edit: buradaki özne ben değilim diye sonradan eklemişsin, ben yazarken allahıma yoktu o. ben sensindir diye düşünüp ona göre şeyaptımdı.
"otuzlu yaşlarında ya da yirmilerin sonlarında olmayan şerefsizler yazmasın" demediğin için çok yakında 23'ü dolduracak bir zırtapoz olarak yazıyorum,
ülkenin şu anki durumunu, bildiğim kadarıyla senin durumunla da birleştirecek olursam, ben bu riski alıp ülkeden kaçardım. seni daima çalışkan biri olarak gördüm, yanılmıyorsam halihazırda evropa vatandaşlığın da var zaten. hatta bir dakika ya, sen niye hala burada saygın iş kurulu düzen falan deyip duruyorsun ki, niye gitmiyorsun? orada da düzen kurulur, orada da yaşanır. düzen kurana, dil öğrenene kadar geçen süreçte yatağına bağlı vaziyette kalmayacaksın ki. öyle veya böyle hayat yine akacak, buradaki gibi olmasa bile yine yaşayacaksın.
ben yurtdışında yaşamayı kısa süreli olsa da tecrübe ettim. ne kadar ağır gelebileceğini, tatile gitmekten ne kadar farklı olduğunu gördüm. yine de bir avrupa ülkesinde yaşama şansım olsa bugün arkama bile bakmadan giderim.
bu ülke, hele ki genç bir kadın için, hiç güzel değil. ben senin avrupa görmüş bir insan olarak buraya nasıl bu kadar bağlandığını da hiç anlamıyom zaten. ben olsam giderim. hani klasik "o dönemin şartlarında değerlendirmek lazım" geyiği var ya... sen de gittiğin ülkenin şartlarına göre değerlendir kendini.
türkiye'de asgari ücretle çalışacak olsam, annesiyle yaşamak zorunda olan top sakallı teknosa çalışanı olurdum. ne geleceğim, ne gerçekleştirebileceğim hayallerim, ne de düzgün bir yaşantım olurdu. kendi adıma konuşuyorum, başkası pekala yardırıp gidebilir.
öte yandan almanya'da asgari ücretle çalışacak olsam muhtemelen yurtdışı tatilleri yapabilecek, işe bisikletle falan gidebilecek, netto kasiyeri olduğum için toplumda boş beleş adam muamelesi görmeden sakin sakin yaşayabilecektim. ben bu yüzden evropa'da yaşam için (almanya-fransa gibi ülkeler için söylüyorum) birkaç adım geri gelmeye razı gelirdim. evet biliyorum insan her yerde aynı, almanya da öyle cennet değil ve asgari ücretle çalışan bir yabancı olarak insanların bana bayılmayacağını biliyorum ama sonuç olarak kötü değil işte ya. değil yani bence.
ben rus dili edebiyatı okuyorum çünkü çok istediğim halde avrupa'ya gidemiyorum. bu yüzden rus hükümetine çalışıp avrupa'nın birlik ve beraberliğini bozmak, hansgillere falan nükleer bomba atmak istiyorum. tamam rusya'yı ve rusları gönülden severim ama motivasyonlarımın başında avrupa'yı bozmak geliyor. evet. ya benimsin ya kara toprağın çünkü.
git fraise, git. iki yıl oldu galiba, soruyorsun. git. valla git ya.
çok üzüldüm biraz sevineyim,
www.youtube.com