Giriş
(7)

Döküm tava ve yapışma

lycoxin
bu tavada omlet pişer mi? bi iki yorum okudum yumurta mutlaka yapisiyor dediler doğru mu? evde bi döküm izgara var. simdi de tavaya heveslendim ne diyosunu dostlar neler pişer bu arkadaşta
bu tavada omlet pişer mi? bi iki yorum okudum yumurta mutlaka yapisiyor dediler doğru mu? evde bi döküm izgara var. simdi de tavaya heveslendim ne diyosunu dostlar neler pişer bu arkadaşta
0
lycoxin
(27.10.20)
Döküm tavada yumurta olmaz ya. Hep o deliklere kaçar yumurta ve kokar çıkmaz da kokusu.(zaten yikayamiyorsun ve temizliği zor) Döküm Tava bence et ve türevleri için ideal. Bunun dışında çok da kullanışlı bir şey değil. Gereksiz abartilan bir şey. Al tefalden iyi bir tava. Tertemiz yap omletini. Ne gerek var.
0
westblack
(27.10.20)
Sürekli "seasoning" işlemine maruz kalan sıklıkla kullanılan 2-3 senelik eski dökümlerde yüzeydeki o pütürlükler kaybolduğu için yapışma pek olmuyor ama yeni dökümlerde ya da bu pütürlüklerin kaybolmadığı dökümlerde illa ki yapışma olur.
0
angelus
(27.10.20)
Ben artik et bile yapmiyorum. Yikamak asiri zor geliyor bana, kaldi ki omlet icin hayatta bulasmam.
0
Filinta61
(27.10.20)
sadece yumurta-omlet gibi şeyler yapacaksanız döküm sahan alın derim, emaye kaplı oldukları için yumurtanın geçmesi vs. söz konusu olmaz. zamanla yüksek sıcaklık, doğru yağ kullanımı ve doğru sıcaklıkla yapışmadan yapabilecek seviyeye gelirsiniz.

Ben çok amaçlı kullanayım, hem yumurta-omlet hem et tavuk ne olursa tek tavada halledebileyim ve bakımı falan problem değil iyi bakarım dersen piyasada 3-4 yerde bulabileceğin emayesiz yani kaplamasız ve düz taban demir döküm tava öneririm. seasoning yapılmış halde gelir sen de arada bir yaparsın ve zamanla yapışma vs. yaşamazsın. benim böyle bir tavam var iki yıldır falan kullanıyorum, yeri geliyor yulaflı yumurta omlet vs. yapıyorum, yeri geliyor kırmızı-beyaz et yapıyorum veya fırında mısır ekmeği yapıyorum.
0
candanag
(27.10.20)
olmaz o kadar yüksek ısıda bi tavaya da ihtiyaç yok omlet için. et tavuk köfte efsane oluyor. balık da yaptım kurudu biraz ama diğerleri için alınır.
0
ruby elixir
(27.10.20)
arkadaşlar emaye kaplamalı lava nın sahan tarzı düz tavasini almayi dusunuyorum. sorun su ki bende ayni markanin izgarasi var ve emin olamiyorum onun da yuzeyi biraz puruzlu.
0
🌸lycoxin
(27.10.20)
Silver ya da hecha marka al o zaman
0
candanag
(28.10.20)
(7)

Auris vs Yaris

paramolacak
Selamlar,Hangi araba,Auris ise neden aurisYaris ise neden yarisYıl,motor hacmi, vitesinin otomatik olup olmadığı km si falan dışında sorulmuş genel bir sorudur.
Selamlar,

Hangi araba,

Auris ise neden auris
Yaris ise neden yaris

Yıl,motor hacmi, vitesinin otomatik olup olmadığı km si falan dışında sorulmuş genel bir sorudur.
0
paramolacak
(27.10.20)
Auris C sınıfı, Yaris B sınıfı bir araç. Segment olarak Auris yani.
0
etna
(27.10.20)
Segment olarak Auris.
0
angelus
(27.10.20)
Boyut olarak yaris, şehirde kullanımı daha kolay
0
freebird5406_2
(27.10.20)
Bunun cevabı sizde. Evli iseniz, çocuk var ise ya da bunlar kısa vadede planlarda varsa Auris. Şehir dışında yol tutuşu iyi olsun, güven versin derseniz Auris. Bunlarla isim olmaz, a noktasından b noktasına götürsün kafi derseniz yaris.
0
fikox
(27.10.20)
farkli klasmanda araclar. butcem varsa aurisi tercih ederdim, bu arada yaris'in icin disaridan farkedilmeyecek sekilde genis, binince cok sasirmistim.
0
exlibris
(27.10.20)
aralarında dünyalar kadar fark yok, auris'in içi ve bagajı biraz daha geniş. ben uzun yol da yaptığım için daha büyük motor kapasitesi ve daha iyi yol tutuştan dolayı auris tercih ettim. sadece şehir içinde kullanıp kırk yılda bir yol yapacak olsaydım yaris tercih ederdim, biraz daha az yakar şehir içinde daha kolay kullanılır.
0
gkhncnzdgn
(27.10.20)
Yaris sahibiyim. Her şeyiyle yeteli bi araç.
0
luluki
(28.10.20)
(2)

Trigliserid yüksekliği

anti-kahraman
merhaba,tahlil sonuçlarımda trigliserid aralığı 20-200 olmasına rağmen benim değer 426 çıktı!!! Ben terleme şikayetiyle gitmiştim, bu değerin yüksek olmasıyla terleme arasında bir ilişki var mı?
merhaba,

tahlil sonuçlarımda trigliserid aralığı 20-200 olmasına rağmen benim değer 426 çıktı!!! Ben terleme şikayetiyle gitmiştim, bu değerin yüksek olmasıyla terleme arasında bir ilişki var mı?
0
anti-kahraman
(26.10.20)
Yok.
0
angelus
(26.10.20)
Birebir iliskisi olmasa da trigliseridin bu kadar yuksek cikmasina sebep olacak kotu beslenme, terlemeye de sebep oluyor olabilir, fazla kilonuz varsa o da sebep olabilir.
0
(26.10.20)
(2)

Faiz artırımı döviz kurunu nasıl etkiliyor?

marlonbranda
faiz arttığı için insanlar tl'ye geçiyor dolayısıyla talep azaldığı için fiyat düşüyor?yoksa daha karmaşık bir durum mu söz konusu, yanlışsam bilale anlatır gibi anlatabilir misiniz?
faiz arttığı için insanlar tl'ye geçiyor dolayısıyla talep azaldığı için fiyat düşüyor?

yoksa daha karmaşık bir durum mu söz konusu, yanlışsam bilale anlatır gibi anlatabilir misiniz?
0
marlonbranda
(26.10.20)
Tam olarak böyle ama TL neticede sürekli değer kaybettiği için adam faiz artsa bile yatırımını TL'ye çevirmeyi tercih etmeyebiliyor, hele faiz puanları bu kadar düşük seviyelerdeyken hiç mantıklı olmuyor haliyle 100-200 puanlık artışların bir etkisi olmuyor, geçen dönemlerde bir ara %25 falan faiz veriyorlardı, şimdi %10'a yeni çıktı.
0
angelus
(26.10.20)
100 dolar 800 lira olarak düşünün.

1 yil sonunda 100 dolar 850 lira olacak gibi planınız var.

Faiz olarak 800 lira 1 yılda 910 lira olursa . Piyasaya dolar girer. Yabancı para getirir. Yerli dolar satar vs.
0
ycaycayca
(26.10.20)
(8)

Yine bir geri gelmeyen kitap hüznü

kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Çok sevdiğim bir kitabım 2 aydır arkadaşımda. Herhalde okudu ki yeni bir kitap da almış kendine. Kitabı sana mı vermiştim, başka bir arkadaşım da ödünç istedi diye bir ağzını yokladım. Evet bende dedi ve konuyu değiştirdi. Hediye vermek istemiyorum, altını çizdiğim yerler var. Bu tipler yüz
Selamlar,

Çok sevdiğim bir kitabım 2 aydır arkadaşımda. Herhalde okudu ki yeni bir kitap da almış kendine. Kitabı sana mı vermiştim, başka bir arkadaşım da ödünç istedi diye bir ağzını yokladım. Evet bende dedi ve konuyu değiştirdi. Hediye vermek istemiyorum, altını çizdiğim yerler var. Bu tipler yüzünden ödünç vermeyi kesinlikle tercih etmiyordum zaten iyice soğudum.

Böyle durumlarda ne yapıyorsunuz, nasıl istiyorsunuz? Nasıl bir geri isteme cümlesi kurayım sizce?

Teşekkürler
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(24.10.20)
okuduysan kitabi ne zaman geri alabilirim?
0
robokot
(24.10.20)
okuman bittiyse kitabımı geri alabilir miyim diyeceksin çok basit. ayıp eden sen değilsin o.
0
neira
(24.10.20)
Dolandırıcılığın bir türü. Güveni kötüye kullanmakla birebir.

Bir ara yine sohbet ederken sen de konuyu değiştir ve kitabını iste. Ayıp değil böyle şeyler.
0
Erva
(24.10.20)
Ben kitaplarımdan isteyen bikaç kişiye bendeki kitapları vermemek için aynı kitaptan alıp vermiştim, sonra kimse istemedi bir daha, benden habersiz kaşla göz arasında alanlar olmuştu onlardan da direkt istemiştim bu konuda hassas olduğunu belli edersen konu fazla uzamaz. Böyle tipler "aman ya altı üstü kitap işte canını mı aldık" tadında yaklaştıkları için önemsemezler o yüzden de geri gelmez pek.
0
angelus
(24.10.20)
En nefret ettigim insan tipi ya. Ben lise 1 de bıraktım kitap odunc vermeyi, kocaman bi kutuphanemiz var evde neden bozulsun bu tipler yuzunden koleksiyonum :/

Odunc verdigim kitabi okuduysan alabilir miyim, unuttun sanirim is guc arasinda de.
0
hindistan cevizi
(24.10.20)
Angelus+1 bu yöntemle ileriye dönük ödünç istenecek kitapların da önünü kesmiş olursun.
Çoook uzun zamandır kitap ödünç vermiyorum ama verdiğim dönemlerde laf arasında falan değil, doğrudan “canım okuduysan alabilir miyim?” Diyordum ki konuyu değiştirme şansı da kalmasın.
0
irene
(24.10.20)
Ben arkadaşıma kaç kitap verdim ve istememe rağmen yok şuna verdim, yok o kitabı unut artık filan diyor. Mesela George R. R. Martin’in ASOIAF serisinin ilk kitabını verdim okusun diye. Bilmem cezaevindeki arkadaşına yollamış, adam çıkmış hapisten ama kitabın 4-5 yıl oldu geri dönmedi ve hem seri bozuldu hem o ilk baskıydı. Şimdiki baskıyı almak da istemiyorum. Körlük’ü okusun diye başka arkadaşıma verdim ve hep “Aaa getirmeyi unutuyorum” diyor. Ben kitaplarımı açık açık istiyorum ama geri veren olmuyor :(
0
cemallamec
(24.10.20)
ben aklıma gelince aradım
"lan xxx, olm okumadınmı kitabı kaç aydır amk, yarın getir, okumadıysan kendine yenisinimi alcan naparsan yap"
demiştim.
0
aslindasorunumpsikolojik
(25.10.20)
(5)

Uçak yolculuğu sonrası kulak ağrısı

dizicolleague
Bu benim başıma mütemadiyen gelir. Geçenlerde alçak uçuş sırasında kulağuma feci bir ağrı saplandı ama dokunmadım. Millet kulağını ovuşturuyordu fakat ben daha önce bu durumda kulağımı ovuşturduğumda iki gün sızlamıştı. yolculuk sonrası sabaha kadar kulağım ağrıdı ve sabah geçti ama bu sefer de dolu
Bu benim başıma mütemadiyen gelir. Geçenlerde alçak uçuş sırasında kulağuma feci bir ağrı saplandı ama dokunmadım. Millet kulağını ovuşturuyordu fakat ben daha önce bu durumda kulağımı ovuşturduğumda iki gün sızlamıştı. yolculuk sonrası sabaha kadar kulağım ağrıdı ve sabah geçti ama bu sefer de doluluk hissediyorum kulağımda. Bunu herkes mi yaşıyor yoksa bi bende mi var? Uçak fobisi başlayacak yakında ondan korkuyorum.

Şu doluluk hissi için de tavsiyelere açığım
0
dizicolleague
(24.10.20)
bir kere yaşadım 12 saatlik bir uçuş sonrası. 2 gün kulaklarım dolu, müthiş bir basınç hissettim. sürekli yutkunuyordum istemsiz bir şekilde. onun dışında 3-4 saate kadar olan uçuşların hiçbirinde yaşamadım.
0
guest9999
(24.10.20)
Sakız çiğnemek iyi gelir derler.
0
angelus
(24.10.20)
Uçaktayken arada bi ağzını hafif aç. Uçak indikten sonra, şu ağız-burun kapatıp üfleme hareketini yapıyorum. Direkt tıkanma düzeliyor. Ama senin durumunda kötü etki de yapabilir. Sorumluluk sende.
0
the coon
(24.10.20)
(bkz: oksijenli su)
15 dakika kulağınızda bekletin, geçiriyor.
0
coder
(24.10.20)
uçuş sırasında sakız çiğnemek, müzik falan dinlememek.
0
seyduna6687
(24.10.20)
(3)

Netflix aileyle izlemelik film önerisi

sacrilegious
İyi vakit geçirmelik bir film rica ediyoruz. Teşekkürler
İyi vakit geçirmelik bir film rica ediyoruz.

Teşekkürler
0
sacrilegious
(24.10.20)
Okja
0
the coon
(24.10.20)
Aykut Enişte.
0
angelus
(24.10.20)
Çocuk varsa, Over the moon.
0
put it in your appropriate place
(24.10.20)
(1)

Gitmek istemediğim bir ortam

sacrilegious
“mesai arkadaşım pozitif ben de temaslıydım 10 gün karantinadayım sonra görüşelim“ desem, inandırıcı olur mu?Teşekkürler.
“mesai arkadaşım pozitif ben de temaslıydım 10 gün karantinadayım sonra görüşelim“ desem, inandırıcı olur mu?

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(24.10.20)
Ben herkese benzer şeyleri söylüyorum olur bence.
0
angelus
(24.10.20)
(5)

Fıstık ezmesi, trigliseridi yükseltir mi?

norules
Fıstık ezmesi, yağı hayli bol olan bir gıda türü, peki her gün 3-4 tatlı kaşığı kadar fıstık ezmesi tüketmek, trigliserid değerlerini yükseltir mi?
Fıstık ezmesi, yağı hayli bol olan bir gıda türü, peki her gün 3-4 tatlı kaşığı kadar fıstık ezmesi tüketmek, trigliserid değerlerini yükseltir mi?
0
norules
(23.10.20)
Her sene Mayıs ayında sağlık kontrolüne girerim. Bu mayısla bir önceki Mayıs arasında her gün fıstık ezmesi yemeye başladım. 2020 değeri 55, 2019 değeri 97. Tabi arada daha fazla yeşillik tüketmeye ve spora da başladım ama durum bu. Üstelik bu seneki test hareketsiz geçen iki aylık covid dönemi sonrası yapıldı. Bence korkmadan yiyin. Günlük 40gr yiyorum ben.
0
catch the arrow
(23.10.20)
20 yildir pindakaas yiyorum belki daha da fazla, bir zararini gormedim.
0
turbo sadık
(24.10.20)
Akut olarak yükseltir, kronik anlamda bir etkisi yoktur, kronik anlamda etkisi genel beslenme dinamiğine göre ortaya çıkar.
0
angelus
(24.10.20)
@angelus, "Akut olarak yükseltir" demişsiniz, sizin başınıza gelmişliği var mı? bu durumu merak ediyorum da.

zira 4 ay önceki kan tahlillerimde trigliseridim biraz sınırın üzerinde çıkmıştı, hal böyleyken de şayet tüketmeye yeni başladığım fıstık ezmesinin trigliseridi yükseltici tesiri varsa sakata gelmeyeyim diye düşündüm.
0
🌸norules
(24.10.20)
Yok hayır benim başıma geldiği için değil de yağların temel metabolizması nedeniyle yükselir. Yani besinlerdeki yağlar büyük oranda trigliseridlerden oluşur zaten, sen yağlı bir ürün yediğinde bunlar bağırsakta sindirime uğrayarak gliserole ve yağ asitlerine ayrışıp kana verilir, sonra kanda tekrar bir araya gelerek trigliseridleri baştan oluşturup bir takım taşıyıcılarla gerekli yerlere taşınırlar, sonra kandaki seviyesi tekrar düşer, bu akut halidir geçicidir. Yani sen de yesen ben de yesem kandaki seviyesi yükselir, bunu karbonhidrat aldığında kan şekerinin yükselmesi gibi düşünebilirsin, gerekli yerlere taşındıktan sonra düşer, bu da aynı şekilde çalışır.

Riskli olanı kronik hale gelmesidir, yani kanında sürekli yüksek trigliserid olması, o da genel beslenmenle alakalı zira trigliseridler aynı zamanda fazla kalorinin vücutta depo edilme formudur, sen genel olarak sürekli yüksek kalorili beslenirsen, ki burada ne yediğin önemli değil hiç yağlı ürün tüketmeyip karbonhidratla ve proteinle de beslensen, fazla gelen kalori trigliserid olarak depo edilir, yağ oranın arttığında da kana daha çok serbest yağ asidi geçeceği için trigliserid seviyen kronik olarak yüksek çıkar, riskli olan budur. Dediğim gibi bu da direkt yağlı ürünler yemenle ilgili değil, genel kalori alımınla alakalı bir durum.

Bir de alkol trigliserid seviyesini çok aktif şekilde yükseltiyor ama onun nedeni çok bilinmiyor. Eğer testten birkaç gün önce alkol aldıysan ya da yağlı bir şeyler tükettiysen trigliserid seviyen yine yüksek çıkabilir.
0
angelus
(24.10.20)
(7)

intermittent fasting ve bcaa kullanımı

ozgurluk savascisi
if yapıyorum. açlığın son saatlerinde ağır bir idman yapıyorum. (ağırlık ve kardiyo içeren) dolayısıyla kas yıkımını engellemek için bcaa'ın aromasız ve sıfır kalorili, iğrenç tadlı ürününü kullanmayı düşünüyorum. sorum şu bcaa if i bozar mı? sıfır kalorili olanını tercih ettim bunun için ama okuduğ
if yapıyorum. açlığın son saatlerinde ağır bir idman yapıyorum. (ağırlık ve kardiyo içeren) dolayısıyla kas yıkımını engellemek için bcaa'ın aromasız ve sıfır kalorili, iğrenç tadlı ürününü kullanmayı düşünüyorum. sorum şu bcaa if i bozar mı? sıfır kalorili olanını tercih ettim bunun için ama okuduğum bazı makaleler bozduğunu söylüyor, bazıları ise bozmadığını. teknik olarak sıfır kalori bozmamaması lazım ama?
0
ozgurluk savascisi
(23.10.20)
çiğneme aktivitesinin bozduğunu söylüyorlar. eğer içecek bir şey ise o dediğin o zaman bozmaz.
0
theseachange
(23.10.20)
Bildiğin toz BCAA, suya karıştırıp içilecek.
0
🌸ozgurluk savascisi
(23.10.20)
Açlık halinde yapılan antrenmanlarda vücutta oluşan reaksiyonlar nedeniyle daha fazla aminoasit glikoza dönüşüp kan şekerini yükseltip insülin salınımına neden olduğu için, 10 gramlık bcaa alımları görmezden gelinir IF gibi süreçlerde, bozmaz denmesinin nedeni o.
0
angelus
(23.10.20)
mTOR tetiklenmesin kaygın yoksa çok problem değil. Ama BCAA çok gerekli bir destek de değil.
0
arnold schwarzeneger
(23.10.20)
Biraz açar mısın Arnold?
0
🌸ozgurluk savascisi
(23.10.20)
IF’in otofajiye sebep olması mTOR’un inhibe edilmesiyle oluyor. Yani IF’ten anti aging vs. tarzı sağlık yönünden beklentilerin varsa BCAA kullanımı işin o kısmını sekteye uğratabilir.
0
arnold schwarzeneger
(23.10.20)
Anladım teşekkürler.
0
🌸ozgurluk savascisi
(23.10.20)
(4)

Gerçek saf kahve hangisi oluyor?

ya ben lan neyse
hiç kahve içmiyorum. geçen almak istedim; granül, çözünebilir, arabic, kavrulmuş, gold... bir sürü şey yazıyor.en saf hali hangisi? hani çekirdek toplandıktan sonra öğütülsün başka da bir şey yapılmamış olsun. alacağım ama bilemedim.
hiç kahve içmiyorum. geçen almak istedim; granül, çözünebilir, arabic, kavrulmuş, gold... bir sürü şey yazıyor.

en saf hali hangisi? hani çekirdek toplandıktan sonra öğütülsün başka da bir şey yapılmamış olsun. alacağım ama bilemedim.
0
ya ben lan neyse
(22.10.20)
oh, my sweet summer child... :')

Marketten alıyorsan (örn migros) Tchibo'nun Jacobs'un kare prizma şeklinde vakumlu paketleri oluyor üzerinde FİLTRE KAHVE için vb. yazıyor. İşte aradığın bu. Kahve suda çözünebilen bir şey değil. Granül kahve (yani nescafe) çeşitli işlemlerle o hale getiriliyor.

İstersen starbucks'a gidip çekirdek alıp onu çektirebilirsin. Ya da starbucksran herhangi bir pakete elini atarsan o da aynı çekilmiş kahve. Bu dediğim Tchibo'nun kendi mağazaları için de geçerli.

Ben orta halli bir kahveseverim, şimdi fularlı dostlar sana detay verir :)
0
helena
(22.10.20)
Kahve çekirdeğini kavurduğunda kimyasal reaksiyona girip aroması tatı aroması ortaya çıkar, kavrulmamış kahvenin bi lezzeti olmaz.
0
angelus
(22.10.20)
en saf halini neden istiyorsun? bir kere bunu netleştirelim.

kahve kavrulmuş olmalı. onu bir kenara koyuyoruz.

zararlı olmasın falan diyorsan granül kahveler (nescafe gold örneğin) filtre kahveden daha zararlı değil. hatta hazır kahvelerde kafein içeriği daha az olduğu için kontrolsüz şekilde fazla tüketmezsen filtre kahveden daha az zararlı diyebiliriz. en zararlısı da türk kahvesi. erimeyen kahve telvesini filtrelemeyince daha zararlı hale geliyor kahve.

lezzet olarak söylüyorsan filtre kahveyi demlemenin bile onlarca çeşit yöntemi var. hatta çekilmiş kahveyi çekme yöntemi bile kahvenin lezzetini değiştirir. örneğin bıçaklarla keserek çekmek, değirmen gibi taşla öğüten kahve öğütücülere göre daha az lezzet sağlar. kullandığın fitre kağıdından tut demleme aletine kadar her şey fark ettirir. ama o kadar da önemli değil dersen ya bir V60 ya da french press alırsan en ekonomiği olur.
0
himmet dayi
(22.10.20)
İlla kavrulmamış en saf halini isterim derseniz yeşil kahve var. Hobi olarak evde tavada kavuruyordum ama asıl türk kahvesi şeklinde yeşil kahveyi içiyorlar. Ben beğenmiyorum.

Yeşil kahve dışında, kahveyi kavurduktan sonra ya da granül hale getirince zaten kanserojen hale geliyor. Özellikle fazla kavrulmuşsa. Bu kadar düşünmek bana fazla geliyor ama ben affetmem içerim.
0
jazzabel
(22.10.20)
(2)

Bir adamın bir gününü anlatan kitap?

ElfElf
Sadece iç sesiyle kalın bir roman oluşturmuş. Ve sadece bir günü anlatıyor. Adamın tuvalete gitmesine kadar ayrıntılı. Nedir bu romanın adı biliyor musunuz?
Sadece iç sesiyle kalın bir roman oluşturmuş.
Ve sadece bir günü anlatıyor. Adamın tuvalete gitmesine kadar ayrıntılı. Nedir bu romanın adı biliyor musunuz?
0
ElfElf
(22.10.20)
Ulysses.
0
angelus
(22.10.20)
bir asam degik aslinda birkac kisinin bie günğ. meltem gürle nin acik radyodaki ulysses progeamini dinleylim
0
proteus
(22.10.20)
(7)

Böbrek taşı el aman?

alttaraf
Selam arkadaslar, soru(n) bi arkadas icin, 45 K.her iki bobrekte 6 mm tas var, ilk gidilen doktor hopla zipla şunu ic bunu ic dusurmeye calis deyip gonderiyor..ama agrisi malum, ceken bilir..simdi soru:dusurmeye mi calismali, lazerle kirdirma yontemi mi uygulanmali ya da ameliyat mi olmali? bunlarin
Selam arkadaslar, soru(n) bi arkadas icin, 45 K.
her iki bobrekte 6 mm tas var, ilk gidilen doktor hopla zipla şunu ic bunu ic dusurmeye calis deyip gonderiyor..
ama agrisi malum, ceken bilir..
simdi soru:
dusurmeye mi calismali, lazerle kirdirma yontemi mi uygulanmali ya da ameliyat mi olmali? bunlarin artisi eksisi agrisi sizisi getirisi götürüsünü düsününce hangisini tavsiye edersiniz tecrubeli arkadaslar ya da uzman saglikcilar?
elbette iyi bir doktora da danisilacak ve lakin buradada desteginize ihtiyac var, bu isle ilgili bildiginiz tavsiye edeceginiz İstanbul da olmak kaydiyla doktor/hastane nedir?
tesekkurler simdiden..
0
alttaraf
(22.10.20)
6 mm taş kendiliğinden pek düşmez boşuna hoplayıp zıplamasın.
0
angelus
(22.10.20)
hocam gilaburu suyuna bi bakın. benim bi tanıdık böbrek taşı düşürüyodu bunu söylediğin herkes sana dua eder demişti. çok geçmiş olsun umarım acısız atlatır.
0
lycoxin
(22.10.20)
6mm kritik bir değer , kendiliğinden düşme ihtimali düşük olur. Ama düşedebilir.

genel kanı bol su iç zıpla şeklindedir. Fakat ağrı var ise su içmek ağrıyı arttırmaktan başka hiç bir şey yapmaz aksine zaten tıkanıklık sebebiyle genişlemiş olan böbrek havuzlarını (ağrı sebebi) daha çok şişirir.

Hoplamak ise böbrek havuzu kanalındaki düşmek üzere olan taşı daha çok havuz girişine itip tıkanmasına da neden olabilir (riskli yani)

Kronik böbrek taşı sorunu olan erkek bir birey olarak bunu cevaplıyorum. kadınlarda kısmen daha kolay oluyor. Ben laçka olduğum için 8mm taşta düşürdüm :)

bir taviye olarak meyankökü içmek iyi geliyor. ağrılar için buscopan, enfeksiyon tehlikesi için ise azosilin tavsiyedir. kimi doktorlar purinol yazıyor .


NOt: Bilgisini verdiğim ilaçlar doktor kontorlünde kullanılmalı.
NOT2: muhakkak çıkan taşı analiz ettirin. İçeriğine göre yeme alışkanlığını düzeltsin.

bendeki taş kalsiyum-oksalat içerikli olduğu için bunu içeren besinleri kestim ve 7 yıldır taş sorunum kalmadı.
0
janavarorion
(22.10.20)
Gilaburu suyu+1

2-3 kere dusurdum, acisini ceken bilir. Son dusurdugumde morfin de fayda etmemisti acilde.

Son seferimde Doktor antibiyotik vermisti, 2 gun sonra hoplama ziplamalar esliginde dustu. Verdigi antibiyotigin faydali oldugunu dusunuyorum. Cunku ilaca basladigimin ertesi gunu agrilarim azalmisti.

Duzgun bi doktorda kan tahlili verip dogru ilaclari alip, gilaburu vs ile desteklerse 1 haftada atlatir ins.

Bu arada daha buyuk taslari da dusurdum ama lazer secenegini sunmadi hic bi doktor.
0
brkylmz
(22.10.20)
5 mm üstü genelde kendiliğinden düşmesi beklenmez
0
all girls dream
(22.10.20)
rowatinex, sadece rowatinex ve bol su. bu kadar.
0
ensar
(22.10.20)
eşkina taşını bi araştırın. ben onunla düşürmüştüm.
0
antihero
(22.10.20)
(3)

Twitter'da bu tarz hesaplar nasil mavi tik aliyor?

freedonia
Ornek: Ramiz Dayi https://twitter.com/Dayi
Ornek: Ramiz Dayi twitter.com
0
freedonia
(22.10.20)
Partner reklam ajansları aracılığıyla alıyorlar, normalde aktif değil zaten.
0
angelus
(22.10.20)
@angelus nasil? anlamadim.
0
🌸freedonia
(22.10.20)
Twitter ile partner olan iş yapan ticari bağlantıları olan reklam ajansları var, ki çok yok 3-4 tane vardır, normalde mavi tik başvuru formu herkese açıktı, sonradan kapattılar sadece partnerlere açık hale getirdiler, partnerler de başvuruda bulunup mavi tık alıyor, bu tip hesaplar da bu ajansların aldığı mavi tik hesapları.
0
angelus
(22.10.20)
(8)

Günlük Su Tüketimi

üç gün gündüz
Ne kadar olmalı acaba? Teşekkür ederim.
Ne kadar olmalı acaba? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(22.10.20)
2-2,5 litre minimum. Çay, kahve, limonata vs. sayılmaz.

ya da vücut ağırlığı * 0,03 formülü.
0
tom creo
(22.10.20)
Birçok şeye göre değişir; günlük fiziksel aktiviteye aldığın proteine kullanıyorsan kullandığın supp'lara vs. Ortalama bir insan için de vücut ağırlığı*0,03 fakat ben kendi adıma su içeren her türlü sıvının bu hesaba dahil edilebileceğini düşünüyorum, aksini ispat eden pek araştırma yok, önemli olan sisteme su içeren bir sıvı girmesi. Sisteme çay yoluyla sıvı girdiğinde sistem oradaki suyu bu sek gelmedi deyip kabul etmemezlik yapmaz onu da aynı şekilde kullanır, su sudur fakat çay kahve vs gibi ürünler aynı zamanda diüretik özelliklidir, yani vücuttaki suyun çok daha hızlı atılmasına ve vücudun susuz kalmasına neden olabilir.
0
angelus
(22.10.20)
tükettiğiniz her türlü sıvıyı hesaba dahil etmelisiniz. çay, çorba vs aklınıza ne gelirse...
bu bilgiyi prof. dr. ünvanlı, işinin ehli bir onkologdan almıştım.
0
coder
(22.10.20)
evet sıvı sıvıdır, alttaki yorumlara katılmakla birlikte. 2 litreyi sadece çay olarak almanız başka sorunlara yol açabilir belirtildiği gibi.

1 kase çorba içtiğimizde de bunu 1 bardak su olarak mı değerlendireceğiz? hesaplaması zor, o yüzden net olarak 2 tane 1LT pet su bitirmek kafanızı rahat ettirir. üstü zaten çay çorba vs. 2.5 litreyi bulmuş olursunuz.
0
tom creo
(22.10.20)
İdrarınızı şeffaf görene kadar için. Sarıysa yeterli su alımı yoktur.
0
sta
(22.10.20)
bir hastalığınız yoksa kafaya göre. su içmek için kendini zorlamak durup dururken gereksiz. zaten vücut ihtiyaç duyunca susuyoruz.
0
bohr atom modeli
(22.10.20)
gunluk-su-ihtiyaci.hesaplama.net

kilo, cinsiyet, hareket durumunuza göre değişir.
0
hazen
(22.10.20)
yazıo uygulaması, yediklerinden ve içtiklerinden ne kadar su aldığını da hesaplıyor.

bence de normal su dışında içilen dikkate alınmalı. uzun mesafe koştuğum günler +3 litre içiyorum. onun dışında, kışın 2-2,5 litre, yazın 2,5-3 litre.

suyu tek seferde yüksek miktarda değil, güne yayarak içmek en doğrusu. bir dönem sabah erkenden 2 litre su içip günün kalanında içmiyordum. akşam yine idrarım sarı çıkıyordu.
0
stewie
(22.10.20)
(2)

Araç Kiralama Hakkında

aynabugusu
Yeni ehliyet alan birinin güvenilir firmalardan araç kiralama ya da yedek şoför olma şansı yok mu?Neredeyse tüm firmalar en az 1 senelik ehliyet istiyor.
Yeni ehliyet alan birinin güvenilir firmalardan araç kiralama ya da yedek şoför olma şansı yok mu?
Neredeyse tüm firmalar en az 1 senelik ehliyet istiyor.
0
aynabugusu
(22.10.20)
Kurumsal firmalar 1 seneden azsa kiralamıyor.
0
angelus
(22.10.20)
Ehliyet süreniz 1 seneden azsa kurumsallar kiralamaz. bireysel acenteler ise senet, kredi kartı bloke gibi yöntemler yaparlar 2-3 ay takip etmek zorunda kalırsın (olası caza için böyle yapıyorlar).
amatör olduğunuzu düşünerek olası var olan sorunları da siz yapmış gibi gösterebilirler.

bence taksi ile işinizi görün .
0
janavarorion
(22.10.20)
(6)

Sadece ishal den doktora gidilir mi?

alttaraf
Gecenin ya da sabahin bu vakti boyle boktan bir konuyla rahatsiz ettigim icin kusura bakmayin gencler ama korkunc derecede ishal durumundayim, bagirsagimda atom dahi kalmadi yani o derece, aksam mangal yaptik sadece ama hic birseyi fazla kacirmadim, diger elemanlarda da bir sorun yok, simdi sadece b
Gecenin ya da sabahin bu vakti boyle boktan bir konuyla rahatsiz ettigim icin kusura bakmayin gencler ama korkunc derecede ishal durumundayim, bagirsagimda atom dahi kalmadi yani o derece, aksam mangal yaptik sadece ama hic birseyi fazla kacirmadim, diger elemanlarda da bir sorun yok, simdi sadece bu yuzden acile gidilir mi hele ki boylesi riskli bir zamanda? kendiliginden gecmesini mi beklemeli, ne yapmali ne etmeli ne yemeli ne icmeli a dostlar?
0
alttaraf
(22.10.20)
sadece ishalse ve ates falan yoksa gidilmez. bir hafta boyle surduyse gidilir.
0
hot potato
(22.10.20)
2-3 günü geçiyorsa+ateş varsa gitmelisin. kendi kendine geçmeyecek bir enfeksiyon olabilir.
0
orpheus
(22.10.20)
Kahve + limon tarifi var, onu uyguluyabilirsin. Etkili oluyor gerçekten. Onun dışında gün icinde haşlanmış patates ve muz yiyebilirsin, iyi gelir. Geçmiş olsun. Gün içinde geçecektir.
0
elorelia
(22.10.20)
elorella, tumunu yaptik, ustune muz yedim, reflor+baska bi ilac daha yaptim bekliyorum sirami, tesekkurler
0
🌸alttaraf
(22.10.20)
Bol bol su iç, ishali geçirmez ama vücudun susuz kalmasını engeller.
0
angelus
(22.10.20)
2 gun beklenip gecmezse gidilmeli. Enfeksiyon (covidden bahsetmiyorum) varsa ilac tedavisiyle ancak gecer.
0
invictae
(22.10.20)
(19)

30 yaşında tıp okumak

Sakinolmamlazim
kendimi bildim bileli tıp okumak istiyorum ama olmadı bir türlü.30 yaşında tıp fakültesi için hazırlanmak saçmalık mı?
kendimi bildim bileli tıp okumak istiyorum ama olmadı bir türlü.

30 yaşında tıp fakültesi için hazırlanmak saçmalık mı?
0
Sakinolmamlazim
(21.10.20)
Ben tıp okumanın ve bitirmenin tam sürecini birkaç gün önce öğrendim, aile hekimi olmayı amaçlamıyorsan olmaz o iş 50 yıl falan sürüyor.
0
angelus
(21.10.20)
Hayır asla değil! Kendinizde o azmi ve potansiyeli görüyorsanız okuyabilirsiniz elbet.
0
halitkin
(21.10.20)
hayir. okuybiliriniz. yas sadece sayidir.

ancak doktor maaslarina bakinca, harcadiklari o cabaya degmedigini dusunuyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.10.20)
Özellikle de devlet hastanelerinde kaç kişi hocaların yaşı ve deneyiminden haberdar muayene olmadan önce?

Bana saçmalık gibi gelmedi, peşinden gidin.
0
edaddy
(21.10.20)
Tıp puanları yüksek. Temeliniz yoksa ilk seferde kazanmak zor. Ama severek yapabileceğiniz bir meslekse saçmalık değil.
0
dissendium
(21.10.20)
Saçmalık değil okumanın yaşı olmaz yaş sadece rakamdan ibarettir bazen.
0
acebi
(21.10.20)
büyük ihtimal ile sıfıra yakın sosyal hayatın olucak 5. yılda sen 35 aynı dersi aldığın kişiler 23 olucak. iletişim kurmakta zorlanmam diyorsan sorun yok.

şimdiki siemens health'in almanya'da bir yöneticisi var adam hindistanlı. ailesi çok fakir olduğu için tıp'da okuyamamış elektronik mühendisi olmuş sonra para biriktirip 32 yaşında tıp okumuş.

şimdi siemens'in beyin takımını yönetip tıp sektörüne patent üretiyor.

yanlış anlamaz isen adam artisliğine okumamış yani adam için bu bir yaşam tarzı. zaten hayatı tıp.

ben mesela 100 kere dünyaya gelsem bir kere tıp okumam. o derece uzak konu bana.
0
duyurukullanıcısı
(21.10.20)
yurtdışında hem kariyer değişimi hem de tıp fakültesinin ikinci bir fakülte olarak okunması sebebiyle çok yaygın görülüyor 30'larında tıp öğrencileri.
ama tabii burası türkiye. insanların belli şartlanmaları var. üniversiteler yüksek lise kıvamında ve yetersiz oldukları için "bir an önce mezun ol, iş bul, evlen" zincirinin bir parçası. çok az kişi okuduğu bölümü gerçekten içselleştiriyor.
bunu yapabileceğinize inanıyorsanız buyrun okuyun bence.
0
not dark yet
(21.10.20)
Hiç mantıklı değil. Sen bitirene kadar tıp mezunlarının durumunun ne olacağı belli değil. Özel üniversitelerin yeni hedefi Tıp. O kadar okuyup da hekimlik yapma fırsatı bulamayabilirsin.

Bir de şu ekonomik krizde genel anlamda okumak eğer ki çok başarılı değilsen mantıklı değil.
0
rene
(21.10.20)
hiç mantıklı değil. her şey zamanında güzel. okumanın yaşı yoktur doğru ama bu yaştan sonra tıp okumak hem ruhen hem de zihnen insanı çok yıpratır.
0
koela
(21.10.20)
İngilizceniz ve fen bilimleriniz çok iyi ise italyada aynı türkiyedekine benzer yabancı öğrenci sınavı var. Onunla ücretsiz ingilizce tıp eğitimi alıp bologna gibi üniversitelerde okuyabilirsiniz. Hem köklü ve dünyada sıralamaya girmiş hem avrupa diploması veren bir yerde okumak (ingiltereye gidip doktorluk yapmak mesela) çok daha mantıklı. Tabi orada geçiminizi idame ettirecek iş ya da hazır para da lazım.

eksisozluk.com
0
Unde bach canim
(21.10.20)
Ben 30 yaşındayım fizik tedavi ve rehabilitasyon kazandım bizim bölümde de bir kadın 41 yaşında o da kızı liselere giriş sınavına hazırlanırken ben örnek olmak adına hem de birlikte çalışmak adına sınava girmiş kazanmış. Yani yapabilirsiniz istedikten sonra hersey olur.

Yalnız zor. Hani bi noktadan sonra kafam almıyor o yüzden biraz zor olabilir
0
fıytfıyt
(21.10.20)
Bana mantıklı gelmiyor ya. Şimdi bu sene hazırlansan anca seneye başlayacaksın, yaş oldu 31. İntörn olduğunda 35'i geçeceksin, yeri geldiğinde 36-40 saat çalışman gerekecek. 24-25'te beden kaldırıyor da 36-40 yaş arasında kafayı sıyırabilirsin bence. Vücut yeter ulan ben 20'li yaşlarda değilim diyebilir.
0
noluyo yaa
(21.10.20)
"okumanin yasi yok" palavradan baska bisey degil. okursun ama sonunda bir cacik olmaz, kendini tatmin edersin o kadar.

Ustune ekleyerek gitmen lazim. Eger simdiye kadar yaptigin seyin ustune tip ekleyince ortaya bulunmaz hint kumasi cikacak ve sen koseyi donecek isen, kendinde de dayanma gucunu goruyorsan girilir. Yoksa duz prastisyen hekim olmak icin 30'dan sonra
yapilmaz.
0
cooperr
(21.10.20)
Okursun gayet de güzel ve keyifli olur ama her şeyin bir bedeli var. Ailen çocuğun varsa etkilenir, özel hayatın etkilenir. Yurtdışında okumak daha iyi olabilir
0
iwillsee
(21.10.20)
tip fakültesinde asistanlik yaptim, neden tip diye sordugum da en cok gelen 3 cevap, parasi iyi, gercekten tibba ilgisi olanlar, ailesi doktor olanlardi. cok zor bir bolum ders yuku cok fazla, gercekten istiyorsan yaparsin. yoksa durulacak bir bölüm degil, ki normalde doktorlari pek sevmezdim, egitimi görünce saygim kat kat artti.

baska bolumlere de bakabilirsin. doktor olmmazsin ama tip alaninda calisirsin.
0
durgunfoton
(21.10.20)
Bu yola girin bence 36 yaşında biter. Çok guzel
0
konsomatrix
(21.10.20)
asistanlık sırasında birbirlerine insanca davranmıyorlar. tertipçilik var resmen. yaş orada sorun olabilir. kendinden 10-12 yaş küçüklerden fırça yemek.
0
screamshot
(21.10.20)
50 küsür yaşında hukuk fakültesi bitiren tanıdığım var.
Şimdi bu insan çevresini dinlese ne işin var diyeceklerdi. Otur oturduğun yerde diyeceklerdi. Bu yaştan sonra okumak zor diyeceklerdi. Sen yaşına uygun davran diyeceklerdi.

Bunları dinlese çoktan emekli modunda yaşıtları gibi boş boş takılacaktı.

Yani insan isteyince yapar. Ama bahsettiğiniz durumdaki isteğin çok büyük olması lazım ki maddi ve manevi yükünü kaldırabilin:)
0
anten
(22.10.20)
(5)

Kasko ve Sigorta için Sompo Japon önerir misiniz?

namandigurai
Merhaba, Kasko ve sigorta için sompo japondan teklif aldım. Nasıl problemler yaşayabilirim tam olarak bilmiyorum. Sonuçta poliçede tüm kapsamlar yazıyor. Aynı kapsamda farklı bir şirketten almamla buradan almam arasında çok fark olur mu? Bana kalsa 500 daha fazla verip başka yerden de yaptırırım ama
Merhaba, Kasko ve sigorta için sompo japondan teklif aldım. Nasıl problemler yaşayabilirim tam olarak bilmiyorum. Sonuçta poliçede tüm kapsamlar yazıyor. Aynı kapsamda farklı bir şirketten almamla buradan almam arasında çok fark olur mu? Bana kalsa 500 daha fazla verip başka yerden de yaptırırım ama bir farkı olur mu bilmiyorum. 1 sene başka şirketle geçti hiç işim düşmediği için bir tecrübem olmadı. Sizin düşünceleriniz ve önereceğiniz kasko/sigorta şirketi varsa öğrenmek isterim. Teşekkürler.
0
namandigurai
(21.10.20)
Fiyat ve poliçe mantıklıysa olabilir, ara sıra tercih ediyorum. En kötü hasar ödemesi gecikir, kalitesiz bir hizmet olursa.
0
John Bloor
(21.10.20)
Poliçe şartları kafana yatıyorsa deneyebilirsin, o janrda hangi firmayı seçersen seç olumlu/olumsuz benzer geridönüşleri alırsın.
0
angelus
(21.10.20)
3-4 yıl kullandım 2018 öncesinde baya memnundum, hasar vs çok büyük birşey yaşamadım bu arada, mini hasarda iyiydi. sonrasında fiyatı daha makul olduğundan ankara sigortaya geçtim
0
delidiyorum
(21.10.20)
Kaskom sompo japan. Önceden aksigorta'ydı. Sompo japan'a geçtim, 25 gün sonra da kaza yaptım. Aracımı çektirdim yetkili servise. 35 bin TL fatura çıktı. Aracım sorunsuz onarıldı. Bu süreçte ikame araç hizmetinden de faydalandım. Ücretsiz çekici hizmetinden de.

Bence "ek" bir hak sunmuyorsa başka bir şirketten almanın çok bir anlamı yok. Adamlar kaçak firma değil sonuçta. 3400 TL kasko bedeli ödemiştim, 25 gün sonra 10 katından fazla masraf çıkarmama rağmen kimse gık demedi.
0
hitokiri kenshin
(21.10.20)
ben son 3 senedir sompo japon kullanıyorum kasko için. çıkan problemlerde gayet yardımcı oldular hiç sorun yaşatmadılar, öncesinde axa ve anadolu sigorta kullanmıştım sürekli işi yokuşa sürmüşlerdi hasar ödemesi sözkonusu olunca.

trafik sigortası hangisi en ucuz ise onu yaptır, hepsi aynı bir farkları yok kapsam olarak.
0
zikardo
(22.10.20)
(13)

Zemin katta yaşanır mı? Avantajları ve dezavantajları nelerdir?

halitkin
Bu aralar kiralık ev bakıyorum ve Zekeriyaköy'de, site içinde, güvenliği olan, nezih bir bölgede ev buldum. Kirası da konumuna göre iyi sayılır ama tek dezavantajı zemin katta olması.Zekeriyaköy ve uygun kirayı görünce sazan gibi atladım ama oturup düşününce "yanlış mı yapıyorum acaba?" dedim. Daha
Bu aralar kiralık ev bakıyorum ve Zekeriyaköy'de, site içinde, güvenliği olan, nezih bir bölgede ev buldum. Kirası da konumuna göre iyi sayılır ama tek dezavantajı zemin katta olması.

Zekeriyaköy ve uygun kirayı görünce sazan gibi atladım ama oturup düşününce "yanlış mı yapıyorum acaba?" dedim. Daha önce ara katlarda ve en üst katta yaşadığım oldu ama zemin katı hiç tecrübe etmedim. Her ne kadar güvenlikli, site içerisinde ve parmaklıklı pencereleri olsa da içime sinmedi. Ne bileyim deprem, yangın gibi durumlarda ne kadar güvenlidir mesela? Olası bir tesisat probleminde (boruların tıkanması) ilk göte gelen zemin kat mı oluyor? Börtü böceği, faresi, akrebi çok olur mu? Bahçede oynayan ve yoldan geçen herkesin sesini duyar mıyım? Bu arada zemin kat ama bodrum gibi değil. Kot farkından dolayı güneş alıyor.

"Zekeriyaköy gibi bir yerde 2000'e site içinde eşyalı ev bulmuşsun daha ne istiyorsun?" mu dersiniz yoksa "Zemin kat olduktan sonra semtin önemi yok!" mu dersiniz?
0
halitkin
(21.10.20)
benim aklıma gelen ilk şey zemin kattaki evin ne kadar soğuk olacağı toprağın soğuğunu çeken bir daireyi ısıtmak kolay olmayacak
0
nahtoderfahrung
(21.10.20)
güvenlik konusunda çok sıkıntı etmezdim ama ara katlara göre ısınması daha zor olur, ve altında başka bir kat yoksa rutubet problemi yaşayabilirsiniz.
yoldan geçen herkesin sesi direkt içeride olur evet, apartman girişine yakınsa kapı açılma kapanma sesleri, giren çıkan falan rahatsız edebilir. bir de eski binalarda en alt katta olunca millet zilini bilmediği kişilerin yerine sizin zilinize daha çok basar, başımıza geldi oradan biliyorum.
tesisat problemi olarak neyi kastettiniz bilemiyorum ama biz bir sorun yaşamadık o şekilde.
0
gkhncnzdgn
(21.10.20)
Bu eve güneş girmeyecek gibi, güneş girmeyen eve dert girer. Hem fiziki hem de psikolojik geridönüşleri nedeniyle olumsuz geldi bana. Bir de zemin kat çok ayakaltı gibi geliyor bana o da her anlamda rahatsız edici, bi mahremin olmaz gibi sanki.
0
angelus
(21.10.20)
Bence en büyük sıkıntı aşırı yağmurlarda evi su basması. Klozetin gideri tıkanırsa yukardan gelen su hop sizin eve taşar.
0
olaylar olaylar
(21.10.20)
ben de bu tarz bir evde oturuyorum, hatta bahçesi biraz daha bahçe bir yer. bir sene oturduktan sonra psikolojisi bozuluyor insanın. ara kat candır, canandır.
0
klassno
(21.10.20)
Siteyi biliyorum, ilanı da. Site o civardaki en ucuz olanlardan. Açık otoparkına dışarıdan elini kolunu sallayarak girebiliyorsun. Binalar da eski sayılır. Zekeriyaköy’ün o kısmında fiyatlar bu ara çok saçma. Emlakçılar fiyat şişirmeye çalışıyor. Yine de görmeye değer bir ev. Işık durumunu görerek anlamak lazım. Ben o civarda fotoğraflarda havadar görünen bir eve gidip mahzen bulmuştum.
0
arnold schwarzeneger
(21.10.20)
Böcek, karınca problemi çok olabilir bence. Bir de yeterince güneş almaz, ısınması zor olur.
0
isabella was a ginger
(21.10.20)
doğaya zemine yakın olmayı ben çok seviyorum. sokaktan geçenleri izliyorum, şıppadanak caddeye çıkabiliyorum. bence bu yönlerinden bakılınca epey keyifli bir deneyim.
0
neverguesser
(21.10.20)
hamamböceği ve fareler ilk sizin eve girer.
0
sizofren06
(21.10.20)
Ben de tercih etmezdim - çok ciddi derecede kasvetli görünüyor ev. Olası bir haşere basması, kanalizasyon sorunu, yağmur suyu akıntısı, vs durumlarında ilk etkilenen sen olursun, dışarısının da gürültüsü ve derdi en çok sana gelir. Fotoları perdesiz çekmişler ama bi de perde takarsan tam mezar gibi olur ev.
0
roket adam
(21.10.20)
Cevaplar için teşekkürler. An itibarıyla evi tutmaktan vazgeçmiş bulunuyorum.
0
🌸halitkin
(21.10.20)
Siz zaten vazgeçmişsiniz ama zemin katta ev tutmayı düşünen başkası okuyorsa diye yazayayım.

Gürültüden uyuyamazsınız. Oturamazsınız. Cidden, araba seslerini, koşturan çocuk seslerini, korna seslerini, tam camın önüne gelip telefonla konuşacak mal tiplerin sayısını küçümsemeyin derim.
0
hitokiri kenshin
(21.10.20)
böcek sorunu olur. dışarının tüm pisliği izmariti, çöpü, kiri b.ku püsürü evin içine girer, en azından kokusu. su basması, kanalizasyon tıkanıklığı sık yaşanır. tavsiye etmem.
0
alors
(21.10.20)
(7)

Kreatin ve Gece Idrara Kalkma

bay b
Daha once dogru durust uykudan uyanip idrara kalkmazdim, gun icinde cok sivi tuketsem bile. Asagi yukari kreatin almaya basladigimdan beri her gece bir kere kalkip cise gidiyorum. Benzer durum yasayan oldu mu acaba? Sirf anlamak icin bir sure almayi birakacagim zaten biktim.
Daha once dogru durust uykudan uyanip idrara kalkmazdim, gun icinde cok sivi tuketsem bile. Asagi yukari kreatin almaya basladigimdan beri her gece bir kere kalkip cise gidiyorum. Benzer durum yasayan oldu mu acaba? Sirf anlamak icin bir sure almayi birakacagim zaten biktim.
0
bay b
(21.10.20)
3 yıldır küçük aralar hariç kreatin takviyesi kullanıyorum. böyle bir durum yaşamadım.
0
a darkness coming
(21.10.20)
Kreatin kullanımı ve çişe kalkma sıklığı arasında pozitif bir korelasyon yok ama çok zorlarsak, yani ciddi anlamda zorlarsak hadi beyin fırtınası yapalım dersek eğer; kreatinin atığı kreatinin maddesi, kreatin kullanımında ve ağırlık çalışması yapıldığında kreatin+ATP sentezi sonrası atık kreatinin miktarı kanda fazlalaşır, bunu atmak için "BELKİ" böyle bir durum oluşabilir ama bu çok zorlama bir iddia dediğim gibi, belki de sen kafayı taktığının için algıda seçicilik gibi geliyordur sana ben yıllardır kullanırım, kullandığım dönemde su alımını artırdığım için çişe fazladan çıkarım ama dediğim gibi bu su tüketimini artırdığım için olur kreatin nedeniyle değil.
0
angelus
(21.10.20)
@angelus

peki her gece 1 kez uykudan kalkip cise kalkiyor musun? esasinda kreatinin degerim yaklasik 1 ay once normalin uzerinde cikinca 5g'dan 2.5-3g'a indirdim kreatini ve gecen yaptirdigim tahlilde deger normale donmustu. fakat benim sorunum gece 1 kez uykudan uyanip cise kalkmak; gun icinde zaten cok su ictigim icin cikiyorum cok da dert etmiyorum. belki de hic alakasi yoktur tabi bilemiyorum ama doktor da biraz ara verip takip etmemi onerdi, bakalim...
0
🌸bay b
(21.10.20)
bana olmustu.
0
turbo sadık
(21.10.20)
Ben çıkıyorum ama dediğim gibi ben kendi yaşamım itibari ile çok su içiyorum, yani günlük 3-5 litre arası su içiyorum o yüzden kalkıyorum, gün içinde içtiğin su illa gün içinde seni tuvalete çıkaracak diye bir kural yok, gecenin bir saati filtreleme yapar vücut atıkları atmak ister yine kalkarsın, makine her zaman çalışıyor. Ha az su içersen eğer vücut eldeki suyu en idareli şekilde kullanarak sistemden atar, o nedenle çok su içtiğinde olduğu gibi sık sık filtreleme yapmaz, o nedenle de çişinin rengi koyulaşır, bu kandaki üreyi daha uzun aralıklarla vücuttan attığı için olur.

Buna ek olarak ağırlık çalışan insanlar çalışmayan kişilere göre daha fazla ATP harcadığı için kreatinin miktarı normalin üstünde çıkar, oradaki NORMAL esasında sedanter kişiler için bir değerdir, ağırlık çalışıp ona göre beslenen kişileri kapsamaz o değer zira vücutlarında daha fazla yıkım daha fazla recovery olur, endişe edecek bir durum değil yani.
0
angelus
(21.10.20)
bana olmadı. çok yüksek değerlere de çıktım. yükleme evrelerinde bile olmadı. sonrasında düzenli kullandım yine olmadı. korkutmak gibi olmasın ama kreatin işi şakaya gelmez. nefrolog yolu görünebilir size.
0
false pretension
(21.10.20)
@angelus abi eyvallah her zamanki gibi cok aciklayici olmus eline saglik.
@false pretention bakalim abi urolog bu sekilde soyledi simdilik tahlillerde bir sorun gorunmuyor; takip edip tekrar bakacagiz insallah kuruntu yapiyorumdur.
0
🌸bay b
(21.10.20)
(8)

yumurta sorunu

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
günde 4-5 yumurta yiyen biriyim. ancak yumurta fiyatlarında oluşan artışla birlikte büyük bir gider kalemi olmaya başladı bana. migrosun mlife organik yumurtasını alıyorum. 10'lu fiyatı 15 lira. yiyorsak en azından organik olsun diyorum ama ne kadar organik orası allah kerim fatih terim. gidip düz y
günde 4-5 yumurta yiyen biriyim. ancak yumurta fiyatlarında oluşan artışla birlikte büyük bir gider kalemi olmaya başladı bana. migrosun mlife organik yumurtasını alıyorum. 10'lu fiyatı 15 lira. yiyorsak en azından organik olsun diyorum ama ne kadar organik orası allah kerim fatih terim. gidip düz yumurtacıdan ucuz yumurta alsak protein konusunda patlar mıyız?
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(21.10.20)
Organik olup olmaması protein yağ değerlerine-kalitesine etki etmez.
0
angelus
(21.10.20)
Mahallenin tavukçu/yumurtacı dükkanından 30'lu alıyoruz, ucuza geliyor. Organik, köy yumurtası falan olmasına gerek yok.
0
kobuzchu kiz
(21.10.20)
tane başına 1.5 lira çok fazla. bizim markette organik olmayanlar genelde 60-65 kuruş civarında oluyor. ara ara indirim oluyor 50 kuruşa düşüyor. hemen alıveriyorum 30luk
organik olmasının protein miktarı ile alakası yok. organik yazanlar ne kadar organik orası ayrı mevzu
0
dafuq
(21.10.20)
yiyorsak besleyeci olsun diye düşünerek organik olana yöneliyorum aslında. her şey yapaylaştı en azından doğru olana yönelelim diye düşünmüştüm ancak cevaplardan anladığım pek bir önemi olmadığı. Teşekkürler.
0
🌸kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(21.10.20)
Organigin şöyle bir önemi var, tavuk yetiştiriciliği pis, ve tavukların gerçekten minicik bir alanda kipirdayamayacak kadar çok sayıda tavuğun bir arada beslenmesi, ve birbirlerini yemeleri, birbirlerinin üzerine pislemeleri şeklinde gerçekleşiyor. Bu durumda tavuklar kaçınılmaz olarak hasta oluyor. Tavuklar hasta olmasın diye her türlü antibiyotik basılıyor o hayvanlara. Avrupa Birliğinde çeşitli yan etkilerinden dolayı yasak olan pek çok ilaç Türkiye'de yasal. Bu ilaçların hepsinin kalıntısı o yumurtaların içinde. Ayrıca tavuklar çok yumurtalasin, erken yumurtlamaya başlasın diye hormonlar veriliyor. Bu hormonlar da aynen yumurtada mevcut. Organiklerde kurallar daha sıkı, en azından bu kadar yoğun ilaç yükü yok. Ancak tavuklara daha kibar davranmak zorunda kaldıkları için fiyatlar yüksek, çünkü o kadar çok hayvanı bir arada tutamiyorlar, o kadar yüksek kapasiteli üretim yapamıyorlar. Eğer sen ucuza hormon ve ilaç tüketmekten memnunsan emin ol satan da memnun. Kişisel tercih meselesi.
0
JohnOakley
(21.10.20)
ürünün alternatifi var mı bilmiyorum reklam değil onu söyleyeyim bi tek bu ürününü kullanıyorum, whey türevlerinde sindirim sorunu yaşadığım için spor sonrası hızlı protein ihtiyacını bununla karşılıyorum.
zamla beraber şu an daha da avantajlı hale geldi benim için. www.proteinocean.com
0
marlonbranda
(21.10.20)
pazarda organik yumurta 1 di 1.25 oldu. yakınlarınızda bir pazar varsa yumurta satanlar vardır. gidin konuşun güven veriyorsa alıp denersiniz.
0
morcivert
(21.10.20)
Yumurtanın organiğine takılmayın, ucuz bulduğunuzu yapıştırın gitsin.
0
halitkin
(21.10.20)
(4)

Abur cuburlardaki tuhaf tat

sacrilegious
Paketli aburcuburlara uzunca bir süre ara vermiştim. Geçen bir çikolata yiyeyim dedim tadı aşırı şekerli geldi ve genzimi yaktı. Sonra bir bisküvi denedim o da aynı şekilde çok rahatsız ediciydi. Bu arada daha önce severek yediğim şeylerdi ikisi de. Yıllarca bunları mı sevmişiz dedim kendi kendime.
Paketli aburcuburlara uzunca bir süre ara vermiştim. Geçen bir çikolata yiyeyim dedim tadı aşırı şekerli geldi ve genzimi yaktı. Sonra bir bisküvi denedim o da aynı şekilde çok rahatsız ediciydi. Bu arada daha önce severek yediğim şeylerdi ikisi de. Yıllarca bunları mı sevmişiz dedim kendi kendime.

Abur cubur alışkanlığımı tamamen bırakabileceğimi sanmıyorum ama ayda yılda bir kez yediğimde de bu kadar berbat şeyler de yemek istemem. Sizin önereceğiniz tadı çok şekerli ve yapay olmayan paketli bir atıştırmalık var mı?
0
sacrilegious
(20.10.20)
Bazı abur cuburlar şeker olarak şeker pancarı şekeri kullanıyor onlara bakabilirsin, normalde fruktoz şurubu kullandıkları için böyle etkileri olabiliyor.
0
angelus
(20.10.20)
Tatlı abur cuburlardaki şeker çok fena hakkaten ya. çok nadiren eti burçak ya da onun sultani olanından yiyebiliyorum. Ya da şu yeni burçak fıstık ezmeli var, onu seviyorum ama o da kalori bombası bişi. Yani ben o burçak serisini yenebilir buluyorum yine. Onun dışında tatlı için pastane kurabiyelerine ya da ıvır zıvırlarına dönüyorum. En azından abuk paketli gıda kimyasallarından çok içermiyorlardır diye.
0
nimberjack
(20.10.20)
Palm yağı ve glikoz şurubundan uzak duruyorum, abur cubur seven biri olarak pek seçenek kalmıyor. Arada tadelle alıyorum o biraz daha iyi.
0
tolgan
(20.10.20)
Tadelle +1

Bu arada tuzlulardan da peynir kremalı çizi'yi şiddetle öneririm.
0
msb
(21.10.20)
(2)

Günlük Protein Alımı

üç gün gündüz
Evde vücut ağırlığıyla antrenmanlar yapıyorum ortalama 2000 kalori alıyorum bunun da 150 gramını da proteinden alıyorum ama bu yüksek bir miktar mı emin olamadım, sizce yüksek mi? Teşekkür ederim.
Evde vücut ağırlığıyla antrenmanlar yapıyorum ortalama 2000 kalori alıyorum bunun da 150 gramını da proteinden alıyorum ama bu yüksek bir miktar mı emin olamadım, sizce yüksek mi? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(20.10.20)
Neye göre yüksek mi? Yani ortalama bir insanın zaten günlük en az kilosu kadar, kilosu düşükse 60-70 gram protein alması gerekiyor, vasat-vasat üstü bir antrenman rutininde bu miktar 1-1,2 grama çıkabilir, kas kütlesi artırılmak isteniyorsa 1,5-2 gram protein alınabilir, diyet yapılıyorsa 2-2,5 gram protein normaldir. Bununla birlikte proteini sadece kas kütlesini artırma amacıyla alıyoruz şeklinde düşünülmemeli, tırnağından saçına kadar tüm hücrelerin aminoasit kullanıyor, ben normal bir insanın günlük alması gereken proteini aşacak kadar protein alabileceğini düşünmüyorum ama belli bir miktarın üstündeki protein alımlarında su ve yeşillik tüketimini bir miktar artırmak daha sağlıklı olur.
0
angelus
(20.10.20)
Kilonu bilmiyorum ama ağırlık antrenmanı yapmıyorsan vücut ağırlığı başına 2g protein aşırı gereksiz. Kilonu yazmadığın için bir cevap verilemez. Ben örnek olarak haftada 3-4 ağırlık antrenmanı yapıyorum (yoğun oluyor genelde) buna rağmen maksimum 2g alıyorum diyebilirim.

Kas kütlesi ile alayım diye kafayı takmadıysan sağlıklı beslen yeter.
0
awareim
(20.10.20)
(3)

gıda wd40'ı

kibritsuyu
kahve değirmeninin ayar vidası sıkışmış, mümkün değil oynamıyor. pas göremedim, paslı değil. tam wd40 işi. ama içinde öğütme yapacağım değirmene de sıkılmaz herhalde. leş gibi kokutur. ne kadar yıkasam da arındırabileceğimi sanmıyorum.zeytinyağı falan mı damlatayım ne yapayım?
kahve değirmeninin ayar vidası sıkışmış, mümkün değil oynamıyor. pas göremedim, paslı değil. tam wd40 işi. ama içinde öğütme yapacağım değirmene de sıkılmaz herhalde. leş gibi kokutur. ne kadar yıkasam da arındırabileceğimi sanmıyorum.

zeytinyağı falan mı damlatayım ne yapayım?
0
kibritsuyu
(20.10.20)
Vidayı biraz ısıtabilirsen genleşip soğuduktan sonra çok rahat çıkar, bir şeyler damlatma sıkma olayı işe yaramazsa bunu deneyebilirsin genelde işe yarıyor.
0
angelus
(20.10.20)
zeytinyağı işe yarayabilir. önerildiği gibi ısıtmak da işe yarar.
0
fever
(20.10.20)
tamamen mantık yürütüyorum.

-ısıtılmış zeytinyağı işinizi çözebilir.
0
hidrolikortakol
(22.10.20)
(9)

İlkokul dersleri

dissendium
İlkokulda neden toplu yaşam adında bir ders yok?Böyle bir ders olsa ve öğrencilere toplu yaşam kuralları anlatılsa bunun faydası olmaz mı? Çocukların dışarıda birine bir soru sorup cevap aldıktan sonra teşekkür etmesinden, kasa kuyruğunda insanlarla arasında mesafe bırakmasına kadar birçok şey anlat
İlkokulda neden toplu yaşam adında bir ders yok?

Böyle bir ders olsa ve öğrencilere toplu yaşam kuralları anlatılsa bunun faydası olmaz mı? Çocukların dışarıda birine bir soru sorup cevap aldıktan sonra teşekkür etmesinden, kasa kuyruğunda insanlarla arasında mesafe bırakmasına kadar birçok şey anlatılabilir ya da akşam geç bir saatten sonra yüksek sesle müzik dinlememeleri gerektiği söylenebilir. Önemli kanunlar tanıtılabilir. Çevre Kanunu, Hayvanları Koruma Kanunu basitçe anlatılabilir. Çocuklara o yaşta suç ve cezayı anlatmak iyi olmaz mı? İlkokul derslerinin büyük bir kısmı yıllardır aynı. Ülkenin durumu ortada. Neden sistemde önemli değişiklikler yapılmıyor?
0
dissendium
(19.10.20)
Bunların temelde aileden gelecek eğitimler, ilkokulda verilecek olanlar pekiştirme olur, aileden gelmiyorsa okuldan gelenin çok işe yarayacağını düşünmüyorum ama koymayanlar bu nedenle koymamazlık yapmıyordur muhtemelen.
0
angelus
(19.10.20)
Hayat bilgisi var. Ayrıca nezaket kuralları ortaokulda Türkçe dersinde de işleniyor da çocuklar öğretmeni değil ailelerini dinler her zaman. Otobüse binince “başkasına yerini verme” diye bol bol tembihlenirler. Bence dediğiniz bilgileri içeren kamu spotları televizyonlarda sürekli yayımlanmalı. Müge Anlı gibi annelerin çokça izlediği programlarda bol bol anlatılmalı. Yoksa başka yolu yok.
0
cemallamec
(19.10.20)
Eskiden ortaokulda vatandaşlık dersi vardı. Müfredatı aşağı yukarı sizin saydığınız şeylerdi. Hâlâ var mı bilmiyorum.
0
kalifiye balta sapi
(19.10.20)
hayat bilgisi dersi tam bunun için yok mu? spesifik şeyler için örnek veriyorsunuz. bazı şeyler ailede öğrenilir. ilkokul bunun için çok geç. hayvan hakları, insan hakları, çocuk hakları belirli gün ve haftalarda detaylıca işleniyor. kuyrukta bekleme, başkasının önüne geçmeme, yürürken başkasına çok yakın yürümeme vs şeyler aileden kazanılır okuldan değil. bu bahsettikleriniz okul içinde pekiştiriliyor şayet aileden görmediyse o an için doğru davranışı gösteriyor çocuk asla içselleştirmiyor. benim gözlemim bu yönde bir öğretmen olarak.
0
dedim ben sana
(19.10.20)
Akla gelen ilk şey aile ama şöyle bir sorun var. Aileler de eğitimsiz olabiliyor. Neden eğitim aileden bekleniyor, ben bunu anlamıyorum. Koskoca bakanlık varken, eğitim işi neden ailelere bırakılıyor? Çocuk belki babasından köpeğe taş atmayı öğrenecek, hayatı boyunca köpek görünce taş atacak bu çocuk. Belki de babası trafikte giderken pet şişeyi yol kenarında fırlatacak, çocuk bunu görecek, ileride aynısını yapacak. Benim sorduğum asıl soru neden bu tarz eğitim ülke politikası hâline gelmiyor? Topu aileye atmak zaten yapılabilecek en kolay şey.

Ekleme. Vatandaşlık dersi gördüm ortaokulda. Bahsettiğim şeylerin hiçbiri yoktu. Zaten ortaokul bu bilgilerin verilmesi için bana göre geç bir dönem. Çocuk o yaşa gelene kadar topluma katılmış oluyor zaten.

İkinci ekleme. İnsan aklı sabit değil. Öğrendikçe, düşündükçe gelişen bir yapıda akıl. Bir yanlışın doğrusu öğrenilebilir. Çocuk ailesinden yanlış bir davranış öğrendi diye hayatı boyunca o yanlışı sürdürecek değil. Çocuk iyi bir eğitimle o yanlışı düzeltebilir.
0
🌸dissendium
(19.10.20)
dedim ben sana söylemiş zaten; bu kodların yerleşmesi daha erken yaşlarda oluyor, köpeğe taş atmanın sorun olmadığını babasından öğrenmiş birisi için sen ilkokulda bundan vazgeçirecek eğitimi veremezsin. Zaten bu dediklerinin aksi davranış sergileyen insanlar en azından bi ilkokul okumuştur, bunların bir kısmının da eğitimini almıştır ama bir işe yaramamış belli ki zira toplumun büyük bir kısmında bunların sorun olmadığını düşünüp uygulayan insanlar var. Neden? Çünkü aileden gelmiyor.
0
angelus
(19.10.20)
Hayat bilgisi ve turkce dersinde yok mu bunlar? Olmasi lazimdi sanki...
0
invictae
(19.10.20)
Eskiden varmış öyle dersler, hatta sanırım adab-ı muaşeret dersi olarak da varmış.

Bizim dönem de az biraz derslerde görmüştük ancak şimdiki sistemde yok maalesef, test odaklı ve yarış atı tabiri cidden geçerli. Ayrıca bilenle bilmeyenin birlikte sınıf geçtiği ve bilenlerin de o zaman niye zorluyorum kendimi dediği bir dönemdeyiz. Biraz müfredatla ilgilenince herkesin görebileceği durumlar bunlar.

Haklısınız kesinlikle böyle dersler olmalı. Masanın üzerinde ayakkabıyla gezilen sonra o masada silinmeden yemek yenilen çağdayız.
0
epitaf
(19.10.20)
İlkokulda öğretim yapılır eğitim ailede verilir çoğunlukla. Ayrıca ilkokullarda toplu yaşam hakkında hayat bilgisi, vatandaşlık ve insan hakları gibi dersler bulunmaktadır.
0
acebi
(19.10.20)
(15)

ilk arabami aliyorum

tannen
ama arabadan hic anlamam. ilk arabamizi ne/nasil aliyoruz? zaten kaza yapacagim icin ikinci el mi aliyoruz yoksa sorun cikarmasin daha yeniyim deyip sifir mi aliyoruz? 11 yildir ehliyetim var, cok da tecrubesiz degilim. almanya'da yasiyorum, sanirim ikinci el bircok arabayi alabilirim. (bmw, mercede
ama arabadan hic anlamam. ilk arabamizi ne/nasil aliyoruz?

zaten kaza yapacagim icin ikinci el mi aliyoruz yoksa sorun cikarmasin daha yeniyim deyip sifir mi aliyoruz? 11 yildir ehliyetim var, cok da tecrubesiz degilim. almanya'da yasiyorum, sanirim ikinci el bircok arabayi alabilirim. (bmw, mercedes gibi seyleri alamam da, ihtiyacim da yok)

aracin susu olsun busu olsun derdinde de degilim. tek amacim esim ve kopegimle hafta sonu sehir disinda gezebilmek. evet ne yapiyoruz? (sanki "ilk defa arabasi" diye bir sey var gibi geliyor bana)
0
tannen
(19.10.20)
Zaten kaza yaparım düşüncesiyle seçim yapmak doğru değil, sıfır alacak bütçe varsa sıfır alınır. Bunu genel olarak söylüyorum tabii. Ha ikinci el alınmaz mı? Alınır. Fakat seçim nedeni nasıl olsa kaza yaparım olmamalı. Gönlünde sıfır araç almak varsa sıfır al, zaten kaza yaparım o yüzden ikinci el alayım mantığıyla ikinci ele yönelme.
0
angelus
(19.10.20)
zaten kaza yaparım düşüncesi nedir harbiden ya.

arabadan beklentileriniz neler çok bilmiyorum. ama ben ilk arabanın ikinci el olmasından yanayım
0
kablelvuku
(19.10.20)
sanki her motorsikletten dusuldugu gibi her araba da carpilir surtuur sifir arabaya yazik olur filan diye dusunmustum. sacma dusunmusum galiba :/
0
🌸tannen
(19.10.20)
Ben yıllardır kullanırım bir kere geri park yaparken arkada çöp kutusu varmış görmedim ona vurdum sadece, onu da kaç yıllık sürücüyken yaptım, illa kaza yapacaksın diye bir şart yok. Ufak tefek şeyler olabilir tabii kaza da yapabilirsin ama onu 20 yıllık sürücü olduğunda da yapabilirsin.
0
angelus
(19.10.20)
ne alirsaniz alin otomatik vites. alismasi kolay olur
0
hay sikfuck
(19.10.20)
zaten kaza yapacağım diye araba alınmaz. ehliyeti aldıktan 10 sene sonra 0 araba alıp direksiyona geçtim. çok km yapmadım ama ufak tefek sürtmeler yaşandı. 0 da olsa 2.ci el de olsa insanın içi biraz acıyor. sonra da amaan boşver diyor.
0
sutlu nescafe
(19.10.20)
japon araçları özellikle almanyada sağlamlığı ile biliniyor. en azından almanyada yaşayan bi kaç arkadaşım biz japon kullanıyoruz alman malı gibi narin değil falan demişlerdi, aklımda kalmış.
0
killerbee
(19.10.20)
piyasada sıfır araba yok zaten hocam, o yüzden buldugunuzu bütçenize uygun olanı alın
0
ayin yazari
(19.10.20)
zaten kaza yapacağım lafına takılmış herkes ama ben seni anlıyorum.
kaza demeyelim de zaten sağını solunu çizeceğim diye düşünüyorsan evet çok da masraflı bir şey almamalısın.
0
dafuq
(19.10.20)
Aynı paraya alınacak 0 araç ile daha konforlu / üst sınıf bir 2.el alınabilir. Yurtdışında 0 ile 2.el fiyatları da epey fark ediyor diye biliyorum.

İlk araba olacaksa aracın sürüş özellikleri, hatchback / sedan tercihi, otomatik / manual gibi konularda tercihler daha şekillenmemiş olabileceğinden aracı biraz da neyi sevdiğinizi öğrenmek, tecrübe kazanmak için kullanabilirsiniz. 3-5 seneye değiştirilebilecek bir 2.el alıp uzun soluklu tercihi daha deneyimli şekilde yapmak faydalı olacaktır. Çocuk olması gibi durumlarda alınan araba yetmeyebilir gibi gibi..

Zaten kaza yapacağım diye araç tercihi yapmak sağlıklı değil bence.
0
Novice
(19.10.20)
ikinci el alacaksaniz ADAC ekspertizine goturun.

Araba ikinci el de olsa sifir da olsa ADAC uyesi olun.
Onun disinda skoda iyidir.
0
kuehles blondes
(19.10.20)
0 japon alın. Sanayi falan uğraşmazsiniz 4-5 sene periyodik bakım dışında.
0
westblack
(19.10.20)
ikinci el, azami 4 yaşında bir japon alın. genelde sorun çıkarmaz, dert yaratmaz.

corolla hatchback gibi bir şey alırsanız, hem yeterince geniş hem de dış ebatları itibariyle yeterince küçük. şehir içinde park etmesi vesaire alışmanız kolay olur. dar alanda kısa paslaşırsınız.

alıştıktan sonra da 1-2 sene sonra değiştirirsiniz.
0
fever
(19.10.20)
ilk olarak kesinlikle buradan degil almanyadaki arabalardan anlayan birinden öneri almalisiniz, almanya ile türkiyenin arac dinamikleri bambaska. alakasiz.

japon, alman, fransiz arabasi geyikleri almanyada baska dinamiklerde.

arabalardan cok anlamiyorum acik söyleyeyim ama bende almanyada arac almayi düsünüyorum su aralar biraz toparlayayim.

eger kendinize güvenmiyorsaniz daha iyi ögrenin, hata yaparsaniz sonra basiniz agrir. ondan dolayi önceden cok iyi ögrenin. adac in filan sürüs merkezlerinin bazilarinda pist var, saatlik 20 euroya filan yaninizda soför ile egitim yapabiliyorsunuz. tavsiye ederim.

arac konusunda almanya icin en masraf acisindan en ucuzu ya da mantiklisi 2. el ve sifir arac konusunda vw golf benim gördügüm kadariyla. en ucuza tamiri olan, yedek parca konusunda en mantikli olan, satarken rahat sattiran ve en az deger kaybeden olarak.

bunun yaninda mali olarak 20 bin alti icin sifirda tavsiyem golf, polo, mazda 2, corsa, renault captur bence. sifir aliyorsan 5 sene tut elinde yoksa masrafina degmiyor.

2. ele gececeksen 15-20 bine güzel mercedesler alabilirsin masrafsiz. tavsiyem 2. elde arabalardan anlamiyorsan 10 bin altina inme.

ben cok anlamadigimdan sipesifik öneri yapamiyorum, 2-3 arkadasimdan yardim istedim.

genel olarak benim kendim icin uyguladigim kriterlerim: kendine fiyat araligi belirle, ufak ya da büyük arac konusunda kafanda oturt ne istedigini, tavsiyem evliysen ve köpek varsa sedan al. bir tik lüks olsun bmw mercedes gibi ama bu opsyonel.
0
duygusuzromantik
(19.10.20)
Temmuzda fransa'da aldim. Iki ülkenin cok alakasiz olduklarini sanmam;
- ilk arabaysa, bence sahibinden değil bayiden alin. Ya da garantisi devam eden araba alin.
- sifir daha ucuza bulamazsaniz (misal ben büyük bir firmadan sifir fiesta aldim, pandemi sebebiyle ellerinde kalmis 3. Fiyat dususuydu sisteme göre. 13 bin euroya aldim, ilk fiyati 15bin. 2 yil garanti var. Ikinci eli daha pahali resmen) max 2-3 yillik ikinci el garantisi devam eden bir araba bulun. Genelde kia ve hyundai 7-5 yillik garantilerle en iyisi. Onun dışında bazi kisiler arabalarina ek garanti aliyorlar (misal ben alicam fiestaya) 5 yila kadar çıkabiliyor. Bunu bazi firmalar ikinci el alan kisiye de sunabiliyor. 300-500 euro verin kafanız rahat olsun.
-para durumuna göre sigorta olayina bakin. Arabanın özelliklerine göre artabiliyor.
-bazi özellikler belirleyin. Ben misat otomatik klima, kolçak, android auto kesin olsun istedim. Hiz umrumda değildi çünkü zaten yer gök radar, yaptigim km günlük 20 km şehir ici, yilda 5-6 kere otoban kullaniyorum. Haliyle büyük motor, beygir umrumda değildi.Açıkçası fiesta'da ya su da olsaymis dedigim hiçbir özellikle yok. Misal android auto harbiden çok çok güzel bir şey.
0
logisticsmanager
(19.10.20)
(6)

Biraz araç kullanımı biraz fizikle ilgili bir soru

namandigurai
Paralel bir şekilde iki araç yan yana duruyor diyelim, aralarında mesafe 20-25 cm. Bunlardan bir tanesi düz ileri hareket etmeye başladıktan sonra hangi noktada direksiyonu tam o araca doğru döndürse bile o araca temas etmeden önüne geçebilir?
Paralel bir şekilde iki araç yan yana duruyor diyelim, aralarında mesafe 20-25 cm. Bunlardan bir tanesi düz ileri hareket etmeye başladıktan sonra hangi noktada direksiyonu tam o araca doğru döndürse bile o araca temas etmeden önüne geçebilir?
0
namandigurai
(18.10.20)
aracın dönüş çapını bilmeden buna yanıt verilmez.

zaten yanyana iki paralel araçtan biri çıkış yapıyorsa tam ileri tam sol gazla şeklinde de hareket edilmez. hafif sol yaparsın araç biraz çıkar devamında tam kırarsın.
0
orpheus
(18.10.20)
Yan ayna paraleldeki aracın ucunu geçtikten hemen sonra.
0
angelus
(18.10.20)
arabanın arka tekeri, diğerinin en önünü geçtikten sonra döndürse temas etmeden öne geçmiş olur.
0
jelly bear
(18.10.20)
Hareket eden aracın arka tamponun bitimi, diğerinin ön tekerinin bitimini geçmeli. Ama burada araçların boyutları ve direksiyonu ne kadar çevirdiğin vb önemli. Ben tam kırdığını düşünerek ortalama bir nokta söyledim.
0
the coon
(18.10.20)
Biri diğerinden hızlı kabul ediliyor anladığımız kadarıyla da hız farkları sürekli sabit mi yoksa diğeri bi anda hızlansa her türlü çarpar
0
sekerse tehlike
(18.10.20)
@sekerse tehlike başlangıçta ikisi de duruyor. Daha sonra bir tanesi hareket ediyor, diğeri olduğu yerde kalmaya devam ediyor, hiç hareket etmiyor.
0
🌸namandigurai
(19.10.20)
(4)

Bayıla bayla kullandığınız kışlık parfümler

hede hodo
Önümüzdeki hafta Türkiye’ye geliyorum. Duty free de önerilerinize odaklanayım diyorum..Fiyat 500-2000 arası. Yaş 35.
Önümüzdeki hafta Türkiye’ye geliyorum. Duty free de önerilerinize odaklanayım diyorum..
Fiyat 500-2000 arası. Yaş 35.
0
hede hodo
(18.10.20)
Dior Homme Intense.
0
angelus
(18.10.20)
Kadın? Erkek?
0
sacrilegious
(18.10.20)
Erkek
0
🌸hede hodo
(18.10.20)
Ben roschas man seviyorum kışın. çok şekerli bir koku diye sevmeyen de var ama seveni de çok. değişik...
0
la traviata
(18.10.20)
(2)

gge sebebiyle silinen entry

messina123
sözlükte 4 yıl önce henüz çaylakken suriyelilere küfür ettiğim bir entry gge sebebiyle 4-5 gün önce silinmiş. bugün de lanetlendim. lanetlenince fark ettim. lanetlenme sebebim için nefret söylemi yazmışlar. yazdığım entryi hatırlamıyordum bile. 4 yıl önce yazılan bu entry için hakkımda dava falan mı
sözlükte 4 yıl önce henüz çaylakken suriyelilere küfür ettiğim bir entry gge sebebiyle 4-5 gün önce silinmiş. bugün de lanetlendim. lanetlenince fark ettim. lanetlenme sebebim için nefret söylemi yazmışlar. yazdığım entryi hatırlamıyordum bile.

4 yıl önce yazılan bu entry için hakkımda dava falan mı açıldı da acaba? başıma bir iş gelir mi? e-devlet dava sorgulama'dan baktım bir şey gözükmüyor ama bilemedim
0
messina123
(17.10.20)
Biri şikayet etmiştir silinmiştir, konuyla ilgili yasal bir durum olsa mahkeme kararıyla silindi yazardı.
0
angelus
(17.10.20)
Yok abi ya ne davasi, sozlugu bu kadar ciddiye almayin, kimler kimlere sovuyor da dokunulmuyor.
0
Avoiding The Puddle
(17.10.20)
(3)

takviye gıda ve türevleri hk

rumeli beylerbeyi
merhaba,balık yağı, vitamin, mineral, ginseng gibi takviyelerden hangilerini kullanıyorsunuz?Hangi markaları tercih ediyorsunuz?şimdiden teşekkür ederim.
merhaba,

balık yağı, vitamin, mineral, ginseng gibi takviyelerden hangilerini kullanıyorsunuz?

Hangi markaları tercih ediyorsunuz?

şimdiden teşekkür ederim.
0
rumeli beylerbeyi
(17.10.20)
Elimde 15-20 tane supp. vardır ama en önemli olanlar bunlar benim için, dönem dönem farklı ürünleri değişen şartlara göre kullansam da bu ikisini sürekli kullanıyorum:

Balık yağı (Efa S 1200)
D vitamini (Ocean D3)
0
angelus
(17.10.20)
D3k2 kesinlikle
B12
Magnimore plus
Omega 3

Daha çok vat da bunları en önemlileri olarak düşündüm kendimce.
0
mobydick
(17.10.20)
Multivitamin veya C vitamini 2-3 günde bir tane.
Pandemi süredinde dışarda olduğum için Çinko veya Immunex türü ilaçlar onlar da 2-3 günde bir.
0
pass
(17.10.20)
(2)

Protein tozu kullanımına ara vermek

komando kani var bende
Merhaba;3 aydır kullanıyorum ama kutu bittikten sonra 5, 7 veya 10 gün ara verilmesi gerekiyormuş. Vücudun dinlenmesi açısından , öyle birşey var mı? Şehir efsanesi mi? Teşekkürler
Merhaba;

3 aydır kullanıyorum ama kutu bittikten sonra 5, 7 veya 10 gün ara verilmesi gerekiyormuş. Vücudun dinlenmesi açısından , öyle birşey var mı? Şehir efsanesi mi?

Teşekkürler
0
komando kani var bende
(17.10.20)
Vücudun neden dinlenmeye ihtiyacı olsun protein alırken, protein herkesin her gün belirli miktarlarda alması gereken bir madde, bunun bir kısmını tavuk değil de protein tozu olarak alınca vücuda farklı bir etkisi mi oluyor da dinlenme ihtiyacı hasıl oluyor, misal protein tozu değil de her gün et yesem vücudun yine dinlenmesi için 10 gün ara vermem gerekir mi? Bunlar bilimsel doğruluğu olmayan, genelde alkol sigara abur cubur tüketen insanlardan çıkan enteresan fikirler.
0
angelus
(17.10.20)
@angelus +1

Öyle bir şey yok ama yine de için rahat edecekse ara ver. Onun yerine protein içeren başka şeyler ye.
0
hitokiri kenshin
(17.10.20)
(12)

sorun bende mi

black mamba
aslında bu olay önemli bir sorun değil ama bu basit olayda bile sorun yaşıyorken daha büyük olaylar daha büyük sorun oluyor. insanların nezaketsizliğinden çok rahatsızım. ben mi çok hassasım yoksa insanlarda mı sorun? siz ne yapıyorsunuz? apple servisi aradım. 2012 model bir macbook var ve eski mode
aslında bu olay önemli bir sorun değil ama bu basit olayda bile sorun yaşıyorken daha büyük olaylar daha büyük sorun oluyor.

insanların nezaketsizliğinden çok rahatsızım. ben mi çok hassasım yoksa insanlarda mı sorun? siz ne yapıyorsunuz?

apple servisi aradım. 2012 model bir macbook var ve eski modellere yedek parça sağlanmıyor diye biliyorum. servise götürdüğüm zaman tamir edilip edilmeyeceğini öğrenmek istedim. telefondaki çalışan modelini sordu söyledim. şöyle bir diyalog oldu

-cd rom olan modelden mi?
-bilmiyorum.
-seri numarasını söyleyin.
-(numarayı söyledim)
-retina modellere benziyor. sağ tarafında cd rom var mı?
-hayır retina değil. cd rom var mı yok mu bilmiyorum.
-BEYFENDİ SAĞ TARAFINDA BİR ÇİZGİ VAR MI? (burada sinirlendi ve biraz yükseldi.
-ne bileyim var mı yok mu bir çizgi var ama cd rom mu bilmiyorum. (o sinirlenince ben de yükseldim ve sonra o alttan aldı biraz)

sorun bu. bir sorun olmadığını biliyorum. ancak bir insan bana azıcık bile sinirlenince sinirleniyorum ve sert karşılık veriyorum. sertten kasıt aynı oranda gerçi. bu olayda ben mi gereksiz alınmışım yoksa adam mı gereksiz yükselmiş bana? siz olsanız böyle bir durumda sesini yükselten birine ne tepki verirsiniz?


not : 7-8 yıldır kullandığım bilgisayarda cd rom olduğunu yeni öğrendim kabul. ama cd'ye ihtiyacım olmamıştı ve o çizginin ne işe yaradığını bilmiyordum.
0
black mamba
(16.10.20)
Ben servis sağlayacak kişi olsam
1- cd rom denen bir icattan haberdar olmadığını daha önce hayatında hiç karşılaşmadığını düşünürüm
2- İnsan bilgisayarında cd rom olup olmadığını bilmez mi kardeşim derdim.

Bazen öyle şeyler oluyor ki - e yuh artık bunuda nasıl bilmezsin- moduna girip sınırlanıyor insan. Ben bu durumda karşımdakine bir tepki vermez hatta utanç içinde olurdum.
0
paramolacak
(16.10.20)
Bambaşka bir durumda aynı sebepten (2014 kasa mı 2012 kasa mı belli olması için) cd rom'u var mı, e hadi onu bilemedin sağ tarafında uzunca bi çizgi boşluk var mı diye sorup bilmiyorum yanıtı aldığımda arkadaş nasıl bilmezsin diye kendi kendime hayretler etmiştim :D (seri no ya da part no belirttiğinizde hangi yıl hangi kasa ne olduğu belli olması gerekiyor çalışan da ilginç miymiş acaba azcık)

Ama kimseye hizmet vermiyordum günlük yaşantıda alakasız bir şeydi. Call center'daki kimsenin sesini yükseltmesi deli saçması öyle şey olmaz ama sizden önce bambaşka götün teki ona çemkirdiyse hali hazırdaki gerginliğiyle saçmalamış da olabilir. Azıcık ama çok çok azıcık sesini yükseltmiş olabilir siz alınganlık ediyor olabilirsiniz.

Duyuruyu açtığınıza göre bu tarz şeyleri takıyor olma ihtimaliniz var. Telefondaki çalışan denyolaştıysa bile kafaya takıp saatlerce bu konuda düşünmek gerçekten sağlıksız zararlı bişey (ben de yapıyorum oradan biliyorum) Hayatı gamsızlar yaşıyor sanki, böyle ufak şeyler için şeffaf olup içimizden geçip gitmesini sağlayabilmeliyiz bence.
0
hedep
(16.10.20)
@paramolacak macbooktaki CD ROM farklı. Sağ tarafta sadece çizgi şeklinde bir boşluk var. Dışardan CD ROM olduğunu bilmek zor çünkü diğer laptoplardaki gibi değil. 8 yıldır da CD ile işim olmadığı için bilemedim.

Sorun bu da değil aslında basit bir nedenden ötürü birinin sesini yükseltip, sinirlenmesi. Ben olsam salağa anlatır gibi anlatırdım.
0
🌸black mamba
(16.10.20)
Ben burada sana hak veriyorum, karşıdaki çalışanın işi bu süreci düzgün yürütmek. Süreci düzgün yürütmek sizin işiniz değil. O sorusunu sakince sorabilir, açıklama yapabilir, bir sürü yolu var bunun. Alakasız atar yapmış, profesyonel değil.

Ha bu hatadan dolayı arayıp bir yere şikayet etmem, insanlık hali der geçerim. Ama sonuçta haklısınız.
0
plutongezegendegilmi
(16.10.20)
Bu konu özelinde sen haklısın. Karşındaki kişi bir profesyonel, yanlış anlama sözüm meclisten dışarı, karşısında "Bilal" de olabilir, izah ederken her şeyi hesap etmeli, küçük bir anlaşmazlıkta çıkışmak doğru değil.
0
angelus
(16.10.20)
sorun aslında bu değil. bu olayı sadece örnek olarak anlattım. asıl sorun insanların en ufak bir hatada karşıdakini azarlaması ve benim de buna tahamülümün olmaması ve aynı şekilde karşılık vermem. birçok böyle olay oluyor ve açıkcası bu yüzden pek kimseyle muhattap olmak istemiyorum. bu olaya takılmayın bu sadece bir örnek.

mesela askerlik şubesinde bir işim vardı. şöyle bir olay oldu. sırada bekliyordum bankoda numaram yandı ve kalktım gittim. memur kadın "hadi kardeşim hadi sizin yüzünüzden sıradakine basıyorum" dedi. halbuki oyalandığım yoktu. numaram yanınca kalktım ve yanına gittim. bu sözüne karşılık bir şey demedim. sonra sorunu anlatırken saçma sapan sorular sorup azarlarvari bir tavır takındı. sonra ben de sesimi yükseltim ve "benimle düzgün konuş çocuk yok karşında" falan dedim. sonra kadın üslubunu düzeltti.

ya da başka bir olay. geçende arkadşımla arabada gidiyorduk. polist durdurdu. ruhsatı, ehliyeti vs. unutmuş arabadan indi polislerle konuşuyor. ben de tek başıma arabadayım. sonra arkadaşım bana "evdekileri arasana orada mı unutmuşum" falan dedi. ben de kardeşini aradım. telefonla konuşmak için maskeyi indirmiştim ve çenemde kalmış sonra. oradan bir polis bağırdı "TAK KARDEŞİM MASKENİ" diye. acayip uyuz oldum. polis olmasaydı ve arabada olmasaydım bu ufak olayı büyütürdüm. bu konuya acayip takığım. hatta üstelerse bilmiyorum polis molis dinlemem saldırma ihtimalim var ve başım belaya girebilir.

sorun nezaket yani. bir şekilde bir insanın sinirli bir tonda konuştuğunu hissedersem sinirleniyorum ve üzülüyorum.
0
🌸black mamba
(16.10.20)
@black lamba hayatımda mac dışında bir ürün kullanmadım o nedenle bana tarif etme bire :) nersinde ne olduğunu biliyorum yine de ilk bakışta herkesin anlayabileceği bir çizik o
0
paramolacak
(16.10.20)
@param olacak ben anlamadım :D hatta bunun ne işe yaradığını uzun süredir düşünüyordum. sonra kağıt soktum az bir şey girince anladım cd rom olduğunu. ama dışardan benzemiyor gerçekten.
0
🌸black mamba
(16.10.20)
Hayatın her alanında böyle oluyorsa sorun sende demeyelim ama senin için sorun olur bu diyelim, bazen soğukkanlılığı korumak kontrolü çabuk kaybetmemek haklı bir pozisyonda da olsan daha iyi olabilir senin için.
0
angelus
(16.10.20)
aslında soruyu şöyle sorarsam daha doğru sormuş olurum. yukarda anlattığım saygısızlıklarla herkes muhattap oluyor mu? bu tarz üslupla siz de muhattap oluyorsanız önemsemeyip geçiyor musunuz yoksa tepki mi veriyorsunuz?

bu tarz şeyler yüzünden gerekli olmadıkça insanlarla muhattap olmuyorum. ancak bu şekilde yaşamak da mümkün değil sonuçta. bundan dolayı ne zaman bir işim olsa, devlet dairesine gitsem, bir görevliyle muhattap olmak zorunda kalsam sürekli tetikteyim. bir şey söylerse cevap vereyim vs. diye.
0
🌸black mamba
(16.10.20)
son mesajdaki sorulara bakıyorum. evet, ben de bunlara sık sık maruz kaldığımı hissediyorum ve anlık bir tepkiyle en azından aynı seviyede ses çıkaramazsam o rahatsız olduğum ton devam etme eğilimine giriyor ve sonra bunu dert de ediyorum kendime. hatta artık özellikle resmi kurumlar ya da bazen özel kurumlarda, evrak işlerinin döndüğü yerlerde laflardan değil, gözlerin gidip gelmesinden, hal, hareket ve tavırlardan bile nem kapmaya başladım (işin kötü tarafı buna diyecek bir şey de yok elde kanıt olmadığından). bu gibi durumlara maruz kalmazsam şaşırıyorum ve kafada "ulan yine nasıl bir hırbolukla karşı kalacağım acaba?" sorusuyla gidiyorum oraya.

birkaç tane örnek gelecek buraya.

geldi.

(internet kafe)
- mailden çıktı almak istiyorum.
- tamam. fiş al. şunu şunu yap. bilmem ne.
- nasıl?
- sen buraya hiç gelmedin mi?
- gelmedim.
- sen nerelisin???????
- ???? buralıyım?
- sen nasıl buralısın? buralı değilsin bence sen. buranın sistemini bilmiyorsun. 20 yıldır var burası.
- iyi hadi eyvallah.

(iki kafede de çıktı alamayıp eve geri döndüm)

(ptt)
güvenlik: tamam siz şu gişeye geçin.
gişedeki görevli: (ilgilenmiyor)
güvenlik: bilmem ne hanım müşteri var.
gişedeki görevli: (ilgilenmiyor. ben hala bir şey demiyorum ve az sonra laf dalaşına giriyorlar. benim işi zar zor yapmaya başlıyor. sonra işi halledemeyince başka gişeye gönderiyor)
diğer gişedeki görevli: aaaa siz niye buraya geldiniz, kapattık!
(ben artık patlıyorum.)
diğer gişedeki görevli: arkadaşlar gişe kapalı, buraya göndermeyin!

(verdiğim belgeleri aldım, çıktım gittim. bizim iş yine olmadı.)
0
sanat guresi
(16.10.20)
tam ben sinirlenmiştim ki baktım adam da aynı yerde sinirlenmiş asdfgh

bu olay özelinde konuşursam adam öğrenmeye çalışıyor sen kayıtsız kalmışın, bilmiyorum deyip geçmişin gibi bi havan var ama tonlamalar da önemli tabi.

ama senin söylediğine göre bu hep başına geliyor sanırım. türkiyede işler böyle yürüyor biraz. herkes sinirli, saygısız, kaba... bağırmadan işini yaptıramıyorsun. herkes her şeyi yokuşa sürüyor, başından savmaya çalışıyor. bence sana düşen kafayı değiştirmek. evet huzur kalmıyor insanda ama anladıkları dilden konuşmak gerek. işin bitince de hadi eyvallah deyip konuyu kapatıyorsun, alınganlık etmiyorsun.

en nihayetinde iyi yapmışsın. adamlar cd karanlık çağ teknolojisi diye laptoplarına bile koymuyorlar. sen ihtiyaç duymamış, bilmemişin çok mu.
0
olutaklidi
(16.10.20)
(3)

aralıklı oruç hakkında

kondansator
2 hatfadır 16-8 beslenmeye çalışıyorum. günde 2 öğün yiyorum. akşamları evdeki yemek durumuna göre abartmadan hafif geçirmeye çalışıyorum. gündüzleri de iş yerinde domastes, salatalık, biber, peynir ve bazen de ton balığı ile salata yapıyorum. bugün ki salatada 500gr domates, 275gr salatalık vardı.
2 hatfadır 16-8 beslenmeye çalışıyorum. günde 2 öğün yiyorum. akşamları evdeki yemek durumuna göre abartmadan hafif geçirmeye çalışıyorum. gündüzleri de iş yerinde domastes, salatalık, biber, peynir ve bazen de ton balığı ile salata yapıyorum. bugün ki salatada 500gr domates, 275gr salatalık vardı. her ne kadar tek salata ile geçirsem de bu değerler çok olur mu acaba
0
kondansator
(16.10.20)
Aralıklı oruç senin sadece yemek yeme aç kalma süreni belirler, ne yediğin ne kadar yediğin senin hedef kalorinle makrolarınla alakalı bir durum. Diyetinin dışına çıkmadığını düşünüyorsan, ki domatesle salatayla istesen de çıkamazsın yarım kilo domates 100 kalori falandır, salatalığa hiç girmiyorum bile %90'ı su, bir sorun olmaz. Bence fazla olmasını geçtim alman gerekenden az kalori alıyorsundur muhtemelen.
0
angelus
(16.10.20)
Kalori hesaplayan uygulamalar var. Onlardan birini indirebilirsin. Mesela fat secret
0
elorelia
(16.10.20)
Diyet yapmak az yiyerek değil, dengeli beslenerek olur.
Bu konuda bir hata yapıyor olabilir misin?
Eğer öyleyse yakında 'Saçlarım dökülüyor, tırnaklarım kırılıyor, cildim cansızlaştı, ayağa kalkınca başım dönüp gözlerim kararıyor, düşecek gibi oluyorum' diye duyuru yazman gerekebilir.
Haberin olsun.
0
Mirket
(16.10.20)
(11)

siz olsanız ne yapardınız?

kibritsuyu
profesyonel olarak yaptırılması gereken ve süreklilik arz eden bir işiniz var. bu işi çok yakın bir arkadaşınız veya akrabanız (mesela kuzeniniz) profesyonel olarak yapıyor. bu kişiyle yakınsınız, yani anca işiniz düştüğünde konuştuğunuz durumda değilsiniz.diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap be
profesyonel olarak yaptırılması gereken ve süreklilik arz eden bir işiniz var. bu işi çok yakın bir arkadaşınız veya akrabanız (mesela kuzeniniz) profesyonel olarak yapıyor. bu kişiyle yakınsınız, yani anca işiniz düştüğünde konuştuğunuz durumda değilsiniz.

diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap benim işi. tabii ki ücreti karşılığında. normalde de bu işin ederi yıllık 7-8 bin lira.

o diyor ki "aa lafı mı olur yav nolcak senden de para mı alıcaz yaparım tabii". ısrar ediyorsunuz, yahu başkasına yaptırsak verecektik, sen de karşılığı neyse al" diyorsunuz ama o da artık kibarlığından mı, o kadar yakın adamdan para almak olmaz diye düşündüğünden mi bilinmez, para almak istemiyor.

soru: ne yaparsınız? hesap numarasına işin ederi neyse öğrenip yollar mısınız, yoksa onun yerine altta kalmamak için bi hediye falan mı alırsınız, yoksa "ooh bu işe para vermekten de kurtulduk oh" diyip kulağınızın üstüne mi yatarsınız?
0
kibritsuyu
(16.10.20)
ne kadar yakın olursam olayım kimseye borçlanmak istemem. çünkü ilerde bir noktada bu karşına çıkacak ve sana yapmak zorundaymışsın gibi davranacak. iş bitiminde ya da başlangıcında, duruma göre parasını bir zarfa koyar veririm.
0
mg3929
(16.10.20)
Para almak istemeyen birine zorla para vermek bana çok doğru bir hareket gibi gelmiyor, uygun bir zamanda altında kalmayacak bir hediye alınırsa daha doğru olur gibi.
0
angelus
(16.10.20)
İş başlangıcında para konusunu tekrar konuşurum, reddederse yine de zarfta ederinin daha düşük miktarında para ile iş bitiminde bir hediye veririm. Ancak iş kişinin çok az zamanını alan ve maliyet kaybı yaratmayan bir durumsa sadece hediye de alabilirim
0
ats
(16.10.20)
harcayacağı zaman iki üç günü geçiyorsa ve para almıyorsa o işi ona vermem. bana borcu olmayan birine neden bedavaya iş yaptırayım ve borçlu olayım ki?
0
sttc
(16.10.20)
yapılacak işin mahiyetine de bağlı bence. düzenli olarak takip etmesi gerekecek mi? ne kadar süre ayırması lazım? işin sonunda beğenmeme şansınız var mı? elinin kenarıyla mı yapacak? (umursamamak anlamında değil, akşam film izlerken bir yandan laptoptan yapabileceği bir iş mi?) iş yapılırken maliyet var mı? bir de bu yapılan iş, sizin işinize ne kadar etki ediyor? yaptırmasanız olur mu?

bunun yanında ne kadar yakınsınız? haftada bir telefonda konuşuyor musunuz? ayda bir buluşuyor musunuz?

ama en nihayetinde, para vermeyecekseniz, 7000 liralık olmasa bile, güzel bir hediye almanızda fayda var. ama bu kadar pahalı hediye almak çok zordur. genelde insanların kendilerinin araştırması gereken, bir kere alınacak şeyler olur. o yüzden genel bir mağazadan ya da websitesinden hediye çeki bile verilebilir. mesela hepsiburada'dan 3000 liralık hediye çeki.
0
co2s2
(16.10.20)
Bir kerelik yapacağı bir şey ise, ve bir maliyeti ve zorluğu yoksa bu kadar ısrardan sonra para vermezdim. Ama hediye olabilir.

Fakat düzenli yapacağı bir iş ise olmaz, indirimli de olsa parasını verirdim.
0
John Bloor
(16.10.20)
Valla ben bı şekilde parasını vermeye çalışırdım. Israrla almazsa da ederi kadar hediye alırdım.
0
Amaranta ursula
(16.10.20)
“Parasını almıyorsan başkasına yaptıracağım”
0
pass
(16.10.20)
parasını havale yapardım.
0
stewie
(16.10.20)
profesyonel olarak yapmaya devam etmesini istiyorsanız işin ederi neyse o kadar verin. hatta akraba ile çalışmak bu yüzden riskli (ben aynı konumda olsam enayi gibi ederinden fazla öderdim muhtemelen) işlerin kötü bir raddeye gelmesi ve bunların (kötü iş, savsaklama gibi konular) yaşanma ihtimalini göz önünde tutun.

öyle gizliden iban öğrenmek gibi işlerle uğraşmayın. "mahmut, para almıyorsan bu hizmeti vermicem kardeşim, iban yolla paranı göndereceğim" deyin.
0
ala09
(16.10.20)
akraba ile is yapmak berbat. bu isi profesyonellige dokmek istiyorsaniz. bir sekilde parasini odemelisiniz.
o parayi verin ya da isinizi yaptirmayin derim.

bunlar hep tecrube.
0
turbo sadık
(17.10.20)
(9)

Dun geceden beri internetimiz yok

balpolen
ttnet i aradik, sorun cozuldu diye mesaj geldi sabah, baktik yine internet yok, tekrar aradik, cozulecek insallah bekliyoruz.Modemin fotografini asagiya birakiyorum, sizce sorun ne olabilir? Ne yapmaliyiz?Tesekkurler :)https://hizliresim.com/0goRuX
ttnet i aradik, sorun cozuldu diye mesaj geldi sabah, baktik yine internet yok, tekrar aradik, cozulecek insallah bekliyoruz.

Modemin fotografini asagiya birakiyorum, sizce sorun ne olabilir? Ne yapmaliyiz?

Tesekkurler :)

hizliresim.com
0
balpolen
(16.10.20)
İnternet de yok dsl de, yani hat hiç gelmiyor, çevir sesi bile yok.
0
John Bloor
(16.10.20)
kanlakarisikyagmur
(16.10.20)
Modemi resetledim, hala ayni
0
🌸balpolen
(16.10.20)
Bizim de Turkcell'le ilgili benzer bir sorunumuz vardı, telefonla halletmeye çalıştılar olmadı gelip modemde bir şeyler yaptılar yine olmadı ama yapıldı edildi diye de bizi bilgilendiriyorlardı, sonra tekrar gelip modemi değiştirdiler sorun çözüldü.
0
angelus
(16.10.20)
Modemi resetlediysen, kurulum bilgileri de uçtu gitti, internet gelse bile haberin olmayacak ki.

Tekrar arayüze girip kurulumu yapmalısın.
0
John Bloor
(16.10.20)
resetlediysen modemin arayuzune gir,
1- yeni modem sifresi belirle, oncekinden farkli olsun
2- ttnet kullanici adi ve sifreni yeniden gir
3- tekrar dene
0
exlibris
(16.10.20)
Önce DSL ışığının gelmesi lazım ama (modem arızalı değilse)
0
John Bloor
(16.10.20)
Aynısı bize oldu daha geçen. Milenicom kullanıyoruz. Bir gece ansızın dal ışığı söndü. Teknik servis biz işteyken eve geldi ve telefonda kabloların olmadığını hatta yeni kullanıcı işlemi yapılacağını sandıklarını söyledi. Muhtemelen birileri bizim kabloları bozdu ya da hacıladı.
0
bigcaptain
(16.10.20)
Bu aksam saatlerinde 6 gibi internet geldi arkadaslar.
0
🌸balpolen
(16.10.20)
(7)

Araba arıza sorusu

the real brad pitt
Psi lar eşit? Sol alttaki ne ki? Napmak lazım. https://hizliresim.com/XdczGoTşk
Psi lar eşit? Sol alttaki ne ki? Napmak lazım.

hizliresim.com

Tşk
0
the real brad pitt
(16.10.20)
Lastik basıncını uyarı verdikten sonra eşitlediysen ikaz ışığını resetlemen gerekiyor.
0
angelus
(16.10.20)
yeni hava bastıysan hemen sönmeyebilir. biraz yol yapınca söner veya @angelus un dediği gibi resetlemen gerekebilir.
0
walter white kilikli
(16.10.20)
Diğer bir ihtimal de basınçlar eşit değilken sıfırladıysan belli bir toleransın altına inince yine yanar o ışık. Benim arabada torpidonun içinde sıfırlama tuşu. Oradan sıfırla.
0
himmet dayi
(16.10.20)
Stepne varsa onun basıncı düşmüş olabilir, o yuzden ikaz lambası hala yanıyordur.

Gecen aynısı başıma geldi.
0
sedolima
(16.10.20)
aracı stop etmeden lastik basınçlarını (stepne dahil) 35 psi yap. kısa bir süre git, sonra tekrar 32 yap.

benim arabada öyle sönüyor.
0
lancelot du lac
(16.10.20)
Menüde bir yerlerde lastik basıncını sıfırla diye bir seçenek olmalı, lastik havalarını kontrol ettikten sonra sıfırlamalısın.
0
John Bloor
(16.10.20)
Kalibre et lastikleri düzelir
0
basond
(16.10.20)
(18)

Arabaya gaz vermeden yavaş yavaş gitmeye başlıyor

all girls dream
Sadece Debriyajdan yavaşça çekiyorum araçta yavaşça gidiyor bu normal midir ?Araç ford c max 2013
Sadece Debriyajdan
yavaşça çekiyorum araçta yavaşça gidiyor bu normal midir ?

Araç ford c max 2013
0
all girls dream
(15.10.20)
Baya normal.
0
Yavuşuhlu
(15.10.20)
Normal, dizellerde daha da normal.
0
angelus
(15.10.20)
normal,

duz yolda sikisik trafikte o sekilde gidilir, ondekiyle mesafeni korursan hic frene basmadan kiyin kiyin gidersin mis gibi
0
exlibris
(15.10.20)
Hocam akşam akşam keyfim yerine geldi sağ olasın; debriyajdan çekersen ufaktan titremeyle birlikte araba zaten öne atar kendini, çok çekersen stop eder.
0
vedatchilipeppers
(15.10.20)
dizel araba gider normaldir.
0
theseachange
(15.10.20)
@Angelus

Araç dizel söylemeyi unuttum
0
🌸all girls dream
(15.10.20)
@Vedat

Öyle one atmiyor işte, yağ gibi kayıp gidio. Ben yeni ogrenmeye başladım
0
🌸all girls dream
(15.10.20)
Dizellerin torku daha yüksek olduğu için çekişi de güçlü oluyor kalkışlarda.
0
angelus
(15.10.20)
Dizel olmasa da debriyajdan yavaşça çektiğiniz takdirde araba ufak titremeyle birlikte yavaşça ileri doğru atar kendini. Kullandıkça tanırsınız hocam yeni başladıysanız normal. Sıkıntılı bir durum yok yani gayet normal.
0
vedatchilipeppers
(15.10.20)
0
kalifiye balta sapi
(15.10.20)
Arabaya ilk hareketini veren gaz degil, (uygun) debriyajdir zaten. Gider, normal. Birakiniz gitsin :)
0
invictae
(15.10.20)
Siz araba kullanmayın
Cevap : normal
0
Frederick Co
(15.10.20)
0
alperz
(15.10.20)
kimse yazmamış normaldir
0
basond
(15.10.20)
hocam bence bi ustaya baktırsan iyi olur pek normal gelmedi
0
onkiloversemtamamım
(15.10.20)
icten yanmali motora sahip aracin vitesi bosta degil ise arac yavas yavas ilerler cunku gercek gaz orani motoru rolantide sabit kalabilmesi icin min %10-%15'dir.

misalm elektrik araclarda bu tur bir davranis olmadigi icin bazi suruculerde rahatsizlik yaratti. sirf bu nedenden dolayi tesla'da mod var.
www.youtube.com
0
rm
(15.10.20)
Normal hatta baya kullanıcı dostu. Stop ettirmekten nefret eden ben, daima böyle bir araç istemişimdir. Kazasız belasız kullan.
0
ElfElf
(15.10.20)
Bir de motoru güncel araçlara göre zayıf ve eski araçlarda yokuşlarda öyle ayağımı debriyajdan çekeyim dursun olayına sakın girmeyin. Motor durur siz de kıç gibi kalırsınız ortada.

Ankara'dayken dandik arabalarla çok maceralarım oldu böyle. Orada gaz vermeniz lazım.

spring, broadway, orta kasa broadway, şahin, faça şahin, serçe, kartal, doğan, yumurta kasa accent, dana gözü kasa corolla gibi araçlardan bahsediyorum.
0
alperz
(16.10.20)
(4)

Günlük Proteini Ne Sıklıkta Almalı, (Fazla Alınca Sindirilemiyor mu)

onkiloversemtamamım
Tek seferde 55 gramdan fazla protein alımı yapınca vücudun sindiremediğini okumuştum. Günde yaklaşık 150 gr protein almaya çalışıyorum ve sabah 10 ve öğleden sonra 4'te intermittent olarak besleniyorum. Yani sadece iki defa yiyorum. İki seferde 75er gramdan bu kadar protein almamda bir hata var mı?
Tek seferde 55 gramdan fazla protein alımı yapınca vücudun sindiremediğini okumuştum. Günde yaklaşık 150 gr protein almaya çalışıyorum ve sabah 10 ve öğleden sonra 4'te intermittent olarak besleniyorum. Yani sadece iki defa yiyorum. İki seferde 75er gramdan bu kadar protein almamda bir hata var mı?
0
onkiloversemtamamım
(15.10.20)
spor yapıyorsan kilon x 1.2 veya 1.4 normali
0
nahtoderfahrung
(15.10.20)
Günlük kalori ihtiyacını aşmadığın sürece tek seferde ne kadar alırsa al hepsini sindirir; günlük kalori ihtiyacını aşarsan yine sindirir ama yağa dönüştürüp depo eder. Toksik etki doğal kişilerde 400-500 gramdan sonra ortaya çıkar, vücut yine sindirir ama bu sefer de atık madde üre kanda fazlalaşıp atılamadığı için zehirlemeye başlar.
0
angelus
(15.10.20)
Protein alımı kas proteini sentezini tetikliyor. Seyrek almak bu etkiyi gün sonu toplamında azaltabilir ama bu çok minimal bir etki. Ortalama insan için günlük toplam tüketimi takip etmek yeterli.
0
arnold schwarzeneger
(15.10.20)
Tek öğünde 30 gr sindirilebiliyor en fazla.
0
mobydick
(15.10.20)
(5)

Ne oluyor şimdi sonu nereye varacak? Covid.

the real brad pitt
Selam. Kimse dillendirmiyor ama 2.kez covid olanlar var. Ağır da geçirenler var. Okuduğum tabi ama fake va benzemiyor. E şimdi buna göre insanlığın sonu mu geldi? Vücut bağışıklık kazanmıyor demek değil mi bu? Aşı da yalan heralde. Ne olacak? Daha bilgili yabancı güvenilir kaynakları inceleyen arkad
Selam.

Kimse dillendirmiyor ama 2.kez covid olanlar var. Ağır da geçirenler var. Okuduğum tabi ama fake va benzemiyor.

E şimdi buna göre insanlığın sonu mu geldi? Vücut bağışıklık kazanmıyor demek değil mi bu? Aşı da yalan heralde. Ne olacak?

Daha bilgili yabancı güvenilir kaynakları inceleyen arkadaşlar hekimler de vardır onlar daha net açıklar tabi ama ben bi çıkış göremiyorum.
0
the real brad pitt
(15.10.20)
Dünyada 40 milyon insan bu hastalığa yakalandı atlattı ya da öldü. Bu dediğiniz tekrar etme durumu şimdilik münferit. Bu dünyanın sonu geldi demek değil.

İnfluenza dünyada ne kadar zamandır var ve hala dünyanın sonu gelmedi.

Eğer ki bu çok fazla insanı öldürecekse de buna dayanıklı olan insanların soyu daha fazla devam edecek demektir. Yani evrimsel olarak zaten güçlü olan kalacak.
0
tessera
(15.10.20)
Veba salgını yıllarca sürdü Ortaçağ döneminde, 500 milyonluk dünya nüfusu varken 100 milyon insan öldü insanlığın sonu yine gelmedi, şimdi de gelmez herhalde. İnsan evrimi bi salgınla son bulacak olsaydı şimdiye kadar 50 defa falan tükenmemiz gerekirdi.
0
angelus
(15.10.20)
neredeyse 8 milyarız, kolay kolay sonumuz gelmez.
0
candide
(15.10.20)
Bu ureme hiziyla sonumuzun gelemecegini dusunmuyorum
0
nax
(15.10.20)
arkadaşlar çok ilginçtir ki, yazmak istediğim yazıyı ne buraya yapıştırıp gönderebiliyorum, ne mesajla atabiliyorum

www.abdpost.com

atacağım yazı bu yukarıda paylaşılanın sansürsüz ve çok daha detaylı olanıydı. niye atamadım gönderemedim çözemedim ya.
0
hem şişko hem deli
(15.10.20)
(8)

H&M iç çamaşırı ve çorap

etna
Nasıldır? Kalitesi rahatlığı filan?(Erkek giyim için soruyorum)
Nasıldır? Kalitesi rahatlığı filan?
(Erkek giyim için soruyorum)
0
etna
(15.10.20)
Güzel ama trunk boxer'ları iki model biri kısa trunk diğeri uzun trunk, dışarıdan bakınca pek belli olmuyor, normalde trunk dedikleri kısa paça olanlar olmalı ama ikisine de trunk demişler.
0
angelus
(15.10.20)
Ben memnunum
0
kisa
(15.10.20)
gayet rahat efil efil. pamuklu da. desenleri de guzel oluyor.
0
turbo sadık
(15.10.20)
kalite rahat arıyorsan marks and spancer çamaşırları üstüne yok.
0
jamswety
(15.10.20)
H&M ile ayni gruptan COS, dene pisman olmazsin
0
try again fail again fail better
(15.10.20)
Tek dikkat etmeniz gereken bazi ürünlerinde pamuk daha az, bazılarında fazla. O yüzden bakarak alın.
0
logisticsmanager
(15.10.20)
bir takım uzun trunk'larından aldım, birkaç kez giyip yıkadıktan sonra hepsinin ağ kısmı eridi. öyle bi boxer'ı hiç çıkarmadan 2 ay giyenlerden neanderthal'lerden de değilim, en fazla 2 gün üst üste aynı boxer'la gezmişimdir. hafif kiloluyum gerçi, bacaklar birbirine sürtüyor. :)
0
kalifiye balta sapi
(15.10.20)
boxer'lardan gayet memnunum ama yurt dışından almıştım.
0
sanat guresi
(15.10.20)
(7)

anayasa mahkemesi

exlibris
dunku gundem olan olaylardan sonra aym sitesine bakayim dedim.ozgecmisleri inceledim baskan ve isikli paylasimi yapan uye hukuk okumamislar, bu nasil oluyor, mahkeme deyince benim aklima hakim, savci ve avukatlar geliyorlar ama atladigim bir sey mi var?https://www.anayasa.gov.tr/tr/baskan/ozgecmis/h
dunku gundem olan olaylardan sonra aym sitesine bakayim dedim.

ozgecmisleri inceledim baskan ve isikli paylasimi yapan uye hukuk okumamislar, bu nasil oluyor, mahkeme deyince benim aklima hakim, savci ve avukatlar geliyorlar ama atladigim bir sey mi var?

www.anayasa.gov.tr
www.anayasa.gov.tr
0
exlibris
(14.10.20)
Atanarak gelmiyorlar mı bu kişiler? Normal. Hayvanat bahçesi müdürü nasıl ki Tübitak'a müdür yardımcısı olarak atanıyor güreşçiler nasıl ki banka yönetimlerine atanıyor, öyle.
0
angelus
(14.10.20)
@angelus anladim ancak bu siradan bir is degil ki? mesela ben bicki dikis okuyup devlet hastanesine bashekim olarak atanabilir miyim?

bankaci adam, isletme okur, gida muhendisligi okur, fzik okur her sey okur ama

mahkeme = hukuk diye dusundum
0
🌸exlibris
(14.10.20)
Dediğin gibi olması lazım normalde ama kanunen hukuk okuma zorunluluğu yok bu makama gelmek için, esasında farklı bir bakışaçısı olması açısından bir iki üye bu şekilde olabilir ama böyle bir kanuni zorunluluk olmayınca kadroyu bu şekilde oluşturmak için fırsat oluyor. Başhekimlik konusu hakkında bi bilgim yok ama bi ara pratisyen bi doktor çalıştığı hastanede uzmanlar falan varken başhekim olarak atanmıştı, bunlar olabiliyor bizde.
0
angelus
(14.10.20)
Mevzuatta önü açık. Normatif olarak tartışılabilir tabii ki katılıyorum. Ama hukuk okumakla olay bitmiyor. Hukuk nosyonu hukuk insanı olmak mesleki ünvan üstü bir şey.

Değişmediyse eğer örneğin bir ekonomi mezununun avrupa insan hakları mahkemesine kadar gitmesinin de önü açık mevzuat olarak.

Ekonomi okursan vezir de olabilirsin rezil de..keriz de.

Hukuk nosyonu kazanmak bambaşka bir olgu.

Her hukuk okuyanda ya da hakim savcıda da bu mevcut tamamdır sanmayın.
0
AlsterWasser
(14.10.20)
Muhtemelen evren falan kafasına göre hukukçu bulamadı o dönem, kanuna bu saçmalığı yazdı.
Mantıklı hicbir yönü yok.

Başhekim benzetmesinden de kötü çünkü başhekimliğin idari yönü var. Bu konu ise tamamen uzmanlık isteyen bir konu.
0
prizmatik
(14.10.20)
Amerika'da supreme court üyesi olmak için de hukukçu olmaya gerek yok. Pratikte hukukçu olmadığı halde üye olabilen var mı onu bilmiyorum ama.
0
plutongezegendegilmi
(14.10.20)
bu hukuk mezunlarının kendini beğenmesi diye bir olay var.

arkadaşım ünv. de ne öğretiliyor ki. bu hukuk ve her bölüm için geçerli. piyasada öğreniyorsun pek çok şeyi. iibf mezunu da az sayıda hukuk dersi almıyor ama onlar da boş asıl olan piyasa.

şimdi adam iibf mezunu ama 20-30 yıl idari hakimlik yapmış. sen hala ilk 4 yılına takılıyorsan 20-30 yılı önemsemiyorsan sende sorun oluyor.
0
yeahbutso
(14.10.20)
(12)

Acemi sürücü soruları vol 1

kostüm çok güzel prenses misiniz
Merhabalar, Sürücü eğitmenlerinin videolarına bakıyorum ama kafama takılan birkaç nokta var. Herkes farklı bir yöntem kullanıyor gibi gelmeye başladı. 1. Sol şeride geçmek istiyorum diyelim. Önce sol aynaya sonra da dikiz aynasına bakıyorum. Bazıları dikiz aynasına bakmadan sadece sol aynaya bakıyor
Merhabalar,

Sürücü eğitmenlerinin videolarına bakıyorum ama kafama takılan birkaç nokta var. Herkes farklı bir yöntem kullanıyor gibi gelmeye başladı.

1. Sol şeride geçmek istiyorum diyelim. Önce sol aynaya sonra da dikiz aynasına bakıyorum. Bazıları dikiz aynasına bakmadan sadece sol aynaya bakıyor. Hangisi en doğrusu?

2. Kör noktaları kaçırmamak için, şerit değiştirmeden önce hafifçe yan aynaya eğilerek bakın ya da omuz üzerinden 1 sn kadar arka cama bakın diyorlar. Özellikle arkaya bakma olayı beni çok korkutuyor. Önüme bakamadığım zaman panikliyorum. Şu tarz kör nokta aynaları işimi kolaylaştırır mı? urun.n11.com

Yardımcı olanlara şimdiden teşekkür ediyorumm
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(14.10.20)
bir- senin için en doğrusu önce dikiz sonra da sol ayna. zamanla otomatiğe bağlayacaksın zaten.

iki- pratikleşene kadar işine yarar, kullanmanda fayda var.
0
ada meltemi
(14.10.20)
en garantisi ani hareketten kaçınıp şerit değiştirmeden önce 4-5 saniye trafiğin akışını süzmek. denyo gibi gelen var mı falan diye kontrol etmek ve şerit değiştirirken mümkünse hızlanmak.

şerit değiştirirken ben önce yan aynalara sonra dikiz aynasına sonra tekrar yan aynaya bakıyorum. tabii hepsi iki saniye içinde oluyor alışınca. yine de ne kadar iyi olursanız olun ani hareketlerden kaçının. şeridi çok yavaş değiştirin ki siz birinin varlığını görmeseniz bile karşıdakinin hamle yapmasına izin vermiş olun.
0
bohr atom modeli
(14.10.20)
Türkiye'de araba kullandığınızı düşünerek öncelikle tavsiyem kesinlikle sağ şeridinizi de aynı ciddiyetle kontrol etmeniz olacaktır.
Yine binek araç kullandığınızı varsayıyorum, dikiz aynası fayda sağlar, ancak yan aynalar kritiktir. Yan aynalarınızı arada birkaç saniye geçecek şekilde birkaç defa kontrol etmeniz faydalı olur.
0
semyasa
(14.10.20)
Omuz üstü bakmak önemli, kafanızı döndürmeyi alışkanlık haline getirin.
0
ykyt
(14.10.20)
Şerit değiştirirken omuz olayını ilk kez duyuyorum ve bence tehlikeli bir davranış olur. Dikiz ve sağ / sol aynalar gerekli tüm görüşü verecektir.
0
Novice
(14.10.20)
Geçen Tv'de sürüş dersi veriyordu bir kadın. Sol aynada gördüğünüz ilk aracı dikiz aynasinda da görmüyorsanız şerit değiştirmeyin diyordu.
0
elorelia
(14.10.20)
Otobanda 110 km/s ile giderken 1 saniyede 30 metre yol alıyorsun, 1 saniye kafanı çevirip arkana baksan önünü görmeden 30 metre gideceksin demektir bu sence ne kadar mantıklı? Arkadaki araçların yan aynadaki konumlarına ve boyutlarına göre çok rahat şerit değiştirirsin, öyle kafamı arkaya çevireyim kör noktaya bakayım gibi maceralara girme, hele acemiyken hiç girme.
0
angelus
(14.10.20)
1- dikiz aynası + sol ayna yaparsan, dikiz aynasında sola geçmekte (t.ş.a: makas atmakta) olan bir aracı sezebilirsin.

2- omuz üstü bakış bütün sertifikalı eğitim kurumlarında can kurtaran bakışı olarak geçer. ve esselamınaleyküm hareketinden ziyade gözün geniş görüş özelliği kullanılır. bilgisayarın monitörüne bakarken aynı anda mouse'u da görebilirsin.
0
onemoremile
(14.10.20)
Turk surucu egitmenine mi bakiyorsun İngiliz mi? Bu omuz ustunden bakma olayi ingilizlerde var cunku. Ha bakma onlar da yapmiyor aslinda ama kurallarina gore yapilmasi gerektigi icin egitmen videolarinds gormen normal bu hareketi
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.10.20)
bu dediğiniz hızlı şerit değiştirmede geçerli bence. ben risk almıyorum ve 4-5 saniye arkadaki trafiği izlemek en garanti yöntem. 1 sn de arkadan gelen birisinin hızını kestiremezsiniz.
0
surprise
(14.10.20)
hem tr'de hem hollanda'da ehliyet aldim. Hollanda'da kural serit degistirirken dikiz aynasi, sol ayna, omuzustu seklinde. hatta yaparken sesli olarak soylemen gerekiyodu, yoksa sinavdan kaliyodun.

omuz ustunden bakmadan kor noktadaki araci (eger uyari isigi veya ekstra ayna yoksa) gormen imkansiz.
0
lamartin
(14.10.20)
Omuz üzerinden bakmak başta garip gelse de sonradan alışıyorsun, bir de ne zaman bakman gerektiğini daha iyi hissediyorsun.

Dikiz aynası bence kritik, sağa/sola kaçmaya başlayan arabaları görüyorsun.
0
burfak
(14.10.20)
(14)

insanlar neden bazı hayvanları yememiş

Mehmet Ersoz
mesela fil yada atlar? etleri de oldukça fazla bu hayvanların?neden bazı hayvanlari avlamıyor insan oğlu? normalde köklerine kibrit suyu dökmeleri gerekirdi???
mesela fil yada atlar? etleri de oldukça fazla bu hayvanların?

neden bazı hayvanlari avlamıyor insan oğlu? normalde köklerine kibrit suyu dökmeleri gerekirdi???
0
Mehmet Ersoz
(13.10.20)
Atlar uzun vadede taşımacılıkta daha avantajlı; fillerin de tadı kötü olabilir ama dişleri için baya avlanıyor hala.
0
angelus
(13.10.20)
Nası yememiş? Yemiş işte, Fransa'da hala at kasabı bile bulursun. Şu an yaygın olmamasının nedeniyse yetiştirme maliyeti. Yılda bi milyar tavuk yapıp öldürebiliyoruz ucuza, atların masrafı çok daha fazla.
0
noluyo yaa
(13.10.20)
bir sebebi vardır hepsinin. fil için çok sayıda insanla mızraklarla ava çıkmak gerekir mesela ve sürü olduklarında saldırırlarsa ölürsün.
0
diffarentiationation
(13.10.20)
koala okaliptüs yediği için eti acıymış diye duymuştum. kanguru eti ise yenen bir şey.
0
sutlu nescafe
(13.10.20)
bildğim kadarı ile ikinci dünya savaşında denenmemiş, yenmemiş hayvan yok.
0
duyurukullanıcısı
(13.10.20)
muhtemelen yaşam döngüleri uzun. koyun ve dana et olarak daha verimli ve beslemek için uysal. koyun 1 yılda dana 2 yılda et üretiyor. beli bir at ya da fil bu sürede elle tutulur miktarda et üretmeyebilir.

ya da fil beslerken yavrusunu elinden aldığında fil ortalığı birbirine katabilir.
0
orpheus
(13.10.20)
Adamlar pangolin , yarasa yiyor daha ne olsun acaba?
0
yarey
(13.10.20)
'Dünyanın sadece yüzde 0,01'ini oluşturan insanlar, canlıların yüzde 83'ünün yok olmasına yol açtı'
www.hurriyet.com.tr
hürriyet gibi bir gazeteden link verdim kusura kalmayın :-(
0
ankara06
(13.10.20)
Din burada etkili .
0
Erva
(13.10.20)
kaslarını kullanan hayvanların eti acı/eksi olur, kolay da pişmez.
0
proteus
(13.10.20)
wiki'ye göre fili gayet güzel yemişiz.

en.wikipedia.org

(...)
Elephant meat has likely been a source of food for humans during the entire time of the species' coexistence. By the beginning of the Middle Palaeolithic, around 120,000 BCE, African societies were hunter-gatherers proficient in exploiting herds of elephants for their meat.
(...)

modern zamanları soruyorsan diğer yanıtlar +1
0
engelbert humperdinck
(13.10.20)
üsttekilere ek olarak üreme hızlarıyla da alakalı. mesela yılda bir kere doğum yapan ve 1 ya da 2 yavru doğuran hayvanı kesip yemek anlamsız, çünkü kısa sürede sayısı azalıp nesli tükenir. ayrıca bugün tavuklarda olduğu gibi fabrika açıp o hayvanları beslemek, üretmek, kısa sürede büyütüp kesmek kolay değil.
0
rose parks
(13.10.20)
age of empiresda fil avlanıp yenebiliyodu o yüzden bence yemişizdir:D
0
theseachange
(14.10.20)
Mesele hayvanin otcul olmasi, evcillestirilebilir, ahirlarda kalabalik olarak tutulabilir ve ureme hizinin yuksek olmasi.

Etcil hayvanlar cok verimsizler once et ureteceksin, onu yedireceksin sonra onun etini yiyeceksin geciniz efendim.

Mesela ati evcillestirdik ama zebrayi evcillestiremedik cunku hayvan ahir sevmiyor, ustune bineni atiyor, cok agresif ve cok ozgur ruhlu.

Deveyi evcillestirdik ama lamayi yapamadik cunku lama deveye gore cok agresif.

Su an koyun, domuz, inek ve tavuk yiyoruz cunku butun kriterlere uyuyor + cok hizli uruyorlar.
0
cleric
(14.10.20)
(9)

Bugüne kadar okuduğunuz en iyi giriş cümlesi/paragrafı?

Mossy
sb
sb
0
Mossy
(13.10.20)
Bu kitap, “sokakta yaşayan sahipsiz hayvanlara karşı duyarlı davranan, sokakta üşüyen köpeğe montunu, battaniyesini veren insanların çoğunlukta olduğu” inancı ile o insanlara ithaf edilmiştir.

İlginç olan tırnak içinde yer alan cümlenin yargıtayın bir kararından alınmış olması. Hoşuma gitmiş ve yüzümde gülümseme oluşturmuştu bu cümle kitabı ilk elime aldığımda
0
kojonotsuki
(13.10.20)
"Call me Ishmael."
0
angelus
(13.10.20)
Yeraltindan notlar
0
ala09
(13.10.20)
1919 yılı Mayısının 19'uncu Günü Samsun'a Çıktım
0
paramolacak
(13.10.20)
"Hayatımın en mutlu aynıymış,bilmiyordum" Orhan Pamuk

Üstüne tanımam:)

Burdan bakabilirsin başka bisiler.

www.google.com
0
ırene adler
(13.10.20)
"önce eru vardı."
0
Giovanni Pipitto
(13.10.20)
Call me Ishmael.

Fenomendir zaten.
0
baldur2
(13.10.20)
Muhteşem Gatsby;

“Birini eleştirmeye kalkıştığında,” demişti, “bu dünyada herkesin senin sahip olduğun imkanlarla doğmadığını hatırla,”
0
dmrkprn
(14.10.20)
"Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti"
Kara Kitap / Orhan Pamuk

Hepimiz o kitabı arıyoruz hayatımızda, mevcut hayatımızı değiştirmek için...
0
SiyamkedisiZorro
(14.10.20)
(6)

Tuvalete alışmayan yavru kediler?

straight from the heart
Selamlar,Sokaktan evime bir kedi sığındı, veterinere götürünce hamile olduğu söyledi. 7 tane yavrusu oldu. Yavrular şimdi 40 günlükler ama maalesef kuma alışmadılar. Özellikle televizyon sehpasının arkasına dışkılıyorlar. Temizliğini geçtim bin tane kablo var, çarpılacaklar diye korkuyorum.İnternett
Selamlar,

Sokaktan evime bir kedi sığındı, veterinere götürünce hamile olduğu söyledi. 7 tane yavrusu oldu. Yavrular şimdi 40 günlükler ama maalesef kuma alışmadılar. Özellikle televizyon sehpasının arkasına dışkılıyorlar. Temizliğini geçtim bin tane kablo var, çarpılacaklar diye korkuyorum.

İnternette yazan tüm şeyleri denedim. Ellerini kuma sürttüm, tv arkasına gittiklerinde ya da mama yaptıklarında kuma oturttum vs. Ancak yine de devam ediyorlar. Özellikle sabah uyandığımda tv arkasında bir göl oluşuyor.

Nasıl bir çözüm bulabilirim, ne yapabilirim? Daha önce böyle bir sorun yaşayan ve çözebilen var mı?

Çok teşekkür ederim cevaplar için.
0
straight from the heart
(13.10.20)
merhaba. evde salınık vaziyette mi geziyorlar?

banyo gibi temizlenmesi kolay bir yerde kapalı kalmalarını tavsiye ederim. tuvalet eğitimi koskoca evde pek olmaz. odada kapalı tutulup birkaç defa dışarı yaptıktan sonra kuma geçmeleri beklenir daha ziyade.
0
bir garip melek
(13.10.20)
Dışkılarının bir kısmını kumun üstüne koy, "biz buraya tuvaletimizi yapıyormuşuz tırsacak bir durum güvenlik sorunu yok" mesajı verir bu o zaman girerler. Şimdi tırstıkları için kuytu köşelere girip yapıyorlar. Yetişkin kediler bile kumları tamamen değiştirildiğinde aynı nedenle bir süre çekinip giremezler kendi dışkılarının kokusunu alamadıkları için.
0
angelus
(13.10.20)
Kum kabin yuksek degil di mi? Boyle kisacik bir sey olmali rahatca icini gorebilmeli ve girebilmeliler
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.10.20)
oraya koku sinmistir o yuzden de gidiyo olabilirler. iyice temizle. kumada biraz kaka falan koy.
0
wishmaythşngs
(13.10.20)
@bir garip melek evet evde saliniklar. Cok tesekkur ederim. Kendilerine ait bir banyolari var oraya kapatayim bir sure dediginiz gibi.

@angelus cok tesekkurler. Bunu hemen yaptim kendi diskilarini su an kuma koydum. Umarim cozum olur.

@proletarier aller lander vereinigt euch kum kabinin bi kapagi vardi onu cikardim. Rahatca girip cikabilecekleri, gorebilecekleri bi boyda. Cok tesekkur ederim. Digerleri cozum olmazsa daha alcak tabak bi bir seyin icine kum dokecegim.
0
🌸straight from the heart
(13.10.20)
@ wishmaythşngs cok tesekkurler. Kakalari simdi kuma koydum. Diger tarafa da koku gitsin diye camasir suyuyla temizledim. Umarim cozum olur.
0
🌸straight from the heart
(13.10.20)
(4)

Evde Vücut Geliştirme

üç gün gündüz
Evde vücut geliştirme olur mu? Teşekkür ederim.
Evde vücut geliştirme olur mu? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(13.10.20)
Temelde, gerekli ekipmanlar (ağırlık setleri, sehpa, squat rack...), Disiplin ve buna uygun beslenme olursa belli bir düzeye kadar olur.

Ek: bu platformda "evde vücut geliştirme" başlığına bakılsa baya soru cevap çıkar ama şöyle bir özetleme de yapayım kardiyo meselesini ayrı tutarak

Param yok: vücut ağırlığı ile yapılan egzersizler
Kısıtlı param var: dambıl seti
Biraz para ayirabilirim: dambıl seti+halter seti
Para sıkıntısı yok ama yer sıkıntısı var: dambıl+halter+kettlebell seti+duvara monte barfiks ve Medicine ball gibi bazı ekstralar
Para ve yer sıkıntısı (alt komşu ve zemin dahil olmak üzere) yok: yukaridakilere ek olarak tam teşekküllü squat rack (dips, row ve güvenlik kollari gibi eklentiler) ve daha ağır Medicine ball ile ısınma için bisiklet benzeri bir kardiyo aleti
0
candanag
(13.10.20)
olur. hangi alanda geliştirmek istiyorsunuz ona göre binlerce yol var.

meditasyon mmu? yoga mı? plates mi? body building mi? fitness mı? esneklik mi?
0
bir ileti paylastim
(13.10.20)
Bu yanlış bir soru. Doğru soru evde ekipmansız ya da kısıtlı ekipmanla vücut geliştirme olur mu olmalı. Evde ekipmansız ya da kısıtlı ekipmanla vücut geliştirme yeni başlayanlarda en alt seviyede olur zira vücut ağırlığıyla yapılan çalışmalar bir noktaya kadar kaslarda tahribat yaratır, sonradan eklenecek birkaç küçük ekipman yine etkili olur ama kasların sürekli tahribata maruz kalıp "gelişmesi" için düz ilerleyen bir ağırlık artırımı gerekir. Ha böyle deyince iki günde bir ağırlık değişmeli demiyorum tabii küçük miktarlarla da olsa düzenli bir stres artışı yaratılmalı demek istiyorum.

Misal 40 kiloyla başladığın bench press çalışmasında 1 sene sonunda küçük küçük ağırlık eklemeleriyle 100 kiloya gelebilmişsen bu senin için iyi bir gelişimdir, vücut da buna göre tepki vermiştir muhtemelen ama evde 20 tekrarla başladığın şınavda 1 sene sonunda 200 tekrara ulaşmışsan vücut aynı şekilde tepki vermez göğsün için. Zira bench press'te ulaştığın ağırlıkta vücudun 1 sene boyunca eklenen ağırlığın stresine adapte olup gelişirken şınav çekerken ağırlık sabit olduğu için böyle bir strese maruz kalmaz, tekrar sayısının artması senin sadece laktik asit eşiğinin arttığı anlamına gelir. Yani ilkinde kasların gelişir ikincisinde dayanıklılığın artar, kısıtlı gelişim bu nedenle olur. Ha ama evine tüm aletleri eksiksiz alırsın o zaman evde de gelişim olur, orası ayrı.
0
angelus
(13.10.20)
angelus güzel yazmış. evde bir yerden sonra elinde yeterli ağırlık bile olsa kendini sakatlamadan ağırlık arttırman çok zor. mesela leg press nasıl yapacaksın, squat rack yok ufak bir dengesizlikte işin zor. bench pressde 30-40 kilo ağırlıklarda sehpasız yapabilirsin belki ama bu ağırlıklar 60 ve üzeri olduğunda ağırlığı düzgünce koyup alacağın sağlam bir sistem olmadan imkansız.
0
orpheus
(13.10.20)
(5)

Gıdaların besin değerleri

tchuck
https://www.fitekran.com/besin-degeri/zeytinyagli-enginar/ya şimdi ketojenik diyete başlıyorum da, lifsiz karbonhidrat'ı sıfıra yakın tüketip daha çok yağ olamk üzere yağ-protein yiyeceğim. (çok ete bulaşmadan)şimdi açtım enginara baktım.diyor ki, 100 gramda 10 gram kabonhidrat var. (6.7 gramı lifli
www.fitekran.com

ya şimdi ketojenik diyete başlıyorum da, lifsiz karbonhidrat'ı sıfıra yakın tüketip daha çok yağ olamk üzere yağ-protein yiyeceğim. (çok ete bulaşmadan)

şimdi açtım enginara baktım.

diyor ki, 100 gramda 10 gram kabonhidrat var. (6.7 gramı lifli olduğu için, ben 3 gram karbonhidrat yiyorum demektir, yani sorun yok diyetim için)
e peki, protein falan da yok bu enginarda. olm bu ürün neyden oluşuyor? su mu?
0
tchuck
(13.10.20)
Su. Her canlı büyük oranda sudan oluşur.
0
angelus
(13.10.20)
zaten içmiyorsunuzdur da, kolanın besin değerlerine bakmayın o zaman. her şey 0. :)
0
kalifiye balta sapi
(13.10.20)
(Karbonhidrat miktarı = Karbonhidrat miktarı - Lif miktarı)
Bu hesap sana da biraz garip gelmedi mi?
0
Mirket
(13.10.20)
@mirket,

ketojenik diyet için geçerli bu. günde takribi 20 gramın üstüne çıkmamalı aldığım karbonhidrat.
oradaki hesapta da lifsiz karbonhidratlar için geçerli bu.
0
🌸tchuck
(13.10.20)
bir yanlisinizi duzeltmek isterim

oradaki karb degeri zaten lifden arindirilmis deger, yani siz bir daha cikarmis oluyorsunuz.

toplam karbonhidrat deseydi cikarma yapmaniz dogru olurdu.

ayni sitede brokoliye bakin mesela, sizin hesabiniza gore negatif carb var ki bu imkansiz

www.fitekran.com
0
cairo
(13.10.20)
(1)

vücut geliştirme

xiii
yağ yakma evresini tamamladıktan sonra kas kazanma aşamasına geçiyoruz diyelim (calorie surplus ya da maintain)yaklaşık 5 aydır -500 az kalori alarak 16-8 if yapıyorum. tekrar kilo alma (çoğunluğu kas amacıyla tabiki) aşamasında kaloriyi artırırken intermitant fasting ile yapmakta herhangi bir sakın
yağ yakma evresini tamamladıktan sonra kas kazanma aşamasına geçiyoruz diyelim (calorie surplus ya da maintain)

yaklaşık 5 aydır -500 az kalori alarak 16-8 if yapıyorum.

tekrar kilo alma (çoğunluğu kas amacıyla tabiki) aşamasında kaloriyi artırırken intermitant fasting ile yapmakta herhangi bir sakınca var mı?

bir de kilonuzun iki katından daha fazla protein yemeyin, yağa dönüşüyor diyorlar. buna uydum

fakat kalori artırımını karbonhidrattan ve yağdan sağlamam gerekecek bu süreçte. bir çok yerde de çok yüksek oranda protein içeren makrolar öneriliyor. bilemedim bu konuyu.
0
xiii
(12.10.20)
Kas kütlesi artırırken IF uygulamanın teknik olarak bir sakıncası yok, psikolojik etkileri kişiden kişiye göre değişir.

Fazla proteinin yağa dönüşmesi için çok fazla protein almak gerekir, proteinin vücutta sadece kas kütlesi artırma görevi yok onun dışında da birçok süreçte kullanılıyor, yani kolay kolay yağa dönüşmez ama kas kütlesi artırmak için aynı şekilde çok fazla proteine de ihtiyaç duymazsın vücut ağırlığı*1,2 gramla bile çok rahat kas inşası gerçekleşebilir, 1,5-2 gram klasik miktardır. Üstündeki miktarlar doğal çalışanlar için pek gerekli değil. Günlük makronu ayarlayıp 1,5-2 gram protein 0,9 gram yağ kalanını da karbonhidratla tamamlarsın bitti gitti.
0
angelus
(12.10.20)
(5)

nadirkitap güvenilir mi?

mehmed resad
satıcıların kitabı göndermeme, paranın çekilmesi öyle kalması gibi durumlar oluyor mu?
satıcıların kitabı göndermeme, paranın çekilmesi öyle kalması gibi durumlar oluyor mu?
0
mehmed resad
(12.10.20)
Ben çok alışveriş yaptım hiç böyle bir sorun yaşamadım.
0
angelus
(12.10.20)
güvenilir. herhangi bir alışveriş sitesinden farkı yok. (hepsiburada, n11 vb)
0
tabudeviren
(12.10.20)
güvenilir ama kazıkçı.
0
dmrkprn
(12.10.20)
Hiç sorun olmuyor.merak etmeyiniz.
0
ycaycayca
(12.10.20)
Sitede havuz sistemi var. Siz onaylamadan para düşmüyor satıcıya.
0
ryhmer
(12.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.