Giriş
(7)

sıkılmamak için çözüm önerileri

bugisme
öncelikle hepimize geçmiş olsun, özellikle bu zor durumda işe gitmek zorunda olan herkese.malum okullar bir aydan fazla süre kapalı. evde kafayı yememek için neler yapıyorsunuz? kitap+ netflix haricinde? oyun oynamayı yıllar önce bırakmış 30 yaşında bi abiniz olarak eski bir msi bilgisayarıma ne yük
öncelikle hepimize geçmiş olsun, özellikle bu zor durumda işe gitmek zorunda olan herkese.

malum okullar bir aydan fazla süre kapalı. evde kafayı yememek için neler yapıyorsunuz? kitap+ netflix haricinde? oyun oynamayı yıllar önce bırakmış 30 yaşında bi abiniz olarak eski bir msi bilgisayarıma ne yüklesem sarar? yeni başlayanlar için tavsiyeniz var mı?
0
bugisme
(26.03.20)
Abi bilgisayar başındaysan muhtemelen sırt, boyun ağrın vardır. Pilatese ya da yogaya başlamanı tavsiye ederim :)
0
damba
(26.03.20)
yerli yabancı tiyatrolar oyun arşivlerini açtı. belki hiç göremeyeceğim yapımlara ulaşıyorum.

udemy falan bakabilirsin.
ya da dualingo'da bir dil seçip bu boşlukta B1'e bile gelebilirsin.
0
jimjim
(26.03.20)
Eğer strateji seviyorsan Surviving Mars ya da FrostPunk oynayabilirsin, yok bu tür oyunlar seni sıkıyorsa Doom Eternal çıktı bizim zamanımızın oyunu :)
0
solo
(26.03.20)
gün planı yapmak bence en önemlisi. oyun bile oynanacaksa bir plan dahilinde olması anlamsız içeriklere takılıp içerik zehirlenmesi yaşamanızın, iç sıkıntınızın artmasının önüne geçer.

bir sürü kaynak açıldı, konser kayıtları, filmler, dergi sayıalrı v.b.

kendinize konu belirleyip bununla ilgili içerik takibi

online eğiitmlere kayıt

egzersiz

evde uzun zamandır angarya olduğu için sallanmayan, iptal edilen işlerin aradan çıkarılması

gibi gibi uzatılabilir liste.
0
Phoebe
(26.03.20)
Abi ben taa 2000'li yıllarda oynadığım bir oyunu geri yükledim, Crimsonland. Steam'de filan satılıyor. Al pişman olmazsın.
0
burka
(26.03.20)
-Youtube'dan dil öğrenebilirsiniz. Alın elinize defteri kalemi not tutarak çalışın.

-Eu 4 strateji oyunu var.
0
komando kani var bende
(26.03.20)
Yapboz beni oyalıyor. Fonda da ya müzik ya da önceden izlediğim bir dizi oluyor.
0
asteriks
(26.03.20)
(2)

bulmaca

füt
babam evde çok sıkılıyor. gazete bulmacalarını sevdiği için ona print alabileceğim bulmacalardan götürmek istiyorum.Bulmaca öneriniz var mı? çengel bulmaca hariç. sayıları ya da kelimeleri kutulara yerleştirme bulmacaları aklıma geliyor. başka nasıl bulmacalar vardı?
babam evde çok sıkılıyor. gazete bulmacalarını sevdiği için ona print alabileceğim bulmacalardan götürmek istiyorum.

Bulmaca öneriniz var mı? çengel bulmaca hariç. sayıları ya da kelimeleri kutulara yerleştirme bulmacaları aklıma geliyor. başka nasıl bulmacalar vardı?
0
füt
(23.03.20)
Sudoku kitaplari alabilirsiniz.
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(23.03.20)
Kare karalamaca var ama sever mi bilmiyorum.
0
asteriks
(23.03.20)
(4)

Ihlamur demeleme

yeliz adeley
Ben normal çay demler gibi alıyorum biraz soğuk su koyup kaynatıyorum aynı ıhlamuru 3 kez kaynatıp iciyorum. Öyle olmaz yazıyo nette baktım. Ama yaptığım ş3kilde bile deli uykum geliyor ve göğüs hırıltım kesildi göğüse iyi geldiğini biliyordum da uyku yaptığın7 bilmiyordum yani psikolojik değildi. D
Ben normal çay demler gibi alıyorum biraz soğuk su koyup kaynatıyorum aynı ıhlamuru 3 kez kaynatıp iciyorum. Öyle olmaz yazıyo nette baktım. Ama yaptığım ş3kilde bile deli uykum geliyor ve göğüs hırıltım kesildi göğüse iyi geldiğini biliyordum da uyku yaptığın7 bilmiyordum yani psikolojik değildi. Doğru demleme yöntemi nedir bunun french press ile mi demliyeyim?
0
yeliz adeley
(16.03.20)
hof okurken ağzıma acı ıhlamur tadı geldi :) Evet, french press'te ya da çaydanlığın demlik kısmında demleyebilirsiniz; altta su olacak, ıhlamur kaynamayacak tabii.
0
whoosie
(16.03.20)
French presste ıhlamur yetmiyor bana, güzelce kaynarsa daha lezzetli geliyor.
Çaydanlığın demliği olur, direkt ocağa konan tek demlik olur. Soğuk suyla ıhlamuru koyun, hatta üstüne 1-2 dilim limon, elma ya da ayva kabuğu, çubuk tarçın, karanfil, ufak bir parça kök zencefil/zerdeçal ekleyin öyle kaynatın.
0
kobuzchu kiz
(16.03.20)
sıcak suda bekletince ıhlamurun tadı asla çıkmıyor. ben de kaynatıyorum.
0
sir gawain
(16.03.20)
ben demlikte yapıyorum. kaynayan suya ıhlamuru atıyorum, 6-7 dakika sonra alıyorum.
0
asteriks
(16.03.20)
(5)

Antidepresan Sabah/Akşam

kendi helvasını kavuran zombi
Doktor lustral yazdı, sabah mı akşam mı içsem dediğimde kararı bana bıraktı. Siz napıyorsunuz? Uykusuzluk yapar mı bilemedim.
Doktor lustral yazdı, sabah mı akşam mı içsem dediğimde kararı bana bıraktı. Siz napıyorsunuz? Uykusuzluk yapar mı bilemedim.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(14.02.20)
sabah içersen bütün gün uyursun
0
nahtoderfahrung
(14.02.20)
SSRI grubu antidepresanlar uykusuzluk yapabilir o yüzden sabah içilir.
0
japon askeri
(14.02.20)
Kararı size mi bıraktı? Yan etkiler kişiye göre değişiyor malum ama benim bildiğim lustral sabah içilir.
0
asteriks
(14.02.20)
ben ilk başladığımda akşam denedim ama gün boyu korkunç bir uyku sorunum oldu. sonra öğle saatini denedim, cık. yaklaşık 6 aydır sabah uyanır uyanmaz içiyorum, düzene girdi. bu arada ilaca
başladığınız ilk iki hafta zor geçebilir, depresyonum bu kadar ağır değildi demiştim ben, dayanın geçecek.
0
lapetite
(14.02.20)
Sabah, 6 gün yarım, sonra tam.
Yan etkilerle başa çıkabilmek için yarım başlanması öneriliyor.
0
pro9it9is9
(14.02.20)
(22)

Yakın arkadaşınız gönderdiğiniz çiçeği kaybetse?

atom karincanin torunu
Çok spesifik bir olay için yorum yapmanızı istiyorum;Çok yakın arkadaşınıza yeni işi için canlı çiçek yolluyorsunuz, çiçeği yaşatamıyor oradaki çaycı kadına emanet ediyor (normal bu) sonra 3 ay sonra yine iş değiştiriyor ve öğrendiğim kadarıyla o çiçek eski işyerinde kalmış/bırakılmış.Ben mi çok aba
Çok spesifik bir olay için yorum yapmanızı istiyorum;

Çok yakın arkadaşınıza yeni işi için canlı çiçek yolluyorsunuz, çiçeği yaşatamıyor oradaki çaycı kadına emanet ediyor (normal bu) sonra 3 ay sonra yine iş değiştiriyor ve öğrendiğim kadarıyla o çiçek eski işyerinde kalmış/bırakılmış.

Ben mi çok abartıyorum bilmiyorum ama ben bu duruma alındım, yaptığı şey normal mi yani? Ben mi çok önem veriyorum bu tür simgesel şeylere acaba?
Çiçek ölse dahi güzel bir vazo/saksı da seçmiştim, yani alıp başka bir şey de ekebilirdi.

edit: bu durumun sonucunda her hangi bir davranış sergilemedim, biraz bozuldum o kadar, sizin düşüncelerinizi merak ettim.
0
atom karincanin torunu
(14.02.20)
aslında böyle olması çok normal, iş yerine getirilen canlı çiçekler %95 iş yerinde kalıyor, kimse ya götürmek için uğraşmıyor ya da götürürsem çiçeği bile aldı bıdı bıdı diye arkamdan laf yaparlar diye düşünüyolar sanırım.
0
hem şişko hem deli
(14.02.20)
biraz abartmışsın. bazı insanlar için çiçek senin düşündüğün kadar kıymetli bir hediye değil, anlam yükleyemiyorlar. ben mesela yenilebilir hediyeleri daha çok seviyorum açıkçası. :D
0
piremses
(14.02.20)
+ hayırlı olsun, pazartesi gelip başlayın.
- teşekkürler, bi masama bakıp çıkabilir miyim?
+ neden?
- eski iş yerimde çiçeğim var, ona yer seçmeliyim, yaşatmam lazım da.
+ oldu o zaman, biz sizi ararız.
0
onemoremile
(14.02.20)
benim de bir arkadaşım göndermişti de bakamadım ofiste zaten, öldü, sonra da çöpe attım.
arkadaşımı da hala seviyorum:)
bence durum normal
0
ilkot
(14.02.20)
Ablama bi yeni işi için bi de doğum günü için öküz parası verip terraryum mudur ne zıkkımsa ondan aldım bu sene, Bi de güzel bakmalık çiçek aldım. İkisine de bakmamış ölmüş. Bi de bana getiriyor noldu buna diye, ne oldusu mu var güzelim doğayı katletmişsin akp misin sen dedim bozuk attım. Yok daha da çiçek mesela bundan sonra.

Seninki taşıma telaşıyla unutmuş olabilir o daha masum, keza arkadaşların da dediği gibi çok büyütecek bişey yok.

Bi de yakın arkadaş dediğin organizma ne bok yese affedilir türden bi canlı değil mi ya? Yakın arkadaşıma çocuğumu versem onu parkta unutsa diye düşündüm mesela, bu durum hoşuma bile gidebilir. Neyse o başka bir sorunun çözümü.
Kısacası, olur öyle, sen üzüldüğünü açıkça söyle yeter, o affettirir kendini.
0
Bruce
(14.02.20)
yaptığı şey normal. hem çiçeği yaşatmakla uğraşmasını, hem vazoya sahip çıkmasını, hem de her değiştirdiği iş için vazoyu yanında taşımasını bekliyorsun. iyi ki bir çiçek göndermişsin, alt tarafı oturduğun yerden online sipariş verdin o kadar.
0
dafuq
(14.02.20)
Cicek bir yere goturulur mu allansen :/ birakmis iste orda. Omur boyu onla mi yasasin
0
brkylmz
(14.02.20)
@dafuq Yakınındaki çiçekçiden gidip özel olarak seçmiştim, online sipariş verdi dedirtmem :D Yanına da bir kaç şey daha koymuştum çünkü, bu arada bir çoğunuz işyerinde kalır işyerinden iş yerine gezirilir mi demiş, bir tek ben mi eve götürüyorum böyle şeyleri diye sorguladım...
Neyse teşekkür ederim normalleştirdiğiniz için bu durumu :D
0
🌸atom karincanin torunu
(14.02.20)
bende bir anormallik olsa gerek, çiçek de diğer hediyeler gibi bir hediyedir diye düşünüyorum.
ve tabii ki oradan oraya götürülür gerekirse.
ofis ofis dolaşması saçma olabilir, ama evime götürürdüm ben olsam.

vazo çiçeği ayrı tabii, ama topraklı/saksılı çiçekse giderken alması gerekirdi bence.
masasına koysun diye bir obje alsan, onu da bırakacak mıydı mesela?
düşünmüşsün, para vermişsin, hediye almışsın neticede.

ben çiçek çok severim, bir sürü de çiçeğim var evde baktığım.
o yüzden biraz daha duygusal yaklaşmış olabilirim belki.
ne bileyim, sonuçta hatıradır, biraz da sahip çıkılması gerekmez mi?
üstelik canlı.

belki kırılmak falan abartılı olabilir, ama içten içe bir bozulurdum sanki.
bir daha da çiçek falan göndermezdim muhtemelen.
0
blatta hiberna
(14.02.20)
cinsiyet acisindan bakmak lazim.

maalesef kizlar bu tur seylere cok onem gosteriyor. eger karsi taraf erkek siz kizsaniz ikiniz de dogal tepki vermissiniz. daha ileri tasimamak lazim.
0
mayeskuel
(14.02.20)
Bana gelmis olsa kadina falan vermez eve gotururdum. Cicegi yasatamasam vazoyu saklardim.

Insanlik hali, diyelim ki isyerinde biraktim is degistirdim ve cicegi alamadim, o zaman da alan kisiye karsi cok mahcup olurdum.
0
hair freak
(14.02.20)
Zaten aldiginiz cicek de bu amacla alinir. Yoksa bir hafta dayanip unutulacak bir cicek secerdiniz.
0
hair freak
(14.02.20)
Ben gayet önemserim ya. Çiçeği oradan oraya taşırım, güzel de bakarım. Biri hediye etmiş de olsa, kendim almış da olsam. Hediyeyse daha çok önemserim bırakmazdım yani başka yerde. Çok takılma yine de, senin kadar önem vermiyormuş demek ki.
0
aquarium
(14.02.20)
Çiçek zaten yaşayamamış. Saksıyı oradan oraya taşımaması normal.
Kadınım bu arada. Arkadaşlarıma gönderdiğim "hayırlı olsun" objelerine ne olduğu
na hiç dikkat etmedim.
0
SiyamkedisiZorro
(14.02.20)
ben de alınırdım hafiften ama arkadaşıma içerlemezdim. illa bakmak zorunda değil sonuçta, zorla sorumluluk yükleyemem ki hem bak yaşatamadığı için başkasına emanet etmiş falan
0
nolmus yani
(14.02.20)
Geçenlerde evde on civarı saksı çiçeği biriktiğini fark ettim. Hepsi hediye,hepsi güzel ama bir o kadar da sorumluluk veriyor. Kolay bakılabilenler neyse de bazı çiçekler özel bakım istiyor. Özen isteyen çiçekleri ilgilenen ve işi bilen arkadaşlara verdim. Çiçeği kendime saklayıp soldurmaktansa emin ellere bırakmayı tercih ediyorum. Üzmeyin kendinizi,olay size verilen değerle ilgili değil.
0
asteriks
(14.02.20)
ben de bozulurdum. her şeyin bir hatırası vardır, olmalı yani. gönderilen hediye artık senindir. değer verdiğim/bana da değer veren birisinden geliyorsa, -ki yakın arkadaşlık söz konusu- toplu iğne bile olsa bir yere ayırırım. iş yerimde olmuyorsa evime götürürüm. arkadaşına; ne malmışsın sen arkadaş demek istiyorum.
0
Improbable
(14.02.20)
saksı bitkisi sorumluluk demek (bence).. ben hediye edeceğim kişinin bitkilere ilgisinin olup olmadığını bilmiyorsam vazoda çiçek hediye ediyorum. onun sorumluluğunu almak istemeyebilir. bu durumda arkadaşınızın çiçeklere ve saksılara normalde de ilgisi yoksa saksıyı orada bırakıp hatıralarıyla yola devam etmeyi seçmiş olabilir.
0
evanka
(14.02.20)
Ben bozulmam zaten çiçek kadar gereksiz bir hediye yok yeni iş hediyesi olarak. Çiçekle karşındakine sorumluluk yüklemiş oluyorsun. Banada hediye geldi izne çıktım 1 hafta. Izinden geldim ölmüş, uğraştım iyileşmedi çöpe attım. Bide çürüyüp kötü koku yaydı.
0
Topalordek
(14.02.20)
gordugun gibi cicek alinacak insan var, alinmayacak insan var. sen yanlis kisiye cicek almissin, haybeye incelik gostermissin.

cicek olumlerine cok duygusuz yaklasiliyor ayrica. kedi olsa, mama vermeyi unutur musunuz? gozunun onunde duran sukulente iki fis su fislatmayi hatirlayamamak nedir ayrica.

ofiste duran cicegi olduren tek sey ihmalkarlik degil tabi bu arada. haftasonu ofis bossa klima caismiyorsa sicak kotu geliyor olabilir, yeterince gunes gormuyordur, hem siz hem cayci fazla fazla suluyorsunuzdur vs.

sonuc; herkese cicek alinmaz. kimine kalem, fincan al gec.
0
jimicik
(14.02.20)
Ben bana gelen bazi hediyeyi ayni gun cope atmisimdir. Cicegin senin icin onemli olmasi onun icin oldugu anlamina gelmez, herkesin zevki meraki farkli.
0
hot potato
(14.02.20)
Erkek arkadaşımın aldığı orkideyi ablama verdim. Kimse ölmedi. Bence bu kadar anlam yüklemeyin.
0
ruhen hastayim ben
(14.02.20)
(5)

Columbia Su Geçirmez Sağlam Ayakkabı

iddaaci
Merhaba, -5 derecede giyebileceğim ayaklarımı üşütmeyecek su geçirmez (goretex mi oluyor) özelliği olan erkek ayakkabı arıyorum. Marka columbia olacak. Dandik north Face istemiyorum. Anlamadığım için sordum siz modeli belirtin yeter.
Merhaba, -5 derecede giyebileceğim ayaklarımı üşütmeyecek su geçirmez (goretex mi oluyor) özelliği olan erkek ayakkabı arıyorum. Marka columbia olacak. Dandik north Face istemiyorum. Anlamadığım için sordum siz modeli belirtin yeter.
0
iddaaci
(10.02.20)
dandik marka istemiyorsan salomon alacaksin
0
1917
(10.02.20)
ben kauçuk çizmeler ve bazı dev outdoor trekking botları dışında su geçirmeyen ayakkabı görmedim
dışarıda çok yürümeyecekseniz decathlon kauçuk bot tecih edin derim
kapalı mekana girince, çok ıslak/karlı olmayan havalarda ayrıca goretax botunuzu giyin
ben merrell tercih ediyorum
0
superb
(10.02.20)
columbia tnf'den daha kötü bir marka. goretex'li ayakkabısı da yok. kendi su geçirmez astarını kullanıyor.
0
argent dawn
(10.02.20)
columbia zaten dandik bir marka? Slewa al geç.
0
Big bada bum bum
(11.02.20)
Columbia omni heat iki sene giydim,su geçirmedi, üşütmedi.
0
asteriks
(11.02.20)
(6)

film akşamı teması arıyorum ama standart korku, romantik tarzı tür değil

viyana kangurusu
daha böyle sofistike spesifik ama yeterince ucu açık tema arıyorum.geçen hafta başladım arkadaşlarla toplanıp herkes film önerisiyle geliyor kura çekip çıkanı izliyoruz. geçen seferki temamız "sarı" idi. nasıl bağlayacakları kendilerine kalmıştı. posterinden, renk tonlarına, karakterinden bilmemnesi
daha böyle sofistike spesifik ama yeterince ucu açık tema arıyorum.

geçen hafta başladım arkadaşlarla toplanıp herkes film önerisiyle geliyor kura çekip çıkanı izliyoruz. geçen seferki temamız "sarı" idi. nasıl bağlayacakları kendilerine kalmıştı. posterinden, renk tonlarına, karakterinden bilmemnesine her türlüsü çıktı. önümüzdeki hafta yine yapacağım da ne olsun teması?
0
viyana kangurusu
(31.01.20)
seyler.eksisozluk.com

geçen görmüştüm, sarı diyince işinize yarar sanırım.
0
jugador
(31.01.20)
"devamı gelecek şekilde bitip, gelmemiş filmler" filmden sonra çok güzel muhabbet dönebilir devamı olsaydı nasıl olurdu gibisinden.
0
mr goodnick
(31.01.20)
kayip
0
jimicik
(31.01.20)
umut
0
kimlanbu
(31.01.20)
Delilik
0
(31.01.20)
1920ler,stiletto,çikolata,koku,göz.
0
asteriks
(31.01.20)
(4)

stokholm tavsiyeleri

tepedeki psychedelic adam
şubat sonunda 3-4 gün stokholm'de olacağım. özellikle uygun fiyatlı yiyecek-içecek bar vs. tavsiyeleriniz nedir? onun dışında genel tavsiyeler de olur tabii.
şubat sonunda 3-4 gün stokholm'de olacağım. özellikle uygun fiyatlı yiyecek-içecek bar vs. tavsiyeleriniz nedir? onun dışında genel tavsiyeler de olur tabii.
0
tepedeki psychedelic adam
(23.01.20)
üniversiteye yakın bir yerde kalacağım, kalacak yere para vermeyeceğim neyse ki.

bu arada orada bir müze var ama national değil natural haritada görünene göre :) oraya da giderim belki ama national'a giderim zaten evet.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(23.01.20)
Bence rahat ayakkabi ve sicak tutacak ama hafif kiyafet gotur zira stockholmun en ozel yani dis mekanlari, doga, manzara, mimari falan. Ben bar vs'de takilmazdim, hele ucuzunda hic takilmazdim.
0
hot potato
(23.01.20)
vasa müzesini özellikle tavsiye ediyorum. skansen de ilginç gelebilir. merkezde olan milli müze ücretsizdi sanırım. yeme içmede de vapiano, burger king gibi yerler diğer yerelere göre uygun kalıyor. tarçınlı çöreklerinden de yiyin. bildiğiniz gibi kredi kartı kullanımı çok yaygın, nakit harcayacaksanız bile kartınızı yanınızda bulundurun.
0
asteriks
(23.01.20)
Şehir merkezine git, Kungsträdgården parkından Parliament House’a yürü. Meclis binasının içinden yürüyerek geçeceğin çok güzel bir yol var. Yolun devamı Gamla Stan’a çıkacak. Gamla Stan’da rastgele ara sokaklara gir çık, özellikle karanlıkta yap bunu, üşürsen Liffey isimli Irish pub’a gir çok güzel müzik yapıyolar içerisi salaş. Ama gamla stan pahalı bi yer genel olarak. Yine de gezmek için harika, hiç para harcamadan saatlerini geçirebilirsin o sokaklarda. Yine Gamla Stan’da çok pahalı olmayan ve güzel yemek yiyebileceğin harika konumlu bi italyan restoranı var De Svårta Faren, konumu tam Gamla Stan meydanında.
Viking restoranı da var yine Gamla Stan’da içerde gayda çalıyor mağara gibi karanlık mum ışıklı, çatal bıçak kaşık hep viking modeli, büyüleyici bi atmosfer. Viking Tavern diye bulabilirsin. Girişi biraz kuytu çünkü o eski binaların mahseni gibi ama kesin gitmelisin yemek veya içmek için girmek mümkün.

Gamla stan’dan yürüyerek Södermalm tarafına geç, köprüden geçerken sağda Belediye Binası var karşıda biraz uzakta, manzara iyi. Södermalm’da solda Eriks Gondolen var kule şeklinde bi restoran ve bar, bar kısmı ucuz gündüz gözüyle bi kahve içmeye çıkabilirsin manzarayı görürsün. Södermalm’da sağda yine tarihi binaların olduğu taş sokaklardan geçip Monteliusvägen’e çıkarsan kışın biraz üşüyebilirsin ama burdan daha güzel bi manzara yok. Seyir terası gibi bi yer ve yürüyerek dolaşabilirsin, ücretsiz. Marketten içeceğini alıp manzaraya karşı oturtabilirsin.

Djurgården isimli muazzam bir ada var yine Kungsträdgården’dan yürüyerek veya tramvayla geçebilirsin. Burada Skansen açık hava müzesi var ama bence çok b.ktan. Hayvanat bahçesi gibi saçma bir yer, ben olsam onun yerine yine o adada olan Vasa Museet’e giderim çünkü çok daha etkileyici, batmış bir viking gemisi. O adanın tamamını gezin mümkünse, her karışı çok değerli çok güzel, Abba müzesi de var mesela içinde. İlerisine yürürseniz Prins Eugens Waldemarsudde’yi görün çok süper manzara var orda da.

Alışveriş yapacaksanız taksim gibi bir cadde var Drotninggatan, Gamla Stan’dan buraya doğru yürüyün(meclis binasının içinden geçeceksiniz) devamı tamamen mağazalar, hediyelikler, vs.

Lax(somon balığı) yemeden dönmeyin bence, çünkü başka özel yemekleri yok dhhdfş

Bunların hepsini 2 günde yapabilirsiniz. Ve çoğu şeyi görmüş olursunuz. Yeter ki karanlık hava buhranına kapılmayın ve erkenden kalkıp odanızdan çıkın.
0
megalomaniac
(23.01.20)
(6)

tüm çocuklar takdir teşekkür alıyor mu?

for day to break
tanıdığım tüm çocuklar almış sanki, sosyal medya hesaplarım bugün bu belgelerle dolu..
tanıdığım tüm çocuklar almış sanki, sosyal medya hesaplarım bugün bu belgelerle dolu..
0
for day to break
(17.01.20)
Okuluna, ogrencisine, ogretmenine gore degisir. Benim 18 kisilik sinifimda 3 tesekkur var sadece.
0
sadakatsiz
(17.01.20)
Özel okul ise herkese veriyorlar, ebeveynler de seviniyorlar.
0
paramolacak
(17.01.20)
Şimdi 4+4+4'te sistem nasıl bilmiyorum ama bizim dönemimizde 4 ve 5te takdir oluyodu. Takdir belgesini almayan yoktu devlet okullarında. 30'dan yüksek notu olmayanlara bile takdir veriyodu öğretmenler. Ortaokul ve liseyi özel okulda okudum ve orda baya sertti bu işler. Benim sınıfım hep ineklerle dolu olduğu için herkes takdir alıyordu zaten ama yan sınıflarda ortalaması baya düşük olanlar vardı
0
nundu
(17.01.20)
Yeğenimin sınıfında sadece 1 teşekkür var o da bizimki.
Devlet okulu lise 1 bu arada.
0
somethinginthewayshemoves
(17.01.20)
benim devlette çalışan arkadaşlarımın anlattıklarına göre teşekkür/takdir belgeleri bol keseden dağıtılıyor. bir sınıfta notlar düşükse, hesabı öğrencilere değil öğretmenlere soruluyor. onlar da daha kolay sorular sorarak notları yükseltmeye yöneliyor. tabii bunlar orta okul için geçerli. muhtemelen bu şişirme notlar nedeniyle liseye geçince bocalayan çok öğrenci oluyor.
0
asteriks
(17.01.20)
Takdir teşekkür 4. Sınıftan itibaren başlıyor.
Devlet okulundayım ramlik öğrenciye bile teşekkür veriliyor artık.
Çok da bir değeri kalmadı.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(19.01.20)
(6)

Roma tavsiyesi

dunal
Merhaba arkadaşlar,Roma'da kış vakti gezebilecek yaklaşık 4 günüm olacak. Herhangi bir konuda, özellikle hangi bölgede kalınıp kalınamayacağı, nerelere gidilebileceği ve ulaşım imkanları konusunda tavsiyelere açığım. Araştırma yapma fırsatı bulamadım, bu yüzden temel konuları bildiğimi varsaymayın.
Merhaba arkadaşlar,
Roma'da kış vakti gezebilecek yaklaşık 4 günüm olacak. Herhangi bir konuda, özellikle hangi bölgede kalınıp kalınamayacağı, nerelere gidilebileceği ve ulaşım imkanları konusunda tavsiyelere açığım. Araştırma yapma fırsatı bulamadım, bu yüzden temel konuları bildiğimi varsaymayın.
Teşekkürler.
0
dunal
(08.01.20)
pompi'de tiramisu, ai tre scalini'de lazanya ye.
0
Bruce
(08.01.20)
Şehir merkezinde her yerde kalınır.Ben termini'de kalmıştım. Kendini sokaklara at.. RomePass nedir araştır beğenirsen al..( Ben almıştım ve davinci airporta getirtmiştim oradan elden teslim aldım uçaktan inince sonra merkeze geçtim) Youtube'da Roma gezi videom da mevcut.. Orada otobüs numaralarına kadar çoğu yerin bilgisini verdim.. ( bunubiyap Roma gezisi ) Roma yürüyerek keşfedilecek bir yer. Bir tek vatikan otobüsle gidersin.. Onun da dönüşü yine yürünür.. Soğuk dersen bilemem tabi.. Onun harici ayak üstü yerlerin pizzaları Türkiyeden kötü.. garip bi salça kullanıyorlar ben sevmedim. Paraya kıyarım diyorsan iyi lokantalar randevu usulü çalışıyor. Tripadvisor'a bakabilirsin.
0
denizmaniaherif
(08.01.20)
ulaşım açısından genelde termini tercih ediliyor, benim tercihimse trastevere. hava kışın da çok soğuk olmadığı için ben yürümenizi öneririm. pantheona girmeyi unutmayın. fırsat buldukça pompi'de tiramisu yiyin, meydanların keyfini çıkarın.
0
asteriks
(08.01.20)
Tony and dinoda yemek yemeni oneririm. Cok keyifli
0
nax
(08.01.20)
Kalabiliyorsan sehir merkezinde kal. Her yere yurursun hemen hemen.
0
stavro
(08.01.20)
ben termini değil de kolezyum yakınında bir b&b'da kalmıştım her yere yürüdük neredeyse.. trastevere diye bir yerin varlığını son anda bir arkadaşım söyledi ve gittiğim en keyifli yerlerden biriydi.. Couch surfing etkinliklerine de bir göz atın derim...
0
omonia
(08.01.20)
(14)

Balparmak piyasanın en iyi balı mı?

Cesario
Çoğu insan 50-60 TL'den ucuz bal olmayacağını söylüyor. Markette 20 TL'ye falan koca kavanoz satıyorlar.Üzerinde de doğal falan yazıyor Balparmak'ta. Bilmem kaç bitkiden elde edilmiş vs.Uzmanlar köy balı alın falan diyorlar, bulamazsanız Balparmak. :)Bu balparmak piyasanın tekeli olmuş sanırım, herk
Çoğu insan 50-60 TL'den ucuz bal olmayacağını söylüyor. Markette 20 TL'ye falan koca kavanoz satıyorlar.

Üzerinde de doğal falan yazıyor Balparmak'ta. Bilmem kaç bitkiden elde edilmiş vs.

Uzmanlar köy balı alın falan diyorlar, bulamazsanız Balparmak. :)

Bu balparmak piyasanın tekeli olmuş sanırım, herkes bu markayı öneriyor piyasada. Yapımını vs gören bilen var mı, sağlıklı mı?

Gerçekten piyasada satılan en iyi, en güvenilir bal kendilerine mi ait?

Bal almam lazım ama almadım. Şırnak balı, hakkari balı, kayseri balı vs milyon tane bal çeşidi var migrosta. Hangisi güzeldir? Fıstık ezmesine sürüp yemek için soruyorum.
0
Cesario
(18.12.19)
Anavarza bal alırım arada gayet güzel
0
Topalordek
(18.12.19)
piyasanin en iyi mali oyle alalade her markette satiliyor olabilir mi? mantiksiz.
0
hot potato
(18.12.19)
bisey olmasi gerektiginden ucuz ise ben uzak duruyorum. 20tl'ye koca kavanoz normal degil gibi kesin bir bokluk vardir. balparmagin tadi benim pek hosuma gitmiyor acikcasi.

fikir vermesi acisindan aldigim kaliteli bir bal var, yarim kilosu $50 civari, sertifikali falan.
0
cooperr
(18.12.19)
en iyisi mi bilmiyorum ama market bali alacaksan en azindan bilinen bir marka ve bir cok kalite belgesine sahip,

balparmak cam balini seviyorum ben
0
exlibris
(18.12.19)
Eğriçayır Balı
İster web sitesinden ister instagram hesabından bak
Dünyanın en iyi balı seçildi geçtiğimiz günlerde amerika’da dünya arıcılık örgütü tarafından
Tavsiye ederim
İnstagram’da 113 bin takipçisi var ki baş satan bir yer için çok iyi sayı..
0
otopsicocugu
(18.12.19)
Gide test laboratuvarinda calisan bir arkadasim balparmakin guvenilir oldugunu testleri cok siki tuttuklarini anlatmisti. ancak bu nereden baksan 6/7 sene evvel. en iyi derken glikoz surubu olmayen demek istiyorsan balparmak bu standardi tutturur. ender dag ciceklerinden yapilsin sadece dunyada her sene 3 kilo uretilsin diyarsan bunu baska yerde aramalisin.

fikir vermesi acisindan avusturya ve almanyada normal insanlarin urettigi glikoz vs icermeyen yerel bal kilosu 6-12 euro arasi.
0
JohnOakley
(18.12.19)
Temanın balları güzel bence,daha doğal olduğunu düşünüyorum.
0
asteriks
(18.12.19)
Eğriçayır +1
0
mezarkabul
(18.12.19)
Bahar balını severim ben
0
all girls dream
(18.12.19)
Şu devirde websitesi olmayan, web sitesinde güncel geçerli sertifika ibraz etmeyen bal markası alınmaz.
0
Hakan1980
(18.12.19)
Tkv'den alıyorum ben. Kesinlikle güvenilir. Türkiye kalkınma vakfının.
www.tkvbal.com
Tesisleri de güzel ciddi çalışıyorlar. Hatta kendinize kovan, arı vb. Bile alabilirsiniz.
0
jefferson
(18.12.19)
Çoğu markette var bu arada.
0
jefferson
(18.12.19)
Öğrenmek amaçlı 3 yıl arıcılık yaptım, yemedim ama duyduğum en iyi bal markası eğriçayır.
Balparmakın, üreticileri çok, iyi kötü tüm balları alıp paçal yapıyor. Balda olması gerekli belli değerler var satış için, bunların elde edilmesi önemli. Balparmak bunu yapıyor.
0
Rh Negatif
(20.12.19)
Bu arada Köyceğiz balı da iyi gibi, en azından araştırmaya değebilir.
0
mezarkabul
(22.12.19)
(13)

insanları hayatınızdan sildiren “kırmızı çizgileriniz” var mıdır?

bez çanta
varsa nelerdir?
varsa nelerdir?
0
bez çanta
(13.12.19)
var, yalana ve suistimale tahammül edemiyorum, benim için kırmızı çizgidir. kişinin herhangi bir durumu idare etmek için söylediği yalanlar olabilir bunları kapsam dışı bırakırım ama direkt olarak bana yalan söylenildiğini anlarsam veya iyi niyetimin suistimal edildiğini görürsem o insanla iletişimi hemen keserim.
0
evde liyakat kalmamis
(13.12.19)
Iyi gozukup aslinda kotulugunu isterse.
Bunu fark etmesi cok zor.
Ama once ufak ufak suphelenmeye basliyorsun sonra dikkat edince anliyorsun.
Kotu niyete tahammulum yok. Cok vardir "en yakin arkadasini" kiskanan.
Daha 1 hafta once oyle 2 kisiyi hayatimdan cikardim.
0
Flipsflops
(13.12.19)
Ikiyuzluleri de ekliim. Sadece bana karsi degil, birinin yaninda iyi arkasindan kotuyse de benim icin biter o kisi
0
Flipsflops
(13.12.19)
Arkadaşlıkta saygısızlık. Başkasının vaktine, programına, hayatına saygısı olmayan, bencilce sorumsuz davranan insanlar. Bir de başkasının mutluluğuyla mutsuz olan, sürekli birilerini eleştirmekten, dedikodudan beslenen insan tipi var.
Duygusal ilişkilerde daha farklı çizgiler var tabi.
0
aquarium
(13.12.19)
genel anlamda büyük saygısızlık, ikiyüzlülük. geçen sırf kendini kurtarmak adına bana ufak çaplı iftira attığını öğrendim yakın sandığım bir arkadaşımın. kimse inanmamış zaten de mühim olan bu değil, adamın bu cesareti bulması. bi daha yüzüne bakmam bitmiştir.
0
windows95
(13.12.19)
var. arkadaş olsun, akraba olsun insanlardan beklentimi minimum tutmaya çalışıyorum. çoğu insanla da mesafeli takılıp samimi olmuyorum ama kimisi yine de hayal kırıklığı yaşatmayı başarıyor.

saçma sapan maddi takıntılar, paragözlük beni en çok iten şey. para muhabbetinden genel olarak midem bulanıyor. kendimi böyle konuların içinde bulmamak için de hep daha fazlasını vermeye, daha azını almaya gayret ediyorum etrafımdaki insanlardan. bugüne kadar abidik gubidik para muhabbetleri yaptığı için farklı dönemlerde en yakın arkadaşlarımdan olan iki insanı hayatımdan çıkarttım. en ufak bir pişmanlığım da yok.
0
cay koy geliyorum
(13.12.19)
en net çizgim saygı. Saygısızlığı gördüğüm an akraba, yakın akraba, sevgili kim olduğu önemli değil, direkt çıkarırım hayatımdan.
0
IcedFlames
(13.12.19)
İyi niyetimin suistimal edildiğini hissettiğim an veriyorum ghosting’i... birde yıkıklık.
0
Tears of Devil
(13.12.19)
Paradan konuşan insanlar. Bişey anlatırken devamlı parayla ilişkilendirip anlatanlar. Mesela ben sadece kabanın çok güzelmiş diyorum, “Boss’tan aldım” diyor ya da üzerine ekliyor “2bintl’ye aldım” ... neden arkadaş? Sormadım ki?
Hoşgeldin tatil nasıl geçti? Diyorum, şu kadara mal oldu diyor.
Direkt keserim irtibatı.
0
megalomaniac
(13.12.19)
Samimiyetsiz ve yobaz insanları hayatımda tutmuyorum.
0
asteriks
(13.12.19)
değer verip değer görmüyorsam, sadece özel günlerde hatırlanıyorsam silerim.
0
false pretension
(13.12.19)
Kibir, küfürbazlık, açgözlülük, dedikodu, yapmacıklık, hak yemek, fanatizm, kabalık/saygısızlık/utanmasızlık, yüksek sesle konuşma.
0
alfred
(13.12.19)
bu soruyu eskiden sorsaydin buraya paragraflar dizerdim ama simdi bir sey yzamiyorum.

kirmizi cizgim yok.
0
Leonardo~Da~Vinci
(13.12.19)
(5)

Evden kaçış oyunu

santiago
fiyatını sordum 80 tl filandı. Yerine göre fark ediyor mu bilmiyorum şurda oynanır, şurda oynanmaz gibi?Bu oyunu oynadınız mı. 3 kişi gitsek zevk alır mıyız. Yaşlar 25-30 arası. Çocuk oyunu gibi basit bişey mi yoksa bi eğlencesi var mı gerçekten.Az para da değil 80 tl. Başka da bi eğlence gelmiyor a
fiyatını sordum 80 tl filandı. Yerine göre fark ediyor mu bilmiyorum şurda oynanır, şurda oynanmaz gibi?

Bu oyunu oynadınız mı. 3 kişi gitsek zevk alır mıyız. Yaşlar 25-30 arası. Çocuk oyunu gibi basit bişey mi yoksa bi eğlencesi var mı gerçekten.

Az para da değil 80 tl. Başka da bi eğlence gelmiyor aklımıza, bowling, sinema tiyatro falan sıkıldık artık farklı şeyler yapmak istiyoruz. Not: Paten olmaz bir türlü beceremedim çok istesem de.
0
santiago
(11.12.19)
Ben 2 farklı konseptte gittim İzmir'de. Biri korku temalıydı. Diğerinde spesifik bir tema yoktu. İkisinde de bulmaca cozuyorsun. Biz 4 kişi gitmiştik. İkisinden de som dakikalarda çıkmayı başardık. Baya eğlenceli. İkincisinde 800 ekip arasında 25. çıkabilen ekip olmuştuk. Öyle çocuk oyunu değil. Baya kafa yormak gerekiyor.
0
himmet dayi
(11.12.19)
yıllar önce kaçış oyunları yeni patladığında taksim'de gittim. korku/gerilim temalı bir şeydi, adını bile hatırlamıyorum. evde küçük bir kız çocuğu ölmüş de bize ipuçları veriyormuş da vs.. biraz sıkılmıştım açıkçası. çünkü "şu anda taksim'de bir apartman dairesinde napıyorum lan ben?" düşüncesinden sıyrılıp konuya odaklanamamıştım. bildiğin 3+1 evi kaçış evi yapmış adamlar.
0
sir gawain
(11.12.19)
10-15 oyuna gittim. çok zevkli. çoğu kapandı. ayakta olanlar iyilerdir muhtemelen. istanbulda olsaydınız tavsiye verebilirim. tuzak, escape istanbul vs. 3 kişi zevk alırsınız biz 2 kişi de gittik 6 da. bulmacaları seven pratik zekaları birbirine yakın olan ekip olması önemli. biri alıp götürürse sıkılabilir diğerleri. ama kesin deneyin.
0
fezagezgini
(11.12.19)
Ben de 4-5 kez gittim,hepsi de keyifliydi. 3 kişiyle oynadığımız da oldu. 3 yeterli bir sayı. Fiyatlar yerden yere değişir ama çok büyük fark olacağını sanmıyorum. Biz Taksim ve Mecidiyeköy'de oynamıştık.
0
asteriks
(11.12.19)
Korku temalını olanına gittim ben de, Kadıköy’de. 4 kişi. İnanılmaz keyif aldım
0
birdenbire
(11.12.19)
(10)

annemi manzaralı bir yere götürmek istiyorum

arvuti
Annem ziyaretime geldi, istiyorum ki böyle boğaz manzaralı bir yere götüreyim. lüks mekanları sevmiyoruz ama güzel bir görüntüsü olsa da ona o anı yaşatabilsem. fakat tek sorun üsküdar, kadıköy, eminönü veya karaköy gibi merkezi yerlerde olabilir. iş çıkışında buluşacağımız için onun tek başına gide
Annem ziyaretime geldi, istiyorum ki böyle boğaz manzaralı bir yere götüreyim. lüks mekanları sevmiyoruz ama güzel bir görüntüsü olsa da ona o anı yaşatabilsem. fakat tek sorun üsküdar, kadıköy, eminönü veya karaköy gibi merkezi yerlerde olabilir. iş çıkışında buluşacağımız için onun tek başına gidebileceği tek yerler bunlar. başka yerleri de bilmiyor. var mı aklınıza gelen bir yer?
0
arvuti
(09.12.19)
Ya tam size göre bir yer bence çünkü annem de sürekli arkadaşlarıyla orada buluşuyor :) Salacak Filizler Köfte. Manzarası saçma güzellikte, lüks değil ve kocaman bir yer.
edit: Düşününce, Boğaz manzaralı değil, Kızkulesi ve tarihi yarımada manzaralı bir yer aslında.
0
whoosie
(09.12.19)
orada sadece köfte vardır sanırım :) vejetaryenim da :)) olsun, elimizin altında olsun yine de :)
0
🌸arvuti
(09.12.19)
çengelköy, çınaraltı'na götürebilirsiniz.
0
mysql34
(09.12.19)
tekne turu
0
hot potato
(09.12.19)
Yoros kalesindeki cafe
0
eja
(09.12.19)
çengelköy çınaraltı,

dışardan böreğinizi alın çayı çınaraltından , haftaiçi erken saatte gidin.
0
dedim dedim de kime dedim
(09.12.19)
Anadolu hisarında seçenek çok
0
sarcophagus
(10.12.19)
Merkezi yer dediğiniz için aklıma beşiktaş dürümce geldi. Yine oraya bağlı manzaralı bir kafe kısmı vardı. Hala duruyor mu emin değilim gerçi.
0
asteriks
(11.12.19)
İş çıkışında annenizle Üsküdar'da buluşun, sonra iki adımda Beylerbeyi'ne beraber gidin. Sabancı Öğretmenevinde Boğaz manzaralı şahane oturun.
Bütçe çok kısıtlı değilse Eminönü Hamdi Restaurant'ın manzarası müthiştir.
Karaköy'deki manzaralı mekanlar akşamları eller havaya oluyor, sakin olanlar da manzarasız.
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.19)
Çengelköy Çınaraltı önerilerine katılmaya geldim. Erken gitmekte fayda var.

Çıkınca da Kanlıca'ya doğru devam edebilir, Kanlıca'daki minik teknelerle Emirgan tarafına geçebilirsiniz. İstanbul boğazını daha iyi deneyimleyecek bir şey olamaz.

Emirgan Korusunda dolaşır, yukardaki köşkte manzaraya karşı bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Belediye tesisidir, fiyatlar abartı değil, lezzet ortalama. Pişmanlık vermez.

Sonra da duruma göre isterseniz sahilden Beşiktaş'a doğru gidebilirsiniz. Ya da yine aynı teknelerle Anadolu Yakasına geçebilirsiniz.
0
kaptankedi
(30.11.21)
(13)

Yalnızlığı severim diyen insanlar kendilerini mi kandırıyor?

trend
İnstagram da yalnızlık ne güzel diyenleri görüyorum çokça saçma değil mi?
İnstagram da yalnızlık ne güzel diyenleri görüyorum çokça saçma değil mi?
0
trend
(07.12.19)
Evet, icinde bulundukları yanlış iliskiler yuzunden ya da ice kapanikliklari yüzünden yalniz kalmalarini yuceltmeye calisan epik karakterler olma niyetindeyken l arabesk olmaktan oteye gidemiyorlar.
0
prole
(08.12.19)
ben instagram'da demiyorum ama evet kendimizi kandırıyoruz. saçma ama naparsın hayat işte.
0
scudman1
(08.12.19)
hiçbir zaman sevemedim yalnızlığı. belki de gerçekten seven vardır. onlar da yanlış insanlarla tanışıp ağzı yanmıştır muhtemelen.
0
jelly bear
(08.12.19)
Yalnizlik bence de cok guzel. Erkek arkadasim varken de kendime hep yalniz vakitler ayiririm. Eski erkek arkadasimla birlikte yasiyorduk ve ben bazen tek disari yemege cikiyordum. Ilk zamanlar anlam veremiyodu, sonralari da veremedi de pek alisti diyeyim.
Var yani yalnizligi sevenler. Sevgilimiz de oluyor yani sadece kisisel yalniz gecirilen zamani daha cok seviyoruz. Benim icin oyle en azindan.
Ama ote yandan da sevgilim olsun diye de olmuyorum. olursa olur. yalnizlik cok guzel
0
Flipsflops
(08.12.19)
Instagrama yalnızlık ne güzel yazanlar için söylediğin şey geçerli olabilir cidden. Onun haricinde flipsflops +1. Ben etrafımda, hatta hayatımda insan varken de yalnız kalmayı isteyebiliyorum. Uzun ilişkiden çıktığım sene çok mutluydum mesela, doya doya kendi başıma takılmıştım. Ayrı bir keyfi var yalnızlığın.
0
Bruce
(08.12.19)
ben çok seviyorum ya. başkalarıyla vakit geçirdiysem bi süre yalnız kalmadan normal hayatıma devam edemiyorum.
0
xvyz
(08.12.19)
Değil. Kendilerini kandırmıyorlar.
0
sopiro
(08.12.19)
Instagram gibi bir mecrada bulunup da oradan yalnızlık güzellemesi yapan adama kahkahalarla gülerim.
0
stoa
(08.12.19)
herhangi bir sosyal medya hesabımdan bunu yazmışlığım yok ama ben de yalnızlığı sevenlerdenim. ilişkim varken de kendime zaman ayırırım muhakkak. bana da sürekli birileriyle görüşüp yalnızlığa tahammül edemeyen insanlar garip geliyor.
0
asteriks
(08.12.19)
Evet sacma. Psikolojik sorunlari vardir. Kendini kandirdiginin farkinda degillerdir.
0
stavro
(08.12.19)
Kişinin kendi hayatını yaşayış şekline göre değişebilir bence.Mesela çok sosyal ortamlara girip çıkmış biri için yalnızlık soluk alma olup sevebilir,dışarı çıkmayan biri de nefret edebilir yalnızlıktan gibi gibi.Ayrıca instagram gibi mecralarda böyle paylaşımlar kesin gönderme maksatlıdır.(sensiz yalnızım ama iyiyim,sensiz daha iyiyim,bilumum gönderme ve drama)
0
wacot
(08.12.19)
Instagramda bir grup insana karşı bunu diyenler evet kendini kandıranlar. yalnızlığı seven insan bunu paylaşma ihtiyacı duymaz hatta nefret eder. kendimden biliyorum hehe
0
windows95
(09.12.19)
Kendimi kandırdığımı sanmıyorum. Her şey dozunda güzel, ama ben birisi benle aynı yataktayken uyuyamıyorum bile. Eve kız attığımda sabah olsun da kız gidince uyuyayım diyorum kendime tüm gece.
0
noluyo yaa
(09.12.19)
(21)

Yurtdışına gittiğinizde Türk restoranlarına gidiyor musunuz?

put it in your appropriate place
Başlıktaki soruyu daha kapsamlı hale getirim. Türk restoranların yanında Burger King ve McDonald's'a gidiyor musunuz? Şahsen gitmemeyi tercih ederim. Şu ana kadar yurtdışı gezilerimde hep, oranın restoranlarını tercih ettim.Ama bazıları Türk restoranları veya Burger King - Mcdonald's'a gitmeyi terci
Başlıktaki soruyu daha kapsamlı hale getirim. Türk restoranların yanında Burger King ve McDonald's'a gidiyor musunuz? Şahsen gitmemeyi tercih ederim. Şu ana kadar yurtdışı gezilerimde hep, oranın restoranlarını tercih ettim.

Ama bazıları Türk restoranları veya Burger King - Mcdonald's'a gitmeyi tercih ediyorlar. Kimse kimsenin hayatına karışma tabii ama ne bileyim ya, o kadar gitmişsin, bu tercihleri motivasyon nedenini merak ediyorum. Domuz etinden sakınmak kısmını anlıyorum ama menüde yazıyor sonuçta.

- Bugün bir arkadaşım, New York'daki Simit Sarayı'ndan hikaye paylaştı.
- Bir aile büyüğüme Avrupa'ya gideceğime söylediğimde, Simit Sarayına gidersin dedi.
- Başka bir aile büyüğüm, bir Avrupa gezisinde Burger King'e gittiğini söylemişti.
- İlk kez Avrupa'ya gittiğimde tur ile gitmiştim. Bir kısmı McDonald's gitmişti.
0
put it in your appropriate place
(07.12.19)
Ozellikle tatmam gereken veya gormek istedigim restoran yoksa marketten peynir, firindan ekmek alip kaldigim yerde yiyorum. Yaninda da cay yapiyorum. Hesapli oluyor.
Eger disarda yiyeceksem fastfood zincirlerine gidiyorum. Bunlarin yaninda bir iki gece onceden gozume kestirdigim yerlerde yemek yiyorum.
Yurtdisinda Turk lokantasina gitmiyorum. Ayrica helal yazan yerlerin havasiz ve pis oludugunu dusunuyorum.
0
nax
(07.12.19)
Evet gidiyorum.
Gittigim yere gurme turuna gitmiyorum zaten. Bir de Avrupa'nin damak tadi bana uymuyor mesela. Ne yiyecem ben Avrupa'da abi? Ben sahsen turk mutfagindan memnunum, (baska memnum olduğum bir seyi yok zaten ulkenin) macera aramiyorum.
Almanya seyahatlerim de full dönerci takildim mesela. Donere bayildigimdan degil de almanyada ne yiyecem, bana gore pek bisey yok. Almanya murfsgi diye bir şey de yok zaten.
Farkli ülkelerin mutfagina uyum saglayamiykrum ben, birkac kez deneyeyim dedim yok olmuyor. O yuzden bildigimden sasmiyirum. Gittigim ulkenin yoresel yemeklerink yemesem de olur, bir eksiklik hissetmem. Lezzetli olsugunu bildigim bir sey olur, o zaman tamam. Ama fazla macera istemiyirum. Yemege cok para vermek de istemem.
0
stavro
(07.12.19)
Nerde ne yenir listesi yapiyorum. Bu liste disinda hosuma giden bisey yoksa mc donalds da ucuzsa oraya gidiyorum.
0
Ley
(07.12.19)
Bir de tr de tika basa ziyafet cekebilecegin parayi yurtdisinda sacma sapan bir yemege verip bu ne lan diyip yarisini cope atmak insanin hosuna gitmiyor.
0
stavro
(07.12.19)
Türk restauranti demeyelim de bildiğim seyleri yiyebilecegim yerlere gitmeyi tercih ediyorum. Yeni tatlar pesinde koşmak her zaman güzel sonuçlanmıyor. Bir seferinde berlin'de tayland mutfağına gitmiştim, yiyemedim hiç birşey. Hemen yakınlarda dönerci olmasaydı aç kalmıştım gurbet ellerde:)))
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.12.19)
emcekare olmadı ya katılıyorum. damak tadı bana yakın olan şeyleri yemek istiyorum, geçen ay kiev e gittik, özbek restorantı musafir olmasa 1 hafta aç kalacaktık. ingiltere de subway mc donalds takıldığımız çok oldu. her zaman yeni tada açık olamıyor insan.
0
benaslinda
(07.12.19)
Ya beni ABD’de Türk lokantasına götürdüler, eve döner söylediler falan, çok canım sıkılmıştı.

Almanya’da büfe sosisi, domuzlu lazanya, bir çeşit Alman mantısı, peynirli çok güzel bi çeşit makarna falan yedik; dönercilerin açığından dolandık. Lazanyacıyı Facebook’taki mide lobisi grubundan bulup gittik mesela.

Burada yiyeceğim şeyi (ya da mesela döner için, daha kötüsünü) gidip oralarda yemek yerine yeni şeyler denemeyi seviyorum ama mesela uzak doğuya gitsem çekirge böcek yiyemem, adamların mutfağına güvenmediğimden Burger King arayabilirim.
0
kobuzchu kiz
(07.12.19)
Düşündüm de hiçbir seyahatimde gitmemişim. Sadece bir gece Nice’de her yer kapalıyken Mcdonald’s’tan su almıştık mecburen sksjxj
0
ms brownstone
(07.12.19)
Almanyada yediğim döneri burada yemedim ben. O yüzden türk dönercisine uğrarım. Avrupa’da burger kinge gitmek bana göre mallık. Lokal alternatifler denenmeli. İtalya’da pizza varken, ya da yunanistan da gyros dururken mc donaldsa ancak tuvalet için girilir
0
goodman
(07.12.19)
Az deneyimimde bir kere arkadaşın ısrarı neticesinde gittik gitmeyelim diye ısrar etmeme rağmen sonuç kazıklandık.
0
murtiii
(07.12.19)
gitmem genelde, yerel lezzetleri denerim
0
burya
(07.12.19)
1.5 senedir yurt dışında yaşıyorum toplam 5 kere Türk restoranına gitmemişimdir, o da erkek arkadaşım türk yemeklerini merak ediyor diye.

Ama almanyaya gittiğimde alman usulü döner denemiştim meraktan.

Ben pek anlamıyorum üç beş günlüğüne yurt dışına gidip kebapçıda dönercide takılıp yerel lezzetleri tatmayan insanları açıkçası.
0
bir nick var benden iceri
(07.12.19)
en pisbogaz benmisim yahu, tabii ki berlinde doner yedik, cunku berlin in turistik ikonlarindan biri, fakat onun disinda birakin turk mutfagini akdeniz veya ortadogu vs mutfaklarina bile yakinlasmiyorum yurtdisinda, burada yiyemedigim degisik ne varsa deniyorum, g. afrika da hint lokantasina, k. amerika da etiyopya lokantasina gitmisligim var, bir de uzak dogu mutfagi burada cok yanlis temsil ediliyor, bilen birileri ile mutlaka deneyimlenmeli, hongkong da gittigimiz sapina kadar otantik cin lokantasi benim ufkumu acti resmen arada bana uygun olmayan tatlar elbet oluyor ama sizi sevmediginizi de genelde baska birileri sevip yiyor. cunku mesela benim yemedigim seyler var, kan urunlerini yemem, tavuk yemem, cok guvenilir olmayan balik deniz urunu yemem aci hic hic yiyemem vs, buna ragmen yine de sinilarimi zorluyorum, herkese de tasiye ederim, fakat gitmeden arastirin, lokal birinden alabiliyorsaniz yardim alin.
0
mavicorap
(08.12.19)
1-2 ay tatile gidiyorsam hayir ama yasadigim yerlerde gidiyor(d)um evet.
0
fxinturevi
(08.12.19)
İşim gereği dünyanın en garip yerleri de dahil bir çok yere gidiyorum.

Çok kısa süre kalacağım zamanlarda çoğu zaman yerel yemekleri yemeye çekiniyorum zira bünyenin alışık olmadığı çok garip yiyecekler çoğu. Baharatlar, yağlar, soslar...

Fast food çok sevmediğim için o dediğiniz mekanlara gitmiyorum ama mümkün olduğunca bilindik şeyler yemeye çalışıyorum. Misal ızgara et vs. Gibi.

Ama uzun süre kalacaksam sokaktaki köpek eti satıcıları da dahil her şeyi deniyorum. Hatta ne olduğunu bile sormuyorum. Çoğu zaten İngilizce de bilmiyor. Parmağımla işaret ederek sipariş veriyorum. Artık nerede ne yemişimdir bilmiyorum. Köpek götü çorbası filan yemişliğim olabilir.


Bir kere Almanya’da 1 haftalığına bir eğitime gitmiştik. 100 küsür ülkenin mutfağının yer aldığı bir açık hava festivaline denk geldik. Hepsi yerel mutfağından örnekler getirmiş. Benim arkadaşım gidip sarma ve mantı yemişti. Çok garip gelmişti. Ulan 3 gün önce istanbuldaydın ve 3 gün sonra yine İstanbul’da olacaksın orada 100 küsür farklı ülke mutfağı var ve sarma yiyorsun.

Ben botswana, Jamaika, Küba, Angola gibi gidemeyeceğim ne kadar yer varsa hepsinin mutfağını denemiştim. Bazılarının tadını hiç sevmedim sadece tadıp bıraktım.
0
levpontryagin
(08.12.19)
Sayisiz kez yurtdisinda bulunduk Turk restoranina 3 defa gittik biri brukseldeydi birisi granada da birisi rouen de sebebi cok actik kafamiza gore yemek burası cikti karsimiza.

Normalde burger king mc donalds yeriz yurtdisina gittigimizde damak tadimiza genelde uygun olmayan seyler denk gelir ve mecbur yeriz
Bunun disinda tadini begenecegimizi düşündüğümüz yerel lezzetlerden de tadariz

Mesela gulaş corbasi iceriz ispanyol omleti yeriz ama paela asla yemem görüntüsü ve kokusu beni tiksindiriyor(daha ziyade ortamin genel yemek kokusu)
0
basond
(08.12.19)
kahvaltı için bazen tuzlu bir şeyler bulmak zor oluyor, öyle bir durumda simitçi varsa tercih ederim. et yemeyi çok sevmiyorum, mutfağı et ağırlıklı olan yerlerde türk restorantına girip çorba, meze tarzı şeyler yerim. o ülkeye has yemek/tatlı muhakkak denerim ama bir hafta boyunca da farklı şeyler yemek istemem.
0
asteriks
(08.12.19)
Kimse de yazmamış iyi mi, o Türk restaurantı, dönercisi, kebapçısı diye gittiğiniz yerlerin en az 70i PKK sempatizanı ilticacıların mekanıdır, bu adamlar yurt dışında ofislerde, fabrikalarda mı çalışıyorlar sanıyorsunuz tutunabildikleri tek sektör bu, bu mekanların haracını da örgütün Avrupa yapılanması kesiyor. Avrupa'da güvenmediğiniz, bilmediğiniz yerden döner, kebap yenmez. Kamu spotu falan yapmak lazım bunu. Artı inanılmaz bir işçi sömürüsü vardır, çalışana yasal ücreti ödemezler. Gerçi çalışandan bulmaktan yana sıkıntı çekmezler 6,7 şer çocuk fixtir akraba evliliği dayı oğlu, amca oğlu çalıştırırlar, part time gösterirler, adam 50-60 saat çalışıyor haftada 16-20 saat gösteriyorlar üstüne devlet yardımı alırlar, belediye evlerinde beleşe yaşarlar.

Mcdonalds, Burger olayı da fazla büyütülüyor, adamın zamanı yok, iki saat restoran menüsüydü, hazırlanışıydı, bahşişiydi uğraşmak istemiyor açlığını gidermek için mönüsünü bildiği, standard fast fooda girebilir, yiyebilir yani. Herkes gurme değil ki. Dikkat edilmezse, Avrupa'da bazı turistik mekanlarda fena yolarlar adamı, esnaf her yerde çakal. Ya da öğrenci, düşük bütçelidir belki, bilmediği, sevmeyebileceği yemeğe 3x vermek yerine bildiği yemeğe x fiyat ödemek vermek daha mantıklı gelebilir.
0
speedy
(08.12.19)
Yalniz almanyadaki doner doner degil. Kendim de gittigimde yiyorum ama almanya'daki donerlere doner diyen doner yememkstir. Karin doyurmalik endüstriyel doner satılıyor almanya'daki donercilerde.
0
stavro
(08.12.19)
hayır, asla gitmiyorum.
0
xvyz
(08.12.19)
Sanirim bir kez gittim, o da 12 gün bisiklet surdugum bir turda, neredeyse hic vegan yiyecek bulamadigim bir rotanin sonunda oldu, Kophenhag´in bilinen bir Türk restaurantina gidip zeytinyagli tabagi yaptirdim, pisman degilim.

Farkli bir konsepti olan, cok saglam bir Türk restauranti olsa giderdim sanirim. Maalesef genelde vasat alti oluyor Türk restaurantlari, Avrupa´daki izlenimlerime gore.

"Avrupa´da ne yiyecegim ki?" sorusu, "Avrupa´da nereyi gorecegim ki?" ile esit degerde benim gozumde. Bu tip turistten hic hoslanmiyorum. Kisitli bir diyetim olmasina ragmen, asla gidip Türk restaurantina oturmam, lokal bir yemegin veganize edilmis halini denerim.

Son birkac senedir, iyice arastirip, gezecegim yerdeki yerlere onceden rezervasyon yaptirip gidiyorum. Gastronomisi bana hitap eden sehirlere ozellikle gidiyorum. Bu nedenle de, McDonalds vb. yerlere hic ugramiyorum.
0
buf-e kür
(08.12.19)
(8)

Şule Çet davası

cay koy geliyorum
Benim bu dava ile ilgili merak ettiğim bir şey var.Davanın konusunu biliyorum ama süreci çok yakından takip etmedim açıkçası. Yaşanan gelişmelerden çok fazla haberim yok. Bugün davanın sonuçlandığını görünce, twitterda duruşmaya katılan bir arkadaşın şu yazdıklarını okudum https://twitter.com/3Sinif
Benim bu dava ile ilgili merak ettiğim bir şey var.

Davanın konusunu biliyorum ama süreci çok yakından takip etmedim açıkçası. Yaşanan gelişmelerden çok fazla haberim yok.
Bugün davanın sonuçlandığını görünce, twitterda duruşmaya katılan bir arkadaşın şu yazdıklarını okudum twitter.com

Sanıkların hem kendileri hem avukatları ısrarla ortada somut delil olmadığını söylemiş. Her iki laflarından birinde suçluluğu ispat edecek bir şeyin olmadığından bahsediyorlar.

Dava sürecini yakın takip eden arkadaşlar, durum gerçekten böyle mi? Yani bu iki elemanın suçluluğu delillerle ispat edilemedi de toplumsal baskı mı mahkemeyi böyle bir karara sürükledi yoksa ortada deliller var, sanıklar ve avukatları yalandan mı böyle konuşuyor?
0
cay koy geliyorum
(04.12.19)
- Suc ortaklığını ortaya koyan mektup,
- dava dosyasina konan sahte intihar notu
- kriminolojinin raporladigi, halida kan, tukruk ya da meni buluntusu
- intihar aninda ayni evde bulunmalari.

Ben de ayrintili bilmiyorum ama bunlar intiharı şüpheli yaptığı gibi somut kanıttır da diye düşünüyorum. Bilenler daha ayrıntılı yazsin lutfen.
0
prole
(04.12.19)
kızın ölümünden sonra bu iki şahıs gözlemci statüsünden ifade vermişler ve hiçbir inceleme yapılmamış.


inceleme yapıldıktan sonra pervazlarda kıza dair en ufak bir el izi bulgusuna rastlanmamış. balıklama atlamış yani.
o.ç abi kardeş ilişkimiz vardı, iş görüştük demiş ama bir sürü birliktelik delilleri var.

birde berk akand'ın kız arkadaşına mesajındaki saatle ilgili delil var ama uzun yazamıycam onu. daha var araştır bence.
0
for day to break
(04.12.19)
@prole

mektup ve sahte intihar notundan benim haberim yoktu mesela. varsa bi link atabilir misin?
0
🌸cay koy geliyorum
(04.12.19)
www.haberturk.com
Bilirkişi raporunda açıklayıcı detaylar ve kanıtlar mevcut. Gazi Üniversitesi öğretim üyesi 3 psikiyatri uzmanı da intihara meyili olmadığını raporladılar.
Ayrıca olay gecesi şule'nin ev arkadaşına attığı mesajlar da önemli. Sahte mektup için t24.com.tr
0
karacigerim vur kadehlere
(04.12.19)
kassiopeia
(04.12.19)
Bir tecavüz davasında olması beklenenden bile fazla delil vardı. Daha nasıl bir somut kanıt bekleniyordu bilmiyorum. Üstte ayrıntılı link verilmiş.
0
asteriks
(04.12.19)
Toplumsal baski falan mahkemeyo herhangi bir yere suruklemez. Mahkemeler elalem ne der diye karar almiyor, o kadar cokmedi hukuk sistemi.

Benzer sekilde millet istedigi kadar "aaa tecsvuzcuyu serbest biraktilar" tepkisi versin, yeterli delil yoksa zanli cezalandirilmiyor. Milletin tepkisine gore karar verilirse yargi diye bir sey kalmaz. Oyle bir sey yok kesinlikle.
0
stavro
(04.12.19)
baskı olsa ekşi sözlükte kurbanın ismine varana kadar sildirmeyi nasıl becerdiler.
0
for day to break
(04.12.19)
(14)

Şu ceket nasıl? Parasını hak ediyor mu?

elora
Alınır mı, ısıtır mı? İçi de tahmin edebileceğiniz gibi yünlü ve kalın, ince değil.https://www.mavi.com/kylie-gold-icon-kurklu-indigo-jean-ceket/p/110544-30499?gclid=Cj0KCQiAiZPvBRDZARIsAORkq7cRCHXufnqwQcv3AdCNULh-Jur-yTibt6kxzgo7LF32j5wPdVKwZBQaAiccEALw_wcB
Alınır mı, ısıtır mı? İçi de tahmin edebileceğiniz gibi yünlü ve kalın, ince değil.

www.mavi.com
0
elora
(03.12.19)
Hep almak istediğim bir kot mont ancak bu fiyatlarından ötürü alamadım bir türlü.
Bence güzel.
0
wolfg
(03.12.19)
benim için iticiliğin ceket hali tam olarak bu linkteki şey. ısıtmasında sorun olacağını sanmıyorum içi kürklüymüş, kazakla atkıyla falan üşümezsiniz de bu paraya daha hani şık ve güzel bir şey alınabilir sanki. neyse ben bişey demiyom.
0
evde liyakat kalmamis
(03.12.19)
bununla kış geçer mi? bence geçmez. yani soğuk havaları atlatır ama kar veya yağmurda işe yaramaz. hani ekstra olarak alınabilir ama kış geçirmek için alınmaz.
0
elorelia
(03.12.19)
icindeki "kurk" gercek degil ki. herhangi bir izolasyon saglayacagini dusunmuyorum.
0
hot potato
(03.12.19)
bir kere kısa, ikincisi içi kürk bile olsa dışı kot..özellikle karlı yağmurlu bol nemli havalarda bir işe yaramaz +1
0
ozgur bir kusun hatirati
(03.12.19)
affedersin ama kışın bununla g*tün donar. ara mevsimlerde giyilir ama.
0
sir gawain
(03.12.19)
Ceket çok kötü. Nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama akdeniz için bile yeterli olacağını sanmıyorum.
0
asteriks
(03.12.19)
kar ve yağmurda iş görmez bence de. bir de bu tarz ceketler bana frank gallagher'ı hatırlatıyor ondan sevemiyorum ne erkekte ne kadında.
0
muslugubozukhayrat
(03.12.19)
Yukarıda dendiği gibi, iticiliğin ceket hali diye düşünüyorum ben de. Şimdiye kadar yakışan insan da görmedim.
0
sopiro
(03.12.19)
300 lira verilmez buna
daha iyi markaların aynı fiyat seviyesinde daha şık ve kaliteli ürünleri vardır.
0
neorealism
(03.12.19)
1- kis kot ceketle gecmez. bilmiyorum belki antalya'da, izmir'de gecer.
2- kot ceketi cok severim bir erkek olarak, kizlara da yakistiririm ama bu bence guzel degil.
0
baldur2
(03.12.19)
Bizim kıza ara mevsim için H&M'den aldık bunun benzerini. Kış geçmez bununla. Ben kot ceketin içi kürksüzünü severim ancak anladığım kadarı ile gençler arasında çok beğenilen bir şey. Alacağınız tek kışlık ceket buysa almayın, ama 10'lu dereceleri hava yağışlı değilse rahat geçirirsiniz. Ben de giydim 1-2 defa. Epey sıcak tutuyor.
0
SiyamkedisiZorro
(03.12.19)
Koton'dan falan daha uygun fiyata alirsin ici kurklu kot ceket.
0
stavro
(03.12.19)
Bende kadifesi var bunun mis gibi ceket ne gommusler arkadas. Levis de retrolari var onlar da cok iyi ama daha pahali 500 600 lira.
0
hindistan cevizi
(03.12.19)
(10)

İstanbullu biri için Malaga'da çalışma

roket adam
Doğma büyüme istanbulluyum, tüm nimetlerinden faydalanıyorum, işim gereği sürekli dünyanın farklı metropollerine seyahat ediyorum. Malaga - İspanya'dan bir iş teklifi var, Malaga'yı gidip görmüş insanlar için sorayım, yaşanılır mı?
Doğma büyüme istanbulluyum, tüm nimetlerinden faydalanıyorum, işim gereği sürekli dünyanın farklı metropollerine seyahat ediyorum. Malaga - İspanya'dan bir iş teklifi var, Malaga'yı gidip görmüş insanlar için sorayım, yaşanılır mı?
0
roket adam
(25.11.19)
Ben sevememiştim. Çok pakistanlı vardı. Pisti. Belki siz seversiniz. İspanya'da 15 şehir gördüm. En sevmediğim Malagaydı.
0
geçerkenugradım
(25.11.19)
bayağı küçük bi yaşta gitmiştim (10 yıl kadar önce), güzel, hareketli bi sahil kentiydi. ne beklediğine bağlı ama bence yaşanır, ben yaşardım.
0
xvyz
(25.11.19)
Malaga tam bir liman sehridir, malagayi ayakta tutan denizcilik.

ben sevmistim malagayi, izmirin cok bezeriydi, klasik ispanyol yasam tarzi hakim. hava hep iliman.

yerinizde olsam imkanim varsa bi gider gorur ona gore karar veririm. thy nin direkt ucusu vardi sanirim.
0
cairo
(25.11.19)
Sakın. İstanbul’un tüm nimetlerinden faydalanıyorum demiş adam. Psikolojin bozulur. Benzerini yaşadım. Yine metropol harici avrupa şehri önermiyorum. İşçi şehri diyebilecegimiz bi kenti asla.
0
Deathrow
(25.11.19)
Malaga Yasli ingiliz turist sehri, kucuk bir sehir kesinlikle degil.Sahsen sevdigim bir yer degil ama sehir merkezinde az vakit gecirdim. 2 ay kadar merkeze yarim saat mesafede bir kasabada 1 sene kadar da cordoba'da yasadim. Granada ve sevilla gibi bence cok daha guzel dokusu olan sehirlere 1 saatte gidebilirsiniz tabi. Yani Istanbul'dan, Turkiye'den gidilebilecek bir yer bence. bu boyutlarda bir avrupa sehrinde sikilmaz insan, sikiliyorsa adapte olamamistir.
0
hewit
(25.11.19)
İspanya'ya hem tatil hem iş için çok gttim. Doğma büyüme İstanbullu genç bir insan İspanya'da Barcelona'dan başka bir şehirde yaşayamaz. Değil Malaga Madrid bile kesmez seni. :)
0
iwasbornonamountainside
(25.11.19)
bana da antalya'yı andırmıştı. istanbul'u dolu dolu yaşıyorsanız, malaga sizi kesmez, anca barcelona, bir ihtimal madrid
0
asteriks
(25.11.19)
Yani boyle bir soru soruyorsan buyuk ihtimalle en az ilk bir iki sene surekli istanbul ozleyeceksin. O yuzden zorlanirsin.
0
hot potato
(25.11.19)
Salladım bu iş teklifini. Update yazayım buraya da.
0
🌸roket adam
(23.06.20)
istanbul'da rahatın ve gelirin iyise bence gerek yok gitmeye.

işsiz olsan ya da gelirin çok düşükse gidilir.
0
kickboxer
(23.06.20)
(15)

Ailenizden birinin "yanlışlıkla" çöpe attığı en değerli şey neydi?

ozdek
Benim için maddi ve manevi değeri olan bir şeyin evde tonlarca çöp dururken zarf içine bakılmadan çöpe atılmasına inanılmaz sinirli olarak rahatlamaya ihtiyacım var. Bu duruma düştünüz mü? Çöpe atılan en değerli eşya neydi? Bu normal bir olay değil mi? Sürekli olabilir?
Benim için maddi ve manevi değeri olan bir şeyin evde tonlarca çöp dururken zarf içine bakılmadan çöpe atılmasına inanılmaz sinirli olarak rahatlamaya ihtiyacım var. Bu duruma düştünüz mü? Çöpe atılan en değerli eşya neydi? Bu normal bir olay değil mi? Sürekli olabilir?
0
ozdek
(17.11.19)
annem evdeki altın takıları öyle bir saklamış ki kendisi bile nelerin içine koyup sakladığını unutup, o içinde altınların olduğu şey artık her neyse onu çöp zannedip atmıştı. manevi değeri de vardı, hatıraydı hepsi.

yok normal değil, insan atarken bir bakmalı bu ne diye. bence yani.
0
pati
(17.11.19)
pul kolleksiyonum ve tasolarim :)
0
in vino veritas
(17.11.19)
Emziren annelerin yaralarına kullandığı gümüş kapaklar.
Değeri 340 liraydı öyle büyük para değil belki ama ücretsiz izinde ve oğlumun babasından kuruş nafaka almazken bir de o gidince çok üzülmüştüm.
0
cilekli pasta
(17.11.19)
Kırmızı elbiseli belli belirsiz kadın figürü olan tahta üzerine boyanmış tabloyu paramparça çöpte görmemle “güzel değildi basit duruyordu” açıklamasının yapılması...
0
megalomaniac
(17.11.19)
Yillar once cekilmis onlarca fotoğraf. Butun gecmis yok oldu.

Saklama ve arsivleme huyum oldugum icin bir seyin sorulmadan atilmasi beni cildirtir. Su an beraner yasamiyoruz ama, bende saklama arsivleme hastaligi varken bir o kadar da kardesimde "cope atma" hastalogi var. Herif düzenli olarak kesfe cikiyordu evde atacak bir seyler bulmak icin, durtusu vardi surekli bir seyler atacak adam. Bir kere karsima gelmis bu pc yi atiyorum dedi adam. Calisan saoasaglam bilgisayari eski diye cope atacak. Dalga mi geciyorsun dedim.

Yabi haklisin kizmakta. Bir sey atilirken sorulur veya bakilir nedor ne dedildir diye eger ne oldugunu bilmiyorsan.
0
stavro
(17.11.19)
Annem ve babam her yıl beni ve kardeşlerimi fotoğrafçıya götürüp bizim bir arada olduğumuz fotoğraflarımızı çekermiş. Biz büyüdükçe o fotoğraflar ortadan kayboldu. Meğersem ablam kendisinin iyi çıkmadığı fotoğrafları yırtar ve kalemle karalarmış. Geriye kalanları ya akrabalar, komşular almış ya da erkek kardeşim bir şeyleri parçalama döneminde yırtmış hepsini. O fotoğraflardan elimde kalan hiç olmadı ne yazık ki.

Bir de babam hepimizin ilk seslerini teyple kasetlere kaydetmiş. Bu kasetleri de erkek kardeşim içlerindeki bantları söküp parçalamış. Çok üzüldüm yine durduk yere.
0
Amaranta ursula
(17.11.19)
Çocukken çok kitap okurdum ve onlarca kitabım vardı. Sonra taşınma esnasında nasıl olduysa kitapların olduğu koliler ortadan yok oldu. Hala aklıma geldikçe üzülürüm.
0
ms brownstone
(17.11.19)
pokemon kartlarım :/
0
passion rules the game
(17.11.19)
Anneannemden bana yadigar'Cumhuriyet Altını'. 13 yıl geçti hala daha üzülüyorum...
0
hayalhayal
(17.11.19)
Küçükken bana babamın aldığı disney ansiklopedi serisi. Yıllarca annemlerin evindeki kitaplığımda durdu. Yılda 1-2 kere annemlere giderdim. Gittikçe de bir tanesini rastgele seçer bakardım içine. Kendi evime taşındığım zaman istediğim annemden. Verdik galiba onları noldu bilmiyorum dedi. Çocuk ansiklopedisi okumayacağımı düşünmüş.

Bir de beyaz peluş ayım vardı. Patileri lacivert kumaştan, beyaz puantiyeler vardı üzerinde. Onu da bir gidişimde göremedim, büyüdüm diye vermişler.
Hatırlayınca yine üzüldüm.
Nasıl teselli vereceğimi bilmiyorum tabi ama ben kendime “eşyalarına bu kadar bağlanma” diyorum.
0
irene
(17.11.19)
Saat,manevi değeri yüksekti,hala aklıma geldikçe üzülürüm
0
asteriks
(17.11.19)
Annem tarafından 25 yıldır sakladığım oyuncağım, 10 yıllık bilim çocuk kart koleksiyonum bana sorulmadan zaten eskimişti gibi yalan bir açıklama ile hunharca çöpe atıldı. Mağdurum da mağdurum :((
0
dialecticchaos
(17.11.19)
Soruyu yanlış anlamışım, mobilde olduğumdan dğzeltemiyorum da. Ev taşırken altınları eski bir çantaya koymuştu hepsi annesinden anneannesinden kalmaydı. Onu çöpe attıydı içine koyduğunu unutup :/
0
dialecticchaos
(17.11.19)
ohoooo. büyük kavga çıkarana kadar babam kafasına göre dağınıkmış diye odama dalıp "temizlik" yapma adına bişeylerimi atıyodu. 15 temmuz sırası ne kadar muhalif ve muhalifimsi adamın kitabı varsa onları atmıştı çöpe, en büyük vurgun oydu. ilber ortaylı kitabı bile uçmuştu, adam fazla okumuş ya kesin muhaliftir. polis evi basarsa içeri almasınlar aman.

bi kere de spordan getirdiğim çamurlu ayakkabılarım vardı poşet içinde. yıkamak üzere poşetiyle bi yere koymuştum bi baktım yok. o sırada dışarı giderken çöp diye almış atmış yine babam. çöple alakası yoktu baya ayakkabı olduğu belliydi aslında. pisliğine yaptığını düşünüyorum bak yazınca hatırladım gene sinirlendim.

insanlar pek akıllanmıyor. büyük kavga çıkarmadan da malıma dokunmayı anlamadı.
0
windows95
(17.11.19)
gece gorus durbunu sene 93
350 milyon yillik trilobit fosili-cok saygi duyardim ona be-
rus denizaltisindan cikma sonar hoparloru
f4 phantom "joystigi"
rom un ilk sayilari

hatirlamasi bile kotu
0
unabomber
(18.11.19)
(15)

30 yaş üstü bekar kadınlara kafayı takanlar

i ve been mistreated
Bu insanlarla ne alıp veremediği var sözlükçülerin? Niyeyse sürekli bir gömme çabası var.
Bu insanlarla ne alıp veremediği var sözlükçülerin? Niyeyse sürekli bir gömme çabası var.
0
i ve been mistreated
(13.11.19)
iş yerinde yazmıştır, kadın da terslemiştir. onun kuyruk acısı ne olacak.
0
angelofdeath
(13.11.19)
Sözlükte doğru düzgün sağlıklı insan kalmadı ki, herkes bir şeylere takmış durumda ve özellikle kadınlara. Ciddiye almayın bence oradaki kimseyi.
0
wmeh
(13.11.19)
memlekette herkes herkesin bir şeylerine taktığı için pek normal geliyor bana artık. yaş,cinsiyet,saç rengi...

sözlükten ziyade memleketin insanı bu.
0
hemsta
(13.11.19)
Sözlük dediğin cahil cühela dolu artık
0
el conquerador
(13.11.19)
Alt kültürde garip hatta ayıp karşılanan bir durum 30 yaşına gelip evlenmemek. Kadında bir sıkıntı, bir arıza olduğuna yorulur genellikle. Kafa olarak köyünden, mahallesinden çıkamamış insanlar bunları söyleyenler. Muhatap almamak lazım.
0
epistemic_regress
(13.11.19)
Ya cahil ve sorunlu olduklarını anladım, neden diye soruyorum.
0
🌸i ve been mistreated
(13.11.19)
sözlükçü dediğin okulda, işte, sokakta, kafede orada burada gördüğün adamlar işte farklı birileri değil. türk insanı -hatta daha geniş alalım- orta doğu halkları neden böyleyse sözlükçüler de o yüzden böyle işte.
0
hadsafhada
(13.11.19)
neden?
çünkü cahil kafa yapısı. bu kafanın ürettiği evde kalmış kadını aşağılama fikri.
diğer yandan kedi ciğer olayı. artık yaşı da geçiyor çok fazla seçici olmaz verir bu diye yürüme ve ters köşe olma.

edit: kassiopeia +1
0
orijinal nick bulamadim
(13.11.19)
Tamamen olta. Sağlıklı iletişim kuramayan,kadınlarla sohbet baslatamayan, yazıları da güzel olmadigi için kadınlardan ilk mesajı alamayan milf sever ergenlerin tartışmayla ilk mesajı alıp oradan işi tatlıya bağlarız çabası. İlkokulda hoşlandığı kızla ne konuşacağını bilmediği için saçını çekmekten farkı yok.
0
deer hunter
(13.11.19)
gecen gun sozlukte 30 yasinda bisiklete binen insan gibi bir baslik vardi. coplukten beter bir hale geldi bence orasi.

neden gomme cabasi var? cunku toplumun ciddi bir kismi kendi ruh sagligi ile ilgilenmekten, kendine bakmaktan korkuyor. kendine bakmak, kendine ben kimim, ne istiyorum diye sormak epey aci verici ve korku dolu bir yolculuk. insanlar korkulariyla yasamayi kendileri olmaya tercih ediyor.

onun yerine baskasi uzerinden kendini tatmin etmek cok daha kolay geliyor. asagilik kompleksiniz varsa baskalarindan asagi hissetmek icin insanlara ihtiyac duyarsiniz, buyukluk kompleksiniz varsa yine baskalarindan iyi hissetmek icin baskalarina ihtiyac duyarsiniz, ama sadece kendiniz olmak icin baskalariniza ihtiyaciniz yoktur, kendi hayatinizda kendi kabugunuzda mutluysaniz, baskalariyla ugrasmak yerine istedigim hayat nedir, bunun icin ne yapabilirim gibi bir dusunce yapisi icindeyseniz, baskalarina ihtiyac duymazsiniz. bence toplumun ciddi bir kismi diger iki kategoriye giriyor. ayrica, surekli bir 'normal' tanimlama derdi icinde herkes, surekli bir 'olmasi gereken'i yasayayim da bitsin derdi icinde. cunku 'guvenli olan o', normali yasarsam dusunmeme de gerek yok, korkularimla yuzlesmeme gerek yok, cesur olmama gerek yok. vs. bu nedenle de toplumun tanimlarina uymayan, hele hele de bundan gocunmayan, kendi olmaya cabalayan insanlardan tiksiniyor. bence olay bu ve benzeri.
0
kassiopeia
(13.11.19)
Sozlukculer dedigin 3-5 tane adam bir seyler salıyor o. Sozlukte her seye sallayan adam var.

Bir de bu mevzu ozelinde, orta yas bekar kadinlar sorunlu olarak bilinir toplumda. Insanlar ornegine cok rastlamistir, 30 ustu bekar kadinlarin adi cikmistir.
0
stavro
(13.11.19)
yüksek ahlaklı toplumumuzun değer yargılarına göre kadın dediğin 20li yaşlarda evlenmeli, çocuk sahibi olmalı. bunlar yoksa o kadın evde kalmıştır, başarısızdır. toplumun beklentisine uymadığınızda insanlar huzursuz oluyor, uymama özgürlüğü huzursuz ediyor. kendilerinin pek mutlu olduğunu da sanmıyorum, mutlu insan başkasına sarmaz.
0
asteriks
(13.11.19)
Olta +1 bir ümit biri mesaj atar diye bekliyor yazık. Çünkü başka türlü iletişim kuramıyor, muhabbeti çekilmiyor, iki saniye katlanılamayacak bir insan.
0
rock n roll
(13.11.19)
çoğunun troll başlıklar olduğunu düşünüyorum, özellikle amcalar, teyzeler, asıl amacı gibi ifadeler içeren başlıklar.

böyle böyle eğleniyor insanlar, troll kültürü çok hoş bir kültür değil ama yeni nesilin eğlenceden anladığı bu gibi geliyor bana
0
selam
(13.11.19)
Ben seviyorum 30 yaş üstü kadınları.
0
ckgoneforawhile
(14.11.19)
(14)

bir film karakteri ile evlenecek olsaydınız kimi seçerdiniz?

duchess jessamine
sb.
sb.
0
duchess jessamine
(29.10.19)
Can dostum filmindeki psikiyatr Robin Williams ile.
0
balik kraker
(29.10.19)
Tabi ki true romance- alabama whitman.
0
deer hunter
(29.10.19)
kaplan ve ejderha'daki genc kiz ile. (Zhang Ziyi'nin oynadigi)
0
ebabil curnatasi
(29.10.19)
mr. darcy
0
asteriks
(29.10.19)
edward fairfax rochester
0
Bartebly
(29.10.19)
Ninja kallumgalardaki April ile. Cok guzel, citi piti bir sey. Cunku Megan fox.
0
stavro
(29.10.19)
black widow
0
selam
(29.10.19)
Juliette binoche
0
olaylar olaylar
(29.10.19)
sayın duyurucular soru “en beğendiğiniz ünlü” değil. karakter soruyorum.
0
🌸duchess jessamine
(29.10.19)
Muhtemelen Balkan filmlerindeki karakterlerden biri olurdu. Filantropica'daki sekreter örneğin.
0
leo1905
(29.10.19)
Ingiliz Hasta - Count Almasy
0
Olive
(29.10.19)
Marla singer
0
Gecikmeli Tapa
(29.10.19)
About Time'daki Tim Lake ile.
0
sopiro
(29.10.19)
The hobbit- Bard the bowman
0
astrid
(29.10.19)
(27)

En sevdiginiz recel?

kuehles blondes
Merhaba, Uzun sureden sonra recel yedim kahvaltida ve aklima geldi. Sizin favori 3 receliniz nedir? Bende 1- visne2- cilek 3- kayisi
Merhaba,
Uzun sureden sonra recel yedim kahvaltida ve aklima geldi. Sizin favori 3 receliniz nedir?


Bende
1- visne
2- cilek
3- kayisi
0
kuehles blondes
(27.10.19)
incir vişne çilek portakal ayva sırası
0
freebird5406_2
(27.10.19)
tek sevdiğim annemin yaptığı çilek reçeli. peynirle yemeye bayılırım.
0
soft
(27.10.19)
Böğürtlen
Portakal
Vişne

Markettekilerin hepsinde fruktoz şurubu var ama, iyisinden almak lazım
0
kaset
(27.10.19)
Çilekten gerisi yalan
0
dolan dolmuş
(27.10.19)
Gül böğürtlen şeftali cilek
0
instant crush
(27.10.19)
- karadut
- ayva
- frambuaz
0
sweetoffice
(27.10.19)
incir
0
turbo sadık
(27.10.19)
portakal nefis olur.
vişne de iyi.
0
alicandan
(27.10.19)
1- gul
2- sefto
3- ayva
0
exlibris
(27.10.19)
ayva
vişne
incir
0
purrty ploop
(27.10.19)
benim sevdiğim hoş bir kıvam var, o kıvama gelen tüm reçelleri severim. koyu olmasın.
0
for day to break
(27.10.19)
Böğürtlen
Çilek
Ayva
0
Amaranta ursula
(27.10.19)
Ayva
Çilek
Vişne
0
Olive
(27.10.19)
Turunç
0
faithless
(27.10.19)
Çilek reçeli
0
eylul
(27.10.19)
Ayva.
0
strawberry first
(27.10.19)
Reçel sevmem ama en güzeli çilek bence
0
Gecikmeli Tapa
(27.10.19)
turunctan gayrisi yalan bence.
0
alperz
(27.10.19)
vişme, çilek, ayva
0
spirit crusher
(27.10.19)
incir ve vişne. üçüncü yok :D
0
theseachange
(27.10.19)
incir
çilek
erik-ayva
0
sweety mila
(27.10.19)
çilek çok seviyom
0
neoluyokardesimnebutantantana
(27.10.19)
Çilek, vişne, süt.
0
kums
(12.09.20)
1 - cilek/visne
2 - yaban mersini
3 - turunc
0
cooperr
(12.09.20)
vişne
çilek
gül
0
asteriks
(12.09.20)
1-turunç
2-ceviz
3-böğürtlen
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(12.09.20)
süt reçeli
gül reçeli
çilek reçeli
0
basond
(12.09.20)
(10)

aktarmali ucus alip ilk ucusa binmesem olur mu?

klar
simdi ben istanbuldan almanyaya ucmak istiyorum. oç havayollari -bunu su an farkettim ki- istanbuldan hannovere bir ucusa min 396 euro isterken, üsküp hannover arasi ucus arattigimda bana toplam 170 euro hesap cikariyor. oçlik de surada; bu üsküpten hannovere giden yolcu istanbulda aktarma yapiyor!
simdi ben istanbuldan almanyaya ucmak istiyorum. oç havayollari -bunu su an farkettim ki- istanbuldan hannovere bir ucusa min 396 euro isterken, üsküp hannover arasi ucus arattigimda bana toplam 170 euro hesap cikariyor. oçlik de surada; bu üsküpten hannovere giden yolcu istanbulda aktarma yapiyor! yani ben kerrriz gibi istanbul-hannover biletine 396 euro verecegime, üsküpteymisim gibi yapip istanbul aktarmali üsküp-hannover bileti alsam, istanbuldan ayni ucaga binsem hannoverde insem 170 euro verecegim. yani mantiken. en azindan benim icin. simdi cikarin kagitlari sorunuz geliyor:

ben bu sekilde bilet alsam istanbuldan binerken aa siz uskupten gelmemissiniy en azindan bizim ucakla gelmemissiniz diyip beni ucaga almama gibi bir serefsizlik yapabilirler mi? bu iki ucus arasinda 1 gece var. ikisi de thy ucagi. farkli ucaklar.
0
klar
(19.10.19)
iptal oluyordu galiba ikinci bilet ilk uçağı kaçırınca. okuyun küçük yazıları.
0
ozdek
(19.10.19)
Thy, gidiş-dönüş bilet alanlar gidişe binmediyse dönüşe de bindirmiyordu ve komple yanıyordu bilet. Muhtemelen bu dediğin türden ucuza kapatmayı önlemek için yapıyorlar.

Kısacası muhtemelen izin vermezler fakat en iyisi yarın telefon açıp net bilgi almak müşteri hizmetlerinden.
0
sydney
(19.10.19)
kalkip Üsküpe gitsem daha ucuza gelir gene
0
🌸klar
(19.10.19)
Uygulama değişmezse olmuyordu. Arkadaşımız Ankara'dan İstanbul aktarmalı yurt dışı uçuşuna İstanbul'dan binmek istemişti, thy uçuşa alınmayacağını söylemişti. Sistemde bir açık var mıdır,bir şekilde halledebilen var mıdır bilmiyorum.
0
asteriks
(19.10.19)
Olmuyor öyle, no-show denilen bir nane var, bütün rezervasyon uçuyor ilk bacak kullanılmayınca. Aktarmaların dahaa ucuz olmasının sebebi havayolu şirketinin başka şirketlerin müşterilerine kanca atıyor olmasıyla alakalı; ucuza satıyorlar ama hem Üsküp-İstanbul hem de İstanbul Hannover uçuşları doluyor.
0
salihdt
(19.10.19)
ilk ucusa binmezseniz, hepsi iptal oluyor ne yazik ki :( gecenlerde benim 2.500 uctugum bir ucusa yurtdisinda olan arkadasim aktarma yapip istanbula geldi ve beraber uctuk 650 'e uctu... fiyatlar ne yazik ki ucusa gore belirlenmiyor :(
0
sweetoffice
(19.10.19)
senin dedigin sekilde olmuyor,biletin kuralinda var.ilk ayagi kullanmazsan ikincisini kullanamazsin diye.eski duyurularda var,deneyen birisi olmustu.

Sana iki ucus olmasina ragmen tek pnr numarasi veriliyor.birini kullanmayinca otomatik ikincisi dusuyor.surada olmasi lazim.
www.iata.org
0
duptıs
(19.10.19)
o işlem senin dediğin şekilde olmuyor.

ama şöyle bir çakallık var. diyelim hannovere gideceksin, istanbuldan hannover aktarmalı atıyorum frankfurta bilet bulursan daha ucuza, hannover aktarmasında inebilir daha ucuza kapatabilirsin yolculuğu.

hatta geçen yıllarda bu şekilde daha ucuza istediği yere uçan birine dava açmıştı lufthansa. dava yolcu lehine sonuçlanmıştı.
0
NightBringer
(19.10.19)
@üşüdüm üstümü örtsene hande (bu nasıl rumuz)

yakın tarihli biletler her zaman pahalı oluyor..
daha dün İZMİR - KÖLN biletlerine bakmıştım..
KASIM ortasında uçmak istersem 90-110euro arasında değişiyor..
ama gelecek hafta (EKİM sonu) uçmak istersem 250-300 euro civarında tutuyor..
0
strobist
(19.10.19)
ilk uçuşa binmezsen diğerlerine de binemezsin
0
basond
(19.10.19)
(25)

seyahate çıkınca napıyonuz

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
ben boş bir tip olduğum için sanırım bazen sıkılıyorum bu seyahatlerde.-müzeye giriliyor, benim ilgimi çekmiyor. çoğu ülkede zaten ücretli, az da değil fiyatı. okuyorum yazılanları anlamıyorum bir şey.-parka bahçeye gidiliyor. ya çok soguk oluyor ya cok sıcak. bunun için mi buraya geldik moduna giri
ben boş bir tip olduğum için sanırım bazen sıkılıyorum bu seyahatlerde.

-müzeye giriliyor, benim ilgimi çekmiyor. çoğu ülkede zaten ücretli, az da değil fiyatı. okuyorum yazılanları anlamıyorum bir şey.

-parka bahçeye gidiliyor. ya çok soguk oluyor ya cok sıcak. bunun için mi buraya geldik moduna giriyorum kendi kendime.

-bara giriliyor. öyle bira/şarap vs. içilip kalkılıyor. fena değil ama aşırı da sarmıyor.

-kulüp/disko. bunu artık kafa götürmüyor. hiç de ilgimi çekmiyor. 10-15 yıl önce olsa belki karşı cinsle muhabbete gidilirdi.

-starbaks. hangi şehirde/ülkede girsem, türkleri bir tek burada görüyorum. 3-5 farklı gruba rastlıyorum. hepsi telefonla oynuyor oluyor.

-şehrin meydanı. turist çeksin diye konulmuş bi heykel. eski bilmem ne binası, parlamento bir şeyi. ünlü ressamın/yazarın gelip bir ara yaşadığı ev var.

-hediyelik eşya satan tükanlar/tezgahlar. burdan bir magnet, bir bardak altlığı beğenmeye çalışıyor millet.

siz napıyorsunuz gittiğiniz yerlerde? gidiyim de diğer turistlerle veya yerlilerle muhabbet edeyim insanı da hiç değilim bu arada. zaten belli ülkeler dışında da ana dili ingilizce olmayan insanların sizinle ingilizce konuşacağı yerler yok. sorun bende sanırım, kolay kolay hadi şuraya gidelim falan diyemiyorum.

güney amerika/güney asya gibi yerlere mi gitmek lazım? oralarda atraksyonlar farklı herhalde. neler yapıyorsunuz öyle yerlerde? hiç dağa,taşa kolayca tırmanacak insan da değilim. bilmem kim tapınağına harıl harıl çıkamam. hayvanlardan falan korkarım. ben evde oturayım en iyisi ya. bi akıl verin beyler bayanlar.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(16.10.19)
bilader allah senin yardımcın olsun sen ölmüşün toprak atanın yok vesselam...

Bu aciz halinden allaha sığın töbe ve tevekkül et
0
pazarlamacı
(16.10.19)
son paragrafta cevabi vermişsin zaten. sürekli benzer kültüre sahip ülkelerde gezmek bir süre sonra 'eee ne ki yani' duygusu oluşturabiliyor. sosyalleşerek bunu aşabiliyorsun ama sen onu yapmak istemediğin için dediklerinde haklısın.

senin çözümün amerika'da da değil mesela. orada da bu duyguları yaşarsın. asya-afrika-güney amerika senin ilacın :)
0
brkylmz
(16.10.19)
boşver kanka seyahat meyahat bozar adamı. hem düşünsene havaalanına gidiş gelişi, uzun pasaport ve bagaj kuyruklarını, rötarları aksilikleri soğuğu yağmuru..çağır hatununu eve mis gibi takılın!
0
'
(16.10.19)
geçmiş olsun, ruhun ölmüş. bence de evde otur hocam, boşa masrafa giriyor seninki. sen bu tavırla aya gitsen "ee zaten görüyoduk bunu dünyadan dümdüz gri yer" der mekikte beklersin.
0
sir gawain
(16.10.19)
instagrama fotoğraf ekliyorsun işte başka bir olayı yok gezmenin
3 gün bir şehre gittin diye fazla beklentiye girmeye gerek yok
0
bir soru sorcam
(16.10.19)
Yazdiklariniza bakilirsa seyahat etmeyi pek sevmiyorsunuz, sevmek zorunda da diilsiniz, nedense son yillarda herkes seyahati sevmeli gibi bir kanun var (bu arada ben cok seviyorum, seyahat etmediğim zamanlarda bir sonraki seyahatimi dusunuyorum ve hayal ediyorum)

Kendi adima sehirlerde sokaklari, insanlari izlemeyi seviyorum en cok, farkli bir yerde olmak bile basli basina ruhumu tatmin ediyor.

Dogasi guzel yerlerde dogayi izlemek ve fotograf cekmek hosuma gidiyor, yazin seyahati hic sevmem (anca golgede yatmali) kisin da yagmur camur olmadikca cok usume problemim yok,o nedenle park bahce, cicek bocek beni mutlu eder.

Tipik turist aktivitelerini de seviyorum, aptalca oldugunu bile bile bir duvarda elimi 360 derece dondurmeye calismak, bi cesmeye bozuk para atmak bana eglenceli geliyor.

Daha once kitaplarda okudugum, filmlerde dizilerde izledigim yerlerde bulunmak bana zevk veriyor.

Yolda olma halini seviyorum, ozellikle tren yolculuguna bayilirim.

Aslinda bakinca yukarida yazdiklarinizdan cok da farkli bir sey yapmıyorum ama bu dediklerin bana zevk veriyor.

Bence sorun bahsettigim dayatmada, herkes seyahati sevmek zorunda degil. Eksikligini de hissetmiyorsan evde otur ne sakincasi var.
0
(16.10.19)
vizyon dediğimiz şey tam da bu işte. sende yok ondan baboli.

evde çekirdek kola akıt gitsin.
0
jugador
(16.10.19)
Bu kafayla, her boka bir kulp bularak hiçbir şeyden keyif alabileceğini sanmıyorum. Güney Amerika ya da Asya da farklı olmayacak. Yine müze, manzara, eğlence mekanları falan olacak.
Madem aksiyon istiyorsun, safariye falan git dicem ama belli ki sen ona da 2 saat sonra "ya anladık işte aslan kaplan amk" diyeceksin. Boşver otur çayını iç.

Ben tarihi yerleri gezerken zevkten dört köşe oluyorum mesela. Bambaşka kültürler, yaşantılar varmış lan bizim gördüklerimizden diyorum ve aşırı ilgimi çekiyor. Müze falan gezerken bu tarz düşünürsen belki biraz daha ilgi çekici olabilir.
0
cay koy geliyorum
(16.10.19)
millet de bir şey yapmıyor pek. dediklerini veya azını yapıyor.

ben mesela farklı yerde olmayı seviyorum. bir şey yapmasam bile 2 gün paris'te olsam önümüzdeki günden itibaren bana iyi gelir. ama herkes sevmek zorunda değil.
0
kamile necaset
(16.10.19)
enerjin düşük bence senin, tempolu yürüyüş yap ya da kapalı havuzda bol bol yüz bol bol taze meyve suyu içi kelle paça karışık çorba falan iç. sonra gezersin önce enerjini yükselt.
0
redeath
(16.10.19)
aslinda gezmek zorundaymisiz gibi bir algi olustu sosyal medya etkisiyle. keyif almiyorsaniz gezmeyin. bir anlami yok ki oyle.

ote yandan bahsettiginiz durumlardan keyif almiyorsaniz neden keyif aliyorsunuz? cunku bu durumda yasadiginiz yerde de cok keyifli bir hayatiniz olmaz. yani durup beni ne mutlu ediyor diye dusunmek lazim cerceveyi genisletip.

bana yurtdisinda gordugum her sey muazzam geliyor. farkli insan yuzleri, farkli diller, bambaska yemekler, aliskanliklar, gormedigim meyveler, agaclar...

bir de bir hobiniz varsa, atiyorum ata binmek, onu farkli ulkelerde gerceklestirmek keyif verebilir.
0
jimicik
(16.10.19)
avrupa hep aynı evet. tokyo'ya falan git belki seversin. seyahat etmeyi sevmiyorsan da kendini zorlama.
0
xvyz
(16.10.19)
surekli benzer yerlere gitmissin anlasilan ama o bile keyif verici aslinda... dedigin gibi baska yerlere gitme vaktin gelmis senin ama onlar da cok mutlu etmeyebilir seni; hayata karsi tutumunu degistir bence :)

genelde 5-8 gun arasi ayni sehirde kaliyorum ben. hem cok bilindik yerlerini geziyorum, hem de sehrin icinde kayboluyorum; sehir ici yuruyorum bol bol ve kesif yapiyorum. yemekleri bilindik ve turistik yerlerde degil halkla konusup ya da yuruken kesfettigim local yerlerde yiyorum, iciyorum. ayrica sehre yakin guzel yerler varsa da sabah erkenden cikip tren,otobus ile tum gun pass alip, gezip dolasip geliyorum merkeze.

her seferinde de cok keyif aliyorum seyahatlerimden :) asya tarafini deneyebilirsin, doga olarak cok daha muazzam
0
sweetoffice
(16.10.19)
"bilader allah senin yardımcın olsun sen ölmüşün toprak atanın yok vesselam...
Bu aciz halinden allaha sığın töbe ve tevekkül et" +1

anaaa :D
kız vizyonsuz musun?

müze geziyorum, her şeyi anlamak zorunda değilim bir sanat eserine bakınca tarihinden estetikten etkilenmem de yeter. ayrıca böyle şeyler zamanla gelişir. hiç gitmeyip hiç ilgilenmezsen nasıl bakış açısı kazanacaksın sevmezsin müze falan tabi.

bit pazarlarını, sahafları geziyorum.

özel yemeklerini/içeceklerini/tatlılarını falan deniyorum.

o şehre özel bütçemin el verdiği cafeleri deniyorum.

ilgi alanımın olduğu bir etkinlik varsa; konser tiyatro falan onlara bilet bakıyorum önceden.

online platformlardan birileriyle tanışıp buluşuyorum, bişiler içiyoruz, geziyoruz falan.

hediyelik eşya bakmıyorum, onun yerine türkiyede olmayan ya da pahalı olan yiyecek/içecek alışverişi yapıyorum marketlerden ve kapanış.
0
jimjim
(16.10.19)
Duyuru komik cevaplar ondan da komik, gülmekten okuyamıyorum. :))

Hakikaten kendinizi bir kontrol edin ölmüş olabilirsiniz.
Ben bu kadar hayattan zerre zevk almayan ve memnuniyetsiz birini görmedim.:)

Ben olsam yeni bir yer görüyorum diye sevinçle gezerdim ki yurtdışına çıkma ihtimal ve imkanım yok.
Dediğiniz yerlere gitmeyin tamam kafe, müze vs sıkıcı diyelim.

Çıkın sokaklarında kaybolun, insanlarının içine girin vakit geçirin bazen dil bilmek gerekmiyor insanları tanımak için, yemeklerini keşfedin.
Çocuklarını görün onlarla vakit geçirin. Aslında yapılacak o kadar çok şey var ki.
Starbaksa gidip tabii ki mutlu olamazsınız.
0
kirmizipilotkalem
(16.10.19)
sevişmek de belki bu anlarda ilaç gibi gelebilir.
0
redeath
(16.10.19)
Sevmiyorsanız seyahat etmeyi, etmeyin. Bence insanları bu konuda “itelemek”, seyahati övmek etmek çok saçma. Instagram’da havalı dursun diye gezeceğinize evinizde istediğinizi yapın. Aptalca bir zorbalık yapılıyor bu konuda. Herkes gezmeyi, yeni yerlerden zevk almayı “görev” ediniyor. Saçmalık.

Sorunuza gelince, merak ettiğim yerleri geziyorum, orayla ilgili planlarım oluyor gitmeden önce. Spontane bir geziyse, en güzel barlarına giderim, daha turistik olmayan yerleri de keşfetmeye çalışırım. Gidip sokaklarında aylaklık da yaparım, insan izlemek hoşuma gider. Bit pazarlarına giderim. Varsa ilgilendiğim bir müzesi, oraya kesinlikle gitmeye çalışırım. Müze gezmeyi severim zaten, arkadaşlarımla buluşup da gezerim kendi yaşadığım şehirde.

Dağ-taş, tırmanma beni zorladığı için ayrı bir zevk alıp gezerim. Bisiklet sürerim. İnsanlarla iletişime çok kapalı gözükmemeye çalışırım. Zaten yalnız seyahat ediyorsam, kesin oradakilerle uzun-kısa muhabbete girerim. Tavsiye alırım. Bunlar bana yük değil.

Sırtımda çantayla epeyce dolaştığım bir vakit, yatağımı özlediğimden bir iki ay seyahat etmemiştim. O sırada bana spontane gelen bir teklifi kabul edip Amsterdam’a gittim ve çok da zevk alamadım oradaki gezimden mesela. Yük geldi bana, modum düşüktü. O günden beri asla istemediğim yola çıkmam, belki evde oturup film izlemek daha iyi gelecektir bana. Gezmek için gezmem.
0
buf-e kür
(16.10.19)
walmarta git şişko arabalarına bin gezin, tam senlik aktivite.
0
hasmetizm 2046
(16.10.19)
www.youtube.com

bu video geldi aklıma :)
0
gerenkyok
(16.10.19)
çok bir beklentiye girmeye gerek yok, çok abartılacak büyülenecek bir durum yok, oralar da yaşanılan yerler, insanlar normal olarak yaşıyor.
Farklı şeyler görmek ilgi çekicidir. Mesela yolda yürürken sıra dışı bir insan görürsen ilgini çeker, aynı mantık, sıra dışı şeyler görüyorsun ve ilgini çekiyor. Nerede olduğunu sorguluyor kafa, kendini sorguluyor, insanları sorguluyor, memleketini sorguluyor, karşılaştırıyor, yeni fikirler ediniyorsun. Ne kadar sıra dışı ise gördüğün gittiğin yer o kadar derin bir şekilde yaşıyorsun bu tecrübeyi.
Herkesin gittiği yerlere gitmekte korkulacak bir şey yok.
Mesela endonezya ya gittim, motosiklet kiraladım ve rastgele dağlara köylere kökledim 5-6 ay kadar önce. Çok sıra dışı bir tecrübe, çok değişik kafası var. İnsanlar gidiyorlar, atıyorum bilmem ne dağında gün doğumunu izliyorlar bali adasında, bunu yaşamak çok sıra dışı, insanın kafasını açar, farklı bir tecrübe.

Tabi seyehatin %100 ünde bu kafada olmayı beklemeyin. Seyehat etmek aktif olmak demek, gidip otel odalarında bol keseden karın şişirmek içmek sıçmak falan bunu seyehat etmek olarak değerlendirmiyorum, o farklı bir şey. Ne kadar yorulursanız o kadar çok experience yaşarsınız.

Özet geçmek gerekir ise ilgini çeken bir coğrafya / toplum da ilgini çeken tecrübe ( experience) ler kovalayacaksın ve oralara gideceksin ki bu hoşuna gitsin.
0
The_Lollok
(16.10.19)
Sizin gibi biriyle kazara gezmeye çıkmam umarım.

İlgimi çeken konularda ne varsa onu yapıyorum. Gitmiş olmak için müzeye ya da tarihi bir yere gitmem. Sıkılıyorum. Genelde doğa ile ilgili yerleri seviyorum. Park bahçe köy kasaba gezmek gibi.

Club cafe gitmem. Sevgilimle gezerken yemek yemeyi vakit kaybı olarak görürdük. En hızlı şekilde halledip yola devam ederdik.

Alışveriş çok yapıyorum. Paramı bitirmeden gelmeyi sevmiyorum. Sadece bardak altlığı gibi standart şeyler değil gittiğim yerin butiklerini çok gezerim.

Birde çıkıp rastgele gezmeyi seviyorum. Çok kayboldum ama çok güzel yerler buldum.
0
jazzabel
(16.10.19)
Genel olarak depresif ve mutsuz bir ruh haliniz olabilir. Bazen bir yerden sonra insan her şeyden sıkılabiliyor. "Ee ne oldu ki şimdi?" moduna girebiliyor. Eğer sizde bu durum yoksa gezmeyi sevmiyorsunuz demektir. Sevmek zorunda değilsiniz zaten. Sevmiyorsanız yapmayın, sevebileceğiniz farklı şeyler bulun kendinize. Burada size laf sokan tiplere de takılmayın.
0
bayc
(16.10.19)
Bu saydiklarindan keyif almiyorsan deniz tatili yap. Plaji, denizi güzel olan ülkelere gidip denize girer, yemegini yer uyursun.

Ona da "Ee noldu suya girdik ciktik simdi!" diyorsan gercekten ölmüssün dostum :D
O zaman seyahat etmemelisin.
0
chitosan
(16.10.19)
Sorun olaya tersten yaklaşıyor olmanız, herkes x ülkesine gidiyor ben de gideyim diyorsunuz, gidince de rutine düşüyorsunuz. Önce ilginizi çeken bir şey bulun, bu ilginç bir yeri görmek olabilir, adrenalin aktivitesi olabilir, çok istisnai yöresel bir aktivite olabilir, belli bir yemek olabilir, karşı cins olabilir, bir şeyin eğitimini almak olabilir, sevdiğiniz bir muzisyenin konserine katılmak olabilir vs. vs. o şeyi bulunca da hangi ülkedeyse oraya gidin. Bu yer belki küçük bir kasaba da olabilir. Aklınızda şu an bir şey yoksa keşfedene kadar gitmeyin zaten. Seyahat etmek Paris'e gidip fotoğraf çekilip instagrama koymak demek değil, hatta bundan daha berbat bir seyahat düşünemiyorum.
Yazılmış zaten herkes seyahat etmeyi sevmeyebilir, tatilde seyahat dışında aktiviteler de yapılabilir.
0
mikro patlama
(16.10.19)
herkes seyahat etmeyi sevmiyor, siz de sevmek zorunda değilsiniz. bir kenara gidiş dönüş bileti diğer yana 20-30 kitap koysam, hiç düşünmeden kitaplara sarılacak bir arkadaşım var benim. yemeğe düşkün, tüm seyahat planlarını buna göre yapan tanıdığım da var. insanlar çeşit çeşit, zevkler de öyle. biri diğerinden iyi demek anlamsız.

ben ne yapıyoruma gelirsem, farklı yerler görmeyi seviyorum. aklımda kalan bir müze için ikinci kez seyahat ettiğim şehir de var, gidip en ünlü müzesine gitmediğim şehir de. gitmeden vaktim varsa blogları okurum ama genelde kafama göre takılıyorum. hava çok soğuk değilse yürüyerek gezmeyi, ilgimi çeken sokaklara dalmayı, yerellerin takıldığı kafelerde oturmayı seviyorum.
0
asteriks
(16.10.19)
(6)

Viyana

malwethiel
Viyana ve bratislava için tavsiyelerinizi alırım, teşekkür ederim şimdiden.
Viyana ve bratislava için tavsiyelerinizi alırım, teşekkür ederim şimdiden.
0
malwethiel
(15.10.19)
viyana için yazıyorum:
konaklama: austria trend anatol wien
gezi: ringstraße civarında çoğu önemli yapı. schonbrunn ve belvedere biraz dışarda kalıyor. 48 saat ulaşım kartı almıştık biz. her müzeye girmeyecekseniz viyana pass mantıksız olabilir. sarayların avlularini bahçelerini gezin, hepsine girmenize gerek yok birini seçin yeter, diğerlerinin görsellerine bakın. benzer oda geçişleri var çünkü. sisi ve joseph ile ilgili filmler varmış, izleyin bence gitmeden.
yeme-icme:cafe landtmann. demel pastanesi aşırı popüler, masa bulmak hele ki dışardan masa kapmak için mücadele etmek gerekiyor. dolaşırken girip tatlınızı alın, başka yerde yiyin illa denemek isterseniz. stephenplatz, graben çevresinde yemek alternatifleri bulursunuz. karlsplatz yakınında naschmarkt var, yemek için gidilebilir.
0
zihua
(15.10.19)
konaklama tavsiyemle ilgili uyarayım, çok sakin nezih bir yer. hareketli bir yer bakıyorsanız wombats hostellerini inceleyebilirsiniz.
0
zihua
(15.10.19)
Viyana için ulaşım kartı al bence yuruyerek ulaşım bazı yerlere zor. Bide müzelerden birini seç gir hepsine girmem dersen. Hava durumuna dikkat et İstanbul a gore soğuk 5 6 derece.
0
Topalordek
(16.10.19)
Ben pek sevmem ama gitmişken sachertorte yenip,melange içilmeli. Benim özellikle önereceğim şey ise operaya gitmek. Önceden bilet bulamazsanız ya da pahalı gelirse, gösteri öncesi ayakta izlemek isteyenler için bilet satılıyor. Bratislava'da kayda değer bir şey hatırlamıyorum.
0
asteriks
(16.10.19)
Opera/konser pahalı gelirse, denk getirebilirseniz merkezdeki bir katedralin önünde elemanlar son biletleri satmak için ucuza veriyor bazen. Bizim ilk akşamımızdı, yol yorgunuyduk gitmedik. :/

Demel'i önerir herkes, bence şişirilmiş bir balon. Cafe Central'in havası daha güzel.
0
piremses
(16.10.19)
Christmas market kurulacak bir zaman gidilecek ise Rathaus Park
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.10.19)
(11)

İlgin hoşuma gidiyor diyen erkek

soyulmus dudak derisi
Ne anlayabiliriz sadece bu cümleden?Senden hoşlanmıyorum ama ilgin hoşuma gidiyor?Senden hoşlanıyorum ve ilgin de hoşuma gidiyor?
Ne anlayabiliriz sadece bu cümleden?

Senden hoşlanmıyorum ama ilgin hoşuma gidiyor?
Senden hoşlanıyorum ve ilgin de hoşuma gidiyor?
0
soyulmus dudak derisi
(15.10.19)
iliski istemiyorum ama ilgi de egoma iyi geliyor, muhtemelen seni surekli yanimda tutucam hatta seninle birlikte olmak da isticem ama asla istedigini vermicem (iliski manasinda).

de olabilir.
0
interview with the vampire
(15.10.19)
bana iyi geliyorsun cümlesini uyandırdı kafamda. İlgin hoşuma gidiyor deyip kendisi de ilgi gösteriyorsa aynı miktarda, sorun yok bence ama bunu söyleyip seninle çok ilgilenmiyorsa çıkışa kadar eşlik edebilirsin.
0
ckgoneforawhile
(15.10.19)
Simdilik konustuklarin/soylediklerin hosuma gidiyo ama ilerde sikilirsam(digerlerinde oldugu gibi) yol verebilirim. Simdiden kusura bakma/ona gore konusalim/hazirlikli ol vs.vs..

Demek daha cok sanki.

Hoslanma konusunda da bi sey demek yanlis olur.
0
bir3iki7
(15.10.19)
ilgin hoşuna gidiyordur. sadece ilgin hoşuna gidiyordur. senin verdiğim ilgi haricinde başka bir şey ilgisini çekmiyordur.
0
sanzelize canavari
(15.10.19)
"ilgin hoşuma gidiyor fakat henüz karşılık vermek istemiyorum ama ilgini de eksik etme."

bir süre daha devam et karşılık alamıyorsan ilgi gösterme
0
tabii lan manyak mısın
(15.10.19)
gayet açık.
ilgin hoşuma gidiyor diyorsa, ilgin hoşuna gidiyordur işte.
gördüğü ilgiden memnun, "devam et, çekme kendini" diyor.
devam etme sonucunda bu bir hoşlantıya da dönüşebilir, bir süre sonra bitebilir de.

şu andaki süreci ve gidişatı onaylamış, memnuniyetini dile getirmiş yani.
0
blatta hiberna
(15.10.19)
Senden hoşlanmıyorum ama ilgin hoşuma gidiyor? (bence) meali:egoma iyi geliyorsun böyle takıl en fazla sevişiriz sonra behlül kaçar.

Senden hoşlanıyorum ve ilgin de hoşuma gidiyor? (bence) meali:Güzel kızsın ilginde süper her şey güzel gidiyor,etkileniyorum vb...
0
wacot
(15.10.19)
Karsilik vermiyorsa bunu soyleyip evet ego tatmini yapiyordur. Kadinlarda sinir oldugum bi sey, erkeklerde hele hic hic cekilmiyor. Direkt iletisimi kes bence. Karsilik veriyorsa ya da verecek gibiyse o zaman guzel bi laf etmis sayiyoruz.
0
Flipsflops
(15.10.19)
senden hoşlanmıyorum ama ilgin hoşuma gidiyor demek.
0
asteriks
(15.10.19)
Blatta+1

Diğerleri net sallamış.
0
enis buyutucu
(17.10.19)
Erkeğin kezbanı.
0
bitchesaintshit
(17.10.19)
(18)

Arkadaşınız evli biriyle ilişki yaşıyorsa tepkiniz ne olur?

Cremisi
Kendisi de evli fakat ayrılık aşamasında, boşanma kararını verdi. Boşanma kararı sırasında tanıştılar ve başından beri adamın evli olduğunu biliyor, diğeri de ayrılık aşamasında olduğunu biliyor. Erkek ayrılamıyor karısının elbette haberi yok. Karısı tarafında ciddi bir durum olduğu için ayrılamıyor
Kendisi de evli fakat ayrılık aşamasında, boşanma kararını verdi. Boşanma kararı sırasında tanıştılar ve başından beri adamın evli olduğunu biliyor, diğeri de ayrılık aşamasında olduğunu biliyor. Erkek ayrılamıyor karısının elbette haberi yok. Karısı tarafında ciddi bir durum olduğu için ayrılamıyor. Arkadaşınız olan Kız tarafı size aşık oldum diye anlattığında ne tepki verirdiniz? İkisi de yetişkin bana ne mi derdiniz? Elbette iki tarafta da çocuklar var.
0
Cremisi
(13.10.19)
Eger arkadasinizin esinin bu durumdan haberi varsa sorun yok, ama diger turlu bosanacak bile olsa henuz bosanmadigi icin esini kandirmis/aldatmis oluyor. Eger durum buysa bence yanlis yapiyor.
0
crown
(13.10.19)
İki tarafın da eşi bilmiyor. Ayrılık aşamasında olan karar verdim aldatma olmaz diyor, ayrılalı 3-4 ay oldu.
0
🌸Cremisi
(13.10.19)
Yaptığı şeyden emin olamayan tipler bana hep itici gelmiştir. Kendini rahatlatmak istediği için size anlatıyor, kafasındaki önyargıyı yıkamamış henüz. Bir yerlerden destek bulup aklınca iç huzura kavuşacak. 2 sene sonra aynı bok olacak farkında değil. Çocuklara yazık
0
olaylar olaylar
(13.10.19)
kasaba ahlaksızlığı.
0
KaraSakall
(13.10.19)
Açıkçası düşündükçe midem bulanıyor ve ona da içimin rahat olmadığını, aynı şey bana yapılsa -isterse kocamdan nefret edeyim- kahrolacağımı söyledim. Ayrıca karısına çocuklarının annesine bunu yapan yarın bana neden yapmasın diye güvenmezdim, aşık olduğuna inansam bile bu beni yerdi dedim. Tabii ki savunmalar gırla. Arkadaşım böyle şeylerden nefret ederdi, boşlukta olduğu için kapıldığını mantıklı düşünemediğini söyledim ama o beni iknaya çalışıyor, adamın nasıl sevdiğiyle ilgili ve ayrılamama sebebiyle ilgili. Çok kötü düşünmek de istemiyorum insan kınadığını yaşamadan ölmez malum. Ben kınamıyorum daha çok üzüleceği için üzülüyorum sadece.
0
🌸Cremisi
(13.10.19)
Ben bekçi miyim anlamadım?
0
🌸Cremisi
(13.10.19)
Arkadaşımla olan ilişkimi gözden geçiririm.
0
chitosan
(13.10.19)
arkadasima yaptiginin yanlis oldugunu anlatmaya calisirdim. bi de evli ve karisindan belli sebeplerden dolayi bosanamayan biriyle iliskisini nereye kadar surdurebilecegini dusundurmeye calisirdim ama bunun disinda baska herhangi bir mudahalede bulunmazdim. iki yetiskin insan bana ne derdim.
0
in vino veritas
(13.10.19)
bana ne derim. insanların özeline asla karışmam, karışanları sevmem
0
dafuq
(13.10.19)
özeline karışmam, anlattığı ölçüde yorumumu yaparım, akıl isterse akıl veririm, istemezse vermem.

duygu içeren bir konuda neyin doğru neyin yanlış olduğu çok tartışmalıdır.
aşk her şeyden önemlidir gibi yüzeysel ve genel bir başlıktan söz etmiyorum, ama özellikle evli insanla ilişki yaşamak başlığı çok fazla faktörün bir araya geldiği, çok fazla etkeni ve nedeni olan bir konu.
empati yapmanız bu açıdan biraz zor olabilir.

arkadaşınız evli erkek avcısı ya da gold digger (yani direkt kullanmaya yönelik ve saf bir kötü niyete sahip) olmadıkça yaptığı şeyin yanlışlığı, doğruluğu kendini ilgilendirir.
bu noktada dostluğumu etkilemezdi.

size yanlış gelen şey, birçok açıdan ona doğru geliyor, hatta iyi geliyor olabilir.
hayat bu, her şey mümkün.
bu tip konularda yorum yapmak ve büyük konuşmak asla iyi sonuçlanmaz.
hayatın kimi nereye götürdüğünü, ilişkilerde neler yaşandığını asla bilemiyoruz, bilemeyiz.
0
blatta hiberna
(13.10.19)
Tepki vermem.
Etraifinizda bunu yapan biri gordugunuzde tsnidiklarinizdan bunu yapanın tek kisinin o oldugunu saniyorsunuz. Genelde yanılıyorsunuz.
0
stavro
(13.10.19)
Bunlae yetiskin insanlar, herkes kendi istegiyle takiloyor. Sana bana karismak dusmez. Boyle seyleri kendinize dert etmeyin derim.
0
stavro
(13.10.19)
Yahu ne duymayi bekliyosun ? Arkadasin ahlak yoksunu, sen de onunla takiliyorsan bunu bilip sen de kendinden suphe et.
0
müptezel dostoyevski
(13.10.19)
Yine "bir arkadaşım" ekolü.

Cevap vereyim ilişki için herhangi bir tepkim olmazdı asla.
0
Avoiding The Puddle
(13.10.19)
Kimsenin ahlak bekcisi degilseniz sizi ilgilendirmez. Insanlari bu kadar kisisellestirmeyin. 'It is not about you' tam olarak bu iste.
Sizin arkadasliginiz nasil? Sizin icin soru budur. Ne arkadasinizin ne de obur herifin evliligine karsi sorumlulugunuz var, arkadasinizin da obur herifin evliligine karsi bir sorumlulugu yok, herkes kendi evliliginden sorumludur. Ayrica baskalarini sizden farkli gunahlar isledikleri icin de yargilamayin.
Ha bu kadar dert ediyorsaniz gorusmezsiniz olur biter, fazla uzatilmis burada olay.
0
kassiopeia
(13.10.19)
arkadaşlığımı etkiler, etkiledi de. ortada aldatılan, kandırılan bir insan var, dahası çocuklar da var ve benim arkadaşım da bunda pay sahibi. arkadaşlık için güvenmek de lazım belirli ortak değerlere sahip olmak da. arkadaşımın birini kandırıp parasını çalmasıyla, birini aldatması arasında bir fark göremiyorum. bir de evliliğinde mutlu olmayan aldatan insanların muhakkak boşanamaması için mühim(!) bir neden oluyor, hiç mi eskimez bu.
0
asteriks
(13.10.19)
Cevaplari okumadim. Buyuk ihtimalla cogunluga ters bisey yazicam.
Bi insan evli diye asik olmamaliyiz diye bisey yok bence. Evli oldugunu bile bile asik olabilirsin. Bunu ahlaksizca gormuyorum. Burda dusunmesi gereken kisi karsi taraf. Yahu ben evliim yuz vermiim demeli. Yoksa diger tarafi baglamaz ne o evli adam ne de adamin karisi ne de ciftin cocuklari. Burda iki taraf da evliymis gerci ama arkadasiniz ayriliyor o yuzden o masum taraf. Arkadasiniz anormal bi sey yapmiyor bana gore. Uyarilacak ya da kinanacak bi durum yok ortada. Bi tepki vermeyin. Ama adam ayrilmayacaksa bosuna vaktini harcayip uzulmesin sonrasinda diye o tarz bi uyarida bulunulabilir.
0
Flipsflops
(13.10.19)
blatta hiberna +1

altına imzamı atarım.
0
ruhen hastayim ben
(14.10.19)
(10)

tek basiniza seyahat eder misiniz

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
evet hanimlar beyler,1)kucuk veya buyuk sehirlere tek basina seyahat sıkıcı mı olur?gittigim yerin lokalleri ile konusurum, yasli amcalara selam veririm, universiteli genclere takilirim veya benim gibi backpacker'lari bulup onlarla vur patlasin cal oynasin yaparim gibi cevaplari konu disinda birakar
evet hanimlar beyler,

1)kucuk veya buyuk sehirlere tek basina seyahat sıkıcı mı olur?

gittigim yerin lokalleri ile konusurum, yasli amcalara selam veririm, universiteli genclere takilirim veya benim gibi backpacker'lari bulup onlarla vur patlasin cal oynasin yaparim gibi cevaplari konu disinda birakarak soruyorum.

tüm seyahati tek basiniza gecirdiginizi varsayin. bu durum can sıkıntısına yol açar mi?

2)tek gezilir ama şu mevsimde/tarihte yapilmaz veya şu şu ülkelerde yapilmaz gibi tavsiyeleriniz var mi?

3)tek gezerken birçok yeri bir kerede gezmek mi yoksa parca parca kisa seyahatler ile tek tek gezmek mi?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(11.10.19)
ben ilk tek gezmeye gittiğimde biraz çekinmiştim, ama sonrasında baya sevdim. sana inanılmaz bir özgürlük veriyor, kısaca kafana eseni yapıyorsun. grupla gezerken karşılaşamayacağın deneyimlere olanak kılıyor. benim önerim tek gezerken çok sosyal biri değilsen çok uzun süreli seyahatler ayarlama. olur ya bazen, kimseyle kafan uyuşmaz, öyle mal gibi kalma. 4-5 gün o yüzden ideal. kimseyle tanışmasan bile kafanı dinler gelirsin. ortak yabancı dil olmayan ülkeler zorlayabilir. (rusça bilmediğini varsayarsak ingilizce'nin yaygın olmadığı rusya, ukrayna gibi yerler)
0
hayley williams ile evlenecek genc
(11.10.19)
Uzun süre tek başıma gezdim. Hiç de sıkılmadım. Müthiş bir özgürlük ve keyif verdi. Tek başımayken çok fazla yerellerle sosyalleşmem. Serde Türk kadınlığı var, ne olur ne olmaz diye. Can sıkıntısı olmuyor ama bazen hüzün oluyor. Parça parça kısa seyahatleri tercih ederdim. Kadın başıma Avrupa ve Kuzey Amerika haricinde tek başıma gezmezdim sanırım. Bu da yine güvenlik sebepli.
0
SiyamkedisiZorro
(11.10.19)
1- küçük veya büyük şehir de olsa, tek başına seyahat her zaman daha özgür hissettiriyor bana. ilk tek seyahatim olan budapeşte'de bir park bulup yarım saat salıncakta sallanmıştım mesela. arkadaşlarımla gitseydim muhtemelen böyle bir anım olmayacaktı.
çoğu zaman çok az parayla yurtdışına gidiyorum. dolayısıyla daha az müze daha çok park bahçe geziyorum, marketlerden ucuza alışveriş yapıyorum, istediğim yere istediğim zamanda gidiyor ve istediğim kadar vakit geçiriyorum kısacası.

3- seyahatlerim genelde max.5 günlük oluyor. çünkü bir süre sonra yoruluyor ve zevk almamaya başlıyorum. ben tek tek, parça parça gezmek taraftarıyım açıkçası. aynı kıta içindeki şehirler birbirine çokça benziyor. özellikle avrupa'da. bu yüzden kafam karışıyor benim. 3 gün gidip tek şehir gezmek tercihim. hem aşırı yorucu da olmuyor. görev gibi, gezmek için gezmiyorsun çünkü.

2- tek seyahatin mevsimle tarihle ilgisi yok bence. ama lokasyonla ilgisi olabilir. ortadoğu, kuzey afrika gibi yerlere, ben kadın olduğum için yalnız gidemiyorum örneğin.

ek olarak: ingilizceniz iyiyse ve ingilizce konuşulabilen yerlere gideceksiniz azcık da sosyal biriyseniz hiç sıkılacağınızı düşünmüyorum.
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(11.10.19)
Özellikle ilk kez gideceğim bir yerse tek başıma gitmeyi seviyorum. İstediğim gibi plan yapmak,kafama göre değiştirmek iyi geliyor. Ben de genelde kısa süreli gidiyorum,4-5 gün gibi. Deniz tatiline ise arkadaşlarımla ya da ailemle giderim. Ve evet güvenlik gerekçesiyle avrupa ve kuzey amerika dışında tek başıma tatil planlamam.
0
asteriks
(11.10.19)
benim en sevdiğim şey tek başına gezip tozmak. en son tek başıma bir hafta tatil yapmıştım, neredeyse kimseyle konuşmamıştım bile. hayatımda bu kadar dinlendirici bir zaman dilimi geçirdiğimi hatırlamıyorum.

mükemmel olur.
0
babilbaligi
(11.10.19)
@tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz +1

Yurtdışı gezilerimi tek yapıyorum. Daha rahat oluyor benim açımdan. Ne ben bir başkasını kısıtlıyorum, ne de bir başkası beni kısıtlıyor. kafama göre sokak sokak müze müze geziyorum. kafama göre istediğim yerde oturup, yemeği yiyorum.

@asteriks'in yazdıklarını şahsen benim için de geçerli. sadece avrupa'ya gidiyorum tek başıma. Çin, Rusya gibi büyük yerlere tek gideceğimi pek sanmıyorum. Güney Afrika Cumhuriyeti için de cesaret edemem açıkçası.
0
put it in your appropriate place
(11.10.19)
Her zaman, her yerde tek seyahat. Tamamen aynı kafada değilsen ya taviz veriyor, ya birisine taviz verdirdiğin için kendini kötü hissediyor, ya da çatışmaya girip sıkıntı yaşıyorsun. Bu durum daha can sıkıcı. Çok kişi gittiğim son seyahatte kendi öz kardeşimle kavga ettim, döndükten sonra bir hafta konuşmadık. Öz kardeşim diyorum, bakın.

Bazı destinasyonlar için güvenlik kaygınızı anlarım da, çoğu zaman gerçek problemlerde yanındaki kişinin de çok yararı olmuyor. Fas'ta öldürülen İskandinav kızlar da 2 kişiydi sonuçta.
0
d max
(11.10.19)
Giderim.
Dikkat bağımlılık yapıyor.
0
kanlakarisikyagmur
(11.10.19)
Ettim, ederim. Küçük şehirler 1 günden fazla sıkıcı olur ama büyük şehirler gayet güzel olur. Planlamadan, yazı okumadan, pek tavsiye almadan doğaçlama ve o şehrin yerlisi gibi elimde kamera, telefon ve sırtımda çanta olmadan ellerim cepte gezmeyi severim. Parça parça kısa seyahatlere vaktim olamdığım için tek tatilde mümkün olduğunca çok yeri görmeye çalışıyorum.
0
iwasbornonamountainside
(11.10.19)
Gençken iyi de yaş ilerledikçe yalnız gezilmiyor ya. Kafeye, restaurana, gece klübüne gitmesi işkence, yan masadan muhabbetler, kahkahalar geliyor ya da millet arkadaş grubuyla, eşiyle sevgilisi ile. sen orda creepy/weird guy olarak sap sap takılıyon, telefonla oynuyorsun falan. Bir de büyük şehir olması lazım, cıvıl cıvıl olacak, aktivitesi, genci, toplu taşıması, sergisi, müzesi canlı bir şehir olması lazım. Tatile diye çıkıp depresyona bile girer insan:) Otel odası yalnızlığı diye bir başlık var, şimdi baktım: 110 sayfa olmuş. Bu kadar insan goygoy yapmış olamaz:) Baltalamak gibi olmasın bu arada, ben kolay sosyalleşen insan değilim zaten yapı meselesi, herkese göre değil bu yalnız seyahatler
0
neverletyougodown
(11.10.19)
(4)

Stuttgart'ta nerelere gidilir?

alkolik imam
Merhaba Kasım sonunda 3 arkadaş stuttgart'a gideceğiz. 3 gün kalacağız. Nerelere gitmemizi önerirsiniz? 1 günü tamamen europa park'a ayırmayı düşünüyoruz sizce mantıklı olur mu? Gezilecek müze ve civar yerlerde gitmemizi önerdiğiniz kasabalar nereler olur?
Merhaba Kasım sonunda 3 arkadaş stuttgart'a gideceğiz. 3 gün kalacağız. Nerelere gitmemizi önerirsiniz? 1 günü tamamen europa park'a ayırmayı düşünüyoruz sizce mantıklı olur mu? Gezilecek müze ve civar yerlerde gitmemizi önerdiğiniz kasabalar nereler olur?
0
alkolik imam
(01.10.19)
1 tam günü Mercedes Benz Museum ve Porsche Museum'a ayırın. Arabalarla ilginiz yoksa bile Mercedes müzesine gidin.
0
roket adam
(01.10.19)
Bence gidin, Europa Park şimdiye kadar gittiklerim arasında en iyi organize edilmiş ve yetişkinler için en eğlenceli park. Bunu Avrupa'da onun üzerinde park gezmiş görmüş biri olarak söylüyorum.

Schloss Schwitzengen'e gidebilirsiniz, Mannheim ve Stuttgart arasında kalıyor. Ya da güneyin en orjinal şatosu Schloss Lichtenstein'e.

Stuttgart'a gelince:

Hava iyiyse Birkenkopf'a gidin. Şarap bağlarını da gezebilirsiniz, yarım gününüzü alır. Şarap bağlarını gezmeye vaktiniz yoksa Weinstube Basta listenizde yer alsın. Gidemezseniz herhangi bir barda hafif bir şey içmek isterseniz weinschoerle ya da kırmızı içecekseniz Trollinger ya da Sankt Laurent söyleyin. Stuttgart ve çevresinden gelir.

Bira için direkt turistik meydandaki Carls Brauhaus'a gidin, Pils/Helles dışındaki bira çeşitlerinden deneyin. Hepsi gerçekten iyiydi içtiklerimin.

Köy/kasaba demişsiniz. Rothenburg var, zaten bulmuşsunuzdur araştırırken. Beni çok etkileyen, inanılmaz bir yer değildi. Yol üstünde kalırsa gidin elbette.
0
buf-e kür
(01.10.19)
Europapark guzel ama kasim sonunda calisir mi? Donmaz misiniz?

Freiburg a filan gidebilirsiniz
0
kuehles blondes
(01.10.19)
3 günüm olsa heidelberg'e geçerdim ben. Yukarıdaki bahsedilen schlosslar da iyi fikir.
0
asteriks
(02.10.19)
(3)

Yeşilköy Mekan Önerisi

muslugubozukhayrat
Selamlar, haftaya annemle babamın evlilik yıl dönümü. Yeşilköy civarında ailece güzel bir yemek yiyebileceğimiz, şık bir restoran öneriniz var mı? Alkollü olursa ve klasik kebapçı formatında olmazsa daha iyi olur. Teşekkürler.
Selamlar, haftaya annemle babamın evlilik yıl dönümü. Yeşilköy civarında ailece güzel bir yemek yiyebileceğimiz, şık bir restoran öneriniz var mı? Alkollü olursa ve klasik kebapçı formatında olmazsa daha iyi olur.

Teşekkürler.
0
muslugubozukhayrat
(01.10.19)
Balıkçı hasan
'la sato
0
all girls dream
(01.10.19)
balık seviyorsanız eleos
0
asteriks
(01.10.19)
eleos+1 biraz pahalidir yalniz
0
alttaraf
(01.10.19)
(17)

İstanbul'da yaşamaya çalışmak delilik değil mi?

grrrrrrrrrr
Deprem gerçeği varken İstanbul'da yaşamaya çalışmak çok saçma değil mi? Depremden kurtulsak bile her açıdan bitmiş bir şehirle karşı karşıya olacağız ve o şehrin yaralarını sarması yıllar belki on yıllar sürecek. Bütün bunlar ortadayken İstanbul ile ilgili plan yapmak bana çok aptalca geliyor. Ne ya
Deprem gerçeği varken İstanbul'da yaşamaya çalışmak çok saçma değil mi? Depremden kurtulsak bile her açıdan bitmiş bir şehirle karşı karşıya olacağız ve o şehrin yaralarını sarması yıllar belki on yıllar sürecek. Bütün bunlar ortadayken İstanbul ile ilgili plan yapmak bana çok aptalca geliyor. Ne yapılabilir onu da tam olarak kestiremiyorum, sıkışıp kaldık.
0
grrrrrrrrrr
(01.10.19)
İnsanımız deli olmasa bu denli istanbul aşkı olmaz zaten. İstanbul deprem olmasa da orta-alt sınıf için yaşanabilecek bir şehir değil.
0
roket adam
(01.10.19)
yapılacak bir şey yok iş dünyası İstanbul'da, insanların başka çareleri yok, ayrıca çok insan şikayet eder ama az insan bir şeyler yapar.
0
mysql34
(01.10.19)
istanbul'da ciddi bir deprem olursa sadece istanbul değil tüm ülke o yaraları sarmaya çalışacak. istanbul'da olan her şey tüm ülkeyi etkiliyor. birçok insan iş imkanı nedeniyle istanbul'da,şehrin keyfini sürdükleri için değil. bir de tabii alışkanlık var, kalkıp başka yerde iş-ev aramak, düzen kurmak insanlara zor geliyor. gerçekten isteyen insan sürekli iş arayışında olmalı, belki meslek değiştirmeyi düşünmeli, daha az para kazanmayı kabul etmeli vs.
0
asteriks
(01.10.19)
İstanbul'da yaşamayan için, buradaki maddi imkanları anlamak çok zor galiba onu anladım.
Evet giderler çok daha fazla ama inanılmaz bir beyaz yaka nüfusu var buranın, hangisi nereye kaçsın ki?

@asteriks'in dediği gibi herkesin göze alabileceği bir şey değil bu. Her şeyi geçtim, meslek değiştirmek o kadar kolay değil bu saatten sonra. Sen hazırsın diyelim, bakalım seni kim kabul edecek işe?

Denklemin bilinmeyenleri çok yani. Ha dersen ki ölümü bekliyorsunuz, orada da insanın garip bir içgüdüsü var. O musibeti yaşamadan da aksiyon almayacaklar.
0
piremses
(01.10.19)
Ben seviyorum burada yaşamayı valla. İstanbul gezene tozana gayet güzel şehir. Klaslığı var buranın. Neyse, zaten burası yıkılırsa, hee ben doğanın böyle güzel bir yere kalleşlik yapacağını düşünmüyorum o ayrı :D Hadi yıkıldı diyelim, Türkiye'de zaten hayat durur. İstanbul'un yaralarını sarmasını geç, her yer yara sarmaya başlar. Taaa Erzincandaki adam bile etkilenir bundan.
0
eazy
(01.10.19)
Bu hep soruluyor ama anlaşılmayan bir şey var bazı iş alanlarının istanbul dışında şansı yok. Ben risk yönetimi alanında çalışıyorum iş meslek değiştirmediğim sürece istanbul dışı iş bulma şansın sıfır. Başka bir şekilde istanbul’dan gideceğiz o ayrı ama kolay bişey değil bu. Başka iş bulsunlar istanbulda yaşamasınlar hayatın gerçekliği ile örtüşmüyor.
0
tuborg yesili
(01.10.19)
Medya sektöründe çalışanlar nereye gitsin
0
olaylar olaylar
(01.10.19)
Bu mantığa göre Türkiye'nin %60'ında yaşamak delilik. Malum, tek deprem bölgesi İstanbul değil. En mantıklısı İç Anadolu'da yaşamak o zaman.
0
vhdl
(01.10.19)
Degil.
Her turlu imkan burada.
Bundan 105 yil sonra olma ihtimali 1 yil sonra olma ihtimalinden farkli olmayan potansiyel bir deprem icin sehri terketmeyi dusunmuyorum.

Bu mantikla Turkiye'yi terk etmen lazim direkt. Turkiye deprem bolgesi.

Sen istanbulda deprem beklerken 3 yil sonra Izmir'de siddetli deprem olur ona yakalnirsin mesela. Izmir'de buyuk bir deprem beklenmiyor olabilir, olduktan sonra ogreniriz onu. Gozler Izmir'den gecen fay hatlarina cevrilir, ona gore yorumlar yapilir, tahminler yurutulur. Golcuk'te de deprem beklentisinden soz edilmiyordu 99'dan once, ama oldu. Istanbul deprem bolgesi iken Son 20 yilda istanbul cevresinde 2 buyuk deprem oldu. Ayrica Van'da oldu.
Deprem ongorulebilir bir sey degi. Hava tahmini gibi olsaydi o zaman sehri terkederdim.

Ayrica bu mantikla tasit da kullanmamak lazim. Trafik kazasinda olme ihtimalini matematiksel olarak hesapladiginda depremden daha korkman gereken bir sey oldug ortaya cikiyor.
Matematik boyle soyluyor.

Delilik degil benim icin IStanbul'da yasamak.
0
stavro
(01.10.19)
delilik. Türkiyede yaşamak ayrı bir delilik. insanlar neden türkiyeden gitmiyorlarsa istanbuldan da o yüzden gitmiyorlar.

iş, güç için insanlar istanbulda. gerçi nüfus bir 10 milyon azalsa o zaman yaşancak şehir olur da..tabi bir de deprem muhabbeti.

@eazy istanbulun klaslığı yok.

hayatın heyecanı meyecanı yok.
0
Kutup Ayısı
(01.10.19)
çok da deli damgası yiyecek bir durum göremiyorum. önceki cevaplarda da dendiği gibi bazı sektörlerin kalbi burası. örneğin reklam/medya sektöründe gidersin ankara veya izmir'de de belki iş bulursun ama ne yaptığın iş seni tatmin eder ne maaşın.

deprem konusuna gelince de tsunami ya da hortum tehlikesi olan yerlerde bile insanlar hayatlarına bir şekilde devam ediyor. demek ki insan böyle bir varlık. başına bir şey gelmedikçe sırtını belki şansa belki başka bir şeye dayayıp hayatına öleceğini düşünmeden devam ediyor. ama bu uçağa binerken bile geçerli bence. sürekli risk alıyoruz. ve bir şekilde devam ediyoruz.
0
muslugubozukhayrat
(01.10.19)
Ben Istanbul'da yaşıyorum doğma büyüme. İnsanlar buradaki iş imkanlarını abartıyor, inanılmaz bir işsizlik var Istanbul'da. Boş boş dolaşan milyonlarca insan var. Evet maaşlar bi tık daha yüksek ankara ve izmir'e göre ancak masraflar on tık daha yüksek. Metrobüste falan sürüneceğime gider küçük bir şehrin kralı olurum daha iyi. Beyaz yakalı yanılgıları bunlar, başka şehre gitmeyi kendi gururuna yedirememe tripleri. Böyle yaşamayı insanlar nasıl kendine yedirebiliyor hayret ediyorum. Ayda yılda bir konsere tiyatroya gidecek diye insan sabah akşam metrobüste yaşar mı yav.

Reklam medya sektörü denmiş, mesela Izmir'de Arkas holding'in hiç mi işi yok reklamcılık üzerine? Ya da sallıyorum Kayseri'de Boydak Bolding'in herhangi bir reklam departmanı yok mu? Gecemi gündüzümü Arkas'a girmeye harcasam, kapısında yatsam yine istanbul'Da metrobüs çilesi çekmekten daha kolaya gelir, kariyer açısından da daha mantıklı olur.
0
roket adam
(01.10.19)
Ayrica surekli Istanbul depreminin kritigi yapilmasinin onemli bir nedeni de metropol olmasi, ulkenin en kalabalik sehri olmasi, ulkenin merkezi olmasi.
Onumuzdeki 50 yil icinde IStanbul'da yikici bir sarsinti olmayip ulkenin cesitli yerlerinde 6-7 tane dogal afet kategorisine girecek siddette deprem olmasi gayet de ihtimal dahilinde. Boyle bir durumda bile Istanbul depremi konusulmaya devam edilecek.
Insanlar karsinia bir deprem haritasi konulunca olayi hava tahmini gibi turarli ve net tahminler uzerinden yorum yapilabiliyormus gibi algiliyor.

Hatta, kalabaliktan trafikten bilmemenden bikmissindir zaten yasamak istemiyorsundur bu sehirde orasi ayri ama, "deprem olacak" diye isini gucunu evini barkini tum duzenini birakip bu sehri terketmek delilik aksine bana gore.
0
stavro
(01.10.19)
@roket adam, türkiye genelinde işsizlik var bu sadece istanbul için geçerli değil ki. küçük bir şehirdeki bir holdingi hedefleyebilirsin elbette ama o işyerinden memnun kalmadığın aşamada alternatiflerin ister istemez tıkanır. (ki bence çoğu insanın da korkusu bu) küçük şehirde yaşamam ya da yaşayamam demiyorum sadece gerçekçi bakıyorum. keşke kendimi daha güvende hissedeceğim şartlar oluşsa ve gitsem. fakat bence şu anki türkiye ikliminde bazı sektörler için hayat istanbul'dakinden kolay değil.

kısacası, pılımı pırtımı toplayıp reklam/medya sektöründe çalışmak için küçük bir şehre gitmektense buradaki şartlarımı iyileştirmek çok daha rasyonel geliyor. konu da depremden saptı baya ama oldu artık.
0
muslugubozukhayrat
(01.10.19)
@stavro, Gölcük ve Düzce depremleri en azından 92'den beri bekleniyormuş. Hatta Gölcük depreminin eli kulağında olduğunu söyleyen son çalışma 97'de yayımlanmış. Emin olunmayan şey Gölcük'ten sonra Düzce'nin mi Marmara'nın mı önce kırılacağıymış.

Bazı meslekler için mümkün olmayabilir ama kalifiye çalışan sıkıntısının epey yüksek olduğunu hesaba katınca uzaktan İstanbul'daki şirketinize çalışmak gayet mümkün. Çoğu ofis canlısı işini Slack, Skype, Hangouts, Google Docs vb. ile çok rahat yapabilir. Hatta alacakları maaş azalacağından şirketlerin işine bile gelir.

Ekstrem bir örnek olacak ama sırf çalışanlarının askerlik sorunu nedeniyle Kıbrıs'ta ofis açan şirketler biliyorum :)
0
bruce mclaren
(01.10.19)
@bruce mclaren
O dediginiz cok cok kisitli bir is alani icin mumkun. Sirketin kendi ofisinde degil de uzak ofisten hangouts ile maille bilmemneyle isini yurutebilecegin cok az kolu var calisan insanlarin genelini dusununce.

Diger soylediginiz icin kaynak var mi? Yanlis anlasilmasin salliyorsunuz demiyorum, kaynak varsa incelemek icin soruyorum.
0
stavro
(01.10.19)
@stavro, ben de son 1 haftada bölgedeki depremlerle alakalı okuduklarımdan ve izlediklerimden öğrendim. Hatta yorumumu atarken bulup ekleyecektim ama ne yazık ki direkt kaynağını hatırlayamadım şimdi. Bulursam mesaj atarım.

Zamanının çoğunu şantiyede geçiren bir inşaat mühendisi veya esnaf için uzaktan çalışmak mümkün olmaz tabii ama standart bir plaza canlısının (şirket dışı personelle yüz yüze ilişki kurmasına gerek olmayan her pozisyon) uzaktan çalışamaması için bir sebep düşünemedim.
0
bruce mclaren
(01.10.19)
(6)

Tez yazarken tez konunuzun çalışıldığını görseniz?

jacque
Ne yapardınız? Sanırım benim başıma geldi çünkü. Tez erişime kapalı, şu an göremiyorum. Nasıl oldu anlamadım sanırım gözümden kaçmış, dün fark ettim.Konu aynı ama ben A'yı çalışıyorsam o A ve B'yi karşılaştırmalı çalışmış, 12 sene önce. Tez teslimine 3 ayım kaldı. Bu durum herhangi bir problem teşki
Ne yapardınız? Sanırım benim başıma geldi çünkü. Tez erişime kapalı, şu an göremiyorum. Nasıl oldu anlamadım sanırım gözümden kaçmış, dün fark ettim.

Konu aynı ama ben A'yı çalışıyorsam o A ve B'yi karşılaştırmalı çalışmış, 12 sene önce. Tez teslimine 3 ayım kaldı. Bu durum herhangi bir problem teşkil eder mi? Ya da o teze de referans verip eleştirisini falan da mı eklemem gerekir?

(Sosyal Bilimler, Nitel-İçerik Çözümlemesi)
0
jacque
(24.09.19)
talihsiz olmuş biraz. 12 sene boyunca tezi erişime açmadıysa çok garip olmuş, yazara erişmeye çalış, belki tezden yayın yapmıştır onlara erişmeye çalış. araştırma sorun özgünse tartışma ve sonuç'ta atıf vererek kendi verilerin bağlamında değerlendirmesini yaparsın, güzel olur.
0
stimpak
(24.09.19)
Değişmediyse,bir süre sonra tezler erişime açılıyordu. Tezim erişime kapalı kalsın tercihi sadece belirli bir süre için geçerli oluyordu, 5 yıl sonrası gibi aklımda kalmış. Netten göremiyorsanız bile tez üniversite kütüphanesinde bulunmalı. Yazarı internetten bulup iletişime geçmeye de çalışabilirsiniz. Mantıken aynı konuda bir araştırma varsa en azından literatür taramasında yer vermeniz gerekir. Ha tabii danışmanınız, ülkede kim tezi okuyor da eksikliği fark edecek,boş yere iş çıkarmayalım da diyebilir.
0
asteriks
(24.09.19)
Yöktezden mi gördünüz. 12 yıl önce çalışılmış konuyu tez tesliminize 3 ay kala görmeniz enteresan zaten. Eski olduğu için erişime açık değildir muhtemelen.
0
fezagezgini
(24.09.19)
aynı konu üzerine sadece bir tez yazılır diye bir şart yok. ayrıca siz A'yı çalışmışsınız o A-B karşılaştırmasını, aynı olmuyor yine?
0
gezegen olan pluton
(24.09.19)
Çok aşırı iyi, konunun kutsal kitabı olacak bir tez değilse bence sorun değil. Herkes olaylara farklı yaklaşabilir, zaten bilim de öylelikle bilim oluyor. Hatta geç görmeniz biraz daha da iyi olmuş, hiç o tezden etkilenmeden tezinizi yazmışsınız. Kütüphaneniz aracılığıyla TÜBESS'ten tezi istetip gerekli atıfları/eleştirileri yapın.
0
wish i could find a way to disappear
(24.09.19)
Aynı durum daha önce muhakkak yaşanmıştır. Bence yüksek lisansta bişey olmaz ancak doktorada bir soru işareti oluşturabilir.

İçin rahat etmeyecekse başlık değişimi, içeriğe eklemeler vb. yollara gidebilirsin.

Olasılık çok çok düşük ancak aynı kaynaklara atıf yapma, aynı ifadeleri kullanma tesadüfü olabilir. Bu durumda intihalle suçlanabilirsin.
0
horowitz
(24.09.19)
(11)

aidatsız kredi kartı kullanan var mı?

strobist
her yıl sonunda kart aidat kesintisi ve iade talebinin stresiyle uğraşmaktan bıktım..işbankası maksimum kartım var.. başka da kredi kartı kullanmıyorum..onu da sadece TAKSİT imkanı var diye kullanıyorum.. yani para puan vs kampanyalarla işim yok..bankaya mail atıp aidatsız kartın özelliklerini sordu
her yıl sonunda kart aidat kesintisi ve iade talebinin stresiyle uğraşmaktan bıktım..
işbankası maksimum kartım var.. başka da kredi kartı kullanmıyorum..
onu da sadece TAKSİT imkanı var diye kullanıyorum..
yani para puan vs kampanyalarla işim yok..

bankaya mail atıp aidatsız kartın özelliklerini sordum.. gelen yanıt şöyle;

Maximum Aidatsız Kart ile;
• Yıllık kart ücreti ödemezsiniz.
• Maximum üye işyerlerinde yapacağınız alışverişlerde üye işyerleri tarafından sunulan MaxiPuan ve taksit ayrıcalıklarından faydalanabilirsiniz.

madem her şey elimdeki aidatlı kredi kartı ile aynı..
o halde bizden neden aidat kesiyorlar???
yada şöyle sorayım
biz neden aidatlı kredi kartı kullanıyoruz???

peki aidatsız kredi kartına geçiş yapıp pişman olan var mı???
0
strobist
(04.09.19)
kullanım açısından senin için faideli bir kart modeli bu. aidatsız kredi kartı kullanmadım o konuda yorum yapamayacağım.

madem her şey elimdeki aidatlı kredi kartı ile aynı..
o halde bizden neden aidat kesiyorlar???
yada şöyle sorayım
biz neden aidatlı kredi kartı kullanıyoruz???

bu sorularına istinaden cevap vereyim. başka bir bankadan platinum kartım var. 130 lira civarı bir ödemesi yıllık.

bana ne sağlıyor? (yurtdışı harcamam çok)
- müşteri hizmetlerini mesai saatleri aralığında aradığımda hiç bir şekilde telesekrete düşmeden müşteri temsilcisine bağlanabiliyorum.
- yurtdışında herhangi bir harcama problemimde direkt beklemeden muhattabım oluyor.
- yurtdışı harcamalarımda bonus kazanıyorum
- bonus üyesi işyerlerinden genellikle alışveriş yapmıyorum buna rağmen puan birikiyor.

benim harcamam ve kampanyalardan faydalanmam üzere aylık 30-40tl bonus geliyor ortalama. senelik kart ücretinin yanında hiç bir şey yani.
0
bisorumvargaliba
(04.09.19)
örnek:
maximum kartla boschtan alışveriş yaparsın 12 taksit olur.
aidatsız kartla 12 taksit için ekstra para verirsin.

böyle şeyler var.
0
sutlu nescafe
(04.09.19)
başından beri iş bankası kartıma aidat falan ödemiyorum.
altı yedi sene oldu alalı.
0
[GODDARD]
(04.09.19)
Aidatsız kartla en fazla 3 taksit oluyor diye biliyorum.
0
asteriks
(04.09.19)
World card eco kullanıyorum. Aidatı yok.

3 taksitten fazla oluyor, müşteri hizmetlerine de bağlanabiliyorum. Mobil uygulaması çok iyi zaten, pek gerek duymuyorum.

Aidatlidan farkı ne, bonus vermiyor neredeyse. Bir yıldır kullanıyorum hala şu puanları diyecek kadar birikmedi.
0
biseysorcaktim
(04.09.19)
Enpara kullanıyorum.

Üste bana 100 lira aidat ödediler. Bazı kriterler uygunsa size para veriyolar. Paraf kartım var yedek subayken aldığım. O da aidatsız. Axeasim de öyle. Kesinti falan olmuyo 2 yıldır.

Taksitlerde sıkıntı olmuyo
0
Delay Fuze
(04.09.19)
Axess free var uzun süredir. Eşimde de maximum aidatsız vardı. Ben hiç taksitin 3le 5le sınırlı olduğu bir durum görmedim. Bir iş yeri isbankasina 12 taksit diyorsa o taksit sayısını kesinlikle aidatsız kartla da alırsınız.
0
baal
(04.09.19)
aidatlı olanlarda sözde daha çok bonus getirisi varmış, fakat ben bir yılda o aidat kadar bonus toplayabileceğimi düşünmüyorum.
0
Baranashi
(04.09.19)
hsbc consept var. çok güzel kampanyaları oluyor.
0
dieselsingle2
(04.09.19)
enpara kullanıyorum, her yıl onlar bana 100 tl veriyor.
her yıl 12 taksit yapmam gereken bir şey almıyorum.
taksit konusunda bir sıkıntı yaşamadım.
ücret alan bankalar ile her yıl paramı versene olum muhabbetine girmekten bıktım ve kullanmıyorum. kullandığım zaman kuruşu kuruşuna hepsini geri alıyordum.
0
seyduna6687
(04.09.19)
Cevapları okuyunca ayrıntılı yazma gereği duydum. Birkaç ay önce maximum aidatsız kart için başvuru yaptım. Aradaki farkı sorduğumda, görevli 3 taksitten fazla taksit yapılamıyor dedi. O günden beri de taksitli alışveriş yapmadım. Yani bu 3 taksit sınırlaması hakikaten var mı yok mu bilmiyorum. Bir de maximum kartım mastercardken,aidatsız olan visa olarak çıkmış. Kayda değer bir fark olduğunu sanmıyorum ama yine de yazayım.
0
asteriks
(04.09.19)
(4)

Ayrı zamanlarda alınmış uçak biletleri, yan yana oturmak

hadi ya la
Arkadaşım benden birkaç gün sonra aynı uçağa bilet aldı.Check-in yapacağım gitmeden önce. İnternetten yan yana koltuk ayarlayabilir miyim?Yoksa kontuara gidip söylemem mi gerekiyor?Firma SunExpress.
Arkadaşım benden birkaç gün sonra aynı uçağa bilet aldı.
Check-in yapacağım gitmeden önce. İnternetten yan yana koltuk ayarlayabilir miyim?
Yoksa kontuara gidip söylemem mi gerekiyor?

Firma SunExpress.
0
hadi ya la
(02.09.19)
Check in yaparken yan yana yaparsınız.
0
megalomaniac
(02.09.19)
sunexpress online check in'de otomatik koltuk atıyor diye biliyorum. yani iki kişi ayrı ayrı check in yapacağı için yan yana gelmeleri imkansız tabi. ya birisine sistem otomatik koltuk atayacak, diğer kişi de yanı boş ise ücret ödeyerek o koltuğu seçecek ya da havalimanında kontuardan talep edeceksiniz.
0
elorelia
(02.09.19)
evet sunexpress online checkinde koltukları otomatik atıyor. ya aynı anda check in yaparken parayla yan yana koltukları alacaksınız ya da kontuarda halledeceksiniz.
0
asteriks
(02.09.19)
Online yapmayip ucus gunu havalaninda birlikte check in yaparsabiz olur.
Biz farkli zamanlarda bilet alip 3-4 kisi birlikte oturuyoruz hep bu sekilde. Kimliklerinizi birlikte verin görevliye.
0
stavro
(02.09.19)
(11)

Kaş aldırma meselesi

ms brownstone
Bugün her zaman gittiğim yerden farklı bir yerde kaşlarımı aldırdım. Kadın hiçbir şekilde makas ve ip kullanmadan sadece cımbızla aldı kaşlarımı. En son da bi baktım ağda sürüyor. Ki ben hayatımda yüzüne ağda değmiş bir insan değilim. Hiç sormadan yaptı öyle. Ben nedenini sorunca da "ağda tüyleri az
Bugün her zaman gittiğim yerden farklı bir yerde kaşlarımı aldırdım. Kadın hiçbir şekilde makas ve ip kullanmadan sadece cımbızla aldı kaşlarımı. En son da bi baktım ağda sürüyor. Ki ben hayatımda yüzüne ağda değmiş bir insan değilim. Hiç sormadan yaptı öyle. Ben nedenini sorunca da "ağda tüyleri azaltır, en sağlıklısıdır" falan diye bir şeyler söyledi. Makas kullanmadığı için de uzayan kaşlarımı eve gelince yine kendim kestim alsslzl.

İlk kez bu şekilde kaşlarım alınınca biraz tuhaf geldi bana. Böyle ipsiz ve makassız kaş almak yaygın bir şey mi ya? Ben hiç görmedim hayatımda. Bu zamana kadar nereye gittiysem ip ve makas kullandılar. Ben mi cahilim yoksa çok değişik bir yere mi denk geldim merak ediyorum.

Kadınlara bonus sorum da kaşlarınızı ne sıklıkla aldırdığınız. Ortalama kaç günde bir kuaföre gidiyorsunuz kaş için?
0
ms brownstone
(28.08.19)
Ağdayla alan kuaför çok ama sorması lazımdı ağdayla mı alalım diye belki alerjiniz var ve tahriş oluyor nereden bilecek?
Ben çok sık aldırmıyorum. 2 ayda bir falan sanırım. O biraz uzamış doğal görüntüsünü seviyorum. Sağdan soldan çıkanları ise çok gözüme batarsa cımbızla alıyorum. En son 3 Temmuz'da gitmişim kaş aldırmak için. (Kolay randevudan baktım) şimdi saçımı boyatmak için hafta sonu gideceğim o arada kaşları da aldırırım. Bana kalsa aslında bi 15 gün daha aldırmam ama yol biraz uzak üşenirim.
0
matilda
(28.08.19)
kendim aliyorum ve kendim makasla kesiyorum. ip falan kullanmiyorum, agda da hic kullanmadim. dolayisiyla kuafore de bunun icin gitmiyorum ama eger gitmissem ve canim yapmak istemiyorsa ya da kadin hadi gel yapiverelim derse yaptiriyorum. tabii ki bu asamaya gelmeden once kadin duzeltti kaslarimi, hatta bana gosterdi ne yapmam gerektigini, bunun icin artik bozmadan kendim halledebiliyorum.
0
kassiopeia
(28.08.19)
Ağdayla aldırıyorum cımbızla da kontrol ediyor
0
bitse de gitsek
(28.08.19)
Makas ve cımbızla kendim alıyorum, hiç kuaföre gitmedim bunun için.
0
fotrsapka
(28.08.19)
Yurt dışına taşındığımdan beri kendim alıyorum. Ayda bir cımbız ve makasla, iki haftada bir uzayanları kesiyorum sadece. Daha sık cımbızla girersem inceliyor.
Senede iki kere de Türkiye'ye gelince kuaföre gidiyorum ajdjdkls
0
bir nick var benden iceri
(28.08.19)
Ağdayla alabiliyorlar kuaförlerde, ama prosedür bilmiyorum.

Cımbız ve makas kullanarak evde +1. üç dört günde bir çok kısa süren ufak kontrollerle cımbızla temizleyerek ve gerektiğinde makasla düzelterek devam ediyorum kaşlarım için genelde, rutin alışkanlık gibi bir şey, az vakit alıyor. Kaş şeklinize alışıksanız, kaşınızın zor şekil verilen bir yapısı yoksa evde ilgilenmek en iyisi. bazı kaşın şekil kontrolü zor oluyor tabi o ayrı.

bu arada ağda cildi yorar, yıpratıcıdır diye biliyorum, sürekli deriniz çekiliyor sertçe, küçük bir alanda da olsa işlem yıpratıcı, bu sebeple yüzde sürekli kullanımı doğru ve mantıklı bulmuyorum, bu da ayrı bir konu.
0
nimberjack
(28.08.19)
Belki size daha da tuhaf gelebilecek bir sey soyliyim o zaman. Kaslarimin ortasini ve ust tarafini yilda 2 kere lazerle aldiriyorum. Ama tehlikeli bir islem isin ehline yaptirmak lazim. Yoksa kasinizi yakabilirler ve bunun geri donusu cok cok zor olur. Onun disinda da sekil olarak cok kolay bir kasim var tek tuk ayrik cikan tuyleri evde cimbizla kendim aliyorum. Ozel bi gunun oncesinde de kuaforde toplatiyorum. Cimbiz ve kasin altindaki ufak daginiklari da iple aliyor. Lazer yapilan yerlere dokunmuyor.
0
hindistan cevizi
(28.08.19)
Bende ipsiz kas alanı görmedim
0
all girls dream
(28.08.19)
Taşınma nedeniyle sık kuaför değiştirdiğim için çeşit çeşit uygulamalara denk geldim. Cımbız kullanmayıp sadece ip ve makasla alanını bile gördüm. Sadece kaş için değil bıyık için de aynı durum var. Bazı kuaförler tercihinizi soruyorlar. Bir kısmı da sormadığı gibi sizin talebiniz farklıysa ve söylerseniz, davalarına ihanet etmiş gibi tavır takınıyorlar. Bugüne kadar duyduklarım şunlar,ip kırıyor,kıllanmayı arttırıyor;ağda deriyi yıpratıyor,sarkıtıyor.

Duruma göre değişiyor ama ortalama 3 haftada bir kaş aldırırım.
0
asteriks
(28.08.19)
ben kas aldirmiyorum, aldirmadim hic. alinacak bir yerleri yokmus gibi geliyor, yilin her gunu standart olduklari yerde duruyorlar.
0
xvyz
(28.08.19)
ben sadece cımbızla alan da gördüm, cımbız makas da, cımbız ip de, cımbız ağda da. çeşitli kombinasyonlar yapılabiliyor kaş konusunda, insanlar gerçekten aşmışlar :D aralarından en çok makasa gıcık oluyorum çünkü kaşımın kesilmesinden nefret ediyorum. bir de jilet gibi bir şey var, esasen tarakla jilet arası bir şey, onu da yeni yeni kullanmaya başlamış kuaförler minik kalanları sıfırlamak için. ona da aşırı gıcık oldum.

kaş şekillendirmeyi hiç beceremiyorum. iki haftada bir kaş için kuaföre gidiyorum ama üşeniyor olmasam daha sık giderim sanırım.
0
evde liyakat kalmamis
(28.08.19)
(15)

Kadın cinayetleri üzerine

Pertev nail
Merhaba, emine bulut cinayetinden sonra türkiye’deki cinayet istatistiklerini araştırdım. Yılda ortalama 2500 kişi öldürülüyor ve bunun ortalama 500 tanesi kadın cinayeti. 2000 erkek öldürülüyor her yıl. Bunun gündem olmamasını neye bağlıyorsunuz? Türkiye’de kadına şiddet değil, şiddet sorunu olduğu
Merhaba, emine bulut cinayetinden sonra türkiye’deki cinayet istatistiklerini araştırdım. Yılda ortalama 2500 kişi öldürülüyor ve bunun ortalama 500 tanesi kadın cinayeti. 2000 erkek öldürülüyor her yıl. Bunun gündem olmamasını neye bağlıyorsunuz? Türkiye’de kadına şiddet değil, şiddet sorunu olduğunu düşünüyorum. Güçlü olan kişi, zayıfa merhamet etmiyor, gücü nispetinde fiziksel veya psikolojik şiddete maruz bırakıyor. Özgecan Aslan olayı gibi bu da unutulacak, neden sorunun kökenine inmiyoruz? İki tivit atınca sorun çözülüyor mu? Emine Bulut bir erkek olsaydı ve aynı şekilde öldürülseydi bu kadar gündem olur muydu? Linç edecekleri şimdiden dışarı alalım, mantıklı argüman bekliyorum.
0
Pertev nail
(24.08.19)
Öldürülen 500 kadının neredeyse tamamı kocası/sevgilisi tarafından öldürülüyor; öldürülen erkeklerin kaç tanesi eşi ya da sevgilisi tarafından öldürülüyor ona da bakmak lazım. Kurduğun korelasyon tutarlı değil.
0
angelus
(24.08.19)
Toplum genelinde şiddet sorunu olduğu muhakkak. Ancak kadın cinayetlerinde angelus'un dediği gibi sistematik bir örüntü var: katil neredeyse her zaman erkek ve "namus" veya benzeri bir inanışla kadını öldürüyor.

Dediğiniz gibi sorunun kökenine inmek gerekiyor.

Uzun yıllar boyunca topluma şunu öğretmek gerekiyor: Kadın erkeğin malı, "namusu" değil; kadın erkeğin sorumluluğunda değil, kıskançlık vesaire erkeği "erkek" yapan şey değil, kadının erkeğe karşı bir sorumluluğu yok (keza erkeğin de kadına), kadın ve erkek iki farklı birey ve kadın da erkekle aynı haklara sahip. Toplumda "kadınlık" ve "erkeklik" ile ilgili ciddi tanım sorunlarımız var. Yolumuz çok uzun.

Ekleme: Doktor, öğretmen cinayetlerinde de katil çoğunlukla erkek. Bu nedenle bu ciddi bir toplumsal "erkeklik" tanımı ve erkek öfkesi sorunu. Haksızlığa uğradığını, kendine "yanlış yapıldığını" düşünen erkek öfkesini kontrol etmiyor ve öldürmeyi çözüm olarak görüyor. Kişinin hakkı nedir, karşısındaki kadının, doktorun, öğretmenin hakları nelerdir bunlarla ilgili de toplum çok bilinçsiz.
0
fotrsapka
(24.08.19)
Net oran tabii ki bilemiyorum ama kuvvetle muhtemel, öldürülen kadınların büyük çoğunluğu kocaları/sevgilileri tarafından öldürülüyor. Evinde şiddet gören dünya kadar kadın var ve ne yazık ki bugün olmasa yarın, onların da bir kısmının sonu böyle olacak.
Elbette genel bir şiddet sorunu var memlekette ama bu spesifik bir mesele.

Durumun bu olduğunu anlamak için süper zeka olmaya da gerek yok. O yüzden siz neyin argümanını arıyorsunuz, neyi tartışmak istiyorsunuz anlamadım.
Bugün bu meselenin bu kadar gündem olduysa, sebebi birinin denk gelip, video çekip, internete atması. Bu hafta yanılmıyorsam konyada, adamın bir tanesi karısını 20 yerinden bıçaklayıp öldürdü mesela. Haber oldu mu, evet ama gündem olmadı. Diğer tüm aile içi kadın cinayetleri gibi, geçti gitti. Bir saniye durup düşünün mesela adamın, eşini 20 kere bıçaklayarak öldüğünün videosunun çıktığını. Aynı şekilde yine ortalık karışırdı. Emine Bulut meselesinin bu kadar hızlı, bu kadar büyük bir mesele haline gelmesinin nedeni, ilk defa insanların gözüyle vahşeti görmesi oldu.
0
cay koy geliyorum
(24.08.19)
'hayat arkadaşı'nı öldürmek başka bi şey, sıradan, yabancı bi insanı öldürmek başka bi şey. eğer kadınlar da kocalarını öldürse o zaman dediğin gibi bu sadece bir şiddet sorunu olarak alınabilirdi. fakat kadın cinayetlerinde var olan şey sıradan bir şiddetten de öte, kadının toplumdaki yeri ve kadına bakış açısıyla da ilgili bir durum. emine bulut öldürüldü, neden? başkasıyla evlenecekmiş. kadının toplumdaki yeriyle ilgili ciddi bir problem var. bunu eskiden köle sahipleri yapıyordu, kölelerine istediğini yapmakta özgürlerdi çünkü kölelerin bir hakkı yoktu ve birey değildi. tamamen ayni mantık. karılarını dövmeyi ve öldürmeyi hak olarak görüyorlar. bu olaylara cinayet demek bile masum kalıyor.
0
mehmed resad
(24.08.19)
üğpoıuy; Şiddet insan cinsinin doğasında var bunu bitiremezsin, eğitimle de bitiremezsin eğitimle bitecek olsaydı Kuzey Avrupa ülkelerinde hiç cinayet işlenmezdi fakat onlar da ruh hastası, demek ki eğitimle olmuyor bu ama mesela polise "kocam beni öldürecek" diye sığınan kadını bizim gibi ülkeler dışında kimse kocasıyla barıştırıp evine göndermiyordur, o kadın da sonrasında öldürülüyor kocası tarafından. Bu çok farklı bir durum. Bunu kahvede batak oynarken arkadaşıyla kavga edip bıçaklanan adamla bir tutamayız.
0
angelus
(24.08.19)
toplumda şiddet problemi var. emine bulutu öldüren piskopat katil başka erkeklere de şiddet uygulamıştır muhakkak.

Emine Bulut bir erkek olsaydı ve aynı şekilde öldürülseydi bu kadar gündem olmazdı, her gün erkekler dayak yiyip öldürülüyor, haber bile olmuyor.

toplumun çoğu idam istiyor, bu bile ne kadar hastalıklı şiddet düşkünü millet oldugumuzu gösteriyor
0
dafuq
(24.08.19)
Cunku toplum kadin konusunda triggered vaziyete getirilmis. Cinayet olayi cinsiyet meselesine cevrilmis durumda. Feminist akim sayesinde olaya "bir cinayet islendi" seklinde degil "bir erkek bir kadin cinayeti isledi" seklinde bakiliyor.

Ortada bir katil var, katilin cinsiyeti uzerinden muhabbetler donmekte.

Sosyal medyada "erkekligimden utaniyorum", "cinsiyetimden tiksiniyorum" diye yazan bile var. Ulan gerizekali cinsiyetinden niye utaniyorsun? Cinayetin islenmis olmasinin sebebi adamin asagilik bir katil olmasi, cinsiyeti degil be ahmak herif. Asagilik bir katil erkek diye neden erkeklik uzerine abuk subuk konusalim?

Bakin cinayet uzerinden erkeklik uzerine soylemlerde bulunmak, olayi cinsiyete indirgeyip genele vurmak DUPEDUZ cinsiyetciliktir. Ama cinsiyetcilik ifadesini genelde soz konusu kadin oldugunda kullanmaya alisilmis, soz konusu erkek olunca hicbirimizin aklina cinsiyetcilik gelmiyor. Olaya boyle igrenc bir bakis acisiyla yaklasirsan siddet sorununu unutulup "sorunumuz erkekler"e gelir olay.
Bunun tersi yapilsa, bir kadinin isledigi suc uzerinden konu kadinliga getirilip kadin cinsiyeti uzerine bu tur soylemler yapilsa kiyamet kopar.


Oldurulen erkekler sagda solda kavga ettigi kisiler tarafindan oldurulurken kadinlarin cogunlukla kocasi/sevgilisi tarafindan olduruldugu dogru.
Bir cinayeti kurbanin esi/sevgilisi ya da trafikte tartistigi tanimadigi adamin islemis olmasi bir seyi degistirmez. Olumden otesi yok, tanimadigin biri tarafinadn oldurulmek esin tarafindan oldurulmekten daha hafif degil. Kalanlarin cektigi aciyi da hafifletmiyor cinayeti yabancinin islemesi.
Evlilik/ask iliskisi bulunmamasi 2000 tane cinayeti 500 es/sevgili cinayetinden hafif ya da daha onemsiz kilmaz.

Insan dogasi geregi kadin kurban soz konusu olunca biraz daha tepkili olmamiz normal bir yerde. Cunku kadin daha savunmasiz bir erkege gore. Siddet uygulamak istesen yoldan gecen herhangi bir kadina uygulayabilirsin ama onune gelen erkege siddey uygulayamazsin mesela. Kendini savunabilme ihtimali var. Savunmasiz birine karsi islenen siddet olayi daha trajik oluyor, dolayisiyla "kadina siddet" olayinin genel siddet olayindan daha on planda olmasi dogal. En azindan ben dogal buluyorum, gercekci dusundugum icin.
Ama bu meselelerin uzerinden igrenc cinsiyet muhabbetleri yapilmasi, cinsiyetimden utanuyorum gibi soylemlerde bulunulmasi korkunc. Ozgecan olayinda da sosyal medyada bu soylemler havada ucusmustu.

Sonuc olarak dedigin dogru, genel olarak bir "siddet sorunu" var. Olumun erkegi kadini yok normalde, olmamali en azindan.
0
stavro
(24.08.19)
fortsapka güzel yazmış. kadın kadın olduğu için,itaat etmediği için öldürülüyor. toplum olarak ruh sağlığımızın iyi olmadığı,büyük bölümümüzün idle hareket ettiği gerçek. ama bu ülkede yaşayıp ve/ya bu toprakları bilip kadın cinayetleri vurgusundan rahatsız olmak,buna cinsiyetçilik demek nasıl bir kafa yapısıdır anlayamıyorum. yolumuzun uzun olduğu kesin de o yolda kaç kişi yürüyoruz o daha büyük mesele.
0
asteriks
(24.08.19)
@üğpoıuy, kendi ifadesi.
0
mehmed resad
(24.08.19)
Katilin çoğunlukla erkek olması normal çünkü güçlü olan erkek. Kaldı ki azımsanmayacak sayıda kadın katiller de var. Burada kimin öldürdüğü önemli değil, bir yabancı öldürünce daha az kötü olmuyor. Tek başına namus kavramıyla da açıklanamaz bu durum. Sorun; anlaşmazlıkların en ilkel kendini ifade etme biçimi olan şiddetle çözülmeye çalışılmasıdır. Kadını, erkeği yok bu işin. Kadınlar zayıftır, korunmaları gerekir denildiğinde karşı çıkanlar neden kadın-erkek cinayetlerine farklı yaklaştıklarını açıklasınlar. Ölen bir insan, cinsiyeti önemli değildir.

@cokkolaygeliyorum beklediğim argüman kadın ve erkek cinayetleri arasında ayrım yapılması, anlamak çok zor olmasa gerek.

@mehmed resad kadınlar da kocalarını öldürüyor, basit bir google aramasıyla bulabilirsin. Ama bu şekilde gündem oluyor mu? Olmuyor.

@dunal okuduğunu anlama problemin var sanırım. Demek istediğim genel bir şiddet sorunu olduğu, bunu kadın cinsiyetine indirgememe gerekliliği. Kadına şiddet yok demiyor kimse.
0
🌸Pertev nail
(24.08.19)
cinayetleri, kadin erkek cinayeti diye ayirmak yanlis. en azindan bu cinayetlerin bitmesi icin bunu yapmamiz gerekiyor. cunku basimiza ne geliyorsa her turlu ayrim ve kutuplastirmadan dolayi geliyor.

insanin insana veya insanin baska bir canliya siddet uygulayip hayatina son vermesi korkunc. buna karsi olmaliyiz.

toplumun kadin cinayetlerine tepki verip, erkek cinayetlerine sessiz kalmasi durumu, toplumun ayrimci dusunce konseptinden hala kurtulamamis oldugunun gostergesidir. umarim toplum, en yakin zamanda bu durumdan kurtulur.

toplum nedir? bizim haricimizdeki insanlar midir toplum? hayir. toplum, bizim de sahsen icinde oldugumuz insan grubudur.
toplumu degistirmek istiyoruz. boyle korkunc cinayetlerin olmamasini istiyoruz. cok guzel. peki bunu kimden istiyoruz? bizim disimizda kalan kimselerden mi?
onlardan baska ne isteklerimiz var? bir suru istek var degil mi?
yaya iken kirmizi isikta gecen bir toplum ferdi, arac kullanirken kirmizi isikta neden dursun?

demem o ki, kendimiz toplumu yaratan seyiz. toplumun degismesi icin sizin degismeniz gerekiyor. benim degismem gerekiyor. erkek cocugumu kiz cocugumdan veya baska kiz cocuklarindan veya baska cocuk ve canlilardan daha degerli, daha ustun olmadigini ogretmek benim toplumun bir ferdi olarak borcumdur.

emine bulut'a allah'tan rahmet diiyorum. piskopat katilin de hakettigi cezayi bulmasini diliyorum. bu tur korkunc siddet olaylarinin sonlanmasi icin devlet uzerine duseni yapacak. sucluya cezasini verecek. devletin gorevi bu.
toplum olarak da bizim gorevimiz gelecekte siddetvari ve uzucu seylerin olmamasi icin elimizden geleni yapmak. cocuklarimizi duzgun yetistirmek. diger canlilarin ve yasam formlarinin yasama haklarina saygi duymak. kendimizde eksik buldugumuz guzellikleri yerlestirmek...
ana fikir, her seye ask, saygi, hosgoru ve sevgiyi enjekte etmek olmali.

son olarka sunu soylemek isterim: sahiplik vs. uzerine islenen, erkekligi on plana cikaran medya dizilerinin, dini hutbelerin de degismesi gerekmektedir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(24.08.19)
Bugün bununla ilgili bir kitap okuyordum. Şöyle bir bilgi var, öldürülen kadınların yüzde 55'i sevgilisi veya eşi tarafından öldürülüyor.

Fakat dünyadaki cinayetlerin de %96'sı erkekler tarafından işleniyor. Sadece %4 kadınlar tarafından işleniyor. Bunun da, yüzde belirtilmemiş ama "tamamına yakını" denmiş nefsi müdafaa olarak. Yani kadının erkeği öldürdüğü zamanlarda dahi erkek kendi tetiklediği şiddet nedeniyle öldürülüyor.

Geri kalan cinayet oranlarında erkeği öldüren yine erkek. (Hatta çoğu dünya liderinin ve karar merciindeki insanların, kanun yapanların vs erkek olduğunu da göz önünde bulundurunca savaşları, terörü vs de dahil edebiliriz buna belki) O sebeple dediğiniz gibi erkek rehabilitasyonu, erkeklerin duygularını ve fikirlerini ifade edecekleri sosyal eğitimi vermek, erkek dediğin şöyle olur böyle olur diye bin yıl öncesinden kalma tanımları yeniden yazmak, erkekleri şiddet döngüsünden çıkabilecekleri bir yetiştirmeye tabii tutmak gerek. Onun dışında manyak hep manyak, psikopat hep psikopat, onlar kadında da erkekte de olacak.
0
sopiro
(24.08.19)
@stavro'ya ve @Leonardo~Da~Vinci'ye KESİNLİKLE KATILMIYORUM. (üstelik duyuruda bu arkadaşların pek çok cevabını takip eder ve doğru bulurum, konudan alakasız yazmak istedim : )

kadın cinaytleri politiktir. erkek şiddetinin bir ürünüdür. katil zanlılarının cinsiyetleri yani "erkek katil" olarak anılmaları doğru ve yerindedir.
bunu kimi erkeklerin ön yargılı yaklaşımında olduğu gibi; "ama feministler olayı genelliyor" bakışından bağımsız olarak yazıyorum.

kadınlar, "kadınlık algısı" daha doğrusu yanlış algısı yüzünden öldürülüyor"

1.toplum ilkelleştikçe vahşet/vahşi yönelimler yükselir, empati düşer, insani olan değerler azalır; bu bazı yorumlarda geçen cinayet/şuç oranındaki artışla da ilgili.

2. kadın cinayetleri gelişmemiş ve bir şeyler muhafaza eden (kabaca eski düzeni muhafaza eden, muhafaza etmesi gerektiğine inandırılan ) toplumlarda kadının özel alanda tutulmasına yönelik algıyla çatışan durumlarda ortaya çıkıyor. sade anlatmaya çalışacağım.
kamusal alan ve özel alan olarak iki ayrı kavram vardır.
kadın evde muhafaza edilmek istenir, çünkü güç sahibi (feodal yapı;ataerk) erkek olarak görülür.
sokaklar erkeğin
iş dünyası
okullar
sinemalar,
barlar,
neredeyse kutsal mekanlar bile erkeğindir kadınsa evde yani özel alanda durur.

aklınıza lütfen bir kadının istediği saatte çıkıp istediği sokakta gezip gezemeyeceğini, istediği barda eğlenip eğlenemeyeceğini getirin; ya da bir erkeğin işsiz ve evde karısına ev işlerinde yardım ederken girdiği depresyonu getirin.

neyse çok şeyler yazılır da söylemeye çalıştığım şey; kadın her nedense "korunması" gereken bir varlık olarak görülüyor. ulan kimse de demiyor madem korunacak bir tehlike var biz bu tehlikeyi kaldıralım o zaman diye.


3.erkeklik inşaasının kadın üzerinden kurulması ki en en en önemlisi bu. yani toplum, yetiştirdiği erkeği belli kodlarla var ediyor; senin gururun, ahlakın şerefin, kadınlar üzerinden okunur diyor. işte kızın varsa şöyle olmalı, annen hayattaysa böyle olmalı, kız kardeşin varsa şöyle davranmalı, eşin olursa şunu şunu yapmalı...
yani erkeğin birey olarak kendini var etmesine olanak tanınmıyor. (dolaylı olarak kadının da)
belki evlenmek istemiyor erkek, belki baba olmak istemiyor ya da belki heteroseksüel bir ilişki bile istemiyor ama baba olmak da evlenmek de iş güç sahibi olup eve ekmek getiren olmak gibi pek çok kod erkeğe yüklenmiş oluyor.
bunların ahlak, şeref, namusla ilgili olanlarının pek çoğuysa kadın hatta kadın bedeni üzerinden oluşturuluyor. doğduğu andan itibaren bununla yetişmiş bir erkek üstesinden gelemeyeceği bir durumla karşılaştığında biraz da ilkel ve eğitimsizse (eğitimden kastettiğim okul değil tabiiki daha yolda yürümeyi, trene/otobüse,inip binmeyi bile bilmeyen bir toplumuz biz) ilk aklına gelen şiddet oluyor, çözemediği şeyi yok ederek sorundan kaçıyor.

sorunun köküne sen ben insek olmaz,toplumun cahilleştirilmesi, fakirleştirilmesi, kadının geri plana itilmesi/kamudan uzaklaştırılması sistematik bir politikadır. bunlar sadece bu politikanın ürünüdür.

çözüm, başta erkek çocuklarını (3 yaştan itibaren) ve tabii kız çocuklarını da eril söylemden uzak yetiştirmek, her çocuğa iyi eğitim verebilecek ortam /olanak sağlayabilmek. insanları başta aile ortamında çocukları "doğru SEVEBİLMEK" anne baba sevecek, sevmeyi sevilmeyi tattıracak öğretecek, sonra da iyi eğitilmiş bir birey yapacak.
0
jimjim
(24.08.19)
Sopiro, asteriks ve angelus ile ayni gorusteyim ve benzeri gorusteki arkadaslara katiliyorum.

Kadina karsi siddet kadinin sadece kadin olmasi ile, toplumdaki yeri ve olmasinin istendigi yer ile ilgili sistematik siddete iliskin bir durum, herhangi bir cinayet bambaska bir sey. Hele hele de kadinlarin bu cagda, egitigimli ve bilgiye erisimli gorunup bu konuda cahil kalmayi secmeleri cok aci. Guzel bir soru sormussunuz, acik olan insanlar eminim guzel aydinlanmistir, tesekkurler.

Bu cerceve lgbt cinayetleri de ayri bir kategori bu aradas, bunun nedeni de bu insanlarin tamamen cinsel yonelimleri nedeniyle oldurulmesi. Kadinlar herhangi bir soygunda olduruldugunde ornegin 'kadin cinayeti' istatistigine gitmiyor, buma ragmen gunde bir kadin olduruluyor.
0
songforsomeone
(24.08.19)
Birincisi, safi sayilar uzerinden analize giderseniz cok seyi gozden kacirirsiniz. Oyle yorumlama yapilmaz. Istatistige Giris ve Analitik derslerinin iceriklerine goz gezdirmenizi nacizane tavsiye ederim.

Ikincisi, "kadin cinayetleri" denmesinin sebebi bu insanlarin cinsel kimlikleri nedeniyle oldurulmeleri.

2000 erkegin kac tanesi cinsiyeti sebebiyle hor gorulmus, mal gibi gorulmus, erkekligi uzerinden 2. sinif sayildigindan uzerinde siddet uygulanmis? LGBT-I cinayetleri de, o insanlarin cinsel kimligi nedeniyle islendigi icin oyle adlandirilir. Yoksa gay bir birey arabasiyla show yapan bir maganda tarafindan ezilse, bunun adi "LGBT-I cinayeti" olmaz.

Bir erkek fiziksel ve psikolojik siddete maruz kalabilir. Bu siddetin nedeni cok buyuk ihtimalle cinsiyeti degildir, degil mi? Oyle olsaydi erkek cinayetlerinden konusurdur.

Cinsiyet ve cinsel kimlik odakli siddeti gormezden gelmek tehlikelidir ve o siddeti tetikler. "Aile ici siddet" dediler, yok aile boyle degerlidir, soyle kutsaldir diye sacma sapan yeni yasalar cikardilar. Halbuki aile icinde siddeti goren cok buyuk oranda kadindi. Belli bir oranda da cocuga siddet soz konusuydu. Ne oldu? Cok mu huzur getirdi aile ici siddete karsi yasalar sayesinde? Aksine, bunun gormezden gelinmesi, inadina literature dahil etmemesi sebebiyle koruklendi siddet.
0
buf-e kür
(24.08.19)
(8)

Yalnız olarak ilk defa yurtdışına çıkacaklara tavsiyeniz var mı?

winston insani
MerhabalarBugünkü pegasus kampanyasından alayım dedim ama sadece Tiran'a ucuz bilet bulabildim gidiş dönüş 300 liraya.İlk defa tek başıma çıkıcam yurtdışına, biliyorum çok fazla bişi yok Tiran'da ama, genel olarak tek başına yurtdışına çıkacaklara tavsiyeleriniz var mı?
Merhabalar

Bugünkü pegasus kampanyasından alayım dedim ama sadece Tiran'a ucuz bilet bulabildim gidiş dönüş 300 liraya.

İlk defa tek başıma çıkıcam yurtdışına, biliyorum çok fazla bişi yok Tiran'da ama, genel olarak tek başına yurtdışına çıkacaklara tavsiyeleriniz var mı?
0
winston insani
(23.08.19)
öncelikle,

(bkz: vize yok diye arnavutluk'a gitmek) :)

iyi yapmışsın bence değişiklik + deneyim olur senin için de.

yeni kimlikle alıyorlar mı yoksa pasaport şart mı onu öğren, şartsa pasaport çıkartman gerekebilir.

onun dışında vize de yoksa zaten yurtiçi seyahatten pek farkı olmaz.

tek önerim vaktini boşa harcama deneyimleyebileceğin ne varsa yapmaya çalış. (bir yere gitmek, yemek tatmak)

otelde filan oturma, gez dolaş bol bol.
0
aziz dostum jack
(23.08.19)
Oncelikle tiran'in gercekten hic bir sey vaadetmedigi on kosuluyla geziye baslamaniz guzel :) 2 gunse eger gezi plani gezin dolasin iste sokaklarda. Publara falan gidin, degisik yemekler deneyip donun.

Ekstra dikkat edilecek pek bir sey yok. Gece cok gec saatlerde tenha ve bilmediginiz yerlere girmeyin kafi. Ha bir de "eglence var kardes" diyenlerin pesine takilmayin, soyledikleri mekanlara girmeyin.
0
brkylmz
(23.08.19)
Yazın gidecek olsan Adriyatik'te yüzerdin de kış için uygun bir yer değil Arnavutluk. Gider gitmez Kotor'a geç, Karadağ'ı gez, geri dön. Gerçi uçak biletinden pahalıya gelir haberin olsun, gidiş 30, dönüş 30euro.
www.montenegrohostel.com
0
Cengiz Atay
(23.08.19)
- Pasaportu, kimlikleri hep su gecirmez halde ve guvenli bir yerde tutmak.

- Her zaman kendinin ve cevrenin farkinda olmak. Surekli korku icinde dolasmak degil bahsettigim. Ancak kendinizi kaptirip sokak sokak gezerken, degisen insan tipinin farkinda olun.

- Guvenlik onemli. Guvende hissetmediginiz yerde sansinizi cok denemeyin.

Ek olarak: Dönerci, kebapci aramamak; yeni seylere acik olmak. (Bunda da sehir/ulke farki yok. Dünyanin en itici turist tiplerin biri ülkeden ciktigi ilk gun gidip donerci arayanlar.)

Yanliz cikamazsiniz, yalnizdir o.
0
buf-e kür
(23.08.19)
Ucuz diye sacma sapan ulkelere gitmeyin, paraya yazik.
Sadece tavsiye.


Doner kebap aramakta da sorun yok. Damak tadiniz farkli tatlara pek uyum saglayamiyor ise bildiginiz seyi yersiniz mesela. Herkes farklı tat peşinde olacak diye bir sey yok.
Ayrica Avrupa mutfagi genel olarak cok bir sey vaadetmiyor genelde tr den giden insana.
0
stavro
(23.08.19)
hicbir sey yapmamak icin yurtdisina gidilmez.
mcdonalds'ta hamburger yiyeceksen hic gitme aga.

hicbir sey yoksa ben degisik degisik yemekler, tatlilar yerdim en kotu. open minded olun biraz, begenmezsiniz yemezsiniz.
0
baldur2
(24.08.19)
Tek başına ve ilk yurtdışı seyahatin ise Tiran biletini yak derim.

Korkutmak gibi olmasın ama Arnavutluk Balkanlar’da en son gidilecek pespaye bir ülke. İlla ki gideceksen tavsiyelerim;

- Konaklama ve bilet bilgilerinin çıktılarını al
- Pasaportunu sürekli yanında taşı, otelde vs bırakma
- Turistlere özel telefon hatları var onlardan edin (yaklaşık 5 euro) Türkiye’de kullandığın herhangi bir hattın yurtdışı kullanımı keriz silkeleme
- Taksiye binmeden önce fiyat sor ve pazarlık yap
- Kafe, bar vs. bir yerde otururken şahsi eşyalarını özellikle cüzdan ve telefonunu masada bırakma
- Bir de ilk girişin olacağı için Yurtdışına gereğinden fazla sorgulayabilirler, panikleme ve kılık kıyafetine biraz özen. Yanında da nakit para olsun kesin (Yerel) heryerde kredi kartı geçmez.

İyi tatiller
0
vogojin
(24.08.19)
Tek başına olmakla alakası yok ama vize almadığınız için sağlık sigortasını unutmuş ya da umursamamış olabilirsiniz. Bir de bilet,adres,konsolosluk vb gibi bilgiler sadece telefonunuzda olmasın,çıktı olarak da yanınızda olsun. Özellikle gece dışarı çıkacağınızda yanınızda çok para olmasın. Ben kendi adıma pasaportu da yanımda taşımıyorum ama farklı düşününler var,o size kalmış.
0
asteriks
(24.08.19)
(5)

Gideyim mi?

dolan dolmuş
http://www.biletix.com/etkinlik/Y3131/ISTANBUL/trNazım Hikmet hayranı bir kimse olarak deliler gibi Genco Erkal'dan şiirlerini dinliyorum. Bu etkinliğe de rastgele denk geldim şimdi kuduruyorum.Gideyim mi?Giden var mı?Güzel miydi?
www.biletix.com

Nazım Hikmet hayranı bir kimse olarak deliler gibi Genco Erkal'dan şiirlerini dinliyorum. Bu etkinliğe de rastgele denk geldim şimdi kuduruyorum.

Gideyim mi?
Giden var mı?
Güzel miydi?
0
dolan dolmuş
(16.08.19)
ben gittim harikaydı.gidin mutlaka.

edit: genco erkal mikrofon kullanıyor ama siz yine de önlerden almaya bakın. performansı şaşırtıcı derece yaşına rağmen iyi ama sesi çok kısık genco beyin.
0
aziz dostum jack
(16.08.19)
Nazım hikmet hayranıysanız hiç düşünmeyin,güzeldi.
0
asteriks
(16.08.19)
Yer seçme yok ki nasıl yapacağım
0
🌸dolan dolmuş
(16.08.19)
bi arkadaş genco erkalın ne dediği anlaşılmıypr demişti ama yine de gidin tabi
0
sameidiot solo
(16.08.19)
Git tabi manyak mısın. Çok beğenerek izlemiştim, şarkıları söyleyen Tülay Günal adlı şahsın sesi tüylerimi böyle dik dik yapıp yapıp durmuştu.
Bir daha bilet bakayım ben de geleyim olmadı.
0
bokmuhendisi
(17.08.19)
(15)

Iyi niyetli olarak eski sevgiliyi aramak

mobydick
Sadece muhabbetine soruyorum. Olay şu;Sevgilimin 2 yıl fln beraber yaşadığı kız ayrıldıktan 1 yıl sonra evlenip eş durumu ile başka bir şehre gidiyor. Sonra şans eseri 6 ay önce eş tayininden yine bizim olduğumuz şehre geliyorlar. Herşey iyi güzel. Biz tatilde iken bu kız sevgilimi arayıp spor hakkı
Sadece muhabbetine soruyorum. Olay şu;

Sevgilimin 2 yıl fln beraber yaşadığı kız ayrıldıktan 1 yıl sonra evlenip eş durumu ile başka bir şehre gidiyor. Sonra şans eseri 6 ay önce eş tayininden yine bizim olduğumuz şehre geliyorlar. Herşey iyi güzel.

Biz tatilde iken bu kız sevgilimi arayıp spor hakkında birsey soruyor. Sorduğu şey, uzun zamandır spor yaptığı vücudunun istediği sekle girdiği ancak daha fazla ilerlemediği. Şimdi ne yapabilirim daha fazla ilerlemek için diyor? Benim ki de fikir veriyor. Geçen basit bir diyalog da naber nasılsın nerdesin tatildeyim tek mi gittin vs.

Şimdi bu kızın eşi aile hekimi doktor. Ben sevgilime dedim ki kız iyi niyetli bile olsa eşi duysa hoş karşılamaz. Buna katıldı. Iyi güzel.

Peki sizce bu kızın tamamen iyi niyetle başka kimseyi bulamadığı için erkek arkadaşımı aramış olma ihtimali mi yüksek bizim gibi minnacık bir cevrede sevgili yaptığını duyup araması mi? Teşekkürler.
0
mobydick
(16.08.19)
İyi niyetli değil horoz ölür gözü çöplükte kalır misali. Eğer sevgili olduğunuzu öğrendikten sonra aradıysa kendince geride bıraktıklarını yoklamak istemiş olabilir. Hatta bunu kendi bile fark etmeden dürtüsel olarak yapmış da olabilir.
0
eylul
(16.08.19)
İyi niyet taşımaz, Şahsen son kişi bile olsa aranmaz
0
gazozailacatmauzmani
(16.08.19)
Bu diyaloğu iyi niyetle karşıladıysan helal olsun sana:)))
Sevgilin saf olabilir iyiniyetli olabilir ama onu arayan diişi kişinin iyi niyetli olma ihtimali yüzde sıfır
0
ikikerekac
(16.08.19)
Hata seninkinde. Direk ayrılmalısın.
0
valentinov
(16.08.19)
eski yeşilçam filmlerinde var böyle toz pembe dünyalar
0
kelepir
(16.08.19)
Vucudum sekle girdi diyor, bomba gibiyim diyor. Salmadim diyor.

Saka la saka oylesine aramistir tabi ki.
0
brkylmz
(16.08.19)
Normal falan gelmedi bana
0
kisa
(16.08.19)
Normal
0
westblack
(16.08.19)
İyi niyetli olarak eski sevgiliyi aramak mı? Asdsdsd Ayy bir gülme geldi.
0
bitchesaintshit
(16.08.19)
Nasıl bi iyiniyet bulcaz burda ben anlamadım, vücudum istediğim şekle girdi demesinde mi iyiniyet, dünyada online veya yüz yüze ücretsiz/ücretli hizmet veren binlerce antrenör/danışman varken eski sevgilisine sormasında mı iyiniyet, seni yoksayar gibi o telefonu açıp her şey çok normalmiş gibi cevap verip muhabbet eden sevgilinde mi iyiniyet?
404 not found
Sorry
0
megalomaniac
(16.08.19)
Kotu ihtimal cok daha yuksek.
Adam personal trainer falan değilse.
0
stavro
(16.08.19)
iyi ya da kötü niyetli olarak değil de birlikte oldukları sürede spor yapan tiplerse spor muhabbeti geçmiştir. gerçekten bunu düşündükten sonra aklına ilk gelen kişi o olabilir ve sorunca da ayıp olmasın diye small talk yapılmış olabilir. bence ciddiye almamak lazım.

sevgili yaptığını duymuşsa da kaynağını doğrulamak istemiş olabilir, bu kötü bir şey mi? küçük dedikodular işte :)
0
sonsuz
(16.08.19)
Vücudunun istediği şekle girdiği ancak daha fazla ilerleyemediği gerekçesiyle eski sevgiliyi aramak? Spor hocası olsa bile aranmaz. Hiç iyi niyetli gelmedi.
0
asteriks
(16.08.19)
Bunda iyi niyet bulan ve normal gören insan anormaldir.

Taş gibi oldum, bi bak demiş işte. Ne biçim insanlar var ya. Seninkinde de var biraz.
0
Delay Fuze
(16.08.19)
biz de evliyiz ama eski sevgililerimize vücüdumuz hakkında arayıp danışmıyoruz. bu duruma sevgilin baskın birşekilde “normal askım yaa bi art niyet yok kii” diye savunma mekanizması uyguluyorsa aldanma sakın onun da içi kıpırdanıyor demektir. evlilik sorumluluk gerektiren bir müessesedir. bunu yapan kadının kocasının yerinde olmak sanırım kimse istemezdi. ha ben isterim ne var diyen genişlere de bişey diyemem.
0
bugisme
(17.08.19)
(11)

Nispeten yüksek puanlı bölümdense Odtü yazmak daha mantıklı değil mi?

sessiz kalma hakkina sahipsin
Ben hukuk yazmıştım tercih yaparken. Keşke odtü’den herhangi bir bölüm yazsaydım. Önüm daha açık olurdu. Bir kere en önemlisi İngilizcen sağlam oluyor. Odtü matematik tutuyordu mesela. Kalifiye bir finansçı olabilirdim. Odtü iktisat da okul puanım daha yüksek olsa tutuyordu. Yada boğaziçi kimya fala
Ben hukuk yazmıştım tercih yaparken. Keşke odtü’den herhangi bir bölüm yazsaydım. Önüm daha açık olurdu. Bir kere en önemlisi İngilizcen sağlam oluyor. Odtü matematik tutuyordu mesela. Kalifiye bir finansçı olabilirdim. Odtü iktisat da okul puanım daha yüksek olsa tutuyordu. Yada boğaziçi kimya falan yazabilirdim. Yurtdışına çıkardım.

Ah ah :(
0
sessiz kalma hakkina sahipsin
(16.08.19)
Hukuk da iyidir, hepsinin kendine göre dezavantajları var.
Bence hala geç değil 25ine kadar üni kaydı yapabilir insan
0
meldaras
(16.08.19)
Odtü matematiğin hukuka göre ne dezavantajı olabilir ki?
Çok daha iyi ing eğitimi
Daha iyi kampüs sosyal çevre
Daha iyi kariyer

Keşke hukuk iyidir yaa diye tercih yapmayıp odtü matematiği de düşünseydim.
0
🌸sessiz kalma hakkina sahipsin
(16.08.19)
odtü veya boğaziçine gitti. üni ismi en önemli şey. sana hep kapı açacak. ilerde 2. öğretim ve sadece sınavlara giderek de hukuk diploması alırsın bir yerden çok lazım olursa.
0
kelepir
(16.08.19)
@kelepir, 1.5 seneye mezunum.
0
🌸sessiz kalma hakkina sahipsin
(16.08.19)
hukuk yerine keşke şunu yazsaydım dediğin bölümleri bitirdiğinde en iyi ihtimalle kurumsal bir şirkette beyaz yakalı oluyorsun.
ingilizceyi de gözünde büyütme, elinin altında internet varken biraz sabırlı olup sistemli çalışarak çok kolay ilerletebilirsin ingilizceyi.
0
de jure
(16.08.19)
@de jure, kurumsal bir şirkette beyaz yaka olmanın neresi kötü ki? Çoğu avukat keşke öyle olsam diyordur bence. Her ne kadar ingilizce çalışsam da bir odtülüye erişmem zor. Bilkent kadar iyi ingilizcesi sonuçta.

@radyo, illa yurtdışı olsun diye şey etmedim de yurtdışı ihtimalim de olurdu yani.
0
🌸sessiz kalma hakkina sahipsin
(16.08.19)
Boğaziçi-Odtü elbette ülkenin en iyileri ama öyle düşündüğünüz gibi girdikten sonra her şey cepte gibi bir durum yok. Her mezunu dili iyi biliyor,harika da bir çevre ediniyor,yurt dışında ülke seçiyor gibi bir harikalar diyarı değil. Hukuk bölümüne emek vermişsiniz,1.5 seneniz kalmış,elinizdekinin kıymetini bilin. Başka biri de çıkıp matematik okuyup ne olacağım,hukuk okusam en azından işimin adı olurdu diyebilir. Yıllar önceki tercih seçimizle gereksiz bir hesaplaşmaya girip kendinizi yıpratmayın.
0
asteriks
(16.08.19)
Degil elbette. Fen edebiyat bolumleri hic mantikli falan degil. Her meslegin de kendine gore zorluklari var. Odtu iyi olabilir ama hukuk da tip gibi kendi icinde bi alan. Universiteni bi muhendislikteki kadar onemsemeyeceklerdir mesela. Odtu matematik okuyunca okuduktan sonra ne yapacagin bile belli degil. Kpssye gireceksen niye yurt disina cikacaksin, ozel sektorde calisacaksan nasil sivrileceksin digerlerinden veya akademide kalmaya calissan da bi referans bulabilecek misin?
0
cilekesgargi
(16.08.19)
Dünya 20 sene önceki dünya değil. Kampüs, araştırma ve iş anlamında ODTÜ'ye benzer imkanlar sunan çok sayıda üniversite var.

Yıllardır ODTÜ'nün kan kaybettirilmesine uğraşıldı ve başarıldı.

not: Yukarıda bahsettiğim üniversitelerin özgürlük anlamında ODTÜ'den çok uzak olduğunu belirtmek isterim.
0
renegade
(17.08.19)
asteriks+1

tip ile hukuk arasinda kalsaydin keske tip yazsaymissin derdim, ama diger ahsettigin branslara gore hukuk yazarak iyi yapmissin.
0
cooperr
(17.08.19)
@renegade, odtü nasıl kan kaybetti ki? Hala boğaziçiden sonra en iyi üniversite değil mi?
0
🌸sessiz kalma hakkina sahipsin
(17.08.19)
(14)

Hayatımın içine eden annem

ceann deas
Çocukken yaptığı eziyetlere bile girmeden son 3 yıldır çektiklerimizden bahsedeceğim. Kadın şeker hastası, Biri öğretmen biri öğrenci 2 kızı var. 4-5 yıl önce farketmeden ayağını yaktı şeker hastası olduğu için yara derine gitti o yaz tatili iki kardeş de evden dışarı adımımızı atmadan anneme baktık
Çocukken yaptığı eziyetlere bile girmeden son 3 yıldır çektiklerimizden bahsedeceğim. Kadın şeker hastası, Biri öğretmen biri öğrenci 2 kızı var.

4-5 yıl önce farketmeden ayağını yaktı şeker hastası olduğu için yara derine gitti o yaz tatili iki kardeş de evden dışarı adımımızı atmadan anneme baktık. Yaz bittiginde ayagi baya toparlamıştı biz sehirlerimize donduk. Herkes yerine gittikten bir hafta sonra annemin ise başladığını ogrendik. Biz evde kadina ayakta durup yarası kötü olmasin diye camasir astirmazken her gun belediye otobusunde gittigi isine dondu.

Hani biz bir sey yerken kucuk lokmalar halinde yeriz ya, onun yemek yeme sekli agzina sigabilecek buyuklukte her seyi bolmeden agzinin icine tikistirmak. Bildiginiz direk yutuyor. Bu yüzden ciğerlerine yumruk büyüklüğünde bir lokma kaçmış 4 gün yoğunbakimda yattı. 1 hafta serviste yatti. Tam dönem ortasiydi ablam da ben de apar topar geldik. Ablam zar zor 3 gun izin alabilmis sözleşmeli olduğu icin. Ben 3 hafta annemle kaldım tam olarak vize ile final arasina denk geldi bu olay. Sehrime doner donmez finallere girdim ortalamam yere cakildi. Annem ben dondukten 1 hafta sonra ise basladı.

Bu olaydan sonra yemesi daha da arttı ama hep bi bahanesi var. Yoğunbakimda verdikleri narkoz sisirmis o aslinda cok yemiyormus. Ayni masadayiz 1 butun ekmek yiyorsun her ogun bari yalan soyleme. 90 kiloya ulasti bu asamada.

Ondan sonra ramazan ayi geldi komsu bir sey tohumu vermisde bu da yutmus tok tutuyormus. Bize haber vermeden 1 ay oruc tutmus. Eve donduk 105 kilo bir anne. Bu seferde oruc kilo aldirmismis.

Bu yaz da ayak başparmağı sisti iltihap olduğu belli. Hastaneye gidelim diyoruz yok ayakta duramiyorum yok ugrasamam...İsrar edince sus artik kes sesini diye bagiriyor falan. Bu arada ablam bu yil araba aldi ama annem guvenip binmiyor. Benim staja baslamama 1 hafta kalmis bak gidelim ben haftaya staja baslayacagim seninle ilgilenemem diyorum hala bana kizip bagiriyor. Ben staja basladim annemin ayagi morarmayi gecti siyaha dondu artik ablamin arabayla gitmeyi kabul etmis sonunda.

Bir yandan staja gidiyorum bir yandan 3 kisi mr iydi ultrasonuydu ugrasiyoruz. Gece 1 de mr dan donup sabah 5 de otobuse bindigim gunler oldu. Ben dedigimde gitsek hem ayagi kotulesmeyecek hem ben eziyet cekmeyecegim.

Dün akşam o halde gezmeye gideceğim diye tutturdu. Gideceği akrabasi da yengesi. Her firsatta durup durup abim soyle yapti yengem soyle eziyet etti yok ben calistim parami yediler falan diye anlattigi akrabaları. Ayaga kalktigi anda parmagi siyaha donuyor sadece anne ayagin kotulesiyor gitmeyelim dedim diye kiyameti kopardi. Kac aydir hastaneden baska bir yer gormuyorum benim insan yuzu gormeye hakkim yok, benim gezmeye hakkim yok diye. E benim yok? Kendimi bildim bileli arkadaslarimla bulusmama para gidecek diye izin vermiyorsun zaten kac yıldır sana bakmak icin evden disari cikmiyorum butun yaz. Ne bi arkadaşımı gorebiliyorum ne dinlenebiliyorum. Okula donuyorum sen yogunbakimda yattigin zaman sicilan derslerimi toparlamaya calisiyorum kutuphanede geceliyorum benim gezmeye hakkim yok mu o zaman?

İkiyuzlulugu var birde. Annemin ayagi bu kadar kotulesmeden once babam badana yapicaz diye tutturdu. Ulan kadinin ayagi kotu, babam ise gidiyor annem bize soyleniyor babaniz surekli is cikariyor konusun sununla ben bu ayakla is yapamam diye. Babam geliyor baba boyayi seneye yapalim annemin ayagi kotu diyorum annem ordan e kızım bu evde oturuyoruz mecbur bazi seyler yapilacak yavas yavas yaparsınız diyor. Palm face olarak kaliyorum ben ortada.

Birde surekli ayagim iyi olsa da calissam bu hala okuyor en azindan onun harcligini cikarirdim diyor. Maddi olarak kotu durumda degiliz, zaten calistiginda da bize para verdigi yok. 7 sulaleye ben cocuklarimi okutmak icin calisiyorum nesaji veriyor ama lisede disardan 75 kurusa su aldim diye kavga cikaran bir insan. Bizden kisip nefret ettigi koyden tarla aliyor.

Son birkac tartismada hayatimi yediniz, beni yediniz bitirdiniz turu seyler soyluyor. Normalde muhabbet ettigimizde basa sarip sarip hem kendi akrabalarinin hem babamin tarafinin ona yaptigi kotulukleri anlatiyor ama yuzlerini gorunce onlardan iyisi yok. Defalarca kavga ediliyor yine onlara biz gidiyoruz. Ben ise ne zaman iyiligini dusunup anne soyle yapma, buna dikkat et desem omrumu bitirdiniz diyor. Acikcasi ben ona bakmak icin kendi hayatimdan vazgeciyorum ne sosyalligim var ne derslerim iyi. Guzel bir ortalama ile mezun olamayacagim gibi kendimi gelistirecek zamanim da yok. Asla bir guzel soz bir tesekkur yok. Asla kendime biraz dikkat edeyim ben bu cocuklarin hayatina siciyorum demek yok. Bunlara ragmen hic dusunmeden bize hayatimi yediniz diye bagirabiliyor. Cocuklugumdan beri onu uzecek ona laf getirecek tek bir sey yapmadim. Soyledigim hangi kelimeye kizacagini tahmin edemedigim icin yaninda insanlarla bile konusmadim. Ama ben hayatini yemisim ve bunu bana asil hayatini yiyen akrabalarinin yanina gidemedigi icin soyluyor.

Acikcasi icimde en ufak bir sevgi kalmadi. Ablamin da oyle. 2-3 haftaya gidicez annemin ayagi ne olacak diyorum bana ne baksin biraz kendine diyor. Parmaginin kesilme ihtimali var buyuk ihtimalle yine okulu birakip yaninda kalmam gerekecek. Gram yapmak istemiyorum. Kendine iyi gelmeyecek, yapma dedigimiz ne varsa yapiyor cunku. Benim artik kendini bile bile sakatlamasini iyilestirmeye calisacak gucum kalmadi. Bir yandan da gelip bakmazsam vicdansiz gibi hissedecegim. Gelip bakarsam derslerim iyice kotulesecek belki yılım uzayacak ve adim gibi eminim ki bunu benim basarisizligim olarak gorecek. Cok bunaldim artik.
0
ceann deas
(13.08.19)
Vicdan sahibiysen ki öyle görünüyor, eşek gibi bakacaksın. Zincire de vuramayacağına göre çok kasmadan, kendine de vakit ayırarak yanında bulunacaksın.
0
dolan dolmuş
(13.08.19)
Belli ki annen bunalımda. Baban da bu durumda ne yapması gerektiğini bilemiyor olabilir. Kendince uğraşacak bir şeyler buluyordur.

Kendin için bazı şeyleri duymamayı, görmemeyi başarman lazım. Ben olsam şu anki aklımla işimi, gücümü, hayatımı, geleceğimi en öne koyardım. Annemi sadece uyarırdım. Elimden gelirse yanında dururdum ama uzak dururdum. Onun yerine parmağını dert edinmezdim. Bak parmağın kesilir ama sen bilirsin doktora gitmezsen gitme derdim.

Annen 3 yaşında bebek değil.

Sen elinden geldiğince hayatını düzene koy, düşük notların, zaman kaybın için de kimseyi suçlama. Okulun işin senin sorumluluğundur.
0
marsargo
(13.08.19)
annenizin sorunu sizinle degil, kendisiyle. yazdiklarinizin buyuk kisminda annenizin davranislarini kisisel algilamanizin ve kisisellestirmenizin sonucunda hissetikleriniz anlatiliyor. olaylari kisisellestirdikce, baskalarinin dertlerini de uzerimize aliriz. annenizi degistiremeyeceginize gore, olaylara bakis acinizi degistireceksiniz.

kalip bakma olayina bir sey diyemem, kimsenin size bakacaksin ya da bakmayacaksin deme hakki da yok bu arada, sizin karariniz sizin hayatiniz. eger bunu tercih edecekseniz ve bu sekilde huzur bulacaksaniz, pasa gonlunuz istemezse bakmazsiniz. bakmayan milyarlarca insan var dunyada.

bu bir yana, tavsiyem annenizin sacma sapan tavirlarini, baskalarinin dedikodusunu yapmasi, soylenmesi, vs. vs. uzerinize alinmayacaksiniz, en azindan kafa rahatliginizi koruyabilirsiniz. babanizin arkasindan soylenip, karsisinda boya yapmayalim diyemiyor mu, yengenizin arkasindan soylenip yuzune mi guluyor, sizin soylediginiz seyleri cirkince mi karsiliyor, yapmayin, soylemeyin, duymamazliktan gelin, herhangi bir tepki vermeyin. evet cok zor olacaktir, bu bir aliskanlik olmus, bu sekilde yetismissiniz ancak annenizin baskasinin arkasindan konusup ziyarete gitmek istemesi onunla ilgili bir sey, sizinle degil, o onun iliski kurma sekli demek ki, sizin degil. kendinizi onun kendi icindeki huzursuzluktan ve mutsuzluktan ayirmaniz lazim, cunku bu yaptiklarinin nedeni aslinda kendisinin asiri mutsuz olmasindan kaynaklaniyor. ama mutsuz olan o, siz degilsiniz.
0
kassiopeia
(13.08.19)
bu arada bu olaylar sirasinda baba nerede? neden babanizin gorevini siz ustleniyorsunuz iki kizi olarak? neden bu kadar hirpaliyorsunuz kendinizi, hirpalamak zorunda misiniz yoksa hirpalamayi mi tercih ediyorsunuz? bunu da dusunmeniz lazim.
0
kassiopeia
(13.08.19)
üğpoıuy ve marsargo +1

annen cocuk mu da her bir yeri uf oldugunda yanina gidiyorsun?

benim okulum varken annem ayagini catlatmisti bir kere bile gitmedim. cunkuu gerek yok. annem kendine bakabilecek yasta. ha bak benim babam on yil once vafat etti. buna ragmen gitmedim.

benim annemde bel fitigi var. buna ragmen agir kaldiriyor beli agriyor. ben yapma dedim ama yapiyor. ama baska bir sey yapamam. kendi eder kendi bulur. sonra coooooook sicak suyla banyo yapar gozleri kan canagina doner. hastanelik oldu falan yine gitmedim. cunku gitmeyi gerektirecek bir durum yok ortada. sicak suda yikanma anne diyorum ama yikaniyor. 50 yasinda kadin, ne isterse onu yapar.

annen her agladiginda agzina emzikle koşma. baban öldü sandim e hala yasiyormus. birak da o baksin.

sen okuluna odaklan. istedigin ortalamayla mezun olamadiginda deoresyona falan bile girersin sen annem yuzunden hayatim bok gibi diye diye.

annen hastalansin. birak yahu su kadini. sanki kalp ameliyati olmus gibi kosturup durmussunuz.

parmak yahu parmak. kendisi ilgilensin. kendi edip kendi bulmus zaten. siz uyararak ve hastaneye goturmeye teklif ederek elinizden geleni yapmissiniz.


...


bugunden itibaren annene yardim etmeyi birakiyorsun. parmagiyla ilgili bir sorun cikarsa gitmiyorsun.

eger gidersen hayatini mahveden annen degil kendin olacaksin.

vicdan micdan tiriviri bunlar. vicdan yapilmayi hakeden vardir haketmryen vardir.

o senin annen o seni dusuncegine sen onu dusunup durmussun.

artik kocaman kizsin kendi ayaklarin ustunde dur kendi kararlarini ver. annen sadece nazlaniyor sana muhtac degil.

once kendini dusunme zamanin geldi.
0
batlegolas
(13.08.19)
annenizin kisilik sorunlari var belli ki. bence onun ayak parmagi icin okulunuzdan geri kalmayin. birakin kendi etsin kendi bulsun. evlat evlat gibi, anne anne gibi davranmali. yetiskin bi kadin olan annenize annelik yapmak zorunda degilsiniz. sizin onunuzde 30+ yil var. aklen ve ruhen sagliginizi koruyun zarar veren kisi oz anneniz olsa bile. ablaniza ve size fazla yuk binmis. ailevi durumunuzu bilemiyorum ama babanizin duruma mudahale etmesi gerek
0
guldum gectim genceciktim
(13.08.19)
annenizin calismasi maddi acidan bir zorunluluk mu?
0
sparkle kiddle
(13.08.19)
batlegolas +1
0
meldaras
(13.08.19)
annenizin depresyonda olduğunu düşünmüyorum.
kişilik sorunları var+1
ve maalesef biraz bencil olan annelerden belli ki.

bakmak, bakmamak vicdan meselesi, bir şey demek zor.

fakat anneniz yalnız değil, yanında babanız var.
vicdan yükü oluşturarak ve manipüle ederek çocuklarını kendine ebeveyn yapmış.
sizin durumunuzdakilere ebeveyn çocuk ya da yetişkin çocuk deniyor.
yani aile dinamiğinde bozukluk var.
çocuk ebeveynden almalı, ama ebeveyn çocuktan alıyor.
bu uzun vadede ilişkilerinize etki edebilir.
mesela evlilikte kendinize ebeveyn aramak gibi.

annenizle bu durumu net bir dille konuşsanız diyeceğim, ama maalesef anlamaz.
cehalet demeyeyim, ama belli ki bir burnunun dikine gitme huyu ve "nasılsa arkamı toplayan var" rahatlığı var.

bu rahatlığı ondan almanız, yani ilgilenmemeniz size şiddetle geri dönecektir, yani püskürecektir.
ama maalesef ebeveynler kendi hayatları ve yaptıkları ebeveynlik konusunda bilinçli davranmadıklarında, çocuklar kendi hayatlarını düşünmek zorunda.
bunun için çelik gibi sinir ve kararlılık gerekir.
aynı zamanda söz konusu fiziksel sağlık olduğu için mesela siz gitmezseniz ve parmağı kesilirse, bu yüzden suçlamaya da maruz kalacaksınız.
üstelik, suçlansanız da suçlanmasanız da, hak etmediğiniz bir vicdan azabına sürükleneceksiniz.
dediğim gibi, konu sağlık olduğu için acımasız konuşmak istemiyorum, ama burada manipülasyon var.

ebeveyne yaşlılığında bakmakla, sorumsuzluğu nedeniyle genç yaşında yalnız olmadığı halde bakmak zorunda kalmak aynı şey değil.
bu gibi durumlar dolaylı olarak çocuğu ya da çocukları istismar etmek demek.
bunu kendisi ve sağlığı üzerinden yapması, altından kalkılması zor bir yük oluşturuyor.

o yüzden psikolojik olarak güçlü durmanız ve bir karar vermeniz lazım.
kendi hayatınıza devam etmeyi seçmeniz halinde, ilişkiniz büyük ölçüde sınanacak, belki kopacaktır.
ama bu bir seçim.
yine de, "annemdir bakarım" derseniz, bu şekilde yaşamaya devam etmeniz gerekecek.
fakat bu da diğer seçenek kadar saygı duyulası elbette.

bilmeniz gereken, hiçbir zaman sizi anlamayacağı, takdir etmeyeceği ve dediklerinizi kabul etmeyeceği olmalı.
bu bir karakterdir ve değişmez.
o yüzden konuşmaya çalışmakla, kendinizi anlatmaya çalışmakla yorulmayın.
eğer ilgilenecekseniz, anlaşılmaya çalışmakla harcayacağınız enerjiyi ona bakmaya harcayın ve kulaklarınızı tıkayın.

psikolojik olarak buna uzun vadede öfke ve hayatınızda kaçırdıklarınız için sürekli anneyi suçlamaya eğilim eşlik edecektir.

yani ya biri ya diğeri.
başka bir çözüm yok.
bazı gerçekleri kabul ederek karar verin.
bu karar annenizle değil, kendinizle ilgili olsun.
yani siz nasıl bir yol izlemek istiyorsunuz, neleri yaşamaya hazırlıklı ya da gönüllüsünüz?
düşünmeniz gerekenler bunlar.
0
blatta hiberna
(13.08.19)
Babam tır şoförü ama yakın çevrede çalışıyor. 2-3 günde bir akşamları eve geliyor. Düşündüğümde en büyük sorun gerçekten bizim fazla iyi evlatlar olmaya calismamiz sanirim.

Annem kendimi bildim bileli çalışıyor. Daha okula başlamadığım zamanlarda sabah 7 de annemin sabah kapı kapatma sesine uyanır cama koşar gidişini izlerdim. Onu bir daha goremeyecegim korkum vardi cunku ne zaman grip olsa basi agrisa oluyormus gibi davranirdi. Cocuklugum annemin cok hasta oldugunu, her an olecegini dusunerek gecti.

Bu yuzden hep annemi uzmemeye calistim, ablam da oyle. Ne is olsa yardima kostuk. Çok kotu zamanlarimiz oldu, kisin yakmak icin eve soba kurmak zorunda oldugumuz zamanlar oldu. Sobada yakmak icin el arabasiyla ormana gidip odun topluyorduk. Daha o yasta annem zorlaniyor diye el arabasinin onune ip baglayip yokuslarda yukari cekerdik. Ormanda kendimizden buyuk agac dallarini surukleyip getirirdik. 2-3 yil once boyun agrisiyla hastaneye gittigimde rontgen sonucuma bakan doktor ileri derecede boyun duzlesmesi olmus, kucukken sana amelelik mi yaptirdilar diye isi dalgaya vurdu gözlerim doldu da bir şey diyemedim.

Hayatımız boyunca anneme babama yük olmayalım(?) diye kendi işimizi kendimiz yaptık. Haftasonu veli toplantısı olduğunda annem sadece pazarları tatilim var onda da okula gidemem derdi hakli bulurduk, sonra hocalardan azarı biz yerdik. Simdi dusununce o kadar sacma geliyor ki.

Derslerimizle ilgilenen yok sadece basari bekliyorlar, onlar hicbir sekilde ilgilenmeyecek ama biz hep en iyisi olmak zorundayiz. Her seyi kendimiz yapmaliyiz. Bir yere gidilecekse kendimiz bulup gitmeliyiz ama 50 kere iş için gittigimiz yere arkadaslarimizla bulusmak icin gidersek dogup buyudugumuz İstanbul bir anda teklikeli oluyor. Suratlar asiliyor o bulusma burundan getiriliyor.

Babamiz zaten asla sorumluluk almayan biri. Anne anca para kazanayım ev alayım, arsa alayım, gençliğimde bana çektiren akrabalarımız biz bu kadını yıkamadık evleri tarlaları var kızları okuttu meslek sahibi yaptı desin bunun derdinde. Biz ablamla kendi hayatlarımızla zor başa çıkıyoruz zaten kız Erzurumun teroristlerin cogunlukla oldugu bir koyunde ogretmenlik yapiyor. Kiz her geldiginde konustugun biri var mi diye kizi sıkıştırıyor yasin geldi artik falan diyor. Ulan kızın elektrigi yok duzgun tipide saglik ocagindan lojmana 50 kabloyu birlestirerek elektrik cekiyor. Musluktan akan suyundan saman geliyor ilceden icme suyu aliyor diye her gittigi yerde bizim kiz da cok hassas Erzurum’da bile icme suyunu taa ilceden getiriyor diye lafini yapıyor utanmadan. Kiz bu durumda hayatta kalmaya calisiyor o hala koca lafı yapiyor. Asla bize saygısı yok. He birde gecen ayagi o halde 50. Dereceden akrabanin dugunune gitmeye kalkti. Neymis bizimde dugununuz olacakmis o dugune gitmezse bizim dugunumuze kim gelecekmis. Ulan sen altin para takmasi var diye su yasimiza kadar kuzenlerimiz dahil kimsenin dugunune gitmemissin. Bu yastan sonra nereden akraba oldugumuzu bile hatirlamadigim adamin kizinin dugunune gitsen ne olacak? Sen beni 50 lira icin lise mezuniyetine gondermemissin, lisedeki arkadaslarimdan hicbiriyle bulusmaya gondermemissin hepsiyle aram açılmış. Hic yakın arkadaşım kalmamış sen neyin düğününden bahsediyorsun? Düğün yapmayacağım çağıracağım kimse yok diyorum öyle olur mu karşı taraf seni sahipsiz kimsesiz mi sansın diyor. E zaten öyleyim? Zaten kimsem yok. Bunları herhangi bir yere değil de buraya yazmamın sebebi de bu zaten. Herhangi bir derdimi anlatacak kimsem yok.

Annemın bize verdiği her zararın farkındayım ama ne zaman biraz soğuk yapsam sağlık kartını oynuyor. Bir sekilde kendini acındırarak bizi etkisine alıyor. Onun yüzünden hayatımı sonlandırmaya karar verdiğimde bile benden sonra hali ne olur diye onu düşünüyorum.
0
🌸ceann deas
(13.08.19)
bu nası bi beladır çözebilmiş değilim. anneni çoktan silmen lazımdı. vicdan yapma sırası değil. tam anlamıyla hayatınızın a. koymuş.
0
tabii lan manyak mısın
(13.08.19)
Daha da geç olmadan hayatınızı yaşamaya başlayın. Derslerinizi düzeltin,dil bilmiyorsanız dil çalışın,arkadaşlarınızla dışarı çıkın,mümkünse spor yapın. Genç bir kadınsınız,bu hayat sizin,elinizden ne geliyorsa kendinize yatırım yapın. Kimse kimseyi değiştiremiyor,anneniz de böyleyse böyledir. Her yazınızı da o evde geçirmeyin,imkanınız varsa üniversitenizin şehrinde kalın. Staj yapın,çalışın,deneyiminiz,çevreniz ve özgüveniniz artsın.
0
asteriks
(13.08.19)
cidden üzüldüm. arkadaşlar da çok güzel yazmışlar.

annenizin teşhisini geçeceğim; hem haddim değil, hem de faydası yok.

size diyeceğim şu: geçmişi unutun ve hayatınıza sahip çıkın. nasıl yapacağını yaparken öğrenirsiniz. kurban rolünü reddedin. hayatınıza sahip çıkın.
0
e haliyle
(14.08.19)
Dolan dolmuş +1

Eşşek gibi oturup katlanacaksın çünkü sen böyle birisin. Rest çekebilecek olsaydın çoktan çekerdin. Burda yazıldıktan sonra değişmeyeceksin. Zaten bie şey değiştirmek için değil de içini dökmek için yazmışsın bence. Annen ölene kadar hayatın bundan ibaret. Kolay gelsinnnn.
0
glide
(14.08.19)
(10)

Antep vs. Urfa vs. Mardin

Bruce
Cumartesi gidip pazartesi dönme üzerine planımız var, o yüzden üçünü de gezemeyiz. Hatta iki tanesi de zor olucak, o yüzden bitane seçmek lazım.Lezzet odaklı bir gezi olucak, sizce üçünden hangisi daha tatmin eder? İkimiz de tatlıseveriz o yüzden Antep bi adım önde ama diğerlerine çok hakim değilim,
Cumartesi gidip pazartesi dönme üzerine planımız var, o yüzden üçünü de gezemeyiz. Hatta iki tanesi de zor olucak, o yüzden bitane seçmek lazım.

Lezzet odaklı bir gezi olucak, sizce üçünden hangisi daha tatmin eder? İkimiz de tatlıseveriz o yüzden Antep bi adım önde ama diğerlerine çok hakim değilim, ıskalamak istemiyorum.

Siz olsanız hangisine giderdiniz?
0
Bruce
(12.08.19)
Düzeltiyorum
Kebap ağırlıklıysa
Urfa>antep>mardin
Tatlı diyorsanız
Antep>mardin>urfa
0
bisorumolacaktı
(12.08.19)
Gezi acisindan Mardin en guzeli.

Yemek acisindan Antep, bir de rahat bir gezi olsun istiyorsaniz daha derli toplu bir sehir.

Antep diyorum.
0
hot potato
(12.08.19)
tatlıcıysanız kesinlikle antep <3 <3 beni de götürsenize.
küsget sanayi'de kadayıfçı ali usta var, araba varsa ona mutlaka gidip bütün tatlı çeşitlerinden yiyin. hatta kahvaltıya gidin katmer yiyin.
0
pati
(12.08.19)
Kesinlikle Gaziantep
0
asteriks
(12.08.19)
antep kadar olmasa da benzer lezzetler urfada da var. urfa kalesi, balıklıgöl , halfeti , meraklıysanız harran evleri ve göbeklitepe. nefis olur...
0
alicandan
(12.08.19)
mardin
0
meldaras
(12.08.19)
urfa ve antep'te gezi olarak pek bişey yok.

antep'i çok övdüler, müze dâhil gezilecek doğru düzgün hiçbir şey bulamadım ben antep'te. yer gök gecekondu, istanbul'un 30 yıl önceki hâli gibi bir şehir. çingene kızı mozaiğini de google'layabilirsin, gerçeğini görünce de farklı bir deneyim sunmuyor zaten.

urfa'da balıklıgöl ve göbeklitepe var. hadi bi nebze de halfeti. "gördüm evet." demek için gidilir, o kadar.

mardin'e ise aşık oldum diyebilirim. tarihi mardin'i sokak sokak gezsen sıkılmazsın, öyle bir şehir. kesinlikle bolca vakit geçirmelik.

yemek konusunda da: antep > urfa > mardin diyorum.
0
avianthem
(13.08.19)
3'ünü de gördüm. Açık ara mardin.
0
noluyo yaa
(13.08.19)
Antep ağzına kadar suriyeli dolu. Şam'a gidin daha iyi Antep yerine.
0
Avoiding The Puddle
(13.08.19)
Konu yemek ise Antep ama gezmek istiyorsanız da Mardin.
Ek olarak Antep'e gelirseniz mesaj at Bi kaç tavsiyede bulunayım.
0
valarmurgulis
(13.08.19)
(3)

20 yas dis cekimi iyilesme süresi

kaputt
20lik dis cekimi sonrasi iyilesme ne kadar sürede olur, ne kadar ilac kullanilir. Tatile gidecektik, cekimin tarihini tatil sonrasina mi alalim karar veremedik de.Cekecek doktorla henüz görüsme olmadi o yüzden disin durumunu bilmiyoruz, tahmini deneyimlerinizi sormak istedim. Tesekkürler
20lik dis cekimi sonrasi iyilesme ne kadar sürede olur, ne kadar ilac kullanilir. Tatile gidecektik, cekimin tarihini tatil sonrasina mi alalim karar veremedik de.
Cekecek doktorla henüz görüsme olmadi o yüzden disin durumunu bilmiyoruz, tahmini deneyimlerinizi sormak istedim. Tesekkürler
0
kaputt
(12.08.19)
Ağrısı 5-6 gün sürüyor. Ben çektirdiğimde gün 5 tane ağrı kesici alarak durabildim. Sizin acı eşiğinize artabilir veya azalabilir. 10 gün içinde tamamen iyileşiyor.
0
112 hayat kurtarır
(12.08.19)
Dişin nası geldiğine bağlı. Benim ilk çektirdiğim sıradan normal şekilde geliyodu, dikişsiz çektiler. İlk gün ağrı oldu ama sadece bi tane vermidon içtim. Kaldı ki çok hafif bi ilaç diş ağrıları için. Gerçi ben ağrı kesici pek kullanmam gemelde, o da var. Ertesi güne çok cılız bi ağrı oluyor, rahatsız etmiyor. Bi hafta o tarafla bişi yemedim. Hiç bi sıkıntı olmadı.
0
superfluid
(12.08.19)
İki tanesini farklı zamanlarda ameliyatla aldırdım. İkisinde de tek ağrıkesici yeterli olmuştu. Yine de yeme içme zorluğunu da eklerseniz o gün yalan oluyor. Şu anda ağrınız yoksa tatil sonrasına ertelemek daha uygun gibi. Ama şimdi de ağrıyorsa tatilinizi de zehir eder,öncesinde çektirmek daha iyi,diş ağrısı şakaya gelmez.
0
asteriks
(12.08.19)
(15)

Tatile en son nereye gittiniz

Varolus sancısı
Ve "ben buraya ilk fırsatta tekrardan gelirim." dediniz ? Ben nereye gittiysem buraya da bir daha gelinmezmiş diyip duruyorum.
Ve "ben buraya ilk fırsatta tekrardan gelirim." dediniz ? Ben nereye gittiysem buraya da bir daha gelinmezmiş diyip duruyorum.
0
Varolus sancısı
(08.08.19)
Ölüdeniz - Manaspark 3. gidişimizdi.
0
awareim
(08.08.19)
Antalya Kaş. En güzeli arabayla gezip, günlük 1-2 saat yol alip 2 gün kalmak. Bu mantikla hic bir zaman pisman olunmuyor ama bücceyi zorlar.
0
VIPCH
(08.08.19)
@Duster senin tatilin maliyeti ne kadara geliyor ?
0
🌸Varolus sancısı
(08.08.19)
Helsinki
Tiran
Safranbolu

plaj tatili takıntım yok
0
KARA BOĞA
(08.08.19)
Foça'ya gittim çok sevdim, ama deniz buz gibiydi.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(08.08.19)
Gümbet
0
opitseri
(08.08.19)
Fethiye'de Liberty Lykia diye bi otel var, bi de Kemer'de Gloria Golf REsort var. Bu ikisine de gittikten sonra lan buna kesin tekrar gelmem lazım dedim.
0
roket adam
(08.08.19)
gidip beğendiğim yerler oluyor ama öyle bi daha gelmeliyim demiyorum. denk gelirsem yine giderim bazı yerlere. her yer temelde aynı ya yok bi fark. ya da bende bi sorun var.
0
ergenpezeveng
(08.08.19)
son gittiğim değil ama kesinlikle en sevdiğim; sakız adası. son 5 senedir her yıl gidiyoruz <3

standart ve lüks tatil beklentileri olanlar, hareketli plajlar ve dıptıs müzik isteyenler pek aradığını bulamaz gerçi. sakin sessiz huzurlu ve basit bir kafa dinleme tatili arayanlar için ideal bir yer. ayrıca yunan hala çok ucuz +1

ikincisi kabak koyu. oraya da son 4 senedir her sene gidiyoruz ancak şu an hiç mevsimi değil.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.08.19)
çanakkale küçükkuyu'ya gittim. yakındaki ayvalık'a gitmeyi de çok istedim. iki yıldır merak ediyordum ama babamın inadı yüzünden oraya gitmeden geldik. askere gitmeden son kez de oraya gidesim var.
0
nothing in my way
(08.08.19)
Datça günübirlik uğramıştım.
0
creedwar
(08.08.19)
Küba’ya 2 kere gittim tatile İzlanda’ya da fırsatım olsa bir daha giderdim:)
0
monkey
(08.08.19)
En son geçen ay denize girmek için Nice’e gittim. Monako daha güzelmiş. İkisine de tekrar giderim.
0
catch the arrow
(08.08.19)
en son "buraya tekrar gelmek lazim dedigim yerler"den biri sakiz adasi idi, super 3 gun gecirdim, kafa dinledim, deniz harikaydi, yemekler cok lezzetliydi, yerlisi cok cana yakindi.
0
cooperr
(08.08.19)
En son gittiğim yer değil ama daha ordayken bir daha geleyim dediğim endülüs oldu.
0
asteriks
(08.08.19)
(11)

Diksiyonum bozuk. Ne yapabilirim?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bu başlıkta çok canımı sıkan bir sorunumdan bahsedeceğim ve eğer olur da bu yazıyı okumak için durumunuz olmazsa özet aşağıdadır.Çocukluğumdan beri başıma musallat olan bir diksiyon bozukluğum var. Dilden kaynaklanan bir sorun bildiğiniz üzere. 5-6 yaşlarımda dilim dışarıdaydı. Ai
Merhaba arkadaşlar,

Bu başlıkta çok canımı sıkan bir sorunumdan bahsedeceğim ve eğer olur da bu yazıyı okumak için durumunuz olmazsa özet aşağıdadır.

Çocukluğumdan beri başıma musallat olan bir diksiyon bozukluğum var. Dilden kaynaklanan bir sorun bildiğiniz üzere. 5-6 yaşlarımda dilim dışarıdaydı. Ailem bu yüzden beni o zamanlar hastaneye çok götürdü. Doktorlar sorunun düzeleceğini, dilimin zamanla içeri gireceğini söyledi. Dedikleri gibi de dilim içeri girdi. Ama sorun tam olarak düzelmedi. O zamandan bu yana devam eden bir konuşma bozukluğum var, pelteklik gibi.

Bu sorun kimseye bahsetmesem de canımı çok ama çok sıkıyor. Biliyorum ayıp bir şey değil ama bahsetmek istemiyorum işte. O kadar çok canımı sıkıyor. Buradaki anonimlik olmasa burada da size bahsetmezdim. Tanımadığım insanlarla konuştuğumda bana " Sen engelli misin?" diye soruyorlar. İş görüşmelerinde falan da çok karşılaşıyorum bu soruyla. Hatta bu yüzden iş bulamadığımı falan düşünüyorum. Çünkü " Diksiyonu düzgün" şartının olmadığı bir iş ilanı yok. Engelli raporum olup olmadığını soruyorlar. Artık o kadar alıştım ki bu soruya " Konuşma sorunumdan bahsediyorsanız engelli değilim. Küçüklükten beri var bu sorun." diyorum. İnsanlar bu soruyu sorduklarında acaba " Beni zihinsel engelli falan sanıyorlar mıdır acaba?" diye düşünmeden edemiyorum.

Bazen kendimi kaybedip çok hızlı konuştuğumda falan iyice ortaya çıkıyor bu durum. Kimseyle konuşmak istemiyorum artık. Sanki ağzımın içinden konuşuyormuşum gibi konuşuyorum. Ses tonumdan da konuşmamdan da nefret ediyorum. Bazen kaydettiğim telefon görüşmelerimi dinlemem gerektiğinde kendi sesimi duyunca içimde öyle tiksinti oluşuyor ki karşımda benim gibi konuşan biri olsa yemin ederim tüm gücümle boğazına sarılmak isterim. Ben kendimden nefret edersem başkaları neden sevsin ki beni? Zaten insanların da beni ciddiye aldığını düşünmüyorum. Bazen lanetlendiğimi düşünüyorum.

Bu sorun iyice kafamı bozmaya başladı. Yani şu an elimde olsa ses tonumu, değiştirmek, konuşma sorunumu ortadan kaldırmak için ameliyat olurum o derece. Kulak, burun, boğaz doktoruna gittim. Biraz bozukluk var ama çok büyük bir şey değil dedi. Ama bana göre çok büyük bir sorun ve çözülmesi gerekiyor.

Çevrenizde bu tarz sorunu olup da çözebilen birileri oldu mu? Çözdülerse nasıl çözdüler? Bir de bu diksiyon dersleri, konuşma terapileri falan işe yarar mı? Bu konuda bilginiz ve önerileriniz varsa yazarsanız çok sevinirim. Teşekkür ederim.

Özet: Küçüklüğümden beri var olan ve beni kara kara düşündüren konuşma bozukluğumu ortadan kaldırmak için ne yapabilirim?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(06.08.19)
hocam öncelikle başkalarının ne düşündüğü sizin moralinizi bozmasın. sizi tanıyanlar zaten sizinle konuştukca bunun önemli bir konu olmadığını bilincinde olacaktır. iş hayatı da buna dahil.. size bir örnek vereyim. çalıştığım işyerinde telefona ben bakıyordum. sesim telefonda kız gibi çıkıyormuş. hatta kızı da geç trans birey gibi ses çıkıyormuş. samimi arkadaşlarım öyle söylüyordu. piçler. :) neyse bir gün işyerinde telefon çaldı baktım. konuştuk. 10 dk sonra tekrar araması için kapattık telefonu. neyse ben de yerimden kalktım gittim. adam o sırada ofisi arayıp 10 dk önce bir bayanla konustum diye ofisi birbirine katmış :)) ofise geldim baktım herkes bu muhabbeti konuşuyor. dedim ki yahu o adamla ben konuştum dedim. gülmeler şakalar falan.. yani boşver takma. seni bilen biliyor. başkası istediğini desin.
0
catch
(06.08.19)
Bir doktorun dediğiyle yetinmemelisin bence, görünüşe bakılırsa gerçekten çok rahatsız oluyosun. Önce aile hekimine gidip onun tavsiyesine göre başka doktorlara görünebilirsin. Tüm doktorlar bir problem olmadığını söylerse belki de gerçekten konuşmanda ciddi bi problem yoktur ve sen abartıyosundur, ozaman diksiyon derslerine başlarsın veya terapiste gidersin. Düzelir elbette neden düzelmesin ki?
Konuşmandan rahatsız olduğunu herkese anlatmak zorunda da değilsin bu konuda kendini sıkma, sen sadece doktorlara ve bu konuda sana yardım edebilecek kişilere anlat yeter.
Engelli diyenlerin de ben taa....
0
megalomaniac
(06.08.19)
Reyiz, üzülme, vardır çaresi hafif dilini kesip mm bir ayar yaptirsan, yada diline antrenman yapsan guclendirsen ne bileyim ağzının içinde yuvarlamak suretiyle sağa sola kademeli şekilde antrenman yapsan, kitabi sesli şekilde okuyup kademeli şekilde kaydedip dinlesen çünkü başkalarının oldu demesinden ziyade senin tamamdir bu iş demem daha güzel olur kanımca
0
protrek
(06.08.19)
bence konusma terapilerini deneyebilirsin. öncelikle iyi referansi olan bir yerleri arastir. sonucta kekeme olan insanlarin bile konusmalarini iyi oranda düzeltebilen merkezler var. arkadasim gitmisti oradan biliyorum. su anda kekeme oldugu bile hic anlasilmiyor, yeni tanistigi kisiler hic fark etmiyor.
o nedenle bence dogru calisma ile senin de konusmanda düzelme saglanir. gec de olacagini düsünmüyorum cünkü benim arkadasim da 20 yasindan sonra gitti.

bir de gidip orada bu isin uzmani olan insanlardan yorum alabilirsin.
bu bir hastalik ya da bir doktor icin düsük seviyede bir bozukluk olabilir ama belli ki seni cok rahatsiz ediyor ve özgüvenini etkileyecek belki de etkiliyor zaten. o nedenle bu iste uzman sana yardimci olabilecek insanlarin yorumunu destegini alman iyi olabilir.
0
kaputt
(06.08.19)
@ catch Güzel düşünceleriniz ve desteğiniz için teşekkür ederim. Dediğiniz gibi başkalarının ne düşündüğünü takmamak gerek, haklısınız. Ama insan bazen takılıp kalıyor yani. Zaten bu sorunum da dediğiniz gibi tanıdığım insanlarla konuşurken pek ortaya çıkmıyor. Önceki işlerimde de sorun olmadı. Ama bazen sorun edince büyüyüp gidiyor.

Yaşadığınız trajikomik olaya gelirsek de bir komedi olmuş sizin için. Benim de sesim eskiden kadın sesi gibi geliyordu telefonla konuşurken.Tanımadığım birisiyle konuşurken " Abla" diyorlardı kocaman adamlar.Bozuntuya vermiyordum tabi. Komiğime de gitmiyordu değil hani :)

@ megalomaniac Evet, gerçekten çok rahatsız oluyorum ama doktora gitmekten o kadar sıkıldım ki içimden gitmek gelmiyor. Bir de benim için önemli olan bir sorunu doktor önemli görmeyebiliyor. O konuda kafam karışık biraz. Sanırım dediğin gibi önce farklı farklı doktorlara görünerek bir yol haritası çizmek doğru olacaktır. Konuşmamdan rahatsız olduğumu zaten kimseye bahsetmiyorum, hatta ilk defa burada bahsettim :) Yani etrafımdakilerle bu konu hakkında hiç konuşmam. Engelli demeleri de dediğiniz üzere küfredilecek kadar var ama kimseye de bir şey diyemiyorsun. Çünkü biri söylemese diğeri söylüyor yani, tek kişiyle kalmıyor bu söyleyenler. Aynı muhabbeti açan insan sayısı çoğalınca adamlar gördüğünü söylüyor diyorsun ama bu onların patavatsız olduğu gerçeğini değiştirmez tabi. Teşekkür ederim cevabınız için.

@ protrek Daha önceden çok kafama takmadığım için söylediğin tarzda antrenmanlar yapmayı düşünmemiştim ama artık daha fazla sorun ettiğim için bu önerdiğin yöntemleri deneyeceğim. Dediğin gibi gidişatı en çok benim takip etmem daha doğru, çünkü başkasının koyacağı kıstas benim için yeterli olmayabilir. Cevabın için teşekkür ederim.

@ kaputt Aslında ben de konuşma terapilerinin daha sonuç verici olacağını düşünüyorum.
Çünkü dediğiniz gibi doktorlar önemli görmeyebiliyor ya da hasta muayene etmekten usanıp sallamayabiliyor. Ama terapistler falan çalışma prensipleri gereği daha sonuç odaklı ve verimli oluyor. Bu arada arkadaşınız adına da sevindim. O da rahat bir nefes almıştır artık. Çünkü kekemelik benim sorunumdan da kötü bir şey bana göre. Cevabınız için teşekkür ederim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(06.08.19)
Konuyla alakasi yok ama ben de icimi dokmek istedim.
Kpss ile bir devlet kurumuna atandim.
O siralar 45 kiloydum.
Erkegim ve boyum 174.
Ise baslama kagitlarini teslim etmeye gittigimde orda bi kadin bana yuzde kac engellisin diye sormustu.
O kadar cok moralim bozulmustu ki.
Su an 65 kiloyum, 70e ulastigimda da vucut gelistirme yapmak istiyorum.
Su an gulup geciyorum hatirladikca.
0
lengelifotursapka
(06.08.19)
Ben de konuşma terapistini öneririm. Ama gideceğiniz kişinin eğitimine bakın lütfen. Değişmediyse bunun eğitimini doktora olarak veren yer eskişehir'di. Terapistin lisansına da bakın,psikoloji/psikolojik danışmanlık temelli olursa daha iyi olur.
0
asteriks
(06.08.19)
Bence bu durum doktorluk değil konuşma terapisti +1

Küçük kızımda 7 yaşına kadar "r"leri söyleyemiyordu. Biraz üzerinde düştük, sonra kendi kendine büyüdükçe geçti. Ama o arada veli gözetiminde yapmalık çalışma kiti almıştık. İstanbul'daysanız bedelsiz verebilirim.
0
SiyamkedisiZorro
(06.08.19)
@ lengelifotursapka Tabi, elbette. Anlattığınız için teşekkür ederim. Öncelikle atanmanız için tebrik ederim. Yolunuz açık olsun. O patavatsıza gelince de zaten nasıl hissettirdiklerini çok iyi anlamışsınızdır. Bazen o kadar damdan düşer gibi soruyorlar ki sanırsınız ki sıradan bir şey soruyorlar. İnsanlarda empati denen bir şey kalmamış. Bu arada vücudunuzun öncekine kıyasla daha iyi bir noktaya gelmesine de çok sevindim. Umarım ben de sizin gibi gelecekte bu günleri hatırladığımda güler geçerim :) Cevabınız için teşekkür ederim.

@ asteriks Tavsiyeniz için çok teşekkür ederim. Söylediklerinize kesinlikle dikkat edeceğim. Ben de biraz araştırdığıma göre terapistin psikoloji temelli olmasının faydalı olacağı kanısına vardım. Cevabınız için teşekkür ederim.

@SiyamkedisiZorro Kızınızın probleminin çözülmesine sevindim. Peki terapiste götürdünüz mü yoksa terapiste götürmeden mi hallettiniz? Bu arada teklifiniz için de teşekkür ederim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(06.08.19)
Konuşma terapistine görünün.
@catch
İşyerinde 40 yaşonda biri sesi çocuk gibi çıkarken, terapistin verdiği dosya dosya cümleleri 2hafta okuyup diyaframını açtırdı ve normal yaşıtları gibi şu an.yer izmit.bu alanda uzman zaten biliniyor.
0
cakmayazar
(07.08.19)
@ cakmayazar Bütün cevaplara bakınca şansımı terapistten yana deneyeceğim galiba. Cevabınız için teşekkür ederim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(07.08.19)
(6)

Avşa Adasi mi Marmara Adasi mi?

alttaraf
efenim agustos ayinda İDO ile bu ikisinden birine gidesim var lakin karar veremedim ve siz degerli buyuklerime danisayim dedim:oncelikle, tuhaf gelebilir ama beklentim deniz degil, hatta denize girmeyecegim buyuk ihtimal,asil amac, biraz uzunca bir deniz yolculugu yapayim, adada sessiz sakin bir gez
efenim agustos ayinda İDO ile bu ikisinden birine gidesim var lakin karar veremedim ve siz degerli buyuklerime danisayim dedim:
oncelikle, tuhaf gelebilir ama beklentim deniz degil, hatta denize girmeyecegim buyuk ihtimal,
asil amac, biraz uzunca bir deniz yolculugu yapayim, adada sessiz sakin bir gezinti yapayim, biraz atistirip aksamina da doneyim..
cok kalabalik olmasin, arabistanlilar falan olmasin, cicekler bocekler kuslar olsun yeter..
peki ama hangisi?
0
alttaraf
(28.07.19)
ha birde, bu IDO tasitlarinda Kadikoy/Adalar vapuru gibi, acikhavada denizin ve mavinin ve ruzgarin tadini cikarabilecegin acik oturma/dolasma alani yok galiba degil mi, hep kapali alanda miyiz? eger oyleyse cam kenari koltuk vs gibi bir tercih olayi var mi bilet alirken, thanks...
0
🌸alttaraf
(28.07.19)
marmara adası sessiz ve sakin. adanın sağını solunu dolaşırım dersen bisiklet veya motor tarzı birşey lazım olur. inişli çıkışlı bir ada çünkü.
ben gittiğimde boş yerler vardı. cam kenarı denk gelmişti ama sonra yer değiştirip yayıldım.
0
sutlu nescafe
(28.07.19)
Feribot seçerseniz güverte yok ama arabaların park bölümü açık alan. Deniz otobüsünde sadece kapalı alan var aynı deniz taksi gibi
0
filipis
(28.07.19)
feribot disinda alternatif var mi, guverteli olan?
0
🌸alttaraf
(28.07.19)
Başka seçenek yok maalesef. Özel tekne falan kiralamanız lazım
0
filipis
(28.07.19)
Kesinlikle marmara adası derim. Gitmişken bir gece de kalın,huzura doyun.
0
asteriks
(28.07.19)
(14)

T-shirt şort ile uçağa binmek

freedonia
Bineceğim yer de ineceğim yer de 30+ cayır cayır yanıyor olacak, sadece el bagajı hakkım var. kordor tarafındayım, çok üşür müyüm, soğuk yer miyim, alayım mı üstüme bir şeyler?
Bineceğim yer de ineceğim yer de 30+ cayır cayır yanıyor olacak, sadece el bagajı hakkım var. kordor tarafındayım, çok üşür müyüm, soğuk yer miyim, alayım mı üstüme bir şeyler?
0
freedonia
(16.07.19)
bişey olmaz
0
vladimirdökümov
(16.07.19)
hiçbir şey olmaz. en fazla tepedeki üfürgeci kapatırsın. uçak yükseklere, soğuklara çıkıyor ama bu soğuk içeriden hissedilmiyor.
0
kibritsuyu
(16.07.19)
ucus uzunsa usursun, mesela bangkok ucuslari filan buz gibi oluyor
0
cedex
(16.07.19)
Hosterlerden rica edersen bi örtü geririrler, bence zaten üşümezsin.
0
megalomaniac
(16.07.19)
abi üşüyebilirsin bence ya, tatil öncesi uçakta ayı gibi hasta olmak ve akabinde tatilin zehir olması olasılığının yüksekliğine girmiyorum bile. senin yerinde olsam üzerime ince bir hırka sweatshirt falan öyle bir şey alır öyle binerim, ne olacak en kötü elinde taşırsın.
0
evde liyakat kalmamis
(16.07.19)
@megalomaniac easyjet bu arada pos makinesi ile başımda bitip 10-15 euro charge etmesinler örtü, battaniye için?
0
🌸freedonia
(16.07.19)
Üstüne kesin bir şey al, ülke içi bile soğuk oluyor. Ülkeler arasıysa bonus soğuk.
0
superfluid
(16.07.19)
Geçen yaz tam da bu vakitlerde, Londra Girona uçuşu yaptım, hayatımın soğunu yedim, cam kenarındaydım ben, artı rötar da yaptı bir de Ryanair bilmemne hangi şehrin üstünde yarıms aat daire çizdik sadece. Daha önce sorunsuz uçuşlarım da çok oldu, ama o uçuş tam bir Murphy cenabetliğiydi. Havalanı transfer otobüslerinde de ayrı soğuk yedim üstelik, köklemişlerdi klimayı, yanımdaki çevremdeki döndürmeli zımbırtıları kapatsam da fayda etmedi. Sonuç olarak akşam 7-8 den sonra dayanılmaz öksürük, gece hayatsız emekli tatili yaptım.
0
neck_and_neck
(16.07.19)
üzerinize bir şey alın, soğuk oluyor.
0
asteriks
(16.07.19)
hasta olma ihtimaliniz var. şortun üstüne eşofman giyin tuvalette çıkartın?
0
bahoho
(16.07.19)
örtü getirirler rica edersen
0
dieselsingle2
(16.07.19)
ekonomik havayolu ise üstüne mutlaka bişey al. yok kaliteli havayoluysa şal veriyorlar.
0
babilbaligi
(16.07.19)
Bi sweat alırsın üstüne üşürsen kah bacagına kah omzuna alırsın
0
condom kurşunu
(16.07.19)
Ne soğuk oldu var ya! Mevsimlik bi mont almıştım, gene de üşüdüm ama idare ettik
0
🌸freedonia
(18.07.19)
(21)

evliliğinizde aldatılsanız affeder misiniz?

lavie
bazen affetmek gerekir mi?? affetmek kişinin kendine olan saygısını kaybettiği anlamına mı gelir?
bazen affetmek gerekir mi?? affetmek kişinin kendine olan saygısını kaybettiği anlamına mı gelir?
0
lavie
(15.07.19)
Asla affetmem.
0
rock n roll
(15.07.19)
hiçbir zaman affetmemeli.
0
xvyz
(15.07.19)
çok değişkenli ve bilinmezli soru.
aldatmak aldatmak değildir, yani adamın 2 yıl biriyle aşk yaşamasıyla bir gece biriyle seks yapması aynı şey değil.
hangisinin daha kötü olduğu da duruma ve şartlara göre değişir.

o sırada cinsel hayatınız nasıldı?
çift olarak kısa süre önce bir travma yaşanmış mıydı?
arada süregelen ve çözülemeyen bir sorun var mıydı?
vb.

kendine olan saygıyı kaybetmek de bu etkenlere ve duruma göre değişir.
0
blatta hiberna
(15.07.19)
Ben erkek arkadaşıma laf arasında olabileceğini söyledim. Ben bu konuda çoğu kadından farklı düşünüyorum galiba.

Hayatımda hiç bir zaman erkek arkadaşım benden çok hesap ödememiştir bir ilişkimde. Ya da kendimi hiç bir konuda üzerlerine atmam. Ayaklarımın üzerinde basıyorum evet ama bu tarz kadinların düşündüğü gibi aldatırsa biter gibi kesin bir kuralım da yok. Bilemiyorum aslında. Herşey olabilir.

Büyük konuşmamak lazım bu konuda. Düşünsene hamilesin çocuğunuz olacak gün sayıyorsunuz ama adam seni aldatıyor yani o anın duygusallığı ile biraz farklı olabilir. Bu küçük bir örnek. Zamanlama, kiminle, ne kadar süre çok önemli.

Tek gecelik olsa kafaya takmam diye düşünüyorum. Diyelim ki birkaç gecelik birşey yakaladım zaman veririm. Insanız. Yıllar süren bir şekilde her sabah aynı aşkla sevgiyle uyanmak çok zor. Insanların dönemleri olabiliyor. Yeri geliyor bir donem bir arkadaşınla çok iyi oluyorsun sonra bir hareketi hoşuna gitmiyor soğuyorsun sonra bir zaman daha sonra taktığım şeye bak onun dostluğunu çok özledim diyebiliyorsun.

Ki bence erkekler ve kadınlar bu ilişki aldatma konusunda daha farklı düşünüyor, hissediyor. En azından benim tanıdığım erkekler benden farklı. Ben artık aldatmam mesela. Geçmişte yapma gafletinde bulunmuştum üniversite dönemi basit bir ilişkide aldatmıştım ama hala unutamam. bence o karşındakine değil Kendine saygısızlık. O yüzden yapmam. Ozmn beri de hiç kimseyi hiç bir sekilde o yapsa bile aldatmadım. Hele seversem ve seksimiz de iyi olursa hiç yapmam. Başkasına bakmak bile aklıma gelmez. Evet ben öyle biriyim.

Ama erkekler biraz daha yeni birsey arayabiliyor. Sıkılabiliyor. Sürekli aldatırsan biter imajı çizmek sık boğaz etmek çok gereksiz geliyor bir de bana. Bazı kadınlar yapıyor bunu. Ben erkek olsam cok irrite olurdum bu durumdan mesela. Kadın olarak bana yapılsa ayrılık sebebi. Biraz güvenmek lazım kararlarına, sevgisine, kalbine. Yoksa olmaz. Eğer iyi gelecekse adama, geride bırakmaya istekli ise çok da kafaya takmamak lazım.

İzlediğim bir filmde bir replik vardı, çok kötü bir donem geçiriyorlardı, ikisi de birbirlerine çok aşık, ama yine de adam bir gece aldatıyordu. karısı daha sonra öğreniyordu ve adam şöyle diyordu; "seni hatırlamam gerekiyordu, bizi hatırlamam gerekiyordu" Kadın napıyordu terk ediyordu. Ikisi de mutsuz.

Ama mesela dedim ya, kimle nasıl zamanlama çok önemli. Diyelim ki beni sadece tek gece aynı hastanede çalıştığım bir hemşire ile aldattı. Küçük düşürücü bir durum. Hadi bırak bırakabilirsen kolayca geride. Bu olacağına bir bardan bulup 3-4 kere seviştiği kadını daha çok tercih ederdim heralde.

Sonuç olarak, bu konuda çok net birsey diyebilmek gerçekten zor. Ama kendi adıma biraz rahat düşündüğümü söyleyebilirim.
0
mobydick
(15.07.19)
@mobydick aşmışsın, yorumsuz.

ben erkek olarak affetmem. başka sözüm yok.
0
garavel
(15.07.19)
karşılığında ben de aldatacaksam evet, affederim.

evlilik gibi sıkıcı ve yükümlülüğü çok fazla bir müessesede aldatmamak çok zor bişey. ben eşşşek gibi uslu durduysam karşı taraf da duracak. madem duramadı ben niye kendimi sıkayım. onun da haberi olacak şekilde, gözümün kaydığı biri varsa bi gece takılırım. sonra oturur konuşuruz, ne hissetti, bunu istiyor mu istemiyor mu.

öbür türlü kendimi enayi gibi hissederim. evlilik öyle bir kurum ki duygusaldan çok mantıklı kararlar vermek gerek. yani ciddi pişmanlık, çocuk, görece mutlu hayat gibi hafifletici sebepler olsa da enayi gibi hissederim muhtemelen. o yüzden affederim diyemiyorum.
0
Jux
(15.07.19)
Kadın olsam tek gecelik olanı affederdim. Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum evet
0
Trene çelme atan adam
(15.07.19)
Herkes destan yazmış ama ben özet geçeyim;

umursamam, her şeye kaldığı yerden devam ederim. Evlenmişsem zaten bazı şeyleri baştan kabul etmişim demektir.
0
Psycho Mantis
(15.07.19)
Asla ve asla affetmem, aklimdan bile gecirmem.
Erkek tarafiyim.
0
stavro
(15.07.19)
kendim asla yapmayacağım birşey aldatmak, yapan biri arkadaş olsa bile ilişkimi gözden geçiririm. eşim yapsa direkt terkederim çoluk çocuk varsa bile umursamam.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(15.07.19)
Aldatan sevgisini degil de hormonlarinin çıktısiyla aldatmissa affederim.
0
lion de la Turquie
(15.07.19)
affetmem ama yaygara da çıkarmam. geçmişte şüphelendiğim bir iki ilişkim oldu. önce saygımın ve sevgimin azalmaya başladığını hissettim. hevesimi alana kadar cinsel ilişki odaklı görüşmeyi sürdürdüm. daha sonra da iletişimi kestim. eminim önceleri salak olduğumu düşünüp sonra olanlara anlam verememişlerdir.
0
sinek kral
(15.07.19)
eğer ortada korunması gereken küçük bir çocuk vs yoksa direkt silmek lazım. ynai bence doğrusu bu. ama insanız işte ya her an doğrusunu yapmak mümkün değil. aldatılıp da affedenlerin kendilerine saygısı olmadığını değil de hayatlarının güçsüz bir döneminde olduklarını düşünüyorum. birazcık güç toplamaları lazım sadece. yoksa kim, deliler gibi sevse de, biricik ömrünün her gecesinde yalancı olduğunu bildiği birisi ile birlikte uyumak ister ki?
0
sagittal
(15.07.19)
Cok fazla degisken var, direk affetmem asla asla dememek lazim, kendimizi boyle agir bir yukun 'asla x/y yapmam' gibi bir seyin altina sokmamak lazim. Ayrica evlilik bambaska bir sey, icinde olmadan yine 'asla' dememek lazim.
Aldatani affetmek kisinin kendine saygisini kaybetmesi degildir, boyle dusunmuyorum.
Aldatmak da aldattiginiz kisi ile ilgili bir sey degil, sizinle ilgili bir sey, bunu da unutmamak lazim.

@mobydick'in bahsettigi, ayni ortamdan biri ile aldatmaktaki sorun aslinda 'baskalarinin, ortak kisilerin' bunu bilmesi, aslinda aldatmanin niteligi degismiyor. Bu nedenle siklikla mesela aldatma olayini bilen/soyleyen arkadaslarla fln gorusmeyi kesiyor insanlar, yargilanmak endisesi oradaki.
0
songforsomeone
(15.07.19)
affederim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.07.19)
affetmek kişinin kendine olan saygısını kaybettiği anlamına gelmez ama ben affetmem. en iyi arkadaşımın benim dışımda birini herhangi bir sebeple tercih etmesi fikriyle beraber yaşayabileceğimi sanmıyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(16.07.19)
@evde liyakat kalmamis +1, affetmemeyi sadece ayrılmak olarak düşünmemek lazım bir de.
0
piremses
(16.07.19)
Gerekmez. Ortada aldatma varsa nokta konmuştur. Evli olmak veya olmamak bu denklemde bir değişken değil. Aldatılırsam o an bitiririm. Bağırıp çağırmam asla.

Kimseyi de aldatmam. Büyük de konuşuyorum. Bu büyük konuşmayın, başınıza gelmeyince konuşması kolay lafları da boş laf.
0
windowsguvenlikduvari
(16.07.19)
eğer ortada aldatan bir taraf varsa, kadın veya erkek farketmez, zaten bir evlilik yoktur ki? kalmamış ortada bir şey zaten, o yüzden o sızıntı olmuş, o boş alan doldurulmak istenmiş. sadece tensel olması da bunu değiştirmez. e artık olmayan, kalmamış hangi paylaşımı, ilişkiyi koruyorum ki ben? neye sahip çıkıyorum? boş kümeye mi? saygı konusuna gelince de, gözümün içine baka baka yalan söyleyebilen, türlü dolaplar çevirebilen birine nasıl ve hangi gerekçeyle tekrar güvenebilir ki insan? ben böyle davranabilen, omurgalı duramayan erkek ve kadından her türlü kalleşliği beklerim şahsen.
0
Phoebe
(16.07.19)
tamamen duruma bağlı. affedebilirim ya da affetmeyebilirim.

şu an için konuşursak affederim gibi geliyor ama belki aldatıldığımı öğrendikten sonra yüzünü görmek bile istemeyeceğim. belki 3-5 ay görmek istemeyip sonra tekrar ona dönmek isteyeceğim. belki de aramızdaki sevgi çoktan bitmişti, sırf evliyiz diye ayrılmıyor ve uzatmaları oynuyorduk. öyleyse affetmem ayrılırım.

ne olursa olsun, içimden geldiği gibi yaparım yani. sırf o devam etmeyi çok istiyor ve köpek gibi pişman oldu diye devam etmem, ya da "devam edersem millet ne der" falan diye düşünerek ondan ayrılmam. o ilişki bana hala iyi hissettiriyorsa devam ederim.

affedersem de bunu kendime saygısızlık olarak görmem.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.07.19)
aldatan taraf zaten sevgilisini/eşini gözden çıkmış oluyor. o saatten sonra affetseniz ne affetmeseniz ne, geçmiş olsun
0
asteriks
(16.07.19)
(4)

İspanya - Granada Alhambra Müzesi

sislerrr
herkese merhaba;Alhambra müzesine giden var mı ? sitesinde detaylı bilgi vermemiş. Biletini sitesinden mi yoksa bir baska siteden almak mı uygun olur ? detaylı bilgim olmasa da buyuk bir saraya benziyor. biz bir butun olarak sarayı gezmek istiyoruz. Bununla birlikte sitesinde bununla ilgili net bir
herkese merhaba;

Alhambra müzesine giden var mı ? sitesinde detaylı bilgi vermemiş. Biletini sitesinden mi yoksa bir baska siteden almak mı uygun olur ? detaylı bilgim olmasa da buyuk bir saraya benziyor. biz bir butun olarak sarayı gezmek istiyoruz. Bununla birlikte sitesinde bununla ilgili net bir bilgi verilmemiş. ayrıca 3 saat gibi bir zaman dilimi var. biz bu süre içerisinde sarayın tamamını gezebileceğimizi zannetmiyorum. hangi siteden almamız uygun olur? bilgi verebilir misiniz?

tesekkurler.
0
sislerrr
(10.07.19)
kendi sitesinden aldık sabah erkenden girip 3-4 saat gibi bir sürede gezdik. ayrıca komisyoncu bir siteden almanıza gerek yok.
ancak kalabalık oluyor bunu hesap edin.

edit: toptan tüm kısımları kapsayan bilet almıştık bahçeler vs dahil almıştık.
0
basond
(10.07.19)
ben sitesinden almıştım. rehberli almıştım ve hiç tavsiye etmiyorum, wikipedia'da yazılanları bir kere okursanız yeter bence. ilginç bir bilgi vermiyor guide yani. saraya girdikten sonra istediğiniz kadar dolaşabilirsiniz, ama sarayın bazı noktalarında çıkış yaptıktan sonra tekrar giremiyorsunuz aynı yere (ters turnike var yani). ona göre beğendiğiniz noktalarda uzun süre kalmaya bakın.
0
slhmlr
(10.07.19)
Sitesinden alin mutlaka. Salak bir arkadasim yuzunden alamamistik, oraya gidince kesinlikle bilet bulunamiyor
0
kuehles blondes
(10.07.19)
sitesinden almanız daha uygun olur. başka siteden alırsanız ekstra para ödersiniz. paskalya gibi yoğunluk olan dönemlerde mecburen turlardan alanlar oluyor. granadacard almak da bir seçenek. nasrid için olmanız gereken bir saat var, bilet alırken o yazıyor, ona dikkat edin. bahçeyi gezmek için bir süre kısıtlaması yoktu diye hatırlıyorum.
0
asteriks
(10.07.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.