Giriş
(8)

Arkadaşlığınızı bitirir miydiniz?

Öylesine biri
birkaç gün boyunca size bilmediğiniz bir numaradan mesaj atıp işletmeye çalışan kişinin 'en yakın arkadaşım' dediğiniz kişi olduğunu öğrenseniz tutumunuz ne olur? hala arkadaşınız olarak kalır mı? Bu arada daha öncede bir kitapta karakterin başından geçen bir olayı kendi yaşamış gibi anlatmıştı ve t
birkaç gün boyunca size bilmediğiniz bir numaradan mesaj atıp işletmeye çalışan kişinin 'en yakın arkadaşım' dediğiniz kişi olduğunu öğrenseniz tutumunuz ne olur? hala arkadaşınız olarak kalır mı?

Bu arada daha öncede bir kitapta karakterin başından geçen bir olayı kendi yaşamış gibi anlatmıştı ve tesadüfen fark ettim.
0
Öylesine biri
(26.06.21)
Valla hangi konuda işlettiğine bağlı. Sinirleneceğim, sağlıkla ölümle ilgili bir şeyse kızar tepkimi belli ederim. Ama boşluğuma gelen komik bir konuda işlettiyse güler geçerim. Ama her iki ihtimalde de boş durmam ben de daha sonra onu işletirim.
0
Amaranta ursula
(26.06.21)
bitiririm.

sevmem öyle kıçı başı oynayan, ne zaman ne yapacağı belli olmayan, palavracı insanları.
güvenebileceğim, sakin, huzur veren, benimle eğlenen değil birlikte eğleneceğimiz insnları seviyorum.
0
şarkı güzel ama ingilicce
(26.06.21)
Arkadaşlık bitirmek böyle kolay mı yahu? en yakın arkadaşınızsa hele belli bir geçmişiniz varır, onu tanıyosunuzdur, sizi işletebileceğini bile biliyorsunuzdur.

Geri kalanı için @amaranta +1
0
hayaletimsi
(26.06.21)
işletme konusunda kesin bişey söyleyemem ama bi tarafından hikayeler uyduran ya da sağdan soldan duyduğunu anlatan insan biraz komplekslidir bana göre. mesafeli olmak hatta tamamen uzak durmak gerekir.

yaklaşık 5 sene önce liseden bi arkadaşım bi konuda yalan söylemişti bana. söyledikten 10 dk sonra yalanını ortaya çıkarıp yüzüne vurdum. vurdum derken öyle sert bi çıkışta bulunmadım ama bozdum elemanı yani. sonra "yalan söyledim" diyip omuz kaldırdı. aşırı normal bişeymiş gibi. ben o gün onun zavallı haline sadece güldüm ve konuyu da uzatmadım pek. ama içten içe de kendisine puanını verdim. kelimenin tam anlamıyla 'gereksiz' bi konu için öyle boş palavralar atan insanlardan uzak durmak en mantıklı hareket olabilir.
0
isveperver
(26.06.21)
ağız arama veya güvenilirlik ölçme gibi bir sebeple işlettiyse bitirirdim. şakasınaysa güler geçerdim.
0
xrated
(26.06.21)
Şakaysa güler geçerim +1

Başka bir hikayeyi kendi yaşamış gibi anlattıysa asıl problem burada. Komple iletişimi kesmesem de mesafe koyarım araya.
0
himmet dayi
(26.06.21)
İşletme dediğin nasıl birşey? Gerçekten dışarıdan komik ise ben de güler geçerim. Ama yok benim hassas bir konumla ilgili ise en fazla gönül koyarım.
İnsanlar okuduğun şeylerden öok uzun süre geçince false memory yaşayıp başkasına dair anılar anlatabilir. Bu anının ne kadar önemli olduğu önemli olduğu önemli. Bazen de anlatacağın şey uzunsa bir yerden kaynak vermek yerine kendi yaşamış gibi anlatabilirsin. Yani anlattığı konu gündelik yaşamda kolayca rastlanabilecek, önemsiz birşey ise kesmezdim. Yok gerçekten önemli bir konuysa güvenim kırılır biraz mesafe koyardım.
Arkadaşlık ilişkilerinde herşeye takılmamak gerek. Günün sonunda insan yalnızdır.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(26.06.21)
Ana avrat söverim. Kaldırabiliyorsa ödeşmiş oluruz, kaldıramıyorsa kendi bitirmiş olur.
0
neysene
(26.06.21)
(8)

Ne yapardınız?

onyetele
Bir akrabanızın haksız davranışına karşı 100 % haklı oldugunuz halde, anneniz sizi suçlu goruyor. Hatta olayı gordugu halde... ne yapardınız?
Bir akrabanızın haksız davranışına karşı 100 % haklı oldugunuz halde, anneniz sizi suçlu goruyor. Hatta olayı gordugu halde... ne yapardınız?
0
onyetele
(26.06.21)
hicbir sey yapmam sanirim. bana sorun yaratmiyorsa ne istiyorsa dusunmekte ozgur.
0
in vino veritas
(26.06.21)
Ben olsam, annenizin büyük ihtimal okumadığı ancak şairin çok güzel bir mısra-ı bercestesini okurdum; "İnsanlar ne der? diye kahrolası bir put vardır". Anneciğiniz de yaşanan olay karşısında olayın muhatabı olan size karşı okumadığı bu cümle hasebiyle meseleyi ele almış olabilir. Üzülmeyiniz, hayat, oluyor bazen böyle. Annenize: "haklısın anneciğim bir daha tekrarlanmaz" deyip, elini öp, hayır duasını al, www.youtube.com bu şiiri aç yaşın müsaitse ek olarak çiçek ile sansürlenen şeyden yak!
0
fairplay
(26.06.21)
Bir bilene sorardım ama daha çok detay vererek. Bu bilgiler ışığında bir şey çıkmıyor. Olay ne??
0
IncredibleMau
(26.06.21)
Valla olaya şahit olan kişi bana daha yakın olmasına rağmen beni haksız görüyorsa demek ki %100 haklı olmayabilirim diye düşünürüm ilk. Sonra da gider anneme beni niye haksız gördüğünü sorarım. Belki benim kaçırdığım bişey vardır ya da belki de annem olay öncesinde dolduruşa vs getirilmiştir diye.
0
j r r tolkien hayrani
(26.06.21)
Kafamı Yastığa gömüp bağırırım saddada
0
yarey
(26.06.21)
Bizde de hep aynısı oluyor zaten her şey benden kaynaklanıyor… hep benim suçum :)

Akrabayla görüşmeyi kes. Kes dediğim, bayaa sıfıra indir selam sabah bile kalmasın. Bazı Anneler bazı çocuklarına karşı böyle oluyor ne yazık ki
0
megalomaniac
(26.06.21)
hayatıma devam ederim. isteyen istediğini düşünebilir.
0
dafuq
(26.06.21)
dünyada en sevdiğim varlık annem. annem öyle bir şey yapsa,hayat bana akrabamı savunan anama bile mesafe koydurur.
0
andlee
(26.06.21)
(5)

Arkadaş ilişkisi sorusu

mg3929
Üniversiteden önce de tanıdığım bir arkadaşımla üniversitenin sonunda bi tartışmamız olmuştu, küsmedik ama aramız baya soğudu. Bunun üstünden 4 sene geçtiSonrasında benim bulunduğum şehre geldiğinde falan aradığı oldu, ortak arkadaşlar vesilesiyle görüştüğümüz falan oldu iletişimimiz kopmadı ama çok
Üniversiteden önce de tanıdığım bir arkadaşımla üniversitenin sonunda bi tartışmamız olmuştu, küsmedik ama aramız baya soğudu. Bunun üstünden 4 sene geçti

Sonrasında benim bulunduğum şehre geldiğinde falan aradığı oldu, ortak arkadaşlar vesilesiyle görüştüğümüz falan oldu iletişimimiz kopmadı ama çok da yakın değildik.

Bir kaç ay önce benim çalıştığım yerde işe başvurdu, başvuruda baya yardımcı oldum, şirketten kimseyi tanıyor musun diye falan sorulunca benim adımı vermiş vs. Gün aşırı yazıyordu konuşuyorduk elimden geleni yapıyordum.

Şimdi bu arkadaş birkaç aydır işe başladı, benim bulunduğum şehre geldi 2 kere ama işe başladıktan sonra hiç arayıp sormadı. Karşılık beklediğimden değil ama acayip uyuz oldum bu duruma. Çok görüşmek istediğimden falan da değil, nezaket gereği bi arayıp sorması gerekirdi gibi geliyor ama hiç aramadı.

Ben bu durumda uyuz olmakta haklıyım diyebilir miyiz yoksa abartıyor muyum?
0
mg3929
(25.06.21)
Haklısınız. Abartmıyorsunuz. O kadar yardımcı olmuşsunuz sonuçta. Yardımcı olmayabilirdiniz de. Kim olsa uyuz olurdu. Ben olsam selam sabahı keserdim o derece.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.06.21)
teşekkür etmedi mi? ettiyse ayrıca niye arasın ki? herhangi bir söz de vermedi sanırım, karşılık beklemediyseniz bence tuhaf bir durum yok. ama teşekkür etmeyip direkt kestirip atmışsa ayıp evet.
0
brochovich
(25.06.21)
haklısın bence. işi düşünce her gün yazıp hallolunca ortadan kaybolan insandan hayır gelmez. ben olsam silerim, muhatap olmam bir daha.
0
bismarck
(25.06.21)
Haklısın. Bazı insanlar iliskilerini çıkar üzerine kuruyor. Çok da takılma bence yine de. herkesin birbirine işi düşüyor bir şekilde.
0
coca cola
(26.06.21)
Kabul edildiğinde bırak mesajı arayıp ilgin için teşekkür etmeliydi. Emin ol yine sana ulaşırsa (teşekkür vb. ederse) başka bir işi düşmüş demektir. Siktiri çek
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(26.06.21)
(12)

Hayatıma nasıl yön verebilirim ? (dertleşme içerir, biraz uzun olabilir)

top_secret
32 yaşındayım ve çok mutsuzum. İşimde mutsuzum, özel hayatımda mutsuzum yani toplamda hiç istediğim gibi değil durumlar.Bir devlet kurumunda çalışıyorum ama en alt pozisyondayım. 12 senedir bu işi yapıyorum. Zamanında "ohh ne güzel memurluk" kafasıyla girdim ama artık zoruma gidiyor benden vasıfsız
32 yaşındayım ve çok mutsuzum. İşimde mutsuzum, özel hayatımda mutsuzum yani toplamda hiç istediğim gibi değil durumlar.
Bir devlet kurumunda çalışıyorum ama en alt pozisyondayım. 12 senedir bu işi yapıyorum. Zamanında "ohh ne güzel memurluk" kafasıyla girdim ama artık zoruma gidiyor benden vasıfsız amirlere hizmet etmek. Hizmet dediğim öyle iş tanımında olan şeyler değil bildiğiniz ayak işleri. Yük taşı çay yap vs. Sürekli bi aşağılanma küçük görme yaşıyorum. En son bir amirimin kafama, elini sildiği peçeteyi top yapmak suretiyle kafama atmasıyla iyice gözüm döndü ama hiç bişey yapamadım. Bunun gibi nice örnekler var 12 senedir. Bu eziyete karşılık aldığım ücret 4100 TL.

Özel sektörde 12 sene çalışsam belki müdür hatta bölge müdürü filan olurdum. Şu an kazandığımın daha fazlasını kazanırdım belki.

Bu durumu değiştirmek için iki yıllık dört yıllık bir çok okul okudum (çoğu açıköğretim iş sebebiyle) tezsiz yl de yaptım ama bunlar para etmiyor işte.

Özel hayatım da pek parlak değil. Sevgilim yok epeydir yok. Kadınlarla sevgili olmaya yönelik adımlar atmasını bilmiyorum(ama çok iyi sohbet ederim friend zone a düşmek bende bir adet oldu) Utanıyorum çekiniyorum yazamıyorum yürüyemiyorum. Gözümün içine bakan kızlara gidip merhaba diyemiyorum. Neden bilmiyorum. Şu anki şartlarda evlenebilmem için bir kadının gelip bana açılması filan lazım ancak öyle olabilir.

Bu yaşta ailemle kalıyorum, evden ayrılmanın ekstra masraf olacağını düşünüyoru-m-z. Kendime ucuz yollu bi araba alayım dedim alamadım. Zaten arabamız varmış. Ama rahat edemiyorum, istediğim yere gidemiyorum istediğim saatte eve gelemiyorum. Kendime ait sadece yatağım var bir de cep telefonum.

Sonuç olarak; sabah işe gidip akşam eve geliyorum. Burada biraz takılıp uyuyorum, sonra yine aynı şeyleri yapıyorum. Bazen çılgınca bişey yapıp hafta sonu yürüyüş yapıyorum. Tek başıma bişeyler atıştırıp eve dönüyorum. Sonra yine biraz burada takılıyorum ve uyuyorum. (Arkadaşım yok, hepsi başka başka yerlere gitti)

Yaşamak bu mu? Ömrüm böyle böyle geçip sonra sessizce ölüp gidecek miyim? Yoksa bir yerde bir şey olacak ve her şey değişecek mi?

Akıl, fikir, eleştiri vs. açığım.
0
top_secret
(24.06.21)
32 yaşında para kazanan bir adamın ailesiyle yaşaması normal değil, gerçekler için üzgünüm. Kadınları da soğutuyor olabilir. Ben kadın olsam sogurum çünkü beni annesi yerine koyacak diyecek.

Çözüm ne? Git iyi bir eve çık. Istediğinde ailenin evine de git elbette. Arkadaşlarını çağır, yemek yap onlara, onlar yapsın, maç izleyin, film izleyin. Biraz arkadaş çevren olur. Belki bir kızla da tanisirsin.
0
howfaristhesky
(24.06.21)
ailesiyle aynı evde yaşıyor diye bir erkekten soğuyacak herhangi biriyle sevgili olamadığınız için üzülmeyin. ben de 31 yaşındayım, işim var, sosyal hayatım var, ekstra gidip oturabileceğim bir evim var ama ailemle birlikte yaşıyorum. hayatıma bariz bir kötü etkisi yok. istediğim saatte eve gelemiyorum konusu biraz şüpheye düşürdü beni. aileniz mi baskı yapıyor yoksa siz şık olmaz diye mi geç gitmiyorsunuz eve? söz konusu maaşla eğer büyük bir şehirde yaşıyorsanız istediğiniz eve çıkmanız zaten pek mümkün değil. hayat kaliteniz düşer

çalışılan yerde ezilmek ve hor görülmek konusunda maalesef yapabileceğiniz bir şey yok. özellikle devlet kurumlarında zaten liyakat hak getire. yol yordam bilmeyen insanlar kolayca üst makamlarda görev alıyor. siz daha iyi bilirsiniz yaşadığınız için.

kendinize bence bir hobi edinin. çok daraldığınızda hafta sonları en kötü piknik yapmaya gidin, kafa dağıtın. her şey arkadaş çevresi ve sosyal ortam değil buna takılmayın. insan kendi kendiyle de kaliteli vakit geçirebilir. bence bir noktada bunu yapmaya çalışın. evde muhtemelen kendinizi rahat hissetmiyorsunuz, kendinizi rahat hissedeceğiniz ortamlara kaçın.

ayrıca 32 yaş yeni bir iş öğrenmek için çok geç değil. hele ki sizin şartlarınızda yaşayan biri bir iki sene dişini sıkar ve ailesinden de destek görebilirse herhangi bir alanda freelance çalışabileceği bir iş öğrenebilir. orası sizin isteğinize ve ilginize baktığı için iş öneremiyorum ama çok geniş bir yelpazede yeni işler denenebilir.
0
bunetantana
(24.06.21)
Öncelikle kendini kötü hissetme. TR Y kuşağının %90'ı böyle zaten, yalnız değilsin. Sadece genelde o yaşlarda evlenip kaçanlar var, onun dışında geneli böyle.

Bunun dışında aile ile yaşamak bir boyunduruktur, yani sadece aynı evde bulunmak değil, 32 yaşında birinin kararlarına saygı duymayıp engellemek de aile ile yaşamaya dahil. Bu yüzden ben de diğer arkadaşlar gibi bir an önce o konuda özgürlüğe kavuşmanı önereceğim. Ondan sonrası doğal yöntemlerle ilerleyecek, çünkü konfor alanından çıkmış olacaksın. Eve çıkamıyorsan da kendine araç alabiliyorsan al. Rahat et, istediğin yere git, istediğin saatte gelebilecek bir kıvama getir hayatını.
0
roket adam
(24.06.21)
Yani aslında farkındalığınız yüksek, neyi istediğinizi de biliyorsunuz bence ama cesaretsizsiniz. Yanlış karar veririm, reddedilirim, yenilgiye uğrarım diye adım atmaya çekiniyorsunuz. Yapamam, edemem diyerek kendinizi frenliyorsunuz, hatta belki yaşadığınız bazı olumsuzlukları da yapamayacağınızın kanıtı olarak görüyorsunuz. Bence asıl yenilgi isteklerden kaçınarak istemediğimiz hayata kendimizi hapsetmek, hayatı kaçırmak. Yaşamak bu değil bana kalırsa. Yaşamak sonucu iyi veya kötü, kendi seçimlerinin sorumluluğunu alabilmek. İnsanın başına ne geliyorsa biraz da kusursuz davranmaya çalışmaktan geliyor bence. Rezil olun, utanın, reddedilin ama açılın bir kadına, biraz bunları yaşadıkça insanın cesareti artıyor. Evden ayrılmak size daha iyi gelecekse yapın mesela. İstediğiniz hayatı yaşama sorumluluğundan kaçabilirsiniz ancak bu size stres, kaygı olarak döner.

Yoksa bir yerde bir şey olacak ve her şey değişecek mi? demişsiniz. Zaman akıp gidiyor, değişme sorumluluğu yalnızca sizin elinizde. Yapamam, edemem diyerek kaçıngan kişiliğe bürünmektense, kötü de olsa deneyim kazanmak bence daha iyi. Üstte bir arkadaşın yazdığı gibi mesele konfor alanından çıkmaya bakıyor, isteklerinizden kaçmayıp üzerine gitmeniz lazım. Bunları uygulamak yazıldığı kadar kolay değil elbette, bir uzmandan yardım almak uygulamayı kolaylaştırabilir.
0
Josephine.
(24.06.21)
yasitiz. bizim kusakta cok var boyle.
evi mevi birak reis. kendi basina evlenebilen yok dogru duzgun.

ya anasindan babasindan ev kalmistir ya dugun icin anasindan babasindan yardim alir.


ulkenin hali cogunlukla kotu tek sen degilsin yani. ha bence durumun berbat da degil. ulkeye gore ortalamadasin.
soyledigin seyler de oyle hallolmayacak seyler degil.

bence en onemlisi sagligina dikkat et.
ya biraz da beklentiler onemli. lisedeyken eve gec gelmeyi bir sey zannerdim... simdi eve 12 den sonra geldigimi hatirlamiyorum. ne isim var gecenin korunde sokakta ugursuzu sarhosu berdusu. diyorum ya beklenti ve uzaktakinin guzel gelmesi.

bazi cocukluk arkadaslarim var durumlari iyi, babasi universiteyi bitirdi diye yasi 31 taycan aldi. herifin zaten spider'i vardi. zerre gulumseme sevinme yok. tesekkur ederim dedi kapatti mevzuyu. adam her seyi gormus tatmis.

omur dedigin biraz da boyle. maddi seylere cok bel baglamamak lazim. cunku bos anlamsiz geliyor insan sorguluyor. bunun icin mi geldik dunyaya dersin yoksa.
0
turbo sadık
(24.06.21)
Geri kalan noktalarda yorum yapamayacağım. Daha doğrusu üşeniyorum.

Sadece şunu söyleyeyim 30 yaşında olup sizden çok daha düşük maaşa çalışan milyonlarca insan var bu ülkede.

Özel bir yeteneğiniz, şansınız ve de çok iyi bir eğitiminiz olmadığı sürece özel sektörde muhtemelen anca 25-26 yaşınızda yeni yeni asgari ücretten fazla almaya başlayacaktınız ve muhtemelen şu anki ücretinizle aynı parayı alıyor olacaktınız.

12 yıldır bu durumu değiştirmek adına bir aksiyon almamanız, bence özel sektörde müdür, bölge müdürü vs olamayacağınızın bir kanıtı.

Bu sebepten dolayı kendinize yüklenmeyi bırakın.

Mutsuzluktan kaynaklı fevri adımlar planlamak yerine, önce kendinizle yaşamayı öğrenin. Önce bir kendi evinize çıkın, kendi başınıza yaşamayı öğrenin, araba istiyorsanız onu alabilecek cesaret kazanmayı öğrenin.

Sonra özel sektörde bölge müdürü olursunuz.
0
denizgonen
(24.06.21)
tayin iste ve orada yaptığın özgüvensiz hareketleri yeni yerinde yapma. uyuz oldum o amire ama senin duruşun ona bu hareketi yapmasına izin vermiştir.
0
xrated
(24.06.21)
Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama ayrı eve çıkmak hakikaten masraflı. Maaşının yarısı gider. Araba almak daha mantıklı. Odana kanepe tv vs. Almak belki iyi olabilir. Ama yaşadığın şehire göre eşyalı bir eve çıkmak belki de çok tutmaz bilemedim. Aynı yaştayız. Bekar olan çoğu kişi benzer, evli olanlar da başka türlü sorunlarla yaşayıyoruz. Kitap, müzik, spor vs. İle oyalanıp gidiyoruz.
0
cilekli krep
(24.06.21)
Arkadaş edinebilirsin erkeklerle takıl sosyalleşmeyi öğrenmek için

Memur olduğun için kovulman çok zor haksızlığa uğradığında sesini çıkarmalısın
Ama bunu ani kararlarla ve kendini haksız duruma düşürmeden

2. Araba çok mantıklı deil
Ayda bir uzak yerlere git mevcutla
0
bir soru sorcam
(25.06.21)
Eksikliğini gördüğün şeyleri 6 ayda çözersin
Sadece tecrüben yok ve geç kalmışsın

Hayatına doğru kişi çıkarsa evlenip çözebilirsin
Kötü biri çıkarsa sömürülürsün
Buna dikkat et

Dini konuları da ihmal etme
Yardım faliyetleri
0
bir soru sorcam
(25.06.21)
Josephine+1

burda bence tek sorun cesaret. dogdugunuzdan beri ayni duzende yasadiginiz icin hareket etmesi cok zor oluyor biliyorum ben de 27 yildir aile evinde yasiyorum nisbeten rahat olsalar da bir odada yasamak zor. ama sizinki zincirleme bi kendini kapatma durumu. su an elestirdiginiz hosuna gitmeyen seyler birbiriyle alakali gibi.

yerinizde olsam kesinlikle atama isterim. ayni sehirde ayri eve cikmaniz icin aileyle puuu cok savas vermen lazim arabaya bile masraf etme diyorlarsa. Kesinlikle atan ve mecburen eve cikinca her seyin yolu acilir. yeni hayat icin sans ver ve memurlugu avantaja donustur
0
ala09
(25.06.21)
Hocam nacizane görüşlerim:

-Spora başlayın.
-2022 KPSS'ye hemen yoğun olarak çalışmaya başlayın.
-Hobi edinin. Sosyal ortamı beraberinde getiren bir hobi daha iyi olur.
-Hayatın anlamını ve nasıl bir insan olarak yaşamak istediğinizi sorgulayın. Sonra da hemen o belirlediğiniz kişi olun.
-Rahat olun.
0
havadakarada
(25.06.21)
(10)

Yeni başlayan bişeyde saçma sapan anksiyete yaşıyorum

noluyo yaa
Bi hanım kızımızla 2 haftadır görüşüyorum. Çok da güzel geçiyor falan, ama böyle tak diye ayrılacak diye ödüm kopuyor, geriliyorum falan. Son kız arkadaşım 6 ay sonunda resmen ghost etti beni, ne telefonlarıma cevap verdi, ne mesajlarıma döndü vs herhalde ondan diye düşünüyorum. Ne yapmam lazım bu d
Bi hanım kızımızla 2 haftadır görüşüyorum. Çok da güzel geçiyor falan, ama böyle tak diye ayrılacak diye ödüm kopuyor, geriliyorum falan. Son kız arkadaşım 6 ay sonunda resmen ghost etti beni, ne telefonlarıma cevap verdi, ne mesajlarıma döndü vs herhalde ondan diye düşünüyorum.

Ne yapmam lazım bu durumda? Kendimi nasıl rahatlatabilirim "noluyo yaa olm saçmalama." şeklinde?
0
noluyo yaa
(24.06.21)
kendisiyle bu durumu konuşarak. "sebebi ne olursa olsun aramızdaki iletişimi bitirmeye karar verirsen bunu duymak istiyorum. sebebini açıklamana gerek yok, yalnızca söylesen yeter." gibi bir şey iş görebilir. sonuçta karşınızdaki insanın karakteriyle alakalı bir durum olduğu için bunun garantisini size kendisi dahil kimse veremez ancak belki biraz rahatlamaya yardımcı olur.
0
amugochi
(24.06.21)
karşı tarafla böyle bir şeyi bu aşamada konuşma derim. ne gerek var ki, olmayan bir şeyi aklına sokacaksın. kendine kendine çözmeye çalış, travmatik bir şey yaşadıysan psikologa git.
0
veritaslibertas
(24.06.21)
Bu durum karşı tarafı fazla yüceltme ve kendi değerini küçümseme gibi bir durum sanki, ya da üst üste benzeri olaylar yaşamak değerinizi sorgulatmış olabilir. Ayrılmasından, sizden kaçmasından korktuğunuz için bu durumun karşı tarafla konuşarak düzeleceğini pek sanmıyorum, sizin içinizde çözmeniz gereken, ilişkilere verdiğiniz önemi değerlendirmeniz gereken bir meseleye benziyor. Sizin değerinizi veya ilişkileri sağlıklı yürütüp yürütemediğinizi ghost edilmeniz vb. durumlar belirlemez bence. Bazen ne yaparsanız yapın karşınızdaki kişiden kaynaklanarak da ilişki bitebiliyor. Kendinizi kasarak, kabul edilmeye çalışarak ya da karşı tarafın kaçmaması için çabalayarak daha fazla stres olabilirsiniz. Sizi siz olduğunuz için kabul edecek bir insansa karşınızdaki, pek kaygı yaşatacak bir durum olmaz aslında. Yok sizin için yanlış bir tercihse o kişi, erkenden bitmesi daha iyi.
0
Josephine.
(24.06.21)
Henuz iki haftadir gorustugunuz insana bu kadar baglanip duygusal yatirim yapmaniz stresinizi arttiriyor olabilir. Birkac olumsuz tecrubeden sonra guzel bir seye denk gelince ay bu sefer oldu, hadi insallah moduna giriyor insan. Su an her seyin cok yeni oldugu ve birbirinizi de pek tanimadiginiz gercegiyle keyifli vakit gecirmeye bakin bence. Bu bir surec, oldu bittisi yok maalesef ve bu surecin sonunda belki de siz o kadar istekli olmayacaksiniz. Soylemesi kolay, biliyorum ama bu tarz dusunceler sizin icin ne kadar normallesirse, bir seylerin bitmesi o kadar az korkutucu olur fikrimce.
0
pike
(24.06.21)
Güzel şeyler yazmışsınız valla teşekkürler :) Haklısınız, yapmam dese ne farkeder ki, sanki kontrat imzalıyoruz :)

Sadece iyi gidiyor ve korkuyorum birden göt gibi kalmaya herhalde.
0
🌸noluyo yaa
(24.06.21)
Kimseye mecbur değilsin neticede. Kız gitse hayat bitmiyor. Kızın gitmesinin problem olduğu düşüncesinden vazgeçmeye çalış.
0
arnold schwarzeneger
(24.06.21)
İnsanlar gelir ve zamanı geldiğinde gider. Ayrılık doğal bir süreç. Yanındaki insanla mutlusun. Harika şeyler paylaşıyorsunuz. Buna odaklan bence. Bitecek ilişki vadesi dolunca zaten bitiyor naparsan yap. Yarın yaşayacağımız garanti değilken ilişkiyi garantiye almak saçma geliyor. Şöyle miss gibi bir çay ya da kahve yap kendine güzel bi müzik dinle ya da film izle.

İnsanlar ölüyor yakınlarımızı kaybediyoruz. Geri gelmiyorlar. Ayrılık da böyle bir şey. Doğal, olması gereken. Ne yaparsan yap kendinle kalıyorsun. Üzülme, korkma yanındaki güzelliğe sarıl. Aşk sevgi güzel şeyler ya korkmayınca daha da çok seviyor ve mutlu ediyor. Kaygı bi insanı sevmeye engel, şimdiki kız arkadaşın bunu hak etmiyor.

Çok mutlu olun.
0
Corpsebridee
(24.06.21)
Bu kadar çok özgüvensiz olma. Ayrılsa ne olacak? En fazla birkaç zaman sonra unutup gideceksin, takılma bu kadar.
0
j r r tolkien hayrani
(24.06.21)
sizi çok iyi anlıyorum. insan bir kere ghostinge uğrayınca etkisinden kurtulması zor oluyor. hani flört evresinde olsa gene tamam ama sevgiliye ghosting yapılması büyük haksızlık. bende de sonraki ilişkilerimde tedirginlik yarattı hep, birkaç gün cevap gelmese "yine aynı şey mi" diye düşündüm. ama bununla yaşamak ve bir şekilde aşmak zorundayiz maalesef. karşıdaki insana bu konuyu açmak ya da aşırı takmak "kendini gerçekleştiren kehanet"e yol açıyor bir süre sonra.
0
bana bir nick verin
(24.06.21)
@bana bir nick verin, sağol valla anladığın için. Cidden zor, böyle bi adam değildim ben bu olaydan önce :)

Ama işte resmen çok canımı yakmış son olay.
0
🌸noluyo yaa
(25.06.21)
(14)

Erkeklerde kolye, zincir keko işi mi?

neysene
Hayatımda bileklik dışında bir takı takmadım. Onu da uzun zamandır takmıyorum. Esasen takı da sevmiyorum yalnız son zamanlarda keko hissi verse de zincir kolyelere bir sempatim oluştu. Özellikle tshirt üzerinde güzel duruyor.Şu tarz: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQhoqUvAvdyFl
Hayatımda bileklik dışında bir takı takmadım. Onu da uzun zamandır takmıyorum. Esasen takı da sevmiyorum yalnız son zamanlarda keko hissi verse de zincir kolyelere bir sempatim oluştu. Özellikle tshirt üzerinde güzel duruyor.

Şu tarz: encrypted-tbn0.gstatic.com

Bir erkeğin zincir kolye takması sizce keko işi mi?
0
neysene
(23.06.21)
kolye, zincir olayları yakışıklı ve tarz erkeklere yakışıyor sadece. onun dışında evet keko gibi bence :)
0
rose parks
(23.06.21)
Kisa cevap vermek gerekirse evet.
0
hot potato
(23.06.21)
güzel&yakışıklı olunca en keko sayılan şey bile güzel oluyor. yorma kendini. hoşuna gidiyorsa boşver başkalarını tak hevesini al.
0
lazpalle
(23.06.21)
Zincire göre değişir. İnce uzun gümüş zincirler kötü değil bence.
0
Josephine.
(23.06.21)
Linkteki keko değil. Kombinin bağlı. Gömlekle falan keko evet ama düzgün bir tişörtle havalı da durabiliyor.
0
bugun hava gunluk gureslik
(23.06.21)
Uygun kombin,uzun boylu yakisikli erkekse ok :)
0
matilda
(23.06.21)
Fotoğraftaki gibi zarif kolyeler keko gibi durmuyor.
Gömlek içi kalın zincirler ise keko duruyor. Bir de Nuri Alço'yu akla getiriyor :)
0
pro9it9is9
(23.06.21)
Tak gitsin ya.
0
elorelia
(23.06.21)
Fotograftaki guzel.
0
invictae
(23.06.21)
Bizim insanimizin en buyuk sikintilarindan biri devamli olarak "baskasi ne dusunur" kiskaci altinda yasamasi. Tak gitsin, disarda zenciler yazin ortasinda leopar desenli cakma kurkle dolasiyor :D
0
cooperr
(23.06.21)
hot potato +1
0
camussar
(23.06.21)
Bence bileklik de keko ama kekoluk tanımı kişiden kişiye değişir yukarıda yazanlara göre.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
kanki çirkinsen belli kalıpların dışındaki bütün giyim kuşam tarzın karşı taraf için keko muamelesi görecek, türkiye gerçekleri böyle
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
Abi hoşuna gidiyorsa tak. Sana keko diyecek olan lord mu ?
0
ycaycayca
(24.06.21)
(9)

Instagram'da takip isteğimi onaylamayan bu arkadaşların sorunu ne?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Çok sosyal medya kullanan biri değilim. Kısa bir süre önce Instagram hesabı açmam gerekti ve açmışken de okuldan arkadaşlarımı falan eklemek istedim.Şimdi burada "derdini seveyim" butonuna tıklayabilirsiniz ancak bazıları ya direk siliyor takip isteğini ya da bekletiyor. Bunların
Merhaba arkadaşlar,

Çok sosyal medya kullanan biri değilim. Kısa bir süre önce Instagram hesabı açmam gerekti ve açmışken de okuldan arkadaşlarımı falan eklemek istedim.Şimdi burada "derdini seveyim" butonuna tıklayabilirsiniz ancak bazıları ya direk siliyor takip isteğini ya da bekletiyor. Bunların arasında zamanında çok samimi olduğum arkadaşlar da var çok samimi olmasak da belli bir muhabbetimin olduğu arkadaşlar da var. Hepsi de okuldan arkadaşımdı. Birbirimizi en son 5-6 yıl önce gördük.

Bu takip isteğimi bekletmeleri ve silmeleri acayip dumura uğrattı ve üzdü açıkçası. Ya tamam sosyal medya delisi değilim ama kafama takıldı, sinirden gülüyorum o derece. Ben naptım bu insanlara? Tamam 5-6 yıl uzun bir süre ama ne değişti bana karşı bakışlarında? Herkes tarafından sevilen biriydim. Kimseye karşı bir kusurum olmadı, herkese karşı sevecen ve saygılı davrandım. Elimden gelen yardımı yaptım. Uyduruk bir sanal dünyada birilerinin takibini hayat memat meselesi yapacak değilim ama cidden merak ediyorum: Ne değişti? Cidden değişik kafalar. Her neyse siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.

Not: "Derdini seveyim" de diyebilirsiniz.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(22.06.21)
Hiç gönderin yoksa hesabın fake gibi görüniyordur. Bu arada malum kişiyi ekledin mi:)
0
suicides underground
(22.06.21)
Bazen ben de hatırlamak istemediğim dönemlere ait insanları silip reddediyorum. 16 yıllık okul hayatımdan 16 arkadaş bile ekli değildir. İlla olumsuz bir şey yaşanmış olmasına gerek yok. Sizinle ilgili bir problem olmayabilir.
0
ruhen hastayim ben
(22.06.21)
Ben instagram hesabımı sınırlı tutuyorum. Uzun süredir görmediğim, demek ki hayatımı paylaşmaya gerek görmediğim insanlar neden benim özel hayatımı görsün. Facebook değil ki fotoğraf paylaşılıyor sadece instagramda. Hal hatır soracak olan mesaj atabilir numaram varsa. Belki tatil fotoğrafımı koyucam, belki çalıştığım yerden atıcam herkes görürse çok da güvenli olmaz mesela
0
eatpraylaw
(22.06.21)
Ben de amaaan bu kisi su saatten sonra benim profilimi gorse ya da ben onunkini gorsem ne olacak ya deyip kabul etmiyorum ama zamaninda yakin arkadassak ederim sadece siniftan biri ve okulda muhabbetimiz olmamis ve bende merak uyandirmayan biriyse gerek duymam
0
matilda
(22.06.21)
bu olay beni de cok uzuyor. ben de hic kimseyi kabul etmiyorum normalde. isteklere bakmiyorum bile ama tamamen kullanmamazliktan. ama ekledigim kisiler kabul etmezse veya beni arkadasliktan silerlerse cok ezik hissediyorum :'D

yani baktiginda konuscagimiz hicbi seyimiz de yok ama ben istiyorum ki stalk edeyim ne yapmislar arada bakayim, yasadiklarini bileyim...
0
yoggi
(22.06.21)
hiç paylaşım yapmayıp, takip isteği gönderiyorsanız bu yüzden olabilir.

şahsen bu durumda olanları bende kabul etmek istemiyorum. aaa dur millet ne yapıyor ne ediyor, kimse beni bilmesin ama ben herkesin ne yaptığını sinsi sinsi takip edeyim demiş gibi hissediyorum, hoş karşılamıyorum.
0
wilhelmwasmuss
(22.06.21)
ben günlük hayatta muhabbetimin olmadığı kimseyi eklemiyorum. Bu yüzden Facebookta 50 arkadaşım falan vardı en son ki hesabı kapattım sonra. İnstagramda da okulda konuşup ettiğim ama şimdi iki kelime konuşmayacağım insanları eklemiyorum. Bazen takipleşip sonra sıkılıp takipten çıkıp block/unblock yapıyorum. Eskiden b/ub de yapmıyodum da biri ayıp oluyor o seni takip ederken senin çıkman dedi diye onu da yapmaya başladım :D
0
nundu
(22.06.21)
Ben biriyle anlık ekleşmediysek açıp ekleme taleplerine bakmıyorum. Takipçi kasan satış sayfaları ve tanımadığım insanlar dolu o kısım, girip silmiyorum da, tanıdık ekledi ve bildirimden bakmadıysam o an kalıyor o yığının arasında.
Belki benim gibi olan arkadaşların da vardır.
0
somethinginthewayshemoves
(23.06.21)
Ben şu anda yakın cevremde olmayan, halihazırda konuşmadığım kimseyi kabul etmiyorum. Hatta hesabımda olan ama işten ayrılma, ülke değiştirme vs sebeplerle bir daha görüşme durumum olmayacak herkesi özenle anında çıkarıyorum hesabımdan. Sizinle alakalı bir durum değil bence, tamamen diğer kisinin gizlilik seviyesi ve hesabını nasıl kullanmak istediğiyle alakalı.
0
PopeHope
(23.06.21)
(29)

Abimden yedigim azari gururuma yediremiyorum

Bikit
Merhabalar, Bir apartman dairesinde tek basima yasiyorum. Abim, esi ve 5 aylik cocuklari ust katimda yasiyor. Ben 6 ay once kanser tanisi aldim. Kemoterapi gordum. Su an radyoterapi goruyorum.Kt surecinde abim, esi, ailem, dostlarim herkes cok destek oldu. Asla haklarini odeyemem. Yegenim yeni dogdu
Merhabalar,

Bir apartman dairesinde tek basima yasiyorum. Abim, esi ve 5 aylik cocuklari ust katimda yasiyor.

Ben 6 ay once kanser tanisi aldim. Kemoterapi gordum. Su an radyoterapi goruyorum.
Kt surecinde abim, esi, ailem, dostlarim herkes cok destek oldu. Asla haklarini odeyemem. Yegenim yeni dogdugu icin abimin esinin annesi de onlarda kaliyordu. Ben de onlara dahil olmus gibi oldum. Ozellikle abim, esi, esinin ailesi en buyuk yardimcilarim oldu

Ktlerim bittigi hafta tekrar abime ciktigimda esi soguk davranmaya basladi. Bisey olup olmadigini sordum abim bana esinin alana ihtiyaci oldugunu artik yalniz kalmak istedigini soyledi. Yani her gun onlara gitmememi ima etti bir anlamda. Ben de anlayisla karsiladim. Sonucta yeni dogum yapti, ben de cok pozitif durumda degilim, onun da kendine gore dertleri var. Ama annesi, kardesi vb. onlarda kaliyordu. Bu arada benim onlara gitme amacim yemek yemek ya da hizmet degildi. Cok ciddi intihar egilimlerim vardi ve doktor yalniz kalmamami onerdi. Major depresyon tanisi aldim. Televizyon acip oturuyordum zaten gunde 1-2 saat ancak onlardaydim.

Bu arada saclarim kaslarim dokuldugu icin disariya da cikamiyordum ihtiyaclarimi internetten karsiliyorum. Surekli hastaneye gittigimden abimlerin adresini vermistim. Daha sonra bunun icin de beni uyardilar. Cocuk uyuyormus zile basiliyormus baska adres versen olmaz mi gibi seyler. Tamam dedim. 3 ay hic bir sey siparis vermedim. 70 yasinda babami ariyorum o alip bana getiriyor. 2-3 is arkadasim baya bi kosturdular ihtiyaclarima.

2 gun once yine bir siparis verdim. Radyoterapilere her gun gittigim icin esine sordum size gelebilir mi bu kargom diye. Tamam kapiya not yazarim oraya birakirlar dedi. Bugun cikarken baktim kapiya not yazmis cocuk uyuyor kapiya birakin diye. Ama kargocu gormemis zile basmis. Babamla radyoterapiden ciktik, abim aradi. Once nasilsin falan diye 10 dakika muhabbet etti. Alakasiz seyler sordu. Sonra senin kargon gelmis dedi. Daha gelecek mi dedi. Cocuk uyuyormus zile basmislar hos olmamis gibi seyler soyledi. Esim rahatsiz oluyor zaten zor uyutuyor dedi. Ben de bunu soylemek icin 10 dakika yalandan muhabbet etmene gerek yoktu bi daha gelmez kargo kusura bakmayin dedim. Cok da sakin, izole yasayan insanlar degiller. Evde 7-8 kisi akraba gunu, cocuklu insanlar gunu falan yapan tipler.

Sonra biraz icime oturdu. Cocugum olmadigi icin anlamayabilirim belki. Ama bu durum beni uzdu acikcasi. Agladim epey. Onlari bi miktar anlamakla beraber simdi ne diyecegimi, nasil davranacagimi bilemiyorum. Belki asiri duygusal bir donemdeyim fazla alinganlik yaptim ama gidip alacaksiniz tabi bi gidin diyesim geliyor. Su anda muhtac durumdayim cunku. Trip ya da pasif agresiflik yapmak istemiyorum. Ama onlarin o cocuklu hayat cemberine de girmek istemiyorum artik. Bana ne onerirsiniz bu duruma yaklasimimla ilgili? Goremedigim bir hatam var mi?
iyi aksamlar.
0
Bikit
(22.06.21)
kusura bakmayın, biraz haddimi aşabilirim ama okuduklarımdan anladığım kadarıyla abinizin eşi buldumcuk anne sendromuna kapılmış.
abiniz de buna çanak tutuyor,
böyle durumlarda lafı edilecek şeyler değil bunlar.

kırıcı ve üzücü olduğunu çok iyi anlıyorum, üstelik normalin dışında da bir ihtiyacınız var ama mecburen araya biraz mesafe koymanız gerekiyor.
dünyada bir gün herkesin birilerine ihtiyacı olabilir, oluyor da.
bunları biraz düşünmek lazım.
düşünememek onların ayıbı.

kendinize farklı bir sistem kurmaya çalışın.
gerekirse kargo şirketleriyle konuşun, kargonuzu sizin kapınıza bıraksınlar.
ya da başka bir yol bulun.

bu gibi durumlara da "insan doğası" deyin, geçin.
üzülmek size iyi gelmez.
çok geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
Kargocu niye onlarin ziline basiyor anlamadim.
Zil olayini cozseniz kavga bitecek.
0
divit
(22.06.21)
Abinin esi fena. Sal gitsin abini de esini de sana destek olan olacak baskalari varsa
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.06.21)
@divit

çünkü bu arkadaş o sırada evde olmuyor, ben öyle anladım.

Bence abiniz zil konusunda haksız. AMA sizin de her gün gidip 1-2 saat onlarda oturmanız normal değil, artık abinizin kendi evi, kendi hayatı var.
0
hayirsiz
(22.06.21)
anlattigin hikayede kargocu zurnanin son deligi gibi. bence kargocu bahane. hani onlari da suclamak istemiyorum seni de; ama hem depresyon hem kanser olup ustune yeni evli insanlarla yakın olmak çok hassas bir durum. muhtemelen farketmedigin seylerle rahatsizlik veriyorsun. abin de kibar olmaya calismis ama bir yere kadar, umarım bir an onxe duzelir
0
buenosdias
(22.06.21)
Zile cozum bulunur, surada herkes elektronikci.

bulamazsan da benzincilerde,avm'lerde kargo kutulari var oraya yonlendirebilirsin. Bazi esnaflar da kargo noktasi.
0
divit
(22.06.21)
Abin ve eşi kötü insanlar olsalar seni kt durumunda yalnız bırakırlardı. Abimin 3 ay önce çocuğu oldu ve ben de bir süre yardım için gidiyorum er birey olarak. Çocuk inanılmaz yorucu birşey. Derdini hiç anlamıyorsun herşeyi cidden dert. Doğum sonrasında kadın bireyler de o süreçteki zorlukla biraz değişiyorlar. Bence bu biraz birşeylerin üst üste gelmesinden kaynaklı. Bu kadar dert etme.Yengenin annesi sonuçta aileden biri ve sana kıyasla çok saha farklı iletişimi var. O yüzden kendini kıyaslama onlarla. Kendi sağlığına odaklan bir yerden sonra her koyun kendi bacağından asılıyor
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(22.06.21)
abini de seni de tanimayan biri olarak "gurur" falan tarzi seylere cok takilma. hayat uzlasma ve taviz uzerinden yurur. abin tutup senin karakterine laf soylememis. cocuk bakmak da asiri iskence bir olay, bunalmis olabilir.

aninda cevap da vermissin zaten, "icimde kaldi" demelik bir durum da yok. o yuzden devam et.
0
hot potato
(22.06.21)
Benim diyeceğim şey şu;
Kargoyu kendi katınıza yönlendirip kendi kapınıza kapıya bırakın yazmanız bir çok sorunu çözerdi eğer hırsızlık konusundan çok korkmuyorsanız.

Dürüst olayım, bazen size çok basitmiş gibi gelen şeyler karşı tarafa batabiliyor, bu kargo mevzusunda sadece zile basılması değil belki, sizin daha sonra kargonuzu almaya çıkmanız da batıyor olabilir, mesela sadece şey diyebilirsiniz, kargomu alıp gidiyorum, bu durumda onları kargo şubesi gibi kullanıyorsunuz gibi durur.

Burada size haksınız demek değil amacım, bazen ne kadar empati yapsanızda anlayamayacağınız şeyler olabiliyor.

Mesela ben örnek vereyim, bir arkadaşım, kendisinin benden isteyeceği bir çok şeyi yapabileceğim birisi, bana abi benim amazon hesabı yok sen alsan olur mu dediğinde bu bana batıyor. Bak çok basit bir şey ama batıyor.
0
atom karincanin torunu
(22.06.21)
Lohusa/yeni anne kadın çok özür dilerim göğüslerini bir salmak don atlet gezinmek ister. Sizin de hassas döneminiz sağ olsun güzel karşılamış. Ama sınır dolmuş biraz.
Anne olmak yetebiliyor muyum korkusu onu da germiş. Bu çocuk uyutmak dünyanın en zor işlerinden. Bizim zile yanlış basan bir yaşlı komşu var bu adam her bastığında çocuk uyanır ben de ağlardım içli içli. 40 dk emzir uyusun biri zile bassın dön başa, dünyam yıkılırdı. Abartı bir tepki biliyorum ama o an abartı gelmiyor işte dengen bozulmuş bir kere.
O sizin depresyonunuzu çekmiş siz de onun depresyonunu çekin uzak durun. Sakın kendinizi üzüp suçlamayın. Siz ebeveyn değilsiniz hesap edemezsiniz, onlar rahatsızlıklarını dile getirmiş siz de yapmazsınız konu kapanır.
0
cilekli pasta
(22.06.21)
Çocuk uyutmak zor, zille falan uyandırılması muhabbetine maraz yapmayan görmedim. Eve kargo söyleme dediği halde niye zorluyorsunuz ki? Trendyol falan teslim noktaları yapmış. Marketler de saatli getiriyor. Bence düzenlenebilecek şeyleri düzenlememişsiniz.
0
baal
(22.06.21)
Kadınların çoğu hamilelik depresyonuna girip uzun süre çıkamıyor. Çocukları 3 yaşına girene kadar da oldukça sinirleri bozuk oluyor. Hem uykusuzluk hem çocuğa bir şey olacak endişesi hem hormonlar hem yetersizlik hissi. Siz de çok pozitif hissetmiyor olabilirsiniz ama alan tanımak konusunda alınganlık göstermeyin böyle dönemlerde insanların ihtiyacı oluyor. Buldumcuk anne diyenleri de çocuk doğurup büyütmeye davet ediyorum. Karşılıklı hoşgörü ile halledilemeyecek bir olay değil.
0
eatpraylaw
(22.06.21)
abiniz kötü bişey söylememiş ki sizi dolduracak. bence fazla alınganlık ediyorsunuz. onların da ilk çocukları. ana-babalığı öğreniyorlar. neyi nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. günlerce uykusuz kalıyor insan ilk zamanlar. abinin eşine de hak vermek lazım biraz.

karşılıklı hoşgörü içerisinde halledilmeyecek şey yoktur. bence bi akşam küçük bir hediye ya da ne bileyim akşam yemeği alıp gidin arayı soğutmadan. araya soğukluk girdimi kolay kolay düzelmez tekrar.
0
naksidil
(22.06.21)
şimdi tanımadığım bir kimsenin niyetini veya samimiyetini bilemem tabi ama küçük bebeği olan bir baba olarak söyleyebilirim ki, zil konusu gerçekten bahane filan olmayabilir. gerçekten hayatı kabusa çeviren bir şey. bebek hadi iki salla pış pış yap uyusun bir varlık değil, uyutmak gerçekten çok uzun vakit alabiliyor ve yorucu. dakikalarca, saatlerce uyutmaya çabalıyorsunuz ve o bir zil her şeyi bok etmeye yetiyor. çok defa yaşadık.

kendinize göre haklısınız, bunalım, yalnız kalmama tavsiyesi vs ama ortada evli bir çift var ve hemen her gün sektirmeden 1-2 saat eve gelen biri var. yani hiçbir şey yapmasanız bile bu bir yerden sonra çok rahatsızlık verici olur. evde çocuklu insanlar günü, bilmem ne günü yapmaları kendi istedikleri zaman yaptıkları bir şey, sizin her gün gelmeniz veya gelmeseniz bile kargo sebebiyle dolaylı yoldan varlığınızın bir şekilde o evde kendini hissettirmesi aynı şey değil.

aslında abiniz bence gayet dürüst ve kibar bir insan gibi geldi bana. ''Bisey olup olmadigini sordum abim bana esinin alana ihtiyaci oldugunu artik yalniz kalmak istedigini soyledi'' yani gayet düzgün konuşmuş. burada tabi çelişki şu, bunlar soylenirken abinizin eşinin anasının, danasının evde ikamet etmesi. bu da karşı olduğum bir durum, çogu çocuklu çift aman cocuğa baksın diye kadın tarafının annesini eve getiriyor. tamam kolaylık da huzur muzur kalmıyor genelde o durumda da. (biz iki tarafın ailesine de uzak bir şehirde olduğumuzdan aile büyüğü filan yok ama cevremde çok sahit oldum)çiftlerin mahremi falan kalmıyor. bir kere getirmişler ya şimdi kolaylarına geldiği için veya git diyemedikleri için veya abiniz rahatsız olsa bile abinizin eşi, anneme git mi diyorsun bla bla yaptığı için abinizin kaynana evde. sizin de zorunuza gidiyor. ama dediğim gibi sizin de o veya bu sebeple her gün onlarda olmanız bence doğru değil.

ya ben aslında aynı aileden kişilerin, hele ki evlilik falan varsa aynı apartmanda komşu olmasını da tasvip etmiyorum. yani sürekli dip dibe olmaz ki. şahsen sosyal hayattaki arkadaşlarımla bile aynı apartmanda olmak istemem.

kargo için kesinlikle alternatif bulun.
0
wilhelmwasmuss
(22.06.21)
bu kadar duygusal olmamalısınız bence. abinizin eşi kendi ailesiyle kalmak istiyor olabilir, kendisi uyuyamıyor olduğu için uyutma meselesine takılmış da olabilir.

abiniz kırmamak için uğraşmış gibi ama siz bayağı hassas olmalısınız sahiden, insanları bu kadar umursamamaya çalışmanız en doğrusu.
0
dnzdnz
(22.06.21)
yeni bir anne olarak soyleyebilirim ki bebegi uyuttugun anda calan zil gercekten insanda o zili gereksiz calan insana kafa atma istegi uyandiriyor. butun gece uyumamissin ve neden agladigini kendi bile bilmeyen bir canliya bakim vermeye calisiyorsun. belki kucaginda uyumus ve yaklasik 1 bucuk saat boyunca sadece biraz sessizce oturabilmek icin kipirdamadan durmussun. ya da ne bileyim bebegi uyutayim dusa gireyim/tuvalete gideyim/yemek yiyeyim demissin. insani ihtiyaclarin icin bile beklemekten bahsediyorum farkindaysan. tuvalete gitme hayaliyle 1 bucuk saat uyutmaya calistigin bebegi tam yatagina koydugun anda seninle hicbir ilgisi olmayan ve farkli sekilde pek cok cozumu olabilecek bir sey yuzunden zilin calindigini ve bebegin uyandigini dusun. buyutmuyorum, abartmiyorum, yasamayan bilemez anlayamaz diyorum. biz apartman girisinden calan zile kapatma dugmesi taktik ve evin kapisina da bebek uyuyor zili calmayin yazdik. ona ragmen bazen oyle bir an oluyor ki bekledigim kargo geliyor ama ben bebegi emzirerek uyutuyorum. kapi acmak inanilmaz bir problem oluyor. ya dalmak uzere olan bebegi uyandirip kapiyi acicam ya da lanet olsun kargosuna diyip acmiycam. cogunlukla tercihim ikincisi oluyor. artik esimin ofisine soyluyorum kargolari cunku bu kadar fiziksel ve psikolojik derdin yaninda bir de kargocuydu zildi dert edinemiycem.

tabii bir de yeni dogum yapmis ve surekli emzirme halinde olan bir kadin soz konusu. senin yaninda rahat hissedemiyordur, ben salonumun koltugunda rahat rahat emzirebilecekken evde esimin kardesi var diye baska bir yerde sıkış tepiş emzirmeye calismak istemezdim acikcasi. bu konuda da kiz hakli.

asla dogurmamis ve bebek emzirmemis kisilerin gelip buraya kiza b.k atmasina gonlum razi gelmedi, biraz anlatmak istedim.

zaten sana destek de olmuslar ve ben abinin soylediginde olumsuz bir sey gormedim acikcasi. tatli dille soyleseymis denmis de daha ne soylesin 10 dk sirf konuyu yumusatmak ve belli ki seni kirmamak icin havadan sudan konusmus. ki yine de ters tepki vermissin bence.

pasif agresif bir tavira girmeye gerek yok burada, onlar senin depresyon doneminde destek olmuslar yani gercekten yapabileceklerini yapmislar gibi anladim ben. sen de bu zor donemlerinde onlara anlayis gosterebilirsin bence. ve kesinlikle ama kesinlikle kargo isine onlari dahil etmeyecek bir cozum bulmalisin.

son olarak gecmis olsun diyorum. umarim bitmistir kanserle ve depresyonla isin.
0
in vino veritas
(22.06.21)
Çocuğu oldu diye dünyanın tüm önceliklerine sahip olmayı hakettiğini düşünen bir kesim var. Bahsettiğiniz çift tam olarak bu. Kapıya yazıldığı halde zile basan kargocunun derdini size yükleyemez kimse. Bu sizin sorumluluğunuzda-kontrolünüzde olan bir mesele değil ki…
Olabildiğince onlara yaklaşmadan halletmeye çalışın işlerinizi, siz kendinize yetersiniz bunca şeyi atlatmışsınız bunu mu aşamayacaksınız, destek oldular diye onlara bir şey borçlu değilsiniz. Kendinizi düşünün kimseye eyvallah etmeyin.
0
megalomaniac
(22.06.21)
Hepinize tesekkurler. Gormedigim seyler oldugunu farkettim, sagolun. Ben zaten rahatsiz olduklarini bildigim icin son 3 ayda toplam 10 kere falan gittim onlara, 30 dakika sureli yegen sevme amacli.

Sadece kemoterapi zamani olan o 3 ayda her gun gidiyordum. Onun da 1.5 ayi ailemde kalmisimdir. Gittigim zaman da yengemin annesiyle dizi izliyoduk ben sonra eve donuyordum. Ama sagolsunlar haklarini odeyemem. Kolay surecler degildi bana katlandilar.
Daha once ise ayda 1 kere belki kahveye ugrardim. Disarda bulusurduk genelde.


Eklemek istedigim hususlar: kanser tedavisi cok agir bir surec. Dusmanimin basina bile gelmesin. Logusalikla 32 yasinda kemoterapilerle menopoza sokulmus bir insanin hormon durumunu ayni degil.
Hayatta 2-3 senesi kalmis insan psikolojisiyle cocugu zilden uyanmis, uykusuz kalmis insan psikolojisi ayni degil.
Bu iki durumu karsilastirmak bile abes. Umarim bu duruma gelmek zorunda kalip o eziyet zannettiginiz gunlerinizi mumla aramazsiniz.
Hediye alip gitmek de degisik fikirmis.
Ama suna katiliyorum. Aile de olsa kimse kimseye yardim etmek zorunda degil. Tolere etmek zorunda degil. Bencilliklerine katlanmak zorunda degil. Her koyun kendi bacagindan asilir. Yine ellerinden geleni yaptilar. Ikisine de minnetarim.

Ben tanidan itibaren tedavi olmak istemedim zaten. Bunun en buyuk nedeni yalniz olmam ve kimseye yuk olmak istemememdi ve bu agir tedavileri cekip 2-3 sene daha yasayacagima 1 sene hayatimi dibine kadar yasar, veda ederim kafasindaydim. Hala da bu fikrimin daha dogru oldugunu dusunuyorum. Hayat bu. Elbet bitecek.

Aileme direnemedigim icin kabul etmis bulundum. Cok kavgalar dovusler duygu somuruleri gozyaslariyla dolu pazarliklar yapildi. Her seyine raziyiz, yeter ki tedaviyi reddetme bilmem ne edebiyatlari.
Su an geldigim noktada biraz ikna edene kadar kus sutuyle besleyelim, tedaviden sonra naparsa yapsin durumuna gelindi. Amacim kimseyi suclamak degil ama sadece sanal bi sevgi cemberi yaratilmis gibi hissettim. Tiyatro oyunu gibi. Zaten yasamla bagi cok kuvvetli biri degilim artik, kusla bocekle, kendime aldigim mumlarla mutlu olmaya calisiyorum bi de onlarin tuzu kuru dertlerini ve sitemlerini isitmek asiri itici geliyor. Ama dedigim gibi anne baba kardes de olsa kimse kimseyi cekmek zorunda degil.

Hepinize tesekkurler.
0
🌸Bikit
(22.06.21)
Benim nacizane tek tavsiyem saçınızı kaşınızı dert etmeden rahatca dışarıya çıkmanız, gelip geçici süreçler bunlar kimseye muhtaç görünmeyin herkese gücünüzü gösterin geçmiş olsun
0
apocalipy
(23.06.21)
Uzunca yazmaya gerek yok.
Ayıp etmişler.
0
teritori
(23.06.21)
Oncelikle gecmis olsun, allah sifa versin. Insanin ilgiye/yardima ihtiyaci varken ihmal edildigi duygusu cok agir. Ben olsam boyle bir seyi kardesime hissettirmemek icin elimden geleni yapardim ama kardeslerimden boyle bir fedakarlik beklemezdim. Bu konularda bilerek ve isteyerek toplumun bakisina gore biraz malim.

Benim toplumda gordugum kadariyla kardeslik olayini cok buyutmemek gerekiyor. Hic bir zaman bir anne baba kadar insanin derdiyle dertlenmelerini beklememek lazim. Bana kalirsa anne baba da cogu zaman insanin eşi seviyesine cikamiyor bu konuda. Bosuna hayat arkadasi demiyorlar. Deli Dumrul'u bilirsiniz. Azrail canini baska bir can getirmesi sartiyla affedince anasi, babasi degil eşi canini vermeye razi oluyordu. Hikayede kardes lafi bile gecmiyor. Baskalarinin abisi kardeslerine sizin abinizin size destek oldugu kadar bile olmuyor emin olun.

Ben olsam olumlu tarafından bakarim. Yapabiliyorsam abime az biraz hiyar gibi davrandigini soylerim mutlaka ama bir abim oldugu icin de sevindigimi eklerim hakkini teslim etmek icin.

Bu arada baslikla icerik uyusmuyor. Bi azar olmadığı gibi gururunuzu kiracak bir durum da olmamis. Bu durum insanin gardini dusuruyor evet ama boksor yere dustugu zaman degil, ayaga kalkamadigi zaman yenilir. Sanki sizde de bi yumruk daha yesem de ringin surasina uzansam biraz gibi bir istek olabilir mi? Son ana kadar maci birakmayin. O kadar darbeden sonra tum gucunu toplayip rakibini aparkartla nakavt eden bir suru boksor vardir. Cindirella man oluyor da cinderalla girl niye olmasin?
0
Kirmizibavul
(23.06.21)
Öncelikle geçmiş olsun acil şifalar dilerim

Eşim de doğumdan sonra değişti karakteri filan cocuk onları cok zorluyor hele uyumayan bir çocuk varsa kadinlar lohusa ve bebekli dönemlerinde alıngan olurlar.

Bu döneme rast gelmissiniz öncelikler değişebilir bebekle beraber

Abiniz arada kalmış saniirim, onlar cocugua alıştıkça sizinle araları eskisi gibi olacaktır
0
intern in the house
(23.06.21)
bir evde bebek doğarsa o bebek evin yöneticisi ve merkezi olur.

bebeğimiz 1 yaşında ve ben eşimi inanın çocuk doğduğundan başlayan süreç ve çocuğun 3. aya giren sürecine kadar tanıyamadım. bazı kadınlar böyle durumlar yaşayabiliyor. 9 yıldır tanıdığım pamuk gibi insan asabi, sinirli ve çekilmez bir hale büründü. bizim çocuk ilk 6 ay uyumama ve emmeme problemi yaşattı bize aşırı şekilde. çocuk olunca anladım bu gerçekten büyük bir problem (özellikle büyüyebilmesi için uyku ve emzirme cok önemli).

haliyle yengeniz abinize bu konuya paralel bir durum yaşatmış olabilir. abinize kırılmayın zaten kötü bir insan olsa tedavi sürecinde size yardım etmezdi. emin olun çocuk 1 yaşına yaklaşınca ve çocuk sizi severse "amcası amcası" diye sürekli sizinle olacaktır. o da size moral katar umarım. bir süre onlardan uzak durmaya, onların sizi ziyaret etmesine altyapı hazırlamaya çalışın. çocuğa bir hediye alın vs. inanın size daha güzel döneceklerdir.

geçmiş olsun.
0
bisorumvargaliba
(23.06.21)
senin cevabına kadar okudugum yorumlarda biraz içim ezildi acıkcası, herkes kıza yuklenmiş ne kadar ebeveyn savunucusu cıktılar falan diye iç sesim konusuyordu.

cocuk olayı cok zor ama senin durumun ve psikolojinin bozuk olması da cok zor. biri diğerinin üstüne konabilecek bişey mi, bence buna bi cevap var ama gördüğümüz üzere herkesin farklı bir cevabı olabiliyor. senin için de önemli olan muhatap oldugun insanların yaklasımı.

pek cok ihtimal var, tekil değerlendirmemek lazım. mesela bugun eşimin kardesi aradı, onun da 9-10 aylık bi bebegi var. normalde dunyanın en fedakar ve sorumluluk sahibi evladıdır, babaları rahatsız biraz. ben yetişemiyorum gelsin babasıyla ilgilensin gibi son derece soguk bi ifadeyle aradı. cok sasırdım ama cocuk sahibi olmak böyle bişey dedim sonra.
öte yandan bebek sahibi olan insanlarda bi takdir beklentisi ve belki bunun duygusal anlamda sefasını sürmek içgudusu de olmus olabilir, belki de senin bu ilgi isteyen surecin gelin hanımınkini baltaladıgı icin elinde olmadan, artık tedavi surecinin de sona yaklasmasıyla biraz daha hayattan isteklerini almak konusunda hırcınlasmıs olabilir. bence abine kızmamalısın ama zira duygusal anlamda en sıkısık kişi o olabilir su resimde. on dk muhabbet etmesi falan kibarlıgına veriyorum ben. muhtemelen evde büyük psikolojik baskı altındadır.
bir de şöyle acı bir gerçek var ki, psikolojik hastalıklarda kimse kimsenin derdinden anlamıyor. senin kanser tedavini idrak etmişlerdir ama major depresyonun nasıl bir bela oldugunu hiçbirinin anlayabildigini dusunmuyorum.
girls dizisinde duymustum, hala da unutmam beni cok etkilemişti. depresyonda olan birini ancak depresyonda olan biri anlayabilir, atlatan bile degil. (bu arada vaktin varsa bu diziyi izle cok iyidir)

durum zor ama hayatta sunu ögrenmek lazım, kendine faydan önce senden gelecek. dısardan beklentiyi ne kadar azaltırsan kafan o kadar rahat olur. cok zor biliyorum, ama dene lutfen
0
galandar kostumu
(23.06.21)
tabii ki net olarak , bozulmakta haklısınız. lohusaymış da bilmem neymiş. lohusalık depresyonu olsa tamam derim de, abiyle iyi, evdeki 7-8 kişi ile iyi sadece kanser tedavisi alan size mi depresif yengeniz?! radyoterapiye gidiyorsanız tedaviniz hala devam ediyor demektir. çocuk oldu, yakamızdan düşsün moduna geçmiş. abiniz de desteklemiş. ikisi de haksız. herkes kanser tedavisi alan kardeşini desteklemek zorunda mı? kesinlikle evet zorunda. yoksa kardeş sıfatını haketmiyor demektir.
bunlara üzülüp moralinizi bozmayın. kanser tedavisinde moral çok önemli. inşallah en yakın zamanda tedaviyi tamamlayıp hastalık öncesi hayatınıza dönersiniz. siz moralinizi yüksek tutun, buldumcuklardan da uzak durun.
0
sumuklu asilzade
(23.06.21)
buldumcuklara da biri söylesin; bebek uyuyor notunu kapıya değil zilin üstüne yapıştırıyoruz.
0
sumuklu asilzade
(23.06.21)
Daha önceki bir duyurunda da böyle sitemkardin sanki, adamin birinin üzerine bile yürümüstün yok yere. Hastalik seni duygusal olarak yipratmis aslinda.

Bir de hastalik güçtür ama hasta bakmak, ilgilenmek çok daha güçtür.
0
Avoiding The Puddle
(23.06.21)
Öncelikle çok geçmiş olsun, çok zor bir dönemden geçiyor olmalısınız, umarım bir an önce hem fiziksel, hem de ruhsal sağlığınıza kavuşursunuz.

Abiniz kendi ailesini kurmuş, üzerine birkaç ay önce ailelerine yeni bir birey katılmış ve yeni düzenlerine alışmaya çalışıyorlar. Telefonda sizi azarlamamış. Uzunca bir süre size destek olmuşlar. Sonra da düzgün bir dille size beklentisini aktarmış, siz önemsemeyip aynı hareketi tekrarlamışsınız.

Aşağıda verdiğiniz cevapta dertleri yarıştırıp kendi derdinizi abinizin eşinin derdinin üzerinde tutuyorsunuz. Böyle bir şeye hakkınız yok, dert yarıştırılmaz. Birine küçük görünen dert, diğeri için çok ağır yük olabilir ya da tam tersi. Sizin derdinizi yüklenmek için kimse kendi derdini görmezden gelmek zorunda değil, hatta bunu yapmamalı da zaten, yoksa kendi ruh sağlığı bozulur.

Fiziksel rahatsızlığı olan birine destek olup, birlikte vakit geçirmek zor ama ruhsal problemleri olan birisiyle daha da zor. Bunu kişisel deneyimlerim doğrultusunda söylüyorum. Bu duyurudan bile depresyonunuz sebebiyle bazı konuları düzgün değerlendiremediğinizi görebiliyoruz. Abinizin daha size söylemediği bir sürü şey olduğundan eminim.

Herkesin kişisel sınırlara ihtiyacı var. Abiniz ve eşi size bu sınırı göstermiş, siz sınırı ihlal etmişsiniz, sonra tekrar size sınır hatırlatıldı diye sinirleniyorsunuz. Bu doğru değil. Ne olursa olsun insanların talep ettiği kişisel sınırlara saygı göstermek zorundasınız. Özel durumunuz size bu sınırları ihlal hakkı tanımaz. İnsanların diğer ilişkilerini nasıl yürüttüğü de sizi ilgilendirmez.

Er ya da geç düştüğümüz zor durumlardan kendimiz sıyrılmayı başarabilmeliyiz. Başka insanların az ya da çok, geçici destekleri söz konusu olabilir sadece. Her şeyden önce, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızın sorumluluğu sizde. Bunun farkına varmadan asla iyileşemezsiniz. Umarım bu farkındalığa ve güzel günlere bir an önce kavuşursunuz..
0
gmzo
(23.06.21)
Çok çok geçmiş olsın.
Allah önce abinize
Sonra size ve ailenize sabır versin.
Yenge hanım ile mümkün mertebe muhabbeti sıfır'a indirirdim ben olsam.
0
paramolacak
(23.06.21)
(6)

Yeni sevgiliye ufak tefek bi şey ne alınır?

noluyo yaa
Böyle alayım da hatun mutlu olsun diyorum ama çok abartılı bir şey de olmasın istiyorum.
Böyle alayım da hatun mutlu olsun diyorum ama çok abartılı bir şey de olmasın istiyorum.
0
noluyo yaa
(21.06.21)
onda yoksa kablosuz kulaklık
her fiyata var
0
bir soru sorcam
(21.06.21)
Küpe olabilir. Taktığı küpe tarzına göre benzer bir çift küpe.
0
himmet dayi
(21.06.21)
takı diyorum ben de; gümüş takıyorsa ya da doğal taş.. gayet makul olur.
0
lcha
(21.06.21)
içine tatlı bir not iliştirilmiş incili istiridye kolye
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(22.06.21)
kolye, küpe falan gibi şeyler olabilir bence.
en temizi.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
Çok tatlı öneriler geldi, sağolun. ama en sonunda farklı bir şey almaya karar verdim.

www.ciceksepeti.com

bu tarz bir şey aldım, kız da çok sevindi :)
0
🌸noluyo yaa
(22.06.21)
(25)

Çocuk sahibi olmak

dissendium
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyor
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?

Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyorum çocuk sahibi olmanın. Hele 3 çocuk sahibi olan insanlar bana bayağı ilginç geliyor. Ben 1 çocuğumun olmasını isterim. 2 çocuk bile bence fazla. Maliyet direkt iki katına çıkıyor. Siz kaç çocuk sahibi olmayı istiyorsunuz? 2 ve üstü sayıda çocuk düşünen kişilerin motivasyonları ne? Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşünür müydünüz?
0
dissendium
(19.06.21)
Bu hayatta en net olduğum konulardan biri çocuk sahibi olmamak

Evlat edinmek değil ama ekonomik olarak biraz rahat olsam çocuk ya da çocukların eğitim ve sosyal hayatına destek olmak isterim
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşündük. Ama kedi sahiplenmek gibi kolay değil. Biz kritere uymadık mesela. Evimiz kira, benim kronik rahatsızlığım var, en az 5 yıldır evli değiliz. Direkt eleniyoruz. Kriterler uysa da 3 yıl çocuğa koruyucu aile oluyorsun daha sonra mahkeme kararıyla çocuğu evlat edinebiliyorsun. Evlat edinmek kolay olsaydı tüm varlığımızı, paramızı son kuruşuna kadar tüp bebek merkezine gömmezdik. Bizim çocuk sahibi olma motivasyonumuz kendimiz gibi bir insanın daha olmasıydı. Tabi bu özetin de özeti. Ben kendim gibi farkındalığı olan, duyarlı ve ahlaklı bir insan daha olsun istedim. dondurulmuş embriyolarımız var. İlerde maddi gücümüz ve sağlığımız elverirse bir embriyo çözdürebiliriz:)
0
suicides underground
(19.06.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Hatta istememekten öte bu konuda çok netim. Dünyanın en büyük sorumluluğu ve insanların çok büyük bir kısmının bu kadar rahat bir şekilde bu sorumluluğun altına girmesi bana da çok ütopik geliyor.

Çocuklardan hiç hoşlanmıyorum açıkçası ve evlat edinmek de çok ütopik bir şey benim için bu yüzden. Mümkün değil başkasının çocuğuna dokunamam ya da hiçbir çocukla 1 gün bile geçiremem.
0
ms brownstone
(19.06.21)
çocukları severim ama çocuk sahibi olmayı pek düşünmüyorum, her açıdan büyük sorumluluklar gerektiren bir iş.

32 e
0
blue rebel motorcycle club
(19.06.21)
ben öyle bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum gibi argümanları sevmem ama çocuk bakmak dünyanın en sıkıcı şeyi gibi geliyor bana. komşunun çocuğunu, yeğenlerimi falan seviyorum. güzel bir bebek gördüğümde de dayanamayıp severim ama konu çocuk bakmaya gelince bana çok korkunç geliyor. bir kere sosyal hayatın sıfırın altına inecek. hele ki yaramaz bir çocuk insanı çok hızlı yaşlandırır. bu pahalılıkta hala 3-5 çocuk yapanları ben de anlamıyorum.
0
nothing in my way
(19.06.21)
youtu.be

Sirf 46 gun yuva yapmaya kasiyor, sonra kari koca besliyorlar. Hatta erkek olan disiyi besliyor.
Sonra bunun cogu ölüyor. 2 tanesi ucuyor.

Bunun bir de sahinli versiyonu var, o kadar vahsi kus dagin basina et tasiyor devamli.
Disi kaciyor, yavrularin hepsi ölüyor erkek yine bastan basliyor.

Dusun iste cocuk yapmak oyle manyak bir icgudu, istemesen bile genlerinde kodlu oldugu icin karsi koyamiyorsun.
0
divit
(19.06.21)
Cocuk dogurmanin bencil ve yanlis bir davranis oldugunu dusunuyorum. Ebeveynler kendi istek ve kaygilari dogrultusunda dunyaya bir hayat getiriyorlar. Ancak bu bebege yasamak istiyor musun diye soran yok.
Kendi istek ve arzularimiz disinda dogurulup bu dunyaya atiliyoruz...
0
nax
(19.06.21)
Ekonomik durumum iyi, duygularımı saklamam, sevgi göstermekten çekinmem, haksız olduğum kanıtlanırsa kabul ederim vs. vs. çok iyi bir baba olacağımı düşünüyorum ama bu dünyaya bir çocuk getirme planım yok.

Hem hedeflerim çok büyük, isteklerim çok fazla; çocuk yaparsam zaten az olan kişisel zamanım yok olacak çünkü hepsini ona ayıracağım; çocuğu boşlamayacağım.

Hem de ülkeye göre iyi bir durumdayım ama bu ülkeye çocuk mu getirilir. Mutsuz yaşayacağına hiç var olmasın daha iyi bence. Hadi yurtdışına gittim diyelim; insanların gelir artışının enflasyonun çok altında olduğu bir sistem sürüyor. 30 yıl sonra ne durumda olacak insanlık bilmiyoruz.

Kirlilik, su krizi, küresel ısınma, nüfus patlaması bunlar yaşanabilir alanları yok ediyor ve yakın gelecekte yüz milyonlarca mülteci olacak. Sistem değişmediği sürece çocuk yapmayı düşünmüyorum. Şu an ilişki durumumuz karışık olan son sevgilim de çocuk yapmaya karşıydı ama evlat edinmeye açıktı, eğer gerçekten kişisel olarak istediğim noktaya gelirsem o opsiyonu düşünebilirim.

Yine de gelecek hayallerimde çocuk yok. Kedi ve tavşan ağırlıklı planlar yapıyorum.
0
aguen
(19.06.21)
Valla ben istiyorum ya da istemiyorum şeklinde net bir şey diyemiyorum. Hayat bu insan değişiyor her şey değişiyor. Ancak çocuk yapma büyütme süreci oldukça meşakkatli. Öte yandan bir canlıya ahlaki ve insani şekil vermek çok zor, ağır ve önemli bir sorumluluk. Böyle bakınca ne gerek var diye düşünüyorum. Ama birgün anne olursam iyi bir anne olacağıma inanıyorum. Evlat edinme konusunda da olumlu düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.06.21)
Çok doğru düşünüyorsunuz. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en büyük argümanı "çocuk evin neşesi" klişesi. Çok büyük bir istismar bu, çocuğu eğlence aracı olarak görüyorlar. Diğerleri de sanki 200 IQ'lari varmış gibi genlerimi aktarmak istiyorum diyor. Bu kişiler bu konuyu düşünenler yine de. Diğerleri ise ne toplumu ne de kendi hayatini sorgulamayan kişiler. Koyun gibi oku, çalış, çocuk yap, tüket, emekli ol, öl mantığında kişiler.
0
howfaristhesky
(19.06.21)
Hayattaki kendi verebileceğim kararlar içerisinde ilk kırmızı çizgim heralde. Çocuk istemiyorum. 30 e.
0
the real brad pitt
(19.06.21)
Antinatalizm deniyo bu olaya, çocuk yapmanın doğru bir şey olmadığını savunan bi akım.

Ben şahsen çok olumlu bakıyorum çocuk olayına, hedef 5 çocuk. Henüz hiç yok gerçi, belki ilk 2'den sonra fikrim değişir, bilmiyorum :)

Sorumluluk almak hayatta en sevdiğim şey, öbür türlü sıkılıyorum. O dandik Twitter postlarından gibi olacak ama bi sürü ülke gezdim, her şeyi yedim içtim falan, baydı bi noktadan sonra. Yani kötü değil ama kesmiyor diyeyim. 50 yaşıma gelip 3. kedimle baş başa oturuyor olmak düşlediğim gelecek değil.

Niye 1-2 değil de 5? Çok çocuklu geniş ailelerde çocuğun daha geniş bir özgürlük alanına sahip olduğunu düşünüyorum. Önemli bir şey bu.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
Bir çocuk istiyorum, iki çocuk belki. Esim iki cocukmus ve iki cocuk konusunda mantıklı yorumları var.

Yalniz çocuğu yapmadan aşağıdakiler olacak;
-arabanin kredisi bitecek (39 ay)
-benim kalacagim ülke ya da sehir daha netlesecek (bir üst müdürüm 4 seneye falan emekli.amaclari beni onun pozisyonuna atamak ama büyük firmada olunca bir anda kendimi İsviçre, İrlanda'da falan bulabilirim).
-bu ikinci kisim olursa artik bir eve girisecegiz.

Bunlar olunca cocuk yapabiliriz diyoruz. Normal sartlarda herşey düzgün giderse çocuk 18 yasina geldiginde isteyecegi eğitim icin bi 20-30 bin euro para olabilir ama iki cocuk olursa biraz zorlu.

Neyse; genel düşüncelerimiz para durumumuzun iyi olmasi ve benim kariyerimin biraz daha belli olmasi. Öyle acayip çocuk yapalim olayimiz yok. Daha yasimiz var, bir 4-5 seneye bakariz.

3 cocuk bana göre de fazla :)
0
logisticsmanager
(19.06.21)
Çocukken bile diğer çocukları sevmeyen bir çocuktum. "Biyolojik saatin alarm verecek, sen de çocuk isteyeceksin" dediler yıllarca, kırkıma geliyorum ama hâlâ istemiyorum. Dünyanın sorunları, ülkenin ekonomisi falan gibi "mantıklı" gerekçelerim yok. Basitçe, çoğalma güdüsüne sahip değilim.

Evlat edinmek gibi bir niyetim de yok. Kedilerimden biri üç gün önce ameliyat oldu, ilaçları, iğneleri, kuma giremediği için parkeye işemesi derken ameliyattan bir gün sonra "Yok ben zaten çocuk falan bakamazmışım, bu ne ya, bıktım, yoruldum, yeter" diye homurdanıyordum evde, o bile fazla geldi. Çocuk isteyen arkadaşlarım, yakınlarım çocuk sahibi olduğunda onlar için mutlu oluyorum ama bir yandan da çok çekecekler ya yazık diye üzülüyorum içten içe.

Çok çocuk yapma motivasyonu çok karmaşık. Üremek ve soyunu devam ettirmek çok ilkel/temel bir insan güdüsü, bir kısmımız mantığı devreye sokup çocuk yapmazken ya da bir çocuk yapıp bütün sermayesini/enerjisini ona yöneltirken bir kısmımız da "bol bol çocuk yapayım da en az biri soyumu devam ettirsin" seviyesinde davranıyor (bunu bilinçli yapması gerekmiyor, güdü işte). (Mültecilerin kamplarda bile çocuk yapmaya devam etmesi, pandeminin ortasında insanların bile isteye çocuk yapması da buna dahil bence.)

Ya da inancı gereği doğum kontrolünden uzak duranlar var, eğitimi-parası-imkânı olmadığı için doğum kontrolüne erişemeyenler var. Çok fazla ve karmaşık sebep var bunun arkasında.
0
kobuzchu kiz
(19.06.21)
çok üstün zeaklı olursun ya da ne biliğim dünya için çok önemli şeyler başarırsın belki genlerin bir sonraki nesle aktarılması için yaparsın da arkadaş dünyayı tüketmekten başka bir şey yapmayanlar neden illa kendi egoist ihtiyaçlarını karşılamak için ürer. Neyse ki uzun vadede insanlar ya çocuk yapmayı seçmeyecek ya da imkanları buna el vermeyecek ya da bunun kombinasyonu olacak.
0
bartholomew87
(19.06.21)
Temeli sağlam bir aşk evliliği yapmak, sevgi, saygının olduğu huzurlu bir yuva kurmak çocuk yapma eyleminden çok daha zorlu geliyor bana. Şiddetli geçimsizlikten herkesin apar topar boşandığı, birbirine tahammülünün zayıfladığı bir dönemdeyiz. Belki kendi anne babamda sağlıklı evlilik göremediğim için inancım bu kadar zayıf olabilir. Sıcak bir yuvada, eğitimli, ekonomik olarak rahat ve ruh sağlığı yerinde anne baba ile büyüyen çocuklar özgüvenleri, hayata karşı pozitif bakış açıklarıyla kendilerini belli ediyorlar zaten hemen. Çocuk doğduğunda bir kil kütlesi gibi aslında, çevre ona bir heykeltıraş gibi şekil veriyor sunduğu iyi ve kötü yaşantılarla. Gerçekten doğru eşi bulduğuma inanırsam ki olasılık biraz düşük geliyor bana, ekonomik açıdan da sıkıntı yaşamadığım sürece 1 tane çocuk yapmak isterdim. Herkes anne baba olmak zorunda değil, olmamalı da zaten. Hele evliliğini kurtarmak için eve neşe gelsin diye çocuk hiç yapmamalı. Asgari düzeyde fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları bile karşılayamıyor çoğu ebeveyn, bencil ebeveynler bu gibi ebeveynler bana göre.
0
Josephine.
(19.06.21)
çocukları çok seven, çocuk hassasiyeti fazla olan biri değilim ama çocuk sahibi olmak istemenin bununla bir ilgisi pek yok gibi.
elbette çocuk isterim.
hatta duruma göre 2-3 tane de istenebilir ama şartlar çok önemli.
maddi ve manevi olarak kısıtlı imkanları bölüştüreceksem gerek yok.
onu ilkini yaptıktan sonra düşünmek lazım.

benim asıl kriterim gerçekten benden çocuk yapmak isteyen birinden, gerçekten çocuk dünyaya getirmek isteyeceğim biriyle bunu yapmak.
önemli olan bu.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
biz yaptık büyütüyoruz maşallah sağlıklı sıhhatli büyüyor yapmak isteyen yapar istemeyen yapmaz zaten ama kısır döngü bu bilinçli insanlar az çocuk yapıp yada yapmayıp bilinçsizler üredikçe toplum git gide daha kötü yozlaşıyor
0
basond
(19.06.21)
Biraz dar bir perspektiften bakıyorsun. Mesela kendine çocugun tum masrafları devlet tarafından karşılansa çocuk dogurup doğurmayacağını sorabilirsin. En son danimarka tatilde hamilelik oranı daha yuksek oldugu icin tatile teşvik paketleri başlatmıştı. Ya da Almanya 25 yaşına kadar çocuğa gelir sağlıyor. Vallahi ben doğurmak istiyorum. Ama finlandiya'ya taşınacağım galiba doğurmak için. 3 yaşına kadar evde bakacağım çocuğuma deyince maaş ödüyor ebeveyne. Jeff evde ilgilenir, Aylık 200 euro da bu bakıcı maaşın dışında çocuk için veriyorlar. Bir de bütün bebek bakım malzemleri koli ile geliyor yaş ilerledikçe. Her çocuk başına para artıyor çocuk sayısı arttıkça. Bukadar maliyet dedin diye yazdım bunları (*-*)/ Ülkeye göre gideri bırak üzerine para alıyorsun.
0
velvetmorning
(19.06.21)
@velvetmorning, yahu Danimarka, Finlandiya gibi 5, 6 milyonluk ülkelerde 50 yaşındaki insanlar da çocuk yapar. Almanya zaten yaş ortalaması yüksek bir ülke. Tarihten silinmemek için mecbur teşvik etmesi gerekiyor. Ben bunları referans kabul etmiyorum maalesef. Bu tip ülkelerde doğmak zaten hayata 3 0 önde başlamak demek. Ben Türkiye'yi ve yakın coğrafyayı dikkate aldığımda dar bir perspektife sahip olduğumu düşünmüyorum. Bu arada erkeğim. Bunu doğum konusu için belirttim. Ama para da verseler yine 2'den fazla çocuk istemem.
0
🌸dissendium
(19.06.21)
Maddi durumlari cok iyi olanlar genelde cocuk yapiyor. Gozlemim bu yonde.
0
medusa
(19.06.21)
benden 16 yaş küçük kardeşimin yalnız bir çocukluk geçirmesinden dolayı diyorum ki: eğer çocuk sahibi olunacaksa en az 2 tane olmalı ve yakın yaşlarda olmalılar. tek çocuk her şeyden önce çocuk için sıkıntı. kardeşim mesela pandemi vardı okula gidemediler, dışarı çıkamadılar, çıksalar oyun oynayamadılar. kardeşi olsa bu kadar yalnız ve oyunsuz kalır mıydı? hayır. ebeveylerle buyuklerle bir yere kadar oluyor o ve gerisi olmuyor, olmaz. bu konuda aşırı netim. tek çocuğa karşıyım. eğer bir gün anne olursam o yola en az 2 çocuk için çıkmışımdır. ama çok büyük ihtimalle olmayacağım, çünkü 1) doğurmaktan ve hamilelikten ölesiye korkuyorum 2) klişe ya da her neyse bu dünyaya çocuk getirip üzülmesine, yorulmasına, haksızlığa uğramasına, çaresiz kalmasına vb hiçbir şekilde yaşayacağı olumsuz şeylere sebep olmak istemiyorum. ben her türlü yanında olurum ama illa ki büyüyecek ve hür bir birey olacak, bu ülkede veya bu ülkeden kaçıp herhangi bir yerde ne kadar hür olabilirse tabii. e bir de baba olacak kalibrede erkek tanımamam da etkili tabii. ama buna gelene dek zaten oluru yok.
0
levybroo
(19.06.21)
Ben çocuk istemiyorum, ama hormonlarım zaman zaman baskı yapıyor. :) Çocukları severim aslında. Fakat bakımını üstlenmek istemediğim için evlat edinmeyi de düşünmem.
0
auroraaurora
(19.06.21)
2 tarafın da ana baba sağ ise ve yakında oturuyorlarsa yapılabilir
2 taraf da çalışabilir bu durumda
ama anne 3 yaşa kadar izin alma imkanı olursa daha sağlıklı olur
0
bir soru sorcam
(19.06.21)
cocuk sahibi olmak istemiyorum. kimsenin dusunmedigi, umursamadigi kadar cok sorumluluk gerektiriyor.

ulkenin hali belli. dunyanin hali belli. dogaya verdigimiz zarar, siyasi sorunlar... bunlar zaten hayati mahveden seyler. boyle bir hayata bir cocuk getirirsem karsilasacagi sorunlarin ustesinden nasil gelirim bilmiyorum.

hem ben bu cocuga yeterli ilgiyi veremem, cok yogun bir is hayatim var. cocuklari da oyle cok sevmiyorum. basa cikamam.

zengin degilim, her istedigini yapamam. kaliteli bir hayat yasamasi icin gereken ihtiyaclarini asgari olcude bile karsilamam cok zor. saldim cayira mevlam kayira bir sekilde cocuk buyutmeyi dogru bulmuyorum.

saglikli, mutlu, ozguvenli, merhametli, egitimli, enerjik, ogrenen, eglenen, akilli, bilgili, saygili bir cocuk yetistirmek icin yapmak gereken cok sey var. bu cok seyi ben yapamam. zamanimi cocuga ayiramam. yeterli de olamam zaten.

evim, arabam, birikmis param yok. ben bu cocugun gelecegini nasil garantileyecegim? bana bir sey olursa bu cocuga ne olacak?

en basitinden saglikli beslenmesini saglayamam. kendim bile saglikli beslenmiyorum. yemek yapmayi sevmiyorum.

bu cocugun okulu var, lisesi var, universitesi var, erasmusu var, masteri var. var oglu var.

ben bu egitim sureci boyunca ona hicbir sekilde destek olamam. ha benim gibi tasarimci olacaksa olurum ama matematik, fizik, kimya, biyoloji... bunlardan anlamiyorum. destek olamam. ogretmen tutmak gerekir, para ayiramam.

bir suru hastalik var. hastalandiginda en iyi tedaviyi almasini saglayamam. para para para. oldu da kotu bir durum yasadi diyelim. bir uzvunu kaybetti veya yasitlarina gore daha sakin yasamasini gerektitecek bir kalp hastaligi cikti diyelim. ben ona bu durumda ihtiyaci oldugu psikolojik destegi saglayamam. benim zaten psikolojim bozuk.

evet bak benim psikolojim bozuk. nereden yaptim bu cocugu keske yapmasaydim derim. cocuga yazik ettim kendimden nefret ediyorum derim. berbat gunler geciririm. bu hallerimle cocugu korkuturum. onun da psikolojisi bozulur.

benden anne manne olmaz. yok yok istemem.
0
batlegolas
(20.06.21)
(12)

Bu adama ne oluyor?

bittimgozunaydin
3 yıllık evliyiz. Eşimle incir çekirdeğini doldurmayan her konuda tartışıyoruz.Geçen gün sofrada tuzlugu kullanıp ondan uzağa ama ulaşabileceği bir noktaya koydum beni düşüncesiz birisi olmakla ve incelikten yoksun olmakla suçladı ( yemin ederim şaka değil)Aşırı tembel çöpü bile atmaz, unuttum der g
3 yıllık evliyiz. Eşimle incir çekirdeğini doldurmayan her konuda tartışıyoruz.
Geçen gün sofrada tuzlugu kullanıp ondan uzağa ama ulaşabileceği bir noktaya koydum beni düşüncesiz birisi olmakla ve incelikten yoksun olmakla suçladı ( yemin ederim şaka değil)

Aşırı tembel çöpü bile atmaz, unuttum der geçer gider
Evle ilgili asla bir yardımı olmaz, aksine her şeye müdahil olur. Bunları söylediğim zaman da onu suçlayan agr sif ve tahammülsüz birisi olduğumu söyleyip hemen kendini mağdur konumuna koyar.

Ben kendimi nasıl koruyabilirim? Pandemi sebebiyle işten çıkarıldım, bosansam maddi manevi yanımda olacak kimsem yok (annem ve babam da dahil)
Şu an doktora yapıyorum, akademisyen olmak istiyorum, özel sektörden de hiç geri dönüş olmuyor.

Çok zor durumdayım ne yapabilirim?
0
bittimgozunaydin
(19.06.21)
Hep evdeyseniz kavga oluyor, bizim yoneticiler ofis kapali olmasina ragmen ise gidiyorlar hergun.

Adam ise gidiyor mu?
0
divit
(19.06.21)
Çekilecek çile değil. Ancak şu an boşanabilecek gibi değilsiniz anlaşılan. Anne baba neden destek olamıyor? Özel bir durum mu var yoksa siz destek olmayacaklarını mı düşünüyorsunuz?

Kısa vadede boşanmak bir seçenek değilse iş arama sürecini yoğunlaştırın. Ancak bundan önce eşinizle ciddi bir konuşma yapın. Böyle mutlu olmadığınızı ve sürdürmenin çok zor olduğunu vs. belirtin. Ancak bu konuşma sırasında sakin kalın ve o sinirlenirse onu da sakinleştirin ve kavgaya dönmesine müsaade etmeyin. Bu konuşma sonrasında bir değişme olmaz ise hiç daha fazla uzatmayın bence.
0
himmet dayi
(19.06.21)
@divit evet çalışıyor

@himmet dayı ailem maddi ve manevi anlamda yetersiz. Özellikle manevi anlamda hiç bir zaman yanımda olamadı
0
🌸bittimgozunaydin
(19.06.21)
Bence iyi bir aile danışmanlığı alın bir psikiyatrdan yada psikologdan. Burada yazılan profesyonel olmayan tavsiyeler genelde ya sizi fazla doldurur yada vazgeçtirir. Bu yüzden bir tavsiyede bulunmayacağım.
Çocuk yapmak tamamen yazı tura demek ya kötü olursa herşey çocuğun psikolojisini düşünün.bu ve diğer tavsiyeler özele inildiğinde havada kalır sorunun merkezine inmeniz gerek "profesyonel" olarak.
0
Raymalifalitiko
(19.06.21)
bana eşinizin başka problemleri var da acısı sizden çıkıyor gibi geldi.
bence kendi çabalarınızla bunu öğrenmeniz, öğrenseniz de çözmeniz çok zor.

profesyonel destek +1
0
south park in kapusonlu uyesi
(19.06.21)
3 senedir sürekli böyleyse sıkıntı büyük. Bu durumda bazı şeyleri daha en başından oturtamamışsınız gibi duruyor. Yok, son zamanlarda böyleyse o zaman bir sıkıntısı ya da bir sorunu vs olabilir. Her durumda da oturup açık açık konuşmanız şart bence de.
0
j r r tolkien hayrani
(19.06.21)
Olayi tek agizdan dinledigimiz için hüküm vermek zor ama evlilik terapisti falan bunlar da vakit kaybi.

Sorun büyük ihtimalle baska yerde, ekonomik yük kocanizin sirtindaysa bu onu agresiflestirmis olabilir.
0
Avoiding The Puddle
(19.06.21)
Iş arayın bulun bosanin hayat böyle geçmez
0
howfaristhesky
(19.06.21)
bana sanki kopmuşsunuz gibi geldi.

acaba altında cinsel ya da ekomomik bir neden yatıyor olabilir mi?
bunlar sadece tahmin tabii ama "aşırı tembel" gibi muhtemelen başından beri olan huyları sizin işten çıkmanızla birlikte hassasiyetinizin artmasıyla mı gözünüze batar oldu?
yoksa duygularınız en başından beri mi böyle?

eğer şu anda boşanabilecek durumda değilseniz, "belki bir süreçtir" diye iyimser düşünmeye çalışıp iletişim kurmak için uğraşmaktan başka çareniz yok gibi.
en azından boşanabilecek duruma geldiğinizde de elinizden gelen her şeyi denemiş olursunuz.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
evlilikle ilgili benim de sorunlarim var erkrk kişisi olarak. boşanmak sizi rahatlatmaz. seven eş anlamaya çalişir destek olur. bol bol konuşmak gerek milim milim. bence eş doktoradan da onemli
0
tunaktunaktun
(20.06.21)
Tabi ki eşin de isteği olmalı ama bence rahatsızlıklarınızı konuşmayı deneyin.

www.dr.com.tr
0
kismisolungac
(29.06.21)
aile terapistine gidin lütfen.

mevzu gördüğüm kadarıyla sizin kötü bireyler olmanız değil, artık nefes alıp verseniz bile karşı tarafa batar olmuş. bir taraf ak derken diğeri bunu kara anlıyor. doğru iletişim kanallarını bozmuşsunuz.

lütfen bir aile terapistine gidin. aile terapistleri illa ilişkiyi düzeltmeye çalışmazlar. bakarlar, ilişki yürümeyecekse en azından sağlıklı sonlandırmanıza yardımcı olurlar.
0
yemrem
(29.06.21)
(11)

Flörtte israr

polopan
Flörtlestigim herhangi bir kadin ilk 1-2 bulusmadan sonra "süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim" tarzi birsey dediginde ben dogal olarak hemen iletisimi birakirim, asla israr etmem. Buna karsin bazi kadin arkadaslarim "cabuk vazgeciyorsun, kadinlar bu dönemde herk
Flörtlestigim herhangi bir kadin ilk 1-2 bulusmadan sonra "süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim" tarzi birsey dediginde ben dogal olarak hemen iletisimi birakirim, asla israr etmem.

Buna karsin bazi kadin arkadaslarim "cabuk vazgeciyorsun, kadinlar bu dönemde herkes sürekli birbirine yazdigi icin talibim cok yanilgisiyla bu tarz seyleri kolay söyleyebiliyorlar, saygili ve centilmen davrandigin sürece ve kadinla uyumlu olabilecegini hissediyorsan tekrar görüsmek icin biraz daha israrci olabilirsin" diyorlar. Hatta kendilerinden ya da baskalarindan örnek veriyorlar (iste tipik kadinin basta erkegi begenmedigi ama sapiklasmadan israr eden erkegin kadinin bir sekilde fikrini degistirdigi ve sonradan iliskiye basladigi durumlar). Bu söyledikleri seyin iler tutar yani var mi sizce?

Edit: Bu kadin arkadaslarimin beni düzgün bir insan olarak gördüklerini, sapiklik yapmayacagimi bildiklerini varsayarak degerlendirin.
0
polopan
(17.06.21)
Ben israr olayina artik pek sicak bakmiyorum. Sosyal medyada vb olur olmaz her duruma sapiklik yaftasi yapistirilip ifsa ediliyor. o temiz israr durumlari eskiden calisiyordu belki ama artik biraz riskli. birkac ekran goruntusuyle sirf ilgi toplamak adina ismin olmadik sekilde ifsa edilebilir.
0
msb
(17.06.21)
Sen gibiyim ben de. Kimsenin peşinde kosamam, kosmak da istemiyorum. Ilişkiler net olmalı. Bıktık imalar üzerinden dönen sohbet ve ilişkilerden.
0
westblack
(17.06.21)
Israr etmek mantıklı değil. Oyun oynayanla da ben uğraşamam.
0
hayirsiz
(17.06.21)
Söylediklerinize katılıyorum. Bu "ısrar" konusunda çok kesin bir şekilde bir karmaşa var. Abartmadan "ısrar" etseniz bile sapık oluyorsunuz, geri çekilseniz "iradesiz" oluyorsunuz anlamadım gitti. Ben bu yüzden her zaman "Kadınları Anlama Rehberi" diye bir şey olmasını istemişimdir hep. Erkekler de ayrı bir tuhaf. Bir de Türkiye'de kadın-erkek ilişkileri çok karmaşık bana göre ve kimse kartlarını açık oynamıyor. Gereksiz bir gizem var. Sanki CSI'dayız.

Bu arada kuzenim de (kadın) şimdiki evli olduğu eşiyle ilk başta onu yakışıklı bulmadığını ve ilişkiye sıcak bakmadığını ancak enişte bey biraz ısrarcı davranınca kuzenim onun karakterini beğendiğini ve sevildiğini hissedince enişte beye şans verdiğini söylemişti ki enişte bey gerçekten çok ama çok klas bir adamdır. Kuzenim için en doğru seçim enişte beydi. Evleneli bi 5-6 yıl oluyordur herhalde.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(17.06.21)
Israr ile peşinden koşmak ayrı şeyler. Kadınların ne noktada kesip attığı ne noktada açık kapı bıraktığı - karşındaki kişi ruh hastası değilse- genelde anlaşılabilirdir.

Ben de peşten koşan biri değilim ama bunu yapabileceğim zamanla yapmamam gereken zamanı anlayabiliyorum. Yapabileceğim zamanlar olmuştur ama yapmamışımdır. Hatta bunu çaktıran, yani biraz peşinden koşulmasını istenen kişiyle öyle bir noktaya gelmişimdir ki ben peşini bıraktığımda o adım atmıştır. Kadınlar bunu bilerek, kötü niyetle yapmıyor her zaman. Yine de bana uyan bir yaklaşım olmadığı için sonradan adım atsalar bile ben yaklaşmıyorum.

Basit bir mantığı olan şu taktiği deneyebilirsin. Sohbeti "yürüme" ekseninden kaydırıp iki normal insan sohbetine dönüştürmek gerekiyor. Önceden iltifat ediyorsundur, ilgini açıkça belli ediyorsundur ve bi sebepten kırmızı ışık gelmiştir. Eğer bir daha beni arama demediyse okay diyip normal sohbete dönebilirsin. eğer karşındaki kişi peşinden koşabileceğin biriyse(buna açık kapı bıraktıysa) buna ayak uydurur ama yetmez, bi süre sonra eski ilgini çekmek için bir şeyler yapar, söyler.

Sohbete devam edip cidden sadece arkadaş kalmak istiyor da olabilir, devam etmesi illa ilgi istediği anlamına gelmez. Ama o zaman da anlarsın zaten düz sohbet etmesinden.
0
Jux
(17.06.21)
Valla beni reddene karşı direkt "beni sevmeyeni ben hiç sevmem" moduna girip direkt uzaklaşırım ben de. Öyle "reddetti ama peşinden koş" tarzı olaylar çok saçma geliyor bana. Madem kabul edecek niye reddediyor, madem reddetti niye peşinden koşayım. Her türlü gereksiz iş bence.
0
j r r tolkien hayrani
(18.06.21)
berbat samimiyetsiz bir ifade .."süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim"

net olan insan açıkça söyler neymiş sıkıntı. benim tahminim para falandır. ya da istediği havalı formata uymuyorsundur
0
integrative
(18.06.21)
ince bir çizgi... seninle heyecan hissetmedim diyene de ısrar edilmez bence. ama mesela baska etkenler vardır durum değişir. ben flört ettiğim kişiye, "bu aralar gerçekten hayatımda böyle bir ilişkiye zaman ve enerji harcayamayacağımı hissediyorum" dedim ve görüşmek istemedim. kibarca ısrar etti. şimdi evliyiz.:D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(18.06.21)
Ben arkadaşlarınızın düşündüğünün tam tersini düşünüyorum. Kadınlar ilişki konularında daha sezgisel hareket ettiklerinden heyecan hissetmedim, ilişki istemiyorum gibi cümleler kuruyorlarsa çoğu zaman netler bence. Ayrıca kadınların birçoğu, peşinden koşan erkekten ziyade kadını peşinden koşturacak kapasiteye, güce, özgüvene sahip erkeklerden daha çok hoşlanabiliyor. Kadınları etkileyen şey güç. Bu güç özgüven de olabilir, fiziksel güç-çekicilik de olabilir, para, yüksek zeka da olabilir. En başta bunlar kadın tarafını çekmediyse sonradan peşinden koşma durumu özsaygısı düşük insan hareketi gibi de algılanabilir, bu da kadının egosunun tatmin edilmesinden başka ilişkisel açıdan bir fayda sağlamaz.
0
Josephine.
(18.06.21)
Bu dediğini ben de yapıyorum.

Sanırım ısrardan kasıtları bazı kadınlar bunu diyerek shit test yapıyorlar.

sende o tarz enerji hissedemedim deyip sonra ama arkadaş olabiliriz diyen bir kaç kişi ile arkadaş olarak da iyi olabileceğini düşündüğüm için görüşmeye devam ettim, tabi ki flört dönemindeki ilgiyi alakayı göstermedim.

Bunu bana 5 kişi dediyse herhalde 3'ü ile ilerleyen zamanlarda sevgililik ya da cinsellik yaşadım.

Yani arkadaş olabileceğini düşünüyorsan vites düşür normal bir şekilde konuşmaya devam et belki olur. Yok uğraşmaya değmiyorsa salla gitsin.
0
kindarfil
(19.06.21)
Sana söylenenler doğru ama "süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim" diyen birinde ısrarcı olman yanlış olur. Bu ilişki olsa da zorlama olur. Israrcı ol, ama istemediğini açık bir şekilde ifade eden birine değil.
0
kitap gibi sessiz
(03.07.21)
(6)

engelleyen kişiye yazmak

istanbul kanatlarimin altinda
bu sene ilk defa 2 farklı kişi tarafından whatsapp'tan engellendim. biri geçen ay, biri de bu ay. neler oluyor? oysa engellemelerini gerektirecek en ufak bir şey yapmamıştım, bu konuda içim çok rahat. ama insan çok üzülüyor. rica ederim kimse kimseyi yok yere engellemesin. yani çok haklı sebebiniz v
bu sene ilk defa 2 farklı kişi tarafından whatsapp'tan engellendim. biri geçen ay, biri de bu ay. neler oluyor? oysa engellemelerini gerektirecek en ufak bir şey yapmamıştım, bu konuda içim çok rahat. ama insan çok üzülüyor. rica ederim kimse kimseyi yok yere engellemesin. yani çok haklı sebebiniz vardır belki, sapığınızdır, habire yazıyordur, ya da tehdit ediyordur, tatsız mesajlarıyla gününüz kötü geçiyordur falan o zaman olabilir ama naif ve hiçbir kötü niyeti olmayan, karşısındakini sadece bir zamanlar çok sevdiği biri olduğu için kırmamaya çalışan insanları engellediğinizde o insanların kalbi o kadar kırılıyor ki.. kırılıyormuş daha doğrusu.

neyse. soruma geleyim.

beni son engelleyen kişi, 10 ay önce ayrıldığımız ve o günden beri hiç iletişimde bulunmadığımız eski sevgilim. dün çok arkadaşça bir mesaj yazdım ilk defa, ve beni engelledi. sebebi çok önemli değil. sevgilisi vardır diyeceksiniz belki, ama sevgilisi olması bile beni engellemesini gerektirmiyordu bence. "yazma" deseydi, hatta cevap vermeseydi ben anlardım.

bu sabah uyandım ve ona sanki hiç ayrılmamışız gibi mesajlar yazdım. eski günlerdeki gibi, sanki hala sevgiliymişiz gibi. nasıl olsa engelledi ve okuyamayacak. aylardır ilk defa o kadar iyi geldi ki. huzurlu yuvama dönmüşüm ve sıcacık sarılıp sarmalanmışım gibi hissettim. bana bu mesajları atma alanı açtığı için iyi ki de engellemiş diyeceğim neredeyse.

bunu yapmaya devam edersem delirir miyim?

edit. biraz duygusal yazmışım ama yanlış anlaşılmasın. onunla birlikte bir gelecek düşünmüyorum artık. gelse, yeniden deneyelim dese olmaz derim. ama hayatımdan çıkıp gittiği için de çok üzülüyorum. boşluğu bir türlü dolmuyor. bu attığım mesajlar sanki boşluğunu doldurur gibi oldu.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.06.21)
>bunu yapmaya devam edersem delirir miyim?

miyim kısmını geçmişsin sanki hocam biraz
0
nahtoderfahrung
(17.06.21)
yargılamak için değil sadece tespit, ilişkiler konusunda hangi yaşta deneyimde olursak olalım hepimiz zor durumlardan geçebiliyoruz fakat duyuruda bu konuda sıkça duyuru açan nicklerden birisin elbet bunun üzerine düşünüyor ya da yazıp paylaştıkça rahatlıyor olabilirsin
0
freebird5406_2
(17.06.21)
o kişiye değil hissettiğin duygulara ihtiyacın var anladım ben. başka biriyle sevgili olsan yine "sıcacık, yuvandaymışsın gibi" hissedersin.
0
deartheodosia
(17.06.21)
Bunu terapistinle paylaşsan çok iyi olacak. (Not burda "ne soru soruyosun?" sitemi değil, bir terapiste görüşme zamanının çok gelip geçtiği ifade edilmektedir)
0
lcha
(17.06.21)
10 aydır hiçbir şey yapmadım ama. birkaç kere profiline bakmak sayılmazsa stalk bile yapmadım. hobi edin, yürüyüş yap, yeni insanlar tanı gibi gerekli ayrılık adımları da tamam. yaptığım ilk delilik bu, direkt terapistlik mi oldum şimdi?
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(17.06.21)
var olman o kadar fazla gelmiş ki artık yok ol istemiş olabilirler mi? sen fazla gelmiş olabilir misin yani?

medeni olmak, iletişimde kalmak, birine çok değer vermek ve aynı yolda yürümeseniz bile hayatında olmak istemek, ne bileyim tüm bunların kimseye bir kötülüğünün olmadığını düşünmek falan çok ideal ve insan neden bunu olağanlaştırır anlıyorum ama bunlar hep SENle ilgili, senin perspektifinden, senin okey olduğun şeyler değil mi? sanki bana herkesten seninle aynı davranmalarını bekliyor gibisin gibi geliyor. son zamanlarda çok görüyorum duyurularını ve gerçekten sürekli kendini, hissettiklerini, yaptıklarını bir şekilde onaylatmaya ihtiyaç duyuyormuşsun gibi de bir gözlemim var. sana ne yapacağını söyleyecek kadar densiz değilim ama kendini negatif pekiştiriyorsun gibi hissediyorum. bazen benzer şeyleri ben de yapıyorum, o anlarda boğulmamak için çırpınışımla kendi kendime yeterek hayatta kaldığımı sandığım çok oldu ama bunun bana pek bir faydası olmadığını, hala aynı yerde durduğumu şu an baktığım noktadan görebiliyorum misal. sırf bu yüzden bile gerçekten profesyonel birileriyle konuşmalısın, başka bir perspektif şart.
0
evde liyakat kalmamis
(17.06.21)
(8)

aşk meşk sohbet :)

batlegolas
selamlar :)soyleyin bakalim, ask konusunda sansli misiniz?kac kere reddedildiniz?kac kere reddettiniz?reddedilmenize ragmen askiniz ne kadar daha surdu? tekrar denediniz mi?platonik ask benim yasam bicimim oldu arkadaslar. rezalet derecede sanssizim. bakalim sizler ne durumdasiniz.ben k,24. yakinda
selamlar :)

soyleyin bakalim, ask konusunda sansli misiniz?

kac kere reddedildiniz?

kac kere reddettiniz?

reddedilmenize ragmen askiniz ne kadar daha surdu? tekrar denediniz mi?

platonik ask benim yasam bicimim oldu arkadaslar. rezalet derecede sanssizim. bakalim sizler ne durumdasiniz.

ben k,24. yakinda 25 olacagim.
0
batlegolas
(17.06.21)
Kurduğum iletişimlerin gidişatı ve şekli yüzünden "ret etmek ya da reddedilmek" gibi aksiyonlarım hiç olmadı. Ama hiçkimseyle de sevgili olayım, ilişkim olsun istemedim. Casual diyebiliriz buna daha çok. Platonik falan da yok hâliyle.

Hayatımda işi olan kişi zaten kalıyor bir şekilde, olmayan ise kendi kendini baştan eliyor, ben bir şey yapmıyorum.
0
Avoiding The Puddle
(17.06.21)
birine bir kere kaptırdım mı bir daha unutmuyorum. sonra gelene engel olmuyor bende, ancak önceki de gitmiyor. ilişki içinde sadakati bozmuyorum, asla bozmam.

o yüzden hep önceki ilişkilerimden ötürü, keşke bitmeseydi, diye düşünüyorum.

baya kötü durumdayım yani. e26
0
heeresgruppe
(17.06.21)
aşk merakım yok, 1-2 kere reddedildim çünkü max 1-2 kere birine yazmışımdır. bu da %100 şanssız biri olduğumu işaret ediyor sanırım :D
0
nahtoderfahrung
(17.06.21)
eskiden kimseleri beğenmezdim, sanki olan erkek arkadaşım en iyisiymiş gibi gelirdi hahah.

reddedilme noktasına getirmemeye çalışıyorum durumu. hiç yaşamadım o yüzden.

reddetme değil de arkadaş sohbetine döndürme veya çok az ilgilenme oluyor bende.

şanslı olduğumu söylerler , kısmet işi bu işler tabi.

K,24
0
bugun hava gunluk gureslik
(17.06.21)
15 kere çok rahat reddedilmişimdir bi 10 kere de reddetmişimdir herhalde çok takmaya gerek yok kişisel algılamamak lazım o kişinin istediği kişi o an sen olamayabiliyorsun kendi özelliklerini de kendin seçmiyorsun ben artık öyle bakıyorum ve uyuşabileceğim kişileri arıyorum
0
lata
(17.06.21)
Ben genelde platonikte kalamıyorum, beklemek veya uzaktan uzağa umut etmek hiç bana göre değil. Birinden hoşlandıysam kısa süre içinde gidip açık açık hislerimi söylüyorum, biraz arsız biriyimdir bu konularda. Söyleme dediğim ilanıaşk değil elbette, sadece açıkça onunla ilgilendiğimi belirtiyorum. Bu şekilde beş kişiye açıldım şu ana kadar, sadece biri reddetti beni. O reddeden de iyi ki reddetmiş, şu an düşününce oldukça saçma geliyor bana ondan hoşlanmam.

Birkaç seneyi bir hayli hızlı geçirdim ama açıkçası son yıllarda kimseye ilk adımı ben atmıyorum. Kadınların ilk adımı atmamasından şikayet eden erkeklerde bile cepte görme ve önem vermeme durumu oluşuyor ne yazık ki ilk adımı atınca, bunu bizzat deneyimledim ve artık gelenleri değerlendiriyorum sadece. Bu konularda şanslıyımdır biraz, hangi ortama girsem bir sürü talibim çıkar nedense. Artık şöyle yapıyorum: aralarında hoşlandığım varsa onunla arkadaş gibi görüşmeye başlıyoruz, iş yolda haliyle flörte dönüp en sonunda da sevgililik şeklinde sonuçlanıyor.

Çok uzattım cevabı ama şunu da diyeyim, açıkça reddettiğim bir kişi oldu sadece. Diğerleri soğuk tavrımdan durumu anlayıp hemen uzaklaştılar ama bu ruh hastası takıntı yapıp bir türlü ondan hoşlanmadığımı sindiremedi, beni uzun süre uğraştırdı.
0
kedimedi
(17.06.21)
ilişkiler üzerine bu kadar düşünme, platonik aşk diye bir şey yok özgüvensizlik ve obsesyon var. beğendiğin adama yürürsün, muhabbet ilerlemiyorsa salarsın gider. ben de 27 olacağım -kadınım-, eskiden aşırı kasardım öyle mi oldu böyle mi oldu diye, şimdilerde bu kadar kafa yormaya gerek olmadığını anlıyorum valla. Herkes birilerini reddediyor, birilerince reddediliyor, ghostluyor, ghostlanıyor. Beni beğeneni ben beğenmem, benim beğendiğim beni beğenmeyebilir ismail yk gibi yoksa ben zurna mıyım diye kederlenmenin manası yok :D şanssızım diye düşünüp üzülme bence, bir gün aynı frekansta olduğun biri ile karşılaşırsın illa ki.
0
Mossy
(17.06.21)
önceden reddettiğim sayı reddedildiğim sayıdan fazlaydı. sonra uzun ilişkiler yaşayıp piyasadan uzak kaldığım bir dönem oldu. o dönem bittikten sonra biraz daha atılgan olmak istedim çünkü eski seksapelim kalmamıştı alsjdk.
atılgan olduktan sonra çok ret yedim, hatta daha bu sabah yedim sonuncuyu. erkek arkadaşı varmış, vurucu bir ret sayılmaz ama red reddir tabii...
0
Jux
(17.06.21)
(6)

instagram hesabı ve kişilik değerlendirmesi

duyurukullanıcısı
tanımadığınız insanların instagram hesabına bakıp kişilik değerlendirmesi yapıyor musunuz?
tanımadığınız insanların instagram hesabına bakıp kişilik değerlendirmesi yapıyor musunuz?
0
duyurukullanıcısı
(16.06.21)
Tanimadigim insanlarin profillerinin sahte veya abartili oldugunu düsünüyorum. Tanidiklarim içinse durum daha da vahim.
0
Avoiding The Puddle
(16.06.21)
Denk gelirsem evet. Bazıları “ben boş insanın tekiyim” diye bağırıyor.
0
ruhen hastayim ben
(16.06.21)
bana sürekli kendi fotoğrafını paylaşanların paylaşacak başka bir şeyleri yokmuş gibi geliyor. her güzel manzaraya bi şekilde kendilerini monte etmeleri falan tuhaf bi kişilik problemi gibi geliyor. bunun dışında pek bi değerlendirmem olmuyor.
0
levybroo
(16.06.21)
Galiba bilinçsiz bir şekilde yapıyorum. Şimdi düşününce bunun farkına vardım. Normalde haftada bir fotoğraf ya da hikaye paylaşan bir arkadaş yurtdışına yerleştikten sonra günde 3-4 paylaşım yapmaya başladı. "Vay görgüsüz" diye düşünmeden edemiyorum. Birkaç yıl önce de eski iş yerinden biri Kanada'ya yerleşmişti. Belediye otobüsünün içinden video çekip atıyordu. Bir de süpermarkete gitmiş, içki reyonunun önünde durup "cennete düştüm" diye fotoğraf paylaşmıştı. Bu bahsettiğim kişiyi tanıyan iki arkadaş olarak "sanki burada yok alkol reyonu ..." diye gülmüştük. Yine bu bahsettiğim kişi istisnasız her gönderisinde mekan olarak Kanada'yı işaretlerdi. Evinin duvarını çekse bile konum eklerdi. "Anladık Kanada'dasın" gibi bir his oluştu bende bir süre sonra.
0
himmet dayi
(16.06.21)
evet
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.06.21)
Senede 1 - 2 belki üç kez paylaşım yapıyorum. Beni takip eden kişilerin hayatımın akışını bilmeleri gerektiğini düşünmüyorum ve evet sürekli yediğini, içtiğini, okuduğu kitabı, bahçesini, orasını burasını, ayakkabısını paylaşan insanları saçma buluyorum
0
rapisa
(17.06.21)
(4)

Yalnızlık ve yalnızlaşmak

proculianus
Bununla başa çıkabiliyor musunuz ve nasıl ?Benim hayatta en büyük korkularımdan biri yalnız kalmaktı ve sanırım bu kadar korktuğun için de yavaş yavaş başıma geliyor. Yalnızlıktan kastım asla sevgilisizlik değil. O da var tabi ama bahsettiğim başka. Öncelikle şunu söyleyeyim tek başına vakit geçirem
Bununla başa çıkabiliyor musunuz ve nasıl ?

Benim hayatta en büyük korkularımdan biri yalnız kalmaktı ve sanırım bu kadar korktuğun için de yavaş yavaş başıma geliyor.

Yalnızlıktan kastım asla sevgilisizlik değil. O da var tabi ama bahsettiğim başka. Öncelikle şunu söyleyeyim tek başına vakit geçiremeyen , yemek yemek için bile tanına birini arayan insanlardan değilim. Tek başıma da pek ala vakit geçirip mutlu olabiliyorum. Ama benim canımı sıkan artık bu tek başınalıklar çoğaldı ve zevkten ziyade mecburiyete döndü. Şöyle özetleyeyim

Benim hiçbir zaman uzun süreli ve düzenli bir ilişkim olmadı. Kısa süreli, bir yere varmayan ve bana hiç de iyi gelmeyen iflört dememeleri yaşadım genelde. Ama sırf bu sebepten kendimi yalnız hissetmemiştim pek. E insanız aşk isteriz tabi ama çok da sorun olmamıştı benim için. Çünkü bir sürü arkadaşım vardı, ailem vardı. Ama sonra iş hayatına atıldık herkes yoğun çalışma temposuna kaptırdı kendini, e sonrasında herkes evlendi çoluğa çocuğa karıştı. Bir de pandemi çıkınca kimseyle doğru dürüst görüşemez olduk. Herkes ailesiyle takılıyor. Bekar olanlar da ilk fırsatta sevgililerine koşuyor.

Ailemde ise 4 sene önce en yakın arkadaşım olan annemi kaybettim. Meğerse ailedeki iletişimi sağlayan annemmiş ve annem gidince aile içi iletişimsizlkler başladı. Kimsenin kimseyle problemi yok ama kimsenin kimseden de haberi yok. Kısacası ailede de yalnızlaştım.

Biraz önce yine 2 hafta evvelden yaptığımız plan içim arkadaşlarım önlerine çıkan başka seçenekleri tercih ettiği için beni ektiler. Tribe girme hemen şöyleydi böyleydi diye açıklama yaptılar ama ben aşırı bozuldum. İkinci seçenek olmak üzdü beni. Biri sevgilisi için biri de ailesi için ekti. Ama hastalık, ya da acil bir durum yok, tamamen keyfi. Biz piknik yapmayı düşünüyorduk bu havada olmaz zaten diyip geçiştirdiler başka seçenek bir aktiviteyi öne sürmediler hemen başla plan yaptılar. Çok kızdım ve bozuldum onlara da söyledim. Abartıyor muyum? Bu arada kendileri karantinalarda sevgilileriyle ufak tatiller yaptılar, görüştüler gezdiler tozdular. Ben ise işten de çıktığım için sürekli evdeyim ve sadece ayda yılda bir onlarla görüşmek için dışarı çıkıyorum. Ve bu plan benim için hem işsizliğim yüzünden hem de uzun süredir evde olmam yüzünden biraz olsun nefes aldıracaktı ve onlar da bunu gayet iyi biliyor. Bu yüzden de çok bozuldum.

Sonuç olarak böyle böyle yalnızlaştım. Benim sevgilim yok ve açıkçası olacağını da düşünmüyorum. Bu konularda çok şanssızımdır. Birlikte vakit geçirdiğim arkadaşlarım kendi ailelerini kurup beni ikinci plana attılar. Ailemden geriye pek bir şey kalmadı. Kalanla da iletişimim yok. Zaman içinde yalnızlaştım ve bu durum beni aşırı üzüyor. Siz bu durumda napardınız ya da napıyorsunuz? Durumu kabul etmek mi lazım? Hep böyle mi devam edecek?
0
proculianus
(16.06.21)
öncelikle başınız sağolsun, teyzenin mekanı cennet olsun.

aynı durumdayız, ben de tam olarak sizin durumunuzdayım. tek farkımız sevgilim de var, ailemle de aram iyi, işimi de görece iyi. rahatım yani. ama çok yalnızım. neden böyle hissettiğimi çokça soruyorum ama cevap bulamıyorum.

ben de akışına bıraktım artık. ne enseyi karartıyorum ne de hevesleniyorum. su akar, yatağını bulur diyorum.
0
azzlack
(16.06.21)
Ben de benzer durumdayım sizinle. Hayatımda sevgili denebilecek biri olduğunda onunla ve onun arkadaşlarıyla vakit geçiriyorum, o kişiden ayrıldığımda tümü hayatımdan çıkıyor ve eski yalnızlığımla tekrar buluşuyorum.

Eskiden bu durumu değiştirmek, belki küçük bir sıcaklık görebilmek için çokça çabalar ve kendime fırsatlar yaratmaya çalışırdım. Bunu yaparken insanlara bir hayli tolerans da gösterirdim, günün sonunda bu sebepten yalnızlığıma ek olarak bir de yıpranmış bir hale bürünürdüm.

Açıkçası artık hiç önemsemiyorum, ben de akışına bıraktım. Eskiden olsaydı sık sık bu durumu düşünüp kendimde bir sorun arayarak üzülürdüm ama artık "Olursa olur, olmazsa olmaz." düşüncesindeyim. Payıma düşeni doğrudan kabul etmiyorum ama onunla ilgilenmiyorum da, önüme bakıyorum.

Ben kesinlikle umutsuz değilim, siz de olumsuz düşüncelere saplanıp onları kendi gerçekliğiniz haline dönüştürmeyin lütfen.
0
kedimedi
(16.06.21)
Yalnızlık tercih, yalnızlaşmak ise hayatın doğan bir döngüsü.

Aile üyelerinle yolların elbette günün birinde ayrılacaktı ama bir sevgilin vs. yoksa hâlâ bunu değiştirmek de senin elinde.
0
Avoiding The Puddle
(16.06.21)
kendimi yalnız hissediyorum öyleyim de zaten. akrabalarımla hiç çok samimi olamadım. zamanla arkadaşım da kalmadı. annemle babam var bir tek. hem bu durum değişsin istiyorum hem de hiçbir şey yapmıyorum. içten içe böyle süreceğini düşünüp kendini gerçekleştiren kehanet olacak diye korkuyorum. bir sevgilim olsa bile günün sonunda yalnız olacağım sanırım ama sevgilim olsun istiyorum falan filan.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(17.06.21)
(8)

Aileler ve çevre çocukları neden evlendirmekle meşguller?

bare gud dømmer meg
Kendi hayatını bile yaşayamıyosun. Sürekli evlilik,evlen bilmem ne. Boğuyorlar insanı bi nefes aldırmıyorlar. Neden aileler ve çevre başkasının hayatıyla meşgul bu kadar? Sanki kişi evlenmiyo aileler evleniyor bu nedir ya
Kendi hayatını bile yaşayamıyosun. Sürekli evlilik,evlen bilmem ne. Boğuyorlar insanı bi nefes aldırmıyorlar. Neden aileler ve çevre başkasının hayatıyla meşgul bu kadar? Sanki kişi evlenmiyo aileler evleniyor bu nedir ya
0
bare gud dømmer meg
(15.06.21)
1- Toplum baskısı
2- Evlatlarına karşı görevlerini tamamlayamama ( aile bir görev olarak görüyor bu durumu)
3- Evlensin yuvasını açsın düzenini kursun mantığı ( evlenilmeden düzen oluşmaz kafası)
4- Evli olunca mutlu olunur algısı
0
paramolacak
(15.06.21)
Valla esas olay bence kontrol etmeyi isteme olayı. Evlilik o kontrol etmeye çalışma olayının sadece başka bir aşaması. Evli olsan bu sefer "çocuk ne zaman, torun istiyoruz" torun olsa "nerede bunun kardeşi" vs şeklinde sürekli bir kontrol etmeye çalışma olayı olacak. Yani iş evlilik ile son bulmayacak.

Niye hep aynı şeyleri öneriyorlar dersen, yani niye gidip "dünyayı gez" değil de "evlen artık" diyorlar dersen o da yaşadıkları toplumdaki genel gözlemler sonucu oluşmuş. Yani herkes bişeyi yapıyorsa ya da çoğunluk yapıyorsa o şey doğrudur gibi düşünülüyor. Genelde insanlar da evlendiği için istenen şey hep o oluyor. Yani istekleri genelde toplum belirliyor. Onlar ise o istekleri kullanarak kontrol etmeye çalışıyorlar.
0
j r r tolkien hayrani
(16.06.21)
Cunku evlilik olunca cocuklarinin "adam" olacagini dusunuyorlar. Adami cinsiyetten bagimsiz olarak kullandim. "adamlik" kelimesini toplumda kabul goren, tam ve varolus amacini gerceklestirmis insan olarak dusunebiliriz. Evli olunca calistigin is yerinde bile bakis acisi degisiyor insana. Bir de evliligi bir basari olarak goren/kabul edenler var... evlilik toplumsal izlerini hayatin her aninda bireylere hissettirdigi icin bunu bir gereklilik olarak goruyoruz. Evliysek daha ciddiye aliniyoruz mesela. Ne alakaysa... "Aman evli olsun, yeri belli olsun"

Bunun yaninda evliligi soyun devamini saglayan baslangic olarak goruyoruz. Cunku uremek icin evli olmaliyiz. Ureme, soy devam ettirme zaten insanoglunda varoluşsal bir güdü. Bu hepimizde mevcut. Toplumsal zeminle birleşince daha da karşı konulmaz oluyor.

Bir de gozu disarda olmasin, bir duzeni olsun, harama el uzatmasin, elalem evde kaldi demesin vs. Gibi turlu sebeplerle de pekistiriliyor cogunlukla.

Ezcumle, ebeveynler cocuklarini toplumsal konjonktürde "tam" olarak ilan etmek icin evlenmelerini istiyorlar. Onun icin bir silsile izliyoruz hep. Oku-askere git-is bul-evlen-cocuk yap-emekli ol-ol.
"Okudun, askerligini yaptin, e mesleginde var evlilik ne zaman?" Cunku siradaki ve en onemli eksik parca evlilik...
0
pardus
(16.06.21)
Bir de su var; "onun da oglu/kizi var su yaslarda evlenemedi hala" diye bir diyalog eminim hepimizin hayatinda yer almistir. Bu istenilmeyen bir durum ve bu durumun oznesinin kendi cocugu olmasini istemiyor ebeveynler. Dogru veya yanlisin otesinde yazdiklarim sadece tespit amaclidir. Bu tum soylediklerim kisiler icin dogru da olabilir yanlista. Soylediklerimden bu amaclarla evlilik yapilmaz veya yapilir anlami cikmaz. Evlilik kisinin hayatindaki en stratejik karardir.
0
pardus
(16.06.21)
Sosyal yasam matematik degildir ama muhafazarlik arttikca sosyal yasam matematik gibi tek dogrusu yani tek yasam bicimi varmis gibi kabul edilir. Insan okumali, is bulmali, evlenmeli, iki uc cocuk yapmali, yazlik ev almali, hayatini tuketerek gecirmeli, ne kadar tuketebilirse de o kadar basarili sayilmali algisi var. Bunun disina cikanlar, yanlis sayiliyor, yasam bicimine matematik gibi yaklastiklari icin.
0
howfaristhesky
(16.06.21)
kendi hayatlarını yaşamamayı öğrendikleri ve bunun farkına varamadıkları için kendilerinden sonraki neslin de hayatlarını yaşamalarına izin vermiyorlar.
kendilerine uygulanan manipülasyonu, üzerlerindeki kontrolü başkasına (yani sonraki nesle) aktarmayı norm haline getirdikleri için.

bunun dışında kültürel olarak da dünyalarının küçük olması, herhangi bir hayat amaçlarının olmaması ve sosyal etkinlik eksikliği gibi etkenler de var.
0
blatta hiberna
(16.06.21)
Ebeveynlikten "mezun" olmak için. Ciddiyim.
Düşünürsek bu bir döngü. Türk aile yapısında (hele kız çocuğu için) ebeveynliğin son noktası çocuğunu evlendirmek. Elbette şimdilerde büyükanne&büyükbabaları bekleyen torun bakma durumu da var ama buna kesin bir görev diyemeyiz. Ana sorumluluk anne-babada, büyükanne&büyükbabada değil. Bu sebeple sorumluluklarını sizi evlendirerek tamamlamak istiyorlar. Tabii sonrasında "torun yap torun sevelim" hikayesi de gelecek ama onun motivasyonu daha çok soyun devam etmesi bir de "yar bana bir eğlence" kafası.
0
SiyamkedisiZorro
(16.06.21)
valla türkiye'de çoğunluk aile böyle galiba, bizimkiler de tam tersi. o yüzden garibime gidiyor.

sürekli kimseye ihtiyacın yok, aslansın kaplansın, ne evliliği boş ver hayatını yaşa gibi cümleler duydum. bu da iyi bir şey değil çünkü duygusal ilişki kurmakta ve devam ettirmekte zorluklar yaşadığım zamanlar oldu ve bu biraz beni yalnızlığa itti. oysa ki çok insani olarak sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyuyorum.

neyse her şeyin en dengelisi en güzeli galiba.
0
elma
(16.06.21)
(10)

bir yılda kaç mutlu anınız çıkıyor

duyurukullanıcısı
ortalama kaç mutlu anı kardasınız? mutlu anılar - mutsuz anılar = ?
ortalama kaç mutlu anı kardasınız?

mutlu anılar - mutsuz anılar = ?
0
duyurukullanıcısı
(15.06.21)
eksi çıkıyor :d
0
rose parks
(15.06.21)
Uzun süredir mutlu anım olmuyor. Mutsuz anları saymıyorum o yüzden ona bir sayı veremeyeceğim.ama hesaba göre - deyim o kesin
0
yazdonumu
(15.06.21)
eksi 500 ama mutluluk da böyle bir şey zaten, sürekli ya da çok sık olmuyor zigmunt bauman ın bunun üzerine söylediği şeyler vardı
youtu.be
0
freebird5406_2
(15.06.21)
benim mutsuz olduğum çok çeşitli şeyler yok, belli başlı birkaç önemli konuya mütemadiyen üzülüyorum. ufak tefek mutlu olduğum şeyler ise sık sık oluyor. ama mutsuzluklarım kadar büyük mutluluklarım yok. nasıl bir matematik hesabı yapsam bilemedim :)

korona öncesinde sorsaydın fazlasıyla karlı olduğumu söylerdim mutlu anlar açısından.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.06.21)
eksi
0
paramolacak
(15.06.21)
Boyle bir hesap da cok ilginc simdi. Tam o an mutlu olmak mi o aniyi mutlu kiliyor yoksa geriye baktigimda mutlu olarak degerlendirmek mi? Atiyorum simdi ben bir is teklifinden ret yesem o an uzgun olurum ancak o ret yuzunden hayalimin isine kavussam bu durumda o ret teklifi anisi mutlu aniya mi dahil edilmeli yoksa mutsuzluga mi? Tersi icin de aynisi gecerli.

Onun disinda mutluluk ve mutsuzluk olaylarina bakis acisi da biraz onemli. Yani mutluluk cok uzun omurlu degil ancak cok kisa sureli mutluluk anlari da cok oluyor. Atiyorum simdi gitsem buzdolabinda durup dururken bir kola gorsem bu beni mutlu eder ancak ileride mutlu ani olarak hatirlanmaz, diger yandan var olan kolami birinin caldigini farketsem o olay benim mutsuz anim olarak hatirlanabilir. Direkt olarak o an mutsuz hissetmem yuzunden degil, misal o olay yuzunden 'kim caldi', 'nasil caldi' sorgulamalarina girip daha fazla seyden artik suphelenme olayinin baslamasi yuzunden olabilir.

Kisacasi, oyle bir hesap pek tutarli ve gercekci olmaz bence. Yok illa rakam verin dersem de mutluluk da mutsuzluk da hep oldugu icin 0 derim.
0
j r r tolkien hayrani
(16.06.21)
mutlu anıların veya mutsuz anıların süresini sormuyorum. nicelik olarak yani toplam sayıda. örneğin çocuğun oldu o hafta süper geçti o zaman 7 yazıyorsun haneye hem hafta güzel geçti hem zam aldın 8 oldu ama arabayı çarptın tekrar 7 gibi.
0
🌸duyurukullanıcısı
(16.06.21)
2015-2021 arası mutlu anılarımdan mutsuz anılarımı çıkarırsam eksi çıkıyor.
0
Anthony McCarten
(16.06.21)
Standart bir insan bu muhasebede eksi çıkar. İnsanoğlu doğası gereği uzun süre huzurlu ve mutlu olamaz diye düşünüyorum.
0
ismim ibrahim
(16.06.21)
Ekstrem sporlarla ilgileniyorum, doğa sporları ile ilgileniyorum, kış sporları ile ilgileniyorum.
Bunlarla geçirdiğim her hafta sonu "hayat bu" modundayım. Bu nedenle mutlu anılarım çoook daha fazla. Mesela şuan iş problemlerim var. Nefret ediyorum işimden. Ama kitea gideceğim, dalışa gideceğim anın hayali ile mutlu oluyorum.

Evime, kendime çok çok çok gerekli değilse bir ürün almıyorum. Paramı hep deneyimlerime, aktivitelerime yatırıyorum. Açıkçası bu beni çok mutlu ediyor.
0
zimbirik
(16.06.21)
(14)

insiyatif almayan arkadaşlar

istanbul kanatlarimin altinda
en yakın olduğum 2 arkadaşım var. haftada min. 4-5 akşam görüşürüz, bende kalırlar, dertleşiriz, bir sıkıntıları olduğunda dinlerim, onlar da tabi derdimde yanımda olurlar vs. erkek ikisi de. ben kadınım. canımı sıkan muhabbetlerimiz genel olarak şu şekilde:ben planlar yapıyorum heyecanla. oraya gid
en yakın olduğum 2 arkadaşım var. haftada min. 4-5 akşam görüşürüz, bende kalırlar, dertleşiriz, bir sıkıntıları olduğunda dinlerim, onlar da tabi derdimde yanımda olurlar vs. erkek ikisi de. ben kadınım.

canımı sıkan muhabbetlerimiz genel olarak şu şekilde:

ben planlar yapıyorum heyecanla. oraya gidelim, bunu yapalım, bana gelin diye. hepsi de bugüne kadar hep yaptığımız ve keyif aldığımız şeyler. arkadaşlarımdan gelen cevaplar genel olarak şöyle:

olabilir.
bakılır.
bilmem. (bilmem yapan, ellerini iki yana açmış adam emojisi)

sonra o planlar 90% yapılıyor.

ben de sinir oluyorum bu kadar heyecansız olmalarına. o kadar hevesimi kaçırıyorlar ki. ben çünkü detaylarıyla düşünüp neşeli neşeli anlatıyorum. onlarda bir gülümseme kırıntısı, benim heyecanımın yarısı dahi yok.

bir de bu planları aylar sonrasına yapmıyorum tabiki. mesela az önce, "yarın akşam bize gelin, diğerlerine de söyleyeyim toplanalım" dedim. gelecek insanların yasaklar yüzünden bende kalmaları gerektiğini söyledim. "şu burada yatar, o burada yatar, herkese yer buluruz" diye planımı destekleyici şeyler de anlattım uzun uzun. "geliriz herhalde." dedi birisi. diğeri dediklerimin orasını burasını sorguladı, "diğerlerine de sordun mu gelecekler miymiş" dedi, (daha diğerlerine sormadığımı, önce onlara sorduğumu söyledim) ama kendinin gelip gelmeyeceğine dair bir şey demedi.

ya da mesela kampa gidecek oluyoruz. benden çıkıyor gene fikir. hafta başından başlıyorum gidelim demeye. gene gelen cevaplar "olabilir" seviyesinde. hatta ben biraz ısrar edince bu olabilir'ler geliyor. ısrar etmesem cevap bile yok. sonra perşembe akşamı oluyor, ben gene darlıyorum eee? diye. bazen inanın ki perşembe günü bile hala belirsiz cevaplar veriyorlar. ertesi akşam yola çıkacağız ama. sonra 90% geliyorlar.

bunu bir ihtimal daha iyi plan çıkarsa ve gelmekten vazgeçerlerse "ama biz söz vermedik ki" diyebilmek için yaptıklarını düşünüyorum.

benim bu huylarına sinir olmaya hakkım var mı? yani en yakın arkadaşlarım bunlar, her şeyi beraber yapıyoruz sözde ama hiçbir şey için şöyle ağız tadıyla heveslenemiyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.06.21)
Iyi de adamlar normal cevap veriyor. Herkesin kendince plani, programi olur. Sen kafanda planlari yapiyorsun ve sana gore oldukca guzel plan olabilir ancak adamlar o plandan anca sen soyleyince haberdar oluyor, hal boyle olunca bu sefer kendi planlarini vs hesaba katip ona gore cevap veriyorlar. Yani o planlara olasilik bildiren cevap vermek mantikli.

Hatta sen surekli boyle plan yapip milletin planlarina bisekil engel oluyorsan da bu sefer bir bikkinlik yaratabilir insanlarda.
0
j r r tolkien hayrani
(15.06.21)
arkadaş ilişkilerinde micromanaging dediğimiz olay bu kadar iyi bir şey değil, kendi kafanızda düşünseniz bile kimin nerede yatacağına kadar planladığınızı paylaşmanız çok sıkıcı olabilir. tersine onlar daha spontane davranmayı seviyorlar besbelli ki.

"bunu bir ihtimal daha iyi plan çıkarsa ve gelmekten vazgeçerlerse "ama biz söz vermedik ki" diyebilmek için yaptıklarını düşünüyorum." bence haftada 4-5 gün görüşecek kadar yakın olduğunuz insanların bunu düşüneceğinizi düşünmeniz yanlış bu arada. tersine kesin bir şekilde geleceğim dedikten sonra iptal etmeleri daha kırıcı olmuyor mu?

biraz müsaade edin bir kere de onlar planlarla gelsin. plan yaparken de bu kadar detayına inmeyin çok spesifik şekilde planlanması gereken bir aktivite değilse.
0
amugochi
(15.06.21)
@jrr tolkien

iyi de, bu insanların genellikle benim dediklerimden başka planları olmuyor ki. olduğu zaman zaten onu yapıyorlar. (ailemle olucam/lise arkadaşımla görüşücem vs.) ama böyle bir ekstra planları çok nadir oluyor. olduğu zaman zaten ne diyebilirim ki. bunlar haricinde haftada 4-5 gün hep birlikteyiz. ben plan yapmasam gene bende evde oturacağız. bütün kış çok sıkıldım kendi adıma hep ev hep ev.

ayrıca, sadece bana göre oldukça güzel planlar değil onların da çok sevdiği planlar bunlar. buna eminim. dediğim gibi zaten eninde sonunda yapıyoruz dediklerimi. istemeseler zorla yapacak değiller. onların diğer planlarına engel oluyormuşum gibi bir durum asla yok. ama sadece bu kadar hevessiz olmalarına üzülüyorum.

@amugochi

valla geleceğim deseler ve sadece geleceğim demekle kalmayıp heycanıma ortak olsalar, "ya ne iyi düşünmüşsün valla ne güzel olur" deseler mesela, sonra başka bir plan çıkarsa "ya kusura bakma (sallıyorum) kız yazdı ben ona gidicem" deseler asla kırıcı olmazdı.

kimin nerede yatacağını da onlar rahatsız olmasın diye baştan söyledim. onların yeri zaten bizim evde belli, diğerlerine yer yok gibi düşünecekler şimdi diye düşündüm. "şuraya da yer yatağı koyarız, iki kişi de orada yatar. sizi yerinizden etmem" minivalinde söyledim.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(15.06.21)
Aslında çok şanslısın seni reddetmiyorlar. Bence niyetin kötü olmasa da manipulatif bir insansın ve sevildiğin için kırmamaya çalışıyorlar. Bence biraz sal.
0
lcha
(15.06.21)
sinir olmaya hakkın yok darlama seviyen on üzerinden yirmi, ya biraz sakin olmayı dene ya da plan yapmaya senin kadar heves eden başka arkadaşlar bulmaya çalış. bu demek değil ki arkadaşların senle vakit geçirmek istemiyor, arkadaşların sadece plan yapmak istemiyor gibi görünüyor. hevesinin kırılması senle alakalı bir durum yani :)
0
evde liyakat kalmamis
(15.06.21)
bana da desen bende olabilir derim ve %90 gelirim. Tabiatimiz bu şekilde olsa gerek
0
all girls dream
(15.06.21)
@duster @ Icha @evde liyakat

onlar aileleriyle yaşıyorlar diye rahat değiller ve genellikle bende kalıyorlar. benimle bir şeyler yapmak istemeseler neden bende kalsınlar? onlara bu alanı seve seve açıyorum. elbette lafını bile etmiyorum. tam aksine ben de seviyorum gelmelerini, evimde insan oluyor işte ne güzel. ben herhangi bir plan yapmasam gene bende evde oturacağız. bir de yasaklar yeni bitti, yeni yeni bir şeyler yapmaya başladık. öyle habire plan yapıyorum durumu yok.

son olarak, şu konudan çok eminim ki yaptığım planlara beni kırmamak için değil kendileri de sevdikleri için dahil oluyorlar bu konuda herhangi bir soru işareti yok. örneğin içlerinden biri bir kızla görüşüyor ve son 2 haftasonu kampa gittik, o gelmedi. gelmemeleri kesinlikle sorun değil.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(15.06.21)
@istanbul kanatlarimin altinda işte bu kadar detaylı düşünüyorsunuz, aynı telaşları her planda yaşayan bir insanım böyle söylediğime bakmayın. ancak bırakın onlar sorsun yav millet gelince nerede yatacağız sığacak mıyız o kadar insan diye.

öbür dediğiniz de belki biraz kibar söz duyma isteği ama erkek milleti böyle düşünemiyor, kaldı ki bu kadar sık plan yapıyorsanız bir süre sonra öyle söylemeleri de samimiyetsiz olur. planlarınız güzel ki %90'ına katılım gösteriyorlar. ama iki yakın erkek arkadaş olunca bizim kadar detaylı ve ince düşünmelerini beklemek çok doğru değil :(
0
amugochi
(15.06.21)
Takma, karakter meselesi.
0
invictae
(15.06.21)
Tam enerji emici insan tipi. Sinir olmakta sonuna kadar haklısın
0
sta
(15.06.21)
Başka atraksiyonlara heyecanla yaklaşıp sizinkilere böyle tepki vermiyolarsa olduğu gibi kabullenmekte fayda var durumu, herkesin mizacı farklı, zaman zaman insan ister istemez sinir olur aynı heves seviyesinde olmayınca, anlayabiliyorum ama sonuçta bir aradasınız, bu kadar düşünmemeye çalışın derim, yapı meselesi sonuçta.
0
(15.06.21)
vaktiniz oldugunda "cumartesi napalım gencler" diye sorarak başlayabilirsin direkt planla gitmeyin. biiraz cinsiyet kaynaklı bir durum. erkekler gezme konusunda çok yaratıcı değiller nazarımda. genelde ikili ilişkilerde de böyle olur. siz hali hazırda programla gittiğiniz için aslında karşı tarafı ikinci plana atmış gibi oluyor
0
ala09
(15.06.21)
Tam da düşündüğüm gibi, aile yanında kalmamak için sizin özgür ortamınızda sizin enerjinizi sömürüyorlar. Gebeş erkek tipi. Siz de o evin annesi olmuşsunuz. Erkek arkadaşınız olduğu zaman görürüm ben onları...
0
SiyamkedisiZorro
(16.06.21)
Bekar erkeklerin sende kalmaları bile yeterince büyük bir şeyken (böyle bir şeyi onlar neden istesin, sen neden isteyesin normalde) planlarına seni dahil etmiyor oluşlarını dert etmen aşırı saçma.
0
Avoiding The Puddle
(16.06.21)
(2)

instagram mevzusu

isimsiz uye
instagramda takipleştikten hemen sonra kadın kişisi seksendört'ün,"kendime yalan söyledimyalnızım bunu ben istedimparamparça bütün aynalariçimde kan revan birisi var"sözlerini paylaşıyor şarkı eşliğinde. benimle takipleştikten sonra değil ama. başka bir arkadaşla takipleştikten sonra yapıyor bunu. ş
instagramda takipleştikten hemen sonra kadın kişisi seksendört'ün,

"kendime yalan söyledim
yalnızım bunu ben istedim
paramparça bütün aynalar
içimde kan revan birisi var"

sözlerini paylaşıyor şarkı eşliğinde. benimle takipleştikten sonra değil ama. başka bir arkadaşla takipleştikten sonra yapıyor bunu. şu an ikimizle de sadece arkadaş (yani sanırım). ben normal muhabbet ediyorum ama arkadaş bildiğin kur yapıyor kıza. evli de üstelik. bense baya baya vurgunum, yanıyorum yani o derece. şimdi bu hikayeyi gördüm, vakit geçmeden bizim çocuk kendi fotoğrafını koyup fona "barış akarsu - gözlerin" iliştirmiş kendi hikayesine. çalıştığımız yer aynı, bugün 3 saatliğine işyerinden ayrılmıştım o zaman olmuş bunlar. takipleşmiyorlardı bile

neyse uzatmayayım salak oldum zaten iyice sağlıklı kelime kullanamıyorum. bir anlam çıkar mı bu anlattıklarımdan diyeceğim. (kızın yaptıklarından yani. yoksa çocuğun zaten gözü var)
0
isimsiz uye
(14.06.21)
(bkz: platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları)

çok gereksiz bir anlam yükleme halindesin.
0
himmet dayi
(15.06.21)
manasız
0
KaraSakall
(15.06.21)
(6)

Kendinizle ilgili en büyük hayal kırıklığınız ne?

levent bilgen
sb.
sb.
0
levent bilgen
(11.06.21)
Dünkü oyunda jungledaki yaratıklar tarafından öldürüldüm. Onun utanciyla da daha fazla devam etmek istemeyip oyundan çıktım. Çok büyük hayal kırıklığı oldu, kendime hiç yakıştıramadım.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
Japonya ya gitme ihtimalim vardı gitmedim.
0
neymis
(11.06.21)
İmkanim oldugu halde üniversite okumamam...
0
matilda
(11.06.21)
Ailemin benim için karar almasına izin vermek, 20li yailarda estetik yaptırmamam, liste uzar gider
0
ashleybon
(11.06.21)
Çok iyi bir liseden, berbat bir üniversiteye girmem. Kazandığım lise; arkadaşlarım, akrabalarım için hayal edilemeyecek bir okuldu.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.06.21)
Babamın bana “ ya güzel sanatlar ya hiç, güzel sanatlar okumazsan seni okutmam” demesine rağmen liseyi aptal gibi tutturup sırf arkadaşım orada okuyor diye düz lisede okumam. Neyse ki üniversitede kurtardık:)

Sayamayacağım kadar çok kupası ve madalyası olan usta yelkenci babamdan ısrarlarına rağmen yelken öğrenmemiş olmam.
0
suicides underground
(11.06.21)
(10)

Kendinizi sevgiliniz için yetersiz hissettiğiniz oldu mu hiç?

kedimedi
Böyle durumlarda bu hissi yok etmek için neler yapıyorsunuz?Kısaca kendi durumunu açıklayayım:Zaman zaman kendimi entelektüel açıdan yetersiz hissediyorum sevgilime göre. Onun bana söylediği, hissettirdiği bir şey olmadı veya yetersiz olduğumu anladığım belli bir şey yaşamadık. Sadece onun entelektü
Böyle durumlarda bu hissi yok etmek için neler yapıyorsunuz?

Kısaca kendi durumunu açıklayayım:

Zaman zaman kendimi entelektüel açıdan yetersiz hissediyorum sevgilime göre. Onun bana söylediği, hissettirdiği bir şey olmadı veya yetersiz olduğumu anladığım belli bir şey yaşamadık. Sadece onun entelektüel yönünü iyi biliyorum, ki çok da hoşuma gidiyor böyle biri olması, ama zaman zaman kendimi fazlasıyla yetersiz hissediyorum ve nedense ona kendimi kanıtlama isteği duyuyorum içimde. Bunlara anlam veremesem de hissettiklerim beni rahatsız ediyor ve hırçınlaştırıyor.

Normalde hiç öyle biri değilimdir aslında ama özgüvensizlik mi oluyor bu ya da kendini sevmemek denebilir mi? Ne düşünülebilir bu hislerin sebebi olarak?

Soruyu muhtemelen sileceğim ama önerilerinizi duymak isterim, gece gece aniden geldi bu his ve kendimi çok da iyi hissetmiyorum.
0
kedimedi
(10.06.21)
Olmadı ama senin gibi hisseden birden fazla sevgilim oldu. Sorsan onlar da senin gibi bunu hissettirecek bir şey yapmadı derler ama şöyle bir geri bakınca -kasten yapmasam da- insanlara kendini yetersiz hissettirme potansiyelim olduğunu görüyorum.

Bu tabii tek taraflı değil, senin özgüven problemlerin varsa tek suçu karşıya atmak olmaz ama biraz da karşı tarafla ilgili bir durum bence.
0
Jux
(10.06.21)
Sadece şunu diyebilirim karşı tarafın gözüne girmek için sakın ilginizi hiç çekmemiş ya da çekmeyecek konulara merak salmayın sırf o biliyor ya da ilgileniyor diye. Bazı şeylerin eksiklik olduğunu nereden çıkardınız sizin ilginizi çekmemiştir, ya da merakınız olmamıştır. Zorlamayın. Neyseniz o olun derim. Daha önceki ilişkimde yaşadım bunu. Ayrılırken Bergman çok sıkıcı demişti. Yalandan çok güzel diyormuş hep. Umarım anlatabilmişimdir.
0
olaylar olaylar
(10.06.21)
Valla olmadı hiç. Zaten şu entellik kavramı da bana çok itici bir kavram gibi geliyor. Bir kişinin sahip olduğu bilgiler, fikirler hep ilgi alanına göre şekillenir. Bir kişinin ilgi alanı benim ilgi alanımdan farklıysa ve ilgi alanında bişeyler biliyorsa onu direkt entelektüel olarak niteleme de saçma.

Olay cidden bişeylere ilgi duyma meselesi. O çok şey biliyor, ben çok bilmiyorum şeklinde bilgiyi kıyaslama da saçma. Mesela Dotadan 50 hero bilmek de bilgidir, "Abu çi çi" şarkısının sözlerini ezbere bilmek de bilgidir. Yani mesele sahip olunan bilgiyse öyle ya da böyle bilgiye sahibiz. Yok o bilgiyi bişekil değerli/önemli olarak görme ise bu sefer de klasik "kime göre/neye göre" olayı çıkıyor ortaya. Yani bir abu ci ci şarkısını ezbere bilmek niye pink floyd şarkısını ezbere bilmekten daha önemsiz olsun ki.

Kısaca, herkes her şeyi bilecek diye bişey olmadığı gibi bişeyler bilen ya da bildiğini düşünen kişiyi de abartmaya gerek yok.
0
j r r tolkien hayrani
(10.06.21)
Son olarak bir şeyler biliyor olmak kişiyi entelektüel yapmaz, tavır önemlidir.
0
olaylar olaylar
(10.06.21)
Kendini kanıtlama isteği çok sağlıklı bir istek değil. Yani bunun bir hırs haline gelmesi tehlikeli olabilir. Önemli olan birlikte olunan, konuşulan zamanlarda ortak bir konuda uzun uzun konuşabilmek. Konunun ne olduğunun önemi yok bence. Teletubbies köyünün ne kadar küçük olduğuna dair bir konu bile olabilir. Eğer ortaklaşa saatlerce konuşabileceğiniz bu gibi konular yoksa sevgilinin ilgi alanlarından, senin de ilgini çekebilecek bir konuda bir şeyler öğrenip, bilemediğin, anlamadığın yerlerde onun fikrini almak için sohbet açman onun da hoşuna gidecektir.

Biz erkekler iyi bildiğimiz ya da bildiğimizi düşündüğümüz konularda uzun uzun konuşmayı severiz. En azından ben öyleyim. İlgi duyduğum alanlarda biri konu açarsa saatlerce konuşabilirim.
0
himmet dayi
(10.06.21)
Önemli olan bir konuya ilgili olmak. Bu konuda okumalar yapıyor olmak, araştırmalar yapıyor olmak, vaktini dizi, film, sosyal medya ile dopamin bağımlısı olup boş boş öldürmemek.

ama senin de bir ilgi alanın varsa bu konuda bilgilerin varsa ve buna rağmen kendini buşekilde hissediyorsan o zaman ya biraz özgüven problemin var ya da o kişi karşısındakini yetersiz hissettirmeye biraz yakın biri.

Kimin söylediğini hatırlamadığım şu çözü çok severim:

Her konu hakkında bir şey, bir konu hakkında her şeyi bilmek gerekli.
0
zimbirik
(10.06.21)
Yetersiz hissettiğim değil de hissettirildiğim oldu. Üstte bir arkadaşın da bahsettiği gibi genel kültür kısmı haricinde geri kalan entelektüel birikim ilgi alanlarına göre şekilleniyor. Örneğin eski sevgililerimin çoğunun sosyal ve duygusal zekası çok zayıf, mekanik, matematiksel zekası çok yüksekti. Çünkü benim sosyal bilimlere onların ise teknik bilimlere daha fazla ilgisi vardı. Bu olağan bir durum ancak işin içine kibir ve ego girince sıkıntı yaşıyordum. Bu nedenle fiziksel görünüş, zeka, entelektüel birikimden önce insanlarla mütevazı olup olmamalarına göre ilişki kuruyorum. Alçakgönüllü insanlar kültürel birikimi benden yüksek olsa da beni yetersiz hissettirmedi, bunu nasıl bilmezsin demek yerine bilmediğim şeyleri öğretti. Ben de ona onun bilmediklerini öğrettim. Bu durumu arada 5-6 yaştan daha fazla yaş farkı olduğunda yaşıyorum bu arada yalnızca. Aynı jenerasyon olsak da örneğin y kuşağı, 80lerde doğmuş biriyle 90larda doğmuş birinin anlaşması da kolay olmuyor. Kısacası önemli olan karşılıklı uyum sağlayabilmek bence.
0
Josephine.
(10.06.21)
Bir şeyleri az az bilmek benim özelliğimdir. Ancak ben ne kadar çok şey bilindiği ya da bi konuda ne kadar derinlemesine bilgi sahibi olduğuyla ilgilenmiyorum.


Ben kişinin konular ve görüşler, geçmiş-günümü-gelecek bağlamında bu bilgilerinden nasıl sentezler çıkarıyor onunla ilgileniyorum.

Yoksa bilmem ne viskisinin tarihi ya da şu teoremin önemi beni bağlamaz.

Kalkıp bana şu viski bu coğrafyanın kaderini değiştirdi sonrasında japonya ya götürdüler ve şu an orda bunun sayesinde yeni bir kültür oluştu. Bunun da şu şu etkisi her yerde görüldü gibi bir çıkarım yapıyorsa ki bu yazdığımı şu an salladım, bu ilginç geliyor.

Saçma da olsa nöronlarındaki farklı bi bağlantı ile farklı bi çözümleme yapması ilginç. Herkesin twitter da yaptığı çözümlemeler gibi şeyler de hoş değil. Özgün ve farklı bi bağıntı, bağlantı bulması gerçekten bi entelektüel birikim ister.
0
tessera
(10.06.21)
Evet özgüvensizlik de denir, kendini sevmemek de denir. Fakat sorun entelektüel olarak yeterli olup olmamanız değil. Tabii ki sizin entelektüeli nasıl tanımladığınızla da ilgili bu, ben sadece herhangi bir özelliğinin sizden üstün olduğunu düşündüğünüz sevgiliniz tarafından onaylanma ihtiyacına değineceğim. Her insan bazı konularda güçlü bazı konularda zayıftır. Muhtemelen sizin de sevgilinize göre daha iyi olduğunuz konular vardır. Ve ikinizin de önem verdiği konularda fikirleriniz, davranışlarınız birbirinizle uyumlu olmuş ki bir aradasınız. Yani neticede bir denklik durumu var ve zaten sevgiliniz size yetersiz hissettirmemiş. Sizin bunu kendi kendinize düşünmeniz bana kendinizi değersizleştirmeye çalıştığınızı dşündürdü. Bunu bilinçli yapmıyor olabilirsiniz ama çocukluğunuzda hissettiğiniz bir duyguysa bu yetersizlik duygusu, sizin için "en bilinen ve güvenli gelen" duygu olur. Farkında olmasanız bile kendinizi yetersiz hissedeceğiniz ortamlara sokar, yanında yetersiz hissedeceğiniz insanlarla birlikte olursunuz. Bunu siz memnun olmasanız bile kendi kendinize yaşatırsınız. Maddi imkanlarınız el veriyorsa terapi almak çok iyi olur. Ya da daha kısa vadeli bir çözüm olarak "entelektüel olmanın sizin için önemi nedir? Sevgiliniz için önemi nedir? Bu yüzden onu kaybetmekten mi korkuyorsunuz? Olduğunuz halinizle sevilmeyeceğinizi düşünüyor o yüzden onaylanmayı mı istiyorsunuz?" gibi soruları dşünebilirsiniz.
0
remeddy
(12.06.21)
genel olarak "yetersiz" hissettigim olmadi ama fazla savruk, daginik, rasgele vs hissettigim oldu. bir de alakasiz olarak fazla fakir hissettigim oldu. bunlar hep kisa donem seyler, o yuzden boyle hissettim ama yurudu iliski seklinde bir sey diyemiyorum.
0
hot potato
(12.06.21)
(5)

Bu kadar yoksullukta yaşayamazdım diyor musunuz?

Piukh
Sınırın ne olduğu önemli değil, böyle bir soru dahilinde yoksulluk kişiye göre değişebilir. Merak ettiğim kafanızda sınır olup olmadığı.
Sınırın ne olduğu önemli değil, böyle bir soru dahilinde yoksulluk kişiye göre değişebilir. Merak ettiğim kafanızda sınır olup olmadığı.
0
Piukh
(08.06.21)
yaşayamayıp ne yapacaksın ki? yaşayamam diye bir şey yok. açlıktan yemek bulamayıp ağzına çakıl taşı atar yine yaşarsın.
0
bohr atom modeli
(08.06.21)
bu biraz "ne kadar intihara meyillisiniz?" sorusu olmuş. @bohr'a katılıyorum. mal mülk içinde yaşarken iflas edip 1 ekmeğe muhtaç insanlar bile yaşamaya devam ediyor. dünya hali. yaşarsın bir şekilde.
0
ilgeru
(08.06.21)
insan her şeye alışıyor.
0
gmzo
(08.06.21)
Allah yaşatmasın ama her koşulda yaşarım. Size suç ve ceza'dan şu parçayı bırakıyorum;

Raskolnikov yürürken, "Acaba neredeydi?" diye düşündü. "Nerede okumuştum, hani bir idam mahkumu, ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: 'Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek fırtınayla sarılmış vaziyette yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmam da gerekse, o şekilde yaşamak, şu anda bir saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir?' Yeter ki yaşasındı, sırf yaşasın! Nasıl olursa olsun, ama yeter ki yaşasın!.."
0
kaptan maydanoz
(08.06.21)
yasiyorsunuz. yasaniyor.

issizdim, cocuk vardi, iliklerime kadar nefret ettigim bir ulkedeydim, pirinci yagi gunluk aliyordum, 1 olcu yag, yarim kilo pirinc, o ogune yetecek kadar. o siralarda cok garip bir sekilde birini tanidi esim, o adam tanidikliga mahsuben ne zaman urununu satmaya gitse bize de mutlaka 2-3 kilo birakirdi. Aldigimiz pirince onlar eslik ederdi. O adam bizim durum duzelmeye baslayinca o urunden ekmez ve pazara cikmaz oldu. Garip dedigim kismi buydu.

Fakir bir ulkedeydik, bakkallar olcuyle azar azar yag satmaya, yarim kilo pirince bir avuc fasulye tartmaya alisiktilar. Turkiye'de doverler herhalde sizi.

Insan adapte olur.
0
2oda1salon
(09.06.21)
(22)

ayni boyda kizla olur mu?

mhmtt
ben de 176'yim, o da:/yanyna geldik birebir ayniyiz diyebilirim. tas catlasa yarim santim vardir aramizda ama bence o bile yok xdkizlar takilir mi buna cok ne diyursunuz?
ben de 176'yim, o da:/

yanyna geldik birebir ayniyiz diyebilirim. tas catlasa yarim santim vardir aramizda ama bence o bile yok xd

kizlar takilir mi buna cok ne diyursunuz?
0
mhmtt
(08.06.21)
Kafaya takma üstad topuklu giyersin :)
0
ozgurluk savascisi
(08.06.21)
@ozgurluk savascisi hocam kiriliyor kalbim biliyorsun degil mi?
0
🌸mhmtt
(08.06.21)
"kızlar" takılmaz ama senin kız takılabilir, çok kişisel bişey.
yürümeden bilemezsin, önce bi yürü.
0
Jux
(08.06.21)
Ikiniz de 1.80m+ olsaydiniz takilmazdi çunku zaten kendisi de hayli uzun olacakti.

Ama simdi kendisi uzunken sen standartin altinda kalmissin, takacagini zannetmiyorum ama 1.86'lik delikanlilarda gözü kalabilir.
0
Avoiding The Puddle
(08.06.21)
Olur tabi neden olmasın :) Boy uyumluluğundan ziyade fikir uyumluluğuna odaklanın bence.
0
amanos
(08.06.21)
Takılır.
0
prole
(08.06.21)
oha bide soruyor musun. boyle bir cift gorsem direkt polisi ararim. tamam medeniyiz falan o kadar da uzun boylu degil yani.
0
buenosdias
(08.06.21)
@mhmtt kirildiysan afedersin. Bence hiç problem yok. Sorun etme Boşver
0
ozgurluk savascisi
(08.06.21)
@ozgurluk savascis yok be kanki takiliyorum:D
0
🌸mhmtt
(08.06.21)
Eşim benden 6 cm uzun ama o göbekli ben zayıfım, aynıya yakın duruyoruz buna rağmen arada topuklu ayakkabı bile giyiyorum sorun etmiyoruz. Onu geçiyorum ama gayet sevimliyiz bence. İkimiz de takılmıyoruz böyle şeylere, keyfimize bakıyoruz.
0
somethinginthewayshemoves
(08.06.21)
kiz belki ok ama sen yapamaz gibisin dostum
0
ala09
(08.06.21)
Eşim de ben de 1.74’üz. 2 yıl olacak, evliyiz. Ona kalsa topuklu giyebilirsin ben sorun etmem diyor ama ben giymemeyi tercih ediyorum. Aynı boy tamam ama uzun olmak istemem kız tarafı olarak.
Benim için, erkek daha kısa olmadığı müddetçe sorun yok :) Ama çok göreceli bir mevzu.
0
hrvl
(08.06.21)
Selam ben aynı boydaki kız, sorun olmaz diyorum. O boyda bu ülkede yaşayan kadın alışıyor böyle şeylere zaten. Daha değerli şeyler var.
0
turkce konusan uzayli
(08.06.21)
1.76 bir kızı yarma gibi gösterecek bir boy değil. Ondan aynı boyda olmanız çok sıkıntı olmaz.
0
arnold schwarzeneger
(08.06.21)
ben o boydayım, hep de flörtlerim benimle aynı boyda oldu. yan yana garip hissediyordum. katı kurallar yok tabii ama en kötü benden 10 cm uzun olsun diyorum :)
0
candide
(08.06.21)
Ben, benden uzun birini isterim, hic benden kisa sevgilim olmadi olmasin da bi zahmet boyum 155. Ama bence erkegin kadin topuklu giydiginde yine kadini gecebilecek boyda olmasi lazim. Mesela eşimin boyu 175
0
matilda
(08.06.21)
sorun olmaz olur mu?
ayakkabini giyiyor, kazagini giyiyor gomlegini giyiyor. ulam abimle yapiyorduk biz bunu. simdi hatunla yapar olduk. paylasamamakla alakasi yok bu anlattigim tuhaf duygu.
bir sey olmuyor yatakta boylar esitleniyor devamke namin yurur.
0
dio
(08.06.21)
Bir şey olmaz ya. Kız ortalama üstündeymis zaten. Hiç de garip Durmaz.
0
Benyinegulerim
(08.06.21)
sen kalıplıysan sorun olmaz
5-10 cm kısa olsa ideal olurdu
sinirlendirmezsen topuklu giymez senin yanında
başka da bir sorun yok
0
bir soru sorcam
(09.06.21)
Ortalamadan uzun kizlarda garip bir "sevgilim de uzun olsun" takintisi var anlam veremedigim. Toplumun gozunde uzun kadin kisa erkek ciftinin komik gozukmesi ile alakasi vardir diye tahmin ediyorum. Boylariniz ayni ise sorun etmez gibi geliyor.
0
cleric
(09.06.21)
Senden daha kalıplıysa sorun olabilir, ama modern dünyada bu şeyler kafaya takılmamalı.
0
Arkabi08
(10.06.21)
Bu duruma kızlar değil, erkekler takılıyor daha çok. Zaten Türkiye standartlarına göre uzun boylu bir kız 1.76 ve zaten Türkiye standartlarında erkeklerin boy ortalaması da 1.85 değil. O yüzden beklentisi çok yüksek değildir kızın, en iyi ihtimalle kendinden 5 cm uzun biri olacağını biliyordur.
0
remeddy
(12.06.21)
(4)

Olduğu gibi görünmeli mi

kiriko
Arkadaşlar diyelim ki olduğun gibi göründün sevilmeyen beğenilmeyen birçok özelliğin var.Bu durumda kişi bunları göstermemeli farklı davranmalı değil m?Siz ne düşünüyorsunuz
Arkadaşlar diyelim ki olduğun gibi göründün sevilmeyen beğenilmeyen birçok özelliğin var.Bu durumda kişi bunları göstermemeli farklı davranmalı değil m?Siz ne düşünüyorsunuz
0
kiriko
(06.06.21)
Hayır. Niye olduğumdan başkası gibi davranayım?

Beğenilmeyen özelliklerim anormal değilse, benden rahatsız olan insanlarla vakit geçirmem. Eğer anormal bir özellik ise ve bunun farkına varırsam bu özelliğimi değiştirmeye çalışırım. Atıyorum gevezeyimdir, boş konuşuyorumdur, çok yüksek sesle konuşuyorumdur, çok kısık sesle konuşuyorumdur vs. vs.

Ama birileri beni beğensin diye farklı davranmam. Farklı davranın da akıl sağlığından şüphe ederim.
0
himmet dayi
(06.06.21)
Toplumda kabul gören, çevresi olan bir birey olmak istiyorsan bazı aşırı davranışları törpülemek gerekiyor. Mesela her şeyi her yerde söyleyen patavatsız insanlar, kendini "ben dürüstüm abi hiç bir şeyi saklamıyorum" diyerek savunurlar, ama aslında sosyal zekası düşük, her doğrunun her yerde söylenmeyeceğini bilmeyen bireylerdir. Şimdi bu adam kendini düzeltmezse toplumda tutunamaz, haklı olarak dışlanır.

Dolayısıyla evet ilişki kuramayacağın bir noktaya gelen aşırı davranışlar varsa bunun farkına varıp düzeltmekte fayda var diye düşünüyorum ben. Kendini düzeltmeyen de vardır, ona da saygı duyarım, ama nerede nasıl davranacağını bilmeyen insanlarla pek bir araya gelmem.
0
roket adam
(06.06.21)
Herkes gostermek istedigi kadarini gostermeli karsiya.

Herkese farkliyiz. Bir yazi okumustum, herkesin birden cok kisiligi vardir diye. Siz nasil ailenizle konustugunuzda farkli, arkadaslarinizla farkli, sevgilinizle farkliysaniz her sevgilinize de baska bir siz tanitabilirsiniz. Yalan soyleyin saklayin demiyorum. Sizin iyi ozellikleriniz bilmesini isteyebilirsiniz. Kendinizi gostermek istediginiz acidan tanimlayabilkrsiniz.

Yalan soyleyin demiyorum. Kendinizi karsidakinin gozunde tamamen ciplak birakmak zorunda da degilsiniz diyorum.
0
tessera
(06.06.21)
Canımın istediği zaman canımın istediği kişiye canımın istediği şekilde davranırım, hepsi de benim.
0
Arkabi08
(07.06.21)
(3)

İnanmak Hakkında

frontrow
İnanmak başarmanın yarısıdır diyorlar ya, gerçekten inanarak birşeyi başardığınız ya da elde ettiğiniz falan oldu mu? Ya da bu düşünce şeklini saçma mı buluyorsunuz?
İnanmak başarmanın yarısıdır diyorlar ya, gerçekten inanarak birşeyi başardığınız ya da elde ettiğiniz falan oldu mu? Ya da bu düşünce şeklini saçma mı buluyorsunuz?
0
frontrow
(06.06.21)
Saçma bulmuyorum, gerçekten inanınca çok saglam motive olduğun için o işi başarma yüzden artıyor.
0
olaylar olaylar
(06.06.21)
Bana çok oldu. Başardığım şeyler esasında ben bunu başarırım ya da başaracağım kafasıyla girdiğim işlerde oluyor. Buradaki olay yukaridaki arkadaşın dediği gibi motive olmak.
0
Arkabi08
(06.06.21)
Doğru. İnanınca ona göre motive olup çalışıyor insan.
0
ruhen hastayim ben
(06.06.21)
(13)

tek yaşayanlar

nadirendeolsa
salonda koltukta mı yoksa odanızda yatakta mı uyuyprsunuz cogunlukla
salonda koltukta mı yoksa odanızda yatakta mı uyuyprsunuz cogunlukla
0
nadirendeolsa
(05.06.21)
şu anda tek yaşamıyorum ama tek yaşadığım dönemlerde yatakta uyuyordum.
0
sanal uyku
(05.06.21)
Yatağımda. Ama gündüz uykusu ise salonda kestiririm :)
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
hiç koltukta uyumam, hep yatağa giderim.
0
irene
(05.06.21)
Önce koltuk sonra yatak.
0
bigbadabum
(05.06.21)
yatakta
0
nahtoderfahrung
(05.06.21)
yatakta ama bazen çok yorgun olup koltukta da sızıyorum
0
Pertev nail
(05.06.21)
yatakta elbette. ama bazen uyuyamadığım zamanlar oluyor böyle sabaha kadar yatakta dönüp duruyorsam o zaman salona geçiyorum çok rahatsız kanepelerim olsa da bu yöntem bazen işe yarıyor uyuyorum.
0
jamiro
(05.06.21)
Yalniz yaşadığım donemde çok uzun sure koltukta, salonda kendime iskence ede ede uyumustum. Hem tembellikten hem de cile cekmek icindi herhalde. Sonra bir gece koca binada kavga cikti. Adamin teki vururum ulan bilmemkimi vurdun seni de vururum filan gibi cumlelerle yirtti kendini. Benim de koltuğum dış kapinin karsisindaydi. Hahahah. O günü saçma saçma şeyler düşünüp ben bi daha burda yatmayayim dedim. Yatak en guzeli.
0
a perfect lie
(05.06.21)
Yatak odasında. Bazen televizyon karşısında kanepede uyuyakaldığım oluyor ama.
0
antihero
(05.06.21)
Salonu yalnızca arkadaşlarım, misafirlerim geldiğinde kullanıyorum. Onun dışında sürekli kendi odamdayım.
0
candoguaydin
(05.06.21)
Yatakta.
0
ruhen hastayim ben
(05.06.21)
17 yasindan beri tek yasiyorum. Yurt, askerlik, bekar evleri her daim yatakta uyumusumdur.

20 saat otobus yolculugunda bile uyumam, yatakta yatamadigim icin.

Yatak candir.
0
Filinta61
(05.06.21)
Yatakta.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
(7)

intikam hikayeleriniz var mı?

cosmicgadin
Birinden intikam aldınız mı? Bunu nasıl yaptınız? Hayatınızı mahfeden, dönüşü olmayan, tüm seyrini değiştirecek bir şey yapan ve bunu umursamadan yaşayan biri olduğunu düşünün. Ondan nasıl intikam alırdınız? (Gerçekle ilgisi yoktur)
Birinden intikam aldınız mı? Bunu nasıl yaptınız?
Hayatınızı mahfeden, dönüşü olmayan, tüm seyrini değiştirecek bir şey yapan ve bunu umursamadan yaşayan biri olduğunu düşünün. Ondan nasıl intikam alırdınız?
(Gerçekle ilgisi yoktur)
0
cosmicgadin
(05.06.21)
Hiçbir şey yapmayarak yok sayarak devam etmek en büyük intikam şeklidir, desem de bana yapılanın en kötüsünü yapmak isterdim
0
olaylar olaylar
(05.06.21)
Yok. Bahsettigin senaryoyu da anlamadim tam. Yani ne yapmis ki benim tum hayatimi mahvetmis ya da o onu yaparken ben ne yapiyordum? Hayatimin tum kontrolunu ona verip oyle takiliyor muydum?
0
j r r tolkien hayrani
(05.06.21)
Hayatta çoğu kişiden intikamımı aldım, o da onları yok sayarak,
0
Arkabi08
(05.06.21)
İntikam değil de biri bana yaşattıkları yüzünden babamın ona söylediği bir cümle ile 10 yıl koruma ile dolaştı korkudan.
0
suicides underground
(05.06.21)
Birinden intikam almak icin bir sey kurgulamaya calismak buna kafa yormak vakit ayirmak fiziksel olarak ugrasmak filan bana gereksiz gelir. Yani yaptığı şey suç sayilabilecek nitelikte bir kotulukse belki cezasini ceksin diye caba sarf ederdim ama kendi kendime bir intikam icin ugrasmazdim sanirim. Bomboş işsiz bi insan olsam belki.
0
a perfect lie
(05.06.21)
hayır. intikam soğuk yenilen yemektir denir ama o kadar soğuyunca bende de kalmıyor ki bir şey. anlık öfkeyle bir plan tasarlarsam ona bile uzun süre sadık kalacağımı düşünmüyorum, eh skerler deyip işime gücüme bakarım herhalde. yalnız, hayatı mahveden kısmını açmak gerek; varımı yoğumu alıp terkedip giden çok aşık olduğum biri filan mı (meeh) yoksa ailemden birine geri döndürülemeyecek bir hasar mı veriliyor? ikinci durumda karanlık tarafa geçiş sanırım mümkün. kendimi oldukça soğukkanlı görüyorum, benden geldiği bile hiç anlaşılamayacak intikamlar da alabileceğimi sanıyorum. umarım hayat boyu öyle bir gereksinim hiç olmaz ben de haklı olup olmadığımı öğrenemem.
0
engelbert humperdinck
(05.06.21)
Çok ekstre, aşırı bir şey olmafığı müddetçe intikam için oturup plan yapmak bana doğru gelmiyor.ona harcayacağım vakit ve enerji gene bana ziyan çünkü. Ha ama bi fırsat olursa ona yok demem. Soruda mahveden demişsiniz evet o durum bir motivasyon yaratır belki ama o kadar büyük kazıkları herkes yemiyor bana göre
0
yazdonumu
(05.06.21)
(11)

uzun süreli, mutlu evliliklere denk geliyor musunuz?

cosmicgadin
En az 15-20 yıllık evli, birbirini görmekten, vakit geçirmekten keyif alan, mutlu çiftler var mı etrafınızda? Bunlar nasıl karakterler? Ve nasıl bir ilişkideler? Duygular sizce bir süre sonra kaçınılmaz olarak daha çok sevgi, saygı, minnet benzeri duygular mı?
En az 15-20 yıllık evli, birbirini görmekten, vakit geçirmekten keyif alan, mutlu çiftler var mı etrafınızda? Bunlar nasıl karakterler? Ve nasıl bir ilişkideler? Duygular sizce bir süre sonra kaçınılmaz olarak daha çok sevgi, saygı, minnet benzeri duygular mı?
0
cosmicgadin
(04.06.21)
Arkadasim var 12 yillik evli ikisi de muhendis acayip mutlular, cocuklari da var.

Eleman devamli aldatiyor ama kadini bilmiyorum.
0
divit
(04.06.21)
Benim üniversiteden hocam var. 50 yaşında falan vardır. Gezmeyi, yemek yemeyi falan çok seviyorlar. Maddi durumları falan da çok iyi. Kızı New York'da okudu. Sürekli bi yerlerden foto atıyorlar tatillerde. Yani öyle bir yaşamda mutsuz olmak çok da mümkün değil gibi.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(04.06.21)
ben uzun senelerdir beraber olup hala sevgili gibi olan çift görmedim hiç. ya asker arkadaşı gibi oluyorlar ya da mutsuz.
0
levybroo
(04.06.21)
Sadakat. İnsan vakit geçtikçe daha fazla mı talepleri oluyor ya da gençken gözü mü kör oluyor çözemiyorum. Sanırım karakterle ilgili. Uzun ilişki iki tarafın karakteriyle ilgili. Belki de hoşgörü, sınırsız bağlılık. Sınırsız bağlanmak ne kadar zor? Cidden zor mu
0
bigbadabum
(04.06.21)
Valla ben kısa süreli mutlu evliliğe de denk gelmiyorum
0
aquarium
(04.06.21)
var. çok nadir ama. çoğu ilişki mutsuzluğa mahkum gibi görünüyor. o mutsuz insanlar da "canım cicim aylarınız geçsin de göreyim sizi:):):):)" veya "aman diyim evlenmeyin" tarzı garip propagandalar yapıyorlar. onlar zavallı diye herkes zavallı olmak zorunda değil. ama dediğim gibi, çok az denk geliyorum gerçekten birbirini seven mutlu çiftlere. mutluluktan kastım da her günün güllük gülistanlık geçmesi değil bu arada. her ilişkide zorluklar olur tabii ki.
0
aweamadeus
(04.06.21)
Annem ve babam 38 yıldır evli. Tabi onlara sormak lazım ama çok mutlu görünüyorlar. Bana sorarsanız hala birbirlerine aşıklar. Karakter olarak ikisi de karşısındakini dinleyen tipler, yani üste çıkmak için saçmasapan konuştuklarına şahit olmadım hiç. Tartışıyorlar ama konuşup anlaşıyorlar bir şekilde. Tartışıkları şey de "sen şöylesin böylesin" gibi suçlama değil de doğrudan sorun ile ilgili oluyor. Ayrıca kıskanç değiller. İkisi de kendine zaman ayırıyor, boş zamanlarında kendi arkadaşlarıyla takılıyor.
0
fotrsapka
(04.06.21)
var. 70'li yaşlarına yaklaştılar, ellerinde büyüdüm diyebilirim neredeyse ve şu yaşıma kadar birbirlerine ters bir söz söylediklerini bile duymadım. çok kibar insanlar ama dışarıdan bu kadar sempatik görünmelerinde sanırım kadın tarafının payı büyük - gerçekten dünya tatlısı ve iyisi, "ne bakıyon" deyip kavga çıkarabilecek tarzdaki birini bile yumuşatabilecek kadar klas bir insan. ben çocukken evlerinde gittiğimde bile huzurlu hissederdim (kendi ailemde ciddi bir sorun olmamasına rağmen) ve çocuk aklımla bile derdim yani, "buradaki insanlar gerçekten mutlu" diye. yaşım 30 olacak neredeyse, fikrim hala değişmedi :)

yalnız açıkçası ben bu "evlilik mutsuz eder" görüşüne de katılmıyorum. bugün mutsuz olan, evliliğine söven insanların çoğu ayrılsa emin olun ertesi gün eşini özler ve ister. belki tamamen alışkanlıktan, belki tamamen sevgisiz bir şekilde olur ama yine de ister. birlikte yıllar geçirmek, bir ilişki inşa etmek kolay iş değil. ayrıca kusura bakmayın ama çoğumuz da tırt insanlarız, evlenmeyince çok daha dolu ve süper hayatlar yaşayacakmışız gibi davranıyor bazıları. bana tuhaf geliyor. sanki çok mutlu olacaklarmış da evli oldukları için mutsuzlarmış gibi... değişik. tabii kişiden kişiye değişir bu, bazı insanlar gerçekten yanlış evlilik yapıyor ve evlenmese daha mutlu yaşayacak gibi oluyor.

bunu niye yazdım? "uzun süreli mutlu evlilik"ten çok dışarıdan mutsuz görünen ama bittiğinde tarafları çok daha üzücü bir hayata iten birliktelikleri daha sık gördüğüm için. bence aynı evde yaşadığın, hayatını paylaştığın bir insanı daima aynı tutkuyla sevmek mümkün değil. tabii ki yeri gelecek "ulan bu ne biçim insanmış" bile diyeceksin. gelgelelim çok ciddi veya temel problemler yoksa bir arada 15-20 yıl geçirmiş insanlar ayrıldıklarında daha mutlu olmuyorlar. en azından şahsi gözlemim bu yönde. YÜCE RABBIM her insanın gönlüne göre, nasıl mutlu olacaklarsa öyle versin.
0
der meister
(04.06.21)
Benim annem babam 27 yıldır evli. Baya anlaşıyolar. Annem hiç üste çıkan bi tip değil. Babam baskın ilişkide. Annem de daha çok kabullenici olunca anlaşıyolar, birbirlerinin dilinden anlıyolar. Liseli aşıklar gibi değiller ama anlaşıyolar. Tabi tartışma oluyor ama annem küsüyor o durumlarda, kavga çıkarmıyo. Sonradan geri barışıyolar.
0
turuncu tonlarda
(04.06.21)
Gördüm annemin halası ve eniştesi. Ama şöyle bir şey var, onları herkes severdi. Zaten aşırı iyi insanlardı. Karı koca öğretmenlerdi. Enişte zaten aşırı ünlü bir kimya öğretmeniydi Samsun’da. Herkese yardım etmişlerdi karı koca. Annemle babamın da evlenmesine ön ayak olmuşlar. Çok sıkıntı da çektiler. En son enişte mide kanseri oldu. O tonton göbekli hoş sohbet adam eridi 40 kiloyla vefat etti. Bir yıl geçmeden hala da vefat etti. Birbirlerini çok seviyorlardı aşk evliliğiydi zaten uzaktan akraba olsalar da. Ölümüne de dayanamadı kocasının peşinden gitti. Halen daha onları atakumda evlerinde hayal ediyorum ben. Hiç ölmemişler gibi. Çok minnoşlar halen daha. Duygulandım.
0
Arkabi08
(04.06.21)
31 yıllık evli olan annem ve babam. Bence 15 yıldan sonra daha iyi anlaşmaya başladılar. Birbirlerini seviyorlar, düşünüyorlar. Ayrı hiç kalamıyorlar. Çoğu zaman yeni evlenmiş gibi takılırlar sarılıp film izleme, el ele yürüyüşe çıkma, başbaşa yemek vs.
Nadiren tartışırlar onda da annemin sitem etmesi babamın susması şeklinde oluyor. Annem baskın bir karakter ve yaş olarak da babamdan büyük. Babam da çocuk ruhlu bir insan. Tamamliyorlar bence birbirlerini.
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
(13)

Iltifatlara nasil karsilik verilir?

kuehles blondes
Merhaba, Flörtlestigim beyler bir iltifat ettiklerinde tek diyebildigim “tesekkur ederim” ya da “sagol” filan oluyor ve biraz okuzce sanirim. Ne denir? Siz ne diyorsunuz? “Kuehles cok x sin” dendiginde mesela “tesekkurler, sen de x sin” filan diyorum bir de, o da cok sinir bozucu ahaha
Merhaba,

Flörtlestigim beyler bir iltifat ettiklerinde tek diyebildigim “tesekkur ederim” ya da “sagol” filan oluyor ve biraz okuzce sanirim.

Ne denir? Siz ne diyorsunuz?
“Kuehles cok x sin” dendiginde mesela “tesekkurler, sen de x sin” filan diyorum bir de, o da cok sinir bozucu ahaha
0
kuehles blondes
(03.06.21)
Ahaha yerim seni sen de bla bla bla şablonunu kullanıyorum ben.
0
olaylar olaylar
(03.06.21)
çok ince düşüncelisin kuehles.
0
etna
(03.06.21)
Bence teşekkür öküzce değil, aksine olması gereken oymuş gibi geliyor. Biri sana iltifat ettiğinde karşılık olarak sen de şöylesin falan demek bana samimiyetsiz geliyor mesela, sırf o dedi diye demiş gibi oluyorsun.

Ben derim ki efendi gibi teşekkürünü et geç, temiz. Ha şakalı falan bir yanıt da verilebilir ama o yanıtta da ne diyebileceğin iltifatına göre değişir.

Flörtleşmek ne güzel bi şeydi ya, çok özledim.
0
buff
(03.06.21)
Teşekkür etmek yeterlidir
0
all girls dream
(03.06.21)
ben birine iltifat etsem o da teşekkür etse ha tamam anlaşıldı der bir daha iltifat etmem herhalde.

insan en azından bi başında "yaaa" nidası bekler yani. olmadı ne bileyim sonuna bi canım tatlım vs bir şey eklemek lazım.

sen de xsin demek de evet samimiyetsiz ve buffın dediği gibi o dedi diye demiş gibi.
0
kljgslsdkjsd
(03.06.21)
O senin bakışının x'liği

Bu biraz karşı yürüme gibi de olduğu için bunu sadece hoşlandığın beylere karşı kullan tabi.

Teşekkür ederim, sağol da makul ama süslemen lazım +1

Yia|yaa|hii|ah + (çok teşekkür ederim | çok sağol) + (utanan maymun|utanan surat).. da bir seçenek.

Yok iyice masumu oynuycam dersen erkeklerin ilgisini şu da çeker;

"ya teşekür ederim çok utandım böyle durumlarda ne diyeceğimi bilemiyorum" tarzı bir cümle. Lütfen ot gibi cevaplar vermeyin :|
0
ananiyimioguz
(03.06.21)
Ay bugün bored panda'da bakınırken şu vardı:

The correct response to any compliment is "Thank you." You can then follow it up with a comment if you'd like to continue the conversation. If someone likes your dress? "Thank you, it has pockets!" If someone compliments your art? "Thank you, I've been practicing." If someone asks if you're a professional singer because you have a good singing voice? "Thank you, I just sing for fun."

Not only does it make you seem confident and self-assured, it tells them that they are right! That's a friendly thing to do.

This even works if you don't believe the compliment. Saying, "Oh, no, I'm ugly," when someone compliments your appearance not only tells them that they're wrong, it makes you think of yourself as ugly. A better answer would be, "Thank you, I really appreciate that and I don't always believe it, so hearing that from you helps."
0
kobuzchu kiz
(03.06.21)
sonuna bir gülümseme eklendiğinde problem kalmaz bence. soğuk bir şekilde teşekkür edilirse bir daha öyle bir iltifat gelmeyebilir.
0
bohr atom modeli
(03.06.21)
iltifata teşekkür etmemek kabalıktır. 88 yıllık eşin de olsa, götünü yaladığın partnerin de olsa iltifata teşekkür edilir. karşılık verirsin ya da vermezsin, utanır konuyu değiştirirsin ya da şakaya vurursun; bağlama göre değişir ama iltifatıma teşekkür etmeyen insan için bazı kanılara varabilirim.
0
Jux
(03.06.21)
Ananiyimioguz +1

flört iltifatı için tam şu kısım: Yia|yaa|hii|ah + (çok teşekkür ederim | çok sağol) + (utanan maymun|utanan surat).. da bir seçenek.
0
somethinginthewayshemoves
(04.06.21)
tesekkur etmek yeterli.
sen de x'sin samimi gelmiyor bana. ama olabilir elbette. kobuzchu kiz'in cevabi arti 1 ayrica.
0
baldur2
(04.06.21)
Flörtleşme = karşılıklı ilgi. O zaman senin de bir misilleme yapman beklenir bir süre sonra. Yoksa adam boşuna kasıyoruz düşüncesine girer.
0
arnold schwarzeneger
(04.06.21)
flörtleşme esnasında minnoş ve çıtkırıldım bir teşekkürler.

öylesine birinden geldiyse sert bir ifade ile sağ ol.
0
Arkabi08
(04.06.21)
(4)

dırdır ömrü gerçekten azaltır mı

dafuq
karı dırdırı, koca dırdırıveya dırdırcı bir müdür, patronbu gibi insanlar gerçekten ömrü azaltır mı?bana öyle geliyor ki böyle dırdırcı insanların yanında yaşayan insanlar zamanla içe dönük hale geliyor. eğer vurdumduymaz birisi değilse bu dırdır psikolojilerini bozuyor, bazı hastalıklara sebebiyet
karı dırdırı, koca dırdırı
veya dırdırcı bir müdür, patron

bu gibi insanlar gerçekten ömrü azaltır mı?

bana öyle geliyor ki böyle dırdırcı insanların yanında yaşayan insanlar zamanla içe dönük hale geliyor. eğer vurdumduymaz birisi değilse bu dırdır psikolojilerini bozuyor, bazı hastalıklara sebebiyet veriyor ve gerçekten ömrü kısaltıyor.
0
dafuq
(03.06.21)
Kesinlikle azaltır. Dırdır dediğin sürekli negatiflik yani.
0
roket adam
(03.06.21)
Azaltir mi bilmem ama hayat kalitesini düşürür. Bu da hayattan zevk alma esigini düsürür, bu da boşa zaman gecirmeni saglar. Cunku enerjin düşer.

Misal ben az stresli ve az maasli ve cok kendine zaman ayirmali isleri, cok stresli ve cok maasli ama kendine zaman kalmayan islere hep tercih ettim.
0
Filinta61
(03.06.21)
evet
0
Hallegadola
(03.06.21)
Azaltır, nepnet
0
Mossy
(03.06.21)
(10)

Negatif ve Umutsuz bir insan olarak yaftalanmam hakkında

paramolacak
Konumuz gelecekten umutlu olmak,Geçtiğimiz gün bir sohbet grubunda bir birey Z kuğaından ve gelecekten çok umutlu olduğunu ülkeyi değiştirecek gücün onların ellerinde olduğunu ve gelecekten kendide umutlu olduğunu söyledi ( ülkemiz adına)Bende bu Z kuşağı olayının sadece bir pr olduğunu, sadece bir
Konumuz gelecekten umutlu olmak,

Geçtiğimiz gün bir sohbet grubunda bir birey Z kuğaından ve gelecekten çok umutlu olduğunu ülkeyi değiştirecek gücün onların ellerinde olduğunu ve gelecekten kendide umutlu olduğunu söyledi ( ülkemiz adına)

Bende bu Z kuşağı olayının sadece bir pr olduğunu, sadece bir neslin tek başına ülkeyi düze çıkarmasının mümkün olmadığını ülkenin farklı kodlarının, gelenekselci yapısının ve bazı toplumsal normlarının olduğunu söyledim. Ayrıca sadece büyük kentlerin güzel semtlerinde yetişmiş çocukları gördüklerini bu coğrafyada kararı niteliksiz çoğunluğun belirliedğini ve Nişantaşı'nda tek çocuklu ailelere bakarak bu kararı vermenin yanlış oluğunu Fatih'te 6 çocuklu ailelere de bakması gerektiğini söyledim

Akabinde umutlu ve negatif bir insan ilan edildim, bunun karşısında umutsuz değil gerçekçi olduğumu söyleyerek çekildim masadan.

Yahu ben gerçekten umutsuz muyum sizce de ? Fatih Tezcan'ı, Hacı Yakışıklıyı, Abdulkadir Selvi'yi Nagehan Alçı'yı bilmiyorsan , tabi ki umutlu olursun, sadece kendi küçük pencerenden bakarsan dünyaya tabi ki mutlu olursun dedim, bana onlar kim onları hiç duymadım dedi.

Bu tip insanları Pembe Bulut olarak tanımlıyorum, yani iç dökmek istedim sadece o nedenle açtım soruyu bana artık bunlardan gına geldi vallahi.
0
paramolacak
(03.06.21)
bu dünyayı değiştiremeyen kuşakların umudu bir sonraki kuşağın sırtına yüklemesi, gelecekte iyi şeyler olacak umudunu canlı tutması

gezi sürecinde de y kuşağı güzellemesi vardı, ellerinden geleni de yaptılar fakat düzen onları da öğüttü

z kuşağı bireylerinin kendileriyle ilgili şüphem yok, hepsinin aklı çalışıyor aptal değiller fakat imkanları olmadıktan sonra ne yapabilirler, yani gençlere ne verdin de bunun çıktısını bekliyorsun
0
freebird5406_2
(03.06.21)
içeriği bize uzun uzun anlatmanıza gerek yok. önemli olan kendinizi nasıl ne zaman ve ne şekilde ifade ettiğiniz. golden elmalar starkinglerden kötü derken de gereksiz negatiflik basabilir biri ortama.. önemli olan haklılık değil.
yani örneğin öleceğimiz bir gerçek. her ortamda öleceğiz biliyorsun di mi demiyoruz ama..

bir de tespitlerinize ek olarak, Fatih'te 6 çocuklu aileler veya onları görebilenler de nişantaşında tek çocuklu aileleri anlayamıyor/göremiyor olabilir.
ama neyse konu dediğim gibi bu değil zaten.
0
rewlack
(03.06.21)
Ben de tam tersine z kuşağı pr'ının hak ettiği kadar yapılamadığını düşünüyorum. Dijitalin sağı şu an yok. Dini değerler sürekli zayıflıyor, anne babanın siyasi görüşü popüler bir youtuberın fikirlerinden daha cool değil. Daha doğru da değil zaten. Böyle giderse önümüzdeki 20 senede sağ diye bir şey kalmayacak, solun sağı ve solu şeklinde siyaset ayrılacak gibi geliyor bana.

Dolayısıyla evet, negatif ve umutsuzsun.
0
IncredibleMau
(03.06.21)
bence de z kuşağı ile bir şeyler değişecek ve bu değişim 50-100 yıl sonra avrupa'dan bile daha seküler hale getirecek ülkeyi.

bunun altında yatan bir neden var çünkü. almanya'da hristiyan partisinden şansölye merkel çok uzun zamandır ülkeyi yönetmesine rağmen ateist dahi olsalar insanlar ondan şikayet etmiyor, hatta destekleyenler de çok. bizde ise öyle bir nefret birikti ki bunların köklü değişimler yapmaması imkansız.

zaten geçen yıllarda gördüğüme göre türkiye'deki ateist oranı italya'dan fazla olabilirmiş mesela. dinsizleşme kendi başına olumlu olarak değerlendirilebilecek bir olgu değil fakat bunun getirileri çok olacak.
0
bohr atom modeli
(03.06.21)
size umutsuz diyemem ama küreselleşmenin kültürleşmeye olan etkilerinin hiç olmadığı kadar arttığından ve özellikle bu etkilerin Türkiye gibi kültürü Doğu-Batı çatışması altında yaşayan bir ülkede daha keskin görüldüğünden haberiniz yok veya görmezden geliyorsunuz derim. muhafazakar Türk kültürü büyük bir sınanma içinde ve bu "nisantasi" çocukları arasında değil, Z ve (belki) geç-Y kuşağı üyelerinin çoğunda geçerli bir durum. Z kuşağında bir kırılma beklemesinin en büyük sebebi bu.
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(03.06.21)
Ben de sizin gibi düşünüyorum bu nedenle size gerçekçi derim. Ülkedeki eğitim bizim çocukluğumuza göre daha kötü bir noktada. Eğitimli insanların çocuklarına bakarak Z kuşağı güzellemek çok doğru gelmiyor bana.

Her kuşak bir sonraki kuşaktan medet umuyor. Ama ben işlerin olumluya doğru değil olumsuza doğru gideceğini düşünüyorum.

Dijitalin sağını görmüyor olmamız olmadığı ya da olmayacağı anlamına gelmiyor. Şuanki sosyal medya teknolojinin gelişmesiyle insanı kendi fanusunun içine hapsedecek şekilde ilerliyor. Sizinle aynı fikirde olmayan insanlar ile karşılaşmıyorsunuz, karşılaşsanız da aslına olması gerektiği düzeyde karşılaşmıyorsunuz. Ya da onların en saçma abzürt fikirleri sizin fanusun içine girebiliyor. İnsanlar da bunun yanılsamasını yaşıyor. Youtubeda, twitterda sizinle aynı fikirde olan insanlar ile daha çok karşılaşıyor olmanız dışarıda da bu şekilde olduğunu göstermiyor maalesef.

Herkes Z kuşağının kendi fikirleri doğrultusunda güzel adımlar atacağını düşünüyor. Sağcılar da, solcular da, bağnazlar da, devrimciler de.
0
zimbirik
(03.06.21)
z kuşağının geneli bomboş olabilir ama bu genelleme işte. biz yeni bir cumhuriyetiz, yeni nesillerin ülkeyi ileri taşıyacağını düşünüyorum. artık bu dünyada fakirliği çek ahirette kralsın duyarı dindar kesimin çocuklarını da bağlamıyor. son 20 senede siyaset insanları kutuplaştırdı. okullarda baş örtü serbestisi yüzünden mesela kaç çocuğun zorla çocuk yaşta başı kapatılıyor. twitterda falan bu kızların en büyük hayalinin şehir dışını kazanmak ve bir daha aile evine dönmemek. bence siyasal islam denendi ve bir bok olmadığı görüldü. bir daha böyle bir dönem olmayacak, yıllar sonra toruna torbaya anlatırız bunları tarih kitaplarınad okurlar.
0
Hallegadola
(03.06.21)
çünkü insanlar denge unsurundan ve rasyonel zeminden uzak. hop bir twitle kahraman ilan edebiliyorlar birini ve sonsuz umutlar bağlayabiliyorlar. ya da tak diye koca bir paragraftan cımbızlanmış bir cümle nedeniyle öncesinde pozitif baktığı kişiyi linç edebiliyorlar. o nedenle şu anda da z kuşağını ya itin ...tüne sokuyorlar ya da kurtarıcı mesihler gibi davranıyorlar. kaldı ki böyle düşünenlerinde yaklaşımları tapınmaktan hiç farklı değil.

siz daha gerçekçi bir bakış açısıyla yorumlamışsınız. böyle durumlarda hımmm, ha öyle mi, pr smile üçlüsünü kullanmak dışında hiç yormuyorum kendimi. siz de yormayın. umutsuz insan sizin argümanınızı sunamazdı, battık bittik öldük geberdik daha da bir halt olmaz bizden vesaire derdi.
0
Phoebe
(03.06.21)
yav zaten her gelen nesil öncekinden daha gelişmiş, daha eğitimli, daha özgür olur. 1870 nesli de 1850'den daha ileriydi mesela, bunun z ile alakası yok. yani ülkeyi z kurtaracak diye bir şey yok. her nesil biraz biraz ilerletiyor işte. ilerde z kuşağı da "biz çok beceremedik alfa kuşağı ilerletecek" diyecek. o yüzden kurtarır kurtarmaz muhabbetini komik buluyorum. az az ilerliyoruz işte. bu ülkeden bir bok olmaz demek de saçma, ülkeyi bunlar kurtaracak!!!1 demek de saçma.
0
rose parks
(03.06.21)
Valla AKP nin bu ulkeye en buyuk faydasi neredeyse herkesi direkt politiklestirmesi ve herkesi siyasetle ilgili hale getirmesi olmustur. Misal ben y jenerasyonundanim ve genel anlamda guzel bir jenerasyondu ancak bizim jenerasyonun sikintisi bisekil apolitiklikti. Ben uni zamaninda dogru duzgun siyaset, politika konusacak kisi bilmiyordum. Hani elbet vardi bikac kisi ancak cogu biraz uzak gibiydi.

Simdiki nesilde ise dedigim gibi herkes ilgili cunku surekli degisik degisik karar alip direkt millete hayat tarzi dayatmasi yapiyorlar. Ancak olur da degisim olursa eger, degisimi baslatacak kesim de sadece z kusagi degil. Aksine eskinin gorece apolitik y kusagi da dahil oldu olaya.

Genel anlamda benim Z kusagina cok fazla elestirilerim var kendimce ancak siyasete de y kusaginin ayni donemlerine gore daha ilgililer bunu da kabul etmek gerek.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
(14)

Sevgilinizle ne derece özelinizi paylaşıyorsunuz?

sevimli yukarı norveç mahallesi
Aile içinde yaşanan ve sizi de ilgilendiren sorunlar (tartışmalar vb.), çocukluk travmalarınız, hemoroid ya da kıl dönmesinden muzdarip olmanız... Mesela bunlara sevgilinizi ne derece ortak ediyorsunuz? Aklıma öylesine gelenleri sıraladım, başka örnekler de olabilir tabii ki. Sevgilisinin ishal oldu
Aile içinde yaşanan ve sizi de ilgilendiren sorunlar (tartışmalar vb.), çocukluk travmalarınız, hemoroid ya da kıl dönmesinden muzdarip olmanız... Mesela bunlara sevgilinizi ne derece ortak ediyorsunuz? Aklıma öylesine gelenleri sıraladım, başka örnekler de olabilir tabii ki.

Sevgilisinin ishal olduğunu öğrenince tiksinen de tanıdım, çözüm önerisi sunmaya çalışan da. Siz hangi tarafa yakınsınız? Arada mutlaka bir sınır olması gerektiğini düşünüyor musunuz?
0
sevimli yukarı norveç mahallesi
(03.06.21)
Güldüm xd. Bunların hepsini paylaşabileceğim bi sevgili arıyorum diyeyim sen anla gerisini
0
olaylar olaylar
(03.06.21)
Sevgilimi her anıma ortak etmek isterim, her şeyi paylaşmak, danışmak vs aynı şekilde ona da bu hakkı tanıyabilmek isterim
Diğeri türlüsü bana biraz soğuk geliyor

Böyle birini de bulamadığımız için yalnızlığa devam
0
purplee
(03.06.21)
sevgilim varken bunların hepsini paylaşırdım ve paylaşılmasını beklerdim. Sevgilim ishal olsa bilemem içten içe tiksinsem de çözüm önerisi sunar hatta kendi elimle getirir veririm çözümü. Başı ağrısa masaj yaparım dizime yatırıp bebek gibi. Aile sorunu olsa destek olurum. Aynılarını da beklerim.

Bunları alırken genelde sorun yoktur insanlar için ama aynı özveriyi pek göstermeye hevesli olmazlar. Ya da bu içtenlikte yaşayan çok az insan var. O sebeple de yalnızım ama aradığım tam olarak böyle bir ilişki.
0
bismarck
(03.06.21)
her seyi paylasabilecegim/her seyini paylasacabilecek biriyle sevgili olmak yeglerdim sahsen.
0
baldur2
(03.06.21)
Valla kisi sevgilim de olsa annem babam da olsa kardesim de olsa paylasim olayinin bir yeri ve zamani olmali bana gore. Durup dururken saglik sorunlari ya da psikolojik olaylar anlatilmaz gibime geliyor. Ne bileyim tv izlerken birden 'benim su travmam var' denmez gibi. O olayin konusulacagi bir ortam olusursa paylasilabilir ancak diger turlusu garip kacar.

Dolayisiyla paylasim olayi o ortamin olusup olusmadigina bagli olarak degisir. Olustuysa ortak ederim, olusmadiysa ortak etmem.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
İshal olunmanın nesi tiksindirici çözemedim.

Sağlıkla ilgili bir durum ve gayet sıradan. Doktorla paylaşıyorsun sevgiliyle neden paylaşamayasın.
0
Avoiding The Puddle
(03.06.21)
zihinsel haric her seyi paylasirim. cok komik de gelir. partnerim de paylasir genelde.

sabah bunun geyigi dondu. #off bi biraktim kedi kadar, aklin varsa tuvalete girme# dedim. ilkin ufff ne igrensin sozcukleri dokuldu ama sonra gulmece eglenmece. fiziksel olan her seyi paylasiriz egleniriz de ancak ruhsal seylerde ben kimseye bir sey anlatmam. bu biraz da yapi ile alakali galiba.

bazilari sarhos olunca mahallede bagirir masa ustune sandalye ustune cikar dans eder. ben sarhos olunca kose ararim kendime. o koseye gider sirtimi kose duvara yaslarim. oyle sessiz sessiz otururum. tribe mi giriyorum ne oluyorsa artik.
0
turbo sadık
(03.06.21)
Her şeyi paylaşırım. Sadece başka arkadaşların, kuzenlerin sırlarını paylaşmıyorum o kadar.
0
zimbirik
(03.06.21)
Soruda yazdiklarinizi paylasirim. Diger kisilerin ozelleri degilse tabii ki.

İshal mishal de igrenmem acikcasi. boka merakli oldugumdan degil, saglikla ilgili bu tip seyler mahrem degil benim icin. Burada cok sevdigim bir kisi olmasi onemli benim icin. Yolda onumde biri kussa ben de kusacak gibi olurum cok igrenirim, ama sevdigim biriyse(sevgili olmasi sart degil) ellerimle temizlerim hic sorun olmaz. Oyle iste...
0
invictae
(03.06.21)
İshalden tiksinilir mi ya, ben sevgilimin donlarını da yıkarım. genellikle düzelmesi için uğraşıyorum ya da ay bebeğim götünü tutamıyormuş da napsın diye takılıyorum. ben de hemoroid problemimi söyledim mesela bunlar sorun değil. hastalık vs söylenir bence. travmalarını da söylüyor. ben ona daha çok bağlanıyorum öyle oldukça.

sadece ailemin özel hayatını ve kavgalarını söylemiyorum çünkü onu çok ilgilindirmez, sıkılır yani. ben de onun ailesine dair özel şeyleri duymak istemem.
0
Hallegadola
(03.06.21)
her şeyi paylaşmaya gerek yoksa ki benim için gerek yok, her şeyi paylaşmam. ishal örneğinde de azıcık aklı başındaysa ne yapınca iyileşeceğini bilir, bunu sevgiliye* söylemenin gereği ne? bana çok saçma geldi açıkçası (tiksinmekle alakası yok). sevgilinin çözebileceği bir sorun, bir durum vardır paylaşılır anlarım ama ıncığını cıncığını paylaşmak benim için normal değil. o kadar sınırsız bi ilişki kurmam, kurandan da uzaklaşırım. travmalarını da paylaşmak isterse pekala dinlerim, yardım isterse ederim; ama bu demek değil ki sevgiliyiz diye herkes her şeyini anlatsın. ortamı oluşmuş gelişmişse zaten heralde istediği insana anlatır da bu sevgililikle gelen bir şey değil benim için. arada mutlaka bir sınır olmalı, herkesle olmalı. sınırı nereye taşıdığım da kişiyle olan yakınlığıma bağlı ama bi sınır her zaman olur.

*edit: ya da herhangi bir insana.
0
levybroo
(03.06.21)
Her şeyi paylaşırım konu fark etmez. Paylaşamadığım insanla beraber olmam.

Bazen sıkmamak için kısa keserim konuyu. Kendisi daha fazla ayrıntı ister sürekli sorar
0
jazzabel
(03.06.21)
ben paylaşamıyorum çünkü genelde onlar da paylaşmamış oluyor. ishal paylaşmasak da olur ama söylese tiksinmem çözüm bulmaya çalışırım. veya çocukluk travması vs anlatılsa beni yakın görüyor diye mutlu olurum. kendim anlatır mıyım bilmiyorum çünkü daha sonra her davranışın altında başka bir şey aranır vs. gerek yok sanki.
0
Benyinegulerim
(03.06.21)
Biz 5 yıllık sevgiliyiz her şeyi paylaşıyoruz. Hiç bi şeyi özel bulup sakladığım olmadı.
0
turuncu tonlarda
(05.06.21)
(6)

Hep daha iyisini istemek

olaylar olaylar
Bunun bi sonu yok mu sizce, kısa süreli flörtlerimin sonlanmasına yakın fark ettiğim ya da hissettiğim bir şey var, genelde herkes daha iyisini hedefliyormuş gibi hissediyorum. Bunu bazen kendimde de görüyorum ama onlardaki bu doyumsuzluğu görene kadar böyle düşünmüyorum. Sonra diyorum ki evet bu bö
Bunun bi sonu yok mu sizce, kısa süreli flörtlerimin sonlanmasına yakın fark ettiğim ya da hissettiğim bir şey var, genelde herkes daha iyisini hedefliyormuş gibi hissediyorum. Bunu bazen kendimde de görüyorum ama onlardaki bu doyumsuzluğu görene kadar böyle düşünmüyorum. Sonra diyorum ki evet bu böyle kabul et. Böyle mi olmak zorunda hep, makul olmak imkansız mı?
0
olaylar olaylar
(02.06.21)
Bu flört işi bitmedikçe böyle devam eder. Sevişelim takılalım ama sevgili olmayalım ayakları yüzünden kadınlar darmadağın oluyor erkekler azıyor. Çıkma teklifi gelmeli.
0
Hallegadola
(02.06.21)
Valla ben bunu istemenin makul olmamak olduğuna katılmıyorum açıkçası. Hatta bir yerde bunun ben doğru olduğunu düşünüyorum.

Şöyle ki, eskiden insanların başka insanlar ile etkileşime girmesi o kadar kolay değildi. Çevre sınırlıydı bişekil, hal böyle olunca insanlar da o çevresi içinden kendilerine en çok uyan kişi ile birlikte olurlardı. Yani bişekil local maksimum olayı.

Simdi ise teknolojinin verdiği imkanlar ile insanlar o local maksimumun eldeki tek maksimum olmadığını gördü. Daha başka birçok maksimum varken, yani kendilerine uygun birileri varken de bu sefer global maksimumu aramaya başladılar. Yani mantık yine aynı sadece imkan ve alan geniş.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
@j r r tolkien hayranı tam aradığım mükemmel insan bu dediğinin de iyisi vardır illaki hayatta. Global, teknoloji, imkan falan filan bunlar da doğrudur da somut olarak bu normları oluşturan şey ne ? Yarın biri çıkıp dese hadi artık bu normu terk ediyoruz, makul olacağız bundan sonra dese ne olacak? İlerde tamamen duyguyu yok edecekmişiz gibi geliyor.
0
🌸olaylar olaylar
(03.06.21)
Valla hocam aslinda makul olmak olarak nitelendirdigin sey de temelde yine iyisini istemeye dayali. Tabii onda bir de elindekilerle yetinme olayi var, o yuzden ben onun makul oldugunu dusunmuyorum.

Daha iyisini isteme de birilerinin sana direkt dikte edecegi bisey degil. Yani insanlar birileri 'hadi daha iyisini isteyelim, hep daha iyisini isteyelim' dedigi icin daha iyisini istemiyor. Etki-tepki sonucu bu sonuca kendileri variyor. Etki nedir dersen, atiyorum tinder hesabi actiginda gelen begenilerdir, yeni ortamlara girip yeni insanlar tanimandir. Tepki ise yeni beklentiler ve 'demek ki ben beklentilerimin tamamini bisekil karsilayabilirim' dusuncesinin olusmasidir.

Eskiden olay suydu, sen elindeki seceneklerin pek degismeyecegini bildigin icin kendini onlarla yetinmeye zorlardin. Yani atiyorum bir iliskide karsi tarafin begenmedigin bir ozelligini farkettiginde onu tolere etmeye calisabiliyordun. Tolere etmeye calisman da en temelde daha iyisini bulamayacagin dusuncesine dayaniyordu. Simdi ise beklentilerini tam karsilayabilecek birini, yani daha iyisini bulabilecegini dusundugun icin tolere etmek istemeyebiliyorsun.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
hep daha iyisini istemek kisir dongu yaratiyor cunku hep daha iyisi var. bir tik ile hep daha iyilerine ulasma imkanin varken kisinin kafasinda hep soru isareti oluyor, o daha uzun ona mi yogunlassam, onun arabasi daha guzel ona mi yogunlassam vs.

biraz da bu cag ve bu erisim kolayligi yuzunden hem aldatmalar cogaldi hem de kimse kolayca ciddi iliski bakmaz oldu.
0
baldur2
(03.06.21)
İnsanlar tabiki hep daha iyisini isteyebilirler. jrrt hayranının dediği gibi bu daha iyiyi aramanın alanı genişledi sadece. Rekabet arttı. Ben bir yanlışlık görmüyorum. 38E'yim. 70 yaşımda yalnız kalma riskini alma gücüne sahipsem hala bekar kalıp daha iyisini aramaya devam edebilirim. Riski alamayacak olan da oyundan çekilir. Özetle şu olmalı bu olmayı diye bir şey yok. Herkes kendi yüreğinin ekmeğini yer. :)
0
twelfth
(03.06.21)
(3)

hiç arkadaşım yok

effa
35 yaşındayım. eskiden o kadar çok arkadaşım vardı ki hiç böyle olacağını düşünmemiştim. benim mallıklarım, işimin asosyal olması, yaşıtlarımın evlenmesi gibi nedenlerle sıfır arkadaşım kaldığını farkettim. aslında bir tane var, iyi adam ama çok kaypak. kızlarla aram iyi, kah arkadaş kah sevgili olu
35 yaşındayım. eskiden o kadar çok arkadaşım vardı ki hiç böyle olacağını düşünmemiştim. benim mallıklarım, işimin asosyal olması, yaşıtlarımın evlenmesi gibi nedenlerle sıfır arkadaşım kaldığını farkettim. aslında bir tane var, iyi adam ama çok kaypak. kızlarla aram iyi, kah arkadaş kah sevgili oluyorum.
eski arkadaşlarım ile yılda bir falan anca görüşüyorum. ne yapayım.
0
effa
(30.05.21)
pandemi dönemi zor ama kurslara falan yazıl. pandemiden evvel kaydolduğum birkaç kurs vasıtasıyla çevrem genişlemişti.
0
phonex
(30.05.21)
abi çok zor belli bir yaştan sonra. bugün mesela sitenin basket kortuna oynamaya gittim. 2 kişi vardı 30 civarı yaşları. gidip tanışayım dedim. uzaylı görmüş agent mulder gibi mal mal baktılar suratıma. cevap da vermiyorlar. insanlar iyice yaban olmuşlar :)

daha önce yazmıştım. en düzgün insanları goethe institut almanca kursunda buldum. dalış kursu, yelkenli klüpleri vs.

para vermeye değer dersen şunlara da bak.

www.buyukkulup.org.tr
www.modadenizkulubu.org.tr
0
stewie
(30.05.21)
30 yaşından sonra millet insan kapatıyor.

yani adamın zaten 15 kişilik bir grubu var oradan tüm sosyal etkileşimini alıyor. ee bir de iş var. bir de normal hayat var.

dolayısı ile dışarıdaki insanlara kapatıyorlar kendilerini. özellikle evli ise zaten geçmiş olsun.

ama toplumun çeşitli sosyal kodları var. mesela erkeksen futbol bunlardan birii araba bunlardan biri. bunları sevmeyebilirsin ama toplum sosyalleşmek için bunları sosyal kod olarak kullanıyor.

basket potasında iki kişi görüpte yanına gittiğinde bu iki kişi 'nerden geldi bu ya şimdi ne güzel oynuyorduk' diye düşünürken aynı kişiler bir aracın etrafındayken gidip usta tavsiye etsen veya dünkü maçı sorsan toplumsal kod çalışıyor ve sosyalleşmeye başlıyorsun.

mevzu bu biraz ve türkiye'de sosyal kodun çok az olması. köyden gelen peynir muhabbetini boşuna çevirmiyor insanlar.
0
duyurukullanıcısı
(30.05.21)
(8)

Empatik bakan bi bakış açısına ihtiyacım var galiba

ramazanali
İyi geceler...Kendimce ilginç bi durum yaşadım. Bugün boş bi vaktimde twittera girdim kız arkadaşımın sayfasına bakayım neleri beğenmiş diye bi beğeni sekmesine bastım.Aha o da ne bildiğin porno beğenmiş.Yanlışlıkla beğenmiş o konuda eminim çünkü öyle rahat biri değil.Şok oldum şaşırdım uyarmak isti
İyi geceler...
Kendimce ilginç bi durum yaşadım. Bugün boş bi vaktimde twittera girdim kız arkadaşımın sayfasına bakayım neleri beğenmiş diye bi beğeni sekmesine bastım.
Aha o da ne bildiğin porno beğenmiş.Yanlışlıkla beğenmiş o konuda eminim çünkü öyle rahat biri değil.Şok oldum şaşırdım uyarmak istiyorum ama utanmasını da istemiyorum. İlişkimiz uzaktan başladı uzaktan devam ediyor şimdilik.Samimiyet noktasında bazı çerçeveleri hala koruyoruz rahat bi şekilde gir beğenilerine bak böyle böyle olmuş diyemiyorum o yüzden.
Twittera giremiyorum bi denesene filan dedim ben giriyorum dedi. Sekmelerde sıkıntı var benim dedim direkt sekmelere baksana sen de diyemiyorum benim gördüğümü bilsin istemiyorum.Ama beğenisinin öyle kalması da iyi değil.Çalıştığı il milli eğitim müdürlüğü filan takip ediyo.HEsabı kilitli zaten 17 takipçisi var.
Ne yapsam şimdi direkt söylesem sabah sen ima ettin söylemedin niye söylemiyosun diyecek suçlu olucam ama ben de çekiniyorum.
0
ramazanali
(29.05.21)
"Hesabına virüs mü bulaşmış, böyle bir şey gördüm..." diye girebilirsin konuya. "Yoo bilerek beğendim" derse bilmediğiniz bir yönünü öğrenmiş olursunuz.
0
plutongezegendegilmi
(30.05.21)
ben olsam direkt söylerdim. aslında şuraya takıldım "İlişkimiz uzaktan başladı uzaktan devam ediyor şimdilik" yüz yüze görüşmeden mi sevgili oldunuz?
0
jelly bear
(30.05.21)
"twitter hesabinda soyle bir like gordum hacklenme olaylari da bu ara cok artti surekli goruyorum ben de dun tirstim bir tuhaflik var gibiydi sifremi degistirdim sen de bir kontrol et sifreni degistir istersen"
0
la lykia
(30.05.21)
twitter'da takip ettiğiniz kişilerin bazı beğenileri ana sayfanıza düşüyor zaten. "xxx kişisi beğendi" diye.

bence "ana sayfama düştü" diye söyleyin. girdim baktım demek yerine. rahat biri değil demişsiniz. başkalarının da görmesi onu daha da rahatsız edebilir bu yüzden erkenden söyleyin bence.
0
ilgeru
(30.05.21)
@ilgeru mantıklı konuşmuş. virüs falan komik durur, ne amaçla sorduğun çok belli yani :d
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(30.05.21)
Yaslar kac bilmiyorum ama dolayli yoldan soylemek de biraz tuhaf kacabilir. Utanmasini istemiyorsunuz ama virus mu girdi acaba diyerek konuyu acmak ve ancak bu sekilde onun sayfasina dusebilecegine ihtimal vermek bu durumu ona yakistiramadiginiz izlenimi birakabilir. Bence siz ne kadar direkt olursaniz olay o kadar normallesecektir.

Bu arada diger siteler yasak oldugu icin Twitter'da adult icerik izleyen insan sayisi az degildir. Uyarirsaniz o da daha dikkatli olur sonrasinda.
0
pike
(30.05.21)
Ben neden bu kadar kasıldığını anlamadım. Doğrudan söyle porno beğenmişsin diye. Herkes bakıyor çok sorun değil, öyle kurum vs de bakmaz ayrıca.
0
Hallegadola
(30.05.21)
Söyle geç. ne olabilir ki?
0
westblack
(30.05.21)
(14)

Dost Kazığı?

apurucikipi
4 yaşımdan beri bebeklik arkadaşım, hala her gün konuştuğum en yakın arkadaşım bu yaz evleniyor.ayrı şehirlerde yaşıyoruz. istemesine gidemedim, virüsten dolayı çok anlaşmazlıklarımız oldu. ne kadar üzülsem de mümkün olmayacağını söyledim. virüs de olsan geleceksin tarzında söylemlerine rağmen aramı
4 yaşımdan beri bebeklik arkadaşım, hala her gün konuştuğum en yakın arkadaşım bu yaz evleniyor.

ayrı şehirlerde yaşıyoruz. istemesine gidemedim, virüsten dolayı çok anlaşmazlıklarımız oldu. ne kadar üzülsem de mümkün olmayacağını söyledim. virüs de olsan geleceksin tarzında söylemlerine rağmen aramızı bozmadan bu konuyu kapattık. gitmemi önerdiği akrabasının bir hafta sonra covid olduğunu öğrendiklerini söyledi gülerek. eğer kabul etmiş olsaydım, ben de olacaktım.

şimdi nikah zamanı geldi çattı. yine aynı baskıyı yapıyor. aylardır işsizim, manevi ve maddi zor bir dönemden geçiyorum. gidip kalmam mümkün görünmüyor. kalacak yer ayarlama konusunda da yardımcı olmadı pek. her şartta ve koşulda gelmem gerektiği konusunda iddialaştığı için aramız şu an limoni.

nikahı yemekli olacak ve memleketin bir kaç yerinden misafirler ağırlayacaklar.
bu koşullarda sağlığımı da riske atamayacağım için çok sıcak bakmıyorum gitmeye. ama bir yandan sevgimi bununla sınayan bir insanla karşı karşıyayım.

gitmezsem, dost kazığı mı olur? en son bana; fedakarlık bunun neresinde? iki elin kanda olsa geleceksin gibi sözleri sonrasında konuşmayı kestik. bir adım atmamı bekliyor benden her söze rağmen. siz olsanız ne yapardınız?
0
apurucikipi
(29.05.21)
Dost kazığı böyle bişey değil yahu. İçini rahat olsun. Gitmemek en doğal hakkınız bu şartlarda.


Haaaa ben en yakın arkadaşım için giderdim sanırım bir şekilde ama gitmeyene, düğün benim olsa da gelmeyene laf etmem.
0
elorelia
(29.05.21)
Otobüs kalkar genelde başka şehirdeki düğünlere ve otel/ayarlanır kalacak. Bu covid döneminde mantıklı gelmiyor ama düğün yapıyorlarsa bunu da yaparlar herhalde. İşsiz gelirsiz insansınız karşılasın masrafları gidin :)
İşsiz adama şehirlerarası ille de gel kal demek bana çok bencilce geldi,
0
cilekli pasta
(29.05.21)
geçen sene 14 mart tarihinde en yakın arkadaşım başka şehirde evlendi. tam herkesin koronadan en çok korktuğu, türkiye'de ilk vakanın çıktığı dönemde. uçağa binip gitmemiz gerekiyordu. ben gitmedim. kıza da düğün sabahı gidemeyeceğimi söyledim. en ufak bir problem yaşamadık bununla ilgili.

bugün olsa kesin giderdim. çünkü virüsle yaşamayı öğrendik bence. bir de yaz geldi + gerekli önlemler vs öyle hemen korona olunmuyor. ayrıca kendi keyfim için tatile falan da gidiyorum. arkadaşımın düğününe gitmemek olmaz.

maddi durumun elvermiyor olsaydı, bunu bebeklik arkadaşıma söylerdim açık açık. düğün sahibininb böyle şeyleri düşünmesi ve yardımcı olması gerekir. ama korona da var risk falan demezdim. çünkü ben dediğim gibi o rsiki kendi tatilim vs için de alıyorum hali hazırda. ama korona yüzünden de gelemiyorum diyeceksen, bundan sonraki aylarda gerçekten hiçbir yere gitmemen lazım yoksa haklı olarak sana bozulur düğünüme gelmedin tatile gittin ama diye.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.21)
@cilekli pasta yaşa sen =) aynısını söyledim. hatta gelenekler öldü sandım sen bunu dıyene dek. arkadaşım otel ayarlamadıklarını kendi geleneklerinde böyle birşey olmadığını söyleyerek bana otel linki attı =) işsiz oldugum ıcın odemem mumkun de gorunmuyor zaten, üstelik pandemi boyunca tatil imkanım da olsa otelde kalmayı tercih etmem
0
🌸apurucikipi
(29.05.21)
Yakında nişanlancam sadece çekirdek aileler olacak. Düğün de yapmicam düz nikah gelen gelir isteyen. Korona zamanı böyle şeylerden alınan insan gerizekalıdır. Sizde sorun yok. Kendisi düşüncesiz.
0
Hallegadola
(29.05.21)
nacizane gorusum; salgin zamani yemekli dugun yapip sehirdisindan insan cagirmak akilli insan isi degil.

ote yandan insan gercekten cok cok yakin dostunun zor durumda oldugunu bilir. ben arkadasinizin yerinde olsam her seyi kendim arkadasim icin ayarlardim ama sadece arkadasima teklif ederdim. kimse kime icin hastaligi olumu goze almak mecburiyetinde degil.

acikken kafeye restorana otele gitmiyorsaniz, kisisel isleriniz icin toplu tasima bile kullanmiyorsaniz en dogal sey oraya da gitmek istememeniz.
0
la lykia
(29.05.21)
Hallegadola'ya katılıyorum. Hiç bir kazık falan filan da olmaz. Biz de geçen yıl evlendik, kimseye bir şey demedik. Mutlu anlar insanları zor durumda bırakarak yaşanmaz, fedakarlık falan değil bu direkt cahillik. Aşı olmadığın sürece girme bu işe.
0
roket adam
(29.05.21)
kendisi sağlık görevlisi =) aşılı, ailesi de aşılı.

evet çok haklısınız. zaten kavgam oydu, kendisine de hep bunları söyledim ama sizden duyunca daha da emin oldum. bazen malesef etrafımızda sağlam insanlar olmayınca kendimizden şüphe eder hale geliyoruz. teşekkür ederim tüm yorumlara
0
🌸apurucikipi
(29.05.21)
Ya birkaç tane böyle duyuru hatırlıyorum, bugün de her konuya atlama günüm gibi ama neyse, insanlar yemekli organizasyon yapıp bir de şehir dışına milleti çağırıyorlar, gelmeyenlere de bir tavırlar... Gerçekten bu kadar düğün takısı peşindeler mi, maskeyle aman kimseye bulaşmayayım diye tedirgin gezen misafirlerle eğlencenin dibine vuracaklarını mi düşünüyorlar, hele bir sağlık görevlisi aşısız bir insanın o seyahatin herhangi bir anında enfekte olma ailesine yayma riskini nasıl umursamayabiliyor, bir de tabii maddi kısmı var yok anlayamıyorum...
0
not dark yet
(29.05.21)
ben de hiç anlamıyorum :) üstelik bir de anormal olan kendileriyken, anormal muamelesi yapıyorlar. bu daha vahim. @not dark yet

yok şaka değil; enfekte de olsan geleceksin diye gülmüşlüğü de var :)) pandeminin başında öz dayımı kaybettim ve cenazesine katılamadık. sanırım net kararımı verdim =) gitmek aptallık olur
0
🌸apurucikipi
(29.05.21)
Bu kadar önemsediğin insanın yanında olması için bir şey yaparsın. Karşı tarafın yaklaşımında sorun var.
0
alfred
(29.05.21)
nasil nasiiil?

oncelikle basiniz sagolsun.

siz salginin basinda salgin nedeniyle dayinizi kaybettiniz, cenazesine bile katilamadiniz ve bu kisi size gulerek enfekte olsan bile geleceksin mi dedi???

ben bunun uzerine arkadasligimi cok buyuk ihtimalle bitirirdim.

bencilligin ve duyarsizligin bu seviyesinde yasayan birinin dostlugu eksik olsun derdim sanirim.
0
la lykia
(29.05.21)
@la lykia dayımı kaybetme sebebim, korona değildi muhtemelen. teşekkür ederim. çok haklısınız ama.. etrafta düzgün düşünen insan kaldı mı ki? bitire bitire bir hal olduk =)
0
🌸apurucikipi
(29.05.21)
maalesef kalmadi inanin bu tuhaf durumlari yasayan biri olarak yalniz degilsiniz.

salgin ile ekonomik sorunlar ve ulkenim icinde bulundugu yozlasma insanlarin davranislarini cok etkiledi.
artik empati, duyarlilik, nezaket gibi kavramlar hic kalmadi hatta siz boyle biriyseniz eziliyorsunuz.
biz de ailecek o kadar absurt olay yasadik ki ama hepsi de birbirinden cok farkli olaylar ve kisiler ile.
ve hepsinin temelinde nezaket ve empati sorunu vardi. artik sorun bizde galiba diye dusunuyoruz:) oyle ya yasadigin yere uyum saglamak da bir beceridir, biz uyum saglayamadik :)
0
la lykia
(30.05.21)
(12)

anne babanızla aranız nasıl?

abelardo
benim gibi babası ile hiç görüşmek istemeyen var mı
benim gibi babası ile hiç görüşmek istemeyen var mı
0
abelardo
(29.05.21)
annemle aram iyi de babam kadar no comment, etliye sutluye karismayan bir adam gormedim. ne desem hayirlisi diye cevap veriyor. uhasudha.
0
baldur2
(29.05.21)
babamla 3-4 senedir görüşmüyorum. annemle aram iyi.
0
stewie
(29.05.21)
Babamla aram daha iyi çünkü aynı kafa yapısındayız.

Annemle iyi geçinmeye çalışıyoruz ama iyi anlaşamayız. Bir şey paylaşmadığım için kavga etmiyoruz.
0
jazzabel
(29.05.21)
Babamla aram birkaç sene öncesine kadar çok iyiydi. O arada bir şeyler yaşadık ve biraz koptuk ama şimdi yine iyi sayılır çünkü zaten uzaktayız.

Annemle benim ya da başka bir insanın düzenli olarak iyi olma ihtimali yok çünkü gerçekten ciddi anlamda sorunlu bir insan. Aynı evde hatta aynı şehirde bile yaşamadığımız için uzaktan iyi sayılırız yine de ama aynı evde sorunsuz bir gün geçirme ihtimalimiz yok.
0
ms brownstone
(29.05.21)
Valla aram gayet iyi benimkilerle.
0
Amaranta ursula
(29.05.21)
annemle iyi ancak babamla anlaşamıyorum, sorunlu bi tip. 2-3 ayda bir görüşüyorum o yüzden sorun olmuyor
0
Pertev nail
(29.05.21)
3 ayda bir görüyorum ikisini de annemle aram biraz daha iyi babam değişik bir tip, her yanlarına gittiğimde yapma dediğim herşeyi yapmış buluyorum adam anlamak istemiyor.
0
nahtoderfahrung
(29.05.21)
Valla benim de aram iyi ikisiyle de. Öl derlerse ölmem ancak gönülleri olsun diye belli süre ölü taklidi yapabilirim, o derece.
0
j r r tolkien hayrani
(29.05.21)
İkisiyle de çok iyi, naza değmesin çok severim onları.
0
roket adam
(29.05.21)
Annemle aram iyi, babamla da iyi tutmaya çalışıyorum. Babamla çok anlaşamıyorum kafa yapımız çok farklı, tartışmaya girince kesin kavgayla sonuçlanıyor. Ben de artık pes ettim. He he evet öyle tabi yaaa diyip geçiyorum dinlemiyorum, gerginlik çıkmıyor kimsenin huzuru bozulmuyor. Sonuçta yaşlanıyorlar saçma sapan şeyler için pişmanlık duymak istemiyorum.
0
titanyum
(31.05.21)
Annemle yillardir gelgitliydik. Aylarca kus oldugumuz donemler oldu. Ozellikle din ve hayat tarzi ekseninde carpistik. Evime gelmesi yasakti. Gorusecegimiz zaman ben gidiyordum.

Babami hep dominant annemin golgesinde bir ezik olarak goruyordum. Iletisimimiz cok sinirliydi.

Babamin kanser olmasi bir suru farkindaliga sebep oldu. Aslinda onu ne kadar sevdigimi ve ornek aldigimi fark ettim. Babam oldukten sonra annemle sakinlestik, su anda farkli ulkelerdeyiz vee goruntulu konusma yapiyoruz. Konusmanin cogunu da esim yapiyor cunku annemle konustugumda hala enerjimin emildigini hissediyorum.
0
cleric
(31.05.21)
Babamı şahsen pek iplemiyorum. İplenecek bir tarafı yok çünkü. Annem ile normal.
0
put it in your appropriate place
(31.05.21)
(22)

yurt disinda mutlu olamadigim icin vicdan azabi cekiyorum

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
evet dostlar, üzgün veya mutsuz degilim ama mutlu da degilim. konuyu biraz acayim.disaridan bakinca herkesin cok yasamak isteyecegi bir sehirde ve muhitte yasayip, cogu insanin yapmayi dileyecegi bir isi yapiyorum ama hayata karsi inanilmaz nötrüm. sosyal medyada turk timeline'ina bakip insanlarin y
evet dostlar, üzgün veya mutsuz degilim ama mutlu da degilim. konuyu biraz acayim.

disaridan bakinca herkesin cok yasamak isteyecegi bir sehirde ve muhitte yasayip, cogu insanin yapmayi dileyecegi bir isi yapiyorum ama hayata karsi inanilmaz nötrüm. sosyal medyada turk timeline'ina bakip insanlarin yurt disi hayallerini, isteklerini görünce veya yurt disina cikmis insanlarin mutlulugunu gorunce kendime kendime "ulan sen neden mutlu degilsin, ne buyuk sorunun var hayatta" diyorum ve kendime kiziyorum.

zamaninda okuyup calistigim yere birkac yillik turkiye arasindan sonra sirketin istegiyle geri geldim. dilini biliyorum, egitimim bu ulkeden, ortami biliyorum, tanidiklarim var ama icimde hicbir ekstra sevinc yok. turkiyede nasil yasiyorduysam ayni duygularla yasiyorum. diger insanlar gibi ne guzel iyi bir ulkede yasiyoruz diyemiyorum.

insanlarin avrupada cekilmis herhangi bir sokagin fotografina verdikleri tepkileri gorunce sasirip, insanlar senin bu hayatina ne kadar ozlem duyuyor ama sen sifir neşe ile oturuyorsun diyorum kendi kendime ve yasadigim hayata karsi nankörlük yapiyormusum gibi hissediyorum.

es dostun bir kismini turkiyeden taniyorum, bir kismi da bu ulkenin insani ama hicbir türk'e bu konuyu acamadim. nedense biraz cekindim bu konuyu konusmayi. belki onlar da benle ayni duygulari paylasiyor ama emin olamiyorum.

birkac haftadir dikkat ediyorum. is sonrasi veya hafta sonlari yaptigim aktiviteler ve bulusmalar bir gorevmis gibi gelmeye basladi. inzivaya cekilip kendi kendime evde kafa dinlemeyi istemem sanki yasadigim hayata nankorluk gibi geliyor.

evet, kazanc olarak daha iyi durumda oluyorsun. her ne kadar turkiyeden gorundugu kadar olmasa da maddi olarak rahatliyorsun. evet, sehirler guzel ve planli. evet, insanlarin hepsi olmasa da cogu daha duzgun. evet, daha huzurlu vs. fakat bunlarin hicbiri beni daha neşeli kilmadi.

gecenlerde turkiyeden yeni gelmis (sanirim okumak icin) ve bana bir konuyu danismak isteyen iki gencle tanistirdilar. nasil mutlular, nasil yuzleri guluyor anlatamam. ben de onlaro oyle gorunce mutlu oldum ama modumun onlar kadar yuksek olamamasina kizip durdum sonrasinda.

bu soruyu acma nedenim de aslinda yurt disinda en azindan bir 5 yili devirmis arkadaslarin ne hissettigini ogrenmek. ben calisan sinifa mensup bi insan olarak yine calisan kesimden, orta sinif arkadaslarin duygularini merak ediyorum.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(27.05.21)
10 seneye yakın okul+iş milano. şu an geri istanbul.
Şehir ülke insanı mutlu etmeye yeten şeyler olmadığı gibi mutsuzluk sebebi de değil aslında.

dünyanın en klasik sorusu bu, "sen hayatta ne yapmak istiyorsun? istediğin, sana iyi gelecek şey nedir?" cevabını ucundan yakala ve peşinden koş. her gün 7/24 mutlu olunamayacağını kabullen, kabullenmeyi kabullen ve içinde bulunduğun anda dur ve sana iyi geleni fark etmeye çalış.
her akşam yastığa kafayı koyduğumda kurduğum hayali milano'da gerçekleştiremeyeceğimi görüp istanbul'a döndüm. döndüğümün 3. senesi hayalin yarısı gerçekleşti. acelenin, telaşın, kendini yiyip bitirmenin gram faydası yok, akısına bırakıp sana iyi gelen şeyleri hatırla, hayal kur. kıstasın ayda ne kazandığın değil ayda kaliteli geçirebildiğin zaman olsun.

sıkma canını, yaşadığı yerden bağımsız insan aynı insan, senin de mutsuz olma memnun olmama hakkın var.
atalet-erteleme gelmeden sana ilham verecek beynini besleyecek bir şeyler bulmaya bak.

sevgiler
0
nwnd
(27.05.21)
kendini neden seninle benzer şartlarda olmayan insanlarla karşılaştırıyorsun ki...
0
heeresgruppe
(27.05.21)
Yurtdisina hic cikmadim ancak izin verirseniz cevaplamak istiyorum.

Bilgisayar muhendisiyim ve iyi bir devlet okulundan mezunum, su anda da yuksek lisansima devam ediyorum.

Etrafimdaki hemen hemen herkes yurtdisina tasindi ya da tasinma hayali kuruyor. Yurtdisi sihirli degnekmis gibi davraniyor insanlar. Giden insanlar da sanki orda en ufak bir zorluk cekmiyormus her sey muhtesemmis gibi anlatiyor ve davraniyor.

Yurtdisina gitmek bir nevi hayatin instagram versiyonu gibi. Nasil orda kimse kotu anini paylasmiyorsa gidenler de onu yapmiyor. Cok asiri minnettar olmaniz gereken dunya nimetiymis gibi davraniliyor disardan.


Ben her seyde oldugu gibi bunu da abartili buluyorum. Siz herhangi bir sahip oldugunuz sey yuzunden, millet buna gipta ediyor diye cok sukretmeliyim, %200 mutlu olmaliyim hissi yasamak zorunda degilsiniz.

Size ozenen insanlara da ozenen milyonlar var ona bakilirsa.

Olayin sehirden ziyade kendinizle ilgili oldugunu dusunmeniz gerekiyor. Kendinizi mutlu ve tatmin olmus hissedebileceginiz yollar arayin. Bu da illa spor ya da hobi ile ilgili olmak zorunda da degil. Belki bir ogrenciye burs verirsiniz belki alaninizdaki birilerine mentorluk saglarsiniz. Bambaska seyler de olabilir ama kendiniz aramali ve bulmalisiniz. Basakasinin onerdigi sizi tam anlamiyla tatmin etmez.
0
tessera
(27.05.21)
Yurtdisina geldigim icin mutluyum da bir yerden sonra geciyor yani ne yapacagim her gün Fransa'da yasadigima dua ederek kalkacak değilim. Belli yerden sonra rutin, normal hayat olmasi kadar normal birşey yok.

Yani ben de ilk geldiğimde oha ne güzel falan oldum ama artik alistim yani. Tamam maas guzel, yeme icme kaliteli, insanlar iyi ama polyanna gibi de dolasamayiz :) 5. Seneye giriyorum bir kac aya. Her Türkiye'ye gidince geri dönesim geliyor hemen o kadar daralıyorum.
0
logisticsmanager
(27.05.21)
Gecen bir yerde okumustum, "yurtidisina gidince arka fon degisiyor sadece, sen yine ayni sensin"

Not: 3 sene yurtdisinda yasadim.
0
brkylmz
(27.05.21)
4 yildir almanyadayim. bende hemen hemen benzer duygular icersindeyim. vicdan azabi cekmiyorum da buraya hicbizaman ait olamayacagimdan sanki bosuna burda zamanimi harciyormusum gibi geliyor. daha yeni izinden geldim türkiyeden. sanki hep orda rahat yasabilmek icin bu zamanimi feda ediyormusum gibi geliyor.

türkiyede az paraya calistigim üzüldügüm seyler olmamis gibi sebepsiz bir özlem duygusu oluyor.
galiba tipik bir almanci olma yolunda ilerliyorum.
0
vhs kaseti
(27.05.21)
Devlet okulundan koleje gecmis gibi oluyorsun, okul yine okul hergun derse giriyorsun.
Mutlu olmak zor bence.
0
divit
(27.05.21)
olay biraz nerde olduğun değil kimle/kimlerle olduğunda bence. ben de iki sene atinada çok mutsuz yaşadım, sonra ankaraya taşındım çok mutlu bir sene yaşadım.
0
sipsiyah
(27.05.21)
sikinti yasadigin hayatta veya kisiliginde degil, sikinti kendini baskasiyla karsilastirmanda. kendini degistirmene veya kafandan bir seyi silmene gerek yok. baglarini koparmana da gerek yok. kafana gore takil iste. evde durmak istiyorsan da evde dur, 'ben olsam hep gezerdim' diyen de ciksin gelsin kendisi gezsin. hem sanane baskasinin ne yaptigindan/yapacagindan, onlara ne senin ne yaptigindan?

ben de hic hazzetmiyorum turkiye'de yasayan cogu kisiyle konusmayi. resmen insani yurtdisinda yasadigi icin suclu hissettiriyolar. sanki hayat bi orda zor amk. biz burda yattigimiz yerden para kazaniyoruz sanki. evet refah duzeyi yuksek, zaten o yuzden geldik ama napayim yani benim sucum mu? kimle konussam 'oh lan kurtuldun valla, oh lan ne guzel istesen ferrari alirsin orada araba ucuz, oh valla ne guzel is hayati cok kolay' diye diye insani konusmaktan sogutuyolar. hic takmican.
0
icim urperiyor
(27.05.21)
20 seneyi devirdim.

Yurtdisi luks bir restaurant gibi. Dekor super, servis harika, tabak canak masa duzeni inanilmaz. Bir yemek soyluyorsun geliyor tabak harika hazirlanmis. Sonra bir catal aliyorsun tadi bombok.

Turkiye'de esnaf lokantasi, iceri korkarak girersin bazen saga sola dokunmak istemezsin. Onune bir yemek koyarlar goruntu olarak birseye benzemez, catallar bardaklar kirlidir vs. Sonra bir tadina bakarsin soka girersin.

Uzun sure disarida yasamayanin anlayabilecegi mevzular degil bunlar. Obur taraftan ne olursa olsun cikmak isteyenleri de anliyorum. Ama ciktikdan sonra iluzyon 3-5 sene icinde dagiliyor, bu da bir gercek.
0
cooperr
(27.05.21)
Maddi olarak rahatlamak, düzenli şehir evet güzel şeyler ve ilk akla gelenler de Türkiye’den kaçış furyası o kadar basit değil. Siz ne kadardır yurtdışındasınız bilmiyorum Göz göre göre her gün daha kötüye uyanmak çok yıpratıcı, gelecek kaygısı sadece maddi yönlü değil. Sorunların her zaman üstünün örtülmesi, hukuksuzluk, eskiden eğitimin, görgünün, yeteneğin getirdiği bütün avantajların yerini kaotik bir düzene bırakması... Boğulmak üzere hissediyor gençler o yüzden bu kadar büyük bir olay. Siz kendi düzeninizde bu hissiyata elbette uzaksınız o yüzden aşırı gelmesi çok doğal ama işte normal koşullarda değiliz. Aslında dediğiniz gibi sıradan bir Avrupa şehri fotoğrafına delirmek saçma.
Ha sizin haftasonu aktivitenizle bunun ne alakası olabilir? Orada durum kişisel bence. Evinizde oturun, dışarı çıkın kime ne? Bence bu mutsuzluk meselesini kendi şartlarınızda değerlendirin, cevabı yurtdışındaki çevreniz, yaşadıklarınız çerçevesinde arayın. Türkiye’nin olağanüstü şartları, bunalımı sizi yanlış yönlendirir.
0
not dark yet
(27.05.21)
8-9 aydir yurtdisindayim, oncesinde istanbul'da rahatim yerindeydi. Burda da rahatim yerinde. Farkettim ki icinde olmasam bile turkiye gundemi beni etkiliyor. Artik dolar arttiginda "napicaz yau" demiyorum belki ama yine uzuluyorum. Yasama kalitesi/gelir acisindan filan belki yurtdisi daha rahat ama kopamadim ben henuz turkiyeden. Kopabilecegimi de sanmiyorum. 5 haftalik tatilimin en az 2 haftasini turkiyede geciririm herhalde bundan sonra da.
0
fakyoras
(27.05.21)
ben olayin mantigini anlamadim.

yurtdisinda oldugun icin mi mutsuzsun? turkiye'de daha mi mutlu olacagini dusunuyorsun? yazdiklarindan anladigim kadariyla cevabin "hayir" - ayni hissediyorsun.

o zaman mutsuzlugunla yurtdisinda olmanin alakasi nedir onu cozemedim. hayattan tad alamiyorsun, belli ki bir cesit depresyondasin. nerede olursan ol bu problem cozulmedikce boyle hissedeceksin sonucta. butun meselenin yurtdisiyla alakasini anlamadim ozetle.

acaba "turkiye'de mutsuzum, yurtdisina gidersem mutlu olurum" diye dusunup gittin de hayal kirikligina mi ugradin? o zaman biraz daha anlasilir, ama problemin kaynagini degistirmiyor: bir cesit depresyon icindesin demek ki. bir profesyonelle gorusursen yardimci olur bence.
0
robokot
(27.05.21)
Bulundunuz yerde kök salamamissiniz.

Derdiniz, anlattiginiz kadariyla bu.

Insan iliskileri ictenlikli, samimi olacak. Oylesine kurulan arkadasliklarin tabii ki sosyallesmek adina bir onemi var. Ancak samimi olacaginiz, icerisindeyken cok rahat hissedeceginiz bir sosyal cevreye ihtiyaciniz var.

Avrupa´dayim, 5 yili da devirdim.

Surekli ilerlemek, kendimi gelistirmek amaciyla gelmistim, bir dakika bile "durmaktan" inanilmaz rahatsiz oluyordum. Sonunda istedigim ulkeye gelmistim, hicbir seyi geciktiremezdim. En kucuk sorunda da demoralize oluyordum. Kendimi bu yaris psikolojisinden cikartmam zamanimi aldi.

Burada her anim mutlu mesut gecmek zorunda degil. Karsilastirma yapmiyorum, surekli karsilastirma yapmaktan yoruldum. Benimle yakin tarihlerde baska sehirlere gocen arkadaslarimda da durum bu. Biz burada bir hayat kurduk. "Türkiye´de olsam simdi nasil olurdum?" sorusu sadece ve sadece yipratici.

Yasadigim ulkenin vatandasi da oldum. Burada bir hayat kurdum. Ve bu hayattaki sorunlar sadece benimle ilgili. Yasadigim yerin firsatlarindan, islerin ve hayatin kolayligindan memnunum. Bunlar minumum, bunlar standart. Insanca yasamanin minumum gereklilikleri saglaniyor diye ben niye neseleneyim?

Türkiye ormanindan cikinca, evet, ilk sene ben de cok neseli ve enerjiktim. Survivor modundan ciktiktan sonra normale dondum. Avrupa´dan anlasilacak sey cennet degil, sadece insani standartlari saglamis yer olmali.
0
buf-e kür
(27.05.21)
biraz beklentiyle alakalı bir problem var burada. ben 1 sene yaşadım daha önceden, giden, kalan ve dönen de çok arkadaşım var. yurtdışında yaşamak kendi evinde yaşamaya göre çok daha büyük ve sürprizlere açık bir challenge. zaten bu kadar çok göz önünde olmasının sebebi de bu, gidenlerin çoğu "acımadı ki" modunda "biz aşırı memnunuz, 1 liraya 10 kilo et alıyoruz" diyor ancak işin duygusal yönünde hissettikleri sakatlıkları anlatmıyorlar. dolayısıyla bir kere kesinlikle yalnız değilsin, sadece işin bu noktası konuşulmuyor. özellikle psikolojik açıdan gurbet gerçekten zor, bunun vizyonla falan da alakası yok. bunu amerikaya giden alman da yaşıyor, japonyadan avrupaya taşınan japon da. 40 milletten sadece biz bunu ayıplıyoruz, halbuki gavur homesickness diye terim bile üretmiş.

ikincisi, o uzak ülkede bir yabancı olarak kendi evini özlemen çok ama çok normal. kendine haksızlık etme kesinlikle. farklı çıkış yolları ararsın, denemeler yaparsın, ama işin sonunda ben trde 3 kuruş daha az kazanırım ama kendi çöplüğümde yaşarım dersen bu ayıplanacak bir şey değil, aksine çok normal bir şey. ben şahsen böyle düşünüyorum 1 senelik tecrübemin sonunda, ve o zamanlar kalma imkanım olduğu halde kalmadığım için de genel olarak çok memnunum, iyi ki de öyle yapmışım. her ne olursa olsun yabancılar şubesiyle uğraşmamak, kendimi anlatmak zorunda kalmamak, önyargılarla uğraşmamak, arkadaşlarına ve aileme yakın olmak, ailemden biri hasta olduğunda koşabilmek, kendi anadilimi konuşabilmek (ki 2 dili çok iyi seviyede biliyorum) bunların hepsi benim için paradan çok ama çok daha önemliydi, o yüzden mutluyum. zorlukları var evet, cool bir şey de değil, ama belki de bu iş sana göre değildir? yani öyle bi zaman gelir ki lan keşke istanbulda olsaydım da gidip çöplükte bira içseydim ama yanımda şu arkadaşım olsaydı dersin, işte o önemli bi detay. biraz makina olmak, duygusuz olmak lazım yani, fazla düşünmemek lazım.
0
roket adam
(27.05.21)
herkes farklı. Kimi insan arkadaş ilişkilerini veya ailesini özlüyor dönüyor mesela. Mutsuzsan dönmeyi de değerlendir tabii FAKAT tek söylemek istediğim bir şey var, lütfen mümkünse oranın vatandaşlığını almaya çalış (zaten 5+ yıldır oradasın sanırım), B planın ve garantin olarak dön Türkiye'ye. Çünkü burada işler iyi gitmiyor, belediyenin verdiği Gri pasaportlarla insan kaçakçılığı falan yapılıyor öyle düşün. Ben Türk pasaportunun hiçbir değeri kalmadığını ve ileride en ufak vize için bile çok zorlanacağımızı düşünüyorum. Gitmişken elin boş dönme.

Bu arada gördüğüm çoğu arkadaşım ilk 2-3 yıl içinde çok alışıp(başta zorlanıp) sonra "ya Türkiye'de bunu nasıl yapmışız çılgınlık" moduna giriyorlar. Good for them.
0
nhk ni youkosu
(27.05.21)
Merhaba,

Çok uzun süre sayılmaz ama bir yıl yurt dışında yaşayıp yaklaşık 4 ay önce geri döndüm. Kalıcı olmasam da bir yıl daha kalma imkanım vardı ama dönmeyi tercih ettim.

Benim gördüğüm kadarıyla sizin durumunuz o yurt dışına imrenip "kaçarcasına" Türkiye'den gidenler gibi değil. Yani sizin gitme motivasyonunuz muhtemelen o "Süper bir ülkeye geldik. Türkiye'den kurtulduk" diyenler kadar yüksek değilmiş. O nedenle böyle düşünmeniz oldukça normal geliyor bana. Sizinkisi iş için ülke değiştirmek gibi olmuş.

Ben de görece güzel bir ülke ve şehirde yaşadım. İşim buradakine göre oldukça hafifti. Büyük bir şehirdi ama doğası güzel, sessiz sakin bir yerdi. Ama inanın kendimi bu kadar güvensiz hissettiğim bir yer daha olmamıştı. Silahlı soygun ve ölümler çok yüksekti. Akşam hava kararmadan eve girmeye özen gösteriyordum. Markete giderken sürekli etrafı kolluyordum. Her şey mükemmel olmuyor maalesef. Bununla birlikte pandemi sebebiyle sosyal ortamım da olmadı. Ben de döndüm. Dönünce de "Biz, sen orada kalırsın artık diye düşünüyorduk." dediler hep. Öyle bir imaj var hep. Bu anlattıklarımı duysalar inanmazlar. :)
0
shatskikh
(27.05.21)
Bence genel olarak hissettiklerinizin yaşadığınız ülkeyle bir alakası yok. Biraz orta yaş bunalımına girip hayatı anlamlandırma noktasında zorluk çekiyorsunuz gibi gördüm yazınızdan.

Gelişmiş ülkeler sihirli bir şekilde sizin psikolojinizi düzeltecek, size hayat sevinci verecek diye bir şey yok bana göre. Size rahat ve mutlu bir hayat yaşamanıza yardımcı olacak şeyler veriyor sadece.

Türkiye'de zaten hayatın default zorluklarına ek olarak her geçen gün oldukça kötüye giden şeyler var. Insanlar önünü göremiyorlar. Düşünün orta sınıf görülen iyi eğitimli bir kişi, kıçı kırık ikinci el bir araba alabilmek için yıllarca çalışmak zorunda kalıyor. Fazla uzatmaya gerek yok ama buna benzer bir sürü olumsuzluk var siz de biliyorsunuz zaten. O yüzden insanların size imrenmeleri, daha mutlu olduğunuzu düşünmeleri normal.
0
synthetic a priori
(28.05.21)
Buna aslında kişilik ya da karakter diyoruz. Depresyonda olduğunu düşünmüyorum. Bir şeye nankörlük ettiğin de yok Neyden keyif alıyorsan ona devam.
0
velvetmorning
(28.05.21)
1 ay kadar falan once bir instagram reels izledim ve jeton tam manasiyla dustu: mutluluk depresyon gibi bir uc noktadir. her zaman mutlu olamazsin, aranan duygu tatmin olmaktir (being content)..

Bunun ustune epey bir dusundum cunku hayatindan genel olarak tatmin olan bir insan olarak bu deliler gibi mutlu olma kismi beni hep zorluyordu. Boyle bir baski var uzerimizde cunku ve bu bizi oldugumuzdan farkli olmak icin zorluyor. Yani evden ise isten eve rutiniyle gayet iyi gecinen bir insanim, kalabaliklarda olmak, arka planda istemedigim muziklere maruz kalmak (ki mutlulugun tanimini yapamam ama gercek bir mutsuzluk sebebidir benim icin), small talk dedikleri nane mutlu etmiyor beni ama cizilen portre o. bunun bir gereklilik olmadigini anladim o videoyla.
0
2oda1salon
(28.05.21)
Mutlu ya da mutsuz olmanın fonla değil insanın kendisi ile alakası var. Ama mutlu/mutsuz bir insanın tr'de mi mutlu/mutuz olması daha güzeldir yoksa insan hayatına değer verilen bir yerde mi diye sorarsan 2ncisini seçerim. Tr'nin kötü yanlarını kimi kesin her gün tadıyor, kimisi her gün tv'den izliyor, kimisi ise hayatında 1-2 defa yaşıyor. Fakat herkes etkileniyor. Bu gerçekliği denklemden çıkarırsan sen senle başbaşa kalıyorsun. Mutlu olmak oradan sonra sana kalmış durumda.
0
twelfth
(28.05.21)
Twelfth +1000

Soyledigi sey cok dogru. Kucuk cocuguyla yasayan bekar bir anne olarak, kendi can ve mal guvenligim icin ekstradan endiselenmek durumunda degilim. Turkiye'ye gelmemek icin en buyuk sebeplerimden birisidir bu. Erkeksiniz anlamayabilirsiniz bu durumu ama boyle bir rahatlik var.

Ekonomik olarak enflasyondu oynak fiyatlardi gecim icin endiselenmek durumunda degilim. 8. seneye giriyorum burada, tupgaz fiyatlari artmadi aksine geldigim zamankinden daha dusuk (buyuk bir rezerv bulunmustu geldigim sene onun etkisi oldu deniyor), bakliyat, sebze ve meyve yetisebilme bolluguna gore fiyati artar ve azalir. bu da 8 senedir hemen hemen ayni fiyatlarla olur. Bol zamaninda ne kadara dusecek, kit doneminde ne kadara yukselecek kafamda belli ve 8 senedir degismedi. 8 senedir degisen yeni sivi yag fiyati oldu. Oradaki artista tek yon sehir ici toplu tasima ucretine tekabul ediyor (2 lolipop parasi). Fiyatlarin artmamasina o kadar alismisim ki cok geldi bana.

bu tip artilar var

u
0
2oda1salon
(28.05.21)
(7)

kesişmek, göz süzmek nedir?

alko ikarus
kesişmek, göz süzmek tam olarak nedir? ne anlama gelir? karşı cinsten biri bana baktığında ilk gördüğümde üstüme alınmıyorum, ikinci gördüğümde acaba bende bir gariplik mi var deyip üstüme başıma bakıyorum. yıllardır böyle. mesela bir örnek:geçen gün hastane servisinde bir kadın bindi yolda. herkese
kesişmek, göz süzmek tam olarak nedir? ne anlama gelir?

karşı cinsten biri bana baktığında ilk gördüğümde üstüme alınmıyorum, ikinci gördüğümde acaba bende bir gariplik mi var deyip üstüme başıma bakıyorum. yıllardır böyle.

mesela bir örnek:

geçen gün hastane servisinde bir kadın bindi yolda. herkese günaydın diyerek boş koltuğa yöneldi, ben de günaydın dedim. bana önce dikkatli baktı sonra oturmadan önce de bi daha baktı. bu servise daha önce bir kere bindim. kimse beni tanımaz. daha doğrusu serviste olan 5 kişi sabit, her gün farklı kişiler biner. poliklinik servisi. ben de arkadaşın yerine gittim.

neyse öğle arasında bahçede güvenlik ile kamelyaya oturduk sigara içiyoruz. o ara iki kadın geldi biri bana binerken bakan. güvenlik davet etti oturdular. göz ucuyla çaktırmadan bakıyor. ona banktığımda gözlerini kaçırıyor. tiribe girdim iyice. maske olduğundan sakala pek bakmıyorum sigara için maskeyi çıkardım çok mu kötü görünüyorum dedim içimden rahatsız oldum.
0
alko ikarus
(23.05.21)
Yıllar önce ünide okurken bir kızın sürekli bana baktığını farkettim. Bir değil, iki değil, üç değil... Ne zaman kantinde denk gelsek, sürekli göz göze geliyoruz ve 1-2 saniye kadarda gözlerimizi kaçırmıyoruz. Sevgilim falanda yok o sıra, kızda güzel, tamam dedim bu kız benim. Arkadaşlardan da gazı aldım, konuşmaya karar verdim. Birgün gittim konuştum, kendisinden hoşlandığımı, yakından tanımak istediğimi söyledim. Olumsuz cevap verince, o zaman niye sürekli bana bakıyorsun dedim. Verdiği cevap şu, 'sen bana bakıyorsun diye bakıyordum'. Tamam bir daha bakmam, sen de bakma dedim, döndüm arkamı gittim.

Soruna cevap değil belki ama, bu bakma işleri sakat iş diye anlattım.
0
el conquerador
(23.05.21)
Gozlerini kacirmiyorsa ya da ikinci defa baktiysa ya begenmistir ya da sacin mor yuzunde 5 tane piercing falan vardir.
0
baldur2
(23.05.21)
beğendiysen sen de bak 1-2 hafta devam ettir. zaten mevzu ilerlerse cesaret gelir gider konuşursun.
0
xrated
(23.05.21)
peki göz süzmek, göz ucuyla bakmak ne oluyor?
0
🌸alko ikarus
(23.05.21)
Ya bazen biri bana çok bakınca gözüm takılıyor hiçbir anlamı olmuyor. Biraz daha gözlemleyin. Hoşlanıyorsa kokusu çıkar zaten, tanışmaya çalışır.
0
Hallegadola
(23.05.21)
Göz süzmek için şöyle eski romantik Hülya Koçyiğit filmlerine bakın, karşıdan Tarık Akan'a bakar, o bakınca 1-2 saniye bakışıp gözlerini kaçırır falan. Hah işte o.
0
kobuzchu kiz
(23.05.21)
beğendiği için bakabilir

ya da bütünü değil de sende olan bir detayı beğenmiştir onu inceliyordur
0
bir soru sorcam
(25.05.21)
(12)

Sorunlu baba ilişkisi olan kadınların ilgisini çekmek

Jux
Şöyle bir bakınca geçmişe, benden çok etkilenmiş abayı yakmış kadınların babalarıyla ilgili problemi olduğunu fark ettim. Kimi şiddet görmüştü, kimi sıfır iletişimdi, kimi love-hate ilişkisi yaşıyordu.Öyle babacan bi tip değilim, sevgimi şefkatimi gösteririm ama sahiplenen erkek duruşum pek yoktur.
Şöyle bir bakınca geçmişe, benden çok etkilenmiş abayı yakmış kadınların babalarıyla ilgili problemi olduğunu fark ettim. Kimi şiddet görmüştü, kimi sıfır iletişimdi, kimi love-hate ilişkisi yaşıyordu.

Öyle babacan bi tip değilim, sevgimi şefkatimi gösteririm ama sahiplenen erkek duruşum pek yoktur. Benimle kurdukları bağın babalarıyla olan ilişkilerinden etkilendiğini düşünüyorum çünkü bana en çok bağlananların hepsinde baba sorunu vardı. Ama kafamda oturtamadım nedenini. Sizin fikriniz nedir?
0
Jux
(21.05.21)
İlişki meselesi her zaman bir eksikliği kapatmak üzerine olmuyor benim fark ettiğim. Bu durumda sizin babacan şefkatli olmanız gerekirdi öyle olmamanıza rağmen bu tip ilişkiler yaşamış olmanız tamamen tesadüf olabilir mi acaba
0
olaylar olaylar
(21.05.21)
Sorunlu baba iliskisi degil de maalasef cok erken yasta babami kaybettim, sizin bakis acinizdan bakinca benim de o eksikligi doldurmam icin genelde babacan kisileri secmem gerekiyor ama aksine nerede sorunlu bir tip var onlari buluyorum. Hep kisa sureli ya da problemli iliskiler yasiyorum.

Bu konuyu cok arastirmistim zamaninda, kaybetme korkusu ya da baglanma korkusu olunca aslinda bilincaltimiz ozellikle kaybedebilecegimiz kisilere ilgi duymamizi saglayabiliyor. Yoksa tabiki oturup dusununce ben de o saydiginiz ozelliklerde birisiyle olmak isterim ama secimlerimin alakasi yok.
@olaylar olaylar'in dedigi gibi tamamen tesaduf de olabilir tabi.
0
carmenta
(21.05.21)
Babamla ilişkim mükemmeldi en iyi arkadaşım babamdı ve hep çöp tiplere aşık oldum:) bence bu konunun babayla ilgisi yok tamamen tesadüf olabilir.
0
suicides underground
(21.05.21)
Herkesin az cok babasiyla sorunu vardir zaten.
0
brkylmz
(21.05.21)
tesadüftür, kimin ebeveynleriyle sorunu yok ki? istisnalar var sadece. onlar tatlış, güzel azınlıklar. aferin onlara :)
0
ofelia
(21.05.21)
Güven veren bir tipin varsa, özgüvenliysen, sahipleniciysen, biraz da hayatı boyunca hep değersiz hisseden kisilere kendini değerli hissettirmeyi biliyorsan daddy issues ile ugrasman çok normal. Bunun dışındakiler tecrübelerin ya da olası tecrübelerin çoğu sözlükteki daddy issues başlığında yazıyor zaten.

Cinsellik haricinde Dünya'nın en b*ktan iliski tipi kısaca. Geçmişler olsun.
0
westblack
(21.05.21)
Kızların yarısı şu how i met your mother'daki robin yüzünden daddy issues var ben de diye takılıp cool ve nasty görünmeye çalışıyor, çoğuna inanmayın.

Gerçekten babasıyla sorun yaşamış kadınlar var. Ama ben hepsinin daha olgun ve ağır başlı olduğunu gördüm.

Sizi görmeden bilemeyiz. Bazen tipten dolayı bazen de karakterden dolayı insan karşısındakine güven veriyor. foto atın.
0
Hallegadola
(21.05.21)
@westblack, kesinlikle öyle. ben bunu bir karakter özelliği olarak "bana aşık olanlardan soğumak" gibi değerlendiriyordum konuyu farklı yorumlayıp. çünkü başta her şey yolunda olsa da zaman içinde needy'likleri artıyor ve beni bunaltıyordu. ama ilişkinin özünde olan bir çarpıklık bu sanırım.

tesadüf olabilir bu arada, çünkü insan denen canlı tek bir parametre ile karar vermiyor. ama çok benzer detaylar var hepsinde. ben çok "sevilesi" bir insan değilimdir, yani öyle aşık olup körkütük bağlanılacak bir tarafım yok. bu istisnai durumdaki insanların da ortak özelliği benzer olunca acaba mı diye sorıyım dedim; teşekkürler cevaplar için.

@Hallegadola, bu arkadaşlar daddy issue'm var diye ortalıkta dolanan tipler değillerdi. insan sevgili olunca geçmiş travmaları da konuşur ya hani, o anlatılardan vardığım bir çıkarımdı. zaten 1'i hariç hepsi olgun ağırbaşlı tiplerdi.
0
🌸Jux
(21.05.21)
daddy issues olan kadınlar sahiplenici erkek seçmiyorlar ki zaten. çıkış noktası hatalı

böyle kadınlar sorunlu tipleri seçerler.
0
dafuq
(21.05.21)
@dafuq +1 kendin de yazmışsın babacan bir tip değilim diye. Genelde çocukluğumuzda gördüğümüz muamele bizim normalimiz haline gelir. Babası şiddet eğilimli olan bir kadının ikili ilişkilerinde de buna yönelmesi, şiddet eğilimi olan erkeklerle birlikte olması muhtemeldir mesela. İlgisiz babayla büyüyen biri, sahiplenici olmayan bir babaya sahip bir kadın aynı özelliklerin olduğu bir erkek arayacaktır kendine. Buradaki mantık şu bildiğim kadarıyla (bilişsel davranışçı terapi, ben de alıyorum araştırdığım kadarı ile biliyorum) belli şemalarımız var tekrar ediyor. Biz bunların tekrar etmesi yönünde kararlar alıyoruz ve çocukluğumuzda yaşadığımız şeyleri tekrar edip bu sefer kötü sonuçlanmamasını bekliyoruz. Böylece geçmişte bizi yaralayan şeyi düzelteceğiz. Ama elbette bu mümkün değil, farkına varıp döngüyü kırmak gerekiyor. Neyse konuyu çok dağıtmadan, belki sen de bu kadınların döngülerini tekrar etmelerini sağlıyorsun babalarına olan benzerliklerinle.
0
Mossy
(21.05.21)
@dafuq, çok mantıklı. dışarıdan bakınca needy'liklerine karşılık vermeyen sonunda onlardan uzaklaşan bir insana bağlanmış oluyorlar; böylece döngü kendini tamamlıyor ve "niye böyle erkeklere aşık oluyorum" diye yakınıyorlar. Aydınlandım valla, sağol.
0
🌸Jux
(21.05.21)
www.youtube.com faydası olur kendini anlamana
0
Mossy
(21.05.21)
(2)

İstanbul'dakiler bugün napıcaksınız?

Jux
Hava güzel, bu tatil gününü nasıl değerlendireyim? Sahile gidip kitap okumayı düşünüyorum ama yaratıcı fikri olanlara açığım.
Hava güzel, bu tatil gününü nasıl değerlendireyim? Sahile gidip kitap okumayı düşünüyorum ama yaratıcı fikri olanlara açığım.
0
Jux
(19.05.21)
boğaz hattında bisiklet.
şöyle 70 km civarı bir şey yeter bana.
bisiklet olmasa yine kulaklığı takıp boğazda yürüyüşe çıkar, yemeğimi kahvemi dışarıda yer içer akşamı yapıp eve dönerdim.
0
filteria
(19.05.21)
Boğaz hattında koşu / yürüyüş.
0
irene
(19.05.21)
(8)

ayrıldığınız sevgilinize dair anket

istanbul kanatlarimin altinda
1. ne kadar süre birlikteydiniz? 2. ayrılma sebebinizi puanlayın: 1-“kırgınlıklarımız vardı” seviyesi ve 5-“bitmeyen kavgalar/aldatma/şiddet vs vardı.” seviyesi olsun. 3. ayrıldıktan sonra görüşmeye devam ettiniz mi, yoksa onu hayatınızdan temelli sildiniz mi? 4. neden?
1. ne kadar süre birlikteydiniz?
2. ayrılma sebebinizi puanlayın: 1-“kırgınlıklarımız vardı” seviyesi ve 5-“bitmeyen kavgalar/aldatma/şiddet vs vardı.” seviyesi olsun.
3. ayrıldıktan sonra görüşmeye devam ettiniz mi, yoksa onu hayatınızdan temelli sildiniz mi?
4. neden?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.05.21)
hangi ayrıldığımız için cevaplıyoruz? istediğimiz sevgiliden başlayabilir miyiz?

1-3,5
2-ilişkideki beklentiler değişmişti, o ciddi bir adım atmak istedi ben ondan bağımsız böyle bir şeye hazır değildim. konuşup anlaşarak ayrıldık, o yüzden 0,5 diyorum
3-ayrılalı 3 seneyi geçti, hala konuşuruz, pandemi öncesi görüşüyorduk da nadiren de olsa.
4-tamamen arkadaşça, ortak ilgi alanlarımız üzerine olan görüşmelerdi bunlar. insan olarak çok sevdiğim şefkat duyduğum biri. değer verdiğim, bu dünya için biraz saf ve temiz biri. bence insan olarak dünyanın onun gibilere ihtiyacı var. bundan dolayı üzüntüleri kırgınlıkları oluyor. dert anlatır, dinler akıl veririm, o da benim bu yanımı sever, bana akıl danışır.

insanların karşısına böyle güzel bahsedebileceği -hele ki uzun süren eski bir ilişkiyse- kaç kişi çıkıyor? benim ondan sonra, en az onun kadar sevdiğim başkaları çıktı karşıma ama hiçbiri insaniyet namına onun kadar "iyi insan" değildi. iki insan arasındaki ilişkiye sevgililik, arkadaşlık, akrabalık olarak bakmaktan ziyade; daha üst anlamda, insani ilişki olarak bakabilmek lazım. ona bu anlamda bakıyor ve "güzel insan" olarak tanımlıyorum. böyle baktığımda iletişimde olmaktan mutlu olduğum biri, bu yüzden.
0
Jux
(17.05.21)
1) En son ilişki yaklaşık olarak 7-8 ay sürdü.
2) Puanım 3.
3) Burası saçma, corona olayları yüzünden ayrıldıktan sonra bile bir süre daha aynı evde yaşamak zorunda kaldık :D
4) Ee çünkü Corona.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
1) 15 ay civari

2) genel olarak 2 diyebilirim. ciddi bir sorun yoktu. niye terk edildigimi hala anlamadim acikcasi, herhalde tirt buldu beni ama bunu anlamak icin bir sene gerekiyor muydu bilmiyorum.

3) gorusmuyorum tabii, sevdigim halde sktir edildim ne goruscem bu saatten sonra
0
der meister
(17.05.21)
Hangisi olduğunu söylememişsin ki :)
En çok sevmiş olduğumu söyleyeyim;

1- 1 sene
2- 1 puan
3- görüşmedik, hiç haberim yok.
4- yüzde yüz benim mallığımdan kaynaklandı. Hadi yüzde 98 diyelim.
0
kaptan maydanoz
(18.05.21)
Eşimle tanışmadan önceki son sevgilim:
1- 1 sene
2- ayrılma sebebimiz puanlanamayacak kadar ilginç
3- görüşmedik öldü mü kaldı mı haberim yok.
4- o.ç olduğu için
0
suicides underground
(18.05.21)
1. ne kadar süre birlikteydiniz? 5.5 yıl
2. ayrılma sebebinizi puanlayın: 1-“kırgınlıklarımız vardı” seviyesi ve 5-“bitmeyen kavgalar/aldatma/şiddet vs vardı.” seviyesi olsun. 0
3. ayrıldıktan sonra görüşmeye devam ettiniz mi, yoksa onu hayatınızdan temelli sildiniz mi? Sildim.
4. neden? Beni aldattığı için.
0
stewie
(18.05.21)
Şu anki sevgilimden önceki,

1. 1 seneyi geçmişti
2. 1 - Birbirimize uygun olmadığımızı gördüm. Öyle büyük kavgalar olmadı ama çok üzüldüm.
3. Hayır sildim
4. Görmeyi kaldıramıyordum o zamanlar ama şu an tamamen nötrüm.
0
jazzabel
(18.05.21)
1- 6 ay birlikteydik
2- 5 puan. Bitmek bilmeyen kavgalar. Diken üstünde dolaşmaca. Bugün ne sorun yaşayacağız vs.
3- Bir-iki telefon görüşmesi oldu. Sonra tekrardan beni her yerden engelledi.
4- Valla o engelledi. O yüzden ona sormalıyım.
0
Amory Lorch
(18.05.21)
(12)

mutlu musunuz?

0zlem
ve bu hayatı gerçekten yaşadığınızı düşünüyor musunuz?
ve bu hayatı gerçekten yaşadığınızı düşünüyor musunuz?
0
0zlem
(17.05.21)
Mutlu olmak için de sebeplerim var mutsuz olmak için de. Geçmişe takılmazsam mutluyum
0
okumakserbestbegenmeksart
(17.05.21)
Mutluyum, zekaliyim
0
abuzer
(17.05.21)
Para var ama huzur yok
0
stewie
(17.05.21)
iş yok, para yok, özgüven yok. geçmişe takılma var, dolandırılma var, yaş 30 saçlarım ağarıyor. mutlu olmayı başaramıyorum, değilim.
0
spartamed
(17.05.21)
sıfır. 10/0
0
ayseee
(17.05.21)
Evet, kısmen
0
etna
(17.05.21)
www.youtube.com

Hayır, harranliyam.

Bu güzel espriden sonra mutlu da değilim mutsuz da değilim diyorum. O değil de ben bunun aynısını başka başlıkta da yazmıştım bugün. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
mutluluk genel bir ruh hali değil bence. en fazla olduğunda 1 gün süren bir şey. hadi çok leylasındır 1 hafta sürsün. mutlu eden şeye düzenli maruz kalmadıkça genel anlamda mutluyum demek zor bence. işin kötü yanı, bu şeye düzenli maruz kalmak ondan alınan mutluluğu da azaltıyor zamanla.

mutsuz da değilim ama. nötr. mutlu olup olmadığıma çok takılmıyorum, bunun üzerine düşünmek bile başlı başına insanı mutsuz eden bir şey çünkü.
0
Jux
(17.05.21)
değilim genel olarak
0
Mossy
(18.05.21)
Genel olarak mutluyum. İmkanlarım dahilinde hayatımı yaşadığımı düşünüyorum, yapmak istediğim şeylerin büyük kısmını yapabiliyorum. Ama kişilik olarak küçük şeylerden mutlu olan biriyim yani, hemen şu an norveçte somon yemek istiyorum gibi ütopik zevklerim yok.
0
roket adam
(18.05.21)
şu işteki sıkıntılarımız bitse manitamın da benim de, dünyanın en mutlu insanları olabiliriz.
0
Hallegadola
(18.05.21)
Bu hayatı gerçekten yaşadığımı düşünmüyorum.
Bu hayatı gerçekten yaşayan çok az insan olduğuna inanıyorum.
Sonuç: mutluyum
İyi günler
0
frontrow
(19.05.21)
(11)

Bir şeyi istediğinizi nasıl biliyorsunuz?

plutongezegendegilmi
Bazı insanlar var, bi takım konularda çok netler. İşte "şu arabayı istiyorum", "şu şu şu özelliklere sahip birisiyle evlenmek istiyorum", "şu şirkette çalışmak istiyorum" falan gibi aşırı spesifik istekleri var. Yani neyi istemediği bilmek (önceden denemiş, hoşlanmamışsındır), veya genel konsept/kri
Bazı insanlar var, bi takım konularda çok netler. İşte "şu arabayı istiyorum", "şu şu şu özelliklere sahip birisiyle evlenmek istiyorum", "şu şirkette çalışmak istiyorum" falan gibi aşırı spesifik istekleri var.

Yani neyi istemediği bilmek (önceden denemiş, hoşlanmamışsındır), veya genel konsept/kriter olarak nelerden hoşlandığını bilmek (yine denemişsindir, sarmıştır) mantıklı, ama bu kadar spesifik istekleri olan insanların, neye dayanarak bu kadar spesifik olabildiklerini ve bu isteklerinin nasıl farkına varabildiklerini merak ediyorum.

Araba konusu mesela, param olsa Tesla alırım çünkü iyi bi araba gibi geliyo bana, ama bunu "Tesla istiyorum" diye ifade etmem. Araba lazım bişey, Tesla da iyi bi seçenek gibi, ama özellikle "bunu istiyorum" gibi bir durum yok, sadece "param olsa bunu tercih ederim" gibi bir durum var. Şu an Tesla yerine Hyundai'm var ve gayet de memnunum, başka bir şey istemek için bi sebep göremiyorum.

Bi başka örnek, çevremde çok yaygın "dünyayı gezmek etmek istiyorum" diyen insanlar var. Baya istiyorlar yani bunu, para falan biriktiriyorlar bunun için. Bir insan dünyayı gezmek istediğini nasıl bilebilir? Biri gelip "dünyayı gezmek ister misin" dese hayır demem, ama bu, bunu özellikle istiyorum demek değil.

Kendime bakıyorum, bende hiç böyle spesifik bir istek yok. Yani "bu işi bu akşam bitirmek istiyorum" var, "canım akşam 2 bira içmek istiyor" var, ama kısa vadeli ya da anlık şeyler bunlar. Uzun vadeli bi kaç planım var ama onları gerçekten istediğimden de emin değilim. Acaba istiyor muyum gerçekten? Nasıl bilicem?

Nereden geldi bu düşünce? Bayadır kafamda "çalışmaktan çok sıkıldım, keşke şöyle 1-2 yıl çalışmadan takılsam" diye bir 'istek' vardı. Şirket battı falan işsizim, 1 ayda sıkıldım. İstediğimi zannediyordum ama demek ki o kadar da istemiyormuşum. E bu böyleyse, diğer şeyleri isteyip istemediğimi nereden bileceğim? Belki de sadece istediğimi zannediyorum??

Ne diyorsunuz bu konuda?

Edit: bu bişeyi istediğini ifade edememekten farklı bi durum. Karışıklık olmasın diye özellikle belirteyim dedim.
0
plutongezegendegilmi
(15.05.21)
Biraz kendini tanımak ve analitik olmakla ilgili bence. Neyi istediğini bilmek aynı zamanda neyi istemediğini bilmeyi de içeriyor. Bunu neden istiyorum, beni nesi mutlu eder, olmazsa neyim eksik olur gibi sorularla durumu analiz edebilirsin mesela.
0
Jux
(15.05.21)
@Jux aslında demek istediğim biraz da öyle bişey. Yani neyi istemediğimi biliyorum, ama neyi istemediğinle neyi istediğin ve tabi nelerden hoşlandığın birbirinden alakasız üç şey. "İstememezlik ettiğin şeyleri istiyorsundur" gibi değil bence. Ama o aradaki farkı nasıl algılayacağız, o konuda emin değilim.
0
🌸plutongezegendegilmi
(15.05.21)
Neyi neden istemediğini bildiğinde seni mutsuz edecek şeyi biliyor oluyorsun. Demek ki onun zıttı olan şeylere bakman lazım. Tesla istemiyorum çünkü çünkü motor sesi yok. Demek ki motor sesi istiyorum, bu da tüm elektriklileri eledi. Sonra motor sesi olanlara bakıp onlarda neyi istemediğini beğenmediğine bakıp ona göre ilerleyeceksin.

Seçenekler böyle böyle azaldı ama elde kalanları da istemiyor musun? O zaman almayacaksın, yapmayacaksın. Zorla bir şey almak saçma neticede. Ama bu her seferinde böyle oluyorsa, hiçbişi istemiyorsan o zaman daha farklı bir sorun var demektir.
0
Jux
(15.05.21)
Valla genel olarak ne istediğini sen özellikle secmiyorsun bence, o gelip seni buluyor gibi. Yani şöyle düşün bir şeyin istek olması için o şeyin sende olmaması gerekir. Yani bişeyin yokluğu ona ait bir istek oluşturur. O istek de yokluk durumunda karşılaştığın sıkıntılar veya elde ettiğinde ele geçirmeyi düşündüğün arzular, beklentilere bağlıdır bence.

Misal araba örneği, varsayalım ki benim arabam yok. Günün birinde çok acil bir işim çıktı ancak arabam olmadığı için halledemedim. O zaman "keşke arabam olsaydı" şeklinde bir istek oluşabilir ve bunu amaçlayabilirim. Ya da arabam var ancak arkadaşın teslasini gördüm ve arkadaş çok havalı duruyordu o zaman ben de Tesla yı arzulamaya baslayabilirim. Tesla aldığımda ben de havalı olacağım ve herkes beni kıskanacak şeklinde düşünebilirim.

Dünyayı gezme örneği mesela, varsayalım ben yaşadığı şehirden ilk kez universite için çıkmış biriyim. Üniversitede arkadaş ortamında herkes birbirine gezdiği ülkeleri anlatıp bişekil yarışma moduna girdi. Ben de ezik hissettim ve kendi kendime o an "ulan ben de dünyayı gezeceğim" diye bir söz verdim.

Kısaca o istekler ona sahip olmadığın zaman ne yaşadıklarına bağımlı. O yüzden onlar seni buluyor gibi.
0
j r r tolkien hayrani
(15.05.21)
Olaya biraz felsefik bakınca aslında isteklerimizin bizim değil bi üçüncü kişinin istekleri olduğunu görüyorum. Ha ben de bu duruma yenik düşüyorum ama neden arabam olsun? ihtiyacım var mı yok mu bilmiyorum ama olsun istiyorum. Hayat bu isteklerin peşinden koşmak değil mi zaten
0
olaylar olaylar
(15.05.21)
deneyerek anlıyorsun işte, saydığın tarz insanlar denemeyi seviyorlar. ben mesela saydığın grupta bir insan olarak yeni şeyler yeni deneyimler denemeye bayılırım. muhafazakar değilim, gerekirse bir çok şeyi riske de atarım, ama aklımda olan bir şeyi hoşuma gidecek mi acaba diye denemek isterim yani.
0
roket adam
(15.05.21)
bunu ben de düşünüp duyuruya sormuştum. tatmin edici cevap alamamıştım. genelde deneme yanılma yöntemi cevabı gelmişti.
0
candide
(15.05.21)
Spesifik olan ve olmayan dilekler şeklinde bağlamı da biraz kendi anlayışıma göre daraltarak cevap vereyim. Ben bu ayrımı ulaşılabilir hedefler/dilekler ve ulaşılması zor ya da imkansız olanlar şeklinde yapıyorum. "dünyayı gezmek" benim şu an ne maddi ne de zaman açısında altından kalkabileceğim bir şey değil. Eskiye kıyasla dünya turu yapmak sadece zengin eğlencesi değil aslında. Türlü ucuz barınma ve seyahat yöntemi olduğunu düşününce birine "dünya turuna çıkmak istiyorum" deyince kişinin aklına cebimdeki para değil bunu göze alıp almadığım geliyor. Yani bunu yapıp yapamayacağımı sadece ben biliyorum. Karşımdakini bunu yapabileceğime inandırabilirim. Ama 6 ay sonra "hani dünya turu noldu?" derse eğer küçük düşeceğim için büyük laf etmiyorum peşinen.

Dolayısıyla benim için cevap; istediğim şey ulaşılabilir bir şeyse eğer o konuda spesifik olabiliyorum. Biraz daha netleştireyim. Spesifik olarak belirttiğim şeye sahip olmak için imkanım varsa eğer neden özellikle o şeyi tercih ettiğimin nedenleri de belirginleşiyor.

Bu benim kendi bakış açımdı. Başkalarında daha farklı şeyler gözlemledim. Uç bi örnek olacak. "ilerde tesla almak istiyorum" diyen birinin ne iş yaptığını, çapını bilmiyorsan eğer torna tezgahında çalışan bi işçi olduğunu varsayamazsın. Teslaya uygun olacak bi imaj çizer sende bunu söyleyerek. Buradan hareketle insanlar spesifik şekilde hedeflerini/dileklerini belirtebiliyorlar çünkü olmak istedikleri, görünmek istedikleri kişinin profili onların kafasında çok spesifik.

Soru baya geniş perspektif istiyor o yüzden nereden yaklaşayım bilemedim.
0
IncredibleMau
(15.05.21)
Kendini tanımakla, kendine kulak vermekle ilgili diye düşünüyorum neyi istediğini ve istemediğini bilmenin. Tamamen senin keyfine kalmış, başka hiçbir kısıtlamaya tabî olmayacak bir konuda canın neyi yapmak, neyi seçmek istiyor? Ne sana lezzet veriyor? Bunlar üzerine düşünülecek ve deneyimlerle desteklenecek şeyler. Bu şekilde isteklerimizi keşfediyoruz.

İstekler ise gerçekleştirmeye yetecek imkan olup olmamasına göre ya hayal olarak kalır ya da hedeflenen bir şey haline gelir. Örneğin akademik kariyer hedefim var. Araştırma yapmaktan, soyut kavramlar üzerine düşünmekten, bilgiyi işlemekten bağlantılar kurmaktan keyif aldığım için sosyal bilimler alanına yöneldim. Ama bir şeyden keyif almak, onu hedeflemek için yeterli değildir. Yöneldiğim bu şeyde başarılı olacak niteliklere sahip olup olmadığımı irdelediğimde cevap evetse bunu halletmek artık elimde olan bir şey. Dolayısıyla bu bir hedef artık. Aynı şey dünyayı gezmek için geçerli. İnsanlar neden dünyayı gezmek istiyor? İnsanlık tarihinde önemli yere sahip yapıları görmek istiyor olabilirler, farklı kültürlere ait lezzetleri tatmak istiyor olabilirler vs... demek ki kilit şeylerden biri de merak. Siz neleri merak ediyorsunuz ya da neleri deneyimlemek size keyif verecek?

1 2 ay çalışmadan takılsam deyip sonra bundan memnun olmamanız da bir çeşit kendinizi tanıma aracı bence. Vaktinizi nasıl geçirdiniz o 1 2 ay boyunca bilmem ama demek ki istediğiniz şey o yaptığınız şey değilmiş. Artık bunu biliyorsunuz *-* Belki o süreyi daha farklı değerlendirseniz fikriniz bu yönde olmayacaktı.

Dünyayı açık haritalı bir oyun gibi düşünüyorum ben, bedenim de yönlendirdigim bir avatar gibi. Keyfim ne istiyor diye düşünüyorum, neyi kurcalamak istiyorum, neyi merak ediyorum, ne bana zevk veriyor, ne gönlümü hoş ediyor... Bunlar zaten herkesin kendi içine bakınca cevabını bulacağı sorulardır.
0
Micella
(15.05.21)
Ailen ihtiyaç fazlasını sağlıyor muydu?
Yani aslında ihtiyacın olan şey bir çikolatadır ama yaramazlık yapmaman için, daha çabuk susman için, daha fazla ilgilenmiş olmak için sana cikolata + oyuncak verilmiştir. Bu yetiştirme tarzı ileride arzu/arzuya ulaşma bilincinde sağlıksız sonuçlar doğuruyor. Tabi ki bu tek seferlik davranış biçimiyle açıklanacak bir durum değil, ailenin genel tutumu fazla vermeye yakınsa tatminsiz, istek bilinçsiz bireyde en önemli etken olarak karşımıza çıkıyor.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.05.21)
Tamamen karakterle alakalı.
Her konuda kararsız kalan ve onu şöyle yapsam bu nasıl olur diye düşünen birisi olduğun için ben de kararlı olan kişileri anlamıyorum:)
0
neysene
(16.05.21)
(19)

hayatın tadını çıkarmak

chihirovekohaku
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür? azıcık paylaşalım.
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?

- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür?

azıcık paylaşalım.
0
chihirovekohaku
(15.05.21)
-Almıyorum
- Türkiye için konuşuyorum Para ile
0
paramolacak
(15.05.21)
1. Hayır
2. İnsanların çoğunun yaptığının aksini yaparak.
bu da tabi işin içindeyken değil de işin/meselenin dışında bir gözlem yoluyla oluyor.
Hayatın her ortamında siyahlar içinde yaşamaya çalışan kimselere yine siyahın yanlışlığını zararını anlatmak zordur.

Örneklerle griden başlamak lazım ki sonrasında beyaza geçilmesi kolay olsun.
0
Erva
(15.05.21)
Hayatın tadı bence gezerek çıkarılır. Türkiye'yi, dünyayı gezen biri bence hayatını yaşıyordur.

Doyum için kesinlikle kişisel gelişim şart. Sadece parayla doyum olmaz. Kitap okumak, film izlemek, yabancı dil öğrenmek, enstrüman öğrenmek, bir sporda uzmanlaşmak, hobi sahibi olmak doyum için gerekli.
0
dissendium
(15.05.21)
- Evet
- insanın içinde olan bir şey bu. doğru bir mindset'e sahip bir insan yerde gördüğü sümüklü böcekten bile mutluluk duyar, bir muhabbet çıkartır. olumsuz insan aşırı zengin olsa en kral yere gitse bile mutsuz olur.
0
roket adam
(15.05.21)
"bende su eksik, su arkadasimda olan sey bende de olsa" kafasindan cikarak tadi cikarilir.
0
hot potato
(15.05.21)
Pandemi sebebiyle almıyorum ama öncesinde elimden gelenin en iyisini yapıyordum.

Hayatın tadı merak edilerek çıkarılır. Bu biraz istek meselesi, içten gelmeyince gelmiyor. Ama insan ne kadar çok şey öğrenirse o kadar çok merak etmeye başlıyor. O yüzden kendini yeni şeyler öğrenmeye biraz zorlar ve bir şeylerin üzerine düşünme eylemini pratik hale getirirse o zaman kendiliğinden gelişiyor.

Merak ettikçe yeni şeyleri öğrenme hevesi geliyor. Ne kadar çok şey deneyimlersen o kadar fazla tanıyorsun kendini, neyin seni memnun ettiğini, neyden keyif aldığını daha somut bir şekilde anlıyorsun. Dünyanın en lezzetli meyvesini yiyen bir köylü bunun farkında olmaz çünkü daha kötüsünü yememiştir. O meyveden keyif alması gerektiğinin farkında değildir. Şu anda yaşadığın hayat belki de keyif alman için yeterli ama alternatifleri görmeden bunu bilemezsin. Ya da alternatifleri görüp keyfin farkına varabilir, hayatını buna göre değiştirebilirsin.

Doyuma ulaşma hissi bence bunun önünde engel, her zaman daha iyisi vardır. Çünkü deneyim o kadar öznel bir şey ki, ve içinde bulunduğun dinamiklerden o kadar etkilenir ki; doyduğunu düşündüğün senaryo bir zaman sonra sıkıcılaşabilir. Daha önce seni doyurmayan başka bir senaryo değişen dinamikler yüzünden doyurucu hale gelebilir. Bunun için de bu merak-öğrenme-deneyimleme-farkına varma süreci sen bunlardan yorulana kadar devam etmelidir. Amaç bir yere ulaşmak değil, yolculuğun kendisi diyip klişeyle de bağlıyım.

Neleri yapmaktan zevk aldığını keşfetmen lazım kısaca, sonrası gelir.
0
Jux
(15.05.21)
- pandemiyi saymazsak evet.

- biraz kisisel sanirim ikinci soru, bana gore ulasilabilir beklentiler olusturup, onlari yavas yavas gercege cevirerek cikarilir.
0
fakyoras
(15.05.21)
hayatın tadını çıkaran insanlar genelde gamsız ve birazda saf insanlar oluyor şahsi fikrime göre.
0
komando kani var bende
(15.05.21)
- almıyorum. pek beklentim de yok.

- sağlıklı olmak birinci gereklilik. sonrasında çevrende güzel insanların olması belki ikinci sırada olabilir. bu ikisi olduktan sonra üç, dört, beş doldurulur elbet şimdilik bilmiyorum. kendi adıma yeterince kazandığım için parayı yazmadım ama muhakkak şart. iki bira alırken düşünüyorsan bunun getireceği mutsuzluk ve stres de fazladır tahminimce.
0
nehara
(15.05.21)
-basladim
-bolca yer görerek, iyi insanlarla zaman geçirerek, tüketmek yerine üreterek (örneğin tatilde en az parayı harcayıp en çok yeri görerek), yürüyüş yaparak, hayatı oku, çalış, evlen, çocuk bak, emekli ol çizgisinden kurtararak
0
howfaristhesky
(15.05.21)
-evet artik keyif almaya başladim.

-kpss'yi hayatimdan çıkardım mesela. Yillardir eberjimi sömürüyormuş resmen. Birikim yapıcam diye kendimi kasmayi da biraktim. Gezmeye, yeme icmeye, kiyafete, bakimima ve ilgi alanlarima çok kendimi aşmadan harcama yapmaya başladım. Beni mutlu eden iyi hissettiren şeylere yöneldim.ve antisosyalliği bir kenara birakip kaliteli insanlarin oldugu bir cevre edinmeyi de dusunuyorum. Yalnizlik sıkıcı geliyor artik.
0
pikap
(15.05.21)
@komando kani var bende +1
1) Almıyorum.
2) Değiştirilemez koşullar (seçilen meslek, çalışma koşulları, zorunlu ailevi ilişkiler, bakmakla yükümlü olunan kişiler) ve aşırı vicdan varsa hayatın tadı çıkmıyor.
"Doğduğun ev kaderindir" sözüne inanıyorum. Kişilik yapımız, kararlarımız hep buna bağlı. Gamsız, bencil olamıyorum. Böylece hep bir şeyler ayak bağı oluyor.
Sağlıklı olduğuma seviniyorum. Bir de Polyannacılık oynamaya çalışıyorum.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
Aliyorum hem de cokkk

BENCE hayatın tadını cikarmamda ilk ve en önemli temeli gelecek kaygimin olmamasiyla attim. Sonrasında üzerine, surekli gezmek, sevdiğim insanlarla ve sevdiğim bir coğrafyada yasayarak keyifli zamanlar geçirmek şeklinde bina inşa ettim. Kendimi kimseyle/bir şeyle kiyaslamamayi öğrendim çünkü daha fazlasi her zaman var. Bunun sonunun olmadigini, insanı sadece insanin mutlu ettigini ve kendi degerimi kesfettigimden beri keyifsiz çok az zamanim olmuştur.
0
abuzer
(15.05.21)
hiçbir şekilde keyif almıyorum.

paylaşarak bence. ama gerçekten. sosyal medyadan degil.
0
darkcran
(15.05.21)
almıyorum.
canının istediğini istediği zaman yapıp, istemediğini yapmayarak.
0
candide
(15.05.21)
bence hayatın tadı çeşitlilikten geçer, sürekli gezsek bile 10 gün sonra mutsuz olmaya, sahip oldugumuzu hafife almaya ve değerini bilmemeye başlarız

inisiyatif alabildiğimiz, çeşitli aktivitelere finansal durumumuzun elverdiği, konfor alanımızdan hafif şekilde çıkmak zorunda kaldıgımız sürekli zorlayıcı fakat devamlı stresli olmayan bi işten çıkıp akşam eve geldiğimizde yaptıgımız aktivitelerle hayattan zevk alırız

uzun zaman canım ne isterse onu yaparak keyif almaya çalıştım ve asla tatmin olmadım. shiç işim olmasa bile sabah kalkıp kitap okumak gibi bir eylem yapıyorum. kendime görevler tanımlayıp yerine getiriyorum, daha sonra daha cok zevk aldıgım aktiviteleri yapıyorum. bu akşama kadar huzurlu olmamı saglıyor :)
0
megacracker
(15.05.21)
-genelde almıyorum ama imkanlar olgunlaşınca bu tatsızlık geçecek diye düşünüyorum

-kendini gerçekleştirmek için çabalayarak, keyif aldığın şeylere ayıracak zamanı ve maddi imkanı bulabildiginde
0
Micella
(15.05.21)
Ben de hayattan keyif alamayanlardanım. Pandeminin ve yurdum sorunlarının ruh halimde etkisi büyük. Hayattan eskisi kadar keyif almadığımı farkettim bir süredir. İstanbul'dan da çok bunaldım. Yokuşlarından, betonundan, gürültüsünden.

Yokuş çıkmadan yeşilliğinin içinde yürüyebildiğimde, istediğim alanda çalışabildiğimde ve çalışmak dışında gezmeye, yeni hobiler edinmeye zaman ayırabildiğimde yeniden mutlu hissedebileceğimi umuyorum.
0
🌸chihirovekohaku
(16.05.21)
Nasil konusunda abuzer guzel yazmis bana kalirsa. Buna belki bir seyler uretip ona emek vermeyi ekleyip cevreyi biraz daha vurgulayabilirim. Ruh hali sirayet eden bir sey, kotu bir cevrede iyi olmak bu acidan cok zor. Cevreden gelen stres etkenleri de cabasi. Sehir yasami zaten eksik bir yasam, hele hele Istanbul hic insani degil. Diger yandan herkesi geren pandemi korkusu sadece bir korku, gercekci degil ve fazlaca pompalaniyor. Yurt sorunlarini ise herkes birakti. Zaten cozumu elinde olmayan dertleri birakmamaktan baska yapilabilecek bir sey yok, dusununce bunlari bastan yuklenmis olmak sorunlu. i.imgur.com
0
dunal
(17.05.21)
(10)

Yeni baslayan iliskide ufak tuhafliklar

karanlik yanim
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var. > Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak y
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var.

> Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak yanit veriyor.

> Iliskilerde fevri olabiliyorum, kafama yatmayan birsey olursa aniden cok soguyup arkama bakmadan uzaklasabiliyorum gibi birseyler söylüyor arada bir, gecmis iliskilerden örnekler veriyor.

> Su ana kadar beni haketmedigim sekilde iltifatlara bogup göklere cikariyor. Sürekli ne kadar mükemmel, ne kadar da asmis bir insan oldugumu ima eden seyler söylüyor her 10 dakikada. Sakaya falan vuruyorum ama iltifatin dozunu da ayarlayamadigini hissediyorum.

Bu seyler birbiriyle baglantili mi bilmiyorum, ama biraz tuhaflik hissediyorum, bu is bir yerde patlayacakmis hissi veriyor nedense. Varsa yorumlarinizi alirim.
0
karanlik yanim
(14.05.21)
Psikiyatrist değilim ancak borderline olabilir mi diye düşündüm.
0
pro9it9is9
(14.05.21)
herkesin kendine göre sorunları var aslında, kimse "geçmişsiz" değil. ama kendine çok net tanımlamalar koyan biri bundan da kolay kolay vazgeçip daha iyi olabilirmiş gibi gelmedi bana. yüzde 80 bir yerde patlayacak. ilişki başlı başlına zor bir şey zaman zaman iyi günü var kötü günü var anlaşamayıp hır gür birbirinize girdiğiniz dönemi var, hele sağlıklı bir psikolojide olmayan biriyle zor.
0
barisa
(14.05.21)
Şöyle bir olay olabilir. Diyelim kavga ettiniz. Üzüldü. Sen de diyelim çocuk gibi onunla ilgilenmedin. Daddy issues denen şey yüzünden seni suçlayabilir. Benimle ilgilenmedin gibi.

İkinci durumda da kavga ederseniz uzun bir süre konuşmayabilirsiniz. Çünkü soğuyunca her şey başa döner. Aranın düzelmesi zaman alır. Bu çok sık olursa yorucu olabilir.

Üçüncü durum da heyecandan. İlişki yeniyse taraflar o anki heyecanla böyle davranabilir. Bu durum zamanla normalde dönebilir.
0
dissendium
(14.05.21)
kız önceden uyarmış işte.

aynı şey başıma geldi birden fazla kez. "her gün mü böyle hoş bir hanımla tanışıyorum canım, birbirimizi sevmişsek yoluna oturturuz bi şekilde <3 <3" diyerek görmezden geldim. hepsinde bir süre sonra sanki hiç tanışmamışız gibi terk edildim djfjdk.

ben yol yakınken geri dön derim. "iyi de kızdı yahu, acaba denesek nasıl olurdu?" dediğin düşünce can yakmaz, bi süre sonra da gider. ama işte kendini verdiğin bir ilişki biterse belki yıllarca üzülüyor veya travma yaşıyorsun. kafana yatmıyorsa hiç girme bence o topa, bu tür problemlerin kendi kendini çözdüğü veya ilişki sırasında yok olduğu sanırım neredeyse hiç görülmemiştir. bugün görmezden gelirsin, yarın büyüyerek seni yutar o sorun.
0
der meister
(14.05.21)
Üçüncü madde için (bkz: love bombing)
Tuhaflık hissediyorsanız kızın aşırı ilgisi samimi olmadığındandır belki.
0
kobuzchu kiz
(14.05.21)
daddy issues var diyorsa kacarak uzaklas. sana bir dost tavsiyesi
0
nibba
(14.05.21)
Bence ilginç olmaya çalışıyor. Daddy issues'ün bile ne olduğunu bildiğini sanmam. Her babasıyla arası kötü olanda daddy issues olacaksa yandık. Eğer yeniyse ilişki sen kendin gözlem yapmaya, tanımaya çalış. Ilk baştaki sezgiler yanıltmaz ama genelde.
0
velvetmorning
(14.05.21)
Bomboş bir kız bence. Bende şu varrrrr, bende bu varrrr, ben tehlikeli nasty ve horny bir kızımmmm kafası. İlginizi çekiyorsa devam edin ne diyelim.
0
Hallegadola
(14.05.21)
ailedeki bir sorununu anlatmasi guzel. ancak kacamak yanit veriyor diyorsunuz, yani sizi bos bilgiye boguyor; sizin ne yapmaniz gerektigini, sizinle olan iliskisine yansimasini konusmuyor?

simdi verdigi bu "fevri davranip pat diye giderim." bilgisiyle siz ne yapabilirsiniz? bunu size niye anlatti?

asiri iltifat ve "basip gitme" tehlikesini soylemesi pek uyusmuyor. bir tuhaflik var, dogru hissediyorsunuz. kimse heyecandan on dakikada bir sizi arsa cikartmaz.

bu kadar hizli cikislarin, hizli da inisi oluyor.
0
buf-e kür
(14.05.21)
@velvet+1
Bana da sanki olduğundan farklı bir kişilik çizmeye çalışıyor gibi geldi. Çok kaptırma o yüzden kendini.
0
j r r tolkien hayrani
(14.05.21)
(3)

Yazim mi?

sorumu sorup gidicem
Yeni tanıştığım biri var. Guzel bir gece geçirdikten sonra 2. buluşmayı ayarlamıştık. Buluşma öncesi ayna karşısı cinsel çağrışımlı fotolar falan da atmıştı önceki görüşmeye atıfta bulunan. Buluşmaya az bi zaman kala geçerli sayılabilecek bir bahane ile yatırdı. Yalan da olabilir elbette fakat önces
Yeni tanıştığım biri var. Guzel bir gece geçirdikten sonra 2. buluşmayı ayarlamıştık. Buluşma öncesi ayna karşısı cinsel çağrışımlı fotolar falan da atmıştı önceki görüşmeye atıfta bulunan. Buluşmaya az bi zaman kala geçerli sayılabilecek bir bahane ile yatırdı. Yalan da olabilir elbette fakat öncesinde o kadar istekli konuşulmaz diye tahmin ediyorum, kendimi de avutuyor olabilirim.
Neyse, sonra iletişim çoğunlukla benim ilk mesajı atmamla 1-2 kere kakara kikiri şeklinde oldu. 2. Kez buluşma için bir mesaj atayım mı sizce?
0
sorumu sorup gidicem
(13.05.21)
Atmaman için bir sebep anlatmamışsın ki? Aksine dair şüphe uyandıracak şeyler olmadığı durumlarda insanların bize söylediği şeyleri gerçek kabul ederiz.

Yani at demek bile gereksiz geliyor, niye atmayasın?
0
Jux
(13.05.21)
buluşmayı iptal eden ayarlar. kural böyledir. geçerli bir sebebi vardıysa zaten 2. buluşmanın lafını açar. açmazsa koşma peşinden.
0
rayde
(14.05.21)
Flört mü ediyorsunuz, sevişiyor musunuz, ciddi mi düşünüyorsunuz onu hem kendiniz karar verin hem de buraya yazın ki ona göre cevaplayalım.

Amaç sex ise yaz geç olursa olur olmazsa olmaz. Flört ise biraz daha bekle öyle yaz eğer yazmazsa. Ciddi düşünüyor isen o gemi geçmiş çoktan boş ver.
0
Hallegadola
(14.05.21)
(7)

nefesim daralıyor

batlegolas
her şey çok fazla değil mi ya? ülke gündemi çok kalabalık. günde 5245 tane olay, açıklama, karar, yasak... ekonomi rezil bir halde. dolar, euro çoştu. hiçbir şey alamıyoruz. halk olarak battık. çok zor hayatlar yaşıyoruz. intihar eden insanlar var.çok fazla ya, bunalıyorum.3 yıldır tatil yapmıyorum.
her şey çok fazla değil mi ya? ülke gündemi çok kalabalık. günde 5245 tane olay, açıklama, karar, yasak... ekonomi rezil bir halde. dolar, euro çoştu. hiçbir şey alamıyoruz. halk olarak battık. çok zor hayatlar yaşıyoruz. intihar eden insanlar var.

çok fazla ya, bunalıyorum.

3 yıldır tatil yapmıyorum. sağlığım kötüleşti. maddi durumum kötüleşti. işimle ilgili acayip büyük bir travma yaşadım. şu sıralar onun etkisi hala sürüyor. iş konusunda şanssızım. aile konusunda şanssızım. aşkta da şanssızım. parada tam şanssızım.

özel en ufak bir şey alamıyorum. kolye bile alamıyorum ya. giderlerimi karşılayabiliyorum sadece. bu beni çok etkiliyor. kendimi çok kötü hissettiriyor. çok bunalıyorum. psikoloğa gidemiyorum çok pahalı. antidepresanım var ama yetmiyor işte terapi lazım. kedime zor yetişiyorum. bir de o hastalandı iyileşti. dertlerim hep üst üste geliyor. annem olmasa zaten asla istanbul'da yaşayamazdım.


çok daralıyorum çok. çok fazla şey oluyor. ben yetişemiyorum. kendi sorunlarımı toparlamaya yetişemiyorum. bir de üstüne ülke problemleri. cidden çok fazla. sorunlar çok kalabalık. her şey üst üste geliyor. her şey çok fazla.

bu nasıl devam edecek böyle? nasıl düzelecek?
0
batlegolas
(13.05.21)
Çok haklısın. Çoooookkk haklısın.

Ben de 18 yıldır tatile gitmedim. Yaş 39. 2 erkek kardeşim var biri evli çocuklu ve işsiz diğeri 25 yaşında ve işsiz, ikisi de iş bulamıyor bir tek ben çalışıyorum. Herkese yetişecem diye kredi üstüne kredi çekiyorum ama bunlar keyfi şeyler değil işte napıcan, mecburen yapıyoruz.

Sevgili arkadaşım sıkıntında çok haklısın ve bunları sen bu hale getirmedin. Tek tek biz yapmış değiliz bunları. Evvelki nesiller yaptı ve temizlemesi bize düşüyor evet, dünyanın en saçma gerçeği bu. Ama bu böyle, eğer biz bişey yapmazsak gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluk bizde olacak, öncekilerde değil...

Sevgili arkadaşım gerçekten çok haklısın ama sen bir insansın ve bu ülkenin, bu dünyanın sana çok ihtiyacı var. İyi olmak bile hayata ve insanlığa bir pozitif katkıdır. İyi ol lütfen. Bak sana iki şahane kitap:

1. David Burns'ün İyi Hissetmek kitabı
2. Doğan Cüceloğlu'nun İçimizdeki Çocuk isimli kitabı

Bu ikisini uygulaya uygulaya oku, mutlaka yap. İnan ki psikoterapiye gitme ihtiyacın %80 azalacak. Daha konuşacak birini bulamazsan gel bana de ki arkadaş çok bunaldım beni bi dinle de, dökül dökülebildiğin kadar, sayende bari iyi bir işe yarayayım ben de. Hm? Ben bütün samimiyetimle varım. Çok haklısın, ama bitecek bu günler üzülme.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Kitapları sana şahsen bayram hediyesi etmek isterim, kabul edersen.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
cevaplarınız için çok teşekkürler.

@gabe h coud - öyle gerçekten. ne yapıp ne edip bu ülkeden gitmeli. alanımda para var ama çok değil. hem beklemem gerekiyor deneyim kazanmam için. sancılı bir süreç olacak maddi açıdan. kendi kendimi geçindirebilene kadar işkence.

@1bir1bir1 - ayy sizin de durumunuz fenaymış. herkes böyle cidden ya. bir arkadaşım var o hariç herkes böyle çevremde. o arkadaşım her konuda oldukça şanslı. insan imreniyor. kitap önerileri için çok teşekkürler. yalnız o konuda şu sıralar hiç iyi dğeilim. en son 3 ay önce kitap okudum. şu sıralar hiç okumak gelmiyor içimden. boşuna almayayım sizden çok teşekkür ederim ince teklifiniz için. ama keyfim biraz daha düzeldiğinde, biraz enerji geldiğinde okuyacağım. kitapların ismini arkadaşlarıma yazdım bile. alalım okuyalım diye.
0
🌸batlegolas
(13.05.21)
Çok iyi ettin, yine de enerjinin gelmesini beklemek enerjinin gelmemesine sebep oluyor, bir abla tavsiyesi olup yıllardır tecrübe etmekteyimdir. Kendini zorlayacan kuzum, imkan bulduğun an dışarı çıkıcan yok bulamadın evde ip atlayacan takla atacan bişey yapacan. Yoksa enerji gelmediği gibi, vücut enerji toplama düşüncesiyle daha da ağırlaşıyor (evet kilo almaktan bahsediyorum) ve harekete geçmek daha da zorlaşıyor. Hareket etmeye etmeye bu sefer kaslar gevşiyor zayıflıyor ve tuvalete gitmek bile acı verir hale geliniyor. Depresyonu büyük bir sivrisinek gibi düşün ve kovala onu başından. İcabında peşine düş ve öldür. Yoksa geçmiyor ablacım, genç yaşta hastalık sahibi olunuyor...
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Ben geçmişi bir ibret alanı olarak hatırlamayı tercih ediyorum.

1 odada sığıntı olarak 6 yıl yaşadık annem ve iki kardeşimle. Annem ekonominin şahlandığı dönemlerde akşam pazar dağılırken milletin elindeki paranın belki de onda birine pazarına çıktı. Ben fırınlardan ıskarta/bayat etmek aldım.

Hatta babamız da bir depresyon sonucu intihar ederek ayrıldı aramızdan.

Şu an 4 kişi standarta yakın bir hayata kavuşmuş durumdayız çok şükür. Ama annem pes etse ve bize destek olmasa, kardeşimle ben ders çalışmayı bıraksak şu an ne kardeşim avukat ne de ben akademik personel olabilirdim.

Kendimden örnek vererek bak benim yaralarım daha derin demek değil amacım. Eğer öyle hissettirdiysem özür dilerim. Sadece hayatına giren olumsuzlukların yarın karşılaşmamaya karşı kendi geliştireceğin reflekslerle savuracağın şeyler olduğunu, yaşamın tecrübelerle dolu olduğunu, ölürken bile yaşamadığımız milyonlarca tecrübe olacağını, aynı suda iki defa yıkanamayacağımızı bilmeni isterim.

Şu an yaralar alıyorsun. Hayatta kaldığın sürece yaralar seni daha da güçlendiriyor.

Son olarak kendini gündemden soyutlayabildiğin kadar soyutlamanı öneririm.
0
armagan abanuz
(13.05.21)
çok detay vermediğin için anlattığın kadarıyla bir tavsiye vereyim: ülkeyi boşver, haberleri izleme, bunları kafana takma.

yapman gereken tamamen, baştan sona a'dan z'ye kendi hayatına odaklanmak. bulunduğun durumu nasıl iyileştirebileceğine bakacaksın onun dışındaki her şey (özellikle siyaset) fasa fiso.
0
roket adam
(13.05.21)
Yalnız terapiye gittiğinde cebinde parayla çıkmış olmayacaksın o seanstan. Daha somut ve getirisi yüksek şeylerle ilgilenmen şart.
0
Avoiding The Puddle
(16.05.21)
(4)

Bayramınız nasıl geçiyor?

dissendium
Neler yapıyorsunuz? Yasaklardan kaçıp gezen var mı?
Neler yapıyorsunuz? Yasaklardan kaçıp gezen var mı?
0
dissendium
(13.05.21)
Diğer günlerden tek farkı telefon görüşmeleri. Evde oturuyorum.
0
himmet dayi
(13.05.21)
Ev isi yapmaca, guzel yemek yapmaca ve oyun. Boyle gider herhalde. Butun mail bildirimlerini de kapattim telefonda beyni de cikarip bi cekmeceye koysam mis gibi olacak
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.05.21)
Çekirdek ailemle bayramlaştım sabah onun dışında kimseyle konuşmadım. Bir de 1 saat kadar mahallede yürüyüş yaptım valla. İnsanlar geziyordu ben de çıktım yeter artık diye. Evin içi soğuk kat kat giyiniyorum dışarı çıkınca ısındım yemin ederim. Çarşamba günü bütün işlerimi bitirmiştim neyse ki bu tatilde çalışma baskısı olmadan dinlenebileceğim biraz. Evi temizleme planlarım var. Bir de bir arkadaşımın hediyesi üzerinde çalışacağım. Öyle yani.
0
peki madem
(13.05.21)
pazartesi ola hayrola diyorum umarım hızlıca geçer zaman
0
megacracker
(13.05.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.