Giriş
(2)

Gözünde arpacık olan kardeşe makyaj temizleyici önerisi (profesyonelinden)

dahayeniymis
Uzun zamandır mevcut olan arpacık zaman zaman enfekte oluyor, şişiyor ağrıyor. Doktor birkaç saat kalacak şekilde makyaj yapabilirsin; ancak profesyonel makyaj temizleyicisi kullanmalısın demiş. Nedir bu profesyonel olan, hangi marka alalım nereden alalım? Genelde sadece eyeliner kullanır.Teşekkür e
Uzun zamandır mevcut olan arpacık zaman zaman enfekte oluyor, şişiyor ağrıyor. Doktor birkaç saat kalacak şekilde makyaj yapabilirsin; ancak profesyonel makyaj temizleyicisi kullanmalısın demiş. Nedir bu profesyonel olan, hangi marka alalım nereden alalım? Genelde sadece eyeliner kullanır.
Teşekkür ediyoruz
0
dahayeniymis
(27.01.17)
Bu durumda doktorlar genelde bebe şampuanı önerir. Diğer kozmetik ürünlerin hepsi tahriş edebilir.
0
angelus
(27.01.17)
Duyuruyu tesadüfen gördüm. Hindistancevizi yağı kullanın. İdda ediyorum, en iyi makyaj temizleyiciden daha iyi. Hem de gözü tahriş etmez, kirpiklere iyi gelir.
0
SiyamkedisiZorro
(11.04.17)
(6)

mesai cikisi spor - aksam yemegi

sergerde
is cikisi spora gittim basladim derken saat 19:00 oluyor.eve gelisim 20:35 - 20: 45.dus almam 21:00 - 21: 15 spordan once yemek yemiyorum, yogurt yiyorum.aksam yemegini 21:15de yiyorum, hazmedeyim derken 1-2 saat daha oturuyorum. cay iciyorum. hazmi baska ne kolaylastirir?sabah kalkamiyorum, uyku ye
is cikisi spora gittim basladim derken saat 19:00 oluyor.
eve gelisim 20:35 - 20: 45.
dus almam 21:00 - 21: 15
spordan once yemek yemiyorum, yogurt yiyorum.
aksam yemegini 21:15de yiyorum, hazmedeyim derken 1-2 saat daha oturuyorum. cay iciyorum. hazmi baska ne kolaylastirir?

sabah kalkamiyorum, uyku yetmiyor.

is yerinde saat 17:00 gibi yiyebilsem yemegi iyi olacak ama ogleni getiriyorum, bi de aksam yemegini hazirlayip yanimda getirmek istemiyorum. zaten isitilacak bi yer yok cok da matah bi sey yiyemem.

siz nasil yapiyorsunuz? aksam yemegimin saati cok mu gec oluyor?
0
sergerde
(27.01.17)
17:00 bir tabak yulaf ezmesi (sıcak suda 15 dk bekletilmiş)

21:15 akşam yemeği için bence çok geç değil. pilav milav gömmediğinizi farz ediyorum.
0
oldboy
(27.01.17)
aynı durumdayız. eve dönüşte yesem uyumam daha geç oluyor, yemezsem acıkıyorum.

bence yoğurdu, gece uyumadan önce ye.
spordan önce de eser miktarda (100 gr?) kuruyemiş ve meyve.
0
füt
(27.01.17)
Ufak bir sehirde yaşadığım için 5te evdeyim. 6da aksam yemeğini yemiş oluyorum. 8de salona gidiyorum. 9 bucukta yine evdeyim. Eve geldigimde süzdugum ton balığını yiyip-protein tozumu içiyorum.
Bir şekilde ya dışarıdan yemek isteyin mesai bitimine doğru(ornegin kuzu şiş söyleyip ekmeği tuketmeyin ya da kebap soyleyin ekmeği yemeyin veyahut çalıştığınız yerde buzdolabi varsa evden getirin koyun dolaba (çalıştığınız yerde muz olsun bir de). Ne yaparsanız yapın spor yapacaksanız biraz sabredin motivasyonunuz yüksek olsun.
0
karacigerim vur kadehlere
(27.01.17)
Ben de spordan sonra akşam yemeğini 9-10 arası yiyorum. 12de yatıyorum. 3 senedir falan böyleyim. Bence bir sıkıntı yok.
0
peggy
(27.01.17)
Hazmı kolaylaştırmak diye bir şey yok, sağlıklı bir insansan vücut onu en ideal şekilde yapıyor. Ayrıca senin yemek yediğin saat çok ideal bir saat zaten, yani saat 10'da yatmıyorsan iyi.
0
angelus
(27.01.17)
günün ilk öğününü 13.00 civarı yerseniz hiç bir sorun yok. bkz: intermittent fasting
0
carabelli
(27.01.17)
(11)

bu ev alınır mı

anonymice
merhaba.resimlerden gordugunuz kadarıyla sakıncalı kısımları soyler misiniz?https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-b.duzu-famlyadan-araci-yok-komisyon-yok-haftasonu-na-ozel-fiyat-348819050/detayya da şu: https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-b.duzu-familyadan-hafta-nin-en-
merhaba.

resimlerden gordugunuz kadarıyla sakıncalı kısımları soyler misiniz?

www.sahibinden.com


ya da şu:
www.sahibinden.com

ya da su:

www.sahibinden.com
0
anonymice
(27.01.17)
Üçüncü evin pencerelerinden anladığımız kadarıyla daire aslında bodrumda, çok güneş almaz. Güneş girmeyen eve doktor girer.

İkinci ev affedersin Çin kerhanesi gibi ışıl ışıl ben sevmedim.

İlk ev olabilir ama ben çok anlamam bana güvenip alma.
0
angelus
(27.01.17)
hepsi yer altinda daha da kotusu beylikduzunde.

fiyatlar cok ucuzmus yalniz istanbulda 100 liraya sifir daireyi birak bakkal karton kutu bile vermiyor o yuzden bilemedim yalan ilan da olabilirler.
0
robokot
(27.01.17)
fotolar ile oynanmış. yani fotolar çekildikten sonra köşesinden değil de sağından ya da üstünden çekilerek perspektif yaratılıp geniş ve ferah gösterilmiş. bu evler aslında miniciktir. ayrıca bu devirde 100.000 tl'ye kimse kimseye istanbul'dan ev vermez. beylikdüzü bile olsa.

dolandırıcılar demek ki sizin gibi iyi niyetlilerden dolayı yaşamlarını sürdürüyor.
0
orospu
(27.01.17)
resimlerde oynama var gibi çok canlı ve resimler iyi bir noktadan çekilmiş. 100bine adam günahını vermez kesin bir hinlik vardır.
0
qobel
(27.01.17)
Arkadaşlar fiyatlara neden takılmış anlamadım. Beylikdüzü'nün merkezi sayılan Büyükşehir Mahallesinde 2+1 evler 250bin civarında.

Senin koyduğun yukarıdaki ilanlarda Cumhuriyet Mahallesi yazıyor ama onlar ya Beylikdüzü'nün Yakuplu bölgesinde veya Esenyurt'un Cumhuriyet Mahallesi'ndeki evler. Yakuplu'da sıfır binada 2+1 evler 150 bin zaten. Bu ilanlar ise bodrum/bahçe katı ve muhtemelen eski bir binada ve sadece içi yenilenmiş daireler. O yüzden fiyatlar normal.

Delta Gayrimenkul genelde Esenyurt civarında ucuza daireler satıyor. Aşağıdaki linkten fiyatlara bak:

deltagayrimenkul.sahibinden.com

Esenyurt ve Beylikdüzü-Yakuplu, Gürpınar civarlarında 100bin TL civarlarına daire bulmak mümkün.
0
neyehbe
(27.01.17)
penceleri yarım olan ev hariç diğer ikisi alınabilir.
hepsi bahçe katı, binalar yeni. evlerin çevresini incelemek lazım. bir tanesinin üstü kapalı terası var anladığım kadarıyla, bence en iyisi o.
fotoğraflara bakarak ev almayacağınızı düşünüyorum. gidip görmeniz hatta odaları tek tek ölçmeniz en mantıklısı olacaktır. ortalık çakal müteahhit kaynıyor. inşaatı başlamamış binayı yalan yanlış plan şemalarıyla satmaya çalışanlar var.
0
humat
(27.01.17)
yahu birinci ev ile ikinci ev aynı? fark etmediniz mi?

biri kiracı varken çekilmiş, diğeri boşken.
bu arada fotolar o kadar kötü ki ben gidip görmeye bile çekinirim. yine de gidin canlı gözle görün. fiyatı filan uygun çünkü, geniş de ev.

ama üçüncü ev dedikleri gibi alt kat ışık almaz, ona bulaşmayın derim.
0
kaputt
(27.01.17)
ben bu emlakçılardan bırak ev almayı selam bile almam. bütün resimleri sağa sola genişleterek evi büyük göstermeye çalışıyor şerefsizler
0
paçalı don
(27.01.17)
evler karanlık. fotoğraflarla oynanarak geniş gösterilmeye çalışılmışsa da zaten karanlık olduğu için ev eminim basık bir havaya sahiptir.

bence bir evin küçük olması kadar karanlık ve basık olması da kötüdür.
0
cabiday
(27.01.17)
Türkiye'de toprak altı daire alınmaz(mış) çünkü maliyetten kısmak için yapılması gereken prosedür yapılmıyor(muş) ve bunun sonucunda o dairelerde çok rutubet oluyormuş.

Toprak altı: Kot farkı dolayısıyla bir tarafı açık olup, diğer tarafı toprağın içinde olan.
0
saygilarefendim
(27.01.17)
muhit
0
füt
(27.01.17)
(33)

Lor peyniri ve yumurta

ms brownstone
Ben bunların ikisini de sevmiyorum. Hatta yumurtadan çocukluğumdan beri tiksiniyorum. Haşlanmışının olduğu odada bile duramam zaten ama omlet, menemen falan tadının yoğun olduğu hiçbir şeyi yiyemiyorum. Sadece pastanın, böreğin falan içinde yerdim ama bir süredir sağlıklı beslenme olayına taktığım i
Ben bunların ikisini de sevmiyorum. Hatta yumurtadan çocukluğumdan beri tiksiniyorum. Haşlanmışının olduğu odada bile duramam zaten ama omlet, menemen falan tadının yoğun olduğu hiçbir şeyi yiyemiyorum. Sadece pastanın, böreğin falan içinde yerdim ama bir süredir sağlıklı beslenme olayına taktığım için onları da yemiyorum artık. Lor peynirini de anca üstüne kekik ve pul biber dökünce yiyebiliyorum ama o da çok az oluyor.

Benim protein almam lazım çünkü yıllardır et sürmüyorum ağzıma. Et yiyemediğim için et dışında protein oranı en yüksek olan bu ikiliyi yemek istiyorum ama ne şekilde lor peynirine tat verip yumurtanın yoğun tadını minimuma indiririm bilmiyorum.

Siz bu saydığım yöntemler dışında nasıl yiyorsunuz bu ikisini? Lor peyniri yine neyse ama yumurtanın hem tadından hem kokusundan nefret eden biri yumurtayı nasıl yiyebilir sizce? Bir de yazdım üstte ama yine belirteyim. 2 aydır falan sağlıklı beslenmeye biraz kafayı taktığım için unsuz, şekersiz şeyler yazarsanız daha iyi olur.
0
ms brownstone
(26.01.17)
sen protein yememeye devam et. en acısız yöntem bu görünüyor.

(lor gayet lezzetli bir şey, ne istiyorsun başka? yumurtayı da kayısı pişirip, burnunu kapayıp ağzına atacak, hızlı hızlı çiğneyeceksin)

hem şeyim şey olmasın, hem bi tarafım acımasın.
0
no christ requires
(26.01.17)
protein tozu diye bir şey icat ettiler. süper!
0
cekilmis gayfe
(26.01.17)
he yok tarhana içsin asgfasfsaf
bu arada lor diye takma. lorda 15 gram protein varsa tulum peynirde 10 gram vardır. ama vardır. öyle bişi ye.
0
cekilmis gayfe
(26.01.17)
yahu lor ve yumurta dışında protein kaynağı mı yok!

www.greatveganathletes.com
vegan vücut geliştirici bunlar.

nohut, fasulye, mercimek, bulgur yersen proteine doyarsın.

nohut protein oranı: %19
www.google.com.tr

bulgur protein oranı: % 12
www.google.com.tr

mercimek protein oranı: %9
www.google.com.tr

kırmızı et protein oranı: %26
www.google.com.tr

Yani 100 gram kırmızı et yerine 130 gram nohut yiyeceksin, nerden protein alırım diye dert etmeyeceksin.

hayvansal/bitkisel protein diye bir şey de yok bu arada. tüm proteinler aminoasitlerden oluşur, yukarıdaki tahıllarda da hepsi var bu aminoasitlerin. yoksa inekler ot iyip et üretemezdi zaten. vegan bodybuilder da olmazdı. ama çok var.
0
harzem
(26.01.17)
bakliyat ye bol bol o zaman. kinoa protein yönünden oldukça değerli bi gıda , biraz pahalı ama.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.01.17)
Loru ben de yiyemezdim, ama üstüne kekik, zeytinyağı ve pul biber atmaya başladıktan sonra öğünü iple çeker hale gelmeye başladım.

Yumurtaya da ara ara tabasco atıyorum ama hiç sevmiyorsanız o da güzel hale getirmez herhalde.
0
noluyo yaa
(26.01.17)
Bu protein olayları her açıldığında konunun vegan vücut geliştiricilerine gelmesini ben çok doğru bulmuyorum; zira alanlar farklı sınıflar farklı, her şey farklı. O nedenle yanıltıcı oluyor. Öncelikle vegan olsun olmasın, bir vücut geliştirmecinin "Doğal" yollardan şu kütleye ulaşması bugünkü genetik şartlarda mümkün değil: www.greatveganathletes.com O zaman ne oluyor? Şu oluyor: Bu adamlar anabolik steroidler kullanıyorlar. Ancak bu şekilde bu yağsız kas kütlesine ulaşabilirler. Ben doğal olarak ulaştım diyen varsa da yalan söyler. Hal böyleyken, bu adamların vegan olması, bunlara bir dezavantaj sağlamamış oluyor. Zira bir insan anabolik steroid kullanıyorsa eğer bırakın vegan olmayı hayvansal ürün kullanmamayı, her akşam ağaç kabuğu kemirseler yine bu kütleye ulaşırlar. Zira önlerinde kas kütlelerini engelleyecek bir sınır kalmaz; protein sentezleri artar, yağ yakımları en üst limitlere ulaşır. Ayrıca bu adamlar bunu hobi olarak yapan ya da sağlıklı yaşamak için yapan değil para kazanmak için bu işi yapan insanlar, yani profesyoneller. Profesyonel bir insanla bu işi sağlık için yapan insanları bir tutmak çok doğru değil. Ne dedik, bu linkteki adam steroid kullanmadan sadece et yumurta yiyerek de bu vücuda ulaşamaz. Yani et yiyerek bu vücuda ulaşamayan adam nohut mercimek yiyerek hiç ulaşamaz. Bunu da bilmek lazım.

Ne yiyebilirsin konusunda da diğer arkadaşlara yapacak bir ek bulamadım, ben de asla soya proteinine bulaşmaman konusunda bir hatırlatma yapabilirim bu noktada.
0
angelus
(26.01.17)
Hocam shake hazırla kendine.
100gr lor
1 yumurta
1 muz
1 ölçek whey(varsa tabi)
1 yemek kaşığı pekmez
2-3 yemek kaşığı yulaf
Üstüne de istediğin meyveden at ve bunları güzelce blenderdan geçir. Yumurta çiğ diye korkma ben de soğuk yumurtadan çok tiksiniyorum kokusu falan. Yumurta ve lorun tadını hissetmeyeceksin bile, muz ve pekmez tadı bastıracak kesinlikle. Çok güzel oluyor, denemelisin.

Edit: lor kesinlikte tuzsuz olacak aman diyeyim.
0
sylr
(26.01.17)
Vegan vücutçuların, diğer ekstrem vücutçular gibi steroid kullandığını ben de biliyorum. Ancak o steroidin etki göstermesi için vücuda bir şekilde protein sokulması gerekiyor sonuçta. O kaslar, ne kadar hileyle de olsa, proteinle dolduruluyor. O protein de bitkisel kaynaktan alınabiliyor.

Yoksa steroid olmadan öyle vücudu sabah akşam ineğe tapsan yapamazsın.
0
harzem
(27.01.17)
Yumurtanin kokusunu ben de sevmem. Omlet yaparken icine deli gibi nane atiyorum. Oyle bastiriyor. Nane yoksa kekik ve pul biber.
0
rusyalı kozmonot
(27.01.17)
@harzem, 100 gram kırmızı et eşit değildir 130 gram nohut.

nohuttan aldığın 100 gram proteinin anca 10 gramını vücudun kullanır. gerisi yaramaz çünkü kalitesizdir. kırmızı etten aldığın 100 gram proteinin ise yüzde 90-95'i kullanılır.
balık proteinlerinin de yüzde 70'i falan kullanılır.

kısacası ot çöp yiyerek bu iş olmaz :)
0
cekilmis gayfe
(27.01.17)
yumurta ve lora kori veya grammasala gibi agir kokulu baharat katmayi deneyebilirsin.
0
jimicik
(27.01.17)
diğer süt ürünlerine yönel. mantarlı, sebzeli vs. omlet tarifleri de seni idare edebilir.

ve pardon, bir vegan yine alenen yanlış bilgi veriyor. hayvansal besinlerde vücut için gerekli olan protein tiplerinin tümü bulunur. bitkisel besinlerde bu proteinlerden bazıları ya eser miktardadır, ya da hiç bulunmamaktadır. sağlık açısından dezavantaj oluşmaması için bu bakliyatların ya da diğer bitkisel besinlerin doğru kombinasyonla alınması gerekir. bir de bir b12 meselesi var ki girmiyorum ona. kendin araştırırsın.

besin takviyelerine muhtaç hale gelmemen dileğiyle.
0
zgrydn
(27.01.17)
kokmayan/ az kokan yumurtalar var. organik olandı galiba, annemin de öyle bi hassasiyeti vardı çünkü. üzerinde sarı çiçek resimleri olan, 4+4 kutuda satılan marka alıyodu.
Bi de tatlı lor'u denediniz mi, ben bu duyuruyu gördüğümde şunu yiyodum bayaa ısırarak :)
i.hizliresim.com
0
neynep
(27.01.17)
cekilmis gayfe ve zgrydn konuya değinmiş ben atlamışım orayı, ben de birkaç ek yapmak istiyorum: Kaliteli bir protein sentezinin oluşması için, ki burada sporcu ya da sedanter insan ayrımı yapmıyorum herkes için olması gereken bu, tüm aminoasitlerin aynı öğünde alınması gerekiyor. Bu relative bir olay değildir olması gereken bir kuraldır. Bilim dünyası günümüz satın alma ve ürünlere ulaşmanın zorluğu nedeniyle bunu biraz yumuşatır. Misal der ki; Hepsini bir arada alabileceğiniz ürünleri alamazsanız en azından bir kısmını barındıran ürünler tüketin, o da iş görür. Tüm aminoasitleri barındıran ürünler hayvansal ürünlerdir, eksik aminoasit barındıranlar da baklagiller. Yani et yiyemezseniz eğernohut yiyin derler. Tabii biliyoruz ki bu tamamen ortamı yumuşatmak için söylenen bir şey, zira aynı bilim der ki; Bir protein sentezinin kalitesini, alınan aminoasitlerin toplam miktarı belirler. Bu çok net. Yani sen tam protein barındıran, yani temel aminoasitleri ve temel olmayan aminoasitleri barındıran hayvansal ürün yersen, protein sentezin kaliteli olur; eksik aminoasit barındıran, tüm aminoasitleri barındırmayan ürünler (Bakliyat) yersen, protein sentezin kalitesiz olur. Bu olay haftada birkaç gün olursa vücut bunu tolere eder ama vegan olup bunu hayatını kalanına yayarsan, vücut bunu tolere edemez ve metabolik sıkıntılar yaşarsın. Zira vücut her gelen proteini derhal kullanır, tasarruf etmez. Sistemin hayatta kalması için günlük olarak ihtiyacı olan bu proteini "TAM" olarak vermen gerekir. Vermezsen sağlıklı bir insan olamazsın. Bakın buraya kadar yazdığım her şey, sıradan insanlar içindi, yani sporculardan falan bahsetmiyorum. 6 yaşındaki çocuk için de 17 yaşındaki ergen için de 60 yaşındaki teyze için de bunlar gerekli. Sen günlük beslenme programını bu da protein bu da aminoasit deyip bakliyat üzerine kuramazsın. Bakliyat türü gıdalar tamamlanmamış proteinlerdir. Yani 20 aminoasitin yirmisini de barındırmazlar, sağlıklı bir protein sentezi sağlıklı bir işleyiş için tüm aminoasitleri tam olarak almak gerekir. Alamıyorsan ya da almıyorsan, sağlıklı bir yaşamın olamaz.


İkincisi: Biyokimya der ki; Her besinin vücutta kullanılabilirliği farklıdır. Yani bir ürünün protein barındırıyor olması, onun çok şahane bir besin olduğu ya da içerdiği besin değerlerini sonuna kadar vücut tarafından kullanıldığı anlamına gelmez. Bunun ne oılduğunu anlamak için "Biyoyararlılık" konusuna girmek gerekir. Misal biyoyararlılık bakımından en kaliteli ürün, yumurtadır. Zira vücut yumurtanın tüm besin değerini %100 oranında kullanır. Proteinini yağını kolesterolünü, her şeyini sindirir ve kullanır. Bu oran kırmızı ette %80'e beyaz ette %79'a düşer. Yani sen 100 gramında 30 gram protein barındıran kırmızı et yediğinde, vücut bu proteinin %80'ini kullanabiliyor: 24 gramını. Tamamını değil. Yani tam protein içeren bir ürün yediğinde bile sistem bunun tamamını kullanamıyor. Peki tam olmayan protein kaynaklarında durum ne? Durum şu: Vücut bitkisel proteinin %49'unu kullanıyor. Yani sen 100 gramında 30 gram protein içeren nohut yediğinde, vücut bunun %49'unu kullanıyor. Yani ortalama 14 gramını kullanıyor. Vücut etin %80'ini kullanırken nohutun %49'unu kullanıyor, üstelik nohut tamamlanmamış protein olduğu için de protein sentezi kalitesini yitiriyor. Ki bu saydıklarım da yine sadece sporcular için değil sıradan insanlar için de geçerli bir durum.

O nedenle; "Etteki proteinin aynısı nohutta da var bulgurda da, neticede hepsi aminoasit" diyerek konuya yaklaşmak çok doğru değil, neticede hepsi aynı aminoasit değil.
0
angelus
(27.01.17)
peki çokbilmişler, söyler misiniz bir inek nasıl o kadar et üretebiliyor?

sizin on katınız araştırma yapmış birisiyim, "complete protein" denen şeyin tahıllarla da edinilebildiğini biliyorum mesela, siz bilmeseniz de.
0
harzem
(27.01.17)
(Soru ekliyorum konuyla ilgili) esansiyel proteini üretememe fikrine yakınım ama karara varmamı zorlaştıran soru işaretleri şunlar:
1- ot- inekler meselesi (bi olasılık, onların mekanizmalaırnın farklı olması)
2- sıfır hayvansal protein ile yaşayan insanların DEV ve bu sebep kaynaklı sağlık sorunu
yaşamaması, çeşitli örnekler.
0
neynep
(27.01.17)
Harzem; Sen konuyu "Peki dünya koca boşlukta nasıl düşmeden duruyor" boyutunda tartışmaya çalışıyorsun ama o olay öyle değil. Yani bir ineğin aminoasit üretmesiyle insanın üretmesi çok farklı konular. İstiyorsan onu da anlatırım ama seni o yeterlilikte görmüyorum ben. Fakat yine de çok küçük bir ipucu vereyim sana: Misal inekler işkembelerinde bulunan bir takım mikroplar sayesinde, yedikleri otlardan geleni azotu proteine çevirebilirler. İnsanlarda böyle bir metabolizma yok. Yani protein olmayan maddelerden protein üretmek gibi bir özelliği yok insanların, ineklerin var. O yüzden bu kadar çok et üretebiliyorlar. Oluşturdukları bu proteinlerin yapıtaşını da insanlar için gerekli olan esensiyel aminoasitler oluşturur. Biz de bunları yediğimizde bizim için gerekli olan esensiyel aminoasitleri almış oluruz. Yani burada insanları bıraktık hayvanların metabolizmasını da anlatıyoruz artık.
0
angelus
(27.01.17)
selülozu bile sindirebilen otçul bir hayvanla insanın sindirim sistemini bir tutmak nasıl bir kafadır, hakikaten anlamak güç (temel biyoloji lan?) . "madem evrim doğru, niye şimdiki maymunlar insan olmuyor" gibi bir şey bu. tutucu veganların söylemlerini bir tarafa bırakarak nesnel bilgiler üzerinden araştırma yapmak en sağlıklısı.
0
zgrydn
(27.01.17)
@angelus eline sağlık karşim
@harzem, inekler ot yiyip süt de veriyor. mucize gibi bir şey bu :) et yiyen et üretiyor olsa aslan kaplan falan yerdik herhalde :)
0
cekilmis gayfe
(27.01.17)
Miden almıyorsa, boşuna zorlama. Ben kendi zorlayıp 2-3 gün kusmanın eşiğinde yaşadığımı bilirim:/
Uzmanı değilim ama kendi deneyimlerimi anlatayım.
Ben yumurta yiyorum ancak arada oeeh geliyor, öyle bir şey ki, uzun bir süre (10-15 gün) kadar ismini bile duymak istemiyorum, midem bulanıyor. Bir süre sonra tekrar normale dönüp yemeye başlıyorum.
Lor da sevmem genel olarak.
Eti acaip seçerim, her eti yiyemem. Yiyeyim diye alıp, pişirdikten sonra midem almadığı için kedilere verdiğim çok olmuştur.

Ve spor yapıyorum. Şimdi bunlar birleşince protein bakımından fakir kalan bir vücut ortaya çıkıyor, kastan veriyorum, yağdan alıyorum.
Benim çözümüm whey oldu. Sürekli değil tabii ancak etten, yumurtadan eksik kaldığım zamanlarda whey kullanıyorum.

Tabii vegan olmadığını düşünerek yazıyorum?

Lor yerine, süt, beyaz peynir, süzme yoğurt, kefir vb. besinler tüketebilirsin. -Burada yine konu kaynamış ama- yine de bitkisel protein kaynaklarına da ağırlık ver, bakliyatlar, kuru fasulye, mercimek, ıspanak, kuruyemiş, kinoa, chia tohumu vb.

Deli spor yapayım, kas yapayım gibi bir derdin yok anladığım kadarıyla, amaç sağlıklı beslenmek, o zaman bunlar seni idare edecektir.

Kolay gelsin.
0
peggy
(27.01.17)
Amerikan sağlık bakanlığı:
www.ncbi.nlm.nih.gov

"With a proper combination of sources, vegetable proteins may provide similar benefits as protein from animal sources." >> doğru kombinasyonla, bitkisel kaynaklar da hayvansal kaynaklardaki proteinin faydasını sağlar.

Hardward:
www.hsph.harvard.edu

"Animal sources of protein tend to deliver all the amino acids we need." >> "Hayvansal proteinlerde gereken tüm aminoaistler vardır". Bunu tartışan yok zaten.

"Other protein sources, such as fruits, vegetables, grains, nuts and seeds, lack one or more essential amino acids. Vegetarians need to be aware of this. People who don’t eat meat, fish, poultry, eggs, or dairy products need to eat a variety of protein-containing foods each day in order to get all the amino acids needed to make new protein." >> diğer protein kaynaklarında bir veya daha fazla aminoasit eksiği vardır. vejetaryenlerin tüm aminoasitleri alması için birden fazla çeşit proteinli besin alması gerekir.

Yani diyor ki proteinli bitkileri çeşitli çeşitli yerseniz tüm aminoasitleri alabilirsiniz.


Purdue University (Amerika):
www.four-h.purdue.edu

"Vegetable proteins must be combined in a way that makes them “complete” so that an individual’s protein requirements are met."

Georgia State University:
hyperphysics.phy-astr.gsu.edu

"They can be supplied by a combination of cereal grains (wheat, corn, rice, etc.) and legumes (beans,peanuts, etc.). Tillery points out that a number of popular ethnic foods involve such a combination, so that in a single dish, one might hope to get the ten essential amino acids. Mexican corn and beans, Japanese rice and soybeans, and Cajun red beans and rice are examples of such fortuitous combinations."

>> buradaki her bir besinin türkçesini yazmayacağım ama diyor ki çeşitli tahıl kombinasyonlarıyla tek bir tabakta tam protein seti alınabilir. Belirli bazı geleneksel yemeklerin içinde tam protein vardır (meksikan bilmemne yemekleri çoğu türklerdeki gibi fasülyeli tahıllı yemekler).

Akademik dergi alıntısı:
circ.ahajournals.org
Yazının tamamı bitkisel besinlerle protein alımından bahsediyor.

Livestrong:
www.livestrong.com

"you can combine complementary plant sources to create a nutritionally complete protein." >> bitkileri birleştirip tam protein elde edebilirsiniz.

Columbia Üniversitesi soru cevap sayfası (cevaplar akademisyenler tarafından veriliyor):
goaskalice.columbia.edu

"if these vegetarians added legumes to their diet, they would be able to obtain all of the essential amino acids needed to remain healthy." >> vejetaryenler baklagillerden yediği sürece tüm aminoasitleri alabilir.

Daha yazayım mı? Beni "yeterlilikte görmeyenler" için sadece akademik kaynaklardan bilgi paylaştım. Bunlar google'da ilk sayfada bulduklarım. akademik referanslı olmasına rağmen akademik websitelerde olmayan onbinlerce yazıyı koymadım. (livestrong dışında, çünkü o beslenme konusunda oldukça kabul gören bir kaynak).

Şimdi devam edelim tartışmaya. Buyrun.
0
harzem
(27.01.17)
Kimsenin savına karşı çıkmak istemiyorum, ama, bilim ve araştırma işine azıcık bulaşmış bi insan olarak, tavsiyem,
araştırmaları okuyalım, analizlere bakalım, fikir sahibi olalım; ama mümkünse, bu araştırmaları kimin finanse ettiğine de dikkat edelim.

Ama aslında biz, hedef kitle olarak, bunlara erişemiyoruz, erişemeyiz. sadece sonuçların savaşımını izleyebiliyoruz.
Ama eğer mümkün olsaydı adım adım geri gitmek, bilime güveninizin sarsılacağı şeyler öğrenebilirsiniz. maalesef. nalet olsun ki.. bilim bağımsız olamıyor.
0
neynep
(27.01.17)
harzem; Tüm aminoasitleri ayrı ayrı yersen bir işine yaramaz; hepsini tek öğünde alacaksın. Zira protein/aminoasit depolanmaz vücut tarafından direkt kullanılır. Ha sen hepsini aynı öğünde kombinasyonlayayım dersen bir kere hangi aminoasit hangi bakliyatta hangi bitkide var bunun bilmen gerekir. Velev ki öğrendin, o zaman da bunların hepsini tek bir öğünde topladığında önünde ne kadarlık bir öğün çıkacağını hesaplaman lazım. En iyi ihtimalle, ayrı ayrı her üründen kombinasyon yapmaya çalıştığında, vücudun kullanabileceği proteini de hesapladığında, önüne 1 kiloluk bir bakliyat yemeği çıkar. Yani tüketmen gereken öğün 1 kiloluk bir yemek olur. 1 kiloluk yemekten 30 gram protein almaya çalıştığında vücuduna girecek karbonhidrat/gluten/lektin miktarını da hesaplaman lazım. Yani 30 gram kullanılabilir protein alırken 300 gram karbonhidrat alacaksın tek bir öğünde. Yani her yemekte bunları kombine etmekle uğraşmak ne bileyim 30 gram protein için her öğünde 300 gram şeker alman sana mantıklı geliyorsa, ki anladığım kadarı ile geliyor, böyle devam et ne diyelim şimdi sana.


Ayrıca bu araştırmalar ne kadar bağımsız ne kadar parayla yapılmış onları da bilmek lazım. Daha geçen sene Harvard Üniversitesi şekerler o kadar da zararlı değildir zararlı olan yağlardır diye bir rapor hazırladı da daha sonra bunları hazırlayanların rüşvet aldığı ortaya çıktı. Yani her araştırma çok değerli olmuyor.

Bir de "İnekler ot yiyor o zaman nasıl et üretiyor" noktasından bilimsel veri yayınlamaya geçiş yapman da gözümden kaçmadı tebrik ederim.
0
angelus
(27.01.17)
Günde 3 öğün yediğini varsayarak bir öğünde normal bir insanın alması gereken protein miktarı 25 gram civarıdır. Bunu almak için 100-150 gram nohut ve 100–150 gram bulgur yeterlidir.

Ayrıca nohut + bulgur , tam aminoasit seti için yeterlidir. Çoğu durumda 1 tahıl + 1 bakliyatta gerekli aminoasitlerin tamanı bulunur. 1000 gram yemek şart değil, her öğünde tahıl yemek de şart değil. Tek öğün yeter günde.

Bitkisel protein olayı ilk defa benim aklıma gelen bir şey değil. Yeterli kaynak var.

Ayrıca "O araştırmaları kim finanse ediyor " noktasında doktorların yemeyin dediği kırmızı et endüstrisi daha çok suç işliyor.
0
harzem
(27.01.17)
Harzem; Hemen hesaplayalım.

150 gram nohut 7 gram protein içeriyor.
150 gram bulgur 13 gram protein içeriyor.

13+7: 20 gr. protein yapıyor. Bitkisel proteinin %49'u vücut tarafından sindirildiğine göre; 20 gramın %49'u 9,8 yapıyor. Yani sen bir öğünde 25 gram protein aldığını zannederken 9,8 gram protein alıyorsun. Buna göre senin hesap patlıyor gördüğün gibi. Bir de ortalama bir insanın minimum 60 gram protein alma zorunluluğu var. Bu hesaba göre senin kaç kilo bakliyat yemen gerekiyor, sen hesap et. Ayrıca 9,8 gram protein alırken kaç gram karbonhidrat alıyorsun onu da hesapla. Ben hesapladım aslında ama seni üzmemek için söylemiyorum.
0
angelus
(27.01.17)
Hesaplarında hata var.

150 gr nohut = 29 gr protein.
150 gr bulgur = 18 gr protein.

Toplam: 47 gr

Hadi diyelim senin dediğin gibi yarısını alıyor olalım (o iddianın geçerliliği yok ama neyse) yine 23 gram eder.

Bunun yanında alacağın karbohidrat, proteinin 3–5 katı kadar. Vücudun günlük karbohidrat ihtiyacı, protein ihtiyacının 6-8 katı. Yani aldığın karbohidrat aslında yetmiyor bile. Bu bakliyatların yanında ekstra karbohidrat alman gerekiyor.

Bu söylediğime katılmıyorsan detaylı protein ve karbohidrat hesabını tekrar yapıp yaz buraya, neye katılmıyorsun anlayayım.
0
harzem
(27.01.17)
Harzem; Biyoyararlık benim icat ettiğim bir şey değil biyoloji bilimiyle ilgili bir konu, yani "Onun da geçerliliği yok ya neyse" diyerek geçiştirebileceğin bir durum yok ortada. Şu saate kadar yazdığım her şey temel biyolojiyle ilgili artık utanmaya başladım bunları anlatmaktan. Nohut dediğin 100 gramında 10 gram protein içeren bir madde, 29 gram proteine nasıl ulaştın anlamadım ette o kadar protein yok. Hadi her şeyi doğru farz edelim, yetişkin bir insanın alması gereken en düşük prtoein miktarı 60 gram. Yani günün 3 öğünü bu şekilde beslensen ancak alırsın bu kadar proteini. ha ben 3 öğün böyle yerim dersen bir şey diyemem tabii, 1 sene sonra obez olursun ama, ki veganlar da genelde bu yüzden obez oluyor.
0
angelus
(27.01.17)
Yahu 150 gram nohutta 29-30 gram protein olduğu gerçeğine bile nasıl karşı gelebiliyorsun?
www.diyetkolik.com
www.google.com.tr

Ayrıca "veganlar obez oluyor" diyerek batı dünyasındaki aşırı et tüketen obezler gerçeğinin tam tersini savunman da ilginç. vegan diyetin en büyük özelliği kilo verdirmesi. yıllardır vegan olan kaç tanıdığın var? Benim onlarca var. İstersen internetten de bulursun öyküleri.

Bakliyatta yeteri kadar karbohidrat yok bile. Yanında ek karbohidrat alman gerekiyor. Spor salonundaki hocaların uydurduğu şeylerle yıkanmış beynin malesef. Aç kendin araştır biraz, hesap makinesini de al eline.

Kaynakları da kendin bul hatta, ben yönlendirmiş olmayayım. 150 gram nohutta ne kadar protein var ne kadar karbohidrat var, ayrıca günlük karbohidrat ihtiyacının ne kadarını karşılıyor, hesapla ve yaz buraya. Ben yanlış hesaplamışsam bana da göster doğru sayıları.
0
harzem
(27.01.17)
Ayrıca soruyu çok saptırdık, birer cevap daha verip bitirelim. İsteyen geri kalanını araştıracak kadar kaynak bulabilir artık verdiğim linklerde.
0
harzem
(27.01.17)
yumurtayla muzu karıştır al sana krep
0
sta
(27.01.17)
harzem tamam hepimiz ot yiyek sen haklısın karşim :)) sen tarhanayla protein al biz kırmızı etle alırız. otla etin proteini aynı kalitede demek :) senin mantığınla ineklerin koyunların herkül olması gerekirdi asdfsadf

ya tamam dünya dönüyor. yaa tamam dönüyor dünya asdfsaDFSA
0
cekilmis gayfe
(27.01.17)
@cekilmiş gayfe, "evrim varsa şimdiki insanlar neden maymun olmuyor?" diye de soruyorsun sen, biliyorum önceki duyurularından. senin fikrini ciddiye alan yok.
0
harzem
(28.01.17)
(10)

Yagli gurescilerin vucudunu begeniyor musunuz?

sckxyss
Erkegim, oncelikle kadinlara soruyorum ancak erkekler de gorus belirtebilir. Reddit'te ideal erkek vucudu nedir seklinde bir baslik okuyordum ve 3-4 yabanci kadinin ideallerini "turkish oil wrestler body" seklinde tanimladigini gorup sasirdim. Siz ne dusunuyorsunuz?http://www.trtspor.com/resimler/12
Erkegim, oncelikle kadinlara soruyorum ancak erkekler de gorus belirtebilir.
Reddit'te ideal erkek vucudu nedir seklinde bir baslik okuyordum ve 3-4 yabanci kadinin ideallerini "turkish oil wrestler body" seklinde tanimladigini gorup sasirdim.
Siz ne dusunuyorsunuz?
www.trtspor.com
0
sckxyss
(26.01.17)
Güzel bence.

Ekleme: Vücut yapısı olarak güzeller ama boy olarak kısalar.
0
devilred
(26.01.17)
Bana göre değil. Ben uzun ince erkeklerden hoşlanıyorum. Bunlar göbekli ve fazla basık.
0
köstebek kurabiye
(26.01.17)
Özgürce doping yapılabilmesi bu sporun en güzel tarafı bence. Ama vücutlar da iyi.
0
kargn
(26.01.17)
Hayır, bildiğin göbekli amca oluyor bunlar.
0
pamuk helvalar cebe
(26.01.17)
kılsız olsun demiyorum ama daha seyrek kıl olursa gayet iyiler bence.
0
powerpufgirl
(26.01.17)
Yağlı olmak vücudun dayanıklılığını artırıp dışarıdan gelen darbelere karşı korunaklı kılıyor, bunların yağlı olmasının sebebi bu. Yağı yaksalar altyan yüksek kas kütleli bir vücut çıkar ama tercih edilmiyor yağlı vücudun bu spordaki avantajları nedeniyle, o zaman da böyle leş görünümlü bir vücut ortaya çıkıyor.
0
angelus
(26.01.17)
Görünümden ziyade bu adamlar hayvan gibi kuvvetli oldukları için böyle bir vücudum olsun isterdim. Keşke çocukken pehlivanlığa falan yönlendirselerdi.
0
yirmisantim
(26.01.17)
Vay arkadaş, en soldaki sarışın bizim salonda çalışıyor:)

fazla buluyorum ben şahsen o kadar yapılı olmayı.

Erkek olarak görüş belirttim.
0
hadi hadi
(26.01.17)
Güreşciler kisadir genellemesi yanlış, tam tersi aşırı yapılı oldukları icin öyle bir algı var. Bir akrabam yağlı güreşlerde her sene. adam 190dan fazla. Çocukluğundan beridir de düzenli spor yapıyor.

Bana göre çekici degil bu da soruya cevabim olsun.
0
cabiday
(27.01.17)
bence harikalar, erkek dediğin iri yarı heybetli olacak. senin linkteki amcalara değil ama şu yeni nesile bayılıyorum <3

pbs.twimg.com
s-media-cache-ak0.pinimg.com
static.wixstatic.com
www.calgaryherald.com
s.en.fishki.net
i.imgur.com
0
kayranin kedisi
(27.01.17)
(25)

Akrabayla Evlenmek

arockm
Merhaba, millet dayısının kızı, teyzesinin oğlu, yok annesinin bilmem nesi, babasının kuzeni falanla evleniyor. Bana saçma ve yanlış geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Siz evlenir miydiniz?
Merhaba, millet dayısının kızı, teyzesinin oğlu, yok annesinin bilmem nesi, babasının kuzeni falanla evleniyor.

Bana saçma ve yanlış geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Siz evlenir miydiniz?
0
arockm
(26.01.17)
Ben evlenmezdim ama saçma gelmiyor. Yanlış orası ayrı ama olabiliyor.
0
matilda
(26.01.17)
Köylülük.
0
angelus
(26.01.17)
Bana da saçma ve yanlış geliyor. Evlenmem.
0
peggy
(26.01.17)
zgrydn
(26.01.17)
ensest bence
0
sta
(26.01.17)
Ben evlenmedim dayımın kızını teklif etmişlerdi. Ablam evlendi ama halamın oğlu ile gayet mutlu kendisi Gazi Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği mezunu 2. Olarak bölümü bitirdi 96 puan alarak eğitim hayatına başladı, bir sürü ödülü takdiri falan vardır yani öyle boş bir insan da değil.

Genelde ufak etnik gruplarda çok oluyor bu biz Alevi olduğumuz için mesela daha yaygın, yabancı damat istenmez ailede genelde. Kız alırlar fakat vermezler. Neyse bir sürü şeyler işte nerden nereye geldi konu.
0
gozu acik sevisen yahudi
(26.01.17)
Ensest.
Tanımasan, kuzenin olduğunu bilmesen belki ama beraber büyüyüp bile bile kuzeninle evlenmek gerçekten çok çirkin geliyor bana.
Bırakın teyze çocuklarını, benim annemin kuzenlerinin çocukları bile kardeşim gibi benim.
0
bir nick var benden iceri
(26.01.17)
En uzak akrabaya bile bir şeyler hissedebilmek çok garip geliyor bana. Kuzenle evlenmek de hayatta en anlam veremediğim şeylerden biri bu yüzden.
0
ms brownstone
(26.01.17)
Çok şükür Trakyalıyız, yedi göbeğe bakılır bizde akrabalık var mı yok mu diye. Bizde olmaz öyle şeyler. Bana iğrençlik, sapkınlık olarak geliyor. Kesinlikle doğru bulmuyorum, yapana da kötü gözle bakarım.
0
feel the blanks
(26.01.17)
ensest olarak görmüyorum ama bence yanlış. dünyada insan kalmamış gibi. kuzeni geçtim uzak akraba bile olsa o gözle bakamam ben.
0
elorelia
(26.01.17)
başka insan mı kalmadı, ne olursa olsun kuzen kardeş yarısıdır, insanlar birlikte kardeş gibi gördükleri kişilere şu devirde bu kadar seçenek içinden nasıl başka türlü bakabiliyor anlamıyorum. üstelik bangır bangır akraba evliliğinin ne kadar kötü sonuçlara yol açabileceği söylenirken
0
limoncello
(26.01.17)
evlenmem. adam mı tükendi diye düşünüyorum.

eskiden olmuş olabilir, ama artık ailem de akrabalarım da böyle şeyleri normal karşılamıyor. sürekli birlikte yaşıyoruz zaten.
0
cabiday
(26.01.17)
ensest +1
0
suicides underground
(26.01.17)
Ensest. Annemin köyünde bile olmazmış. Çevre köylerdeki insanlarla çeşme sırası beklerken tanışılır evlenilirmiş. Hiç uygun karşılanmaz bizde de.
0
jazzabel
(26.01.17)
beraber oynayıp, beraber büyüyüp daha sonra da evleniyorlarsa bir gariplik olurdu ama hiç görülmemiş ya da kırk yılda bir kere görülmüş kuzenle evlenmek normal bence.

önemli olan hayatında o kişinin yeridir. kardeş olarak gördükten sonra evlenme potasına girmek problemli.
işin genlerine inerseniz birçok soru karşınıza çıkar. bir hocam başka ırktan biriyle evlenmeyip kendi ırkında biriyle evlenmek isteyenlere de ensest demişti. ona göre ensestliğin çemberi geniş demek ki.
0
a man alone
(26.01.17)
Ensest +1
Böyle şeyler bizde sülaleden direkt tecrit sebebidir. Kaç kuşaktır akrabalar arasında birbiri ile evlenen tek bir çift bile yoktur bizde.
Dünyada adam/kadın mı kalmadı +1
0
köstebek kurabiye
(26.01.17)
eskiden küçük nüfuslu yerlerde yaşadıkları için insanlara normal geliyormuş. devir değişti, milyonlarca insanın olduğu şehirlerde gidip kuzenini buluyorsa bir tuhaflık var.
0
pinkpeony
(26.01.17)
evlenmem o gozle dahi bakmam lannisterlar her zaman borclarini oduyor olsa bile olmaz
0
tiredpanda
(26.01.17)
krem peynir +1
tam düşündüklerimi yazmış.
0
battal gemalmaz
(26.01.17)
Bırak akrabayı, aynı köyden birine bile o gözle bakılmaz khabze'de.
Çerkesim evet.
0
vonkhar
(26.01.17)
yanlis. cirkin. bir suru engelli insanin sebebi bu.
0
e haliyle
(26.01.17)
evlenmedim,
evlenmedim diye kuzenim kıyametleri koparttı. senelerce onun salak salak şeyleriyle uğraştım.
ha o gitti babasının bulduğu kızla evlendi peş peşe iki çocuk yaptı ben hala bekarım orası ayrı.
biz bir de aynı köyde, neredeyse birlikte büyümüş çocuklarız, ne kadar sakat bir olay, ama ailede akraba evliliği çok normal görülüyor. hatta hala bile akrabadan kız almak teşvik ediliyor ama doğrudan 1. derece kuzen artık çok olmuyor. Hadi biz zaten muhafazakar iç anadolu, sünni/milliyetçi çevreyiz.
Alevi arkadaşlarım var, birlikte rakı sofrası kurdukları kuzenlerle onlar da evlenebiliyor. bu bana iyice uçmuş bir durum gibi geliyor. kafamdaki algıya uymuyor hiç
0
niye ama
(26.01.17)
Biz muhaciriz. Kesinlikle kabul edilemez biz de.
0
pinman
(26.01.17)
valla bana çok sağlıksız geliyor, sonraki nesiller açısından tabi

amcamın oğlu, kendi teyzesinin kızıyla evlendi. bence ikisi evlenerek geriye kalan iki insanı bu saçmalıktan kurtarmış oldular ama ben bunu duyunca çok sinir olmuştum. hatta midem bulanmıştı. ha teyzesinin kızına hallenmiş ha amcasının kızına. demek ki ben de olabilirmişim yani onun için.

vallaha sinirim bozuldu gene
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(26.01.17)
bizim sülalede eskiden oluyormuş böyle evlilikler. teyzelerimden birisi mesela halasının oğluyla evlendi. ancak yıllar sonra evlilikleri adamın alkol, aldatma, yine aldatma ve yine aldatma olayları yüzünden bitti gibi. kağıt üzerinde kaldı evlilikleri. 4 çocukları var. adam evini bıraktı gürcü bir kadın buldu ki teyzemden çok ama çok çirkin. ama komşunun tavuğu kaz görünür misali adam dört dönüyor etrafında. işin üzücü tarafı teyzemin halası öz yeğeni ve gelinini elin gavuruyla değiştirdi. adamın kardeşleri bu birlikteliği onayladılar. ortaklık bile kurdular. (battı tabi) adam zamanında iyi kazanırken tüm parasını kaybetti. teyzemin üzerine aldığı eve kredi çekip evi bankaya satmak zorunda kaldılar. sobalı bir evde çile çekiyor teyzem şimdi. hiçbir geliri yok. kaynana/halasına kızgın ve kırgın ama her sene 6-7 ay katlanmak zorunda kalıyor. çünkü oturdukları sobalı evin alt katında halasının oğlu yaşıyor. köye gidiyor yazları teyzem. halası yine karşısında.

kısaca kötü giden ilişkilerden sonra aile bağlarını boşanma olsa dahi kopartamıyorsun. mutlaka ama mutlaka karşılaşıyorsun. düğünde, cenazede, köyde, akraba ziyaretinde pat diye karşına çıkıyor ve bütün o üzücü olaylar film şeridi gibi gözünün önünden geçiyor. bence akraba evliliklerinin en temel sıkıntısı bu.

ben bu negatif yönü düşünerek hayatta evlenmem. hatta bana kalsa ecnebi bir hatun almak isterim. en azından bizim insanımızdaki maddiyat önceliği yok onlarda. (rusyadakilerde böyle)
0
kallesnikof
(26.01.17)
(6)

Yürüyüş aç karnına mı tok karnına mı yapılmalı

jedijedi
İnternetten araştırdım da çok farklı görüşler var.Örneğin sabah 8 de kalkıyorum 7-8 km lik tempolu yürüyüş yapıcam, benim kolayıma gelen aç karna çıkmak ama zararı olur mu yoksa kahvaltıdan sonra mı yapılması yağ yakımında daha etkili olur?
İnternetten araştırdım da çok farklı görüşler var.
Örneğin sabah 8 de kalkıyorum 7-8 km lik tempolu yürüyüş yapıcam, benim kolayıma gelen aç karna çıkmak ama zararı olur mu yoksa kahvaltıdan sonra mı yapılması yağ yakımında daha etkili olur?
0
jedijedi
(26.01.17)
Aç karnına yağ asitleri kanda serbest hale geldiği için yağ yakımı daha çok olur, kahvaltı yapıp insülin salgılatırsan yağ asitleri tekrar yağ hücrelerinde bulunacağı için daha çok yağ yakamazsın. Yağ asitleri açlık döneminde salgılanan Glukagon ve Glukagon sayesinde yağ hücrelerinde aktive edilen Lipaz sayesinde yağ asitlerine parçalanıp enerji olarak kullanılmaya hazır hale gelir, bunlar da ancak açlık döneminde kanda insülin yokken olur.
0
angelus
(26.01.17)
Kilo vermek için sürekli aç kalanlar için o aç karnına antrenman yapıp sonra yemeğini yiyenler için değil.
0
angelus
(26.01.17)
bir arkadasim spor yaninda intermittent fasting yapiyor. faydasini gordugunu soyluyor. bu arkadas ayni zamanda bir suredir boks yapiyor. daha once fitness antrenmanlari yapiyordu. sabah kalkinca uzun bir sure yemiyormus, ogle/ogle uzeri yiyormus. ertesi gune kadar yine yemiyormus. ogunleri gunde 1 kez ziyafet gibi geciyormus.

detayini bilmemekle birlikte benim fikrim: yeterli karbohidrat, yag, protein, vitamin, mineral ve su aldiktan sonra gunde 1 kez ya da 10 kez yemeniz bir sey degistirmez. vucut zamanla yeme bicimine yine de adapte oluyor. muhim olan vucudun eksiklerini bilip onlari tamamlamak. vucuda spor verip yapitasi vermezseniz vucut ona gore tepki verir(mesela kas kaybedebilirsiniz), yapitasi verip spor vermezseniz bu sefer de ona gore tepki verir(kaloriyi depolamaya calisir).

tl:dr: vucudunuzu taniyin. kac kere yediginiz, hangi saatte yediginiz pek onemli degil vucut kendini zamanla ona uydurur, ayarlar.

bu arada yag yakmak icin enerji harcayan bir vucut sart, enerji harcamak icin de belli miktarda kas sahibi olmak sarttir. vucudunuzda cok az kas varsa cok az enerji harcarsiniz. ona gore beslenin.
0
idexo
(26.01.17)
Ne çok tok ne de aç.
Aç olursan kan şekerin pek güzel hareketler yapacak gözlerin kararmaya başlayacak. Faydadan çok zarar görmeye başlayacaksın.
Örnek olarak kickboks milli takım programları bile sabahın köründe hafif bir kahvaltı ve yaklaşık 2 saat sonra antrenman şeklinde başlar.
0
d e j i n
(26.01.17)
Teşekkürler bilgiler için.
0
🌸jedijedi
(26.01.17)
@dejin +1.
0
ada meltemi
(26.01.17)
(7)

Nike running kalori ölçme

jedijedi
1 saatte 6.62 km kilometre yürümüşüm. Nike runningin ölçüğü yakılan kalori 528. Sizce doğru mudur yakılan kalori? Kilom 93 boyum 182. Myfitnesspal kullanıyorum orda adım hesabı yaparal yakılan kaloriyi gösteriyor orda 192 ölçmüş o yüzden kafama takıldı sizce hangisi doğrudur?
1 saatte 6.62 km kilometre yürümüşüm. Nike runningin ölçüğü yakılan kalori 528. Sizce doğru mudur yakılan kalori? Kilom 93 boyum 182. Myfitnesspal kullanıyorum orda adım hesabı yaparal yakılan kaloriyi gösteriyor orda 192 ölçmüş o yüzden kafama takıldı sizce hangisi doğrudur?
0
jedijedi
(25.01.17)
Senin 1 saatte yürüdüğün mesafeyi ölçen cihazı seninle aynı hızda yürüyen bir başka insana ya da ne bileyim bir tavşana tak, onda da aynı sonucu verir. Yani bunlar öznel değil ortalama değerler, o nedenle çok güvenilir değil. Onun dışında, bu tür cihazlarda gösterilen değerler kalori miktarından bilgi verir bunun ne kadarı şeker ne kadarı yağ onun bilgisini vermez, zira yapılan antrenmana göre o da değişiklik gösterir. Yani bu bilgi için doğru ya da yanlış diyemeyiz. Verilen kalori değeri mekanik olarak doğrudur ama öznel olarak doğru mudur değil midir bilemeyiz.
0
angelus
(25.01.17)
Yani merak ettiğim ortalama olarak 192 mi doğrudur, 528 mi arada çünkü baya bir fark var.
0
🌸jedijedi
(25.01.17)
528 olan doğrudur 192 olması için 0,5 km/s ile falan yürümen lazım.
0
angelus
(25.01.17)
Çok teşekkür ederim bilgiler için.
0
🌸jedijedi
(25.01.17)
benim 4-5 ay tek sporum yürümeydi.

bu süre içerisinde aklınıza gelebilecek her türlü adım sayar, mesafe ölçer ve kalori hesaplayıcısını kullandım. tecrübelerime dayanarak;

192 kalori saatte ortalama 6.62 km hızlı bir yürüyüş için inanılmaz az. yani 182 boy 15 kg falan olsanız belki.



öte yandan 528 de sanki biraz (belki) fazla olabilir. yani üç aşağı beş yukarı yine de 500'e yakın kalori yakmışsınızdır muhtemelen.

192 kalori inanılmaz az o kesin.
0
levpontryagin
(25.01.17)
@levpontryagin aynen bana da öyle geldi zaten, teşekkürler.
0
🌸jedijedi
(25.01.17)
bir saatte 6 km normal yurume hizi, normalde 530 kalori olmasi cok zor. gymde bisikleti bi saat sursen 400 kalori mi ne yakiyosun, benim bildigim bir saatlik yurume 150 kalori gibi gudik bi rakam.
0
beriberi
(25.01.17)
(7)

twitter benden habersiz tweet atıyor.

allaccess
takibe takip yapmadım. şifrelerimi değiştirdim.uygulamalardan uygulamaları kaldırdım.telefonumdan uygulamaları sildim tekrrar yükledim.şifrelerimi değiştirdim hatta mail adresimi bile değiştirdim. but hala devaam. help pls.
takibe takip yapmadım.
şifrelerimi değiştirdim.
uygulamalardan uygulamaları kaldırdım.
telefonumdan uygulamaları sildim tekrrar yükledim.
şifrelerimi değiştirdim hatta mail adresimi bile değiştirdim.
but hala devaam. help pls.
0
allaccess
(25.01.17)
twitter ayarlardan izin verilen uygulamaları da kaldır.
0
prompter
(25.01.17)
uygulama ayarlarına bak, biyere tıklamışsındır farkında olmadan.
0
hosein
(25.01.17)
hepsini kaldırdım ama yine de atıyor
0
🌸allaccess
(25.01.17)
Mümkün değil hocam uygulamalardan kaldırdıysanız ve hala atabiliyorsa başka biri hesabınızı ele geçirmiş olabilir.

Atılan tweetin içeriği nedir bu arada?
0
chicha
(25.01.17)
atılan tweetin içeriği çok saçmaa kelimeleri alt alta sıralıyo
sonra kendi kendine bi süre sonra siliniyo bazırlarını ben siliyorum
0
🌸allaccess
(25.01.17)
Uygulamaları kaldırdım demişsin ama uygulamaları kaldırdıysan, yani senden izin alıp Twitter hesabının kullanım imtiyazına sahip olmadan kimse böyle bir şey yapamaz. Uygulamalarda gözünden kaçan ya da bu sıkıntı olmaz ya dediğin bir şey vardır muhtemelen.
0
angelus
(25.01.17)
tarayıcı eklentilerine de bakın
0
masa penisi
(25.01.17)
(6)

İmplant Markaları

dimia
Duyurunun sevgili dentistleri,Bir dişime implant yapılması gerekiyor. Fakat doktor cok fazla markadan söz etti kafam karıştı. Bazılarının fiyatları da aynı. Sizin önerdiğiniz, bildiğiniz yada yaptırıp memnun kaldığınız iyidir dediğiniz marka nedir? (Diş 1. küçük azı dişi)
Duyurunun sevgili dentistleri,
Bir dişime implant yapılması gerekiyor. Fakat doktor cok fazla markadan söz etti kafam karıştı. Bazılarının fiyatları da aynı. Sizin önerdiğiniz, bildiğiniz yada yaptırıp memnun kaldığınız iyidir dediğiniz marka nedir? (Diş 1. küçük azı dişi)
0
dimia
(23.01.17)
İsrail malı en iyisi diyorlar.
0
gozu acik sevisen yahudi
(23.01.17)
En iyisi Straumann.
0
angelus
(23.01.17)
straumann ve nobel en iyi iki secenek maliyetleri fazla.

bir alt kalitede bego, trias gibi alman zimmer, biohorizons gibi amerikan markalari tercih edilebilir sikintisizdir.

daha alt kalite olarak turk mallari vardir. aralarinda en tercih edilebilir olan dti markadir.
0
carabelli
(23.01.17)
ITI® veya Zimmer® de olabilir
0
koybasigillerden
(23.01.17)
eşim mis yaptırdı israil markası, çok da memnun 4 senedir sorun yok
0
oscar
(23.01.17)
İti
0
primetime
(24.01.17)
(4)

aksama ne corbası yapayım?

balpolen
protein içerikli olursa sevinirim
protein içerikli olursa sevinirim
0
balpolen
(23.01.17)
Tavuk çorbası.
0
angelus
(23.01.17)
Ben yoğurtlu yeşil mercimek çorbasını pek seviyorum. Bir tavuk çorbası kadar proteinli olmasa da protein barındırıyor:)
0
fraise
(23.01.17)
alternatif olarak, sütlü mantar çorbası
0
peggy
(23.01.17)
mahluta corbası bulabilirsen yada yapabilirsen.
0
cptxxx
(23.01.17)
(2)

Sagliksiz beslenme ve sivilce

meyve parcacikli kadin
Sağlıksız beslenmek, abur cubur ve fastfood çok sık yemek yüzdeki sivilceleri arttırır mi? Yanaklarımdan yüzümün kiyisina kadar olan bölgede sivilceler çok arttı cilt bakimina yillardir dikkat etmeme rağmen. Birkaç aydır çok kötü besleniyorum onunla mı ilgilidir?
Sağlıksız beslenmek, abur cubur ve fastfood çok sık yemek yüzdeki sivilceleri arttırır mi? Yanaklarımdan yüzümün kiyisina kadar olan bölgede sivilceler çok arttı cilt bakimina yillardir dikkat etmeme rağmen. Birkaç aydır çok kötü besleniyorum onunla mı ilgilidir?
0
meyve parcacikli kadin
(23.01.17)
Sivilcelerin en büyük nedeni yanlış beslenme.
0
angelus
(23.01.17)
Sivilceye neden olan şey normalden daha fazla artan sebum üretimidir. Sebum üretimi de testosteron growth igf-1 ve az da olsa östrojen gibi faktörler nedeniyle artar. Bunların bir kısmı, misal kadınlarda, pkos gibi problemler nedeniyle de artabilir karbonhidratlı, özellikle basit karbonhidratlı yiyecekler nedeniyle üretilen igf-1 gibi hormonların üretimiyle artmaktadır. Yoksa durduk yere vücut hadi ben sebum üreteyim demez. O nedenle sivilcelerin yenilen yemeklerle alakalı olmadığını söylemek çok yanlış. Sen aşırı şeker tüketirsin, karaciğerin igf-1 salgılar, bu da sivilceyi artırır. Onun dışında, vücutta inflamasyon yaratan besinler de sivilceye neden olmaktadır. Misal gluten, misal omega6 kaynakları. Bunlar sistem tarafından tanınmadığı için toksik etkileri sivilce olarak vücutta ortaya çıkar. Bununla birlikte, laktoz duyarlılığı varsa o da aynı şekilde vücudun tepki vermesine ve sivilce üretimine neden olabiliyor. Bunlar hep beslenme kaynaklı sıkıntılar.
0
angelus
(23.01.17)
(8)

sadece makarna ve tost yemek

nigeo
merhaba,1 aydır ana yemek olarak sadece makarna ve tost yiyorum. daha 1-2 ay böyle yapmayı planlıyorum. ölür müyüm?akşam ve gece; makarna haşlayıp hazır bolonyez veya napoliten sos döküyorum, yanında kola.öğlenleri ise günün ilk öğünü olarak tereyağlı-kaşarlı-sucuklu tost yiyorum.başka hiçbir şey ye
merhaba,

1 aydır ana yemek olarak sadece makarna ve tost yiyorum. daha 1-2 ay böyle yapmayı planlıyorum. ölür müyüm?

akşam ve gece; makarna haşlayıp hazır bolonyez veya napoliten sos döküyorum, yanında kola.

öğlenleri ise günün ilk öğünü olarak tereyağlı-kaşarlı-sucuklu tost yiyorum.

başka hiçbir şey yemiyorum.

bunlar dışında sürekli kahve, bira/rakı ve sigara. (bu 3lü zaten kötü, o ayrı konu)

bir de epey su içiyorum.

hiç bıkmadan usanmadan bu şekilde devam edebilirim ama sağlık açısından çekincelerim var. 1-2 ay daha böyle götürsem ciddi sıkıntılar olur mu?



1-2 çeşit daha katsam iyi olur. ne yapabilirim? kolay yapılabilecek öneriniz var mı?
aralara elma muz gibi meyvalar sıkıştırmayı planlıyorum bundan sonrası için.

doğalgazım yok. ateşli bir alet de yok. elektrikli bir ocak-fırın var. muhtemelen 30-40 senelik çok eski bir alet. ocağa pek hakim değilim.

1 tavam 1 de tencerem var.


burada et oldukça ucuz.

tüm bunları gözönünde bulundurursak ne önerirsiniz? mevsim sebzeleri nelerdir?
sonuçta yapabileceğim diğer yemekler de et, hamur ve sebzeden oluşmayacak mı? yaptığım makarnada bu 3ü var zaten.

teşekkürler...
0
nigeo
(23.01.17)
Kilo alırsın. Ölmezsin ama ben hazır çorbaya ekmek batırarak 2 hafta idare etmiştim. Keza mayonez marul ve yumurta ile yaptığım enfes bir fakir sandviçi vardı ki sorma,
0
gozu acik sevisen yahudi
(23.01.17)
göt büyütürsün. sebzeli makarna tarifleri bul. bir de en azından sabah kahvaltıda yumurta yi.
0
zgrydn
(23.01.17)
Bağırsakların çalışması için bolca kuru kayısı ve kuru erik yiyin.
Hazır bolonez ve napoliten sosta et ve sebze öğeleri bulmak zor, o yüzden haftada bir biraz eti sebzeyi tavada çevirip yeseniz güzel olur en azından.
0
whoosie
(23.01.17)
çok kötü acilen değiştir yeme şeklini.
0
sizofren06
(23.01.17)
Bolonez sosu kendin yapsana, daha lezzetli ve sağlıklı olur. Ayrıca sosun pişmesi makarnanın başlanmasından kısa sürüyor, 15 dkda hazır oluyor tüm yemek.
0
Haldamir
(23.01.17)
yahu konserve yemek denen bir şey var. al bi fasulye pilaki taze fasulye falan bunlar 3.5 lira 400 gramı. konserve hamsi var 100 gramı 2 lira falan. ton balığı var vs. bir sürü şey var. kendine boşuna eziyet ediyorsun.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.01.17)
Kabız olursun götün acır.
0
angelus
(23.01.17)
Yapma. Glutensiz, düşük karbonhidratlı, bol ve kaliteli proteinli ve bol yeşil sebzeli doğal beslenmeyi tavsiye ediyorum.
0
qazaqwsx
(23.01.17)
(6)

marketler kendi markasini nasil uretiyorlar

atcapar
Buyuk marketler ornegin migros, carrefour kendi markasinin isimleri ile urun satisi yapiyorlar mesela ay cicek yagi olsun, sut olsun, kahve olsun, cay olsun...vs daha uygun fiyata satiliyor.Benim sormak istedigim soruya gelince mesela migros kendi markasi adina kahve yaptirtmak istiyor gidip kahve u
Buyuk marketler ornegin migros, carrefour kendi markasinin isimleri ile urun satisi yapiyorlar mesela ay cicek yagi olsun, sut olsun, kahve olsun, cay olsun...vs daha uygun fiyata satiliyor.Benim sormak istedigim soruya gelince mesela migros kendi markasi adina kahve yaptirtmak istiyor gidip kahve uretimi yapan yerler ile mi gorusuyor yoksa kendisine ait kahve uretim yeri mi vardir bunlarin? Sistem ne sekilde isliyor?
0
atcapar
(23.01.17)
dediğiniz sisteme private label deniyor. piyasada bildiğin üreticilere gidip kendi adlarına ürün ürettiriyorlar yıllık alım garantileri veriyorlar. bim lerde içtiğiniz karlıtepe maden suyu özkaynak tesislerinde üretilir mesela. kendi üretim tesislerini kurmuyorlar yani. büyük marketler sebze meyvede de o şekilde çalışıyor. çiftçiyle anlaşıyor bütün ürünlerini alıyorlar ama üretimede kalite kontrol anlamında müdahil oluyorlar.
0
oscar
(23.01.17)
fason marka üreten firmalar var. bir veya birden fazla markaya ürün üretip etiketlerini basıyor. A fabrikasından migros markalı ürünler çıkıyor yani.

büyük firmalar yüksek hacimde üretim yaptıkları için maliyetleri küçük firmalara göre düşük. yani ıslak mendik için migros bir fabrika, peynir için başka bir fabrika kursaydı bunların hacimleri düşük olacağından karlı olmayacaktı. bu yüzden fason üretim yapan firmalara iş yaptırıyorlar. ama her sipariş veren firmanın kalite koşulları var. firma o markayı üretirken bu kalite proseslerini gerçekleştirmesi gerek. tabi ki aynı firmadan çıkan başka markalı ürünlerde bu kalitenin gözetilmesi şart değil. örnek bir çin firması, samsunga pil üretirken ürünler 100% test edilirken LG ye ürettiği pilleri 90% oranda kontrol ediyor olabilir. yani üretici firma ismi ürün güvenirliğinde bir anlam ifade etmiyor. çünkü fason üretici. önemli olan etiketteki isim. kalite standardını o belirliyor.

özet olarak, üretici firmaya değil ürün üzerindeki markaya güveniyorsan alabilirsin.
0
sttc
(23.01.17)
paketleme farki, o kadar. normal kendi markalarini ureten yerlere gidiyosun bana da yap hocu uzerine benim logoyu bas sekilli olsun diyorsun. siparis miktarina gore fiyatta guzellikler yapiliyor. sonra raflara.
0
robokot
(23.01.17)
Migros marka ton balığını Dardanel üretiyor, diğerleri de benzer şekillerde üretiliyor.
0
angelus
(23.01.17)
Etiketlerde yazar , bilmemne A.S adina X tarafindan uretilmistir.
0
kuehles blondes
(23.01.17)
taseron degil fason o.

taseron baska bi olay.
0
mobilemob
(23.01.17)
(2)

Polis ehliyeti aldı, daha kısa zamanda alma ihtimali?

Apocalypse
Arkadaşim içkili yakalandı. (87 promil)6 ay alındı, ilk defa ceza alacak, var mı bir yolu daha erken almanin?
Arkadaşim içkili yakalandı. (87 promil)

6 ay alındı, ilk defa ceza alacak, var mı bir yolu daha erken almanin?
0
Apocalypse
(22.01.17)
Yok. Bi daha alkollü kullanmasın 2 seneliğine alıyorlar.
0
angelus
(22.01.17)
Yok. Alkollü olarak araba kullandıysa da almasın zaten. Bir tanıdığımın başına geldi çok uğraştı tanıdıkla falan ama aldıktan sonra da direksiyon başına asla alkollü çıkmadı çünkü gençliğinden beri araç kullanan bir adamın elinden arabası alınınca aldı dersini. Arkadaşın da bence kendine ya da daha kötüsü bir başkasına zarar vermeden bunu öğrenmeye çalışsın.
0
nickfury
(22.01.17)
(22)

Kur'an ın insan yapısı olup olmaması ?

Esinsin
Arkadaşlar baştan söyliyim hakarete varan yorum istemiyorum.Geçenler de bunu tartıştık. Ben bunun insan yapısı olup olmadığını hiç bir zaman bilemeyeceğimizi savunuyorum. Ve toplumdaki bir kaç kişi benim bunu söylemem üstüne sen şuan şirk koşuyorsun diyerek salak saçma polemiğe sokup üstüme geldiler
Arkadaşlar baştan söyliyim hakarete varan yorum istemiyorum.
Geçenler de bunu tartıştık. Ben bunun insan yapısı olup olmadığını hiç bir zaman bilemeyeceğimizi savunuyorum. Ve toplumdaki bir kaç kişi benim bunu söylemem üstüne sen şuan şirk koşuyorsun diyerek salak saçma polemiğe sokup üstüme geldiler. Daha şirk ne demek bilmeden üstüme geldiler yani. Şirk dediğimiz kendini Allahla bir tutma demek değil midir ? Kuranın insan yapısı olup olmadığını sorgulamak neden şirk koşmak olsun ?

Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz ?
İyi pazarlar
0
Esinsin
(22.01.17)
duvarları örülü insanlarla tartışmaya giremezsin, kuran insan elinden çıkma bir kitaptır.
0
masa penisi
(22.01.17)
@masa penisi ağzm çok da iyi laf yapmaz şuan kendi kendimi yiyorum nası cevap veremedim diye onların kafalarında beni ikna etmiş olduklarını düşündükçe deliriyorum ya.
0
🌸Esinsin
(22.01.17)
ayrıca kuran'da matematik hatası bulunmaktadır. araştırmak size kalmış.

eksisozluk.com
0
Goldstein
(22.01.17)
Herkesle bu konular tartışılmaz. Ben de insan elinden çıktığını düşünüyorum ama oturup kimseyle tartışmam bunu gerek yok. Kimseye bir şey ispat etmene lüzum yok. Kafaları olsa biraz zaten körü körüne inanmak yerine araştırırlar kaç tanesi bu konuda doğru düzgün birikime sahip ki boş boş konuşuyorlar.
Yakınlarımla bu konularda konuşmamayı tercih ediyoruz, konuşsak bile herkes kendi düşüncesini söylüyor ve konu kapanıyor uzamıyor.

Bu konuyu sorgulamak da gayet hakkın. Kimse kimseyi yargılayamaz herkes kendine baksın.
0
mutekebbir
(22.01.17)
@mutekebbir işte sorgulayınca şirk koşmuş oluyormuşuz
0
🌸Esinsin
(22.01.17)
Yaşar Nuri Hoca'nın ayetlerin iniş sırasına göre yorumladığı bir kitabı var onu okuyabilirsiniz. Ayrıca son derece belli sureler de var el yazması olduğuna dair. Mesela Ebu-Cahil diye isimlendirdiği Ebu'l-Hakem'i müslüman yapamadığı için onun aleyhinde yazdığı ayetler, keza Ahzap suresinde peygambere hangi kadınlar helal hangileri haram gibi şeyleri belirttiği ayetler. (Zeyd'in karısı Zeynep'i almak için yazdığı söylenir. Keza önce evlatlıklarınız sizin öz oğlunuz gibidir diyip, daha sonra Ahzap suresinde böyle diyor yani o kadın bana helal tarzında bir algı oluşturulmuştur.) Daha nice örnekler yazmak mümkün yani demek istediğim şu; koskoca kutsal kitap, yaratıcı tarafından gönderilmiş ise peygambere hangisi helal hangisi haram bunlar mı yazmalı? Daha uzun sorularınız olursa özelden yanıtlarım tabi ki.

Edit: (bkz: kuran'ın insan yapısı olduğunun delilleri)
0
gozu acik sevisen yahudi
(22.01.17)
Bakmayın onlara.
Sorgulamak ve araştırmak işlerine gelmediği için çocukluktan beri kendilerine aşılanan şeylere derin bir bağlılıkları var. (Genelleme yapmıyorum aksini yapanlar da olabilir.)
Araştırmak/sorgulamak başka, yok saymak başka.
Onlar soru sormaktan bile korkan insanlar bırak cevap vermeye değmez.
0
mutekebbir
(22.01.17)
kur'an'dan şüphe etmek şirk nedenidir ancak.
0
black mamba
(22.01.17)
düşünmek, sorgulamak için insana akıl veren bir tanrı kitabında, kitabını sorgulamayı yasaklıyor. lol.

herhangi bir bilim kitabında çelişki bulmak zordur, şayet bulunursa da bilimsel şekilde tartışılır ve doğrusu bulunup, kabul edilir.

tanrı gerçekten kitap göndermiş olsaydı kusursuz olurdu zaten, garip çelişkiler, hatalar, sadece belirli bir bölgeye uyan kurallar vs olmazdı.
0
washe
(22.01.17)
Sorduğun soru itikadi bir mesele ve toplumumuzun dine bağlılığı umumi manada taklidi olduğundan itikad ile alakalı konulara gelen soruları hemen şirk olarak değerlendiriyorlar. Çünkü gelen soruya akli delil üretemeyip, sadece bize nakil yoluyla gelir ve biz buna iman ederiz diyorlar. Bu ise islam'ın özüne terstir. Kuran'da bir çok ayette insanı düşünmeye sevketmekte. Eğer Kuran, Allah kelamı diyorsak Kuran'a karşı gelen her suale mutlaka bir cevap vardır demeliyiz. Çünkü kabul ettiğimiz Rabbimiz, bütün eksik ve noksan sıfatlardan münezzehtir, Kuran'da insan aklına ve kainata ters düşen birşey bulundurması bu sıfatına zıttır.

Kuran'ın Allah kelamı olduğunun bir çok delili vardır. Fakat biz bunlara inanmamaya inanmış isek, bu konuda mesafe katedebilmemiz imkansızdır neredeyse.

Deliller hususunda ise beni en çok etkileyenden başlamak istiyorum.

-Dikkat ediyoruz ki, Peygamber Efendimiz (asm) peygamberliğini ilan ettiği günden beri ona gelen ithamlar; deli, divane mecnun gibi ithamlardı. Bunların geliş sebebi ise Kuran'da o günkü hem kültürel hem de bilimsel inanca bir çok yönden ters düşmesi. Eğer bir insan bir kitap yazsa, yazdığı kitapta ona deli diyeceklerini bile bile yazması akla mantığa sığmamakta. Linke tıklayıp üç dakikalık videoyu izlersen daha açıklayıcı olacaktır. youtu.be

-Peygamber Efendimiz'in (asm) ümmi oluşu, Kurân'ın Allah kelamı olduğuna en büyük delillerden biridir. Okuma yazması olmayan bir kimsenin, her asırda binlerle âlimler yetiştiren bir kitabı yazabilmesi mümkün olabilir mi?

-Peygamberimiz'in (asm) tek başına ve emniyetsiz bir haldeyken, şiddetli düşmanlar karşısında, rahatça, pervasız, telaşsız, samimi olarak, üstelik düşmanlarının damarlarına dokunduracak bir ciddiyetle Kurân'ın Allah kelamı olduğunu ilan etmesi, söylediğinin hak olduğunu gösterir. Hâlbuki insan küçük bir yalanı bile, hilesini hissettirmeyecek derecede telaş göstermeden söyleyemez. Ve yalanı er ya da geç ortaya çıkar. Fakat Peygamberimiz’in (asm) iddiasında doğru olduğunu ve Kurân’ın insan sözü olmadığını aradan geçen 15 asır ispat etmektedir.

-Peygamber Efendimiz (asm) Kureyşliler'in arasında “Muhammed-ül emin” (her yönden güvenilir) lakabıyla bilinirdi. Öyle ki; Peygamberliğini ilan ettikten sonra bile müşrikler, mallarını ona emanet ederlerdi. Zira Peygamberimiz (asm), şaka dahi olsa asla yalan söylememiştir. Hatta İslam’ın en azılı düşmanları dahi, onun yalan söylemeyeceğini tasdik etmişlerdir.
O (asm) Kur’ân hakkında:
“Kurân-ı Kerim insan sözü değildir. Allah (cc) kelamıdır.” buyurmuştur. Elbette O (asm) söylediyse doğrudur.

-“Ve eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur'ân)’dan şüphe içindeyseniz, haydi onun benzerinden bir sure getirin. Eğer (iddianızda) doğru kimseler iseniz Allah’tan başka şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın! ” (Bakara, 23)
Kur'ân; nazmı, üslûbu, beyanı, manaları ve lafızları itibariyle mükemmel ve taklit edilemez bir belagate sahiptir. Belagat; açık ve güzel ifadeli konuşma ve yazma ilmi demektir.
Kur'ân insanlığın en dâhi edebiyatçılarını, en harika hatiplerini, sahasında en ileriye gitmiş âlimlerini, en meşhur şairlerini bir benzerini yapmaya davet edip, tam bin beş yüz senedir meydan okumaktadır.
Fakat 15 asırdan beri, bir tek ayetinin bile benzeri getirilememiştir. Eğer getirilmiş olsaydı, elbette bu bilinirdi. Böyle bir teşebbüste bulunan ve o zamanın dâhi edebiyatçılardan olan yalancı peygamber Müseyleme gibiler ise, tarihin komik sayfalarında yerlerini almışlardır. En dâhi edebiyatçıların bile bir kelimesine misil getiremediği Kur’ân, elbette insan sözü olamaz.

-Kurân-ı Kerim'in lafzında, manasında, üslubunda, nazmında ve beyanında hayret verici bir farklılık ve üstünlük vardır. Okunuşundaki akıcılık sebebiyle lisanlara ağır gelmez. Küçük bir çocuk dahi Kurân'ı kolayca ezberleyebilir. Az bir sesten rahatsızlık duyan hasta insanın kulağına Kur'ân hoş gelir, sıkıntı vermez ve asla usandırmaz.
Kurân'ı inceleyen dâhi edebiyatçılar "Kurân'ın öyle bir tatlılığı ve tazeliği var ki, insan sözüne benzemez." demişlerdir. Çok meşhur bir yazarın dahi, kıymetli bir eserini ikinci defa okumak çoğu zaman usanç verir. Hâlbuki Kur'ân 15 asırdır usandırmaksızın tekrar tekrar okunmakta ve hakikatli bir tatlılık, hayret verici bir tazelik ve harika bir gençlik ortaya koymaktadır. Elbette her an kendisinden istifade edilen ve ifade tarzındaki özelliklerini şu an inmiş gibi muhafaza eden ve usandırmayan bir kitap insan sözü olamaz.

-Kur'ân şahsi, toplumsal ve siyasi hayata verdiği yön ile insanların kalplerinde, ruhlarında ve akıllarında öyle büyük bir inkılâp yapmıştır ki; kız çocuklarını diri diri toprağa gömen, inatçı, adetlerine son derece bağlı, büyük bir toplumu o zamanın en yüksek medeniyet seviyesine çıkartmıştır. Hiçbir insan sözü, toplumlara yön verip köklü değişiklikler yapacak ve bunu 15 asır devam ettirip idare edecek derecede tesir gösteremez. Bir zorlama olmaksızın, az bir kuvvet ve gayret ile, kısa bir sürede böyle büyük inkılâplar yapan bir kitap, elbette Allah (cc) kelamıdır, insan sözü olamaz.

-Kurân'da birbirine benzer veya zıt manadaki kelimeler aynı adette bulunur. Buna "kelimelerin geçiş adetleri arasındaki tevafuk (denklik)" denilir.
Mesela, benzer kelimelerde:
" قُلْ (de!)" emri 332 defa geçer. Bu emir kipinin (dedi-dediler) gibi fiil olarak kullanılışı yine 332'dir.
" شَهْرٍ (ay)" kelimesi bir yılın ayları kadar yani 12 defa geçmektedir.
" أَيَّامًا (günler)" kelimesi bir ayın günleri kadar yani 30 defa geçmektedir.
" يَوْم َ (gün)" kelimesi ise bir yılın günleri kadar yani 365 defa geçmektedir.
Zıt kelimelerde:
"İman" kelimesi 25, zıttı olan "küfür" kelimesi 25 defa geçmektedir.
"Melek" kelimesi 88, zıttı olan "şeytan" kelimesi 88 defa geçmektedir.
"Adalet" kelimesi 15, zıttı olan "zulüm" kelimesi yine 15 defa geçmektedir.
Kurân'da daha bunlar gibi pek çok tevafuk vardır. Kurân'ın 6666 ayetten oluşan bir kitap olduğu göz önünde bulundurulursa, bir insanın bunları düşünüp yapması mümkün değildir.

-Kurân'ı okuyan her insan sadece kendine hitap eder gibi Kurân'dan ders alır. Kurân'a bakıldığında muhatap bir gözükse de Kur'ân bütün zaman ve mekânlarda her seviyeden insana hitap eder. Bir insanın “aynı sözler” ile farklı zamanlarda farkı seviyedeki insanlara hitap ederek ihtiyaçlarına cevap veren bir kitabı yazabilmesi ne kadar mümkündür?

Not: ilk maddeden sonrakiler alıntıdır. Vaktim dar ve telefondan yazdığım için ancak bu kadar yazabildim. Daha müsait bir vakitte istediğin soruya cevap vermeye gayret ederim. Sakın soru sormaktan çekinme. Allah, bizden tahkiki bir iman istiyor ve tahkik yalnızca sualler vesilesiyle gün yüzüne çıkar.
0
sylr
(22.01.17)
Allah kelamı olmayan ne olabilir?
Peygamber insanlara aktarmada vasıta olmuyor, kendi üretiyor ve insanları etkiliyor. İslam teoride buna kapalı bir din. Kendini tahriften münezzeh tutmuş bir kitap yolluyor allah, insan eli değmemiş gibi tarif. Bu ucundan da olsa şirk evet. Önceden bahsedilen ayetler, ahzab mesela en kafaya dank edeni, müslümanken mealde en fena tökezlediğim satırlardı, insan elinden çıktığını düşünmek hakikaten bir açıklama bulamazsan dinden edebiliyor (ben başka nedenlerle mürted oldum o ayrı). Şirk gibi şiddetli bir ithamla karşılaşman normal her açıdan.
Bunu sana diyenlere acıma ve ortamına göre bas trollü. Hristyan yortularına bayramlarına karşılık vermeye çalışa çalışa yok mekke fethi yok kutlu doğum haftası türlü şey icat ettiler, bozuk teslis inancı deyip isa takipçilerinde kınadıklarını her fırsatta dine soktulat, kainatın efendisi hepimiz onun yüzü suyu hürmetine yaratıldık vesaire diye diye peygamberlerini yarı tanrı hüviyete büründüren zamane müslümanları asıl müşrik.
0
kargn
(22.01.17)
bilinemez sayman, konuya şüpheyle baktiğın anlamina gelir ve İslamın kabul etmeyeceği bir tutumdur bu. çünkü iman etmek, şüpheyle de olmaz. tam bir teslimiyeti gerektirir. dinen kesinliginde taviz verilmeyen bazi hususlar vardır. mesela Kur'an-ı Kerim'in hiç bir değişikliğe uğramadığı, insan elinden çıkmadığı konuları bunlardan bir kaçıdır. öyle ki yine ayetler ile de sabittir bu hususlar. ayeti inkar etmek insanı şirke düşürür. yine mesela farzlardan birini inkar eden, hepsini inkar etmiş sayilacagindan dinden çıkar. oysa inkar etmediği halde (farzı) yapmayan günahkardır. bu gibi konularda isteyen elfazı küfür başligi olarak arama yapabilir
0
1adam
(22.01.17)
İngiltere'de 1370 yıllık kuran cüz'ü bulunmuş ve şu anki haliyle harfi harfine aynı. www.bbc.com www.bbc.com
0
kiss my irish ass
(22.01.17)
İnsan yapısı olup olmadığı tartışmaya çok açık bir konu değil, zira bugünkü Kuran zaten Muhammed'e indirilen Kuran değil. Zira Muhammed'e parça parça indirilen Kuran yazılı değil hafızlar tarafından ezbere alınmış daha sonra bu ezbere alınan ayetler Ömer'in ısrarıyla yaprağa taşa yazılarak toparlanma yoluna gitmiş, Osman döneminde de daha önce derlenen Kuran yakılarak yok edilmiş, tek bir örnek olsun diye Osman'ın derlediği Kuran kullanılmaya başlamıştır. Yani bugün kullanılan Kuran'la Muhammed'e indirilen Kuran zaten aynı değil tamamen insan yapısı. Ondan sonra ne tür değişiklikler oldu kim neler ekledi bilemiyoruz tabii defalarca değişime uğradı. Bunlar İslam alimlerince de kabul edilmiş konular yani ateist sallaması şeyler değil, yani insan yapısı olup olmadığını bilemeyecek bir konu yok zaten insan yapısı. Fakat bir olaya körü körün bağlı insanlarla bunun tartışmasına giremezsin tabii.
0
angelus
(22.01.17)
Şirk kelime anlamı olarak "ortak" demek. Şirket kelimesi de ortaklık demek mesela. Müşrik de şirk koşan yani ortak tutan demek.

Allah'a ortak koşmak, Allah'a sadece kişinin kendisini ortak tutması demek değildir.

Allah'ın bizim iç dünyamızdaki yeri eğer "en değerli ve en yüce" şeklinde tanımlanıyorsa, Allah'a şirk koşmak da "herhangi bir insanın/ hayvanın/ bitkinin/ cansız maddenin/ düşüncenin/ vsnin de Allah'la aynı değerde bilinmesi" şeklinde tanımlanır.

Yani şirk koşan insan hem Allah'a hem de mesela sekse/şöhrete/makam mevki sahibi olmaya/hayvanlara/çocuğuna/sevgilisine eşine anne babasına/paraya/vs tapıyordur. Yani asıl önemli olan 1 ölçüsü yoktur o insanın, hem parayı elde etmek için her türlü pisliği yapmaktan çekinmeyip hem de ben Allah'a tapıyorum demesi bildiğimiz yalancılıktır ve üstelik Allah'a iftiradır. Çünkü Allah para ne istiyorsa onu yapın dememiştir mesela.

Tapmak ne demek iyi irdelemek lazım. Diyanet'in yayınladığı Kuran meallerinden birinde bununla ilgili bir dipnot vardı, onu okuyunca aydınlanmıştım. Ayrıca Bayraktar Bayraklı'nın cuma vaazlarını dinlersen Kuran'ın bir değişik algılanış şeklini de görmüş olursun, düşünme ufkun genişler diye düşünüyorum.

Bense, evet Kuran'ın kul yapısı olup olmadığını kimsenin bilemeyeceğini düşünüyorum, hatta bana göre dünyadaki bütün inanışlar, kendilerine göre değişen miktarlarda İslamiyetin içinde mevcutturlar. Satanizm bile. Çünkü islamiyette şeytan diye ifade edilen bir kavram var mesela, o kavramın varlığını kabul etmeden Kuran'da anlatılmak istenenleri anlayamayız. Bunun gibi.
0
yaren
(22.01.17)
Ek: inanmak ise bilgiyi içerir ama bilgiden ibaret değildir. Yani inanç matematik hesabı veya mantık zinciri gibi işlemiyor. İnanmak tamamen insanın kendi elinde olan bir tercih meselesidir. İnanırsan vardır, inanmazsan yoktur. Senin için yani. Başkaları için değil. Çünkü herkesin birer zihni, aklı ve özgür iradesi vardır, herkesin kendine ait dünyası, âlemi vardır. Senin var sayman veya yok sayman başkalarını bağlamaz.
0
yaren
(22.01.17)
@1adam

Bir konuda bir bilgimi söylemek istiyorum.

İslamiyette iman teslimiyettir evet ama, dinden çıkmış olmak için teslimiyeti yaşayamamak sebep değildir. Yani ben Allah'ın her dediğini kayıtsız şartsız yerine getiremediğim için islamdan çıkmış veya münafık vrya müşrik olmam. Bu bir ayette şöyle açıklanır;

"Bedevilere söyle, mümin olduk (yani iman ettik) demesinler, çünkü iman henüz kalplerine yerleşmedi."

Hangi sure hangi ayet bilmiyorum ama bu var. Yani müslüman olmak için iman etmiş olmak ve imanını da hakkıyla yaşamakta olmak gerekmiyor.

Ama tasavvuf der ki evet gerekiyor. Yani senin söylediğin şey işin inceliği, hassasiyeti. Halbuki Allah insanlara bir genişlik bile bırakmış demek oluyor bu ayet.

Yani demek istiyorum ki, Allah zaten mükemmeliyetçi olmamızı değil, elimizden gelenin en iyisini yapmamızı istiyor. Bu yüzden bizim de yaklaşımımız böyle olmalı. Eğer biz "sen şüphe sahibisin şüphe islam dışıdır" deyip kestirip atarsak çok yanlış olur. Yine Kuran'da hem Hz Musa'ya hem Hz İbrahim'e Allah cevaplar veriyor, hatta hz. Musa'ya diyor ki "eğer sen bu sorularını kibirle sorsaydın seni cezalandırırdım, öğrenmek istemenden ötürü cevap veriyorum" gibi bir ifade. Hz İbrahim'e de diyor ki "niye soruyorsun, inanmıyor musun?" İbrahim de "inanıyorum ama kalbimin tatmin olmasını istiyorum" diyor.

Sorulamamızı bizzat Allah istiyor. Merak ve şüphe olmazsa sorgulama ve öğrenme olmaz. Senin kastettiğin şüphenin aslında güvensizlik olduğunu düşünüyorum.
0
yaren
(22.01.17)
yoğun mitoloji derslerimin ve yan okumalarımın bana verdiğine dayanarak tüm dinlerin birer mit olduğunu ve tüm mitlerin de insan elinden çıkma olduğunu düşünüyorum.

ama bunu herkese anlatamıyoruz elbet. masa penisi güzel demiş.
0
mutlusismankedi2015
(22.01.17)
@ yaren
bildiklerim, ehli sünnet vel cemaat kaynaklarina dayaniyor. yazacaklarimi da öncesinde (daha farklı anlasilmaması icin) iyi düşünüp yaziyorum çünkü hassas bir konu bu.
bazi emredilenleri yerine getirememen tabii islamdan cikmana sebep olmayabilir. yine günahkar dahi olmayabilirsin çesitli engellerden dolayı. ama hemen sonrasinda belirttigin ayeti konuştuğumuz bu konuyla benzer kelimeler iceriyor diye günlük hayata uygulayamazsin. kaldi ki bunun için ictihad sahibi (müctehid) veya müfessir olman gerek. ayette su an bahsedilen, bu konu mu degil mi gercekten kisiden kisiye değişir ki, ayetleri herkesin kendine göre anladigi bildigi sekilde yorumlayip uygulamasi cidden büyük sorun. yorum ve itikadi farkliliklardan dolayi ortadoguda yasananlar ortada. herkesin zeka seviyesi ile, anlayisi, bir de her ayetin açiklanamamasina örnek olarak müteşabih ayetler konusuna bakmanı öneririm. öyle ki her alim bile bu konuda (bazı sakincalarindan dolayı) net bir yorum/tefsir ortaya koymuyor.

- müslüman olmak için iman etmiş olmak ve imanını da hakkıyla yaşamakta olmak gerekmiyor. -
bu söz büyük hatadır. cidden dikkat etmeni tavsiye ederim. bana şu an itikadi (maturidi ve eşari) ve ameldeki (hanefi, maliki, hanbeli,safii ) mezheplerinin hiç birinde böyle bir rahatlik /genişlik iceren bir kaynak gösteremezsin.
genel olarak bakarsan dinen insan, kalb ile tasdik ederek bir söz ile (kelime i şehadet) İslama girer yine dine ters/muhalif bir söz ile dinden çıkar mı çıkar.
-Eğer biz "sen şüphe sahibisin şüphe islam dışıdır" deyip kestirip atarsak - yanlış olmaz. (dinen inanilmasi zaruri) ,mesela ayetlerin hepsine tamamen innmak şarttir. ayetin biri degil, harfi bile inkar edilemez.
ama namaz icin abdest alip almadiginin ya da abdestin bozulup bozulmadiginin şüphesi kiside olusursa bunda bir şey yok. hangisi zannın ağır basiyorsa ona göre hareket etmelisin.
dikkat et, itikada dair konularda şüphe olamaz. yine ahir zamanda hz.İsa aleyhisselam ve hz. mehdi nin gelmesi de bunlardan biridir. yine Allah celle celaluhu'nun hiç bir şeye benzememesi, zamandan ve mekandan münezzeh olması bunlardan bir kaçıdır. ehli sünnet vel cemaat itikadı bunlardan hiç bir şekilde taviz asla vermez.

Merak ve şüphe olmazsa sorgulama ve öğrenme olmaz, diyorsun. bunlari belirli dairlerde ele almak lazim. kaldi ki her merak ve süphe eden ayni sonuca varmıyor. eninde sonunda çok arastirsa da ölmeden önce imanini kaybetmiş olanlar da var.

yine yukarida belirttigin,
-Bense, evet Kuran'ın kul yapısı olup olmadığını kimsenin bilemeyeceğini düşünüyorum, -
bak cidden bu sözü müslümanim diyen birisi söyleyemez. ayetlerle de açıklanmış bir durum ve bunda şüphe edilemez. o zaman (haşa) her kitap yazana vahiy mi gelmiş oluyor? öncelikle, resule vahiy gelmesi ne demek ? bunu iyi araştır. akıldan gelenle, nakil olarak geleni bir birine karistirmamak lazım.
0
1adam
(22.01.17)
"ayetlerle de açıklanmış bir durum ve bunda şüphe edilemez."

Burada işaret ettiğin nokta inançtır, itiraz ettiğin sözlerim ise bilgiden, bilmekten bahseder. Az önce yazdıklarımda ise söylediğim bir şey var; inanç bilgiyi içerir ama bilgiden ibaret değildir. Yani öğrenmeden bilmeden sorgulamadan idrak etmeden inanılmaz, samimi inancı konuşuyorsak. Olayı her kitap yazana vahiy gelmesi kadar sığ bir şekilde algılamamız hiç mümkün değil, bu noktaya nasıl geldin anlamadım. Ben inançla bilginin ve hatta inançla imanın farkını vurguluyorum, bilmek inanmaya yetmez.

İlmel yakîn, aynel yakîn ve hakkal yakîn denen şeyleri de konuşmak gerekir burada ama bunları konuşmak için, daha doğrusu bunun öğrenilmesi için merak, farkı fark edebilmek için de karşılaştırmak, karşılaştırmak için de şüphe duymak gerekir. Hiç değilse dinle Kitap'la yeni muhatap olan biri için muhakkak gerekir. Bunda iman sorunu yoktur.
0
yaren
(22.01.17)
Bir de, Kuran'daki o bahsettiğim ayet şu:

www.kuranmeali.org

"Boyun eğdik" ifadesi, bugün bizim nüfus cüzdanlarında islam yazan herkese müslüman dememizle aynı şeydir. Bugün "inanıyorum ama güvenmiyorum"daki "inanıyorum"dur müslümanlık anlayışımız. Müminlik ise yine bu ayette bahsedilen, kalplerimize henüz yerleşmemiş bulunan güven hissidir. İnandığı şeye güvenmek yani teslim olmak, teslimiyet. Merak etme, gayet dikkatliyim, önemli olan herkes bilgisini anlatsın ki birinden biri açıklayıcı olabilirse farklı bir bakış açısı oluşmuş olsun.
0
yaren
(22.01.17)
Kuranın tanrı veya insan kelamı olup olmadığını bilemeZsin, inanır veya inanmazsın. Ben kuranı defalarca okumuş bir insan olarak tanrı kelamı olduğuna kendi iç dünyamda eminim. Çünkü hadisler gibi değil, baştan sona kadar tutarlı. İnsan yapısı herşey hatalar içerir. Matematik hatası da yoktur. Miras paylaşımı konusunda matematiksel hata olduğu iddia edilir fakat Orada kaçırdığınız şey şu: ölen kişinin eşine belirtilen payı verip gönderirsin, kalan mirasçılar ölenle kan bağı olan mirasçılardır ve bunların oranları toplandığında her daim 1 eder. Ölenin eşinin miras payını da akrabalarla toplarsanız 1'in üzerinde çıkar. Eşinin payını verip göndereceksiniz. Kuranda bir çok bilimsel mucize var bunlar için caner taslaman videolarını izlemenizi öneriyorum. Bir eski yapının bahçesinde bir kadınla sohbeti var 16 dakikalık bir videoydu onu izlerseniz hızlandırılmış bi şekilde güzel olur. Ayrıca kuranın Allah kelamı olduğuna dair mucize / delil istiyorsan 19 mucizesini araştır. Kuranın allah kelamı olduğunun matematiksel mucizesi. Tüm zamanların en büyük mucizesi çünkü matematik tüm dünyanın ortak dilidir. Denizin yarılmasından vs daha büyük. Denizin yarıldığını sadece oradakiler görebiliyor ama matematiksel mucizeye tüm insanlık tanıklık edebilir. 19 mucizesini de edip yüksel den okuyun dinleyin.
0
sekerse tehlike
(22.01.17)
(4)

tc ye halifelik gelir mi

sonsuz8
tc ye halifelik gelir migelir halkın çoğunluğu böyle olduğundan gelirYeni bir hüloğ vakası :) https://www.youtube.com/watch?v=wlRJIKwty1cİkinci Hüloğ vakası. . https://www.youtube.com/watch?v=8MSBMI6YjRc&app=desktop
tc ye halifelik gelir mi

gelir halkın çoğunluğu böyle olduğundan gelir

Yeni bir hüloğ vakası :) www.youtube.com

İkinci Hüloğ vakası. . www.youtube.com
0
sonsuz8
(22.01.17)
Yeni bir dunya liderimiz olur kimsenin siklemedigi. Yoksa halife zirilyon tane. Kimin sikledigi ise malum.
Sorunun cevabina gelirsek; hasmetlinin istiyorum demesi kafi.
0
allah yazdiysa bozsun
(22.01.17)
halifenin gelmesi sadece türkiyeyi degil dünyadaki bütün müslümanları bağlar. gelme ihtimali (yakın zamanda olmasa bile) büyük ihtimal var. biraz tarih ve din bilgisi ile bunun işaretleri hissedilebilir.
0
1adam
(22.01.17)
Halife gelirse müslümanları birleştiremediği gibi taraf seçmek zorunda kalıp işleri iyice karıştıran, en iyi ihtimalle, etkisiz bir makama dönüşür.
İzlemek zevkli olabilir.
0
kargn
(22.01.17)
Halifelik olayını Türklerden başka hiçbir müslüman toplum siklemiyor, halifelik halihazırda kullanılıldığında da Osmanlı padişahları cihat ilan ettiğinde Araplar da siklememiş İngilizlerle ittifak kurmuşlardı müslüman Osmanlı'ya karşı. Yani halifelik gelse bile RTE'nin hayal ettiği müslüman toplumların liderliği gibi bir şey olmaz o olay zaten 4 halife sonrasında ortadan kalktı, ondan sonra her toplum kendi çıkarları doğrultusunda hareket etti. Halifelik bugün yürürlüğe girse, ki tekrar gelmesi çok zor bir şey değil TBMM'de yapılacak bir oylamaya bakar, global anlamda olumlu bir etkisi olmayacağı gibi bir de bu çağda ne halifeliği amk diye taşak konusu oluruz. Bilime yatırım yapmak varken hala halifelik falan hayali kurmak da ancak bizim gibi sığır toplumlara yakışan bir hareket olurdu, bizim çomarları mutlu etmekten başka bir işe yaramazdı.
0
angelus
(22.01.17)
(8)

BİM'de satılan paketli meyve sebzeler nasıldır?

raskolnikovv
alan var mı, güvenilir mi?
alan var mı, güvenilir mi?
0
raskolnikovv
(21.01.17)
İyi bence.
0
Cruyff
(21.01.17)
Gıda mühendisi birisinin demesine göre; güvenerek yemeliymişiz.
0
makarnacanavari
(21.01.17)
ben alıyorum gayet güzel.
0
Kresto
(21.01.17)
Bildiğin sebze meyve işte.
0
angelus
(21.01.17)
Ben bazen alıyorum. Diğer marketlerde satılanlardan bir farklarını görmedim.
0
ms brownstone
(22.01.17)
ben kokteyl domates ve salatalık alıyordum. hem taze hem de pazardan bile ucuz oluyordu.
0
balik kraker
(22.01.17)
biz de arada alıyoruz. gayet normal meyve sebze işte.
0
köstebek kurabiye
(22.01.17)
ben sürekli alıyorum, şahaneler.
0
elinde tivit
(22.01.17)
(15)

kötü esprileri sevmek ve kaba davranışların samimiyeti

anonymice
Kötü esprilerin iyi esprilerden daha az yapıldığı için daha değerli olduğuna inanıyorum ve hayvannar gibi ibibik kuşları gibi gülüyorum.İyi ayarlanmış bir kulağa geğirmenin mükemmel ilişki başlatıcı olduğuna inanıyorum.Sevgilim yok ama olsaydı ayakkabısını bağlarken tepik vururdum poposuna poposuna.
Kötü esprilerin iyi esprilerden daha az yapıldığı için daha değerli olduğuna inanıyorum ve hayvannar gibi ibibik kuşları gibi gülüyorum.

İyi ayarlanmış bir kulağa geğirmenin mükemmel ilişki başlatıcı olduğuna inanıyorum.

Sevgilim yok ama olsaydı ayakkabısını bağlarken tepik vururdum poposuna poposuna.

Bu bilgiler ışığında samimi hareketlerin doğru bir yol olduğuna inanıyor musunuz?
0
anonymice
(21.01.17)
Evet mesela burnunu karıştırıp çıkan sümüğü topak topak yapıp ilgili kişinin suratına veya kafasına fırlatmak muazzam samimi bir olay.
0
razvan rat
(21.01.17)
hayır yeni tanıştığın birine bunları yapmak daha da iğrenç. bunları yapmayı herkes iser ama her istediğini yapınca hayvandan farkın kalmaz
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(21.01.17)
kişisine göre değişiyor.
küfür seven ve sevmeyen gibi
0
d e j i n
(21.01.17)
Ben de ofansif mizahı seviyorum ama bizim gibi alıngan toplumlarda çok yapılamıyor.
0
angelus
(21.01.17)
ben genelde manitalari enseden tutup sallayarak naber diyorum
0
kosun lan mevzu var
(21.01.17)
Ünide ev arkadaşlarım ile aram böyleydi çok eğleniyorduk valla. Her pislik vardı ama kimse kimseye kızmadı. Herkes de intikamını aldı tabi.

Artık hayatım daha sıradan çevremdeki birisi ofansif bir şaka yapsa ters bir tepki veririm kesin. Daha durgun gibiyim şuan.
0
gozu acik sevisen yahudi
(21.01.17)
Ben alınganlıktan alabildiğine uzak biriyim ama böyle şeyleri iğrenç buluyorum. Kabalık asla kabul edilebilir bir şey değil benim için. Bunun samimiyetle falan alakası yok. Geğirikle, osurukla samimiyet olmaz.
0
köstebek kurabiye
(21.01.17)
kötü esprilerin ben de daha güzel olduğunu düşünüyorum, hatta daha fazla yarılıyorum. çünkü kimse gülmüyor ve bu buna komik geliyor.

"kaba davranış"tan kasıt "aa, meb, neden böyle bir şey yaptın ki?" demek yerine "hay amk meb, sebebi neydi ki?" demesi yönündeyse bu daha samimi gelir bana.

onun haricinde el kol şakaları, bedene dönük hareketler beni karşıdan soğutur.
0
m e b
(21.01.17)
hayır. recep ivedik mizahından tiksinirim. iyi espriler kesinlikle daha nadir yapılıyor ayrıca. ülkede adam akıllı zeka parıltısı gösteren insan kalmadı bir de kötü espri yapan kırolarla takılmam.
0
empat
(21.01.17)
bahsettiğin şeyin espri/şaka ile doğrudan alakası olduğunu sanmıyorum. yani sen daha ziyade mesafe kırma iznini doyasıya yaşamanın ve arkadaşların, sevdiceklerin buna katılmasının verdiği samimiyetin ve sıcak duyguların insana kattığı güzel enerjiden bahsediyorsun gibi. tepiklersin ve ancak sen tepiklersin, sonra belki yere oturup durumakatıla katıla gülersiniz. senin o popoyu tepikleme, velet gibi cilveleşme "hakkın" var. sen güvende olmaktan ve bunu doğrulamaktan bahsediyorsun.
0
godoşu beklerken
(21.01.17)
@godoşu beklerken

anlatmak istediğim buydu aslında +99
0
🌸anonymice
(21.01.17)
ortaokul ve lisede teneffüslerde aniden içimizden birini karambole alır, hafife alınamayacak bir şiddetle döverdik. bu bir sevgi olayıydı, bunu anlayabilecek ruhsal olgunluğa yıllar sonra eriştim.

yalnız şu saatten sonra sevginin de samimiyetin de böylesine tahammülüm yok.
0
filteria
(21.01.17)
O hayvansı sevgi yumağı en son orta okul lisede kaldı. Büyüdük ve topluma uyum sağladık. Olmaz değil ama şans var. Umarım bulursun
0
hasmetizm 2046
(21.01.17)
bence de popoya atılan güzel bir tekme gibisi yoktur:
imgur.com
chaplin kısalarını izlediğim sıralarda alışmıştım, bir arkadaşa atıyordum. öyle arkadaşı bulmak zor ama. benimki liseden kalma. artık daha da bulamam herhalde.
0
misterturist
(21.01.17)
godoşun dedigini kastediyorsan baya güzel bişey.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.01.17)
(3)

Kilo verme & loose skin ve çatlak

kozmosta bir nokta
Ya da gevşek deri? Kilo verme sırasında loose skin ve çatlak oluşumu hangi durumlarda oluşur? Mesela kaç kilo aralığından kaç kilo aralığına düşerken daha sık görülür? (Örn, 100kg'dan 50kg? ya da daha düşük mü? mesela 75'ten 50'e düşerken?) Önüne nasıl geçilir (spor türleri, beslenme özellikleri, ba
Ya da gevşek deri?
Kilo verme sırasında loose skin ve çatlak oluşumu hangi durumlarda oluşur? Mesela kaç kilo aralığından kaç kilo aralığına düşerken daha sık görülür? (Örn, 100kg'dan 50kg? ya da daha düşük mü? mesela 75'ten 50'e düşerken?)
Önüne nasıl geçilir (spor türleri, beslenme özellikleri, bakım ürünleri vs tavsiyeler nelerdir)? Önüne geçmek için yapılan şeylere rağmen oluşma ihtimali var mıdır?
0
kozmosta bir nokta
(21.01.17)
kısa sürede çok fazla kilo verilince görülür, o nedenle zamana yaymak gerekir ki vücut kendini adapte edebilsin.

fakat aşırı örneklerdene kadar dikkat edersen et, örn. 150kg den 70kg ye düşersen bu illa olur. o excess deri bir yere gidemez, sarkacak illa. çözüm ameliyat.
0
no christ requires
(21.01.17)
Yapılan diyete göre her kiloda görülebilir. Diyetlerde genelde yağ alımı sıfırlandığı için derinin kolajen kaybı daha çok oluyor, bu da haliyle çatlakların daha yoğun oluşmasına neden oluyor ama kilo ne kadar yüksekse çatlakların oluşumu o kadar yüksek oluyor. Belli bir kilonun üstündekilerin çatlaktan kaçması imkansız ama daha az yağ kayıplarında yağ alımını yüksek tutmak ve sadece kardiyo ile değil ağırlık çalışmalarıyla da yağ kaybı oluşturmak çatlakların bir nebze önüne geçebilir. Tabii bunlar kesin çözüm değil, kesin çözüm diye bir şey yok.
0
angelus
(21.01.17)
spor yaparak ve sağlıklı ve yavaş şekilde kilo vererek belli aralıklarda deri sarkmasının önüne geçilebilir. 100'den 50'ye düşüşte ne olur bilmiyorum, ama 75'ten 50'ye düşüşte deri sarkması önlenebilir. bir de insanların genelde karıştırdığı bir şey var o da yüksek kilo düşüşlerinde sarkık yağ oluyor. birçok kadın kolunu yere paralel tuttuğunda bu gözlenebilir. sarkık yağ daha fazla yağ vererek ya da kas geliştirilerek engellenebiliyor.

sarkık yağ:
glowpink.com

sarkık deri:
palmbeachplastics.com
0
cikis yolu
(21.01.17)
(15)

okuduğunuz kitapla, izlediğiniz filmle ilgili araştırma yapıyor musunuz?

antikadimag
kastettiğim kitabı okurken, henüz bitirmemişken ekşiye girip ne yazmışlar diye bakmak.film izlerken bir sahnede eline telefon alıp yorumlara bakmak yahut triviaları gezinmek.
kastettiğim kitabı okurken, henüz bitirmemişken ekşiye girip ne yazmışlar diye bakmak.

film izlerken bir sahnede eline telefon alıp yorumlara bakmak yahut triviaları gezinmek.
0
antikadimag
(21.01.17)
Bittikten sonra evet. Bitmeden hayır.
0
gkct
(21.01.17)
Bitince yapılır o, evet
0
nucleon
(21.01.17)
Bitince +1
Ama dizi izlerken "ben bu oyuncuyu daha önce nerede izledim?" diye kafam yanarsa diziyi durdurup soluğu imdb'de alıyorum.
0
kobuzchu kiz
(21.01.17)
araştırma yapıyorum da yorum araştırması değil tabii ki.

Örneğin kitap bir dönem de geçiyor huy olarak o dönemle ilgili şeyleri okumaya tarihi hissetmeye anlamaya çalışırım. Kitapta ilgiimi çeken bir konu hakkında yan okumalar araştırmalar yaparım. Kitapla ilgili öncesinde ve sonrasında yorum okumuyorum pek. Hele ekşi gibi bir yer de aman diyim :D

Film konusunda, film sonrası kritik kesin okurum. Öncesinde nadiren eğer tam içime sinmediyse spoilersız yorum okurum ama kuşkucu yaklaşarak çünkü çok subjektif oluyor. Özellikle ekşi sözlük gibi bir yerde. Burda bana Kubrick izleyip sonrasında hiç ciddi kritik okumadan konuşacak biri yoktur heralde. Film izlerken durdurup yorum okuma hiç yapmadım yapacağımı sanmıyorum.
0
qazaqwsx
(21.01.17)
Henüz bitmemişken değil henüz başlamamışken bile bakarım, spoiler seviyorum.
0
angelus
(21.01.17)
Bitirdikten sonra bakıyorum +1
0
köstebek kurabiye
(21.01.17)
Araştırma yaparım, spoiler okumam.
Bazen yarım kaldığımda ya da diziyse ve ben geriden gidiyorsam birkaç noktayla ilgili spoilerı da göze alarak ufak ufak bakınırım.
Yani başlamadan önce biraz araştırır, bitirdikten sonra daha detaylı araştırırım.
0
mutekebbir
(21.01.17)
filme ya da kitaba "tabula rasa" kıvamında başlamak çok hoşuma gidiyor; böylece hem kendimi uzak durmaya çalıştığım mainstream'le acaba aynı mı düşünmüşüm diye değerlendirebiliyorum bittikten sonra, hem de yine o mainstream yargılardan etkilenmeden tamamen kendi kendimle baş başa bırakabiliyorum eseri.

filmde kolay ama kitapta zor tabii, hiç bilmediğim bir şeyle karşılaşmışsam mümkün olduğunda öznel yorumlara erişmeye çalışıyorum, wikipedia ve sair. bittikten sonra -özellikle kurgu için geçerli- okuduğum/izlediğim şeyden çok tatmin olmuşsam ilişmiyorum sağa sola, ansiklopedik bilgi harici bakmamaya çalışıyorum. arada kalmışsam olabildiğince çok bakmaya çalışıyorum ki ya beğeneyim ya da beğenmeyeyim. sevmediysem hiç bakmıyorum.
0
baba jo
(21.01.17)
bitirmeden yapmamaya çalışıyorum. hatta bir kitap ya da filmi bitirdikten sonra bile ekşideki başlığına bakasım gelmiyor. bendeki haliyle kalsın istiyorum.

bir de bazı kitapların önsözünü öyle bir yazıyorlar ki, "teşekkürler okumuş kadar oldum" diyorsun, bundan da nefret ediyorum.
0
filteria
(21.01.17)
orta dünya'yı düşünüyorum, araştırmak değil benimkisi galiba, vücuduma nakşeddirecek kadar seviyorum.

filmi/kitabı sevdiysem mutlaka araştırmasını yaparım.
0
Apocalypse
(21.01.17)
Arada filmi durdurup ya da kitabi birakip bakiyorum. Hatta baslamadan baktigim bile oluyor. Spoiler denilen olayi seven nadir insanlardanim sanirim.
0
ma ya
(21.01.17)
Yorumlara elestrilere bakmam. Izlerken de izledikten sonra da. Ama filmde ya da kitapta gordugum bir detayi, "aa o olay neymis, o isin asli neymis, bu ne demekmis vs." diyip acip bakarim. Elestri ve yorumlara hic baslamadan once baktiysam bakmisimdir, basladiktan sonra hicbir sekilde bakmam cunku zaten basladim, eletriler beni ilgilendirmiyor, kendi elestirimi yaparim.
0
stavro
(21.01.17)
filmlerde değil ama kitaplarda yapıyorum
@kakao +1 spoiler severim hahaha
0
powerpufgirl
(21.01.17)
Bitirdikten sonra mutlaka yapıyorum ama ilk defa okuyacağım bir yazarsa kitaba başlamadan önce yazarla ilgili araştırma yaparım ya da biyografi, tarih konulu bir filmse izlemeden önce de konuyu araştırırım.
0
ms brownstone
(21.01.17)
Evet yapıyorum. Ben spoiler'ı da çok severim. Hatta spoiler'sız izlediğim zaman o belirsizlik beni rahatsız eder, 'Ne izlediğimi bile bilmiyorum' hissine kapılırım. Spoiler olmasa bile ana karakterler kim, ne yapıyorlar, dertleri ne, bilmek isterim. Karakterlerin kim olduğunu anlar anlamaz ve olayların ne olduğunu öğrenir öğrenmez son sayfaya giderim zaten. Filmde de aynı şeyi yaparım. O yüzden öncesinde de biraz bakarım ama tam kaptırmış giderken de "Acaba millet tam bu anda neler hissetmiş" diye durdurup kurcalarım. Çok beğendiysem, sonrasında 4-5 saat araştırma yapar, notlar alırım.
0
aychovsky
(21.01.17)
(4)

Vitamin takviyelerinin zararı var mıdır?

portakal
Pharmaton, Solgar vm 2000/75 gibi olanların.
Pharmaton, Solgar vm 2000/75 gibi olanların.
0
portakal
(21.01.17)
multilerden uzak durmak, ihtiyaca göre kullanmak daha mantıklı diyolla. kötü bir öğrenci beslenmesi dışında bunlara ihtiyaç duymak çoğu zaman tembellik. beslenmeyi düzelterek her türlü vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamak gayet kolay. zararı var mı tam bilmiyoruz ama fosforlu işetiyor orası kesin. aile hekimine bi danışmak lazım. ben kan veriyorum hep 6 ayda bir, gerek yok kullanma diyor bana.
0
hasmetizm 2046
(21.01.17)
hub.jhu.edu

evet olabilir. Jhu amerikanın en iyi medikal okullarından biri ve yukarıdaki makale de akademik bir yayın. özetle zararlı olabilir.
0
cedex
(21.01.17)
Aldığın vitamine göre değişir. Misal suda çözülen C vitamini gibi vitaminler vücutta depo edilemediği için ihtiyaçtan fazla alındığında çişle birlikte atılır vücuttan. Ki ihtiyaç da günlük 1 gram zaten, biraz yeşil sebze yiyen herkes ihtiyacı olan C vitaminini alabiliyor. Fakat A vitamini gibi uzun süre alınmasa bile daha önce alınıp karaciğerde 10 aya kadar depo edilebilen ve yağlarda çözülen vitaminleri ekstra olarak almak doz aşımına gireceği için karaciğerde toksik etkiler gösterebiliyor. Zararlıdır/zararlı değildir ayrımı buna göre yapılabilir.
0
angelus
(21.01.17)
birkaç ay boyunca kullandım. spor sonrası aşırı yorgunken toparlanmama yardımcı olduğunu hissedebiliyordum.
bende akut bir sorun yaratmadı, sadece kullanım esnasında yapılan tahlillerde b12'nin aşırı derecede yüksek olduğu görüldü.
doktorların uzun vadede tavsiye ettiği şeyler değil ama bence dönemlik kırgınlık gibi durumlarda bir kutu alıp kullanmanın zararı olmaz.
0
filteria
(21.01.17)
(9)

elimde balkabağı var, ne yapabilirim?

balpolen
tatlı ve çorba dısında?
tatlı ve çorba dısında?
0
balpolen
(20.01.17)
çöpe at
0
cekilmis gayfe
(20.01.17)
angelus
(20.01.17)
Balkabakli latte için sos.
0
fraise
(20.01.17)
kavurma
0
halanne
(20.01.17)
püre gibi yapıp pasta benzeri tatlısı yapılıyor.
0
sutlu nescafe
(20.01.17)
Reçel.
0
buff
(20.01.17)
kabak tatlısı yenmez mi ya ?
yenmez mi hiç ?
bol bol ceviz içi rendesiyle..
şerbetiyle...
0
güneyli çocuk
(20.01.17)
Kesinlikle tatlı.
+ olarak Tahin, kaymak, ceviz.
Canım çekti bak...
0
cahs
(20.01.17)
Ben ince dilimleyip fırına atıyorum ya zeytinysğı karabiber muskat, ya da zyağı karanfil tarçın muskat. Çok pişirirsen çıkarınca ezip püre yapabilirsin.
0
ansya
(20.01.17)
(16)

Evlilikte maddi kısmın önemi

fraise
Bugün arkadaşımla konuşuyorduk da 'artık kadınlar da erkekler de zengin eş peşinde. Ben sırf maddi durumu aşırı rahat değil diye 3 yıllık sevgilisinden ayrılan kadın da gördüm, kızın ailesinin durumu iyi diye gözü kapalı evlenen erkek de. Evliliklerin %90'ı artık bu şekilde' gibi bir cümle kurdu. Be
Bugün arkadaşımla konuşuyorduk da 'artık kadınlar da erkekler de zengin eş peşinde. Ben sırf maddi durumu aşırı rahat değil diye 3 yıllık sevgilisinden ayrılan kadın da gördüm, kızın ailesinin durumu iyi diye gözü kapalı evlenen erkek de. Evliliklerin %90'ı artık bu şekilde' gibi bir cümle kurdu. Ben de 'böyle insanlar olmasına karşın kendi kendini idare edebiliyorsa, ay sonunu getiriyorsa evlenip mutlu olan çok insan var. Herkes dusunduğun gibi değil' dedim. 'Ay olur mu' filan dedi ama sahiden öyle. Kendi çevreme bakıyorum kuzenlerim, arkadaşlarım vs içinde maddi durumu on planda tutan az insan var. Tamam, kimse senelerdir işsiz olan biriyle evlenmiyor ama kendi kendilerini idare ediyorlarsa, ortalama bir hayatlari varsa ekstra bir zenginlik beklentisi olmuyor. Herkesin dilinde 'sevgi, saygı, anlayis' gibi temel kavramlar var. Zaten oyle olsa ulkenin yarisi evlenmezdi herhalde. Ben mi yanlış düşünüyorum yoksa insanlar evliliğe karşı giderek onyargılı mi olmaya başladı?

Siz ne düşünüyorsunuz? Evlilikte maddiyat artık bu kadar önemli mi? Siz evlenirken illa zengin biri olsun diye mi dusunuyorsunuz?

Moderasyona not: bu gönül işi kategorisine giriyor mu, bilemedim. O yüzden soru şeklinde açtım ama diğer kategorideyse duzeltebilirsiniz :)
0
fraise
(20.01.17)
herkes maddiyatçı değil tabi ki. ama giderek artan şekilde, maddiyatçılık yükseliyor-bence. bir de tabi her gelen nesil daha bir kolaycı daha az tahammüllü geliyor. kolay mı sıfırdan çalışıp çabalayıp yapmak? hele şimdiki çocukları düşün okula gitmek için yol bile yürümüyorlar.

bir de şöyle bir şey var; sen kendi aileni biliyorsun. bildiğim kadarıyla y.dışında annen-baban, kızlar okuyor, çalışıyor vs. Yani evlenmeden önce zaten gözün gönlün bir doygunluk seviyesinde, kuzenlerin de 3 aşağı 5 yukarı aynı ise, sizde norm, seven 2 insanın birlikte, yapabildikleri kadar geçinmeleri ise, sen bunu normal görüyorsun.

oysa böyle yetişmeyen milyonlar var.
ya babasının evinde hiç ama hiç bir şey görmeyip evliliği bir fırsat olarak gören (sınıf atlama fırsatı) ya da ne biliyim erkek illa kadına bakacak, maddi imkan sunacak "yoksa ben ona neden bekaretimi saklayayım" filan gibi milyon tane kafa var :P

erkekler için de benzer şeyler geçerli. babasından ailesinden ev geçindirmeyi, sorumluk almayı gören de var. zengin hatun bulup yırtmaya odaklanan da.
0
niye ama
(20.01.17)
tabii ki de önemli olduğunu düşünüyorum ama bunu, sevdiğim kişinin karakterinin önüne koyulacak öncelikler arasına sokmam.
insan nihayetinde kendisiyle her alanda mutlu olacağı bir eş ister.
0
m e b
(20.01.17)
Evliliklerin %90'ı bu şekilde oluyorsa, bu %90'in %45'i zengin, %45'i fakir oluyor. Geri kalan %10'u da yarı yarıya ayırınca, %50-50 dağılım oluyor. Buradan evlenenlerin yarısı zengin yarısı fakir olacağından ya fakirlerin çoğu evlenmiyor ya da arkadaşın yalan söylüyor. Çünkü Türkiye'deki alt/üst gelir dağılımı %20'ye %80 civarı diye hatırlıyorum. Arkadaşına göre nüfusun %60'ı evlenmiyor. Ben arkadaşını sevmedim.
0
Apocalypse
(20.01.17)
Evlilikte maddiyatı her şeyin bir tık ilerisinde tutan insanlar, para karşılığında tüm ahlaki değerlerini satıp başlarına gelecek her şeyi (Aldatılma şiddet vs.) en başından kabul etmiş oluyor. Yani para gelsin de gerisi bir şekilde halledilir gözüyle bakıyorlar, ki bunların büyük bir kısmı da genelde oluyor. Özellikle, son dönemde, kadına şiddetin okumuş eğitimli ve yüksek para kazanan tayfadan çıkması bunun bir sonucu. Kendi kendine yetebilen insanlarda böyle olaylar hiç olmuyor diyemem ama daha az oluyor.
0
angelus
(20.01.17)
maddiyat için evlenen malların evliliginden ne hayır gelir. bir de çocuk yapıyorlar ki o coluk çocuğa yazık.
0
sfteses
(20.01.17)
angelus'un söylediği şeyin para için olan kısmına şahit olduğum birkaç durum oldu.
yani durumu iyi diye evlenip, aldatıldıktan sonra hayat düzenini bozmamak için boşanmamak kısmına şahit oldum.

bu, insanın hayattaki öncelikleriyle ilgili.
para elbette önemli, hatta çok fazla önemli.
özellikle hayatının bir döneminde aşırı parasızlık çekmiş biri olarak, iki gönül bir olunca samanlığın seyran olmadığını anladım.
bu devirde öyle bir şey yok.
iyi giden ilişkileri bile bozabilir parasızlık.
aşırı durumlardan bahsediyorum elbette.

ama birini sevmeden, onunla parası için evlenmek de, kendini satmak.
bu da, başta söylediğim önceliklerle ilgili.
ülke battıkça, insanlar "kendini kurtarma" derdine daha çok düşüyorlar.
çünkü pahalılık ve alım gücünün düşmesi aşırıya kaçmaya başladı başlayacak.
insanlar panik oluyor.

yine de, para için ya da parayı düşünerek evlenme eşiği herkes için değişken.
ve evet, bu tarz bir evlilik yapabilmek için bazı şeylerden ümidi kesmiş olmak gerektiğine inanıyorum.

benim para konusunda dikkat edeceğim şey, adamın gelirinin benimkinden azıcık bile olsa daha iyi olması olabilir.
onun nedeni de, erkeklik egosunu zedelemek istememem.
yani ben önem verdiğim için değil, genelde erkekler önem verdiği için.
ilişkinin sağlığı açısından öyle olsun isterim.
ama öyle değil diye de sevdiğim erkekle evlenmekten vazgeçmem.
0
blatta hiberna
(20.01.17)
Ben evlenirsem eğer kendi ayarımda birini tercih ederim. Aşağı yukarı benim kadar kazansa yeter. Çok zengin de olmasın işsiz güçsüz de olmasın.
0
köstebek kurabiye
(20.01.17)
Trumanshow, kimse aç oturalım demiyor zaten ama 'çalışmam, iyi beslenmek isterim, fatura da odemem' deyip, zengin koca beklemek bana göre değil maalesef. Kendime saygısızlık olarak görürüm bu durumu. O kadar sene boşuna mı okudum, emek verdim? Ayrıca elin adamı beni beslemek zorunda mı?
0
🌸fraise
(20.01.17)
sıfırdan başlayıp bir yerlere ailecek geldikten sonra erkek aldatıyor boşanıp daha genç biriyle evlenip parayı ona yediriyor veya sırf parayı diğer kadın yemesin diye (çünkü kendinin ve çocuklarının hakkı olan para sonuçta) aldatılmasına rağmen boşanmıyorlar. Bu tarz aileleri görenler yaşayanlar da öne maddiyatı koyuyor her şekilde mutsuz olucam bari zengin ve mutsuz olayım diyor. Bana göre bu tarz insanlar sevmeyi bilmiyorlar ama maddiyat her zaman önemliydi türk toplumunda hala da öyle önemli. Yoksa öyle ben şu kadar altın isterim ev şöyle olsun düğün böyle olsun falan diye evlilik öncesi aileler birbirine girmezdi. Fasfakir olup okumamış ev kızı için düzenli maaşı olan devlet memuruyla evlenebilmek önemli oluyor yani toplumun çoğu maddiyatı önemseyip evleniyor yeni bir şey değil.

Yan komşum ev kadınıydı iki tane de 20li yaşlarda kızı vardı, hakikaten kötü bir apartmanda oturuyorduk yani kendi maddi durumlarına bakmadan kadın kızının sevgilisini beğenmiyordu. Çok net kavgalarını duyuyordum aman o çocuğu ne yapacaksın baban seni de beni de vurur, sen doktorlara vekillere savcılara layıksın diye kızına bağırıyordu. Kadın muhtemelen kendisi yıllarca öküz bir adamla mutsuz olduğu ve üstüne de maddi sıkıntı çektiği için kızlarına kendince öğüt veriyor bu yüzden öyle kadınlar erkekler kendinden daha iyi durumdaki kişilelerin peşinde.
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(20.01.17)
Truman, ben de maddi kısım için değil verdiğim emek için kendime saygısızlık olarak görürüm dedim. Bitirdigim bolum itibariyle de evde oturarak kullanamam o bilgilerimi. Kusura bakma tamamen ters bir bakış acisi benin için seninki.



Ben çalışırım, fatura da öderim, evde iş bölümü de yaparım. Hayatın her alaninda aktif olmak isterim. Ha zorunluluk yüzünden çalışmama durumu olur, o ayrı. O zaman yapacak bir şey yok fakat sırf keyfim için tüm maddi gereksinimleri eşimin sırtına yüklemem.

Herkesin hayat görüşü farklı tabii.
0
🌸fraise
(20.01.17)
@ truman
adam her gece rusa gitse, seninle evlenmeye göre karlı çıkacak. her açıdan.
0
niye ama
(20.01.17)
aileden kendine kalacak bir miktar miras yoksa, çocuk falan da yapmayacaksan sırf ev hanımı ol diye seninle birinin evlenmesi için genç ve güzel olman lazım.

Gençlik yok güzellik yok hakikaten bu muhabbeti hiç sevmem ama hizmetçi tutup her gün rusa gitse adam daha karlı çıkar.
0
tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin
(20.01.17)
Allah bana günün birinde "kocişko" dedirtecekse, hiç uzatmasın bu işi, şu an alsın canımı.

15 senedir çalışıyorum, iş hayatı mobbingi için yeterince uzun bir süre ve sınavdan geçtim, diye düşünüyorum. tabi bilemedim kriterlerini karşılar mıyım kart atmak için ama geçim stresim de yok çok şükür. Bunun için adamın parasına ihtiyacım yok.

iş bölümü yapmaz mı. yapmasın canı sağ olsun. ben de canımın istediğini yaparım istemediğini temizlikçi filan yapar, yetişemiyorsam. bu mu dert ayrıca zaten bir evin her işini gücünü yapıyorum şu anda bir yerim eksilmiyor ama? Ha, benim ataerkilliğin dibine vuran ailemde bile yemek yapmayı bilmeden evlenen onca gelinimiz, elinden gelen her işi yapan onca erkek olduğuna göre illa bir şeylerin ucundan tutar.

Ama senin eşin, seni hayatının sonun kadar sevecek, öyle aşık öyle aşık olacak ki, o kadar saygı duyacak ki (işin gücün olmamasına rağmen), asla vazgeçemeyecek (çocuk da olmamasına rağmen) hep bakacak sana ve asla bu sırada başkasına bakmayacak. garanti yani bunlar.

peki. sen at tüm kartları.
0
niye ama
(20.01.17)
Maddiyat ele güne muhtaç olmadan kendimizi geçindirebilmek için önemli ki bu açıdan kadının çalışmamasını çok bencilce buluyorum. Erkek olsaydım yan gelip yatmak isteyen birisinin sorumluluğunu almak istemezdim. Evlilikte yeri gelir ay sonunu getirmek için hesap yaparsın, yeri gelir temizlik yaparsın eşinle.

Geçen biri demişti; 10 kadından 7'sinin iş bile bakmadığı bir ülke sittin sene uğraşsa ileriye gidemez diye. Yani eğitim almayı, aldıysa da sosyal hayatın içerisinde yer edinmeyi, emek harcayıp karşılığını almayı bir insan neden istemez anlamıyorum. Mobbing'den şikayet ediyorsanız siz çalışın iyi yerlere gelin, yanınızdakilere eziyet etmeden yöneticilik yapmayı deneyin. Her yönetici, her işyeri acınası halde değil sonuçta.
0
chitosan
(20.01.17)
Karsimdaki insanin egitim, kultur ve karakter donanimi maddi gelirinden daha onemli. Birlikte mutlu olmamiz ve mevcut standartlarimizin altina dusmemek yeterli. Yine de hayat musterek bana bir sey olur o calisir bana bakar, o'na bir sey olur ben calisirim bakarim hic gocunmadan. Arada sevgi bagi olunca ailenden bir birey, annen baban kardesin gibi vazgecip kiyamayacagin bir insan olunca karsida maddi seylerin pek de onemi kalmiyor. Esimin maddi durumu iyi olsun olmasin her turlu calisirim; evde olmak cok bunaltiyor beni. ayrica meslegimi de cok seviyorum elden ayaktan dusmedikce yaparim gibime geliyor :)
0
neferkitty
(20.01.17)
Bir kadin fakirim diye benimle evlenmek istemezse hak veririm.

Burada fakirlik tanimi onemli tabii.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(21.01.17)
(4)

zayıflama içeren soru

allaccess
arkadaşlar,çok sıkı bi diyet yapmıyorum ama yediklerime dikkat ediyorum. 2 ayda 5 kilo vermeyi hedefliyorum.akşamları Kayla İtines programı yapıyorum yarım saat. sizce olur mu bu iş.yani arada çikolata yiyorum.
arkadaşlar,
çok sıkı bi diyet yapmıyorum ama yediklerime dikkat ediyorum. 2 ayda 5 kilo vermeyi hedefliyorum.
akşamları Kayla İtines programı yapıyorum yarım saat.
sizce olur mu bu iş.
yani arada çikolata yiyorum.
0
allaccess
(20.01.17)
Normalde olur genelde yapılamıyor.
0
angelus
(20.01.17)
Söylediğin gibi olursa yaparsın. Ama ideal kilona ne kadar yakın olduğuna da bağlı ideal kılondan 25 kilo fazlaysan 10 kilo da verirsin.
0
Apocalypse
(20.01.17)
@Apocalypse ideal kiloma 5 kilo uzağım, arada çikolata yememin bi zararı olur mu aslında bunu meral ediyorum :)
0
🌸allaccess
(20.01.17)
arada ne kadar arada mesela? her gün yiyip arada diyen de var.

bence arada demek ayda 1 defa demek.
0
levpontryagin
(20.01.17)
(4)

Eftelya mı Eftalya mı?

3 oda 1 salon
sb. aynı ismin 2 farklı kullanımını da gördüm. fakat hangisi doğru?
sb. aynı ismin 2 farklı kullanımını da gördüm. fakat hangisi doğru?
0
3 oda 1 salon
(20.01.17)
eftelya
0
allaccess
(20.01.17)
İkisi de doğru, Eftalya biraz daha Rum kökenli.
0
angelus
(20.01.17)
eftelya diye biliyorum
0
limoncello
(20.01.17)
Efthalia
0
feel the blanks
(20.01.17)
(5)

şoför arkadaşlara soru direksiyon hakimiyetini kaybetmek

blue eyes white dragon
nedir şimdi bu tam olarak? haberlerde sıklıkça duyuyoruz direksiyon hakimiyetini kaybetti ve öldü. sanki ölürken yanındaydı da direksiyon hakimiyetini kaybettiğini biliyor neyse. bu aslında, yolu iplemiyordu eli işte gözü oynaştaydı falan mı demek?
nedir şimdi bu tam olarak? haberlerde sıklıkça duyuyoruz direksiyon hakimiyetini kaybetti ve öldü. sanki ölürken yanındaydı da direksiyon hakimiyetini kaybettiğini biliyor neyse.

bu aslında, yolu iplemiyordu eli işte gözü oynaştaydı falan mı demek?
0
blue eyes white dragon
(19.01.17)
150 km/s hızla 1200 kiloluk aracı viraja soktuğunu düşün ne olur? Aracı yolda tutamazsın araç savrulur bir tamım fizik kuralları nedeniyle. Budur.
0
angelus
(19.01.17)
şarampole giden araba otuz metre fren izi bırakmışsa aşırı hızdan dolayı direksiyon hakimiyetini kaybetti denebilir mesela, sürücü durumun farkındaymış, kurtarmaya çalışmış ama başarılı olamamış. ya da buz tutmuş zeminde ön tekerler komutları uygulayamayabilir, bu şekilde direksiyon hakimiyetini kaybetmiş olabilir.

direksiyon sadece bir araba parçası olarak görülürse daha zor oluyor tabii, ama genel anlamda bakarsan kumanda, yönetim anlamlarına da gelebilir.
0
gkhncnzdgn
(19.01.17)
bulunduğu şeritten başka şerite geçmesi, olması gerekenden farklı bir yerde olması durumuna deniyor. tıra arkadan çarpmak direksiyon hakimiyeti kaybetmek demiyor. ama bulunduğu şeritten öteki şerite geçip kafa kafaya çarpmışsa böyle diyorlar.
0
gotic
(19.01.17)
videolu anlatım.

www.youtube.com

aracın, hızı, ağırlığı, yük dağımılı dengededir. en ufak bir dengesizlik olursa kontrol kaybedilir. örneğin hızlı giderken girilen sollamada aracın ağırlığı uygun değilse uçar gider.
0
kurnaz
(19.01.17)
motosiklette de keskin virajda arka frene dokunursaniz arka tekeri yaninizda gormeniz 2 saniye surmez. genel olarak aracin hakimiyetini kaybetmek diyebiliriz bu olaya. araca hakim olmayi saglayan tek sey direksiyon degil, tum bilesenlerin etkisi var.
0
icim urperiyor
(19.01.17)
(15)

aylin nazliaka'nin eylemi hakkinda ne dusunuyorsunuz?

mavicorap
sb.https://eksisozluk.com/19-ocak-2017-aylin-nazliakanin-kelepce-eylemi--5282574
0
mavicorap
(19.01.17)
kadını kürsüden bir şekilde "söktüler" az önce ve yayın kesildi.

geldiğimiz noktada eylem beğenmemek falan gibi bir lüksümüz olduğuna inanmıyorum.
herkes yapabildiğini yapacak.
yeter ki birileri hayır demeye devam edebilsin.

düşünülecek pek fazla şey kalmadı.
0
blatta hiberna
(19.01.17)
güzel eylem, cesurca
0
freebird5406_2
(19.01.17)
Kemalist falan ama iyi yapmış.
0
kargn
(19.01.17)
Bütün meydanların adı demokrasi olsun ama hiç kimse sokağa çıkmasın partisi için zorbalıkla bastırılan bir eylem daha. "Bağırta bağırta" faşizm geliyor. Önünü alacak bir güçte yok çok da şeyapmamak lazım...
0
Ufuk
(19.01.17)
bence bir sembol olacak ileride. Yıllaaaaar yıllar sonra. Referandumdan evet çıkacak. Bizim kıllar pişmaniye olacak. Torunumuz bu fotoğrafı soracak. Dede bunun olduğu zamanı hatırlıyor musun bana analatabilir misin diyecek.

Ben de diyeceğim ki, "yavrucum o hanım elinden gelmeyeni yapmaya çalıştı o gün."
0
levpontryagin
(19.01.17)
Bilgisayar başında Nutella yiyip 31 çeken tipler beğenmez böyle şeyleri, baya iyi olmuş bence.
0
angelus
(19.01.17)
kürsüde boş boş konuşup sonra beraber gülüşerek çay içmekten, el ele tutuşup oy kullanmaktan iyidir. chp bir yandan anti demokratik bir kaos ortamında bulunduğumuzdan bahsedip-ki doğru-diğer yandan hala normal bir ülkeymişiz gibi naif naif hareketler yapmaya devam ediyor.

bu işin kürsü konuşmasıdır, başbakanla görüşmesidir, iç tüzüğüdür bokudur püsürüdür hepsi boş artık. tiyatro resmen. tv'lerdeki tartışma programları da aynı şekilde. gerçekdışı. vallahi sürreal. nazlıaka'nın yaptığı bence yapılması gerekenlerin en hafifi.

evet biliyorum önlerinde duracak bir güç yok ama chp de hala her şey normalmiş gibi yapıp bu tiyatroda figüran olmayı seçiyor. ben chp genel başkanı olsam kesinlikle tüm mv ile birlikte istifa ederdim seçimlere falan da girmezdim. ne meşruiyet kazandırcam bunlara bu saatten sonra? zaten istediklerini yapıyorlar. bu tarz mücadelelerin taaa 2010'da falan yapılması lazımdı.
0
pilavmaker
(19.01.17)
yanlıştır. kargaşadan başka bir şeye yaramaz. kargaşa kaosu doğurur. nitekim olan şafak pavey'e oldu. protez kolu çıktı. bunlar halk tabanında artı puan getiren hareket değil. chp'lilerin chp'ye oy verme aşkını artırır başka bir şey değil...
0
gotic
(19.01.17)
bu bile fazla naif hiç yoktan iyidir. bu tarz eylemler avrupa'da yapılsa herkes ayaklanırdı. ama tr'de propaganda silahını iyi kullanıp daha sert şeyler yapılmalı.
karşı tarafın handikapları sokak sokak, kapı kapı herkesin gözüne sokulmalı. gerektiği zaman onlar gibi kara propaganda da yapılmalı çünkü karşı taraf sadece bu yoldan yürüyor.

ahlaksızlara karşı ılımlı eylemler yapmak sonuçsuz kalıyor.
0
a man alone
(19.01.17)
çok iyi. bu kadar hainin yanında chp'nin *edit: chp'den atılmış demeliydim* üç beş işe yarar insanından birinin yalnızlığı da ortaya konmuş oluyor maalesef. zaten kendi partinde yalnızsın.

duran adam gibi, aylin nazlıaka da politik konuşlanma derdinden öte insan olarak tepkisini koydu.

"kemalist falan"mış. zaten tam da o yüzden onda o mangal yürek var.

aynı bu ağızlar, bu yetmez ama evetçi ağızları, işbirliği ettikleri dinci gerici ağızları ve bunların on küsur yıldır alınan her vahim kararı önce meşrulaştırıp sonra destek vermeleri ülkeyi bu hale getirdi, yani denebilir ki ya evvelden beri gizli gündemi olan kötü niyetlilerdiniz veya ahmaktınız, bugün kendi sıçtığınızı başkası temizlemeye kalkarken "bilmemne falan ama" gibi saptama yapacak yüzsüzlüğünüz var. siz hep yanılacaksınız, hep içmeye ayranınız yokken tahtırevana sçmaya gideceksiniz sonra da saptama yapacaksınız. hala konuşma hakkınız var, özleşetiri yok, açıklama yok ama konuşma gani gani!

kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkar mı?

atılabilirim, umrumda değil, yalnız öyle bir şey olursa bütün cevaplarımı kaldırma şansı verirseniz veya siz kaldırırsanız sevinirim:

başınıza "kemalist" kadar taş düşsün, taocular, dombililer. sonra "bin bu ülkeden gitmek istiyoraaam yanööö, taze sıçtım, koklamak değil gitmek istiyorum, siz temizlersiniz" diyen birileri kalmaz belki. o olmayan allah cezanızı vereydi de varlığınıza daha fazla şahitlik etmek zorunda kalmayaydık yüzsüz şarlatan ordusu.

Başkanlık sistemine HAYIR!!!

solcuyum diye gezenleriniz de varsa eğer atatürk'ü fidel castro'dan dinlesin bok çuvalları.
0
godoşu beklerken
(19.01.17)
@godoşu beklerken

aylin nazlıaka geçen sene chp den ihraç edildi, şu an bağımsız vekil
0
freebird5406_2
(19.01.17)
bir şeyler yapmaya çalışmak susup oturmaktan iyidir. iyi yaptı, eline koluna sağlık.
0
pamuk helvalar cebe
(19.01.17)
@freebird: ya evet. sinire kestim, unuttum. ederler tabii. chp artık atatürk'ü, altıoku sevmiyor ama kanalında kitaplarını satıyor, ismini kullanıyor, sonra şeriatçısını, kürtçü faşistini partiye alıp, arkamıza dağı aldık diyen hdp'ye destek çıkıyorlar. hani oslo görüşmesindeki hdp.

poster olayından burada inatla bahsedenlerden biri bendim. ama sağ ol düzeltme için.
0
godoşu beklerken
(19.01.17)
her ne kadar bagimsiz olsa da, chp nin bence fiziksel destegi o anda gerekiyordu, dustugumuz hale bak, kadina secme secilme hakki verilen meclis nerede, su andaki meclis nerde?

benim gorusum dogru oldugu yonunde, en azindan gundemden haberi olmayan bir iki insani bile merak ettirip bu baskanlik secimlerine baktirdiysa yeterli benim icin, zira bazi akl-i evvel vatandaslarimiz ben ne oldugunu bilmiyorum anlamadim, oy falan vermiycem diyerek bunlarin ekmegine yagsuruyor, cehalet her zaman onlar icin bir oy kapisi.
0
🌸mavicorap
(19.01.17)
gururlu bir eylem ama sonrasinda olanlar igrendirici... safak pavey e de aylin nazlikaya da gecmis olsun... akp li kadin milletvekillerinin mahalledeki dedikoducu haset cirkef kadinlardan bir farki olmadigi bir daha kanitlanmis oldu
0
lithu
(19.01.17)
(26)

istanbulun en sevdiğiniz yanı ve yeri nedir?

limoncello
sb.
sb.
0
limoncello
(18.01.17)
Maçka Parkı.
0
angelus
(18.01.17)
Moda sokakları, emirgan sahil ve burgazada.
0
fraise
(18.01.17)
beşiktaştan nişantaşına çıkarkan taş yolda yürümek, sağda itüyü selamlayıp eserse maçkaya dalmak falan, kadıköyün her sokağı, moda, fenerbahçe-kalamış.
0
atalet momenti
(18.01.17)
galata kulesi.
0
m e b
(18.01.17)
En sevdiğim yanı benim gözümde ulaşılamaz olması ve orada yaşamıyor olmam.
Yer olarak da üsküdar tarafını biliyorum biraz oralar hoşuma gidiyor.
0
cahs
(18.01.17)
sultanahmet, gülhane. (anısı çok fazla)
boğaz hattı.
0
filteria
(18.01.17)
Beylerbeyi, Moda, Yeniköy adalar da dahilse Heybeli
Manda Batmaz-Taksim
Yeniköy kahvesi
Beylerbeyi köy kahvesi
Sokak simidi
0
mrsmoon
(18.01.17)
çocukluğumun geçtiği sokaklar, caddeler. ilkokul ve lisemin olduğu bölgeler.

onun dışında çok sevdiğim bir yeri yok. anılar benim için istanbul sadece, başka şevilecek bir tarafı olduğunu da düşünmüyorum.
0
kurnaz
(18.01.17)
Dilenci vapuru
Abdi ipekçi spor salonu
0
kargn
(18.01.17)
Vapur ve vapura binmek. Ama su yeni igrenc vapurlar degil :)

Onun disinda fenerbahce, kadikoy, caddebostan. Buralarda buyudum, yasadim. Hala istanbulda en cok buralardayim.
0
kuehles blondes
(18.01.17)
Çengelköy ve kuzguncuk tarafları diğer her yerden nefret ediyorum. Modadan yeldeğirmeninden taksimden karaköyden tiksiniyorum. İnsanların kafalarına basa basa yürümek istiyorum öyle bir nefret
0
jazzabel
(18.01.17)
Sadece tanıdık ve alışılmış olması, dünyada en iyi bildiğim yerlerin burada olması. Ama hiçbiseyini sevmiyorum. İnsanları da. (sadece çocukluğumu geçirdiğim mahalleye sempatim var anılardan ötürü)
0
neynep
(18.01.17)
ataturk havalimani!

saka bi yana cocuklugum levent+tarabya tarafinda gecti. oralari severdim cok ama simdi ne durumda hic bi fikrim yok.
0
superfluid
(18.01.17)
Beni huzurlu hissettiren yerler prens adalarından herhangi birinin herhangi ıssız bir noktası; deniz kokusu eşliğinde upuzun maviye bakarken güneşten koruyan bir iğne yapraklı ağaç gölgesi yetiyor.
0
baba jo
(18.01.17)
caddebostan sahil.
moda sokaklarının sessizliği.
tarihi yarımada
0
1shot2shots
(18.01.17)
Vapura binmek
Vapur iskelerinin kenarlarındaki banklarda oturup simit yemek.
Kadiköy sokakları ve Moda
Bebek parkı, sokakları
Sahil hattında seyahat etmek.
Maçka parkı +1
Akaretler yokuşu
0
bfm
(19.01.17)
vapurlar,.yıllardır inanılmaz keyif alırım.
0
essoist
(19.01.17)
her yeri ve her şeyi. doğma büyüme istanbullu olduğumdan başka bir şehirde yaşamaya başlandığın vakit herşeyiyle özlüyor insan istanbulu.
0
metal69
(19.01.17)
kaosu seviyorum. istanbul bunun için paha biçilemez bir şehir. yer olarak ise çocuklugumun geçtiği kasımpaşayı genel olarak severim.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(19.01.17)
tarabya tarafları. hem güzel hem sakin.
0
buhebu
(19.01.17)
aslında çoğu yerini seviyorum, kıyı kesimini daha çok. ama en çok kadıköyü seviyorum sanırım, moda sahili, sokakları, caddebostan.
beşiktaş dolmabahçe arası o ağaçlıklı yol da çok güzel.
istanbulun tüm o kaosu, fırsatları, her şeyin burda olmasını seviyorum, insana kendin hem güçlü hem de güçsüz hissettiriyo.
0
livaist
(19.01.17)
rumeli hisarı civarını
0
essoist
(08.07.17)
vapur
vapurda simit yemek
kadıköy
laleliden eminönü' ne geze geze yürümek ( eminim şimdi bok gibidir, olsun)
0
yuvarlanantencereninkapagi
(08.07.17)
Büyükçekmece Sahili ve Albatros
Adalar
Maçka Parkı ve Akaretler
0
aychovsky
(08.07.17)
Sevdiğim tek yanı herşeye kolay ulaşılması.

Kireçburnu sahili...
0
braveheart xakah
(08.07.17)
Aradığın her şeyin olması.
Kadıköy ve Beşiktaş da en sevdiğim yerler.

Bu duyuruyu silmeyin lütfen.
0
yirmisantim
(08.07.17)
(6)

egzersiz yaparken hic terlemiyorum

for day to break
doktor kendimi asiri yormadan ter atmanin bana cok iyi gelecegini soyledi. bir arkadas sauna eşofman tavsiye etti. sizin etkili ter atma metodlariniz var mi?
doktor kendimi asiri yormadan ter atmanin bana cok iyi gelecegini soyledi. bir arkadas sauna eşofman tavsiye etti. sizin etkili ter atma metodlariniz var mi?
0
for day to break
(18.01.17)
O tür giysiler su-elektrolit dengesini bozar. Hava şartlarından bağımsız olarak, terlemek için efor harcaması gerekir sağlıklı insanların.
0
angelus
(18.01.17)
Doktor ter atmanizi mi onerdi, egzersiz yapmanizi mi? Ter atmak icin, spor salonunda buhar odasina giriyorum.
0
marcelorios
(18.01.17)
Egzersiz onerdi doktor aslinda ter atmayi ben istiyorum.
0
🌸for day to break
(18.01.17)
Demek ki yeterli tempoda olmuyor antremanlarınız. Salonda böyle tipler oluyor mesela 2 hareket arasında 1 telefona bakar 1 mesaj atar 1 sohbet eder, kuru bir halde evine döner.
0
gozu acik sevisen yahudi
(18.01.17)
yaşadığın yerin iklimiyle de alakalı bu durum gördüğüm kadarıyla. bazı şehirlerde çok terlerken konya'da neredeyse hiç terlemiyorum. istanbul'da burnumdan şıp şıp ter damlardı.
0
alperz
(18.01.17)
ter atmaktan kasıt ter antrenmanı denen şeydir. çok zorlamadan, nabzı biraz yükseltmek. spor yaptığın tempo çok düşüktür. yapıyor musun veya ne yapıyorsun bilmiyorum ama kardiyo kısmını biraz arttırırsan daha sağlıklı bir iş yapmış olursun. terlemen için haricen şeyler kullanman pek sağlıklı değil.
yattığın yerden sağlık olmuyor.
0
d e j i n
(19.01.17)
(3)

Büyük kare damak çikolata

basubadelmevt
Bu çikolatayı 5 dakikada filan yiyip, hiç bir şey olmamış gibi hayatıma devam edebiliyorum.Normal mi? Ne bi iç bayması, ne de şeker yükselmesi hissi. Sanki yiyen ben değilim. Nedendir bu?
Bu çikolatayı 5 dakikada filan yiyip, hiç bir şey olmamış gibi hayatıma devam edebiliyorum.Normal mi? Ne bi iç bayması, ne de şeker yükselmesi hissi. Sanki yiyen ben değilim. Nedendir bu?
0
basubadelmevt
(17.01.17)
Şeker hastası değilsen normal, senin gibi milyonlarca insan var.
0
angelus
(17.01.17)
bir tane nedir ya bence de :) 3 tane yedikten sonra bir şey olmuyorsa sıkıntı olabilir :)
0
burya
(17.01.17)
Ben birkaç paket jelibon bir kare çikolata ve bir tadelle yiyip sanki az önce hiçbir şey yememiş gibi dolanabiliyorum.
0
mutekebbir
(17.01.17)
(9)

reina saldırganının yakalandığı sitede otursanız ne yapardınız

teritori
sabahtan beri aklımda bu soru var.saldırganın yakalandığı site özyurtlar inşaatın oldukça büyük bir sitesi.bu sitede oturuyor olsanız ve gecenin bir saati polisler basıp bu saldırganı alsalar bir güven sorunu hisseder miydiniz? şahsen siteden taşınmayı bile düşünürdüm ben. evet kontrol edilmesi zor
sabahtan beri aklımda bu soru var.
saldırganın yakalandığı site özyurtlar inşaatın oldukça büyük bir sitesi.

bu sitede oturuyor olsanız ve gecenin bir saati polisler basıp bu saldırganı alsalar bir güven sorunu hisseder miydiniz? şahsen siteden taşınmayı bile düşünürdüm ben. evet kontrol edilmesi zor bir olay ama kendimi huzursuz hissederdim.

edit: demek ki ben fazla pinpirikliyim.
0
teritori
(17.01.17)
Özel bir huzursuzluk hissetmezdim, her yerde olabilir bu. Taşınmayı da düşünmezdim.
0
devilred
(17.01.17)
.... olmazdı.
0
tosunpasa
(17.01.17)
tv8 de o ses türkiyeyi izlemeye devam ederdim ne yapacğaım
0
tavish11
(17.01.17)
niye ki?

parayı bastıran her yerden ev alır sokar içine istediği adamı. bunu geçtim yan komşunuzun kapalı kapılar ardında ne yaptığı meçhul.

mesela evinde 10 yıl birini alıkoymuş birinin komşusu, yapan adam için "aslında çok tatlı biriydi, şaşırdık" diyebiliyor.

ben huzursuz olmazdım açıkçası.
0
kurnaz
(17.01.17)
ona komşu bir sitede oturuyorum.

şu an elma yiyorum, bende bir sorun yok.

merkezindeki barda 39 kişiyi öldürüp garsona bahşiş bırakarak çıkıp gittiği şehirde yaşayan herkes ne hissediyor, ne yapıyorsa onu yaparlar sanırım.
0
filteria
(17.01.17)
Esenyurt'ta oturan insanın böyle sıkıntıları pek olmaz zaten.
0
angelus
(17.01.17)
Kardeşim burda da insanlar ne çok korkuyormuş götünden ya. Hiç bişey yapmazdım keyfime bakardım tırsmanıza gerek yok.
0
England
(17.01.17)
Aynı sitede değilim ama düne kadar ona 1.5-2 km uzaklıktaydım. Beylikdüzü'nün bazı kesimleri 4-5 yıl önce oy için koparılıp Esenyurt'a verildi. Yürüyerek Beylikdüzü Belediyesi'ne 7 dakikada, Esenyurt Belediyesi'ne 1.5 saatte gidebiliyorum. Oradaki işyerleri bile Esenyurt (Beylikdüzü) diye geçer. Bu sitelerin olduğu yerler de Beylikdüzü'nün dibi, Esenyurt'un göbeğinde bir yerde değil. Aynı şekilde Bahçeşehir'in de bir kısmı oy adına Esenyurt'a verildi o dönem.

Şu savunmayı yapmamın nedeni memleketimizin cennet olması değil, adamın yakalandığı yerin insan profili apartmanda sadece birtakım yöneticilerin olduğu siteler de var, azıcık uzağında orta gelirli kişiler de. Hatta aynı apartmanın birinci katında bir cemaat evi, beşinci katında fuhuşla hayatını sürdüren bir trevesti, yedinci katında tüm kazancı ile o evi almış bir emekli öğretmen, onun üst katında bir garsoniyer, birkaç kat üstünde Afrika'dan gelmiş ve Fatih Üniversitesi'ne kayıtlı birkaç öğrenci kalıyordur, onların üstünde Maslak'ya çalışan bir yönetici de olabilir. Açıkçası özellikle Innovia tarafına yapılan apartmanların yapısı bu şekilde. Dolayısıyla her telden insan var. Apartmanda 30 kat, zaten kimse kimseyi tanımaz. Apartmanın bir yerinde bu adamı geçtim, tüm IŞİD kalsa haberimiz bile olmayabilir. Bizim apartmanımız onların yarısı büyüklüğünde, apartmanda biri öldüğünde 'Toprağı bol olsun da, o kimdi ki' diyoruz.

Ne hissedebilirim, açıkçası yakın bir yerden çıkması 'Aaaaa, dibimizdeymiş' izlenimi verdi. Daha önce Kasımpaşa Canavarı bizimle aynı İETT otobüsünde yakalanmıştı. İnsan bir ürperiyor doğrusu ama çok da şaşırtıcı bir şey değil. Her gün bindiğimiz metrobüsten Müge Anlı'ya çıkan katiller, sapıklar çıkıyor. Binlerce suçlunun veya suçlu yetiştiren zihniyetin yüzüne bakıp 'Günaydın', 'İyi akşamlar' diyoruz. Bir garip olurdum ama taşınmamı gerektirecek kadar değil.
0
aychovsky
(17.01.17)
hissederdim tabii ki "sözde güvenlik var" diye tonla aidat alınsın, sonra çoluğumla çocuğumla aynı binada günlerce ne olduğu belirsiz tipler yaşasın. yol geçen hanı mı bu site?
0
kayranin kedisi
(18.01.17)
(14)

iyi yönetilen kötü marka?

akıllımm
Pazarlamayla ilgili bi mülakata hazırlanıyorum, şu iki soru önemli:-kötü yönetilen iyi bi marka örneği verebilir misiniz?-iyi yönetilen kötü bi marka örneği verebilir misiniz?2.si daha zor bi soru bence :/ sizin örnekleriniz var mıdır?
Pazarlamayla ilgili bi mülakata hazırlanıyorum, şu iki soru önemli:
-kötü yönetilen iyi bi marka örneği verebilir misiniz?
-iyi yönetilen kötü bi marka örneği verebilir misiniz?

2.si daha zor bi soru bence :/ sizin örnekleriniz var mıdır?
0
akıllımm
(17.01.17)
-kötü yönetilen iyi bi marka örneği verebilir misiniz?

hepsiburada
0
thugster
(17.01.17)
ikincisi nusret ajsjaja
mavi jeans ve vestel de 2ye girer
0
cekilmis gayfe
(17.01.17)
1- belli bir döneme kadar microsoft. adamlar %99 pazar payıyla berbat ürünler çıkardılar. ne zaman ki rakipleri gümbür gümbür gelmeye başladı, işte o zaman ceo değişti. e tabi şirket de değişti.
2- malboro. insan sağlığını tehdit eden, hiçbir faydası olmayan ürünleri ile milyonlarca insanın kanser olmasında payı var. ama firmanın pr yönetimi, pazarlama yönetimi, regülasyonlara rağmen ayakta kalması ve kar etmeyi sürdürmesi bence muazzam bir yönetim başarısı.
0
babilbaligi
(17.01.17)
1: THY
2: Mavi
0
angelus
(17.01.17)
son kullanıcı olarak pazarlama yönetimi konusunda yazabilirim.
İyi Yönetilen kötü marka, Panda dondurma.
Kötü yönetilen iyi marka, Samsung geldi aklıma
0
allaccess
(17.01.17)
İyi marka kötü yönetim - THY
Kötü marka iyi yönetim - Şölen ( Biscolata)
0
lcha
(17.01.17)
2.si icin aslinda ornek acik aslinda, malum proje partisi bunun en guzel ornegi...kol kirilip yen icinde kaliyor, digerleri demokrat demokrat ozgurlukcu ozgurlukcu arkasindan nal topluyorlar.

yine diger proje partisinin ve bagli oldugu orgutun yurtdisi lansmani da ornek olabilir. kadin gerillalarin yurtdisinda posterlerde kullanimi mesela sex sells kavramina cok guzel bir ornektir.

1.si icin ise yemeksepeti diyorum. hakkindaki sikayet cok kolaylikla giderilebilecek bir sorunken hic gerek yokken kendisine alternatif aratip buldurdu, tebrik etmek lazim. yani hali hazirda cok guzel bir sistemi varken bunu hic bir disaridan faktor olmadan batirmak, kotu yonetimdir.
0
mavicorap
(17.01.17)
2- lc waikiki
0
zgrydn
(17.01.17)
Kötü yönetilen iyi marka: THY
0
chitosan
(17.01.17)
2.si bim
ben 1. soruya yanıt bulamadım.
0
cabiday
(17.01.17)
iyi yönetilen kötü marka: acun medya
0
peggy
(17.01.17)
1- ekşisözlük
2- coca cola olabilir bence, yukarıdaki sigara örneği gibi, çok zararlı ürünler ama adamlar her eve giriyor
0
senolll
(17.01.17)
1- HTC, zamanında dünyadaki en iyi üreticilerden biriyken şimdi kötü yönetim yüzünden ayağa düştüler.

2- Apple denilebilir belki, kötü bir marka değil ama şu anki başarısında ürünlerinin kalitesinden çok markanın yönetimi rol oynuyor.
0
Haldamir
(17.01.17)
Coca Cola ve Marlboro örneklerine katılmıyorum. Kötü marka derken sanırım kalite kastedilmiş. Coca Cola kötü bir marka olsaydı, onun yerine gidip Kristal Kola alırdık. Bunu yapmıyorsak demek ki kötü değil. Marlboro zaten kalitesiz olsaydı insanlar bu markaya 10 TL vermezdi.

İkinci soru için benim örneğim Panda. Şu dondurma markası olan. Ürünlerinin kalitesiz olduklarını düşünüyorum. Dondurmalarında tat yok. Ama ilginç bir şekilde küçük-orta ölçekli çoğu markette bu markayı görüyorum. Bu kadar tercih edildiklerine göre iyi yönetiyorlar demek ki.
0
dissendium
(17.01.17)
(6)

Sigara - İnsülin -Leptin ilişkisi

jamalbsf
Selam arkadaşlar. Sigarayı bırakmanın kilo aldırdığı konusunda herkes hemfikir sanırım. Milletçe tek ortak düşüncemiz bu bile olabilir. Peki, normalde Karatay diyetini yeme alışkanlığı edinmiş bi insan düşünelim. Sabah kahvaltıyı protein ağırlıklı yaptığımız için kan şekerimiz hızlı yükselmiyor, ins
Selam arkadaşlar. Sigarayı bırakmanın kilo aldırdığı konusunda herkes hemfikir sanırım. Milletçe tek ortak düşüncemiz bu bile olabilir.

Peki, normalde Karatay diyetini yeme alışkanlığı edinmiş bi insan düşünelim. Sabah kahvaltıyı protein ağırlıklı yaptığımız için kan şekerimiz hızlı yükselmiyor, insülin de coşmuyor. 4-5 saat sonra Leptin hormonu salgılanmaya ve yağ yakılmaya başlıyor. Fakat Leptin hormonu salgılanmadan önceki 4-5 saat içerisinde sigara içtiğimizde bildiğim kadarıyla tekrar kan şekeri yükselip insülin salınıyor. Bu da -mantık yürüterekten- leptin salgılanmasını ve yağ yakımını engelleyen bi durum ortaya çıkarıyor.

Bu mantıkla karatay diyetine uyduğumuz sürece sigarayı bıraktığımızda Leptin hormonu sayesinde daha sağlıklı yağ yakımı olmayacak mı ? Bu mantıkla o kadar da kilo alınır mı yine ?

Bilenler ve mantık yürütecek olanlar özellikle belirtirse ve uzun uzun açıklarsa sevinirim.

Teşekkür şimdiden.
0
jamalbsf
(17.01.17)
Sadece sigara bırakmanın kilo aldırdığı konusunda hemfikir olmadığımı belirtmeye geldim. Ağır bir sigara içicisiydim, çevremde benzer şekilde 4-5 kişi de bıraktı ve kendim de dahil olmak üzere onlar da aynı kilodalar. Sanırım algı ve alışkanlık meselesi. Beyinde çok büyütmeyin bu olayı. Go for it!
0
dessy
(17.01.17)
Kilo alınmasının sebebi bırakılınca insülinin artması vs değil. Yemenin artması. Çünkü sigara içmek el-dudak hareketine alışkanlık kazandırır. Ayrıca ciğerlerdeki duman eksikliğini de yemeyle dolduracağımız yanılgısında çok düşeriz o da kilo aldırır. Yoksa vücuttaki metabolizmalardan değildir kilo alımı.
0
yaren
(17.01.17)
sigarayı bıraktıktan sonra kilo alınmasının sebebi sigara yerine bir şeyler koyma isteğinin sonucu olarak yemek yemek. o yüzden karatay, intermittent fasting, paleo her ne yapıyorsanız sigarayı bıraktıktan sonra düzene devam ederseniz sigarayı bırakmak kilo aldırmaz. evet dediğiniz gibi sigara kan şekeri yükseltir ve leptin salgılanmasını geciktirir.
0
carabelli
(17.01.17)
Sigara kan sekerini nasil yukseltiyormus?
0
alperz
(17.01.17)
Yav ben bu kalan yaglari sigaradan yakamiyor olabilir miyim? Sigaranin insuline etkisi ne miktarda? Bununla ilgili makale var mi?
0
alperz
(17.01.17)
Nikotin maddesi kan şekerini yükseltir. Bununla birlikte, aynı nikotin maddesi pankreastan insülin salınımını da baskılar, ayrıca dokuların insüline duyarlı hale gelmesini de engeller. Yani uzun vadede sigara kilo vermeye değil bilakis şişmanlığa neden olur. Misal şeker hastaları için sigara en az şeker kadar zararlıdır bu anlamda. Peki sigara bırakanlar neden kilo alır? En büyük nedeni kilo almaya şartlandıkları için alırlar. Evet sigarayı bıraktıklarında tat duyuları daha işler hale gelir bu da yemeklerden aldıkları zevki artırır, bu da daha çok yemelerine neden olur, bu da kilo artışına neden olur. Tabii bu artış ortalama 3/4 kilodur. Yani sigarayı bıraktım obez oldum gibi bir durum yok. Olan varsa eğer bu pisboğazlığından olur. Tüm bunlarla birlikte evet nikotin metabolizmayı bir miktar hızlandırır ama bu en fazla 100 kalorilik bir enerji kaybı yaşatır. Yani bu da sigarayı bıraktıktan sonra kilo almaya bahane olamaz.

Soruna gelecek olursak; sigarayı bırakan bir insan ilk dönemin kafa karışıklığıyla belki 3/4 kilo alır ama bu da bir kural değildir, kafa karışıklığı çabuk atlatılırsa kilo alınmaz beslenme disiplinine sadık kalırsa da bol bol yağ yakılır.
0
angelus
(17.01.17)
(5)

Fitness gurulari yardım edin lütfen

qui gon
Selamlar, Göbek bölgesinde biriken fazla yağları eritmek ve mutlu hissetmek için spora başladım. Yardım istediğim nokta şu: acaba 35 40 dakika arası eliptika, koşu bandı ve bisiklet (kardiyo oluyor sanırım) ve ardından da 3 alette 15 den 3 set çalışsam ise yarar mı? Bir de yine 15 den 3 set 5kg dumb
Selamlar,

Göbek bölgesinde biriken fazla yağları eritmek ve mutlu hissetmek için spora başladım. Yardım istediğim nokta şu: acaba 35 40 dakika arası eliptika, koşu bandı ve bisiklet (kardiyo oluyor sanırım) ve ardından da 3 alette 15 den 3 set çalışsam ise yarar mı? Bir de yine 15 den 3 set 5kg dumbel var.

Yardım için teşekkürler.

Not: gittiğim yerdeki adamlara sormak istemiyorum.
0
qui gon
(16.01.17)
fitness gurusu değilim ama cardio ile diğerini aynı gün yaptırmıyorlar.
0
headredhead
(16.01.17)
Göbek bölgesi diyetsiz gitmez, diyeti hallettiysen ve kardiyo ile ağırlık çalışmasını aynı gün yapacaksan önce ağırlık çalış sonra kardiyo yap.
0
angelus
(16.01.17)
ben aynını yaptım.

en başta belirteyim 2011 den beri düzenli sporu 2014 gibi bıraktım, 2016 da iğrendim kilodan, göbekten temmuzda tekrar başladım.

173 boy, 86-87 kg idim. temmuzda. danacık olmuştum yani.

45 dk kardiyo + 30 dk kadar body yaptım haftada 3 gün, kalan 4 gün sadece 45 dk kardiyo yaptım eylül sonuna kadar 2-3 ay boyunca. 77 ye düştüm. yemeye dikkat ettim, hazır ve şeker tüketimini neredeyse bitirdim sadece meyve yedim abartmadan.

eylül ortası/sonundan beri dikkat etmiyorum çok yediklerime o kadar fakat hazır şeker, çikolata, hazır besin ve yağ tüketimine dikkat ediyorum. bu süreçte 2-3 kere stressli olduğumda 2 günde 300 gr milka tafel bitirdim ama yalan yok.

besinlere dikkat ediyorum. dediğim gibi dışarıdan az yiyorum, yağlı ve şekerli şeyleri çok az tüketiyorum.

haftada minimum 2 kere spora gidiyorum, bazen 4 oluyor.

eylül sonu ortasından beri 75-74 e düştüm. göbek baya azaldı, 70-69 da kayboluyor zaten bende.
0
kurnaz
(16.01.17)
yarar. kardiyonuzu, ağırlık çalışmanızı sıkı yapar ve doğru düzgün beslenirseniz işe yaramaması imkânsız.

spora devam ettikçe sorarak, araştırarak beslenmeyle ve antrenmanla ilgili birçok şey öğrenip onları da uygularsınız.
0
filteria
(16.01.17)
bu arada 45 dakika kardiyo için beslenmeye dikkat etmeniz gerek, bir anda yığılabilirsiniz sonra.

kardiyo bir de mümkünse 30 önce 15 sonra yapılır arada body, ama ben 45 aralıksız yapıyordum, bir dizi bitiyordu jhdasdjashdas :D :D

vücudu esnetmeyi kesinlikle ihmal etmeyin.
0
kurnaz
(16.01.17)
(3)

Dövme yaptiran erkek dostlar

belkigelmezyarin
omuz ile ust kol arasinda uzanan bir dovme yaptirmak istiyorum ancak kas yapinca dovme de bir bozulma olur mu veya ne kadarlik bir hacim artisi sonrasi dovme bozulur. fikri ya da tecrubesi olan var mi? tesekkurler.
omuz ile ust kol arasinda uzanan bir dovme yaptirmak istiyorum ancak kas yapinca dovme de bir bozulma olur mu veya ne kadarlik bir hacim artisi sonrasi dovme bozulur. fikri ya da tecrubesi olan var mi? tesekkurler.
0
belkigelmezyarin
(16.01.17)
Artan kas kütlesi deriyi gereceği için üstündeki motif haliyle deformasyona uğrar fakat doğal çalışan insanlarda kas kütlesi zaten çok fazla artmayacağı için bozulma da düşük seviyede olur.
0
angelus
(16.01.17)
o bozulma için dövmenin ayrıntılı bir şey olması ve ciddi kütle artışı gerekiyor. öyle bir bozulma olunca da çok ince ayrıntılı bir dövme değilse üstünden geçiyorlar falan gerekli düzeltmeyi yapıyor dövmeciler.
0
dinsiz adam
(16.01.17)
geometrik dövmeler harici sıkıntı olmaz. bende büssürü var, aynı görünüyor, eskiden patatestim. şimdi değilim.lif lif veya abartı kaslı biri olmayacaksın zaten hiç bir zaman. bir mikatar yağ olacak vücutta hep. o da deriyi stabil pozisyonda tutacakytır ilk günkü gibi
hiç olmayacak bi şekil ise dövmeci söyler zaten merak etme.
0
hasmetizm 2046
(16.01.17)
(8)

Düzenli Spor motivasyon

sorunvar
bunu nasıl yapiyorsunuz ? Sabahları kalkanlar var bunsuz yapamayanlar var .Bana gaz verin .
bunu nasıl yapiyorsunuz ? Sabahları kalkanlar var bunsuz yapamayanlar var .Bana gaz verin .
0
sorunvar
(14.01.17)
Motivasyonla olmaz o iş, motivasyon her an kaybedilebilir bir ruh hali.
0
angelus
(14.01.17)
bir motivasyon varsa belli bir süre sizi götürüyor. ondan sonra zaten spor yapmadan duramıyorsunuz. bir nevi bağımlılık. 10 gündür hava şartları yüzünden bisiklet süremediğim için resmen krize girmiştim. dün nihayet yollara dönüş yaptık.
0
lazpalle
(14.01.17)
31 yaşındayım, 28 yaşına kadar hiç spor yapmadım. okul döneminde beden eğitimi dersine girmedim, arkadaşlarımla saklambaç bile oynamadım/oynatmadılar. ciddi kalp sıkıntılarım vardı, sadece yürüyor okula gidip geliyor ve dinleniyordum. üstüne bi trafik kazası geçirdim, bacaklarım kollarım aklına gelebilecek heryer (kaburgalarım hariç) tüm kemiklerim kırıldı. yürüme ihtimalim yoktu. 1,5 yıl yatağa bağlı yaşadım tuvalet dahil. hayatımda hiç bişey için mücadele etmedim, edecek gücüm hiç olmadı. ama tek bişeyi kafaya taktım, tuvalete gitmek istiyodum o yüzden yürümeliydim. kazadan 2,5 yıl sonra walker, daha sonra koltuk değeneği ve sonra bastonla yürümeye başladım/doktorlara göre mucizeydi.

istersem yapabileceğim/başarabileceğim şeyleri gördükten sonra kendime inancım arttı, spor yapmaya başladım. 3 sene powerlifting, son 4 aydırda her sabah 6:30 da crossfit'e gidiyorum. o kocaman halterleri, olimpiyatlara katılan sporcular gibi nasıl kafamın üstüne atabiliyorum, nasıl daha yükseğe zıplayabiliyorum, kendimi geliştiriyorum işte bunlar beni her sabah kaldıran şeyler.
0
try again fail again fail better
(14.01.17)
Alışkanlığa dönüştürmek. Üşeniyim, hadi bugün de kendime izin veriyim derseniz çok kolay vazgeçersiniz.
10 günü tamamlayın eksiksiz,gediksiz devamı gelir.
0
helena
(14.01.17)
tatlı rekabetin olduğu sporcu arkadaş çevresi edinmek. bundan daha sağlam motivasyon olamaz.
0
filteria
(14.01.17)
Spordan sonra salgılanan mutluluk hormonu, beni erkek arkadaşlarım bile bu kadar mutlu etmedi öyle diyim.
Düzenli spor sonrası şekillenen vücut, kondisyon, ruh hali ve sporu verdiği özgüven.
Dışarıdaki insanlardan bir farkım olduğunu bilmek beni mutlu ediyor ve bu motivayonla çalışıyorum.
Ama ben şuna inanıyorum herkes resim yapmayı sevmediği gibi spor yapmayı da sevmeyebilir çok da zorlamamak lazım.
0
powerpufgirl
(14.01.17)
Babamın anamın kilo almasını, kamburlaşmasını, dizleri kıramayacak kadar kireçlenmelerini görmem yetiyor valla.
Ayrıca lazpelle + 9000
Bisiklete başladım beri ağrı eşiğinin, soğuğa sıcağa tahammülün ne kadar göreceli olduğunu öğrendim. Artık hep daha fazlasını istiyor, ne kadar zorlasan da kesmiyor.
Bi de hasedin doğru kanala yönlendirilmesi var. Adam amuda kalkmış push press yapıyor, beriki parkour takılıyor götümün sığmayacağı deliklerden süpermen gibi geçiyor, başkası sekizbinliklere tüpsüz tırmanmış. Lan ben neden yapamıyorum demiyorsan olmaz o iş. Hımbıllığı rasyonelleştirmekle olmaz.
0
kargn
(14.01.17)
kendine uygun olan sporu, hareketi bulmak önemli. hep yüzdüm, fitness yaptım, basketbol oynadım küçükken, tenis oynadım 2 yıl lisede. üniversitenin ilk iki senesi kendime en kötü şeyi yaptım ve bıraktım sporu hepsinden sıkıldığım için. sonra yogayla tanıştım. o zamandan beri pilates-yoga beraber götürüyorum. pratik ve hayatımın akışını engelleyen bir etkinlik değil. evde, sokakta, parkta, salonda... motivasyona ihtiyacım yok sadece bir mate, bir tayta ihtiyacım var.
0
mrsmoon
(14.01.17)
(4)

Zayıflama kampları nasıl?

gafgaliba
Hiç giden oldu mu? Fiyatları nasıl?
Hiç giden oldu mu? Fiyatları nasıl?
0
gafgaliba
(13.01.17)
hazal kaya abd'deki bir zayıflama kampına gitmişti ve zayıflayıp dönmüştü.
0
pinkpeony
(13.01.17)
teyzem gitti, kısa süreli bir etkisi oldu, sonra daha fazlasını aldı.

kamp filan hikaye. eğer hastalık yoksa iradeli davranıp spor salonuna yazılacaksınız.
0
kurnaz
(13.01.17)
faydası var.
0
sizofren06
(13.01.17)
4/5 sene önce biri ölmüştü bu kampların birinde. Mutfağa su içmeye gidemeyen dombilileri 30 km yürütmeye çalışıyorlardı.
0
angelus
(13.01.17)
(27)

whatsapp'da her kelimeyi ayrı ayrı mı yolluyorsunuz?

mr.goodcat
whatsapp'da yazışırken her kelimeyi ayrı ayrı yollayanlardan mısınız yoksa yazmak istediğinizi tümden yazıp yollayanlardan mı?
whatsapp'da yazışırken her kelimeyi ayrı ayrı yollayanlardan mısınız yoksa yazmak istediğinizi tümden yazıp yollayanlardan mı?
0
mr.goodcat
(12.01.17)
Karşı taraf acele cevap beklemiyorsa tümden yazarım. Taksit taksit yazanlara sinir oluyorum.
0
Lim5
(12.01.17)
Lim5 bana sinir oluyor mesela :D

tümden yazıp yollamışlığım çok nadirdir.
0
shotgunwoman
(12.01.17)
ben de coyoteden örnek vereyim.

ben de bu şekilde
yazıyorum
ama genellikle heyecanlı
bir şey anlattığımda
böyle yazıyorum
bazen de
cümle cümle gönderiyorum
belli olmuyor.
0
matilda
(12.01.17)
Misal, bir cumlede 7 kelime varsa 7 kere telefonun ötmesi sahiden abes ve rahatsiz edici. Hatta uzun bir sey yazacaksa bu kişi ohoo. Ben bildiğin noktali, virgullu uzun uzun blok yazıyorum istedigimi.
0
karacigerim vur kadehlere
(12.01.17)
Konuşma şeklinde yolluyorum. Nasıl konuşacaksam, vurguyu nasıl yapacaksam öyle. Cümleyi bir çırpıda kurmak istiyorsam öyle yazıp yollarım, sonra başka cümleler filan.

Ben de geliyorum
Beni beklemeyin ama siz yine de

Gibi mesela.
0
devilred
(12.01.17)
Blok halinde gönderiyorum.
0
angelus
(12.01.17)
kelime kelime yazanlardan hiç hoşlanmıyorum, o telefon titreyip ses çıkardıkça kanım çekiliyor, gözlerim kararıyor. bi keresinde 15 defa ötmüştü art arda ON BEŞ
0
kahoan
(12.01.17)
tek parça halinde yazmayanları gördükçe sinirlenip kafalarını duvara sürtüp kıvılcım çıkartmak istiyorum. eminim çoğu şu 5 bin sms dönemine denk gelmiş;

slm
aşkım
naber

yazan tiplerdir.

ben de allahtan o tipler yok. bir yazsa cevap falan vermem.
0
blue eyes white dragon
(12.01.17)
taksit taksit yollarım 5 saniyede 15 bildirime neden olan herkesi kınıyorum. göndere basarken telefonunuz ekranı kırılır umarım.
0
washe
(12.01.17)
ben blok halinde yazıyorum. kelime kelime yazana da uyuz olmam ama otobüste falan tek tek yazanlar yüzünden saniyede bir o mesaj sesi geldi mi birilerinden kafayı yiyecek gibi oluyorum. lan zaten telefon elinde, anlık yazışıyorsun. telefonu sessize ya da titreşime al gitsin.
0
nrmnm
(12.01.17)
tümcüyüz biz abi
0
burya
(12.01.17)
normal bir insan gibi yazıyorum. blok halinde.
0
Apocalypse
(12.01.17)
cümle cümle yolluyorum.
0
köstebek kurabiye
(12.01.17)
Paragraf paragraf yazmam, cümle cümle olur ama asla kelime kelime olmaz.

Özellikle bişe anlatıyorsam konuşuyormuş gibi yazarım, her mesaj bi nefese denk gelir.
0
Haldamir
(12.01.17)
Eskiden tek tek yazardım nedense değişmiş. Cümle cümle yolluyorum. Ama emin olamadım şimdi.
0
Adramelekhh
(12.01.17)
ya tek tek değil ama tümden olayı da yazmıyorum yani.
ama bazen karşımdaki kişiye göre değişiyor yazım şeklim. bir keresinde kelime kelime yazmıştım 3 kez telefon ötünce karşıdaki de çok şey yazdım sanmış.
ben
de
bir
şey
yaz
dın
san
dım
yazmıştı ayrı ayrı, o günden beri kendisine tek seferde yazıyorum.
ama genelde
şu şekilde
yazıyorum yani
parça parça.
hatta bu aralar yazmaya çok üşenip ses kaydı atıyorum.
0
pamuk helvalar cebe
(12.01.17)
Eğer tek bir cevap yazıcaksam ve o kişiyle konuşma devam etmicekse tek seferde yollarım ama uzun bir muhabbet söz konusuysa ayrı ayrı yolladığımda oluyor ama kelimeleri tek tek olarak değil cümleleri bölerek yolluyorum.
0
powerpufgirl
(12.01.17)
eğer bir şey anlatıyorsam destan yazarım. normalde de cümle cümle.
şimdi çıktım
geliyorum
gibi
0
tiredpanda
(12.01.17)
Kelime kelime hiç yazmadım hayatımda. Uzun bir şey anlatacaksam falan paragraflar halinde yazıyorum genellikle. Bir olay anlatmayıp karşılıklı konuşma halindeysem de cümle cümle yazıyorum.
0
ms brownstone
(12.01.17)
2-3 cümlelik parçalar halinde yolluyorum. Gece geç vakitte aklıma bir şey gelir de yazarsam, ya karşıdaki uyuyorsa diye her şeyi tek bir blok halinde yazıp yolluyorum.

Kelime kelime yollayanlar bende şöylekonuşanlar gibi bir etki bırakıyor: Yani dedim, sen dedim, neden dedim, her kelimeyi dedim, ayrı ayrı dedim yazıp dedim yolluyorsun ki dedim. Tam olarak böyle evet :) Hele telefon hemen elimin altında değilse ve bir anda peş peşe yüz tane bildirim sesi gelirse deliriyorum, karşımdaki yeterince samimi olduğum biriyse çemkirdiğim de oluyor.
0
kobuzchu kiz
(12.01.17)
ben paragraf şeklinde yazıyorum uzun bişeyse, ama acele bişeyse de parçalı yazıyorum.

sürekli parçalı yazanlara biraz ayar oluyorum ben de...
0
nucleon
(12.01.17)
Kelime kelime yazanlara gicik oluyorum +1

Uzun paragraf yazdigim da cok nadirdir, cumle cumle yaziyorum ben çoğunlukla.
0
bfm
(12.01.17)
kelime kelime yazmak ne ya

iletişim denen kavrama bakış açısını öğrenmek istemezdim bu tiplerin
0
isimsiz uye
(13.01.17)
Hepsini bir yazarım. Kelime kelime yazanlara sinir olurum+1

Sürekli uyarı geliyor deli oluyorum.
0
peggy
(13.01.17)
Kelime kelime yazana gıcık oluyorum, bir kerede Gılgamış destanı yazanlara da gıcık oluyorum.

Başkalarını da gıcık etmekten zevk almadığımdan cümle cümle yazıyorum.
0
chicha
(13.01.17)
cümle cümle yazıyorum. +1

fakat ne kadar da "müthiş" şeyler için deli oluyormuş insanlar yahu. yok çıldırmalar, yok şiddet eğilimini içinde hissetmeler falan. enteresan.
0
windowsguvenlikduvari
(13.01.17)
Söylemek istediğim neyse yazar öyle yollarım. Cevap bekleyen karşı taraf bazen sinir olabiliyor ben yazarken karşıdan gelen mesajları görüyorum "hadi", "çabuk ol", "yazdığın kadarını yolla gerisini sonra yaz" gibi şeyler.
Paragraf paragraf yollarım öyle seviyorum.
Tek tek yollayanlar da yakınlarımsa uyarır (genelde takmıyorlar), yakınım değilse sık mesajlaşmam.
0
mutekebbir
(13.01.17)
(4)

yeni star wars izleme sırası

japonmanyagi
arkadaşlar daha önce star wars serisini izledim fakat yeni çıkan filmlerle beraber sıra biraz karıştı bana göre.4 5 6 1 2 3 diye izlemiştim ama artık olayları tam sırasına göre izlemek istiyorum.bu yüzden 1 2 3 4 5 6 diye izleyeceğim fakat force awaked, ep VIII, rogue one gibi filmler nerelerde izle
arkadaşlar daha önce star wars serisini izledim fakat yeni çıkan filmlerle beraber sıra biraz karıştı bana göre.

4 5 6 1 2 3 diye izlemiştim ama artık olayları tam sırasına göre izlemek istiyorum.

bu yüzden 1 2 3 4 5 6 diye izleyeceğim fakat force awaked, ep VIII, rogue one gibi filmler nerelerde izlenmesi gerek? rogue one için 3.5 filmi diyorlar 3 den sonra mı izlemeliyim yani.

olayların tam film evrenindeki sıralarına göre yazarsanız sevinirim, teşekkürler.
0
japonmanyagi
(12.01.17)
Star Wars 7 Jedi'ın Dönüşü'nden 30 sene sonrasını anlatıyor. Eğer kronolojik takvime göre izleyeceksen en son izle, çekim tarihine göre izleyeceksen 4. film olarak izle. Diğer film de tüm bu hikayeden bağımsız bir film, onu istediğin zaman izle.
0
angelus
(12.01.17)
filmlerin kronolojik sırası: 1 - 2 - 3 - ro - 4 - 5 - 6 - 7
filmlerin tavsiye edeceğim izleme sırası: ro - 4 - 5 - 6 - 1 - 2 - 3 - 7
filmlerin bana göre başarı sıralaması: 5 - 4 - 6 - ro - 3 - 2 - 1 - 7 (7'yi bu listeye almak bile bir utanç ama neyse...)
0
asethuan
(12.01.17)
123-ro-4567
0
orhan tv
(13.01.17)
çok sağolun arkadaşlar

1-2-3-ro-4-5-6-7 olarak izleyeceğim.
0
🌸japonmanyagi
(13.01.17)
(4)

kahvaltı?

narudocko
tahılsız doyurucu kahvaltı önerileriniz nelerdir?
tahılsız doyurucu kahvaltı önerileriniz nelerdir?
0
narudocko
(12.01.17)
Yumurta peynir zeytin kuruyemiş bir sürü şey var işte. Müsliye falan bulaşma yeter.
0
angelus
(12.01.17)
elinin altında varsa basit ve doyurucu tek çeşit kahvaltı olarak kavurmalı yumurta bence.
0
candanag
(12.01.17)
evde yaptığım şekersiz fıstık ezmesi beni çok tıkıyor. onun dışında karatay kavhaltısı diye arama yaparsan bir sürü seçenek bulursun.
0
yue
(12.01.17)
Tahılsız çorba içmeyi dene, özellikle terbiyeli ve yoğun olanlar. Bşr de greçka karabuğday, yulaf kepeği gibi alternatiflere bakabilirsin
0
mavicorap
(12.01.17)
(3)

Balık yedikten sonra kazein içilir mi?

hasmetizm 2046
Ölür müyüm?
Ölür müyüm?
0
hasmetizm 2046
(11.01.17)
Güzel soru. Ton balığı falansa ölmezsin ama başka bir şeyse bir ihtimal ama bence düşük ihtimal.
0
skooma
(11.01.17)
Bi risk yok.
0
angelus
(11.01.17)
paso yoğurt balık yapıyorum hiçbir sıkıntı yaşamadım. soru ciddi mi onu bile anlayamadım.
0
filteria
(11.01.17)
(7)

Ağırsağlam'daki eleman niye tıfıl?

agabel
Dikkatimi çekiyor o kadar sporla iç içe ve teorik olarak araştırıp sunmasına rağmen kolları çubuk makarna tadında?https://www.youtube.com/watch?v=AuUQCZgGqlQVücutçu arkadaşlardan yorum bekliyorum. Kemik yapısının ince oluşu veya genetik olarak yatkın olmayışı mı asıl etken?
Dikkatimi çekiyor o kadar sporla iç içe ve teorik olarak araştırıp sunmasına rağmen kolları çubuk makarna tadında?

www.youtube.com

Vücutçu arkadaşlardan yorum bekliyorum. Kemik yapısının ince oluşu veya genetik olarak yatkın olmayışı mı asıl etken?
0
agabel
(11.01.17)
yoo normal işte. reklam yapmak için mi attın vidyoyu :D
0
cekilmis gayfe
(11.01.17)
ektomorf vücut yapısına sahip.
0
filteria
(11.01.17)
elemanı tanımıyorum ama spor yapmaya ihtiyacı var bence. ağırlık çalışabilir, gerçi işi falan nedir zaman ayırabilir mi bilmiyorum. ya da yürüyüşle falan başlar.
0
levpontryagin
(11.01.17)
Doğalı o kadar olur birkaç sene sonra steroid alınca daha da büyür. Bir de yağ oranı çok düşük. Yağ oranı %10/12 civarı olsa daha iri gözükürdü.
0
angelus
(11.01.17)
Tıfıl? Çubuk makarna?

Bu adama şunu demek için müsabık vücutçu falan olmak lazım. Adam oldukça define ve normal bir insandan çok daha yüksek kas oranına sahip.
0
once
(11.01.17)
Yağ oranı düşük.
İnce ama atletik duruyor.
Belki de güç odaklı çalışıyordur.
Belki o da istiyordur ama yapısı ve yağ oranı gereği olmuyordur.
Bilemedim, kolay işler değil.
0
wrench
(11.01.17)
Lakabi o zaten. Tıfıl
0
pinman
(12.01.17)
(5)

Aptal olur muyum ?

qazaqwsx
Merhaba,Yuzeysel bir baslik ve konuya yuzeysel bakis getirdigim icin ozur dilerim.Karbonhidrat fakiri besleniyorum. Gayette artilarini goruyorum. Ancak bir yandan da yogun zihinsel aktivite gerektiren bir sorumlulugum var. Millet "yeaa seker beyni calistirir" diyip surekli cikolotalari sekerleri gom
Merhaba,

Yuzeysel bir baslik ve konuya yuzeysel bakis getirdigim icin ozur dilerim.

Karbonhidrat fakiri besleniyorum. Gayette artilarini goruyorum. Ancak bir yandan da yogun zihinsel aktivite gerektiren bir sorumlulugum var. Millet "yeaa seker beyni calistirir" diyip surekli cikolotalari sekerleri gomuyor. Ben de ise bu yok.

Ne yani benim beynim calismiyor mu ben aptal mi olucam.

Boyle beslenenlerin tecruveleri gorusleri ya da tavsiyeleri nelerdir ?

www.sciencedaily.com

jamanetwork.com
0
qazaqwsx
(11.01.17)
beyin çikolatayla çalışmaz.
0
levpontryagin
(11.01.17)
tr.m.wikipedia.org

Beyin sadece glikoz kullanır ve vücut, öncelikle beyin için glukoneogenez sayesinde aminoasitlerden vs. glikoz yapabilecek şekilde programlanmıştır.
0
devilred
(11.01.17)
Ben rafine şeker tüketince zihnimin daha yavaş çalıştığını hissediyorum.
0
hayde bre
(11.01.17)
Beyin şekerle ya da karbonhidratla değil glukozla çalışır fakat glukozun tek üretim kaynağı karbonhidratlar değildir; cori siklusu ve glikoneojenez sayesinde glukozun karbon yapılı olmayan gliserol aminoasit (Alanin) ya da laktat sayesinde de üretimi mevcuttur. Yani karbonhidrat tüketmezsen aptal olmazsın, karbonhidrat tüketimi daha çok adrenalin salımına neden olduğu için karbonhidrattan fakir beslenmek zihinsel olarak da daha rahat hissettirir.
0
angelus
(11.01.17)
abi aptal olur musun onu bilmiyorum ama ben 3-4 yıldır öküz gibi yiyip şiştiğim için iq'mun nerden baksan 10-12 puan düştüğünü hissediyorum. ha sadece beslenmeyle açıklamam kendi durumumu, mesela ben okulu ve beynimi çalıştıran çoğu işi bırakmıştım bunun da etkisi vardır muhakkak ama uzun vadede sürekli eppek yiyen birinin gafası daha az çalışıyor olabilir bence, gayet makul. sonuçta ne yiyorsan osun. çöple beslenirsen gafa çalışmaz.
0
der meister
(11.01.17)
(3)

Çok fazla rüya görmek

yaren
Selam Son birkaç haftadır çok fazla rüya görüyorum. Bazen uykudan 3-4 rüya hatırlayarak kalkıyorum. Son 3-4 aydır antidepresan kullanıyorum onunla ilgisi olabilir mi? Daha önce böyle değildim uzun bir süredir. Ama çok çok önceleri böyleydim evet. Çocukken, ergenken ve gençken de çok fazla rüya görür
Selam

Son birkaç haftadır çok fazla rüya görüyorum. Bazen uykudan 3-4 rüya hatırlayarak kalkıyorum. Son 3-4 aydır antidepresan kullanıyorum onunla ilgisi olabilir mi? Daha önce böyle değildim uzun bir süredir. Ama çok çok önceleri böyleydim evet. Çocukken, ergenken ve gençken de çok fazla rüya görürdüm.

İnsan niye bu kadar çok rüya görür yahu durduk yere?? Bir çözümü var mı?
0
yaren
(11.01.17)
kesinlikle ilgisi olduğunu düşünüyorum.
antidepresan kullandığınız göre zaten bilinciniz karışık, zor zamanlar geçiriyorsunuz. bir de üzerine o ilaçlar kimyanızı değiştirince derinlerde ne var ne yoksa çıkıyor. çok karışık rüyalar görülebiliyor.
0
filteria
(11.01.17)
Ben bi konuda sıkıntılı olursam rüya görüyorum. Misal işyerinde bi problem olur da onu sorun etmişsem o birkaç günlük süreçte sikim sikim rüyalar görüyorum, kafam rahatsa görmüyorum ya da görüyorum da hatırlamıyorum emin değilim. En güzel çözüm rahat kafayla uyumak, rahat kafayla uyumak için de çözüm uyumadan önce kedi sevmek.
0
angelus
(11.01.17)
Aslında her gece rüya görüyoruz. Ancak sabah uyandığımızda bunların neredeyse hepsini unutmuş oluyoruz. Eğer görülen bütün rüyaları hatırlıyorsak, iyi uyuyamamışız, beynimiz deşarj olamamış demektir.
Ben de iyi uyuyamadığım zamanlarda çok gerçekçi ve korkunç rüyalar görüyorum.

Depresyon ilacını bilmiyorum ama depresyonda olmak kalitesiz bir uykunun nedeni zaten.

Geçmiş olsun.
0
peggy
(11.01.17)
(13)

Marsel ismi nasıl sizce?

pec
Yakında doğacak oğlumuza Marsel ismi vermek istiyoruz. Fonetiği hoşumuza gidiyor başka da sebep yok. İsmin kökeni latince Marcellus, savaşçı erkek anlamına geliyor. Ne dersiniz?
Yakında doğacak oğlumuza Marsel ismi vermek istiyoruz. Fonetiği hoşumuza gidiyor başka da sebep yok. İsmin kökeni latince Marcellus, savaşçı erkek anlamına geliyor. Ne dersiniz?
0
pec
(10.01.17)
güzel. analı babalı büymesini nasip etsin rabbim
0
cekilmis gayfe
(10.01.17)
Yapmayın :(
0
devilred
(10.01.17)
Arnavut bir şarkıcı var. Balkan müziği hayranı olduğumdan Balkanlarda özellikle Arnavutluk'ta yaygın olarak kullanıldığını söyleyebilirim. Bence çok iyi değil. Fonetik olarak sonu -sel ile biten isimleri sevmiyorum. Türkçe çok daha güzel isimler var.

Hatta şarkıyı da paylaşayım: www.youtube.com

Kot pantolonlu ve gömlekli olan çocuk.
0
dissendium
(10.01.17)
Çoh kötü be.

Şaka. Bizimkiler bana isim ararken babam önermiş ama annem "Manyak mısın burası Türkiye, o isim verilir mi" diye vazgeçirmiş. 1 ay isimsiz kalmışım lan. Annemin tereddütünü de düşünün ama.
0
kaportaci mahmut
(10.01.17)
sevmedim.
0
muslugubozukhayrat
(10.01.17)
markus daha iyi :)
0
burya
(10.01.17)
kötü.
0
sutlu nescafe
(10.01.17)
Marsık der gibi
0
all girls dream
(10.01.17)
@angelus a katiliyorum. Yanimda biri cocugunu marsel diye cagirsa ana baba da buram bura anadolu ise yani ecnebilik yoksa nerden buluyorlar boyle sikimsonik isimler diye dusunurum.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.01.17)
ya tatlı rüyalar romanındaki,

turhal mekaniza piyade komutanlığı kıdemli topçu başçavus hector berlioz tekmilini getiriyor insanın aklına:) buna benzer bir kısım vardı romanda.

tabii ki çok kötü.
0
wilhelmwasmuss
(11.01.17)
ilk turda elenmeye mahkum bir isim olur.
0
pilavmaker
(11.01.17)
Cok kotu. Arsel in cakmasi gibi Arsel ismini de sevmem.
0
perfectum
(11.01.17)
(1)

la la land, 25 ocak'a kadar vizyonda kalır mı?

pozitif pekistirici
Sb
Sb
0
pozitif pekistirici
(10.01.17)
Oscar'ın en büyük adayı, bence kalır.
0
angelus
(10.01.17)
(7)

İnstagram diyetisyenleri

Esinsin
Diyetisyen tayfasına sinir oluyorum ya size ds oluyor mu ?Bir kadın var sık sık denk geliyorum. Kadın diyor ki her öğün mutlaka karbonhidrat tüketin. Bu ne derece doğru bana çok saçma geldi. Sürekli kekler kurabiyeler yapıyor tam buğday unuyla. Ama benim bildiğim tam buğday unu da pazarlama harikası
Diyetisyen tayfasına sinir oluyorum ya size ds oluyor mu ?
Bir kadın var sık sık denk geliyorum. Kadın diyor ki her öğün mutlaka karbonhidrat tüketin. Bu ne derece doğru bana çok saçma geldi. Sürekli kekler kurabiyeler yapıyor tam buğday unuyla. Ama benim bildiğim tam buğday unu da pazarlama harikası yani öyle zararı olmayan bişey değil sonuçta un. Mısır patlatıyo ama baya yağlı ve tuzlu. Bunların neresi sağlıklı ? Kendisi de 50 kilo olmakla övünüyo ama boyu 1.50 filan zaten kilolu duruyor aslında. Sizce bu söyledğim beslenme şekli sağlıklı mı ? Ben sağlıklı beslenxem diye baya kasıyorum da. Kadın sabah kahvaltısında hem yağlı hem kaşarlı omlet yapmış mesela öylesi de sağlıklıysa ben hiç kasmıyım ya.
0
Esinsin
(10.01.17)
50 kilo olmak sağlıklı bir şey değil zaten, 50 kilo olup da düzenli regl olan kadın pek yok. Bunlar insan sikmeye yönelik çalışmalar hep.
0
angelus
(10.01.17)
@angelus ama boyu 150 o boya o kilo çok bile değil mi ? Zaten bakınca da direk balık etli diyosun
0
🌸Esinsin
(10.01.17)
çok iyi olanlar da var.
mesela simdipirilla ve cerenyavuz. bu ikisinin blogları da iyi.
0
kayranin kedisi
(10.01.17)
her kafadan bir ses çıkıyor o konularda. imkânın, zamanın ne kadar elveriyorsa o kadar kendini kaptırıp doğru bilgi kovalamak gerekiyor. karatay diyeti, ketojenik diyet, paleo diyeti hatta bunlardan da katı, uçlarda şeyler var. araştırıp uygulamak size kalmış.

sağlığın ölçüsü nedir ben de bunu merak ediyorum. günde aldığı 12.000 kalorinin iki binini iki litre red bull'dan alıp her gün 15-20 km yüzen michael phelps ya da 1.80 boya 110+ kiloyla üzerini örttüğünde morbid obez gibi görünen badiciler için sağlıklı yaşıyor diyebilir miyiz?

en azından sağlıksız olduğu kesin olan şeylerden (şeker, beyaz un, abur cubur vs.) uzak durabilse bence önemli bir adım atmış olur insan.
0
filteria
(10.01.17)
Boy kilo oranına çok takılmamak lazım; ne kadar yağı var ne kadar kası var onlara bakmak daha önemli. Elbisenin üstünden normal gözüken birinin puding gibi vücudu olabiliyor ya da 65 kilo bir kadının Trabzon ekmeği gibi sert bir vücudu olabiliyor. Fakat buğday unu sağlıklıdır deyip kek börek yaparak bunlara abanmak iyi değil tabii, neticede tahıl tahıldır bir işe yaramaz. Olay bazen "Bak ben yiyorum ama kilo almıyorum, demek ki sağlıklı bu" noktasına da gidebiliyor ama o da iyi değil. Neticede çok yiyorsan kilo alırsın, almıyorsan bir bozukluk var demektir. Ki genelde hipertiroidisi olanlar böyle oluyor ama farkında olmuyorlar.
0
angelus
(10.01.17)
İnsanların duymak istediklerini sağlıklı ayağına sunuyor işte. Televizyonlara çıkan pasta yiyerek zayıfladım tarzı hikayeler gibi. Ben artık sağlıklı beslenme olayının da ayrı bir sermayeye dönüştüğünü düşünüyorum. Neden illa hindistan cevizi yağına para vermek zorundayım ya da chialı yoğurt yapmak zorundayım. Tam buğday unlu yemekleri bırakın nohut unundan kurabiye, keçiboynuzu unundan tatlılar çıktı. Benim annem böyle. Her gün bir tatlı yapıyor yiyemem artık meyve yedim diyorum yok ama içine kattığı hurma ve kuru meyve sağlıklı şekermiş meyvenin şekerinden ne olacakmışmış. Her gün böyle tvde ve internette çıkanlar yüzünden neler neler alıyoruz eve.
0
jazzabel
(10.01.17)
@levpontryagin heh bu dediğim de ölye saçma sapan şekerli protein barları filan önerip duruyor. Yağlı tostlar vs.
0
🌸Esinsin
(10.01.17)
(6)

para birimimizi dolar yapsak?

anonymice
zaten küçük amerikayız ya, bunu yapsak ne olur? Dolar hep 1 dolar olur?Nassı fikir ama :)evet arkadaşlarım bana einstein diyor.
zaten küçük amerikayız ya, bunu yapsak ne olur? Dolar hep 1 dolar olur?

Nassı fikir ama :)

evet arkadaşlarım bana einstein diyor.
0
anonymice
(10.01.17)
Tc devleti, (tcmb araciligiyla) para basip havadan gelir elde edemez.
0
dunal
(10.01.17)
Bunun yapılmışı var zaten.Mesela Bulgaristan para birimini euroya sabitlemiş durumda.

1 €=1,95 leva her zaman
0
turkuaz
(10.01.17)
daha gerçekçi olursak, para birimi vs. degil ama bu halkın genel inanci degistirilirse, batı tarafindan kayda değer görülür. bunun da mümkün olmadigi ortada :) o nedenle belli bir süre bazı ekonomik sıkıntilar devam edecek gibi görünüyor. hayirlisi olsun.

savaş, düşmana benzeyince kaybedelir..
0
1adam
(10.01.17)
Para birimi Dolar ola ülkeler var, misal Zimbabve. Fakat 1 dolar 250 trilyon Zimbabve dolarına denk geliyor. Çözüm değil yani bu. Para birimini dolar yaparsan para biriminin adı Türkiye Doları olur, Amerikan doları karşısındaki değeri yine değişmez.
0
angelus
(10.01.17)
para birimini değiştirsen bile alım gücünü değiştiremedikten sonra bir anlamı olmayacak.
0
kayranin kedisi
(10.01.17)
asgari ücret 370 dolar civarı olacak. ne işimize yarayacak teorik olarak dolar birimine geçmemiz?

yani şöyle bir şey olsa belki mantıklı olurdu. 1 tl=1 $ kabul ederek şu anda aldığımız maaşları (fiyatları değil) aynı miktarda dolar yapsak.

o zaman bir işimize yarardı. ama ister dolar olarak al ister tl olarak al ülken bir şey üretmiyorsa fakirsin her halukarda.
0
levpontryagin
(10.01.17)
(11)

ww2?

narudocko
ikinci dünya savaşıyla ilgili dizi, belgesel ve film önerileriniz nelerdir?
ikinci dünya savaşıyla ilgili dizi, belgesel ve film önerileriniz nelerdir?
0
narudocko
(09.01.17)
***band of brothers****
0
anonymice
(09.01.17)
angelus
(09.01.17)
HCT kanalında kısa videolar var güzel kolaj yapıyor.
www.youtube.com
0
gibicibicis
(09.01.17)
Unsere mutter unsere fater. (3 bölümlük )
Der untergang
0
cabiday
(09.01.17)
World at war belgeseli
0
unseal
(09.01.17)
ilk izlenmesi gereken world at war.
0
ben demistim zaten
(09.01.17)
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(09.01.17)
savaşı denizaltından hissetmek istersen; (bkz: das boot)
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(10.01.17)
World at War diyenler aşırı haklı. Amerikalilarin yaptığı hiç bir ikinci dünya savaşı konulu eseri izlememek lazım. Yalan propagandadir.
0
herp
(10.01.17)
mei wei (kore yapımı)

angelus'un önerdiği linkteki kıyamet belgeseli de güzeldir. ama fransız yapımı olduğu için eksik anlatılan yerler var.
0
montauq
(10.01.17)
Generation War izle kesin. Almanların kendini anlattığı dürüst bir yapım.
0
vertical sync
(10.01.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.