bedrozan
Biraz önce turgut uyar'a ait bir siir paylastim, pek beğenilmedi.Burada da onerebileceğiniz, çok beğendiğiniz şiirler varsa yazar misiniz ?Sadece ismini yazsanız da olur.
Biraz önce turgut uyar'a ait bir siir paylastim, pek beğenilmedi.
Burada da onerebileceğiniz, çok beğendiğiniz şiirler varsa yazar misiniz ?
Sadece ismini yazsanız da olur.
Burada da onerebileceğiniz, çok beğendiğiniz şiirler varsa yazar misiniz ?
Sadece ismini yazsanız da olur.
0
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
Ne kapanan kapılar,
Ne yıldız kayması gecede,
Ne ceplerde tren tarifesi,
Ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
Duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.
Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde
Kendi sesiyle silinmek.
Birdenbire büyümesi
Gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun.
İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi
Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde.
Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin.
Parmaklarını sözüne pınar edememek
Uzaklarda bir adamın üşümesi bir kadın dağlara daldıkça.
Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan
Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun.
Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması
Ayrılık yağmurdan vazgeçiş, sudan üşüme
Yalnızca gölge vermesi ağaçların
İyiliğin küfre dönmesi ayrılık.
Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya
Başını alıp gitmek gibi bir geri dönüş
İki adımından birisi insanın, sevincin kundakçısı,
Hüznün arması, süren korkusu inceliğin.
Ayrılık, o küçük ölüm!
Usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.
Şimdi anlıyor musun gidişinin neden ayrılık olmadığını,
Bir yaprak düşmesi kadar ancak, acısı ve ağırlığı olduğunu.
Bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını.
Boşluğa bir boşluk katmadığını, kar yağdırmadığını yaz ortasında....
Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından kalkıp ağzını yıkadığında başlamıştı.
Ben bulutları gösterirken,
“Bulmacanın beş harfli bir yemek sorusuna” yanıt aramanla halkalanmış,
“Aşkın şarabının ağzını açtım, yar yüzünden içti murt bende kaldı”
Türküsü tenimde düğümlenirken, odadan çıkışınla yolunu tutmuş,
Dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını kenara itip,
“Bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı?”
Dediğinde varacağı yere varmıştı çoktan.
Ne mi yapacağım bundan sonra?
Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce.
Şiir okumayacağım bir süre,
Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim.
Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım
Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında
Gençliğimi anımsamak için.
Emekli kahvehanelerinde yaşlılarla konuşarak,
Sonumu görmeye çalışacağım.
Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce solsun diye.
İçinde ay ışığı, iğde kokusu ve begonvil bulunan
Tüm resimleri duvarlardan indireceğim
Mican türküsünü asacağım yerlerine.
Falcı kadınlara inanmayacağım artık
Trafik polislerine adres sormayacağım.
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye.
Fesleğenden başka bir çiçek
Koymayacağım penceremin önüne.
Büyük kentlerin varoşlarında çırpınan
Üç milyon yurtsuza evimi açacağım.
Nerde bir kayıp, bir faili meçhul varsa
Bıraktığı acının yanına resmini asacağım.
Şaşırma! Yetimi korumak için
Yeni aşklar bulacağım kendime.
Ne yapacağımı sanıyorsun ki?
Tenin tenime bu kadar sinmişken,
Ömrüm azala azala akarken önümde,
Gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime,
Bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
Şükrü erbaş
Ne araya yolların girmesi,
Ne kapanan kapılar,
Ne yıldız kayması gecede,
Ne ceplerde tren tarifesi,
Ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
Duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.
Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde
Kendi sesiyle silinmek.
Birdenbire büyümesi
Gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun.
İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi
Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde.
Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin.
Parmaklarını sözüne pınar edememek
Uzaklarda bir adamın üşümesi bir kadın dağlara daldıkça.
Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan
Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun.
Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması
Ayrılık yağmurdan vazgeçiş, sudan üşüme
Yalnızca gölge vermesi ağaçların
İyiliğin küfre dönmesi ayrılık.
Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya
Başını alıp gitmek gibi bir geri dönüş
İki adımından birisi insanın, sevincin kundakçısı,
Hüznün arması, süren korkusu inceliğin.
Ayrılık, o küçük ölüm!
Usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.
Şimdi anlıyor musun gidişinin neden ayrılık olmadığını,
Bir yaprak düşmesi kadar ancak, acısı ve ağırlığı olduğunu.
Bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını.
Boşluğa bir boşluk katmadığını, kar yağdırmadığını yaz ortasında....
Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından kalkıp ağzını yıkadığında başlamıştı.
Ben bulutları gösterirken,
“Bulmacanın beş harfli bir yemek sorusuna” yanıt aramanla halkalanmış,
“Aşkın şarabının ağzını açtım, yar yüzünden içti murt bende kaldı”
Türküsü tenimde düğümlenirken, odadan çıkışınla yolunu tutmuş,
Dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını kenara itip,
“Bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı?”
Dediğinde varacağı yere varmıştı çoktan.
Ne mi yapacağım bundan sonra?
Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce.
Şiir okumayacağım bir süre,
Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim.
Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım
Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında
Gençliğimi anımsamak için.
Emekli kahvehanelerinde yaşlılarla konuşarak,
Sonumu görmeye çalışacağım.
Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce solsun diye.
İçinde ay ışığı, iğde kokusu ve begonvil bulunan
Tüm resimleri duvarlardan indireceğim
Mican türküsünü asacağım yerlerine.
Falcı kadınlara inanmayacağım artık
Trafik polislerine adres sormayacağım.
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye.
Fesleğenden başka bir çiçek
Koymayacağım penceremin önüne.
Büyük kentlerin varoşlarında çırpınan
Üç milyon yurtsuza evimi açacağım.
Nerde bir kayıp, bir faili meçhul varsa
Bıraktığı acının yanına resmini asacağım.
Şaşırma! Yetimi korumak için
Yeni aşklar bulacağım kendime.
Ne yapacağımı sanıyorsun ki?
Tenin tenime bu kadar sinmişken,
Ömrüm azala azala akarken önümde,
Gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime,
Bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
Şükrü erbaş
0
üçüncü şahsın şiiri.
lisede aşık olduğum kızın sevgilisi vardı. edebiyat dersinde bu şiiri gördük. o zaman yaşadıklarımı bir ben bilirim. ulan öyle bi acı yok. sonra sevgilim terk etti, neredeyse intihar edecektim falan ama yine o kadar acımadı biliyo musun. bu üçüncü şahsın şiiri çok koymuştu, adeta belamı skmişti. pek şiir okuyan, seven, bilen biri değilim zaten; belki çok daha iyileri vardır ama benim için "punch line" aha da bu şiirdir. adamın iflahını skertiyor affedersin. muazzam yav. bak yine duygulandım.
lisede aşık olduğum kızın sevgilisi vardı. edebiyat dersinde bu şiiri gördük. o zaman yaşadıklarımı bir ben bilirim. ulan öyle bi acı yok. sonra sevgilim terk etti, neredeyse intihar edecektim falan ama yine o kadar acımadı biliyo musun. bu üçüncü şahsın şiiri çok koymuştu, adeta belamı skmişti. pek şiir okuyan, seven, bilen biri değilim zaten; belki çok daha iyileri vardır ama benim için "punch line" aha da bu şiirdir. adamın iflahını skertiyor affedersin. muazzam yav. bak yine duygulandım.
0
Can evindeki yerim hiç kolay dolmayacak
Bakışını terk eden umudun olacağım
Hiç bir gün mutluluğun dört dörtlük olmayacak
Evlat acısı gibi içinde kalacağım
Seni geçilmez gören gönül gücünü yendim
Vuslatından ziyade hasretini beğendim
Sabrımla sarf ettiğin saadet sermayendim
Kıymet körü kalbini kırıp kaybolacağım
Desende bu sevdayı başımdan savmalıyım
Yeniden sevilmeli yeniden sevmeliyim
Gözlerine nakışlı gönlüne dövmeliyim
Seni hep hasretimin hapsinde bulacağım
Ne bir dost ne bir ahbap yerimi tutmayacak
Ne bir söz ne bir sohbet seni avutmayacak
Durmadıkça yüreğin beni unutmayacak
Gözlerinden en tatlı uykunu çalacağım
Adını anmayacak kapını çalmayacak
Bana yükseldi gönlüm sana alçalmayacak
Gözyaşımın katresi sana kar kalmayacak
Faiziyle ödetip hıncımı alacağım
Hainin sonu hüsran hani dil -şad olunan
Çileni doldurmayan eksiğin kalacağım
Kıyamete kırk kala gelmesi vaat olunan
Şefaat beklediğin mesihin olacağım
Bakışını terk eden umudun olacağım
Hiç bir gün mutluluğun dört dörtlük olmayacak
Evlat acısı gibi içinde kalacağım
Seni geçilmez gören gönül gücünü yendim
Vuslatından ziyade hasretini beğendim
Sabrımla sarf ettiğin saadet sermayendim
Kıymet körü kalbini kırıp kaybolacağım
Desende bu sevdayı başımdan savmalıyım
Yeniden sevilmeli yeniden sevmeliyim
Gözlerine nakışlı gönlüne dövmeliyim
Seni hep hasretimin hapsinde bulacağım
Ne bir dost ne bir ahbap yerimi tutmayacak
Ne bir söz ne bir sohbet seni avutmayacak
Durmadıkça yüreğin beni unutmayacak
Gözlerinden en tatlı uykunu çalacağım
Adını anmayacak kapını çalmayacak
Bana yükseldi gönlüm sana alçalmayacak
Gözyaşımın katresi sana kar kalmayacak
Faiziyle ödetip hıncımı alacağım
Hainin sonu hüsran hani dil -şad olunan
Çileni doldurmayan eksiğin kalacağım
Kıyamete kırk kala gelmesi vaat olunan
Şefaat beklediğin mesihin olacağım
0
yeni dunya duzeni
2 ay süreyle bir proje kapsamında bu 2 şehirden birinde kalacağım fakat kararsız kaldım.moldovada hayat burdan daha ucuz ama turistik olarak neredeyse boş ama kral gibi yaşarsın,portekizde hayat da bir o kadar pahalı ama turistik olarak çok zengin, gez gez bitmez deniyorinanılmaz arada kaldım. sizce
2 ay süreyle bir proje kapsamında bu 2 şehirden birinde kalacağım fakat kararsız kaldım.
moldovada hayat burdan daha ucuz ama turistik olarak neredeyse boş ama kral gibi yaşarsın,
portekizde hayat da bir o kadar pahalı ama turistik olarak çok zengin, gez gez bitmez deniyor
inanılmaz arada kaldım. sizce ne yapsam?
moldovada hayat burdan daha ucuz ama turistik olarak neredeyse boş ama kral gibi yaşarsın,
portekizde hayat da bir o kadar pahalı ama turistik olarak çok zengin, gez gez bitmez deniyor
inanılmaz arada kaldım. sizce ne yapsam?
0
valla evden çıkmayacak olsam bile portekiz'i seçerdim ben, moldova ne allaşkına. bunu doğu avrupa hastası birisi olarak söylüyorum.
0
portekiz'de hayat pahali degil, ozellikle diger eu ulkelerine gore cok cok ucuz.
gondomar dediginiz porto gondomar mi guimaraes gondomar mi?
ozellikle porto gondomar ise, o kadar yakin ki porto'da kalip her gun trenle bile gidip gelebilirsiniz. kesinlikle portekiz. 2 ayda da butun ulkeyi karis karis gezersiniz.
guimaraes gondomar ise paraniz yoksa, gezemeyecekseniz, moldova.
gondomar dediginiz porto gondomar mi guimaraes gondomar mi?
ozellikle porto gondomar ise, o kadar yakin ki porto'da kalip her gun trenle bile gidip gelebilirsiniz. kesinlikle portekiz. 2 ayda da butun ulkeyi karis karis gezersiniz.
guimaraes gondomar ise paraniz yoksa, gezemeyecekseniz, moldova.
0
tel tokasini duzelten samuray
Merhabalar!Başlıkta da gördüğünüz üzere, yakın zamanda yurt dışına çıkıp kısa sürede de dönecek olan sözlük yazarlarına hitaben bir sorum, daha doğrusu bir isteğim olacak: Acaba giden herhangi bir kullanıcı, gittiği bir ülkeden bir anahtarlık getirebilir mi mümkünse?Çok eskiden beri, Edirne'nin ötes
Merhabalar!
Başlıkta da gördüğünüz üzere, yakın zamanda yurt dışına çıkıp kısa sürede de dönecek olan sözlük yazarlarına hitaben bir sorum, daha doğrusu bir isteğim olacak: Acaba giden herhangi bir kullanıcı, gittiği bir ülkeden bir anahtarlık getirebilir mi mümkünse?
Çok eskiden beri, Edirne'nin ötesine geçip uzun süreli olmasa da gezmeye, hatıra barındıran bir şeyler ile dönmeye çok özendim. Eğitim hayatım boyunca sürekli öğrenci değişim programları ve yardımcı olabilecek aracılar ile durumu çok zorladım fakat maddi durumun izin vermemesi ile bir türlü gerçekleşmedi bu hikâye.
Şimdi de hem okul hem iş aynı anda gidiyor, başka şeylere zaman kalmasa da; maddi durum nispeten daha tutarlı fakat babamın vefatı sonrasında ailemi bırakıp değil havalimanına, şehir dışına dahi çıkmam mümkün değil. Üzerinden belli bir zaman geçmesine rağmen hâlâ durumu kabullenmiş değiller, dolayısıyla artık elverişli olan şartların da bir anlam ifade etmemesi söz konusu. İdare etmem gereken bir hane halkı dururken olmuyor ne yazık ki, istesem de olmuyor. Örneğin eğitim için çıkmayı önerdiğimde de mesela, kabul edilmiyor.
Öğrenci değişim programları ile yurt dışına çıkan, hostes olan arkadaşlarımdan da rica ettim fakat unuttular hep. Bir kez istedim, unuttular; ikinciye istemek unuttuklarını yüzlerine vurmak gibi olur diye tekrar soramıyorum da onlara. Ayıp olmasın şimdi. Az çok bu anlamda hareketli bir yer olduğundan Ekşi Duyuru geldi aklıma.
Direkt bir alışveriş sitesinden temini de mümkün fakat onun bir anlamı kalmıyor, birinin beraberinde getirmesinin yanında.
Herhangi bir şekilde ücretini karşılamak kaydıyla, küçük bir anahtarlık getirebilecek olan var mıdır acaba?
Güncelleme: Duyuru yukarıya çıkıp turuncu falan oldu, yanlış bir şey yaptıysam veya çiğnediğim bir kural varsa eğer özür dilerim, silebilirim duyuruyu da.
2. güncelleme: devilred rumuzlu kullanıcı uyardı sağ olsun, sakıncalı bir durum değilmiş bu; konudan benim gibi uzak olan kullanıcılar görsün diye bırakayım hiç değilse düzeltmeleri.
3. güncelleme: Bu duyuru üzerinden cevap veren ya da mesaj vasıtasıyla ulaşan, düşündüklerini paylaşıp küçük bir anahtarlıktan çok daha ciddi şeyleri öneren; hâlâ güzel olan bir şeylerin varlığını hatırlatan der meister, bir nick var benden iceri, kassiopeia, icim urperiyor, antikitleruhlu, devilred, gencliginde metalci dovmus hikmet amca, speranza, nickimin hakkini veremedim, dene, beyaztenlikiz, aychovsky, tiny penny, kaymaktutmayansicaksut, gilbeys, fraise, sarlatan, cakabo, peggy, sannora, chitosan, loae haled, opucuk baligi, runfor, monsieur turti, aliza, elorelia, orpheus, eliminhamurubeniboguyor, oligomer, murtiii, kurcalamabozarsin, domates yiyom, hasmetizm 2046, ananiyimioguz, ruhu sarisin, yadigar, murtiii ve high hopes of the sozluk rumuzlu tüm kullanıcılara sonsuz teşekkürler. İyi ki varsınız efendim!
4. güncelleme: mayeskuel rumuzlu kullanıcının şüphesi, daha önceki tecrübelerine nazaran verdiği bir tepki olabilir gayet. Duyuruyu paylaşmadan önce, "Birkaç kullanıcı cevap verirse mutlu olurum." diye bir düşüncem vardı; açıkçası böyle bir geri dönüş alacağımı da tahmin etmiyordum; bir şekilde destek olan tüm kullanıcılara ve öne çıkararak kullanıcıların yardımcı olmasına destek olan site yönetimine de tekrar teşekkürler. Ancak ticarete dökülecek bir şey olsa, bu şekilde niyetimi belirtip söylerdim en baştan; neden manevi değeri maddi değerinden fazlaca öne çıkacak bir şeyden gelir elde etmek için böyle bir kılıf kullanayım? Ekşi Sözlük yazarı olmama rağmen Ekşi Duyuru hakkında çok fazla bir fikrim yok ayrıca; sadece yardıma ihtiyacım olan konularda kullandığım, keza bildiğim bir şey oluyorsa sorulara not düştüğüm, sadece kırmızı işaretli olan kan aranıyor duyurularını başta görüp kalan duyuruların tarihe göre sıralandığını düşündüğüm bir platform zaten. Yaşanılanlar neticesinde şüphelenmek kişinin en doğal haklarından biri ancak insanların biraz mutlu olmasını boğazlarına dizmenin bu haklardan biri olduğunu sanmıyorum. Duyuruyu silmem için hiçbir sebep yok, bu kadar güzel insanların her zaman hatırlanması amacıyla elimden geldiği kadar saklayacağım fakat daha önemli duyuruların yukarıda kalması hususunda da söz konusu kullanıcıya hak veriyorum; nasıl olduğunu bilmediğim üzere yukarıya çıkartıldığı gibi yine nasıl olacağını bilmediğim şekilde diğer duyuruların arasına inmesi daha uygun olacaktır. Kullanıcıların birbirleriyle karşı karşıya gelmesinden daha önemli değil zira.
5. güncelleme: Sizlerden gelen paketleri açmak, her seferinde biraz daha mutlu etti. Bir insanın ne kadar uzun süre gülebileceğini, her bir hediyede bir kez daha tecrübe ettim. Yazdığınız notlar, insanın içini umutla ve mutlulukla doldururken gözlerin dolmasını engellemek mümkün olmadı; iyi ki de olmadı.
elorelia, dene ve kardeşi, kurcalamabozarsin ve kardeşi, speranza, antikitleruhlu, cakabo, sannora, monsieur turti, eliminhamurubeniboguyor, beyaztenlikiz, nickimin hakkini veremedim, aliza, peggy, yadigar, icim urperiyor, murtiii, tiny penny ve high hopes of the sozluk sayesinde; şöyle bir şey çıktı ortaya:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Duyuruyu buraya koymadan önce çok çeliştim, zira gerçekten çok önemli bir hadise olarak gelmedi bana da. Fakat geri dönüşler, aslında çok güzel insanlarla etrafımızın sarılı olduğunu yüzüme öyle bir çarptı ki; yaptığımdan en ufak bir pişmanlık duymadım. Anahtarlıklar, magnetler, İngiltere'den çaylar, Mısır'dan buraya kadar gelen kum, broşlar, rozetler, harita, bardak altlığı ve Marteniçka dahil olmak üzere, bunların yanında hepsinden de kıymetli ve yanımdan ayırmadığım bir sürü not geldi sizlerden. Eğer ben gidip bizzat bunları alsaydım; bu kadar güzel bir hikayeye, bu kadar güzel insanlarla tanışmama, bu kadar umut verici bir olayın insanlara iletilmesine hiçbir zaman erişemeyecektim.
Söylenecek çok fazla şey var ama yeterli sözcük maalesef yok sanırım. Herkese çok çok teşekkür ederim. Sırayla, döndüre döndüre hediyelerinizi kullanıyorum ve ömrüm yettiğince de kullanacağım. İyi ki varsınız, bu duyuruyu görüp katkıda bulunan ve fikri ile yanımda olan herkes!
Sahi, anahtarlık an itibariyle 410 gram çekiyor ve gerçekten güzel bir şey çıktı ortaya :)
Başlıkta da gördüğünüz üzere, yakın zamanda yurt dışına çıkıp kısa sürede de dönecek olan sözlük yazarlarına hitaben bir sorum, daha doğrusu bir isteğim olacak: Acaba giden herhangi bir kullanıcı, gittiği bir ülkeden bir anahtarlık getirebilir mi mümkünse?
Çok eskiden beri, Edirne'nin ötesine geçip uzun süreli olmasa da gezmeye, hatıra barındıran bir şeyler ile dönmeye çok özendim. Eğitim hayatım boyunca sürekli öğrenci değişim programları ve yardımcı olabilecek aracılar ile durumu çok zorladım fakat maddi durumun izin vermemesi ile bir türlü gerçekleşmedi bu hikâye.
Şimdi de hem okul hem iş aynı anda gidiyor, başka şeylere zaman kalmasa da; maddi durum nispeten daha tutarlı fakat babamın vefatı sonrasında ailemi bırakıp değil havalimanına, şehir dışına dahi çıkmam mümkün değil. Üzerinden belli bir zaman geçmesine rağmen hâlâ durumu kabullenmiş değiller, dolayısıyla artık elverişli olan şartların da bir anlam ifade etmemesi söz konusu. İdare etmem gereken bir hane halkı dururken olmuyor ne yazık ki, istesem de olmuyor. Örneğin eğitim için çıkmayı önerdiğimde de mesela, kabul edilmiyor.
Öğrenci değişim programları ile yurt dışına çıkan, hostes olan arkadaşlarımdan da rica ettim fakat unuttular hep. Bir kez istedim, unuttular; ikinciye istemek unuttuklarını yüzlerine vurmak gibi olur diye tekrar soramıyorum da onlara. Ayıp olmasın şimdi. Az çok bu anlamda hareketli bir yer olduğundan Ekşi Duyuru geldi aklıma.
Direkt bir alışveriş sitesinden temini de mümkün fakat onun bir anlamı kalmıyor, birinin beraberinde getirmesinin yanında.
Herhangi bir şekilde ücretini karşılamak kaydıyla, küçük bir anahtarlık getirebilecek olan var mıdır acaba?
Güncelleme: Duyuru yukarıya çıkıp turuncu falan oldu, yanlış bir şey yaptıysam veya çiğnediğim bir kural varsa eğer özür dilerim, silebilirim duyuruyu da.
2. güncelleme: devilred rumuzlu kullanıcı uyardı sağ olsun, sakıncalı bir durum değilmiş bu; konudan benim gibi uzak olan kullanıcılar görsün diye bırakayım hiç değilse düzeltmeleri.
3. güncelleme: Bu duyuru üzerinden cevap veren ya da mesaj vasıtasıyla ulaşan, düşündüklerini paylaşıp küçük bir anahtarlıktan çok daha ciddi şeyleri öneren; hâlâ güzel olan bir şeylerin varlığını hatırlatan der meister, bir nick var benden iceri, kassiopeia, icim urperiyor, antikitleruhlu, devilred, gencliginde metalci dovmus hikmet amca, speranza, nickimin hakkini veremedim, dene, beyaztenlikiz, aychovsky, tiny penny, kaymaktutmayansicaksut, gilbeys, fraise, sarlatan, cakabo, peggy, sannora, chitosan, loae haled, opucuk baligi, runfor, monsieur turti, aliza, elorelia, orpheus, eliminhamurubeniboguyor, oligomer, murtiii, kurcalamabozarsin, domates yiyom, hasmetizm 2046, ananiyimioguz, ruhu sarisin, yadigar, murtiii ve high hopes of the sozluk rumuzlu tüm kullanıcılara sonsuz teşekkürler. İyi ki varsınız efendim!
4. güncelleme: mayeskuel rumuzlu kullanıcının şüphesi, daha önceki tecrübelerine nazaran verdiği bir tepki olabilir gayet. Duyuruyu paylaşmadan önce, "Birkaç kullanıcı cevap verirse mutlu olurum." diye bir düşüncem vardı; açıkçası böyle bir geri dönüş alacağımı da tahmin etmiyordum; bir şekilde destek olan tüm kullanıcılara ve öne çıkararak kullanıcıların yardımcı olmasına destek olan site yönetimine de tekrar teşekkürler. Ancak ticarete dökülecek bir şey olsa, bu şekilde niyetimi belirtip söylerdim en baştan; neden manevi değeri maddi değerinden fazlaca öne çıkacak bir şeyden gelir elde etmek için böyle bir kılıf kullanayım? Ekşi Sözlük yazarı olmama rağmen Ekşi Duyuru hakkında çok fazla bir fikrim yok ayrıca; sadece yardıma ihtiyacım olan konularda kullandığım, keza bildiğim bir şey oluyorsa sorulara not düştüğüm, sadece kırmızı işaretli olan kan aranıyor duyurularını başta görüp kalan duyuruların tarihe göre sıralandığını düşündüğüm bir platform zaten. Yaşanılanlar neticesinde şüphelenmek kişinin en doğal haklarından biri ancak insanların biraz mutlu olmasını boğazlarına dizmenin bu haklardan biri olduğunu sanmıyorum. Duyuruyu silmem için hiçbir sebep yok, bu kadar güzel insanların her zaman hatırlanması amacıyla elimden geldiği kadar saklayacağım fakat daha önemli duyuruların yukarıda kalması hususunda da söz konusu kullanıcıya hak veriyorum; nasıl olduğunu bilmediğim üzere yukarıya çıkartıldığı gibi yine nasıl olacağını bilmediğim şekilde diğer duyuruların arasına inmesi daha uygun olacaktır. Kullanıcıların birbirleriyle karşı karşıya gelmesinden daha önemli değil zira.
5. güncelleme: Sizlerden gelen paketleri açmak, her seferinde biraz daha mutlu etti. Bir insanın ne kadar uzun süre gülebileceğini, her bir hediyede bir kez daha tecrübe ettim. Yazdığınız notlar, insanın içini umutla ve mutlulukla doldururken gözlerin dolmasını engellemek mümkün olmadı; iyi ki de olmadı.
elorelia, dene ve kardeşi, kurcalamabozarsin ve kardeşi, speranza, antikitleruhlu, cakabo, sannora, monsieur turti, eliminhamurubeniboguyor, beyaztenlikiz, nickimin hakkini veremedim, aliza, peggy, yadigar, icim urperiyor, murtiii, tiny penny ve high hopes of the sozluk sayesinde; şöyle bir şey çıktı ortaya:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Duyuruyu buraya koymadan önce çok çeliştim, zira gerçekten çok önemli bir hadise olarak gelmedi bana da. Fakat geri dönüşler, aslında çok güzel insanlarla etrafımızın sarılı olduğunu yüzüme öyle bir çarptı ki; yaptığımdan en ufak bir pişmanlık duymadım. Anahtarlıklar, magnetler, İngiltere'den çaylar, Mısır'dan buraya kadar gelen kum, broşlar, rozetler, harita, bardak altlığı ve Marteniçka dahil olmak üzere, bunların yanında hepsinden de kıymetli ve yanımdan ayırmadığım bir sürü not geldi sizlerden. Eğer ben gidip bizzat bunları alsaydım; bu kadar güzel bir hikayeye, bu kadar güzel insanlarla tanışmama, bu kadar umut verici bir olayın insanlara iletilmesine hiçbir zaman erişemeyecektim.
Söylenecek çok fazla şey var ama yeterli sözcük maalesef yok sanırım. Herkese çok çok teşekkür ederim. Sırayla, döndüre döndüre hediyelerinizi kullanıyorum ve ömrüm yettiğince de kullanacağım. İyi ki varsınız, bu duyuruyu görüp katkıda bulunan ve fikri ile yanımda olan herkes!
Sahi, anahtarlık an itibariyle 410 gram çekiyor ve gerçekten güzel bir şey çıktı ortaya :)
0
sadece tek bir yerden mi istiyorsunuz? belki her giden bir yerlerden getirir bir suru ani olur size?
eger cok acelesi yoksa ben mart gibi gelecegim, gelirken getiririm.
eger cok acelesi yoksa ben mart gibi gelecegim, gelirken getiririm.
0
Hayır hayır, özellikle bir yerden değil. Herhangi bir yerden. Bir hatıra barındırsın, bir anlamı olsun; yeterli. Teşekkür ederim.
0
abi o kadar naif ve güzel bi dille yazmışsın ki komple şehri üstüne yapasım geldi ya, ben senin yerinde olsam yurtdışına çıkabilmiş herkesten nefret eden, insanların mutluluğundan nem kapan ruh hastası oçun teki olurdum. gerçi çıktığım halde öyleyim. ne güzel adamsın.
ben 11'inde türkiye'ye dönüyorum. getireceğimin sözünü veremiyorum çünkü hem unutkan hem tembelim ama denk gelirsem, sen de istersen eğer kiev'den anahtarlık yahut tabak/çanak vs. getirebilirim. aslında vakit bol ama önümüzdeki 4-5 gün hava inanılmaz kötü olacak diyorlar, ben de şehre bayağı uzağım, bir yerlere çıkabilir miyim, ben çıksam buz tutmadan şehre varabilir miyim, varsam hediyelik eşya dükkanına dalabilir miyim bilemiyorum.
bulabilirsem eğer daha güzel bi şey almaya çalışırım, şahsen anahtarlık veya ona benzer herhangi bi şey asla almıyorum mesela çünkü hem lüzumsuz pahalı hem de tamamen gereksiz, tırt şeyler bana göre. futbol falan seviyosan dinamo kiev-şahtar atkısı dolu mesela öyle bi şey alabilirim ne biliyim.
ben 11'inde türkiye'ye dönüyorum. getireceğimin sözünü veremiyorum çünkü hem unutkan hem tembelim ama denk gelirsem, sen de istersen eğer kiev'den anahtarlık yahut tabak/çanak vs. getirebilirim. aslında vakit bol ama önümüzdeki 4-5 gün hava inanılmaz kötü olacak diyorlar, ben de şehre bayağı uzağım, bir yerlere çıkabilir miyim, ben çıksam buz tutmadan şehre varabilir miyim, varsam hediyelik eşya dükkanına dalabilir miyim bilemiyorum.
bulabilirsem eğer daha güzel bi şey almaya çalışırım, şahsen anahtarlık veya ona benzer herhangi bi şey asla almıyorum mesela çünkü hem lüzumsuz pahalı hem de tamamen gereksiz, tırt şeyler bana göre. futbol falan seviyosan dinamo kiev-şahtar atkısı dolu mesela öyle bi şey alabilirim ne biliyim.
0
O kadar güzel yazmışsın ki anlamı olan bir hediye vermek istedim, eğer yakın zamanda gidersem Bulgaristandan sana marteniçka getireceğim, yurt dışına çıkmayı dilersin belki :)
0
rica ederim. bana ozelden adresinizi vs. atin,biraz gecikir, marti bulur rahat dedigim gibi ama unutmam. (viyana)
0
yok hocam yanlış anlama lütfen, lüzumsuz pahalı derken 2 liralık şeyi 15 liraya ittirdikleri için dedim. demek istediğim, becerebilirsem eğer amacı turist silkelemek olmayan bi yerden çok daha doğal ve yerel bi şey getirmek, ondan şeyaptım. yoksa "ANAHTARLIK PAHALIYMIŞ YAV, 15 LİRA VERİRSEN VERİRİM" diyecek halim yok :)
0
Ben döndüm, fazladan hediye ederim diye almıştım. Adres verirseniz göndermeye calışırım :)
0
Ben çıkmıyorum, dolayısıyla getiremeyeceğim ama dayanamadım, yazmak istiyorum. Ne tatlı dildir bu böyle sahiden, ne kadar naif bir istek, umarım çok çok çok anahtar gelir :)
0
16 şubat'ta italya'dan döneceğim. Teslimat adresi paylaşırsan kargolarım sana. :)
0
anahtarlık değil ama rozet var bende, yollayabilirim istersen 4-5 tane.
0
Ne kadar güzel yazmışsınız! Ben de getiririm ama uzun sürecek, zaman alacak. 4-5 ay sonra uygun olursa, o zaman getireyim. Duyuruyu favorilere attım, gelirken sizinle iletişime geçerim yeniden.
0
ben leyleği havada görengillerdenim, adresini yaz, gönderirim.
mayıs ortasına kadar gideceğim yerler, Fransa, Cezayir, Japonya, Sırbistan.
mayıs ortasına kadar gideceğim yerler, Fransa, Cezayir, Japonya, Sırbistan.
0
Günaydın, yurtdışına çıkmayacağım ama sabah sabah beni inanılmaz mutlu ettiğiniz ve yüzüme gün boyu sabitlenecek gülüşü oturttuğunuz için teşekkür etmek istedim. Sarılasım geldi. Siz nasıl güzel bir insansınız! Dilerim hediyeler bir yana gönlünüzden geçen yere yolunuz düşer.
0
Merhaba :)en de sürekli gidip gelenlerdenim normalde ama şu 4 aylık dönemde kesin giderim diyemiyorum. Gecikmeli kabul ederseniz getirebilirim bir anahtarlık :)
0
Çorbada benim de tuzum bulunsun.
Bu akşam Doha'ya gidiyorum. Toplantılardan fırsat bulup bir anahtarlık getirmeye çalışacağım.
Bu akşam Doha'ya gidiyorum. Toplantılardan fırsat bulup bir anahtarlık getirmeye çalışacağım.
0
İzlanda volkanik taşından ister misiniz? Anahtarlık yapılabilir, delikleri var. Taşı aldığım bölgenin fotosunu da gönderebilirim.
İzlanda'dan taş mı taşıdın diye gülmüşlerdi bana:(
İzlanda'dan taş mı taşıdın diye gülmüşlerdi bana:(
0
20 Şubat'ta döneceğim, Prag, Viyana, ikisinden de getireceğim :) Adres ulaştırabilirseniz ileteyim.
0
Adresinizi bana da mesaj atabilirseniz Berlin'den bir buzdolabi süsü Nisan'da Türkiye'ye geldiğimde size postalanacaktir ;)
0
Interrail grupları var facebookta. Orda paylaşırsan tam olarak istediklerine daha rahat ulaşırsın.
0
duyuruya cevap değil, duyurudaki tatlı ve naif talebe bir cevap da değil maalesef ama...
gezi zamanı sözlükteki bir başlığı aklıma getirdi...
duyuruyu açan arkadaş, duyuruyu yukarılara sabitleyen moderasyon, sıcak cevaplar veren arkadaşlar...
(cinsiyetçi algılamasın kadın yazarlar)
eksisozluk.com
gezi zamanı sözlükteki bir başlığı aklıma getirdi...
duyuruyu açan arkadaş, duyuruyu yukarılara sabitleyen moderasyon, sıcak cevaplar veren arkadaşlar...
(cinsiyetçi algılamasın kadın yazarlar)
eksisozluk.com
0
ben fransa'da yasiyorum, turkiyeye ne zaman gelirim bilmem, adres yollarsan postalarim burdan :)
0
Şubat ortasında dönüyorum. Almanya'dan kesin getiririm. Eğer gidersem Belçika-Fransa veya Danimarka'dan da getiririm.
0
Bi kontrol etmem lazım ama Bulgaristan'dan bi anahtar gonderebilirim sanıyorum.
Bir de Mısır'dan getirilmiş kum var, onu da istersen gönderebilirim.
Bir de Mısır'dan getirilmiş kum var, onu da istersen gönderebilirim.
0
selam, yarın sabah parise uçuyorum cuma günü de döneceğim. istediğin bir şeyi getirebilirim.
bu arada geçen sene italyadan aldığım ufak bir vespa motosiklet anahtarlık var. onu da hediye edebilirim eğer istersen.
bu arada geçen sene italyadan aldığım ufak bir vespa motosiklet anahtarlık var. onu da hediye edebilirim eğer istersen.
0
Merhaba, umarım ileride gönlünüzce boool bol gezip tozarsınız. :) bende de yunanistan'dan, bulgaristan'dan, paris'ten ve amsterdam'dan böyle ufak tefek şeyler var. eğer adresinizi özelden paylaşırsanız göndermek isterim. bir de yakın arkadaşım şu an malezya'da, siz de isterseniz size oradan bir kart atmasını söyleyeceğim. kart işi cidden çok tatlı oluyor. ^^
0
nice onemli duyurular pas gecerken bu duyuru neden uste alindi?
ayrica boyle romantizmleri de pek samimi bulmuyorum.
hem ne malum adamin anahtarlik isi yapmadigi, belki yurtdisindan millete anahtarlik getirtip gittigidiyor'da falan satmadigi ne malum?
neymis efendim kendisi de internetten siparis verirmis de ayni sey degilmis. bana daha cok toplu getirtemedigi(gumrukten dolayi) boyle biseye basvuruyor intibasi birakti.
son olarak sozluk uyesi olup, su paragrafi yazip saf'a yatmasi ayri bir iskillendiriyor.
-------------
Güncelleme: Duyuru yukarıya çıkıp turuncu falan oldu, yanlış bir şey yaptıysam veya çiğnediğim bir kural varsa eğer özür dilerim, silebilirim duyuruyu da.
-------------
ayrica boyle romantizmleri de pek samimi bulmuyorum.
hem ne malum adamin anahtarlik isi yapmadigi, belki yurtdisindan millete anahtarlik getirtip gittigidiyor'da falan satmadigi ne malum?
neymis efendim kendisi de internetten siparis verirmis de ayni sey degilmis. bana daha cok toplu getirtemedigi(gumrukten dolayi) boyle biseye basvuruyor intibasi birakti.
son olarak sozluk uyesi olup, su paragrafi yazip saf'a yatmasi ayri bir iskillendiriyor.
-------------
Güncelleme: Duyuru yukarıya çıkıp turuncu falan oldu, yanlış bir şey yaptıysam veya çiğnediğim bir kural varsa eğer özür dilerim, silebilirim duyuruyu da.
-------------
0
Keşke her konuya bu kadar negatif ve kötü niyetli şekilde yaklaşmasak, insanlara inancımızı bu kadar kolay kaybetmesek. Üzülüyorum hemen böyle felaket senaryoları yazanları görünce.
Kaldı ki önemli bir durum olduğunda modlara mesaj atıldığı takdirde hemen ilgileniyorlar. Daha önce bir kere daha yazmıştım; rahatsız oluyorsanız okumadan geçersiniz. İlla eleştirmek zorunda değilsiniz.
Kaldı ki önemli bir durum olduğunda modlara mesaj atıldığı takdirde hemen ilgileniyorlar. Daha önce bir kere daha yazmıştım; rahatsız oluyorsanız okumadan geçersiniz. İlla eleştirmek zorunda değilsiniz.
0
yapmayın yahu ne anahtarlık ticareti, o kadar da değil. bana çok saçma geldi şu fikir.
0
Yunanistan Bulgaristan eksikse bana adresini gönderir misin. O eksikleri ben tamamlamak isterim.
0
E tamam tekrar yazıyorum; biz Sadri Alışık replikleri ile yelkenleri suya indiriyoruz ve mutluyuz. Siz farklı düşünüyorsanız bunu ille belirtmek zorunda değilsiniz zira kimse size 'sen de anahtarlık gondersene' demedi. Okumazsiniz, elestirmezsiniz, yorum yapmazsiniz. Bu kadar basit.
0
ücretini karşılamak kaydıyla farklı ülkelerden anahtarlık getirilmesini rica eden birine yardım etmenin mutluluğu > adamın anahtar ticareti yapan çin mafyası üyesi çıkması durumunda oluşacak üzüntü ve şaşkınlık
abicim sen romantik olma. bizim cebimizden, duyuru sahibinin cebinden çıkan üç beş kuruşun hesabını da sen düşünme. giden anahtarlık olsun, sen işine bak.
abicim sen romantik olma. bizim cebimizden, duyuru sahibinin cebinden çıkan üç beş kuruşun hesabını da sen düşünme. giden anahtarlık olsun, sen işine bak.
0
Yazık ki duyuru sahibi burada yazılan bazı şeyleri görünce bu duyuruyu silecek, ona üzülüyorum. Silmesin.
0
@mayeskuel ben de garipsemiştim bu duyuruyu başta hatta oldukça sığ bir istek gibi de geldi ama madem mutlu olacak bununla; yargılamayı bırak bok yemek düşer bana dedim kendime.
olaya madem mantığınla yaklaşıyorsun stalk'lasaydın hemen, 30 saniye sürerdi. siteye giriş sayısı 66 yani duyuru hakkında fikri yok diyebiliriz. ekşi hesabındaki ilk entry's i 2013 ve 300+ entry var yani yan hesap falan da değil bildiğin aktif kullandığı asıl hesabıdır. ben gezdim geldim hiçbir yerden anahtarlık cart curt toparlamadım sırf bu yüzden trip atan saygı duyduğum insanlar oldu. yani o kadar ortamlara aqtıysan insanların sosyal seviyeleri ne olursa olsun böyle ufak şeylere önem verebildiklerini de bilmelisin. haydi iyi işler bol kazançlar.
bir de ufak düşünüyorsun, adamın süper naif bir üslubu var, bu kadar güzel rol yapabilen, insanları bu kadar iyi içine alabilen bir adam bence anahtarlıkla idare etmezdi..
olaya madem mantığınla yaklaşıyorsun stalk'lasaydın hemen, 30 saniye sürerdi. siteye giriş sayısı 66 yani duyuru hakkında fikri yok diyebiliriz. ekşi hesabındaki ilk entry's i 2013 ve 300+ entry var yani yan hesap falan da değil bildiğin aktif kullandığı asıl hesabıdır. ben gezdim geldim hiçbir yerden anahtarlık cart curt toparlamadım sırf bu yüzden trip atan saygı duyduğum insanlar oldu. yani o kadar ortamlara aqtıysan insanların sosyal seviyeleri ne olursa olsun böyle ufak şeylere önem verebildiklerini de bilmelisin. haydi iyi işler bol kazançlar.
bir de ufak düşünüyorsun, adamın süper naif bir üslubu var, bu kadar güzel rol yapabilen, insanları bu kadar iyi içine alabilen bir adam bence anahtarlıkla idare etmezdi..
0
şimdi polemik yaratmak istemiyorum da böyle bir duyuru okuyup adam anahtarlık getirtip satacak demek nasıl bir hayata bakış açısı ve ruh sağlığı gerektirir acaba. bu duyuruda insanların talep karşısında yardım etmek için koşmaları insanlığa inancı tazelerken odaklanması gereken şey bu mudur?
buradan gelip gelmeyeceği meçhul 10 tane anahtarlığı satacak adam ne kazanacak?
lakin, bıyık büküle büküle kaytan insan sikile sikile şeytan olurmuş dediklerinden hareketle kimseyi de suçlayamıyorum.
gevşek gevşek gelip ben çok şeyler gördüm sizi gidi sadri alışık repliğiyle keklenen saflar diyerek bu güzel insanlara dil uzattığın için yazıyorum bunları da. yoksa bilmem kaç senede belli bir akıl olgunluğuna ulaşamayan adam benim karalayacağım üç paragrafla mı hizaya gelecek.
buradan gelip gelmeyeceği meçhul 10 tane anahtarlığı satacak adam ne kazanacak?
lakin, bıyık büküle büküle kaytan insan sikile sikile şeytan olurmuş dediklerinden hareketle kimseyi de suçlayamıyorum.
gevşek gevşek gelip ben çok şeyler gördüm sizi gidi sadri alışık repliğiyle keklenen saflar diyerek bu güzel insanlara dil uzattığın için yazıyorum bunları da. yoksa bilmem kaç senede belli bir akıl olgunluğuna ulaşamayan adam benim karalayacağım üç paragrafla mı hizaya gelecek.
0
bu masum kadin, karakoy'de zavalli annesiyle milleti kandiriyor
www.youtube.com
bu da cefakar simitcimiz
www.youtube.com
bu da gariban boyacımız
www.youtube.com
bunlarin girla oldugu bir ulkede bu duyuru'ya temkinli yaklasmam gayet normal.
ayrica antiga sen kimsin de beni hizaya getiricen? senin yakaladigin fareler kadar benim.... neyse.
www.youtube.com
bu da cefakar simitcimiz
www.youtube.com
bu da gariban boyacımız
www.youtube.com
bunlarin girla oldugu bir ulkede bu duyuru'ya temkinli yaklasmam gayet normal.
ayrica antiga sen kimsin de beni hizaya getiricen? senin yakaladigin fareler kadar benim.... neyse.
0
@mayeskuel
hocam, duyuruyu eger okursaniz, gercekten okursaniz, bakin ne yazmis arkadas:
'herhangi bir sekilde ucretini karsilamak kaydiyla'. bu ifade duyurunun ilk halinde de vardi.
yani bu insan saf salaga yatip kimseyi kandirmaya calismiyor. boyle bir istegim var, parasini da veririm demis. burada her gun onlarca duyuru aciliyor, yurtdisindan sunu getirir misiniz diye.
ha bir cok kisi istemeyecegiz parasini, zaten 3-4 euro bir seyden bahsediliyor, ancak onceden parasini istemeyi tercih edenin de onunde hicbir engel yok. suphesi olan varsa parasini ister, arkadas gondermezse de alamam der. bu kadar basit. insanlari sacma sapan suclamayin lutfen.
kaldi ki, buradan kac tane anahtarlik gelecek. tas catlasa 30 kisi gonderdi diyelim - tas catlasa - 30 cevap bile yok. 30 anahtarlikla neyin ticaretini yapacak? zaten aliexpreste muhtemelen 0.25 cente satiliyordur.
hocam, duyuruyu eger okursaniz, gercekten okursaniz, bakin ne yazmis arkadas:
'herhangi bir sekilde ucretini karsilamak kaydiyla'. bu ifade duyurunun ilk halinde de vardi.
yani bu insan saf salaga yatip kimseyi kandirmaya calismiyor. boyle bir istegim var, parasini da veririm demis. burada her gun onlarca duyuru aciliyor, yurtdisindan sunu getirir misiniz diye.
ha bir cok kisi istemeyecegiz parasini, zaten 3-4 euro bir seyden bahsediliyor, ancak onceden parasini istemeyi tercih edenin de onunde hicbir engel yok. suphesi olan varsa parasini ister, arkadas gondermezse de alamam der. bu kadar basit. insanlari sacma sapan suclamayin lutfen.
kaldi ki, buradan kac tane anahtarlik gelecek. tas catlasa 30 kisi gonderdi diyelim - tas catlasa - 30 cevap bile yok. 30 anahtarlikla neyin ticaretini yapacak? zaten aliexpreste muhtemelen 0.25 cente satiliyordur.
0
@speranza'dan aldım üstünde süprizler ekledim sabah gönderiyorum :)
Hersey gonlunuzce olsun şimdiden
Hersey gonlunuzce olsun şimdiden
0
Unutmazsam sana m-16 mermisinden bir anahtarlık yapıp göndereceğim dostum.
0
tam da epoksi reçineden hediyelik eşya yapacaktım, üstüne bu duyuruyu gördüm. sevdiğin bi çiçeği söyle, içine koyarım anahtarlığın, ben den da sana böyle gelsin.
0
m e b
herhangi bir alandaki yetkinliğinizden ve çevrenizdekiler tarafından "x, bu alandaki en iyi kişilerdendir." gibi parmakla gösterileceğiniz konulardan bahsediyorum. yani bu tuvalet kağıdı koparmak da olabilir, dil bilmek de, oje sürmek de, yazılım yazmak da. ama tek şart o konuda cidden iyi olacaksın
herhangi bir alandaki yetkinliğinizden ve çevrenizdekiler tarafından "x, bu alandaki en iyi kişilerdendir." gibi parmakla gösterileceğiniz konulardan bahsediyorum. yani bu tuvalet kağıdı koparmak da olabilir, dil bilmek de, oje sürmek de, yazılım yazmak da. ama tek şart o konuda cidden iyi olacaksınız. var mı öyle bir şey? bunu nasıl elde ettiniz ki?
0
valla yazma ve yabancı dil konusunda çok iyi olduğumu söylerler ama kime göre, neye göre... evet ingilizcem ortalama bi türke kıyasla çok daha iyi ama amerika'da yüksek lisans yapmış bi adam varken benim ingilizcemi kim ne yapsın mesela. önemli olan yetenekten ziyade yeteneğin uygulanabilirliği, ifade ettiği anlam. benim tutunacak dalım yok. hiçbi alanda "çok iyi" değilim, parmakla gösterilecek hiçbi özelliğim yok. gelgelelim, bu şanlı yaşıma kadar (22) sanırım doğru zamanda doğru yerde olmayı ve kendimi "bi bokmuşum gibi" pazarlamayı az buçuk becerdim.
başarılıyım demiyorum. aksine, gayet başarısız, somut hiçbi tecrübesi ve yeteneği olmayan sığırın tekiyim. buna rağmen geleceğe ümitle bakabiliyorum ve hala açlıktan ölmüş değilim. bunun tek sebebi, gödümü doğru zamanda doğru yere yaslamış olmam. iyi yapamadığım bi iş varsa, o işi kimsenin yapamadığı bir ortama girip "BEN SÜPERİM" diyerek kendimi pazarlayabilmem.
ve samimiyetle inanıyorum ki dünyada "başarı" dedikleri şey için yapılması gereken tek şey budur. yoksa her zaman senden daha iyi birini bulabilirsin eğer çok spesifik bi şeyle uğraşan çok çok özel ve yetenekli biri değilsen. ne bileyim messi kadar özel sporcu bulamayabilirsin ama senden daha iyi bi doktor veya mühendis muhakkak vardır bi yerlerde. önemli olan, kendini bulduğun deliğe sokup orayı işgal edebilmek, park yerini süzüp pat diye dalabilmek.
eyyorlamam bu kadar. belki de özelliksiz bi sığır olduğum için kendimi teselli etmek için böyle söylüyorumdur, bilmiyorum. onu bi 10 sene sonra düşünürüm, şu an karar vermek için çok genç olduğumu hissediyorum.
başarılıyım demiyorum. aksine, gayet başarısız, somut hiçbi tecrübesi ve yeteneği olmayan sığırın tekiyim. buna rağmen geleceğe ümitle bakabiliyorum ve hala açlıktan ölmüş değilim. bunun tek sebebi, gödümü doğru zamanda doğru yere yaslamış olmam. iyi yapamadığım bi iş varsa, o işi kimsenin yapamadığı bir ortama girip "BEN SÜPERİM" diyerek kendimi pazarlayabilmem.
ve samimiyetle inanıyorum ki dünyada "başarı" dedikleri şey için yapılması gereken tek şey budur. yoksa her zaman senden daha iyi birini bulabilirsin eğer çok spesifik bi şeyle uğraşan çok çok özel ve yetenekli biri değilsen. ne bileyim messi kadar özel sporcu bulamayabilirsin ama senden daha iyi bi doktor veya mühendis muhakkak vardır bi yerlerde. önemli olan, kendini bulduğun deliğe sokup orayı işgal edebilmek, park yerini süzüp pat diye dalabilmek.
eyyorlamam bu kadar. belki de özelliksiz bi sığır olduğum için kendimi teselli etmek için böyle söylüyorumdur, bilmiyorum. onu bi 10 sene sonra düşünürüm, şu an karar vermek için çok genç olduğumu hissediyorum.
0
var. bu konuyla ilgili de "yuh" ya da "evladım sen robot musun" gibi tepkiler almaya da alıştım.
pek bir işime yaradığı ya da bana kendimi daha iyi hissettirdiği yok bu durumun.
pek bir işime yaradığı ya da bana kendimi daha iyi hissettirdiği yok bu durumun.
0
çok güzel menemen yaparım. öyle böyle değil. menemen demezsin. yapmadan önce beklentileri de düşürmem. bak sen bi benim menemenimi ye, daha önce ben hiç menemen yememişim falan diyerek beklentiyi de yükseltirim. yine de oha çok iyiymiş tepkileri alırım. bazen ben bile şaşırıyorum.
0
bu donemde kimsenin oyle bi durumda olabilcegine inanmiyorum acikcasi. hep daha iyisi, daha ucuza calisani, daha hizli yapani cikar bir sekilde.
0
Düşündüm de bir tek şey bile gelmedi aklıma. İyi olduğum hiçbir şey yok galiba benim.
0
çaydan anlarım. memleket ve yılların çaykoliği olmamdan ötürü. bir yere gidersem ve çay bayat olursa adama sorarım hayırdır diye biz de bayat çay olmaz derse adam mı düdüklüyorsun sen derim.
2- bir iş vardır, yapılacaktır. arkadaşına tembihlemişsindir yapmasını çünkü sen yoksun, günler sonra gelir ilk iş ona bakarım yapılmış mı yapılmamış mı diye. yapılmamışsa arkadaşımı da itin götüne sokarım.
3- freelance değil de öğlen arasını bana bıraksalar ne zaman yiyeceğime ben karar versem ve öğlen mesaisi 12'de bitecek ve benim 1 saatlik daha işim varsa önce işimi bitiririm sonra yemeğe giderim. işimi bitirmedim mi sanki bir şeyim yarım kalmış gibi hissederim.
2- bir iş vardır, yapılacaktır. arkadaşına tembihlemişsindir yapmasını çünkü sen yoksun, günler sonra gelir ilk iş ona bakarım yapılmış mı yapılmamış mı diye. yapılmamışsa arkadaşımı da itin götüne sokarım.
3- freelance değil de öğlen arasını bana bıraksalar ne zaman yiyeceğime ben karar versem ve öğlen mesaisi 12'de bitecek ve benim 1 saatlik daha işim varsa önce işimi bitiririm sonra yemeğe giderim. işimi bitirmedim mi sanki bir şeyim yarım kalmış gibi hissederim.
0
Kemer tokası,çatal-bıçak, hatta emniyet kemeri ile şişe kapağı açabiliyorum. Ortamda açacak yokken gözler bana çevriliyor.
0
Acikcasi hayattaki en cok uzuldugum sey tam da bu soruya verebilecegim bir cevap olmamasi.
0
aga ben kendimi bildim bileli bilgisayarı ve teknolojiyi severim. hobim de bu, sonra işim de bu oldu, o yüzden bu konularda tuttuğumu koparırım.
0
yok ve olacak gibi de değil gelecek biraz umutsuz gözüküyor buradan tek diyebildiğim
Aaah yanmışım ben (yanmışım). Aaah sönmüşüm ben (sönmüşüm)
Aaah yanmışım ben (yanmışım). Aaah sönmüşüm ben (sönmüşüm)
0
theguardianofthecemetery
Arkadaşlar son zamanlarda basketbola sarmış durumdayım. Futbol izlemekten daha çok zevk verdiğini fark ettim. Neyse soruma geleyim;Şimdi bir sürü lig ve bir sürü maç oynanıyor. Ben şöyle bir şey istiyorum. Bir site olur, uygulama olur, instagram ya da facebook sayfası olur fark etmez. Bana o gün boy
Arkadaşlar son zamanlarda basketbola sarmış durumdayım. Futbol izlemekten daha çok zevk verdiğini fark ettim. Neyse soruma geleyim;
Şimdi bir sürü lig ve bir sürü maç oynanıyor. Ben şöyle bir şey istiyorum. Bir site olur, uygulama olur, instagram ya da facebook sayfası olur fark etmez. Bana o gün boyunca hangi maçların oynanacağını, saatini ve hangi kanalda yayınlanacağını göstersin istiyorum.
Örneğin;
Bugünün maçları:
xxxxx vs. yyyyy Saat: 14.00 ntv spor
vvvvv vs. mmmmm Saat: 18.00 trt spor
gibi. Var mı böyle bir şey?
Şimdi bir sürü lig ve bir sürü maç oynanıyor. Ben şöyle bir şey istiyorum. Bir site olur, uygulama olur, instagram ya da facebook sayfası olur fark etmez. Bana o gün boyunca hangi maçların oynanacağını, saatini ve hangi kanalda yayınlanacağını göstersin istiyorum.
Örneğin;
Bugünün maçları:
xxxxx vs. yyyyy Saat: 14.00 ntv spor
vvvvv vs. mmmmm Saat: 18.00 trt spor
gibi. Var mı böyle bir şey?
0
@brad pitt güzel uygulama. Teşekkür ederim.
@cekilmis gayfe teşekkürler.
@cekilmis gayfe teşekkürler.
0
neynep
x/10 ?
x/10 ?
0
kendisinin cirkin oldugunu dusunuyorum. 1) cok bagirarak konusuyor. 2) agzini cok aciyor.
2 verdim.
bir ara kizil saclari vardi. cok hos bir tondu. o zaman guzeldi. ama on uzerinden 4 filan.
2 verdim.
bir ara kizil saclari vardi. cok hos bir tondu. o zaman guzeldi. ama on uzerinden 4 filan.
0
La la land'ı izlerken bi türlü karar veremedim, güzel mi çirkin mi hep gidip geldik, bazı yerlerde aşırı güzeldi, bazı sahnelerde ise yaşlı ve pörtlek göz falan ilginç. O yüzden tam anlayamadım, 8 ile 4 arasında gidip geliyor :)
0
FreSh
neden mesaj atarsınız? atanınız var mı? amaç ne?
neden mesaj atarsınız? atanınız var mı? amaç ne?
0
boşluk, boşluk, boşluk. aklı başında herhangi bir şahıs, "aylar sonra" eski sevgilisine mesaj atmaz. habire peşinde dolaşsa dersin ki unutamamış, hala seviyor vs. ama aylar sonra mesaj atmışsa canı ilgi istiyordur, yalnız kalmıştır falan. bel bağlamayın böyle şeylere.
0
hicbir eski sevgilime -terk ettigim, terk edildigim- mesaj atmadim. hasbelkader asamamis insanlar mesaj atar kanaatindeyim.
geriye donup bakmaya hacet yok, hayat devamli bir hareket, ilerleme hali.
geriye donup bakmaya hacet yok, hayat devamli bir hareket, ilerleme hali.
0
özledim de ondan attım. yani denk geldi onun uzmanlık alanı olan birşey sormam gerekti. böyle olması daha iyi oldu falan hep. çoğu zaman booty call tipi oluyor. boşluktan dolayı böyle birşey yaptığımı hatırlamıyorum hiç.
0
zor zamanlar geçiriyordum, ayrılmak zorunda kaldım. aradan zaman geçince yaşadıklarımızı özledim, kızın beni hakkaten sevdiğini farkettim. tekrar aradım, biraz kızdı ve reddetti. sonrası zaten yapacak şey yok
0
arockm
Çok bunaldım sizler de durum ne? Daraldınız mı?
Çok bunaldım sizler de durum ne? Daraldınız mı?
0
Yööooo. Sadece Pazartesi günü ilk defa okula gideceğim. İlk haftayı pas geçtim. Bekliyorum öyle. Okula gidince de tatili beklerim.
0
Işten kovuldum, en yakın arkadaşım kalp hastası, bugün araba kullanırken kalbi sıkıştı, diğer yakın arkadaşımın sevgilisinin göğsünde kist olduğu ortaya çıktı. Hepsi bugün oldu. Oglen 12de işten kovuldum. Aksam 9da kist haberini aldık. 10da kalp rahatsızlığı yaşandı.
0
bok gibi hissediyorum sanırım. yarışmaya hazırlanıyorum ve 6sı teslim tarihi henüz her şey bitmiş değil.
her ne kadar ailemi sevsem de 23 yaşında olduğum için bazı şeylere tahammül etmek beni inanılmaz zorluyor koşarak ayrı eve çıkmak istiyorum ama haziranda mezun olduğumda da iş stresi ve gelecek kaygısı her bir hücremi sikecek, mecburen onlar şehir değiştirirken ben de onlarla gidebilirim. yani bitecek gibi durmuyor işkencem.
erkek arkadaşım yüksek lisansı yurt dışında yapmayı düşünüyor ama benim bırak okulu ödemeyi yaşamak için bile param yok.
ayrıca sevgili okulum her güne bir adet dersimi yayarak tam 5 günümü doldurmuş.
12 yıllık arkadaşlarımla önceden kaka boyutuna kadar konuşurken şimdi nbr ii sn'den öteye gitmiyoruz.
bok bence.
her ne kadar ailemi sevsem de 23 yaşında olduğum için bazı şeylere tahammül etmek beni inanılmaz zorluyor koşarak ayrı eve çıkmak istiyorum ama haziranda mezun olduğumda da iş stresi ve gelecek kaygısı her bir hücremi sikecek, mecburen onlar şehir değiştirirken ben de onlarla gidebilirim. yani bitecek gibi durmuyor işkencem.
erkek arkadaşım yüksek lisansı yurt dışında yapmayı düşünüyor ama benim bırak okulu ödemeyi yaşamak için bile param yok.
ayrıca sevgili okulum her güne bir adet dersimi yayarak tam 5 günümü doldurmuş.
12 yıllık arkadaşlarımla önceden kaka boyutuna kadar konuşurken şimdi nbr ii sn'den öteye gitmiyoruz.
bok bence.
0
dedi ayca
Merhaba. Facebookta açtığım bir post üzerine (postta bir yerin fotoğrafını istemiştim kim uygunsa/yakınsa yollasın diyerek) birisi bana bir mesaj attı ay tabi baş üstüne vs. diyerek, 3-5 mesaj sonra bu "başka emriniz var mı" ya dönüştü ben başta hani şakasına falan diye düşündüm- kaldı ki "ay zahmet
Merhaba. Facebookta açtığım bir post üzerine (postta bir yerin fotoğrafını istemiştim kim uygunsa/yakınsa yollasın diyerek) birisi bana bir mesaj attı ay tabi baş üstüne vs. diyerek, 3-5 mesaj sonra bu "başka emriniz var mı" ya dönüştü ben başta hani şakasına falan diye düşündüm- kaldı ki "ay zahmet olacak" "çok teşekkür ederim ya" falan tadında konuşuyorum ama sonra "hizmetçi konumunda olmak hoşuma gidiyor bırakın sizin finansal köleniz olayım" gibi bir laf etti. Şimdi ben domine etmeyi seven bir kadın değilim hiçbir şekilde bundan cinsel haz almıyorum, domine edilmeyi seven birisiyim aksine. Başta "deli glb neyse bana fotoyu atsın bb derim" gibi düşünürken şu an düşüncem "karşılıksız bir şekilde bir şeyler satın almak isteyen birisi var ve teknik olarak bundan rahatsız olmayıp aksine zevk alacak neden hayır diyeyim mal mıyım?" a dönüştü.
Kendisinin fantezisi olduğunun farkındayım, eğer kabul edersem bu onu mutlu edecek ama sizce "etik" midir bir insanı bu şekilde "kullanmak" ? Üstelik erkek arkadaşım da var kendisine anlattım "ben olsam üstüne atlardım teklifin eğer senden bir şey istemiyorsa" dedi. Biz mi iğrenciz?
Siz olsanız ne yapardınız?
Kendisinin fantezisi olduğunun farkındayım, eğer kabul edersem bu onu mutlu edecek ama sizce "etik" midir bir insanı bu şekilde "kullanmak" ? Üstelik erkek arkadaşım da var kendisine anlattım "ben olsam üstüne atlardım teklifin eğer senden bir şey istemiyorsa" dedi. Biz mi iğrenciz?
Siz olsanız ne yapardınız?
0
enteresan bir soru olmuş. şimdi karşıdaki kişi bundan cinsel haz alıyor. fakat bu durumdan sizin de cinsel haz almanızı bekliyor. çünkü aradığı şey bunu bir iş olarak yapan değil böyle düşünen biri. siz böyle düşünmediğiniz halde böyleymiş gibi davranarak belki somut olarak ona istediğini vereceksiniz. fakat temelde rol yapmış ve kişiyi kandırmış olacaksınız. ne bileyim, konuyu değiştirince daha açık olur belki. etik ayrı bir mesele çünkü. konuyu değiştirdiğinizde eylemin anlayışının değişmemesi gerekiyor bence.
neyse benim fikrim bence kimseyi kandırmayın, hele ki böyle bir konuda.
neyse benim fikrim bence kimseyi kandırmayın, hele ki böyle bir konuda.
0
hiç bulaşma bence sonuçta bunlar cinsel fantaziler.
ona bakarsan telefonla seks'in de görünür bir zararı yok. o da mı normal?
ona bakarsan telefonla seks'in de görünür bir zararı yok. o da mı normal?
0
@windowsguvenlikduvari evet iş olarak yapan birisini hayal etmiyor ama lap diye tanımadığı bir insana kölelik teklif edip karşısındaki kadının "dominatrix" (başka bir adı vardı bunun ama hatırlayamıyorum) olduğunu varsaydı. zaten bu tarz bir fantezim olsaydı muhtemelen daha çok rahatsız olurdum ama şu aşamada bir şey hissetmiyorum.
@supermatik ama orada benim bir katkım var "x yapıyormuşum pipinle ooo kukum z olmuş" diyorum, fotoğraf atıyorum vs. daha aktifim özetle. Burada sanırım tek yapmam gereken "bana x yap şimdi z al hadi bakalım" gibi bir şey. Ve evet cinsel fantezi fakat benim fantezim olmadığı ve evimde güvende olduğum için korkutmuyor sanırım
@supermatik ama orada benim bir katkım var "x yapıyormuşum pipinle ooo kukum z olmuş" diyorum, fotoğraf atıyorum vs. daha aktifim özetle. Burada sanırım tek yapmam gereken "bana x yap şimdi z al hadi bakalım" gibi bir şey. Ve evet cinsel fantezi fakat benim fantezim olmadığı ve evimde güvende olduğum için korkutmuyor sanırım
0
erkek arkadasin icine sindirebiliyorsa sogusleyin valla, finansal kole dedigin adamlar beyin yerine armut falan tasiyor cunku. hayir ben de kole olmak isteyen bi herifim hatta cok guclu bir istek bu ama "finansal kolelik" dedikleri sey tamamen sacmalik. hatta bence bir cesit suistimal. bunu yapan adamin aklindan zoru vardir cunku bence. karsilikli anlasmaya dayali bi cesit iliski olsa neyse de finansal kole demek butun parani baskasina vermek demek.
dedigim gibi mideniz kaldiracaksa sogusleyin ama sonra basiniza bela olabilir, malum tahmin edebilecegin gibi cok normal calismiyor kafasi hehe
dedigim gibi mideniz kaldiracaksa sogusleyin ama sonra basiniza bela olabilir, malum tahmin edebilecegin gibi cok normal calismiyor kafasi hehe
0
@krem peynir hayat kadınlığını aşağılayıcı bir meslek olarak görmüyorum, soruyu bu kadar basite indirgersek evet söylediğiniz gibi oluyor fakat ben işin cinsel fantezi kısmını da anlamıyorum. birisine 500 liralık uçak bileti satın almak nasıl bir mastürbasyon malzemesi?
0
Etik mi, etik anlayisiniza gore degisir. Siz olsaniz ne yapardiniz, Ciddiye almaz, bu tip bir diyalog icine bile kendimi sokmazdim. İgrenç miyiz, evet bence igrencsiniz.
0
@dedi ayca
fakat soruyu eviriyorsunuz başka yerlere. birinin cinsel fantezilerinin kaynağı değil ki burada sorun. birisine 500 liralık uçak bileti almanın yarattığı etkiyi sorgulamak, cinsel olarak at gözlüğü takmak olmuyor mu? der meister'demiş ki, finansal köle olmak isteyen kişiler beyin yerine armut taşıyor. neden, sırf birine bir şeyler alarak, haz duyduğu için mi? Bu sadece fiziksel haz üzerine kurulu olan ilişkilerle açıklanabilecek bir şey değil. bir ilişkiyi sadece fiziksel olarak düşündüğünüz sürece yanılırsınız. bunun el ele tutuşmaktan farkı nedir ki mesela. ne bileyim, sevdiğiniz birinin elini tuttuğunuzda heyecanlanırken, zorla biri elinizi tuttuğunuzda hiçbir şey hissetmezsiniz. yani sadece fiziksel tanımlamalar yapmanın doğru olmadığını anlatmak için söylüyorum. finansal olarak hizmet etmek ile ne bileyim şu kostümü giy demek arasında ben bir fark göremedim uzaktan baktığım zaman.
ek olarak insanlar her şeyi birbirinden lap diye istiyor, eğer buna indirgerseniz. krem peynir bunu bir satın alma meselesine indirgediğinde kızmışsınız. hemen peşine siz de farklı bir alana indirgemişsiniz mevzuyu. biriyle ilk tanıştığınızda, sizi kahve içmeye davet ettiğinde de bu istek lap diye oluyor. tabii sosyal medya bu "lapların" şiddetini etkiliyor. sizi yolda görse bunu söyleyemez ama arkasına saklandığı kimlik, içindekini daha direkt olarak söylemesine yardımcı oluyor.
tekrar söylüyorum, sizin çıkar için yapmayı düşündüğünüzü haz için yapan kimseler, buna; oh uçak biletini de bedavaya getirdim şeklinde bakıyor olamazlar. bu durumdan bir haz alıyor olmalılar. fantezi böyle bir şey çünkü. kişi de bu rolden keyif alıyor olmalı ki bunu yapsın. bunu en iyi, ben de böyleyim diyen anlamalıydı ama o bile anlayamamış örnekte görüldüğü gibi.
fakat soruyu eviriyorsunuz başka yerlere. birinin cinsel fantezilerinin kaynağı değil ki burada sorun. birisine 500 liralık uçak bileti almanın yarattığı etkiyi sorgulamak, cinsel olarak at gözlüğü takmak olmuyor mu? der meister'demiş ki, finansal köle olmak isteyen kişiler beyin yerine armut taşıyor. neden, sırf birine bir şeyler alarak, haz duyduğu için mi? Bu sadece fiziksel haz üzerine kurulu olan ilişkilerle açıklanabilecek bir şey değil. bir ilişkiyi sadece fiziksel olarak düşündüğünüz sürece yanılırsınız. bunun el ele tutuşmaktan farkı nedir ki mesela. ne bileyim, sevdiğiniz birinin elini tuttuğunuzda heyecanlanırken, zorla biri elinizi tuttuğunuzda hiçbir şey hissetmezsiniz. yani sadece fiziksel tanımlamalar yapmanın doğru olmadığını anlatmak için söylüyorum. finansal olarak hizmet etmek ile ne bileyim şu kostümü giy demek arasında ben bir fark göremedim uzaktan baktığım zaman.
ek olarak insanlar her şeyi birbirinden lap diye istiyor, eğer buna indirgerseniz. krem peynir bunu bir satın alma meselesine indirgediğinde kızmışsınız. hemen peşine siz de farklı bir alana indirgemişsiniz mevzuyu. biriyle ilk tanıştığınızda, sizi kahve içmeye davet ettiğinde de bu istek lap diye oluyor. tabii sosyal medya bu "lapların" şiddetini etkiliyor. sizi yolda görse bunu söyleyemez ama arkasına saklandığı kimlik, içindekini daha direkt olarak söylemesine yardımcı oluyor.
tekrar söylüyorum, sizin çıkar için yapmayı düşündüğünüzü haz için yapan kimseler, buna; oh uçak biletini de bedavaya getirdim şeklinde bakıyor olamazlar. bu durumdan bir haz alıyor olmalılar. fantezi böyle bir şey çünkü. kişi de bu rolden keyif alıyor olmalı ki bunu yapsın. bunu en iyi, ben de böyleyim diyen anlamalıydı ama o bile anlayamamış örnekte görüldüğü gibi.
0
İlişkiniz buradan aydaho'ya kadar yol olur gibi, e genişlik karşılıklı olunca sorun yok zaten, soru manasız geldi.
0
@windowsguvenlikduvari ben o şekilde düşünmüyorum yani bu durumu acınası, beyin yerine armut var kafasında vs. şeklinde görmüyorum. her ne kadar bana tuhaf gelse de başka fetişlere nasıl "neden" diyemiyorsam buna da demiyorum. ama kafamın basmadığı bir gerçek. ilişkiyi fiziksel olarak düşünmüyorum ama kendisiyle hiçbir zaman da sanal seks yapmayacağım? kendimden herhangi bir parçayı ona sunmayacağım ve bu benim sınırım oluyor sanırım. duyuruyu açtıktan sonra küçük çapta bir araştırma yaptım, finansoyunu.blogspot.com bu tarz bir blog buldum. bunu bu şekilde yapan çok fazla insan varmış ama bu bana cinsel bir istek ya da "ohhh bugün sahibem için 150 lira harcadım gidip mastürbasyon yapayım şimdi" gibi gelmedi. ya da uzak olduğum bir fantezi olduğu için anlamakta cidden güçlük çekiyorum. kendimden fiziksel olarak ödün vermedikçe (ahlaken ödün verdiğimi söyleyecekler olacaktır) bunu cinsel malzeme olmak gibi de görmüyorum mesela.
0
@dirtysecretsofduyuru "geniş miyiz ya da ilişkimizle ilgili yorum yapar mısınız" demedim. buradaki esas soru işin ahlaki boyutu, karşıdaki insanla ilgili sorular. erkek arkadaşımı belirtmemin nedeni de, başka bir insana karşı sorumlu olduğumun bilinmesini istemem
0
E işinize gelen kısmı alırsanız yorumum manasız hale gelir ayça hanım, işin ahlaki boyutu mu kalmış allasen? sevgilin "yerinde olsam benden bir şey istemediği sürece sömürürdüm" demesi, sizin teklife "sıcak" bakmanız, bence olmuş bu iş, hayırlı olsun.
0
erkek arkadaşın godoğluğa giriş 101 dersi vermiş. senin hakkında ise yorum yapamadım.
0
Kızıyorsunuz ama siz burada gerçekten işin ahlaki boyutunu mu soruyorsunuz emin değilim. Şöyle anlatayım. Siz normalde istemediğiniz ve haz duymadığınız bir cinsel eylemi, para kazanmak adına yaptığınızda bu bence karşıdaki kişiyi kandırmak oluyor. Olayın özü bana göre bu. Genişlik gibi var olmayan kavramlar bence konunun herhangi bir tarafında bulunmuyor.
Ayrıca durumu sürekli somutlaştırmaya çabanız var sanırım. Cinsel haz almak için bir şeyleri masturbasyon malzemesi yapmak gerekmiyor.
Ben de konuya uzak biriyim fakat karşıdakini anlayabildiğimi düşünüyorum. Olayı anlamak için hele ki böyle bir açıdan duruma yakın olmaya gerek yok.
Bunlara ek olarak bir eylem parasal çıkar için yapılıyorsa, eylemin gerçekleşmesindeki tek etken paraysa; orada sınırlardan bahsetmek pek mümkün degil. Sınırsız kaynak ve doğru teklifle birlikte denklem sonsuza gidecektir.
Hatta şöyle. X= finansal fayda için, Limit özne hazza giderken f(x)=∞
Ayrıca durumu sürekli somutlaştırmaya çabanız var sanırım. Cinsel haz almak için bir şeyleri masturbasyon malzemesi yapmak gerekmiyor.
Ben de konuya uzak biriyim fakat karşıdakini anlayabildiğimi düşünüyorum. Olayı anlamak için hele ki böyle bir açıdan duruma yakın olmaya gerek yok.
Bunlara ek olarak bir eylem parasal çıkar için yapılıyorsa, eylemin gerçekleşmesindeki tek etken paraysa; orada sınırlardan bahsetmek pek mümkün degil. Sınırsız kaynak ve doğru teklifle birlikte denklem sonsuza gidecektir.
Hatta şöyle. X= finansal fayda için, Limit özne hazza giderken f(x)=∞
0
adam ereksiyon olacak. Belki de yeri gelecek seni sikmek isteyecek. Ha bunlara okey diyorsan kabul et.
0
@ayça, ben etiktir, dogrudur gibi olaylara girmeden sadece şunu diycem, eğer bu işe gireceksen bilindik yardım kuruluşlarına yüklü bir bağış yaptırtırsan çok mutlu olurum.
0
dogru mu anlamisin bi teyit edin.ben diyorum ki sana surdan x alayim sende bunun karsilignda memelerin resmini gonder mi oluyor bu?
0
@duptıs hayır "sana x alayım sen de bana köpek de beni aşağıla başka bir şey istemiyorum" şeklinde
0
Ya bende burdan super turkish amateur serisi cikar diye ne sevindiydim ama olsun bu da supermis.tarife var mi mesela bi de kdv dahil mi?
0
Bir "ben bu adamın parasını yiyeceğim ama aslında doğru olmadığını biliyorum bunun, hadi içimi rahatlatın" duyurusu daha.
0
Allahım hasta mısınız ya biri de mama aldır demiş, manyak mısınız ya aynısını sen de düşünmüşsün bi de. İnanamıyorum böyle bi şeyi ciddi şekilde düşünmene bile. Erkek arkadaşına da yorum yapmıyorum, ben olsam o adamı engellerdim, erkek arkadaşımı da bu adam ne kadar seviyesiz, beni hiç önemsemiyor diye terkederdim. Ama sen kafaya koymuşsun git yap.
0
Muhasebeci gözüyle bakarsak, bütün ilişkiler çıkar üstüne kuruludur. Bütün roller riya ve üçkağıt barındırır. Seninki epey avantajlı bir rol sadece. Erkek arkadaşın kısmıyla ilgili bir fikrim yok.
0
Bu dünyaya yabancı olduğun için bu dinamiği yönetemeyeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla adam teslimiyetçi gibi görünürken aslında yavaş yavaş kendi istediklerini yaptırmaya çalışacak.
Gerçek Findom'lar, hiç buluşmadığı bir adamın bile tonlarca parasını alabilirler. Ama bunu o adama hissettirmen gerekir. Bu algı işi. Hissetmiyorsa o parayı sana verecek kadar enayi değil o kölelerin hiçbiri. Hiçbir şey istemese çıplak fotoğraf isteyecek. En basiti bu.
Şu belgeseli izlemeni öneririm: www.youtube.com
Gerçek Findom'lar, hiç buluşmadığı bir adamın bile tonlarca parasını alabilirler. Ama bunu o adama hissettirmen gerekir. Bu algı işi. Hissetmiyorsa o parayı sana verecek kadar enayi değil o kölelerin hiçbiri. Hiçbir şey istemese çıplak fotoğraf isteyecek. En basiti bu.
Şu belgeseli izlemeni öneririm: www.youtube.com
0
@sour+1 birincisi bu adama nasıl güvenebiliyorsunuz? pragmatist açıdan karlı ve risksiz gözükebilir ama işler öyle ilerlemeyebilir, adamın başka talepleri olabilir, daha sonra çıplka resim-video talep edebilir, para karşılığı birlikte olmak bile isteyebilir.
@krem peynir de+1 ayrıca.
erkek arkadaşınız içinse bir erkek olarak anlattığınız şeyler çerçevesinde olumlu bir yorum yapamayacağım, yadırgadım doğrusu.
@krem peynir de+1 ayrıca.
erkek arkadaşınız içinse bir erkek olarak anlattığınız şeyler çerçevesinde olumlu bir yorum yapamayacağım, yadırgadım doğrusu.
0
"karşılıksız bir şekilde bir şeyler satın almak isteyen birisi var ve teknik olarak bundan rahatsız olmayıp aksine zevk alacak neden hayır diyeyim mal mıyım?" cumlesine "bana"yi ekleyemiyorsunuz, ama bu soruyu sorabiliyorsunuz.
bu kadar saflik ya da bu kadar neyse ne, fazla...
ikinizden de cacik olmaz.
bu kadar saflik ya da bu kadar neyse ne, fazla...
ikinizden de cacik olmaz.
0
@e haliyle cümlenin neresine "bana" ekleyeceğim ki zaten gizli özne o şekilde. ikinci olarak da saflık olan şey ne ya da şöyle sorayım, nasıl bir şey var da ben saflık ya da bilmiyorum aptallık mı kastettiğiniz şey ona sahip olduğum için göremiyorum?
0
adamla ilgili yorum yapmayacağım fakat erkek arkadaşından kısa süre sonra ayrılacaksın. çünkü onun seni sahiplenmeyen, gevşek bir erkek olduğu mesajını aldın. hayırlı işler.
not: en son bunu dediğim kişi bana hasiktir çektikten 6 ay sonra "kocasından" boşandı. şu anda beni arayamıyor bile.
not: en son bunu dediğim kişi bana hasiktir çektikten 6 ay sonra "kocasından" boşandı. şu anda beni arayamıyor bile.
0
bu şekilde tecavüze uğrayan kim bilir kaç kişi var. bir takım maddi isteklerinizi yerine getirerek sizi avcunun içine alıp daha sonra bir şekilde sizi bulacak. üstelik bu şekilde tecavüze uğrayanların kahir ekseriyeti suç duyurusunda bile bulunamıyordur. zira, herife verdiği maddi zarar kalem kalem savcılık tarafından ortaya çıkarılacaktır. zaten facebook hesabından bahsediyorsunuz. yani bu herif sizin gerçek kimliğinizi biliyor ve bu tür psikopatlar sizi her şekilde bulur. birgün ansızın karşınıza çıkacak ve size verdiği bu tedirginlikten de zevk alacaktır.
son olarak, para için internet üzerinden soyunma şovu yapanlarla sizin aranızda herhangi bir fark göremiyorum. neticede sizde mastürbasyona malzeme oluyorsunuz. ve bu sapıklaşma, bu yabancılaşma, kişiliğinizde mutlaka bir takım kokuşmuşlukların vuku bulmasını beraberinde getirecektir.
son olarak, para için internet üzerinden soyunma şovu yapanlarla sizin aranızda herhangi bir fark göremiyorum. neticede sizde mastürbasyona malzeme oluyorsunuz. ve bu sapıklaşma, bu yabancılaşma, kişiliğinizde mutlaka bir takım kokuşmuşlukların vuku bulmasını beraberinde getirecektir.
0
amabunuyapmayacaktin
Örneğin, birkaç yılınızı boşu boşuna harcayıp bir de yok yere yüksek meblağlarda borçlanmak gibi, hayatınızdaki en ciddi hatalar ve sonrasında nasıl toparlandığınızı merak ediyorum...Dilerim, güç versin hepimize.
Örneğin, birkaç yılınızı boşu boşuna harcayıp bir de yok yere yüksek meblağlarda borçlanmak gibi, hayatınızdaki en ciddi hatalar ve sonrasında nasıl toparlandığınızı merak ediyorum...
Dilerim, güç versin hepimize.
Dilerim, güç versin hepimize.
0
öss tercihim. mezuniyet sonrasında bölümden nefret edip başka yanlış bi sektör seçtim ve onla ilgili eğitim aldım. o sektörde de artık iş çıkmayınca yeniden bok bölümümle ilgili iş bakıp bulamıyorum :')
0
aşırı ve biraz da bilinçsiz spor. ek olarak yanlış hareket neticesinde bel fıtığı.
belki başka da vardır ama kendime söyleyebildiğim biricik ciddi hatam vücudumun kıymetini bilememek.
belki başka da vardır ama kendime söyleyebildiğim biricik ciddi hatam vücudumun kıymetini bilememek.
0
Arkadaşım sandığım sozune guvendiğim serefsizin ev eşyalarını hayatımın mallığını yaparak evime aldım. Üstüne yer açılsın diye kendi koltuğumu atmıştım. Evden çıkarsam eşyalara ihtiyacımın olmayacağımı düşünerek:)eşyalarını alınca hukuken ona borçlu olmuşum, aramızda sozlude olsa bir anlaşma yapılmışmış. Evden çıkacağım zaman haber verdiğim halde eşyalarını almadı. Fazla kira odedim. Üstüne bir ay nasıl bu eşyalardan kurtulacağım diye başımı ağrıttım. Hayatımın en büyük hatası oldu. Buradan bir arkadaş yardımcı oldu çok sağolsun, kurtuldum.
0
üniversiteye başladığım sene saçmalamış ve neticesinde 4 sene kaybetmiştim/kaybettim.
23 yaşında hala üniversiteye yeni başlıyor olmak evet büyük bir hata ve kayıp ama çok da pişman olduğumu söyleyemem açıkçası. istediğim bölümü seçtim çünkü sonunda. artık liselilikten mi, cesaretsizlikten mi bilmiyorum, 4 sene boyunca dolaştım durdum, istediğim şeyi seçemedim bir türlü. çekindim. şimdi sülalem raad.
çok pişman değilim çünkü eğer bölümümü 18 yaşında seçseydim, belki yine ergenlikten kaynaklı gerzeklik yüzünden okulu bırakırdım. şimdi bir çıkış yolum var. o bölümü 18 yaşında bıraksaydım, 22'me geldiğimde ikinci bir alternatifim olmazdı. o açıdan, geç olsun güç olmasın diyorum.
toparlandım diyemem açıkçası, tek yaptığım "olm nabıyon sen amk" deyip istediğim şeyi yapmaya karar vermek oldu. yumurta göde dayanınca hareketlendim işte, klasik. okulu bitirince de bi bok olamıcam nasılsa, o açıdan pek kaygım yok, mal geldim mal gidicem.
23 yaşında hala üniversiteye yeni başlıyor olmak evet büyük bir hata ve kayıp ama çok da pişman olduğumu söyleyemem açıkçası. istediğim bölümü seçtim çünkü sonunda. artık liselilikten mi, cesaretsizlikten mi bilmiyorum, 4 sene boyunca dolaştım durdum, istediğim şeyi seçemedim bir türlü. çekindim. şimdi sülalem raad.
çok pişman değilim çünkü eğer bölümümü 18 yaşında seçseydim, belki yine ergenlikten kaynaklı gerzeklik yüzünden okulu bırakırdım. şimdi bir çıkış yolum var. o bölümü 18 yaşında bıraksaydım, 22'me geldiğimde ikinci bir alternatifim olmazdı. o açıdan, geç olsun güç olmasın diyorum.
toparlandım diyemem açıkçası, tek yaptığım "olm nabıyon sen amk" deyip istediğim şeyi yapmaya karar vermek oldu. yumurta göde dayanınca hareketlendim işte, klasik. okulu bitirince de bi bok olamıcam nasılsa, o açıdan pek kaygım yok, mal geldim mal gidicem.
0
Çişin rengi beyaz olana dek sıvı tüketmek lazımmış, yoksa taş yırta tırta çıkıyor.
0
Üniversiteye geç (4 sene kadar) başlamak,
Üniversite'de erasmus yapmamak (gerçi aynı şartlarda yine olsa aynı olurdu),
Daha çok var da, daha yakınlarda olup aklıma ilk gelenler bunlar oldu. Özellikle de birincisi doğrudan zamanla ilgili olduğu için ne kadar uğraşırsam uğraşayım, telafi edemedim, edebileceğimi - çok sıradışı iyi bir şeyler olmadıkça - de pek sanmıyorum artık.
Üniversite'de erasmus yapmamak (gerçi aynı şartlarda yine olsa aynı olurdu),
Daha çok var da, daha yakınlarda olup aklıma ilk gelenler bunlar oldu. Özellikle de birincisi doğrudan zamanla ilgili olduğu için ne kadar uğraşırsam uğraşayım, telafi edemedim, edebileceğimi - çok sıradışı iyi bir şeyler olmadıkça - de pek sanmıyorum artık.
0
Zamanında puanım yetmesine rağmen GS Lisesini yazmadığım için gidememiştim.O zamanlar Anadolu liseleri tercihleri sınavlardan önceydi ve sadece 3 tercih hakkımız vardı.Ne kadar saçma sistemmiş.
0
Üniversite hazırlık döneminde iki tane yakın arkadaşımı sallayıp çocukluk arkadaşım olan, okulda ve dershanede aynı sınıfta olduğum bir kızla takılmaya başlamıştım. Bu kızla bütün gün beraber takılıyorduk. Karı koca gibiydik resmen. Kız bir de aptal sarışın olunca ders çalışmak yerine boş boş muhabbet edip gülmek daha zevkli geliyordu. Eğer dershanedeki arkadaşlarımı sallamayıp onlarla beraber ders çalışmaya devam etseydim belki de sınavda daha başarılı olurdum. Bu benim için çok ciddi bir hata sayılmaz ama önemli bir dönemde yaptığım stratejik bir hataydı.
0
ruhi mucerret
https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1161696/kadinlara-soru-iliskide-boy-ne-kadar-onemlişu soruda kadınlara ilişkilerde erkeğin boy meselesini sormuştum. cevaplayanların yarısından fazlası boy önemli dedi.şimdi sorum erkeklere, ilişkide kadının boy/kilo oranı kadar önemli? kilolu olması hiç bir kadını
www.eksiduyuru.com
şu soruda kadınlara ilişkilerde erkeğin boy meselesini sormuştum. cevaplayanların yarısından fazlası boy önemli dedi.
şimdi sorum erkeklere, ilişkide kadının boy/kilo oranı kadar önemli? kilolu olması hiç bir kadını reddetme sebebiniz oldu mu? internetten tanıştığınız birine boyunu/kilosunu sorar mısınız?
_______
bu arada bir tespit yapmak istiyorum, kilolu bir kadına kilosunu soralım kısa bir erkeğe de boyunu soralım. kadına sormak insanlar arasında daha ayıp karşılanıyor sanki. bunun sebebi ne olabilir? erkek boyunu değiştiremez, elinde değil ancak kadın kilosunu isterse değiştirme imkanına sahip. neden üzerinde bir insiyatifi olmadığı halde erkeğe sormak daha az ayıp?
ayıp tam doğru kelime olmayablir, hoş karşılanmıyor da diyebiliriz.
şu soruda kadınlara ilişkilerde erkeğin boy meselesini sormuştum. cevaplayanların yarısından fazlası boy önemli dedi.
şimdi sorum erkeklere, ilişkide kadının boy/kilo oranı kadar önemli? kilolu olması hiç bir kadını reddetme sebebiniz oldu mu? internetten tanıştığınız birine boyunu/kilosunu sorar mısınız?
_______
bu arada bir tespit yapmak istiyorum, kilolu bir kadına kilosunu soralım kısa bir erkeğe de boyunu soralım. kadına sormak insanlar arasında daha ayıp karşılanıyor sanki. bunun sebebi ne olabilir? erkek boyunu değiştiremez, elinde değil ancak kadın kilosunu isterse değiştirme imkanına sahip. neden üzerinde bir insiyatifi olmadığı halde erkeğe sormak daha az ayıp?
ayıp tam doğru kelime olmayablir, hoş karşılanmıyor da diyebiliriz.
0
Yani sağlıksız öyle götü başı yaymış istemem tabi, öyle spor manyağı kadınları da sevmiyorum. Fit olsun biraz balık etli de olabilir.
0
cinsel çekim açısından tabi ki önemli. cinsel çekimin sıfır olduğu bir ilişki, olsa olsa arkadaşlık ilişkisi olur. internetten tanıştığım birine kilosunu sormam, görsel ipuçlarından çıkarım yaparım.
0
Ben kisa bir erkek olsam da kilolu biriyle birlikte olmam cunku kisalik genetikken kilolu olmak degil.
0
kilosu boyunun küsüratından 10-13 arası eksik ise sıkıntı olmaz bence. biraz spesifik bir cevap oldu ama kabul edin :d
örneğin 1.73 boy 63 kilo
yahut 1.80 boy 70 kilo gibi...
örneğin 1.73 boy 63 kilo
yahut 1.80 boy 70 kilo gibi...
0
önemli. ben ince kadınlardan hoşlanıyorum. kendim de öyleyim.
belki birlikte spor filan da yaparız, atacağım fark ezici değil, sadece "bariz" olsun.
belki birlikte spor filan da yaparız, atacağım fark ezici değil, sadece "bariz" olsun.
0
Diğer kriterler uygunsa belirli bir orana kadar tamam derim. Uzun zamandır spor ile uğraştığımdan dolayı kendisine kilo verdiririm.
0
hafif tombik severim ama kilolu sevmiyorum tabi. çok kilolu kadın seven arkadaşlarım var, 1 gram yağ bile sevmeyen arkadaşlarım var.
0
173 boy 63 kiloya sıkıntı olmaz demişler. Boyunun 10 kilo fazlası kabul deseniz neyse de 10 kilo eksiği zaten onun ideal kilosu oluyor.
173-70 kilo şöyle insanlar:
www.mybodygallery.com
www.mybodygallery.com
173-70 kilo şöyle insanlar:
www.mybodygallery.com
www.mybodygallery.com
0
Çok fazla kiloluysa cinsel yönden yeterince etkilenemediğim için benim için her şey demek olmasa da önemli.
0
Oldukça önemli. Yüz güzelliğinden bile daha önemli benim için. Herhangi bir aşağılama niyetinde değilim, bazı insanlar kiloludur işte, bu onların karakterini değiştirmez, ama şişman kızları çekici bulamıyorum ve cinsel olarak çekici bulmadığım biriyle birliktelik yaşamam çok zor.
İnternetten tanıştığım kızlara boyunu/kilosunu sormam ama instagram isterim, sosyal medyada net fotoğrafları yoksa birkaç fotoğraf yollamasını isterim, dolaylı yoldan öğrenmeye çalışırım. Yüz fotoğrafını görüp biraz konuştuktan sonra, kilolu olduğunu öğrenip reddetmişliğim var. Yine aynı şekilde çok çok kısa olduğu için soğumuşluğum da var (ki ben de kısa bir adam sayılırım).
Tespitin doğru. İlişkiler konusunda kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldığı için böyle bir algı var.
- İlk buluşmada hesabı erkek öder.
- Erkek zaman zaman çiçek/hediye alır.
- Bir kadını tavlaması gereken kişi erkektir. Kadın, erkek için ekstra uğraşmaz.
...
Bunlar ilişkiler konusundaki neredeyse evrensel kurallar, toplumlar bunları benimsemiş bi kere. İlişki başlangıcına kadar bu kurallara büyük ölçüde uymayı ister istemez kabul ediyoruz. Zaten ilişki başladıktan sonra böyle bir dengesizlik olmuyor pek.
İnternetten tanıştığım kızlara boyunu/kilosunu sormam ama instagram isterim, sosyal medyada net fotoğrafları yoksa birkaç fotoğraf yollamasını isterim, dolaylı yoldan öğrenmeye çalışırım. Yüz fotoğrafını görüp biraz konuştuktan sonra, kilolu olduğunu öğrenip reddetmişliğim var. Yine aynı şekilde çok çok kısa olduğu için soğumuşluğum da var (ki ben de kısa bir adam sayılırım).
Tespitin doğru. İlişkiler konusunda kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldığı için böyle bir algı var.
- İlk buluşmada hesabı erkek öder.
- Erkek zaman zaman çiçek/hediye alır.
- Bir kadını tavlaması gereken kişi erkektir. Kadın, erkek için ekstra uğraşmaz.
...
Bunlar ilişkiler konusundaki neredeyse evrensel kurallar, toplumlar bunları benimsemiş bi kere. İlişki başlangıcına kadar bu kurallara büyük ölçüde uymayı ister istemez kabul ediyoruz. Zaten ilişki başladıktan sonra böyle bir dengesizlik olmuyor pek.
0
ideal ölçülerde olmayan kadından hoşlanmam mümkün değil, çekici gelmez. idealden kastım gözüme hoş görünmesi, yoksa kan testi isteyip bmi kontrol ettirecek değilim ama atıyorum kadın 1.70'se kilosu 75 olmasın yani. bakma bu "şüşkoyum mutluyum"cu hastalara. her insan fiziksel olarak daha düzgün, seksi, güçlü, efendime söyliyim potansiyelli olanı ister. bu tek kriter midir? değildir. amma önemlidir.
ha ilişkimizin üçüncü yılındayızdır, 10 kilo alır. onu çok önemsemem. halihazırda sevdiğim ve aşık olduğum kadın kilo aldı diye çok sorun çıkarmam. gelgelelim, bunu alışkanlık haline getirip camış gibi yiyen, hareket etmeyen, sağlıksız ve istikrarlı bir şekilde kilo alan bir yağ tulumuna dönüşürse "hanım sen nabıyon amk" derim. sağlık sorunu olmadığı sürece sürekli olarak kilolu olan bir insanla ilişki yaşamak istemem. tembel, iradesiz, sağlıksız biri olduğunu düşünürüm çünkü. hayatımı paylaştığım insanın böyle biri olmasını/böyle birine dönüşmesini istemem.
not olarak ekliyim ki tam olarak bu nefret ettiğimi söylediğim özelliklere sahip şüşkonun biriyim. böyle olduğum için kendimi kahrediyor değilim ama gerizekalı gibi "KÜLO ÖNEMLİ DEYİL!11!! BİZ DE SEVİLEBİLMELİYİZ!11!" demiyorum. merdiven çıkarken tıkanan adam mı olur amk, bizi sevseler ne olur?
o yüzden kadının kilosu önemlidir. erkeğin kilosu da önemlidir. binaenaleyh, kilo önemlidir. lokmanızı sayın, kemikleriniz görünsün, hayatını kilosu üzerine kurmuş bir manyak olun demiyorum ama sağlıklı olun şerefsizler. 15 dakika yürüyünce gece ekstra 4 saat dinlenmeye ihtiyaç duymayın mesela. en başta kendim için söylüyorum bunu. akıllı olun. heh.
ha ilişkimizin üçüncü yılındayızdır, 10 kilo alır. onu çok önemsemem. halihazırda sevdiğim ve aşık olduğum kadın kilo aldı diye çok sorun çıkarmam. gelgelelim, bunu alışkanlık haline getirip camış gibi yiyen, hareket etmeyen, sağlıksız ve istikrarlı bir şekilde kilo alan bir yağ tulumuna dönüşürse "hanım sen nabıyon amk" derim. sağlık sorunu olmadığı sürece sürekli olarak kilolu olan bir insanla ilişki yaşamak istemem. tembel, iradesiz, sağlıksız biri olduğunu düşünürüm çünkü. hayatımı paylaştığım insanın böyle biri olmasını/böyle birine dönüşmesini istemem.
not olarak ekliyim ki tam olarak bu nefret ettiğimi söylediğim özelliklere sahip şüşkonun biriyim. böyle olduğum için kendimi kahrediyor değilim ama gerizekalı gibi "KÜLO ÖNEMLİ DEYİL!11!! BİZ DE SEVİLEBİLMELİYİZ!11!" demiyorum. merdiven çıkarken tıkanan adam mı olur amk, bizi sevseler ne olur?
o yüzden kadının kilosu önemlidir. erkeğin kilosu da önemlidir. binaenaleyh, kilo önemlidir. lokmanızı sayın, kemikleriniz görünsün, hayatını kilosu üzerine kurmuş bir manyak olun demiyorum ama sağlıklı olun şerefsizler. 15 dakika yürüyünce gece ekstra 4 saat dinlenmeye ihtiyaç duymayın mesela. en başta kendim için söylüyorum bunu. akıllı olun. heh.
0
ben sorun etmiyorum kiloyu. balık eti filan zaten sıkıntı değil, belli bir kilodan sonra sıkıntı olur belki, oda karşımdaki kişinin enerjisine göre değişir.
lim5 in verdiği linkten baktığım kadarıyla 170 boy 90-100 kg civarından sonra zaten kişinin kendi yaşam kalitesinede etkileyecek seviyede olduğu için olumsuz bakabilirim.
aşırı zayıfsa da sıkıntı olabilir kemikleri belli olacak seviyede
kendim zayıfım
lim5 in verdiği linkten baktığım kadarıyla 170 boy 90-100 kg civarından sonra zaten kişinin kendi yaşam kalitesinede etkileyecek seviyede olduğu için olumsuz bakabilirim.
aşırı zayıfsa da sıkıntı olabilir kemikleri belli olacak seviyede
kendim zayıfım
0
Burada kimse önemli değil dememiş.
Hayatımın son 7-8 senesini obez geçirdim, tüm erkek arkadaşlarım benden zayıf kaslı falan tiplerdi.
Yani o kadar önemli olsa benimle kimse çıkmazdı.
O yüzden kimse kimseyi yemesin sjfjjdksk.
Hayatımın son 7-8 senesini obez geçirdim, tüm erkek arkadaşlarım benden zayıf kaslı falan tiplerdi.
Yani o kadar önemli olsa benimle kimse çıkmazdı.
O yüzden kimse kimseyi yemesin sjfjjdksk.
0
@bir nick var benden iceri,
37 tane sevgilin olmadıysa eğer, söylediğin şey anlamsız. 100 adamdan 10 tanesinin kiloya önem vermemesi, kilonun önemsiz olduğu anlamına gelmez. kaldı ki özellikle kilolu sevenler var. sevgili bulmuş olman obezliğin kendi başına iğrenç ve aşırı sağlıksız bir şey olduğu gerçeğini de değiştirmiyor ayrıca. "sevgilim olsun da gerisi önemli değil" diyorsan orası senin bileceğin iş tabii, ona bir şey diyemem.
37 tane sevgilin olmadıysa eğer, söylediğin şey anlamsız. 100 adamdan 10 tanesinin kiloya önem vermemesi, kilonun önemsiz olduğu anlamına gelmez. kaldı ki özellikle kilolu sevenler var. sevgili bulmuş olman obezliğin kendi başına iğrenç ve aşırı sağlıksız bir şey olduğu gerçeğini de değiştirmiyor ayrıca. "sevgilim olsun da gerisi önemli değil" diyorsan orası senin bileceğin iş tabii, ona bir şey diyemem.
0
Erkekte boyun karşılığı kadında kilo değildir yalnız. Hakkaniyetli bir kıyaslama için kadında da boy sorulmalı bu soruda.
0
ben kilolu veya iri bir kadinla beraber olamiyorum.hic bir sekilde bana cekici gelmiyor ve birlikte olmak aklimin ucundan dahi gecmiyor.tende cok onemli.uzun boylu kizlarda cok hosuma gitmez.kisa boylu ve zayif olmasi favorimdir.sanirim benim inceden ayi olmamla alakali bir husus bu.Reddetme bir kac kez yasandi ama daha cok hic o boyuta gelmeme tercihim oldu.internet uzerinde kimseye bu tarz bir soru sormam cunku birisiyle karsilikli gorusup ,konusmadan,tanismadan boyle bir sey dusunmuyorum.konustugum kisinin ne oldugu beni cok ilglendirmiyor.ortak guzel akici bir durum varsa zaten biraraya gelir gorusursun.ekstra boyle bir sey sormak bence hos degil.
0
Kadının leş olup olmaması çok daha önemli. Fazla kilo verilir ama insan leşse leş kalıyor. Bu durumu yakın zamanda duyuruda herkes gördü sanıyorum.
0
ben zayıfım, 176 / 57
zayıf kızlar bana kilolu ya da normal kiloda olanlara göre daha çekici geliyor. kendime öyle bir şey oluşturmuşum, herhalde ben de zayıf olduğum içindir. boy konusunda bir kıstasım yok, 1.55 de olur 1.75 de.
ben zayıf olduğumdan çoğu kız da beni beğenmiyor, ona bir şey diyemem tabi.
internette tanıştığım birine kilosunu sormam, çıkarım yaparım. tanışınca göreceğim zaten.
zayıf kızlar bana kilolu ya da normal kiloda olanlara göre daha çekici geliyor. kendime öyle bir şey oluşturmuşum, herhalde ben de zayıf olduğum içindir. boy konusunda bir kıstasım yok, 1.55 de olur 1.75 de.
ben zayıf olduğumdan çoğu kız da beni beğenmiyor, ona bir şey diyemem tabi.
internette tanıştığım birine kilosunu sormam, çıkarım yaparım. tanışınca göreceğim zaten.
0
boy ve kilo oranı önemli. ama asıl önemlisi sağlık durumu. ne kadar fazla yağ o kadar fazla sağlık sorununu ortaya çıkartır. insan kendini sevecek, yediğine içtiğine dikkat edecek, spor yapacak sonra zaten mutlu mesut olur kilo da verir özgüveni de yerinde olur. yani yağ kötüdür kötü.
0
benim için de çok önemli, zayıf olmadığı sürece çekici bulamıyorum.
0
tiksinmedenuyanmak
Size benzeyen hemen hemen ortak şeylerden zevk aldığınız insanla mı yoksa güldüğünüz şeyler, yapmayı sevdiğiniz şeyler çok farklı olan insan mı? İlkiyle daha çok kavga ediyorsunuz. İkincisiyle kavga yok karşı tarar bir şekilde alttan alıyor.
Size benzeyen hemen hemen ortak şeylerden zevk aldığınız insanla mı yoksa güldüğünüz şeyler, yapmayı sevdiğiniz şeyler çok farklı olan insan mı? İlkiyle daha çok kavga ediyorsunuz. İkincisiyle kavga yok karşı tarar bir şekilde alttan alıyor.
0
Benzer insan mümkünse.
Ek: Benzer derken zevkler ve dünya görüşü açısından bir benzerlikten bahsetmiştim, karakter dahil değil bu benzerliğe.
Ek: Benzer derken zevkler ve dünya görüşü açısından bir benzerlikten bahsetmiştim, karakter dahil değil bu benzerliğe.
0
kesinlikle zıt insan.
futbol seven kadın mesela, nefret ederim. kadınlar futobl sevmemeli
futbol seven kadın mesela, nefret ederim. kadınlar futobl sevmemeli
0
Normalde ben de hayat görüşü, zevkler vb. konularda uyumlu olmanın ilişkileri kolaylaştırdığını düşünüyorum. Ama bazı durumlarda bunlar anlaşmaya yetmiyor, huzur olmadıktan sonra bunların önemi kalmıyor.
Benim oyum zıt insana.
Benim oyum zıt insana.
0
Konu ile ilgili 3141592653'ün bir 'tolere edilebilir farklılık limiti' teorisi var şu entry'de bahsettiği katılıyorum.
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
Benzer tabii ki. Hayata bakis acisi noktasinda benzer, karakter olarak farkli olabilir ama cok da farkli olmamali.
0
Hem benzer hem de zit karmasi diyorum.
Yani genel ozellikler benzemeli ama detaylar zit olursa daha bir renkli olabilir hayat. Mesela iki kisi dusunelim; ikisi de evde vakit gecirmeyi, kitap okumayi, sakinligi seviyor. Genel yasam tarzi benzer olmali. Ama karakterde zitliklar oldugunda bir sekilde uyumu buluyorsun; ornegin ikisi de inatci olmamali. Ya da ikisi de fevri olmamali, bir taraf aktif olurken diger taraf inaktif ( ama pasif degil) kalabilmeli ve roller degisebilir tabiki de. Bu sekilde daha uyumlu olabilecegini dusunuyorum.
Yani genel ozellikler benzemeli ama detaylar zit olursa daha bir renkli olabilir hayat. Mesela iki kisi dusunelim; ikisi de evde vakit gecirmeyi, kitap okumayi, sakinligi seviyor. Genel yasam tarzi benzer olmali. Ama karakterde zitliklar oldugunda bir sekilde uyumu buluyorsun; ornegin ikisi de inatci olmamali. Ya da ikisi de fevri olmamali, bir taraf aktif olurken diger taraf inaktif ( ama pasif degil) kalabilmeli ve roller degisebilir tabiki de. Bu sekilde daha uyumlu olabilecegini dusunuyorum.
0
anlattığın şekliyle ilki. sürekli tek tarafın alttan aldığı bir ilişki illaki patlar.
0
şahsen farklı insanı tercih ederim. benimle aynı karakterde biriyle üç gün geçirebileceğimi sanmıyorum. birinin çıkıntılarını diğeri boşluğuyla doldurmak zorunda bence. "farklı olmak" illaki biri komünistken diğeri ülkücü olacak demek değil. yönetilebilir/yönlendirilebilir kişisel/karakteristik farklılıklar bence daha iyi. benimle aynı karakterde biriyle olsaydım mesela muhtemelen dördüncü gün evde açlıktan ölürdük.
0
postmodern rh
takar misiniz? hristiyanliga sempatisi olan ve kupeyi de estetik bulan biri taksa ne dusunursunuz?
takar misiniz? hristiyanliga sempatisi olan ve kupeyi de estetik bulan biri taksa ne dusunursunuz?
0
"kahpe bizans'ta mehmet ali erbil de takmıyo muydu lan böyle bir şey?" diye düşünürdüm.
not: takmıyormuş, tacından sarkanlar küpe gibi gözüküyor.
not: takmıyormuş, tacından sarkanlar küpe gibi gözüküyor.
0
Allah yazan kupe takani da eziklerim, hac kupesi takani da. Dini sembollerden hazzetmiyorum.
0
Bir (erkek) arkadaşım takıyordu. Ne yalan söyleyim, biraz özenti (dikkat çekmeye çalışıyor gibi) geliyordu. Ama çok da üzerinde durmuş değilim.
Ben de erkek olarak küpe takıyorum ama sadece halka.
Ben de erkek olarak küpe takıyorum ama sadece halka.
0
Takmam. Herhangi bir sembol ihtiva eden hiçbir aksesuarı takmam. Estetik bulmuyorum.
Takan hakkında da dikkatimi çekerse Hristiyan herhalde diye düşünürüm. Olmadığını biliyorsam da özenti diye düşünürüm. Estetik bulduğu için taktığını söylerse zevksiz diye düşünürüm.
Takan hakkında da dikkatimi çekerse Hristiyan herhalde diye düşünürüm. Olmadığını biliyorsam da özenti diye düşünürüm. Estetik bulduğu için taktığını söylerse zevksiz diye düşünürüm.
0
harvey + 1
ben aynı şekilde kilisede mum yakan müslümanları ya da camide dua eden hristiyanları da anlamıyorum.
ben aynı şekilde kilisede mum yakan müslümanları ya da camide dua eden hristiyanları da anlamıyorum.
0
"hristiyanlığa sempati duymak" ne ya, liseli misiniz? din bu, sınıf arkadaşı değil. hristiyan olmadığım için haç şeklinde herhangi bir aksesuar takmam, hristiyan olmadığı halde takanın da liseli olduğunu düşünürüm. özel bi sembol olsa neyse, haç la.
0
@der meister, deistim, sadece kupe olarak manasiz seylerdense sembolu anlamli buluyorum ve estetik olarak da hosuma gidiyor.
ayrica sinif arkadasina sempati duymak liselilik bana gore.
ayrica sinif arkadasina sempati duymak liselilik bana gore.
0
Birebir hac formundaysa ve hristiyan sembolüyse takılması sakıncalı iman boyutu açısından hristiyanlık alameti olduğu için.
0
Ben estetik bulurum.
Üzerinde ters haç olan tişörtüm var mesela çok severim (annem hiç sevmez).
Aksesuar kullandığım dönemlerde (lise yılları) kolye olarak da takardım.
Herhangi bir dine sempatim yok hiç olmadı ama haç bana hoş görünür beğendiğim sembollerden.
Üzerinde ters haç olan tişörtüm var mesela çok severim (annem hiç sevmez).
Aksesuar kullandığım dönemlerde (lise yılları) kolye olarak da takardım.
Herhangi bir dine sempatim yok hiç olmadı ama haç bana hoş görünür beğendiğim sembollerden.
0
Ay şeklinde (Hilal) küpe takan herkes müslüman mı oluyor ne alaka yani. Üstünde İsa'nın figürü yoksa çok da dini sayılmıyor bence.
0
rahip janick
veya yapıldığına tanık olduğunuz en aptalca şey nedir?
veya yapıldığına tanık olduğunuz en aptalca şey nedir?
0
Bankamatikle konusmak, " bana para versene lannn!!!)
Hicbir hesabim ve atm kartim olmayan bir bankamatik..
Hicbir hesabim ve atm kartim olmayan bir bankamatik..
0
bilgisayarın üzerine kusup 1000 liralık aleti çöp etmek. bunu da kimse bilmiyor sanırım, özellikle aileme falan su döktüğümü söylemiştim. 18 yaşındaydım, içki içtiğimi dahi bilmiyorlardı vs... yani "sarhoştum, kustum" desem belamı skecekleri gibi yeni bilgisayar da almazlardı. gerçi 4-5 ay bilgisayarsız gezdim zaten.
sarhoşken yaptığım en aptalca şey buydu sanırım. ilk kez jager almıştım. sonradan vuruyormuş, bilmiyordum. 4-5 şat çaktıktan sonra "bu ne amk hani sarhoş bile olmadım" deyip öküz gibi bütün şişeyi içmiştim. bunu yapan adam, ilk birasını bu olaydan 2-3 ay önce içmiş, iki biradan sonra kahkaha atmaya başlayan biri bu arada. sonra olanları tahmin edebilirsiniz. gerçi bi şey olmadı. evde yalnızdım, ev arkadaşım ailesinin yanındaydı. en son hatırladığım şey şu: "BENİ BIRAKIN LAAN" diye masaya vurup, melih gökçek'in adamlarına saldırıyodum. daha doğrusu, sarhoş halimle onlarla kavga ettiğimi sanıyodum evde bilgisayarın başında otururken. gezi dönemiydi, ondan böyle delirdim galiba. halbuki beylikdüzü'ndeyim amk gökçek ne alaka. sonrası karanlık. uyandığımda bilgisayar kusmuk içindeydi, tabii gece boyu harap olmuş makina, kurtarılacak bir tarafı kalmamış. hangi parçasını değiştireceksin onun.
çok sarhoş oldum ama normalde düzgün içerim, öyle kusmalı dağıtmalı tek bir vukuatım dahi yoktur. bi tek bu var işte. bunda da neyse ki evdeydim ve yalnızdım ama çok pahalı bir macera oldu.
sarhoşken yaptığım en aptalca şey buydu sanırım. ilk kez jager almıştım. sonradan vuruyormuş, bilmiyordum. 4-5 şat çaktıktan sonra "bu ne amk hani sarhoş bile olmadım" deyip öküz gibi bütün şişeyi içmiştim. bunu yapan adam, ilk birasını bu olaydan 2-3 ay önce içmiş, iki biradan sonra kahkaha atmaya başlayan biri bu arada. sonra olanları tahmin edebilirsiniz. gerçi bi şey olmadı. evde yalnızdım, ev arkadaşım ailesinin yanındaydı. en son hatırladığım şey şu: "BENİ BIRAKIN LAAN" diye masaya vurup, melih gökçek'in adamlarına saldırıyodum. daha doğrusu, sarhoş halimle onlarla kavga ettiğimi sanıyodum evde bilgisayarın başında otururken. gezi dönemiydi, ondan böyle delirdim galiba. halbuki beylikdüzü'ndeyim amk gökçek ne alaka. sonrası karanlık. uyandığımda bilgisayar kusmuk içindeydi, tabii gece boyu harap olmuş makina, kurtarılacak bir tarafı kalmamış. hangi parçasını değiştireceksin onun.
çok sarhoş oldum ama normalde düzgün içerim, öyle kusmalı dağıtmalı tek bir vukuatım dahi yoktur. bi tek bu var işte. bunda da neyse ki evdeydim ve yalnızdım ama çok pahalı bir macera oldu.
0
masquerade disko'nun merdivenlerinden tam 4 kere yuvarlanarak içeri girmek. kalkıp kalkıp tekrar düşmek ve merdivenlerde mal gibi yuvarlanmak.
0
dünyanın bir ucunda, gecenin bir yarısı pasaportumu ve otel giriş kartımı barda düşürmek. montumu alırken tesadüfen yerde görüp almak.
0
genelde aptalca şeyler yapacak kadar sarhoş olmam tutarım kendimi ama en tuhafı dombra feat. mc ışılak(tayyeap version) söyleyerek sevişmekti sanırım. konu oraya nasıl geldi hiç bilmiyorum ama reğğğ-ceeeeep diye yatakta dört döndüğüm kısımları hatırlıyorum çok net; neyse ki gülmüştük.
0
alt komşunun balkondan dışarıya astığı(bir aparatla balkon demirine br şey takıyor onun dallarına da çamaşırları asıyordu) çamaşırlarına işemek.
0
Sigara içmek:(
Yapıldığına tanık olduğum ise, yurt dışındayken yabancı bi kız arkadaşın çömelip sokak ortasına çişini yapmasıydı:(
Yapıldığına tanık olduğum ise, yurt dışındayken yabancı bi kız arkadaşın çömelip sokak ortasına çişini yapmasıydı:(
0
-İzmirde okurken sokaktaki midyeci dayıdan kari istemek, ayak ustu pazarligini yapmak. Kasap bicagi ile kovalamis.
-2 kiz 2 erkekli Jolly joker de hayvani icilip dans edilen bi parti cikisi polislerle konusup, ikna ederek bizi ekip arabasiyla kizlardan birinin evine biraktirmak. Baya da muhabbet etmistik giderken.
-2 kiz 2 erkekli Jolly joker de hayvani icilip dans edilen bi parti cikisi polislerle konusup, ikna ederek bizi ekip arabasiyla kizlardan birinin evine biraktirmak. Baya da muhabbet etmistik giderken.
0
@bruceandwayne
@limonlukola
sesli güldüm.
Benimkisi;
Gittiğim barda çalan grubun vokaline yakındaki ATM'den çekip çekip 700 lira bahşiş bırakmak.
@limonlukola
sesli güldüm.
Benimkisi;
Gittiğim barda çalan grubun vokaline yakındaki ATM'den çekip çekip 700 lira bahşiş bırakmak.
0
ben hiç öyle sarhoşluk aşamasına gelmedim, otokontrolüm iyidir de.
üniversitede öğrenciyken okuldan arkadaşlarla bizim evde toplanmıştık. biri zum oldu, ramazan davulcusu geçiyodu sokakta, indi adamın davuluna iki vurdu tıngırdattı, diğer arkadaşlar ayıktık. adam da manyağa bulaşacağıma iki tıngırdatayım diye düşünmüş olmalı ki, bizim ve davulcunun kontrolünde iki vurdu davula,
tamam gel tebrik ederiz, çok güzel davul çaldın dedik, abi kusura bakma dedik, içeri soktuk arkadaşı tekrar.
üniversitede öğrenciyken okuldan arkadaşlarla bizim evde toplanmıştık. biri zum oldu, ramazan davulcusu geçiyodu sokakta, indi adamın davuluna iki vurdu tıngırdattı, diğer arkadaşlar ayıktık. adam da manyağa bulaşacağıma iki tıngırdatayım diye düşünmüş olmalı ki, bizim ve davulcunun kontrolünde iki vurdu davula,
tamam gel tebrik ederiz, çok güzel davul çaldın dedik, abi kusura bakma dedik, içeri soktuk arkadaşı tekrar.
0
Arkadaşın düğününde terör estirmek, her allahın kulunun karşısına geçip oynamak, neşemi engellemeye çalışan başka bi arkadaşla itişmek, pistten atılmak, sahile koşarken düşmek, belirsiz bir süre sonra ayılmak (kısmen), yardım etmeye çalışan insanların elinden kurtulup tek katlı bi binanın damına tırmanmak ve sabaha kadar dalgaların sesini dinleyerek uyumak. Sabah mosmor şişik bir kafayla uyanmak. Ertesi gün balayına giden çiftin allah belanı vermiş kafanı kırmışsın, seni affettik demesiyle barışmak, sevinmek.
Hayatımın en eğlenceli gecesiydi ve kendimden başkasına zararım dokunmadı şükür.
Hayatımın en eğlenceli gecesiydi ve kendimden başkasına zararım dokunmadı şükür.
0
psmstc
soru başlıkta
soru başlıkta
0
bol bol turşu yiyerek ve turşu suyu içerek. hazır tüm yiyeceklerden uzak durarak. bir de kafaya hiçbir şey takmayarak.
0
intiharın eşiğine geldiğim çok ciddi bir depresyon geçirmiştim. iyileşmemdeki başlıca faktörler bana göre şunlar,
* en yakın arkadaşımın yanına taşınmam, ev arkadaşı olup birlikte yaşamaya başlamamız.
* buz patenine başlamam. o dönemde hayata dair keyif aldığım belki de tek şeydi.
o ara doktora bile gitmedim ben. korktum. gerçekten çok ağırdı ve korkunçtu. nitekim ilaçsız iyileşmedi. birkaç sene sonra tekrar bastırdı, o zaman doktora gitmem gerekti. bir sene falan ilaç kullandım. yine benzer şekilde toparladım: aynı arkadaşım yanımdaydı, keyfimiz yerindeydi aslında, zamanla düzeldi.
uzun lafın kısası benim için bir tane dost, bağlanabildiğim bir sosyal aktivite ve antidepresan fazlasıyla yeterli oldu. yine de gerçekten depresyonda olduğunu düşünenlere ben hep profesyonel destek almalarını öneriyorum. antidepresan cidden mucizeymiş. kafamdaki eksik tahtaların tek tek yerlerine çakıldığını hissettim ben ilaç tedavisinden sonra, "ulan manyakmışız resmen eskiden" dedim. gerçi bir senedir kullanmıyorum ve yavaştan yine saçmalamaya başladım sanki ama olur o kadar, ota boka hastalık dememek lazım. bak mesela ilaç kullanmamış olsam kendimle bu kadar barışık olup bu cümleyi kuramazdım.
gerçekten depresyondaysanız doktora gidin. hadi dün arkadaşım vardı, yarın olmasa ne bok yicem kalkıp intihar mı edicem? ilaç sizin dostunuzdur, arkadaşınızdır. depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. go go go
* en yakın arkadaşımın yanına taşınmam, ev arkadaşı olup birlikte yaşamaya başlamamız.
* buz patenine başlamam. o dönemde hayata dair keyif aldığım belki de tek şeydi.
o ara doktora bile gitmedim ben. korktum. gerçekten çok ağırdı ve korkunçtu. nitekim ilaçsız iyileşmedi. birkaç sene sonra tekrar bastırdı, o zaman doktora gitmem gerekti. bir sene falan ilaç kullandım. yine benzer şekilde toparladım: aynı arkadaşım yanımdaydı, keyfimiz yerindeydi aslında, zamanla düzeldi.
uzun lafın kısası benim için bir tane dost, bağlanabildiğim bir sosyal aktivite ve antidepresan fazlasıyla yeterli oldu. yine de gerçekten depresyonda olduğunu düşünenlere ben hep profesyonel destek almalarını öneriyorum. antidepresan cidden mucizeymiş. kafamdaki eksik tahtaların tek tek yerlerine çakıldığını hissettim ben ilaç tedavisinden sonra, "ulan manyakmışız resmen eskiden" dedim. gerçi bir senedir kullanmıyorum ve yavaştan yine saçmalamaya başladım sanki ama olur o kadar, ota boka hastalık dememek lazım. bak mesela ilaç kullanmamış olsam kendimle bu kadar barışık olup bu cümleyi kuramazdım.
gerçekten depresyondaysanız doktora gidin. hadi dün arkadaşım vardı, yarın olmasa ne bok yicem kalkıp intihar mı edicem? ilaç sizin dostunuzdur, arkadaşınızdır. depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. go go go
0
Ilk depresyonum ergenlik doneminde basladi ve en uzun olaniydi, o donem doktora gittim. Doktortum seans boyunca bitse de gitsek gibisinden elindeki deftere bakip, suratima bile bakmiyordu ve oraya gitmenin ne kadar aptalca bir fikir oldugunu dusunuyordum ama bir yandan da duvara anlatir gibi konusuyordum. Sonra iste nasilsa dinlemiyor diye saldim ergen ergen konusuyorum isyan ediyorum bir yandan, " her seyi denedim spora yazildim, arkadaslarimla vakit gecirdim, resim cizdim, dersimi calistim denenebilecek ve yapilmasi gereken her seyi yaptim ama olmuyor o mutsuzluk hissi gecmiyor" derken adam birden gozlerini bana cevirdi ve soyle dedi:
- evet haklisin, kolay oldugunu soyleyemem ama asla vazgecmeyecek ve ne olursa olsun devam edeceksin!
Bir daha hic psikolog ya da psikiyatra gitmedim ama aradan 10 sene gecmesine ragmen bu sozu hic unutmadim. Hayatimdaki tum olumsuzlukari kabulenme ve ne olursa olsun vazgecmemeyi tercih ettim. Her gece agliyordum ve mutsuz bir sabaha uyaniyordum ancak devam ettim. Vazgecmeyeceksem bunu degistirmek ya da bundan siyrilmak icin ne yapmam gerekli diye dusundum ve hep bu yonde hareket ettim. O doktora gitmenin aptalca bir fikir olmadigini asla vazgecmedigimde anladim.
Lutfen siz de vazgecmeyin.
- evet haklisin, kolay oldugunu soyleyemem ama asla vazgecmeyecek ve ne olursa olsun devam edeceksin!
Bir daha hic psikolog ya da psikiyatra gitmedim ama aradan 10 sene gecmesine ragmen bu sozu hic unutmadim. Hayatimdaki tum olumsuzlukari kabulenme ve ne olursa olsun vazgecmemeyi tercih ettim. Her gece agliyordum ve mutsuz bir sabaha uyaniyordum ancak devam ettim. Vazgecmeyeceksem bunu degistirmek ya da bundan siyrilmak icin ne yapmam gerekli diye dusundum ve hep bu yonde hareket ettim. O doktora gitmenin aptalca bir fikir olmadigini asla vazgecmedigimde anladim.
Lutfen siz de vazgecmeyin.
0
m e b
Evet, dert şey yapma butonunu kullanabileceğiniz bir soru olabilir bu ama olsun.Bazen içinden çıkılmaz bir durumdan kurtulmak için duyuru açıyor veya buna cevap veriyoruz ya da en basitinden, duyurucudan daha çok efor harcayıp araştırma yapıyoruz filan. Efendi yanımızı kenara bırakıp egomuzu konuştu
Evet, dert şey yapma butonunu kullanabileceğiniz bir soru olabilir bu ama olsun.
Bazen içinden çıkılmaz bir durumdan kurtulmak için duyuru açıyor veya buna cevap veriyoruz ya da en basitinden, duyurucudan daha çok efor harcayıp araştırma yapıyoruz filan. Efendi yanımızı kenara bırakıp egomuzu konuşturacak olursak eğer, bir "kuru tik"ten daha fazlasını bekliyor musunuz? Böyle bir durumdan kurtulduğunuzda, size yardımcı olmuş kişiye özel mesaj filan atıyor musunuz?
Bazen içinden çıkılmaz bir durumdan kurtulmak için duyuru açıyor veya buna cevap veriyoruz ya da en basitinden, duyurucudan daha çok efor harcayıp araştırma yapıyoruz filan. Efendi yanımızı kenara bırakıp egomuzu konuşturacak olursak eğer, bir "kuru tik"ten daha fazlasını bekliyor musunuz? Böyle bir durumdan kurtulduğunuzda, size yardımcı olmuş kişiye özel mesaj filan atıyor musunuz?
0
Adam benim için mesaj gönderip kod almış, birisini arayıp öğrenmiş ya da bir tikten fazlasını hak etmiş ise ne gerekiyorsa yaparım.
Burada yaptığım bir photoshop çalışması için birisi çok teşekkür edip ne yapabilirim demişti bende çydd ye bağış yapmasını istemiştim bunun gibi güzel şeyler oluyor tabi.
Burada yaptığım bir photoshop çalışması için birisi çok teşekkür edip ne yapabilirim demişti bende çydd ye bağış yapmasını istemiştim bunun gibi güzel şeyler oluyor tabi.
0
beklemiyorum. tick de beklemiyorum. ne ki tick? yenir mi?
0
Tikimi versinler yeter, tik atilmayinca adeta baharatsiz bir yemek, meltemsiz bir yaz gibi eksik duruyor soru.
0
yoo. birine yardım etmekten çok kendi merakımdan araştırıyorum.
bi de tik atmayan epey kullanıcı varken tik almak bile ayrıcalık :D
bi de tik atmayan epey kullanıcı varken tik almak bile ayrıcalık :D
0
Minnettarlığımı göstermek adına mesaj atarım arada ama kimseden mesaj beklemem.
0
Tiki de beklemiyorum, yardımcı olduysa ne güzel, olamadıysa da en azından denedim. Zaten Bildirimler'de geri çıkmadığı sürece hatırlamıyorum da yazdığım cevabı. Duyuruyu silerse de önemli değil.
0
"kuru tik"ten fazlasını beklemiyorum. tik demek ben senin cevabını okudum, cevabın işime yaradı, eyv. demektir benim için. bu da yeterli. ayrıca özel mesaj gelirse falan mutlu oluyorum ama tabii ki. bekliyo muyum? hayır. o kadar efor sarf etmemi gerektirecek kompleks sorulara cevap vermiyorum zaten, uğraşamam hehe.
0
beklemiyorum sanıyordum ama bekliyor da olabilirim. fazlasını yapıyor gibi olduğumda hemen her seferinde bir "çok teşekkürler" mesajı geliyo zaten sağolsunlar, doğrusu bu gibi gelmeye başladı o yüzden aynını ben de yapıyorum.
ancak teşekkür mesajını alınca ben onlara geri ne yazacağımı çok bilemiyorum ondan eminim bak. "eyv. ne demek zevkti" gibi şeyler yazıyorum.
ancak teşekkür mesajını alınca ben onlara geri ne yazacağımı çok bilemiyorum ondan eminim bak. "eyv. ne demek zevkti" gibi şeyler yazıyorum.
0
Bi halta yaradıysam "evet dediğini yaptım oldu" demelerini bekliyorum. Birine verdiğim moralle gitti kıza açıldı mesela. İki gün adamı iteledim. Umudum da yoktu başta. Üçüncü gün "abi oldu" dedi. Adını bile hatırlamıyorum. O da beni hatırlamaz. Marsa pathfinder indirmiş nasa kıvancı yaşadım.
0
ben nadiren soru soruyorum, onlarda çok aman allahım ne büyük meseleyi çözdüm türünden önemli konular olmuyor. öyle bir durum yaşamadım ama illa mesaj atıp teşekkür ediyorum, nokta atışı bir cevap almışsam.
sanmıyorum ki ben verdiğim cevaplarda, insanların çok büyük bir sıkıntısını çözmüş olayım? ama bir beklenti içine girmiyorum.
sanmıyorum ki ben verdiğim cevaplarda, insanların çok büyük bir sıkıntısını çözmüş olayım? ama bir beklenti içine girmiyorum.
0
anonymice
dinleyemediğiniz şarkılar var mı?mesela ben 10 sene beşiktaş sahile gidemedim kötü anılardan, ruhi su dinleyemem-radyoda cıksa kapatırım.....
dinleyemediğiniz şarkılar var mı?
mesela ben 10 sene beşiktaş sahile gidemedim kötü anılardan, ruhi su dinleyemem-radyoda cıksa kapatırım.....
mesela ben 10 sene beşiktaş sahile gidemedim kötü anılardan, ruhi su dinleyemem-radyoda cıksa kapatırım.....
0
Gripin - Bir Cevabım Var Mı?
Duman - Ah
Sezen Aksu - Farkındayım
Sezen Aksu - Eskidendi, Çok Eskiden
Bunlar, baştan sona beni, çaresizliğimi, pişmanlıklarımı, hüzünerimi anlatıyor. Dinlediğim an ruh halim çöküyor, gözlerimden yaşlar akıyor. Öyle rahat rahat dinleyemiyorum.
Yaşar - Aldanırım.
Sebebi çok saçma gelecek belki ama yine de anlatayım. Bir gün annem ile babam sert şekilde tartıştı. Annem, babamın bir lafına çok içerlemişti. Odama geldi ağlamaya başladı. Sonra "Ben çok yaşamam, erken ölürüm..." dedi. Kalktı, gitti. Bir gün Yaşar dinliyordum. O "Hatırlarım, 'erken ölürüm' diyişini..." mısrasına geldi. Annem hala mutlu değildir. Ben de hala bu şarkıyı hem çok severim, hem denk geldiğimde es geçerim.
Duman - Ah
Sezen Aksu - Farkındayım
Sezen Aksu - Eskidendi, Çok Eskiden
Bunlar, baştan sona beni, çaresizliğimi, pişmanlıklarımı, hüzünerimi anlatıyor. Dinlediğim an ruh halim çöküyor, gözlerimden yaşlar akıyor. Öyle rahat rahat dinleyemiyorum.
Yaşar - Aldanırım.
Sebebi çok saçma gelecek belki ama yine de anlatayım. Bir gün annem ile babam sert şekilde tartıştı. Annem, babamın bir lafına çok içerlemişti. Odama geldi ağlamaya başladı. Sonra "Ben çok yaşamam, erken ölürüm..." dedi. Kalktı, gitti. Bir gün Yaşar dinliyordum. O "Hatırlarım, 'erken ölürüm' diyişini..." mısrasına geldi. Annem hala mutlu değildir. Ben de hala bu şarkıyı hem çok severim, hem denk geldiğimde es geçerim.
0
aydilde-sen misin ilacım
coldplay-fix you
mazhar alanson- ah bu ben
portishead-roads
dinleyemiyorum. bir de ömrüm boyunca bir daha gitmek istemeyeceğim yerler var.. çeşme, selçuk gibi.. çok fazla anı ve hüzün var.
coldplay-fix you
mazhar alanson- ah bu ben
portishead-roads
dinleyemiyorum. bir de ömrüm boyunca bir daha gitmek istemeyeceğim yerler var.. çeşme, selçuk gibi.. çok fazla anı ve hüzün var.
0
Benim yok abi gamsız adamım ben. Hoşgeldin şarkısını her gelen sevgilim ile dinleyip mutlu olurum hepsi hoşgeldi beşgitti. Hepsi güzel kötü anılar bıraktı. Hayat denilen şey de bu zaten.
0
eski oturdugumuz apartmanın önünden geçemem, candan ercetin - haydi haydi dinleyemem.
ahmet kaya yı 15 senedir dinleyemedim çatal mevzusu yüzünden içim parçalanıyor
ahmet kaya yı 15 senedir dinleyemedim çatal mevzusu yüzünden içim parçalanıyor
0
Gidemediğim yer yok da şarkı var. Depresyonda olduğum dönem dinlediğim şarkıları dinlesem tekrar depresyona girerim kesin, asla açmıyorum.
0
relaxed muscle - mary (marie'yi hatırlattığı için)
tom waits - all the world is green (yine marie'yi)
u2 - new year's day (bir başkasını)
nick cave & the bad seeds - the good son (bir dönemimi)
yeni türkü - öldükten sonra (yitirdiğim birini)
bunları dinliyorum aslında da kahretmek için daha çok.
bir de bozburun'a gidersem nasıl hissederim bilmiyorum. aslında çok kötü anılarım yok, ama yitik hayaller yakama yapışabilir.
tom waits - all the world is green (yine marie'yi)
u2 - new year's day (bir başkasını)
nick cave & the bad seeds - the good son (bir dönemimi)
yeni türkü - öldükten sonra (yitirdiğim birini)
bunları dinliyorum aslında da kahretmek için daha çok.
bir de bozburun'a gidersem nasıl hissederim bilmiyorum. aslında çok kötü anılarım yok, ama yitik hayaller yakama yapışabilir.
0
anonymice
Beyler sevişirken otopilot modda mı takılıyorsunuz (yani dıs etkenler sizi etkilemiyor mu ---ben bakmam s.gerüm aga mod) yoksa en kucuk bir yorum ya da karsı tarafın zevk alamıyor gibi görünmesi sizi etkiliyor mu?Karşı tarafı memnun etme ve o memnuniyetten daha da bir gaza gelme odaklı mısınız kısac
Beyler sevişirken otopilot modda mı takılıyorsunuz (yani dıs etkenler sizi etkilemiyor mu ---ben bakmam s.gerüm aga mod) yoksa en kucuk bir yorum ya da karsı tarafın zevk alamıyor gibi görünmesi sizi etkiliyor mu?
Karşı tarafı memnun etme ve o memnuniyetten daha da bir gaza gelme odaklı mısınız kısaca?
Karşı tarafı memnun etme ve o memnuniyetten daha da bir gaza gelme odaklı mısınız kısaca?
0
bu işin %100'ü zaten karşı taraf odaklı kardeş. o memnun olacak ki sende motive olacaksın.
0
Sevismek isdes bir fiil ve iki kisiilr oluyor. Partnerin tepkisi yonlrndirici belirleyici olur, onun disinda ortamin neresi oldugu muhim degil.
0
Ahaha. Otopilot mod ifadesine çok güldüm. :D
Karşımdakinin canı yanıyorsa, keyif almıyorsa dururum, neyin ters gittiğini sorarım elbette. Ya da en azından yavaşlarım.
Karşımdakinin memnuniyetini de gözettiğim aktiviteler (örneğin cunnilingus) esnasında da tepkisine göre serileşirim ya da bırakırım, bazen "iki gün yalasan da ben gelmem" diyenler oluyor çünkü.
Konsantrasyonumu sadece karşımdakinin memnuniyetsizliği, keyifsizliği bozar. Devam etmek için ondan onay alırsam deprem olsa durmam. Yan odada arkadaşı varmış, odada kedi varmış, telefon çalmış, kapı çalmış, umrumda olmaz.
"Maximum boner achieved"
Karşımdakinin canı yanıyorsa, keyif almıyorsa dururum, neyin ters gittiğini sorarım elbette. Ya da en azından yavaşlarım.
Karşımdakinin memnuniyetini de gözettiğim aktiviteler (örneğin cunnilingus) esnasında da tepkisine göre serileşirim ya da bırakırım, bazen "iki gün yalasan da ben gelmem" diyenler oluyor çünkü.
Konsantrasyonumu sadece karşımdakinin memnuniyetsizliği, keyifsizliği bozar. Devam etmek için ondan onay alırsam deprem olsa durmam. Yan odada arkadaşı varmış, odada kedi varmış, telefon çalmış, kapı çalmış, umrumda olmaz.
"Maximum boner achieved"
0
ben ayıkken "takmak"tan sevişemiyorum bile, kafamda binbir türlü tilki dolanıyor, odaklanamıyorum. iki biradan sonra da boşalamıyorum ama, gerizekalı gibi yorulup düşene kadar öyle mal mal takılıyorum. zaten pek seksi olan bi adam değilim ama karşımdakilerin zerre zevk almadığından eminim jsfksl
0
allaccess
sb.
sb.
0
Hahaha ayın duyurusu seçtim bunu. Ne güldüm. Bir de erkekler bayıla bayıla yiyor ya, her yerde paylasıyolar bir de. Seversin filan tamam da gizli saklı ye bari abi. Hiç denemedim ama demek ki o kadar dehset bir şey ki yerken foto bile payasılıyor.
0
kültürle ve farklı tatlara açık olmakla ilgisi olsa gerek.
aynı şekilde ıstakoz, ahtapot, kurbağa bacağı gibi şeylerin besin olarak kullanılması da geçerli bence. insan hayret ediyor tabii.
aynı şekilde ıstakoz, ahtapot, kurbağa bacağı gibi şeylerin besin olarak kullanılması da geçerli bence. insan hayret ediyor tabii.
0
İlk seferinde, ne olduğunu bilmeden arkadaş zoruyla önüne koyuluyor, denemek zorunda kalıyorsun.
Daha sonra tadına bayıldığın için ara sıra yiyorsun. Görünüş olarak benzediği şey ile bir alakası olmadığı bilindiği için büyütmek manasız.
Daha sonra tadına bayıldığın için ara sıra yiyorsun. Görünüş olarak benzediği şey ile bir alakası olmadığı bilindiği için büyütmek manasız.
0
Yetişkin bir insan (bkz. sen) insanların zevklerinin farklı olmasının çok doğal olmasını nasıl bu kadar garipseyebiliyorsa o yüzden.
0
gecen sene nisanda adana'da yedim. cesitli sosyal medya ortamlarinda da paylastim yedigimi. bu nisanda tekrar gitmeyi planliyorum, yine yicem.
basinin tadi eh iste ama sonunun tadi nefis. herkesin hayatinda en az bir kez yemesi lazim.
basinin tadi eh iste ama sonunun tadi nefis. herkesin hayatinda en az bir kez yemesi lazim.
0
şırdan üzerinden espri yapanların hem düşük iq'lu hem de gizli eşcinsel olduğunu düşünüyorum. tamam ilk gördüğünde "ahauhua bu ne la" dersin falan ama şırdan yemeyi mizah malzemesi haline getirmeye çalışmak ve cinsellikle ilişkilendirmek cidden inanılmaz leş bir davranış.
hayır tut ki affedersin yrrağa benziyor olsun. ulan beni konuşturmayın şimdi, her gün dünyada milyonlarca yrrak yenmiyor mu? bok değil ki bu, tenasül uzvu. millet her gün ağzına, burnuna almıyo mu bunu? o kadar "ekstrem" bi şey mi gördüğünüz? kızı erkeği, allah aşkına yetişkin olup da her gün öyle veya böyle yrrak görmeyen kaç kişi var? erkekler zaten kendilerinde olanı görüyor, kadınlar da adamdakini görüyor.
hayır dediğim gibi boka falan benzese "oha bu ne ya" dersin anlarım da pipi lan bu pipi, içselleştirin benimseyin hepimiz orusbu olalım demiyorum ama anlamıyorum yani neden "penisi çağrıştıran" şeylere böyle öcü muamelesi yapılıyor. PİPİ LA PİPİ HOOUUUV. hiç mi görmediniz?
"abi gördük de yemesek daha iyiydi..." derseniz, işte tam bu noktada gizli eşcinsel olduğunuzu düşünüyorum. YEMEK lan o. insan yemek yerken niye pipi düşünüp rahatsız olur ki, manyak mısınız?
bak tadını sevmezsin, görüntüsü iştahımı kaçırıyor dersin eyvallah bunlar çok normal. zevk ve estetik meselesidir. diğer türlüsü felaket.
hayır tut ki affedersin yrrağa benziyor olsun. ulan beni konuşturmayın şimdi, her gün dünyada milyonlarca yrrak yenmiyor mu? bok değil ki bu, tenasül uzvu. millet her gün ağzına, burnuna almıyo mu bunu? o kadar "ekstrem" bi şey mi gördüğünüz? kızı erkeği, allah aşkına yetişkin olup da her gün öyle veya böyle yrrak görmeyen kaç kişi var? erkekler zaten kendilerinde olanı görüyor, kadınlar da adamdakini görüyor.
hayır dediğim gibi boka falan benzese "oha bu ne ya" dersin anlarım da pipi lan bu pipi, içselleştirin benimseyin hepimiz orusbu olalım demiyorum ama anlamıyorum yani neden "penisi çağrıştıran" şeylere böyle öcü muamelesi yapılıyor. PİPİ LA PİPİ HOOUUUV. hiç mi görmediniz?
"abi gördük de yemesek daha iyiydi..." derseniz, işte tam bu noktada gizli eşcinsel olduğunuzu düşünüyorum. YEMEK lan o. insan yemek yerken niye pipi düşünüp rahatsız olur ki, manyak mısınız?
bak tadını sevmezsin, görüntüsü iştahımı kaçırıyor dersin eyvallah bunlar çok normal. zevk ve estetik meselesidir. diğer türlüsü felaket.
0
Seviyorum. Mahalle aralarında yapılanları daha çok seviyorum.
Mahalle arasında yediğim şırdandaki bok tadı ağzımdan 1 hafta gitmezken en lüks restoranda yediğim şırdanın bok tadı sadece 4-5 saat duruyor. O yüzden samimi esnaf foreva!
Not: Adanalıyım.
Mahalle arasında yediğim şırdandaki bok tadı ağzımdan 1 hafta gitmezken en lüks restoranda yediğim şırdanın bok tadı sadece 4-5 saat duruyor. O yüzden samimi esnaf foreva!
Not: Adanalıyım.
0
sorunvar
Böyle biri ile ilişki yaşar mısınız ?
Böyle biri ile ilişki yaşar mısınız ?
0
yaşamam çünkü kadınlardan hoşlanıyorum. aynı durumdaki kadın olsa uzun vadeli bir şey düşünmem, böyle bir sorumluluğu almak istemem.
0
ilgilendiğim biriyse kesinlikle denerdim. ilerde çocuğuyla da anlaşabilirsem devam ederdi ama çocuğu beni hiç sevmezse ayrılırdım..
0
yaşamam çünkü erkeğim esprilerini gör şimdi burda...
erkek olarak konuşuyorum çocuğu olan birisiyle ilişki yaşayamam.. hele ki 30 yaşında daha genç birisi ise
erkek olarak konuşuyorum çocuğu olan birisiyle ilişki yaşayamam.. hele ki 30 yaşında daha genç birisi ise
0
bu kişinin tek özelliği 30 yaşında, boşanmış ve çocuklu olması mı? değil tabii ki. ilişkide aradığım tek özellik bunlar olmadığı için bu kriterlere göre karar vermezdim. soruyu düzenle bence: kime göre ve neye göre?
0
Yaşamam.
Boşanmış bi adamla ilişki sıkıntı.
Bkz caner erkin asena atalay vr şükran ovalı üçlüsü. Asena kocasını boynuzladı boynuzladı ama adam evlenince kıskançlığından ne yapacağını şaşırdı. Psikopat bi hemcinsimle üstelik de çocuk kozunu kullanarak sürekli rekabet halinde olmak zorunda kalmak istemem. Çünkü çocuğu her zaman koz olarak kullanıp üstelik bana karşı doldurup huzursuzluk yaratma şansına sahip olacak.
Öyle olmayan düzgün bir eski eş ise bile o riski almam.
Boşanmış bi adamla ilişki sıkıntı.
Bkz caner erkin asena atalay vr şükran ovalı üçlüsü. Asena kocasını boynuzladı boynuzladı ama adam evlenince kıskançlığından ne yapacağını şaşırdı. Psikopat bi hemcinsimle üstelik de çocuk kozunu kullanarak sürekli rekabet halinde olmak zorunda kalmak istemem. Çünkü çocuğu her zaman koz olarak kullanıp üstelik bana karşı doldurup huzursuzluk yaratma şansına sahip olacak.
Öyle olmayan düzgün bir eski eş ise bile o riski almam.
0
insanlarla iletişim kurmak, anlaşmak, hayat birleştirmek zaten oldukça zor süreçler. Fazladan bir çocuk da sadece beraberinde fazladan sorunlar ve zorluklar getirir. bence denemeye değmez.
ama boşanmış ve çocuksuz erkek ya kadınla denenebilir.
ama boşanmış ve çocuksuz erkek ya kadınla denenebilir.
0
"hayır tabii ki" derdim ama, son zamanlarda izlediğim bi dizide bi karakter var, o da öyle bi tip, hani o olsa hayır diyemem herhalde. Ama bir sorumluluğum olmadığında anlaşmış oluruz.
aklım başımdayken böyle bişeye girmem, ama işte insan bilemiyor..
(yok yok, kesinlikle hayır. Hayat zaten zor, böyle ekstra bişey, artı bir değişken ve sonsuz problem ihtimali demek.)
(he bi de uzun vadeli düşünmek gibi cevapladım.)
aklım başımdayken böyle bişeye girmem, ama işte insan bilemiyor..
(yok yok, kesinlikle hayır. Hayat zaten zor, böyle ekstra bişey, artı bir değişken ve sonsuz problem ihtimali demek.)
(he bi de uzun vadeli düşünmek gibi cevapladım.)
0
boşanma sebebinin bilinmesi lazım. şiddet veya kıskançlıksa yaşanmaz. şiddet ve kıskançlığı erkeek için söyledim.
0
Çocuğu dolayısıyla hep bir bağı olacak,o bağda dengeyi iyi kurabiliyor olmalı.
Eski eşi ile olabilecek sorunları ilişkisine aktarmamalı vs.
Bu şekilde olursa benim için sorun olmazdı.
İnsanlar birbirini tanımadan evlenip aynı hızla boşanıyorlar artık.Dolayısıyla aldatma ya da şiddet gibi bir olaydan dolayı boşanma olmadıysa sebebi de beni ilgilendirmez.Anlaşamamışlar der geçerim.
Eski eşi ile olabilecek sorunları ilişkisine aktarmamalı vs.
Bu şekilde olursa benim için sorun olmazdı.
İnsanlar birbirini tanımadan evlenip aynı hızla boşanıyorlar artık.Dolayısıyla aldatma ya da şiddet gibi bir olaydan dolayı boşanma olmadıysa sebebi de beni ilgilendirmez.Anlaşamamışlar der geçerim.
0
yaşarım... çocuk yapmakla uğraşmamış olurum. hazırdan yapılmış çocuk :)
adam da belki biraz olgunlaşmıştır diye dusunurum..
adam da belki biraz olgunlaşmıştır diye dusunurum..
0
yuvarlanantencereninkapagi
duygunuz gelince, sevginiz taşınca naparsiniz? ben ekseriyetle surat sıktırırım. mümkün değilse kendi kendime ufak çığlıklar atarım.
duygunuz gelince, sevginiz taşınca naparsiniz?
ben ekseriyetle surat sıktırırım. mümkün değilse kendi kendime ufak çığlıklar atarım.
ben ekseriyetle surat sıktırırım. mümkün değilse kendi kendime ufak çığlıklar atarım.
0
hemen saçma salak dansımsı bir şeyler yaparım. sonra en sevdiğim hareketli şarkılardan birini patlatırım. sevgimin kabardığı kişiye de "seni çok seviyorum." diye sade bir mesaj atıyorum.
0
Ben ağlıyorum. Teksem kesin ağlarım yanımda biri varsa gözlerim dolar tutarım bir şekilde kendimi
0
aysefatmahayriye
Çekici mi? Kadınına göre değişir mi? Deminki sorumdan yola çıkarak
Çekici mi? Kadınına göre değişir mi? Deminki sorumdan yola çıkarak
0
Aşırı makyaj derken nasıl mesela? Çünkü artık yeni hileler var bi ton ürün sürüp sanki makyaj yokmuş gibi makyaj yapabiliyor kadınlar (no makeup-makeup)
0
asiri zaten cekici olmayacak kadar fazla demek degil mi? tanim itibariyle zaten ustten aut.
0
İnsan, hoş detaylarını öne çıkarıp kusurlarının bir kısmını kapatmak için makyaj yapar. Ancak aşırı tanımını olmadığı birine dönüşmek olarak alıyorum ve cevabım hayır. Yakışmaz tabi ki. Oldukça itici.
Dışarıda kocaman dudaklara sahip olup gerçekte çizgi kıvamında dudaklara sahip olmak buna dahil. Bir de normal tene beş on kat fondoten sürmek. Ben yine özel günler haricinde fondoten sürmem mesela. Ama pürüzsüz olacağım diye Kim Kardashian'a dönüşenler var. Sonuç olarak aşırı makyaj kim olursa olsun, yakışmaz.
(not: önceki duyurunu okumadım)
Dışarıda kocaman dudaklara sahip olup gerçekte çizgi kıvamında dudaklara sahip olmak buna dahil. Bir de normal tene beş on kat fondoten sürmek. Ben yine özel günler haricinde fondoten sürmem mesela. Ama pürüzsüz olacağım diye Kim Kardashian'a dönüşenler var. Sonuç olarak aşırı makyaj kim olursa olsun, yakışmaz.
(not: önceki duyurunu okumadım)
0
Makyajin aşırısı hicbir zaman iyi degildir. Ister yok gibi yapilsin, ister bir ton ürün kullanip dogal gorunum yaratilsin o bir ton ürünün kullanildigi cildi kadın olarak ben begenemiyorum. Kadina gore degil de yerine gore degisebilir. Gunduz basarili bir makyaj olsa bile kat kat ürün kullanilmis yüzü hoş bulmuyorum. Aksam belki olabilir. Ama yine de asla aşırı olmamalı.
0
0
bu mevzuda kafam karışık biraz.
bazen ciddi, ciddi hoşuma gidiyor; bazen de hiç beğenmiyorum.
bazen ciddi, ciddi hoşuma gidiyor; bazen de hiç beğenmiyorum.
0
arockm
Merhaba, kendinizle evlenir miydiniz?
Merhaba, kendinizle evlenir miydiniz?
0
evlenirdim kesinlikle.. çok çırpınırdım kendim için bulmuşken kaçırmazdım kendimi.
0
Kendimle de başkasıyla da evlenmezdim ben. Kendim gibi bir insanı çekemezdim her gün her gün.
0
Oturdum ciddi ciddi düşündüm, evet evlenirdim lan daha iyisini mi bulacağım.
Kıskanmaz, ota boka karışmaz, yemekleri de güzel daha ne olsun anasını satayım.
Kıskanmaz, ota boka karışmaz, yemekleri de güzel daha ne olsun anasını satayım.
0
salak mıyım amk? bu çirkinlikteki biriyle neden evleneyim? aklımı ekmek peynirle mi yedim.
0
sanmam. kotu biri degilim bence ama cok renksiz, istikrarsiz ve sikiciyim. i'nin noktalari yok. anca hayattan tamamen bezmis bir kadin benimle mutlu olabilir sanirim. yoksa yasam enerjisi olan herhangi bir insan uzun vadede bana katlanamaz.
0
İlk tercihim olurdum. % 101 sadakat garantiliyim, istesem de aldatamam. Beni benden başka alan olmazdı çünkü.
0
@eksimeksi, @ekaterina +1
evet evlenirdim, ölene kadar birlikte olurduk. ama tanışma sürecimiz biraz zorlayıcı geçerdi. benim için benim gibisinin olmaması üzücü.
evet evlenirdim, ölene kadar birlikte olurduk. ama tanışma sürecimiz biraz zorlayıcı geçerdi. benim için benim gibisinin olmaması üzücü.
0
evlenirdim ama bazen ' keşke evlenmeseydim' derdim. bazen de ' İYİ Kİ YAPMIŞIM' derdim.
ekseriyetle ikincisi.
ekseriyetle ikincisi.
0
yuzır
Derslerden falan bahsetmiyorum. Gunluk hayat icin duzenli tuttugunuz bir defter var mi? Bugun sunu yaptim bunu yaptim tarzi olabilir. Baska seyler olabilir. Icine neler yaziyorsunuz? Ve neden yapiyorsunuz bunu? Yesillendirebilirsiniz de. (Isteyen bir sayfasini cekip atabilir)
Derslerden falan bahsetmiyorum. Gunluk hayat icin duzenli tuttugunuz bir defter var mi? Bugun sunu yaptim bunu yaptim tarzi olabilir. Baska seyler olabilir. Icine neler yaziyorsunuz? Ve neden yapiyorsunuz bunu? Yesillendirebilirsiniz de. (Isteyen bir sayfasini cekip atabilir)
0
ajanda kullanıyorum. sadece gelecek planlarımla ilgili değil o gün yaptığım, aklımda kalması gereken şeyleri de yazıyorum.
0
Tutmam gereken bir defter var öyle ama henüz elim gitmedi nedense. Mecbur tutacağım.
0
tuttuğum değil de, konuştuğum bir defterim var.
aklıma ne gelirse yazıyorum. üzülünce, sevinince. bazen başlarını okuyorum. şimdiye kadar hiç 'boşuna üzülmüş boolum' diyemedim ama bakalım, sırf onu diyebilmek için yazıyorum. gelecekte bir gün bakıp da gerçekten boşuna üzülmüşüm, bak her şey ne güzel oldu deyip gülebilmek için yazıyorum.
aklıma ne gelirse yazıyorum. üzülünce, sevinince. bazen başlarını okuyorum. şimdiye kadar hiç 'boşuna üzülmüş boolum' diyemedim ama bakalım, sırf onu diyebilmek için yazıyorum. gelecekte bir gün bakıp da gerçekten boşuna üzülmüşüm, bak her şey ne güzel oldu deyip gülebilmek için yazıyorum.
0
Evet doğum günü hediyesi için tutuyorum yılbaşından beri. 10 Haziran'a kadar her günümüze dair bir şeyler yazıp vericem hadi bakalım :D
0
Tutuyorum evet. Pek düzenli sayılmaz gerçi; kafama estikçe, bunaldıkça. Günlük gibi de değil tam olarak, bazı konulardaki fikir ve hissiyatlarımı yazıyorum. Bazen hoşuma giden kitaplardan parçalar yazıyorum.
İnsan yalnız olunca içini böyle şeylere akıtıyor.
İnsan yalnız olunca içini böyle şeylere akıtıyor.
0
Elbette, yanımda bir tane cep boyu moleskine var (üstten kapaklı olanlardan) bir de a4 boyutunda rhodia defter var.
Onun dışında kağıtlarım var ve bir kalemlik dolusu dolmakalemle dolaşıyorum.
Onun dışında kağıtlarım var ve bir kalemlik dolusu dolmakalemle dolaşıyorum.
0
Günlük tarzında içten gelerek geçmişte tutmuştum, kendim için de, birine hediye olarak da. Ara sıra da yazıp cizdigim defterlerim var. çalışırken günü planlama tarzında ajanda şeklinde tutuyordum en son. Sabahtan iş listesi yapip elimin altinda tutuyor gerekli notları alıyor gunun sonunda da üzerini çizerek çalışıyordum. Bunu ofiste bulunduruyor, çantamda da ayrı bir defter taşıyordum. Genel olarak defter tutmayı severim.
0
tutuyorum. ne varsa yazarim. program vs. biraz gunluk gibi oluyor.
0
Yaptığım işler süreli o yüzden ajandasız yaşayamam.
Üniversiteye kadar ara ara günlük tuttum, arada açar gülerim.
Üniversiteye kadar ara ara günlük tuttum, arada açar gülerim.
0
Ajanda ve not defteri olur çantamda hep. Ajandayı hatırlatma için kullanıyorum normalde ama bazen gününü unutmayacağım tiyatro, sinema, arkadaşlarla toplaşma gibi etkinlikleri de yazıyorum. Arada açıp karıştırmak eğlenceli oluyor. Not defterine de alışveriş listesinden, okuduğum kitaptan aldığım notlara kadar her şeyi yazarım. Bir de benim anılık dediğim, günlük gibi ama her gün yazmadığım, dişe dokunur olayları yazdığım bir defterim var ama yanımda taşımıyorum bunu.
0
Ajanda ve not defteri kullaniyorum.
Moleskine'den leuchtturm a gectim hatta. Formati hosuma gitti baya.
Not defterine gordugum degisik ayrintilari, degisik seyleri yaziyorum. Ya da o an bi dusunce/fikir varsa. Kitaptan alinti yapacaksam, ya da X filmi gelmis, seanslara bak vb.
Ajandaya da "sunu ara"
"Saat 10 hocayla gorusme"
"Is"
"X sinavi" vb seyler
Moleskine'den leuchtturm a gectim hatta. Formati hosuma gitti baya.
Not defterine gordugum degisik ayrintilari, degisik seyleri yaziyorum. Ya da o an bi dusunce/fikir varsa. Kitaptan alinti yapacaksam, ya da X filmi gelmis, seanslara bak vb.
Ajandaya da "sunu ara"
"Saat 10 hocayla gorusme"
"Is"
"X sinavi" vb seyler
0
Çok unutkan olduğum için her şeyi not almam gerekiyor. Günlük hatırlatmalar için ajanda, diğerleri için not defteri kullanırım.
0
aklıma gelen fikirleri, unutmak istemediğim, ilham kaynağı olan şeyleri filan yazıyorum. defter yerine geri dönüşüm olsun diye kağıt kullanıyorum ama. na böyle: i.hizliresim.com
0
yok ya. duyuruya yazıyorum ben genelde. yazmayı ÇOK seviyorum, zaten bariz sanırım yeterince. sorun şu ki, kimse okumayacaksa yazmak hoşuma gitmiyor. bilinen bi yazar olsam, "nasılsa okuyacaklar!" diye oturup sonradan kitaba dönüştürülebilecek bi şey yazabilirdim elbette ama şu an o da yok. o yüzden duyuruda yazıyorum, hoşlandığım, tapılası bulduğum kız varsa ona yazıyorum falan o kadar. günlük tutmuyorum. tutsam çok güzel olur aslında. bence çok güzel şeyler çıkar ondan. pezo sartre yazınca varoluşçu oluyo, ben niye yazamayayım. ama olmuyo işte. word dosyası açıp da kimsenin okumayacağı bi şey yazmak istemiyorum. yazamıyorum. elim gitmiyor. duyuruda yazmak, duyurudan birine mesaj atmak, bi arkadaşıma "tuğla" göndermek daha cazip geliyor. sanırım bu yüzden çok fazla "tanıdığım" var ama neredeyse hiç arkadaşım yok. millet okuyo. ilgi duyuyolar yazdığım şeylere. manyağım çünkü. garip yazıyorum. "ne diyo la bu amk delisi" diyolar, okuyolar. ama okuduktan sonra gidiyolar çünkü insanlara verebileceğim başka hiçbi şey yok. kitap gibi işte, okuduktan sonra atıyolar, gödlerine mi sokcaklar, onlar da haklı sonuçta, sizin işiniz de zor be abi.
benim zamanında "ait" olduğum bi kadın vardı. ona yazdıklarım 120 sayfadan fazla tutuyordu. times new roman, font büyüklüğü 12. hepsini sildim ama. onu hatırlatmasını istemedim. şimdi it gibi pişmanım. onları yayınlasam sabah akşam pipo tüttürürdüm, kafadan kontak karıların favori yazarı olurdum, top sakal bırakıp nü fotoğraf sergilerinde fink atardım, hey gidi. insan bi şarkı veya sokakta gördüğü bi kadın hakkında 7 sayfa yazar mı? ben yazardım. ona yazardım. başkasına değil. sadece o olduğu için. okuduğunu da bilirdim. 6 ay boyunca hiç yazmazdı bana. insan, kim olursa olsun, 6 ay yazmadan durabilir mi ulan? sevgilin değil, ayrıldığın, kanlı bıçaklı olduğun biri değil... o bana yazmazdı ama adım kadar eminim ki yazdıklarımı bir değil, iki değil on kez okurdu. ama yazmazdı işte, bir şey demezdi. benim de bununla bi problemim yoktu aslında. iyiydim öyle. yazmaması daha iyiydi aslında. yazsa kafayı yerdim çünkü, 35 sayfa yazmaya kalkar ve yorulurdum. artık yazmıyorum. size yazıyorum işte kjdsfksl. imla hataları için kusura bakmayınız, gafam çok affedersiniz kuşşak gibi :/
benim zamanında "ait" olduğum bi kadın vardı. ona yazdıklarım 120 sayfadan fazla tutuyordu. times new roman, font büyüklüğü 12. hepsini sildim ama. onu hatırlatmasını istemedim. şimdi it gibi pişmanım. onları yayınlasam sabah akşam pipo tüttürürdüm, kafadan kontak karıların favori yazarı olurdum, top sakal bırakıp nü fotoğraf sergilerinde fink atardım, hey gidi. insan bi şarkı veya sokakta gördüğü bi kadın hakkında 7 sayfa yazar mı? ben yazardım. ona yazardım. başkasına değil. sadece o olduğu için. okuduğunu da bilirdim. 6 ay boyunca hiç yazmazdı bana. insan, kim olursa olsun, 6 ay yazmadan durabilir mi ulan? sevgilin değil, ayrıldığın, kanlı bıçaklı olduğun biri değil... o bana yazmazdı ama adım kadar eminim ki yazdıklarımı bir değil, iki değil on kez okurdu. ama yazmazdı işte, bir şey demezdi. benim de bununla bi problemim yoktu aslında. iyiydim öyle. yazmaması daha iyiydi aslında. yazsa kafayı yerdim çünkü, 35 sayfa yazmaya kalkar ve yorulurdum. artık yazmıyorum. size yazıyorum işte kjdsfksl. imla hataları için kusura bakmayınız, gafam çok affedersiniz kuşşak gibi :/
0
günlük olarak değil de, mesela kitap okuduğumda, müzik dinlediğimde beni etkileyen, sevdiğim alıntıları yazıyorum. mesela başka şeyler okuyorum internette ve "buna daha sonra bak, unutma!", "bu kavram işine yarayabilir." minvalinde, ilgimi çeken ifadeleri veya kavramları not alıyorum. öncesinden herhangi bir kağıda yazardım ama arkadaşım doğum günümde hediye defter alınca oraya yazmaya başladım.
ikisinden de örnek:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
ikisinden de örnek:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
0
bir sürü defterim var. bazılarını kendim yapıyorum. sınıflandırmaya çalışsam da başaramadım.
i.hizliresim.com
bu keçe kaplı, kız arkadaşım yaptı içindeki değiştirilebilir olsa da dışarıya çıkarmaya kıyamıyorum.
i.hizliresim.com
bu cep için.
i.hizliresim.com
bu da random bilgiler, anılarla dolu.
hastasıyım hepsinin.
i.hizliresim.com
bu keçe kaplı, kız arkadaşım yaptı içindeki değiştirilebilir olsa da dışarıya çıkarmaya kıyamıyorum.
i.hizliresim.com
bu cep için.
i.hizliresim.com
bu da random bilgiler, anılarla dolu.
hastasıyım hepsinin.
0
0
sorunvar
En iyi dolar hesabı hangi bankada veriliyor ? Kuru dürüst yansıtan mevduatı iyi olan banka adı alayım ?
En iyi dolar hesabı hangi bankada veriliyor ? Kuru dürüst yansıtan mevduatı iyi olan banka adı alayım ?
0
enpara fena değil iyi fakat geçen gün dolarlar birden fırladığında dolar alış satışını kapatmışlardı. bugün enparadan bi karı aradı dedim sizden memnun değilim dolar alışını kapatmak nedir teknik bilmemne bilmemne zırvaladı ama yalan. enpara qnbden sonra bozdu bence ama yinede piyasadaki en iyi bankalardan.
0
Enpara oranlar konusunda başarılı. Geçen dolar fırlandığındaki skandalıyla ilgili de sektörün içinden biri olarak gerçekten anlık yüklenmeyle ilgili teknik problem olabileceğini düşünüyorum.
Tabii ki teknik olarak böyle bir problem yaşamaları da skandal o ayrı.
Tabii ki teknik olarak böyle bir problem yaşamaları da skandal o ayrı.
0
enpara cidden dolar olarak çekmeye izin vermiyor mu? atm'yle alakalı değil mi bu? bazıları döviz verirken bazıları vermiyor. havalimanında falan dolar çekmek istesem dolar hesabımdaki parayı vermeyecek mi şimdi enpara?
0
her atm döviz vermiyor ama dolar ve euro olarak para çektim daha önce. geçenlerde şubeyi de kullanabilir hale geldik sanırım, şubeden de çekilir.
0
enpara doviz destekleyen finansbank atmlerinden ve finansbank subelerinde doviz olarak cekilebiliyor yaptim ordan biliyorum. kesin bilgi yayalim.
0
Evet, usd cekip yatırabildiğn atm'ler az da olsa böyle bi hizmet var. En olmadı enpara'dan finans hesabına transfer edersin sonra finans şubesinden çekersin. Transfer de ücretsiz.
Bir de enpara dolara brüt 2.6 faiz veriyor. Diğer bankalar 1.8 veriyor hep. Sadece şu an ing e-turuncu ile 1 yıllığına 3 brüt veriyor.
Bir de enpara dolara brüt 2.6 faiz veriyor. Diğer bankalar 1.8 veriyor hep. Sadece şu an ing e-turuncu ile 1 yıllığına 3 brüt veriyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
ben felaket keyif alıyorum bunlardan nedense. halkımızın tepkilerinin bazen komikliği bazen o harika misafirperverlik bazen çomarlık ve bazen de bol bol cahillik hepsine tüm doğallığıyla şahit olabiliyoruz. siz ne düşünüyorsunuz izliyor musunuz?
ben felaket keyif alıyorum bunlardan nedense. halkımızın tepkilerinin bazen komikliği bazen o harika misafirperverlik bazen çomarlık ve bazen de bol bol cahillik hepsine tüm doğallığıyla şahit olabiliyoruz. siz ne düşünüyorsunuz izliyor musunuz?
0
yani bu dediklerim videonun aralarında ufak detaylarda olan şeyler. videodan videoya değişiyor benim aklıma şunu izlerken yazmak geldi.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
regina phalange
O kadar soguk kalmadi sanki?
O kadar soguk kalmadi sanki?
0
istanbul'da olduğunuzu varsayıyorum, çok affedersiniz nah kalmadı yav. en yüksek 6 derece, gün boyu yağmurlu. yani giyiyosanız yine giyin, ben opak çorabın diğer çoraplardan farkını şahsen bilmiyorum ama soğukta üşüten türden bi şeyse işiniz yaş.
0
2 kat yün çorabın içine giyebilirsiniz efem. yoksa çok pis üşütürsün çişini bile tutamazsın bidaha, soğuğa yiğitlik olmaz :3
0
vallaha mı :( ya zaten çizme giycem ben dize kadar tamam(içine uzun kalın çorap da giyiyom), üstten de kaban gelecek işte bence ben iyiyim ama @regina seni bilemicem.
ayrıca @itachi annemsin şu an :)
ayrıca @itachi annemsin şu an :)
0
ben de giymek istiyorum ama kendimi zor tutuyorum. havalar az biraz daha ısınsın, şubat sonu falan gelsin giyeceğim. çok üşüyen ve çok çabuk hastalanan biri olduğum için şu an cesaret edemiyorum.
0
mrsmoon
"son bir senedir, hiç bıkmadan, (neredeyse) her gün dinlemişimdir" dediğiniz bi şarkı var mı? varsa nedir? herkesin 1 hakkı var. bütün gece bir şeyler yazıyor olacağım, dolayısıyla hepsini dinleyeceğim. benimki:heartless bastards-only for youhttps://www.youtube.com/watch?v=F8wqmh3KybI
"son bir senedir, hiç bıkmadan, (neredeyse) her gün dinlemişimdir"
dediğiniz bi şarkı var mı? varsa nedir?
herkesin 1 hakkı var. bütün gece bir şeyler yazıyor olacağım, dolayısıyla hepsini dinleyeceğim. benimki:
heartless bastards-only for you
www.youtube.com
dediğiniz bi şarkı var mı? varsa nedir?
herkesin 1 hakkı var. bütün gece bir şeyler yazıyor olacağım, dolayısıyla hepsini dinleyeceğim. benimki:
heartless bastards-only for you
www.youtube.com
0
son 4-5 ayda bundan daha fazla dinlediğim şarkı olmuştur ama son bir sene diyorsun, genel liderliği bu alır, yazın sabah akşam dinliyordum ukrayna'ya gitmeden önce,
*GOPNIK INTENSIFIES*
www.youtube.com
*GOPNIK INTENSIFIES*
www.youtube.com
0
biraz blues-caz kokulu ve etnik öğeler de taşıyan bir şeyler ararsanız şunu kesinlikle öneririm
m.youtube.com
m.youtube.com
0
son 1 senedir
jLo-step into my world şarkısını hiç bıkmadan dinledim. hep açıp dinlerim bıkmadan.
www.youtube.com
jLo-step into my world şarkısını hiç bıkmadan dinledim. hep açıp dinlerim bıkmadan.
www.youtube.com
0
0
Albumun tamamida olur ama adamlar 27 sene once album yapmislar hala dinliyorum.
youtu.be
youtu.be
0
The Handsome Family - Far From Any Road
www.youtube.com
Hazzı bozulmasın diye sürekli dinlemekten kaçındığım şarkılardan.
www.youtube.com
Hazzı bozulmasın diye sürekli dinlemekten kaçındığım şarkılardan.
0
bir yıl kadar uzun süre tutulmadım hiç bir şarkıya ama son günlerde şu güzellik her günüme huşu katıyor.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
0
nundu
ülke ya da şehir değil direkt belli bi yapı ya da doğal alan vs.. yani landmark işte ingilizce adıyla.
ülke ya da şehir değil direkt belli bi yapı ya da doğal alan vs.. yani landmark işte ingilizce adıyla.
0
istediğin kadar spesifik değil sanırım ama sibirya ve orta asya. bu bölgelerdeki herhangi bir köyde birkaç hafta geçirmek isterdim. sibirya'da ormana dalmak, ayılarla ve kurtlarla takılmak da isterdim ama muhtemelen karın buzun içinde hayvanlar gödümüzü parçalardı, o açıdan pek gerçekçi bir istek olmaz sanırım bu. gerçi oralarda yaşayan insanlar var sonuçta.
cengiz aytmatov'un romanlarında geçen köyler işte. bundan ala doğal alan olamaz benim için. onlar orta asya'daydı. ben bi de bu yakutsk taraflarında, sibirya'nın taaa içlerinde takılmak isterdim. o kadar. en çok istediğim şey bu hatta. illa sibirya olmasına gerek yok, rovaniemi'nin az yukarısı, ne bileyim murmansk falan da olur. hatta rusya vizeleri kaldırırsa ve param olursa gideceğim ilk yer leviathan'ın da çekildiği teriberka köyü olacak.
cengiz aytmatov'un romanlarında geçen köyler işte. bundan ala doğal alan olamaz benim için. onlar orta asya'daydı. ben bi de bu yakutsk taraflarında, sibirya'nın taaa içlerinde takılmak isterdim. o kadar. en çok istediğim şey bu hatta. illa sibirya olmasına gerek yok, rovaniemi'nin az yukarısı, ne bileyim murmansk falan da olur. hatta rusya vizeleri kaldırırsa ve param olursa gideceğim ilk yer leviathan'ın da çekildiği teriberka köyü olacak.
0
trans-sibirya ekspresiyle kışın pasifik okyanusuna kadar gidip gelmek isterim. angela merkel'in hayali de buymuş gazetede okumuştum baya önce.
0
everest'e tirmanmak
edit: herkes birden fazla soylemis ben de ekliyorum :)
machu picchu, salar de uyuni ve patagonya
edit: herkes birden fazla soylemis ben de ekliyorum :)
machu picchu, salar de uyuni ve patagonya
0
@pangea yaw hocam aciklamayi bi okusaydin :(
Benim şu an imkanim olsa gormek istedigim yer volgograd şehrinde motherland calls heykeli. Stalingrad savasinin anısına yapilmis 91 metrelik heykel, dusuncesi bile insani hayretler icinde birakiyor, gormek cok isterim.
i.hizliresim.com
Resmi de bu
Benim şu an imkanim olsa gormek istedigim yer volgograd şehrinde motherland calls heykeli. Stalingrad savasinin anısına yapilmis 91 metrelik heykel, dusuncesi bile insani hayretler icinde birakiyor, gormek cok isterim.
i.hizliresim.com
Resmi de bu
0
Landmark olarak devler merdiveni diyeyim
Trans-siberian +1
Japonya, Güney Kore
Kutup ışıkları
Trans-siberian +1
Japonya, Güney Kore
Kutup ışıkları
0
orta asya'da himalayalar'ın en yüksek doruklarının olduğu bölgenin havasını solumak isterdim. bisikletim de yanımda olsa... ohhş.
0
Pripyat'a gitmek istiyorum. Pripyat, Çernobil felaketinin yaşandığı şehir. 1986'daki kazadan sonra yüksek radyasyon nedeniyle boşaltıldığı için tam bir hayalet şehir statüsünde.
Şöyle bir yer: www.unknownworld.co
Madem orada yüksek radyasyon var, o zaman senin orada işin ne sayın mnakodğum derseniz şöyle açıklarım. Ben küçüklükten beri gizem meraklısıyım. Böyle Mısır piramitleri falan çok ilgimi çeker. Hazinesinde falan değilim işin, tamamen merak. Geçmişi hissetmek çok farklı bir duygu. Bu Pripyat'ta da geçmişi ve terk edilmişliği hissetmek mümkün. Bir gün bir kaza oluyor, bir kamyon dolusu asker geliyor ve sizi oradan alıp götürüyorlar. Her gün uyuduğunuz, yemek yediğiniz evi bir daha hiç görmemek üzere oradan gidiyorsunuz. Bu kötü bir tablo. Şehirde Sovyetler Birliği'nin dağılmadan hemen önceki halinin izlerini görmek de mümkün. Sadece kitaplardan öğrendiğimiz bir yönetim biçiminin son kalıntıları o şehirde. O yüzden gidip görülmeyi hak ediyor.
Şöyle bir yer: www.unknownworld.co
Madem orada yüksek radyasyon var, o zaman senin orada işin ne sayın mnakodğum derseniz şöyle açıklarım. Ben küçüklükten beri gizem meraklısıyım. Böyle Mısır piramitleri falan çok ilgimi çeker. Hazinesinde falan değilim işin, tamamen merak. Geçmişi hissetmek çok farklı bir duygu. Bu Pripyat'ta da geçmişi ve terk edilmişliği hissetmek mümkün. Bir gün bir kaza oluyor, bir kamyon dolusu asker geliyor ve sizi oradan alıp götürüyorlar. Her gün uyuduğunuz, yemek yediğiniz evi bir daha hiç görmemek üzere oradan gidiyorsunuz. Bu kötü bir tablo. Şehirde Sovyetler Birliği'nin dağılmadan hemen önceki halinin izlerini görmek de mümkün. Sadece kitaplardan öğrendiğimiz bir yönetim biçiminin son kalıntıları o şehirde. O yüzden gidip görülmeyi hak ediyor.
0
erivan ve limassol. oralara da girmek zor diye başka bir şeyden değil :)
ne kadar vizyonsuzum he mi?
ne kadar vizyonsuzum he mi?
0
keops piramidi
büyük kanyon
norveç fiyortları
machu picchu
bu liste uzar gider birinci sıra piramitlerdir benim için
büyük kanyon
norveç fiyortları
machu picchu
bu liste uzar gider birinci sıra piramitlerdir benim için
0
buff
Yaşım kemale eriyor hala böyle ergenlikler peşindeyim. İş güç falan da olmayınca yaptırsam mı acaba diye çok içimden geçti, belki bir daha fırsatım olmaz. Saçla ilgili de aklıma bişi gelince yapana kadar rahat edemiyorum ama tabi ki 850 tane falan sorum var.Şimdiii 1: Ben retro giyinmeyi seven bir i
Yaşım kemale eriyor hala böyle ergenlikler peşindeyim. İş güç falan da olmayınca yaptırsam mı acaba diye çok içimden geçti, belki bir daha fırsatım olmaz. Saçla ilgili de aklıma bişi gelince yapana kadar rahat edemiyorum ama tabi ki 850 tane falan sorum var.
Şimdiii 1: Ben retro giyinmeyi seven bir insanım. Eski ve hanım hanımcık kıyafetler hoşuma gidiyor. Şu anda saçlarım kahverengi ve küt, kahkülüm var bi de. Saçımı maviye boyatsam çok mu tezat görünür acaba giyinme şeklimle?
2: Şöyle bir mavi yaptırmak istiyorum, koyu yani
s-media-cache-ak0.pinimg.com
Bunu acaba saçı hiç açtırmadan boyatmayı denesem tutar mı?
O zaman içim biraz daha rahat edecek çünkü açtırma işleminden inanılmaz korkuyorum. Gerçi gayet iyi bir kuaför var aslında bu konuda ama saçlarım zayıf, boşu boşuna bir darbe de ben vurmuş olmayayım.
3: Yukarıda gösterdiğim renk güzel mi? Başka tavsiyeniz var mı?
4: Renkli saç boyası için hangi markayı önerirsiniz?
5: Spor yaparken, yağmur yiyince falan bu renkli boyalar akıyor mu?
Bunlara ek olarak benim aklıma gelmeyen yazmak istediğiniz bir şeyler varsa onları da alırım.
Şimdiii 1: Ben retro giyinmeyi seven bir insanım. Eski ve hanım hanımcık kıyafetler hoşuma gidiyor. Şu anda saçlarım kahverengi ve küt, kahkülüm var bi de. Saçımı maviye boyatsam çok mu tezat görünür acaba giyinme şeklimle?
2: Şöyle bir mavi yaptırmak istiyorum, koyu yani
s-media-cache-ak0.pinimg.com
Bunu acaba saçı hiç açtırmadan boyatmayı denesem tutar mı?
O zaman içim biraz daha rahat edecek çünkü açtırma işleminden inanılmaz korkuyorum. Gerçi gayet iyi bir kuaför var aslında bu konuda ama saçlarım zayıf, boşu boşuna bir darbe de ben vurmuş olmayayım.
3: Yukarıda gösterdiğim renk güzel mi? Başka tavsiyeniz var mı?
4: Renkli saç boyası için hangi markayı önerirsiniz?
5: Spor yaparken, yağmur yiyince falan bu renkli boyalar akıyor mu?
Bunlara ek olarak benim aklıma gelmeyen yazmak istediğiniz bir şeyler varsa onları da alırım.
0
renk azıcık daha koyu olsa güzel gibi. gerisini bilmiyorum.
0
@proleter midnight blue rengiymiş bu. Daha da koyu olsa mavi siyah gibi olmaz mı ya? İbrahim Tatlıses'e dönmeyelim.
0
Ben aralarını birer kere mor ve mavi boyattim. Saçım koyu renk, ikisinde de açtılar. (Ki koyu mor ve koyu maviydi) ilk yaptirdiginda çok güzel evet ama 2 hafta sonra mor pembeye, mavi yeşile dönüyor. 3. Haftada iğrenç bir renk oluyor ikisi de. Sürekli boyatman gerekiyor kısacası.
İlk banyolarda kopuk, havlu; uyurken yastık vs hep boya oluyor ama 3. banyoda filan geçiyor o durum.
Ben saçımı bunlar haricinde hiç boyatmadim ama açtıkları için o bölgeleri tararken bile zorlanıyordum. Demek ki zarar veriyor diye düşündüm.
Kısacası güzel hoş ama o güzellik 2 hafta. Sürekli uğraşırım, bakımını da eksik etmem diyorsan (ben kuaföre gitmekten bikmistim) yaptır. Yoksa bir de tüm saçı boyatacagin için zor olabilir senin açından.
İlk banyolarda kopuk, havlu; uyurken yastık vs hep boya oluyor ama 3. banyoda filan geçiyor o durum.
Ben saçımı bunlar haricinde hiç boyatmadim ama açtıkları için o bölgeleri tararken bile zorlanıyordum. Demek ki zarar veriyor diye düşündüm.
Kısacası güzel hoş ama o güzellik 2 hafta. Sürekli uğraşırım, bakımını da eksik etmem diyorsan (ben kuaföre gitmekten bikmistim) yaptır. Yoksa bir de tüm saçı boyatacagin için zor olabilir senin açından.
0
Yaptır ya içinde kalır yoksa. BEn saçımı uzatmak istiyordum uzatamadım şimdi saçlar döküldü uzatamıyorum içimde kaldı.
0
belki de çok aydınlık bi yerde çekildiği için bana öyle geliyordur günlük hayatta bu kadar parlak görünmeyecekse yabıştır.
0
canın istiyorsa yaptır tabii ama madem sormuşsun ben yaptırma diyorum. bu tarz renkler, yani mavi, yeşil vs. gibi renkler, çok ama çok açık tenli kızlara yakışıyor yalnızca. yanlış hatırlamıyorsam sen hafif buğday tenliydin. o yüzden kafamda çok yakıştıramadım sana.
0
renk cok güzel, yaptir. icinde kalmasin.
retro ile de güzel duracagini tahmin ediyorum.
keske ben de yaptirabilsem.
retro ile de güzel duracagini tahmin ediyorum.
keske ben de yaptirabilsem.
0
Ben saçımı pembeye boyadım boya aktı ama saçımda lanet kızıllık kaldı aylar oldu akmadı o boya ve saçlarımı tararken artık koyun yünü açıyormuşum gibi hissediyorum. Ama ben defalarca boyadım. Pembe yaptım mor yaptım turuncumsu bir şey yaptım o yüzden bu kadar zarar görmüş olabilir.
Çok istiyorsan dene tabi. Zaten bir kaç hafta sonra akıyor olmadı boyatırsın kendi rengine
Ben jeans color ve manic panic kullandım
Hayır duş alırken akıyor
Çok istiyorsan dene tabi. Zaten bir kaç hafta sonra akıyor olmadı boyatırsın kendi rengine
Ben jeans color ve manic panic kullandım
Hayır duş alırken akıyor
0
renge bayildim ancak cok akacagini dusunuyorum. cok sik kuafore gitmeniz gerekir muhtemelen.
0
@jazzabel
Manic panic'in renklerini beğenmedim.
Directions diye bir marka varmış, onunla ilgili bir fikrin var mı?
Bir de jeans color dediğinin Acaica diye bir markanın sanırım değil mi? Jamaican Jeans falan diye de bir şeyler çıktı da.
Manic panic'in renklerini beğenmedim.
Directions diye bir marka varmış, onunla ilgili bir fikrin var mı?
Bir de jeans color dediğinin Acaica diye bir markanın sanırım değil mi? Jamaican Jeans falan diye de bir şeyler çıktı da.
0
Yalnız benim yaptırdığım mavi de bundan en fazla 1 2 ton açık maviydi, açtılar.
Açmadan birkaç kere boyayınca rengi tutturursun diye bir sey yok yani. İlla ki açıyorlar.
Açmadan birkaç kere boyayınca rengi tutturursun diye bir sey yok yani. İlla ki açıyorlar.
0
Directions ile manic panic arasında çok fark yok diye biliyorum ama kullanmadım ben onu. Jeans color daki farklılık ne anlamadım ama bendeki acaicamış kuaför malzemeleri satan bir yerden almıştım ve çok fazla ara renk yoktu. İstediğiniz rengi tutturabilir misiniz bilemedim. Benim aldıklarım hep kutusundan çok çok daha açık renkte çıkıyordu boyayınca.
0
Siyah boyalı saçlarımı (bilen bilir, siyah boyayı açmak bile zordur) birkaç ayda açmadan kıpkızıl yaptım. Tutmaz diye bir şey yok, tutmayacak kadar açık bir renk değil bu görseldeki. Sadece zaman alır tutması. Ben o zamanı saçımın açılarak mahvolmasına, yanmasına tercih ettim.
0
@devilred ben de zamanında turuncu yapmıştım aynen senin gibi açtırmadan boyaya boyaya. O yüzden ısrarla boyamaya devam edildiğinde renk tutuyor evet. Fraise ilk boyamada direkt tutmaz anlamında söyledi muhtemelen.
0
3: full maviya boyatmak yerine, neden sadece uçlarını maviye boyatmıyorsun?
geçenlerde bir kızda görmüştüm ve beğenmiştim.
üstelik, risk faktörü de az.
geçenlerde bir kızda görmüştüm ve beğenmiştim.
üstelik, risk faktörü de az.
0
@pangea kısmi boyadan hiç haz etmem. Bir de benim saçım gibi kısa küt saça daha da yakışmadığını düşünüyorum, o yüzden ya hep ya hiç.
0
Çok koyu bir renk istiyorsunuz, o yüzden saçınızı platine kadar açmanız gerekmeyecek. O yüzden çok yıpranmayacak. Ben kesinlikle açmanızı (hatta kuaförde açtırmanızı) öneririm çünkü bu mavi yeşil vs renk boyalar su bazlı oluyor. Kimyasal işlem geçirmemiş, gözenekleşmemiş saçta hiç tutunamıyor. Bir de boyayı seçerken dikkat edin, mavi boya yeşil değil mor alt tonlu olsun. Böylece saçınızı açtırınca çıkan sarı ton nötralize olur ve boya yıkana yıkana aktığında pis bir yeşil ton çıkmaz, morumsu grimsi lilamsı renklere doğru solar.
Benim önerim ilk uygulamayı kuaförde yaptırıp sonrakilerde üstüne kendiniz boyamanız.
Fotoğraftaki tonu tam verecek boya Special Effects markanın Blue Velvet rengi, hem açmadan hem açarak boyadım ben bu boyayla saçımı. Açmadan boyadığımda kalıcı olmadı ve her tarafımda iz bıraktı, akana kadar şirinlere döndüm. Açtığımda çok çok güzel oldu ama yine de çok iz bırakıcı bir boya. Türkiye'de bulunmuyor, haircrazy.com'da var, Türkiye'ye girişinde sorun çıkmıyor.
Daha kolay bir alternatif Directions - Midnight Blue. Sachane.com'da var. Son 4-5 senedir bu boyanın başka renkleriyle boyuyorum, Midnight Blue kullanan arkadaşım çok memnundu. Diğer boya gibi bulaşmıyor, kıyafeti yastığı boyamıyor. Terleyince falan hiç çıkmıyor.
Manic Panic markayı önermem. İlk boyamada renkler müthiş canlı çıksa da çok çabuk akıyor saçtan :(
Benim önerim ilk uygulamayı kuaförde yaptırıp sonrakilerde üstüne kendiniz boyamanız.
Fotoğraftaki tonu tam verecek boya Special Effects markanın Blue Velvet rengi, hem açmadan hem açarak boyadım ben bu boyayla saçımı. Açmadan boyadığımda kalıcı olmadı ve her tarafımda iz bıraktı, akana kadar şirinlere döndüm. Açtığımda çok çok güzel oldu ama yine de çok iz bırakıcı bir boya. Türkiye'de bulunmuyor, haircrazy.com'da var, Türkiye'ye girişinde sorun çıkmıyor.
Daha kolay bir alternatif Directions - Midnight Blue. Sachane.com'da var. Son 4-5 senedir bu boyanın başka renkleriyle boyuyorum, Midnight Blue kullanan arkadaşım çok memnundu. Diğer boya gibi bulaşmıyor, kıyafeti yastığı boyamıyor. Terleyince falan hiç çıkmıyor.
Manic Panic markayı önermem. İlk boyamada renkler müthiş canlı çıksa da çok çabuk akıyor saçtan :(
0
Cevapları okumadan cevap veriyorum.
Öncelikle YAPTIR YAPTIR YAPTIR! Ben tamamına cesaret edemediğim için ense bölgesinden bir şeridin rengini platine kadar açtırdım, mavi, mor, aklıma esen rengi alıp kutu bitene kadar 4-5 kere boyuyorum, şu anda lilac-gri arası kullanıyorum.
1. Bence çok yakışır o giyim tarzına.
2. Koyu renkler saçı açtırmadan da tutabilir ama saçının kendi rengine bağlı. Benim saçımın doğal rengi açık kahve, çilek kırmızı yaptığımda tutmuştu. Birkaç kez boyadıkça daha iyi tutar. Fakat platine kadar açtırman kesinlikle gerekmez, belki 1-2 ton açmak ister kuaförün.
3. O fotoğrafta tek renk yok sanki, maviler ve morlar var. Güzel ama :)
4. Ben en son La Riche Directions aldım, beklediğimden iyi çıktı. Manic Panic iyi. Manic Panic'te renk seçeneğin daha fazla, bir de daha kalıcı diyorlar. Ama bu iki markadan beğendiğin rengi al, ikisi de iyi.
5. Evet. Ondan kaçışın yok. Koyu renkli havlular al, hazırda dursun :)
Bunlara ek olarak, bu boyalar kalıcı değil, hızla rengi değişmeye başlayacak, en fazla 3 haftada bir tekrar boyaman gerekecek. Özellikle saçının tamamını boyatırsan rengi korumak istersin diye tahmin ediyorum, sık sık boyaman gerekir. Saçın çok kalın değilse bir kutuyla en az 2 kere boyayabilirsin sanırım. Bütün saçını sürekli boyamak istemezsen benim gibi kısmen renklendir :)
Edit: sırasıyla önerilerim:
www.manicpanicturkiye.com
www.directionsturkiye.com
www.manicpanicturkiye.com
Öncelikle YAPTIR YAPTIR YAPTIR! Ben tamamına cesaret edemediğim için ense bölgesinden bir şeridin rengini platine kadar açtırdım, mavi, mor, aklıma esen rengi alıp kutu bitene kadar 4-5 kere boyuyorum, şu anda lilac-gri arası kullanıyorum.
1. Bence çok yakışır o giyim tarzına.
2. Koyu renkler saçı açtırmadan da tutabilir ama saçının kendi rengine bağlı. Benim saçımın doğal rengi açık kahve, çilek kırmızı yaptığımda tutmuştu. Birkaç kez boyadıkça daha iyi tutar. Fakat platine kadar açtırman kesinlikle gerekmez, belki 1-2 ton açmak ister kuaförün.
3. O fotoğrafta tek renk yok sanki, maviler ve morlar var. Güzel ama :)
4. Ben en son La Riche Directions aldım, beklediğimden iyi çıktı. Manic Panic iyi. Manic Panic'te renk seçeneğin daha fazla, bir de daha kalıcı diyorlar. Ama bu iki markadan beğendiğin rengi al, ikisi de iyi.
5. Evet. Ondan kaçışın yok. Koyu renkli havlular al, hazırda dursun :)
Bunlara ek olarak, bu boyalar kalıcı değil, hızla rengi değişmeye başlayacak, en fazla 3 haftada bir tekrar boyaman gerekecek. Özellikle saçının tamamını boyatırsan rengi korumak istersin diye tahmin ediyorum, sık sık boyaman gerekir. Saçın çok kalın değilse bir kutuyla en az 2 kere boyayabilirsin sanırım. Bütün saçını sürekli boyamak istemezsen benim gibi kısmen renklendir :)
Edit: sırasıyla önerilerim:
www.manicpanicturkiye.com
www.directionsturkiye.com
www.manicpanicturkiye.com
0
@kobuzchu hakikaten benim sana sormak niye aklıma gelmedi yav, iyi ki cevap yazdın <3 Sanırım adam gibi gidip açtıracağım evet. En azından ilk seferde boyayı da onlar yapar, sonra ben evde kendim hallederim. Saçımın doğal rengi açık kumral ama yıllardır boyalı, ben bile unuttum neredeyse. Şu anda koyu kahve boya var, minicik de olsa açtırmak daha iyi olacak gibi geliyor bana da. Kuaförün beynini yiyerek olabilecek mümkün olan en minimum işlemi yaptırabilirim sanırım.
Daha net karar veremedim gerçi, bikaç gün daha düşüneyim bakalım. Hala vazgeçmemiş olursam boyatacağım :)
Daha net karar veremedim gerçi, bikaç gün daha düşüneyim bakalım. Hala vazgeçmemiş olursam boyatacağım :)
0
Sorun olursa gönder gelsin. :)
Saçında boya varsa en azından onu akıtacak kadar açtırmak iyi olur bence de.
Bir de sonradan hatırladım. İlk boyadan sonra saçı yıkayınca sirkeyle durulamak (yarı yarıya beyaz sirke + su karışımı) rengin daha kalıcı olmasını sağlıyormuş. Sonrasında da arada bir şampuan, durulama, sirke, durulama yapmak iyidir.
Kısmi boya sevmiyorum desen de bir de şu var: www.mirror.co.uk :))
Saçında boya varsa en azından onu akıtacak kadar açtırmak iyi olur bence de.
Bir de sonradan hatırladım. İlk boyadan sonra saçı yıkayınca sirkeyle durulamak (yarı yarıya beyaz sirke + su karışımı) rengin daha kalıcı olmasını sağlıyormuş. Sonrasında da arada bir şampuan, durulama, sirke, durulama yapmak iyidir.
Kısmi boya sevmiyorum desen de bir de şu var: www.mirror.co.uk :))
0
ben bir parçayı yaptırdım, epey açık bir sarıya kadar açtılar.
spor yaparken havlu, uyurken yastık, duş sonrası havlular mavi oluyor.amonyayksız boyalar yıpratmıyor. jeans color var, birkaç marka daha var böyle. yaptırabiliyorsan ombre gibi yaptır bence, yoksa her ay dipleri açtırıp boyatman gerekecek.
spor yaparken havlu, uyurken yastık, duş sonrası havlular mavi oluyor.amonyayksız boyalar yıpratmıyor. jeans color var, birkaç marka daha var böyle. yaptırabiliyorsan ombre gibi yaptır bence, yoksa her ay dipleri açtırıp boyatman gerekecek.
0
aychovsky
Soru başlıkta. Öylesine, merak ettim.
Soru başlıkta. Öylesine, merak ettim.
0
hayır sevmiyorum.
rutinlik, monoton, düzen, tertip, istikrar ve simetri manyağıyım. taktım otomatiğe gidiyorum, sürprizleri sevmiyorum.
rutinlik, monoton, düzen, tertip, istikrar ve simetri manyağıyım. taktım otomatiğe gidiyorum, sürprizleri sevmiyorum.
0
Hayır.
Değişiklik ve yenilikten hiç hoşlanmam.
Teknolojinin gelişmesi bile beni rahatsız eder.
Eski eşyaları kullamayı tercih ederim.
Sürekli bir şeylerin moda olmasından ve çevrenin ona göre şekillenmesinden nefret ederim.
Değişiklik ve yenilikten hiç hoşlanmam.
Teknolojinin gelişmesi bile beni rahatsız eder.
Eski eşyaları kullamayı tercih ederim.
Sürekli bir şeylerin moda olmasından ve çevrenin ona göre şekillenmesinden nefret ederim.
0
haşmet güzel demiş... değişimi değil de gelişimi severim. ağacın büyümesini severim ama başka bir yerde başka bir ağaç görmeyi sevmem mesela. daha doğrusu sevmem değil de huzursuz hissederim biraz. değişimi pek sevmiyorum.
0
aslında içgüdüsel olarak çoğu insan değişim sevmez, alışkın olunanı, bilineni sever; çünkü değişim bilinmezlik ve risk içerir, bu da bilinçaltı için tehlike demektir. önceden çok daha fazla dirençliydim değişime karşı şimdi daha rahatım
rutin bilindik olanı da severim
bu arada değişimden ziyade gelişim benim de favorim
rutin bilindik olanı da severim
bu arada değişimden ziyade gelişim benim de favorim
0
değişimin ne konuda olduğu önemli tabii ki. Bazen değişim "yeni" demek oluyor ve ayrı bir motivasyon umut heyecan demek oluyor. bazen değişim hali hazırdaki güzel şeyin / alışılan durumun gitmesi oluyor üzüyor ya da en azından geriyor.
Ancak genel anlamda değişim her zaman lineer bir çizgi de ilerlemiyor ve değiştiği durumuda içine katarak başka bir şeye dönüşüyor her zaman kaldırması kolay bir şey değil. Her zaman hoş gelen bir şey değil benim için.
Zamanını bilen değişimler en güzeli.
Ancak genel anlamda değişim her zaman lineer bir çizgi de ilerlemiyor ve değiştiği durumuda içine katarak başka bir şeye dönüşüyor her zaman kaldırması kolay bir şey değil. Her zaman hoş gelen bir şey değil benim için.
Zamanını bilen değişimler en güzeli.
0
Hiç sevmem. Hatta birçok konuda değişimden nefret ediyor bile olabilirim. Hayatımdaki hemen hemen her şeye aşırı bağlanma huyum var sanırım. Bir şeylerin değişme ihtimali bile beni huzursuz ediyor.
0
Hiperadaptasyon sorunu olan biriyim. Her konuda önce değişim yaşamamak için kırk dereden su getiririm; değişim olduktan sonra sanki tüm hayatımı o şekilde yaşamışım gibi devam ederim.
Sanırım bu durumda değişimi sevmiyor ama kolay adapte oluyorum.
Sanırım bu durumda değişimi sevmiyor ama kolay adapte oluyorum.
0
Değişimi sevmek ya da sevmemek arasındaki noktadayım: kabul ediyorum.
Çünkü değişim tek bir doğrultuda ilerlemiyor yukarıdaki arkadaşların belirttiği üzere. İstediğimiz, beklediğimiz yönde olduğu gibi onaylamadığımız yöndeki değişimle de karşılaşabiliyoruz. Bu yüzden değişim hakkında yekten bir karar verilecekse onu kabul etmek en doğrusu diye düşünüyorum.
Çünkü değişim tek bir doğrultuda ilerlemiyor yukarıdaki arkadaşların belirttiği üzere. İstediğimiz, beklediğimiz yönde olduğu gibi onaylamadığımız yöndeki değişimle de karşılaşabiliyoruz. Bu yüzden değişim hakkında yekten bir karar verilecekse onu kabul etmek en doğrusu diye düşünüyorum.
0
sevip sevmediğimi anlayacak ya da bununla ilgili seçim yapacak fırsatım olmadı ama çabuk adapte olduğumu söyleyebilirim.
0
Kendi kontrolüm dahilinde değilse sevmiyorum. Kendi kontrolüm dahilinde, şevkle yaptıysam bayılıyorum.
0
elbette. sürekli bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünüyorum, uzun süre bir en ufak bir değişim olmazsa daralıyorum. değişim olmazsa, hep aynı kalsak ne anlamı kalır yaşamanın.
0
Benim istediğim, planladığım bir değişimse elbette severim. Zaten değiştirebileceğimiz pek az şey var, o şeylerden birinde ciddi bir değişim yaşamak heyecan verici, iyi hissettiren bir durum. Ama benim dahil olmadığım bir değişim varsa bundan pek hoşlanmam ve hatta rahatsız olurum.
0
hiç sevmiyorum. stabil hayattan inanılmaz keyif alıyorum. elimden gelse kıpırdamıcam bile.
0
fiziksel evet ruhsal hayır. dış görünüşümle sürekli oynarım ama fikirlerim düşüncelerim genellikle stabildir.
0
öncesinde çok korkuyorum sonrasında ise umarım hep böyle kalır diyorum yani zor alışıyorum kolay vazgeçemiyorum.
0
megalomaniac
aslında ben tm çıkışlıyım ama yabancı dilden girmek istiyorum. Başvuru süresinin dolmasına az kaldı, ne yapmam gerekiyor? 7 senedir uzağındayım bu işin, bilen biri tane tane anlatırsa çok ikrama geçicek:) Şimdiden teşekkürler.
aslında ben tm çıkışlıyım ama yabancı dilden girmek istiyorum.
Başvuru süresinin dolmasına az kaldı, ne yapmam gerekiyor?
7 senedir uzağındayım bu işin, bilen biri tane tane anlatırsa çok ikrama geçicek:)
Şimdiden teşekkürler.
Başvuru süresinin dolmasına az kaldı, ne yapmam gerekiyor?
7 senedir uzağındayım bu işin, bilen biri tane tane anlatırsa çok ikrama geçicek:)
Şimdiden teşekkürler.
0
öncelikle şu an başvurusu devam eden YGS'ye gireceksiniz. bu bir çeşit baraj sınavı. daha sonra haziran'da LYS'ye gireceksiniz. yabancı dil sınavı LYS-5 oluyorr, sizin girmeniz gereken o.
YGS'de 40 türkçe, 40 matematik, 40 fen bilimleri ve 40 sosyal bilimler sorusu oluyor yanılmıyorsam. konu ve alan dağılımlarını bilmiyorum. LYS-5'te 80 soru oluyor. puanınız, seçeceğiniz bölüme göre değişiyor. şöyle ki, ingilizce-almanca-fransızca DİL 1 kategorisinde. ispanyolca ve italyanca DİL 2'de. rusça DİL 3'te. her dilin böyle grubu var.
DİL 1 için LYS puanı çok ağırlıklı, %70 küsür etkisi vardı sanırım, YGS'ninki düşük. DİL 2'de YGS'nin ağırlığı biraz daha artıyor. DİL 3'te ise YGS'nin ağırlığı LYS'yi geçiyor. yani ingilizcen çok iyi olduğu için istanbul üniversitesi ingiliz dili ve edebiyatı bölümünü kazanabilecekken, matematik ve coğrafya çözemediğim için gazi rusçaya giremeyebiliyorsun DİL 3 puanın çok düşük kaldığı için jsjfks öyle saçma bi sistem. özetle bu şekilde ama.
velhasıl ingilizce-almanca-fransızca bölüm okumak istiyorsanız, LYS'ye çok ağırlık vermeniz lazım. DİL 2 kategorisindeki diller için LYS önemli ama YGS'nin de hatırı sayılır payı var. DİL 3'tekiler içinse sağlam YGS çözmek gerekiyor - ha dilde çok iyiyseniz yine bir şekilde kurtarırsınız çünkü DİL 3 bölümlerinin puanı çok yüksek olmuyor genelde.
YGS'de 40 türkçe, 40 matematik, 40 fen bilimleri ve 40 sosyal bilimler sorusu oluyor yanılmıyorsam. konu ve alan dağılımlarını bilmiyorum. LYS-5'te 80 soru oluyor. puanınız, seçeceğiniz bölüme göre değişiyor. şöyle ki, ingilizce-almanca-fransızca DİL 1 kategorisinde. ispanyolca ve italyanca DİL 2'de. rusça DİL 3'te. her dilin böyle grubu var.
DİL 1 için LYS puanı çok ağırlıklı, %70 küsür etkisi vardı sanırım, YGS'ninki düşük. DİL 2'de YGS'nin ağırlığı biraz daha artıyor. DİL 3'te ise YGS'nin ağırlığı LYS'yi geçiyor. yani ingilizcen çok iyi olduğu için istanbul üniversitesi ingiliz dili ve edebiyatı bölümünü kazanabilecekken, matematik ve coğrafya çözemediğim için gazi rusçaya giremeyebiliyorsun DİL 3 puanın çok düşük kaldığı için jsjfks öyle saçma bi sistem. özetle bu şekilde ama.
velhasıl ingilizce-almanca-fransızca bölüm okumak istiyorsanız, LYS'ye çok ağırlık vermeniz lazım. DİL 2 kategorisindeki diller için LYS önemli ama YGS'nin de hatırı sayılır payı var. DİL 3'tekiler içinse sağlam YGS çözmek gerekiyor - ha dilde çok iyiyseniz yine bir şekilde kurtarırsınız çünkü DİL 3 bölümlerinin puanı çok yüksek olmuyor genelde.
0
chieko
Annem bu süreci çok merak ettiğini söyledi. Onun da ilgisini çekebilecek, çok teknik olmayan, ailecek izleyebileceğimiz bir film veya belgesel öneriniz varsa bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Annem bu süreci çok merak ettiğini söyledi. Onun da ilgisini çekebilecek, çok teknik olmayan, ailecek izleyebileceğimiz bir film veya belgesel öneriniz varsa bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
0
"42" filmi Jackie Robinson'ın ırkçılıkla mücadelesini anlatıyor. İzlemeye fırsatım olmadı ama ilginizi çekebilir.
0
'the helper' hatunla izlemiştik, gözlerimiz dolmuştu. ha '12 years a slave' de iyidir, candır.
0
american history x'in konusu civil rights movements (aradığın hak mücadelesinin ismi bu) ile ilgili değil. Selma (Martin Luther King'in yürüyüşü ile ilgili), the long walk home (Parks'ın başlattığı otobüs boykotu hakkında) veya malcolm x izlenebilir belki.
0
12 years a slave son derece tırt, içi boş bir film. aldığı ödülleri de politik doğrucu sığırlar sayesinde topladı. izlemeyin demiyorum hobi olarak yine izleyin ama siyahilerin haklarını kazanmasıyla veya yaşadıkları acılarla ilgili kayda değer hiçbir şey anlatmıyor. tabu konusu olduğu için adamlar düzgün bir film çıkarmaya zahmet bile etmemiş, nasılsa konu her türlü ödül alacak.
0
nevline nnaji' nin yönettiği "duyulmamış düşünceler" " reflections unheard" siyahi hareketleri sadece kadınların gözüyle anlatan bir belgeseldi. izlemenizi öneririm.
0
Irkçılıkla alakalı birçok film izledim ama hakların kazanılmasına yönelik 2 film aklıma geliyor, 2'si de Spielberg filmi: Amistad ve Lincoln.
Biraz araştırınca ise şunların tavsiye edildiğini gördüm:
Malcolm X (1992)
(bkz: freedom riders)
"The African Americans: Many Rivers to Cross": 2013 yapımı 6 bölümlük bir PBS belgeseliymiş. Kölelikten Obama'nın seçimine kadar uzanan süreci ele alıyormuş.
(bkz: the black power mixtape 1967-1975 )
The Rosa Parks Story: 2002 yapımı bir TV filmi. 1955 otobüs boykotunun kıvılcımını çakan Rosa Parks'ın hikayesi anlatılıyormuş.
Selma: Martin Luther King'in 1965'te eşit oy hakkı için başlattığı kampanya sürecini anlatan 2014 yapımı film.
Biraz araştırınca ise şunların tavsiye edildiğini gördüm:
Malcolm X (1992)
(bkz: freedom riders)
"The African Americans: Many Rivers to Cross": 2013 yapımı 6 bölümlük bir PBS belgeseliymiş. Kölelikten Obama'nın seçimine kadar uzanan süreci ele alıyormuş.
(bkz: the black power mixtape 1967-1975 )
The Rosa Parks Story: 2002 yapımı bir TV filmi. 1955 otobüs boykotunun kıvılcımını çakan Rosa Parks'ın hikayesi anlatılıyormuş.
Selma: Martin Luther King'in 1965'te eşit oy hakkı için başlattığı kampanya sürecini anlatan 2014 yapımı film.
0
anonymice
HAyvan gibi hatalardan bahsediyorum, sizi siz olmaktan çıkaran hatalardan. MEsela benimki direkt dil bölümü okumamak ve baska sevmedigim bolumde 6 sene debelenmek.şu anda bu dediğimi yapmış olsaydım paralel evrende çok iyi yer çok iyi şekildeydim.how about you?
HAyvan gibi hatalardan bahsediyorum, sizi siz olmaktan çıkaran hatalardan.
MEsela benimki direkt dil bölümü okumamak ve baska sevmedigim bolumde 6 sene debelenmek.
şu anda bu dediğimi yapmış olsaydım paralel evrende çok iyi yer çok iyi şekildeydim.
how about you?
MEsela benimki direkt dil bölümü okumamak ve baska sevmedigim bolumde 6 sene debelenmek.
şu anda bu dediğimi yapmış olsaydım paralel evrende çok iyi yer çok iyi şekildeydim.
how about you?
0
korkaklık yapıp istediğim bölümü seçmeyerek 1 sene kaybetmek. sonra korkaklığı ileri boyuta taşıyarak gerizekalı gibi 3 sene daha kaybetmek. ha çok mu pişmanım? değilim. 18-19 yaş dönemim cidden fazlasıyla bunalımlıydı ve en çok istediğim, çocukluğumdan beri hayalini kurduğum bölümü o dönemde seçsem belki de kişisel sorunlar nedeniyle başarısız olup bırakacaktım. o zaman tutunacak başka dalım ve alternatifim de kalmayacaktı. evet şu an 22 yaşındayım, elde sıfır var, hırt oğlu hırtım ama dört sene öncesine kıyasla daha stabil ve olgunum. neyi neden yapacağımı, neyin neden işlemediğini ve bundan sonra ne yapmam gerektiğini vs. daha net bir şekilde biliyor ve görebiliyorum. normal şartlarda bu sene üniversiteden mezun olacaktım. hayatımı şekillendirmeye karar ver(eme)diğimde 17 yaşındaydım. bazıları çok daha net ve başarılı olup yürüyor ama ben o kadar gafalı değilmişim demek ki, 3-4 sene debelendikten sonra kendimi bulabildim.
uzun lafın kısası en büyük hatam 18-22 yaş arasını büyük ölçüde "çöp" olarak geçirmek oldu ama yine de dövünüyor değilim. tek pişmanlığım kyk kredimi yiyip bitirmiş ve asıl okula gideceğim dönem için parasız kalmış olmam. yoksa 27 yaşında mezun olmayı çok dert etmiyorum; 21 yaşında üçüncü sınıfa kadar gelip sonrasında okulu bırakmaktan ve hiçbir zaman okumamaktan iyidir.
uzun lafın kısası en büyük hatam 18-22 yaş arasını büyük ölçüde "çöp" olarak geçirmek oldu ama yine de dövünüyor değilim. tek pişmanlığım kyk kredimi yiyip bitirmiş ve asıl okula gideceğim dönem için parasız kalmış olmam. yoksa 27 yaşında mezun olmayı çok dert etmiyorum; 21 yaşında üçüncü sınıfa kadar gelip sonrasında okulu bırakmaktan ve hiçbir zaman okumamaktan iyidir.
0
senle benzer bir hata olabilir. hayatımı şekillendirecek bir şeyi üstünkörü seçtim. şimdi debeleniyorum. hep debeleceğimi biliyorum. bunlar mutsuzlukların temelinde yatan sebepler oluyor ilerde.
0
Istedigim bolumu okumamaktir. Pes etmedim ama 27 yasinda basardim 1. Sinif olsamda gec kalmis olsamda para biriktirdim yurtdisinda basladim. Bence yapilan hatalar bazen dogrulari yapmamiza vesile oluyor.
0
hoyvan gibi şeyabmadım ama küçük ve alakasız hataların birleşmesi sonucu olarak mutsuz olduğum zamanlar oldu. fevri birisi olmak bir hata yapma sayılırsa onu söyleyebilirim.
0
Hepimiz aynı durumdayız korkma :)
duyurum var +1
10 yılımı almış (eğitim + mezuniyetten sonraki 4 yıl) saçmasapan bir bölüm. hala daha bu bölümün işe yaramazlığını sürdürmem vs...
Ama 2017 ygs önümüzde :)
duyurum var +1
10 yılımı almış (eğitim + mezuniyetten sonraki 4 yıl) saçmasapan bir bölüm. hala daha bu bölümün işe yaramazlığını sürdürmem vs...
Ama 2017 ygs önümüzde :)
0
öncelikle @clones +1
ama daha somut örnek vermek gerekirse:
türkiye gibi bir ülkede, sağda solda, internette, mezunlarının deli gibi "okumayın işsiz işsiz gezersiniz" diye çığırdığı bir bölüm olan uluslararası ilişkileri okumak ve kendimi de geliştir(e)mediğim için şu an mal gibi işsiz işsiz dolaşmak.
ama daha somut örnek vermek gerekirse:
türkiye gibi bir ülkede, sağda solda, internette, mezunlarının deli gibi "okumayın işsiz işsiz gezersiniz" diye çığırdığı bir bölüm olan uluslararası ilişkileri okumak ve kendimi de geliştir(e)mediğim için şu an mal gibi işsiz işsiz dolaşmak.
0
Askerlik başvurusunda diplomayı götürmeyi unutmak.
Sonucunda uzun dönem yerine kısa dönem askerlik yaptım. Sağlıkçı olduğum icin uzun dönem garantiydi. Diploma götürmemem 6 ay boyunca vakit ve nakit kaybına neden oldu. Yıpranan psikoloji cabasi.
Yaşadığım yerden, insanlardan en çok o zaman nefret ettim. En çok o zaman çaresiz kaldım. Şimdi sil baştan bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
Sonucunda uzun dönem yerine kısa dönem askerlik yaptım. Sağlıkçı olduğum icin uzun dönem garantiydi. Diploma götürmemem 6 ay boyunca vakit ve nakit kaybına neden oldu. Yıpranan psikoloji cabasi.
Yaşadığım yerden, insanlardan en çok o zaman nefret ettim. En çok o zaman çaresiz kaldım. Şimdi sil baştan bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
0
Ben de istemediğim bir bölümde okumuş olmak diyeceğim.
Lakin aslında bu bir hata mı onu da bilmiyorum. Bölüm tercihi yaparken lise zamanında kafamda hiçbir şey yoktu ve "hmmss şunu da yazayım yeaa" diyerek birtakım seçimlerde bulundum. Şimdi yıllar sonra bana hiç uygun olmadığını yeni yeni fark ediyorum. Bu yüzden de aslında kendimi değil, beni daha 17 yaşımda hayatımın sonuna kadar üzerime yapışacak olan üniversite eğitimimi, mesleğimi seçmek zorunda bırakan sistemi suçluyorum.
Lakin aslında bu bir hata mı onu da bilmiyorum. Bölüm tercihi yaparken lise zamanında kafamda hiçbir şey yoktu ve "hmmss şunu da yazayım yeaa" diyerek birtakım seçimlerde bulundum. Şimdi yıllar sonra bana hiç uygun olmadığını yeni yeni fark ediyorum. Bu yüzden de aslında kendimi değil, beni daha 17 yaşımda hayatımın sonuna kadar üzerime yapışacak olan üniversite eğitimimi, mesleğimi seçmek zorunda bırakan sistemi suçluyorum.
0
lisede yanlış alan tercihi ve sonra da yanlış bölüm tercihi. işin ilginci düzeltmek için de çaba yapmayıp, şu an yüksek lisanstan da mezuniyet olma aşamasındayım.
0
düşündüm ve en büyük diyebileceğim hata bulamadım, en ekstrem olanlar bile insani geldi. ama kendimi affedemeyeceğim, geri alabilmeliydim diyebileceğim hatalar listesi yapacak olursam başka insanları kırmak ya da başkalarına ya da başka canlılara zarar veren şeyler yapmak gibi şeyler sayabilirim.
0
şuan yaşadığım yer olan finlandiya gibi bir ülke varken, almanya denen yer için 1 yıla yakın süre kaybetmek.
0
yıllar önce amerikadan dönmek simdi de italyadan döncem galiba abv benim 5 sene sonra da bunu yazarım kesin aq kere aq
0
İyi bir işim,son model arabam ve hatırı sayılır miktarda biriktirdiğim param vardı.Önce işimden istifa ettim,arabamı sattım üstüne de banka kredisi çektim.Tası tarağı toplayıp başka bir ülkeye gidip restaurant açtım.İşler kötü gitti dönmek zorunda kaldım.Döndüğümde cebimde 50 dolar para vardı.Kredi borcunu kapatmak için babadan kalma arsayı yok pahasına sattım ve halen işsizim.
0
Ben de dil bölümü okumadım. Okulda açmadılar ailem de farklı okula yollamak istemedi. Şimdi sayısal bi bölümde 5. Yılım. Cuma günü sınavın ortasında sinirden sessizce ağlayıp çıktım. 6da bitecek herhalde.
0
Okulu 2 yıl uzattım, debelendim de süründüm de ama en büyük hatam bu değildi.
En büyük hatam bana değer vermeyen bir adamı çok sevmek oldu. Ve en kötüsü de onca yıl beni sevdiğini söyleyip cebinde tutmasıydı. Öyle birşey ki bütün olanlara rağmen gerçek manada hiç tanımasaydım bile diyemiyorum, içimde bir yer acıyor o güzel zamanları yaşamadığımı düşününce.
Hiç çok kırıldığınız için, bir aralık gecesi gecenin bir yarısı dışarda oturup soğuğun vücudunuz buz keserken acınızı unutturmasını beklediniz mi? Ayak parmaklarınızı ellerinizi hissetmeyecek kadar oturup vücudunuz ve siz soğuktan uyuşmuşken acının da biraz hafiflediğini hissedip buna mutlu oldunuz mu?
Uzun zaman oldu. Herseferinde ona karşı olan zaafımı kullandı, hiç düşünmüyorum derken kendimi onunla hergün konuşur bağlanmış halde buldum. O öyle biri ki beni herseferinde avcuna alıp oynattı, kırdı, yıprattı. Ben gittim seviyorum değiştim dedi ama sonra daha kötü kırdı.
Bu öyle bir kırgınlık ki, ne onunla ne onsuz ebedi. Bu kırgınlık öyle can yakıyor ki.
Bazı kadınlar güzel seviyor vesselam. Ama ne şans ki sevilen adamlar kırıyor o kadınları, öyle seven bir kadın dünyaya kolay gelirmiş gibi. Ama sevgi bin fersah kırgınlıkla bile geçen bir şey değil. Kadın sevgi onda ve kırıklar batarken yaşayacak artık.
O olmasa çok farklı biri olurdum sanırım. Kendimden verdiğim onlarca taviz hiç olmazdı. Kendime saygımda azalma olmaz gittiğim bilirkişiler kendine sevgin azalmış değersizlik duygun oluşmuş demezdi. Sonradan görüştiğim kişiler şüpheci ve heran birşey olabilir de gidebilirim gibi davranmaktan vazgeçer misin demezdi. Yolunda gitsin diye debelenmek, üzüldüğüm zamanlarda toparlanmaya çalışmak uyumak yerine kendime güzel şeyler katardım. Hayatım bir ayrıl bi barış sonucu herzaman yeni bir düzen oturtmak üzerine değil de oturmus bir düzende mutlu ve huzurlu geçerdi. Muhtemelen çoğu tıpçı kız gibi simdiye düzenli adam gibi bir ilişkim beni seven bir adam da olurdu. Muhtemelen daha mutlu olacağımdan bahsetmiş miydim? En kötü böyle olurdum zaten. Başka bir hayatı denemeye değerdi.
En büyük hatam bana değer vermeyen bir adamı çok sevmek oldu. Ve en kötüsü de onca yıl beni sevdiğini söyleyip cebinde tutmasıydı. Öyle birşey ki bütün olanlara rağmen gerçek manada hiç tanımasaydım bile diyemiyorum, içimde bir yer acıyor o güzel zamanları yaşamadığımı düşününce.
Hiç çok kırıldığınız için, bir aralık gecesi gecenin bir yarısı dışarda oturup soğuğun vücudunuz buz keserken acınızı unutturmasını beklediniz mi? Ayak parmaklarınızı ellerinizi hissetmeyecek kadar oturup vücudunuz ve siz soğuktan uyuşmuşken acının da biraz hafiflediğini hissedip buna mutlu oldunuz mu?
Uzun zaman oldu. Herseferinde ona karşı olan zaafımı kullandı, hiç düşünmüyorum derken kendimi onunla hergün konuşur bağlanmış halde buldum. O öyle biri ki beni herseferinde avcuna alıp oynattı, kırdı, yıprattı. Ben gittim seviyorum değiştim dedi ama sonra daha kötü kırdı.
Bu öyle bir kırgınlık ki, ne onunla ne onsuz ebedi. Bu kırgınlık öyle can yakıyor ki.
Bazı kadınlar güzel seviyor vesselam. Ama ne şans ki sevilen adamlar kırıyor o kadınları, öyle seven bir kadın dünyaya kolay gelirmiş gibi. Ama sevgi bin fersah kırgınlıkla bile geçen bir şey değil. Kadın sevgi onda ve kırıklar batarken yaşayacak artık.
O olmasa çok farklı biri olurdum sanırım. Kendimden verdiğim onlarca taviz hiç olmazdı. Kendime saygımda azalma olmaz gittiğim bilirkişiler kendine sevgin azalmış değersizlik duygun oluşmuş demezdi. Sonradan görüştiğim kişiler şüpheci ve heran birşey olabilir de gidebilirim gibi davranmaktan vazgeçer misin demezdi. Yolunda gitsin diye debelenmek, üzüldüğüm zamanlarda toparlanmaya çalışmak uyumak yerine kendime güzel şeyler katardım. Hayatım bir ayrıl bi barış sonucu herzaman yeni bir düzen oturtmak üzerine değil de oturmus bir düzende mutlu ve huzurlu geçerdi. Muhtemelen çoğu tıpçı kız gibi simdiye düzenli adam gibi bir ilişkim beni seven bir adam da olurdu. Muhtemelen daha mutlu olacağımdan bahsetmiş miydim? En kötü böyle olurdum zaten. Başka bir hayatı denemeye değerdi.
0
cedex
hotbird'de nereden izleyebilirim?
hotbird'de nereden izleyebilirim?
0
yayıncı kuruluşlar şurada yazıyor,
en.wikipedia.org
türkiye için tivibu'ymuş. hotbird'de başka hangileri var bakıp oradan yürü.
en.wikipedia.org
türkiye için tivibu'ymuş. hotbird'de başka hangileri var bakıp oradan yürü.
0
arockm
Merhaba borcunuz ne kadar. ?
Merhaba borcunuz ne kadar. ?
0
15-17bin falan bi kyk var. başka da borcum yok, kartın ekstresini geçen hafta ödemiştim misss.
0
kyk kredisini saymazsak (mezun olduktan sonra ödemeye başlayacağım onu galiba, haliyle daha 4 senem var - evet 3 sene kredi aldım hala okula başlayacağım jsfks) 2 bin kadar. haziran'da allah'ın belası yurttan ayrılıp da eve dönünce kapatacağım.
0
11000 TL. 7500 KYK + 3500 dondurulmuş kredi kartı. Artık sadece nakit kullanıyorum.
0
35.000 kredi kartı
8.000 kyk
12.000 devlet alacağı
95.000 banka
120 bin diğer
8.000 kyk
12.000 devlet alacağı
95.000 banka
120 bin diğer
0
6944.89 TL Geçen gün hesaplamıştım. Ocak ay sonunda 4000 TL gibi bir ödeme yapmayı düşünüyorum kalanı da 2 ay içinde kapatırım.
0
Sifir. Hatta alacagim var bir kac arkadastan.
Hic borclu olmadim hayatimda, borc yigidin kamcisidir ve yigitler kamcilanmayi sevmezler :)
Hic borclu olmadim hayatimda, borc yigidin kamcisidir ve yigitler kamcilanmayi sevmezler :)
0
henüz kyk'yı ödemeye başlamadım. herke yazınca aklıma geldi. 15binden aşağı.
130 lira yoklama kaçaklığı cezası var askeriyeden.
henüz vadesi gelmemiş taksitleri sayarsam 2500 daha oluyor.
130 lira yoklama kaçaklığı cezası var askeriyeden.
henüz vadesi gelmemiş taksitleri sayarsam 2500 daha oluyor.
0
balpolen
evet, nasıl:)
evet, nasıl:)
0
"Senin yaptığını Çorumlu yapmaz" sözünden mütevellit ön yargı oluşmuş olabilir ama benim tanıdığım Çorumlular çok iyidir.
0
Bende Çorumlu insanları genelde iyi bilirim bir adet enişte var o da gayet saygılı insan.
0
sevgilini memleketine göre mi seçecen afdasdfsad her memleketten çıkan adamın iyisi de olur kötüsü de
0
bir ibrahim kaypakkaya'yı bilirim. yiğittir o da. onun dışındakilere kefil olamam.
0
Leblebiyle güzel gider.
İyisi de var kötüsü de, genellemeyle bir yere varılmaz.
İyisi de var kötüsü de, genellemeyle bir yere varılmaz.
0
hayatımda hiç çorumlu tanımadım ama çorlu'da doğup büyüdüğüm için belki de onlarca kez çorumlu sanıldım. viski deyince jack daniels hocam diyen adam gibi, ben de çorum denince aa leblebi hocam diyen adamım. gerisini bilmiyorum. bir de ne alakaysa çorum deyince aklıma çatalhöyük ve alacalı bulacalı bir şey geliyor. o alaca neden, bilmiyorum. coğrafya dersinde görmüştük sanki öyle bir şey. nasıl desem, peribacalarının çeşitli baharatlarla tatlandırıldığını ve yenebilir olduğunu düşün. çorum'da öyle şeyler varmış gibime geliyo. nasıl kazımışlarsa kafamıza leblebi diye, şehirdeki her şeyin yenebilir olduğunu düşünüyorum.
0
Üniversitede çorumlu bir arkadaş vardı. Çorumda olan bir olayı anlatmıştı. Adamın biri bir kadının peşinden koşmuş..kadın yüz vermemiş buna. Kadın ölmüş o sıralar. Adam kadının cesedini mezardan çıkarıp ilişkiye girmiş. Sabah halk yakalamış bunlari o halde
4 yıl boyunca ölüyü siken diriyi ne yapmaz diyorduk çorumla ilgili muhabbet olunca
4 yıl boyunca ölüyü siken diriyi ne yapmaz diyorduk çorumla ilgili muhabbet olunca
0
Çorumlu bir aileyi çok yakından tanıdım. Bu kadar bencil, bu kadar paragöz, bu kadar herşeyi ben bilirim başka kimse bişey bilmez havasında olan başka bi aile tanımadım. Yanlarında çalıştırdıkları kişilerin ücretlerini zamanında vermezler, geciktirdikçe geciktirirler, insanlıklarını yitirmişler. daha anlatırdım da bu kadarı yetsin.
İçlerinde bir kardeşleri var sanki onlardan biri değil. Vicdanlı, insancıl, yardımsever... Onu da sömürüyorlar.
Bir aileden bile her türlüsü çıkıyor, memleketten haydi haydi her türlüsü çıkar.
Yalnız çorumluyla iş yapar mısın deseler bundan böyle 3 değil 300 kere düşünürüm.
İçlerinde bir kardeşleri var sanki onlardan biri değil. Vicdanlı, insancıl, yardımsever... Onu da sömürüyorlar.
Bir aileden bile her türlüsü çıkıyor, memleketten haydi haydi her türlüsü çıkar.
Yalnız çorumluyla iş yapar mısın deseler bundan böyle 3 değil 300 kere düşünürüm.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
https://www.youtube.com/watch?v=WBOD8qeCBucşunun gibi. paylaşın da biraz eski günlere dönelim.
0
@enişte tam depresyon müziği işte ya. felaket içimi karartıyor bu oyun da müzikleri de.
0
Her sahnesi efsane oyun. Zamanının ötesinde ama çok depresif, evet.
0
başlıgı okudugumda daha açmadan aklıma max payne geldi, zaten gereken cevap verilmiş, efsane.
www.youtube.com
şurada da bir şeyler var:
www.youtube.com
www.youtube.com
şurada da bir şeyler var:
www.youtube.com
0
mobildeyim link veremiyorum, dune 2000 - rise of harkonnen diye arat hele. hastasiyim.
0
jangbogo
https://twitter.com/anadoluagency/status/819257095799341056 cümle şurada. sanki bana yamuk gibi geldi. bir bakar mısınız?
0
0
Bana doğru geldi. Yani drop kullanılır mı bilmem de devaluation daha iyi durur gibi.
0
kulak tırmalıyor ama bence doğru, haber başlıkları için gramerde yeri var diye biliyorum böyle antin kuntin kullanımların. ben olsam "drop in turkish lira not true picture of economy, experts say" derdim (say karakter sınırına takılıyordur belki, o zaman experts: diye başlamak daha doğru olur) ve sanırım doğru olurdu bu.
edit: şimdi düşündüm de bence arada bir fiil bulunmalı ya. "drop in turkish lira not reflecting true picture of economy" falan gibi mesela. "drop in turkish lira" mantıken "true picture of economy" olabilecek bir şey değil çünkü, gramer olarak doğru olsa bile anlam olarak pek tutmuyor sanki. aman neyse anadolu ajansı düşünsün baane.
edit: şimdi düşündüm de bence arada bir fiil bulunmalı ya. "drop in turkish lira not reflecting true picture of economy" falan gibi mesela. "drop in turkish lira" mantıken "true picture of economy" olabilecek bir şey değil çünkü, gramer olarak doğru olsa bile anlam olarak pek tutmuyor sanki. aman neyse anadolu ajansı düşünsün baane.
0
ben de o açıdan sormuştum der meister. başlıklarda to be falan atılıyor da, drop turkish lira picture of economy midir yani ne alaka diye düşündüm.
0
Experts: Turkish lira's drop not true picture of economy
ben olsam böyle yazardım.
ben olsam böyle yazardım.
0
bence bir yanlışlık yok. başlıkta güzelce izah edenler olmuş zaten haber ingilizcesinin böyle olduğunu bu tarz kalıpların da gayet normal, yaygın olduğunu filan.
zaten sözlükteki başlığa bakarsan bunun yanlış olduğunu savunan adamların hepsinden cahillik akıyor. "experts says demesi lazımdı ama" yazan adamların nesini ciddiye alacaksın. bir de önüne gelene çomar der bunlar çomarın en büyüğü kendileri farkında değil. doğru dürüst türkçe cümle kuramayan, bir cümlede 7-8 tane imla hatası yapmış adam kalkmış bunun yanlış olduğunu iddia ediyor.
zaten sözlükteki başlığa bakarsan bunun yanlış olduğunu savunan adamların hepsinden cahillik akıyor. "experts says demesi lazımdı ama" yazan adamların nesini ciddiye alacaksın. bir de önüne gelene çomar der bunlar çomarın en büyüğü kendileri farkında değil. doğru dürüst türkçe cümle kuramayan, bir cümlede 7-8 tane imla hatası yapmış adam kalkmış bunun yanlış olduğunu iddia ediyor.
0
matilda
Çok kısa olduğunun farkındayım. İmla hatalarım olabilir. Paragrafı bölmediğimin de farkındayım gözlerinizi rahatsız edersem özür dilerim. Word'ü açtım ve sıkıntıdan yazı tiplerini kurcalarken bi yazı tipi hoşuma gitti. Bir şeyler yazayım dedim ortaya bu çıktı. Nasıl devam ederim ne yazarım bilmiyoru
Çok kısa olduğunun farkındayım. İmla hatalarım olabilir. Paragrafı bölmediğimin de farkındayım gözlerinizi rahatsız edersem özür dilerim. Word'ü açtım ve sıkıntıdan yazı tiplerini kurcalarken bi yazı tipi hoşuma gitti. Bir şeyler yazayım dedim ortaya bu çıktı. Nasıl devam ederim ne yazarım bilmiyorum. Böyle bir öykü ya da roman girişi olsa ilginizi çeker miydi? Devam etmeli miyim sizce ışık var gibi mi? Olumlu-olumsuz her şeyi yazabilirsiniz. Karakterlerin ismini bile koymadım henüz :)
"Onunla ilk kez Üsküdar-Beşiktaş motorunda karşılaştım. Elinde “Masumiyet Müzesi” kitabı vardı. Kitabın arasında altın sarısı püskülleri olan, rüzgardan sallanan bir ayraç olduğunu görebiliyordum. Bu ayraçtan, kitabın bitmesine yaklaşık 50-60 sayfa kaldığı izlenimine kapıldım. Gergin gibi görünüyordu. Sağ elinin parmaklarını kitaba hızlıca dokunduruyordu. Tırnaklarında koyu mavi ojeler vardı. Orta parmağında ise siyah bir eklem yüzüğü takılıydı. Elleri o kadar küçüktü ki biraz zorlasa eklem yüzüğü parmağına tam olacak gibiydi. Saçları açık kahverengi, gözleri ise elaydı. Yüzünde çok hafif bir makyaj vardı. Montunun sol cebinden beyaz bir kulaklık aşağıya doğru iyice sarkıyordu, düşecek gibiydi. Onu izlediğimin farkında değildi. Ben de zaten çok fark ettirmeden bakıyordum. Koyu kahverengi kazağının ayrıntılarını seyrediyordum gizlice. Hava çok soğuk değildi ama biraz serindi. Ellerinin üşüdüğünü hissedebiliyordum. Yine de aşağıya inip, içeriye girmek istemiyor gibiydi. Denize ise hiç bakmıyordu. Kitabın arka kapağını ilgisizce okudu. İskeleye yanaşmıştık ama hiç inmek istemiyordum. Yere koyduğu karton alışveriş poşetlerini sol eline, kitabını ise sağ eline aldı. Aniden ayağı kalktı ve yürümeye başladı. Cebinden sarkan kulaklık bu ani kalkışın ve yürümenin ardından yere düştü. O, farkında değildi. Ben ise bu düşüşten hoşlanmıştım. Sanki etrafımdaki herkes o kulaklığı ona vermek için benimle yarışıyormuş gibi hissettiğimden koşup kulaklığı yerden aldım. Onu korkutmadan peşinden koşup o tam iskeleye indiğinde omuzuna dokundum. Upuzun saçları elime değdi. Saçlarının yumuşaklığını hissedebiliyordum. Böyle bir şeyi hiç beklemiyormuş gibi ürktü, arkasına dönüp bana baktı. Ben de hemen “Kulaklığınızı düşürdünüz.” dedim. “Ah, farkında değilim, teşekkür ederim.” dedi. Elini uzattı ve kulaklığı aldı. Elleri gerçekten çok üşümüştü. Soğukluğunu net bir şekilde fark ettim. "
"Onunla ilk kez Üsküdar-Beşiktaş motorunda karşılaştım. Elinde “Masumiyet Müzesi” kitabı vardı. Kitabın arasında altın sarısı püskülleri olan, rüzgardan sallanan bir ayraç olduğunu görebiliyordum. Bu ayraçtan, kitabın bitmesine yaklaşık 50-60 sayfa kaldığı izlenimine kapıldım. Gergin gibi görünüyordu. Sağ elinin parmaklarını kitaba hızlıca dokunduruyordu. Tırnaklarında koyu mavi ojeler vardı. Orta parmağında ise siyah bir eklem yüzüğü takılıydı. Elleri o kadar küçüktü ki biraz zorlasa eklem yüzüğü parmağına tam olacak gibiydi. Saçları açık kahverengi, gözleri ise elaydı. Yüzünde çok hafif bir makyaj vardı. Montunun sol cebinden beyaz bir kulaklık aşağıya doğru iyice sarkıyordu, düşecek gibiydi. Onu izlediğimin farkında değildi. Ben de zaten çok fark ettirmeden bakıyordum. Koyu kahverengi kazağının ayrıntılarını seyrediyordum gizlice. Hava çok soğuk değildi ama biraz serindi. Ellerinin üşüdüğünü hissedebiliyordum. Yine de aşağıya inip, içeriye girmek istemiyor gibiydi. Denize ise hiç bakmıyordu. Kitabın arka kapağını ilgisizce okudu. İskeleye yanaşmıştık ama hiç inmek istemiyordum. Yere koyduğu karton alışveriş poşetlerini sol eline, kitabını ise sağ eline aldı. Aniden ayağı kalktı ve yürümeye başladı. Cebinden sarkan kulaklık bu ani kalkışın ve yürümenin ardından yere düştü. O, farkında değildi. Ben ise bu düşüşten hoşlanmıştım. Sanki etrafımdaki herkes o kulaklığı ona vermek için benimle yarışıyormuş gibi hissettiğimden koşup kulaklığı yerden aldım. Onu korkutmadan peşinden koşup o tam iskeleye indiğinde omuzuna dokundum. Upuzun saçları elime değdi. Saçlarının yumuşaklığını hissedebiliyordum. Böyle bir şeyi hiç beklemiyormuş gibi ürktü, arkasına dönüp bana baktı. Ben de hemen “Kulaklığınızı düşürdünüz.” dedim. “Ah, farkında değilim, teşekkür ederim.” dedi. Elini uzattı ve kulaklığı aldı. Elleri gerçekten çok üşümüştü. Soğukluğunu net bir şekilde fark ettim. "
0
çok detay vermişin ama yine de kızı gözümde canlandıramadım asdfasf belki de benim mallığım bilemedim.
fena değil yine ilk denemeye göre. bu arada 50-60 sayfa kaldığı izlenimine kapıldım çok sakil olmuş. yani kitabı bitirmek üzere olduğunu anladım desen yeterdi gibi. buna niye taktım o da ayrı bir konu tabi :)
fena değil yine ilk denemeye göre. bu arada 50-60 sayfa kaldığı izlenimine kapıldım çok sakil olmuş. yani kitabı bitirmek üzere olduğunu anladım desen yeterdi gibi. buna niye taktım o da ayrı bir konu tabi :)
0
bunu, yazmayı düşünen herkese söylüyorum; bu yazdığın sanat dünyasına bir şey kazandıracak mı? orijinal mi? başkasının kolaylıkla yapamayacağı bir şey mi? hayır. o zaman lütfen yazma.
0
@cekilmis gayfe, belki de ileride masumiyet müzesi üzerinden kıza yürür eleman. belki kitabı defalarca okumuş biridir kahramanımız. bu sebeple bakar bakmaz anlamıştır diye düşündüm de ondan öyle bi ayrıntı verdim. bir bakışta anlıyor yani o kadar çok okumuş:)
0
@fragile lady, gidip de bunu basmaları için yayın evleriyle görüşecek değilim maksat bir şeyler yazmak. ama teşekkürler :)
0
Yazın lütfen. Devam edin. Çok güzel betimlemişsiniz.
Fragile lady, size katılmıyorum. Yerinizde olsam bu fikirleri abidik gubidik kitap yazıp ün peşinde koşmaya çalışan insanlara iletirdim. Arda Erel bunlardan biri. Dinci müsveddeleri iki. Üç, dört, beş.... Dolu var.
Kusura bakmayın, söyledikleriniz çok talihsiz.
Fragile lady, size katılmıyorum. Yerinizde olsam bu fikirleri abidik gubidik kitap yazıp ün peşinde koşmaya çalışan insanlara iletirdim. Arda Erel bunlardan biri. Dinci müsveddeleri iki. Üç, dört, beş.... Dolu var.
Kusura bakmayın, söyledikleriniz çok talihsiz.
0
doğru kelimeleri bulamamışsın yaptığın betimlemelerde. yani nasıl desem böyle bir olmamışlık var. @cekilmis gayfe'nin yorumunu okumadan önce benim de gözüme batan nokta aynıydı.
izlenime kapılmak oraya gitmemiş mesela.
masumiyet müzesi kitabı yerine direkt masumiyet müzesi denmeli mesela. nedenini sorarsan bilmiyorum. zaten yazarlık da anlatılabilir bir şey değil. tamamen bu kelimeleri yerine doğru koyabilmekle alakalı. hikaye ne kadar özgün ya da sürükleyici olursa olsun kelime seçimleri çok önemli.
seçtiğiniz kelimeler mariodaki ateş atan kaplumbağa gibi okuyucunun yoluna engel olarak da çıkabiliyor işin ucunda prensesin busesi olsa da...
mesela kulaklık kazasındaki cümleyi kuruş şeklin olayın önemini fazlaymış gibi gösteriyor.
ha sen ne yazabiliyon dersen, ben de yazamıyorum :(
izlenime kapılmak oraya gitmemiş mesela.
masumiyet müzesi kitabı yerine direkt masumiyet müzesi denmeli mesela. nedenini sorarsan bilmiyorum. zaten yazarlık da anlatılabilir bir şey değil. tamamen bu kelimeleri yerine doğru koyabilmekle alakalı. hikaye ne kadar özgün ya da sürükleyici olursa olsun kelime seçimleri çok önemli.
seçtiğiniz kelimeler mariodaki ateş atan kaplumbağa gibi okuyucunun yoluna engel olarak da çıkabiliyor işin ucunda prensesin busesi olsa da...
mesela kulaklık kazasındaki cümleyi kuruş şeklin olayın önemini fazlaymış gibi gösteriyor.
ha sen ne yazabiliyon dersen, ben de yazamıyorum :(
0
yazmaya devam edin bence. saçma sapan romanlar yazan ergen tipler meşhur oldu bir android uygulaması sayesinde (uygulamanın adını unuttum, ücretsiz kitap okuma vs diye indirdim, baktım herkes kitabını yayınlıyor) sizin kadar betimlemeyi beceremeyenler bile kendini yazar zannediyordu orada. yazın.
0
Ben sıkıldım biraz okurken ama devamı olsa okumayı henüz kesmezdim, belki ilerde bir reenkarnasyon geyiği var.
İyi, muthiş, kötü, berbat bütün yorumlara eyvallah da "yazma" ne demek yahu. daha çok yaz, sen keyif almana bak sonuçları seni hiç bir yere götürmeye de bilir, hiç tahmin etmeyeceğin yerlere de. Annenin evinin kirasını ödediğin işini sekteye uğratıyorsa yavaş bol aralar vererek de yazabilirsin ama bence yazmak istemeyene kadar yaz.
İyi, muthiş, kötü, berbat bütün yorumlara eyvallah da "yazma" ne demek yahu. daha çok yaz, sen keyif almana bak sonuçları seni hiç bir yere götürmeye de bilir, hiç tahmin etmeyeceğin yerlere de. Annenin evinin kirasını ödediğin işini sekteye uğratıyorsa yavaş bol aralar vererek de yazabilirsin ama bence yazmak istemeyene kadar yaz.
0
@empty man çok teşekkürler.
@la rana teşekkürler. betimleme konusunda sıkıntı olduğunun ben de farkındayım. fazla ayrıntı verip okuyucuyu boğmak istemediğimden sanırım ya da doğru kelimeleri bulamıyorum. kızın yüzünü anlatmak istiyorum mesela ne desem kızın yüzü insanların gözünün önünde canlanır sorusunun cevabını bulamıyorum.
@la rana teşekkürler. betimleme konusunda sıkıntı olduğunun ben de farkındayım. fazla ayrıntı verip okuyucuyu boğmak istemediğimden sanırım ya da doğru kelimeleri bulamıyorum. kızın yüzünü anlatmak istiyorum mesela ne desem kızın yüzü insanların gözünün önünde canlanır sorusunun cevabını bulamıyorum.
0
@buff de vampir sayılır wattpad den bahsediyorsunuz. orası ergen dolu. dizi senaryosu gibi şeyler yazıyorlar.
0
fragile lady'ye kesinlikle katılmıyor ve böyle bakıyorum: i.radikal.com.tr
yazdığınız şey yeni ve orijinal olmak zorunda değil. tamam fikir ve özgünlük de çok önemli ama üslup bambaşka bir şey. yeni ve orijinal olmayan bir fikir işlenmeyecek olsaydı son 15-20 yılda hiç kitap yazılmaması gerekirdi.
değerlendirmeye gelecek olursak, kesinlikle kötü değil ve geliştirilmeye açık ama şu haliyle iyi olduğunu söyleyemeyeceğim ne yazık ki. hem betimlemeleri hem de anlatımı zayıf buldum. yazı akmıyor. yazarken kendini kastığın, rahat bırakmadığın belli oluyor. başta olur ama bu. yani ben de kitap yazmış değilim ama kendimce yazıp çiziyorum bazı şeyler, ilk sayfayla son sayfa arasında çok fark oluyor. zamanla oturur bu. şimdi muhtemelen her bir kelime için iki saat düşünüyorsun. öyle yapma. geldiği gibi yapıştır, sonra okuyup olmadığını düşündüğün yerleri düzelt. akmamasının sebebi kötü yazman değil, kullandığın dilin mekanik olması. bir de hep söyledikleri gibi, 1 sayfa yazıyorsan 10 sayfa oku. okuyup yazarak kendi üslubunu oturtursun zaten zamanla, o zaman akıcı veya değil, hiç değilse sana has ve özel bir şey çıkar ortaya.
yalnız bunları olumsuz olarak değerlendirme lütfen, kendi adıma "ışık görüyorum" diyebilirim, kesinlikle eğreti ve saçma bir metin değil. sadece zayıf ve mekanik. bunlar düzelir zamanla.
yazdığınız şey yeni ve orijinal olmak zorunda değil. tamam fikir ve özgünlük de çok önemli ama üslup bambaşka bir şey. yeni ve orijinal olmayan bir fikir işlenmeyecek olsaydı son 15-20 yılda hiç kitap yazılmaması gerekirdi.
değerlendirmeye gelecek olursak, kesinlikle kötü değil ve geliştirilmeye açık ama şu haliyle iyi olduğunu söyleyemeyeceğim ne yazık ki. hem betimlemeleri hem de anlatımı zayıf buldum. yazı akmıyor. yazarken kendini kastığın, rahat bırakmadığın belli oluyor. başta olur ama bu. yani ben de kitap yazmış değilim ama kendimce yazıp çiziyorum bazı şeyler, ilk sayfayla son sayfa arasında çok fark oluyor. zamanla oturur bu. şimdi muhtemelen her bir kelime için iki saat düşünüyorsun. öyle yapma. geldiği gibi yapıştır, sonra okuyup olmadığını düşündüğün yerleri düzelt. akmamasının sebebi kötü yazman değil, kullandığın dilin mekanik olması. bir de hep söyledikleri gibi, 1 sayfa yazıyorsan 10 sayfa oku. okuyup yazarak kendi üslubunu oturtursun zaten zamanla, o zaman akıcı veya değil, hiç değilse sana has ve özel bir şey çıkar ortaya.
yalnız bunları olumsuz olarak değerlendirme lütfen, kendi adıma "ışık görüyorum" diyebilirim, kesinlikle eğreti ve saçma bir metin değil. sadece zayıf ve mekanik. bunlar düzelir zamanla.
0
yazmayı bırakma. kesinlikle bırakma. her yazışın bir öncekinden çok daha iyi olacak. bilmem doğru mudur, ilkokulda bir hocam bir şairin doğru kelimeyi bulmak için aylarca yazmayı bıraktığını, o kelimeyi aradığını söylemişti.
yazma süreç işi. o yüzden yazmaya devam et, yazdıklarını okuyup sevmediğin yerleri işaretle oralara tekrar bak, yine yaz, tamamen buruştur çöpe at kağıdı, yeni kağıda başla. kafaları ye ama bırakma :)
yazma süreç işi. o yüzden yazmaya devam et, yazdıklarını okuyup sevmediğin yerleri işaretle oralara tekrar bak, yine yaz, tamamen buruştur çöpe at kağıdı, yeni kağıda başla. kafaları ye ama bırakma :)
0
@matilda, evet o uygulamadan bahsediyorum fakat oradan meşhur olup kitap basanlar var. baya kötü kitaplar, sırf kapağından bile anlaşılabiliyor. siz kesinlikle yazmaya devam edin.
ben de bir şeyler yazanlara hep şunu söylüyorum: saçma sapan yorumlarda bulunanları sallamayın lütfen.
ben de bir şeyler yazanlara hep şunu söylüyorum: saçma sapan yorumlarda bulunanları sallamayın lütfen.
0
@matilda, kitabın bitmek üzere olduğunu anlaması değil orada olay, bunun izlenimine kapılmaz. yani gözün gördüğü anlık bir şey izlenim denemez demek istedim @la rana anlamış beni. okuyabildiğin kadar oku ve dışardayken gözlem yap. her seferinde betimlemelerin daha derli toplu olur. yazdıkça açılırsın, açıldıkça yazarsın. @der meister'a da katılıyorum, kendini kasmışsın betim yapmak için sal gitsin.
0
"saçları açık kahverengi gözleri ise elaydı" cümlesi sanki bir suçluyu tarif ediyormuş gibi. yani bana kalırsa ayraca bu kadar kelime ayırıp, saç ve gözleri bir çırpıda geçiştirmek tuhaf kaçmış.
"hava çok soğuk değildi ama biraz serindi" gibi bir cümle kurmazdım ben sanırım. belirsiz bir sıcaklığı çok net sözcüklerle açıklamışsın. garip geldi.
bir de cümleler çok kısa gibi geldi. sonlara doğru biraz toparlamışsın gerçi. bir de ben ise yerine bense demek biraz daha göze hoş gelebilir.
"hava çok soğuk değildi ama biraz serindi" gibi bir cümle kurmazdım ben sanırım. belirsiz bir sıcaklığı çok net sözcüklerle açıklamışsın. garip geldi.
bir de cümleler çok kısa gibi geldi. sonlara doğru biraz toparlamışsın gerçi. bir de ben ise yerine bense demek biraz daha göze hoş gelebilir.
0
Yazıda eksiklikler, yanlışlıklar var; okurken ben cok akici bulamadim maalesef. Tum bunlara ragmen direkt 'yazma' demek çok sığ bir bakış açısı bana göre. Bazen insanlar rahatlamak için, gerçek dünyadan kaçmak için hatta sadece sırf canı istedi diye yazabilir, buna da kimsenin eleştiri getirmeye hakkı yok.
Siz yazdıkça, başka yazarları okudukça, üzerinde daha çok düşündukce kaleminiz de gelisecektir. Keyif alıyorsanız sakın bırakmayın. Üzerine gidin.
Zaten bir Oğuz Atay ya da Tolstoy olduğunuz iddiasında değilsiniz gördüğüm kadarıyla ki ilerde olursunuz belki, kim bilir?
Siz yazdıkça, başka yazarları okudukça, üzerinde daha çok düşündukce kaleminiz de gelisecektir. Keyif alıyorsanız sakın bırakmayın. Üzerine gidin.
Zaten bir Oğuz Atay ya da Tolstoy olduğunuz iddiasında değilsiniz gördüğüm kadarıyla ki ilerde olursunuz belki, kim bilir?
0
Bu metne redaksiyon yapsam "ise"lerin çoğunu silerdim, kısa cümleleri birleştirir, yönelme eklerini azaltırdım. Çok kısa çok düz cümleler keyif vermiyor, akıcı ilerlemiyor metin. "Böyle bir şeyi hiç beklemiyormuş gibi ürktü"yü çok sevmedim, beklemiyor olması normali zaten.
Onunla ilk kez Üsküdar-Beşiktaş motorunda karşılaştım. Elinde “Masumiyet Müzesi” kitabı vardı. Kitabın arasında altın sarısı püskülleri olan, rüzgârdan sallanan bir ayraç olduğunu görebiliyordum. Ayraç, kitabın bitmesine 50-60 sayfa kaldığını belli ediyordu. Gergin gibi görünüyordu. Sağ elinin parmaklarını kitaba hızlıca dokunduruyordu. Tırnaklarında koyu mavi ojeler, orta parmağında ise siyah bir eklem yüzüğü vardı. Elleri o kadar küçüktü ki biraz zorlasa eklem yüzüğü parmağına tam olacak gibiydi. Saçları açık kahverengi, gözleri elaydı. Yüzünde çok hafif bir makyaj vardı. Beyaz bir kulaklık montunun sol cebinden aşağı sarkıyordu, düşecek gibiydi. Onu izlediğimin farkında değildi, ben de zaten dikkatini çekmeye çalışmıyordum. Koyu kahverengi kazağının ayrıntılarını seyrediyordum gizlice. Hava çok soğuk değildi ama yine de ellerinin üşüdüğünü hissedebiliyordum. Buna rağmen aşağı inip, içeri girmek istemiyor gibiydi. Denize ise hiç bakmıyordu. Kitabın arka kapağını ilgisizce okudu. İskeleye yanaşmıştık ama yolculuğun bitmesini istemiyordum. Yere koyduğu karton alışveriş çantalarını sol eline, kitabını sağ eline aldı. Aniden ayağı kalktı ve yürümeye başladı. Cebinden sarkan kulaklık bu ani hareketle birlikte yere düştü. Fark etmedi. Bense bu düşüşten memnundum. Sanki etrafımdaki herkes o kulaklığı ona vermek için benimle yarışıyormuş gibi hissedip koştum, kulaklığı yerden aldım. Onu korkutmadan peşinden gidip tam iskeleye indiği sırada omuzuna dokundum. Upuzun saçları elime değdi. Saçlarının yumuşaklığını hissedebiliyordum. İrkildi, arkasına dönüp bana baktı. Ben de hemen “Kulaklığınızı düşürdünüz,” dedim. “Ah, farkında değilim, teşekkür ederim,” dedi. Elini uzattı ve kulaklığı aldı. Elleri gerçekten çok üşümüştü. Soğukluğu o kısacık temasta bile fark ediliyordu.
Benim eyyorlamam bu kadar :) Başının sonunun nereye gideceğini bilsem daha fazla sözcüğe müdahale edebilirdim. Yazmaya devam, bakalım ne çıkacak :)
Onunla ilk kez Üsküdar-Beşiktaş motorunda karşılaştım. Elinde “Masumiyet Müzesi” kitabı vardı. Kitabın arasında altın sarısı püskülleri olan, rüzgârdan sallanan bir ayraç olduğunu görebiliyordum. Ayraç, kitabın bitmesine 50-60 sayfa kaldığını belli ediyordu. Gergin gibi görünüyordu. Sağ elinin parmaklarını kitaba hızlıca dokunduruyordu. Tırnaklarında koyu mavi ojeler, orta parmağında ise siyah bir eklem yüzüğü vardı. Elleri o kadar küçüktü ki biraz zorlasa eklem yüzüğü parmağına tam olacak gibiydi. Saçları açık kahverengi, gözleri elaydı. Yüzünde çok hafif bir makyaj vardı. Beyaz bir kulaklık montunun sol cebinden aşağı sarkıyordu, düşecek gibiydi. Onu izlediğimin farkında değildi, ben de zaten dikkatini çekmeye çalışmıyordum. Koyu kahverengi kazağının ayrıntılarını seyrediyordum gizlice. Hava çok soğuk değildi ama yine de ellerinin üşüdüğünü hissedebiliyordum. Buna rağmen aşağı inip, içeri girmek istemiyor gibiydi. Denize ise hiç bakmıyordu. Kitabın arka kapağını ilgisizce okudu. İskeleye yanaşmıştık ama yolculuğun bitmesini istemiyordum. Yere koyduğu karton alışveriş çantalarını sol eline, kitabını sağ eline aldı. Aniden ayağı kalktı ve yürümeye başladı. Cebinden sarkan kulaklık bu ani hareketle birlikte yere düştü. Fark etmedi. Bense bu düşüşten memnundum. Sanki etrafımdaki herkes o kulaklığı ona vermek için benimle yarışıyormuş gibi hissedip koştum, kulaklığı yerden aldım. Onu korkutmadan peşinden gidip tam iskeleye indiği sırada omuzuna dokundum. Upuzun saçları elime değdi. Saçlarının yumuşaklığını hissedebiliyordum. İrkildi, arkasına dönüp bana baktı. Ben de hemen “Kulaklığınızı düşürdünüz,” dedim. “Ah, farkında değilim, teşekkür ederim,” dedi. Elini uzattı ve kulaklığı aldı. Elleri gerçekten çok üşümüştü. Soğukluğu o kısacık temasta bile fark ediliyordu.
Benim eyyorlamam bu kadar :) Başının sonunun nereye gideceğini bilsem daha fazla sözcüğe müdahale edebilirdim. Yazmaya devam, bakalım ne çıkacak :)
0
Mesela gözleri elaydı yerine iri, ela gözlerindeki ışıltı dudaklarının hafif aşağı kıvrımına sanki meydan okuyordu(?!) gibi bir betimleme kızın görüntüsü hakkında kafamızda daha çok şey oluştururdu diye düşünüyorum naçizane fikrim.
Ama bence de yazmaya devam et tamamen spontane yazılmış bir yazı için hiç fena değil :)
Ama bence de yazmaya devam et tamamen spontane yazılmış bir yazı için hiç fena değil :)
0
Bir metinde fazla betimleme olacaksa buna değmeli bana göre. Düz ve kısa cümlelerle yapilan, olanı olduğu gibi aktaran betimlemeler beni sıkıyor. Zihnimde kızı canlandıramadim. Herhangi bir kahverengi saçlı kız olarak bırakmışsın onu. Durumları ve görüntüleri aktarirken biraz daha etkili bir dil kullanmalısın. Hani nasıl desem, bir kitap girişi nasıl olur, nasıl betimlenir evet bu şekilde, bu kelimelerle olur mantığıyla, kurallı ve düşünerek yazılmış gibi. Süslü cümlelerden bahsetmiyorum tabi ki ama biraz daha özgün olabilirdi. Bende devamini okuma hissi uyandirmadi ama kötü diyemem kesinlikle. Yazmaya devam ederek özgün bir tarz gelistirebilirsin.
0
six packsiz
1-Karamazov Kardeşler2-İçimizdeki Şeytan3-Tehlikeli Oyunlar4-G.orwelll-1984 veya Hayvan Çiftliği5-Bülbülü ÖldürmekŞimdilik köşede bekleyenler bunlar.
1-Karamazov Kardeşler
2-İçimizdeki Şeytan
3-Tehlikeli Oyunlar
4-G.orwelll-1984 veya Hayvan Çiftliği
5-Bülbülü Öldürmek
Şimdilik köşede bekleyenler bunlar.
2-İçimizdeki Şeytan
3-Tehlikeli Oyunlar
4-G.orwelll-1984 veya Hayvan Çiftliği
5-Bülbülü Öldürmek
Şimdilik köşede bekleyenler bunlar.
0
Karamazov Kardeşler, Dostoyevski'nin bayağı coştuğu bir eser. Bence onu okumalısın.
0
ben 1984 ve kardeşler pide'yi okudum sadece. bir rus edebiyatı hastası olarak 1984'u öne koyarım. muhteşem bir şey. hem okuması da şaşırtıcı derecede kolay, yağ gibi akıyor. celal üster çevirisini öneririm, gerçi kenarda bekliyorlar demişsin ama olsun başkaları için tavsiye olur belki. yalnız önsözü falan okuma, çatır çatır spoiler veriyor. sadece 1984'le ilgili de değil :)
karamazov kardeşler de muhteşem bir eser ama 1984'e kıyasla daha ağır olduğunu düşünüyorum, sakin sakin okumalık. ben o yüzden önce 1984'ü çıkarırdım aradan.
karamazov kardeşler de muhteşem bir eser ama 1984'e kıyasla daha ağır olduğunu düşünüyorum, sakin sakin okumalık. ben o yüzden önce 1984'ü çıkarırdım aradan.
0
Orwell okuyacaksan önce Hayvan Çiftliği'ni sonra 1984'ü oku. yazılma sırası da bu zaten. 1984'ü önce okursan Hayvan Çiftliği, kötü bir kopya gibi gelir sana ama tersini yaparsan, adamın kurgusundaki gelişmeyi de görmüş olursun. her anlamdaki gelişmeyi.
Ama distopya okuyacaksan da ilk bende "Biz" ile başla, Orwell'in esinlendiği, türünün efsanesi Rus romanı.
5-Bülbülü öldürmek, çok güzel akan çok güzel bir kitap. Bununla da başlayabilirsin.
1-Karamazov kardeşlere bulaşma eğer uzun kitaplar okumadıysan hiç.
Ama distopya okuyacaksan da ilk bende "Biz" ile başla, Orwell'in esinlendiği, türünün efsanesi Rus romanı.
5-Bülbülü öldürmek, çok güzel akan çok güzel bir kitap. Bununla da başlayabilirsin.
1-Karamazov kardeşlere bulaşma eğer uzun kitaplar okumadıysan hiç.
0
4 önde gibi şuanlık.
@der meister dostum önsözle pek işim olmuyor zaten, yine de ne olur ne olmaz iyi oldu söylediğin :)
@der meister dostum önsözle pek işim olmuyor zaten, yine de ne olur ne olmaz iyi oldu söylediğin :)
0
Ayrıca eğer sözelciysen ve matematiksel terimlerden uzaksan, örneğin; sonsuzluk, integral, türev, sıfır, belirsizlik gibi, BİZ seni sıkabilir. çünkü matematiksel terimlerin anlamları üzerine kurulu anlatımı. tabi onları soyutlaştırıp başka şeylerle eşleştiriyor ama yine de temelde bu amca ne diyor diyebilmek için bilmekte fayda var.
0
Hayvan çiftliği. Ben pek severek okudum. Ince bir kitap olmasina ragmen genis sekilde bakildiginda insana cok sey katiyor. Sonrasında 1984'u okursunuz.
Tehlikeli oyunlar da bunlardan sonra gelebilir bence.
Tehlikeli oyunlar da bunlardan sonra gelebilir bence.
0
4
1
2
3
5
karamazov için nihal taluy ya da ergin altay çevirisine bak. kötü çevirilerden okuma. tam metin olduğuna emin ol. asıl kitap ikincisidir. büyük engizisyoncuyu birkaç kere oku.
1
2
3
5
karamazov için nihal taluy ya da ergin altay çevirisine bak. kötü çevirilerden okuma. tam metin olduğuna emin ol. asıl kitap ikincisidir. büyük engizisyoncuyu birkaç kere oku.
0
@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
İlk hayvan çiftliği sonra 1984 fikri de iyi fikir gibi. Tehlikeli oyunlar okumadan tutunamayanları okumak gibi bir hata yaptım, baya bir ağır gelmişti.Bunda bari yapmayayım.
Kalın kitaplar okuyorum da akıcı olması gerek, karamazov akıcı diyorlar :)
İlk hayvan çiftliği sonra 1984 fikri de iyi fikir gibi. Tehlikeli oyunlar okumadan tutunamayanları okumak gibi bir hata yaptım, baya bir ağır gelmişti.Bunda bari yapmayayım.
Kalın kitaplar okuyorum da akıcı olması gerek, karamazov akıcı diyorlar :)
0
@ercumentcozer Nilay Taluy var. İş bankası yayınlarıysa hiç düşünmeden alıyorum genelde.
0
Başlamak için hangisini seçersin bilmiyorum ama şundan emin olabilirsin bu listedeki kitapların hepsi iyi, hepsi kaliteli. Rastgele seçsen de pişman olmazsın yani. Sorunun cevabına gelirsek, kalbimin cevabı Tehlikeli Oyunlar, aklımın cevabı 1984.
Hatta şöyle bir sıralama yapabilirim:
Tehlikeli Oyunlar > 1984 > Karamazov Kardeşler > Hayvan Çiftliği > İçimizdeki Şeytan > Bülbülü Öldürmek
Hatta şöyle bir sıralama yapabilirim:
Tehlikeli Oyunlar > 1984 > Karamazov Kardeşler > Hayvan Çiftliği > İçimizdeki Şeytan > Bülbülü Öldürmek
0
karamazovlar'ı keşke okumamış olsam, o zevki tekrar sıfırdan tatsam diyorum bazen. daha iyisini okumadım şimdiye dek. karamazovlar diyorum ben de.
0
buff
Sevgili arkadaşlar biraz geç kalıyorum sanırım başvuru için bu sebeple hızlıca tarama yapmam lazım. Bildiğiniz, üniversite ücretlerinin düşük olduğu ülkeler hangileri? Avrupa için soruyorum genel olarak. Misal Almanya'da baya bizim harç gibi az bir miktar ödeniyor yıllık ücret olarak ama İngiltere'd
Sevgili arkadaşlar biraz geç kalıyorum sanırım başvuru için bu sebeple hızlıca tarama yapmam lazım.
Bildiğiniz, üniversite ücretlerinin düşük olduğu ülkeler hangileri? Avrupa için soruyorum genel olarak. Misal Almanya'da baya bizim harç gibi az bir miktar ödeniyor yıllık ücret olarak ama İngiltere'de üniversiteler binlerce pound istiyor bir dönem için. Onun haricinde sanırım Fransa'da Almanya gibi, üniversite ücretleri düşük. İsveç'le Finlandiya'da da eskiden ya tamamen ücretsizdi ya da çok cüzi bir şey alıyorlardı ancak şimdi kalktı o non eu vatandaşlar için.
Başkaca da fikrim yok.
Sizin bildiğiniz nireler var?
Bir de bunlara ek olarak Güney Afrika ve Yeni Zelanda'nın eğitim ücretleri konusunda fikri olan var mıdır?
Bildiğiniz, üniversite ücretlerinin düşük olduğu ülkeler hangileri? Avrupa için soruyorum genel olarak. Misal Almanya'da baya bizim harç gibi az bir miktar ödeniyor yıllık ücret olarak ama İngiltere'de üniversiteler binlerce pound istiyor bir dönem için. Onun haricinde sanırım Fransa'da Almanya gibi, üniversite ücretleri düşük. İsveç'le Finlandiya'da da eskiden ya tamamen ücretsizdi ya da çok cüzi bir şey alıyorlardı ancak şimdi kalktı o non eu vatandaşlar için.
Başkaca da fikrim yok.
Sizin bildiğiniz nireler var?
Bir de bunlara ek olarak Güney Afrika ve Yeni Zelanda'nın eğitim ücretleri konusunda fikri olan var mıdır?
0
Yeni Zelanda'da lisansüstü eğitim hakkında bilgi veren şu entry belki işinize yarar: (git:eksisozluk.com )
0
almanya ve fransa için minimum aylık 1000€ ayır en az 1 senelik, 12000€ cebinde olsun.
okul ücreti düşük ama almanca bilmeden almanyaya girişme. hüsran olabilir.
okul ücreti düşük ama almanca bilmeden almanyaya girişme. hüsran olabilir.
0
beklentin nedir, uyar mı bilmiyorum ama estonya'da 1.5-7 bin euro arasında değişiyor. ülkenin kendisi çok pahalı olmadığı için benim gibi ölücü bir fakir değilsen düşünülmeyecek yer değil. direkt yer imlerimde kayıtlıydı bu link tartu için,
www.ut.ee
alanını ve estonya'nın ne kadar uygun olacağını bilmiyorum ama ben imkânım olsa ilk olarak estonya'yı düşünürüm kendim için. hem sevdiğim ülkelere çok yakın, hepsinden önemlisi kendisi çok sevdiğim bir ülke. hem ucuz. küçük. rusya bir gece ansızın 82 tallinn 83 tartu yapmadığı sürece oldukça güvenli. ne terör olur ne bi' şey. minnak ülke zaten. kafan rahat olur mis gibi oooh.
www.ut.ee
alanını ve estonya'nın ne kadar uygun olacağını bilmiyorum ama ben imkânım olsa ilk olarak estonya'yı düşünürüm kendim için. hem sevdiğim ülkelere çok yakın, hepsinden önemlisi kendisi çok sevdiğim bir ülke. hem ucuz. küçük. rusya bir gece ansızın 82 tallinn 83 tartu yapmadığı sürece oldukça güvenli. ne terör olur ne bi' şey. minnak ülke zaten. kafan rahat olur mis gibi oooh.
0
freetakilir
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
times new roman :/ düz adamım. her şeyi times new roman'da yazarım istisnasız, değiştirilmesi gerekirse en son değiştiririm. belki biraz da garamond olabilir ama garamond'u daha ziyade okuması zevkli oluyor. yazarken pek sevmiyorum ama times new roman'a erişimimi engelleseler garamond'u seçerdim.
0
Bütün dilekcelerim times new roman 12 karakter :( der meister gibi düzlükte sinir tanımıyorum.
0
tasarıma göre değişir ama genelde Petal, Everglow, Fairybells Script gibi script fontları çok severim. Brandon Grotesque ve Raleway de favorilerim arasındadır.
0
eğer resmi bir kağıt ise (sınavlar, raporlar, cv vb.) times new roman, arial veya calibri.
kişisel bir not vs. ise segeo print.
kişisel bir not vs. ise segeo print.
0
m e b
izlediğim ve beğendiğim bir filmdeki soruyu sizlere de sormak istiyorum.türkiye'deki en yüksek bir binanın çatısında asılı durumdasınız, aşağıya düştü düşecek ve öleceksiniz. en yakın üç arkadaşınızdan/tanıdığınızdan yardım istiyorsunuz. onlar da geliyorlar. ancak sizi oradan çekerken kendilerinin d
izlediğim ve beğendiğim bir filmdeki soruyu sizlere de sormak istiyorum.
türkiye'deki en yüksek bir binanın çatısında asılı durumdasınız, aşağıya düştü düşecek ve öleceksiniz. en yakın üç arkadaşınızdan/tanıdığınızdan yardım istiyorsunuz. onlar da geliyorlar. ancak sizi oradan çekerken kendilerinin de düşüp öleceğini düşündükleri için geri çekiliyorlar. elleriniz kayıyor ve aşağıya düşüyorsunuz ama ölmüyorsunuz. böyle bir durumda onları hiç denememeyi ister miydiniz?
yani, söz konusu hayat memat meselesi olunca onlara güvenemeyeceğinizi artık bildiğinize göre, onların gerçekten iyi/yakın olup olmadıkları konusunda cahil kalıp arkadaşlığınızı/ilişkinizi hala onlarla sürdürmek ister miydiniz?
türkiye'deki en yüksek bir binanın çatısında asılı durumdasınız, aşağıya düştü düşecek ve öleceksiniz. en yakın üç arkadaşınızdan/tanıdığınızdan yardım istiyorsunuz. onlar da geliyorlar. ancak sizi oradan çekerken kendilerinin de düşüp öleceğini düşündükleri için geri çekiliyorlar. elleriniz kayıyor ve aşağıya düşüyorsunuz ama ölmüyorsunuz. böyle bir durumda onları hiç denememeyi ister miydiniz?
yani, söz konusu hayat memat meselesi olunca onlara güvenemeyeceğinizi artık bildiğinize göre, onların gerçekten iyi/yakın olup olmadıkları konusunda cahil kalıp arkadaşlığınızı/ilişkinizi hala onlarla sürdürmek ister miydiniz?
0
insanin öz koruma ile ilgili hareketleri reflekstir, kimseyi boyle bir sey icin (beni tutamadigi icin) sorumlu tutmam. kendimin ayni durumda ne yapacaginin garantisi yok. cok sevdigim, sen ölmezsen o ölecek dendiginde kendi ölümümü sececegim biri var hayatimda mesela ve onu refleksimi aşıp tutabilecegimin garantisi yok.
0
robokot +1, üzülürdüm ama böyle bir şey yüzünden onları sorumlu tutmazdım. kaldı ki beni kurtarmak için üç kişinin birden benimle düşüp ölmesini de istemezdim mesela... bundan korkmalarını anlayışla karşılarım. bu benim için dostlukta ve arkadaşlıkta kesinlikle var olması gereken şeylerden biri değildir. yani hiçbir dostumun benim için ölüme gitmesini beklemem. bunlar çok ekstrem şeyler. ben gider miyim? bilmiyorum. bunlar anlık şeyler. ne sözde kahramanlar var iş başa düştüğünde toz olan, ne "mıymıntı" adamlar var en tehlikeli anda sorumluluk alan. bunlar yaşamadan bilinmez. o yüzden ben tabii ki birazcık üzülürüm, hani sonuçta insan kendisi için ölüme gidebilecek birileri olduğu zaman kendini sevildiği için daha iyi hissedebilir ama çok da şeyapmam yani.
0
burada yardım istemeyi kesin koşul olarak sunmuşsunuz, yardım istememek gibi bir seçenek yok yani. benim düşüncem, kesinlikle düşecek gibi bir durumdaysam kimseyi çağırmamak olurdu.
bir anlamda, sizin söyleminizle onları denememeyi istemekle eşdeğer olarak görebilirsiniz. ancak kendisi de düşecek duruma gelip beni bıraktıysa iyi/yakın olup olmadıklarını sorgulamama sebep olmaz.
durum tanıdıklarınızın sizinle olan kan bağı ve/veya yaşıyla/hayatıyla da alakalı. benden genç veya daha çok yaşamasını arzulayacağım birinden bahsediyorsak zaten sorun yok, bıraksın hayatına baksın, çağırmam. benden yaşlı biriyse durum kendisine bağlı, çok fazla değişken var. mesela ebeveynlik gibi bir misyonu olan birini çağırmakla hata etmiş oluruz. düşünürsek benzer bir çok faktör çıkabilir sanırım.
yani bana el uzatıp çekmekle onları yargılayamam sadece, gerçek hayatta bu kadar basit değil bence.
bir anlamda, sizin söyleminizle onları denememeyi istemekle eşdeğer olarak görebilirsiniz. ancak kendisi de düşecek duruma gelip beni bıraktıysa iyi/yakın olup olmadıklarını sorgulamama sebep olmaz.
durum tanıdıklarınızın sizinle olan kan bağı ve/veya yaşıyla/hayatıyla da alakalı. benden genç veya daha çok yaşamasını arzulayacağım birinden bahsediyorsak zaten sorun yok, bıraksın hayatına baksın, çağırmam. benden yaşlı biriyse durum kendisine bağlı, çok fazla değişken var. mesela ebeveynlik gibi bir misyonu olan birini çağırmakla hata etmiş oluruz. düşünürsek benzer bir çok faktör çıkabilir sanırım.
yani bana el uzatıp çekmekle onları yargılayamam sadece, gerçek hayatta bu kadar basit değil bence.
0
ben insanın önceliğinin kendisi olması gerektiğine inanıyorum. deneyip de öleceklerini anladıkları anda vazgeçmeleri onları kötü yapmaz.
denememiş olsalardı sıkıntıydı benim için.
sürdürürdüm.
denememiş olsalardı sıkıntıydı benim için.
sürdürürdüm.
0
"bir arastirmaya gore" diye girmek istemiyorum, ama en az bir arastirmaya gore beraber kazalar atlatan ciftlerin ayrilma oranlari digerlerininkine nazaran daha yuksek mi neydi.
bir eylemde polis saldirisina kendisini birakip kacarak tepki veren sevgilisini anlatmisti biri.
baska bir eylemde eski sevgilimin yeni sevgilisi gelip yuzumu antiasitle yikadi mesela, kadina hurmetim baska turlu artti.
sarhosum; yazamadim, ama siz biraz anladiniz...
bir eylemde polis saldirisina kendisini birakip kacarak tepki veren sevgilisini anlatmisti biri.
baska bir eylemde eski sevgilimin yeni sevgilisi gelip yuzumu antiasitle yikadi mesela, kadina hurmetim baska turlu artti.
sarhosum; yazamadim, ama siz biraz anladiniz...
0
lacrim
4. adımdaki diğer kimlik kartı bilgileri olayını anlamadım oraya ne yazıcaz ? ve 2 sene önce üniversiteye girdim, bu sene tekrardan gircem sınava, yükseköğretime kayıtlıyım seçeneğini işaretlersem puanım kırılır mı? 2 sene önce sınava girdim ve yerleştim. yardımcı olursanız sevinirim
4. adımdaki diğer kimlik kartı bilgileri olayını anlamadım oraya ne yazıcaz ? ve 2 sene önce üniversiteye girdim, bu sene tekrardan gircem sınava, yükseköğretime kayıtlıyım seçeneğini işaretlersem puanım kırılır mı? 2 sene önce sınava girdim ve yerleştim. yardımcı olursanız sevinirim
0
aynen, ben de boş bıraktım. kimlik kartı bilgileri bölümünde seçeceğimiz şey sanırım sınava girerken kimlik olarak ibraz edeceğimiz şey. ben kimlik fotoğrafım eski olduğu için geçerli pasaportu seçtim. "diğer" seçseydin o kutucuğa ne olduğunu yazacaktın. ha onun geçerliliği nasıl tespit edilecek onu anlamadım. ne bileyim oraya "ehliyet" yazsan sınava ehliyetle girebilecek misin mesela? sanmıyorum. halihazırda geçerli nüfus cüzdanın veya kimlik kartın (yeni çıkan kart mevzuu için bu sanırım) ya da geçerli pasaportun varsa onu seç, diğer kısmına dokunma. en azından ben öyle yaptım.
0
benmari usulu
sonsuz bi bilgi ve analiz kirliliği var ama duyurunun genç dimağlarının fikirlerini merak ediyorum. hani cokca karsımıza cıkan bir suriyeli'nin ağzından dökülen şu sözler var 'başka şehirlerde bi şeyler oluyo bombalar falan patlıyo ama biz hayatımıza devam ediyoduk ta ki yasadıgımız yerlere de sıçra
sonsuz bi bilgi ve analiz kirliliği var ama duyurunun genç dimağlarının fikirlerini merak ediyorum. hani cokca karsımıza cıkan bir suriyeli'nin ağzından dökülen şu sözler var 'başka şehirlerde bi şeyler oluyo bombalar falan patlıyo ama biz hayatımıza devam ediyoduk ta ki yasadıgımız yerlere de sıçrayana kadar' bölünecek miyiz? kaçacak mıyız? ilk leş kargaları kimler olur? ilk fareler kimler olur? yurtdısına kapağı atalım mı? çolugumuz cocugumuzun geleceği ne olacak? ne düşünüyosunuz?
0
şahsen kısa vadede ülkenin geleceğini parlak görmüyorum ve imkânım olsa yurtdışına yerleşirdim ama suriye kadar olacağımızı da düşünmüyorum. türkiye'nin dağılmaması için herkes elinden geleni yapacaktır bence çünkü ikinci bir mülteci dalgası avrupa'yı çökertir muhtemelen. "ülkemizi garıştırıyorlar!" veya "üllümünati iç savaşa izin vermez!" demiyorum ama sonuç olarak ülkelerin, grupların, hükümetlerin vs. çıkarlarına göre şekilleniyor çoğu şey. belki yanlış düşünüyorumdur ama bulgaristan ve yunanistan'a sınırı olan, yunan adalarına botla geçilebilen 80 milyonluk bir ülke karışırsa dünya savaşı çıkar gibime geliyor.
en fazla akp yönetiminde fazlasıyla kaotik, güvensiz ve fakir bir ülkeye dönüşürüz gibime geliyor. ölüm korkusuyla yaşarız, sefalet yaşarız, belki trafikte korna çaldığımız için öldürülürüz ama genel olarak iç savaş çıkmaz.
benim düşündüğüm ve umduğum bu ama diğer ihtimallerin gerçekleşmesini de gayet mümkün buluyorum, yani iç savaş çıkarsa şaşırmam pek.
en fazla akp yönetiminde fazlasıyla kaotik, güvensiz ve fakir bir ülkeye dönüşürüz gibime geliyor. ölüm korkusuyla yaşarız, sefalet yaşarız, belki trafikte korna çaldığımız için öldürülürüz ama genel olarak iç savaş çıkmaz.
benim düşündüğüm ve umduğum bu ama diğer ihtimallerin gerçekleşmesini de gayet mümkün buluyorum, yani iç savaş çıkarsa şaşırmam pek.
0
bizde olacak şey, suriye'den çok daha derin ve kalıcı olacaktır öncelikle. buna kuşkunuz olmasın.
emin olun, suriye'nin 'suriye' olmaya başladığı dönemde bile durum ülkemizdeki kadar karmaşık ve karamsar değildi. onlarda bir anda olup bitti ve etkisi 6 yıldır sürüyor.
bizde durum çok ama çok daha karamsar. muhtemelen ülke darmadağın olana kadar sonu gelmeyecek.
önümüzde iki seçenek var
1. askeri darbe olacak
2. yunanistan vb. bir balkan ülkesiyle savaşa gireceğiz (şaka değil)
emin olun, suriye'nin 'suriye' olmaya başladığı dönemde bile durum ülkemizdeki kadar karmaşık ve karamsar değildi. onlarda bir anda olup bitti ve etkisi 6 yıldır sürüyor.
bizde durum çok ama çok daha karamsar. muhtemelen ülke darmadağın olana kadar sonu gelmeyecek.
önümüzde iki seçenek var
1. askeri darbe olacak
2. yunanistan vb. bir balkan ülkesiyle savaşa gireceğiz (şaka değil)
0
@tchuck, ikinci ihtimali düşünmenin sebebi nedir? yunanistan da türkiye de nato üyesi şu an. ayrılıp dalacağız mı diyorsun? ilk kez senden duydum bunu.
0
thuck gercekten bilmediğimden soruyorum neden bi balkan ülkesiyle savasa giriyoruz hicbiriyle bi sorunumuz yok su an sanırım amerika israil ve rusya haric. yanlıs biliyosam düzeltin lütfen.
0
bakalım reis başganlığı alınca ne yapacak? yani bütün bu terör dümeni başkanlık için miydi? sonrasında ne olacak onu görmek lazım. tabi bak alırsa demiyorum kesin alacak. sandıkta alamasa bile sonuçlarda alacak. hayır çıkar diye beklentiye girmeyelim, hayır oyu kullanacak olsam da.
bu arada türkiye bir ülkeyle savaşacaksa bu rusya olur.
bu arada türkiye bir ülkeyle savaşacaksa bu rusya olur.
0
arkadaşlar savaş genelde tahmin dahi edemeyeceğiniz yerlerden, aklınızın bile almayacağı sebeplerden çıkar bir anda.
ben size senaryolardan birini söyleyeyim;
kıbrısta şu sıralar müzakereler dönüyor, muhtemelen kıbrıs birleşecek ve türkiye bunun dışında duruyor. müzakereler sonuçlandığında kıbrıs'a "birleşmiyorsunuz" diyerek asker indirebiliriz, yunanistan da karşılık olarak asker indirebilir ve sıcak çatışma ortamı dahi çıkabilir.
suriye, ırak vb. yıkık ülkelerle savaşa girmemiz zaten mümkün değil. ve bu derece hızlı dibe çöken ekonomilerin tek çıkış noktası da savaştır. tarih ortada, ülkeler bu gibi durumların sonunda her zaman savaşa girmiştir. ben çok detaylı yazmak istemiyorum ama bu balkan savaşlarına dair internette bir sürü yazı okuyabilirsiniz.
ben size senaryolardan birini söyleyeyim;
kıbrısta şu sıralar müzakereler dönüyor, muhtemelen kıbrıs birleşecek ve türkiye bunun dışında duruyor. müzakereler sonuçlandığında kıbrıs'a "birleşmiyorsunuz" diyerek asker indirebiliriz, yunanistan da karşılık olarak asker indirebilir ve sıcak çatışma ortamı dahi çıkabilir.
suriye, ırak vb. yıkık ülkelerle savaşa girmemiz zaten mümkün değil. ve bu derece hızlı dibe çöken ekonomilerin tek çıkış noktası da savaştır. tarih ortada, ülkeler bu gibi durumların sonunda her zaman savaşa girmiştir. ben çok detaylı yazmak istemiyorum ama bu balkan savaşlarına dair internette bir sürü yazı okuyabilirsiniz.
0
Bence Türkiye'nin bölünmesi yahut bir iç savaş ne islam ülkelerine yarar,ne avrupaya yarar, ne rusyaya ne natoya. çok analiz kasamayacağım ama Türkiye'nin jeopolitik, siyasi ve askeri konumu şu anda eskiye göre daha önemli bir yer tutuyor sanki. 600 km sınırımızın olduğu suriyede bugün yedi düvel çarpışıyor. önümüzdeki yıllar nelere gebe bilemeyiz ama sanırım bu günlerden daha iyi olmayacak...
0
cekilmis gayfe
istatistiklere bakıyordum da. en çok ispiyonlayanlar diye liste var. burada bulunmak benim için utanç verici olurdu neyse. listenin ilk 10'unda yer alan jurnalciler en yardımsever 20 arasında yer almıyorlar. serabetan 2421proksauaztwa 2365yilmazyildirim 2222xenophobe 1774ron dennis 1321delirttiniz l
istatistiklere bakıyordum da. en çok ispiyonlayanlar diye liste var. burada bulunmak benim için utanç verici olurdu neyse. listenin ilk 10'unda yer alan jurnalciler en yardımsever 20 arasında yer almıyorlar.
serabetan 2421
proksauaztwa 2365
yilmazyildirim 2222
xenophobe 1774
ron dennis 1321
delirttiniz lan beni 1255
anarquia 1213
subseven 1018
sanal hayvan 999
demcan 926
hatta şunların çoğunun siteye üye olduğundan bile haberdar değilim. olm siz ne çeşit hastasınız? sırf ispiyon kasmaya bu siteye mi giriyorsunuz? bu kadar ilgiliyseniz sizi başka alanlarda değerlendirelim, burada harcanmayın gençler.
soru: ispiyonculara ve ispiyon olayına ne diyorsunuz?
serabetan 2421
proksauaztwa 2365
yilmazyildirim 2222
xenophobe 1774
ron dennis 1321
delirttiniz lan beni 1255
anarquia 1213
subseven 1018
sanal hayvan 999
demcan 926
hatta şunların çoğunun siteye üye olduğundan bile haberdar değilim. olm siz ne çeşit hastasınız? sırf ispiyon kasmaya bu siteye mi giriyorsunuz? bu kadar ilgiliyseniz sizi başka alanlarda değerlendirelim, burada harcanmayın gençler.
soru: ispiyonculara ve ispiyon olayına ne diyorsunuz?
0
bence doğrusunu yapıyorlar
siteye en çok girenlere bak hiç bilmediğin nickler çıkacak.
siteye en çok girenlere bak hiç bilmediğin nickler çıkacak.
0
Birçoğu eski yazar. Zamanla birikiyor ispiyonlar. En yardımsever kullanıcılar listesinde de yardım etmekle hiç alakası bulunmayan ve on cevabından dokuz tanesi çöp olan tipler var.
0
Yeni açılmış bir site değil burası, onlar da zamanında bolca burada bulunan insanlar. İspiyonlanacak bir şey görürsem ispiyonlarım, güzel bir şey ispiyon.
0
Ben olumlu yaklaşıyorum.
Hatta bir tanesini tanırım. Kendisi moleküler biyoloji alanında büyük bir ekibin içinde. Bir derde derman olmaya çalışıyor :)
Hatta bir tanesini tanırım. Kendisi moleküler biyoloji alanında büyük bir ekibin içinde. Bir derde derman olmaya çalışıyor :)
0
moderasyon hakkaniyetli davrandığı sürece ispiyon canavarları bence aksine faydalı bile. biz nasıl ki yazıp çizerek katkı sağlamaya çalışıyorsak, onlar da bir nevi temizleyerek yardımcı oluyor. ben mesela ispiyon yapmam. o davranış gelişmedi bende. küfreden olursa ispiyonlamak yerine ben de küfrediyorum. halbuki ispiyonlasam daha iyi. o yüzden moderasyon rastgele, kafasına göre iş yapmadığı sürece (ki bence yapmıyorlar, şahsen memnunum, ehonomi çoheyi) ispiyonların zaten pek önemi yok. silinmesi gereken şey silinir, silinmemesi gereken şey silinmez. ama "silinmesi gereken şey"in silinmesi gereken şey olabilmesi için, birinin onu ispiyonlaması gerekir. o yüzden bence bu insanları daha çok sevmeliyiz.
0
senin düşüncene sahip insanlar kazandığı için şu an Sözlük tam bir bok çukuru. Moderasyon çalışırken tanım yapmayanlar anında uçurulurdu, soru başlığa cevap entry'ler falan... sonuçta bırakın bari burada çalışabilsn moderasyon.
0
@sen git ben gelmiyorum, anlayacağını bilsem sana cevap verirdim ama öyle bir ihtimal yok.
geçen embesilin teki aklınca beni küçümsemiş bir cevabında. ben de ona yaptım aynından. beni ispiyonlamış andon, ışık hızında sildiler cevabımı. ben de onu ispiyonladım onu silmediler. bu mu çalışan ve adil moderasyon? komik olmayın.
geçen embesilin teki aklınca beni küçümsemiş bir cevabında. ben de ona yaptım aynından. beni ispiyonlamış andon, ışık hızında sildiler cevabımı. ben de onu ispiyonladım onu silmediler. bu mu çalışan ve adil moderasyon? komik olmayın.
0
devilred
Burada neredeyse her konuya uzman edasında cevap verenler için ne düşünüyorsunuz? Hayır, bakıyorsun donanımı yok, o konuda tecrübesi olmuş olamaz, hadi onda olmuş olsa geri kalanlarda olamaz ama işin profuymuş gibi cevaplar cevaplar. Gerçekten bilmiyorsan cevap verme, değil mi? O cevapların büyük ço
Burada neredeyse her konuya uzman edasında cevap verenler için ne düşünüyorsunuz? Hayır, bakıyorsun donanımı yok, o konuda tecrübesi olmuş olamaz, hadi onda olmuş olsa geri kalanlarda olamaz ama işin profuymuş gibi cevaplar cevaplar. Gerçekten bilmiyorsan cevap verme, değil mi? O cevapların büyük çoğunluğu da yanlış oluyor.
Birkaç kişi çok fena dikkatimi çekiyor bu konuda da sizin var mı öyle dikkatinizi çekenler?
Birkaç kişi çok fena dikkatimi çekiyor bu konuda da sizin var mı öyle dikkatinizi çekenler?
0
Kim mesela?
En yardımsever kullanıcılar sıralamasında ilk 10 içindesin, bunu en iyi sen bilirsin sanırım. O nedenle isim verebilir misin ben şahsen merak ettim. Mesaj at istersen.
En yardımsever kullanıcılar sıralamasında ilk 10 içindesin, bunu en iyi sen bilirsin sanırım. O nedenle isim verebilir misin ben şahsen merak ettim. Mesaj at istersen.
0
İlgi alanları geniş olabilir. Ben de olabilirim bu. Şunu bırakayım madem:
A human being should be able to change a diaper, plan an invasion, butcher a hog, conn a ship, design a building, write a sonnet, balance accounts, build a wall, set a bone, comfort the dying, take orders, give orders, cooperate, act alone, solve equations, analyze a new problem, pitch manure, program a computer, cook a tasty meal, fight efficiently, die gallantly. Specialization is for insects.
A human being should be able to change a diaper, plan an invasion, butcher a hog, conn a ship, design a building, write a sonnet, balance accounts, build a wall, set a bone, comfort the dying, take orders, give orders, cooperate, act alone, solve equations, analyze a new problem, pitch manure, program a computer, cook a tasty meal, fight efficiently, die gallantly. Specialization is for insects.
0
bir tane var, sen zaten biliyorsun o kişiyi. duyuruda çok sık gördüğüm isimler var ama bilmediği halde biliyormuş gibi görünüp poz kesmesi yönüyle dikkatimi çeken sadece bir tipitip var. a2 ingilizcesiyle çeviri kasar falan, gören 10 yıllık dil hocası sanır. daha doğrusu sanmaz, herkes ne mal olduğunu biliyor da kendisi farkında değil. gider okuduğu bölümü 10 sene önce bitirmiş adama iş öğretmeye kalkar vs. mesela basond da bazen "sigara içenlere bi soru" tarzı duyurulara "sigara içmiyorum." gibi fantastik cevaplar veriyor ama bu adamın kendini ispatlama çabasında olan bir dürzü olmadığını bildiğim için rahatsız olmuyorum. tam olarak senin dediğin şekilde davranan ve tiksindiren tek bir kişi var benim için.
bazı arkadaşlar üzerine alınmış ama burada devilred'in kastettiği karaktere sahip tek bir duyurucu olduğunu düşünmüyorum. çok fazla yazıp/çizen bir duyurucu olarak kendi savunmamı da vereyim: ben çok yazıyorum evet ama "uzman edasında" olduğumu düşünmüyorum. cevaplarımda sık sık duyduğum kadarıyla, bildiğim kadarıyla, emin olmamakla birlikte vb. ifadeleri kullanır ve tam olarak emin olmadığım konularda insanları yanlış yönlendirmemeye gayret ederim. cevap verdiğim 10 sorudan 9'u teknik bilgi gerektirmeyen, "yoruma dayalı" sorular olur. "her yerden çıkıyo oç" denir, kabulüm. "sevmiyorum hiç, götü kalkık piç" denir, ona da eyvallah. ama bana "bilmediği konular hakkında konuşuyo" denirse gerçekten üzülürüm. ha bildiğimi zannedip bilmediğim konulara atladığım olmuyor mu? oluyor ama ona da yapacak bi şey yok nabalım, insan bazı şeyleri yanlış hatırlıyor/biliyor. duyuru sayesinde onları da düzeltmiş oluyoruz.
bazı arkadaşlar üzerine alınmış ama burada devilred'in kastettiği karaktere sahip tek bir duyurucu olduğunu düşünmüyorum. çok fazla yazıp/çizen bir duyurucu olarak kendi savunmamı da vereyim: ben çok yazıyorum evet ama "uzman edasında" olduğumu düşünmüyorum. cevaplarımda sık sık duyduğum kadarıyla, bildiğim kadarıyla, emin olmamakla birlikte vb. ifadeleri kullanır ve tam olarak emin olmadığım konularda insanları yanlış yönlendirmemeye gayret ederim. cevap verdiğim 10 sorudan 9'u teknik bilgi gerektirmeyen, "yoruma dayalı" sorular olur. "her yerden çıkıyo oç" denir, kabulüm. "sevmiyorum hiç, götü kalkık piç" denir, ona da eyvallah. ama bana "bilmediği konular hakkında konuşuyo" denirse gerçekten üzülürüm. ha bildiğimi zannedip bilmediğim konulara atladığım olmuyor mu? oluyor ama ona da yapacak bi şey yok nabalım, insan bazı şeyleri yanlış hatırlıyor/biliyor. duyuru sayesinde onları da düzeltmiş oluyoruz.
0
ben de hukuki konularda yanlış yönlendirenlere kızıyorum çok fena. hele dün bi duyuru gördüm facia tavsiyeler vermişlerdi soruyu sorana. bir de tıbbi konularda adam gelip ilaç falan öneriyor. duyuru sitelerinin bugı da bu, bilen bilmeyen herkes gelip cevaplayabiliyor, ayıklama sistemi yok.
0
Benim de dikkatimi çeken bir iki kişi var. (Gerçi şimdi böyle yazıyoruz ama bize gıcık olan da vardır kesin)
Önemsiz konularda dert değil yazsınlar ama bazı sorular gerçekten bilgi edinmek amaçlı soruluyor ve ciddi anlamda yanlış cevap verenler oluyor, o büyük sıkıntı. Adam haa öyleymiş demek diyip gidip uygularsa geri dönüşü olmaz. Kendilerine nasıl güvenip böylesi bir sorumluluğun altına girebiliyorlar hayret ediyorum.
Önemsiz konularda dert değil yazsınlar ama bazı sorular gerçekten bilgi edinmek amaçlı soruluyor ve ciddi anlamda yanlış cevap verenler oluyor, o büyük sıkıntı. Adam haa öyleymiş demek diyip gidip uygularsa geri dönüşü olmaz. Kendilerine nasıl güvenip böylesi bir sorumluluğun altına girebiliyorlar hayret ediyorum.
0
evet basond var mesela, her konuya cevap vermese ölür. Zaten kendisi de kabul etmişs. Ben bazen saglık konularına cevap veriyorum tipci olmadigim halde. Bilgim fazla cunku ama yine de doktora git derim sonunda.
0
Ben de yapıyorum bunu ama bildiğimi sandığım konularda yapıyorum. Bazen bilmiyor çıkıyorum ve aaa diyorum kendime. Yani şöyle, bazı konularda az bildiğimi zaten biliyorum da, o az bildiğimi doğru bilip bilmediğimi bilmiyorum. Olabildiğince 'Bence', 'Emin değilim ama' koymaya çalışıyorum ama çok ciddi, sağlıklı mağlıklı konularda 'Susayım ben' diye çekiliyorum. Çok suçlu hissettim şimdi, otokontrol yapayım azıcık. Tövbe edeyim.
0
ben bazen kıllık olsun diye cevap veriyorum. ama ciddi cevap değil.
yani kalp krizi belirtileri yazan birine ben profesörüm evde dur bir şeyin yok demiyorum.
ama misal 200 tl param ver nereye yatırım yapayım diyen adama ciddi görünümlü, meksika pesosuna yatır parayı önümüzdeki ayların en müthiş çıkışını meksika pesosu yapacak diyorum. soru ne kadar ciddiyse ben de o kadar ciddi oluyorum.
işin garibi gerçek hayatımda böyle yavşak biri de değilim. internette çok yavşağım.
yani kalp krizi belirtileri yazan birine ben profesörüm evde dur bir şeyin yok demiyorum.
ama misal 200 tl param ver nereye yatırım yapayım diyen adama ciddi görünümlü, meksika pesosuna yatır parayı önümüzdeki ayların en müthiş çıkışını meksika pesosu yapacak diyorum. soru ne kadar ciddiyse ben de o kadar ciddi oluyorum.
işin garibi gerçek hayatımda böyle yavşak biri de değilim. internette çok yavşağım.
0
uzmanlık gerektiren alanlar haricinde insanların deneyimini paylaşmasının neresi hata ki? zaten aksi durumda "sadece bu konuda kesin bilgisi olanlar cevap verirse daha iyi olur." gibi notlar düşüyoruz. zaten teknik alanda, tıbbi alanda, sağlık sorunlarında, hukuki meselelerde vs. verilen cevaplarda öylesine cevap veren kişilerin bilgisizliği, doğru cevap verenler sayesinde ortaya çıkıyor. bu aslında çok daha iyi değil mi? zira kimin cevaplarına itibar etmemeniz gerektiğini bu şekilde de anlayabiliyorsunuz.
0
@m e b
Tecrübesi yok diyorum zaten, tecrübesi olan anlatsın tabii. Hiç yüksek lisans mülakatına girmemiş, hatta daha lisans öğrencisi olan birinin her gün yüksek lisans mülakatına giriyor gibi tavsiye vermesi saçma mesela.
Tecrübesi yok diyorum zaten, tecrübesi olan anlatsın tabii. Hiç yüksek lisans mülakatına girmemiş, hatta daha lisans öğrencisi olan birinin her gün yüksek lisans mülakatına giriyor gibi tavsiye vermesi saçma mesela.
0
Moderasyon iyi çalışıyor. Saniyesinde cevap silebiliyorlar istediklerinde.
Bu soruya yanıt vermeyecektim ama bana saldırdıkları için yazıyorum.
der meister ve kurnaz. Bunların ikisi. Daha fazlası var da onları yazmayayım.
Bu iki kişi gereksiz. Boş beleş sorular sorup boş beleş yorumlar yapıyorlar. Bunlar olmasa da olur.
Soruyu soran direkt isim istemiş. Moderasyon bunu da silmesin bir zahmet.
Bu soruya yanıt vermeyecektim ama bana saldırdıkları için yazıyorum.
der meister ve kurnaz. Bunların ikisi. Daha fazlası var da onları yazmayayım.
Bu iki kişi gereksiz. Boş beleş sorular sorup boş beleş yorumlar yapıyorlar. Bunlar olmasa da olur.
Soruyu soran direkt isim istemiş. Moderasyon bunu da silmesin bir zahmet.
0
Der Meister +1000
Edit: Yanlış anlaşılmasın, Der Meister'ın dediklerine harfiyen katılıyorum anlamında yazdım. Hislerime tercüman olmuş.
Edit 2: Afsgsg elime patlamış mısırımı aldım keyifle izliyorum olan biteni. Silme bu soruyu ara ara açıp okuyacağım :D
Edit: Yanlış anlaşılmasın, Der Meister'ın dediklerine harfiyen katılıyorum anlamında yazdım. Hislerime tercüman olmuş.
Edit 2: Afsgsg elime patlamış mısırımı aldım keyifle izliyorum olan biteni. Silme bu soruyu ara ara açıp okuyacağım :D
0
@devilred: elbette o noktada zaten katılıyorum. sadece benim dikkat çekmek istediğim nokta şu: uzmanlık/tecrübe isteyen konularda dahi sayın her şeyi bilen edasıyla yazanlar sert kayaya çarpıyorlar bir şekilde ve bu onları (sanmıyoum ama belki ben de öyle bir profil çiziyorumdur) bir sonraki duyurularda çalakalem cevap verme konusunda engelliyor. mesela siz denk geldiniz mi bilmiyorum ama hukuki bir duyuru vardı. bir hukuk öğrencisi kırk yıllık deneyimi var gibi cevap vermiş, ama sonra işinin ehli bir avukat kullanıcı onu adeta haşlamıştı doğru cevaplarıyla.
bu arada asıl duyuruya cevap vermem gerekirse: aleni cevap vermek istemiyorum ama bir-iki kişi var diyebilirim. "acaba doğru mu?" diye düşünüyorum, diğer kullanıcılardan doğrulayıcı, destekleyici cevap gelene dek.
bu arada asıl duyuruya cevap vermem gerekirse: aleni cevap vermek istemiyorum ama bir-iki kişi var diyebilirim. "acaba doğru mu?" diye düşünüyorum, diğer kullanıcılardan doğrulayıcı, destekleyici cevap gelene dek.
0
öncelikle şöyle başlayayım,
yukarıda "var, benim" dememin sebebi beni örnek gösterecek kişilerin çıktığını bildiğimden dolayıdır.
Kendimi bilmediğim bir konu da biliyormuş gibi yapı insanları yanlış yönlendiren bir insan olarak görmüyorum ve mümkün olduğunca bu konularda yorum yapmıyorum.
Duyuruda çok yazıyorum evet bir çok kişide adımı görüp her şeye yazıyor bu diyor yorumlarımı okumuyordur bile ama önemli değil.
Çoğu yazdığım şey yorum gerektiren şeyler, sağlık, hukuk alanında tecrübelerim yada arkadaşlarımın tecrübesi varsa onları paylaşıyorum, kesin dayanağım yoksa başına "benim fikrim yada bence" ekleyerek yazıyorum.
Bazen de eşime şu kişi şunu sormuş dediğimde(onun alanı) onun cevaplarını yazıyorum (ki kendisinin bilgisayar başına geçmesi cevap yazması falan bi dünya iş hazır bilg. başındayken benim nickim ile yardımcı oluyoruz).
sözün özü: çok yazıyorum, bazen boş yazıyorum ama bilmediğim bir konuda insanları yanlış yönlendirmemeye gayret gösteriyorum.
yukarıda "var, benim" dememin sebebi beni örnek gösterecek kişilerin çıktığını bildiğimden dolayıdır.
Kendimi bilmediğim bir konu da biliyormuş gibi yapı insanları yanlış yönlendiren bir insan olarak görmüyorum ve mümkün olduğunca bu konularda yorum yapmıyorum.
Duyuruda çok yazıyorum evet bir çok kişide adımı görüp her şeye yazıyor bu diyor yorumlarımı okumuyordur bile ama önemli değil.
Çoğu yazdığım şey yorum gerektiren şeyler, sağlık, hukuk alanında tecrübelerim yada arkadaşlarımın tecrübesi varsa onları paylaşıyorum, kesin dayanağım yoksa başına "benim fikrim yada bence" ekleyerek yazıyorum.
Bazen de eşime şu kişi şunu sormuş dediğimde(onun alanı) onun cevaplarını yazıyorum (ki kendisinin bilgisayar başına geçmesi cevap yazması falan bi dünya iş hazır bilg. başındayken benim nickim ile yardımcı oluyoruz).
sözün özü: çok yazıyorum, bazen boş yazıyorum ama bilmediğim bir konuda insanları yanlış yönlendirmemeye gayret gösteriyorum.
0
haklısın ama bu tiplerden çevremizde o kadar cok ki. -mış gibi yapmasını cok iyi biliyorlar. (biliyor-muş, anlıyor-muş, tecrübesi var-mış daha gider bu) ben o yüzden buradakilerini normal karşılıyorum artık. geçen birisi sormuştu duyurudaki soruları cevaplarken kullanıcı adına bakıyor musunuz diye? yeri gelmişken söyleyeyim. Ben şahsen bakıyorum. Senin sorunda da bahsettigin gibi öyle adamlara cevap yazmıyorum, saçmaladığı yerde onunla tartışacağıma enerjimi başka şeylere harcarım diyorum.
Cevaplarını görünce yine nasıl yapsam da şu duyuruya da cevap versem demiş diye düşünüyorum.
Cevaplarını görünce yine nasıl yapsam da şu duyuruya da cevap versem demiş diye düşünüyorum.
0
Durun siz kardeşsiniz. Yarın öbür gün yine yüz yüze bakacağız.
Her şeyi bilip hiçbir şey bilmeyenler hayati konularda yazmasınlar da gerisi çok dert değil.
Her şeyi bilip hiçbir şey bilmeyenler hayati konularda yazmasınlar da gerisi çok dert değil.
0
bana da gecen 140tl'den altin almissin hata yapmissin diye matematiksel verilerle cevap veren adam bugun 148tl olunca duyuruma yazdigi cevabi silmis
ha bir de, dil konusunda gercekten bir halt bilmeden her dil sorusuna elinde tuzlukla atlayan sahsi ben de biliyorum. komik bir insan.
ha bir de, dil konusunda gercekten bir halt bilmeden her dil sorusuna elinde tuzlukla atlayan sahsi ben de biliyorum. komik bir insan.
0
dissendium demeye gelmiştim ama çoktan demişler. +1 diyorum.
yatırım sorusunda dissendium, iş tercih etmek isteyen 5+ yıl tecrübesi olan insanlara fikir veren yine dissendium. ve her alanda her işe dair bir fikri var. kendisi benden küçük mesela çok imreniyorum her şeyi nasıl biliyor diye.
okuduğu için burdan bir de teşekkür edeyim, onun nickini fark edene kadar ben duyuru'da okuduğum şeyleri çok ciddiye alırdım. şimdi diyorum ki kim olduğunu bilmediğin bir insan yazıyor gaza gelme hemen. o konuda kendisine müteşekkirim.
yatırım sorusunda dissendium, iş tercih etmek isteyen 5+ yıl tecrübesi olan insanlara fikir veren yine dissendium. ve her alanda her işe dair bir fikri var. kendisi benden küçük mesela çok imreniyorum her şeyi nasıl biliyor diye.
okuduğu için burdan bir de teşekkür edeyim, onun nickini fark edene kadar ben duyuru'da okuduğum şeyleri çok ciddiye alırdım. şimdi diyorum ki kim olduğunu bilmediğin bir insan yazıyor gaza gelme hemen. o konuda kendisine müteşekkirim.
0
Hukuki konularda sallamasyon bilgi verenler var, baktım ama silinmiş sorular isim bulamadım. Onların kafasını sürtmek istiyorum.
Saat 21:30 oldu ve çok zor bir gün geçirdim ricası: Arkadaşlar, ikili konuşma olduğuna inandığınız soruya cevap olmayan atışmaları temizlemenizi rica etmeye geldim. Yoksa girişmek durumundayım.
Saat 21:30 oldu ve çok zor bir gün geçirdim ricası: Arkadaşlar, ikili konuşma olduğuna inandığınız soruya cevap olmayan atışmaları temizlemenizi rica etmeye geldim. Yoksa girişmek durumundayım.
0
Benim de var dikkatimi çekenler, hatta ben de bazen yapıyor olabilirim diye düşünüyorum ama çok üzerine düşmediğim konu olursa sonuna iliştiriyorum genelde bana güvenme çok diye.
bu arada basond'a gözüm takılmıyor pek, benim için sorun teşkil etmedi, güzel bir abimiz.
ayrıca gönül rahatlığıyla nickimin hakkini veremedim+1
bu arada basond'a gözüm takılmıyor pek, benim için sorun teşkil etmedi, güzel bir abimiz.
ayrıca gönül rahatlığıyla nickimin hakkini veremedim+1
0
qazaqwsx
Merhaba,Yuzeysel bir baslik ve konuya yuzeysel bakis getirdigim icin ozur dilerim.Karbonhidrat fakiri besleniyorum. Gayette artilarini goruyorum. Ancak bir yandan da yogun zihinsel aktivite gerektiren bir sorumlulugum var. Millet "yeaa seker beyni calistirir" diyip surekli cikolotalari sekerleri gom
Merhaba,
Yuzeysel bir baslik ve konuya yuzeysel bakis getirdigim icin ozur dilerim.
Karbonhidrat fakiri besleniyorum. Gayette artilarini goruyorum. Ancak bir yandan da yogun zihinsel aktivite gerektiren bir sorumlulugum var. Millet "yeaa seker beyni calistirir" diyip surekli cikolotalari sekerleri gomuyor. Ben de ise bu yok.
Ne yani benim beynim calismiyor mu ben aptal mi olucam.
Boyle beslenenlerin tecruveleri gorusleri ya da tavsiyeleri nelerdir ?
www.sciencedaily.com
jamanetwork.com
Yuzeysel bir baslik ve konuya yuzeysel bakis getirdigim icin ozur dilerim.
Karbonhidrat fakiri besleniyorum. Gayette artilarini goruyorum. Ancak bir yandan da yogun zihinsel aktivite gerektiren bir sorumlulugum var. Millet "yeaa seker beyni calistirir" diyip surekli cikolotalari sekerleri gomuyor. Ben de ise bu yok.
Ne yani benim beynim calismiyor mu ben aptal mi olucam.
Boyle beslenenlerin tecruveleri gorusleri ya da tavsiyeleri nelerdir ?
www.sciencedaily.com
jamanetwork.com
0
tr.m.wikipedia.org
Beyin sadece glikoz kullanır ve vücut, öncelikle beyin için glukoneogenez sayesinde aminoasitlerden vs. glikoz yapabilecek şekilde programlanmıştır.
Beyin sadece glikoz kullanır ve vücut, öncelikle beyin için glukoneogenez sayesinde aminoasitlerden vs. glikoz yapabilecek şekilde programlanmıştır.
0
Beyin şekerle ya da karbonhidratla değil glukozla çalışır fakat glukozun tek üretim kaynağı karbonhidratlar değildir; cori siklusu ve glikoneojenez sayesinde glukozun karbon yapılı olmayan gliserol aminoasit (Alanin) ya da laktat sayesinde de üretimi mevcuttur. Yani karbonhidrat tüketmezsen aptal olmazsın, karbonhidrat tüketimi daha çok adrenalin salımına neden olduğu için karbonhidrattan fakir beslenmek zihinsel olarak da daha rahat hissettirir.
0
abi aptal olur musun onu bilmiyorum ama ben 3-4 yıldır öküz gibi yiyip şiştiğim için iq'mun nerden baksan 10-12 puan düştüğünü hissediyorum. ha sadece beslenmeyle açıklamam kendi durumumu, mesela ben okulu ve beynimi çalıştıran çoğu işi bırakmıştım bunun da etkisi vardır muhakkak ama uzun vadede sürekli eppek yiyen birinin gafası daha az çalışıyor olabilir bence, gayet makul. sonuçta ne yiyorsan osun. çöple beslenirsen gafa çalışmaz.
0
manuelka
Sevgili kişisi, en yakın arkadaşı ve en yakın arkadaşının sevgilisi aynı evde kalsa ne düşünürsünüz?
Sevgili kişisi, en yakın arkadaşı ve en yakın arkadaşının sevgilisi aynı evde kalsa ne düşünürsünüz?
0
1-2 gün olur da yaşamak olmaz. sevişirken "aşkım yalnız kaldı kız sevaptır bunu da ziksene" deyip bizim kızı çivilemeye kalkarlarsa ne olacak? tamam ben en başta sevgilimi muhatap alırım, ona güvenirim de dünyanın binbir türlü hali var, her an yanında olamam ki. ya kündeye getirirlerse kızı? olmaz. bu kafayla kurulamaz koalisyon.
0
özellikle bir şey düşünmem de fikrimce bir çiftle aynı evi paylaşmak ne bileyim saçmalık. insan bir kişiyle zor anlaşıyor bir de onun kuyruğuyla mı uğraşacak. bir de çift açısından düşününce de aynı durum söz konusu yani, evde fazlalığa ne gerek var.
0
neden kalamaz denmiş anlamadım, sevgilim varken ben ev arkadaşım ve onun sevgilisiyle sürekli aynı evde kalmıştık, sonradan ev arkadaşımın sevgilisiyle de bayağı yakın arkadaş oldum hatta.
insanlara bağlı bir durum. kalınır yani kasmayın fazla, tşk.
insanlara bağlı bir durum. kalınır yani kasmayın fazla, tşk.
0
Daha önce üç sene böyle olmuştu. İki odalı evdi. Bir evde erkek arkadaşım kalıyordu. Diğer odada sevgilimin en yakın arkadaşı ve onun sevgilisi kalıyorlardı. Hepsi öğrenciydi, bir tek kız çalışıyordu, o da yeni işe girmişti ve maaşı azdı. Hatta sevgilimi o dönem evsiz kalmaktan kurtardılar, işsiz kaldığı dönemde birkaç ay idare ettiler. O çift evlendi zaten iki yıl önce.
Aynı şekilde ben de beş ay en yakın arkadaşım ve onun sevgilisi ile yaşadım. Sevgilisi sonradan gelmişti ve benim için sorun yoktu. Onların odası ayrı, benim odam ayrı sonuçta. En yakın arkadaştan bahsediyoruz; ne seksi, ne duygusal yakınlaşması.
Aynı şekilde ben de beş ay en yakın arkadaşım ve onun sevgilisi ile yaşadım. Sevgilisi sonradan gelmişti ve benim için sorun yoktu. Onların odası ayrı, benim odam ayrı sonuçta. En yakın arkadaştan bahsediyoruz; ne seksi, ne duygusal yakınlaşması.
0
ben öğrenciyken ev arkadaşımın erkek arkadaşı da zamanla bizimle yaşar olmuştu. bana sıkıcı gelmişti evde 3. birinin olması ve kendimi kamil gibi hissetmeme sebep oluyorlardı. ev arkadaşlığımız bu yüzden dağıldı. eğer kirayı ve masrafları 3'e bölseydik belki tolerabilitem artardı. onun dışında bu soru kıskanma bazındaysa tam bir saçmalık.
0
