Giriş
(4)

""İngilizce"" hakkında sorum var???? (Erasmus içerir)

apolitikherif
Selamlar!Eylül sonunda erasmus'a gidiyorum. İngilizce seviyem B1 falan. Önümdeki 2 aylık süreyi en iyi şekilde değerlendirmek ve konuşma-anlama becerimi bir-iki tık yukarı taşımak istiyorum.2 farklı kurs ile görüştüm. -Birincisi b1-b2 yoğunlaştırılmış kursuna gelebileceğimi söyledi. Süre: 2ayDers sa
Selamlar!

Eylül sonunda erasmus'a gidiyorum. İngilizce seviyem B1 falan.
Önümdeki 2 aylık süreyi en iyi şekilde değerlendirmek ve konuşma-anlama becerimi bir-iki tık yukarı taşımak istiyorum.

2 farklı kurs ile görüştüm.

-Birincisi b1-b2 yoğunlaştırılmış kursuna gelebileceğimi söyledi.
Süre: 2ay
Ders saati: haftada 4 gün, 4'er saat. Yani haftada 16, ayda 64 saat.
Ücret: 2700

-ikinci kursta da birebir eğitim önerdiler. 1 saati 60 lira. Haftada 2 gün, 2'şer saatten toplam 4 saat. Yani ayda 1000 lira falan.

Bir de sizin görüşlerinizi almak istedim. Önümdeki 2 aylık süreçte bu kurslardan biriyle mi yoluma bakmalıyım, veya kendi çabamla ingilizce seviyeme uygun kitap okuyarak, internet kaynaklarından yararlanarak mı kastırmalıyım? Siz olsanız ne yapardınız?
0
apolitikherif
(11.07.17)
bence internet + erasmusta sosyal ortam. hiç kursa falan gitme, ingilizceni geliştirebileceğin bir ortama gidiyor olacaksın zaten. gir insanların arasına konuş, soru sor, türklerden uzak dur, bir süre sonra konuşma seviyenin arttığını kendin de fark edeceksin. kursa vereceğin parayı da biraya ve seyahate yatır.

ben kendi erasmus deneyimimi böyle geçirdim, sonucunu gayet efektif olarak gördüm.

iyi eğlenceler.
0
barabas
(11.07.17)
barabas +1, genç bir üniversite öğrencisinin, hele ki erasmus'a gidecekken, ingilizce gibi bir dil için kursa 2700 lira vermesi benim canımı yakar. "sana noluyo amk" diyebilirsin ama yanar işte. ingilizce öğrenmek kolaydır demiyorum ama ingilizce öğrenmesi en kolay yabancı dil bence. halihazırda b1 seviyesindesin, öyle şuursuz ve ne yapacağını bilmeyen biri de değilsin. erasmus'ta zaten yardıracaksın. boşuna para verme abi ona. kendi çabanla git. reddit'te takıl, quora'da takıl, podcast dinle, interpals'tan arkadaş bul skype'tan görüş konuşma pratiği istiyorsan vesaire. seçenek bol.

bak fince öğreniyorum çünkü seneye finlandiya'ya yerleşeceğim, rovaniemi valisi olacağım deseydin derdim ki gerekiyorsa 10 bin lira ver, git dili hakkıyla ustasından, hiçbir şeyi kaçırmadan öğren. ama ingilizce? b1 seviyesindeyken, erasmus'a gidecekken, üniversiteliyken? tövbe biss. hayır. ulu önder kenan komutan'ın da ifade ettiği gibi: olamaz, olamaz, kesinlikle olamaz!
0
der meister
(11.07.17)
Kursa gitme
0
powerpufgirl
(11.07.17)
Kursa git veya gitme bir sey fark etmez her turlu tarzanca konusacaksin insanlarla iletisim sikintilari yasayacaksin her turlu kurs care degil.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.07.17)
(11)

Ölmeden önce yapılacaklar listeniz?

mutekebbir
Var mıdır böyle bir listeniz?Ölmeden önce mutlaka yapmalıyım dediğiniz neler var mesela?Bende liste yok bu konuyu pek düşünmüyorum ama dün gece büyük bir trafik kazasını atlatınca biraz düşündüm. Kahvemi içip sakinleşince aklıma ilk gelen "daha yüzüklerin efendisini okumadım" oldu. Hemen kitaba başl
Var mıdır böyle bir listeniz?
Ölmeden önce mutlaka yapmalıyım dediğiniz neler var mesela?
Bende liste yok bu konuyu pek düşünmüyorum ama dün gece büyük bir trafik kazasını atlatınca biraz düşündüm. Kahvemi içip sakinleşince aklıma ilk gelen "daha yüzüklerin efendisini okumadım" oldu.
Hemen kitaba başlayacağım. Kitabı var diye yıllardır filmini de izleyemiyorum kaldım böyle bi haber :)

Sizde durum nedir?

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(11.07.17)
geçmiş olsun. uzun vadeli değil de kısa vadeli yapılacaklar listesi belirliyorum. gitmediğim yerlere gitmek ve tatmadığım lezzetleri tatmak gibi. uzun vadede denemek istediğim çılgınca şeyler var ama sanırım benden başka kimse bilmiyor bunları.
0
fragile lady
(11.07.17)
kimilerine saçma gelse de "25'ten önce 25" listem var, yetiştireceğim diye umuyorum.
0
yaraticinick
(11.07.17)
Böyle bir listem yok. Ne kadar dolu yaşarsan yaşa ölüm anında hep bir şeyler eksik olacak.
0
dissendium
(11.07.17)
dissendium kankitoya katılıyorum bu konuda, ne yaparsan yap her zaman eksik kalacaksın. daha doğrusu, bu bakış açısıyla ilgili. kimisi hayatını köyünde geçirip mutlu yaşar ve ölürken hiçbir şeyin eksikliğini hissetmez. kimisi ise çok şey yaşamış olmasına rağmen "daha fazlasını yapabilirdim" der.

o açıdan benim kesinlikle şunu yapmalıyım/yapayım listem yok. yaptıklarımın, yapabildiklerimin tadını çıkarmaya bakıyorum şahsen.
0
der meister
(11.07.17)
yok.
0
manuel mandalina
(11.07.17)
der meister ve dissendium aynı fikirde birleşir de ben itiraz edebilir miyim, her ikisine de koccaman bir +1.

listeye dökünce zorunluluk gibi, görev gibi oluyor; benim hevesim kaçıyor öyle olunca. hepsi aklımda ve anı kovalıyorum, hangisi için imkan oluşursa bam bam bam...
0
Bruce
(11.07.17)
abi geçmiş olsun.
0
güneyli çocuk
(11.07.17)
alaska'ya gitmek orada şöyle 1 ay falan vakit geçirmek isterdim. kış mevsiminde elbette
0
burya
(11.07.17)
geçmiş olsun.
bir listem yok ama yapmak istediğim şeyler oldu her daim hayatımda.
bunları gerçekleştirmeye bakıyorum. mesela paten kaymayı çok istiyordum eşim 30 yaşımdan sonra bana paten hediye etti.
şimdiki amacım tekrar davul çalmaya başlamak. altyapısını yapıyorum şimdiden. bir seneye kalmaz sahnelere dönerim sanırım.
0
teritori
(11.07.17)
Geçmiş olsun. Ölüme yaklaştığın trafik kazası gibi olaylarda bunlar geliyor aklına, ama bir kaç ay sonra normale dönüyorsun. Ben de yaşadım maalesef bu süreci.

Benim tek tek isteklerim oluyor. Mesela şu anki hayalim kuzey ışıklarını görmek. O gerçekleştikten sonra başka şeyler gelecek.
0
peggy
(11.07.17)
ludovico einaudi konserine gitmek, adamı canlı canlı dinlemek
0
shotgunwoman
(11.07.17)
(18)

Nasıl hissediyorsunuz?

Gökkuşağında Salıncak
Ben bu sıralar oldukça sıkılmış ve bunalmış hissediyorum. Sizler nasılsınız?
Ben bu sıralar oldukça sıkılmış ve bunalmış hissediyorum. Sizler nasılsınız?
0
Gökkuşağında Salıncak
(11.07.17)
bugün, mutluyum. uzun zamandır inmeye çalıştığım bir kilo eşiğinin altına indim. hasta oldum, iştahımı inanılmaz kesti. mutluyum işte.
0
i drive the hearse
(11.07.17)
Birkaç his bir arada ama en baskını umut ve heyecan sanırım. İstediğim bir şey var ve nedense aşırı bir umut içindeyim.
0
aquarium
(11.07.17)
dün bir kızla buluştum, istediğim gibi geçmedi.
zaten günün başından beri iyi hissetmiyordum, birlikte olduğumuz süre boyunca da tespih böceği gibi içime kapandım. eve döndüğümde çok bitik durumdaydım.

hala toplayamadım. geçmesini bekliyorum.
0
filteria
(11.07.17)
sıcak havadan nefret ettiğim kadar başka hiçbir şeyden nefret etmiyorum sanırım. sıkılıyorum, hava yüzünden hiçbir şey yapmak da gelmiyor içimden. oturup wimbledon izleyeyim diyorum ama oturduğum yerde maç izlerken bile bunalıyorum pü allah belasını versin böyle havanın. şimdi kahvaltı hazırlayacağım, umarım doyunca biraz daha iyi hissederim.
0
der meister
(11.07.17)
umutlu, güçlü hissediyorum şu sıralar biraz pişmanlıklar var geçmişe dair ama iyidir o da lazım..

en fazla hissettiğim şey ise tabii ki %100 olmasa da sağlıklı olmak.

şu hayatta kendimce en iyi yapabildiğim şeylerden biri istediğim zaman maraton kafa yapısına girip uzun süreli bir irade gösterip sonunda radikal şeyler başarabilme yetim. Tunnel vision da ilerliyorum...
0
qazaqwsx
(11.07.17)
afedersin b*k gibi.
seyahat dönüşü enerjim yok, ayağım sakat ve kısa vadede iyileşecek gibi durmuyor. üstelik on gündür sakat sakat koşturup evrak hazırladığım başvurunun deadline'ı kaçtı (kaçmadı da şrfszlik yapıyolar). neyse ki ofis serin, sakatım diye işleri yayabiliyorum ve dostlar var^^
o kadar da kötü değil miymişim ne o.O
yok lan kötüyüm :(
0
manuel mandalina
(11.07.17)
bıkmış.yaz bitsin ya skerim yazı.
kışın gözünü seveyim.
0
seyduna6687
(11.07.17)
Sıkkın, bıkkın, bunalmış, güçsüz, ne yapacağınız bilemez bir halde; zor hayaller, boş beklentiler peşinde. Depresyondur dimi kesin böyle boktan olamaz =/
0
reactionic
(11.07.17)
İyiyim. Enerjiyi yüksek tutalım.
0
MaNOfTheYear
(11.07.17)
Klima çarptı berbat durumdayım işten sıkıldım ancak arkamda Genel müdür çalıştığı için çalışıyor gibi yapmak zorundayım. :(
0
Mcfly
(11.07.17)
haftaya izne ayrılıyorum, onun öncesinde çalışmama isteği yoğun. birşekilde yuvar topar gidiyor.

işi gücü olmadan evde oturanlar bir de bunu yazanlar, size gıcığım...
0
hosein
(11.07.17)
Hem mutlu, hem panik, hem endişeli. Ne varsa hissediyorum.

Tatile geldim, mutluyum. Patron "Bizi iş ne oldu" demiş, uygun bir dille "Tatilde olduğumdan bir halt olmadı" deme yollarını arıyorum. Bir yandan da nasıl yetiştirsem diye düşünüyorum.
0
aychovsky
(11.07.17)
genel olarak bok gibi. beraber okula geldiğim arkadaşa sürekli sitem ettim mesela, bu arada araba kullanıyordum. ama kendi işlerim var onlarla kafa dağıtıyorum. sonra tekrar işsizlik, sevgilisizlik, herkes gezerken veya maaşını hak ederken, zevk aldığım boş işlerle uğraşacağım.
0
rain when i die
(11.07.17)
saçımı kestirdim kestireli bir türlü ne yapmam gerektiğine karar veremedim.
sağa atıyorum olmuyor, sola atıyorum durmuyor. topluyorum, o hiç değil.

evet, bu sıcak yaz gününde tek derdim bu sanırım.
0
yaraticinick
(11.07.17)
saçma bir sebeple işten ayrıldım dün. çok matah bir iş değildi ama 3 yıldır çalıştığım, odemelerimi yapabildiğim bir yerdi sonuçta.

boşlukta... umutlu... gergin...

iyi değil...
0
runagain
(11.07.17)
Valla ben iyiyim. Kotu hissedenler kendini kapamasin, disariya acik dursun. Cunku iyi hislerin nereden nasil gelecegi belli olmaz. Engelleri hep kendimiz kendimize koyuyoruz. Hayatta engelleri kaldirmak gerek diye dusunuyorum.
0
osssy
(11.07.17)
Günler çok aktif geçiyor. Ondan süper.
0
arnold schwarzeneger
(12.07.17)
Başıma bir bela aldım. Tedirgin hissediyorum. Normal hayat istiyorum.
0
fallopian
(12.07.17)
(11)

karıncayı, tırtılı vs. pencereden atınca çok canı yanar mı?

m e b
bazen evde karınca, çekirge gibi minik canlılar oluyor. ben de öldürmek yerine 6 kat yükseklikten pencereden dışarı bırakıyorum. acaba sakat kalırlar veya canları çok yanar mı? yani yerçekimi onlara daha keskin etki etmez herhalde, değil mi? yoksa yanlış mı yapıyorum?
bazen evde karınca, çekirge gibi minik canlılar oluyor. ben de öldürmek yerine 6 kat yükseklikten pencereden dışarı bırakıyorum. acaba sakat kalırlar veya canları çok yanar mı? yani yerçekimi onlara daha keskin etki etmez herhalde, değil mi? yoksa yanlış mı yapıyorum?
0
m e b
(10.07.17)
sen soruyu sorunca ben de merak edip çok kısa bir gugıl araştırması yaptım. ölmüyorlarmış keratalar, için rahat olsun. terminal velocity deyolla.
0
der meister
(10.07.17)
@vegas: balkon yok ki evde.
0
🌸m e b
(10.07.17)
@st curse: yani aniden saldırıp üzerime atlamayacak her canlı için aynısını düşünüyorum. süpürge ve ev küreği ile halletmeye çalışıyorum.
0
🌸m e b
(10.07.17)
Belli bi yüksekten sonra oyle ufak hayvanları atmanin herhangi bi zarari yok diye biliyorum, 12. Sinif fizik dersinde bunla ilgili bi konu vardi hatta. Bu belli yukseklik de karinca vs icin baya alcak yani 1 metre gibi bi sey olabilir, yani olmaz merak etmeyin. Ama ben direkt öldürürdüm sanırim boceklerden pek hoşlanmayan biriyim :/
0
nundu
(10.07.17)
Yok, ben de aynı şeyi merak edip "N'olur ölmesinler, dinimiz amin, fingers crossed" diyerek bakmıştım. Onların yüzey-kütle oranları yüksek, sürtünmeden dolayı paraşütlü gibi iniyor onlar. Yani çok paraşüt değil de, paraşütümsü. Yükseklik çok da fark etmiyor.
0
aychovsky
(10.07.17)
Yaşadıklarını hissettikleri tek andır belki de.
Ertesi gün güneş artık farklı doğar onlar için, kim bilir.
0
vonkhar
(11.07.17)
Ben bi parça peçeteye sarıp atıyorum, sonra bahçede kağıt vs. varsa onları da toplayıp çöpe atıyorum ara ara.
0
megalomaniac
(11.07.17)
limit hız ve kitin tabaka koruyordur onların çırpı kıçlarını :)
0
fallopian
(11.07.17)
Bunların limit hızları düşük olduğu için çok şiddetli bir şekilde düşmüyorlar yere, ayrıca kütleleri ve hızları düşük olduğu için momentum da üretemiyorlar, momentum üretemedikleri için zarar da görmüyorlar.
0
angelus
(11.07.17)
Ucaktan bile atsan bir sey olmaz:) Rahat ol. Hele bir karafatma sadece yuksekten dusmek degil, tahmin edemeyecegin bircok ekstrem kosula dayanabiliyor.
0
stavro
(11.07.17)
At.
Sonra aşağı in bak bakalkm yaşıyor mu.
0
bass solo take one
(11.07.17)
(3)

Yemek sepeti

devilred
Bu sitede şu saatler arası aktif gibi bir şey yazıyor ya restoranlar için, o saatler çalışma saati mi? Yani oradaki saatin dolmasına yarım saat kala 45 dk servis süresi olan restorana sipariş verirsek ne olur? Sipariş iptal mi olur?Olmasın lütfen, aç kalacağım yoksa :(
Bu sitede şu saatler arası aktif gibi bir şey yazıyor ya restoranlar için, o saatler çalışma saati mi? Yani oradaki saatin dolmasına yarım saat kala 45 dk servis süresi olan restorana sipariş verirsek ne olur? Sipariş iptal mi olur?

Olmasın lütfen, aç kalacağım yoksa :(
0
devilred
(10.07.17)
restorandan restorana değişiyor o benim gördüğüm kadarıyla. kimisi oradaki saat dolana kadar sipariş kabul ediyor, kimisi yarım saat kala "kapatıyoruz knk sry" deyip iptal ediyor.
0
der meister
(10.07.17)
yemek gelir.
0
helenart
(10.07.17)
Geldi yemek, yedim bile ^^
0
🌸devilred
(10.07.17)
(3)

Ukrayna Uçak Bileti

panda yuva yapmis sogut dalina
Bu sorular daha önceden sorulmuştur ama pek dikkat etmedim. 2-3 hafta sonrası için Kharkiv'e uçak biletine bakıyorum. 300 liraya gidiş dönüş var ama Bavul.com üzerinden yapılırsa oluyor(Skyscanner üzerinden aratıyorum bu arada)Turna.com'dan arattım. Orada da hemen hemen aynı fiyata bilet bulunuyor.
Bu sorular daha önceden sorulmuştur ama pek dikkat etmedim. 2-3 hafta sonrası için Kharkiv'e uçak biletine bakıyorum. 300 liraya gidiş dönüş var ama Bavul.com üzerinden yapılırsa oluyor(Skyscanner üzerinden aratıyorum bu arada)

Turna.com'dan arattım. Orada da hemen hemen aynı fiyata bilet bulunuyor. Şimdi normalde Atlas Global olsun, Pegasus veya Ukrayna Hava yolları olsun gidiş dönüş 600 lira civarlarındayken, bu gibi yerlerde nasıl yarı fiyatına oluyor? Güvenilir mi acaba bu siteler?

Daha önceki yurt dışı seyahatlarimi o ülkenin hava yolları şirketi ile yaptım. İlk kez böyle bir şey yapsam mı diye düşünüyorum ama hiçbir bilgim olmadığı için sormak istedim.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(10.07.17)
bavul ve turna güvenilirdir. onlar erkenden koltuk alıyorlar. yani aslında sana baz fiyatından aldığı koltuğu kar ederek satıyor. yani 150-200'e kadar falan. sahih yani
0
cekilmis gayfe
(10.07.17)
bavul'u bilmiyorum ama ben daha 20 gun once falan yine skyscanner yonlendirmesiyle atlas'in internet sitesinden gidis-donus 300 liraya aldim harkiv'e. tripsta, airticket gibi acentalar duzgun. ben adini sanini bilmedigim bir acentaya yonlendirirse internette yazilanlara bakiyorum, kafama yatarsa aliyorum.

ayrica not: harkiv havalimani ukrayna'da gordugum en yolsuz, en serefsiz polislerin oldugu yer. donuste check-in yaptiktan sonra bir numarali kontuarin solunda kalan merdiveni degil de en sagdakini kullan pasaport kontrole cikmak icin. doviz burosuna yakin olan sol taraftakini mesken tutuyor o gavatlar, muhakkak pasaport kontrolu ayagina rusvet isteyecekler. ha isterlerse de sakin ol, salaga yat, birakiyorlar. genc, kisa sacli, sisman oc bilhassa tehlikeli, onun vardiyasina denk gelirsen arkana bakmadan kac.
0
der meister
(10.07.17)
Der meistrr +1
0
boran79
(10.07.17)
(37)

zengin olmayı başaranlar?

for day to break
tanıdığım bir kaç kişi var. bir yolunu bulmuşlar. önceki halleri çok sefil ama şuan da çocuklarını avrupa'da okutacak imkanlara ulaşabilmişler. bu adamlardan birine sordular yerel bir kanalda nasıl ilerlediniz mesleğinizde filan diye o da: yaptığım işi çok seviyorum diye yanıt verdi. mesela bir
tanıdığım bir kaç kişi var. bir yolunu bulmuşlar. önceki halleri çok sefil ama şuan da çocuklarını avrupa'da okutacak imkanlara ulaşabilmişler. bu adamlardan birine sordular yerel bir kanalda nasıl ilerlediniz mesleğinizde filan diye o da: yaptığım işi çok seviyorum diye yanıt verdi.
mesela bir psikoloğun kitabında okumuştum başarının zekayla ilgisinin olmadığına değiniyordu. kendini kültürel anlamda çok geliştirmiş, kitaplar devirmiş aydın denebilecek bir çok kimsenin hiç parasının olmadığından söz ediyordu.

geçenlerde bulunduğum ilin en lüks semtlerinin, en pahalı evlerinde oturan bir kadınla tanıştım, eşim pazarcılık yapar diyordu.

sizce: parayı bulmak nasip işi mi, zeka işi mi?
0
for day to break
(09.07.17)
özgüven, zeka ve işini çok sevmek.
Zaten işini çok sevince çok çalışıyorsun.
Adamlar cidden çok çalışıyor. Her türlü işi yapıyorlar ben ceo'yum ulan demiyor adam hala ilk başta yaptığı işleri yapmaktan ve temelini attığı işlerde hala kendini geliştirmekten çekinmiyor.
Bugün kendisinin dediği şeyi söylüyorum: "işte ego olmaz benim de eksiklerim var söyleyin hepimiz konuşalım tartışalım"
İş konusunda ego yok belki ama gerçek hayatta başarının getirdiği yüksek özgüven var, hissediyorsun zaten.
0
powerpufgirl
(09.07.17)
Nasip, gayret ve farkındalık.
Farkındalık icin cok zeki olmak gerekmiyor bence ama şartları doğru okuyabilcek kadar kafa lazım.
0
klar
(09.07.17)
Çok çalışma ile zengin olunsa hamallar zengin olurdu.
0
gozu acik sevisen yahudi
(09.07.17)
zaten zengin olanların arkasından hep ileri geri konuşuluyor dikkat ediyorum. bir tanıdığımızın çalıştığı, ayakkabı mağazası zincirleri olan bir yerin sahibi tekerlekli arabayla terlik satarak gelmiş bugünlerine. meslek aşkından ölüyorum diyordu birinde.

bence nasip diyorum. tamamen Allah'ın elinde her şey isteyene ve istediğine veriyor. inşAllah bize de verir bi gün. :D
0
🌸for day to break
(09.07.17)
Asosyallik şart.

Hangimiz rahatı bırakıp, sosyal medyayı bırakıp, telefonu bırakıp işimize gücümüze sımsıkı asılıyoruz ki
0
MaNOfTheYear
(09.07.17)
lol çok çalışmak, özgüven ve sosyal zeka üçlüsü zengin etseydi türkiye'nin %75'inin falan zengin olması gerekirdi. zenginliğin yöntemi falan yok, olsa herkes zengin olur. başkasının yapamadığını yapacak, başkasının bulamadığını bulacaksın. daha doğrusu, zenginliğinin yolunu kendin üreteceksin. benzer şekillerde zengin olan bir sürü insan olabilir ama kimse başkasının tavsiyesiyle hareket edip de zengin olmaz. babandan para kalmamışsa tamamen kendi düşüncelerinle, planlarınla zengin olursun. çok çalışmaymış sosyal zekaymış geçin bunları, ne iki lafı bir araya getiremeyen tembel öküzler paraya para demiyor.
0
der meister
(09.07.17)
MaNOfTheYear, rahatlığı bırakıp severek yapacağımız bir iş var da biz mi yapmıyoruz. adamlar bugünlerine severek gelmiş. dikkat edersen hepsinde de yapılan işe karşı arzu ve istek var.
0
🌸for day to break
(09.07.17)
Zenginlik ticareti bilmekle, parayi gerektigi gibi cekip cevirmekle olur. Şans ile cok miktarda para elinize gecse dahi bunlari bilmeden iki gunde hava olacaktir.
0
fin
(09.07.17)
Trollziya, ülkenin farklı şehirlerinde birden fazla mağazası olan adamları da zengin sayıyorum bu soruda.
0
🌸for day to break
(09.07.17)
Nasil ya! Bir siyasetciye yalakalik yapmislardir!!!
0
Traveller
(10.07.17)
Acımasız olacaksın. arkadan iş çevireceksin, kurnaz olacaksın, hırslı olacaksın, ahlaki değerlerin pek olmayacak, her yol mübah olacak. Fırsatını buldun mu herkesi ezip geçeceksin.
0
komando kani var bende
(10.07.17)
@komando kani var bende, bu bana inek şaban'ın bir filmini hatırlattı. kız tavlama taktikleri veriyordu arkadaşı ona ya o film. :D
0
🌸for day to break
(10.07.17)
kafayı kullanabilmek, odaklanabilmek, fırsatları değerlendirebilmek, girişimde bulunabilmek, belli ölçülerde risk alabilmek ve öncelik vermek gerekiyor başarıya ulaşmak için.

ayrıca vizyon ve farklı bir şeyler katabilmek de önemli.
vizyondan kastım sanat, sepet, kültür anlamında değil.
neyin para edeceğini, hangi yatırımın daha doğru olabileceğini, sonraki 3-5 adımlık süreci görebilmekten ve anlamaktan bahsediyorum.

farklı şeyler konusu da...
pazarcı da olsa, iş adamı da olsa, mutlaka kendine göre bir yöntemi olur bu insanların.
ya hiç kimsede olmayanı satar ya bunu çok stratejik bir noktada pazarlar ya tek bir mal satar, oradan yürür ya iyi bir fikirle ortaya çıkar.
yani illa ki kendi kendine bir strateji belirler.

o yüzden hem şans, hem zeka.
ama saf bir zekadan çok, biraz sokak ya da bulunulan sektörün kültürünü bilmek, biraz da o zekayı kullanacak akla sahip olabilmek lazım.
0
blatta hiberna
(10.07.17)
sıfırdan yükselmek cidden çok az kişiye nasip olur. zaten zengin olmanın sırrı ticaret.

bu "biz önceden şöyledik böyleydik" diye fakir edebiyatı yapan insanların çoğu aslında çok da fakir değil. belki okula gitmemiş, kitap okumamış ama tarlaları toprakları, memleketten kira gelirleri falan oluyor. sermayeleri var ama gizliyorlar bence. bir de biri bir iş açacak oluyor abisi eşinin bileziklerini satıyor, birbirlerine destek oluyor. yaşam tarzlarını değiştirenler gözümüze çarpıyor.

bizim bir akrabamız var adamın güzel bir yerde 4 bloklu sitesi var, karısı evlere temizliğe gidiyor. çocuklarını yurtdışında okutabilirler ama dumlupınar üniversitesi gibi bir şeye yolladılar. sürekli fakir edebiyatı yapar. yaşam tarzlarını değiştirmeyenler de oluyor. biz onları fakir zannediyoz.

orta sınıf, eğitimli insanlarda bu imkanlar olmuyor. spora git, dış görünüşüne para harca, kültürel aktivitelere katıl, beslenmene dikkat et, evini temizlet, yurtdışında tatil yap, taksiye bin vb. mayıştan bir şey artmıyor, para işletemiyor, yatırım yapamıyon. zaten ailen şehirli en fazla kendilerine ait bir daireleri, bir arabaları oluyor.
0
cocodancer
(10.07.17)
bazilari tacir doguyor. okumuyor mecburen ticarete aliyor. yada baba tuccar. olanlar oyle oluyor. kafasi zehir gibi calisan maaslilar'da atalet olmasi hepsini donunda sallayip paranin amina koyar; amma velakin maasli ise girince cikmak imkansiz gibi. o ataleti yenemiyorsun.
0
mayeskuel
(10.07.17)
Maasla zengin olunmaz, dolayisiyla tuccarlari degerlendirecegiz. Hani ceolari, buyuk capta firmalae icin genel mudurleri bir kenara birakiyorum. Neticede herkes ceo olamiyor. :)

Benim tanidigim tuccarlarin cogu 50 uzeri ve bu kisoler piyasadaki boslugu degerlendirme anlaminda bizim jenerasyonumuzdan daha sansli. Arasinda tekstilci de var, yedek parcavi da var, hortumcu da var. Bircogu kendi alanlarinda oilk sayilabilecek orta olcekli kuruluslarin sahibi ve hatei sayilir servete sahipler. Risk almak, sans, calsikanlik en onemli faktorler. Hak yeme, katakulli gibi konular goreceli seyler, bunlara girmiyorum.

İcinde bulundugumuz donemde ortaya cikqn genc zenginler, cok buyuk oranda teknoloji ve buna bagli alanlarda faaliyer gosteriyor. Burada da vizyon, zamani anlamak ve ileri goruslulik gibi etkenler devreye giriyor.

Ben simdi kalkip hadi bir tekstil atolyesi kurayim dersem, 40 senelik Merter esnafi karsisinda sansim sifir. Araba yedek parcasi ureteyim dersem, yzubinlerce lki milyonlarca tl sermaye koymam lazim ki bununla bire pazarda varopma sansim cok dusuk. Ailenizden servet kalmiyorsa, teknolojiyle entegre olabilecek ve gercekten fark yaratacak bir fikriniz de yoksa zengin olmazsiniz. :)) o nedenle, maasli calisanlar olarak, harcamalariniza dikkat edin, birikim mve yatirim yapmaya ozen gosterin. Arada, beyaz yakali dar gelirli arkadaslarinizla, yurtdisi tatillerinizi kritik eder, kendinizi zengin hissedersiniz. :))
0
kint
(10.07.17)
zengin değilim yatırım ve ticaret kafasıyla davranabilmek lazım sanırım biraz. mesela memur adam gelir gider bilançosu hesaplar. zengin girişimciyse gelir-yatırım döngüsüyle düşünerek hareket eder.

bir de o bankada bilmem kaç milyon lirası olan kapıcı olayları miras filan oluyor genelde. orası artık şans :)
0
otonomo
(10.07.17)
Cocodanser +1 Hüsnü Özyeğin yurtdışında okumaya giderken parasizliktan arac kiralama sirketlerinde calisip arabalarda uyudugunu anlatir ama baska bi' anisinda da vehbi koc ile komsulugunu anlatır. O fukaralik anilari showdur zaten.

Sakip aga fakirlik halkin adamlığıni anlatir kucucuuuk bi bakkal dukkanindan bahseder ama kimse babasinin kurdugu Akbankdan bahsetmez. Ali sabanci anlatıyor. Benim annemle babam(sakip aganin kardesi) evlendiginde Türkiyenin en zengin 3 kişisi vardi diyor. 1si vehbi koç en zengini 2.si haci omer sabahci (sakip aganin babasi) 3.sü de ali sabancinin diger dedesiymis.

Tani o fukaralik anilarinin cogu show. Chobani dedigin adamin asireti varmis diyorlar misalen.

Zengin olmak ticaretle bu dogru ama 0'dan zengin olmak ya birisi birsey birakacak ya da önce okuyup bir hamle yapip sonra onu sermaye yaparak ticaret yaparak olunabilen birsey. Bunu disinda 1. Nesil zenginleri (yani kendi kendine) forbes yayinliyor zaten, bunlar da bilişim sektöründe ya da mucit adamlardan oluşuyor.

Onun disinda ticaret dedigin(bilisim haric) zaten sermaye ile gelen birsey.

Isbu yuzden paranin kaynagi siyasette; yani neyin siyasetini yaptığınin onemi yok. Ister ticaretde siyaset yap insan iliskileri gelistir ister egitimde yap ister politika da. Siyaset paranin tek gelir kaynagi ve cok kucuk bir azinlik disinda kazik atmadan 0'dan yukli meblalara ulasan yok.

edit: mobildeydim bunu yazarken, harfler karışmış okuyana çok zorluk çıkartan bi' yazı olmuş. kusura bakmayın lütfen; şimdi de hiç düzeltesim gelmedi.
0
mete kudur
(10.07.17)
ciddi bir kısmı aileden zengin. sıfırdan çıkan pek görmedim açıkcası. 1'den 10'a çıkmak zor değil de 0'dan 1'e çıkmak zor. onun dışında iyi okullar bazı zengin olmak kapıları açıyor. ancak buralarda da genelde belli bir sınıf okuyor. yani 0'dan hayli zor.
0
black mamba
(10.07.17)
kisaca, su ikisi:

1) talebi olan ama piyasada arzi olmayan bir urunu ya da yeniligi satacaksin (ya da daha iyisini).

2) para kazanmak icin cogu zaman, her yol mubah diyeceksin.
0
scars dont fade
(10.07.17)
son 6 ay parayı bulan biri olarak diyebilirim ki tamamen parayı bulmayı istemekle alakalı bu işler. ha zeki miyim evet ama körmüşüm açıkçası. parayı neden bulmak istedim peki? bu zamana kadar olan geçmişimi analiz ettim ve büyük mi,ktarda para kaybettim. bunlar beni motive etti. daha 1 i 10 edemedim ama bu sene sonunda o da olacak. eyyorlamam bu kadar. ha bir de sermaye olmazsa olmaz ya da sermayeyi size verebilecek biri.
0
illegalstar
(10.07.17)
en önemli şey cesaret!

patrondan çok daha kalifiye, çalıştığı sektörde ve patrondan daha çok nakiti var ama maaşa talim ediyor artı ağız kokusu denilen şeyi çekiyor.

tabii ki zeka, çalışma falan filan filan da ce-sa-ret!

parası olan arsa, faiz, daire peşinde. iş kurmayı düşünen de çiğköfte bilmem ne... halâ...

sermayesi olan, yatırım yapmak isteyen arkadaşlar yeşillendirsin. geyik yapacaklar, iş olsun diye yazacaklar hariç.
0
runagain
(10.07.17)
Kapitalizmin basarisi girisimcileri zengin edebilmesi. Fakat bu basariyi abartmamak lazim. Zenginler genel olarak bellidir. Fakirler de bellidir. Cunku sosyal siniflar vardir. Sizin siniftan olmayanlarin ne kadar paralari var hayal bile edemezsiniz.

Ek olarak bizim gibi ulkelerde devlet ve iktidar birilerini zengin etme aracidir.
0
dunal
(10.07.17)
Bu işin zekayla nasiple bir alakası yok. Ya babadan zenginsindir ya da fakirsindir. Çok çalışarak ancak refah seviyen artar kendine yetersin ama zengin olamazsın. O zenginlik öyle çok çalışarak ulaşılabilecek bir zenginlik değil. Zaten zenginlerin çoğu ticaret yapmıyor mu? Yani ona bağlı çalışan bir sürü insan var. Zengin olabilebilmen için belli bir paranın olması lazım ki o paradan para kazanasın. Yani iş başkalarını sömürmek vergi kaçırmak yolsuzluk yapmak gibi şeylerden geçiyor. Kimse gelip de bana limon satan adamın holding sahibi olduğunu anlatmasın. İnanmıyorum. O bir çeşit reklamdır fakirlere zengin olabilme umudu vermek açısından.
0
bayc
(10.07.17)
komando özetlemiş. gerisi tıraş.
0
zirrealist
(10.07.17)
özgüven, zeka ve işini çok sevmek vs. akademik hayatta bile kesin başarı sağlamazken zengin olmak için bunların yettiğini düşünmek saflık.
0
ghilleinthemist
(10.07.17)
sabancılar holding kurmadan önce de adananın büyük kısmının sahipleriydi,vehbi koç daha önce TBMM de çalışıyordu.başarı hikayeleri garibanların isyan etmemesi için,bi dükkan açın günde 10 bin lira getirmeye başlasın bakın nasıl akbabalar üşüşüyor,fazlasıyla örnekleri mevcut.
0
essoist
(10.07.17)
parayı bulmak fırsatları değerlendirme ve hiç bir fırsatı küçük görmeme işidir.

insanların çoğu sonsuza kadar hayatının fırsatını bekler. daha basit düşünen insanlar ise karşısına çıkan her fırsatı dener birinde de tutturur.
0
orpheus
(10.07.17)
dunal haklı. asıl sorun sınıfsal fark ve bunu aşmak. parayı buldum diyenlerin ciddi bir kısmı zengin bir insanın önemsemeyeceği bir paraya ulaşmıştır. buna ciddi kafa yordum, araştırdım ama sınıfsal geçiş zor. yani paradan kasıt nedir? eğer 20k 30k kazanmaksa çalışarak gayet mümkün.
0
black mamba
(10.07.17)
Zeki olduğun kadar cesur ve çalışkan olacaksın. Talih kuşu konmazsa böyle.
0
arnold schwarzeneger
(10.07.17)
parayı bulmaktan kasıt nedir aylık ne kadar kazanınca zengin oluyorsun sana göre aylık 20-30 bin mi 1-30 milyon mu,bu milyon kazanan tanıdıklarımın birçoğu 1900'lerin başında istanbul'a göçmüş karaköy,haliç,eminönü civarında ki rum ve ermenilerin yanında torna tezgahlarında,atölyelerinde çalışmış işi öğrenmiş rum ve ermeniler buradan gidince bu işleri devralmışlar,parayı da arsa ve gayrimenkule yatırmış birçoğu bir kısmı ise kooperatif kurup sanayi sitesi,organize sanayi bölgesi kurmuşlar,çocukları ise bu işleri devam ettiriyor,Bu yazdıklarım gebze tuzla istanbul bölgesinde ki sanayinin temelidir.

Bunun harici optisyenlik bölümü okuyup,sonrasında hastane karşısına borçla dükkan açmış,şu an ayda 30 bin üzeri kazanan arkadaşlarım var.
Zamanında hamallık yaparak işe başlayan daha sonra at arabası,kamyon,tır derken lojistik firması sahibi olan birçok kişi var.
Akrabalardan döner ustası olarak 10 yıl çalışıp sonunda yine borçla krediyle kendi dükkanını açıp, daha sonra 3 şube daha açanlar var.
Pazarda incik boncuk takı satıp deli paralar kazanan arkadaşım var,zamanında inşaatlarda harç karan adamlar şu an müteahittlik yapıyorlar bu ülkede,Türkiye de çok okudum araştırdım zengin oldum falan diyen insanlar genelde yalan söyler,benim gözlemim koçlar ve sabancılar gibi deli zengin olmak çalışarak değil siyaset ile olur (bakınız 1960 yılları 5 yıllık kalkınma planları,ithal ikamesi ve devlet teşvikleri)

özet olarak cesaret ve hırs gerekli,diğer herşey için bayc ve komanda +1
0
sealth
(10.07.17)
Yukarıda yazılanların hepsi doğru. Bizlerden önceki jenerasyon çok şanslıydı. Her sektörde boşluk vardı. Vitali Hakko nasıl Vakko oldu ? Şapka devrmi oldu ve adam o dönem istanbuldaki tek şapka üreticisiydi. Yukarıdaki Hüsnü Özyeğin örneğindeki gibi. Bu adamcağız da İstanbul Kurtuluş ta çok yokluk çektiğinden bahseder ama Christian Dior a modellerini tanıttığını da anlatır. Belki o dönemde sınıflar da birbirine daha yakındı, Dior daha ulaşılabilirdi belki. Ama şimdi bağcılardan çıkıp odtü bilg müh okuyup fikrini direkt gidip bill gates e yüz yüze aktarma olasılığı nedir bir düşünmek lazım. Bugünün zenginleri de o zenginlerin çocukları torunları vs. işte . Velhasıl zenginlik babadan oğula geçen ve süregelen birşey. Bi adama dedesinin ne iş yaptığını sorarak giydiği donun comfort family mi yoksa calvin klein mi olduğunu bile anlayabilirsin. Öyle çalışmayla falan kolay olacak işler değil bence. Final : Çok laf yalansız çok para haramsız olmaz demişler..
0
primetime
(10.07.17)
primetime +1 internetle biraz daha kolay gözlemleniyor. bakıyorsun adam çok iyi işlerde çalışıyor. az stalklasan dedesinin işini buluyorsun. ve ciddi anlamda kendi zengin olmuş kimse yok. sadece zenginlik değil orta sınıf bile böyle. bağcılarda büyüyen bir çocuk ölse odtü'ye boğaziçi'ye giremez. ufak tefek boşluklar var tabii. bence bu günümüzde daha kolay geçiş. internet bu açıdan çok faydalı. daha bilinçli oluyor insan. ama ciddi manada çok zor.
0
black mamba
(10.07.17)
"mesela bir psikoloğun kitabında okumuştum başarının zekayla ilgisinin olmadığına değiniyordu. kendini kültürel anlamda çok geliştirmiş, kitaplar devirmiş aydın denebilecek bir çok kimsenin hiç parasının olmadığından söz ediyordu."

ticaret zekâsı denen bir şey var, bu adamlarda ondan olsa gerek.
kendini çok geliştirip "kitaplar devirmiş" insanların tamamına yakını asosyal, melankolik karakterler. ticarette bu tipe yer yok.

en lüks markaların en üst düzey, milyonluk arabalarını kullanan ve bütün aile bireylerinde aynı markaların üst düzey araçları bulunan insanların seyrek istisnalar hariç hiçbirinin sanatla, kültürle işi olmaz.
arabasını develi'nin valesine bırakıp içeride et yemek bu insanlara hiçbir sanat eserinin veremeyeceği keyfi verir. tek eğlenceleri budur. biraz daha medenisi de yurtdışı gezer.
0
filteria
(10.07.17)
@filteria ticari zekaya inanmıyorum. tabii girişken olmak, insan ilişkileri önemli. mesela acun ılıcalı buna bence örnektir. adam muhabirlikten medya patronluğuna yükseldi. bu adam işi biliyor. ama baktığın zaman amcası milletvekili, abisi doktor. zaten orta sınıf, imkanı olan bir çevreden geliyor. yani benim ticari zekam var ameleyken ali ağaoğlu oldum gibi bir durum yok. o anca milyonda birdir.
0
black mamba
(10.07.17)
@black mamba:

haklı olabilirsin ama ben gösteri dünyasını hiç düşünmeden, al-satçı tüccarları kast etmiştim. neden? çünkü onları biraz daha yakından tanıma fırsatı buldum.
gösteri dünyası ayrı bir ortam olsa gerek.
0
filteria
(10.07.17)
(15)

Duyuruda anonimlik

eriksatie
Sizin icin ne kadar onemli? Duyuru icinden kac kisi gercek kimliginizi biliyor?
Sizin icin ne kadar onemli? Duyuru icinden kac kisi gercek kimliginizi biliyor?
0
eriksatie
(09.07.17)
Çok kişi biliyor, çok önemli değil. Ama sözlük nickimi çok az kişi biliyor. Burada abidik gubidik şeyler konuşmuyorum.
0
fragile lady
(09.07.17)
Hiç önemli değil. Bilmem her ifşa da bir foto atarım.
0
gozu acik sevisen yahudi
(09.07.17)
secret service gizliliğinde olmasam da ne gerek var başkalarının bilmesine diye düşünüyorum.
0
nickfury
(09.07.17)
anonim kalmak önemli bence. beni tanıyan olduğunu sanmam. tanıdığım kişiler yazıyordur kesin ama nick olarak bildiğim yok :)
0
burya
(09.07.17)
kişisel alan hassasiyeti olmayan insanlardan bi bok olmaz. genel bir tavsiye.
0
danton
(09.07.17)
çok da takmıyorum ama yine de elimden geliyorsa gizliyorum. 3-4 kişi vardır rahat.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.07.17)
bayağı kişi biliyor benimkini. özellikle açıyor değilim ama gizleme ihtiyacı da duymuyorum. gizlemem gerektiğini düşündüğüm şeyleri zaten yazmıyorum. yoksa adımı, kim/neci olduğumu biliyorlarsa bilsinler bana ne. dediğim gibi özellikle gizlemeye çalışmıyorum ama "ADRESİM YENİMAHALLE LAKABIM 35'LİK RAKI ADIM CAFER KORKUN BENDEN" diye açık etme gayem de yok.

ben duyuruyu genelde biraz günlük gibi kullanıyorum, yazmayı/anlatmayı çok seviyorum. e burada da okunduğunu biliyorum jsfjs kimsenin açmayacağı bir blog ya da deftere yazmaktansa buraya sarmayı tercih ediyorum. biraz da o yüzden fazla kişisel bilgi/detay veriyorum. şu zamana kadar da bu açıdan hiçbir sıkıntı yaşamadım açıkçası. okulda birisi "aa meister!" demişti, biraz ürkmüştüm aslında ama o da problem olmadı yani duyurudan tanıdığım biriydi zaten konuştuk ettik falan.
0
der meister
(09.07.17)
50-60 kişi en az yüz yüze tanıyor. 10'dan fazlasında telefonum vardır. bazı sorular sorarken sıkıntı tabi ama onun için yedek hesabım var.
0
c1b2k3
(09.07.17)
Pek önemli değil ama yine de çok ortalığa dökmüyorum.
3.
0
mutekebbir
(09.07.17)
internet türkiyenin bir iz düşümü.

o yüzden mal mal insanlar da var.

sakınınız.
0
binder dandet
(09.07.17)
ekşide de beni tanıyan tanır, duyuruda da.
0
rain when i die
(09.07.17)
Çok önemli. Raskolnikov bile kimliğimi bilmez.
0
fyodor dostoyevski
(09.07.17)
Ailem ve arkadaşlarımdan hiç kimse bilmiyor bilmelerini de istemem. Burada günlük sorunlarım hakkında şeyler de soruyorum, bu yüzden kimsenin bilmesini istemem. Duyuruda takılan arkadaşım veya ailemden biri olduğunu da düşünmüyorum. Sözlükte yazar olan arkadaşım bile burayı bilmiyormuş.
0
tahin pekmez yoğurt
(10.07.17)
@fragile lady +1
0
shotgunwoman
(10.07.17)
burada ifşa yapmadım ama beni gerçek hayatta gören çok insan var
pek önemsemiyorum.
0
basond
(10.07.17)
(4)

Amerika

steward
San Francisco ya gidiyorum bir arzusu olan varmı
San Francisco ya gidiyorum bir arzusu olan varmı
0
steward
(08.07.17)
Şurada cdn-image.travelandleisure.com <3<3 Yahudi'ye selam şeklinde bir poz istiyorum. Yapmazsan her duyuruda yüzüne vurcam.
0
gozu acik sevisen yahudi
(08.07.17)
der meister
(08.07.17)
Beni de bavula koyup götürür müsün?
0
powerpufgirl
(09.07.17)
Herkese selam söyle. Greenden uzak dur hararetli bir arkadaş sağı solu belli olmaz. Currye de selam söyle.
0
sejlav
(09.07.17)
(7)

Ukrayna'ya girişte dönüş bileti soruluyor mu?

neyehbe
Kiev'e gidiş bileti aldım sadece. Ne kadar kalacağımı kestiremediğim için dönüşü almadım. Lviv-Odessa yapıp, dönüşü Kişinev/Moldova üzerinden yapmak istiyorum.Kiev'e girişte pasaport polisleri dönüş bileti soruyorlar mı? Evet ise Moldova üzerinden dönüş bileti alsam sorun olur mu?
Kiev'e gidiş bileti aldım sadece. Ne kadar kalacağımı kestiremediğim için dönüşü almadım. Lviv-Odessa yapıp, dönüşü Kişinev/Moldova üzerinden yapmak istiyorum.

Kiev'e girişte pasaport polisleri dönüş bileti soruyorlar mı? Evet ise Moldova üzerinden dönüş bileti alsam sorun olur mu?
0
neyehbe
(08.07.17)
Soruyorlar, kalacak yeri de soruyorlar.
0
fatalsoul
(08.07.17)
büyük ölçüde memurun inisiyatifine kalmış bir durum. kendi tecrübelerime dayanarak söylüyorum, pasaport memurlarının en ince eleyip sık dokuduğu ve uyuzluk yaptığı havalimanı borispol. sorması muhtemel ama ukrayna'ya daha önce girip çıktıysan veya pasaportunda başka vizeler varsa sormayabilir. bana sondan bir önceki gidişimde dönüş bileti sordu, son gidişimde ise hiçbir şey sormadı harkiv'dekiler. kiev'e inmekten özellikle kaçındığım için son durum nedir bilemiyorum. ben bilet çok daha ucuz olduğu için harkiv'e inip oradan trenle geçiyorum kiev'e.

dönüş biletini moldova üzerinden almanın sorun olacağını sanmıyorum, oraya geçip oradan döneceğim dersen problem çıkarmazlar muhtemelen. moldova'ya geçeceğine dair belgen (uçak/tren/otobüs bileti vs) varsa çok daha rahat olur tabii. ukrayna'ya gidip de herhangi bir belgesi eksik olduğu için deport edilen tek bir kişi bile duymadım açıkçası, edilen de zaporijya'daki gibi bazukayla uçağa binmeye falan çalışmıştır herhalde.
0
der meister
(08.07.17)
haziran ortasında gittim. sormadılar. (kiev, zhulhany havalanı)
0
washe
(08.07.17)
Karadan girdim gecen hafta, sormadilar. Standardi yok. Onceki gidisimde de havaalanindan giris yaptim, ben ve birkac kisi haric herkese bir ton soru sordular ve ellerine bir kagit verip sogrulama odasina gonderdiler. Direkt gecen az sayida insandan biriydim.
0
stavro
(08.07.17)
Borispolde sormuyorlar. Turistim bir hafta kalıp dönecem de yeterli. Ben 7-8 defa gittim hiç bir problem yaşamadım
0
boran79
(09.07.17)
Lviv'de bize sormuşlardı, nerde kalacağımızı, masraflarımızı nasıl karşılayacağımızı da sormuşlardı ayrıca, kredi kartlarımızı falan göstermiştik.
0
(09.07.17)
ilk kez ukrayna'ya gireceksen büyük ihtimalle soracaklardır ancak pasaportunda schengen veya abd vizeleri varsa sormazlar.

tavsiyem göstermelik bir dönüş rezervasyon kağıdını da yanında götürmen. seyahatini riske atma.
0
ada meltemi
(09.07.17)
(11)

Bir porsiyon nesquik gevrek ve 100 ml süt sizce

zirrealist
İyi bir kahvaltı mıdır? Değilse neden?edit: her bir cevap için teşekkür ederim. böyle kahvaltı yapmıyorum zaten. yapılmıyo. evden hemen çıkmam gerekiyodu. 2-3 ay önce alıp kenara attığım gevreği yedim. pratik olması hasebiyle acaba bundan sonra böyle mi yapsam diye sorayım dedim. ama cidden her gün
İyi bir kahvaltı mıdır? Değilse neden?

edit: her bir cevap için teşekkür ederim. böyle kahvaltı yapmıyorum zaten. yapılmıyo. evden hemen çıkmam gerekiyodu. 2-3 ay önce alıp kenara attığım gevreği yedim. pratik olması hasebiyle acaba bundan sonra böyle mi yapsam diye sorayım dedim. ama cidden her gün yapılacak bi şey değil. tat yok tuz yok. bi de üste pek sağlıklı ve yeterli de değilmiş.

kilo sorunum yok, hiç olmadı. genelde tost, zeytin, peynir, domates ve yumurtayla kahvaltı yapıyorum.
0
zirrealist
(08.07.17)
İçindekiler : Tahıllar (tam buğday (%44,5), mısır (%16,8), pirinç), şeker, glikoz şurubu, kakao tozu (%6,1), bitkisel yağ (palm), yağı azaltılmış kakao tozu (0,5%), tuz, asitliği düzenleyici (trisodyum fosfat), aroma verici.

www.nesquik.com.tr
0
güneyli çocuk
(08.07.17)
100 ml süt dediğin yarım bardak, protein az
0
yazmamaya yemin eden adam
(08.07.17)
içinde nesquik ya da ona benzer şekerli, lüzumsuz zıkkımların olduğu hiçbir kahvaltı iyi değil.
0
der meister
(08.07.17)
buram buram şeker o kadar şeker içeren hiçbir şey iyi olamaz ana öğün olarak.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.07.17)
Çöp
0
gozu acik sevisen yahudi
(08.07.17)
Leş
0
fyodor dostoyevski
(08.07.17)
(bkz: oatmeal )

şekeri az tutmalısın.

oatmeal'da biraz kuru üzüm serpsen yeter.

proteini artırmak için süt veya yoğurtla desteklemelisin.
0
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(08.07.17)
bollocks44
(08.07.17)
o sadece filmlerde güzel.

geçiniz efendim..
0
qazaqwsx
(08.07.17)
proteini çok az, kilo derdin yoksa şekeri idare edersin de 2 yımırta çak yanında bari.
0
aktuelbimurunu
(08.07.17)
değildir. niyesi yukarıda yazılmış.
daha dolu kahvaltı yap.
nesquik yerine yulaf, yumurta, zeytin peynir, çavdar ekmeği vs.
0
filteria
(08.07.17)
(11)

Gezginler icin bi site yaptik | airporttocenter.com

kameraya el sallayan adam
Merhaba arkadaslar,malum yaz geldi, aramizda Roma'ydi Paris'ti gezip duranlar var. Hem yorumlarini alayim hem de belki yardimci olur diye yeni yaptigimiz siteyi buraya birakayim dedim.Sitemiz su: http://airporttocenter.com/Peki biz niye yaptik bi siteyi? Soyle ki: her gezi oncesi (ozellikle yurt dis
Merhaba arkadaslar,

malum yaz geldi, aramizda Roma'ydi Paris'ti gezip duranlar var. Hem yorumlarini alayim hem de belki yardimci olur diye yeni yaptigimiz siteyi buraya birakayim dedim.

Sitemiz su: airporttocenter.com

Peki biz niye yaptik bi siteyi?

Soyle ki: her gezi oncesi (ozellikle yurt disi gezisi ise, hele bir de gidilen yer uzakdoguysa) internette bazen saatlerce dolasip havaalanindan sehre en uygun nasil gidilecegini ariyoruz.

Biz bu bilgileri tek bir sitede topluyoruz; yolculuktan once, havaalaninda hangi secenekler var, hangisi daha ucuz ve daha kisa suruyor, bunlarin hepsini tek tikla gezginlere sunuyoruz. Sunuyoruz ki artik taksiciler tarafindan duduklenmesinler, o kadar yolculuktan sonra gidip de yanlis secenegi secip vakit/para kaybetmesinler, ceplerinde kalan o parayla da hostele vardiklarinda iki bira icebilsinler.

Database'i surekli guncelleyip genisletiyoruz (sonra "peki orgi havaalani neden yok kardesim >:( " demeyin, hepsi yavas yavas olacak).

Sizce neresi olmus? Neresi olmamis? Neresi, nasil daha iyi olabilir? Her turlu geri bildirim (ozellikle gezginlerden) cok yararli olur.

Eyorlamam bu kadar.
0
kameraya el sallayan adam
(08.07.17)
Güzel olmuş. Aklıma gelen ilk soru buradaki bilgiler nasıl güncel kalacak. Atıyorum şu şehrin belediyesi veya devleti ilgili otobüs hattını kaldırdığında onun yerine güzergahı değişmiş başka bir otobüs koyduğunda sizin nasıl bilginiz olacak? Yani gezgin siteye baktığında bilginin güncel olduğundan nasıl emin olacak?

Bence her bilgi yani her sekmenin altına en son güncelleme tarihi eklemelisiniz. Atıyorum ben bugün girdim singapur havalimanı için baktım son güncelleme tarihini 19.06.2017 olarak gördüm ve dedim ki tamam tarih yakın demekki bilginin doğru olma ihtimali çok yüksek ama bangkok havalimanına girdim tarihe baktım 03.01.2017 gözüküyor dedim ki burda bu bilgi yanlış olabilir. kış tarifesi/yaz tarifesi olabilir. kışın şu numaralı metro/otobüs çalışıyor yazın şu hattaki otobüs çalışıyor olabilir dedim. tabi yaz/kış kavramları ülkeye göre değişir ama demek istediğim 6 aylık periyodlar.

bence bunu da eklemelisiniz. kolay gelsin.
0
mr.goodcat
(08.07.17)
@mr.goodcat tarih konusu cok mantikli, uzerinde dusunduk de biraz. Hatta bi buton koysak, guncellenmesi gereken yer varsa direkt yorumlari alsak diye de dusunduk fakat sonunda kullanici guven olayini olumlu etkilemez diye vazgectik. Hem tatilden sonra geri bildigim verecek kisi sayisi da cok cok az olacaktir.

Bizim aklimizda yilda iki defa rutin kontroller yapmak var, bilgileri boyle guncel tutacagiz. Aslinda en mantiklisi bu tum datalari toplama, guncel tutma isini biraz community olayina donusturmek. Hem yeni havaalanlarini eklemek cok daha hizli olur, hem de datalar cok daha guncel olur fakat onun icin de sitenin biraz daha duyulmasi gerekiyor. Bi suredir kafa yoruyorum da eger aklina gelen bi yol olursa da duymak isterim :)
0
🌸kameraya el sallayan adam
(08.07.17)
bayıldım valla ben, mr.goodcat'in dediği gibi güncellik olursa harika.

bu durumda belki yorum seçeneği açabilirsiniz, farklı bi şey bilen/duyan değişiklikleri yazarsa ona göre güncellersiniz.

anladığım kadarıyla bilgileri bir yerden çekmemişsiniz? direkt metin&resim olarak girilmiş, bu da güncellik için manuel kontrol gerektirecek ve o da biraz külfetli gibi.

@kamerayaelsallayanadam ben yazarken siz cevap vermişsiniz aynı şeyler üzerinde düşünmüşüz fakat yılda 2 çok az. ben bu güncellemeye güvenip siteyi kullanmazdım. hele balkanlarda vs on kere yöntem saat değişiyor zor...
0
kullanıcıadımbuolsun
(08.07.17)
@maleficent o fee kismi aslinda hangi seceneklerin olduguna bagli. Bi ornek uzerinden gidelim, ornegin otobus seceneklerinde hem servis (mesela Havatas, 20tl diyelim) hem de halk otobusu (5 tl) secenekleri olsun.

Bu durumda otobus icin fiyat araligi 5-20tl arasi olarak gorunuyor. Hangisini sectigine gore ucret degisiyor ama fiyat araligi olarak bu araligi vermemiz gerekiyor.

En hizli secenegi direkt gostermiyoruz, ulasim araclarinin altindaki sure kisminda gosteriyoruz ki hemen karsilastirma yapilabilsin.

Google Maps suphesiz cok daha gelismis ama orada Havatas'i goremiyoruz mesela.

Mesaj atiyorum ayrica sehrinle ilgili :)
0
🌸kameraya el sallayan adam
(08.07.17)
Güncelleme işini şöyle yapabilirsiniz. Fikir olarak vereyim. Elinizde her ülkenin havalimanlarının ulaşım bilgilerini gösteren resmi sayfaların adresleri olur. Bunları tutarsınız bir kere. Sonrasında web sayfası güncellendiğinde size bildirim yapan servisler var. Ücretli tabiki bunlar. Ücretsizleri genelde kotaya göre çalışıyor deneme hesabı. Ücretli servis alırsınız bu sayfaları oraya eklersiniz. Örneğin Amsterdamın o bilgilerin olduğu sayfada bir güncelleme olunca size bildirim gelir. Nerede güncelleme olduğunu da gösteriyor o servisler. Ücret güncellemesi olunca onu renkli yapıyor vs. siz de gelip kendi siteniz üzerinden o bilgiyi güncellersiniz.

Community güncelleme için şuan çok çok erken. Yani siteniz tüm dünyada duyulmalı ve bazı yerlerde yerini almalı ki her ülkeden şehirden insanlar gelsin kendi bildiğini güncellesin (wikipedia tarzı)

Siteyi redditte duyurun.
0
mr.goodcat
(08.07.17)
@kullanıcıadımbuolsun tesekkurler :)

dediklerine katiliyorum, guncellik onemli, bu bilgilerin de otomatik cekilmesi biraz zor. Ornegin fiyat kismi en basit otomatiklestirelebilecek gibi gorunuyor; fakat rome2rio bile dogal olarak hep bi aralik veriyor. Tayland'daki ya da balkanlardaki sistemlerin ne kadar islemedigi dusunulunce, api ile cekilme ihtimali de ortadan kalkiyor.

Bu yorum, tarih kismini biraz dusunmemiz gerekecek sanirim. Cok tesekkurler.
0
🌸kameraya el sallayan adam
(08.07.17)
converter'dan para birimini değiştirdiğimizde mümkünse sitedeki fiyatlar o para biriminde görünsün. diğer türlüsü dalga geçmek gibi olmuş çünkü, şahsen çok sinir oldum sjfsjks. atıyorum fiyat 5 dolar görünüyor. tl cinsinden göster diyorum. sadece oradaki tek fiyat için "5 usd = 15 tl" gibisinden bildirim çıkıyor, diğer tüm fiyatlar hala dolar olarak kalıyor. e bunun için zahmet etmenize hiç gerek yoktu ki google'dan da çevirebilirim tek tek yapacaksam.

bahsettiğim şey şu,

prntscr.com

gördüğünüz gibi sadece ilk seçenekteki fiyat çevriliyor. direkt olarak sitede para birimi seçme şeysi olmalı bence. sonuçta insanlar kendi kazandıkları paraya göre hesap yapıyor, ülkenin yerel biriminden bağımsız olarak bizim paramızla ne kadar ettiğini görebilmemiz lazım. bunun için seçenek de koymuşsunuz iyi güzel ama her fiyat için ayrı ayrı çevrim gerekiyor anladığım kadarıyla.

bu arada gördüğüm kadarıyla ukrayna'da hiç havalimanı yok. onun için eways'den kopya çekebilirsiniz. eways kyiv, eways lviv falan yazın google'a direkt bütün otobüs-minibüs hattını seriyor önünüze zalım gibi. güncel hem de. oradan çekebilirsiniz çatır çatır.
0
der meister
(08.07.17)
@mr.goodcat supersin! hic aklima gelmemisti, mesaj atiyorum :)
0
🌸kameraya el sallayan adam
(08.07.17)
@der meister tamamdir, converter isini halledecegiz, not aldim :)
0
🌸kameraya el sallayan adam
(08.07.17)
hocam siten güzel favladım silme
en büyük eksiğiniz harita ve haritadaki durakların noktaları.
adam görmek ister inecek otobüsten ama haritada nerede? Oteli ne tarafta kalıyor vs vs.

edit: havalimanları ile ilgili bilgiler istersen tecrübelerimi yazabilirim sitende olmayanlardan örneğin budapeşte kiev gibi gibi.
0
basond
(09.07.17)
herkese cok tesekkurler tekrar geri bildirim icin. mr.goodcat'e ayrica tesekkurler, guncellemeleri anlik olarak kontrol ediyoruz artik.

bu duyuruya gelecekte gelenler icin ekleyeyim dedim.
0
🌸kameraya el sallayan adam
(11.09.17)
(10)

karşı cinsi bıraktım

binder dandet
aslı ''kadınları bırakmak'' olacaktı ama sexist bir baslık oldugu icin değiştirdim.Kullanmıyorum artık.bıraktım.ilk bir hafta zordu, ilgi ihtiyacı hissettim, egom zarar gördü. ellerim titredi.Ama bir haftadan sonra pamuk gibi oldum, ya dedim iliski dedigin nedir? nedir yani, yararsız bir sey. Aşktan
aslı ''kadınları bırakmak'' olacaktı ama sexist bir baslık oldugu icin değiştirdim.

Kullanmıyorum artık.bıraktım.

ilk bir hafta zordu, ilgi ihtiyacı hissettim, egom zarar gördü. ellerim titredi.

Ama bir haftadan sonra pamuk gibi oldum, ya dedim iliski dedigin nedir? nedir yani, yararsız bir sey. Aşktan ölenler kanserden ölenlerden fazla hem. kanser aşka sebep olmaz ama aşk kanserin tillahını yapar.

hersey kafada biter derlerdi meğersem doğruymuş. Tak diye kestim.

Gelin kardeşler bir olalım. sizde bırakın şu mereti. yarardan çok zararı var.

birde soru fixlemem gerekiyor sanırım ki silinmesin.

sizde bırakmayı düşünüyor musunuz?
0
binder dandet
(08.07.17)
Bi buçuk seneyi geciyor kafa oldukça rahat
0
fıytfıyt
(08.07.17)
Abi sen manyak mısın ya. Ben kadının olmadığı ortama girmem bile. Kadının gülüşüdür hayat, kadın varsa güzeldir bir yer. Koşarken, film izlerken bir kadeh rakıdır kadın. Kadın olan alkol masası ne güzeldir o sofrada kırmızı karanfil gibi muhabbeti güzelleştirir sen kalkmış bırak diyorsun.

Kadınlar olmadan bu hayat bana ortadoğuyu andırıyor. Kadınlarla güzel, benim hatunun bir gülüşü yeter boşversene. :)
0
gozu acik sevisen yahudi
(08.07.17)
sen bırakamazsın. onlar bırakmıştır. gel dediklerinde yine gidersin, gideriz.
0
lazpalle
(08.07.17)
Gönlüne buyur etmekten vazgeçebilirsin ama bedenine davet etmekten çekinme bence. Dudak tiryakisi olarak takıl.
0
yirmisantim
(08.07.17)
Aman tanrım elf kulaklarım neler duyuyor?
Kadın bırakılır mı ya.
Onlar seni bırakmıştır olsa olsa.
Pompaya devam diyorum.
0
[GODDARD]
(08.07.17)
Beni ak sakallı ve bir gözü bantlı hayal edin:

-Bunu deneyen çok oldu evlat! Ancak çok azımız hayatta kalabildi...
0
testis agrisi
(08.07.17)
bir haftadan sonra böyle bi başlık açıyorsan el titremen henüz geçmemiş anlaşılan.
0
nice tnetennba
(08.07.17)
@testis ağrısı nick ve entry duyumuna çok güldüm :)

Kadın bırakılır mı yahu
0
razvan rat
(08.07.17)
@razvan rat

Sağ olasın. Ak sakallı ve tek gözümde bant ile düşünün derken işkembeden atmadığımı anlamışsındır :))
0
testis agrisi
(08.07.17)
"karşı cinsi bırakmak" gibi garip bir düşünce geliştirmek ve buna ihtiyaç duymak, kişisel olarak ciddi sorunlar yaşadığının göstergesi bence. burada sözünü ettiğimiz şey zerrin egeliler, malatyalılar, araplar vs. değil. amiyane tabirle "anan, bacın" da kadın. bunlar senin benim gibi insanlar. hayatın her alanında varlar. istatistiksel olarak, karşına çıkabilecek insaların sanırım %50'si falan kadın. hayatı paylaştığın, büyük ölçüde benzer ruhsal ve fiziksel özelliklere sahip olduğun (memeden pipiden değil dna'dan söz ediyorum, ikimiz de insanız sonuçta) bir canlıyı "tutmak" veya "bırakmak" ihtiyacı hissediyorsan muhtemelen temelde çok ciddi bir sosyal problem var.

ayrıca "kadın bırakınca" el titremesi ne? bu zamana kadar tanıştığın kadınları öğütüp toz haline getirerek burnundan mı çekiyordun? daha önce elin titreyip de kadınsız kaldığında ne yapıyordun mesela, ilk gördüğün memeye mi saldırıyordun, neydi olay?

böyle insanları görünce samimiyetle üzülüyorum. aşık olmamak, karşı cinsle iletişimi sınırlamak vs. bunlar tamamen saygı duyulabilir tercihler. hayatını daha kaliteli yaşayacağını düşünüyorsan bu işleri bırakırsın tamam da bunu bu şekilde ifade etmek, "kadın bırakma" konusuna bu kadar fanatik yaklaşmak çok üzücü ya. bırakmak zorunda hissettiysen belli ki onlara muhtaçsın. bu en acısı.

neyse, aynen devam.
0
der meister
(08.07.17)
(5)

rusça ogrenmek ve rusya'da mühendis olarak çalişmak

ragnar morningstar
İki sorum var: 1∆ Rusça öğrenmek ne kadar zor/kolay? 2∆ Rusya'da çalışan Türk muhendis olmanin(özellikle inşaat mühendisi) avantaj/dezavantajları nelerdir? Önümüzdeki 5 yıl icerisindeki piyasa öngörülerinize göre tavsiye eder misiniz?
İki sorum var:
1∆ Rusça öğrenmek ne kadar zor/kolay?

2∆ Rusya'da çalışan Türk muhendis olmanin(özellikle inşaat mühendisi) avantaj/dezavantajları nelerdir? Önümüzdeki 5 yıl icerisindeki piyasa öngörülerinize göre tavsiye eder misiniz?
0
ragnar morningstar
(07.07.17)
1- Dilin dile deyince öğrenilir. Çalışırken de öğrenirsiniz. Yeter ki gidin.
2- Avantaj/dezavantajı açman lazım? Ne anlamda?
0
wallcan
(07.07.17)
@dissendium rusça çok zor bir değil derken neyi kastettin acaba? ingilizce'de ve almanca'da olup rusça'da olmayan derinlik kriterlerini cidden merak ettim.
0
burya
(07.07.17)
kullanilan kelime ve cumle cesitliliklerine mi bakiyorsun? ahahahaha. peki ruscada cumlenin nasil kuruldugunu, kac varyasyon oldugunu, fiil cekimlerini de biliyor musun dissendium? cok basit bir ornek yaziyorum,


home - dom
at home - doma / v dome
to home - domoy / v dom
from home - iz doma
between home... - mejdu domom...

fiil cekimlerine falan girmiyorum, bu cekimleri her kelimeye yapman gerektigini ve dom kelimesinin eril olup ruscada orta ve disil cinsin de oldugunu, bu cekimlerin de istisnalarinin oldugunu hatirlatirim. biliyorum hicbir sey bilmedigin konularda uzmanmis gibi poz kesmeye bayiliyorsun ama el insaf, insanda biraz utanma olur. ruscayi ingilizceden kolay bulmus adam hsjsj.

soruya cevap: rusca cok zor ama kesinlikle ogrenilebilir bir dil. goz korkutmaya gerek olmamakla birlikte cidden cok ilgi ister, kullanilmayinca inanilmaz hizda unutulur. soyle soyleyeyim baslangic seviyesini bitirip temel duzeyde duzgun gramerle sohbet edeyim desen yine 6-7 aydan asagi surmez. cok isteyip de hayatinin geri kalaninda sikca kullanacagini dusunmuyorsan bence degmez. aksi takdirde go go go. muhendislik konusunda hicbir sey diyemiyorum.
0
der meister
(07.07.17)
bir dönem rusça özel ders vermiş birisi olarak yazıyorum, rusça ingilizceden çok daha zor, ispanyolca (1 yıla yakın öğrendim) ve fransızca'dan (2-3 yıl öğrendim) zor, japonca'dan (3-4 ay öğrenip dayanamayarak bıraktım) çok daha kolay bir dil bence.
temel seviyede 3-4 kelimelik cümle kurmaya 1. ayın sonunda başlayabilirsiniz fakat konuşulanları idrak etmeniz, kompleks cümleler kurmanız hele ki iş amaçlı rusça konuşmanız en az 2 yılınızı alabilir (kendinizi sadece rusçaya adamayacağınızı, bir yandan da iş hayatınızın olduğunu varsaydım).

dilin genel özellikleri şöyle:

fiil kullanımları açısından: rusçada her kişi için ayrı fiil çekimi olmakla birlikte fiiller de başına ek alarak bambaşka anlamlara veya zaman çekimlerine dönüşebiliyorlar.

kelime öğrenimi: büyük sıkıntı, çünkü fiillerin birçoğu önden ek alarak üretiliyor. sık kullanılan bir fiilin başına aldığı eke göre 15-20 farklı hali olabilir ve bu haller orijinalinden bambaşka anlamlara gelebilir.

zamir-sıfat -nesne ilişkileri: sıfatlar kelimenin cinsiyetine göre, ismin yönelme / bulunma / ayrılma vs haline göre, çoğulluğa tekilliğe göre birkaç ek alıyorlar ve bunlar kavraması sıkıntılı durumlar olabilir. Sadece sıfatlar değil zamirler de bundan nasibini alıyor, kelimenin kendisi yani nesneler de. iki güzel insana demek için kırk dereden su getirebilirsiniz.

bileşik cümleler: ingilizcedeki gibi who/which/that ile kolayca cümle birleştirmek mümkün olmayabiliyor çünkü bu bağlama kelimeleri de sıfatlarda bahsettiğim şekilde çekimlere uğruyor, her zaman stabil değiller.

ha ama biraz emek verdikten sonra bırakmaya kıyılacak bir dil değil gerçekten. :)
0
insaniz iste
(07.07.17)
olm ben sana oturup alti saat ruscayla almanca arasindaki farklari da anlatirim ama sonunda "saka yapmistim" deyip kacacagini bildigim icin ugrasmiyorum.

benim okumamla ne alakasi var amk, ne cesit bi eziksin sen ya. sorun ruscanin zor olmasi degil. aksine insanlarin ruscayi kolay bulmasi beni de motive eder, lan o kadar zor degilmis derim. sorun senin tek bildigin yabanci dil a2 seviyesinde ingilizceyken toplam kelime sayisi gibi sacmasapan kriterlerle ruscanin almanca ve ingilizceden daha zor olmadigini iddia etmen. japonca icin ayni seyi soylesen yine sinirlenirdim. cunku hakkinda ahkam kestigin diller hakkinda bi skim bilmiyorsun. google'a znat fiil cekimi yazip ruscanin gramerini ogrendigini zannediyor, ustune o gramerle millete ders veriyorsun.

mantiga gel amk ich gehe - ya znayu ahah bu kadar yani. tamamlanmis/tamamlanmamis fiil? vurgu? cumle dizilimi? padej? on ekler? pisat yazmak mesela. dopisat, zapisat, perepisat. ne bunlar sence? veya ikisi de sormak demek, sprasivat ve sprosit. ne zaman hangisini kullanacaksin?


sadece aklima ilk etapta gelenleri yaziyorum. ayrica ben almanca kolay demedim. sorun senin ruscayi sacmasapan argumanlarla, yanlis yonlendirmelerle ingilizce ve almancadan kolay gosterme suursuzlugu gostermen.

neyse ya artik millet gordu zaten bunlari, seni ciddiye almak gibi bir hata yapacaklarini sanmiyorum.
0
der meister
(07.07.17)
(20)

sigara ictigimize inanamıyorum

yuvarlanantencereninkapagi
resmen her gün para verip kendimizi kanser ediyoruz. hucrelerimizi irrite ediyoruz, yoruyoruz ve yaslandiriyoruz. üstelik tadı da bok gibi. 20 kusur gün sigara icmedim tekrar içiyorum bir suredir. gerçekten içmek istemiyorum ama sacma sapan bir şekilde ' rahatlatma' düşüncesiyle içiyorum. cevremde ç
resmen her gün para verip kendimizi kanser ediyoruz. hucrelerimizi irrite ediyoruz, yoruyoruz ve yaslandiriyoruz. üstelik tadı da bok gibi.

20 kusur gün sigara icmedim tekrar içiyorum bir suredir. gerçekten içmek istemiyorum ama sacma sapan bir şekilde ' rahatlatma' düşüncesiyle içiyorum. cevremde çoğu insan içiyor bu da birakamama konusunda beni etkiliyor. ders çalışmak, stres vs.

oneriniz var mı, nasıl olacak bu iş? mesela şimdi paketim bitti, almayayım yenisini tamam ama devamı nasıl gelicek?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.07.17)
Kafanda bitiremedikçe her seferinde başa dönersin.
0
lcha
(06.07.17)
Sigara krizi sürekli olmayan birşey. Ben o anları soğuk su icerek atlatıyordum.evet sigara içiyor olmamız çok saçma haklısın.
0
delicevat
(06.07.17)
kafada nasıl bitirilir? bunu öğrenelim
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(06.07.17)
her paket alasın geldiğinde aç bu duyurunu oku, alma.
0
cay koy geliyorum
(06.07.17)
Ben de inanamıyorum valla. Bir insan neden bile bile zehir solumak ister..

Benim eşim de içiyor maalesef, hipnoz yöntemini düşünüyoruz. Henüz araştırma aşamasındayım ama.
0
peggy
(06.07.17)
bi tanidigim psikolog. bagimlilik uzerine uzmanlasmis. soyle diyodu beyindeki bagimlilik merkezi surekli bi uyari yolluyor sigara vb maddeyi hatirlatmak icin. kullanmayi birakinca bu hatirlatma sikligi azaliyor ama tamamen de bitmiyor. ama ister aradan seneler gecmis olsun tekrar kullanmaya baslarsaniz bu hatirlatma dongusu tekrar basa donuyor sanki daha dun icmissiniz gibi.
0
pide
(06.07.17)
valla ben de sırf mallığıma içiyorum. tadı hoşuma gitmiyor hatta bazen midem bulanıyor.

birileri içiyor diye eşlik etmek, muhabbete dahil olmak, ne bileyim otobüs falan beklerken bir tane yakıp vakit geçirmek, yemeklerin üstüne içmek falan hoşuma gidiyor sadece.

kafada bitirmek için kaynak yapmaya geldim. lele ^^
0
piremses
(06.07.17)
spor yap.
0
filteria
(06.07.17)
Kafada nasıl biter?
1- "Gerçekten içmek istemiyorum" diye düşünüyorsan, aklın bedenine engel olabilir bu güç sende olmalı.
2- Rahatlatma düşüncesi ile içiyorum: bu tamamen yalan biliyorsun değil mi? Sigara rahatlatmıyor, öyle bir özelliği yok, kendini kandırmana sebep olmasın ona yüklediğin anlamlar.
3- Çevrendeki insanların sigara içmesi senin içmene sebep olmamalı. Anne sözüyle geleyim: onlar kendini köprüden atsa, sen de mi atacaksın? :)
4- Alma yeni paket tabii ki.
5- Sigaranın yerine bir şey koyma. Sakız, çekirdek vs. Çünkü bunlar da sigarayı unutmanı değil hatırlamanı sağlar. Hiç hayatında olmamış gibi düşünmen lazım.
6- Canın isteyecek olursa 1 numaradan tekrar başla.
0
lcha
(06.07.17)
Dondurma ye onun yerine
0
Traveller
(06.07.17)
Kaynak yapmaya geldim. Evet çok saçma, pis bir şeyi içimize çekip duruyoruz. Bırakmaya çalışanlar grup mu kurup motive etsek birbirimizi?
0
curukturpkokusu
(06.07.17)
@curukturp neden olmasın yapabiliriz
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(06.07.17)
grup kurarsanız kadir inanır tarzı motivasyon mesajlarımla elimden gelen desteği sağlarım.
0
filteria
(06.07.17)
allahını seven benim de üstüme cevap atsın. yıllardır 50 kere bırakmaya çalıştım.
0
marul hirsizi
(06.07.17)
sigara icen biri olarak ben seker konusunda daha rahatsizim sigaranin ne oldugu belli. cok zararli oldugunun farkindayim ama daha gencim, vucudum tolere edebilirmis gibime geliyor. seker ise tam oc, tam sinsi.

kostugunda canin sigara cekmiyor mesela ama bir ice tea veya kola icin adam oldurebilirsin seker bagimlisiysan. cocuklara hediye olarak sigara vermezsin ama fruktoz surubu basilmis igrenc, bagimlilik yapici zehirleri veriyoruz. sigara tek bir sey. biraktiginda bitiyor gidiyor. bu seker denen it oglu itin girmedigi sey yok. kacamiyorsun. tamamen kesilmeli demiyorum, zaten o konuda yorum yapacak yetkinligim yok ama en masum sandigimiz urunle bile zehirleniyoruz ve bunun zararlari az buz degil.

bilmiyorum belki ben abartiyorum ama 18-22 yas arasi sadece "onlenemez seker tuketimi" yuzunden gecirdigim rahatsizliklari, aldigim kilolari, yasadigim iq dususunu anlatsam kitap olur. sigara oyle degil. her yerde karsima cikmiyor.

evet sigara icmek de cok kotu ve ciddi bir problem ama benim icin su an oncelikli degil. ukrayna'dan iki kartonluk stok da yaptim paketi 5 liradan parliament pufpuf oh mis. ama seker iste aplam seker o cok berbat. onu nasil birakicaz iste. tatli yemiyosun makarna sosundan cikiyo serefsiz boyle bi sey olabilir mi ya kesinlikle dogru bulmuyorum
0
der meister
(06.07.17)
Sigarayı vücudun terk edinceye kadar iç. Her bir içişini kendinle ilgilenme seansı olarak değerlendir ve her seansta bundan kurtulmak istediğini, bunu sevmediğini, kokusundan dumanından tadından çok rahatsız olduğunu tekrar tekrar söyle kendine. Fakat kendini sınırlama ve dürtme. Normalin neyse onu içmeye devam et. Bir yandan da niyet et. Bu bağımlılıktan kurtulmaya niyet ettim de. Hiç başım ağrımadan, hiç öfkelenmeden, hiç strese girmeden, hiç dişlerimi sıkmadan, hiç kabız olmadan, tamamen sağlıkla ve ferahlıkla, neşe içinde kurtulmaya niyet ettim de.

Bunları her bir sigara içişinde tekrar tekrar söyle. Eklemek istediklerin olursa ekle. Mesela sigara dumanı ve kokusu bana hiçbir şey ifade etmesin. Hiçbir şekilde canım istemesin, rahatsız da etmesin. Kilomu koruyayım... gibi.

Vücudun ve bilinçaltın bir olup kendi bırakacak. Senin bişey yapmana hiç gerek kalmayacak. Emin ol. Her bir dal sigaradan sonra mutlaka 1 bardak su iç. O suyu da kendinle bu seansları yaparken yanında bulundur, en sonunda iç. Bak göreceksin. 3 ay veriyorum.
0
yaren
(06.07.17)
böyle kitaplar falan var mı peki ise yarayan?
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(06.07.17)
kırk kere bırakıp başladım ben. şu an 22 gün oldu ki hala bıraktım diyemem. artık bırakırken bir türlü motive olamıyorum. sabah karar verip ikindide bozuyorum falan. en sonunda 21 gün ölsen de ağlasan da içmeyeceksin ondan sonra ne bok yersen ye diye kendime söz verdim. ilk gün resmen azap çektim her sigara aklıma geldiğinde suya sarıldım bol bol içtim bir yandan da sigara içmeyen bir iş arkadaşımı aklıma getirdim. gün içinde ben ne yaşıyorsam üç aşağı beş yukarı o da aynı şeyleri yaşıyor ama o gününü sigarasız geçirebiliyor hatta aklına sigaranın gelmesi söz konusu bile değil. böyle böyle 22 gün geçti şu an sigarasız devam. sigaranın fiziki ve psikolojik açıdan bizi nasıl esir edip aslında hiçbir faydası olmadığını içselleştirmeye bir yandan da fiziksel aktivitelere ağırlık vermeye çalışıyorum. allen carr'ın bir kıtabı var onu okumak da yarar sağlayabilir.
0
lazpalle
(06.07.17)
Allen carr'ın sigarayla ilgili filmini görmüştüm. Tamamen bir kandırmaca. İnsanda hakiki bir kurtulma isteği uyandırmıyor. Tamamen ego savaşına teşvik ediyor. Yukarıda anlattığım tekniği ben hiç bilmeden, hiçbir yerden öğrenmeden, hiç de tasarlamadan, plan falan yapmadan uygulamıştım. Öyle kendiliğinden oldu yani. 2 eylül 2014 21.30'da 3 sene dolu dolu bitecek. O kadar ferah öyle rahat öyle neşeli bıraktı ki vücudum, "ya bu neyin kafası ne içiyosun biz de istiyoz" diyorlardı ve "ay aksine içmiyorum" deyip bi daha gülüyodum. Hâlâ sigaradan rahatsız olmuyorum ve canım da hiç çekmiyor. Hiç yoksunluk sendromu kriz mriz yaşamadım.

Kendiliğinden oldu bu. Ben de olduğu gibi yazdım işte.
0
yaren
(06.07.17)
cok uzun yillar hic icmedim. merak da etmedim. son 3 aydir günde 1 paket bitiriyorum. neşet baba benim yerime cevabini vermis

www.youtube.com
0
eriksatie
(06.07.17)
(26)

"Aslında çok da genç değilim galiba" hissi

ms brownstone
Hiç böyle hissettiğiniz oldu mu? Olduysa kaç yaşında böyle düşünmeye başladınız?
Hiç böyle hissettiğiniz oldu mu? Olduysa kaç yaşında böyle düşünmeye başladınız?
0
ms brownstone
(06.07.17)
tam şu yaşımda hissediyorum bunu, 23.
0
yaraticinick
(06.07.17)
Arkadaşımın 1999 doğumlu kardeşini üniversitede görünce "fakat iyi yaşlandık" demiştim.

Edit: 24.
0
dissendium
(06.07.17)
26 yaşındayım. bir yıldır hissediyorum :(
0
nocturnus
(06.07.17)
benim bu sene (25) hafiften oldu ama geçti. sanırım psikolojik baraj falan olayları. bir de saçlarımın seyrekleşmesinin de payı yok değil ama toparlıyoruz gibi.
0
doxanikee
(06.07.17)
35
0
eriksatie
(06.07.17)
Bu yıl hissetmeye başladım. 25
0
pastörizesüt
(06.07.17)
22 üniversite son yıl bunalımı mıdır nedir
0
nodrama
(06.07.17)
26 dan sonra hissetmeye başlamıştım. uykusuzluğa ve hareketliliğe dayanamayıp yorgun düşünce nooluyoruz ya demiştim bünyeme. karşıma alıp yaşlandın mı sen bebeğim diye dertleşmiştim..
sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmadı...
0
part time pollyanna
(06.07.17)
ben 26 olmama rağmen daha "şu hayatın olgunluğuna da bi uyum sağlayamadık iyi mi" diyorum, siz veledler neyi bu kadar büyütüyonuz anlamadım. 30'a kadar hiçbir şey için geç kalınmamıştır, gençsinizdir, genç hissetmelisinizdir. ölü toprağı mı ne varsa artık atın silkinin kendinize gelin yav, BİZ DAHA ÖLMEDİK DEYİN!
0
Bruce
(06.07.17)
29 yaşındayım ve hayatımda hiç bu şekilde hissetmedim.
0
i m cool with that
(06.07.17)
25
0
neo
(06.07.17)
34 uasindayim ve hissediyorum.

Guya kendime bakiyorum, spor yapiyoeum, iyi beslenmeye calisiyoeum, vs ama yasliyim amk.. Spor salonund hayvan gibi sakalli elemanlar abi diypr bana, uzuluyorum.
0
kint
(06.07.17)
Tam olarak böyle değil ama 19 yaşındakileri ergen gibi görürken şimdi genç hatun denilince onların kastedildiğini, o yaşlardaki kızların erkeklerin gayet yetişkin olduklarını fark edince hımm biz artık zamanın genç nesli olmaktan çıkmışız dedim. 23-24 yasinda dedim bunu.
0
aquarium
(06.07.17)
30 yaşında hissettim bunu ve iki yıldır da devam ediyor. Yazılanlara bakınca yaş ortalaması ne kadar gençmiş, daha da bir yaşlandım hissi çöktü bu başlıkta.
0
nickfury
(06.07.17)
Her şey 26 yaşımda başladı..
0
air
(06.07.17)
geçtiğimiz nisanın sonunda 23 yaşıma girdim, o günden beri tam olsrak böyle hissediyorum.
0
embermane
(06.07.17)
Tam olarak 31. Lanet olsun öyle yaşa hatta.
0
devilred
(06.07.17)
32-33 gibi ortaya çıkan gürültüye karşı aşırı tahammülsüzlükle hissettim.
0
arnold schwarzeneger
(06.07.17)
34 yaşındayım, genel olarak yaşlı hissetmiyorum. Hatta 30lu yaşların 20lerden çok daha keyifli bir gençlik hali olduğunu düşünüyorum. Sadece arada sırada 40lı yaşlarıma 5-6 sene kaldığını düşününce "aa bir dakika ya, ben o kadar da genç değilim herhalde artık" diye bir farkına varma hali düşüyor içime.
0
sopiro
(06.07.17)
23'üm ve iki senedir falan düşünüyorum. şu an için pek rahatsız sayılmam çünkü sorumluluk bilincimi azıcık da olsa geliştirdiğini, beni ittirdiğini düşünüyorum ama uzun vadede bunalacağımı şimdiden hissedebiliyorum. bunun daha 26-27'si, 30'u 35'i falan var. en sonunda altıma bez bağlayıp anama koşmaktan, TEKRAR BAŞLAYACAM diye duvarları yumruklamaktan korkuyorum. gerçi "yetişkin olmak ama dört yaşındaymış gibi hissetmek" durumunu çoğu kişi yaşıyor sanırım, çok da şeyapmama gerek yok bence.
0
der meister
(06.07.17)
ne kadar abartmışsınız. 20lerinde bunları yazanlar 40larında ne hissedecekler merak ediyorum.
0
pinkpeony
(06.07.17)
sopiro'ya %100 katiliyorum.

genclere cok uzuluyorum, bence umutsuzluk ile dogrudan iliskili. insanlarin umudu kalmamis artik, yasli hissediyorlar kendilerini, yasama 'bitse de gitsek' gozuyle bakiyorlar. ve kesinlikle kesinlikle 30'lar 20'lerin cok cok daha guzel hali.
0
kassiopeia
(06.07.17)
Hiç hissetmedim.
0
battal gemalmaz
(06.07.17)
20li yaşlarda ne yapacağanı bilememe vb durumlardan bir depresif ruh hali sonucu yaşlandım geyiği çıkabiliyor bence.30larda geçiyor:)
ben 25-26da öyle bir düşünmüştüm,şimdi 32 yaşında biri olarak alt komşunun kızı bana hala abla dediği ve o teyzeye geçene kadar yaşlanmayacağımı düşünüyorum.
0
demoniclewinsky
(06.07.17)
28 yasindayim ve uc yildir oyle hissediyorum. Ilk olarak sanirim bel fitigi teshisi kondugunda basladi bu his, sonra da hem cesitli fizyolojik sorunlarla hem de psikolojik etkilerle katlanarak devam etti. Hatta ben kendimi artik "yasli" olarak bile goruyorum.
0
lamira
(06.07.17)
2 ile başlayan yaşlarda bunu nasıl düşünürsünüz ?
ben 4 ile başlayan yaşımda asla kaykay ya da paten kullanamayacağımı farkettiğimde bunu düşünmüştüm
0
devilone
(06.07.17)
(11)

5-10 sene sonra yabancı dillerin durumu

lazpalle
malum teknolojik gelişmelerin karşısında benim gibi çoğunuzun aklına geliyordur. en son aşağıdaki siteyi görünce sorayım dedim. biz yabancı dil bilmenin ekmeğini yedik ve yiyoruz ama 5-10 sene sonra çocuklarımız için bir avantaj olmaktan çıkacak gibi. akıllı cihazların da artmasıyla robotik mütercim
malum teknolojik gelişmelerin karşısında benim gibi çoğunuzun aklına geliyordur. en son aşağıdaki siteyi görünce sorayım dedim. biz yabancı dil bilmenin ekmeğini yedik ve yiyoruz ama 5-10 sene sonra çocuklarımız için bir avantaj olmaktan çıkacak gibi. akıllı cihazların da artmasıyla robotik mütercimlik ciddi aşama kaydedecek. siz ne diyorsunuz?

translator.microsoft.com
0
lazpalle
(05.07.17)
yine de yüz yüze ilişki kurmak önemini kaybetmez diye düşünüyorum ama eskisi kadar zorluğu kalmayacak tabi ki.
0
re noreno
(05.07.17)
@re noreno zaten yüz yüze muhatap olacağız ama anında çeviri kulaklık aracılığıyla yapılabilecek. demek istediğim yabancı dil eğitiminin bir önemi kalmayacak veya bilmek bir avantaj olmaktan çıkacak.
0
🌸lazpalle
(05.07.17)
E o zaman da zorunluluk olmaktan çok ekmek yedirecek düzeyde bir artı olabilir. Bence bilmenin önemi devam eder yani
0
klar
(05.07.17)
bir yabancı dil öğrencisi olarak bu konuda sülalem raad diyebilirim. istedikleri kadar yazılım geliştirsinler, dil bilmek önemini büyük ölçüde her zaman korur. bir de dil var dil var, durum var durum var.

rusça mezunu olup da rusça iş mülakatı yapamadığı için (seviyesi yetmiyor) iş bulamayan adamlar var. öte yandan puanı yetmediği için atıyorum macar dili ve edebiyatı okuyup, şak diye kendine uygun, macarca gerektiren bir pozisyona giren adamlar da var. dünyada o işi yapan tek kişi mesela adam. ne bileyim sözlükte vardı öyle birisi, adam leh dili ve edebiyatı okumuş. burada desen gülerler "o ne yav" diye. polonya'da yaşıyordu. eh kağıt toplayarak sağlamıyodu geçimini sonuçta, diliyle gitti oraya, diliyle iş buldu. e hadi lehçe-ingilizce-türkçe google translate dosyası kurun da gidin bakayım polonya'da yaşamaya görelim noluyo, yapabiliyonuz mu. gidip deyin bakalım bende çeviri programı var ben lehçe konuşabiliyom, alıyolar mı polonya'ya. (feminiklere not: örnek verdiğim kişilerin hepsi essahtan adamdı yani pipiliydi ondan adam aşağı adam yukarı hepsine adam dedim)

dil bilmek hiçbi zaman tek başına anlam ifade etmez. biz robot değiliz. microsoft çeviri yapar tamam da sana bilmem hangi dilden kaynak taraması yapıp da o bilgilerden tez yazmaz mesela. konuya "dog" kelimesini "köpek"e çevirmek olarak bakarsak zaten hepimiz gidip ölelim. adam 6 dil biliyorum işsizim diyo, soruyosun hangi diller, zazaca kürtçe lazca falan diyo. dediğim gibi dil var dil var, durum var durum var. rus edebiyatında hedehödö akımına ilişkin essay'i microsoft'a mı yazdıracaksın mesela, çeviri yapmaksa benden iyi yapıyo, e hadi yazsın pezevenk.

bu çeviri motorları hayatı kolaylaştırıyor, dil bilmeyen insanlara yardımcı oluyor eyvallah ama dille para kazanan insanların yolunu tıkaması için 5-10 değil bence en az 25-30 seneye ihtiyaç var. dil büyük ölçüde insan işidir, iletişim işidir. belli bi yere kadar mekanikleştirilmesi faydalı bile olabilir ama onun ötesinde bir çeşit yönlendirmeye ve dış müdahaleye daima ihtiyaç duyar. "ruh" falan diyerek ılıklık da yapmıyorum bakın.

"insanoğlu varlıkların en şereflisidir. microsoft falan filan bunlar insanın yerini tutmaz."

rudolf hess
0
der meister
(05.07.17)
somutlaştırmaya çalışayım. örneğin 5-10 sene sonraki öngördüğüm teknoloji şu anda olsa patron direkt beni şutlardı. aynen dediğiniz gibi bir sorun veya sıradışı bir konu olmadıkça 200-300 kelime etrafında dönen alım satımla alakalı konular hakkında konuşup yazıyorum. patron bile wechat/QQ üzerindeki translator sayesinde çat pat karşı tarafla anlaşıyor.
0
🌸lazpalle
(05.07.17)
Der meister aşırı haklı.
Word vs yıllardır yazım denetimi yapıyor ama onu bile mükemmelleştiremediler. Tercüman olmak ve mesela bir kitapta yazarın üslubunu aktarabilmek için insanları aradan çıkarmaya daha çoook zaman var diye düşünüyorum.
0
kobuzchu kiz
(05.07.17)
iki taraf da haklı
200 kelime hazine gerektiren standart formlar, onaylar, al-sat şeklinde yürüyen işler için dil bilme ihtiyacı 5 -10 sene içinde yok olabilir. eskiden gümrükte iş 3 gün sürüyorsa o işi 3 saatte haledecekler belki ileride -atıyorum. herşey bilgisyarda formu doldur gönder, karşı taraf onaylasın vs. şeklinde akarsa dil bilmeye gerek kalmayabilir.
ama uslup, uzmanlık, alan bilgisi başka şeyler. yazılımın yetmediği, herşeyin standart formlarla yürümediği işler var.
0
niye ama
(05.07.17)
Bence de lazpalle haklı bu kadar önemi kalmayacaktır ağır çeviri yapanlar haricinde, basit çeviriler için (denildiği gibi anlaşma vs) insana ihtiyaç kalmayabilir. Mesela eskiden gemicilik çok güzelmiş çünkü gidiyorlarmış burdan brezilya'ya geminin gümrük işlemlerinin yapılıp yükün boşalması 6 ay sürüyormuş. Şimdi kaptan işlemleri yapana kadar, vinçle 1 günde indiriyorlarmış, karayı hiç görmeden geri döndükleri oluyormuş. Bunun gibi işte makineler yavaş yavaş yerimizi alıyor bence de.
0
ekaterina
(05.07.17)
Edebi çeviri bağlamında bir değişiklik olmaz bence.
0
Fusha
(05.07.17)
Simdi benim dil bildiğim filan yok da. Bazen yabancı sitelere girip çeviri yoluyla anlamaya çalışiyorum yazilari. Ama maalesef sadece ebemi zor anliyorum. Tabi sizin bu yazilimlarin çevirisi dort dortlukse orasini bilemem. O yuzden ben der meistere katiliyorum +1
0
for day to break
(05.07.17)
Google çeviri artık öyle çeviriler yapıyor ki sadece 2-3 edit gerektiriyor güzel bir çeviri için. 5-10 değil 2-3 sene sonra yazılı çeviri işi bitecek ya da çok ufak paralarla text uzerınde editing yaptıracaklar....
0
anonymice
(05.07.17)
(13)

El ve ayaklardan iğrenmek ya da çok beğenmek

Vse budet horosho
Böyle iki uç durumda olmak sizce normal mi? İnsanların ellerine falan bakmaktan kendimi alamıyorum ve eğer çirkin bulursam kişiyi muhatap alamıyorum. Kafamda belli el yapısı, parmak şekilleri var, aksi durumda olanlar midemi bulandırıyor. Takıntı bi nevi. Eli ayağı çirkin diye flörtleşmeyi kestiğim
Böyle iki uç durumda olmak sizce normal mi? İnsanların ellerine falan bakmaktan kendimi alamıyorum ve eğer çirkin bulursam kişiyi muhatap alamıyorum. Kafamda belli el yapısı, parmak şekilleri var, aksi durumda olanlar midemi bulandırıyor. Takıntı bi nevi.

Eli ayağı çirkin diye flörtleşmeyi kestiğim kadınlar da oldu, eli vs güzel diye iletişime drvsm ettiğim, çoğunuzun çirkin bulacağı kadınlar da oldu. Yani amaan el ayak işte deyip geçemiyorum bir türlü.

Mesela evde misafirlerimin falan çorapsız olması da rahatsız ediyor. Böyle el ayak takıntılılığı sizce neye işaret?
0
Vse budet horosho
(04.07.17)
Bence de fetis var sende.

Mesela, bence insanin en cirkin uzvu ayak. Hele kadinlarda ayakta ojeye falan tahammul edemiyorum. Benim de boyle bir takintim var.
0
kint
(04.07.17)
O köküne kadar kesilen tırnaklar, kısacık tırnaklara sürülen parlatıcılar, yusyuvarlak başparmak, kalın parmaklar, oje kalıntıları ya da tırnağın altındaki etim tırnaktan önde olması, kirli tırnaklar ya da bunları kapatmak için sürekli sürülen siyah oje vs..

Bunlara dayanamıyorum :) keşke görmezden gelebilsem
0
🌸Vse budet horosho
(04.07.17)
Bende de tam tersi fobisi var ayaklara bakamam, kimsenin ayağını tutamam, normal değil sanırım ama napayım. Bence sende takıntı var ama tam fetişist değilsin, ayakları öpüp yalamak istiyorum falan dememişsin en azından, deme de zaten :(.
0
ekaterina
(04.07.17)
Benim o kadar abartı değil ama dikkat ederim. O kişiden etkilenme oranımı etkiler
0
powerpufgirl
(04.07.17)
Ne güzel la yakışıklı/güzel olmadığımız gibi bir de bu çıktı başımıza. Yok elin kötü ayağın kötü götün eğri vs. Uzar gider bu. Eli ayağı çirkin olan kadınları bırakmana sevindim belki bu saçmalıklara önem vermeyen düzgün bir adam bulmuşlardır. Soruna cevap veriyorum: normal değil. Doktora git.
0
bayc
(04.07.17)
muhtemelen farkında değilsin ama fetişin var. @bayc, bu kadar "butthurt" olmaya gerek yok. herkesin güzellik kriteri farklı. merak etme, ayak fetişistleri, "ayağı güzel değilmiş, öldürün gitsin!" diyen insanlar değil. sonuç olarak herkesin ilgi duyduğu, beklediği, sevdiği şey farklı. adama öcü muamelesi yapmanın manası yok, acayip acayip konuşmayın yahu.
0
der meister
(04.07.17)
@der meister haklısın biraz sert oldu kusura bakmasın arkadaş.
0
bayc
(04.07.17)
@bayc, sen de kusura bakma "butthurt" ifadesi için, öyle sert görünce ben de sert girdim eheh. cidden yani fetişizmi böyle değerlendirmemek lazım, boşu boşuna üzülürsünüz yoksa. bu "karşı taraf mükemmel olsun" beklentisi değil; sadece farklı şeylere daha fazla ilgi duyma meselesi. ayrıca üzülünmesi gereken bir kitle varsa bence o da fetişistler. yani insanlar zaten hoşlanacak/sevecek kişi bulmakta zorlanıyor, sen bir de bunun üstüne "eli/ayağı güzel olmalı" kriteri koyuyorsun. şaka gibi. düşünsene mesela bayıldın bi hatuna ama ayağı güzel değil. olmuyo işte, yapamıyosun. cidden. foşikleri sevelim, sayalım :((
0
der meister
(04.07.17)
kint +1

bence de insandaki en çirkin uzuv ayak. hele o ayakta oje örneğini okuyunca tiksindim oturduğum yerde. çok çirkin bi görüntü bence
0
nundu
(05.07.17)
Fetiş abi işte, illa öpme/yalama isteği vb. olmak zorunda değil. Sapıklık falan da değil, doktora gidecek bir şey yok. Nasıl keyif alıyorsan öyle devam et.
0
doxanikee
(05.07.17)
@dox +1 demeye geldim de kendini doktorluk anormal falan gorme diye..
0
qazaqwsx
(05.07.17)
bence çok hoş bir zevk. ben de mesela ince bilek, kibar, narin el ayaklara bayılırım. incecik de boyun olursa bi de vay başıma gelenler.

bi de nedir ya bu tutturmuşlar bi fetiş. sapık mıyız kardeşim biz. rabbim yaratmış biz de beğeniyoruz, poroblem mi var? (iki keklik bir derede ötüyor dinliyorum da ondan heralde bi an celallendim)
0
klar
(05.07.17)
Takıntılı bir arkadaşımızsın. Tercih meselesi ama çok da sağlıklı değil.
0
arnold schwarzeneger
(05.07.17)
(6)

belgrad uçak biletleri neden pahalı?

sedat peker in yegeni
diğer avrupa veya balkan şehirlerine bakıyorsun, 200 lira civarında bilet var; belgrad 450 tl falan tek gidiş. belgrad'ın özelliği ne ki?
diğer avrupa veya balkan şehirlerine bakıyorsun, 200 lira civarında bilet var; belgrad 450 tl falan tek gidiş. belgrad'ın özelliği ne ki?
0
sedat peker in yegeni
(01.07.17)
Havalimani kucuk dolayisiyla az ucus oldugu icin olabilir. Arz talep dengesi yani. Zaten etrafinda bir suru ulke var ucakla indikten sonra belgrada otobusle rahatca ulasim saglayabilecegin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.07.17)
çünkü vize yok ve çok talep var.
0
gurur
(01.07.17)
ukrayna ile aynı sebepten olabilir. gideceğin ülke ne de olsa ucuz, çok fazla harcama yapmana gerek yok, hava yolu şirketleri ise bu durumu fırsat bilip buradan kaktırma peşinde. ayrıca arz-talep meselesi de var tabi.
0
finsidigi
(01.07.17)
çünkü vize yok ve vize fiyatları artık çok çok çok pahalı (eur yüzünden) ayrıca son bir yıl içinde en azından herkesin bir vizeden red yemiş tanıdığı oldu.

mesela ilginç bir şekilde londra biletleri de aşırı ucuz. bir hafta sonraya 500 tlye gidiş dönüş alınabiliyo bazen şaka gibi.

not: kahrolsun dış politika.

velhasıl talep çok +1
havayolu şirketleri çakal +1
0
fosforlu cevriye
(01.07.17)
ukrayna ne alaka ya, ukrayna uçulabilecek en ucuz ülkelerden biri bilet fiyatı açısından. yakın da zaten. belgrad niye pahalı ben de merak ediyorum. keza minsk de aynı şekilde asla ucuz bilet bulamadığım bir yer, ne zamana bakarsan bak istanbul'dan 500-600'den aşağı olmuyor.
0
der meister
(01.07.17)
ülkenin ucuzluğundan ziyade gideceğiniz şehrin vizesizler arasında en iyi seçeneklerden
biri olması bunun sebebi.

ukrayna'da kiev, odessa gibi yerlere çok ucuza gidebiliyorken lviv biletleri bunlara göre fazladır. çünkü lviv bunlara göre güzel bir şehir, daha avrupai vs. keza belgrad da öyle.
0
yaraticinick
(01.07.17)
(10)

yabancı eş vs. türk eş

fallopian
şimdi benim bir huyum var. eşinin yabancı olduğunu öğrendiğim birine üzülüyorum istemeyerek.konuşup anlaşıyorsunuz ama dil kıvraklığı gerektiren, sadece Türklerin anlayabileceği şeyler otomatikman hayatınızdan yok oluyor. benim herhalde en çok önem verdiğim mecazlı anlatımlar. karşı tarafla bu mecaz
şimdi benim bir huyum var. eşinin yabancı olduğunu öğrendiğim birine üzülüyorum istemeyerek.

konuşup anlaşıyorsunuz ama dil kıvraklığı gerektiren, sadece Türklerin anlayabileceği şeyler otomatikman hayatınızdan yok oluyor. benim herhalde en çok önem verdiğim mecazlı anlatımlar. karşı tarafla bu mecaz frekansını tutturmak yıllar alacak, uluslararasılaşacaksın. Tamam bazen güzel olabilir ama Türkçe de anne sütü gibi bir şey değil mi dostlar? Yani başka dilde aşk olsa bile yavan olmaz mı sevgili duyuru? Ben de 2 defa yabancı birileriyle yemeğe gitmiştim, ayıp olmasın diye. Sarmadı yani, ne bileyim. Sizin düşünceleriniz ne bu konuda?
0
fallopian
(01.07.17)
bence hiçbir sıkıntı olmuyor aksine ikinizin de ana dili olmayan ingilizce ile iletişim kurduğunuzu bildiğiniz için birbirinize karşı daha toleranslı ve anlayışlı oluyorsunuz.

edit: gerçi eş özelinde bahsediyorsan bilemem evlenmedim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.07.17)
1.5 yıl süren yabancı bi ilişkim oldu. sık kullandığım mecazi şeyleri öğretip söylediğimde tam olarak anlamasını sağlamam maksimum 2-3 hafta sürmüştür.

oturup öğreticem desen 1-2 gününü almaz ben kullandıkça açıklıyodum
0
berginyonbaenre
(01.07.17)
bıraksan avrupa'ya koşup sokaklarında evsiz olmaya razı gelecek bir vatan hayını olarak bu konuda seninle aynı fikirdeyim. iki taraf iletiştikleri dili anadil seviyesinde bilmeyince doğal olmayan bişeyler var gibi hissediliyor. hele ki dili iyi kullanmayı bilenler, onunla oynayıp kendini daha iyi ifade edenler için zor olduğunu düşünüyorum.

hoş, 45 kuşak türk olup hala anlaşamadığım o kadar insan varken overall açıdan evlenme kriterlerimi karşılayan bir ingrid için buna takılmazdım ama günün sonunda evet; bi bişeylik oluyor.
0
baba jo
(01.07.17)
2,5 yıl ingiliz bir sevgilim oldu. en son hiç ingilizce bilmeyen bir arkadaşımla neşet babadan ahirim sensini dinleyip tarzanca anlatıyorlardı birbirlerine :). kapıcıya kolay gelsin halil efendi falan diyordu. bizimle fasıla gelip hüzünlü şarkılardan aniden hareketli şarkılara geçişlerimize falan katıla katıla gülüyordu. onun esprilerini anlamadığımda english humour diye dalga geçiyordum, o da benim esprilerimi anlamadığında aynı şekilde dalga geçiyordu, bu durumla eğleniyorduk. karşınızdaki kişiyle ilgili bu durum bence, dil ile değil...
0
Phoebe
(01.07.17)
iliskiye bu yabanci ya da degil gibi bakmadan 'bu insanla anlasiyor muyum, bu kisiden yol arkadasi olur mu' diye dusunebilmek onemli sanirim. Eger kisi onceliklerinizi sagliyorsa yabanci olup olmamasinin bir onemi kalmiyor benim icin. Benim iliskimde esimin mecazi ifadeleri anlamasi ya da anlamamasi 'karin doyurmuyor', baska oncelikleri saglamasi daha onemli. Bu nedenle de bence bu iliskiyi yavanlastiran bir sey degil, ondan daha cok yavanlastiran seyler var. Ama bu sizin iliskinizde farklidir mesela, bu sizin icin olmazsa olmazdir o zaman yapamazsiniz tabii ki. Hem iyi hem kotu yonleri var ama her iliskide var, hangi konular elzem, goturusu getirisi nedir onu tespit etmek lazim.
Bunu turkler soyle boyle demek icin demiyorum, eger ayni sekilde hissettigim ve/veya anlasabildigim kisi turk olsaydi da ben turk istemem, yabanci isterim demezdim.
0
kassiopeia
(01.07.17)
Yavan degil, Umut Sarıkaya karikatürlerine Türk arkadaslarımla da gülüyorum. Eksikligini hissettigim sey, Türkce konusamamak aslında genel olarak. En son 5 yıl önce Türk sevgilim olmustu, o vakitten beri hic boyle dusunmedım, bir eksiklik hic hissetmedim. Baska seyler konu oluyor, baska seylere ironi yapılıp beraber gülünüyor.

Bir de, aynı dil ve kültürden gelmek benim öncelligim degil. Öyle biriyseniz tabii ki mutlu olamayabilirsiniz.

Üzülmeyin yani, o ciftlerin onundeki en son engel belki aynı dilde mecaz frekansı olmaması.
0
buf-e kür
(01.07.17)
Türkçe konuşmaya çalışan ecnebi hatunlar çok sevimli. Bir de onu düşün.
0
arnold schwarzeneger
(03.07.17)
kusura bakma ama hayatımda duyduğum en manasız, en cahilce şeylerden biri olabilir bu. yabancı ya da türk eşi tercih etmek için sebepler vardır, ona diyecek sözüm yok da "mecazlı anlatımlar, türkçe, anne sütü" romantizmi falan çok saçma. evleniyosun yahu kitap çevirmiyosun. yabancı sevgilim varken hiçbir zaman geyik ya da mecaz konusunda sıkıntı çekmedim, aşağı yukarı aynı kafa-zevk insanı olduğunda benzer şeylere gülüp ağlayarak ortak bi kültür zaten oluşturuyosun. ha türkle konuşmak yabancı dilin ne kadar iyi olursa olsun çoooook daha rahat ama bu ilişkiye etkisi olan bi şey değil. anca bu anlamsız romantizm sahiplerinde olur. eşi yabancı olan birine üzülmek ne ya jsfksl
0
der meister
(03.07.17)
şimdiki aklım olsa gavur hatunla evlenirdim.
(mecazdan hoşlanmam.)
0
battal gemalmaz
(03.07.17)
Ben öyle düşünmüyorum ya. Kafalar uyuşunca inanılmaz gırgır şamata dönüyor. Çok eğlenceli oluyor. Hem her geçen gün dil becerilerin de gelişeceğinden kendini çok daha iyi, anadil seviyesinde ifade edebilecek raddeye geliyorsun. Ama böyle önyargılı yaklaşırsan olmaz o iş.
0
i m cool with that
(03.07.17)
(27)

Duyuru ve duyurucu akıbetleri ^^

devilred
Bugün bir amme hizmeti yapalım; merak ettiğiniz duyuru ve duyurucu akıbetlerini aşağı yazın, bilen varsa cevaplasın. Ne zamandır lazımdı böyle bi şey.
Bugün bir amme hizmeti yapalım; merak ettiğiniz duyuru ve duyurucu akıbetlerini aşağı yazın, bilen varsa cevaplasın.

Ne zamandır lazımdı böyle bi şey.
0
devilred
(30.06.17)
Dusundum de hic merak ettigim yokmus:)
0
stavro
(30.06.17)
ben douchebagi merak ediyorum. bir de letheavendangered vardi bir aralar.
0
kurnaz
(30.06.17)
Duyuru başlığını okuyunca aklıma sen gelmiştin(devilred). Hala buradaymışsın. Arkadaşlar Devilred hala buralardaymış. İfşalarda şaraplı foto paylaşmıştı sanki bu.
0
birşeylersoracağım
(30.06.17)
He compadrito'nun akibetini merak ediyorum aklima geldi simdi.
Birbirimizi gulduruyorduk en son:))
0
stavro
(30.06.17)
der meister, konsere gidecekti noldu acaba öldü mü kaldı mı.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.06.17)
www.eksiduyuru.com

bu arkadaşı ve kedisini merak ediyorum.
0
kosun lan mevzu var
(30.06.17)
Ermanen'in, compadrito'nun, hope ender'in naptigini merak ediyorum biraz.
0
yuzır
(30.06.17)
douchebag! para kirmak icin kendisini bekliyorum.
0
lamira
(01.07.17)
letheavendangered +1, gavur ellerde staj konusunda sıkıntı çekiyordu, halletti mi işleri yoluna koydu mu merak ettim bu duyuruyu görünce.

yalnız şöyle bi detay var, gitti kayboldu sanılan çoğu kullanıcı farklı nick'lerle burada, buraya yazarsanız sesinizi duyup gelebilirler.
0
baba jo
(01.07.17)
Cro magnon'u merak ediyorum ben de. Tatlı bir insandı.
0
🌸devilred
(01.07.17)
duyurucu değil ama www.eksiduyuru.com
0
pinkpeony
(01.07.17)
Minik donut canavari.
0
yirmisantim
(01.07.17)
ben de damdanakan'ı merak ediyorum, bir de mza. naberabi vardı bir ara her şeye çay iç geçer yazıyordu, herhalde şimdi çay koy geliyorum olmuş çünkü tarzlarını çok benzetiyorum. minik donut canavarı'nı da aşırı merak ediyorum çünkü herkes beni o sanıyormuş. manyak mısınız?

edit: whatyoudidiswhatyouget naptı acaba, teknikerlik okuyordu bitti mi. en çok onu merak ediyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(01.07.17)
kimse de beni merak etmemiş : (

yani pek kimseyi tanımadığım için, merak ettiğim biri yok
0
MaNOfTheYear
(01.07.17)
Bi hollowlife vardı, ona ne oldu?
0
🌸devilred
(01.07.17)
minik donut sözlükte yazıyor aktif olarak. geçen mesajlaştık, duyuruda ortam çok bozdu, ondan bıraktım dedi. haklı kız.

shedracon vardı, mis gibi trollumuz. o uğramıyor artık.
0
elorelia
(01.07.17)
Bunalımlı asabi bir damdanakan vardı, kpss falan kasıyordu mutsuz ve agresifti. O geldi aklıma. Onun disinda bu artık gorunmeyen kullanicilarin neredeyse hepsi hâlâ burada bence.
0
aquarium
(01.07.17)
damdanakan'la konuşuyorum arada, iyi galiba.
haklı kız demişsiniz de minik donut erkekti bu arada dsfsdfsd
0
passion rules the game
(01.07.17)
merak etmem, merak edilirim (bkz: servis bekletilmez, beklenir)

şaka lan kimse merak etmiyo gördüğünüz gibi adfs
0
reso aga
(01.07.17)
ben de minik donut'u merak ediyodum burdan öğrenmiş oldum, steam'den oyun almaya falan ilk başladığımda baya sorularıma cevap vermişti.

Başka da eski hatırladığım yok sanırım zaten isim hafızam çok iyi değil, buradaki linkleri çok hatırlamıyorum o yüzden
0
nundu
(01.07.17)
bahsi geçenlerin çoğunu hatırlayamadım ama hollowlife umarım acılar içinde ölmüştür yazayım bir daha. burada sildiklerini geçtim sözlükte nickaltlarını bile sildiriyordu.
0
doxanikee
(01.07.17)
douchebag anagramıyla (nick'inin tersten, boşluklu yazılışı; tam anagram da denir mi bilmem) buradaymış zaten. cevapları silindiği için moderatörle kavga etmişti en son. halihazırda kullandığı 2 duyuru hesabı daha varmış hatta, onlarla moderatöre saldırıda desteğe kalkışınca moderatör piyastos etmişti kendisini. tüm kullanıcılarıyla açtığı duyurularını falan silip sessizliğe gömüldü.

animal'la ilgili daha önce başka bir duyuruda cevap yazmıştım: eksiduyu.ru

glori'yi soran silmiş. ben de cevabımın onunla ilgili kısmını siliyorum.

ben de libertine'i merak ediyorum. neredeyse 1 senedir giriş yapmıyor.
0
misterturist
(02.07.17)
cecilia'yi merak ediyorum. en son bankaci olmustu.
0
eriksatie
(02.07.17)
kanadalı birisi vardı çok zengin onu merak ediyorum. nicki neydi onun?
0
sta
(02.07.17)
cigerdelen apla vardı bir tane, o n'apıyor acaba. "allah de gerisini bırak" kafasında biriydi, kendisine kalsa duayla çözülemeyecek hiçbir şey yoktu ama aynı zamanda gördüğüm en melankolik insanlardan biriydi.
0
der meister
(03.07.17)
ben de damdanakan diyorum.

sözlüklerde, duyuruda paso karşıma çıkıyor yıllardır.

mücadeleyle geçen depresif bir hayatı vardı, kpss'ye hazırlanıyordu falan.

bir de mandalina kokusu sevgili buldu mu diye merak ediyorum. lsfjkldfl
0
piremses
(03.07.17)
ay bir de pmkfkfk mi ne öyle random bir çocuk vardı. öylesine muhabbet ederken kilomu söylemedim diye küsmüştü bana ldşfdşdf. sonra bi baktım gitmiş.
0
piremses
(03.07.17)
(25)

tatil anlayışınız..

elma
merhaba,sizin tatil anlayışınız nasıl.. mesela ultra her şey dahil sadece otelin içinde başlayıp biten ve otelin tüm imkanlarından faydalanılarak geçirilen bir tatil mi yoksa daha küçük ve ekonomik bir otelde kahvaltı dahil kalıp günün geri kalan kısmını gezerek dolaşarak yeni yerler görerek farklı
merhaba,

sizin tatil anlayışınız nasıl..

mesela ultra her şey dahil sadece otelin içinde başlayıp biten ve otelin tüm imkanlarından faydalanılarak geçirilen bir tatil mi yoksa daha küçük ve ekonomik bir otelde kahvaltı dahil kalıp günün geri kalan kısmını gezerek dolaşarak yeni yerler görerek farklı yerlerde denize girerek gittiğiniz yerin doğasını, havasını hissederek geçirilen bir tatil mi..

yaşınızı ve tercihlerinizi sebepleriyle birlikte belirtirseniz çok sevinirim.

teşekkürler :)
0
elma
(29.06.17)
Ben şıkkı diyorum. 26 yaşındayım ve hep böyle tatillerden zevk aldım. Otele kapanmali tek bir tatilim oldu onda da 2. Gün sıkıntıdan patlamiştim.
0
eylul
(29.06.17)
kesinlikle deniz-kum-güneş tatili değil..sevmiyorum, çok sıcak oluyor, denizi çok arayan biri değilim, kum zaten nalet bir şey..Tatil yerlerindeki fahiş fiyatlar ve o ortamları da çok sevmiyorum..

Benim için tatil illa denize gitmek değil de zaman bulamayıpta ertelediğim beni rahatlatacak mutlu edecek şeylere vakit ayırmak..Bu yeni bir yer keşfetmek olur ya da tüm tatil sadece uyuyup kitap okumak olur vb.

Tatile gidipte tatilde yapılacakları görev kafasıyla yapmaı sevmiyorum..En olmadı yazdıklarından ikincisini tercih ederim.
0
qazaqwsx
(29.06.17)
tatili nicin tek bir kefeye koyuyorsunuz ki? kimi zaman sadece dinlenmeye ihtiyaci vardir insanin, kimi zaman gezmek dolasmak ister, kimi zaman deniz tatili isterken, kimi zaman daga tirmanmak ister.
0
kurnaz
(29.06.17)
2.sini tercih ederim. her şey dahil sistemin sadece o otele faydası var.aslında ne o otel müşterisi kaliteli hizmet alıyor ne de çevredeki esnaf(varsa tabi).
tatile gitmişsem o yerin yerlisi gibi olana kadar gezip görmem lazım, lezzetlerini tatmam lazım.
24/e
0
MtKrt
(29.06.17)
Kesinlikle deniz kum güneş değil +1

Denizi severim ama yüzmeyi hiç sevmem, güneşe de alerjim var o yüzden böyle bir tatili aklımın ucundan bile geçirmiyorum yıllardır. Ben kültür turlarını seviyorum. Orta karar otellerde kalıp görebildiğim kadar çok yer görüp diyar diyar gezmek isterim. Benim için ideal tatil budur.

Yaş: 29
0
i m cool with that
(29.06.17)
yazlıkçıyım, tatilde en öncelik verdiğim şey mangal
0
yuto
(29.06.17)
tatil sadece bir yere gidilerek yapılmıyor.

"Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre"

ben boş boş takılmayı, kendimi oradan oraya atmayı, arkadaşlarla görüşüp saatlerce sohbet etmeyi seviyorum.

deniz sevmiyorum ben, aman götüm.

24
0
Apocalypse
(29.06.17)
Dönem dönem değişiyor.
Ama ilk tercihte yapamam pek benlik değil, çabuk sıkılırım.
Gezip dolaşmalı tatil severim.
Denize girmeyi değil bakmayı severim asla güneşlenmem.

Evdekileri tatile yollayıp evde bi başıma tatil yaptığım zamanlar da oldu maksat kafa dinleyip dinlenmekse o bile on numara oluyor.

Yaş: 29
0
mutekebbir
(29.06.17)
Denizden, kumdan ve güneşten nefret ederim. Güneşi sadece yaşamı sürdürebilecek kadar almayı tercih ediyorum. Yüzlerce insanla karaya vurmuş balık sürüsü gibi aynı kıyıda çırpınanları gördükçe dehşete kapılıyorum :)

Tatil anlayışım dağ, taş, toprak ve orman ile etkileşimde olmak. Doğal güzellikleri görmek, kanyon gezmek, trekking diye gidiyor. Fazlasıyla yetiyor tüm bunlar. Ekme, biçme ile de uğraşıyorum. İçerisinde toprağın olduğu her gün benim için bir tatil değeri taşıyor. Fiyat ve performans açısından insanı en çok tatmin edecek aktivite aynı zamanda ama sebebi bu değil elbette.

Tüm bunlar emekli sözleri gibi gelebilir ama 25 yaşındayım.
0
desdenova34
(29.06.17)
benim de ihtiyacım dönem dönem değişiyor ama deniz-kum-güneş benlik de değil açıkçası.

şartlar müsaitse yurtdışı gezisini tercih ederim; başka bir şehrin sokaklarında kaybolmak bile çok hoşuma gidiyor.

ama mesela geçen ay böyle bir gezide 3 ülke gezince aşırı yoruldum, bu yüzden bir de yaz sonuna doğru kısa ve sadece yatıp dinlenmeli yakın bir yere kaçacağım.
0
piremses
(29.06.17)
küçük ekonomik bir otelde kalarak, etrafı dolaşmak. denize max 2 3 gün girerim, onda da tüm gün girmem. birkaç saat yeterli.

nedeni de şu, yeni şeyler görmeyi ve hareketi seviyorum. eğer yıllık iznimi kullanıp gideceksem sadece yatıp uyuduğum bir tatil olmamalı.


yaş 26.
0
cabiday
(29.06.17)
yuto +1500

yazlık en güzeli. arkadaşlarım olacak, sevgilim olacak, bir de kardeşim. abuk subuk şeyler de yapsak eğleniriz.

çok yorulduysam ve yunanistan vizesi almaya halim yoksa belki her şey dahil tatiline giderim. o da 3-4 gün. ne yesek diye düşünmeyeyim, telefonu cüzdanı bir kenara koyayım, spa, havuz derken kafam dinlensin. deniz şart değil. hatta özel kumsalı olan yerlere gıcık oluyorum.

kahvaltı dahil gerisini gezerek geçirince daha masraflı oluyor. madem oteli kalmak için kullanıcam, daire tutarım. yurtdışı gezilerinde hep ev kiralıyorum bu sebeple. canım dışarda yemek istemezse rahat rahat mutfakta bir şeyler hazırlayıp çıkıyorum. böylece oranın insanı gibi yaşamış hissediyorum. gittiğim yerlere bokunu çıkarana kadar gitmek gibi kötü bir alışkanlığım olduğundan sakız adası ve londra'da minimum para ile gezme konusunda ihtisas yapmış sayılırım.

bir tarihi eser manyağı olarak "kültür tatili" anlayışı bana garip geliyor. tatil = dinlenmek benim için. kültür gezisi desek tamam. bir de bunun dışında yemek gezisi var ki, şüşkoluğumun top10 sorumlularındandır :D

edit: yaş 28
0
pokerface
(29.06.17)
yaş 27

eğer yaz tatiliyse ve türkiye'de geçireceksek; arkadaşlarla çadırlarımızı alıp arabalara doluşup 3-4 farklı sahilde kamp yapmak, her sahilde 2-3 gün kalmak.

gündüz gezesin varsa gez, yüzeceksen yüz. akşamüstü marketten etleri al, mangalını yak, rakını koy. uykun gelince 2 adım öteye git çadırında uyu. sabaha karşı biraz ürper hatta, üstüne birşeyler ört. sabahın ilk ışıklarıyla da denize gir mis gibi.

neden mi çadır? çünkü kimseye laf anlatma derdi yok, biz bizeyiz. yemekler kötüydü, çarşaflar kirliydi, servis yavaştı gibi dertler yok. ön ödeme yok, rezervasyon yok, yer bulamamak yok, beğenmediğin yerde kalmak yok, bir sonraki koya devam edersin en kötü. bugün ne giysem derdi yok, çişli havuzlardan mikrop kapma ve en iyi ihtimalle bikini lastiklerini eskitme derdi yok. bin tane insana çarpa çarpa yüzme derdi yok. bir bluetooth hoparlör götürürsen müziğini de kendin seçiyorsun, saçma pop dinlemek zorunda kalmıyorsun. en önemlisi de; bildiğin huzur doluyorsun.

söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama, hiç para harcamıyorsun.

3 tarafı denizlerle çevrili güzel ülkemizin özellikle ege bölgesinde hepimizin de bildiği üzere dağların denize dik uzanması sonucu 3842105 adet koy bulunması bu dediğim tatil şeklini çok kolaylaştırıyor. neyse ki daha her koya otel yapamadılar.

ikinci bir alternatif olarak da anne-babanın yanına yazlığa gitmek, bütün gün yatmak, anne yemeği yemek, üstüne buz gibi karpuzları götürmek, akşam mangal yapmak, sonra biraz daha yatmak.

yurtdışı tatiline gittiysek de genellikle şehir merkezlerinde kaldığımız için kamp yapamıyoruz haliyle. o zaman da airbnb ya da hostel tercih ediyoruz; hangisi ucuzsa.

bir aylık maaşını; hatta belki fazlasını 5 yıldızlı otellere veren insanlarla da arkadaş bile olmamın imkanı yok sanırım. o derece farklı kafalardayız kendileriyle. hiç anlam veremiyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.06.17)
valla benim her türlüsünü canım çekiyor. çünkü bu gittiğim yere, beraber gideceğim kişiye/kişilere, mevsime, para durumuma, psikolojime göre falan bir sürü kriterle değişebiliyor. bu konuda mutlaka tatilim böyle böyle olur bıkbıklarım yok. güzel zaman geçirmek değil mi tatilin amacı? ben günlerden hangi gün olduğunu unutabiliyorsam başarılıdır benim için.
0
baharat
(29.06.17)
ultra her şey dahil sistemi benden uzak olsun. açık büfe gördüğü zaman çıldırıyor millet, bence komple zarar ziyan. bir sürü hile giriyor işin içine.

tatile otelde takılmaya, plajda yanmaya gitmiyorum. bir haftam varsa iki lokasyon belirler, üç gece birinde, üç gece birinde kalır, uyumak ve kahvaltı dışında otelde bir saniye durmam. çevredeki görülecek yerleri keşfe çıkarım, farklı yerlerde denize girerim, mangal yakarım, yöresel lezzetleri keşfederim.

benim için tatil bedenen dinlenmek değil, ruhen dinlenmek. vallahi dalyan'ı özledim :)
0
soft
(29.06.17)
İkisinin de zevki farklı bence. Yaşım 22, genelde yeni bir yere gidip kültür tatili yapma fikri beni daha çok cezbediyor ama bazen psikolojik ve fiziksel olarak çok yorulduysam canım deniz-kum-güneş ve her şey dahil otelin rahatlığında gebeşçe bir hafta geçirmek istiyor. Mesela şu an biten dönemin gerginliğini güzel denizli bir yerde gün boyu güneşlenip denize gireceğim, şimdi ne yesem diye düşünmeyeceğim, istediğim saatte eğlenip istediğim saatte dinleneceğim bir haftalık bir tatille atmayı çok isterim. O sinir stres gidince de daha yüksek tempolu, planlı programlı, şunu şunu görmeden dönmeyeyim diyerek hareket edeceğim bir kültür turu cilası olur. Hayaller bunlar. Hayatlar bir tatil beldesindeki hala evi, ashghjd. Neyse en azından denize gireceğim. :(
0
love my way
(29.06.17)
baharat +1000

her seyin yeri ve zamani var. birlikte gittigim kisilere gore mutlaka degisiyor. pasa gonlum ne istiyorsa ve karsilayabiliyorsam onu yapiyorum.
0
kassiopeia
(29.06.17)
ikinci belirttiğin gibi seviyorum ben. Küçük ve ekonomik konaklama ile bol alkol/eğlence - ve görülmeyen doğa harikalarını görme şeklinde seviyorum. saatlerce güneşin altında kalmalı tatile gidecek kadar vaktim yok olsa da sıkılırım. yaş 26.
0
eksi sozlugun tatli insani
(29.06.17)
Duruma koşullara göre degisir benim için de. 24 yasindayim. Insanların akın akın tatile geldigi bir yerde yasadigim icin deniz tatili cok cezbetmiyor ama yine de olabildigince gittim bu zamana kadar. Farklilik olsun diye.

Onun dışında kültür gezisi tabi ki daha cazip. Tatillerde genelde oteli çok önemsemem, ögrencilik zamanimda ve simdi de otele para harcamaktansa ucuza halledip civarı gezme yoluna gittim hep.

Ama düşünüyorum şartlar uygunsa sevgilimle/eşimle lüks şık bir otelde otel keyfi yapmak da isterim tabi onun da tadı ayrı. Calismaktan bunaldigim bir zamanda da 1 hafta evde oturmanın dünyanin en guzel tatili gibi geldigi donemler de oldu. Tamamen o anki isteklere göre degisir yani.
0
aquarium
(29.06.17)
Ben de baharat +1 diyeceğim.

Oncelikle yaz ise kesinlikle tatilimin icinde deniz oluyor, tum günümü sahilde gecirmesem de birkac saat mutlaka denize girmeliyim. Denize girip girip cikmayi, kumda kitabimi okuyup, soğuk icecegimi icmeyi seviyorum. Resmen desarj oluyorum o anlarda. O yüzden tum yazi denizsiz gecirdigimi dusunemem, illa ki gideceğim. Tabii ki gittigim yerde gezip, gormeyi seviyorum.

Geçen sene bir tatilimizde ultra her sey dahil otele gittik. Bizim icin yogun ve stresli bir donemdi, 4 gün malak gibi yattik desem yeridir. Mutlu döndük. Ondan bir sonraki tatilimizde orta karar butik bir otelde kaldik, 4 gun boyunca her gun gezdik zira enerjimiz vardi. O da güzeldi.

Yurtdışında hostel bize gore degil ama gidip de ultra luks otellerde kalmiyoruz; temiz, uygun fiyatli yerlere bakiyoruz. Zaten genelde uyumadan uyumaya ve dus almak için kullanılıyor otel. Arkadaslarla gideceksek ev kiraliyoruz, o daha rahat oluyor.

Dogayla icice tatilleri de seviyorum. En son lisede kamp yapmistim, simdi bir iki günlük kamp yapmak icin plan yapıyoruz. Umarim guzel gecer.

Yazlikta kalmak da cok rahat oluyor. Tam dinlenmelik tatil.

Velhasil ruh haline, yanındaki kisilere gore degisir bence tatil. Hepsi de guzeldir.
0
fraise
(29.06.17)
23 yaşında erkeğim. hem asosyal hem fakir olduğum için gittiğim yerde yaşayan insanlarla yaşamak ve onların hayatlarına misafir olmak hoşuma gidiyor. benim için en güzel tatil böyle olur. o yüzden couchsurfing yahut workaway tarzı sitelerden şeyapmaya çalışıyorum eğer yalnızsam. arkadaşlarımla gideceksem de klasik genç adam gezmesi oluyor işte.

ama ben hep diyom bunu, ben rusya'ya gideceksem rus bi ailesiyle akşam yemeğine oturmak, sarı pipili veletle parkta oynamak, onların gittiği markete gidip onlarla alışveriş yapmak vs. istiyorum. başka kültürlerin, başka insanların hayatına ortak olmak o kadar özel ve güzel bi şey ki. hele de bunu karşılığında onlara yardımcı olduğun için neredeyse ücretsiz olarak yapıp güzel arkadaşlar edinebiliyorsan. ünlü filozof meister'in de ifade ettiği gibi: yav moskova dediğin orada duruyor, parasını verip gidersin, şehirde ne varsa gidip görürsün. amma moskovalı bir aileyle akşam yemeği yemek yahut onların yaşamına misafir olmak... aha işte bu parayla alınabilecek bir deneyim değil. istediğin kadar para ver, "bu kadar mı yiyon weak ass" deyip de tabağı tepeleme dolduran babuşka bulaman.
0
der meister
(29.06.17)
İkinci dediğin. Deniz kum güneş en fazla 2 3 saat. Bi yerleri gezip dolaşıp görmek daha çok ilgimi çekiyor.

23 kadın
0
mutlusismankedi2015
(29.06.17)
Her ikiside farklı zamanlarda olabilir çünkü ruh hali sürekli değişen bir insanım. İlla birini seç diyorsan eğer 2 daha cazip geldi.

19/k
0
powerpufgirl
(29.06.17)
Hiç gitmediğin bir yere gidip gezmek
0
basond
(29.06.17)
görmediğim yerlere gitmek her zaman önceliğim, çadır-motosiklet. Deniz sevmiyorum orman içine bıraksan beni hiç çıkmam heralde

yaş:30
0
mirty
(29.06.17)
(6)

Osym okul puani guncelleme olayi

lacrim
Gecenlerde bir yerde gordum okul puaninizi onaylamazsaniz lys puaninizin ustune okul puani koyulmuyor diye ve inanmamistim, bugun baktim cidden var. Nedir bu olay cok salakca degil mi? Onayla diyince halloluyor mu? Onceden yoktu boyle bir sey?
Gecenlerde bir yerde gordum okul puaninizi onaylamazsaniz lys puaninizin ustune okul puani koyulmuyor diye ve inanmamistim, bugun baktim cidden var. Nedir bu olay cok salakca degil mi? Onayla diyince halloluyor mu? Onceden yoktu boyle bir sey?
0
lacrim
(28.06.17)
mezun olmadığın için olabilir mi? mezun olmayacak birisine okul puanı verilmesi saçma olur biraz? belki tek ders sınavı vardır belki bütünlemeye, mazerete falan kalmıştır.
0
blue eyes white dragon
(28.06.17)
Sanırım zamanında mağduriyetler doğmuş olacak ki bilginizin güncel ve doğru olduğundan emin olun hatırlatması yapılmış. E-okul'a yanlış bilgi girilmiş veya biz başvururken okul bilgimizi yanlış girmiş olabiliriz diye bir hassasiyet sanırım. Onaylaya bastım gitti.
0
apartman teyze
(28.06.17)
kusura bakmayın direkt dalıyorum ama beni ilgilendiren bir şey olabileceği için merak ettim. 2012'de liseden mezun oldum, aynı sene sınava girdim. tercih yaptım. sonraki sene tekrar sınava girdim, yine tercih yaptım. son olarak 2017'de sınava girdim. şimdi benim okul puanı almak için herhangi bir onaylama işlemi yapmam gerekiyor mu? öyleyse, nereden? ösym'nin sitesinden hesaba giriş yaptım ama onay monay hiçbir şey çıkmadı. nedir bu mesele bilen biri aydınlatabilir mi? hori fak.
0
der meister
(28.06.17)
Hepsi ve daha fazlası için:
www.osym.gov.tr
0
Lim5
(28.06.17)
Adam elemek için kılı kırk yarıyorlar. Seçme değil direkt eleme amaçlı.
0
sack jparrow
(28.06.17)
hangi bölümden yapılıyor o işlem.
0
danton
(28.06.17)
(21)

Açık eşcinsellik ve iş bulmak.

break your happy home
Herkese selamlar.Ben bir eşcinselim, bunu açıklarsam iş bulmakta sorun yaşar mıyım? siteleri araştırdığımda ayrımcılık olduğunu ve işe almadıkları yazıyor.
Herkese selamlar.Ben bir eşcinselim, bunu açıklarsam iş bulmakta sorun yaşar mıyım?

siteleri araştırdığımda ayrımcılık olduğunu ve işe almadıkları yazıyor.
0
break your happy home
(24.06.17)
Kurumsal bir yerde kimse kimsenin cinsel kimliğini merak edeceğini sanmıyorum..

Durduk yere iş mülakatında cinsel kimlik açıklamak zaten absürt..

Soruyu ben de anlamadım sanırım..
0
qazaqwsx
(24.06.17)
Peki şöyle düşünelim. çok açık düşünceli biri kendi sevgilisinden sana bahsedebiliyor, öpüyor kokluyor elini tutuyor. sen hiçbirini yapamıyorsun. Ayrıca üstüme baskı yapılsın istemiyorum. eşcinsel olduğunu söylemeyince insanlar sana birini ayarlamaya çalışıyor veya kızın biri gelip askıntılık ediyor. rahatsız oluyorum. bu konuyu bir söylesem de kurtulsam diye düşünüyorum.
0
🌸break your happy home
(24.06.17)
Bu ülkede böyle birşey yapmak akıl karı değil. başına olmadık belaları alırsın.
0
komando kani var bende
(24.06.17)
ne alakası var ya. yıllarca sevgilim yoktu kimse de gelip bir şey söylemedi. bir sürü heteroseksüel insan var istediği halde sevgilisi olmayan veya bilinçli olarak birliktelik istemeyen. bence sen her yerde eşcinsel olduğunu duyurmaya bayılan poser'lardan birisin, kendi adına mağduriyet veya cool'luk malzemesi çıkarmak için bahane arıyorsun. işyerinde böyle denyoluklar yapanlara da mesafe koyar, özel hayatımı konuşmak istemiyorum falan deyip geçersin.
0
der meister
(24.06.17)
Valla işe girerken cinsel yönelimimizi belirtme geregi duymuyoruz. Sen de duyma bence. Ayrıca birilerinin isyerinde sana asılması, birilerini ayarlamaya calismalari vs bunlar eşcinsel olmasan da olabilecek, birçogumuzun yaşadığı seyler. Ilişki düşünmeyen ya da bu gibi tavırlardan hoşlanmayan herkes nasıl bertaraf ediyorsa sen de o sekilde edeceksin. Kendi kendine ayrimcilik yaratmana gerek yok.
0
aquarium
(24.06.17)
@der meister, cool olmak eşcinsellikle olmaz. seni bu düşünceye iten nedir? Şimdi almanya'da sevgilisinin elini tutarak gezen insan insanlar bize kuul desin diye mi geziyorlar?

Tamamen içinizde patlamış sizin bu durum, başka yerlere sataşıyorsunuz. soruma cevabınız yoksa konuşmayın, bu kadar basit.
0
🌸break your happy home
(24.06.17)
biraz fazla takıntılısın bu konuda sanırım. etrafında eşcinsel olduğunu bilen ve bunu umursamayan pek yakın arkadaşın olmadığı için olabilir mi? ayrımcılık tabii ki var çoğu insan senin yüzüne karşı kibar davranır ama düşünceleri farklı olur. ayrıca iş bulurken medeni durum, cinsel tercih, siyasi görüş gibi şeyleri belirtmene gerek yok bunları özellikle soran yerde ise zaten çalışılmaz.
0
floydian
(24.06.17)
niye açıklıyorsun abi? yanına gelen sevgilin de seni herkesin içinde dudağından öpüvermesin. en azından açıktan yapmasın ki farklı cinsler de yapmıyor bunu bu ülkede.

sana kız ayarlamaya çalışanlara "ilgilenmiyorum" de kestir at. 30 yaşındayım ve bana da sürekli kız ayarlamaya çalışıyorlar. direkt "ilgilenmiyorum sağ ol" deyip kestirip atıyorum. zorla koynuma sokacak değiller ya.

askıntı olanlara da takılmayacaksın. ülkede ilgisine yanıt alamayınca kadın öldüren erkek var ama tersi yok.

evet baya baya zorlanırsın iş bulmakta. hatta direkt bulamazsın diyeyim ben sana. o yüzden açıklama kimseye.
0
ya ben lan neyse
(24.06.17)
Teşekkürler desteğin için. ÇEvremde lgbt destekçisi pek yok, hep küçük yerde yaşadım.bu zamana kadar atlattım bi şekilde ama bu yaştan sonra hiç sevgilim olmadı dediğim zaman insanlar anormal bakıyorlar. hatta 1-2 kere yanımda eşcinsellik konusunu açan oldu. çalışma ortamına ilk kez gireceğim, bu tarz durumlarda ne yapmam gerekli bilmiyorum. ayrıca bu tarz dert ve sıkıntılarım yüzünden mesleki gelişimim bile etkileniyor.
0
🌸break your happy home
(24.06.17)
O ayrımcılığa uğrayanlar kadın gibi davranan kişiler. Kadın gibi davranmıyorsanız ve bu gereksiz ayrıntıyı kimseyle paylaşmazsanız iş bulabilme şansınız var.
0
dissendium
(24.06.17)
Duyurudan tanıdığım bir gey vardı. Gayet itibarlı bir işi vardı ve kız kankasıyla yaşayıp herkese "sevgilim" diyordu danışıklı olarak. Bana sarkıntı olmak için gey olduğunu gizlemedi ama hiçbir iş arkadaşı bilmiyordu. :) Benden yüz bulamayınca da görüşmeyi kesti zaten.

Kimliğini açık etmek istemeyen gey duyurucular mesajla irtibata geçer ya da çoktan geçmiştir zaten.
0
yirmisantim
(24.06.17)
Once is bul daha sonra ortam uygun olursa yakin kisilere acil. Ama bence ozel yasamini yine de kimseyle paylasma. Gay oldugun icin demiyorum. Ornegin aile sorunlarini da anlatma. Bir gun alakasiz bir sorun olur ona baglarlar.
0
Traveller
(24.06.17)
Kardes sirf sevgilim oldugunda rahat elini filan tutamayacagim ve milletle dedikodu yapamayacagim diye acik acik bunu soylersen simsekleri uzerine cekersin. Kimse kimsenin ozel hayatiyla senin gibi ilgilenmez. Bir ikincisi yeni girdigin iste, hemde ilk tecrubende, isi nasil kaparim veya nasil yukselirimi degil cinsel kimligimi nasil ifsa ederim diye dusunuyorsun. Sende pek umut goremiyorum patron :)
0
bruceandwayne
(24.06.17)
@yirmisantim o kadar itibarlı biri dahi gizliyorsa benim hiç söylememem en iyisi gibi duruyor ama okul gibi değil ki burası. okulda asosyaldim, kimseyle görüşmüyordum.

@Traveller dediklerini dikkate alıcam. Yani sadece iş yerinde çok güvendiğim biri olursa ancak ona söyleyeyim. hatta ona bile söylemek tehlikeli diyorsun. 30 yaşıma geldiğimde ve hiç sevgilim olmadığında anlarlar zaten... bu düşünce beni mahvediyor.
0
🌸break your happy home
(24.06.17)
30 yaş ve sevgili ne alaka? Müslümanım zinaya karşıyım de, tek kadın yetmiyor, kimseyi de aldatmak istemiyorum çok kadınla takılıyorum de, illa tek eşli mi olman gerekiyor? 27 yaşındayım, 3 yıldır yalnızım. Kimse gey misin diye sormadı bana. Hatta bilakis iş yerinde adımı zamparaya çıkardılar, kimseye sarkmamama rağmen, kimseyle birlikte görmemelerine rağmen. :)
0
yirmisantim
(24.06.17)
Bana bizzat soran olmuştu. hatta uzaylı gibi bakanlar oldu sevgilim olmadığını öğrendiklerinde. hayatın asıl zorluğu bundan sonra başlıyor olsa gerek...
0
🌸break your happy home
(24.06.17)
Sakın söyleme bunu sorun yapmayacak şirket çok az. Ve bahsettiğin durumu ben hep yaşıyorum. Devamlı bir erkek ayarlama çabası, neden sevgilin yok, ne zaman evleneceksin vs vs vs. Erkeklere böyle baskı yapılıyor mu bilmiyorum ama kadınlara yapılıyor. Evlenmeyi düşünmediğini söylemen de bile şey değiştirmiyor. Ama işte öğrenilse işsiz kalmak ya da yaşayacagım baskı erkek arkadaş bulalım vs gibi baskıdan çok daha fazla. Bana gösterdikleri erkeklere bahane bulup geyik yapmayı tercih ediyorum.

Bu arada sevgilim olmadı vs gibi detaylara girme bence. Şu sıralar yok gibi konuşman daha rahat olmanı sağlayabilir.
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(24.06.17)
Söyleme o zaman bu kadar basit.
0
tekila shot bardağı
(24.06.17)
Sorun istemiyorsan, standarta uymayan hicbir özelligini aciklama. Bu kronik hastaligin da olabilir, dinin de olabilir, cinsiyet kimligin ya da kicindaki dövme de olabilir.
0
buf-e kür
(24.06.17)
Sevgilin var mı fakbadin var mı gibi lakayıt sorular sorulan ortamda çalışma. Homo da hetero da olsan da çalışma. Öyle köylü ortamlardan uzak dur hayatta hiçbir derdin olmaz.
0
empedokles
(24.06.17)
önemli olan senin güvenliğin o yüzden açıklama bence. ben de açıklamadım, belki sevgilim olsa açıklardım ama o da sadece çok küçük bir yerde çalıştığım ve insanların bu konuda önyargılı davranmayacaklarını bildiğim için. ev arkadaşlarım da bilmiyor mesela, söylemeye korkuyorum ne bileyim beni onları dikizlemekle falan suçlayabilirler (nedense heteroseksüel insanlarda böyle bir panik oluyor, işim gücüm yok çünkü), evden çıkmamı isteyebilirler. biliyorum bir hep diken üstündesin, insanları kandırıyormuş gibi hissediyorsun bir yandan da. ama suç sende değil. hele ki ayrımcılık yaptıkları yazıyorsa hiç söyleme (hatta çok zorunda kalmadıkça o işe de girme, siteye kadar yazıyorlarsa içeride nefret söylemleri çok dönüyordur gibime geliyor, her gün öyle bir ortamda olmak çok yıpratır). ancak traveller'ın dediği gibi işe girdikten sonra güvendiğin biri olursa söyle.
0
peki madem
(24.06.17)
(10)

Neden herkes kilosuyla bu kadar ilgili ?

chezsoi
Hangi ortama girsem kadin erkek kilosundan yakiniyor, zayif olan insanlar bile.. kafam almiyor, neden bu kadar önemli ??
Hangi ortama girsem kadin erkek kilosundan yakiniyor, zayif olan insanlar bile.. kafam almiyor, neden bu kadar önemli ??
0
chezsoi
(23.06.17)
zayıf olmak sağlıklı olmak anlamına gelmiyor ki?

İnsanlar fit kalmak sağlıklı kilo aralığında kalmak istiyordur. Gayet doğal..Fazla kilom vardı yakınıyordum, verdim şimdi de fit kalmaya çalışıyorum. Sağlık, kilo önemli bence.

edit: çevrendeki insanların neden sürekli bundan konuştuklarını bilemem..Sıkıcıymış evet..Ancak duyuraki önemli mi sorusuna kendi bakışımdan cevap verdim.
0
qazaqwsx
(23.06.17)
Sagligi anlarim ama ya sürekli su kiloya inmek istiyorum vs. Yahu is yemeginde erkekler bile bunu konusuyor.. sanki en onemli konu bu.. kizlar zaten tek bunu konusuyor..
0
🌸chezsoi
(23.06.17)
güzel görünmek ve bununla ilişkili tüm hareket/düşünceler insanoğlu için daima önemli olmuştur. son yıllarda interlek imkanları olsun, yeni gelişmeler ve bilgiler/bulgular olsun insanlar bazı konularda daha hassas ve hatta takıntılı davranmaya başladı. direkt olarak kilo saplantısı sağlıklı olmayabilir ama ideal kiloda olmayan birinin bunu sorun etmesi gayet yerinde bence, "real women have curves" gibi gerzeklikler yüzünden herkes obez oluyor, insanlar şişmanlığı normal kabul ediyor. sene 2017 oldu, fazla kilonun zararlarını iki tıkla öğrenmek mümkün. hal böyleyken insanların ellerindeki en önemli şey için hassas olmaları bence gayet doğal.
0
der meister
(23.06.17)
Çünkü insanlar yönlendiriliyor, sürü gibi güdülüyorlar.

medya-mankenler-sağlık-vb vb vb.....

1940'taki ile 2017 deki güzellik kavramı aynı değil. 20 sene sonra da aynı olmayacak.

ne zamanki insanı insan oldugu ıcın severiz, o zaman adam oluruz.
0
binder dandet
(23.06.17)
Toplumun büyük bir kısmı şişman, bir kısmı obez, zayıfların bir kısmı da skinny fat. Normal yani bu şikayetler sağlıksız estetik yoksunu bir toplumuz ve bu daha da artarak ilerliyor, normal olmayansa sadece şikayet edip sızlanmak, bunu aşmak için hiçbir şey yapmamak.
0
angelus
(23.06.17)
Sanki birbirimize ve hatta kendimuze bunu baz alarak deger veriyoruz ve yargiliyoruz gibi geliyor..
0
🌸chezsoi
(23.06.17)
Millet sekilci.
0
bruceandwayne
(23.06.17)
siyaset baydı
tek yıldayız olimpiyat, kupa önemli bir şey yok, futbol filan kızlar çok konuşmaz zaten hem sezon bitti. bi de sarmıyor eskisi gibi. hiç bi haltın tadı da kalmadı ki arkadaş.
çok şükür önemli bir mevzu da yok son zamanlarda zaten olan önemli mevzularımız da patlama, zehirlenme filan bıktı insanlar, en başta dediğim gibi siyasete kayacak şeyler hem baydı hem her yerde konuşmak yemiyor onları OHAL var bu ülkede, sabun köpüğü şeyler daha iyi konuşmak bakımından.
yaz geldi, tatiller başladı, düğün dernek, deniz, bikini gündem bu
0
niye ama
(23.06.17)
Insan kendini beğenmek ister, kilolarından rahatsızsa önemser tabi. Bence insanların, özellikle genç insanların kendini önemseyip böyle şeylere dikkat etmesi ve bunun icin bir seyler yapmasi güzel. Bütün gündemin bu olması, sadece sızlanmak yersiz ama neden onemli sorusuna cevabim, neden onemsiz olsun ki şeklinde.

Edit: önemsenmesi normal ama bu kadar gundemde, herkesin dilinde olmasinin sebeplerinden biri instagram gibi ortamlar. Insanlar artik kendini fazlaca teşhir ediyor, herkes göz önünde. Güzel, fit, kaslı vücutlar, iyi giyim tarzları vs derken belli bir güzellik/ yakisiklilik algisi oluştu. Sırf instagram paylasimi için vücut calisan onlarca insan var. Her şeyin modası olduğu gibi şimdilerde de fit vücut, spor salonuna gitmek gibi seyler moda işte. O yüzden bolca konuşuluyor.
0
aquarium
(23.06.17)
Ya cunku turk insani birbiri hakkinda ve kendi hakkinda direk dis gorunuse odakli konusmaktan rahatsizlik duymuyor. Hayatinda bir kere gordugun kisi bile ikinci gorusmede aaa kilo almissin aaa kilo vermissin diyebiliyor. Kilo muhabbeti biraz sosyallesme araci gibi gununuzde muhabbet tikaninca ya da muhabbet acmak icin kullaniliyir.
Bence baya cirkinn
0
fosforlu cevriye
(23.06.17)
(8)

naber

yuvarlanantencereninkapagi
nasılsınız; günleriniz nasıl geçiyor, tatil yapmaya başladınız mı? bendeniz hala ders çalışıyorum. büte falan kalmış da değilim üstelik. bu yaz yine tüm sahiller; çeşme, bodrum, ayvalık, kaş vs tenceresiz kalacak....tatilde değilseniz napıyorsunuz? benim gibi her yaz tatil yap- a- mayan var mı?
nasılsınız; günleriniz nasıl geçiyor, tatil yapmaya başladınız mı? bendeniz hala ders çalışıyorum. büte falan kalmış da değilim üstelik.

bu yaz yine tüm sahiller; çeşme, bodrum, ayvalık, kaş vs tenceresiz kalacak....

tatilde değilseniz napıyorsunuz? benim gibi her yaz tatil yap- a- mayan var mı?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.06.17)
Bozuk çok şükür.
0
[GODDARD]
(23.06.17)
sıcakta iş güç enerji.akşam olsada eve gitsek serinlesek diye düşünüyorum
0
mukon
(23.06.17)
her yaz yapardım bir şeyler de bu yaz hala 2 bütünleme var. ne ders çalışabiliyorum ne de çıkıp gezesim var. bok gibi bu yaz.
0
doxanikee
(23.06.17)
Ameliyattan ötürü 45 gün rapor kullandığım için tatil amaçlı izin almaya utanıyorum resmen, kurban bayramı sonrasına aldım yıllık iznimi, onu da 5 gün aldım ayıp olmasın diye.
Nasılsınıza cevaben de mesai bitse de tunalıya falan koşsam diye bekliyorum.
0
zwiegesprach
(23.06.17)
ben deli olduğum için bana her gün bayram. şu an yurttayım, yarın tüm eşyalarımı alıp eve döneceğim. pazar günü tekrar buraya dönerim, pazartesi sabah yükranya'ya uçuyorum. 30'unda şu hayvanları canlı izleyeceğime hala inanamıyorum, umarım uçak düşmez: youtu.be

döndükten sonrası sıkıntı ama. taşınma, okul kaydı vs. derken uğraşacağım. gerçi iyi olur ya, eğlence çıkar bana da. sıkıldım çünkü. yazdan nefret ediyorum, gezmek falan da istemiyorum. bir şeyler yapmam lazım. iyi iyi güzel.
0
der meister
(23.06.17)
Eh iste. Odevlerin stresinden kacip 2 gun tura ciktim. Geldim, daha da stres yaptim cünkü yapacak isler hala duruyor. 36 derecede proje hazirlamaya calisiyorum klimasiz evde.
0
buf-e kür
(23.06.17)
Kotu. Kotu geciyor. Calisiyorum. Tatil yok.
Dayimin olum haberini aldim bugun.

Bugun de bir bahane buldum icmek icin.
0
runagain
(23.06.17)
(8)

Kafanız çalışmıyormuş gibi hissettiğiniz oluyor mu?

Vse budet horosho
Bende oluyor, sizde? Bir filmin bi yerini tam kavrayamamak, bir oyunda alternatif üretememek, okurken dalıp gitmek vs. Aptal gibi hissetmek bir nevi. Ya da bildiğiniz aptalım. Ya sizde? Böyle bi beyin uyuşukluğu? Vasat zekalk hissetme durumları oluyor mu kendinizi?
Bende oluyor, sizde? Bir filmin bi yerini tam kavrayamamak, bir oyunda alternatif üretememek, okurken dalıp gitmek vs. Aptal gibi hissetmek bir nevi. Ya da bildiğiniz aptalım.

Ya sizde? Böyle bi beyin uyuşukluğu? Vasat zekalk hissetme durumları oluyor mu kendinizi?
0
Vse budet horosho
(23.06.17)
dikkat dağınıklığı ne zaman aptallık oldu?
0
steve rogers
(23.06.17)
sık sık oluyor ve aslına bakarsan bu durumdan kendi adıma memnunum. çalışmadığını düşündükçe çalışması için daha fazla efor sarf ediyorum çünkü, algı kapasitemi arttırmak için uğraşıyorum. genel olarak da zaten her şeye böyle yaklaşmaya çalışıyorum. biliyorum, yaptım, oldu, aha da böyle olur vs. dememek lazım. yerinde saymak, geriye gitmektir. o yüzden daima bir şeyler eksikmiş gibi yaşamak en iyisi. ha dengeyi iyi tutturmak lazım tabii, "ben gerizekalıyım" diye özgüveni sıfırlayıp eve kapanmakla "yeterince iyi değilim" düşüncesiyle motive olup ileri gitmek arasında çok büyük fark var. ikincisini yapmak lazım.

geçenlerde that sugar film'i izledim ve rahatladım biraz. iq'mun yarı yarıya düşmesinin sebebi sanıyorum ki şeker. ben ciddi bağımlısıyım şekerin, öyle gizli şeker falan da değil bildiğin çikolata dondurma falan yemezsem sinirleniyorum, mutsuz oluyorum. %15-20 götürüyodur herhalde bu benden.
0
der meister
(23.06.17)
Sıkıntı yok normalsin
0
hasmetizm 2046
(23.06.17)
@ardacan +1 :))))

bahsettiğin şey aslında gerçekten dikkat dağınıklığı.
bu tarz bir durumda ben kendime hemen 5 dakika mola veriyorum, yaptığım işi bırakıp arkama yaslanıyorum. kendiliğinden geçiyor :)
0
teritori
(23.06.17)
Ne hissetmesi! Hayatta en hakiki mürşit kafamın çalışmaması. Uykusuzken zaten malın ötesine bağlıyorum da, hayatta en büyük derdim vasat zeka zaten. Kendimi sevmesem nefret bile ederim bu yüzden, iyi ki kendimi seviyorum aralarda, geçinip gidiyoruz.
0
aychovsky
(23.06.17)
bazen bana da oluyor ama nedeninin odaklanamamak olduğunu düşünüyorum. aklım başka yerde oluyor. ya da ciddiye almıyorum. bu nedenle bazı şeyleri anlamıyorum. çünkü daha önce çok daha kompleks şeyleri kavrayıp çok başarılı olduğum oldu ve çok daha basit şeylerde sıkıntı yaşamamın nedeni dikkatimi vermemem olduğunu böyle anlıyorum.
0
bohr atom modeli
(23.06.17)
Zaman zaman.
0
i m cool with that
(23.06.17)
Anlık dalgınlıklar, uykusuzluk yorgunluk gibi durumlar disinda hiç böyle hissettiğimi hatirlamiyorum. Bir anlık olur yani, zekamı sorgulayacak kadar degil.
0
aquarium
(23.06.17)
(5)

Bir şey soracağım..Sevmekle alakalı?

qazaqwsx
Merhaba,Hiç o kişiden çok o kişiyi sevmeyi sevdiğiniz oldu mu? Hiç bunu düşündüğünüz/hissettiğiniz oldu mu? Böyle bir şey olabilir mi peki sizce?Bu da aslında sağlıklı bir şey değil değil mi? Bir nevi alışkanlık hali bu da aslında..
Merhaba,

Hiç o kişiden çok o kişiyi sevmeyi sevdiğiniz oldu mu? Hiç bunu düşündüğünüz/hissettiğiniz oldu mu? Böyle bir şey olabilir mi peki sizce?

Bu da aslında sağlıklı bir şey değil değil mi? Bir nevi alışkanlık hali bu da aslında..
0
qazaqwsx
(22.06.17)
İnsanlar aşık olmayı boşa özlemiyor; sevilen kişi sadece bir araç, sevmek amaç. Bunun da insanın narsistliğiyle bir bağlantısı vardı ama şimdi hatırlayamadım nasılını.
0
devilred
(22.06.17)
ben devilred'in tam tersi düşünüyorum. aslında sonunda yine narsisizme bağlanıyor ama benimki farklı yoldan. asla "aşık olmayı" özlemiyorum çünkü sevgi benim için özel, çaba gerektiren bir şey. değeri, ayrıcalığı olmalı diye düşünüyorum. sevdiğim kişi için, ilişkim için hiçbir şekilde değilse bile mental olarak çok enerji harcarım, orası kesin. böyle bir şeye beni sevmeyen, bunu hak ettiğini düşünmediğim biri için katlanmam. sevmenin en güzel yanı hayatını paylaşabileceğin ikinci bir kişiyi getirmesi. yoksa hiç sevmezdim ben açıkçası, seviyor olmanın neyini seveyim ki bana ne. ben kişiyi seviyorum. sevgimi hak ettiğini düşünmüyorsam enerjimi daha başka şeylere kanalize ederim, ne uğraşcam.
0
der meister
(22.06.17)
ben devilred'e katiliyorum.
0
ateistanbul
(22.06.17)
Oldu. Hatta iki his birbirine o kadar yakın ki "Ben onu mu seviyorum, sevmeyi mi seviyorum" diye sorardım bol bol. Sonra ayrıldık ve başka biriyle de beraber olduktan sonra böyle bir soru hiç kafamda olmadı. Sonrasında "Meğer ben kendimi ilişkide sanıyormuşum" dedim.

Alışkanlık hali değil tam. Duygularının senden mi, ondan öı kaynaklandığına emin olamama ve aradaki bağı çözememe gibi sanki. "Bir ley havada ama be havada" gibi bir adını koyamama durumu oluyor. "Kafamda önemli bir soru kalmadı"lık bir birlikteliğin ne kadar önemli olduğunu anladım.
0
aychovsky
(22.06.17)
Bu benim de dikkatimi çekti. Tanımadan çok asiri, deli gibi hoşlandığım, elimin ayağımın titrediği insanlarla tanıştıktan sonra aşırı derecede sıradan bir ilişkim oluyor. Ben de sevmeyi sevmek tabirini kullanıyorum hep bu konudan bahsederken. Bu bı alışkanlık olabilir. O ilk andaki heyecanı yaşamak aşkı yaşamaktan daha kolay ve daha masrafsız olarak görünebilir ve hissettirebilir insana. Ayrıca o ilk an hissettiklerini hissetmek için böyle bir insana dönüşmüş olabilirsin, yani bunu alışkanlık edinmiş olabilirsin. Bence kötü bı alışkanlık ve normal olmamalı. Bana normal gelmiyor.
0
virvirvir virvirvir
(23.06.17)
(4)

Konfederasyon kupası nedir - dünya kupasından farkı nedir

iddaaci
Merhabalar, nedir bu?
Merhabalar, nedir bu?
0
iddaaci
(22.06.17)
Gayrıresmî adı, "Mini Dünya Kupası" olarak geçiyor. Dünya Kupası'ndan bir yıl önce (gerçekleştirileceği yıl değişebiliyor, bir yıl öncesi yeni yeni alınan bir karar), sonraki yılda ev sahibi olacak ülke tarafından gerçekleştirilen bir organizasyon. Bildiğim kadarıyla her kıtanın şampiyonları ile birlikte turnuvaya davet usulü gelen diğer takımlar arasında oynanan bir turnuva işte. Fakat, kıta şampiyonları mevzusundan emin değilim. Tüm milli takımlar aynı ciddiyetle yer almıyor; hatta daveti geri çevirenler de olabiliyor.

Mesela bu yıl, Almanya'nın yedek ağırlıklı bir kadroyla geldiğini gördüm. Keza, eğer yanlış hatırlamıyorsam aynı Almanya 2003'teki daveti geri çevirmiş, daha sonra yerine Türkiye davet edilmişti.
0
tel tokasini duzelten samuray
(22.06.17)
dünya kupası'nı düzenleyecek ülkede gerçekleştirilen, kimsenin iplemediği, prova türü bir organizasyon. herhangi bir ehemmiyeti yok yani, dünya kupası öncesinde eksik-gedik varsa tamamlansın, organizasyon provası yapılsın diye oynanıyor.
0
der meister
(22.06.17)
ronaldo yu yoruyorlar bosa. o da niye oynuyor hayret ettim
0
partizan
(22.06.17)
suudi arabistan tarafından ilk defa organize edildi. 3 turnuva kadar onlar ev sahipliği yaptı; sonra fifa organizasyonu eline aldı. 2005'e kadar 2 yılda bir gerçekleşiyormuş. 2005'ten beri 4 yılda bir oynanıyor. kıta şampiyonları, dünya kupası şampiyonu ve ev sahibi katılıyor.

mesela 2013'te ispanya hem son dünya şampiyonu hem de son avrupa şampiyonu olduğu için kupaya euro 2012 finalisti olarak italya davet edilmiş.

bizim için güzel de takımlar angarya gözüyle bakıyorlardır. almanya yedeklerle geldi mesela; ama fifa'dan ve organizasyon komitesinden tepki aldılar.
0
montauq
(22.06.17)
(9)

Ruhsal-psikiyatrik sorunu olanlara bakış açınız nedir?

binder dandet
Stigma denen bir olay var, işaretleme- damga anlamına geliyor. ABD de bunun araştırmaları yapılmış ve Ruhsal-psikiyatrik rahatsızlığa sahip olan insanların dehumanize (insanlıktan uzaklastırma) edildiği görülmüş, sosyal denege unsurlarını kaybeden bu insanlar içinse bu olay oldukça yıkıcı olmuş-oluy
Stigma denen bir olay var, işaretleme- damga anlamına geliyor. ABD de bunun araştırmaları yapılmış ve Ruhsal-psikiyatrik rahatsızlığa sahip olan insanların dehumanize (insanlıktan uzaklastırma) edildiği görülmüş, sosyal denege unsurlarını kaybeden bu insanlar içinse bu olay oldukça yıkıcı olmuş-oluyor.

Türkiye'de de aynı sekilde ruhsal-psikiyatrik rahatsızlıklara sahip insanlar oldukça fazla küçümseniyor- istediği kadar eğitim gormus olsun adı ''deli doktor'' a vs çıkıyor (birinci elden tanıklık edilmiş hikayedir)

Sizin Ruhsal-psikiyatrik rahatsızlığa sahip insanlara bakış açınız nedir?
0
binder dandet
(22.06.17)
tek cümleden fazla kullanmıyorsunuz sanırım, çöp yorum yapacağınıza hiç yazmasanız daha fazla enerji saklayabilirsiniz.
0
🌸binder dandet
(22.06.17)
onlar da insan.
bu konuda yazılacak anlatılacak çok şey var da bu ülkede özellikle değmez açıklamaya.
cevaplara göre çemkireceğim insanlara.
0
passion rules the game
(22.06.17)
Delilik ve psikiyatri üstüne, çalışma alanım sebebiyle, araştırma yapma ve literatür tarama fırsatım az çok oldu. İki konuda ilgimi çekiyorlar. Birincisi rasyonel ve çıkarları doğrultusunda karar veren modern özneyi meşrulaştırmak için 'ikinci sınıf' insan (öteki) statüsüne düşürülüyorlar. İkincisi patolojikleştirme üzerinden bireyin özneleştirilmesi, denetimi ve disiplini için kullanılan mekanizmaların deneği haline getiriliyorlar. Bu sebeplerden dolayı, bu kişilere bakış açım, görece daha olumlu.
0
protector
(22.06.17)
Hasta olduğunu bilen insana canım feda. Bir köşede sessiz sakin takılsın, kimseye sataşmasın, ağzımı açıp "deli la bu" demem. Ama nerede millete saran, sorunlu olduğunu kabul etmeyen manyaklar var, onların toplumdan uzaklaştırılmasını doğru buluyorum. Hele ki Amerika gibi bir ülkede bu çok normal çünkü insanlar sapıtmaya meyilli. Ben mesela hayatımda hiç psikoloğa gitmedim. Antidepresan kullanmadım. Ciddi durumlarda akıl hastalığı olup da ilaç kullanan her insana saygı duyarım ama ota boka antidepresan kullanıp 50 tane ilacın ismini ezbere bilecek kadar ilaç kullanmış insanlar gözümde direkt düşüyor. Aklımda zayıf olarak kalıyorlar.
0
dissendium
(22.06.17)
başlarına gelen herhangi bir hastalıktan farksız. talihsiz kimseler işte.
0
shotgunwoman
(22.06.17)
daha kompleks olduklarını kabul etmekle birlikte sıradan bir vatandaş olarak ruhsal sorunların da fiziksel hastalıklardan farksız olduğunu düşünüyorum, dolayısıyla ciddi bir problemi olmadığı müddetçe hastaymış değilmiş, ilaç kullanıyormuş kullanmıyormuş vs. hiç ayırmam, sonuçta bacağı kırılan birine "geçmiş olsun" diyoruz, "yürüyemiyo da kodumun kertenkelesi" değil. üstelik psikolojik rahatsızlıklarda sınırlar o kadar belirgin değil. fazlasıyla sıradan ve normal görünen biri hasta olabilirken, "deli lan bu" dediğimiz birisi ruhsal olarak son derece sağlıklı olabiliyor. bu açıdan, ruhsal sağlığı olsun veya olmasın, insanları "hasta" veya "sağlıklı" olarak değerlendirmek doğru değil bence. hadi antidepresan kullanan arkadaşımız hasta olsun. biz kendimiz ne kadar sağlıklıyız peki? bizim antidepresan kullanmamamız gerektiğini, bu şekilde iyi olduğumuzu kim söylüyor? yanlış anlaşılmasın, "hepimiz hastayız abi aslında" ergenliği yapıyor değilim. sadece, demek istediğim, mental hastalıklarda fizikseldekilerdeki kadar keskin ve belirli ayrımlar yok. o yüzden ağır bir problem olmadığı ve kişi hastalığının bilincinde olup da bununla mücadele ettiği müddetçe ben hiçbir şekilde olumsuz değerlendirmem.
0
der meister
(22.06.17)
bir de bu hastalıkları ciddiye almayan, küçümseyen yaklaşımlar var.
"çok abartıyorsun herkes böyle şeyler yaşıyor" ya da "ben de depresyona girdim geçen ay şimdi iyiyim çok düşünme geçer" gibi.
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(22.06.17)
açıkçası psikiyatrik bir sorunu olup bunun üzerine tedavi gören ya da ilaç kullanan herkese bakış açım, diğer insanlara olandan daha pozitif olabilir.

çünkü bu ülkede yaşayan insanların çok büyük bir kısmında, (henüz tanısı konmamış olsa da) halihazırda psikolojik rahatsızlığı bulunduğuna inanıyorum.

bunu fark edip kendisini olumlu bir yola sokmuş insanlara ise sırf bu sebeple daha çok saygı duyuyorum.

bunu yapmayan gidip bir çorba yüzünden adam vuruyor, ya da çoluk çocuğa musallat oluyor da ne oluyor? deli değil de katil ya da sapık diye anıyoruz kendilerini. ya da en hafif ihtimalde ise psikolojisi bozuk olup arkadaşlarına, ailesine çektiriyor; geçimsiz, huysuz diyip geçiyoruz. neden? çünkü henüz tanısı konmamış.

hepimiz deliyiz, ya da olabiliriz. bunu kabul edip hayatını ona göre idame ettirmeye çalışan ise candır bana göre.
0
treamorg
(22.06.17)
Burada mı yoksa Sözlük'te mi okumuştum geçen gün bilmiyorum. 'İstanbulluların üçte biri acilen hastaneye kapatmalık, üçte biri ilaçla tedavilik, kalan üçte biri de uzun süreli terapiden sonra ancak travmalarını atlatır' diyordu. O yüzden, açıkçası nevrotik olanlara 'Normaaal, herhalde bozuk olacak. Kimin ruhu doğru ki' gözüyle bakıyorum. Hatta, doktora gidecek kadar bilinçli oldukları için ve çaba harcadıkları için de takdir ediyorum. Bunu kınayanları kınıyorum. Kınana kınana hem toplumsal hem bireysel travmalara karşı yardım almayarak manyağa bağladık; dışarıda yüzü gülen insan kalmadı, herkes canavar gibi davranıyor. Nevrotik davranmak delirmek ya da anormal olmak anlamına gelmiyor, stres kaynağı karşısında her insanın gireceği hal bu.

Psikozlara gelince, birkaçını bir anda içeren bir insanın yıllardır yakınıyım. Minör durumda olanları yukarıdaki gibi değerlendiriyorum ama majör olanlarının çok ama çok zor olduğunu biliyorum. Bazen kişinin kendisine de zor, bazen sadece bakana çok zor. Asla çekinmek veya konuşmamak gibi bir durumum olmadı ve olamaz da, o koşullarda birini gördüğümde zorluğunu ve yükünü hissediyorum hemen. Karşıdakinin nasıl yıprandığını düşünebiliyorum sadece.

Amerikalıların bizim gibi stres kaynakları yok çok fazla. İş en büyük stres kaynağı ama iş dışında da streslenecek çok bir şeyleri yok. Bu yüzden psikoloji bozacak çok büyük bir etmen de yok. 11 Eylül travması halen her yerde. Bizim gibi yılda 10 bomba patlamıyor. Trafikte zaman geçirmiyorlar. Kibar kibar davranıyorlar. E haliyle, ortada çok anksiyete yaratıcı şey de yok sıradan vatandaş için. Ama örneğin, bir göçmenin işi için kendini ispatlaması gerekiyor, bir zencinin bir beyaz polis karşısında kendini kollaması gerekiyor, bir Latinin herhangi bir yere girdiğinde alacağı tepkilere hazırlıklı olması gerekiyor. Azınlıklar için anksiyete kaynağı görece daha fazla ama sıradan vatandaş daha rahat.

Bir de Amerikalılar çok korkak. Büyük şehirlerden ve eğitimli insanlardan çok söz etmiyorum ama senin, benim gibi halk her şeyden ürküyor. Hatta bununla ilgili çekilmiş bir belgesel de var. Adını unuttum ama 'Kanadalılar neden cesur, Amerikalılar neden korkak' diye. New York ve bir iki büyük şehir dışında marjinalin m'sine dayanamayan, başkanlarını veya senatörlerini 'Aile hayatı var, mutlu ailesi var' diye seçen insanlar. Geçen sene en büyük korkuları palyaço görmekti. Çünkü geçen yaz kampüslerden birinde palyaço kılığındaki bir kişi kampüste iki kıza saldırmış. Ondan beri kışın bir kısmını 'Palyaço göreceğiz' diye geçirdiler. Troller de insanları korkutmak için palyaço kılığına girip milleti korkuttu. Mesleği palyaçoluk olan birinin arabasını parçaladılar, yolda saldırdılar. Kuzenimin kızı Amerika'da doğdu ve gece evinin kapısının önüne çöp atmaya korkuyordu 'Palyaço saldırırsa' diye. Geçen gün bir şey öğrendim, eğer evde biri intihar etmişse evin fiyatı bayağı düşüyor, çünkü hayaletinin evde olduğuna inanıyorlar ve ev zor satılıyor. O eve gelen insana da anında 'garip bir insan' damgasını yapıştırmaya meyilliler. Aynı şekilde, eski mahkumlardan ve psikoloji rahatsızlığı çekenlerden de rahatsız oluyorlar. Bunun yanında, bir de zaten bireyselliğin had safhada ve çoğu kişinin izole yaşadığı bir memleket. Normal olmayan her şey korkutuyor, aşağılanıyor. Dediğim gibi NY ve büyük şehirler dışında. Zaten dehümanizasyon için bahane arıyorlar, ruh hastalıkları da onlardan biri. En ufak şeyde dehümanizasyon standart zaten. Kahve içmeyince bile minik çapta 'Nasıl yani, sen insan olamazsın o zaman' tribine giren insanların ruh hastalığına tahammül etmesini bekleyemiyorum.
0
aychovsky
(22.06.17)
(13)

Uçakta hangi koltuğu seçiyorsunuz ?

Mehmet Ersoz
MerhabaUcakta rahat ve güvenli yolculuk için hangi joltuğu tercih ediyorsyçunuz?Acil çıkış kapılarının yakınlarını tavsiye eder misiniz ?Saygilar
Merhaba

Ucakta rahat ve güvenli yolculuk için hangi joltuğu tercih ediyorsyçunuz?

Acil çıkış kapılarının yakınlarını tavsiye eder misiniz ?

Saygilar
0
Mehmet Ersoz
(22.06.17)
ayağımı dışarıya sarkıtabilmek için koridor ve mümkünse en arka.
0
re noreno
(22.06.17)
acil çıkış candır.
0
luchetti
(22.06.17)
arka taraf koridor, cillop gibi servis.
0
cursor
(22.06.17)
10F, her zaman. en iyi koltuktur.
0
i drive the hearse
(22.06.17)
Acil çıkış çok ayak altı oluyor. En arkalar mis. Uçak boşsa ve online checkin yapmamışsan bir de yanına bloke rica edersin. Üç koltuğa yayılıp uçarsın.
0
catch the arrow
(22.06.17)
10F +1

Ay bunu hatırlayan kalmış haha.
0
devilred
(22.06.17)
en arkalarda herhangi bir yer. hem yanım boş kalıyor hem de uçak iner inmez ayaklanıp koşturan insanlarla haşır neşir olmak yerine yer ekibini izliyorum camdan.
0
floydian
(22.06.17)
10F +1
0
i m cool with that
(22.06.17)
neden bilmiyorum ama 24F
0
duru arsnova
(22.06.17)
23M KOCAELİ

ben kanatlara yakın ve cam kenarında olmak istiyorum, özel bi koltuk tercihim yok, online check-in'de varsa eğer kanada yakın ve cam kenarı almaya çalışıyorum. motor sesi, kanadın voink voink sallanması, hem de dışarıyı izleyebiliyor olmak vs. tam anlamıyla "uçtuğumu" hissediyorum. hoşuma gidiyo, uçağa doyuyorum resmen.
0
der meister
(22.06.17)
kesinlikle 10f
0
basond
(22.06.17)
kanattan 2-3 satır ileride oluyorum genelde yer varsa ağer. tabi bu türk hava yollarındaki koltuk seçme zamazingosunda oluyor genelde. onun dışında default pegasus ne verirse.
0
rain when i die
(22.06.17)
F olmasına özellikle dikkat ediyorum 9-10 F yetüşebilirsem alıyorum ama son zamanlarda hepm13F ile uçtum
0
ruh i tibbiye
(22.06.17)
(3)

revel ile sesteş kelime

proletarier aller lander vereinigt euch
tabii yazılışı değil de okunuşu aynı olan bir kelime vardı gibi geliyor ingilizce ama çıkartamadım bir türlü.
tabii yazılışı değil de okunuşu aynı olan bir kelime vardı gibi geliyor ingilizce ama çıkartamadım bir türlü.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.06.17)
direkt ayni degil ama unravel olabilir mi yav
0
der meister
(22.06.17)
hah aynen ravel ya.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(22.06.17)
bevel
0
cedilla
(22.06.17)
(9)

24 yas erkek, 29 yas kadin iliskisi

bir3iki7
nasil olur?Çok fazla ortak yon var ama, mevzubahis olan aradaki 5 sene neleri etkileyebilir?
nasil olur?

Çok fazla ortak yon var ama, mevzubahis olan aradaki 5 sene neleri etkileyebilir?
0
bir3iki7
(21.06.17)
olur.
0
alkolsuz icecek
(21.06.17)
kadın çalışıyor erkek çalışmıyorsa sorun olabilir. örneğin kadın çalışıyor ve haliyle dışarda biryerlerde para harcamak istiyor ama 24'lük elemanın o kadar imkanı yok. her seferinde ev yolu gözükebilir. sorun olabilir de olmayabilir de. mesela benim hayatımda sorun olurdu.
0
dedim dedim de kime dedim
(22.06.17)
23-28 var bizde, şu zamana kadar yaş nedeniyle tek bir sorun dahi yaşamadık. bu konuda başkalarının ne dediğini dinleyecek değilim açıkçası, biz sevdik ve "olduralım" dedik, yaptık. o açıdan, sorun yaşamıyorsanız siz de yardırın bence. kimisinde olur, kimisinde olmaz. çok klişe olacak, hep bu cevabı veriyorum ama karakter-uyum meselesi.
0
der meister
(22.06.17)
19-25 ilişkisini yaşıyorum. Benim üniversite öğrencisi olmam ve onun iyi bir işte çalışıyor iyi bir okulda yüksek lisans yapıyor olması bazen sıkıntı yaratıyor tabi ama uyum sağlamaya çalışırsan halledersin. Şahsen ben de çalışmaya başladım bir şekilde durumu dengelemek için. Karakter olarak yaşıtlarımdan olgun birisi olmuşumdur çoğu zaman. Olgunluk vs çok sıkıntı olmuyor. Seviyorsan istiyorsan olur. Olmadığı yerde düşünürsün. Tekrar denersin. Yaş problem değil, yaşın olgunlukla bir alakası da yok. Kişinin kendisini geliştirmesi ve karşındakine ne kadar uyum sağlayacağı ile alakalı.
0
nickime bile takmam
(22.06.17)
Erkekler cok gec olgunlasiyor. Bence o kadin uzun sureli dusunmuyor ani yasiyor.
0
Traveller
(22.06.17)
kız kardeşim için gayet de oldu, temmuzda evleniyorlar.
eniştem kardeşimden fazla kazanıyor yalnız.
0
niye ama
(22.06.17)
Uzun vadeli beklentiye girilmezse sıkıntı olmaz.
0
arnold schwarzeneger
(22.06.17)
19-20 yaşından sonra 5 yaşın hiçbir önemi yoktur. Hele ki bu kadar çok ortak yön varsa. Benim de bugüne kadar kendimden 5-10-15 yaş büyük hanımlarla ilişkilerim oldu. Beraberken inanılmaz mutluyduk, çok güzel anılarımız olmuştu. Evlilik için istisnalar hariç uygun değil ama sevgililik için gayet uygun bence.
0
iwasbornonamountainside
(22.06.17)
abi erkek genç kadın ister .Olmaz biter bi yerde
0
sorunvar
(22.06.17)
(13)

+18 İkinci defa kaldıramıyorum

noluyo yaa
Beyler soru size, ilk defa da baya çabuk boşalıyorum ve 2. defa da kaldıramıyorum stres falan yapıyorum. Kalkmıyor değil de kondomu takamadan iniyor namussuz. Sonra beni iyice stres basıyor bugün tüm gün kaldıramadım mesela. 2. defa kaldıramamak dün gece olmuştu halbuki.Ne yapayım bunu aşmak için? Ç
Beyler soru size, ilk defa da baya çabuk boşalıyorum ve 2. defa da kaldıramıyorum stres falan yapıyorum. Kalkmıyor değil de kondomu takamadan iniyor namussuz. Sonra beni iyice stres basıyor bugün tüm gün kaldıramadım mesela. 2. defa kaldıramamak dün gece olmuştu halbuki.

Ne yapayım bunu aşmak için? Çok sinir bozucu bir durum yemin ediyorum, oturup ağlayasım geldi tüm gün.
0
noluyo yaa
(21.06.17)
ilk boşalmanın ardından 2-3 saat kadar bekle
0
uzman pratisyen
(21.06.17)
Cinsel terapi
0
westblack
(21.06.17)
evde kendi kendine kaldır kondomu öyle tak, tek başınayken yapabildiğini gör.
0
floydian
(21.06.17)
Seks yaptigin kisiyle ilgili endiselerin ya da kendinle ilgili guvensizligin varsa (tatmin edememe duygusu gibi) ereksiyon sorunlari yasayabilirsin. Bir de genetik yas yasam tarzi givi faktorler de etkili olabilir.
0
Traveller
(21.06.17)
@uzman pratisyen, yok ertesi gün bile olmuyor stresten bazen.

@vegas, sigara yok alkol de ara sıra. Performansı etkileyecek oranda yok.

@westblack, o kadar param yok henüz :(

@floydian, bu her zaman olan bir şey değil, yani takıyorum da normalde ama bi erken boşalma oldu mu yitip gidiyor.

@Traveler, kendime güvensizliğim var biraz evet. Yaş daha normal ama.
0
🌸noluyo yaa
(21.06.17)
Bilgim yok ama düzensiz uyku, yeterince dinlenmeme ya da partnere henüz alışmamış olma gibi nedenler de olabilir.
Diyola :)
0
klar
(22.06.17)
Performans sürüşüne çık bisikletle. Yardırabildiğin kadar hızlı ya da tırmanabildiğin kadar..
0
kargn
(22.06.17)
Temizlik konusunda bir sorun yoksa prezervatif kullanmamayı dene. Bu şekilde hissi daha da artırabilirsin. Bu kalkış-iniş olayları büyük ölçüde hisle ilgili.
0
dissendium
(22.06.17)
osbiri ve pornoyu "acilen bırakmanız gerekiyor". sporla kondisyonu yükselt. bulgur pilavı ye (ciddiyim).
0
zgrydn
(22.06.17)
bildiğin performans anksiyetesi. %99 ihtimalle fiziksel olarak hiçbir sorunun yok, bu ihtimali düşünme. seviştiğin kişi sevgilinse eğer, kendisiyle konuş bu konuyu. ne bileyim ön sevişmeyi uzatın, o sana "sen her türlü efsanesin aslanım" desin vs. birazcık ittirsin seni. bir şekilde kendini daha rahat hissetmen lazım. ya güvenini arttıracak şeyler yap ya da üzerindeki baskı azalsın.

önerim garip gelebilir ama sevgilin ya da kendini yanında rahat hissedebildiğin biri değilse seviştiğin kişi, denemelerine rağmen de yapamıyorsan, bırak abi sevişme o kişiyle. her türlü kaldırıp pancar motoru gibi giden adamlar da vardır belki ama kimisinde öyle olmuyor, rahat hissedemeyince yapamıyorsun. zorlayıp da kendini mental olarak bitirmenin manası yok, başkasıyla sevişirsin yav.

yaşadığın şey gayet de olabilen, sıradan bi şey. üzerinde durmamaya çalış. dediğim gibi %99 ihtimalle performans anksiyetesi yüzünden sapıtıyorsun, gencecik adam düldülü çıkaramıyorsa sebebi budur, kalkmayacak değil yoksa.

fiziksel aktiviteyi arttırmak muhakkak uzun vadede performansı olumlu etkiler ama 30 yaşın üstünde değilsen fiziksel aktiviteyle kısa vadede sonuç alacağını sanmıyorum, senin durumun fizikle alakalı değil çünkü. gerildiğin, kasıldığın zaman kamaşenkoya kan gitmiyor. bu kadar basit. rahat bi şekilde, sindire sindire, partnerinle konuşa görüşe devam ettiğin halde baktın hiçbi şekilde düzen oturtamıyosun o zaman sorunu fizikte ara.

dik dur eğilme bu millet seninle
0
der meister
(22.06.17)
Y.rak kılıfı kullanmak iyidir. Ben sevgilisi ile sevişirken kızın adamın üstünde düşük yaptığı kanlı hikayeyi okuduğumdan beri zırhımı kuşanıp çıkıyorum arenaya. Konuyu rayından çıkarmak gibi oldu, modlar mazur göre.
0
kargn
(22.06.17)
İkinciyi yapman gerektiği için değil canın gerçekten istediğinde yap. Derdin hatuna gösteri yapmak değil, keyif almak olsun.
0
arnold schwarzeneger
(22.06.17)
stresini durumunu hoş görecek birini bul. cialis iç keyfine bak....
0
oylebirzamandagelkivazgecmekmumkunolmasi
(22.06.17)
(17)

sevgilinizin mesaj geçmişini okur musunuz?

siyahliadam
kendi isteği ile size facebook şifresini yahut cep telefonunu verdi diyelim.okur musunuz? haberi olmadan tabii. ve bunu neden yaparsınız/yapmazsınız?
kendi isteği ile size facebook şifresini yahut cep telefonunu verdi diyelim.

okur musunuz? haberi olmadan tabii. ve bunu neden yaparsınız/yapmazsınız?
0
siyahliadam
(21.06.17)
Mesaj geçmişini okumam da kimlerle mesajlaşmış şöyle bi bakarım. Anlamsız birisini görürsem de sorarım bu kim diye, habersiz yapmayadabilirim ama kendi isteğiyle bak diye vermiş.
0
ekaterina
(21.06.17)
sevgiline göre değişir. ciddili sevgilimse bakarım. güvensizlik teşkil eden şeyler varsa ayrılırım. kıvırmaya gerek yok.
0
marul hirsizi
(21.06.17)
kimlerle konusmus diye bakarim ama oyle acip tek tek arkadaslariyla, hemcinsleriyle falan konusmalarina bakmam.
0
duru arsnova
(21.06.17)
şifrelerini ben asla bu yönde bir istekte bulunmadığım halde "ne olur ne olmaz, lazım olursa benim yerime bir şeyi sen yaparsın" diyerek kendisi verdi. sadece bir kez kendisi istediği için girdim, onun dışında girmedim. girmem de. ben prensip olarak şifrelerimi asla kimseyle paylaşmam bu arada, kendisinin de bu yönde bir talebi yok zaten.

neden diye soracak olursan, durduk yere canımı sıkmak istemiyorum. ben onunla kendisine güvendiğim için sevgili oldum. şu an ne yaptığını bilmemin imkanı yok, gidip evine gizlice kamera mı yerleştireyim? böyle hayat yaşanmaz. ya güvenirsin ya güvenmezsin. haliyle, açıp da mesajlarını okuma ihtiyacı hissetmiyorum çünkü beni aldatacağını ya da yanlış bir şey yapacağını düşünürsem ilişkimi keserim direkt. böyle biriyle neden birlikte olayım ki?

bunun yanında, sevgili mesajları yanlış anlaşılmalara çok müsait oluyor. atıyorum onun bir arkadaşıyla kendi arasındaki üslubu, şakayı vs. bilmediğin için çok küçük şeyleri abartıp sorun haline getirebiliyorsun. kendi adıma, buna gerek görmüyorum. dediğim gibi, ben zaten güvendiğim için birlikte olmuşum, mesajlarına bakacak kadar güvensiz hissediyorsam o noktadan sonra ilişkimden hayır geleceğini düşünmem pek.

o yüzden okuyup da boşuna ortalığı karıştırmanın gereği yok, bana ne. ünlü şair mustafa topaloğlu'nun da ifade ettiği gibi, cehalet mutluluktur.
0
der meister
(21.06.17)
her satırını okurum
0
sta
(21.06.17)
O mesaja bakınca hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
0
MaNOfTheYear
(21.06.17)
Okumam okuyani da sevmem. Maco degilim.
0
Traveller
(21.06.17)
ideal olan sevgililerden birinin digerine sormasi "okusam rahatsiz olur musun?" diye. rahatsiz olur ise okumamli ama kendi mesaj gecmisi de gizli kalmali. Eger "okuyabilirsin" der ise iki taraf da birbirine acmali. Bir iliski ya "guven" ya da "seffaflik" uzerine oturabilir. ya iki taraf da birbirine guvenir ve okumasi icin bir neden yoktur, ya da iki tarafta birbirine seffafdir okunmasinda sakinca yoktur. Iliskilerde en buyuk problem bunun onceden netlestirilmemsi, biri iliskiiyi seffaflik uzerine var sayiyorken digeri guven uzerine kuruldugunu dusunuyordur. Bu da ilerde kavgaya neden olur, yada biri bu durumu kotuye kullanir. Kendi mesajlarini saklarken digerininkini okumak gibi. Aslinda seffaflik veya guven iliskisi durumu da dogru ve yanlis degil, dogru olan ortak karar verilmis olmasi, yanlis olan karar verilmemis olmasi yani ciftin birbirinden farkli dusunmesi.
0
emrahday
(21.06.17)
aslında okumamak lazım ama okurum.

yalnız şöyle ki stalk ve dedikodu manyapı bi insan olarak kim şifresini verirse versin okurum. olay sevgilide değil yani.
0
elorelia
(21.06.17)
Sevgilim bana "mesajlarını okusam rahatsız olur musun" dese, savunma psikolojisiyle "yğöö al oku" derim. ama bu yaptığı çirkin davranışından dolayı onulmaz yaralar açılır
0
fallopian
(21.06.17)
eskiden kesin okurdum.
şimdi, şöyle bir bakarım kimlerle konuşmuş ne yapmış diye.

karşımdaki insana, ilişkinin durumuna, süresine, duyduğum güvene göre değişir mesajları da okuyup okumayacağım.
haberi olmadan okuyacağımı yine de sanmıyorum.
ama eğer okursam da, kendimi yemem, okuduğumu söylerim.
kavga edilecekse kaçmam.

bu mail ve mesaj okuma meseleleri gereksiz gerginlik yaratıyor ilişkilerde.
çünkü illaki takacak bir şey bulunur.
çok da girmemek lazım bu konulara.
0
blatta hiberna
(21.06.17)
Ben farklı bir tarayıcıdan oturum açınca ona uyarı gideceği için hesabına giriş yapmazdım utancıma.

Ancak tut ki tesadüfen mesaj kutusu açık bir şekilde denk geldi, önümde kabak gibi duruyor. O zaman kendimi tutamayıp okurum ve %100 moralimi bozacak bir şey bulurum o mesajlar arasında. Okumamak ruh sağlığı açısından en doğrusu.
0
i m cool with that
(21.06.17)
kendi isteği ile biri bana facebook -ya da herhangi başka bir mecra- şifresini verse ben bu şifreyi kabul etmem. eğer bana bir şey yaptırmak için lazım olursa o an geldiğinde şifreyi alırım, sonra şifreyi değiştirmesini talep ederim.

kim olursa olsun bana bir anıyı göstermek ya da fikir almak için gösterilmeyen yazışmaları okumam. neden okuyayım? bu onun başkasıyla arasında olan bir şey. biriyle birlikteysem zaten ona güveniyorumdur. tabii bu güven boşa bir güven de olabilir ama hakkım olmayan şeyler yaparak bunu öğrenmek ile bu güveni boşa çıkaran şeyler yapmak aynı şey bana göre.
0
windowsguvenlikduvari
(21.06.17)
sevgilimin cep telefonu şifresini biliyorum, o da benimkini biliyor çünkü sürekli lazım oluyor. ev arkadaşımın ve sık sık görüştüğüm başka arkadaşlarımın da telefon şifrelerini biliyorum ona bakılırsa.
telefon şifresi dışındaki facebook vs. şifrelerini bilmiyorum. çünkü bana ne.

soruya cevap: bu güne kadar sevgilimin telefonunu karıştırma fikri bir kez olsun aklımdan geçmedi.

o da benim telefonuma hiç bakmamıştır ve bakmak aklına gelmemiştir eminim ki. çünkü bizim aramızda öyle bir güvensizlik yok.

sevgilisinin telefonunu/sosyal medya hesaplarını karıştıran insanları da duyunca çok üzülüyorum. demek ki çok dandik ilişkileri varmış, yazık.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(21.06.17)
@der meister +1
ne şifre alır, ne şifre veririm. sevgili de olsan, evli de olsan, her zaman kendine ait bir hayatı, bir özel alanı olmalı. Birliktelik saygıdır, güvendir, zaten güven(e)miyorsanız, mesajları okumak da, bütün hesabı kontrol etmek de, sizin için bir halta yaramaz.
0
cursor
(21.06.17)
kendi isteğiyle de verse facebook şifresini ya da cep telefonu almam. Evet kimine göre ben bir enayiyim.

Ama bu hareket benim de aynılarını ona vermem gerekmesi gibi bir beklenti yaratacağını düşünüyorum. Sevmem böyle şeyleri ben. Güvendiğim biriyle olmayı ve bana güvenmesini tercih ederim. Özel alan bırakmakta önemli ayrıca.

Ciddi ilişkim oldu. Ne okudum ne de o okudu. Gerçi sosyal medya ile falan işimiz olmadığı için de rahat olmuş olabilir ancak cep telefonu mesajlarımızı kontrol etmedik örneğin. 17 yaşında falan yapıyorduk böyle şeyleri değil mi ??!. Ha bir şeyden ciddi manada şüphelensem belki ama şüphelenmeyeceğin ve güvendiğin bir ilişki olmalı ve bunlar olmamalı.
0
qazaqwsx
(21.06.17)
Okumam ayrıca mesajlarını okumakla kimlerle konuşmuş diye bakmakta bir fark göremiyorum. Sevgilimin telefonu da benim telefonum da şifresizdi bir kere açıp bakmadım ama o benimkine baktı.
0
pastörizesüt
(21.06.17)
(13)

ne kadar duygusalsınız

i drive the hearse
romantik bağlamda sormuyorum ama bunu.örneğin; https://www.youtube.com/watch?v=7jMlFXouPk8 dinlerken 5:08'de o "Forever and ever" demesinin Pink Floyd'tan duyduğumuz son şey olduğunu anlayınca üzülüyorum. gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor mesela.isteyen yaş, cinsiyet de belirtebilir cevaplarken
romantik bağlamda sormuyorum ama bunu.

örneğin; www.youtube.com dinlerken 5:08'de o "Forever and ever" demesinin Pink Floyd'tan duyduğumuz son şey olduğunu anlayınca üzülüyorum. gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor mesela.

isteyen yaş, cinsiyet de belirtebilir cevaplarken.
0
i drive the hearse
(20.06.17)
ben duygusalım. baya duygusalım. yani keşke olmasam..sevmiyorum..

duygusal olmayan insanlar her yerde kazanıyor.
0
qazaqwsx
(20.06.17)
22, kadın.

duygusalım ama pek çaktırmıyorum. bilen bilir.
0
fragile lady
(20.06.17)
aşırı, ama belli etmiyorum. çok benzer bir durumu geçen shuffleda like a stone denk gelince yaşadım, bayağı ince ince ağladım, favori şarkılarımdan biri de değildir üstelik.
0
evde liyakat kalmamis
(20.06.17)
Duygusal bir tarafım var ama ağlak değilim. Gerçek durumlarla karşı karşıya kalınca yoğun bir duygu hissederim. Bir kere teyzem anlatmıştı. Bir tane hamile kadın, yolda köprünün altından bir kamyonun geçemediğini görünce ağlamaya başlamış. Bana çok komik gelmişti. Bir kamyonun bir köprünün altından geçememesi birini neden ağlatsın ki? Hamilelikte hormonlar tavan yaptığı için çok anlamsız değil aslında ama yine de saçma. Böyle şeyler için duygulanmam mesela ama bir filmden bir sahne gibi anlara tanık olursam duygulanabilirim. Sonra geçer. Bir de ben boğa burcuyum. Herkese belli etmem duygularımı. :) 24 yaşında erkeğim.
0
dissendium
(20.06.17)
23e, bayağı duygusalım ama annem çok bencil ve vurdumduymaz olduğumu söylüyor, duygusallıkla ikisi nasıl bir arada olabiliyor o kısmını bilmiyorum. duygusalım, ondan eminim ama annem de haksız değil. şu zamana kadar duygusallığımın pek zararını görmedim çok şükür. benim için önemli bir test vardı bu konuda yakın zamanda. çok sevdiğim bir arkadaşımdan çok abuk bir zaman ve şekilde hoşlanmıştım, evli ve çocuklu olduğu hatta beni evinde koca bir ay ağırladığı için haliyle iletişimi tamamen kesmişti.

o dönem aslında "bu kadar duygusal olmasan, düşündüklerini olduğu gibi anlatmasan, bazı şeyleri sadece kendinin anlayabileceğini ve bunların yanlış anlaşılabileceğini fark edebilsen keşke" demiştim kendime. ona, onun gözünde ruh hastası ve manyak görünmek pahasına upuzun, bir sürü şey yazıp anlatmıştım her şeyi. bir noktadan sonra konu ikimizi aşmıştı zaten, ben güneş açsa bile bunun bana ne hissettirdiğini ona yazar hale gelmiştim.

aradan üç ay falan geçti, ben bu arada tabii yazmayı çoktan bırakmıştım. geçenlerde affetti sağolsun. beni tanıdığını, bana güvendiğini, fazla sert davrandığını düşündüğünü vs. söyledi. şu detay önemli: benimki geçici ve yine tamamen duygusal yoğunluk kaynaklı bir saçmalıktı, barıştığımızda hoşlantı mevzuunu çoktan geçmiştik yani.

iyi mi oldu bilmiyorum ama bu olay olduğundan beri "iyi ki böyleyim" diyorum açıkçası. duygusallığım sayesinde belki beni manyak bir ırz düşmanı olarak hatırlayacak bir arkadaşımı tekrar kazandım ve benim için cidden çok çok büyük bir olaydı bu, ölüyü diriltmekten farksızdı.

o yüzden aşırıya kaçıp kendime zarar vermemek kaydıyla duygusal olmamı seviyorum. ergenlikte bir dönem "bu kadar duygusal olmasam keşke" diye kendimi törpülemeye çalışıyordum ama artık onu da yapmıyorum. yaşla, tecrübeyle vs. bazı taşlar kendiliğinden yerine oturuyor gibi geliyor. kendimce, elimden geldiği kadar dengeli, düzgün ve hepsinden önemlisi çevremdeki insanlara karşı dürüst olmaya gayret ediyorum. ne mutlu bana ki etrafımdaki insanlar da bunu büyük ölçüde anlıyor. abartılmadığı sürece duygusallık iyi bence. en azından benim için.

bunun dışında genel olarak duygularımı yoğun yaşamayı seviyorum, hayattan başka türlü pek tat alamıyorum. mesela nhl play-off'larının başladığı günü kendim için bayram ilan etmiştim, basbayağı böyle anneme kardeşlerime falan sarılmıştım sfjsk kendimce şölene çevirmiştim o günü. böyle denyoluklarım var ama dediğim gibi bunları bilinçli ve kontrollü olarak yaptığım için sorun görmüyorum, sürekli ağlayıp çok şiddetli duygusal bunalımlar yaşasam üzülürdüm. şu an için öyle bir durum yok. gafa yerinde şimdilik.
0
der meister
(20.06.17)
ağlarsam vicdan ve merhametime dokunan şeyler yüzünden ağlarım. duygusal meselelerde tam 1 odunum.
0
cabiday
(20.06.17)
Stalin'den (1), Yılmaz Morgül'e (5) bir skalada kendime duygusallık puanım 2. O ölmüş, şu sakat kalmış, bu aç kalmış. diğeri sevdiği kıza kavuşamamış. sevdiklerim dışındaki kişiler ve şeylerle ilgili tecavüz olayları ve hayvanlara işkence dışında beni etkileyen bir şey yok.

www.youtube.com
0
nawar
(20.06.17)
ben de küçükken biraz hüzünlü bir çocuk olduğum için herhalde hüzünlü çocuklar beni duygulandırıyor. leonard cohen de duygulandırıyor. high hopes ve forever and ever'a duygulanmadım.

29 e
0
otonomo
(20.06.17)
29E / Tam duygısallsicam gulme tutuyor.
0
stavro
(20.06.17)
27 e. Sokakta kopek gorunce ne yiyecegini sevgiye ne kadar ihtiyaci oldugunu ailesinin veya sahibinin nerede oldugunu dusunuyorum. Bogazim dugumleniyor. Gozlerim doluyor. Uzuntuden midem bulaniyor. Olmek istiyorum. Hic bir seyden keyif almiyorum.
0
brad pitt
(20.06.17)
33k

Cogunlukla duygusal bir insanim. Bunu "gozu sulu olmak", "kolay uzulebilmek", "ona buna gozleri dolmak" olarak tanimlamiyorum; her duyguyu derin hissedebilmek olarak tanimliyorum. Uzulurum, sevinirim ama cok sinirlenmem ornegin. Sinir duygum pek yok. Yilda 3-5 kere falan tas catlasa. O yuzden %100 duygusal olabildigimi de soyleyemem. Kalan duygulari bol bol hissederim, hissetmeyi ve duygulari cok severim. Hayatin rengidir duygu, olmazsa tatsiz, tuzsuz ve yavan olur.

Duygularla cok barisigim, kendimi duyguya teslim ederim ama duygusalliktan kastimiz ona buna uzulmek ve gozlerin dolmasi ise, o biraz secici oluyor. Trajedi haberlerine pek duygulanamiyorum ya da trajik haberin arkasina cok fena aglak muzigi dayayinca bana cok fena gulme geliyor, duygularim eglenme merkezine birakiyor yerini. O da bir duygu. Biri siir okurken de cok fena gulerim. O girilen haller falan cok komik geliyor. O yuzden "Bugin Pazar, bugun beni ilk defa beni gunese cikardilar" deyince kahkahayi basasim geliyor okuyanin girdigi tripleri gorunce. Sevgilim guzel bir sey soyleyince onunla gurur duyarim ve gozlerim dolar mesela. Ya da korkudan veya stresten aglayabilirim. Yoruldugumda ise duygularim korelir, "Yoruldukca kaybolur acilar"dan ote, yoruldukca her duygu kayboluyor. Bitkin degilsem duygusal sayilirim. Bol bol hissederim ama cok aglamam.
0
aychovsky
(20.06.17)
sanatla uğraşın tavsiye ederim. ben sipariş üzerine müzik yazan bir insanım. müşteri ne modda müzik isterse o moda bürünebiliyorum. üzüntüyse üzüntü, gazsa gaz, neşeyse neşe...
0
alperz
(20.06.17)
bayağı az.

bazı zamanlar çok ufacık şeylere bile içlenip ağladığım oluyor, o zaman ben bile şaşırıyorum bu halime. ancak genel olarak fazla duygusal bir insan olduğum söylenemez.

yaş 29.
0
i m cool with that
(20.06.17)
(8)

mezunum çalışmak istemiyorum.

qazedcsrfvtyhngujmkol
ilanlar görüyorum işte 2010da kurduğumuz şirketimize takım arkadaşı arıyouz diye. şartlar az çok uyyor ama tecrübeli değilim ve mahcup olmak istemiyorum. iş ortamını hiç bilmediğinmde ohoo senle de işimiz var falan deyip oranın dalga konusu olmak istemem zira şu anda hiçbşeyi kaldıracak ruh halinde
ilanlar görüyorum işte 2010da kurduğumuz şirketimize takım arkadaşı arıyouz diye. şartlar az çok uyyor ama tecrübeli değilim ve mahcup olmak istemiyorum. iş ortamını hiç bilmediğinmde ohoo senle de işimiz var falan deyip oranın dalga konusu olmak istemem zira şu anda hiçbşeyi kaldıracak ruh halinde değilim. bi arkadaş ne güzel bi işe girmiş gerçi kendini geliştirme ihtimali de yok ama ben de evde yatıyorum tüm gün. gerçekten karasızım şuan karambole mastera başladım onun dışında hiçbişey yapmıyorum. bu gidişe de yapamayacak gibiyim. benden küçük adamlar benden daha bilinçli gibi geliyor hayat konusunda.benim bi tane bile dertleşebildiğim arkadaşım yok ortamım hiç yok. işe girince bu yüzden çok yabancılık çekerim diye düşünüyorum adamlar bi de kendine dikkat eden bizi temsil edecek biri falan yazıyorlar iyice umudum kırılıyor. nasıl sosyalleşecem arkadaş niye böyle oldum ya halbuki okulda baya güzel bi düzenim vardı kendi çapımda nerden bitti. orada da sosyal değildim ama en azından bu kadar umutsuz değildim bişey başarabileceğimi düşünüyordum. şuan hiçbir şekilde hayata adapte olamayacakmışım gibi hissediyorum. karşıma da beni böyle kabul edecek biri çıkmıyor herkes değiş bilmem ne diyor saki değer verilen adamlar çok matah gibi. ne tavsiye edersiniz.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(20.06.17)
valla benzer konumlardayız, henüz okulum da bitmedi ama laf yemeye alışkın olacaksın kimse anasının karnından uzman doğmuyor o işlere ya da derste öğretilmiyor iş ahlakı. ne yapacağını kapana kadar siklemeyeceksin ki o sırada senin kuyunu çoktan kazmış oluyolar. tecrüben olunca rahatsızsan başka bi yere geçersin. aşşağı yukarı böyle. senin de dediğin gibi işin kendisinden çok insanlarla uğraşmak yıpratıcı oluyor.
0
aydogank
(20.06.17)
Girdigin yerdeki insanlar her seyi cozmus olarak gelmeyecegini , 0 gelecegini biliyorlar. Boyle dusunme sikma canini.
0
brad pitt
(20.06.17)
abi manyak deyince kızıyon, öyle demiycem bu sefer. halihazırda master yapıyormuşsun, eğer kendini çok kötü ve hazırlıksız hissediyorsan ve maddi imkanın varsa öncelikle onu bitir, işi mişi düşünme şimdilik. sen bu arkadaş-kız mevzuunu çok takıyosun. kendinle bu kdaar vakit geçirme. hiçbi şey yapamıyosan parka çıkıp yürü. ne bileyim kuşlara bak, ağaçlara bak, kendini düşünme. onları düşün. master yapıyosan işte okula git, eve gelmek yerine kantinde ya da kafede falan otur.

ikinci olarak iş ilanlarındaki o sikko tanımlara takılma. kimse anasının karnından temsilci ya da deneyimli olarak çıkmıyor. en başta herkes zorlanır, "bu ne la" der, anlamaz vs. bunlar zamanla oturacak şeyler. ulu önder michael jordan'ın da ifade ettiği gibi, you miss every shot you don't take. evde oturursan ömür boyu her şeye yabancı ve uzak kalırsın, bir işe girersen 3-5 ay acı çeker sonra öğrenirsin. kendine güvenin de yerine gelir hem, ondan sonra kimse tutamaz seni.

tanım meselesine dönecek olursam... bu şekilde düşünmeyi, insanları küçümseyerek kendin iyi hissetmeyi kesinlikle doğru bulmuyorum aslında ama bazen iyi geliyo. allah aşkına etrafındaki adamlara bi bak, senden çok mu iyiler? o bilinçli, şirketi çok iyi tmesil eden adamlara bak bakalım senden hangi konuda ne kadar iyiler? ben sana şimdi yaptığım işi öyle bi anlatırım ki dersin bu herif çok büyük adammış. bu çoğu iş için geçerli. sen o parlatmalara, iş ilanlarındaki laflara takılma. o kadar komik, o kadar beceriksiz, o kadar aptal insanlar var ki... bunu kötü anlamda söylemiyorum. pekala senin için de birisi beceriksiz ve aptal diyebilir. sorun değil. beceri edinirsen beceriksiz olmazsın, işini öğrenirsen de aptal demezler.

vura kıra ilerleyeceksin bi şekilde, sen yola çıkmaktan korkuyosun üzülürüm diye. korktuğunda hiçbi yere varamayacaksın, sen de biliyorsun. yola çık, yoldan kork. hiç değilse korkunun karşılığında bi şey almış olursun. cevabımı çok sevdiğim fakat kendi hayatımda uygulamaktan kaçındığım bir sözle bitirmek isterim,

"A ship in harbor is safe — but that is not what ships are built for."

İsmail Türüt
0
der meister
(20.06.17)
@der mesiter engellediğin için burdan yazıyom. senin gibi global olmadığımdan... şaka şaka. manyak olabilirim. master ortamı iyi gibi ama bi dahaki döneme bozulur mu bilmiyorum. kantinde oturan tipler birbirini tanıyor gibi onlarla anlaşacağımı sanmıyorum o yüzden yine okul ev yapıyorum. ya şimdi işe girince bunu nerden aldın amk der gibi davranırlarsa bi zaman sonra ben işe gitmek bile istemem benden çok iyi olup olmama meselesi değil gıro olunca bi şekilde gemin yürüyor nasıl oluyor ben de anlamıyorum. zaten kendimi pazarlayabilen biri değilim bi de bunları düşünüp iyice bocalayabilirim belki diyorum. mesela arkadaş bi ekiple girmiş hazırlık kampı gibi bişeye yapmışlar geçenei almışlar o göze batmaz ama masterda sadece beni çağırdılar işte de tek beni alırlarda ve beceremezsem çok göze batarım ve iyice motivasyonum düşer diye korkuyorum. şu anda sorumluluk alabilecek durumda değilim çünkü. ve gittikçe daha kötü oluyor. tek çarem tanıdık kusurma bakmayacak birinin yanında iş öğrenmek o da mümkün değil gibi.
0
🌸qazedcsrfvtyhngujmkol
(20.06.17)
bir başlangıç yapsan 2 ay sonra 2-3 senelik işi sana öğreten adamlara had bildirmeye kalkabiliyorsun. zira şimdiki gençlik öyle yapıyor. yani aşılmıcak bir dönem değil o. biyerden başlamak gerek. zaten her konuda hiç başlamadığımız şeyler gözümüzde saçma bir biçimde büyümüyor mu? 6 ay evvel vizeyi nasıl alıcam diye 1 ay düşünmüştüm. ilk defa alıyodum çünkü.

sosyallik konusu da nispeten birşey yapmıyor olmanın stresiyle alakalı bir durum. bunun bir sorun değil, sadece stres kaynaklı bi ruh hali olduğunu anımsayıp harekete geçmek, evde durmamak, az düşünmek, harekete geçmek çözüm olabilir. en azından teorik olarak kulağa mümkün geliyor bence. sence?
0
klar
(20.06.17)
Başta benim böyle kaygılarım yoktu fakat bir iki azarlandıktan sonra senin durumuna girdim fakat şöyle düşündüm; ulan bu adamlarda çalışarak öğrendi sonuçta. Azar yesem de kötü yapsam da elbet işi öğreneceğim. O zaman kuralları belirleyen aranılan adam ben olacağım dedim. Başarana kadar bayağı iş değiştirdim. Azarlayan olunca işten soğuyup çıkıyordum. Bi kere de yaptığım hatadan dolayı kovuldum :)) öz güvenim yerle bir olmuştu.
Bir iki işyerinden sonra ciddi anlamda işlere hakim oldum ve isteğime ulaştım. Patron arada bağırsa da sağ koluyum.

Asosyallik durumu için bir spor branşı için kursa gidebilirsin. Orada hem sosyalleşir hem özgüven elde eder hemde seratonin yüklenirsin. Ha yaşıtlarından konuşmaktan çekiniyorsan senden yaşça büyük olanlarla daha rahat konuşursun. Onlara bi selam verirsin olur biter. Onlar hemen muhabbeti kurar zaten
0
filipis
(20.06.17)
ekmek elden su gölden yaşamak, çalışmaya göre daha kolay çünkü. zaten mezunsun yani normal vasıfsız elemanlara göre önde başlayacaksın. okul okurken iş hayatına atılsaydın emin ol bu duyuruyu açmak yerine okul bitirdiğine şükrederdin. hayat toz pembe değil malesef. kendi ayaklarının üstünde duramazsan ezilirsin.

ayrıca yukarıda biri yazmış iki aylıkken tecrübelilere had bildirmeye kalkabiliyorsun diye. sakın öyle bir şey deneme bile ya ezerler ya da taşak geçerler haberin olsun. tecrübeliyken de tecrübesizken de ukalalık yapma, işini yap.
0
arakaali
(20.06.17)
soyle bir sey var: www.youtube.com :)
0
ubi dubium ibi libertas
(20.06.17)
(15)

bu çocuk çok tatlı değil mi?

limoncello
bu çocuk çok tatlı değil mi ya! ben çok seviyorum, böyle çok tatlış tatlış geliyor. masal falan anlatıyor programda. ben ki öyle çok çocuk seven biri de değilim ama bu çocuğu görünce böyle bunun gibi bir kızım olsa keşke diye hayal ediyorum.her gün videolarını seyrediyorum falan çok tatlı. sizce de
bu çocuk çok tatlı değil mi ya! ben çok seviyorum, böyle çok tatlış tatlış geliyor. masal falan anlatıyor programda. ben ki öyle çok çocuk seven biri de değilim ama bu çocuğu görünce böyle bunun gibi bir kızım olsa keşke diye hayal ediyorum.

her gün videolarını seyrediyorum falan çok tatlı. sizce de öyle değil mi? böyle bunun gibi tatlı çocukları görünce sizin de çocuk yapasınız gelmiyor mu?

öyle bir paylaşmak istedim içimden geldi.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.instagram.com
0
limoncello
(19.06.17)
hiç tatlı değil.
0
xu
(19.06.17)
tatlı
0
rayde
(19.06.17)
her fikre saygım var ama tatlı bulmayanların tatlılık anlayışından şüphe ederim. bu kadar sevdiğim bir çocuk bilmiyorum
0
🌸limoncello
(19.06.17)
bunun kadar değil,

www.youtube.com
0
der meister
(19.06.17)
çok tatlı. benim yapasım geliyor zor tutuyorum, kesin böyle çok ukala ve sevimli olacaklar ve çok eğlenecekmişiz gibi geliyor ahah:D
0
otonomo
(19.06.17)
@der meister bu çocuk da iyiymiş. bu arada sevgili yapmışsın, hayırlı olsun.
0
🌸limoncello
(19.06.17)
Cok tatli bence de. Ukala cocuk sevmem. bu cok doğal, sevimli
0
aquarium
(19.06.17)
@aquarium evet ben de ukala, çok bilmiş, büyümüş de küçülmüş sevimsiz tiplerden hoşlanmam ama nisan öyle değil, çok şeker ve doğal.
0
🌸limoncello
(19.06.17)
kendisine ezberletilen şeyleri söyleyen sevimsiz bir çocuk. çocuk doğal olmadıktan sonra ne tatlılığı kalır ki? ayrıca ne alaka şüphe ediyorsun. herkesin zevki farklı.

şu videodaki ufaklığın (videonun en başında) hi diyişi de benim için dünyanın en tatlı şeyi. www.youtube.com

veya şuradaki halleri de tatlı;
www.youtube.com
0
mahone
(19.06.17)
@mahone o programda bazı şeyleri çocuklara ezberletmiş olabilirler ama paylaştığım bu videolar için özel olarak ezber filan olduğunu zannetmiyorum, zira ezberlenecek bir şey değil. öğretilen şeyin yapaylığı anlaşılıyor zaten, bunlar o yaşta bir çocuğun söyleyebileceği doğal şeyler.

herkesin zevki farklı olabilir ama bazen genel geçer herkesin beğeneceği şeyler vardır. bence o da bunlardan biri haa ama yine de beğenmeyecekler vardır.

sevimsiz olduğunaysa katılmıyorum. senin paylaştığın videodaki çocuk da bana pek tatlı gelmedi mesela. demek ki zevk meselesiymiş cidden.
0
🌸limoncello
(19.06.17)
değil.
0
ya ben lan neyse
(19.06.17)
bu program hala devam ediyor mu?
0
kurnaz
(19.06.17)
Çocukları çok severim de sevimsiz bir çocuk dostum.

Robot olduğundan şüphelendim bir ara, doğal değil.
0
an engineer
(19.06.17)
bence başarılı bir yapım. bu vesileyle cağnım claire'imizi de tekrar analım :D

www.youtube.com

eksisozluk.com
0
kuul
(20.06.17)
limon cello, bende çok seviyorum bu cimcimeyi. hele sürekli masal anlatması tam komedi.
0
ada meltemi
(20.06.17)
(11)

Şehrinize yaz geldi mi?

devilred
Hangi şehirdesiniz? Hasret kaldım güneşli günlere...
Hangi şehirdesiniz?

Hasret kaldım güneşli günlere...
0
devilred
(19.06.17)
Gelmedi mümkünse de gelmesin. Gelecekse de yağmur yağsın arada be abi.
0
alperz
(19.06.17)
Urfa - gündüz 42 gece 26 derece. İster misiniz?
0
iddaaci
(19.06.17)
Oslodayım. Nonstop yağmur ve bulut var. Dün ilk defa şort giyindim o da sanırım son oldu bugün yine yağmur bastırdı. Ben anlamıyorum.
0
fıytfıyt
(19.06.17)
yok vallahi , bi geleydi iyiydi. ne giyeceğimi şaşırdım.
istanbul
0
duyond
(19.06.17)
istanbul'a gelmedi, bugün t-shirt'le üşüdüm. umarım hiç gelmez. iyi böyle.
0
doxanikee
(19.06.17)
marmara, düne kadar yaz var gibiydi. 2 gündür ingilterede yaşyormuşum gibi hissediyorum. çok sıcak olmasın zzaten sevmem. serin hava iyidir.
0
blue eyes white dragon
(19.06.17)
Koblenz 31 derece. bugun ilk defa almanyaya yaz geldigini hissettim.
0
fayfim
(19.06.17)
kocaeli'deyim, bir süredir deli gibi yağmur yağıyor ve bayağı soğuk. şahsen çok memnunum. mümkünse gelmesin, illa gelecekse bir ay falan 22-23 derece civarında güneşli takılsın sonra gitsin. kış gelsin, kar yağsın, böyle acayip şeyler olsun.
0
der meister
(19.06.17)
Eskişehir'den bildiriyorum, gelmedi. Hala soğuk hala yağmurlu. Yalnız ben de memnunum havanın bu halinden. Sürekli böyle olmasında bir sakınca yok. Sıcakta pişip de napacağız.
0
i m cool with that
(19.06.17)
baktım ki ankara yazan yok. ankara'ya uzaktan geliyor gibi yapıp gelmiyor. bugün baya yağmur yağdı sonra güneş açtı ısındı şimdi tekrar yağacak gibi akşam.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.06.17)
geldi gibi. (almanya) bugün 32 dereceydi yarın 34 olacakmış.
0
burya
(19.06.17)
(10)

arabanızda evinizde yangın tüpü var mı? kontrol ediyor musunuz?

zunkatsar
1. arabanızda evinizde yangın tüpü var mı?2. varsa kontrol ediyor musunuz son kullanma tarihini falan?farkındalık anketi...
1. arabanızda evinizde yangın tüpü var mı?

2. varsa kontrol ediyor musunuz son kullanma tarihini falan?

farkındalık anketi...
0
zunkatsar
(19.06.17)
arabada var evde yok
tarihi kontrol ediyorum.
0
basond
(19.06.17)
arabada var, ediyorum.
0
ada meltemi
(19.06.17)
arabada var, ediyorum.
0
demirr
(19.06.17)
arabada var, tarihini kontrol ederim. hatta -tesadüfen ordan geçerken- yolda arabası alev alan birinin aracını söndürmüşlüğüm de vardır.

evde yok.
0
battal gemalmaz
(19.06.17)
arabada ve iş yerinde var, evde yok. ben kontrol etmiyorum. tüpü aldığım firma zamanı geldiği zaman arayıp getirin yenileyelim diyorlar.
0
c1b2k3
(19.06.17)
1- var.

2-henüz 2 gün önce ilk defa aldım.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(20.06.17)
araba zaten yok, evde de yok ama londra ve portekiz'de olanlardan sonra anneme kesinlikle tembihledim, dedim alalım ne olur ne olmaz, şakaya gelecek bir mevzu değil. ev zaten ahşap, kaşla göz arasında gider valla bir uçurum gibi düşeriz gözlerden kimse tutamaz. bende ucundan kıyısından piromani de var açıkçası, daha önce birkaç kez banyoda saçmalarken dumandan fenalaşmışlığım var, lazım yangın tüpü.
0
der meister
(20.06.17)
arabada var, evde yok, kontrol etmedim, boş bile olabilir arabadaki.

-----------

tsk'da görevliyken kazan dairelerinde ysc'ler kontrol ediliyor mu ve etiketleri var mı diye kontrol ederdim aylık olarak. kontrol edilmemişleri de tüm tugaya ifşa ederdim. aslında kendiminkini de kontrol etmem gerek.

-----------

bu arada ysc'nin iyi seçilmesi lazım. özellikle kapalı alan kullanımı için evinizin metrekare alanını göz önünde bulundurmalısınız ve tabi ki neyi neyle söndüreceğinizi de bilmelisiniz.
0
rain when i die
(20.06.17)
1- evde de arabada da var
2- evet, elbette.
0
babilbaligi
(20.06.17)
1- evde de arabada da var ama ikisi de küçük, evdekini büyütmem gerek.
2- skt değil de basınç durumunu kontrol ediyorum. bir tanesi yeşilin dışına çıkmak üzere dolum yapılan yeri yeni öğrendim doldurtcam inşallah.
0
kaichi
(20.06.17)
(2)

İstanbul'da gidebileceğim en iyi İngilizce dil kursu hangisi sizce?

gorwelian
Arkadaşlar selam. İngilizce öğrenmek istiyorum ancak gelin görün ki dil kursları el yakıyor. Fiyat/performans açısından İstanbul'da gidebileceğim en iyi dil kursu hangisidir? Önerebileceğiniz bir yer var mı?
Arkadaşlar selam. İngilizce öğrenmek istiyorum ancak gelin görün ki dil kursları el yakıyor. Fiyat/performans açısından İstanbul'da gidebileceğim en iyi dil kursu hangisidir? Önerebileceğiniz bir yer var mı?
0
gorwelian
(18.06.17)
dil kursu değil de ismek'i önerebilirim. ücretsiz. branş ingilizce olduğu için kayıt ve zaman konusunda da sorun yaşamazsınız diye düşünüyorum, muhakkak size uyan gün ve saatlerde kurs vardır bir yerlerde. her kurs ve hoca öyle midir bilemiyorum tabii ama ben rusça kursuna gittim ismek'te ve çok çok memnun kaldım. gerçekten muazzamdı. ben ücretsiz olduğu için seviyenin düşük olacağını, hocanın bizimle pek ilgilenmeyeceğini falan düşünüyordum ama hiç öyle olmadı. rusça hocamı en iyi öğretmenler listemde ilk 5'e rahat koyarım tüm eğitim geçmişimi göz önüne alacak olursam. ismek'i küçümsememek, pas geçmemek lazım.
0
der meister
(19.06.17)
Bi dönem ben de çok araştırmıştım, Galatasaray üniversitesinin ing kursunu çok methediyordu herkes. Bi araştırın derim
0
goodyes
(19.06.17)
(8)

EV SAHİBİ -ANLAŞMAZLIK ,kim haklı ,ne yapayım?

bialo czerwoni
Merhaba arkadaşlar,Polonyada Yüksek lisans yapıyorum 4 yıldır da buradayım.Bu aq ülkesinde genel bi trend varki: ev sahipleri depozitonun üstüne yatmayı çok seviyor ve bunu yerlilere de yapıyor.(evi baştan sona temizlemesine rağmen bin dereden su getirtilen eski kız arkadaşım,sonra yerde leke var e
Merhaba arkadaşlar,

Polonyada Yüksek lisans yapıyorum 4 yıldır da buradayım.

Bu aq ülkesinde genel bi trend varki: ev sahipleri depozitonun üstüne yatmayı çok seviyor ve bunu yerlilere de yapıyor.
(evi baştan sona temizlemesine rağmen bin dereden su getirtilen eski kız arkadaşım,sonra yerde leke var evi temizletcez diye 3000 liralık temizlik şirketi faturası ayarlayan ev sahipleri ve geçen sene birlikte yaşadığımız,bize(ben ve nijeryalı ev arkadaşı) dil bilmiyor sanıp kasım ayının faturalarını nisanda saplamaya çalışan orospu monika bunlara örnekler. daha kulaktan dolma bi dolu olay var ,bilen bilir. yurtdışında fenadır bu işler. Türkiyeyi mumla aratır.


neyse ben bu eylülde geldim,güzel bi oda beğendim ve bana ev sahibi kendisi odayı teklif etti internetten. gidince de işte sen yabancısın herkese 750 lira depozito sana 1500 dedi. (çoğu kişi yabancıya böyle yapıyor falan dedi,diretti)dedim kaç yıl olmuş ne yabancısı, dilinizi bile öğrendim 1000 e kapatalım. ok dedi.

ve ben bunun kirasını 2 aylık-3 aylık şeklinde ve düzenli olarak ödedim,sıkıntı yaratmadım.


yakında evden çıkacağım için taa 4 hafta önceden mesaj attım,dedim ben çıkıcam haberin olsun. nasıl yapacaz depozito işini?

SEN BİRİNİ BULURSAN HEPSİNİ VERİRİM,Bulamazsan söyle BEN BİRİNİ BULURUM -300 MASRAF KESERİM DEDİ. ok dedim araştırdım baya, birini buldum 35 yaşında diye kabul etmedi ,30 yaşından büyük olmasın diyo. ARADIM ARADIM YOK.

dedim ki reis, sen benim 300 ü kes bana 700 ver ben yoluma gideyim sen bulursun birini.

sonra da diyor ki yok efendim eylüle kadar kontratın var,ben sana öyle bir şey demedim (polak kız arkadaşa OKUTTUM MESAJLARI,O DA ÖYLE ÇEVİRDİ,Bence şimdi KIVIRIYOR Diyo) ben sana anca kontrat sonu depozitonu veririm ama senin bana temmuz ve ağustosu da kalmasan bile ödemen lazım ,ya ben birini bulamazsam kısa sürede diyo.ben hep iyi bi ev sahibi olmaya çalıştım falan yazmış.(bulup bulamıcağını kontrol de edemicem yakında türkiyede olacağım)

ben de dedim ki,sizin mesajları polonyalı olan kız arkadaşıma da çevirttim,o kesinlikle ilk şekilde anlaşıldığını söyledi, diğer yandan biliyorum eylülde bitiyor ama sizle uzlaşmak için bu konuları konuşuyoruz ,1 ay önceden haber verdim, bulduğum kişiyi sırf 5 yaş daha yaşlı diye beğenmediniz, ayrıca ben de iyi bi kiracı oldum,elime para geçtikçe 2 aylık peşin ödedim. İlk başta sırf yabancıyım diye çifte depozito istediniz bu da hiç hoş bi davranış değildi yazdım cevap bekliyorum.


Şimdi ben Ne yapayım.

Daha yeni bi arkadaşı ev sahibi depozitonu bugün vercem yarın vercem diye diye çocuğun uçuş tarihi gelene kadar oyalayıp kazıkladı.

Düşündüklerim

A)İpneliğine odada ne kadar şey varsa ucuza satayım gitsin -temmuz-ağustos da ödemiyim. (bundan biraz tırsıyorum eylülde dönecem geri,ama ne kadar kovalar bilmiyorum)

b)Depozitoyu bırak,temmuz-ağustos ödeme (ailem de böyle yap diyor)

c) Depozitodan vazgeç ,kalmadığın süreci de ödeme. Yanına giderken de ütü vesaire işe yarar şeyleri hacıla git.(Bunu yapasım var)

d)Adamla münakaşa et,bezdirmeye çalış,çirkinleş. (bu nafile gibi geliyor)


Tşekkürler şimdiden.
0
bialo czerwoni
(18.06.17)
B şıkkı diyorum. Ütü mütü falan 50 liralık şeyler, zararını gidermez. Depozitonun üstüne yatan adamin kirasi odenmez, ugrassin dursun pezevenk.
0
duru arsnova
(18.06.17)
Bence de B. Bu ev sahibi işi yokuşa süremeye meyilli. Siz de depozito karşılığı kirayı ödememiş olun, boşverin. Bu ne saçmalık.
0
duyond
(18.06.17)
bence yapabileceksen B'yi yap, diğerleri riskli ve ters tepme ihtimali var. ulu önder walter white'ın da dediği gibi, don't bullshit the bullshitter. polonya'da, polonyalı oç ev sahibine ters gidersen başına iş alabilirsin diye düşünüyorum, yani yabancısın sonuçta bu adam her türlü itlik-serserilik hususunda senden bir adım önde olacaktır. yakında dönecekmişsin zaten, arıza çıkarıp da o riske hiç girme bence.

depozitonu almak için girdiğin şanlı mücadeleyi takdir ediyorum ama ben bu şerefsizliği "varsayılan" saydığım için genelde depozito için pek uğraşmıyorum bile, en başta mümkün olduğunca az vermek için uğraşıyorum sadece. niteim sen de nispeten uygun fiyata bağlamışsın. ev sahibin hayvanmış ona şüphe yok ama evdeki eşyaları satmak falan bu da hoş değil yani boşver sen yapma, zalımlık onda kalsın.
0
der meister
(18.06.17)
A ve C hem etik değil, hem de başın belaya girer. Düpedüz hırsızlık. Yapılan haksızlık, hırsızlığı mazur göstermez.

Bana da en mantıklısı B gibi geldi. Sen de bir kaç ay oyala. Sonra da depozitonu iste, verirse kirayı ordan verirsin. Yoksa "param yok depozitoya güveniyordum. Ordan verecektim, yok kira mira" de, çık.

.
0
kartallar yuksek ucar
(18.06.17)
@kartal , zaten 10 güne çıkıyorum 4-5 hafta önceden haber verdim beni bilerek yanlış yönlendirdi. şimdi de2 aylık önmüzdeki kiraları öde sana depozitoyu veriyim diyo , yani 1500 verip 1000 geri alıcam :D ona kalsa. ben de 1500 (2 aylık kira) vermiyim ya depozitoyu bırakıcam Ya da C şıkkı diyorum. kim ne derse düşünsün, fena hırslandım.
0
🌸bialo czerwoni
(18.06.17)
başına bela olmayacaksa koy götüne gitsin. istediğini yap. götü boklu lehlere yüz vermeye değmez
0
tavish11
(18.06.17)
eğer kadın kiracı değişmediği sürece eve gelip bakmayacaksa ondan habersiz evi 1000 den kiraya verin. Adamdan 1000 alıp kadına 750 ödeyin. Aradaki 250 sizin depozitonuz olur. İnternet bankacılığıyla yönetirsiniz. Uzaktasınız diye kirayı göndermezse size giren çıkan da olmaz, ne koparırsanız kar. Gönderirse de 250 250 kazanç kapısı. Hatta o 35 yaşındaki adama bile verebilirsiniz.

Kadın gelip bakıyorsa b seçeneği.
0
filipis
(19.06.17)
elindeki kontratı bi avukata gösterebilir misin ? o bi değerlendirsin, ev sahibi mahkemeye verebilir mi, sana bir yaptırımı olabilir mi ?
ama evdeki malları alıp gidersen, bu hırsızlığa girebilir, bu konuda mahkemeye verirse, ülkede sorun yaşayabilirsin.

Tamda varşova'da ev aradığım dönemde bunları okumak beni tedirgin ediyor.
0
facebook
(19.06.17)
(5)

Amerikan filmlerinde neden takım liderleri, şefler, yöneticiler zenci olur?

gezegen olan pluton
Bu gerçek hayatta da böyle mi yoksa işin altında başka bir propaganda mı var?
Bu gerçek hayatta da böyle mi yoksa işin altında başka bir propaganda mı var?
0
gezegen olan pluton
(18.06.17)
Cool olduklarından. Lanet olası beyazlar zenciler kadar rahat olamadıklarından çalışanları üzerinde stres oluşturuyorlar.
0
dissendium
(18.06.17)
çoğunlukla tek sebep,

(bkz: white guilt)

örneğin 12 years a slave denen salak film zenci köle hikayesi anlatmasa imkânı yok ödül falan alamazdı, gayet vasat bir filmdi çünkü. libogavat toplumların, özünde çok gerekli ve sağlıklı olan hassasiyetlerin bokunu çıkarması neticesinde pozitif ayrımcılığa varan bu tip saçmalıklar ortaya çıkıyor. sanırım fazla gelişmişliğin bir sonucu olarak çatacak ve problem yaratacak yer arıyorlar. obezitenin normalleştirilmeye çalışılması, sırf erkekler var diye çeşitli eserlerin "kadınlı" remake'lerinin yapılması falan böyle nefis duyar çeşitleri var, sadece zencilerle sınırlı değil.
0
der meister
(18.06.17)
Ayrımcılık konusunda aşırı hassas ABD, o sebeple her film ya da dizide siyahi de olur Asyalı da olur Orta Doğulu da. Bunlara da "bakın bir negatif durum yok" demek için yetki sahibi pozisyonlarda rol verilebiliyor.
0
crown
(18.06.17)
Zenci olan ne kadar yüksek makamda olursa olsun illa ki bi beyaz bir şekilde onun da üstünde oluyor. Yani filmlerde zencilere bu şekilde bi pozitif ayrımcılık oluyor ama aslında o kadar da olmuyor.
0
angelus
(18.06.17)
benim de dikkatimi çekmişti, hollywood filmlerindeki önemli davaların hakimleri hep zencidir.
0
battal gemalmaz
(18.06.17)
(10)

İlk seferde boşalmamak

gcsays
17 yaşında bir erkeğin ilk sevişmesinde sabahlara kadar sürmesine rağmen boşalmaması normal mi?
17 yaşında bir erkeğin ilk sevişmesinde sabahlara kadar sürmesine rağmen boşalmaması normal mi?
0
gcsays
(18.06.17)
Degil
0
klasist
(18.06.17)
O zaman nasıl bir sıkıntı vardır?
0
🌸gcsays
(18.06.17)
o gece sevişeceğini bilmesinden mütevellit sevişmeden önce heyecanlanıp ve gaza gelip defalarca mastürbasyon yaptıysa boşalamayabilir.
0
i drive the hearse
(18.06.17)
Öyle bir durum olmadı sanırım.
0
🌸gcsays
(18.06.17)
Normal. Heyecandan ve ilk olmasından dolayı. Yoğun kaygı ve anksiyete sonucu olabilir.

Bu durum uzun süreli devam ediyorsa bir sorundan bahsedilebilir. 10 gibi sayılardan sonra sorun, bozukluk-bozulma diyebiliriz.

Bence gayet normal bir olay.
0
westblack
(18.06.17)
ilk sevişmede olup da "anormal" olarak tanımlanabilecek şey sayısı oldukça azdır sanırım. gayet normal.
0
der meister
(18.06.17)
erken boşalmasından iyidir. takmamak lazım.
0
fyodor fyodorovic
(18.06.17)
Sertlik varsa sorun yok. Heyecan olmuştur. Olur böyle şeyler
0
hasmetizm 2046
(18.06.17)
Anormal. Dolaşım bozukluğu olabilir.
0
dissendium
(18.06.17)
(bkz: performance anxiety)

her zaman erken boşalma ile sonuçlanmaz. bi ritm var onu kaçırınca zaten peniste his kalmıyor. yaş da genç olunca ereksiyon gitmemiştir.

dişi tarafın biraz tecrübesini kullanmazı lazım yoksa çocuğa yazık.
(bkz: blue balls)
0
orpheus
(19.06.17)
(18)

1 yıl kaybetseniz de erasmus'a gider miydiniz?

kanatlarim var ruhumda
Diyelim ki dersler uyuşmuyor ve erasmus'a giderseniz o sınıfı tekrar etmek zorundasınız. Yine de gider miydiniz?Not: Okul 1 yıl kayıpla kazanılmış olsun. Yani şimdiden 1 yıl kayıp var.
Diyelim ki dersler uyuşmuyor ve erasmus'a giderseniz o sınıfı tekrar etmek zorundasınız. Yine de gider miydiniz?

Not: Okul 1 yıl kayıpla kazanılmış olsun. Yani şimdiden 1 yıl kayıp var.
0
kanatlarim var ruhumda
(18.06.17)
3 yilimi etkilese de giderdim.
0
ateistanbul
(18.06.17)
evvet
0
blue eyes white dragon
(18.06.17)
Şimdiki aklım olsaydı kesinlikle giderdim.
0
part time pollyanna
(18.06.17)
bana bir katkısı bile olmayacaktı ama uzamasını göze alıp gittim. 1 yıl gittim, 8 ay uzadı.
0
fallopian
(18.06.17)
senin durumunda giderdim, iki sene atla deve değil.
0
der meister
(18.06.17)
Vay arkadaş 1 tane gitmezdim diyen olmamış :) Erasmus'u hep abartırlar sanmıştım ama anlatıldığı kadar varmış demek ki.
0
🌸kanatlarim var ruhumda
(18.06.17)
ben gitmedim. erken hayata atılıp para kazanma fikri tatlı geldi.
0
argent dawn
(18.06.17)
Giderdim, gittim, mutlaka gidin. Turkiye'den cikip bu deneyimi yasamak, farkli bir bakis acisi kazanmak cok onemli. Hayat sadece ise girip para kazanmak degil. Ha kazma gidip kazma donen, gezmeyen, odasindan cikmayan, surekli ve sadece turklerle takilan da vardir ancak o artik size kalmis.
0
kassiopeia
(18.06.17)
gittim. hayatimda kendim icin aldigim en iyi kararlardan biriydi. iyi ki yapmisim diyorum hala. gidin :)

(okulu 2 sene uzattim, hicbir sey olmuyor merak etme)
0
aslpls
(18.06.17)
hayatımdaki tek pişmanlığım erasmus yapmamaktır
0
hononu
(18.06.17)
üzerine okul bitince(bkz: evs) bile yapardım.
0
ackapaackapaartema
(18.06.17)
ben gitmezdim çünkü tıp okuyorum, zaten 6 yıl okul ve erasmusta tıp okumak pek mantıklı değil. ama başka fakültede olsam giderdim
0
nundu
(18.06.17)
ilk başta gitmek istedim ama sonradan vazgeçtim. bir sene kayıp lüksüm yok. mezun olup bir an önce para kazanmam gerekiyor. gitmezdim yani. gitmedim de.
0
fyodor fyodorovic
(18.06.17)
gittim, inanılmaz güzel anılarla geldim.
0
omonia
(18.06.17)
Hayata atılıp para kazanma gibi bi derdin yoksa git tabi. Hea tabi ailenin finanse etme durumu da önemli
0
bokmuhendisi
(18.06.17)
ben bitirme projesi ikinci dersini alamadığım için erasmus yüzünden okulu uzatmıştım tam 1 sene. gitmeye değdi diyebilirim.
0
rain when i die
(18.06.17)
Finansal durumumuz iyi. Valla ben ne yalan söyleyeyim gitmeyecektim ama burayı okuduktan sonra kesin giderim :)
0
🌸kanatlarim var ruhumda
(18.06.17)
@nundu hocam iyi düşün bence bak millet 3 yıl kaybetsem bile gidilir diyor. Üzerine Evs yaparım diyen bile var :)

Cevap verenlere çok teşekkür ederim.
0
🌸kanatlarim var ruhumda
(18.06.17)
(11)

Tatilinizde yaşadığınız en sıkıntılı durum neydi?

hononu
ben mesala tatilin tam ortasında tüm paramın ve fotoğraf makinamın olduğu sırt çantamı çaldırmıştım trende.
ben mesala tatilin tam ortasında tüm paramın ve fotoğraf makinamın olduğu sırt çantamı çaldırmıştım trende.
0
hononu
(18.06.17)
Üşümek. Gece balık tutmak için sahile gidiyorduk. Hava -5 derece falan oluyordu. Kısa kollu tişört ve şortla donuyorduk haliyle. O yüzden tatile giderken yanıma hep polar hırka alırım. Çorap da unutulmamalı. Bütün gün güneşin altında durduktan sonra alttan soğuğu hissedince vücudun dengesi bozuluyor.
0
dissendium
(18.06.17)
Bosna Hersek'te polis rusvet istedi, Meksika'da arkadas sinir disi edilecekti, Fransa'da havalimaninda bir gece kalmak zorunda kaldim.
0
Traveller
(18.06.17)
Tüm tatili kapsayacak şekilde regl olmak. Üstüne ilk gece üşüyüp soğuk algınlığı yaşamak.
0
aychovsky
(18.06.17)
Tatilde değil de dönüşte ilçeden ile giden otobüsü kaçırmak ve o ilde de yanlış trene binmek çok sıkıntılı ama bir o kadar da heyecanlı olmuştu.
0
curukturpkokusu
(18.06.17)
Bir travesti tarafından takip edilmek.
0
devilred
(18.06.17)
yurt dışı-atm banka kartımı yuttu, üzerimde nakit neredeyse hiç yoktu.
yurt dışı-kullandığım ama bana ait olmayan fotoğraf makinesini trende unuttum.
yurt dışı-2 defa güzergah üzerinde yoğunluktan ötürü tren bulamadık, tüm plan aksadı, ayrılmamız gereken şehirde 2 gün daha fazla geçirmek zorunda kaldık.

ilk ikisi umduğumdan kolay çözüldü. ertesi gün atm'nin olduğu bankaya giderek kartı aldım. öbüründe ise sonraki durakları tek tek gezerek sorduk, biri makineyi bulmuş sonraki 2. durağa bırakmış, oradan aldık.
sonuncusu daha sıkıntılıydı, otel rezervasyonları son günde yeniden yapılmak zorunda kalındığı için kafadan 200-300 avro zarara girdim.
0
baba jo
(18.06.17)
gercekten cok cimri ve sizinle ayni tatil anlayisinda olmadiklarini tatilde farkettiginiz arkadaslarinizla birlikte 7 gun gecirmek.

benim tatil anlayisim yeni yerler gezip, yeni yiyecekler tatmak, eglenceli aktivitelere katilmak, yeni seyler ogrenmek ve tabii ki deniz olan bir yerse yuzup, guneslenmek. bu arkadaslarinki en ucuz plaji bulup, evden getirdigimiz yemekleri yemek, icecekleri sabah bakkaldan almak (havanin 40 derece oldugunu ve bizim herhangi bir sogutucumuz olmadigini soylemeliyim). aksamlari evde makarna, bulgur pilavi yiyip, pispirik oynamak. muzelerin vs en ucuz olanlarini secmek (ki bunlar 10 liradan fazlaysa mirin kirin yapiyorlardi)


6 kisi gittigimizden buyuk, ozel havuzlu bir villa kiralamistik. 'yemegi de disarda hallederiz' diye dusunmustuk dörtlü olarak. meger diger ikisi ayni fikirde degilmis. isin kotusu 'siz evde takilin o zaman, biz cikalim' da diyemiyorsunuz. hafif ima edilse trip yapmaya basliyorlar. ilk 2 gun bir sekilde idare ettikten sonra 3. gun diger arkadasim patladi. son gun ise guzel bir yerde yemek yiyelim dedik. giyindik, süslendik yer bakiyoruz. cimri arkadaslardan erkek olani 'surda börekci var' dedi. (borekcinin ici de henuz evrimlesememis insanlardan gecilmiyor bu arada) her daim sakin olan erkek arkadasim da orda patladi.


velhasil o 1 hafta kabus gibi gecti. sonrasinda da bir daha kesinlikle o arkadaslarla tatil plani yapmadik. her sene zarf atiyorlar, bir sekilde gecistiriyoruz.

nasil dert olmussa icime kac sene gecti, hala unutamiyorum. su anda bunu yazdim da biraz rahatladim.
0
fraise
(18.06.17)
Almanyadan başka ülke treni için rez yaptırmıştım. Rez yaptırdığım koltuk numarası yoktu. Atıyorum 33 35 vardı ama benim numaram 34dü :) sahte bilet olduğundan şüphelendiler ama bin bir laf ile ikna ettim ayakta gittim.

Yabancı arkadaşlarla tatile çıkmıştık. Taşkınlıklarından dolayı çok zor durumda kaldım. Çocuk bakar gibi hepsiyle ilgilendim. Her yerden atıldık baya da emindim dayak yiyeceğimize. İşler kavga etmeye gitti ama dayak yemeden kaçtık her seferinde. Daha da yabancılarla tatile gitmem.
0
jazzabel
(18.06.17)
lviv'de telefonu caldirdim ama ondan beteri var benim icin. minsk'te nasil becerdiysem taksiyle oyle bir yere gitmistim ki bir ara gercekten orada donarak olecegimi dusundum. -15 derece falan, yakinlarda evler var aslinda ama gidip de "sehre nasil gitcem?" demeye utaniyorum sdksjsjk. yol var ama araba gecmiyor. hayatimda o kadar caresiz hissettigim bir zaman hatirlamiyorum. telefonda da belarus hatti olmadigi icin kullanamiyordum, o an icin gerek gormemistim ilk etapta.

8-10 dakika sonra bir adam gordum. neden hatirlamiyorum bile, adama telefonu olup olmadigini sordum, kafa komple gitmisti sanirim. yanima almadim dedi. o zaman sehre nasil gidebilirim onu soyle dedim. otobus duragini tarif etti. yuru allah yuru nihayet varabildim. o adam gecmeseydi muhtemelen hareket etmeyi bile akil edemeyip gerizekali gibi donardim orada. neden oyle bir brainfart yasadigimi bilmiyorum. aslinda tahmin edebiliyorum. bir onceki gun cok berbatti ve iyi hissetmiyordum. neredeyse sinir krizi gecirecektim. ustune oyle bir yere gitmeyi basarinca tamamen durdu beynim. zincirleme dangalakligim yuzunden olmesem bile ayaklari falan frostbite'a kurban verecektim. coraplar moraplar islanmis zaten bata cika ebem zkilmis. korkunc otesiydi. dyatlov gecidi, tunguska olayi gelip duruyor aklima surekli ahjsjksms. sonunda otobusle merkeze donmeyi basarmistim ama, yemek memek yedim isindim popoyu kurtardim bi sekilde. param olursa bu kis yine gitcem bu sefer olmeyi dusunuyom
0
der meister
(18.06.17)
güneş kremi, şemsiye ve şapkaya rağmen bronzlaşmak. daha da büyük derdim olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(18.06.17)
Yazlığa hırsız girdi. Para telefon gitti.
Abd'de okyanus kenarında kasırga alarmı verilmiş ben saf köylü son anda haberim oldu siren seslerinden hayatımda öyle bi rüzgar yağmur görmedim bacağımı kesmiştim siyahi abiler yerden kaldırdılar sağolsunlar.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(18.06.17)
(11)

Vegan Olmayan Birisinin Vegan İşletmesi Açması Ne Kadar Etik?

tubaya
Diyelim ki vegan/vejateryen olmayan birisi vegan cafe ya da vegan ürünler satan bir dükkan vs tarzı bir yer açtı. Haliyle müşterileri de ağırlıklı olarak veganlar olacak. Bu kişi veganlık konusunda yeterli sayılabilecek bilgiye sahip olsa dahi sizce bu ne kadar etiktir? Ya da bunun ne gibi olumsuzlu
Diyelim ki vegan/vejateryen olmayan birisi vegan cafe ya da vegan ürünler satan bir dükkan vs tarzı bir yer açtı. Haliyle müşterileri de ağırlıklı olarak veganlar olacak. Bu kişi veganlık konusunda yeterli sayılabilecek bilgiye sahip olsa dahi sizce bu ne kadar etiktir? Ya da bunun ne gibi olumsuzlukları olabilir size göre, neler düşünürsünüz/insanlar neler düşünür? Bir ihtimal de, sadece bu işletmenin sahibi olsa, çalışanları ve müşterilerle sürekli iletişim halinde olanlar vegan kişiler olsa mesela? Elbette bu kişi ticari amaçlı yapıyor bu işi, kim karışabilir kısmı da var ama ben daha çok sorduğum kısım hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum.

Not: Olayın veganlık saçmalık vs tartışmasına dönmesi değil amacım, bu yüzden trollememenizi rica ediyorum. Bir de özellikle vegan/vejateryen olanlar da fikirlerini yazarsa süper olur.
0
tubaya
(17.06.17)
serbest piyasa ekonomisi? victoria's secret'ın sahibi erkekmiş gibi düşünün.

tabi şu da olabilir; ideoloji anlamında veganizmi destekliyordur ancak sağlıkla ilgili sebeplerden dolayı vegan beslenmeye uyum sağlayamamıştır belki.
0
zgrydn
(17.06.17)
Ticaret
Etik

Birini seç.
0
kargn
(17.06.17)
ben agresif yazınca kızıyorlar, manyak diyorlar, o yüzden öfkemi içime atacağım ve sakin kalacağım. bence son derece etik. adam vegan kitleye hitap etmek, onlara hizmet vermek ve onlara verdiği hizmetin karşılığında para kazanmak istiyor. bunda garip veya etik olmayan hiçbir şey göremiyorum.
0
der meister
(17.06.17)
vegan biri kebapçı açsa garip olurdu ama garip değil bu.
0
black mamba
(17.06.17)
o zaman erkeklerde kadın ürünleri pazarlamasın
0
dedim dedim de kime dedim
(17.06.17)
Gayet kabul edilebilir bir durum. Hem ahlaki acidan hem de sosyoekonomik boyutta bir sorun yok ki. Kaldi ki vegan olmayan biri vegan beslenmeyi donem donem tercih de edebilir.
0
lamira
(17.06.17)
Bu tür bir haber görmüstüm. (git: www.lamag.com/digestblog/gracias-madre-cafe-gratitude-owners-just-pissed-off-entire-vegan-world/a) Eger oraya giden kitle bunu ögrenmisse, alternatifini bulmaya calisir, gitmez diye düsünüyorum, ki sonraki haberler de o yönde.

Ben vegan olarak, sadece vegan isletmelere gitmeye calisiyorum; onlara para kazandirmaya calisiyorum. Ogrendiysem vegan restaurant isletmecisinin et yedigini, gitmem. Herkes tabii ki para kazanmaya, hayatta kalmaya calisiyor; ama benim veganligi secme sebebim etikle alakali oldugundan o kisiye para kazandirmak istemem.


Edit: Niye olmasin ticarette etik? Iscisini bedavaya calistirmaya calisan, kötü muamele eden yere gider misiz mesela? Hicbir seyi sorgulamadan alirsaniz, üreticinin de isine gelir ahlaksiz calismak. Kahve, cay, cikolata aldiginiz yerlere mail atin, bakalim hangi sertifikali ürünleri kullaniyorlar? Cocuk isci calistiriyorlar mi, adll ticaret sertifikalari var mi vs... Ticarette etik olmazmismis. Nerede etik deger arayalim peki?
0
buf-e kür
(17.06.17)
vegan adamın ihtiyacını karşılıyorsa ne sorun var ki burda? alan razı veren razı
0
sttc
(17.06.17)
vgen vejeteryan olsam sahibi vegan olmayan birinin işletmecisinden yemek yemeği tercih etmem.

Etik mi değil mi dersen ticarette etik olmaz.
0
kuzey li
(17.06.17)
Bu olayı etik açısından değerlendirmek de gereksiz. Ortada bir pazar var, bu pazardan para kazanmak için girişimde bulunup para yatırılıyor, bu kadar. Ha işletme sahibi herkes brokoli yerken dışarıdan çöp şiş söyleyip yiyorsa o biraz ayıp olur ama onun dışında ortada etik seviyesinde değerlendirilecek bir durum yok.
0
angelus
(17.06.17)
Etik olmayla ilgili bir problem göremiyorum. Öte yandan ben vegan olsam sahibinin ve hiçbir çalışanının vegan olmadığı bir yerde yemek yemezdim, çünkü işlerini düzgün yapabileceklerine inanmazdım. Aynı nedenle vegan bir ahçının yemekleri pişirdiği bir et restoranında da yemek istemem.

* Garip şeyler yazılmış. Ticaret gayet etik kurallara uygun şekilde yapılabilir, birçok insan da yapar. Medeni ülkelerde etik kuralların dışına çıktığınız zaman tüketici derhal sizi cezalandırır, aç kalırsınız. Yaşadığınız yerde böyle olmaması ya da kendinizin parayı etik değerlere tercih etmeniz bu gerçeği değiştirmez.
0
mikro patlama
(17.06.17)
(16)

ne düşünüyorsunuz

yuvarlanantencereninkapagi
bir insanla paylastiginiz şeyin dikkate alınmaması nasıl hissettiriyor? mesaj olarak gönderdiğiniz bir video, yazı, müzik vsden bahsediyorum. bu bana apaçık saygısızlık ve sevgisizlik gibi geliyor. insan birbirini merak etmeli, paylaşım içinde olmak istemeli. belki çok basit bir şey gibi görünebilir
bir insanla paylastiginiz şeyin dikkate alınmaması nasıl hissettiriyor? mesaj olarak gönderdiğiniz bir video, yazı, müzik vsden bahsediyorum. bu bana apaçık saygısızlık ve sevgisizlik gibi geliyor. insan birbirini merak etmeli, paylaşım içinde olmak istemeli. belki çok basit bir şey gibi görünebilir ama olmadığını düşünüyorum. çünkü bir şey görüyorsun hoşuna gidiyor, ve onu o kişiyle " paylaşmak" istiyorsun. bir de bu kişinin " sevgili" kişisi olduğunu düşünelim.

tabii ki bu paylaşım dediğimiz şeyin ufak bir parçası. gerçek paylaşım bu değil falan yazacak olanlar yazmasın. su an bu konuya bu açıdan yaklaşıyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.06.17)
seninle aynı şeyi düşünüyorum..

ve zamanında aynı şeyden kendimce şikayet ettiğim de oldu..bazen o noktada acaba bizim ilgi alanlarımız ya da mizacımız uyuşuyor mu diye sormak gerekir..

eğer birden fazla sefer görmemezlikten gelme veya hiç konusunu bile açmama durumuna düşüldüyse veya artık paylaşlımlar tek taraflı olup o da anlamlı olmuyorsa o ilişkiye bir mesafe koymak lazım sevgili/arkadaş..
0
qazaqwsx
(17.06.17)
Böyleleri her zaman tercih ediliyor. Yapacak bir şey yok.
0
clones
(17.06.17)
aynı şekilde düşünüyorum. zaten gönderdiğin şey hem kendi ilgini çeken hem de karşıdakinin beğeneceğini düşündüğün bir şeyler oluyor. rastgele her önüne geleni göndermiyorsan paylaştığın şeylerin karşıdaki için bir önemi olmalı ve bir şekilde geri dönüş yapılmalı.

aynı şekilde geç cevap verilmesi de önemsenmediğini hissettiriyor. tabi o sırada önemli bir işi olmadığını ve interneti olduğunu varsayarsak. yoksa her dakika zaten kimse telefonun başında beklemiyor.
0
nesenbilneben
(17.06.17)
sürekli paylaşım yapıldığı falan yok
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(17.06.17)
Sevgilinin nelerden hoşlanip nelere ilgi duyabilecegini biliyor olmak gerekir, belirli suredir birlikte olan ciftler arasinda zaten belli bir paylaşım aliskanligi gelismistir. Belli seylerden iki taraf da hoslanir. Paylasım alisverisi olur. Sizde de oluşmuş olmasi lazim bunun. Sonradan tek tarafli paylasima donustuyse bir sorun vardir. Sevgili bir sey gonderiyorsa ilgisiz kalmak dogru degil. Ama sevgilinin zerre kadar ilgisini cekmeyecek seyleri de paylasım adi altinda gondermek de cok dogru degil.

Sevgili bu, ilgisiz kalınmaz ama neden ilgisiz kaldigini da sorgulamak lazim. Baska sorunlar olabilir. Ilgisizligi, sevgisizligi sadece buradan cikarmak yerine genel olarak sevgilinizin tavırlarini gozden gecirin bence.
0
aquarium
(17.06.17)
Spesifik olacak belki ama isle ilgili anlattiklarimi ciddiye almiyor mesela bazen benim sevgilim, bu da bi paylasim.

Haksizsin, yanlis davranmissin dese gene kabulum ama dalgaya vuracak cumleler kullaninca ben deliriyorum acikcasi. 1-2 kere uyardim, sonrasinda uyarida kalmaz tepkim.

Cok cirkin bir hareket.
0
piremses
(17.06.17)
mesafe koyarım o insanla arama. arada bakarım hala aynı öküzlüğü yapıyor mu diye hala yapıyorsa mesafeyi katlayarak arttırırım.
0
floydian
(17.06.17)
genel olarak haklısın ama insanın bir anı ötekine uymuyor ki. kendimden yola çıkıyorum, tek tek her paylaştığım şeye tepki verildi mi? hayır. her paylaşılan şeye nezaketen de olsa tepki verdim mi? hayır. yaptığım çıkarım: oluyor demek ki böyle. çok üstüne düşme, kendini yıpratma yani.

ama yaptığın paylaşımlar tek bir konu odaklıdır, mesaj kaygısı vardır, yoksa da karşı taraf böyle algılıyordur; olabilir. böyle durumlarda beni niye ciddiye almıyosun lan başçavuşun eşeği miyim demek gerekebilir. kendi kendinize içleneceğinize uyarınız. denedim yüzde yüz çalışıyor. en kötü ihtimalle yanlış bir sevgililik denemesinden geri dönmüş olursunuz.
0
evde liyakat kalmamis
(17.06.17)
Ben unutkan bir insanim, o an o sey paylasildiginda dinleyemezsem/okuyamazsam belki de hic geri donemem cunku dev bir saflikla unutuyorum. Bunun yanlis anlasilmasi beni de uzuyor.
Bunu ilgisizlik olarak da gormuyorum, oyle olsa karsimdakinden de oyle bir beklentiye girerdim.

Vaktim olup o an dinledigimde filan tabi ki ustune konusmasi filan cok tatli oluyr
0
kuehles blondes
(17.06.17)
@sour bu tarz şeylere kirilmayacagimi bildiğini düşünüyorum.
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(17.06.17)
en azindan bir bakip tepki bile vermiyorsa karsi taraf cok da umursamiyordur. ilgisizligi bir kenara biraktim olmasa da olur modudur bence bu
0
yeni dunya duzeni
(17.06.17)
Bu soruyu görünce aklıma Vine geldi, atmayın şu vinelari kimseye, komik olanı yok.

Ben pek takmam böyle şeyleri, saygısızlık denilen şey bu kadar kolay yapılmaz bana göre. Hemen Ercüment çözere bağlamamak lazım.

Ama seni bu kadar rahatsız ediyorsa belli et, ettinse uyar, uyardınsa tepkini göster.
0
Apocalypse
(17.06.17)
dikkate alınmamasından kastın, gönderdiğin bir şarkıyı açıp dinlemeye dahi zahmet etmemesi mi yoksa ilgisizce dinleyip oralı olmaması mı? ben iki şekilde de pek umursamıyorum açıkçası, i got 99 problems paylaşım ain't one. ne bileyim sevgilim attığım videoyu izlemezse, şarkıyı dinlemezse çok da takılmam. beni izlesin, beni dinlesin, beni sevsin de gerisi çok mühim değil bana ne. kaldı ki bazı konularda zevkler bellidir. benim dinlediğim türü sevmiyodur mesela, dinlemek istemez şarkıyı. bu benim için sorun değil açıkçası, yani sevgiyi ve paylaşımı bu kadar basit şeylere indirgemiyorum kendi adıma.

her insanın mizacı farklı. senin için sorun olan, onun için olmayabilir. oturup konuş, niye böyle yapıyon de. belki adam duruma yüklediğin anlamın farkında değil, daha basit düşünüyo. ben bu kadar umursamzadım açıkçası.
0
der meister
(17.06.17)
+1 öyle zaten. ne kadar aksi iddia edilse de ilgisizlik ve sevgisizliktir.
0
kirazıseviyorum
(17.06.17)
ilgisiz sevgili diye bir şey benim dünyamda yok.
ilgisiz adam benim sevgilim olamaz çünkü.

hoşlandığım ya da ciddi olmayan bir münasebet içinde bulunduğum kişiden de ilgi beklerim.
arkadaşımdan, eşimden, dostumdan da beklerim.
yani hayatımdaki insanlar benle ilgilenecek, ben de onlarla ilgileneceğim.
öbür türlü, bir anlamı yok.

ilgi insan ilişkilerinde en önemli ilk 3-5 şeyin içinde yer alır.
ailevi ilişkilerde bile öyle.

ilgi yoksa, sevgi yoktur.
ama erkekler duygusal ilişki içindeyken bazen sevdikleri halde ilgilenmiyorlar.
bunun nedeni de rekabetin ve merak unsurlarının ortadan kalkması oluyor genelde.
yanlış okumamak lazım.
o tarz biriyle olmak da bir tercih meselesi tabii.
çünkü bu bir karakter tipi, yani bazı insan duygusal ilişkilerinde öyle oluyor.
0
blatta hiberna
(17.06.17)
İlgisizlik de olabilir ama hemen çıkarım yapmamak da lazım. Herhangi bir sevgili de arkadaş da seninle aynı ruh halinde olmayabiliyor. Yani, adamın kafasında belki de kırk tilki, kafasında Eye of the Tiger, Die Die My Darling falan çalarken sen ona bembeyaz yavru kediyi "Ne şiriiin" diye gönderirsen adamın aklından en fazla kediyi alıp duvara yapıştırmak geçer ama aynı videoyu ertesi gün göstersen "Yirimmm ayyy" yapabilir.

Bu video gönderme tepkileri eğer ortak zevk içermiyorsa, örneğin sevgilin online oyuncu değilse ve sen ona online oyun videosu göndermiyorsa gönderdiğin bideoya yalandan bir ehe mehe der en fazla. Bana arkadaşlar video göndersiğinde çoğunlukla yalandan tepki veriyorum mesela, çünkü ilgimi çekmiyor. Geçen gün bir arkadaş bir halk oyunu videosu göndermiş, hevesi kırılmasın diye kuru kuru. "Hehe ilginçmiş" dedim. Sevgilim de o videoyu gönderse aynı şeyi yapar, içimden "Eee ne şimdi bu, niye gönderdi. Niye Atabarı izliyorum durduk yerde" derim. Onun ruh halinde değilim ki, ne anlatmak istediğini anlayayım. Gerçi bu tüm gönderilen videoların %20-30'unda oluyordur, sevgili ile nadir gelmiştir başıma ama benim gönül telimi titreten video başkasına çok da anlamsız gelebilir ama benimle aynı ruh halindeyse ancak anlar. Ben kendi izlediğim videoyu bile iki saat sonra anlamsız bılabiliyorum.

Buradaki sınırım heves kırmamak. Dürüstlükle karşıdakinin hevesini kırmamak arasında ince bir çizgi var. İlgilenmeyebilir, hoşlanmayabilir ama biri seninle bir şey paylaşıyorsa en azından paylaşmayı seçtiği için mutlu olurum sanırım. Bir de o anki zevkini ağzına tıkmanon anlamı ypk. Benim bir arkadaşım doğrudan kız arkadaşına "E ne şimdi bu" demişti mesela, kız ona rlbiseler göndermiş. "Hangisini seçeyimi diye, kız da "Gönderdiğim hiçbir şeyi beğenmiyorsun" diye kavga çıkarmıştı, adam da "Ne yapayım, bu tarz şeyleri çok sevmiyorum" demişti. Bir yandan kıza hak verdim "Heveslenmiş, niye hevesini kursağında bıraktın" diye, bir yandan da içimden kıza "Şu zamana kadar sevgilini yanıyamadıb mı, adam sürekli siyah t-shirt üzerine kareli gömlek giyen adam. Bu adamla niye giysi paylaşımını zorluyorsun. Ya arkadaş bul bunları konuşacak, sevgilinin giyslerinle ilgilenmeni istiyorsan da, bu adamdan ayrıl, ilgilenecek adam bul" diye. Açıkçası, adam öküzdü, Sezar'ın hakkı Sezar'a da, sevgili ile %100 aynı şeyi paylaşacak değilsiniz. Sevgili kimsenin %100'ü olmasın zaten, olsa bile olmasın, sağlıklı değil. Arkadaşlar bu günler için. Paylaşmadığınız kısım çok fazla ise ve çoğu durumda heves kursağınızda kalıyorsa ve her şeyden yalnız başınıza zevk aşmaya çalışıyorsanız, adam yanlış. Her insanın ruh eşi olsa bile yalnız başına bir şeylerden keyif almasını bilmesi gerektiğini düşünüyorum ama her şey yalnız yapılıyorsa da bunda bir sorun var.
0
aychovsky
(17.06.17)
(7)

Bir gununuz nasil geciyor?

ave maria
Genel olarak bir gun icinde neler yapiyorsunuz, bugün mesela neler yaptiniz sabahtan aksama kadar. Tek mi yoksa birileriyle birlikte mi yasadiginizi da belirtirseniz super olur. Bu gune ek olarak normalden farkli yaptiginiz seyler varsa baska zamanlarda onu da diyebilirsiniz. (Buna ek olarak en fazl
Genel olarak bir gun icinde neler yapiyorsunuz, bugün mesela neler yaptiniz sabahtan aksama kadar. Tek mi yoksa birileriyle birlikte mi yasadiginizi da belirtirseniz super olur. Bu gune ek olarak normalden farkli yaptiginiz seyler varsa baska zamanlarda onu da diyebilirsiniz. (Buna ek olarak en fazla x yapiyorum, gibi)

Ornegin ben bugun kalktim sabah. Arkadaslarim bende kaliyor bir haftaligina. Hep beraber kahvalti yapacaktik once market alisverisine gittik. Sonra kahvalti yaptik. Kahvaltidan sonra aksama kadar zaman nasil gecti bilmiyorum aslinda. Pasta yaptim. Pastadan sonra da aksam yemegini hazirladik beraber. Yemekten sonra turk kahvesi yaptim hepimize. Sonrasinda yapacak bir seyler aradim, sirf zaman gecsin diye oyalandim. Dizi falan izlemeyi sevmedigim icin biraz bir seyler okudum, bir seyler yazdim. Simdi ise uykumun gelmesini bekliyorum. Aslinda disari cikmadigim gunlerde, zamanim hep bu sekilde geciyor.

not: telefondan yazdim usendim turkce karakterler yok kusura bakmayin.
0
ave maria
(16.06.17)
Bugün yaz okulum başladı. Özlemişim okulumu. Yemyeşildi kampüs. Sırf bu ortamdan kopmamak için bile ölene kadar okumayı düşünüyorum. Bugün böyleydi. Evdeyken de canım ne yapmak istiyorsa onu yapıyorum. Bir rutinim yok.
0
dissendium
(16.06.17)
cok ozluyorum
sigara iciyorum
kapanis

daha literal cevap: film, aylaklik, aksama dogru kahvalti, film, aylaklik, film, uyku
1 ev arkadasim var
0
hjarteblod
(16.06.17)
Uyanış
Varoluş sancısı
Uyuma

Onun dışında bi gece bi gündüz çalıştığım için bir günüm bir günümü tutmuyor. Bugün çalışmıyordum mesela, arkadaşlarla oturduk biraz, biraz da bir şeyler okudum derken geçti zaman.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(16.06.17)
şu ara gerçekten hiçbir şey yapmıyorum ya. yaz geldiği için iş bitti sayılır, temmuz başına kadar bir şey gelmez muhtemelen. ramazan dolayısıyla evdeki herkes ölü, onlarla da bir şey yapamıyorum. gün içinde kız arkadaşımla konuşuyorum, bu taraflara gelecek olursa buluşuyoruz. reddit'te takılıyorum, duyuru'da ve sözlükte kavga çıkarıyorum, müzik dinliyorum, üşenmezsem arada kitap okuyorum falan. birader nhl 09'u kurmuş, bu ara sürekli onda maç yapıyoruz. bugün o chicago'yu aldı ben toronto oldum, best of seven seri yaptık, 4-2 tokatladım eşşoleşşeği. sahurdan sonra da isveç ya da rusya ligi'nde kapışacağız, yatmadan önce 4-5 sopa darbesi daha vurayım huhohaha.

ramazan bittikten sonra da bol bol basketbol oynarız diye düşünüyorum. anneme ingilizce çalıştıracağım bir de. tahtamız, kalemlerimiz, kitaplarımız falan her şey hazır. şu ara vakti olmuyor, işten geliyor zaten yemekle uğraşıyor. ağustos'a kadar böyle sığır gibi yaşayacağım, sonrasında okul taşınma derken standart öğrenci hayatına dönerim. okula giderim, buz hokeyi izlerim, arkadaş bulursam basket-tenis oynarım, çalışırım falan öyle yani.

bugün mesela gece 5 gibi yatarım diye düşünüyorum. uyandıktan sonra ne yapacaksın dersen hiçbir planım yok. eurosport üyeliğim var aslında, stuttgart'ta bir turnuva var, tenis izlerim belki. sonra yine biraderle hokey kapışırım. gerisini bilmiyom. o kadar uzun vadeli plan yapabilsem zaten anasının "OĞLUM SENİN OKULUN NE ZAMAN BAŞLIYO, GİTSENE SEN" dediği bir sığır parçası değil de ceo falan olurum yahu.
0
der meister
(16.06.17)
Haftaiçi her sabah 8 de servisle işe gidiyorum. Ofise çıkmadan alt kattaki kafeye uğruyorum kahvaltı yapıyorum 10:00. Ofise çıkana kadar 10:30. Bi kahve yapıp içeyim 11:00. Üstüme çeki düzen vereyim 12:00. Yemeğe çıkalım, dönüş 14:00. Bişeyler mi içsem acaba 15. Ah yapılacak işlerim vardı! Neyse sonra, servise yetişmeliyim.. çok yoğun çalışıyorum çok.
0
soyut park
(16.06.17)
bugün normalde 13:30'a kurmuştum saati ama 12'ye doğru arkadaşımın telefonuyla uyandım. yarım saat onunla konuştuk. yataktan kalktım. kediyle yuvarlandım bir süre. ardından 1 saate yakın yoga hareketleri, esneme vs yaptım bir radyo programının kaydını dinlerken. 13:40 civarı cilic-tipsarevic maçı başladı, yemekle beraber onu izledim. ardından potomok chingis khana diye bir film izledim. çok iyiydi. izlediğim en iyi rus sessiziydi herhalde. onunla ilgili birkaç yorum okudum. sonra bir-iki forumda vakit öldürdüm. 7:40 falandı koşuya çıktım. 9'u geçiyordu anamlara geldim. duş aldım, kedilerle oynaştım, yemek yedim onlarda. sonra eve geldim. kendime tahdit koymuştum tek başımayken haftada bir cuma/cumartesi içeceğim diye ama dayanamadım, bugün de ucuz şarap açtım. onu içerken 2 tane laurel-hardy kısası izledim. iyi değillerdi o kadar. şimdi de uyumayı beklerken internette geziniyorum.

yarın için de 12'ye kurdum saati. vikhlyantseva'nın maçı var. onu izlerken esneme falan yaparım. sonra yemek yer çıkıp boğaz'da yürürüm 2 saat civarı. ağırlık kaldırıp indirmeye başladım yeniden. ağırlık dediğim de maks 35 kilo. akşam 7'de auger-aliassime'le casper ruud'un maçı var, onu izlerken işte çeşitli psikopat hareketler ve indirip kaldırma yapmayı planlıyorum. sırada 2 rus sessizi var. aralarda da onlardan birini (belki ikisini) izlerim. bir de uzun zamandır ertelediğim bir e-mail vardı. gece de (rakıya uygun bir şeyler hazırlayamazsam) kaçak viski içip onu cevaplamayı planlıyorum.

yalnız yaşıyorum (zaten faaliyetlerin acınasılığından anlaşılmıştır). birileriyle buluşmadığım, bir etkinlik olmayan zamanlar aşağı-yukarı böyle geçiyor. en fazla kitap okuma, yazları yüzme, kırk yılın başı da tenis falan ekleniyor artı olarak.
0
misterturist
(16.06.17)
haftaiçi: sabah kalkış - iş - öğle yemeği - iş - eve dönüş - spor - duş - yemek - kitap/dizi - kapanış
0
eindaclub
(16.06.17)
(14)

"yarın"ı nasıl telaffuz ediyorsunuz?

m e b
1. yaarın (a'yı uzatarak)2. yarın. (uzatmadan)doğrusunu biliyorum ama ben genelde uzatıyorum. uzatanlar tuhaf geliyor mu onları dinlerken?
1. yaarın (a'yı uzatarak)
2. yarın. (uzatmadan)

doğrusunu biliyorum ama ben genelde uzatıyorum. uzatanlar tuhaf geliyor mu onları dinlerken?
0
m e b
(15.06.17)
2
0
basond
(15.06.17)
Algim kaydi, nasil telaffuz ettigimi unuttum. Uzatarak soyluyor da olabilirim, uzatmadan da ama tuhaf gelmez uzatan.
0
yuzır
(15.06.17)
2
0
angelus
(15.06.17)
Dogrusu 2. Tuhaf geliyor.
0
hrskrs
(15.06.17)
Bazen öyle bazen böyle.
0
[GODDARD]
(15.06.17)
yuzır +1, ikisini de söylüyorum gibi geldi. muhtemelen öyle ya, karışık kullanıyorum.

tahin, pide; bunları uzatarak söylemeye alışmışım asıl, dalga geçiyorlar dikkat etmeyip uzatınca :(
0
baba jo
(15.06.17)
2
0
tahin pekmez yoğurt
(15.06.17)
iki şekilde de kullanıyorum. dolayısıyla uzatıldığında tuhaf gelmiyor.
0
filteria
(15.06.17)
Uzatmadan
0
aquarium
(15.06.17)
genelde 2 ama nadiren uzuyor anlamadığım sebeplerden ötürü.
0
floydian
(15.06.17)
2
0
hayirsiz
(15.06.17)
1
0
i m cool with that
(15.06.17)
'hayır' ile aynı şekilde.
0
sanrı
(16.06.17)
yavşaklık durumuma göre değişiyor benimki, ikisini de kullanıyorum. ne bileyim ağır aksak konuşuyorsam, aklım başka yerdeyse pekala "yaaarın bakarım" diyebilirim örneğin. daha kısa da söylerim. değişiyor. hangisi doğru bilmiyorum ama bence "yarın" doğrudur.

türkçede bu konuda eksiklik var bence. e'ler kapalı mı okunacak açık mı, bunun işareti yok mesela. tamam biz duyduğumuz için konuşuyoruz da yabancı bilemiyor mesela, %100 net değil kural. benzer şekilde "mide" kelimesi var örneğin. ben buna "mide" diyen kimseyi görmedim, her yerde "miğde" olarak telaffuz ediliyor. devletin buna bi' şey yapması lazım. mesela ukraynalıların iki tane noktalı i harfi var bildiğimiz normal i'nin yanında. yi diye okunuyor. o tarz bi' şey bizde de olabilir belki. ne biliyim.
0
der meister
(16.06.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.