)
Olmaz :(
0
turuncu tonlarda
(17.09.17)
Biriyle opustugunu kafanda canlandiramiyosan asla olmaz.
0
kuehles blondes
(17.09.17)
Sigara ictigi icin bile olmaz. Sevdigin insanin ten kokusu bile onemlidir. Bu koku sigara kokusu olmamali.
0
Traveller
(17.09.17)
Olmaz. Olamaz. Olmamalı. Olmasın. Hiiiçç yanaşma. İğrenirsin.
0
yaren
(17.09.17)
olmaz
0
sta
(17.09.17)
signal white now
0
binder dandet
(17.09.17)
No. Ictikce igreneceksin. Surdurulebilirligi yok.
0
mor oje
(17.09.17)
sigara ve dişler bahane. seven adam - kadın sigaraya bile başlar.
0
dafaisss
(17.09.17)
gitsin bi dişçiye temizlettirsin. olmuyor mu öyle
0
cay koy geliyorum
(17.09.17)
Nein Gülşah, nein!
0
testis agrisi
(17.09.17)
her şeyi tamam bir tek o kaldıysa olur.
e
0
ya ben lan neyse
(17.09.17)
kahverengi dişli olmayı savunacak değilim, çirkin bir görüntü eyvallah da ilişkiniz bu kadar küçük detaylara bağlıysa zaten sevgili olmayın ya. ne saçmasapan şeyler bunlar. hiç mi aşık olmadınız yoksa kendinizi prenses mi sanıyorsunuz merak ediyorum. herkesin kriterleri vardır, herkes "şu olmasın" der de sevgili olup olmama kararını dişe bakarak alacaksanız kusura bakmayın da öyle sevgiliğe kafam girsin. derdiniz gönül eğlendirmekse eminim kahverengi dişli olmayan birini bulursunuz. yok o değilse zaten, her yerde karşınıza çıkamayacak insanları böyle şeylerle harcamak yerine daha yapıcı olup dişleri temizletme yolunu tercih edebilirsiniz mesela.
0
der meister
(17.09.17)
kesinlikle hayır. diş çok önemli ya.
0
roket adam
(17.09.17)
SAna olmaz o
0
all girls dream
(17.09.17)
sinek küçüktür ama mide bulandırır. ustelik "adam papyon takıyor, ben sevmem" durumu değil bu. cinsellik ilişkinin sac ayaklarından biridir.
eski eşim sigara bile kullanmadığı halde bir dönem aklina esti ve pipoya başladı. onu bulamazsa puro iciyordu. hayatımın en azap dolu dönemiydi. ben böyle ekşi ve pis kokan bir şey görmedim.

kısacası size bakıp gülümsediğinde inci gibi parlamayacaksa dişleri; ağzı üstü başı kokacaksa olmaz o is; aşkınızdan ölseniz bile olmaz...
0
balik kraker
(17.09.17)
olmaz da diyemeyiz bence. bir aşık oluyorsun, en "hayatta olmaz" dediğin durum karşındakinde var ama görmüyorsun bile. ama sen ona bakınca gülen gözler yerine sarı dişler görüyorsan zor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.09.17)
cevaplardan birinde dendiği gibi, arzulama durumu gerçekten varsa bokunu bile yersin tiksinmeden. ama o arzu yoksa dişlerin bembeyaz olmaması batar, yüzündeki 2-3 sivilce batar, kol kılları batar falan da filan.
0
neil manke
(17.09.17)
Yani ben de sigara kokusundan tiksinirim, evde içirmem, sırf bu yüzden ablam bile bana sık gelemiyor mesela ama sigara içen sevgilim olmuştu. Abartılı değilse sevdiğinde ağız kokusu falan sorun olmuyormuş anladım, haa o benim yanımda içmiyordu ve girip çıkıp dişlerini fırçalayıp gargara falan yaptığı için görüntü olarak da rahatsız edecek bir şey yoktu. Senin kafana takıldığına göre istemiyorsun, ama haklisin yani diş de önemli.
0
pamuk helvalar cebe
(17.09.17)
Sigara içecek kadar iradesi zayıf ve bağımlı biriyle olmamalı. Küllük ile öpüşmeyi kimse istemez.
0
tahin pekmez yoğurt
(17.09.17)
Bu kadar çok sigara içen insan varken kahverengi dişli insanlara çok ama çok nadir rastlıyorum ben. Bence bu çocuğun sıkıntısı yalnızca sigara değil, kişisel hijyen +1

Sen bu çocukla öpüşme fikrine bile yüz buruşturuyorsan ne diye sevgililik müessesesini aklından geçiriyorsun ki? Bana garip geldi. Iyk kahverengi dişli .s.s deyip hala sevgili olmayı düşündüğüne göre ya çocuk çok yakışıklı ya da boşta kaldın ve yanlış bir karar vermek üzeresin.
0
i m cool with that
(18.09.17)
Olmam, sen de olma.
0
iwasbornonamountainside
(18.09.17)
her saniye dişlerine bakardım istem dışı, muhteşem biriyse sevgili olurdum ama sevgili oldugum anda rahatsız olduğumu söylerdim

en iyi arkadasımda da aynı problem var, sigara falan da içmiyor diş kendisi üretiyormuş temizletiyor sürekli. bende genelde senede bir airflow ile temizletirim önemli şeyler bunlar (ki sigara içmiyorum çay kahve yüzünden)
0
hopp
(18.09.17)
Asla ve kat'a olmazdım; gerek sigara nefretim, gerekse titizliğim nedeniyle.
Gel gör ki oldum bi keresinde, gerçekten insanın gözü görmüyormuş.
İnsanoğlu çok yivrenç..
0
manuel mandalina
(18.09.17)
sırf dişleriyse sorun bence bi sorun olmaz.ama partnerinize kendiniz karar verin tabi :)
0
regardless of what they say
(18.09.17)
Bırak kahveyi rengini, sigara içenle sevgili olamam.

Yoksa ben de başlarım çünkü.
0
yirmisantim
(18.09.17)
adam 7/24 leş gibi sigara kokmayı "ufak bir detay" diye nitelendirmiş ya.

hayır, olmam. sen de olma.
0
sen git ben geliyorum
(18.09.17)
Öpecek olan sensin, bize ne soruyorsun. Miden alırsa yürü.
0
lcha
(18.09.17)
Olmazdım tekin acarda satılan 80 tl lik bir dış macunu sokup aliyor o kahverengiligi. Sizin ici 4 5 oaket sigara parası. Tavsiye ederim
0
mobydick
(26.09.17)
(13)

abd vs türkiye

tenceredibi
merhaba arkadaşlar, abd'de yaşama imkanınız olsa - ama orada 0dan başlayacaksanız- türkiye'den ayrılır mıydınız? yoksa yok efendim burada ailem ve arkadaşlarım var hiçbir yere gitmem mi, derdiniz?
merhaba arkadaşlar,

abd'de yaşama imkanınız olsa - ama orada 0dan başlayacaksanız- türkiye'den ayrılır mıydınız? yoksa yok efendim burada ailem ve arkadaşlarım var hiçbir yere gitmem mi, derdiniz?
0
tenceredibi
(17.09.17)
sifirdan baslamak derken? tecrubemi yanima goturemiyor muyum :)

orda giris pozisyonu ise gireceksem ayrilmazdim. burdaki hayatimdan daha konforlu olmali ki gideyim.
0
fakyoras
(17.09.17)
@fakyoras evet sadece tecrübeyi alarak gidiyorsunuz. :)

@Trollziya yaş 30 diyelim.
0
🌸tenceredibi
(17.09.17)
Bulunmak istediğim sektörde 2 defa kariyer imkanı elde ettim, her ikisinde de "la ne sporu" dedikleri için bırakmak zorunda kaldım. Zaten ömrümün sonuna kadar asgari ücret vadediyordu. Amerikada olsa aynı sektörde eşşek gibi kariyer imkanım olurdu. o yüzden kesinlikle Amerikayı tercih ederim.
0
Tears of Devil
(17.09.17)
@Tears of Devil evet abd'ye gitmekte en büyük etken bu. buradaki çalışma ile bir gram ilerleme olmuyor. en azından orada çalışınca karşılığını alırım düşüncesi.
0
🌸tenceredibi
(17.09.17)
@Sour haklısınız :) burada ne uzayan ne kısalan kesime sordum.
0
🌸tenceredibi
(17.09.17)
33 yaşındayım sıfırdan başladım, abd değil ingiltere'de. bir çok pozitif ve negatif yönü vardır elbet ama tek diyeceğim burada sıfırdan başlamak ile türkiye'de sıfırdan başlamak aynı şey değil. burada kat ettiğin hız/gelir/standartları elde etmek için bi amerikalının 3.5, avrupalnın 4, ingilterelinin 4,5 katı çalışman-efor harcaman gerekiyor türkiye'de.

burada günde 5 saat cafe nero'da asgari ücrete çalışan adam benimle aynı tatili yapabiliyor
0
try again fail again fail better
(17.09.17)
başlarım. hatta yaş 28 hala en büyük hayallerimden biri. 28yılın aklımızın bişeylere ermeye başladığı 15 yılını bok püsür içinde geçirdik kalanını adam gibi yaşayalım bari.
0
KidLazer
(17.09.17)
ayrılırdım. medeniyet kadar büyük zenginlik yoktur.
0
Delay Fuze
(17.09.17)
altı yaşımdan beri en büyük hayalim yurtdışında yaşamak. henüz 23 yaşındayım. büyük konuşmak gibi olmasın ama öyle sıfırdan, elimde hiçbir şey yokken başlayacak olsam muhtemelen istemezdim. lisansı burada bitirip rusya (bölümüm dolayısıyla nispeten kolay) veya bir avrupa ülkesine gitmek için kasacağım sanırım. abd'yi sadece nhl play-off'larının oynandığı nisan-haziran aylarında sempatik buluyor, yalnızca o zamanlarda "keşke orada olsam" diyorum. onun dışında gezmeye gitmek isterim en fazla. evropa daha güzel.
0
der meister
(17.09.17)
Türkiye'deki şartların, ABD'de gideceğin şehir ve "sıfırdan başlama"nın net bir tanımı, yaşın ve mesleğin çok mühim bu soruları cevaplamak için.
0
sen git ben geliyorum
(17.09.17)
@try again fail again fail better ingiltere imkanı olsa ben de koşa koşa giderim hem de orada sıfırdan başlamak beni hiç yormaz.

@Trollziya sizin burada pozisyonunuz iyiymiş.
0
🌸tenceredibi
(20.09.17)
ingiltere imkanı önüne gelsin diye beklersen ömür boyu beklersin. 2019 mart da ankara anlaşması bitiyor. 1 yıldan fazla vaktin var, başvur git. yoksa kimse sana "ingiltere'ye gel seni işe boğalım" demiyor
0
try again fail again fail better
(24.09.17)
hayır.
0
secrexv2
(24.09.17)
(4)

acilll!!! geçerlilik süresi dolan pasaport kimlik yerine geçer mi?

sefiller8
merhabalar, geçerlilik süresi dolmuş pasaport kimlik yerine geçer mi ? çok acil öğrenmem gerekiyor, teşekkürler
merhabalar, geçerlilik süresi dolmuş pasaport kimlik yerine geçer mi ? çok acil öğrenmem gerekiyor, teşekkürler
0
sefiller8
(16.09.17)
yasal olarak gecmez ama bir sinava gireceksin mesela ordaki hocalar sadece bakip gec diyor ya o sekilde sorun cikarcaklarini sanmam ama fotokopisi alinip bir kayit yapilcaksa kimse o topa girmez bence. dusuncelerim bunlar kesin bilgi degil
0
seljax
(16.09.17)
Odtünün ingilizce yeterlilik sınavına gireceğim, hem uçak hem de sınav için, uçakta sorun yaşayan yok da ama sınav için emin olamadım
0
🌸sefiller8
(16.09.17)
gecmez. kimlik fotografim cok eski oldugu icin her sinava pasaportla gidiyorum, hepsinde gecerlilik tarihine bakiyorlar. ha belki bakmayan da vardir ama zannetmiyorum, iki saniyelik is zaten. pasaportun suresi dolmussa o belge artik gecerli degildir, haliyle normal sartlarda kabul etmemeleri lazim.
0
der meister
(16.09.17)
ehliyet türkiye'de kimlik yerine geçer.

edit: eski tip ehliyet bu arada. yenileri geçmiyormuş sanırım
0
idexo
(16.09.17)
(3)

msn 10.yıl mesajı

_k_u_z_g_u_n_
sazan bi arkadaşım yolladı ne bunlar tehlikeli mi kimin ne karı oluyor bundan ektedir
sazan bi arkadaşım yolladı ne bunlar tehlikeli mi kimin ne karı oluyor bundan ektedir
0
_k_u_z_g_u_n_
(15.09.17)
mesajın ulaşma durumuna bakıp network haritası çıkarıyorlar düşünceme göre. Hani bu kişi kaç kişiyle bağlantılı, reklam versek kaç kişiye ulaşır hesabı. Whatsapp paralı olacak versiyonu da var bunun.

:(
0
binder dandet
(15.09.17)
arkadasin internete aç bir insan herhalde.
0
blue eyes white dragon
(15.09.17)
"messanger" ajhjsfakfal

paylaştım ben herkesle. NO RAGRETS
0
der meister
(15.09.17)
(22)

sizce amerikan kültürü öz kültürümüzü bozdu mu?

binder dandet
Bombalanan filmler, yaşam tarzı, tüketim pompası, free sex olayları vs vs...Bozdu mu sizce kültürümüzü? bozmasın...
Bombalanan filmler, yaşam tarzı, tüketim pompası, free sex olayları vs vs...


Bozdu mu sizce kültürümüzü? bozmasın...
0
binder dandet
(13.09.17)
yoz bir kültür daha yoz olan bir kültürü nasıl bozabilir bilemiyorum.
0
sir gawain
(13.09.17)
Bence bozdu.
0
mezarkabul
(13.09.17)
bu sadece bizim için değil, mesela birçok avrupa ülkesi için de geçerli aslında. yalnız bizim öz kültürümüz nedir işte, ben de bunu tam kavrayamadım gitti. türk kültürü derken neyden bahsediyoruz şu anda? yani tabii ki bozmasın, amerikan kültürünü sevmem de pek ama hangi kültürümüzü bozmasın? ortak bir temele dayanan türk kültüründen söz edebilir miyiz? mesela türk milletinin ortak değeri nedir, bizi ortak zeminde buluşturan o değer nedir? bunun cevabını hakikaten merak ediyorum. hayır zaten tüm bu toplumdaki bölünmelerin sebeplerinden biri de bu ne olduğunu bilememezlik değil mi? tarihe bakarsan tabii ki türk kültürü dediğinde akla köklü bir kültür gelir, batılı yanına yaklaşamaz da pratikte karşılığını bulamıyorum.

soruna sorularla cevap verdim, hadi hayırlısı olsun.
0
soso
(13.09.17)
yaren +1
0
giovanne
(13.09.17)
soso'ya katılıyorum, "öz" kısmı tartışılır ama amerika zehrini dünyanın dört bir yanına saldı evet. tabii ki onlardan gelen her şey kötüdür demiyorum ama "modern" abd olmasa dünya çok daha stabil ve huzurlu bir yer olurdu diye düşünüyorum.
0
der meister
(13.09.17)
Apocalypse
(13.09.17)
bozmaktan ziyade zombileştirmiştir. eldekini yok edip yerine geçse neyse diyeceğim ama yok. çarpık, çorba, nereden tutsan elde kalan bir şey var şu an.
0
secrexv2
(13.09.17)
Kultur aktarimi engellenemez, Araplarin kotu ozelliklerini alacagima Amerikalilarinkini alirim daha iyi
0
Traveller
(13.09.17)
kendi soruma cevap olacak ama

triple whopper verseler yerim yoz moz dinlemem ''
0
🌸binder dandet
(13.09.17)
cevap Rammstein'dan geliyor ---> www.youtube.com
0
AlsterWasser
(13.09.17)
Biri de dememiş "free sex olayları" ne diye?

Cevap: çok bozdu önünü alamadık!
0
Ufuk
(13.09.17)
Amerika dünyayı güzel hale getirmiş nadir ülkelerden biri. Amerikan düşmanı olanların kullandıkları bilgisayarın işlemcisi Intel, işletim sistemi Windows, en çok kullandıkları site Google, ama sorsan Amerika olmasa dünya daha güzel bir yer olurdu. Amerika'nın dünyaya katkılarını görememek için kara cahil olmak lazım. Şu anda Amerika yok olsa, ertesi gün hayata Orta Çağ'dan devam ederiz. Bizim kültürümüz zaten Amerika vs Türk kültürü yapılacak kapasitede bile değil.
0
dissendium
(13.09.17)
Amerikayı Amerika yapan Alman bilim insanları diye düşünüyorum. İkinci Dünya savaşından sonra günah çıkarmak için Amerika'ya giden/götürülen bilim insanları sayesinde. Dolayısıyla Amerika olmasaydı birçok teknolojik gelişmeleri Almanya sayesinde yaşıyor olurduk diye düşünüyorum.
0
mezarkabul
(13.09.17)
Arap kültürü de bizim kültürümüzü bozmuştu. Sonra Anadolu/Rumeli kültürü bozdu. Ardından biraz Bizans ve Balkanlar kültürümüzü bozdu. Bundan önce de en son avrupa kültürümüzü bozdu. Bunlardan sonra ortaya çıkana "bizim kültürümüz" deyip, ABD yapınca "kültürümüz bozuldu" diyorsan hatalısın. Hayır. Diğer bozulmaları da kabul ediyorsan evet, bozdu.

Bu olay globalleşme ve kültürel etkileşim sonucu, etkileşimin miktarına ve benimsemeye bağlı olarak değişim de tüm Dünya'da olan bir şey. Öz'ü tamamen kaybetmek hoş değil tabii ama bazı şeyler hariç (Örneğin mutfak) kaybettiğimiz çoğu şeye pek takılmıyorum.
0
nawar
(14.09.17)
Tum dünyayı bozdu, Türkiye'yi nasil bozmasin?
0
stavro
(14.09.17)
Bir de - konu disi olacak ama - mesela arap kulturune istedigin gibi saydirabilirsin ama kurt kulturu bizi bozar falan derse linc ederler:)
0
stavro
(14.09.17)
Bozdu tabi. Alt yazılar bile ifadelerimizi değiştirdi. Adamların kültürünü buraya entegre edemiyorsun çünkü çok farklı ama ne kendin gibi olabiliyorsun ne onlar gibi. Ama tabi öz kültürümüz öyle kolay kolay bozulmaz.
0
[GODDARD]
(14.09.17)
Bozmadı, geliştirdi. Tabii o kadar uzaktan bir yere kadar oluyor.
0
i was made for you
(14.09.17)
Ellerinde taramalılarla düğünde havayı tarayan urfa diyarbakır, silahlarını havaya saçan Karadeniz, amerikadan çok etkilendiler. Araplar demiyorum bakın amerika, çünkü bu adetler çöl bedevilerine ait değildir. Siz de biliyorsunuz zaten, hep amerikalllar. Tore cinayetleri de var olan canım saf turk kulturunu bozdu onucunde kız alıp vermeler. Ne yüksek bir kulturumuz vardı oysa. Başlık paraları, çocuk tecavuzleri, aynen amerikadaki gibi. Ah araplar gelin kurtarın bizi. Azıcık yüksek kultur lütfen.
0
rumpleteazer
(14.09.17)
Türk edebiyatı zaten bu konu üzerine kuruludur. Yahya Kemal, Peyami, Ahmet Hamdi vs. biraz okursanız sorunuzun cevabına en iyi şekilde ulaşırsınız.
0
elitist
(14.09.17)
bence hayır. amerikanın bir çok kültürü de bence şahane ayrıca.
0
rain when i die
(14.09.17)
önce arapçılar bozdu, sonra atatürk çabaladı özümüzü keşfetmemiz için. o gittikten sonra amerika bozdu, şimdi arapçılarla amerikancılar beraber bozuyorlar. ileride olur da avrupa birliğine girersek foursome olacak.
0
idexo
(14.09.17)
(4)

Almanyada maaşlar

maria puder
Bir tanıdığımız temelli olarak Almanyaya yerleşmeyi düşünüyor ailesiyle.Çok yakınız kendileriyle. Orda güzellik merkezi açıcak.Çalışmalar sürüyor. Benim de türkiyede okul bitmek üzere. Güzellik merkezinde veya başka bi yerde bana da bir iş düşebilir. Almanyada maaşlar nasıl bu tip işlerde? Güzellik
Bir tanıdığımız temelli olarak Almanyaya yerleşmeyi düşünüyor ailesiyle.Çok yakınız kendileriyle. Orda güzellik merkezi açıcak.Çalışmalar sürüyor. Benim de türkiyede okul bitmek üzere. Güzellik merkezinde veya başka bi yerde bana da bir iş düşebilir. Almanyada maaşlar nasıl bu tip işlerde? Güzellik kısmından anlamam da operasyon kısmında bir iş verilebilir.Eşi de bi yer devralcakmış çünkü.Asgarinin bi tık üstü filan verirler heralde ilk etapta. Bu para ne kadar olur tahmini?Asgari maaş nedir?
0
maria puder
(12.09.17)
asgari ücret 1600 euro diye biliyorum ben.
0
mezarkabul
(12.09.17)
"minimum wage germany" diye aratırsanız 1,498.00 EUR per month diyor.

Tabi bu brüt, hangi vergi diliminde olacağınız gibi kriterlere göre net maaş değişir.
0
crown
(12.09.17)
asgari verseler bile orası almanya yahu, çok şahane yaşamazsın ama yine ortalama bi hayat sürersin yani münih'te falan değilsen. ayrıca ne güzel işmiş o ya öyle tanıdığı mekan açan çalışmaya gidebiliyosa bana da ayarlasan olmaz mı, süpürge olarak falan çalışabilirim :((
0
der meister
(12.09.17)
@der meister

Direk işin ve oturumun hazır diye bir şey yok tabi ama ben kendi lisansımı da kullanarak orda yüksek benzeri bir şeye de başlarım bi yandan. Tutunursam yardımcı oluruz.En azından elinde bir lisans olsun meistercim,biz sana güveniyoruz:)
0
🌸maria puder
(12.09.17)
(22)

keşke hiç ölmeseydi

klar
hadi biraz hüzünlenelim, özleyelim. Keşke hiç ölmeseydi dediğiniz tanınmış insanlar kimler?Ben Barış Manço diyorum ilk olarak.
hadi biraz hüzünlenelim, özleyelim. Keşke hiç ölmeseydi dediğiniz tanınmış insanlar kimler?

Ben Barış Manço diyorum ilk olarak.
0
klar
(11.09.17)
freddie mercury. bence daha bir sürü güzel iş yapabilirdi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.09.17)
çok kişi vardır ama yakın zamanda diye tanınmış kişilerden aklıma Barkın Bayoğlu geldi hemen.

Üzüldüm çok.
0
AlsterWasser
(11.09.17)
Robin Williams ilk aklıma gelen.
0
norek
(11.09.17)
Listenin başında tabii ki de Mustafa Kemal Atatürk var. Hayatıyla ilgili okuduğum her kitap veya izlediğim belgesel, film sonrasında özlemle doluyor içim. :(
Kemal Sunal
Adile Naşit
Carl Sagan
Uğur Mumcu
0
chitosan
(11.09.17)
Hiç ölmeseydi demem. Biraz daha geç ölseydi derim. Bu listenin en başında da Oğuz Atay gelir. Neden Olric romantizmi sebebiyle mi? Sümme haşa! Yazmak istediği çok mühim bir kitap vardı, yazamadan göçtü: "Türkiye'nin Ruhu".
0
testis agrisi
(11.09.17)
viktor tsoy ve puşkin. şu ikisi 60 yaşına kadar yaşasaymış ne eserler verirmiş kim bilir. abi hadi tsoy'u sevip dinlemeyen bilmeyebilir de PUŞKİN lan. bu adamı ilkokul çocukları bile tanır, okur. adam 40 yaşına gelmeden ölmüş, hem de yanlış hatırlamıyorsam düelloda. kız mevzuu yüzünden paket yapmışlar herifi. la sen şair adamsın koskoca puşkinsin ne giriyosun öyle işlere. gerçi sağlam adammış hakkını teslim edelim, aşık olunca "ben puşkinim lan bana yakışmaz" deyip boynuzları takacak hali yoktu ya. çok üzücü yav.
0
der meister
(11.09.17)
Barış Manço tabii ki. ve Barış Akarsu.
0
mslny
(11.09.17)
Yakınlardan Barkın Bayoğlu
0
freebird5406_2
(11.09.17)
Tabii ki Atatürk
0
Domuz
(11.09.17)
Bu sözler için en uygun kişi Freddie Mercury benim için. Başka da çok fazla müzisyen var sevdiğim ama hepsini saysam çok uzar. Lemmy, Bowie, Chris Cornell falan çok yakın zamanda göçtükleri için onları yazmış olayım sadece.

Bir de Kafka ve Rimbaud var çok erken öldükleri için üzüldüğüm. Yaşasalar daha neler yazarlardı kim bilir.
0
ms brownstone
(11.09.17)
Cem Karaca
Gazi Atatürk
Hillel Slovak
0
Tears of Devil
(11.09.17)
Evet Barış Manço'nun haricinde
Kemal Sunal ve Mahzuni Şerif ilk aklıma gelen.
0
etna
(11.09.17)
zeki müren
0
benaslinda
(11.09.17)
jimi Hendrix ve yavuz cetin
ama tabi en cok Ataturk
ve kazim koyuncu tabi ya :(
0
jimicik
(11.09.17)
Düşününce çok var aslında; ama ilk aklıma gelen Kemal Sunal.
0
auroraaurora
(11.09.17)
cem karaca

kazım koyuncu

yavuz çetin
0
Apocalypse
(11.09.17)
Mustafa Kemal Atatürk (en azından 2. dünya savaşından sonra ölmeliydi)
Freddie Mercury.. Adam ciddi anlamda her anlamda müthiş.
Uğur Mumcu.. Pkk bokunun ne olduğunu, nerelerden geldiğini bildiği için öldürdüler.
Eşref Bitlis.. Yine aynı şekilde Güneydoğu'da pkk pisliğine karşı yapılacakları biliyordu
Recep Yazıcıoğlu.. Şimdiki kuklalardan kat kat kaliteli bir devlet adamıydı
0
silah taciri
(11.09.17)
Barış Akarsu
0
Karmaşıklık
(11.09.17)
Paul Walker
0
geçerkenugradım
(11.09.17)
sabahattin ali :(
0
mehmed resad
(11.09.17)
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk
0
bahcemaruf
(11.09.17)
Nikola Tesla ve Atatürk
0
piremses
(11.09.17)
(13)

cevabını bildiğiniz halde cevaplamadığınız duyuru oluyor mu?

mr.goodcat
bende son günlerde çok olmaya başladı da merak ettim sizde de aynı mı. genelde cevabı başka duyurularda zaten verilmiş duyurulara cevap vermiyorum. sürekli tekrar tekrar aynı şeyleri sorana gıcığım biraz. veya google'da 10 saniyede bulunabilecek bir şey için duyuru açanlara da cevap vermiyorum.
bende son günlerde çok olmaya başladı da merak ettim sizde de aynı mı. genelde cevabı başka duyurularda zaten verilmiş duyurulara cevap vermiyorum. sürekli tekrar tekrar aynı şeyleri sorana gıcığım biraz. veya google'da 10 saniyede bulunabilecek bir şey için duyuru açanlara da cevap vermiyorum.
0
mr.goodcat
(10.09.17)
Evet.

Bazen mudahil olmak istemedigim duyurular oluyor.

Bazen kendimle o kadar ugrasiyor oluyorum.

Zaman mekan uygun olmuyor bazen.

Ve bir de cevabi verilmisler var tabii.
0
runagain
(10.09.17)
google'da 10 sn soruları zaten pat diye cevaplanıyor, veya altına "google'da 10 saniye" esprisi falan geliyor o yüzden geçiyorum olduğu gibi.

tekrar tekrar sorma olayının önü asla alınamayacak, çoğu kullanıcı ara fonksiyonundan haberdar değil. bir de "taze" cevap daha çekici, güncel bir konuysa geçen senenin cevapları bazen işe yaramıyor.

benim bu ikisinden ibaret.
0
celeron 300a
(10.09.17)
kıl olduğum bir duyurucuysa cevaplamıyorum ehehe. onun dışında bazen oluyor tabii, genelde üşengeçlikten. herhangi birinin cevaplayabileceği veya cevap almamanın duyurucu için pek de sorun teşkil edecekmiş gibi görünmediği soru ve durumlarda dokunmuyorum bazen.
0
der meister
(10.09.17)
oluyor. çok basit sorulara cevap vermediğim gibi aşırı irrite oluyorum. kullanıcıların istatistiklerine bakıyorum ve eğer çok fazla duyuru/cevap sildiyse "kendi işini görüp sonradan başkasına yaraması için bırakmayacak insana niye cevap vereyim?" diyorum ve cevap vermiyorum. bir de eğer kullanıcı adını olumsuz andığım biriyse cevap vermiyorum.
0
i drive the hearse
(10.09.17)
yazmak zor geldiği için, üşenip cevaplamadıgım cok oluyor, yalan yok
0
balpolen
(10.09.17)
Bazen yazıp sildiğim bile oluyor.
0
Mcfly
(11.09.17)
Benimki usengeclikten oluyor, uzun uzun anlatmam gereken seylerde.
0
red g
(11.09.17)
Vereceğim cevap verilmişse yazmıyorum
0
hernezıkkımsa
(11.09.17)
Sadece ".... +1" yazmaktan hoşlanmıyorum. Yazabileceğim ekstra şeyler varsa eklerim ancak.
Bir de çok uzun cevaplar veriyorum nedense. Bazen göndermeden önce harf hatalarını kontrol etmek için okuyorum, o kadar uzun geliyor ki bunalıp siliyorum :)
0
mutekebbir
(11.09.17)
Cevap uzun olacaksa usenip yazmadigim oluyor cok kez. Google'da var diye uyuz olup yazmama olayim yok.
0
stavro
(11.09.17)
Ay cok oluyor ya.
Bazen de sorulari cok gulunc ya da aptalca buluyorum ve icimden cok absurd igneleyici cevablar veriyorum. Yazsam cok ayip olacak. Kendi kendime guluyorum bayagi yine.
0
velvetmorning
(11.09.17)
Evet, hatta yazıp sildiğim de oluyor.
0
olabilir ya da olmayabilir
(11.09.17)
Evet, çok oluyor. Yazıp sildiğim de oluyor +1
Bazen o kadar salak sorular soruyorlar ki şaka mı yapıyorlar ayırt edemiyorum.
0
Lim5
(11.09.17)
(10)

Hayatınızdan memnun musunuz ?

sorunvar
Derdiniz var mı ? Pişmanlıklarınız nedir ?
Derdiniz var mı ? Pişmanlıklarınız nedir ?
0
sorunvar
(09.09.17)
Derdim çoktur hangisine yanayım.

Pek çok pişmanlıklarım da var.

Hayatımdan memnunum. Başka bi hayat kaldıramam.
0
yaren
(09.09.17)
Bazen çok isyan ediyorum hayata neden buyum yok neden şuyum yok diye. Eski ben olsam cebimdeki bilmem kaç bin tl tutarındaki kredi kartı çoktan patlamıştı sanırım 5 haneli borçlarım olurdu. Şimdi bir harcama yapmadan önce kaç kere düşünüyorum ve ona gerçekten ihtiyacım var mı diye kaç kere soruyorum bilmiyorum valla.

Aslında bir derdim yok ama insan kendine derdi varmış gibi sürekli bir şey yaratıyor. En büyük pişmanlığım bugüne kadar hayatı basit bir şekilde yaşamayışım. Şu anda onu yapmaya çalışıyorum olduğu kadar.
0
gozu acik sevisen yahudi
(09.09.17)
bariz bir pişmanlığım yok, sonuç olarak insan hayatı boyunca ne yaparsa yapsın çok büyük ihtimalle "keşke yapsaydım/yapmasaydım" dediği bir sürü şeye sahip olacaktır. ona takılmıyorum pek. dert dersen, ondan var. kız arkadaşımın beni terk edip etmediğini bile bilmiyorum şu an, öyle boktan bir durumdayım. çok özlüyorum ama tamamen kaybetmiş olabilirim, hem de benimle bile alakası olmayan bir sebepten. çok üzülüyorum. onun dışında maddi durum canımı sıkıyor. sonunda tek başıma, şahane bir yerde yaşayabileceğim ama eh bunun da karşılığı olacak. bir yandan okurken bir yandan iki işte birden çalışacağım. hadi bunu becerdim diyelim... yazılım öğrenmek istiyorum. gerçekten çok istiyorum ama okul başladıktan sonra ya altından kalkamazsam diye çok korkuyorum. sosyal hayat falan skimde değil, derslerimde başarılı olup yazılımda ilerlerken para da kazanabilirsem keyfim yerine gelir ama üç kuruşluk iq'yla nasıl yapacağım bilmiyorum. onun dışında kısa vadede pek bi' şey yok gibi. şu an sevgilim geri dönse ve babam "para buldum kankito, bundan böyle sana her ay 300 tele" dese dünyanın en mutlu ve gamsız adamı olabilirim. hadi parayı yine kazanıyosun da ben onu çok özledim amk. böyle işi skiyim.
0
der meister
(09.09.17)
Pişmanlıklar dertler elbet var ama buna da şükür diyelim
0
hernezıkkımsa
(09.09.17)
memnunum. derdim var tabii, olmazsa garip olur bence ama yoluma bakmamı engellemiyor nihayetinde. şöyle yapsam daha iyi ya da daha farklı olur muydu acaba dediğim şeyler de var ama geçmişe fazla kafa yormuyorum, ne gerek.
0
ma ya
(09.09.17)
Okuduğum bölümden baya pişmanım. İşim dışarıdan iyi gözüküp içinde saç beyazlatan cinsten. Bir başkasının sahip olmak isteyeceği koşullarda ben bir türlü rahat edemedim yıllardır, bir eksik var.
0
taqster
(09.09.17)
Degilim.

Derdim de, pismanliklarim da cok. Derdi, pismanligi olmayan makbul insan degildir bence.
0
runagain
(09.09.17)
hayatım güzel , memnun olacağım şekilde gidiyor ama nedenini çözemediğim şekilde bir memnuniyetsizlik var..

derdim yok pişmanlık yok.
0
Caaannn
(09.09.17)
yaren +^1
0
mobydick
(09.09.17)
Değilim. Çok büyük bir pişmanlığım var. Bu yükü daha ne kadar kaldırabileceğim bilmiyorum. Neyseki hayat bir şekilde ödetiyor.
0
rivulet
(09.09.17)
(22)

müslüman olmayanlar, oğlunuz olursa sünnet ettirecek misiniz?

neil manke
?"'müslüman olmayanlar, namaz kılıyor musunuz' demekle aynı şey yha .s" yazacak gencolarımızı dışarı alalım. sünnetin sosyal bir kavrama dönüşmesi gerçeği var türkiyede, sünnetsiz penis deyince insanlar bir korkuyor. ben de ateistim ama bu konu farklı.not: sünnet olmamaktan kaynaklı enfeksiyon vb. s
?

"'müslüman olmayanlar, namaz kılıyor musunuz' demekle aynı şey yha .s" yazacak gencolarımızı dışarı alalım. sünnetin sosyal bir kavrama dönüşmesi gerçeği var türkiyede, sünnetsiz penis deyince insanlar bir korkuyor. ben de ateistim ama bu konu farklı.

not: sünnet olmamaktan kaynaklı enfeksiyon vb. sağlık sorunu yaşamadığını varsayalım çocuğunuzun.
0
neil manke
(08.09.17)
müslüman değiliz, doğunca sünnet ettirdik.
0
sta
(08.09.17)
Ettirmem.
0
doxanikee
(08.09.17)
bu zor bi soru keke ya. gerçekten hiçbir fikrim yok. sağlam bi araştırma yapıp sünnet ne işe yarıyo şöyle esaslı bi öğrenmeye çalışırım ben. türkiye'de yaşayacaksak ve pipiye bi zararı yoksa kestir gitsin amk dışlanmasın çocuk. yok yurtdışında yaşayacaksak ve sünnetsiz olmakla ilgili bi sorun yoksa sünnet ettirmem herhalde. gerçi artık yurtdışında bile sünnet olunuyo galiba çeşitli sebeplerle, o taraflarda kimse sünnetliymiş değilmiş takmaz herhalde. çare çocuğu yurtdışında yapmak.
0
der meister
(08.09.17)
sünnet olmakla ilgili bir ayet yoktur.
dolayısıyla müslümanlıkla alakası yoktur.
müslümanlarla alakası olabilir, gelenek halini almıştır.
müslüman veya değil, herkes sünnet olmakta kendi kararını uygulamakta serbesttir.

ben bir müslüman olarak, çocuğumu sünnet ettirmemeyi düşünüyorum, doktor tavsiyesi dışında.
0
attirmayin makedonun kafasini
(08.09.17)
güzel bi soru. ettirmem.
isim bile koymayı düşünmüyorum, okula da göndermicem. tüm seçimlerini kendi yapacak.
0
nocturness
(08.09.17)
dinden bağımsız olarak ettirmem çünkü çocuğumun kamaşullahını niye onun rızası olmadan keseyim?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.09.17)
ettirmem.
0
nathanieltroy
(08.09.17)
tüm seçimlerini kendi yapacak diyen arkadaşlar çocuk yapma kararını kendileri alıyorlar yanlız :( içinde bulunduğumuz yüzyılda bir çok insan "beni neden dünyaya getirdiniz" diyerek ebeveynlerine sitem ediyor. yani eğer seçimse evet bu da bir seçim olmalı. çocuğunuz 40 yaşına geldiğinde (bilemedin 50, hadi 60 olsun) siz ebeveyni olarak muhtemelen ölmüş olacaksınız, ve belki sizin kontrolünüz dışında çok büyük acılar çekecek, bunun tek sorumlusu siz olacaksınız. burada sünnet etme, nüfus kağıdında din hanesine müslüman/hristiyan/at/kelebek yazdırmak seçim gibi gelmiyor bana. yazdır gitsin abi, veya çükü kestir gitsin, bu konuyla alakalı zamanında birden fazla çalışma yapılmıştı, sünnet derisi diye tabir ettiğimiz o deri alınmazsa bakteri üretebiliyor vs vs... avrupada bile bir çok ebeveyn çocuğunu sünnet (onlara göre sünnet değil tabi, sünnet aslında dini bir ritüelin adı) ettiriyor. sebebi ise hijyen. ben de doğduğu gibi ettirmeyi düşünüyorum. hoş tam da yukarıda bahsettiğim sebepten ötürü çocuk yapmayı düşünmüyorum aslında, ola ki yanlışlıkla falan olursa diye idi bu cevabım. yoksa 30 yaşına geldiğinde "beni niye dünyaya getirdiniz amk" diyebilme potansiyeline sahip bir canlıyı dünyaya getirip getirmeme kararı benimle alakalı değil, bu sorumluluğu kaldırabileceğimi de düşünmüyorum. sen çocuğu belki zihnen istemeyeceği bir dünyaya onun isteği dışında getir sonra de ki "oğlum biz seni dünyaya getirirken sormadık ama çükünü keserken sana soruyoruz".. ben çocuk olsam küfür ederdim :) meramım tartışma yaratmak değil ama ben bu tip cevapları nedense komik buluyorum. ek olarak müslüman değilim.
0
Tears of Devil
(08.09.17)
Shameless'ta konusu geçmişti frank dahil herkesin sünnetli olduğunu öğrenen carl çok şaşırmıştı. Müslan olmayanlarda yaptırıyor. Yaptırılır
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.09.17)
Müslümanım ama yaptıracak olmamın tek sebebi dışlanmasın diye. Yoksa tıbbi bir yararı falan yok, hatta erken boşalmaya davet çıkarması durumu var.
0
apolitikherif
(08.09.17)
Çocuk düşünmüyorum lakin oldu varsayalım;
Hayır ettirmem.
İleride isterse kendisi istediğini yapabilir.
0
mutekebbir
(08.09.17)
Ya ne cahilsiniz! Iki Amerikan dizisi izleyip dunyaya genellediniz. Zaten dahi de'yi bile ayri yazamiyor ki. Amerikalilarin yaklasik yarisi sunnetsizdir. Muslumanlar ve Amerikalilarin yarisi disinda dunya sunnetsiz.

Edit:
en.m.0wikipedia.org

bmcinfectdis.biomedcentral.com

Akademik makale de yukarida.
0
Traveller
(08.09.17)
islam: kelime anlamı olarak 'teslim olmak'la ilgilidir.

Hangi kitapta okuduğumu şimdi hatırlamıyorum ama bir şekilde ahlakın temelleri üzerineydi sanırım: "Sünnetin, dinin 'birey' üzerindeki bir kontrol aracı olması"ndan bahsediyordu. Dinin, kişinin bedenine müdahale ederek kişinin birey olma bilincine ket vurması anlatılıyordu.

Herhangi bir sağlık sorunu yoksa, toplum, din, çevre ya da süperego, adına ne derseniz deyin: Sünnet kısaca ona boyun eğmek demek oluyor. Oğlunuza boyun eğdirmiş oluyorsunuz. Oğlunuzun bilinç altında buna dair bir 'yara' açılmış oluyor. Herkesin böyle travmalara vereceği tepki birbirinden farklı olmakla birlikte, çoğumuz 'normal'i kabul ederiz. Bugün Türkiye'de norm, sünnet olmayı destekliyor.

Öte yandan kaç kişi sünnetini net hatırlar bilemiyorum, yalnız bilinçaltı unutmaz. Bundan dolayı bir rahatsızlık varsa bu çeşitli şekillerde ortaya çıkacaktır. Baskı arttıkça, rahatsızlık da artacaktır, derinleşecektir. Bütün bunları göz önünde bulundurmak gerek.

Din günden güne bilginin ve iletişimin yayılmasıyla birlikte çözülen bir olgu. İnsanlar mucizelere gün geçtikçe daha az inanıyorlar. Eminim bir gün sünnet de sadece tıbbi bir zorunluluğa dönüşecektir. Böyle şeylere kafayı çok takmayın, günü gelince düşünürsünüz.
0
idexo
(08.09.17)
@traveller çok komiksin. Biliyoruz herhalde. Direk örnek veridk. Duyuruda cevaplar böyle. 10 yıl önce sözlükte uzun uzun amlatıyorduk gençliğe uyduk. Hala gülüyorum.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.09.17)
sünnet, pek çok şey gibi (bozulmuş!) yahudilikten kopyalanmış bir gelenektir. onların kitabına göre farzdır ve hepsi sünnetlidir. ayrıca sünnetli olmak daha sağlıklı, vücudun en çok terleyen bölgesi sonuçta.
0
birkac sorum var
(09.09.17)
Ettirmek istemem, biz mağduruz, o olmasın
0
kleider
(09.09.17)
sart olmadikca hayir.
0
e haliyle
(09.09.17)
Yaptırmadık, düşünmüyoruz. Reşit olduktan sonra kendisi karar versin.
0
crescendo
(09.09.17)
kesinlikle yaptırmam. ailem dinsiz/ateist. beni sünnet ettirmişler. bunun için hafif hafif kıl oluyorum.
0
ghilleinthemist
(09.09.17)
hayır ama komple kestirip eline verelim nereye sokacağına ilerde kendi karar verir diyoruz ve belki çüksüz olmak ister. modern aile olmak bunu gerektirir.
0
secrexv2
(09.09.17)
@apolitikherif + 1
0
runagain
(09.09.17)
ettirmeyecegi
0
the beste
(11.09.17)
(1)

erasmus ve kafa karışıklığı, umutsuzluk

bir fincan kahve ile film izlemek
hep erasmus yapmak istedim. başvurdum ve oldu da fakat isveç'e gideceğim. haliyle pahalı ülke. sonuçlar açıklandığı zamanlarda pek ciddiyetin farkında değil gibiydim, hallederiz kafasındaydım. fakat zamanla bende bir umutsuzluk hatta depresiflik baş gösterdi. mutluluğun yerini korkunç bir endişe, ka
hep erasmus yapmak istedim. başvurdum ve oldu da fakat isveç'e gideceğim. haliyle pahalı ülke. sonuçlar açıklandığı zamanlarda pek ciddiyetin farkında değil gibiydim, hallederiz kafasındaydım. fakat zamanla bende bir umutsuzluk hatta depresiflik baş gösterdi. mutluluğun yerini korkunç bir endişe, kafa bulantısı aldı.

ailem zaten bu tür şeylere çok yabancı insanlar. anlatıp izah edene kadar çok uğraştım. her ne kadar tamam deseler, kabul etmiş olsalar da zaman içinde hep bir şekilde laf ettiler. ''boş şeyler, gereksiz masraf, sana ne katkısı olacak?'' türünden sözler duydum. manevi olarak çok yalnız kaldım yani bu süreçte, bu da yıprattı beni ve hevesimi köreltti. e bir de böyle pahalı bir ülkeye gidecek olunca hepten sıkıntı bastı beni.

bu süreçte çalışıp para biriktiriyorum elimden geldiğince, onlar da yardım edecekler. (bu da bir yandan utandırıyor beni) zamanında ablam ve eniştem ev alırken annem bileziklerini vermiş ona destek için. ''ablanların zaten bize borcu vardı, onlar ödeyecekler, öyle halledeceğiz'' diyor annem.
yine de utanıyorum, kendimi onlara borçlu gibi hissediyorum. babam emekli insan, tek maaşı var. üniversiteyi bile zorlanmasınlar diye onların yanında okuyorum.

yani öyle arada deredeyim ki, gideceğime hala sevinemiyorum. nasıl toparlanayım bilemedim. bu saatten sonra tercih değişikliği de olmaz. hoş zaten alternatif seçebileceğim tercih de yoktu fakültede, boş kontenjan olduğunu da sanmıyorum şimdi.


öyle ki dokunsan ağlayacak haldeyim. elime bir fırsat gelmiş öğrencilik hayatımda, bundan da vazgeçmek istemiyorum. öte yandan da bu karamsarlıktan kurtulamıyorum.

kaba hesapla elimde aylık ortalama 820-830 euro olacak. verilecek hibe dahil, kyk bursumu da ekledim aylık 100 euro. (zaten isveç hükümetinin istediği asgari tutar 8000 kron. bu da 800 küsür euro yapıyor)

ben bu miktarla geçinebilir miyim? bu süreçte güçlü kalmak için ne yapmalıyım? bir mucize olur da bir yerden burs bulabilir miyim? meramımı anlatabileceğim birileri, kurum var mıdır?

okuduğunuz için teşekkürler.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(08.09.17)
ailen yardım edeceğini söylemişse bence boşuna canını sıkma, olumlu düşünmeye ve tadını çıkarmaya bak. isveç'te erasmus ekonomik olarak cidden çok sıkıntılı olabilir ama yurtta kalırsan ve öğrenci gibi yaşarsan yine altından kalkabilirsin diye düşünüyorum aileden destek gelecekse.

kendin zaten çalışıyormuşsun. utanacak bir şey yok. imkânları varsa böyle bir şey için sana destek olsunlar. eski oda arkadaşım gibi "göndermezseniz evi yakarım!" deyip kendini parçalama tabii ama bu kadar hassas olmaya da gerek yok yani paraları varsa göndersinler işte, hem kendi üzerine düşeni de yapıyormuşsun, her gün mü erasmus yapılıyor. benim anamın babamın parası olsa ciğerlerini sökerdim kashfshfsfjk böyle insanlar görünce çok şaşırıyorum, niye yemiyosunuz olum annenizin babanızın parasını, erasmus bu eroin bağımlısı olmayacaksın ki, varken yiyin işte. kendi paranızı kazanmayı bilin, sorumluluk sahibi olun ama var olan kaynağı da kullanın. böyle güzel bi tecrübe öncesinde bunu dert edinme kendine.

bu arada fiyatlar için şöyle bir şey buldum, ne kadar güncel bilmiyorum ama,

Food: SEK 2,000
Accommodation: SEK 3,700
Local travel: SEK 550
Phone/internet: SEK 300
Hobby/leisure, miscellaneous: SEK 1,450

Total: SEK 8,000 (around €850 or $1,000).

yani 850eur'u bulursan kısıtlı da olsa (ki öyle olsun zaten öğrencisin sonuçta) yaşayabilirmişsin gibi duruyor. hele ki stokholm'e değil de lulea, lund gibi bir şehre gidersen muhtemelen daha bile iyi olur. site şu, kendin bakmak istersen farklı hesaplamalar ve bilgiler de var: studyinsweden.se

canını sıkma yav aylık 800 euro'yu zaten çıkarmışsın, atla deve değil üstü halledilir onun.
0
der meister
(08.09.17)
(12)

Doğu veya Güneydoğu'da en yaşanılası şehir

her seye atarlanan adam
Artık İstanbul'dan bıktığım için seneye Doğu veya Güneydoğu'ya tayinimi isteyeceğim. Sizce hangi şehre tayinimi isteyebilirim? Gece hayatı falan olmayan biriyim. İnsanları iyi olsun yeterli.(Cinsiyet erkek, yaş 23, medeni durum bekar)
Artık İstanbul'dan bıktığım için seneye Doğu veya Güneydoğu'ya tayinimi isteyeceğim. Sizce hangi şehre tayinimi isteyebilirim? Gece hayatı falan olmayan biriyim. İnsanları iyi olsun yeterli.
(Cinsiyet erkek, yaş 23, medeni durum bekar)
0
her seye atarlanan adam
(08.09.17)
elazığ için hiç iyi şeyler duymuyorum. tunceli için de iyi şeyler duyuyorum. ikisi hakkında da sadece başkalarının yalancısıyım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.09.17)
Kars. 15 gün kadar kaldım. Çok sakin bir şehir. Kafanı dinlersin. Erzurum'a da yakın, Artvin'e de.
0
dissendium
(08.09.17)
Gaziantep derdim ama suriyeliler berbat etti. Kars diyorum kafanı dinlersin.
0
komando kani var bende
(08.09.17)
elazığ doğuda olup en milliyetçi yobaz takılan şehirlerden biridir (bildiğimiz türk milliyetçiliği) zazası ayrı, türkü ayrı enterasan şehirlerden birisi :) elazığa gideceğime ben erzincana giderdim. erzincan insanı elazığa bin filan basar. iklim olarak: elazığ- erzincan malatya ve ığdır bölgenin genelinden ayrılır buralar ılımandır etraflarına göre.
tunceli okuma yazma oranı yüksek, medeni insanların olduğu bir yer ama bildiğin terör bölgesi ne gerek var? ayrıca alevi (yanlış anlama önleme giris: en yakın arkdaşlarım alevi, krallar gibi de ağırlarlar) ama bilmeyene ters gelebilir.
Kars için şu kadarını söyleyeyim, örtülü, muhafazakar, öğretmen (yılın yarısında yatmaya alışkın) kuzenim kars selimden antep oğuzeline tayin istedi. zira o bile sıkılmış.
merkezlerde olacaksa
devam: merkezlerde olamayacaksa ilçe dağ başı mıdır merkeze 5-10 km midir, askeri bölge midir, sürekli operasyon mu olur, yoksa mesire yeri midir filan gibi şeylere bakmak lazım.
0
niye ama
(08.09.17)
doğu ve güneydoğu'da yaşadın mı, yani istediğin yerin orası olduğundan emin misin? nerede doğup büyüdün mesela? istanbul'da yaşarken "basıp gitmek" fikri benim de çok hoşuma gidiyordu ama batı'da büyüdüysen anadolu'da kolay kolay tutunamazsın. gece hayatı mesele değil. o insanların kafa yapıları, eğitim düzeyleri vs. büyük ölçüde seninkinden farklı olacak. bunu anadolu, doğu insanını küçümsemek için söylemiyorum. sadece başka bir dünyaya gideceğin aklında bulunsun.

ben senin gibi düşünüyordum, ankara'ya yerleştim. değerlendirecek kadar çok yaşamadım ama şu an için gayet mutluyum, iş-okul için istanbul denen sikindirik yere dönmek zorunda olmamak süper bir his. büyük şehir olmasın diyorsan da bence ege'ye tayin iste. aydın, manisa ya da ne bileyim hatta marmara'da çanakkale falan.

illa doğu diyorsan o tarafta bir şehrin diğerinden olumlu ya da olumsuz anlamda ayrılacağını zannetmiyorum, hepsi aşağı yukarı aynı kafada.
0
der meister
(08.09.17)
Erzincan
0
motley crue
(08.09.17)
Diyarbakır
0
rojhat
(08.09.17)
Gaziantep derdim aslında da senin aradığın antep'te yok bence. Hem suriyeliler bozdu hadi bunu kenara koyalım, antep'lilerle kaynaşayım desen yerlisinin eşi dostu çok oluyor, çevre zor edinirsin. Yerliler dışındakiler de çok gıcık valla zaten 1 milyon 600 bin nüfus içinde 200 bin gerçek antepli varmış. Gerisi baya görgüsüz aşırı doğudan gelmiş insanlar ve suriyeliler. :/

Yok tek tabanca takılayım bana yeter yemek yer, evde otururum dersen o zaman olur.

Mesela samsun falan düşün bence hem deniz var, hem büyük şehir ama çok da büyük değil, hem de insanları hoş diyorlar (duyum). Samsun'lu 2 tane çok sevdiğim arkadaşım var ama insanları iyi diye başkasından duydum, onlar üstünden demiyorum, o bir kriter olamaz tabii :D
0
ekaterina
(08.09.17)
@der meister hiç doğuda yaşamadım. İstanbul'da doğup düyüdüm. Mecburen Doğu veya Güneydoğu'ya gitmek zorundayım. Başka bölgeye tayin isteyemiyorum.

@ekaterina malesef Samsun'a gidemiyorum. Sadece Doğu veya Güneydoğu'da bir il olabilir.
0
🌸her seye atarlanan adam
(08.09.17)
insanları iyidir. selam vermeden geçmezler. yardım ederler. ama içki sevmezler. otobüse bir yaşlı binse o yerine oturana kadar otobüs hareket etmez. gençler orta yaşlılar kalkar yer verir. havalimanı uçak seferleri vardır. fırına tepsi gönderip müthiş yemekler yersin. fırına balcan gönderirsin. müthiş dürümler yersin. gaziantep 1,5 saat, adıyaman 1,5 saat, diyarbakır 2 saat. geniş bilgi için ulaşabilirsin.

ve o şehir... Şanlıurfa...
0
iddaaci
(08.09.17)
elazığ güzeldir, memleketim. evet koyu muhafazakar bir toplum. bir kadıköy gibi düşünmeyeceksin, tabii ki sosyal yaşamı farklı, gece hayatı yok.

indiğimde toprağını öperim. bir haftadan fazlası sıkar. milliyetçidir; kürdü, zazası da. okuma oranı yüksektir ama öyle bir özgür düşünce, eleştiri filan bekleme. adın solcuya, komüniste, ateiste, aleviye çıkar. evet sıfatlar bunlar!

insanı sıcakkanlıdır. malatya'da da yaşadım, memleketim diye söylemiyorum, elazığ daha bir tatlıdır havasıyla insanıyla. malatya daha gelişmiş ve görece çağdaş.

daha doğuda erzincan ve diyarbakır'a birer kez gittim. urfa ve antep'e de. memleketimi tek geçerim, memleketim olmasaydı da öyle.
0
runagain
(09.09.17)
mardin
tam bir turizm şehri gezmeye doyamazsın
0
devilone
(09.09.17)
(22)

Bence abartmıyorum ama var mı burda bi hatam?

ekaterina
Kuzenim evleniyor da kuaförde saç provası varmış, saat 1'de randevu almış. saat 1'de de geldik. Geldiğimizde tamam birazdan alıcaz dediler, bir sürü de işimiz vardı burdan çıkıp yapacaktık ve 16:30'da olmamız gereken bi yer vardı. 16:20'ye kadar bekledik, 20 geçe gelip sen 4 bucukta bi yerde olucam
Kuzenim evleniyor da kuaförde saç provası varmış, saat 1'de randevu almış. saat 1'de de geldik. Geldiğimizde tamam birazdan alıcaz dediler, bir sürü de işimiz vardı burdan çıkıp yapacaktık ve 16:30'da olmamız gereken bi yer vardı. 16:20'ye kadar bekledik, 20 geçe gelip sen 4 bucukta bi yerde olucam diyordun, git istersen, düğün günü yarım saat önce gel dedi.

Ya bir kusura bakma yok, 3 bucuk saat bekletmişsin ve kusura bakma bile demiyorsun. Ben de sinirlendim madem böyle yetişmesi zordu, randevu vermişiz ama şöyle yapalım diye önceden deseydiniz dedim. Efenim sinirlenmeme ne gerek varmış, insanlık haliymiş, niye sinirleniyormuşum. Bakın dedim bir kusura bakma demediğinize sinirlendim, evet böyle şeyler önemli çünkü. Ben bir sürü işimi erteledim burda beklemek için ve elime bir şey de geçmedi. Olamaz mıymış, sanki provaymış, çok mu önemliymiş. Yarın 12 gelin başı varmış çok yoğunlarmış, sus eka dedim kendime kolay gelsin dedim kapansın diye. Ay demesin mi hepsi sizin gibi olursa işimiz var diye, yani adam hatalı ve ona göre nolcak ki, birisi hatasına tepki de gösteremez çünkü insanlık hali.

Bu ne ya, insanlar neden böyle, bu aralar çok fazla böyle şeylerle karşılaşıyorum ve sürekli kavga ediyormuşum gibi, ben kavgacıymışım gibi davranıyorlar. Abartıyor muyum? Teşekkürler.
0
ekaterina
(08.09.17)
haklısın.

3,5 saat beklemeniz bile hata aslında. hadi olsun da bi saat bekle.
0
elorelia
(08.09.17)
Haklısın.

Milletin nezaketini, iyi niyetini suistimal ediyorlar böyle böyle.
0
secrexv2
(08.09.17)
Bu anlatıma göre siz haklısınız ancak bir de karşı tarafı dinlemek gerek.
0
nedendir bilinmez
(08.09.17)
haklısın. adam üste çıkmaya çalışmış bir de. ben olsam beklemezdim o kadar.
0
orange coffee
(08.09.17)
haklısın, işgüzarlık.
0
veritaslibertas
(08.09.17)
1 saat boş bekledik sonra manikür pedikür işini bitirelim dediler, ondan sonra da 1 bucuk saat bekledik işte. Kuzenim için bekledim ben, adam sinirlenmesin saçımı kötü yapar dedi. Ama gidin demesiyle bi sinirlendim susamadım hele her gelin iyi ki senin gibi değil demesiyle kan beynime sıçradı.
0
🌸ekaterina
(08.09.17)
Kesinlikle haklısın, Ben olsam değiştiririm kuaförü.
0
canbonomobenseno
(08.09.17)
haksız olduğun konu 3,5 saat beklemeniz. işin en büyük ustası değillerse, çekip başka yerde yaptırsaydınız bence. tek yaptıkları gelin başı denen taç/duvak olayını saça takmaktan başka bir işe yaramayan gereksiz şey için 100lerce lira alıp, iş yaptım diye gezinmek olan tip egosu resmen. profesyonellik 0.
0
nawar
(08.09.17)
Haklısın ama çok pasif davranmışsın. Hepsi sizin gibi olursa işimiz var dediğinde o zaman işini yap at kafası, 3,5 saattir ben burada niye oturuyorum demen gerekiyordu.
0
dissendium
(08.09.17)
onu diycek adamin agzini yuzunu kirardim da iyi ki bana dememis.
0
safepassage
(08.09.17)
@dissendium randevu niçin var dedim de işte, işler sarkıyormuş insanlık haliymiş. Madem prova bu kadar önemsiz neden çağırıyorsun, neden başından bugün çok yoğun yetişemez demiyorsun da dedim, saçma sapan şeyler söyleyen bi ego işte.

@nawar kuzenime başka bi kuaföre gidelim parayı ödemediyseniz dedim, yakında iyi kuaför yokmuş... kendisi bilir, ben adım atmam oraya bi daha.
0
🌸ekaterina
(08.09.17)
abartmıyorsun, ben olsam benzer tepkiyi çok daha öncesinde gösterirdim.

insanlar kendi fikirlerini beyan etmek konusunda başarılı olmadıkları için birisi konuştuğunda, şikayet ettiğinde ya da beğendiğini dile getirdiğinde olması gerekenin bu olduğunu kabullenemiyorlar.
0
yaraticinick
(08.09.17)
@ekaterina 3,5 saat içinde İstanbul'da istediğin yere gidebilirsin. Yakın olmasına gerek yok bence. Düğün zamanı paniği olmuş kuzenin. İkna etseydin keşke.
0
nawar
(08.09.17)
Bu ülkede nezaketin, kibarlığın, sevecenliğin, saygının, dürüstlüğün yaşama şansı yok. Malesef böyle naif davranmakla sadece kendi canınızı sıkarsınız.

Halbuki daha 15 dakika sonra yüksek sesle söylenmeye başlayıp, vitesi bir anda arttırsaydınız, sağa sola avazınız çıktığı kadar bağırıp şarlasaydınız, çirkefleşseydiniz, görecektiniz ki sizi bir anda en öne alacaklar, sakinleştirmek için kahveler söylenecek, ağam paşam çekilecekti. Bu ülke bir orman, ve bu ormanda bilimum hayvanat mevcut. Malesef bir işin yapılmasını istiyorsanız, elinize bir sopa alıp, tıpkı davar güder gibi gütmeniz gerekiyor.
0
thracia
(08.09.17)
Yok düğün yerine yakın olması önemli olanmış, bilmiyorum vazgeçmiyor. Benim kendi kuaförüm florya'da dünyalar tatlısı bi insandır, oraya gidelim dedim yoksa. Bu da avcılar pelican mall'de mali kuaför. Ucuz falan da değil gelin başı 600 tl, napıyor sanki topuz yapıp duvak tutturacak dediğin gibi. Hadi bu fixed gelin başı için fiyata bi şey demiyorum da, paranla rezil olduktan sonra ne önemi var ki. Ay iyi ki varsınız tepkisini dile getirebilen insanları hor görmeyen insanlar <3
0
🌸ekaterina
(08.09.17)
amirim izin ver yumruğumla öldüreyim. tabii ki haklısın, hatta bu bir tarafın haklı diğerinin haksız olduğu basit bir tartışma değil; karşı tarafın yaptığı düpedüz hayvanlık. rezillik. okurken sinirlendim resmen. keşke beklemeseydin o kadar. karşılarında insan görünce iyice zıvanadan çıkıyor yamyamlar, kafa atsaydın keşke. tamam sakinim.
0
der meister
(08.09.17)
Ödeme yapmasıysanız başka yer ayarlayın bence bu sorumsuzlarla düğğn günü de boşuna gerilmeyin. İnsanın en mutlu gününün içine edıyolar
0
hernezıkkımsa
(08.09.17)
Haklısın. Beklemeseydin +1 Instagram sayfasına, Facebook sayfasına yaz. Gelmez gelinler. Neyine güvenip de düğüne yarım saat kala gelecekmiş? Beceriksizin biri belki. Ben mezuniyetimde bilmediğim bir yere gitmiştim de boru gibi maşalarım olmuştu. Evlerden ırak.
0
Lim5
(08.09.17)
Yuh , ben olsam cok once ceker giderdim. Hele de randevu verecek o kadar bekletecek, hic isim olmaz. Hayattada o kuafore adimimi atmam bir daha, memlekette kuaforden bol bir sey yok.
0
kassiopeia
(08.09.17)
@lim5 normalde gideceği saatten yarım saat önce gitmeliymiş de haklısın tabii belki o gün beğenmedi, hiçbir türlü olmadı.
0
🌸ekaterina
(08.09.17)
kusura bakma da senin kuzen mal. :)
0
isott
(08.09.17)
valla ben de olsam deliririm, büyük de cıngar çıkar- nasılsa düğün günü değil :P

gelin ben olsam da iptal ederim o randevuyu 3.5 saat bekletmek ne demek, beyin ameliyatına bile dedikleri saatte alıyorlar yahu. kuzenin gibi işte genelde kızlar, aman illa burası alacak derler oranın da g.tü kalkar tabi. 600 lira zaten normal bi fiyat (ankarada 500 lira) nereye gitsen yaparlar o fiyata.
0
niye ama
(08.09.17)
(8)

Bandananın modası fazla mı geçti?

ceann deas
Çoğunlukla fotograftaki gibi bilege baglanacak, toka bulunmadiginda falan örgünün ucuna iliştirilecek bi bandana almak istiyorum. Sizce cok mu garip durur, madasi çok geçti mi bunların?
Çoğunlukla fotograftaki gibi bilege baglanacak, toka bulunmadiginda falan örgünün ucuna iliştirilecek bi bandana almak istiyorum. Sizce cok mu garip durur, madasi çok geçti mi bunların?
0
ceann deas
(08.09.17)
Doksanlarda kaldı.
0
angelus
(08.09.17)
ben yadırgamazdım. güzel.
0
elorelia
(08.09.17)
Bence güzel.
0
canbonomobenseno
(08.09.17)
Sen beğendiysen kendine yakıştırdıysan sorun yok ruhunun modası neyse onu giy tak :)
0
vasilias
(08.09.17)
belki 94'lü olduğumdandır bilemiyorum ama ben bandanaların bu şekilde takıldığını falan hiç hatırlamıyorum ya. güzelmiş bence. modalık bir şey değil yani bu açıkçası, takarsan en fazla "hmm ilginçmiş" derler diye düşünüyorum. şimdi ben kaleci saçıyla sokağa çıksam alemlerin maskarası olurum çünkü bu fazlasıyla dönemsel ve spesifik bir şey ama bence bandana öyle değil bence. istiyorsan yardır gitsin, garip duracağını düşünmüyorum şahsen.
0
der meister
(08.09.17)
90lar moda zaten bayadır :) ki olmasa da ben beğeniyorum gayet güzel.
geçen çağlacığım da video paylaşmıştı hatta;
www.youtube.com
0
demoniclewinsky
(08.09.17)
bileğime değil ama saçıma takarım ara sıra. gayet de seviyorum. modası da umrumda değil açıkçası.
0
aquarium
(08.09.17)
Ben bandananın her türlü kullanımını çok seviyorum. Gayet güzel bence bilekte kullanımı da.

Ayrıca güzelliği moda olmamasında zaten.
0
ms brownstone
(08.09.17)
(3)

Hayvan hakları savunucularının bir kısmı fazla densiz değil mi ?

mete kudur
Sözlükte başlığa denk gelince farkettim, bu hayvan hakları savunucuları radikal bir densizlik içinde dolaşıyorlar. sanki tek hayvansever kendileri geri kalanlarımız hayvanların ırzına geçmek için fırsat kolluyormuşuz gibi.Adam ortadaki gerçeği idraktan bi'haber, böyle bir mahirliği yok ama, bomboş s
Sözlükte başlığa denk gelince farkettim, bu hayvan hakları savunucuları radikal bir densizlik içinde dolaşıyorlar. sanki tek hayvansever kendileri geri kalanlarımız hayvanların ırzına geçmek için fırsat kolluyormuşuz gibi.

Adam ortadaki gerçeği idraktan bi'haber, böyle bir mahirliği yok ama, bomboş sallamaya devam ediyor, aşağılarcasına.

Özellikle köpeklerde böyle birşeyle karşılaşılıyor, köpekler çok güzel varlıklar yüreği olan hiçkimse onlar katledilsin istemez fakat bu aklı evvel kişiler herhangi bir önleyici fikre bu zırvalığı attırarak koşturuyorlar.

en son oturduğumuz yerde köpek besleyen abi/ablalara da anlatmıştım, bu hayvanları evlerin çok yakınında beslediklerinden geceleri toplu halde kapının önünde duruyorlar ve insan nüfusu azalığ köpek çetelerinin(var böyle birşey) arttığı saatlerde saldırgan bir tutum sergileyebiliyorlar diye ama anlatamadım. daha doğrusu çirkefleşerek dinlememe refleksi veriyor. illa istiyorki milletin ortasında ağzını burnunu kırayım.

bu konular çok fazla etki alanı olan şeyler, hayvanlara eziyet edenler ettikleri eziyetin arttırılmış şekliyle cezalandırılmalılar. evet hayvanların da bizler kadar hatta daha fazla(bizler kendimizi koruyabiliyoruz onlarda bu durumda söz konusu olamayabiliyor) yaşama hakları var. ama bu şovenist ''canlarım onlar benim aşklarım'' durumunun da bir hastalık olduğunu düşünüyorum ki tüm bunlarla birlikte, avın her türlüsüne karşıyım. aslanın ceylanı avlaması da buna dahil, insanın herhangi bir hayvanı avlaması da.


lakin bu arkadaşlarla asla ortak bir noktada buluşamıyoruz, hemen ağız dolusu saçmalamaya başlıyorlar.



bu arada, bu durumla ilgili de en aklı başında entry'i de bana göre şu;

çetrefilli bir konu.

büyük bir kampüsü olan bir üniversitede çalışıyorum. hem fauna hem de florası, özellikle de bulunduğu coğrafyayla kıyaslanınca, çok zengin bir yer. çok sayıda köpeğe de ev sahipliği yapan bir kampüs.

iflah olmaz bir hayvanseverim. kendi boğazımdan kısıp kedi ve köpeklere mama aldığım, yapılacak bir ton işim varken saatlerce kampüsü turlayıp o mamaları dağıttığım çok oldu, hala da aynı şekilde devam ediyor.

hayatım boyunca edindiğim deneyimler bana her kedi ve köpeğin tıpkı insanlar gibi kendine has bir karakteri olduğunu öğretti. kimi korkak, kimi utangaç, kimi saldırgan, kimi neşeli, kimiyse melankolik oluyor bu hayvanların.

ancak son dönemlerde köpek sürülerinden illallah dedim. hayır, insanlara karşı gösterdikleri şiddetten dolayı değil, kendi türleri de dahil olmak üzere diğer hayvanlara gösterdikleri şiddetten dolayı.

bu köpek sürüleri yüzünden kampüste eskiden bol miktarda bulunan tilki ve yabani tavşan nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya!

bu köpek sürüleri yüzünden her hafta benim okşamaya kıyamadığım, kendisi gelip kucağıma oturduğunda hava ne kadar soğuk olursa olsun o kalkıp da kendisi gidene kadar yerimden kıpırdayamadığım başka bir kedinin ölüsünü buluyorum!

bu köpek sürüleri yüzünden defalarca önlerine koyduğum sudan içebilmek için önce kedilerin içmesini sakince bekleyen uysal köpeklerin yemek bulabilecekleri yerlerden ısırılarak kovulmalarına ya da parçalanmalarına şahit oluyorum! 

(birkaç kez gözümün önünde bu tip saldırı oldu, kendi başıma gelebilecekleri bile umursamayıp araya girmeye çalıştım ama engel olamadım malesef. siz de şahit olduysanız bilirsiniz, böyle bir durumda sürü öylesine vahşi davranıyor ki durdurabilmek mümkün olmuyor. zaten bizden çok daha hızlı ve çevikler, siz bir iki tanesini kovalayayım derken diğerleri yalnız köpeğin üzerine çullanıveriyorlar).

dediğim gibi öğrendiğim önemli bir şey her kedi ve köpeğin ayrı bir karakteri olduğu. ama köpekler bir sürü haline geldiklerinde bu karakter tek-tipleşiyor. güçlerinin yeteceğine inandıkları, gözlerine kestirdikleri her tür canlıya (yalnız bir köpek, kedi, tilki, tavşan, kimi zaman da insan) vahşice saldırıyorlar.

peki ne yapmamalı?

öncelikle gerçekleri kabul etmek ve buna uygun analiz yapmak zorundasınız.

"köpekten hiçbir zarar gelmez, onlar masum yavrucaklar" şeklindeki gerçekle örtüşmeyen romantik tavırlar hiçbir işe yaramaz. evet köpek sürüleri çevreleri için ciddi tehlikeler oluşturabilir, çevrelerine (bir sürüye ait olmayan köpekler, kediler, tilkiler, yabani tavşanlar ve kimi zaman insanlar -bunlar sadece benim gözlemediklerim) ciddi zararlar verebilir. bu gerçeği hoşunuza gitse de gitmese de hepimiz kabul etmek zorundayız.

sen, ben, o hayvanları ne kadar sevsek de bu ülkede azınlıktayız, muhatap olunan kesim çoğunlukta. ve de hayvanlardan hoşlanmayan kesim hiç de homojen bir yapıya sahip değil, içlerinde köpekten korkan da var, sadece sevmeyen de var, zarar veren de var, canice işkence etmekten hoşlanan da var. kimileri sokakta köpekleri istemiyor, ama zarar görsünler de istemiyor, kimileri direkt gebertelim gitsin diyor vs. ama böyle insanlar var ve toplamını aldığımızda çoğunluktalar.

senin salak ergenler gibi "o zaman sen çıkma sokağa böne ne be!" diye höykürmen sadece bu insanları daha da bileyler ve sonuçta bu öfkenin acısı da senden değil sokaktaki hayvanlardan çıkar. o yüzden rica ediyorum biraz aklını başına al karşındakine küfürler savurmadan önce. zorla bu insanlara bir şey kabul ettiremeyeceğin ortada.

can alıcı soru ise ne yapmalı?

valla işte ben burada tıkanıyorum. teoride işe yarar görünen yöntemler anlatılmış hatta avrupa'da işe yaradığına dair kanıtları da sunulmuş ama burası türkiye işte.

mensubu bulunduğum üniversite türkiye'nin en önde gelen üniversitelerinden biri olmakla övünen bir yer. çağdaşlık, modernlik dendi mi mangalda kül bırakmazlar. ama benim şahsi olarak iç hizmetler müdürlüğüne ve rektörlüğe yaptığım başvuruların hiçbirinden bir şey çıkmadı. adamların umurlarında değil. okuldaki köpeklerin sayısı geometrik olarak artmakta, zira neredeyse hiçbir köpeğin kulağında küpe yok (olanların sayısı o kadar az ki inanamazsınız). yönetimin umurunda mı? tabii ki hayır.

bakın siyasi parti, belediye falan demiyorum, ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde durum içler acısı, hiç ama hiçbir şey yapılmıyor!

belediyeler desen içler acısı halde. (hangi partiden olduğuna bakılmaksızın) işin içinde rant olmadan düzgün işler yapan bir belediye ben bilmiyorum, paraları cukkalayamayacakları bir alan olan kedi-köpek barınağı işine doğru dürüst giren bir belediye siz biliyor musunuz?

çözüm? valla aklıma gelen tek şey doğru dürüst bir vakıf ya da sivil toplum kuruluşunun olaya el atması gibi görünüyor. barınak işi belediyelere bırakıldığında ne olduğu ortada, ama düzgün bir stk ya da vakıf belki bir şeyler başarabilir. 

barınakların yönetilmesi gerçek bir hayvansever organizasyona bırakılsa belki bir şeyler olur. hayvanseverlerin önemli bir kısmı böyle bir işte aktif olarak rol alamayacak, zaman ya da enerji harcayamayacaktır. bu anlaşılabilir bir durum. ancak eğer elini taşın altına sokan ve düzgün bir şekilde bu işi götüren bir organizasyon ortaya çıkarsa ben eminim ki hayvanseverlerin çoğu ama az ama çok maddi destekte bulunacaktır (hatta düşük bir ihtmal ama belki devlet bile bu işe maddi destek verir).

bu işin çözümünü devletten ya da belediyeden beklersek daha çooooook bekleriz, burada da birbirimizi yemeye devam ederiz.

#43743741 25.06.2014 15:56bakkaldan eti uc harfli isteyen sakirt···
0
mete kudur
(07.09.17)
O insanlar gerizekali diye tum hayvan haklari savunucusu gerizekalidir diyemeyiz.
0
Traveller
(07.09.17)
bunu görünce @cursed chico: encrypted-tbn0.gstatic.com
0
der meister
(07.09.17)
Ben de gecen gün sosyal medyada tecavüze uğramış bir kedicagızın fotografını grdüm aman tanrım.
Normal bir insanın öyle görselleri görmemesi gerek. Beyinsiz insanlar paylaşarak ne yaptıklarının farkında değiller.
0
fasulyek
(07.09.17)
(13)

ölüm

rahip janick
ölümden sonra bir yaşama inanıyor musunuz? yoksa fiş çekildikten sonra bilincin kapanıp, mutlak hiçliğe gömüleceğinizi mi düşünüyorsunuz? ya da başka bir inancınız var mı?bir soru daha, tanrının sevgisinin ve merhametinin sonsuz olduğu söyleniyor, öyle bir yaratıcı kendisine inanmayanları bile affet
ölümden sonra bir yaşama inanıyor musunuz? yoksa fiş çekildikten sonra bilincin kapanıp, mutlak hiçliğe gömüleceğinizi mi düşünüyorsunuz? ya da başka bir inancınız var mı?

bir soru daha, tanrının sevgisinin ve merhametinin sonsuz olduğu söyleniyor, öyle bir yaratıcı kendisine inanmayanları bile affetmez miydi?

"eternal suffering awaits for anyone who questions god's infinite love."

"tanrının sonsuz sevgisini sorgulayanları ebedi ızdırap bekliyor."

b. hicks
0
rahip janick
(05.09.17)
İngilizce cümleyi anlamadığım için onunla ilgili bir ifadem olamayacak.

Tanrının sevgisi ve merhameti ve hatta şefkati ve üstelik affı sonsuz. İnanmadığını söyleyenleri bile affeder. Kendi bildiği bir hesabı ve bir uygulaması vardır. Sorun O'na inanmayanların cehennemde cayır coyur yanacaklarıysa, inananlara verilen emirlerle inanmayanların nasıl yaşadıklarını karşılaştırmak yeterli diye düşünüyorum. Malum, nice ateistler var ki insanlara saygıları ve sevgileri, yardımları destekleri tartışılmaz bile. Bu açıdan değerlendirilir.

Ölüm bir son değildir, başka bir hayatın başlangıcıdır diye inanıyırum. Hele ki ölümle birlikte bilincin yok olacağına değil mutlak bilince homojenize karışacağımıza inanıyorum. Yani bizim bilincimiz yok olacaksa da algılarımız ve idraklerimiz artacak, yaşarken hiç bilmediğimiz ve asla bilemeyeceğimiz şeyleri bilir hale gelicez. Bana göre böyle.
0
yaren
(05.09.17)
klişe olacak belki ama doğmadan önce neysek öldükten sonra da o durumda olacağız işte ancak gönlüm reenkarnasyondan yana da umudum yok tabii.

tanrı yokmuşcasına yaşıyorum. net olarak yoktur diyebilecek halde değilim elbet ama mesela kuran'ın kainat yaratıcısı bir zekadan çıkabildiğine ihtimal vermiyorum.
0
soso
(05.09.17)
eternal nothingness yani sonsuz hiçlik. iki dilde de ürpertici.
0
diffarentiationation
(05.09.17)
İnanıyorum, kaybettiğim tüm sevdiklerimle orada buluşacağıma inanıyorum. Şu kadarcık ömür kadar basit olamaz bu hayat, bu düzen, mümkün değil. Ayrıca bu kadar kötülüklerin, zalimlerin elbet yaptıklarının karşılığını göreceğine de inanıyorum, aynı şekilde iyilerin, mazlumların.

Yaratıcı o, ister affeder ister affetmez. O olacağı olmayacağı herşeyi belirlemiş, yolu göstermiş, canın isterse demiş. Biz de canımız ne isterse onu yapıp karşılığını da alacağız. Yaradana hesap soracak değilim.
0
mslny
(05.09.17)
inanıyorum ama anlatılan gibi bir mekanizma olacağını düşünmüyorum.

dünyada yapılacak tüm ahlaksızlığı yapmış ve kazara müslüman olarak doğmuş bir kişinin er ya da geç cennete gideceği ama son derece düzgün yaşamış bir kişinin sırf başka bir din mensubu diye sonsuz cehennem ateşinde yanacağı fikri "allah'ın merhamet ismine" ters gibi gözüküyor.

merhamet tek bir zümreye karşı olduğunda sanki anlamını yitirirmiş gibi geliyor bana. affedenlerin en hayırlısı ve merhametlisi isimleriyle anılan bir yaratıcı için de bu söylenilenler kafa karıştırmaktan öteye gidemiyor.

tehlikeli konular bunlar.
0
lat menat uzza
(05.09.17)
kendimi bildim bileli ateistim. (6 yaş civari)çok anlattılar çok okudum fikrim hic değişmedi. (yaş 37)
hiçliğe öleceğime inanıyorum.
0
balik kraker
(05.09.17)
yıldız tozuyuz, öyle biteceğiz. muhtemelen bir kaç yüzyıla kalmaz uzayda koloniler olacak, insan temelli fakat daha bilinçli varlıklara ait. güneş söndüğünde galaksiyi terk etmiş olacağız muhtemelen. bu kaosta kıble aramakla vakit kaybedeceğini sanmıyorum kimsenin.
0
passion rules the game
(05.09.17)
Inaniyorum.

Benimle ilgili de inanmayanlarla ilgili de hukum ve ferman O'nundur. Kimse külli iradesine, rahmetine, lutfuna ve merhametine sinir koyamaz. Açıkça belirttikleri disinda.

Herkesin, yaptiklarinin karsiligini alacagina inaniyorum.
0
runagain
(05.09.17)
Olumden sonrası var. Hic tanimadigim birisi aracılığıyla ölen bir yakınım ile konuştum. O odada ateistinden en en muslumanina kadar 6 kişi de sahit oldu bu duruma.
0
goodman
(05.09.17)
ölümden sonra bilinçli olarak yaşayacağıma inanmıyorum ama gübre, hamburger köftesi ya da ona benzer bir şeylerde daima bulunmaya devam edeceğim sanırım.

ateistim ama öteki tarafta sonsuza dek yaşayacağımı bilsem sevinirdim açıkçası, yaşamayı seviyorum. seviyorum da denmez ama bildiğim tek şey bu: bilinçsizliği, yokluğu, ölümü görmedim. haliyle mevcut durumumu korumak istiyorum. fizik kanunu değil miydi zaten bu yav. o hesap. hatta istediğimizde ölüp geri doğabilsek şahane olurdu. ne bileyim düşünsene eve geliyosun, her şey kötü, "yoruldum amk" deyip ölüyosun, 6 ay sonra falan kalkıyosun. şahane.
0
der meister
(05.09.17)
en iyi ihtimalle 3000 yıl sonraki medeniyet "hadi atalarımıza kıyak olsun ve onların evrendeki kalıntıları, yankıları vb. elde ettiğimiz verilerle bilinçlerini tekrar oluşturalım" diyebilir.
0
perloneth
(06.09.17)
İnanıyorum.
Allah celle celaluhun rahmeti gazabını geçmiştir. Yalnız kendisine inanmayanların durumu başkadır. Alın işte Suriye'den sonra en yakın örnek, Arakandaki insanların budistlerden neler çektikleri ortada. Şimdi sözde her canlıya acıyan, sinek bile öldürmeyen budistlerin bu inançlarına devam ettikleri sürece öldükten sonra cennete gidecekleri (ya da bazı reformistlerin dedikleri gibi cehennemde belli bir süre kalıp daha sonra cennete girecekleri) hiç bir şekilde düşünülemez.
İslama göre inanmayan birisinin cehennemde sonsuz kalması, onun her daim bu niyeti üzerinde bulunması nedeniyledir. O nedenle müslüman için imansız ölme korkusu ölüm korkusundan çok çok daha mühimdir.
Ünlü bir alim diyor ki, cehennemdekiler iman ehlidir (inanmışlardır).
Bu sözün manası, artık başka bir seçenekleri kalmayıp gerçeği gördüklerindendir. Ama artık bir anlamı yoktur.
0
1adam
(06.09.17)
ölümden sonra yaşamak demeyelim ama varolacağıma inanıyorum. Varolduğumun da farkında olacağım. Allah kendisine inanmayanları, reddedenleri niye affetsin ki? Eşitlik, adalet demek değildir. Senin ister Allah için, ister "iyi bir insan olmak için" gösterdiğin çaba, sağduyu, fedakarlıkla niye bir tutulsun inanmayanların inkarı? Affedilmenin bu kadar basit bir şey olduğunu düşünmüyorum. Allah herkesin dünyada yaptıklarının karşılığını alacağını söylüyor. Son dakikaya kadar kötülükle yaşayan bir insan pişman olup, tövbe ettiğinde ruhunun huzura ereceğini mi düşünüyorsun? Yaptıklarımızın bedelini ödeyeceğiz. Hepimizin günahı var. Eğer Allaha inanıyorsan, yaptıklarımız adalet terazisine koyulduğunda günahlar ağır geldiyse bunun cezasını çekip sonra huzura, cennete yada adı her neyse ona kavuşacağız. Kısacası son dakika çakallık yapmak, götü kurtarmaya çalışmak sökmez.. Ne demiş? "biz size şah damarınızdan daha yakınız"
0
silah taciri
(06.09.17)
(9)

İyi ki yapmışım dediğiniz şeyler neler?

EXXE01
Bende yapmak istiyorum
Bende yapmak istiyorum
0
EXXE01
(05.09.17)
prostat masajı.

çok hoşuna gidecek.
0
lat menat uzza
(05.09.17)
Yazım kurallarına uygun yazmak. Dahi anlamına gelen de'yi ayrı yazmanın tadını hiçbir şeyde bulamadım. Tavsiye ederim.
0
microfiction
(05.09.17)
kitap okumak
0
shotgunwoman
(05.09.17)
Günahlarım :)

Utanmayı öğrendim, özsaygıyı öğrendim, özşefkati öğrendim, insan psikolojisini öğrendim, dinlemeyi öğrendim, tedavi etmeyi öğrendim, affetmeyi öğrendim, öğrenmeyi öğrendim...

Sen yapma. Sen kendini öğren. En çok sevdiğim yönlerimden biri kendimle ilgilenmemdir.
0
yaren
(05.09.17)
- Yurt dışına tatile gitmek
- Anneme hediye almak
- Araba kullanmayı öğrenmek.

İlk aklıma gelenler.
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(05.09.17)
abi ingilizce öğrenmek ya. şu yaşıma kadar insanlar beni bir halt zannettiyse sadece ingilizce bilgi sayesinde oldu. öyle müthiş bi ingilizcem de yok ha, anadolu lisesinde yabancı dil bölümü okudum yani ama iyi bi öğrenciydim allah için, üniversiteye giriş sınavı olsun lisedeki sınavlar olsun %90-95'in altına düşmezdim başarı oranı olarak.

ingiliççe sayesinde genel kültür kasma şansım oldu. yabancı insanlarla tanıştım. ilgi duyduğum alanlarda bilgi sahibi olmam çok daha kolay oldu çünkü malum türkçede 5 kaynak varsa ingilizcede 555 kaynak oluyor herhangi bir konuda.

nasıl desem farklı bi bakış açısı kazandırdı bana. şu an yrrak gibi bi adamım, ingilizce bilmesem nasıl biri olurdum hayal bile edemiyorum. çocuk yaşta başlayınca çok zor da olmadı açıkçası, daima severek öğrendim.

aklıma gelen ilk şey buydu. gerisi hikaye. çocuk-ergen yaşta aktif olarak kullanılacak bi yabancı dil öğrenmek muazzam bi şey bence. dandik bi evin yanından metro geçirmek gibi düşün. özünde aynı malsın ama değerin artıyo amk. süper olay.
0
der meister
(05.09.17)
Suriyeliler için gelen yardım amaçlı kargoları anında ilgili yerlere vermek.
0
1adam
(06.09.17)
Erasmus +1 çok büyük bir deneyimdi.
0
yüzyıllık yalnızlık
(06.09.17)
iyi ki kilo vermişim diyorum.
0
AlsterWasser
(06.09.17)
(4)

relative clause ile ilgili bir soru

huzurlarinizda huzursuzluk
Arkadaşlar merhaba.Relative clause'larda markerdan(who,which,that) sonra doğrudan pasif ana fiil gelirse marker'ı ve be fiilini atıp doğrudan v3 yazıyoruz diye biliyorum. Bu bilgi doğru mudur ? örneğin;eşcinsel çiftler tarafından evlat edinilen çocuklarChildren who are adopted by homosexual couples
Arkadaşlar merhaba.

Relative clause'larda markerdan(who,which,that) sonra doğrudan pasif ana fiil gelirse marker'ı ve be fiilini atıp doğrudan v3 yazıyoruz diye biliyorum. Bu bilgi doğru mudur ? örneğin;

eşcinsel çiftler tarafından evlat edinilen çocuklar

Children who are adopted by homosexual couples // Relative clause'unu şu şekilde

Children adopted by homosexual couples yazıyorum. Doğru mudur ? Eğer doğru ise 1.şekildeki gibi kullanımı da yanlış olur mu ?

Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(05.09.17)
İkisini de kullanabilirsiniz.
0
voyager 1
(05.09.17)
bunu kural olarak ezberlemedim, o yüzden şu doğrudur diyemem ama verdiğin örnekteki kullanım doğru. birinci şekildeki kullanımı da doğru olur.
0
der meister
(05.09.17)
Ikisi de doğru.
0
secrexv2
(05.09.17)
Kural su: marker ve to be yardimci fiilse atilabilir. Yardimci fiil yoksa ana fiil -ing alir.

The woman who is walking down the street - The woman walking down the street

The woman who enjoys small walks in the town - The woman enjoying small walks in the town
0
Traveller
(05.09.17)
(13)

İngiltere Dizisi

deadwampir
Var mı tavsiyeniz?İzlemelik...
Var mı tavsiyeniz?
İzlemelik...
0
deadwampir
(05.09.17)
the it crowd
black books

ikisi de komedi, hatta ikisinin yapımcısı aynıydı galiba yanlış hatırlamıyorsam. çok severim.
0
der meister
(05.09.17)
coupling
0
basond
(05.09.17)
Broadchurch. polisiye, dram
0
Ufuk
(05.09.17)
The Office
Skins
0
heritage
(05.09.17)
Peaky blinders
0
murtiii
(05.09.17)
niye kimse sherlock dememiş?
0
blue eyes white dragon
(05.09.17)
spaced
0
nothing in my way
(05.09.17)
Doctor Who
0
archmage mahmut
(05.09.17)
Spaced +1

Inside No:9
0
AlsterWasser
(05.09.17)
Endeavour
0
kaichi
(05.09.17)
Black Books +1

Coupling'i çok övüyordu herkes ama ben hiç gülümseyemeden bırakmıştım 2. sezonun başında. Komedi istersen Black Books gerçekten güzel.
0
ms brownstone
(05.09.17)
How not to live your life
0
crescendo
(05.09.17)
aaa kimse Utopia dememiş.
0
halanne
(05.09.17)
(12)

Baileys aldım, nasıl içmeli?

Vse budet horosho
Merhaba, migrostan baileys aldım. Evde çeşitli araç gereç ve krema vs gibi şeyler yok. En zorlamıcak yoldan nasıl içmek gerekir bunu?
Merhaba, migrostan baileys aldım. Evde çeşitli araç gereç ve krema vs gibi şeyler yok. En zorlamıcak yoldan nasıl içmek gerekir bunu?
0
Vse budet horosho
(04.09.17)
Sıcak veya soğuk kahveye ekleyip keyifle içebilirsin.
0
cay koy geliyorum
(04.09.17)
biz arkadaşla sütle karıştırıp yanında çikolatayla içiyoduk valla çok güzel oluyodu. ha biz "içince kafamız güzel olmalı" tipi adamlar olduğumuz için 3 litre süt içmek zorunda kalıyoduk orası ayrı.
0
der meister
(04.09.17)
buzluga at dursun iki saat falan. sonra ic. zaten yarim saatte biten bir sey. baska bir
sey ekleme.

poor man's bailey's tarifi: en ucuz votkayi al. torku macchiato ile birebir karistir. aynisi.
0
alperz
(04.09.17)
süt ve buz yeter. hatta sadece buz da olur.
0
red g
(04.09.17)
1- bardaga uc dort tane buz at, uzerine bir olcu baileys... yudumla
foodservice.libbey.com

2- filtre kahve yapip icine de bir kac damla ile lezzetlendirebilirsin
0
exlibris
(04.09.17)
yarım su bardağı baileys üzerine 3-4 küp buz.
0
neyleyim
(04.09.17)
vodka bulun ve white russian yapın. nolur white russian yapın. dünya birileri whiterussian içtikçe güzelleşiyor bence. benim için de için.
0
fosforlu cevriye
(04.09.17)
buzla sek
0
shotgunwoman
(04.09.17)
Ben soğuk amerikanonun üzerine ekliyorum ve evde krema varsa da üzerine sıkıyorum. Yoksa da önemli değil, zaten amerikano kahve ile çok iyi. Yukarıda bahsedildiği gibi filtre kahve de olabilir. Afiyet olsun.
0
duyond
(04.09.17)
normalde sadece buz ilave edilerek servis edilir. bence en iyisi de bu.
0
a man alone
(04.09.17)
buzu kırarak kırık buz yapın, viski bardağının dibine dökün, üstüne baileys. eğer çok sert gelirse bir miktar süt eklenebilir..
0
jeanluc
(04.09.17)
kırık buz ve rende çikolata (bıçak ile rendeleyebilirsin)
0
hasmetizm 2046
(05.09.17)
(16)

Evlenip ayrılmak mı hiç evlenmemiş olmak mı?

binder dandet
Biliyorsunuz boşanmalar çok fazlalaştı artık.iki sorum var,a. Evlenmemiş bir kişi '' zaten evlenen çoğu kişi boşanıyor , ya ben de boşansaydım? '' argumanına sığınarak içini rahatlatmakta haklı mı?b. hangisini tercih ederdiniz? evlenip ayrılmak mı? müzmin bekarlık mı?Teşekkür eder saygılarımı sunarı
Biliyorsunuz boşanmalar çok fazlalaştı artık.

iki sorum var,

a. Evlenmemiş bir kişi '' zaten evlenen çoğu kişi boşanıyor , ya ben de boşansaydım? '' argumanına sığınarak içini rahatlatmakta haklı mı?

b. hangisini tercih ederdiniz? evlenip ayrılmak mı? müzmin bekarlık mı?

Teşekkür eder saygılarımı sunarım.
0
binder dandet
(04.09.17)
sevdiğin kişiyle evlenip, işler sarpa sarınca ayrılmak.

evlilik şart değil bu arada. öyle kutsal bir şey de değil.

biriyle birlikte yaşıyorsun işte, sadece birkaç imza bir de saçma sapan bir tören yapılıyor.

bunaltıcı bir yalnızlık olmadıktan sonra her türlüsü gider.
0
rahip janick
(04.09.17)
Tamamen haksız olur. Boşananlara değil, boşanma sebeplerine bakması lazım önce o kişinin.
0
1adam
(04.09.17)
evlenmek için evlenmemek, tercih bu. Büyük laf etmiyim ama Evlilik zor, ben bu insanla yaşarım, evliliği göze alırım dediğim istediğim kişiyle olmadıkça evlenmeden de olmaz kafasıyla yuva kurmadım kurmam.
0
mslny
(04.09.17)
Hayatımda hiç evlenmemiş olmayı tercih ederim ama boşanmaktan çok evlilik fikriyle ilgili benim bu tercihim. Boşanmanın bir sorun olduğunu düşünmemden değil yani.
0
ms brownstone
(04.09.17)
hayat dediğimiz şey deneyimden ibaret. yalnızlığı deneyimlemek zor değil hepimiz hayatımızın büyük kısmında hissediyoruz, ucunda boşanmakta olsa evlenmek ve deneyimlemek daha mantıklı.
0
hopp
(04.09.17)
Kotu bir evliliktense bekar kalmak daha iyi
0
Traveller
(04.09.17)
boşanmak öcü değil ki? yani evlenenlerin çoğu boşanıyor nasıl bir kendini rahatlatmadır... arabaya binen insanların bi kısmı kaza yapıyor. saçını kestirenlerin bi kısmı pişman oluyor. yaşayan herkes ölüyor. ne bileyim, bana en az bunları düşünmek kadar anlamsız geldi evlenenlerin çoğu zaten boşanıyor diyerek kendini rahatlatmak.

sevdiğim biri ile evleneceksem, bi şekilde malum olsa da ayrılacağımı bilsem mesela, yine de evlenirim. yani burada neden evlendiğin önemli. boşanmak bunda bi etken olmamalı bence. seveceğim biri olmazsa zaten müzmin bekar olurum. he o durumda da tüh lan niye evlenmedim birini bula da evleneydim demem herhalde. evlenecek kadar seveceğim birine denk gelmedim diye üzülürüm.

boşanmak üzerinden evlilik olayını kritik etmek çok saçma bence.
0
cilgin korsan ces
(04.09.17)
tanıdığım birkaç kişi severek evlendi ve boşandı kısa sürede. aileme onları örnek gösteriyorum.

evlenip ayrılmaktansa hiç evlenmemeyi tercih ederim. 1,5 yıllık sevgililiği 4 yılı aşan sürede halâ atlatamamışken, evlenip boşansam ne halt ederim bilmiyorum.
0
runagain
(04.09.17)
alternatifi birlikte yaşamaktır bence. evlenmeden yürüyüp yürümeyeceğini de denemiş olursunuz hem. bence çoğu çift bunu yapmadığı için boşanıyor. çünkü 2 senelik sevgilimle birlikte yaşamaya başlayınca hiç bilmediğim yönlerini görüp şok olmuştum iyi de kötü de. yani birinin ev halini bilmeden onu tanıyamıyorsunuz. ama işte bu ülkede birlikte yaşamak da cesaret ve anlayışlı aileler ister.
0
su nanesi
(04.09.17)
a. karşısına hayatı birlikte yaşamak istediği biri çıkmadıysa haklı. Yok, "evlenen boşanıyor" diye evliliğe/ birlikteliğie kapılarını kapatıyorsa kendine haksızlık ediyordur.
b. hayatı paylaşmak isteyeceğin , çocuklarımın babası/annesi olmasını isteyeceğin biriyle tanışana kadar bekarlık, evllenince de yanılmışsan yanıldığını anlayana kadar evlilik, yanılmamışsan mezara kadar evlilik.

Seçenekler arasında evlenip ayrılmak var da evlenip hayatı biriyle paylaşmak niye yok. Boşanma oranlarının artması evlenen herkesin boşandığı anlamına gelmiyor. Sürdürenler de var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.09.17)
Hiç evlenmemiş olmak.

Boşanmak kişinin hayatından maddi manevi pek çok şey götürüyor. Birlikte yapılan borçlar, malların bölüşülmesinde çıkan tartışmalar, yaşanan onca sinir harbi, duygusal çöküntü... Ortada çocuk varsa daha da fena. Onun velayeti, bakımı cart curt. Düşündükçe afakan bastı inan ki. Müzmin bekarlık her halükarda daha tercih edilesi. En azından kafa rahat, derdin tasan tek kişilik, iki kişilik değil.

(Bu arada bahsettiklerim "sırf evlenmiş olmak için evlenme" ile ilgili. Hayatını paylaşabileceğin, aşık olduğun biri karşına çıkarsa evlilik tabii ki güzeldir. Sonunda boşanma riski var, o yüzden evlenmemeli dedim gibi bir algı oluşmasın.)
0
i m cool with that
(04.09.17)
Hiç bir şeyi yaşamamış olmaktansa yaşayıp vazgeçmeyi tercih ederim.
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(04.09.17)
her ikiside herkeste farklı farklı sonuçlar doğurabilir. kimi insan boşanınca oh be nefes aldım der, kimi insan için çok ciddi bir travmaya dönüşebilir. aynı şekilde bazı insanlar yalnızlıktan, bağımsızlıktan beslenir. aile, çoluk çocuk gibi kavramlara kutsallık yüklemez veya bunu hayatında bir olmazsa olmaz konu gibi görmez. kimi insan için aile kurmak en önemli konulardan biridir.

demem o ki, kişisine göre değişir bu olaylar. insan hayatında ki kişiyle paylaşımlarına, kendi duygularına, beklentilerine ve arzuladığı hayat şekline göre karar vermeli. şerh koyulamaz böyle şeylere veya böyleyken böyle kesin diye formüle de edilemez.
0
Phoebe
(04.09.17)
Çok seviyorsam evlenirim. İlerde boşanacak mıyız ki pff diye bırakmam. Anlaşamazsak boşanırız napalım.

Ama sırf çocuk yapmak için mantık evliliği yapıp sonra zaten boşarım diye plan yapanlar var bu olmaz.
0
jazzabel
(04.09.17)
a) evlenmemiş bir kişi neden herhangi bir konuda içini rahatlatmaya ihtiyaç duyuyor, anlamadım. pekala iyi bir evlilikle mutlu olabileceğini de düşünebilir mesela. kişi evlenmeyi ya da evlenmemeyi sorun olarak görmemeli, kendisiyle barışık olmalı. bu konuda herhangi bir argümana sığınmak zorunda hissetmek bence sorun. hoş değil. insan evlenmek isteyip evlenemeyebilir, bunun için burukluk yaşaması normaldir ama böyle argümanlara gerek yok yani. yaşamaya devam etmek lazım. biraz züğürt tesellisi oluyor bu düşünce ve bence sağlıksız.

b. ben mutlu olmayı tercih ederim, hangisi beni daha mutlu edecekse o olsun. "e hangisi eder onu soruyoz işte amk" diyebilirsin ama bunun cevabını vermek bence mümkün değil. evliliğimin yürümediğini anlayıp karşı tarafla anlaşarak güzelce boşanmak, müzmin ve mutsuz bekar olmaktan iyidir mesela... öte yandan çok severken eşim tarafından terk edilirsem muhtemelen kafayı yerim, e bu durumda müzmin bekar olmak çok daha cazip gelir kulağa. duruma bağlı, ilişkiye bağlı. bu işler argümanla, net sınırlarla yürümez bence. ha seni hangisi daha çok acıtır diye düşünüyorsun dersen, muhtemelen evlenip ayrılmak daha çok yakar canımı. bekarlığa, yalnızlığa vs. zaten alışığım. bir insan için "yalnız" kalmak çok da alışılamaz, katlanılamaz bir şey değil. kendinden başka kimseden sorumlu olmadığın için bazı şeyleri modifiye edebiliyorsun hayatında. öyle ya da böyle yürüyorsun. ama hayatını paylaştığın insanı kaybetmek çok ağır bir şey olmalı. beni zihinsel olarak bitirirdi diye düşünüyorum.
0
der meister
(04.09.17)
a hiç evlenmemiş olmak
0
twelfth
(05.09.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.