Giriş
(12)

iş hayatında para mı huzur mu?

patos64
aslında direk böyle sorunca soru eksik olacak. şöyle açıklayayım, 4 sene civarı bir iş hayatım var ve beş parasız birisiydim ilk zamanlar. evlenecek olsam düğün yapamazdım, araba alsam alamazdım, rahatça dışarıda yiyip içemezdim bile. okul bitti iş hayatına başladım, aklımda işlerden ziyade hep ani
aslında direk böyle sorunca soru eksik olacak. şöyle açıklayayım, 4 sene civarı bir iş hayatım var ve beş parasız birisiydim ilk zamanlar. evlenecek olsam düğün yapamazdım, araba alsam alamazdım, rahatça dışarıda yiyip içemezdim bile. okul bitti iş hayatına başladım, aklımda işlerden ziyade hep ani gelişen bazen benim bazende tanıdık faktörüyle aklımda olmayan işlerde çalıştım, parayı seçtim. para biriktirmeyi seçtim. çok pişman mıyım? değilim, hatırı sayılır bir birikim yaptım. şuanki işim en çok maaşı olan işim ama 24 saat vardiya sistemi ve yorucu, dinlenmesi az vs. 2.5 sene direndim, en sonunda geçen hafta istifa ettim. tabi pandemi vs iş bulmak zor ama, kendime şunu söyledim;
öyle ya da böyle pandeminin neredeyse 1 senesini çalışarak geçirdim, dayanacak psikolojim artık kalmadı, belki 5-6 ay taş çatlasın 1 sene daha çalışabilirdim ama artık gemileri yakmışken çıkmak istedim. artık alanımla iş bulmalıyım dedim, işsiz kalma fedakarlığını kendime yapıp er ya da geç, maaşı standart bile olsa alanımla ilgili iş bulmam gerektiğini, yaşımın çok geçmeden bu kararı almak istedim. çalıştığım yerde gece gündüz karışık vardiyanın getirdiği uykusuzluk düzeni bir yana, baskısı bir yana, dinlenmesi bir yana, bir çok sorun vardı, elle tutulan tek şey paraydı. 2.5 senenin karşılığı türkiyede belki 5 seneye eşdeğerdi. ama bir yere kadar dedim.

bu benim hikayemdi, siz ne düşünüyorsunuz? doğru mu yanlış mı? sizin de böyle deneyiminiz var mı?
0
patos64
(24.11.20)
ikisi de. bu ikisi arasinda bir tercih yapmanin anlami yok. is hayatinda huzurluysan ama paran yoksa hayatinda huzurlu degilsin demektir. is hayatinda huzursuzsan ama paran varsa yine huzursuzsun demektir. her turlu mutsuzsun yani. mutlu oldugun isi yaparken para kazanmanin bir yolunu bulacaksin mecbur. istisnasiz her iste cok para kazanabilen insanlar var. memuriyet kafasindan cikinca oluyor. "boyle calisir yaslanir giderim" dedigin an kaybedersin. alanin ne bilmiyorum ama eminim senin alaninda veya direk alakali is yapabilecegin alanlarda ozellesip dikkat cekip sevdigi isi yaparken para kazanan bir suru insan vardir. onlardan olmaya cabalamak varken neden para ve huzur arasinda tercih yapasin?
0
robokot
(24.11.20)
Huzur

Eski işimde maaşım yaklaşık %20 daha fazlaydı fakat çok daha stresliydi.
Şimdi kafam o kadar rahat ki anlatamam.
0
but that was just a dream
(24.11.20)
İkisini de defalarca bulup kaybeden biri olarak "huzursuz etmeyecek kadar para" diyorum. Aşırı stresli şartlarda kazanılan paranın bedeli daha ağır oluyor. Sadece huzur olsun ben strese gelemem dersen o da az paraya dayalı huzursuzluk getiriyor.
0
istege bagli sigortasiz
(24.11.20)
hayat dediğimiz 3 gün, yarına çıkacağımızın garantisi yok. o yüzden huzur daha mühim bence.
0
candide
(24.11.20)
Huzur. Tercihim bu yönde oldu. Para ve kariyer hırsım yok, önemli olan huzurum olsun. Mezun olduğumdan beri aynı yerde çalışıyorum, 10 yıl bitti. Duyuruda 3-5 yıllık mühendisin beğenmediğini sıkça gördüğüm bir maaş alıyorum, kariyer fln zaten yok. Ama kafam rahat.

Sen de iyi yapmışsın bence.
0
pati
(24.11.20)
Bence de en doğrusunu yapmışsın, bir kere geliyoruz dünyaya. Umarım en kısa zamanda hayal ettiğin gibi bi iş bulursun
0
euteamo
(24.11.20)
fazla huzur da cildi bozar cok memur kafali degilsen. bir de para huzuru pek sevmiyor, huzursuz ortamlarda yeseriyor. nerde hareket orda bereket.

ben ortasi iyidir diyorum, seni baymayacak kadar huzursuz olmali ama zehirleyecek kadar toksik olmamali.
0
cooperr
(24.11.20)
günlük yaşamın 3/4 saatindeki hayat ihtimali için, gününün büyük çoğunluğunu geçirdiğin yerde huzur olmazsa o 3/4 saatinde bir anlamı kalmıyor. genel olarak huzur derim.
0
selam
(24.11.20)
Parası olmayan insanlar Huzur'u
Huzur'u olmayan insanlar para diyecek.

Vardiyalı sistem acayip berbat bir sistem. aynısını 4 sene önce yapmıştım, istifa ettim bende hoş şimdi huzurlu muyum? hayır, daha çok para mı kazanıyorum? evet.
0
paramolacak
(24.11.20)
Kardeşim hayat kısa tabii güzel hoş br şey de, pandemide işten çıkıp ne yapacaksın asıl önemli soru o. Gezeceğim desen gezemiyorsun, restorana gidip bi yemek yiyeyim desen yiyemiyorsun, saçma sapan bir dönem. Bence bu dönem yapılabilecek en iyi şey çalışmak, başka türlü vakit geçmiyor çünkü. Tüm bu değişkenlerden bağımsız olarak pandamı çok çalışmak için çok iyi bir dönem.
0
roket adam
(24.11.20)
Parasızlık da huzursuz ediyor. Bir dengede olmalı diyorum ben +1

Benim de hem parasız, hem huzursuz olduğum bir dönem oldu. Allah bir daha göstermesin, hala sağlığım üzerindeki etkileriyle cebelleşiyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(24.11.20)
işimin ücreti ve şartları çok iyi ama genel olarak huzursuzum. yine de parasız olmaya tercih ederim bu durumu. kendimi şımartarak rahatlayabiliyorum bir nebze de olsa.
0
theseachange
(24.11.20)
(23)

hamile, temaslı, evden çalışan personele 2 hafta rapor

teritori
Hamile bir personelim var. abisi kovid pozitif çıkmış, bu kız da temaslı olduğu için doctor bir hafta rapor vermis. Şimdi konu şu, biz zaten mart ayından beri full evden çalışıyoruz. Yani ofise gelme gibi bir durum söz konusu dahi değil. Ofise adım dahi atmıyoruz. E kız pozitif değil sadece temaslı.
Hamile bir personelim var. abisi kovid pozitif çıkmış, bu kız da temaslı olduğu için doctor bir hafta rapor vermis. Şimdi konu şu, biz zaten mart ayından beri full evden çalışıyoruz. Yani ofise gelme gibi bir durum söz konusu dahi değil. Ofise adım dahi atmıyoruz. E kız pozitif değil sadece temaslı.bu kıza rapor vermenin bir manası var mı?

Edit: bazı şeyleri belirtmekte fayda var.
Insanların evden çalışması için her türlü kolaylığı sağlayan, belirtildiği gibi “canını alacak” bir düzene sahip olmayan bir kurumuz. Şahsım olarak da üst yönetimden sıklıkla “personelinin çok arkasında duruyosun” şeklinde uyarı alan bir kişiyim. Burada ben “hayır efendim çalışacak, vuracan kırbacı” demiyorum. Bana bu uyglama saçma geliyor diyorum. Sapla samanı karıştırıp anlamsız laf çarpma çabasına girmeyin lütfen. Ben de nihayetinde bir sigortalı çalışanım, patron değilim. Ama belirttiğim konudan haberim ilgili personelin arayıp dalga geçer bir ses tonu ve gülerek “doctor bana da rapor Verdi” demesiyle oldu ve bu benim çalışma etiğime uyan bir şey değil.

Bazı arkadaşların belirttiği daha sonradan pozitife dönme durumu mantıklı evet. teşekkürler
0
teritori
(23.11.20)
evden de calismamak olabilir. rapor sadece is yeriyle mi alakali ya karantinada kalmasi gerekiyor cikmasi yasaksa da raporunu yazarlar. idk:)
0
ala09
(23.11.20)
@1917: ben çalışanın işgüzarlığı olark düşünüyorum zaten. ortada rapor alınması için gerekli bir durum yok.

@ala09: evden çalışmayı engelleyen bir durum yok. zaten evden çalışıyoruz ve kişinin de yapması gereken evden çıkmamak zaten temaslı olduğu için.
0
🌸teritori
(23.11.20)
Var. Temaslı demek corona olması yüksek ihtimalli insan demek. Dolayısıyla işe gelirse ve pozitifse sizin de korona olma ihtimaliniz olur. Ve virüs bu şekilde yayılıyor. İşverenler bu zamanda izin vermeye yakın olmalı diğer vicdansızlık ve katil adayı olmalık.
0
Hallegadola
(23.11.20)
@Hallegadola yanlış mı anladım ben acaba?
zaten evden çalışıyor. yani işe gelmesi gibi bir talep yok. ama çalışan raporlu olunca evden de çalışmıyor, hasta olduğunu gösteren bir belirti de yok.
0
kisa
(23.11.20)
zaten temasli olmasa da suram agriyor buram agriyor diye doktora gidip yine rapor yazdirabilirdi, hamilelerin durumunu sorgulamiyorlar rapor isterse yaziyor doktorlar. bence calisanin isguzarligi olmayabilir tamamen. ayrica gercekten garip bir psikoloji, hormonlar filan cilgin atiyor. belki cok etkilenmistir durumundan, korkuyordur, rapor isteyip is dusunmeden uzanmak dinlenmek istemistir bu da olasi. su anda hamileyim diye diyorum bunlari, insan gercekten garip bir donem geciriyor ve biz gercekten bu virusten normalde olacagindan cok daha fazla korkuyoruz.
0
in vino veritas
(23.11.20)
raporda ne yazıyor acaba?_
0
kisa
(23.11.20)
sistemde çalışan olarak yani atıyorum 4a sgk'lı olarak görünen birine temaslı olması ve zorunlu karantinada kalması gerektiği durumda otomatik olarak rapor yazıyor olabilirler en baştan, böyle bir kural duymuştum.
sonuçta devletin sisteminde sizin iş yeri olarak home office çalıştığınız yazmıyor veya yasal açıdan raporlu olmayan bir çalışanı işveren olarak yarın ofise çağırma hakkınız da var.
çalışan ben home office çalışıyorum, rapora gerek yok dese bile doktor prosedürü takip etmek, risk ve inisiyatif almak istememiş de olabilir.
veya böyle bir prosedür yok ise de rapor yazayım mı diye sorduğunda çalışan kendini hamile de olduğu için garantiye almak istemiş olabilir.
0
la lykia
(23.11.20)
çalıştığım yerde mart'tan beri home çalışıyoruz. bazı arkadaşlar bırakın temaslı olmayı direkt covid olmalarına rağmen çalışmaya devam ettiler. evden çalışılıyor sonuçta. bana manasız geldi.
0
makarnavodka
(23.11.20)
benzer bir durum yaşadım,
sağlık ocaklarından aile hekimleri temaslı kişilerle iletişime geçiyorlar. her çalışan rapor istiyormuş. kimi sağlık ocağı covidli kişilere direkt rapor veriyor, kimisi de talep gelirse yazıyor rapor. sebebi de karantinada olunca işe gidilememe sebebiyle işverenlerin maaş yatırmaması aslında.
sizin personelinize de direkt sağlık ocağı yazmış olabilir, mümkün.
karantinada olduğu dönem evden de olsa çalışmak istememiş de olabilir, bu da mümkün ve normal, ben de böyle bir şey tercih edebilirdim, sonuçta insan tedirgin de hissediyor.
0
veritaslibertas
(23.11.20)
@hallegadola: yahu zaten evden çalışıyoruz. kaldı ki hamile olduğu için ofise girmesi kesinlikle yasak. işi olan bazı arkadşlar bir kaç saatliğine ofise uğruyor ama hamile olan arkadaşları asla almıyoruz. konu da bu zaten.

@makarnavodka: evet bizde de pozitif ama evden çalışmaya devam eden semptomsuz arkadaşlar var.

@diğer tüm arkadaşlar: sanırım hamile olduğu için kendisi talep etti ama zaten kendisine bütün kolaylıkları sağlayan oldukça kurumsal bir yapıyız.
0
🌸teritori
(23.11.20)
istirahat raporu yazıyor raporda. aile hekimi temaslı takibinin ardından arıyor ve çalışıyor musunuz diye soruyor. Evet yanıtını verirseniz "raporu yazdım işyerinize SGK üzerinden gönderiliyor" diyor.
temaslı olması negatif olması anlamına gelmiyor. 3. gün ateşlense kim verecek hesabını? Bende temaslı takibindeydim. 3. gün ateşim çıktı. Filyasyonun testiyle pozitif olduğum ortaya çıktı. Raporu ben istemedim. Aile hekimim yazdı. SGK'lı değilim. Edevletten PDF formatında işyeri İK müdürüne yolladım.
Siz yine personeliniz ile görüşüp iş konusunda destek alabilirsiniz. Bunda bir sakınca yok. Kimse işinden olmak, işine mani olmak istemez. Sağlığı kötüyse zaten yapacak bir şeyiniz yok.
0
cliquot
(23.11.20)
Kusura bakmayın yanlış anlamışım, hamile olduğu için vermişlerdir,
0
Hallegadola
(23.11.20)
evden çalışmakla çalışmamak aynı şey değil çünkü.
temaslı kişilere ev karantinası verilirken tek düşünülen sizin sağlığınız değil takdir edersiniz ki, aynı zamanda onların da sağlıkları. dolayısıyla temaslı durumunun ilerleyen zamanda ne göstereceği de belli olmadığından biraz dinlenmesi yani daha anlaşılır bir dille "çalışmaması" daha iyi olabilir.
manası bu.

durumun suistimal edildiği şüphesine sahipseniz covid dışında başka bir sebeple de çalışanların gayet rahat rapor alabileceğini unutmayın derim.
0
jimjim
(23.11.20)
Hamile olduğu için doktor yazmış, çalışanın da işine gelmiş olabilir. Bana yazsalar ben de ses etmem mis gibi iki hafta yatış. Doktorlar da risk almak istemiyor bu durumlarda eskiden rapor yazmaya çekinirlerken şimdi bol keseden veriyorlar.
0
kismisolungac
(23.11.20)
Neyin peşindesiniz hocam? İnsanlar home ofis olarak çalışıyor diye canını mı almak istiyorsunuz? Adı üstünde "EVDEN ÇALIŞMA" yani evden de olsa kişiler çalışıyor? Çevrenizde çok yakınınız da covid 19 hastalığı geçiren ya da şüphenilen birisi var mı bilmiyorum ama bu hastalığı geçirmiş birisi olarak insanın o süreçte psikolojisi alt üst oluyor, bırak işi gücü eline telefon alası bile gelmiyor. Temaslı olması zaten şüpheyi güçlendiren bir durumken, üzerine kişi hamile iken "yav canım biz zaten home ofis çalışıyoruz, ne gerek vardı rapora" demek en hafif tabirle Türk tipi işveren ve yöneticilerin iş güzarlığıdır. Kusura bakmayın ama bu düşünce de olduğu müddetçe Türkiye dünya ile yarışacağı hiç bir alan yaratamayacak kendine. Durum çok basit, evden de olsa bir mesai, emek, zaman ayırma durumu söz konusuyken neden rapor aldı diye sorgulamak zihbiyetinizi yansıtıyor. İnsanlar evde olduğu zaman 24 saat yatmıyorlar, kaldı ki kişi hamile olması sebebiyle de ekstra ağır psikolojik bunalımına girmiş olabilir bu süreçte de gayet istediği gibi yan gelip yatabilir. Yönetici ya da işveren olarak sizin bu durumu sorgulama hakkınız yok.

Notumu da ekleyeyim: Ben kendimi bildim bileli babam yöneticilik yapıyor, abim bir çok büyük projede gmy pozisyonunda ve gm pozisyonunda çalıştı. Ben bir günden bir güne onların çalışanlara yönelik böyle acımasız sorgulamalar yaptığını ne gördüm ne işittim.
0
siyahsekiz
(23.11.20)
Unutmuşum hastalıklar insanlar üzerinde sadece fiziksel zorluklar yaşatmaz. İnsan hastayken ya da şüpheli iken (kaldı ki söz konusu hastalık Covid 19) psikolojik olarak da kendini iyi hissetmeyebilir, dünya yansa umurunda olmayabilir. Tüm bu perspektifden bakınca kendi kendinize tekrar düşünün derim hocam. Bir insanın (ki hamile birisiymiş çalışan) fiziki ve mental olarak dinlenip çalışması mı şirketinize daha çok performans sağlar yoksa psikolojik olarak etkilenmiş bir şekilde çalışması mı?
0
siyahsekiz
(23.11.20)
SGK kişinin evden çalışıp çalışmadığı bilmeden vermiştir raporu, çalışanın da işine gelmiştir. Kurumsal olmayan bir yerde gayet rahat personele telefon edilir "nedir senin derdin" diye sorulur. Sadece temaslı diye evden çalışmamak bence iyi niyeti kötüye kullanmaktır. Konuşurken "yani bu süre içinde çalışmayacak mısın" diye net olarak sorun bence. Olayın nereye doğru gittiğini anlaması için.

Gelebilecek her türlü hakarete karşı peşinen not: Pek çok işveren işini kapatma noktasında daralan piyasa yüzünden. Kurumsal şirketler bile zar zor ayakta duruyor. Yazılım şirketlerinde çalışanlardan çok duyuyorum böyle olayları. Ne işi tam gaz gidiyorken kısa çalışma ödeneğine baş vurup çalışanını zor durumda bırakan işyeri sahibini ne de aslında çalışabilecekken böyle sebeplerle raporun arkasına sığınıp çalışmayan elemanı etik buluyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(23.11.20)
@ teritori

hem aile işimiz olduğu için işveren gözünden bakıyorum, hem home office beyaz yakalı gözünden, hem de beyaz yaka ekip yöneticisi gözünden:

bence bu durumda şu önemli:
1-raporu olduğunu nasıl söyledi, hangi cümlelerle ifade etti kendini, direkt olarak çalışmama talebini söyledi mi yoksa çalışıp çalışmayacağı muallakta mı kaldı?
2-çalışan nasıl biri genelde, nasıl bir performansı var, dürüstlüğüne güvendiğiniz biri mi, aranızda açık iletişim var mı, son zamanlarda hayatında yaşadığı kötü bir olay vb durum var mı vs?

ben işveren olarak normal şartlar altında home office çalışandan şuna benzer bir açıklamayı beklerim açıkçası, kendim beyaz yaka olarak da bu durum başıma gelse şuna benzer açıklamayı yöneticime kesinlikle yaparım:

abim pozitif çıkmış, bana da pozitif olmamama rağmen prosedür gereği rapor yazmışlar ancak ben de kendimi çok iyi hissetmiyorum, birkaç gün dinlenmem mümkün mü? acil ve süreli olan işlerim bunlardı, ekipten bu konuda nasıl destek alabiliriz gibi gibi.

yani yöneticime sağlığım benim için kesinlikle ön plandadır ama bakın işime karşı da sorumluluğumu göz ardı etmiyorum mesajı verirdim.

sonuçta testlerin yanlış çıkma olasılığı da var. belki gerçekten pozitif, kişi kendini gerçekten iyi hissetmiyor olabilir vs. ama işte bu durumun çalışan-yönetici arasında şeffaf bir şekilde konuşulması lazım.

o size hiçbir açıklama yapmadıysa bence uygun bir dil ile siz sorun.

ben güvendiğim astıma şöyle sorardım:

xx zaten hamile olduğun için ofis çalışması planlamamız kesinlikle mümkün değil, sağlığın her şeyden önemli, bunu öncelikle bilmeni isterim. kendini nasıl hissediyorsun, covid ile ilgili bir belirtin var mı, hamileliğin ile ilgili doktorunla konuştun mu? home office düzeninde de olsa kendini çalışabilecek gibi hissediyor musun? hissediyorsan bu süreçte benden beklediğin birşey var mı, ben sana bu süreçte nasıl destek olabilirim, iş planlarını yeniden gözden geçirelim mi? vs

ama işte burada normaldeki ilişkiniz nasıldı o ön plana çıkıyor, bu zamana kadar güvene dayalı bir ilişkiniz var mıydı, memnun olduğunuz, güvendiğiniz bir çalışan mı?
0
la lykia
(23.11.20)
Doktorun “çalışamaz” diye rapor verdiği bir insanın hangi tıbbi bilginizle “kapris yaptığını” söylüyorsunuz ben de bunu merak ettim. Gerek var veya yok, doktoru getekli görmüş. Ayrıca gebelik sebepli başka sıkıntıları da olabilir ve bunlar için dinleniyor olmak da isteyebilir. Doktoru uygun görmüş, raporunu vermiş. Hamile olduğu için pozitif çıkarsa ilaç kullanamayacak mesela. Bu süreçte kendine dikkat etsin, dinlensin, bol bol uyusun istemiş olabilir mesela doktoru.
0
physcos physcos
(23.11.20)
yasal olarak uygun mu? evet uygun, fakat ben yöneticisi olsam çalışan sağlıklı olduğu halde sırf kağıt üzerinde raporu var diye çalışmıyorsa hanesine eksi olarak yazarım.
0
nuisance
(23.11.20)
@nuisanc kendinizi doktor yerine koyduğunuz için yasalar önünde haksız duruma düşersiniz. ahlaki yönünden bahsetmiyorum bile.
"çalışan sağlıklı olduğu halde" demişsiniz. olayın ciddiyetini kavrayamamışsınız. COVID-19 sağlıklı görünün bireylerce bulaşılığı olan bir hastalık. Hamile olması, evden çalışıyor olması, rapor almasını haksız göstermez.
0
cliquot
(23.11.20)
@la lykia: editte nasıl söylediğini yazdım duyuruda. benim hiç hoşlanmadığım, burada atıp tutan insanların da duysalar "bu nasıl bir üslup" diyeceği bir tarzda bilgi verdi bana. kızdığım nokta bu.

bununla beraber rapor almış birisine çaışma planı, hastalığı ile alakalı soru sorma hakkım olmaz. babamın oğlu olsa dahi bunu ileride aleyhimde delil olarak kullanmayacağına güvenemem.
0
🌸teritori
(23.11.20)
@teritori, tam olarak bunu kastetmiştim işte, üslup ve tavır her şeydir. özellikle böyle yoruma açık olabilecek konularda.

ve tabii haklısınız endişenizde.

bu durumda sizin iyi niyetinize karşın çalışanın üslubunun ve yaklaşımının etik olmadığını düşünürüm.

eğer gerçekten iyi, çalışabilir durumda olmasına rağmen çalışmayacak ise belki çok daha fazla sıkışarak, fazla mesai yaparak onun işlerini başka bir ekip arkadaşı yapacak.

ki bu tavırda biri gizli iş yavaşlatma, gereksiz rapor alma gibi işlere de girebilir. sonuçta midem çok kötü, bütün gece kustum deyip aile hekiminden 2 gün rapor alıp evde film keyfi yapmamızın önünde hiçbir yasal engel yok. eğer yapmıyorsak bizi bundan alıkoyan 2 şey var: işverenin sağladığı adil güven ortamı ile etik ve sorumluluk duygumuz.

eğer gerçekten -az ya da çok- kötü hissediyorsa, endişeleri varsa da ona bu güven ortamını sunmuş yöneticisine bunu şeffaf bir şekilde anlatması, kendini ifade etmesi lazım diye düşünürüm.
0
la lykia
(23.11.20)
(17)

lisede nasıl bir insan olduğunuzu hatırlıyor musunuz?

Jux
soru oldukça absürt, farkındayım. ama çok enteresan ki lisedeki jux nasıl biriydi diye düşündüğümde kafamda net bir şey belirmiyor. lise derken, en az 10 seneden fazla bir süreden bahsediyorum.bahsettiğim şey insanların beni nasıl gördüğü, yani dışarıya karşı nasıl bir izlenim verdiğim. şimdiki arka
soru oldukça absürt, farkındayım. ama çok enteresan ki lisedeki jux nasıl biriydi diye düşündüğümde kafamda net bir şey belirmiyor. lise derken, en az 10 seneden fazla bir süreden bahsediyorum.

bahsettiğim şey insanların beni nasıl gördüğü, yani dışarıya karşı nasıl bir izlenim verdiğim. şimdiki arkadaşınıza sizi sorsalar nasıl tanıtır sorusuna cevap verebiliyorum ama o zamankine veremiyorum. elbet bir profil var ama çok genel, sanki o zamanlar düşünce şeklim insanların beni nasıl gördüğüyle alakalı değilmiş ki o zamanlardan aklımda kalan tespitler yok diyorum.

buna özfarkındalık mı diyoruz? sizin özfarkındalığınız yüksek miydi o zamanlar, ergenliğinizde dışarıdan nasıl göründüğünüzü hatırlıyor musunuz?
0
Jux
(23.11.20)
@playing star again, benim de biraz demek istediğim o aslında, kendi duygu düşüncelerimden bağımsız halimi şu an analiz edemiyorum.
ben arkadaş yorumu da hatırlamıyorum işin kötüsü, sanki bunların üzerine hiç konuşmamışız gibi. eminim konuşmuşuzdur, yani bu direkt bir hafızasızlık kaynaklı da olabilir.

soruyu sorma sebebim, acaba ergen olmanın getirdiği bir durum muydu bu özfarkındalık eksikliği, o yüzden sordum. ilkokul zamanlarında nasıl biri olduğumun daha farkındayım mesela.
0
🌸Jux
(23.11.20)
2012'de mezun oldum. başka insanların beni nasıl gördüğünü bilemem tabii ama benim o zamanlar nasıl birisi olduğuma dair net bir fikir var kafamda. yine çekingen, ürkek biriydim ama enerjim ve potansiyelim daha yüksekti. başarılı bir öğrenciydim. küçük ama çok güzel vakit geçirdiğim, çok güzel anılar biriktirdiğim bir arkadaş grubum vardı. kendimi hiçbir zaman "insanlara ilham veren" birisi olarak görmedim, daha ziyade sessiz ve silik bir tipim ama şunu fark ettim mesela: ben buz hokeyini çok severdim. ne alaka yani türkiye'de lise okuyan adamın buz hokeyiyle ne işi olur, di mi? arkadaşlarımla NHL 09'da turnuva yapmıştık, ilçemizde açılan buz pistine kaydolmuştuk, geceleri oturup birlikte NHL izler hale gelmiştik vs... bu açıdan düşününce diyorum ki belki sandığımdan daha olumlu bile olabilir tablo. yani çocuklar benden görüp, duyup buz hokeyini sevmeye başladı. bir arkadaşın hala takip ettiğini biliyorum mesela yıllar sonra.

lisede neredeyse her şey iyiydi benim için. okulda başarılıydım, hemen herkes çok akıllı olduğumu düşünürdü, sağlıklıydım, fiziksel olarak aktif olduğum için at gibi vücudum vardı vs...

bir insan sekiz senede ne kadar batabilirse o kadar battım. sanırım biraz da o yüzden bu kadar net bir fotoğraf oluştu kafamda liseye dair. o zamanlar hayallerimiz vardı, ümitlerimiz vardı. olmayan her şey için "daha çok vakit var" diyebiliyorduk. şimdi ne oldu? iş yok güç yok, iki adım atsak gtümüz çıkıyor, özgüvenin ö'sü yok, bi ingilizceyi kotardık işte başka yetenek-beceri namına hiçbi şey yok. liseden sonra da güzel şeyler yaşamadım değil ama keşke hep lisede kalabilseydim hehe.
0
der meister
(23.11.20)
2012 mezunuyum, maldım. Şimdiki kafam olsa kimseyi siklemez hayvan gibi ders çalışırdım.
0
Hallegadola
(23.11.20)
@jux ilk yanıtına katılıyorum. ortaokulda nası biri olduğumu da başkalarının hakkımda ne düşündüğünü de kesinlikle bildiğimi düşünüyorum ama lise halimi hatırlamıyorum neredeyse özellikle lise1
0
owaki
(23.11.20)
2006'da mezun oldum. Kadayıf olmuşum onu fark ettim. Neyse konuya girelim. Meslek lisesinde okudum. Çoğu şeyi hatırlıyorum. Naif , kibar , içine kapanık falan yazmayı çok isterdim. Ama itin tekiydim. Hiç pişman değilim. Geçen lise hocamla konuştum. Ona tasdik etti hayvan olduğumu.

Lise arkadaşlarımla eşimi konuşturamıyorum. :D İşin kötüsü nedenlerini dün gibi hatırlıyorum.

Bu ara Liseden kalma resimlerinize baktığınızda da hatırlamıyor musunuz ?
0
ycaycayca
(23.11.20)
2000 yılında mezun oldun liseden :)

çok içe kapanık ve çömez bir kopildim. kızlarla konuşmaya bile cesaretim yoktu, hatta kitaplarına notlar sıkıştırırdım cesaretim pek yoktu. gerçi bunda evin en küçüğü olmam etkiliydi, abi baskısı. ev-okul hattında takılırım genelde. anca okulun bitmesine 1-2 ay kala açılmaya başladım o da biraz geç oldu, çünkü herkes okula gelmemeye başlamıştı.

allahtan güzel sanatlara gittimde sonra kendime geldim, yoksa kullandığım oy bile boşa gidecekti.
0
redeath
(23.11.20)
Mezun olalı 30+ sene oldu. Neredeyse dün gibi hatırlıyorum. Bunda lise arkadaşlarıyla ara ara buluşmamızın da etkisi var. Hatırladığım çok daha dışa dönük, sahnelere oynayan bir çocuktum. Zaman geçtikçe törpülendim. Zaman, zalimsin...
0
SiyamkedisiZorro
(23.11.20)
7 yıllık anadolu lisesinden 2002'de mezun oldum. lisedeki halim şimdikine benzer. zehir gibi bir kafa. yaşıtlarımın çok üstünde bir vizyon. yazın bir ayda babamın aylık maaşının üç katı para kazanırdım. inanılmaz bir ticari zekam vardı. gerekirse bu geliri kaptırmamak için çok küçük çapta mafyalık, çetelik işine bile girdim. (normal insana değil, benim işimi zorla elimden almak isteyenlere)
0
stewie
(23.11.20)
insanların nasıl gördüğünden ziyade kendimi nasıl görüyordum diye cevap verirsem,
daha enerjik, neşeli, komik ve vurdumduymazdım.
yaş aldıkça sorumluluklarla beraber tabi hayatın ciddiyeti daha çok çıkmaya başladı bünyede.
0
bigcaptain
(23.11.20)
son derece kapasitesinin farkında bir lise öğrencisiydim, sürekli sorgulayan, haklarının peşinde koşan biriydim. lise arkadaşlarım ne zaman beni görse gram değişmedin sen diyorlar.
0
Phoebe
(23.11.20)
o zamanlar aşırı gevşek ve hiçbir şeyi umursamayan bir yapıdaydım (bunu bir savunma mekanizması gibi kullanıyordum) ve pek farkında değildim ama üzerinden yıllar geçip geriye dönüp baktığında her şeyi daha iyi görebiliyorsun.
hayatın en kazık taraflarından biri de bu olsa gerek.
0
filteria
(23.11.20)
2006'da liseden mezun oldum. Dışarıdan nasıl gözüküyordum bilmiyorum. Kendi düşüncelerimi yazayım.

- Aklı bir karış havada, toz pembe bir hayat yaşayan malım biriydim.
- Asosyal bir hayatım vardı. Yaz tatilleri bilgisayar başında geçiyordu.
- Utangaçtım.
- Erkek kişisi olarak karşı cinsle iletişimim epey zayıftı.

Baya malmışım özellikle lise döneminde. Kendimi iyi kötü bir şekilde kurtarmışım. Özfarkındalık üniversitede hazırlıktayken oluşmuştu. Utangaçlığımdan hocaya soru soramamıştım. O an dedim, bu iş böyle gitmez. Üniversitede pek süper geçmedi tabii ama en azından değişim için bir özfarkındalık oldu.

Üniversiteye 2007 senesinde girdim. Aradan 13 sene geçti, halen değişiyorum. Geriye dönüp baktığımda ne kadar malmışım diyorum hep.
0
put it in your appropriate place
(23.11.20)
8 sene oldu gayet iyi hatırlıyorum nasıl olduğumu. Her şeye ve herkese sebepsiz bir öfke duyuyordum. Tabii bunun nedenini daha yeni yeni anlamaya başladım. Kendimi düzeltmeye de öyle. o zamanlar farkında olsaydım yaptığım bir çok hatayı yapmazdım daha mutlu olurdum diye düşünüyorum ama bu şekilde öğrenmem gerekiyormuş.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(23.11.20)
peheyy 2013 mezunuyum. sessiz sakin gözükürdüm hocalara ama aslında piçin tekiydim ben de :D hiçbir şeyi ciddiye almazdım o dönemlerde yaa aklım olsa çok daha fazla ders çalışırdım.
0
theseachange
(23.11.20)
Ezik.
0
trixi
(23.11.20)
hatırlıyorum çünkü hiç değişmedim. 2007 lise mezuniyetim.

ama sizin hatırlamıyor olmanız da çok sıkıntı değil bence.
0
disardayim
(23.11.20)
Hatırlıyorum çünkü hiç değişmedim.+1 Gayet aklım başımdaydı, ergen triplerim ya da hezeyanlarım olmadı hiç.
2012 mezuniyetim.
0
Amaranta ursula
(23.11.20)
(12)

İki kediye bakmak konusunda

pudra
Söyleyebileceğiniz olumlu ve olumsuz şeyler nelerdir?
Söyleyebileceğiniz olumlu ve olumsuz şeyler nelerdir?
0
pudra
(20.11.20)
iki kediye bakmak tek kediye bakmaktan daha kolaydır.
0
blatta hiberna
(20.11.20)
@ blatta hiberna
Neden peki?
0
🌸pudra
(20.11.20)
çünkü çok iç içe olmasalar bile kendi türlerinden biri daha çevrede olunca birbirleriyle haşır neşir olurlar.
daha az yaramaz, daha az mutsuz olurlar.
birbirleriyle oynar ya da kavga ederler, çok muhatap olmasalar bile evin içinde kendi sosyal ortamları olur.
0
blatta hiberna
(20.11.20)
Tek başınaysan seyahat etmek tek kediye göre bir nebze daha zor. Söyleyebileceğim tek olumsuz yanı bu.

Kediler anlaşıyorsa olumlu yanı çok. İş gereği tekken yalnız olan kedimin şimdi arada bir birbirlerini kovalasalar da arkadaşı var. Kucak kucağa hiç yatmıyorlar ama arada evin içinde koşturuyorlar.
0
himmet dayi
(20.11.20)
olumsuz tek yanı hangisini seveceğimizi şaşırmamız (gülücük)
olumlu yanları birbirleriyle müthiş oynuyolarlar, arkadaşlık ediyorlar, hiç yalnız kalmıyorlar. bize de iki kat eğlence çıkıyor.
olumsuz olan ama artısı eksisini kat kat aştığı için önemsşz kalanlarsa mama ve veteriner masrafı x2 oluyor. bir yere giderken taşımak zahmetli oluyor. bu kadar.
0
ozgur bir kusun hatirati
(20.11.20)
daha fazla tüy.
0
sutlu nescafe
(20.11.20)
olumsuz: kakaları daha sık temizlemen gerekir :D mama, kum ve veteriner masrafı ikiye katlanır.
olumlu: birbirileriyle arkadaş olurlar ve mutlulukları artar. oynaşırlarken izlemek çok keyifli oluyor. sen evde yokken yalnızlık hissetmezler.
0
theseachange
(20.11.20)
İkinci kediyi aldiktan sonra buyuk olan kedi alisana kadar birkac hafta gectiyse de sonra beraber yatmaya, evde kosturup oyunlar oynamaya basladilar. Rahat rahat evden uzaklasabiliyoruz cunku yalniz degil ve canlari sikilmiyor. Dezavantaji olarak daha fazla (cuzi de olsa) kum mama vs masrafi ve daha cok tuy disinda bir sey yok bence. Anlasamazlarsa kotu ama.

İkinci kedi iyidir.
0
gibicibicis
(20.11.20)
İki kedi bir kediden kesinlikle daha avantajlı. Kendi kendilerini eğlendirebiliyorlar. Onları sevemedim, yeterli vakit ayıramadım diye vicdan azabı yapmaya gerek yok. Ve 1 hafta 10 günlük tatilde bile idare ediyorlar.
Olumsuz yanı kum ve mama masrafı olabilir. Bir de her gün o kumu temizlemek.
0
SiyamkedisiZorro
(20.11.20)
eğer iyi anlasirlarsa, tüy ve ek masraflar sorun degilse 2 kedi tek kediden daha iyi. yalniz kalmiyor, beraber egleniyorlar. bence daha mutlu oluyorlar.
0
hazen
(20.11.20)
bence iki kedi ideal. ikiden fazlası yorucu olur.
0
prizmatik
(20.11.20)
aslında iki kediliyiz ama iki kedi tek kediden iyidir mevzusuna cok katılmıyorum tek kediniz kendi kendine takılan cinsten bir kediyse ikinci kediyi zor kabullenebilir.neyse alışıyorlar sonra kavga dövüş oyun her şey oluyor da bakımı zorlaşıyor tek kediyi belki birine emanet edersiniz gitmeniz gerektiğinde ama iki kediyi taşımak bile zor. veterinere vs iki kişi gidiyoruz. kaç kişi ilgilenebilecek? en az iki kişiyseniz iyi.

mama, veteriner masrafları, tüy dökülmesi, kum temizleme meselesi iki katına çıkıyor
0
ala09
(20.11.20)
(5)

Ekşi mayalı tam buğday ekmeği gözenekli olmaz mı

condom kurşunu
Normalde aldığım fırından başka biir fırından aldım. Gözenek mözenek yok kızardığında bile diğer ekmeğin yanından geçmiyor. Gerçek ekşi mayalı ekmekler gözenekli olmaz mı delikli yani
Normalde aldığım fırından başka biir fırından aldım. Gözenek mözenek yok kızardığında bile diğer ekmeğin yanından geçmiyor. Gerçek ekşi mayalı ekmekler gözenekli olmaz mı delikli yani
0
condom kurşunu
(19.11.20)
Iyi kabarmamis o, tuğla gibi olmuş. Glutensiz mi acaba?
0
JohnOakley
(19.11.20)
%100 tam buğday ise gluten çok az olabiliyor. o durumda da kabarmıyor ekmek doğru düzgün. bu yüzden normalde beyaz unla tam buğady (veya siyez vs.) karıştırılarak yapılır bunlar genelde.
0
shadowfollower
(19.11.20)
Mayalanması tam olmamıştır. Tam buğday unu gayet glutenlidir. Çavdar olsa başka ama.
0
SiyamkedisiZorro
(19.11.20)
glutensiz olduğunu zannetmiyorum ya o zaman daha pahalı olurdu sanki. 15 lira verdim.
0
🌸condom kurşunu
(19.11.20)
Gözenek olayı -ekmeğin içini boşaltması- hamuru yeterince yoğurmakla alakalı. yoğurma süresi az olursa ekmek sıkı olur.
0
istege bagli sigortasiz
(19.11.20)
(8)

Dr. Unvanı Kullanımı

anladespina
Merhaba. Tıp doktoru değil de bilim doktoru olan kişiler (herhangi bir alanda doktora yapanlar) Dr. unvanını istediği gibi kullanabilir mi? Kendini Dr. XXX şeklinde tanımlayabilir mi? Yasalara aykırı mı bu durum yoksa?
Merhaba. Tıp doktoru değil de bilim doktoru olan kişiler (herhangi bir alanda doktora yapanlar) Dr. unvanını istediği gibi kullanabilir mi? Kendini Dr. XXX şeklinde tanımlayabilir mi? Yasalara aykırı mı bu durum yoksa?
0
anladespina
(19.11.20)
Kendilerini tıp doktoru olarak tanıtmadıkları müddetçe Dr. unvanını serbestçe kullanabilirler. Haklarıdır. Bileklerinin hakkıyla o unvanları almışlardır.
0
microfiction
(19.11.20)
Doktor unvanı zaten bunun için var. Kullanabilir.
0
işimdeyim gücümdeyim
(19.11.20)
Adam bir tarafından kan çıka çıka doktorasını yapmış paşa paşa kullanır ünvanını elbette. Ne aykırılık olacak.
Yurtdışında bir form doldururken Mr. Mrs. Dr. diye seçtirirler hatta bu dr illa ki medikal doktor değil. Kredi kartlarında bile görebilirsin bu dr ünvanını.
0
cilekli pasta
(19.11.20)
Ikisi de Dr zaten. birisi MD oteki PhD ama bizde boyle harf kullanimi acisindan bir ayrim yok sanirim.
0
yoggi
(19.11.20)
tabii ki serbest. bu o kişinin hakkı.

yalnız apartmandaki amcalar teyzeler "yavrım sırtımın şorası tee kalçama kadar ağrıyor bi bakıversen" diye kapıya geliyor iktisat doktorası yapan adama.

ona göre kullanın.
0
kibritsuyu
(19.11.20)
Ben olsam apartmana filan yazmam +1
Şirket yazışmalarında kullanılmasında fayda var. Güven veriyor karşı tarafa.
0
SiyamkedisiZorro
(19.11.20)
Unvanların sadece konusuyla alakalı özelliğin ortaya konması gereken yerlerde zikredilip, yazılmalı. Tıp doktorluğu dahil tüm unvan kullanımının doğru, 3. şahısları hataya sevketmeyecek şekilde olması gerekmektedir.
Mesela ekonomi alanında doktoranız var birine bu konuda görüş verirken bunu kullanabilirsiniz. Ancak tıp doktorluğunuz varken tarih alanında görüş verdiğinizde unvanınızı kullanarak karşı tarafın sizin tarih alanında etkinliğe sahip olmasına sonuç verecek şekilde güven kazanmanız, bundan fayda elde etmeniz halinde cezai sorumluluğunuz bile doğabilir.

Bir de cezai ehliyeti olmadan kullananlar var:) Bir uçuş sırasında fenalaşan yolcuya açılın ben avukatım diye mudahale etmeye çalışan meslektaşımı düşündükçe mütemadiyen utanmaktayım.
0
emininsel
(19.11.20)
Tanımlarlar. Hatta bi doktora mezunundan konferans dinlemistim. Hep doktor olma hayalim vardı.. O şekilde olmadı bu şekilde oldu demişti.
0
Şark Bülbülü
(19.11.20)
(4)

Bu terliği

douglas
ilk aldığımda siyahları simsiyah, sarısı altın sarısı gibi parlıyordu, şimdi arasında beyaz şeyler var bir türlü çıkaramıyorum. İlk aldığım gibi temiz ve yeni görünmesini sağlamanın bir yolu var mı? suyun içinde tam olarak öyle gözüküyor aslında ama sebebini anlamadım :)
ilk aldığımda siyahları simsiyah, sarısı altın sarısı gibi parlıyordu, şimdi arasında beyaz şeyler var bir türlü çıkaramıyorum. İlk aldığım gibi temiz ve yeni görünmesini sağlamanın bir yolu var mı? suyun içinde tam olarak öyle gözüküyor aslında ama sebebini anlamadım :)
0
douglas
(18.11.20)
camasır suyu
0
koela
(18.11.20)
Ben olsam çamaşır makinesine atarım.
0
SiyamkedisiZorro
(18.11.20)
soyulmaz değil mi?
0
🌸douglas
(18.11.20)
soyulmaz, plastik boyama değil gibi görüyorum. Isıyı düşük seçin max 30 derece.
0
SiyamkedisiZorro
(19.11.20)
(8)

İşten Ayrılış Görüşmesinde Dürüst Olmak?

yanqoue
HR ile yapılan bu ayrılma sebeplerinin irdelendiği görüşmeden faydalı bir sonuç çıkması mümkün müdür? Dürüst mü olmalı yoksa politik mi? Sizin tecrübenizi merak ettim bu konuda.
HR ile yapılan bu ayrılma sebeplerinin irdelendiği görüşmeden faydalı bir sonuç çıkması mümkün müdür? Dürüst mü olmalı yoksa politik mi? Sizin tecrübenizi merak ettim bu konuda.
0
yanqoue
(15.11.20)
bir sonraki işinize olumsuz referans vermeyecek şekilde her türlü bahane olabilir.
0
etna
(15.11.20)
benm calistigim şirkette epey ciddiye aliniyor bu cikis görüşmeleri.
0
fever
(15.11.20)
Ben ik’nın yaşadıklarım konusunda özellikle çalışma koşullarından çok haberi olmadığını düşünüyordum. Baya saydırdım ama referans olarak yazmadım sonrasında.
0
jazzabel
(15.11.20)
Politik bakıyorum ben. Hiçbir görüşmede şartlar şöyle şirket böyle falan demedim. Bir şekilde eski çalışma arkadaşlarınız, eski yöneticileriniz karşınıza çıkabiliyor sonradan.
0
gazozailacatmauzmani
(15.11.20)
Hayat bu kimin ne olacağı belli olmuyor. Ben bugün işten ayrılsam, pek sövüp saymam.

Bu arada şunu unutmayın. Sorunların çözümünde. HR genelde pek etkili olamaz. Ellerindeki yetki belli.
0
ycaycayca
(15.11.20)
HR ın görevi şirketin çıkarlarını korumak, çalışanın değil. gerçekleri söyleyeyim de bi faydam dokunsun demeyin. siz gittikten sonra ne halleri varsa görsünler. o fayda siz ordayken yapılamamış, zaten değişmeyeceğine inandığınız için ayrılıyorsunuz.

üstteki yorumlara katılıyorum.

söylediklerinizin herkesle paylaşılacağını farzedip konuşun.
0
sttc
(15.11.20)
Benim çalıştığım şirkette de çıkış görüşmeleri ciddiye alınır. Elbette bu sizin çıkacağınız gerçeğini değiştirmez ama özellikle yönetici veya grup çalışanı arkadaşlarla ilgili sıkıntınız yüzünden çıkıyorsanız tavsiyem sakin bir dille durumu kendilerine bildirmeniz. Tek bir şikayette olmaz belki ama birikmiş şikayetlerde gayet ciddiye alınıyor bu durum.
0
SiyamkedisiZorro
(15.11.20)
bizde yapıyoruz işten ayrılış kararı veren personeller ile istifa mülakatları , düzeltilemeyeceğinden emin isen politik davran geç fakat , birimde ki bir problemin gerçekten işyerine de zarar verdiğini ve düzeltilebilir bir şey olduğunu düşünüyorsan açık açık söyle .

personel bulmakta zorlandığımız bir alanda işe alım yaptığımız 2 kişi de 2 ay geçmeden işten ayrılmak isteyince çıkış mülakatı yapalım dedik kabul ettiler , yaptığımız görüşmeler sonrasında birim müdüründen savunma alındı ve birimde ki sorunun düzeltilmesi konusunda o arkadaşın ifadeleri çok etkili oldu.

ama yukarıda yazan bir arkadaş var kesinlikle katılıyorum insan kaynaklarının vizyonu asla işverenin vizyonunun ötesine geçemez.Türkiyenin en yetenekli ekibini toplamış ol işveren vurdumduymaz ise insan kaynaklarının yapacağı hiçbirşey kalmaz
0
Diskirminant
(15.11.20)
(3)

calisirken...

sweetoffice
calisirken dinlediginiz ve tavsiye edeceginiz spotify listeleri neler acaba :)
calisirken dinlediginiz ve tavsiye edeceginiz spotify listeleri neler acaba :)
0
sweetoffice
(13.11.20)
spotify:playlist:2J4XjoTf8pYLJaAuMdQ0Ve
sözsüz sakin
0
neira
(13.11.20)
ne biçim link vermiş ya
open.spotify.com
0
neira
(13.11.20)
link veremedim ama spotify'a "gentle piano" yazınca çıkan listelerden dinliyorum
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.20)
(8)

Alıngan insanlar

sydney
Alıngan insanlar bana biraz büyüyememiş ya da her şeyin kendi etraflarında dönmesini arzu eden insanlarmış gibi geliyor. Kötü niyetli değiller ama önceki cümlede dediğim gibiler. Sizce?
Alıngan insanlar bana biraz büyüyememiş ya da her şeyin kendi etraflarında dönmesini arzu eden insanlarmış gibi geliyor. Kötü niyetli değiller ama önceki cümlede dediğim gibiler. Sizce?
0
sydney
(12.11.20)
Alındığı konuda gerçekten kendisini eksik hissediyor.
Kompleks yapıyor.

Bill Gates'e fakir desen alınmaz.
Arkadaşına desen alınır
gibi
0
summatinyourteeth
(12.11.20)
attention bunlar hep, attention wh.

kötü niyet değil ama çocuklukta onlara gösterilen ilginin devam etmesini istiyorlar.

bazen eksik hissetme söz konusu olmayabilir. o konuda kendisine çok fazla güvense bile ilgi için özellikle böyle davranabilir. hatta alındığı konuda gerçekten ciddi bir eleştiri almışsa, alınganlığı bırakıp saldırı moduna geçer.
0
stewie
(12.11.20)
En büyük alınganlar anneler, babalar.
Hani evladına yaptığını karşılık beklemeden yaparsın ya, tam tersi. Ben böyle olduğunu evlenince gördüm. Hava yağmurlu desem "sen bana ördek dedin" durumu oluşabiliyor. Biraz ego, biraz da iyi niyetli biriysen yandın. Üzüntüsüyle yönetiyor çevresini.
0
SiyamkedisiZorro
(12.11.20)
çocukluk döneminde ilginin eksik verilmesi ya da inanılmaz derecede fazla ilgilenilmesi gibi durumlarla ortaya çıktığını düşünüyorum.

böyle aşırı alıngan bir arkadaşım var. çocukken gereksiz bir şekilde üzerine titrediler, aşırı müdahaleci bir ailesi vardı yakından şahidim. bu arkadaş ortamda alakasız bir konu konuşulduğunda bile devamlı üstüne alınıyor, kendini sorgulamaya başlıyor. daha sonra da hiç onu kastetmememize rağmen savunma geliştiriyor, surat asıyor ve günlerce alınıyor.

kötü niyetli değil elbette ama çevresindekiler için yorucu bir karakter. her ne kadar onu sevsem de sık görmek istemiyorum mesela.
0
muslugubozukhayrat
(12.11.20)
ilgi sevgi eksikliği ve ihtiyacından oluyor. Ama bunu kendi kontrol edemiyor olabilir. Çok sevdiğim ama aşırı alıngan 2 arkadaşım var. kabullendik :D
0
lcha
(12.11.20)
Eski alınganlardan biri olarak "biraz büyümemiş" yorumuna katılıyorum. Ancak her şeyin kendi etrafımda dönmesini hiçbir zaman arzu etmedim.

Artık neredeyse hiçbir şeyi sallamıyorum. Kim ne derse desin umrumda değil. Demek ki biraz büyümüşüm :)
0
himmet dayi
(12.11.20)
alınganlık eşittir eziklik diyebilecek kadar kaba, gaddar ve terbiyesiz biriyim.
0
d e j i n
(12.11.20)
psikolojik nedenleri değişir kişiden kişiye ama benim herhangi bir ilişki sürdürmekte çok zorlandığım insanlar oluyorlar.
dolayısıyla, bir noktadan sonra çok da sürdürmüyorum, sürdüremiyorum zaten.
çok yorucu.
dünya kimsenin etrafında dönmemeli.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
(6)

Kedim dişlerini vuruyor

hayaletimsi
Sürekli yapmasa da oynarken bazen hızlı hızlı ağzını açıp kapıyor, çenesi kasılıyormuş gibi oluyor, tak tak tak diş vurma sesleri geliyor.Normal mi? 2 aylık sarman
Sürekli yapmasa da oynarken bazen hızlı hızlı ağzını açıp kapıyor, çenesi kasılıyormuş gibi oluyor, tak tak tak diş vurma sesleri geliyor.


Normal mi? 2 aylık sarman
0
hayaletimsi
(12.11.20)
Normal mi bilmiyorum ? Ama sokakta baktığım bazı yavru ve yetişkin kedilerde de ara sıra oluyor.
İnsan korkuyor ama çok ciddi bir değil gibi.
0
ycaycayca
(12.11.20)
kediler kus gorunce falan yapar onu av ustunde iken yani. sikinti yok oynat ugurcum.
0
turbo sadık
(12.11.20)
@turbo, aynen ben de gözlemledim onu, av sevinci, ilkel bir ritüel olsa gerek.
0
marlonbranda
(12.11.20)
Sinek ya da kuş görmüştür. Çok tatlı oluyorlar o sesi çıkarırken.
0
old possum
(12.11.20)
Kekav sesi, bayılırım :)
0
SiyamkedisiZorro
(12.11.20)
kuş taklidi yapıyordur :) benim kedi de neredeyse her gün yapar. 6 yaşında.
0
theseachange
(12.11.20)
(14)

Komşu Daire Karantinada

birisi
Sevgili duyuru ahalisi.. Karşı komşumuzun evini az önce karantinaya almışlar. Dairenin kapısına yazı asılmış ekipler tarafından. Gündüz dışarı çıktığımda bir şey yoktu az önce olmus olay.Evde 1,5 yaşında bir bebeğimiz var.. Dikkat etmem gereken bir şey var mı rutin tedbirlere ek olarak?Olur da komşu
Sevgili duyuru ahalisi.. Karşı komşumuzun evini az önce karantinaya almışlar. Dairenin kapısına yazı asılmış ekipler tarafından. Gündüz dışarı çıktığımda bir şey yoktu az önce olmus olay.

Evde 1,5 yaşında bir bebeğimiz var.. Dikkat etmem gereken bir şey var mı rutin tedbirlere ek olarak?

Olur da komşu karantina şartlarına uymazsa hes uygulaması üzerinden ihbar etmem yeterli mi? İhbar sonrası komşuyla papaz olur muyum?
0
birisi
(11.11.20)
Gerekli önlemleri alıp “abartmayın”
0
asaf
(11.11.20)
Biz aynı evin içinde hastalanmadık tabi ama önlemsiz de olmaz. Binada düzenli ilaçlama yapılsın. Olmuyorsa siz apartmanda maskesiz durmayın. Dokunmayın bir yere vs. Eşimin babasına da muhtemelen alt komşusunun hasta olmasından dolayı geçti. Kimseye haber vermemişler çünkü. Bina içi pencere varsa sürekli açık durmasına dikkat edin bence. Ve evet, çıkarlarsa gelen giden olursa şikayet çok önemli. Ben öyle bir komşumu şikayet ettim. Gelen giden oldu mu bilmiyorum tabi. Kadın pozitif çocuklarla parka markete gidiyordu. Neyse işte yapanlar oluyor.
0
makarnacanavari
(11.11.20)
Nasıl şikayet ettiniz? @makarnacanavari
0
🌸birisi
(11.11.20)
Virüs yarın size de bulaşabilir. İnsanlardan nasıl muamele görmek istiyorsanız karşınızdakilere de o şekilde davranın.
0
kanlakarisikyagmur
(11.11.20)
asansör kullanmayın,
sağa sola dokununca mutlaka elleri temizleyin,
çocuğunuz apartmanda sağa sola dokunmasın
eve gelen kargo vs paketlere dikkat edin, kargocu sucu falan da mesafe bırakın temas kurmayın

yeterlidir. her gün farkında olmadan onlarca pozitif insanla temas kuruyoruz zaten. komşuları da sakın ola rahatsız etmeyin.
0
emfuzi
(11.11.20)
Rahatsız etme niyetimiz yok onları.. Sonuçta bir salgın var ve enfekte olmuşlar.. Acil şifalar diliyorum onlara.. Karantina şartlarına uyduklari sürece hiç sıkıntı yok.

Maalesef asansör kullanmama şansım yok.. 15. katta oturuyoruz..

Ama ekstra dikkatli olacağız tabi ki..
0
🌸birisi
(11.11.20)
Hahah şanslısınız, bir sürü insan covid oldu daire karantinası ilk defa görüyorum. İnsanlar dışarıda + - beraber takılıyorlar resmen.
0
roket adam
(11.11.20)
Maskeye ek olarak tek kullanımlık eldivenlerden kullanabilirsiniz belki en azından apartman içerisinde asansör kullanırken vs. @emfuzi gayet güzel anlatmış zaten, dışarısıyla etkileşiminizi en aza indirmeye çalışın kargocu, varsa apartman görevlisi, sucu vs. ye karşı da tedbirlerinizi alın onların apartman içinde ne kadar önlem aldıklarını bilemezsiniz. Ben olsam mecbur olmadıkça bir şey sipariş etmezdim mesela. Karşı komşunuz olduğu için kapınızın önünde çok oyalanmamaya özen gösterebilirsiniz ayakkabıları içeride giyip çıkarmak gibi. Şimdiden kötüyü düşünmeyin belki komşularınız tüm karantina şartlarına uyacaklar ki herkes için en hayırlısı bu. Siz de dikkatli olduğunuz sürece birşey olacağını düşünmüyorum. Sağlıklı günler.
0
carmenta
(11.11.20)
rutine ek hiçbir şey yapmanıza gerek yok. komşunuzun tek farkı sadece biliniyor olması yoksa siz de bile şu an virüs taşıyor olabilirsiniz ama haberiniz bile yoktur. ortalık o kadar çok pozitif ile dolu ki, kendi önlemlerinizi almaktan başka çareniz yok.
0
surprise
(11.11.20)
Gecmis olsun.
Eger evlerinden cikmayacaklarina eminseniz, koridoru dezenfekte etmek icin soyle bir sey kullanabilirsiniz belki.

www.ttmedicalgroup.com
0
65 derece
(12.11.20)
65 derece
(12.11.20)
Mesafe ve maske kurallarına uyarak kapılarını çalın. Geçmişolsun dileklerini iletip market alışverişi vs. bir ihtiyaçları olursa aramaları için telefon numaranızı verin. Bu size hastalık bulaştırmaz. Ama bugün ona yarın size. Komşuluk önemli.
0
Mirket
(12.11.20)
Mirket+1

Bizim apartmanda komşumuzun annesi Covid+ oldu. Kendileri haber verdiler apt grubuna. Biz de apartmanca elimizden geleni yaptık.
0
SiyamkedisiZorro
(12.11.20)
Evde kal uygulaması var. Orada ihbar bölümünden şikayet oluşturdum. Bir de 155’i aradımnkayıt aldılar. Gelen giden oldu mu tabi bilmiyorum.
0
makarnacanavari
(15.11.20)
(7)

yunan yeni doğan bebeğe ne alınır?

zenc
selamlar yunanistanda bi müşterimiz baba oldu. haftaya yanına gittimizde bir hediye de götürmek istiyoruz. hani bizde altın takılır ama bunlara yarım altınla gitsek bizim tr altını orda bozuluyor mu?yada googledan biraz baktım da altın haç falan var yada altın kaplama nazar boncuğu var?yada başka gü
selamlar yunanistanda bi müşterimiz baba oldu. haftaya yanına gittimizde bir hediye de götürmek istiyoruz. hani bizde altın takılır ama bunlara yarım altınla gitsek bizim tr altını orda bozuluyor mu?

yada googledan biraz baktım da altın haç falan var yada altın kaplama nazar boncuğu var?

yada başka güzel ne alabilirim acaba?
0
zenc
(11.11.20)
künye yaptırın? değişik olur
0
kablelvuku
(11.11.20)
altın her yerde altın, bozdurulabilir. ben olsam altın yerine kullanabilecekleri bir hediye alırdım.
0
mg3929
(11.11.20)
kullanabilcekleri nasıl bir hediye olur? her şeye açığım. bir den fazla da hediye götürebilirim
0
🌸zenc
(11.11.20)
Yunan adetlerini bilmiyorum ama Alman gelinimiz bizim çocuklar doğduğunda gümüş kaşık hediye etmişti. Çok güzel bir adet bence (ağzında gümüş kaşıkla doğmak). Bu adetin onlarda da olduğunu o zaman öğrenmiştim.
0
SiyamkedisiZorro
(11.11.20)
Lcw den zıbın. Zibinin dini dili ırkı yok arkadaş lazım oluyor
0
dallaque
(11.11.20)
Kıyafet alabilirsiniz. Babymall sitesinde satılan bebepan marka kıyafetler var. Gerçekten desenleri falan başka markada yok, kalitesi ortalama, zaten pamuk olması yeterli. Ben bebepanın alt açma yatağı, battaniyesi, birkaç çeşit kıyafetlerini aldım. Herkes soruyor nerden aldığımı.
0
curukturpkokusu
(11.11.20)
Madem bütçe var gümüş mama kaşığı +1
Hem antibakteriyel, hem hatıra saklanabilir hem saklanmak istemeyip bozdurulabilir ileride

Benim kaşığımı babam askerdeyken paramız yok diye bozdurmuştu annem hey gidi mazi...
0
cilekli pasta
(11.11.20)
(8)

Çağdaş eğitim çok da çağdaş değil mi?

kiriko
Arkadaşlar derslere giriyoruz fakat ne zaman yapılandırmacı yaklaşımla öğrenciye yaklaşsak sonu iyi bitmiyor.Ders ilgilerini çeksin diye şarkıyla giriyoruz biraz espri yapalım ders eğlenceli olsun diyoruz vs vs sonuçta öğrencilerin şımardığını ve çok hareketli olduğunu gözlemliyoruz.Sorun öğretmende
Arkadaşlar derslere giriyoruz fakat ne zaman yapılandırmacı yaklaşımla öğrenciye yaklaşsak sonu iyi bitmiyor.Ders ilgilerini çeksin diye şarkıyla giriyoruz biraz espri yapalım ders eğlenceli olsun diyoruz vs vs sonuçta öğrencilerin şımardığını ve çok hareketli olduğunu gözlemliyoruz.Sorun öğretmende mi öğrencide mi sistemde mi anlayamadık.
0
kiriko
(10.11.20)
hayatım boyunca hiç bir zaman sürekli espri yapan, dersi sevelim diye alakasız şeylerle sevdirmeye çalışan hocaları sevemedim. bir çok öğrenci de sevmiyordur. şirket yönetmiyorsunuz ki insanların mutluluğu için şarkı espri vs uğraşasınız.

en temel sevdirme ve dikkat toplama yöntemi, dersin gerçek hayattaki örneklerini anlatmaktır, hikaye anlatmaktır. örneğin akademisyenseniz ve x dersine giriyorsanız, öğrencilere diğer ülkelerde yapılan çalışamaları, insanların neler yaptığını, ülkemizde de x alanında çok iyi çalışmalar olduğunu söylemeniz karşı tarafın kulaklarını tavşan gibi dikleştirir.

ha ilkokul ortaokul öğretmeniyseniz, sınıfınız vasat öğrencilerden oluşuyorsa, okulun olduğu konum alt kesimden insanlara aitse sizin de hikaye anlatma,dikkat toplama gibi becerileriniz yoksa, emekliliğinize kadar bu sıkıcı ve vasat sistem devam eder. zaten öğretmenlerin kontrol edildiği bir mekanizma da olmadığı için 1-2 seneye amaan der sallarsınız önünüze bakarsınız muhtemelen
0
avatar is back
(10.11.20)
otorite figürünün toplumsal tesiri ile alakalı sanki.

siz öğretmen olarak bunu deniyorsunuz sonra çocuk eve gidiyor "baba ne derse o olur" kafasını görüyor. Yahut tam tersi durumlar veya başka alanlarda benzer şeyler.

yetişkinlerde de aynı durum olabiliyor örneğin yazdığınız şekilde çalışılan bir iş ortamı ve sonrasında otoriter devlet figürü çatışması vs.

kafa gidiyor yani. olay biraz daha topyekün derin sanki.
0
AlsterWasser
(10.11.20)
genelde eğitim bilimleri ideal öğrenci tipi üzerinden varsayım yapıyor. yapılandırmacı yaklaşım için hazır bulunuşluk, uygun sınıf ortamı, öğrenci mevcudunun azlığı ve iyi bir planlama lazım. bizde genelde bunların biri veya birkaçı eksik oluyor.

30-40 kişinin olduğu sınıfta proje gelişimini nasıl takip edeceksin, bireysel farklılıkları nasıl takip edeceksin, dikkati nasıl artıracaksın?

diğer yandan otorite yönetimi çok önemli çizgiler ve kurallar en baştan net bir şekilde sınıfla belirlenmeli. bu konuda kendimi hep eksik görmüşümdür.
0
tantunizade murat efendi
(10.11.20)
yapılandırmacı yaklaşım bu değil.

everything matters olmalı. herkesin fikrine aynı önemi vereceksiniz verilecek ortamı da yine siz sağlayacaksınız.

otorite ve hiyerarşi net şekilde hissedildiğinde yani o sistem korunduğunda, "şarkı eğlence vs" boşluğunda öğrenci geçici olarak otoriteyi ele aldığını düşünerek cozutuyor. daha doğrusu o da otoriteden yararlanmak istiyor fırsat bu fırsat. oysa zaten bunu her zaman elde edebileceğini bilse, öyle bir durumda kafayı yemez, insan gibi davranır. siz bile bu söylemde belki istemeyerek "ulan biz hoca olarak iyilik yapıyoruz yine yaranamıyoruz" yaklaşımındasınız. zihniyet ve sistem burada hatalı zaten. senin orada hiyerarşi kurmana sebep olacak ne var pardon? (nşa için konuşuyorum :D geleneksel türk okulları için değil) öğrencilerin otoriteye değil moderatöre ihtiyacı var. moderasyon da her zaman piramit şeklinde olmayabilir. hatta genelde daire gibidir.

öte yandan hayatının hem fiziksel hem duygusal açıdan en hareketli dönemlerinde 10 saat sırada oturmak, dik durmak vs vs her yerden çomaklanan varlıklardan söz ediyoruz. tepemize çıkıyorlar diye sorumlu tutulacak en son grup öğrenciler bence.
0
rewlack
(10.11.20)
Bizde çocuk aileden dayak yiyip azar işitiyor. Büyükleri kendisine bağırınca yaramazlığı bırakıyor ya da ders çalışıyor. Ülke içindeki toplum yapısı da önemli. Bizim öğrencilere kimse yapılandırmacı yaklaşımla ders anlatamaz ki belki üniv hariç ama orada da pek uygulanmıyor. Dolayısı ile ortaokul öğretmeni bu yapsa öğrenci “eheheh eheheh öğretmene bak ne kadar kibar” der öğretmeni ciddiye bile almaz.
0
cemallamec
(10.11.20)
sen niye sarkı soyluyosun ki?
0
koela
(10.11.20)
Çağdaş eğitim, interaktif ders, katılımı sağlama, derse ilgi çekme bunlar hep dinleyicinizin eğitim seviyesine göre değişik araçlar kullanarak yapacağınız şeyler. Hepsi de iyi niyetlerle yola çıkıyor. İlkokul / ortaokul öğrencisini derse çekmek için şarkı söylersiniz, hoşuna gider, öğretmenini sever, aynı şeyi üniversite öğrencisine yapın, amfi bir anda buz keser.

Eğitim seviyesi ve olursa olsun derse giren öğrenci kendisine ders anlatan kişinin konunun kurdu olduğuna güvenmek ister. Bu güveni sağlayamazsanız dersi sulandırır, kontrolü elinizden alıverir.

Şirket çalışanlarına eğitime giriyorum. İlk zamanlarda gençtim, konuyu biliyorum, ama karşımdaki 30 senedir çalışan afedersiniz ortamın pt'u olmuş adam benim yetkinliğimi sorguluyor. En ufak bir tökezlememde benim üzerimden ego tatmini yapacak. Bu adama espri yapılamaz. Espri konusu olursunuz. Şimdi ben oldum 20 küsur senelik. Hem yetkinliğimi kanıtladım, hem de tecrübe biriktirdim. İlgili esprisini de yaparım, uzatmadan konuya hemen geri de dönerim.

Aklıma geldi Hababam sınıfında bir genç kız öğretmen gelmişti, sınıfın haylazları ağlatmışlardı kızı.
0
SiyamkedisiZorro
(10.11.20)
Yapılandırmacılık için bence sınıflarımız kalabalık,ders süresi uzun ve ders sayısı fazla. Günde 8-10 saat ders işlenen ve öğrencilerin tahta sırada oturduğu ortamda kaliteden bahsedilemez. Öğretmen olduktan sonra kısa bir süre için o sıralara öğrenci olarak döndüm.Ve saatlerce orada oturmanın ne zor olduğunu çok iyi anladım ki çocukların çoğu yeterli harçlıkla okula gelemiyor yani aç bir şekilde okulun bitmesini bekliyor.Çocuğun evdeki durumu da çok önemli. Ama biz -kimsenin beğenmediği- öğretmenler çoğu zaman mucizeyi gerçekleştiriyoruz.
0
oyokbuyoknevar
(10.11.20)
(3)

renkli numaralı lens kullananlar

kakamelsokoban
selam sevgili duyurucular. bu ay lenslerim bitti, belirsiz bir süreye kadar da evden çalışacağız. kendi gözlerim kahverengi. öyle yeşiller maviler değil de, oldum olası gri renkli lensleri denemek istiyordum ama yaratık gibi durursa kullanamam para boşa gider diye de şeffaf numaralı alıyordum hep. h
selam sevgili duyurucular. bu ay lenslerim bitti, belirsiz bir süreye kadar da evden çalışacağız. kendi gözlerim kahverengi. öyle yeşiller maviler değil de, oldum olası gri renkli lensleri denemek istiyordum ama yaratık gibi durursa kullanamam para boşa gider diye de şeffaf numaralı alıyordum hep. hazır evdeyim dandik de dursa en kötü çöpe atar gözlükle idare ederim bi dahaki maaşı alınca da şeffaf numaralı alırım yine diye düşündüm.

kullanıp da memnun kaldığınız, doğal görünen ve kayma, batma, yanma yapmayan lens markası önerebilir misiniz?

lensmarketten alacağım, gördüğüm kadarıyla stokta olanlar air optix colors, freshlook colors ve rainbow color elite var.

starcolor 2 çok iyi demişlerdi ama üretimden kalkmış stokta görünmüyor.

cevap verenlere şimdiden teşekkür ederim.
0
kakamelsokoban
(06.11.20)
Ben zamanında freshlook kullanmıştım. Gözlerim ela gibi, ben turkuaz almıştım. Arkadaşlarımdan biri bana "gözlerinin bu renk olduğunu şimdiye kadar fark etmemiş olduğuma inanamıyorum" demişti. Colorblends olanlar içine kendi göz rengini de aldıkları için çok gerçekçi duruyor.
Sadece bir uyarı; renkli lenslerin çapı normal şeffaf lenslere göre biraz daha büyük sanki. Bütün gün bilgisayar başında olacaksan konforlu olmayabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(06.11.20)
air optix gri almıştım. gözlerim kahve normalde. karışımları yeşil/koyu turkuaz gibi bir şey oldu ve gayet doğal duruyordu. hangi lens olursa olsun çok yakınınızdan bakanlar lens olduğunu anlar, ama normal mesafede hiç anlaşılmıyor. 2 sene kullandım, çok memnundum. değişiklik iyidir, alın kullanın.
0
hazen
(06.11.20)
renkli lenslerin çapı şeffaftan daha büyük +1
şeffafın konforunu vermiyor maalesef, her gün takmak için mantıklı değil (bence).
0
aynenbencede
(06.11.20)
(24)

İlişkide kadın ve erkeğin maaşı arasındaki fark

Geceler
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye giriyor mu?
0
Geceler
(04.11.20)
Çok büyük çoğunlukla egolar devreye gider. Kadın sorun etmese erkek yetersizlik hissine oradan aşağılık kompleksine kapılır. Gerek yok.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Girmez girmez.
0
all girls dream
(04.11.20)
Eşimin benden daha çok ya da az kazanması sorun oluşturmaz.
0
hayirsiz
(04.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. Ben tınlamam böyle şeyleri ama çalışmalar kadınların bu durumu sorun ettiğini gösteriyor.
0
glamdr1ng
(04.11.20)
erkekte oluşmasa bile kadında sorun olur. maaşına göre bir partner arar. Kendisi kadar ya da fazla maaş alan biriyle olsa daha lüks evler, arabalar, tekneler alırdı, çocuğunu daha iyi okula gönderirdi, yurtdışı tatili yapardı. Ama böyle fakirliğe talim :(

Boşver sen bu ilişkiyi, yol yakınken dön.
0
stewie
(04.11.20)
benden fazla kazanan bir suru kadin var. bunlardan birinin benim esim olmasi sorun mu yaratmali? bos isler. birey kendine yetecek kadar kazaniyorsa, digerinin daha fazla kazanmasi sorun degil. hos kendine yetecek kadar kazanmiyorsa da problem degil bence.
0
camussar
(04.11.20)
abi olaya tersten bakarsan mantıksızlığı daha net göreceksin, manzara şu:
ben fakirim o zaman eşim de fakir olsun ailece hep böyle az kazanalım.
0
rewlack
(04.11.20)
Benim icin benim param, benim paramdir, iliski turune bakilmaksizin. "Sikinti icerisindeyim, ihtiyacim var sinyali verilirse", elbette paramin uzerinde uyumam, paylasirim. Saklayacak degilim, ancak bir denge kurulsun isterim. Ego konusu yapilacak tek sey degil para. Iliskinin gelecegini sadece bu belirlemez.

Ancak egitim, sosyal cevre egonun cok daha guclu oldugu konular. Oralarda durum nasil?
0
buf-e kür
(04.11.20)
Benim hayatımda olan şu:

Babam isteği dışında zorla emekli edildiğinde maaşı 10'da 1'e düştü ve annemin maaşının yarısından da az oldu. Annem öğretmen. Babam gittikçe hırçınlaştı gittikçe daha fazla borç yaptı ve sonunda annemi aldattı. Annem babamla parası için evliymişmiş de emekli olduğundan beri babamı istemiyormuşmuş. Halbuki annemin babama olan davranışları hiç değişmedi, bu tamamen babamın kuruntusuydu. O borçları hâlâ ödüyoruz, belimiz doğrulmadı.

Kardeşim ise önüne gelen her işi yaptı. Kokoreççilikten saray restorasyonuna su satıcılığına şantiye şefliğine ve evrak memurluğuna kadar. Karısı onun aldığı hiçbir maaşı beğenmedi (kendisi asgarî ücretle ve haklarını gözetmeden çalışıyor) ve kardeşimi çok büyük borçlara soktu. Kardeşimde ne metabolizma kaldı ne diş ne sağlık hiçbir şey, kardeşim kendi kazandığı parayı artırmayı elbette istiyor ama bunu sen ben davasına çekmiyor, ama kadın götüne bakmadan sürekli daha fazla para diye ortalığı yırtıyor.

Kişilerin karakterine kalmış. Ama olan genellikle bu arkadaşlar. Belki yeni nesil farklıdır. 39 yaştan bikdiriyorum.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Maaşımın 2 katını alan bir kadın bulursam anında evlenirim. Hayalimdeki kadının kriterlerinden biri benden çok kazanması. Hatta öyle çok kazansın ki benim çalışmama gerek kalmasın, evi ben çekip çevireyim; mis!
0
Jux
(04.11.20)
Eşim benim kazandığımın iki katını kazanıyor. Sorun olması aklıma bile gelmedi. Eminim onun da böyle kaprisleri yoktur. Hatta çocuğumuz olduğunda bir süre evde kalabileceğimi bile önermişti.

Ben erkeğim.
0
a man alone
(04.11.20)
Ben problem olarak görüyorum.

Beraber olacağım insanın benden daha iyi bir pozisyonda olmasını istiyorum. Haliyle de bu durum maaşa da yansıyor.

28K
0
purplee
(04.11.20)
Bi arkadaşım bu sebeple boşandı. Kadın sürekli laf sokuyormuş ama demesine göre.
0
sekerse tehlike
(04.11.20)
Sorun olur oluyor. Erkeğin maaşı büyük eşittir kadının maaşı.
0
Hallegadola
(05.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. ve kadının beklentisine.

aynı ilişkide kadın olarak, erkek memur 4-5 bin, kadın 10-11 de idim. Ve hiç önem vermezdim. Bilmiyordum o zamanlar bu duruma bakış açımı sonsuza kadar değiştirecek bir ilişkiye başladığımı. Erkek mükemmel bir görünüme havaya ve coolluğa sahipti. Alışmış o, yakışıklılıkla herşeyi karşıdan beklemeye, eski ilişkilerinden biliyorum.. Bana söylediği şey tam olarak "sen ilerde evin masraflarını ödersin ben araba alacağım" Böyle lömp diye ama, tamamen bu cümle ile. Hayırdır hacı. Bunu söylemenin bin yolu var. Sonra ayrılacağımız gün sen böyle dedin dediğimde diyor ki, araba senin üzerine olurdu (ben öyle birşey mi istedim acaba), ki böyle bir muhabbetin içinde de kalmak istemezdim. Ve hayatım boyunca kalmadığım kadar para mevzusunun içinde kaldım onunla olan ilişkimde. Bana dese idi ki, bak benim maaşım bu, ilerde ne yaparız, nasıl yaparız, ev giderleri bana da bir araba fln alırsak nasıl olur ikimizde ortaya birşeyler koyalım vs. Ama onu söyleyiş tarzı.. Bilemiyorum..

Bence kadını beklentileri ve adamın tavrı ve karakteri çok önemli. Erkeğin tavrı aşırı aşırı aşırı önemli.

Şahsen erkeğin bu durumu kafaya benden daha çok taktığını düşünmem, beklentilerim ve daha fazla bu kadar para mevzusunun içinde kalmak istemediğim için ayrıldım.

Beklenti mevzusu. Ben tatile önem veririm. İlk başladığımızda kanada'ya gidecek adam,(sonra iptal oldu), ben sonra yazın kübaya gitmek istediğimde uzattı da uzattı bin türlü bahane buldu en sonunda maddiyat olduğu benim kavga edip olayı derinleştirmemle anlaşıldı. Okey de baştan söylese hiç sorun olmazdı ki küba masraflı bir yerdi anlardım ve onun hakkında düşüncelerim değişmezdi. Sonraki sene gidelim dediğimde olur dedi nereye gidelim fln dedi. sonra zaman geçince ilişkinin bir yerinde dedi ki, ben hiç bir zaman yurtdışına gidemem sanırım. Dalga mı geçiyorsun benimle. Bozcaadaya gidelim dedim, onda bile uzattı da uzattı. Bir tatile bile güle oynaya gidemedim. Elini asla bana karşı açık oynamadı. Asla. Her dediğime yaparız dedi. günü gelince param yok oldu. Şuan maaşını bile tahminen yazdım asla bilmiyorum hala ne aldığını. Benimse açık ve seçik ortada idi. Ama beni bu kadar yıpratmadan en baştan, benim şuan durumum bu şekilde, bir kaç sene tatile gidemem, yurtiçinde gidelim, ne kadar bütçe ayıralım kendimi ayarlayayım, böyle yapsak benim için daha uygun olur dese idi, ona olan sevgim saygım azalmadan belki şimdiye herşey farklı olmuştu. Onunla tanıştığımızda asla takmazdım. ama artık bu durumu inanılmaz takıyorum sağolsun. Bir daha dersen hayır. Kendimi öyle bir durumda bulmak istemem.

Ve saygı. Zamanla ona olan saygım o kadar azaldı ki, bu davranışları söylemleri ile. Onu gerçek bir erkek olarak bile göremedim. Ve o babyface vücutlu vs vs adamla son 3 ayda sevişmedim bile. Hala zaman zaman, fotoğrafına bakıp birşey hissetmemem üzerinde düşünüp duruyorum, okdr yakışıklı bir adamla sevişmek istemeyeceğim denli yalanlarına. Ayrıldıktan sonra annemi arayıp, laf arasında maaşının 8-9 olduğunu söylemiş mesela, bana ne isterse 20 olsun bu saatten sonra. Para mevzusunda yalan berbat birşey. Asla yaşatmayın karşı tarafa.

Saygı biterse ilişki biter. Kadın asla saygısını kaybetmesin, erkek kadının saygısını kaybettirecek şeyler yapmasın. Erkek asla para mevzusunda yalan söylemesin. Neyse o. Azsa az yani, bunu değiştirecek şekilde göstermesin. Ve çok fazla para mevzusu mevzu bahis olmasın.

Ha aslında bakarsın yürümez mi yürür, kadın ortaya 4 koyar adam ortaya 4 koyar. Yaşar giderler, kadının üstü onda kalır. Ama dediğim gibi erkeğin tavrı ve kadının beklentileri çok önemli.

Edit: sonraki sene gidelim dediğinde bana ülke tarih fln seçtirdi, konuşuyorduk yani üzerine, sonra ben bulunca buna gidelim diyince işin rengi değişti. Dalga geçer gibi ben okdr zmn baktıktan sonra, ben hayatım boyunca gidemem demez mi bir de. Baştan söylesene hayatimda en sinir olduğum insan tipi, içinden hesap yapan. Onun haricinde baştaki kanada fayk olabilirdi bilmiyorum artık. Maaşının tutarı hakkında 4 kere yalan söyledi. Okdr çok yalan söyledi maddi mevzuda artık tek cümlesine inanmıyorum hayatının. Bu arada evet çok doluyum bu mevzuda. Ben eski moby, ilk başta aylarca adama hiçbirşey demedim, alınır gücenir diye. Maaşım 2 dedi ona bile tamam neyse yapacak birşey yok dedim. Düşünebiliyor musunuz öyle biri idim ben. Sonra kredi öduyor kalan tutar 2 oldu, sonra krediyi ailesi ödüyor o kredi kartlarini ödüyor oldu, sonra krediyi yine o ödüyor ailesi evlenmesi için para biriktiriyor oldu, sonra ailesi arabası icin para biriktiriyor oldu, sonra evlenince araba için kredi çekecek oldu, bu arada maaşı 2 den 4 5 e ayrılırken de 9 10 a yükseldi. oldu da oldu yani... Ha bir de aynı çocukla çıkarken ilk başta bukdr mükemmel biri bende ne buldu diye aylarca düşünmüştüm ya ne safmışım ya. Cidden ki ne güzel iyi niyetli güzide insanmışım.. Bu arada son söz, bir daha düşünmem. Şöyle ki, bir arkadaşım da maaşı 5 6 olan biri ile çıkmıştı. Kız bütün yurtdışı tatillerine tek çıktı. Ve aralarında laf sokma başlamıştı. Bence olmuyor ya. Ve iyi niyet de bir yerde bitiyor. Ve o kız 2 yıl çıktı, ayrıldıktan sonra ya farklı hayat beklentileri oluyor ya bir daha asla düşünmem demişti ben üzerine cok düşünmemiştim o sırada güzide bir şekilde ilişkim devam ediyordu çünkü. Ah şimdi karşımda olsa ne dertleşirdim o kızla var ya.
0
mobydick
(05.11.20)
mantıklı bakan 2 insan arasında problem yaratmamalı. zaten direk maaş muhabbetinden eziklik açısından bakıyorlarsa yürümez o iş. şimdi benim eşimin maaşı *5 olsa ben memnun olurum daha çok kazansın yani
0
kondansator
(05.11.20)
davul bile dengi dengine
kadın kendisi gibi maaş alan birini bulsa (ki kadın şimdi pratisyen 3 4 seneye uzman olunca 20 30lar alacak) hayatı bambaşka olur
bu devirde 4 bin alan erkek, vasıfsızdır, vasıfsız da kalacaktır
Ne senelik ücreti 100 bin olan fransız okuluna gönderirsin çocuğunu
ne senede 1 2 kere yurtdışına gidersin
bodruma herşey tatil bile zor adamın 3 kuruşu ile

adama hayat güzel de
kadına eziyet

düzgün işi gücü okulu olan adam bulsun
0
summatinyourteeth
(05.11.20)
Oturup konuşulduğunda çoğu insan sorun olmaz diyebilir.

Oturup konuşan insanların bu soruya cevap vermesi için düşündüğü süre bir kaç saniye.

X'i Y'yi sorun etmem deyip de evlendikten sonra tam da X'i Y'yi sorun eden insanlar tanıyorum.

Çünkü evlilik bir kaç saniye düşünülüp veya aynı şeyleri yaşamadan fikir söylenecek kadar basit bir süreç değil. 1 sene içerisinde zibilyon tane konu, iş, tartışma, uyuşmazlık, inatlaşma, alışveriş ve plan yapılıyor. Dengesizlik bir yerde patlak verecektir. Bir taraf kötü hissedecek veya diğer taraf laf sokmaya başlayacaktır. Normalde öyle insanlar olmasa bile ailesi veya arkadaşları gaza getirecektir.

Çok çok az duydum ama ortak havuzda paralarını toplayıp kimseye de kulak asmayıp mutlu mesut geçinen insanlar var. Fakat iki taraf da vizyon sahibi. Parayı kullanan var kullanamayan var.

Yine de güçler dengesinin birbirine yakın olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü erkek fazla kazanınca hovardalık yapabiliyor, aşağılayıp küçük görebiliyor. Kadın da benzer şekilde laf sokarak hayattan bezdirebiliyor. Sorun aslında çoğumuzun güçlü karakterde olmaması. Başta düşündüklerimiz çok rahat değişiyor ileride. Sonra da diyoruz ki yaşamadan bilemeyiz. Kardeşim sen her ihtimali düşünüp de yola çıkacaksın. Düşünmüyorsanız o sizin plansızlığınız. İyi günde kötü günde deriz ama çoğumuz için fasa fiso. O yüzden bunu düşünerek söylüyorum, çok büyük ihtimalle ileride sorun çıkar.
0
ananiyimioguz
(05.11.20)
Bizim arkadaşlar var oğlan hemşire 5bin tl falan alıyordur, Eşi kadın doğum uzmanı sanırım 20 bin tl falan alıyordur.
Gül gibi geçinip gidiyorlar.Evlilikte 3. yılları....
0
aids rakun
(05.11.20)
Avrupada ve dunyanin medeni ulkelerinde sorun olmaz ama Turkiyede kadinlar kendilerini armagan olarak gordukleri icin cok kucuk bir azinlik disinda yurumez derim.Turk kadinlarindaki bu mantalitenin duzelmesi icin 2-3 kusak daha gecmeli
0
turkuaz
(05.11.20)
Maaşta değil ama eğitimde ve görgüde fark varsa yürümez. Erkekte ilerisi için potansiyel varsa yürür.
0
SiyamkedisiZorro
(05.11.20)
Kadın aldığı maaşı aldığı gibi kocasının hesabına yatırıp kocasının kendisine harçlık vermesini bekler ve tartışma nereye giderse gitsin asla para mevzusunu açmazsa olur.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(05.11.20)
İlişki yürür de evlilikte işler değişir. evlilik demek ortaklık demek. sen kendinden az sermayesi olanla ortaklığa girer misin öyle düşün.

Ben erkek olarak benden çok az kazanan kadınla evlenmem. 8 alırsın o 6-7 alır olur ama 8'e 4 olmaz. Bİr de o ilerleyecek, sen de bu imkan yok.

Olaya şöyle bak. Kendi gibi birini bulursa daha hızlı ev alır. Ailenin arabası olur. Çok kazananla az kazananın ilişkisinde bunlar geç olur.
0
OrangeYellow
(05.11.20)
SiyamkedisiZorro +1

evlilik uzun bir süreç.
sürekli power couple olabilenlere ne mutlu.
ama işsiz kalınan dönemler, iş değişiklikleri falan gibi süreçler de yaşanabilir.
bunlar atlatılır.
ama kökten gelen bir fark veya hiç değişmeyecek maddi uçurumlar sorun yaratır.

birinin diğerini hayatın içinde geriye düşürmemesi veya aşağı çekmemesi gerekir.
böyle olunca genelde kadınlar parayla ezmeye ve adama saygı duymamaya, erkekler de para azlığından komplekse girmeye ve kendini erkek gibi hissetmek için saçmalamaya meyilli olabiliyor.
temelden gelen bu tarz bir farklılık olunca karakterlere ve çiftin dinamiğine göre iki taraftan birine doğru denge bozuluyor.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
(7)

lades tutuşurken

MandMs
küçüklükten beri herkesin hayatında 1 kere olsa oynadığı bi oyundur heralde? Sizler lades tutuşurken hangi tekerlemeyi söylerdiniz? ve kurallar nelerdi, nasıl oynardınız?-ladesim lades olsun mu?+olsun-ahirette borcun olsun mu?+olsuuun-nesine? +1 hafta boyunca her istediğimde suyu sen getireceksin ba
küçüklükten beri herkesin hayatında 1 kere olsa oynadığı bi oyundur heralde?
Sizler lades tutuşurken hangi tekerlemeyi söylerdiniz? ve kurallar nelerdi, nasıl oynardınız?

-ladesim lades olsun mu?
+olsun
-ahirette borcun olsun mu?
+olsuuun
-nesine?
+1 hafta boyunca her istediğimde suyu sen getireceksin bana...
şeklinde abimle çok uğraşırdık birbirimizle...

sizler nesine oynardınız mesela? Bu oyundan nasıl zevk alırdınız?
0
MandMs
(04.11.20)
valla hiç tekerleme falan söylemezdik. ladesse lades yani.
ahret mahret zaten çocukken hiç kullanmadığım bir kelime olabilir.
0
lcha
(04.11.20)
-ladesim lades olsun mu?
+ olsun.
-almayan gavur olsun mu?
+olsun..
- nesine?
+....
biz aile içinde oynardık sinemasına falan ama hiç kimse almazdı :D:D

sene 90lar tabii o zaman kafamız pek ince düşünceye çalışmıyor. kimse x yaptın ayrımcısın demiyor. şimdi olsa gavur olsun mu demezdik herhalde
0
matilda
(04.11.20)
Ladesim lades olsun mu?
Olsun
Vermeyen kâfir olsun mu?
Olsun
Neyine
1 hafta boyunca emretmesine

Kardeşimle böyle yapardık.
Emretme olayı da 1 hafta boyunca su getir, ayakkabımı temizle, ekmek almaya git şeklindeydi.
0
etna
(04.11.20)
almayan eşek olsun mu?
0
anyelios
(04.11.20)
- ladesim lades olsun mu?
- olsun!
- yerde ne var?
- çimen!
- gökte ne var?
- bulut!
- sen bunu hemen unut!

Tavuk kemiği yoksa küçük parmağımızla ladese tutuşurduk. Sıkça çorap için ladese tutuştuğumuzu hatırlıyorum. Biri diğerine bir şey verdiğinde alan taraf "aklımda" dedikten sonra almasında mahzur yoktu.
Lades borcu borçtu ama büyüklerle ladese girdiğimizde bizim kandırmamıza göz yumarlardı sanki. Anneme bir şey aldığımı hatırlamıyorum.
Babam anneme kızardı, hep sabahları tam ayılmadığı zamanlarda kandırıyormuş onu diye.
Good old days...
0
SiyamkedisiZorro
(04.11.20)
tekerlemeyi babamla oynarken söylüyodu babam ama tam halini hatırlamıyorum. Lisede bi arkadaşla çok oynardık ama tavuk falan da yok normal serçe parmakla. Onda tekerleme söylemiyoduk. Bi ara o kadar uzun süre ladeste kaldık ki bittikten iki ay sonra falan hala aklımda diyoduk birbirimize dshdsh

bi şeyine oynamıyoduk ya, ego tatmini genelde..
0
nundu
(04.11.20)
etna ile matilda'nın versiyonlarının karşımını söylerdik biz, "vermeyen gevvur olsun mu"

ben hiç zevk almazdım çünkü çok çabuk unutuyor, hep kaybediyordum, küçükken bıraktım o yüzden oynamayı. yıllaaar sonra ofisteki iş arkadaşımla yemekte çıkan lades kemiği üzerinden girdim bu topa. aynı günün akşamında tüm departman fıstıklı baklavasını kemirip bana sırıtıyordu.
0
Bruce
(04.11.20)
(23)

sean connery'yi tanımayan insan

Jux
ya böyle basit şeylerden insan ayırmayı sevmiyorum ama sean connery'yi de tanı be kadın!biriyle konuşuyorum, flört gibi bişey ama daha yeni. rahmetliden bahsettim bugün, tanımadı :/flörtünüz sean connery'yi tanımasa soğur musunuz? soru da bu olsun. anlaşılan benim zaten soğuyasım varmış da, sizi mer
ya böyle basit şeylerden insan ayırmayı sevmiyorum ama sean connery'yi de tanı be kadın!
biriyle konuşuyorum, flört gibi bişey ama daha yeni. rahmetliden bahsettim bugün, tanımadı :/

flörtünüz sean connery'yi tanımasa soğur musunuz? soru da bu olsun. anlaşılan benim zaten soğuyasım varmış da, sizi merak ettim.
0
Jux
(01.11.20)
ben isim olarak bilmiyordum ama yüzünü görünce tanıdım.

Ben Tesla'yı tanımayan kadından soğurum.
0
fezagezgini_4
(01.11.20)
Soğurum. Birazcık pop kültür de olsun. Basit bir şey gibi geliyor ama bir yerden sonra sürekli bir şeyler anlatırken buluyorsunuz kendinizi karşıdakinin de size katacagı şeyler var mı yok mu böyle anlarda fark ediliyor.
0
spadæs
(01.11.20)
olabilir çünkü bizde çok popüler biri değil, duyan da michael jackson'ı duymamış falan zanneder :d
0
rose parks
(01.11.20)
25'den büyükse soğurum.
0
ya ben lan neyse
(01.11.20)
Çocukluğumdan beri ismini bilirim ama her defasında yüzüne bakmam gerekir. Yüzü tanıdık gelmeyince ben bu adamı niye tanıyorum diye her defasında sorarım kendime. Gençliğine baktım çok iddalı değil. Yaşlanınca daha bi oturmuş. Filmografisine baktım şimdi hep 80ler 90lar. Benim jenerasyonumun ilgisini çekmeyebilir.

Sınır 25 kabul edilmiş ama 32'ye kadar garipsenecek bişey yok.
0
IncredibleMau
(01.11.20)
Duymuş olan da tanıyor mu ki? Indiana Jones ve James Bond seven bir kadın varsa anca o tanıyordur zaten. Bırak bu filmleri, genç nesil Yüzüklerin Efendisi, The Matrix vb. görece 2000 civarı filmleri bile izlememiş oluyor.
0
nhk ni youkosu
(01.11.20)
Az önce arkadaş ile bire bir aynı muhabbeti yaptık. Özetle "eğer favori aktörleriniz yaşlılıktan bir bir ölüyorlarsa siz yaşlanıyorsunuz demektir" sonucuna vardık. Arkadaş'a örnek verdim: İki sene evvel üniversiteden mezun olan, doğma büyüme İstanbul'da yaşayan bir iş arkadaşım İlyas Salman'ı tanımıyordu. Yeni nesil eski nesli tanımak zorunda değil. Bir Atilla Atasoy, Nalan Altınörs falan bilinmeyecek birkaç seneye...
0
dilemma of subscribtionability
(01.11.20)
@playing star again, bilginin niteliğinin entelektüelite ve kültür birikimi açısından önemsiz olduğunu mu düşünüyorsunuz? Herhangi bir bilgi, birkaç bir şey bilmek çok afaki tabirler çünkü.

Sean connery'yi bilmeyen birinin entelektüel olmadığını ve genel kültürünün eksik olduğunu çok rahat savunabilirim mesela, bu bilgi herhangi bir bilgi gibi değil bana göre. Karşıdakinin bilmediğini bilmek değil maharet, o yüzden herhangi bir bilgi olarak kısıtlama yapılamaz diyorum.
0
🌸Jux
(01.11.20)
@playing star again, kimin daha çok bildiğinden bağımsız aslında benim söylemek istediğim şey. Jari menpaa Sean connery kadar tanınmış biri değil, bunu kabul edersin sanırım?
Bazı bilgiler temeldir, onu demek istiyorum. Buna ben karar vermiyorum, belirli seviyeye gelmiş herkes bildiği için temel hale geliyor
Menpaa'yı bilen herkes entelektüeldir denebilir mesela. connery ondan daha common bir isimdir, onu bilen herkes entelektüel diyemem. Ama onu "bile" bilmeyen birinin kendini benim senden ayrı bildiklerim var demesi tuhaf gelirdi bana. Onları öğrenirken nasıl kaçırdın bunu gözden derdim öyle birine.
0
🌸Jux
(01.11.20)
karşınızdakiyle sizin aranızdaki genel kültür düzlemi farkının ölçümü binlerce küçük bilgi / görgü parçası üzerinden yapılmalı. tek atış tek kurşunla adamdan soğuma aşırı genelleme olur. siz de bunun farkındasınız da belki de tanımadığını söylerken takındığı umursamazlık filan batmıştır.
0
engelbert humperdinck
(01.11.20)
Yerli yabanı ünlü tanıma konusunda benle kapışana rastlamadım. Sean connery’i herkes bilmez, zaten bilen insan az çok sinema kültürü olan bir insandır. Ama james Bond gibi bir kültü tanımayan, takip etmeyeni içten içe kınar içimden gülerdim herhangi bir platformda böyle bir kişiye rastlasam.
0
Hallegadola
(01.11.20)
Ben bilmiyom. Çünkü isim hafızam yok. Şuan bunu burada okudum ve tartismalari takip ettim ya, 3-5 ay sonra tekrar sorulsa yine hatirlamayabilirim. Demem o ki hemen sogumayin :') 1-2 testten daha geçir xd
0
abuzer
(01.11.20)
Sinema kültürü yeterli değildir. Başka kültürleri var mı ona bakın.
Bomboş biriyse o zaman soğuyun.
Herkes her şeyi bilmek zorunda değil.
0
pro9it9is9
(01.11.20)
siz ronny johnsen'i bilir misiniz kendisi besiktasa rekorla gelmisti?

insanlarim toplamdaki degerleri esittir. bu bilgi icin de boyle zeka icin de boyle yetenek icin de boyle.

ornek veriyorum, hekim arkadas derse kafasini yormustur disari cikmamistir kendisi spor alaninda pek bulamamistir.
bir de ders calismayip eve girmeyen gence bakarsin besyo'da okuyordur.

bakarsin birisi kendisini ise vermistir. isinde cok basarilidir altinda 800.000 lik arabayla dolasir laboratuvarindan cikmiyordur. digeri de internetten dizilerden gece aleminden kitaplardan sosyal hayattan dusmez ama altinda megane vardir.

biz insanlar icin de boyle. normal bireyler icin gozlerimiz goruyor diyoruz, ama gorme engellilerin de kulaklari bizden daha hassas onlar da oradan o acigi kapatip bizden one geciyor. ya da down sendromlular mesela. ilk bakista normal bir insanin aldigi egitimi almasi zor. bu alanda iyi degiller ama sayi ezberleme kapasiteleri. diger insanlardan cok cok cok cok daha fazla bizim yapabileceklerimizim ustunde.

sonunda herkeste 100 birimlik bir olusum var. kimisi 40 birimini c'ye koyuyor 60ini d'ye, kimisi 30'unu c''ye atiyor 70'ini D'ye. bazisi da cidde freedos hdjsks.. o da iste ne verirsen ezberlemeye meyilli tabularasa gibi emiyor hdks
0
turbo sadık
(01.11.20)
İki ihtimal var. Ya yaşı küçük ya da cidden boş birisi.
0
dafuq
(01.11.20)
50 kisilik üniversite sınıfında hitchcock un ismini duymus 4 kisi vardi. sınıftan sogudum. flört durumunda tuvalete gitmek icin izin ister bir daha geri dönmezdim.
0
proteus
(01.11.20)
Bu soruya Sean Connery özelinde değil de daha genel cevap vermek istiyorum.
Kişiye göre değişen durumlar, istediğin şey senin tanıyıp bildiğin birini onun da tanımasını istemen, mesela yukarıda biri Tesla'yı bilmezse soğurdum demiş ama Sean Connery'i bilmemesine takılmamış bunun gibi..

Kendimce "başarılı", "yetenekli" bulduğum ve sevip beğendiğim ya da yeteneksizliğiyle nam salmış sevmediğim ama "popüler" olan insanları tanımaması (ya da tanıyıp beğenmesi :)) soğuturdu.

Şu an aynı şeyi yaşasam mesela ve karşımdaki kişi "Sean Connery mi aa o kimdi?" dese ne derdim bilmiyorum, soğurdum direkt. Zaten soğuyasım varmış olayına çok inanmıyorum böyle şeyler önemli, çok sevip değer verdiğimiz insanlar böyle böyle puan kaybedebiliyorlar.
0
mutekebbir
(01.11.20)
bilinmemesine şaşırılacak biri değil ki?

ben de adamı sadece james bond filminden biliyorum ki filmi de izlemedim sadece ekrandaki görüntülerden gördüm. adını ölümünden sonra duydum.

ama daha bilindik biri olsa: mel gibson, leonardo di caprio gibi birini bilmese de umrumda olmaz.

bunlar çok basit şeyler. onun da ilgilendiği başka bir alan vardır benim bilmediğim.
0
tabudeviren
(01.11.20)
Benim de bilmediğim genel kültüre dair o kadar çok şey var ki sadece Sean Connery üzerinden bir insanı yargılayacak konumda olmadığımı düşünüyorum kendi açımdan.
0
peki madem
(01.11.20)
sogurum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(02.11.20)
Valla şirkette eğitimde bir arkadaş Saddam Hüseyin'i tanımıyordu. Ben dinozorum kabul ettim onu çoktan, ama kendinden önceki 20 seneyi üniversite okuyan birinin bilmemesi bana yanlış geliyor. 90'lı birinin Ecevit'i, Demirel'i tanımaması gibi bir şey.

Politika'dan örnek verdim ama kült filmlerde oynamış birini üniversitede okuyan birinin tanıyor olmasını beklerim.
0
SiyamkedisiZorro
(02.11.20)
Soğumam, çiğ bir tavır ve dahası bahane.
0
alfred
(02.11.20)
Sean Connery nerdeyse 20 yildir oyunculuk yapmiyor ve oynadigi filmlerin ciddi kismi belli bir zevke hitap ediyor. Tanimiyor olabilir.

Sorun kendi yasi ve zevkine uygun bilgilerde bile genel kultur seviyesinin cok asagida kalmasi ise soguyabilirim bir insandan.
0
cleric
(02.11.20)
(13)

senior bir pozisyon ne demek

condom kurşunu
10 sene tecrübem var nerdeyse, senior mı olucam yani amele gibi yoksa bu bir tabir mi anlamadım.
10 sene tecrübem var nerdeyse, senior mı olucam yani amele gibi yoksa bu bir tabir mi anlamadım.
0
condom kurşunu
(27.10.20)
senior bir pozisyon, müdür demek :) hatta belki üst yönetim.

senior analist gibi bir pozisyondan bahsetmiyor, olsa gerek.

biseysoracaktım, "senior bir pozisyon" dediğin bahsettiğin senior anlamında değil. öyle olsa, pozisyon senior analist, senior advisor gibi bir şey derdi.

senior bir pozisyon denildiğinde, işin tecrübe gerektiren, yüksek seviyede bir konumu olduğu ifade edilir.
0
stewie
(27.10.20)
yani o işin uzmanı , ustası veya en tecrübelisi
0
koela
(27.10.20)
göreve ve işyerinin hiyerarşisinin nasıl işlediğine de çok bağlı, senior diyip yine amele işi yaptırılan yerler de az değil. altında junior varsa senior'luğun bir anlamı olabilir ama yoksa zaten ha junior ha senior.
0
gkhncnzdgn
(27.10.20)
uzman demek.
0
jimjim
(27.10.20)
junior değilsin yani tecrübesiz değilsin,
seniorsın demek.

Yani seni amele gibi çalıştırmayacağız demek.
Uzman demek isteseler specialist derlerdi, onda bile senior specialist diye senior titleı olan pozisyon var.

Özet geçersem: Titlelar karman çormandır, verilen maaşa ve pozisyon için kaç yıllık tecrübeli aradıklarına ve organizasyon şemasındaki yerine bakarak anlayabilirsin.
0
lcha
(27.10.20)
senior kidemli uzman olarak da geciyor bazi sirketlerde. yani uzmanin ustu yoneticinin alti. manager olarak ayri bir unvan varsa o senin ustun oluyor. senior'in devaminin ayni oldugu bir unvan varsa o da senin astin oluyor.
0
in vino veritas
(27.10.20)
şirketlerin belirlediği yıl sayısına göre(çoğunda 5 yıldır) "aynı görev pozisyonu" için o yılı doldurduktan sonra aldığın ünvandır. senior olmayınca junior da değilsin. hiçbir yeni başlayan mühendis junior engineer yazmaz titresine. 5 yıldan sonra titreye senior eklenir örnek veriyorum.
0
exitmusic
(27.10.20)
Dijital reklam ajansinda 10 seneden fazla tecrubeli senior arkadasim 3.5 bin maas aliyor. Bazi gunler de 10 12 saat calisiyor aylik raporlar bilmem ne bi seyler hazirliyoruz diye. Sektorune gore bu amelelik hali değişiyor sanirim.
0
hindistan cevizi
(27.10.20)
senior kıdem belirtir, direkt ünvan belirtmez. yukarıda dendiği gibi uzamanın da senior'ı olur, müdürün de. organizasyonel şemada aynı görevi yapan, aynı pozisyondaki çalışanların maaş ve sorumluluklarındaki farkları belirtmek için kullanılır genelde. title'ı senior accounting specialist olan bir çalışan ile accounting specialist olan çalışan özünde aynı işi yapıyordur ancak öbürü daha kıdemli olduğu için daha fazla para alıyordur, kendi aralarındaki sorumluluklar açısından daha fazlasına sahiptir.

yani senior pozisyon diyince müdür ya da yönetici olacaksın anlamına gelmek zorunda değil. mesela müdürün de senior'ı olur ama bu aynı işi yapan başka müdür var anlamına gelmez. local managerlar vardır, onların üstünde, bu local manager'ların raporlama yaptığı senior manager vardır.

yukarıdakilere uymayıp, o pozisyonda uzun zaman tecrübe sahibi olan birine title yükselmesi yapılmak istendiğinde de senior ünvanı verilebiliyor.

kısacası; işin kendisi amelilik içeriyorsa kıdemli amele olacaksın diyebiliriz. pozisyonu bilmeden bişey demek zor.
0
Bruce
(27.10.20)
En detaylı ve doğru Bruce anlatmış. Açık açık senior manager demedikçe müdür / direktör gibi anlamamk lazım
0
SiyamkedisiZorro
(27.10.20)
"senior bir pozisyon" dendiğinde, üst kademelerde bir pozisyon demek olur.

"o pozisyonun senior'ı" dendiğinde aynı işi yapanların eskilerinden demek olur.
0
co2s2
(27.10.20)
Uzman ile alakasi yok, kidemli demek iste.

Uzman / Specialist= bir konuda meslektaslarina gore daha bilgili, o konuda uzmanlasmis kisi

Senior= Kidemli, tecrubeli kisi. Uzman ile donusumlu kullanilacak bir sey degil. Hele mudur hic degil, alakasi yok.

Lakin "senior" bazen pek bir sey ifade etmeyebiliyor. Ben ne seniorlar gordum, evet adam/kadin 15 yildir yapiyor bu isi ama bir arpa boyu yol almamis olabiliyor.
0
fortisvita
(27.10.20)
Junior - Yeni baslamis
Senior - Deneyimli / Kidemli

Sektore ve firmaya gore senior tanimi degisir. Benim sektorde (Elektronik Tasarim) genelde 4-5 sene ustu senior sayilir.
0
cleric
(27.10.20)
(19)

En yakın arkadaşınızın aldatıldığını kesin olarak öğrenseniz söyler misiniz

sonhakan
....
....
0
sonhakan
(27.10.20)
Evet
0
cemallamec
(27.10.20)
kesin eminsem soylerim, %0.1 ihtimal bile suphem varsa soylemem.
0
in vino veritas
(27.10.20)
en yakın arkadaşım ise söylerim. kesin emin olmam şart. normal arkadaşım ise söylemezdim.
0
belkider
(27.10.20)
En yakın arkadaşımın karakterine bağlı. Eğer kendisine aldatıldığını söylediğimde akıllıca davranacak biriyse kendim açıkça söylerim. Ama söylediğimde saçma sapan davranacak biriyse kendim söylemem. Ona aldatıldığına dair şüphelenmesine sağlayacak şekilde davranırım.

Sevgilisine/eşine bu duruma yakıştırmayıp bana kötü davranıp, beni suçlayabilir. Aldatıldığını biliyor bunu kabul etmiş olabilir, aldatıldığını yüzüne söylediğim için beni kötü bilebilir. Aldatıldığını söylerim bana inanmaz beni suçlar. Her şey olabilir.
0
GoodMorningTeacher
(27.10.20)
Aldatan ben miyim peki? Degilsem soylerim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.10.20)
Hayır. Belki sineye çekilecek, kurtarılacak bir evlilik olan biteni ben biliyorum diye, bunu ifşa eden benim diye bitebilir. Şartları bilmiyoruz. Çocuk varsa ortada durum daha komplike. "Karın/kocan seni aldatıyor" demek dile kolay ayrıca.
0
IncredibleMau
(27.10.20)
söylerim. ufak bir şüphede bile söylerim.
0
bohr atom modeli
(27.10.20)
iki kişilik ilişkilere dahil olmamak, bu işlere dikkat etmek lazım.
üstelik çok fazla değişken var.
nasıl bir aldatma?
beş yıldır devam eden bir ilişki mi, tek gecelik sarhoşken yaşanan bir şey mi?
ben bunu nasıl öğrendim, nereden biliyorum?
evliler mi, üç aydır çıkıyorlar mı?

kesin bir cevap vermek çok zor.
ama uzun süreli bir evlilik falan söz konusuysa, bilmesi gerektiğinden yüzde yüz eminsem, belki önce aldatan tarafla konuşup onun itiraf etmesi için uğraşabilirim.
veya en azından durumla ilgili diğer tarafın düşüncelerini öğrenebilirim, ona göre hareket ederim.
ya da belki ben yine söylemem ama bir şekilde öğrenmesini sağlarım.

önemsiz ya da yeni bir ilişkiyse direkt yüzüne söylerdim ama ciddi bir durumsa gidip yüzüne söylemek en son tercihim olurdu muhtemelen.
0
blatta hiberna
(27.10.20)
Kanıt varsa söylerim. Ama söylemeden görmesini, anlamasını sağlamanın bir yolu varsa denerim.
0
the coon
(27.10.20)
Net söylerim. Ama lak diye değil.
0
turk kasi
(27.10.20)
evet
0
lcha
(27.10.20)
bu sorunun cevabı kesin değil.
en yakın arkadaşım bunu benden öğrenirse ve daha sonrasında eşini affederse benimle olan arkadaşlığı da zarar görebilir.
belki ilk etapta aldatan kişiye bu konuyu bildiğimi belli ederim.
ama şahit oldum diye beni imha edecek insanlar değillerse tabi :)
0
dafuq
(27.10.20)
Iki kisilik iliskilere asla karismamayi biliyorum. Soylemem
0
hindistan cevizi
(27.10.20)
söylerim. ama dikkatli ol senin kıskançlıktan bunu yaptığını düşünebilir. emin ol.
0
tabudeviren
(27.10.20)
En berbat ikilemlerden biri. İnan onun yerine yakaladığım adamı/kadını orada ifşa etmeyi tercih ederim. Söylesen belki biliyor ama harekete geçmek için doğru zamanı bekliyor. Ben söyleyince zamanlamasını bozmak zorunda kalacak, daha erken hareket edecek. Ya da sineye çekmeyi düşünüyor. Ya da kendi yakaladı ama bir şans vermeyi düşündü. Bin türlü senaryo. Bakmayın "ben bana söylensin isterim" diyenlere. Bilmeyi istemekle yüzyüze birinden duymayı istemek farklı şeyler. "Bir dost" notu ile iletilen mesajlar çok daha doğru gibi geliyor bana.
0
SiyamkedisiZorro
(27.10.20)
Kesin olarak söylerim
0
sacrilegious
(27.10.20)
Söylerim.
0
westblack
(27.10.20)
Kesinlikle söylerim.
0
love my way
(27.10.20)
Dünya da insanlar da çok garip. Bazen suçu gösterirsin, suçlu sen olursun. Onlar yine mutlu olur, olan sana olur.

O yüzden benim söylediğimi bilmeden bir şekilde söylemeye çalışırım. Farklı bir mailden tüm bildiklerimi sıralarım mesela. Veya farklı bir hesaptan instagramdan vs.

Yani bir şekilde söylerim evet. Çünkü kendimi onun yerine koyarım. Aldatıldığını bilmeden ilişki yürütmek çok kötü bir şey.

Ama soru şöyle olsaydı; yakın bir arkadaşım sevgilisini aldatıyorsa, onu gidip kıza söyleyemem sanırım. Kötü bir şey, biliyorum ama arkadaşımı satamam sanırım. En fazla bu böyle olmaz git ona söyle veya ayrıl falan derim. Kendimi yakın bir arkadaşımın yerine koyabiliyorum ama karşı tarafın yerine koyamıyorum sanırım :D
0
ananiyimioguz
(30.10.20)
(9)

ev alacaksınız ve...

sutlu nescafe
mal sahibi diyor ki, evi satayım ama kiracı olarak 8 ay oturayım. bu durum evi satın almanızı etkiler mi?
mal sahibi diyor ki, evi satayım ama kiracı olarak 8 ay oturayım.
bu durum evi satın almanızı etkiler mi?
0
sutlu nescafe
(27.10.20)
Yatırım olarak alacaksam sorun etmezdim.

Tabii kontrat vs yasal prosedürler neyse onları gerçekleştirdikten sonra sorun etmezdim.
0
angelus
(27.10.20)
normalde hemen girmem gerekimiyorsa zaten veya zaten kiraya vereceksem etkilemez de normalde kiraya vermek gibi bir planim yoksa biraz arastirma gerekir. Yani mal sahibi kirayi odemedi diyelim ya da 8 ay sonra ben cikmiyorum dedi, ugras dur o zaman mahkeme mahkeme.
0
robokot
(27.10.20)
8 aylik kirayi ve kaporayi satis fiyatindan duserim. Cikinca kaporasini veririm. Sozlesme yaparim.
0
brkylmz
(27.10.20)
Avukata danisirim mutlaka ve kaybım olmaması için tüm önlemleri alıp evi alırım. Ev aynı durumda olacak mı, görünmez giderler VS, riske atmaya degmez
0
kaset
(27.10.20)
Bir suru degisken var ama soyle bisi her konuda degismez. O 8 ayda evin icine eder o eski sahip
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.10.20)
icinde kiraci olan evi almam. sizin ornek dahil. (tabii yatirimlik almiyorsam)

ps: butun kanunlar kiracidan yana, cikmazsa cikmaz, senin de basin cok agirir. hasta eder adami. sozlesme mozlesme hikaye
0
camussar
(27.10.20)
burada bir kullanıcı vardı, kiracıyla satın almış ve adamı evden çıkaramamıştı
0
gelmeistemem
(27.10.20)
Benim aldığım evde ev sahibi 3 hafta daha oturacağını söylemişti. Alım-satım sözleşmesine yazdık ve evi aldık. Çıkması 5 hafta filan sürdü. Bize iki ilave kiraya mal oldu. 8 ay neden 8 ay? Eğer makul bir sebebi yoksa (yurtdışına gidiş, evin çocuğunun üniversite sınavı vs. ki bu bile bence makul değil) diğer alternatiflere bakarım.
0
SiyamkedisiZorro
(27.10.20)
Kira kontrati sart degil satis sozlesmesine madde olarak eklenirse kiraci haklarindan yararlanamaz
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.10.20)
(3)

Yemek tarif

SiyamkedisiZorro
Dünden kalma fırında pişmiş bir adet palamut balığım var. Mezemsi bir şey yapsam akşam yemeğine bunu kullanarak, ne yapayım? Var mı fikirler, tarifler?
Dünden kalma fırında pişmiş bir adet palamut balığım var. Mezemsi bir şey yapsam akşam yemeğine bunu kullanarak, ne yapayım? Var mı fikirler, tarifler?
0
SiyamkedisiZorro
(26.10.20)
Babakanuç, bol yeşillikli çoban salata yapabilirsiniz. Bir de yoğurtlu kırmızı pancar salatası da çok güzel oluyor. Pancarın az biraz haşlanmış haliyle ama.

Edit: umarım soruyu doğru anlamışımdir. Zira ben balığın yanına diye anladim:/
0
Amaranta ursula
(26.10.20)
en sade şekilde;
kabuklu küp doğranmış domates, kırmızı soğan halkalarıyla karışmış bol nane ve kaliteli zeytinyağı, limon.
0
exitmusic
(26.10.20)
Balığın yanına değil de balığı kullanarak yapabileceğim bir şey aramıştım. exitmusic güzel fikir verdi. palamuttan menemen çok iyi fikir :)
0
🌸SiyamkedisiZorro
(26.10.20)
(4)

mailde büyük/küçük harf kullanımı

kaufman
merhaba. şimdi ingilizcede seslenişten sonra büyük harfle başlıyoruz:Dear X,Today I write you because...almancada küçük harfle:Lieber X,heute schreibe ich Ihnen weil...türkçede nasıl yapıyoruz bunu?Sayın X,Bugün size yazıyorum çünkü...bugün size yazıyorum çünkü...
merhaba. şimdi ingilizcede seslenişten sonra büyük harfle başlıyoruz:

Dear X,

Today I write you because...

almancada küçük harfle:

Lieber X,

heute schreibe ich Ihnen weil...

türkçede nasıl yapıyoruz bunu?

Sayın X,

Bugün size yazıyorum çünkü...
bugün size yazıyorum çünkü...
0
kaufman
(26.10.20)
Türkçede büyük harfle başlıyoruz.
0
basaran
(26.10.20)
Ben Almanca'da da büyük harfle başlıyordum, sizden öğrenmiş oldum.
Türkçe'de büyük harfle başlıyoruz. Her ne kadar orada virgül de olsa aslında bir hitap ve satır değişiyor. Mantığımı bu şekilde kurdum, ancak yanlış da olabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.10.20)
Hitap,

Büyük harfle başlayan cümleler.
0
cemallamec
(26.10.20)
Büyük harf. Eskiden dilekçe, vs. yazmayı öğretirlerdi okulda, aynı şey.
0
kalifiye balta sapi
(26.10.20)
(8)

evinize gelen yardımcıya yardım ediyor musunuz?

matilda
merhaba,hayatımda ilk kez ev temizliği için 2 haftada bir falan bir yardımcı gelecek. yalnız sanırım hafta sonu müsait sadece ve ben evdeyim. evde biri temizlik yaparken ben ayaklarımı uzatıp takılamam gibi geliyor ama yapacak olsam zaten ben yapardım niye yardımcı çağırayım diyorum yine de içime si
merhaba,
hayatımda ilk kez ev temizliği için 2 haftada bir falan bir yardımcı gelecek. yalnız sanırım hafta sonu müsait sadece ve ben evdeyim. evde biri temizlik yaparken ben ayaklarımı uzatıp takılamam gibi geliyor ama yapacak olsam zaten ben yapardım niye yardımcı çağırayım diyorum yine de içime sinmiyor. siz evdeyken, evde yardımcı varsa ne yapıyorsunuz?
0
matilda
(26.10.20)
ilk çağırdığım gün ben de evdeydim yardım ettim, diğer günler evde değildim kendisi yaptı ben dışarıdaki işlerimi hallettim. Çağırıp da yardım etmeyenler de var tabii ama bana uygun değil
0
anyelios
(26.10.20)
Yapacak olsam ben zaten yapardım kısmı maalesef doğru. O yüzden o işleri hallederken ben başka işlerim varsa (dolap içi düzenleme, buzdolabının içini düzenleme vs gibi) onları hallediyorum. Yoksa alışveriş gibi dışardaki işlerimi yapıyorum. Bazen de hiçbir şey yapmiyorum.
0
fraise
(26.10.20)
yardımcının ayağına da dolanmamak lazım. böyle düşünürsen içine siner gibi sanki. bırakın rahat rahat çalışsın. aksi durumda o da gerilir sen de gerilirsin, olan evin temizliğine olur. çıkın dolaşın ya da bi odaya çekilip kitap müzik film vs bir şeyler takılın. ben olsam öyle yapardım.
0
Improbable
(26.10.20)
fraise+1.

ben daha detay, doğrudan kendim halletmem gereken şeyleri yapıyorum şayet onunla aynı anda evdeysem. ya da salonu önce bitirmesini rica edip, kendim orda takılıyorum, arada kahve çay vesaire soruyorum.
0
Phoebe
(26.10.20)
Şu sıralar evdeyim ama çalışıyorum. Çalışmasam da yapacağım şey dolap içi düzeltme gibi bir şey olurdu. Ona "yardım" etmeye gerek yok. işini azaltacaksam (bir-iki ıvır zıvır ütüleme gibi) o gelmeden önce yapıyorum. Yetiştiremeyeceğini düşünürsem.
0
SiyamkedisiZorro
(26.10.20)
Hiç etmedim etmem de. Zaten genelde birisini kontrol etmesi için evde bırakıyorum ben evde olmuyorum. Ben evde olsam da kendi işime bakıyorum veya oyun oynuyorum, sadece arada kontrol ediyorum.
0
iwasbornonamountainside
(26.10.20)
kahvaltısını suyunu çayını eksik etme
tam gün temizlik yapacaksa yardım etmene gerek yok
ama iyi kontrol
kimse kendi evi gibi uğraşmaz

güvenebilecğein biriyse evde bekleme
temizlikçi çağırmaktaki amaç boş vakit kazanmak değil mi
0
bir soru sorcam
(26.10.20)
ortalıkta yayılmış olan ve toplanması gereken şeyleri topluyorum zaten yardımcı bilmez bu olay baya vakit alıyor ama bu iş olmasaydı o çalışırken ütü yapardım veya buzdolabını temizlerdim en kötü yemek yapardım ha evet yemek demişken yardımcı çalışırken mutlaka yemek yapıyorum ona yedirmek için vakit böyle geçiyor. dediğiniz gibi hem biri çalışırken ayak uzatıp oturmak saçma geliyor hem de evdeki tüm işler bitsin temizlik sonunda bir şey kalmasın istiyorum
0
iwillsee
(26.10.20)
(7)

tespit tutanağını kim hazırlar?

gelmeistemem
Evimi su bastığını yazmıştım. Tespit tutanağını kim hazırlar? Sorun benden kaynaklı değilmiş. Bina giderin de sorun varmış. Kimse sorumluluğu üstüne almıyor. Ne yapacağım? Ben açtırsam da yukarıdaki ne atarsa yine tıkayacak. Mahkemeye gidip bilirkişi tespiti mi yaptırmalıyım? Hemen başvuruyla sıra g
Evimi su bastığını yazmıştım. Tespit tutanağını kim hazırlar? Sorun benden kaynaklı değilmiş. Bina giderin de sorun varmış. Kimse sorumluluğu üstüne almıyor. Ne yapacağım? Ben açtırsam da yukarıdaki ne atarsa yine tıkayacak. Mahkemeye gidip bilirkişi tespiti mi yaptırmalıyım? Hemen başvuruyla sıra geliyor mu?
0
gelmeistemem
(21.10.20)
bilirkişi öyle istemeyle gelmez. şikayetçi olman lazım. savcı veya hakim -emin değilim- uygun görürse bilirkişi atar, ki anlattığın durumda bilirkişi ataması çok normal. bilirkişi ücreti senden kesilir. dava sonucunda kazanırsan sana iade edilir, dava açtığın kişi veya şirket tarafından karşılanır.
0
burty
(21.10.20)
çok normal mi anormal mi?
0
🌸gelmeistemem
(21.10.20)
Apartman yöneticisini göreve çağırmalık durum, bence.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
tespit davası açarsın, mahkeme acil durum olduğu için hemen bilirkişi ile gelir inceler. raporda kimin sorumlu olduğu belirlenir.
0
aquarium
(21.10.20)
1-ben belediyeyi aramıştım, gelip tutanak tutmuşlardı.
2-www.emlakgundemi.com.tr
0
ankara06
(21.10.20)
yönetici üstümdeki ama umrunda değil.
belediye de tutanak tutmazmış.
0
🌸gelmeistemem
(21.10.20)
öncelikle kendin de var olan zararları bir listeye dök. güzelce ayrıntılı belirt. sonra fotoğraflarını da çek. birkaç şahit bulup bu yazdığın listeye, fotolara imza attırırsan işin daha da kolaylaşır. mahkemeye öyle elin boş gitme. oradan bilirkişi gelene kadar evde zararlarda değişiklikler vs. olabilir hemen olmuyor öyle.

bence dediğimi yap, yöneticiye söyle bakın mahkemeye gideceğim aha işte kanıtlar, belgeler, şahitler. mahkeme masrafları, avukat masrafları filan size patlar de(bundan emin değilim ama sen koz olarak kullan) yapmazsa git mahkemeye.
0
alors
(21.10.20)
(6)

İş seyahatine çıkarken harcırah nasıl oluyor?

cossecant
Selamlar,İş yerim beni 4 günlük yurtiçi seyahate çıkaracak. Yol, yeme-içme ve konaklama ile ilgili faturaları isteyeceklermiş onları ödeyecekler. Bunun yanı sıra tarafıma ödenmesi gereken herhangi bir ek para oluyor mu? Oluyorsa bunu bordroya nasıl işliyorlar?
Selamlar,

İş yerim beni 4 günlük yurtiçi seyahate çıkaracak. Yol, yeme-içme ve konaklama ile ilgili faturaları isteyeceklermiş onları ödeyecekler. Bunun yanı sıra tarafıma ödenmesi gereken herhangi bir ek para oluyor mu? Oluyorsa bunu bordroya nasıl işliyorlar?
0
cossecant
(21.10.20)
avans talebi yaparsın ihtiyacın kadar, avans verilir, dönüşte faturalandırırsın harcamalarını, kalan avans olursa onu da iade edersin.

yok avans değil de harcırah veriyorsa onu da muhasebe departmanına sormanda fayda var. günlük ne kadar vs. gibi.

bordroya işleme kısmını bilmiyorum.
0
barabas
(21.10.20)
şirketten şirkete değişir. kimisi avans verir verdiğin faturadan mahsuplaşır kalanını bir sonraki maaşından düşer. kimisi bir şey yapmaz sadece fatura ister. masrafınızı öder.
0
argent dawn
(21.10.20)
şirkete göre değişir bu. bazısı günlük max limit söyler o limite kadar olan harcamanı öder, kimisi limitsiz tüm harcamalarını öder, kimisi de sana günlük harcırah verir, ister harca ister harcama bu para senin olur, artanı senindir yani. bordroya işlenmez şirket bunu gider yazar, bordroyla bir ilgisi yok
0
zikardo
(21.10.20)
devlet kurumlarında avans veya kredi verirler. yol, konaklama ve iaşe giderlerini faturalandırırsın ve elinde kalan parayı iade edersin.

harcırah veriliyorsa da harcırah kanununda her yıl değişen günlük limitler vardır. harcamayı sen kendi cebinden yaparsın. görevden sonra sana yurtiçi veya yurtdışı yolluk formu doldurup imzalatarak sana öderler.

özel şirketlerde de durum böyledir diye düşünüyorum. harcırah kanuna uyuluyordur. harcırah kanununa göre para alacaksan oldukça zararlı çıkarsın çünkü günlük 40 50 tl gibi komik rakamlar veriyorlar. avans veya kredi kullanırsan limiti yok.
0
burty
(21.10.20)
bizde otel ve uçak rezervasyonlarını şirket kendisi yaptığı için direk ödüyordu. günlük harcırah olarak da kalınacak güne göre bir ödeme çıkıyordu önden. dönüşte de faturaları muhasebeye teslim ediyırduk.
0
kondansator
(21.10.20)
Şirketten şirkete değişir, bizde saat ücretlilere harcırah veriliyor (süpervizörler de dahil), satışçı vs. sadece fatura (yemek/konaklama/seyahat) karşılığı parasını alıyor. İK genelde bilir, gitmeden mutlaka danışın. Bir de görevlendirme / izin yazısı gerekir mi onu sorun.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
(10)

Arkadaşım sebepsiz yalanlar söylüyor

goklerdengelenkarar
Selam millet. İlginç bir durum var.Çocukluk arkadaşım herhangi bir mecburiyeti, getirisi ya da başka bir sebebi olmadığı halde (ki bu hallerde bile yanlış) yalanlar söylüyor veya palavra atıyor.Örneğin arabamla gidiyorum. O da evinden yola çıkmış, sokağından çıkıyor ve arabasıyla önüme düşüyor. Gide
Selam millet. İlginç bir durum var.

Çocukluk arkadaşım herhangi bir mecburiyeti, getirisi ya da başka bir sebebi olmadığı halde (ki bu hallerde bile yanlış) yalanlar söylüyor veya palavra atıyor.

Örneğin arabamla gidiyorum. O da evinden yola çıkmış, sokağından çıkıyor ve arabasıyla önüme düşüyor. Gideceğimiz yerde arka arkaya gidip park ediyoruz. Arkasında olduğumu fark etmiyor. Ne yapıyorsun falan diye sorduğumda "ne yapayım, çıktım yola polis çevirdi biraz tartıştık şunu şunu dedim, polis de bana bunu dedi" falan diyor. e yaşanmadı bu. o fark etmedi ama yol boyu önümdeydi.

Çalıştığı yerde patronu arkadaşım. Mesela benim arkadaş bana diyor ki "bizim patron araba alacakmış, geçen gittik araba baktık ona. şöyle oldu böyle oldu". ben de adama diyorum ne yaptınız araba aldın mı sonunda? adam da bana diyor ki ne arabası o nereden çıktı?

Veya fırına gidip ekmek alıp geliyor. Fırıncıyla ilgili komik diyalog kuruyor kafasında ve onu yaşanmış gibi anlatıyor.

Böyle böyle şeyler. Bu bir psiokolojik rahatsızlık değil midir? Nasıl yardımcı olabilirim ona bu konuda?
0
goklerdengelenkarar
(21.10.20)
Twitter kullanıyor mu
0
namidigerkokuc
(21.10.20)
Mitomani
0
elorelia
(21.10.20)
Aynısı benim liseden bir arkadaşım. 15 yıldır en samimi arkadaşım kendisi. İyi günde kötü günde hep yanımda ama söylediği yalanlara artık tahammülüm kalmadığı için araya mesafe koymak zorunda kaldım. Huylu huyundan vazgeçmez çünkü.
0
heidi'nin dedesi
(21.10.20)
Ya boyle insanlar hep var her yerde var. Benim de hayatimin hemen her doneminde oldu en az bir tane. Su an da var. İsin garibi mesela artik bozuyorum "olum ben de oradaydim lan ne salliyosun haahahah soyle soyle oldu iyi salladin ha" diyorum kafasini cevirip baska bir konuya geciyor asiri garip.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.10.20)
7 yil onceki duyurumu hatirlatti eksiduyu.ru
0
neck_and_neck
(21.10.20)
Büyük ihtimalle hayatını çok sıkıcı bulduğu için renklendirmeye çalışıyordur.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
benim de var böyle 2 arkadaşım.değişik değişik hikayeler yazıyorlar kafalarında.seviyorum da kendilerini.he deyip geçiyorum artık.
0
drako
(21.10.20)
böyle insanlarla direk sonlandırıyorum ilişkimi.

yarın başka birine benim hakkımda bir yalan anlatmayacağının garantisi yok.
0
duyurukullanıcısı
(21.10.20)
Arkadas grubumuzda bir mitoman vardi. Acima duygumuzu kullanarak surekli sempatimizi topluyordu. Isin komigi bize zarar veren bir davranisi da yoktu (Gruptaki bazi kizlara yuruyordu ama o da dert degil herkes yapiyor), sadece surekli onun iyiligi icin endise duyuyorduk. Bir noktada insanlar notlarini karsilastirip yalanlarini detayli bir sekilde cikarinca gruptan attik.

Hala arada acikli mesajlar yaziyor gruptakilere, sallamiyoruz.

Ikinci mitoman baska bir arkadas grubumuzdaydi. O da ilki gibi zararsizdi ama bi ara Amerika'ya gidiyorum diye milletin elektronik siparislerini topladi, paralarini aldi sonra memlekete dedesinin yanina gittigi ortaya cikinca bazi arkadaslar dolandiriciliktan mahkemeye verdiler. Gotum gotum odedi paralari geri.

Kisasi, mitomanla ugrasilmaz. Uzucu ama kesip atmak lazim hayattan.
0
cleric
(21.10.20)
Yalan derken fikra gibi mi anlatıyor. Ciddi mi ? Ciddiyse selamı sabahı kes.

Yalan söyleyen insanla dost olunmaz . Zorunda değilsem selam bile vermek istemem .
0
ycaycayca
(21.10.20)
(8)

blazer ceket giyen erkeklere

blue eyes white dragon
1- https://www.hepsiburada.com/altinyildiz-classics-slim-fit-dar-kesim-mono-yaka-blazer-ceket-p-HBV00000ZJHP4?magaza=ALTINYILDIZ%20CLASSICS2- https://www.hepsiburada.com/hatemoglu-siyah-slim-fit-ceket-p-HBV00000K4NPW?magaza=HATEMO%C4%9ELUneden 1 veya neden 2. tüm her şeyin aynı, sadece ceplerin fark
1- www.hepsiburada.com

2- www.hepsiburada.com

neden 1 veya neden 2.

tüm her şeyin aynı, sadece ceplerin farklı olduğunu düşünerek cevap verelim.

kısaca; açık cep mi yoksa takım elbise cebi gibi kapalı mı?


ek soru!!!

bir de bu arkadaşları, siyah kot pantolon üzerine giyebiliriz değil mi ya? illaha kumaş olma zorunluluğu yok?
0
blue eyes white dragon
(21.10.20)
2 daha güzel görünüyor. Kotun üstüne giyilir.

Bence bu paralar verilmez. Trendyol'dan 100 lira civarına birsürü almıştım orayı takip etmelisin.
0
Tochinoshin
(21.10.20)
Çok para +1
İkisi de bence alınmaz zira kot duzdur renk olarak. E bunlar da düz. O halde kareli veya desenli bir ceket daha çok işe yarar kanaati oluştu bende.
0
fempusay
(21.10.20)
Blazer bence kot üzerine çok yakışıyor. Ben 1.sini beğendim. İş için de gayet uygun. İçine ister t-shirt ister boğazlı...
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
kot ile giyeceksen 2 daha spor. 1 kotla garip durabilir.

Cep detayında 1 daha klasik geliyor. genelde 2yi tercih ediyorum veya bu kadar büyük olmayıp flato cep tarzı olanlar var. onlar da güzel. kapaklılar klasik geliyor.
0
PoscheN
(21.10.20)
İlla bunlardan biriyse kesin 1 ama ikisi de değil.
0
ir10
(21.10.20)
1 güzel, ama giyecek kişi kiloluysa olmaz o iş. Yıllardır ceket giyerim. O yakanın kıvrılan, önden görünen kısmı dar ise giyecek kişi zayıf, fit bi insan olmalı. Bi de internetten almak sıkıntı, bedenini bilsen bile düğmeyi iliklediğin kısmın da ayrı bi ölçüsü var. Denemeden alma yani.
0
antihero
(21.10.20)
Hepinize teşekkür ediyorum ben daha çok ceple ilgili sormuştum. Şu şununla giyilmez deniyor mu?

Öyle çok giymeyi seven biri değilim. Bir adet olsun, düzgün olsun, adam akıllı bir şey olsun diye bu markalardan bakıyorum. Dolabimda bir adet ikincideki gibi cebi olan lacivert ceketim var. Bir tane de siyah olsun dedim ama ceplere takıldım ben sadece.

@antihero'nun söylediğine dikkat ederim çünkü azıcık göbeğim var. Yaka olayı aklımda.
0
🌸blue eyes white dragon
(21.10.20)
Koysa, cebi dışarda almalısın. Spora spor...
0
fempusay
(21.10.20)
(8)

İstanbul gündelikçi ücreti

doras
Dostlar selam,09.30 - 17.30 arası temizliğe 250 tl normal midir acaba? Yemeği ayrıca dışardan söylüyoruz, kahvaltıyı da sabah hazırlıyoruz zaten. Teşekkürler :(
Dostlar selam,

09.30 - 17.30 arası temizliğe 250 tl normal midir acaba? Yemeği ayrıca dışardan söylüyoruz, kahvaltıyı da sabah hazırlıyoruz zaten. Teşekkürler :(
0
doras
(21.10.20)
250 fazla, şu aralar 200 civarı fiyatlar.
0
blatta hiberna
(21.10.20)
200 benim standartım. +Evden yemek ya da 30 lira veriyorum.
ama geçende memnun kaldığım biri geldi , bilmiyordum ücretini. 180 aldı. dışarıdan yemek sipariş ettim.
2+1 ev. evcil hayvan yok.

yani eviniz dublex vs değilse, hayvan dostunuz falan yoksa sizin hesapla 300e yaklaşıyor ,bu biraz çok.
0
jimjim
(21.10.20)
180-200
0
pass
(21.10.20)
2+1 ev için 150, 3+1 için 200 normal.
0
indifferent
(21.10.20)
200+ ev buyuklugune gore
0
eja
(21.10.20)
200+20 yol veriyoruz evde yemek kahve vs
0
monkey
(21.10.20)
Anadolu yakası
200 TL + yemek (kendisi yapıyor)
Önceki sene farklı bir kadın geliyordu, ona o zaman 220 veriyorduk (evet, yuh)
Ev 3+1, 130m2
Tutturabildiklerini istiyorlar, 250 biraz fazla geldi bana. Ben yeni yılda 220 vereceğim.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
9-19 arası çalışıyor 200 +20 yol + öğlen yemek yiyor
Yeni yılda yolla birlikte 250 yapar muhtemelen
0
cilekli pasta
(21.10.20)
(7)

Bir Savunma Sanayi Şirketinden Çıkıp Ötekine Girmek

depresif genc
Centilmenlik anlaşması gereği mümkün değil deniliyor ama linkedin'de birkaç örneğine rastladım. Nedir bu işin aslı astarı?
Centilmenlik anlaşması gereği mümkün değil deniliyor ama linkedin'de birkaç örneğine rastladım. Nedir bu işin aslı astarı?
0
depresif genc
(21.10.20)
centilmenlik değil NDA (gizlilik sözleşmesi) geregi.

böyle bir sözleşmen varsa zaten şartlarında neyi yapıp yapamayacağın yazar. önemsiz bir elemansan seninle bu sözleşmeyi yapmaya uğraşmamış olabilirler. zaten kritik bilgileri de paylaşmazlar.
0
orpheus
(21.10.20)
Centilmenlik anlaşmasını birbirleri arasında imzalıyorlardır. Çalışanlarıyla değil.

@orpheus Öyle ölmez füze at. Adam zaten depresif :))
0
pass
(21.10.20)
bazı şirketler arasında iyi niyet anlaşması var ancak bütün firmalar arasında yok. Üstelik bu firmalar arasında geçişlerde de yönetim onay verirse geçebilirsin.
0
kraldan cok kralci
(21.10.20)
NDA tüm şirketlerde oluyor. Ası sorun o değil. Non-compete Agreement diye geçen rakiplere gitmeme gibi bir anlaşma imzaladıysan o zaman gidemeyebilirsin rakip bir firmaya.

NDA genelde rakip firmaya gitmeni değil, gittiğinde bilgileri paylaşmamanı garanti altına almak için yapılır.
0
himmet dayi
(21.10.20)
Non-Compete agreement'ın hukukta karşılığı nedir onu araştırmak lazım. Senin mesleğin, tecrüben bu alanda. Ne yapacaksın rakip şirkete girmeyip, pazarda soğan mı satacaksın. Çoğunlukla hukuki karşılığı olmayan anlaşmalar bunlar. Ama firmalar arası anlaşmalar vardır, illa yazıya dökmezler ama birinden çıkınca bir daha o sektörde (ya da büyük oyuncularında) iş bulamazsın, almazlar, o bir gerçek.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
Teoride yasak. Pratikte de sözleşmelere o maddeyi koyuyorlar ama biraz gri bir alan, öyle bir maddenin konulabileceğine ilişkin bir kanun yok mesela. Temelde "aynı müşteriye iş yapan" başka bir şirkete geçmek yasak gibi görünüyor ama savunmanın tek müşterisi var ve o müşteri her yerde, o zaman bu geçerli olabilecek bir madde mi? Bir de savunma sanayi şirketiyle davalık olmak ister misin sorusu var tabi :)

Pratikte ise yöneticini ikna etmen gerekiyor. Özel bir durumunun olduğuna ikna edersen geçersin. Yönetici seviyesinde zaten aralarında paslaşıyorlar sürekli. Düz mühendise bu lüksü tanımazlar, çünkü kendi aralarında rekabete girmeleri piyasayı yükseltir, niye böyle bir şey istesinler.
0
plutongezegendegilmi
(21.10.20)
Savunma sanayi sirketleri ve alt yuklenicilerinin is sozlesmelerinde genelde ayrildiktan x sure icinde ayni alanda rakip sirkette calisamazsin yazar. Su ana kadar genelde alt yuklenicilerden buyuklere (Aselsan, Tai vs...) gecis gordum ve bu gecislerde cok kavga dovus olmasi mumkun degildi cunku kucuk firma sudan bir sebeple buyukten gelen isleri kaybetmek istemez.

Sozlesmenizi kontrol edin, ilk verdiklerinde saklamadiysaniz IKdan kopyasini isteyin bakin ne yaziyor.
0
cleric
(21.10.20)
(4)

yetkili servis pişmanlık olur mu? fiat oto servis...

zanutsas
2015 model fiat punto aracım var. iki seferdir motor arıza ışığı yandı ikisinde de yol üzeri tamircide bilgisayara bağlandı debriyaja sık basmaktan denilerek arıza sistemden silindi. her neyse sorun debriyaj müşüründen. fiat servisten randevu aldım çevrede tavsiye edilen usta bulamadığımdan. debriya
2015 model fiat punto aracım var. iki seferdir motor arıza ışığı yandı ikisinde de yol üzeri tamircide bilgisayara bağlandı debriyaja sık basmaktan denilerek arıza sistemden silindi. her neyse sorun debriyaj müşüründen.

fiat servisten randevu aldım çevrede tavsiye edilen usta bulamadığımdan. debriyaj müşürü çok pahalı parça değil bir taraftan yetkili servis baksın istiyorum bir yandan da bu servis beni kazıklamasın diye korkuyorum.

aracı alalı 6 ay oldu servise abi bi bakar mısın eksiği gediği var mı demem gerekiyor yoksa onlar bana söyler mi?

fiat servisi hakkında bilgisi olanlar yazabilir mi
0
zanutsas
(20.10.20)
Aracı bırakırken ne istediğini belirtmen lazım. Daha doğrusu şikayetini. Müşürden olup olmadığına emin değilsen sadece problemini belirt. Onlar bulur zaten ama yetkili servisleri "bu işlerden daha iyi anlayan" kurumlar olarak görme. Yetkili servis zaten tamir değil parça değişimine gider. Benim önceki aracımın yağ pompasında sorun vardı. Yetkili servis (Ford) ilk olarak turboda sorun var, değişecek dedi. Sonra Turbo değilmiş Şarj dinamosu değişecek dedi. Orda da sıkıntı olmayınca Klima kompresörü dedi. Asıl problemi bulamadılar. Asıl problem yağ pompasındaymış ve turboyu yağlamadığı için turbodan ses geliyordu. Bunu tespit eden de sanayi içinde özel bir ford servisiydi. Dışarıdan görüntüsü de gayet merdiven altı bir yermiş gibiydi ama usta gerçekten ustaymış.
0
himmet dayi
(20.10.20)
abi her servis aynı değil ki, bende de punto var 2011 aldığımdan bu yana servis bakımlı ve şimdiye kadar 3 servis değiştirdim, ilk 2 si bildiğin beni dolandırmaya çalıştılar, şu an gittiğim servise ise 2014 ten beri devamlı gidiyorum ve çok memnunum, hem uygun fiyatlı hem de çok ilgililer(lokasyon bursa).

kısacası yetkili servis olması çok iyi oldukları anlamına gelmiyor. punto forumları var, hangi şehirdeysen o şehirdeki yetkili/özel servis tavsiyesi iste bu forumlarda, yetkili servis diye gözün kapalı güvenme yani.
0
zikardo
(21.10.20)
Servislerin hepsi bir değil maalesef. Benzer bir sorun benim eski Opel'de vardı, aldığımın senesinde sorun çıktı, defalarca servise götürdük, en sonunda (bence) o ışığı kestiler, körlettiler. Sorunu çözdüklerine hala inanmıyorum. Sattık sonra arabayı.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
Hata verince servise gidin, bilgisayara bağlayıp hata koduna bakarlar. Müşürden kaynaklanıyorsa (ucuz bir parçadır), zaten değiştirirler.
0
piotr
(21.10.20)
(6)

Siyasi parti üyeliği ?

grace jonesun berberi
Merhaba arkadaşlar,32 yaşındayım. Şimdiye kadar ülkede rahatsız olduğum konuları ya görmezden geldim ya da yakınmakla/sızlanmakla yetindim. Kariyerime odaklandım. Özel sektörde iyi sayılacak bir konumum var. Ülkedeki sorunların bana erişmesini engellemeyle geçti son 9 yılım ama bir yere kadar engell
Merhaba arkadaşlar,

32 yaşındayım. Şimdiye kadar ülkede rahatsız olduğum konuları ya görmezden geldim ya da yakınmakla/sızlanmakla yetindim. Kariyerime odaklandım. Özel sektörde iyi sayılacak bir konumum var. Ülkedeki sorunların bana erişmesini engellemeyle geçti son 9 yılım ama bir yere kadar engelleyebiliyorsunuz.

Bir noktada anladım ki ya yurt dışına gideceğim ya da burada kalıp kendimce çaba harcayacağım. Bu nedenle yeni kurulan ama potansiyeli olduğunu düşündüğüm bir partiye üye olmayı düşünüyorum.

Siyasi parti üyeleri tam olarak ne yapar ?

Ev ev gezip ikna mı edeceğiz milleti ?
Al şu afişleri sokağa as mı diyecekler ?
Toplantı üstüne toplantı mı olacak ?
Buluşup kahvaltı mı yapacağız ?

Deneyimi olan arkadaşlar anlatırsa sevinirim.

Şimdiden teşekkürler.
0
grace jonesun berberi
(20.10.20)
hocam genelde gençken başlıyor millet ve orada yükselmeye çalışıp görev alıyor ileride. gözlemlediğim buydu genelde. zaten başlarda meyilli oluyorlar ayak işleri için.

ama siyasi partilerin hepsi beş para etmez olduğu için bu ülkede bu yola girmek mantıklı mı bilmiyorum.
0
passion rules the game
(20.10.20)
-sadece üye olabilirsin.
-delege olup bulunduğun ilçede ve hatta ilde partinin başkanlık seçimlerimde oy kullanabilirsin / aday olabilirsin.
-gençlik kolları artık geçmiş, ana kademede başka görevler alabilirsin.
-ev ev gezip, cami cami dolanıp vatandaşla konuşur, partini tanıtırsın.
-bol bol para yardımı yaparsın. lokma dökersiniz, çorba dağıtırsınız o paralar ile.
-anadolu'da bir şehirde isen yerel kanallara çıkarsın, 1 saatlik programa konuk olursun.
-daha çok para döker, milletvekili aday adayı olursun.
-daha daha çok para döker, milletvekili adayı olursun.

ya da daha 2. adımda parti içinde dönen katakullileri görüp "bana göre değilmiş ne haliniz varsa görün" diyerek istifa edebilirsin. ki az biraz aklı, gururu, mantığı olanlar böyle yapıyor.
0
duster
(20.10.20)
Duster gayet detaylı anlatmış, ben başka bir tarafa dikkat çekmek istiyorum.
Özel bir şirkette iyi bir konumda olduğunuzu yazmışsınız. Şirket sizin aktif siyasette olmanızı istemeyebilir. Mevcut durum taraf/bertaraf ekseninde olduğu için şirketin zarar görme ihtimali korkutabilir. Aktif olarak parti için çalışmadığınız sürece kimse karışamaz hangi partiye üye olduğunuza ama temsil ve yayma görevi sözkonusu olduğu zaman şirket buna karışabilir, ben sizi baştan uyarayım.
0
SiyamkedisiZorro
(20.10.20)
deva partisi hariç geleceği olan yeni açılmış parti yok. biraz bu işler de mevki makam lazım. bir arkadaşım partideki birine danışmanlık yapıyor. adam sadece ortamlarda geziyor danışmana işin ağır tarafı kalıyor.
0
mikahakkinen
(20.10.20)
Duster + 1

Senin gibi idealist insanlar partilerin icine girince hepsinin ne halt oldugunu gorup kusarak cikiyorlar. Hepsinde en ufak mahalle organizasyonuna kadar koltuguna yapisik tipler, kendisini riske atacak herkesin ayagini kaydiranlar ve hiziplesmeler var.
0
cleric
(20.10.20)
Senden 10 yas kucukken denedim onu birkaç ay bayagi calistim ve yükseldim de (bayrak asma degil) ama sonra tuhaf isler ve büyük yalanlar döndüğüne emin oldum ve cikip bunu takir takir söyledim. Sabahi telefon: "Baskanimiz istifa etmeni emrediyor."

Etmedim tabii. Yukseldigim icin bir şey de yapamıyorlardı. Sonra baktım bunlar toplanıp 5-10 kisi adam falan dövüyor. Kendi seyinizde boğulun deyip istifa ettim...
0
pass
(20.10.20)
(3)

instagram takip isteği

miyav lan miyav
aktif kullanıcı olmayan gizli hesaba istek nasıl gelir? ben mesela akışa bakınca etkileşimi yüksek sayfaları görüyorum, hesabı gizli olanları öneren bir kısım yok. düzenli like atıp yorum yapan biri olsa denk gelinebilir ama öyle değil durum. eskiden tanıdıklar dışında hiç gelmezdi, şimdi ne oldu da
aktif kullanıcı olmayan gizli hesaba istek nasıl gelir?

ben mesela akışa bakınca etkileşimi yüksek sayfaları görüyorum, hesabı gizli olanları öneren bir kısım yok. düzenli like atıp yorum yapan biri olsa denk gelinebilir ama öyle değil durum.

eskiden tanıdıklar dışında hiç gelmezdi, şimdi ne oldu da yarı ölü hesabım kıymete bindi anlamadım. birkaç aydır her gün mutlaka geliyor. algoritmaya çok hakim değilim, bilmediğim bir özellik mi geldi güncellemeyle falan? niye ki?
0
miyav lan miyav
(19.10.20)
public sayfalarda like vs atıyorsan onları takip edip istek gönderen programlar var. karikatüre like atmışsındır adamın biri karikatür temalı sayfasına takipçi çekmek için o likeları atanlara istek gönderen program kullanıyor. bunun dışında internette girdiğin her sitede aşağı yukarı facebook data topluyor zaten, telefonundaki rehberden, mesajlardan, bilmemnelerden çıkarım yaparak bu hesabın sahibi bunlarla yakın diye hemen önerilmeye başlıyorsun. benim bi tane fake hesabım vardı kimseyle bağlantısı yoktu, ama kendi orjinal hesabıma önerilenlerde gözükmeye başladı. çünkü orjinal hesabımla fake hesabımı çift simli aynı telefonda kullanıyorum.
0
nahtoderfahrung
(19.10.20)
Son bir aydır benim de dikkatimi çekti bu olay. Hesabım gizli, takipçi sayım az, fotoğrafım da yok denecek kadar az. Ama her gün iki-üç istek geliyor. Yıllardır aynı hesabı kullanıyorum halbuki. Son zamanlarda yeni bir şeyler olmuş.
0
ruhen hastayim ben
(19.10.20)
Bir ürünü laykladım, her gün ona benzer ürün satıcılarından istek yağıyor :(
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
(8)

Biri patronunuzun/müdürünüzün yanında size yürürse

benim adim kerim hepinizi severim
Selamlar. Özellikle kızlara soruyorum.Henüz birkaç aydır çalıştığınız iş yerinizde patronunuzla ya da müdürünüzle ve birkaç iş arkadaşınızla aynı odada çalışıyor olsanız ve dışardan iş yerinize gelen birisi sizi akşam yemeğine davet etse ya da cep telefonunuzu istese kabul eder miydiniz? Yoksa patro
Selamlar. Özellikle kızlara soruyorum.

Henüz birkaç aydır çalıştığınız iş yerinizde patronunuzla ya da müdürünüzle ve birkaç iş arkadaşınızla aynı odada çalışıyor olsanız ve dışardan iş yerinize gelen birisi sizi akşam yemeğine davet etse ya da cep telefonunuzu istese kabul eder miydiniz? Yoksa patron/müdür ve iş arkadaşlarının yanında kıza bak hemen kabul etti demesinler diye daha çekingen mi davranırdınız? Karşı taraf hakkında olumsuz düşünce yaratır mı karşı tarafın ulu orta yürümesi?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(16.10.20)
müdürümle 10 yıldır yan yana çalışıyoruz, diğer arkadaşlarla da yeterince samimiyiz, onun için şimdi öyle bir şey olsa hiiiiç çekinmem, beğenmişsem ben de onların yanında da olsa alenen yürürüm. işe yeni başlamış olsam biraz çekinebilirdim, ulu orta yürünmesinden biraz rahatsız olurdum herhalde, ama yürüyeni beğenmişsem yürümek baskın çıkardı ^^ o an şeyapamasam bile bir yolunu bulur müdürümün olmadığı bir ortamda iletişime geçerdim en azından.
0
pati
(16.10.20)
İşe yeni başlamış, başlamamış fark etmez bence. Kimsenin özel hayatı da iş yerindekileri bağlamaz. Tabii iş akışını ve iş yerini zora sokacak durumlar yoksa. Ben olsam hoşuma da gitmişse verirdim. Ama belki direkt odada değil de 'gel kahve içelim' diyerek kuytuya çekerdim.

Not: benim ofiste otomat ve mutfak odamdan epey uzaktaydı. Böyle düşünerek örneği verdim. Türetebilirsiniz.
0
makarnacanavari
(16.10.20)
Sizin müdürünüzle ne kadar samimi olduğunuzu size yürüyen kişi bilemez, bu yüzden bu topluluk içerisinde size yürüyen kişi densizdir, lüzumsuzdur, düşüncesizdir. Her şeyin bir usulü vardır.
Ha eğer ki o ortamda sizin ona yürüyesiniz varsa, bence bir şekilde numaralar alınmalı ve ordan yürünmelidir. Müdürlerin yanında hoş değil, gerek yok.
0
megalomaniac
(16.10.20)
Hocam mudurunun patronunun yaninda pas vermezler. Is arkadaşının yaninda bile rahat davranmazlar patronu gectim. Duyurudaki cevaplar yaniltir.
0
stavro
(16.10.20)
Benim yöneticim çok çok rahat onun yanında çekinmem ama şirkettekilerin özel hayatımı bilmesi beni rahatsız ettiği için çok beğenmediysem kabul etmem.
0
jazzabel
(17.10.20)
asla kabul etmem aksi halde işyerine dedikodu malzemesi olurum.
0
kestane gürgen palamut
(17.10.20)
Çekingen davranmak daha mantıklı. Malesef burası Türkiye. Karşı taraf hakkında olumsuzkuk yaratır bunu düşünmesi gerekirdi bir iki kere daha işe gelip bir şekilde muhabbet edip ufak ufak, sonra yapması daha doğru olurdu
0
mobydick
(17.10.20)
Yok artık, derim.

Patronu, müdürü bırak normal iş arkadaşımın yanında bile olsa kızar reddederim. Cep telefonu isteme kısmı biraz daha farklı, iş kılıfında isterse verebilirdim (bekarken).
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
(9)

Bugüne kadar okuduğunuz en iyi giriş cümlesi/paragrafı?

Mossy
sb
sb
0
Mossy
(13.10.20)
Bu kitap, “sokakta yaşayan sahipsiz hayvanlara karşı duyarlı davranan, sokakta üşüyen köpeğe montunu, battaniyesini veren insanların çoğunlukta olduğu” inancı ile o insanlara ithaf edilmiştir.

İlginç olan tırnak içinde yer alan cümlenin yargıtayın bir kararından alınmış olması. Hoşuma gitmiş ve yüzümde gülümseme oluşturmuştu bu cümle kitabı ilk elime aldığımda
0
kojonotsuki
(13.10.20)
"Call me Ishmael."
0
angelus
(13.10.20)
Yeraltindan notlar
0
ala09
(13.10.20)
1919 yılı Mayısının 19'uncu Günü Samsun'a Çıktım
0
paramolacak
(13.10.20)
"Hayatımın en mutlu aynıymış,bilmiyordum" Orhan Pamuk

Üstüne tanımam:)

Burdan bakabilirsin başka bisiler.

www.google.com
0
ırene adler
(13.10.20)
"önce eru vardı."
0
Giovanni Pipitto
(13.10.20)
Call me Ishmael.

Fenomendir zaten.
0
baldur2
(13.10.20)
Muhteşem Gatsby;

“Birini eleştirmeye kalkıştığında,” demişti, “bu dünyada herkesin senin sahip olduğun imkanlarla doğmadığını hatırla,”
0
dmrkprn
(14.10.20)
"Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti"
Kara Kitap / Orhan Pamuk

Hepimiz o kitabı arıyoruz hayatımızda, mevcut hayatımızı değiştirmek için...
0
SiyamkedisiZorro
(14.10.20)
(3)

çocuğunuzu okula yollayacak mısınız / yollar mıydınız?

yemrem
malum yüzyüze eğitim başladı okullarda. ilkokula giden çocuğunuzu okula yollayacak mısınız / yollar mıydınız?
malum yüzyüze eğitim başladı okullarda. ilkokula giden çocuğunuzu okula yollayacak mısınız / yollar mıydınız?
0
yemrem
(13.10.20)
yolladım bile.

özel okul. tedbirleri tatmin edici. çocuk mart'tan beri evin içinde patladı. zaten haftanın iki günü okul, üç günü yine canlı ders olacak. gitsin bari iki gün arkadaş görsün, sınıf görsün, azıcık koşup oynasın.

ilkokul 3.
0
kibritsuyu
(13.10.20)
çocuğum yok ama yeğenim var.. psikopata bağladı 7 yaşındaki çocuk. doğru dürüst yaşıtlarıyla görüşmedi kaç aydır. açacaklarsa açsınlar gözlerim ağrıyor bilgisayara bakmaktan diyor :) bence bizden daha çok ihtiyaçları var arkadaşlarını görmeye ve yüz yüze eğitime.
0
jepa
(13.10.20)
Benim çocuklar daha büyük, henüz sadece sınav için okula gidecekler. Ama başlasa mecbur gönderirim.
0
SiyamkedisiZorro
(13.10.20)
(18)

İstifa Sonrası Kalmam İçin Israr Edilmemesi

depresif genc
Beyler, buradan istenmediğim sonucunu çıkartabilir miyim :)Biraz hayal kırıklığıyla birlikte yöneticim sonucu kabullendi ve kalmam için gerekli şartları yaratmak konusunda bir girişimde bulunmadı.Profesyonel hayat deyip geçiyor muyuz. Vay be, yarım saatlik bir meeting sikecıl etmeye bakıyor her şey.
Beyler, buradan istenmediğim sonucunu çıkartabilir miyim :)

Biraz hayal kırıklığıyla birlikte yöneticim sonucu kabullendi ve kalmam için gerekli şartları yaratmak konusunda bir girişimde bulunmadı.

Profesyonel hayat deyip geçiyor muyuz. Vay be, yarım saatlik bir meeting sikecıl etmeye bakıyor her şey.
0
depresif genc
(12.10.20)
çok vazgeçilmez değilsin demek ki. yenisi bulunur hem de belki daha ucuza.
0
jelly bear
(12.10.20)
Senin istifandan çok önce senden vazgeçmişler.
0
angelus
(12.10.20)
Hiçkimsenin yeri doldurulamaz değil hele ki profesyonel hayatta. O nedenle normal olanı yapmışlar.
0
lcha
(12.10.20)
Bu zamana kadar kurumsal bir firmada "istifa ederim haa" diyen insanı tuttuklarını görmedim.
0
SiyamkedisiZorro
(12.10.20)
Blofune rest demisler, olur oyle arada :)
0
brkylmz
(12.10.20)
pandemi donemi. millet issizlikten kiriliyor, ik'da sirada ne referanslar ne torpilliler vardir, bosluk olsa da alsak diye bekleyen, normal bu zamanda
0
neverletyougodown
(12.10.20)
neredeyse herkesin yerine aynı paraya ya da daha ucuza çalışacak daha nitelikli kişiler bulunur, ki ekonomi berbat işsizlik tavan, corona muhabbeti vs. özellikle bu dönemde gayet normal. canınızı sıkmayın.
0
rose parks
(12.10.20)
uk'de istifa eden adama neden diye bile sormadıklarına şahit oldum. çok normal sonuçta istifa ediyorsa vardır bir bildiği bana ne diye düşünüyoruz.

genelde de maaş konusu olduğu için 4 alan adama aynı şirkette 5 vermek söz konusu bile olmayacağı için kal vs denilmiyor.

tr piyasası ise bunun tamamen tersi ama ben yöneticilik zamanımda gidene kal demedim hiç. buna izin verdiğim anda başka yollar açılacaktır. kimse o kadar vazgeçilmez değil. yine de olan bana oluyor sonuçta tabi. adamı sıfırdan al yetiştir. 1 sene çalışsın maaşının 2 katını talep etsin. sonra yeniden başla..
0
ozdek
(12.10.20)
şirket prensibi de olabilir. eski şirketimde gidene kimse dur demezdi. kralı olsa güle güle diyip yolladılar.
0
erty_ksk
(12.10.20)
yöneticilerde istifa edeni geri çevirmemek, ısrar etmemek bir prensip meselesi olabilir.
zorlanacağını bile bile, yeni personel alırken, eğitimi, yeni kişiyle süreçler, bunlar yorucu işler. ama gitmek isteyen insanı tutmak doğru değil. ben de bu şekildeyim. istifa ettiğinde bana istifa edeyim mi diye sormuyor. geleceği için önemli bir kararı almış. ben de saygı göstermeliyim. sonuçta bu işte yeni personel alınması da var. hayat devam eder bir şekilde.
0
stewie
(12.10.20)
Hafta sonu, bayram seyram demeden iş yerine çağrılan mühendisler , teknisyenler , operatörler vardır .
Bu insanlara ağa dur soluklan derler.
Ama aynı işi yapan başka biri varsa abi yolun açık olsun derler.
0
ycaycayca
(12.10.20)
istifa etmişsin, gidiyorum demişsin. adamlar da git demiş.
0
co2s2
(12.10.20)
Onlar bu şekilde diğer personellerinin daha sıkı işlerine bağlanacağını düşünüyor olabilirler.
0
Erva
(12.10.20)
Ne diyebilir ki? Kreş mi yani orası? Kollarını açıp getme mi deyeydi?

Görevle ilgili sorumluluklarının başkalarına aktarılması için de ihbar süresi diye bir şey var. İşlerini aktarır ve gidersin.

Gene bu tarz durumlar için prosedür ve talimatlar da var. Yeni başlayan o talimatları ve prosedürleri uyguladığı sürece akış devam eder.

Edit:egoya bak, pohpohlanmadığından cevabı beğenmemiş minik çekirge.
0
denizgonen
(12.10.20)
Hocam sen daha iyi bir iş bulmuş gidiyorsun, yöneticin eski kötü şirkette kalıyor. Buna konsantre ol, niye keyfini bozuyorsun :)
0
plutongezegendegilmi
(12.10.20)
olur oyle, bosver,

herkes isyerinde "ulan bir ayrilsam butun isler bunlara kalacak" diye dusunmusuzdur, bu sekilde dusunmedim diyene inanmam, ben de cok dusundum ama istifa edince isler bir sekilde yuruyor...

eksisozluk.com
0
exlibris
(12.10.20)
ya salla gitsin kimse vazgeçilmez değildir kafana takman bile gereksiz.
0
basond
(12.10.20)
Akli basinda hicbir sirket gidecem diyen adama ne olur kal demez, derse ornek teskil eder sonra calisanlarin maskarasi olursun. Dunyada tek olsan yine de yol verirler, bu isler boyle..
0
cooperr
(12.10.20)
(24)

Ev sorusu

pinkman1
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?
Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.
Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
0
pinkman1
(12.10.20)
Bana 18 yaşını geçmiş birisinin maddi olarak da zorlanmayacak durumu varsa ailesiyle yaşaması hiç normal gelmiyor.
0
sta
(12.10.20)
Değildir. Bence iş güç sahibi olmuş kendi parasını kazanan herhangi bir bireyin ailesiyle yaşaması normal değil (yaş üst sınırı veremeyeceğim ama 30 yaşına gelip hala kendi parasını kazanmıyor olması da normal değil zaten). Bence.

Çok sonra edit: yeterli parası olan yetişkin bir insan ayrı eve çıkmayıp ailesiyle yaşıyorsa o insanın birey olamamış olduğunu düşünürüm. Bunun kadını erkeği yok.
0
pati
(12.10.20)
turkiye'de son derece yaygin ve normaldir.
0
baldur2
(12.10.20)
Türkiye’de normaldir ama imkan varsa ayrı eve çıkılması tercih edilmelidir. Sadece maddi değil manevi imkanlar da önemli.
0
pass
(12.10.20)
Bana normal gelmiyor.
0
astrid
(12.10.20)
Türkiye'de normalleştirilmiş bir durum ama bana doğru gelmiyor.
0
fotrsapka
(12.10.20)
isterse 20+1 ev olsun, ayrı ev ayrı evdir.

Yemek önüne konuyor, çamaşırların yıkanır, faturalara karışmıyosun vs.
Ayrı evin tek mevzusu eve istediğinde kız arkadaşını getirmen değil ki, mevzu: sorumluluk bilip bilmemen.

o nedenle ailesiyle yaşayan bunları bilmez diyerek rahatsız eder (kadın erkek farketmez)
0
lcha
(12.10.20)
Kesinlikle normal olduğunu düşünmüyorum. Icha haklı. Anne babanın saygılı, hiç birşeye karışmamasıyla alakası yok, sorumluluk kazanmakla, kendine yetmekle, olgunlukla ilgisi var. Temel ihtiyaçları ailesi tarafından karşılanan erkekler çocuk kalıyor çünkü, sonra kadınlardan da benzer şeyler bekliyorlar.
0
roket adam
(12.10.20)
Türkiye'de normalmiş gibi düşünülüyor ama sonucu Icha çok güzel özetlemiş.
0
SiyamkedisiZorro
(12.10.20)
normal değil, hele ki ayrı evde yaşayacak parası varsa ve erkekse.
0
rose parks
(12.10.20)
Hiç normal değil. 23-24 yaşa kadar Türkiye için normal olsa da ondan sonrası artık Türkiye için bile normal değil
0
indifferent
(12.10.20)
Farklı eve çıkmak için bir neden olması lazım. Evlenmek, başka şehire taşınmak, evin iş yerine çok uzak olması, Evde huzurun olmaması vs. gibi.

Ben ayrı yaşayacağım diye, ayrı bir eve çıkmak çok mantıklı değil. Boş yere zahmet + boş yere masraf.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.10.20)
yasim 32 ailemle yasiyorum :) erkegim. cok sukur isim de var.

bu arada kisa not duseyim kendi evinde kalmak gibi kendi kirani camasirini utunu halledebilmek gibi osuruktan teyyare seyleri de sorumluluktan saymak asiri ilginc.

ha diyorsan ki ben eve kari kiz atiyorum. biranin sarabin dibini buluyorum. gece sabahlara kadar disarilarda surtuyorum sabah eve geliyorum ailem de buna izin vermez ailemin kulturu de buna uygun degil, ciktigim kabugu da begenmiyorum
anormal gelir. sen eve cik tabii kardesim. temel ihtiyaclari giderebilmeyi de sorumluluk say.
edit, bu arada buna karsi cikanlar da.genelde kadinlardir cunku kadinlar evde daha fazla baski altindalar evde istediklerini yapamiyorlar. aileleri buna izin vermiyor. kadin ailesi ile yasacak eve sarhos kafa 12_1 de gelecek :)) bu mumkun mu? iste o yuzde anormal.
0
turbo sadık
(12.10.20)
Ayrı eve çıkmayı yücelten kadınlar seni manipüle etmeye çalışıyor, yeme.
0
arnold schwarzeneger
(12.10.20)
bence normal değil.

cinsiyetten bağımsız olarak bende kendi ayakları üzerinde duramayan, bağımlı bir aile ilişkisi olan ve birey olmayı becerememiş, konfor alanından çıkma cesaretinden yoksun, kendi bütçesini yönetme becerisi olmayan, annesine bu yaşta dahi donunu yıkatmaktan ve yük olmaktan rahatsızlık duymayan(yine cinsiyetten ve ama annem isteyerek yapıyor geyiğinden bağımsız) vesaire vesaire insan intibası uyandırıyor. tam olarak güven duymuyorum ve paylaşım alanlarımı sınırlı tutuyorum.

sağlık vb konular kapsam dışıdır.
0
Phoebe
(12.10.20)
turbo sadık harika özetlemiş.

Ben 30 yaşımdayım. Annemle yaşıyorum. Evde yemek yemem pek. Çamaşır-bulaşık desen zaten annemden daha iyisini yaparım. Ondan daha düzenli, disiplinli bi insanımdır. Eve getiremediğim kız arkadaşım olmaz. Tek gecelik dışında 3-4 gün özel zaman geçirmek istediğimde de para verip tatile yolluyorum. Hem ona hem bana iyi geliyo.

Annemle yaşıyorum, çünkü niye yaşamayayım? Babam yok, tek çocuğum. Annemin kuzusu olmadım hiç. Her zaman istediğim gibi yaşadım. 14 yaşında sigaraya başladığımda bile anneme ben sigara içiyorum dedim.

Şimdi kendi olamamış ergenler gibi “bana ne yaa ben ayrı eve çıkcam” desem çok saçma olur. Niye eşya aliim, ev kirası vereyim ki? Durduk yere hem de. Ev sahibi, bok püsürle uğraş dur bi de. Gereksiz.

Üniversitede 5 sene kendi evimde yaşadım. Hiçbir olayı yok aileden ayrı yaşamanın. Sen eziksen, ana kuzusuysan ailenle de yalnız da öylesindir. Objektif değerlendirme yapmaktan aciz, genelleme yapan insanları dinlememek gerek.
0
tek yaprak havlu
(12.10.20)
bence normal değildir. o yaşta ailesiyle yaşayıp bunalmayanlara da büyük saygı duyuyorum. yalnız yaşamak büyük oranda psikolojik bir rahatlık. eve sevgili atmak değil olay. yaşam koşullarını kendinin seçebilmesi. temizliğin gürültünün uykunun uyanmanın sohbetin partinin eve girmenin dışarı çıkmanın vaktine başka birini düşünmeden karar verebilme özgürlüğü. bunlar basit gelebilir ama bunlara bir kez sahip olduğunuzda, mahrum kaldığınız zaman ne büyük anlam ifade ettiğini görürsünüz. iki durumu da uzunca yaşamamış olanlar yorum yapmasa daha sağlıklı olur bence.
0
bohr atom modeli
(12.10.20)
Türkiye’de yaşıyoruz kültürümüze göre normal elbet ama bence mezun olan maddi manevi müsait insan evini açıp bir evi kendisi döndürmeli. İnsanın kendi evi çok başka, o sorumluluk biraz zor ama çok güzel bence.
0
cilekli pasta
(12.10.20)
Maddi durumum müsait, ailemleyim ama ayrı ev de açtım kendime.

Fakat Türkiye şartlarında, hele hele İstanbulda yaşayıp ortalama maaş alan birinin ya 2-3 arkadaşıyla bekar evi mantığıyla ayrı eve çıkması lazım, ki rezil bir yaşam, ya da fındık kadar evde istanbulun çevresinde dandik bir evde yaşayıp gezme yeme içme zevklerini komple feda edip birikim yapamaması gerekiyor.

Genelde erkek ayrı evde yaşamalı fikri de maddi durumu iyi olan arkadaşlardan geliyor ki aynı şekilde cevap veren 1-2 arkadaşın hem baba hem koca olarak maddi durumu iyi olduğunu biliyorum.

Turbosadık +1
0
KaraSakall
(12.10.20)
Bence normal.
0
Amaranta ursula
(12.10.20)
olabilir ama yaşantına bağlı olarak seni zorlayabilir de çok anormal denemez.
0
basond
(12.10.20)
genelleme yapılabilecek bir konu değildir. ne olacak yani, bir gün tek başına kaldıklarında holde ölü mü bulunacak bu insanlar? :) kaldı ki artık bu ülkede hayat şartlarının zorluğunu da düşünürsek, kendine ait özel bir odası varsa insanın, ailesiyle yaşamasında hiçbir sıkıntı yoktur.
0
matrix
(12.10.20)
Turbo Sadik noktayi koymus, uzatmaya gerek yok. 5 bin lira maas alip 2500 lirasini kiraya verenleri de hic anlamiyorum zaten.
0
baldur2
(13.10.20)
mesele çamaşır bulaşık sorumluluk falan değil. kız arkadaşınla buluştun ailenle yaşıyorsan eve mi getireceksin ya da sürekli otele mi para vereceksin. O yaşa gelip de bu konuda rahatsızlık hissetmeyende bir tuhaflık vardır bence.

Karşı cins mevzusunu geçelim. Normal arkadaş ağırlarken ne kadar rahat olabileceksin.

Hadi normal arkadaşı da geçelim, sürekli aynı ortamdasın ailenle ve bireyselliğin sıfır. Bahsedilen yaş cidden aileyle yaşamak için normal olmayan bir yaş. Benim üstte anlattığım kafa yapısında değilsen muhafazakar biriysen de evlenip kendi aileni kurarsın. Ben bu şekilde ailesiyle yaşayan birini tanıyorum. Kadınlar ciddiye almıyor bunu. Evlenmek istiyor, köye falan haber salmışlar birini bulsunlar diye. O kadınlar bile istemiyor bunu.

5000 maaş alıp 2500 ünü kiraya vermek bu konuda gayet normal bence. Tam hayatı yaşayacak dönemdesin. 2500 fazladan kenarı atsan 30 000 para yapar. 10 senede bir ev ya da araba anca alırsın ve hayatını verirsin.
0
indifferent
(13.10.20)
(12)

anne / babanızdan size aktarılan sağlık problemleri?

Stoneface
hangileri mevcut? göz bozuklukları, saç dökülmesi, hemorroid, nörolojik rahatsızlıklar ya ad aklınıza gelecek hemen her şey olabilir.
hangileri mevcut?

göz bozuklukları, saç dökülmesi, hemorroid, nörolojik rahatsızlıklar ya ad aklınıza gelecek hemen her şey olabilir.
0
Stoneface
(11.10.20)
Mide ve sindirim sistemi problemleri
Migren
Bel fitigi (herkeste var gerci, onlarla alakasi olmayadabilir)
Dizlerle ilgili latince isimli bi rahatsizlik
0
saçdemeti
(11.10.20)
saç dökülmesi
0
avatar is back
(11.10.20)
Majör depresyon
Migren
Hipertansiyon
0
pro9it9is9
(11.10.20)
migren
0
Phoebe
(11.10.20)
saç dökülmesi,migren,fıtık
0
bbb_1
(11.10.20)
Romatizma. Annemden geçmiş. Kalbime vurmuştu. Eklemlerim 27 yaşında olmama rağmen 70 yaşında hissettiriyor.
0
le jeune turc
(11.10.20)
göz, yakin-uzak, gözlük kullanmayan kimse yok sülalede, cocugum pilot olamayacak.

akdeniz anemisi tasiyiciligi
0
wishmaythşngs
(11.10.20)
Babam hemen her gece arka arkaya iki kere hapsirir. Farkettim ki ben de aynen hemen her gece 2 kere hapsiriyorum.
0
pass
(11.10.20)
Kesin olan;
- Babadan sedef hastalığı.


Kesin olmayan;
- Annem senelerdir depresyondan muzdarip. Benim doğumumdan önce(1989) tanı konulmuş sanırım. Benim doğumla birlikte nüksetmiş galiba.
Bana gelirsek 2014 senesinde de anksiyete bozukluğu tanısı konuldu. Psikolojik rahatsızlıkların genetik olduğu söyleniyor. Ne kadar alakalı, ilgili bilmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(11.10.20)
anneden anksiyete.
0
tunaktunaktun
(11.10.20)
romatizma, annemden. benim de kalbime vurdu. (kapakcik kalinlasmasi)

babamda reflu vardi, bende gastrit.

babam miyoptu, ben de miyopum.
0
batlegolas
(12.10.20)
Tiroid
Saç dökülmesi
0
SiyamkedisiZorro
(12.10.20)
(13)

İş hayatı hakkında bir soru

noxell
Selamlar, arkadaşımın kendi iş hayatıyla ilgili bir problemi var. ben ikna edemedim. bir size sormak istiyorum. burayı okutup sizden de fikir alırsa daha iyi olabilir.çalıştığı iş yerinde, elindeki işi tamamlamış. biraz üstü olan kişi de işini denetliyor ve boşa çıktığını görüp kendi işinden paylaşı
Selamlar, arkadaşımın kendi iş hayatıyla ilgili bir problemi var. ben ikna edemedim. bir size sormak istiyorum. burayı okutup sizden de fikir alırsa daha iyi olabilir.

çalıştığı iş yerinde, elindeki işi tamamlamış. biraz üstü olan kişi de işini denetliyor ve boşa çıktığını görüp kendi işinden paylaşıyor, bunu da yapması için. üstü olan kişinin sorumluğu daha fazla olduğu için yetişememiş. arkadaşıma verdiği iş de arkadaşımın kendi yaptığı işten bu arada. sadece üstüne ait olan kısmı. bu gayet normal değil mi? mesai saatleri içerisinde, boşta ise sana senin yaptığın ama ekstra bir iş vermeleri iş hayatına uygun bir durum değil mi?

arkadaşım sinir olmuş durumda, ben ise bunun normal olduğunu söylüyorum. siz ne diyorsunuz?
0
noxell
(29.09.20)
Normal.Yöneticimin kendi sorumlulugundaki işi pasladığı cok oldu.
0
ırene adler
(29.09.20)
normal.
0
rewlack
(29.09.20)
bence tam tersine iyi bile olmuş. iş öğrenir ve birisinin terfi etmesi gerektiğinde , işleri bildiği için terfi alır.

ayrıca ne yapmak istiyor ki? boşta durup göze batmak mı istiyor?
0
co2s2
(29.09.20)
delegation denir buna :) ay şekerim işleri delegate edecek kimse bulamıyorum, tüm işler bende! al benim işimi sen yap demek. ama aslında yönetici tarafında operasyon işi çok olmamalı ki, çok daha hayati konular es geçilmesin. operasyonu yetiştireceğim diye yönetici şirketin lisansının elinden alınmasına sebep olabilir.
0
stewie
(29.09.20)
tabii ki normal.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(29.09.20)
son derece normal.
boyle seyleri olumlu yorumlamak gerekir. demek ki ustu onun yapacagi ise guveniyor ki kendi isini de ona vermis.
bunlar is hayatinda cok normal.
0
interview with the vampire
(29.09.20)
Arkadaşın yeni mezun heralde.. Hayat iyi yöneticilerle karşılaştırıyor belli ki hiç şımarmasın
0
lcha
(29.09.20)
"Normal" de doğru değil.

Performans değerlendirmesini nasıl yapıyorsun önemli olan o. İşini erken bitirip yöneticinin işlerini üstüne almanın bir faydası var mı? Daha fazla iş yaptığı için daha mı çok para alıyor? Bunlar varsa okey, bunlar yoksa işler ilerleyen zamanlarda erken bitmez. Hep son anda biter. Arkadaşının sinirlenmesi muhtemelen bundan, bu olaydan zararlı çıkacak olan da uzun vadede yönetici.

Kaldı ki ortada bir planlama sorunu var. Yönetici niye bitiremeyeceği kadar çok iş almış, keriz mi, işi mi bilmiyor, beceremiyor mu, sorunu ne? Arkadaşının işi erken bitmeseymiş ne yapmayı düşünüyormuş? Veya normal miktarda iş aldı da, kendi işini elemana mı yıkıyor? Tam olarak neler döndüğünü bilmek lazım.

Tabi biraz da zamana yayıp gözlem yapmak lazım. Yani ayda yılda olan bir şeydir, ona da çok şeyapmamak lazım ama düzenli olarak böyle şeyler olursa sıkıntı büyük.
0
plutongezegendegilmi
(29.09.20)
normal. elindeki işi erken bitiren elemanıma başka iş veririm. ama daha sonra performans zamanı geldiğinde de kendisine en iyi primi yazarım.

böyle yatırım olarak bakmak lazım olaya.

genel çalışan mantığı ise deadline gelene kadar yatmak son dakikada teslim etmektir. yine işini yapmış oluyor tabi bir sıkıntı yok. ama ben sadece işini yapan adama prim verilmesinden yana değilim.
0
ozdek
(29.09.20)
pluton +1
0
batlegolas
(29.09.20)
Arkadaşın İsveç'te yaşıyor ise normal değil
Türkiye'de yaşıyor ise sorusu sorulmayacaki konusu bile edilmeyecek derecede normal.
0
paramolacak
(29.09.20)
Çok normal. Avrupa'dayim, burada da normal.
Kendi müdürlerim bana cok is pasladi yapabilecegimi düşündükleri.
Benim de altimda iki kisi var daha is paslamadim. Ama misal onlarin cok yoğun oldugunu görüp ver ben yaparım onu sen bunu yap dedim.
Olur yani bunlar. Tek sıkıntı sizin yetki sinirinizi, bilginizi aşan ya da o kişi laylaylom takilip sizi kastiracaksa olur. Ama bu kisim iste Avrupa'da olur anca. Ben kendi isimi paslayip elemana kendim 5te çıksam elemanin sendikaya gitmesine bakar sikinti.
0
logisticsmanager
(29.09.20)
"Biraz üstü olan kişi" tanımı benim ilgimi çekti. Aslında onun üstü değil de sadece daha senior bir çalışma arkadaşı kendi işini vermiş diye anlıyorum. Eğer yapılan işi arkadaşınız kendi sunacaksa zaten sorun yok, ne güzel, bir şey daha yapabiliyor olacak. Bu durumda sinirlenmek yeni mezun ergen tribi olur.

Sıkıntı işi yapıp aslında üstü olmayan kişiye vermesi ve bu kişinin de işi kendi yapmış gibi satması. Raporladığı kişi değilse bu "üstü olan kişi" arkadaşınız acilen kendi raporladığı kişiyle bir sohbet edip "daha fazla sorumluluk alabileceğini, zaten x'in de kendisine bu gibi görevler verdiğini" çıtlatması gerekiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(29.09.20)
(3)

En pratik ve lezzetli türk mutfağı lezzetleri

nihannihan
10-12 kişilik bir yabancı arkadaş grubuna geleneksel türk lezzetlerinden oluşan bir akşam yemeği hazırlayacağım (tek başıma), olabildiğince çok çeşit sunmak istediğimden hem çok lezzetli hem de hazırlanışı kolay/çabuk meze/yemek/tatlı arıyorum, nasıl bir menü tavsiye ederdiniz?
10-12 kişilik bir yabancı arkadaş grubuna geleneksel türk lezzetlerinden oluşan bir akşam yemeği hazırlayacağım (tek başıma), olabildiğince çok çeşit sunmak istediğimden hem çok lezzetli hem de hazırlanışı kolay/çabuk meze/yemek/tatlı arıyorum, nasıl bir menü tavsiye ederdiniz?
0
nihannihan
(29.09.20)
Aslında sıcak-soğuk mezeler ile kalabalık misafir ağırlamak en kolayı bence. Aklıma gelenler: Humus, kabak mücver, köz patlıcan salatası, kısır, mercimek köftesi, bulgur köftesi, acılı ezme, sigara böreği, piyaz, havuç tarator, gözleme, biber dolması

Ana yemek ille de olsun derseniz porsiyon olarak dağıtılabilecek tarzda bir yemek tercih edilebilir. Karnıyarık, hasanpaşa köfte ve pilav gibi.

Tatlı olarak da sütlü irmik tatlısı, ayva/elma tatlısı, etimek tatlısı, revani, yalancı tavuk göğsü olabilir.
0
onune3012
(29.09.20)
tek başına olacağın için menüyü dikkatli seçmek lazım. Örn patlıcan veya kırmızı biberleri 2 gün önceden közleyebilir servis günü sarımsaklı yogurtla karıstırabilir üzerine ceviz koyabilirsin. Sigara böreği sıcak servis olmayınca iyi olmuyor,börek yerine mücver tavsiye ederim. kadınbudu köfte hazırlayıp buzdolabında bir gece bekletip ertesi gün pişirebilirsin, soguk servis edilebileceğinden bu da aynı gün çok uğraştırmaz. Yemek olarak kuzu incik haslama, altına şehriye pilavı ile güzel bir servis olabilir. yine incikleri geceden haslayıp ertesi gün fırınlayabilirsin. 10-12 zor, kolay gelsin.
0
delidiyorum
(29.09.20)
onune3012 çok güzel menü vermiş. Ben bu listeye fava, yoğurtlu semizotu veya yoğurtlu kabağı da ekleyebilirim.
0
SiyamkedisiZorro
(29.09.20)
(9)

tarih okuması yapan var mı?

anarsika
amaçsız bir biçimde soruyorum, merak ettim gece gece. bölümü, iş alanı haricinde tarihle ilgili okuma yapan var mı? ne zaman başladı bu sevda? bir gece ansızın halil inalcık kitapları sipariş ettim de.
amaçsız bir biçimde soruyorum, merak ettim gece gece. bölümü, iş alanı haricinde tarihle ilgili okuma yapan var mı? ne zaman başladı bu sevda? bir gece ansızın halil inalcık kitapları sipariş ettim de.
0
anarsika
(28.09.20)
oluyor tabi ki. ben de önceki okuduğum alamut hikayerinin sadece hikayat olduğunu fark edip ve onları xtir edip, bi bilim insanının yazdığı doktora tezi olan "Hasan Sabbah" kitabını hediye ettim kendime.
biraz reklam gibi oldu fakat cevaptır sanırım.
0
ankarakecisi
(28.09.20)
Babamdan dolayı küçüklüğümden beri var. Babam arada pop quizler yapardı. Eski bir kelime ya da tarih sorusu olurdu bilirsem de para verirdi. Aynı okuma ve araştırma alışkanlığı kaldı. Genelde büyük imparatorlukları okuyorum.
0
jazzabel
(28.09.20)
bana da böyle bir gece ansızın 'tarih bilgim çok yetersiz yea' aydınlanması gelmişti. bir süre ordan burdan okudum sonra 'bir düzene göre gideyim bari' derken açık öğretimde tarih okumaya başladım, devam ediyorum.

işimle hiç alakası yok, güzel bir alan bence.
0
asisamus
(28.09.20)
Ülkelerle ilgili bi şeyler bilmeyi çok seviyorum özellikle. Yani ülkeler özel ilgi alanım. Bayraklar, başkentler, coğrafya, tarih, kültür vs hep ülkeler üzerinden gidiyorum. Hani atıyorum dümdüz bi tarih okuması değil de, arada aklıma rastgele bi ülke geliyor, onun tarihini, coğrafyasını falan okuyorum. Bu yüzden Orta Çağ, Roma, 2. Dünya Savaşı vs gibi popüler konularda genelde çok bilgim olmasa da ülke bazında tarih ve genel kültür bilgim oldukça iyidir.
0
nundu
(28.09.20)
Evet hatta şu an dünya tarihi okuyorum, ayrıca düşünce tarihi kitabını almıştım sırada o var.
0
clones
(28.09.20)
Lisede en sevmediğim ders tarihken mezun olduktan sonra tarih okumaya başladım. Sebep; belki de tarihin tekerrür etmesi. Turan Akıncı'nın kitaplarını beğeniyorum. Okuması kolay, zevkli.
0
SiyamkedisiZorro
(28.09.20)
1800'lü yıllardan itibaren Osmanlı ve sonrasında Cumhuriyet tarihini okuyorum.

daha geri tarihler çok sıkıcı geliyor. yok Kosovaymış Mohaçmış.
0
tabudeviren
(28.09.20)
Ülke ya da siyasi tarih değil ama kavramların, nesnelerin, duyguların vs. tarihini okumayı seviyorum. Batı'da Ölümün Tarihi kitabı gibi.
0
black holes in the sky
(28.09.20)
var elbette. selçuklu tarihi okuyorum ben bu aralar. ondan önce de halil inalcık okumaları yaptım biraz.
Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu (Yeni Bir Yorum) okuduğum kitap
0
burya
(28.09.20)
(13)

Ev sahibine kedim olduğunu söylemeli miyim

art pepper
Merhabalar Ev taşıma sürecindeyim. Bugün bakmaya gittiğim bir evde "binada evcil hayvan yasağı var mı? Kedim için camlara ve balkona sineklik takacağım" dediğimde "binada kimse evcil hayvan beslemiyor, yasak" dedi. Peki iyi günler diyip çıktım İkinci bakacağım evin sahibini aradım, o da yasak derse
Merhabalar
Ev taşıma sürecindeyim. Bugün bakmaya gittiğim bir evde "binada evcil hayvan yasağı var mı? Kedim için camlara ve balkona sineklik takacağım" dediğimde "binada kimse evcil hayvan beslemiyor, yasak" dedi. Peki iyi günler diyip çıktım
İkinci bakacağım evin sahibini aradım, o da yasak derse onca yolu gitmeyeyim dedim. Kedisi olan biriymiş zaten, sorun olmadığını söyledi ama Evi beğenmedim maalesef.
Şu anki evimizde 5 yıldır yaşıyoruz ve son 1.5 yıldır kedimiz var. Ev sahibimize de sormadık bile sahipleniyoruz diye, hiç sorun yaşamadık.

Tavsiyelerinizi bekliyorum :(
0
art pepper
(23.09.20)
bak burada var.
www.petburada.com
0
ankarakecisi
(23.09.20)
Doğru anlamışsınız: 5 yıldır yaşadığımız evden taşınıyorum, yeni ev arıyorum. Yani yeni ev sahibime söylemeli miyim diye sormak istedim
0
🌸art pepper
(23.09.20)
@ ankarakecisi: evi tutmadan yönetmeliği görebilir miyim ki? Ev sahibi hiç uğraşmamak için öyle bir madde olmadığı halde yasak diyip de geçiştirebilir bence.
Kedim olduğunu ben kendim demesem ne ev sahibi ne de komşular bilir zaten de ben nizama uygun olsun istiyorum ama ülkede hayvanlara bakış açısı da belli :(
0
🌸art pepper
(23.09.20)
Normalde ev sahipleri eve zarar gelmesin diye istemez fakat yeni eve çıkmadan önce konuşmakta fayda var. Eski ev sahibine hiç açmanın alemi yok zira bir şeyi bahane edip depozitoya saldırması an meselesidir.
0
artemisisis
(23.09.20)
@artemisisis: telefonda soracağım o zaman tüm ilanlara, en azından boşuna yol gitmeyeyim.

Şimdiki ev sahibimiz kedimiz olduğunu biliyor, napıyo iyi mi diye soruyor hatta bazen. Çok iyi adam, hiçbir sıkıntımız olmadı zaten 5 yıl boyunca. Taşınmak zorunda olduğum için üzülüyorum bile diyebilirim :(
0
🌸art pepper
(23.09.20)
Umarım sorunsuz bir şekilde çözülür taşınmanız. Kolaylıklar ve bol şans ^^
0
artemisisis
(23.09.20)
köpek için sormak gerekli ama bir tane ise kediniz, aşırı sorumsuz biri değilseniz (tuvalet kokusu, yanda kediyi saldım çayıra olayı yoksa) bence hiiç gerek yok bahsini açmaya
0
bugisme
(23.09.20)
normalde sorun olmaz, şu ana kadar (eşyalı ev dışında) eve zarar verebilen bir kedi ile karşılaşmadım, duymadım da. ben oturduğum evlere direk getirdim, kimsenin haberi alakası olmadı, ama söylemekte yine yarar var. sonuçta ev çok kiracı yok, biri olmasa öteki keyifleri bilir.
0
bluewhale
(23.09.20)
bi şey yasaksa bi cezası olmalı. cezası neymiş acaba. apartmanca karar alınca noluyo yani. yaptırımı ne. what if i do amk. o zaman balık beslemek de yasak olsun. akvaryum balığını pişirip yemek için aldım, taze seviyorum derseniz napacaklar. o da yasaksa, kışın elinizde hamsiyle apartmana girdiğinizi görmücem o zaman dersiniz. kuzu budu falan da yasak olsun sonuçta evde birleştirip canlandırıp besleyebilirler. hahaha ulan çok eğlendim.
0
yuzo
(24.09.20)
Ev eşyalıysa sorun olur, haberi olması gerek. Diğer yandan da bazı evlerde koku oluşuyor, belki bakım sorumsuzluğu bilemiyorum ama ev ararken karşılaşıp elemiştik, kira ve satış için problem olabiliyor, evin değerini düşürüyor. Yai her ev sahibi istemeyebilir
0
epitaf
(24.09.20)
@konetsu: kesinlikle. Kedi eve zarar vermez ama eğitilmemiş insan veya evladı verir, kedinin varlığı hissedilmez bile ama binayı sallayacak kadarr gürültü yapabilir insan veya evladı. Gel de bunu ev sahiplerine anlat..
0
🌸art pepper
(24.09.20)
Kentsel dönüşümün tepe yıllarında kiralık ev bulmak çok zorken bir ev bulduk süper. Anlaştık, tam imza atacağız ev sahibi "evcil hayvan istemem" dedi. Hı hı dedik, imzaladık. Kedinin evde varlığı yokluğu belli bile değil. Sonrada evin kalorifer tesisatında sorun çıktı. Ev sahibine haber verdik, eve geldi, kedimizi gördü, sevdi filan. Genellikle evcil hayvan istemem durumu köpekler için geçerli. O evi kiralar mısınız bilmem ama genel olarak "evcil hayvan" sorusu değil de "kedim sorun olmaz herhalde" gibi sormakta fayda var.
Yuzo'ya çok güldüm, çok yaşa @yuzo :)
0
SiyamkedisiZorro
(24.09.20)
Kediden bi şey olmaz. Kedi eve zarar vermez. Eşyaları tırmalar sadece. Kokusu da tuvaleti temizlerseniz yok gibi bi şey. Eve getirirken görünmezseniz kimse kediniz olduğunu anlamaz. Anlasa da kedinin kimseye zararı yoktur ki. Evi tutun kediyi de eve alın. Kimseye hesap vermeyin:)
0
i ve been mistreated
(24.09.20)
(2)

Yemek tarifi fikri

tchuck
https://www.instagram.com/p/CFZNdcZg3tj/https://www.instagram.com/p/CElo5ycHqC_/daha önce markus'ta yedim bunu.anjelik erikli enginar kendisi. üstüne ince ince eski kaşar süzdürüyorlar.ben bunu evde yapmayı daha önce denedim.carefour gurme'den şu poşette sayılan enginar kalplerini alıp; enginar'ı an
www.instagram.com
www.instagram.com

daha önce markus'ta yedim bunu.
anjelik erikli enginar kendisi. üstüne ince ince eski kaşar süzdürüyorlar.

ben bunu evde yapmayı daha önce denedim.
carefour gurme'den şu poşette sayılan enginar kalplerini alıp; enginar'ı anjelik erikleri küçük parçalara bölüp beraber pişirdim. sonra da başka bir tavada eriği çektirdim biraz, ama fazla sıvı kaldı. sos olarak döktüm.

sonuç: kötü oldu.
gerçi ben enginar'ı pişirmeyi de beceremedim, biraz karttı sanki.

sizce nasıl yapılır?
enginarla beraber mi atılır erik? yoksa ayrı ayrı mı atılır?
enginar'ı nasıl pişirmem lazım?
0
tchuck
(23.09.20)
Tamamen hissiyatıma göre yazıyorum. Bence eriği ayrı enginarı ayrı pişirip son aşamada biraraya getiriyor. Hatta tabaktaki duruşu sanki erik sosunu enginarın üzerine gezdirmiş gibi. Siz mesela enginarın rengi ne kadar dönmüştü hatırlıyor musunuz, resimden tam fark edemiyorum.
Bir de ben yapsam eriği tam olgun değil de biraz ekşisinden seçerim ki enginarı korukla pişirmişim gibi ekşisi gelsin.
0
SiyamkedisiZorro
(23.09.20)
bu yemeğin tadı ve dokusu bilinmeden kimse size tarif veremez.
0
haskoylu deli hasan
(23.09.20)
(10)

klavyede rakam yazarken sağdaki bölümü değil de

soru
harflerin üstündeki rakamları kullanan var mı? sağdaki rakam kısmına hiç alışamadım. kısa bir süre kullanılacaksa ok de uzun süre rakam girilecek durumlarda sağdaki kısmın daha hızlı ve kolay olacağını bilsem de elim alışmadığı için yine aynı yere dönüyorum. elim alışsın diye ordan yapayım diyorum m
harflerin üstündeki rakamları kullanan var mı? sağdaki rakam kısmına hiç alışamadım. kısa bir süre kullanılacaksa ok de uzun süre rakam girilecek durumlarda sağdaki kısmın daha hızlı ve kolay olacağını bilsem de elim alışmadığı için yine aynı yere dönüyorum. elim alışsın diye ordan yapayım diyorum mesela bazen ama sonra sıkılıp bırakıyorum. denyo muyum?
0
soru
(23.09.20)
solak olmama rağmen sağ tarafı kullanırım
0
neira
(23.09.20)
yukardan rakamı bulana kadar oho
0
neira
(23.09.20)
harflerin üzerinde rakamlar mı varmış ??
hiç kullanmadım.
0
8832ch78
(23.09.20)
ben de inat edip kullanmazdım. ama işim gereği artık kullanıyorum. bazen hala yukarı gidiyor elim. gireceğim sayı kısaysa ve yukarıdan başlamışsam bozmayıp devam ediyorum.
bazen de şifre gireceğim esnada yanımda bi hanzo belirirse iki tarafı karışık kullanırım.

ezbere bildiğin numaraları (telefon, tc no vs..) birkaç kez sağdan yaz alışırsın.
0
Improbable
(23.09.20)
sag tarafta numlock olan klavye kullanmiyorum gereksiz uzun oluyor, her zaman yukaridaki sayi tuslarini kullaniyorum
0
tahtakafa
(23.09.20)
Bana da üst tarafı kullanmak hep daha rahat geliyor, çünkü sağ tarafı kullanmak için elimi kaldırıp, yana götürüp, tekrar klavyenin üstüne koymam lazım. O da zaman kaybı. Hatta işin bitince o eli kaldır, geri eski pozisyonuna getir falan, ohoo. Üst tarafta tamam 9 ile 1 arasında çok mesafe var ama benim de iki elim var, tüm tuşlara yetişebiliyorum, çok sorun olmuyor.
0
plutongezegendegilmi
(23.09.20)
üst tarafı daha sık kullanıyorum sanırım. sadece hesap makinesi kullanırken sağ tarafı kullanıyorum galiba çünkü işlemler orada.
0
bohr atom modeli
(23.09.20)
2 senedir 13 inç laptop kullanıyorum. ondan olmadığı için alışkanlığımı kaybetmek üzereyim ama kullandığım cihazda varsa numpad' kullanırım. çünkü başka türlü kafayı yerim yaptığım hesaplar 3+2 eşittir 5 seviyesinde değil.

13 inç laptopda da fn tuşuyla harflerin üstündeki numpad i kullanıyorum hatta. (üst sıra değil)
0
ozdek
(23.09.20)
Aaa bak çok şaşırdım. Benim için sağ taraftaki rakam takımı daha kullanışlı olagelmiştir. Hatta bilgisayara ilk girişte orasını kabul etmez de harflerin üstündekileri zorunlu tutar, o bile güç geliyor bana.
0
SiyamkedisiZorro
(23.09.20)
Birebir aynisini yapiyorum ben de. Alisayim daha hizli olur dedim ama yok yine harflerin ustunw gidiyor elim.
0
red g
(23.09.20)
(7)

Ruya tabirlerine inaniyor musunuz?

rahmi pinkfloydoglu
3 gundur gordugum ruyalarda belirgin seyler ne anlama geliyor diye bakayim dedim. Dun helva yiyiyordum baktim zengin olup evleniyormusum, bugun corap giyiyordum ona baktim yine zengin olup hayirli bir kismet buluyormusum. Gecen gun ne gordum hatirlamiyorum ama alakasiz birseydi yine zengin olup guze
3 gundur gordugum ruyalarda belirgin seyler ne anlama geliyor diye bakayim dedim. Dun helva yiyiyordum baktim zengin olup evleniyormusum, bugun corap giyiyordum ona baktim yine zengin olup hayirli bir kismet buluyormusum. Gecen gun ne gordum hatirlamiyorum ama alakasiz birseydi yine zengin olup guzel bir bayanla tanisiyormusum. Paso zengin oluyorum ama cebimde 50 kurus var suanda ne zaman olacak acaba.
0
rahmi pinkfloydoglu
(23.09.20)
3 vakte kadar olur.

Başlıktaki soruya cevap: Hayır.
0
himmet dayi
(23.09.20)
Bunca senenin sonunda bazı rüyaların benim için bir anlamı olduğuna inandım. Örnek vereyim; ne zaman balık görsem hakikaten işlerim açıldı, eve beklemediğimiz yerden para geldi. Ne zaman çiğ et görsem hastalandım. Ablam her deniz kabuğu gördüğünde iş değiştirirdi.Rüya tabiri kitapları safsata ama rüyaların kişiye özel anlamı olduğuna inanıyorum. Rüya sırasında nasıl hissediyorum filan...
0
SiyamkedisiZorro
(23.09.20)
Senin rüyanın tabirini bir tek sen yapabilirsin, yardım alabilirsin ancak başkasından, o da sana rüyalarınla ilgili soru sorarak yapar bunu, sen çözümlersin, helvayı satın mı alıyordun? Evlenme anını mı gördün yoksa evlenmiş misin? , yanında başka kimler vardı vs gibi.

@SiyamkedisiZorro Senin mesajından örneklendireceğim.
Hastalanmak üzere olan bir insanın rüyasında çiğ et görmesine zihnin bedeni uyarması olarak bakıyorum. Her deniz kabuğu görüldüğünde iş değiştirmesi o deniz kabuğunu tatili yani işinden çok bunaldığını anlatıyor. @SiyamkedisiZorro nun dediği gibi Rüya tabirinin kişiye özel anlamı var. Ve eğer kendimizi çok sıkar ve üzersek rüyalarımızda vücut kimyamız yerine gelsin diye aşırı neşeli pozitif şeyler görmek mümkün, içimize su serper umut vs. Ben genelde yaş pasta yerim böyle zamanlar rüyamda :) O yüzden eğer pasta yediğimi görürsem rüyamda, canını çok sıkma anlamına gelir.
0
sadegazoz
(23.09.20)
Ben bilinçaltıyla olan ilişkisine inanıyorum sadece.
0
jazzabel
(23.09.20)
Annemin bazı işaretleri var: altın görmek, ayakkabı görmek sıkıntı der. temiz suda yüzmek hayırlı der vs. Ölmüş bir büyüğümüzü görünce de hayır yaparız.

bunun dışında bir sürü yorumcu var: yok ayak parmağında siyah oje sürmek ne demektir vs gibi abidik gubidik rüyalar var yorumları. Bunları pek de sallamıyorum.

Ama rüyalar genel olarak bilinçaltının işareti. Biraz ciddiye almak gerekiyor. Ne gördüm neden gördüm diye incelenmeli.
0
lcha
(23.09.20)
@lcha geçtiğimiz aylarda 1 er hafta arayla kuş gördüm mesela rüyayı gördüğüm günlerin sabahında babaannem ve halam rahmetli oldu. sonra baktım kuş ölüm ile alakalı birşeymiş galiba.
0
🌸rahmi pinkfloydoglu
(23.09.20)
Hayır.
0
pass
(23.09.20)
(8)

Böyle bir arkadaş grubuna yanlar mıydınız?

epistemic_regress
Haftanın beş günü, günde on saat aynı ortamda bulunulan bir işyeri. Birkaç haftadır tanışıp kaynaşmaya başlamış kilit bir grup var. Yaşları 24-28 aralığında. Bolca kız, bir tane komik erkek var. Aralarındaki sohbet gayet keyifli ama dahil olduğunuz kadarıyla başkalarının giybetleri de dönmekte. Komi
Haftanın beş günü, günde on saat aynı ortamda bulunulan bir işyeri. Birkaç haftadır tanışıp kaynaşmaya başlamış kilit bir grup var. Yaşları 24-28 aralığında. Bolca kız, bir tane komik erkek var. Aralarındaki sohbet gayet keyifli ama dahil olduğunuz kadarıyla başkalarının giybetleri de dönmekte. Komik olan erkek size biraz tuhaf davranıyor, arkadaşlık kurmak istiyor ya da hoşlanıyor, belli değil, karışık sinyaller gönderiyor. Kızlardan biri gayet canayakin, sıcak, iyi biri ama kaotik bir iç dünyası var. Diğer kız mesafeli, burnu havada, frekansinizin çok uymadığı biri.

Bu grup yeni başladığım işyerinde bana bir yakın, bir mesafeli davranıyor. Bir yerlere çıkıyorlar işten sonra, bazen çağırıyorlar bazen çağırmiyorlar. Benim yaşım onlardan büyük, otuzu geçtim. Bu grupla nasıl bir ilişki kurmalı?

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(22.09.20)
Çağırdıklarında müsaitsen git, çağırmadıklarında küsme. Gittiğin zaman izleyici ol bir süre. Gruptan kopacak davranışlar yapmamaya çalış. Alışma süresini hasarsız atlatırsan herkesi tanımış herkes de seni tanımış olur. Sonrası kolay.
0
pass
(22.09.20)
Valla sohbetlerini seviyorsan ve samimi olduklarına inanıyorsan çağırdıklarında git. Ama aksi durum söz konusu ise sadece işteyken normal konuşur pek samimi olmazsın.
0
Amaranta ursula
(22.09.20)
Bu kadar spesifik ve stratejik düşünmeye gerek yok dal gitsin
0
olaylar olaylar
(22.09.20)
@pass e katılıyorum çağırilinca git ama simdilik sen atakta bulunma bence. Bizim hergun bu sekilde görüştüğümüz grupta yaslar 28-35 seklinde hatta esini sevgilisini getiren olursa 25 e falan dusuyor 30umu gectim demissin ya anlaşılmıyor kim kac yasinda zaten boyle ortamlarda. Bence karis aralarina gitsin. Bir sicak bir soğuk davranmalarinin sebebi sey olabilir ama ; iclerinde kibar olanlar vardir davet ediyorlardir iclerinde sana gicik olan da vardir bazen onlara uyup aman hadi etmeyelim diyorlardir. Ama kaynasinca duzelir muhtemelen.
0
ruby elixir
(22.09.20)
Mesafeli dediğim kız uyuz oluyor olabilir bana, dediğim gibi frekansimiz pek uymadı. Oğlanın napmaya çalıştığını zaten bilmiyorum. O kanımın kaynadığı kız için yanasasim var ama bu kadar çabuk kaynasip gruplasan insanlar da ne bileyim.
0
🌸epistemic_regress
(22.09.20)
biraz daha gözlemle, dedikodu seviyorlarsa grup her an dağılabilir. seni bazen çağırmamaları çağırmadıklarında senin dedikodunu da yapıyor oldukları anlamına da gelebilir.
0
prodeq
(23.09.20)
Samimi olmak için değil ne döndüğünü öğrenmek için o grubun bir parçası olman lazım.
0
SiyamkedisiZorro
(23.09.20)
sal gitsin.bir daha çağırmazlarsa sonraki çağırdıklarında gitme.mümkün olduğu kadar sohbetlerine az dahil ol.körler sağırlar birbirini ağırlasın.sen keyfine bak.muhattap olmana değmez.
0
since1907
(23.09.20)
(4)

astrolog'a palavracı demek yasak mı?

yollarbenibekler
astroloji ülkemizde yasalarla belirlenmiş veya tartışmaya kapalı bir meslek mi? bu adamlar bir şekilde bilimsel olmayan verilerle insanları yönlendirmiyor mu?
astroloji ülkemizde yasalarla belirlenmiş veya tartışmaya kapalı bir meslek mi? bu adamlar bir şekilde bilimsel olmayan verilerle insanları yönlendirmiyor mu?
0
yollarbenibekler
(18.09.20)
"bu adamlar bir şekilde bilimsel olmayan verilerle insanları yönlendirmiyor mu?"

Bu haklı soruya çok güzel cevaplar var ama astrologlar diğerlerinin yanında muhabbet kuşu gibi sevimli kalıyor. Ve diğerlerine yapılan yorumlar silivri'ye yönlendiriyor.
0
archmage mahmut
(18.09.20)
O diğer konulara hiç girmeyelim :)
0
🌸yollarbenibekler
(18.09.20)
Yasak değil. Astrologlar palavracı, onlara inanmak da salaklık.

Bilimsel verilere yönlendiren ve yönlenen herkes için geçerli bu. İster siyasi ister dini ister astrolojik.
0
pass
(18.09.20)
Ben astrolojiyi bilim olarak görmüyorum, ama belli istatistiksel veriler üzerinden yorum yapan astrologlar var, onlar diğerlerine göre daha okunabilir buluyorum, ilgimi çekiyorlar.
Yoksa koç burcu dikkatli olsun, balıklar aradıkları aşkı bulacak diyenlere gülüp geçiyorum.
Hem neden tartışmaya kapalı meslek olsun ki. Verip veriştirmiyor muyuz yeterince? Kısıtlama mı var? Kişi bazına indirgeyip hakaret etmedikçe istediğin kadar sallayabilirsin diye düşünüyordum ben...
0
SiyamkedisiZorro
(18.09.20)
(8)

evlenirken takılması gereken takı

baldan kaymak
dini nikah vs neyse de. evlenirken degisiyormus sanirim bolge yore il vs adetler. sizlerde nasildi? tskler
dini nikah vs neyse de. evlenirken degisiyormus sanirim bolge yore il vs adetler. sizlerde nasildi? tskler
0
baldan kaymak
(15.09.20)
bizde öyle bir zorunluluk yoktu. alışveriş değil bu.
eşimin annesi babasının içinden geldi 1-2 bilezik taktılar o kadar biz asla şunu şunu takmalısınız diye bir pazarlığa girmedik. girene de iyi gözle bakmam.
0
sta
(15.09.20)
Yöreden yöreye, ailelerin maddi gücüne göre değişir ama benim aşırı komik bulduğum bir ölçüsü var: (bkz: şerefiniz kadar altın alın)
Ablam ve abimin düğününde eniştemler güçleri yettiği kadar taktı. Anne ya da babam şu kadar olmalı diye herhangi bir şey demediler. Yengemin babası bizim hediye niyetine taktigimiz kolye küpe harici 6 bilezik istemişti mehir niyetine sanki öyle bir şey hatirliyorum.
0
Amaranta ursula
(15.09.20)
sta ile aynı fikirdeyim. benim annemler bana kalın bir bilezik (bunların işli olanları ile işsiz olanları da satarken ayrı fiyatlıymış vs vs), eşime bir tam bir yarım taktılar ve saat aldılar. kayınvalidem iki tam bir yarım taktı, bir elmas takım bir de pırlanta takım aldı ki niye aldı hala bilmiyorum, takı takmadığımı söylemiştim :/ ek olarak mayorka incisi dedikleri inci varmış -inci severim de yani yine takamıyorum şimdi o da var, fabrikada çalışıyorum lan ben- ondan kolye yaptırdı. "heves ettim" dedi birşey diyemedim :( bence altınlar dışında boşuna masraf. altına bile gerek yok yani ben anlamıyorum biz çalışıp kazanamıyor muyuz? bizi niye okuttunuz o zaman? yaşlılıklarında kendilerine gerekecek o para.

ha bunların çoğu nişandaydı bu arada, nikahta falan ekstradan bir sürü altın maltın daha taktılar (düğün yapmadık covid nedeniyle). teyzeler amcalar dayılar halalar da ayrıca bir sürü şey taktı onları saymıyorum. tamam evlenene yardım edilsin, ben de çok taktım arkadaşlarım evlenirken, çocukları olduğunda falan da kendime gelince rahatsız oldum niye bilmiyorum. altın çok arttığı için de olabilir yani, insanlar sıkıntıda iken altın getirilmesi canımı sıkıyor.
0
pasp
(15.09.20)
takılması "gereken" bir takı olmadı. nişanlanırken de nikahta da içten şekilde bir şey istemediğimizi, talebimiz olmadıgını soyledik. nişanda bir bileklik, nikahta bir saat + set hediye ettiler, gönüllerinden koptu yani. bir şey istemek çok ayıp ve itici bence. ha diyorsan ki bizden de bişey istemediler biz ne takıcaz, durumunuza gore bişeyler yapın geçin
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(15.09.20)
Bir şey istemek çok ayıp geliyor.
Bir de her konuda eşitliği ve modernliği savunurken iş evlenmeye gelince adetleri araştıran kızlardan oldum olası nefret ettim.
Dini nikahta bana sorduklarında resmen ağladım "beni istemediği zaman benden kurtulmak için para vermesine gerek yok" diye, geçmiş zaman nikahı kıyan hoca bir mehir tutarı söyledi de, inanın unuttum.
Biz eşimle düğünümüzü beraber yaptık. Evimizi beraber dizdik. Şu erkek tarafı bunu kız tarafı alır demedik. Kvalidem nişanda bir tektaş takmıştı. Düğünde yine eşimin ailesi bir pırlanta set taktı, benim ailem de eşime bir saat taktı. Balayından sonra eve döndüğümüzde yastığımın altında bir beştas saklamış eşim. En çok onu severim. Beklentim yoktu çünkü...
0
SiyamkedisiZorro
(15.09.20)
Takının sipariş gibi belirtilmesi bana da çok saçma geliyor. Ben altın takmadığımı, takı beklemediğimi söyledim. Kayınvalidem olmaz öyle şey deyip nişanda pırlanta bileklik ve yüzük, düğünde de pırlanta takımın kolye ve küpesi, kalın bir hint işi bilezik,inci takım falan birşeyler taktı. Ama takının siparişini vermek bir yana 22 ayar olsun diyen de var aynı sülalede. Kim gücü neye yetiyorsa, gönlünden ne koparsa onu yapar bence.
0
curukturpkokusu
(15.09.20)
Benim bildiğim/gördüğüm imkanının elverdiği ölçüde içinden geleni alırsın. Bunları konuşana ben de iyi gözle bakmam. Soyguncu, açgözlü insanların “adet” diye şirinleştirmesi hiçbir şey ifade etmiyor.
0
ruhen hastayim ben
(15.09.20)
İstemek bizde çok ayıp karşılanır ama takı takılır güç ne elveriyorsa. Ben evlenirken biz tek kelime etmedik erkek tarafı bin kişilik şarkıcılı fürkücülü düğün yapıp bana bir tek beştaş yüzük takmıştı. Şaşırdık ama yine sustuk.

Kardeşim evlenirken annem babam altına katılacak sadece. Gelinin beğendiği ağır bir kolye seti, 4 adana burma ve nişanda da günlük şu zincirinde minik elmas felan oluyor öyle bir set ve günlük de takılabilecek bir bilezik düşünüyoruz. Anneme de öyle takılmış zamanında. Tabii biz kızı kuyumcuya götürürüz kız ben bunu beğendim der ve bütçemiz yeterliyse onu alırız. Bize adet böyle gelmiş böyle gidiyor.
0
cilekli pasta
(15.09.20)
(7)

Alışık olmadığım bir işe alım sürecindeyim, nasıl davranmalıyım ?

wiekannich
Selamlar bir Alman IT firmasının internasyonal ekibiyle dirsek temasındayım. Bütün adımları geçtim, yöneticisiyle görüştüm. Yarın ekiple zoom üzerinden tanışacağım son adımları buymuş shortlist edilen adayları ekibe tanıtıp ekibin yorumu üzerine belirlenen kişi işe alınıyormuş. Bu zamana kadar bulun
Selamlar bir Alman IT firmasının internasyonal ekibiyle dirsek temasındayım. Bütün adımları geçtim, yöneticisiyle görüştüm. Yarın ekiple zoom üzerinden tanışacağım son adımları buymuş shortlist edilen adayları ekibe tanıtıp ekibin yorumu üzerine belirlenen kişi işe alınıyormuş. Bu zamana kadar bulunduğum ekiplerde 6/10 kişiden max 1 veya 2 kadın aynı anda çalışıyordu. İlginç bir şekilde ekibin yarısından fazlası kadın. Ekip romen,ukraynalı,alman,rus,çinli,hintli, amerikalı ve fransızdan oluşuyor. 10 kişi 8 millet. Çok ayrı telden adam var, huyu suyu farklıdır hepsinin. Sıcak ülkelerle bizim kimya uyuşuyor, amerikalı hintli romen sempatik adam sever. Diğerleri buz adam seviyor onu biliyorum. Normalde insan ilişkilerinde strateji kasmayı sevmem fakat bayağı adamların voting'inden geçeceğiz o yüzden "makul" görünmek önem kazandı. Nasıl davranmalıyım giyim kuşam casual mı olsun gömlek falan mı giyeyim, normalde resmi giyinirim iş görüşmesinde fakat şimdi takım demesin bu ne kasıntı ortadoğuluyu koymuşsunuz önümüze vs diye. Kadınlar nasıl bakarlar iş arkadaşlarına sempatik mi olayım yoksa ruhsuz buyurgan mı takılayım (hep baltalarla çalıştık bilmiyoruz ki). Ekip lideriyle olan görüşmemde rahat ve sempatik olmaya çalıştım kadının bayağı hoşuna gitti. Sonra mail atmış çok keyif aldım görüşmeden vs diye (default herkese salladığı mail de olabilir bilemedim)
Hele bi el atın şu kardeşinize
0
wiekannich
(15.09.20)
Bu kadar kalıpyargı üzerinden doğru bir sonuca varmak imkansıza yakın. Herhalde diğerlerinin de sizin gibi kalıpyargılar döküp onun üzerine yorumlar yapmasını bekliyorsunuz. Kimlik siyasetinin bu denli yapıldığı bir ülkede başka bir anlayış sürpriz olurdu zaten.

Muhtemelen diğer insanlar sizin işi ne kadar iyi yaptığınız ve kişilik özellikleriniz dışında başka bir şeyle ilgilenmeyecekler. Olduğunuz gibi davranırsanız başarılı olma şansınız artar. Ama bu tarz stratejiler başarısızlığa mahkum bana kalırsa.
0
but that was just a dream
(15.09.20)
Kendimi adamlarin yerine koyup düsününce, benim icin heralde önemli olacak sey, sorumluluk bilincinin olmasini gözlemlememdir.

Yani takim elbise olmasa bile güzel bir gömlek giyin. Arada verilen önemli bilgileri not al..
0
VIPCH
(15.09.20)
kendinize güvenli durun, önemli olan özgüven.
0
nuisance
(15.09.20)
En kolayı giyim: Kanvas üzeri rahat gömlek.
Ekip lideriyle nasıl konuştunuzsa o şekilde konuşum, bu aynı zamanda sizin değişken biri olmadığınzı gösterir. Çok kiişi ile konuşacağınız için cevaplarınız fact base / sachlich olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(15.09.20)
onları öv. aranızda olmaktan mutluluk duyacagım falan de. fazla sırnaş olma bence. ağır dur. işi yapacagını belli et. sen nasıl birinin ekibini katılmasını istersen öyle ol. bu bir arkadaş grubu değil unutma. iş için ordasınız.
0
sizofren06
(15.09.20)
bence de ekip lideriyleyken nasılsan yine öyle ol. yoksa kadında soru işaretleri oluşabilir.
0
king lizard
(15.09.20)
ben de almanyada cok milletli bir ekip icinde calisiyorum. aslinda "su ulkenin insani boyledir, bu boyledir" diye bir kalip yok, her milletten farkli insan cikabiliyor. konuskan, neseli, ama ayni zamanda saygili insanlar karsisindaki hangi milletten olursa olsun sevilir. konusmanin basinda "small talk" denilen havadan sudan muhabbet acarlar, aslinda bu muhabbet kisinin sicak kanli mi, soguk kanli mi oldugunu ortaya koyar. ayrica muhabbette uzmani oldugun konuda kendine guvenli durursan, ses tonun mimiklerin ne kadar duzenli olursa o kadar karsindakine kendine guvendigin hissini verirsin. konusmanin gidisatina gore tehlikleli alanlara dokunmayan (cinsiyet, irkcilik, ulkelere gore stereotype vs ) birkac kucuk espri de ortami rahatlatir.

yani aslinda denklem basit, onlar senin kim oldugunu ogrenmek istiyorlar. ve baktiklari da bu oluyor; ayarli bir sekilde rahat insan rahat iletisim kurabilir. eger kisi rahatsa kendine guveniyordur. kendine guveniyorsa isinde de iyidir. cok fazla strateji kurman seni gergin gosterir. uzun suredir onlarla calisan biriymis gibi konus.
0
emrahday
(16.09.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.