Giriş
(4)

İnstagram hesabını düzenli gizli/açık değiştiren tipler

mirafiori
Amacı ne bunların yavv? 3 gün kapalı, yarım gün açık, iki günde bir açık vsvs.
Amacı ne bunların yavv? 3 gün kapalı, yarım gün açık, iki günde bir açık vsvs.
0
mirafiori
(21.05.20)
Instagram'da yer alan bazı çekilişlerde hesapların gizli değil açık olması gerekiyor. Bu kadar basit bir nedeni olabilir, pekte kafaya takılacak bir olayı yok.
0
GoodMorningTeacher
(21.05.20)
Çok stalklama insanları kafayı yersin
0
sydney
(21.05.20)
çok basit sebepleri olabilir +1 derin anlamlar aramak, hatta bunu senin için yaptığını düşünmek falan çok yersiz.
0
pearson
(21.05.20)
Baktığım kişiler kim olduğumu bile bilmiyordur tanıyor olabilirsin kısmında sürekli çıkan isimler var kimi ilkokuldan kimini hiç tanımıyorum bile bikaç kere denk gelince dikkat etmeye başladım

Teşekkürler cevaplara
0
🌸mirafiori
(21.05.20)
(4)

burnout olunca napıyorsunuz?

siradam
sb
sb
0
siradam
(21.05.20)
savaş filmi falan izliyorum, özellikle 2. dünya savaşı filmleri fury, inglorious bastards, dunkirk, vb.. ve WWII belgeselleri
0
lupelius
(21.05.20)
nedense iyi geliyor :)
0
lupelius
(21.05.20)
Önce tükenmişlik yerine burnout kullandığın için teşekkür ederim. Ordan oraya zıplaya zıplaya öğrendim ne olduğunu. Yaklaşık üç senedir bu durumdayım ve kendimi bu durumdan çıkartmak için planlar yapıyorum değişik yollar deniyorum ama olmuyor. Sürekli bu meslekten kurtulacağım benlik değil, ben böyle yaşamaya devam edemem diyorum. Bu pandemi bana yaradı istikrarlı olduğum ve hızlı yol katettiğimi farkettiğim bir uğraşım oldu. Hem yollardır da kararını alıp vakitsizlik ve parasızlıktan yapamadığım bir şeydi olacak gibi. Hatta iş bile bağladım gibi bir şey. Bakalım.
0
guitarissimo
(21.05.20)
yan proje falan geliştiriyorum ben, en olmadı istifa ediyorum.
0
selam
(21.05.20)
(7)

kac yasindan once evlenmis / anne baba olmus kisilere

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
erken evlenmiserken anne/baba olmus diyorsunuzevet, kisiden kisiye gore degisir ama belli bir yastan once de kisinin kim olduguna bakmaksizin erken / gec diyenler var bu konuda. sizin fikriniz nedir?
erken evlenmis
erken anne/baba olmus diyorsunuz

evet, kisiden kisiye gore degisir ama belli bir yastan once de kisinin kim olduguna bakmaksizin erken / gec diyenler var bu konuda. sizin fikriniz nedir?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(20.05.20)
evlilik <25

çocuk <30
0
fezagezgini
(20.05.20)
erken evlenmis

e: <30
k: <25

erken anne/baba olmus

e: <27
k: <22
0
tabudeviren
(20.05.20)
Kadın için evlilik < 30
Erkek için < 35

Çocuklu kısmı şimdiye kadar hiç düşünmemiştim.
0
ruhen hastayim ben
(20.05.20)
evlilik için de çocuk için de 25 ve daha az ise.
0
tabirimekruh
(20.05.20)
iki cins için de 25'ten küçük erken evlilik
çocuk da 25'ten küçük erken
0
anais
(20.05.20)
evlilik 30
cocuk 32
0
golgi aygıtı
(21.05.20)
Evlilik 28 çocuk 30
0
sta
(22.05.20)
(12)

Bu ne şimdi ?

Esinsin
Arkadaşlar az önce twitterda gördüm de bi kadın kadınken erkek oluyor. Ama erkek olunca da gay oluyor. Bu saçma değil mi ya ? Cinsiyet değiştirme ameliyatının kriterlerinden biri de mevcut karşı cinse cinsel isteksizlik , hemcinsine istek duymak değil mi ? Ee kadın erkek olup gay olmuş nası oluyor b
Arkadaşlar az önce twitterda gördüm de bi kadın kadınken erkek oluyor. Ama erkek olunca da gay oluyor. Bu saçma değil mi ya ? Cinsiyet değiştirme ameliyatının kriterlerinden biri de mevcut karşı cinse cinsel isteksizlik , hemcinsine istek duymak değil mi ? Ee kadın erkek olup gay olmuş nası oluyor bu iş. Linç etmeyin lütfen merak ettim sadece.
0
Esinsin
(20.05.20)
dolaylı heteroseksüellik sanırım bu oluyor
0
nahtoderfahrung
(20.05.20)
nE ? Googleladım ama bulamadım böyle bişey :D @nahtoderfahrung
0
🌸Esinsin
(20.05.20)
kadın olarak bir erkekle ilişki yaşasaydı hoşlansaydı duygusal olarak etkilenseydi bu hetero bir ilişki olacaktı

cinsiyet kimliği kadın değil erkek fakat cinsel yönelimi yine erkeklere

böylece erkek cinsiyet kimliğinde gay bir ilişki yaşamayı istiyor yaşıyor

anahtar kelimeler olarak cinsiyet kimliği, cinsel yönelim kavramlarını internetten araştırırsan açıklayan makaleler videolar bulabilirsin
0
freebird5406_2
(20.05.20)
@freebird5406_2 tabi çok değişik cinsel yönelimler olabilir de benim bildiğim bu cinsiyet değiştirme ameliyatlarında çok sıkı kurallar var ve kurallardan birisi de bu diye biliyordum.
0
🌸Esinsin
(20.05.20)
bence erkek olarak erkeklerle ilişki kurma eğiliminde. iç güdüleri o yönde yani.
kadın olarak değil, erkek olarak erkeklerle ilişki kurmak istiyor.
evet gay, gay ama; kadın gay değil erkek gay
benim anladığım bu.
0
pangea
(20.05.20)
öyle bir kriter var mı bilmiyorum ama. düşününce ikisi bir birinden farklı olabilir. hemoseksüellik/biseksüellik ya da kime cinsel istek duyduğunuz ile nası hissettiğiniz farklı olsa gerek.

kendini kadın olarak değil erkek olarak hissediyor. ama cinsel olarak erkeklerden hoşlanıyor. ben bir gariplik göremedim.
0
fezagezgini
(20.05.20)
Kadin vucudundaki hali kadinlardan hoslandigi icin erkek olmuyor zaten. Atanmis cinsiyeti kadin ama kendisini erkek olarak hissediyor. Erkek olarak da erkeklerden hoslaniyor
0
Olric
(20.05.20)
Cinsiyet değişikliğini cinsel tercihe bağladığınızdan karışıyor. Yani kişi kendini erkek hissettiğinden cinsiyetini değiştiriyor, bunun erkeklerden hoşlanmasıyla ilgisi yok.
0
influx
(20.05.20)
Cinsel kimlik ve cinsel yönelim farkını araştırabilirsiniz belki bu sorulara cevap bulabilmek için. Kendini kadın ya da erkek olarak hissedip bedenin de bununla uyumlu olmasını istemek başka bir şey. Hangi cinsiyete ilgi duyacağınız kendi cinsiyetinizden bağımsız olarak farklı bir şey.
0
kullanıcıadımbuolsun
(20.05.20)
hemcinsinden hoşlanmak farklı, kendini karşı cins gibi hissetmek farklı. neden bunu algılamak bu kadar zor?
0
tabirimekruh
(20.05.20)
Bu işleri çok karıştırdılar. Binary ken iyiydi.
0
epistemic_regress
(21.05.20)
etken ve edilgen olma durumu var cinsellikte biz bunları s kelimesi ile söylüyoruz hakaret olarak küfürlerimizde yer alıyor, buradan yola çıkarak kadınken hissettiği başka erkekken başka.

birde aynadaki görüntü durumu var, kendisini erkek olarak gördüğü için göğüsleri ve diğer organları ona yabancı geliyor, sanki onun bedenine ait değilmiş gibi. bir sabah uyandığında bedeninde bir şeyin eksik olduğunu düşün, misalen kolların yok, ne kadar çok yabancılık çekersin buna öyle değil mi? bu kişilerde benzer şekilde bedenlerine yabancılık çekiyorlar falan.

eskiden espri olsun diye ileride kadın olacam sonrada lezbiyen olacağım falan diye kendimle dalga (yalnızlık falan) geçiyordum, öğrendim ki böyle bir şey varmış, bıraktım bu şekilde esprili gelmemeye başladı.
0
selam
(21.05.20)
(2)

iki kişiden aynı anda hoşlanıyor olmak?

bohr atom modeli
üç ay önce kız arkadaşımdan ayrıldıktan sonra bu işler bana göre değil galiba deyip tek gecelik ilişkilere yöneldim. 8-10 kişiyle falan takıldım. sonra bundan da sıkıldığımı ve artık ilişkilere daha ciddi bakmam gerektiğini düşündükten kısa bir süre sonra iki yeni kişiyle tanıştım. biriyle buluştuk
üç ay önce kız arkadaşımdan ayrıldıktan sonra bu işler bana göre değil galiba deyip tek gecelik ilişkilere yöneldim. 8-10 kişiyle falan takıldım. sonra bundan da sıkıldığımı ve artık ilişkilere daha ciddi bakmam gerektiğini düşündükten kısa bir süre sonra iki yeni kişiyle tanıştım. biriyle buluştuk ve bayağı iyi vakit geçirdik. hatta onda kaldım. bu sırada diğeri ile de konuşmaya devam ettim ve iki gün sonra onunla da buluştuk ve onunla da süper vakit geçirdim ve o da benim onda kalmamı istedi ve onda da kaldım.

şimdi ikisinden de hoşlandığımı düşünüyorum. ikisini de bir kenara atıp diğeriyle olasım gelmiyor. böyle bir durumda napıyorsunuz?

28-e
kızların yaşları bana yakın, eğer lazımsa ikisi de alman.
0
bohr atom modeli
(20.05.20)
Tüm Türkiye arkanda, gittiği kadar devm et. Böyle bir durumda 3. Hepsini alır götürür zaten.
0
neymis
(20.05.20)
İkisiyle devam yolda biriyle yolların bir şekilde ayrılır
0
shredd
(20.05.20)
(8)

Bu durumda ne yapardınız?

Sonsuzluk ve Bir Gün
şimdi diyelim ki başında yakın olduğunuzu düşündüğünüz bir arkadaş grubu var. Ancak sonradan diğerleri daha yakın oluyorlar. Ayrı whatsapp grubu kuruyorlar, içlerinden birinin bir daveti oluyor ve sizi çağırmıyor. Siz buraya kadar onların sizi istemediğini anlamıyorsunuz sonrasında dışarıda kaldığın
şimdi diyelim ki başında yakın olduğunuzu düşündüğünüz bir arkadaş grubu var. Ancak sonradan diğerleri daha yakın oluyorlar. Ayrı whatsapp grubu kuruyorlar, içlerinden birinin bir daveti oluyor ve sizi çağırmıyor. Siz buraya kadar onların sizi istemediğini anlamıyorsunuz sonrasında dışarıda kaldığınızı anlıyorsunuz ve uzaklaştığınızı düşünüyorsunuz. Ancak en başından beri sizden yardım istedikleri bir konu var. Sizde onlardan uzaklaştığınız halde devam ediyorlar. Bu yardım istekleri de tamamen onların sorumsuzluğundan kaynaklı olan bir şey ve başkalarından da yardım alabilirler ya da kendi başlarına yapabilirler ama siz bir kere alıştırdığınız için artık görev gibi oldu. Bu durumda artık benden bu konuda bir şey istememelerini nasıl söylemeliyim?
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(20.05.20)
yara bandını nasıl çekersin? ben cart diye çekerim.

eğer seni uzaklaştırdıklarını düşünüyorsan kibarca çok yoğunum artık bu işi yapamayacağım kusura bakmayın mesajı at gruba.

sonra senin dedikodun döner öteki grupta biraz ondan sonra unutur giderler.

meraktan soruyorum iş ya da okul arkadaşı grubu mu bu arkadaş grubu dediğiniz?
0
ozdek
(20.05.20)
bir anda yapma taraftarı değilim. önce ne yapacağını planla sonra adım gerçekleştir.
önce geç yazmaya/cevaplamaya başla. sonra da gruptan "çok yoğunum, takip edemiyorum, sessize almaktansa gruptan çıkayım, işler hafifleyince dönerim" diyip mesafeyi aç.
ya da o noktaya yakınsan hemen yap.
daha sonra dozu artırırsın. başka şeylerle meşgul ol. ve gerçekçi olalım; zaten kısa bir süre sonra tamamen kopmuş olacaksınız, bu ortamın kimseye ne bir faydası var ne de anlamı. o yüzden süründürmemek lazım. yolları ayır
0
MtKrt
(20.05.20)
istiyorsan yaparsın, istemiyorsan yapmazsın. doğrudan söyle, çok ince düşünme.
0
ebabil curnatasi
(20.05.20)
Ben çok dan dan söyleyen biriyim.

Yapmamı bekledikleri sürenin sonuna kadar beklerim. Ne oldu bizim iş dediklerinde de yeni kankalarınızla beraber yaparsınız artık. Madem çok da mikinizde değilim yeni işçi arı bulun derim.

İnsanlara direk sokup sokup çıkarıyorum lafı ben. Bana dert olacağına ona dert oluyor.
0
tessera
(20.05.20)
Dümdüz söyle.
0
funl
(20.05.20)
sen onların arkadaşlığına ne kadar muhtaçsın? asıl cevaplanması gereken soru bu. buna vereceğin yanıta göre ya gemileri yakarsın, ya da o grubun bir parçası olmak için ödün vermeye devam edersin. kendi ilkelerimi çiğnediğim bir iki kişi olmuştur bu hayatta, o bile insanın kendine olan saygı ve sevgisine zarar veriyor.
0
bugisme
(20.05.20)
Dürüst olmak gerekirse açıkça dışlanmışsın ama seni kullanmaktan da çekinmiyorlar. Kötülük bu. Ben kötülüğe iyilikle cevap vermem dersen o işi batır ya da hiç yapma ama bunu da onlara bildirme ki biraz sıkıntıya girsinler. Yok ben yapamam dersen güzelce siz yolunuza ben yoluma konuşması yapabilirsin ama muhtemelen seni suçlarlar üstüne gereksiz tartışma olur. Sessizce her yerden engellemek vs. de çözüm olabilir.
0
influx
(20.05.20)
Kaba bir şekilde değil ama açıkça söyle. ''Artık yapmak istemiyorum, bu işi bırakıyorum'' vb. olabilir. Kaba söylersen uzar gider bu mevzu bence.
0
wmeh
(20.05.20)
(6)

Arkadaşı kırmadan araya mesafe koyma

Bruce
5 senedir tanıdığım, eski iş yerimden bir arkadaşım var. Çok iyi niyetli, görgülü ve kendini geliştirmiş bir arkadaş ama benim için fazla duygusal ve şiirsel. Hayat görüşümüz çoğu konuda aynı olsa bile duygusal biri olduğu için yükselerek yaşıyor çoğu şeyi. Bir kitap okuyor bi cümleden etkileniyor,
5 senedir tanıdığım, eski iş yerimden bir arkadaşım var. Çok iyi niyetli, görgülü ve kendini geliştirmiş bir arkadaş ama benim için fazla duygusal ve şiirsel. Hayat görüşümüz çoğu konuda aynı olsa bile duygusal biri olduğu için yükselerek yaşıyor çoğu şeyi. Bir kitap okuyor bi cümleden etkileniyor, bana atıyor mesela.

Bu adamın istanbul'daki en yakın hissettiği arkadaşı benim. Kültürel, felsefi konularda da benim düşüncelerime ve zevklerime saygı duyar. O yüzden kitaptı filmdi bunları paylaşacak ben varım bitek onun için. Bu yüzden normalde daha yakın olduğum arkadaşlarıma göstermediğim yakınlığı buna gösteriyordum. Karantinadan önce iş güç derken evdeyken konuşmazdık pek, dışarıda buluşurduk. Şimdi o da olmayınca iyice bana sardı bu. Boş olduğumuz neredeyse her an beraber film izleyelim, arıyım laflayalım diyor. Ben o kadar sevmiyorum insanlarla bu kadar iç içe olmayı, sadece onunla da ilgili bi durum değil.

Bu adamı kırmadan beni bu kadar "darlamamasını" nasıl sağlarım?
Bazen ghosting yaparak, bazen geç ve yarım ağızlı cevap vererek bunu çaktırmaya çalışıyorum ama olmuyor. Karantina öncesi kırılırdı böyle yapınca, ben ufak ufak gönlünü alırdım barışırdık. Şimdi ise anlamak istemiyor muhtemelen.

Şimdi bu soruyu başkası sorsa "al karşına anlat" derdim, yapılması gereken şey bu ama yapamam. Üzülür ve tavır koyar, hatta küser bir daha konuşmaz bile belki; öyle alıngan bir tip. 30 yaşında adam doğum gününü unutup ertesi gün kutladım diye trip atar mı ya :/
Ben onu böyle kabul ediyorum çok iyi bir insan ama ilişkimizi biraz daha benim de sıkılmayacağım tarzda yürütmek istiyorum, yoksa soğuyacağım cidden.

Bi akıl verir misiniz, nasıl daha net ama kırmadan çaktırabilirim, yapılabilir mi?
0
Bruce
(19.05.20)
gay olabilir. dikkatli ol
0
indifferent
(19.05.20)
Al karşına anlat. Madem şiirsel bir insanmış, "Hazır karantinadayken bir süre kendi kendime kalmak, kendimi dinlemek istiyorum. Sürekli iletişimde olmak beni yoruyor. Eminim anlarsın," falan de.
0
kobuzchu kiz
(19.05.20)
kobuzchu kiz+1 kendi silahiyla vurmak en dogrusu bence de. empati yaptirirsan bi sure rahat verecektir.
0
in vino veritas
(19.05.20)
arkadaşın benim hayatımın bir bölümüne çok benziyor. o yıllara baktığımda benim titreyip kendime gelmeme vesile olacak soğuk ve sert müdahalelere ihtiyacım olduğunu görüyorum. hiç alttan alma onu bir şeylere yönlendir. sevgili olur, hobi, iş vb. bir şey olur. yapacağın şeylerle arkadaşının kaderini değiştirebilirsin.
0
tabudeviren
(20.05.20)
tabu +1 Arkadaşını başka birşeylere yönlendir.
0
komando kani var bende
(20.05.20)
İşte bu yüzden işini bilenler 4S kuralını uyguluyor ya. Bu çocuk gibiler hep mevzudan çok uzak yaşıyor. Sana tavsiyem kendisini sana karşı daha fazla doldurmadan çek karşına "bizden olmaz" de. :)
0
dirildimde geldim
(20.05.20)
(9)

Annelik

Lanovaromana
Sorum annelere,31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum. Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru
Sorum annelere,
31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum.

Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru kişiyi bulunca mı geldi? Gerçekten dünyanın en güzel duygusu mu yoksa tam da değil mi? Kendi hayat tecrübelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.
0
Lanovaromana
(19.05.20)
Ben 32 yasındayım, bana da hala gelmedi. Hatta gelmeyeceğini düşünüyorum. Güzel bir his olduğuna eminim ama kendim hamilelik, emzirme vs gibi süreçleri yaşamak istemem. Gün gelir de şartlar uygun olursa evlat edinmeye sıcak bakabilirim. Anne değilim ama cevap verdim:)
0
patlamis misir
(19.05.20)
Ben 28 yaşındayım bende hiç çocuğum olsun gibi bir duyguya sahip olmadım. Bazı çocuk fotoğrafları hoşuma gidiyor ama hiç bir zaman bende çocuk yapmak istiyorum demedim. Ayrıca daha önce hiç ilişkim de olmadı ama sebebin bu olduğunu da düşünmüyorum.
0
hayalhayal
(19.05.20)
31 yaşındayım , uzun yıllardır bir ilişkim var. çocuk sahibi olma hayalim hiç olmadı, ve hemen hemen bütün arkadaşlarım ya hamile ya da çocuklar var.

çocukları çok seviyorum bebeklerle oynaması çok keyifli geliyor, beni gerçekten çok mutlu ediyor ama bir çocuk sahibi olmayı istemiyorum. o kadar fedakarlık, özveri, maddi ve manevi harcama yükünü omuzlamak istemiyorum.
0
benaslinda
(20.05.20)
o "gelmedi" diyenlerin çoğu hayvan besliyor. bir yerden çıkıyor illaki.
0
ya ben lan neyse
(20.05.20)
30 olmak üzereyim 2 senedir evliyim ama ben de hiçbir zaman istemedim, gelmiyor o biyolojik saat. Üstelik korkuyorum ya olursa naparım diye.

Sanırım henüz kendi hayatımı garanti görmediğim için isteyemiyorum. Devlet memuru olsaydım isterdim heralde :)
Çocuklarla bi problemim yok aslında, yeğenlerimle sürekli bir aradayız mesela, gayet iyi bakabiliyorum. Ama kendi çocuğum olmasına hiç ihtiyaç hissetmiyorum, böyle bi arzum yok.
0
megalomaniac
(20.05.20)
Biri güzel yazmış. Çocuk istemeyenler hayvan besliyor. Ne çocukla oluyor ne de çocuksuz. Ama çocukla daha güzel. Evet bizde var. 1 tane olsun. Mutlaka.
0
luluki
(20.05.20)
31 yasindayim 1 yildir evliyim bana da gelmedi. Kedi alalim istegi geliyor arada, onu bile nasil bakariz butun gun ikimiz de çalışırken diye vazgeçiyoruz.
0
passive aggressive
(20.05.20)
32 yaşında evlendim. Öldüm bittim çocuksever olmadım ama çocuğum olsun istedim. Hatta itiraf edeyim, bazen öyle umutsuz hissediyordum ki samimi bir arkadaşıma çıtlatayım, anlaşmalı evlenir, anlaşmalı boşanırız diye bile düşünmüştüm. Şükür gerek kalmadı. Aşık olup evlendim. 2 de kızım var. İyi ki olmuş.
Benimkiler için "hormonlar istedi" diyebiliriz.
0
SiyamkedisiZorro
(20.05.20)
anaç biri değilim ve rahatıma düşkünüm ama buna rağmen hep bi çocuk isteğim oldu. bebekleri ve çocukları çok seviyorum, kendim de çocuk sahibi olmak istiyordum. 29 yaşımda da anne oldum.
0
deartheodosia
(23.10.20)
(4)

işten çıkarılma sonrası bunalım

ikcı
selamlar3 haftadır işsizim ve evde mal gibi hayat yaşıyorum. üzerine 30 yaş krizi de eklendi. Coronadan bağımsız olarak, bir çemberde sıkışmış hissiyatı yaşıyorum. yapmaya çalıştığım şey sadece anda kalmak.hayatım bitmiş gibi hissediyorum.napmalı da geçse bunlar? boş boş duruyorum ne yapsam da dolsa
selamlar

3 haftadır işsizim ve evde mal gibi hayat yaşıyorum. üzerine 30 yaş krizi de eklendi. Coronadan bağımsız olarak, bir çemberde sıkışmış hissiyatı yaşıyorum. yapmaya çalıştığım şey sadece anda kalmak.

hayatım bitmiş gibi hissediyorum.

napmalı da geçse bunlar? boş boş duruyorum ne yapsam da dolsa bu boş geçen zamanalr...
0
ikcı
(17.05.20)
Bir bocalama dönemi oluyor. So taşında ise davranışlarin belirler. Kontrolü ele almaya çalışabilirsin. Bunun için hobiyle ilgilenmek ye i bir şey öğrenmek mevcut bilgileri geliştirmek gibi şeyler olabilir. Yapmak kolay değildir. Ben pek başaramadım mesela.
0
kisa
(17.05.20)
Salgın döneminde işten çıkarmalar yasaktı diye biliyodum. Neden çıkarıldınız bununla ilgili şikayette bulunabilirsiniz. Tazminat hakkınızı ve işsizlik maaşı alabiliyorsanız başvuruda bulunun. Kenarda durup olanı biteni seyretmekle insanın eline bi şey geçmiyo kolları sıvayıp harekete geçmek lazım.
0
umutsuzevjınıkı
(17.05.20)
Kişisel gelişim ile kriz sonrası daha iyi bir iş bulma icin hazırlık. Film, dizi, kitap, spor.
0
northern
(17.05.20)
İşten çıkarılma sonrası bunalıma girmenin esas sebebi çevrendeki insanlar.
Bizim çocuk gül gibi işinden oldu diye yaygara yapan annen,
Nasihat etmek için tetikte bekleyen baban,
İşten çıkarıldığın için senin başarısız algılayan arkadaşların,
Artık çalışmadığın için senden soğuyan (aslında hiç sevmeyen ama bunu bahane eden) sığ sevgilin.
Aylarca kuyunu kazıp sonunda seni işten attırmayı başaran ve arkandan kıs kıs gülen eski iş arkadaşların.
Seni çıkarıp yerine manitasını almak için aslında baştan beri sana tuzak kuran eski patronun.


İşten çıkarılma sonrası bunalımın etrafındaki insanlarla ilgilidir. İş dediğin şey tek başına bir kontrat ve maaş kartından ibarettir. Kontratın sürebilir de bitebilir de. Hayatı çekilmez kılan şey insanlardır.

Seni dandik bir bordrodan ibaret gören herkesi hayatından çıkar. Bu kişiler sana akıl vermeye kalkan öz annen ya da öz babansa bile bunların ağzının payını ver. Hiçbirisi senden daha akıllı, üstün ya da başarılı değil.
Mobbing denen şey, bu insanlar yüzünden var.
0
semitika
(17.05.20)
(10)

insanlar benle konuşmayı neden kesiyor

bez çanta
kötü niyetli değilim, kimsenin kalbini kırmamaya çalışır ve nazik davranmaya özen gösteririm. prensip olarak herkesin alanlarına saygı duyuyorum. anlayamadığım şey, çevremde bazı insanların benle iletişimlerini net bir şekilde aniden sonlandırmaları. bahsettiklerim dünyanın en iyi arkadaşları olmasa
kötü niyetli değilim, kimsenin kalbini kırmamaya çalışır ve nazik davranmaya özen gösteririm. prensip olarak herkesin alanlarına saygı duyuyorum. anlayamadığım şey, çevremde bazı insanların benle iletişimlerini net bir şekilde aniden sonlandırmaları. bahsettiklerim dünyanın en iyi arkadaşları olmasalar da, bu durum zaman zaman aklıma gelince üzülüyorum ve anlam veremiyorum.

neden böyle oluyor? farkında olmadan kırıcı mı davrandım diye çok düşünsem de yanıt bulamıyorum. belki de buna üzülmemem gerek fakat arada aklıma takılıyor işte.

size de böyle şeyler olur mu? nasıl hissedersiniz?
0
bez çanta
(17.05.20)
Sorun sizde olmayabilir. İnsanlar belirli bir yaştan sonra tanıştıkları kişilerle çok yakın olamıyorlar, sık iletişim kurmuyorlar. İş değişimi, il değişimi, evlenme, depresyon vb de aradaki bağları zayıflatıp koparabiliyor.
Kimse açıkça "bundan sonra görüşmeyelim" demedikçe iletişimi net bir şekilde sonlandırmış olmaz.
Değer verdiğiniz insanlar arayıp sormasa da siz arada hal hatır sorun.
0
ganbatte
(17.05.20)
eğlenceli değilsindir.
0
mutlu yillar sana
(17.05.20)
Sorun sizde değil bence çünkü benimde başıma geliyor ve genelde beni sarmayan insanlarla bende konuşmuyorum onlar da çok konuşmuyor benim konuşmamamın sebebi paylaşabileceğim bişeyin olmaması ve onların da benim yaptığım başardığım yada konuşmak istediğim alanlarda yetkin ve bilgili olmamaları bu sebepten muhabbet dönmüyor en basidi çevremde oyun oynayan biri bile yok yani girer eğlenir muhabbet edersin öyle bile yok yani ..
0
madurumdamadurum
(17.05.20)
Senden elektrik almıyorlar, sohbetin çekici gelmiyor yada yaptığın konuştuğun şeyler insanları senden uzaklaştırıyor. Ofis de biri vardı erkek erkeğe ne konuşursak kadınlara yalakalık olsun diye anlatıyor tabi böyle olunca kimse onunla öğlen yemeğe aksam iş çıkışı yada hafta sonu etkinliklere çağırmıyor neden? Kimse sözlesmedi dislamadi ama arkadaşlık yapmak istemiyor.

Bir değil bir çok iş okul sosyal çevreniniz de durum böyleyse sorun sizde kendinizi kandırmayın. Samimi olun gerekirse samimi insanlardan nerde hata yaptığınızı yada onlara ters gelen şeyleri izah etmesini isteyin.

Örneğin iş çevresi; bir kaç kişi var, katiyen yardımcı olmak gibi dertleri yok, ben herkese seve seve yardımcı olurum nazım herkese geçer, onlar bana kiyak gecer bazen , bazende ben onlara hep samimiyet yardımcı olma bunlar sosyalleşme ile geliyor ve iş okul yaşamı dışına taşıyor.


Tavsiyem dışardan birinin tavsiyesi sizi tanıyan. Bıçak sırtı gibi bütün çevren senden kaçamaz.
0
Fritz-X
(17.05.20)
bir arkadaşım vardı. ortak arkadaşlarımız çok. hemcinsim. hastalandı, hastaneye ziyaretine gittim. doğumgününde sürpriz olsun diye işyerine hediye yolladım. bir dönem beraber çalışmıştık. arkadaş ortamlarında muhabbet fena olmuyordu.
neyse, bir gün beraber akşam cafede oturduk. aya bayılazaam, hiç konuşacak şey bulamadık. durup durup "ee nası gidiyor yaa" falan dedik, tanıdığımız insanlar hakkında konuştuk ve kimse kalmadı. bunaldık.
ama ortak arkadaşlarımız olduğunda gayet iyi gidiyordu muhabbet. ikimiz yalnız olduğumuzda konu bulamadık.

o gun anladım durumu. samimi arkadaş olmak için çok nedenimiz vardı ama sarmadı muhabbetimiz. neden hâlâ bilmiyorum.

bunun yanında, samimi arkadaş olmak, yani başına bir şey geldiğinde anlatmak için o kişiyi aramak isteme seviyesine gelmek zor. işyerinde selamlaştığım, odama geldiğinde kahve ısmarladığım çok kişi var. ama iş arkadaşı olup da sonradan samimi olduğum kişi çok azdır. iş, kurs, sosyal ortamlar falan, hepsinden 1-2 kişi anca dost oluyor.

birçok kişiye telefon numaranı vermişsindir, bazılarıyla konuşmuşsundur, ama konuşmayı ilerletmek için apayrı bir sinerji gerekiyor. aşk gibi bu, arkadaşlık da nedensiz şeylere bağlı. ne insanlarla karşılaşırsın, şartlar uygundur, ama aşık olamazsın, o hesap.
hayat, insanları eleyerek, birilerini daha ön plana koyarak devam ediyor. ama senin unuttuğun insanlar kötü demek değil. birileri seni aramayı unutuyorsa bu da seni kötü kılmıyor. uyuşmamak. tam nedeni bu. seni arama ihtiyacı hissetmemelerinin sebebi belki de yok. bu sebepsizlik varsa, samimi olamazsın zaten.

bütün bunların yanında, şu an bile kapısını çalıp içeri girebileceğim samimiyette olduğum kişileri düşünüyorum da, mesela en samimi dostlarımdan biri ile, tesadüfen tanıştık. iş için sadece bir imzası gerekiyordu, gittim, ayak üstü konuştuk. birden ısındık. kardeşim gibidir. neden onunla bu kadar samimi olduk? ortak noktalarımız mı çoktu? hayır. hayatlarımız birbirine çok benzemiyor bile. ama bunun da mantıklı bir sebebi yok.

hasılı, hayat ilerliyor ve birileri geride kalıyor, birileri seninle yanyana gidiyor.
0
lovemyself
(17.05.20)
yavaş yavaş soğutuyorlar kısa cevapla vs. diyorsan o zaman seninle arkadaşlık yapmaktan artık zevk almıyorlar denebilir.
ya da; aniden sonlandırmak derken, bişey diyorsun cevap vermiyorlar mı? o zaman senden "kaçmaları" için bir sebepleri olmalı, bunu sadece ilgi çekici olmamakla açıklayamayız bence.

insanlarla sohbeti kesmek için kırıcı olmalarına gerek yok. aksine, özellikle sohbet etmekten keyif alınanlar haricindekilerle sohbet edilmemesi normal olan bence. senin sohbetinden, arkadaşlığından keyif almıyorlar muhtemelen. ya da kendinle ilgili fark edemediğin bir "garipliğin" olabilir, bunu o konuşmayı kesenlere sorabilirsen daha gerçek cevaplar alırsın muhtemelen.

ben o sohbeti kesen tarafta oluyorum genelde, birileriyle düzenli bir arkadaşlık ilişkisi yürütmek kolay bişey değil bence. yürütebildiğim arkadaşlarımla olan iletişim şeklim ise 1 ay konuşmayıp konuşacak bir şey olunca konuşmak ya da buluşmak üzerine. bazıları ise sürekli konuşmak istiyor, o tiplerle çok arkadaş olamıyorum. var öyle bir tane mesela, onun en yakın arkadaşı benim ve konuşmayı paylaşmayı çok seven bir tip; çoğu zaman darlanıyorum. çok sevdiğim bir insan olmasa senin başına gelen gibi pat diye kesmiştim iletişimi. onun da bana bir zararı kötülü yok, aksine yardımseverdir ve vakit geçirmeyi de severim. ama her zaman ya da her şartta değil. sen de böyleysen ve seni de "çekmek" istemiyorlarsa ve bunu yüzüne söylemek istemiyorlarsa pat diye kesiyor olabilirler görüşmeyi.

bana da oluyor bu tabii. hatta biri vardı duyurudan, güzel sohbet ediyorduk. bir gün mesajıma cevap vermedi, ben de üstelemedim. sonra o da bi daha yazmadı. 1,5 sene falan konuşmadık bi daha. sonra geçenlerde yine mesaj attı buradan, yine sohbet ettik kaldığımız yerden -ki gayet keyifliydi, özlemişim konuşmayı demişti- 3-5 gün konuştuk, sonra yine cevap atmadı. ben mesela empati yapabiliyorum o insanla, benimle ilgili ya da kendiyle ilgili olması fark etmiyor, canı konuşmak istemiyor demek ki diyorum.

hatta bana şey oluyor, bazen bu cevap vermeme durumu geçici oluyor, sonra konuşmak istiyorsun; bakıyorsun 10 gün olmuş. utanıyor insan bir daha yazmaya, böyle kopup giden ama aslında konuşsak iyi olurdu dediğim arkadaşlarım da var. bunun çok kibarca bir hareket olmadığını biliyorum ama yeri geliyor kimseyle konuşmak istemiyorsun, yeri geliyor o insan sana resmen "batıyor".
0
Bruce
(17.05.20)
ganbatte +1 birebir katiliyorum. Genelde diyalogu kesen tarafim.
0
tunaktunaktun
(17.05.20)
Buraya yazmadığın ek bişiler olabilir mi?

Mesela fazla pasif misin? Fazla mı kontrolcüsün? Belki de biraz kıskançık hissediyordur karşı taraf. Durduk yere insanlar iletişimi kesmez yoksa :)
0
superfluid
(17.05.20)
superfluid, çevreden cevreye değişiyor yukarda bir arkadaşın bahsettiği gibi. bu durumla daha çok karşılaştığım grup dinamiklerine göre biraz mesafeli kalıyorum ve beklentileri aksi yönde anlaşılan. çözebildiğim kadarıyla durum bu :)
0
🌸bez çanta
(17.05.20)
@bez çanta o zaman etrafındaki insanları bi gözden geçir, çok çıkarcı bi kesim gibi gözüküyor öyleyse :) Her zaman doğru insanlar etrafımızda olmuyor maalesef. Bazen de bizim kalkıp gidip arayıp bulmamız gerekiyor, bilmiyorum o çabada mısın ama :)
0
superfluid
(17.05.20)
(7)

Geçmişte yaşamayan var mı?

ya ben lan neyse
sürekli geçmişi düşünüp özlem duyanların depresyonda olduğu söylenir ya."ben hiç geçmişte yaşamıyorum, özlemiyorum." diyenler ne halde? çok mu mutlusunuz? nasıl bir his merak ediyorum.
sürekli geçmişi düşünüp özlem duyanların depresyonda olduğu söylenir ya.

"ben hiç geçmişte yaşamıyorum, özlemiyorum." diyenler ne halde? çok mu mutlusunuz? nasıl bir his merak ediyorum.
0
ya ben lan neyse
(16.05.20)
Valla ben geçmişte yaşamıyorum, özlemiyorum da. Ama bunu yaptığım(ya da yapmadığım mı deseydim bilemedim) için ekstra mutlu da değilim. Normalim yani.
0
Amaranta ursula
(16.05.20)
geçmişi özlemiyorum, geçmişte yaşamıyorum da. mutlu muyum onu da bilmiyorum ama mutsuz olmadığımı biliyorum. geçmişe sürekli özlem duyan arkadaşlarım oldu, burada onlar üzerinden analiz kasmayacam ama hepsinin ortak özelliği hedefi hayali olmayan bişeyler üretmeyen insanlar olmalarıydı. adam haliyle eskiyi sorumluluğu olmayan yılları özlüyor. aslında özlem de değil bu bir çeşit rahatı arama dürtüsü.
0
avatar is back
(16.05.20)
hahaha özlemiyorum çünkü geçmişimde özlenecek bi şey yok..
0
mehmed resad
(16.05.20)
Normal hissediyorum +1 bir de geçmişi bir bütün olarak değil de parçalı düşünüyorum. Mesela kalabalık bir arkadaş grubuna sahip olduğum sürekli gülüp eğlendiğim günleri aklıma gelince özlüyorum tabii ki. Ama bu aklıma nadir gelir. Bunun depresyonla alakası olduğunu düşünmüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(17.05.20)
ben geçmişe özlem duymuyorum cünkü korkunçtu. geçmişi düşünüp depresyona girmiştim. depresyondan çıktım ama hala geçmişim beni üzüyor ve mutsuz ediyor.

ben geleceği de çok düşünüyorum, hiç umutlu da değilim.

hiç mutlu değilim ya ben.
0
batlegolas
(17.05.20)
Gecmisi hic ozlemiyorum su an da mutlu degilim. Gelecegi de düşünmüyorum. Anlik mutsuzlugumu yasiyorum.
0
instant crush
(17.05.20)
geçmişi özlemek, geçmişte yaşamak değil belki ama geçmişin sende yaşaması var.
0
tabudeviren
(17.05.20)
(11)

Erkek Adam Sesi

ipmus90
Ya arakadaşlar bi el atın. Yeni farkettiğim bir şey var. Sesim çok ince. ince teleden konuşuyorum. Bu benim sesim.(git: https://voca.ro/2JX7j5d4lX9)bu da do re mi fa sol la si do(git: https://voca.ro/fMI356vHTON)Bu ses tonu ince ses sizde tiksinme yabancılama uyandırıyor mu?Örnek verebileceğiniz kar
Ya arakadaşlar bi el atın.
Yeni farkettiğim bir şey var. Sesim çok ince. ince teleden konuşuyorum.

Bu benim sesim.

(git: voca.ro)

bu da do re mi fa sol la si do

(git: voca.ro)

Bu ses tonu ince ses sizde tiksinme yabancılama uyandırıyor mu?

Örnek verebileceğiniz karizmatik sesli insanlar ya da alıştırmalar var mı?

Varsa örnek verseniz çok sevinirim.

Bu arada çok teşekkür ederim yorumlar için. Kendimi çok daha iyi hissettim.
0
ipmus90
(16.05.20)
Yok la normal ses işte.
0
tarden
(16.05.20)
bu senin ses kaydın sanırım. ben bir anormallik göremedim ama konu sesin değil onu nasıl kullandığın gibi.

do re mi fa sol la si falan şeklinde bir kayıt yapıp gönderir misin? sesin inceyse kadın sesine yakın bir sonuç almalıyız. ama bana sesin tenor ile bariton arasında gibi geldi. o yüzden daha detaylı kayda ihtiyaç var.

youtube da aratırsan konuyla ilgili örnek videolar var.

edit: bence tenör değilsin. bariton gibi duruyor. normal yani.
0
ozdek
(16.05.20)
Ses tonun degil de konusma seklin belki. O da illa bir sey bulmaya calisirsak. Ozellikle yilanlar diyisin.

Ama tiksinme falan yok niye olsun hem, normal erkek sesi iste.
0
brkylmz
(16.05.20)
telefon ya da kayıt kısmını bilmiyorum fakat başkaları sesimizi nasıl duyuyor diye öğrenmek için şöyle bir yöntem var, buna göre ses yüksekliğini tonlama çalışabilirsin istersen

youtu.be
0
freebird5406_2
(16.05.20)
sesin normal de konuşma tarzın biraz şey. mesela ''yılanlar'' derken o r harfini o kadar bastırınca fatih ürek'imsi bir hava oluşuyor açık söylemek gerekirse. bu tarz konuşan onur özdemir var, adamın sesi normal ama böyle konuştuğu için garip bulanlar oluyor falan. çok kafaya takılacak bir şey değil yani iki cümle söylesen kimsenin dikkatini çekmez normal hayatta.
0
pearson
(16.05.20)
sesin baya normal. hic çekinme.
0
lycoxin
(16.05.20)
Gayet normal, hatta oyun videoları , komik videolar çekebilirsin :)
0
Northern Mariner
(16.05.20)
ses fena değil de konuşma tarzın biraz kırık gibi :)
0
rose parks
(16.05.20)
Hocam ses fena degil ama R gibi sert sesleri iyi telaffuz edemiyorsun bence. Diksiyon duzgun olduktan sonra eger ses sanatlarinda bir iddianiz yoksa sorun olacagini dusunmuyorum
0
ala09
(16.05.20)
Ben de komple +1 diyeyim.
Ses normal ancak tonlama sorunlu gibi
0
kisa
(16.05.20)
Ses tonu normal, son dönemde R harfini Amerikalıların Türkçe konuşurken telaffuz etmesi gibi seslendirmek modası var. Ünlülerden Kaan Sekban mesela böyle konuşuyor. Kızların tamamı da böyle. Sadece doğru bas hocam harfleri başka sıkıntı yok.
0
dougsampson
(17.05.20)
(14)

anneniz babaniz nasil evlenmis ve simdiki durumlari

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
birbirleriyle sevgili olduktan sonra mi, gorucu usulu tanisip bir iki gorusmeden sonra mi, uzaktan akrabalik iliskileriyle kucuk yerlerde hemen birbirleriyle evlendirilmeleri ile mi? nasil evlenmisler ve sizce evlilik nasil gidiyor / gitti? geriye donup baktiklarinda birbirlerini bir hata olarak gor
birbirleriyle sevgili olduktan sonra mi, gorucu usulu tanisip bir iki gorusmeden sonra mi, uzaktan akrabalik iliskileriyle kucuk yerlerde hemen birbirleriyle evlendirilmeleri ile mi? nasil evlenmisler ve sizce evlilik nasil gidiyor / gitti? geriye donup baktiklarinda birbirlerini bir hata olarak goruyorlar midir? ya da belli etmeseler de birbirleriyle olmadan yapamazlar mi? ya da cok guzel bir iliskileri mi var? evet, buyrun sohbete.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(15.05.20)
sevgililermis 4 yil nisanlilik sonrasi da evlenmisler. hep didisirler ama oyle kavga gurultu gibi degil sitcom tadinda genelde :) gecenlerde annem bi keresinde 1 haftaligina anneannemin yanina gitmis babam evde tek kalmis. annemi arayip ne zaman geliyosun artik kör oldum eve dön filan diyormus :) ask sevgi biter mi bilmem de galiba bitmiyor :)
0
in vino veritas
(15.05.20)
Bizimkiler uzaktan akrabalık ilişkileri ile küçük yerde görücü usulü evlenmişler. Evlilikleri de normal bir evlilik. Ayrılığı boşanmayı ikisi de düşünmez istemez. Didişmeler oluyor tabi ama birbirleri olmadan yapamazlar sanırım.
0
Amaranta ursula
(15.05.20)
Annemin tarafı dönemine göre oldukça ileri görüşlü insanlarmış. Bütün kardeşler kendi istedikleri sevgilileri ile evlenmiş. Ama gel gör ki bütün kardeşler ayrı bir fiyasko eş seçiminde. Boşananlar neyse de, evli kalanlar da mutlu değiller. Annemse boşananlar arasında. Çok samimi söylemek istiyorum kadın tam bir hata bombası aşk hayatında. Kendi de kabul ediyor. Bence güzel bir evlilik hayatı görücülüğe de aşka da bağlı değil, kişilere bağlı.
0
kedili bisiler
(15.05.20)
babamın kuzeni annemin karşı komşuyla evleniyor. babam gidip gelirken görüyor annemi istiyor. annem çok güzel bir kadın babam ortalama bi tip, annemin çok talibi olduğu için kötü kalkıkmış biraz kimseye yüz vermiyormuş, babası da dedem için "babasını tanırım iyi adamdır" diyip babamla evlenmesini istemiş. babam o zamanlar(78) istiklalde takım elbiseyle dolaşan tayfadan, çevresi falan da geniş, sevilen sayılan bir insan; annemin gözünü boyamış evlenmişler. sonra istanbul'dan memlekete dönmüşler annem şaşırmış üzülmüş, sonra evinin kadını olmuş.

babamı annemden başka kimse çekemezdi muhtemelen, çok zor bir adam. anama üzülüyorum keşke başkasıyla evlenseydi de daha rahat bir hayatı olsaydı diye. ama annem bunu hissettirecek hiçbir şey yapmadı bunca sene, babama bağırdığını bile hatırlamam; hep alttan almış. tanıdığım en iyi kalpli, kaprissiz, iyiliksever insan. babam da annemi çok sever ve değerini bilir ve her fırsatta söyler. ama mizacı bozuk işte, istemeden yormuş kadını. arada hatunov falan diye takılıyor gelmiş kaç yaşına. biz slav kadın şakası yapsak çükümüzden asar tavana.
0
Bruce
(16.05.20)
Dayımla babam arkadaşımız, babam annemi bir düğünde dayımın yanında görmüş, dayima "Kızkardeşine talibim" demiş. Annem de o sıralar aşk acısı çekiyormuş, babam yakışıklı adam, "İyi bari bu olsun" demiş. Evlilikleri baştan aşağı fail bana göre ama yıllar içinde kendilerine has disfonksiyonel bir iletişim şekli geliştirdiler. Sürekli kavga gürültü, hir gür olur, birbirlerinden sürekli sikayet ederler ama babamın daha iyi bir şansı olabilecegini düşünsem de annemin kimseyle çok büyük bir huzur, mutluluk yasayabilecegini düşünmüyorum. Yani bence bu hikayede yanan babam olmuş, tabii biz çocuklarindan sonra.
0
epistemic_regress
(16.05.20)
Arkadasmis*
0
epistemic_regress
(16.05.20)
annemin işyeri arkadaşı babamın üniversiteden arkadaşıymış. bunların arasını yapıyor ve annemin başını yakıyor :) annemin hiç sevgilisi olmamış, anneannem sürekli evlen başıma kaldın diyormuş (yaş 24-25). o da eytere beaa diyip hızlı bir flörtün ardından babamla evlenmiş bi sene içinde. babamı evlendikten sonra tanımış. ben 6 aylıkken boşanmaya çalışmış, sonra babam vazgeçirmiş. çok çekti babamdan, ama biz küçüğüz diye boşanmadı. anneannem de destek çıkmadı. en küçük kardeşim üniversitedeyken tekrar boşanma girişimi oldu, avukata gitti. babam tüm sülaleye ağlayıp telefon edip bi şekilde yine vazgeçirdi. sonrasında babam korkudan normalleşti sanırım, yaşlılığın da etkisi var. şimdi daha iyiler. en azından eskiye göre.
0
pide
(16.05.20)
Annem ve babam tanıştıklarında annem nişanlıymış. Babam askerden dönünce kendisine gösterilen hiçbir kızı beğenmemiş ama annemi görünce beğenmiş. Nasıl olmuş bilmiyorum ama annem nişanlısından “aptal aptal konuştuğu için” ayrılmış. Sonra babamla evlenmiş. Şu an 38 yıllık evliler. Babam bu süreçte annemi aldattı, kadının tüm potansiyelini sömürdü. İkisi bir araya gelip çok kötü ebeveynler oldular. Ama anne baba diye seviyoruz işte. Yaşlandıkça daha tonton oldular sadece.
0
ruhen hastayim ben
(16.05.20)
annem çok katı 2 erkek kardeş ve babasıyla büyüdüğünden. hiç erkeklerle muhabbeti olamazmış. zaten liseden sonra da okutmamışlar.

çok güzel bir kadın olduğundan sürekli istemeye gelirlermiş. erkek kardeşleri küfürler eşliğinde isteyenleri kovarlarmış :),

annemin, abilerinin dayaklarının ve babasının otoriterliğinin canına tak ettiği bir zamanda, alt komşusu olan babam, anneannemin de ayarlamasıyla dayımlar evde yokken. hızlıca annemi isteyivermiş. birkaç kez pastahanede buluşup limonata içtikten sonra evlenmişler. yani bir nevi evdeki boktan ortamdan kurtulmak için babama aşık olmasa bile evlenmeyi tercih etmiş.

sonrası boktan bir hayat, babam anneme yıllarca it gibi davrandı, 3 çocuk oldu, sürekli boşanmayı düşündü ama cebinde parası ve gidecek babası olmadığı için 18 sene evliliğin ardından ancak emekli olduktan sonra boşanabildi. boşandıktan sonra da yüzü gülmedi 1 emekli maaşıyla 3 çocuk okutmaya çalışıp eve peynir, zeytin alamadığını, beni fırınlara yollayıp bayat ekmek varmı diye sordurduğunu hatırlarım. inanılmaz utanırdım, bu yüzden de anneme çocuk aklımla çok kızardım

şimdi annem 60 yaşında, sağlığı yok, zor yürüyor, kıymet bilmeyen oğullarının kahrını çekiyor. ara ara gözleri yaşlı yakalıyorum. hayatının bittiğinden bahsediyor. hayat böyle işte ezip geçiyor.

babam yeniden evlendi. bu evlilikten bir tane engelli çocuğu doğdu. mutlu mu değil mi bilmiyorum.
0
egokalp
(16.05.20)
Yaşadıkları Şehrin iyi ailelerinin çocukları. Okuyup iş sahibi olup 30 gibi evlenmişler. Çok sakin be hatta asosyal bi yaşantıları var. Birbirlerine hala siz diye hitap ediyorlar. Kavga tartışma çok nadirdir. Uyumlu bir çift bence.
0
i ve been mistreated
(16.05.20)
babam annemi çok sevmiş.
annem o zamanlar başka birine aşık olduğu ve onunla çıktığı için babama yüz vermemiş önce.
sonra erkek arkadaşından ayrılmış, bakmış ki babam da peşinde pervane, iyi o zaman demiş.
babamın peşinde koşması ve çıkmaları falan filan dört yıl sürmüş, sonra babam askere gidip gelince evlenmişler.
hemen ben olmuşum, hatta temellerim nişanlılık dönemlerindeyken atılmış.
ben üç yaşındayken boşanmışlar.

babam çok sevmiş ama bence annem sevmemiş.
sonradan bunu kendisi de söyledi.
"babanı değil de, beni sevmesini sevdim." demişti.

babam hem annemi sevmeye devam ederek, hem ona düşman olup kin güderek mutsuz bir adam oldu, sonradan bir sürü kız arkadaşı oldu, 2 kere daha evlendi, bir kardeşim de oldu hatta.
şu anda tek başına yaşıyor, bir kız arkadaşı var, arada bir kendini toparlıyor ama alkol problemi var.
annem vefat edince biraz daha çöktü sanki son 2-3 yıldır.

annem babamdan boşandıktan 1,5 yıl sonra başkasıyla evlendi, 25 yıl evli kaldı, boşandı.
hiç mutlu olamadı.
annemin zaten babasıyla sorunları varmış, yani sevme ve sevilme dengesi sorunluydu.
ama babamın annemin hayatının en büyük hayal kırıklığı olduğunu düşünüyorum.
annem belki ben doğduğum için bu kadar sert düşünmedi hiçbir zaman.
sonrasındaki seçimlerini nasıl yanlış etkilediğini ancak 50'sinden sonra görebildi, onu da ne kadar net görebildi bilemiyorum.

ikisinin de kendi ailelerinden gelen sorunları vardı zaten, hem birbirleriyle, hem başkalarıyla ilişkilerinde başarısız oldular.
0
blatta hiberna
(16.05.20)
@blatta, babana üzüldüm. annen niye öyle yapmış:(

Bizimkiler arkadaşları aracılığıyla tanışmış. Ben üniversiteye gidene kadar hep kavgalıydılar. Senin akraban, benim akrabam diye hep tartışırlardı. Bir komşumuz gelip ayırırdı.Çok üzülürdüm. Aynı ev içinde babam annemle 8 ay konuşmadı.

Şimdi hiç akraba yok, biz de uzaktayız. 60lı yaşlardan sonra liseli gibiler. Erotik muhabbetler falan. İlginç. Başlarına vurdu galiba.
0
banacevaplazım
(16.05.20)
@bana cevap lazım:

babam annemi sevmiş demek babam annemi mutlu etmiş demek değil ama.
elde edince, elde edinceye kadar yaşadıklarının intikamını almakla karışık, "artık benim dediğim olur" gibi bir kafada hareket edince, işler gitmesi gerektiği gibi gitmemiş tabii.
yani kin güden, intikamcı, hükmetme meraklısı bir karaktere sahip maalesef.
ne kendini, ne çocuklarını, ne başkasını mutlu edebiliyor.
o yüzden hayal kırıklığı diyorum zaten.
ama annem de yanlış yerde yanlış şeyi aramış tabii.
0
blatta hiberna
(16.05.20)
Annem hastanede çalışırken babamın arkadaşı ameliyat oluyor, ona geçmiş olsuna geldiklerinde annemle karşılaşıyorlar. sonra babam anneme sarmış, sürekli hastalık bahanesiyle gelip görüyormuş vs. sonunda annem de yüz verince 1 sene içinde evlenmişler (21-26)

Arada hırgür oluyor, ben bunun hayatlarına heyecan kattığını düşünüyorum artık. Çünkü birbirlerinden ayrı da yapamıyorlar ve her zaman birbirlerine kızdıkları zamanlarda bile çok sevgiyle bahsederler. "Baban şöyle böyle ama bakma iyi adam" "Annen de iyi kadındır" filan gibi.. Anneme hiç pişman oldu mu diye sordum birkez, "yine olsa yine babanla evlenirdim" dedi.
0
lcha
(16.05.20)
(3)

Okeyde bütün akşam sadece bir el açabiliyorum

mobydick
Hiç bitemiyorum.Salak biri değilimdir heralde. Herkesin attığına bakıyorum, elini tahmin etmeye çalışıyorum. Alabileceği şekilde atmıyorum. Ciddi manada psikolojim bozuldu ama. Gösterge bile mi gelmez. Bu arada eskiden böyle değildim. Son 2-3 haftadır böyle. 2 saatte 1 el açamıyorum ya da en fazla 1
Hiç bitemiyorum.

Salak biri değilimdir heralde. Herkesin attığına bakıyorum, elini tahmin etmeye çalışıyorum. Alabileceği şekilde atmıyorum.

Ciddi manada psikolojim bozuldu ama.

Gösterge bile mi gelmez. Bu arada eskiden böyle değildim. Son 2-3 haftadır böyle. 2 saatte 1 el açamıyorum ya da en fazla 1 el açabiliyorum o akşam.

Hayır bu nedir ya, bir insan bukdr mı şansız olur delireceğim. Artık dalga konusu oldum. Zeka olsa yapacağım. Ortak diyor ki gösterge bari aç, hayır sanki benim elimde. Artık son iki gecedir 1 er el açabiliyorum, ortağımla yeniliyoruz ki genelde aradaki fark onun bütün çabaları ile çok az oluyor, iyice moralmen bitiyorum.
Oynamamam gerek biliyorum. Ama belki bu akşam şans bana döner diyorum. Yok. Yok. yok.

Zekamdan şüphe etmeye başladım. Bir de sanırım evren benle dalga geçiyor.

Sadece bundan mutsuz olmak çok saçma evet. Ama yine de bu evrenin benle dalga geçtiği gerçeğini değiştirmiyor.
0
mobydick
(15.05.20)
O zaman bitmeye çalışma milleti batırmaya çalış, eşin biter belki ahahaah
:) elinde hep alakasizlari topla. (şimdi aklıma geldi)
0
kisa
(15.05.20)
çok dert etme bence şans işi. ben geçen sefer 2 kere okey attım, 1 kere normal bittim. diğerleri bi şey yapamadı benim yüzümden :d olur yani
0
jelly bear
(15.05.20)
Üzen şey kaybetmekten de öte, her akşam, hadi kızım bu akşam şans sana dönecek diye ele başlıyorum. Her alakasız gelen elden sonra, bir sonraki el güzel olacak diyorum. Ama yok.

Gece boyu son ele kadar direniyorum demoralize olmamaya çalışaraak. Ama yok. Tabiki de evren benle dalga geçiyormuş gibi geliyor. Bu kadar olamaz diyorum. Sonra ertesi gün oynayalım mı dediklerinde, yine içimden diyorum ki tamam bu akşam şansım döner, en azından dün kadar kötü olamaz biraz daha normal olur, ama yine yok. Aslında üzen şey bu galiba. Taşların bana her seferinde acımasız davranması. Bir bakıma evrenin..
0
🌸mobydick
(17.05.20)
(7)

Aşık olma mekaniği

ya ben lan neyse
mümkünse bilimsel cevaplar arıyorum.hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:1. ben aşık olmayı yıllardır il
mümkünse bilimsel cevaplar arıyorum.

hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:

1. ben aşık olmayı yıllardır ilk görüşte olan bir şey sanıyordum. sanki herkesin bir ruh eşi var, onla karşılaşınca otomatik kilitleniliyor gibi. iki kişinin aynı anda birbirine aşık olması imkansıza yakınken bu kadar kişi nasıl "birbirine aşık" olarak geziyor ortalıkta? çiftlerden biri kendini şartlandırıyor mu? mantık evliliğinden falan bahsetmiyorum.

2. erkeklerde "aşık olunan kişiye karşı şehvet duyamama" diye bir olay vaki oluyor bazen değil mi? bu evrime aykırı değil mi? yani aşık olursun, şehvet duyarsın ve soyun ürer. acaba erkeklerdeki bu durumun sebebi nedir? yoksa bu anlattığım aşık olma hali aslında aşk falan değil midir? bu durumda olan arkadaşlarım olmuştu. bende de önceki yıllarda çok güzel bulduğum kadınlara karşı bu hiş oluşmuştu.

3. aşık olmanın nasıl bir kimyası var? insanı depresyona mı sürüklüyor yoksa psikiyatrik olarak bir bug durumu mu? depresyondan ziyade tam aksi aşırı mutluluğa mı sürüklüyor? burada da insanların neler hissettiğinden ziyade bilimsel-tıbbi bir cevap arıyorum.

dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.
0
ya ben lan neyse
(14.05.20)
1. İlk görüşte olanı daha çok cinsel çekim bence, ilk görüşte aşık olduğunu iddia edenler de var tabii. Aşk karşıdakini tanıdıkça olan ve güçlenen bir şey.

2. O (yine bence) cinselliğe yaklaşımı sorunlu olan milletlere özgü bir şey. Nasıl ülkemizdeki kadınlar birsürü cinsel tabuyla büyüyorsa erkeklerde de aynı şey var. Seks kötü, seks ayıp olunca da "insan sevdiğini s.ker mi" çıkıyor ortaya.

3. pas.
0
kobuzchu kiz
(15.05.20)
bu soruların net cevabı olsaydı "aşık olmak" bu kadar abartılan bir şey olmazdı.

mesela birinci soru kişinin ne tarz bir sevgi ve ilgiye ihtiyaç duyduğu ile alakalı. aynı zamanda kendini ne kadar açtığı, neye zaafı olduğuyla da. ilk görüşte aşkın buna dönük zaafları olan insanların başına geldiğini söyleyebiliriz. ben insanlar hakkında kolay yargıya varmayan, herkese kolayca güvenemeyen biri olma zaafına sahibim(bak zaaf konusu bile ne kadar öznel, bazıları bunu zaaf değil kuvvet olarak görüyordur eminim). bu sebeple ilk görüşte aşık olmadım, sanmıyorum ki olayım.

ikinci sorunun cevabının aşkla uzaktan yakından alakası yok; tamamen ahlaki temele dayanıyor. bizde şehvet ayıp ve günah, aşk gibi pozitif bir duyguyu negatif nosyonlarla bağdaştırmamak için kendimizi kandırıyoruz. halbuki en iyi seks karşındakinin ruhunu da becerebildiğin zaman yaşanır. (hooop yine öznellik, bu söylediğime karşı çıkıp fikrini çatır çatır savunabilecek insanlar da çok var)

üçüncünün cevabına psikolojik olduğu kadar biyolojik cevap vermek de mümkün. feromon konusundan girip "aşk aslında insanın soyu devam ettirmek için gereken dna yapısını koku yoluyla seçen atalarımızdan kalan dürtünün medeniyetteki kılıfıdır" diye yorumlayabiliriz. öte yandan yukarıdaki zaaf konusunu, insanın sevgi ve ilgi ihtiyacını uhrevileştirerek dışa vurması olarak psikolojik açıdan da değerlendirebiliriz. yani burada da bir netlik yok.

aşk çok kişisel bir şey olduğu için bu kadar özel geliyor insanlara bence, hiçbir aşk tanımı bir diğerine benzemiyor. herkesin kendi aşkı var ve bu durum bir insana kendini en özel hissettiren şey. mesela bence aşk insanın kendini sevme ve sevdirmesinin en garanti yoludur. bu kendine haslığın en büyük kanıtı da şıpsevdi sakızlarıdır diyip konuyu kapatıyorum.
0
Bruce
(15.05.20)
1. ilk görüşte birbirine aşık olup da sevgili olan kişi sayısı az zaten. insanlar genelde dur şununla bir tanışayım deyip sevgili oluyorlar. yani ortads öyle büyük bir aşk olmuyor.

2. kadın olduğum için pas geçiyorum.

3. bu aslında kişiden kişiye değişiyor ama genel olarak dopamin, oksitosin vs değişimler oluyor, bağışıklık sisteminin güçlenmesinden tutun da kalp sağlığına kadar pek çok olumlu etkisi oluyor.
0
rose parks
(15.05.20)
aşk rasyonalizmle açıklanamaz.(lütfn bknz: rasyonalizm ve veya modernizm)
dolayısıyla bir mantığı ve "mekaniği" olamaz.

1.hayır, çünkü illa ilk görüşte olmak zorunda değil. ayrıca birden fazla ruh eşiniz de olabilir.
2.bu toplumsal cinsiyet ve muhafazakar toplumların demografisyle ilgili. bir çeşit baskıdan (yine rasyonalizme ve modernizme geliyoruz) ve kural, sınıflandırma aramaktan oluyor. aşkın her türlüsünün temelinde bilinç altında bazen cinsellikle bir bağ vardır. (bknz: freud veya freudu çok sevmeyenler için bknz: jung) buna anneye babaya maneviyata duyulan "aşk" da dahil.
3.kokainle aynı etkiyi yarattığına dair (beyindeki rezonansı) bir bilimsel çalışma var, sağda solda bulunabilir bi kaynak.bknz vermiyorum o yüzden :)
0
jimjim
(15.05.20)
Eski enerjim olsa uzun uzun yazardım ama kısaca şöyle. Aşk diye adlandırdığımız şey 3-4 yıllık bilemedin 5 yıllık ömrü olan bir duygu. Bunun nedeni ise soyumuzu devam ettirebilmek için yaptığımız yavrunun gereksinimlerini karşılamak için bize yeterli gelecek minimum yılın bu olması. Sanıldığı kadar romantik bir şey değil yani. Soyumuzun üremesi için evrimleşmiş bir duygu.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.20)
Ben cevap veremem bu konulara fakat 303 filmi biraz cevap arıyor gibi. Aşkın ne kadarı kimyasal, bir ilişkiyi yürütmek için biraz kafaların da uyuşması gerekmez mi gibi tartışmalar var. Tavsiye ederim.
0
black holes in the sky
(15.05.20)
m.youtube.com Bu videoda kafanızdaki soruların bir çoğuna cevap bulabileceğinizi düşünüyorum. Biraz uzun ama izlemeye başlayınca su gibi geçecek. Ben Lacan’a yakın bir insan olarak Agah Bey’i ilk dinlediğimde bayılmıştım.

Kimseye aşık olmadım dediğiniz için de bu konuşmayı izlemenizi öneririm : m.youtube.com
Burada hem hiç aşık olmamak ne demek, hem aşk tanımı kişiden kişiye nasıl değişiyor onu anlatır.

İki konuşmasından birinde şehvet duygusundan da bahsediyor olması lazım. Bahsetmiyor ise kısaca üzerinden geçmiş olayım, toplumsal yapı ve ahlaki anlayışa geçmeden önce fallik dönemde başlar bu karmaşalar. 4 yaştan bahsediyorum. Daha ahlak kelimesini duymadığımız, toplumu algılayamadığımız bir dönem. Erkekler için karmaşık hatta. Siz erkek olduğunuz için o cinsiyetten örnek vereyim. Hem evdeki babanın hem de kendisinin aynı meme üzerinde hakkı vardır çünkü. Düne kadar kendisine ait olduğunu sandığı memenin başkasına ait olduğunu da bu dönemde fark eder. Bu dönem ile ilişkilidir gelecekteki aşk-şehvet ilişkileri.

3 için de şunu ayırt etmek lazım. “Aşık olmak” değil vücuttaki kimyayı değiştiren. Aşık olduğunuz kişi size aşık ise farklı bir kimya peydah olur aşık olmazsa farklı. Bunun sebebi de “tamamlanma” hissidir. Tamamlanma hissediyorsanız eğer mutlu olursunuz elbette. İnsanın arayışı budur. Nihayete kavuşma hissini yaşarsınız. Ama eğer karşınızdaki insandan sizi tamamlayamayacağına veya kendisinin sizle tamamlanmayacağına dair bir beyan alırsanız eğer -bu sözlü olmak zorunda da değil- bu noktada hayal kırıklığı veya karşılıksız aşk denilen hissi tecrübe etmiş olursunuz. O da sizi mutsuz eder.
Siz hiç aşkı karşılıksız kalıp da bu konu ile alakalı yine de mutlu olan insan gördünüz mü? İnsanın kendi, doğal yaşamının kendisine verdiği mutluluktan bahsetmiyorum ama onu düşünmeyin. X’i seviyorum ama o beni sevmiyor, benim x’e olan aşkım bile beni mutlu etmeye yeter demez kimse. İnsanın doğası bu değil çünkü. Attığımız her adım tamamlanma için. İnsanlara karşı da, nesnelere karşı da bu böyle. Bilimsel yaklaşımın tamamı için de Lacan okuyunuz :) soruların cevapları orada.
0
irene
(15.05.20)
(33)

evlenince yaşanılacak ev tercihi

yazar yazmaz yazan yazar
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püf
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püfür püfür şarap keyfi yapabileceğiniz ev. tek sıkıntısı (benim gördüğüm) sevişme seslerinizin alt katta ananızın babanızın kulağında çınlayacak olması.

2. seçenek: aynı semtte, hatta aynı mahallede, aileye uzak, depozito, fatura işlemleri, emlakçı haracı vereceğiniz, ne idüğü belirsiz komşu riskleri olan, kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve muhtemelen yabancı gibi evde yaşayacağınız, azıcık müziği açsan "birader bebek uyuyor" diye kapında bitme ihtimali olan alt komşulu ev. şayet bu ev tutulursa kira 1.seçenekteki evden gelecek. yani kira yok gibi düşünebilirsiniz.

sizin tercihiniz ne olurdu? cinsiyet belirtirseniz çok makbule geçer.

erkeğim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.05.20)
2. E

son ses müzik ailemi de rahatsız etmeyecek mi ? niye son ses açayım. depozito fatura işlemleri bir kere uğraşılacak şeyler. komşu riski var, evet ona bir şey diyemem.
0
fezagezgini
(14.05.20)
Şimdilik 1 diyorum ortam kötü riske gerek yok, hem ekonomik hem de malum olaylar. Emlakci parasına en azından bir odanın yalıtımını arttırabilirsin. Fakat fırsatınız olursa aileden biraz uzak yere tasının derim, akla hayale gelmeyecek sorunlar çıkabilir bir de özlersiniz birbirinizi daha tatlı olur her şey.
0
monkey
(14.05.20)
İkisi de aynı semt, aynı mahalle. Ailemin yanı. Diğer kişinin ailesi de olur arada derin problem yoksa. Cinsiyet kadın.
0
gayda
(14.05.20)
aileye yakın olmaz.
tabiki2.
hiç mi kirada kalmadınız? bu kadar insan nasıl yaşıyor? dediğiniz şeylerin olmayacağı/daha az rastlanacağı semtleri tercih edin o zaman.

kadın.
0
rewlack
(14.05.20)
1'i denemek risksiz ve rahat. 2'yi hayatınızın her dönemi yaşayabilirsiniz.

ilk sene yurtta kalın. beğenmezseniz eşinizle eve çıkarsınız :D

erkeğim.

edit: yalnız 1'de annenizin evinize müdahalesi ortamı duman edebilir. dikkatli ve hazırlıklı olun, önlem alın :)
0
tabudeviren
(14.05.20)
2. k

özellikle yeni evli çift (iki tarafınki de fark etmez) aileyle altlı üstlü yaşamamalı.

depozito, fatura işlemleri bir gün +1
son ses müzik aileyi de rahatsız etmeyecek mi? +1

düzgün bir muhitse size özel olarak denk gelmesi dışında komşular genelde normal olur.
en kötü ihtimalle selam falan vermeyen tipler olabiliyorlar.
alt-üst dairede çocuk var mı, katta tek daire mi, değilse komşular kimdir nedir diye sorun, öyle tutun.

bir de bu "kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve yabancı gibi yaşayacağınız ev" kafasını da hiç anlamıyorum.
gayet güzel çivini de çakıyorsun, evin olarak da benimsiyorsun.
0
blatta hiberna
(14.05.20)
ahahah ne güzel anlatmışssınız. tabii ki ikinci seçenek. K.
0
sadakatsiz
(14.05.20)
kendi açınızdan öyle olabilir ama eşiniz nerede yaşamak istiyor önemli olan o. 7/24 kayınvalide, kayınpederle iletişim halinde olmak istemeyebilir. eve gelen giden, sizin nereye gittiğiniz vs hep gözlem altında olacak. kiracı durumundan daha fazla eleştiriyle karşılaşabilirsiniz, standart bir aile için konuşuyorum. 1'in avantajı bol olsada, ben 2'yi tercih ederdim.
0
anarsika
(14.05.20)
önceki ailenizin evinde kendi ailenizi var edemezsiniz.
üste para verseler de olmaz.

elbette 2.

ailesinin evi aynı şehirde, kendi kirada yaşayan kadın.
0
jimjim
(14.05.20)
çocuk düşünülüyorsa 1.E
düşünülmüyorsa 2.E
o çocuğa kim bakacak? kimse ahkam kesmesin. adres belli. çift çalışıyorsa büyükanne büyükbaba.
0
cliquot
(14.05.20)
asla 1.de kalmam. hele yeni evliyken.

milyonlarca insan kirada kaliyor. kirada kalmak yuksek hir risk degil. madem o evi satin, ailenize veya baskasina.

oradan gelecek paraya biras daha koyup icinizin rahat edecegi bir yerde ailelere yakin olmayan bir yerde ev alin.

2. secenekte harcanacak paralar gozunuzde buyuyor olabilir.

gayet de istediginiz gibi doser civi cakarsiniz. sanki herkes de kendi evini ic mimara verip tasarla bakalim diyor. alt tarafi tv monteler, saat asarsin.

tek sorun ailenin sevisme sesinizi duymasi olmayacak.

o kadar yakiniz oglum neden aksamlari bize yemege gelmiyorsunuz?? neden bizi evinize cagirmiyorsunuz? dun gece cok bagristiniz ne oldu anlatin??

catkapi gelmeler, surekli bir sey istemeler, kendi evinde rahatca sevisememek, ailenin haberi olmadan eve girip cikamamak...


Kadinim.
0
batlegolas
(14.05.20)
2
0
elorelia
(14.05.20)
Eslerinin anne babalarina tahammul edemeyenler olduklerinde miraslarini catir catir yiyorlar. Hatta bunun icin kavga bile ediyorlar. Insan anne, babasini hic sirtindan indirmese bile azdir.

Sevisme sesleriniz yabancilara gidecegine anne babaniza gitsin. Her halukarda 1.secenek. E.
0
Kirmizibavul
(14.05.20)
2.
1. De eve girip çıkan takip ediliyor, zamanla ortak kullanım daha fazla artıyor. Evliliğin başında iki aileden de uzak olmak lazım. Sizin gönlünüz 1den yana ama 1’i seçip pişman olan tanıdıklarım var.
0
damla sakızlı dondurma
(14.05.20)
Eşiniz karar versin. Net.
Ve sakın bu konuda kendisine baskı yapmayın. 5 sene sonra eğer isterseniz çatı katına yerleşirsiniz. O zamana kadar (umarım) kendi ailenizin temellerini atmış & sağlamlaştırmış olursunuz. Ailenin yanı başında oturmanın tek dezavantajı "sevişme sesleri" değil. Hatta zaten bu konu izolasyonla gayet çözülebilecek bir şey. Erkek kafası "ev ev üstüne kurulmaz" sözünü genelde yanlış anlıyor. El kızı anamla babamla geçinemezse zaten ..irsin gitsin diyenler çok büyük bir grup. Kendi ayaklarınızın üzerinde durun önce bir, sonra isterseniz yakına gelirsiniz.

Kadın
0
SiyamkedisiZorro
(14.05.20)
Siz birinciyi seçmek istiyorsunuz gibi görünüyor öyle anlatmişsınız eşiniz ne diyor bu işe?

Umarim evlendigimde kocamin ailesinin ust katinda yasamak zorunda kalmam. Kesinlikle ikinci seçeneği seçerim.

İkinci seçenek de bu kadar gözünde büyümesin evleniyorsun bu dediğin kira fatura depozito komşu olaylarını 19 yaşında yaşamaya başladım ben bunlar zor şeyler değil.

Kadın
0
turkce konusan uzayli
(14.05.20)
2
Kadın

Ananem hayatımız boyunca bizimle yaşadı ve asla aile ile ilgili şeylere karışmadı. Annen baban bilir dedi.

Kendi annem de dahil eşimin annesinin ananem gibi olacağını düşünmüyorum. Aileye yakın olmak iyi değil.

Siz sanırım ailenizin yanında kalmak istiyorsunuz, işler karışınca buraya ailem ve eşim arasında kaldım duyurusu açarsınız.
0
tessera
(14.05.20)
Kesinlikle 2.
Aksi halde her markete gittiğinizde, her gezmeye çıktığınızda onların haberi olacak, çağırsa mıydık diye düşüneceksiniz. Misafir geldiğinde de acaba onları da çağırmak gerekir mi diyeceksiniz. Anneniz yemek yaptığında hep getirmek isteyecek, almazsanız küsecek.
Aynı mahallede olun, yardıma ihtiyaçları olduğunda hemen koşup gidersiniz. Yemek yapar evinize çağırırsınız, akşam çaya gider sonra kalkıp evinize gelirsiniz. Ama aynı apartman asla.
0
megalomaniac
(14.05.20)
2. Seçenek.

1.'nin ne kadar cazip olduğu önemsiz.

Kadın
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(14.05.20)
2. K

Nedenini yazılanlarla benzer olacağından belirtmeme gerek yok sanırım.
0
bitse de gitsek
(14.05.20)
kesinlikle 1. e

eşinin ailesine tanımadan öcü muamelesi yapan kadınla da evlenilmez bu da 2. :)

gül gibi kafamın rahat olacağı evim varken neden kirada zorluk çekeyim? kiralanan eve uygun eşya alırsın sonra evden çıkarılırsın uğraş dur. evin varken kiraya çıkmak maddi manevi kayıptır. annen baban her şeye karışan manyak tipler değilse kesinlikle evinde otur.
0
Pertev nail
(14.05.20)
Aklını mı yedin arkadaşım. Erkek de olsan bunun olumsuzluklarını düşünüyor olman gerek. Dünyanın en iyi annesine de sahip olsan eşin hakkında muhakkak bir şeyler gözüne batacaktır. Bu da bir süre sonra eşine ve sana da yansımaya başlayacak. Çok yakın olmaya gerek yok ama seçeneklerden 2. diyorum, erkeğim.
0
mavi gri
(14.05.20)
kesinlikle bir degil. artik yeni bir aile kuruyorsunuz, ozel alan olusturmaniz sizin faydaniza
0
foster
(14.05.20)
dag dag ustunde olur ev ev ustunde olmaz demis eskiler. bi bildikleri vardir muhtemelen. yepyeni evliyken aileyle ic ice yasamak biraz rahatsiz edici olabilir. dunyanin en muthis insanlari bile olsalar bir arada yasamak sıkıntı yaratabilir. mutlaka daha rahat olacak pek cok yonden ama sorun olacak da cok yonu var biraz riskli bi durum. ben olsam tercih etmezdim mecbur degilsem. cinsiyet kadin.
0
in vino veritas
(14.05.20)
Önce 2 sonra duruma göre her zaman 1 geçme şansınız var zaten.

Kesinlikle 2.

Erkek.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(14.05.20)
çok zorda kalmadıkça 2. K
çocuk bile olsa aynı mahallede olacaksa 1.yi tercih etmem, kendi ailem bile olsa.
0
wendyangelamoiradarling
(14.05.20)
evlendikten sonra 1. tercih ederseniz dert etmeniz gereken en son şey sevişme sesleri olabilir.

anne-baba-siz-eşiniz hepiniz 4 bilinmeyenli denklemsiniz. anne nasıl bir kaynana, nasıl bir anne, ne kadar karışacak kıza, ev işleyişine, eve giren çıkana. baba da aynı şekil. siz ne kadar ana kuzusu bir tipsiniz. bunu eşinize nasıl yansıtacaksınız? eşiniz ailenizle ne derece geçinebiliyor olacak.

hepsi uyum içindeyse bile büyük ihtimal ilk 1 ya da 2 yılın ardından boşanma hakkında bilgi duyurunuzu girersiniz buraya.

aklı olan, evlenecekse 2'den şaşmaz.
0
elestirman
(14.05.20)
Abim evlendiğinde tam da aynı şartlardaydı. 1. seçenekle devam etti. Ben o zaman yaşça küçüktüm ama şunu kesin söyleyebilirim. Büyüklerinizin sağlığı için uzakta olun. Abim ve yengem tartıştıklarında anne-babam diken üstünde olurdu ve tabi ben de. Abim öfkeli biri olduğu için de anne babam yatak odalarının kapısını dahi kapatmadan, endişe içinde uyudular hep, ya tartışmaları büyürse diye.
Gelin-kaynana arasında huzursuzluk olmadı. Yıllar geçti boşanmaya karar verdiler. Yengem başka biriyle evlendi, abim başka biriyle evlenip gitti. Annemle babamın o zamandan beri daha rahat olduklarını fark etsem de huzursuz, endişeli halleri kalıcı oldu. Hatta annemin şu an yaşadığı sağlık sorunlarının bu durumla da ilişkili olduğuna inanıyorum.
Demem o ki, sadece kendiniz için değerlendirmeyin şartları. Siz bu süreci iyi yönetebilecek misiniz? Komşulara karşı sorumluluğunuzun çok daha fazlası gerekiyor aile yanında yaşayınca. Malum şartlarda, sağlıklı ve iletişime açık bir aile ve partnerle 1. seçenek iyi de olabilir. Ama değerlendirirken ailenizin sağlığını, huzurunu da en az kendi kuracağınız aile için düşündüğünüz kadar düşünmenizi tavsiye ederim.
0
dediysem dedim
(14.05.20)
burada aile olayına benim kadar mesafeli insan az bulursun gerçekten öyle aile de aile aman da ailemsiz asla tarzı bir insanı bırak 2 senede bir görsem fazlasıyla yetiyor.

bu bilgiyi verdikten sonra şunu söyleyeyim, aile var aile var. benim annem beni aşırı üstüme düşerek büyüttü hala da öyle o yüzden hayatta yakın bir yeri bırak aynı şehirde bile yaşamam amaaaa bazı aileler de hiç böyle değil karnım aç desen kalk yap der ki olması gereken de bu. şimdi eğer ki ailen benimki gibiyse büyük ihtimalle üstte de otursan aynı mahallede de otursan her türlü rahatsız ederler. olay biraz sizin mesafe koymanızda bitiyor. tabii senin hanım ne düşünüyor o en önemlisi. içine sinmiyorsa her şeyi siktir et uzakta bi ev bul. hatta 2. seçeneği de sitret mümkünse 3. seçenek olarak daha uzaklardan bi ev bul.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.05.20)
2 tabii ki.

ama yok 2 olmasın diyosanız, direkt aileyle yaşayıp 1. opsiyonun kirasını cebe atın. zira bir farkı yok.
0
lcha
(14.05.20)
Tabiki uzak olan
0
basond
(14.05.20)
1'in bir seçenek olarak düşünülmesini aklım almıyor.
eğer 3. seçenek şansı varsa 3, yoksa 2. sebeplerini yukarıda açıklamışlar, tekrar etmiyorum.

3. seçenek: başka semtte, iki tarafın ailesinden uzak bir yerde ..... devamı 2 ile aynı, ama ölmezsiniz merak etmeyin.

yazmadan duramayacağım, eşin de tek sıkıntının sevişme seslerinin aşağı gitmesi olduğunu mu düşünüyor? evetse emin misin, konuştunuz mu? ona da evetse ailenin evinde yaşayıp 1'deki evin kirasını alın, hem eşin de çalışmaz, evinin kadını olur. hem anneciğinin yemeklerini yemeye devam edersiniz, hem çocuğunuz olursa anneciğin bakar.

kadın.
0
pati
(14.05.20)
ben özgürlüğüme düşkünüm, kontrol sevmem. benim için 2.

halamlar, kuzenim bu şekilde, hiçbir özelleri yok. çok rahatsız edici. yani aile içini geçtim misafirliğe bi komşu gelse ya da uzak akraba evde olup biteni biliyor.

iyi yanları da var tabi ki. yemek yapanları, eve bakanları var.
ya da halamların yaşı ileri olduğu için alışverişleri vs. yapılıyor.
0
wishmaythşngs
(14.05.20)
(8)

hiç konuşmamak yerine boş konuşmak

diffarentiationation
kişiyi daha sempatik yapar mı bu yaşınıza kadarki tecrübelerinize göre? çok değişken var ama genel olarak düşünün, samimi ortamları ele alalım sadece, sevgilinizle birlikteyken mesela konuşacak bir şey yokken boş konu atmak ortaya, alakasız şeylerden konuşmak gibi.
kişiyi daha sempatik yapar mı bu yaşınıza kadarki tecrübelerinize göre? çok değişken var ama genel olarak düşünün, samimi ortamları ele alalım sadece, sevgilinizle birlikteyken mesela konuşacak bir şey yokken boş konu atmak ortaya, alakasız şeylerden konuşmak gibi.
0
diffarentiationation
(12.05.20)
Genel olarak düşünüyorum, susmayı bilmeyen, her sessizlikte laf olsun diye boş konuşan insanlara acayip sinir oluyorum. Daha sempatik yapmıyor, aksine kalkıp ortamdan uzaklaşasım geliyor. Huzur içinde sessizce oturamayacağım insandan sevgili de olmaz zaten.

Edit: Çok acayip yahu. "insanlar genelde boş konuşan sevmem deseler dahi severler" diye cevap var. Niye birilerinin sizden farklı düşünebileceğine inanmıyorsunuz hiç anlamıyorum.
0
kobuzchu kiz
(12.05.20)
boş konuşacağına sussun daha iyi.
0
candide
(12.05.20)
herkese göre göreceli, benim gözlemime göre hiç konuşmamasından daha iyi olarak izlenim bırakıyor. insanların hareketleri ile fikirleri bir değil. burda boş konuşmasınlar diyen kişi hiç konuşmayan birisine asosyal damgası verip mesafe koyuyor genelde.
0
nahtoderfahrung
(12.05.20)
yapmaz, antipatik yapar.
0
hehehe
(12.05.20)
söyleyecek bir şeyin yoksa sus felsefesi söz alıp konuşma durumlarında etkili. birilerinin senden bir şeyler söylemeni beklediği durumlarda sessiz kalmanın negatif etki yarattığını bizzat deneyimledim. ben ki çok konuşan biriyimdir, cidden bazı noktalarda bir şey söylesem çok boş yapmış hissedicem, ki ara ara boş yaparım da zaten; susmayı tercih ettiğim zamanlarda ya durumdan keyif almayan ya da sessizlikle mesaj vermeye çalışan konumuna düştüm. benim gibi normalde çok konuşan ve çoğu boş konuşma olmayan insanların suskunluğu asaletinden olarak algılanmıyor ne yazık ki.

sevgili konusu ayrı, yanında boş konuşmaktan çekineceğim biriyle sevgili olmam. alakasız şeylerden konuşmak, saçmalamak karşımda konuşup etkilemek istediğim ama heyecandan ne konuşacağımı bilmediğim biri olduğunda girdiğim bir mod oluyor zaten. buna tahammül edemeyenler az değil tabii, o durumda sempati kalmıyor.

benim konuştuğum birinin benim gibi saçmalıklar yapması sempatik durur. öte yandan oturaklı ve sakin kadınlardan da ayrıca etkilendiğim doğrudur. o yüzden çok kişisel bişey bu diyip geçicem.
0
Bruce
(12.05.20)
Hiç konuşmamakta kötü. Asosyal, psikolojik olarak sorunlu gözüylede bakabilirler. Ayarı tutturmak önemli.
0
komando kani var bende
(12.05.20)
elbette ki en güzeli ayarı tutturmak ancak soruda iki uç var.
hiç konuşmamak yerine boş konuşmak daha faydalıdır.
hiç konuşmayan insan sorunlu ve sıkıcı görünür.
boş konuşan insan ise sadece boş konuşur.
insanlar genelde boş konuşan insan sevmem deseler dahi severler.
0
dafuq
(13.05.20)
ilişkide belli bir seviyeye gelinmemişse, sessizlik rahatsız edicidir bana göre.
en coşkulu, en sabahlara kadar konuşulan, en kıkırdanan dönemde neden sessizlik olsun?

bir de, boş konudan kasıt ne?
sürekli ekonomi, devlet politikası, felsefe ve sanat mı konuşuluyor?
geyiğe her zaman ihtiyaç vardır.
ilişkinin kendi jargonunu oluşturmasının yolunu açar.

bazen yan masadakiyle dalga da geçersin, salak salak espriler de yaparsın, tek gözünü şaşı yapmak gibi gereksiz becerilerini de sergilersin, arkadaşını da çekiştirirsin, olur yani neden olmasın?
şapşallık da sevimli bir şey olabiliyor belli ölçüler dahilinde.

beraber gülebilmek için boş konuşmak gerekiyor genelde.
ama sürekli böyle mi olmalı?
hayır, beraber susmak da güzeldir, ama dediğim gibi belli bir seviyeye gelinmemişse susmak gerginlik yaratır bence.
0
blatta hiberna
(13.05.20)
(1)

Facebook beğeni

piotr
Halen arkadaş olduğum birinin fotosunu yıllar önce beğenmişim. Şimdi o beğeniyi geri alsam ona bildirim gider mi?
Halen arkadaş olduğum birinin fotosunu yıllar önce beğenmişim. Şimdi o beğeniyi geri alsam ona bildirim gider mi?
0
piotr
(11.05.20)
gitmez ama tekrar begenirsen gider.
0
in vino veritas
(11.05.20)
(7)

Eğlenmek için napiyorsunuz?

epistemic_regress
Yani 13 yaşında bir ergen gibi hayattan çılgınca keyif aldığınız zamanlar yaratmak için napiyorsunuz? Gülerken düşünmekten bahsetmiyorum. Şive komedisine gülmek gibi düşünün bunu. Evde yalnızken dans mi ediyorsunuz, arkadaşlarınızı feyk hesapla işletiyor musunuz? Anira anira gülmek istiyorum, napabi
Yani 13 yaşında bir ergen gibi hayattan çılgınca keyif aldığınız zamanlar yaratmak için napiyorsunuz? Gülerken düşünmekten bahsetmiyorum. Şive komedisine gülmek gibi düşünün bunu. Evde yalnızken dans mi ediyorsunuz, arkadaşlarınızı feyk hesapla işletiyor musunuz? Anira anira gülmek istiyorum, napabilirim?

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(11.05.20)
dinlediğimi kimsenin bilmediği dıptıs şarkılar açıp popomu sallıyorum evde saatlerce. çok rahatlatıyor.
0
pearson
(11.05.20)
hayvansı mizah için trailer park boys izliom
0
hasmetizm 2046
(11.05.20)
jackass ve southpark izliyorum. zaten jackass'in olayı 13 yaş ergenliği ama olsun XD
0
pasp
(11.05.20)
bir de playing star again +1, kedi, köpek vs şapşik hayvan videosu izleyip whatsapp gruplarıma da atıyorum. millet de bana atıyor aşldkiadaidsa ek olarak pearson da +1, dans ediyorum. başka salak şeyler daha yapıyorum ama hatırlayamadım, yaşlılık işte XD
0
pasp
(11.05.20)
Ben eğlenmeyi bıraktım bi 6 senedir falan. Anıra anıra güldüğümü de kendimi bildim bileli hiç hatırlamıyorum ama gülümsemek istersen hayvanların aptallıklarını izleyebilirsin belki fayda eder.
0
superfluid
(11.05.20)
redditte takılıyorum. bazı subredditler çok iyi. whatcouldgowrong-kidsarefuckingstupid ...

Deli deli dans ediyorum. sevgilimi de dansa zorluyorum, etmezse daha da saçmalıyorum. en son kıyafetlerle halay çektim.

en son sanırım koala challenge yaparken aşırı eğlendim.

whatsapp gruplarında millete sarıyorum :/
0
livaist
(11.05.20)
Ucuz ve düşünmeden güldüren mizahı sevmediğimi fark ettim.

Eğlenmek için sevdiğim bi şeyleri araştırıyorum ben ama sana gelmez herhalde.

Hmm düşüneyim başka ne yapıyorum? Twitter'da çok zaman geçiriyorum, kahkaha attığım da oluyo ama zaman olarak nadir yani senin için pek verimli olmaz.

Hayvan videolarından hiç keyif alamadım ben, valla eğlenmek için güzel tasarlanmış bayrak vs bakan biriyim ben. Onun için de Redditten takip ediyorum işte ilgilendiğim konuları. Yardımcı olamadım sanırım ama yazasım geldi..
0
nundu
(11.05.20)
(6)

Sorunlu sevgiliyi iyileştirme içgüdüsü

pek ılımlı baterist
Biriyle flört ediyorum diyelim. Zaman geçtikçe fark ediyorum ki bu adamın birçok sorunu, geçmişten gelen yarası, psikolojik problemleri var ve zor bir insan. Hayatı hem kendisine hem de çevresine zorlaştırıyor. Mantıklı olan ne? Bu adamdan kaçmak değil mi? İşte böyle durumlarda ben hep karşı tarafı
Biriyle flört ediyorum diyelim. Zaman geçtikçe fark ediyorum ki bu adamın birçok sorunu, geçmişten gelen yarası, psikolojik problemleri var ve zor bir insan. Hayatı hem kendisine hem de çevresine zorlaştırıyor.
Mantıklı olan ne? Bu adamdan kaçmak değil mi? İşte böyle durumlarda ben hep karşı tarafı iyileştirmeye çalışıyorum. Sarıp sarmalayayım, acılarını unutturayım, onu mutlu etmek için çırpınayım diyorum. Böyle bir içgüdüm var.
(Birkaç haftadır görüştüğüm adamın geçmişinde alkol ve uyuşturucu tedavisi gördüğünü öğrendim. Şimdi de manik depresif bozukluk tedavisi görüyormuş. Yine depreşti bu içgüdüm şu an ve kurtulmam lazım bundan.)
Artık karşıma sürekli böyle erkekler çıkınca farkında olmadan bu insanları çektiğime karar verdim. Tabii kendimi mahvediyorum ama bu iyileştirmeye çalışma süreci zevk de veriyor galiba bana.
Soruya geçeyim. Bu içgüdü nasıl öldürülebilir? Karşımdaki adamın annesi gibi davranmak istemiyorum artık.
0
pek ılımlı baterist
(11.05.20)
bir yerde bunu yapan insanların bu şekilde kendilerini değerli hissetme eğilimde olduklarını okumuştum. belki senin durumunda da bir bağlantı vardır bu hisle.
0
pearson
(11.05.20)
Siz çözemezsiniz profesyonel yardım almasını isteyin, katlanın ya da salın gitsin. Bunu diğer taraftan söylüyorum. Kimse kimseyi iyileştiremez.
0
eatpraylaw
(11.05.20)
popüler bir örnek olarak berbat bir ilişki sonrası sizi mutsuz edeceğini bile bile gidip aynı insana yapışmanız ya da aynısını bulamıyorsanız onunkilere mümkün mertebe benzer özellikler taşıyan birilerini aramanız da hep "aynı şey olsa bu sefer sıçmam, kesin hakkından gelirim ya da en azından ağzıma bu kadar sıçılmaz" sanrısının bir sonucudur, anlıycağınız bir nevi yenilen pehlivanın güreşe doyamamasıdır.


alkolik/dayakçı babanın kızının alkolik/dayakçı koca bulması" örneği mesela.

eğer hep aynı biçimde ilişkiler yaşıyorsanız "hep manyaklara denk geliyorum", "hep aynı şey oluyor", "bak yine oldu", "x de böyle yapmıştı y de böyle yaptı" vb. cümleler kuruyorsanız repetitive compulsive bir döngüdesiniz demektir. -"yineleme zorlantılı bir döngü"

özetle zihin -bilinçdışı diyelim- aslında travmanın olduğu yere gidip o travmayı çözmek ister. o travmayı çözebilmek için farklı yöntemler denemek gerekir. zihin bu sayede travma sonucunda yaşadığınız nihai duyguyu -hatta öğrenmeyi- değiştirmeyi hedefler. ancak davranış paternlerini -bu paternin de bir türkçesi vardı, "örüntü"ydü sanırım- değiştiremediği için aynı olaylar tekrarlanır. bu noktada travma halen çözülemediğinden aynı durumların ve duyguların tekrar tekrarı gerçekleşir.

travmayı aşabilmenin yolu önce o travmayı yaratan koşullara benzer koşulları yaratmak sonra da kendi davranış patternini değiştirerek sonuca etki etmektir. ancak bu böyle sözcüklere döküldüğü kadar kolay diildir. zihin -bilinçdışı-, sürekli olarak ilk aşama olan "travmayı yaratan koşullara benzer koşullar yaratma" işinin hakkını verir ancak ikinci kısım yani "davranışı değiştirmek" kısmı işte o kolay diildir. dolayısıyla sonuç değişmez. tekrar ve tekrar aynı olayların, ilişki biçimlerinin, hislerin ve çaresizliğin içinde bulur kendini kişi.

biraz aşı gibi, aşı da degil de yan etkisi kuvvetli bir ilaç gibi düşünmekte fayda var. zihniniz -bilinçdışınız- sizin gerisini de getireceğinizi ve bu kez makus talihinizi yeneceğinizi umarak size aynı koşulları yarattırır. ya işte diğer seçeneği seçeceksiniz ya da ilelebet aynı seçimleri, paternleri tekrarlayarak travmanıza gömüleceksiniz.
aynı şeylerin yaşanmasını sağlayan sizsiniz. çünkü aslında -farkında olmasanız da- değişmek ve değiştirmek istiyorsunuz. bunun için de değişik bir şey yapmanız gerekiyor. bu da cesaret istiyor. çünkü acı bağımlılığını yenme ve yüzleşme cesareti gösterildiğinde aynı başlayan şeyin sonu değişebilir ve böylelikle ders alınmış olacağından travma atlatılıp bir sonraki adım düşünülebilir.

pratik yapan bir piyano öğrencisi gibi düşünün. takıldığı yeri aşmak için defalarca en başından başlar. siz aynı parçayı dinlemekten cinnet geçirirsiniz ancak takıldığı yeri geçmesi için giriş kısmını da defalarca tekrar etmesi gerekecektir. nihayet doğru çalarsa bir sonraki takılacağı yere kadar ilerler. yeniden takılırsa da parçanın başka bir kısmından yineleyerek devam eder.

zihin aslında sizi istemsizce gelişime doğru zorlamaktadır. ama işte parçanın aynı yerinde ne kadar takılacağınız size bağlıdır. (komşuların cinneti de.)

repetition compulsion özetle, bir iyileşme isteğidir. ancak gerisi getirilemezse daha da ağır bir travma yaratır -bunu da bilerek yapar bir yandan, çünkü acının şiddeti arttıkça değişime yönelme mecburiyeti ya da olasılığı da artacaktır-, bu daha ağır travmanın size değişim için itici güç sağlamasını umar, yeniden aynı koşulları oluşturursunuz kendinize, bu sefer de olmazsa daha ağır olur travmanız, daha da sertini oluşturur benzer koşulların -dolayısıyla ilişki örneğinden gidiyorsak eğer, davranışınızı değiştiremiyorsanız varacağınız son manyağın diğerlerine kıyasla en manyağı olması olasılığı hayli yüksektir-. e hala davranışınızı değiştirmiyorsanız repetition compulsion'la uslanmayanın hakkı kötektir -demiyoruz tabi bunu-

bilinçdışınız sizi iyileştirmenin bir yolunu bulur. ama işte bir iki el atsanız da bunca yıpranmasanız iyi olur.
0
brkylmz
(11.05.20)
kadınlarda hemşirelik sendromu diyorum ben bu duruma (toplumda süregelen kadın derleyici toparlayıcıdır, yuvayı dişi kuş kurar, kadın bir adamı vezirde eder rezilde vecizelerinde bahsi geçen toplumsal cinsiyet rolleri), literatürde adı nedir bilmiyorum. halihazırda yıllardır birlikte olduğunuz insanda yaşamın olağan akışıyla bir sorun ortaya çıkar, o zaman elbette destek olursunuz elinizden geldiğince ve imkanlar elverdiğince. ama hep bu tarz adamlarla youlunuz kesişiyorsa, siz aynı senaryoyu yaşıyorsanız, dönüp ben neden kendime sürekli bu senaryoyu yazıyorum diye sormalısınız ve bu konuyla ilgili araştırma yapmalısınız. o içgüdüyü öldürebilmek için çıkış noktasını, bu konudaki çekirdek inançlarınızı bulmanız lazım kendinizde. nedenini bilmediğiniz bir sorunu çözmeniz imkansıza yakın.
0
Phoebe
(11.05.20)
muhtemelen kendi yaralariniza bakmamak icin boyle tipleri secip onlarla kaliyorsunuz. once kendi yaralarinizi iyilestirin, o zaman zaten bu tarz 'emotionally unavailable' insanlar size cekici gelmeyecektir. bu konuda epey yazi var.
0
kassiopeia
(11.05.20)
Sizin erkek versiyonunuzum ben de. Nerde psikolojik sorunları olan varsa onunla ilişkim oldu hep. Tavsiyem, uzak durun çünkü bir süre sonra kendi modu da düşüyor insanın. Dönemsel destek tamam ama tedavi işini doktorlar yapmalı.
0
selimcigimisik
(13.05.20)
(12)

herşey yapma heveslisi var mı aranızda

problem34
Mesela ben 30 yaşına geldim ve işim gücüm yerinde serbest çalışan bir avukatım Nedense hala bazen içimde şunu yapsam mı diyorum .. Mesela kendi içimde hedeflediğim şeylere gelince 1-Acaba tıp okusam mı .Tıpı bitirip estetik cerrah olmak 2-Acaba bilgisayar mühendisliği mi okusam ciddi internet girişi
Mesela ben 30 yaşına geldim ve işim gücüm yerinde serbest çalışan bir avukatım
Nedense hala bazen içimde şunu yapsam mı diyorum .. Mesela kendi içimde hedeflediğim şeylere gelince

1-Acaba tıp okusam mı .Tıpı bitirip estetik cerrah olmak
2-Acaba bilgisayar mühendisliği mi okusam ciddi internet girişimlerine kafa yormak
3-Acaba alanımda akademisyenlik için mi kovalasam sonra da bi yandan işlerimi büyütürüm.
4-Pilotaj bölümü okusam arada uçuş yaparım:))
4-Siyasetle mi uğraşşsam çok angarya iş gibi geliyor :)))
5-Boşver bunları ticarete gir :))
6-Yurtdışında master da olabilir sonra ilgili ülkede avukatlık
Zamanında üniversite sınavında derece yapmıştım.İyi bir devlet okulunuda bitirdim.Sanki bunlardan birini yapmazsam hiç bir farkındalığım olmayacakmış gibi.Zira adam para verip hemen okuyabiliyor sonra da avukat oluyor ..Kendimi biraz daha farklı nasıl kılarım .Aynı zamanda bu emeğinde maddi karşılığı olsun istiyorum.Tavsiyeniz nedir ?
0
problem34
(10.05.20)
bence size rahat batıyor :)
0
candide
(10.05.20)
mesleğinde en yüksek noktaya gelmeye çalışmanın listede olmaması üzdü biraz.

gönenç var mesela sizin meslekte biraz farklı olarak göze batıyor. gönenç 2 ol demiyorum ama potansiyel var bence.
0
ozdek
(10.05.20)
sizin gibi hevesli olan insanlara imrenirim. bence bu iş yapma isteklerinizde en önemli etken sevdiğin işi yapıp para kazanmaktır. hep sporla ilgili işleri sevdim seçmediğim ve yapmadığım için pişmanım.

yaş geçmeden yapmak istediklerinizi yapın.
0
mikahakkinen
(10.05.20)
İçinde bulunduğumuz sistem materyalizme dayandığı için hedeflerimiz de materyal oluyor. üniversite oku, iş bul,araba al, telefon al vs. gibi hedeflerin a noktasından b noktasına gitmekten bir farkı yok. b noktasına vardığında ya başka bir hedef daha bulman gerekiyor ya da varoluşsal bir sorgulamaya giriyorsun.

istediğin kadar diploma topla, para kazan, ilişki yaşa vs. vs arayışın hiç bitmeyecek. hiçbir zaman da doymayacaksın.

naçizane tavsiyem, yüzeysel düşünüp yeni bir 'b noktası' hedefi bulmaktansa kendini keşfetme yoluna girebilirsin.bu yol'un da ne olacağını yalnızca ve ancak sen bulmalısın. ara'man gerekecek.
0
alessea
(10.05.20)
bu dusunduklerinizi kendi mesleginizle birlestirmeyi dusunebilirsiniz.

1- adli tip?
2- bilisim suclari avukati?
vb

ama ben de imrendim ne yalan soyleyeyim. hatta yakinimda olsaniz size uyuz olurdum :D
0
yoggi
(10.05.20)
nedense bana yazdıkların mantıklı gelmedi. sanki liseli bir çocuğun her gün ''ben şunu yapçam'' diyerek bir bölüm okumaya karar vermesi ama beceriksiz olduğu için pasifçe adım atamayışı gibi. belki de önceki sorularını hatırladığım içindir. bilemiyorum.

mesleğinde kendini geliştirmeye çalış, adını duyur.
0
pearson
(10.05.20)
heves mevzuyu başlatır, maddi anlamda bir karşılığı olması için irade ve zaman gereklidir. Her şeyi yapmak istemek, kendinde potansiyel görmek ama bir şey yapmamak da tembelliğin getirdiği kendini avutma biçimidir, bir kitapta okumuştum :)
Süreklilik arz edecek şekilde yan dal gibi uğraşmak bence makul bu fanteziler için. O yüzden yazılım diyorum.
0
The_Lollok
(10.05.20)
al benden de o kadar. bende de var o. rahatsız edici bir durum bu ama.
0
marul hirsizi
(10.05.20)
bence farkındalık değil farklı olmak istiyorsun. mesleği itibarı için seçmişsin gibi geldi. bu işleri yapmak isteme nedenin de bir itibar arayışı. çünkü yapmak istediğin bütün işler toplumda bir şekilde itibarlı olarak görülen işler. bence yatay olarak kendini geliştirmektense dikey olarak geliştir. avukatlığın ucu yok sonuçta.
0
black mamba
(10.05.20)
Bunlardan birini ya da birkaçını yapmak için kolları sıva. İş ciddiye binince, bu listede yapmak istediklerinin sıkıntısını gördüğün ilk anda muhtemelen zaten vazgeçersin :D
0
superfluid
(10.05.20)
30 yaşındayım ben de ve kendimi bildim bileli bahsettiğin sorun bende de var. Maymun iştahlı olup her aklıma düşen şeye heves ediyorum. Fakat gel gör ki yaptığım hiçbir işte kendime güvenim yok ve para kazandığım iş de dahil olmak üzere hiçbir şeyde kendimi yeterli görmüyorum. Bir tarafım tek bir işe odaklanmamanın çok büyük bir hata olduğunun farkında. Çünkü içinde bulunduğum bu hal hiçbir zaman başarı getirmeyecek ve yaptığım her işi "ortalama" yapıyor olacağım. Fakat öteki tarafım da ben sadece tek bir şeyden ibaret değilim diyor. Yaptığım şeyleri mükemmel yapmyor olsam da, hayatımın sonuna kadar tek bir işle uğraşmak istemiyorum.
Burda kendinize sormanız gereken soru, alakasız dahi olsa birbirinden farklı alanlarda bir şeyler öğrenmek mi size haz veriyor, yoksa bir konu üzerinde uzmanlaşıp insanların "bu iş problem34'ten sorulur" demesi mi?
0
synesthesia
(10.05.20)
Ben 40 yaşındayım. İyi bir mesleğim var. İşimi de severek yapıyorum ama sanki 20 yaşındaki gibi enerjik hissediyorum.Amatör ruhum hiç gitmedi. Sürekli fazladan bir şeyler yapmak istiyorum. Bu açıdan hiç yadırgamıyorum. İz bırakmak gibi bir amacım var.
Hayallerinizden bir kaçının peşinden koşun.
0
panu
(11.05.20)
(11)

tuttuğunuz takımın

vasilias
hangi kadrosunu özlüyorsunuz ?
hangi kadrosunu özlüyorsunuz ?
0
vasilias
(10.05.20)
Rapaic ve kenneth Anderson'lu kadroyu.
0
etna
(10.05.20)
Schmeichel
Neville Johnsen Stam Irwin
Becksy Butt Keane Giggs
Yorke Cole
0
heritage
(10.05.20)
Alex, deivid, r.carlos, ugur boral, lugano, aurelio ve t.d zico..

Takimla en gururlandigim zamanlardir. Herkes potansiyelinin uzerinde top oynuyordu. Ugur boral bile harikalar yaratiyordu :d ama iste sampiyon olunamadi diye zico gonderildi, takim dagildi.
0
eazy
(10.05.20)
2015 şampiyon Pınar Ksk Bobby Dixon Dj Strawberry Jon Diebler Kenny Gabriel Juan Palacios
0
mikahakkinen
(10.05.20)
Alex, deivid, r.carlos, ugur boral, lugano, aurelio ve t.d zico +1

Edu'nun her maç kendi kalesine gol atmasını bile özledim
0
IcedFlames
(10.05.20)
muslera
eboue - ujfalusi-semih-riera
melo-xelçuk-hamit-sneijder
drogba-burak
0
lenin benim amcam olur
(10.05.20)
Tuncay'li 2003-2007 arası dönem. Tuncay o zaman taraftarın sahadaki yansıması gibiydi, cigersiz gibi kosardi. Uzun saçlarının deli gibi koşarken sallanmasini bile özledim mk. Keşke bir sene daha kalıp, 2007-2008 sezonunda da oynasaydı :(
0
austra
(10.05.20)
@lenin benim amcam olur +1
2012-2013 galatasaray kadrosu
0
mey17
(10.05.20)
Bir de aynı sezonun gs basket takımı, şampiyon olmuştu. Kadroda aroyyo, jamont gordon, cenk akyol, furkan aldemir, domercant vardı. Antrenör de ergin ataman
0
mey17
(10.05.20)
Mario gomez-sosalı sezon
0
pofudukayi
(11.05.20)
ivan ergiç, kirita, zapo, ömer kaptan, pablo.
0
firemanjonny
(11.05.20)
(8)

Arkadasin surekli darlamasi

bahtiyar
Bir arkadasim var ve cok iyi bir kiz kaybetmek istemedigim bir arkadasim. Ama soyle bir ozelligi var surekli bana internetten kiyafet fotosu yollayip bunu alman lazim bu sana cok yakisir diyor ama yolladigi kiyafetler cok demode ve asla benim tarzima uygun degil. Fazla seksi ve kadinsi seyler. Ben d
Bir arkadasim var ve cok iyi bir kiz kaybetmek istemedigim bir arkadasim.

Ama soyle bir ozelligi var surekli bana internetten kiyafet fotosu yollayip bunu alman lazim bu sana cok yakisir diyor ama yolladigi kiyafetler cok demode ve asla benim tarzima uygun degil. Fazla seksi ve kadinsi seyler. Ben de gayet basic giyinen bir insanim yani herkes bilir.

Sonra hem zaten pilatese baslaman lazim sana video yolluyorum simdi yarindan itibaren pilatese basliyosun diyip bir suru pilates videosu yolluyor ve ben gercekten pilatesten nefret ederim. Daha once birkac kez pilatese sans verdim ama yok hic benlik degil. Ona da soyledim zaten hic benlik bir spor degil diye ama o inatla bu konu hic konusulmamis gibi video yollamaya devam ediyor.

Benim yasadigim yere yakin rafting merkezi var surekli beni oraya goturmek icin zorluyor. 1-2 kere beraber yaptik ama ben hic keyif almadim. Zaten adrenalin sporlarini cok sevmem herkes bilir. Ama o inatla yapalim, hadi gidelim, bir sey olmaz, yapmamiz lazim, ikimize de iyi gelir.. vs deyip beni zorla oraya goturmek istiyor. Kendisi cok iyi yapiyor hakkini yiyemem sevmekte ve yapmak istemekte hakli olabilir. Ama gercekten benim sevdigim bir ortam degil.

Bana surekli erkekler soyle yapar kadinlar boyle yapar. İliskilerde kadinin ve erkegin rolu gibi kaliba dayali bir suru ogutlerde bulunuyor.

Oylesine bir erkek gosteriyorum “o sana nikah kiymaz” diyor agzim acik kaliyor. Benim oyle bir derdim yokki.

Sevgilimiz neden yok muhabbeti yapiyoruz bazen diyor ki “senin benim gibi namuslu kizlarin sansi yok” diyor. Simdi ne alaka namus?

Surekli guzel olmakla ilgili ogutlerde bulunuyor. Ama ben ona yuz kere benim guzel olmakla ilgili bir derdim yok diye soyledim. Buna ragmen o hala bana krem, dus jeli vs oneriyor.

En son Telefonda konusurken ayri dustugumuz bir konuda beni hic konusturmayarak kendi fikirlerini sunuyor. Ne zaman agzimi acsam konusmaya devam ediyor falan. Yani en sonunda tamam deyip konuyu kapattim ama konu kaldi oyle.

Gercekten cok iyi biri oldugunu dusunuyorum ama sizce neden boyle yapiyor? Onun da beni sevdigini dusunuyorum ama problem ne? Onu kaybetmek istemiyorum ama bu israrlari beni rahatsiz ediyor.
0
bahtiyar
(09.05.20)
Niye kaybetmek istemiyorsun ben onu anlamadım. Rahatsız edici sapık hareketi bunlar altındaki niyet ne olursa olsun, çıkar hayatından gitsin. Ne saçma şeymiş ya, bunlara katlanmanı gerektirecek nasıl bir pozisyonu olabilir ki hayatında. Ne söylesen değişmeyecek derecede bir ruh hastalığı bu, iyiliğini istemesi de değiştirmez bu durumu.
0
Bruce
(09.05.20)
Karakteri senden farklı tek problem bu gibi duruyor. Bazı tipler bütün aktivitelerini yakın bulduğu kişilerle yapmak zorunda gibi hissediyor. Bi de baskın karakterse böyle zorlamalar ona normal geliyordur. Bi süre sonra kendin soğuyacaksın bana kalırsa. Kesin aslan burcu ya bu :D
0
kedili bisiler
(09.05.20)
Arkadaşınız size aşırı şekilde anneniz, ablanız gibi davranıyor. Sizi istediği kalıba sokmaya, sizi değiştirmeye çalışıyor. Bunun sizim için kendi gözünden daha iyi olacağına karar vermiş. Olayın iyi yanı sizi iyi niyetle düşünüyor, belli ki kıskançlık yapmıyor. Kendi gözünde sizin yetersiz, yanlış yanlarınızı kendince iyileştirmeye çalışıyor. Sizinle olan arkadaşlığını kendisi yönetiyor.

Ama şöyle bir sorun var. Bu kişi sizi pek tanımıyor. Ne seversiniz, ne sevmezsiniz bilmiyor. Bence bu daha rahatsız edici.

Belki araya mesafe koyabilirseniz sizin için iyi olur. Ama kesinlikle zıtlaşıp, yaptıklarını yüzüne vurmayın. Ne olur ne olmaz cidden kötü yüzünü görüp, başınıza bela alabilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(09.05.20)
Ben bu gibi durumlarda ayni davranisi yapiyorum. Ya azalarak bitiyor ya da kalıcı oluyorlar. Ama daha boyle davranipta iyi niyetli olan birisini gormedim.
0
durgunfoton
(09.05.20)
Sorun onda değil sizde. Bu kadar uyuşmadığınız, dünya görüşlerinizin farklı olduğu biriyle arkadaşlığı sürdürmeye çalışmak manasız. İyi bir insan olması doğru bir arkadaş/insan olduğu anlamına gelmez. Bu iletişime devam etmenizin sizde karşılık geldiği duyguyu bulmaya çalışmalısınız bence. Özgüven sorunu, yalnızlık, onaylanma ihtiyacı gibi gibi.
0
Phoebe
(09.05.20)
bana da arkadaşınız gayet hayat dolu ve çevresine pozitif enerji saçan biri gibi geldi. siz de bizim gibi içe kapanık sıkıcı birisiniz. keşke benim öyle bir arkadaşım olsaydı dedim, yeri gelecek seni kolundan tutup zincirlerinden kurtulmanı sağlayacak, yeri gelecek ısrarla seni o sıkıcı hayatından biraz olsun çıkartacak ve tabi yeri gelecek derdine karşılık beklemeden ortak olacak, bu sonuncuyu yapıyorsa bence bu arkadaşın kıymetini bilin.
0
bugisme
(09.05.20)
Bence kötü bir niyeti yok gibi. Saf olabilir. Siz daha iyi bilirsiniz. Bence bir süre gözlemleyin onu. O konuşursa sürekli soru sora bilirsiniz, niyetini az çok anlarsınız.
0
komando kani var bende
(09.05.20)
çok fazla kafaya takan hassas birisin sanırım. kızın bu söylediklerinde kafaya takacak bir şey yok. kafa dengi birisine benziyor hatta.
0
dafuq
(10.05.20)
(4)

toksik ilişkiler yumağından nasıl çıkarız?

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
dedikodularrezilliklermide bulandırıcı ifadelerhaksızlıklarnamertlik diz boyuböyle kriterleri olan ilişkilerden nasıl kaçabiliriz? whatsapp tan falan da engelleyeyim mi?
dedikodular
rezillikler
mide bulandırıcı ifadeler
haksızlıklar
namertlik diz boyu


böyle kriterleri olan ilişkilerden nasıl kaçabiliriz? whatsapp tan falan da engelleyeyim mi?
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(08.05.20)
ölü taklidi yaparak ve kendi hayatında da gerçekten takip etmeyi bırakarak.
0
snape i başından beri tanırım
(08.05.20)
esyalarini topla, kalk git, engelle, asla contact kurma
0
bubirgüneşvakası
(08.05.20)
Her yerden engelle, merak edip bakmıycan ama.
0
izmitcan
(09.05.20)
baldur2
(09.05.20)
(13)

Tek taş gereksiz, abartı bir şey değil mi?

gelmeistemem
Amaç başkalarıyla sidik yarıştırmak mı? Çok daha küçük renkli, değişik yüzükler var. Ne özelliği var?
Amaç başkalarıyla sidik yarıştırmak mı? Çok daha küçük renkli, değişik yüzükler var. Ne özelliği var?
0
gelmeistemem
(08.05.20)
Bir kadın olarak cevaplıyorum;
Bence hiçbir özelliği yok. Elması büyükmüş küçükmüş çok saçma. Sade bir safir yüzüğü tercih ederim kesinlikle.
0
sydney
(08.05.20)
evlenmenin ne özelliği varsa bunun da o özelliği var.
kabul görmüş, onaylanmış bir işaret. bir çeşit alameti farika.
0
jimjim
(08.05.20)
çiçekte aynı mantık değil mi ? bitkiyi öldürüyorsun. çürümesini izlesin diye sevdiğine veriyorsun. toplumsal şeyler çoğu, moda gibi düşünmek lazım, ama hanım kısmı bekliyor işte.
0
fezagezgini
(08.05.20)
Gereksiz ve abartı olmasının yanı sıra varoş da artık. Bim kasiyeri de takıyor doktora yapmış iş kadını da. Hele beş taş ve tek taşı üst üste takmış bir kadın görünce kafamdan direkt notunu veriyorum. Zamanında böyle bir yüzükle çıkagelen bir sevgilim olmuştu hala tüylerim ürperir.
0
ruhen hastayim ben
(08.05.20)
Cicek olayi da ayni sekilde ama tek tas kadar pahali degil. Safir denilen yuzukler daha kibar duruyor sanki. Buyuk tas saga sola takilir. Nasil rahat ediyorlar ilginc.

Evlenmek bu kadar masrafli olmamali.
0
🌸gelmeistemem
(08.05.20)
yenmeyen herşeye gereksiz dersek yaşamanın keyfi kalmaz. bütçen kadar toplumsal yasa örf adet ve gelenekleri yapmak zorundasın. ya da evlenmeyeceksin.
0
kelepir
(08.05.20)
kadın kişisiyim ve bence de çok saçma bir şey, çok çirkin. onun yerine kişinin zevkine göre renkli taşları olan orijinal tasarım yüzükler alınabilir.
0
theseachange
(08.05.20)
Gereksiz, abartı ve her şeyden önce Afrika'daki insanların kanı üzerinde bu yüzüklerin. Para verseler takmam, pırlantasız evlendim başıma bir şey gelmedi şükür.
0
gmzo
(08.05.20)
de beers nedir kimindir ne yapar ne yapmıstır araştırınız...

kısaca: minik minik işleye işleye ve arzı elinde tutarak şeffaf taş parçalarından milyarlar elde eden firmadır. ''tek taş'' de beers'ın eseridir. bir biğlinçaltı reklamcılık şaheseridir.
0
Techsavvy
(08.05.20)
Çevremde tek taş beş taş seven arkadaşlarım epey var. Seviyorlar, heyecanlanıyorlar, bazıları tek taşını kendi alıyor gerçekten, o derecede. Şimdi eğer müstakbel eşe alınacak bir şeyse bu ve eşinizin istediğini düşünüyorsanız bence alın. Diğer yüzükleri her zaman alabilirsiniz sonuçta. ( Şahsen benim var ama takmıyorum, anca düğüne falan. 5 liralık plastik yüzüğüm var onu daha çok seviyorum mesela )
Alırken de tavsiyem d olsun e olsun diye çok kasmayın. Büyüklüğü daha önemli, ilk anda büyüklüğü dikkat çekiyor.
Bu işler bütçe işi, paranız varsa geçim sıkıntınız yoksa sevdiğiniz birini ( her ne kadar sosyal platformlarda avam bir hareket olarak değerlendirilse de ) pırlanta alarak mutlu edebilecekseniz bence edin.
0
likorlu cikolata
(08.05.20)
Bence de gereksiz.
0
rock n roll
(08.05.20)
safir yüzük de bi çirkin geldi bana, şimdi çok yazılmış diye google'a baktım da.
0
snape i başından beri tanırım
(08.05.20)
ben safir diyerek şunları kastetmiştim www.craftpirlanta.com

Pırlanta diyor ama daha minik, zarif bence. Murat Övüç de pırlantalarıyla övünüyor. Artık baydı bu pırlanta, herkes bir yarış içinde.
0
🌸gelmeistemem
(09.05.20)
(6)

Kendimi affedememek

contraparal
Yakın sayılabilecek bir zamanda abusive diyebileceğim bir ilişkiden çıktım. Uzun süre ayrılmak istemiştim ama becerememiştim bunu ve her seferinde geri dönmüştüm. Bana hiç değer vermeyen, sürekli kötü davranan, beni sürekli ezen biriydi. Sürekli ona kendimi kanıtlamaya çalışıyordum, aslında salak ol
Yakın sayılabilecek bir zamanda abusive diyebileceğim bir ilişkiden çıktım. Uzun süre ayrılmak istemiştim ama becerememiştim bunu ve her seferinde geri dönmüştüm. Bana hiç değer vermeyen, sürekli kötü davranan, beni sürekli ezen biriydi. Sürekli ona kendimi kanıtlamaya çalışıyordum, aslında salak olmadığımı göstermek istiyordum. Ondan sonra birkaç kısa süreli ilişkim de oldu ama şimdi sürekli kendimi suçluyorum neden onun bana bunları yapmasına izin verdim, neden hemen ayrılamadım, neden kendimi rezil ettim diye. Kendimi bir türlü affedemiyorum. Bütün gün evin içinde bunu düşünüyorum ve kendime üzülüyorum. Belki bununla ilgili bir tavsiyeniz, söyleyecek birkaç cümleniz vardır.

Madem rahatsızdın neden onunla birlikte olmaya devam ettin o zaman diyeceklere,
Ondan neden ayrılamadığımı aslında ben de bilmiyorum. Çok yalnızdım o dönem. Onun yaşı benden büyüktü ve yeni tanıştığımız zamanlarda çok koruyup kolluyordu beni. Birinin beni düşünmesi çok hoşuma gitmişti çünkü ilk defa oluyordu böyle bir şey. Sonra da takılıp kaldım işte.
0
contraparal
(07.05.20)
İnsan hata yapar. Yine yapacaksınız. Önemli olan ders çıkarmak.
O zaman neden yaptım diye hayiflanmayin, bir daha yapmayın.
0
kisa
(07.05.20)
daha gençtin, oradan aldığın başka bir şey vardı ve bazı şeyler yaşanmadan öğrenilmiyor. yaşadığın şeylerden pişmanlık duymak yaşadığın şeyden daha da çok zarar verecektir sana. o zaman o gerekliydi de geç.
0
guitarissimo
(07.05.20)
Bazı insanlar bizi güçlendirmek, başka aşklara hazırlamak, ne kadar çok sacmalayabilme ve kendimizi rezil etme potansiyelimiz olduğunu gosterip bundan ders almamız için hayatımiza girer. Dersini almış gibi göründüğünü gore minnet duymalisin o kişiye. Onlarca sacmasapan ilişkide azar azar kaybolup gitmekte de bir tanesinde sert düşüş yaşayıp aklını başına almak iyidir.
0
deer hunter
(07.05.20)
İnsanın zaafları gerçekten hatalar yaptırıyor. Zamanında umut verilip sonra itiraf edilip en son da inkar eden birine ilgimi açıkça itiraf edip götünde dolanmıştım. Hayatımda kendimi küçük düşürdüğüm en acı tecrübeydi. Yıllar sonra başka bir iş ortamında karşılaştık ve onu gördüğümde eski anılardan dolayı tekrar utandım. beni son gördüğünde “yok artık yaa” demesi ve kısa bir muhabbetin sonunda sanki ona tekrar ilgi duyacakmışım gibi garip tavırla oradan ayrılması yeniden aynı utancı yaşamama sebep olmuş olsa da o an farkettim ki, aslında o zamanlar duygusal boşluğum ona bu tip aşağılayıcı durumlar yaşamama sebep olmuş. İkinci karşılaşmamızda hem kız arkadaşım vardı ve bu zaaflarımın beni küçük duruma düşüreceğini o zamanlar kendime çok kızarak öğrenmiştim.

Bir zaman sonra bu tip şeylerden ders çıkardığın zaman ileride aynı hatayı yapmamaya çalışıyorsun (yapmadım da).

İleriki yaşlarda bu yanlışı yapmaktansa daha erken yaşlarda bununla karşılaşmak daha hazmedilebilir oluyor. En azından bu yaşıma geldim hala çok salağım dedirtecek bir ögeyi ortadan kaldırmış oluyorsun.
0
Unde bach canim
(07.05.20)
aynı bu durumdayım, kendine yüklenme, tek sen yapmıyorsun bunu. en kötüsü buna alışmak, ben alıştım mesela böyle davranılmasına. sen yapma. kendini affet ve sev. kurtulmuşsun işte
0
bubirgüneşvakası
(07.05.20)
hepimizde vardır böyle şeyler. yokluktan, yalnızlıktan vb.baska seylerden dolayı normalde kabul etmeyecegimiz seyleri kabul eder ve istemediğimiz şeyleri yaparız. sonra bu durumlar geçtiğinde gözümüz açılır ve nasıl olmuş, nasıl kabul etmişim diye düşünürüz.

karantina sürecinde evde eski fotoğraflarımı düzenlerken üniversite yıllarında hayatımda olan bazı tipleri gördüm. kendime kızdım bir kez daha.

ama olur öyle. çok kafana takma, dönüp dönüp aynı yere gelme. unut gitsin. yapmışsın bir hata. olabilir. şimdi bir daha aynı hatalara düşmeme, suistimal edilmeme zamanı.
0
tabudeviren
(07.05.20)
(23)

Böyle biriyle birlikte olunur mu ?

minikbrowni
Tüm iç güzellik şartlarını taşıyan, hoşlandığım bir bey var.Lakin sorum şu; kendisi 1.80 boy, 120 kg ölçülerine sahip. Hani böyle ağır yaşamlar gibi değil tabi de, göbeği filan var.Tamamen somut düşünerek, duyar kasmadan, duyguları karıştırmadan bu ölçülerdeki bir bey ile birlikte olunur mu ?Yada şö
Tüm iç güzellik şartlarını taşıyan, hoşlandığım bir bey var.

Lakin sorum şu; kendisi 1.80 boy, 120 kg ölçülerine sahip. Hani böyle ağır yaşamlar gibi değil tabi de, göbeği filan var.

Tamamen somut düşünerek, duyar kasmadan, duyguları karıştırmadan bu ölçülerdeki bir bey ile birlikte olunur mu ?

Yada şöyle sorayım, böyle bir erkek evladı gelse, tanışmak istese kararınız ne olur? Kilosunu sorun eder misiniz ?
0
minikbrowni
(06.05.20)
Linç is coming ama ben sorun ederdim sahsen.
0
matilda
(06.05.20)
ederim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.05.20)
yahu nolucak sacmalamayin, kilo gelir gider
0
bubirgüneşvakası
(06.05.20)
benim için sorun olurdu. bu arada daha önceki bir soru ya da cevabından dolayı erkek olarak kalmışsın aklımda nedense, şaşırdım soruyu görünce de. ilginç.
0
pearson
(06.05.20)
başkalarının onay vermesi gerekiyor değil mi yanında gezdireceğin adam için? senin içinden gelenin önemi yok.
0
kelepir
(06.05.20)
insanlara göre mi adam sececeksin arkadaşım. yanında mutlu isen kendini güvende hissediyorsan sıkıntı olmamalı.
0
deju
(06.05.20)
erkekler güzelliğe göre nasıl kadın seçiyorsa ve eleştiriyorsa kadınların da seçme hakkı var. linçlenecek durum yok. benim için kişisine göre değişirdi ama hayır.
0
anais
(06.05.20)
@kelepir+1 ideal kilosu için de ufak bir özveriyle 3-4 ayda cillop gibi olur o ama sendeki bu durum değişmez.
0
karacigerim vur kadehlere
(06.05.20)
sorun edip etmemek olabilir linçlik bir durum yok. benim için sarışın mı esmer mi sorusundan farksız. zaten sorun eder diyen kişiler, o kişi ile tanışınca/karşılaşınca/konuşunca bilinçaltından kaynaklı birlikte olma düşüncesini eliyor. bu içten gelen bir şey. klişe ama yarın kimin ne olacağının garantisi yok. siz etkilendiyseniz, onunla vakit geçirmekten keyif alıyorsanız niye düşünüyorsunuz gerisini ?

buradaki esas sorun, sizin bu soruyu burada sormanız. içinize siniyorsa olur sinmiyorsa olmaz. o boy/kilodaki insanların hiç mi evliliği yok ? kilolular kilolularla diyeceksiniz. hiç mi zayıf/kilolu ilişkisi görmediniz.

bu soruyu buraya sorarak içinizi mi rahatlatacaksınız ? bu soruyu sorma motivasyonunuzu gerçekten merak ettim.

içiniz rahat etmediği, o beyi olduğu gibi kabullenemediğiniz için bu soruyu soruyorsunuz. sizden ricam, eğer o bey ile birlikte olma kararını verirseniz, bir daha bu düşünceye girmeyiniz.
0
fezagezgini
(06.05.20)
hayır sorun etmezdim, kabul ettiysem, sevdiğim birinin sağlığını düşündüğüm için 100 kg'a kadar indirirdim, sonra özgüveni biraz düzelir, bi 20 daha verir, spora gider, kas yapar beni terkederdi.
0
wishmaythşngs
(06.05.20)
sorun olmaz. ben de 43 kiloyum, mutlu mesut takılırdık :)
0
tabirimekruh
(06.05.20)
olmaz
0
The_Lollok
(06.05.20)
Dogustan getirdigi ozelliklere gore insan yargilamam mesela. Boyu, goz rengi, ten rengi vs. Napsin yani nasil degistirsin derim. Ama sonradan gelistirebilecegi seyleri elestiririm. Kendi hayatima alacagim insani da secme kriterim budur. 100 kilo ustu de gari acikcasi. Bi saglik problemiyle kilo veremiyorsa vs cok da begenilecek bi seyi yok benim icin.
0
hindistan cevizi
(06.05.20)
Olmayın. Bunu soracak kadar düşünceliyseniz, hiç başlamayın.
0
bitchesaintshit
(06.05.20)
@kelepir sadece bu soruyu değil, tüm modern kadın erkek ilişkilerini, toplum normlarını, her şeyi tek cümlede özetlemiş. helal olsun. imzamı atarım.
0
in a world of magnets and miracles
(06.05.20)
Birinden hoslanmak icin fiziksel olarak cekici bulmamiz gerek miyor bu zaten? Siz kendisinden hoslaniyorsaniz daha neyi dusunuyorsunuz ki?

Erkek kilolarindan pek anlamiyorum, 180'e 120 kilo nasil gorunuyor pek fikrim yok ama soruyu sordugunuza gore cidden fazla. Biri rastgele tanismak istese sadece goruntuden ibaret olacagindan benim kararimi etkilerdi muhtemelen. Baska kosullarda tanistigim biri icin degisebilir tabii. Hoslandigim ve deger verdigim birine kilo verme konusunda da sonuna kadar destek olurum ama boyle bir istegi yoksa beni olumsuz etkiler bu.
0
pike
(07.05.20)
Bi erkekolarak, 180 e 120 kilo baya fazla bence uyurken bile rahat vermez o adam. Benim gibi 2 kişinin birleşimi bu adam resmen.
0
valarmurgulis
(07.05.20)
bu kişiye göre değişiklik gösterir. kimi sorun edebilir, kimi etmeyebilir. her ikisi de bireysel tercih. bence bu tercihimizde ki en dikkat etmemiz gereken nokta, bana bu tercihi yaptıran/yaptırmayan iç ses mi yoksa dış ses mi? ben gerçekten bu kilo ve boydaki birinden fiziksel olarak uyarılmıyor muyum, yoksa bize her saniye dayatılan güzellik/estetik/fit olma haliyle ilgili dayatmalar kafamın içinde sürekli döndüğü ve onlardan kurtulamadığım/kurtulma ihtiyacı duymadığım için mi tercih etmiyorum?
0
Phoebe
(07.05.20)
Iyi bir insansa, anlasiyorsaniz dert degil. Iliskiye baslayip kilo vermesine destek olabilirsiniz. Ama kilo vermeye direnc gösteriyorsa, bilerek sporu savsakliyor, diyetini aksatiyorsa ben sorun ederdim.

Cevaplarda "Yanina yakistirman, milletin onayini alman mi gerekiyor illa!" denmis. Baskasinin onayiyla alakasi yok, sahsen kilo fazlasi benim cok dikkatimi cekerdi. Gecenlerde benimle ayni boydaki yakin arkadasimin 83 kilo oldugunu ögrendim. Acilen kizi diyetisyene yönlendirip, spora baslattik. "Body positivity" bir yere kadar iyi hos da, saglik sorunlari yasatacak durumlari hos görmek pek mantikli gelmiyor. Adam kisa boylu desen mesela hic mühim degil. Benim erkek arkadasim benimle ayni boyda, 1.65 dünya tatlisi bir insan. Ama fazla kilo demek saglik problemleri demek, 100 kilonun üzerindeyse bir durup düsünürdüm ben.
0
chitosan
(07.05.20)
aşık olduysan zaten bunların önemi yok. çok çirkin birini de sevebiliyorsun garip. ama ben genelde baştan birinden doğrudan hoşlanamadığım için genelde boy kiloya bakıyorum. çünkü çok zayıfım, aramızda sürekli bu muhabbet geçsin istemem.
0
damla sakızlı dondurma
(07.05.20)
Abla ne bilelim biz, sana gore sorun değilse sorun degildir, sorunsa sorundur. Birlikte olunur mu ne demek ki?

Sahsi fikrimizi soruyorsan sismanla olmaz derim ben. Cunku sisman.
0
stavro
(07.05.20)
"1.80 boy, 120 kg ölçülerine sahip"
Bir zamanlar bu bendim. En başta senin ilişkiden beklentilerin nedir onu çok iyi bilmen lazım. Örneğin çok gezip tozmak istiyorsan vs. hayal kırıklığı yaşatabilir. Senin arzuladığın şey fiziksel mi manevi mi bunu bilmen gerekir.

Güzellik dünyanın en subjektif şeyi. O yüzden tanışmak istiyorsa, sen de hoşlanıyorsan bir şans vermekte fayda var. Baştan anlarsın zaten ne kadar iyi olursa olsun çekici bulmuyorsan bulmuyorsundur, kendini ve onu aldatmanın gereği olmaz. Yine de kilolu olması da çekici bulmayacağın anlamına gelmez.
0
redlinetheturk
(07.05.20)
o boya o kilo gayet fazla. bir zamanlar ben de o boyda ve o kilodaydım. kız arkadaşım da vardı. canım cicim aylarında sorun etmedi fakat 1 yılı geçtikten sonra kilo ver şöyle böyle demeye başladı. canım cicim geçtikten sonra o kilo batmaya başlıyor inan bana.

ayrıca eskiden o kiloya sahip birisi olarak söylüyorum gayet de sorun edilecek ve hiç de sağlıklı olmayan bir kilo. sporcu falan değilse olması gereken kilo 80 falan anca.
0
denizgonen
(07.05.20)
(1)

instagram bugün aktif ne demek?

tarden
Sb
Sb
0
tarden
(06.05.20)
Bugun içinde instagrama girmiş demek
0
turkce konusan uzayli
(06.05.20)
(3)

online dating taktikleriniz nelerdir?

baldur2
hemen konuyu bulusmaya mi getiriyorsunuz? ya da direkt eve mi cagiriyorsunuz ama klas bir sekilde atiyorum peynir tabagi ve sarap var hesabi? bulusmaya cagirinca yemek arti icki mi yoksa gunduz vakti kahve mi? ya da direkt bar/pub tarzi bir yerde mi sadece?bunun haricinde aktivite bazli ilk bulusmal
hemen konuyu bulusmaya mi getiriyorsunuz? ya da direkt eve mi cagiriyorsunuz ama klas bir sekilde atiyorum peynir tabagi ve sarap var hesabi? bulusmaya cagirinca yemek arti icki mi yoksa gunduz vakti kahve mi? ya da direkt bar/pub tarzi bir yerde mi sadece?

bunun haricinde aktivite bazli ilk bulusmalar sacma midir? klasik bulusma ideal midir? yani film izlemek degil de, hiking mesela? veya gunubirlik bir gezi falan, veya konsere gitmek?

nedir yontemleriniz?
0
baldur2
(06.05.20)
hangi online olduğuna çok bağlı. kişi dating uygulamalarındansa konuyu hemen buluşmaya getiririm ama amacı dating olmayan online mecralardan(instagram, sözlük vs.) bir tanışma olduysa aceleci davranmam.

dating app ise akşam bir şey içmek iyidir, yemeğe veya etkinliğe gerek yok. görürsün, elektrik var mı yok mu bakarsın; duruma göre gelişir zaten devamı. o akşam zevişmek zorunda değilsin ama devamı gelicek mi anlarsın az çok. daha önce hiç tanımadığım bir insanı çot diye evime davet edeceğimi sanmıyorum.
öbür mecralardan ise kişiye göre değişir, ben genelde üzerine konuşulan bir etkinlik varsa ona istinaden davet ederim. sinema konuştuysam filme, müzik konuştuysam konsere, yeme içme konuştuysam güzel bir akşam yemeğine; gibi. bu kısımdakileri de yine evime çot diye davet etmem. bu sefer tanımadığım için değil(çünkü konuşup tanımış olabiliyorsun bir nebze), çoğu kadın için rahatsız edici olabileceğinden ötürü.

çok uzun tutmamak lazım ne yapılacaksa yapılsın. en azından plan kısa olsun ki taraflardan birinin kaçma seçeneği kolay olsun. yangından mal kaçırmıyoruz, aksine yatırım olarak düşün ilk buluşmayı. cool kalmak, yapışmamak, sıkboğaz etmemek önemli bence. olacaksa devamında olur zaten her şey.
0
Bruce
(06.05.20)
en sevmediğim şey sevişmeyeceksek hiç gelmiyim erkeği.

biz sanki başka şey için mi dateleşiyoruz. tamam anladık da belki hiç hoşlanmayacağız yani hem ben ondan hem o benden belki karşılaşınca tiksinecek. nasıl bir kafa anlamıyorum. karşı taraf zaten istekliyken bu bakış açısını çok saçma ve gülünç buluyorum.
bir de sıfır organizasyon, sıfır plan. sevişecek olsak gidecek yer de yok; bana gelmeyi düşünüyor falan ama benim haberim yok :D


neyse cevap uygulamaya ve ne planladığınıza bağlı. sadece takılmalık mı yoksa en azından daha short dating gibi mi duruma göre değişir.
ama bişeyler içip biraz sohbet falan hoş olur. geç kalma, plan yap ve bir b planı da olsun. akışına göre bakarsınız sonrasına.
0
rewlack
(06.05.20)
şimdi kişisine göre değişir. biriyle barda buluşup akşam bana geçtiğimiz de oldu. 3 buluşma sonunda takıldığım da oldu. ilk date i sokakta kedi kurtarma operasyonu olan da oldu. Direk eve çağırma işi çok hoşuma gitmiyor çünkü bazen buluşuyorsun ve kafalar uyuşmuyor veya kadın sarhoş olunca kafalar daha da uyuşmuyor o zaman çok müşkül bir duruma düşüyorsun. bazen gelen kişi fotoğraftaki kişiyi andırabiliyor o da sıkıntı. :D ama zaten bir şekilde bar insanları buluyoruz birbirimizi.
0
guitarissimo
(07.05.20)
(3)

geçmişi özlemek

ikcı
son 10 gündür geçmişi deli gibi özlüyorum. en saçma sapan anları bile. sanırım bunalımın eşiğindeyim. işsiz güçsüz oturuyorum. kendime güvenim çok kırıldı bu süreçte. biri el atsın da beni kaldırsın diye bekliyorum, düştüğüm yerden:(
son 10 gündür geçmişi deli gibi özlüyorum. en saçma sapan anları bile. sanırım bunalımın eşiğindeyim. işsiz güçsüz oturuyorum. kendime güvenim çok kırıldı bu süreçte.

biri el atsın da beni kaldırsın diye bekliyorum, düştüğüm yerden:(
0
ikcı
(05.05.20)
İşsiz güçsüz oturunca öyle oluyor.
0
pati
(05.05.20)
bazen bana da oluyor. halıya yatıyorum yüzüstü 5 dk, geçiyor sonra :)

(bkz: halıya yatmak), şimdi ben de yeni öğrendim, yoga'da gevşeme hareketiymiş bu.



şaka bir yana, psikolojinin biraz sallaması normal bu dönemde bana sorarsan, bir iki ay sonra bir şey olmamış gibi devam edeceğiz.

alt tarafı ekmek almaya giderken bile tedirgin gidiyoruz, bunalmak normal kısaca
0
masseter
(05.05.20)
Hepimizin kafa kontak.

Ben de geçen aralık ayını özlüyorum çılgınca. Ama olan oldu, bitti gitti işte.

Hayatımın en depresif dönemi karantinaya denk geldi. Çok şanslıyım.

Kitap önerecem. (bkz: hayatı yeniden keşfedin)(bkz: iyi hissetmek)
0
faith no more
(05.05.20)
(3)

whatsappta mesaj silindi

me23
"mesaj silindi" mesajı da silinebiliyor mu?
"mesaj silindi" mesajı da silinebiliyor mu?
0
me23
(03.05.20)
Hayir silinmiyor
0
matilda
(03.05.20)
@matilda Şu an deneyemiyorum da tam emin olmak için soruyorum. Atıyorum x kişisine bir mesaj attım, sonra sildim diyelim. Onda ve bende mesaj silindi yazıyor. Ondaki "mesaj silindi" mesajını silemiyorum, peki kendimdekini silebiliyor muyum?
0
🌸me23
(03.05.20)
Evet o siliniyor ama sadece benden sil secenegi cikiyor karsi taraf sildiginizi goruyor yine (ben de bunu simdi denedim)
0
matilda
(03.05.20)
(3)

tindere noldu

problem34
beni hep güney amerikadaki kızlar beğenmeye başladı .Nedir abi bu ?
beni hep güney amerikadaki kızlar beğenmeye başladı .Nedir abi bu ?
0
problem34
(03.05.20)
Pandemiden dolayı tinder uluslararası pass vermişti herkese. Bitmediyse ondan dolayıdır.
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(03.05.20)
hakkaten bunu kapatmanın bir yolu yok mu ya? milyon km ötedeki insanlarla eşleşip nabıcam.
0
nothing in my way
(03.05.20)
ayarlardan değiştirebilirsin. birden fazla ülke ekleyebilirsin. güzel özellikmiş ben sevdim.
0
scudman1
(03.05.20)
(8)

hayata kaç kere sıfırdan başladınız?

ikcı
virüs dolayısıyla zor zamanlar geçiriyoruz şüphesiz ancak hayatımda yaşanan son gelişmeler ışığında moralim alt üst... hiçbir şey yapmak istemiyorum. son gelişmeyle birlikte bütün planlarım alt üst oldu. kaç kere sıfırdan başlanır ki hayata?
virüs dolayısıyla zor zamanlar geçiriyoruz şüphesiz ancak hayatımda yaşanan son gelişmeler ışığında moralim alt üst... hiçbir şey yapmak istemiyorum. son gelişmeyle birlikte bütün planlarım alt üst oldu.

kaç kere sıfırdan başlanır ki hayata?
0
ikcı
(02.05.20)
sıfırdan başlayacak raddeye geldiysen sıfırdan başla kaybedecek bir şeyin yok.
0
kelepir
(02.05.20)
bir daha hic bir sey eskisi gibi olmayacak, simdi ne yapicam ben, giden gelmeyecekki...
sorularinin hepsinden sonra tekrar baslanir, sifirdan baslamak hayatin her doneminde her zaman olur..
ama nasil? deme, olur, mutlaka olur..
senin ölümün ya da pes etmen disinda sifirdan bir'e bir yol bir cizgi vardir, sadecd bazen bulman zaman alir, sansin ya da azmin/zekan varsa biraz daha hizli bulursun sadece, " simdi bana kaybolan yillarimi verseler" sarkisini soylemene gerek kalmaz sadece..
0
alttaraf
(02.05.20)
Bir sürü kez başlanır tabi ki. 3-4 senede bir sıfırlamayı huy edinmiş biri olarak düşüncemse insanı ileri gitmekten alıkoyan bisey ve çok yorucu. Ama yine de kötü durumlardan en iyi kaçış.
0
kedili bisiler
(02.05.20)
İki kez eksiden başladım, bi yığın borçla.
0
antihero
(03.05.20)
bir kere başladım şimdilik gidiyor bir yerlere zaten amacım kontrolü gevşetip anın tadını çıkartmaktı. zaman zaman kayboluyorum ama yine tutunuyorum. yalnız o nasıl başlık kör oldum.
0
guitarissimo
(03.05.20)
hiçbir zaman sıfırdan başlamazsın. bağlantıların, tecrübelerin ile bir adım daha ileriden başlarsın.

maddi olarak sürekli sıfırdan başlıyorsan bu patternde neyin yanlış olduğunu bulmak gerek. ama sıfırdan başlanıyor hem de daha büyük bir hırsla ve toparlanıyor herşey.
0
orpheus
(03.05.20)
1 kere basladim. 2 valizle gittigin kimseyi tanimadigin bir ulkede sudan cikmis balik gibi oluyorsun. baska bir ulkeye de gitme sansim var ama her seye yeniden baslama hissi yuzunden gitmiyorum.
0
baldur2
(03.05.20)
2 sanırım. ikisinde de çantamı alıp kimseyi tanımadığım başka bir ülkeye gittim. önce bir otelde kaldım sonra ev buldum iş buldum arkadaş buldum sevgililerim oldu...

bu dünyadaki en güzel şey hayata yeniden sıfırdan başlamak bence. insana yaşadığını ve ne kadar güçlü olduğunu hissettiriyor.
0
bohr atom modeli
(03.05.20)
(11)

Eşinizin/nişanlınızın/sevgilinizin annesini

Alyoşa
Ne sıklıkla arıyorsunuz? Ben nişanlımın annesini yaklaşık bir aydır aramadım bana gücenmiş galiba. Spesifik bir konu olmadıkça arayıp havadan sudan muhabbet edemiyorum, yanlış mı yapıyorum acaba?
Ne sıklıkla arıyorsunuz? Ben nişanlımın annesini yaklaşık bir aydır aramadım bana gücenmiş galiba. Spesifik bir konu olmadıkça arayıp havadan sudan muhabbet edemiyorum, yanlış mı yapıyorum acaba?
0
Alyoşa
(02.05.20)
iki haftada bir biz ariyoruz esimle 2 haftada bir de o ariyor hemen hemen her hafta ya da 10 gunde bir gibi konusuyoruz. oyle cok sık arama aliskanligim yoktur benim de aslinda ama analdigim kadariyla bekliyorlar genelde aileler aranmayi, ariyoruz biz de o yuzden. tek konusmakta rahatsiz oluyorsan nisanlinla birlikteyken arayin daha az gerilirsin.
0
in vino veritas
(02.05.20)
Siz kadin kisiyseniz - kayinvalidenizle seviyeli bir iliski elzem olmali. Sonra her bi boka karisir hayatinizin icine etmeye calisir oglunu birakmak istemedigi icin. Evli erkegim. Esim aramiyor, 2 haftada bir gidiyoruz sadece, ben de ozel gunlerse ariyorum arada ankaraya gidiyoruz senede 1 2 onlar geliyo falan. Bu sekilde sorun yasamiyoruz -)
0
kveldulv
(02.05.20)
Kayinvalideniz iyi bir insan olabilir ama bu kaynananiz oldugu gerxegini degistiemez -)
0
kveldulv
(02.05.20)
o benimkini aramadığı için aramıyorum. bence arayıp alıştırma. sene olmuş 2020 alınmak nedir ya. dini yönü kuvvetliyse her cuma, cumanız mübarek olsun diye ara.
0
mikahakkinen
(02.05.20)
nişanlılık durumunda bence bi miktar aranması gerekiyor sevgililikte aranmayabilir. ama 2 haftada bir aransa güzel olur
0
buiret
(02.05.20)
Benim kayınvalidem haftada bir bize yemek vs gönderdiği için teşekkür etmeye arıyorum zaten. Bazen uzun süre aramamissam yine bir ariyorum. Aramız iyidir yani üst üste konuştuğumuz günler de olur. Plan programa baglayamazsin ya, aranızdaki ilişki ile alakalı biraz.

Ama eşim benim anne babami hiç aramadi mesela bu zamana kadar. Eniştem bayramlarda filan arar. Ama ailem hiç aramiyolar demez yani. Nihayetinde onları aramak görevi asıl cocuklari kimse onlardadir.

Nişanliyken de araşiyorduk çok sık olmasa da. Zaten o dönem de evlerine çok gidiyordum, aramız iyiydi.

Sevgili iken telefonlarımız birbirimizde yoktu. Zaten o dönemde gerek yok hiçbir ilişki için bence.

Hiç aramamak yanlış bence.
0
elorelia
(02.05.20)
evliyim. kayınvalidemi bayramdan bayrama ararım. ama genel olarak telefonla arama yapmayı sevmeyen biriyim.
0
giovanne
(02.05.20)
Oha bunca virus mirus olayi ustune bir aydir aramadin demek. Katlin vaciptir:) Kusura bakma.
0
speedy
(02.05.20)
ben hiç aramıyorum, sıfır. anca özel günlerde o da eşimin telefonuyla arayıp hoparlörü açıyoruz. ben çok çekiniyorum kendisinden o yüzden aramak falan istemiyorum hiç hatta eskiden önemli bişey için arayamazdım bile. evlendikten sonra bile hala siz diyordum sonradan sen demeye başladım.
0
matilda
(03.05.20)
burada anne kişisi ben olsam çocuğumun sevgilisinin vs beni aramasını istemem. ne gerek var? ne konusacagim benden kac yas kucuk insanla telefonda? ayda yılda bir gelirler beraber, görüşür sohbet ederiz.
0
batlegolas
(03.05.20)
2 haftada bir arasanız iyi olur, bir ay fazla bence nişanlı için.
0
firez
(06.05.20)
(11)

Duyurusuna Gelen Cevapla Hayati Degisen Oldu mu?

brkylmz
Ulan biri bana soyle bir cevap yazmisti, hayatim kismen de olsa degisti dediginiz bir cevap yazildi mi?
Ulan biri bana soyle bir cevap yazmisti, hayatim kismen de olsa degisti dediginiz bir cevap yazildi mi?
0
brkylmz
(02.05.20)
Olmadı. Ama sorduğum soruyu okuyup anlamadan tamamen başka şeylere cevap veren çok oldu :) Kendileri sorup cevapladı yani :D
0
superfluid
(02.05.20)
Oldu. Bir gönül işi soruma birisi "of çok varoşsun ya sen" demişti. Sonra yazdım ben aklıma onu, bilendim bilendim ona. Aha şimdi o bi koltukta yatıyo ben bi koltukta.
0
kablelvuku
(02.05.20)
Çok zaman geçti, çok boktan bir günümde çok sıkıldım diye duyuru açtım, sonra sildim tabi. Ona istinaden birisi bir cevap yazdı, o geceyi atlatmami sağladı. Çok şey borçluyum kendisine.
0
kisa
(02.05.20)
hayatım değişmedi ama biraz önce eski sevgilimin netflix aile hesabına ortak olmaya devam etmekten kurtuldum :)
0
pati
(02.05.20)
6 ay kadar once skntli bir gonul meselem oldu, yazdim cizdim buralarda, sagolsun bazilari ciddiye aldi, deger verdi, ozelden epey yazdik cizdik dertlendik, dertlestik..
"insan insanin zehrini" alir derler, cok dogrudur,kimi zehrimi aldi, kimi bakis acisi verdi..
hayat degistirmesede bakis degistiren oluyor yani, az sey degildir zor zamanlarda..
okuyan varsa kendilerine selam ederim burdan:)
0
alttaraf
(02.05.20)
Olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(02.05.20)
şimdi hatırlamıyorum ama illaki olmuştur. doğrudan olmasa da dolaylı olmuştur.

birçok duyuru ve cevap ufkumu genişletti, farklı bakış açıları kazanmamı sağladı, teknik bilgi kattı. bunu sadece kendi duyurularım ve gelen cevaplar için değil, bütün site için söylüyorum.
0
tabudeviren
(02.05.20)
Oldu.

İşsiz olduğum zaman çok sıkılıp bir duyuru açmıştım, o cevaplar sayesinde bambaşka bir bakış açısı geliştirdim.

Ama hala issizim eheh
0
Sakinolmamlazim
(03.05.20)
Olmadi ya. Muhtesem bi hayatim yok da ustekiler alinmasin ama o kadar da yikik bi hayatim yok.
0
hindistan cevizi
(03.05.20)
buradan aldığım bir cevapla hayatımı değiştirecek kadar kendimle ilgili dışarıdan gelen yorumlara açık biri değilim ama perspektif katan, başka açılardan bakmamı sağlayan cevap çok oldu. ama benim yazdığım bir cevap birinin hayatını olumlu manada değiştirsin isterdim.
0
Bruce
(03.05.20)
millet buradan evlenmiş. ben buluşkada görüp aşık olduğum kadını buldum, azıcık konuştuk en sonunda ben buyum diyerek instagram profilimi attım ve konuşma kesildi. onu bulabilmiş olmanın gazıyla galiba oluyor dedim olamadı.
0
guitarissimo
(03.05.20)
(7)

Şu an internette neler yapıyorsunuz?

birşeylersoracağım
Benim çok canım sıkıldı. Siz neler yapıyorsunuz?İnstagram, sözlük duyuru haricinde neler yapıyorsunuz?
Benim çok canım sıkıldı. Siz neler yapıyorsunuz?

İnstagram, sözlük duyuru haricinde neler yapıyorsunuz?
0
birşeylersoracağım
(01.05.20)
gartic
0
aziz dostum jack
(01.05.20)
Filmlere ve oyunlara sardım.
0
put it in your appropriate place
(01.05.20)
cs go'ya sardım.
ekşi
zoom
dünya gazetesi
t24
economist
outlook mailler öyle geçiyor günler.
0
picassoishere
(01.05.20)
Buffy the Vampire Slayer izliyorum.
0
hayirsiz
(02.05.20)
Arkadaşlarla oyun oynuyorduk ama sıkıldım. İzleyebileceğim filmlere bakıp not alıyorum. Arada Wptan gelen mesajlara dönüyorum. Bir de müzik var.
0
Amaranta ursula
(02.05.20)
fm ye sardım. arta kalan zamanlarda dizi vs. izliyorum.
0
belkider
(02.05.20)
Tiktoktaki deliler komik.
0
tunaktunaktun
(02.05.20)
(21)

Sevgiliniz böyle giyinebilir mi?

adwokat
Tabii ki herkes özgürdür istediğini giysin kimse kimsenin kıyafetine karışmasın :)Ama oldu ki çıktı ve sordu, sence bunlar çok açık mı alsam mı diye... ne dersiniz?https://ibb.co/2nbThP3https://ibb.co/HPyhgHRhttps://ibb.co/PQGdkfxhttps://ibb.co/wMmRkT1
Tabii ki herkes özgürdür istediğini giysin kimse kimsenin kıyafetine karışmasın :)
Ama oldu ki çıktı ve sordu, sence bunlar çok açık mı alsam mı diye... ne dersiniz?


ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
0
adwokat
(01.05.20)
Bacaklarını kırarım demeye gelmiştim ama bu mu açık, normal kıyafet bunlar. Biz bazen didişiyoruz hanımla, göğüs dekoltesi yüzünden ama burda bi şey göremedim ben.
0
anladım
(01.05.20)
Al gule gule giy derim. Normal kiyafet bunlar, beni rahatsiz etmez.
0
crown
(01.05.20)
5 evetle arabistan'a yolluyoruz seni.
0
Bruce
(01.05.20)
Bunlar nedir ya. Mümkünse giymesin. Çarşaf giysin bunlardan iyi.Kıyafetler çok zevksiz. Ha bunlara dekolte diye bakan adam ise hayatında kadın görmemiştir.
0
elestirman
(01.05.20)
Sormaz
0
jimjim
(01.05.20)
İstanbulda ve bazı büyük şehirlerde abaza çok,giymesini istemem fakat yazlık ve sahil yerlerinde ise sorun olmaz
0
shredd
(01.05.20)
senin için önemliyse dindar bir kadınla evlenebilirsin. ayrıca sen önceki gün bacaklarının fotoğrafını atmıştın, sen niye atıyorsun?
0
deartheodosia
(01.05.20)
Bu açık değil ama koldan tahrik olan insanlar var. Skinny jeanse bile bakıyorlar, kısa şorta neden bakmasınlar? Coğrafyaya göre açık kalıyor.
0
banacevaplazım
(01.05.20)
Bunlara açık diyen ortadoğu köylüsüdür.
0
bahoho
(01.05.20)
daha fazla vurmayın bence, adam öldü :D

giyer giymesine de burada tartışılması gereken açıklık kapalılık değil, zevksizlik gibi :/
0
MtKrt
(01.05.20)
jartiyerli bişeyler bekliyordum. ne var bunlarda?
0
scudman1
(01.05.20)
ömür gedik, sen misin?
0
in vino veritas
(01.05.20)
asla giyinemez. ülkeye irticayı mı getireceksin deyip eteğin yarısını keserdim.
0
bohr atom modeli
(01.05.20)
Önü büzgülü gümüs bodysuiti ben sahsen cok hos bulmam bir erkekte. Bana cikip sorsa, alma derim.
0
buf-e kür
(01.05.20)
gercekten ne kadar zevkten uzak, cirkin bir tarz bu. bunlar cok acik mi diyen sevgili carsaf giyiyordur.
0
tahtakafa
(01.05.20)
Benim sevgilim giyemez. evet ayıyım, kıroyum. Fakat; sen beni geç ben ekşi sözlüğün yüzde 99'ı gibi değilim. Zaten çok çok az vardır benim gibi düşünen.
0
komando kani var bende
(01.05.20)
Çocuğum sen Polonya'ya gidip batının ahlakını almadın mi? Bilakis ifade etmek lazım büyük şehirde yaşıyorsan sorun yok da, dogu anadolu güneydoğu veya ic anadolunun kadim kentlerinde bu kıyafetlerle kadınları göz hapsine alırlar. Oralarda zaten her türlü alıyorlar göz hapsine. :)
0
karacigerim vur kadehlere
(01.05.20)
Çoğrafya kaderdir. Urfada şu kıyafetleri giyen bir kıza çıplak muamelesi yaparlar.
0
valarmurgulis
(01.05.20)
nerede giyildiğinden bağımsız olarak cevabım evet giysin ama türkiye'deki şehirlerin %70'inde giyip rahat rahat gezemezsiniz bu kıyafetlerle, o görüşe de katılıyorum.

uzun süre anadoluda kalıp tekrar istanbul'a döndüğümde kendimi çıplaklar kampına girmiş gibi hissediyorum, birkaç güne normalleşiyor.
0
aziz dostum jack
(01.05.20)
çok mutlu olurum. giysin tabiki. bana düşmez buna karışmak.
0
picassoishere
(01.05.20)
1, 2, 3 evet.

4 hayır.
0
finveben
(03.05.20)
(2)

Kızla eğlenceli şeyler konuşamıyorum

noluyo yaa
Şimdi şu aralar konuştuğum bir kız var, gerçekten zeki, güzel falan. Ne zaman ciddi konulardan konuşsak inanılmaz zevk alıyorum, o da alıyor belli ve bu benim için önemli. Ama gelin görün ki hayat sadece bunlardan oluşmuyor, sevdiğim komedyenlerin videolarını atıyorum beğenmiyor, şaka yapıyorum gülm
Şimdi şu aralar konuştuğum bir kız var, gerçekten zeki, güzel falan. Ne zaman ciddi konulardan konuşsak inanılmaz zevk alıyorum, o da alıyor belli ve bu benim için önemli. Ama gelin görün ki hayat sadece bunlardan oluşmuyor, sevdiğim komedyenlerin videolarını atıyorum beğenmiyor, şaka yapıyorum gülmüyor vs. Kısaca geyik yapamıyoruz, sadece ciddi şeylerin arasında arada şaka falan yapabiliyoruz o kadar.

Bu değişir mi? Ne olur? Çok mu abartıyorum acaba?
0
noluyo yaa
(30.04.20)
eğlenceli şeyler konuşamamak değil de eğlence anlayışlarınız farklı gibi duruyor. zaten aynı olmak zorunda da değil, neden senin beğendiğin komedyenin espri anlayışı ona uygun olmak zorunda ki? bence önce bu düşünce yapısından kurtul, sonra da aranızdaki eğlence durumunu geliştirme yollarını ararsın.
0
pearson
(30.04.20)
gülemediğim insanlar olmuyordu. güldüğümü buldum. benim gibiyseniz kesinlikle olmaz.

Beraber bir ömür gülemeyeceğim biriyle neden olayım. ciddi şeyler konuşup keyif almaksa amacım üniversite kantininde hocalarla sohbet ederdim sadece.
0
tessera
(30.04.20)
(4)

sevgilinizle aranız nasıl?

bez çanta
karantina süreci ilişkinizi etkiledi mi? şu an aranız nasıl?
karantina süreci ilişkinizi etkiledi mi? şu an aranız nasıl?
0
bez çanta
(30.04.20)
bir gün konusuyorsak 3gün kavgalıyız.
Ortak izlediğimiz film bile yok
Aramız kotüydü, leş oldu
Koca 4 yıllık ilişki eriyor resmen
yazık
0
blackgirl00
(30.04.20)
Pek iyi değil ama ayrı kalkmaktan çok memnunum kafamı dinlemeye ihtiyacım varmış.
0
sanguine
(30.04.20)
ayrıldık.
0
tecrubeyegerekyok
(07.05.20)
bi süredir görüşmüyoruz biz de, 7 ay falan oldu galiba.
0
Bruce
(07.05.20)
(8)

Ben, eski ben olmak istiyorum..

Dimitry
İstanbul'da oturan ancak İstanbul'da yaşayan birisi değildim. (Hayatım hep babamın bana dayadığı kafede geçti, 7 gün 24 saat. Hafta sonları dahil, hayatı yaşayamıyordum o yüzden)2009 - 2011 yıllarında Konya'ya önlisans okumak için gittim.Hayattan bi habersizdim, ama hayatımın en güzel yılları orada
İstanbul'da oturan ancak İstanbul'da yaşayan birisi değildim. (Hayatım hep babamın bana dayadığı kafede geçti, 7 gün 24 saat. Hafta sonları dahil, hayatı yaşayamıyordum o yüzden)

2009 - 2011 yıllarında Konya'ya önlisans okumak için gittim.

Hayattan bi habersizdim, ama hayatımın en güzel yılları orada geçmiş galiba.

Devlet yurdunda kalmama rağmen, arkadaşlarla güzel, keyifli vakit geçirmişim. Antalya'ya yaz tatiline gitmişiz, Konya'ya bahar şenliğine vs. vs.. Kuğulu parka vs vs.

Şimdi ise yalnızlaştım. O ortamı bir daha bulamadım. İstanbul beni paragöz birisi yaptı, çok iyi para biriktirdim, hatta önlisansı DGS ile İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazanarak 4 yıllığa tamamladım.

Ancak İÜ - Bilg. Müh kazanmama rağmen o ortamı burada bulamadım.

2009 - 2011 yılları Konya'da geçirdiğim en güzel yıllardı. Saftım, hayattan, taktiklerden, stratejilerden bi haberdim.

Şimdi oyunu kuralına göre oynuyorum(insan ilişkilerini vs), değiştim, olgunlaştım, yalnızlaştım ve hayattan zevk almıyorum.

Ben, eski ben nasıl olurum?
0
Dimitry
(29.04.20)
herkes üniversite dönemi arkadaşlıklarını özler. bu normal bir şey. küçük şehirle büyük şehir yaşamını kıyaslayamazsın. küçük bi şehre taşınırsan yine aynı hisleri kendinde bulabilirdin fikrimce
0
rastgele bir gun
(29.04.20)
Ama ben üniversite dönemini 1 kez daha yaşadım.

İstanbul Üniversitesi - Bilgisayar müh de 4 yıl geçirdim.
0
🌸Dimitry
(29.04.20)
Senle alakası yok, dünya eski dünya değil.

2009-2011 yıllarında akıllı telefonlar vardı ama çok yaygın değildi. Açıp içinde saatlerce vakit geçiremiyordu kullananlarda. Daha çok sohbet / muhabbet oluyordu haliyle. Şimdi herkes ortalama günde 1 saatini instagram ve alternatiflerinde harcıyor.

Diğer taraftan ben küçük şehirdeki üniversite ortamlarını büyük şehire göre hep daha samimi olarak gözlemlemişimdir dışarıdan.
0
talasas
(29.04.20)
Belli bir yastan sonra kimsenin lise ortami universite ortami gibi 'ortam'i olmuyor zaten. Yetiskinlik evresinde insanin daha ziyade 'cevresi' olur, birebir arkadaslari olur arada gorustugu. Anlattigin/ozlem duydugun konsept icin fazla yaslisin.
0
hot potato
(29.04.20)
Aslında benim demek istediğim, ben bu süreçte değiştim. Tabi ailenin getirdikleri de var. Ailenin ortada olmayışı, sahiplenmeyişi vs

Yani ben değiştim, bozuldum, yalnızlığa ittim kendimi. Stratejiyle davrandım hep. İnsan ilişkilerim eskisi gibi olmadı.
0
🌸Dimitry
(29.04.20)
2. gittiğinizde yaş olarak daha olgun olduğunuzdan olabilir büyük ihtimalle.

üniversite arkadaşlarımı ben de çok severim. hala sık bir biçimde görüşürüz. akşamları discord üzerinden muhabbet ederiz toplanıp. oyun vs. oynarız. hepimiz evlendik barklandık, çoluğu çocuğu olan var ama arkadaşlıklarımız sürüyor.

neyse konudan sapmadan eski sen olamazsın çünkü yaşadıklarınız sizi değiştirmiştir. ergenlik dönemine nasıl dönemiyorsak, o yıllara da dönemeyiz. o arkadaşlarınızla tekrar aynı yurda gitseniz de eskisi gibi olmaz her şey çünkü artık değiştiniz. olay daha çok yaş-o ana kadar yaşanmışlıklar vs. kısacası.

yapacağınız şey ise sevmediğiniz özelliklerinizi törpülemeye çalışmak. paragözlük örneğin sizde biten bir şey. paraya önem vermeyeceğim diyip öyle yaşarsanız istediğiniz insana biraz daha yaklaşırsınız. başka bir özelliği daha değiştirirseniz bir adım daha. adım adım derken hayattan keyif alabilirsiniz tekrar.


bir tavsiye vereyim nacizane. ben de istanbulda yaşıyorum üniversite hayatımdan sonra. rahat yaşamanız için gereken parayı bir şekilde kazanıyorsanız fazlasına hakikaten gerek yok. daha doğrusu daha fazla para her zaman daha geniş refah getirir ama bunun için ekstra çabalamanıza gerek yok. birikimmiş bilmem neymiş insanı gereksiz strese sokan bir şekilde geliyorsa aslında yaşamanız gereken yılları kaçırıyorsunuzdur. para fazla geliyorsa kenara atın tabi ama demek istediğimizi anlamışsınızdır herhalde. kendime göre rahat bir hayat yaşıyorsam o hayata girecek ekstra 3 kuruş için gidip kimseye kuralına göre oynamam ben mesela.

ne gerek var abi?


ikinci bir tavsiye de hobilerinize öncelik verin. istanbulda tanıdığım insanların neredeyse tamamının 0 hobisi var. o kadar dalmışlar ki hayata kendilerine hiç vakit ayırmadan hayatını devam ettiriyorlar. sizin hoşunuza giden ne ise artık onu yapın düzenli olarak. kendinize vakit ayırmazsanız yaşamazsınız, sadece hayatta kalırsınız.

bir süre kendi kendinizi toparlamaya çalışırsanız üniversitede özlediğiniz arkadaşlıkların olgun versiyonlarını zaten yaşarsınız.
0
syozkn
(29.04.20)
sürekli arkanıza bakarak ileri yol alamazsınız. bunu nostaljiye takılıp kalmış herkese söylüyorum ben. geçmiş adı üstünde geçmişte kalmış işte, neden yanınızda bu kadar taşıyorsunuz. zaman dediğimiz bir kavram var akıp giden ve sürekli devinimde olan. bu akış içinde değişim, dönüşüm gibi kavramlara kafa yormak, ilerlemek varken "eski ben"e takılıp kalmak asıl hatanın başladığı yer bence.

o ortamı burda bulamadım demişsiniz ya mesela, inanın o ortamı burda aramaya çalışırken o kadar çok size uygun ortamı/arkadaş grubunu/ etkinliği ıskalamışsınızdır ki. nostaljiye odaklandığınız için görememişsinizdir.

hep söylüyorum, geçmişin en güzel tarafı geçmişte kalmasıdır. insanın yüzü daima ileriye dönük olmalı, yoksa hem kendinize çelme takarsınız, hem hayat yolundaki engelleri görmez takılırsınız. böyleydim şimdi değilim neden sorusu yanlış soru. doğru sorular şunlar olmalı; böyleydim ama neden şöyle de olmayayım ki, bak birde böyle olabilmek varmış, şunlar şunlar var yeni gelişmeler, deneyimleyebileceğim şu şu şu konular var gibi gibi.

ileriye bakın, toplumsal bir eğilimimiz olan şu gereksiz nostalji özleminden kurtulun mutlu olmak istiyorsanız.
0
Phoebe
(30.04.20)
@Phoebe tespit gibi tespit yapmışsın. Söylediğinde haklısın. Bir şeyleri şimdi idrak ediyorum.

@syozkn evet paragözüm, paraya değer veriyorum, fazlasını kazanıyorum ama yaşamıyorum. galiba biraz da sorun burada, paranın peşinden koşmakta

Çok güzel yorumlar geldi teşekkür ederim hepinize.
0
🌸Dimitry
(30.04.20)
(4)

Depresif ruh haline çare şarkılar

cranium
Merhaba arkadaşlar, bu aralar malum durum dışında geçmişe çok fazla dönüyorum ve kafam bozuk biraz, depresyon ruh halinden çıkamadım.önerebileceğiniz, bu halden kurtarıcı eserler varsa ki türü herhangi bir şey olabilir klasik dahil, Önerilerinizi bekliyorum.
Merhaba arkadaşlar, bu aralar malum durum dışında geçmişe çok fazla dönüyorum ve kafam bozuk biraz, depresyon ruh halinden çıkamadım.önerebileceğiniz, bu halden kurtarıcı eserler varsa ki türü herhangi bir şey olabilir klasik dahil, Önerilerinizi bekliyorum.
0
cranium
(29.04.20)
modest mouse - float on
rem - at my most beautiful
blues traveler - hook
weezer - island in the sun
the smiths - ask

klasiklerden de liszt olsun:
(git: www.youtube.com
0
not dark yet
(29.04.20)
Tame Impala - Lost in yesterday :)
0
hububrad
(29.04.20)
kablelvuku
(29.04.20)
Nilipek - kınalıada youtu.be
Şu da bonus olsun youtu.be
0
pati
(29.04.20)
(1)

Kendini sevmek

Restclean
Nasıl bir olaydan sonra en çok kendinize değer vermeniz (sevmeniz) gerektiğine karar verdiniz? Bu kararı uygulayabildiğinizi düşünüyor musunuz? Bu kararı uygulamak sizi yalnızlığa sürükledi mi?
Nasıl bir olaydan sonra en çok kendinize değer vermeniz (sevmeniz) gerektiğine karar verdiniz? Bu kararı uygulayabildiğinizi düşünüyor musunuz? Bu kararı uygulamak sizi yalnızlığa sürükledi mi?
0
Restclean
(28.04.20)
Kendime değer verme olayım çok fazla ezildiğimi hissetmiştim bir insan evladı vardı çok seviyordum oda bunu görüyordu ve sürekli beni kullanmaya çalışıyordu yapabiliyoduda fakat bunu yaparken beni kötümsüyordu ve ben ne olduysa aniden bir gün dedim ki napıyorsun kendine gel bu kim çıkar hayatından kendini önemse dedim ve garip bi cesaretle yarım saatte bana illet getiren o kişiden kurtuldum ve kendimi yeni gerekli şeylere adadım okulumda birinci oldum istediğim üniversiteyi kazandım. Onunlayken sınıfı bile geçemeyecek kıvamdaydım sen düşün... Bu kararı uygulamak evet beni yalnızlığa sürükledi ama yeni dostlar ve insanlar edindim bir süre(3yıl) kendimi kimseye açmadım ama hep hayırlısını istedim.. O da beni üniversiteye gideceğim zaman buldu ve kısmetse evleneceğiz.Yaşım 23.
0
madurumdamadurum
(28.04.20)
(6)

Gelir Durumuna göre network

problem34
Gelirinize göre bir çevre oluşturuyor musunuz ? Örneğin geliriniz atiyorum serbest çalışarak 15-20 k ama arkadaşlarınız 2-3 k yada işsiz bir çevre olduğu zaman hep konuşulan sohbetler ''işimiz gücümüz yok '' diyip veryansın ve bir şey yapmak isteyince de yapamayan tipler oluyor .Bu durumu nasıl a
Gelirinize göre bir çevre oluşturuyor musunuz ?

Örneğin geliriniz atiyorum serbest çalışarak 15-20 k ama arkadaşlarınız 2-3 k yada işsiz bir çevre olduğu zaman hep konuşulan sohbetler ''işimiz gücümüz yok '' diyip veryansın ve bir şey yapmak isteyince de yapamayan tipler oluyor .Bu durumu nasıl aşarsınız ?
0
problem34
(27.04.20)
-Gelirinize göre bir çevre oluşturuyor musunuz ?
+gelirime gore cevre olusturmuyorum. cevrem genelde gecmisten gelen bir cevre, cok kazanani da var az kazanani da. 15 senedir gorustugum arkadasimla parasi yok diye arami bozmam.

-Bu durumu nasıl aşarsınız ?
+eger herhangi bir sebeple beraber vakit gecirirken rahatsiz oldugum arkadasim varsa onla arkadaslik yapmamaya calisirim.
0
fakyoras
(27.04.20)
arkadaşlarına o gözle bakıyorsan onları senden mahrum olma zevkine eriştirmen onurlu bir davranış olurdu.
0
bohr atom modeli
(27.04.20)
o söz şöyle: "you are the average of the five people you spend the most time with."- Jim rohn.
gelirden bahsetmiyor ama :)
0
ganbatte
(27.04.20)
"arkadaslarim" diye bahsettigin insanlardan biri olsam ivedilikle bu hatamdan donerek asardim.
0
hehehe
(28.04.20)
arkadaşlık böyle bir şey değil elbette ama ben sizi biraz anlıyorum galiba. bu evli çiftlerin bir süre sonra bekarlarla görüşmemesi gibi bir şey. hayat insanları başka yerlere sürüklüyor bazen ve bağlar böylelikle kopabiliyor.

ben olsam bu tür bir ayrışma yerine kültür seviyesine göre bir çevre oluştururdum. buna ruh kültürü de dahil.
0
durme
(28.04.20)
Arkadaş çevrende parasızlık sorun olmaz.
3 kişilik arkadaş grubum var ve para kazanan kişi hep değişti.2009'dan beri herkes birbirini idare ediyor.Herkes de para olur konaklamalı bir şekilde parayı ezeriz.2 kişi de para olur günü birlik trip yaparız.bir kişide para olur a101'den bim'den bir şeyler alınır sahilde takılınır.Kimsede para olmaz it gibi yürürüz sağ sola.
0
aids rakun
(28.04.20)
(7)

unutamadigim eski sevgilim

meet me in montauk
her şeyin sonu yine ona varıyor. deseler ki yakında öleceksin, aklıma gelen ilk şey ona gitmek olur, bir şekilde iletişim kurmak. rüyamda bazen öldüğünü görüyorum ve pişmanlıkla dolu bir şekilde uyanıyorum. napsam çare değil gibi. buyrun istediğinizi söyleyin, su an bir ilişkim de var. uzunca bir sü
her şeyin sonu yine ona varıyor. deseler ki yakında öleceksin, aklıma gelen ilk şey ona gitmek olur, bir şekilde iletişim kurmak. rüyamda bazen öldüğünü görüyorum ve pişmanlıkla dolu bir şekilde uyanıyorum.

napsam çare değil gibi. buyrun istediğinizi söyleyin, su an bir ilişkim de var. uzunca bir süredir hem de. birlikte olduğum kişiyi seviyorum. ona haksızlık yaptığımı söyleyeceksiniz, böyle düşünmüyorum. sonsuza dek bu hisle kendimi inzivaya mi çekmeliydim?

eski sevgilimle yollarımızı ayirali 6 yıl oldu. hiç iletişim kurmadik sonrasında. ortak arkadaşlarımızla da iletişimi kestigim için haber de almadım. bunu kendi içimde bitirmenin yolu onla yüzleşmek olabilir mi? aslında her şey o zaman mi bitecek, onu görünce her şeyin ne kadar anlamsız oldugunu mu anlayacağım? bu hisle yaşamak istemiyorum. ileride pişmanlıkla, keskeyle bakmak istemiyorum. bundan hakikaten kurtulmak istiyorum iyi ya da kötü. onla ya da onsuz.

napmaliyim? içimde bir yerlerde hep onla tekrar iletişim kurma, deneme, " kavuşma" isteği var. belki benden nefret ediyor, bilemiyorum.

asagilikca belki ama ona bir şekilde kendimi hatırlatmak istiyorum. ne düşündüğünü, hissettiğini merak ediyorum. ikimiz için de önemli bir ilişkiydi. sadece o zamanlar psikolojik olarak çökmüş durumdaydim ve onu bir hayli zorladım. beni hayatından gelip geçmiş bir bela olarak görüyorsa haklıdır.


alakasız cümleler kurdum. neyse, işte böyle.
0
meet me in montauk
(27.04.20)
Ne ediyosan kendin kendine ediyorsun farkında mısın?
0
antihero
(27.04.20)
sevgiline allah sabır versin. Hani 1 sene önce ayrılık yaşanır, o ilişkinin üzerine yeni ilişki kurulur bir yere kadar anlarım ki anlamamak lazım bir ilişki bitmeden başlamak saçma.

Yazık adama / kadına. Umarım şu ankinden ayrılırsın çünkü kimse uzun süreli, mutlu bir ilişki içerisinde bu tarz samimiyetsizlikleri haketmiyor.

Şu an da psikolojik olarak sağlam değilsin. 6 sene nedir gerçekten. Yazık seninle ilişki yaşayana.
0
denizgonen
(27.04.20)
Ciddi psikolojik takıntın var. Ayrılalı 6 yılgeçmiş hala hatırlatayım derdi var. Kendi hayatına yazık. Terapi olur hobi olur bir yol bul kurtar kendini. Yaşadığın hayat hayat değil
0
KaraSakall
(27.04.20)
Hadi 6 senelik ilişkiyi unutamama olayına bir şey demeyeyim ama bu kadar yoğun duyguyu başka bir sevgilin varken yaşaman hiç normal değil. Diğer yazarlar da belirtmiş zaten. Benim daha fazla bir şey dememe gerek yok.
0
bitchesaintshit
(27.04.20)
bu hissin yakınından geçtim, daha bu akşam bile özledim 4 yıl önceki eski sevgilimi. ara ara ben de düşüyorum bu boşluğa ama yine de bu şekildeyken hayatıma birini alıp onu kandırmıyorum. kendini aklamaya çalışma. önceki soruna baktığımda görüyorum ki senin problemin bu kişiyi unutamaman değil. onu kendine bir dayanak haline getirmişsin, asıl sorunlarını örtmene ve kafanı oyalamaya yarayan bir alışkanlık olmuş sadece bu duygu. senin başka problemlerin var, lütfen onları çözmeye çalış. onları çözdüğünde derdinin eski sevgiliyle kavuşamama olmadığını anlayacaksın zaten.

bir de denizgonen +1 diyorum. belli ki empati yapma kabiliyetinden yoksunsun. gerçekten üzüldüm o insana, tek kelimeyle yazık. umarım en kısa zamanda tedavi olursun. kimse senin gibi biriyle birlikte olmayı hak etmiyor.
0
pearson
(27.04.20)
böyle düşünenler lütfen şunu da açıklasın, bir insanı çok severken diğerini de çok sevemez miyiz? bunu imkansız buluyorsunuz sanırım.
0
🌸meet me in montauk
(27.04.20)
şunu da açıklasın, bir insanı çok severken diğerini de çok sevemez miyiz?

şu konu hakkında sevgilinle hiç konuştun mu peki? hani bu normal ve kabul edilebilir bir şeyse sevgilin bundan haberdar ve kabullenmiş mi?

yok konuşmadıysan demek ki adamı duygusal olarak aldatıyorsun.
0
KaraSakall
(27.04.20)
(5)

Tuhaf insta hesapları

balik kraker
Normalde pek instagram kullanmam. Onedio sayfasını takip ediyorum. Bugün bir gönderiniz altında millet ne yorum yapmış diye bakarken farkettim, "benimle sohbet etmek isteyen birileri var mı?" yazılı yorumlar var. Kadın profilleri, seks içerikli, bir kaç tanesini inceledim hepsinde ortalama 10 yarı ç
Normalde pek instagram kullanmam. Onedio sayfasını takip ediyorum. Bugün bir gönderiniz altında millet ne yorum yapmış diye bakarken farkettim, "benimle sohbet etmek isteyen birileri var mı?" yazılı yorumlar var. Kadın profilleri, seks içerikli, bir kaç tanesini inceledim hepsinde ortalama 10 yarı çıplak foto var. Profilimdeki telefondan beni arayıp 15 dakika konuşana nude atacağım vb demişler.

Asıl ilgimi çeken profilde hepsinde irlanda/İzmir ve yanına bir kaç kalpli güneşli emoji var.

Belli ki bu hesaplar birbiri ile ilişkili. Ama ne işe yararlar, İrlanda ne alaka anlamadım???

Ve evet bunlar hep can sıkıntısı.

Not:erkek değilim.
0
balik kraker
(26.04.20)
Bunların fake olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım. Hepsi tek bir yerden çıkıyordur, o yüzden İrlanda vs. falan vardır. Bir anlamı olduğunu sanmıyorum. Profildeki numara da muhtemelen eski 0 900'lü gibi numaralardır. 15 dakika konuşacak enayilere random bir nude atarlar. Hepsi bu.

not: lan o kadar tecrübeliymiş gibi anlattım ki, gören aradım bu numaraları sanacak. :)
0
himmet dayi
(26.04.20)
IVR sistemi diyollar buna. 2017'de dakikasına 54 kuruş kazandırıyormuş. www.r10.net
0
d0RuK
(26.04.20)
@üğpoıuy yok ben arayan tayfadan değilim, dolandıran tayfadanım dsajkdlasjdals :D
0
himmet dayi
(26.04.20)
Bankadan para doğrulama diye bir sistem var.
enayiyi tava getirip bankamatikten para yatırtıyorlar. Günde bir keriz düşse 200-300 den iyi para.
0
neymis
(26.04.20)
milletin sabahtan akşama kadar çalıştığı parayı günde bir kerizden çıkarıyorlar.
iyi iş lan aslında. denemek lazım.
0
tabudeviren
(26.04.20)
(4)

neden eski bir tanıdığı gorunce seviniyoruz?

Mehmet Ersoz
mesela liseden bir arkadaşı yada yakını uzun zaman sonra gorunce neden bir sevinç durumu oluşuyor. hatta kopeklerde hayvanlarda bile varhttps://9gag.com/gag/aoPmK22bu sevincin kaynağı nedir?
mesela liseden bir arkadaşı yada yakını uzun zaman sonra gorunce neden bir sevinç durumu oluşuyor. hatta kopeklerde hayvanlarda bile var

9gag.com

bu sevincin kaynağı nedir?
0
Mehmet Ersoz
(26.04.20)
Çünkü o kişi bize eski mutlu anılarımızı hatırlatıyor; aslında çok arkadaşımız olduğunu hissettiriyor; yıllar geçse bile hala iyi hatırlanmak ve değer görmek hoşumuza gidiyor, özgüven veriyor. Özlemimiz giderildiği için de mutlu oluyoruz tabii.

Hayvanlarınki sadece saf sevgiden. Çok seviyorum onları.
0
batlegolas
(26.04.20)
+1 ceserio
0
funl
(26.04.20)
Cesario +1
20 senedir görmediğim ve irtibatta kalma gereği duymadığım biriyle karşılaşıp ayak üstü sohbet etmek beni çok geriyor. Sessizce görmezden gelip uzaklaşma imkânım varsa (AVM gibi yeterince kalabalık bir yerse) görmemiş gibi açığından dolaşıyorum.
0
kobuzchu kiz
(26.04.20)
gecmise duyulan ozlem

ben ilkokul-ortaokul arkadaslarim ne durumda cok merak ediyorum. keske facebookta bari gorebilsem. (soyadlarini hatirlamiyorum, hatirlasam da bulamiyorum) hic gormeyecek olsam da yasiyor olduklarini bilmek isterim.

yas:36
0
yoggi
(27.04.20)
(5)

suçluluk hissi

megacracker
kendimi bildim bileli hisettiğim, ama son yıllarda bu konuda farkındalığımın artmasıyla rahatsız olmaya başladığım ama bi türlü üzerimden atamadığım bi duygu var. boş oturmak yerine verimli bişey yapayım, çok lazım olmayan bişey yerine gerekli bişey yapayım, daha iyi olayım, daha fit gözükeyim, hep
kendimi bildim bileli hisettiğim, ama son yıllarda bu konuda farkındalığımın artmasıyla rahatsız olmaya başladığım ama bi türlü üzerimden atamadığım bi duygu var. boş oturmak yerine verimli bişey yapayım, çok lazım olmayan bişey yerine gerekli bişey yapayım, daha iyi olayım, daha fit gözükeyim, hep daha ve daha.

derdinizi seveyim diyebilirsiniz, evet temel ihtiyaçlarımla ilgili bi problem yaşamıyorum, basit ihtiyaçlarımı karşılıyorum. birkaç sene yurtdışında şantiyelerde çok sıkı çalıştım, trye döndüm ve doğal olarak korona sürecinde eve çıkamadım, istanbulda aile yanındayım. yaşım 27. çamaşır, yemek bile annemde. bunları kendim yapamıyor olmam rahatsız ediyor ve hatta belki de asıl suçluluk duygumun bi kısmının nedeni bu.

ben iyi hissettiren insanlara sahibim, hayatımda herşey yolunda. bi derdim de yok. hatta bu suçluluk duygusu benim kendimi sürekli fazla geliştirmeme yarıyor ama biraz fazla sanki.

kısaca aynı hisseden var mı? ne yapabiliriz? bu döngünden çıkmak için )
0
megacracker
(25.04.20)
Biraz konforlu insan derdi gibi ;) çok şey yapma
0
olaylar olaylar
(25.04.20)
kısaca aynı hisseden var mı?

mümkün olan her anımı artı değer katarak geçirmeye çalışıyorum. sürekli kitap okuyorum, müzik dinliyorum, gündemi takip ediyorum,ingilizce çalışıyorum.

bu döngüden çıkmayı düşünmüyorum :)
0
tabudeviren
(25.04.20)
@olaylar olaylar
fazlası batıyor biliyorum ))

@tabudeviren
beni anladığına eminim, döngüyü seviyorum ama sen galiba ara ara gelen bi baskı hissetmiyorsun üzerinde. farkımız bu .d
0
🌸megacracker
(25.04.20)
lolita
(26.04.20)
@j r r tolkien hayrani
@the cat in the hat

annem hiç gocunmuyor zaten prens gibi davranıyor ama bi evi falan süpüreyim yarın .D

@biseysorcaktim
aynı sorunları yaşamış biri olarak ben belki de gelecekte şimdiki sen olabilirim, en azından problemi dile getirip, neden kaynaklanabileceği üzerine teşhisi koydun .d

kibir olabilir bilemedim ama şu var: sabah kalınca üretken olmak için birkaç aktivite yapıyorum, aslında yapmak zorunda hissediyorum, yapmayınca huzursuz oluyorum ve kaçınılmaz son olarak yapınca rahatlıyorum. sanki ödev gibi. bunun eksiklik ve yoksunluk duygularıyla bağlantısı olması gayet olağan. kendimi belki kasıyor belki de benden iyilerle karşılaştırıyorum, ipin ucunu bi bırakamadım gitti : ) en sonunda biraz diziye eğlenceye vakit ayırabiliyorum.
dediklerinden hareketle şu an aklıma bi arkadaşımın geçen söylediği bişey geldi. dediğine göre kendime çok fazla yatırım yapıp, başkalarının ihtiyaçlarını görmezden geliyormuşum. bu eski sevgilimle de olmuştu. umarım ileride olmaz :) başkalarına yardım etmeye çalışacağım.

@lolita
faydalı bi yazı oldu, teşekkür ettim : )
0
🌸megacracker
(26.04.20)
(4)

Sosyal Medya ve Flort

problem34
Söz konusu çoğalan uygulamalar ve karşı cinsle kolay flortleşmek gerçek manada ilişkileri kapitazmin oyuncağı haline getirmiyor mu ? Örneğin tinder uygulamasını indirim sabahtan akşama kadar sağ match ederek ilişkileri adete 'internetten ürün siparişi'' moduna getirmiyor .Bir de erkeklerde ve kadınl
Söz konusu çoğalan uygulamalar ve karşı cinsle kolay flortleşmek gerçek manada ilişkileri kapitazmin oyuncağı haline getirmiyor mu ?

Örneğin tinder uygulamasını indirim sabahtan akşama kadar sağ match ederek ilişkileri adete 'internetten ürün siparişi'' moduna getirmiyor .Bir de erkeklerde ve kadınlarda sürekli flort etme dürtüsü ve yeni insanlarla tanışma arzusu veriyor .Gizem ve onun süreklilik duygusu iğrenç değil mi ?
Yani bu tür duyguları da nasıl engel olabiliriz ?Aranızda sürekli internetten kızlara yürüyen kişiler bunun pskolojik bir rahatsızlık olduğunu düşünmüyor musunuz ?
Zira sonu gelmez bir şey bu ..
0
problem34
(25.04.20)
“Adete” Getirmiyor. Kapitalizmle ne alakası var anlamadım. İğrenç değil. Aramızda düşünmüyorum.
0
i ve been mistreated
(25.04.20)
Sosyal medyayı öyle acayip aktif kullanan biri değilim. Sevemedim. Sadece twittera düzenli girip gündem bakıyorum vs. Ama twitterın bende bıraktığı izlenim, "ne kadar çok orospu var" şeklinde. "Nasıl yani lan" diyerek bakıyorum birçok profile. Beğeni ya da yürüme hissiyatından çok mide bulantısı yaratıyor. Kadınlarda flört etme dürtüsünden çok teşhir dürtüsünü harekete geçirdiğini düşünüyorum. "Şuradan bir sevgili yapayım" modundan çok, 'İki meme göstereyim de ortalık şenlensin" modu var sanki. Çoğunlğun sosyal medyada yeni birileriyle tanışmak istediğini düşünmüyor. Yeni birini skorlarına eklemek istiyorlar bence. En pahalı içkiyle, en pahalı otelde, en pahalı arabada vermek ama esas amaç olarak, nerede ve kime verdiklerini tüm herkese göstermek istiyorlar. O kadar değerliler. Onlara ulaşabilmeniz için bu şartları sağlamalısınız.

İnsanların sürekli kızlara yürüdüğünü düşünmüyorum. Kızların yürüyüşü organize ettiğini, en çok yürünen olmayı hedeflediklerini düşünüyorum.

erkek tarafı için söyleyecek sözüm yok. Çünkü internet olsun olmasın, mağarada bile yaşasa erkek değişmiyor. Kimi, nerede, nasıl götürebilirim dışında motivasyonu yok. Sosyal medya sadece bu motivasyonu pratikleştiren bir araç.

İnternetten ürün siparişi doğru tespit ama ürünü rafa koyan bizzat ürünün kendisi.

Bunu genel sosyal medya ve cinsler arası iletişimle ilgili yazdım. Yoksa doğru düzgün haber takip eden iş yapan arkadaşlarıyla sosyalleşen kişileri durduk yere itin gözüne sokmuş olmayalım yani. Onlar ayrı konu.
0
elestirman
(25.04.20)
Bence ilişkileri bayağılaştırdı. Özellikle kadınlar açısından en ideali bulmak için erkek harcama modundalar. Yani o erkekler acımasız lafı falan tam tersine dönmüş bana kalırsa. Tabi tercihlere saygı duyarım, isteyen istediği segmentte yaşayabilir. Yani herkes kaliteli bir ilişkiye sahip olmak zorunda değil.
0
filipis
(25.04.20)
Söz konusu çoğalan uygulamalar ve karşı cinsle kolay flortleşmek gerçek manada ilişkileri kapitazmin oyuncağı haline getirmiyor mu ?

> kapitalizmle ne alaka? anlamadım.

Örneğin tinder uygulamasını indirim sabahtan akşama kadar sağ match ederek ilişkileri adete 'internetten ürün siparişi'' moduna getirmiyor

> hayır getirmiyor. eşleşsen bile sonra anlasamayabiliyorsun. eslesince şak diye odana düşmüyor.

Bir de erkeklerde ve kadınlarda sürekli flort etme dürtüsü ve yeni insanlarla tanışma arzusu veriyor .Gizem ve onun süreklilik duygusu iğrenç değil mi ?
Yani bu tür duyguları da nasıl engel olabiliriz ?

> burası çok karışık. bir şey demiyorum.

Aranızda sürekli internetten kızlara yürüyen kişiler bunun pskolojik bir rahatsızlık olduğunu düşünmüyor musunuz ?

> düşünmüyorum, yürümek candır. her yerde yürürüm.

Zira sonu gelmez bir şey bu ..

> dont try this at home.
0
tabudeviren
(25.04.20)
(4)

Sorum başarabilenlere ve çalışkanlara...

fragile lady
Kafasında bir projesi olan ya da özel bir yeteneğe sahip kişilerin, belki de hayatlarını kurtarabilecek olan bu becerilerinin/projelerinin peşinden gidip onu hayata geçirebilmelerini aşırı şekilde takdir ediyorum.Benim de yeteneklerim ve hayallerim var fakat yeteri kadar istikrarlı olduğumu düşünmüy
Kafasında bir projesi olan ya da özel bir yeteneğe sahip kişilerin, belki de hayatlarını kurtarabilecek olan bu becerilerinin/projelerinin peşinden gidip onu hayata geçirebilmelerini aşırı şekilde takdir ediyorum.

Benim de yeteneklerim ve hayallerim var fakat yeteri kadar istikrarlı olduğumu düşünmüyorum. Yapmam gereken işin başına oturduğumda saatlerce çalışabiliyorum ama onun başına oturabilmek benim için çok ciddi bir mesele. Kendime, yeteneğime ve bir şeylerin iyi gideceğine olan inancım çok kolay sarsılıyor ve böyle olunca da en ufak bir engelde motivasyonumu kaybediyorum.

Mesela dijital bir programı kullanmayı öğrenmeye çalışırken yaptığım en ufak hatada 'Ben bunu nasıl yaparım? Profesyonel birinin bunu yapmasına imkan yok. Profesyonellikten fersah fersah uzaktayım ve hiçbir zaman tam bir profesyonel olamayacağım' diyip kaygılara gark olup yaptığım işe yabancılaşıyorum. Kendimi sürekli en iyilerle kıyaslayıp modumu düşürüyorum. Bu anlamda istikrarı sağlayabilenler bunu nasıl başarıyor? Umudunuzu ve çalışma arzunuzu nasıl muhafaza ediyorsunuz? Nasıl hırslı bir insan olunur? Samimi önerilere ihtiyacım var.
0
fragile lady
(25.04.20)
kisinin en buyuk dusmanlarindan biri kendinden beklentisinin cok yuksek olmasi sanirim. hedeflerini bolup ufak ufak ilerleyenler surecin sonunda cok buyuk yol kat edebilirken, bahsettigim gruptaki insanlar isin basinda takilip kaliyor maalesef.

kendinizi en iyilerle kiyaslarken o en iyinin de hedefine asama asama geldigini cikarmayin aklinizdan.
0
msb
(25.04.20)
İnsan gerçekçi olmak adına olumsuz yönleriyle yüzleşir, ama sadece olumsuzlukları düşünüp tartmak gerçekçilik değil, gerçeklikten biraz kopmaktır bence. Alanında başarılı insanların (Özellikle büyük sanatçıların) ortak özelliğine baktığımda, genelde ilk eserlerini neredeyse "cahil cesareti" motivasyonuyla yaptıklarını hissediyorum. Bazen detaylara takılmadan, gözü kara davranmak gerekiyor sanırım.
0
fobfilm
(25.04.20)
hocam öncelikle hem günahlarınla, sevaplarınla yani hem artı yönlerinle hem de eksi yönlerinle kendini kabullenmeni önerebilirim. hiç bir konuda mükemmel değiliz ve kendimizi kimseyle özellikle de absürt örneklerle kıyaslamamalıyız.

herhangi bir konuda bazı şeyleri çoğu insanın yapabileceğinin çok daha iyisini yapabilirsiniz fakat benzer konuda çoğu kişinin yapabileceği kolay bir şeyi kaçırabilirsiniz. kendinize hata payı bırakın. bu durumlarda odaklanmanız gereken şey ben bu hatayı nasıl yaparımdan öte bu konuda eksiğim varmış farkında değildim artık farkına vardım düzeltmeliyim/ bir an önce öğrenmeliyim olmalı. kendinizi bir önceki halinizle kıyaslamanız daha doğru olacaktır.

"Kendime, yeteneğime ve bir şeylerin iyi gideceğine olan inancım çok kolay sarsılıyor ve böyle olunca da en ufak bir engelde motivasyonumu kaybediyorum." bu cümleniz için birkaç şey söylemek istedim. hocam hayatta her ne olursa olsun temelde yalnızız. hele rekabetçi alanlarda kesinlikle yalnızız. o yüzden kimse sana gerçekten sahip çıkmayabilir/ desteklemeyebilir. ayrıca şöyle bir durumda söz konusu, öncelikle kişinin kendisine sahip çıkması/ desteklemesi gerekir. bu durumda göreceksin ki etrafındaki insanların da daha fazla desteğini alabileceksin. ama eğer sen kendine sahip çıkmazsan/ güvenmezsen etrafındakiler bunu hissedip kesinlikle güvenmeyecektir.

düşünce mekeniklerinizi değiştirmek sizin için daha iyi olabilir. yaptığınız iş için nedenlerinizi doğru tespit edin ve o nedenlere sıkı sıkı sarılın. her düştüğünüzde ben bunlar için bunu yapıyorum ayağa kalkmalıyım diye kendinizi telkin edin. sizin kendi kendinize söyledikleriniz gerçekten çok önemli. kendinize güvenin.

yardımcı olacak somut bir tavsiye olarak sporu önerebilirim. hem beslenmenizi düzene koyup bunun yanında düzenli egzersiz yaparsanız çok daha disiplinli, azimli, çalışkan hale gelebilirsiniz. spor aracılığıyla acıya, sıkıntıya katlanma eşiğinizi yükseltebilirsiniz. ayrıca uyku, yemek düzeni gibi durumlar daha düzenli hale geldiğinde dikkatinizi dağıtacak unsurlar azalabilecektir. buna örnek olarak twitter ceosu jack dorsey'i örnek verebilirim. kendisi çalışmalarına daha fazla vakit ayırabilmek için ve dikkatinin dağılmaması için günde sadece bir öğün yemek yiyormuş.

özetle hocam kendinizle mücadele edeceksiniz, siz kendinizi iteceksiniz her alanda. eksik olduğunuz yönleriniz için çözüm arayacaksınız. başarılar dilerim, umarım hedeflediklerinizi gerçekleştirebilirsiniz.
0
felixtg
(25.04.20)
aklına gelebilecek en başarılı kişilerin zamanında çok büyük hatalar yaptığını unutma, başarı hikayeleri yerine başarısızlık hikayeleri dinlemeye başla bu konuda youtube üzerinde oldukça fazla video var, misalen elamanın biri 1.5 milyon doları nasıl batırdığını anlatan bir video var, onu izle. adam iş yapmış yatırım almış ama sonunda batırmış. demekki olabiliyor, bir çok yatırımcı ilk olarak daha önce hiç şirket batırdın mı diye soruyor mesela.

hata yapmak kötü bir şey değil, yeterki o hatayı neden yaptığını vs. yi iyi analiz edip ders çıkartman.

kendi projelerimde teknik anlamda hatalarımdan çok davranışlarım yüzünden kaybettiğimi fark ettim ben mesela. Ördek methodunu da deneyebilirsin, karşına çıkan ve çözmekte zorlandığın durumları birine anlatırken birden bir aydınlanma yaşayıp problemi çözmeye yarayan bir method, anlattığın kişinin kim olduğunun önemi yok. örn: çalıştığım firmada bir sorun yaşanıyor ve birisi bu problemi çözmeye çalışıyor işin ucunda yüklü bir para var, uğraşıyor çözemiyor falan sonra şirketin mutfağında problemi bir arkadaşına anlatırken mutfakla ilgilenen abi duyuyor muhabbeti ve şöyle şöyle yaparsan çözülür bu iş diyor ve dünyanın parasını kurtarıyor.

hata yaparız, bu sorun değil, önemli olan hatayı yaptıktan sonra fark etmek, düzeltmek ve bir daha olmamasını sağlamak.
0
selam
(25.04.20)
(17)

Evlen baskısının sebebi nedir?

insomniac
Birinin evlenmesinin başkasına faydası ne?
Birinin evlenmesinin başkasına faydası ne?
0
insomniac
(25.04.20)
Söyleyen anne baba değilse boş muhabbet işte.
0
ruhen hastayim ben
(25.04.20)
Ana baba olsa faydası ne
0
🌸insomniac
(25.04.20)
Gözlemlediğim kadarıyla anne ve babalar evliliğin olumlu bir yanı olduğunu iddia etmekte ve çocuklarının da bu sözde güzel kurumdan faydalanmalarını, çoluğa çocuğa karışıp artık yerini bilmesini istemekteler.

Bir nevi çocuğu okutmak gibi düşün. Çocuk evlenince oh be bunu da hallettik diye rahatlıyorlar.
0
ruhen hastayim ben
(25.04.20)
imrenecekleri hayata sahip insan sayısı -1
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.04.20)
Hayır bir de evlendin anlaşamadın diyelim. Bir sürü masrafın parasını mı vereceksin, o durumda sıkıntı yaşayınca destek mi olacaksın.. koskoca bir hayır
0
🌸insomniac
(25.04.20)
sanırım amaç bireyi bi an önce düzenli hayata adapte etme baskısı. bu doğrudur demiyorum, tartışma götürür bence :) ama eski kuşaklar bu zihniyette sanırım.
0
superfluid
(25.04.20)
Anadolu insanı mantığı.
0
bahoho
(25.04.20)
Mesela ben 27 yaşındaki erkek kardeşimin evlenmesini istiyorum. Neden? Çünkü bekar bir insanla evli bir insanın yaşam tarzı bir yaştan sonra çok farklılaşıyor. Kimse üstüne alınmasın, siz böyle değilsinizdir, çevremdeki insanlardan yola çıkarak kişisel gözlemlerimi söylüyorum. Bekar olmak beraberinde çok fazla "özgürlüğü" getiriyor, bu özgürlük başta bireye müthiş bir mutluluk verirken bir süre sonra "mutsuzluğa" sebep oluyor. Evli olmak yüklediği sorumluluk sebebiyle mal-mülk edinme ve tasarruf konularında bireye motivasyon veriyor. Toplum sana farklı davranıyor ve daha çok güveniyor. Kaybedecek bir şeyin olduğu algısı oluşuyor toplumda ve bu yüzden topluma zarar verebilme ihtimalin herkesin gözünde çok azalıyor. Gece gece benim aklıma gelenler bunlar. Evlen baskısı bundan olabilir.
0
işimdeyim gücümdeyim
(25.04.20)
yalnız olmanın insanı delirteceğine ilişkin bir kanı var. (bence çok saçma) bu yüzden insanlar evlen de yalnız kalma delirceksen de karınla/kocanla delir bize musallat olma gibi davranıyor heralde.
0
fosforlu cevriye
(25.04.20)
+1 isimdeyim gucundeyim.
Bekarım kamuda çalışıyorum evlenenlerin farklı bir ortamı var hepsi muhafazakar geçinir ama ramazanda 1 kap yemek getirmez neden? bekarım çünkü. Yemeğe davet de edilmem evliler arasında böyle bir şey olmuyor. Hadi onu geç kendi kafalarında bir şey yapsan göze batar kendileri her boku yer ama normal görürler eşlerini aldatmak da dahildir buna. Bir sürü saçma sapan şey işte ha ama bu söylediğim şeyler tamamen çevreden gelen. Bunlari ben takmıyorum ama ben evlen diye tavsiyeyi yalnızlıktan kurtulman için verebilirim. Bir yaştan sonra çevremde kimse kalmayacak hale geldi maalesef. Dediğim gibi ortamları bile ayrılıyor onu geç tatile gitsen tek kalacaksın yemeğe çıksan tek. Tek sorunum bu benim.
0
Topalordek
(25.04.20)
Evlenmeden beraber yaşıyorsanız hem kız tarafı hem erkek tarafının "elalem ne der" baskısı. Çünkü toplumun ahlak ve ahlaksızlık algısı bozuk.
0
nabrukk
(25.04.20)
Çünkü özellikle bizim toplumda bireyden beklenenler, topluma tam olarak girebilmek, birey olduğunun onaylanması için yapman gereken şeyler var. Evlilik, esasında bireyi ilgilendiren bir şey olsa da, her konu hakkında söz hakkı sahibi olduğunu düşünen toplumumuz bu tercihinize saygı bile göstermiyor. Okulunu bitir, askere git, gel, iş bul, yuva kur, çocuk yetiştir ve bu döngüyü sürdür. Hepsi bu.

30'a geldim, "Sevgilin yok mu senin?", "Sana birini bulalım da evlen.", "Mutsuzsun çünkü evli değilsin.", "Türkiye'yi gezeceğim diyorsun ama evlen, karınla gezersin." vs vs yorumlarından ve içi boş tespitlerden bıktım. Herkesin evlenmek zorunda olmadığını, bekar olarak da hayat sürülebileceğini ya da hayatı bir başkasıyla 7/24 paylaşmanın beni korkuttuğunu söylesem de çaresi yok, anlamıyorlar. Bana evlen diye baskı yapanların evliliklerine bakıyorum ve çok da mutlu olmadıklarını görüyorum. Sağa sola evlen diye baskı yaparak bir şekilde bu mutsuzluk dünyasına bir çift daha katma derdinler sanki.
0
m e b
(25.04.20)
cocuk yapmazsan yaslaninca sana kim bakacak mantigi var
0
hot potato
(25.04.20)
Yukarıdaki tüm cevapların özeti: İnsanlar normal olmayanı sevmez, normalin dışına çıkandan korkarlar. Norm evlenmek olduğu için de herkesten bunu beklerler.
0
kobuzchu kiz
(25.04.20)
Evlenmeyenleri toplumsal açıdan tehlike olarak görüyorlar. Hele bir de biraz rahat bir yaşam tarzı da varsa ufak bir kıskançlık eşliğinde tehlike olarak görüyorlar. Bence.
0
Esinsin
(25.04.20)
insanlar evlenmiyorsa bunda bir tuhaflık var diye düşünüyorlar. ya ayakları yere basmayan biri oluyor, dikiş tutturamamış, ya beklentileri çok yüksek, hayalperest, düzen kuramayan. sağlam pabuç değil ki evlenemedi düşüncesi var.
0
anais
(25.04.20)
Evlenme baskısı değil evlenme sakın baskısı içindeyim :D , ayrıca evlen baskısı abime uygulanıyor ve sebebi yerini bil artık al hayatını naparsan yap kafası var çoğunlukla biz ölcez gitcez bu cocugun bi ailesii olsun arkasında duranı olsun mantalitesi var. Farklı bi faydası yok vicdan işi ..
0
madurumdamadurum
(28.04.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.