Giriş
(5)

iyi bir buzdolabı

nıç
buzdolabı alırken hangi özelliklerine dikkat etmeliyiz?bosch/siemens, LG, samsung var aklımda marka olarak. Öneriniz nedir?
buzdolabı alırken hangi özelliklerine dikkat etmeliyiz?

bosch/siemens, LG, samsung var aklımda marka olarak.

Öneriniz nedir?
0
nıç
(25.06.20)
Arçelik olmasına dikkat et yeter.
0
since1907
(25.06.20)
20 seneden fazla Siemens kullandık, gayet memnun kaldım. Şimdi 3 senedir Samsung kullanıyoruz. Benim aradığım boyutlarda Siemens buzdolabı yoktu, o yüzden Samsung aldım. Şimdilik memnunum.
0
SiyamkedisiZorro
(25.06.20)
Bosch / Siemens / Profilo bu üç marka aynı fabrikada aynı kalite ile üretiliyor. O yüzden aynı segment buzdolabında daha hesaplı olan Profilo'yu seçebilirsiniz.
0
himmet dayi
(25.06.20)
Ben bosch olmasına dikkat ediyorum. Şimdiye kadar hiç üzmedi.
0
catch the arrow
(25.06.20)
Arçelik’ten uzak dur.
0
dize getiren
(25.06.20)
(8)

derindondurucu alsam mı almasam mı kararsız kaldım.

sizofren06
sizce kesin alınmalı mı ? aldıktan sonra keske almasaydım der miyim?
sizce kesin alınmalı mı ? aldıktan sonra keske almasaydım der miyim?
0
sizofren06
(24.06.20)
dondurman gereken ürünler varsa alınmalı, pek gerek duymuyorsan o kadar da çok alınmamalı.
0
redeath
(24.06.20)
Al. Aldıktan sonra bu zamana kadar derin dondurucusuz ne yapıyormuşum ben dersin.
0
pati
(24.06.20)
Uzun süre kullandım sonra da fişini çekip depo yaptım. Sonra da hurdacıya verdim. Neden? Kol gibi fatura geliyor. İçine koyduğun sebzeleri lâzım olunca al daha ucuz. Fatura işini abartmıyorum yarı yarıya düştü. Dondurmacı falan değilsen ev kullanıcısı için aşırı gereksiz.
0
x571
(24.06.20)
Hatta atınca bunca yıl boşuna fatura ödemişim diye de hayıflandım bayağı. Kilosu 5 liradan aldığın yeşil fasülye nin 1 yıl sonra maliyeti 20 lira oluyor rahat. Ben arçelik kullandım ama hepsi de aynı teknoloji.
0
x571
(24.06.20)
buzluk yetmiyorsa alabilirsin
0
bir soru sorcam
(24.06.20)
x571 e katılıyorum boşuna almışım diyorum onun yerine büyük bir buzluklu buzdolaını tercih edermişim.
he illaki alacağım diyorsanız kucuk alın 5 cekmeceli alıp sonra tek cekmece için haldır haldır calıstırmak durumunda kalmazsınız
0
delidiyorum
(25.06.20)
Hem çalışıp hem de evde yemek yapayım, sağlıklı olsun diyorsanız almanız faydalı olur. Ben işin maliyetinde değilim. Mevsiminde yerim sebzesini, meyvesini. 6 ay bezelye yemesem de olur. Ya da marketten alırım dondurulmuşundan. Ancak benim için yemek 20 dakikada hazırlanabilir olmalı ki bu da daha önceden sebzemi / etimi derin dondurucuya koymaktan geçiyor. Ben gardrop tipi buzdolabı aldım, yarısı derin dondurucu. Çok seviyorum kendisini. A+ enerji grubu.
0
SiyamkedisiZorro
(25.06.20)
Yazın ve kışın sevdiğimiz şeyleri depolamak için hem hesaplı hem kullanışlı.Böyle şeyleri seviyorsanız alın bence.Mesela dün mahallede bir vişne ağacı var topladık,yıkadık,ayıkladık,attık dolaba sos vs içinn sonrasında.
0
chemnil
(25.06.20)
(11)

Insanlarin sizin yerinize dusunmeleri sizi sinirlendiriyor mu?

bollocks44
Dostlar selam, direkt aciklayayim sorumu. Bir arkadasinizdan x esyayi odunc rica ediyorsunuz. Cevap hayir. Hayir cevabi vermesinde hic sorun yok, uzayip kendi isinize geri donecek iken, surada su kadara var, satin al diye akil veriyor. Bu durum sizi irite eder mi?Sevgiler
Dostlar selam, direkt aciklayayim sorumu. Bir arkadasinizdan x esyayi odunc rica ediyorsunuz. Cevap hayir. Hayir cevabi vermesinde hic sorun yok, uzayip kendi isinize geri donecek iken, surada su kadara var, satin al diye akil veriyor. Bu durum sizi irite eder mi?

Sevgiler
0
bollocks44
(22.06.20)
etmez
0
nahtoderfahrung
(22.06.20)
böyle bir tane arkadaşım var sadece, bazen sinir edici bir boyuta ulaşmıyor değil. kendi düşüncesine göre senin de öyle düşüneceğine karar verip iş yapıyor mesela. örnek vereyim

ben x marka ürünü almayı düşündüm diye sohbet ederken söylüyorsun, o birkaç gün sonra "ya benim y marka benzer ürünü satan bir arkadaşım var, numaranı verdim seni arayacak" diyor.

ama sonra düşününce bunu tamamen bana iyilik olsun diye yaptığını görebiliyorum, sadece kötü bir huy.
0
aziz dostum jack
(22.06.20)
Sorundaki rahatsız edici değil. Bunu ben de yapıyorum. Hayır dediğimde karşı tarafla minik de olsa ortamda gergin bir hava oluşuyor ve yumuşatarak onu kırmak istiyorum. Aslında ''seni yarı yolda bırakmak istemiyorum, bak fikir de veriyorum, işini o şekilde halledebilirsin'' demek için bu, yoksa karşı tarafı çok da düşündüğüm için değil. Ama üstteki cevapta yazılan sinir edici, çıkar hizmetli emrivaki cümlesi o.
0
aramızda kalsın
(22.06.20)
dostlar, insanlarin hayir cevabi vermeleri, evet cevabini vermelerinden cok daha mutlu ediyor beni. cunku toplumda bir cok insan hayir demeyi bilmiyor, bununla alakali bir sorun yasamiyorum. kirgin, uzgun ya da sinirli hissetmiyorum. ama hayir cevabi sonrasinda benim (akil edemeyecegimi dusunerek mi bilmiyorum) fikir yurutmeleri cinlerimi tepeme cikartiyor.

ya ornek, kamp buzlugunu odunc alabilir miyim diyorum mesela, hayir ama migrosta var 100 lira diyor mesela. lan ben zaten nereden alabilecegimi biliyorum, sordugum soru bu degil. hayir abi veremem, kusura bakma dese hic sorun yok.
0
🌸bollocks44
(22.06.20)
Bilgi sahibi olmadan fikir olarak, ben senin olsaydım böyle böyle yapardım demelerine ayar olup, öfkeleniyorum fazlasıyla. Sanki benim aklıma gelmiyor, dedikleri.
0
put it in your appropriate place
(22.06.20)
İşime yararsa memnun olurum.
0
black holes in the sky
(22.06.20)
Sizin anlattığınız duruma zaten sinir olurum da başlıkla ilgili de söyleyeceklerim var.
Ablam beni benden çok düşünür. Bazen o bile sinir bozucu oluyor. Anlatayım; bir arkadaşımın anne-babasının kısa bir süre yardımcıya ihtiyaçları oldu. Aslında arkadaşımın düşüncesi "yardımcıları olsa bir süre ne iyi olur" şeklinde. Ufak bir kaza atlatmışlardı. Neyse bana söyleyince aklıma geldi, anne-babasının oturduğu şehirde ablamın da bir arkadaşı var. Yörenin yerlilerinden. Açtım ablama sordum "bir yardımcı arıyorlarmış, belki seninkiler biliyorlardır böyle birini" diye. 10 dakika sonra ablam aradı, tesadüh tam da o sitenin yakınlarında tanıdık bir temizlikçi kadının numarasını vermişler. Arasınlar hemen, ben de bileyim dedi. Çok teşekkür ettim, hemen arkadaşı arayıp söyledim. O da çok teşekkür etti. Neyse, ben konu kapandı sanıyorum. Bir 10 dk sonra ablam tekrar aradı "aramışlar mı, anlaşmışlar mı?" diye. Ben de arkadaşa söylediğimi, çok teşekkür ettiğini söyledim. "Ama hemen arasınlar, ben kadına gitme seni arayacaklar dedim" demez mi? Yahu 3 katman var işin içinde, sen kadına niye "gitme bir yere" diyorsun. Kaldı ki bana bu durumu böyle anlatmamışsın. İki dakikada bana verdi veriştirdi. Kalbi kırılmasın diye cevap da vermedim ama içime de oturdu. Sinirlendim mi, elbette.
0
SiyamkedisiZorro
(22.06.20)
Bazen sürekli bir şey ödünç isteyene karşı takınılıyor bu durum. Veriyor, veriyor, veriyor, sonra ya ben enayi miyim gidip alıyorum, ugraşyorum bu adam her seferinde benden bir şeyler istiyor diyor. Yani o seni düşünemedi sanıp söýlediği bir şey değil, ikiiz de aynı koşullardayız, ben kimseden istemeden kendi işimi hallettin, sen de git al, hallet iması. Yani düşünebileceğini biliyor ve buna raģmen onu kullandığını düşünüyor. Beni irite etmez, çunkü muhtemelen düşunmemiş olurum. Onun söylediği şeyi düşünebiliyorsan va zaten yapmıyorsan sanki bir sorun var. Almamak için başka bir nedenin varaa biliyorum şu yüzden istedim dersin biter. Ya da param yok şimdi alamıyorum o yüzden dersin. Yani duruu bildiğin halde yapmamaya devam etmenin nedenini söylersin. Bana kalırsa.
0
velvetmorning
(22.06.20)
akıl sormadan akıl veren herkes sinir eder beni.
bunun bir de yardım istemediğin halde yardım eden versiyonu vardır, ki o daha katlanılmaz.

bu küçük bir örnek gerçi ama temelde haddini aşmak, duracağı yeri bilmemek aslında.
konu sizin dediğiniz gibi kamp buzluğu falan değil daha büyük bir mesele olduğunda olaylar başka boyutlara ulaşabiliyor.
0
blatta hiberna
(22.06.20)
Sinir olurdum,olurum da
0
chemnil
(22.06.20)
Akil istemeden akil vermek tacizdir zaten, ufak capli
0
gunes123
(22.06.20)
(4)

pazardan aldığım meyve-sebze 2 günde hamur oluyor marketteki taş gibi

proletarier aller lander vereinigt euch
kabaca yazdığım gibi durum. marketten -hemen hemen- ne alsam pazara göre çok daha uzun süre dayanıyor. pazardan aldığım şeyler hatta fazla çabuk bozuluyor gibi. salatalık 2-3 günde çürür mü ya çok şaşırıyorum. marketten aldığım salatalık 1 hafta en az dayanıyor. bunun sebebi ne olabilir acaba tarımd
kabaca yazdığım gibi durum. marketten -hemen hemen- ne alsam pazara göre çok daha uzun süre dayanıyor. pazardan aldığım şeyler hatta fazla çabuk bozuluyor gibi. salatalık 2-3 günde çürür mü ya çok şaşırıyorum. marketten aldığım salatalık 1 hafta en az dayanıyor. bunun sebebi ne olabilir acaba tarımdan anlayan var mı cevaplayacak?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.06.20)
sebze de benzerdir ama meyve için durum şu; örneğin elma çabuk olgunlaşır ve olgunlaşan meyve bir "gaz" salgılar. bu gaz diğer meyveleri de olgunlaştırır. ham bir meyvenin olgunlaşmasını istiyorsanız elmanın yanına koyarsınız mesela. dolabın derecesiyle de alakalı olabilir. +4 derece ve altı olmalı mümkünse.
0
sparkle kiddle
(21.06.20)
Markette buzluktan çıkarıp koyuyorlar, pazarda artık.. Kim bili o sıcakta kaç pazar geziyor.
0
superfluid
(22.06.20)
Denk gelebilirsem pazardan alışveriş ederim. Yoksa markette ne varsa ona fit oluyoruz. Pazarda en pahalı standdan alıyorum sebzemi / meyvemi. Migros'tan daha ucuza geldiği gibi sizin dediğinizin tam tersi bir hafta çok rahat dayanıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(22.06.20)
markette daha serin ortamda duruyor, hatta bazı kolay bozulan meyveler her aksam sogutucu dolaba kaldırılıp sabah tekrar getiriliyor.
0
nuisance
(22.06.20)
(8)

Aileden ayrı yaşamak-anne problemi

kondansator
Yaklaşık 7 8 ay önce nişanlımın olduğu şehire yerleştim.(İstanbul’dan İzmir’e) normalde ailem ile yaşıyordum, şimdi tekim. Şimdiye kadar 3 kez İstanbul’a gittim. En son gidişimde annem kapıda bayağı ağladı, hep İstanbul’da bir iş bulup geri gelmemi Ümit ediyor. İlk defa böyle yolcu ederken ağladığın
Yaklaşık 7 8 ay önce nişanlımın olduğu şehire yerleştim.(İstanbul’dan İzmir’e) normalde ailem ile yaşıyordum, şimdi tekim. Şimdiye kadar 3 kez İstanbul’a gittim. En son gidişimde annem kapıda bayağı ağladı, hep İstanbul’da bir iş bulup geri gelmemi Ümit ediyor. İlk defa böyle yolcu ederken ağladığını gördüm. İstanbula dönmeyi düşünmüyorum Şu aşamada, İzmir’de ev kurup yaşamak istiyorum. Ama anne faktörü de içimi parçaladı bugün. Nasıl bir yol izlemem gerekiyor bu konuda ne önerebilirsiniz
0
kondansator
(21.06.20)
Bence anne faktörü çok da acıklı değil. Annenle bi konuşman ve niye bu kadar ağladığını öğrenmen iyi olabilir. Eğer annen herhangi bir tehlike veya problemden dolayı değil de sırf içgüdüsel bir şekilde ağlıyorsa annenin üzülmesi yakın zamanda geçer. Yok bir problem varsa bunu konuşun, senin onu samimiyetle anlamak istediğini görsün. Çözüm sunduğun zaman yatışacaktır.

Annelere çok fazla bağlı kalmamak lazım çünkü anında bağımlılığa dönüşüyor. Bu iletişimin "bağlılık" sınırları içinde kalmasına çalış derim. Ben şu an annemi bırakıp kendi hayatımı kuramıyorum. Oradan pay biç.
0
1bir1bir1
(21.06.20)
Anneni de izmire getirmen için bir engel var mı? Eğer annenin istanbulda başka kimsesi yoksa, ağlaması çok normal. Eğer istanbulda geniş çevresi varsa, baban kardeşlerin vs. Bu durumda zamanla bunu kabullebeceğini düşünüyorum.
0
mg3929
(21.06.20)
Bkz: sütümü helal etmem.

Kendi hayatını kut mutluysan.
0
elitoangelito
(21.06.20)
zamanla alışır. ben de eskişehir'deki ailemin yanından ayrılıp istanbul'a okumaya geldim. okul bitti işe başladım. 6 yıldır buradayım. başta benim annem de çok ağlamıştı. ara ara oraya gittikten sonra istanbul'a dönerken de ağlıyor ama alıştı artık çok abartmıyor.
0
batlegolas
(21.06.20)
yaşlılıklarında, hastalıklarında yanında ol yeter
evlenirsen de yanlarında yaşamayacaksın
0
bir soru sorcam
(22.06.20)
Anne bu, her seye aglar.
Benim annem de yurtdisina gelince epey aglamisti ama buraya gelip yasadigim hayati görünce, "Kizim biz iyiyiz. Sen kendi hayatina bak, kalmak istiyorsan kal burada!" dedi.
0
chitosan
(22.06.20)
annenizle göbek bağınızı kesme zamanınız gelmiş. eski tabirler var "yuvadan uçan kuş" vs
hayatın normal döngüsü bu, ve hatta aslında siz biraz geç bile kalmışsınız bağımsız hayatınızı kurmaya. Onu terk etmek / yalnız bırakmak olarak düşünmeyi bırakıp artık yetişkin olmanız gerektiğini fark ederseniz daha kolay geçer bu ilk zamanlar.
0
lapetite
(23.06.20)
Anne yalnız mı? Eğer değilse gönlünü tatlı sözlerle alıp kendi hayatınıza devam etmekte fayda var. Yoksa hiçbir zaman kendi ayaklarınız üzerinde duramayacaksınız. Kadın da olsanız, erkek de...
0
SiyamkedisiZorro
(23.06.20)
(15)

sizce bir erkek için "fazla uzun" boy hangi noktada başlıyor?

Stoneface
sb
sb
0
Stoneface
(21.06.20)
86 falan. sonrası bu topraklar için uzun
0
avatar is back
(21.06.20)
195
0
eyeinthesky
(21.06.20)
86 ortalamanın biraz üstünde boy. 92 üstü gereksiz uzun.
0
Transa
(21.06.20)
190
0
an engineer
(21.06.20)
1.95’ten sonrası “fazla” uzundur benim için ve tercih etmem. Böyle bir adamla görüştüğümde kendimi çocuk gibi hissediyorum.
0
ruhen hastayim ben
(21.06.20)
190 ve üzeri.
0
Fiyu
(21.06.20)
erkeğim, 180 boyum var, erkek yada kadın olarak "fazla uzun/kısa" olmak kıyafet/hizmet vb. alanlarda zorluk yaşamaya başladığı yerde başlıyor. geri kalanı kişisel estetik kaygılar, toplum gözündeki statü vs. ile ilgili şeyler.
0
selam
(21.06.20)
Yakın dostlarımdan bir tanesi 2.02, onunla tanıştıktan sonra anladım ki hiçbir boy benim için fazla değil. Belki de ondan uzununu görmediğim için böyle diyorum, bilemedim.
0
irene
(21.06.20)
190 uzeri.
0
anais
(21.06.20)
86 ortalamanın biraz üstünde diyen arkadaş karantinada sokağa çıkmaya çıkmaya türk erkeklerinin boylarını unutmuş sanırım.
0
knight of cydonia
(21.06.20)
1.95 ve yukarısı.
0
rose parks
(21.06.20)
188im, 188 üstü fazla uzun, kesin bilgi.
0
masseter
(21.06.20)
Valla ne kadar uzunsa o kadar iyi. Fazla uzun diye bir şey yok erkek için.
0
nikator81
(21.06.20)
kafası duşbaşliğının duvarda asılı halini hayli hayli geçip dik durarak eline başlığı alıp kendini yıkayamadiğı vakit. Bir de yemek yaparken aspiratöre sarılmak zorunda kaldığı vakit.
0
velvetmorning
(22.06.20)
2 metre'nin üstüdür. Kendimi baz almıyorum. Kısa boylu bir kadınım. Bahsettiğim arkadaşlar fiziki ve ergonomik problemler yaşıyorlar. 2 metre'yi bu sebeple ölçü olarak verdim.
0
SiyamkedisiZorro
(22.06.20)
(13)

Erken seçim geliyor mu sizce, tahmin alalım?

Cesario
Ayasofya, pkk operasyonları, Libya meselesi, seçim sistemi vs haberleri, Bahçeli ile görüşmeler.. Bence seçim yaklaşıyor, geliyor gelmekte olan.Siz ne düşünüyorsunuz?Pandemi olmasa bu sene yaparlardı, bence seneye 7 Kasımda seçim olacak, belki o tarihi bile beklemezler.Sizin yorumlarınız?not: siyase
Ayasofya, pkk operasyonları, Libya meselesi, seçim sistemi vs haberleri, Bahçeli ile görüşmeler..

Bence seçim yaklaşıyor, geliyor gelmekte olan.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Pandemi olmasa bu sene yaparlardı, bence seneye 7 Kasımda seçim olacak, belki o tarihi bile beklemezler.

Sizin yorumlarınız?

not: siyasetçilerin erken seçim olmayacak sözüne güvenmiyorum. Tam tersi erken seçim kararı alınmadan önce hep erken seçim gündemimizde yok diyorlar sonra Bahçeli çıkıp erken seçim olsun hodri meydan diyor ve 3 ay sonra seçim oluyor...
0
Cesario
(19.06.20)
Ben olmayacağını düşünüyorum.
0
himmet dayi
(19.06.20)
Sanmam
0
infernalcadre
(19.06.20)
Kesin. Davutoğlu ve Babacan'ın da durup durup şimdi ortaya çıkmış olmaları bence bunun için. Beklettiler seçim öncesi kafa karışıklığı yaratıp muhalefetin oylarını güya böleceklerdi.
0
malheiros
(19.06.20)
secim olmayacak diyorlarsa en fazla 1 seneye mutlaka secim olur bu hep boyle oldu. ellerindeki kozlari toparliyorlar ama bir yandan da anketler kotu gidiyor, sonuc yetersiz hala kendileri icin. zaten buyuk sehirleri kaybettikleri icin telaslilar. bunu riske atamazlar o yuzden bu sene icinde degil belki ama onumuzdeki sene icinde olacak bence.
0
in vino veritas
(19.06.20)
Pandemi olmasaydı erken seçim olurdu. Corona en az bir sene ileri attı seçimi.
0
SiyamkedisiZorro
(19.06.20)
Seçim olursa cumhurbaşkanlığı gidecek ama. Tekrar aday olması yasak. (Tabii neden anayasaya uyacağına inandığımı sormayın)
0
wish i could find a way to disappear
(19.06.20)
2021 yılı Nisan, mayıs haziran aylarının birisinde ben bekliyorum.
0
komando kani var bende
(19.06.20)
bu yıl sonuna kadar bir erken seçim kararı alınacağını düşünüyorum. seçim de önümüzdeki bahara kadar yapılır.

ve tabiki de seçimi ben kazanırım. oylar makedon'a!
0
attirmayin makedonun kafasini
(19.06.20)
Bence de olmaz, niye yapsınlar ki böyle bir sey, ellerinde tertemiz 3 sene var onbinlerce parazite maaş bağlayacak, onlarca ihaleye fesat karıştıracak, bir sürü garantili yap iş devlet projesi icat edecek.

CB seçiminin erken yapılması bence dövizin patlayacagini hissettiler ondan öne aldılar 2018de. Şimdi boka da batsak aynı oyu aldıklarını gördüler o yüzden niye riske girsinler. Ve bence erken de olsa zamanında da olsa yine kazanacaklar
0
sanguine
(19.06.20)
bana da bu sefer 3 sene daha sefa surup sonra defolup gideceklermis gibi geliyor. erken secim neden olsun ki su anda? hem de cikisa gecmesi muhtemel ve direkt akp secmenini hedefleyen 2 adet yeni parti varken.
0
baldur2
(19.06.20)
ben 2021 baharda bir seçim olacağını düşünüyordum. hala öyle düşünüyorum.

seçim gündemimizde yok demeleri hiç bir anlam ifade etmiyor. gündemimizde olmayacak demiyorlar, şuan yok diyorlar.
0
biseysorcaktim
(19.06.20)
Erken seçimin mantığı, 3 sene sonra seçim var evet ama sen acaba 3 sene sonra aynı oy oranını koruyabilecek misin? Koruyamayacağını düşünüyorsan seçim şimdi olsun diyorsun. Ortam da zaten ona doğru evriliyor.
0
malheiros
(19.06.20)
2021 baharında en erken olur. 2021 sonbaharı da olabilir. önümüzdeki 9 ay içinde olmayacağına eminim
0
avatar is back
(19.06.20)
(4)

Arabada Maske Zorunlu Mu?

hayattan sikilan adam
O kadar hızlı değişiyor ki kararlar yetişemiyorum artık.Yaklaşık 12 saat sürecek 1000 km civarı bir yolculuk yapmamız gerek. Özel arabamızla sadece ben, eşim ve 1 yaşında çocuğum olacak. Yol boyu maske takma zorunluluğu var mı?Sanki aynı evde kalan kişilere yok diye bir şey hatırlıyorum ama emin ola
O kadar hızlı değişiyor ki kararlar yetişemiyorum artık.

Yaklaşık 12 saat sürecek 1000 km civarı bir yolculuk yapmamız gerek. Özel arabamızla sadece ben, eşim ve 1 yaşında çocuğum olacak.

Yol boyu maske takma zorunluluğu var mı?

Sanki aynı evde kalan kişilere yok diye bir şey hatırlıyorum ama emin olamadım.
0
hayattan sikilan adam
(17.06.20)
O şekilde bir zorunluluk yok. Ancak maske takma zorunluluğu olan şehirlerden geçerseniz kıl bir polis belki zorluk çıkarabilir. Her ihtimale karşı yanınızda hazır bulunsun.
0
al sana nick it
(17.06.20)
aynaya maske asanları görüyorum sık sık.

sen de as aynaya dursun. var mı var.

şehirlerarası otobüs şöförleri bile sadece otogara girerken çenesine takıyor, yine ağzına takmıyor.
0
hem şişko hem deli
(17.06.20)
Ankarada an itibariyle zorunlu. (İş yerine gelirken ceza yiyen arkadaş olmuş)
0
foolrules
(18.06.20)
Ben de merak ettim çok. Başa tutturulan gönderiye yazsanıza.
0
SiyamkedisiZorro
(18.06.20)
(2)

2 aylık bebek yüzü advantan

dunyatuhaf
Dr Bebeğin yüzündeki kırmızı pütürlü kabarcıklar İçin 5 günden fazla kullanılmamak üzere advanfan M vermiş. Ben dr güveniyim diyorum ama geçirdiğim sd ve egzama da kullandığım kremler cilt dengemi çok bozdu. Kullanılır mı ? Krem hakkında bilginiz var mı ?
Dr Bebeğin yüzündeki kırmızı pütürlü kabarcıklar İçin 5 günden fazla kullanılmamak üzere advanfan M vermiş.
Ben dr güveniyim diyorum ama geçirdiğim sd ve egzama da kullandığım kremler cilt dengemi çok bozdu.
Kullanılır mı ? Krem hakkında bilginiz var mı ?
0
dunyatuhaf
(17.06.20)
tabi doktor daha iyi bilir bilemiyorum durumu yalniz bizim bebekte de 2 aylıkken yuzunde kırmızı puturlu noktolar belirmişti doktor hiçbir şey vermemişti geçer onlar demişti. ilk 6 ay anne sütü harici hiçbir ilaç da tavsiye edilmiyor. bu kırmızılıklar da sütten alerji falan oluyor bir kaç aya tamamen geçmiş olur diye düşünüyorum. şu advantan ı görünce yazmak istedim bende de egzama benzeri bir şey vardı ne olduğu belirsiz doktor direkt advantan ve bir krem daha vermişti ellerimi o kadar kötü yapmışlardı ki, ilk sürdüğümde biraz iyi gibi oluyordu sonra daha da çılgın geri geliyorlardı bence bir doktora daha görünün.
0
monkey
(17.06.20)
Endişenizi anlıyorum. Advantan çok kuvvetli bir krem. Kızım için de kullanırız ara sıra. Ama 2 aylık bebek için ikinci bir doktora danışmakta fayda var.
0
SiyamkedisiZorro
(17.06.20)
(4)

Ilkokul 3. Sınıf öğrencisine 100 temel eser

neymis
Alınmalı mı?Erken mi?Malum korona ve saçma bir eba sistemi yüzünden bomboş geçiyor günler.Nasıl bir şey yapmalı ki okuma isteği olsun. Zevkle okusun.
Alınmalı mı?
Erken mi?
Malum korona ve saçma bir eba sistemi yüzünden bomboş geçiyor günler.

Nasıl bir şey yapmalı ki okuma isteği olsun. Zevkle okusun.
0
neymis
(16.06.20)
O seçilen temel eserler, hele de ilkokul 3. öğrencisine ağır gelir. Ben o dönemde Manolito serisi (İtalyan bir yazardı), Muzaffer İzgü'nün kitapları gibi eğlenerek okuyacağı kitaplar alıyordum. Bazıları da ilgisini çekmedi tabi. Onları bağışlamıştım.
0
pro9it9is9
(16.06.20)
Kitapçılarda satılan "100 temel eser"den almayın da. Çevirisini beğendiğim olmadı diyebilirim. Günışığı kitaplığı iyidir. Cristina Nöstlinger kitaplarına kızlarım bayılmıştı. Benim kızlarım okumayı sever. Sizin çocuğunuzun okumayla arası nasıl bilmiyorum. Büyük kızım okumayı 3. sınıfta Harry Potter serisiyle sevmişti ama birden ağır gelebilir onlar. Neyi okumayı seviyor, damarını bulup oradan ilerleyin.
0
SiyamkedisiZorro
(16.06.20)
Çocukların yaşlarına göre kitap, öykü serileri var. Hatta çizgi roman da alabilirsiniz. Çocuklar için basılanlardan almanız lazım. İnternette baktım, iş bankasının çocuklara yönelik güzel kitapları var.

www.iskultur.com.tr

Böyle seri alabilirsiniz. Belki daha sürükleyici olacağından, daha fazla okumak ister.
www.iskultur.com.tr

Şöyle eğitimle ilgili kategorisi var. Etkinlikli, bulmacalı. Bunları seviyor çocuklar:
www.iskultur.com.tr

Çocuk dergileri var. Kids ile bilim çocuk vardı bunlardan da alabilirsiniz. İçerisinde çocukların ilgisini çekebilecek bilgiler, eğlenceli etkinlikler var.

Kitap okuma alışkanlığı için 3. sınıfa giden çocuğa klasikler ağır kaçabilir. Okullarda genellikle çocuk serileriyle çocuklara yönelik kitaplarla başlıyorlar.

En önemlisi kitabı çocuğa seçtirirmeniz lazım. İnternetten sipariş verecekseniz beraber kitap seçin. Kapağı, konusu ilgisini hangisi çekerse onu seçsin.
0
GoodMorningTeacher
(16.06.20)
Zaten 100 temel eserde bazın yayınevleri 3-4. sınıfa göre çıkarıyor ama bence iş bankasının o sınıflara ait çok güzel kitapları var. 100 temel eserden çok bu yayınevinin dünya edebiyatındaki güzel örnekleri sadeleştirerek ve resimleyerek bastığı kitapları öneririm. Tanesi de 4-5 lira.
0
cemallamec
(16.06.20)
(12)

kıskançlıktan nasıl kurtulunur?

ala09
merhaba, erkek tarafıyım. kendimi dizginlemeye çalışsam bile yapamadığım, aklımda kurmadan duramadığım bir kıskançlığım var. böyle olmak istemiyorum. karşı tarafa yarattığım psikolojik boyutu bir yana kendimi baskılamaktan dolayı hasta olacağım neredeyse. kriz gelince kendime yaptığım ısrarlı telkin
merhaba, erkek tarafıyım. kendimi dizginlemeye çalışsam bile yapamadığım, aklımda kurmadan duramadığım bir kıskançlığım var. böyle olmak istemiyorum. karşı tarafa yarattığım psikolojik boyutu bir yana kendimi baskılamaktan dolayı hasta olacağım neredeyse. kriz gelince kendime yaptığım ısrarlı telkinler de yetmiyor.
ne yapmalı? var mıdır hal çaresi? böyle olmak istemiyorum.
0
ala09
(15.06.20)
neden kıskandığınızı açıklar mısınız?
0
sonsuz
(15.06.20)
@sonsuz, genel anlamda bir tavsiye var mıdır diye yazdım aslında. fazla sahiplenmek aslında. modern çağa uygun olmayan şeyleri kıskanıyorum. yani mesela kız kıza tatile gitme meselesi gibi.
0
🌸ala09
(15.06.20)
Yanlış bişi yapacaksa, kıskansan da yapar kıskanmasan da. O yüzden kendini bu şekilde avutursan güzel olur. Kıskanmazsan ve yapmazsa ne güzel. Kıskanırsan ve yaparsa, iyice paranoyak olursun gelecekte..
0
margarita
(15.06.20)
sevgiline güvenerek, güvenmediğin kişiyle sevgili olmayarak.

edit: evet öncelikle kendine güvenmek şart (teşekkürler @coder, bunu atlamışım)
0
pati
(15.06.20)
yaşantını değiştirmen gerek. kıskançlık sevmekle alakalı değil egoyla alakalı biraz. bakış açının değişmesi için farklı şeyler yaşaman lazım.
0
bohr atom modeli
(15.06.20)
eyvallah. emek verip cevap yazıyorsunuz teşekkür ederim ama klişe cevaplar dışında bir şey almadım. "kişi nasıl eğitilir? genlerden veya çevresel etkenlerden gelen düşünceler nasıl sökülüp atılabilir?" gibi derin bir soru sormuştum aslında.
0
🌸ala09
(15.06.20)
@pati +1

kıskançlıktan kurtulmak için hem kendine hem de birlikte olduğun kişiye güvenmeyi öğrenebilirsin. önce kendine, sonra karşındakine.
0
coder6006
(15.06.20)
kendinde neyi eksik görüyorsun? neden kıskanıyorsun? bunları düşün.
0
anais
(15.06.20)
sihirli bir cümle bekliyorsunuz ama bu duygunun ne kadar saçma olduğunu düşündükçe, pratikte bir faydası olmadığını gördükçe zaman içinde yontulmayla olur bu iş. bu arada genlerden de kıskançlık gelmez, şeker kalp kellik falan gelir. her şey sizin gelişmeye müsait düşünce yapınıza bağlı aslında.

ben şöyle bakıyorum olaya: benden daha iyisini bulabiliyorsa gitsin. ego, göt kalkıklığı vs sebebiyle söylemiyorum bunu. benim için en iyi sevgili, benim kendisi için en iyisi olduğumu düşünen sevgilidir. karşılıklı olarak böyle bir düşünce yoksa olmasın zaten, olmaz da.

bu arada insan denen şeye güvenilmez arkadaşlar, o çözüm değil.
0
bruges
(15.06.20)
bende de var durum,kız tarafıyımm
hani yaş aldıkça olgunlaşırım düzelirimm diyorsun asla değişmiyor.
Şundan eminim kesinlkle şununla ilgili,kendini eksik görme ve getirdiği özgüvensizlik.
0
chemnil
(16.06.20)
Ben kadın tarafıyım ve ben de çok kıskanırım, ama belli etmem. İçime içime atarım. Büyük ihtimalle ailelelerden kalan sorunlardır benim sebebim. Babam annemi aldatmıştı, annem bunu öğrenmeden önce de çok takıktı babamın hareketlerine. Nihayetinde ben de arkadaşlığımızın ve evliliğimin ilk yıllarında dışarıda gördüğüm her dişi sinekle eşimin etkileşimini bir tehlike işareti olarak gördüm. Sonra bundan vaz geçtim. Sebep? Çünkü gördüm ki o tehlike işaretleri hep dışarıdan geliyor, eşim bunlara sebep olmuyor. Sonra (tabii ki) kendime yapılmasını istemediğim şeyleri başkalarına yapmamam gerekiyor. Ben iş arkadaşlarımla akşam yemeğe çıkıyorum kızlı-erkekli, kız arkadaşlarımla buluşuyorum, o zaman onun yapması da sorun olmamalı. Öte yandan belki de benim bu durumun daha kolay üstesinden gelmemin sebebi eşimin de benim de zaten çok uzun yıllardır tanışıyor olmamız, ortak arkadaşlarımızın olması ve birbirimiz olmadan tatile gitmek gibi ayrı gayrı planlar yapmamamız. Ayrı tatili ben anlamıyorum arkadaşım. Vaktimiz zaten kıymetli, onu başkasıyla harcamam - Şair burada hanımefendi çizgisinden kayar :)
0
SiyamkedisiZorro
(16.06.20)
bu kıskançlık duygusuna neden olan çekirdek inançlarınızı bulmaya çalışın. sonra kendinize sorun, bu düşünceler iç sesim mi yoksa dış sesler mi diye. büyük ihtimalle büyük oranda dış ses çıkacaktır. bir erkek olarak böyle olması gerektiğine inanmış, inandırılmış durumdasınız büyük ihtimalle. bu kodlamalar çocukluktan itibaren ince ince işleniyor bilinçaltımıza. kendinizle konuşacaksınız, bulduğunuz sonuçların üstünde çalışacaksınız. baktınız o dış sesleri kapatmayı başarabiliyorsunuz, o zaman bu kız arkadaşınızla yola devam. yok ben de kendi içimde böyle olması gerektiğini düşünüyorum, dönüştürecek hiç bir düşüncem yok dediniz, hah işte o zaman hayata size benzer bir pencereden bakan, kız kıza tatil falan düşünmeyen biriyle olacaksınız. yoksa hem kız kıza tatil planı yapan mentalitede biriyle olup hem bu kıskançlığın nedeni olan düşünceleri dayatmak zorbalıktan ve mantıksızlıktan başka bir şey değil. kendinize de yazık, o kıza da.
0
Phoebe
(16.06.20)
(7)

maaşımdan kesseler de bana şu işi yaptırmasalar

pati
dediğiniz neler var işinizde?hadi dertleşelim. mesela bana denetim hazırlıkları için doküman işi yaptırmasalar maaşımdan bir miktar kırpmalarını kabul ederdim.
dediğiniz neler var işinizde?

hadi dertleşelim. mesela bana denetim hazırlıkları için doküman işi yaptırmasalar maaşımdan bir miktar kırpmalarını kabul ederdim.
0
pati
(15.06.20)
Şu an çalışmıyorum ama çalışırken doküman hazırlamaktan nefret ederdim.
Olcok gerekliydi ama o kadar kod yaz. Zevkli keyifli sonra dokumante et.
0
kisa
(15.06.20)
Olcok ne ya!
Çok gerekliydi olacak o.
0
kisa
(15.06.20)
Aklıma geldi bak şimdi pwc mi ne bir denetim vardı sistemden 80 E yakın madde için ekran görüntüsü ile rapor hazırlamak gerekiyordu yılda iki kere. Offff.
Totalde iki sistem için... Şiştim düşününce
0
kisa
(15.06.20)
Proses yazmak (x isi nasil yapilir, yeni baslayan birinin eline verdiğimizde bu belge ile yapabilmeli)
Denetim zamani prosesleri güncellemek.

Bir de bunlar fransizca, iyice ugrastiriyor...
0
logisticsmanager
(15.06.20)
işe gelmemek :) evden calıssam daha az verseler razıyım :)
0
sizofren06
(15.06.20)
ben de oyumu denetleme kanıtlarını hazırlamaktan yana kullanıyorum. bir de bu sadece denetim zamanları olmuyor. haftalık, aylık, çeyrek yıllık ve yıllık yapılması gereken rutin kontroller var. daha sonra bulgu yazıldığında onun analizleri ve kapatılmasıyla uğramak da cabası.

bir de geliştirilmesi gereken bir konu ya da analizi yazılacak proje tasarımları da bana patlıyor.

bunlarla uğraşmaktan kendi işimdeki verimim azalıyor.
0
violetsky
(15.06.20)
Kalite için process dokümanı hazırlamak. Iyh..
0
SiyamkedisiZorro
(15.06.20)
(3)

ünvan çevirisi

diffarentiationation
"general administrative director"bu kişiye linkedin'den ulaştım ve cv göndermemi istedi, şirketin kaç numarasıdır ve türkçesi nedir bu ünvanın?
"general administrative director"

bu kişiye linkedin'den ulaştım ve cv göndermemi istedi, şirketin kaç numarasıdır ve türkçesi nedir bu ünvanın?
0
diffarentiationation
(12.06.20)
Direkt Türkçe karşılığı yok bence bunun. İdari işler direktörü denebilir ama idari işler diyince eften püften şeylerle ilgilenmek de dahil olabiliyor şirkete göre. Direktörlük seviyesinde bir pozisyon varsa çok da eften püften değildir diye tahmin ediyorum.

Adamın ne iş yaptığını hangi sektörde olduğunu vs az çok biliyorsundur, oradan bişeyler üretirsin. En kötü genel idare/yönetim direktörü dersin, tam karşılamaz ama yanlış bi anlam da çıkmaz.
0
Bruce
(12.06.20)
tekstil holding'i şirket, işe alımda etkisi ne olur merak ediyorum.
0
🌸diffarentiationation
(12.06.20)
İdari işler Direktörü +1
HR dahil müdürler ona bağlı olabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(12.06.20)
(3)

Çevirisini çok beğendiğiniz dizi

Olric
Tercihen Netflix'te, çevirirsini çok beğendiğiniz, başarılı bulduğunuz dizi/diziler?
Tercihen Netflix'te, çevirirsini çok beğendiğiniz, başarılı bulduğunuz dizi/diziler?
0
Olric
(12.06.20)
Eşek herif çevirisi ile GoT
0
SiyamkedisiZorro
(12.06.20)
atypical çevirisi nerede ise hatasızdı.
0
ground
(12.06.20)
@duygusuzromantik tercümanlık okuyorum ben, ödev icin sordum ama teşekkürler.
0
🌸Olric
(12.06.20)
(6)

Şantiye Şefi İngilizcesi

hasan34
Şantiye Şefi İngilizcesiSelamYurt dışında inşaat mühendisi (Şantiye Şefi) bizdeki kullanıma denk düşeni nedir acaba?Chief Engineering OfficerChief Technical OfficerSenior Civil EngineerSenior Project ManagerSenior Manager – Project PlanningProject AdministratorConstruction ManagerSite Supervisor
Şantiye Şefi İngilizcesi
Selam
Yurt dışında inşaat mühendisi (Şantiye Şefi) bizdeki kullanıma denk düşeni nedir acaba?
Chief Engineering Officer
Chief Technical Officer
Senior Civil Engineer
Senior Project Manager
Senior Manager – Project Planning
Project Administrator
Construction Manager
Site Supervisor
0
hasan34
(12.06.20)
Site Supervisor +1
0
Flaneur
(12.06.20)
construction manager biraz management a kaçıyor yani planlama kısmına, şantiye şefi için bence construction supervisor ya da site chief olabilir. yukarıdakiler içinde site supervisor derim ben de.
0
fyodor fyodorovic
(12.06.20)
Uluslararası şantiyelerde yurtdısında calısmıs birisi olarak tam bi karşılığının olmadığını, ama çoğunlukla Construction Manager dediğimizi söyleyeyim.
0
megacracker
(12.06.20)
Şu an içinde bulunduğum yurtdışı amerikan şantiyesinde şu şekilde ayrılıyor;
Project Manager: İşin daha çok yönetimsel boyutuyla ilgilenen muhendis
Construction Manager: Saha işleriyle ilgilenen mühendis/şantiye şefi
0
onune3012
(12.06.20)
site manager, site supervisor

inşaat ile ilgili olduğunu şimdi fark ettim, construction manager da diyorlar inşaatçılar.
0
SiyamkedisiZorro
(12.06.20)
uk için site manager (genelde proje müdürünün altındadır-yani belli ölçekte şantiyelerde pm olması beklenir. sm bunların sağ kolu ve yardımcısıdır.)
construction manager da kullanılabilir ama construction genelde head office pozisyonlarında kullanılır. yani construction manager=head of construction olarak algılanabileceğinden şantiye şefi için kullanılmaz.
0
ozdek
(12.06.20)
(2)

Kuaför Arıyorum!

KelebeK
Bob saç kesimi yaptırıp memnun kaldığınız İstanbul Anadolu yakasında önerebileceğiniz kuaför var mı?
Bob saç kesimi yaptırıp memnun kaldığınız İstanbul Anadolu yakasında önerebileceğiniz kuaför var mı?
0
KelebeK
(09.06.20)
Studio kuafor adnan serter goztepe tanzimat sokakta. Adnan beyin kesimi cok pahalidir ama yanindaki herkes cok iyidir. Sami beyi oneririm ben.
0
65 derece
(10.06.20)
Bu tam Yusuf Çağlar'ın kesimi. Suadiye Bağdat Caddesi.
0
SiyamkedisiZorro
(10.06.20)
(13)

alaman vegan kız arkadaşa türk yemeklerinden ne pişireyim

bohr atom modeli
imambayıldı düşünüyordum ama hiç yapmadım nasıl olur bilemedim. zeytinyağlı fasulye de aklımda. bunun dışında çok meşakkatli olmayan ama lezzetli ne olabilir? bir kere ezogelin çorbası yaptım. mercimek yemeği ve bir kere de kabak yemeği yapmıştım. o da bana bir türk festivalinden zeytinyağlı dolma g
imambayıldı düşünüyordum ama hiç yapmadım nasıl olur bilemedim. zeytinyağlı fasulye de aklımda. bunun dışında çok meşakkatli olmayan ama lezzetli ne olabilir?

bir kere ezogelin çorbası yaptım. mercimek yemeği ve bir kere de kabak yemeği yapmıştım. o da bana bir türk festivalinden zeytinyağlı dolma getirmişti bunu da eleyebiliriz.

yanıtlar için teşekkürler!
0
bohr atom modeli
(09.06.20)
semizotu. salatası da olur yemeği de.
0
sutlu nescafe
(09.06.20)
kısır
0
praetor
(09.06.20)
temelden başlat.
kuru+pilav+cacık
0
orijinal nick bulamadim
(09.06.20)
Borek cesitleri (ispanakli, patatesli vb) ve Ege mutfaginin pek cok uyesi olabilir.
0
crown
(09.06.20)
Kuru-pilav. Gerci en guzeli ya kuzu etiyle ya pastirmayla olur ama etsiz de idare eder. Bir de mercimek koftesi.
0
fortisvita
(09.06.20)
mercimek köftesi
bayılıyorlar bol maydonozlu soğanlı nefiss
0
wendyangelamoiradarling
(09.06.20)
Mercimek köfte,
Kısır
Ispanaklı börek
Barbunya pilaki
Tam zamanı z.y. enginar
0
SiyamkedisiZorro
(09.06.20)
Her yemek lezzetli gelir, seviyeyi cok asagidan baslatiyoruz cünkü.

Saka bir yana, semizotu genelde cok cok az biliniyor Almanya´da (portulak). Cevizli taze semizotu salatasi yapin, domates yerine cilek ekleyin. Cok Türk yemegi olmaz, ama harikadir yaz günlerinde.

Ben ispanakli borek yapiyorum, hepsi aglayarak parmaklarini yiyor.

Mercimek koftesi yine herkes tarafindan begeniliyor.

Yemek olarak, ben genelde Dogu Anadolu yemeklerini yapiyorum, eti cikartarak tariflerden. Kuru dolma ornegin! Sogan dolmasi da biraz ugrastiricidir ama cok lezzetlidir.

Narli mas salatasini da tavsiye ederim yine Dogu Anadolu mutfagindan.

Kuru domatesli salata ya da cok iyi zeytinleri kullanarak yaptiniz basit salatalar da kurtaricidir. Malzemeyi kaliteli ve taze secerseniz, cok begenilecektir. Zira Almanya tüm Avrupa kitasinin en kotu en ucuz malzemelerini topluyor, kaliteli sebze-meyve bulmak cok zor is.

Zeytinyagli barbunya yemegi gibi klasik zeytinyagli tabaklarini da yapabilirsiniz.
0
buf-e kür
(09.06.20)
mücver,
yaprak sarma
köz patlıcan salatası
köz kırmızı biberli bişeyler

genel olarak soğuk mezelerden git ve her şeyin içine ceviz+zeytinyağı+kekik bas.
0
jimjim
(09.06.20)
Mercimek çorbası
Taze fasulye
Börülce salatası
Kuru fasulye
Nohutlu pilav
Patates salatası
Gözleme

Youtube’da Chelsea Elizabeth var, vegan. En sevdiğim Türk yemekleri diye bir video yapmıştı.
0
le jeune turc
(09.06.20)
İc baklali enginar.
Zeytinyagli taze fasulye
Koz patlican salatasi
Nohut/fasulye
Turlu

Alman vegetaryan arkadasimiz gelince yaptigimiz seyler bunlar. Her seferinde bayiliyor:)
0
65 derece
(10.06.20)
Zeytin yağlı biber dolması veya kabak dolması
daha sevmeyen yabancı/türk vegan görmedim.
0
cursor
(10.06.20)
patlıcan sevdiği için imambayıldıda karar kıldım fakat önerilerinizin hepsini bir kenara yazdım hepsinin zamanla tarafımca pişirileceğine emin olabilirsiniz.

@orijinal cacığı çok severim fekat vegan sınıfına girmiyor maalesef. kuru pilavı çok sevmesem de yapabilirim bir ara.

@wendy, maydanozlu bir şey pişirmem/yapmam için maske takmam gerekir. maskelerimi bunun için harcamak istemiyorum. :p

@zorro, enginara bayılırım. bunu ben de düşündüm aslında. güzel bulabilirsem bir ara bakayım.

@buf, maş salatası bayağı güzel (ve basit) bir şeye benziyor. bunu aklımda tutuyorum.

@65 derece, köz patlıcan salatası şu hayatta fenerbahçeden sonra en sevdiğim şey olabilir ama maalesef alevli ocağım yok.

@cursor, onları yedik. ^^

hepinize tekrar teşekkür ederim. iyi günler!
0
🌸bohr atom modeli
(10.06.20)
(9)

Robot Süpürge

Take it away honey
Duyurunun güzel insanları öncelikle herkese sağlıklı günler dilerim. Bu süpürgelerden almaya karar verdim. Ancak model seçeneği çok ve her kafadan bir ses çıkıyor. Kullanan, araştıran kullanıcılardan tavsiye istiyorum.Roborock S5 Max o fiyatları hakediyor mu yoksa Mi Vacuum Cleaner alıp geçeyim mi a
Duyurunun güzel insanları öncelikle herkese sağlıklı günler dilerim.


Bu süpürgelerden almaya karar verdim. Ancak model seçeneği çok ve her kafadan bir ses çıkıyor. Kullanan, araştıran kullanıcılardan tavsiye istiyorum.

Roborock S5 Max o fiyatları hakediyor mu yoksa Mi Vacuum Cleaner alıp geçeyim mi aralarında 2 kat fiyat farkı var maalesef.

Sizin onu alma bunu al dediğiniz model varsa onu da değerlendirebilirim. Teşekkürler herkese.
0
Take it away honey
(09.06.20)
az önce bir arkadaşla konuştum. ecovacs deebot 950 kullanıyor ve çok memnun. amazon almanyadan alırsan vergi ve kargo dahil 4440 tlye geliyor. bu olmazsa xiaomi s5 fena değil dedi. ben şunu sormuştum mesela www.hepsiburada.com iyi değil dedi.

vacuum wars diye bir kanal varmış, karşılaştırma vs yapıyormuş.
0
elorelia
(09.06.20)
Instagramda takip ettiğim bir spor hocası xiaomi kullanıyor ve memnun olduğunu söylüyor her soran kişiye.
0
brnbrs
(09.06.20)
roomba 980 kullanıyorum, robot süpürge soran arakadaşlarıma saydığım kriterler
1.çöp kutusu boyutu (dolunca kendini boşaltan modellerde çıktı), büyük olsun
2.kullanım alanında bez tipi eşya var mı ? (banyoda ki yer paspası gibi) bunları emiyorlar
3.ortamda çok yere yakın mobilya var mı ? buna göre robotun yüksekliğini seçmen gerekiyor
4.Ben ev dışındayken mobil app den çalıştırıyorum, ses çok problem değil. Senin durumun ne olacak
5.Pili azalınca kendi kendine aletin şarj olup çalışması senin için önemli mi ?
0
akiskan
(09.06.20)
mi vacuum cleaner da harita kaydetme ve düzenleme seçeneği yok maalesef. belki güncelleme ile ileride gelir. o vakte kadar manyetik bant alır giremeyeceği yerleri engellersiniz.
0
o kadar da degil aga
(09.06.20)
Bende de Roomba 980 var. İyi ki almışım diyorum. Akışkan'ın bütün yazdıklarına katılıyorum. Şu sıralar evden çalıştığım için ve evi bir defada bitiremediği için arada kendi kendine şarj olmaya gittiğinde çöpünü de boşaltıyorum. Ama kendi çöp boşaltma özelliği de olsa idi çok iyi olurdu.
0
SiyamkedisiZorro
(09.06.20)
Ben delirdim bunu araştırırken. Sonunda Viomi V2 aldım. Kullanıyorum: Alma sebeplerim telefondan komut verebilme, manyetik şerit olmadan girmemesi gereken yerleri app üzerinden işaretleyebilme, mop yapabilmesi, süpürme gücünün ortalama üstü olması, 2 cm yükseğe tırmanmasıydı.

xiaomi markasındaki modeller arası ortak özellikler:
hepa filtre
haritalama haritalıyor
kendini şarj
kenar sensörü
istasyona dönme
zaman planlama
uygulama
manuel yönlendirme
sesli geri dönüş
yan fırça / kimisinde çift
kirlilik tespiti yok
toz kutusu dolunca uyarmıyor


model farkları:
1c: manyetik bantla girmiyor; ve seçili oda temizleme özelliği yok
RV de öyle.

Burayı boğmayayım xiaomiye karar verirsen modelleri arasında daha detay gerekiyorsa DM :)
0
lcha
(09.06.20)
Xiaomi mijia 1c aldım. 2735tl idi haftasonu gittigidiyor’da. Kullanan arkadaşlarım yeni güncellemeden sonra çok memnun olduklarını söylediler. Bütçem s5 max için yeterli değildi. Size de tavsiyem 1c olur. Xiaomi’den şaşmamak lazım.
0
sacrilegious
(09.06.20)
roborock s5 max aldım gearbestten 1 ay önce, vergisiyle birlikte 4300 gibi bir şeye geldi.

biz de çok araştırdık, iyi ki bunu almışız, ben çok memnunum.
0
benaslinda
(09.06.20)
İrobotun en ucuzu var çoook mutluyum
0
photo85
(09.06.20)
(11)

23-24 yaş his farkı

eyeinthesky
24'ü dolduracağım.23 yaşıma baktığımda aslında küçükmüşüm gibi hissediyorum.Araştırmalarda, kampanyalarda vs. "18-24 yaş arası gençler" ifadesini görünce içime öküz oturuyor. Tabi bunda gençliğimi yaşayamamam ve hala mezun olamamam da etkilidir sanıyorum.Böyle hissetmem normal mi?Mesela bu seneye ka
24'ü dolduracağım.
23 yaşıma baktığımda aslında küçükmüşüm gibi hissediyorum.
Araştırmalarda, kampanyalarda vs. "18-24 yaş arası gençler" ifadesini görünce içime öküz oturuyor. Tabi bunda gençliğimi yaşayamamam ve hala mezun olamamam da etkilidir sanıyorum.
Böyle hissetmem normal mi?
Mesela bu seneye kadar her gördüğüm güzel kızla konuşmaya yeltenir yada plan yapardım ama şimdi hiçbir şey içimden gelmiyor. Enerjim falan da kalmadı hiçbir şeye.
Yok mu zaman makinası tekrar 20 21 olsam? O yaşlarda olması gerektiği gibi yaşayamadım. Bu biraz benim hatamdı biraz da bulunduğum ortama adapte olamadım.
0
eyeinthesky
(09.06.20)
ben 28'im 23'ümde olsam diyorum keşke ehehe. çok da düşünmemek lazım kafayı yersin. akışına bırak.

www.youtube.com

Böyle düşüne düşüne mevcut yaşının tadını çıkaramayacaksın, 5 sene sonra "zaman makinası yok mu 23-24 olsam" diyeceksin.
0
fezagezgini
(09.06.20)
28 yaş daha iyi olur şu anki halimden. En azından okul bitmiş olur 3 5 bir şey kazanıp harcarım. Lanet pislik okul her şeyime engel olup hayatımı kararttı. Ne 28 yaşın kariyeri/parası ne 22 23 yaşın gençliği var şuan elimde. Dimdik kaldım ortada :d
0
🌸eyeinthesky
(09.06.20)
Sen bu yaşta bunalım yaşıyorsan 30 da intihar edersin herhalde. 23-24 iyidir.
0
Unde bach canim
(09.06.20)
Sanırım en güzel dönem 27-35 arasıydı. 20-21 çok bebe hali...
0
SiyamkedisiZorro
(09.06.20)
dönmek istenilen zaman da 1-2 sene öncesi. 23-24 yaş hala öğrenci olmak için normal yaşlar. mutsuz ya da pişman değil, şımarıklık seziyorum.
0
sanzelize canavari
(09.06.20)
şu an ileride olacağınız yaşlara göre en genç halinizdesiniz. mesela seneye 25'i dolduruyor olacaksınız ve 24 yaş küçük gibi gelecek.yaşlara çok takılmayın.
0
boyalı kuş
(09.06.20)
Birçok Avrupa ülkesindeki gençler 22-23 yaşında hayatını idame ettirecek yaşam kalitesine ulaşıp geleceğini planlayabiliyor, dünyayı gezebiliyor vs.

Türkiye'deki genç nüfusun böyle bir imkanı olamadığı için bu yaş grubunda özellikle bunalım işaretleri gözleniyor. Ben de yaşayamadım ama ülke gerçeklerini kabul ettim. Maalesef o refah seviyesini çok zengin değilseniz göremeyeceksiniz bu ülkede.

O yaşlara bugün dönseniz günün şartları gereği yine hayal ettiğiniz gibi yaşayamayacaksınız. O yüzden gerçekler ne kadar can sıkıcı olsa da kabul etmekle başlayın. Hayatı kabullenince içinizdeki sıkıntı da yavaş yavaş azalıyor.

Yukarıda bu tip durumlardan sürekli dem vurulduğu konusunda bir gözlem yapılmış. Doğrudur ama bu ayıplanacak ya da garipsenecek bir şey değil. Her geçen gün gelen yeni nesil daha fazla kızgın olacak.

Gelecek nesillere de başarılar diliyorum buradan. Aramızda anne-baba varsa çocuğunun ülke gerçeklerine adaptasyonunu vakitlice yapmalarını tavsiye ederim :)
0
desdenova34
(09.06.20)
21-22 yaşlarınızı doyasıya yaşamış olduğunuzu varsayalım. Bugün bir depresyona girmeniz geçmişteki bütün güzellikleri yok eder, siler süpürür. Yani o hatıralar biraz fazla abartılıyor. 1 yıllık bir kayıptan bahsediyorsunuz (23 ile 24 yaş arasındaki farktan bahsediyorum) ama insan psikolojisi yeri geliyor birkaç yılınızı zor şartlar altında geçirmenize sebep oluyor. O sebeple o 1 yılın hesabını yapmak biraz abes. Insan her yaşı her seneyi dolu dolu yaşayamaz zaten, 2020ye odaklanmanızı tavsiye ederim.
0
Olive
(09.06.20)
avrupada ortalama mezuniyet yaşı 29 diye okumuştum geçenlerde
0
freebird5406_2
(09.06.20)
yasit sayiliriz. kendimi yasimdan bagimsiz goruyorum. bu cumlenin anlami sudur: biyolojik olarak evet zaman icinde yas aliyorum. ancak psikolojik olarak yas kavrami bende yok.
yani su yasimda bu olayim, bu yasimda surada olmaliyim cunku bak yasitim ne yapti vs. gibi toplumsal zirvalari umursamiyorum. insanlar, makinelesti. her yas icin kisinin yapmasi ve olmasi gereken yer dayatmalari var. bunlari neden kabul edeyim ki? toplum oldukca sagliksiz zaten.
0
Leonardo~Da~Vinci
(09.06.20)
Sen dur esas 25te gireceksin depresyona. Şu yaşının tadını çıkar. Ben öyle yıkılmıştım ki 30'a girerken o kadar kötü olmadım.
0
lcha
(09.06.20)
(4)

Poposunu temizlemeyen kedi

Euxinos
11 aylık dişi bi kedimiz var. Annesiyle beraber yaşıyor. Bu kediye ne annesi ne de ben poposunu temizlemeyi bi türlü öğretemedik. Aşıları var. Ben de sürekli silmiyorum ki alıştı diyeyim. İshal de değil. Ne yapmak lazım alışması için ?. Ya annesi temizliyor yada ara sıra dayanamayıp ıslak peçete ile
11 aylık dişi bi kedimiz var. Annesiyle beraber yaşıyor. Bu kediye ne annesi ne de ben poposunu temizlemeyi bi türlü öğretemedik.

Aşıları var. Ben de sürekli silmiyorum ki alıştı diyeyim. İshal de değil.

Ne yapmak lazım alışması için ?. Ya annesi temizliyor yada ara sıra dayanamayıp ıslak peçete ile siliyorum bu sefer de gidip halıda kuruluyor götünü. Kendisi kesinlikle ellemiyor.
0
Euxinos
(08.06.20)
bizim kedi de boyleydi, hic ogrenemedi. Vet karakteri bu yapacak bir sey yok demisri
0
cedex
(08.06.20)
Bizimki de öyle. Sırf poposunu temizlesin diye eve 2. kedi almayı düşünüyoruz :)
0
sacrilegious
(09.06.20)
bizimki de aynen böyle. üstelik tüylerini de temizlemiyor. bize de temizletmiyor ne poposunu ne tüylerini. sayko killah tipler bunlar, hiç bulaşma bence XD
0
pasp
(09.06.20)
Benim de kedim öyle maalesef, çok ender yalıyor, resmen tezahurat yapıyoruz. Yaş 16. Bundan sonra değişmez zaten :)
0
SiyamkedisiZorro
(09.06.20)
(9)

Sebzelerinizi nasıl dezenfekte etmek gerekir?

not sure if serious
Uzun zamandır pişmeyen yeşillik yemiyorum ancak hem özledim hem de sonsuza kadar böyle gitmez. Yemeklikler nasıl olsa tencere piştiği için sorun değil ancak diğerleri için bir şey lazım. İnternette bir şey bulamadım. Daha doğrusu İngilizce hiçbir şey yok Türkçe kaynaklar içler acısı. Herkes bir şey
Uzun zamandır pişmeyen yeşillik yemiyorum ancak hem özledim hem de sonsuza kadar böyle gitmez. Yemeklikler nasıl olsa tencere piştiği için sorun değil ancak diğerleri için bir şey lazım. İnternette bir şey bulamadım. Daha doğrusu İngilizce hiçbir şey yok Türkçe kaynaklar içler acısı. Herkes bir şey söylemiş ve her söyleyen bir öncekini yanlışlamış.

Biri sirke demiş, diğeri sirke olmaz karbonat demiş. Öbürü meyveyi yumurtayı sabunlu suda bekletmiş, sebzeyi de ılık suda bekletin demiş 45 derece kadar ki 60 dereceden önce bu virüsün çözülmediğini biliyoruz. Dünya sağlık örgütünün ya da bizim sağlık bakanlığının bir açıklaması var mı bildiğiniz?

En sonunda dezenfektanla girişeceğim. Nasıl olsa bir dünya kimyasal sıkıyorlar üzerine, bir dezenfektan fazla gelmez sanırım :/
0
not sure if serious
(07.06.20)
biber salatalik domates vs. suyun altinda yikiyorum

salata yapilacak yesil yaprakli sebzeleri de sirkeli suda bekletip yikiyorum o kadar.
0
exlibris
(07.06.20)
Hani aslında daha çok onaylı bilgi peşindeyim. Kimileri de sirkenin, bir takım koruyucu kimyasalın zararını arttırdığını söylüyor :/
0
🌸not sure if serious
(08.06.20)
amerikada korona salgını sonrası zehirlenme vakaları da artmış, sebebi de insanların yiyeceklerini yanlış şekilde (ağır temizlik malzemeleri kullanarak) temizlemeye çalışmasıymış.

aslında çok iyi anlıyorum sizi, şu an için yapabileceğimiz en iyi şey, biraz sirkeli suda beklettikten sonra yıkayarak tüketmek.
0
puslukitalaratlasi
(08.06.20)
Sirkeyi zararlı (yumurta, larva, böcük) ve hastalık dezenfeksiyonu için kullanıyoruz. Kimyasal kalıntılar için de karbonatlı sudan sonra yumuşak fırçayla musluk altında yıkıyoruz. Sistemik ilaçlar için yapacak bir şey yok maalesef.
0
beetlejuice
(08.06.20)
Dezenfektanlı suyu fısfısla üzerlerine sıkıyorum sonra sirkeli suda bekletiyorum. Ardından bulaşık makinesine atıyorum.
0
glamdr1ng
(08.06.20)
Doğru, bahsetmedim; korona için soruyordum.
0
🌸not sure if serious
(08.06.20)
Portatif UV ışıkları var koronaya en etkili. Normal zararlılar için beetlejuice+1
0
SiyamkedisiZorro
(08.06.20)
Başlarda dünya sağlık örgütü UV ışınları etkili değil diyordu, gerçi maske de takmayın diyordu ancak bilemedim :/
0
🌸not sure if serious
(08.06.20)
Biz sebze nedir unuttuk uv cihaz ya da ozonlu yıkamayı araştırın
0
photo85
(09.06.20)
(15)

çekmeceleri karıştıran temizlikçi

lilyb
evinize almaya devam eder misiniz? nasıl bir konuşma yaparsınız? konuşma yapsanız da reddeder ama eminsiniz. kadın yatak odasındaki çekmeceleri karıştırıyor. bir şey alıp götürmüş mü belli değil ama almamış gibi. her eve gelen kadın yapıyor mudur?
evinize almaya devam eder misiniz? nasıl bir konuşma yaparsınız? konuşma yapsanız da reddeder ama eminsiniz. kadın yatak odasındaki çekmeceleri karıştırıyor. bir şey alıp götürmüş mü belli değil ama almamış gibi. her eve gelen kadın yapıyor mudur?
0
lilyb
(07.06.20)
devam etmem.
açıkça söylerim ve cevap verirse de tartışmaya girmem.
benimkinin yapmadığını biliyorum ama yüzde 85-90'ı yapıyor bunu maalesef.

edit:
tekrar düşündüm, hiç konuşmayabilirim de.
0
blatta hiberna
(07.06.20)
Asla almaya devam etmem. Konuşma da yapmam. Böyle bir durumda kabul edip özür dileyecek insan sayısı çok az. İnkar ile uğraşacak sabrımın olduğunu düşünmüyorum.
Etik bulmayanlar olacaktır belki ama bu bende otelde yaşadığım dönemde başlayan, sonra da devam eden bir alışkanlık oldu. Çekmecelere ve gardrobun sürgülü kapağına saç telimi bırakırım. Gardrobun kapağını açınca saç düşüyor veya çekmeceyi şöyle bir ellese saçın yeri değişiyor. O yüzden anlarım kurcalama olmuş mu olmamış mı.
Bunu her seferinde yapmam ama. İlk geleceği 1-2 sefer yeterli bana kalırsa.
0
irene
(07.06.20)
Bazi temizlikciler cekmecelerin de icini duzenlemeleri gerektiginin is tanimlarinda oldugunu dusunuyorlar.
Daha once ona cekmecelere dokunmamasi gerektigini acik acik soylemis miydiniz?
0
kuehles blondes
(07.06.20)
Kuehles blondes +1 demeye geldim. Bizim eve gelen abla da giysi dolabını açıp önünü siliyor (sürgülü ve cok toz tutuyor) bir de ütü yaptığı günler gömlekleri vs askıya asiyor. Ben söylememiştim; ilk görünce biraz şaşırdım ve uyardim, iyı niyetli olduğunu anlayınca (komidin, takı dolabi, ic camasirlarinin oldugu dolap vs gibi kısımlara hiç karışmıyor ve yıllardır çok yakın başka tanidiklarimiza da gidiyor) çok ustelemedim.

İki yıldır hala aynı düzende devam ediyor.
0
fraise
(07.06.20)
Önceden söylemek gerekir eğer özel bir şey varsa.
0
kickboxer
(07.06.20)
Türkse bence çekmeceleri karıştırmaması gerektiğini bilmeliydi. salondaki çekmeceleri açsa düzenleme amaçlı diyebilirsiniz, ama yatak odasındaki çekmeceleri açmaması gerektiğini bilir bence.
kadının çok profesyonel yaklaşması lazım konuşmaya. yani, siz "çekmeceleri açmışsın, açma lütfen" dediğinizde itiraz etmeden, size gıcık olmadan görevi sürdürmesi gerek. yoksa size gıcık olur bi yandan. nedense böyle konuşmalarda üstümüze alınıp olayı içimizde büyütüyoruz.

benim temizlik çalışanım yabancı ama türk asıllı. hiçbir çekmeceyi, dolabı bile açmadı.
0
lovemyself
(07.06.20)
Yatak odasındaki çekmeceler için uyarıp devam ederse yolu gösteririm. Denilen gibi düzeltilmesi gerektiğini düşünebilir gelen kişi.
0
Topalordek
(07.06.20)
Temizlikçi çekmeceleri düzenleyebilir. Çok özel, görülmesini istemediğiniz şeyleri kutularda ya da kilitli dolaplarda saklarsınız.
0
olivia
(07.06.20)
yanıtlar için teşekkürler fakat söz konusu çekmeceler düzenlemesi gerektiğini düşündüğü çamaşır, çorap çekmecesi değil. kozmetiklerimin olduğu çekmece dahil, özel eşyalarımın olduğu komodin çekmeceleri. düzenleyeceği bir şey yok, açıp bakıyor, eşyaları karıştırıyor ve koyduğum düzende olmuyor. maddi olarak değerli eşyalarım da var, saat, kolye, bileklik gibi.
0
🌸lilyb
(08.06.20)
peki ortalıkta kalmış eşyaları çekmeceye koyduğu için dağılıyor olabilir mi?

yani yukarıda yazdıkları gibi, bazen çekmeceleri düzenleme, toparlama vb. amacıyla açabiliyorlar ama karıştırma nedeniyle yapmak kabul edilemez tabii.
çünkü karıştıran, "şu ruju ben de bir deneyeyim", "bu saat kolumda nasıl duruyor?" diye de bakıyor olabilir.

ama şifoniyerin, dolabın vb. üzerinde duran makyaj malzemelerini, kolyeyi küpeyi toparlama amaçlı koyuyordur belki.
öyle olabilir mi?
ondan emin olmak lazım.
ama o zaman da en üste iki parça şeyi koyup kapatır, yani çekmecenin düzeni bozulmaz herhalde.

öyleyse uyarırım.
ama öyle değilse, dediğim gibi evime almaya devam etmem.
0
blatta hiberna
(08.06.20)
Bence açıkça konuşun. O kozmetik dolaplarından bizde de var, ben mesela o dolapların arada temizlenmesini bekliyorum kendisinden. Dışarıda bıraktığım mücevherlerim bellidir. Şimdiye kadar o konuda kötü bir tecrübe yaşamadım.
Öte yandan bize gelen temizlikçilerden biri çocukların kumbaralarından para aşırıyordu. Bunu hırsızlık olarak bile görmüyordu. Yol verdik ama yüzlemediğimiz için hala arada arayıp kandilimizi filan kutluyor. Şaşırıyorum bu yüzsüzlüğe.
0
SiyamkedisiZorro
(08.06.20)
belki baska gittigi evlerde cekmeceleri de duzenliyor? sadece temizlik degil ortaligi toplama, duzenleme isi de yapiyordur sonucta bu insanlar. niye hemen "karistirmak" olmus yani kadinin yaptigi onu anlamadim, sorarsam reddeder falan demissiniz sanki bi sey calmis gibi. tanimadiginiz birinin evinizde dolasmasina, esyalariniza dokunmasina izin veriyorsunuz. bana manasiz geldi cekmecemi karistirmis hassasiyeti.
0
aydonno
(08.06.20)
aydonno, komodinde kan testlerimin çıktıları ve transkriptimin olduğu bir dosya vardı. transkript kapalı zarfta ve mühürlüydü. zarf açılmış. yakın zamana kadar kapalıydı ve açacak başka biri yok. direkt suçlayamıyorum ama eve başka giren çıkan yok, kapalı olduğuna da eminim. bu çok rahatsız edici değil mi sizce? maddi değeri olan eşyalarımı da koyuyorum, belki biri eksik ve ben fark etmedim? sağlık dosyalarımın karıştırılmasını da istemiyorum, bunlar çok normal istekler?

blatta, elbette öyle bir durum olsa anlarım ama orada düzenleyeceği bir şey yok. başka biri alsam aynı şeyler tekrar olacak, güvenilir biri bulmak epey yorucu bir iş. devam etsem mi kalsa mı çok kararsızım.
0
🌸lilyb
(08.06.20)
Bu saatten sonra güvenemezsin, bir daha çağırma. Bana 5 yıldır aynı abla geliyor ama yine de evde yalnız bırakmıyorum annem, yengem, kız arkadaşım,vs olur hep. Kameralarla da devamlı yaptıklarını kontrol ederim. Evinde kamera sistemi yoksa birkaç yere kurmanı tavsiye ederim yoksa çaldığında onun yaptığını ispatlayamazsın.
0
iwasbornonamountainside
(08.06.20)
ben eve yardımcı aldığımda mesela çalışma masasını kesinlikle temizlemeyin, gardrobun şu rafına dokunmayın, şu antikayı temizlemeyin diyorum. şu ana kadar hepsi uydu.
0
zagem
(08.06.20)
(14)

Yoneticilere sabır diliyorum

logisticsmanager
1-1.5 aydır yoneticiyim, vallaha zor iş. Insanlar çocuk gibi sürekli dert var, Operasyonel olayi gectim yaz tatili noel tatili, ise geri dönüş, o bunu yapti bu bunu yapmadi, bir tanesi 1 senedir calisiyo ama ilk gun anlattigim seyleri bile hala soruyo onay istiyor.Müdürler benden ekibi her hafta art
1-1.5 aydır yoneticiyim, vallaha zor iş. Insanlar çocuk gibi sürekli dert var,
Operasyonel olayi gectim yaz tatili noel tatili, ise geri dönüş, o bunu yapti bu bunu yapmadi, bir tanesi 1 senedir calisiyo ama ilk gun anlattigim seyleri bile hala soruyo onay istiyor.
Müdürler benden ekibi her hafta artacak sekilde haftada 1-2-3-4 diyerek artik ofise getirmemi soyledi. Bunu konuşurken insanlar başladı neden dönüyoruz ne gerek var vs diye. Bir kısmı dönmek istiyor bir kismi ne gerek var diyor.

Onlari da anliyorum ama firmayi da anliyorum. Calisanlari uzmeden yolunu bulmaya calisirken firmayi da korumak zor is. Her kelimeyi 10 kere dusunuyo insan.
Firma diyorki her yer acildi artik normallesmeye baslamak lazim, calisanlar diyor bazi firmalar sene sonuna kadar evdeymis biz niye degiliz.

Zamaninda yöneticilerimin arkasından cok laf demisimdir ama zor is, gözüktüğü kadar kolay degilmis. Yani en azindan iyi ve adil yönetici olmak, özellikle çalışanın deli gibi haklari olan ülkede hic degilmis.
0
logisticsmanager
(04.06.20)
çalışanın deli gibi hakları olan bir ülkede çalışıyorum.

şirket bana yarın ofise geleceksin dese hayır diyemem çünkü social distancing vs uyduktan ve başbakan da bunu söyledikten sonra sorgulamak bana düşmez. tek itirazım toplu taşıma kullanımı olabilir onu da pik saatleri es geçerek bir şekilde çözersin diyebilirler. ama bu durumda işe 11 da geliyorsan 20 de çıkman gerekir vs diyebilirler.

yönetici olmak zor zanaat ve bu adımları atmadan önce mutlaka hr business partner vs varsa onlarla konuş. ileride gelebilecek davaları önler ve kafanın rahat olmasını sağlar.

ama şu şirket çalışmıyor ben de çalışmayalım istiyorum geçerli bir argüman değil. yemez.
0
ozdek
(04.06.20)
öncelikle işinizde başarılar. sizi anlayamam, yönetici olmadım hiç ama "özellikle çalışanın deli gibi haklari olan ülkede hic degilmis" burada kastettiğiniz "deli gibi haklar nedir merak ettim gerçekten?
0
meiyisi
(04.06.20)
Yönetme noktasında zor olan insan yönetmek gerçekten. Ben bir ara kreşte miyim napıyorum diye düşünüyordum.

O benden bunu istedi, bu bana bunu dedi, istediğim işte yardımcı olmadı, az çalışıp çok kazanıyo, terfim gelmedi, zammım az geldi vs. Her işlerinde otur konuş bak. Bir de dış ekiplerden gelip benim ekibimdekilere atar yapan oluyor, onlara ayar ver ekibi koru. Yetmiyor, bu sefer ekipteki biri saçma bir mail atıyor, onu uyar. Firma koruma kısmında da şöyle oluyor: Mesela pandemi döneminde bizim şirket çok iyi davrandı. Gerçekten çok destek çıktılar bizi korumayı amaçladılar çok belli. Ama tüm bayramlarda da kalan zamanı bağlayıp izin yazdık. 1 haftalık iznimiz yandı. Şimdi benim ekip bunu dert etti, yazmasak, çalışsak vs. Orda firmayı koruyorsun mecburen.
Hep bir denge hali ve yoruyor insanı. 3 senedir bu durumdayım. Arada bi kanunları açıp davalara bakıyorum mesela, kimsenin hakkı yenmesin diye. Eğer adil olmaya çalışıyorsan işler çok karışabiliyor.
Arada küsüyorlar sana bir de o çok çılgın..

Neyse ama iyi performans gösterene sürpriz hediye gönderiyorum ben, x2 çalışmaya başlıyorlar bu sefer. Onu görmek sevindirici oluyor. Böyle böyle geçiyor zaman..

Çok garip bir iş, içimi dökme fırsatı oldu bu başlık bana resmen.
0
lcha
(04.06.20)
sizi iyi anlıyorum.

ekşi sözlük benzeri bir sözlük projem var.
orada bile yönetici olmak o kadar zor ki. herkes her şeyi kendisine en uygun şekilde istiyor. bir kişinin istediği olmayınca hemen adaletsiz olduğunuzdan dem vuruyor. biri birinden şikayet ederken kendisinin şikayet edilecek eylemlerinin farkına bile varmıyor.
0
işimdeyim gücümdeyim
(04.06.20)
yöneticilik, birinin mızmızlanmaları görmezden gelirken, arkadan konuşup şirkettekileri de isyana getirmemesini sağlayıp, şikayetlenilen durumu ortadan kaldırırken hem çalışana "sen ne istersen yaparım" mesajını vermeyip, hem de "elbette arkandayız" iletisini ortaya koyarak, motivasyon-şımarma-önemsememe dengesini korumak demek.

artık kafam yandı gördüğünüz gibi. sizi o kadar iyi anlıyorum ki :)
0
lovemyself
(04.06.20)
@ozdek bizde de maske takmak zorunlu degil ulkede ama firma;
Girişte derece olcuyorsun, ellerini jel ile temizliyorsun.
Herkese maske dagitildi, ofislerde klima kapatildi, 2mden yakin en azindan 1 ay boyunca yasak, sabah ve aksam masani silmen için set var vs. Toplu tasima kullanan yok herkeste araba var zaten. Olay neden geliyoruz degil de millet gitmiyo biz niye gidiyoruz.

@meiyisi örnek verirsem; bir çalışanın isi değişti çünkü eski isi artik yok gibi. Ama bu yeni iste başarısız oldu baya kötüydü yani. Neyse burnoutt dedi 1.5 ay calismadi. Sonra isten ayrılacağım ama ayrilma sebebim sizsiniz verdiğiniz is icin iyi eğitilmedim vs dedi ve fransa'da yasalar calisan tarafli. Firma dava acmasin diye anlasarak bitti. Ya da ben mudur olunca bir calisma arkadasim bu konu icin aciklama istedi calisan sendikasina gitti, onlar da hr ve müdürlerle sadece calisana "neden logistics mudur de baskasi degil vs" diye aciklama yaptilar. Gene baska bir calisa' burnout dedi ve isten tazminat ile ayrildi sebebi de onceden iki kisilermi tek kişiye dusmusler onun işi cok fazlaymis bu sebepten burnout olmus, haliyle firma dava ile ugrasmamak icin tazminat veriyor. Ya da bir dönem bu burnouttlar cikinca çalışan sendikasina gidildi, sendika sorusturma baslatti aylarca yok egitimler, anketler falan en az 4-5 ay müdürler bunla ugrasti. Bunlar kötü demiyorum ama bir müdürün isini zorlastiran şeyler.


@icha zamaninda yakin oldugum biri mudurum olunca bana "müdür hayati cok yalniz bir şey, önceden arkadaslarin simdi calisanin oluyor" demişti. Harbiden öyle. Ne kadar calistigim ofisin mudurlugu arkadaslik gibi olsa da her zaman bu durum var. Yani simdi calisana gidip 'haklisin lanet firma neden getiriyor bizi" diyemem yani ama calisan olsam tam tersini derdim belkide.
O hediye olayi var bizde sistemde, cok ciddi olaylarda puan veriyorsun sistemden hediye alabiliyorlar (bende su an kamera telefon falan alacak puan var) ya da sadece yaptiklari isi ovmek için yolluyorsun puan degil ama sistemde bütün herkes gorebiliyor.
Ya misal dün müdür dediki herkes su excele istedigi tatilleri girsin simulasyon yapicaz nedir nasildir bakicaz diye. Bir eleman da noel doneminz girmis ki noel donemini oturup konusuruz. Neyse baskasi bunu almis beni ve benim müdürüm koyup "bize HIC sormadi bile bile, nasil bunu alabilir" falan diye yardirmis cunku saniyormuski bunlar kesin onaylanmis tatil. Yani bize yazmadan arkadasina sorsa çözülecek ama nerde...
Ya da biri var tam ikiyüzlü; misal tatile gitsin sen backup yap. Donunce senin basladigin isi senin bitirmeni bekliyo. Ama o birine backup yapsin, donunce direkt veriyo isleri. Sikinti olunca "e sen dondun senin sorumlulugun" diyo :)
0
🌸logisticsmanager
(04.06.20)
Çalıştığım çokuluslu firmada senelerce uzmandım. Son birkaç senedir (basamak olarak 3-4 level birden yükselerek) yönetici oldum. Birkaç sıkıntılı durum haricinde yöneticilik işini iyi idare ettiğimi düşünüyorum. Bana bağlı takım arkadaşlarımın ve yöneticilerimin görüşü de bu yönde. Hatta yabancı yöneticim ilk senemin sonunda "Zorro, yöneticiliğe doğal bir yeteneğin varmış, beni pozitif olarak şaşırttın" demişti. Her kurumun kültürü ayrı, dolayısıyla benim örneğim size tam uymayabilir ama ne yapıyorum anlatayım.

Öncelikle ben de eleman olarak senelerce çalıştım. kendi yapmayacağım, kendime mantıklı gelmeyen bir şeyi şahsi olarak istemiyorum kimseden. Ama malum bir de "göklerden gelen bir güç vardır". Merkezi yönetim istemişse bunun çok da fazla tartışılacak bir durumu yok. Yöneticiler toplantısında zaten bunu konuşuyoruz, elemanlara "örneğin Corona sonrası işe dönme konusunda" ortak bir açıklama üzerinde fikir birliğine varıyoruz. İletişim bire bir olabilir ama verilen bilginin ve mesajın hep aynı olması lazım.
İkinci olarak kuralları koyup açıklamayı yaptıktan sonra çok özel bir durum yoksa durum üzerinde inatla tartışmak, pazarlık yapmak isteyen tipleri nazik ama kesin bir dille susturuyorum. Bunu TR'de yapmak daha kolay biliyorum ama Fransa'daki meslektaşım da aynı durumda. Dediğim gibi ortak kararlardan bahsediyoruz.
Üçüncü olarak çalışan bazen sendika ile ya da (yerse) dava açmakla tehdit ediyor. Burada çok dikkatli olmak lazım. Bu yolları her zaman kullanma yetkisi var ve saygı duyulacak bir şey. Eğer kararımız zaten burada uygulanan hukuka aykırı değilse kesinlikle pısmadan "hodri meydan" diyebilmek lazım. İlk burnout örneğinizde belki yapılması gereken ilk fonksiyon değişiminde tercihin çalışana verilmesiydi. Eğer zaten çalışan bu tercihi yapıp sonra nitelikleri uygun gelmemişse geçmiş olsun. Bundan sonrasını ben değil hukuk halleder. Ya da firma parasını öder, elemanı gönderir. Burada elemana tazminat ödemek / ödememek sizin şahsi başarı ya da başarısızlığınız değildir, sakın kendinizi o duyguya kaptırmayın. Hayat bu.
0
SiyamkedisiZorro
(04.06.20)
@xportant hocam neden bahsettiginizi anlamadim vallaha. Biriyle mi karistiriyorsunuz acaba çünkü is arkadaslarimdan emekliligi yaklasan yok (en az 20-25 yil), is arkadaslarimdan benim yaptigim isi yapmis hic kimse yok ne de ivir zivir is yapıyorum.Bana biriyle karistiriyorsunuz gibi geldi.
0
🌸logisticsmanager
(04.06.20)
İnsanın dünyaya bakışı değişiyor. Daha önceden eski yöneticilerim bana ne demek istemiş, ben onlara neler yapmışım, nerede iyi elemanmışım, nerede kötü elemanmışım hepsinde aydınlanma yaşadım yemin ederim ilk ayımda.

En zoru da, en yorgun ve yoğun döneminde bile yanına gelen her çalışana her zamanki gibi davranman gerektiği. O anda onun dünyası bambaşka ve senin en rahat olduğun günündeki gibi zannediyor seni.
0
burfak
(04.06.20)
@burfak katiliyorum. Allahtan cok iyi mentor gibi mudurlerim var da bana hep nerede nasil ne yapilir, neye dikkat edilir, hangi durumda nasil davranilir soyluyorlar hep.
Yani misal pandemi dönemi her yer kapaliyken biri izin almis haliyle izni evde gecirmis. Başkasının da izni varmis ama iznini tam en sona otelemis. Digeri diyorki ben otelemesini istemiyorum ben evde kullandim o niye kullanmiyo. Yani açıkçası su muhabbetler bana basit geliyor bilemiyorum ama tabiki o kadar sorun varken bunu basa aliyorsun vs...

Misal simdi gitmis başka departmanlara sormus ise donuyorlar mi diye onlar yok demiş, bana diyorlarki onlar donmuyo biz niye dönüyoruz. Haklilar ama en ust yonetimler bu kararlari veriyorken ben ancak arada elçiyim :)
0
🌸logisticsmanager
(04.06.20)
yoneticilik zor degil.Zorluk, buna karakter olarak uygun olmayanlarin yonetici yapilmasiyla ortaya cikiyor.Yoneticilik karakteri farkli bir olay.Isi bilmekle isi iyi yapmakla cok az ilgisi var
0
turkuaz
(04.06.20)
@turkuaz cok iyi yoneticiler gordum ve cok iyi yoneticilerim var ama islerine asla kolay demem. Hem calisani mutlu edip (ozellikle fransa'da cok zor) hem sirketi mutlu etmek kolay degil.
En basit ornegi; proje ertelendi ve normalde proje phase donemi tatil almıyorsun. Otelenince amerika "o doneem tatili olanlar otelesin" diyor ama kadin ailesiyle tatil planlamis. O an psikolojisi nasil denk geldiyse aglamaya başladı nasil yapicam edicem diye. Aha bunu yonetmesi gereken kişi yönetici ve ben bu ise kolay asla diyemem.

Bu arada bir is kolay olsaydi bu kadar para vermezlerdi :)
0
🌸logisticsmanager
(04.06.20)
@logisticsmanager, cok kolay demiyorum zorluklari elbette vard ancak gotunden ter aka aka santiye vs. ortamlarda beden gucuyle uc kurusa calisanlar varken yoneticilik zor demem.Yonetici oncelikle sirket kulturunun uygulayicisidir.Calisanlarin izinlerinin son dakikada degistirilmesi sirket kulturunde varsa maglesef elinden cok az sey gelir ancak bunun da careleri var.Kritik adamlarin izin planlamasini ona gore yapmak, disaridan birilerinin izin planlamasina karismamasini saglamak vb.
0
turkuaz
(05.06.20)
@turkuaz agree to disagree diyelim.
0
🌸logisticsmanager
(05.06.20)
(11)

Kitaplığınızda kaç kitabınız var?

sys coyg
Kaçını okumuşsunuzdur? Yaşınızı da söylerseniz sevinirim. Teşekkürler.
Kaçını okumuşsunuzdur? Yaşınızı da söylerseniz sevinirim. Teşekkürler.
0
sys coyg
(04.06.20)
Muhtemelen 500’e yakın kitabım var ve yarısını okumadım. Çünkü genelde okuduklarımı başkalarına veriyorum okusunlar diye ama geri dönmüyor hiçbiri. :(
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(04.06.20)
Yaş 30
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(04.06.20)
200 -250 kitabı geçmiyorum, çok sevdiğim yazarlar ve sahibi olmaktan mutluluk duyduğum kitaplar hariç kitap tutmuyorum, 6 ayda bir aldığım , okuduğum, sevmediğim ya da bir daha okumayacağıma emin olduğum kitapları dağıtıyorum. alıp okumadığım 20-25 kitap vardır.

yaş 31.
0
benaslinda
(04.06.20)
2 bin civarında kitabımız var, eşimin kitaplarından henüz okumadıklarım var. aynı olan kitaplarımızı ve geçenlerde de bir daha okumayız ya dediğimiz çokça kitabı dağıttık.
bir de ben 2 yıla yakındır kindle kullanıyorum o yüzden eskisi kadar basılı kitap satın almıyorum.
yaş 32.
0
ozgur bir kusun hatirati
(04.06.20)
yas 40, 1000 ustu kitap var; okunma orani %70 civari
0
sweetoffice
(04.06.20)
Yaş 40+

800-1000 arası kitabımız var. Herhalde %80'ini okumuşuzdur. Geçen senelerde 200-300 tanesini de okula bağışladık. Güncel kitaplardan aldıklarımızı çok tutmuyoruz eğer beğenmemişsek. Yerim olsa daha ne kitap alırım, ah ahhh...
0
SiyamkedisiZorro
(04.06.20)
15-20 tane referans kitap var, 8-10 tane de kurgu; hepsi okundu. Uzun süredir e-kitap okuduğum için, e kitap olarak bulamayıp aldığım fiziksel kitapları da okuduktan sonra elimde tutmadığım için kütüphanem yok. Elimdekileri tutma sebebim e kitap formatlarının olmaması ve arada açıp okumayı seviyor olmam.
0
Bruce
(04.06.20)
200e yakındır, %70 de okunma oranı diyebilirim. Askerlik güzel bir yatırım oldu okuma konusunda :d
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(04.06.20)
Sayısını tam bilmiyorum ama 3 duvarı kitaplık olan küçük bir oda var evde, herhalde 2 bin civarıdır. Yarısını anca okumuşumdur. Yaş 27.
0
plutongezegendegilmi
(04.06.20)
8 tane var. 4 tane okudum. bir suru kitap vardi, arkadaslarima verdim. bu kalanlari da verecegim.

kitaplar dunyanin en buyuk otoriteleridir. milyarlarca insan bugun daha once yazilmis kitaplara gore yasiyor, bu kitaplara gore baska insanlara hayati zindan ediyor.
bu yuzden kitap okuma durumuna suphe ile yaklasiyorum. cunku kitap okuyup etkilenen insan insan olmaktan cikabiliyor, o kitap oluyor.

teknik ve gercek bilgi veren, ilgi alanimdaki kitaplari okuyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(04.06.20)
29 yaşımdayım. Kitaplığımda 3-5 tane kitap anca vardır. 5 senedir falan kitap almıyorum, hep internetten indirip kindle'a atıp öyle okuyorum. Elimde olanları da genelde eşe dosta dağıttım.

Bende kalanlar genelde hediye gelen kitaplar, duygusal değeri olduğu için onları vermiyorum.
0
noluyo yaa
(04.06.20)
(2)

Yatsan Yastiklari

nefertarii
Soylenildigi kadar rahat mi?Iki tanesini gordum internette; biri bambu dolgulu (bu daha ucuz) oburu de tempur dedikleri (600 tl filan sanirim). Boyun ve sirt agrilarim icin istiyorum.Tesekkurler simdiden.
Soylenildigi kadar rahat mi?

Iki tanesini gordum internette; biri bambu dolgulu (bu daha ucuz) oburu de tempur dedikleri (600 tl filan sanirim). Boyun ve sirt agrilarim icin istiyorum.

Tesekkurler simdiden.
0
nefertarii
(03.06.20)
Viskolove da bakin. Yatsan yastiklari baya pahali. Ben viskolove almistim baya memnunum.
Yatsanda begendigim ama 1000 tl olan kelebek model yan yatma yastigi 150 tl gibi bir fiyata viskolove’dan aldim. 1 hafta cok mutluydum ama sonra cok yuksek geldi agri yapti mesela. İyi ki yatsan almamisim dedim. (Olculeri ayniydi)
0
65 derece
(03.06.20)
Bende bundan var. Senelerdir kullanıyorum. Hayat kalitem arttı.
yatsan.com
0
SiyamkedisiZorro
(03.06.20)
(5)

saglik bakaninin son paylasimi

in vino veritas
sadece kamudaki kadinlari kapsiyor anladigim kadariyla ama ozel sektoru de ayni sekilde degistirirler mi? evetse tahminen ne zaman olur?
sadece kamudaki kadinlari kapsiyor anladigim kadariyla ama ozel sektoru de ayni sekilde degistirirler mi? evetse tahminen ne zaman olur?
0
in vino veritas
(02.06.20)
hayır değiştirmezler. özel sektörde idari izinli diye bir şey yok, ya rapor alır çalışan ya da ücretsiz izinli olur.

özel sektör adı üzerinde hayır kurumu değil. çalışmayıp para almak mümkün değil.
0
benaslinda
(02.06.20)
Özelde idari ücretli izin diye bir şey vardır ancak işverenin takdirindedir, isterse verir isterse vermez.

Meseleye gelirsek, kamuda öngörülen düzenlemeler üzerinden özel sektöre yönelik yorum yapmamak lazım. Çok farklı sistem ve düzenlemelere tabiler.
0
kojonotsuki
(02.06.20)
@benaslinda ozel sektor degil de kamu hayir kurumu mu? hamile kadin nerede calisirsa calissin hamile degil mi? ne sacma bi yorum bu boyle?
0
🌸in vino veritas
(02.06.20)
Özel şirkette çalışıyorum. Sadece hamileler değil kronik rahatsızlığı olanlar da ücreti izinli sayılıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(02.06.20)
neden bana kızıyorsunuz onu anlamadım :)

özel sektör çalışanları devlet memurları kanununa değil, iş kanununa bağlı çalışırlar. iş kanununda da idari izin diye bir kavramın olmadığını anlattım.

Şirket tabiki gönlünden kopup ücretli izne gönderebilir. gönderen şirket var mı? pek yok. umarım sizinki gönderir.

burada konu, hamile kadının nerede çalıştığı değil, hangi kanuna tabii olarak çalıştığı.
0
benaslinda
(02.06.20)
(10)

Otomatik diş fırçası önerisi?

mikahakkinen
sb. hangisi iyidir nedir ne değildir?
sb. hangisi iyidir nedir ne değildir?
0
mikahakkinen
(02.06.20)
Hiçbiri iyi değildir. Otomatik diş fırçaları tamamen pazarlama stratejisi. Diş hekimleri bu tarz ürünleri asla önermiyor. Diş minesini aşındırıyor ama ben illa kullanıcam diyorsan oral-b markasına bak
0
stillalive
(02.06.20)
Yillardir Oral B kullaniyorum ve cok memnunum. Seriler arasindaki en büyük fark, saniyede dönüs hizlari. Alirken en yenisini alayim diye düsünmeye gerek yok yani.

Oral B lerde kontrol mekanizmasi var, fazla bastirildiginda kirmizi isik yaniyor. Yani zararli oldugunu düsünmüyorum.
0
VIPCH
(02.06.20)
diş minesini aşındırmasının nedeni farkında olunmadan fazla bastırılması mı? bu zaten normal diş fırçalarıyla da yapılan bir şey.

normal diş fırçası ile elektrikli diş fırçasının farkını görmek istiyorsanız ikisinden sonra da diş ipi kullanın, bakın hangisi daha iyi temizlemiş. ben çok başarılı buluyorum.
0
bohr atom modeli
(02.06.20)
en ucuz oral-b olanı al. şarjlı olsun ama.
0
sutlu nescafe
(02.06.20)
oral b vitality kullanıyorum yıllardır. çok memnunum. daha önce de söylenilmiş, pahalı modellere gerek yok. şarjlı sade bir model alabilirsin.
0
corneillus
(02.06.20)
Çocuğa aldık oral B. Müthiş fark etti dişlerinde.
0
piotr
(02.06.20)
Oral-B'nin ortalama bir ürününü (pro 750) kullanıyorum, çok pahalı olanlara gerek olduğunu düşünmüyorum.

Ayrıca diş hekimleri önermiyor denmiş ama benim diş hekimim kullanmamı önermişti; onun önerisiyle almıştım. Gayet memnunum, fark ettiğini düşünüyorum.
0
Abdurrahman
(02.06.20)
ben de geçenlerde sordum, pahalı olanlar ile ucuz olanlar arasında pek fark yokmuş. pilli var bende ama sürekli pille uğraşmak istemediğimden şunu sipariş verdim.

ty.gl
0
candide
(02.06.20)
vipch +1

oral b'nin basınç uyarılı modellerinden birini kullanıyorum. normal diş fırçasında ayarlayamayıp çok bastırarak fırçaladığım için diş etlerimin zarar gördüğünü söylüyordu diş hekimim, bu sorunu çözmeme yardımcı oldu. pahalı modellere gerek yok, bu özelliğin olduğu en düşük fiyatlı modeli almanı öneririm.
0
knight of cydonia
(02.06.20)
İlk aldığım otomatik diş fırçası Oral-B'nin şu duşu vs. de olan bir modeliydi. 18 sene olmuş. Bu arada sanırım 3 diş fırçası (artık şarj tutmadıkları için) değiştirdik, yine Oral-B aldım. Çok memnunum.
0
SiyamkedisiZorro
(02.06.20)
(23)

Sevgili ile ilerisi için plan yapmak- yapamamak

garavel
Bir ilişkim var, kendisi bu sene üniden mezun oldu ben de seneye olacağım, benim gelecek planlarım arasında mezuniyetten sonra çift vatandaşlığım olduğu için avrupa'ya yerleşme düşüncesi var. Kız arkadaşım ise mezun olduktan sonra bu yurtdışında yaşama düşünceme bozuluyor bunu bırakıp gitmek olarak
Bir ilişkim var, kendisi bu sene üniden mezun oldu ben de seneye olacağım, benim gelecek planlarım arasında mezuniyetten sonra çift vatandaşlığım olduğu için avrupa'ya yerleşme düşüncesi var. Kız arkadaşım ise mezun olduktan sonra bu yurtdışında yaşama düşünceme bozuluyor bunu bırakıp gitmek olarak görüyor ve onu planlarıma dahil etmediğim için, beraber hayal kurmadığım için suçluyor. Benim düşünceme göre, eğer türkiye içerisinde yaşamayı düşünürsem ben, beraber planlar yapılıp ona göre yaşanılabilir tabii ki ( evlilik için ikimiz de erken olduğunu düşünüyoruz ).

Fakat yurtdışı hayalim devreye girince onun gelmesi bana göre gelmesi çok çok zor olacacağı için, planlarımı bir yerde tek başıma kuruyorum ve mezun olduktan sonra direkt gitmek istediğimi ona söyledim, evlilik hariç de yurtdışında onunla birlikte yaşamamızın bir yolu yok gibi. Mezun olur olmaz evlenmek de istemiyorum kesinlikle, orda sonuçta bilmediğim bir hayata sıfırdan başlayacağım vs. Kendimi Türkiye’de de süründürmek istemiyorum. Sonuçta bunlar 1-2 sene sonrası, bunları konuşmayalım diyorum fakat yine de bozuluyor. İlişki içerisindeyken onu da dahil ettiğim bir gelecek planı yapmıyorum, o hayaller kuruyor mesela ama ben kuramıyorum o da bu yüzden bana sürekli ilişki bitecekmiş gibi davranıyorsun diyor. Çıkmaza girdik. Birlikte plan yapmamakla, hayatıma onu dahil etmemekle suçlanıyorum, siz ne düşünüyorsunuz ?
0
garavel
(31.05.20)
Dostum sen mantıklı düşünüyorsun düşüncelerin konusunda yüzde yüz haklısın.İkinci olarak darılmaca gücenmece korkusu olmadan kız arkadaşına direkt bunları söyle çünkü seni suçluyor.Yani burada yazdıklarını ve düşündüğün gerçekleri kendisine söyle.Gelecek hakkında evlilik yolunda uyuşmazsanız zaten yollarınız ayrılır.
0
shredd
(31.05.20)
çok ilişkilerden anlayan bi tip değilim ama sen haklısın ama kız da haklı abi
0
high hopes of the sozluk
(31.05.20)
Üniversite biter bitmez evlilik düşünmesi, kız arkadaşının çok da mantıklı biri olmadığını gösteriyor. Sen de dürüst davranmışsın. Kendini evlenmek zorunda hissetmemelisin. Burada doğru olan yolların ayrılması.
0
ruhen hastayim ben
(31.05.20)
Gerçekten de planlarınıza o kişi dahil değil. Gelecek de yok bu durumda.
Hiç kimsenin karşısındaki kişinin zamanını çalmaya hakkı yok. Yolları ayırmak en doğrusu.
0
pro9it9is9
(31.05.20)
@ruhen hastayim ben kendisi de düşünmediğini, erken olduğunu vs söylüyor. ama yurtdışında yaşama isteğine de böyle bi şansım varken engel olamıyorum, gönül ister ki tabii ki oda gelebilsin birlikte yaşayalım ama evlilik hariç yolu yok. böyle bir şeyi de mantıken şuan düşünmüyoruz. şuan için zaten 2-3 sene sonrasını konuşmak çok çok saçma diyorum, birlikte hayal kurulmadığı için suçlanıyorum. geriye bir ihtimal kalıyor türkiye’de yaşamam o senaryoda işte.
0
🌸garavel
(31.05.20)
hiç bir kadın hatta erkek, bu şekilde hayatına dahil edilmediği bir yerde durmak istemez kusura bakmayın. kız arkadaşınız haklı
0
kisalafinuzunu
(31.05.20)
@shredd zaten her zaman %100 açık sözlü oldum. bugün taparsın çok seversin istersin, yarin öyle bir hata yapılır ki buz gibi soğursun dün verilen tüm sözler laflar yalan olmuş olur. kaldı ki, bana göre büyük kararlar bunlar, o yüzden her şeyi vakti gelince konuşmak doğrusu ama sonuçta bir şeyi gizlemiyorum.
0
🌸garavel
(31.05.20)
peki siz avrupa'ya yerleşme düşüncesi içerisinde kız arkadaşınızı nereye koyuyorsunuz ? avrupa'ya giderken ayrılmayı mı düşünüyorsunuz. zamanı gelince bakarız mı diyorsunuz, kız arkadaşınıza dediğiniz gibi. e bu senaryonun sonunda ayrılık olması gerekiyor zaten.

kız arkadaşınız da haklı siz de haklısınız. yolları ayırmak gerekebilir.
0
fezagezgini
(31.05.20)
@feragezgini bunları şimdiden konuşmak yerine evet dediğiniz gibi zamanı gelince bakarız düşüncesindeyim. az bir zaman değil çünkü min 2 seneden bahsediyoruz bu 2 sene çok uzun değil mi? insanların düşünceleri değişebilir, o gün gelmeden böyle şeyleri bugünden konuşmak bana saçma geliyor. ama ben ilişkinin en başından beri bu düşüncemden bahsetmiştim zaten uzun süredir olan bir şey. kaldı ki tr’de çalışıp 1-2 sene deneyim kazandıktan sonra gitmek istiyorum daha buradayız yani.
0
🌸garavel
(31.05.20)
İlişki evlilik yolunda mı gidiyor yoksa maksat günümüz mutlu olsun mu?
Eğer evlilik yolundaysa plan yaparken iki tarafı da düşünmek gerekir. O gün gelince belki fikrim değişir demekle olmaz. Ya değişmezse? Günü kurtarmaksa zaten kız fazla alıngan.
Şahsi fikrim kariyerinize odaklanın o yıllar geri gelmiyor. Kızı da kırmadan ilişkiyi bitirmek en mantıklısı. Ama gönül işi mantık da dinlemez Allah kolaylık versin..
0
cilekli pasta
(31.05.20)
aklıma sevgilisi için erasmusa gitmeyenler geldi. aman abi sakın planlarından ve hayallerinden vazgeçme. gelirse gelir. istiyorsa planlarına kendini de dahil eder. dediklerinin arkasında dur, aynen devam et.
0
MtKrt
(31.05.20)
@the cat
niye, uzak olunca ilişki devam etmiyor mu ? ben orada düzenimi kursam mesela ayaklarım üzerinde dursam sonra kendimi bişeyler için hazır ettiğimde onu yanıma alsam? ha bir de gelince hiç sevmeme mevzusu var, alışamaz vs bir sürü şey. ya da direkt ben alışamam, dönerim. bu da ihtimaller dahilinde neticede. hayat abi bu, bilebilir miyiz? peki benim isteklerim, düşüncelerim? çok güzel bir teklif alsam mesela gitmesem? ya da direkt hiç bilmediğimiz yere sıfırdan evlenip gittik diyelim çok çok büyük risk ceğil mi?
0
🌸garavel
(31.05.20)
bence konu kapanmis. sirf sevgili istiyor diye turkiye'de kalinmaz. gercekci olursak zaten hayatinda daha bir suru sevgilin olacak. daha iyisini bulursun. git avrupaya.

"ben orada düzenimi kursam mesela ayaklarım üzerinde dursam sonra kendimi bişeyler için hazır ettiğimde onu yanıma alsam?" kesinlikle oyle bir sey olmaz, cocuk mu kandiriyorsun derler. "olme esegim olme" deyimi bu gibi durumlar icin turetilmis. zaten kizi yeterince begeniyor olsan evlenip yaninda gotururdun. ben gideyim sonra gelirim = cayma hakkim olsun istiyorum, sen beni bekle bu sure icinde.
0
hot potato
(31.05.20)
Zaten önünüzde bu kararları düşünmeniz için kocaman bir yıl daha var mezuniyete kadar, bir yıl içinde kim öle kim kala. Belki de ilişki, yurtdışı meselesine kalmadan, başka bir sebepten ötürü bitecek. O yüzden şimdiden düşünüp fazla da sıkmayın canınızı.

Bir de, bu tarz konularda genelde karşı tarafı hayal kırıklığına uğratan şey sizin yaptığınız plandan ziyade, bu planı aktarış biçiminizdir. Yani elbette eğitiminiz gereğince yurtdışına gitmeyi düşünmenizden daha normal ve daha mantıklı bir şey olamaz, fakat bunu "ben giderim, ben ederim" vs. gibi tamamen birinci tekil şahısta konuşarak söylüyorsanız elbette karşı tarafta düşüncelere yol açabilir. Ben giderim demek başka, acaba beraber gidebilir miyiz ya da gitsem nasıl oluruz diye sorular sormak başka.

Bir de, bu konuda çevremizde çok örnek var ve bu tarz ayrılık yaşayan neredeyse herkes ayrılıyor sonunda. (Ben de dahilim buna) Bu yüzden, böyle bir kararı bu kadar açık bir şekilde iletebiliyor oluşunuz, ona kıyasla ayrılık ihtimalini çok daha cesur karşıladığınız anlamına geliyor. Belki de buna bozulmuştur.
0
lolita
(31.05.20)
aynı durumu yaşayan, kadın tarafıyım. bu sene mezun oldum ve yurt dışına çıkma planım bir süre erteledim. bunun sebepleri arasında erkek arkadaşımla daha cok vakit geçirmek istemem de var. 1 sene içinde her şey değişebilir, bunu yaşayarak göreceğiz.
mantıklı düşünüyorsun, bunu kaybetme. öte yandan, fırsatlar karşımıza tekrar çıkabilir, çok şey değişebilir ama bir insan bir kez karşımıza çıkar ve bir kez kaybedilir.
eğer geleceğinde hiç bir şekilde göremediğin birisi ve er geç zaten ayrılacağınızı düşünüyorsan, erkenden bitmesi ikiniz için de daha iyi olur. kız arkadaşına “senin için gitmedim bak. kötü oldu” deme tabi eğer gitmeyeceksen. kararların sorumluluklarıyla beraber sana aittir. karşındaki insanı da üzmemen lazım, enine boyuna düşünün derim.
ikiniz için de en iyisi olsun.
0
milord
(31.05.20)
bence kız haklı. bir yere kadar tamam, sonrası yok diyorsun. kız arkadaşın için geleceğinden vazgeçme tabi ama isteseydin geleceği de birlikte planlardın.
0
anais
(31.05.20)
sen yurtdışında yaşamak isteme hakkına tabii ki sahipsin fakat kız haklı kusura bakma. sen onsuz bir gelecek planlıyorsun ve bundan duygusal bir rahatsızlık duymuyorsun ama kız senin yurtdışına gitmenle ayrılığın aynı şey olduğunu bildiği için rahatsız oluyor. derdi yurtdışına gitmen değil yani. ilişkinin son kullanma tarihi var gibi bir şey. seni sevdiği için bırakamıyor da öyle gitmeni bekliyor. ne üzücü değil mi? beni suçluyor demişsin ama ne yapsın?
0
sanguine mcqaer
(01.06.20)
dostum biraz empati kursan aslında mevzuyu daha iyi anlayabilirsin, sen çok rahat eyvallahı çekip arkana bakmadan gidecek imajı veriyorsun. tc de buna fuckbuudylikten bi tık sonrası gözüyle bakılır. faruk biz şimdi neyiz sorusunu sorması doğal. ilişki kavramına farklı baktığınız yol ayrımına gelmişsiniz. ben avrupaya gideyim sonra seni alırım gibi bir sonuca da varmayacaksanız. devam etmenizin bir anlamı kalmamış gibi duruyor. 1 sene daha ilişkiyi sürdürmek atlayacağınız yüksekliği arttırmaktan farksız.
0
Golgi
(01.06.20)
O kadar istiyorsa seni, o zaman o kendinden feragat etsin, sonuçta sen gelecek için seni hesaba katmiyorum demiyorsun ona, o bu durumu öyle yorumluyor. Ha gerçekten katmiyorsan ya da katsan mi katmasan mi kararsizsan, yanlışlık sende.

Ha böyle değilse,

Yani sevgilin, darılma da, böyle seni aşağı çeken insanları pek umursamamak lazım bana kalırsa.

Ancak bu bir tarafı, kilit nokta bana kalırsa demin de yazdığım feragat meselesi.

Çünkü sizin durumda, sanki sen yapılmasa da olur olan bir şey yapıyorsun gibi bir durum oluşmuş, ve bu yüzden senin vazgecmen gerekiyor, suçlusun.

Onun ilişki anlayışında öyle bir şey var madem, fedakarlık yapan, feragat eden o olsun.

Mesela o da aynı ülkede yüksek lisans araştırsın, başvurular yapsın. Ayda, iki ayda bir yanına gelsin...

Ama sen söyler misin bilmem de hayatım pahasına bahse girerim teklif etmek değil sözü bile geçse kabul etmez ve lafı karıştırıp yine seni suçlar.
0
encokbenisevinnolur
(01.06.20)
Kendi hayatına yatırım yap
Bas git avrupada master yap
0
photo85
(01.06.20)
@photo85 ben master için değil direkt çalışmak için düşünüyorum orayı. 1-2 sene türkiye'de alanımda deneyim kazandıktan sonra şirketlere başvuru yapıp illa bir iş bulurum düşüncesinedyim gitmek için master vs yapmam şart değil yani, onun gelme durumu benim gibi çalışma- oturma izni olmadığından rahat olmuyor.

@encokbenisevin katmama gibi bir durum zaten yok ki,sadece mantıken hiç bilmediğim bir yere gidip orada sıfırdan başlarken buradan birisiyle beraber gitmemin tek yolunun evlilik olması ağır bir sıkıntıyı doğuruyor, yoksa mesela kendisinde de ab'de oturum- çalışma bulunsa ben zaten tamamım beraber gidip bir şeyler denemeye, işi bozan kısım işte o ciddileşme, şimdiden konuşmak onları fazlasıyla geriyor beni ve çok çok ilerisi.
0
🌸garavel
(01.06.20)
Yani senin durumda anladığım öyleyse, evlenmek ya da evlenmemek değil, bunun hemen olup olmaması ile ilgili.

Bir de, evlenir evlenmez yurtdışına ya da başka şehire gitmek, intihara teşebbüs gibi evlilik adına, çünkü bir süreniz çok yapışık geçecek, birbirinize mecbur hatta mahkum konumda olacaksınız.

Bilemiyorum, belki "bizim için daha iyi bir gelecek için yapiyorum bunu" şeklinde sunmak öyleyse işleri bir ihtimal değiştirebilir
0
encokbenisevinnolur
(01.06.20)
E arkadaş hayatına dahil etmiyorsun ki arkadaşını zaten. 2 senelik bir ilişki vaad ediyorsun an itibarıyla, o da buna bozuluyordur. İkiniz de haklısınız bu arada. Sadece sen hem çorbam dursun hem karnım doysun derdindesin (Hem 2 sene sonra kuşlar gibi özgür Avrupa'ya yerleşeyim, ama o zamana kadar da mevcut kız arkadaşımla takılayım). Kız da böyle istemiyor. Hemen evlenmeyelim ama 3-4 sene beraber olursak, işe girdikten sonra beraber yaşarız belki sonra da evleniriz vs. Bu yola girin demiyorum. Ama uzak mesafe ilişkisine güvenmeyen biriyse karşınızdaki oldurmaya çalışmak nafile çaba...
0
SiyamkedisiZorro
(01.06.20)
(8)

Stand Mikser Gerekli Bir Şey mi?

jihat
Merhabalar,Bu aletler bir süredir ilgimizi çekiyor. Hali hazırda yurtdışından da döneceğim ve arada neredeyse 2 kat bir fiyat farkı var. Mesela Kenwood ya da KitchenAid (classic) burada 2000 tl civarı iken güzel ülkemde 4 bin - 5 bin tl arasında. Evimiz tabii ki bir pastahane değil :) 2 kişiyiz ve y
Merhabalar,

Bu aletler bir süredir ilgimizi çekiyor. Hali hazırda yurtdışından da döneceğim ve arada neredeyse 2 kat bir fiyat farkı var. Mesela Kenwood ya da KitchenAid (classic) burada 2000 tl civarı iken güzel ülkemde 4 bin - 5 bin tl arasında. Evimiz tabii ki bir pastahane değil :) 2 kişiyiz ve yaptığımız hamur işleri de genelde iki kişilik. Mutfak işlerine de oldukça meraklıyız.

Acaba diyoruz, alsak, katı meyve sıkacağı gibi bir köşede yatar mı? Yoksa az porsiyon için de olsa ve el mikserinin yapamadığı işleri vs. yapmakta başarılı mı?

Teşekkürler
0
jihat
(29.05.20)
Stand mikser güzel bir şey de mutlaka çalışma akımını kontrol edin, özellikle Amerika'daysanız. Kitchenaid alırsanız pişman olmazsınız muhtemelen.
0
whoosie
(29.05.20)
Yok, Almanya'dan döncem, bizimle aynı burada.
0
🌸jihat
(29.05.20)
tavsiye ederim. çok fonksiyonlu olanları tercih edin kıyma,rende vs vs. mutlaka bir şekilde kullanım ihtiyacı oluyor, bir köşede yatmıyor.
0
azazel13
(29.05.20)
Bizde var. İlla 30 kişiye yapmanız gerekmiyor. ben pratik buluyorum. Ben bir yanda başka kısımlarını hallederken hamurum karışmaya devam etmesini seviyorum.

Biz aldığımızda el mikserleri ile aralarında çok büyük bir fark yoktu. Hem rondo kısmı hem de kazanlı mikser kısmı olması cazip gelmişt.

Bosh aldık kesinlikle tavsiye ederim.
0
tessera
(29.05.20)
Evde bir kenarda kalmasın, zaten el mikserim var diye senelerdir iç çekip almıyordum. Şimdi evdeyiz, her gün ya bir kek ya bir ekmek yapılıyor mutlaka ve gözümüzü karartıp Kitchenaid aldık. Allahım o ne güzel bir şey. Kesin gerekli mi, tabii ki hayır. Ama haftada bir yapmak için bile olsa çok güzel. Bir de ekmek yaparken çok kullanışlı. Normal el mikseri ya da elle yoğurma ile hamuru o hale getirmek çok zor, ben yapamamıştım en azından. Temizliği kolay (katı meyve sıkacağını aldığım halde kullanamama sebebim).
0
SiyamkedisiZorro
(29.05.20)
Siyamkedisizorro +1
Yillarca direndim almamak icin. Sonra bir sekilde alindi ve Allahim bu ne guzel bir seymis tepkisini verdik biz de:))
Kitchen aid aldik, tavsiye ederim
0
65 derece
(29.05.20)
LIDL'dan oldukca ucuz bir model aldim. Son derece memnunuz.
0
erectrode
(29.05.20)
Bengi Kurtcebe bu videosunda genel bir değerlendirme yapmış, fikir vermesi adına iyi video. youtu.be
0
gap
(30.05.20)
(3)

kedim bana sırtını dönüyor

bugisme
diğer davranışları oldukça normal british kırması 3 yaşında kısır kedim ne zaman kucağıma alsam konumunu hep poposu bana bakacak şekilde değiştirmek istiyor. yüzünü aksi yöne çevirerek kendini sevdirmeyi seviyor. Öyle çok sırnaşık kucak kedisi değil, saatlerce kucakta kalmaz. Ama yüzyüze olmayı asl
diğer davranışları oldukça normal british kırması 3 yaşında kısır kedim ne zaman kucağıma alsam konumunu hep poposu bana bakacak şekilde değiştirmek istiyor. yüzünü aksi yöne çevirerek kendini sevdirmeyi seviyor. Öyle çok sırnaşık kucak kedisi değil, saatlerce kucakta kalmaz. Ama yüzyüze olmayı asla sevmiyor, hemen bana g.tünü dönüyor. kuyruk sokumunu kaşımama bayılıyor. hatta kalçasını kaldırıyor kaşırken, bir elim kafasında diğer elim kuyruk başında kaşıyorum, 1-2 dk sonra gidiyor.

Kedim neden bana poposunu dönüyor?
0
bugisme
(29.05.20)
hepsi aynı maalesef :)) zaten kucakçı bir ırk değiller. sırtını dönmesini bir tür güvenme olarak görüyorum ben.
0
9kuyruklukedi
(29.05.20)
Güveniyor size. En kıymetlisini size sunuyor :)
0
SiyamkedisiZorro
(29.05.20)
Benimki de öyle, ben de beni beğenmiyor mu acaba diyordum :)
0
msb
(29.05.20)
(11)

tanıştıktan ne kadar süre sonra evlendiniz?

ruhi mucerret
eşinizle tanıştıktan ne kadar süre sonra evlenmeye karar verip, evlendiniz? tanıştıktan 5 sene sonra evlenmeye karar verip evlenen de var, ilişkinin 6. ayında evlenen de.
eşinizle tanıştıktan ne kadar süre sonra evlenmeye karar verip, evlendiniz?

tanıştıktan 5 sene sonra evlenmeye karar verip evlenen de var, ilişkinin 6. ayında evlenen de.
0
ruhi mucerret
(28.05.20)
2,5 yil sonra evlendik ama cok daha oncesinden evlenecegimizi biliyorduk. o zamana denk geldi.
0
in vino veritas
(28.05.20)
tanistiktan 14 ay sonra evlendik, evlenmeye 7. ayda karar vermistik.
0
fakyoras
(28.05.20)
Tam 5 yıl falandı evlendiğimizde. Son 2 senesinde falan evlilik yoluna girmiştik diyebilirim.
0
baal
(28.05.20)
tanıştıktan üç yıl sonra karar verdik, sekizinci yıl içinde de evlendik.
0
foolrules
(28.05.20)
Planlanan 5.ay gerçekleşen 1sene+5ay
0
kablelvuku
(28.05.20)
4,5 yıl
0
otopsicocugu
(29.05.20)
2,5 yıl
0
pofudukayi
(29.05.20)
1-2 ay içinde karar verip 3,5 yıl sonra evlendik
0
proustun bir aski
(29.05.20)
Haftada 3-4 gün görüsebiliyorduk ve kafalar aileler baya uyumluydu, o nedenle süreç hızlı işledi galiba

6. ayda teklif 14.ayda evlilik
0
bnmzz
(29.05.20)
3 senede karar verip 5. senede evlendik.
0
zgrydn
(01.06.20)
6 ayda karar verip 14. ayda evlenmişiz. Ama öncesinden tanıyordum.
0
SiyamkedisiZorro
(01.06.20)
(5)

Bu tarz kot pantolonlar

minik pattis
Bunlardan hiçbir mağazada yok nedense. Mom jeans değil. Nerede bulabilirim bunları? Bir de modası geçti mi bunların sizce, şık durmuyor mu artık?
Bunlardan hiçbir mağazada yok nedense. Mom jeans değil. Nerede bulabilirim bunları? Bir de modası geçti mi bunların sizce, şık durmuyor mu artık?
0
minik pattis
(26.05.20)
3 haftadır deli gibi bu pantolondan arıyorum, neredeyse her markaya baktım hiçbiri içime sinmedi. Straight fit jean diye geçiyor, sen de bu şekilde bi araştır istersen. Bence modası geçmedi, paçaları tam uzun oldugunda(bilekte bitmediğinde) sneakerlarla çok şık oluyor.

-bulursan bana da haber vermen dileğiyle:)
0
penceredengorunenmorbina
(26.05.20)
Levi’s da var.
0
astrid
(27.05.20)
Oradakilerin boyu kısa. Boyu uzun olanlar da bol paça hep. @astrid
0
🌸minik pattis
(27.05.20)
Levi’s ın çoğu modelinde boy uzunluğu seçenekleri var. 28, 30, 32 şeklinde. Türkiye’de değilim, bilemedim. Model seçenekleri farklı olabilir bu yüzden.
0
astrid
(27.05.20)
Marks & Spencer'larda var ve çok pahalı. Ucuz alternatifleri bulursanız bana da söyleyin.
0
SiyamkedisiZorro
(27.05.20)
(12)

bahçeye ne eksem?

ben demistim zaten
etrafı duvarla örülü yaklaşık 15-20 metrekare bahçem var. bayramdan sonra bir şeyler ekmeyi planlıyorum ama daha önce hiç uğraşmadım, bilgim olmayan bir konu. meyve, sebze, çiçek gibi farklı çeşitte ufak tefek bir şeyler ekmek istiyorum; bilgisiz birini zorlamayacak, ağaç kadar çok büyümeyecek, aşı
etrafı duvarla örülü yaklaşık 15-20 metrekare bahçem var. bayramdan sonra bir şeyler ekmeyi planlıyorum ama daha önce hiç uğraşmadım, bilgim olmayan bir konu. meyve, sebze, çiçek gibi farklı çeşitte ufak tefek bir şeyler ekmek istiyorum; bilgisiz birini zorlamayacak, ağaç kadar çok büyümeyecek, aşırı bakım gerektirmeyen ne ekebilirim?
0
ben demistim zaten
(21.05.20)
altın çilek, domates, marul, maydanoz, soğan, sarımsak ekilebilir.
0
aziz dostum jack
(21.05.20)
çilek.
patates.
0
sutlu nescafe
(21.05.20)
sebze düşünüyorsanız dayanıklı olmasından ötürü en kolaylardan biri sivri biber olabilir. üstelik sonbahara kadar, hatta havalar soğuyana kadar ürün alırsınız. benim 15m2 bahçem olsa biber, salatalık, domates ve fasülye ekerdim mutlaka. çok temel bir bilgi ile hepsinin altından rahatlıkla kalkarsınız.
0
semyasa
(21.05.20)
domates ve biber en güzelidir. sabah kahvaltıda o kadar lezzetli oluyor ki tarif edemem.
0
dirildimde geldim
(21.05.20)
Biber, soğan, patates en kolayı ve en çok mahsül alacağın ürünler.

-Yarım patates ektiğinde 5-6 ufak patates alıyorsun.

-Soğan ektiğinde Yapraklarını kopar koparabildiğin kadar. Her gün mis gibi taze soğanın olur. Ancak ne çok dipten ne de yaprağından. Beyaz gövdesinin tam ortasından kestiğin zaman inanılmaz hızlı yerine yenisi çıkıyor.

-biber ise mevsimi boyunca alırsın. Sana yeter hatta konu komşuya dağıtırsın. Yalnız fidan bulabilirsen, fidan olarak ekmeni tavsiye ederim. Sivri biber.

Domates çok meşakatlidir. Verdiğin suyun açısından, miktarına, suyu verdiğin saate kadar çok fazla etken var. Hele bir de salkım ekersen onu bir yerden sonra tutturman, sardırman vs gerekir çomaklarla.
0
not sure if serious
(21.05.20)
küçük turplar var onlar çok iyi ve lezzetli
0
gameofannen
(21.05.20)
ev kendinizinse yere çim etrafa da biraz dekor bitkisi ortatya da bir masa atmanızı tavsiye ederim. karantina günleri iyi olur.

yok derseniz, domates biber salatalık çilek böğütlen bahausa da fide olarak mevcut 1tl civarında fideler...

yine de önerim çim ve dekordan yana saksıda çilek yaparsınız zaten
0
isminivermekistemeyensuser
(21.05.20)
bauhaus fideleri iyi olmuyor. bulabilirseniz yerli tohum ya da fide ekin.

bu arada markette filede satilan arpacik sogani alip topraga gelisiguzel sokusturunca oluyor, dertsiz zahmetsiz.
0
msb
(21.05.20)
Tohum için çok geç, zaten direkt toprağa tohum atarak yetiştirmek çok zor.

Hazır fide alıp dikerseniz 2 aya kadar ürün toplamaya başlarsınız, birbirine uyumlu bitkileri öğrenip ona göre dikim yapın. Kafaya göre dikim yaparsanız verim düşer, dikim ve sıra aralıklarına dikkat edin. İlk diktiğinizde sıra araları gözünüze çok açık ve boş gelebilir, ama bitkiler büyüdükçe aralar kapanacak.
0
John Bloor
(22.05.20)
Damates, salatalık, biber, çilek.
0
SiyamkedisiZorro
(22.05.20)
İlaveten nane, kekik ve defne. Ben balkonda bile yetiştiriyorum bunları
0
SiyamkedisiZorro
(22.05.20)
Fesleğen yazmak için geldim.
0
kumandanim
(22.05.20)
(11)

İftara ne yapayım?

mg3929
İnternetten tarifini bulabileceğim, hatta sizin tarifini yapıp denediğiniz bir yemek önerir misiniz? Et tavuk soteden yıldım :( evde fırın ve her türlü ekipman var.
İnternetten tarifini bulabileceğim, hatta sizin tarifini yapıp denediğiniz bir yemek önerir misiniz? Et tavuk soteden yıldım :( evde fırın ve her türlü ekipman var.
0
mg3929
(21.05.20)
Nefisyemektarifleri.com

Burada bir sürü tarif var ben de buradan bakıp deniyorum. Afiyet olsun simdiden.
0
turkce konusan uzayli
(21.05.20)
Zeytinyağlı bezelye & domatesli pilav
İlk aklıma geleni yazdım.
0
pati
(21.05.20)
Beşamel Soslu Fırında Ispanak Tarifi www.nefisyemektarifleri.com

www.instagram.com


Tencerede Kıymalı Kabak Oturtma www.nefisyemektarifleri.com
0
elorelia
(21.05.20)
karnıyarık, bol nohutlu pilav, cacık.
0
golgi aygıtı
(21.05.20)
Elorelia'nın Beşamel soslu ıspanak tarifini yapıyorum çok teşekkürler :)
0
🌸mg3929
(21.05.20)
sebzelerin mevsimine göre repertuarını geliştirebilirsin

bu mevsimin sebzeleri, taze fasulye, taze barbunya, kabak, patlican, taze bezelye. yaz domatesleri de çıkıyor. bunlardan çok güzel zeytinyağlı yemekler olur birinin nasıl yapıldığını öğrenince hepsini benzer şekilde pişiriyorsun

öncelikle zeytinyağlı taze fasulye ve barbunyaya yoğunlaş
0
freebird5406_2
(21.05.20)
Patlıcan kebabı, hünkar beğendi, yalancı beyti, hasanpaşa köftesi...
0
cosmicgadin
(21.05.20)
Az bulaşıkli ve lezzetli bir yemek önereyim, ben de bu akşam yapacağım.

Patates oturtma

Fırına girebilecek bir tava ya da tepside kıyma sogan salça kavur, bunları ayrı bir tabağa al.

Sonra patatesleri dilimle, sote yaptığın tepsinin dibine ser, üzerine kiymali sosu yay, sonda bir tur daha patates ve bir tur daha kıyma, kalmış ise patatesleri en üste köy. Üzerine biber ve domatesleri irice koy, z biraz salcali su ekle ,biraz da yag.üzerini yağlı kağıt ile kapatıp fırına ver. Bir, bir buçuk saate oluyor. Yanina da pilav yeterli bence
0
Filinta61
(21.05.20)
Refika'nın Mutfağı youtube kanalı baya başarılı yeni tarifler öğretmek ve ilham kaynağı olmak konusunda. Oraya bakabilirsin.
0
chitosan
(21.05.20)
Ben de akşama fırında kadınbudu köfte yapacağım. Şemsa Denizsel'den.
0
SiyamkedisiZorro
(21.05.20)
fırında patatesli, bezelyeli tavuk kanadı. yanına şehriyeli pilav + cacık.
0
we are floating in space
(21.05.20)
(3)

kek uzmanı hanımefendilere bir soru

panamera
Selamlar,Basit, yulaf unu kullanarak, şekersiz, pekmezle kek yaptım, ilk denemem çok şekersizdi, ikinci denememde pekmezi bayağı arttırdım, çok kötü olmadı ama halen şekersiz geliyor. iki sorum var:1- kek karışımının içine kırmızı elma rendelesem faydası olur mu? çok mu saçma olur?2- şeker seviyesin
Selamlar,
Basit, yulaf unu kullanarak, şekersiz, pekmezle kek yaptım, ilk denemem çok şekersizdi, ikinci denememde pekmezi bayağı arttırdım, çok kötü olmadı ama halen şekersiz geliyor. iki sorum var:
1- kek karışımının içine kırmızı elma rendelesem faydası olur mu? çok mu saçma olur?
2- şeker seviyesini artırmak için kuru üzüm kullanayım diye düşündüm, ağza gelmesin diye rondoda küçülteyim istedim ama bıçaklarına yapışıyor, istediğim gibi olmuyor. üzümleri kolayca küçültmenin veya kek karışımına homojen şekilde karıştırmanın bir yolu var mı? mesela önce dondurup sonra rondoda parçalamak daha kolay olur mu?
Teşekkürler.
0
panamera
(20.05.20)
kek uzmanı değilim ama sanırım bildiğim yerlerden soru geldi.

elma rendelerseniz tabii ki tadına katkısı olur ama hiç şeker koymayacak kadar tat vermez elma. ben yaş veya kuru meyve koyduğum keklerde şekeri normal keklerden daha az koyuyorum. bir de elmanın vereceği ıslaklığı da hesaba katmayı unutmayın.

daha önce üzümü küçülterek koymayı denemedim ama hurmayı sıcak suda bekletip yumuşadıktan sonra rondoda çekip püre haline getirerek kullandığım oldu. aynı mantıkla üzümü sıcak suda bekletip yumuşadıktan sonra rondoda geçirirseniz (katı olursa sıvılaşması için bir iki çorba kaşığı su ekleyerek) olabilir diye düşünüyorum.

yine kuru dutunuz varsa, bulabiliyorsanız kuru dutu rondoda un haline getirip şeker olarak kullananlar da var. muz da keklerde tatlandırmak için kullanılabilir.

bir de pekmez ve balın yüksek ısıya maruz kalmaması gerektiği söyleniyor, haberiniz yoksa ona da bir bakın isterseniz.
0
okuyamıyom ben ya
(20.05.20)
Tarçın tatlılık hissini baya artırabiliyor.
0
baal
(20.05.20)
Öncelikle instagramda fitmühendisce diye bir adres var, Canan Hanım'ın tarifleri süper, tavsiye ederim.
Onun şeker yerine dut kurusu çekip kullandığı tarifi vardı, aklıma gayet yatmıştı. Yapışmaz etmez...
0
SiyamkedisiZorro
(20.05.20)
(9)

Pasta tarifi

Gamzeofficier
Merhabalar,Bayramın ilk günü eşimin doğum günü. Yasak olduğu için pasta alacak yer olmayacaktır. Pasta yapmayı düşünüyorum. Ancak tatlı yapmak konusunda pek tecrübem yok. Bana pasta ve süsleme önerilerinizi göndermenizi rica ederim. Özellikle süsleme için yardımlarını bekliyorum. Yapmadığım için pek
Merhabalar,

Bayramın ilk günü eşimin doğum günü. Yasak olduğu için pasta alacak yer olmayacaktır. Pasta yapmayı düşünüyorum. Ancak tatlı yapmak konusunda pek tecrübem yok. Bana pasta ve süsleme önerilerinizi göndermenizi rica ederim. Özellikle süsleme için yardımlarını bekliyorum. Yapmadığım için pek bişey hayal edemiyorum açıkçası. Önerdiğiniz tariflerde, sayfalarda net bilgi bulunursa işimkolaylaşır. Kaç derecede kaç dakika kalır kek diye kestiremiyorum.

Şimdiden teşekkür ederim.
0
Gamzeofficier
(20.05.20)
bayramda pastane ve tatlıcılar açık olacakmış.Ama sizin yapmanız daha büyük bir jest olur tabii ki.
0
wendyangelamoiradarling
(20.05.20)
Basit pandispanya yapın. Arasına pastacı kreması.
Süsleme önerisi istiyorsunuz. El beceriniz varsa Migros'larda hazır şeker hamurları var, o hamurlardan eşinizin hobisine uygun şeyler yapabilirsiniz.
Benim el becerim yoktur. O yüzden kızımın doğum günü pastasının üzerini lego ile süslemiştim (öncesinde yıkadım tabii). Aslında siz de eşinizin hobisi ya da hoşlandığı şeylerin mini figürlerini alıp pastanın üzerini süsleyebilirsiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(20.05.20)
pandispanya arası bol taze çilek ve krema, üstünü de çilekle döşeyebilirsiniz, tam sırası. Şu tarz mesela www.lezzet.com.tr (tarifi uygulamadım)

Borcamda olur derseniz tiramisu çok güzel olur tabii. Biraz altta harf şeklinde pasta sorusu var, eşinizin adı basit bir harfle başlıyorsa onu da deneyebilirsiniz.
0
whoosie
(20.05.20)
@SiyamkedisiZorro Pandispanya yapabileceğimi düşünüyorum ama şeker hamuru ile çalışamam sanırım. Benim de hiç el becerim yoktur.
0
🌸Gamzeofficier
(20.05.20)
@whoosie gönderdiğiniz görsel oldukça güzel bir fikir. Harf pastayı ben de düşünmüştüm güzel görünüyor da düz pasta bile yapmadığım için harf daha zor olur diye düşünüyorum.
0
🌸Gamzeofficier
(20.05.20)
Şeker hamurunu boşverin, güzel bir kremayla süslemek daha güzel. (Süsleme kreması için en kolayı biraz katı bir krem şanti çırpmak olur, spatulayla düzleyerek ve varsa sıkma uçlarıyla şekil verirsiniz.) Bulutağacı'nın pasta süslemelerini baya seviyorum ben, fikir almak için siz de bir bakın isterseniz, bir de güzel pandispanya tarifi var, onu ekliyorum:
bulutagaci.blogspot.com
0
kobuzchu kiz
(20.05.20)
@kobuzchu kiz - Çok güzel görünüyor. Teşekkür ederim.
0
🌸Gamzeofficier
(20.05.20)
etrafına rulokat ile duvar örülebilir ekstradan.
0
eksisozlugebirdahageldimbunickisectim
(20.05.20)
ganajjsız pasta olmaz, olursa da ona pasta denmez. tecrübesiz biri için uğraştırıcı olabilir ama eşini ağğdeta pastaneden alınmış bir pasta ile mutlu etmek istiyorsan pastanda ganaj kullanmalısın. ganaj trick'leri için sözlükteki başlığa bakabilirsin.
(bkz: ganahce)
0
Bruce
(20.05.20)
(9)

Annelik

Lanovaromana
Sorum annelere,31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum. Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru
Sorum annelere,
31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum.

Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru kişiyi bulunca mı geldi? Gerçekten dünyanın en güzel duygusu mu yoksa tam da değil mi? Kendi hayat tecrübelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.
0
Lanovaromana
(19.05.20)
Ben 32 yasındayım, bana da hala gelmedi. Hatta gelmeyeceğini düşünüyorum. Güzel bir his olduğuna eminim ama kendim hamilelik, emzirme vs gibi süreçleri yaşamak istemem. Gün gelir de şartlar uygun olursa evlat edinmeye sıcak bakabilirim. Anne değilim ama cevap verdim:)
0
patlamis misir
(19.05.20)
Ben 28 yaşındayım bende hiç çocuğum olsun gibi bir duyguya sahip olmadım. Bazı çocuk fotoğrafları hoşuma gidiyor ama hiç bir zaman bende çocuk yapmak istiyorum demedim. Ayrıca daha önce hiç ilişkim de olmadı ama sebebin bu olduğunu da düşünmüyorum.
0
hayalhayal
(19.05.20)
31 yaşındayım , uzun yıllardır bir ilişkim var. çocuk sahibi olma hayalim hiç olmadı, ve hemen hemen bütün arkadaşlarım ya hamile ya da çocuklar var.

çocukları çok seviyorum bebeklerle oynaması çok keyifli geliyor, beni gerçekten çok mutlu ediyor ama bir çocuk sahibi olmayı istemiyorum. o kadar fedakarlık, özveri, maddi ve manevi harcama yükünü omuzlamak istemiyorum.
0
benaslinda
(20.05.20)
o "gelmedi" diyenlerin çoğu hayvan besliyor. bir yerden çıkıyor illaki.
0
ya ben lan neyse
(20.05.20)
30 olmak üzereyim 2 senedir evliyim ama ben de hiçbir zaman istemedim, gelmiyor o biyolojik saat. Üstelik korkuyorum ya olursa naparım diye.

Sanırım henüz kendi hayatımı garanti görmediğim için isteyemiyorum. Devlet memuru olsaydım isterdim heralde :)
Çocuklarla bi problemim yok aslında, yeğenlerimle sürekli bir aradayız mesela, gayet iyi bakabiliyorum. Ama kendi çocuğum olmasına hiç ihtiyaç hissetmiyorum, böyle bi arzum yok.
0
megalomaniac
(20.05.20)
Biri güzel yazmış. Çocuk istemeyenler hayvan besliyor. Ne çocukla oluyor ne de çocuksuz. Ama çocukla daha güzel. Evet bizde var. 1 tane olsun. Mutlaka.
0
luluki
(20.05.20)
31 yasindayim 1 yildir evliyim bana da gelmedi. Kedi alalim istegi geliyor arada, onu bile nasil bakariz butun gun ikimiz de çalışırken diye vazgeçiyoruz.
0
passive aggressive
(20.05.20)
32 yaşında evlendim. Öldüm bittim çocuksever olmadım ama çocuğum olsun istedim. Hatta itiraf edeyim, bazen öyle umutsuz hissediyordum ki samimi bir arkadaşıma çıtlatayım, anlaşmalı evlenir, anlaşmalı boşanırız diye bile düşünmüştüm. Şükür gerek kalmadı. Aşık olup evlendim. 2 de kızım var. İyi ki olmuş.
Benimkiler için "hormonlar istedi" diyebiliriz.
0
SiyamkedisiZorro
(20.05.20)
anaç biri değilim ve rahatıma düşkünüm ama buna rağmen hep bi çocuk isteğim oldu. bebekleri ve çocukları çok seviyorum, kendim de çocuk sahibi olmak istiyordum. 29 yaşımda da anne oldum.
0
deartheodosia
(23.10.20)
(8)

Is yeri sorusu - Sorun kimde?

kuehles blondes
Merhaba, Ekimde yeni departmanda ise basladim. 2 kisilik bir takimiz, cocuk ben gelene kadar her seyi tek basina yapmis vs. ocakta 3 ay izne cikti. Ben bu 3 ay boyunca tek basima yonettim sureclerimizi. Ben baslayali3 ay olmama ragmen hic de kotu is cikardigimi dusunmuyorum ki yoneticim de bu sekild
Merhaba,

Ekimde yeni departmanda ise basladim. 2 kisilik bir takimiz, cocuk ben gelene kadar her seyi tek basina yapmis vs.
ocakta 3 ay izne cikti. Ben bu 3 ay boyunca tek basima yonettim sureclerimizi. Ben baslayali3 ay olmama ragmen hic de kotu is cikardigimi dusunmuyorum ki yoneticim de bu sekilde dusunuyor zaten. Neyse. Tabi ki arada 1-2 hatam oldu (bir seye yanlis oncelik vermisim mesela, cok buyuk dramatik hatalar degil)

Neyse cocuk geri dondu. Dondugunden beri boyle bana stajyeri gibi davraniyomus gibi hissediyorum. Bugun bi toplantida “carsamba o yeni ozelligi ben test ederim, vaktim olacak gibi” dedi. Ben de sinirlendim sey dedim “vaktin olmazsa da problem degil, ben ustlenirim test etme isini cunku iki kisiyiz sonucta, birimizin vakti yoksa otekinin vardir” dedim.

Dondugunden beri bazi emaillerde beni cc’ye koymuyor, ben farkediyorim. Ben yazdigim maillerde “biz” “takim x olarak” “ben ve z” seklinde yazarken o “bana ulasabilirsiniz” “ben ilgileniyorum” vs seklinde yaziyor.

Cocuk senior, ben junior ama o benim ustum degil. Ikimiz konusurken de gayet iyiyiz yani ama arada bir rekabet var, hissediyorum. Yani yoklugunda herkesle tanistim, bir sure herkes ilk olarak bana geldi mesela, ben hep ona forward ettim mailleri, cevap atarken ccye koydum. Arada sey diyodu “Yler de hep sana geliyo artik oncelikle, vao” filan.

Sonucta ben sinir olmaya basladim, ne yapayim??
0
kuehles blondes
(18.05.20)
iki taraftan da durumu anlayabiliyorum, sonuçta o da senior olduğu için sana karşı egosunu tatmin etmek istiyor ki biraz kaba davrandığını da kabul ediyorum. bence biraz daha sabredip durumu gözle. Eğer aranızdaki o hissettiğin gerginlik geçmiyorsa medeni bir şekilde bunu anlatmanı öneririm kendisine. bu tür olaylarda iletişimi sağlam tutmak çok önemli, çünkü bi yerden buna başlamazsan geri döndürmek çok zor oluyor.
0
danniel bannier
(18.05.20)
Durumu bilmiyorum ama kişinin kendi kariyeri/isi hakkinda olan endisesinin sana yansıması normal. Yasadim. Seni kendi isine rakip olarak görüyordur, is kaybi korkusu vardir.

Çözüm olarak kisiyle konustum, kendisinin işinde gözüm olmadığını vs anlattim.
Bence kisi dogru duzgun bir insansa en doğrusu açıkça konusmak.
0
logisticsmanager
(18.05.20)
3 ayda işleri kotarmış olman, herkesle iletişimde olman vs canını sıkmıştır. ulan ben yıllarımı verdim gibi. hani herkes yerini bilsin, senden önce ben vardım gibi bi hissiyata bürünmüş olabilir.

her seni koymadığı mailde uyar, beni de cc'le lütfen. vs diye

yavaş yavaş yola gelecektir.
0
hushhush
(18.05.20)
selamlar, üstte bazı arkadaşların dediği gibi konuşarak çözüleceğini sanmıyorum ben böyle durumların. bir insan ne ise o dur. karakter meselesi konuşarak çözülebilecek bir konu değil bence. bunları hayatında birçok farklı sektörde, yerli yabancı birçok farklı kişiyle çalışmış biri olarak söylüyorum. benim tecrübelerime göre ego konuları konuşarak çözülemez. çünkü karakteri sıkıntılı bu kişinin. onla konuşarak, onu doğru yola getiremezsiniz. bunun iki çözümü var. ya avrupa veya abd'deki gibi direkt HR'a ya da yöneticine gidip şikayet eder bir tonda konuşmadan durumu anlatmak. ya da daha bize özgü bir yöntem olan yıldırma/misilleme taktiği uygulamak.
0
makarnavodka
(18.05.20)
Bence sabir edilecek bir sey yok. Konusarak ise baslayabilirsin. Olayin farkinda oldugunu ve bundan rahatsiz oldugunu lafi dolandirmadan kendisine soyle, bu nasil cazeriz diye yapici bir tutum takin. Cozum bulamazsan makarnavodka +1
0
Kirmizibavul
(18.05.20)
Bence zaman kollayarak ve sabrederek artı sana gelen işleri layıkıyla yaparak yöneticinden ya da yönetiminden iç rotasyon isteyebilirsin ve farklı bir takımda/departmanda devam edebilirsin. Çünkü yukarıda arkadaşların yorumlarına katılmakla beraber bu tür durumlar insanı psikolojik olarak yıpratan durumlardır. Hem senin hem onun durumunu anlıyorum ve kolay olmayacaktır.

Bir de eğer karşı taraf buna açıksa arkadaşlığını ilerletebilir ve bu sayede birbirinizin hassasiyetlerini anlama yoluna gidebilirsiniz.
0
va
(18.05.20)
sabredilecek bir durum yok evet.
maillere koymasını iste. iki kişiyiz biz i vurgula ki bunları yapmışsın zaten.
çaktırmadan yöneticine ispiyonlayabilirsin dolaylı olarak.
kendimi çok pasif, stajyer gibi hissediyorum vb. diye. yöneticinin aklı varsa x mi böyle hissettiriyor diye sorar zaten.

kendisi kusura bakmasın ama @va'ya ise kesinlikle katılmıyorum. hem beklemen anlamsız, hem de karşına çıkan her zorlukta iç rotasyon isteyemezsin. sorunlarınla yüzleşmek zorundasın.
0
kenarortay
(18.05.20)
İkinizin de durumu zor. Bana enteresan geldi 3 ay izin alabilmesi. O izne çıkmadan önce bir bilgi aktarımı oldu mu? Olmadıysa senin gelmeni hiç beklememiş olabilir, senden bağımsız olarak yöneticisiyle iş yükü sebebiyle sorun yaşamış olabilir. Belki de "bensiz bi bok yapamayacaklar" tavrıyla 3 ay izin alıp dönüşte pişman olmuş olabilir. Hepsi ihtimal ve sizin bu konuda bir suçunuz olmasa da ceremesini çekeceksiniz maalesef.

İşyeri arkadaşlığı saçma bir şeydir. İşyeri çekişmeleri insanı yıpratır. Arkanızı kollayın. Size kıdemiyle patronluk taslamaması için yöneticinizi kendinize muhatap alın. Arada ortak işleri siz planlamak üzere toplantıya çağırın.

Yapacak çok da fazla bir şey yok, Allah yardımcınız olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(18.05.20)
(21)

26 yaşındayım pilavda istikrar sağlayamıyorum

hjarteblod
bir yaptigim lapa oluyor digeri tas gibi oluyor. ustelik tariflerdeki sekilde yapiyorum direkt, en ufak fevrilik yok. 1'e 1.5 denedim 1'e 2 denedim sonuc degismiyor. dun 1 cay bardagi pirince 1.75 cay b. su koyarak yaptim tas gibi oldu. inanilmaz yani neden boyle oldu. sonra uzerine hafif su dokup d
bir yaptigim lapa oluyor digeri tas gibi oluyor. ustelik tariflerdeki sekilde yapiyorum direkt, en ufak fevrilik yok. 1'e 1.5 denedim 1'e 2 denedim sonuc degismiyor. dun 1 cay bardagi pirince 1.75 cay b. su koyarak yaptim tas gibi oldu. inanilmaz yani neden boyle oldu. sonra uzerine hafif su dokup demlenmeye biraktim lapa oldu bu sefer, ustune dibi tuttu.
en basta yagin uzerine pirinci attiktan sonra cok veya az mi kavuruyorum acaba, orda kriter nedir sicak suyu dokmeden onceki? tariflerde pirinc beyazlasincaya kadar yagda cevirin diyor. abla pirinc zaten beyaz. nolur yardimci olun.
0
hjarteblod
(18.05.20)
piştikten sonra dinlendirirken kapakla tencere arasına peçete sıkıştırıyordum ben, lapaysa lapalığını alıyor biraz, sertse de biraz yumuşatıyor.
bir de tuzu kavururken atmak da işi kolaylaştırıyor.
0
qerest
(18.05.20)
@qerest, cok tesekkurler ama bunlari da yapiyorum halihazirda :(
0
🌸hjarteblod
(18.05.20)
Pirincin cinsine gore eklenmesi gereken su miktari farkli olabiliyor. Mumkun oldugunca ayni pirinci kullanin.
0
kuehles blondes
(18.05.20)
pirinç kötüdür belki. yağı daha bol koymayı dene. suyu ekledikten sonra bi karıştırır ve hemen en kısık ateşe alırım ben kapağını kapatıp. byeaz dediği de şeffaf gibi sedef gibi oluyor onu diyordur.
0
hasmetizm 2046
(18.05.20)
pirinci önce kaynar tuzlu suda bekletmeniz lazım. 15-20 dk. sonra sudan geçirin.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(18.05.20)
tam da tahmin ettiğim gibi kimse en önemli noktaya değinmemiş. pirinç pişerken asla ama asla dokunmayacaksın sıcak suyu döktün kapağı kapattın ya(kapağın da iyi kapanması önemli o da olumlu bir etki yaratıyor) o kapağı asla açmayacaksın. pilav pişti baktın su kalmamış hiç üzeri kuru kuru görünüyor kapattın ya altını bi 20 dk falan da öyle bekleyecek. bu şekilde hiç yıkamadığım veya suda bekletmediğim pirinç bile tane tane oluyor. bi tarif videosu yollarım adam çok güzel anlatıyor.

edit: yani ben pişirirken kapağı açtığına veya dinlemeden açıp karıştırdığına baya eminim lütfen göt etme.

edit 2: siyamkedisi zorro üşenmemiş çok güzel anlatmış bak öyle yaparsan kesin tutar. pilav düşük sıcaklıkta buharıyla pişen bir şey olmasa koskoca caponlar rice cooker'larının bütün olayının bunun üzerine kurmazdı. o yüzden kapağı istediğin kadar aç bak diyen dangalakları boşver.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.05.20)
çay bardağı ölçü bardağı olamaz, şaşırtır.

pirimin beyazlaşmasından kastı parlaması. hani estetik operasyonlarla yapılan beyaz dişler gibi düşün bunu.

yağı yeterli ölçüde ısıtıp yakmaman gerek.

suyu eklediğinde ateşi hemen kısma, su biraz çekilece kadar orta ateşte, su çekildi zaman altını kısıp devam et ve son olarak demleme için en az 15 dk ayır.
0
giovanne
(18.05.20)
Pilav şu aşamaları yaptığınız sürece kolay ve garantili bir yemektir. Pirinç cinsine göre tam tane tane olmayabilir ama lapa ve taş gibi arasında gidip gelmez sonuçları.

1- Öncelikle 1 defa soğuk suda yıkayın, sonra en az 15 dk. sıcak suda içine 1 tatlı kaşığı tuz atıp bekletin. sonra tekrar normal su ile nişastası kalmayana kadar yıkayın, suyu berrak çıksın

2- kenara alıp 15 dk dinlendirin, suyu iyice süzülsün

3- Tereyağında minimun 5 dk. kavurun sonra üzerine su koyun.

4- Koyduğunuz su sıcak olacak. 2 bardak pirince 3 bardak su koyuyorum ben. Bu orantıya göre ayarlayın. Dediğim gibi pirincin cinsi biraz fark ettirir ama dramatik bir fark değil.

5- Suyunu, tuzunu koyduktan sonra sadece bir defa karıştırıp kapağını kapatın (kapaktan bukar çıkmayacak, cam kapak olsun ki içini görün. Mümkünse yapışmaz tabanlı tencere kullanın.

6- 20 dakika sonra hazır olur. Bu zaman içinde kapağı açmayacaksınız. 20 dk sonra açtığınızda kapağa birikmiş suyun tekrar pilava düşmemesi lazım. Basit bir bilk hareketiyle kapağı ters çevirin.

7- Ocağı kapatın, kapaktaki suyu lavaboya dökün, tencerenin üzerine temiz bir mutfak örtüsü ya da havlusu koyun, kapağı onun üzerine kapatarak bir 10 dk dinlendirin.

8- sıcak su et veya tavuk suyu olursa lezzet artar tabii ki.
0
SiyamkedisiZorro
(18.05.20)
pirince eklediğin su fokurdamaya başlar başlamaz ocağı en kısığa alıyor musun?
0
nolmus yani
(18.05.20)
Dakika olayı da biraz muğlak, suyu yok gibi görünüp üstü delik delik olunca kapatıyorum ben. 10dkda oluyor. (Öncesinde 1 saate yakın ılık suda bekletince güzel oluyor. Bekletmezsen 1.5x değil 2x su koyman gerekiyor ama yine de iyi olmuyor bence)
0
nhk ni youkosu
(18.05.20)
Pirinci önce sıcak suda beklet 20 dakika kadar sonra kavur ve üstünü az geçecek kadar normal sıcaklıkta su koy. Pilavın altını da pilav suyunu tamamen çekince değil çekmek üzereyken kapat. Demlendirirken kapakla arasına kağıt havlu koy.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(18.05.20)
www.youtube.com

başka adres arama.
0
Kresto
(18.05.20)
Kapağı defalarca açıp gerekirse su katıyorum ben. Bu kapağı asla açma diyen kabileye kulak asma. Su eklemen gerekirse çok az ekle. Pişirmeden önce pirinci sıcak suda bekletmeyi de unutma.
0
catch the arrow
(18.05.20)
beyazlaşıncaya kadar değil. yağı içine alan prinç biraz daha sanki şeffafmış gibi oluyor. o tozlu beyazlık gidiyor, yağlı bir sarılık geliyor.

Çok karıştırma.

koydun pirinci tabana düm düz yay. sonra üzerine koyduğunda su pirinci birazcık geçsin ama prinçler hala görünür kalsınlar suyla beraber. bu şekilde pişir. bir süre sonra açıp bak. olmadıyda çok az gezdirerek su koy.

tek yere koyma suyu, ve çok birden koyma
0
tessera
(18.05.20)
amatörler için pilav:

yağda kavur, fazla su koyma kısık ateşte pişsin. baktın cızırdamaya başlıyor suyu çekmiş demektir. kontrol et hala sertse biraz daha kaynar su ekle. olmadı yine. en son uygun kıvama gelince altını kapa. sonra kapağını aç buharı çıksın biraz. bu noktada tabii havlu falan da konabilir ama ben çok sıcak yiyemediğim için üstünü açıp öyle birkaç dakika bekletmeyi daha uygun görüyorum.

bu kadar basit. bu yöntemle odun talaşından bile pilav yaparsın.
0
bohr atom modeli
(18.05.20)
kavurlan pirincin beyazlaştığını ilk defa duydum. kavruğaln pirinç bi kere şeffaf, opak bir sarıya döner. bu aşamaya gelmeden önce suu koyma.
en başından başlayalım.

malzemeler:
cam kapaklı, yayvan ve yapışmaz yüzeyli tencere
kaliteli, taze ve baldo/osmancık/jasmin pirinç
pirinç/su oranını ayarlamak için bardak
tereyağ ve zeytinyağı
tuz

1. en az 3-4 saat parmağını yakacak derecede ama kaynar olmayan bol tuzlu sıcak suda pirinci ısla.

2. ıslanmış pirinci tencereye koymadan önce yıka fakat çitileme. yumuşak yumuşak hatta sadece üstünden bol su akıtarak yıka. sen mıncırdıkca zaten suyun içinde rehavete kapılmış pirinç taneleri iyice kendinden geçip kırılır ya da nişastasını salar.

3. tencerede bol tereyağ erit, az biraz da zeytinyağı ekle ki tereyağ yanmasın.

4. yıkanıp iyice süzülmüş pirinçleri at, opaklaşana kadar orta ateşte kavur. ben diyeyim 5 dakka, sen de 10 dakka. ne kadar iyi kavurursan o kadar güzel olur.

5. en az 3-4 saat beklemiş olduğu için 1/1,5 oranında kaynar suyu ilave et. yalnız yukarıda demişler, her pirincin istediği su oranı farklıdır. aynı markayı alırsan ilk birkaç seferden sonra bu oranı daha iyi ayarlarsın. profesyonel level'a geldiğinde pirincin üstünü bir parmak kalınlığında geçecek kadar su koymayı bile ayarlayabiliyorsun.

6. tuzunu ilave edip şöyle bir kere usulca karıştır ve kapağı kapat.

7. altını en kısık ateşe getir, bırak yavaş yavaş pişsin.

8. cam kapak olduğu için kapağı açmadan yani içindeki buharı kaçırmadan üstünden baktığında eskilerin göz göz olmuş dediği pirinç tanelerinin aralarında küçük küçük delikler oluşmaya başladıysa suyun bitmeye başlamış demektir. bu gözleri görünce kapağı kaldır, hafifçe kaşığın ucuyla en ortasından dibini kontrol et su var mı yok mu, bir de garanti olsun diye bir kaç tane ağzına atıp diriliğini kontrol et. hala diriyse mutlaka sıcak su ilave et. (pişmiş aşa soğuk su katılmaz)

9. pirinçler pişmişse altını kapat, çok yumuşakça bir kere döndür (karıştır). iki kat yaptığın kağıt havluyu üstüne ört, kapağını kapat. 10 dakika demlendir.

10. hala lapa olduysa daha da pilav yapma. şaka şaka, yapmaya devam et, hiç birimiz lapa yapmadan, kıtır kıtır pirinci pilav diye servis etmeden, dibini tutturmadan pilav yapmayı öğrenmedik. ben de 42 yaşındayım ama hala rafadan yumurta yapamam, her sabah denemeye devam.
0
halanne
(18.05.20)
Sonuç ne oldu?
0
tessera
(20.05.20)
@tessera, berbat oldu :d

belki tencerede sikinti vardir benim, teflon gibi benimki. celik tencerede denicem bi de basliktaki bikac tip'i daha deneyerek.
0
🌸hjarteblod
(20.05.20)
Berbati bi acsana ya nasil berbat oldu nasil berbat olabilir pilav ya :D

bi de kullandığın pirinç cinsi ne? osmancık bence en kolay pirinç. bu su-pirinç oranı pirinçten pirince değişir o yüzden biraz deneme yanılma yapman lazım ama zaten yaptım olmuyor diyorsun mutlaka bir şeye uymuyorsun burada. şimdi bir şey diycem de iyice kafanı karıştırmak istemiyorum, pişirme tekniğin doğru olursa pirinci yıkamadan kavurmadan da gayet tane tane pilav elde edebilirsin gözünü seveyim hallet şu işi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.05.20)
geçen arkadaşın annesinden aldım tarifi

1.5 su bardağı pirinci tuzlu suda yarım saat bekletiyoruz esas nokta bu. yağda az kavurduğumuz suyunu süzdüğümüz pirinçlere 1.5 su bardağı sıcak su ekliyoruz. eğer suda bekletmeseydik 3 bardak su alırmış bu. sonra kapağı kapatıp kısık ateşte pişiriyoruz. en sonunda da altını kapatıp ağzına havlu kağıt sarıp demlenmeye bırakıyoruz
0
kablelvuku
(21.05.20)
@proletarier,

en son kotu oldugunda yaninda kavurma da yapmistim. o da yalan oldu pilav berbo olunca, ikisini birlikte yapmistim cunku. cok uzucu oldu. ya biraz sert kalmisti ama halbuki her sey usulune uygundu. mecbur biraz daha su koydum falan ama bi turlu normal bi hale burunemedi. alti ustu ortalama bi tavuk pilavcinin pilavina erismek istiyorum. icimde kaldi o yemek gittim etli pilav siparisi verdim sonra :(

yemin olsun burda tarif edildigi sekilde yapiyorum. zaten herkes ayni seyi yaziyor :d benim ya pirinc bozulmus bisi olmus, ya da tenceremde sikinti var. yayvan pilav tenceresi degil biraz uzun bi tencere benimki belki ondandir. pirincim de migros baldo pirinc. guzelce yikiyorum, suda bekletiyorum, suzuyorum, hafif kizmis yagli tencereye atiyor biraz kavurduktan sonra suyunu koyup kisik ateste goz goz olana dek birakiyorum, sonra altini kapatip havluluyorum. sorun ya bu kavurma asamasinda (cunku tariflerde net bisi soylemiyolar, videolarda da kesiyolar burayi niyeyse), ya tencerede ya pirincte. analitik yaklasarak bu denklemi sadelestirecegim. farkli bir pirinc, farkli bir tencere ve farkli surelerde kavurma deneyecegim. biraz uzun surecek ama sorunu anlamis olacagim nihayetinde.
0
🌸hjarteblod
(21.05.20)
(14)

Satış danışmanları hitap sorunu

Esinsin
Satış danışmanları size senli benli konuşunca tepki gösteriyor musunuz.? Atıyorum poşet istiyor musun dese mesela hayırdır senli benli konuşmak ne alaka gibi tepki veriyor musunuz ? Bugün böyle bir olay yaşandı da ben takmıyorum ama kasada kadın resmen olay çıkarttı. Acaba ben takmayarak yanlış bir
Satış danışmanları size senli benli konuşunca tepki gösteriyor musunuz.? Atıyorum poşet istiyor musun dese mesela hayırdır senli benli konuşmak ne alaka gibi tepki veriyor musunuz ? Bugün böyle bir olay yaşandı da ben takmıyorum ama kasada kadın resmen olay çıkarttı. Acaba ben takmayarak yanlış bir şey mi yapıyorum senli benli konuşunca aklınca beni aşağılamış mı oluyor ki ? Tanımadığı biriyle senli benli konuşması kendi nezaketsizliğidir benle alakası yoktur diye düşünürüm genelde. Siz böyle birşeyden kavgaya tutuşur musunuz mesela ?
0
Esinsin
(15.05.20)
dozunu abartmadiklari surece cok sallamayacaksin bu tur seyleri. ortadoguda yasiyorsun, katil olursun her seyi kafaya takarsan.
0
müptezel dostoyevski
(15.05.20)
@müptezel dostoyevski ben de böyle düşünüyorum orda kavga etmek daha enerji düşürücü bir şey bence zaten karşındaki senli benli konuşabiliyorsa kavgada da ağzı durmaz yani durduk yere gerilmeye gerek yok diye düşünürüm.
0
🌸Esinsin
(15.05.20)
Tanımadığı biriyle öyle konuşmak kendi nezaketsizliği, bunu dev olaya çevirip milletin vaktini alıp ruh halini bozmak da karşı kişinin nezakttsizliği. Arada boşvermek lazım uyuz olunsa da, sürekli gördüğün ve rahatsız olduğun atıyorum iş arkadaşı falan değilse.
0
whoosie
(15.05.20)
beni çoluk çocuk yerine koyup çoğunlukla senli benli konuşuyorlar. 30'umu geçtim, hala böyle. alıştım, sallamıyorum. kendi nezaketsizliği.
0
pati
(15.05.20)
ailem ve çok yakın arkadaşlarım hariç kim olursa olsun sinirim tepeme çıkıyor. çünkü bu saydıklarım dışında kimseye sen demem.
0
ya ben lan neyse
(15.05.20)
sen de haklısın bu örnekteki kadın da haklı.

çok büyütüp kafaya takmam ama bazen tersler ya da uyarırım. bu hiyerarşi meselesi değil nezaket ve iş ahlakı meselesi bence.

ayrıca herhangi bir konuda olay çıkarıp çirkeflik yapmak da ayrı tür bir nezaketsizlik olabilir. nasıl ikaz edileceği önemli.
0
jimjim
(15.05.20)
hayatımda bir daha görmeyeceğim bir insanın bana sen demesini önemsemem. yeryüzündeki herkes nezaketli olacak ya da işini doğru yapacak diye bir şey yok; hayatta yanlış giden her şeye tepki gösterenler erken yaşlanıp çöküyor, bi faydası yok yani.

sürekli muhatap olacağın biridir ya da seni anlık değil sürekli nezaketsizliğe maruz bırakacaktır; o zaman mantıklı tepki göstermek. ama örnekteki durumu önemseyen insan kendine yazık ediyor diye düşünürüm.
0
Bruce
(15.05.20)
müşteri senli benli konuşursa çalışanın da bu şekilde konuşma hakkı var. kimse kimseden üstün değil. kavgaya tutuşmam aksine hoşuma gider zira muhtemelen genç göründüğüm için bana sen diyordur.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.05.20)
Genelde sadece cümlenin gelişini "sen" olarak kurduysa abartmıyorum. Zaten eğitimleri vs. belli. Ben "siz" demeye devam ediyorum. Bazıları anlayıp dilini düzeltiyor. Laubalilik ilerlerse "hayırdır hanımefendi / beyefendi, ne zaman samimi olduk bu kadar" dediğim iki durum oldu. "Yani şey ben samimi olmak için diye eveleyip geveledi". Dediğim gibi bana sadece "sen" dedi diye takmam kimseye. Royal değiliz sonuçta. Ama laubalilik yaparsa bir çizgi çekmek gerekiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(15.05.20)
Kendi nezaketsizliği.
Poşet ister misin ilk lafsa biraz fazka nezaketsiz olmuş. Bazen ürün bakarken, şu dene istersen falan şeklinde samimi olabiliyorlar da biraz daha yaşlılara yapılmasın yani bu da.

Bu arada şu sen siz olayı bizde güzel nezaket belirtisi ama böyle sorunlar ortaya çıkarıyor :(
İngilizce'de ve isveççede yok böyle şeyler pek. İsveç'te hocalara, patronlara, müdürlere bile vs adıyla hitap ediliyor.
Adam 60 yaşında bölüm başkanı adıyla hitap ediyorsun, sen siz zaten yok ama kimse de buna takılmıyor. Elbette nazik konuşma var, bu dillerde de. Gidip yo bro what's up demiyorsun. Neyse öyle
0
senolll
(15.05.20)
millet kafayı yemiş, tezgahtar sana sen dediği için pulların mı döküldü? siz dese boyun mu uzayacak? ama insanlar bu negatif enerjiden besleniyorlar. çünkü ne özel hayatlarında, ne iş hayatlarında yaptıkları ile saygı göremiyorlar, saygıyı hak edecek bir şey yapmıyorlar çünkü. sonrasında 3 kuruş mal aldıkları yerin tezgahtarına afra tafra yapıyorlar.

bir tanıdığımızın tanıdığı, bir araba alacakmış. alacağı araba belli. fiyatı belli. galeri de bunun evin altında mıymış, yan binada mıymış neymiş. bu da üşenmiş, ev haliyle çıkmış gitmiş galeriye. yalan olmasın jaguar alıyor. galeride kimse bunu ciddiye almamış. bu da temizlik yapan görevliyi çevirmiş, al bu parayı, şu arabanın kaporası demiş çıkmış. yarın dönmüş herkes buna bir ilgi alaka tabii. bu da demiş ki, ben bu arabayı alırım ama primini bu temizlikçiye vereceksiniz.
0
co2s2
(15.05.20)
Vallahi şöyle diyeyim. Doçentim. Bildiğin doçentliği aldım yani, Turkiye'de yaşamıyorym. Fakat cok spor giyinirim ve gerkemeyen bir şekilde mütevaziyim.Sıradan olmak isterim hep, kendi seçimim. Türkiye'de Markete gittiğimde kasiyer annenin çocuğuna "annecim" demesi gibi "şunlar indirimli, istiyor musun ablacım?" diyor. Hata arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Karşı komşuyla karşılaştık, muhtemelen benden 7,8 yaş kücük, bana diyor ki " a bu kim, sen benimle tanıştın mı bakayım? ? (0.o) Bende şu oluyor. Üniversite herkes Dr. diyor herkes, ya da isimle sesleniyor fakat o isimle sesleniş bile saygılı. Konuşmalarda o saygıyı ve mesafeyi görüyorsun. Ona alıştıktan sonra buradaki tavrı garipsiyorsun. Kavga falan elbette çıkarmam, garipsemekle kalıyorum bir tek. Bir de tabi statu simgesi şeylerla karşılaşınca gösterilen saygının tersini yaşıyorsan, kılıf kıyafetinden dolayı diyelim, küçümseniyorsan, o da kültürel davranışsal bir kalıp, yapılacak bir şey yok.
0
velvetmorning
(15.05.20)
ilk defa gittiğim bir market ise ve senli benli konuşursa bozulurum yalan yok ama tepki vermem ne diyecem ki ne gerek var diye düşünürüm zaten bin tane dert tasa var kafayı ona mı takarım. ama sürekli gittiğim bir markette kasiyere görüşürüz dediğimde iyi günler demesine yerine bana samimice görüşürüz demesi daha çok hoşuma gider. esasında seni insan yerine koymuş gibi olmuyor mu robot gibi aynı kelimeleri kullanacağına
0
carpenic
(15.05.20)
ben de kıyafet ayakkabı gibi mağazalara girdiğimde eğer peşime biri takılırsa ki genelde ayakkabıcılarda oluyor sürekli ya kardeşim ya abicim diyorlar ama tavır hep aynı hep mal yerine koymaya çalışıyorlar ben de sesimi çıkarmıyorum bilmiyor gibi dinliyorum falan iyi oluyor. satış danışmanlığı hizmet sektörünün dibi ülkenin de yarısı hizmet sektöründen para kazandığına göre pek eğitimli düzgün tipler olmalarını beklememek lazım.

yine de kavgaya falan tutuşmam tabii hatta bana kalırsa hizmet sektöründe hiç çalışmamış biri biraz eksiktir çünkü her gün muhatap olduğun sana hizmet eden insanların ne yaşadığını, olayların arka yüzünü hiç bilemezsin demek oluyor bu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.05.20)
(33)

evlenince yaşanılacak ev tercihi

yazar yazmaz yazan yazar
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püf
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püfür püfür şarap keyfi yapabileceğiniz ev. tek sıkıntısı (benim gördüğüm) sevişme seslerinizin alt katta ananızın babanızın kulağında çınlayacak olması.

2. seçenek: aynı semtte, hatta aynı mahallede, aileye uzak, depozito, fatura işlemleri, emlakçı haracı vereceğiniz, ne idüğü belirsiz komşu riskleri olan, kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve muhtemelen yabancı gibi evde yaşayacağınız, azıcık müziği açsan "birader bebek uyuyor" diye kapında bitme ihtimali olan alt komşulu ev. şayet bu ev tutulursa kira 1.seçenekteki evden gelecek. yani kira yok gibi düşünebilirsiniz.

sizin tercihiniz ne olurdu? cinsiyet belirtirseniz çok makbule geçer.

erkeğim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.05.20)
2. E

son ses müzik ailemi de rahatsız etmeyecek mi ? niye son ses açayım. depozito fatura işlemleri bir kere uğraşılacak şeyler. komşu riski var, evet ona bir şey diyemem.
0
fezagezgini
(14.05.20)
Şimdilik 1 diyorum ortam kötü riske gerek yok, hem ekonomik hem de malum olaylar. Emlakci parasına en azından bir odanın yalıtımını arttırabilirsin. Fakat fırsatınız olursa aileden biraz uzak yere tasının derim, akla hayale gelmeyecek sorunlar çıkabilir bir de özlersiniz birbirinizi daha tatlı olur her şey.
0
monkey
(14.05.20)
İkisi de aynı semt, aynı mahalle. Ailemin yanı. Diğer kişinin ailesi de olur arada derin problem yoksa. Cinsiyet kadın.
0
gayda
(14.05.20)
aileye yakın olmaz.
tabiki2.
hiç mi kirada kalmadınız? bu kadar insan nasıl yaşıyor? dediğiniz şeylerin olmayacağı/daha az rastlanacağı semtleri tercih edin o zaman.

kadın.
0
rewlack
(14.05.20)
1'i denemek risksiz ve rahat. 2'yi hayatınızın her dönemi yaşayabilirsiniz.

ilk sene yurtta kalın. beğenmezseniz eşinizle eve çıkarsınız :D

erkeğim.

edit: yalnız 1'de annenizin evinize müdahalesi ortamı duman edebilir. dikkatli ve hazırlıklı olun, önlem alın :)
0
tabudeviren
(14.05.20)
2. k

özellikle yeni evli çift (iki tarafınki de fark etmez) aileyle altlı üstlü yaşamamalı.

depozito, fatura işlemleri bir gün +1
son ses müzik aileyi de rahatsız etmeyecek mi? +1

düzgün bir muhitse size özel olarak denk gelmesi dışında komşular genelde normal olur.
en kötü ihtimalle selam falan vermeyen tipler olabiliyorlar.
alt-üst dairede çocuk var mı, katta tek daire mi, değilse komşular kimdir nedir diye sorun, öyle tutun.

bir de bu "kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve yabancı gibi yaşayacağınız ev" kafasını da hiç anlamıyorum.
gayet güzel çivini de çakıyorsun, evin olarak da benimsiyorsun.
0
blatta hiberna
(14.05.20)
ahahah ne güzel anlatmışssınız. tabii ki ikinci seçenek. K.
0
sadakatsiz
(14.05.20)
kendi açınızdan öyle olabilir ama eşiniz nerede yaşamak istiyor önemli olan o. 7/24 kayınvalide, kayınpederle iletişim halinde olmak istemeyebilir. eve gelen giden, sizin nereye gittiğiniz vs hep gözlem altında olacak. kiracı durumundan daha fazla eleştiriyle karşılaşabilirsiniz, standart bir aile için konuşuyorum. 1'in avantajı bol olsada, ben 2'yi tercih ederdim.
0
anarsika
(14.05.20)
önceki ailenizin evinde kendi ailenizi var edemezsiniz.
üste para verseler de olmaz.

elbette 2.

ailesinin evi aynı şehirde, kendi kirada yaşayan kadın.
0
jimjim
(14.05.20)
çocuk düşünülüyorsa 1.E
düşünülmüyorsa 2.E
o çocuğa kim bakacak? kimse ahkam kesmesin. adres belli. çift çalışıyorsa büyükanne büyükbaba.
0
cliquot
(14.05.20)
asla 1.de kalmam. hele yeni evliyken.

milyonlarca insan kirada kaliyor. kirada kalmak yuksek hir risk degil. madem o evi satin, ailenize veya baskasina.

oradan gelecek paraya biras daha koyup icinizin rahat edecegi bir yerde ailelere yakin olmayan bir yerde ev alin.

2. secenekte harcanacak paralar gozunuzde buyuyor olabilir.

gayet de istediginiz gibi doser civi cakarsiniz. sanki herkes de kendi evini ic mimara verip tasarla bakalim diyor. alt tarafi tv monteler, saat asarsin.

tek sorun ailenin sevisme sesinizi duymasi olmayacak.

o kadar yakiniz oglum neden aksamlari bize yemege gelmiyorsunuz?? neden bizi evinize cagirmiyorsunuz? dun gece cok bagristiniz ne oldu anlatin??

catkapi gelmeler, surekli bir sey istemeler, kendi evinde rahatca sevisememek, ailenin haberi olmadan eve girip cikamamak...


Kadinim.
0
batlegolas
(14.05.20)
2
0
elorelia
(14.05.20)
Eslerinin anne babalarina tahammul edemeyenler olduklerinde miraslarini catir catir yiyorlar. Hatta bunun icin kavga bile ediyorlar. Insan anne, babasini hic sirtindan indirmese bile azdir.

Sevisme sesleriniz yabancilara gidecegine anne babaniza gitsin. Her halukarda 1.secenek. E.
0
Kirmizibavul
(14.05.20)
2.
1. De eve girip çıkan takip ediliyor, zamanla ortak kullanım daha fazla artıyor. Evliliğin başında iki aileden de uzak olmak lazım. Sizin gönlünüz 1den yana ama 1’i seçip pişman olan tanıdıklarım var.
0
damla sakızlı dondurma
(14.05.20)
Eşiniz karar versin. Net.
Ve sakın bu konuda kendisine baskı yapmayın. 5 sene sonra eğer isterseniz çatı katına yerleşirsiniz. O zamana kadar (umarım) kendi ailenizin temellerini atmış & sağlamlaştırmış olursunuz. Ailenin yanı başında oturmanın tek dezavantajı "sevişme sesleri" değil. Hatta zaten bu konu izolasyonla gayet çözülebilecek bir şey. Erkek kafası "ev ev üstüne kurulmaz" sözünü genelde yanlış anlıyor. El kızı anamla babamla geçinemezse zaten ..irsin gitsin diyenler çok büyük bir grup. Kendi ayaklarınızın üzerinde durun önce bir, sonra isterseniz yakına gelirsiniz.

Kadın
0
SiyamkedisiZorro
(14.05.20)
Siz birinciyi seçmek istiyorsunuz gibi görünüyor öyle anlatmişsınız eşiniz ne diyor bu işe?

Umarim evlendigimde kocamin ailesinin ust katinda yasamak zorunda kalmam. Kesinlikle ikinci seçeneği seçerim.

İkinci seçenek de bu kadar gözünde büyümesin evleniyorsun bu dediğin kira fatura depozito komşu olaylarını 19 yaşında yaşamaya başladım ben bunlar zor şeyler değil.

Kadın
0
turkce konusan uzayli
(14.05.20)
2
Kadın

Ananem hayatımız boyunca bizimle yaşadı ve asla aile ile ilgili şeylere karışmadı. Annen baban bilir dedi.

Kendi annem de dahil eşimin annesinin ananem gibi olacağını düşünmüyorum. Aileye yakın olmak iyi değil.

Siz sanırım ailenizin yanında kalmak istiyorsunuz, işler karışınca buraya ailem ve eşim arasında kaldım duyurusu açarsınız.
0
tessera
(14.05.20)
Kesinlikle 2.
Aksi halde her markete gittiğinizde, her gezmeye çıktığınızda onların haberi olacak, çağırsa mıydık diye düşüneceksiniz. Misafir geldiğinde de acaba onları da çağırmak gerekir mi diyeceksiniz. Anneniz yemek yaptığında hep getirmek isteyecek, almazsanız küsecek.
Aynı mahallede olun, yardıma ihtiyaçları olduğunda hemen koşup gidersiniz. Yemek yapar evinize çağırırsınız, akşam çaya gider sonra kalkıp evinize gelirsiniz. Ama aynı apartman asla.
0
megalomaniac
(14.05.20)
2. Seçenek.

1.'nin ne kadar cazip olduğu önemsiz.

Kadın
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(14.05.20)
2. K

Nedenini yazılanlarla benzer olacağından belirtmeme gerek yok sanırım.
0
bitse de gitsek
(14.05.20)
kesinlikle 1. e

eşinin ailesine tanımadan öcü muamelesi yapan kadınla da evlenilmez bu da 2. :)

gül gibi kafamın rahat olacağı evim varken neden kirada zorluk çekeyim? kiralanan eve uygun eşya alırsın sonra evden çıkarılırsın uğraş dur. evin varken kiraya çıkmak maddi manevi kayıptır. annen baban her şeye karışan manyak tipler değilse kesinlikle evinde otur.
0
Pertev nail
(14.05.20)
Aklını mı yedin arkadaşım. Erkek de olsan bunun olumsuzluklarını düşünüyor olman gerek. Dünyanın en iyi annesine de sahip olsan eşin hakkında muhakkak bir şeyler gözüne batacaktır. Bu da bir süre sonra eşine ve sana da yansımaya başlayacak. Çok yakın olmaya gerek yok ama seçeneklerden 2. diyorum, erkeğim.
0
mavi gri
(14.05.20)
kesinlikle bir degil. artik yeni bir aile kuruyorsunuz, ozel alan olusturmaniz sizin faydaniza
0
foster
(14.05.20)
dag dag ustunde olur ev ev ustunde olmaz demis eskiler. bi bildikleri vardir muhtemelen. yepyeni evliyken aileyle ic ice yasamak biraz rahatsiz edici olabilir. dunyanin en muthis insanlari bile olsalar bir arada yasamak sıkıntı yaratabilir. mutlaka daha rahat olacak pek cok yonden ama sorun olacak da cok yonu var biraz riskli bi durum. ben olsam tercih etmezdim mecbur degilsem. cinsiyet kadin.
0
in vino veritas
(14.05.20)
Önce 2 sonra duruma göre her zaman 1 geçme şansınız var zaten.

Kesinlikle 2.

Erkek.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(14.05.20)
çok zorda kalmadıkça 2. K
çocuk bile olsa aynı mahallede olacaksa 1.yi tercih etmem, kendi ailem bile olsa.
0
wendyangelamoiradarling
(14.05.20)
evlendikten sonra 1. tercih ederseniz dert etmeniz gereken en son şey sevişme sesleri olabilir.

anne-baba-siz-eşiniz hepiniz 4 bilinmeyenli denklemsiniz. anne nasıl bir kaynana, nasıl bir anne, ne kadar karışacak kıza, ev işleyişine, eve giren çıkana. baba da aynı şekil. siz ne kadar ana kuzusu bir tipsiniz. bunu eşinize nasıl yansıtacaksınız? eşiniz ailenizle ne derece geçinebiliyor olacak.

hepsi uyum içindeyse bile büyük ihtimal ilk 1 ya da 2 yılın ardından boşanma hakkında bilgi duyurunuzu girersiniz buraya.

aklı olan, evlenecekse 2'den şaşmaz.
0
elestirman
(14.05.20)
Abim evlendiğinde tam da aynı şartlardaydı. 1. seçenekle devam etti. Ben o zaman yaşça küçüktüm ama şunu kesin söyleyebilirim. Büyüklerinizin sağlığı için uzakta olun. Abim ve yengem tartıştıklarında anne-babam diken üstünde olurdu ve tabi ben de. Abim öfkeli biri olduğu için de anne babam yatak odalarının kapısını dahi kapatmadan, endişe içinde uyudular hep, ya tartışmaları büyürse diye.
Gelin-kaynana arasında huzursuzluk olmadı. Yıllar geçti boşanmaya karar verdiler. Yengem başka biriyle evlendi, abim başka biriyle evlenip gitti. Annemle babamın o zamandan beri daha rahat olduklarını fark etsem de huzursuz, endişeli halleri kalıcı oldu. Hatta annemin şu an yaşadığı sağlık sorunlarının bu durumla da ilişkili olduğuna inanıyorum.
Demem o ki, sadece kendiniz için değerlendirmeyin şartları. Siz bu süreci iyi yönetebilecek misiniz? Komşulara karşı sorumluluğunuzun çok daha fazlası gerekiyor aile yanında yaşayınca. Malum şartlarda, sağlıklı ve iletişime açık bir aile ve partnerle 1. seçenek iyi de olabilir. Ama değerlendirirken ailenizin sağlığını, huzurunu da en az kendi kuracağınız aile için düşündüğünüz kadar düşünmenizi tavsiye ederim.
0
dediysem dedim
(14.05.20)
burada aile olayına benim kadar mesafeli insan az bulursun gerçekten öyle aile de aile aman da ailemsiz asla tarzı bir insanı bırak 2 senede bir görsem fazlasıyla yetiyor.

bu bilgiyi verdikten sonra şunu söyleyeyim, aile var aile var. benim annem beni aşırı üstüme düşerek büyüttü hala da öyle o yüzden hayatta yakın bir yeri bırak aynı şehirde bile yaşamam amaaaa bazı aileler de hiç böyle değil karnım aç desen kalk yap der ki olması gereken de bu. şimdi eğer ki ailen benimki gibiyse büyük ihtimalle üstte de otursan aynı mahallede de otursan her türlü rahatsız ederler. olay biraz sizin mesafe koymanızda bitiyor. tabii senin hanım ne düşünüyor o en önemlisi. içine sinmiyorsa her şeyi siktir et uzakta bi ev bul. hatta 2. seçeneği de sitret mümkünse 3. seçenek olarak daha uzaklardan bi ev bul.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.05.20)
2 tabii ki.

ama yok 2 olmasın diyosanız, direkt aileyle yaşayıp 1. opsiyonun kirasını cebe atın. zira bir farkı yok.
0
lcha
(14.05.20)
Tabiki uzak olan
0
basond
(14.05.20)
1'in bir seçenek olarak düşünülmesini aklım almıyor.
eğer 3. seçenek şansı varsa 3, yoksa 2. sebeplerini yukarıda açıklamışlar, tekrar etmiyorum.

3. seçenek: başka semtte, iki tarafın ailesinden uzak bir yerde ..... devamı 2 ile aynı, ama ölmezsiniz merak etmeyin.

yazmadan duramayacağım, eşin de tek sıkıntının sevişme seslerinin aşağı gitmesi olduğunu mu düşünüyor? evetse emin misin, konuştunuz mu? ona da evetse ailenin evinde yaşayıp 1'deki evin kirasını alın, hem eşin de çalışmaz, evinin kadını olur. hem anneciğinin yemeklerini yemeye devam edersiniz, hem çocuğunuz olursa anneciğin bakar.

kadın.
0
pati
(14.05.20)
ben özgürlüğüme düşkünüm, kontrol sevmem. benim için 2.

halamlar, kuzenim bu şekilde, hiçbir özelleri yok. çok rahatsız edici. yani aile içini geçtim misafirliğe bi komşu gelse ya da uzak akraba evde olup biteni biliyor.

iyi yanları da var tabi ki. yemek yapanları, eve bakanları var.
ya da halamların yaşı ileri olduğu için alışverişleri vs. yapılıyor.
0
wishmaythşngs
(14.05.20)
(18)

dekanın olayı

Phoebe
https://eksisozluk.com/gazi-universitesi-dekani-canli-yayin-rezaleti--6516809?a=popularbuna aman yaaeee erkek muhabbeti işte, ne kadar büyüttünüz diyenler hakkında ne düşünüyorsunuz? dekan hakkında ne düşündüğünüzü sormuyorum, hem #GaziFenDekanıYanındayız hashtagini açanlar hem de ekşisözlükte aman
eksisozluk.com

buna aman yaaeee erkek muhabbeti işte, ne kadar büyüttünüz diyenler hakkında ne düşünüyorsunuz? dekan hakkında ne düşündüğünüzü sormuyorum, hem #GaziFenDekanıYanındayız hashtagini açanlar hem de ekşisözlükte aman yeaahhh diyenlerle ilgili parti-politikaya indirgemeden/hatta mümkünse hiç karıştırmadan (al işte badem bıyık demek tarafsız değil zira bu bakışı, ses tonunu ve o müstehzi yan gülüşü farklı farklı ortamlarda, hiç beklemeyeceği kişilerde bile tecrübe edip, bilmeyen/görmemiş hiç bir kadın yoktur diye kuvvetle inanıyorum), cinsiyet üzerinden görüşlerinizi bilmek istiyorum. linç falan da değil ulaşmaya çalıştığım şey, "aman yaeeh erkekler böyledir zaten" katmanından daha fazlasını öğrenmeye çalışıyorum. meramımı anlatabildim mi emin değilim, umarım anlatabilmişimdir.

ekleme: kamu görevlisi olması sizce tehlikeyi ne şekilde ve neden artırıyor?
0
Phoebe
(13.05.20)
kanıksamışlar böyle şeyleri çünkü. bir dekanın, profesörün, rektörün nasıl olması gerektiğini bilmiyorlar. burhan kuzu'yu televizyonda göre göre akademisyenlerin saygınlığı olmadığı varsayımına kapılmış olabilirler.
0
bohr atom modeli
(13.05.20)
herhalde ülkücü reisleri twitter'da destek çıkmayanları döveriz diye tehdit etmişler diye düşünüyorum. ciddiyim bu arada. sırf kanıksadığı için destek olanlar da vardır ama elbet.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.05.20)
twitterda çok güzel tartışma dönüyor, kadınlar çok haklı şeyler yazıyorlar
0
freebird5406_2
(13.05.20)
orta doğu ülkesinde sıradan bir düşünce biçimi.
0
rose parks
(13.05.20)
"aman yaeeh erkekler böyledir zaten"

bu diyenler saçmalıyor. İnsan dediğimiz varlık memeli bir hayvan ama bu dünyadaki yerimizi elde ederken en önemli yetenklerimizden biri güdülerimizi kontrol etmek. "Erkek işte güdüleri bu" diye savunan herkes kötü niyetli veya idiottur
0
nundu
(13.05.20)
Düşünüyorum benim babam böyle şey yapar mıydı diye tabiiki hayır.

İçselleştirilmiş ataerkil ve tecavüz kültü işte.
Her şey normalleşiyor.

Soruya cevap;
1.kendi sapık sapkın ve ilkel zihniyetlerini açığa vurabilecekleri koşullar doğduğu için (günümüz türkiyesi) bunu söyleyebiliyorlar, yani kendileri de bu adam gibi
2.Tacizi ve bu ucuzluğu kanıksamışlar diye düşüyorum.
0
jimjim
(13.05.20)
koskoca dekan olmuş düşüncelerini kendisine saklaması gerekiyor ve içinde tutararak büyütmemesi gerekir. diliyle ortaya dökecek kadar içinde büyütmüş. bu aşamayı kontrol edemezse bir sonraki aşama ufaktan yoklamalar ve taciz de olabilir. mevkisinin ağırlığı ile hareket etmesi gerekirdi. her yaş ve konuma yakışan yakışmayan hareketler var.
0
kelepir
(13.05.20)
destek veren ya da önemsiz görenlerin çoğunun troll olduğunu düşünmek istiyorum ama
aktrollerin çoğu bende engelli olduğu için bu seçenek mümkün görünmüyor.
demek ki eğitimle oynaya oynaya dindar insan yetiştiremeseler de mantıklı ve etik düşünme yeteneği sorunlu nesil oluşturmayı başarmışlar diye düşünüyorum. zaten muhalif kesim yeterince zeki olmadığı için bu vahşi ve cahiller yüzünden yönetilmeye devam ediyoruz.
politikayı karıştırmayın demişssiniz de, ülkemizde herşeyin başı siyasete çıkıyor mecburen.
0
prizmatik
(13.05.20)
Video sonundaki utanmasinin, gelen destekte/kucuklestirmede etkili oldugunu dusunuyorum. Ek olarak, bir ihtimal genis bir cemaatin bilinen bir mensubu olmasi sonucu organize bir destek gelmesi ihtimalini de goz ardi etmiyorum.
0
dunal
(13.05.20)
Bu konular üst üste mi geliyordur nedir.

Kısa süre önce Spotify podcast'inde Merdiven Altı Terapi'de konuşuldu bu konular. Gözümüze normal (hatta bazen komik) görünen tacizler. Gençlikte olur denen hırtlıklar. Merdivenlerde kızların eteklerinin altından bakanlar, itiş-kakış yaparken sınıf arkadaşını mıncıklayanlar. Belki son 10-15 yılda biraz ebeveynler çocuklarına daha fazla bu konuda eğitim vermeye başladı. Podcast'i dinleyin. Ne kadar iyi eğitimli yerlerde neler olabileceğine şaşıracaksınız. Lütfen şahıs olarak üzerinize alınmayın ancak iyi tanıyorum diyebileceğiniz kişilerin (ağabey, baba, erkek kardeş, dayı vs.) bile aklından neler geçtiğini bilemezsiniz. Sadece otokontrolleri daha yüksek olabilir (bu bile başarı). Ama "bana yapmadı / yaparken görmedim" demek "yapmazdı" demek olmuyor maalesef.
İnsan
0
SiyamkedisiZorro
(13.05.20)
Bu adamı eleştirmek gerekli ama şu adamı sevimli bulup onu eleştirmek iki yüzlü geliyor bana
youtu.be

Üniversite kütüphanesinde gördüğü kız
0
oldumusimdi
(13.05.20)
@dunal, video sonunda bence utanmıyor ki, tüh lan kahretsin mıçtık iyi mi bakışı geliyor o bana. suskunluktan sonrasında tekrar gülüyor çünkü. cemaat konusu hiç aklıma gelmemişti.

@siyamkedisi, çok güzel bir poadcast serisi yakalamış oldum sayende, teşekkürler.

@oldumusimdi, kesinlikle haklısın. bu videoyuda dekanın olayını okurken gördüm ve izledim. bu ikiyüzlü anlayış benim de rahatsız olduğum bir konu.
0
🌸Phoebe
(13.05.20)
@oldumusimdi - 1

malum dekanınki sapıklık, kendi öğrencisiyle ilgili cinsel imada bulunuyor. bu adam not verirken bile cinsel beklentide olabilir.
celal şengör ise adam kendi üniversitesinde bile olmayan bir kütüphane görevlisi için cinsel bir ifade kullanıyor. Şık olmasa da etik dışı bir durum pek yok nüfuzunu kullanmadıkça.
iki olay arasında büyük fark var.

*celal hocanın da fanı falan değilim, adamda asker merakı gibi takdir etmediğim bazı yönler var.
0
prizmatik
(13.05.20)
celal hoca açık açık söylüyor canlı yayındaki programda. bu dekan bu videodaki sözleri söyleyebilir mi? aynı şey değil düşünün biraz.

olay aslında ikiyüzlülük. dekanın kendini tanıttığı konumlandırdığı dışarıya yansıttığı ile içinin hiç de aynı olmadığı ortaya çıktı. insanlarda kadınlarda kızgınlık yaratan sinirlendiren durum bu. kandırılmak salak yerine konmak.

mesala aynı yaşlarda olan mehmet ali erbili düşünün adamın dışı ile içi aynı. biz erkekler de kadınlar da biliyor ki mali buldu mu affetmez :) ona göre kadınlarla insanlarla ilişkileri ve kadınlar tarafından çok seviliyor. acunda da benzer durum var. 20 yaşındaki kızlarla sevgili. bu adamların babacan olma iddiaları yok. bu muhabbetleri gizli de saklı da yapabiliyorlar. linç yemezler. celal hocanın da yaptığı buydu. insanların veya kadınların hoşuna gitmeyen şey sinsilik.
0
kelepir
(13.05.20)
Adam belli ki teknolojiden pek anlamıyor, o arada da kendince espri yapıyor. Gözü dönmüş bir ifade görmedim ben yüzünde. Her söylediğimiz içimizden geçenler olacak diye bir kaide yok ki.
0
hatun
(13.05.20)
@prizmatik, "celal şengör ise adam üniversitesinde bile olmayan bir kütüphane görevlisi için cinsel bir ifade kullanıyor. Şık olmasa da etik dışı bir durum pek yok nüfuzunu kullanmadıkça" demisşiniz ya, ne fark eder ki, neden bir erkek/hadi cinsiyetten bağımsız insan diyelim, bir kadınla ilgili cinsel bir ifade kullanır ki konunun bağlamıyla (üniversiteler ve kütüphaneleri) tamamen alakasız? yani programın başlığıyla ilgili anlatacak milyonlarca şey varken, bu mudur anlatım? kaldı ki illa nüfuzunu kullandığında mı tepki gösterilmeli? sınır bu mu? ayrıca bir kadın aynı şekilde bir iafde kullanabilir miydi bir canlı yayında? sanki bunda da cinsiyetinden ve daha da önemlisi yaşam görüşünden dolayı bir hafifletme yok mu bu durumda? anlamaya çalışıyorum.
0
🌸Phoebe
(13.05.20)
Ben açıkçası sapikliktan ziyade sıradan erkek zevzevligi olarak gördüm. İyi niyetle düşünüp, iki kız resmi görüp bunun zevzekce esprisini yapmis. Çoğu erkek de bu tip bir zevzeklige düşerdi. misal yakınlarına kız yurdu açılsa, zevzek zevzek siritip bunu espri malzemesi yaparlardı. Birşey yapacağından değil zevzevliginden. Tamamen bu benim şahsi iyi niyetim ben adamin sapik değil zevzek olduğunu düşünüyorum. Esas sorun böyle bir zevzegin dekan olabilmesi.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.05.20)
İyi niyetle düşünüp, iki kız resmi görüp bunun epsrisini yapmış derken iyi niyetle düşünen benim, dekan değil.
Düzeltme yapamadım. Telefondayim.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.05.20)
(6)

25 yaşından sonra alerji

valarmurgulis
25 yaşında erkek kişisiyim. Bu yaşıma kadar herhangi bir şeye alerji olmadım. Ama son 3 4 aydır ara ara birden kaşınmaya başlıyorum. Çok büyütmedim bunu ama son 1 kaç haftadıe hergün 1 kaç defa birden heryerim kaşınmaya başlıyor. 1 kaç dakika sürüyor bu ve çok abartı bi kaşınma değil. Kendimi tutabi
25 yaşında erkek kişisiyim. Bu yaşıma kadar herhangi bir şeye alerji olmadım. Ama son 3 4 aydır ara ara birden kaşınmaya başlıyorum. Çok büyütmedim bunu ama son 1 kaç haftadıe hergün 1 kaç defa birden heryerim kaşınmaya başlıyor. 1 kaç dakika sürüyor bu ve çok abartı bi kaşınma değil. Kendimi tutabiliyorum. Yediğim bir şeyden olduğunu düşünmüyorum çünkü yediğim bir şey yok. Az önce yine oldu mesela, düşünüyorum düşünüyorum neden olduğunu bulamıyorum. Böyle saçma bi durum neden olmuş olabilir?
0
valarmurgulis
(11.05.20)
hayatında önemli değişiklikler olduysa ya da hayal ettiğin gibi gelişmiyorsa, vücudun tepki vermeye çalışıyor olabilir.
0
silver apple
(11.05.20)
@joel yiyorum tabi ama kaşınmanın olduğu zamanlarda hiç olmuyor bu onu demek istedim.
0
🌸valarmurgulis
(11.05.20)
Alerjinin yaşı yok ki, herhangi bir zamanda alerji sahibi olup herhangi bir zamanda varolan alerjinden kurtulabilirsin. Tamamen vücudun ve bünyen ile alakalı.
0
sytemofadownmanyagi
(11.05.20)
polen alerjisi 20'li yaşlarda başlar. bir belirtisi de kaşınmadır. ama 4 aydır oluyorsa polen değildir. son birkaç haftadır yoğun olarak var polen.

şeker yükselmesi de kaşıntı yapabilir. kolesterolde de olduğunu duymuştum. bi kan tahlili işe yarayabilir.
0
lovemyself
(11.05.20)
Belli bir yaştan sonra aniden çıkan alerjiler var. Bir arkadaşımın balık alerjisi aniden, hem de teknede tatildeyken çıkmıştı. Apar topar hastaneye zor yetiştiler. Ben çocukluğumdan beri kedi bakarım & severim son 5 yıldır başladı kedi tüyüne alerjim. Evde kedi var üstelik, ömrü / ömrüm yettiğince de bizimle kalacak. Ama maalesef artık sarılamıyorum kediciğime. Sevdikten sonra hemen ellerimi yıkamam gerekiyor. Yok unutur da yüzüme sürersem ellerimi derim parça parça kabarıyor. Yazları bizim evde 3 kedi oluyor, o zaman da burnum tıkanıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(11.05.20)
Benim de 25'te alerjik rinitim çıktı. Artık ilaç bile fayda etmiyor. Senin yine iyi, sadece kaşıntı varmış.
0
nothing in my way
(11.05.20)
(12)

doğu ve güneydoğu anadoluya hiç gidip gezdiniz mi?

Leonardo~Da~Vinci
gittiyseniz, gözlemleriniz ve yorumlarınızı duymak istiyorum.gitmediyseniz, varsa eğer önyargılarınızı, endişelerinizi öğrenmek istiyorum.firsatınız olsa gider gezer misiniz?
gittiyseniz, gözlemleriniz ve yorumlarınızı duymak istiyorum.

gitmediyseniz, varsa eğer önyargılarınızı, endişelerinizi öğrenmek istiyorum.

firsatınız olsa gider gezer misiniz?
0
Leonardo~Da~Vinci
(10.05.20)
Kardeşimle diyarbakir gezisi planlamistik. Ogretmen bir arkadaşında kalacak sekilde. Aylar gecip gunu geldiginde arkadasinin bir cenazesi oldu ve planin buyuk kismi iptal oldi ama kalacak yer bile ayarlamadan atlayip gittik. Ucakta yanimizda oturan kadinla inmeye yakin tanistik. Ben de merkeze gidecegim, taksiyle birlikte gidebiliriz, dedi ki biz merkeze merkez diye gittik yani.
Takside filan baya korktugumu hatirliyorum. Yollar bazi bazi issizdi ve sehir merkezi yazan tabelanin tersi istikamete gitmistik bir sure. Bir sey olmadi tabii. Saçma saçma onyargilar.
Sonrasinda bu kadin arkadas bizi orali bir gazeteci arkadaşı ile tanistirip kahve filan içtikten sonra ayrildi. Ve biz uc gunumuzu o gazeteci arkadas ile gecirdik. Bize her yeri gezdirdi. Surlarin oldugu bahcede kahvalti filan ettik.
Hayatimin en cesur ama en guzel en samimi gezisi idi. Korktuğuma, cekindigime, zaman zaman da kendimin yapamayacagi insanlıklari gordugume utandim. Bana uzun bir sure kendimi ve bazi şeyleri sorgulatmisti.
Insanlarin samimiyeti cok farkliydi. Şehir zaten guzeldi. Kurbagalarin cirit attigi bir dere kenarinda bira icmeye gitmistik.
Otel kaldigim en berbat oteldi. Kelimenin tam anlami ile berbatti ama umurumda bile olmadi. Kimildamadan uyuyup uyandim o kadar.
Keske tekrar gisebilsem. Gittigimizde turuncu bir yagmur yagmisti. Çamur gibi. Mardine gidememistik. Ama hala aklimda. Fırsatım olsa hepsini tek tek gezsem.
0
a perfect lie
(10.05.20)
Uzun süredir doğu görevindeyim. Bütün şehirleri gezdim sayılır bir ikisi hariç. Hususi merak ettiginiz bir konu varsa onun üzerinden yorum yapayım. Bazı şehirler batıdaki metropollerin 30-40 sene gerisinden geliyor öyle özetleyebilirim. Bölgedeki en kadim kent bana kalırsa Antep hem insan hem de şehir noktasında. Kars geçmişi maksadıyla bir kısım daha farklı bir kültüre sahip, severim. Erzurum'un Kayseri veya kKonya'dan farkı yok. Van kendi halinde, güzel gibi görünüyor bilakis bence hiçbir şey yok bir iki kalıntı dışında. Nedir Kale'den güneşin batışı göl ile birlesince harikuladedir. Edremit, Erciş fena ilceler degil. Van göç alır daha doğudan Hakkari vs her telden adam vardır. Ama rahattır Van nispeten doğu illerine kıyasla. Diyarbakır'ı sevemedim 3 kere gittim. Mardin kültür bakımından araştırmaya değer bir kent. Bitlis'in göle bakan ilçeleri hoşuma gider. Tabi Tatvan, Ahlat, buralara gelirken Kurtalan Ekspresi hikayesini severim. Bitlis Mutki korkunçludur. Elazığ'da Kayra şarapları var, bir iki bölgesi bağ yetiştiriciliğinde dünya klasmanında başarılı; Öküzgözü üzümü. Hasankeyf tarafı hoş idi en son ne oldu bilmiyorum kamyonlar çalışıyordu 2 sene evvel. Bir de Malabadi Köprüsü'nü severim. Erzincan'ın birkac bölgesi hoş idi isimlerini unuttum merkez kötü. Tunceli'ye gidemedim, gitmem heralde biraz kaygılandırıyor yolları. Bingöl-Muş bunlar her türlü gelişmişlik indeksinde son sıralarda.
Doğu ve Güneydoğu'yu çekilir kılan nedir dersen, yemekleri, eti, lezzeti. Türkiye'yi gezdim sayılır buralarda yediğim etin evvela kuzunun lezzeti hicbir yerde yok. Sırf döner veya Cag yemek için hafta sonu Erzurum'a, büryan icin Bitlis'e, kebabın her türlüsü için Antep'e gittiğim oluyor, Antep bambaşka ama ne yersen ye lezzetli. Erzincan döneri de adından söz ettirir. Muş'un eti, sütü, yoğurdu da iyidir ekleyeyim. Diyarbakır'da da ciğeri gomersin geberene kadar mis gibidir. Kars'a gidersen gravyer al kilo kilo, Anadolu insanı sevmez ama bence Türkiye'nin sayılı peynirlerinden. Kaşarı da lezzetli. Urfa Suriye dalgasından Türkiye topraklarından çıkmış Orta Dogu'ya dönüşmüş. Sokakta yürürken biri gelip Allahuekber diyerek boğazınızı kesse şaşırmazsınız. Halbuki fena bir yer değil aslen.
Kendi aracınızla bazı karayollarına girerseniz hakikaten ürkütücü. Bingöl Genç yolu, Diyarbakır'a bağlanan tüm yollar özellikle Kulp yolu vs, Varto Karliova-Erzurum yolu, Tunceli'ye bağlanan yollar, Erzincan tarafı vs.

Edit: unutmuşum bir iki eklenti yapayım. Urfa tarafinda Halfeti iyidir, ama Gobeklitepe'ye mutlak ugramak gerekir. Erzincan'ın da Kemaliye'si görülmeye değer ismi geldi aklıma. Ve evet bahsetmemisim kadın kültür gereği erkeğin çok cok gerisinde ve toplumsal hayatta neredeyse hic yok evvela ilçelerde, kırsalda ise köle gibi bir şey. Erkek gördü mü kaçarlar. Erkeklerin de 3'er 4'er eşi olur. Ve asiretcilik hala revaçta.
0
karacigerim vur kadehlere
(10.05.20)
Bir güneydoğu şehrinde yaşadım, bazı illeri de gezdim. Eşimin tayini nedeniyle evlenir evlenmez Adıyamana yerleşip evimizi orda kurduk. Büyükşehirden oraya gidince çok zor alıştım çünkü biz gittiğimizde cafe bile 2 tane vardı. Kahve filtresini tüm şehirdeki dükkanlara sorup bulamamıştım bana süzgeç gösteriyorlardı düşünün yani. Zamanla şehir çok gelişti. İnsanlarını çok sevdim, önyargılı değildim ama zor olacağını biliyordum. İhtiyacınız olduğunda 4 elle yardıma koşan insanları var. Ama bu onlarım doğal hali. Sizden de aynı şeyi bekliyorlar yeri geldiğinde.bu yüzden biraz sınır aşma problemleri var. Esnafı falan hiç paraya düşkün değil, gerçi bizim yabancı olduğumuzu anladıkları için mi nedir, olumlu izlenim bırakmak için sizi iyi ağırlarlar. Kötüsü çakalı da var tabi ama genel olarak iyiler.
Gidip gezme konusuna gelince imkan olsa gider gezerim çok özlüyorum.
0
curukturpkokusu
(10.05.20)
Defalarca gittim, hangi konuda gözlem istiyorsunuz? Gözlem çok geniş bir tabir, Önyargılarımın bazıları yıkıldı, bazıları ön yargı olmaktan çıkıp harbiden düşündüğüm gibiymiş dedirtti. Fırsatım var yine gideceğim yine gezeceğim :)
0
paramolacak
(10.05.20)
Dogu görevimin 2. Senesini bitiriyorum 2 senem daha burda geçecek
Daha önce sivas'ın dogusuna gitmemiştim ne yazık ki biraz ön yargım da vardı açıkçası.
Insanları kesinlikle yardım sever misafirperver evlerine gidince siz rahat edin diye her şeyi yapıyorlar çok güzel günler geçirdim.
Ne yazık ki yaşadığım yerde kadının adı yok kadın 2. Planda bile değil hiç planda yok bu devirde ilcedeki marketin bile yerini bilmiyorlar dışarı çıkamıyorlar en sevmediğim durum bu bir kadin olarak.
Ikincisi ise temizlik kaldigim ilceye çöp kutulari geleli 2 ya da 3 yıl olmuş çöp kutusu olmasina rağmen bütün yollar çöp, sokak hayvanları çok kötü durumda hemen hemen hepsi hastalıklı ve aşırı zayıf durumda belediyeye dememize rağmen bir şey yapılmıyor o konuda.
Sadece ilçeye gelen memurlar üzerine bir ekonomi kurulmuş o yüzden her sey 2-3 kati pahali ne kadar yardimsever ver misafirperver de olsalar dışardan gelen insanı cok iyi bilip her şeyin fiyatını arttirip kazanç sağlıyorlar biz de mecburen almak zorundayiz çünkü alternatifi olmuyor.

Dediğim gibi olumsuz yanları kadar olumlu yanları da var ınsanları ile bir sıkıntı yaşamadım ama yaşayan cok insan duydum.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(11.05.20)
Gezme konusunda bir şey yazmamışım van gezmeye değer guzel bir yer
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(11.05.20)
Vana giderken yol üstünde tatvan'da durmuştuk 2 apartmanlı bir sitenin önüne arabayı parketmiştik. Hava çok sıcak ve site içi ağaçlı olduğu için onu tercih etmiştik. Arabadan iner inmez apartmandan 40 yaşlarında bi adam çıkmıştı. adama 10 sn durumu izah ettik "vana gidiyoruz da burda öğle yemeği yemek istiyoruz istanbuldan geliyoruz" demiştik. adam bize cevap vermeden dönüp "ayşee (karısına seslendi adını hatırlamıyorum" yemeği dolaba koyma misafir geldi. demişti. inanın çok şaşırmıştık. ne bize baktı ne süzdü ne başka bişey. yok abi aman ne misafiri zahmet etme dediğimizde de "olur mu öyle şey misafirsiniz nerelerden gelmişsiniz" demişti. adamın evine gitmedik ama arabasını takip ettik bizi en iyi mekanalrdan birinin önüne götürüp sahibine selam verdi bize de selam verip gitti. hesap öderken de menü fiyatıyla toplam 3 kişi 140 ödememiz gerekirken 80 ödeyip çıktık. kaç sene geçti adamın iyi insan mıyız kötü müyüz diye bakmadan bizi ağırlamak istemesi hala aklımdadır.
0
avatar is back
(11.05.20)
Turistik olarak bazı şehirlerini gezdim, gayet güzel ve neşeli yerler. Hatta Mardin'de en son "bu insanlar neden bu kadar yüksek, hayat dolu sürekli?" diye arkadaşlarla konuştuk falan. Muhteşem kültürel miras ve mutfak var tabii tüm bölgede.

Eksi tarafları, tutucular. Otellerde vs içki bulmak imkansıza yakın ki Dedeman'dan falan bahsediyorum. Antep'te vardı otelde mesela. Bir diğer eksi tarafı da araba ve bilen biri gerekmesi. Yani mesela bir Göbeklitepe'ye şehirden kendiniz gidemezsiniz, gitseniz de bilen birisi anlatmadan birkaç büyük taş görüp gelirsiniz. Tabii merkezden turlar vardır her türlü, Nemrut falan için de.

Güvenlikle ilgili pek endişem olmadı zira hiç bilinmeyen, turist olmayan yerlerine gitmedim. Zaten İstanbulluyum, burada her gün bir yer patlıyor, olacaksa olur diyorum bu konularda.

En azından kısa da olsa bir GAP turu ile mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler olduğunu düşünüyorum. Ekim falan idealdir, yazın ölebilir insan.
0
whoosie
(11.05.20)
90'lı yılların en berbat dönemlerinde Mardin, Midyat, Urfa, Antep ve Elazığ'a iş sebebiyle gidip gelirdim. Yalnız olmazdım da yine de çalışan kadın görmeye pek alışık değillerdi.
Seneler sonra turist olarak yine Antep, Mardin'e arkadaş grubuyla, Hatay'dan Anamur'a eşimle gezmeye gittik. En son geçen sene arkadaşlarla Diyarbakır, Van turu yaptık. Gezerken yerel rehber faydalı bir şey. Yerel hassasiyetleri öğreniyorsunuz. Eğer siz "mesaj kaygılı" biri değilseniz yerli halk da gayet içten davranıyor. Halk olarak çok ayrıştırılmışız. Nasıl toparlanırız bilemiyorum. Halkın devlete karşı çok büyük önyargıları var ve devlet bu önyargıları beslemek için elinden geleni yapıyor diyeyim. Böylece bizi birbirimize bağlayan çimento çözülüyor, kimse farkında değil (ya da bazıları farkında ve böyle olsun istiyorlar).
Ben gezme taraftarıyım.
0
SiyamkedisiZorro
(11.05.20)
Gitmedim. Gittigim en dogudaki il Ankara.

Gezmek isterim, ama konfor alanimdan tamamen cikmam lazim. Nedenine gelince:

Türkiye´de gercekten keyifle rahatca tatil yapamadigimi fark ettim. Her an izleniyor hissi, cogu insandaki etrafini gozetleme, her olaya burnunu sokma hastaligi... Otobuste, otelde, takside hep bir diken ustunde olmak... Sanki bunlar doguya dogru gittikce artacakmis hissiyati var bende. Onyargim, endisem bundan ibaret.

Guvenlik vs. nedeniyle bir endisem yok.
0
buf-e kür
(11.05.20)
Doğu'da yaşıyorum. İyi yönleri de var kötü yönleri de. Halkı çok yardımsever batı da bana kimse yardım etmezdi burada herkes bana yardım ediyor. Rahat insanlar batı halkı gibi pinpirikli en ufak şeyi kafaya takıp büyüten insanlar değil.
0
komando kani var bende
(11.05.20)
çok gitmek istiyorum. hiç görmedim. tek gördüğüm akdeniz ve karadeniz. (iç anadolu'da iş için geçirdiğim 2 - 3 günü saymazsak) önyargılarım muhakkak vardır bunları bir gün gidip görürsem anlayacağım. hatta bu ay gitme planım vardı pandemi yüzünden nasip olmadı. turistik olarak çok merak ediyorum ama yaşayabileceğimi sanmıyorum. en başta havası ve doğası farklı gelir bana. aile kültürü olarak da farklı yetiştirildiğimi düşünüyorum.
0
damla sakızlı dondurma
(11.05.20)
(8)

hangi kedi kumu?

bugisme
hangi marka kedi kumu kullanıyorsunuz? silica veya bentonit mi?ben proline alıyorum, fena değil ama daha iyisi varsa ona geçebilirim.
hangi marka kedi kumu kullanıyorsunuz? silica veya bentonit mi?

ben proline alıyorum, fena değil ama daha iyisi varsa ona geçebilirim.
0
bugisme
(07.05.20)
Vancat aktif karbonlu. Silica zararlı. Kullanmayınız.
0
prole
(07.05.20)
Silica kanserojen. Bir kere kullandım, bir daha hiç almadım.
Ben proline marsilya sabunlu kullanıyorum,memnunum f/p ürünü.
Vancat marsilya sabunlu da kullandım 2 kere, onu da beğendim. Aynı şekilde o da f/p ürünü.
0
saridendigindekirmizidiyebagiranadam
(08.05.20)
proline bentonit sabunlu +1
0
orient blue
(08.05.20)
everclean? parayı kedi pisliğine gömmek gibi ama tek kedi varsa neden olmasın...
onun yerli muadili yeşil reflex diyorlar bir denenebilir.
silicaya hayır.
0
not dark yet
(08.05.20)
proline bence bok gibi ama pek kullanmadığım odada kum kabı, kapaklı kutulardan ve önünde de kum yakalama paspası var anca o şekilde kullanılabiliyor. biraz nasıl kullandığınıza bağlı yani, benim için proline gayet yeterli çünkü etkilemiyor beni bok gibi olması. yalnız üzeri açık ve aktif kullandığın yaşam alanında ise kum kabı o zaman everclean alırdım herhalde herkes bu kadar övüyorsa bi bildiği vardır.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.05.20)
Everclean kullaniyorum asiri memnunum. Pahali ama asla baska kum almam.
10 litresi 1 kediyi 2 ay idare ediyor rahatlikla.
0
matilda
(08.05.20)
Bentonit, sanicat beyaz sabun kokulu.
0
SiyamkedisiZorro
(08.05.20)
Vancat aktif karbonlu +1. Parasini veririm ne olacak diyorsaniz everclean ama
0
gibicibicis
(08.05.20)
(6)

patlıcanla yapılabilecek yemek tarifi

tepedeki psychedelic adam
fazladan 2-3 patlıcan var bunlarla tencere yemeği ya da düz kızartmak yerine ne yapılabilir? yemek işi çok bildiğim bişey değil o yüzden basitçe bi tarif verseniz de güzel olur aslında. fırın yok.
fazladan 2-3 patlıcan var bunlarla tencere yemeği ya da düz kızartmak yerine ne yapılabilir? yemek işi çok bildiğim bişey değil o yüzden basitçe bi tarif verseniz de güzel olur aslında. fırın yok.
0
tepedeki psychedelic adam
(07.05.20)
kürdan kebabı (islim köfte) olabilir. Fırında yaparsın
0
izmitcan
(07.05.20)
freebird5406_2
(07.05.20)
dizme ya da düzme diye bi yemek var. patlıcanları yuvarlak kesip kızartıyorsunuz bir de köfteler yapıyorsunuz. sonra tencereye bi köfte bi patlıcan şeklinde diziyorsunuz sarmal şekilde yeşil biber ve domatesleri de koyup pişiriyosunuz baya gzel oluyor.
0
red g
(07.05.20)
Közleyip makarnayla kavurun biraz da sarmsak katın
0
coca cola
(08.05.20)
Valla ben patlıcanları normal yuvarlak dilimliyorum. Te tarafta da ekmeksiz köfte harcı yapıyorum. Sonra bir borcamın içine bir dilim patlıcan bir parça (boyutu patlıcanın kesiti kadar) kıyma olacak şekilde diziyorum. Üzerine sulandırılmış salça, doğru fırına. Müthiş oluyor.
0
SiyamkedisiZorro
(08.05.20)
fırında közleyerek değişik yemeklerin içine katabilirsin harika bir lezzet yakalarsın.
köz patlıcanlı bulgur pilavı veya hünkarbeğendi (sote et altına patlıcanlı beşamel soslu yatak uff) ya da köz patlıcan çorbası yapılabilir :)
0
theseachange
(08.05.20)
(4)

Bulaşık makinesi yerleştirme sorunu

kislar gecmez beresiz
Merhaba, bulaşık makinesi alacağım da mutfağım biraz şekilsiz. Uzun, ince bir koridor gibi. Makinenin sığabileceğinden emin olamıyorum açıkçası. Ölçtüğümde makine için ayrılan yer tam 60 santim geliyor. Makinelerin standart genişliği de 60 santim. Hadi o tamı tamına oturuyor diyelim. Kapağın tam açı
Merhaba, bulaşık makinesi alacağım da mutfağım biraz şekilsiz. Uzun, ince bir koridor gibi. Makinenin sığabileceğinden emin olamıyorum açıkçası. Ölçtüğümde makine için ayrılan yer tam 60 santim geliyor. Makinelerin standart genişliği de 60 santim. Hadi o tamı tamına oturuyor diyelim. Kapağın tam açılamayacağından endişeleniyorum çünkü ayrılan yerin tam karşısında girinti yapan bir kolon var ve makinenin önünde yaklaşık 70 santim kadar bir boşluk kalacak. İnternette de kapak uzunluğuna dair bir veri bulamıyorum. Yerleştiğinde kapağı tam açılabilir mi?

Not: alacağım marka/model konusunda da netleşemedim henüz. Önerileriniz, deneyimleriniz, kulak dolgunluklarınız fazlasıyla makbule geçer.
0
kislar gecmez beresiz
(07.05.20)
bulaşık makineler neredeyse yerden yükseklikleri kadar kapaktır. yani aradığınız veri aletin yüksekliği. yaklaşık kapak boyunu verir.

kitapçığını indirirseniz niyetlendiğiniz modelin tüm bilgileri kitapçığın içinde bulunur. 60 cm dıştan dışa mı sığar mı sığmaz mı hepsini anlarsınız.

model olarak kullanıma göre öneri verilebilir. misal ben siemens'ciyim. ama arçelik de sıkıntılı değildir. aceleniz var mı yok mu ekonomi mi önemli hız mı falan gibi sorulara göre ve en önemlisi bütçenize göre seçin.

program sayısı arttıkça fiyatları artar genelde ama çoğumuzun kullandığı 1 programdır genelde. yine model kitapçığına bir bakın o program kaç dk sürüyor onu öğrenin. aceleniz yoksa o işinizi görecektir.
0
ozdek
(07.05.20)
Arçelik 6343 var bende. Tam kurutma yapmaması dışında bir sıkıntı yok. Annemde 10+ yıllık bir Beko var, hala taş gibi. Beyaz eşya biraz şans işi. O yüzden en içine sineni al ama çok para verme. Bendeki 4 program mesela ama sadece bir program kullanıyorum.

Üşenmedim kalktım ölçtüm. Genişlik ve yükseklikte internette yazan ölçüden yarım cm daha küçük bizim makine.

Bizimkinde yükseklik 85 cm. Kapak ölçüsü 70 cm. Tüm makineler için böyledir bence çünkü tip standart. Üstte bir tabla oluyor, allta da 10 cm civarı bir bölme oluyor ve kapak bu ikisi arasında kaliyor. Açılan kapağın alt mekanizması içe doğru gidiyor. Açık halde iken kapağın ölçüsü 60 cm'e düşüyor doğal olarak.

Ama yay şeklinde açılırken herhangi bir orta noktada 60 cm'den uzun olabilir mi? Emin olamadım. Çünkü kademeli olarak alltan içe giriyor. Matematiksel olarak düşünemedim açıkçası. Sözelciyim :)))) Ölçmeyi de unutmuşum. Yarın bakarım ya da başka biri fikir yürütebilir. Ama dik konumda 70 cm, gittikçe azaldığına göre bu şartlar altında bence sığar.
0
elorelia
(07.05.20)
@ozdek

kitapçıklarda kapak boyutu yazmıyor maalesef. aletin yüksekliği de tam olarak kapak uzunluğunu vermiyor. üstte tabla var, altta taban desteği var. birkaç çizim var görsellerde. onda da aralık verilmiş. bsh ürünlerinde üst segment modeller tercih etmek gerekiyor da ben o kadar para saçmayı düşünmüyorum. haklısınız, aranan kriterleri belirlemek gerekiyor. cevabınız için teşekkür ederim. :)

@elorelia

öncelikle ölçtüğünüz çok teşekkür ederim. mekanizmanın alta gittiğini fark etmemiştim. siz söyledikten sorna birkaç videoya bakınca anladım. Yükseklik standart 85 çoğunlukla, evet. muhtemelen kapak boyutu da standarttır. beyaz eşyanın şans işi olduğunu da iyi biliyorum maalesef. ya tutarsa deyip alacağım birisini en sonunda. bosch düşünüyordum ama araştırmalarım sonucu vazgeçme eşiğindeyim. beko'ya kaydım biraz daha. tekrardan uğraşlarınız için teşekkür ederim. :)
0
🌸kislar gecmez beresiz
(08.05.20)
Bulaşık makinelerinin kralı Miele'dir, ben 20 seneden fazladır (ilki 17 sene dayandı, ikincisi henüz 3 senelik) Siemens kullanıyorum, çok memnunum.
0
SiyamkedisiZorro
(08.05.20)
(4)

Robert Kolej ve ana sınıfı

i ve been mistreated
Bu okulun eğer varsa alt okullarına ana sınıfından ya da birinci sınıftan başlayan bir öğrencinin lise sınavında çok yüksek puanlar çıkaramasa da liseyi de robertte okumaya devam edebilmesi gibi bir durum var mı? Ya da eskiden var mıydı?
Bu okulun eğer varsa alt okullarına ana sınıfından ya da birinci sınıftan başlayan bir öğrencinin lise sınavında çok yüksek puanlar çıkaramasa da liseyi de robertte okumaya devam edebilmesi gibi bir durum var mı? Ya da eskiden var mıydı?
0
i ve been mistreated
(30.04.20)
Robert College lise sınavıyla öğrenci alıyor sadece. İlk okulu bulunmamakta.

edit. eskiden de yoktu. sadece orta okul sınavıyla giriş yapılıp orta-lise okunuyordu.
0
nwnd
(30.04.20)
2006 yılında liseye başladığımızra Robert kolejinin ilkogretim okulundan mezunum diyen bir arkadaş vardı. Hoca neden devam etmedin liseye diyince sınavı kazanamadım demişti.Bizim okul da Kadir Has Anadolu idi.
Doğru hatırladığıma eminm ama kız doğru konuştu mu bilemem.
0
cilekli pasta
(30.04.20)
oranın anasınıfı falan yok sadece lise
0
buiret
(30.04.20)
Bazı vakıf okulları ilkokuldan liseye geçişte bu sertbestiyi tanıyorlar, örneğin Koç lisesi. RC vakfının iştiraklerinden biri Hisar okulları, muhtemelen çilekli pastanın arkadaşı ilkokulu burada okumuştu. Ancak RC'ye giriş için o sınava girip kazanmak zorunda çocuk. Sadece parasıyla değil yani :)

Eskiden beri de bu böyle. Eskiden İlkokul sonrasında sınava giriyorduk, ortaokul&lise için. 1999'dan bu yana sadece lise giriş sınavıyla öğrenci alıyor. Belki 1960'larda olay farklıdır bilemedim.
0
SiyamkedisiZorro
(30.04.20)
(8)

En iyi yaptiginiz yemek?

my pink
Sb. Diyelim ki hayat normale dondu ve arkadaslarinizla toplanacaksiniz. Her seferinde iyi yaparim dediginiz ve asla yanilma payi olmayacagindan emin oldugumuz bir yemek/tatli/salata vs. soruyorum. Ozel bir icecek bile olabilir.
Sb.
Diyelim ki hayat normale dondu ve arkadaslarinizla toplanacaksiniz. Her seferinde iyi yaparim dediginiz ve asla yanilma payi olmayacagindan emin oldugumuz bir yemek/tatli/salata vs. soruyorum. Ozel bir icecek bile olabilir.
0
my pink
(30.04.20)
menü yapayım direkt. mercimek çorbası, bezelye yemeği ve pilav. tatlı olarak da kolay tiramisu. tiramisunun dinlenmesi hariç toplamda 2 saat almayacak bir menü ve lezzeti de şaşmaz.
0
amugochi
(30.04.20)
Ne kadar kolay bu tiramisu?
0
🌸my pink
(30.04.20)
sehriyeli pilav
zeytinyagli yaprak sarma
domates corbasi
saksuka
lazanya
profitrol, NY style cheesecake
0
cairo
(30.04.20)
domates çorbası, lazanya, yeşil salata, şarap.

tatlı olarak da bisküvili pudingli pasta olabilir herkes çok sever :) içine muz ve çilekten ara kat da döşeyebilirsin.
0
theseachange
(30.04.20)
Kahveli brownie.

Lübnan usulu sogan dolmasi. Her seferinde iyi yaparim ama cok ugrastirdigi icin yilda 1 ya da 2 kez yapip, sonrasinda yapmamaya yemin ederim.

Italyan bir arkadasimin aile yemegi, kirmizi risotto, yaban mersinli ve kirmizi sarapla yapilan.
0
buf-e kür
(30.04.20)
Kereviz Çorbası
Alinazik (parça etli)
ZY Barbunya
İncir uyutması
Paella

bunlarda şaşma olmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(30.04.20)
tavuk suyuna çorba.
kremalı mantarlı fettucuni.(tavuklu sevmiyorum)
salata.
tiramisu.

bu menü hem basit hem hızlı olur.
0
damla sakızlı dondurma
(30.04.20)
@damla sakızlı dondurma aynı menüye +1le katılıyorum
Belki domates çorbam da olabilir
0
coca cola
(30.04.20)
(15)

Dediklerimi yapmayan bebeğim

anladım
14 aylık bi oğlum var, daha yürümüyor, ayakta duruyor tutunarak gidiyor ama tutunacak bi yer olmazsa karşıya geçemiyor, hemen emekliyor. Bütün gün boyunca kendi kafasına göre takılıyo, gel iki kare, yuvarlak lego at şu deliklere diyorum hiç oralı değil, topunu getir diyorum getirmiyor, adını söyleyi
14 aylık bi oğlum var, daha yürümüyor, ayakta duruyor tutunarak gidiyor ama tutunacak bi yer olmazsa karşıya geçemiyor, hemen emekliyor. Bütün gün boyunca kendi kafasına göre takılıyo, gel iki kare, yuvarlak lego at şu deliklere diyorum hiç oralı değil, topunu getir diyorum getirmiyor, adını söyleyince bazen bakıyor, bazen bakmıyor. Bu çocuk niye böyle, başkalarının çocuklarına bakıyorum neler yapıyorlar, ebebehebe diye laf sayıyolar annelerine, babalarına. Annesini, beni biliyor, başkasındayken dönüp bizi arıyor falan bunlar okey ama 14 aya göre diğer şeyleri normal gelmiyor bana. Hep canı istemiyor ondan yapmıyor diyorlar ama bi çocuğun canı hiç mi bir şey istemez, insan bi topunu getirir bari. (Kendisi atınca nereye gittiyse emekleyerek gidip çıkarıyor). Doktora götüreyim mi, gelişimde bi eksiklik olabilir mi? Bakışları vs normal, sadece annesinin sütü gelmedi mamayla büyüdü yoksa bundan mı?
0
anladım
(29.04.20)
Benim aklıma otizm geldi. Adına tepki vermemesi filan.
0
cemallamec
(29.04.20)
Otizmlilerin belli hareketleri oluyor ya tepkisizlik dediğim öyle bişi değil yapmakta olduğu şeye devam ediyor, anlamsız eline falan bakmıyor öyle. Mesela dolap kapağını açmaya çalışıyo, sesleniyorum devam ediyo bi noluyo diye dönmüyor.
0
🌸anladım
(29.04.20)
extrem durumlar olabilir tabi ama 14 aylikken yürümemesi pek makul değil. çocuk hızlı gelişen bir canlı olduğunda farklı sebepleri olabilir. siz onu bir doktora gösterin.
0
helenart
(29.04.20)
Ben bir anormallik görmedim. Otizm falan öyle bir şey değil. Tutunarak ayakta durabildiğine göre anatomik bir sıkıntısı da yok, sadece canı yürümek istemiyor. Topu getirmemesi de ondan. Sürekli kucakta falan gezdiyse azcık rahata alışmıştır. Düzelir.

Benim oğlum 3 yaşında konuştu. Biz de korktuk ettik, doktora götürdük, milletin çocuğu cümle kurarken bizimki anne baba dede dışında kelime kullanmıyor diye. Kreşe başlayınca konuştu. Şimdi 8 yaşında, sustur susturabilirsen.
0
kibritsuyu
(29.04.20)
Evet çevremizde otizm var maalesef ben de eminim otizm olmadığına. Öyle mi, bak sevindim şimdi, kardeşimin oğlu var o baya konuşuyo çünkü o da 20 aylık, sürekli onunla bi kıyas oluyo haliyle.
0
🌸anladım
(30.04.20)
Çocuk psikyatra görürüp denver gelişim testi yaptırabilirsiniz. Ama bana anlattıklarınız normal geldi. Her çocuk bir değildir.
İki çocuğum var biri bir yaşında bülbül gibi şakıyordu. Biri üç yaşında konuştu.
Göz teması varsa sorun yoktur bence.

Denver bir gelişim testi hemen yapılıyor. Yaşına göre bir test yapıyorlar.
Orda bir sorun olursa zaten sizi yönlendirirler
0
Neyazayım
(30.04.20)
Doktora goturun zarari olmaz elbet ama bir seyle ugrasirken cevap vermemesi rutin davranislari arasinda gozlemledigim kadariyla. Cani istemiyorsa duymazdan geliyorlar.
0
brkylmz
(30.04.20)
kulaklarında sorun olabilir mi acaba
0
valkin rockefeller
(30.04.20)
doktora goturup genel kontrolleri yapildiysa cok seyapmamak lazim. benim de yegenim icin endiselenmistik, 20 gun once dogan kuzenimin cocuguyla kiyasliyorduk bizimki emeklemiyo bile o yurumeye baslamis falan filan diye. simdi koltuklarin tepesinde takla atiyo. buyur elbet.
0
icim urperiyor
(30.04.20)
@valkin hayır yok, ismine dönmüyo ama kırmızı balık gölde diye şarkı söylemeye başladığım zaman hemen bakıyor. Bu şarkıları söyleyen bi oyuncağı var ona da bayılıyor.
0
🌸anladım
(30.04.20)
Neyse yine götürürüz korona biterse, acil bi durum yok anladığım kadarıyla başka örnekler de varmış, rahatladım.
0
🌸anladım
(30.04.20)
cocugu baska cocuklarla karsilastirmayi birakmaniz lazim, rutin kontrolleri yapilip bir sikinti bulunamadiysa kendi haline birakin. Devamli kiyas yaparsaniz mutsuz olursunuz, bu da cocugu kotu etkiler.

Ben de 14 aylikken yurumusum, herkes bir sekilde yuruyor, konusuyor. Cocuk buyutmenin bence birincil kurali kiyas yapmayi birakmak.. su akar yatagini bulur.
0
cooperr
(30.04.20)
Çocuğunuzu kıyaslamayın her çocuğun gelişimi farklıdır.
Duyu bütünleme sorunları vardır belki mesela bizimkinde var bir araştırıp ona göre yönlendirebilirsiniz.
0
sta
(30.04.20)
Ana-baba kalbi, her çocuk kendine özeldir, yine de karşılaştırırız. Büyük kızım 12 ayını tamamladığı gün yürüdü, küçük kızım neredeyse 15. ayında yürüdü. Biraz tombalaktı, belki ondan. Büyük kızım tam 2 yaşında konuştu, küçük 1,5 yaşında "yağmurun elleri"ni söylüyordu. Eğer duyması ile ilgili bir problem yoksa, göz kontağı kuruyorsa ben olsam endişelenmezdim. Bir de çocuklarla oynarken bazen kendiniz çekin önünüze legoları. Bu arada standard lego boyutu o yaş için çok küçüktür. Duplo grubu almanız lazım. Bunlarla çocuğun yanında kendiniz kule vs. yapmaya başlayın, ilgisini çekip gelecektir. Özellikle 2 yaş çocuklarının inadı meşhurdur. Sadece kendini ifade etmek için komut almayı reddeder vs.
0
SiyamkedisiZorro
(30.04.20)
Yürüdü bugün :) cevap verenlere tekrar teşekkürler.
0
🌸anladım
(03.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.