Giriş
(17)

Hayatınızda çalışmadığınız en uzun dönem ne kadar sürmüştü?

ms brownstone
Ve bu sürede neler yapıyordunuz? Nasıl vakit geçiriyordunuz? Bir de çalışmamak kendi seçiminiz miydi yoksa zorunluluk muydu?
Ve bu sürede neler yapıyordunuz? Nasıl vakit geçiriyordunuz? Bir de çalışmamak kendi seçiminiz miydi yoksa zorunluluk muydu?
0
ms brownstone
(20.12.20)
Yaklasik 11 ay. Arada 1-2 freelance is yaptim sadece.
Geziyordum, iciyordum, arastirmalar yapiyordum sevdigim konularla ilgili, cokca kitap okuyordum.
Kendi secimimdi.

Simdi olsa bir konuda uzmanlasirdim, egitim alirdim vs. ama pisman degilim, o zaman oyle olmasini istedim ve oldu.
0
mor oje
(20.12.20)
2,5 ay. mezun olup annemin evine dönmüştüm, iş arıyordum. başvurduğum hiçbir yer geri dönmüyordu. e iş olmayınca para da yok, okul bitince burs da bitti. cehennem gibi 2,5 aydı. vaktimin çoğu annemle kavga etmekle geçiyordu, arada ananeme kaçıyordum.
0
pati
(20.12.20)
8ay+ olarak devam ediyor.

Ev ve bahçede boyanacak vs her şeye el attım. Netflix ve blutv'ye düştüm.

Yaşadığım yerde mesleğimle ilgili iş bulmam pek olası değil, pandemi sebebiyle şehir değişikliği durumuda askıda.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(20.12.20)
18 ay, hastalık nedeniyle.
Fiziksel olarak da çok düşkün olduğumdan daha çok tablet, bilgisayardan bir şeyler okuma, kitap okuma, Eurosport ve belgesel kanalları izleme ile geçti.
0
pro9it9is9
(20.12.20)
5 ay çalışmamıştım 2016 Ocak - Haziran arası. Kendi seçimimdi.
0
himmet dayi
(20.12.20)
2 ay çalışmadım, istifa ettim. Deli gibi kitap okudum o sürede başka da bir şey yapamadan iş bulmuştum.
0
karaca2
(20.12.20)
2017 ocak-2018 ağustos arası(20 ay) ve 2019 ocak-ağustos olmak üzere (8 ay) 2 büyük işsizlik dönemim oldu. İlk seferinde 15 ay iş aramadım, ilanlara bile bakmadım. Kafam çok doluydu rahatlamam gerekiyordu o yüzden elle tutulur ciddi hiç bir şey yapmadım, canım ne isterse onu yaptım, plansız programsız kafama göre. Bol bol gezdim, 5-6 defa yurtdışına çıktım, toplamda 8 ay falan yurtdışında kaldım, birikmiş tüm paramı harcadım. Pişman değilim gene olsa gene yaparım.

2.dönemde ilk andan itibaren iş aradım ama bayağı zorlandım çünkü yaklaşık 2 yıl işsizliğin üstüne 4 ay çalışıp istifa edince zor oldu iş bulmak.

Şimdiki işimden çok memnun değilim, mesleki anlamda iş tatmini sıfır, ama parası çok iyi, ayrıca pandemide full evden çalışıyorum, cv yi düzeltmek için en az 3-4 sene burada devam etmem lazım, sonrasında bakıcaz artık.
0
zikardo
(20.12.20)
2018 ocak 2018 haziran 4 ay.

Yurtdisina cikinca is buldum ama sonra beğenmedim isi (cok hizli kabul etmistim daha gelmeden bulunca), maasi da düşüktü. Sözleşme bitimi 4 ay sonra gibi ciktim. 4 ay esimin ailesinin evinde is aradim, kısacası secimdi.

Fransızca calistim, spor yaptim, baya siselerce viski bitti, oyun oynadim, siselerce viski bitti :)
0
logisticsmanager
(20.12.20)
2.5 yıl ve hala da devam ediyor.İşsiz kaldıktan 1 yıl sonra yani geçen sene iş bulamadığım için serbest çevirmenliğe başladım. Son 2-3 ay öncesine kadar çok kasmıyordum ama kendime çeviride bir uzmanlık alanı belirleyince ağırlık vermeye başladım. Çalışmamak asla benim seçimim olmadı. Bir türlü iş bulamadım, bundan sonra da kolay kolay iş bulacağımı sanmıyorum. Başvurabileceğim bir iş ilanı bile bulamıyorum artık.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(20.12.20)
5ay iş bulamamıştım. İşkur un kursuna gitmiştim. Evde kafayı yemek üzereydim neyseki bulmuştum şimdi yine işsizim 3. Aydayım başvuruma dönen yok :(
0
rapisa
(21.12.20)
2 yıl oldu bu ay itibari ile.
1,5 yılında çalışmam mümkün değildi ama sonrasında düzgün bir yer bulamadığım ve bulduklarım da beni istemediği için böyle uzadı gidiyor...
0
megalomaniac
(21.12.20)
İsteyerek oldu, istifa ettim. 4 ay sürdü.

Benim her anım çok dolu genelde. O dönemde de yüksek lisansa ve bir kursa gidiyordum. Bunlara ağırlık verdim. Evde de kafam dağılsın diye dikiş nakış işlerine sarmıştım.

Tüm yazımı burda heba edemem diye bir anda ayrılmıştım baya gezip acısını çıkarmıştım çok güzeldi.
0
jazzabel
(21.12.20)
su anda suruyor bu donem. 2012'den beri calisiyordum max 1 hafta issiz kalmisimdir, o da kendi istegimle. simdi 2 aydir issizim. kendimi gelistirmeye dair pek bir sey yapamadim berbat bi ruh hali oldugu icin, genelde ilan kovalama, is gorusmeleri icin istenen ornek projelerle vs. geciyor zaman, depresyon tarzi. bu 2 ayda ancak portfolyomu hazir edebildim kendimi gelistirmeye dair, egitimler falan durdu bakamiyorum onlara.
0
hjarteblod
(21.12.20)
2008 Şubat-Temmuz. Askerliği ertelemek için AÖF'e girecektim. Sınava hazırlanmak için işten ayrılmıştım. Temmuz ayında Metallica konserine diye İstanbul'a gidip iş bulunca bir daha dönmedim.

Şimdi düşündüm de hayatımdaki bütün büyük kararlarda (iş, şehir, ülke değiştirme falan filan) hep askerliğin etkisi var :)
0
bruce mclaren
(21.12.20)
Temmuz 2020'de mezun oldum. Hala işe başlamadım. Kendi tercihim.

Evde oturup TUS çalışıyorum çoğunlukla zaten TUS çalışmak için zorunlu hizmet atamasında askeriye kontenjanına girdim, güvenlik soruşturması vs uzun sürüyor çalışmaya başlama sarkıyor diye. Başlamam gerekirse de müstafi kalıp yine de gitmem. Doktorluk yapmak istemiyorum hiç.
0
nundu
(21.12.20)
8 ay kadar calismadim. isimden istifa etmistim yeni bir yere de hemen girmemistim. inanilmaz film izledim, gunde 3 4 film izliyordum. film acisindan baya bir kulturum oldu o sirada = )
0
oscar
(21.12.20)
Yüksek lisanstan mezun olup işe girene kadar 6 ay. Arada laboratuvara girip deneylerime devam ettim bir süre. Bir süre de yurtdışına doktoraya başvururum diye sınavlara hazırlanmakla ve girmekle geçti. Bu arada iş ilanı kovalamaca, çağırırlarsa görüşmeye gitme falan. Bütün bu süreç içerisinde baya depresyondaydım. Doktora gittim ilaç almaya başladım yeniden. Sonra bir yerden işe alındım oraya başladım.
0
peki madem
(21.12.20)
(13)

6 kişinin online oynayabileceği bir oyun...

la traviata
Merhaba.Min. 20 yıllık 6 yazlık arkadaşıyız.Hepimiz farklı şehirlerdeyiz.Belli zamanlarda online görüntülü konuşma yapıyoruz.İstediğimiz şey şu ki,hepimizde bilgisayar/laptop var.Zamanında iskambilinden riskine kadar bir sürü oyun oynuyorduk çocukken yazlıkta.Haftada bir kez bir oyun başında toplana
Merhaba.
Min. 20 yıllık 6 yazlık arkadaşıyız.
Hepimiz farklı şehirlerdeyiz.
Belli zamanlarda online görüntülü konuşma yapıyoruz.

İstediğimiz şey şu ki,
hepimizde bilgisayar/laptop var.
Zamanında iskambilinden riskine kadar bir sürü oyun oynuyorduk çocukken yazlıkta.

Haftada bir kez bir oyun başında toplanalım, maksat sohbet tabii ki yine.

* Hangi platformda yapalım bunu? Bir oyun satın alıp onun networkunde mi?
* Online platformlar yeterli mi?
* Önereceğiniz bir oyun var mı?
* Atıyorum oyun 5 kişiliktir, 1i izlemek durumunda olacaktır, o da kabul.
* Sesli chati nereden halledeceğiz, oyun içinden mi, whatsapptan falan mı?

(Bilgi: 1 kişinin bilgisayarı mac, 5 kişinin windows. Bu düşünülerek cevaplanabilir ama gerekirse o 1 kişi de emektar pc'sini çıkarıp kurabilir)

Ps4'te sadece oyun oynayan birisi olarak bu tarz pc oyunlarına uzağım.

Teşekkürler.
0
la traviata
(15.12.20)
don't starve oynayın. aynı anda 6 kişi oynayabiliyordu galiba.
0
sir gawain
(15.12.20)
arkadaşlığınız sağlamsa among us :)
0
passion rules the game
(15.12.20)
steam'den counter strike veya half life alırsınız, cayır cayır oynarsınız. sesli chat'i de discord üzerinden halledersiniz. biz öyle yapıyoruz genelde.

maksat sadece sohbet ise haxball bile oynayabilirsiniz sesi yine discorddan halledip. sarıyor.
0
roket adam
(15.12.20)
among us.

hem arkadaşlığınızı da test etmiş olursunuz.
0
duyurukullanıcısı
(15.12.20)
Makineleriniz sağlamsa battlefield V alın oynayın. İnanılmaz keyifli oluyor takım ile oynamak.

Ekleme: İletişim için biz skype kullanıyoruz. Ama discord da çok yaygın oyun.
0
battal gemalmaz
(15.12.20)
@roket adam +1

Biz de 30 yaş civarı adamlar olarak covid sürecinde bir süre counter oynadık. Telefonlardan discord grubu kuruyorduk. Oldukça zevkli oluyordu.
0
the coon
(15.12.20)
discord kullanmaya karar verdik, bu cepte tamamdır.

oyunun pahalı olmaması gerekiyor. oyuna çok konsantre olmamız gerekmiyor.
herkes her şeyi kaldırabilecek yaşta ve bilinçte. eğlenceli tipler.

pintipanda'da şimdi uno ve risk gördüm. onlar da olabilir.
among us da bir alternatif oldu.

fps tarzi oyun çok istemiyoruz.

başka öneri?
0
🌸la traviata
(15.12.20)
Masaüstü oyun seviyorsanız steam'de tabletop simulator var, içinde çeşit çeşit masaüstü oyun var, catan falan oynarsınız.
0
kobuzchu kiz
(15.12.20)
Minecraft önerebilirim. Fazla basit geliyorsa modlu minecraftı daha da öneririm. Mesela Tekkit isimli modda petrol, güneş enerjisi, çeşit çeşit makineler falan var. Roket yapıp aya falan gidebiliyorsun. Zevkli bir oyun, özellikle çok kişi ile oynanırsa daha da zevkli oluyor.
0
uyecik
(15.12.20)
Killing Floor. Her türlü bilgisayarda çalışır. Ucuz. Oyuncu sayısı ayarlanabilir (maksimum 6 idi sanırım) Hamachi ile kendi aranızda oyun kurup oynamak çok kolay. Farklı karakterler seçip yardımlaşmak mümkün (biri medic olup diğerlerine yardımcı olabilir mesela)
0
bruce mclaren
(15.12.20)
gameranger üzeriden age of empires oynanabilir. ya da steam'de risk var bedava, o da bayağı eğlenceli.
0
bohr atom modeli
(15.12.20)
risk'in online versiyonu bir nevi, at war: atwar-game.com

yıllar önce 5-6 arkadaş deli gibi oynardık bunu bir ara. inanılmaz keyifliydi. kavga dövüş eksik olmazdı herkes birbirini sürekli arkadan vurduğu için. nefis oyundur, çok fazla detayı olmadığı için baş da ağrıtmaz.
0
der meister
(15.12.20)
rocket league
standart 3vs3
oyun içi konuşma/yazışma seçenekleri var.
epic games store üzerinde ücretsiz ancak mac desteği bitmiş.
0
late viper
(15.12.20)
(2)

Kitap Sorusu

üç gün gündüz
Edgar Allan Poe'nun Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü ve Jules Verne'in Buzlar Sfenksi isimli kitapları çok sevdiğim bir türün örnekleri ama böyle kitaplar bulmak biraz zor sanırım, misal The Terror isimli diziyi seyrettiyseniz eğer o da bu türün içindedir diyebiliriz, buna benzer bildiğiniz k
Edgar Allan Poe'nun Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü ve Jules Verne'in Buzlar Sfenksi isimli kitapları çok sevdiğim bir türün örnekleri ama böyle kitaplar bulmak biraz zor sanırım, misal The Terror isimli diziyi seyrettiyseniz eğer o da bu türün içindedir diyebiliriz, buna benzer bildiğiniz kitaplar var mı acaba? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(13.12.20)
Bahsettiğin iki romana benzer türde başka eserlere çok denk gelmedim ben; Arthur Gordon Pym'in Öyküsü zaten yazarı itibari ile "karanlık" bir roman, Jules Verne'in eseri de diğerinin devamı niteliğinde yazarları ayrı olsa da. Bu ikisine çok benzemese de Joseph Conrad-Karanlığın Yüreği olabilir; Amat olabilir; insanın aklına ilk Moby-Dick geliyor en ünlüsü bu tabii ama aradığın türde bir gerilim-korku türü yok hiçbirinde. Belki tür olarak H. P. Lovecraft'ın kitapları arasında vardır ama ben de onun dilini oldum olası sevmediğim için çok fazla kitabını okumadım.
0
angelus
(13.12.20)
Aklıma Deliliğin Dağlarında ve Moby Dick geldi.
0
bruce mclaren
(13.12.20)
(6)

bron/broen kadar tatlı bir dizi/film var mı?

der meister
erasmus vesilesiyle letonya'dayım.covid dolayısıyla her yer/her şey kapalı. üç kişi yan yana sokakta bile bulunamıyor. güneş 15:30'da batıyor. arkadaşımla bile sapık gibi onun arabasında falan buluşabiliyorum, burada zaten pek birileriyle tanışamadım. delirmemek ve kendimi buralara ait hissedebilmek
erasmus vesilesiyle letonya'dayım.

covid dolayısıyla her yer/her şey kapalı. üç kişi yan yana sokakta bile bulunamıyor. güneş 15:30'da batıyor. arkadaşımla bile sapık gibi onun arabasında falan buluşabiliyorum, burada zaten pek birileriyle tanışamadım.

delirmemek ve kendimi buralara ait hissedebilmek için bron'u izlemeye başladım "iskandinavya wohooo" diyerek. inanılmaz sevdim. bitecek diye korkarak izliyorum. her ne kadar covid sebebiyle ülkeden dışarı adım atamasam da listeme ekledim, bir gün kesinlikle öresund'dan geçeyim diye.

çocukken zaten metal müzik dolayısıyla iskandinav manyağı olarak büyümüştüm. kısmet değilmiş diyelim, letonya'ya kadar gelmişken finlandiya'yı bile göremeden döneceğiz.

bron'u geçeceğini zannetmiyorum ama o tada yakın bi' şeyler alabileceğim iskandinav dizisi/filmi önerebilir misiniz?
0
der meister
(12.12.20)
Forbrydelsen
0
mor oje
(12.12.20)
Forbrydelsen (+1)

Ófærð (Trapped) - Bu da İzlanda polisiye dizisi
0
peki madem
(12.12.20)
Riget var bide deli işi
0
freebird5406_2
(12.12.20)
Forbrydelsen +1 bron hastası birisi olarak bu diziyi de sevdim.
0
golgi aygıtı
(12.12.20)
Forbrydelsen
Deadwind
Midnight sun
0
curukturpkokusu
(12.12.20)
Sırf Saga Noren'in 911'i ve insansız sokakları için bile izlenir.

Bulabilirseniz Dag'ı tavsiye ederim.

Bir de, yaklaşık iki yıllık yaşam tecrübeme göre bence asıl baş etmesi zor olan güneşin 15:30'da batması değil yazın 22:30'da batmaması :)
0
bruce mclaren
(12.12.20)
(31)

Gitmeli miyim?

mezzosprite
Eşim benden 1500 km uzakta yaşıyor ve covid olmuş olabilir (temaslıyla temaslıydı). Baya hasta hissediyor kendini. Dün gece nefessiz kalmış ve öleceğini düşünmüş. Ateşi olmadığı İçin hastaneye gitmedi. Yalnız yaşıyor, ailesi de (benim kadar olmasa da) uzakta. Arkadaşları termometre ve ilaç götürdü a
Eşim benden 1500 km uzakta yaşıyor ve covid olmuş olabilir (temaslıyla temaslıydı). Baya hasta hissediyor kendini. Dün gece nefessiz kalmış ve öleceğini düşünmüş. Ateşi olmadığı İçin hastaneye gitmedi. Yalnız yaşıyor, ailesi de (benim kadar olmasa da) uzakta. Arkadaşları termometre ve ilaç götürdü ama yemeğini falan kendisi yapmak zorunda. Onunla ilgilenmek için yanına gitmeli miyim?

Risk grubunda değilim. Oraya gitmek işlerimi aksatır ama mahvetmez. Gitmeyerek kendimi berbat hissediyorum ve o da gitmeyişime çok bozuldu. Ama korkuyorum.
0
mezzosprite
(08.12.20)
risk grubunda değilseniz ve eşinizin izole olabileceği ayrı bir oda varsa; işinizi oradan da yapabiliyorsanız bence gidin. olay kötü günde de yanında olmak değil mi :/ (evli değilim). bilemedim, uzaktan konuşuyoruz burada. bence cevabı en iyi siz bilirsiniz.
0
nickie
(08.12.20)
nickie +1 ama şartlar önemli sizi ve sağlık durumunuzu bilemiyoruz
0
top_secret
(08.12.20)
Nein. Ne kadar ayrı oda da olsa, size de geçme ihtimali çok yüksek. Siz hasta olursanız da eminim kendisi daha çok üzülür, onun yüzünden olduğu için Bol bol teelfonla konuşun. Gece nefessiz kaldigınsa gorüntülü bir şekilde uzaktan yanında olun, arasin sizi. Telkin edin. Ama gitmeyin.
0
velvetmorning
(08.12.20)
Bunu soruyor olman bile garip bence. ben bulaşacak olsa bile giderdim.
0
catch the arrow
(08.12.20)
Hayır tabi ki. Sana da bulaşırsa ve sen ölürsen mesela o zaman eşini o vicdan azabından kim kurtaracak? Sen teklif etsen bile onun gelme sakın demesi lazım.

Şu bulaş işini allah rızası için ciddiye alınız. Evet sevdiklerimizden uzak kalmak, zor zamanlarında yanlarında olamamak kötü ama bu da olağanüstü bir durum. Herkesin kendi sağlığı söz konusu, herkesin görevi öncelikle kendisini korumak ve etrafı için risk yaratmamak. Her türlü giderim, ağzından bile öperim falan diyenleri anlayamıyorum.
0
buff
(08.12.20)
Çevremde 14-84 yaş aralığında 20’den fazla enfekte oldu. Kimsenin öldüğünü görmedim. Evet korkutucu olabilir ama abartmaya gerek yok. Her türlü giderim. Bana gelmeyen eşime de artık başka gözle bakardım. Hastalıkta sağlıktaydı hani?
0
catch the arrow
(08.12.20)
Durman hata.
Sen hasta olsan eşin 1500 km öteden çıkıp gelse sana moral vermez mi? Eğer hasta olmuşsa da bunu moralle yenebilirsiniz. ayrıca en başta "iyi günde kötü günde" diye söz vermediniz mi?
Sabah ilk iş yola çıkıyorsun.
0
etna
(08.12.20)
Ben giderdim. Gitmezsem içim hiç rahat etmez oldukça da huzursuz olurdum. Evet riskli evet bulaşıcı evet kimi insan rahat atlatabiliyor ancak güçten düşen ihtiyacini gideremeyecek kadar kötü olan da var. Eşiniz de nefessiz kaldığını söylemiş üstelik.
0
Amaranta ursula
(08.12.20)
Normal şartlarda sen gitmek istiyor olmalıydın o ise gelmenin riskli olacağını söyleyerek buna karşı çıkıyor olmalıydı. Burada durum tam tersi olmuş. Eşin bozulmuş, sen doğal olarak korkuyorsun. Bence topu eşine at, korktuğunu da söyle gerisini biraz da o düşünsün.
0
istege bagli sigortasiz
(08.12.20)
sormanız bile tuhaf, gitmelisiniz tabii ki.
aynı evin içinde disiplinli şekilde izole olan çok var tanıdığım ve bildiğim, evdekilere bulaştıran hiç olmadı şimdiye kadar.

ama aşırı dikkatli olmanız lazım.
evi sürekli havalandıracaksınız ve o bir odada izole şekilde yaşayacak, neredeyse birbirinizi görmeyeceksiniz.
kapısına tepsiyle yemeğini falan bırakacaksınız.
kullandığı tabağı, çanağı da o kapıya bırakacak, siz eldiven ve maskeyle alacaksınız.
kontaminasyona dikkat edip eldivenle her yere dokunmayacaksınız.

evde iki tuvalet varsa tuvaletleri ayıracaksınız, yoksa da peş peşe tuvaleti kullanmayacak, havalandıracak ve sürekli dezenfekte edeceksiniz.

çok bozulmakta haklı.
0
blatta hiberna
(08.12.20)
Mantıksız duygusallık mı yapıyorum bilmiyorum ama aynı durumda bulaşacağını da bilsem (risk grubunda değilsem elbette) giderdim. Eşim aynısını yapmazsa da bozulurdum. Hele kişisel korkudan dolayıysa... Şöyle düşünün, sizin size bulaşacak diye bu kadar korktuğunuz şeyi eşiniz yalnız geçiriyor? Bu nasıl hastalıkta sağlıkta?

edit: aynı şeyi catch the arrow yazmış, biraz göz ucuyla okumuştum cevapları sadece, ayıp olmasın diye şöyle iliştireyim bunu.
0
love my way
(08.12.20)
istege bagli sigortasiz +1
0
all girls dream
(08.12.20)
Hastalikta ve saglikta,

Isterse super bulastirici olsun girer yanina yatarim.dunyanin obur ucunda olsa kalkar giderim.

Kendi acimdan dusunursem hastalansam bile soylemem,geliyorum dese direk gelme derim.bu konularda sifir kapris birisiyim hatta yanimda birileri oldunda simaracagimi bildigim icin kimseyi istemem.
0
duptıs
(09.12.20)
Giderim ama aynı evde kalmam korkuyorsam. (Ben korkmazdım çünkü ben aynı evde annemle babama bulaştırmamayı başardım mesela kendi odamda kalarak ama korkulmasını da anlıyorum.) Otelde, akrabada, tanıdıkta birinde kalırım bir hafta. Her gün sabah akşam yemeğini, vitaminini, ilacını götürürüm. Çiçek böcek alırım, dergi götürürüm. Böyle hoşluklar güzel olur bence.
0
inawen
(09.12.20)
hanımcılık önemlidir.gitmezsen yıllarca konuşur.
0
mikahakkinen
(09.12.20)
aynı evde farklı odalarda izole olup bulaştırmayan örnekler çok.

ben giderdim. Öleceğini düşünmüş diyorsunuz bir de.

en kötü inawen +1 farklı bir yerde kalırsınız.
0
fezagezgini
(09.12.20)
gönlünü kırmadan önce gitmen lazımdı şimdi kırılan vazoyu tamire gidersin ancak

burada kriter iş olmalı, ayarlayabiliyorsan hafta sonuna doğru daha az aksar herhalde
gidemiyorsan da bahanen iş olsun
seviyorsan git, o da seni daha çok sevsin
0
bir soru sorcam
(09.12.20)
Size "git" ya da "gitme" diyemem ama ben olsam kesinlikle giderdim. Aksini düşünemiyorum bile.
0
himmet dayi
(09.12.20)
ilk otobüse ya da uçağa atlayıp giderdim ona bakmak ilgilenmek için.
ben hasta olsam o gelmese de bozulurdum. insanlar birbirinden izole olarak birbirine bakıyor, yemeği vs için.

arkadaşım hasta olmuştu, kız izole oldu, anasına babasına kardeşine bulaşmadı.

o an yanınızda olmanız uzaktan bile olsa yeter.
0
Hallegadola
(09.12.20)
Arkadaşımın 18 yaşındaki kuzeni risk grubunda değildi. Kısa sürede durumu ağırlaştı ve kaybettiler. Cenazesinde de bütün mahalleye yaymışlar.

Arabeksleşmenin anlamı yok. Ben gitmem. Gitmediğim için surat yapanın da derdinin ilgi çekmek olduğunu düşünürüm. Boş yatak bulma ihtimalimin şansa bağlı olduğu bir durumda bile bile gitmek intihardan farksız olur.
0
bruce mclaren
(09.12.20)
himmet dayi+1
0
turkuaz
(09.12.20)
Ben olsam kesin giderdim, bazı durumlarda sadece duygusal olarak düşünürüm.
0
valarmurgulis
(09.12.20)
bahsettiğiniz şartlar altında ben olsam kesinlikle giderdim. sormazdım bile. burdan gitme size de bulaşır diyen insanlar bence fazla bencil düşünüyorlar. sonuç olarak o sizin eşiniz ve "hastalıkta sağlıkta" beraber olacağınızın sözünü verdiniz. ayrıca böyle bir durumda siz olsanız onun gelmesi sizi daha iyi hissettirmez miydi?

mümkünse beklemeyin gidin. risk grubunda değilseniz en fazla 1 hafta hasta yatarsınız
0
oekuklu
(09.12.20)
şu saatte kadar gitmemen boşanma sebebi ben olsam boşardım
0
ben
(09.12.20)
hani kuzenin, dayın, arkadaşın, sevgilin falan olsa neyse de, eşim diyorsun. insan bunu sormamalı bile bence.

yani gerekli önlemler alınır elbette de öleceksek de beraber ölelim denmez mi böyle durumda? ben de evliyim şimdi eşim hasta olsa evi terk edip otelde mi kalayım?

ben hasta olsam aileme de bulaşmasın diye kendimi ayırırım, bu başka konu ama yardıma ihtiyacı olan ve tek başına da yapamayacağını açık açık söyleyen eşine de böyle davranmaz ki insan. tuhaf yani.
0
emfuzi
(09.12.20)
yani ölümcül bir şey olsa neyse de böyle bir durumda eşim ben korkuyorum gelmem dese duruma göre boşanırdım bile.
0
KaraSakall
(09.12.20)
bilimsel olmasa da, ben duramazdım.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(09.12.20)
hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde diye edilen yemin işte bu yüzden hocam. bize sorman bile garip. git gitme senin bileceğin iş tabii. ama ben olsam muhtemelen böyle bir zamanda yanımda olmayan biriyle devam edemezdim.
0
lcha
(09.12.20)
ben bunu sormanıza bile şaşırdım açıkçası. hayat arkadaşı olmak böyle bir şey değil mi zaten? risk grubunda da değilmişsiniz üstelik.
0
aritmetik iyi kuslar pekiyi
(09.12.20)
covidim ateş yok öksürük yok boğazda yanma yok vs vs şeklinde sırt ağrısı ile doktora gittim tomogrofiler vsler salı günü bir yatağa düştüm(02.12.2020) hala yataktan çıkamıyorum(9.12.2020) eşim olmasa çoktan açlıktan ilaçsızlıktan falan ölmüştüm kesinlikle gitmelisin
öyle ayakta atlattım ben kesin yeaaaa diyen salaklara da inanma.
0
basond
(09.12.20)
Böyle soru mu olur yahu? Covid bu alt tarafı, grip. Birisi de siz ölürseniz falan yazmış.
0
ikikerekac
(10.12.20)
(9)

Antalya'dan Sonra

infernalcadre
1-İzmir mi?2-Bursa mı?Bilenler için ek sorular;3-İzmir ise en uygun* semt/mahalle neresidir?4-Bursa ise en uygun* semt/mahalle neresidir?*Uygun= Yaşanılabilecek, kira/ev fiyatları nispeten uygun, evleri sağlam, çevresi güvenli vs. gibi Kira; max 2500
1-İzmir mi?
2-Bursa mı?

Bilenler için ek sorular;
3-İzmir ise en uygun* semt/mahalle neresidir?
4-Bursa ise en uygun* semt/mahalle neresidir?

*Uygun= Yaşanılabilecek, kira/ev fiyatları nispeten uygun, evleri sağlam, çevresi güvenli vs. gibi Kira; max 2500
0
infernalcadre
(08.12.20)
Uygun çok göreceli birisi için 4000 kira uygunken diğerinin tüm parası olabiliyor, biraz daha açarsan İzmir için cevap verebilirim.
0
IcedFlames
(08.12.20)
12 yıldır gitmedim ama çocukluğum Bursa'da geçti. Yaşadığım dönemde Marmara'nın Erzurum'u olarak bilinirdi, geçen zamanda çok değiştiğini sanmıyorum. Aynı şey toplu taşımanın pahalılığı ve trafiği için de söylenebilir. Son yıllarda revaçta olan ilçesi Nilüfer. Burası son 30 yılda yerleşime açıldı. Yapılan evler yeni ve 'sağlam' olsa bile zemin konusunda emin değilim. Her tarla üzerine bina dikilmeye uygun olmayabilir.

İzmir'de yaşamadım ama Bursa ise kıyaslayacaksak İzmir der geçerim :)
0
bruce mclaren
(08.12.20)
bursayı bilmem ama artık izmir trafik anlamında çok sıkıntılı bir yer. trafik yoğunluğunda istanbuldanda beter. izmirde iş yerine yakın olmak önemli. araban varsa çiğlide 1500 tlye 1+1 soyak vb sitelerden ev bulursun.
0
mikahakkinen
(08.12.20)
deniz kenarında yaşayan birinin deniz kenarında olmayan bir yerde yaşaması çok zor. antalya'dan sonra izmir olur bence.
0
co2s2
(08.12.20)
İşyeri belli ise oradan yola çıkarak İzmir tavsiyesi verebiliriz, daha net olur. Ben Balçova iyidir derim , iş kemalpaşa'dadır bu ne lan dersiniz gibi gibi.
0
synax
(08.12.20)
mevsim acisindan izmir
istanbula konserlere, tiyatrolara giderim dersen bursa
0
Ley
(08.12.20)
Bursa biraz muhafazakar. antalya'dan sonra zorlanabilirsiniz. İzmir derim ben.
0
komando kani var bende
(08.12.20)
co2s2 +1. antalya'dan sonra bursa afganistan gibi gelecektir size. bu yüzden izmir hocam
0
ala09
(08.12.20)
bana seçenekler bu ikisiyse antalya'yı özlersiniz gibi geldi. ama illa birini onereceksem izmir diyorum. antalya'dan sonra bursa tatmin etmez. insanları antalya'ya göre muhafazakar. izmir daha çirkini olmak kaydıyla antalya'ya benziyor. hem konum hem insan acısından zengin ve rahat.
0
hazen
(09.12.20)
(8)

Türkiye’de çalışmaya başlamak/ Yurtdışına yüksek lisansa gitmek

kırmızıayakkabılıgargamel
26 yaşındayım. Bu zamana kadar gönüllü, zorunlu stajlarım, part time işlerim dışında tam zamanlı iş deneyimim olmadı. İki üniversite bitirdim. Şu anda CV’mi biraz daha zenginleştirmek için eğitimler alıyorum ve iş başvurusu yapıyorum, fakat geri dönüş olmuyor. Ama olacağına inanıyorum bir şekilde. A
26 yaşındayım. Bu zamana kadar gönüllü, zorunlu stajlarım, part time işlerim dışında tam zamanlı iş deneyimim olmadı. İki üniversite bitirdim. Şu anda CV’mi biraz daha zenginleştirmek için eğitimler alıyorum ve iş başvurusu yapıyorum, fakat geri dönüş olmuyor. Ama olacağına inanıyorum bir şekilde.

Ailemin yanında yaşıyorum ve yaşam standartlarımın düşük olmasından yoruldum. Öğrenciyken belki o kadar zorlamıyor ama yaş ilerledikçe zorlamaya başladı. Bir an önce işe girme niyetindeydim. Fakat şimdi Avrupa’da bi yüksek lisans fırsatım da var. Ayrıca burs bulma ihtimalim çok çok yüksek. Biraz ülkeden bunaldım, sıkıldım, öğrenci gibi yaşadım, yeter modundayım. Acaba diyorum çalışıyor olsaydım daha mı az bunalırdım? Daha mı az gitmek isterdim yurtdışına?

Türkiye’de kalırsam alacağım maksimum maaş 5.500 TL bu arada kendi alanımda. İşte deneyim toplaya toplaya daha da yükselebilir, tecrübe çok önemli bu alanda. Ama yükseğimi yapıp geri dönersem bazı etiketlerim de olacağı için daha yüksek kademede maaş alabilirim.

Biraz ailemde: döndüğünde 29 yaşında olacaksın ve doğru dürüst çalışmamış olacaksın, yeter artık öğrenci olduğun düşünceleri var. Babam memur, en büyük hayali KPSS’yle atanmam. Dolayısıyla onu da anlamaya çalışıyorum daha geniş
çaplı düşünemiyor. Bir de yurtdışında bulunduğum sürece evlenemeyeceğim için, babam başına kalacağımdan korkuyor (: (kadınım) Onların onayının olmaması da beni olumsuz etkiliyor açıkçası.

Bir sene burda çalışıp sonra duruma göre mi yükseğe başvursam diye düşünüyorum. Ama ya iş bulamazsam aylarca, gitmediğimle kalmış olacağım.

Yani kısaca çalışmaya başladığımda daha mı az oluyor yaşama tahammül seviyesi? Hiç deneyimlemedim. Bi de çalışmaya başlayınca ne değişecek hayatımda? Daha iyi çeken internet, Zara’dan sezonda alınmış ürünler beni mutlu etmeye yeter mi? :( (biraz sığ düşünüyorum, daha geniş düşünmem için yardım eder misiniz?)
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(06.12.20)
1- %90 git derim ama daha iyi bir fikir almak için bölümünden ve master programından bahsetmen gerekiyor ki değer mi diye bir fikir verilebilsin
2- Çalışma konusu çok değişkenli bir problem, bu nedenle yine meslekten mesleğe işe başlama zamanının yarattığı risk bayağı bir değişiklik gösteriyor. Bununla birlikte "çalışmayı bilmek" pek çok iş için önemli bir gösterge ve işverenler kendi alanlarında olmasa da çalışma tecrübesine sahip insanları daha çok seçiyorlar.

Bonus not: Niye yurtdışında evlenemeyesin?
0
cursor
(06.12.20)
Kanadadan %100 burs almıştım 2005 yılında
aynı zamanda da çalıştığım yerde 8 ayda müdür olmuştum

Master da yapsam müdür olurum işte, hazır müdür olmuşken tekrar okul mokul uğraşamam dedim gitmedim.
kafama sıçayım.
15 senedir kanadada olabilirdim.

Orada yaş evlilik bok püsüre kimse takmaz
git ufkun açılır, dönmezsin, orada evlenir hayat kurarsın mis

5500 de para değil.
kaybedecek hiç birşey yok
3 katı maaşı bırakıp giden var (mesela ben)
0
summatinyourteeth
(06.12.20)
Keywords: YLSY. Bu sene kaçırdın gerçi. Kesinlikle git yurtdışına. En sikik yerde yl bile yapsan buraya döndüğünde “yurtdışında eğitim görmüş” oluyorsun ve bu iş başvurularını doğrudan etkiler.

Bunun yanı sıra babanı dinle, memurluğu yabana atma derim. Ne mezunusun, iş imkanları nedir bilmiyorum ama devlet memurluğu birçok açıdan cazip.
0
giovanne
(06.12.20)
ik cıyım.

29 yaşında hiç iş tecrübesi olmamış birini işe almam.

yüksek lisansı gözünüzde çok büyütüyorsunuz, özel sektörde bir geçerliliği yok. işe alınırken sizi 1 adım ileriye koyacağını sanmıyorum ( eğer mühendis vs.. değilseniz)

bir şekilde işe girmeye bakın, iş işte bulunur, çalışırken iş bulmak daha kolaydır bir yerden başlamak inanın en iyisi.

evet çalışmaya başlayınca böyle dertler azalıyor, iş hayatı, iş arkadaş çevresi, stres, yükselme azmi vs.. derken zaman geçiyor.

alalınız ne? neden en fazla 5500 tl alacağınızı düşünüyorsunuz? az para değil ama yine de sormak istedim.
0
benaslinda
(06.12.20)
Bölüm belirtmeden, yazılan her şey havada kalır bence. Yüksek lisans Türkiye için her zaman daha yüksek maaş demek değil. Yüksek lisans dersleri iş hayatına çok uzak olabiliyor. Ekonomik durumunuz iyiyse yurt dışında yüksek lisans mantıklı olabilir. Bu arada KPSS'yi araştırmadan eleştirmeyin bence. Özel sektör çalışanları cumartesi günü işe giderken memurlar cumartesi günü de tatil yapıyor.
0
dissendium
(06.12.20)
Türkiye'de sektörden bağımsız olarak iş hayatına ne kadar geç girilirse o kadar iyi olduğunu düşünüyorum. Çoğu ülke master bittikten sonra 1-2 yıllık çalışma vizesi/oturum izni veriyor. İlk iş tecrübemi böyle yaşamayı tercih ederdim.

Öte yandan ana baba dırdırı kadar insanın yaşam azmini emen şey az bulunur. Dırdırın şiddetine göre bir an önce finansal özgürlüğünüzü kazanmaya başlamak kötü bir seçenek değil.

Ama ana baba dırdırının vereceği zararla Türkiye'deki iş hayatının vereceği zararın karşılaştırmasını iyi yapmak lazım.
0
bruce mclaren
(06.12.20)
meslek yazılmadığı için fazla bilgi verememiş kimse ama ik'cıların laflarına takılma. avrupaya gidip ufkunu genişleteceğin yaşlardasın. en kötü iyi bir yabancı dilin olur. orada part-time iş bulup hem deneyim kazanırsın hem de tl karşısında giderek değeri artan euro biriktirebilirsin.
0
jepa
(06.12.20)
yüksek yapıp dönsen daha iyi bir maaş alamazsın. çok net.
eğer imkanın varsa, öyle bir ülkeyse vs git master'a ama dönmemek üzere git. son sene çalış part time. kalmaya bak. kalabilecek gibiysen mutlaka git.
eğer asla uzun vadeli yurt dışı düşünmüyorum diyorsan yükseği nerede olursa olsun unutup işe başla. aylarca iş bulamama durumunda daha az parayla bir işe başlayıp deneyim kazanacaksnız.

tahammül seviyesi çalışmaya başlamakla değil, hayat kurabilmekle artıyor. kendi bütçenizi ve hayatınızı yönetip ilerlerseniz belki daha iyi olur. belki bir kaç sene çalışıp hem para biriktirip hem de ne istediğinize daha iyi karar verip daha sonra gidersiniz mastera . yurt dışında yaş olayı anlamını yitiriyor , geç kalmış olmazsınız yani.
0
jimjim
(06.12.20)
(3)

iktidar ve muhalefet

katunca
bununla ilgili ingilizce bi metin yazıyorum ama iktidar ve muhalefet için ne diyebilirim? power ve opposition diye çeviriyo ama mantıklı gelmedi
bununla ilgili ingilizce bi metin yazıyorum ama iktidar ve muhalefet için ne diyebilirim? power ve opposition diye çeviriyo ama mantıklı gelmedi
0
katunca
(05.12.20)
Muhalefet için opposition kullanılıyor. Birçok kez gördüm.

Power and opposition ifadesi de kullanılmış.

www.researchgate.net
0
dissendium
(05.12.20)
ruling party ve opposition
0
robokot
(06.12.20)
Asgari demokrasilerde yürütme erkinin başındaki parti için ruling party daha uygun ama Türkye hakkında yazıyorsanız regime, hatta direkt Erdoğan regime der geçerim ben olsam.
0
bruce mclaren
(06.12.20)
(5)

Böyle iğrenç kod yazarak öğrenecek miyim bu işi merak ediyorum (JavaSript)

simbolmina
Bir süredir JavaScript öğreniyorum. Ara ara codewars.com a girip soruları çözüyorum ve genelde çözümlerim çok uzun oluyor. Çözümlere bakınca genelde bilmediğim kodlarla kısa yazıldığını görüyorum. Kendimi çok ezmiyim ama şu çözüm çok iğrenç değil mi sizce de?soru: alfabenin harflerinden karışık stri
Bir süredir JavaScript öğreniyorum. Ara ara codewars.com a girip soruları çözüyorum ve genelde çözümlerim çok uzun oluyor. Çözümlere bakınca genelde bilmediğim kodlarla kısa yazıldığını görüyorum. Kendimi çok ezmiyim ama şu çözüm çok iğrenç değil mi sizce de?

soru: alfabenin harflerinden karışık string veriliyor ve a-m arası olan ve olmayanlar sayılıyor.

örneğin: s = 'aaaxbbbbyyhwawiwjjjwwm';; sonucu "8/22" olacak bir string olacak.

function printerError(s) {
const t = [];
const f = [];
const arr = s.split('');
for (const x of arr) {
x === 'a' ||
x === 'b' ||
x === 'c' ||
x === 'd' ||
x === 'e' ||
x === 'f' ||
x === 'g' ||
x === 'h' ||
x === 'i' ||
x === 'j' ||
x === 'k' ||
x === 'l' ||
x === 'm'
? t.push('a')
: f.push('z');
}
return ${f.length} / ${Number(t.length) + Number(f.length)};
}

codewars'taki çözümlere baktım iki satır resmen:

function printerError(s) {
return s.match(/[^a-m]/g).length + "/" + s.length;
}
0
simbolmina
(01.12.20)
En kısa çözüm en iyi çözüm olacak diye bir şey yok, "en okunabilir" çözümün genelde en iyi çözüm olduğunu düşünüyorum. Çünkü gerçek hayatta/projelerde kodu bi kere yazıyorsun ama bin kere okunuyor, o yüzden kolay anlaşılabilir olmasına özen göstermek önemli.

Öte yandan sizin çözümünüz de kötü tabi. Programlamanın temel amacı bir şeyleri otomatize etmek. Yani bütün karakterleri tek tek if'le karşılaştırmak yerine "onu da nasıl otomatize edebiliriz" diye düşünmek iyi bir pratik.

Mesela şöyle bir çözüm bence ikisinden de daha iyi gibi (kodu denemedim):

let lesserCount = 0;
for (var i = 0; i < str.length; i++) {
if (str.charAt(i) <= 'm') lesserCount++;
}
return lesserCount + "/" + str.length

Niye daha iyi? Regex'ten daha anlaşılabilir bir iş yapıyor, teker teker karakterleri gezmiş, karakter bir değerden büyük mü küçük mü onu kontrol etmiş, durum için bir counter kullanmış ve sonucu dönüyor. Yani daha çok satır ama daha anlaşılabilir gibi gibi. Bir de tabi performans olayı var, bu örnek için demiyorum ama genel olarak regex biraz riskli bir olay.

Edit: başlıktaki soruyu kaçırmışım. Hepimiz böyle başladık, pratik yaptıkça daha iyi olur.
0
plutongezegendegilmi
(01.12.20)
şöyle ki eğer regex henüz öğrenmediysen bunun javascript ile ilgisi yok pek. çünkü sen regex'in neler yapabildiğini bilmediğin için onu kullanmak aklına gelmiyor doğal olarak.

bence moral bozmana gerek yok, çalışmaya devam. :)
0
aziz dostum jack
(02.12.20)
Haha bu software islerinden anlamam ama aklima eski oda arkadasim geldi. Bilgisayar muhendisi bir polonyaliydi, Kanada'nin en iyi okullarindan birinden mezundu eleman, oldukca kafaliydi. Mezun oldu 2 sene kadar is aradi. Herif sozlu mulakati geciyordu ama sinavda olmuyordu bir turlu. Bir problem veriyorlarmis, kisitli sure, calisan en kisa kodu yazman gekiyor. Her sinava 50 kisi civarinda giriyor ve bir kisiyi aliyorlar demisti hep bende kisa yazan birileri cikiyor demisti. 2 sene debelendi olmadi tekrar okula dondu spor akademisine girdi. Software ve spor karisimi birseyler yapma hayali vardi, ne oldu lan acaba herife..bi bakayimm :)
0
cooperr
(02.12.20)
Kullandığınız dilin özelliklerini öğrendikçe ve daha fazla problem çözdükçe düzelecek. Bundan hallice kod yazıp bu işten para kazanan bir sürü insan var :)
0
bruce mclaren
(02.12.20)
JavaScript bilmem ama aklıma şu geldi. Her karakteri ASCII kodu alınır ve belli değerler arasında mi bakılır.
0
kisa
(02.12.20)
(6)

robot süpürge

Olric
Robot süpürge kullananlar, birkaç sorum var. Hangi marka, model kullanıyorsunuz, tavsiye eder misiniz? Çok farklı fiyatlarda çok fazla model var nasıl tercih etmeliyiz bilemedik. Gerçekten övüldüğü kadar var mı? Silme özelliği işe yarıyor mu? Elektrik faturanızda değişiklik var mı? Evi biraz tanıtma
Robot süpürge kullananlar, birkaç sorum var. Hangi marka, model kullanıyorsunuz, tavsiye eder misiniz? Çok farklı fiyatlarda çok fazla model var nasıl tercih etmeliyiz bilemedik. Gerçekten övüldüğü kadar var mı? Silme özelliği işe yarıyor mu? Elektrik faturanızda değişiklik var mı? Evi biraz tanıtmakta fayda var sanırım. 3+1 evimiz, çok aşırı eşyamız yok gezebileceği alan var. Daha çok saçları toplasın yerlere dökülen küçük şeyleri süpürsün, bizi süpürge yapmaktan kurtarsın en azından detaylı temizlik için aralığımızı uzatsın istiyoruz. Bütçemiz max 2500.
0
Olric
(26.11.20)
ben linkteki ürünü kullanıyorum. benim mayıs ayında aldığım fiyattan 300 lira daha düşük şu an. app yok, paspas olayı yok. ama gerçekten mucize gibi alet.

www.hepsiburada.com
0
xiii
(26.11.20)
roborock s5 max kullanıyorum 6 aydır, inanılmaz memnunum öyle böyle değil.

az eşyalı evler için bir nimet. venim koltuklarım yatak vs.. de yüksek evde artık hiç toz olmuyor, çok fazla halım da yok, silme özelliğinden de inanılmaz memnunum içine çamaşır suyu, yüzey temizleyici vs.. de koyuyorum.

elektrik faturasında bir değişiklik yok, varsa da belki 5 tl fln dır biz farketmemişizdir.

asıl süpürgem philips marathonun son serilerinden biriydi, baktım 6 aydır hiç kullanmadık, onu kardeşime verdim.

evden çıkan toza inanamazsınız. ve kazandığınız zamana.

benimki sizin bütçenizin üzerinde ama başka makine tecrübe etmediğim için yazmak istedim.
0
benaslinda
(26.11.20)
2 yıla yakındır xiaomi roborock s5 modelini kullanıyoruz. xiaomi bu modelden sonra bir çok model çıkardı ama tüm incelemelerde de söylendiği gibi hala bu modelin üstüne çıkan bir model olmadı.

normal elektrik süpürgemin nerede olduğunu hatırlamıyorum. gerçekten bu alet çalıştığı gün evde temizlik yapılmış hissiyatı oluyor. zaten 2-3 günde bir çalıştırdığınız zaman ev öyle deli gibi kirlenmiyor. sürekli temiz bir evde yaşamış oluyorsunuz. mop özelliği gayet yeterli. tabi yere atıyorum reçel damladı ve kurudu onu çıkarmaz. ama en ufak bir toz, tüy vs bırakmaz hiç.
kısacası çok ama çok memnunum.
annem, kayınvalidem, kuzenim, kardeşim ve sayamayacağım kadar çok arkadaşıma tavsiye edip aldırdım. memnun kalmayan yok.

bütçenize uygun olarak şu var: www.gittigidiyor.com
pili roborock s5'e göre biraz küçük ve haritalaması s5 kadar iyi değil. mesela oda seçimi yapamıyorsunuz ama yine de iş görür. çok fonksiyonlu olmasın ama silsin süpürsün diyorsanız bunu alabilirsiniz.

yok almışken iyisi olsun derseniz www.trendyol.com bundan şaşmayın. bizim s5'in geliştirilmiş hali. mükemmel bi alet resmen. su tankından mopuna ne kadar su damlatacağınıza kadar ayarlayabiliyorsunuz.

ha ilk verdiğim link kötü mü, kesinlikle değil. annemde var. 145 mt2 evini pili bitmeden temizliyor. mop özelliği zaten sabit. sadece haritalama özelliği çok iyi değil o kadar.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(26.11.20)
xiaomi mijia vacuum mop pro kullanıyorum. silme özelliği olmasa da olur. baya pas pas yapıyo gibi değil çünkü. şöyle nemli bi bezle yerlerin tozunu alıyor gibi. ama haritalama özelliği şart. iki hafta oldu alalı normal süpürgeyi elime hiç almadım ve ev cillop gibi. hergün evi süpüren biri olarak günde en az yarım saat kardayım.
eşyalar yüksekse daha verimli kullanırsın. bide evi genel olarak toplu bırakmak gerekiyor ki bu da güzel bişey.
0
entropik
(26.11.20)
Kesinlikle işe yarıyor, rastgele almıştım 2800 liraya , o kadar çok çeşit var ki en sonunda sikerler dedim Xiaomi robot vacuum u aldım.

Evde yokken çalıştırıyorum , geldiğimde mis gibi oluyor
0
kleider
(26.11.20)
Bende de Roborock S5 var. Tek kişinin yaşadığı ufacık evden bu kadar toz çıkıyor olması çok acayip. Kedi gibi her türlü eşikten geçebiliyor. Uygulamadan bakım zamanının gelip gelmediğini takip edebiliyorsunuz.

Mopping özelliği pek bir işe yaramıyor. Sadece buna odaklanan bir model olsa onu da alırım. Şimdilik bunun için klasik Vileda kullanmaya devam ediyorum ama önerilere açığım.

Normal süpürgem şu: www.electrolux.fi Sadece el süpürgesi modunda masa, kitaplık, cam kenarı gibi yerlerin tozunu almak için kullanıyorum.
0
bruce mclaren
(26.11.20)
(18)

Ömür geçip gidiyor bir bok yapamadım ve saygı görmek istiyorum hissi

işimdeyim gücümdeyim
İçimi dökmeye geldim. Uzun olacak kusura bakmayın.Yaş 32.Maddi anlamda zor bir çocukluk geçirdim. Bu zorluk beni sevmediğim bir mesleği yapmaya (bir tür memur) yönlendirdi. 22 yaşımdayken babam öldü. Aynı yıl çalışmaya başladım. Bir süre babamdan kalan borçları ödedim. Mesleğimin 3. yılındayken evle
İçimi dökmeye geldim. Uzun olacak kusura bakmayın.

Yaş 32.

Maddi anlamda zor bir çocukluk geçirdim. Bu zorluk beni sevmediğim bir mesleği yapmaya (bir tür memur) yönlendirdi. 22 yaşımdayken babam öldü. Aynı yıl çalışmaya başladım. Bir süre babamdan kalan borçları ödedim. Mesleğimin 3. yılındayken evlendim. Beşinci yılda çocuğum oldu. Aynı yıl ilk arabamı aldım. Yedinci yıl evimi aldım ve kredisini ödemeye devam ediyorum. 10. yılda iki seneliğine yurt dışında (bir arap ülkesi) bir göreve geldim ve şu an Türkiye'dekine göre çok daha güzel bir maaş alıyorum. Yani maddi/ailevi açıdan hiçbir sorunum yok, çok şükür.

Çocukluğumdan beri bilgisayar mühendisi olmak istemiştim. Bahsettiğim sebeplerden dolayı olmadı. 11 yaşımdan beri bilgisayar ve internet dünyası ile iç içeyim. Web siteleri oluşturuyorum, kod yazıyorum, bu işten çok olmasa da para da kazanıyorum.

Bu bahsettiğim işleri yaparken kendimi çok iyi hissediyorum, kendilerine iş yaptığım kişilerle görüşmeler yaparken kendimi değerli hissediyorum. Saygı görüyorum. Fakat asıl işimde bu değeri ve saygıyı göremiyorum. Demek istediğim bana saygısız davradıkları değil. Saygıyı hak edecek değerde bir iş üreten pozisyonda değilim. İş arkadaşlarımın %90'ı boş adam.

Olmam gereken yerde kesinlikle değilim hissini iliklerime kadar yaşıyorum. Mesela bir adam görüyorum, mobil uygulama yazmış, aylık gelirim xx.xxx lira diyor. Diyorum ki bu adam bilgisayarla/programlamayla en fazla birkaç yıl önce tanışmıştır, adam benim hayalimi yaşıyor. Ben ise memur kafasıyla, çocukluktan beri içinde olduğum sektörde silik bir tüketiciden başka bir şey değilim.

Dediğim gibi, yaş 32. Ne kadar ömrümüz var bilemeyiz fakat "adam yerine konulmak", "saygı görecek işler başarmak" ve maddi açıdan kimseye eyvallah etmeyecek noktaya gelebilmek konusunda çıtayı bir türlü yükseltemedim.

Konuşmayı dün öğrenmiş, ondan anlamam, bundan anlamam diyen kekoya amirim çekiyorum. Ayıya dayı demekten anam ağladı arkadaşlar.

Ömür de kısa. Böyle geçer mi?
Vallahi bir bilgisayarcı dükkanı açıp format atsam işe suratımda kocaman bir gülümsemeyle gidip gelicem gibi geliyor. Bir yazılım firmasında çalışsam teknik açıdan çok iyi pozisyona gelebileceğimden eminim ama orada da artistlik yapacak bir sürü insanla karşılaşıp gelen gideni aratır moduna girmekten korkuyorum.

Evet, param var, helalinden kazanıyorum, kimseye muhtaç değilim ama saygı görebilmek... Bu yaşıma kadar hiç hissetmediğim duygular bunlar. Yolda görsem selam vermeyeceğim adama gerçekten de selam vermemek istiyorum.

Sizde de var mı böyle bir durum?

edit: tolkien hayranı ve ona katılanların cevaplarına karşı bir açıklama yapma gereği hisettim. arkadaşlar benim saygı görme isteğimden kasıt diğer insanların bana saygı göstermesini istemem değil aslında. ortaya koyduğum iş itibariyle, kişiliğimden bağımsız olarak, yaptığım işe saygı gösterilmesini istiyorum. senin bu yaptığın işi herkes yapabilir gibi değil de x bu işten çok iyi anlar şeklinde tanımlanmak istiyorum. son olarak şunu söyleyebilirim ki bugüne kadar 50 farklı meslektaşımdan duyduğum cümle şu "senin yerinde olsam, x,y,z işlerinden anlasam bu işi yapmazdım" yani ortada net bir şekilde oraya ait olmama durumu var. ego ile ilgisi yok. bir arkadaş "bilgisayar dükkanında format atma" cümlemden ne demek istediğimi gayet iyi anlamış ama siz de haklısınız ben kendimi tam olarak ifade edemedim.
0
işimdeyim gücümdeyim
(25.11.20)
yaşım 32, bilgisayar mühendisiyim, şu ana kadar milletin çalışmaya can attığı şirketlerde çalıştım, ara ara bi bok yapmadım hissi bana da geliyor.
0
oz suser
(25.11.20)
Şu an kısaca yazıyorum ama işin özü kendine saygı. Büyük şeyler başarmışsin, gurur duymalisin
0
kisa
(25.11.20)
David Graeber dayının Bullshit Jobs diye bir kitabı var. Sanırım benzer bir iş yaptığınız için değersiz hissediyorsunuz. Unabomber manifestosunda da bu maddi açıdan doyurucu ama hiçbir tatmin hissi vermeyen işlerin toplumu nasıl kemirdiğinden bahsediyordu.

Yazılımcı olsanız da dönem dönem benzer şeyler hissedeceksiniz. Teknik açıdan çok iyi bir pozisyona geldiğinizde günün yarısını toplantılarla, diğer yarısını diğer yazılımcıların yazdığı kodu review ederek, "şunu nasıl yaparım" sorularına cevap vererek, gönderilen CV'lere bakarak geçireceksiniz.

Ev ve araba sahibi olmak artık beyaz yaka için lüks olmaya başladı (özellikle bekar veya aileden varlıklı değilse) Ben olsam kendimi şanslı azınlıktan sayar, hayattan keyif almaya bakardım.
0
bruce mclaren
(25.11.20)
Ben de mobile developer olarak çalışıyorum ve doktora yapıyorum. Ama bi bok olamadim hissi yüzünden psikolojik destek aldım uzun bir süre. Hala bi bok olmuş degilim ama bununla yaşamayı öğrendim.
0
kaptan maydanoz
(25.11.20)
Başkalarından saygı görmek istiyorsunuz hissi, içerde bi yerlerde kendinize saygı göstermeniz gerekli hissinden geliyor olabilir mi?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(25.11.20)
j r r tolkien hayranı +1
Saygı görmek istiyorsanız saygı duyacaksınız. Benim hayat görüşüm budur. Siz de biraz geçmişten gelen üzücü günlerden sonra gelen rahatlama sendromu var gibi. O yüzden de diğer insanlara biraz daha üstten bakmaya başlamışsınız.
0
bigcaptain
(25.11.20)
bu hisler benide yokluyor ara ara.

yazilimcilikta okul ve iyi egitim muhakkak onemli. ama kendini gelistirmis cok adam var ve kimse bu adamlarin okulunu sorgulamiyor. benim onceki sirketteki liderim gida muhendisiydi mesela ve muthis adamdi. simdi almanyaya gitti.

xxx kazaniyorum diyen adam cok. kazanan da cok. ama sizin ihtihac duydugunuz para degil sanirim. paranin onemsiz oldugunu iddia etmiyorum tabii.

bence ihtiyac duygudunuz saygiyi insanlarin sorunlarini cozerek kazanabilirsiniz. kendi isinizden bahsetmiyorum.

eger yazilim gelistirerek birilerinin sorunlarini cozerseniz, hem saygi hem para kazanmaniz muhtemel.

ama ilk etapta dogrudan parayi hedeflemek cok makul gorunmuyor. bir sure daha sevmediginiz isinize tahammul edip, bu ketenpereden kurtulmaniz gayet mumkun.
0
foster
(25.11.20)
ben de size farklı bir açıdan bakma fikri vermeye geldim.

öncelikle diğer arkadaşların da söylediği gibi maddi olarak kendinizi şanslı sayabileceğiniz bir konuma gelmişsiniz ve içinde bulunduğunuz bunalım sizi bunu görememeye itiyor.

eğer işiniz sizi gerçekten yormuyor ve sizden bir şeyler çalmıyorsa, önce bulunduğunuz konum ve elde ettiklerinizle mutluluk duymaya çalışın. bunu yaparken de bununla yetinip şükür loopuna düşün demiyorum bakın. halihazırda sahip olduklarınızla mutlu olmayı denedikten sonra kendinize, sizi mutlu eden şeylerden daha fazla ekleyerek zevk almayı öğretin. daha fazla kod yazın mesela. ama bunu mesleki bir zorunlulukla değil de keyif almak için yapacak olmanın rahatlığını hissederek yapın.
yani ben olsam öyle yapardım.
umarım daha da mutlu olursunuz.
0
baharat
(25.11.20)
bu sistemin ve toplumun getirdigi devamli kendini gelistir, hep daha iyisi ol baskisinin bilincaltiniza yerlesmesi de bir faktor bence boyle dusunmenizde.


sal gitsin baba.
0
baldur2
(25.11.20)
Somut bir hedefiniz olması güzel bir şey. Türkiye'deki çoğu insanın bir hedefi ve hayalı yok. Düz ve klişe bir hayat yaşıyorlar ve farkında değiller.

Yalnız, sahip olduğunuz hedef ve hayal kendinizin için. Bir başkaları tarafından saygı görebilmek adına olmasın rica ediyorum. Bu benim için de geçerli.

Kendimden örnek vereceğim. Kendi adıma yapmaya çalıştığım; pişman olmayacağım ve iyi ki bu hayatı yaşadığım diyeceğim bir hayat yaşamak.

Biraz geçmişe gidiyorum. Sene 2017 (o zaman yaş 28) kendime verdiğim bir sözüm vardı. 35 yaşıma geldiğinde sahip olduğum tek şeyin kitaplar olmayacak. 35 olmadan gerçekleştirdiğim birkaç hedef/hayal oldu. Bunlar zaman içerisinde değişiyor, eviriliyor.

Kimseye hesap vermek zorunda değilsin, değilsiz. Belki hedeflerimizi/hayallerimizi gerçekleştirme fırsatını bulamayacağız ama bunun çabasını göstermek bile başlı başına bir macera. Hedeflerimizi ve hayallerimizi gerçekleştirmeye çalışırken gösterdiğimiz çaba/efor belki bizi çok farklı bir noktaya taşıyacak.

Ayrıca hangi sektöre gidersek gidelim, onlarca/yüzlerce gerizekalı insanlar çıkacak. Keşke olmasalar ama varlar.

Aileniz var, çocuğunuz var. Umarım hep birlikte mutlu hayat yaşarsınız.

Son olarak: j r r tolkien hayranı +2
0
put it in your appropriate place
(25.11.20)
"Konuşmayı dün öğrenmiş, ondan anlamam, bundan anlamam diyen kekoya amirim çekiyorum. Ayıya dayı demekten anam ağladı arkadaşlar."

valla ben burada jrr ve ona katılanlar gibi bir şekilcilikten ziyade mesleğin getirdiği yetersiz ortamdan yakınma görüyorum. yani benim ünvanım şöyle havalı olsundan ziyade, yaptığı işin kattığı manevi tatmin hissinden bahsediyorsun sanırım?
şu cümleden anladım:
"Vallahi bir bilgisayarcı dükkanı açıp format atsam işe suratımda kocaman bir gülümsemeyle gidip gelicem gibi geliyor."

eğer öyleyse bunda kötü bir taraf yok, benim için de kazandığım paradan çok yaptığım işin niteliği önemlidir. insan yaptığı işte katma değer üretemediğini düşündüğünde daha iyisini yapmak için motivasyon bulamıyor, bu da sıradan ve sıkıcı iş ortamı demek. challenge'lar bazı insanları hayatta tutan şeydir, bu açıdan seni anlıyorum ve söylediklerine katılıyorum.

ama şu saatten sonra maceraya gerek yok, risk alamayacak kadar kaybedecek şeyin var.
o yüzden iş harici bir tatminiyet geliştirmeye bakacaksın. hobi kısmına odaklanacaksın ilgi alanlarında, onlardan mutlu olmaya çalışacaksın. mevcut ekonomik düzende ne yazık ki çok çok az kişi hem iş hem de ücret tatminini bir arada sağlayabiliyor. daha gerçekçi yaklaşman gerekiyor. o sevmediğin iş hayatındaki sorumlulukları yerine getirmeni sağlıyor, sadece bu anlamda bile saygı duyup üzerine çok düşünmeden devam edeceksin. geri kalan zamanlarda seni mutlu eden şeylerle uğraşmaya devam.
0
Jux
(25.11.20)
seninle hemen hemen aynı durumdayım. 2 yıllık bilgisayar teknolojisi ve programlama bitirdim. dgs'yle top 10'daki üniversitelerin birinde bilgisayar mühendisliğini kazandım. okulu okurken kpss'ye girdim. iyi bir puan alarak bir devlet kurumunda vhki pozisyonuna yerleştim. o gün bugündür vhki'yim. 33 yaşındayım. bir taraftan okurken bir taraftan çalıştım. benden daha niteliksiz müdürlerin egolarıyla uğraşıyorum. okul okurken şöyle bir hisse kapılıyordum. okulda atom çarpıştırıyoruz, işyerinde mağara adamlarıyla mamut avlıyoruz. okul ile işyeri arasında o kadar fark vardı yani.

okulu benimle birlikte bitirenler şu an çok iyi yerlerdeler. birçoğu aselsan'da, havelsan'da, vs'de. tamam ben de çok parlak bir öğrenci değildim. ama okul okurken niteliklerini benden düşük gördüğüm insanlar şu an özel sektörde çok havalı unvanlara sahipler. bunların hepsi asgari ücretle işe başladılar. hatta bazıları uzun süreli staj adı altında para almadan çalıştılar.
0
nickini degistiren yazar
(25.11.20)
Motivasyonunuz çok makul gelmedi bana, yani "saygı görmek". İnsan olarak böyle zaaflarımız var ama mesela sizin amirinize gösterdiğiniz saygı gerçek bir saygı mı? İsteklerimiz başkalarının bizim hakkımızdaki düşüncelerine bağlı olduğunda bunları gerçekleştirmek bir hayli güç oluyor kimsenin zihni üzerinde tasarrufa sahip olmadığımız için.


@jrr hayranının dediklerine katılıyorum bu yüzden. Kendinizi ve başkalarını ne fazladan gömün ne de fazladan yüceltin ikisi de sakıncalı bence.
0
playing star again
(25.11.20)
Bir de demişsiniz ki "Bir yazılım firmasında çalışsam teknik açıdan çok iyi pozisyona gelebileceğimden eminim ama orada da artistlik yapacak bir sürü insanla karşılaşıp gelen gideni aratır moduna girmekten korkuyorum.". Madem kendinize bu kadar güveniyorsunuz neden memuriyeti bırakıp bir şirkette işe başlamıyorsunuz? Bence cevabı açık, her şeyin bir bedeli vardır. Devlette vasıfsız birine amirim dersiniz ama işiniz garantidir, olağanüstü haller olmadıkça kimse sizi işten atamaz, maaşınızı kesemez, sigortanı ödemiyorum, tazminatını vermiyorum diyemez. Ama özelde bir sürü risk alırsınız. Birine amirim/patronum çekseniz dahi sizi işten atabilir işinizi düzgün yapmazsanız. Ha tabi bu en kötü senaryo ama, hayalinizi yaşamaktan sizi alıkoyan bir şey yok aslında kendi konfor alanınız dışına çıkma korkunuz dışında.
0
playing star again
(25.11.20)
Playing star again çok güzel yazmış, ben de tam o minvalde bir şey yazacaktım. Sizin yaşadığınız şey, her şeyi riske atıp böyle bir maceraya girememenin kompleksi. Müdürün garip tipler olması, vs vs herkesin yaşadığı şeyler. Ben de IT sektöründeyim, bir sürü dingil var maalesef.

Bu "x bana artistlik yaptı halbuki benden daha aşağı", "bu bana üst olamaz mal bi adam", "ben onlardan daha zekiyim ama z" gibi komplekslerden arınıp, meseleye daha temiz bakmanız lazım. Yolda görsen selam vermeyeceğin adama gerçekten de selam vermemek istiyorsan aileden zengin olman lazım ne yazık ki.
0
roket adam
(25.11.20)
selamlar, şunu yazmak istiyorum ben de.

devlet kurumunda çok kısa süre, öğrenciyken yarı zamanlı olarak çalıştım. hakikaten çok mal insanlar vardı, üstüm olan. yahu bu insanlar nasıl girmişler memur olmuşlar derdim. çok da güzel hakları vardı. vasıfsızlardı ama o insanları kolay kolay kimse de atamazdı işten.

sonra mezun oldum, 5 yıldır özel sektörde çalışıyorum. mesleğimi ve gün içerisinde yaptığım işi seviyorum. yöneticilerim kalifiye insanlar, sizin belirttiğiniz o saygıyı görüyorum. ama özel sektör ne demek biliyor musunuz? benim o işi iyi yapmam, saygı görmem ama bu nedenle de üstüme iş yıkılmaya devam etmesi demek.

hızlı olduğum için saygı görüyorum.
düzgün çalıştığım için saygı görüyorum.
patronum da yöneticim de beni seviyor, çünkü işlerine yarıyorum.

saldırgan amaçla söylemiyorum yanlış anlamayın, buyurun o zaman istifa edip şansınızı istediğiniz yerde deneyin. ama ayrılmadan önce artılar/eksiler listesi yapın muhakkak. şimdiki işinizde kaybedeceklerinizi göz önünde bulundurun. bundan rahatsızlık duymayacaksanız, bunu göze aldığınız noktada her şey sizin.
0
noxell
(25.11.20)
kendimi yanlış ifade ettim sanırım, soruma edit yaptım arkadaşlar. son paragrafa bakabilirsiniz.

@tolkien hayranı ve ona katılanlar
0
🌸işimdeyim gücümdeyim
(26.11.20)
Anladığım kadarıyla başlığı okuyanların büyük çoğunluğu "saygı" kısmına takılmış.

İsteklerinin ve yaşama arzusunun farkında olan birisinin bu koşullarının kabul görmesini istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Birilerinin değil kendi hayatımız için çalışmalıyız.

Ülkede ne yazık ki sürü psikolojisi var bir kişinin hatalı yorumunun peşinden herkes gidebiliyor maalesef.
0
Avoiding The Puddle
(27.11.20)
(8)

İş piyasası ne durumda? (tr/dünya)

bluewhale
Turkiyede ve dünyada(avrupa/k.amerika vs) iş piyasasının şuan ki durumuyla ilgili bilginiz geçen senelerle kıyaslama şansınız var mı ? iş bulmada, değiştirmede sorunyasıyor musunuz? Pandemi büyük anlamda etki ediyor mu?
Turkiyede ve dünyada(avrupa/k.amerika vs) iş piyasasının şuan ki durumuyla ilgili bilginiz geçen senelerle kıyaslama şansınız var mı ? iş bulmada, değiştirmede sorunyasıyor musunuz? Pandemi büyük anlamda etki ediyor mu?
0
bluewhale
(24.11.20)
Avrupa'da kendi kısıtlı çevreme (arkadaşlar, ofis ortamı ve uzaktan tanıdıklarım) bakarak pek bir değişiklik olmadığını söyleyebilirim. Maaşlar ve bonuslar aşağı yukarı aynı. Ben başta bu dönemde iş değiştirmeyi riskli buluyordum ama yılbaşından sonra alternatiflere bakmayı düşünüyorum.
0
bruce mclaren
(24.11.20)
Ingiltere berbat. Zaten Brexit muhabbeti vardi anlasamadilar senelerdir, firmalar onumuzu goremiyoruz hard brexit gelecek bilmemne diye alim yapmiyordu bir de ustune virus cikti. Is degistirmek falan cok buyuk luks herkes isini koruma derdindee, hizmet sektoru coktu zaten.
0
neck_and_neck
(24.11.20)
ben burdan hareketle görüşümü söyleyeyim. sürekli iş değiştirme ile ilgili sorular soruluyor. tam sene sonu, bütçeler bitti/bitiyor, şirketler yeni eleman alımlarına başlıyor ocak ayı için. bence gayet canlı sadece süreçler çok uzun anladığım kadarıyla.
0
regina phalange
(24.11.20)
Ben hukuk camiası için söyleyeyim işler kesat. Millette o kadar para yok ki avukata da para vermiyolar. Çok iyi yerde bürosu olan pandemiden önce çok kazanan bi arkadaşım hiç iş yok diye ağlıyor başka bi arkadaşım kapattı bürosunu memleketine döndü. Bi arkadaşımın geçen sene 2250 lirayla stajyer avukat olarak girdiği şirkete bu sene başka bi arkadaşımı 1500 e aldılar piyasa durgun demişler.
0
hindistan cevizi
(24.11.20)
Pandemi sürecinde 3 kez iş değiştirdim, bu tabi benim salaklığım ama it tarafında piyasa hareketli diyebilirim burdan yola çıkarak :)
0
anneboleyn
(24.11.20)
IT'de piyasa epey hareketli. Türkiye'de bile bir sürü pozisyon açıldı bu yıl.
0
roket adam
(25.11.20)
Ben IT'de terfi aldım. İşe giren çıkan vb. derken bu fırsatı öngörüyordum zaten, beklediğim gibi de oldu. Yurtdışına bağlı bir şirkette çalışıyorum.
0
burka
(25.11.20)
(Avrupa) Teknoloji, muhendislik vb... alanlarda mart nisan civari bir panik hali vardi, herkes durmus veya yavaslamis onunu gormeye calisiyordu, ise alimlar da azalmisti. Su an cogu firma sistemlerini oturttu calismaya devam ediyor. Ise alimlar da normale donmeye basladi.

Hizmet vb... sektorler devletlerin aldigi kararlardan cok etkilendiler. Ozellikle part time islerle gecinen ogrenci ve gocmen kesim issiz kaldi, bazi devletler bu kesimler icin yardim programi yapiyorlar.
0
cleric
(25.11.20)
(12)

İş değişiklik karmaşası (İzmir ---> İstanbul)

ondkz
Şu an İzmirde kurumsal denilen ancak yanından bile geçmeyen 1000 kişilik bir fabrikada 6 yıldır mühendisi olarak çalışıyorum. Bu iş için memleketten geldim ancak 6 yıldır alınan maaş zam oranları bayağı yerlerde ve artık bayrağı çektim.İzmiri seviyorum ancak 2 senedir Manisa da dahil hiç bir şekilde
Şu an İzmirde kurumsal denilen ancak yanından bile geçmeyen 1000 kişilik bir fabrikada 6 yıldır mühendisi olarak çalışıyorum. Bu iş için memleketten geldim ancak 6 yıldır alınan maaş zam oranları bayağı yerlerde ve artık bayrağı çektim.

İzmiri seviyorum ancak 2 senedir Manisa da dahil hiç bir şekilde iş bulamadım.

Gözü karartıp İstanbula başvurular yaptım ve endüstri 4.0 yazılım firması (100 kişilik) ile kalite güvence pozisyonu için görüşüyorum.

Şu anki aldığım net ücretle arasında 4000 TL fark olacak eğer olursa.

İzmirde kendi evimde oturuyorum, bekarım. Eğer olursa oturduğum evi kiraya verip kaçacağım. Oradan 1+1 bulup yerleşme gibi bir düşüncem var. Sizce mantıklı mı yaparım ? Yaşım 30 ve artık atılım yapacağım, para kazanacağım bir iş istiyorum.

Bir diğer soru; Karşıyakadan gelen biri İstanbul Anadolu yakasında nerelerde oturabilir ? Site içi, sahile bir tık yakın ve nezih. Bütçe ayda 3000 TL civarı.
0
ondkz
(23.11.20)
istanbul'da tüm masrafların ciddi oranda artacak, barınma, yeme içme, sosyalleşme, ulaşım vs. bunların hepsini göz önünde bulundur. ayrıca oturacağın yer konusunda da işyerine ulaşım açısından sıkıntı yaşamayacağın yer olması gerekli. ona göre düşünmen lazım. son olarak istanbul deprem risk haritasını da araştırırdım ben olsam.
0
reanarchy
(23.11.20)
Bence mantıklı. İşyeri istanbul’da nerde?
0
sta
(23.11.20)
Maaş farkından fazlası ne yazık ki kira ve diğer masraflara gidecek. İş-ev mesafesine göre buna yolda geçecek zaman ve yol masrafını da katmak lazım.

Kiraya verebileceğiniz evinizin olması avantaj.

Şirketin ofisinin nerede olduğunu bilmeden yapılacak önerilere pek güvenmeyin derim.

8 küsür sene Avrupa yakasında yaşamış biri olarak ben olsam İstanbul'a kolay kolay adım atmazdım. Pahalı, kalabalık ve Marmara depremleri kapıda. Her iki yakadaki düzgün semtlerdeki evlerin çoğu eski. Zemin haritaları detaylı değil. Sorsan herkesin evi kayanın üzerine yapılmış. Komşu meselesi ayrı bir sorun. İyi bir semtte oturursam sorun olmaz demeyin, oluyor.

İstanbul'da bir sürü kurumsal şirkette çalıştım. İsyan bayrağını çekmedikçe düzgün zam alabildiğiniz bir şirket görmedim. "Endüstri 4.0" gibi buzzwordler kullanan bir yazılım şirketi zaten ayrı bir şüphe uyandırıyor (yazılımcıyım)
0
bruce mclaren
(23.11.20)
Cevaplar için teşekkür ediyorum.

İstanbul pendikte iş
0
🌸ondkz
(23.11.20)
parayı falan geçecek olursan istanbul'da yaşamak zor bir iş. kalabalık, stresli.

istanbul'da yaşayacağın yer işine yakın olmalı. Max 5-6 km mesafe gibi. Daha uzak olursa tükeniyosun
0
indifferent
(23.11.20)
işyeri pendik ise kurtköyde gayet uygun fiyata ev tutabilirsiniz.
0
nuisance
(23.11.20)
ev iş arası kaç dk olsun sabah ve akşam trafiğinde? iş yeri pendik'in neresinde? ev işe mi yakın olsun, sosyal bir ortama mı yakın olsun?

3000 liraya pendik'te denize yakın site içi 3+1 mevcut, kendimden biliyorum.
cadde taraflarında , daha güzel semtlerde, 3000 liraya 1+1 verirler (herhalde)

semt önerisi : suadiye - bostancı - şenesenevler. trafikte arabayla 40dk kadar sürer tahminim. servisle daha fazla. öte yandan pandemi sonrasında trenle bile gidip gelebilirsiniz. bu arada iş pendik'in neresinde? pendik çok büyük bir alan.
0
co2s2
(23.11.20)
iş için izmir'den istanbul'a geliyorsanız, pendik kurtköy kartal taraflarında oturmak istemezsiniz. saçma sapan yerler (ben kartal'da oturuyorum)
0
co2s2
(23.11.20)
Istanbul'u bilmiyorum ama senin pozisyonunda olsam degistirirdim. Hayatta yeni ve degisik tecrubeler edinmek onemli. Sonsuza dek Karsiyaka'da yasamak cok doyurucu degil. Tavsiyem olabildigince nezih bir yerden olabildigince kucuk bir daire tut zira iyi ve sosyallesebilecegin bir mahallede oturmak yeni bir sehirde psikolojik olarak cok fark yaratir. Kirasi yuksek olacak ama diger alanlardan kisabilirsin, ki iyi mahallelerde cok pahali olamayan (spor vb) hobiler edinmek daha olasi.
0
hot potato
(23.11.20)
İş pendik teknoparkta. Şu an hali hazırda zaten 40 kmlik yolu git gel yapıyorum. Mesafe ve zaman olarak gidiş 35-40 dk , dönüş 35-40 dk benim için okey. Şehir merkezine yakın bir yer olması adapte olabilmem için daha iyi olur. Kartal tarafını istemiyorum, çok ısınamadım oraya. Maltepe güzel bir yere beniyor. Ataşehir de keza öyle gibi ama sadece gezindiğim için yaşam oralarda nasıldır bilmiyorum.
0
🌸ondkz
(24.11.20)
Pendik Teknopark neredeyse İstanbul dışında. Kadıköy-Ataşehir civarında otursanız her gün İstanbul trafiğinde 50-60 km yol yapacaksınız demek. İzmir'de topu topu 10 gün kaldım ama trafiğinin İstanbul seviyesinde olmadığına eminim :) Pandemiden dolayı trafik daha iyi durumda mı bilmiyorum ama fikir vermesi açısından sabah ve akşam saatlerinde İBB'nin kameralarına veya İBB CepTrafik uygulamasına bir bakın derim.
0
bruce mclaren
(24.11.20)
teknopark adres olarak pendik ilçesinde olsa da, birisine pendik dediğinizde o bölgeyi anlamaz. teknopark'ın kurtköy'de olduğunu söylerseniz daha doğru olur.

ofislerimden birisi teknopark'a çok yakın bir noktada (tahminen 2-3 dk), kartal köprüsünden sabah ve akşam trafiğinde yaklaşık 25 dk'da gidiyorum kendi arabamla. çok fazla trafiğe girmeden , çok uzaklaşmadan küçükyalı - altıntepe - bostancı taraflarına bakabilirsiniz. küçükyalı ve altıntepe teorik olarak maltepe ilçesindedir. yine idealtepe tarafları da bu verdiğim yerlerin devamıdır. hem sahile yakındır, hem de sosyal anlamda şehirden kopmamış olursunuz.
0
co2s2
(25.11.20)
(2)

İktidara yakın sesler

sacrilegious
Bbc news türkçe, dw gibi youtube kanallarını ya da muhalif kanattan bazı yazarları takip etmeyi seviyorum. Kaliteli içerikler/analizler yapan, iktidara yakın isimler de var mıdır bir göz atabileceğim?Teşekkürler
Bbc news türkçe, dw gibi youtube kanallarını ya da muhalif kanattan bazı yazarları takip etmeyi seviyorum. Kaliteli içerikler/analizler yapan, iktidara yakın isimler de var mıdır bir göz atabileceğim?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(24.10.20)
Kaliteli icerik/analizle iktidari yanyana getirebilen varsa helal olsun...
0
pass
(24.10.20)
Yakın zamana kadar iktidara yakın (bazıları için yakın demek az kalır) bir sürü ismin olduğu Karar haricinde pek bir yer aklıma gelmedi. Ben de arada bir Yıldıray Oğur, Taha Akyol falan filan ne yazmış diye bakarım.

Acaba unutuyor muyum diye düşündüm ama Karar'dan daha yakınları istisnasız çöp.
0
bruce mclaren
(24.10.20)
(10)

Şu an Avrupa'da pizza ustası veya pizza dağıtan elemana 5000 Euro verilen

Fusha
Bir ülke var mıdır?
Bir ülke var mıdır?
0
Fusha
(18.09.20)
Pizza ustası elbet vardır. Kurye yoktur
0
glamdr1ng
(18.09.20)
5000 euro avrupa standartlarinda cok yuksek bi miktar (ozellike ele gecen net miktar 5000 ise). asgari ucretin 1600, iyi ajanslarda calisan tasarimcilarin 2500-3000 ve yazilimcilarin 3500-4000 euro kazandigi bi cografya. pizza ustasi olarak 5000 euro net kazanmak icin ancak pizza restorani ortagi olmak gerekir bence.

ornegin Londra'da Franco Manca sevilen bi pizzaci, is ilanlarina bakarsan saatine brut £8.5 veriyor, zaten asgari ucret saati £8.

yani cok mumkun degil
0
try again fail again fail better
(18.09.20)
archmage mahmut
(18.09.20)
pizza ustasinin Avrupanin herhangi bir yerinde net 5k almasinin neredeyse imkani yok belki michelin yildizli olan, set menuleri en az €250-€300 olan restaurantlarin sefi bu paraya yaklasabilir ama zaten o seflerde ya restaurant sahibi ya da ortagi oluyorlar.

Pizza dagitim elemanlari heryerde asgari ucret arti bahsis calisirlar, bu da hicbir yerde 2.2k yi falan gecmez, cok guzel bahsis alsa bile.
0
nurigagarin
(18.09.20)
Monaco'da ya da isvicre'de lüks yerlerde belki. Yoksa 5bin euro net cok cok yuksek bir para. Endüstri örneği verirsek bu para 50 yaslarina gelmis direktör maaşı. O da büyük şehir büyük firma.
Bu parayi kazanacak pizza ustasi gidip 4 euroluk mozzarella ile calismaz da truf mantari falan koyar pizzaya diye düşünüyorum. Çünkü o maaş başka türlü cikmaz.
0
logisticsmanager
(18.09.20)
pizza dagitan adam alamaz o parayi. Dagitimi yapanlar gocmen, 2.3. dunya tayfasi cogunlukla dil mil de gerekmediginden alt gelir grubu kuryeciler. bahsis olayi var ama gene de dusuk kalir kuryecinin aldigi. Usta da zor alir gibi geliyor bu sartlarda covid nedeniyle. Turizmin zirve oldugu sehirlerin gobegindeki mekanlarda ya da lux restaurantlarda usta sefler alir daha fazlasini bile alir. Zincir restauranlar Domino, Franca mancalar dogru duzgun para vermez, onlar sef, usta bile istemezler, robot gibi calisan ortalama adam lazim onlara.
0
neverletyougodown
(18.09.20)
5k+ euro brüt uzman yazılımcı maaşı Avrupa'da.
0
bruce mclaren
(18.09.20)
net maaş olarak 5000eur gerçekten büyük bir meblağ dendiği gibi. çok zor. belki liechtenstein olabilir zira 10 tane dağıtıcı vardır zten.
0
prodeq
(18.09.20)
refah ulkesi demek herkesin zengin oldugu degil kimsenin fakir olmadigi ulke demektir.
0
baldur2
(19.09.20)
luks bir restaurantta deneyimli isim yapmis bir sefin aylik net olarak o rakama ulasma olasiligi var. ha bunu sadece pizza acarak yapacagini zannetmiyorum, baska meziyetlerinin de olmasi lazim.

obur taraftan paket dagitan eleman olarak ayda 5000 civari para yapan tek bir kisiye denk geldim, o da ne dagittigini soylemiyordu ama pizza dagitmadigina eminim :)
0
cooperr
(19.09.20)
(44)

Çocuğunuza "Dünya" ismini koyar mısınız?

semanful
Herkese merhaba,Eşimle amansız bir isim tartışmasına girdik. Eşim cinsiyeti belli olmayan bebeğimize "Dünya" ismini koymak istiyor. Bense bu ismin içime sinmediğini ve farklı bir isim bulmamız gerektiğini düşünüyorum.Bu düşüncemin en temel sebebi soyisminin "Kısa" olacak olması :) Bir de size soralı
Herkese merhaba,

Eşimle amansız bir isim tartışmasına girdik. Eşim cinsiyeti belli olmayan bebeğimize "Dünya" ismini koymak istiyor. Bense bu ismin içime sinmediğini ve farklı bir isim bulmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bu düşüncemin en temel sebebi soyisminin "Kısa" olacak olması :)

Bir de size soralım dedik, lütfen bir el atın, samimiyetle düşüncelerinizi paylaşın, şöyle bir anket bırakıyorum eğer seçenek dışında bir cevabınız varsa lütfen mesaj yada yorum yolu ile iletin.

docs.google.com

Şimdiden teşekkürler, iyi akşamlar.
0
semanful
(09.08.20)
Ben koymam. Feza nasil? Nedense ilk aklima o geldi
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.08.20)
Hayat koyardım ben olsam.

Hayat kısa.


Anlamlı ve güzel olurdu. Yoklamada adı okundugunda burda demesinde "kuşlar uçuyor" desin.

Minik insana şimdiden güzel bir ömür diliyorum.
0
ırene adler
(09.08.20)
isimle farklılaşma çabası çok anlamlı gelmiyor çocuğa sorma imkanı olamayacağı için.

Kız olursa Eda
Erkek olursa Cem

gibi Türkçe karakter içermesin, kısa ve net olsun diyenlerdenim.
0
msb
(09.08.20)
Ben de koymazdım. Hem kulağa güzel gelmiyor hem de çağrıştırdıkları güzel değil.

Ekleme: hayat kısa gibi soy isimle bağlantılı şeylerden de uzak dururdum. Bir insandan bahsediyoruz. Oyuncak değil ki.
0
ruhen hastayim ben
(09.08.20)
dünya isimli bir arkadaşım var. güzel bir isim bence.
0
tepedeki psychedelic adam
(09.08.20)
"Feza" kulağa hoş geliyor ancak şöyle bir aratınca anlamının "ümitsizlik" olduğunu öğrendim, pek içime sinmedi, tavsiye için teşekkürler :)
0
🌸semanful
(09.08.20)
Ben böyle bir isim koymazdım. İsminden nefret eden ve bu yaşında hala ailesine bu yüzden kızgın olan bir insan olarak ismin gerçekten çocuğun özgüveni üzerinde bile çok etkili olduğunu düşünüyorum. Özgün ya da çok marjinal olduğunu düşündüğünüz bir isimle bir insan çocukluğunu, öğrenciliğini, iş hayatını, bütün sosyal hayatını geçiriyor. Gerçekten yapmayın.
0
ms brownstone
(09.08.20)
Ben olsam koymazdim.
Simdiden guzel bir hayati olsun :)) <3
0
invictae
(09.08.20)
Ben koymazdım. Ama siz kız olursa koyabilirsiniz. Erkek olursa koymamak daha iyi.
0
dissendium
(09.08.20)
Anket böyle giderse eşim galip gelicek sanırım, iyi dilekleriniz için çok teşekkürler :))
0
🌸semanful
(09.08.20)
İki isim koyun, kavga bitsin.
0
prole
(09.08.20)
Doguracagim çocuğu severim diye düşünüyorum. O yüzden böyle bir kötülük yapmam.

Ayrıca isim konusunda tartışmak neden? Tek tarafin kararı ile olacak bir şey değil çünkü. Çok beğendiğim bir isim bile olsa eşim begenmezse üzerini siler geçerim. İllaki ortak beğenide buluşulur.
0
elorelia
(09.08.20)
Kız için de erkek için de çok kötü bir isim. Kusura bakmayın ama böyle abidik gubidik isimler koyanları hiç anlamıyorum, bir de soyadıyla esprili/sempatik bir kombinasyon yapmayı amaçlayanları. Kuşlar uçuyor densin diye çocuğun adını hayat koymak falan Twitter kültürünün içinde doğup büyümüş de çocuk sahibi olmuş ergen ruhlu bir çiftin yapacağı iş gibi geliyor kulağa. Deniz koyabilirsiniz cinsiyetsiz olarak, çok hoş bir isim.
0
aramızda kalsın
(09.08.20)
değişik sayılabilecek ama genel olarak beğenilen bir ismim var.
ona rağmen telefonda birine adımı verirken falan zorlanıyorum bazen.
bir de kolay unutuluyor, sürekli yanlış yazılıyor ya da söyleniyor.

kaldı ki, dünya değişik, nadir duyulan ve güzel sayılabilecek bir isim değil gibi.
illa değişik bir şey istiyorsanız biraz daha araştırın derim.
isim ve nereden esinlenilerek koyulduğu insanın kaderini bile etkileyen bir şey, iyi düşünün bence.


edit:
kobuzchu kiz +1 :)
bu ülkede ne başaklar, ne yapraklar harcandı.
dünya'ya kimse acımaz.
0
blatta hiberna
(09.08.20)
ben şahsen koymam
0
basond
(09.08.20)
ben koymam.
0
trajikomix
(09.08.20)
hayır
0
edaddy
(09.08.20)
Koymam. Çok dalga geçilir.
0
fezagezgini_4
(09.08.20)
soyisim ironik. ben olsam dümdüz bi isim koyardım. ismini dünya koymayın, yazık çocuğa.
0
scudman1
(10.08.20)
raskolnikov'un (suç ve ceza) ablasının ismi "Dunya" idi. Avdotya'nın kısa (şirin) formu. rusça ve diğer slav dillerinde ismi şirinleştirmek için kısaltmalar çok kullanılıyor, dmitri / dima, aleksandr / sasha gibi.

www.behindthename.com

artık ne isimler konulmuyor çocuklara, dalga geçilmeyecek isim az bulunur bu zamanda bence ona hiç takılmayın. tınısı güzel hiç kötü değil bence.

e: ayrıca bakınız;

www.behindthename.com

"Turkish form of Dunia"

far cry'ın oyun motorunun ismi de Dunia idi ki bayılırım seriye, buradan geliyormuş demek hm.

www.behindthename.com
0
engelbert humperdinck
(10.08.20)
Dünya ismi hiç kulağa hoş gelmiyor. Lila, venüs, kuzey, deniz, melis, gökçe gibi isimler ilk aklıma geldi.

Bence anne-babanın isimlerine uyumlu isim seçebilirsiniz ya da sizin isimlerinize kafiyeli isimler.
0
GoodMorningTeacher
(10.08.20)
Güneş koyucam ben.
0
pass
(10.08.20)
Hayırlı olsun, sağlıkla dünyaya kelsin.

Soyadıyla birlikte dalga geçilmesinden çok, bir sürü soru sorulur vs. Dünya Eda gibi birşey olabilir. Venüs ismi de güzel.
0
kaset
(10.08.20)
Bu aralar özellikle erkek çocuklarında cokca duyduğum bir isim ama ben bu ismi kendi çocuğuma koymam sanırım.
0
fraise
(10.08.20)
Bence de sifat tamlamasi veya cumle olusturacak isimler gulunc. Ayse Kisa veya Hasan Kisa bu kadar kotu durmazdi.
0
hot potato
(10.08.20)
Anketinize katıldım, hayır diyorum.

Alternatif olarak büyük resmi görüp Evren koyabilirsiniz ya da resmi küçültüp Ege koyabilirsiniz çocuğunuzun adını. "Evren Ege Kısa" da hoş oldu aslında.
0
basaran
(10.08.20)
Hayır. Bu evcil hayvan değil, oyuncak değil, bitki veya araba da değil ki ismini dünya koyasınız. İnsan evladı bu. İnsan olan evladına böyle kötülük yapmaz. Soyadıyla gerçekten çok talihsiz bir kombinasyon oluyor ama bu söylediklerim soyadından bağımsız.

Edit: venüs fln da koymayın ya :/ normal insan ismi koyun gitsin işte. "Farklı" olmak uğruna çocuğu soytarıya çevirmeyin. O isimle yaşayacak bütün ömrünü o çocuk. Yapmayın.
0
pati
(10.08.20)
dünya kız için fena bir isim değil bence ama kısa soyadıyla hiç iyi durmuyor maalesef
0
burya
(10.08.20)
@irene adler rullaz.
0
onemoremile
(10.08.20)
hayır hayır
0
nuisance
(10.08.20)
Soyadı "Kısa" olan biri çocuğunun ismini Dünya ya da Hayat koymasın lütfen. Çok depresif.Ad-Soyadı kombinasyonu çok önemli. Aklıma geldi, lisede bir hocamız vardı Aslan Kuş. Bir kız arkadaşım da çocukluğundan beri "Kızım olacak adını Banu koyacağım" diye diye beynimizi yemişti. Kızı oldu ama adını Banu koyamadı. Neden? Evlendiği adamın soyadı Alkan diye. Dikkat etmek lazım böyle şeylere.
0
SiyamkedisiZorro
(10.08.20)
dünya isimli tanıdığım var. gördüğüm kadarıyla hiç memnun değil.
0
tantunisultansuleyman
(10.08.20)
Ek olarak, lütfen Venüs de koymayın. Çok kötü, çok çok kötü.
0
aramızda kalsın
(10.08.20)
İnsana insan konulmalı. Dünya bir gezegen ismi :) bence hiç hoş değil. Şık bir insan ismi koyun lütfen
0
infernalcadre
(10.08.20)
Ne isimler var , neden koyulmasın ki?
0
ketcapli dondurma
(10.08.20)
bu çocuk elbet iş hayatına girecek, sonuna bey ve/veya hanım ifadelerini ekleyerek isim düşünmekte bence gerçekten fayda var.
0
Phoebe
(10.08.20)
isimin kendisinin çok kötü olmasından ziyade, soyadı ile birleşince komik de oluyor, kusura bakmasın eşiniz :)
0
kenarortay
(10.08.20)
Bir önerim çocuğa eşinizin değil kendi soyadınızı verebilirsiniz. Belki öyle uyumlu olur.
0
kaset
(10.08.20)
@semanful, abi feza nasıl ümitsizlik demek ya :) uzay demek değil mi feza?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.08.20)
@proletarier aller lander vereinigt euch, "Feza" isminin anlamı diye aratınca ilk çıkan sonuç şu oldu: "Arapça kökenli bir Kız-Erkek ismi olan Feza "Ümitsizlik. Ucu, bucağı olmayan boşluk." anlamına gelir." Buna istinaden hızlı yorum yaptım ama sanırım uzay ve gök gibi anlamları da varmış :))
0
🌸semanful
(10.08.20)
güzelmiş ama ben koymam'ı işaretledim. ancak şimdi fikrimi değiştirdim, koyabilirim sanırım.

toprak, rüzgar, ekin, eylül, ateş, su, asya, akasya, evren, deniz... tüm bu isimler koyuluyor, çoğunlukla seviliyor. bunlar kabulken dünya neden kabul değil?

öte yandan, "dünya kısa" pek güzel bir ikili değil.

edit: feza'nın ümitsizlik anlamı da olduğunu sizden duydum. gökyüzü, uzayla ilgili olarak bilirim bunun anlamını.
0
biseysorcaktim
(10.08.20)
3. sınıftayken bu isimli bir çocuk vardı bizde herkes dalga geçiyordu. 2. donem çocuğu almak zorunda kalmıştı ailesi. Yapmayın.
0
iwasbornonamountainside
(10.08.20)
Güzel isim, koyarım. Dünya diye bir arkadaşım var. Aklıma hep Michael Jackson'ın Earth Song'u geliyor.

Ahmet, Mehmet, Ayşe gibi memur isimleri, Berat, Kevser gibi malum kesim isimleri, -han, -can vb. ile biten baş ağrısı yapan isimler yerine Dünya, Güneş ve Evrim gibi isimleri tercih ederim.

Hayat Kısa kötü (daha kötüsünü gördüm: Emre İtaatsizlik) ama Dünya Kısa'yı benim kafam Türkçede anlamlı bir ifade olarak parse etmiyor.
0
bruce mclaren
(11.08.20)
Bu sorunun biraz dedikodusunu yaptık da, o çocuk biraz tombul olduğu an yarım dünya diye dalga geçilecek, farkında mısınız?

Eşiniz iyi düşünmeli bence de, değişik olacağız diye çocuğu ziyan etmeyin arada.
0
kobuzchu kiz
(11.08.20)
(2)

Fransa, Hollanda gibi olduğu gibi tescil edilen ligler CAS'dan döner mi?

gezegen olan pluton
Bana döner gibi geliyor, çünkü böyle bir durumu izah eden bir mevzuat yok sanırım.
Bana döner gibi geliyor, çünkü böyle bir durumu izah eden bir mevzuat yok sanırım.
0
gezegen olan pluton
(01.05.20)
Şeyhler ve emirler memnunsa bir şey değişmez bence.
0
bruce mclaren
(01.05.20)
döner utrecht kupa şampiyonu bir maçı eksik beşinciden avarajıda iyi. tolouse dava açmış bence döner.
0
mikahakkinen
(01.05.20)
(14)

İstanbul Yaşanacak Semt

sethplay
Selamlar,Çalıştığım yer ofisi kapattı ve artık evden çalışma modeline geçiyoruz tamamen. Levent'te çalışıyordum, evim Baltalima'nında. İş sektörüm de Levent civarında genelde. Artık işe gitme gibi durum olmadığından semt olarak yaşayabileceğim yerleri belirlemekte sıkıntı çekiyorum bütçe sebebiyle.B
Selamlar,

Çalıştığım yer ofisi kapattı ve artık evden çalışma modeline geçiyoruz tamamen. Levent'te çalışıyordum, evim Baltalima'nında. İş sektörüm de Levent civarında genelde. Artık işe gitme gibi durum olmadığından semt olarak yaşayabileceğim yerleri belirlemekte sıkıntı çekiyorum bütçe sebebiyle.

Bu doğrultuda maksimum 2.500 TL'lik bir kira bütçesi ile Dikilitaş ve Gayrettepe civarında ev baktım ancak Avrupa Yakası'nda oturulabilir bir ev 3k'dan başlıyor. Bu civarda diğer semtlerde de park sorunu var maalesef Çeliktepe vs gibi. Profil de çok değişiyor.

Anadolu Yakası'nda daha önce hiç yaşamadım ve bilmiyorum da. Ancak Maltepe e5 altı, hem metro hem de marmaray'a yakın olduğu için ideal geliyor. Sahil şeridi de çekiyor. İşe gitme gibi bir durum da olmadığından tamamen sizce Maltepe'ye mi odaklanmalıyım? Fiyatlar diğer semtlere göre nispeten uygun. Veya daha rahat yaşayabileceğim başka bir semt?

Teşekkürler.
0
sethplay
(28.04.20)
Maltepe de oturuyorum çok uzun zamandır. Bir sıkıntım yok doğrusu, son zamanlarda biraz daha kalabalıklasti tabi.
Maltepe ışıklardan Kadıköye, yüzevlere doğru her yer güzel ama cami dipleri değil. Aynı şekilde Kucukyali ya da bakabilirsiniz
0
kisa
(28.04.20)
Sarıyer veya arnavutköye bakın?
Arnavutköydeki eski bazı evler çok pahalı değil, deprem riski zemin açısından çok az olduğu için eski ev sorun olmayabilir.
Yenisahra, kozyatağı falan oralara bakın.
0
jimjim
(28.04.20)
yukarida biri icadiye 2+1 ev diyor 1450 diyor. cok iyi fiyat bence, oralari da severim sahsen

maltepe de daha iyidir bence surekli sosyallesen bir tip degilseniz. 10 sene once besiktas derdim simdi sessiz sakin yerler... kafa kaldirmiyor bir yastan sonra. hele hele evde calisacak olunca
0
yoggi
(28.04.20)
Come to kucukyali.
0
bradshaw
(28.04.20)
Ofise gidip gelmeden evden çalışarak 10 seneye yakın Ortaköy'de yaşadım. 3-4 dakikada Yıldız Parkı'nda veya sahilde olabilmek çok güzel bir histi :) Eğer İstanbul içinde git gel çok yapamayacaksanız, bağlantı yollarından birinin üzerinde oturmazsanız (Palanga'dan Dereboyu'na inen sokaklar vb.) ve düzgün komşulara denk gelirseniz Türkiye'de yaşamıyormuş gibi bir hayatınız olabilir.

Son 1 senede değişmediyse 3.000 TL altına ev bulmak mümkün.

Park meselesi çok önemliyse hiç uğraşmayın bence. Beşiktaş ve Ortaköy otoparklar olsa da arabalı hayata bence pek uygun değil.
0
bruce mclaren
(28.04.20)
benim işyerim akatlar'da evim de emirgan'da.
hemen hemen aynı lokasyonlarda sayılırız.
belki emirgan'da bulamazsınız ama 2500'e reşitpaşa taraflarında çok güzel evler bulabilirsiniz. her yere de yakın, metro uzak değil. hem muhitten de kopmamış olursunuz.
0
tekkisilikbirordu
(28.04.20)
erenköy suadiye arası tren yolu ile minibüs caddesi arasında kalan şeride bakabilirsiniz. sakin bir bölgedir.
0
orpheus
(29.04.20)
bahçelievlerde oturuyorum. şirinevler tarafı falan kötü ama bizim oturduğumuz taraf bayağı iyi çok seviyorum bahçelievleri. ben bahçelievler mah tarafındayım. siyavuşpaşa vs oralar da güzel bayağı hatta oralar daha iyi diyor eşim ama burası da çok güzel.
0
matilda
(29.04.20)
1+1 yetiyorsa küçükyalı'da çok iyi evler var 2300 civarına, bostancı'ya da bakabilirsiniz.
0
golgi aygıtı
(29.04.20)
dostum 2500 liraya kanlıcada deniz manzaralı bir evde yaşayabilirsin. marmaray, metro gibi olaylar zorunluluk değil tercihse, ben olsam öyle yapardım.
0
it aint hard to tell
(29.04.20)
Avrupa yakasında levent, ulus iyidir. Ailemle kalırken orada yaşıyordum. Ama 3 bine pahalı dediğiniz için burayı eledim. Ulusta oturulacak düzgün evler 5’ten başlar. Anadolu yakasında Ataşehir uygun bir semt. 2-2500’e güzel bir daire bulabilirsin. Şu an buradayım Köprüye çıkmak beş dakika arabayla. Kadıköy ayağının altında. Metro var. Ulaşım açısından güzel. Maltepe yerine daha tercih edilesi bence. Daha önce o civarlarda yaşamış biri olarak bir yere çıkmak işkence oluyordu merkezi yerlere uzak olması nedeniyle.
0
ruhen hastayim ben
(29.04.20)
bostancı-erenköy arasında kalan tüm semtler istanbulun en iyi semtleridir bana göre.yani kadıköyünn mahalleleri.

dahada ilerleyip maltepe ilçesin bütçe olarak daha düşüktür oranın da idealtepe mahallesi iyidir.
ayrıca anadolu yakasına taşınan bir daha avrupa yakasının yanından geçmez.
0
jamswety
(29.04.20)
acıbadem, koşuyolu taraflarına bakın.
0
obaa
(29.04.20)
Deprem için zemin çalışması var. Oraya bakın zemini düzgün yerlerde arayın. Ortaköy ün yokuştaki sırtları mesela çok güvenli ama ana caddesi dere komple.
0
tessera
(29.04.20)
(7)

Yeni nesildeki ittihatçı sevgisi neyden kaynaklanıyor?

Başkalaşım
Selam duyuru ahalisi. Yeni nesildeki ittihat ve terakki, üç paşalar vs. sevgisi nereden geliyor? Tarih alanında uzman değilim ancak bilgilerimi yokladığımda ittihatçıların hayalde kalan Türkçü anlayışları ve memleketin başına açtıkları felaketten başka hiçbir şey aklıma gelmiyor. Bu sevgi selinin ne
Selam duyuru ahalisi. Yeni nesildeki ittihat ve terakki, üç paşalar vs. sevgisi nereden geliyor? Tarih alanında uzman değilim ancak bilgilerimi yokladığımda ittihatçıların hayalde kalan Türkçü anlayışları ve memleketin başına açtıkları felaketten başka hiçbir şey aklıma gelmiyor. Bu sevgi selinin nedeni nedir acaba?
0
Başkalaşım
(28.04.20)
açık açık hitler övemedikleri için bastırılmış hislerle katliamcı ve soykırımcı paşalarını övüp/seviyorlar. hem enver'i hem kemal'i aynı anda sevebilmeleri ne kadar tarih cahili olduklarını gösteriyor ayrıca.
0
ala09
(28.04.20)
bütün genellemelerde olduğu gibi bu da yanlış. pkkyı da sevenler de var mesela sayıları da azımsanmayacak kadar fazla. yeni nesildeki pkk sevgisi neyden kaynaklanıyor demek gibi. onun haricinde yaptıklarını değil yapmayı amaçladıklarını değerlendiriyor olabilirler. islamcılardaki abdülhamt sevgisi gibi mesela. osmanlıda en çok toprak akybı yaşatan padişahtı ama hala seveni var neden? başarı sevilmenin tek kriteri değil çünkü.
0
papuayenigine02561
(28.04.20)
@papuayenigine
Dediğiniz bir çok şeye katılıyorum. Bugün 2.Abdülhamit'i sevenler kişilere baktığımızda göreceğimiz tablo dönem hakkında hiçbir bilgisi olmayan sadece ve sadece padişah olduğu için seven kişiler. Elbette sevilmenin tek kriteri başarı değil. Ancak bugün ittihatçıları sevenlerin birkaç sayfa da olsa kitap karıştırdığını görüyoruz. Bu da bu sevginin temelinde sizin de dediğiniz gibi ''yaptıklarını değil yapmayı amaçladıklarını değerlendiriyor olabilirler'' den ziyade başka neler olabilir anlayışını doğuruyor.
0
🌸Başkalaşım
(28.04.20)
başka ne olabilir şu olabilir mesela. ittihat terakkici subaylar saraylarda yaşamadı, ahbap çavuş ilişkisiyle yükselmedi. elbet böyleleri de vardır her zaman da vardır. enver paşa mesela damattı ama berat albayrak gibi bi damatlık değildi bu. anlatmaya çalıştığım şey az veya çok bu vatan için çalıştılar. osmanlının en savaşlı ve boktan zamanlarında oldukları için cephelerde geçti ömürleri ve ideallari doğrultusunda savaştılar tasvip edersin veya etmezsin. samimi bulursun veya bulmazsın orası sana kalmış. bulanları görmüşsün ki böyle sormuşsun. bulmayanlar da var. ben tarihe nötr bakarım ama nedenlerini anlamak için bu video ve yorumları senin için güzel bi kaynak olur inceleyebilirsin : www.youtube.com
0
papuayenigine02561
(28.04.20)
İttihatçılık Türkiye'de 1919-1922 (Batı'da Ankara hükümeti için meşruiyet arandığı dönem) ve 1924-1927 (içerideki muhalif ve rakip olabilecek İttihatçıların temizlendiği dönem) haricinde hiçbir zaman net bir şekilde tü kaka edilmediği için bence anormal değil. Hatta İttihatçılık Türkiye'nin bir nevi örtük resmi ideolojisidir. Modern cumhuriyeti kuranlar da pragmatist İttihatçılardı.

Kendilerine seküler Türk milliyetçisi diyen 'okumuş' faşistlerin son yıllarda sahiplenmesinde özellikle tasfiye edilen kadronun komitacılığının da payı büyüktür. Ne kadar nefret etsem de o yıllarda kurmuş oldukları ağ takdiri hak ediyor.
0
bruce mclaren
(28.04.20)
biraz etki tepki meselesi, çokça da yeni neslin -özellikle sağ görüşlülerin- giderek radikal fikirlere daha yatkın hale gelmesi.

etki tepki olayı erdoğanın sürekli abdülhamid e benzetilmeye çalışılması sonucu muhalif milliyetçi kesimin tarihte onun karşıtı olan tarafa sempati duyması.

bir de ittihatçı takımı idealist insanlardan oluşuyordu, misal bir kaç kişiyle kaçak cepheye gidip oradaki halkı örgütleyerek düşmana karşı savaşan insanlardı.ülke için kendisini ateşe atacak, gerektiğinde hükümdara kafa tutacak kalibrede cesaretleri, inançları vardı. gençler biraz da bu tip şeylere özlem ve özen duyuyorlar.

bunların dışında türkçülük - turancılık 2000 lerin başında öyle çok esamesi okunan bir görüş değildi. ülkücülerin içinde erimişti çoğu ve ülkücüler daha baskındı ama akp nin açılım süreci ve açılım sürecinde gerçekleşen terör olayları insanların milliyetçi damarlarını kabarttı. mhp nin akp ye yanlaması ve tabanının hayat görüşünün nispeten eğitimli kesiminki ile uyuşmaması sonucu türkçülük güçlenmeye, dolaylı olarak da ittihatçılara beslenen sempati artmaya başladı. burada aslında asıl olay ittihatçılardan ziyade atsız a gösterilen ilgi alakanın inanılmaz artmış olması. ben lise 1 e geldiğimde atsız ın yazılmış bütün kitaplarını okumuştum -ki 96 - 97 yılları- o zamanlar ve çokça uzunca bir süre ne üni. ortamında ne de sosyal çevrede atsızı bilen ve tartışabilecek birine kolay kolay denk gelmedim. şu an ise internetten bile olsa birazcık araştırma yapan herkes atsız ın kim olduğunu bilir. tabii internetin yaygınlaşmasının da bu tanınmada etkisi var ama olay tanınmasından ziyade sempati duyulması.

son 20 senede olanlara baktığımızda -açılım süreci, ab nin ve batının türkiyeyi dışlaması, ermeni soykırmının bir çok ülke tarafından kabulü, siyasal islamın kendisine çok fazla yaşam alanı bulması, orta doğuda kartların sürekli yeniden dağıtılması ile oluşan siyasi boşluk vs vs- türkiyede aşırı sağ görüşlerin yaygınlaşmasına sebep oldu. hiç ummayacağım insanların radikal islamcıları yada atsız ın fikirlerini övdüğünü görebiliyorum.

lakin genel olarak hepsinin ortak noktası, siyasi görüşleri ve ülkenin yaşadığı sorunlar için detaylı araştırma/okuma yapmamaları, tek kaynaktan ve yüzeysel kaynaklardan beslenmeleri.

eyyorlamam bu kadar.
0
issiz karga
(28.04.20)
İki açıdan önemli sor
1. Bilinçli
2. Bilinçsiz sevgi.
Birinci ise, taklididir, kulaktan dolmadir, fazla ilerlemez tek edilir. İkincisi ise, bunu n nedenleri vardır: daha fazla kaynak, daha açık kaynak, daha erişilebilir, anlaşılabilir kaynak.
Ben birincinin etkili olduğunu, bunun nedenini de ne nevzuhur birtakım yazar takımı olduğunu düşünüyorum. Yoksa ittihatcilik kendi dönemi ve içinde bile anlaşılamamış ve uzlasilamamis bir cereyan.
Uzun konuşmak istemem. Bu konularda sözlükte yazdığım bazı giriler mevcut. Bugün Türkiye'nin yolu bir posta memuru ve cezaevi görmüş talat'in kazmasiyla acılmıştır. Keşke bilinse takdir edilse.
0
fempusay
(29.04.20)
(3)

linux'da çekirdek kabuk ne demek?

borat
arkadaşlar internette onca kaynağa baktım bir türlü kafamda canlandıramıyorum bu kabuk ne demek çekirdek ne demek diye.aptala anlatır gibi anlatır mısınız lütfen?
arkadaşlar internette onca kaynağa baktım bir türlü kafamda canlandıramıyorum bu kabuk ne demek çekirdek ne demek diye.aptala anlatır gibi anlatır mısınız lütfen?
0
borat
(24.04.20)
Baştan söyleyeyim! Yanlış biliyor olabilirim ama birisi yanlislamazsa duzeltmezse en azından fikir verebilir.

Çekirdek (kernel) dediğiniz şey sistemin en temel noktası.
Şimdilik o çekirdek olarak kalsın.
Mesela ping komutu var değil mi? Bu ayrı minik bir program ama bu program iş yapmak için hafızaya işlemciye vs ulaşması lazım. Kendi başına İnternete çıkamaz vs.
İşte bu yan programlar aslında çekirdek üzerinde, çekirdek ile konuşarak çalışıyor ve kendi işlerini yapıyor.

Kabuk (shell) dediğiniz şey ise, windows da bulunan komut satırı givi düşünün. Grafik arayüze değil de komut satırında komutlarla iş yaptığınız yer
0
kisa
(24.04.20)
kisa gayet güzel açıklamış. Shell'e erişmek için de genellikle terminal emulator kullanıyorsunuz. Mesela ben şu an terminal emulator olarak iTerm, shell olarak bash, kernel olarak da XNU kullanıyorum. O değil de çekirdek, kabuk, karakter katarı falan gördükçe insan Türkçeden soğuyor :)
0
bruce mclaren
(24.04.20)
Çekirdek yada kernel olarak adlandırdığımız kısım, bilgisayarın düğmesine basıldıktan sonra tekrar kapanıncaya kadar olan süreçte çalışan, donanım erişimlerini ayarlayan bir uygulamadır.

shell yada kabuk dediğimiz uygulama/program/yazılım (bash, zsh, sh, jssh, csh vs. gibi bir sürü farklı özelliği olan shell var) kısa'nın dediği gibi aslında komut satırı dediğimiz şey. bu yazılımın görevi, senin klavyeden girdiğin verileri alıp kernel'a iletmek, cd komutunu çalıştırdığında aslında yaptığı şey o uygulamayı çalıştırmak değil, kernel'a, bak kullanıcı şu dizindeki şu dosyaya erişmek istiyor mesajını iletmektir (/bin/cd dosyasına erişmek istiyor) kernel bu mesajı aldığında o dosyanın özelliklerine bakar, ne tür bir dosya bu, senin bu dosyaya erişimin var mı, vs.çalıştırır uygulamayı senin verdiğin parametreleri uygulamaya verir, ve çıktıyı shell'e iletir, shell'de bunu ekrana basar. (en basit hali ile)

şurada [1] linux'un boot süreci ile alakalı çok güzel bir yazı var, ingilizcen varsa ingilizce[2] ile devam etmeni tavsiye ederim. çok teknik gelebilir, anlamayabilirsin, bir kaç kere anlamasan dahi oku, zamanla yeni bilgiler edindiğinde anlaman çok kolay olacaktır.

[1] github.com
[2] github.com
0
selam
(24.04.20)
(3)

13 - 18 yy Avrupa tarihi Kitap

kljgslsdkjsd
Evet meramım şu 13 - 18 yüzyılları arası avrupa tarihi öğrenmek istiyorum. Ama gördüğüm kitaplar ya çok geriden başlıyor ya da ağırlığı fransız devrimi ve sonrasına bırakıyor. Var mı bu dönemi kapsayan güzel bir avrupa tarihi çalışması? Fransız devrimine kadar olan kısmı kapsaması muhim. Daha sonras
Evet meramım şu 13 - 18 yüzyılları arası avrupa tarihi öğrenmek istiyorum. Ama gördüğüm kitaplar ya çok geriden başlıyor ya da ağırlığı fransız devrimi ve sonrasına bırakıyor.

Var mı bu dönemi kapsayan güzel bir avrupa tarihi çalışması? Fransız devrimine kadar olan kısmı kapsaması muhim. Daha sonrasına geçmemiş olmasının tercih ederim. Başlangıç kısmı çok mesele değil ama yani millattan da başlamasın bir zahmet.
0
kljgslsdkjsd
(18.04.20)
www.idefix.com

Bütün Avrupa tarihini kapsamakla birlikte kaliteli ve okunası bir kitap. Tavsiye ederim. İlgili kısmı da okuyabilirsiniz sadece.
0
but that was just a dream
(19.04.20)
1648'den başlıyor ve video ama Merriman başganı tavsiye ederim: www.youtube.com Dersler boyunca başka kaynaklar, edebiyat eserleri ve fimler de öneriyor.
0
bruce mclaren
(19.04.20)
Dostum öncelikle Avrupa Tarihi ile ilgili okuma yapacaksan maalesef yelpazeyi bira geniş tutman lazım. Zira Avrupa tarihi çok iç içe bir alan .

Erken modern donemde avrupa adli kitap avrupa tarihini hem siyasal hem ekonomik hemde kültürel bir ele alış yapmakta. cok verimli ve genis bir kitaptir kesinlikle tavsiye ederim

Ortacagda avrupa tarihi adli bir kitap var ki Muammer gul hocanın bu kitapta romanin yikilisindan sonra Avrupa'nın nasil sekillendigini guzel anlatmaktadir .

ortacaglarin tini adlı bir kitap var ki terminolojisi bakımdan ağır icerik bakımından da oldukça zengindir

Ayrica eco'nun ortacag serisini okumani tavsiye ederim .

umarim işini görecek kitaplara ulaşırsın. sağlıklı gunler dilerim
0
anarkokombi
(19.04.20)
(2)

tarih / ermeniler nerelere sürüldü?

attirmayin makedonun kafasini
Evet, başlıktan da anlaşılacağı üzere, konumuz 1915 olayları.Vakt-i Seferde İcraat-ı Hükümete Karşı Gelenler İçin Cihet-i Askeriyece İttihaz Olunacak Tedabir Hakkında Kanun-u Muvakkat kapsamında tehcir edilen Ermeni nüfusun ne kadarının hangi şehre yerleştirildiğine dair akademik çalışma aradım, bul
Evet, başlıktan da anlaşılacağı üzere, konumuz 1915 olayları.

Vakt-i Seferde İcraat-ı Hükümete Karşı Gelenler İçin Cihet-i Askeriyece İttihaz Olunacak Tedabir Hakkında Kanun-u Muvakkat kapsamında tehcir edilen Ermeni nüfusun ne kadarının hangi şehre yerleştirildiğine dair akademik çalışma aradım, bulamadım.

Bildiğiniz varsa pek hora geçer. Teşekkürler...
0
attirmayin makedonun kafasini
(17.04.20)
Haseki ve Deyr ez Zour aklıma gelenler.
0
acebi
(17.04.20)
Suriye'ye "yerleştirildiler". Nüfus konusu karışık. Müslümanlaştırılmış olanlar var, yolda ailelerinden ayrılıp Müslüman ailelerine verilenler var, "lan bunlar bize lazımmış ama yine de Ermeni" denilerek geri döndürülenler var falan filan.

Türkçe akademik çalışma yoktur. Türkiye ve geçmişle yüzleşmek kadar birbiriyle alakasız iki şey zor bulunur.

Bu konu hakkındaki tezleri ve makaleleri Türkçeye çeviren ve kitaplaştıran tek yayınevi İletişim. Devlet politikalarından, resmi tarih inşasına ve Ermenileri koruyan yerel halkın yaptıklarına kadar epey detaylı bir külliyatları var (çoğu yüksek lisans ya da doktora tezidir)
0
bruce mclaren
(17.04.20)
(4)

Petrolun dusmesi ulkeler icin iyi değil mi?

Mehmet Ersoz
şimdi cok ucuzdan rezerve depoları doldururlarsa ortam eskiye donunce bu ucuz petrol sayesinde maliyetleri dusurmus olmayacaklar mı acaba?
şimdi cok ucuzdan rezerve depoları doldururlarsa ortam eskiye donunce bu ucuz petrol sayesinde maliyetleri dusurmus olmayacaklar mı acaba?
0
Mehmet Ersoz
(15.04.20)
Nereye ne kadar depolayabiliriz ki?
0
John Bloor
(15.04.20)
Economist'in 1-2 hafta önceki yazılarından birinde ABD ve AB depolama kapasitelerinin %90'ını zaten doldurmuş durumdalar deniyordu.
0
bruce mclaren
(15.04.20)
Öyle bir depolama kapasitesi yok +1

Aynı şekilde petrol satan ülkeler fiyatların düştüğü durumda 'ortam eskiye dönünceye' kadar satmak yerine kendi depolarını dolduruyorlar.
(bkz: contango)
0
archmage mahmut
(15.04.20)
Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler için iyi cari açığın büyük kısmı enerjide dışarı bağımlılıktan kaynaklanıyor. Petrol üreticisi ülkeler için ise kötü. Evet fiyatlar düşükken alınan petrol depolanıyor maliyetler düşüyor fakat petrol sürekli ihtiyaç duyulan bir madde olduğu için ancak fiyatlar düşük olduğu müddetçe kar sağlanabilir. Türkiye'de de depolar mevcut fakat bu depolar rezerv görevi görüyor.
0
acebi
(15.04.20)
(2)

python oop sorusu

monicapp
from sklearn.impute import SimpleImputerimputer = SimpleImputer(missing_values=np.nan, strategy='mean')imputer=imputer.fit(X[:, 1:3])X[:, 1:3] = imputer.transform(X[:, 1:3])benim buradan anladığım şu: burada ilk imputer adlı bir object tanımlıyoruz. daha sonra bu objecti X adlı tablonun belirli yerl
from sklearn.impute import SimpleImputer
imputer = SimpleImputer(missing_values=np.nan, strategy='mean')
imputer=imputer.fit(X[:, 1:3])
X[:, 1:3] = imputer.transform(X[:, 1:3])

benim buradan anladığım şu: burada ilk imputer adlı bir object tanımlıyoruz. daha sonra bu objecti X adlı tablonun belirli yerlerine (değer olmayan yerlerine) fit ediyoruz. ancak en sonunda neden transform ediyoruz. kafam karıştı
0
monicapp
(10.04.20)
imputer.transform() değer olmayan yerlere mean değerleri hesaplayıp düzeltilmiş halini koyuyor. "X[:, 1:3] = ..." kısmında da mean değerleri hesaplanmış hali ile değiştiriyor. data = X[:, 1:3] yapıp transform()'u çağırmadan önce ve sonra ekrana basarsanız farkı daha iyi görürsünüz.
0
bruce mclaren
(10.04.20)
Object olarak burada SimpleImputer bir class, bunu S'nin büyük olmasından anlıyoruz, küçük olsaydı method olurdu.

Burada X'in değerlerini kullarak, imputer adını verdiğimiz classı 'fit' ediyoruz.
Daha sonra imputer classını kullarak X'i transform ediyoruz.
0
archmage mahmut
(10.04.20)
(48)

Covid-19 pozitifim ve hastanede karantina altındayım.

nicky nick
Hastane odasında canım çok sıkılıyor. Corona ile ilgili soruları olan varsa cevaplayayım hem amme hizmeti olur hem de vakit geçiririm biraz.
Hastane odasında canım çok sıkılıyor. Corona ile ilgili soruları olan varsa cevaplayayım hem amme hizmeti olur hem de vakit geçiririm biraz.
0
nicky nick
(05.04.20)
yaş kaç? kronik rahatsızlık var mı? sigara içiyor musunuz? hastanede kaç tane koronalı vardır? komple tecritte misiniz yoksa yakınınıza başka insanlar gelebiliyor mu?

hangi semptomlardan şüphelenip gittiniz? şu anda ne durumdasınız? oseltamivir, Hidroksiklorokin ve/veya azitromisin kullanıyor musunuz?
0
nabrukk
(05.04.20)
Tedavi süresince hangi ilaçları, vitaminleri kullanıyorsunuz?
0
GoodMorningTeacher
(05.04.20)
geçmiş olsun. umarım en kısa sürede atlatırsınız.
belirtiler neler oldu hastahaneye yatışınız nasıl yapıldı (özel mi devlet mi)
yoğunluk var mı ? herkes tek kişilik odalarda mı ?
vakit nasıl geçiriyorsun ? kitap-bilgisayar-televizyon var mı ?
hangi ilaçları kullanıyorlar (bunu isterseniz özelden atın stokçular toplanmasın)
0
kararsızataletfilozofu
(05.04.20)
duş alma imkanınız var mı?
0
ala09
(05.04.20)
@nabrukk
1- 31
2- hayır
3- 6 sene önce bıraktım, bazen nargile keyfi yapıyorum haftada 1-2
4- Devlet hastanesine gittim, tüm belirtiler olmadığı için test yapmadılar, ismini vermeyeyim özel bir hastanedeki tanıdığımı aradım, yanına gittim akciğer röntgeninden pozitif olduğumu anladılar, direkt yatış verdiler. Bir sonraki gün il sağlık'tan test geldi ve pozitif çıktım. Şu an kaç kişi olduğunu bilmiyorum ama özel hastane olduğu için çok değildir.
5- %100 tecritteyim, sadece hemşireler ve doktorlar girip çıkıyor power rangers kıyafetleriyle.
6- Normal, ağır olmayan bir grip geçiriyor gibiydim. Ateş 38'i nadiren geçti, genelde 37,5 - 38 arasında gezdi. İlk gece biraz zor oldu uyutmadı, sonraki 3 gün ve gece ise sadece halsizlik ve ateş vardı. Bu kadar hafif geçmemeli diye corona olduğuna imkan vermiyordum fakat tad alma ve koku duyumu kaybettiğimi farkedince kafama dank etti.
7- Ciğerlerime indiği için oksijen sıkıntısı çekme ihtimaline karşı bekletiyorlar, hiçbir şekilde ateş veya halsizlik kalmadı. Tad alma ve koku duyularım hala 0.
8- plaquenil, enfluvir ve azitromisin veriyorlar.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@goodmorning teacher, yukarıda yazdığım ilaçların yanında düzenli parol ve serum yapıyorlar. Bunların haricinde başka birşey yok.

@kararsızataletfilozofu Özel hastane olduğu için yoğunluk pek yok gibiydi ben girerken ama şu an bilemiyorum tabi odadan çıkamadığım için. Fakat bulunduğum katta yatan insanlar var. ÖZel hastane olduğu için T.V var. Evden bilgisayarımı getirttim telefondan bağlayıp dizi film izliyorum.

@Ala09 var ama kolumda damar yolu açıkken çok rahat olmuyor. 4 gündür buradayım 1 kere alabildim.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Çok geçmiş olsun. Size bulaştırmış olduğunu tahmin ettiğiniz birileri var mı? Siz pozitif çıktığınızda yakınlarınızı, iletişim kurduğunuz insanları, uğradığınız mekanlardaki insanları vs. test yapma durumları oldu mu?

Salgın için yeterince önlem almadığınızı düşünüyor musunuz, yoksa önlem almanıza rağmen mi bulaştı? Bulaşmadan önceye gitseniz neyi değiştirirsiniz?
0
nabrukk
(05.04.20)
@nabrukk
Sadece markete çıkıyordum. Nereden geldiği hakkında hiçbir fikrim yok. Geçen hafta cumartesi 3 arkadaşım bana geldi bira içmek için. Ben de pazar gün rahatsızlandım zaten onlardan kapmış olamam fakat pozitif çıktıktan sonra Bakanlık ve İl Sağlık Müdürlüğü aradılar son 3 haftada görüştüğüm kişilerin iletişim bilgilerini ve isimlerini ve Tc'lerini istediler. Ben de arkadaşlarımınkini verdim, onların da evlerine gidip ateşlerini ölçüp 14 gün evden çıkamazsınız demişler.
Birşeyi değiştirmezdim açıkçası aynı şekilde yaşardım nasıl kaptığımı ben de anlayamadım.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
geçmiş olsun öncelikle.

arkadaşlarınızdan nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? onlara test yapıldı mı? geçen hafta geldilerse 7-8 gün geçmiş ve inkubasyon süresi içersinde değil mi? içlerinden biri bulaştırmış olma ihtimali yüksek bana kalırsa.

son 2 haftadır maske kullandınız mı dışarı çıkarken? kullandıysanız maskelerin çeşidi türü neydi?
0
false pretension
(05.04.20)
Nasil nereden bulastigini anlamadiniz? Bu surecte ise gidip geliyor muydunuz? Arkadaslarinizda herhangi bir belirti yok muydu? Kimden veya nerden bulasitginin tespit edilmesi konusunda bir sey yapilmadi mi?
0
postmodern rh
(05.04.20)
@false pretension
Arkadaşlarım cumartesi günü geldi ve ben pazar günü hastalandım, arada sadece 1 gün var. Onlardan birinden kapsaydım kuluçka süresinden dolayı bu kadar çabuk ortaya çıkmazdı diye düşünüyorum.
Arkadaşlarıma test yapılmadı. Sağlık durumları şu an iyi. Rahatsızlanırsanız bizi arayın demişler ve 14 gün sokağa çıkamazsınız diye tembihlemişler.
Maske kullanmadım ama çok dikkatliydim dışarıda kimseye temas etmedim, eve gelince hemen kendimi dezenfekte ettim. Belki de maskesiz çıktığım için oldu bunlar bilemiyorum.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@postmodern

İşe gitmiyordum, arkadaşlarım sağlıklılardı ve hala sağlıklılar. Nereden kapmış olabilirsiniz diye sordular tahmin edemiyorum dedim. Umreden, yurtdışından gelen tanıdıklarınızla görüştünüz mü dediler o da yok tabii.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Bu post yukarı sabitlense faydalı olur diye düşünüyorum.
0
nabrukk
(05.04.20)
bir arkadaşım pozitif çıkmıştı, bunu hekim bir arkadaşıma anlatınca, korkma 5 günde belirtiler çıkar demişti, hastaneye gitmeden önceki 1 haftada ne yapmıştınız? market vs.?

Geçmiş olsun.
0
wishmaythşngs
(05.04.20)
Çok geçmiş olsun. Umarım kısa zamanda iyileşirsiniz. Yanlış anlamadıysam şuan özel hastanedesiniz. Sağlık bakanlığı hastane masraflarınızı karşılayacak mı, kesin bir bilginiz var mı?
0
GoodMorningTeacher
(05.04.20)
Markete gidiyordum 2 günde 1 kere. Devlet muayene masrafını karşılıyor fakat özel oda masrafını karşılamıyor. Ona da indirim yaptıracağım artık. Günlük 500 TL civarına düşerler sanırım gecelik oda fiyatını. Pandemi olduğu için oda fiyatları 2 kat kadar pahalıymış özel hastanelerde. Başıma böyle birşey geldi artık para kısmını çok da düşünmüyorum o yüzden. Devlete gittim test de yapmadılar röntgen de çekmediler. Başka şansım yoktu.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Ailenizden kisiler ile gorusebiliyor musunuz yani aslinda su sekilde ozel kiyafetler ile odaniza girmelerine izin veriliyor mu istenmesi durumunda?
Ayrica solunum sikintisi yasadiniz mi tam olarak nasil bir sey hissettiriyor?
0
postmodern rh
(05.04.20)
Nefes darlığı ya da alınan nefesin yetmemesi gibi şeyler yaşadınız mı?
0
pudra
(05.04.20)
Hayır tamamen yasak. Kimseyi görmedim yattığım günden beri. Virüs ciğerlerime inmiş ama solunum sıkıntısı yaşatacak kadar ilerlememiş. Hiç solunum sıkıntısı çekmedim. Tad ve koku hissiyatsızlığı insanı biraz sinir ediyor yalnız.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Çok geçmiş olsun, yalnız mi yaşıyorsunuz evdekilerin durumu nasıl?
0
bal dok yala
(05.04.20)
Kardeşim de pozitif çıktı fakat o evden hiç çıkmamıştı, benden aldı virüsü. Ciğerlerinde sıkıntı olmadığı için tedavisine evde devam ediyor o.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Cok geçmiş olsun. Hangi sehirdesiniz?
0
aslil
(05.04.20)
ne kadar süredir hastanede yatıyorsunuz? Ne kadar sürede iyileşirsiniz? Solunum sıkıntısı olunca nereyi aramamız gerekiyormuş? Acil şifalar dilerim
0
ashleybon
(05.04.20)
Konya'dayım.
4 gündür hastanedeyim, bir aksilik olmazsa yarın taburcu olup evde devam edeceğim.
Herhangi bir belirti hissederseniz 112'yi arayın demişler arkadaşlarıma.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Geçmiş olsun. Anlaşılan o ki eğer özel hastanede tanıdığınız yoksa kendi başınızın çaresine bakacaksınız.

Koku ve tat kaybı bir anda mı oldu? Yoksa normal nezledeki gibi seyrederken mi kötüleşti?
0
bruce mclaren
(05.04.20)
Yavaş yavaş mı köreldi bilmiyorum ama ben bir anda farkettim. Yüzde 10 civarında tad alabiliyordum. Hastaneye yattıktan sonra 0'a düştü ve hala da 0 şu anda.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@nicky nick hastalığın başlancıdından sık sık hapşurma var mıydı sizde?
0
xu
(05.04.20)
çok geçmiş olsun. ilk başladığında boğazınızda gıcıklanma, balgam, boğaz ağrısı oldu mu?
0
denlar
(05.04.20)
Öksürük oldu mu? Bu öksürük nasıl bir öksürük? Gıcık tutmasından vs farklı mı? Ayırt edici bir özelliği var mı? Bir de, ben ancak tomografiyle corona virus anlaşılıyor sanıyordum, röntgende de belli oluyor mu?
0
PhoenixRising
(05.04.20)
@xu şiddetli alerjik rinitim var ve her sene Mart ayında başlar. Çok fazla hapşırma mevcuttu. Ama dediğim gibi bunun sebebi büüyk ihtimalle bahar nezlesiydi.
@denlar boğazımla ilgili hiçbir sorunum olmadı. Her insanda farklı seyrediyor. Doktorlar bile net birşey söyleyemediler bana burada.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@Phoenix pardon ilk geldiğimde hem röntgen hem tomografi çektiler, orayı atlamışım.
Öksürük belirtisi de hiç yaşamadım. Bir kere bile öksürmedim diyebilirim.
Şunları belirtmemde fayda var. 5 senedir düzenli spor yapıyorum, hem ağırlık hem de kardiyo beraber. Bunun haricinde beslenmeme çok dikkat ediyorum, günlük aldığım protein miktarı vb makrolarımı sayarım. Basit şeker tüketmem mesela. Hiçbir hastalık geçmişim veya kronik rahatsızlığım yok. Bunlar sayesinde biraz rahat geçirdiğimi düşünüyorum.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Peki bağışıklık konusunda net konuşabiliyorlar mı? Ne kadar sürede taşıyıcılığınız bitiyormuş? Yarın taburcu olmanıza sevindim inşallah tamamen atlatırsınız.
0
ashleybon
(05.04.20)
Ciğerlere inmiş demişsiniz ama nefes darlığı hiç yaşamadınız değil mi? Eğer yaşadıysanız tam göğüs kafesinin alt kısmında mı bir baskı oluyor nefes almak istediğinizde? Yani hiç bir yerde okumadım da henüz bu nefes darlığını kimse net anlatmamış, anksiyetiyeden farkı nedir?

Bir de ateş ve diğer belirtiler olmadan direk nefes darlığı olabiliyor mu?
0
superfluid
(05.04.20)
Geçmiş olsun. Corona tedavisinş öZel sağlık sigortası karşılıyor diye mailler geldi bizim sigrpta şirketinden. Sizin yok muydu öss’nız yoksa mailler yalan dolan mı?
0
condom kurşunu
(05.04.20)
@ashley Onun için takip edecekler beni. İl sağlık müdürlüğünden evime hergün gelip ateşime bakacaklar ve nasıl olduğumu soracaklarmış. Negatif sonucu görene kadar belirli aralıklarda da testler yapacaklar sanırım.

@superfluid
Ciğerlerimde var ama çok yayılmış değil sanırım. Ben nefes sıkıntısı çekmeme sebebimi buna bağlıyorum.Doktora sorduğumda o da öyle düşündüğünü söyledi. İlk yattığım gün sanki dediğiniz gibi anksiyetedeki gibi bir darlık yaşadığımı düşündüm fakat odadaki parmaktan ölçü yapan makinadan devamlı olarak oksijen satürasyonuma baktım hiç 95'in altına düşmedi. O yüzden kuruntu yaptığımı düşündüm.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@condom öss maalesef yok bende. öss'ler pandemi kapsamında ödeme yapmıyor gibi okumuştum bi yerde ama tekrar bi check edin bence.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
İshaliniz de var miydi acaba? Geçmiş olsun
0
eylul
(05.04.20)
ayyi çok geçmiş olsun.
yazın tabiki arada sıkılınca.
ama iyice de dinlenin, uyumaya çalışın.

hangi şehirdesiniz? çalışıyor muydunuz? nereden kapmış olabilirsiniz? hangi ilaçları veriyorlar?

tekrar geçmiş olsun.
0
jimjim
(05.04.20)
@eylul ishalim yoltu fakat antibiyotik azeltin vermeye başladıklar o ishal yaptı.
@jimjim normalde çalışıyorum fakat hastalıktan önce 15 gündür işyeriyle bir temasım olmadı.
@cesario bende çıkınca kardeşimi de çağırttılar ve kardeşimden de swap alıp teste gönderdiler, ciğer tomografisine bakıp temiz görünce kendisi eve gönderdiler. Eve gönderirken 14 gün boyunca kullanacağı tüm ilaçları kendisine verip nasıl kullanacağını anlatmışlar. Ertesi gün de onun da pozitif sonucu geldi zaten. Bugün bu başlığı açtıktan sonra kendim hiç muhattap olmadan bir arkadaşımı hastaneyi arattım. Bir gece yatış herşey dahil 750 TL demişler. Pandemi olduğu için 2 katına çıkmış fiyat
fakat ekstra hiçbir şey yok herşey 750'nin içinde. Ben tanıdığım aracılığıyla biraz indirim yaptırırım büyük ihtimalle. Çok para belki ama konu sağlık olunca,bir de böyle bir hastalık söz konusu olunca göze batmıyor; vereceğiz artık.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Çok geçmiş olsun umarım tez zamanda atlatırsınız.

Herkes fiziksel durumunuzu sormuş ama ben ruh halinizi ve duygu durumunuzu merak ettim. Test sonucundan sonra neler hissettiniz? Panic, korku, endişe vs gibi değişimler oldu mu? Yani gerçekten nasılsınız? Kendinizi bu süreçte nasıl motive ediyorsunuz?
0
Amaranta ursula
(05.04.20)
@amaranta Açıkçası benim psikolojim öyle çok bozulmadı. Tad ve koku hislerim körleştikten sonra zaten covid-19 olduğunu anladım ve hastalığı hafif geçirdiğimin farkına vardım. Doktorlar da rahatlattı ve pek bi korku da olmadı içimde. En zor yanı hastane odasında insan yüzü görmeden vakit geçirebilmek. Hayatında daha önce hastane yüzü görmemiş, serum dahi yememiş, çok hareketli bir ruha sahip bir insan olarak bir hastane odasına tıkılı kalmak biraz yıpratıcı oldu.
Yalnız bir de şunun farkına vardım. Böyle haberler inanılmaz hızlı duyuluyormuş. Belki 5-7 senedir görüşmediğim, çok samimi omadığım arkadaşlarım aradılar veya yazdılar. Bir de öyle bir konuşmaları var ki sanki pankreas kanseri oldum 6 aylık ömrüm var.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@nicky nick, bugün nasılsınız?
0
chihirovekohaku
(07.04.20)
@chihi Taburcu oldum, ilaç tedavim evde devam ediyor. Gayet iyi hissediyorum.
0
🌸nicky nick
(08.04.20)
dostum cok gecmis olsun, ucuz atlatmissin.
cok merak ettigim bi konu var market alisverisini dezenfekte ediyor muydun?
bir de arkadaslarimla bulustum demissin ama nadiren virus cok erken de cikabiliyormus.
0
galandar kostumu
(08.04.20)
Çok geçmiş olsun.
0
amelie poulain
(08.04.20)
Atesin kacinci gunde dustu? Bizim arkadasin 10gundur dusurulemiyor da.
Hastanede asagi yuakri ne kadar masraf cikacak bir fikrin var mi? Tat ve koku alma sikintisi ilaclarin etkisi olabilir mi?
0
stavro
(08.04.20)
geçmiş olsun. arkadaşlarım şu an iyi dediniz ama en son ne zaman konuştunuz. hasta olsalardı haberi size gelir miydi?
markette insanlara yaklaşıyor muydunuz? kasada sıra beklerken ki mesafeler 1,5-2 m miydi?
alışveriş sırasında elinizle yüzünüze temas eder misiniz?

eve her gelişinizde kendinizi iyice temizlediniz mi?

bu kadar detaylı soruyorum çünkü nereden geldiğini merak ettim herkes gibi. sosyal mesafeye ve ürünlerin hijyenine dikkat ettikten sonra virüs size nasıl bulaşmış olabilir acaba?
milyonlarca insan alışverişe devam ediyor. belki yanılıyorumdur ama tüm kurallara dikkat edilmesine rağmen virüs diğer insanlara geçiyor olsaydı çok daha fazla insan hasta olurdu gibime geliyor. siz ne düşünüyorsunuz?
0
a man alone
(08.04.20)
@galandarkostumu @amanalone
Markete giderken eldiven ya da maske kullanmadım.Sanırım bu kısımda biraz cahilce davrandım. Markette normal sıraya girdim öyle çok fazla bir mesafe filan koymadım kimseyle arama ama kimse ile de kesinlikle temas etmedim. Dikkatli olduğumu düşünüyordum o günlerde ama biraz küçümsemişim heralde virüsü. Eve gelince de kıyafetleri çıkardım ve makinaya attım, elime bol miktarda dezekfektan sıkıp duş aldım. Elimi yüzüme götürdüğümü hatırlamıyorum ama istemsiz olarak götürdüysem de bilemiyorum farketmedim. Başka ihtimal olmadığına göre büyük ihtimalle alışveriş esnasında kaptım ama nasıl, kimden veya nereden kaptım maalesef bilemeyeceğim.
@stavro Ateşim evde 3 gün devam etti, hastanede ise ilk gün bir kere 38'i gördü, sonra bir daha yükselmedi. Arkadaşının ateşi devam ediyorsa da solunum sıkıntısı yaşamadığı sürece büyük bir problem yok bence. Doktorların en çok korktukları şey solunumdu ve devamlı sordukları soru da "Solunumda güçlük çekiyor musun?" sorusuydu. Zaten röntgen ile virüsün akciğerdeki yayılım populasyonunu biraz anlayabiliyorlar sanırım ve ona göre yorumlayabiliyorlar.Her sabah röntgenimi çektiler.En azından bende öyleydi.
Hastaneden çıkış yaparken ödeme kısmını benimle ilgilenen hemşireye sordum. Bizim bilgimiz yok siz evinize gidin sizinle sonra iletişime geçerler dediler. Hala da bir ses çıkmadı.
Arkadaşlarımla ise hergün konuşuyorum, sağlıklılar herhangi bir sıkıntıları yok.
@ amanalone dediklerinde haklısın. Ben de önlem alındıktan sonra alışverişte virüsün kolay bir şekilde bulaşabileceğini düşünümüyorum, öle olsaydı dediğin gibi tüm insanlık virüsten kıvranıyor olurdu. Ben maskesiz ve eldivensiz çıktığım için olmuş olabilir.
0
🌸nicky nick
(08.04.20)
(11)

İşe Gitmek Zorunda Olanlar vs. Evden Çalışabilenler

silah taciri
Malumunuz bela bir virüs söz konusu. Dünyada çok hızlı bir şekilde yayıldı ve biz de ülke olarak bundan nasibimizi aldık.. Bazı şirketler, patronlar çalışanlarına evden çalışma imkanı tanıdı. Bazı çalışanlar da çalıştıkları iş dolayısıyla yada şerefsiz patronları nedeniyle bu belalı dönemde hala dış
Malumunuz bela bir virüs söz konusu. Dünyada çok hızlı bir şekilde yayıldı ve biz de ülke olarak bundan nasibimizi aldık.. Bazı şirketler, patronlar çalışanlarına evden çalışma imkanı tanıdı. Bazı çalışanlar da çalıştıkları iş dolayısıyla yada şerefsiz patronları nedeniyle bu belalı dönemde hala dışarda çalışmak zorunda kalıyor. Evden çalışmak gibi bir imkanı varken bundan şikayetçi olan, ağlayanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? :) Allah aşkına hayatınız tehlikede değilken neden hala evden çalıştığınız için ağlıyorsunuz?!
0
silah taciri
(04.04.20)
Sadece ölmediğim için mutlu mu olayım? Her koşulun getirdiği kendi mutsuzlukları var.
Evden çalışmak bi lütuf değil olması gereken şey, çalışanların ekstra kahrolması gerekiyor asıl. Ben 5 ağlıyorsam sen 10 ağla. Ama benim neye ağladığım seni ilgilendirmez. Benim de hayati tehlikem var ayrıca, kimse tam olarak güvende değil.
0
Bruce
(04.04.20)
ben evden çalısıyorum. normalden bile yogun çalısıyorum diyebilirim.
buna rağmen dışarı çıkıp işe gidenleri gördükçe şükrediyorum.
evden çalışıyorum diyip hiç çalışmayanların (özellikle öğretmenler, memurlar) sürekli sıkılıyorum mesajlarını ve sosyal medya paylaşımlarını görmekten gına geldi artık. kendi kendilerine sıkılsınlar bence.
0
dafuq
(04.04.20)
Evden calisiyoruz biz sirketce. Evden calistigi icin serzeniste bulunanlar (aglayanlar) "keske simdi evden degil de ofisten calissaydik" demiyrlar gordugum kadariyla. Onun yerine "keske virus soz konusu olmasaydi da ofisten calissaydik" diyorlar.

Yani mevcut saglik riski altinda ofisten calismayi tercih eden duymadim, gormedim ama bu saglik riski bitsin de ofise donelim diyor insanlar.
0
crown
(04.04.20)
Evden çalışıyorlar diye normalden çok daha fazla iş yüklenen bir arkadaşım var. Ağlaması normal bence.
0
muhayyer divan
(04.04.20)
insan her şeye alışıyor ve yeni standardı bu oluyor. herkesin alıştığı bi konfor seviyesi var. eğer öyle olmasaydı ortalamanın üzerindeki kimse şikayet etmezken, ortalama altı herkes hergün şikayet ediyor olurdu.

ben normal karşılıyorum. ama onayladığım anlamına gelmiyor. tölere ediyorum. gözardı ediyorum.
0
sttc
(04.04.20)
Evden çalısiyorum, bir kere is yerinden daha çok dikkat dağıtıcı sey vae, verimlilik dusebiliyor cok hızlı sekilde.
Ek olarak ben kendim çalışmayı sevdigimden bazen iş birikiyor, bitirmeme gerek yok ama "ya şunu halledeyim kafam rahat olsun" diyorum. Dun 9da kapattim bilgisayari, bugun de acip 1-2 saat bakarim bi gene.
Kısacası benim gibi insanlar için calisma saatini artiriyor ama y.vsak bir firmada calisiyorsaniz da sizi kullanmalari daha kolay, hele Türkiye'de...
0
logisticsmanager
(04.04.20)
Bu konudan bağımsız olarak, bu dünyada birisinin başına ne geldiyse kesin ki durumu daha kötü olan bir insan vardır. Kesin ki o insandan da daha kötü durumu olan bir insan vardır. Böyle gider bu. Koca dünyada tek bir kişi mi sadece şikayet hakkına sahip, değil tabii ki. Herkesin derdi kendine. Eğer bu mesajları görmek istemiyorsan (ki gayet de hakkın) sosyal medyada o insanları takipten çıkar ve/veya engelle.
0
peki madem
(04.04.20)
Evet herkes fikrini yazmış. Yalnız şöyle bir detay atlanıyor: hala dışarda çalışmak zorunda olanların sağlığı, hayatı tehlikede. Yani dışarda çalışmak zorunda olan bunu kendi tercihiyle yapmıyor. Bu “ben yandıysam herkes yansın” olayı değil. Ama böyle bir olumsuz durum varken, yani hayat memat meselesi varken evden çalışmasını oflayarak, poflayarak, şikayet ederek deklare edenler bana saçma ve yapmacık geliyor.
0
🌸silah taciri
(04.04.20)
Bu insanoğlunun doyumsuzluğu işte. Hep elinde olmayanı isteyip elindekinden şikayetçi olmayı seviyor insanlar.
Elbette genelleyemeyiz, haline şükredenler kıymet bilenler de var.
0
megalomaniac
(04.04.20)
Memurlar.net teki şükürcü tayfa değil mi bu :)

Evden çalışanlar iyi durumda değil, işe giden sizler kötü durumdasınız.
İtiraz etmeniz filan lazım.

Bak ben sana bişey diyeyim. Mesela şu ülkedeki en yüksek derecede biri olsam, yan ülkede neden benden daha iyi biri var ben daha iyi olmalıyım diye söylenirim.
0
infernalcadre
(04.04.20)
Evden çalışan insanların şikayetlerine kafayı takan işe gitmek zorunda olan insanların enerjilerini kolay hedef aramak yerine hala ücretli izin kararı almayıp, üzerine vatandaştan bağış toplayan AKP denen mafyadan nasıl hesap soracaklarına yoğunlaştırmaları gerektiğini düşünüyorum.
0
bruce mclaren
(04.04.20)
(2)

Football Manager 2020

jugador
en son fm2008 falan oynamıştım şu aralar malum tekrar oynamaya başlayalım dedik ama çok zorlandım oyunu çözmede. Bir sorum olacak ve oyunu basitleştirecek önerileriniz varsa duymak isterim.Approach to Sign yapardık eskiden ama şu anda 1 ocak 2020 oldu hatta 2 ocağa geçeyim dedim ama listeyi 6 ay içi
en son fm2008 falan oynamıştım şu aralar malum tekrar oynamaya başlayalım dedik ama çok zorlandım oyunu çözmede. Bir sorum olacak ve oyunu basitleştirecek önerileriniz varsa duymak isterim.

Approach to Sign yapardık eskiden ama şu anda 1 ocak 2020 oldu hatta 2 ocağa geçeyim dedim ama listeyi 6 ay içinde bitecekler şeklinde düzenledim ancak çıkan isimlere direkt imza attıramıyorum hala teklif yap çıkıyor ve kulübüne teklif yapma ekranı geliyor?sözleşme bitiş olarak da 30.6.2020 yazıyor kırmızı şekilde hem de.
0
jugador
(03.04.20)
Yazım bulunsun da sorunuzu cevaplayan olursa bakayım 2030 gibi lazım olur. Şimdi efsaneye devam.

i.hizliresim.com
0
havadakarada
(03.04.20)
Oynadığınız lig, teklif yaptığınız oyuncunun uyruğu ve oynadığı takıma göre değişir. Bosman kuralı her ülkede geçerli değil. Bir de bazı ülkelerde ancak 1 ay kala teklif yapabiliyorsunuz.
0
bruce mclaren
(03.04.20)
(14)

cüneyt özdemir'e neden bu kadar yükleniyorlar?

proletarier aller lander vereinigt euch
bence olabildiğince tarafsız olabilen ülkenin şartlarında hiç de fena olmayan bir gazeteci. nedir peki bu kadar yüklenilmesinin derdi ben mi bir şey kaçırıyorum?
bence olabildiğince tarafsız olabilen ülkenin şartlarında hiç de fena olmayan bir gazeteci. nedir peki bu kadar yüklenilmesinin derdi ben mi bir şey kaçırıyorum?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.04.20)
Bertaraf oldugu için bence. İktidarı da muhalefeti de eleştiriyor belli ölçülerde. Kimseye yaranamiyor o yuzden -)
0
kveldulv
(02.04.20)
Samimiyetsiz, fırsatçı, gazeteci gibi "sağlam" değil politikacı gibi "eğilip bükülen" tarzından ötürü. kimseye yaranmak zorunda değil bağımsız bir gazeteci olarak. Ama bunun kıymetini bildiğini sanmıyorum.
0
Bruce
(02.04.20)
Ya bu adam terfi alamamış Ahmet Hakan. Bu adamda tarafsız denebilecek ne görüyorsunuz allah aşkına? Beni asıl şaşırtan hala Ahmet Hakan'dan daha fazla saygı görmesi. Olabildiğince tarafsız gazeteci, hatta gazeteci bile demek Ruşen Çakır gibi gazetecilere hakaret olur.

Reza Zarrab davasındaki yayınları bile kaale alınmaması için yeterli. Herif devlet-mafya uluslararası organize suç şebekesinin davasını "amarigada ülkemize oyunlar oynanıyor zaman birlik zamanı" diye verdi günlerce.
0
bruce mclaren
(02.04.20)
tarafsız değil, eleştirel. ancak adamına göre eleştirisi de. her yayınını izliyorum, geyiği de güzel ancak her konuğa aynı şekilde yüklenemiyor. dolayısı ile tarafsızım savunması doğru değil.
0
gazozailacatmauzmani
(02.04.20)
Muhalif kanada kaktırdığı kadar iktidara kaktırmaya maçası yemiyor. Bu da itici yapıyor. Kendisine olan sempatimi bitirdi.
0
Deathrow
(02.04.20)
+1 bruce mclaren söylemek istediklerimi aşağı yukarı söylemiş

herkes politikayla gündemle ilgilenmeyebilir fakat gündemi ve olayları kronolojik olarak bilmeyen takip etmeyen biri için cüneyt özdemir gibiler ne tatlı adam ne kadar tarafsız konuşuyor gibi gelir
0
freebird5406_2
(02.04.20)
Çok uzun zamandır kendisini düzenli olarak izleyen ve istanbul havalimanını övdüğü videodan sonra takip etmeyi bıraktığım eski bir izleyicisi olarak cevap vermek istiyorum.

İktidarı dürüst bir şekilde eleştirdiğine inanmıyorum.

Kimsenin Cüneyt Özdemir'den eline bayrak alsın, muhalefet yapsın gibi bir beklentisi de yok. Ama iktidara yakınlığı ile kazandığı para, yapabildiği habercilik (bakanlar ile söyleşi, petrol arama gemisine gidebilmesi vs.) ya da kendi motivasyonu ne ise, iktidarı eleştirmesinin önüne geçiyor. Bu durum da çizdiği modern, seküler, aydın haberci görüntüsüne ters düşüyor.

Ülkede şikayetçi olduğumuz her şeye görüntü olarak o da karşı. Diğer yandan buna neden olan sistemi eleştirmek yerine (ki zorunda değil), gidip sisteme yanlıyor.(burası problemli)
0
archmage mahmut
(02.04.20)
Bos adam, gerizekali turnusolu olarak cok faydali biri. Buna tarafsiz, iyi gazeteci diyenin olaylari, siyaseti yorumlamada ciddi eksikleri vardir ya da 2000 dogumlu siyaset bilgisi eksik yeni yetmelerden biridir. Adam oyle boyle degil asiri tarafli. Iktidara o konuda ben de katilmiyorum, o yanlisti deyip 2 dakikalik elestiri yapar sonra sabahtan aksama muhalefete giydirir:) Milleti de salak zannediyor, kaypak olmayip Akit olsa sorun yok
0
neverletyougodown
(02.04.20)
peki taraflı olduğu için ne gibi kayırmalar gördü?

edit: yani ben aşırı taraflı olduğunu düşünmüyorum gerçekten. yeterince sağlam duruşu yok derseniz belirli ölçülerde katılabilirim, katılmasam bile göreceli bir şey der geçerim ama aşırı taraflı demek abartı bir ifade değil mi? yani aşırı taraflı diyorsak bu adama akit veya a haber kadrosuna ne diyoruz?

kaldı ki, yeterince dik bir duruş gösterse sevmeyenlerinin istediği şekilde, bu sefer azıcık da olsa nötr olabilen(büyük bir çoğunluğa göre ben dahil) bir gazeteci olarak artık hükumet ile uzaktan yakından bağlantılı herhangi birine tek bir soru bile soramayacak? iyi kötü azıcık da olsa karşısına alıp bir iki zorlayabilen başka biri var mı şu aralar benim bilmediğim?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(02.04.20)
Cüneyt Özdemir bir duruşu olmadığı için eleştirilmiyor.

Cüneyt Özdemir ve Ahmet Hakan gibi kişilerin yaptığı şey taraflılık değil, haysiyetsizlik. Aklınıza gelebilecek en yalaka gazeteciden bile daha aşağılık bir şey yapıyorlar.
Mesela Cem Küçük onlara göre çok daha iyi bence. Adam en azından inandığı ideolojinin liderini kayıtsız şartsız destekliyor ve bunu da gizlemiyor. "Ben buna inanıyorum, inandığımın arkasındayım, işinize gelirse" diyor.

Ama bu Cüneyt Özdemir ve Ahmet Hakan gibi kişiler para/makam/güç için inanmadığı değerleri sanki inanıyormuş gibi savunuyor, göz göre göre halka yalan söylüyorlar.
Ve bunu sanki "tarafsız" mış gibi davranarak yapıyorlar. Bırakın bir gazeteciyi; bir insanın kendini konumlandırabileceği en aşağılık durum bu bence.
0
fobfilm
(02.04.20)
Ya iste bence gazeteci bir seye bir duruma bir ideolojiye bir kisiye inanmamali. Durumlar kisiler ideolojiler bile degisebilir cunku.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(02.04.20)
gazeteci şöyle olur böyle olur vs diyip artizlenmesine rağmen iş yapmaya gelince ekmeğimizdeyiz abi modunda çalışması milleti sinirlendiriyor.
0
duyurukullanıcısı
(02.04.20)
@proletarier evet inanmamalı. İnanmalı diyen kim? Gazeteci tarafsız olmalı.

1-) Taraflı gazeteci modeli var. İnandığı ideoloji ne kadar berbat olursa olsun, gerizekalı olduğu için bu yönde yayın yapıyor. Adam kötü mü? Evet. Sahtekar mı? Pek sayılmaz. İnandığı şey yanlış da olsa inanıyor bir şekilde. Örn: Cem Küçük.

2-) Tarafsız gazeteci modeli var. Her ne şartta olursa olsun, hiçbir ideolojik çıkar gözetmeden gerçeği aktarmaya çalışan yayınlar yapmaya çalışırlar. Örn: Ruşen Çakır

3-) Bir de sahtekar gazeteci modeli var. Sürekli tarafsız yayın yapmaya çalıştıklarından bahsederek izleyicinin gözünü boyamaya çalışırlar. Ama her fırsatta gerçekleri gizler/çarpıtır/çıkarlarına göre değiştirirler. Mesela iktidar türk telekom üzerinden devleti 2 milyar dolar dolandırmıştır. Bunu asla ağızlarına bile almazlar. Halkın bilmesi gerektiğinin farkındadırlar elbette. Ama muhalefetin en ufak bir "pot" diyebileceğimiz bir şeyi ortaya çıktığında saatlerce yayın yaparlar.

Halkın 2 milyar dolar parası çalındığında susup en ufak bir fırsat ele geçtiğinde muhalefeti eleştirmek için saatlerce yayın yapan bu insanlar Cnn'den aldıkları yüksek maaşlar kesilmesin kovulmasınlar diye, hatta yeri geldiğinde terfi alıp maaşları katlasın diye bunu yapıyorlar. Yani satılık/sahtekar insanlar. Örn: Cüneyt Özdemir, Ahmet Hakan

Sen Cüneyt Özdemir'i 2. şıkka koyuyorsan dostum, acilen hayata dair bir şeyler okuyup/araştırıp kendini biraz geliştirmelisin.
0
fobfilm
(02.04.20)
Çünkü ülkede haset insan çok.
0
maxim gorki
(02.04.20)
(9)

iphone 11 alayım mı?

bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
elimde 6s plus var ve bataryası ölü gibi. saymakla bitmez problemi var zaten 2. el almıştım. zaten almayı düşünüyordum ama şu virüs olayı patlayınca bir yandan da korkuyorum. kenarda kötü günler için bi 40 bin var. üstelik bu karantina günlerinde elimdeki tek şey telefon ve işle ilgili mail, whatsap
elimde 6s plus var ve bataryası ölü gibi. saymakla bitmez problemi var zaten 2. el almıştım. zaten almayı düşünüyordum ama şu virüs olayı patlayınca bir yandan da korkuyorum. kenarda kötü günler için bi 40 bin var. üstelik bu karantina günlerinde elimdeki tek şey telefon ve işle ilgili mail, whatsapp vs herşeyi telefon ile hallediyorum.

amazon'da baktım 128gb 7200 diyor. nakit verip alayım diyorum taksit olayına falan girmeden. maaşlar şimdilik 3-4 ay daha yatacakmış sonrasına bakacağız. samimi görüşlerinizi merak ediyorum.
0
bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(02.04.20)
ben olsam şu ortamda iphone almam. xiaomi redmi not 8 pro aldım, iyi ki almışım diyorum. fiyati da gayet uygundu. 7200 tl iphone yerine 2400 redmi. 3 te 1 fiyatina. ama illa iphone olacak dersen bir sey diyemem.
0
lata
(02.04.20)
maalesef başka akıllı telefon kullanamam yıllardan beri iphone kullanıyorum. alışkanlık, uygulamalar, takvim, iş kültürü falan
0
🌸bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(02.04.20)
bataryayi orjinal degistirin yanina birde wi-fi ipad alin. telefondan baglanti paylastirir kullanirsiniz. hem daha konforlu calisma sunar. cihazlarinizda IOS oldugu icin senkronize olur.

ama alternatif olarak telefonda is yapiyorsaniz imkaninizda varsa degistirin.
0
cirkinkizyokturazvotkavardir
(02.04.20)
bir telefona 7200 lira verebilmek için bir justification mı arıyorsunuz? ben akıllıca bir hareket olarak görmüyorum.

maaşınız 7200*2 14400 civarı ise justificationa ihtiyaç duymadan alın geçin. para ezmek hakkınız.
0
nabrukk
(02.04.20)
maaşım o kadar değil elbette. temel sorun şu aslında yaklaşık 1 yıldır ekran sağ altta hafif çatlak durumda yani kırık bile denmez. bundan dolayı ne için tekniğe gidersem gideyim önce 1000 kusur liraya ekranı değiştirmemiz gerekiyor diyorlar. yoksa bi ara pil kampanyası vardı pili değiştirip daha sonra problemli home tuşuna baktırıp daha uzun süre kullanırım siyorsum. şu haliyle korsan yerler hariç hiç bir şey yapmıyorlar daha görür görmez önce onu değiştirmemiz lazım diyorlar.

demek istediğim yani hazırda para varken alıp almamanın mantıkkı olup olmadığı. telefonun şarjı yüzde 70 iken 50’ye iniyor 10 dakikada. ee zaten maaşı baz alacaksak herhalde memleketteki 3-5 milyon müfus hariç kimse telefon kullanamaz. elimdeki telefonu da 2. el olmasına rağmen 3 taksitle almıştım.
0
🌸bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(02.04.20)
Ana gelir kaynağım değilse (telefon örneğinde iOS uygulama veya oyun geliştiricisi falan değilsem) ve/veya maaşımın üçte birinden fazlaysa almazdım. İşimi yapmam için önemliyse şirket alsın.

Bir de hepsini geçtim 3-4 ay sonra maaş alıp alamayacağım belli değilken birikimimin neredeyse 6'da 1'ini harcamazdım.
0
bruce mclaren
(02.04.20)
"bundan dolayı ne için tekniğe gidersem gideyim önce 1000 kusur liraya ekranı değiştirmemiz gerekiyor diyorlar. "

neden apple alınmamalıdır'a güzel bir örnek.

"ee zaten maaşı baz alacaksak herhalde memleketteki 3-5 milyon müfus hariç kimse telefon kullanamaz."

katılamıcam, 1500-2000 liraya gerçekten düzgün telefonlar var. hatta 1200 liraya bile hiç üzmeyecek telefonlar var. iphone'u gözünüzde büyütüyor olabilir misiniz?

son telefonumu maaşımın 3te birinden biraz daha azına aldım. bir telefona vereceğim maksimum rakam da maaşımın yarısı olabilir. benim kendi kriterim bu şekilde.
0
nabrukk
(02.04.20)
ben geçenlerde babama aldım, çok memnun. ama kendim hala 6s kullanıyorum, çünkü telefonla işim kırk yılda bir alo demek, o kadar.
0
plutongezegendegilmi
(02.04.20)
1 Ay önce 6 Plus dan note 8 pro 128 gb'a geçiş yaptım, Bende uzun yıllar iphone kullandım ve inanılmaz şüphelerim vardı ve iyiki almışım diyorum, iphone ile bana kalırsa hiçbir farklı yok, arayüzü vs gayet iyi teknik kelimeler kullanamıyorum(bilmediğimden) ama emin ol işini çok rahat bir şekilde görecektir.
0
birbilsem
(02.04.20)
(15)

Fantastik ve Bilim Kurgu Edebiyatı Tavsiyeleri

joker hakki
Dune, Vakıf Serisi, Değiştirilmiş Karbon, Üç Cisim Problemi, Orta Dünya Kitapları, Asoiaf, Kral Katili Güncesi, Ursula Le Guin kitaplarını severim.Bu bağlamda, mümkünse high fantasy sularına çok dalmayan (elfler, cüceler, orklar, adım başı sihirli eşyalar - dragonlance, forgotten realms, the wheel o
Dune, Vakıf Serisi, Değiştirilmiş Karbon, Üç Cisim Problemi, Orta Dünya Kitapları, Asoiaf, Kral Katili Güncesi, Ursula Le Guin kitaplarını severim.

Bu bağlamda, mümkünse high fantasy sularına çok dalmayan (elfler, cüceler, orklar, adım başı sihirli eşyalar - dragonlance, forgotten realms, the wheel of time gibi-) ve mümkünse tamamlanmış seriler önerebilir misiniz?
0
joker hakki
(31.03.20)
Tamamlanmadı ama Kara Prizma'yı öneririm, büyü sistemi farklı ve çok güzel, devamı da çevriliyor.
www.goodreads.com

Eskilerden, okumadıysanız, Rama ve Bir Uzay Efsanesi serilerini söylemeden geçmeyeyim, Arthur C. Clarke.

İlahi Kentler üçlemesi çıktı bitti. www.goodreads.com

Epik fantezi severseniz Kuzgunun Gölgesi üçlemesi var, Kan Şarkısı'yla başlıyor
www.goodreads.com
0
kobuzchu kiz
(31.03.20)
Locke Lamora'nın Yalanları (Centilmen Piç Serisi)
Bıçağın Kendisi
Kralların Yolu (Fırtına Işığı Arşivi Serisi)
Zaman Çarkı serisi
0
king lizard
(31.03.20)
Uuu unuttum! Silo, Vardiya, Toz üçlüsü!
0
kobuzchu kiz
(31.03.20)
Hem takip için hem de başkası faydalanır diye yazıyorum. Fanteziden kaçınmak istediniz ama ölüm. Kapısı serisi çok hoşuma gitmişti ki neredeyse 20 sene sonra tekrar okuyorum
0
kisa
(31.03.20)
the farseer trilogy
0
baldur2
(01.04.20)
Sissoylu serisi- Brandon Sanderson
İblis döngüsü serisi - peter v brett
0
lumos
(01.04.20)
King'in Kara Kule serisi.
0
engelbert humperdinck
(01.04.20)
bilimkurgu - john scalzi yaşlı adamın savaşı serisi
fantastik - barış müstecaplıoğlu'nun perg efsaneleri serisi
0
edaddy
(01.04.20)
Rama serisi kesinlikle okunmalı +1 Genellikle ilk kitaptan sonrası sıkıcı bulunuyor ama ben daha çok beğendim. Her karakterin detaylıca işlenmesi bence gerçekçiliğini arttırıyor. İlerleyen kitaplarda insanı ikilemde bırakan epey etik meselelere de değiniyorlar. Gentry Lee daha sonra ACC olmadan birkaç devam kitabı daha yazdı.

Asimov'un Robot serisini de tavsiye ederim.

Ian M. Banks'in The Culture serisi tamamen Türkçeye çevrildiyse bu ikisinden sonra okunabilir. Ben hala sevip sevmediğime karar veremedim.
0
bruce mclaren
(01.04.20)
Diskdünya serisi www.delidolu.com.tr
0
kaset
(01.04.20)
yıkıma giden adam - alfred bester
0
iste o kavunici balik
(01.04.20)
Buradaki Türkçe içeriklerin hepsini okumuşum.

Kralkatili güncelerini kimse yazmamış üzüldüm.

Hain patrick 3. Kitabı hala çıkartmadı gerçi
0
KaraSakall
(01.04.20)
@kisa Fanteziden kaçmak istemedim, high fantasy'den kaçmak istedim.

@engelbert humperdinck onu eklemeyi unutmuşum, bence çok önemli bir seri.

@kaset Diskdünya'yı biliyorum. Hiç okumadım ama büyük sempatim var. Bir gün dalacağım o evrene umarım.

@karasakal Kral Katili Güncesi'ni okuduklarım arasında ben yazdığım için kimse yazmadı.

bu kadar kaçış edebiyatı meraklısını bir arada görünce bir platformumuz olsa iyi olur diye düşündüm. kaçış edebiyatı paylaşımları için bir discord sunucusu açtım. İlgili tüm arkadaşları bekliyorum.

Sunucu davet linki: discord.gg
0
🌸joker hakki
(01.04.20)
Ender !
0
kablelvuku
(01.04.20)
Malazan okuman lazım. Evreni aslında high fantasy ama kitapların işleniş şekli hoşuna gider diye düşünüyorum.
0
diyarbakir karpuzu
(01.04.20)
(6)

Beylikdüzü'nde nerede yaşanır?

espagnole
Merhaba Romalılar ve Beylikdüzülüler,Yeni işim Esenyurt-Kıraç bölgesinde (Tüyap'ın daha üst tarafları). Bundan dolayı Beylikdüzü'nde 2+1, aileye uygun, düzgün bir mahalle veya sitede ev arıyorum. Bu tarafları henüz bilmediğimden hangi mahalle iyidir, hangi site güzeldir tavsiyelerinize açığım.Arabam
Merhaba Romalılar ve Beylikdüzülüler,

Yeni işim Esenyurt-Kıraç bölgesinde (Tüyap'ın daha üst tarafları). Bundan dolayı Beylikdüzü'nde 2+1, aileye uygun, düzgün bir mahalle veya sitede ev arıyorum. Bu tarafları henüz bilmediğimden hangi mahalle iyidir, hangi site güzeldir tavsiyelerinize açığım.

Arabam olduğundan toplu taşımaya yakın olması bir kısıt değil. Klasik beyaz yakalıyım. Haftasonları ailevi durumlardan şehir dışında olacağımdan sadece hafta içleri kalacağım, düzgün, güvenli bölgelerde ev arıyorum.

Bir el atıverin dostlar
0
espagnole
(30.03.20)
Büyükçekmece'ye inin bence.
0
ykyt
(30.03.20)
istanbul'da yaşamama rağmen beylikdüzü'ne bir kaç defa gittim. (bi daha gitmem umarım) 5m migros tarafları güzel gibi geldi bana. dışarıdan güzel görünen siteler var. yaşam nasıldır bilmiyorum ama esenyurt tarafından iyi olduğu kesin.
0
scudman1
(30.03.20)
Yakuplu Mah. Ama Hasırcılar Residance’ın arka tarafına bakın. Orası sakin bir mahalle. Aileler var, yollar sokaklar geniş. Ve kiralar ucuz. Sitede bi yer bulursanız çocuklar sitede oynar :)
0
damba
(30.03.20)
Beylicium arkasındaki sitelerde üç sene yaşadım. Büyükşehir Mahallesi olarak geçiyor. Özellikle akşamları serin havada çıkıp yürüyeyim diyorsanız epey güzel yerler. Alışveriş merkezlerine, fırına mırına yakın. İstanbul'da etrafta ağaç ve park görebileceğiniz ender yerlerdendir. Çocuk nüfusunun fazla olduğu bir yere denk gelirseniz yazın gürültüden kafayı yiyebilirsiniz.

Ben oradayken metrobüs henüz Beylikdüzü'ne kadar gelmemişti. Geldikten sonraki son durumunu bilmiyorum.
0
bruce mclaren
(30.03.20)
bizimkent ve beykent iyidir, migros' un arkasindaki yerlerde iyidir, marmarapark tarafina bulasma, o seridi sil komple aklindan tuyapa kadar
0
alttaraf
(30.03.20)
beykent +1 adnan kahveci iyidir, kiralar denilen gibi biraz yüksek güzel bir site bulursan öncelikle aidat sor.. gürpınara yaklaştıkça kiralar biraz daha uygunlaşıyor.
0
bircaponsevdim
(31.03.20)
(9)

şişli'den maltepe'ye taşınmak mantıklı mı? (deprem sebebiyle)

ahm1
depremden çok korkuyoruz da. şişli'deki 335 yıllık binadan maltepe'deki 15 yıllık binaya taşınmak mantıklı mıdır?şu haritaya bakıyorum: https://evrimagaci.org/public/content_media/0aa1ce91b08725033f286e1628321926.gifşişli'nin zemini maltepe'den daha iyi gözüküyor.ayrıca şu haritada da şişli 2. derec
depremden çok korkuyoruz da. şişli'deki 335 yıllık binadan maltepe'deki 15 yıllık binaya taşınmak mantıklı mıdır?

şu haritaya bakıyorum: evrimagaci.org

şişli'nin zemini maltepe'den daha iyi gözüküyor.

ayrıca şu haritada da şişli 2. derece, maltepe 1. derece deprem bölgesi olarak gözüküyor: cdn.evrimagaci.org:no_upscale():format(webp)/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2F2fd27df58cf21691b116fb1c4b7e10b9.jpg
0
ahm1
(28.03.20)
Zemin çelik olsa da yapı dandikse kağıt gibi dağılır, zeminin sağlam olması yüksek yapılar için maliyeti düşürür ya da yükseltir sadece, yoksa uygun teknikle kuma bina inşa etsen depremde yıkılmaz.

Dakika durmayın, taşının.
0
John Bloor
(28.03.20)
Şişli'den Maltepe'ye taşınmak kesinlikle mantıklı değil. Zemini iyi değil Maltepe'nin. Şişli ve civarında sağlam zeminli bir yeni binaya taşınmanız kaygılarınızı azaltacaktır.

Maltepe'ye taşınınca bu sefer oranın 1. derece deprem bolgesi olduğu gerçegi sizi korkutacak.
0
chihirovekohaku
(28.03.20)
@john bloor: ama fay hattına çok yaklaşmış oluyoruz ya. bu büyük bir sıkıntı değil mi?

@chihi: işte, şu an bile kaygılandırıyor.
0
🌸ahm1
(28.03.20)
Marmara'da 7+ üzeri deprem üretmesi beklenen dört ayrı fay hattı var. Nereye taşınırsanız taşının fay hattına yakın olacaksınız. Cenk Yaltırak'ın MTA'nın haritalarını kullanarak yaptığı ivme haritaları var. Şu grupta detayları var: www.facebook.com Maalesef semt veya sokak bazında detay veren bir harita yok.

Bence bu konuda tavsiye vermek için bilinmesi gereken bir sürü parametre var. Yani zemin ve bina sağlam olsa bile çevredeki binaların veya istinat duvarlarının zarar verme ihtimali var. Ben olsam bir uzmanına danışırdım ama o uzmanı bulmak ayrı bir mesele :(
0
bruce mclaren
(28.03.20)
"Nereye taşınırsanız taşının fay hattına yakın olacaksınız."

ne kadar kuzeyde olursan o kadar iyi diye biliyorum ben.
0
🌸ahm1
(28.03.20)
maltepenin neresi?
e-5 ve üstü nispeten iyi
yeni bina eskisinden her açıdan iyidir.

taşının.
0
rewlack
(28.03.20)
Fay hattının üzerinde de olsan yeni bina eski binaya göre her zaman avantajlı.

Yeni ve eski diye ayırmamız yaşla alakalı değil aslında, bize göre 99 depremi öncesi ve sonrası olarak bir çağ kapanıp bir çağ açıldı inşaat sektöründe.
0
John Bloor
(28.03.20)
Sisli zemini saglamdir dogrudur da o zeminin ustundeki bina saglam mi peki

Bu lafi cok duyuyorum.. ama canim bizim zeminimiz saglam...bunu soyleyen de eski ve kacak katli binada oturuyor..

Cahillik mi avuntu mu karar veremiyorum nolduguna..

Her turlu genc bina daha iyidir yani.

Ama su ara tasinamazsin ki :(
0
Flipsflops
(28.03.20)
Maltepe dediginiz yer buyuk bir yer, sahile yakin oturmazsaniz e5 ustu sitelere bakin. Her yerinin zemini kotu degil. Nish adalarin ustu kayalik mesela
0
engiribord
(28.03.20)
(8)

Hdpliler mansur yavaş hakkında ne düşünüyor?

le jeune turc
Cb adayı olsa oy verirler mi? Hdpli olarak siz verir misiniz?
Cb adayı olsa oy verirler mi? Hdpli olarak siz verir misiniz?
0
le jeune turc
(28.03.20)
HDPli değilim, ama HDP'nin kendi adayı olacak ise, HDPliler HDP'ye verirler. Eğer başka partiye vereceklerse, HDPliyim diye dolaşmazlar sanırım. Genel seçim sonuçta...
0
malheiros
(28.03.20)
Ortak bir paydada buluşabilmek için Mansur Yavaş CB adayı olursa oyumu seve seve veririm. Net bir adam. Siyasi imkanları olursa, Kürtlerin bu toplumun kurucu unsurlarından olduğunu ve kürtlerin çektiği acıların bilincinde olduğu ve barış için, adalet için, eşitlik için elinden gelen her şeyi yapacağını, bu uğurda canını ortaya koyacağını düşünüyorum. Mansur Yavaş'ın ülkücü kökenden geldiğini bilerek bu cümleleri yazıyorum.
Not: HDP'li değilim, son yerel seçim hariç HDP'den başka partiye oy vermedim.
0
rastinon
(28.03.20)
mansur için sandık görevliliği yaptım, oy verdim ve oyları için çok koştum. seviyorum. cb seçimlerinde de içim yanarak bir umut ince'ye basmıştım, çoğu tanıdığım da bunu yaptı. tşk.
0
snape i başından beri tanırım
(28.03.20)
Kurt dusmani olmayan herkes erdogan karsisinda oy alir. mansur da soylemini ve aksiyonunu ona gore yaparsa o da alir.
0
hewit
(28.03.20)
Hdp’lilerin hizmetten önce farklı problemleri var ona göre davranıyorlar bence. Ona bakarsan diyarbakır veya hdp’nin aldığı başka şehirlerde de akp’li bi adaya oy verseler şehirlerine daha çok yatırım yapılacak ama kimse bunu sallamıyor, öncelikleri farklı.
0
ekaterina
(28.03.20)
HDPli olmakla HDP seçmeni olmak kastediliyorsa, bir daha genel seçim olması ve haydutbaşını indirecek kurumsal gücün mevcut olması ön şartıyla evet seve seve oy veririm. (Partili olmakla bir partinin seçmeni olmayı farklı görüyorum.)

Bu haydutlardan kurtulmak için ekmek için Ekmeleddin'e ve İnce'ye oy verdim, sandık görevlisi oldum, anayasa değişikliklerini orta yaş ve üzerine anlatmak için bir sürü iş yaptım. Bunların yanında Yavaş'a oy vermek için hesap kitap yapmama bile gerek olmaz.

Bu arada, son zamanlarda Mansur Yavaş'ın icraatlarından Aydın Selcen, İrfan Aktan ve Ümit Kıvanç gibi "kürtçü" diye bilinen isimlerin retweetleri sayesinde haberdar oluyorum. Bence bu benim gibi stratejik ve tepki oyu verenlere göre daha anlamlı bir göstege.
0
bruce mclaren
(28.03.20)
Eskiden olsa kesin vermem derdim. Ancak şu süreçte adam bütün Türkiye ye sosyal belediyecilik dersi veriyor. Yaptıkları gerçekten takdiri hakkediyor. Ancak oy verme konusunu 40 defa düşünürüm ve 39 unda oy vermem muhtemelen.
0
ciagra
(28.03.20)
afordismansalihinis
(11.04.20)
(24)

İstifa eden sağlık çalışanlarına çok acımasız davranılmıyor mu?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Okuduğum yabancı bir haberde İtalya'da virüs yüzünden 44 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini ve bu sayının gittikçe arttığı yazıyordu. Şimdi düşündüm de bizdeki istifa eden sağlık çalışanları hem hükümet tarafından hem de toplum tarafından linç edildi. Neymiş hastaları kaderl
Merhaba arkadaşlar,

Okuduğum yabancı bir haberde İtalya'da virüs yüzünden 44 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini ve bu sayının gittikçe arttığı yazıyordu. Şimdi düşündüm de bizdeki istifa eden sağlık çalışanları hem hükümet tarafından hem de toplum tarafından linç edildi. Neymiş hastaları kaderlerine terk etmişler, ettikleri hipokrat yeminini çiğnemişler, ölüyorum deseler bir bardak su verilmemesi gerekirmiş, yatacak yerleri yokmuş, hainlerin önde gidenleriymiş, bir daha hiçbir yerde çalışmalarına izin verilmemesi gerekiyormuş falan filan.

Şimdi düşünüyorum da çok acımasız davranılıyor ve olaya tek taraflı bakılıyor bana göre. Sonuçta herkes para için çalışıyor. İstifa eden sağlık çalışanları da ölümle karşı karşıya kaldıklarında kendi canlarını seçtiler. Etik mi değil mi orası tartışılır ama insan hayatındaki en baskın şey olan hayatta kalma güdüsünden bahsediyoruz ve sonuçta o baskın gelmiş. Bence yeteri kadar empati kurulmuyor. Bence sallayan birçok kişi de aynı durumda kaldıklarında aynı şeyi yaparlardı.

Burada onları savunmuyorum. Sadece olaya tek taraftan bakıldığını söylemeye çalışıyorum. Bu arada elbette her şeye rağmen pes etmeyip canı pahasına mücadele veren sağlık çalışanlarını göz ardı etmemek lazım. Herkes onların yaptığını yapamaz ve onlar gibi güçlü kalamaz. Ben sadece onlar gibi olmayanlardan bahsediyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?

Edit: Biz konuya kafa yorarken tüm özel ve kamuda çalışan sağlık çalışanlarına istifa kısıtlaması getirildi.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(27.03.20)
Bence evet. Mesele "vatan hayını, 155'i ararun"dan daha karmaşık. Doktorlar hayat kurtarır ama kendi sağlıkları otoritelerce güvence altına alınmıyorsa kendi güvenliklerini almak zorunda kalırlar. Ben olsam, bana da yeterli ekipman sağlanmazsa göz göre göre intihar etmek istemem.
0
prole
(27.03.20)
hükümet eksiklerini örtbas etmek için birilerini hedef gösterecek
0
freebird5406_2
(27.03.20)
ben olaya farklı açıdan bakıyorum. siyasi olarak bakmak işin kolayı o yüzden onu geçelim.

doktorların bunu düşünmek için minimum 6 seneleri oluyor. eğer yemininin gereğini getiremeyeceksen o işi yapmayacaksın.

haydarpaşa numunede bir doktorla tanıştık eşime acil safra kesesi ameliyatı olması gerektiği teşhisini bir o koyabilmişti. ameliyatı o hafta yaptı. daha sonra kendisine ulaşalım dediğimizde öldüğünü öğrendik.

meğer ağır kanser hastasıymış ama son dakikaya kadar görevinin başında kalmayı seçmiş. sanırım böyle doktorlara ihtiyacımız var. tatlı su doktoru olacaksanız düşünmek için minimum 6 seneniz var olmayın o zaman.

uk'de nhs şu an emeklileri bile göreve çağırdı, 500 bin insan gönüllü olarak nhs'e destek olmayı seçti, herkes canının tehlikede olabileceğini biliyor ama burada önemli olan ben ölmeden bir insan dahi olsa kurtarabilir miyim diye kendine sormak.

sanırım gerçek kahramanlara en çok ihtiyacımız olan dönemdeyiz. neyse ki yeterince kahraman can korkusu olmadan görevlerini yerine getiriyor. onlarla gurur duyuyoruz.

edit: bu duyuruya bile cevap yazan bazı doktora adayları ve sanırım doktor akrabaları adınaysa utandım. sabahın kaçı olmuş sizlerin adına utanıyorum. umarım insanlığınızı bulursunuz! dünya sizin ya da sizin tanıdığınız bu korkaklara rağmen bu karabasanı atlatacak! umarım bu mücadelede istifa edenlere gerekenden fazla bir yaptırım uygularlar. afişe edip meslek hayatlarını bitirirler misal. yeminine uymayan adam benden uzak olsun.
0
ozdek
(27.03.20)
Hain main çizgisinde eleştirmiyorum ama mesleğin gereklerini yerine getiremiyorsan niye o mesleği seçiyorsun be kardeşim. Şüpheli paket var diye bomba imha uzmanı çağırmışız adam abi ben heyecanlanırım ya, ya gerçek bomba ise ben yokum diye son dakikada istifa etsin. Yangın çıktı itfaiye çağırıyoruz çok duman var abi zehirlenirim, ben bu işte yokum, ağaçta kedi kurtarma itfaiyesiyim ben desin. Hayvan kesilecek diye kasap çağırıyoruz beni kan tutuyor desin. Nasıl iş?
0
speedy
(27.03.20)
Bu günleri öngörmeyen kişiler doktor olmasın. Zora gelince bıraksın o zaman herkes. Adam rahat nasıl olsa doktorum ben bana birşey olmaz diye düşünüyor.
0
opitseri
(27.03.20)
@speedy nin benzetmeleri alakasız olmuş

kimse keyfinden istifa etmiyordur

şu benzetmeler daha doğru

bomba imha uzmanına bombayı etkisiz hale getirecek ekipman vermeden göreve göndermek

polise silah vermeden operasyona göndermek

itfaiye erine ekipman, su, yangın söndürücü vermeden yangına göndermek

bir devlet bunları sağlayamıyorsa niye var
0
freebird5406_2
(27.03.20)
Çok net söylüyorum doktor olsam ve istifa ettikten sonra bu kriz geçtikten sonra hayatta kalabilecek parayı kazanabileceğimi bilsem dakika düşünmez istifa ederdim. Şu an hastanelerde neler dönüyor, ne koşullarda çalışılıyor, nerelerden ne yönde baskılar görülüyor biliyor musunuz?

Bu ülkede 1 ay önce n95 maskeler bir kere takıldıktan sonra çöpe atılmalıdır, tekrar kullanılması diye bir durum olamaz diye mesleki eğitim alan sağlık çalışanları şu an günde 3-4 kere çıkar tak yaparak kullanıyorlar o maskeleri. Hava geçirmez gözlük diye bir şey zaten yok.

Kriz bir anda patlak vermiş olsa neyse, ancak bu salgının geleceği belliydi. Yine de yapılan hazırlıkları görüşürüz. sağlık çalışanının güvenliğini düşünmeyen ülkeye kim neden zorunda olmadıkça görev bilinciyle hizmet etsin.
0
yercekimini kendine ceken adam
(27.03.20)
@prole+1

birinden problemi çözmesini talep ediyorsun, çözmek için şunlar şunlar lazım diyor sana. hem bunları sağlamayıp hem de neden çözmüyor diye kızıyorsun. üstelik canlarını tehlikeye atarak.

MESLEĞİN GEREKLİLİKLERİNİ YAPACAK mesleki koşulları sağlanmıyorsa napsınlar.

ayrıca çok da umrundaydı sağlık çalışanlarının. ben olsam takmazdım yani.
0
jimjim
(27.03.20)
100 Yılda bir oluşmuş salgından bahsediyorsunuz elbette acımasız davranılacak. O zaman suriye'de savaş var askerler ölmemek için istifa etsin, toplu kaos oluşunca polisler , ne bileyim avusturalya gibi büyük yangın çıkınca itfaiye teşkilatı.
Verdikleri ve verecekleri emeklere sonsuz saygım var minnettarım hepsine ama işleri bu, sağlık personeli demek sadece antibiyotik,vitamin yazan kişi değil. Savaş çıksa sahra hastahanelerinde göreve çıkılmayacak mı?
0
synax
(27.03.20)
Misal cephedesin ki hala daha oluyordur bu örnek bi anda ölüm korkusuna kapıldın mevziyi terk ettin geri çekilmedin özellikle terkettin bu insan bakış açın neyse bu da odur. Hiç öyle bana maske vermesiler zart zurt yok bu istifa edenlerin hiç birinde mi maske yoktu? Dalgasız denizde herkes kaptan.
0
yeliz adeley
(27.03.20)
doktorluğu sadece para için yapacaklarsa ve hastaya her daim rutin olarak reçete yazıp eczaneye göndereceklerse tanı tedavi anlayışları bundan öteye gitmiyorsa, işini para kazanmak için araç olarak görüyorsa ve kendi para sevgisi insan sevgisini aştı ise altı yılı bunun için okudu ise hiç yapmasın o mesleği.
tekrar göreve gelmeleri için aldıkları maaşın 2 katını mı vermek gerekiyor?

Ancak böyle bir kritik zamanda
- evet, bu işi hakkıyla yapamıyorum.. diye istifa edenleri de anlarım.
0
Erva
(27.03.20)
mesleğin gerekliliği demiş çok bilmiş bir arkadaş. hangi askeri silahsız savaşa gönderiyorsun? sen personelini donatmayıp risk oluşturursan sonuçta insani bazı etmenler (mesela korku) devreye girecektir.
Sağlık personelinin de ailesi olduğunu unutmayın. Bu insanlar evlerine virüs taşıma endişesi ile nasıl çalışabilir?
Devlet tüm koruyucu tedbirleri alıp, tıbbi açıdan yeterli ekipmanı sağladığı halde istifa eden olmuş mu?
Soruların sorulması gereken merci farklı, kararları alan merci farklı.
Ama herkes biliyor ki kimse "O" na soru sormayacak.
0
angelofdeath
(27.03.20)
durduk yere istifa ettiklerini düşünmüyorum. İstifa sayısı arttıkça devlet istediklerini yapacak, gerekli ekipmanı verecek. Doktorlara sahip çıkmazsanız hasta kayıplarının önüne geçemezsiniz diye çok hez TTB söyledi.

İstifa edenleri ABD alır, ben vatan hayini demezdim.
0
banacevaplazım
(27.03.20)
ben istifa edenleri haklı görüyorum. göz göre göre ölüme gidemezsin. ve elin kolun bağlı. buradan sallamak kolay. kimse bu doktorlara karşı sarf edilen sözlerin aynısını suriye'de çatışmada olan ve usanıp istifa eden uzman er ve erbaşlar için demiyor nedense.

bir fark yok. ikisi de ölüm.
0
westblack
(27.03.20)
Evet. Her zamanki gibi sorunun kaynağıyla alakasız ve kendini savunma imkanı olmayan insanlara yüklenip kendilerini tatmin ediyorlar.

İtfaiyeci olmayı seçtim diye hiçbir önlem almadan yanan eve girecek değilim. Göz göre göre kendine zarar vermek meslek ahlakı falan değil geri zekalılık.
0
bruce mclaren
(27.03.20)
Hepimiz hayati tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızda savaş ya da kaç tepkisinden birini veriyoruz ve bu her duruma, zamana ve şarta göre değişir.


Haberleri takip etmediğimden konuyu bilmiyorum ama genel görüşüm: Yoğun baskı ve stres altında yanlış karar verebilecek ya da krizi yönetemeyecek kişilerin çalışmaması belki daha iyi olur. Yukarıda bir arkadaş bunu düşünmek için 6 yılları var demiş ama kimse mesleğe en kötü senaryolar olsa da hayatımı feda etsem diye başlamıyor. O kadar eğitimi ve bir o kadar tecrübesini yakıp bir bilinmezliğe adım atmayı seçiyorlarsa geçerli nedenleri vardır ve beni buna ikna etmek zorunda değiller. Hele ki şu dünya için bir bilgi, bir ürün, bir fikir üretmediysem kimseye "neden canını feda etmiyorsun" demeye hakkım yok.
0
beetlejuice
(27.03.20)
İstifa edenler kesinlikle haksız. Çünkü doktorluk kutsal bir meslektir, idealist insan mesleğidir.
Kimse kendilerinin kafasına silah dayayıp doktor olacaksın demedi. Herkes bu mesleği eksilerini ve artılarını bilerek seçti.
Her terör saldırısında asker veya polisin istifa etmesi ne kadar doğru olur?
Veya yanında çalışan işçisi iskeleden düşüp öldüğünde, bir boyacinin istifa etmesi ne derece doğru?
Bence bu istifa edenler işin kolayına kaçanlar.
0
etna
(27.03.20)
Ekipman, maske, kit sıkıntısı her ülkede var. Hangi ülke hazırlıklı pandemiye? Daha dün New York valisi 400 ventilator yolluyorlar diye Trump'a posta koydu, sonrasında Trump paşa paşa arttırdı ventilator sayısını. İspanya'da hastalar yerde yatıyordu videosu düştü, İtalya'da kimin yaşayacağına dair seçim yapmak zorunda kalıyor doktorlar. Ee o zaman o doktorların hepsi salak mı, niye kasıyor bassın istifayı gitsinler, ölsün milyonlarca kişi. Bu mu yani meslek ahlakı. Halk tv, Tele1, KRTye çıkın söyleyin kardeşim bağıra bağıra eksikleri, belki FETÖcü diye içeri atarlar kısa vadede ama kahraman olup ülke tarihine geçersin en azından
0
freedonia
(27.03.20)
Birsey diyeyim mi o adamlar 6 yıl dirsek çürütüyor ya, okuyor sabahlıyor, 4 sınıftan sonra hocaların ve asistanlarin en çömezi oluyor. Gelen vuruyor giden vuruyor. Ya da saat 5.30 da vizite kalkıyor üstüne azar yiyor.

Bu adam emek veriyor, emeğin cok ötesinde birsey hatta kendinden ödün vermesi gereken durumlar olabiliyor bir hoca hakaret etti diyelim ne yapacaksın sesini kısıp oturacaksın abi. cerrahi branşlarda asistan ken vitiligo olanlar mi dersiniz siz 36 saat aralıksız çalışmak nedir biliyor musunuz. 35 saatte gelen kişiye hala tani koymaya çalışmak. Herkes boş boş atmış. Tr de hiç bir hastanede nöbet sonrası off yok. Bu ne demek biliyor musunuz o adam 8 5 çalışıyor üzerine gece nöbete kalıyor ve üzerine 8 5 tekrar çalışıyor. Dahiliye cerrahi gibi full yoğun olan bölümleri düşünemezsiniz bile.

Eğer o adam 6 yıl okuduğu ve emek verdiği şeyden vazgeçiyorsa inanın çok hakli gerekçeleri vardır. O adam bana kedim 2 kere miyavladı istifa et dedi dese haklısın abi derim.

Bir de insanlar demiş zora gelince yapacaksan niye o bölümü seçtin. Dostum tıpa gideni ailesi okuttu sen mi okuttun sana niye bu kadar koyuyor istifa etmesi. o adam dirsek çürüttü. Ve istifa edince o adam parasız kalacak. O adamların emeği zayi olacak. Ki belki istifa edenin kronik rahatsızlığı var 59 yaşında ne biliyorsunuz. Benim babam suan 58 yasında ve doktor istifa etse kimsenin karışmaması lazim. Kim babama haksız diyebilir soruyorum ya.

Istifa edenlerin ailevi derdi var mi evinde neyi var nesi var kaç yaşında ne derdi var ne biliyorsunuz. Belki kanser hastası yakını var evinde belki kendi hastalığı var. Ayrıca kimse ölmek için doktor olmaz. Hayat kurtarmak için olur. Şuan gerekli malzemenin yüzde 1 i bile verilmemisken, ki benim tanıdığım doktorların hicbirine tek bir urun bile sağlanmadi gönderilmedi, kendi başlarının çaresine bakmaya çalışıyorlar karaborsa olmus ürünlerin arasında. Ne kendini feda etmemesinden bahsediyorsunuz hala ya.

Utanıyorum.
0
mobydick
(27.03.20)
Normal bir sistemde is zora geldiginde istifaya belki karsi cikabilirdik cunku bu tarz durumlar da saglik calisanlari icin isin dogasi ama normal bir sistemden cok uzagiz. Bizim durumda, yani yoneticin senin guvenligini arttiracak en basit olasi adimlari bile atmadigi bir durumda istifa etmemen ayip. Sen on hatta kite ulasamiyorken tepede birileri arap sabunu gibi kullanabiliyorsa istifa etmemen ayip. Bu, hayatin tehlikeye girdigi icin istifadan ote bir durum. Olaganustu durumlarda hayatini riske atacak nice kahraman saglik calisani vardir ama ortada buyuk bir umursamazlik ve aptallik varken niye atasin? Ustelik isin toplumsal boyutu da var ki ona bitmisim abi deginmis.
0
dunal
(27.03.20)
ülkede kimse iş ahlakına sahip değilken, memurlar sallabaş çalışırken, özel sektörün yarısından fazlası bir çekişme içine girip insanları dolandırıyorken doktorlardan bu "kutsal iş ahlakını" bekleyemeyiz yukarıdaki gruba ait olanlar olarak. helal olsun bıraksın gitsinler demem ama karşısına çıkıp duramam, tepki de gösteremem. kimsenin de bunu isteme hakkı olduğunu düşünmüyorum.
0
Bruce
(27.03.20)
ben bu işi şuna benzetiyorum, pilot olupta her şey günlük gülistanlık oh otopilotla uçarken bir gün çok kötü bir havada kurtaramayacağını anlayınca uçaktan paraşütle atlamayı düşünen pilot..

hekimlik son yıllarda nispeten kolay ve garantili para kazanma mesleği olarak görülmeye başlandı türkiyede, sırf bu nedenle derece yapan, çok zeki çocuklar belki de alakaları olmadığı halde tıp yazdılar, halbuki bu meslek her zaman risk içeriyordu. savaş zamanı olur, bu tarz salgın hastalıklar olur, askerlik görevi olur, olur da olur.

hoş son yıllarda tus sonuçlarını görüyoruz sırf puanı yüksek diye tıp yazan çocuklar zamanı gelince en risksiz uzmanlık alanlarını seçiyorlar. cerrahlık, kadın doğum v.s. en düşük puana sahip.

sonuç olarak istifa eden sağlık çalışanlarına acımasız fln davranıldığını düşünmüyorum. ben devlette karar alıcı olsam hekimlik diplomalarını iptal ederdim o kadar net.

son olarak aklıma gelmişken, inş bu olay biraz da ders olur sırf puanım yüksek garanti meslek diye tıp yazmaktan vazgeçenler olacaktır ki bu hayırlısı olur hem ülke hem kendileri adına.
0
nuisance
(27.03.20)
Ben son sene tıp öğrencisiyim yani intörnüm. Biz şu an tatildeyiz mesela. Duruma göre erken mezun edilip göreve çağrılabiliriz. Böyle bir şey olmasın diye saklanıyorum resmen evde. İs te mi yo rum çünkü bu ortamda çalışmak.

Bu mesleği seçenlerin %10'u falan insan hayatı kurtarmak için seçiyor. Hepsinin kendi kariyer planı var. TUS'ta öküz gibi kasıp dermacı olup kozmetikten para kırmak isteyen de var, plastik cerrah olup nişantaşına ameliyathane açmak isteyen de. Benim gibi mezun olayım da klinikle alakam kalmasın, laboratuvarda çalışayım ya da ilaç firmalarıyla iş yapayım diye düşünen de. Niye başka meslek hakkında böyle ahkam kesebiliyorsunuz?

Neymiş bu dönemde meslekten kaçan biri doktor olmamalıymış. Size ne acaba? Yahu Tıbbın zilyon dalı var, biri sadece genel cerrah olup tiroid ameliyatı yapıp yolunu bulmak ister. Pandemi durumunda da sorumluluk almak istemez yani. Zorunlu tutarsan istifa etmek ister, istifasını engellersen de adamı bezdirirsin ülkeden. Bu durumda dersin her branştan görev almak isteye doktorlar başvursun, ek ödeme yapılacaktır; koruyucu imkanlarını da sağlarsın sonuna kadar. O zaman oldukça yüksek bir insan grubu gelir zaten. Ama zorla sen burda duracaksın demek çok yanlış bir olay.
0
nundu
(27.03.20)
ister istifa eder , isterse diplomasını yakar siz neyin peşindesiniz. bunlar devlet denen mekanizmanın problemleri ve hedef göstermeleri, sürecin boka sarması durumunda yeni fetöcülerimiz yavaştan belli oluyor anlaşılan . orman yangını tüm şehri ele geçirdiği zaman bir itfaiye çalışanı başlarım böyle işi deyip, karısı ve çocuklarının güvenliğine kafa yorar. hayat hollywood filmi değil, şartlar ne kadar ağırsa ona göre önlemini alacaksın, istifa eden çoksa eldekilere astronomik maaşlar vereceksin.
0
docrivers
(28.03.20)
(10)

Trump ın İngilzcesi çok iyi değil mi ya?

oldumusimdi
:)Yani olm tane tane konuşuyor harf yutmuyor falan. Adamı anlıyorum. Zenci İngilizcesi yok. Yani mükemmel vurguluyor kelimeleri ? am i wrong
:)Yani olm tane tane konuşuyor harf yutmuyor falan. Adamı anlıyorum. Zenci İngilizcesi yok. Yani mükemmel vurguluyor kelimeleri ? am i wrong
0
oldumusimdi
(23.03.20)
hayir, bilakis sen anliyorsan bu ilkokul cocugu gibi konusuyor demektir. pixar animasyon filmlerini dusum, bir de cok daha sanatsal, edebi replikleri olan bir filmi dusun.
0
hot potato
(23.03.20)
Gercekten ilkokul ingilizcesiyle konusuyor. Bunun analizi cok yapildi.

www.youtube.com
0
fortisvita
(23.03.20)
ahaha ilkokul çocuğu gibi konuşuyormuş. konuşması düzgün bence de. anlamakta zorluk çekmiyorum. vurgularını beğeniyorum ben.
0
black holes in the sky
(23.03.20)
@hot potato @himmet dayı
Bütün dünya konuşmalarınızı takip ediyor olsa siz de tane tane, mümkün olduğunca kolay anlaşılacak ve başka manalara yorulamayacak şekilde konuşmaz mısınız? Neden kelimeleri yutarak yuvarlayarak yada az kullanılan kelimelerle konuşsasınız ki?
0
karabasun
(23.03.20)
çocuklar gibi sayılı bir kelime haznesiyle konuştuğuna dair bir haber okudum diye hatırlıyorum. dikkat ederseniz hep big, big, big diye konuşuyor.
www.newsweek.com

o yüzden hot potato, fortisvita +1
0
euteamo
(23.03.20)
Ortalama üniversite eğitimi almış bir ABD vatandaşından daha iyi konuşmuyor. Adam Amerika'nın başkanı yani anadilinde dediklerini az çok İngilizce bilen biri anlamalı zaten di mi?

Ki bence diksiyonu ve vurguları standart dışı. Ağzını yuvarlak tutarak konuşuyor ve konuşmasında bir u-o'laşma var bu yüzden. Her söylediğini yuvarlıyor. Ayrıca konuşurkenki kelime dağarcığının dar olmasına ve ilkokul seviyesinde konuşmasına da katılıyorum, bu anlaşılır olmaktan farklı bir şey :)
0
nundu
(23.03.20)
Factba.se'in analizi adamın kullandığı kelime sayısı ve kurduğu cümlelerin yapısıyla alakalı. Soru sahibi kısaca "adam The Wire İngilizcesi konuşmuyor yanlış mıyım" diyor. Ben de genel olarak Amerikan İngilizcesini daha anlaşılır buluyorum.
0
bruce mclaren
(23.03.20)
@karabasan Iyi de kolay anlasilabilecek bir sekilde konusmuyor ki, adamin kurdugu cumleler, cumleler arasi gecisler bozuk ve cogu zaman anlamsiz, anlasilmasi zor. Yavas ve tane tane konusmasi onu iyi bir konusmaci yapmiyor.

Aklima sey geldi, Turkce ogrenen bir arkadasima Erdogan konusmalarini dinletmistim konusmasi tane tane ve iyi anlasilir diye. Ama Ingilizce ogrenen birine Trump konusmasini dinlemesini onermezdim.
0
Haldamir
(23.03.20)
trump bir is insani. is insanlarinin genel bir ozelligi olarak sade, basit ve tane tane konusmalaridir. bu, onlarin islerini daha cok musteriye yayma durtusu ile ilgilidir. yaptiklari isin buyumesi icin herkesin anlayabilecegi dil seviyesinde konusmalari gerekir. ne kadar cok musterin olursa o kadar cok gelirin olur.

steve jobs'in ingilizcesi de oldukca sade ve anlasilirdi.

elon musk'in konusmasi bok gibi. bu adam ne bilmyorum.

akademik bir insanin konusmasi hizli ve suslu kelimelerle doludur, anlasilmasi genelde zor olur.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.03.20)
bildiğin beginner seviyesi
0
kreatin
(23.03.20)
(6)

Kitap Öneri

birbilsem
Merhaba,Kendime kitaplık oluşturuyorum, her ay toplam da 150 liralık kitap almayı düşünüyorum, başlangıç olarak aşağıdaki kitapların siparişini vereceğim,Nutuk,Kayıp sicil(Soner Yalçın)Beraber yürüttük biz bu yollarda (Yılmaz Özdil)Adam(Yılmaz Özdil)1922-1923 diplomat inönü-Lozan (Alev Coşkun)Mustaf
Merhaba,
Kendime kitaplık oluşturuyorum, her ay toplam da 150 liralık kitap almayı düşünüyorum, başlangıç olarak aşağıdaki kitapların siparişini vereceğim,
Nutuk,
Kayıp sicil(Soner Yalçın)
Beraber yürüttük biz bu yollarda (Yılmaz Özdil)
Adam(Yılmaz Özdil)
1922-1923 diplomat inönü-Lozan (Alev Coşkun)
Mustafa Kemal (Yılmaz Özdil)
Sisile(Eren Aysan)


Az çok siyaşi görüşümü vs anlamışsınızdır. Sizden ricam şunu ekle vs diyeceğiniz, okuduğunuz önerebileceğiniz, siyasi/tarih kitabı öneriniz nedir.
Teşekkürler
0
birbilsem
(23.03.20)
Arap Kaymakam- Orhan Koloğlu
Makedonya Seyahatim- Golts Paşa
Atinalıların Devleti- Aristotales
Nargin- Akif Aşırlı
Harp Günlükleri- Abidin Ege
Hobart Paşa'nın Anıları- Kansu Şarman
Mezepotamya Seferim- Charles Townshend
Beyaz Ölüm- Hanri Benazus
Resneli Niyazi- Ahmet Cemalettin Saraçoğlu
93 Moskof Harbi ve Başımıza Gelenler- Mehmed Arif
Kumandanım Galiçya ne yana düşer- Şevki Yazman

Söylediğin türde bir anda 500 kitap önerebilirim ama şimdilik bu kadar yazayım.
0
Mirket
(23.03.20)
Doğan Avcıoğlu - Türkiye'nin Düzeni (bence bunu siyasi görüşünden bağımsız olarak herkes okumalı)
Nihal Atsız - Ruh Adam
Şevket Süreyya Aydemir - Tek Adam

Kemalist/ulusalcı olsam Yılmaz Özdil, Alev Çoşkun, Soner Yalçın, Emre Kongar, Turgut Özakman gibilerinden önce Aydemir, Avcıoğlu hatta Mümtaz Soysal okurdum.
0
bruce mclaren
(23.03.20)
Ben işin temelinden başlamayı seven birisi olduğum için size şu kitapları önereyim ( Siyasi görüşten bağımsız kitaplardır ):

Fikirler Tarihi - Peter Watson
Tüfek, Mikrop ve Çelik - Jared Diamond
Dünyanın Yeşil Tarihi - Clive Ponting
Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı - Carl Sagan

Not 1: Listenin “siyasi/tarihi” içeriği, yukarıdan aşağıya azalmaktadır.
0
kusmakla kusamamak arasindaki ince cizgi
(23.03.20)
Atatürk - Bir Milletin Yeniden Doğuşu - Lord Kinross
Klasikler;
Turk Klasikleri
- Saatleri Ayarlama Enstitüsü" - Ahmet Hamdi Tanpınar
- Ince Memed - Yasar Kemal
- Anayurt Oteli - Yusuf Atilgan
- Kuyucakli Yusuf - Sabahattin Ali
- "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" - Peyami Safa
- Hakkari'de Bir Mevsim - Ferit Edgü
- Esir Şehrin İnsanları - Kemal Tahir

Rus Klasikleri
- Oblomov - Ivan Gonçarov
- Yeraltından Notlar - Dostoyevski
- Suç ve Ceza Dostoyevski
- Anna Karenina - Tolstoy
- İvan İlyiç'in Ölümü - Tolstoy
- Ana - Maksim Gorki

Dunya Klasikleri
- Sefiller – Victor Hugo
- İki Şehrin Hikayesi- Charles Dickens
- Yaşlı Adam ve Deniz- Ernest Hemingway

vaktim kalmadi, sonra editleyecegim.
0
the end of time
(23.03.20)
*Türkiye'de Çağdaşlaşma - Niyazi Berkes
Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi - İsmail Cem
Şevket Süreyya Aydemir-Tek Adam - İkinci Adam Serileri ve Suyu Arayan Adam

*Babailer İsyanı (Aleviliğin Tarihsel Altyapısı) - Ahmet Yaşar Ocak
Türkler, Türkiye ve İslam - Ahmet Yaşar Ocak
Doğan Avcıoğlu - Türkiye'nin Düzeni +1

Necip Hablemitoğlu - Köstebek

Mahfi Eğilmez'in Tüm Ekonomi Kitapları

Soner Yalçın ve Yılmaz Özdil kitaplarını salla gitsin.
0
sealth
(23.03.20)
İlk etapta az önce bunların siparişini verdim, teşekkür ederim hepinize,
Diğer önerileri de sıraya aldım, ilerleyen zamanlarda alıp okuyacağım

Arap Kaymakam- Orhan Koloğlu
Fikirler Tarihi - Peter Watson
Nihal Atsız - Ruh Adam
Şevket Süreyya Aydemir - Tek Adam (3 Cilt)
Atatürk - Bir Milletin Yeniden Doğuşu - Lord Kinross
"Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" - Peyami Safa
0
🌸birbilsem
(23.03.20)
(8)

saç kesme makinesi tavsiyesi

hartwell
berberlerin kapatıldığı şu günlerde tavsiye edebileceğiniz bir saç kesme makinesi var mı?aranılan özellikler:-başlıkların kaymayacak şekilde sabitlenebilmesi. kayıp sıfıra vuracak diye tedirgin ediyor yoksa. tak-çıkar olmayanlar daha iyi galiba.-en az 1 saat kullanım süresinin olması (zamanla kısala
berberlerin kapatıldığı şu günlerde tavsiye edebileceğiniz bir saç kesme makinesi var mı?

aranılan özellikler:
-başlıkların kaymayacak şekilde sabitlenebilmesi. kayıp sıfıra vuracak diye tedirgin ediyor yoksa. tak-çıkar olmayanlar daha iyi galiba.
-en az 1 saat kullanım süresinin olması (zamanla kısalacağını düşünerek)
-fiyatının 300 lirayı geçmemesi.

teşekkürler.
0
hartwell
(22.03.20)
moser-cakmasi degil-
0
unabomber
(22.03.20)
Saç-sakal hepsi için bir makine önereyim (ben de kullanıyorum):

www.hepsiburada.com

Eğer saçınızı kendiniz kesecekseniz, dar başlığı ense ve kulak arkası kısımlarda işinizi kolaylaştıracaktır (her ne kadar numaralı basit kesim de yapacak olsanız [şekilli kesimleri kendi kendinize yapamazsınız gerçi, sanırım?]). Başkası kesecek ise ( 1,2,3,4,5,6 numara gibi basit kesimleri göz önünde bulunduruyorum yine) piyasadaki çoğu alet işinizi görür bence.

Not 1: Aletin 7710, 7720 gibi farklı senelere ait üretimleri var. Aralarında pek fark yok diye biliyorum (birkaç başlık).
Not 2: Bahsettiğim alet ile “6” numarada saçımı birkaç kez kendim kestim.
0
kusmakla kusamamak arasindaki ince cizgi
(22.03.20)
Ben de son yarım saattir modellere bakıyorum, az önce şunu aldım www.hepsiburada.com
0
wrench
(22.03.20)
Ben de bugün biraz araştırma yapıp Wahl Elite Pro aldım. Türkiye fiyatını bilmiyorum ama burada 70 euro. Kablolu olduğu için kullanım süresi derdi yok. Örtüsünden makasına ve tarağına kadar bir sürü zımbırtıyla beraber geliyor. Bir el aynası eksik :)
0
bruce mclaren
(22.03.20)
bruce mclaren senin aldığın ürün burada 320 euroya geliyor )
0
silver apple
(22.03.20)
@silver apple oha rezalet :( ABD fiyatı da 39 dolarmış.
0
bruce mclaren
(22.03.20)
www.hepsiburada.com

6 aydır bunu kullanıyorum. fiyatı iyi. 1 saat kullanılıyor ama 16 saatte şarj oluyor. şarj olurken kullanılan modelleri de var.
0
renegade
(22.03.20)
aynı makinayı 1999dan beri kullanıyorum, yaptığım tek şey kullanmadan önce 1 2 damla singer makina yağı damlatmak.

moser 1400 al

200 lira altında fiyatı.

şarjlı makinalara para verme boşuna, elbet gün gelip pili kaykılcak. zaten benim gibi sürekli sıfır yapsan bile 15 günden 15 güne kullanıyorsun. kablosu da uzun. çok sağlam meret.

başlıklarını takıyorsun öyle kalıyor ama alırken dikkat et, makina ayrı, tarakları ayrı satılan durumlar da olabiliyor.

benim berber arkadaş moser 1400ün bıçağını biletip sakal traşında da kullanıyordu, sıfıra sıfır sakal traşı bile yapıyordu.
0
hem şişko hem deli
(22.03.20)
(9)

Corona kehaneti

valarmurgulis
2013 de ölmüş bir adamın kehanetini şimdi okuyabildim. Böyle şeylere hiç inanmıyorum ama adam yazmış yani. Tamamen tesadüf demek istiyorum ama yine de bişeyler eksik gibi. Siz ne düşünüyorsunuz bu kehanetle ilgili? Ekşide başlığını bulamadım.
2013 de ölmüş bir adamın kehanetini şimdi okuyabildim. Böyle şeylere hiç inanmıyorum ama adam yazmış yani. Tamamen tesadüf demek istiyorum ama yine de bişeyler eksik gibi. Siz ne düşünüyorsunuz bu kehanetle ilgili? Ekşide başlığını bulamadım.
0
valarmurgulis
(22.03.20)
zarr zor okunduğunu düşünüyorum şahsen :D
0
superfluid
(22.03.20)
2005 basımı kitapta geçiyor diye whatsapp da dolanıyor bu video sanırım.
gerçek olup olmadığını kontrol edemedim.
0
basond
(22.03.20)
@superfluid tw da var net hali ordan okuyabilirsiniz,
@basond orjinal halini de attılar. Ben de kontrol etmedim ama gerçek gibi.
0
🌸valarmurgulis
(22.03.20)
e yok mu bu adamın adı? kitabın adı? kontrol etmesi gayet kolay.

bunun yanı sıra
youtu.be

şu videoyu da izleyin. kehanet değil normal bir konferans ama nokta atışı.
0
n62
(22.03.20)
yazarı silvia browne'ymiş.

valla kim ne derse desin bu işin "çinliler canlı hayvan pazarından yılan ve yarasa yediler, zaten çok pis insanlardı. o yüzden dünyaya yayıldı" kadar basit olduğuna inanmıyorum.

bu alıntıyı ilk kez gördüm. daha önce de başka bir kitaptaki alıntı popüler olmuştu ama onun hakkında o şekilde olmadığına dair yalanlama gelmişti.

bilim adamlarının yapmış oldukları matematiksel modellemeler ile olası bir salgının ne kadar zamanda nasıl yayılacağını, nerelerde etki gösterip kimleri öldüreceğini hesaplayabiliyorlar. mesela gates vakfı daha önce (2018 nisan), wuhan'dan çıkan bir virüsün tüm dünyaya nasıl yayılacağını ve nereleri etkisi altına alıp kaç kişinin öleceğine dair bir çalışma yapmıştı. www.gatesfoundation.org (ikinci video)

bir kore dizisinde tam olarak bu virüsü anlatan bir replik geçmişti.

yerli ya da yabancı farklı tv programlarında dünyayı bir virüs salgınının beklediğini ve bunun kontrollü bir şekilde yapılacağını konuşuyordu insanlar yıllardır.

tabi bunlara "düşük zekalı insanların inandığı komplo teorileri" deyince tümden görmezden geliyoruz.

bu virüs salgını ile ilgili olarak bir şeyler eksik, ve eksik kalmaya devam edecek. ancak ben yarasa yedikleri için ortaya çıkan ve dünyaya yayılan doğal bir virüs olduğuna inanmıyorum.
0
biseysorcaktim
(22.03.20)
Yahu bu 2030'lu yıllarda çok büyük deprem olacak demek gibi bir şey. Malumun ilamı.

Asıl ilginç olan bu kadar artan nüfusa ve pislik içinde yaşayan milyonlarca insana rağmen bu çapta bir salgının en son 100 yıl önce görülmesi.

SARS çıktığı zaman biliminsanları eğer ciddi bir hazırlık yapılmazsa daha tehlikeli bir versiyonunun yayılması muhtemel demişler (ben de yeni öğrendim) Yani ortada sıra dışı olan bir şey yok.

Keşke okullarda saçmasapan tarihler ve marşlar ezberletileceğine içinde yaşadığımız dünya doğru düzgün öğretilse. Komplo teorilerine ilginin nedeninin bu olduğunu düşünüyorum.
0
bruce mclaren
(22.03.20)
Yazarı araştırmadım ve araştırmaya da gerek duymadım açıkçası. Kısaca birkaç şey yazıp gideyim.

1) Kehanetin kehanetlik ne tarafı var çözemedim açıkçası.”Elleri eldivenli, yüzleri maskeli adamlar göreceğiz” kısmı ise tam bir fiyasko. Kehanette bulunan kişi ilk insanlardan biri olsa, etkileyici olurdu bak bu kısım. Kalan bölümler ise (biraz da ben alaya almak istiyorum hehe) bildiğin grip.

2) Bir de bu tür uydurmacalarda ortaya çıkan algıda seçicilik konusu var. Milyon tane şey salla (sallamalar da bir şeye benzese bari), aradan birkaçı tutsun (aşırı genel ve gri kehanetlerde bulunanlar için başarısız bir orandır gerçi bu), geri kalan başarısız tahminler hemen göz ardı edilir ne yazık ki.

3) Varsayalım ki adam/kadın gerçekten bir şeyler bildiği için yazmış olsun. Bu durumda da, kehanetin bilinmesinin ne gibi etkileri olacak? Ne bu gerçeğe nasıl ulaştığını biliyoruz ne de bu gerçeği bize neden ulaştırdığını? Bu kısmı daha fazla uzatmadan geçeyim: Sağı solu, önü arkası olmayan; tek başına bir kehaneti, gerçek de olsa, ne yapayım ben? Bu tutturmalarını devamlı ve çok daha ayrıntılı bir hale getirirse, o zaman dikkate değer işte.
0
kusmakla kusamamak arasindaki ince cizgi
(22.03.20)
sylvia browne ise o kadın tam bir deli. ciddiye bile almayın.
0
matilda
(22.03.20)
Buna Texas Sharpshooter Fallacy deniyor sanırım.
0
maxim gorki
(22.03.20)
(18)

evde mi kalıyorsunuz?

dafuq
evdekal diyoruz tamam ama hiç mi çıkmıyorsunuz?ne bileyim arada sırada arkadaşlarla görüşmek olur, biraz yürümek olur veya toplu taşıma araçları olur, kendi arabanızla tur atmak olurne kadar evde ne kadar dışardasınız? düzeniniz ne kadar etkilendi?ben sabahları çıkıyorum dışarıya yürüyüş ve biraz al
evdekal diyoruz tamam ama hiç mi çıkmıyorsunuz?
ne bileyim arada sırada arkadaşlarla görüşmek olur, biraz yürümek olur veya toplu taşıma araçları olur, kendi arabanızla tur atmak olur

ne kadar evde ne kadar dışardasınız? düzeniniz ne kadar etkilendi?

ben sabahları çıkıyorum dışarıya yürüyüş ve biraz alışveriş yapıp geliyorum.
evde spor yapmaya çalışıyorum
0
dafuq
(21.03.20)
On gündür arkadaşlarımdan vs kimseyi görmedim; görüşmeyi de düşünmüyorum zira bende varsa başkasına da geçirebilirim. 2 kere kısa market alışverişi yaptık, o esnada site içinde de 10 dakika yürüdük.
0
fraise
(21.03.20)
ben 3 ev gününün sonunda yürüyüşe çıktım dün. maçka parkına gittim, biraz güneş aldım yeşile baktım, dönerken de eve alışveriş yaptım geldim. normalde bu havada hafta sonu evde oturmazdım ama hafta sonu daha çok insan çıkar diye diye hafta içleri çıkmayı planlıyorum.
0
Bruce
(21.03.20)
arabam olsa kesin turlardım.
0
sutlu nescafe
(21.03.20)
"arada sırada arkadaşlarla görüşmek" tam da olmaması gereken şey, sosyal izolasyon o zaten.
Neredeyse iki haftadır sosyal aktiviteler yapmıyoruz. Arkadaşlarla görüşmüyoruz ya da görüntülü arama yapıyoruz, toplu taşımaya binmiyoruz. Yakınlardaki marketlere ve eczanelere gidiyoruz gerekirse. Daha uzak yerlere gidilmesi şartsa eşim motorla gidip geliyor.
Bugün bi çıkıp motorla sakin bir yere gidip hava alalım yürüyelim diye düşünüyoruz.
0
kobuzchu kiz
(21.03.20)
Evdeyim komple. Sadecd akşam üzeri arabaya binip, sigaramı yakıp yarım saat dolaşıyorum. İyi geliyor.
0
valarmurgulis
(21.03.20)
3-4 günde bi alışverişe çıkıyoruz. onu da mümkün olduğunda milletten uzak durup hızlıca halletmeye çalışıyoruz.
0
nolmus yani
(21.03.20)
ben köpek gezdirmek için zaten her gün iki kez çıkıyorum, ama apartman etrafında ve kısa süreler ile. onun dışında evimin yakınındaki büyük parklara vs yürüyüş yapmaya çıktım 1-2 kez. birazdan yine çıkacağım bir saatlik bir yürüyüş için. ama insanlarla sıfır temas tabii. market alışverişine bir kez çıktım, belki bugün çıkmışken onu da yaparım. ayrıca arabam olsa kesin turlamaya çıkardım +1.

toplu taşımaya kesinlikle binmem, gerekirse 2 saat yürürüm öyle giderim gitmem gereken zorunlu bir yer olursa.
0
treamorg
(21.03.20)
arkadaşlarımla görüşmüyorum.
ulaşım aracı kullanmadan görüşebileceğim arkadaşım zaten yok.

dün online happy hour yaptık. tüm şirket açtı webcam'leri kameralı görüştük zoom üzerinden. kaemralı görüşme sevmeyen ben arkadaşlarımla böyle görüşmeye başladım. tam bir distopya.
0
biseysorcaktim
(21.03.20)
evet, hiç çıkmıyorum.
düzenimi tamamen değiştirdi.

bir haftadır kendi evimdeydim.
hele arkadaşlarım falan asla.
taksiyle, ailemin evine geldim. yasak ilan edilince yine taksiyle kendi evime dönüp min 2-3 hafta kalacağım.
yani 2-3 hafta dediğim markete/eczaneye falan da çıkmadan.

evde egzersiz yapıyorum basit, esneme-germe yoga falan. bolca film, kitap, dualingo.


yürüyüş ve koşu için sana bir haberim var:/

twitter.com
0
jimjim
(21.03.20)
Dün ilk defa yuruyus icin caddebostan sahile indim.
Maske ve eldivenimle. Fakat hata yaptigimi fark ettim cunku inanilmaz kalabalikti. Cogunluk da 60 yas ustu maskesiz amcalar.
Tekrar market alisverisi haricinde cikmayi dusunmuyorum. Stok yapmamis oldugum icin her gun markete gitmem gerekiyor.
0
fingers of fury
(21.03.20)
Son 1 haftada 1 kere market icin ciktim ve kucuk sehirdeyim su an. Zorunda olmadikca asla disari çıkmam. Ailem de cikmiyor. Kendimizi de cevremizi de tehlikeye atmiyoruz asla. Neyse ki egitimli ve bilincli bi ailem ve cevrem var.

Arkadaslarla gorusmek nedir ya :/ burda surekli berbere gitsem mi sorulari dönüyordu sacma sapan neyse ki berberleri kapattilar insallah ulkeye karantina da gelir de su arkadaslarla gezelim 976392 kisi piknige gidelim fikirlerinden hayirlisiyla kurtuluruzm
0
hindistan cevizi
(21.03.20)
son 15 gündür kendimi karantina altına aldım. ilk 10 gün hiç çıkmadım zaten yiyecek vs stoğum genelde olan şeyler olduğu için bi ihtiyacım olmadı. en yakın arkadaşım işe gidip geldiği için onunla da görüşmedim. 5 gün önce yürüyerek benim gibi izole olan ablamlara gittim çünkü mental olarak etkilenmeye başlamıştım. bi saat durup geri geldim yine yürüyerek. bugün de aynı şekilde yürüyerek onlara gidip geldim. eve su almak dışınnda bişey de söylemiyorum, kimseyi görmüyorum kısa vadede görmeyi de düşünmüyorum. tamamen izoleyim ve evdeyim.
0
hypathia
(21.03.20)
işe gidiyorum
bunun dışında sadece alışverişe çıkıyorum.
0
basond
(21.03.20)
Perşembe evden çalışmaya geçtik o zamandan beri çıkmıyorum. Yarın tekrar markete gidip 1 hafta daha çıkmamı gerektirmeyecek şekilde alışveriş yapıp geleceğim. Durum sıkıntılı biliyorum ama kimsenin keyfi olarak evden çıkmaması lazım.

Düzeninizi ne kadar etkiledi diye soruyorsan çok etkilemedi açıkçası. Zaten işe gitmek dışında evden çıkmıyordum. Belki bazen haftasonu yürüyüşe çıkıyordum ama o da her hafta sonu değil. Bende dönem dönem agorafobi de oluyor o yüzden evden çıkmamaya alışkınım.
0
peki madem
(21.03.20)
ben sadece markete acil ihtiyaçlar için etrafın en sakin olduğu saatlerde gidiyorum.

mesela su almak için

ekmek bile almıyorum artk ama mecbur kalırsam ekmek alıp buzlukta 2 gün bekletip tüketmeyi düşünüyorum.

un bulamadım şok ve bim de.

zaten uzun süredir ekmeği evde yapardık ama un bulamamaya ya da fahiş fiyattan diğer yerlerden bulup fırsatçılara prim vermemek için almazsam bu şekilde yapıcam.

burası insanların son derece bilinçiz ve ilgisiz olduğu yerlerde bir site.(istanbul)

yani sitenin %20si suriyeli ve normal zamanlarda site içinde en az 70 80 çocuk görüyordum. buna rağmen 1 tane insan ve çocuk bile yok.
0
hem şişko hem deli
(21.03.20)
yaklaşık 1 haftadır camdan kafamı bile çıkarmıyorum
0
neoluyokardesimnebutantantana
(21.03.20)
Cikmiyorum bir hafta oldu neredeyse. Cok buyuk bir bahcem var, balkonum var, o acidan cok sansliyim. Gunesleniyorum simdi, diger komsular da bahcelerinde. En azindan uzaktan selam verip hal hatir sorup, bu sekilde sosyallesmeye calisiyoruz.

Ben degil de, kopegim kafayi yemek uzere.

Duzen kalmadi, ne duzeni? Ise gitmiyorum gecen cumadan beri, 19 Nisan´a kadar da gitmeyecegim.

Yakinlardan birkac kisi pozitif cikti. Ben kendi sonucumu bekliyorum hala.

Risk grubundayim, hic cikmiyorum, cikmayacagim da. Alisverisi yaptim cok onceden, her gün ya da iki gunde bir iyi, saglikli yemek pisiriyorum.

Bol bol okuma yapiyorum, internet, film vs asla kesmiyor. Ancak okumak su anki gerceklikten uzaklastiriyor beni. Temizlik yapiyorum, o da meditatif. Ev tasiyacagim, koli yapiyorum cok bunalirimsam.

Arkadaslarla gorusme bitti. Skypelasiyoruz bol bol. Oyle ortalikta gezen gerzek arkadaslarim yok neyse ki, onlar da tum gun sikintidan patliyorlar.
0
buf-e kür
(21.03.20)
Yaklaşık üç haftadır sadece gece 12'den sonra markete gitmek için evden çıkıyorum.

Normal düzenim de aşağı yukarı böyleydi :P Sadece haftada 1-2 gün toplantı ve arkadaşlarla öğle yemeği yemek için ofise gidiyordum.
0
bruce mclaren
(21.03.20)
(4)

dışarda yürürken, markette, eczanede maska takmalı mıyız

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
sbihtiyaç olmadığı sürece sosyalleşme yok.kalabalık ortama girme yok.
sb

ihtiyaç olmadığı sürece sosyalleşme yok.

kalabalık ortama girme yok.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(19.03.20)
Birisinin yüzünüze öksürmediği,hapşırma olasılığı yoksa gerek yok. 1 metre mesafe bırak yeterli.
0
Mcfly
(19.03.20)
maske almadım ama buff'la örtüyorum kendimi. yürüdüğüm yolda birinin hapşırıp öksürdüğünü bilemem.
0
selam
(19.03.20)
herkes takıyo tırstım ben de aldım :D ama toplu taşımada kullanmak için çünkü döt döte gidiyoruz..
0
superfluid
(20.03.20)
The Guardian'daki soru-cevap köşesine göre günlük hayatta (otobüste vs.) maske takmanın muhtemelen çok az bir etkisi olurmuş:

However, masks will probably make little difference if you’re just walking around town or taking a bus so there is no need to bulk-buy a huge supply.

www.theguardian.com
0
bruce mclaren
(20.03.20)
(9)

2. vefat

dr doofenshmirtz
Hasta hakkında detaylı bilgi verildi mi acaba? Yani kronik hastalığı mı vardı neden atlatamadığı konusunda... Genç olmasından dolayı biraz anksiyetem tuttu da.
Hasta hakkında detaylı bilgi verildi mi acaba? Yani kronik hastalığı mı vardı neden atlatamadığı konusunda... Genç olmasından dolayı biraz anksiyetem tuttu da.
0
dr doofenshmirtz
(18.03.20)
61 genç değil, 50 üstünde ölümler ortalamanın üstüne çıkıyor zaten.
0
Bruce
(18.03.20)
61 yaşlı da değil bence ya... yaşlı mı?
0
🌸dr doofenshmirtz
(18.03.20)
neye göre genç neye göre yaşlıyı tartışmak saçma. o yaşta ortalamanın üstünde ölüm oluyor işte.
0
Bruce
(18.03.20)
61 normalde yaşlı sayılmaz. WHO skalasında bile 65 yaş üstü yaşlıdır. Bu hastalık için de risk grubu "genelde" 70 yaş üstü.

Ama tabi ek hastalık olup olmaması, beslenme durumu, sigara gibi alışkanlıklar, tedavi süreci vs etkileyen pek çok faktör var. Sağlık bakanı çok övülüyor ama çok kötü bir yönetim sergiliyor bence. Hiç şeffaf değil. Bu bilgilerin paylaşılması gerekiyor. Yoksa gün içinde rastgele bir sayı atıp gidiyor gibi oluyor.
0
nundu
(18.03.20)
61 yaşlı değil.

Yığılma en çok 70+. Bu yüzden bu haber beni biraz şaşırttı.
0
jamiro
(18.03.20)
bugün geçen akşam haberlerine göre yurtdışında ölen türk vatandaşlarından biri 28 yaşındaymış. astım ve şeker hastasıymış.
0
lilyb
(18.03.20)
başından beridir bu işlere hakim olan bi tiivıtır hesabı astımı olduğunu yazdı.
0
Golgi
(18.03.20)
Ya ben de merak ediyorum bu ölenlerin geçmişini. Ne gibi hastalıkları vardı, hangi şehirde, ne iş yapıyor vs vs. Neden bunlar açıklanmıyor anlamıyorum. Bu gizlilik neden ki? Bilim şeffaflık içerir, bunlar olayı çok yanlış anlamış. Şimdi tutup ölüm sayısı 5 deseler 10 deseler ve açıklama yapmasalar hasta geçmişi ile ilgili nerden bileceğiz yalan haber olmadığını? Hiç bir istatistik yok.
0
superfluid
(18.03.20)
61 yaşında emekli olunmuyor ya ne yaşlısı :P Ahmet Çakar'ın programını takip etmek lazım. Belki ağzından kaçırır detayları. Ya da herbokologları çıkardıkları programlardan birinde canlı yayın kazası olursa haberimiz olur.
0
bruce mclaren
(19.03.20)
(5)

coronadan ölümleri zatürreden gösterip olayın üstünü kapatamazlarmı ?

aslindasorunumpsikolojik
açıklanan vaka sayısına inanmıyorum.bence koronadan ölenleride zatürre diye yazacaklar bir müddet.çok fazla sayıda zatürre ölümünü hastane personelinden gizleyemeyecek noktaya gelince ufak ufak ölümleride açıklayacaklar.
açıklanan vaka sayısına inanmıyorum.
bence koronadan ölenleride zatürre diye yazacaklar bir müddet.
çok fazla sayıda zatürre ölümünü hastane personelinden gizleyemeyecek noktaya gelince ufak ufak ölümleride açıklayacaklar.
0
aslindasorunumpsikolojik
(15.03.20)
İyi de resmi vakalardan çok daha fazla vaka olabileceğini sağlık bakanligi da, diğer ülkelerin bakanları da, dünya Sağlık örgütü de kabul ediyor zaten. Çünkü herkese test yapılmıyor; bazıları corona geçirdiğinin farkında bile değil.


Tüm dünya böyle bir kriz içindeyken komplo teorisi üretmek yerine mantıkla düşününce doğru sonuçlara ulasiyorsunuz zaten.
0
fraise
(15.03.20)
Saçmalamayın Allah aşkına devlette sizin düşündüğünüz gibi bir sistem yok herşey şeffaf. O sizin düşündüğünüz şeyi yapsa yapsa Çin, Rusya, İran gibi ülkeler yapardı ki böyle bir küresel felakette o ülkelerinde sansür uygulamadıkları ortaya çıktı. Zaten ülkelerin DSÖ'ne bildirimde bulunmaları gerekiyor. Tüm ülkeler virüsler ve bulaşıcı hastalıklar konusunda işbirliği yapıyor. Ayrıca sansürlemek hiç bir ülkenin işine gelmez siyasi bir mesele değil neticede.
0
acebi
(16.03.20)
Duyuru sahibine neden baran muamelesi yapıldığını anlamadım. Bahsettiği şey her ülkede geçerli olan gerçek vaka-tespit edilebilen vaka sorunu değil, şeffaflık sorunu.

20 senedir doğaya ve insana fırsatını bulduğu her an zarar veren, işine gelmediği zaman hiçbir uluslararası kurumu tanımayan bir kafanın bir anda WHO ve vatandaşla tamamen şeffaf bir ilişki kurmasını gerektirecek bir neden göremiyorum.
0
bruce mclaren
(16.03.20)
IMF, Dünya Bankası Corona'dan etkilenen ülkelere yardımi kredi sözü verdi. İran başvurmuş mesela anında. Bizimkiler de başvurabilir, üstünü kapatmak değil de açmak isteyebilirler hatta
0
neck_and_neck
(16.03.20)
Test yok diye mi yapmıyorlar yoksa bilinçli olarak mı bilmesem de babam bir hastaneden zaatüre tehşisi alıp eve yollandı muhtemelen corona diye düşünüyoruz semptomlarla birlikte. İlk gittiği üniversite hastanesi acilinde bizde 3 vaka var ama karantinayı kaldırdılar panik olmasın diye demişler. Bir acayip işler. Bağışıklığımızı güçlü tutmak için çabalayacağız, kalanına dikkat etmek dışında bir şey yapamayız 100 kişi eksik olsa raporda fark etmeyecek zaatüreden mi öldü coronadan mı ne yazık ki... Aileler her türlü yangın yeri olacak bu durumda.
0
kullanıcıadımbuolsun
(16.03.20)
(4)

THY check-in sorunu

cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
Saatlerdir check-in yapamıyorum. Bazen hata veriyor, bazen öylece kalıyor.Bu sorunu yaşayan var mı?not: yurt içi uçuşu
Saatlerdir check-in yapamıyorum. Bazen hata veriyor, bazen öylece kalıyor.

Bu sorunu yaşayan var mı?

not: yurt içi uçuşu
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(13.03.20)
bilgileri gönderin isterseniz mesajla deneyebilirim. londra ya da helsinki konumundan deneyebilirim.

edit: yurt dışından girilmiyor demiş birisi ama alakası yok iki konumdan da giriliyordu denediğimde. az önce yine denedim hala giriliyor. ama checkin vs ekranlarındaki yoğunluğu bilemem çünkü bilgileri alamadım.
0
ozdek
(13.03.20)
web sitesinden benzer sorunları yaşadım, uygulamadan dene denemediysen.
0
Bruce
(13.03.20)
Yurtdışından siteye girilmiyor bile.
0
bruce mclaren
(13.03.20)
okulların tatili sonrası hala yoğunluk olduğunu tahmin ediyorum
0
argent dawn
(13.03.20)
(14)

Ülkeler arası gelir düzeyi farkı

prole
Az önce kuzey fransa'da market alışverişi yaptık. Aşağı yukarı 2 haftalık market alışverişi 120 euro civarı tuttu. Birim fiyatlar (peynir, tuvalet kağıdı, deterjan, konserve, vb.) ulan Türkiye ile aynı fiyat. 2-3 euro civarı satılan her şey bizde de 15-20 lira zaten. Sonra asgari ücrete bakıyorum 15
Az önce kuzey fransa'da market alışverişi yaptık. Aşağı yukarı 2 haftalık market alışverişi 120 euro civarı tuttu. Birim fiyatlar (peynir, tuvalet kağıdı, deterjan, konserve, vb.) ulan Türkiye ile aynı fiyat. 2-3 euro civarı satılan her şey bizde de 15-20 lira zaten. Sonra asgari ücrete bakıyorum 1500 euro. Bizde normal bir maaşın 2 katı. Son krizi mrizi boş verelim, benim anlamadığım bu dağılım, bu eşitsizliğin kaynağı nedir? Ülkeler arası bu alım gücü farkı, gelir farkının ekonomik açıklaması nedir? Hangi konulara, hangi kavramlara bakmam lazım?

Edit: Gelen cevapla kendimden utandım ve küfrü normal bir ifade ile değiştirdim. Demek ki küfretmeden de ifade edilebiliyormuş, kusura bakmayın.
0
prole
(13.03.20)
Öncelikle güzel soru sormuşsunuz konuya güzel girmişsiniz sonra küfür ile herşeyi bozmuşsunuz. Neden küfür etme ihtiyacı duyuyorsunuz küfürsüz ifade edemiyor musunuz?

Soruya dönecek olursak gelir dağılımı gelişmekte olan bütün ülkelerde olan bir sorun hatta ABD gibi gelişmiş ekonomilerde de bu sorun var bu sorunu aşabilmiş çok az ülke var dünyada.

Bu konu idrak edebilmeniz için nüfus, gelir seviyesi, eğitim seviyesi, sanayileşme gibi başlıklara bakabilirsiniz. Ayrıca her ülkeyi kendi alım gücüne göre kıyaslamak lazım Fransa'nın maaşı ile Türkiye'de ki alım gücü karşılaştırılmaz. Türkiye asgari maaş ile alım gücü en yüksek 10 avrupa ülkesinden biri. Fransa'da asgari ücret 1500 avro peki ev kiraları ne kadar mesela?
0
acebi
(13.03.20)
@acebi yurt dışı konusunda sürekli evler pahalı deniyır. Bir süredir almanyadaki evlere bakıyorum. 400.000 euroya 10 numara ev alıyorsun. Türkiye de 400.000 liraya ne alırsın? 1000 euro kirası olan evler mis gibi. Türkiye de 1000 liraya öyle ev yok.
0
black mamba
(13.03.20)
"Türkiye asgari maaş ile alım gücü en yüksek 10 avrupa ülkesinden biri." Nasıl şartlanmışsam bunu "Fransa" diye okudum. Umarım yanlış yazmışsındır zira yok artık yani. Yurtdışı görmesek aldanacağız. Avrupa'da çalışanlar "oha pantolonun cebinden para çıktı lan!" parasıyla Türkiye'de ev alıyor ev!
0
🌸prole
(13.03.20)
Asgari ücretin satın alma gücüne göre bakıldığında Türkiye 25 Avrupa ülkesi içinde bu alanda 10. sırada.

Eurostat’ın açıkladığı 2019 yılı ikinci yarısına ait satın alma gücü standardına göre Türkiye’nin puanı 1033. Danimarka, İtalya, Kıbrıs, Avusturya, Finlandiya ve İsveç gibi bazı Avrupa ülkelerinde asgari ücret bulunmuyor.

Bu ülkeler dışında kalan 25 Avrupa ülkesinde asgari ücretin satın alma gücüne bakıldığında Türkiye 10. sırada. Zirvede 1636 puan ile Lüksemburg var. Bunu sırasıyla Almanya (1497), Hollanda (1459), Belçika (1435), Fransa (1379), İngiltere (1323), İrlanda (1301), İspanya (1135) ve Slovenya (1044) takip ediyor.




tr.euronews.com



www.hurriyet.com.tr
0
acebi
(13.03.20)
soru ve birçok cevap o kadar kompleks içeriyor ki...
0
wmeh
(13.03.20)
Black mamba, Türkiye'de bırak 400 bin TL'yi 250 - 300 bin TL'ye bir çok şehrin en güzel yerlerinden hemde avrupadaki emsallerine göre m2 si çok geniş ve oda sayısı fazla evler alınabiliyor. Türkiye yalnızca İstanbul'un Kadıköy Moda'sından Caddebostan'ından ibaret değil.
0
acebi
(13.03.20)
Ekonomik krizlerde birçok girişim, çözüm olarak maaşları düşürmeyi düşünür; İşçilerin daha az parayla aynı malı üretmeleri beklenir. Ama beklenen olmaz çünkü maaşı azalan işçinin alım gücü azalır, yani bu üreticinin veya başka üreticinin malını satın alamaz. Üretici malını satamayınca büyüme için bankadan aldığı borcu ödeyemez, eline para gelemeyen banka da diğer müşterilerin faizini veremez. Böylece kriz içinden çıkılmaz hâle gelir.
Bunun çözümü aslında tam tersi olarak alım gücünü artırmaktır, böylece piyasa dönmeye devam eder. İşçiler düşük maaşlarla çalışmayı kabul ettiği sürece hem kendi sonlarını hem de piyasanın sonunu getirirler. Krizin zirve noktasında devletin bankaya yardımı gelir, böylece faiz-borç işleyişi devam eder.
0
ryhmer
(13.03.20)
@prole edit için +
yanlışta ısrarcı olmamak güzel.
0
Erva
(13.03.20)
acebi +1
0
Improbable
(13.03.20)
@acebi ankara ve İzmirde 300 bine merkezi güzel bir ev bulsana. Almayadakiler gibi iyi değil hiçbiri. Ya da merkezi değil. Kadıköy gibi olmak zorunda da değil.

Ayrıca istatistikler hiçbir zaman asıl göstermesi gerekeni göstermez. Türkiye de asgari ücretli sayısı %40tan fazla. Fransa da %8.
0
black mamba
(13.03.20)
400-500bin birimlik evlere yurtdisinda mortgage cikartabilmeniz icin senede burut 100bin birim civari yapmaniz lazim o da asgarinin cok cok ustunde bir rakam.

bunlar gereksiz kiyaslamalar ya, asgari ucretli dunyanin heryerinde surunur ay sonunu zor getirir. kalbur ustu ulkelerde yasayan asgari ucretlinin ucuncu dunya ulkelerinde yasayanlara gore avantaji parite, dolayisiyla adam zar zor $500 biriktirebilse bize gelip 1 hafta full pansiyon tatil yapabiliyor, bizimkiler bir yere gidemiyor. adam kendi ulkesindeki turistik bir yere kolay kolay gidemez. dolayisiyla avrupa'nin dusuk gelirli kesimi bize tatile geliyor, kuzey amerika'dakiler meksika'ya, kuba'ya kaciyor vs.
0
cooperr
(13.03.20)
Black mamba, Ne Türkiye'de ve dünyanın başka yerinde asgari maaş alarak şehrin merkezi ve güzel yerinde oturulmaz. Refah içinde yaşanmaz. Asgari ücret zaten adı üstünde temel ihtiyaçlar baz alınarak asgari seviyede yaşam demektir. İstanbul'da da bırak 300 bini 80 100 bine hemde yeni bir çok ev var dar gelirli kesimin yaşadığı Esenyurt, Beylikdüzü, Sultanbeyli gibi bölgelerde.

İstatistikler hiç bir zaman asıl göstermesi gerekeni göstermez demişsin sonra altınada yüzde yazmışsın Sana tavsiyem biraz istatistik oku verdiğin örnekler hem saçma hem dayanaksız istatistik bilimdir somut veriler sunar. Ayrıca %40'ı nerden çıkarttın bilmiyorum ama Türkiye'de 25 milyon çalışan nüfusun yaklaşık %8'lik kısmı asgari ücretle çalışıyor Fransa'yı bilmiyorum.
0
acebi
(13.03.20)
@acebi, Türkiye'de 300-400 bin liraya o güzel yerlerden ev alıp, aynı şehirde o evin peşinatını ve taksidini ödeyecek birikimi/aylık kazancı nasıl sağlayacaksınız? Evden çalışan yazılımcılar ve birkaç meslek haricinde orta sınıfın yüzde kaçının böyle bir imkanı var?

Ben istersem Helsinki'de sadece 1 yıllık birikimimi peşinat olarak ödeyip şehrin en hipster ve merkezi yerlerinden birinde 300-400 bin euroya ev alabiliyorum. Kredinin aylık masrafı şu an ödediğim kiranın üçte ikisi.

Öyle bir pembe tablo çizmişsiniz ki bilmesem az daha kesin dönüş yapacaktım.
0
bruce mclaren
(13.03.20)
Mobil olduğum için link koyamıyorum ama boşver merkezi yer olmasın. İmmoscout24 te ev ilanlarına bak. Bir oradaki 400 lük evlere bak bir İstanbul daki 400 lük evlere bak. Berlin deki 400 lük evlere İstanbul da sahip olamazsın.
0
black mamba
(13.03.20)
(24)

Covid sebebiyle yurt dışı gezisi iptal eden var mı?

ms brownstone
Benim önümüzdeki 2 ay içerisinde 3 yurt dışı gezisi planım vardı. Portekiz, Japonya ve Danimarka. Biletleri aylar öncesinden alıp aşırı heveslenmiştim hepsine. Başka bir sürü hazırlık ve masraf da yaptım tabii. Herkes “gitme şu ortamda” falan diyor ama gidemezsem gerçekten yıkılcam sanırım ve hepsin
Benim önümüzdeki 2 ay içerisinde 3 yurt dışı gezisi planım vardı. Portekiz, Japonya ve Danimarka. Biletleri aylar öncesinden alıp aşırı heveslenmiştim hepsine. Başka bir sürü hazırlık ve masraf da yaptım tabii. Herkes “gitme şu ortamda” falan diyor ama gidemezsem gerçekten yıkılcam sanırım ve hepsine çok gitmek istiyorum her şeye rağmen.

Sizde durumlar nasıl? Şu sıralar yurt dışı planları olanlar iptal ettiler mi gerçekten yoksa “ne olacaksa olsun” deyip gittiler mi? Mantıklı olan ne sizce bu zamanda?
0
ms brownstone
(12.03.20)
komşunun yeğeni japonyaya gidecekti. iptal etmiş virüs meselesi nedeniyle.
0
sutlu nescafe
(12.03.20)
2 ay uzun bir süre, ben henüz etmezdim. Şimdiki gibi olursa gezicek görecek yerler kapalı olur muhtemelen, o durumda düşünülebilir. Ama ortam daha sakinleşirse git derim. Virüsü kapsan dahi ölmeyeceksin, 2 ay içinde de bulaşacağı çoğu kişiye bulaşmış olur muhtemelen.
0
Bruce
(12.03.20)
@Bruce; Portekiz’e bu pazar gidiyorum. Ay sonu da Japonya. Danimarka da mayıs ayında diye 2 ay içerisinde yazdım ama ilki çok yakın şu an. Hala git diyor musun? :/
0
🌸ms brownstone
(12.03.20)
Gideceğin yerler müzeler vs açık mı? Lizbon Sokaklarında gezerken in cin top mu oynayacak? Görmek istediğin yapmak istediğin şeyler etkilenmiş mi bu krizden? Bunlara göre gidebilirdim.

Çünkü normal sosyal hayatı olan herkes etkilenecek bu virüsten, çok belli. Çok hızlı yayılıyor ve tamamen korunmak mümkün değil. Şu an tam olarak tanımadığımız düşmandan korkuyoruz ama bir süre sonra alışacağız. İnsanlığın sonunu getirecek bir virüs değil, daha kötülerini de atlattı bu dünya.
Covid 19'un hayallerini senden çalmasına izin verme ms. Brownstone diye bitiricem ahkam kesmelerimi...
0
Bruce
(12.03.20)
Kişisel seyahat planım sadece İstanbul'a idi. AKP kafasına güvenemeyip bileti yedim.

Önümüzdeki ay Berlin ofisine gidecektik iptal oldu. Mayıs-Haziran gibi Kuzey Avrupa'da şirket toplaşması olacaktı. O da iptal oldu.

İlk seyahatiniz Danimarka'ya olsaydı risk almaya değer derdim zira Kuzey Avrupa'da henüz fazla yayılmadı. Şimdiden bir sürü erken önlem alınmaya başlandı. Yine de Mayıs ayında buraların da karantinaya alınma ihtimali oldukça yüksek.

Edit: Danimarka'nın durumu söylediğim kadar iyi değilmiş.
0
bruce mclaren
(12.03.20)
Ben haftaya Almanya'dan Türkiye'ye gelecektim, iptal ettim. Genel olarak Avrupa'da kontrol altına alınamayan bir artış var, şu an sayılar az ama İtalya hızında seyrediyor diğer ülkeler de ve bir 10 gün sonra hepsi (aslında kastım UK, Almanya, Fransa, ispanya) İtalya gibi olacak gibi duruyor. Tabi bunu engellemek için muhtemelen dramatik önlemler alırlar o da zaten seyahati daha zor duruma sokar.
0
Haldamir
(12.03.20)
Bu hafta belçikaya gidecektim, arkadaş da İtalya'dan gelecekti onun uçuş iptal oldu ben de gitmiyorum. Gereğinden fazla insanla muhattap olmayın. Yukarıda bir arkadaş demiş bulaşsa öldürmeyecek diye, yanlış. Düşük de olsa daha genç yaşlarda ölümler mevcut, hastaneler şişiyor üstelik. Bu aşamada durumu çok kötü olanlar dahi tedavi alamayabilir. Öte yandan genç yaştaki sizler hafif atlatsanız bile 50-60-70 yaşlarındaki ebeveynleriniz, sevdikleriniz atlatamayabilir.

Bu arada bu akşam yayınlandı, Danimarka da İtalya benzeri kamusal alan kısıtlamaları getirdi. Para harcanmışsınız, heveslenmişsiniz ama işte maalesef bu hastalık dünyayı vurdu. Ülkeler ve şirketler milyar dolar düzeyinde zarar ediyor. Birsürü insan işsiz kaldı ve kalacak.

Cezalı da olsa değişiklik yapabiliyorsanız yapım ve temmuz, ağustosa erteleyün derim en erken. Dünya sağlık örgütü pandemic(salgın?) ilan etti bugün sonunda. Bu durumda minimum 12 16 hafta civarı daha yayılacağı öngörüsü varmış. Tabii bu ülkelerin aldığı önlemlere ve insanların duyarlılığına da bağlı.
0
senolll
(12.03.20)
dunyada ne olup bittigini su an biraz takip ediyorsaniz, cevabi biliyorsunuz aslinda.
mantikli olan su 1-2 ay cok dikkatli olmak ve 2020 icinde yurtdisina cikmamak. Japonya ve Danimarka'da salgin zaten kontrol edilemeyen durumda.

TR'de virusun daha hizli yayilmasi da, sizin gibi yurtdisina tatil icin gidip donenlerle gelecek.
0
ebabil curnatasi
(12.03.20)
Cumartesi almanyadan turkiyeye gelecektik iptal ettik, en yakin arkadasim pazar gunu turkiyeden isvicreye gidecekti gezmeye o da iptal etti.
0
the end of time
(12.03.20)
2 ay sonra hayat normale diyebilir ama bu günlerde varsa bu planları iptal etmek doğru olabilir. Döndüğünüzde isyeri ya da yakın çevrenizin size cuzzamli gibi davranma ihtimali var. Bir arkadaşım bir Avrupa ülkesi seyahatin iptal etmek zorunda kaldı iş yerinin baskisi ve mobbingi ile.

İlk kez yurtdisina çıkan biri gibi görünmüyorsunuz, bence yakın tarihte olanları iptal edin. Bu arada ben de "bana bir şey olmaz ya" kafasında olurdum ama başkasına taşıma ihtimali var.
0
biseysorcaktim
(12.03.20)
İki hafta sonra fransa da konferansa konuşmacı olarak katılacaktık, vazgeçtik. Konferans hala iptal olmuş görünmüyor.
0
aktuelbimurunu
(12.03.20)
Viyana'ya gidecektim 8-12 Mart arası. İptal ettim.
0
put it in your appropriate place
(12.03.20)
17 mart almanya gezimi iptal ettim, kız arkadaşım da tr gezisini iptal etti.
0
megasalexandros
(12.03.20)
Dun londraya gidecektim. Sabahindan aciga aldim biletleri.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(12.03.20)
Cok zor soru japonya sakat kalanlara gidilir ama mutlaka onlem alin
Japonya cine yakın olduğu için ve oradan ucus iptalinde donmek daha zor olduğu için sakat
0
basond
(12.03.20)
Japonya’da sikinti yok aslinda,’portekiz’de de aman aman bir sey duymadim.
Bence problem yurtdisindayken mesela ucuslarin yasaklanmasi ya da 2 hafta karantina meselesi filan.
Yoksa virus virus yani.
0
kuehles blondes
(12.03.20)
benim yarın istanbul berlin uçuşum var. uçuş promo, otel parası ödenmiş fakat gitmemeye karar verdim. seyahat 2 günlük ama o arada olası bir karantinaya alınma endişem var. 14 gün karantinada kalmaktansa 1 yıl seyahat etmeyebilirim.
0
emdortabir
(12.03.20)
ingiltere vardi iptal ettim herseyi.
0
65 derece
(12.03.20)
Mayıs ayına bosna Hersek için bilet aldım. Henüz iptal etmedim, düşünmüyorum da açıkçası şu an. Gidişata bağlı, iki ay içerisinde olumlu yönde seyir edeceğini umuyorum.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(12.03.20)
şu an almanyada bir kafede kahve falan içiyor olmam lazımken ofisten yazıyorum
0
technicalte
(12.03.20)
Haftaya pazartesi mesleğimle ilgili bir sınava girecektim Almanya'da, geçen hafta iptal oldu.
0
peki madem
(12.03.20)
Abd'ye gittim geldim iptal edemeyeceğim bir seyahatti. İtalya'ya gidecektim erteledim erteledim sonunda iptal oldu uçuşlar..Onu bırak ülkede hayat durdu, bir firmaya para gönderdik onu bile alamamışlar. Alacaklı olduğumuz firmalar da var. Bakalım bu işin sonu nereye varacak..
0
iwasbornonamountainside
(12.03.20)
litvanya'ya gidecektim, vazgeçmek üzereyim
0
piotr
(12.03.20)
Etmeyen var mi? Bir stokcular bir de umarsizca hala seyahat edenler yasadigimiz sorunlarin kaynagi degil mi? Birakin turistik geziyi, is seyahatlerimizi de erteledik biz.
0
bosver nicki
(12.03.20)
(9)

İngilizce çalışmayı bırakayım mı?

leave no man behind
25 yaşımda (2021 haziran) dandik bir hukuk fakültesinden mezun olacağım. Pilotluk hedefim vardı onu da %99.5 olamayacağım zaten. Hakim savcılık memurluk falan istemiyorum. 3 5 kuruşa çalışıcam mecbur avukat olup. Hangi iyi maaş veren büro kıytırık bi üni.den (üni demek ünilere hakaret) mezun onu da
25 yaşımda (2021 haziran) dandik bir hukuk fakültesinden mezun olacağım. Pilotluk hedefim vardı onu da %99.5 olamayacağım zaten.
Hakim savcılık memurluk falan istemiyorum. 3 5 kuruşa çalışıcam mecbur avukat olup. Hangi iyi maaş veren büro kıytırık bi üni.den (üni demek ünilere hakaret) mezun onu da 2 sene uzatmış bir aveli işe alsın?
Banka müfettişliği de zor, hukuk mezunu olup banka müfettişi olan görmedim linkedin'de, normal hayatta da karşılaşmadım. Zaten banka müfettişi olacağıma savcı olmaya uğraşırım daha iyi aynı kapıya çıkıyor ha turne ha tayin.
Hiç kendimi yormayım mı sizce? İngilizce bilsem ne olacak ki? Zaten alacağım en fazla ielts 6.5
0
leave no man behind
(11.03.20)
İng bilmesem de normal bi büroda 3e 5e çalışırım niye kendimi yorayım ki diyorum işte
0
🌸leave no man behind
(11.03.20)
Mezun olduğun üniversiteyi değiştiremezsin ama ingilizceni çok iyi bir düzeye çıkarabilirsin. Tam tersine ingilizceye yüklen derim. İngilizce bilmeyen kötü üniversite mezunu şu piyasada işçi avukatlık bile yapamayabilir. Çok fazla rekabet var.
0
signore
(11.03.20)
“Hukuk mezunu olup banka müfettişi olan görmedim”
Eski müfettiş olarak benim hukukçu devrem vardı mesela. Ayrıca hukukçular da teftiş kurulları için kara borsada. Görmemiş olman, olmadığı anlamına gelmez ki. Gir sınavlara, yap müfettişliğini sonra geç müşavir olarak hukuk baş müşavirliğine. Bu alternatiflerinden sadece bir tanesi.

İngilizce olmadan olmaz ama. Sadece kendin için bile olsa öğren.
0
irene
(11.03.20)
bankaların teftiş kurulu olmasa bile yoğunlukla hukukçu çalıştırılan hukuk, uyum gibi departmanlarına girebilirsiniz.
0
givemesomesubstance
(11.03.20)
kpss kas. nereden ne çıkacağı belli olmaz.
0
redskull
(11.03.20)
hocam ingilizce sırf iş için mi gerekli? internette bile ulaşabileceğin kaynakların yüksek bir yüzdesi ingilizce olacak, erişemediğin o kadar kaynağı düşün. diyelim literatür taraması yapacaksın, ya da hobinle alakalı bir şey bakacaksın, fazladan bir dil bilmenin sana açacağı kapıları düşün. şu andaki yaklaşımın vizyon sorunu olduğunu gösteriyor, hayatta her şeyi iş için yapmıyoruz.
0
montreal
(11.03.20)
@givemesomesubstance, onlar 3 5 yıl tecrübe istiyor.

@redskull, memuriyet istemiyorum. aç kalırsam belki.

@montreal, ben güzele güzel demem benim olmadıkça.
0
🌸leave no man behind
(11.03.20)
montreal +1

İngilizce bilmenin maaşa etkisi sıfır olsa bile bilgiye erişimde aracıyı aradan çıkardığı için süper bir avantaj. Özellikle Türkiye'de aracıların kalitesi (bkz: Covid-19 tartışmaları) belli olduğu için ben olsam sırf bu yüzden öğrenirdim.
0
bruce mclaren
(11.03.20)
Kurum avukati olursan ingilizce isine yarar. Kurum avukati da az bulunuyor aslinda, maasi da fena deil. Sbaahtan aksama sozlesme okursun
0
kveldulv
(11.03.20)
(9)

Coronavirus vakasında şehir belirtilmemesi doğru mu?

voyager 1
Bana doğru gibi geldi, siz ne düşündünüz?
Bana doğru gibi geldi, siz ne düşündünüz?
0
voyager 1
(11.03.20)
Yüzde 90 İstanbul olur diye düşünmüştüm. Bakan açıklamadı ama Cnntürk ağzından kaçırmış İstanbul olduğunu.
0
hair freak
(11.03.20)
Yanlış. Millet kaldıkları otelleri bile açıklıyor ki oradan geçenler önlem alsin. Eksiye biri yazmış, birden çok sehirde rastlandığı icin gizliyorlar diye.
0
prizmatik
(11.03.20)
Finlandiya'da hastaların şehrin hangi bölgesinde oturduğu, hangi hastanede kontrol edildikleri, nerede kontrol altında tutuldukları (ev, hastane) ve nasıl bulaştığı (direkt seyahat ise ülke adı, eş dost aracılığıyla) her gün açıklanıyor.

Bence doğru olan bu.
0
bruce mclaren
(11.03.20)
Açıklanmasa bile umarım bu kişinin geldiği uçaktaki yolculara falan ulaşılacak?? Tabii sonrasında toplu taşıma kullandıysa metrobüse marmaraya bindiyse geçmiş olsun...

Bence şehir adı verilmemesi yanlış bu arada.
0
hair freak
(11.03.20)
Sorumlu devlet kurumları virüs konusunda şu ana kadar ciddi davrandılar. Dolayısıyla bence karı zararı düşünülerek yapılmış bir hamle. Yani hastanın erken tanılandığı ve evinden başka toplu ortamlara girmediği düşünülerek vs. yapılan değerlendirme sonucu söylenmemesine karar verilmiştir. Bir veya birden fazla cluster oluşumu durumunda tabii ki singapur vs. gibi infografik, canlı harita işine girilmeli.
0
Herkesefendi
(11.03.20)
Doğru olmadığını düşünüyorum. Şeffaflık vurgusunun yapıldığı bir açıklamada hastanın sadece erkek olduğunu söylemesinin şeffaflıkla nasıl bir bağlantısı var anlayamıyorum.

bu açıklama beraberinde bir çok soruyu da getiriyor. bu soruların cevaplanması hasta mahremiyetini ihlal eder mi? Bilmiyorum. Ama sanmıyorum.

Hasta hangi ülkeden hangi tarihte geldi?
Hangi ulaşım aracıyla geldi?
Kaç yaşında?
Hangi şehirde?
Hangi hastanede karantina altında?

Bu bilgiler alınacak önlemlere faydalı olur. Ama bu bilgilerin gizli tutulmasının birkaç mantıklı açıklaması var.

- Birden fazla şehirde aktif vaka var ve kontrol dışına çıktığı için bütün ülkenin önlem alması gerekiyor.
- Hastaneler olası kontrol yığılmalarına hazır değil ve herhangi bir önlem alınmadı.
- IMF'den kredi almak için tiyatro oynanıyor.
0
himmet dayi
(11.03.20)
Kişilerin gebelik durumunu ailelerine sms atan bir kurumun "IMI HISTI MIHRIMIYETİ" demesi komedi. Büyük ihtimalle büyük şehirlerden birinde. insanların toplu göç vs. yapıp ekonominin canına okumasından korkuyorlar. Düşünsene hasta atıyorum İst. da zincirlikuyuda yaşıyor olsun. metrobüs hattında olan herkes panikten ne yapacağını sapıtır. Yoksa mahremiyet falan fasafiso işler. milletin ne derece panik olabileceğini bildiklerinden bu da başka bir önlem.

Zaten daha dün diyordu, ülkeye girmiş olma ihtimali çok yüksek diye. Bu vaka ne ilk ne son olacaktır. Sonuçta çılgın miktarda insan yurt dışına gidip geliyor. e virüsün kuluçka süresi var. Havalimanında sonuçta her ayak basana tahlil de yapamazsın. Gayet sağlıklı girip kuluçka süresi sonrası hastalanan insan da olabilir. Yani özetle şu an pozitif çıkan vakanın şehri mühim değil. Herkes risk altında, bakanlıkta bunu kabul ediyor. Şahsi önlemleri almaktan başka bir seçenek yok. Ne kadar sevmesem de bakanlığın önlemlerini yerinde buluyorum. Çünkü hastalıktan daha ziyade panik durumu daha bulaşıcı ve tehlikeli. Bu hastalık atlatılamaz bir hastalıkta değil. Herkes 2 bina yanında ki insanmış o pozitif çıkan kişi gibi önlem almalı. Çünkü öyle olsa da değişecek bir şey yok.

Panik olmadan halk sağlığı prensiplerinin uygulanması şart.
0
ManikD
(11.03.20)
2-3 hafta önce bir arkadaşımın hastasında corona pozitif çıkmış (covid 19 değil, eski ve bilinen corona strain'lerinden biri) ve (olay devlet hastanesinde yaşanıyor) odadaki diğer hastalar bunu bir şekilde öğrenince adamı linç edeceklermiş neredeyse. Güvenlikle, doktorlarla zor çıkarmışlar hastayı.

Makul bir ülkede yaşasak ne kadar şeffaflık o kadar iyi derdim ama insanımız iyiden iyiye delirdiği için söylememeleri daha uygun gözüküyor bana da.
0
kobuzchu kiz
(11.03.20)
bu is korede son bir hafta icinde bulundugu yerler dahil aciklama seklinde gidiyor. telefonlara mesajla gidiyor o bolgede bulunanlara. internetten yayinlaniyor. ayni yerde bulunanlar temasa gecme ihtimali olanlar evden cikmasin, yetkililerle temasa gecsin vb. nedenlerle.

bence dogru olan bu. bu sekilde bulasmis olabilecek insanlar da bir sekilde kendilerini izole ederek yayilmasini onleyebilirler.

ama yukarda verilen ornege bakarsak da aciklandigi an hasta kisinin gittigi yerler dezenfekte edilmeden once yakilir gibi. bilemedim.
0
gel gel sarisinim sag yap gel
(11.03.20)
(2)

Keşiflik metal grup önerileri?

bir fincan kahve ile film izlemek
Selamlar sadık metal dinleyicileriBu aralar yeni şeyler keşfetmek istiyorum. Ana akım metal grupları dışında keşiflik önereceğiniz gruplar var mı? Günümüz şenlensin.ps: endüstriyel metal hariç lütfenHeadbang'iniz bol olsun, teşekkürler şimdiden
Selamlar sadık metal dinleyicileri
Bu aralar yeni şeyler keşfetmek istiyorum. Ana akım metal grupları dışında keşiflik önereceğiniz gruplar var mı? Günümüz şenlensin.
ps: endüstriyel metal hariç lütfen

Headbang'iniz bol olsun, teşekkürler şimdiden
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(04.03.20)
Önce metal ile ilgili birkaç site önereyim, arada girip bakmalık:

(git: www.pasifagresif.com )
(git: metalperver.com)
(git: www.angrymetalguy.com)

Yine de bir grup önermeden geçmeyeyim: www.youtube.com
Pek metal sayılmaz ama, ben delisi oldum adamların. Her ne kadar çok pis metalci olsam da; sia, jessie j neyim de dinlerim ben gerçi.
Ortamı çok bozmamak adına, bu da ikinci önerim. Tek şarkıda delirmelik: www.youtube.com
0
kusmakla kusamamak arasindaki ince cizgi
(04.03.20)
Quo Vadis (eski ama mainstream değil) Hem teknik hem melodik. Day Into Night ve Defiant Imagination albümleri birer başyapıt.
0
bruce mclaren
(04.03.20)
(10)

avrupa’da is aramak ama bulamamak

insanlik icin buyuk bir adim
bir suredir(5 ay) evrope’de is ariyorum ancak ne tikirti var ne sikirti. meslegim muhendislik. ingilizce advanced. tecrube 7 yil. su anki meslek dunyanin en buyuk otomotiv firmalarinin birinde bakim muhendisligi. endustriyel otomasyon, robot isleri benden sorulur. bunun yaninda bakim muhendisliginde
bir suredir(5 ay) evrope’de is ariyorum ancak ne tikirti var ne sikirti.

meslegim muhendislik. ingilizce advanced. tecrube 7 yil. su anki meslek dunyanin en buyuk otomotiv firmalarinin birinde bakim muhendisligi. endustriyel otomasyon, robot isleri benden sorulur. bunun yaninda bakim muhendisliginde lazim olan diger teknik konular ve yonetsel islerde de iyiyim. zaten 20 kisilik ekip yonetiyorum su an. baktigim ulkeler hollanda, almanya, belcika. simdiye kadar uc firmadan donus aldim biriyle mulakat yaptik olmadi. diger firmalar yetkinliklerin cok iyi ama aradigimiz aday degilsin dediler. bir de dil konusu var. bu ulkeler kendi dilini konusan insanlari istiyor sanirim. ama sunu da biliyorum ki son zamanlarda oraya gidenler de super flemenkce, almanca, fransizca bilen insanlar degil.

soruma gelirsek, acaba hazirladigim cv cok mu tirt? yoksa yetkinliklerim avrupa sartlarini karsilayamayacak duzeyde mi? ya da yaptigim is dunyada gecerliligi olmayan bir is mi? cunku kendimi bu sekilde motive ederek pek cok ilana basvurdum. son zamanlarda bu konu kafami kurcaliyor. yol yakinken baska bir meslege geceyim bari diyorum.

turkiye’den siktir olup gitme meraklilari, sizde durum nedir? hatta oralara yerlesenler varsa eger nasil gittiniz, mesleginiz neydi, surec nasil ilerledi?

dib not: almanya goc yasasini biliyorum. bilgi verecek yardimsever arkadaslara simdiden tesekkurler.

have a nice day.
0
insanlik icin buyuk bir adim
(03.03.20)
Cv ni paylaşır mısın
0
vhs kaseti
(03.03.20)
almanya icin sunu diyebilirim; almanyada firmalar temel olarak ikiye ayriliyor, alman kulturunun hakim oldugu firmalar (daimler, bmw, siemens, die bahn vs) ve uluslararasi kulturun hakim oldugu firmlar (ebay, amazon, paypal, tesla).

alman kulturunun hakim oldugu firmlar her ne kadar dunyaya entegre olsalar da mid-level calisanlarda almanca konusuna dikkat ederler. eger bir firmanin toplantilarinda kullanilan birinci dil almanca ise bu tarz firmadir buyuk ihtimalle. bu nedenle de bu firmalara girmek icin almanca bilmek avantajdir. ame elbette uzun sure o pozisyonu almanca bilen biri ile dolduramazlarsa cok da zorlamayacaklardir ve alternatiflere yoneliceklerdir.

uluslararasi kulturun hakim oldugu firmalar ise genellikle amerikan firmalaridir ve buyuk oranda da urunleri dijaldir. bu tarz firmlar en bastan almancayi sart kosamayacaklarini bilirler cunku yazilim muhendisi gibi pozisyonlari bu kriteri saglayacak sekilde dolduramayacaklarini bilirler. ama diger pozisyonlar icin de almanca konusunda cok israrci degiller.

ayrica almanyadaki firmalarda calismak icin cinden tutun da hindistana, ispanyadan tutun abd ye bircok ulkeden is basvurusu geliyor, o nedenle diger basvuranlara gore one cikacak birseyler yapmak gerekir. o nedenle rekabette ne noktada oldugunu ogrenmek icin red alinan sirketlerden feedback almaya calis, neden tercih edilmedigini bilmek acisindan.

almanya 2020, belki de 2021 icin otomotiv sektorunde cindeki ekonomik durum ve corona virusu nediyle kuculme on goruyor. belki bu durum gecici bir teredduten dolayi da olabilir. basvurmaya devam etmeni oneririm. ayrica onumuzdeki yil tesla berlinde bir fabrika aciyor, uzmanligin ile ilgili nasil bir pozisyon olabilir bilemiyorum ama almanca konusunda alman firmalari kadar tutucu olmayacaklardir.
0
emrahday
(03.03.20)
@emrahday
Tesla’yi takip ediyorum. Ilanlara bakiyorum. Bu arada otomotiv tecrubem var diye illa otomotiv sektoru ilanlarina bakiyorum diye bir sey yok. Her sektor olabilir petrol&kimya haric.

bir de kisisel gorusum, otomotiv sektoru kuculuyor ancak bunu dogrudan cindeki ekonomik duruma baglamak yanlis olur bence. alman arabalarinin cogu cinde satiliyor bu dogru ancak ulasimdaki transformasyonu da unutmamak lazim. en basitinden lime, marti, scooterlar, elektrikli bisikletler, diesel motorlarin yasaklanmasi, hybrid ve elektrikli otomobiller hatta otonom araclar sektordeki degisimi&degisim istegini simgeliyor. bana gore insanlarin ihtiyaclari sebebiyle ortaya cikan bu tabloda pek cok firma bu donusumu yeteri kadar onemsemedi. karsiliginda sektorel olarak daralma kacinilmaz oluyor.
0
🌸insanlik icin buyuk bir adim
(03.03.20)
ben 2013 mezunuyum, esim 2014. ikimiz de bilgisayar muhendisiyiz. almanya'ya geleli yaklasik 2 yil oluyor.

yapman gereken tek sey pes etmemek.
cv'n mumkunse tek sayfa, ozet seklinde olsun,
mulakatlara iyi hazirlan, her mulakat sonrasi sana sorulan sorulari cikar, onlara ayrica calis ki bir sonraki mulakatta biraz daha iyi olasin.
pes etme demis miydim? esim buradaki isi icin mulakat yapmadan once ayni sirkete 17 defa basvurmustu bir yil icinde. sonunda mulakat yapildi ve is teklifini aldi. biz de bu sekilde geldik. onun yerinde ben olsam, bir kere basvurdum diye ayni sirkete ikinciye basvurmazdim mesela.
0
the end of time
(03.03.20)
Yazılımcı olduğum için diğer sorularınıza cevap veremem ama beş ayın çok uzun bir zaman olmadığını söyleyip denemeye devam diye gaz verebilirim :) Benim de yaklaşık dört ay iş başvurusu yapıp, görüşmelere girip olumsuz yanıt aldığım oldu. Şu an çalıştığım yerde de iş başvurusu ile sözleşme imzalamam arasında geçen süre üç aydan biraz fazla.
0
bruce mclaren
(03.03.20)
hollanda dil konusunda daha esnek. mühendislerimizi daha çok çalan onlar =) asml hollanda hatta direkt =) bi arkadaşım var o da misal powertrainci oldu punch powertrain. hollandaca falan bildiği yok tabiki. alternatif olarak otomotiv sektöründe biraz daha proje yönetimine yönelebilirsin. bi arkadaşım bi otomotiv firmasında senle benzer pozisyonda iken mba yapıp sonra hollanda'da kaldı. pmp falan aldı, kalite proje yönetimi tadında takılıyor. Yacht diye bir işe alım firması aracılığıyla kontrat buldu.
gerçi bursalı idi bulgar göçmeni falan olabilir net bilmiyorum. çalışma izni konusunda öyle bi avantajı oluyor onların.

almanyada ise tesla bile almanca bilen adam arıyor ne yazıkki öyle bi durum var.
0
kveldulv
(03.03.20)
bizim işyerinde bir arkadaş ilk başvurusunu kasım 2018'de yapmıştı, geçtiğimiz ay uğurladık eindhoven'a.

ben de 2 aydır arıyorum. en sık aldığım öneri ise şu: yılma, sıkılma, pes etme.

bulana kadar devam. deneyimlerimiz benziyor. (ben de otomotivde project control'um uzun süredir, pmp var, change management expertise var, data management var, var da var) ara ara insan kendini sorguluyor "lan ben neden bulamıyorum" diye.

ama bulacaz, inat. :)
0
dream game for may
(03.03.20)
sektöre cok uzagim yalniz aklima su geliyor. calistigin firmanin illa ki ic ilan sistemi vardir, cogu buyuk sirket acik pozisyonlari once kendi bunyesinde paylasir (dunya capinda bi sirketse zaten kesin paylasir). belki portal tarzi bisi bile vardir ik yonetim sistemi gibi filan. oralardan sizin sirketin yurt disi tesislerindeki pozisyonlari goruntuleyemiyor musun? onlari takip et bence. kendi sirketin icinde yer degistirmek cok daha kolay olur sanki bunca zaman burada calistiysan tum performans sureclerine hakimlerdir zaten.

bi de 5 ay cok uzun bi sure degil gunumuz sartlari icin. ilanin bire bir senin icin cikmasi lazim o da zor.

son olarak hollanda en fazla expat yasayan ulkelerden biri ve ingilizce konusma orani cok cok yuksek. seni istiyorlarsa flemenkce bilmemeni cok sorun edeceklerini sanmam.
0
in vino veritas
(03.03.20)
Merhaba,
Yazilimciyim, Hollanda icin kendi surecimi surada anlatmaya calismistim belki isinize yarar. eksisozluk.com

Farkli sektorlerdeyiz, o yuzden soyleyeceklerim sektor ozelinde degil Hollanda genelinde olacak.
Oncelikle buraya muhendis olarak gelirken kariyeri sifirlamayi goze almaniz gerekiyor. Hollanda'daki ilk is tecrubenizde yonetim tarafinda rol almaniz kolay degil, en azindan yazilim sektoru icin benim gozlemim bu sekilde. Turkiye'de uzun sure yoneticilik yapip burada senior engineer olarak baslamis cok fazla arkadasim var, kendim de dahil. 15 yildan fazla tecrubem vardi, birden fazla ekibin koordinasyonunu yurutuyordum senior engineer olarak is buldum. Kaldi ki yonetim tarafina gecmek isterseniz sorumlulukla beraber gelen maas artisi hayatinizda degisiklik yapmayacaktir, pozisyonlar arasi maas araligi fazla degil.

Yonetim tarafi icin dogal olarak sizin ulkedeki/sirketteki calisma kulturune hakim olmanizi bekleyeceklerdir bu da calisip tecrube edinilmedigi surece pek mumkun degil. Ingilizce muhendislik icin yeterli olsa da yonetim tarafinda en azindan yazismalari, prosedurleri, yonetmelikleri vs. analayacak kadar Dutch bilmenizi de bekleyebilirler.
Amsterdam, Den Haag, Rotterdam gibi buyuk sehirlerde yasayacaksaniz gundelik hayat icin Dutch ogrenmeye ihtiyac duymazsiniz buyuk ihtimalle.

Hollanda'da calismaya gelecekseniz 7 yil tecrube ile kidemli muhendislik islerine basvurup teklif almaniz yuksek ihtimal, eger yonetici olarak devam etmek istiyorsaniz bir kac yil tecrube edindikten sonra gecis yapmaniz daha kolay olacaktir.
0
whisky
(03.03.20)
aynı. onlarca başvuru, onlarca dönüş ve onlarca red. yoruldum çoktan ama mücadeleyi bırakamam.
0
camene87
(04.03.20)
(5)

Hoffenheim Başkanı protestoları

freedonia
Adam boş adam değil, liyakatın sözlük anlamı, hakkıyla çalışarak milyarder olmuş baba parası değil. Spora da ilgisi varmış. Hoffenheim'a destek oluyor işte, sıfırdan alıp zirveye oynayan takım yapmışlar plan programla. Yaş ortalaması düşük, 30u aşmış isim alıp sansasyon yaptıklarını da hatırlamıyoru
Adam boş adam değil, liyakatın sözlük anlamı, hakkıyla çalışarak milyarder olmuş baba parası değil. Spora da ilgisi varmış. Hoffenheim'a destek oluyor işte, sıfırdan alıp zirveye oynayan takım yapmışlar plan programla. Yaş ortalaması düşük, 30u aşmış isim alıp sansasyon yaptıklarını da hatırlamıyorum. Arap, uzakdoğu sermayesi olsa gene anlarım. Olum manyak mısınız, ne istiyorsunuz adamdan, böyle birini bulduysanız öpün başınıza koyun. Olay ne tam olarak?
0
freedonia
(03.03.20)
almanya'da 50+1 kuralı var. yani kulübün en az %51'i taraftarlara ait olmak zorunda. dışarıdan yatırımcı gelip de kulübü satın alamaz, arka bahçesine çeviremez. kulüp kontrolü daima taraftarların üye olabildiği kuruldadır. çok uzun yıllar kulübü desteklemiş firmalar için bu kural esnetilebilir - örnek olarak wolfsburg (volkswagen) ve leverkusen (bayer) söz konusu. bu kulüpler çok uzun yıllardır şehirle özdeşleşmiş firmalar tarafından desteklendiği için bu kuraldan muaf tutuluyorlar.

hoffenheim için de aynı durum söz konusu ancak hopp, hoffenheim'ı tek başına yürütüyor. şirket ya da organizasyondan ziyade tek adamlık durumu söz konusu. bu yüzden leipzig ve hoffenheim'dan çoğu alman futbolsever nefret eder. niye? çünkü bu durumun alman futbolu için zararlı olduğunu, taraftar odaklı anlayışla uyuşmadığını düşünüyorlar. özetle futbolu TAMAMEN kapitalizme teslim etmek, doğup büyüdükleri şehrin takımı üzerinde hiçbir hak iddia edememek gibi durumlarla karşı karşıya kalmak istemiyorlar.

türkiye gibi kraldan çok kralcıların olduğu, taraftar denen kitlenin %90'ının başarı peşinde koştuğu ve hayatında üç kez gördüğü şehrin takımını desteklediği bir ülkede bu tarz protestolar fazla anlaşılmıyor tabii ama şahsen sonuna kadar arkasındayım ben bunların. rostock'tan tut da nürnberg'e kadar futbol seven insanların tek bir isteği var: kulüplerimiz bizim kalsın, biz bu şehirde yaşayıp bu takımları seven insanlar olarak sahip olduğumuz bu değeri sırf para uğruna başkalarına peşkeş çekmek istemiyoruz, buna mecbur bırakılmak istemiyoruz. hoffenheim ve leipzig gibi örnekler bu anlayışla zıtlaştığı için insanlar doğal olarak nefret ediyor bu kulüplerden.
0
der meister
(03.03.20)
bazen taraftarlarla klüpler uyuşmaz. önreğin göztepe şahısa satıldığında tüm taraftar karşı çıktı. karşıyaka satılacağı zaman tüm taraftar engel oldu, ancak taraftarlar şu an pişman. klüp yönetimleriyle taraftarlar uyuşmayabiliyor.

@der meister +1 çok düzgün açıklamış. hoffenheim bayer leverkusen rb leipzig gibi takımlar 50+1 kuralı ile satılan takımlar. bu tarz takımlar alman taraftar grupları tarafından sevilmediğinden tepki var.

bayern münich yönetimi neden taraftarına kızdı? Dietmar Hopp bayern münichin sponsorlarından biri de ondan. taraftar için görüş değişmez. ben de Karşıyakalıyım ancak takımımın göztepe gibi satılıp yeni futbol düzenine uymasını istemiyorum. taraftarlık amatör bir ruhtur saflıktır. göztepelilere her zaman satılmış göztepe diyeceğiz. bu da onlara ağır gelecek. taraftar bakış açışı böyle.
0
mikahakkinen
(03.03.20)
%50+1 kuralını son yıllarda delmeye çalışıp kulüplerin içine eden Hannover ve 1860 Munich örnekleri var bir de. 1860 bu yüzden dördüncü lige düştü.

Ayrıca Hoffenheim'ın düzgün yönetildiğini ve Leipzig'den farklı olarak A takıma oyuncu yetiştiren aktif bir akademisinin olduğunu kabul ediyorum ama bunu yapmak için bir para babasına gerek yok. Dışarıdan yatırımcı almadan da bunları yapan ve uzun yıllardır Bundesliga'da oynayan Mainz ve arada bir gidip gelen Freiburg gibi takımlar var.

Bir de, taraftarları asıl çileden çıkartan ırkçı ve seksist tezahüratlara ve pankartlara ses çıkarmayan futbolcuların ve yöneticilerin Hopp için oyunu durdurmaları ve taraftarlardan pankartı indirmelerini istemeleri. Bochum taraftarlarının "bir orospu çocuğu için bunları yapıp onca ayrımcılığa ses çıkarmıyorsunuz" minvalinde bir pankartı vardı.

Bütün bunlar ve Pazartesi akşamı maçları üst üste gelince bütün ülke çapında olay oldu.
0
bruce mclaren
(03.03.20)
bildigim kadariyla kendisi bayer munih'in direkt sponsoru degil, ancak sap bayer munih sponsoru, hopp da sap'nin kurucularindan biri.
0
the end of time
(03.03.20)
Kültür farkı. Bu ülkede 50 milyon cemaatçi Ertuğrul'un takımını destekledi, şampiyon yapılsın diye kırk takla attılar. Hala daha Bursa hakkıyla şampiyon oldu diyebilecek tipler var hem zeka, hem fanatiklik seviyesi bakımından. Avrupalı bakıyor ortada bir kayırma, adaletsizlik gördüğü an çat tepkisini koyuyor
0
speedy
(03.03.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.