1. Şuan ki koşullarınız ne olursa olsun yurtdışına yerleşmek ister miydiniz? Neden?

2. Neresi olurdu? Neden?

marka ve cinsiyet belirtirseniz sevinirim.

2018 ve üzeri X1'lerin

1. En dolu paketi hangisidir? (doludan boşa sıralayanlara extra puan verilecektir)

2. En az yakanı hangisidir? (azdan çoka sıralayanlara extra puan verilecektir)

istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.

Başarılar diliyorum.

kaç yıldır ekşi duyuruya düzenli şekilde giriyorsunuz?
not: benim de ilk cevabım 10 yıl önceymiş, belki daha öncesi bile vardır ama silmiş olabilirim.

tr'de bir cok arkadasim kullanmaya baslamisti, yurtdisina geldim burada bazi yerlerde sigara gibi bisey olmus neredeyse. kanada'da uber ile satisi olacakmis.

yahu ben kucukken bunun adini duyunca adam oldurmekle ayni hisleri hissederdim bir an da, oyle korkunctu. gerci benim icin hala cok buyuk bisey gibi ama bilemedim.

son 3-5 senede bunun artisi mi patladi yoksa tr'de bi an da yayginlasti da biz mi yeni yeni duyduk? nedir bunun olayi?

Giyen var mı, parasını hak ediyor mu?

Türkiye fiyatları 5-6 bin lira civarı. Sarı dikiş ve bağcık detayına hasta oluyorum. Yıllardır aklımda ama fiyatları yüksek olduğu için alamadım.

Artık bir tane almak istiyorum..

Fiziksel olarak. Cevabınız hayırsa neyi değiştirmek isterdiniz?

Merhaba,

Malum kış yaklasiyor ve arabaya lastik almak gerekiyor. Ancak kafam biraz karisti ve arabama ait kislik lastik pek yok gibi. Yani bilindik markalarin internet sitesinde varsa bile bayiyi aradigimda gelmedi diyor. Birde zam haberi dolasiyor ki vay halime. Yardimci olmak isteyen onerisi olani beklerim.
215/55/R18

selamlar, 3 milyona kadar butcem var. ilkbahar ve yazlari gecirmelik, cok izbe yerlerde olmayan (sikintidan olmeyelim), ufak da olsa mustakil bahcesi olan bir ev bakiyorum.

nerelere odaklanmaliyim? onerileriniz var mi?

edit: urla, fethiye falan baktim ama istedigim tarz evler 4-4.5 civarindan basliyor oralarda

yahu bunu nasıl sağlıyorsunuz? Daha hiç başlayamadım. önerebileceğiniz birşeyler var mı?

selamlar, herhangi bir borcum veya taksitim olmadığı için iphone 6 ile artık vedalaşıp fiyatlar daha da uçmadan iphone 11 alayım diyorum. 15-16k bandında bir fiyatı var. sizce nereden kredi çekeyim? 6 ay vade farkı olmadan kredi ödeyeceğim bir banka, ödeme sistemi vs. var mı? bir de ikinci el iphone 6'lar da 1k civarı satılıyormuş sanırım. easycep tarzı bir şeye satmayı düşünüyorum.

Kasada aldıklarımı toparlıyorum. Arkamı döndüğüm sırada tam arkamda duran kadının sırtıma dirseğim çarptı. Birazda mahcubiyetle omuzuna dokunarak kusura bakmayın dedim. Kadın yüzüme ters ters bakarak vurdunuz madem dokunmayın birde diye cevap verdi. Sinirli bir insanım normalde. Kadın olmasa verecegim tepki çok farklı olurdu. Sizin yorumunuz nedir?

Bugun sinir krizi gecirdim, mobil uygulama beni atti, parolami degistirtti ve butun gun bi bok yapamadim bu yuzden. Acil odemem vardi; ama sesli yanit sistemi denen gerizekali ‘neden musteri hizmetlerine baglanmak istiyorsunuz vs’ dedi ve verdigim yanitlari yine kendine yonlendirdi? Bu gerizekali sistem bi bana mi islemiyor, cok itici degil mi ya? Garanti’ninki extra itici zaten.

Hayatı zaten dünya yansa umrumda olmaz rahatlığı ile yaşıyordum. Daha genç yaşta birisi ölmüş, ilişkim bitmiş, yaşadığım yer değişmiş gibi falanca olaylara alışmıştım gayet sıradanlaşmıştı tepkilerim. Duygusal bir insan olmama rağmen ruhsuzlaştığımı hissediyorum.

Kolay kolay sinirlenmem, bir yanlış veya rezillik yapmaya korkmam ama çoğu zaman da sorumluluklardan kaçarım. Önüme gelince yaparım onda bir sıkıntım yok fakat rahatlığa meyilliyim.

Hayatım üniversiteye yıllarına kadar tek bir memur çocuğu olarak genel olarak sorunsuz geçti (tabii ki travmalarım oldu ama çoğu türk gencine göre diyelim).

Pek aile memnuniyetsizliği, ortam memnuniyetsizliği veya ekonomik memnuniyetsizlik yaşamadığım için bulunduğum ortamdan sıyrılmalıyım diye bir gayretim olmadı.

Bazı insanları bunun etkilediğini düşünüyorum zira çevremdeki çoğu başarılı insan böyle. Bana mı denk geldi bilmiyorum.

Ama şunu da anlamam mesela doğumundan beri zaten her şeylere rahatlıkla ulaşabilen insanlar bir yerlere gelmek için çabalama motivasyonunu nasıl buluyorlar?

Benim en son bir şeyler için çaba harcadığımı hatırladığım 2 dönem var. İlki lise zamanlarında staj yaptığım yerlerdeki ortamların leşliği ve varoşluğundan, çevremi daha kaliteli insanlarla doldurmalıyım diyerek çok iyi bir üniversite veya bir mühendislik dalını kazanmalıyım yoksa halim bu insanlar arasında ölüp gitmek olacak dedikten sonra ki sınava ve okul derslerime çalışma gayretim.

Sonra mühendislik bitti ve ezbere dayalı sistemimizin istediğini verdim, notlarım iyi olsa da çıkınca çok da uzman bir halde değildim. Yine de güzel büyük bir kurumsal firmada işe başladım.

İlk işe başladığım zamanlar hızlı bir öğrenme gayretim ve motivasyonum vardı. 2. çabamı burada verdim fakat sonra ortamların ve muhabbetlerin çok da farklı olmadığını, kölelik düzeninin değişmediğini ve yükseldikçe şaşalı titlelar ve rakamların büyüsü ile hayatın daha fazla sömürülmesi gerçeği ile yüzleşince duruldum.

Çevremde 35 yaş üstü insanlar ve aynı alanımdan kimsenin olmayışının da etkisi ile yalnız kaldım, sektörde biraz geri düştüm. Tek başına evimde oturup kendi kendime yazılım yapayım diyen bir insan da olmadığım için ilerleyemedim.

Çabalamak için bir hedefim yokmuş meğer geçenlerde bu boş vermişliğimi görünce eşim sordu bir hayalin, hedefin var mı diye :D Uzun uzun düşündüm yok dedim.

Ortalama bir insan ömrü ne ise yaşayıp öleceğiz işte. Düzgün bir insan olarak, kimseye zarar vermeden yanındaki insana destek vererek, sevgini paylaşarak, belki yeni nesiller yetiştirerek göçüp gideceğiz.

Bunun için ha bir tatil yerinde yaşamışız, ha köyde yaşamışız, ha yurt dışında.. aman aman bir fark olduğunu zannetmiyorum. İnsanın tüm güzellikleri kendisinin yarattığını, mutluluğun insanin kafasında bittiğini düşünüyorum. Mesela babam okumuş etmiş istanbulu, ingiltereyi görmüş bir insan olarak onun mutlu olduğu yer yeşillikler içinde yaşadığı, çok insanın olmadığı köyüdür.

Sürekli elde olmayanı düşleyerek umutsuzluğa kapılmak saçma geliyor. Passat a binerken bentley im niye yok onun için çabalayayım diyen bir insanın ona sahip olduğunda neden özel uçağım yok diyeceğini ve yine huzursuzluğa mutsuzluğa ve hırsa kapılacağını biliyorum. Bu koşuşturmaca bana mantıklı gelmiyor.

Ben elimdekilerle mutlu olabiliyorum. Elimdekiler ne ise bir şekilde onların şeklini alabiliyorum. Hiç bir zaman lüks hayatlara özenmedim. Ki gördüm de, içlerinde yaşadım da. İngiltere ve hollandayı da bir kaç ay deneyimledim ama ı ıh. Dünyada bir yer işte hepsi.

Tek özendiğim şey mutlu ve huzurlu bir hayat. Çok paraların döndüğü hayatlar = mutluluk diye bir denklemin olmadığını hepimiz biliyoruz.

Şimdi böyle bir dünyada oturup düşününce tek hedef yurt dışında yaşalım en azından insana değer daha fazla diyebiliyoruz.

Bunun için bu yaşa kadar öğrenemediğimiz, üstüne yoğunlaşamadığımız, yoğunlaştıkça sıkıldığımız ingilizceyi eşim de ben de bir türlü halledemiyoruz.

Mesela bana diyor ama onun kendince daha lüks bir hayat veya dünyayı gezebileceği bir ekonomik güçlülük gibi bir hedefleri var fakat o da tam motivasyon ile çalışamıyor.

Ben zaten yanımdaki insanın sıkıntılı ruh haline girmesinden zerre mutlu olmuyorum onun bu huzursuzluğu beni geriyor ki uzun süreli gerilmeleri hiç sevmem.

İkimizin de mesleği var fakat şu hedef koyma işlerini nasıl çözebilim? Koydum diyelim o hırsa nasıl kavuşacağım? Bazı arkadaşlarım dil öğrenip yurt dışına gittiler bazıları türkiyede dolarla para kazanıyorlar. Oh ya ne güzel keşke ben de öğrenseydim diyorum ama aman ya bir şekilde yaşayıp gidiyoruz işte deyip salıyorum kendimi.

Mala mülke de hevesli değilim. İnsanların bir şeyleri gördüğü zaman ihtiyaç hissetmesi gibi bir huyu var. Görmese aslında elindekilerle mutlu olabilecek bir sürü insan olmasına rağmen gördükçe sürekli bir eksiklik hissediyor. Ben hissetmiyorum. Çünkü eksik hissetmek istedikten sonra her türlü seviyede hissedebilirsiniz bunun bir sonu yok ki.

Ne yapacağım bilmiyorum o yüzden.

27 E

20 farklı milletten insanla bu akşam iş çıkışı bi buluşma planladık. Herkes birşeyler getirecek yiyecek-içecek. Ne götürmeli sizce?

Teşekkürler.

MacBook Pro bilgisayarımı düşürdüm, ekran çalışmaz hale geldi. Yetkili servis parça bulabilirse yaklaşık 9000 TL karşılığında ekranı değiştirebileceği bilgisini verdi. Ekran dışında bilgisayarın kasasının köşesi de yamuldu ama değiştirmeyi düşünmüyorum. Ayrıca pil döngüsü 2500 civarında. Şu an bilgisayarı sadece harici monitöre bağlayarak masaüstü gibi kullanabiliyorum. Bu masrafı yaparak ekranı değiştirmek sizce mantıklı mı? M2 işlemcili MacBook Air'lar üniversite indirimiyle 24000 TL civarında.

diğer ifadeyle alınacak arabanın fiyatı yıllık gelirin kaç katı olmalı?

İki türlü de aynı parayı alacaksınız. Hangisini tercih edersiniz.

Arkadaşımdan ödünç olarak birkaç haftalığına aldığım bir ps4 var. Ps4 jailbreak yapılmamış. İçinde de sadece nba ve fifa 20 var. Sürümü 9.60. Dolayısı ile jailbreak yapılamıyor ve arkadaş da yapılmasını istemiyor zaten.

Hesap paylaşımı ile başka hesaba girilip içindeki oyunlar oynanabilir mi? Eğer mümkün ise benimle oyunlarını paylaşacak birisi çıkar mı :) teşekkür ederim.

Var mı tavsiyesi olan?

Samsung Galaxy A52
Xiaomi 11 lite (5g olmayanı)

Hangisi? Sebepleriyle lütfen.

Bir ada otelinde balayı yapılacak olsa hangi adada yapılmasını tavsiye edersiniz? İstanbuldan araçla gidilecek. Teşekkürler:)

Hiç maddi zarara uğradınız mı? Konu neydi? Miktar neydi? Durum düzeldi mi? Psikolojinizi etkiledi mi?

Teşekkür ederim cevaplar için.

Arkadaşım 200 bin tl bir şebekeye para vermiş ve kaçak yollardan gidecek orada sığınma talebinde bulunacak. Kampta kalacak mış. Fransa kabul ediyor mu herkes böyle gidebilir mi? Sol görüşlü aleviyim kürt üm dediğiniz zaman size iltica hakkı veriyorlar mı? Hangi ülkeler bunu kabul ediyor. Kafaya çok takıyorum bu ülkede kalırsam 1 seneye cesedim çıkar. Bu dincilerin ülkesinde daha yaşamak istemiyorum.

İnsan Kaynaklarının bağımsız bir birim olduğu, kurumsal sayılabilecek bir şirkette, başarılı bir çalışanını terfi ettirmek veya ona zam vermek isteyen bir yönetici bu isteğini dilerse çok ileriye götürüp, gerçekleştirebilir mi? Yoksa istese de yapamayacağı durumlar var mıdır?

aynı hissi veriyor mu? çok yakın simüle edilmiş denilebilir mi?

araba sürmediğimden ben kıyaslayamıyorum.

araba yarışı derken forza horizon gibi oyunları kastediyorum. gerçekçi grafikli olanlar...

çocuğun okul işini nasıl hallediyorsunuz, yaklaşık aylık ne kadara mal oluyor? yuva ve sonrası için konuşuyorum.

bizde özel okul fiyatları inanılmaz seviyelere ulaşmış durumda. aynı maaşı alsan bile resmen sırf okul masrafından ötürü burası çok pahalı kalmaya başladı gibi bir düşüncem var. acaba doğru mu diye teyit etmek istedim.

1) Volvo S60 2011 model, 150k km'de kazası yok sadece ön çamurluk boyalı. Arabayı oto sanayideki ustamın müşterisi satıyor. Temiz araba, yabancıya gitmesin diyor.

2) Fiat egea 1.4 hb, 2021 model, 20bin km civarında, kaza-boya-değişen yok. Vavacarstan satın alacağım.

İkisinin de fiyatı hemen hemen aynı. Yaş- km- marka meselesinden dolayı kafam karıştı. Siz olsanız bu iki kıyaslamadan hangisini seçerdiniz?

Merhaba,

9 yıllık dairemizde su tesisat borusu patladı ve hem bizim dairede hem alt dairede hasara neden oldu.

Çevredekiler böyle bir durumda su borusu firmasının sorumlu olduğunu ve masrafı karşıladıklarını söylüyor.
Başına böyle bir durum gelen ya da bilgisi olan var mı?
Patlayan borudan parça alarak ilgili firmaya başvuralım mı? Nasıl bir yol izlemeliyiz?

siyah kemik gozluklerin hastasiyim, ama 1 sene icinde saplar ve burnuma degen yerler beyazlasiyor (buna gozlukculer oksitlenme diyormus), ne yaptiysam onune gecemedim. gozlukculer ter cilayi zamanla aliyor, yapacak birsey yok diyorlar. gozluk cerceveleri 2 senede bir cope gidiyor.

bunun onune gecebilen var mi yaw?

Merhabalar. 500 kez sorduğum sorulardan bir tanesi daha. Son durumda birkaç şey sormak istiyorum.

Şimdi ben mühendis olduğum için hep Almanca önerildi ikinci yabancı dil olarak. Ben de katılıyorum bu düşünceye. Gerçekten işime yarayabilir.

Ama Instagram'da İtalyanca hesapları çok ilgimi çekiyor. Kendimi istemeden kelime, cümle öğrenirken buluyorum. Doğal şekilde öğreniyorum resmen.

İlginç kısmı birçok şey aklımda kalıyor.

Oggi, ieri, domani falan basit ama sanki uzun süredir biliyormuşum gibi öğrendiğim kelimeler. Bir insan dolce, Versace derken zevk alır mı? Alıyorum...

Durum böyleyken yönümü yine Almancaya mı çevirsem?

Almanca sanki şakır şakır konuşabileceğim bir dilmiş gibi gelmiyor ama niyeyse İtalyanca sanki üstüne düşsem konuşabilirim gibi geliyor.

Sizce İtalyanca, İspanyolca öğrenmek Almanca varken gereksiz, boş uğraş mı?

neler var acaba?

Olay Kayseri'de büyük bir avm de gerçekleşiyor. Annem(61) ve babam(67) yemek yemek üzere avm ye giriyor. İçeride ilerlerken telefona bakarak yürüyen 12-13 yaşlarında bir kız çocuğu annemleri farketmeden üzerlerine geliyor, çarpmaması için babam kenara çekiliyor ve "gençler ne kadar sorumsuz" gibisinden asla küfür veya hakaret içermeyen 1-2 cümleyle (ki babam bu tip bir durumda küfür edecek bir insan asla değildir) sitemini iletiyor anneme. Biraz daha ilerleyince bir kadın "terbiyesiz adam utanmıyor musun küfür etmeye, pis sapık" şeklinde hakaret ediyor, babam "bana mı söylediniz?" diye şaşırıyor haliyle kadın son gaz hakarete devam ediyor tabi, anneme de saydırıyor, bizimkiler de o şokla haddinizi bilin vs dedikten sonra uzaklaşıyor ve lokantaya gidiyor. Yemek siparişi veriyorlar, yemek geliyor, babam tam yemek yemeye başlarken kadının kocası olduğunu öğrendiğimiz şahıs arkadan gelip babama öldüresiye saldırmaya, tumruklamaya başlıyor, ortalık birden kan gölüne dönüyor. Annem çekiyor ama adam bırakmayınca babamın canını kurtarmak için elindeki çatalı caydırma amaçlı adama batırıyor. O sırada karısı arkadan gelip annemin saçından tutarak başını masaya vuruyor ve en sonunda güvenlik gelip ayırıyor. Polis geliyor, babam darp raporu alıyor, hatta o günden beri görme bozukluğu yaşıyor

Şimdi elini kolunu sallayarak dolaşıyor bu şahıs. Kavga denilmiş ama yemek yiyen bir insana öldürme kastıyla bir saldırı mevcut. Bu caninin alabileceği en ağır ceza ne olur? Nasıl bir yol izlenmeli?

Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.

Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?

Dönen tanıdığınız varsa, neden döndüler öğrenebilir miyim?

Biz kıyısından düşünüyoruz ama rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası. Dil, iş arayışı, denklikler falan kolay bir süreç değil.