Giriş
(8)

evlenmekten korkmak

derdi dertsizlik olan adam
merhaba ekşi duyuru sakinleri.1 senedir gayet güzel giden bir ilişkim var. İkimiz de İstanbul'da yaşıyoruz. Ben 27, kız arkadaşım 29 yaşında. Kız arkadaşım İstanbul'da asistan doktor olarak çalışmakta. Seneye asistanlığı bitecek ve mecburi hizmete gitmek zorunda. Mecburi hizmete gitmesi halinde 1-1,
merhaba ekşi duyuru sakinleri.

1 senedir gayet güzel giden bir ilişkim var. İkimiz de İstanbul'da yaşıyoruz. Ben 27, kız arkadaşım 29 yaşında. Kız arkadaşım İstanbul'da asistan doktor olarak çalışmakta. Seneye asistanlığı bitecek ve mecburi hizmete gitmek zorunda. Mecburi hizmete gitmesi halinde 1-1,5 yıl Türkiye'nin herhangi bir yerinde çalışacak ve İstanbul'a geri dönmesi de belli değil zaman olarak yani 1,5 yıldan fazla da sürebilir. Ben de kamuya bağlı bir kuruluşta uzman olarak çalışmaktayım. Evlenmemiz halinde kamu personeli olduğumdan eş durumundan faydalanıp İstanbul'da çalışmaya devam edebilecek. Uzun lafın kısası yaklaşık 1 yıl sonra evlenme ihtimalimiz var.

Kız arkadaşımla çok iyi anlaşıyoruz ve birbirimizi seviyoruz. Hayattan beklentilerimiz, hedeflerimiz, eğlence anlayışımız, siyasi görüşümüz çok uyumlu. Mantık açısından bakarsak ikimiz de İstanbul şartlarında gayet güzel paralar kazanıyoruz geçim sıkıntısı çekmeyeceğiz. etrafımda evli olan çiftlere kıyasla daha akla mantığa uygun şekilde ilerleyen bir ilişkimiz var. Ancak ben evlenmekten korkuyorum. Yani evlenince her şey boka saracakmış gibi hissediyorum. Sizce nasıl bir yol izlemeliyim ?
0
derdi dertsizlik olan adam
(11.02.20)
hayatinin bi yerinde evlenmek varsa, go zaten onunla evlenceksin su durumda da
yok ondan da emin degilim diyorsan. ona sor o seni birine ikna eder
0
vhs kaseti
(11.02.20)
erkekler evlilikten korkuyorlar halbuki evliliğin kadına yükledikleri daha fazla bunu hep anlamsız bulmuşumdur. bu kadar iyi anlaştığın birini bulma ihtimalin kaç? yalnız ölmek isteme oranın kaç? bunları düşün. evlilikten korkuyorum diye iyi bir ilişkiyi elinden kaçırma, evlenirsek şöyle mi böyle mi diye düşünerek de ilişkini bozma. kızla devam etmek istiyor musun bunu düşün zaten bir noktada evlilik ya da ayrılık noktasına geliniyor gelince anlarsın. o zaman korkunu da seve seve aşarsın :)
0
sanguine mcqaer
(11.02.20)
Evlenince her şey boka sarar mı bunu yaşayıp görmen gerekiyor. "Kız arkadaşımla çok iyi anlaşıyoruz ve birbirimizi seviyoruz. Hayattan beklentilerimiz, hedeflerimiz, eğlence anlayışımız, siyasi görüşümüz çok uyumlu. Mantık açısından bakarsak ikimiz de İstanbul şartlarında gayet güzel paralar kazanıyoruz geçim sıkıntısı çekmeyeceğiz." İşte bu yazdıklarını dikkate almak gerekiyor. Bu kısım gerçekçi mi? samimi mi? bu belirleyici.
Sıraladığın özellikler sağlık gibi kaybedince değerini anlıyorsun ancak geri dönüşü kolay olmuyor. Ben olsam bu sınavı göze almazdım. Evlenirdim ve işlerin boka sardığını görürsem bu konuyu o zaman düşünürdüm.
0
istege bagli sigortasiz
(11.02.20)
"ancak ben evlenmekten korkuyorum. Yani evlenince her şey boka saracakmış gibi hissediyorum"

anlattığın kadarıyla hayatında gayet uyumlu olduğun birisi ve onunla yaşadığın "gayet güzel giden bir ilişkin" var. böyle biriyle evlendiğinde boka saracaksa bırak boka sarsın. en azından çok sevdiğin biriyle evlenmiş ve yürütememiş olursun.

bu kişiyle evlenmezsen, sonra ileride başka biriyle "eh işte" diyerek evlenirsen, onunla evlenmemiş olmak içinde hep bir ukte olarak kalır.
0
tabudeviren
(12.02.20)
Evliliğin kadınlara yüklediği sorumluluklar daha fazla iken erkeklerin evlilik korkusunu ben de anlamıyorum. Sanırım devamlı "ya güzel bir kadınla daha yatma şansımı tepiyorsam" hezeyanı bu. Bir analiz yapın ve korkularınız yüzünden hem kendinizi hem de ilişkinizi mahvetmeden bir çözüm yolu bulun.
0
SiyamkedisiZorro
(12.02.20)
"Kız arkadaşımla çok iyi anlaşıyoruz"

Cevap sorunun içinde aslında, kız/erkek arkadaşınızla çok iyi anlaşırsınız ama karınız/kocanızla zor ihtimal :)

Dünyanın en doğru insanıyla bile evlilik pek mantıklı değil bana göre, ama işte mecbur herkes yakıyor başını bir şekilde.

Boşanmak evlenmek kadar kolay olmadıkça erkekler evlenmeye yanaşmamakta haklılar.

Evliliğin kadına yüklediği sorumluluklardan bahsedilmiş, çok haklı bir söylem. Bir kadının bu eziyetleri çekmek için evlenmeye bu kadar hevesli olmasına akıl erdiremiyorum.

Aşktan sevgiden evliliğin güzelliğinden bahseden kadınlara şu teklifi yapsak ne derler acaba?

"Ben bu medeni kanununu mantıklı ve objektif bulmuyorum, istersen klise istersen imam nikahıyla evlenelim, bana bu kadar aşık ve bu kadar güveniyorsan resmi nikah kıymayalım"

diyelim bakalım cevap ne olacak?
0
John Bloor
(12.02.20)
o kişiyi bulunca evlenmekten korkmuyorsun, gerçekten. belki de farkında olmasan da mantık ilişkisi yaşıyorsundur.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(12.02.20)
Tek kelimeyle cok zekisin. Evlilik denen zehirli elmayi yemeden once, icgudusel olara, bu isin icinde bir bok oldugunu sezinlemissin. Bak mesela ben naptim soyliym. Evet hersey boka sarabilir, hatta saracak. Bile bile lades diyip, keyifle yedim. Sonra hanimda bir bas donmesi, bulanti, ve suan 4 kisiyiz :) Kendimi yasimx2 gibi hissediyorum. Depresyondayim.
Kaderden kacamazsin. Akisina birak.
0
tunaktunaktun
(12.02.20)
(2)

İl Sağlık Müdürlüğü evde ziyaret

leper messiah
2 aylık bebeğimiz var. İl sağlık müdürlüğünden aradılar, evde ziyaret edeceğiz sizi, aşılar hakkında vs konuşmak için diyor. Dedim aile sağlık merkezinde bol bol konuşuyoruz ev ziyareti ne alaka? Prosedür herkese gidiyoruz diyor.Zorla mı?
2 aylık bebeğimiz var. İl sağlık müdürlüğünden aradılar, evde ziyaret edeceğiz sizi, aşılar hakkında vs konuşmak için diyor. Dedim aile sağlık merkezinde bol bol konuşuyoruz ev ziyareti ne alaka? Prosedür herkese gidiyoruz diyor.

Zorla mı?
0
leper messiah
(10.02.20)
Evet, geliyorlar. 10 sene önce de gelmişlerdi. Bize hastaneden çıkmadan gösterilen bebek bekım önerilerinden bahsettiler. Aşıları tam mı, çocuğun gelişimini hastane / doktor takip ediyor mu? Kontrol edip gidiyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(10.02.20)
Benim canavar 19 aylık, böyle bir uygulama görmedim. Sadece aşı vakti geldiğinde 1 gün öncesinden arıyorlar.

edit : şehir antalya
0
kimlanbu
(10.02.20)
(2)

Yemek sirasi muhabbeti

hede hodo
Siraya kaynak yapan 55 yaslarinda birisi. yanindakini de surukleyerek siraya kaynak yapiyir(pis pis gulerek). Ama biz bekliyoruz ya dedigimde, bekleyim mi yani biz de diyor. bekle dedim.gecti arkaya tipis tipis.Ama yarin obur gun onume saha muduru gecse pis pis bakar arkaya gecseniz mi acaba diye di
Siraya kaynak yapan 55 yaslarinda birisi. yanindakini de surukleyerek siraya kaynak yapiyir(pis pis gulerek). Ama biz bekliyoruz ya dedigimde, bekleyim mi yani biz de diyor. bekle dedim.
gecti arkaya tipis tipis.
Ama yarin obur gun onume saha muduru gecse pis pis bakar arkaya gecseniz mi acaba diye diyemem sanirim.
bu muhabbelerde sizin tavirlariniz nasil oluyor?
0
hede hodo
(10.02.20)
isterse allah'ın oğlu olsun böyle sığırca bir hareket yaparsa uyarırım.
0
pangea
(10.02.20)
Enteresan bir biçimde mevkii düştükçe bu yavşaklıkları daha çok yapıyorlar. Varsa anonim şikayet kutusu oraya atın, yüzüne söylemeseniz bile şikayet etmiş olursunuz.
0
SiyamkedisiZorro
(10.02.20)
(5)

Tek seferde Yaktığınız en büyük para

condom kurşunu
Ne kadardı bu zamana kadar?
Ne kadardı bu zamana kadar?
0
condom kurşunu
(09.02.20)
sarhoş kafayla yurtdışına aldığım uçak bileti 1.300 lira
0
heidi'nin dedesi
(09.02.20)
800 lira sanırım. kalmadığım bir otelin parasını peşin vermiştim mal gibi.
0
makinelere tapan adam
(09.02.20)
2500 lira civarıydı. vize geç çıktığı için biletlerim falan yandı hepsi. ben de kullanamadığım vizeme bakıp bakıp ağladım.
0
rusalka
(10.02.20)
150-200 falan sanırım. uçak bileti.
0
jelly bear
(10.02.20)
Valla geçen sene çocuğu liseye yazdıralım dedik, yaklaşık 6 bin bir okula, 6bin de öbürüne gömdük. Çok şükür üçüncüyü tutturduk. 12bin yani.
0
SiyamkedisiZorro
(10.02.20)
(20)

İlk buluşmada çiçek?

neverlose
Merhabalarİş yerinde mümessillik amacıyla 2 kere gelen bir kadın vardı, aramızda elektriklenme oldu instagramdan bulup ekledim. bu pazartesi günü kahveye çağırdım (direkt ilk mesajla) ve pazar günü buluşuyoruz (işlerimiz nedeniyle daha erken buluşamadık). pazartesiden beri wp üzerinden konuşuyoruz s
Merhabalar
İş yerinde mümessillik amacıyla 2 kere gelen bir kadın vardı, aramızda elektriklenme oldu instagramdan bulup ekledim. bu pazartesi günü kahveye çağırdım (direkt ilk mesajla) ve pazar günü buluşuyoruz (işlerimiz nedeniyle daha erken buluşamadık). pazartesiden beri wp üzerinden konuşuyoruz sıklıkla. 3 gibi buluşup kahve içeceğiz. Giderken elimde bir çiçek falan olmalı mı? yoksa saçma mı olur tüm gün onu elinde taşımak. ilk defa bu kadar uzak biriyle buluşacağım emin olamadım işin raconundan.
0
neverlose
(07.02.20)
ben yapmam böyle bişey, çok gereği olduğunu sanmıyorum bana biraz fazla "overly attached boyfriend" izlenimi yaratır gibi geliyor. ama bazı kadınların ayrıca hoşuna gidebilecek bir şey bu, öyle bir kadın olduğunu düşünüyorsan alabilirsin.
0
Bruce
(07.02.20)
Olmamalı. Çok dikkat çekiyor, elimizde gezdiriyoruz, gereksiz bir meşguliyet. Buluşmanız güzel geçerse sonra yollarsınız.
0
sopiro
(07.02.20)
güzel ithal bi çikolata al, illa bir şey hediye etmek istiyorsan.

çiçek, ilk defa biriyle buluşuyormuş izlenimi veriyor.

elinde çiçekle kafede bekleyen biri gördüğümde göz teması kurup hafif bi baş selamı veririm genelde. "üzüleceksin kardeşim" derim içimden. :(
0
edgenabby
(07.02.20)
yapma bence de ilk buluşma için hediye biraz overkill
0
ilkot
(07.02.20)
dümdüz git. çiçek filan alma.
0
elorelia
(07.02.20)
ilk buluşmada çiçek alınmaz
0
dafuq
(07.02.20)
Guzel bir tadimlik Cikolata, bileklik veya magnet tarzi cam sakizi coban armagani bir sey al. Cicege gerek yok.
0
baldur2
(07.02.20)
Olmamalı, hatta sonraki buluşmalarda da olmamalı. Elde çiçekle dolaşmak rahatsız edici.
0
pati
(07.02.20)
kesinlikle hicbir sey alinmaz. birileri cikolata bileklik falan demis. aman aman. sakin sakin..

anca su olur: bir seyin bahsi gecmistir konusmalarinizda mesela "aa su kitabi da okumak istiyorum" demistir. O zaman o kitabi alip verebilirsin.
0
ebabil curnatasi
(07.02.20)
sen bu işleri hiç bilmiyorsun herhalde, sakın.

illa böyle bi' şıklık yapacak olsak dahi çiçeği biz taşımayız, akp döneminde bitti o işler çok şükür.

''Çiçek'' olayı her zaman çalışır; ama burada aslolan şey ''doğru'' çiçeği seçebilmek ve doğru ortam şartlarının sağlanabilmesi/verilmesi. Sanılanın aksine zamanı çok önemli değil -yani ilk seferde de verebilirsin- amma velakin;

1-sen taşımamalısın
2-doğru yapı(çiçek v.s) seçilmeli
3-vereceğin kişi o çiçeği nasıl taşıyacak(gerçek manada taşımasından bahsediyorum) mesela kız oradan sonra eve mi geçecek, işe mi geçecek. Onu sen mi bırakacaksın kendisi mi gidecek, kendisi gidecekse nasıl gidecek, gideceği yerdeki ortamı nasıl. Bunların hepsi kıymetli.(-ki en kıymetli madde bu)

bu 3 unsuru tutturduktan sonra her hamle + puan sağlayacak. Zamanlaması problem değil, olay buradan patlar ama kadınlar başka yere bahane bulurlar. Kadınlarda olayları kabullenip itiraf etmemek standart donanım. Sosyal şartlara yoğunlaş.
0
mete kudur
(07.02.20)
hocam çok karıştırmışsın. çiçek, çikolata falan isteme aşamasında :)
0
scudman1
(07.02.20)
yapma
0
lcha
(07.02.20)
Hayır hayır sakın alma :/
0
zahlebinin
(07.02.20)
Herkes yazmıs ama yazmazsam olmazdı. Coğunluğu büyüteyim. Nein diyorum. Olmaz.
0
velvetmorning
(07.02.20)
çok kötü bir fikir. sakın yapma.
başka bir şey de alma.
o ne öyle hemen yapışmış gibi.
0
tabudeviren
(07.02.20)
Çiçek seven bir kadınım, yine de çiçeği sonrasında taşıma durumundan ötürü ı-ıh diyorum. Bence buluşma positif geçmişse sonrasında işyerine çiçek göndermek daha şık.
0
SiyamkedisiZorro
(07.02.20)
Asla
0
efx
(07.02.20)
saçma.
0
KaraSakall
(07.02.20)
8 liralik tadım'in dakota cekirdeklerinden al. sabaha kadar citlersiniz. denendi basari ile sonuclandi.
0
turbo sadık
(07.02.20)
offfff ne kadar kotu bir fikir bee...diyeceklerimi yutuyorum sadece sunu kabul edebilirim o da sudur sigara icmeyen birisiyle gorustugumde kendisi kullanmadigi halde benim sigaramdan almis ikram etmek gibi kotu degildi.en fazla bu benim icin hhhhh
0
ala09
(09.02.20)
(10)

Kız arkadaşına derdini anlatmali mi

kiriko
Ne zaman anlattiysam burun kivirdi güçlü olmamı söyledi yanımda yer almadı.Bana anlatsa ben destek olurum çünkü ben onu güçlü olduğu için değil onu o olduğu için seviyorum.Sizce erkek adam derdini anlatmamali acizligini belli etmemeli mi?
Ne zaman anlattiysam burun kivirdi güçlü olmamı söyledi yanımda yer almadı.Bana anlatsa ben destek olurum çünkü ben onu güçlü olduğu için değil onu o olduğu için seviyorum.Sizce erkek adam derdini anlatmamali acizligini belli etmemeli mi?
0
kiriko
(05.02.20)
burun kıvırdı ile güçlü olmamı söyledi çelişiyor sanki.

güçlü olmanı söylemesi burun kıvırmadığı manasına gelmez mi ?

niye derdini anlatmayacaksın.derdini anlatamıyorsan ayrıl coco.
0
fezagezgini
(05.02.20)
t24.com.tr

"Alain De Botton şöyle devam ediyor: İnsanların ilişkide mükemmel olmaya ihtiyaçları yok. Sadece çıktıkları ilk randevuda, histerik ya da defansif olmanın dışında, -hadi bana kusurlarını, tüm deliliklerini anlat, ben de sana anlatacağım deseler ve gerçekten içten samimi bir sohbet gerçekleştirseler, o ilişkinin yürüyüp yürüyemeyeceği konusunda çok daha fazla zaman kazanabilirlerdi. (basitçe sürünmeye ve kendinizi kandırmaca oyunlarına gerek yok diyor. )"
0
freebird5406_2
(05.02.20)
anlatmasın dert anlatmak güçsüz gösterir.
0
komando kani var bende
(05.02.20)
Kızlar erkeklerin dertlerini umursamaz. Umursuyormuş gibi davranırlar. Bir kaç defa kibarlık olsun diye dinlerler, sana kız mı yok sığlığında tavsiye verir geçerler. Fakat kendi dertleri asla bitmez, sürekli dert anlatacak insan ararlar. Kızlara asla güvenmemeni, hayatına tam anlamı ile almamanı tavsiye ederim.
0
denizgonen
(05.02.20)
Ben erkek arkadasimin derdini o kadar cok dinledim ki yillarca yasam enerjim somuruldu dert dinlemekten cozum aramaktan. Asiri mizmizlaniyodu sevgilim her konuda. Eger cok basit eften puften degilse ve surekli mızmızlanan bi tip degilsen anlat tabii ki derdini ama seni surekli tersliyosa filan onun suursuzlugudur senin surekli guclu olmak gibi bi zorunluluğun yok hayatta.
0
hindistan cevizi
(05.02.20)
Kadinlarin, erkeklerden farkli bir ozelligi var. o da onlari yuceltmeleri.
Her basarili erkegin arkasinda bir kadin vardir, bu demek.
Eger kadin gercekten sever ve erkegini guclu konumda gorurse, o erkek o guclu konuma ulasir.
Iliskilerde sikinti paylasilir ama cozum uretmek icin olmali.
Akil danismak yerine. Bir de skintiyi ankatirken “ben dili” kullanmak onemli.
Baskasi sunu yaoti, bunu yapti diye bir erkek bana gelse, ben de pek $eyetmem yani. Ama o skinti ile ilgili duygularini paylasirsan, farkli olur. “Sunu dediginde ben bunu hissettim”.
Bu ayrica kisinin kendini tanimasina da fayda eder. Kendini bilmek en buyuk erdemdir ya, cok sey degisir..
0
janderzel zartanyan
(05.02.20)
doğru "insanla" beraber değilsiniz. bunun cinsiyetle bir ilgisi yok. karşınızdaki insanın şefkat ve ilgi gösterme şekli/oranı sizin beklentinizi karşılayacak biçimde değil. herkes aynı olmak zorunda da değil.
0
Phoebe
(06.02.20)
Mızmızlanmak ile derdşini anlatmak farklı şeyler +1
"Güçlü ol" demek kolay, çözüm üretmek zor. Ben erkek değilim ama ben derdimi anlattığımda karşımdaki beni dinlesin isterim. Eğer mantıklı çözüm önerileri de getirebilse şahane olur ama illa bir şey söylemek için "güçlü ol" demesi aslında benim dertlerim için "kısa kes, sıkıldım" anlamına gelir.
0
SiyamkedisiZorro
(06.02.20)
Derdin ne olduğuna göre değişir tabii bence. "Babam hala hasta, doktorlar kritik diyor" diyen birini dinlemek istememek ile "işyerindeki insanlar hala beni kıskanıyor, adam gitmiş aynı ayakkabıdan almış" diyen birini dinlemek istememek arasında kabul edilebilirlik açısından bayağı fark var bence.

Destek beklentinizin ne olduğunu biliyor musunuz mesela? Kız arkadaşınız ne yapsaydı kendinizi dinlenmiş, anlaşılmış hissedecektiniz? Çünkü anlayış ve sağduyu öyle cok yaygın insan davranışları değil maalesef. "Güçlü ol, ağlama, geçer ya" vs demenin yeterli olduğunu sanıyor insanlar, siz böyle durumlarda beklentileriniz konusunda biraz daha açık olduğunuz halde hala aynıysa o bir dealbreaker olabilir tabii.

Hani birçok platformda bahsediliyor ya, biri size bir derdini anlatırken "dinlememi mi, tavsiye vermemi mi, çözmemi mi istiyorsun" diye sorun diye. Ben bunu bazı arkadaşlarımla yapıyorum. Misal, bir keresinde bir tanesi ev hediyesi olarak kornişçi buldu bana, çünkü biliyor ki birilerini arayıp sormak, gidip konusmak, böyle bir şeyle ilgilenmek benim tiksineceğim işler. Haliyle otuz dakika boyunca "hala perdelerimi asamadım" diye yakınmamı dinlemektense sorunu çözmeyi tercih etti. Siz de bu prensibi deneyebilirsiniz belki bir süre.
0
sopiro
(06.02.20)
Derdini de anlatamayacaksan ne diye bednesel ve ruhsal yakınlik kurdun bu insanla?Ama şu da var. Bazi dertlerin cözümü yoktur, profesyonel yardım gerektirir. Bunu fark edeneler de bazen savunma mekanizmasi olarak derdi görmezden gelebiliyor. Bu yüzden dert mühimse, kiza rkadasını da zorlamadan cözecek birine yönel.
0
velvetmorning
(06.02.20)
(2)

İş Sözleşmesi | Hak geri alınması

hlt1985
Bir iş yerinde işe başladım. Şirket aracı verdiler. Sözleşmede bu yazılı. İleride bir zaman ben senden arabayı geri alacağım diyebilir mi kafasına göre şirket? Derse ne gibi haklarım olur? haklı fesih vs.
Bir iş yerinde işe başladım. Şirket aracı verdiler. Sözleşmede bu yazılı. İleride bir zaman ben senden arabayı geri alacağım diyebilir mi kafasına göre şirket? Derse ne gibi haklarım olur? haklı fesih vs.
0
hlt1985
(05.02.20)
Benfit aracı - iş sözleşmenizde yazılı ise - kafalarına göre geri alamazla, ancak önce modelini düşürür, sonra tutarını fixler, kitabına uydurur.
Business araçlar için bu taklaları atmasına bile gerek olmadan pat diye kaldırabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(05.02.20)
oyle bir durum olunca tek taraflı fesh eder ve tazminatını alırsın. Bir arkadaş ekolünden bilidiriyorum.
0
laranja
(05.02.20)
(7)

kır düğünü mekanı 2 yer arasında kaldım

yazar yazmaz yazan yazar
https://dugun.com/kir-dugunu/istanbul/ayse-sultan-kir-dugunuhttps://dugun.com/kir-dugunu/istanbul/sakli-ormanayşe sultan ve saklı orman arasında kaldım feci şekilde.:(fiyat ve menü olarak ikisi de hemen hemen aynı. ayşe sultan'ın artıları: ulaşımı (toplu taşıma) daha kolay. daha merkezi bir yerde. ç
dugun.com

dugun.com

ayşe sultan ve saklı orman arasında kaldım feci şekilde.:(

fiyat ve menü olarak ikisi de hemen hemen aynı.

ayşe sultan'ın artıları: ulaşımı (toplu taşıma) daha kolay. daha merkezi bir yerde. çalışanlar çok güven verdi.
ayşe sultan'ın eksileri: yerler halıfleks. şehir içinde olduğu için öyle pek de kır düğünü havası yok. müzik 23.30 gibi kesiliyor.

saklı orman'ın artıları: yerler çim, ağaçlar doğal. şehir trafiğine uzak, kır düğünü havası var. müzik 00.00'a kadar devam ediyor. (muhtemelen daha da devam eder)
saklı orman'ın eksileri: toplu taşıma yok.

iki mekan arasında 4.5 km var. kavacık köprüsünden sonra taksiye binecek kişi için fark eden bir şey yok aslında.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(05.02.20)
200 300 lira verip merkezi bir yerden dugune 1 saat kala servis kaldirt. Zaten cogu arabayla gelir, gelmeyen de servise biner.
0
brkylmz
(05.02.20)
düğüne kim toplu taşıma ile gidiyor ki? yani kızlar abiye filan giyip dolmuşa binmeyecekler nihayetinde. o yüzden saklı orman diyorum.
0
elorelia
(05.02.20)
Kapalı alan imkanları nasıl? malumunuz artık tropikal iklim yaşıyoruz en alakasız günde bile yağış olabiliyor.
0
lcha
(05.02.20)
dev şemsiyesiz kır düğünü mekanı yok zaten. yağmurda sorun yok yani her ikisinde de.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(05.02.20)
dugune toplu tasima ile giden hic gormedim ben de, eger varsa da sorarsiniz misafirlerinize servis kaldirin bence de.
0
kassiopeia
(05.02.20)
Saklı orman'a düğüne gitmiştim birkaç sene önce. Eğlenceli bir yerdi. Diğerinin resimleri filan yapay geldi bana.
Ayrıca düğüne toplu taşımayla giden kim var +1

Bence servise bile gerek yok.
0
SiyamkedisiZorro
(05.02.20)
Saklı orman bence.
Düğün bu hocam herkesin en şık olduğu yer otobüse tuvaletle mi binecekler :) toplu taşımayı at kafandan. Şehirdışından çok gelen varsa havalimanına yakınlık gelsin anca aklına
0
cilekli pasta
(05.02.20)
(24)

Jennifer Lopez niye ünlü?

nundu
Kaç yıldır müzik dinlerim, bu kadının hiçbir şarkısı aklıma gelmiyor. Meşhur bir şarkısı var mı bilmiyorum. Sadece 2014 dünya kupasında, hayatimda duyduğum en kötü dünya kupası şarkısını yapmıştı, onu hatırlıyorum.Tamam götü büyük, seksi biri falan da, bu iki özelliğe sahip çok kişi var, bu kadın na
Kaç yıldır müzik dinlerim, bu kadının hiçbir şarkısı aklıma gelmiyor. Meşhur bir şarkısı var mı bilmiyorum. Sadece 2014 dünya kupasında, hayatimda duyduğum en kötü dünya kupası şarkısını yapmıştı, onu hatırlıyorum.

Tamam götü büyük, seksi biri falan da, bu iki özelliğe sahip çok kişi var, bu kadın nasıl böyle ünlü oldu..

Dün geceki Super Bowl devre arası şovundan birkaç gün önce internette yazılar vardı "JLo devre arası şovunu paylaşmak için fazla büyük" diye. Yahu yanındaki Shakira yani ne bileyim Jennifer Lopez onun tırnağı olamaz normal şartlar altında. Bu sahneyi kimler kimler paylaştı Lopez kim yav..

Sizce de çok abartılmıyor mu bu kadın? Gerçekten güzel bi şarkısı var mı bu arada? Ben niye hiç bilmiyorum bu kadına ait bir şarkı..
0
nundu
(03.02.20)
Amerika kıtasında epey ünlü. Latin kökenleri dolayısıyla sadece Kuzey'i değil Güney'i de epey coşturuyor. Bizim buralara şarkılarından ziyade magazinel celebrity kişiliği aksediyor sanırım. Hiç hit şarkısı da yok değildir. Evlilikleri boşanmaları falan derken oralarda Hülya Avşar, Seda Sayan gibi bir şey. Amerika kıtası bambaşka bir dünya. Mariah Carey, Celine Dion, J.Lo, Marc Anthony, Martha Stewart, Oprah falan oralarda bitmiyor. 90'lardan beri bunlar ünlü hala.
0
rosencruz
(03.02.20)
www.oprahmag.com

hani şuraya bir baksanız, en az 5 tane şarkısını bilirsiniz.
0
dunga
(03.02.20)
@dunga

İsim olarak tanıdık gelmediler. Eve gidince kısa kısa dinleyeyim, muhtemelen kulak aşinalığım olan vardır tabi de, yine de bilmiyorum bana hitap etmediği için belki de bu kadar abartılmış olmasi tuhaf geliyor :D

@rosencruz'un verdiği seda sayan ve hülya avşar örneği doğru gibi. Bizde de o ikisinin hiçbir yeteneği yok ve bence güzel de değil ikisi de ama yıllardır inanılmaz popülerler saçma sapan şekilde. Bazı insanlar hiçbir şey yapmadan popüler olabiliyorlar..
0
🌸nundu
(03.02.20)
nundu senin yaşın biraz ufak o yüzden, 2014 diyorsun fakat jennifer lopez in çıkış ve en iyi dönemi 2000 lerin başı, neticede çok yetenekli olmasına gerek yok bir şekilde pazarlanıyor ve zamanı geçiyor
0
freebird5406_2
(03.02.20)
2000'lerin başında yaptığı şarkılarla popüler oldu, şarkı isimleri tanıdık gelmiyor olabilir ancak dinlediğinizde evet biliyorum bunu diyecektir çoğu kişi. en basitinde get right, let's get loud, jenny from the block herkesin bildiği parçalardan. günümüzde de dance again, on the floor, papi, ain't your mama gayet bilinen ve sevilen şarkıları. seda sayan benzetmesi yapmak çok büyük haksızlık olur.
0
tabirimekruh
(03.02.20)
Network u iyi demek ki. Yani bana kalırsa, kesin linç yiyeceğim ama Jennifer Aniston'un da çoktan silinip gitmesi lazımdı ama networking işte.
0
epistemic_regress
(03.02.20)
abartılmıyor, liseliler bilmez
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
dafuq
(03.02.20)
@epistemic_regress

Ona da aşşşırı katılıyorum. Brad Pitt'in eski ilişkisi diye kaç yıldır gündemde kadın. Yok şu törende şöyle bakmış, böyle yapmış. Aşırı boş bir karakter bence.
0
🌸nundu
(03.02.20)
Sanıyorum 1998 senesiydi JLo'yu ilk tanıdığımda. O zaman büyük bir çıkış yakalamıştı ve kitlelerce tanınır hâle gelmişti. Birkaç şarkısı dışında daha çok fiziğiyle ve sahne şovuyla ünlü olduğunu düşünüyorum ben de.
0
simderun
(03.02.20)
amerikalıların latin kadın fantazisi.
bizde ivana sert niye ünlüydü?
0
prizmatik
(03.02.20)
gerçekten niye ünlü diye soranlar ve bunu garip bulanlar cevaplarında yaşlarını da yazarsa sebebini daha iyi anlayacağız.

neden ünlü dediğin kadının albüm satış sayısına, konserlerine, ödüllerine bir bakın ve sonra konuşalım derim.

eğer 2000 lerin başında henüz 2 yaşında değilseniz yani o zamanaları bilinçli bir şekilde yaşamışsanız müzik zevkiniz uymasa da jennifer lopez için neden ünlü diye sormazsınız.
0
eeb
(03.02.20)
@eeb

1996 doğumluyum, buna göre yorum yapabilirsiniz isterseniz
0
🌸nundu
(03.02.20)
@nundu

kadının ünlü olduğu zamanlar sizin maksimum 8-9 yaşınıza denk geliyor. yani o çıkış yaptığı dönemlerde tüm dünyada nasıl bir yankı uyandırdığını görmemiş olmanız normal.

bunu 2000 lerde j.lo dinleyip son 5-10 senedir radyoda falan çıkarsa kanal geçen biri olarak söylüyorum.

yani j.lo'nun son 5-10 yılını dikkate alırsak bu kadar ünü haketmiyor diyebilirsiniz ama öncesi oldukça iyi.
0
eeb
(03.02.20)
herkesin niye unlu olduguna geleceksek ohoooo. tabii ki network onemli bir faktor. ama "bu özelliğe sahip çok kişi var" diye yola cikarsak is zor.

ona kalirsa ben de "ne akar ne kokar basit pop sarkilari yapan binlerce pop grubu/sarkicisi var, the beatles neden bu kadar unlu?" diyebilirim. vs vs.
0
hot potato
(03.02.20)
Bu yüzden :=) youtu.be
0
teknikekip
(03.02.20)
jennifer lopez gayet de ünlüdür, abartıldığını düşünmüyorum.

doğum tarihinin 1996 olması ve de tarzının uymamasından dolayı sana hitap edememiştir, hepsi bu
0
velhasilkelam
(03.02.20)
kardashian'lar da ünlü ama hele bir sor niye ünlü ?
en akılda kalan şarkısı, jenny from the block olan biri yahu.
0
prizmatik
(03.02.20)
JLo = Hülya Avşar USA

200'lerin başında çok ünlüydü. JLo kıçı diye bir şey var. Sesi de çok berbat sayılmazdı. Magazin figürü işte. Bence Jenny from the block zamanında epey akılda kalan bir şarkıydı.
0
SiyamkedisiZorro
(03.02.20)
yaşınız küçük o yüzden bilmiyorsunuz. 99 yazında bomba gibiydi albümü, neredeyse tüm parçaları popüler oldu. zaten o zamana kadar dansçı olarak bilinen biriydi, aktris olarak da birkaç filmde yer almıştı aynı zamanda.
network konusunda haklı olabilirsiniz, camiada bilinen, popüler bir isimdir. p. diddy, ben affleck, marc anthony gibi tanınmış isimlerle ilişkisi oldu. dolayısıyla tanınması sürpriz değil.
sizin normlarınızı bilemem ama benim gözümde jlo daha bilinen bir isimdir shakira'ya göre, net worth olarak da öyledir.
0
gkhncnzdgn
(03.02.20)
J Lo nun müziğini dinlemem tarzım değil ama iyi bir oyuncudur. 1997 de U Turn filminde izlediğimde gayet beğenmiştim. Çok güzel bir filmdir ayrıca. Sonradan şarkıcı söylediğini öğrendim. Ama ününü hakediyor.
0
old possum
(03.02.20)
yaşın ufak ondan. bir nesli banyodan çıkarmazdı heyhat..
0
gameofannen
(03.02.20)
Yorumlarınızı okudum, devre arası şovunu izledim. Bence son senelerdeki en kötü şovlardan biri olmuş. JLo'nun bildiğim birkaç şarkısı varmış evet onu fark ettim ama normalde pop da iyi kötü dinleyen biri olarak öyle çok da sevdiğim şarkılar değil.

Shakira'nın çok daha fazla uluslararası hit'i var mesela, çok daha ünlü olduğunu düşünüyorum JLo'dan

Neyse, buraya da sormamın nedeni laf etmekten ziyade meraktı. Yani Kardashianlar da vasıfsız ünlü, o yüzden o açıdan sormadım, "Bu nasıl ünlü olur!!!" diye bi soru günümüzde saçma zaten biliyorum. Sadece bu hype'ı hak eden biri mi diye merak etmiştim ki ben hala abartı olduğunu düşünüyorum dhdhshs

Half time show cidden çok kötüydü ama, son senelerde en beğenmediğim oldu :/
0
🌸nundu
(03.02.20)
Hocam yanlis anlama, yukaridakolerin dedigi gibi yasin kucuk kaliyor o yuzden bilmiyorsun.
Zamanin da gayet de tutuyordu sarkilari, hit listelerine giren sarkilari oldu. Cok bilindik sarkilari var ve bunun yanında efsane seksi kadin yillardir. Dandik de olsa birkac filmde de oynadi bununla birlikte.
Unlu olmasi cok dogal yani. Zamaninda hit sarkilardan cd yapar dinlerdik ve icinde Jennifer Lopez şarkısı ds olurdu, dinleniyordu yani.

Yani kim kardasian herhabgi bir sebep olmadan ünlüyken bu kadının unlu olmasi sorgulanacak sey degil.
0
stavro
(03.02.20)
Ben de çok severim Jennifer Lopez'i, sempatik kadın. Burada adı örnek geçen şarkıcıların da tümüne tercih ederim dinlemek için. (Hiç bir şarkısını hatırlamıyorum ama tatlı bir ses tonu vardı).
0
firez
(03.02.20)
(8)

İnsan neden sürekli sıkıntılı, mutsuz rüya görür?

silah taciri
Merhaba. Yıllardır -özellikle son 3-4 senedir- sıkıntılı, bunaltıcı rüyalar görüyorum. Kabus değil.. Sadece nahoş, mutsuzluk veren rüyalar. İş konusunda mutlu değilim. Nefret ettiğim bir işte çalışmaktayım yıllardır. Psikiyatr, psikolog, nörolog ablalar, abiler sizce bu normal mi?
Merhaba. Yıllardır -özellikle son 3-4 senedir- sıkıntılı, bunaltıcı rüyalar görüyorum. Kabus değil.. Sadece nahoş, mutsuzluk veren rüyalar. İş konusunda mutlu değilim. Nefret ettiğim bir işte çalışmaktayım yıllardır. Psikiyatr, psikolog, nörolog ablalar, abiler sizce bu normal mi?
0
silah taciri
(03.02.20)
Bence güncel hayat rüyalara giriyor. Ben de evrak teslimiyle ilgili kabuslar görüp duruyorum.
0
banacevaplazım
(03.02.20)
geç saatte yemek gibi bir alışkanlığın varsa o da etkiler.
0
awlmi
(03.02.20)
değersizlik hissinden dolayı olabilir
0
makinelere tapan adam
(03.02.20)
"İş konusunda mutlu değilim. Nefret ettiğim bir işte çalışmaktayım yıllardır."

hayatinda sen boyle iken ruyanin mutlu olmasini beklemiyorsun degil mi?

gun icerisinde kafamizda yuzlerce dusunce gecer. gozlerimiz aciktir. aksam gozlerimi kapalidir. o dusunceler kendilerini goz kapaklarimizda resmeder. ruya budur. uyanikken de cogu insan geri planda ruyalar gorur durur.

mutlu olacagin bir ise gec.
piskolog degilim. siradan bir insanim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(03.02.20)
Gerçek hayatta sıkıntılıysanız rüyanız da sıkıntılı olur.
0
SiyamkedisiZorro
(03.02.20)
yazdığım için utanıyorum, ilk defa başkasından duysam ben de utarınırım ancak bu yöntem çoğu zaman işe yarıyor. yastığın altına meyve bıçağı gibi az keskin ufak bir bıçak koy, çoğu garip rüyalar, sıkıntılı uyumalar gidiyor, bir de yatmadan önce mideyi doldurmamak lazım :) belki de aptalca ama işe yarayan bir yöntem.
0
genckartal301
(03.02.20)
Bıçak belki güven duygusu veriyordur o nedenle işe yaramış olabilir ama kesin çözüm olmaz, günü kurtarır. Psikoloğa gitmeniz ve devam etmeniz lazım.
0
pisiyorum kisik ateste
(04.02.20)
Muhtemelen sıkıntının, mutsuzluğun sonucu rüyalar. Bundan 2-3 sene önce çok mutlu, huzurlu bir rüya görmüştüm ama ne gördüğümü hatırlayamıyorum. O rüyadan sonra da çocuğum dünyaya gelmişti :)
0
🌸silah taciri
(05.02.20)
(10)

bugün iş yerinde zamlar açıklandı

dafuq
müdür herkesi odasına "ayrı ayrı" çağırıp konustu ve zam oranlarını söyledi. herkese ayrı zam yapmışlar.kimisi gülüyor seviniyorkimisi ağlıyorbu insanlar aynı ofiste yan yana oturuyorlar.ne tuhaf ve acı değil mi?edit: arkadaşlar herkesi ayrı ayrı çağırdı müdür. kimisi odadan ağlayarak çıktı ve tuval
müdür herkesi odasına "ayrı ayrı" çağırıp konustu ve zam oranlarını söyledi. herkese ayrı zam yapmışlar.

kimisi gülüyor seviniyor
kimisi ağlıyor

bu insanlar aynı ofiste yan yana oturuyorlar.

ne tuhaf ve acı değil mi?

edit: arkadaşlar herkesi ayrı ayrı çağırdı müdür. kimisi odadan ağlayarak çıktı ve tuvalete gitti. kimisi sabahtan beri mutlu mesut oturuyor.
herkese ayrı zam olabilir ama aynı ofiste çalışan ve her şeyi paylaşan insanların kimisi mutlu kimisi mutsuz olunca garip geldi
0
dafuq
(03.02.20)
tuhaf bulmuyorum ben. herkesin işi aynı derecede önemli değil ve her çalışanın performansı birbirinden farklı. dolayısıyla normal geliyor.
0
benaslinda
(03.02.20)
özel sektörde böyle, bazı kurumsal firmalar operasyonel pozisyonlar için aynı zam oranını uygulayabiliyor.
0
gazozailacatmauzmani
(03.02.20)
tuhaf olan tek şey herkesi birlikte çağırıp zam oranlarını söyleyen sığır müdür. herkesin farklı maaş alması falan gayet normal ve olağan ama herkese söylemek ayıp. insanlar birbirinin maaşını bile bilmese de olurken zam oranını bile söylemek aptalca
0
avatar is back
(03.02.20)
biz de her sene ayrı zam alırdık. ilk kez herkese aynı zam yapıldı, kimse memnun değil. kişinin performansına ve pozisyonuna göre yapılması daha sağlıklı.

zam oranlarını herkese açıklaması büyük mallık olmuş, o konuda bir şey diyemiyorum.
0
sir gawain
(03.02.20)
Cidden düşük zam aldığı için ağlayan insanlar mı var ya biz zam bile alamadık insan elbette üzülür ama tuvalete koşup ağlamak da bi tuhafmış...
0
jacque
(03.02.20)
herkesin zam oraninin farkli olmasi normal. performansa dayali zam artik hemen hemen her sirkette oluyor. baz zam (orn %5) + performans uzerinden bi ekleme.

anlamadigim sey, mudur odaya tek tek odaya cagiriyor sonra
ahmet %9
mehmet %2
nejla %21 mi diyor? yani insanlarin zam oranlarini baskalarina mi soyluyor?
0
try again fail again fail better
(03.02.20)
İşyerinde huzuru bozmak istiyorsan böyle teker teker çağırıp zam yapacaksın. Büyük mallık +1
0
SiyamkedisiZorro
(03.02.20)
maas için aglamak ne amk. itiraz et, mücadele et vs.. öyle bi çalışanım olsa direkt işten kovardım.
0
mayeskuel
(03.02.20)
Saçmalık.
0
alicandan
(03.02.20)
Bence çalışanlarda sikinti var. Ben olsam olumlu ya da olumsuz belli etmezdim. Aldigin zammi nasıl başkasına söylemiyorsan belli de etmeyeceksin.

Adam ne yapsın ortam bozulmasın diye birer hafta arayla aksam evdeyken arayip mi soylesin zammi? Herkesi sırayla cagirip soylemekte sikinti goremedim.

Yalniz tuvalete koşup aglayan arkadasin maasini mi düşürdüler nedir?
0
stavro
(03.02.20)
(5)

makinede kaybolan çoraplar - yetti artık

superb
bıktırdı artık benivar mı bir çözümünüz? bir file içinde makineey atmak gibi?nereye gidiyor bu çoraplar
bıktırdı artık beni
var mı bir çözümünüz? bir file içinde makineey atmak gibi?
nereye gidiyor bu çoraplar
0
superb
(03.02.20)
Yastık kılıflarının içlerine bak.
0
himmet dayi
(03.02.20)
Makine kapağı ile kazan arasındaki lastik arasına bak.
0
Erva
(03.02.20)
Ben naylon çorapları file içinde yıkıyorum. O da kaybolmasından ziyade zarar görmesinler diye. Makine tamburunun lastik arasına ya da nevresim / yastıkların içlerine bakın. Benimkiler kaybolmuyor.
0
SiyamkedisiZorro
(03.02.20)
Kapak ile kazan arasındaki boşluğa annem düğümlenmis naylon poşet koyardı. Sebebini yalnız yaşamaya başlayınca anladım.
0
biseysorcaktim
(03.02.20)
arkadaşlar öyle bir şey yok abartmayın. çorap makinenin içinde kaybolmaz. evet en kötü ihtimalle lastiğin arasına girer, onu da zaten bulursunuz, en fazla 1-2 tanedir.

makineye atarken hepsini çift halinde atmıyorsunuz. illa 3-5 tek kirli sepetinde kalıyor. çıkarınca bakıyorsunuz 3-5 tek çorabın eşi yok. asıp kurutuyorsunuz. bir sonraki çamaşırda o geçenki teklerin eşlerini atıyor, başka tekler unutuyorsunuz. ya da öncekilerden de, yenilerden de sepette kalıyor. yıkanınca yine bir sürü tek çorabınız oluyor. üşenmeyip öncekilerle eşleseniz bile hala açıkta tek çorap kalıyor.

bazen çıkarıp sepete atmadan önce yerde bıraktığınız çorap yatağın altına kaçıyor, dolabın arkasına düşüyor, onlar hiçbir zaman bulunamıyor.

kirliye atarken delinmiş olduğunuz çorabın tekini sallayıp çöpe atıyorsunuz, diğer teki kalıyor. sonra sürünüp duruyor teki olmayan çorap. attığınızı hatırlarsanız ne ala.

makinenin çorap kaçacak bir yeri yok. illa ya kirli sepetinde, ya yatağın altında, ya temizlikçi teyze pantolonları katlarken biri paçanın içinde kaldı, ya çorap çekmecesine değil don çekmecesine karıştı, ya teki kendi çekmecenizdeyken, öbür teki hanımın çekmecesinde, siz onu eşi olmayan iki ayrı çorap sanıyorsunuz.

çözüm file değil. makinenin de suçu yok.
0
kibritsuyu
(03.02.20)
(18)

İstanbul’da 7500 tl maaşla yaşamak

duchess jessamine
Tek çocukları olan arkadaşlarım İstanbul’a taşınacak. Sarıyer, Beşiktaş ya da Bakırköy’de bu gelirle yaşanamaz mı?Biz 10.000 ile geçinemiyoruz diyen 2 çocuklu aile var. Yetmez diyen çok insan var. Durum o kadar mı ciddi?
Tek çocukları olan arkadaşlarım İstanbul’a taşınacak. Sarıyer, Beşiktaş ya da Bakırköy’de bu gelirle yaşanamaz mı?

Biz 10.000 ile geçinemiyoruz diyen 2 çocuklu aile var. Yetmez diyen çok insan var. Durum o kadar mı ciddi?
0
duchess jessamine
(03.02.20)
o kadar ciddi.
para akıp gidiyor resmen.
0
blatta hiberna
(03.02.20)
yasanir elbette, ama elleri siki olmali ve iyi planlama yapmalari gerekir. Tasinmasalar, mumkunse ayni maasa tasrada kalsalar daha iyi. neden Istanbul'a geliyorlar?
0
ebabil curnatasi
(03.02.20)
rahat yasarlar
0
baldur2
(03.02.20)
yaşanır da sadece yaşanır yani. pek para biriktirilmez, allah korusun sağlıkla ilgili ekstra harcama vs çıkarsa zor duruma düşülür.

ama mesela aileleri zengindir, gerektiği durumda arka çıkabilecek birilerine güveniyorlardır. o zaman sorun yok.
0
piremses
(03.02.20)
3 kişi mi 7500 tl ile geçinecek yoksa eşinin de maaşı var mı? Bu önemli.

Çocuk dediğin zaten maaşının yarısını götürüyor. Ben zorlanırdım.
0
ruhen hastayim ben
(03.02.20)
Yasanir ama epey sikintili olur. O civarlarda yasamak icin kira+fatura bi 3500'u cikar bi kere. Kaldi 4000. mutfak masraflari, cocugun giderleri vb... Para gercekten su gibi gidiyor istanbul'da. Disari cikilmayacaksa falan belki idare edilebilir ama o kadar.
0
msb
(03.02.20)
Araba da varsa biraz zor. Toplu tasimayla gidilip, harcamalara dikkat edilirse olur.

Cocuk kucukse yine iyi ama okula vs gidiyorsa hepten zor.
0
brkylmz
(03.02.20)
Tek başıma o paraya anca geçiniyorum. Kira yok, fatura yok ona rağmen anca geçiniyorum. Lüks harcamam da yok. Biraz giyineyim biraz yiyeyim diyince hemen bitiyor. Haftasonlaeı dışarı bile çıkmam. Geçen gün ağlayasım geldi ben böyleysem millet çoluk çocukla nasıl geçiniyor diye. Yani geçinirler yine elbet atıyorum ben kıyafet alıyorum onlar almazlar. Ucu ucuna anca olur.
0
Esinsin
(03.02.20)
Kira vermiyorsa, çocuk da devlet okuluna gidiyorsa yaşanabilir. Sadece yaşanır ama.
Ve evet durum çok ciddi.
0
SiyamkedisiZorro
(03.02.20)
geçinemez net. istanbulda her adımın para. yaşam alanının daraltman lazım.
0
mikahakkinen
(03.02.20)
eğer borçları yoksa (borçsuz insan yok ama)

kira 2500
mutfak (cocuk dahil ) 1250
faturalar (en iyi ihtimal) 750
harcama esktra (dışarda yemek, kıyafet vb) 800
araba varsa yakıt ve masraflar 1000

böyle yaşarlarsa yaşayabilirler
0
xdenizx
(03.02.20)
7500 net ise bahsedilen muhitlerde ucu ucuna yasarlar o da cocuk devlete giderse ve borclari yok ise buyuk bir harcama cikarsa patlarlar. metropollerde kari koca calismak lazim artik tutunabilmek icin eger eger bireylerden birinin maasi cok cok iyi degilse.
0
cooperr
(03.02.20)
bahsettiğiniz semtlerde bu gelirle yasamak cok zor. kiranın daha uygun olduğu bölgelerde yasayıp her gün toplu taşıma çilesi çekilerek olabilir.
0
ayin yazari
(03.02.20)
yasanmaz.
0
sizofren06
(03.02.20)
biz ( anne-baba ve 2 yasinda bebe) 9.000 ile beceremedik ki 3 sene oncesi dolar henuz 3 tl idi.

ustelik ev kira degilken, araba ve benzin sirketten olmasina ragmen. her ay basabas yada ekstra bir masraf cikinca eksiye dustuk.

7500 ile sikinti yasamalari muhtemel, yasanmaz mi? yasanir. ama surekli bir kisma, gitmeme, yapmama, idare etme durumu ile.
0
cairo
(03.02.20)
tek maaş mı var?
15.000 gelir olursa ancak.

evet, o kadar ciddi.
0
jimjim
(03.02.20)
Bu sorunun bi cevabı yok. Fark ettiysen herkes farklı bi cevap vermiş. Yaşam standardına, çocuğunu nasıl yetiştirmek istediğine bagli. Söyle örnek vereyim Benim 5000tl maaş alan bekar arkadaşım vardı Maltepe’de oturuyodu ve yetmiyor diyodu iyi bir geçişle 10bin lira alıyor suan. Beşiktaş’ta oturuyor ve yine geçiremiyorum diyor.

Umarım anlatabilmişimdir.
0
Mcfly
(03.02.20)
Kıt kanaat
0
sarcophagus
(03.02.20)
(24)

Kim haklı (baba tribi)

eazy
Babamın kira aldığı dükkanlardan biri ve en çok miktarı aldığı yer ödemiyormuş. 9 bin lira biriktirmiş. her yeni ay kirasından da eksik gedik verip, o diğer borçlara ekleme yapıyormuş. vericem abi falan, idare et abi bizim saf tabi tamam ödersin biliyorum diyormuş. Bana bunları annem söyledi, hatta
Babamın kira aldığı dükkanlardan biri ve en çok miktarı aldığı yer ödemiyormuş. 9 bin lira biriktirmiş. her yeni ay kirasından da eksik gedik verip, o diğer borçlara ekleme yapıyormuş. vericem abi falan, idare et abi bizim saf tabi tamam ödersin biliyorum diyormuş.

Bana bunları annem söyledi, hatta yeni bir kredi çekmiş sıkışınca. Diğer aldığı yerler başka kredilere bağlı olduğu için bu kiracı ödemeyince sıkışmış. Ben bunları duyunca kan beynime sıçradı. Aradım bu adamı, dükkanına gittim. Abi bak böyle böyle, geçiktiriyormuşsun zamanında öde ya da yolları ayıralım. Bu birikince hiç ödenmez. İş olmuyorsa kapat hem sana zarar hem babama zarar. Bak bu sana bir şey diyemiyor ama sıkıntıyı kendi yaşıyor dedim. Adam açık açık diyo ki ''ben babanının rahatlığı, bir şey demediğini bildiğim için biraz geçiktirdim'' :D İyi dedim abi bundan sonra öde yoksa daha uygun yer bak. Tamam dedi çıkartmayın, belli müşterim var burada, artık geçiktirmeyeceğim. Eski borçları senet yapalım istiyorsan dedi. Tamam dedim yapalım. Yeni kira eski kiralar sorunsuz olsun bundan sonra...

Neyse, babam tabi konuştuğumu duymuş. Demediği şey kalmadı. Malda gözünüz var, doymadınız, alın sizin olsun, ben memlekete gidicem ne haliniz varsa görün. Dedim baba sen ne saçmalıyorsun ya? Elin adamı için niye sıkıntı yaşayacaksın, babanın oğlu mu bu herif dedim. Sen beni çiğnedin, seni ne ilgilendirir, gidicem o adama bundan sonra yavuz'a yatır diyeceğim, al her şey senin olsun diyor.

Şimdi annem yine aradı, 2 gündür konuşmuyormuş :D Ağzını açmıyormuş adam ya, tavuk gibi şişmiş bilgisayara bakıp duruyormuş. Ulan ben bir yerde yanlış mı yaptım acaba ya? Az önce yanından geldim, baba napıyon diyorum cevap vermiyor.

Ben mi yanlış yaptım acaba ya? Kafayı yicem 2 gündür düşün düşün. Başım ağrıyor sıkıntıdan.
0
eazy
(28.01.20)
Baban boşu boşuna halden hale girmiş sana teşekkür etmesi lazım
0
civilengineer.v
(28.01.20)
bazı babaların karakteri veya yetişme tarzından dolayı düşünme şekli böyledir. benim rahmetli de aynı şekilde tepki gösterirdi kesin. eğer huyunu suyunu biliyorsan önce ona sormanda fayda vardı. anahtar kelime "beni çiğnedin"
0
lazpalle
(28.01.20)
Yaptığın birşey yok. Bende olsam aynısını yapardım, baban boşuna sinir yapmış.
0
Topalordek
(28.01.20)
Boş trip atıyor. Bence sen haklısın. Benim de dedem böyle. Baban senin halletmiş olmana bozulmuş resmen. Kendini işlevsiz hissetmiş. Genelde ailenin büyük erkekleri işlerine karışılmasına alışık değil. Otoriteleri sarsılınca yıkılıyorlar.
0
anarsika
(28.01.20)
yukarıdaki cevaplara katılmıyorum.
babanı çiğnemişsin.
mal senin malın değil. babanın malı.
babanın yaptığı şey bence de yanlış ama sonuçta mal onun malı. istediğini yapar.
senin yapman gereken kiracı ile değil önce baban ile konuşman ve onu ikna etmendi.
sen resmen yavuzun beyazıta yaptıgı gibi idareyi ele almışsın kendiliğinden.
babanın bunu kafaya takması normal.
0
dafuq
(28.01.20)
Baban bu raconu sana değil de kiracıya çekseydi parayı alırdı çoktan.
0
noluyo yaa
(28.01.20)
kusura bakma da babanı çiğnemişsin. hafif tepki göstermiş bence.
mal kimin? babanın. sana ne? senin muhattabın baban kiracı değil.
işyeri sahipliğinin bi ağırlığı vardır. baban belki tatlı dilli olmasından kaybediyor sence ama sen babanın gözünde o saygınlığı yıktın şu an.

yaptığın kar/zarar hesabında doğru mu? doğru. ama çiğnemişsin babanı. babanla yeteri kadar konuşup buna ikna edecektin. senin yaptığın ne hissettirir babana biliyor musun?

sulh hukuk mahkemesine gidersin, babana vesayet kararı alırsın. bütün kararları onun adına verirsin. ama bunun için önce hastaneden vesayet altına alınmalıdır raporu alman lazım. işte baban biraz da duygusalsa hissettiği şey budur.

yaptığın şeyin doğrular ve yanlışlar kısmı var bence. yerinde olsam bir açıdan doğru yapmış olmanın da rahatlığıyla hata yaptığın kısım için babamdan özür diler gönlünü alır tatlı dille anlatırdım.
babaları sevin, üzmeyin.

edit : ben yazarken dafuq da hemen hemen aynı şeyleri yazmış. ona da +1
0
baharat
(28.01.20)
babandan habersiz gitmen saçma olmuş.
0
elorelia
(28.01.20)
mal babanın, para da babanın.
annen beğenmiyorsa ya da durumdan hoşnutsuzsa babanla konuşacak, muhatap sen değilsin.

babanı çiğnemişsin ve kiracısının karşısında da küçük düşürmüşsün.
isterse dükkanı hayrına, bedavaya verir, kira almaz.
sana düşmez buna müdahale etmek.

yardım etmek istesen de karşıdan talep gelmedikçe müdahale etmemelisin.
o zaman o yardım olmuyor.
dafuq+1
0
blatta hiberna
(28.01.20)
baban haklı + 1

önceden gidip, baba şu kiracının kulağını bir çekeyim mi diyecektin yordamıyla.
ayrıca belki baban kiracıdan memnun, tek kriter kirayı zamanında ödeme değil ki, ne manyaklar var görsen ya sen onu öldürürsün, ya da o seni.
bir de öfke kontrolü problemin var gibi. evet.
0
VivaLasVegas
(28.01.20)
bence sen haklısın ama baban da haksız değil. babana söyleyip gitsen böyle olmazdı. sen haklı olsan bile babanı ezmiş oldun dediği gibi. buna takılmış.
0
tabii lan manyak mısın
(28.01.20)
sen kendince haklısın ama o da baba.

anladığımız kadarıyla baban da böyle şeylere takan biri ve kendini ailenin reisi görmekten mutlu. haliyle kendisinin çözemediği veya sorun olarak görmediği bir duruma senin müdahil olup başarı elde etmiş gibi görünmen otoritesini sarsmış olmakla birlikte canını da sıkmış.

özür dileyip, sadece yardımcı olmak istediğini ve bundan sonra ondan habersiz onun işlerine burnunu sokmayacağını söylersen sorun çözülecek gibi.
0
aziz dostum jack
(28.01.20)
Baban bu raconu sana değil de kiracıya çekseydi parayı alırdı çoktan +1

Ama ille alttan alacan. "Sen böyle ifrit adamlarla muhatap olma diye iyi niyetle girdim araya " dersin. "Bilemedim, daha da karışmam" (ama trip atmadan) dersin, biter gider.
0
SiyamkedisiZorro
(28.01.20)
peder beyin otoritesini sarsmışsın
koskoca eazyoğullarından cevat bey para alamamışta oğlu ali gitmiş parayı almış dedirtmişsin.

adamın otoritesine çamaşır mandalı muamelesi yapmışsın. adam da üzülmüş.
0
dedim dedim de kime dedim
(28.01.20)
adam olsaydi da gidip parayi alsaydi. bu yastan sonra bulmaca cozsun eger eve para getiremiyorsa da erkeklik taslamasin
0
m4deniz
(28.01.20)
Yaptığın şeyde sorun yok ama mal senin değil 1, senden yardım isteyen yok 2. Önce babanı ikna etmeliydin, sen adam ölmüş de miras derdine düşmüşsün gibi davranmışsın.
0
lcha
(28.01.20)
@hey corc versene borc

abi sen yurtdışından geliyordun sanırım. Burada öyle avukat mavukat lütfen ya :DD Hele hele bu bizim sınırlar içinde kimse, benim için ''bu beni rahatsız ediyor. Bakın kontrat bu'' gibi bir şekilde şikayetçi olmaz :D

Kiracı kötü niyetli. Çünkü benim mahalledeki tüm esnaflarla, komşularla aram iyidir. her şeyi bana anlatırlar. Boşu boşuna sinirlenmedim. Çünkü bu adam başka bir yere şube açmış, yeni şubeye 2 çalışan almış. Kendi 2 dükkana uğramayıp, gezip tozuyormuş. Hee gitsin takılsın ama ödemesi gereken şeyleri ödeyip takılsın. 2. dükkanı açıyor, dükkanlara uğramıyor, çalışanların parası zamanında yatırıyor ama babaya gelince nasılsa sormuyor diye ödemiyor. Bunlar kulağıma gelince sinirlendim. Ve bunları babaya söyledim. Bak böyle böyle diyorlar dedim. Ama bir şey demedi.
0
🌸eazy
(28.01.20)
Baban haklı. Kötü niyetli değilsin elbette. Babanın iyi niyetinin suistimal edilmesinden rahatsızsın fakat izlediğin yol yanlış. Önce babanla oturup konuşman ve ona göre hareket etmen gerekiyordu.
0
battal gemalmaz
(28.01.20)
benim babam da böyle. senelerce anamın aldığı beş kuruşluk ayakkabıyı başına kakardı ama kiracıya gelince olur öyle şeyler insanlık hali bık bık bık. en ufak laf diyince de vay ben öleyim hepsi sizin olsun bilmemne bin tane laf. işin aslı, bu adamlardan işittikleri muhtaçlık nameleri adamların gururunu okşuyor. ben başka açıklama bulamadım.

sen annenden yürüyeceksin dostum. adam kiracı yüzünden kredi çekiyor ama çilesini tek çekmiyor, annene de çektiriyor. yalan mı? başlatmasın saygısına babalığına. baba olsun da madem malına sahip çıksın, anneni de düşündürtmesin.
0
windows95
(28.01.20)
Sen haklisin. Baban sansliymis o kafayla simdiye kadar mali mulku batirabilirdi.
0
hot potato
(28.01.20)
yavuzcum
senin niyetin dosdoğru üslubun yanlış. buna yanlış diyen de REİS BEY. o incindiyse öyledir, dediği gibidir. şimdi gidip gönlünü alana kadar her dediğini sineye çek, yalvar yakar icabında.
0
esref
(28.01.20)
sen haklısın.

sana dediği lafları kiracıya deseydi zaten böyle bir sıkıntı olmayacaktı. adam ödeyebilecekken babanı yumuşak yüzlü bulmuş ödememiş. eski insanlarda var böyle şeyler. ama sonuç olarak haklı da olsan git özür dile bir daha olmaz de. çünkü kırılmış biz ne dersek diyelim. ayrıca parayı kendisi alamadığı için kendini yetersiz hissetmiş olabilir. hassas dengeler bunlar. haklısın ama sonuç?
0
sanguine mcqaer
(28.01.20)
"Babayı çiğnemek" ne ya? Benim babam da sırf bu aile reisliği goygoyu, benim sikim daha uzun siniri yüzünden bir ara hayatı zehir etti bana.

Herif babanızı aptal yerine koymuş, göz göre göre kirayı ya ödemiyor ya da eksik ödüyor. Ödenmeyen kiranın sadece kendisine değil bütün aileye zararı var. Kazık kadar adam bunu düşünmekten acizse sizin çıkıp inisiyatif almanız yerden göğe kadar haklı bir hareket.

Bizimki de bir ara market alışverişi yapmakta bile zorlandığımız bir dönemde çalışmaya başladığım ve eve gelince de freelance iş yaptığım için böyle dellenmişti. İçtiğim kolaya çatmaktan, yediğim lokmayı saymaya kadar kavga çıkarmak için elinden geleni yapmıştı. Tam iş teslim edeceğimi bildiği halde gidip evin internetini bile kestirmişti. Üzerinden 10 seneden fazla zaman geçti ama şimdi yazarken bile sinirlendim.

Daha önceki ilişkinizi bilmiyorum tabii ama size tavsiyem alttan almayın. Aile reisliğini, çiğnemeyi, ezmeyi yutmayı cartı curtu kafasına bu kadar takıyorsa hakkını doğru düzgün arasaymış.
0
bruce mclaren
(30.01.20)
baban haklı evet, mal gerçekten babanın, isterse satar isterse yakar isterzse kendi kıçına sokar sizin o mal üzerinde her hangi bir tasarrufunuz yok eğer malın edinilmesi sırasında maddi bir kaynak sağlamadı iseniz.

babanızın maddi sıkıntı yaşaması sizi ve ailenizi elbet etkiler ve bu duruma müdahale gerekir ancak bu babanızın otoritesini çiğneyebileceğiniz anlamına da gelmez. belki kiracısı ile arasında bilmediğiniz bir hukuku, anlaşması var?

Siz hangi hak, hangi hukuk ile kiracı ile konuşabiliyorsunuz? Ben olsam benim anlaşmam babanla, sen kimsin derdim; buna verebileceğiniz tatmin edici bir cevabınız da yok. Babanızın arkasından ondan habersiz iş çevirmişsiniz. Onun/ailenin iyiliği için art niyetiniz olmadan ancak habersiz onaysız yapmışsınız, herhangi biri ve herhangi bir konu için bunu yaparsanız her zaman tepki alırsınız, benim arkamdan nasıl böyle haraket ettin ben bilmiyormuyum konuşmayı, benim aklım yokmu ağzım dilim yokmu, sana mı sordum diye.

En uyuz olduğum şeydir fikir almadığım düşüncesini öğrenmek istemediğim halde bunu belirten insanlar. Bir konu anlatırım ortasında dalar abi şurada şunu yapsaydın olmazdı diye, hacı dayı konu o değil, konu en sonunda soracağım soru, ve daha soruyu sormadım bile.

Babanızla konuşun bir art niyetiniz olmadığını parada pulda değil kendisinin çektiği sıkıntıyı hak edecek bir şey yapmadığı halde sıkıntı çekip borçlanıp derdini arttırmasına gönlünüzün razı olamadığını, onu bu halde görmek istemediğiniz için bu şekilde davrandığınızı anlatın. otoritesini ezdiğiniz için özür dileyin, barışırsınız tekrardan.
0
selam
(30.01.20)
(10)

yurtdisinda calisma ve sgk

seksli harf
merhabalar,sirketim araciligiyla bir avrupa ulkesine transfer oluyorum. bu durumda ben yurtdisinda calisirken turkiye'ye de sgk primimi yatiriyorlar mi? sirketin turkiye ofisi faal durumda. cuzi bir miktar odemek zorundalarmis diye duydum ben odemiyorlar diye bildigim icin soruyorum.yurtdisi icin su
merhabalar,

sirketim araciligiyla bir avrupa ulkesine transfer oluyorum. bu durumda ben yurtdisinda calisirken turkiye'ye de sgk primimi yatiriyorlar mi? sirketin turkiye ofisi faal durumda. cuzi bir miktar odemek zorundalarmis diye duydum ben odemiyorlar diye bildigim icin soruyorum.

yurtdisi icin suresiz kontrat imzaladik.

bu dogrultuda benim yatiriyorlarsa benim sgk kesilmeyecegi icin istifa vermeme gerek yok ve ihbar suresi yok diye dusunuyorum dogru mudur?
0
seksli harf
(28.01.20)
sirketin insiyatifi olmakla beraber yatirmazlar. tr merkezli bir sirketin yurtdisi ofisinde calisirken "istege bagli" secenegi altinda yatirdilar. simdi global bir firmanin turkiye ofisinde 4 yil calistiktan sonra yurdisi ofisine gectim ve sgk kesildi.
sirketten cikisiniz yapilacak, ihbar degil ama kidem tazminatinizi alarak cikacaksiniz.
0
cairo
(28.01.20)
kendi istegimle transfer oluyorum benim basvurum vs. bu durumda kidem tazminati alabiliyor muyum?
0
🌸seksli harf
(28.01.20)
Ayni durumda sirket proseduru geregi istifa dilekcesi imzaladim ama kidemi odediler.Kidemi birakma.Sirket HR'i ile konusun en iyisi.TR'de sgk yatiracaklarini sanmam
0
turkuaz
(28.01.20)
peki ben kendi istegimle transfer oldugum icin, tazminat yasal olarak mi hakkim, yoksasirket insiyatifinde mi?
0
🌸seksli harf
(28.01.20)
sgknız yatmaz sınırsız kontratsa. kıdem ise alabilirsiniz, aynı şirket bünyesinde çalışıyorsunuz fakat çıkışınız yapılması gerekiyor. ik'nin ve müdürünüzün tutumu da önemli de verilen örnekler duydum.
0
kveldulv
(28.01.20)
Dostum selam, şirketlerin burada farklı politikalari oluyor. O cüzi yatirma işine de shadow payroll deniyor fakat shadow payroll isi geçici transferlerde oluyor.

Konu kideme gelince biraz hr insafına kalmış bence
0
sonütücü
(28.01.20)
tamamdir, bilgiler icin tesekkurler.
0
🌸seksli harf
(28.01.20)
Burada temel ayrım headcount olarak TR'de mi kalacaksın yoksa tam transfer mi? Ben 1 sene geçici görevlendirme ile gitmiştim, SGK'm tavandan yattı, maaşımı yurtdışındaki firma ödedi. İstifa filan olmadı, beni de zaten işten çıkartmadılar. Bu ayrıntı önemli bence.
0
SiyamkedisiZorro
(28.01.20)
tam transfer.
0
🌸seksli harf
(28.01.20)
Tam transferde yasal olarak sirket isterse kidemi alacak sekilde ayarlayabilir tabi bunun yasal hakkin olmadigini bilmen lazim.Sirketin insiyatifinde
0
turkuaz
(29.01.20)
(10)

Kiralık ve eşyalı denen evde sizce neler olmazsa olmaz?

denizmaniaherif
Yatak, koltuk çamaşır makinesi,buz dolabı, Tv vs.. gibi elzem şeyler dışında ?
Yatak, koltuk çamaşır makinesi,buz dolabı, Tv vs.. gibi elzem şeyler dışında ?
0
denizmaniaherif
(28.01.20)
ocak/fırın
su ısıtıcı
banyo aparatları; sabunluk, paspas vs
temizlik eşyaları; elektrikli süpürge, vileda takımı vs
masa, sandalyeler
perdeler
0
rewlack
(28.01.20)
bulaşık makinesi
ütü & ütü tahtası
0
SiyamkedisiZorro
(28.01.20)
kalorifer/ısıtıcı
0
gazozailacatmauzmani
(28.01.20)
birincisi eşyalı denip de 50 senelik koltuk, yatak, çamaşır makinası falan olmaycak.

ikincisi gördüğüm herşey çalışacak.

bayağı geçmiş zamanlarda bir eve taşındım, buzdolabı bozuk, tv bozuk, elektrik sobası bozuk, çamaşır makinası bozuk, yaptır yaptır diye diye dilimde tüy bitti, ev sahibi diyor ki al sen yaptır ben kiradan düşeyim. kavga kıyamet en kısa sürede uzadım gititm, hiç bişey de diyemedi.
0
hem şişko hem deli
(28.01.20)
@rewalk başak burcu musun ? :) ama viledayı düşünmemiştim haklısın. Ama ne bileyim baskasının kullandığı viledayı ben kullanmak istemezdim evimde sanki..

@siyam ütü olmalı onu dogru..

@hemşişkohemdeli kendimi yaşarken hayal edemediğim bir evi kiralamazdım haklısın. Düzgün olmaları ve çalışıyor olmaları çok onemli..

Mesela tabak bıçak tencere falan da olmalı ya hani o konularda sizce ne kadar detaya inilmeli ? Mesela su ısıtıcı alıcam ama atıyorum kahve cezvesi vs gibi şeyler dışında elzem ne olabilir baska ?
0
🌸denizmaniaherif
(28.01.20)
benim aklıma daha ilginç şeyler geliyor.

mesela yatak aldın koydun, adam yattı, atıyorum işedi kirletti.

tava koydun çizdi veya çelik tava olduğunu düşün 2 parmak yağ yaktı, atılcak duruma geldi.

kettle mesela mutfakta yağ içinde bıraktı temizlenmeyecek kadar çok kirletti, tabi bunun bin katı var ve eşyalı ev olduğu için binlerce detay var.

bunların zarar görmesi halinde, nasıl tespit edeceksin, adam zaten öyleydi gibi çamura yatarsa nasıl ispat edeceksin. bin tane şey geliyor aklıma.

çatal bıçak ıvır zıvır tabak mesela herşeyin en ucuzundan almak koymak lazım, bi milyoncudan, var mı var misali.

çünkü sağlıklı düşünebilen insan bu ürünlerin daha önce kullanılmış olduğunu hijyenik olamayacağını düşünüp kullanmaz. ben eşyalı evde kaldım 2 3 tane, tencere tava bardak çanak, hepsini kolileyip bi köşeye koyup kendim almıştım ya da getirmiştim.
0
hem şişko hem deli
(28.01.20)
@hemşişkohemdeli o kadar haklısın ki.. ama hiç koymasam o zaman da gelecek olan sorun eder bunu.. her neyse sanıyorum eve girene bir liste veririm imzalatırım emlakçı vasıtasıyla.. bir de ufak bi depozito alınıyor sanırım bu durumlarda.. Her neyse kişisel kullanıma tabi hijyenik şeylerde çok aşırı detaya inmemek lazım o vakit burdan bunu çıkarttım..

Teşekkürler. :)
0
🌸denizmaniaherif
(28.01.20)
Şişko +1
Babaannesinin kizligindan kalma iki yatak bi divan atıp eşyalı ev diye kitlemeye çalışana sinir oluyorum. Gördüğüm herşey çalışır ve temiz olsun kafi. Özetle ananın evinde ne varsa orada da olmak zorunda eşyalı diyorsa ev sahibi.
0
allah yazdiysa bozsun
(28.01.20)
Çaydanlık, süzgeç
Kesme tahtası (yoksa mutfak tezgahını mahfederler)
Belki - saç kurutma makinesi (çok şart değil)
Havlu, çarşaf, masa örtüsü, (belki mutfak bezi)
0
SiyamkedisiZorro
(28.01.20)
@siyamkedisi Kesinlikle tahta mantıklı geldi kulağıma benim de..
HAvlu çarşaf gibi şeyler kişisel şeyler ben olsam kullanmazdım kiralık evin havlusunu.. Diye düşündüm ama bilemedim..
0
🌸denizmaniaherif
(28.01.20)
(13)

Yakın arkadaş meselesi

Alyoşa
Herkese merhaba, Farklı görüşlere ihtiyacım olduğu için yakın bir arkadaşımla yaşadığım durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında olay çok detaylı ve karmaşık ben sadece bir kesiti soracağım. Olayın öncesini bilmeden çıkarım yapılamaz elbette ama yorum yapabilirsiniz diye düşünüyorum. 10 yıldan u
Herkese merhaba,
Farklı görüşlere ihtiyacım olduğu için yakın bir arkadaşımla yaşadığım durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında olay çok detaylı ve karmaşık ben sadece bir kesiti soracağım. Olayın öncesini bilmeden çıkarım yapılamaz elbette ama yorum yapabilirsiniz diye düşünüyorum.
10 yıldan uzun bir süredir arkadaşız, bir ortak arkadaşımız daha var üçümüz de beraber büyüdük diyebiliriz. Bu akşam bana ve diğer arkadaşa kendine yeni bir kimlik oluşturduğunu, eski kimliğini geride bırakmak istediğini ve yeni kimliğine bizimle olan arkadaşlığını koyup koyamayacağını bilmediğini söyledi. Biz çok üzüldük tabi ve demek ki artık bizimle görüşmek istemiyorsun bu anlama mı geliyor diye sorduğumuzda niyetinin o olmadığını, ama bizim onun belirsizliğiyle yaşamak zorunda olmadığımızı söyleyerek arkadaşlığımızı bitirelim dedi. Biz onu yanlış mı anlamışız? Tavrımız çok anlayışsızca mı olmuş? Yeni kimlik oluşturma sürecinde onu yalnız ve desteksiz mi bıraktık böyle yaparak? Size böyle söyleyen bir arkadaşınıza tepkiniz ne olurdu? Eğer önemliyse belirteyim yaşlar 24 ve üçümüz de kadınız.
Okuyanlara teşekkür ederim.
0
Alyoşa
(28.01.20)
bu tür süreçler bıçak gibi kesilme şeklinde olursa ani ve yanlış karar verilmiş olur bence.
süreç içerisinde yeni kimliğine uygun olmazsanız ya da o size uymazsa yavaş yavaş koparsınız ve görüşmemeye başlarsınız.
ha bana böyle bişey derse bi arkadaşım bi yürü git aq derim.
0
anily
(28.01.20)
Yeni kimlik oluşturma meselesinin ne olduğunu bilemedipimizden çok doğru şeyler söyleyemeyebilirim ama anlayışlı olun, mesafe ya da alan istiyorsa verin madem.
0
epistemic_regress
(28.01.20)
Yeni kimlik ne ya? Bence sizinle arkadaşlığı en az dram yaşayarak bitirmek istiyor, onun kurnazlığı bu.
0
malheiros
(28.01.20)
Arkadaşlıklar bitti demeyle biten ya da devam eden şeyler değillerdir. Arkadaşınız (ve buna siz de dahilsiniz) belli ki ikili ilişkiler konusunda tecrübeli birisi değil. yeni kimliğine sizinle olan arkadaşlığını koyup koyamayacağını bilmediğini söylemesi aslında kendisini tam olarak tanımamasından kaynaklanıyor. Olgunlaşma böyle bir süreç işte. Nasıl bir karar alacağını bilemiyor ve bir yol arıyor. Bu belirsizliğiyle size ve ilişkinize zarar vereceğini düşünerek, kendisini geri çekiyor. Bu konuda yanılıyor. Kendisini geri çekmesi onun için olumlu gibi görünse de aslında bir kaçış. Söyleyin kendini bu kadar yıpratmasın. (Arkadaşınızın duygusal devrimci halini sevdim.) İyi günde kötü günde yanında olacağınızı, ona her haliyle destek olup saygı ve sevgi duyacağınızı belirtin. Zira arkadaşlar bunun için vardır.
Cevaplar:
-siz onu biraz yanlış anlamışsınız evet.
-Anlayışsızlık var ama bunu sizin de olgunlaşma sürecininizden dolayı olduğunu düşünebilirsiniz.
-evet, yalnız ve desteksiz bıraktınız.(ama üstüne de çok düşmeyin.hani istersen biz hep buradayız mesajı vern yani)
-yeni kimliğini yakından tanımak isterim eğer izin verirsen ama eski kimliği geride bırakmak diye birşey de yoktur. İyi veya kötü; bunlar seni sen yapan şeyler. Şuan kendi hayatınla ilgili aldığın kararların doğru olduğunu düşündüren geçmişinde yaşadığın deneyim ve tecrübelerin. Eski kimliğini yok saymak yerine, eski ve yeni diye ayırmak yerine, kendini olağan halinle kabul etmeni dilerim, derdim.
0
hepbiarayisicinde
(28.01.20)
"yeni kimlik oluşturma" kulak tırmalayıcı gibi görünsede değişiklik ihtiyacını normal karşılanmalıdır. bu bazı dönüm noktalarında yaşanan ve yaşanması gereken bir şey. arkadaşınız bunun farkında. fakat bu ne kadar anlayışla karşılanacak bir şey bile olsa 10 yıllık ve üstelik beraber büyüdüğünüz bir arkadaşınızın bir anda sizi silmeye karar vermesi açıkçası ben yaşasam kabulleneceğim bir şey değil. elbette her insan bir birey ve düşüncesine saygı gösterilmeli. böyle bir durumda benim için en önemli mesele onunla aramızdaki samimiyet olurdu. ben onun yeni kimlik yaratmasına saygı duysam bile bizi böyle kolayca silmesini kabullenmez ve eğer aramızda yeteri kadar samimiyet var ise onunla bir süre görüşmek ve düşünce alışverişinde bulunmak isterdim. ama arada bu samimiyet yoksa ve arkadaşım böyle bir karar vermişse maalesef ben de onun bana yaptığı gibi yapar ve onu kolayca silerdim. çünkü hiçbir samimi ve uzun süreli dostluklar böyle kolayca bitmez. arkadaşınız size böyle bir şeyle gelmişse ve aranızda yeteri kadar samimiyet yoksa yapılacak hiçbir şey yoktur bana göre. benim düşüncem bu.
0
tabii lan manyak mısın
(28.01.20)
yeni oluşturacağı kimlik her ne olursa olsun, ben şu muhabbete maruz kalsam keser atarım. kendini sizden yukarıda da görüyor olabilir
0
gazozailacatmauzmani
(28.01.20)
Valla çeşitli senaryolar olabilir:

- Yeni bir işe girdi. Orada havalı arkadaşları var. Sizi o oranda havalı bulmuyor. Tam da emin değil, görüşmeyelim diyerek onun iş yerine baskın yapmanız, dolayısıyla sizi tanıyor olması ihtimalini sıfırlamak istiyor.
-Yeni bir erkek arkadaş edindi. Sizi ilişkisi için tehdit görüyor, ya da erkek arkadaşı mutaassıp. Sizi o ortama yakıştırmadığı için "kurtul arkadaşlarından" konulu ültimatom vermiştir.
- Tarikata girmiştir, şeyhi etrafından soyutluyordur
- Derin depresyonda, çevresinden uzaklaşarak bundan kurtulabileceğini düşünüyor.

Bir tek son seçenekte arkadaşınıza mesafe verin ama tümden bırakmayın, aslında arkadaşa ihtiyacı var ama bunun farkında değil derdim. Diğer iki mesele maalesef daha yaygın ve hiç de arkadaşça değil. Arkadaşlık böyle bir şey değil zaten. Ya bir hareketini görür soğursun, arana mesafe koyarsın ama böyle "yeni kimliğim.... Sizi oraya koyabilir miyim..." gibi cümleler kurmazsın.
0
SiyamkedisiZorro
(28.01.20)
Benzer bir şey yapmış biri olarak fikir vereyim.

Eski ilişkilerimin benden çok şey aldığını düşünüyordum. Bana zararlı çoğu kişiyi kesip attım. Yakın olanlardan bazılarına benzer mesajlarla gittim.

Kimi anladı, hala ilişkimizi sürdürüyoruz ve hatta eskisi gibi. Kimi ise kararıma saygı duymadı, zaman istediğim halde her gün her gün her gün buluşmak bir şeyler yapmak istediler. Maalesef komple bitirmek zorunda kaldım onlarla.

Belki çıkarmak istiyordur ama komple değil. Ya da iyi bitsin istiyordur.
0
aguen
(28.01.20)
bu muhabbetten sonra istese de ben onunla görüşmem.
yeni kimlik nedir abi? Kafasını bulandırmışlar ergen tribine girmiş.
0
basond
(28.01.20)
Benzerini bi arkadaşım bana yapmıştı. Yeni kimlik oluşturuyorum demedi ama hayatını farklı bir kulvara sokmaya çalışıyordu ve derdi sıkıntısı olduğunda arayıp saatlerce sövdüğü, buluşup kafa dağıttığı, benim de aynısını yaptığım arkadaşlığımızı 1 gecede çöpe attı. Onca paylaşımımız, anımız, toleransımız, destek oluşumuz... hepsini 1 gecede 1 mesajla yok etti. Bencildi, ama o bana artık hayatının geri kalanında benim olmamı istemediğini söylediğinde “şöyle yapabiliriz böyle yapabiliriz” deme şansım yoktu. Zoraki bir devam olacaktı ben kabul etmesem, eninde sonunda kopacaktı. Bu yüzden saçma da olsa sana saygı duymak ve dediklerini kabul etmekten başka şansım yok dedim ve ertesi gün numaralarını sosyal medya hesaplarını engelledim.

Bence arkadaşınız benimki kadar bencil biri değil. En azından emin değilim demiş. Ben olsam her koşulda hep onun tarafını tutacağımı, her zaman ona sonsuz ve karşılıksız destek olacağımı söylerdim.Yine de gitmek isterse kendi bilir ama desteğimi hissettirirdim çünkü belli ki kendisi için zor bir süreçten geçiyor.
0
megalomaniac
(28.01.20)
bu arkadaş 24 yaşında evde kalma sendromu yaşamaya başlamış. kimlik oluşturma sürecini teyzelerin günlerinde yapın da hayırlı bir kısmet çıksın.
0
(.)
(28.01.20)
Nedense cinisyetle ya da cinsel tercihle ilgili bir şey olduğunu düşündüm. Cinisyet değiştirme süreci ya da gay ise örneğin gay olduğunu açıklama süreci geldi aklıma. Bu süreçler sahiden epey sancılı oluyor, kabul görme endişesi olabilir vs. Ihtiyacı olduğunda hep yanında olacağınızı söylemeniz ve gerisini ona bırkamanız en doğru karar olurdu.
0
velvetmorning
(29.01.20)
benimde aklıma velvetmorning ile aynı şey geldi, zira kimlik değiştirmek ifadesi oldukça ciddi bir ifade, kimlik kişinin tanımı ilgili bir kavram. literal düşünürsek; şekli şemali ana adı baba adından, hatta kendi adından bahsediyor ve bunları değiştirmekten bahsediyor.

bu nedenle velvetmorning +1 ve hepbiarayisicinde + 1
0
selam
(29.01.20)
(5)

Anadolu Yakasında raylı sistem var mı gerçekten?

maryjane
Eski duyurularıma biri yazmıştı Tr'de raylı sistem yok diye. Ben moda'da yaşıyorum ve zeminin sağlam olduğu söylenilen tarafında yaşıyorum, yine de korkuyorum çünkü moda'da biliyorsunuz ki yeni bina yok. Anadolu yakasında yaşadığımız için bu taraflarda örneğin acıbadem - bostancı - erenköy tarafları
Eski duyurularıma biri yazmıştı Tr'de raylı sistem yok diye. Ben moda'da yaşıyorum ve zeminin sağlam olduğu söylenilen tarafında yaşıyorum, yine de korkuyorum çünkü moda'da biliyorsunuz ki yeni bina yok. Anadolu yakasında yaşadığımız için bu taraflarda örneğin acıbadem - bostancı - erenköy taraflarında gerçekten raylı sistemli evler var mıdır? bilen yeşillendirsin, çiçekler açalım.
0
maryjane
(27.01.20)
göztepe four winds'ta vardır belki.
0
sutlu nescafe
(27.01.20)
ehe yok oyle bisi ya. ne rayi ne sistemi.

deprem izolatoru kullaniyoruz artik onu da en son yapilan sehir hastanelerinden baska yerde goremeyebilirsin. ihalenin icinde oldugu icin mecburen yapiyorlar. erzurum devlet hastanesinin izolator maliyeti 10 milyon dolar oldugu icin yapimci firma ihaleyi iade etmisti diye hatirliyorum.

kolay isler degil onlar.

cv: istanbul'un en yuksek binalarinda calistim. kalip ustasiyim. saka saka insaat muhendisi.
0
ozdek
(27.01.20)
Kartal'da 9 palmiye sitesi vardı. Derler ki 99 depreminde oradaki binalardan biri zarar gördü.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.20)
@ozdek +1

Standart, ikamet amaçlı konut binalarında böyle bir şey yok, olmasına da gerek yok.

Teknik şartnamelere uygun olarak yapılan her yeni bina coğrafyamızda beklenen depremlere dayanıklı olarak üretiliyor.

Şu an kullanılan standart temel tekniği radyel temel (kazık isteyen zeminler hariç), bu radyel temelin zamanla halk arasında efsaneye dönüşüp raylı temel olduğunu sanılılıyor herhalde.

Gökdelen inşaatında bulunmadım, bilgim yok.

Özetle 15 yaşından genç bir binaya taşının yeterli.
0
John Bloor
(27.01.20)
benim binamda var.
hürriyet kutlutaş sitesi ( erenköy-kazasker)
0
jamswety
(27.01.20)
(30)

gelirinizin yarısını krediye vererek yaşabiliyor musunuz?

comeon
10-12 yıllık, aylık ödemesi 5250 tl olan ev kredisine girme durumum var. Toplam gelirimiz 12bin tl. ama bu durumda bile bazen ay sonu zor geliyor. yaşam standardını ona göre düşürürsün diyor herkes ama biraz tırsmaktayım. ya bu borç bunaltırsa diye. para biriktir sonra kredi çek demeyin. onu yapamad
10-12 yıllık, aylık ödemesi 5250 tl olan ev kredisine girme durumum var. Toplam gelirimiz 12bin tl. ama bu durumda bile bazen ay sonu zor geliyor. yaşam standardını ona göre düşürürsün diyor herkes ama biraz tırsmaktayım. ya bu borç bunaltırsa diye. para biriktir sonra kredi çek demeyin. onu yapamadığımız için bu yola başvuruyoruz. az bi naktimiz var sadece.
0
comeon
(27.01.20)
ikiniz de özelde çalışıyorsanız taraflardan birinin işsiz kalması halinde ödeyebileceğiniz bir tutara çekin bence.
0
elorelia
(27.01.20)
@elorelia yok ben kamuda o maaşla ödenecek kredi. maaşımın 3/2 si gidecek krediye.
0
🌸comeon
(27.01.20)
bence maaşınızın yarısıyla yaşamaya çalışmanız çok büyük sıkıntılar yaşatacaktır size.
size sormak istediğim bir şey var? bu alacağınız kredi ev için mi? 12 bin tl maaş ile 7000 bin tl'lik bir ev almak fikri doğru mudur bunu değerlendirmeye aldınız mı hiç?
0
baharat
(27.01.20)
aylık 5250 tl den 144 ay hesapladım. 756 binlira para yapıyor.

756 bin lira ödemenin, ne kadarı sizin elinize geçecek?

yani 756 binlira almak için ne kadar faiz ödemeniz gerekecek?

Ayrıca birikiminiz var mı? sanıyorum ev kredisi için bile işte yüzde bilmemkaçının nakit olması gerekiyor falan.

ikincisi nereden alınacak bu ev? malum istanbul depremi, büyük trakya depremi diye diye elazığ'da oldu, buralarda da her an olabilir. bina yapısı, kalitesi, deprem yönetmeliği önemli olduğu kadar binanın zemini de çok önemli.

ayrıca ne kadar kira veriyorsunuz şu an.

şimdi hepsini detaylıca belirtirsen biz duyurucular olarak hepsini değerlendirip fikrimizi belirtiriz.

sorduğun soruya düzgün cevap verebilmek için çok az şey biliyoruz.

ev almak başlı başına bir olay, yeri güzel olacak, işe yakın olcak, çok yukarlarda çok aşağılarda olmayacak, aidat vb uygun olcak, kombili olcak, satmak istersen hemen satabileceksin. önü açık olcak, zemini, kalitesi düzgün olcak. yani ev almak gerçekten başlı başına bir iş.

ısı yalıtımı mesela, bizim oturduğumuz evin yalıtımı çok iyi, altta kimse oturmuyordu, üstte bekar bir insan oturuyordu, çoğu zaman evde yok, kombiyi yakınca 500 den aşağı gelmiyordu, bu sene alta aile taşındı, üste aile taşındı, sürekli yakıyoruz 200 lirayı geçirtemedik daha.

kredi çekip almak kolay, kenarda para varsa hadi zor zamanda satabileceğin bir araba varsa iyi, neyin ne olacağı belli olmaz, tek maaşa kalırsınız anca krediyi öder faturaları öder, yemeye içmeye para kalmaz, böyle durumlarda işte nakit paradır, arabadır sizin hayatınızı sürdürebilmeniz için çok çok önemli. dünyanın bin türlü durumu var.

herhangi bir bankanın 144 ay aylık ödemesi 5225 liraya gelecek şekilde konut faizi hesapladım, ana para 400binlira oluyor, yani 350 binl küsür faiz ödeniyor.

Taksit Tutarı:5.224,65 TL
Faiz Oranı:% 0,99
Yıllık Maliyet Oranı:% 12.714

bana hiç mantıklı gelmedi.

standart düşürecekseniz sırf kiradan kurtulup başınızı sokacak en ekonomik evi almak konusunda düşürün. elinizde evin yarı parası falan yoksa böyle 350bin küsür faiz ödenecekse hiç bulaşmayın derim.
0
hem şişko hem deli
(27.01.20)
Standardınızı düşürmeniz, para biriktirmeniz falan bilmiyorum da senelerce o parayı ödemek ben olsam ciddi bunaltırdı beni. Temmuzda bitecek borçlarım var ve 3 senedir ödüyorum o bile canıma tak etti artık. En başta şöyle düşünün o borç sizi işe bağlayacak. Bir gün gelip işinizden sıkıldığınızda değiştirmek isterseniz belki de aynı maddi koşulları sağlamadığından çakılıp kalacaksınız oraya ve bu hiç hoş değil.
0
ckgoneforawhile
(27.01.20)
belki felaket tellallığı olacak belki yanlış anlaşılacak söylediğim, siz öyle insanlar değilsinizdir evet ama ilişkinizde bile maddi olarak daralmak problemler yaratabilir ileri dönemde. o yüzden bence standartları düzgün ayarlamalı, gerekirse revize edebilmeli insan.
0
baharat
(27.01.20)
@baharat 7000 tl'lik ev derken?

@hem şişko hem deli şu an 1200 tl kira veriyorum. ama oturduğum semt kötü güzel bir semte taşınıcam. aynen hesapladığınız gibi 144 ay 5250 tl kredi ödeyeceğim. yani toplam 400 bin kredi çekicem. bu arada ev istanbulda değil ankarada. alacağım evin kira getirisi ise şu an 2000 tl ama ben kiraya vermeden kendim oturucam.
0
🌸comeon
(27.01.20)
Valla ev sıkışmadan alınmıyor. 14 sene oldu alalı evi, iyi ki almışız. Borç bunaltacak ama kira ödememek müthiş bir şey!
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.20)
hocam benden size bir öneri, yaparsınız yapmazsınız bilemem.

ben hiç kimsenin 350binlira faiz vermesini istemem. yapılacak şey belli.

1 sene boyunca bir maaşı olduğu gibi ellemeyip birikim yapmayı deneyin, hem bunalıp bunalmayacağınızı görürsünüz, hem de krediye falan niyetleniyorsanız elinizde para olur.

dediğim gibi 350bin faiz çok büyük bir mebla, 2 tane ev alıp 1 tanesini çöpe atıyormuşsunuz gibi düşünün. hiç mantıklı değil bu parayı sokağa atmak.

hatta bu birikim işini ciddiye alırsanız çok güzel olur, belki toki falan denk gelir bi şekilde.
0
hem şişko hem deli
(27.01.20)
dediğinizi yapsam yıl sonu 60 bin tl var. ve ben yine 340 bin tl kredi çekicem ki evin fiyatı artabilir ve ben yine 400 bin çekmek zorunda kalabilirim. faiz ödemeden ev almak için inşaat halidekilere girmek lazım. o da hem kira öde hem ev parası fazla olur.
0
🌸comeon
(27.01.20)
7000 bin yazmışım yanlışlıkla, 700k'lık ev demek istemiştim.
yaşam standartlarınızı revize etmeniz kaydıyla bence yapılabilir. ama söylediğim gibi 10-12 sene çok uzun bir süre, bu süreçte böyle kısıtlanmak ve standartları düşürmek üzüntüye yol açabilir. mental olarak yıpratır.
0
baharat
(27.01.20)
Maaşlar artarken kredi sabit kalacak. Bir süre dişinizi sıkın derim ben. Birkaç yıla rahatlarsınız (umarım).
0
auroraaurora
(27.01.20)
Bana aşırı zor ve saçma geliyor açıkçası bu şekilde yıllarca kemer sıkmak.

Çok yakın arkadaşım 400 bin tl'lik eve 600 bin tl 10 yıl krediye girmişti birkaç sene önce mesela. 10 yıl çok uzun bir süre. Tamam kredi taksitleri bir yerden sonra o kadar da yormayacak ama dünyanın bin türlü hali var özellikle harita Türkiye olunca zorluk seviyesi daha da artıyor.

Hastalık olur, taraflardan birinin işten ayrılması olur, aileden birine bir şey olur elim kolum bağlı bankaya zincirli olma fikri bile beni rahatsız ediyor.

Şu şartlar altında böyle bir borca girmek istemezdim ben olsam. Babalarımız memur haliyle "kira öder gibi" ev sahibi oldular ama biz çift maaş mühendis olarak bir şeylerden feragat ederek çok daha uzun yıllar çalışmak zorundayız bunun için. O yüzden ev almak önceliğim değil, bir yerlerden güzel para gelir ancak o zaman yani.
0
chicha
(27.01.20)
ama yıllarca kira ödeyince de aynısı.
0
🌸comeon
(27.01.20)
kendiniz söylemişsiniz aslında 5250 - 2000 = 3250tl sizden çıkacak. yani neredeyse 1/3 ödeme yapıyor olacaksınız ki bu çok normal bir oran.

ilk 3-4 sene zor, ondan sonra enflasyon etkisi ile ödeyeceğiniz taksit miktari reel olarak düşecektir.
4 sene sonra örneğin toplam geliriniz 17bin olacak, kira belki o ara 3bin tl olacak, ama siz hala 5250tl ödemeye devam edeceksiniz.
hele son yıllara doğru iyice komik bir hale gelecek 5250tl.

oturmak için ev alınır borca da girilir, biraz sıkılır yoksa bir şeye sahip olamazsınız.
0
nuisance
(27.01.20)
gir, bu tutar sabit kalacak, maaşın artacak. bir süre sonra kirada olsaydın ödeyeceğin tutara, sonra daha da altına inecek.
0
Jesus Christ
(27.01.20)
3'te 1'ini vererek yine yaşayamıyorum.

sürekli ekstra bir şey çıkıyor malesef.
0
avianthem
(27.01.20)
Evet ama çok zorlanıyorum. Çok.
0
muhayyer divan
(27.01.20)
kararı siz vereceksiniz 3-4 sene kasıp ev sahibi mi olacaksınız yoksa ömür boyu kira mi ödeyeceksiniz?

burada yapılacak tek iyileştirme; daha uygun fiyatli bir ev bulmak olacaktır.
0
nuisance
(27.01.20)
bir yıl boyunca kredi taksidi öder gibi para biriktirmek +1

amaç para biriktirmek değil tabi ki, bir sene boyunca biriktirmeniz, sadece aylık gelirinizin yarısını bir yere aktardığınızda nasıl bir hayatınız oluyor daha net görebilmeniz için. hem sonunda birikmiş bir paranız oluyor, peşinatından bile düşersiniz.

ev alımı acil değilse bunu deneyin. 12 x 1200 gibi bir yıllık kira gideriniz olacak ancak 12 x 5250 gibi de birikiminiz.
0
givemesomesubstance
(27.01.20)
o para birikmez arkadaş, taksit ödenmiyorsa %80 harcanır gider.
0
nuisance
(27.01.20)
ben şu anda tek başıma, gelirimin %55'ini ev kredisi olarak ödüyorum. henüz 3.ayımdayım ve şimdilik çok fazla sıkıştım denemez, ileride ne olur bilemm tabii. sosyal yaşamımdan pek geride kalmadım, dışardan yemek vs söylemeyi biraz azalttım. sürenin uzunluğu bunaltabilir, bu sebeple 5 yıllık çektim (daha önce 2 kere 2 yıllık ihtiyaç kredisi ödemişliğim var, bir süre sonra insan yeter diyor hakikaten)

işsiz vs. kalma durumuna karşı da 15 aylık kredi miktarını kenarda döviz olarak tutuyorum. kredi son yılına yaklaştığında direkt kapatabileceğim. şimdi çektiğim krediyi 10 yıl önce de çekebilir ve ödemeyi çoktan bitirmiş olabilirdim. borca girmeden birikim yapamayanlardanım maalesef. yaş ilerleyince artık insan pişman oluyor neden bugüne kadar birikim yapmadım hiç diye. siz de öyleyseniz krediye girin derim. evet 10 yıl uzun süre fakat diğer arkadaşların dediği gibi maaşlarınız artacak ama ödemeniz sabit kalacak.
0
Era
(27.01.20)
Ev kredisi tecrübeme dayanarak şunu söyleyebilirim, 12000de 5bin küsür lira iyi bir rakam. Ben gözü kapalı çekerim. Ki ben de sizin rakamlara yakın bir meblağ çekmiştim zaten.
Kredi çekmeyene hep zor gelir kredi çekmek, sonrasında da iyi ki çekmişim denir.
Kredi ödemek en iyi ev sahibinden daha iyi geliyor insana. Koşullarınız da uygun,
Tavsiye ederim.
0
artci sarsinti
(27.01.20)
anı yaşamak en güzeli ben olsam girmem.
0
mikahakkinen
(27.01.20)
"Yasam standardini ona gore dusurursun" demesi kolay da nasil olacak o is? Su anki haliyla bazen ay sonu zor geliyor diyorsun, yariya inince ne olacak? 3-5 ay degi, 10sene hem de. Ben olsam ben de tirsardim.

Ayrica isin @baharat"in bahsettigi boyutu da ciddi mesela. Ornegi cok.
0
stavro
(27.01.20)
borç yiğidin kamçısıdır. milyonlarca tl borcum var ama hayalimdeki evde yaşıyorum. hayalimdeki arayı kullanıyorum. hiçbir eksiğim istediğim de alamadığım bir şey yok. toplam geliriniz artacak ama kredi taksitleri aynı kalacak. hemen yarın krediye başvur kardeşim 1 gün bile kaybetme.
0
yedek
(27.01.20)
Vay arkadaş. 350 bin TL faizle ev almanın kazanım sayıldığı kafalar.
0
deer hunter
(27.01.20)
önyargı ile yaklaşacaksanız okumayabilirsiniz; eminevim sistemi ile ilgili yazacağım. benim de şu an gündemimde ev almak var, o yüzden bankayı da eminevim sistemini de araştırdım.
şu an sıfır konut için faiz 0,79. Örnek olarak 50 bin tl peşinat, 250 bin tl kredi ile ev alırsanız aylık taksitleriniz yaklaşık 3.300 tl civarı (120 ay vade). toplamda peşinatla birlikte ödeyeceğiniz rakam yaklaşık 450.000 TL.
Eminevim sistemine 300.000 TL değerinde bir ev için 50 bin TL peşinatla dahil olursanız kura size çıkana kadar aylık taksit 2.500 TL, kura çıktıktan sonra 4.000 TL. Borcunuz 65-70 ay arasında bitiyor ve toplamda ödeyeceğiniz rakam peşinatla birlikte 330.000 TL civarı.
İlk 29 ay boyunca kura size çıkmasa bile 29. ayda evinizi alıyorsunuz. Yani en fazla 29 ay daha kirada oturup kendi evinize geçeceksiniz. 29 aylık kira bedeli de hadi olsun 50 bin TL. Yine arada 70-80 bin TL'lik bir fark kalıyor.
Güvenilirlik konusunda da eminevim 30 yıllık bir firma ve bildiğim kadarıyla şu ana kadar 140.000 civarında daire teslimatı yaptılar. Kayınbiraderim de aldı, o yüzden güven sorunum yok.
Bu yorumu okuyup burun kıvırmayın, siz de gidip görüşün, bişey kaybetmezsiniz. Hiç kimse parayı sokaktan süpürmüyor. Emeğinize yazıktır.
Ben bu ay itibariyle giriyorum, dua edin ilk aylardan hemen çıksın kura.

edit : yukarıdaki hesaplamalar benim bütçeme ve alacağım evin fiyatına göre yapılan hesaplar. eminevim ofisine uğrarsanız 10 dakika içinde sizin bütçenize göre hesap ve ödeme planı çıkaracaklardır.

edit 2 : sermayenin rengi diye bişey yok, bankaya 150 bin kazandıracağıma yeşil sermayeye 30-40 bin kazandırırım. cebimden çıkacak paranın dini imanı yok.
0
cowboy
(27.01.20)
Oyle bir seyi asla yapmam. Gelirimin %30unu gecen hicbir borca girmem. Aylık borclarım, mesela kira da olmak uzere.

Tırsmakta haklısınız.
0
buf-e kür
(27.01.20)
@hey corc versene borc
Daha 3 ay önce 12 bin oldu bu arada. Öncesinde 9 bindi.
0
🌸comeon
(27.01.20)
(2)

“The Crown” ne kadar gerçekçi. Yüzde olarak yazabilir misiniz?

ground
Spoiler değil. Casusluk olayları, sex partileri, önemli insanların gavatlığı falan filan. Nedir?
Spoiler değil. Casusluk olayları, sex partileri, önemli insanların gavatlığı falan filan. Nedir?
0
ground
(26.01.20)
@cure muhtemelen gerçeklerin %20 si bile değildir. Ama ispatlanmış anlamında sormak istedim.
0
🌸ground
(26.01.20)
Sadece gazetelere düşenleri yazmışlar. Bence az bile.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.20)
(3)

Matematik cahilinden soru

iddaaci
Merhaba, -7-3= -10 yani iki aynı işaret toplanması gerektiğini söylüyor. -7 den -3 çıkarması nasıl yapılır ve gösterilir?
Merhaba,

-7-3= -10 yani iki aynı işaret toplanması gerektiğini söylüyor.

-7 den -3 çıkarması nasıl yapılır ve gösterilir?
0
iddaaci
(26.01.20)
-7 - (-3) = -7 + 3 = -4
0
pati
(26.01.20)
Bi' tane sayı doğrusu çiz. sayı doğrusunda sayılar soldan sağa gittikçe artar. sağdan sola da azalır.

şimdi bu sayı doğrusunda -7'yi bul arada - işareti var, sonra 3 yazıyor demekki 3 tane azaltacağız. sola doğru 3 tane daha git. -10 yapar.

mesela -7-(-3) olsaydı. ne yapacaktık -7'yi bulacaktık arada eksi işareti var sonra -3 yazıyor; demekki -3 çıkartacaktık -3 çıkartmak nasıl olacak peki bu sefer ?
0
mete kudur
(26.01.20)
Sayı doğrusu +1

ya da hikayeleştirme: Hava çok soğuk, -7 derece. 3 derece daha soğuyor; -10 oluyor gibi.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.20)
(6)

17 ağustos depremi

rosey
Wikipedia'dan araştırdığımda 133.683 bina çökmüş. 18 bin insan ölmüş resmi olmayan sayı 50 bin insan vefatı şeklinde. 5 bin insan kaybolmuş yazıyor başka bir kaynakta.2 şey dikkatimi çekti, özellikle 2. sorumun cevabını merak ediyorum1) 18 bin ile 50 bin arasında çok fark var. Bu kadar farkın sebe
Wikipedia'dan araştırdığımda 133.683 bina çökmüş. 18 bin insan ölmüş resmi olmayan sayı 50 bin insan vefatı şeklinde. 5 bin insan kaybolmuş yazıyor başka bir kaynakta.
2 şey dikkatimi çekti, özellikle 2. sorumun cevabını merak ediyorum

1) 18 bin ile 50 bin arasında çok fark var. Bu kadar farkın sebebi nedir? Ölen insanları yakınları tarafından sonradan tespit edilip kesin sayı çıkarttırılamadı mı. Kimsesiz insan sayısı bunu çok etkilemez çünkü popülasyonda kimsesiz insan sayısı binde 1'den bile daha azdır.

2) 133 bin bina çöktü yaziyor. Başka bir yerde Yıkılan ve ağır hasarlı bina: 96 bin 796 konut ve 15 bin 939 İşyeri yazıyor. 100 bin ya da 133 bin bina çöksün diyelim
Bu verilere göre Yıkılan her 5 binanın 4'ünde hiçkimse ölmemiş. Sadece 1 binada ölen olmul o da 1-2 kişi. Bu nasıl oluyor?
O zamanlar insanlar deprem konusunda şimdiki kadar bilinçli de değildi üstelik.
Eğer yaklaşık 50 bin insan ölmüşse 5-10 bin bina çökmüştür yıkılmıştır diye tahmin ediyordum.
0
rosey
(23.01.20)
1.) ohal ilan edilmesin diye resmi olarak 18 bin olarak açıklandığı iddia ediliyor, ki büyük ihtimalle doğrudur. çeşitli metodolojiler kullanarak yapılan hesaplamalara göre en az 45 bin kişi öldü.

2.) 18 bin sayısı doğru olsaydı dediğinizde haklıydınız ancak 45 bin civarı ise, ciddi hasar alan her 2 binadan birinde en az 1 kişi ölmüş demektir. ayrıca videolardan izlediğim kadarıyla binalarda çökme, yan yatma olmuş genelde. yani o binaların hepsi tam manasıyla yerle bir olmamış, bu durum da enkaz altında kalıp da ölen kişi sayısını azaltmıştır.
0
tabirimekruh
(23.01.20)
@tabiri

1) anladım

2) 45 bin olduğunu düşünsek, çökmelerin çoğu yan yatma olsa bile çöken her 3 binada toplam 1 kişi ölmüş. Bu insanların tamamına yakını deprem eğitimi almamış kişilerdi ve binaların çoğu kötüydü. Her 3 binada toplam 1 kişi ölmesi denklemi bize şunu veriyor. Örneğin çöken 1 binada 30 kişi ölmüşse, o bölgedeki diğer 89 çöken binada kimse ölmemiş. Şaşırdığım şey de bu.

Tüm dünyada benzerdir belki bu oranlar. Türkiye daha bile kötü olabilir hatta. Ama afetin sarsıcılığına kıyasla hayatta kalım oranı çok yüksek. (sakatlık vs saymıyorum) Merakımın sebebini belki teknik bilgiler daha iyi açıklar. Demek ki çöken binada hayatta kalma oranı yüksek. Boşluk çok fazla oluyor ve insanların %90 ı boşluklara sığınıp kurtuluyorlar gibi bir durum mu var acaba, masa altı vs?
Beton her şeyi yerle bir eder ve çok az insan kurtulur diye düşünmüştüm.
0
🌸rosey
(23.01.20)
@rosey

ben en iyi ihtimali yazdım, ki sadece gölcükte 35 bin kişi öldüğü söyleniyor. diğer ilçeleri ve şehirleri de eklediğinizde 100 bine yakın bir sayıya ulaşıyor. pek çok gazete ve haber sitesi 100 bin civarı kişinin öldüğünü yazdı, o 45 -50 bin kişi en iyi ihtimal, minimum kişi sayısı yani. bu durumda bina - ölen kişi sayısı da gayet mantıklı bir orana ulaşıyor.
0
tabirimekruh
(23.01.20)
@

133 bin çöken binadan 20 bini zemine doğru dikey anlamda çökme olduğunu varsayalım (ya da bu sayıyı biliyor muyuz?) bir binada ortalama 20 kişi ölse 400 bin kişi ölse buna şaşırmazdım. Çökmenin öldürücülük etkisinin azlığına şaşırıyorum. Ortalama neden bir binada 20 kişi ölme tahmini yapıyorum çünkü İnsanlar çok boşluk bulamamıştır gece 3 te panik halinde, zaten herkes evinde oluyor ve uyuyor o saatte. İnsanların nasıl kurtulduğunu merak ediyorum. Masanın altına giriyorlar ve üst katlardaki binlerce tonluk kütle nasıl zeminde boşluk bırakıyor yerle bir etmiyor? Kurtulanlar nasıl saklandı da kurtuldu. Çünkü maruz kalan insanların %90'ı ya da %99 u ölmedi.
0
🌸rosey
(23.01.20)
sayı 18 bine ulaştığı andan itibaren daha ölü sayısı artışı olmadı sana o kadar deyim.
gerçek sayının 45 bin civarı olduğu o zamanda konuşuluyordu.
0
sizofren06
(23.01.20)
1) Bir sürü istatistiki gubidik yaptılar, yoksa sayı hakikaten +45bin
2) Bu gubidiklerin başında hasarlı yapıdan çıkan ve hastaneye vardıktan sonro ölenler de depremden ölmemiş sayılıyor. Ağır hasarlı binalardan çıkan ve yaşayan insanlar oldu, çok şükür. Yani 133bin yapı çökmedi.
0
SiyamkedisiZorro
(23.01.20)
(13)

Cep numaranizi şirkette herkes görse?

meraklitursucu
Sirkette kullanılan programda şahsi cep numaranız, mail adresiniz, doğum tarihimiz yazsa ne yapardınız? Müdürleri varana kadar herkesin bilgileri..
Sirkette kullanılan programda şahsi cep numaranız, mail adresiniz, doğum tarihimiz yazsa ne yapardınız? Müdürleri varana kadar herkesin bilgileri..
0
meraklitursucu
(23.01.20)
Numarayı şirket verdiğinden bi problem yok.

Sana aitse ara ik’yı sildir.
0
valentinov
(23.01.20)
KVKK'yı imzaladıysam bişey yapmam imzalamadıysam rahatsız olduğumu dile getiririm
0
kablelvuku
(23.01.20)
tüm şirketler yazıyor artık, yadırgamadım şimdiye kadar. aksine birisine ulaşmak gerekince açıp bakıyorduk. ama şirketten birisi alakasız zamanda ararsa da açmam
0
gazozailacatmauzmani
(23.01.20)
O hattı sana şirket verdiyse tabi ki yazacak. Adamların sana telefon ve laptop vermelerindeki temel amaç, sana istedikleri an ulaşmak.
0
hosein
(23.01.20)
@hosein şahsi telefon,mail..
0
🌸meraklitursucu
(23.01.20)
Karar sana ait, çok konuşman gereken iş ise kendine hat ve telefon iste, değilse sana ulaşmak için olan numara kullanılacak yapacak bir şey yok
0
hosein
(23.01.20)
mail sorun değil atsınlar her dakka bakmıyorum, sonuçta çok önemliyse ararlar. şirket telefonuysa tabi farklı ama alakasız zamanlarda şahsi numaramdan aramaları ise kesinlikle beni ilgilendirmez. çok acilse şirkete %10 ortak olurum.
0
inekadam
(23.01.20)
Cep numarası: cep telefonunu şirket vermişse normal
Mail adresi: şirket email adresiyse normal
Doğum tarihi - dur bakalım, hangi programa koymuşlar? Kimler görebiliyor bu bilgiyi? Eğer herkesin görebileceği bir programda doğum tarihim görünüyorsa bu bilgiyi koyma amacı nedir?
0
SiyamkedisiZorro
(23.01.20)
dogum tarihinin yazmasi sacma. digerleri ok.
0
ebabil curnatasi
(23.01.20)
ya İsveçte mi yaşıyorsunuz allasen, gerçekçi olun. IK'ya sorarsın o da müdüre sorar, gülerler geçerler bu kadar.
0
plastic_angel
(23.01.20)
Şirket içinde görenlerin görmeye yetkisi vardır da görüyordur, onların da gördüğünün log kayıtları tutuluyordur, herkesin herkesi göremiyor olması lazım.
0
ycm
(23.01.20)
Cevabınızı görmeden yazmıştım, şahsi cep telefonu ve şahsi emaillerinizi de görememeleri lazım. İsterseniz KVKK'ya göre sildirebilirsiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(23.01.20)
Maili, teli anladık da doğum tarihi nedir? Süpriz doğum günü kutlaması organizasyonu şebekliği için sanırım. Bir de her bilgi herkese açık olmamalı, dandik şirket belli ki.
0
freedonia
(23.01.20)
(4)

Evli arkadaşlara birkaç soru (gönül işi değil)

dissendium
Gelecekte evlilik var. Özel sektöre hiç güvenmiyorum. Her an işsiz kalma riski var. Bu durum beni düşündürüyor. Evli olan arkadaşlar, işsiz kalma durumunuza karşı herhangi bir birikiminiz var mı? Ev kirası, elektrik, su ve doğal gaz faturası gibi önemli giderleri düşünürseniz birikiminiz size ne kad
Gelecekte evlilik var. Özel sektöre hiç güvenmiyorum. Her an işsiz kalma riski var. Bu durum beni düşündürüyor. Evli olan arkadaşlar, işsiz kalma durumunuza karşı herhangi bir birikiminiz var mı? Ev kirası, elektrik, su ve doğal gaz faturası gibi önemli giderleri düşünürseniz birikiminiz size ne kadar süre yeter? Birikiminiz yoksa işsiz kalma durumunda ne yapmayı planlıyorsunuz?
0
dissendium
(23.01.20)
ben sifir birikimle evlenmistim. ciddiyim: eve girdigimizde sandalyemiz yoktu, misafir geldiginde komsudan sandalye aliyorduk.
boyle planlar yapman guzel, ben hic plan yapmadim. Ama kari kocanin calismasi onemli. Tek ben calissaydim, bu planlari yapardim.
0
ebabil curnatasi
(23.01.20)
parasızlık durumunda idare edebilme, huzurlu olma, mevcut durumu kabullenip ona göre plan program yapma konularında en önemli şey eş seçimidir.

ben evli değilim, şimdi cepte para varken herkes mutlu mesut oluyor ama olası maddi problemlerde bu işlerin çok başka boyutlara taşındığını gördim.

bir arkadaşım var kendi işi var fakat son 2 senedir işleri çok kötüye gidiyor. nasıl diyeyim yeri geliyor kirayı denkleştiriyor, elektriğe , suya bile para kalmadığı oluyor. e tabi iş bu duruma gelince eve alınacak kumanyadan tut, diğer temel ihtiyaçlara kadar herşey de sekteye uğruyor.

ikisi de çocukluk arkadaşlarım kadın ve erkek tarafı. kadın tarafının ve çocuklarının, bu tüm maddi sıkıntılara rağmen, ne bir defa surat yaptığını gördüm, ne üzüldüklerini ne de sitem ettiklerini.

mevcut şartlar içinde mutlu mesut yaşıyolar. bu çok önemli, anne baba kanaatkar olduğu için çocuk da öyle, mesela çocuk 10 yaşından büyük olmasına rağmen okula giderken harçlık bile alamıyor.

öte yandan geçen burada bir duyuru gördüm.

yeni evli bir karı koca. ilk seneleri, evlilikten kalan borçları var. adam demiş ki, ay başına 1 hafta var, cebimde 200 lira para var.

yeni evlendik her yere borcumuz var, tek başıma çalışıyorum eşim çalışmıyor, doğum günü gelmiş 1 aydan beri sürekli söylüyor, iyi kötü bir plan yapmıştım akşam için, öğlen eve giderken a101den pasta aldım diye kavga etti benimle sinirimden ağladım diyor.

işte eş seçiminin özeti bu.

konuyla alakalıdır değildir ama lütfen dikkat et. cepte para varken, herkes arkadaşındır, dostundur, herkes mutludur, iş sıkıntı çekmeye geldi mi kimse kalmaz yanında.
0
hem şişko hem deli
(23.01.20)
gunumuz dunyasinda istisnalari kenara koyarsak sadece erkegin calismasi yetmiyor, hanimin da duruma el atmasi lazim. ben de evlendigimde birikimim yoktu (hala var sayilmaz). ikimizde de dokuntu birer araba vardi ikimiz de calisiyorduk. 5 sene kadar tek oda 60 m2 evde yasadik. evde pek mobilya yoktu zaten evde yer yoktu. bir koltuk, bi tane hali iki sandalye, kucuk bir masa bir de cift kisilik yatak. sonra yavas yavas is ilerliyor, ev degisiyor, arabalar degisiyor vs...bence beraber ustune birseyler koyarak gitmek guzel.

issiz kalma olasiligi ne yaparsan yap var. ama eger iki kisinin de deneyimi var ise biri issiz kalsa bile biri is bulur bir sekilde maci uzatiriz kafasindayim. yapacak birsey yok, sifir risk imkansiz. birikimim pek yok, en kotu durumda kredi kartlariyla 5-6 ay gotururum, sonra arabayi satarim vs. bir yolu bulunur.

ama bu herkese uymuyor, etrafimda 40'a merdiven dayamis hatta gecmis, birkac evi, bankada parasi olan arkadaslar var. onlar aman evlenmeden herseyi ayarlayalim hazir olsun kafasinda insanlardi, simdi hersey var ama hatun yok arayis icindeler. insan yas aldikca daha secici oluyor. simdi eywallah dedigin bir olaya 40'inda diyemeyebilirsin. ufak seyler goze batiyor o yuzden kimseyi begenmiyorlar. ben bu durumu ongordugum icin 30'da fisi cektim, uzatmaya gerek yok. pisman degilim.
0
cooperr
(23.01.20)
Evlendiğimiz zaman çok az birikimimiz vardı. Ben özel sektörde çalışıyordum eşimin kendi işi vardı. Sonra o battı. Uzun bir süre tek maaşla geçindik + eşimin işinden olan borcu ödedik. Çocuk oldu arada. Eşimin işleri toparlandı, sonra ev aldık, mortgage ödedik, bir çocuk daha oldu filan. Şimdi Allah korusun işsiz kalsak, sadece çocuklar özelde okuyor onları devlete geçirmek ya da bir yerlerden burs bulmak gerekir. Onun dışında su üzerinde kalırız.
Aşağıda arkadaşlar yazmış. Eş seçimi önemli bu durumlarda. Zor zamanları nasıl karşılıyor. Bir şey daha var, artık kadın erkek beraber çalışıyorlar eve destek olmak için. Ama erkek eve gelince ev işine ortak olmakta aynı şekilde paylaşımcı davranmıyor. Ben çok uğraştım eşimi bu paylaşıma çekebilmek için. Hala daha ilk fırsatta kaytarıyor ;)
0
SiyamkedisiZorro
(23.01.20)
(9)

Kedi aşıları

bu benim teorim
Merhaba, kedim 2.5 yasinda tekir. Yillik asilarini ilk kez yaptiriyorum. Su an 3. Yu oldu. Kuduz yapildi. 15 gun sonra bir daha götüreceğim. O da lösemi olacakmis sanirsam. Olan asilar su sekilde 1. Karma2. Karma3. Kuduz4. Lösemi Ve bu asilar arasinda 15 gun var. Sizce veteriner beni kaziklamiyor
Merhaba, kedim 2.5 yasinda tekir. Yillik asilarini ilk kez yaptiriyorum. Su an 3. Yu oldu. Kuduz yapildi. 15 gun sonra bir daha götüreceğim. O da lösemi olacakmis sanirsam.
Olan asilar su sekilde
1. Karma
2. Karma
3. Kuduz
4. Lösemi

Ve bu asilar arasinda 15 gun var. Sizce veteriner beni kaziklamiyor degil mi?
0
bu benim teorim
(22.01.20)
İlk kez derken, ilk kez ben yaptırıyorum. Önceki asilari tam yani.
0
🌸bu benim teorim
(22.01.20)
ben karma ve lösemi yaptırmıyorum.

iç ve dış parazit bir de kuduz yaptırıyorum. Kuduzu da uçağa binmede engel olmaması için yaptırıyorum.
0
tessera
(22.01.20)
iki doz aşılar arasında zaten 15 gün olmalı. takvim olarak normal. ama benim bildiğim karma aşısı ilkinde 2 doz, tekrarlayan yıllarda 1 doz şeklinde yapılıyor. lösemi de öyle mi bilmiyorum. siz daha önceki aşıları tam diyorsunuz. karma neden iki doz diye sorulabilir. tabi elinizde aşı karnesi yok ise veteriner hiç aşı yapılmamış olarak değerlendirmek durumunda kalmıştır. en doğru bilgiyi yine o verir.

bu arada biz de lösemi yaptırmadık.
0
elorelia
(22.01.20)
ben 20 yildir kedi besliyorum, cok kedi besledim. benim kedilerim evden cikmayan, yabanci hayvanlarla temas etmeyen kedilerdi.
Karma, kuduz ve losemi asilarini hicbir zaman yaptirmadim. Bu hastaliklar baska hayvanlardan gecer. Ev kedisine bir anlami yok.
Bazen ic parazit asisi yaptirirdim, onu da ot yolup bazen hayvanlara yedirdigim icin. Cig gidalardan parazit bulasabilir diye. Kuru mama beslenen hayvana ona da gerek yok.

Bahsettigin asilar sokaga cikip eve tekrar giren kedilere yapilir. Veteriner bunlari soylemedi mi?

Ek: sorun vete bakalim Istanbul'da kedide kuduz vakasi en son hangi yil gorulmus? Maalesef veterinerlerin bazilarinin eczane kalfasindan farklari yok.
0
ebabil curnatasi
(22.01.20)
veteriner önemli olanları için uyarıyor zaten, evden çıkmıyorsa dış parazit yaptırma demişti ben yine de yaptırdım.
0
9kuyruklukedi
(22.01.20)
Benim kedim de dışarı çıkmayanlardan, sadece iç-dış parazit yeter. O da dışarıdan kedi sevip geldiğimiz için filan.
0
SiyamkedisiZorro
(22.01.20)
Merhaba, bugüne kadar kedilerini 4 farklı veterinere götürmüş ve sonuncusuna (bkz: korusev veteriner kliniği) sonuna kadar güvenen biri olarak, Korusev'den Levent Hoca'nın da dediği gibi lösemi gereksiz. Evden çıkmıyorsa dış parazit için de gereksiz diyor. Löseminin yararı/zararı halen tartışmalı konumdaymış, kedilerde tümör yaptığına dair sonuçlar olduğundan bahsetmişti. Dış parazit de zaten evden dışarı çıkmayan kediye fazladan kimyasal yüklemenin gereksiz olduğunu söylüyor. Ki bence haklı.
O yüzden karma, kuduz ve iç parazit dışında götürmüyorum artık bebeleri. Bu konu hakkında yine de veterinerinizle konuşmanızı öneririm.
0
zwiegesprach
(22.01.20)
ortalık karışık ama dış parazit tedavisi uygulamayanlara cevaben de eklemiş olayım, benim kedilerim hiçbiri dışarı çıkmadığı hâlde pirelendi ve benim bacaklarımın delik deşik olmasına kadar vardı iş, çok zor kurtulduk, aklınızda bulunsun.
0
bir garip melek
(22.01.20)
Sadece kedinin dışarı çıkmaması önemli bir parametre değil bence.

Çoğu ciddi kedi hastalığı viral olarak bulaşıyor. Bizlerde eve giriş çıkışlarımızda bu hastalıkları taşıyabiliyoruz, özellikle sokak hayvanlarıyla haşır neşir oluyorsak. @bir garip melek'in dediği gibi hiç dışarı çıkmayan kedi bile pirelenebiliyor ki bu basit bir örnek.

Ben karma aşıyı önemli görüyorum açıkçası. Kuduz zaten zorunlu aşılardan bildiğim kadarıyla. Lösemi içinde veterinerinize danışınız lütfen, bazı bölgelerde vakalar daha sık görülebiliyor ve yapılması daha elzem hale geliyor. zaten kedi lösemisi de virus kaynaklı bir hastalıktır.

Geçtiğimiz ay, bahçemizde doğup büyüyen 8 aylık 5 yavrudan 2'sini gençlik hastalığı sebebiyle kaybettik. Keşke evde baktığımız 2 kedimize ayırabildiğimiz bütçeyi onlara ayırabilseydik dedik. Aşılamayla önüne geçebileceğiniz durumların kötü sonuçlarını yaşamak hoş olmuyor, tecrübeyle sabittir.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(23.01.20)
(7)

sırt ağrısı

charlotte blanc
Ağrı 1 yildir var ama bazi donemler cok feci artiyor. Boynum komple ve omuzlarim ve sirtim agriyor yer etmis galiba buralar hep citir citir sesler geliyor kuturtuler geliyor zaten. Gunun en az 10 saatini masa basinda geciriyorum. Haftada 3-4 gun fitness 1er saat spor yapiyorum agirlikta calisiyorum
Ağrı 1 yildir var ama bazi donemler cok feci artiyor. Boynum komple ve omuzlarim ve sirtim agriyor yer etmis galiba buralar hep citir citir sesler geliyor kuturtuler geliyor zaten. Gunun en az 10 saatini masa basinda geciriyorum. Haftada 3-4 gun fitness 1er saat spor yapiyorum agirlikta calisiyorum ama cok yogun degil

şikayetlerim bitmeyince sırtım için mr çektim. onun sonucunu göstermeye gittim doktora. hiçbirşey çıkmadı. bir yandan sevindim çünkü boyun fıtığından şüpheleniyordum. doğru düzgün sevinemedim ama artık sinirim bozuldu. bir buçuk senedir hastanelerde geziyorum bir sebebi yok ama yaşayamıyorum artık bir sonuç olmuyor.

doktor bey ne iş yapıyorsun dedi muhasebeci misin . evet dedim çok stres yapıyor olabilirsin dedi. stresli bir iş mükemmeliyetçi misiniz dedi. öyle işte. daha kuvvetli bir ağrıkesici yazıcam dedi. krem mrem birşelyer yazdı. istersen sakinleştirici yatıştırıcı bir ilaç yazabilirim dedi. ben de bir şekilde kurtulmak istiyorum bundan yazdın dedim. reçetesiz satılan basit bişi yazdı. 

sizin görüşleriniz ne sevgili duyurucular ne yapsam masaj falan mı yapsam nereyi önerirsniz ? (istanbulda yaşıyorum)
0
charlotte blanc
(21.01.20)
Fitnesste bilincli sekilde üst vucut anteremani + protein destegi seklinde denemenizi öneririm.

Omuzumda kapsüllerde hafif oynama olmustu. agri yapiyordu saga sola yatarken. 1-2 doktor bir sey bulamadi, sonuncusu uzmandi. Antereman plani yapip, Fizyoterapiste yönlendirdi. Bir kac haftada agrilarim dindi ve normale döndüm.
0
VIPCH
(21.01.20)
Akşamları yatmadan streching yapın, gentle yoga benzeri şeyler...
0
SiyamkedisiZorro
(21.01.20)
fibromiyalji?
0
füt
(21.01.20)
pilates, postür egzersizleri, içe basma gibi şikayetleriniz varsa buna uygun tabanlıklar (ayağınıza özel üretilmiş kaliteli olanlarından).
0
givemesomesubstance
(21.01.20)
Ben de ölüyorum agridan surekli ofiste otur kutuphanede ders çalışılırken otur derken korkunc sirt agrilari edindim. Benim planim da agirlik calismasi sirt kaslaei icin ve pilates. Imkan varsa reformer.
0
hindistan cevizi
(21.01.20)
hamam ve tellak senin işini çözer ama bağımlılık yapar.
0
mikahakkinen
(21.01.20)
Romatoloji'ye gittin mi hiç?
0
zekicalik
(21.01.20)
(6)

Yakın bir arkadaşla "fwb" olmak...

Avoiding The Puddle
Toplum genel olarak neden buna bu kadar karşı ? Çevremdeki birkaç arkadaş da "neden sevgili olmuyorsunuz ?" diye sorular yöneltmeye başlayınca onlara bu olguyu asla izah edemeyeceğimi düşündüm.Neden bu kadar tek tip ilişki (sevgili, evlilik vs.) düşkünü insanlarız genel olarak ?
Toplum genel olarak neden buna bu kadar karşı ? Çevremdeki birkaç arkadaş da "neden sevgili olmuyorsunuz ?" diye sorular yöneltmeye başlayınca onlara bu olguyu asla izah edemeyeceğimi düşündüm.

Neden bu kadar tek tip ilişki (sevgili, evlilik vs.) düşkünü insanlarız genel olarak ?
0
Avoiding The Puddle
(21.01.20)
fwb dışarıya aktarmanız gereken bir bilgi değil zaten. bunu yaşamayan bilemez. o yüzden anlam vermelerini beklemeyin.
0
orpheus
(21.01.20)
çünkü bahsettiğiniz şey insan tabiatına aykırı. o yüzden çürütüyor insanları.
0
luluki
(21.01.20)
kiminle sevişeceğimiz için toplum onayı alıyor olsak her seviştiğimizle nikahlanmamız gerekirdi.
0
lcha
(21.01.20)
çünkü toplum genel olarak mallardan oluşuyor.
0
dafuq
(21.01.20)
Ben anlamıyorum. Ama bu benim mal olduğum anlamına gelmiyor efendim. Tamam evlilik ayrı bir kavram sorumluluk vs. Ama sevmediğin, sevgili olmadığın kişiyle sevişmek bir tarafı hep kırar gibi geliyor bana. Evladım ya da yakın arkadaşım değilse karışmam, fikir beyan etmem, ne hali varsa görsün. Ama benim bakış açım budur.
0
SiyamkedisiZorro
(21.01.20)
Arkadaşların da sen de kadınsın belli! Genel kanının aksine Türkiye'de cinsellik tabusunu yaşatan kadınlardır. Bunun iki sebebi var bence: Küçüklüğünüzden beri seks erkeğe verilen bir ödül olarak öğretiliyor size, karşılığında bir şey almazsanız kullanılmış hissediyorsunuz. Bir de seks erkekler için kolay ulaşılabilir olunca, kendi değerlerinin ilişki piyasasında düşeceğini düşünen kadınlar var.

Erkekler sizin kadar takıntılı değil. Yoksa Rus kızı, Rus kızı diye sayıklamazlardı. Evlenen eden var bir sürü, üstelik Türkiye'nin en muhafazakar yerlerinden. Doğu, Karadeniz vs.
0
rldofiui
(22.01.20)
(5)

Ünlü çocuğu olup şöhretten uzak durmaya çalışan kimleri biliyorsunuz?

ya ben lan neyse
anne baba şarkıcı ama adam okumuş doktor olmuş mesela. böyle örnekler daha iyi olur. teşekkürler.
anne baba şarkıcı ama adam okumuş doktor olmuş mesela. böyle örnekler daha iyi olur. teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(19.01.20)
www.cnn.com

bruce springsteen'in oğlu geçenlerde itfaiyeci olmak için eğitimini tamamladı
0
freebird5406_2
(19.01.20)
google a celebrity, children jobs veya life falan diyerek burada bulabileceginizden daha zengin bir veri tabanına ulasabilirsiniz. tabi bu bahsettigim yabancilar için gecerli, yerli "sohretlerin" okumak yada birsekilde maasli calisan olmak gibi bir mindset e gireceklerini sanmam.
0
bluewhale
(20.01.20)
Gülşen Bubikoğlu & Türker İnanoğlu'nun kızları Zeynep İnanoğlu var benim bildiğim. Sağlam mühendis.
www.haberler.com
0
SiyamkedisiZorro
(20.01.20)
Zeynep İnanoğlu baya genious

Harward lisans (birincilikle bitirdi)
Cambridge master
MIT araştırma görevlisi
Cambridge doktora
0
Corc
(20.01.20)
Nejat Uygur'un bir oğlu profosör bir oğlu edebiyat öğretmeni mesela, toplam 5 oğlu var.

Aslında düşündükçe akla gelir çok vardır, ama işte magazinden uzak oldukları için bilsek de aklımıza gelmiyorlar.
0
John Bloor
(20.01.20)
(16)

Terk eden kadının mesaj atması

esoxlucius
Merhaba arkadaşlar. 3 yıl süren bir ilişkinin ardından (ilişki içinde birkaç kez ben ayrılıp barıştım) bir buçuk ay önce kız arkadaşım benden ayrıldı.Ayrılırkende yeni birileriyle görüştüğünü vs ima etmişti. Ayrılıktan bir buçuk ay sonra kısaca şöyle bir mesaj aldım:Seni sevebilmek ve sana alışabilm
Merhaba arkadaşlar. 3 yıl süren bir ilişkinin ardından (ilişki içinde birkaç kez ben ayrılıp barıştım) bir buçuk ay önce kız arkadaşım benden ayrıldı.Ayrılırkende yeni birileriyle görüştüğünü vs ima etmişti. Ayrılıktan bir buçuk ay sonra kısaca şöyle bir mesaj aldım:

Seni sevebilmek ve sana alışabilmek için çok çabalamıştım.Tam birşeyler oldu herşey yolunda derken ne kadar da hevesimiz kursağımızda kaldı.Zamanında sevmek için çabaladığın adamı bir zaman geliyo ki unutmak ve özlememek için çabalıyorsun.Nazım'ın da dediği gibi sensiz de yaşıyorum ama seninle bir başkaydı yaşamak.Bazılarına göre ''Nazım okuyorum'' demenin farklı bir anlamı vardır,sen de biliyorsundur belki.

Arkadaşlar bu kadın ne yapmaya çalışıyor sizce? Bu mesaj geri dönmek istediğini mi gösterir yoksa beni yedeklemeye çalıştığını mı?
0
esoxlucius
(19.01.20)
"taam kes" yazardım ben olsam.
0
edgenabby
(19.01.20)
cringe.

3 yıl sürmüş ilişki, "seni sevebilmek ve sana alışabilmek için çok çabalamıştım" diyor, öyle mi? başka birisi olduğunu ima ederek seni dehlemiş, sonra da her ne olduysa birden seni özlediği aklına gelmiş?

3 aylık ilişki olsa neyse diyeceğim de 3 yıl birlikte olduğun insana "seni sevebilmek ve sana alışabilmek için çok çabalamıştım" demek zaten bence doğrudan ayrılmayı gerektirecek ölçüde büyük bir hakaret ve saygısızlıktır. kusura bakma ama daha iyisi yok, boşta kalmayayım diye seninle oynamış resmen. başka bir ihtimal doğunca da muhtemelen can sıkıntısının, yeni şeyler yaşama isteğinin etkisiyle seni çarçabuk sepetlemiş. sonra bakmış ki karşı tarafta aradığını bulamıyor veya yeni bir düzen oturtmak zor geliyor, boşluğa düşer düşmez yine sana sarılmış.

nazım kısmıyla da ağır saçmalamış zaten, amirim izin ver yumruğumla öldüreyim. senden de çok özür diliyorum, sonuçta bir ilişki yaşamışsın, bunu asla sana ve ilişkinize saygısızlık etmek için söylemiyorum ama şu duyurunu okuyan birinin öfke, tiksinti ve nefret duymaması bence gerçekten zor ya.

arkana bakma derim, hiç düşünme bile. bak "ben onursuz ve gurursuz bir adamım, hayatımın sonuna kadar onun iti olurum, yeter ki yanımda dursun" desen ona da saygı duyulur ama böyle insanların gözü dışarıdadır ve "daha iyisini" buldukları an kaçarlar. böyle insanlar senin yanında durmaz, böyle insanlara sırtını dayayamazsın. "yanımda olsun da ne olursa olsun" diyemezsin, çünkü olmaz.

ulan çok gaza geldim, senin yerinde olsam "ben de seni özledim, lütfen geri dön" falan deyip bir hafta sonra "hadi sie" diye basarım tekmeyi. hani çok beğendiğin gönderiyi beğenmek, beğeniyi geri almak, sonra tekrar beğenmek gibi.
0
der meister
(19.01.20)
yeni görüştüğü kişiyle olmamış, şimdi boşta kalmış sana yem atıyor. muhtemelen kendi ilk adımı atmak istemiyor, senin atman için heveslendiriyor.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(19.01.20)
Ünlü düşünür jhony sins'in dediği gibi diye lafa girmek lazım.
Sonra akışına bırak bence.
0
neymis
(19.01.20)
engelle sürekli aynı şeyleri mi yaşıyacaksın. olmadı yaşlanacak baş lazım diyor.
0
mikahakkinen
(19.01.20)
Yeni ufuklara yelken açınca aradığını bulamamış demek ki. Aman geri dönme, yarın yine aynısını yapacaktır
0
gazozailacatmauzmani
(19.01.20)
herkes yazmış der meister+1 diyorum 3 yıl beraber olup seni sevmeye çalıştım ne demek?
0
basond
(19.01.20)
neden kadin linclenmis anlamadim. duyuruyu acan da birkac kez terk edip barismis, kadin da aynisini yapmak istemis iste.
0
xvyz
(19.01.20)
Başkanlarının genel geçer kanılarını dinleyip zamanında ilişkide yalpalamış bir kimse olarak verilen gazları umursamayıp ne hissediyorsan ona göre dönüş yapmanı öneririm ben. Eğer sende de özlem varsa, dönüştürebileceğin bir şeyler olduğunu düşünüp denemek istiyorsan, amaç ve beklenti gözetmeksizin dene. Ne kaybedeceksin ? Kaybedecek bir şeyin varsa da hiç bulaşma.
0
halen
(19.01.20)
Bu kadınların genel tavrı. Erkekler kadar duygusal işlemiyor ilişki olayları onlarda bana göre. Biraz bakınıyorlar çevrelerine senden daha iyi birini bulamazlarsa ya da umdukları kişiden karşılık göremedilerse eskiye geri dönmeye çalışıyorlar.

Benim tavsiyem de diğerleri gibi. Tekrar gel yapalım desen de patlak verir bir yerde. O yüzden hiç gerek yok. Bir kere zaten başka biriyle görüştüğünü ima edip senden ayrıldıysa ve sen bu kızı tekrar kabul edersen onun gözünde değerin tamamen düşer. Sonuç olarak da sana ezik biri olarak bakmaya başlar.
0
synthetic a priori
(19.01.20)
nazımlı kısımdan bir şey anlamadım ama "ilişki içinde birkaç kez ben ayrılıp barıştım" yazdığına göre bir kere de ondan dolayı ayrılıp barışmış oluver derim.
0
tabudeviren
(19.01.20)
Birini sevmek için çaba harcamazsın, seversin. İlgisiz, sevgisiz kalmış, seni bir yoklamak için mesaj atmış, geçiniz.
0
elikası
(20.01.20)
Diger adamdan yuz bulamadigi icin u donusu yapmis. Saf degilseniz kesinlikle karsilik vermeyin.
0
postmodern rh
(20.01.20)
"Seni sevebilmek için çabaladım" demek çok ayıp. Düpedüz hakaret. Der Meister+1
Edit: Ayıp olan ayrılıp barışmak değil, sevmeye çabalamış olmak. Ne bu yaa, lütuf mu bu şimdi?
0
SiyamkedisiZorro
(20.01.20)
organize işler'deki müslüm hıyarı misali, sevebilmek, alışabilmek, sevmek için çabalamak gibi şeyleri kullanması güzel olmamış da, çok tekrar etmesi tabii, hiç hoş olmamış.
0
onemoremile
(20.01.20)
Geri donmek istedigini, ayni zaman da senin de hastir ordan diyip yoluna devam etmen gerektigini gosterir.
0
stavro
(20.01.20)
(8)

Avrupa'da adalet var mı?

ssiradanbirigibi
Bizim ülkede kötüye bir şey olmadığını devamlı görüyoruz. Ekşi'deki son güncel başlıktaki gibi olaylardan bahsediyorum. Ya da kızı taciz ve tehdit edilen baba olayı. Reelde de ben birçok adaletin işlemediği akıl almaz olay biliyorum. (Bizim gibisi hakli sebeple birine bir yumruk sallasa başına gelme
Bizim ülkede kötüye bir şey olmadığını devamlı görüyoruz. Ekşi'deki son güncel başlıktaki gibi olaylardan bahsediyorum. Ya da kızı taciz ve tehdit edilen baba olayı. Reelde de ben birçok adaletin işlemediği akıl almaz olay biliyorum. (Bizim gibisi hakli sebeple birine bir yumruk sallasa başına gelmeyen kalmaz bu arada)

Avrupa'da durum nasıl? Böyle şeyler orada mümkün mü? Birini haksız şekilde darp etmek, ağır taciz etmek, tehdit etmek karşılıksız kalır mı?
0
ssiradanbirigibi
(16.01.20)
Hic sanmiyorum. ABD, Almanya ve Isvec'te boyle bir sey mumkun degil. Hele ki ABD'de.. ABD pek cok acidan sikintili olsa da (eger beyaz adam magdur ise) sucluyu perisan ederler.

3 ulkeyi saydim, cunku bu ulkeleri orada bulunan yakinlarim araciligi ile iyi taniyorum.
0
ebabil curnatasi
(16.01.20)
adalet saglamak cok zor bir seydir, cunku sana gore adil olan bir baskasina veya bir baska kuruma gore adil olmayabilir ve adalet salamak tum toplum icinde maksimum mutabakat ile olabilir. O nedenle amac adalet saglamak olsa da her zaman adil olani bulmak mumkun olmayabilir.

Ama diger taraftan hukuk surecleri bu maksimum adaleti saglamak icin vardir. hukukun isledigi bir ulkede sistemin tum parcalari isin icine dahil olur ve ortada adil olmayan bir durum var ise mevcut karari bozar, tekrar hukuk kurallarini isletir ve mumkun olan en adil cozumu bulmaya calisir. ortada bir yanlislik varsa da bu yanlisligin ustu ortulmez ve sistem isler. kararlar birbirleri arasinda tutarli olur, ayni durum icin birbirine uzak kararlar alinmaz, toplum vicdani rahat tutulur ve toplum duzeni saglanir.

Tabi bunun icin de bagimsiz yargi, yani gucler ayriliginin oldugu bir duzen gerekir. bunun yaninda hukukun isleyisi icinde de her bir kurumun, gorevlinin birbirini denetleyebildigi, herkesin verdigi karar sonucu hesap verme zorunlulugunun oldugu, ayni zamanda hizli isleyen bir duzenin olmasi gerekir. bunun saglandigi ulkelerde adaletli kararlar verme olasiligi artar. ama her ulkede adil olmayan kararlar, guclunun gucsuzu ezdigi durumlar var. onemli olan hukukun buna nasil engel oldugudur.

turkiyede adaletin olup olmamasi yarginin bagimsizligi ile ilgilidir.
0
emrahday
(16.01.20)
Adalet çok büyük bir kavram. Değil Avrupa'da herhangi bir yerde adalet var diyebilmek çok büyük konuşmak olur. Diyebileceğim şu; günlük yaşama yansıyan konuları genellikle adil bir biçimde çözen bir adalet sistemi var.
0
SiyamkedisiZorro
(16.01.20)
Bence bu dolaylı yoldan da olsa AİHM kararlarından anlaşılıyor: www.echr.coe.int
AİHM'in önüne giden dava sayısına ve ihlal kararı oranına bakarak hukuk düzeni hakkında az-çok bir fikir elde edebiliyorsunuz.
0
ganbatte
(16.01.20)
1. Öncelikle bizim ülkemizde ''kötüye bir şey olmaması'' söz konusu değil hatta Türkiye'de verilen cezalar hiç bir Avrupa ülkesinde verilmiyor. Bu konuda ayrıca tartışılır tabi.

2. Sosyal medyadan, ekşisözlükten veya kulaktan dolma şeylere fazla inanmayın. Hiç bir Avrupa ülkesinde tecavüzcüye, gaspçıya, katile Türkiye'de ki gibi uzun yıllar hapis cezası verilmiyor. Araştırabilirsiniz.

3. Avrupa derken hangi Avrupa ülkesi kast ediliyor her ülkenin kanunları farklı.

4. SiyamkedisiZorro'ya katılıyorum
0
tukon
(16.01.20)
@tukon katılmakla birlikte ülkemizde temel sıkıntının adalet sistemin zurnanın zırt deliğine gelmeden suçlulara gereken cezayı verememesi olduğunu düşünüyorum. bunun sorumlusuda yasama organı olan tbmm dir. yani adaleti sağlamakla asıl görevli olan yer tbmm dir. uygulayıcı olan adalet bakanlığı ve bağlı kurumlardır. hakimler ve savcılar en üst ve alt sınırdan ceza verebilirler ben hakaret suçuna zaten pis bu adam dünya kadar sabıkası var diye 10 yıl versem zaten istinaf mahkemesi bunu bozar çünkü cezaların alt ve üst sınırları var bence ülkemizde genel sıkıntı adam ilk suçu işliyor hemen girdi çıktı yapıyor sonra bir suç daha işliyor bu sefer daha uzun süre en sonunda adamın cezalarını topluyoruz 238 yıl olan var ha tabi 30 yıl yatıp çıkıyor ama sonuçta yatıyor uzun süre artık yani demem o ki cezalar gayet yerinde ama sıkıntı önleyici tedbirleri alınmasında geç kalınması buda malesef uygulayıcılar yüzünden.
0
denklemci
(16.01.20)
Duyuruda verilen konuyu bende okudum. Mağdura geçmiş olsun çok adice hareketler var. Yalnız Twitter da binlerce fav rt alan davalardan birkaçını biliyorum feryat figan kızım yavrum diye ortalığı ayağa kaldıranlardan bir kısmı tamamen yalan ve sahte iddialar. Nasıl bu kadar biliyorsun dersen orayı söylemek istemiyorum. Dediğim davalara ahbap ve sosyal medyadaki reklam seven avukatlar dahil oldu ve malesef sosyal baskı nedeniyle yanlış çıkan karar var. dediğim ahbap grubunu çok beğenirim ama adamları maşa yaptılar resmen onlarında haberi yok iyi niyetli hareket ettiler. Türkiye de cezalarda bir sorun yok hakimlerde önüne gelen davada kanuna göre karar veriyor, açıkça yanlış verilen kararları es geçiyorum. sorun infaz kanununda. Adam ceza alıyor hapiste yatarı yok. Ha adam öldürme terör uyuşturucu onlar ayrı. Onlar gayette iyi ceza alıyor. Adamın yatar olmayınca güveniyor kanunlara suça devam. Sosyal medyada baskı yapılacaksa infaz kanunu için olmalı kanunu avukat hakim oturup yazmıyor, kanunla alakasız ceza alan hakime istinaftan kötü not geliyor bu sefer sicili bozuluyor. Böyle saçma bir ortam işte. Avrupada hatırlayın adam Finlandiya da mı ne bomba patlattı onca adam öldü adam 20 yıl aldı çünkü kanunlarındaki en fazla ceza o diye.
0
Topalordek
(16.01.20)
Ben idealin zorluğunu bahane olarak sunmaya gerek görmüyorum. Açık konuşmak gerekirse gelişmiş ülkeler bu konuda bize göre fersah fersah ileride. Hem sisteme güven daha yüksek, hem de genel sağduyu seviyesi. Yani başına bir şey geldiğinde sana makul şekilde yardım edeceklerine daha çok inandığın gibi ortalama bir zıtlaşmada karşındakinin bıçak çekmeyeceğine inancın da daha yüksek.

Deneyimler sonucu her kurumda sorumluların hesap vermesi ile ilgili bir şey bu. Hesap verilebilirlik arttıkça genel düzen yavaş yavaş iyileşir. Burada yaşanan kötü bir örnekte hangi kurumda hangi sorumlu ne için hesap veriyor ki kötü örnekler ibret olsun.
0
dunal
(16.01.20)
(11)

vanilya özü (vanilla extract)

ahm1
internette baktığım bir tarifte brownie'ye 2 çay kaşığı vanilya özü koyun diyor. bunu koymazsam ne olur?evde yok, gidip bir yerde bulsam bile bir şişe (kim bilir bir daha ne zaman kullanıcam) için bilmem kaç para isteyecekler, ne gerek var?
internette baktığım bir tarifte brownie'ye 2 çay kaşığı vanilya özü koyun diyor. bunu koymazsam ne olur?

evde yok, gidip bir yerde bulsam bile bir şişe (kim bilir bir daha ne zaman kullanıcam) için bilmem kaç para isteyecekler, ne gerek var?
0
ahm1
(14.01.20)
2 çay kaşığı vanilla özü koyduğunuz kek direk çöp olur acısından yiyemezsiniz. Damlayla ölçülen bir şey o. Vanilin kullanın.
0
congratulations
(14.01.20)
yok yahu bu kanal bayağı iyi. hesaplamışlardır onu.

ilk tarif: www.youtube.com

edit: bir de bu 3/4 cup'ı nasıl hesaplıcaz ya
0
🌸ahm1
(14.01.20)
koymasan bile bisey olmaz. bizde o sivi vanilya kulturu pek yok, yabancilar cok seviyor ama. toz vanilin satiyorlar en kotu ondan koyarsin ucuz bisi zaten. cup olculeri cok karisik geliyor bana, googledan bak her bir malzeme icin ayri ayri cup olculeri var, bardak hesabiyla anlatilmis bulursun mutlaka.
0
in vino veritas
(14.01.20)
neden her malzeme için ayrı cup ölçüsü var onu da anlamadım. hacim birimi değil mi sonuçta bu cup?
0
🌸ahm1
(14.01.20)
amerikalilarin isleri iste :) su bardagi olcusu ver herkes rahat etsin dimi :) ama yook illa bin tane ayri olcu olacak :s
0
in vino veritas
(14.01.20)
Vanilya özü yerine toz vanilin ya da az daha iyisi vanilya aroması (images.app.goo.gl) kullanabilirsiniz.

1 cup=250 ml. Üzerinde 1/2 cup, 3/4 cup, 1 cup... diye giden işaretler olan ölçü kapları ya da ölçü kaşıkları var. Bunları kullanınca her şey çok kolay. (Su bardağı-kaşık ölçüsü veren tariflere karşıyım, bütün tarifler cup/ml ve gram ölçüsüyle verilmeli, şahane bir şey.)

Ölçü kaşığı: n11scdn.akamaized.net
0
kobuzchu kiz
(14.01.20)
@kobuchu kiz: Google'a 3/4 cup yazinca esittir 177,44 ml diyor: www.google.com

Attiginiz linkte 1 cup'a 250 ml denilmis. 3/4 cup'i yakalamak icin 4'e bolup 3 ile carpinca 187,5 cikiyor.

Eger 1/4 cup'tan (60 ml) 3 tane koyarsan da 180 ml cikiyor.

Cozemedim bu isi.
0
🌸ahm1
(15.01.20)
65 derece
(15.01.20)
Migros'ta bundan varmis ama olmaz herhalde bu? www.migros.com.tr
0
🌸ahm1
(15.01.20)
Migros'taki olur, onun görselini atmıştım ben de.

ABD cup ölçüsüyle UK ölçüsü farklı, o farklar o yüzden. Ama 177,4 ml ile 180 ml arasındaki fark en hassas tarifte bile büyük sorun yaratmaz. Sizin tarifi izledim, basın 180 ml unu.
(Ayrıca un ölçüsünü hacimle değil ağırlıkla veren tarifleri yaparsanız daha iyi olur. Unu kaşıkla almakla bardağı un kutusuna daldırıp almak arasında bile fark var, aynı hacimde daha fazla/az un oluyor. cafefernando.com

Şu da güzel bir kaynak: cafefernando.com
0
kobuzchu kiz
(15.01.20)
reimg-carrefour.mncdn.com

Bu standard migroslarda filan her yerde var. Vanilya özü işin doğalı ama vanilinden daha iyidir oetker'in aroması, hem ziyan da olmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(15.01.20)
(5)

Makinadan çıkan giysilerdeki beyaz topaklar

twelfth
Resimde de görebildiğiniz gibi özellikle koyu renkli giysilerde gördüğüm beyaz topakları nasıl engellerim?https://eksiup.com/p/dy319279g43m
Resimde de görebildiğiniz gibi özellikle koyu renkli giysilerde gördüğüm beyaz topakları nasıl engellerim?


eksiup.com
0
twelfth
(03.01.20)
aynı renkleri bir arada yıkayarak, yünlü kazakları falan ayrı yıkayarak.
0
emfuzi
(03.01.20)
Özellikle giysileri yıkarken ceplerinde kağıt mendil filan kalmamasına dikkat edin. Bir defa oldu muydu çok zor çıkıyor. Ya da kurutma makinasına atın, o bu tip topakları emip biriktiriyor. Siyahlar sihay olarak kalıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.20)
tuy toplama aletiyle temizleyin, tekrar olusmasi daha uzun surer saniyorum.
0
jimicik
(03.01.20)
tum camasirlari ters yika (inside out) boylece hem daha az yipranirlar hem de dis yuzeyleri bu sekilde tuylenmez

bunun sebebi muhtemelen ceplerden birinde selpak mendil unutuldu ve o sekilde yikandi. bir kac yikama sonrasi duzelir, yikamadan once ceplerin kontrolu onemli

ayni renkleri bir arada yikamak da renk kaybini onlemek icin onemli
0
exlibris
(03.01.20)
bu beyazlıklar peçete kırıntısı. ip yumağı, yün topağı falan değil.

birinin cebinde peçete kalmış. ya da makinenin bir tarafında peçete kalmış.
0
kibritsuyu
(03.01.20)
(5)

Saçımın önünü fönsüz nasıl kaldırırım

mizah seviyesi fazla olan yazar
Tarayarak ve bişey sürmeden bunu nasıl yapabilirim?
Tarayarak ve bişey sürmeden bunu nasıl yapabilirim?
0
mizah seviyesi fazla olan yazar
(02.01.20)
iman gücü
0
anarsika
(02.01.20)
sadece tarayarak şekil alabilen bi saçın varsa anca. başka yolu yol. yokuş yukarı bisikleti pedal çevirmeden nasıl sürerim gibi bi soru olmuş bu.
0
jelly bear
(02.01.20)
Bigudi :)
0
SiyamkedisiZorro
(02.01.20)
elektrosok veya banyodan sonra tac takip uyuyarak
0
jimicik
(02.01.20)
erkeksen ıslakken şekil yap öyle bırak kuruyunca hafif kalkar.
ama wax en iyisi.
0
neorealism
(02.01.20)
(5)

Batıl inançlarınızı alalım

Filinta61
Mutlu yillar herkese. Şimdi issizlik başlığına bakıyordum da ordan aklıma geldi.Yeni yıla nasil girersen öyle girermiş diyorlar yaE ben işsiz girdim yoksa... Neyse inanmadiginiz ama nolur nolmaz diye dikkat ettiğiniz batıl klişeler var mıdır?Mutlu yıllar demiş miydim.?
Mutlu yillar herkese.
Şimdi issizlik başlığına bakıyordum da ordan aklıma geldi.
Yeni yıla nasil girersen öyle girermiş diyorlar ya
E ben işsiz girdim yoksa...
Neyse inanmadiginiz ama nolur nolmaz diye dikkat ettiğiniz batıl klişeler var mıdır?
Mutlu yıllar demiş miydim.?
0
Filinta61
(02.01.20)
İnanmamama ve saçma gelmesine rağmen kesici aleti direkt elden ele vermemeye çalışırım. Hatta sivri cisimleri bile "kesici değilse de delici alet, ne olur-ne olmaz" diye hafif şakaya vurarak masaya koyar gibi yaparım. Galiba rahmetli babaannemin alışkanlığı diye kaldı bende. Bir parçasını mı tutmaya çalışıyorum içimde nedir....
0
d max
(02.01.20)
Biraz obsesiflik var.. yani takıntı düzeyinde olayım. Gün içinde en basit şeyleri rutine bağladım. Sağ kaldırımdan yürümek, kapıyı sağ elimle açıp kapamak, anahtarın kapı kilidindeki açısı vb. Dışardan bakıldığında o kadar anlamsız ve salakça detaylar. Ama bu rutinler devam ederken gün içinde rutinin dışına çıkınca ve bunun ertesinde olumsuz bir durum, haber, sıkıntı gibi şey olunca psikolojik olarak rutine daha fazla önem veriyorsun takıntı boyutunda. Çünkü rutinin dışına çıktıktan sonra sıkıntılı bir şey olduysa doğrudan bu aykırılığa bağlıyorsun nedeni..
0
silah taciri
(02.01.20)
batil inanc degil ama dedikoku yaparken kimsenin adini anmam kolay kolay. bir kac kere yakalandim.

@d max

aslinda o batil inanc degil, is güvenligi. özellikle endüstriyel islerde ya da mutfak islerinde ilk ögretilen kuraldir. bicak elden verilmez, masaya konur, masadan alinir.

is güvenligi derslerinde ilk ögretilen seylerdendir.
0
duygusuzromantik
(02.01.20)
@duygusuzromantik: Gece tırnak kesme olayı gibi. Gerçi ömür billah evhanımı 1922 doğumlu babaannemin bu konudan çok haberi olduğunu zannetmiyorum. Kökeni daha eski olsa gerek bunun. Lakin muhtemelen aynı mantık :)
0
d max
(02.01.20)
Enseden öpmemek (araya soğukluk girermiş)
Gece tırnak kesmemek , el ve ayak tırnaklarını aynı gün kesmemek
önce sağ ayak terliğini giymek
Makasın "bacaklarını" açık bırakmamak
makası / bıçağı elden vermemek
Gece aynaya bakmamak
Gün içinde de uzun uzun aynaya bakmamak
Dökülen/ kesilen saçların / tırnakların kağıda sarılarak çöp kutusuna atılması, zinhar yakılmaması, ya da örneğin mutfak çöpüyle karıştırılmaması
Akşam saksıyla / toprakla uğraşmamak
Destur demeden tuvalet yapmamak

Hepsine eskisi kadar dikkat edemiyorum - hayat şartları... Ama aklımda hep annemin tembihleri...
0
SiyamkedisiZorro
(02.01.20)
(4)

babası siyasetçi, eşi madaltya sahibi ortadoğuda görev yaptı soyadı bir ada

ground
ismi, ortadoğuda görev yaptı. bu kimdir diye bir soru var. biliyor musunuz?
ismi, ortadoğuda görev yaptı. bu kimdir diye bir soru var. biliyor musunuz?
0
ground
(27.12.19)
lassie?
0
levpontryagin
(27.12.19)
Lawrence
0
dakota
(27.12.19)
türk mü yabancı mı?
0
SiyamkedisiZorro
(27.12.19)
Ruvigo ödüllü yarışmanın cevabını burda sorman bravo. Bilsek sana söylemez 500 tl alırdık. Ücretli ipucuyu söylediğin için teşekkürler.
0
fezagezgini
(27.12.19)
(4)

Sizce işletme hukuku tekrar geçer mi?

mr. crowley
2000lerin başında işletme iktisat, hukuktan yüksekti taban puanı. Sizce öyle olur mu tekrar? Gördüğüm kadarıyla belli başlı devlet üniversiteleri dışında hukuk yazılmıyor artık.
2000lerin başında işletme iktisat, hukuktan yüksekti taban puanı.
Sizce öyle olur mu tekrar? Gördüğüm kadarıyla belli başlı devlet üniversiteleri dışında hukuk yazılmıyor artık.
0
mr. crowley
(26.12.19)
Böyle bir şey Yunanistan ve Türkiyenin federe devlet olması kadar imkansız, ya da imkanlı diyelim :P
0
un
(26.12.19)
halihazırda işletmenin hukuktan daha yüksek puanlı öğrenci aldığı üniversiteler var. elbette ülkemizdeki en iyi üniversiteler bunlar. fakat genel dağılımın sizin sorduğunuz şeklinde olması bir çok değişkene bağlı.
örneğin adıyamadan üniversitesinde işletme bölümünün hukuktan yüksek puanlı olması kısa vadede imkansıza yakın.
dünyaya bakıldığında ise top işletme okulları kabul oranları en sıkı olanların başında geliyor uzun yıllardır. maddi olarakta epey yüklüler diğer branşlara göre.

ülkemizde hukuk ve psikoloji zaten açıkça bir pazarlama başarısı. daha binası akademik kadrosu kesinleşmeden açılan özel üniversiteler bu iki bölüme öğrenci alıyorlar. ve tabiki öğrenci doluluğu en fazla olan bölümlerden ikisi bu bölümler. nihai olarakta eğitim endüstrisinin en fazla gelir getirdiği bunu da görece az bir yatırımla sağladığı için çil yavrusu gibi her yere dağılıyorlar.
önümüzdeki 4-5 yıl içerisinde bu bölümlerden mezun sayısının artışının geometrik bir şekilde gerçekleşeceği çok açık. bu da tabiatı gereği tercih edilme davranışı üzerinde etkili olabilen bir husus. çünkü artık eskisi gibi üniversite mezununun kolay iş bulmasınneredeyse imkansız hale geldi. bu her bölüm için geçerli elbette.
zaten hukuk fakültesi mezununun avukatlık yapabilmesi için bir sınav gündemde şuan. ve hiç olmadığı kadar daha olası. ki bir çok ülkede bu tarz avukatlık yetkinlik sınavı denen bir mekanizma mevcut. hatta abd'de eyaletten eyalete farklı sınavlardan başarlı olma şartı bile var mesleği orada da geçerli olması için.
nihayetinde bölüm puanları kaç yükselir kaç düşer bunu kesin saptamak mümkün değil fakat trendlere bakıldığında iyi bir hukuk mezunu da iyi bir işletme mezunu da hala karşılığı olan bölümler ve burada esas konu bu bölümleri tercih edecek kişinin donanımı. eğer donanımlıysa/iş yapma becerisine sahipse inanın bölüm ve üniversite ikinci hatta üçüncü planda kalıyor.
0
ezkaza
(26.12.19)
Gördüğüm kadarıyla belli başlı devlet üniversiteleri dışında hukuk yazılmıyor artık.
veriler öyle söylemiyor yokatlas.yok.gov.tr
199 programdan 14'ünde taban puan oluşmamış sadece
olmasına olur da olması için sebep yok.
0
denek hayatım
(26.12.19)
Yanlış mı biliyorum, Hukuk ve Tıp için bir minimum puan var. Onun altında kontenjan açığı olsa bile almıyorlar. Sırf bu algı sebebiyle bile işletme hukuku geçmez.
Ama tabii söz konusu Boğaziçi işletme vs. Marmara Hukuk olursa durum başka...
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.19)
(20)

evinize ayakkabı ile giriyormusunuz?

abelardo
geleneksel şekilde dışarıda ayakkabıyı çıkarıp içeri çorapla mı girersiniz?yoksa içeri ayakkabı ile mi girersiniz? ayakkabıyı nerede çıkartırsınız?
geleneksel şekilde dışarıda ayakkabıyı çıkarıp içeri çorapla mı girersiniz?

yoksa içeri ayakkabı ile mi girersiniz? ayakkabıyı nerede çıkartırsınız?
0
abelardo
(26.12.19)
dışarıda çıkarırım. çok acil bir şey oldu, bir şey almam gerekti, ancak o zaman girerim. sonrasında yerleri iyice temizletirim. evde çorapsız dolaşırım, akşam yatarken bakarım, ayak tabanım kirlenmişse temizlik görevlisini kibar bir dille uyarırım.
0
Jesus Christ
(26.12.19)
evin içine girince koridorda.
0
helenart
(26.12.19)
bir ara ayakkabıyla geziyorduk ama uğraşamadım, onun için haftada iki kere temizlik için biri gelmeli, bizim düzende yemedi.

ayakkabıları çıkartmaktan kastettiğiniz ayakkabısız gezilen evde nerede çıkartıldığıysa; portmantonun/ayakkabılığın önünde bi alan var orada çıkartıyoruz, yerine koyuyoruz. hangi geleneksel yöntem? dans stüdyosu önü mü, çadır girişi mi kapı önü? apartmanlar öyle şeyler için zaten uygun yerler değil olsa bile benim olan şeyi neden dışarıda bırakayım?

ayrıca konuyla ilgili eğlenceli bir yazı için bknz;
www.gazeteduvar.com.tr
0
jimjim
(26.12.19)
Evde ayakkabı ile dolaşmıyoruz.
Eskiden bir holümüz vardı orada çıkarırdık. Yeni evde kapı koridora açılıyor. Ayakkabı ile girsem dışarının pisini bir yerde sınırlayamayacağım için dışarıda çıkartıyorum. Son anda bir şey unuttum, basıp giriyorum içeriye. Bizde maalesef temizlik görevlisi bizzat kendim olduğum için sonra paşa paşa siliyorum. Bazen de silmiyorum. Kendime kibarlık yapıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.19)
Hayır.
Geleneksel olarak kapı önünde çıkarıp içeride çorapla, terlikle dolaşmaca.
0
livaneli kadir
(26.12.19)
eskiden holde giyer çıkarırdım artık kapıda çıkarıyorum.
0
sir gawain
(26.12.19)
eşiğin gerisinde çıkarıp yere çorapla basıyorum. ayakkabıyla girenler temizlikle nasıl baş ediyor bilgim yok.
0
muslugubozukhayrat
(26.12.19)
Ayakkabılarımı evin içinde, holde çıkarıyorum. Misafirler geldiğinde rahat ederlerse ayakkabılarını çıkartmayabileceklerini söylüyorum, çoğu ayakkabıyla giriyor.
0
fotrsapka
(26.12.19)
anne terliğini kafada değil ayakta tercih ettiğim için çıkarıyorum.
0
onemoremile
(26.12.19)
Ayakkabıları evin içine gire girmez girişte, portmanto'nun önünde çıkarıyorum.
Ben çocukken kapı önünde ayakkabı çıkartmak = kapıcının evinin önü
Şeklinde bir imaj / bilgi olmuş kafamda.
Eşim ailesinin evine ilk gittiğimde ve kapının dışında ayakkabı çıkarıp, çıkanları da dışarıda bırakınca baya şaşırmıştım
0
Corc
(26.12.19)
ayakkabıyı girişte çıkarıyor sonra alıp içerideki ayakkabılığa koyuyorum. terliklerimi sabah işe giderken giymediğim için odada kalıyor, akşam işten gelince odama gidip terlik giyiyorum.

o ayakkabı eşikten içeri zemine girdiğinde altındaki tüm pislik toz içeri taşınmış oluyor, ha içeride girişte bırakmışsın ha içeride komple ayakkabı ile dolaşmışsın; bence farkı yok.
0
Bruce
(26.12.19)
kapının dışında çıkartıp evde çorap/terlikle geziyoruz.
4 dairelik aile apartmanında oturuyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(26.12.19)
girerim tabi. kendi evimde de rahat edemeyeceksem nerde rahat edecem yahu! temizlikçi hem benim hem misafirlerimin pisliklerini siliyor zaten işi bu.
0
yardım edin
(26.12.19)
kapinin girisinde cikarip icerideki ayakkabiliga koyuyoruz. iceride ayakkabiyla gezilen evin temizligiyle nasil bas edebiliyorlar bilemiyorum. sokaktaki hayvan (ve hatta kimi zaman insan) diskisi, balgam, ot, cop pisliginin eve tasindigini dusundukce midem bulaniyor benim oyle temizlik hastasi filan da degilim yani normal insanim. ayrica evin icinde ayakkabiyla dolasmayi rahat degil rahatsiz buluyorum. gelir gelmez ustumu de degistiririm mesela, gunluk kiyafetle evde oturmaktan cok rahatsiz oluyorum canim pijamalarim <3
0
in vino veritas
(26.12.19)
Acele işim varsa anneye çaktırmadan giriyorum :D
0
superfluid
(26.12.19)
bina koridorunda ayakkabı bırakmak yasak. o yüzden eve girip antre de çıkarıp orda bırakıyorum.
0
sttc
(26.12.19)
Girişte çıkarır, değdirmeden içeri alır ayakkabılığa koyarım. Basmam evin içinde.
0
stoa
(26.12.19)
kapinin disinda cikariliyor bizde ve eve ayakkabisiz girilir

bildigim kadariyla kuzey avrupa ve japonyada da buna dikkat ediyorlarmis. ayakkabi ile girmek filmlerde oluyor muhtemelen
0
exlibris
(26.12.19)
ayakkabıları evin dışında değil, antrede çıkartır ayakkabı dolabına koyarım.
misafire de ayakkabı çıkarttırmam.
evde misafir terliği gibi bir şey de bulundurmam.
0
blatta hiberna
(26.12.19)
ayakkabılar kapının önünde çıkarılır, yere çorapla ya da terlik kapının önündeyse terlik giyilerek basılır, ayakkabı hiçbir yere değdirilmeden ayakkabı dolabına konur, ayakkabı dolabının kapağı ayakkabıyı tutmamış el ile kapatılır, aynı şekilde kapı da aynı elle kapatılır, sonra gidilir eller ameliyata hazırlanır gibi yıkanır. okb mode: on

ek olarak: türkiye'de ve daha kötüsü istanbul'da yaşıyoruz, çalışıyoruz, mecburuz hassas olmaya, yani okb'li olmasam da muhtemelen böyle yapardım. :/

edit: bu arada linkteki yazıyı da okudum da, yani dışardaki dışkıdan ve sarhoş kusmuğundan bulaşabilecek mikro organizmaları düşününce, şahsen olası simgesel değerleri aklıma bile gelmiyor. mesela metrobüs de çok korkunç bir taşıt aracı mikropları düşününce :/ okb mode: always on
0
pasp
(26.12.19)
(16)

müdüre çalışanların geç geldiğini söylemeli miyim?

disardayim
sürekli gittiğim starbuckslardan birinde açılış saati 7 olmasına rağmen geçtiğimiz ay 7:40 ta çocuklar gelip açmıştı. ben de müdürü ile kanka olduğum için ya geçen geldim açılmamıştı dediğimdeadam şok geçirdi nasıl olur böyle bir şey dedi. kameradan izledi ve gelip teşekkür etti çok.bu pazar yine ay
sürekli gittiğim starbuckslardan birinde
açılış saati 7 olmasına rağmen geçtiğimiz ay 7:40 ta çocuklar gelip açmıştı.

ben de müdürü ile kanka olduğum için ya geçen geldim açılmamıştı dediğimde
adam şok geçirdi nasıl olur böyle bir şey dedi. kameradan izledi ve gelip teşekkür etti çok.

bu pazar yine aynı şey oldu. ispitçi bi tip olmak istemiyorum ama sabahın 7 sinde kalkıp geliyorum kapalı olacağını bilsem başka yere giderim sonuçta.

söylemek istemiyorum ama söyleyesim var :((((

ne yapayım?

bugün de sürekli soru soruyorum, çünkü iş yapmamak için her şey mübah team
0
disardayim
(26.12.19)
söyle tabi.. insanlar açık diye gidiyorlar. topluma hizmet etmiş olursun.
0
catch
(26.12.19)
ben starbucks'ta üst yönetici olsam ilk o müdürü kovardım...
0
malheiros
(26.12.19)
Starbucks Turkiye'ye haber verin bence, isini duzgun ve zamaninda yapmayan calisani denetleyemeyen, dukkanin "bazen" gec acildigini bildigi halde onlem almayan mudurun de kulagini ceksinler.
0
crown
(26.12.19)
bence esas gevşeklik müdür'den başlıyor arkadaşların da dediği gibi. ayrıca müdür 7'de gelmesi gerekiyorsa ve gelmiyorsa çalışan da gelmez. ama bence kural olarak hizmet sektöründe bu tip açılış saati önemli. hani 5-10 dakika olsa neyse de 40 dakika olması ve bunun sürekli olması sıkıntı, söylenebilir.
0
surprise
(26.12.19)
Bence müdürü şikayet et. Amirin çalışanlar üzerinde denetim ve gözetim sorumluluğu vardır ve çalışanların kusurlu fiillerinden her bakımdan mesuldür.
0
redskull
(26.12.19)
evet gerçekten insanların işini iyi yapmasını istiyorsan
ve bu konuda şikayetçi isen
ve şikayetini iletmek istiyorsan

bunda çalışan ya da müdür ayrımı yapmadan
önce müdürü şikayet etmelisin ama bunu yapacağını sanmıyorum

sadece çalışan üzerinde şikayetinle tatmin olmaksa amacın iş yürüsün değilse müdürü şikayet edemezsin !!!
0
seyyar satıcı
(26.12.19)
Söyle tabii ki, neden söylemiyorsun. Baktın yine geç geliyor. Direk kankan müdürü şikayet et.
0
huzunbaz palyaco
(26.12.19)
mağazasının kaçta açıldığını müşteriden öğrenip şok geçiren müdür de iyiymiş. rahatlığın böylesi.

çalışanları müdüre şikayet etmek yerine genel müdürlüğe mağazayı şikayet et.
0
sir gawain
(26.12.19)
bırak uyusun insanlar
0
bir soru sorcam
(26.12.19)
İnsanlar uyanamayabilir. Bundan haberdar olmayan yönetici de sorun var çalışandan cok.

Negatif yorum yapmayı seven biri değilim tutamadım kendımı kusura bakma da "bugün de sürekli soru soruyorum, çünkü iş yapmamak için her şey mübah team" diyip işine geç kalan insanı şikayet etmek bir garip.
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(26.12.19)
söyle, affetme. müdür niye geç geliyormuş, şubenin kaçta açıldığının farkında değil miymiş, bunları da sor.
0
Jesus Christ
(26.12.19)
İmam cemaat ilişkisi. Müdür geç kalırsa eleman mı alacak o sorumluluğu. Bence arkadaşa söyle ama tavsiyenle beraber, "abi senin bu çocukların başında durman lazım" diye.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.19)
bence kameradan hergün açılış saatini kontrol etmeyen müdürü bir üstüne şikayet edin.
0
aslindasorunumpsikolojik
(26.12.19)
sen 7de gidiyorsan o da açmak zorunda. söyle bence 7de gittim kapalıydı de.
0
dedim dedim de kime dedim
(26.12.19)
Hangi starbucks?
0
valentinov
(26.12.19)
adamlar 40 dk az çalışıyor. öğle molasından 40 dk geç gelen devlet memurunu düşünün, ya da banka açılmasın. ya da iş arkadaşınızın 40 dk erken çıktığını düşünün. normal mi?
0
sttc
(26.12.19)
(13)

Çapkınlık kötü mü ?

problem34
Çapkınlığa bakış açınız nedir ?
Çapkınlığa bakış açınız nedir ?
0
problem34
(26.12.19)
evli çoluk çocuk varsa kötü yuvanın yıkılması ailenin dağılmasından etkilenebilecek çocuklar vs vs. ama bekarsan olabilir neden olmasın ki.
0
denklemci
(26.12.19)
hayatta sana güvenen,inanan insanlar varsa her halükarda kötüdür..
0
Heyhat
(26.12.19)
İçinde kandırma varsa kötü, yoksa açık açık "ben böyleyim" diyene kimse de bir şey demez (imrenenler olabilir - swh)
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.19)
Bu tip insanların yetersiz insanlar olduklarını düşünüyorum. Üstelik bununla övünüyorlarsa daha kötü.
0
rock n roll
(26.12.19)
Söz verdiğiniz bir eş/sevgili, sorumlu olduğunuz; bu davranışınızdan etkilenecek insanlar (çocuk/iş vb) yoksa ve tamamen dürüst bir şekilde bu özelliğinizi ortaya koyabiliyorsanız bir problem yok. Kimi insan elisıkı olur, kimi aşırı cömert, kimi huysuzdur, kimi sorumsuz, kimi de güleç... Kısacası herkesin kendine has bir özelliği vardır. Ama fark insanın bunu gizlememesidir. Siz de flört ettiğiniz insanlara başından ben çapkınım diyebiliyorsanız neden olmasın? Çapkın biriyle beraber olmak isteyip istemeyeceklerine de onların karar verme hakkı var çünkü.
Birilerinden saklayıp gizleyerek yaptığınız herşey aldatmaya girer. Yalan üzerine kurulu bir hayat ve ilişkiler bütünü sürdürmek bir karakter (ki bu durumda karaktersizlik oluyor) meselesidir.
0
balik kraker
(26.12.19)
Evliyse çok kötü
Bekarsa kimsenin (ve özellikle kendinin) canını yakmayacaksa ayda yılda bir hoş görülebilir
0
etna
(26.12.19)
bazısına yakışıyor, sevimli duruyor ama ben yapmam, yapana da yaklaşmam.
0
Jesus Christ
(26.12.19)
Balık kraker +1
Ayrıca bu çapkınlık durumu dönemsel değilde bir yaşam biçimini almışsa bir uzmanla görüşmesinde fayda var. Altından bambaşka nedenler çıkabilir. Salt çapkınlık ya, ben böyleyim diyen tüm arkadaşlarım, tanıdıklarım bir süre sonra ağır depresyonlara girdi, çok zor süreçlerle mücadele etti altındaki nedenleri irdelemedikleri için.
0
Phoebe
(26.12.19)
evlenene kadar iyi evlendikten sonra kötü
0
yardım edin
(26.12.19)
Çapkınlıktan kasıt flörtözlükse bilemem, mizaç meselesi. Ama yürüyen STD olmak çok kötü bir şey, öylelerinden kaçarım.
0
stoa
(26.12.19)
çapkınlık denince kulağa öyle gelmiyor ama, zamparalık kötü. çapkınlık = zamparalık
0
firemanjonny
(26.12.19)
Flörtözlük diye düşünürsek, bekar ve sevgilisi olmayan biri için, sorumluluğu olmayan biri için no problem. Ama sevgilisi varken çapkınlık yapmaya devam ediyorsa onu karakter yapısı olarak kabul edemeyiz bence şerefsizlik olur.
0
megalomaniac
(26.12.19)
Sevgilinizi, soz verdiginiz kisiyi aldatacak kadar serefsiz soysuz ve korkak biriyseniz, evlenince de kukunuza ya bullugunuze bir sey konmuyor arkadaslar, ayni serefsiz soysuz ve korkak olmaya devam ediyorsunuz.
Evlilige bu hastalikli bakis acisi beni cok rahatsiz ediyor.
Soz verdiginiz birine karsi Yalan soyleyerek yaptiginiz capkinlik aktivitesi hicbir sekilde kabul edilemez.
0
kassiopeia
(26.12.19)
(6)

sevildiğiniz eski işyeri mi/yeni işyeri mi

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
hangisi sizce?sbşartlar aynı tabii ki de
hangisi sizce?

sb

şartlar aynı tabii ki de
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(26.12.19)
Yeni
0
bagcivan
(26.12.19)
Parametreler tercih yapmak için yeterli değil.
Yine de geri kalan bütün şart ve imkânların, getiri-götürülerin denk olduğunu varsayalım elbette eski derim. Maceraya gerek yok, huzurun yerindeyse kal.
0
yesil basli govel santor
(26.12.19)
tamamen duygu$$$al. Sevildiğin iş yerindeki rahatın bir bedeli vardır. Misal şimdiki işyerinde 4k alıyorsundur, yeni iş yeri 4.5k veriyordur gitmezsin.

Ama yeni işyeri 6k veriyorsa yemişim sevilmeyi.

Tabii ki tek kriter para değil, kendini geliştirme imkanı, daha kurumsal bir yapısının olması, yan hakların daha iyi olması, araç verilmesi, daha iyi bir pozisyon gibi faktörler de seçim yaparken etkili.
0
kimlanbu
(26.12.19)
seviyorlar diye üstüne ekstra para veriyorlarsa eski işyeri. sadece seviyorlarsa git konuş para iste :D
0
catch
(26.12.19)
Konfor alanından çıkmadan yükselme olmuyor arkadaş. Şartlar aynı yazmışsınız, o zaman zaten niye iş değiştiriyorsunuz ki?
Bir de iş hayatında sevme-sevilme bir yere kadar. Önemli olan güvenilir insan olmak ya da olmamak. Yaptığım iş gereği bir sevgi kelebeği değilim ama herkes benim adil olduğumu bilir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.19)
farazi ve fiktif bir soru olduğunu düşünüyorum. yine de cevap vereyim. şartlar aynıysa sevildiğiniz bir iş varken iş değiştirilmez.
0
Jesus Christ
(26.12.19)
(13)

Hiçbişey anlamamak

docrivers
Bugün yeni işe başladım , ilkgün baya bişe gösterdiler hiçbişe anlamıyorum. Dinliom unutuom, kattiyen odaklanamıyorum yarın bi bakcaklar 0ım, hayır 100 kere anlatılan en kolay şeyi dinlerken kafam almadı, kasıom yinede hiçbişeye odaklanamıyorum.
Bugün yeni işe başladım , ilkgün baya bişe gösterdiler hiçbişe anlamıyorum. Dinliom unutuom, kattiyen odaklanamıyorum yarın bi bakcaklar 0ım, hayır 100 kere anlatılan en kolay şeyi dinlerken kafam almadı, kasıom yinede hiçbişeye odaklanamıyorum.
0
docrivers
(26.12.19)
Dunyanin en normal ruh halini yasiyorsun. Kimse ilk gunlerdeki performansin yuzunden sorgulamaz seni. Kendine zaman ver, stres yapma, anlamiyorum panigine girme, duzelir kendiliginden. Bir kerede duzelmesini bekleme kesinlikle.
0
pass
(26.12.19)
not al o zaman?
0
argent dawn
(26.12.19)
İlk zamanlar böyle geçer gider, çok takılma. Rahat ol yaparsın sen.
0
datnet
(26.12.19)
Panik yapma, not al. Dilimizi doğru kullan :)
0
somethinginthewayshemoves
(26.12.19)
mail veya rapor yazarken de böyle olursan pek uzun soluklu bir tecrübe olmayacak gibi duruyor.

Söz uçar yazı kalır demişler, sana anlatanlar için iş artık bir rutin olmuş, ezbere anlatırlar belki senelerdir aynı şeyi yapıyorlar. Sen ilk kez görüyorsun, tek seferde kavrayamaman normal.

Dedikleri gibi not alırsan en azından bazı şeyleri tekrar tekrar anlatmak zorunda kalmazlar, sadece atladıkları detayları sorarsın.
0
kimlanbu
(26.12.19)
istediği kadar anlatsınlar. sen masa başına geçip kendin yapmaya başladığında anlarsın. senlik durum yok. genelde öyle olur hep. ( içinden ne anlatıyor bu amk dersin ) :D
0
catch
(26.12.19)
Aynen öyle kendin yapmadan olmuo ama iş sahada masa başı deil
0
🌸docrivers
(26.12.19)
Not al bide varsa tecrübeli biriyle aranı iyi yap ona sor
0
Topalordek
(26.12.19)
çaktırmadan ses kaydı al. haftasonları üzerinden geç. deadlinelarını takvimde oluştur hatırlatmalar gelsin. düzgün not al.
0
Jesus Christ
(26.12.19)
Ses kaydı alma, ayıp. Alacaksan da haber vererek al, yoksa başın daha çok derde girer. Umarım burada yazdığın gibi yazmıyorsundur normalde, işyeri için direkt eksi not. Yapmaya başladığın zaman soracaksın asıl sorularını. Kimse sana "bunu ilk gün göstermiştim sana " demez. Ama soruların giderek azalmalı.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.19)
soruna cevab vermek istiom ama hi cbisey anlamiom, kesge bir az da ha anlasilir yazsaydin, boyle okunmio yazdiklarin.
0
jimicik
(26.12.19)
Arkadaşlar bana gösterilen şeyi anlamıyorum, aha bu çok önemli aklımda tutayım diyorum ama anlayamadığımı hissediyorum, dalgınlık var çok ciddi boyutlarda. Apartmana giriyorum 1. Kattaki dairede işim bitiyor, kız diyorki şimdi üst kata çıkacağız, ben sokak kapısına yöneliyorum , böyle düşünün çok tuhaf bir durumdayım böyle yaşamak ızdırap , biri ile tanışıtorum ismi tokalaştıktan hemen sonra unutuyorum. Gerizekalı oldum galiba.
0
🌸docrivers
(26.12.19)
kan testi (eksik vitamin varsa diye), duzenli kaliteli uyku, bol su tuketimi ve doga yuruyusu tavsiye ediyorum.
0
jimicik
(26.12.19)
(8)

Neden herkes duty free den parfüm alıyor

iamx
Çok mu uygun oluyor? Örnek veriyorum aynı parfüm burada 500 TL ise duty free de ne kadara geliyor?
Çok mu uygun oluyor? Örnek veriyorum aynı parfüm burada 500 TL ise duty free de ne kadara geliyor?
0
iamx
(25.12.19)
Ortalama vergi tutarı kadar daha düşüktür. Bir de duty freenin kendi yaptığı indirim/kampanya olabiliyor. O yüzden epey uyguna geliyor.
0
balik kraker
(25.12.19)
kraker +1

duty free indirimiyle bir arkadaşım geçen hafta parfüm aldı mesela. burada 500 civarı olan parfümü 300e almış.
0
cay koy geliyorum
(25.12.19)
boy büyüdükçe daha uygun oluyor. ama kampanya takip etmezseniz pahalı da almış olabilirsiniz.
öyle genel bir burada 500 orada 400 diye kural yok. bazen kur yanılgısından uygun olduğunu düşünüp alıyorsun. misal istanbul ile kıbrıs fiyatı farklı. yine istanbul ile londra fiyatı bile farklı.
ben takip ettiğim bir parfümde istanbulu duty freesini %20 kadar pahalı buldum. ama millet takır takır alıyordu. :)
duty free den alışveriş yapan tipler genelde deal peşinde koşmazlar. ya biri istediğinden alıyordur, ya kocasına aldıracaktır, ya metresine ya da hanımına acil hediye peşindedir. genelde düşünmeden at sepete ver kredi kartını şeklinde alırsın. sonuçta bilirsin ki parfümeriye gitsen daha pahalıya gelecektir..
0
ozdek
(25.12.19)
duty free'lerde vergi kadar indirimli oluyor;ancak hava alanlarında satılan her şey gibi duty free ürünleri de hava alanı dışındaki alandan daha pahalı; yani avrupadan/amerikadan geliyorsan zaten geldiğin şehirdeki dükkanlarda daha ucuz olacak. aynı şey içkiler için de geçerli.
ama bazen dut freeler ekstra bir indirim yapabiliyor, yani nadiren de olsa dönüş yaptığınız şehirden alacağınız parfümle aynıya veya daha aza denk gelebilir.
son dakikaıcılar yine de tercih edebilir yani.

ha ama türkiyeye göre taaabiki daha ucuz. zaten türkiyeye göre ucuz olmayan bi yer kalmadı neredeyse.
0
jimjim
(25.12.19)
Vergi sebebiyle ucuz, havaalanında dükkan kirası sebebiyle biraz pahalı toplamda genellikle bir tık ucuz.
Havaalanından havaalanına değişiyor o yüzden. Bu sebeple alacağım belli bir ürünü önce giderken İstanbul'da fiyatını kontrol ediyorum, sonra dönüş havaalanında daha ucuz ise alıyorum, yoksa İstanbul'a dönüşte alıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.19)
N11’den trendyoldan falan kampanya zamanı aldığında havaalanından daha ucuza geliyor genelde.
0
megalomaniac
(25.12.19)
Jo Malone parfüm almıştım Duty Free'den, büyük boy olmasına rağmen normal satış fiyatından 20-30 lira uyguna gelmiş.
0
stoa
(25.12.19)
duty free gezerken 100 150 ml lik parfümlerin internet satış fiyatlarına bakıyorum genelde internetle aynı oluyor. ama özel kampanyalar oluyor çoğunlukla ordaki parfümler ucuza gelebiliyor.
0
rentts
(25.12.19)
(8)

Bu beklenti yanlış mı?

Bukre
Bazen arkadaşım beni başka bir arkadaşıyla tanıştırıyor. Üçümüz neredeyse dört beş saat takılıyoruz, sohbet ediyoruz, geziyoruz falan. Numarası yok ben de tabii bu insanın. Sonra başka bir gün bir yerde karşılaşıyoruz diyelim bu tanıştırılan kişiyle. Selam vermeyi, konuşmayı bıraktım zaten ama yüzüm
Bazen arkadaşım beni başka bir arkadaşıyla tanıştırıyor. Üçümüz neredeyse dört beş saat takılıyoruz, sohbet ediyoruz, geziyoruz falan. Numarası yok ben de tabii bu insanın. Sonra başka bir gün bir yerde karşılaşıyoruz diyelim bu tanıştırılan kişiyle. Selam vermeyi, konuşmayı bıraktım zaten ama yüzüme bile bakmıyor. Birçok kişide başıma geldi bu. Garip değil mi yani böyle hiç tanışmamış gibi yapmak? Bana ilginç geliyor açıkçası. En azından bir gülümseme, bir bakış bekliyorum. Yanlış mı bu?
0
Bukre
(25.12.19)
Haklısın bir göz ucu ile selam vermek kafa sallamak merhabalasmak icap eder bence ha hatirlamiyor olabilir o ayri
0
basond
(25.12.19)
benzer durumları ben de yaşadım. acaba şöyle bir şey mi var ?, karşımızda ki kişilerde bizden mi bekliyor. bazı durumlarda da selam vermeyi düşünüyorum, ama o beni hatırlar mı ki diyorum o da yüzüme bakmayınca vermeden geçiyorum.
0
fezagezgini
(25.12.19)
sahte ortamlar da ondan..
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(25.12.19)
Sanmıyorum bizden beklediğini çünkü bakmıyor bile yani suratında o ifade yok oluyor hiç. Yüzlerine bakıyorum bir bakış görsem de gülümsesem diye ama kafalarını çeviriyorlar. Bir de ben sık sık görüyorum bu insanları, bir günaydın deseler ölecekler sanki. @feza
0
🌸Bukre
(25.12.19)
bence sert görünümlü oldugun için selam vermeye çekiniyorlar :)
0
dafuq
(25.12.19)
ben genelde hatırlamıyorum
0
lcha
(25.12.19)
çok anlatıp ya da çok eleştirip insanları bunaltıyor ya da bir şekilde aman abi başımıza sarmayalım diyecekleri bir hareketde bulunuyor olabilir misin ?

çünkü benim bulunduğum ortamlarda da var böyle kaçınılan tipler. kaçınılma sebepleri ise boş konuşmaları, bir şekilde sürekli kendini anlatması, herşeye muhalefet olması gibi durumlar.
0
orpheus
(25.12.19)
Bazen arkadaşımın arkadaşı şeklinde kafamde eşleştirdiğim kişiyi yolda tek başıma görsem hakikaten hatırlamam. Ama bana söylese "hani bizi Ahmet tanıştımıştı, o gün Kadıköy'de takılmıştık" dese kesin hatırlarım.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.19)
(5)

Eski bir oyun vardı

kobuzchu kiz
Google’da biraz gezindim de nasıl arayacağımı bilemedim, oyunun adını hatırlayamadım, aklıma takıldı, dilimin ucunda kaldı.Windows 95, 98 falan olması lazım. Dörtgen bir alanda değişik değişik yaratıklar geziyor. Biz de minik bir yaratık olarak bu alanın çerçevesinde geziyoruz ve yön tuşlarını kulla
Google’da biraz gezindim de nasıl arayacağımı bilemedim, oyunun adını hatırlayamadım, aklıma takıldı, dilimin ucunda kaldı.

Windows 95, 98 falan olması lazım. Dörtgen bir alanda değişik değişik yaratıklar geziyor. Biz de minik bir yaratık olarak bu alanın çerçevesinde geziyoruz ve yön tuşlarını kullanarak alana sızıp diğer yaratıklar bize çarpmadan çerçevemize geri dönerek alandan küçük küçük parçalara el koyuyoruz. Belli bir yüzdeyi kaplayınca level atlıyoruz. İleri levellarda çerçevede de yaratıklar çıkmaya başlıyor, aynı anda onlardan da kaçıyoruz. Neydi bu oyunun adı?
0
kobuzchu kiz
(25.12.19)
archmage mahmut
(25.12.19)
galspanic tarzında bir oyun ama bunun çok farklı çeşitleri var, mesela kadın soymalısı falan.


bu türün ilki volfied olarak 1989 yılında çıktı 90 da oynuyordum.
0
hem şişko hem deli
(25.12.19)
Volfied yazmaya geldim ama benden önce yazılmış
0
basond
(25.12.19)
miss nude 96 hocam
0
kingcyrax
(25.12.19)
pacman
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.19)
(10)

Hızlı okuma kursları

Neyazayım
İyi geceler arkadaşlar. 2. Sınıfa giden ve kesinlikle okumaktan nefret eden bir çocuğum var. Öleki matematik prob. lerini bile okumak istemiyor. Delirtecek beni. Her yolu denedim kendimce. Sevdiği kitapları aldık, ödül yöntemini denedik yok olmuyor. İnternette hızlı okuma kurslarını gördüm. Nasıl bi
İyi geceler arkadaşlar.
2. Sınıfa giden ve kesinlikle okumaktan nefret eden bir çocuğum var. Öleki matematik prob. lerini bile okumak istemiyor. Delirtecek beni. Her yolu denedim kendimce. Sevdiği kitapları aldık, ödül yöntemini denedik yok olmuyor. İnternette hızlı okuma kurslarını gördüm. Nasıl bir eğitim veriyorlar en ufak bilgim yok ama oralara göndersem okuma şevki gelir mi benimkine? Bezdim artık. Bir çözüm arıyorum.
0
Neyazayım
(25.12.19)
Siz kitap okuyor musunuz? Çocuk kitap okunan bir evde mi yaşıyor? Evde kitaplık mevcut mu? Yani hadi çocuğa örnek olalım elimizde kitapla görsün girişimi haricinde, gerçekten okunan bir evdeyse elbet bir gün okuyacaktır.
0
joker hakki
(25.12.19)
Çocuklar ebeveynlerini taklit eder genelde. Evde bol bol okunuyor olması lazım ki o da sizden görüp sizi taklit etsin. Ama 2. sınıf yaşında biraz zor olabilir artık.
0
anten
(25.12.19)
@veysel bana kalırsa disleksi var ama ne okuldaki pdr ci nede çocuk psikyt. ı kabul etti. Ama çocuk okurken bir sayfana en az 5 heceyi ters okuyor. Onlara göre disleksi öğrenme güçlüğüymüş. Ama biz hemen okumayı söktük. Yani bir öğrenme güçlüğümüz yok. Sadece okumuyor. Benim bu disleksi için başka nerelerle görüşmem gerek.
Bu arada hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı var onu söylemeyi unuttum.
Evet evde ona örnek olamıyorum. Bir küçüğümü daha var. Kitap okuyan örneği yok. Kitaplığı vs var.
0
🌸Neyazayım
(25.12.19)
Okuma kursu okumayı sıkıcı ve zorunlu hale getirmekten başka bir işe yaramaz diye düşünüyorum. Hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı da var dediğiniz için uzun süre bir psikiyatr ile çalışmanızı öneririm, ayrıca şehrinizdeki dil ve konuşma terapistlerine de danışabilirsiniz: www.dktd.org
0
fotrsapka
(25.12.19)
Hangi sehirdesiniz?
0
westblack
(25.12.19)
Merhaba hızlı okuma kursunun fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Orada daha da sıkılıp gerileyebilir. Genelde yöntem olarak sayfayı ikiye böldürüp ortadan dikey bir çizgi geçiyormuşçasına tarama yöntemi ile okumayı gösterirler. En azından zamanında benim gittiğim böyleydi.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda hangi tarafı baskın çocuğunuzda? Hiperaktivite mi dikkat dağınıklığı mı? Bununla ilgili ne tür bir tedavi almakta? Disleksi bu bağlamda sıklıkla rastlanan bir durum.
Sevdiği kitapları okurkenki tutumu nasıl? Onları hızla okuyor mu? Onları okurken de hata yapıyor mu? Odaklanma süresi diğer okuma maceralarındaki gibi mi?
0
gergedan
(25.12.19)
İstanbuldayız
@gergedan dehab için ilaç kullanıyoruz.ilaç almadığı zaman okuldan bomboş geliyor. Tek satır yazı yazmamış bir rakam yazmamış şekilde.
İlacı aldığında durum tam aksi sağlıklı bir okul günü geçiriyor.
Sevdiği kitaplarıda okumak istemiyor ve heceleri ters okuyor. Örneğin kala kelimesini akla diye okuyor. Bu şekilde ters okuması bir sayfada 4-5 kere oluyor.
Bana gittiğimiz uzmanlar hep eğer disleksi olsaydı öğrenme güçlüğü olurdu dediler. Okumaya 1. Sınıfta sömestr gelmeden söktü. Ama ben çok çabaladım. Saolsun öğretmenimiz ilgisiz. Öğretmene bu çocuk dehab hastası diyorum önde oturması gerek ama öğretmeni önemsemiyor. Sınavları gayet başarılı. Sınıfta ilk üçün içinde. Ama ben çok çabalıyorum. Ders çalıştırma olsun destekleyi kurslar olsun gönderiyorum.
Geçen sene yüzme ve cimlastikle hiperaktiviteyi azaltmaya çalıştık. Bu sene daha çok ders ağırlıklı kurslara gidiyor. Geçen sene spor yapmasına rağmen hiperaktivitesinde azalma olmadı.
Çok üzülüyorum bu eğitim sisteminde çocuğumun yok olup harcanmasını istemiyorum
0
🌸Neyazayım
(25.12.19)
disleksi hastalığını bilmiyorum ama ben 3. veya 4. sınıfta hızlı okuma kursuna gitmiştim. dakikada 100-150 kelime okurken birkaç aylık son derece eğlenceli bir kursun sonunda dakikada 800 kelimeye çıkmıştım. şu an 400 falan okuyorum.(yaş 22) eğer okumaya ara vermeseydim halen 800 okuyabilirdim ama o yaşta 800 kelime okumanın pek faydası olmuyor çocuk yaştakilerin okuyup idrak edebilecekleri kitap sayısı çok az. o yaş grubuna ait bir kitap yok yani. her halükarda okumayı sevdiriyor. disleksi hastalığı varsa bir profesyonelle konuşun ama yoksa hızlı okuma kursuna gitmesini tavsiye ederim.
0
purrp
(25.12.19)
Kızım 4. sınıfa kadar benim zorumla kitap okudu. Bizim evde kocaman bir kitaplık var. Evde bizim elimizde hep kitaplar vs. Okul sözüm ona kitap okuyanları ödüllendiriyordu ama baktığımda okulun tavsiye ettiği kitapların hiç de ilgi çekici olmadığını gördüm. Aklınızda olsun Facebook'da "kitap kurdu anne" var. Onun tavsiyelerinden çok yararlandım ben. Hızlı okuma kursuna da götürdüm ben çocuğu. O dönem okul başarısında bir artış oldu ama temel sorun o değildi. Çocuk kitap okumayı sevmiyordu.
Ben de bir başka yöntem denedim. Akşamları hazırlanıp yatakta iki kızımı iki yanıma aldım. Kitabı ben okudum onlara. Biraz teatral okudum ama. İlk okuduğumuz kitap "Tom Sawyer"dı, sonra küçük prensi, Heidi'yi, Charli'nin Çikolata fabrikasını okudum onlara. Çarli'de hatta şarkılarını bile müzik uydurup söyledim. Veee temel taktik, her akşam en heyecanlı yerinde kestim okumayı. 1-2 denemeden sonra biz kızları yatırdıktan sonra o okumayı sevmeyen kızımın sessizce okuma ışığını açıp kitabı okumasını gizli gizli izledim.
Kazık kadar oldu şimdi, liseye gidiyor ve deli gibi kitap okuyor.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.19)
@Neyazayım
Maalesef bu konuda çok başarısız bir sistemimiz ve eğitmenlerimiz var. Çocuğunuzun özel durumunu düşünerek başka uzmanlarla da görüşmenizi tavsiye ederim size. Disleksi için bakılması gereken çok fazla durum var. Okumada ve yazmadaki yanlışları, rakamlarda benzer durumların olup olmadığı.Erişkinliğe taşınmış halini yakınen bildiğimden esaslı bir tedavi ile bu yaşlarda alabileceğiniz önlemi alın lütfen. Sadece ilaç değil terapi desteği de alın. Bu süreci önleyici ve kontrol altına alıcı şekilde geçirirseniz rahat bir ergenlik geçirir. Çocuğunuz muhtemelen şimdi dinleyemediği, okuyamadığı, odaklanamadığı zamanları zekası ile kapatabiliyor ama erişkinlikte bir dönem de zekanın kapatıcılığının ortadan kalktığı ve bütünüyle başarısızlık hissinin onu kuşattığı bir dönem bekliyor. İzmir'den Kağan Ay isimli özellikle bu konuda çocuklarla ve aileleriyle ciddi çalışmalar yürüten bir psikolog var. Onunla iletişime geçebilirsiniz belki. Disleksi ile olan bağlantısını size daha iyi açıklayacaktır.
0
gergedan
(25.12.19)
(18)

Partneri kandıran kadın hamile kalırsa erkeğin sorumluluğu ne olmalı?

mimarbasi
Selam.Arkadaşlar arasında tartışma yaratan bir konu olduğu için sizin de fikrinizi merak ediyorum. Ben kendi fikrimi söylemeyeceğim ki etkilemeyeyim :)Erkek ve kadın, herhangi bir gelecek planı olmadan birlikte oluyorlar. Niyetin bu olduğunu ikisi de biliyorlar. Erkek hiç bir babalık duygusu taşımad
Selam.

Arkadaşlar arasında tartışma yaratan bir konu olduğu için sizin de fikrinizi merak ediyorum. Ben kendi fikrimi söylemeyeceğim ki etkilemeyeyim :)

Erkek ve kadın, herhangi bir gelecek planı olmadan birlikte oluyorlar. Niyetin bu olduğunu ikisi de biliyorlar. Erkek hiç bir babalık duygusu taşımadığını, çocuk istemediğini söylüyor. Cinsel ilişki öncesi kadın, doğum kontrol hapı kullandığını ya da ertesi gün hapı kullanacağını söylüyor. Fakat kullanmıyor. Dokuz ay sonra da senin çocuğun oldu diye adamı bilgilendiriyor. Adam ise kadına karşı açık olduğunu, kadının kendisini kandırdığını, dolayısıyla hareketinin bedelini ödemesi gerekenin o olduğunu söylüyor. Doğan çocuğun masumluğunu ve suçsuzluğunu bir kenara bırakarak salt olayı değerlendirebilir misiniz? Şimdi sizce:

1. Erkek kadın hakkında tazminat davası açmalı mı/açabilir mi?

2. Erkeğin kadına karşı tamamen açık olduğunu, kadının kendisini dolandırdığını öne sürerek doğan çocukla ilgili hiç bir sorumluluk almayacağını söylemesi, adamı kötü biri yapar mı?

3. Partnerlerden hangisi daha hatalı/etik olmayan bir davranış içindedir?

4. (Hukuken kadına tazminat davası açamadığını varsayarak) Aynı kadın adama ya da adam kadına HIV bulaştırırsa cezai yaptırımı bildiğim kadarı ile var iken, hem ikisini hem de ekstra olarak doğan çocuğu etkileyecek böylesi bir olay dolandırıcılık sayılır mı, sayılmaz mı?

5. Çocuk doğduğunda adamın çocuğu istememesi durumunda toplumun genel olarak reddeden tarafı suçlama eğiliminde olması adilane midir?

Edit: Özellikle sıkıntılı taraftan yaklaşmadım provokatif olmak istemediğim için ancak farklı bir bakış açısı olacağına karar verdim. Aynı soruyu tecavüz edilen bir kadına çevirip; kürtaj hakkı süresi farkında olmadan geçtikten sonra çocuğun sorumluluğunu almak istemediğini ve terk edeceğini söylerse diye de sorabilirdim. Bu kadın hiç istemediği annelik durumuna elinde olmayan bir sebeple ulaşır ve anne olmayı reddederse, kötü biri olur mu? Çocuğun masumiyeti bir yana; bu kadına toplumsal baskı ile içinde olmadığı bir duygu halini dayatıp, zorla anne mi yapıyoruz? (Kastettiğim tecavüz gibi travmatik bir olay ile diğer olayı bir tutmak değil, belli olaylar sonucunda istemsiz anne-baba olma durumundaki bakış açınız)
0
mimarbasi
(20.12.19)
ya bütün sorulara uzun uzun cevap verilebilir aslında, ki uzun cevap vermeyi de isterdim ama özetle şöyle:

1. erkek çocuk istemiyorsa prezervatif kullansaydı.
2. erkek çocuk istemiyorsa prezervatif kullansaydı.
3. erkek çocuk istemiyorsa prezervatif kullansaydı.
4. erkek çocuk istemiyorsa prezervatif kullansaydı.
5. erkek çocuk istemiyorsa prezervatif kullansaydı.
0
evde liyakat kalmamis
(20.12.19)
@evde liyakat kalmamış
Doğru söylüyorsunuz. Ancak adam doğum kontrol yöntemi kullanıldığını sanıyordu. Aynı mantıkla seks sonrası çocuk ihtimali var, sevişmeseydi de denebilir. Biraz kolaya kaçma değil mi bu açıklama sanki?
0
🌸mimarbasi
(20.12.19)
Evde liyakat +1
Ek olarak, adam bu konuyu gerçekten istemiyorsa ve umursuyorsa ertesi gün hapını eczaneye gidip birlikte alır, kız içmeden önce yanından ayrılmamalıydı. Hatta üzerine yemek yiyip kız ilacı kusmasın diye bir süre birlikte takılabilirdi.
Evet bu durumda adama ruh hastası psikopat derdiniz ama risk almak istemeyen insan bunları yapar.
0
megalomaniac
(20.12.19)
@mimarbasi aynı mantıkla seks sonrası çocuk ihtimali var sevişmeseydi denilemez. adam üstüne düşen her şeyi yapmış olsa ve fakat yine de hamilelik yaşanmış olsa bambaşka bir cevap verirdim fakat bu senaryoda olaylar hiç öyle gelişmemiş gibi.

hiçbir korunma yöntemi yüzde yüz korunma sağlamıyor, bu sorulara gelene kadar çocuk istemeyen ve bunu çok açıkça dile getiren birinin durum böyleyken korunma vazifesini sadece karşı tarafa yıkıyor olmasının etiğini tartışalım o zaman.
0
evde liyakat kalmamis
(20.12.19)
Kadın etik davranmamıştır, adam da kendisinin hayatını değiştirecek ölçüde bir riskin yönetimini başkasının üzerine yıkmıştır. Bunun sonucunda çocuğun sorumluluğunu üstlenmeli ama çocuğun anasına zırnık koklatmamalıdır.
0
SiyamkedisiZorro
(20.12.19)
@evde liyakat kalmamis güzel bir bakış açısı olmuş. Doğru, inanmak yerine kontrolü elinden bırakmamalıydı. Fakat ad hominem yapmak istesem, aynı mantıkla hiç bir dolandırıcılık vakasında dolandırıcı suçlanmamalı mı? kontrol eksikliği mağdurun zararını yok saydırır mı? diye sorardım. Ancak sormuyorum, çünkü ad-hominem. :)
0
🌸mimarbasi
(20.12.19)
1- ispatı ne olacak? yazışma yoksa eğer?

2- evlilik dışı doğan çocukta, erkek nüfusuna almayabilir.

3- kadın (erkek de korunsaymış yine de)

4- toplum bok yesin.
0
lcha
(20.12.19)
"kadın, doğum kontrol hapı kullandığını ya da ertesi gün hapı kullanacağını söylüyor."
yani şahsen şunu duysam arkama bakmadan kaçardım :D İnanma seni sikecek sözünü andırıyor bu bana. Bir sıkıntı çıkacağı belli gibi yani.

Ben sevgilimle bile prezervatifsiz çok nadir seviştim, bu tür bir duruma girmezdim girsem de dedikleri gibi ertesi gün hapını gider alır içirirdim. Ama doğum kontrol hapından dolayı her seferinde içine boşalma muhabbeti varsa zor tabii. Kadının 9 ay sonra gelmesi problem tabii sonrasında. Hamile olduğunu anlayınca karar vermek için gelip konuşabilir mesela. Bunu yapmadıysa adamın sorumluluk alıp almayacağını da bilemez, kadın da şansını deniyor aslında. Garip.
0
nhk ni youkosu
(20.12.19)
@Icha Bildiğim kadarıyla erkek babalığı reddederse babalık davası ile mahkeme yoluyla çocuk babasının nüfusuna giriyor. İlk soru için de, kadın saklamıyor. Evet kandırdım, ancak çocuk senin. Artık sen de benim kadar sorumlusun, nafaka da vermek zorundasın. Hiç bir şey yapamazsın, diyor. Çirkef biriyle uğraşıyoruz anlayacağınız :)
0
🌸mimarbasi
(20.12.19)
adamın işi bitmiş :) bundan sonra kendisi çocuk sahibi bir baba, geçmiş olsun.

o çocuğun masraflarını karşılamak zorunda, hiç kimseden hiç bir şey talep edemez.

işte bu yüzden erkek gebelik konusunda kadına asla güvenmemeli.

edit: "Aynı mantıkla seks sonrası çocuk ihtimali var, sevişmeseydi de denebilir."
evet denebilir ki zaten.
0
dafuq
(20.12.19)
@mimarbasi yazdığınız senaryo yaşanmış bir senaryo anladığım kadarıyla. burada kadını erkeği çöpe atıyorum, bir ihmal sonucu doğmuş bir çocuktan bahsediyorsunuz. bu çocuk erkek prezervatif kullansaydı %98 ihtimalle olmayacaktı. tüm bu olan bitene zemin hazırlayan kök sebep bu yani, apaçık. o yüzden ilk verdiğim cevabı verdim. ben ortada dolandırıcılık göremiyorum, bu kadar temel ve hayati meselede de başka alakasız konularla benzer bir nokta bulamıyorum. bu senaryodaki kadın da hiç masum değil tabi ki, olan çocuğa olmuş.
0
evde liyakat kalmamis
(20.12.19)
Ayrica olayin etigi ve kimin hakli oldugu bir yana, bildigim kadari ile mahkemeler bu konuda kadar verirken cocugun refahini da goz onunde bulundurup karar veriyor. Yani mahkeme kadina nafaka odenmesine karar verirse bunun bir sebebi bunun cocugun gelecegi icin gerekli olmasindan dolayi. Adamin hakliligina cok bakmiyorlar.
0
Haldamir
(20.12.19)
1- açabilir, ama sonuç alamaz.

2- böyle bir şey yapamaz zaten yasal olarak. Annenin tecavüz sonrası doğan çocuğun sorumluluğundan bile kolay kolay kurtulamadığını düşünürsek, bu durumda erkeğin bunu yapabileceğini düşünmesi biraz komik. Bu çocuk, korunmaya rağmen de olabilirdi, iki taraf da istemeyebilirdi. Bir çocuğu istememek, sorumluluğunu almamak için geçerli sebep değil.

3- Kadın hem etik dışı hem de hatalı davranmış. erkek aptalca davranmış. Kadının gebeliği sonlandırabilme süresi içinde adama haber vermemesi ciddi hata.

4- Sayılmaz
0
aquarium
(20.12.19)
yakın arkadaşımın dayısının başına birebir bu durum oldu. Erkek kadın ile tüm bağlarını kopardı kendisini kandırdığı için. Kadın tarafı erkeğe dava açtı fakat erkek tarafının üstünde herhangi bir mal varlığı olmadığından sonuç alamadı(erkek tarafı oldukça zengin fakat resmiyette üzerinde görünen birşey yok) Olan çocuga oldu
0
mirty
(20.12.19)
Erkek tarafı suçlu değil. Tek hatası kadına güvenip korunmamak olmuş. Çocuğa babalık yapmak zorunda da değil bence. Kadın her halükarda suçlu taraf.

Anlattığınız olay gerçek mi bu arada? En büyük korkularından biri hamile kalmak olan biriyim ve o kadının çıldırmış olduğunu düşünüyorum da şu an...
0
stoa
(20.12.19)
Herkese cevap: Yok yahu yaşanmış bir olay değil. Kaza eseri hamile kalma geyiğinden konu buralara geldi. Bir kısım arkadaş ne olursa olsun erkek tarafının çocuğa sahip çıkmakla "erdemli" bir davranış sergileyeceğini savununca, bazı arkadaşlar ise kadının dalaveresi yüzünden ortaya çıkan bir durum dolayısıyla hiç bir babalık duygusu hissetmezken hukuken ya da toplumsal baskı sonucu "baba" olmak zorunda olmadığını; en azından bunu iddia ederse "erdemsiz" sayılmaması gerektiğini savundu. Bu nedenle biyolojik olarak babası olsa dahi etik-erdem-ahlak gibi değişken ve sanal kavramların işin özünde bir şey ifade etmediğini, bu sanal tanımlardan sıyrılınırsa biyolojik kabul dışındaki tüm maddi, manevi sorunlarla da kadının uğraşması gerektiğini düşünüyordu.
0
🌸mimarbasi
(20.12.19)
1) Açamaz. Kadın anne olup olmama hakkını kendisinde taşır. Bunun için de ertesi gün hapı, doğum kontrol hapı vs. kullanmak durumunda. Erkek için de aynı şey geçerli. Baba olma ya da olmama hakkı var ve herkes kendinden mesul. Baba olmama hakkını kullanmak istiyorsa o zaman kendince bir doğum kontrol yöntemi kullanmak zorunda; prezervatif. Madem bu kadar kendisinden emin, adam neden korunmamış.
2) Yapar.
3) İkisi de. Birisi yalan söyleyerek dünyaya babası tarafından istenmeyen bir çocuk getirmiş.
Diğeri de dünyaya gelmesini istemediği bir çocuk için hiçbir önlem almamış.
4) Sayılmaz. Doğum kontrolünü sağlamak neden sadece kadının sorumluluğunda görülüyor ben de bunu anlamıyorum. Kadının yaptığı adice, etik olmayan birşey ama adam neden kendi sorumluğunu almamış.
5) Yukarıda saydıklarımdan ötürü evet. Her erkeğin baba olmama hakkı vardır ama adam bunu önlemek için hiçbir önlem almamış, bir zahmet sonuçlarına da katlansın. Yetişkin olmak sadece işe gidip gelmek, kirayı ödemek değil.

Edit: Bahsettiğiniz durum için de kadının zaten cinsellik hakkı elinden alınmış. Birisi tarafından istemediği birşeye zorlanmış. Sonrasında da bu travmanın devamında sahip olduğu canlıya neden annelik yapmak zorunda olsun. Anneliği eksik yapan tarafı sorgulamadan önce; babanın, başka bir bireyin hem cinsellik hakkını elinden almasını hem de doğacak/doğmuş olan çocuğa sahip çıkmamasını konuşmamız lazım :/
0
chitosan
(20.12.19)
Evde liyakat +1
Korunmak sadece kadinin yukumlulugu degil, ben kadinin verdigi prezervatifle iliskiye giren erkegin bile risk aldigini dusunuyorum acikcasi. Bu kadar a. Salak olmasin adam(lar), beyin diye bir organ da var.
0
kassiopeia
(20.12.19)
(4)

Boulangerie artisanale arıyorum

i ve been mistreated
Hangi zincir fırına gitsem ürünler ezenyurttaki fabrikadan donuk gelmiş de orada ısıtmışlar gibi hissediyorum ya da böyle olmayanlarda da bir özensizlik, türkçesi yamuk kaçak Türkmen özbek çalıştrrma, bir güven vermeme durumu var. İstiyorum ki fırıncı ürünü orada fırında üretsin, işini bilsin ve se
Hangi zincir fırına gitsem ürünler ezenyurttaki fabrikadan donuk gelmiş de orada ısıtmışlar gibi hissediyorum ya da böyle olmayanlarda da bir özensizlik, türkçesi yamuk kaçak Türkmen özbek çalıştrrma, bir güven vermeme durumu var. İstiyorum ki fırıncı ürünü orada fırında üretsin, işini bilsin ve sevsin, kaliteli taze ve lezzetli ürün çıkarma amacında olsun. Böyle bir yer biliyor musunuz? Fransa’da bunlardan her mahallede her köşede vardı. Bizde neden yok :(

Benim denediklerim:
Backhaus: ürün çeşitliliği yok, hep yağlı poğaça türü şeyler var
Kovan: çeşitlilik ve tazelik iyi ama ürünlerin malzemesi ve tadı bana vasat geliyor
“Tarihi” nişantaşı fırını: aldığım ürünler hep bayat çıkıyor, 10 sn sonra geri girip paramı geri alıyorum

Sizin tavsiyeniz varsa buyurunuz. Almak istediğim şryler acıbadem, cevizli üzümlü kurabiye türü poğaçacı kafayı biraz aşan şeyler. Bunları da iyisinden, taze taze bulamayınca canım sıkılıyor.
0
i ve been mistreated
(20.12.19)
Acıbadem kurabiyesini beşiktaş 7-8 hasanpaşa fırınından alabilirsin, çok güzel oluyor, bunun yanında kandil simidi, tuzlu pasta yapıyorlar onlar da çok güzel.

not: gitmişken bana da al bir kg parasını veririm :D
0
ekaterina
(20.12.19)
Yedi-Sekiz Hasan Paşa demeye geldim. O kuru pastalar gözümün önünde fırından çıkınca bir mutlu oluyorum. Koko alıyorum sık sık oradan. Lezzet olarak bir boulangerie tadı olmayabilir ama yerli ve milli tat var.

Bir de Ortaköy'deki Ortaköy Fırını'nın da kuru pasta ailesinden ürünleri taze oluyor. Normal pastalarından emin değilim ama ekmek ve kuru pasta türü şeyleri orada pişiriyorlar. Mini suflesinin hastasıyım.
0
wish i could find a way to disappear
(20.12.19)
turkiye'de yasarken 7-8'e sik sik giderim. haftasonu yine geliyorum, yine gidicem.
0
try again fail again fail better
(20.12.19)
7-8 Hasan Paşa Fırını evet
Onun dışında bence her fırının iyi yaptığı bir ürünü oluyor. Bizim orada bir fırın çok güzel zeytinli ekmek yapıyor ama diğer ürünleri vasat, artizan filan değil. Beyaz Fırın ortalama üstü kalitede ama ortalamanın çoook üzeri fiyatları var. Ama acıbadem kurabiyesi süperdir oranın. Suadiye'deki Aum'un elmalı kurabiyeleri enfes, ama oranın da diğer ürünleri vasat.
0
SiyamkedisiZorro
(20.12.19)
(4)

kombi açınca elektrik de çalışıyor mu?

arvuti
geçen aya oranla bi 30 tl'lik fark geldi, normal kullanımdan farklı olarak sadece kombiyi çalıştırdık. kombi elektrik faturasını etkiliyor mu böyle?
geçen aya oranla bi 30 tl'lik fark geldi, normal kullanımdan farklı olarak sadece kombiyi çalıştırdık. kombi elektrik faturasını etkiliyor mu böyle?
0
arvuti
(18.12.19)
tabi etkiler. içindeki tüm ekipman elektronik, peteklere su basan motor da elektrikli. bu yüzden bir miktar kullanır.

edit: ayda 10 lira fark ettirir maksimum. tüm ay açık tutarsanız oda.
0
Tears of Devil
(18.12.19)
Totalde 30 TL etkilemesi bana çok geldi ama. Daha az olacağını tahmin. Ederim
0
kisa
(18.12.19)
calisir ama o kadar etkilemez, elektrik hemen hemen ayn geldi dogalgaz 450
0
sweetoffice
(18.12.19)
Elektrik olmazsa kombi çalışmaz, ama 30 TL fark ondan değildir.
0
SiyamkedisiZorro
(18.12.19)
(5)

Fatura kabul sorusu (faiz ve yobazlık içerir)

chicha
Bizim iş yaptığımız ismi lazım olmayan ama büyük ve islami usullere uygun satış yapan bi site var.Adamlar vadeyi geciktirdiğinde faturada faiz bedeli çıkıyor ve muhasebeden bu faturayı kabul edemeyiz, lütfen faturayı tekrar gönderin deniliyor.Böyle bir şeyi nasıl talep edebiliyorlar? Benim çalışma ş
Bizim iş yaptığımız ismi lazım olmayan ama büyük ve islami usullere uygun satış yapan bi site var.

Adamlar vadeyi geciktirdiğinde faturada faiz bedeli çıkıyor ve muhasebeden bu faturayı kabul edemeyiz, lütfen faturayı tekrar gönderin deniliyor.

Böyle bir şeyi nasıl talep edebiliyorlar? Benim çalışma şartlarım bunlar, e sen de ödemeni geciktirmişsin, faiz görünce faturada niye kaşınmaya, ay faiz yazıyor burada demeye başlıyorsun ki?

Faiz haram düsturunu çok yanlış anladıklarını düşünüyorum ben, siz ne diyorsunuz?
0
chicha
(18.12.19)
Faiz yazmasanız , vade farkı deseniz halolmaz mı işiniz ? Şekilcilik bu memleketin en büyük derdi , siz paranızı kurtarmaya bakın o kafa yapısını kurtaracak süpermen yok maalesef.
0
synax
(18.12.19)
fiyat farki yazin kabul ederler
0
sweetoffice
(18.12.19)
Finans gideri de, vade farkı de, gecikme bedeli de. Şekilci kafa; o kadar müslümansan hak yeme...
0
SiyamkedisiZorro
(18.12.19)
Gecikme bedeli yazin muhasebeciye sorup
0
dedim dedim de kime dedim
(18.12.19)
sizin anlaşmanızda faiz ödenmesi hükmü var mıydı? faize karşı olan, en başta onu da kabul etmemeliydi. bence ona itiraz ediyorlardır. yoksa apartman yönetimi karar alıyor ve aidat ödemesini geciktirenlere bile faiz işletiyorlar. veya vergi, trafik cezası ödemelerinde faiz işliyor. onları da mı ödemiyorlarmış? açık açık faiz yazıyor ödeme dekontunda.
0
malheiros
(18.12.19)
(5)

Kedimin neyi var?

prole
Bu manyak 7 aylık ve bir süredir bu şekilde oyun oltasının ahşap çubuğunu, masayı sandalyeyi, kalemleri (ahşap ya da sert plastik), bazı lastikleri kemirip duruyor. Videoda kemirdiği de kabloyu sarmaya yarayan lastik bir parça. Nihayetinde parçaladı da. Bu arkadaşın derdi nedir, fikirlerinizi alabil
Bu manyak 7 aylık ve bir süredir bu şekilde oyun oltasının ahşap çubuğunu, masayı sandalyeyi, kalemleri (ahşap ya da sert plastik), bazı lastikleri kemirip duruyor. Videoda kemirdiği de kabloyu sarmaya yarayan lastik bir parça. Nihayetinde parçaladı da. Bu arkadaşın derdi nedir, fikirlerinizi alabilir miyim?

streamable.com
0
prole
(18.12.19)
bence normal kedi. oyun peşinde.
0
foolrules
(18.12.19)
Normal. Özellikle böyle sarkan ve hareketli şeyleri görünce bu şekilde davranıyor benim kedim de.
0
himmet dayi
(18.12.19)
Kedi normal de kediler bizim bildiğimiz normal tanımının içinde değil :)

O an gözüne kestirmiştir, canı sıkılmıştır, şöyle iki "fıtı fıtı" yapsamdan başlayıp "hain kablo, gebertirim seni" ye kadar uzanan manyaklıkları olur. Normaldir bir kedi için.
0
SiyamkedisiZorro
(18.12.19)
Dişleri/diş etleri kaşınıyor olabilir, en azından telefonla da olsa veterinerinize bir danışın. Suyuna karıştırılan şu tarz ürünler var: prntscr.com , belki işinize yarayabilir.
0
Tam1Hi0n3
(18.12.19)
Kablonun kenarındaki parçayı ısırıyor gördüğüm kadarıyla. Büyük ihtimal laptop kablosu. Aynısını benim kedi de yapıyor yalnız bendeki kablo kemirmiyor. O parçada ne var bilmiyorum ama benim kediye de cazip geliyor. Cırt cırtlı bir şey halbuki sert de değil.
0
Topalordek
(18.12.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.