Giriş
(14)

Ne fabrikanız olsun isterdiniz

dissendium
Çok önemli bir soru olmadığı için gönül işleri kategorisinde açtım soruyu.Ne fabrikanız olsun isterdiniz ve neden o fabrika? Geliriniz çok fazla olacak. Her ay en az 10 milyon lira kazandığınızı düşünün. Ne üretmek sizi mutlu eder? Ne üretimine hayatınızı harcayabilirsiniz?
Çok önemli bir soru olmadığı için gönül işleri kategorisinde açtım soruyu.

Ne fabrikanız olsun isterdiniz ve neden o fabrika? Geliriniz çok fazla olacak. Her ay en az 10 milyon lira kazandığınızı düşünün. Ne üretmek sizi mutlu eder? Ne üretimine hayatınızı harcayabilirsiniz?
0
dissendium
(23.01.22)
İşlemci
0
aeroknight
(23.01.22)
Oyuncak
0
basond
(23.01.22)
Rakı.
0
j r r tolkien hayrani
(23.01.22)
Otomatik silah fabrikasi.
0
stavro
(23.01.22)
Gelir elde etmek değilse amacım
Müzik aleti olabilir.
0
kisa
(23.01.22)
tekne, motoryat, katamaran, otomobil, karavan

ama seri üretim değil, el yapımı olacak.

ve ilginç teknolojiler olacak. büyük bir kısmını argeye ayırırdım. hiç kimsenin düşünmediği icatları uygulamak isterdim.
0
gabe h coud
(23.01.22)
ilaç
0
ya ben lan neyse
(23.01.22)
Sanat, Andy Warhol usulu :D
0
hot potato
(23.01.22)
oyuncak +1
0
in vino veritas
(23.01.22)
vida
0
ala09
(24.01.22)
gözüm o kadar yüksekte değil, kask fabrikası, motorsiklet fabrikası. az kazanayım sorun diil.
0
selam
(24.01.22)
kedi, köpek maması.
0
kumandanim
(24.01.22)
Fişek fabrikası, tanesi 5 lira oldu namussuzun, atamıyoruz.
0
John Bloor
(24.01.22)
yarı iletken veya chip üretimi yapan bir fabrikam olsun isterdim.
0
baharat
(26.01.22)
(5)

Sırf anime seviliyor diye Japonya'ya gidilir mi?

ya ben lan neyse
animeleri hobi edinmiş biri turistik amaçlı giderse hayal kırıklığına uğrar mı?
animeleri hobi edinmiş biri turistik amaçlı giderse hayal kırıklığına uğrar mı?
0
ya ben lan neyse
(23.01.22)
Mevzuyu yalnızca animeye bağlayacaksak. Hangi animeleri sevdiğine bağlı, ormanda uçup dövüşmeleri seviyorsa yalnızca bilemem ama bazı animelerde japon kültürü çok güzel gözlemlenebiliyor bunları seven de gidip görmeyi ilginç bulacaktır sanki.
0
hedep
(23.01.22)
Gidilir gittim mutlu döndüm
0
basond
(23.01.22)
Neden hayal kırıklığına uğrayabileceğinizi düşünüyorsunuz? Yani ne beklediğinize bağlı biraz. Özel bir etkinliğe denk getirebilirsiniz ziyaretinizi, yok o olmazsa gidip restoranlarda ramen, onigiri gibi animelerde sıkça tüketilen şeyleri yiyebilir, kendinize geleneksel giysi ve aksesuarlar, mangalar ya da beğendiğiniz animelerin hatıra eşyalarından alabilirsiniz.

Yani gezileri buna göre yaparsınız zaten, sonuçta japonyaya ait bir şeyleri hali hazırda severken neden hiçbir fikrinizin olmadığı bir yere gidesiniz mesela? orayı japonyadan daha çok seveceğiniz kesin mi? eğer kesinse oraya gidin. Japonya'ya gidip dönmeyi karşılayabiliyorsanız dünyanın birçok yerine gidebilirsiniz sanırım.
0
akhenaten
(23.01.22)
gidilir.
0
janderzel zartanyan
(23.01.22)
Japonya'ya anime sevilmese de gidilir ama parasiz veya sinirli butceyle gidilmez. Hem cok pahali bir yer, hem de degisik oldugu icin gidince biraz kalmak lazim anlamak icin. Yoksa o zaman hayal kirikligi olur.
0
hot potato
(23.01.22)
(1)

enerji emici flört hk

baldan kaymak
var mı yaşayan? seviyorum ama enerjimi yiyip bitiriyor. toxic sonuçlarla bitiyor ise uğraşmayacağım.
var mı yaşayan? seviyorum ama enerjimi yiyip bitiriyor. toxic sonuçlarla bitiyor ise uğraşmayacağım.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
enerjinizi yiyip bitiriyorsa, "hayır toksik sonuçlarla bitmez" dense uğraşacak mısınız?
tabii ki öyle biter.
zaten bir olay ve sonuç olmasına gerek yok, enerjinizi emmesi bile yeterince "bir şey" bana göre.
0
blatta hiberna
(22.01.22)
(1)

Bjk ve rosier konusalim mi

abuzer
Sözlükten takip ediyom aslında yorumları ama son dönemde hicbisi yazmiyolar.Ya rosier aşırı güzel oynamiyo mu arkiler? Haciyatmaz gibi düştüğü gibi kalkiyo, biri azıcık dokunsa ameliyata girmiş gibi aglamiyo, çamura yatmıyo. Temiz temiz oynuyo ve güzel de oynuyo. İzlemesi aşırı zevkli geliyor bana.
Sözlükten takip ediyom aslında yorumları ama son dönemde hicbisi yazmiyolar.

Ya rosier aşırı güzel oynamiyo mu arkiler? Haciyatmaz gibi düştüğü gibi kalkiyo, biri azıcık dokunsa ameliyata girmiş gibi aglamiyo, çamura yatmıyo. Temiz temiz oynuyo ve güzel de oynuyo. İzlemesi aşırı zevkli geliyor bana. Sırf onun için bjk maclarini izliyorum.

Attığın topun garanti yere gittigini biliyosun mesela. Nadiren hata yapiyo.

Sonra çok sevecen. Birinin başı agrisa hemen kosuyo sarılı, öpüyo, teselli ediyo. Rakip takım oyuncuları da dahil.

Bonus soru: batsuayi kaleyi tutturamamayi nasıl bu kadar iyi basariyo? Özel bir yazilimi var gibi. Kale direklerinin içine asla top atmamak uzerine... Full direk

Siz ne diyosunuz?
0
abuzer
(22.01.22)
çok bildiğim bir şey değil ama batsuayi konusunda şöyle olabilir. ben eskiden top oynarken hep direklere attığım dönem olmuştu. sonra farkettim ki gerçekten de direklere nişan alıyorum. belki adam farkında olmadan böyle bir şey yapıyor. yoksa gerçekten çok saçma bu kadarı. bir de fiziken güçlü değil, topa vuracağı zamana kadar kendini tüketmiş oluyor, yamuk yumuk vuruşlar geliyor.

rosier iyi evet. yine de beşiktaş'a bir gömlek daha iyi adam lazım. biz ne ara vasat adamlara kaldık. parasızlıktan herhalde vizyonumuz da küçüldü.
0
gabe h coud
(22.01.22)
(6)

Eski sevgiliyi sevmeye devam ederken baska biriyle evlenmek

my pink
Benim yasadigim bir olay degil fakat cevremde tanik oldum. Iliski bitmis (5aylik iliski biteli 1.5 sene gecmis. Yeni iliski de 6 ay once baslamis), eski sevgili asla konusmuyor, mesajlara cevap vermiyordu yeni iliskiye kadar. Haliyle bu kisi yeni bir iliskiye baslamis. Su anda evlenmek uzereler. Yak
Benim yasadigim bir olay degil fakat cevremde tanik oldum. Iliski bitmis (5aylik iliski biteli 1.5 sene gecmis. Yeni iliski de 6 ay once baslamis), eski sevgili asla konusmuyor, mesajlara cevap vermiyordu yeni iliskiye kadar. Haliyle bu kisi yeni bir iliskiye baslamis. Su anda evlenmek uzereler. Yakinlarindan saklamiyor onu unutamadigini. Aramiyor, mesaj atmiyor, takip etmiyor, icten ice unutamadigini dusunuyor.

Siz bu durumda olsaniz ne yapardiniz? Sizde birini unutamamak diye birsey var mi? Omur boyu sevecek mi?
0
my pink
(22.01.22)
birini unutamamak diye bir şey var ama birini unutamamışken başka bir ilişkinin içinde bulunmak da bu unutamamayı pekiştiren bir şey oluyor genel kanının aksine.
evet, çivi çiviyi söker de, bazen de sökmez.
ya da taraflardan biri evlidir ya da evlenir, o evlilik bir akıl dağıtma aracı, bir değişiklik gibi görünse de, hapishaneye de dönüşebilir.
bunlar ters tepiyor böyle durumlarda.

belki günlük hayat içinde aklı dağılır, teknik olarak yalnız kalmaz ama küf gibi içeriden yürüyen bir şeydir o.
o yüzden zaten acıları yaşamak lazım.
gerekirse bir yıl eve kapanıp aşk acısı çekilecekse bu çekilmeli.
psikolojik destekse psikolojik destek, ne gerekiyorsa onu içinden atmadan başka ilişkiye başlayınca böyle oluyor.

genelde bir şey yarım ya da kursakta kalırsa unutmak daha zor olur.
ya da unutamayan taraf ilişki konusunda genelde kendini suçlayan, pişmanlıkları olan taraftır.
kıymet bilememiştir, belki hatalar yapmıştır vb.
yani kayıp duygusu yaşayan taraf genelde unutamayan taraf olur bu gibi durumlarda.
yapacağını yapmış, vermesi gerekeni vermiş olan taraf özgürleşir.
o ilişki içinde yapılan ya da yapılamayan şeylerle yüzleşip kabullenebilmek gerekiyor işte.

ilişkilerde sonraki kişiye geçmeden, içsel olarak öyle ya da böyle noktayı koyabilmek şart.
bu şekilde yaşanmaz.
üstelik birlikte olduğu insanı da boşuna yaralar.
0
blatta hiberna
(22.01.22)
Hayatımda gördüğüm en büyük saygısızlıklardan biri. O kişinin yeni sevgilisi 6 aydır sevildiğini düşünürken aslında sevilmiyor. Kandırmak ve aldatmak bir arada.

Birini unutamamak diye bir şey var. 5 aylık bir ilişki için bu süre en fazla 2 yıldır. 2 yıldan fazlası anormal.

Bu durumda olan biri yeni sevgilisine haksızlık etmemek için, onun hayatından çalmamak için ayrılmalı. Evlenmek gibi bir hata yapmamalı. Bir insan kendini kurtarmak için başkasının hayatına zarar vermemeli.
0
dissendium
(22.01.22)
Çok kötü bir şey! İnsanlara güvenemeyecek miyiz? Ben öğrensem ayrılırdım. Olaydaki kişi biten bir ilişkinin hemen ardından yarabandı olmayı kabul ettiyse, belki bu durumu da kabul etmiştir. Neredeyse hiç ara vermeden, yenisine geçmiş:/ Evlerden ırak!
0
barguzhale
(22.01.22)
Boyle vaka sandiginizdan cok cok daha fazla var. Bunlsrin içinde bu ornekteki gibi arayip sormayan var, hala gorusen konuşan var, konusmakla kalmayip kapalı kapilar ardinda takilan var her turlu var ama cok var. Olanagustu bir durum değil.
0
stavro
(22.01.22)
anlattığınız durumda arkadaşınız var olmayan birine kendini aşık etmiş gibi.
ilişki biteli bir buçuk sene olmuş ve bir sene boyunca konuşulmamış, sonra başkası ile görüşmeye başlayınca yeni insanlarında eski insan tekrar canlanmış. yeni insanla beraberken sürekli eski kişiyi düşünüp kafasında büyütüp durmuş, kendi kendine bir saplantı haline getirmiş.

yeni insanı sevmediği belli ama bir şey olsa ve eski sevgiliyle yeniden başlansa yine olmayacak bence.

ben hiç bir kız arkadaşımı unutmadım. bir tanesi dışında hepsine sevgi besliyorum. bir tanesi de beni uzunca bir sevmemiş, sevdiğini sanmış, bahsettiğinize benzer bir durumda bırakmıştı. o kişiye de nefretim yok. ancak o kişiyi belli bir tarihte ölmüş gibi kabul ediyor ve o tarihten sonrasını farklı bir insan olarak kabul ediyorum. sorunuza cevaben evet hiç birini unutmadım, ama hiç biri severek başladığım yeni bir ilişkimde önüme engel olmadı. anlattığınız durum ise bir sorun gibi görünüyor. bu bir çeşit aldatmak ve yalan.
0
dahinnotha
(22.01.22)
çevremde buna benzer örnekler var benim de. hayat böyle birşey sanırım. kimisi normal karşılar kimisi karşılamaz. Ama çok eski dönemlerde de olduğunu düşünüyorum zira vizontele filminde bile işlenmişti. düşünüyorum, zaten insan gibi duygusal bir varlığın olduğu yerde bunlar normal. Bende yaşadım. Ama öyle acısı biticek sonra devam diye birşey olamaz. İnsan için sıfır diye bir tabi yok ki dolayısıyla bir tabiri de yok. 0,20 var belki yada 0,80 ve 0,50 noktasına göre karar veriyoruz. Dolayısıyla aklında biri varken evleniyorsa yada hiçkimse yok diye evleniyorsa ikisi de aslında hiçbir bilmediği ve belki de sahip olmadığı bir fikri savunuyor olabilir. Burada kritik olan evlendiği kişi. Zeki biri olmayabilirsiniz ama hayatınızı etkileyecek kararlar alırken, akıllı olmak zorundasınız. Yoksa kandırılmanızın tek sorumlusu sizsiniz maalesef.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
(18)

Ot gibi yasamayalim derken hayatimizi mi zorlastiriyoruz?

karanlik yanim
Kendi adima konusucam ama belki bana benzeyenler cikacaktir.Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantr
Kendi adima konusucam ama belki bana benzeyenler cikacaktir.

Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantrasyon ve öz disiplin gerektiriyor. Dolayisiyla enerjimin büyük kismini buraya veriyorum. Fakat ot gibi yasamamaya kararli oldugum icin bunun yaninda bir de sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum.

Yani böyle listeleyince cok gibi görünebilir ama aslinda cogumuzun istedigi standart seyler. Fakat kendim icin sectigim kariyerle celisiyor gibi geliyor, cünkü isimde mutsuz ve yetersiz hissediyorum kendimi. Yetisemiyorum yapmam gereken islere, ya da hep son dakika. Is arkadaslarim benim gözümde ot gibi yasiyorlar (laf etmek icin söylemiyorum, tespit yapiyoum) ama belki de dogrusunu yapiyorlar. Bu bahsedecegim kisiler islerinde basarililar ve bundan son derece tatmin oluyorlar ve islerinde mutlular. Bunun disinda baska bir seye ihtiyaclari yokmus gibi. Soruyorum mesela dün aksam ne yaptin, hic bir sey, bi bölüm dizi izledim sonra sizmisim. Spor? Yok, ayda 1-2 kosuya ciksam yetiyor. Yemek? Disardan söyledim. Haftasonu ne yaptin? Sosyallik? Iste kiz/erkek arkadasimla takiliyoruz, hep ayni. Ee baska ne yaptin? Iste bugünkü toplantiya hazirlandim, su raporlari okudum, yazdim vs. Toplantida zipkin gibiler, raporlar, sunumlar zehir gibi, basarililar, tatmin oluyolar. Basit bir formülde yasiyorlar yani aslinda. Anlamli bir kariyer secmisler, bundan tatmin oluyorlar ve kolay kolay baska bir seyin bunun önüne gecmesine izin vermiyorlar. Ha sonra gidip en kralindan tatili de yapiyorlar, ama iste gündelik yasamlarini cok basit tutuyorlar. Ben cok karmasik yasiyorum ve hem is yasaminda hem de is disinda kendime cok fazla yük yüklemisim gibi bir halim var. Oturup ise odaklansam hayati kaciriyorum ot gibi oldum diye üzülüyorum. Diger türlü olunca isime öncelik vermem gerekiyor diye gözüm arkada kaliyor, yaptigim is disi aktivitelerden de tatmin olamiyorum. Böyle garip bir kisir döngü. Var mi benzer seyler yasayanlariniz? Caresi ne? Caresi belli aslinda iste ama biraz dert yanayim dedim :)
0
karanlik yanim
(20.01.22)
Yazdıklarınızın hepsini okudum ve ekleyecek bir şey bulamadım. Çok haklısınız.
0
aeroknight
(20.01.22)
Türkiye'de idealizm daima kaybettirir. Süper işler yapacağım diye özel sektöre girenlerin hepsi bitik, erken yaşta kronik hastalıklara yakalanıyorlar ve ölüyorlar. Dediklerinizin maddi karşılığı falan yok. Kimse de size aferin demez. Birilerini zengin ediyorsunuz işte.

zaman>para. eğer yaptığınız işten zamanı satın alacak kadar para kazanmıyorsanız idealizm gereksiz. sizin yemeğinizi ve işlerinizi birinin yapması gerekir. Bunu satın alabilmeniz gerekir.
0
garylineker
(20.01.22)
ay gerçekten zorlamamak lazım.
sizi okurken yoruldum.

arkadaşlarınızın hayatı daha makbul benim için. dizi yerine kitap, sporu da biraz daha sık yapıp düzenli ev yemeği yemek, düzenli yaşam, arada ufak tefek seyahatler ve tiyatro-sinema, bitti gitti. öyle her an çeşit çeşit arkadaşa, aktiviteye zaman ayırırsam kendimle ilgilenemem, evi de ... götürür :) pilim de biter.

sağlığınıza dikkat ediyorsunuzdur umarım.
0
adse
(20.01.22)
aslında bu neye benziyor biliyor musunuz? hem ergen-genç, hem de yetişkin/olgun yaşamı sürmeye çalışmaya benziyor. gençken(üni bitene kadar olan dönem) sosyal olabiliyoruz. çünkü para kazanma kaygısı olmuyor. gez, toz, ye iç, sinemaya tiyatroya git, sevgilinle arkadaşlarınla takıl. vakit bol, sorumluluk yok. ancak iş hayatına başlayınca o dönem yavaş yavaş kapanıyor artık yetişkin oluyorsunuz ve birtakım sorumluluklar da yükleniyor. 8-10 saat gibi çalışma sürelerinden bahsediyoruz. bunun üzerine işe hazırlanma süresini ve yolu da ekleyince bir günün yarısı harcanmış oluyor. 8 saat de normal uyku süresi. ee geriye ne kaldı? yemek pişir, ye, çamaşır yıka, as, bulaşık yıka, yerine koy, banyo yap, ütü yap... sana kalan resmen 1-2 saat. bu sürede de insanın bir şey yapası gelmez zaten.

problem çalışma saatleri aslında. bana hiç insani gelmiyor. en iyi ihtimalle 8 saat çalışıyoruz. günde 14-15 saat bile çalışan da bir sürü insan var. zengin aileden gelmiyorsak hepimiz hergün sabahın köründe eşek gibi uyanıp işe gitmek zorundayız.

bir de bahsettiğiniz arkadaşlarınız bu tarz şeyleri düşünecek tipler değil, biz nedense kafamıza takıyoruz. rahat bir yaşam için böyle şeyleri düşünmeyip sürüye uymak gerekiyor. zaten işle birlikte evlilik ve çocuk kombosu da eklenince insan insanlıktan çıkıp robota dönüşüyor. tek çare; çalışmak zorunda olmayacağınız kadar paranızın olması :)
0
rose parks
(20.01.22)
ben de böyle hissediyorum. çevremdekiler mükemmeliyetçisin, çok kasıyorsun falan diyorlar hep. bir de ''perfect is the enemy of good'' durumu var. o bahsettiğin insanlar iyi/ortalama sonuç ile tatmin olabiliyorlar. biz de her şey mükemmel olsun diye uğraşırken yetişemiyoruz çoğu zaman dediğin gibi.
0
william morris
(20.01.22)
hayati ot gibi yasamamak demek ANLAMLI tecrubeler yasamak demek benim icin. senin tanimin daha cok "hayatini dolu yasadigini dusundugum kisilerin yaptigi seyleri kopyalamak" gibi tinladi bana, kendin icin de anlamli bulmuyorsun yaptiklarini ve tatmin olmuyorsun. bunu da suni olarak devam ettirmek zulum geliyor haliyle.

kendince gercekten anlamli buldugun bir sey yaparsan (isinin yaninda bile olabilir yani is degistir demiyorum) mutlu olursun bence. baya da sadelesmis olur hayatin.
0
robokot
(20.01.22)
"Hayati ot gibi yasamayayim derken"

Birilerinin sana baski yapmasina izin verme, zirada sozkonusu durum o sekilde. Buradaki "ot" standardini kim koymus? Kendi hayatindan kendin sorumlusun. Kitap okumak istiyorsan oku. Ayda 1 degil, 5 kitap okusan bile kimse "ooo ot gibi yasamayan, anlamli yasayan klas insan geciyor" diye parmakla gostermeyecek zaten. Dolayisiyla sonu basi belli olmayan bir hamster kosusu bu. Takilma yani.
0
hot potato
(20.01.22)
seni anlıyorum ve tamamen aynı düşünüyorum

bence iş hayatı ve kariyer peşinde koşmak ömrü heba eden aptalca bir şey.
o unvanlar, karizmatik linkedin profilleri falan kölelik tasması gibi.

ömür geçip gidiyor senin de yazdıgın gibi hiç bir şey yapılmıyor.
0
dafuq
(20.01.22)
Çok haklısınız. Zaman zaman durup yarın ölmeyeceğim ne malum neden ot gibi yaşayıp keyfime bakmıyorum diye ben de düşünüyorum. Ama o ot gibi yaşama olayına girince de mutlu olmam bence. Mutluluk otluk ya da ot olmamakla alakalı değil. Esas nokta bu. Ama katılıyorum size. Ve motive olmakta cok zorlanıyorum +1

Bu şey başlığı işte. Memur olup sıradan bir hayatla ölüp gitmek.

Biraz da kendini kabulle alakalı sanırım. Öz kabul.
0
westblack
(20.01.22)
Dediginiz sey bu zamanin sorunu, hem de alan farki olmadan.

Ornegin akademide interdisipliner calismalisiniz. Bir tarihci bir ton alandan bilgiye sahip olmali. Hem alaninda cok ilerleyeceksin, hem de bircok alanin bilgisine hakim olacaksin. Böyle bir sey olabilir mi? Bunun korkusu altinda ezilip kalan cok.

Modern insan da oyle. Spor yapmali, kendini buldugu ve ileriye goturdugu bir hobisi olmali, iyi beslenmeli; iyi bir sosyal cevresi olmali; isinde ilerlemeli vs. vs...

Bu isin bir dogrusu yok. Kimin nereden tatmin olduguna bakip, karsilastirma yapma cok saglikli degil. Siz onlardan ustun degilsiniz. Onlar da sizden ustun degil.

Ne yapmak istiyorsunuz? Cok dolu bir gun sizi tatmin ediyor mu? Etmiyorsa, sadece bu "yarista" one gecmek icin mi acaba bu kadar cok sey yapma telasindasiniz?

Isim bittiginde, bana zevk vermeyen yerde yokum. Her yerde olamam. Siz de olamazsiniz. Eskiden ates icinde yatarken sosyallesmeye calisiyordum, etkinlik kacsin istemiyordum. Bunun telasini sanirim 20lerin ortasinda biraktim. Caresi telas halinden cikmaniz. Zorlamayin. Size recete ile verilmis seyleri yapmak yerine, size haz veren seylerin pesinden kosun. Yemek yapmak hobiniz ise o alanda derinlesin. Ama buna vakit harcarken, ayni zamanda 3 spor dalinda ilerleyemeyebilirsiniz. Bircok alanda ortalama olmayi da kabul edin.
0
buf-e kür
(20.01.22)
"sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum."

bunları yapmak kısa vadede de keyifli değil mi? sağlık, beslenme bir de sosyalleşme dışındaki şeyleri keyif vermediği için bırakırsanız ot gibi yaşıyor olmazsınız.
0
curious mind
(20.01.22)
mukemmel olmaya calisiyosunuz ve korktugunuz profil olmamak icin biraz zorluyosunuz. ben de cok boyle davrandim biraz isle tatmin olmamaktan da kaynaklaniyor bence. ben isten sonra yorgunluktan ölurken bi seyler de yapmaya calisinca cok daha yoruluykrum zorlama olunca. ama ayda yilda bir yapinca dinlenmis, stres atmis hissediyorum. kisisel bakim disinda arada gundemden uzak kalmak, sosyal olmamak o kadar iyi geldi ki. kendime daha alakasiz bi gundem yapip tek basina takilmak daha guzel hissettirdi. mutfakla arasi olan biri degilim durduk yere butun izin gunumu mutfakta tatli yaparak gecirince guzel oluyor. ne saat kaygim ne yapilacaklae listesi var tek 1 is. veya bi besteyi calmaya calisiyorum butun gun tek amacim bu belki aksam yuruyus market vs. naptin denince evdeyim diyorum hicbi sey yapmiyomus gibi ama saate bakmadan gunu bitirmek, listesiz o kadar guzel ki. vizyonsuzluk hissine kapilmadikca, sıkıştırılmış hizli hayata mola vermek iyi

zaman obsesifligi diyebilir miyiz cok sey yapma istegi? umarim ornekle saptirmamisimdir konuyu.
0
ala09
(20.01.22)
Hayatınız güzel böyle bakılınca. Ben bahsettiklerinizin çoğunu yap(a)mayan, ve işyüküne de anca yetişebilen versiyonuyum :)
O gün dinlenmiş uyanıp, kendime bir-iki kahve yapıp, sevdiğim temel şeyleri yerine getirince mutlu sayıyorum kendimi.
Netflix falan zaten muhteşem şeyler :)

Bence güzel ve biraz "lüks" bir "kısırdöngü", seçenekleri optimize etmek tamamen size bağlı, tadını çıkarın :)
0
dreamnesiac
(21.01.22)
yaşamak sancılı bir süreç; dünya bok gibi bir yer, insan olmak bok gibi bir deneyim. Onca koşuşturma, hedef, tatmin sağlama araçları; hepsi bu bok gibiliği kapatmak için çırpınışlarımız. Bunun farkına vardıkça daha çok çırpınmaya başlıyorsun. O kocaman boşluğu, anlamsızlığı doldurmak için çabalıyorsun ve hiçbir zaman yeterli olmuyor.

Bununla baş edemezsin. Bazı insanlar gözlerini buna kapatıp, belirli şeylere konsantrasyon sağlayıp önlerine bakabiliyor. Bazıları ise durup nefes aldıkları anda o boktanlıkla yüz gelip dehşete kapılıyor, sonrasında ise bundan kaçmak için bir şeylere tutunmaya çalışıyor.

Bunun kurtuluşu yok, ne yaparsan yap huzura eremeyecek, kendi küçük dünyanda kalmakta başarılı olamayacaksın. Bunun tek yolu kendini kandırmayı başarmak, bir şeyleri fark etmemeye, etsen de görmezden gelmeye çalışmak. Şu anda hayatının bu noktasında değilsin, olabilir misin onu da bilemem.

Çaresi var ama reçetesi yok, şunu yap böyle bak şöyle düşün ile olacak iş değil. Belki de ilk adım bunları kabullenmek midir diye düşünüyorum; belki, bir umut..
0
Bruce
(21.01.22)
bu insanların ot gibi yaşadığına nereden kanaat getirdiniz? insanlar andan zevk alıyor olabilir. bir bölüm dizi izler sızar ama huzuru vardur, mutludur, stres yoktur.

sizin ot gibi yaşamayayım diye verdiğiniz çaba sizi diğerlerinden üstün kılmıyor aksine yoruyor.
0
Hallegadola
(21.01.22)
tamamen benim ideal bulduğum yaşam biçimini anlatmışsınız ve işin kötüsü bunların hepsini düşünüp hiçbir şey yapamamak, sonunda yetersiz hissedip hiçbirini isteyemez hale gelmek ile sonuçlandı benim serüvenim. bu sabah bunları düşünürken aklıma Turgut Uyar'ın Terziler Geldiler şiiri geldi: her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği...

Madem bunların hepsini yapmak beni hepsinde başarısız kılıyor sadece hayati olanlara odaklanayım dedim sonunda. Yapmam gereken iş ve vücudumun ihtiyacı olan kadar hareket.

Diğer konularda da ben beceremedim ama izlediğim onlarca zaman yönetimi vb. videolarından ve okuduğum kitaplardan çıkardığım sonuç: alışkanlıklar işleri kolaylaştırır. bunun üzerine cumartesi akşamlarını film akşamı olarak belirledim. Haftada bir film izlemek yılda 52 film izlemek demek oluyor. Bu kadar kültür bana yeter. Haftada 2 günü boş zamanlarımı sadece kitap okumaya vererek bu konuda da bir kademe atlayabilirim. tik... Aralara da sosyal aktivite atarsam fena olmaz. Şimdilik bu plan emekleme aşamasında ama şu ruh halimi atlatabilirsem düzene koyabileceğime inanıyorum. Tek bir gün içerisinde her şeye yetişmeye çalışmak beni hepsinde başarısız yapıyor, tek cephede savaşmak gerek.

Şu an düzeninden memnun olduğum tek bir şey var: sağlıklı beslenme. Bu konuda gerçek bir guruyumdur, içlerinde en kolayı bu bence. Buharda haşlanmış sebze ve fırında pişirilmiş tavuk/balık ile besleniyorum sadece. Bir de salata. Bunların hepsi de çok kısa zaman alıyor. Eti al fırın poşetine koy ya da direkt kağıda koyup fırınla, kendi kendine pişsin. Haşlanmış sebze de öyle, yıka ve buharın üstüne bırak, kapağını kapatınca karıştırmaya bile gerek olmuyor. Tik... Bunların yanına bazen salata bazen bulgur pilavı yapıyorum bunlar da yarım saatlik basit yemekler.
0
Mossy
(21.01.22)
Hocam işini hobin haline getirirsen hobine vakit kalmaz. Yani en azından TR koşullarında bu böyle. Ama bence şöyle olması makul. işe yeni giren biri her halukarda adaptasyon sorunu yaşıyor. 3 sene filan dişini sıkarsa, sonra iyi seviyeye geldiğinde hem işinde iyi olur hem de sosyalleşebilir. şimdi burada risk şu: 3 sene dişini sıkan o durumu normalleştiriyor ve ot gibi hayatı sadece iş olan birine dönüşebiliyor. Bu noktada dikkat etmek gerek.
0
lcha
(21.01.22)
bence çok doğru yoldasın, koç burcu falansın heralde. bana sorsan şu an hayalim bu anlattığın hayatı yaşamak fakat tek farkla, yaşarken yaptığım her aktivitede bu beni mutlu etti mi etmedi mi diye sorgulayıp kendime o anda yok ya bunu yapmayayım deme hakkı vererek.

nitekim senin yaşadığının tam tersi bir deneyim yaşadım ve artık hayatta sevmediğim şeyleri yapmayı bırakıyorum dedim, işi bıraktım, arkadaslarımın coguyla gorusmeyı bıraktıgım, sevmedıgım mekanlara gıtmeyı bıraktım. gunun sonunda gittikçe asosyallasan bır hayatım oldu bır senede şu anlattıklarının yarısına enerjim yok gibi hissediyorum ama bir yandan eskisinden mutluyum.

kısacası ne benimki ne seninki dengede olan. ben sevdigim seyleri bulup tek tek eklemeye calısmalıyım, sen de sevmediklerini tek tek çıkarmayı orta yerde buluşuruz
0
kurcalamabozarsin
(22.01.22)
(4)

An itibariyle uyanık olan var mı

mezarkabul
Sb. Ne yapmaktasınız, neden uyumadiniz?
Sb.

Ne yapmaktasınız, neden uyumadiniz?
0
mezarkabul
(20.01.22)
sirkadyenim bozuk, genelde bu saatlerden itibaren uyurum. sen?
0
robokot
(20.01.22)
Eğitim veriyordum yurtdışına yeni bitti
0
seyyar satıcı
(20.01.22)
Yeni uyandim
0
sonhakan
(20.01.22)
yatsıyı kılmadan yatmıştım, vakit çıkmadan kılayım diye kalktım
0
mustafakesekci
(20.01.22)
(7)

Neden değer veren değer görmüyor?

butikcenk
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz, hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız? Seven sevilmiyor mu?Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz, hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız? Seven sevilmiyor mu?

Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?
0
butikcenk
(18.01.22)
Çünkü aynı degeri gormedigin anda birakip gidecek cesaret gosteremiyorsan zaten o değeri hak etmedigini ispatlamis oluyorsun. Kısır döngü
0
abuzer
(18.01.22)
karşılıklıysa, değer vermek güzel, hayatın merkezine koymak, koyulmak çok güzel bir duygu. dış politikada mütekabiliyet diye bir kavram var. "Mütekabiliyet; Devletler arası ilişkilerde maruz kalınan davranışa aynı şekilde karşılık verme prensibini tanımlar."

Sana 1 adım gelene sen de 1 adım gideceksin. Sen 3 adım attın, ondan 1 adım bile gelmediyse olduğun yerde bekleyeceksin, gerekirse geri adım atacaksın.

Suriye'nin karıştığı dönemlerde bize bir tane top düşüyordu, aynı şekilde cevap veriyorduk, karşı tarafta can ve mal kaybı olacağını bile bile top atıyorduk. neden? yoksa devlete saygı kalmaz. bir şey yaptıysan karşılığını bulacaksın, bunu bilecek komşun. iyi ya da kötü. insani ilişkilerde de öyle. karşı tarafın sana saygısı, daha önemlisi kendine saygın azalmaması için istemesen de geri adım şart.
0
gabe h coud
(18.01.22)
Başlık da dahil sorunların her biri çok bilinmeyenli ve formüle edilebilir değil ancak ilk olarak değer veren değer görmüyor diye bir durum yok.

Yanlış kişilere değer veriliyor olabilir ancak bu aslında kişinin kendisiyle ilişkili bir duumdur. Henüz kendini tanımayan birey karşısındaki insan hakkında öngörülebilir teşhislerde bulunamayacağı için büyük olasılıkla değer verebilecek doğru kişiyi seçemez. O yanlış tercihi hayatının merkezine koyar, sever ama sevilmez ve sonrasında da hayal kırıklığına uğrar.

Daha fazla hayal kırıklığına uğramaak için beklentiler minimumda olmak üzere özünden başlayarak farkındalığın maksimum olması gerekiyor.
0
foolrules
(18.01.22)
bu bir inanış.
değer verip değer gören milyonlarca insan da var.

ilişkiler ve ilişki yaşadığımız kişiler kendimizin aynası çoğu zaman.
siz kendinize ne kadar değer verirseniz, karşınıza size o kadar değer veren insanlar çıkar.

yani bakış açınıza ve bilinçaltınızdaki kodlara göre ilişki yaşarsınız.
ilişkileri hayal kırıklığı ve fedakârlık ekseninde değerlendirir, öyle yaşarsanız, ilişkileriniz bunun üzerinden yürür ve sınanır.

kaza anında oksijen maskesini önce kendine takmak gibi, zaten birini gerçekten sevebilmek için önce kendini gerçekten sevmen lazım.
yani birini sevmek, onu hayatının merkezine almak demek değil zaten.
herkesin hayatının merkezinde kendisi olmalı.
0
blatta hiberna
(18.01.22)
değer verilir ancak doğru insana. insanoğlu açgözlü olduğu için hep daha iyisini ister, insana değer verirken de durum böyledir. hep kendisinden "üstün" olanın peşindedir, bu yüzden hep hayal kırıklığına uğrar. mühim olan dengini bulup, birbirine karşılıklı değer vermektir.
0
rose parks
(18.01.22)
Deger verenin değer gormesi gerektigi on kabuluyle hayata baktiginiz icin boyle olmayınca sasirip anlam veremiyorsunuz. Halbuki boyle bir tabiat duzeni yok. Bu sizin idealiniz sadece. Size böyle öğretildi, dogrusu bu ve olmasi gereken de bu diye sartlanip etrafinizda da bunu gormeyi bekliyorsunuz ama realiteyi etkilemiyor bu. Bunu bir asmak lazım once. Tabiat ve içindeki insanlar ideallerdeki yuksek erdem standadtlsdina gore şekillendiriyor kendini.

Cok buyuk iyilikler yaptığınız dostunuz zor zamaninizda sizi umursamayabolir, cok değer verdiginiz biri sizin yoklugunuzu bile farkmetmeyebilir, severek evlendginiz esiniz muthis bir soğukkanlılıkla duzenli olarak aldatabilir. Bunlar daima gercrklesebilecek ve ilk insanin nefes almaya basladigindan beri de gerceklesen seyler. Bu gibi erdemsizliller hep gozunuzun onunde gerceklesmedigi icin "bunlar hep baskalarinin basina gelir, bu istisnalar her zaman olmaz bunlar nadir sanssizliklardir" on kabuluyle yasiyorsunuz.

Birinin size verecgi degeri sizin ona verdiginiz degerin belirleyecegini dusunuyorsunuz ama genel olarak insan ruhunun boyle bir mekanizmasi okmadigi gerceginin bilincinde olmayacak kadar gaflet icinde yasiyoruz. Sizde olan vefa mekanizmasinin, idealinizde olanin digerlerinde de olacağı beklentsiyile yasiyorsunuz. Genel olarak hepimiz boyleyiz. Bu insanin - en azindan modern insanın - zayif noktası. İnsanlar size verecegi degeri belirlerken ona ne kadar deger verdiginize paralel hareket etme gudusuyle yasamaz size olan duygularını. Gonlunden gectigi kadar deger verirler size. Verdiğiniz deger goreceginiz değerden cogu zaman bagimsizdir esasında.
Yani diyecegim o ki ne yapmaliyiz ne kadar dever vermeliyiz konusunda her seyden once ise önce daha realist bir bakis kazanarak baslamak lazim.
0
stavro
(18.01.22)
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz

yanlış kişi diye bir şey yoktur, herkes doğrudur. bu doğruluk kısa sürebilir, uzun sürebilir, ömür boyu sürebilir ama doğrudur. ilişkin iyi gitmeyebilir, kötü durumlar yaşanmış olabilir ancak sana bir şeyler öğretir, öğretmiyorsa o halde sorun karşı tarafta değil sendedir ve zaten o nedenle bunlar tekrar ve tekrar yaşanır.

hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız?

elbette kendinden başkasını merkeze koymamalısın, buna annen babanda dahil, nesin sen başkalarının etrafında gezinen uydu falan mısın? neden merkezde başka bir şey var da sen onun etrafında oluyorsun? senin zevklerin, arkadaşların, kendine göre durum ve olayları yorumlaman yok mu? bunların hepsi sende var, o halde neden başkası merkezde? tabii ki hastalıkta, kara günde o başkası merkezde olabilir ancak bu belirli bir süre olmalıdır.

Seven sevilmiyor mu?
kedileri seviyorsun ama mahallenin kedileri yaklaşmıyorlar, üzülecekmisin bu duruma? sevmeyecek misin? dövecek misin? sövecek misin? sen birine bir şey veriyorsun diye o kişiden bir şey isteme hakkın yok ki? bu bir şeyi karşılık bekleyerek yapmaktır ki sonucunda vermeseydin, bana mı sordun derler adama. sevmenin pazarlığı olmaz. karşı tarafa verdiğin şey maddi olabilir, manevi olabilir ancak pazarlık malzemesi olmamalıdır. Ancak ve anca:İ duygularının ve düşüncelerinin tek sahibi sensin, bir başkasına vermiş olman geri alamayacağın anlamına gelmez. tıpkı bundan öncekiler gibi yine zamanla geri alacaksın. bu tam soruna cevap değil ama isyanlardasın, isyan etmene gerek yok.


Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?

gerçekçi olmak ve gerçekleri fark etmek hayal kırıklığı yaşatmaz. adı üstünde hayal, senin zihninde kurduğun, bu kurdukların için danışmanlık dahi almadığın gerçek dışı şeyler. aksiyon hollywood filmi gibi, gözlerinden ateş çıkan adamlar, uçanlar, görünmez olanlar, çok güçlü olanlar vs. bunlar gibi aynı, neden gerçeklikten çıkıp hayal kuruyorsun ki? romantik hollywood filmleri hayal, uydurma, birinin kafasında kurduğu bir kurgudan ibaret. romantik romanlar (iki kelimenin de ses benzerliğine dikkatini çekerim) birinin kafasında kurduğu bir hayal, şairlerin şiir yazdığı kadınlar/erkekler onların hayalinde. öyle hissetmiyorlar öyle hissetmek istiyorlar sadece ve gerçek değil, olsa olsa süslü laflardan ibaret. hayal kırıklığı istemiyorsan hayal kurmaktan vazgeç, bunun fedakarlıkla bir ilgisi yok.

son olarak:
Neden değer veren değer görmüyor?

değer veren değer görüyor, sadece sen karşı tarafa olması gerektiğinden daha fazla değer veriyorsun, o kişi bu kadar değeri hak etmiyor, bunun da farkında bu nedenle de vermiş olduğun değer ona yük geliyor. bir nevi vicdan yapıyor seni terk ediyor çünkü sanki onun hayatında başka yükleri yokmuş gibi bir yükde sen ekledin. onun sana verdiği değer seninle aynı olmadığı için de daha çabuk atlattı.

not: bir sonraki ilişkinde baktın ki durum iyiye gitmiyor, ne kadar değer verirsen ver, ne kadar seversen sev, giden sen ol.
0
selam
(18.01.22)
(9)

instada eski sevgiliyi takipten çıkarıyor musunuz? neden?

baldan kaymak
sb.
sb.
0
baldan kaymak
(17.01.22)
Nasıl ayrıldığına bağlı. Benim eskilerden sadece bitanesi duruyor, diğerleri kendi çıkartmıştı.

Ben öyle günlük hayatımı kendimi paylaşmadığım için bana fark etmiyor takip edip etmemesi, benim de onunkini görmem bana etki etmez çok derbeder bir ayrılık değilse. O yüzden ben kimseyi çıkartmadım şu ana kadar ama durumuna göre yapılabilir.
0
Bruce
(17.01.22)
Hayatindan cikan biri sosyal medyada olmamasi daha iyi hesabim konfor alanim oldugu icin o gerginligi istemem. bu sefer ustune alinir veya bazi seyleri mesaj algilar falan ceya sen oyle zannedebilirsin sadece insta degil twitter da gecerli
0
ala09
(17.01.22)
Ayrılırken saygımı yitirdiğim için birini çıkarmıştım. Onun dışında umursamam. Çok paylaşım yapan biri de değilim zaten.
0
asteriks
(17.01.22)
Çıkarıyorum, bazıları da beni çıkarıyor. Benim sebebim, hatırlamak istememem.
0
barguzhale
(17.01.22)
evet. üzülmemek, devam edebilmek için.
0
gabe h coud
(17.01.22)
takipten cikarmadim ama mute ettim hem postlari hem storyleri.
0
hot potato
(17.01.22)
E tabii ki. Son ex'imi çıkardım mı? Hayır çünkü gerçekten arkadaş kaldık konuşuyoruz günlük. İlişki olmadı ama en yakın arkadaşım herkesten çok tanıyor beni. Ondan öncekilerde konuşmadıklarımı anında sildim, konuştuklarım durdu yine.

Genel olarak biriyle 6 ay hiç konuşmamışsam instagramımdan uçuruyorum. Öneririm.
0
aguen
(17.01.22)
Bundan 20 yıl önce sevgiliden ayrıldığında eğer okuldan iş yerinden veya mahalleden falan değilse komple hayatından çıkıyor gidiyordu, şimdi böyle değil. bence olması gereken bir kişi hayatınızdan çıktıysa her yerinden çıkmalı. tıpkı sizin hayatınıza hiç girmemiş 80 milyon kişiden biri olmalı ki siz devam edebilesiniz.
0
selam
(18.01.22)
ben o çıkarmadıkça çıkarmıyorum.

ama genelde hemen olmasa da bir süre sonra takipten çıkıyorlar, ben de aynı şekilde çıkarıyorum.

numarası da aynı şekilde. o silmeden silmem.
0
jelly bear
(21.01.22)
(16)

İlişkilerde çok kavga etmek normal mi

abuzer
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlı
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlıklı iletişim kuramıyor olmak neden bu kadar normallesmis?

Karşılıklı sevgi/saygı olan ilişkinizde sürekli kavga ediyor muydunuz?
0
abuzer
(17.01.22)
eşimle tartışmalarımız çok olmuştur ama soruda tanımlanan seviyede kavgalarımız olmadı.
kavga ile canlı tutulmaya çalışılan ilişki sığ bir ilişkidir.
0
lazpalle
(17.01.22)
bana göre kavga etmek ilişkinin zayıfladığına işaret. ilişkilerim genelde 4-5 sene gibi uzun sürelidir ve hiç kavga etmem, bir kere bile.
0
gabe h coud
(17.01.22)
Kavga, kaostan beslenen insanlar için bir ihtiyaç. Kavga etmeyince eksiklik hissediyorlar bunu normal görüyorlar.
Ben ilişkilerimde kavga etmem. Kavga edeceğim, hakaret edeceğim insanla aynı ortamda bile bulunmak istemem. Saygı duymadığın biriyle ne kadar sağlıklı bir ilişki kurulabilir ki.
0
kaptan maydanoz
(17.01.22)
karakter mevzusu, annem babam sürekli her halttan kavga eder ama birbirlerini de çok severler. ben, ses yükseldiği an koparım, hiç kavga edemem.
0
lcha
(17.01.22)
Kavgaların sıklaştığı, seslerin yükseldiği ve küfürlerin başladığı ilişki sona yaklaşmış demektir. Birçok kişi itiraz edecek ama gözlemlerim bu şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(17.01.22)
Kavga edilmeyen ilişkide anormallik vardır evet, çünkü siz iki bireysiniz. Farklı ailelerce yetiştirilip farklı deneyimlerden geçtiniz ve farklı fikirleriniz var. İnsan zaman zaman gergin olabilir ve fikir çatışmaları, anlaşmazlıklar yaşanması kaçınılmaz. Eğer yaşanmıyorsa ortada kendini yok sayan biri var demektir ve bunun sonumda da ya bir taraf sıkılır gider ya da ses etmeyen taraf artık patlar gider. Kimse kimse için biçilmiş kaftan değil, herkes büyük ya da küçük tavizler verip ortaklaşmalı.

Ancak bu çok kavga edilmesi normal demek değil. Bu adeta "ölmek mi istersin, ölene kadar 18 saat çalışmak mı" gibi bir soru. İkisinden birisi normal olmak zorunda değil.

İki yetişkin insan arasında tartışmalar yaşanması doğal, ancak bu saygı sınırlarının aşılmasını gerektirmiyor, uzlaşma yolları aramayı gözardı etmeyi, herkesin kendini düşünmesini gerektirmiyor. Eğer çözümsüzlük varsa ilişkiyi devam ettirip birbirinizi yiyip bitirmenizi gerektirmiyor.
0
akhenaten
(17.01.22)
@akh, "ilişkilerde anlasmazlik olmamali" diyen kimse gormuyorum bu duyuruda. Anlasmazliklarimi saglikli bir şekilde iletisim kurarak cozuyorsam neden birey olamiyorum bunu anlamadim
0
🌸abuzer
(17.01.22)
İlişkilerde ilk başlarda sık, sonrasında da aralıklarla kavga iyidir.

Kavga = arada iletişim var demek + taraflar kavgada olsa, aralarındaki sorunu çözme iradesi gösteriyor demek.

Ancak kuru kavgalar çoğunluktaysa ve sürekli kavga ediliyorsa, bu artık kötü bence. Sorunları çözmeye yönelik değil de, birbirine hakaret etme, yıpratma, ego tatminine yönelik kavgalar ise kötü.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.01.22)
Kavga var, kavga var. Öyle küfürlü hakaretli kavga varsa zaten saygı olmaz. İki kişi kavga ederken de ortaya küfür diye bir şey olamaz. Duvarı yumruklasan da mesela o karşı tarafa yaptığın bir harekettir. Dolayısıyla mesela sesler yükselebilir zaman zaman ama, bu bir tarafın diğer tarafı bastırmak için kullandığı bir araca dönüşünce şiddet oluyor. Küfür ve hakaret etmek de öyle.

Bana göre arada bir kavga edilebilir. Sonra da anlaşıp mesele çözülebiliyorsa bu sağlıklıdır zaten, olması gerekir. Kavga etmeyelim diye içine atarsan sürekli sonrasında daha büyük sorunlar çıkar ilişkide. Ama öyle düzenli ve psikolojik şiddet içeren kavgalar olmamalı elbette.
0
gmzo
(17.01.22)
cok kavga hic de normal bir sey degil. kavgaci biri olarak soyluyorum bunu benim kavgam sevgilimle degil ki. bi taraf yukseldigi anda digeri duser kavgaya donusmeden de gecebiliyo o hararet. ama karsilikli bagrisma bence asiri yipratici bir durum ve zedeler
0
ala09
(17.01.22)
Her ilişki kendine özel diye bir başlangıç yapayım. Benim ilişki tanımıma göre böyle kavga normal değil. Tamam, işyeri tartışması gibi olmuyor, bazen ses tonu biraz daha artıyor (ki bunu da kontrol etmeye çalışıyoruz), bazen gözyaşları giriyor ama küfür hakaret olmaz. Ki bence bu tartışmalar bile sık olmamalı, olmayacak hale döndürmek lazım ilişkiyi. Daha sonra aynı yatağa gireceğin adama/ kadına hakaret hiç olmaz.

20+ yıllık evli kadın olarak yazıyorum
0
SiyamkedisiZorro
(17.01.22)
tartışma elbet ki oluyor. ama kavga halinde çok sinirlendiğinde genelde hemen susarım, sakinleşmesini beklerim, konuyu değiştiririm. sakinleştikten sonra belki 3-4 saat sonra minnoş halimle yaptığının yanlış olduğunu fikrine katılmadığımı kızmasını istemediğini söylerim. o da birkaç kelam eder anlaşırız konu kapanır.

ben sinirlendiğim zaman da o konuşmaz, bana sarılır ya da sakinleşmemi bekler. çok uzun süre devam edersem kızar bi, ikimizde susarız mesela ama bu arada da el ele tutuşup yürümeye devam ederiz mesela. sonra da tekrar sakinleşip konuşup devam ederiz.

bu arada hiç birbirimize küfretmedik hakaret etmedik.

genelde bizde böyle devam ediyor. benim annemle babam çok zıtlaşır ve asla alttan almaz bir taraf. bu beni çok yordu. asla susmazlar kavga zamanında. böyle olmak istemiyorum çocuğum olduğunda da ileride bu hallerimizi görmesini istemiyorum. dolayısıyla susmak bence en iyi çözüm.
0
Hallegadola
(17.01.22)
@abuzer olamazsınız demedim ki, sanırım tanım farklılıklarından dolayı yanlış anladınız. Ben kavgayı daha kapsayıcı anlamda kullandım, tekme tokat ve küfürlerin olduğu bir anlamda değil. onun için aşağıda kavga ederken saygı sınırlarının korunması gerektiğinden bahsettim.

Yani sizin anlaşmazlık veya tartışma dediğiniz şeyle benim kavga dediğim şey aynı. Aynı şeyi söylüyoruz.

Eğer kavga ve tartışmayı şiddet dozu farklı iki ayrı şey olarak ayrırsak evet, "kavga" etmemeniz gerekir sağlıklı bir ilişkide.
0
akhenaten
(17.01.22)
normal şartlarda hiç kavga edilmemesi sıkıntılı bir sürece işaret ediyor aslında. "eeeh sikerler" eşiği var. onu geçmiş olabilirsin çünkü.

ayda yılda bir kavga olabilir de bundan fazla kavga ediliyorsa kendini tamamlayamamış, kaostan beslenen, toksik kişilerin ilişkisi olabilir o. hele evli falan değillerse "kurulu düzen" bahanesi de yok. o kadar kavga etmenin ne getirisi olabilir ki? kimsenin birbirini yıpratmaya hakkı yok.

böyle bir kalitesizlik var ama iş yerinde mobbing, ilişkilerde kavga her yerde aynısı var zaten diye normalleştiriliyor. bu çok saçma.
0
nawar
(17.01.22)
ben sana katılıyorum. sürekli kavga edilip didişilen ilişkiler kesinlikle huzursuz ve mutsuz bir aile ortamı doğuruyor. böyle bir çiftle aynı ortamda dahi bulunmak istemem, bu tarz arkadaşlarım vardı bizim yanımızda kavga eden ciddi ciddi görüşmeyi kestim. çevremde de var böyle paso kavga edip bunu birbirimizi çok seviyoruz diye normalleştiren, bence ciddi bir psikolojik problem bu. insan sürekli gergin yaşarken kendi duygularını zaten gösteremez ki.

benim de eşimle uyuşmadığım noktalar var ama çok seyrek kavga ederiz. birbirimizi kırana kadar devam ettirmek genellikle anlamsız. hele hakaret falan benim kırmızı çizgimdir. yani anlaşmazlık yok değil var, ama kavga yok. insan gibi medeni olarak tartışır, ya anlaşırız ya da agree to disagree olarak devam eder. ses yükseltmek falan dahi benim için çok aşırı şeyler.
0
roket adam
(17.01.22)
sağlıklı iletişimin tam olarak ne olduğuna dair ahkam kesemem, çünkü herkesin normali ve sağlıklısı kendine. sağlıklı tanımını da kişinin fonksiyonalitesini bozmayan şekilde yapmaya gayret ediyorum. benim etrafımda gördüğüm sürekli kavga eden o çiftler beni aşırı yoruyor ve geriyor. gerçekten negatif yükleniyorum, mümkünse o çiftlerle vakit geçirmemeye çalışıyorum. mesela kardeşim ve eşi sürekli kavga eden bir çift oldum olası, bayağı üzülüyordum bunlar ayrılacak yeğen başa kalacak diye en başlarda ama ayrılık falan yok iletişim tarzları öyleymiş meğer. manyaklar mı ne evet ama fonksiyonları devam ediyor, herhalde sağlıklı sınırlar içinde hala diyorum devam ediyorum.

yüz yıldır aynı adamlayım; dört senedir de evliyiz. küfürü hakareti konuşmuyorum, öyle bir şey söz konusu bile olmamalı normal şartlar altında ama birbirimize sesimizi yükselttiğimiz kavga sayısı bile gerçekten bir elin parmaklarını geçmez. sürekli kavga etsem yorulurum, motivasyonum düşer, ne bileyim o insanla paylaşımım doğal olarak azalır. hayata karşı bir hıncım varsa muhattabı kim ise ondan çıkarırım, çıkaramıyorsam da eşime anlatırım biraz yükümü alır rahatlarım. ben de bu şekilde fonksiyonlarımı koruyabiliyorum.
gerçi kavga var kavga var, misal ya bu mutfağı yine mi toplamadın o kadar yemek yaptım aşkolsun insan bari toplamaya yardım eder sitemini de kavga göreceksek işimiz iş :)
0
evde liyakat kalmamis
(17.01.22)
(7)

Hiç motivasyonum yok

hayalhayal
Herkese iyi akşamlar dilerim.Benim fikir almak istediğim şey hiç bir şeyde uzun süreli motive kalamamam.Yeni bir şey öğrenmek, diyet yapmak gibi irade isteyen durumlar dışında dizi film izlemek, arkadaşlarım ile buluşmak gibi eğlenceli zamanlarda bile belli bir süre sonra bitsede gitsek moduna giriy
Herkese iyi akşamlar dilerim.
Benim fikir almak istediğim şey hiç bir şeyde uzun süreli motive kalamamam.
Yeni bir şey öğrenmek, diyet yapmak gibi irade isteyen durumlar dışında dizi film izlemek, arkadaşlarım ile buluşmak gibi eğlenceli zamanlarda bile belli bir süre sonra bitsede gitsek moduna giriyorum.

Şu an yaptığım işe başlamadan önce hayalim belli bir süre çalıştıktan sonra istifa etmekti. Sanırım bunu başaramadığım için hep kendimi başarısız görüyor ve yeni şeyleri deneyimlemekten korkuyorum. Yaptığım işte çok iyi olmama rağmen ben asla mutlu değilim, sevmiyorum. Sadece fazla gelişmiş bir sorumluluk duygum olduğu için işimi hep dört dörtlük yapıyorum. Özünde bu fazla sorumluluk alma duygusunun bile başaramama korkusundan kaynaklandığını düşünüyorum.
Yine işim ile ilgili bir başka sorun; istifa ettiğim takdirde ne yapmak istediğimi bilmemem. Halen daha hayatta beni tam olarak ne mutlu eder bilmiyorum. (Aradığım şey mutlak mutluluktan ziyade tatmin duygusu, çalışmayı çok seviyorum ama yaptığım iş beni tatmin etmiyor)

Aslında-özünde kendim ile mutsuzum, gün sonunda yatağa, bugünde kendim için bir şey yapmadım, başarısız/verimsiz bir gün geçirdim diyerek giriyorum. bu durum son günlerde daha çok rahatsız edici olmaya başladı. Bu sene 30 olacağım ve bu beni korkutuyor.
Ne iş hayatımda mutluyum ne de özel hayatımda. Şimdiye kadar hep işime/işimi değiştirmeye odaklandığımdan hayatıma hiç birilerini almadım. Şimdi ise birisi ile birlikte olmak fikri beni korkutuyor. Buda beni yoran başka bir sorun.
Bu sene bir şeylerin olumlu yönde değişeceğine inanmak istiyorum. Sadece inanmanın yeterli olmadığını bunun için çaba sarf etmem gerektiğinide biliyorum.

Sizler nasıl uzun süreli motive kalabiliyorsunuz?
Gün sonunda eve geldiğinizde hayatınızı değiştirmek için/hobileriniz için nasıl enerji buluyorsunuz?
0
hayalhayal
(14.01.22)
Yan hedeflere odaklanıyorum, o da genelde neye yetenekliysem onun üzerine gidiyorum, tabi dediğiniz durum tam olarak geçmiyor ama en azından kafa meşgul olunca bi müddet rahatlıyorsun.
0
olaylar olaylar
(14.01.22)
Motivasyon ateşleyici güç hocam. Yani koltuktan kalkmanı sağlıyor, ama oradan sonra maraton koşacaksan sana lazım olan motivasyon değil disiplin.

Ben dediğiniz gibi çalışıp, biraz para biriktirip sonra da çalışmayı bıraktım. Düşündüğüm kadar iyi değilmiş :) Ama fırsatı değerlendirip her gün 2-3 saat gym'e gidiyorum. Madem böyle bi yola girdik ve beklediğimiz gibi çıkmadı, en azından maksimum verimi alalım. Hayatta ne yapmak istediğimi bilmiyorum diye bütün gün yatacak değilim, onu bulana kadarki vakti de iyi değerlendirmek lazım.

Pratikte yapabilirsen meditasyonun faydası olur bence. O saçma uygulamalar falan değil de, günde yarım saat oturup hiçbir şey yapmamayı becerebilmek disiplin / mental güç açısından baya geliştiriyor insanı. Yatakta üzüleceğine o vakti bu şekilde değerlendirebilirsin başlangıç için.
0
plutongezegendegilmi
(14.01.22)
@plutongezegendegilmi
Disiplinin bir yerde motivasyondan daha önemli olduğu konusunda size katılıyorum. Hep öyle birisi olmak istedim ama pek başarılı olmadım. Açıkçası bu saatten sonra disiplinli bir hayat yaşayabilir miyim...bilmiyorum.
Ben biraz garantici birisiyim. Yeni bir işe başlayacağımı garanti altına almadıktan sonra istifa edemem. Çok uzun süredir ailemden ayrı yaşıyorum ve şu an aile evine geri dönmek gibi bir niyetim yok.
Meditasyon yapmayı denedim ama kafamın içindeki sesleri susturamıyorum ama haftada 2-4 kere yoga yapmaya çalışıyorum.
0
🌸hayalhayal
(14.01.22)
Ben de bi yerlerimi sıkıp çalışamadığım için okuldan 9 yılda mezun oldum, disiplin denilen şeyden hiç haberim yoktu, yolda görsem 155'i arar ihbar ederdim, öyle bi durum. Ama sonra iş hayatına geçince bişeyler "tık" etti ve mevzuyu çözdüm, şu an canavar gibiyim mesela.

Depresyonda olanlar da böyle bence, yani o his gelince anlıyorsun "artık depresyondan çıkmam lazım" diye. Onu anladıktan sonra çıkıyorsun zaten. O algı olayı mühim. O hissiyatın "tık" etmesi için ne lazım onu bulmak lazım.

Benim yaş da 29 bu arada. Yani "bu saatten sonra" için geç kalmış değilsinizdir, ben kendim için öyle olduğunu düşünmüyorum en azından :)

Bi de işte bu psikolojidir, kendini incelemedir, terapidir falan, bunlar iyi hoş şeyler de, sıkıntının ne olduğunu anlamakla sıkıntıyı çözmek farklı şeyler. "Başarma korkunuz" varmış mesela, iyi hoş, bundan sonrasını bu konu hakkında endişelenerek değil korkuyu yenmek için uğraşmakla geçirmek lazım. Onun yolu da farkındalık edinmekten geçiyor gibi geliyor bana (konuyu nasıl yine meditasyona bağladım?).
0
plutongezegendegilmi
(14.01.22)
2021’de o boşluğu doldurmak için bol bol alışveriş yaptım, insanlarla tanıştım, konfor alanımın dışına çıktım, tatil yaptım. Sönmüş ateşi tekrar yakmak gibi düşünüyorum, biraz zahmetli ama uzun vadeli motivasyonu korumak için gerekli. Kendini sevmeyi, şımartmayı öğren.

Bir de her zaman kendimin en iyi versiyonu olursam, daha sonra keşkelerim olmaz. Biraz gayret, biraz kendini hayata civcivi yuvadan atar gibi atmak.

Bugün mesela yarım gün bir danışmanla çalıştım. Normalde işimi yapar geçerim. Bu kez biraz sınırları zorladım, kişisel sorular sordum. Kendimden örnekler verdim, espiriler yaptım, o da çok cutie bir insan çıktı. Ortak arkadaşlarımız varmış. Sizli konuşma oldu, senli. Komiklikler, şakalar. Danışmanlık yapma fikrin olursa beraber şirket kuralım’a kadar geldi iş.
0
gabe h coud
(14.01.22)
@plutongezegendegilmi
Meditasyon için kitap, video, podcast vb. öneriniz varsa denemek isterim. (İngilizce olabilir)

@gabe h coud

Alışveriş yapmak beni daha çok strese sokuyor, hiç sevmem :)))

Sanırım beni en büyük sorunlarımdan birisi dediğiniz konfor alanınından uzaklaşmak.
Şu an "dışarıdan bakıldığında" gayet güzel bir hayatım var ama ben bu hayatın içinde boğuluyorum.
0
🌸hayalhayal
(15.01.22)
@hayalhayal

Özet: twitter.com
Ayrıntılı: www.navalmanack.com
0
plutongezegendegilmi
(15.01.22)
(5)

Sizce olmayan fiziksel çekim sonradan hissedilebilir mi?

vestasy
Karşı tarafın görünüşünü ve kişiliğini çok beğenmenize rağmen onunla öpüşürken bile zevk almıyorsunuz diyelim. Diğer taraftaysa durum böyle değil, o her anlamda halinden oldukça memnun. Zaman içinde siz de onun gibi hissetmeye başlayabilir misiniz? Böyle bir şey mümkün mü? Anlatabildim mi emin olama
Karşı tarafın görünüşünü ve kişiliğini çok beğenmenize rağmen onunla öpüşürken bile zevk almıyorsunuz diyelim. Diğer taraftaysa durum böyle değil, o her anlamda halinden oldukça memnun.

Zaman içinde siz de onun gibi hissetmeye başlayabilir misiniz? Böyle bir şey mümkün mü?

Anlatabildim mi emin olamadım bir an.
0
vestasy
(14.01.22)
Sonradan hissedilir, mümkün de iş öpüşmeye falan yani tensel temasa geldiyse hangi sonrası? Yani bundan sonrasında nasıl hissedilsin başka bişey. Bu birey başka ilişkilerinde nasılmış bu önemli. Belki cinsel terapiyle çözülecek yani çözülmesi gereken bişey de olabilir.
0
rewlack
(14.01.22)
Zor. Maalesef.
0
kaptankedi
(14.01.22)
Olabilir, evet.

İlk başta fiziksel çekim varsa çok daha güzel tabii. Daha hoş. Neden böyle bir ilişkin olmasın? Böyle düşün.
0
gabe h coud
(14.01.22)
Mümkün.
0
Hallegadola
(15.01.22)
Bence zorlama. Eğer ilk öpüşmen vs değilse bi yerde noksan bi duygu olabilir
0
photo85
(15.01.22)
(9)

Devamlı para konuşmak

don’t panic
Arkadaşlar ben çok sıkıldım ya. Tamam, herkesin maddi kaygıları var ama ortalama ve üzeri kazanan bir arkadaş çevrem var ve watsapp olsun, reel buluşmalar olsun devamlı para konuşuluyor. Detaylı maaş hesaplamaları, nft’ten ne kazanıldığı, kripto piyasası, borsa vs vs çok sıkıldım. Abi zaten maaş bor
Arkadaşlar ben çok sıkıldım ya. Tamam, herkesin maddi kaygıları var ama ortalama ve üzeri kazanan bir arkadaş çevrem var ve watsapp olsun, reel buluşmalar olsun devamlı para konuşuluyor. Detaylı maaş hesaplamaları, nft’ten ne kazanıldığı, kripto piyasası, borsa vs vs çok sıkıldım. Abi zaten maaş bordrosu çıkınca göreceğiz ne yattığını. Neden yüzde 2.5’lara kadar detaylı hesaplayıp ne yatacağını tahmin ediyorsunuz, etmeye çalışıyorsunuz?

Para konuşmayan çok az kişi kaldı etrafımda. Aslında ülke ekonomisiyle ilgili falan da değil diye düşünüyorum bir noktadan sonra; çünkü bahsedilen meblalar 100k’larda kazanma hayalleri nft’ten, metaverse’ten ordan burdan. Ya eskiden böyle değildi kimse. Neden buna evrildik? Sadece ekonomik durumla açıklayamıyorum bunu. Büyük ve korkunç, sonu gelmeyecek bir açgözlülük görüyorum insanlarda.
0
don’t panic
(14.01.22)
Kriz veya panik zamanlarında herkes kendi derdine düşer. Ve sonucunda hayatı en çok etkileyen hususlar konuşulur. Ayakta durabilmek için de para lazım.
En yakın kimselerin arasındaki sohbetlerin yerini de maddi temelli şikâyet ve sızlanma aldı.
Geçenlerde dönercide çalışan biri anlatıyordu:
- dükkan çalışıyor ama patron para yok diye ağlıyor.. durum bu maalesef

Kendi çocuğunun işe yerleşmesini düşünen dahi gerçekte ondan gelecek meblağı düşünüyor.
0
Erva
(14.01.22)
En ucuz araba 400bin lira, en ucuz kira 3.5 4k,en ucuz düzgün ev 800 900bin lira olunca insanlar da sineğin yağını çıkartmanın yolunu arıyor. Ben de geçen seneye kadar fütursuzca hareket eder düşünmezdim ama bir senedir bir şeyler almak istiyorsam farklı yatırımlar yapmam lazım kafasındayım.
0
bigcaptain
(14.01.22)
O hesap yapanlari ben de anlamiyorum.
Deli gibi elektrik faturasi ve maas hesabi yapiyorlar.

Yatinca gorursun iste sanki itiraz etme hakkin var :)

Para konusma olayi baska, su an herhangi bir hobini yapamiyorsun bu yuzden para hobimiz oldu.
Korona var diye zaten gezemiyorduk bir de ustune benzin zamlari derken eve kapandik.
Ne yapacaksin eldeki parayla oyna dur iste.
0
divit
(14.01.22)
bu coğrafyada para her şey. atasözü bile var parasız adam nokta nokta adamdır diye.

benim karakterime ve kişiliğime yaşam tarzıma ideallerime çok zıt bir durum ama ben de sevmediğim işi yapıp hayatta kalmaya çalışıyorum.

çoluk çocuk evlilik vs bu defterleri çoktan kapattım zaten. 10 bin kazanan biriyim bu arada.
0
çih
(14.01.22)
Kendine para dışında bir gündem oluşturmuş insanlar da var.
Benim çevremde de insanlar pahalılığın etkilerini yaşıyor, finansal sorunlarla boğuşuyor ama görüştüğüm bu az sayıdaki insan paradan söz etmiyor.
Paradan birbirimize söz etmenin ve hepimizin bildiği, duyduğu, tanık olduğu şeyleri yinelemenin faydası yok. Zihnimizi bir yere takıp oradan dünyaya bakmaktansa öğrenmeye çalışıyoruz.

Sürekli para ya da daha açık bir ifadeyle sosyal medyadaki gündem neyse bundan konuşan, bunu birbirine satan insanlarla rastlaşınca hemen uzaklaşıyorum.
0
kalemdefter
(14.01.22)
Ya durumu iyi bir grupta bile her gün herkes para konuşuyor ben de deliriyorum. Cidden hayatını etkiler insanın, haklı derim de; bu metaverse idi nft idi konuşanlarla iletişimi kestim.

İşyerinde hazır yeni başlamış birkaç kişi vardı onlarla bir arkadaş grubum oldu. Pandemide evine mini hobi bahçesi yapmış biri onu anlatıyor, diğeri geliyor kitap eleştiriyor kitabı topluca dandikliyoruz falan gerçekten yaşam kalitem arttı.
0
aguen
(14.01.22)
Kazanç ve özellikle yeniliklerle ilgilenmek (nft vs) bir hobidir. Mesela kimileri yeni ekran kartı çıkınca yeni telefon çıkınca özelliklerini araştırmak konuşmaktan zevk alır, buna da öyle bakın.

O bahsettiğin aç gözlülük sadece bizde yok(yani ekonomisi kötü ülkelerde), YOLO (you only live once) kültürü deniyor batıda bile gençler maaşla bir şey olmayacağının farkında ve “köşeyi dönüp” 35 yaşında emekli olmaya çalışıyor. Yani maaşlı çalışmayacağı kadar yüksek bir birikim, sonra o parayı işleterek yaşamak vs vs. Ki bu insanlara kızamayız dünya bu hale geldi. Diğer türlü 65 yaşında evi arabası olmayan hala çalışması gereken insanlar olacağız, bir yatırım yapmazsak emekli maaşı asla yeterli olmayacak. Gelecek kötü.(üstüne dünyanın 40-50 yıla ne durumda olacağı da belirsiz, pandemi ve iklim krizi böyle kaygıları da artırdı) O yüzden herkes tiktok, twitch, onlyfans vs ne varsa ona yönelip kazanabildiğini kazanmak istiyor. Nft ve metaverse de öyle. (Bu arada kazanan olduğu için duyuyoruz bunları, herkes boşa konuşuyor sanmayın ama Türklerin çok konuştuğu şey büyük ihtimalle fazla iyimser bi ponzidir onu söyleyeyim.)
0
nhk ni youkosu
(14.01.22)
kedicilerle takil sabahtan aksama kadar kedilerimizden bahsediyoruz...bugunluk kedi konusu bittiyse bebekligine donup biraz ordan anlatiyorum...... dun sarap aldim kasada kaldim kart dolmus ama bence de gundem baydi. isin icindeyiz, zor vs de boyle hayat gecmez. ilgilenen yine ilgilensin ok ama konusacak baska konu yokmuscasina dunyada
0
ala09
(14.01.22)
bende çok sıkılmıştım yakın arkadaşıma bunu dile getirdim ben de sıkıldım dedi. daha en azından ikimiz arasında konuşulmuyor.
0
belkider
(14.01.22)
(7)

hatanız büyük zaman ve paraya malolunca

ismailond
Ne yapıyorsunuz? Sinirden kafamı asfalta sürtmek istiyorum. Önlemini alabileceğim, yapmamam gereken bir şey yaptım ve ufacık hata 2 günüme+1000 lirama malolacak. Nasıl böyle bir salaklık yapabilirim diyip duruyorum kendime, başka bir şey düşünemiyorum. İştahım kesildi, stres doluyum, uykum gelmiyor.
Ne yapıyorsunuz? Sinirden kafamı asfalta sürtmek istiyorum. Önlemini alabileceğim, yapmamam gereken bir şey yaptım ve ufacık hata 2 günüme+1000 lirama malolacak. Nasıl böyle bir salaklık yapabilirim diyip duruyorum kendime, başka bir şey düşünemiyorum. İştahım kesildi, stres doluyum, uykum gelmiyor. Fiziksel acı kendime getirir mi?
0
ismailond
(14.01.22)
Hocam beterin beteri vardır. Size ders olmuş, artık daha dikkatli olacaksınız.

Geçenlerde de bir arkadaşım da hata yaptı, 5 takla attı ve annesi vefat etti. (Gece vardiyasından çıkıp, uzun yola çıktı) 2 gece nezarethanede kaldı, kasko yok muhtemelen fiyatlar çok pahalı yaptıramam demişti son konuşmamızda ve en kötüsü de annesi gitti.
0
t3hn0
(14.01.22)
ben de motosikleti sağanak yağmurda sürdüm motoru arızalandı. kaza yapıp hem sağlıkdan hem komple motosikletten olabilirdim dediğiniz gibi. neyse sağlık olsun.
0
🌸ismailond
(14.01.22)
motorlar yağmurdan etkileniyor mu ki?

ben yıllarca kullandım ne sağnak ne fırtına hiç bişey olmadı. kaldı ki kullandığım motor da commutterdi, öyle milyorluk motorlardan değil.
0
killerbee
(14.01.22)
Parayla çözülebilecek hiçbir şey için kendimi yormam :)
0
abuzer
(14.01.22)
Ufak bir hatayla 2 gün, 1000 tl demişsiniz ama bu herkesin başına gelebilecek birşey. Evet sinir bozucu kesinlikle ama oluyor işte bazen.
0
mikro patlama
(14.01.22)
bu coğrafyada hayatta kaldığına şükret, bak inşaat işçisini adam bagajında taşıyormuş araba kirlenmesin diye :)
0
çih
(14.01.22)
önemli olan aynı hatayı tekrarlamamak. daha ne hatalar yapacaksınız kim bilir. hata yapın ama aynı hatayı yapmayın yeter. geçmiş olsun. sağlığınız iyiyse gerisini halledersiniz.
0
golgi aygıtı
(14.01.22)
(13)

Bu insanlar nasıl tanışıp evleniyor?

deveyidiken
Bazen "Aşkı için 3000 km yol tepti ve Şırnak'a gelin gitti" gibi haberler çıkıyor. Bir Hollandalı kadın, ülkemizdeki bir beyefendiye evleniyor vs. Evet Tinder gibi bir uygulama var ama bu tarz evlilik yapanlar bu uygulamaları kullanmıyor sanırım. Bir de bu insanların yabancı dili de pek olmuyor. Bu
Bazen "Aşkı için 3000 km yol tepti ve Şırnak'a gelin gitti" gibi haberler çıkıyor. Bir Hollandalı kadın, ülkemizdeki bir beyefendiye evleniyor vs. Evet Tinder gibi bir uygulama var ama bu tarz evlilik yapanlar bu uygulamaları kullanmıyor sanırım. Bir de bu insanların yabancı dili de pek olmuyor.

Bu tip bir evlilik yapmayı nasıl başarıyor bu insanlar? Hadi bir şekilde tanışıldı diyelim, nasıl yürütüyorlar?
0
deveyidiken
(13.01.22)
güneyde tatil yerinde tanışmış olmaları muhtemel.
0
amour fou
(13.01.22)
Bazi insanlar yalniz kalmaktansa kiminle olursa olsun evleneyim kafasinda
0
baldur2
(13.01.22)
90% Antalya'da denk geliyorlar. Yani ne kadar gördüysem hepsi öyleydi. Kimi Fethiye'de otelde çalışırken müşteri olarak denk gelmiş kimi Antalya'da su sporları yaparken vs. Güneydoğu'dan Antalya'ya çalışmaya giden Kürt kardeşlerimiz affetmiyor.

Alt orta segment otellerde dikkat edin çalışanların ezici çoğunluğu doğu kökenlidir.
0
uvbray
(13.01.22)
cogunlukla tatile gelen azicik orta yasli yabanci ablalar ve yurt disina kapagi bi atsam beklentisindeki yurdum gencleri arasinda oluyor bahsettiginiz evlilikler. bizim gencler cogunlukla barda ya da otelde garsonluk, komilik yaparken bu ablalara ekstra ozen gosterince onlarin da gonlu kayiveriyor. bizimkiler de oradan alip yuruyor. ablalar cogunlukla oturum vs. islemlerini hallediyor zaten o arada da birkac kez daha geliyorlar turkiye'ye ve sevgililerini yanlarina getirtiyorlar. yuzyuze degilken de internetten gorusuyorlar iste. gunumuzde cok zor degil bu sistem.
0
in vino veritas
(13.01.22)
Cem Yılmaz'ın Are you Cola esprisini duymuşsundur. Millet hatalı konuşmamak için İngilizce konuşmaktan kaçarken bu adamlar A0,5 İngilizce ile cesaret gösterip konuşuyorlar.
0
dissendium
(13.01.22)
20 yıl önce Tinder yoktu ama o zamanda bu kadınlar gelip, bu şekilde evleniyordu. Ben de anlamıyorum. Norveçli ev arkadaşım vardı. Annesi sarışın, mavi gözlü manken gibi bir kadınmış, resmini göstermişti. Babası turlarda çalışıyormuş, annesi Norveçten gelip Türkiye'ye yerleşmiş. Sonra babası şiddet göstermeye başlamış. Annesi kendini ve kızını zor kurtarmış.

Annesinden sonra bir de Rus bulmuş, ona da aynısını yapmış. Babası işi olmayan, alkolik bir adam bu arada. Tipi de yok. Kadınlar neden bunu kendilerini yapıyor ben de anlamıyorum.

Başka bir arkadaşım da google translate aracılığıyla iletişim kuruyordu.
0
barguzhale
(13.01.22)
Nesil değişti ve insanlar Sarah ile Musa'yı unuttu tabii artık :(
www.milliyet.com.tr
www.hurriyet.com.tr
(Tırt haber sitesi galerisi linkleri için özür diliyorum.)

Yalnız ne acayip olaydı ya. Soruyu görünce beynimin diplerinden çıktı geldi. Güneyde tanışıyorlar. Benim bildiğim ve yürüyen evlilikler genellikle ikisi de okumuş etmiş insanlar arasında oluyor. Mesela Rus ama eğitimli, işi gücü olan kadın eğitimli ve işi gücü olan adamla evlenip Türkçe öğreniyor, burada iş buluyor ya da sosyal hayata katılabiliyor.
0
kobuzchu kiz
(13.01.22)
Eski 3-4 komşumuz Facebook ile tanışmıştı. Hatta bir tanesi Afrikadan bir kadın getirmişti. Tek ingilizce bilen bendim kadıncağız benimle konuşabiliyordu sadece.

Mürsel vardı yakın zamanda. Google translate ile konuşuyordu. O da facebook gruplarından tanışmış.youtu.be bam bam yürüyorlar valla.
0
jazzabel
(13.01.22)
Turkıyede yasayan yabancılarla cok calıstım, tamamına yakını turkle evliydi.
Yabancı kadın-Turk erkek evliliklerinde erkeklerin neredeyse hepsi tatilde tanıstıkları garsonlardı. Cogu okula gitmemis, guney bolgelerinde otel ve restoranlarda calısmaya baslamıslar. Kadınlar da genelde bes on yas daha buyuktu.
Yabancı erkek - Turk kadın evliliklerınde kadınlarda aynı profil yoktu, isi gucu egitimi adama benzer olan cok vardı. Ogretmen- ogretmen evliliği gibi. Ama kadınlar cogunda bayagı genctı erkeklere gore.

Tespitlerim bunlardır.
0
sopiro
(14.01.22)
Tatile gelen ruslarla tanışıyorlar. Aralarında sosyoekonomik bir uçurum olmuyor. Aslında mantıksızlık da yok. Evlilik bir amaca yönelik olmalı. Kadın eş buluyor, adam da bir şekilde başka ülkeye kapak atmaya falan çalışıyor. İki taraf için de evlilik motivasyonu oluyor. Hiçbir anormallik yok bence.

Bir de genel olarak evlilik durumunda erkek avantajlı. Evlilik nerede nasıl olursa olsun erkeğin istemesiyle olan bir şey. Date yapmak, sevgililik gibi değil mevzu. Bir kadının 100 erkek peşinden koşuyorsa gerçekten evlenmek isteyen 1-2 tanedir.
0
garylineker
(14.01.22)
Benim gordugum genelde iki taraf da bitik, beklentileri sinirli, kaybedecek pek birsey yok. Hatun genelde orta yasin ustunde, kocasi vefat etmis ya da bosanmis olabilir, buyuk ihtimal orta direk bile degil (turkiye'ye pek zengin turist gelmez). Kendine hayatinin sonbaharinda bir vurucu tim ariyor. Erkek yagiz delikanli, mavi yaka, 30 yas alti. Lise terk, gelecek pek parlak degil. Ulkeden bir sekilde cikmanin yollarini ariyor.

Ortada bir win-win durumu var. Agdali bir yabanci dile gerek yok. Hatunun da bizim delikanlinin da ne istedigi belli.
0
cooperr
(14.01.22)
uvbray o kadar hakli ki, Fethiye'de ki sef garsonlarin cogu kürttür ve esleri de ingilizdir.
ben de cözemedim ama en büyük etken ilgi, el üstünde tutulmalari galiba. yabanci arkadasim, okutmanlik yapiyor burada, bizi biliyor yani o sey demisti, siz evleniyorsunuz takilmiyorsunuz demisti belki bu konuyu actigimda, olabilir.
0
durgunfoton
(14.01.22)
Tatil deyip geçmemek gerekiyormuş demek ki.. :)
0
🌸deveyidiken
(14.01.22)
(17)

Sizi mutlu eden bir gelişme

south park in kapusonlu uyesi
Yakında sizi mutlu eden ne yaşadınız? "Oh be azıcık yüzümüz güldü" diye neye dediniz? Ben çok mutsuzum da sizinkilerden nemalanayım.
Yakında sizi mutlu eden ne yaşadınız? "Oh be azıcık yüzümüz güldü" diye neye dediniz? Ben çok mutsuzum da sizinkilerden nemalanayım.
0
south park in kapusonlu uyesi
(12.01.22)
İş yerinde terfi aldım, maaşım 2 katından fazlaya çıktı, bunlar normal güzel haber. Asıl beni çok mutlu eden; bugün resmi duyurusu yapıldı şirkette, onlarca mail ve telefon aldım insanlardan. Bir çoğuyla samimi değilim, ayaküstü görüşmüşlüğüm vardır ama çok güzel şeyler söylediler hak ettin minvalinde, çok mutlu oldum. Başarılarıyla övünmeyen, yaptıklarını gözardı edip eksilere odaklanan bir insan olarak kendime göstermediğim takdir ve tebriğin başkalarından gelmesi biraz kendime getirdi. Bundan sonra kendime karşı daha az acımasız olmaya çalışacağım.
0
Bruce
(13.01.22)
Almam gereken fizik tedaviyi daha uygun fiyata bulup ayarladım.
İlk defa kapuska pişirdim çok lezzetli oldu. Buz gibi soğuk havada güzel bir kış yemeği, hem de ekonomik.
İlk yazdığım makalem atıf almış.

Küçük şeylerden mutlu olmaya çalışıyorum. Yoksa kapuska ne allasen di mi... ama işte. Ekonomi gözlerdeki ışıltı.
0
buzbebek
(13.01.22)
son zamanlarda pek kötü bir şey olmadı. :))))))
0
rahip janick
(13.01.22)
taze fasulyeyi cok severim ama burda dondurulmus aldiklarimiz hep sert cikiyordu, pismiyordu. bugun internette bakinirken pisirirken icine azcik karbonat koyunca yumusayacagini gordum. gercenten de yumusadi, uzuun zaman sonra guzel bi yesil fasulye yemis oldum :)

bir de pzt gunu londra'ya geldigimden beri yapmak istedigim bir sey vardi onu yaptim, yapmak icin 6 saat boyunca yurudum ama o kadar guzel geldi ki, keske daha once yapsaymisim dedim. yaptigim sey de belirli bir yeri gezmek, ahim sahim bir sey degil.
0
fakyoras
(13.01.22)
Çok sağlam zam aldım. Prim de belli oldu. Yine küçüğünden bir ev parası gelecek.

Kız arkadaşım normalde aldığının üç katına başka bir şirkete geçiyor.

Son olarak:

Probis’in protein oranı artmış :)
0
gabe h coud
(13.01.22)
bir şirket bana ulaştı mülakatları yaptık ve istediğimden daha fazla maaş (şu an aldığımın iki katı) teklif ettiler. teklif gelince istifa etmeye ofise geçtim. istifa sonrası 1500 kişilik şirketler grubunun ceosu beni arayıp yemeğe davet etti ve kalmam için beni ikna etmeye çalıştı, ve bu beni mutlu etti. insanın bir yerde istenildiğini görmesi insanı nedense mutlu ediyor. kaldım mı diye sorulursa kalmadım, gideceğim yerde kendimi daha çok geliştireceğimi düşünüyorum.
0
amour fou
(13.01.22)
2018’den beri Amerika’da doktora yapıyorum, partnerim de başka bir ülkede. Normalde hep ben onun yanına gittim, pandemide de 1.5 sene Türkiye’de beraber kaldık, uzaktan çalıştım ve saat farkı canıma okudu. Ağustos’ta evlendik, Eylül’de geri döndüm ve yalnızlığa asla adapte olamadım, aşırı depresiftim. Kasım’da yine 5 hafta Türkiye, sonra yine dönüş. Cuma günüyse partnerim 2 ay kalmak üzere Amerika’ya yanıma geliyor ilk kez, içim içime sığmıyor desem yeridir, çok inanılmaz geliyor hala burada olacak olması.
0
feliss
(13.01.22)
@Bruce, @gabe, @amour tebrikler, devamini dilerim.

@buzbebek, @fakyoras afiyet olsun.

@rahip bakis acisi guzel.

@feliss mutluluklar.
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(13.01.22)
Banko yüzde yüz kalırım dediğim dersten mucizevi bir şekilde geçtim. Ama gerçekten bu hoca bana taktı yüzyıllarca bu dersi veremeyeceğim dediğim bir durumda aynı dersin diğer hocası beni inanılmaz bir şekilde geçirdi. Bu sevinç beni uyutmuyor.
0
fıytfıyt
(13.01.22)
Yufkaya benzer bir sey buldum burda, yani turk markasi degil de benzer bir urun. Daha kargoya verilmedi ama gelirse ve kullanilabilir bir seyse borek yapabilicem ilk defa.
0
sopiro
(13.01.22)
gecen gun mail geldi. bir kripto para sitesinden. efendim sitede degisiklige gidiyoruz falan.

iyi de ben buraya uye olmamistim ki ? herhelde dolandiricidir dedim bakmadim. 2 ay boyle gecti.

sonra bir daha mail geldi. dedim allah kahretsin report spam ve unsubscribe a bastim. dedim kesilir.

2 gun once is yerindeyim bos bir vaktimde gel su kripto para siteye bir bakayim dedim. girdim mailimi. her xaman kullandigim sifreyi girdim.

cat hesap acildi. haberler guzel :D
0
charlotte blanc
(13.01.22)
@playing hayirlisi olsun. Ve tesekkur ederim :)

@fıytfıyt bravo

@sopiro afiyet olsun simdiden

@ceylinf harika, tadini cikarin.
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(13.01.22)
@charlotte montta unutulan paradan cok daha iyi.
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(13.01.22)
bugün doğum günüm. azıcık o moral oldu bana. inşallah güzel haberler alırsınız çok yakında.
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(13.01.22)
motosikletimi süremedim nice zamandır. Mutsuzum ben ya.

En son yaz tatiline gitmiştim. Güzeldi, o zaman mutluydum.
0
baldan kaymak
(13.01.22)
bir buçuk aydır gece gündüz çalışmanın ardından işi bitirdim.

ayrıca geçen sene beni heveslendiren ama fos çıkan bir işin şimdi olma ihtimaliyle ilgili bir email aldım az önce.
"acaba?" dedim, hayırlısı.
0
blatta hiberna
(13.01.22)
@hakikatler zor bir süreçten geçtiğinizi daha önce duyuruda görmüştüm. yeni yaşınız mutluluklar getirir umarım. ayrıca teşekkürler.

@baldan kaymak kışın sonu bahar, sonrası yaz. yine sürersiniz.

@blatta hayırlısı olsun.
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(13.01.22)
(16)

Evinden kovup, sonradan özürler dileyen sevgili

jonas
Ev arkadaşımın başına böyle bir durum geldi.Kız arkadaşıyla bir konuda tartışma yaşıyorlar, kız bizimkine "Git evimden, burası benim evim" diye çıkışıyor. Çocuk da kalkıp gidiyor. Sonrasında kız whatsapp'tan uzun uzun özür mesajları yolluyor, sana bunu yapmamalıydım vs. yazıyor.Arkadaşım hala sevdiğ
Ev arkadaşımın başına böyle bir durum geldi.

Kız arkadaşıyla bir konuda tartışma yaşıyorlar, kız bizimkine "Git evimden, burası benim evim" diye çıkışıyor. Çocuk da kalkıp gidiyor. Sonrasında kız whatsapp'tan uzun uzun özür mesajları yolluyor, sana bunu yapmamalıydım vs. yazıyor.

Arkadaşım hala sevdiğini söylüyor ama gururu da fena şekilde incinmiş durumda şu an. "Ne yapmalıyım?" diye dolanıyor dünden beri, benden öneri/fikir duymak istiyor. Hiç böyle bir durum yaşamadığım için empati yapamıyorum açıkçası.

Sizce bu türde bir tavır, telafi edilecek türde bir şey midir? Yoksa bu noktadan sonra o defter tamamen kapanmalı mıdır?
0
jonas
(12.01.22)
iki seçenek geliyor aklıma.

1- kavga hararetliyse bir anlığına yalnız kalmak sevgilisini görmemek için evden gitmesini istemiş olabilir. eğer kadın kişisi erkeğin evinde olsaydı muhtemelen kendisi çıkar giderdi. yani anlık bir tepki ise affedilebilir gibi geliyor bana.

2- karakteri böyle. ileride başka konularda da senin-benim ayrımı yapabilir. yani özünde tabi ki herkesin mal varlığı kendisine tabi ama, bir tartışma esnasında yapılabilecek en basit hareketi yapıyor olur madde üzerinden karşındakine vurmak. benim tecrübelerime göre bu tip bir karakter olması daha olası. yani özetle uygun durumlar oluştuğunda bu davranışın tekrarı gelebilir.
0
posthuman
(12.01.22)
Kızın pismanligindaki samimiyeti arkadasin bilebilir. Tekrar edip etmeyecegini en iyi arkadasin kestirebilir. Kolay affedilecek bir sey olmamakla birlikte halledilmeyecek bir şey de değil bence.
0
abuzer
(12.01.22)
Bir süre trip atsın, sonra barışsın. Evine tekrar giderse laf da sokabilir.
0
dissendium
(12.01.22)
yani özür dilemiş, sinirlerine hakim olamamış ya da daha kötü tepkiler vermek istememiş olabilir, bir kerelik bişeyse çok önemsiz. öyle gurur incinecek kadar da abartı bir durum yok bence.
sürekli hale gelirse şımarıklık ve salaklık. zaten sürekli hale gelirse tek vukuatı evden kovmak da olmaz, başka salaklıklar da yapar.
yani tek başına çok da kafaya takılacak bir durum değil, ne bebeksi gururmuş o öyle
0
kenarortay
(12.01.22)
Oğlan kişisinin kendi evi varsa bence çok çok abzürt bi durum yok. Kız yalnız kalmak istemiş. Küfür edip kovduysa mizaç uygun değil tabi. Ama “şuan bu kavgaya devam etmek istemiyorum evden gider misin” vs gibi bi şey dediyse bence problem olmaz. Ben de mesela kavga çözülemez bi hal geldiyse evi terk edip yürüyüşe çıkarım. Geldiğimde kavga ettiğimiz kişinin gitmiş olması makbuldür.

Çift beraber yaşıyorsa o zaman ne olursa olsun git dememeli. Gerekirse kendisi gitsin. Ama karşındakine git denilmez.
0
poliamid
(12.01.22)
hiç çekilmez, ciddiyim.

her kavgada aynısını yapacak, çok başıma geldi ordan biliyorum, kaçsın kendini kurtarsın.

git evimden'cilerle katiyen başa çıkılmaz.
0
killerbee
(12.01.22)
anlattığınızdan hiç de "şimdi kavga etmek istemiyorum, lütfen git, sakinleşelim" gibi bir titreşim almadım. sanki öfkesine yenik düşmüş biri var gibi hissettim.

ya bu tipteki insanlar duygularını sert ve köşeli yaşıyorlar. birden kızıp parlayıp öfkeyle yakıp yıkıyorlar, hemen ardından pişman olup özür dileyip hiç bir şey yokmuş gibi davranıyorlar.

arkadaşınız eğer biraz trip yapar, özrü kabul etmez ya da kırıldığını belli edip de agresif bir tavır alırsa yine suçlu olur. kız bu sefer de "ne uzattın ya, özür diledik işte, abarttıkça abartıyorsun" diyebilir.

açıkçası böyle bir insan olmuştu hayatımda. çok zordu ilişki.
0
dahinnotha
(12.01.22)
@dahinnotha
"anlattığınızdan hiç de "şimdi kavga etmek istemiyorum, lütfen git, sakinleşelim" gibi bir titreşim almadım. sanki öfkesine yenik düşmüş biri var gibi hissettim."

aynen şu yazdığınız durum olmuş, evet.

zaten sonraki özür mesajlarında da "yapmamam gereken bir şey yaptım, sen bunu hak etmedin" falan diyor. yani bu o an öfkesine yenik düşmek oluyor...
0
🌸jonas
(12.01.22)
Gurur yapılacak bir durum yok ama kız tarafı öfke kontrolünü sağlayamamaya devam ederse ilişkinin devamı açısından problemli olur.

Benim başıma gelse defteri kapatmam, özrü kabul edip barışırım. Bu tarz öfke patlamalarını idare edip edemeyeceği arkadaşınıza kalmış. Bir kere bir olay yaşandı diye sürekli olarak tekrarlanacak anlamına gelmez ama bu tarz davranışlar o hanımefendi için karakter özelliğiyse onu öyle kabul edip etmemek konusunda arkadaşınız kendi kararını vermeli.
0
pispinti
(12.01.22)
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey varsa o da ne olursa olsun, ne kadar sinirlenilirse sininirlenilsin ağızdan kötü/incitici bir şeyin çıkmaması gerektiği. Ben erkek tarafı olsam o eve adım atmazdım, kız tarafı olsam bunu bir ders olarak kabul ederdim.
0
ruhen hastayim ben
(12.01.22)
defter kapanmalı. ergen gibi engellemem ama eve adım atmazdım +1
0
gabe h coud
(12.01.22)
bana affedilemez, aman yarabbi buradan geri dönüş olmaz cinsinden bir mesele gibi gelmedi. tartışma anında küfürler etse ya da saldırsa daha mı iyiydi? öfkeyle çocuksu bir tepki vermiş, bu benim kalemim, bu benim silgim der gibi saçmalamış işte.

ha bir daha yaparsa, özrüne ve sözüne sadık kalmazsa o zaman kırsın kalemini arkadaşınız. ama bu zamana kadar seviyeli giden sevgi dolu bir ilişkiyse bir şans vermeli bence...
0
adse
(12.01.22)
Kadınım, bugüne kadar kimseyi evimden kovmadım. Evden kovmak çok uç bir şey geliyor bana, ne arkadaşımı kovarım ne sevgilimi. Kuzen onda kaldığım bir gece erkek arkadaşını gece yarısı evden kovmuştu, şimdi evliler, mutlulardır herhalde. Yani defteri açar mı kapatır mı ev arkadaşına kalmış.
0
asteriks
(12.01.22)
Konuyu bilmiyoruz. Kız neden bunu yaptı haklı mıydı olay neydi vs
Bence asıl konu orda gizli
0
photo85
(13.01.22)
@photo85 Her ilişkide yaşanabilecek tarzda bir fikir ayrılığından ibaret olan bir mevzu. Kovmak gibi iddialı bir eylemin karşılığı olacak tarzda bir şey yokmuş ortada yani.

Bir önceki mesajımda da bahsettiğim şekilde sonrasında kızın "Yapmamam gereken bir şey yaptım, sen bunu hak etmedin" sözleriyle pişmanlığını dile getirmesi de yaptığının farkında olduğunu gösterir nitelikte.
0
🌸jonas
(13.01.22)
aradan yıllar geçmiş, eski bir duyuru ararken buldum bunu ama geçen zamanda iki cümlelik tecrübem oldu benim de. belki birine fayda sağlar.

ilişkide bu kişinin bu aşırı tavırlarının bir sürü sebebi olabilir. öfke ikincil duygudur ve sebebi karşı taraf bile olabilir, olmaya da bilir. burası önemli değil. ama olmuş bir kere.

burada şu gerekiyor; ilişkinin diğer tarafındaki kişi kolayca bataklığa, karanlığa öfke girdabına sürüklenen bu kişinin bu durumunu iyileştirebilecek biri mi değil mi? böyle bir sorumluluğu ya da görevi olduğunu düşünmüyorum. ama kişi derse ki "ben seni olumlu manada dönüştürebilirim, öfkeye sebep olan bu davranışlarının kökünü kazımana yardım ederim, sevginin iyileştirici ve dönüştürücü gücüyle aşarız bunlar ve sen de adaletli tepkiler verirsin" diyebilir ve yapabilirse ilişki devam etmeli. yok iki tarafın da bu konuda bilgisi becerisi yoksa ya da basitçe bu konuda kimyaları uyuşmuyorsa yapacak bir şey yok. bitirmeliler.

bu duyuruya yazdığım önceki yanıttan bir kaç ay sonra biriyle tanıştım. çok da güzel günlerimiz oldu, ama üç sene aynı zamanda bir hapishane de oldu. önceden de öfkeli biriyle berabermişim cevabı görünce hatırladım. 3 sene sonra bir kaç gün önce biten ve bu paragrafları yazmama sebep olan kişi de öfkeliydi. bence gerçekten kabullenmek lazım "senin öfke problemin varsa, ben bunu dönüştürebilecek yapıda mıyım, değil miyim" değilsek hoşçakal.
0
dahinnotha
(03.08.25)
(10)

Instada tanısanız bile ilginizi çekmeyen insanları takipten çıkıyor musunuz

baldan kaymak
Sb.
Sb.
0
baldan kaymak
(12.01.22)
ekseriyetle sessize aliyorum. cok yuzyuze geldigim biri degilse unfollow
0
ala09
(12.01.22)
Sessize alıyorum. Çomarsa ve çomar çomar paylaşım yapıyorsa direkt takipten çıkarım.
0
himmet dayi
(12.01.22)
gerçek hayatta tanımadığım, arkadaşım olmayan kimseyi eklemiyorum zaten. sosyal hayatta tanışıp eklediysem uzun süre karşılıklı etkileşimimiz, iletişimimiz yoksa takipten çıkıyorum, takip edenlerden de çıkarıyorum.
0
hypathia
(12.01.22)
neredeyse sessizde olmayan bir tanıdığım yok.

zaten az insan takip ediyordum. beni takip edenleri artık ayıp olmasın diye takip ediyorum. anasayfamda sevdiğim insanların bile abuk subuk fotoğraflarını görmek hoşuma gitmezken ilgimi çekmeyen insanları görmeye tahammül edemiyorum.

çok yakın değilsem, ayıp olmayacaksa takipten çıkıyorum.
0
dahinnotha
(12.01.22)
Görüşmediğim biriyse takip etmem.
Görüştüğüm ama paylaşımlarından hoşlanmadığım biriyse sessize alırım.
0
mutekebbir
(12.01.22)
Siyasal İslamcı ise takipten çoktan çıkmışımdır zaten. İlgimi çekmiyorsa takip de etmiyorum. Onun dışında çoktan takip ettiğim ya da takip ettiği için takip ettiğim kişiler var. Sessize alıyorum gidiyor. Çıkarıp da drama çekemem.
0
nawar
(12.01.22)
"Ya şimdi ayıp olur, üzülmesin" diye düşündüklerimi sessize alıyorum. "Amaan bana ne" diye düşündüklerimi unfollow.
0
kobuzchu kiz
(12.01.22)
Alaoga+1

Ben genelde cok yakinim olmayan tanidiklari bastan pek eklemiyoeum ama beni ekleyenleri ayip olmasjn diye eklemisligim vae. Gereksiz bos bos story atanlari sessize aliyorum. Cook eskiden eklediğim ve yillardir hic bi temasimiz olmayan insanlari da bi noktada sildim. Dusundum ben bu insanlarin hayatlarini zerre merak etmiyorum, sokakta karsilassam konusmayabilirim bile o zaman neden burdalar sahte bir gorusuyormus hissine gerek yok diyerek bu kitleyi de tirpanladim. Ayip olacağını da dusunmuyorum acikcasi.
0
red g
(12.01.22)
Bir şekilde eklestiysek sessize alıyorum ben de. Takipten cikmis olmamayim diye.
0
stavro
(12.01.22)
Tanidim ama bir daha muhtemelen gorusmeyecegim insanlari siliyorum. Misal bir takim okul arkadaslari, zamaninda X isi yaparken eslestigimiz ama projenin sona ermesiyle iletisim kurmama gerek olmayan insanlar veya artik bir arkadasimin eski sevgilisi olmus kisiler falan... Digerleri sessiz.
0
sopiro
(13.01.22)
(5)

eski sevgiliye bilet hediye etmek

baldan kaymak
sevdiği bir gösterim uzun süredir yoktu ve yeniden gösterime girmiş.Bunun için bilet hediye etsek ama tamamen temiz niyetle ayıp olur mu? yanlış anlaşılmasıyla ilgilenmiyorum bile.Not: ben katılmayacağım. sadece hediye edeceğim bir arkadaşıyla yada kardeşiyle gitsin.
sevdiği bir gösterim uzun süredir yoktu ve yeniden gösterime girmiş.

Bunun için bilet hediye etsek ama tamamen temiz niyetle ayıp olur mu? yanlış anlaşılmasıyla ilgilenmiyorum bile.

Not: ben katılmayacağım. sadece hediye edeceğim bir arkadaşıyla yada kardeşiyle gitsin.
0
baldan kaymak
(12.01.22)
Tamamen temiz niyetle "yeniden gösterime girmiş" diye haber verip geçseniz daha iyi olur. Durduk yere hediye almak ayrı dert, tarihi ona uyacak mı uymayacak mı bilemezsiniz, bu da ayrı dert.
0
kobuzchu kiz
(12.01.22)
Uzun zamandır gitmek istediğim etkinlik bu yüzden piç olurdu ve gitmezdim. Ne malum orada rahatsız edilmeyeceğim? Siz de belki iyi niyetlisiniz ama bu alttan alta bir takıntı bilin.
0
ruhen hastayim ben
(12.01.22)
kobuzchu +1

Bunun temiz olanı bu gösteriyi haber vermektir. Yeterince ince ve nazik bir hareket zaten bu. Ama bilet almak falan çok fazla. Karşı tarafta "Bu ne lan şimdi ! wtf?" tepkisi uyandırması muhtemel.

Eski sevgilinizin sevdiği gösteriye bilet alacak kadar ilgi gösterip değer veriyorsunuz ancak bunun yanlış anlaşılmasını umursamayacak kadar da önemsemiyorsunuz. Mmmehh, bilemiyorum Altan, kulağa duygularınızdan emin olamıyormuşsunuz, kafanız biraz karışıkmış gibi geliyor.
0
thracia
(12.01.22)
Cok gereksiz ve absurd bir hareket olur. Bayagi bir gereksiz. Yapmayin etmeyin.
0
stavro
(12.01.22)
Hos degil.
0
sopiro
(13.01.22)
(15)

Kadınlar hakkında

bbb_1
Bugünkü sorum abim ile ilgili.Abim 35 yaşında birkaç aydır bir kadın ile görüşüyor. Kadın da 30 lu yaşların başında.Çalıştıkları şirket birbiri ile iş yapıyor bu şekilde tanıştılar. resmiyette tam sevgili gibi değiller ancak buluşuyorlar , kahve içmeye ,içki içmeye gidiyorlar sinemaya gidiyorlar anc
Bugünkü sorum abim ile ilgili.Abim 35 yaşında birkaç aydır bir kadın ile görüşüyor. Kadın da 30 lu yaşların başında.Çalıştıkları şirket birbiri ile iş yapıyor bu şekilde tanıştılar. resmiyette tam sevgili gibi değiller ancak buluşuyorlar , kahve içmeye ,içki içmeye gidiyorlar sinemaya gidiyorlar ancak çok yakın iki arkadaş gibi diyebiliriz .Kadın tarafı abimle çok yakın iletişim kuruyor.Bir keresinde üçümüz buluşmuştuk , tavırları sohbeti çok keyifliydi.Yürürken abimin koluna girdi. Birçok defa abimle sarıldı vs. Fakat sorun şu ki kadın tarafının değişik bir iletişim şekli var.Örneğin abim mesaj atıyor herhangi bir konu hakkında bir mesaj olabilir bu, ancak karşı taraf 2 gün hiç cevap yazmıyor .sonra buluştuklarında ya kafam dalgındı , çok yoğundum vs diyor. Abim bazen gün içinde aradığında açmıyor,aradan 2 gün geçince kendisi arıyor .Hiç fark etmedim aradığını ne zaman aramıştın vs yapıyor. Geçenlerde buluştuklarında geç saate kadar dışardalardı, kadın da geç saatte araba ile evine döndüğü için abim eve varınca mesaj atar mısın demiş.Tabi bizimki yine yazmamış , abım de aradı bir sorun var mı diye.Yok ya eve vardım yorulmuşum hiç telefonu elime almadım falan demiş.Bu nasıl bir durum ,biz anlayamadık.Abim de kardeşi gibi kadınlar konusunda şanssız sanırım :)
0
bbb_1
(12.01.22)
Abin sevgili olmak istiyor, kadın takılmak. Abin takılmak istemiyorsa muhabbeti çok uzatmasın ya da sadece takılsın beklentiye girmesin.
0
Bruce
(12.01.22)
Kadın sevgilisini abinizle aldatıyor olabilir. İşin içinde sürekli iletişim olmadığı için yakalanmaktan kurtuluyor. Hem de tam adı olmadığı için istediği zaman arkadaş deyip geçebilir.
0
dissendium
(12.01.22)
Kadin kocasindan cekiniyor sanirim.
0
brkylmz
(12.01.22)
Kadın evli olabilir veya sevgilisi olabilir.
0
pembe mezarlık
(12.01.22)
Klasik evli cocuklu kadin hareketleri.
0
divit
(12.01.22)
Duzenli olarak etrafinda olmayan biriyle iliski yasiyor olabilir, mesela kocasi/sevgilisi kabin memuru veya pilottur hep uzaktadir, memurdur uzakta yasiyordur arada sirada iki uc gunlugune geliyordur, baska bir ulkede yasiyordur iletisimleri online olarak devam ediyordur gece gec saatte zoom yapiyorlardir falan filan boylece duzenli olarak abinizle sosyallesebilen, ama belirsiz bir pattern'da uzaklasmasini gerektiren kosullari vardir?
0
sopiro
(12.01.22)
kadın erkek farketmez.
klasik, sevdiğim başka sevenim başka olayı.
kadın takılıyor öylesine.
0
vizivozo
(12.01.22)
belki altinda baska birsey vardir ama bence sevmiyor, takiliyor veya kullaniyor iste.
0
wishmaythşngs
(12.01.22)
abiniz kendine gelmezse çekeceği var, sevgiler.
0
WithWorth
(12.01.22)
2 ihtimal gördüm. İlki kadın eşini aldatıyor olabilir.
2. Kadın arkadaş canlısı bir tip ve cidden arkadaşı olarak görüşüyor. Bu nedenle akşam eve vardınmı muhabbetlerine falan gelemiyor.
0
poliamid
(12.01.22)
Bruce +1

Kadın evli midir değil midir bilemem de, sevgili olmak istemiyor bu çok net. Abin ciddi düşünüyorsa vazgeçsin.
0
himmet dayi
(12.01.22)
Kadın tarafı evli/sevgilisi akıl yürütmesine hiç girmeden, çok bariz bir gerçek mevcut; hanım ablamız bu ilişkiye bir mesafe koyup sınır çiziyor ve bu sınırın geçilmesine izin vermiyor. Bunun sebebi, başkasıyla ilişkisi midir, abinin ilgisini bunaltıcı bulup geride tutmak istediği için midir başka bir şey midir bilemiyoruz. Bunlar hep varsayım ancak elimizde somut bir de gerçek var ki, kadın tarafı çizgiyi çekmiş.

Kadın ya da erkeğin birbirlerine ilgisi varsa, çizilen çizgi bir çember şeklinde olur ve her ikisi de çemberin içinde kalır. Ama taraflardan biri diğeri ile aynı şeyi düşünmüyorsa, o çizgi iki kişinin arasından geçecek şekilde çizilir. Her iki çizgiyi de anlamak çok kolay aslında ama çoğu zaman görmek istenmediği için bunun başkalarından duyulması gerekiyor.
0
thracia
(12.01.22)
Evet şimdi günah almayalım fakat en iyi ihtimalle kadının yaşantısı ile sizin yaşantınız arasındaki farklılıklar, sizin kadının hareketlerini yanlış yorumlamanıza sebebiyet vermiş olabilir.

Diğer bütün yorumlara katılmakla beraber, dediğim gibi en masum ihtimalle çoğu insan yanlış yorumlasa da kadın sevdiği, yakın gördüğü bir erkek arkadaşı ile kol kola girebilir, sarılabilir, eğlenebilir.

Abin sevgili gibi yaklaştığında da

"ööf bu da ne yapmaya çalışıyor" diyerek anlam veremeyip soğuk yapmaya çalışıyor olabilir. Yani ben aslında normal davranıyorum, bu neden sevgililik triplerine girdi diyerek o triplere girmesini engellemek için öyle davranıyor olabilir.

veya

"hmm kolay elde edebileceğim bir erkek, hemen yola geldi", diyerek sevgililik düşünse bile abin çabalamadan elde edebileceği bir insan olduğu için kıymetli gelmiyor olabilir. Yani taktik kasmak hoş değil ama abin cool davransa belki ileriki vakitlerde kadın bile yürüyebilir. Veya abini öyle görmüyordur, çok net.

En güzeli triplere girmeden ya o tarz bir arkadaşlığı sürdürmek, beklemek.
Beklenti içine girmeden devam da edilebilir tabi. O zaman hiç kafa yormanıza gerek kalmaz.
Ya da ben böyle yapamam, bu tarz şeyler olunca bir şeyler besliyorum diyerek duyguları açık etmek.
0
ananiyimioguz
(12.01.22)
bu kesintili iletişimin bir sürü nedeni olabilir, evlidir, duyarsızdır, saygısızdır, bencildir, takılmak istiyordur vesaire vesaire. ama nedeni ne olursa olsun sağlıklı bir ilişki (arkadaşlık veya sevgililik fark etmez) yürütülmez böyle insanlarla. ne gerek var ki bu stresi yaşamasına abinizin? hele ki bir kaç aydır görüşüyorlar diyorsunuz, her şeyi geçtim bu saygısızlığı neden sineye çekiyor abiniz?
0
Phoebe
(12.01.22)
Ortada konuşulması gereken bir iey var bu kesin.

Abiniz "ben senle daha samimi bir şeyler düşünüyordum, senin de bunu denemek isteyenileceğin izlenimi aldım ama yanlış mı anladım?" Konuşması yapmalı.

Ya da kadın karşısındaki kişinin cevap beklediğini bildiği halde aptala yatmayı bıralıp (her şeyin farkında çünkü) bir açıklama yapmalı.

Bizim ülkede bu iş böyle, her şeyi ima yoluyla anlatmayı ya da herkesin anlayacağı şeyi kendi anlamasını bekliyoruz. Hiç tahammül edemiyorum buna, o yüzden flörtleştiğim dönemlerde düzenli olarak insanlardan soğurdum.

Demem o ki, ne kadar düşünseniz de boş. Abinizden taraf yapılacak iki şey var; ya kadını kendi bilinmezliğiyle baş başa bırakıp hayatına bakacak ya da gönlünden geçen neyse açılacak ve kadının istediğiyle kendi beklentisinin uyuşup uyuşmadığını görecek.
0
akhenaten
(12.01.22)
(3)

aşka inanmak ne demek?

dafuq
"aşka inanmak" derken ne kastediliyor anlamıyorum.bana göre aşk diye bir şey var ve bu çocukça, gelip geçici ve fazlası zararlı bir şey.aşka inanmıyorum diyenler aşk diye bir duygunun hiç olmadıgını falan mı iddia ediyor? ben aşık oldum diyen birisine, hayır olmadın falan mı diyorlar?
"aşka inanmak" derken ne kastediliyor anlamıyorum.
bana göre aşk diye bir şey var ve bu çocukça, gelip geçici ve fazlası zararlı bir şey.
aşka inanmıyorum diyenler aşk diye bir duygunun hiç olmadıgını falan mı iddia ediyor? ben aşık oldum diyen birisine, hayır olmadın falan mı diyorlar?
0
dafuq
(11.01.22)
aşka inanmayanlar genelde bu duygunun saf şekilde yaşanacağına inanmıyorlar.
0
rose parks
(11.01.22)
İnsanlar bunu farklı anlamlarda söylüyor olabilir. Aklıma gelen birkaç tanesini özetleyeyim;

-Aşka inanmıyorum çünkü ben hiç aşık olmadım. ( Yani aşk olsa ben bilirdim, çünkü dünya üzerinde var olan bütün duyguları ben bilirim. Bilmiyorsam yoktur!)

-Aşka inanmıyorum çünkü bu duygu abartılmış bir balon. ( Yani ben yeryüzünde şimdiye dek varolmuş ve varolan herkesin hormon salgı seviyesini ve bunun duygu durumlarına nasıl etkilediğini hesapladım, çıkan sonuca göre aşk yok, dağılın şimdi!)

-Aşka inanmıyorum çünkü senin de hissettiğini sandığın şey aşk değil. ( Elbette senin ne hissettiğini senden daha iyi biliyorum çünkü biz biliriz, iyi biliriz. Benim hayat tecrübelerim tüm insanlık tarihinden daha kadim ve bu yüzden de hangi hissin ne olduğunun tanımı sadece bana sorulmalı)

-Aşka inanmıyorum çünkü inancımı kaybettim. ( çok fena aşık oldum ama kalbimi kırdılar, artık tüm inancımı kaybettim. Bu insanlardan bir bok olmaz, allah hepsinin belasını versin. Halbuki kızımız olacaktı )

- Aşka inanmıyorum, aşk ne yea ehuhe büyüyün artık. ( kendimi şöyle tepeye konumlandırıp alaycı görüneyim ki benim boş kafalı bir ahmak olduğum anlaşılmasın, belki birilerine havalı görünürüm de ordan ekmek yerim)
0
thracia
(12.01.22)
Aşkın matah bi halt olmadığını düşünenlerin tümcesi
0
photo85
(13.01.22)
(4)

Olmayan anınızı anlatın

Bruce
Yaşanmamış bir çocukluk anısı anlatmanızı istesem 7-10 cümle ile, ne anlatırsınız?
Yaşanmamış bir çocukluk anısı anlatmanızı istesem 7-10 cümle ile, ne anlatırsınız?
0
Bruce
(11.01.22)
Bi gün hava güneşli mehmet ile köyün dışındaki bi ağacın yanına gittik. ağaç arkut ağacıydı. ağaca çıktı 3-5 armut koparıp yere attık. sonra ağaçtan indik ve armutları yiye yiye köye geri döndük. köye döndükten sonra da meydanda biraz oyun oynayıp evlerimize dağıldık. eve geldiğimde annem nerdeydin diye sordu. dedim armut topladık ağaçtan. iyi çıkma dışarı baban gelecek yemek yiyeceğiz dedi. akşam babam geldi elinde gir sürü yiyecek vardı.

Psikolojik tahlil yapacaksan mesaj atabilirsin. ne için sorduğunu merak ettim.
0
çih
(11.01.22)
akşam okuldan eve gelmişim. annem babam diyor ki artık okula gitmek zorunda değilsin bütün gün canının istediği herşeyi yapabilirsin. çok seviniyorum çantamı yere fırlatıyorum mutluluktan havaya zıplayarak dans ediyorum.
0
theseachange
(11.01.22)
Kırmızı bisikletimden düştüğüm günü anlatırım. Sanki tüm çocukların bisikletten düşme anısı varmış gibi gelir bana. Elbet ben de düşmüşümdür herhalde ama aklımda böyle bir anı yok. Ama uyudurulacaksa enbasit ve inanılacak durum bu gibi.
0
kullanıcıadımbuolsun
(12.01.22)
Kuzenimin sünnet düğünündeyiz; varoş bir mahalle, evin önündeyiz.
Misafirlerin alması için koca bir sinide dökme sigara mevcut. Ataride tsubasa oynamak varken :/ cingen çocukları sigaraları alıp kaçmasın diye bizi sininin başına dikmişler, bekliyoruz başka bir kuzenimle birlikte. Ortalık curcuna davul zurna kombosu eşliğinde. Koca bir teneke varilin içine soğusun diye buzlu suya sallanan maden suyundan almak için sininin başından ayrıldığımızda resmen pusuda beklemiş cingen çocukları hapaz hapaz sigara alıp kaçıyorlar. Biz bir şey olmamış gibi buz gibi maden sularını hüpletip bir şey olmamış gibi beklemeye devam ediyoruz.
0
lüzumsuz adam
(12.01.22)
(12)

Sevgilinizi/eşinizi artık sevmediğinizi

abuzer
ne zaman ve nasıl anladınız?
ne zaman ve nasıl anladınız?
0
abuzer
(11.01.22)
gözlerimi yüzünden kaçırdığım zaman. en azından son iki sevgilim de böyleydi. yüzüne bakmayacağım biriyle niye sevgili oldum, yokluktan sanırım, sosyal baskıdan. evli olmadığım için diğer seçeneği bilemem.
0
çih
(11.01.22)
Başta seviyorken sevginin bitmesinden bahsediyorum aslında @çih
0
🌸abuzer
(11.01.22)
Buluşmaya giderken trafigi dusunup usenmeye başladığım zaman.
0
stavro
(11.01.22)
Öpülmekten rahatsız olduğumda.
0
ruhen hastayim ben
(11.01.22)
Buluşmak istemediğim ilk gün.
0
ismailond
(11.01.22)
tahammulum azaldiginda ve zorla konustugumu farkettigimde anladim. seste bi ton var hos gorunmeye calisan insan tonu, onu kaybetmistim
0
ala09
(11.01.22)
son iliskimde;

artik kendimi hicbir sekilde ifade edememeye, anlatamamaya baslamistim. cok cabaliyordum ve havanda su dover gibi hissediyordum.

sonra dokunmak, sarilmak istememeye basladim. ve son asamada onun dokunmasindan rahatsiz olmaya baslayinca emin oldum.
0
la lykia
(11.01.22)
Bir aksam o gün hiç aklıma gelmedigini farkettigimde.
0
encokbenisevinnolur
(11.01.22)
Ya keske aldattigini ogrensem, baska birinden cocugu ciksa falan da rahatca ayrilabilsem diye dusundugumu ve bundan hic uzulmeyecegimi fark ettigim zaman.
0
sopiro
(12.01.22)
@sopiro, ilişkinin başında yogun sevgi duyduğun biri miydi bu
0
🌸abuzer
(12.01.22)
Evet, yani hatta sacma bir sekilde insan olarak sevdigim icin, iliskinin basinda da gayet sevdigim icin vs benim onu ayrilip da uzmemdense o bir sebep bulsa da anlasilir sekilde ayrilabilsek falan gibi bir mantik yuruttum herhalde. Bilemiyorum :)
0
sopiro
(12.01.22)
Pandemi oldu evlere kapandık ve hiç özlemediğimi fark ettim. Kapanma bitince ilk görüşmede ayrıldım.
0
rebecca
(12.01.22)
(11)

Başkasının kullandığı arabada kendini güvende hissedememek

Berck
Merhaba. Kendi kullanmadığım araçta kendimi güvende hissetmemek, haliyle kontrolümün dışında olacak bir şekilde ölümcül bir kaza hadisesi yaşamak gibi gideremediğim bir kaygım var. Mesleği taksici gibi şoförlük olanlar veya şoförlüğüne kendim kadar güvendiğim yakın birkaç arkadaşım hariç geri kalanl
Merhaba.

Kendi kullanmadığım araçta kendimi güvende hissetmemek, haliyle kontrolümün dışında olacak bir şekilde ölümcül bir kaza hadisesi yaşamak gibi gideremediğim bir kaygım var. Mesleği taksici gibi şoförlük olanlar veya şoförlüğüne kendim kadar güvendiğim yakın birkaç arkadaşım hariç geri kalanlar için bu durumdayım.

Pandemide arabamı sattım, şu an arabam yok ama mevcut kız arkadaşımın arabası var. Onun arabasıyla şehiriçinde bir yerlere gidip geliyoruz, o konuda kısmen sakin kalabilmeyi başardım. Ama şu günlerde arabasıyla şehirlerarası haftasonu bir yerlere kaçalım diyor. Uzun mesafeler söz konusu ve işte bu nokta sıkıntı, bu bana fazla gelen kısım. "Sen arabanı bana ver, ben kullanırım" gibi bir şey demek de istemiyorum, o pek hoş kaçmaz bence. Neticede araba onun arabası, o teklif etmedikçe ben demem.

Sizce durumumu açıkça böyle böyle, senin kullandığın araçta uzun yolda ben kendimi rahat hissetmem diye söylemem mi lazım? Böyle dersem de bir bozulur sanki. Bugün milli futbolcu Ahmet Çalık'ın trafik kazasında vefat ettiğini öğrenince kaygım daha da bir hortladı.
0
Berck
(11.01.22)
Bence dürüst olmak iyidir. Alınacak bir şey yok ama alınırsa da yapacak bir şey yok. Ben kendi adıma pek umursamazdım.
0
lcha
(11.01.22)
"Sadece seninle ilgili değil, arabayı kullanan ben olmadığım zaman ben kendimi rahat hissetmiyorum, sürekli sağ koltukta diken üstünde oturuyorum, sorun sende değil bende :)" derdim ben olsam.
0
pispinti
(11.01.22)
Sizin kadar yoğun hissetmiyorum bunu ama henüz acemi şoför olmama rağmen ehliyet almadan öncesi ve sonrası tutumum arasında fark çok büyük.

Önceden sadece yolcuydum, hiçbir şey anlamıyordum. Ehliyet alıp bir süre kullandıktan sonra insanların ne kadar emniyetsiz şerit değiştirdiklerini, trafiğin ne kadar öngörülemez olabileceğini anladığımdan beri dikenüstüyüm.

Sizin deneyiminiz de fazla olduğundan çok fazla nadir yaşanabilecek olay görmüş olmalısınız, haliyle normal bence temkinli olmak. Ama "asla başkasının arabasına binmem" düşüncesi insanın hayatını baltalayan bir düşünce. O açıdan sağlıklı görünmüyor. Sonuçta milyonlarca insan trafiğe çıkıyor ama milyonlarca kaza olmuyor.
0
akhenaten
(11.01.22)
mesleği taksicilik olan kişiler de dahil olmak üzere böyle bir kaygım var, o yüzden sizi çok iyi anlıyorum. taksicileri ikaz etmekten bıkıp araç kullanmaya başladım öyle söyleyeyim.

arabayı ben kullanmıyorsam genelde arka koltuğa oturup kemeri bağlayıp kendimi yoldan soyutluyorum ama sizin durumunuzda bu çok olası bir çözümmüş gibi görünmüyor. bence dürüst olmanızda bir sakınca yok ama bu kadar düz bir dürüstlük için ilişkinizde hala biraz vakte ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız arabayı ben kullanmıyorsam beni araba tutuyor gibi bir söylemle de olayı yumuşatabilirsiniz sanki.
0
evde liyakat kalmamis
(11.01.22)
Açıkça dersen bozulabilir de, o sana açıkça "binme o zaman" derse sen bozulmaz mısın? Kaygınız çok yüksek düzeyde değilse bence paylaşmanıza gerek yok.
0
dissendium
(11.01.22)
Arabayi ben kullanayim diye teklif etmekte ne sakinca var ki? Arabayi erkek kullnlanir zaten genelde yolculuklarda. Kizi oturtursun yolcu koltuğuna, arabayı sen kullanırsin erkek olarak. Kadina kapiyi tutmak veya kapi girisinde yol vermek gibi.
0
stavro
(11.01.22)
Bu kaygı durumunuzu bilmiyor mu kız arkadaşınız? Yani hiç bahsetmediniz mi daha önce? Bahsetmediyseniz eğer genel anlamda böyle bir sorununuz olduğundan bahsetseniz belki de kendisi teklif eder?
0
hrvl
(11.01.22)
Ben de aynı fikirdeyim, evet kız bozulur ama gerçek bu. Bence idare etmeye çalış kendini zorla derim. Ben taksiye bile binince ateşim çıkıyor resmen.
0
roket adam
(11.01.22)
@stavro Kendi arabam değilken kıza direksiyonu bana ver demem. Benim tercihim bu olmaz yani, başkası diyebilir tabii. Bana "Sen sürsene biraz da" demedi hiç, kendi teklif etmezse ben demem.

@hrvl Yok henüz hiç bahsetmedim.
0
🌸Berck
(11.01.22)
Trafikten ve araba kullanmaktan çok korkan biri olarak alternatif önereceğim.

1. Yol uzunsa "yolun yarısında yer değiştirelim istersen, sen de çok yorulma" diye önerebilirsiniz bence.

2. Copilot olma konumunu benimseyin, yola çıkmadan önce sandviçler alın, içecekler alın. Yolda yiyecek içecekle ilgilenerek, telefonunuzdan gideceğiniz yerle ilgili ilginç bilgiler bulup yüksek sesle okuyarak, "bak şöyle bir restoran varmış, mutlaka gitmek lazımmış" gibi planlar yaparak, yola özel müzikler seçip dj'lik yaparak vs... dikkatinizi yoldan başka bir şeylere yönlendirin.
0
kobuzchu kiz
(12.01.22)
Bu kaygı sadece araba için mi geçerli yoksa başka alanlarda da benzer durumlar mevcut mu? Yani mesela belli bir zamanda yetişmesi gereken bir işi, ekip arkadaşına anlatıp işi birlikte yapmak mı, yoksa ona anlatana kadar ben zaten işi yaparım hem onun hata yapıp yapmayacağı riskini de almak istemem mi?

Kontrolcü bir yapınız olabilir ve bu kaygı da onun bir sonucu olabilir gibi de duruyor sanki.

Yoksa sizin de bildiğiniz gibi kimse anasının karnından Michael Schumacher olarak doğmuyor. Sizin kadar iyi kullanabilmesi için sizin kadar tecrübe sahibi olması gerek. Eh bu tecrübe edinmenin yolu da araba kullanmaktan geçiyor. Bence bu gerçeğin farkındasınız ama buna rağmen kaygınızı engelleyemiyorsanız, travmatik başka bir sebebi de olabilir bu kaygının ve bu durumda belki bir psikologla da görüşmek iyi olabilir.
0
thracia
(12.01.22)
(9)

fotolarda embesil gibi çıkmak

duyurukullanıcısı
saçına, kıyafetine falan dikkat eden biri olarak iş foto çekilmeye geldiğinde cidden budala gibi çıkıyorum.bir ara dedim fotojenik olmayı öğreneyim her gün kendi fotomu çektim durduk yere işte belki 10.000 fotodan iki tane bunu instagrama koyayım bari diyebileceğim fotom vardırvesikalıklar da çok kö
saçına, kıyafetine falan dikkat eden biri olarak iş foto çekilmeye geldiğinde cidden budala gibi çıkıyorum.

bir ara dedim fotojenik olmayı öğreneyim her gün kendi fotomu çektim durduk yere işte belki 10.000 fotodan iki tane bunu instagrama koyayım bari diyebileceğim fotom vardır

vesikalıklar da çok kötü pasaportda vizelerde falan cins cins resimlerim var sosyal medyaya resim koyamıyorum doğru düzgün bu benim diye

nasıl oluyor bu iş? ne yapmalı?

erkek
0
duyurukullanıcısı
(11.01.22)
dişlerin durumu önemli. temiz değilse, yamukluk varsa önce dişlerini düzelt.

sonra ayna karşısında çalış, fotoğraf çekilirken nasıl poz verdiğini, yüzünün şeklini aklında tut ve kendini kasma.

kafanı geriye doğru tutarak poz verme, gıdın çıkar öyle. 1-2 cm de olsa öne doğru, kameraya doğru boynunu deve gibi uzat.

kameraya sevdiğin birine bakar gibi bak. bu kişi birlikte şakalar komiklikler yaptığın biriyse onu düşün.

bir tavsiye daha, ya dişlerin ortaya çıkacak fotoğrafta ya da gözlerin. ikisi aynı anda çok zor. yarım yamalak bir şey olur. hangi tarafın daha fotojenikse onu ortaya çıkar.

sakalın fotoğraflarda nasıl gözüküyor, ona da bak. sakalın varsa, banyodan ya da yüzünü yıkadıktan sonra vereceğin poz ile biraz vücut yağınla şekil almış sakalın görüntüsü arasında çok fark vardır, gibi. kendini biraz keşfetmen lazım papito.


yapıcı eleştiri yapabileceğine inandığın yakın bir arkadaşın varsa, ona nasıl gözüktüğünü sorabilirsin.
0
gabe h coud
(11.01.22)
internette begendigin pozlari taklit et. illa selfie mi deniyosun? fotograf sadece sen degil ortamdaki isik, aci vs cok onemli. telefonu on kamerasiyla uzaga koyup timer acip poz deneyebilirsin ama evde degil de dis mekanda daha iyi olabilir. yuzunu, bakisini fotografta sevmiyorsa gunes gozlugu, uzaktan poz, yandan cekebilirsiniz
0
ala09
(11.01.22)
ya instagram sayfası yapmayacağım elbette ama grup olarak foto falan çekiliyorsun ya yeni tanıdığın insanlarla falan işte oralarda baya kötü çıkıyorum.

yani oturup poz mu çalışmak lazım biri foto çekiyorum dediğinde o poza mı girmek lazım?

eleştiri genelde gelmiyor, iltifat geliyor çünkü normal halimde çok bir sıkıntı yok. resimde bambaşka bir insan oluyorum.
0
🌸duyurukullanıcısı
(11.01.22)
bazı kişiler doğal olarak fotojenik.
ben bu konuda şanslıyım mesela.
fotodan beğenip yanıma gelen hatun verdiği bilet parasına/yaktığı benzine kahreder.
0
lazpalle
(11.01.22)
Bu iki videoya bak

youtu.be
youtu.be
0
freebird5406_2
(11.01.22)
onları izledim, onlar fotoğrafçıların dikkat etmesi gereken şeyler

ben normal düz insanım yani
0
🌸duyurukullanıcısı
(11.01.22)
O esnada fotograf cekildigini aklindan cikarilabilmryi basarirsan duzgun cikarsin. Fotograf cekildigini dusunmemen lazım.
0
stavro
(11.01.22)
@duyurukullanıcısı

izlememişsin :) tam tersine fotoğrafçıdan insanlara poz verme önerileri
0
freebird5406_2
(11.01.22)
@freebird5406_2

hacı sen çenenin ne kadar önde olduğunu, alt göz kapağının ne kadar kapalı olduğunu günün herhangi bir anında farkında olabiliyor musun? yani o 1-5mm farkı anlayabiliyor musun?

o video headshot çeken fotoğrafçılar için ki modeli uygun şekilde istenilen konuma getirebilsin

biz normal insanız.
0
🌸duyurukullanıcısı
(12.01.22)
(10)

İstanbul'daki en sevdiğiniz etkinlikler

hsktr
ne yapıyorsunuz? nelerden keyif alıyorsunuz? arkadaş gruplarınız nasıl? sahiden eğleniyor musunuz?
ne yapıyorsunuz? nelerden keyif alıyorsunuz? arkadaş gruplarınız nasıl? sahiden eğleniyor musunuz?
0
hsktr
(10.01.22)
En cok sahili seviyorum bisiklet, yuruyus. neresi cok sakinse orada olmaktan mutlu oluyorum adalarin sakin donemleri gibi yerler. bunun disinda ist bence tiyatro cenneti. uc dort ayda bir taksimden alisveris yapmak cok avantajli oluyor.

arkadaslarimin hemen hepsi buradan ayrildi kalanlarin evleri bana cok uzak. ise gittigim zamanlarda kisitli vakitte de olsa gorusuyorum delirmiyoruz ama evet egleniyorum
0
ala09
(10.01.22)
Sakin ve kaliteli bir yerde zaman geçirmek. En sevdiğim etkinlik bu. Belli bir yaş üstü için arkadaş grubu falan olmuyor.
0
garylineker
(10.01.22)
Kalabalik ve hareketlilikten keyif alırım. İstanbul'da da var bu.
0
stavro
(10.01.22)
www.youtube.com

ormana gidiyorum. belgrad ormanı benim bebeğim.

"awe walk" deniyor. hayatta en sevdiğim şey.

www.linkedin.com

panaromik cam tavan araç var. çok keyifli. hava da açıksa, istanbul kazan ben kepçe, gezerim.

roket adam'la aynı şeyleri yapıyormuşuz.
0
gabe h coud
(10.01.22)
caddebostan sahile iniş, yürüyüş bisiklet, scooter vs
bağdat caddesinde turlamaç
sevdiğimiz birkaç restoran var her türden, oralarda yemek yemece
şile'ye gidiş, ormanlık alanda yollarda kayboluş, balık ekmek yemece
kilyos tarafında deniz kenarında gezmece
ara ara yeni çıkan yerlere gitmece (geçen galataporta gittik hoşuma gitti mesela)
0
roket adam
(10.01.22)
Sahil yürüyüşü
Kendimi date e çıkarma. (ayda bir yaparım)
Sultanahmet de pek bilinmeyen genelde boş olan bir teras biliyorum oraya gidip kitap okurum.
Birbirinden farklı çok arkadaş grubum var onlarla genelde ev, yeme, içme şeklinde geçiyor.
0
jazzabel
(11.01.22)
eskiden barlara konserlere gitmeyi severdim artık hem pandemi hem de yaşlandım galiba
0
high hopes of the sozluk
(11.01.22)
Burgazada'ya gidip yürüyüş, belli noktalarda termosta getirdiğim sıcak suyla çekirdek öğütüp taze kahve, sessiz sakin ortamda ya kendi başıma müzik açıp dinlenmek ya da arkadaşlarla gitmişsem sohbet muhabbet.

Beşiktaş-baltalimanı arası yürüyüş. Kadıköy iskeleden moda turuyla kalamışa yürüyüş. Şişhane-karaköy-eminönü yürüyüş. Tüm bu güzergahlarda aynı zamanda fotoğraf çekiyorum. Yine güzergah üzerinde yeme içmeyi sevdiğim noktalara uğruyorum.

Beyoğlu ve Kadıköy sinemalarında film, sonrasında ya da öncesinde civarda denemek istediğim yeme içme noktalarını ziyaret etmek.

Ben İstanbulun keyfini yalnız çıkarmayı seviyorum çünkü arkadaş gruplarım ya İstanbul ve kalabalığı sevmediği için sokak şeylerini sevmiyorlar ya da bu kadar çok aylak vakitleri olmuyor. Onlarla evde ya da belirli mekanlarda takılıyoruz.
0
Bruce
(11.01.22)
ben de müze gezmeyi, onlarin kafesinde oturmayi seviyorum.
0
Coma
(11.01.22)
haftasonları 1-2 koşu rotam var, oralarda koşmak, her pazar 21 km koşmak - bunu özellikle atlamamaya çalışıyorum-
craft bira mekanlarına gitmek, menüdeki tüm biraları denemek.
0
kumandanim
(11.01.22)
(18)

Bu erkek personası evlilikte ne kadar mutlu eder.

eksisozlukokuryazari
Arkadaşlar ben kendimi anlatıcam biraz, kadınlar ile münasebetim kötü değil.Genel olarak ilişkilerim kısa sürüyor çünkü ben ciddiye binmesine cesaret edemiyorum, bu nedenle çoğu ilişkimde karşı taraf günlük hayatımı yani “rahatsız edici” yönlerimi çok fazla göremeden iş bitmiş oluyor. Bana rahatsız
Arkadaşlar ben kendimi anlatıcam biraz, kadınlar ile münasebetim kötü değil.

Genel olarak ilişkilerim kısa sürüyor çünkü ben ciddiye binmesine cesaret edemiyorum, bu nedenle çoğu ilişkimde karşı taraf günlük hayatımı yani “rahatsız edici” yönlerimi çok fazla göremeden iş bitmiş oluyor.

Bana rahatsız ediciymiş gibi gelen aşağıdaki yönlerimi özellikle kadınların bakış açısından duymak istiyorum. Büyütülecek bir şey olmayabilirler, ya da aksine deal breaker olabilirler.

1) diğer insanlarla ilişkide süreklilik açısından isteksizlik. Örneğin bir arkadaşımla şartlar dolayısıyla 1 yıl hiç görüşemeyecek olsam hadi ya kötü oldu demem. Arayıp sorma sıklığım da düşüktür, genelde hep arkadaşlarım arar.

2) pek kıskanç olmamak. Daha çok toplumsal normlar nedeniyle, olsa olsa kıskançlık rolü yapabilirim. Onu bile beceremiyorum.

3) bireyci olmak. Partnerimin hayatında ben hiç yokmuşum gibi kendi işini ve hayatını yönlendirebilmesini beklerim. Çünkü ben öyle davranıyorum.

4) aşırı özel alan isteği. Telefonum PC’im eğer mecburen ortak kullanmıyorsak ki artık herkesin kişisel cihazları var, mümkünse partnerimin elini bile sürmesini istemem.

5) özel gün ve benzeri şeyleri hatırlamamak değil önemsememek. Bu yaşıma kadar bir arkadaşımın doğum gününü bir yerlerde kendi isteğimle gidip kutlamadığım, var olan organizasyonların mecburen içine düştüğüm gibi genel olarak da özellikle sorulmadığı durumlar haricinde kendi doğum günümü vb. saklarım. Kutlanmasından da pek hoşlanmam.

6) kafama göre çıkıp bir kaç gün bir yerlere gidebilme isteği. Partnerimden izin almadan ama tabi ki bilgi vererek bir arkadaşımın yanına, bir başka şehire vb gidip takılabilme.

7) biraz fazla libido. Hani partner ok derse sıradışı sıklık ve ortamlarda dahi seks yaparım.


Yani uzun lafın kısası ben daha ilişkinin ilk günlerinde cinsellik dışında 20 yıllık evliler gibi olma özlemi duyuyorum. Bu nedenle de karşımdaki kadınları üzmemek için baştan ilişkiyi kısa kesiyorum


Sizce gereksiz bir durum mu bu. Kadınlar bunlardan hoşlana da bilirler mi?
0
eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
Bunların aksini isteyen/savunan pek yoktur ki zaten. Zorlama bir düşünce olmuş sizinki.
0
ruhen hastayim ben
(10.01.22)
Sana oldukca benzer durumdayim. Beni anlayan ve bircok konuda benzer bir insanla saglikli bir evliligim var ama disardan bakanlar "ne bicimsiniz siz" modundalar. Anlayan insanlar ise ne kadar mutlu oldugumuzu goruyor.

Onerdigim sey sudur, hayatina devam et, bol bol arkadas edin ve sadece iyilerini yaninda tut ve insanoglunun aslinda ozunde yalniz bir varlik oldugunu iyice benimse.

Bundan sonra iyi bir iliski karsina cikacaktir. Cikmazsa da zaten yalnizligi ozumsedigin icin mutsuz olmazsin.
0
cleric
(10.01.22)
Yallah Avrupa'ya, Türkiye gibi bir ülkede kafana göre birini bulman zor kardeşim. Ama bu dediklerine okey kızlar var bulmak biraz emek istiyor
0
olaylar olaylar
(10.01.22)
senin " kadinlar"a mi ihtiyacin var bir kisiye mi?
ya neler neler var iliskilerde. bence de zorlama seyler bulmussun. hele kiskanc degilimi nefatif bi sey gibi anlatman kotu. sorun su ki karsindaki default olarak sana guvenmesini bekliyosun zorluk esas burda bence. tlf, pc gibi seylerde takintili gibi kacirmak ayri, oyun oynar gibi kurcalanmasindan hoslanmamak ayri. hafiften bi emek vermek istememek var o da iliski kurmak icin negatif bir tavir. her ne konuda isterseniz esneklik payina ihtiyaciniz var. ornegin ben erk arkadasimin pcsinde dizi acabilirim. telde spotifya girebilirim. bu sizin sandiginiz gibi bireysellik karsiti bir harrket degil yakinlik sadece

asil soruyu kacirmisim. mutlu ededebilir etmeyedebilir. daha dun esim sofra hazirliyo her gun diye ici huzursuzlanan bir arkadas vardi. yani bilemeyiz :)
0
ala09
(10.01.22)
Şöyle bir ekleme yapayım o zaman.

Benim olumsuz mu acaba diye sormamın sebebi, bugüne kadarki ilişkilerinde de karşı tarafların bu saydıklarımın zıttı yönde eğilimleri olduklarını görmemdi. Genelleme olmaması açısından da tecrübe etmediğim insanları sormak istemiştim. Yoksa bunlar düzeltmek istediğim özelliklerim de değil, bence olması gerekenler. Sadece hep denk geldiklerim benden farklı düşündükleri için ortalama normlar hakkında fikir sahibi olmak istiyorum


Bu arada bu yaşıma kadar kardeşim bile telefonumu eline alıp fotoğraf bile çekmemiştir desem abartılı olmaz. Böyle bir evde büyüdüm ve tersine alışamıyorum.

Sofra hazırlıyor diye şikayet eden arkadaşa da biraz hak vermiştim okurken :)
0
🌸eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
Siz evlilik ve ciddi ilişki insanı değilsiniz.
Bi gün size hiç yüz vermeyen bi hatun ancak sizi bi miktar değiştirebilir ama bu da geçici olur
Şayet bu hatunu kaybetmekten hep korkarsanız ve o da sizin gibi özelliklere sahipse evlilik anca öyle yürüyebilir
Olumsuz özellik demiyorum ama siz evlilik insanı değilsiniz sanırım, herkes evlenmek zorunda değil
0
photo85
(10.01.22)
önce neden evlilik konusu düşünülüyor diye sormak lazım.

herkesin gönlüne göre yani beklentisine göre biri var sonuçta.

ancak siz birini sevmek, biri tarafından sevilmek istiyor musunuz cidden? önceki deneyimlerinize istinaden bunu yazıyorum. yürümediyse karşılıklı sevmediğiniz içindir. yoksa ilişki olsun diye veya ehh hadi evlenelim diye tonlarca alternatif bulunur. sürekli ilgilenmek isteyeceğiniz, merak edeceğiniz, yani ilginizi çekecek, sizi sevince, güzel bir söz söyleyince bir dokununca aşırı mutlu olacağınız biri yoksa zaten düzenli ilişki şart değil; hatta gerek yok. takılın keyfinize göre.
0
rewlack
(10.01.22)
@rewlack Ben öyle olmayınca daha çok seviyorum. Aile ile sevgililik ilişkisini kıyaslamak elbette saçma ikisinin yerleri ayrı ama ben mesela annem beni aramasa 1 ay falan aramadığım da oluyor. Ama tabi ki seviyorum kendisini. Yani bende sevgi ile ilgi birbiri ile korelasyonu olmak zorunda olan şeyler değil yukarıda da anlatmak istediğim gibi.

Bahsettiğiniz sevgi tanımını hiç kimseye karşı yaşamadım hayatımda. Güzel söz falan beni biraz geren şeyler. Ama nasıl anlatacağımı bilemediğim şekilde sevgi duyduğum , keşke hep hayatımda kalsa dediğim insanlar oldu.
0
🌸eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
"Benim ozelliklerim bunlar, yersen" kafasi evlilige gelmez, yallah avrupa'ya falan demisler de elin hatunu senin bu huylarinla hic ugrasmaz. Yine bu kafada birini bulman lazim, buyuk ihtimal; 35 ustu, bu tarz kurallardan oturu evlenememis vs.

Ha bir de herkes evlenmek zorunda degil. Benim aynen bu kafada olup 40i gecen, gunubirlik iliskilerle goturen bir suru arkadasim var. Evlilik bir alttan alma, gormeme, sabir sanati. Iki tarafinda fedakarlik yapmasi lazim, yoksa ilk 5 seneyi goremezsin zaten.

Bir de 20 yillik evlilik ile 7 numarali istek pek uyusmuyor. Libidon icinde patlayiverir mazallah :)
0
cooperr
(10.01.22)
bu bence "yanlış" bir soru.

insan sabit kalan bir şey değil.
üç yıl önceki benle şimdiki ben aynı değilim.
ilişki "ben buyum, sen de şusun" diye kurulmuyor, adım adım birbirine yaklaşırsın.
bazı şeyler törpülenebilir, bazısı törpülenemez.
bazı şeyleri hoşgörür, idare edersin, bazı şeyler kırmızı çizgindir.
verdiğiniz örnekten yola çıkarsak, mesela karşınızdaki kadın önem veriyor diye doğum gününü kutlamayı veya bu güne önem vermeyi bir şekilde öğrenebilirsiniz ama bilgisayarınıza yine dokundurmazsınız.
ilişki böyle bir şey zaten.

zaten insan hayatında "bununla olur ya" dediği en fazla 2-3 kişiye denk gelip, bunlardan biriyle ya da hepsiyle farklı zamanlarda evleniyor.

yani şimdi düşünsem ben de size böyle bir liste çıkartırım kendimle ilgili.
herkes çıkartabilir.
böyle bakacak olursak, kimse kimseye göre değil zaten.
şurada bir duyuru altına bile on kişi yazıyor, onu birbirinden farklı.

önemli olan kendine göre olanını bulmak.
bu sizinle aynı olmak demek değil, uyumlu olabilmek demek.
yani "ben böyleyim" diye lanetli gibi dolaşmanın anlamı yok.
o kadar da abartılı şey yok bu saydıklarınızda.
0
blatta hiberna
(10.01.22)
Anlattiklarinda anormal bir şey yok. Anormal olan bu kriterlerine çimento karman...

İstediğin tüm özelliklere uyan bir meslek dali da biliyorum ;)
0
abuzer
(10.01.22)
duyuruyu okuduktan sonra nicke baktım ben bunu ne ara yazdım diye. seninle tamamen aynı durumdayım. ilişkilerim max 2,5 ay sürüyor bu yüzden. sonra ilk fırsatta ayrılıyorum, kendimden soğutuyorum vs.

@abuzer merak ettim mesleği = )
0
amour fou
(11.01.22)
"Bu nedenle de karşımdaki kadınları üzmemek için baştan ilişkiyi kısa kesiyorum"

Öyle bişey yok. Aksine tüm bu bahsettiğin "bahaneler" bir insanla düzgün bir ilişki yaşayamayacağından korktuğun için, tümevarım yöntemiyle bulduğun şeyler. Kendi kendine ördüğün o duvarı "süslemek" için bir şeyler arayıp bulmuşsun. Yüzeyde bu söylediklerin doğru olabilir ama sana bu kriterleri koydurtan şey savunma mekanizman.

O duvarların içinde o kadar çok kalmışsın ki kendi çalar kendi oynar halin sana özgüven vermiş gibi duruyor. Halbuki "kırılgan" yapınla yüzleşmeni engelleyen, aldatıcı şeyler.

Bahsettiğin şeylerin ilgi çekici geldiği kadınlar elbet olur. Ama bunların hepsine uyan bir insan bulsan dahi başka bahaneler yaratacaksın; o yüzden çok fark etmiyor.
0
Bruce
(11.01.22)
yazdıkların kendinin ciddi bir eleştirisinden çok hafiften methiye düzmek olmuş. net bir profilini çıkarmak için seni partnerlerine sormak gerek.
0
zgrydn
(11.01.22)
Evlenmek zorunda degilsiniz ki? Neden evlilikte mutlu edip etmeyeceginizi sorguluyorsunuz? Caniniz evlenmek istiyorsa 'ben boyleyim isine gelirse' zaten diyemezsiniz, esinizin beklentileri ve yasanmasi gereken, arzulanan hayatin gerektirdiklerine gore bir tavir ve aliskanliklar serisi gelistirmeniz gerekir. Uymuyorsa evlenmezsiniz.

Bunlar 'dealbreaker' olabilir diye dusunmeniz benim anlamadigim sey yani. Dealbreakerlar evrensel karar verilmis seyler degil, kisiden kisiye degisir. Benim dealbreaker listem var bes maddelik, tamamen bana ozel seyler kimsenin de onaylamasina veya anlamasina ihtiyacim yok, fikirlerini soracak degilim. Dolayisiyla sizin bu listede olmayan ozellikleriniz dahi birinin dealbreaker listesinde olabilir ve oyleyse oyledir, yapabileceginiz bir sey yok.

Kisaca, bence gereksiz bir sorgulama.
0
sopiro
(11.01.22)
Evlenmek zorunda olmamak konusuna bir açıklık getirmek lazım. Evet kimse evlenmek zorunda değil, ben de evde kalacağım korkusu yaşayacak biri değilim. Hatta mümkünse evlenmemek hayatı daha güzel yaşamayı sağlıyor bunun da farkındayım. Ama bir de şu var, ben kimseyi uzun süre görmek istemiyorum, kimseyi asla sevmiyorum demiyorum. Benim de zaman zaman karşıma keşke hayatım boyunca yakınlarımda bir yerlerde olsa dediğim insanlar çıkıyor. Evlilik bunun bir örneği, beraber de yaşayabilirim tabi ki. Ama benim çekincelerim böyle kaybetmek istemediğim insanla beraber uzun bir yaşamda onunla ne kadar uyum gösterebileceğim. Ne kadar süre sorunsuz kalabileceğim. Ben zaten kimseyi 2 aydan uzun süre sevemiyorum demiyorum, hatta takılıp kalma huyum daha fazla.

Bir de bazı cevaplarda da genelleme yapılamaz denmiş ama sizce de yine de bazı genel normlar yok mu? Genel kabuller? Yoksa tabi ki sonsuz ihtimal ve seçenek var. Kabul. Ama herhalde ben hiç eve bile gelmem diyen adamla çok özverili olurum diyen adamın olumlu bir ilişkş yaşama ihtimalleri aynı değildir değil mi?
0
🌸eksisozlukokuryazari
(11.01.22)
Kıskançlık maddesini anladım ben, "sen beni kıskanmıyorsun, demek ki yeterince sevmiyorsun" diyen manyaklar var toplumumuzda. Hatta çok var. Ha, "biz niye hiç kavga etmiyoruz, ilişkimizde tutku eksik" diye kavga çıkaran da var.

Geçenlerde başka bir gönül işi sorusuna yazmıştım, ben ancak 'ortalama Türk erkeği toksikliği' olmayan biriyle tanışınca "aha evlenilir bu adamla" dedim. Kıskanç değiliz, romantik değiliz, ben de sizin gibi kendi doğum günümü (özellikle iş arkadaşlarımdan falan) saklarım, kutlamayı umursamam, eşim arkadaşlarıyla kampa gider, ikimiz de gerektiğinde hayatını tek başına idare edebilecek, elinden iş gelen insanlarız ama hayatı birlikte yürütmeyi daha çok seviyoruz. Yani müthiş insanlarız gördüğünüz gibi :))

Biz evlenirken inatla düğün istemedik, eşimin ailesinden "ya kobuzchu istiyordur, istemez olur mu, senden çekindiği için söyleyemiyordur" gibi şeyler söyleyenler oldu. Bu noktada @cleric'in ilk paragrafı +1

Özetle, bu saydıklarınızdan hoşlanmayacak çok kadın var (çok erkek de var ama siz kadınları sordunuz, o kısım sizi ilgilendirmiyor). Bu sitede bile çok var, "ne demek benim eşim benden ayrı şehir dışına gezmeye gidecek, olur mu öyle şey" diyenler, vs. Ama herkes böyle değil, sizin yaşantınıza uyum sağlayacak ve benzer ilişkiler arayan kadınlar da var, dolu. Arayıp bulmanız ya da denk gelmeniz lazım :)
0
kobuzchu kiz
(11.01.22)
bence bunlar anormal özellikler değil ama mesela ben bu kadar bireysel takılan biriyle evlenirsem çok mutsuz olurum, çünkü çizdiğiniz profilde ben çok yalnız hissederim. yalnız kalacaksam evlenmenin ne mantığı olduğunu bilmiyorum. annem ve babam 30 küsür yıldır, durmaksızın muhabbet edebilen iki insan. her şeyi de birlikte hatta ben ve kardeşimle de birlikte yapmış iki insan. dolayısıyla da “birlikte” olmaya alışkınım. evde tek başıma sıkılıp bunaldığım için ve şu anki sevgilim biraz sizi andırdığı için kedi sahiplendim. onunla paylaşıyorum hayatı. erkek arkadaşımıysa 10 gündür görmedim. bu gidişle de ayrılacağız çünkü yapamıyorum. ama illa ki sizin tarzınızda birlikte olabilecek kadınlar da vardır. sosyalizasyon süreçlerinin benzeşmesi meselesi.
0
inanna
(12.01.22)
(9)

Yeni birilerini tanıma evresinden aşırı ötesi sıkılmak

magni
İnsan doğası gereği karşı cinsten yeni birileriyle tanışıp yakınlıklar kurabilmeyi istiyor tabii, bunun için de hepimizin malumu olduğu şekilde dating app'ler revaçta.Ama birileriyle eşleş, sohbet et -hep de benzer sohbetler-, yöneltilen merak sorularını cevapla, düzenli iletişim yürüt durumlarından
İnsan doğası gereği karşı cinsten yeni birileriyle tanışıp yakınlıklar kurabilmeyi istiyor tabii, bunun için de hepimizin malumu olduğu şekilde dating app'ler revaçta.

Ama birileriyle eşleş, sohbet et -hep de benzer sohbetler-, yöneltilen merak sorularını cevapla, düzenli iletişim yürüt durumlarından gerçekten aşırı sıkılmış durumdayım ve bu "tanıma evresi" için zerre enerji hissetmiyorum kendimde. Birkaç aydır durum bu şekilde.

Hayatımda yeni birileri olsun, takılalım edelim istiyorum ama tanıma evresi için enerji hissetmiyorum kısacası, iki kelime yazışmaya bile inanılmaz üşeniyorum ve buna ayıracağım zaman dilimi gözümde büyüyor. Var mı benimle benzer durumda olanlar? Merak ettim.
0
magni
(10.01.22)
Aynı durumdayım bu çok can sıkıcı bi olay olmaya başladı artık. Sanıyorum yalnızca sosyal medyada sosyalleşmek gibi bir seçeneğe sıkıştık o yüzden. Alakasız bir yerde alakasız bir zamanda bir şekilde karşılaşacak olsam daha çok heyecanlanacağım sanki
0
olaylar olaylar
(10.01.22)
Pek çok! Bu yüzden farklı mecralarda kendisini ifade ediyorsa oralardan bilgi edinmek hoşuma gidiyor. Twitter, sözlük vs
0
kaptankedi
(10.01.22)
+1. Normal bence.
0
hot potato
(10.01.22)
hep benzer süreçler yaşandığı ve günümüzde biriyle tanışmanın yolları sınırlandığı için monoton sohbetler oluyordur.
sıkılmanız normal.
ancak size farklı gelecek, ezbere konuşmalar yapmadığınız biri olursa heyecanlanırsınız, o zaman da sıkılmazsınız.
0
blatta hiberna
(10.01.22)
var. asla canim cekmiyor hele cafede falan yabanciyla oturmak oh no... ve app kullandim bilhassa yabancilar vs icin app e ihtiyac duymustum. sadece bir hemcinsimle konusabildim o da evime cok yakin oturuyor ve turkce bilmiyor benim iki yabanci dilim icin iyi olacagini dusundum. onun disinda ilk mesajdan oteye pek gidemedim zaten birinin benle ilgilenmesinden hic hoslanmam......:( sanirim date islerinde yokum gibi tavir olarak
0
ala09
(10.01.22)
aynı. hatta bu yüzden en son milattan önce falan flörtüm olmuştu.
0
ceylinf
(10.01.22)
Bi yaştan sonra cidden sıkıyor bu
Aynı durumdayım
0
photo85
(10.01.22)
Ek: app kullanmıyorum ama normal arkadaşlıklar için bile yeni insan yorucu
0
photo85
(10.01.22)
online yerine yüzyüze daha iyi oluyor bu işler, en azından mimikler espriler falan eğlenceli geçiyor.
0
selam
(11.01.22)
(7)

insanlarla zayıflıklarını paylaşmak

denizzz
bu konuda bir yaklaşım zayıf taraflarınızı paylaşmanızın sizi rahatlatacağını, aynı zamanda bu konudaki yükten kurtulmanızı sağlayacağını söylüyor. ama bunun sizi ekstra strese sokacağını söyleyenler de var, mesela demin ekşi sözlükte şu cümleye rastgeldim: "insanları, kısa süre önce karşılaşılan ön
bu konuda bir yaklaşım zayıf taraflarınızı paylaşmanızın sizi rahatlatacağını, aynı zamanda bu konudaki yükten kurtulmanızı sağlayacağını söylüyor. ama bunun sizi ekstra strese sokacağını söyleyenler de var, mesela demin ekşi sözlükte şu cümleye rastgeldim: "insanları, kısa süre önce karşılaşılan önemli bir belânın kendilerine anlatılması ya da herhangi bir kişisel zayıflığın açıkça söylenmesi kadar keyiflendiren çok az şey vardır."

siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? benim kendimce çözümüm zayıflıklarımı paylaşmak ama belli sınırlarda, her konuya girmiyorum.
0
denizzz
(10.01.22)
Karşı tarafın nasıl biri olduğu, bunların kime anlatıldığı önemli burada. Gün geldiğinde önemli konuların paylaşıldığı biri düşman olursa işler değişir.

Normal zamanlarda kişinin kendisi hakkında bu tür şeyleri paylaşmasını doğru bulmuyorum. Karşılıklı güvene bağlı şeylerdir ne de olsa.

Yine zayıflığını paylaşan kişilerin sarfettiği cümleler iyi anliz edilirse bunların temelinde intihar hissi bile yatabilir.
0
Erva
(10.01.22)
Kiminle, ne kadarı...

En değişmez kural: işyeri arkadaşlarınızla zayıflıklarınızı asla ama asla paylaşmayın.
İkinci kural: bir şekilde rakip olabileceğiniz insanlarla (kariyer ya da romantik ilişkiler) zayıflıklarınızı asla paylaşmayın.
Üçüncü kural: ailenizle bile kritik zayıflıklarınızı paylaşmayın.

Kritik zayıflıklarınızı ancak anonim kalabileceğiniz mecralarda paylaşabilirsiniz. Ya da psikoloğunuzla. Bunlar haricinde dağa taşa bağırın da kimseye söylemeyin.
0
SiyamkedisiZorro
(10.01.22)
sizi seven insanlarla paylasin. bu eksikleriniz konusunda destek olabilirler?
0
buenosdias
(10.01.22)
paylasmama karari aldim,
daha gecen basima geldi, bir arkadasimin(!) derdi vardi, üzmüsler bunu, bende bak biri benim konusmama söyle demisti, ben de böyle cevap verdim diye buna gaz vermistim.
sonra isteki bir problem, -tartisma bile degil- yanlis yapmissin diye anlattim, senin a'larin acik diye tak yüzüme söyledi, konuyla alakasi da yok, üstelik ona ben söyledim. sirf üste cikmak icin aklinca beni ezikledi.
bunu söyleyenin dislerinde problem var, sesleri düzgün cikaramiyor üstüne hatayli arap sivesi ile konusuyor.
ben de varoslukta sinir tanimayan bir insan olarak agzinin payini verdim ama dersimi aldim.

zaten paylasan biri degilim ama bu tür seylerde anlatirdim, onu da biraktim, zaten piskologlar var giderim onlarla paylasirim.
0
Coma
(10.01.22)
Mumkun olduğunca paylasmamak, hatta hicbir zayifligini baskalatiyla paylasmamak gerektigini siddetle savunuyorum. Anlatmanin anlik bir rahatlatici etkisi olabilir ama bunun yaninda bir suru zarari olur. Uzun uzun yazamadım şimdi bunları. Zayifliginizi, hangi konuda olursa olsun herhangi bir zayifliginizi anlatmayin dillendirmeyin icinizde tutun derim. Cok anlatmak istiyorsanız icinizde tutamiyorsaniz da - ki anlatmak da ister insan - boyle seyleri "karsilikli" paylastiginiz cok yakin dostunuz olan insanla sinirli tutun derim.
0
stavro
(10.01.22)
paylaşmamak daha iyi bence. kendi tecrübelerim ve gözlemim bu yönde.
0
dafuq
(10.01.22)
insanların zayıflıklarını bu denli gizlemesinden ötürü hasta olduklarını ve kalplerinin kabukla kaplandığını düşünüyorum. herkes çok güçlü, herkes mükemmel olduğu için kimse gerçek yumuşak benliğini göstermeye cesaret edemiyor.

ancak tabii ki yeni tanıştığınız kişiye de hayatta en utandığınız anları, sırlarınızı anlatmayın. ufak sızıntılarla başlamalı belki. karşıdaki de kalbini yumuşatırsa zamanla kanımca daha sağlıklı bir iletişim kuruluyor.

benim düsturum şu: eğer zayıflığından utanıyorsan ve anlatmak kötü hissettirecekse anlatma. zayıflığını aştıysan, katkı sağlayacaksa anlat.

umarım içten insanlarla karşılaşırız.

ps: işyeri, komşu, akraba konu dışı :)
0
durme
(10.01.22)
(16)

Nazara inanmak

dissendium
Nazara inanır mısınız? Ben bazen inanıyorum. Örnek olarak kız arkadaşımla Instagram'da fotoğraf paylaşınca sonrasında kavga edebiliyoruz bazen. Bilimsellik konusuna hiç girmeden soruyorum bunu. Bilimsel bir şey olmadığının farkındayım. Zaten mühendisim. Bilimin ne olduğunu biliyorum. Ben sadece inan
Nazara inanır mısınız? Ben bazen inanıyorum. Örnek olarak kız arkadaşımla Instagram'da fotoğraf paylaşınca sonrasında kavga edebiliyoruz bazen. Bilimsellik konusuna hiç girmeden soruyorum bunu. Bilimsel bir şey olmadığının farkındayım. Zaten mühendisim. Bilimin ne olduğunu biliyorum. Ben sadece inanıp inanmadığınızı, başınıza gelen olayları bu şekilde açıklayıp açıklamadığınızı soruyorum.
0
dissendium
(09.01.22)
Bilimsellik konusuna girmeden soramazsin bence bunu :)

Hayır inanmıyorum çünkü BİLİM

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
abuzer
(09.01.22)
İnanmıyorum. Çok saçma çünkü.
0
himmet dayi
(09.01.22)
Umut sarıkaya’yı çok seviyorum ama nazara inanıyorum, göz kalmasına da. Birkaç arkadaşım var maşallah dediği üç gün yaşamıyor, hatta bir tanıdığım var birkaç adam öldürmüşlüğü, kaza yaptırmışlığı ve pahalı Çekoslovak yemek takımlarını kırmışlığı var.
0
Hallegadola
(09.01.22)
enerjiye inanıyorum ben/
0
aeroknight
(09.01.22)
Yanlışlanması mümkün olmayan hiçbir şeye inanmıyorum. Nazar, astroloji, din, büyü, enerji, karma vs.
0
signore
(09.01.22)
Hayır. Nazara inanan insanlar kendini çok fazla önemseyen insanlar oluyor bence. Komiğime gidiyor açıkçası. Kimse kimseyi o kadar umursamıyor.
0
pembe mezarlık
(09.01.22)
enerjiye inanıyorum.

ayrıca maşallah dediği üç gün yaşamayan birkaç kişi de tanıyorum. +1
0
blatta hiberna
(09.01.22)
Ben sizi görsem ''aa ne kadar yakışmışlar'' desem, kesin ayrılırdınız hahaha. Ev arkadaşım Erasmus öğrencisi, kız okurken, erkek arkadaşı da remote çalışacaktı. Onları gördüğüm de aynen böyle ''ay ne tatlılar, yakışıyorlar'' dedim, hatta buraya konu açtım.

3 hafta sonra da ev arkadaşımın erkek arkadaşını aldatmasıyla ilgili duyuru açtım:) Nazarım değmiş olabilir.

edit:@Blatta'nın tanıdığı benim galiba
0
barguzhale
(09.01.22)
nazar değil;

bilinçaltından gelen minik göstergelerin insanlar üzerindeki etkisi
self sabotage
algıda seçicilik
gibi konular üzerine düşünmek yerine daha az efor sarfetmek, kolaya kaçmak ve nihai olarak, bu ne bilimsizlik sonucu nazar denen sonuca tüme varmak,

diyorum.
0
gabe h coud
(09.01.22)
Signore +1 milyon
0
Phoebe
(09.01.22)
Enerji madde değil mi? Maddeyle açıklanamaz mı? İnsanların bir olaya gönderdiği enerji türüne göre olay etkilenemez mi? Konuşurken ses dalgası vs diyoruz da neden duygularımızla enerji yaydığımız durumu saçma oluyor? Bana bilimsel geliyor ve çok da mantıklı.
0
damba
(09.01.22)
Signore +1 ben böyle şeylerden bahsedenlerden ışık hızıyla soğuyorum ya.
0
jazzabel
(09.01.22)
Nazara inanmıyorum ama “güzel bir şeyi anlatınca gerçekleşme olasılığının düşmesi” diye gibi şeyler var:)) muhtemelen insanın farklı şeylere dikkat etmesi, değişkenlerin değişmesi vs etkilidir…
0
her giriste sifresini unutan adam
(10.01.22)
Nazara inanıyorum. Bazılarının ilaveten (ve kasıtlı) nazar ettiğine de çok inanıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(10.01.22)
nazar, fal, burçlar, enerji, aura, din vb. hiçbirine inanmıyorum. çünkü hepsi aşırı saçma geliyor.
0
ceylinf
(10.01.22)
inaniyorum ya,
üniversitede bir kiz vardi güzel dedigi herseyim söküldü.
0
Coma
(10.01.22)
(34)

Boyuna yemek yapıyoruz

kanepeee
Biraz dertleşmek için yazıyorum. Erkeğim, evliyim. Eşimle ikimiz de çalışıyoruz. Dışarıda yemek yemeyi hem ekonomik hem de pandemik sebeplerle minimuma indirdik. Eşim sabahları menemen, peynirli omlet, değişik sandviçler falan yapıyor. Akşamları, illa ki çorba, yanına bir ana yemek (mesela patlıcan
Biraz dertleşmek için yazıyorum.

Erkeğim, evliyim. Eşimle ikimiz de çalışıyoruz. Dışarıda yemek yemeyi hem ekonomik hem de pandemik sebeplerle minimuma indirdik.

Eşim sabahları menemen, peynirli omlet, değişik sandviçler falan yapıyor. Akşamları, illa ki çorba, yanına bir ana yemek (mesela patlıcan musakka), salata/cacık yapıyor. Ana yemek bazen birkaç aşamadan oluşuyor, önce etleri haşlamak, sonra bir yerde beşamel sos hazırlamak, sonra bunları beraberce fırına vermek gibi. Yemekten sonra bir portakal, kuruyemiş falan da koyuyor. Çok yemiyor, azar azar hepsinden. Yemekleri de az yapıyor zaten. Maksimum iki günlük.

Geçen eve kuşbaşılı pide siparişi verdik, kağıdında yemek istemedi, tabağa koyduk. Turşu çıkarmamı ve çatal bıçak getirmemi de rica etti.

Yemek işlerinde benden yardım istiyor. Yüzde 25 ben yardım ediyorum, şu gibi konularda:
- Ekmekleri tost makinesinde ısıtmak
- Çorbayı karıştırmak
- Patlıcan soymak
- Salata malzemeleri doğramak
- Limon sıkmak
- Ceviz kırmak
- Elma + portakal soyup doğramak
- Tezgahı silip bulaşıkları makineye dizmek

Gördüğünüz gibi pek bir şey de yapmıyorum. Ama bunların bazılarını da gereksiz görüyorum.

Ben tek başıma kahvaltı ederken hiç tabak çıkarmadan zeytin peynir tabağından 3 zeytin bir dilim peynir yiyorum, iki dilim de ekmek. Zeytin çekirdeğini direkt çöpe atıyorum. Daha da acıkırsam corn-flakes falan yerim. Kuruyemiş istediğimde kuruyemiş kavanozuna elimi daldırıp bir avuç alıyorum. Öğrenciyken nohut yemeği + pilav yapıp 4 gün yerdim. Elmayı da ısırarak yerdim.

Yine bir akşam yemeği sonrasında yoruldum da size yazayım dedim.

Sizde durumlar nasıl? Bizimkinde bir anormallik var mı?
0
kanepeee
(09.01.22)
Kadıncağız eve medeniyet getirmiş. Sabah öğle akşam birbirinden güzel yemekler yapıyor ama yaranamıyor erkeğine.

Bunları yapmasa ne diyecektiniz? Kadın size bir şey yaptırmıyormuş bile doğru dürüst. Bu bazı erkekleri anlamak mümkün değil. Eşinize, o siz mutlu olun evde sıcak yemek pişsin diye uğraştığı emeğe, arifliğine acıdım. Allah onun yardımcısı olsun.
0
Hallegadola
(09.01.22)
+1 halle
Bazen uzuluyorum sirf evlenmek insan bunu kendine yapar mi.
Nutellayida catak bicak kirletmemek icin parmaklayin bence.
0
eja
(09.01.22)
Haneke nin 7. kıta filmini anımsattı. Evlilik böyle bir şey değil mi zaten.
0
olaylar olaylar
(09.01.22)
tek başına olunca ben de minimum eforla kahvaltı yaparım. bulaşık çıkarmam. runner kullanmam. hafta sonu sevgiliyle kahvaltı yapacağımızda özeniyoruz ve çok zevkli buluyorum. şık bir masa kurmak, birbirini tamamlamak, güzel bir his. ben kenarda durmam, hatta çoğu mutfak işini ben daha iyi yaparım. bu iş sürekli olsaydı, iş günü mesela, benim de bir yerde canımı sıkardı. o yüzden, hak veriyorum.
0
gabe h coud
(09.01.22)
@hallegadola +1

Bazı kadınlar dünyaya çile çekmeye geliyor galiba.
İkiniz de çalışıyormuşsunuz, bence iş paylaşımınız adil değil. Daha çok iş yapmaya çalışın.
0
kaptan maydanoz
(09.01.22)
Senin kafanı anlıyorum ama Halle+1
Zor olsa da bırak yorul fazladan.
0
kisa
(09.01.22)
@hallegadola +1

Tek yaşıyorum ve kendime olan saygımdan insan içinde nasıl yiyorsam öyle yiyorum. Bir de ortadan alıp yemek, çekirdeği direkt çöpe doğru fırlatmak/atmak çok iştah kaçırıcı şeyler.
0
ruhen hastayim ben
(09.01.22)
yüzde 25 yardım ediyorum dediğin de yüzde 5 bile değil fakat senin alışkanlıkların olmaması sebebiyle sana iş gibi geliyor, halbuki saydıkların ne ki, hiçbiri de yorucu değil, seninki alışkanlıktan gelen genişlik ehli keyiflik :)
0
freebird5406_2
(09.01.22)
hallegadola +1

ama diğer yandan, siz de bu işe bir şekilde iştirak ettiğiniz için yorulmakta haklısınız.
yaptığınız iş az ama mutfağa girilince iş yapmasanız da işin tamamı bitmeden mutfaktan çıkamıyorsunuz.

bence burada yapılması gereken şey, hafta sonundan ya da vakit bulunan bir akşam fazladan 1-2 saat ayırıp iki günlük değil de, 3-4 günlük yemek yapmak.

artık tupperware ya da kilitli kaplar sayesinde yemekler uzun süre dayanıyor.
yani fazladan 3-4 çeşit daha yapılır, dolapta durur, yeneceği zaman ısıtma faslı olur sadece.
cacığı ve çorbayı bile tupperware'in sıvı yiyecek saklama kaplarına koyuyorum.
böylece 3-4 gün, hatta bazen daha bile uzun (buzdolabınız iyiyse) hazırlamama gerek olmuyor.
refika'nın çalışanlar için kavanozda pratik yemek hazırlama videoları var mesela, onlara bakın.

günü gününe yemek yapmak yorucu, daha pratik olmak lazım.
o zaman siz de daha az yorulursunuz, o da daha az yorulur, orta yolda buluşmuş olursunuz.

bu arada bulaşığı makineye dizmek ortalama 5 dakikalık falan bir iş, yani artık kadının pideyi tabakta yemesine de laf etmeyin.
0
blatta hiberna
(09.01.22)
Diğer yazarlara kısmen katılmıyorum, geçmişte herkesle yaşadığım genelde yabancı dizilerdeki gibi tv karşısında yedik; ya da yemek yapsak bile tv karşısında kucakta değil sehpa üzerinde yedik vs. vs.

Tabii ara sıra ekstra bir yemek yapıldığında masada yemenin tüm kurallarına uyarak çok çatallı çok bıçaklı yemek yediğimiz de oldu ama nadir dediğim gibi. Daha pragmatik bakıyorum ben, zaten zamanımız limitli bir de aslında yapmamız çok gerekmeyen şeylere bu kadar zaman harcamalı mıyız?



Yine de eşiniz hep böyleymiş kişisel tercihine ben saygı duyuyorum. Sizin de kendisiyle konuşup ya kabullenmeniz ya orta noktada buluşmanız gerekiyor.


edit: hiç evlenmedim, şu an hatta single'ım ama bence dinamiklerin değişmemesi gerekiyor.
0
aguen
(09.01.22)
Bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum, ben bunların hiçbirini beklemiyorum ve istemiyorum. Bana biraz işgüzarlık gibi geliyor onca tabak kirletmek (özellikle pide mevzusunda). Zaten eşim tamamen kendi isteğiyle yapıyor, ben evde yokken de en güzel sofrayı kendisine kuruyor.

Bu arada bulaşıkları makineye dizmeden önce lavaboda hepsini sudan geçiriyoruz, üzerine cif sıkıyoruz. Öyle olmazsa olmuyormuş.

Ayrıca elmayı ısırarak yiyince daha lezzetli oluyor bence.
0
🌸kanepeee
(09.01.22)
@hallegadola +1

3-4 yıldır yalnız yaşıyorum. Eşinizin kıymetini bilin derim. Ne güzel uğraşıyormuş. Siz de az ucundan tutuverin.
0
reactionic
(09.01.22)
yani ben de karsi tarafa bi uzuldum ne olursa olsun emegi gormezden gelen bi haliniz var AMA; gercekten yemege bu jadar duskun olmamak guzel olur muydu? evet. ben cok duskun biriyim, sofraciyim. her gun baska tabak seciyorum siparis de gelse ayrica tabakliyorum vs. eski erkek arkadasim yemek yemese de yasayan biriydi. asla damak tadi da yoktu aksam yemeginde bira icer doyardi. bu muthis kolaylikti benim icin. ben istiyorsam evet ondan daha fazla emek harcardim ama onun yemegi onemsememe huyu bana da gecmisti. bence bazen yememeyi siz deneyebilirsiniz yani sofra kurmayalim de ilgisizligini belirt. o kadar da acikamazsin ya bazen yogunluktan ogun atlanabilir. kahvaltida cay peynir zeytin yerine bi tatli tikistirir kahveyle de idare edebilir insan. gabe 'in dedigi gibi bi haftasonu olur kahvalti hazirlanir ama her gun her gun yapilmasi... ben arkadaslarimin evinde goruyodum aksam yemekleri tatlilar hamur isleri vs sabahtan aksama kadar mutfakta oturulur. bizde de oyle seyler yok muthis enerji ve zaman kaybi. diyet miyet de ne bileyim sandvic hazirlayin burda is size duser bence. asilayabilirsiniz her gun yapmak zorunda olmadiginizi
0
ala09
(09.01.22)
birader sen kaşınıyorsun :)

yenge daha napsın sana. sen mağara adamı gibi yaşamaya devam etmek istiyorsun demek ki
0
dafuq
(09.01.22)
Dünyanın en güzel derdi bu olabilir. Çok ciddiyim.
0
mezarkabul
(09.01.22)
Eşiniz de çalışıyorsa neden yükün %75’ini ona yüklediğinizi anlayamadım. Asıl sorulması gereken soru bu. Anlattıkların arasında gereksiz gelen tek şey bulaşık makinasına koymadan önce ciflemek, bu biraz abartı. Ama dışarıdan gelen yemeğe bile özeniyor eşiniz insan gibi tabakla yiyin istemiş, ne mutlu size yani. bence mutlu olmanız lazım. özene özene yaşayan bir insanla berabersiniz yani, yoksa size 5 gün nohut pilav dayasa belli ki şikayet edecek bir yapınız yok, ona rağmen uğraşıp emek veriyor yani.
0
roket adam
(09.01.22)
Ben eşimin emeklerine kesinlikle saygı gösteriyorum ve yemeklere çok yardım ediyorum. Ama benim için bir noktadan sonra yemekle bunca uğraşmak çok farketmiyor.

Ben kasaptan köfte alalım diyorum, o kıyma alalım evde yapayım diyor. Kasabın köftesinin oranları güzel değilmiş, maydanozu soğanı ekmeği o daha iyi ayarlıyormuş. Bence ikisinin tadı aynı bu arada. E ama köftenin soğanını ben doğruyorum.

Terbiyeli çorba ile terbiyesizini ayırt edemiyorum ama ona da ayrı bir tava kirleniyor. "bunu direkt tencereye döksek" diyorum, "asla olmaz tadı çok kötü olur" diyor.
0
🌸kanepeee
(09.01.22)
eşinize günlük olarak “ellerine sağlık, ellerin dert görmesin, yprulmuşsundur az sırtını ovaliyim mi?” gibi şeyler deyin. bu arada derdiniz şu: o bu kadar özenli davranırken siz kendinizi sorumlu ve yetersiz hissediyorsunuz. bunu eşinizle konuşun. yemek konusunda olmasa da siz de farklı konularda onun işime yarıyorsunuzdur. yaramanızı isteyip de siz üşengeçlik ettiğinizde de kavga ediyorsunuzdur zaten.
ha kendisine şunu da sorun: Bu kadar uğraşmaktan kendisi memnun mu? Memnunsa sorun yok ama sorf size yaranmak için ya da aileden böyle gçrüp böyle devam ettirmezse yetersiz bi eş olacağını düşündüğü için yapıyorsa “boş ver bebeğim yapmaman sorun değil, ben seni yemek yapıyosun diye sevmiyorum sen her halinle yeterlisin” deyin. o da rahat eder siz de edersiniz.
0
inanna
(09.01.22)
hocam kadın yemek konusunda zevk ve damak tadı sahibi sende bunlar yok hepsi aynı ve gereksiz geliyor, herkes anlayacak damak tadı olacak diye bir şey yok ama anlamadığın noktalar var işte :D
0
freebird5406_2
(09.01.22)
@hallegadola +1

Eşinize üzüldüm gerçekten. Ne hayatlar var...
0
himmet dayi
(09.01.22)
elmayı siz ısırarak yemeyi seviyorsanız siz ısırarak yiyin, kendisi keserek yesin.

eğer buna müdahale ediyorsa o zaman sorun büyük ve başka demektir.


edit:
bu arada bulaşık makinesine koyulan bulaşığı sudan geçirmek bile su israfı.
kaliteli deterjan kullanırsanız zaten buna gerek yok.
hadi bazen gerekli diyelim ama cif sıkmak falan çok lüzumsuz.
böyle bir şey yaptırıyorsa tabak saymakta haklısınız.
0
blatta hiberna
(09.01.22)
Benim bir sandviç yaparken bile aynı bıçağı hem peynire hem tereyağına vs sokmadığımı ve en az 3-4 bıçak kirlettiğimi görseniz "manyak galiba" diye uzaklaşırsınız kesin.

Bulaşıkları su ve cifle temizlemek dışında (gereksiz su israfı) eşinize -ve @hallegadola'ya- katılıyorum ben de.
0
kobuzchu kiz
(09.01.22)
Ben de eşiniz gibiydim. Sonra baktım karşı taraf sürekli yapmasan da olur, dışarıdan yiyelim, bulaşık çıkıyor, vb. modunda. Zamanla benim de düzgün yemek yapma hevesim kırıldı. Zaten işten koştur koştur eşimden önce gelmeye çalışıp yemek yapıyordum. Şu anda bıraktım. Kendisi 1 senede 1 beden kilo aldı, artık göbeği var. Evde yemek pişmiyor. Ben akşam yemeği yemiyorum, kendisi pide/dürüm türevleri tüketiyor.
0
marla is in my head
(09.01.22)
Valla usengecin halinden sanirim usengec biri anlar. O yuzden senin durumunu tamamiyla anliyorum. Esinin yaptigi teoride guzel bisey gibi gozukebilir ancak direkt olarak olayi domine edip senin isteklerini gormezden geliyor. Bu haliyle bence de sikinti var.

Kendi istiyor diye surekli olarak seni de kendi istedigine zorlamasi guzel bisey degil. Sen nasil ki onun isteklerine gore hareket edip yardimci oluyorsan arada o da senin isteklerini dikkate alip ona gore hareket edebilmeli. Diger durumda yapilan sey guzel gibi gozukse bile direkt olarak seni etkisiz eleman kildigi icin bu duruma bir tepki gosterebilirsin. Mesela disaridan pide siparis ettiyseniz ve o kagidinda yemek istemiyorsa kendi payini gidip tabaga koyabilirdi ancak tamamini tabaga koymayabilirdi.

Neyse, ikili iliski bazinda dusunursek evet bir sikinti var ortada. Senin isteklerin direkt gozardi edildigi icin huzursuz olman normal bence. Bunu esinle konusup cozmelisin.
0
j r r tolkien hayrani
(09.01.22)
Bence sorun var. Siz sonuçta bunları talep ediyor değilsiniz. O sebeple az bile yardım ediyorsun, her şeyi kadına yüklemişsin gibi eleştirilere hiç katılmadım. Kimse akşam işten gelip saatlerini mutfakta harcamak zorunda değil. Eşiniz de değil ama o öyle tercih ediyor demek ki. Herkes istediği tarzda Yesin demek de olmaz.

Şöyle olabilir, sağlıklı lezzetli ev yemekleri yemek güzel oluyor ama bunu her gün yapmak beni yoruyor, sen de yorulma belirli günlerde böyle yapalım, diğer günler daha pratik yollar bulalım diyebilirsiniz. Hayır böyle olacak diye diretirse de kendisi bilir. Biraz kendi tercihlerinizi de ortaya koyun. O tabakta değil bu tabakta yemek istiyorum, ekstra servise ihtiyacım yok sen kendine al istersen gibi. Sen böyle uğraştıkça ben kötü hissediyorum ama senin kadar uğraşmak zorunda da hissetmiyorum açıkçası diyebilirsiniz. O halinden mutluysa sorun yok.
0
aquarium
(09.01.22)
Usengecin halinden usengec anlar +1

Gotu basi 1 elma yiycez diye 4 tabak, 2 catal kirletip sonra iki saat bunlari yikamanin luzumu yok.

Ha hanim da bir salarsa pir salar ama soyliyim.

Bi ara temizlik konusunda boyle bi tartisma yasamistik. Evden 1 hafta elini etegini cekti, evi gormen lazim :)

Velhasili bazi seylerin degerini kaybedince anliyorsun. Orta yolu bulmak lazim.
0
brkylmz
(10.01.22)
Esiniz belli ki gorgulu bir kadin. Bu tur seyler aileden gelir, aileden ne gorursen sen de onu uygularsin.
0
oscar
(10.01.22)
Yazik kiza. Erkegin kalbine giden yol midesi, el oglu pilavina bakar vs geyikleriyle zehirlemisler kizi. Yorgun argin isten gelip her aksam yemekle ugrasilacak kadar uzun degil hayat. Rahat ol, kasma bu kadar de. Aksamlari hafif yemek lazim, kilo yapar falan diye gir hic olmadi.
0
speedy
(10.01.22)
Ortada bir sikinti yok bence. Gereksiz ariza cikarmayin. Millet nelerle ugrasiyor, "esim yemek yapiyor arada ben de yardim ediyorum" diye bir sorun olamaz.
0
hot potato
(10.01.22)
Yahu cehennem gibi hayat, gelen cevaplara bak :)

Ortada dayatilan bir hayat var, ama medeniyet gelmis, kadin ugrasmislar havada ucuyor. Kadin kendisi icin ugrassin adami bi salsin o zaman guzel kardesim. Birakin adam elmayi isirarak yesin medeniyetin bunla ne ilgisi var? Pideyi kutusunda yesin, bunun icin tabak catal bicak kirletmenin ozen gostermekle ne alakasi var? O kadar tantana arasinda iki gunde degil de, bazen 3 gunde yemek pissin. Bazi sabahlar aceleyle edilsin kahvalti ne var yani?

Hayat musterekse herkesin istedigi biraz olacak guzel kardesim, yok ne guzel hanimin var biz cok yalniziz, yemek yapanimiz yok falan bunlar gereksiz dert yanmalar. Acikca esiniz fazla takintili, ben de oyleyim yer yer ama bunu sevgilime esime dostuma dayatmam, dayatamam.

Bulasiklari akitmadan makinaya koymam, ama sabun surmedi diye kimseye de hayati zindan etmem. Asgari kosullarda uzlasilabilir.

Medeniyet asil asgari kosullarda uzlasabilmektir. Tabak catal kullanip her seye ozen gostermek degil.
0
bosver nicki
(10.01.22)
Yani eger evde yemek olmadiginda falan sikayet ediyor olsaydiniz veya kilo aliyorum muhakkak duzgun yemek yemeliyim o zaman bariz haksiz olurdunuz. Simdi az haksizsiniz bence. Esiniz bunlari dayatiyorsa, istedigi gibi yapmadiginizda surat asiyor, hatir gonul koyuyorsa o da haksiz.

Kuruyemis kavanozuna elinizi daldirmak falan biraz gorgusuz seyler sanki gerci. Ayrica limon sikmayi bir is olarak saymaniz da yetiskin bir insan icin cok cok komik, tam memnun etmenin mumkun olmadigi erkekler gibi konusmussunuz.

Insanlar bazen bir iyilik dayattiklarinda sirf iyi bir sey oldugu icin bunun kabul edilmesi gerektigini dusunuyorlar. Bazi kisiler icin bu 'yardimci olan, detay dusunen kisi olmak' cok onemli, karakterleri oyle sekillenmis. Misal, yakin zamanda kardesim cocugunun dogumgununu annemin evinde yapacakti. Ozellikle dekorasyona ve yemeklere karismamasini, kendisinin aklinda bir plan oldugunu soyledi. Annem yine de gitti susleri asti, yemekleri yapti vs. Sorsaniz iyilik, onlara kolaylik olsun diye yapilmis bir sey. Ama aslinda gereksiz bir dayatma ve karsinizdaki kisinin tecrubesini etkileyen bir karar.

Sizin probleminiz de konusarak rahatlikla cozulebilecek bir sey bence ama aklinizda olsun, bu konuda bir degisiklik etmek istemek bir daha sonsuza dek yemek, saglikli beslenme, kilo verme vs gibi seylerden sikayet etme hakkinizdan feragat etmek demek. Hem o hem o olmaz zira.

Aklima gelen cozumler:
- Meal prep denen hadise: sebze dograyacaksaniz, limon sikacaksaniz, salata yapacaksaniz falan bunlari bir pazar gunu iki saatte yapip hafta boyunca rahat edebilirsiniz. Ben de salatayi mesela cok fazla yapip hava almayan kavanoz veya buzdolabi posetinde sakliyorum dolapta. Sosunu vs sonradan koyuyorum yiyecegim zaman.

- Haftanin gunlerine yemek atamak: Misal pazartesileri makarna gunudur, sali carsamba saglikli ev yemegi gunudur, persembe kahvalti gunudur, cuma disaridan soylenir gibi seyler. Boylece bir kismini onceden hazirlayip bir kismini o an yapip is yukunuzu duzenleyebilirsiniz.

- Slow cooker edinebilirsiniz: turkcede buna ne deniyor bilmiyorum. Bende bu arkadaslardan var, sabah evden cikarken et sebze vs icine atiyorum, yaklasik 7-8 saatte kendi kendine pisiriyor ben isteyken. Boylece et haslamak, et suyu yapmak, sebze yemekleri veya corbalar gibi seyler isten sonraki kisa ve yorgun zamanlarda hizla yapilmasi gereken seyler olmaktan cikar, eve geldiginizde yemeklerinizin buyuk kismi hazir olur.

- "Ben bunu boyle yemek istemiyorum canim, sagol, yorulma bosuna. Isirarak yiycem elmayi. Optum.' deyin yani. Buna da bozuluyorsa problem.
0
sopiro
(10.01.22)
Yemeklerin uzun sürede olması sizin çok acıkmanıza sebep olduğu için fazlaca acikip canınız sıkılıyor olabilir mi?

Bir de eşiniz öğretmen mi?

Eşinize birkaç hobi bulursanız bu günlerinizi özleyebilirsiniz bile.
0
buffy de vampir sayılır
(10.01.22)
Sevgilim de sizin eşiniz gibi çok düzenlidir bu konularda. Aynı sizin gibi düşünüyorum. Fakat tek farkla bunları şikayet etmeyerek severek yapıyorum. Hatta çoğu zaman öğle yemeğini kendim hazırlayıp iş yerine bıraktığım oluyor öğlen birlikte yiyoruz vs. Bulaşık konusunda sonuna kadar haklısın. Ayrıca ev işlerinde yemekten sonra vs 1-2 güzel söz söyleyip gönlünü alabilirsin. Belli ki bu konuda yavaş yavaş eşinize söyleneceksiniz hiç söylenmeyin.

Bazen iş yapmaktan kaçmak istediğim zaman markete diye kaçıyorum ya da tuvalete diye koşup oyalanıyorum:))
0
Boris
(10.01.22)
mutfakta zaman geçirmeyi sevmiyorsun sanırım ama ortak zevkler önemli tabi zorla da olmaz
zaten sıkılırsın

o mutfakla ilgilenirken sen temizlik çamaşır vs. uğraşabilirsin daha çok hoşuna gidiyorsa
zaman daha verimli kullanılmış olur

ikiniz de çalıştığınız için
anormallik* sende, eşin beraber vakit geçirmek istiyor hoşuna giden bir iş yaparken

edit*: tarafsız yazamadım çünkü yemek benim de kırmızı çizgim

bulaşıkları ciflemek filan bilimsel değil, her açıdan zararlı
cif değildir ya onla lavabo, wc filan ovuluyor
0
bir soru sorcam
(10.01.22)
(14)

sabah kaçta uyanıyorsunuz?

dafuq
ve kaçta yatıyorsunuz?
ve kaçta yatıyorsunuz?
0
dafuq
(09.01.22)
şu an yoğun bir süreçteyim ve 2 gibi yatıp, 8 de auto uyanıyorum her gün.

normalde ise 3-3,5 gibi yatıp 6 gibi auto uyanırım.
0
baldan kaymak
(09.01.22)
değişiyor. şu sıralar 7.00-8.00 arası kalkıyorum. gece 01.00'e doğru yatıyorum.

hafta sonu da erken kalkarım.
0
gabe h coud
(09.01.22)
i.imgur.com

Yardım gönderin ;__;
0
aguen
(09.01.22)
22.30 gibi yatağa girerim. Sabah da 08.15’te kalkarım.
0
ruhen hastayim ben
(09.01.22)
23 gibi yatar 05 de uyanırım.
0
allah yazdiysa bozsun
(09.01.22)
1 gibi uyurum, 8.30 gibi kalkarım.
0
roket adam
(09.01.22)
ooo anket. ev sevdiğim.

uyanma:
evden çalıştığım günler 07.55
ofise gideceğim günler 04.45

uyuma:
ertesi gün ofise gideceksem 23.00
evdeysem 00.00 - 01:00 arası

hafta sonları da sabah 7-8 gibi uyanırım gelende.
0
himmet dayi
(09.01.22)
benimki arastirmaya giremez cunku bir duzen yok. iki gun once 15:00te uyanmistim bugun 5:30da da... islerimin ve keyfimin durumuna gore degisiyor. ha biraksan kaca kadar uyurum ise soru 12-1 arasi olur. alarmla 10:30 olur
0
ala09
(09.01.22)
Bu ay ortalama 2.30 gibi uyuyup 8.30 gibi uyanmışım. Erken uyumaya çalışıyorum ama genellikle beceremiyorum.
0
kobuzchu kiz
(09.01.22)
kaçta yatarsam yatayım 7-7:30 gibi kalkarım. dün gece, daha doğrusu bu sabah uyuduğumda 5'i geçiyordu, 06:50'de uyandım, bir daha uyudum 9'da uyandım. normalde 12-1 gibi yatıp sabah 07:00 - 07:30 gibi kalkarım, bozmamaya çalışırım ama aralık son hafta izne çıkınca bozdum, 3 gibi yatıp 7:30 gibi kalkıp sonra tekrar yatıyorum.
0
rahip janick
(09.01.22)
2:30-3:00 gibi yatıp 10:30-11:00 gibi kalkıyorum. Evden çalıştığım ve kendi işimi yaptığım için zaman konusunda rahatım. Gece daha verimli çalışılıyor.
0
chavezding
(09.01.22)
Karışık.
Ofise gideceksem 1 gibi yatip 7.30da uyanıyorum. 8.40'da evden çıkıyorum.

Evden calisiyorsam 1.30-2 arası yatiyorum, 8.15-8.30 arası uyanip 9da başlıyorum.
0
logisticsmanager
(10.01.22)
henüz yatmadım. 5:40 servis ve uyku sorunum var.
0
unabomber
(10.01.22)
2 de yatar 7:45 de kalkarım

Ofis günlerinde 1 de yatar 5:30 da kalkarım
0
eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
(9)

Gecenin Köründe Gürültülü Sevişen Komşu Şikayet Edilir Mi?

depresif çocuk
Gece 01:00 gibi oluyor çoğunlukla.Dün mesela sabaha karşı 04:00'da coşmaya başladılar.Hani bir yandan insani bir durum diye düşünüyorum ancak rahatsız da ediyor beni. Üstü kapalı bir şekilde bu durum hakkında şikayetçi olmalı mıyım sizce?
Gece 01:00 gibi oluyor çoğunlukla.
Dün mesela sabaha karşı 04:00'da coşmaya başladılar.

Hani bir yandan insani bir durum diye düşünüyorum ancak rahatsız da ediyor beni. Üstü kapalı bir şekilde bu durum hakkında şikayetçi olmalı mıyım sizce?
0
depresif çocuk
(09.01.22)
Oklavayla vurmak veya kalorifer cubuguna vurmak denenebilir. Ben denerdim
0
EasyTiger
(09.01.22)
Edilmez.
0
her giriste sifresini unutan adam
(09.01.22)
Seyrek olsa sorun etmem hadi bir gece için ama senin durum düzenli bir gürültüye döndü rahatsızlık verdiğine göre

Kapılarına not bırakırım ertesi gün, adımla daire numaramla, açıkça yazmam ama anlayacakları şekilde izah ederim belirli saatten sonra aşağıya çok gürültü geliyor gibi
0
freebird5406_2
(09.01.22)
kapıya not bırakma veya zilini çalıp kaçma yöntemlerini kullanabilirsin. farkında olmayabilirler durumun gerçekten de.
0
roket adam
(09.01.22)
Bir süre sonra biteceği belli olan bir gürültüyü hoş karşılarım ben. Ama çocuk, müzik, komşu sesleri için aynı tahammülü göstermem. Bu nedenle şikayet etmem. Etmiyorum da zaten. Yoksa kaç kere inleme sesine uyanmışlığım var.
0
ruhen hastayim ben
(09.01.22)
Daire kapısının önüne prezervatif bırakarak eylem yapmak en doğrusu. Hani "madem bu kadar içine girdik sizin seks hayatınızın, bari çorbada bir tuzumuz olsun" anlamında. Ya da eğer çok kavgacı tipler değillerse apartman içinde karşılaştığınızda "ee naber, nasıl gidiyor şevişme mevişme işleri ehe mehe" diye takılarak utandırıla da bilinir.
0
Kayzer1919
(09.01.22)
Ne kadar rahatsizlik? ciglik atar gibi mi yoksa duz tonda konusma seviyesi de gece sessizliginde belirgin mi geliyor? ben olayin kontrol edilebilirligine gore sikayet edebilirim. seni uykundan mi uyandiriyo? yatak gicirtisini sikayet edemezsin ama not birakip en azindan bilgilendirme olabilir gece sesten rahatsiz oluyoruz daha dikkatli olursaniz seviniriz seklnde. utandirmayi gerektirecek hicbir sorun yok sanki bangir bangir muzik mi acmis? asil sorun iyi yalitim olmamasi
0
ala09
(09.01.22)
her gün olmuyordur. her gün olmuyordur deyin :(

şikayetçi olmayın ya, aynısı sizin başınıza gelse çok üzücü bir durum.
0
gabe h coud
(09.01.22)
Bina yöneticiyle konuş giriş veya asansör önüne gece geç raatlerde rahatsız edici sesler duyulduğunu, kat malikleienin bu durumdan şikayetçi olduklarını, devam etmesi halinde kat mülkiyeti ve tck uyarınca gerekli yasal işlemleein yapılacağına dair bir ihtar koy
0
deepfear
(10.01.22)
(5)

Sevgiliyle pandemide yaşam tarzı farklılıklarına sahip olmak

norules
Ben pandemide restoran, cafe gibi toplu bulunulan yerlere gitmeyi tercih etmiyorum şahsen. Yani şöyle; bu anlamda bir ara dönemim olmuştu, gitmeye başlamıştım ama kendimi gerçekten hiç rahat hissetmediğimi fark ettim ve rahatsız hissettiğim bir ortamda bulunmanın da manası olmadığı fikrine vardım, g
Ben pandemide restoran, cafe gibi toplu bulunulan yerlere gitmeyi tercih etmiyorum şahsen. Yani şöyle; bu anlamda bir ara dönemim olmuştu, gitmeye başlamıştım ama kendimi gerçekten hiç rahat hissetmediğimi fark ettim ve rahatsız hissettiğim bir ortamda bulunmanın da manası olmadığı fikrine vardım, gitmiyorum. Omicron falan bu derece patladıktan sonra gideceğim varsa da gitmem zaten.

Şu an kız arkadaşım olan kişi benim gibi değil, o daha rahat bir insan. Gezip tozmak, mekanlarda yiyip içmek istiyor. İlk aylarda durumuma anlayış gösterdi ama artık "Nereye kadar bu böyle gidecek" noktasında, memnuniyetsizliğini dile getirmekten geri durmuyor.

Benim önceliğim; sağlığım. Onun önceliği hayatın keyfini daha yüksek viteste çıkarabilmek olabilir elbette. Şayet günün sonunda bir çıkar yol bulamazsak, ikimiz de birbirinin pandemiyi yaşayış tarzlarına saygı duyup gereken finali yaparız. Ama akıl akıldan üstündür diyerek buraya yazmak istedim; aklınıza gelen bir çıkar yol var mı? İki tarafı da iyi hissettirebilecek bir formül?
0
norules
(08.01.22)
Ruhen+1

Açık havalı yerleri deneyebilirsiniz. Her yerde ısıtıcı var artık..dipdibe olmamak baya riski azaltan bir şey.
0
kisa
(08.01.22)
Biz açık hava restoranlarında yiyip içiyoruz artık. Geçenlerde bir ingiliz üniversitesinin yaptığı araştırmaya denk gelmiştim; en az riskli yerler olarak açık hava restoranlari gösterilmişti (AVM, sinema, konser, kapalı alan restoranlari gibi yerler vardı). Aşırı kalabalık olmayan, açık havadaki yerlerde risk o kadar yüksek değil muhtemelen. Bulursam eklerim buraya.

He avmlere gidin, tıklım tıkis yerlerde oturun demiyorum tabii ama kız arkadaşınızla ortak bir noktada bulusabilirsiniz zira evli olmayan ya da aynı evde yaşamayan bir cift için hele bir de aile evlerinde yasiyorlarsa bulusabilecekleri yerler sınırlı zaten.


Virüsü hafife alin demiyorum, bulaşmaz demiyorum asla yanlış anlaşılmasın. Sadece konuşarak ortak nokta bulabilirsiniz.
0
fraise
(08.01.22)
"Pandemiyi yaşayış tarzı" bir kırmızı çizgi haline getirilecek bir şey mi sizce? Şu açık ki cafe ve restoranlara gitmediği halde hasta olan çok kişi var. Birçok kişi hayatta kalmak için çalışmak ve bunun için de toplu taşıma kullanmak zorunda. Bu kişi siz de olabilirdiniz, hala olabilirsiniz. Eğer çalışma şekliniz bunu gerektirirse bunu yapacaksınızdır da. Çünkü para kazanmalısınız. Kız arkadaşınız toplu taşıma kullanmak zorunda kalacağı bir işte çalışıyor olabilirdi, bu durumda onunla görüşmeyecek miydiniz iki yıl? Görüşüyorsanız risk anlamında bunun restoranda oturmaktan çok da bir farkı yok açıkçası.

Böyle bir konunun kişisel alanınıza saldırı olarak gördüğünüz bir hale dönüşmesine göz yumarsanız işiniz zor bence.

İki tarafın mutlu olacağı bir senaryo mümkün görünmüyor çünkü anlattığınız göre siz tamamen kırmızı çizgi çekmişsiniz burada. Kız arkadaşınız sizinle bu zamana kadar ortaklaşmış görünüyor, şimdi bundan sonra cevap sizde; ortaklaşmak için siz ne yapabilirsiniz? Gitmeye başladınız ve sonra bundan vazgeçip artık bunu yapmamaya karar verdiniz, peki sonra? Yani iki yıl geçmiş, belki bir bu kadar daha zaman geçecek bu belirsiz bırakmak için çok uzun bir süre ve bu kişi sizinle birlikte durmuş.

Tabi ki sağlığınız önemli, ancak şunun farkında olmanız da bence önemli; kovid hayatımızda kalıcı. Bir aşamada evde kalmaktan vazgeçeceksiniz, bence bunu değer verdiğiniz bir ilişkinizi kaybettikten sonra yapmayın.

Kız arkadaşınız haklı görünüyor.

Benim erkek arkadaşım sizin gibiydi, ben de sizin kız arkadaşınız gibiydim. yazımdaki dilden anlamışsınızdır zaten. neticede o covid geçirdi, bense hasta bile olmadım iki yıldır. hastalık aile arasında çok daha rahat bulaşıyor. ailenizde dikkatsiz tek bir kişi olması yeter. dışarda sosyal mesafeye ve sosyal mesafenin korunamadığı yerde maske kullanımına dikkat ederseniz sorun olmuyor. elimizden tek gelen bu.
0
akhenaten
(08.01.22)
ben işim gereği zaten genelde evde bulunduğum için bundan faydalanıp çaktırmadan karantina uyguluyorum bu tip pik dönemlerinde.

görüş farklılıkları olabilir tabii ki, yani "ne olacaksa olsun" falan da diyebilir insan ama mesela şu andaki gibi istanbul'da her şey kıpkırmızıyken hâlâ "nereye kadar?" falan demek de biraz cehalet bence.
sizin yerinizde olsam, benim için asıl mesele bu olurdu.

yani bu süreçte salgının seyrine göre sosyalliği arttırıp azaltacağız mecburen.
herkesin dediği gibi açık hava ve buna uygun restoranlar diyorum ama sabah orada, akşam burada bulunup sonra sizinle açık havada otururken gelip sarılıp öpecekse, o da anlamsız.
0
blatta hiberna
(08.01.22)
Biraz daha detay gerekiyor bence tam anlamak icin. Yani dısarı cıkmak istememeniz sevgilinizle gorusmeyi de reddettiğniz anlamına mı geliyor? Bu bir problem. Ya da gorusuyorsunuz ama evde oturuyorsunuz ve yemegı yapmak, kahveyi hazırlamak falan onun ustune mi kalıyor? Bu da bir problem. Evde takılıyorsunuz ama her gorusmeniz birbirinin aynısı bir “yemek/netflix” tarzı döngü mü? Bu da buyuk bir problem.

Siz de haklısınız ama yaklaşım ve yaratıcılık önemli burda. Kız arkadaşınız suslenip hazırlanıp dışarı çıkmayı özlüyor olabilir. Çözüm - açık havalı teraslı bahçeli restoranlar mesela.
Sürekli yemek ve is yapmaktan bunalmış olabilir. Çözüm - sizin bunları devralmanız veya başka şekillerde çözmeniz olabilir.
Sürekli evde oturmaktan bıkmış olabilir. Çözüm park, bahçe, orman, kahvenizi alıp deniz kenarında yürüyüş gibi şeylerin her buluşmaya yedirilmesi olabilir.
Yani tamamen uzlaşma isteğinize kalmış bir şey.
0
sopiro
(09.01.22)
(16)

freelance çalışanlar nasıl sosyalleşiyor?

dafuq
veya sürekli home office çalışanlar.bu tarz çalışmanın sosyal yaşamınıza etkisi nedir?
veya sürekli home office çalışanlar.

bu tarz çalışmanın sosyal yaşamınıza etkisi nedir?
0
dafuq
(08.01.22)
Freelance degilim ama home officeim.

Sosyallesemiyorum. Kiz arkadasim olmasa kafayi yerim.
0
floydian
(08.01.22)
Freelance olmayan homeoffice çalışanım 2017'den beri. Floydian+1 sosyalleşemiyorum. Ortak çalışma alanı veya arkadaşların ofislerine yancı olmayı düşünüyorum arada bir.
0
curukturpkokusu
(08.01.22)
homeoffice, sosyalleşemiyorum +1

işten başka sosyalleşme ortamımız yokmuş resmen, ne acı.
0
akil kupuru
(08.01.22)
ofissizler diye bir oluşum vardı, farklı meslek ve disiplinlerden freelance çalışan insanlar bir araya gelip ortak bir mekanda çalışıyorlardı, pandemide ne yaptılar sekteye uğradı mı bilmiyorum fakat bi araştır istersen
0
freebird5406_2
(08.01.22)
Geçen sene "adı üstünde iş arkadaşı, arkadaş değil" cümlesini kurmuş biri olarak şimdi hem ayrıldığım hem de işyerimiz kalıcı uzaktan çalışmaya geçtiği için ben de dertliyim :D

Haftada bir işyerinden birkaç kişi "iş çıkışı bar kültürü" bunu diriltmeyi planlıyorum. Board game'leri öğrenip oradan sosyalleşmek de istiyorum ama hem türk hem nerd insanlardan korkuyorum.
0
aguen
(08.01.22)
haftada belirlediğimiz bir gün ofise gidip, sonrasında da beraber içmeye gidiyoruz genelde. işteki kişiler kafa insanlar, beraber bir şeyler yapmak keyifli oluyor. bir de yine üniversiteden konuştuğum bir iki arkadaşım var, onlarla görüşüyorum.
0
sarahkerrigan
(08.01.22)
ha bi de geçen bi iş görüşmesinde home office çalışıyorum keşke ara sıra ofise gidebilsem deyince billur geçtiler. mesafe çok uzak tabii falan dedim, yoo bizim de burada çardağımız var horozlarımız var falan diyorlar.

ne full ev, ne full ofis. hybrid çok ideal geliyor bana şu an.
0
floydian
(08.01.22)
iş harici arkadaşlarımla görüşüyorum iş dışında. ya da karşı cinsle buluşmalar işte.
işten hiç arkadaşım olmadı zaten.

bi insanın tüm sosyalliği işten ibaret olmamalı ki zaten bence iş sosyallik değil.
0
jelly bear
(08.01.22)
Arkadaşlar Tinder Okcupid öcü değil. Eğer düzgün fotoğraf koyup amacınızı yazarsanız gayet de arkadaş bulabilirsiniz. Ben asıl arkadaş grubu kurmak için bir app bekliyorum böyle 5 kişilik gruplara karakter özelliklerimizle aday olup, gruba neler katabileceğimiz vs içe dönük dışa dönüklükle karma, her gruba en fazla 1 tane çapkın kadın veya erkek olsa. Bir grupta en fazla 1 adet sevgili gibi basit kurallar. Yok hiç basit değilmiş :) Ama bir nevi casting tadında keyifli olabilir. Çok seçici olduk, içinde farklı dinamikleri olan arkadaş gruplarımı özledim.
0
sadegazoz
(08.01.22)
yoga stüdyosuna kaydoldum, oradan arkadaş buldum. ama o olmasa sosyalleşme gruplarına girecektim artık ankara’daki activuss, friend active vs. (6 senedir home office)
0
inanna
(08.01.22)
Hayır bir de sosyalleşme uygulamaları berbat. Zamanında meetup kurdum, 7/24 elon musk paylaşıp grind mindset falan yazıp duran çöp insanların grupları vardı sadece ankara'da.


@sadegazoz Ayrılmamdan ve sevgilimden önce Tinder'dan tanıştığım 4-5 kişiyle hala arkadaşım, ama zaten en yakın arkadaşlarım da kadındı, çok yakın erkek arkadaşım yok resmen bir tane var. O platformlarda da standart arkadaş aramak için tercihlerini değiştirip gereksiz erkek flörtüne maruz kalmak istemez kimse :/
0
aguen
(08.01.22)
Pandemi sayesinde home office tadına baktım ve bırakamıyorum. Asla dönmek istemiyorum ve yavaş yavaş işe çağırmaya başlayacakları için remote iş arayışına girdim. Benim sosyalleşmeme eksi bir yönü yok hatta çok büyük artı. Mesai bitince hemen sahile iniyorum, 10dk sonra arkadaşlarımla buluşuyorum, yarım saat sonra sporda oluyorum. İşe gidiyor olsam tüm zamanım trafikte geçecekti. Yöneticimle de bu süreçte iletişimi koparmamak için iş çıkışı yemeğe çıktık hep. Sonsuza kadar böyle devam edebilir.
0
jazzabel
(08.01.22)
öncelikle normal ofis hayatına göre daha çok zaman var, bu zamanı yine insanlarla tanışmak için kullanmaya çalışıyorum. mesleğim için olan sosyal medya platformları, facebook grupları çok işe yarıyor. yine mesleğim ile alakalı olan her türlü etkinliğe katılmaya çalışıyorum, konunun ilgimi çekmesi çok farketmiyor. tanıştığım insanlara birlikte çalışabileceğimiz projeler veya gidebileceğimiz yeni etkinlikler öneriyorum, bu durumda genelde arkadaşlarını da davet ediyorlar, grup genişliyor vs.
0
william morris
(09.01.22)
Evden çalışıyorum, yazın mesela kız arkadaşım yoktu, sahilde sokakta muzik yapanlara katilmistim ben de soylemistim. Duyan geldi gören geldi derken kalabalik olduk.

Sonra ben bir arkadasla ayrildim beraber calip soyledik, yine kalabalik olduk.

E pek tecrubem olmasa da tinder falan yukledim ilk defa seks veya sevgililik dusunmeden. Bazi arkadaslarim oldu mesela sirf fotograf cekmek icin cikiyorduk, o konulardan sohbet ediyorduk.

Birisi pc oyunlarina sarmis mesela onunla sohbet sarmadi, benim yasim gecmis herhalde sacma geliyor artik yoksa oynarim 6 yasindan beri pc oyunu.

Hayvan haklari toplulugugu buldum onlarin etkinliklerine katildim, yeni insanlar tanidim.

Belediyenin veya meb'in ucretsiz kurslari oluyor ilgi alanlariniza gore. Onlara kayit olup cevre edinilebilir.

Ama kış + pandemi olunca sanirim zor olurdu yine belki meeting uygulamari imdadima yetisirdi.
0
ananiyimioguz
(09.01.22)
Biz de evden çalışıyoruz pandeminin başından beri. Yakın oturan birkaç iş arkadaşım var bazen beraber bir yere gidip çalışıyoruz, sonra da bir yere gidip içiyoruz, muhabbet ediyoruz. Bir değişiklik oluyor.

Açıkçası bir de bence yeni insanlar tanıma isteği ile halihazırda tanıdığın ve bir hukukun olduğu insanlarla berber olma isteği farklı. Ama biliyorum ki ilkini yapmadan ikinciye ulaşamıyorsun, büyük sorun gerçekten.
0
peki madem
(09.01.22)
2 yıl dolmak üzere. Artık kafayı yemeye başladığımı hissediyorum. Eski ofis arkadaşları da dağıldı. Zaten %90 evli herkes. Bir şey yapmak şart ama ne..
0
qwe35
(20.01.22)
(10)

Hep bir taraf daha mı çok sever?

meraklitursucu
İlişkide hep bir taraf daha mı çok sever sizce?
İlişkide hep bir taraf daha mı çok sever sizce?
0
meraklitursucu
(07.01.22)
Evit
0
photo85
(07.01.22)
Bunu tam olarak bilemeyiz bence. Biri diğeri kadar sevgi göstermiyor olabilir ama o kişinin bırakıp gitmemesi de bir sevgidir bana göre. Sadece görünür sevgiye odaklanmamak lazım. Bütün oklar o kişinin daha az sevdiğini gösteriyor olabilir ama belki o kişi sevgilisine böbreğini verecek sevgiye sahip. "Hep" diyemiyorum bu nedenle. Bir de ilişkiler canlı, sabit değil. Bazen biri daha çok sever, bazen de diğeri daha çok sever.
0
dissendium
(07.01.22)
Aslında hep bir taraf çok sevmiyor. Sevgiye aç olan kişiler, bunun farkında olanlar tarafından kullanılıyor. Gözlemlerim bu yönde. Bazen insanlar istenmediğini karşı tarafa belli ediyor ama ''çok seven'' taraf yalnız kalmak istemediğinden ilişkiyi bitirmiyor.
0
barguzhale
(07.01.22)
hiç şüphesiz evet. @dissendium'a şu konuda katılıyorum; her zaman aynı kişi daha çok seviyor değil. ilişkiler de evrim geçiriyor. örneğin bir erkek aylarca peşinden koştuğu bir kadın için dağları delebiliyorken, ilişki ilerledikçe kadın da seviyor ve belki de daha çok seven kişi oluyor. ilişkilerde zaman birçok şeyi değiştiriyor. ancak kesinlikle biri daha fazla seviyor.
0
ilgeru
(07.01.22)
Eşit olamayacağına göre hep bir taraf çok sever.
Limit önemli. Yani bekki birnyerden sonra kiminndahancok sevdiği önemli olmamalı. Önemli olan o sınırın üzeri mi altı mı
0
kisa
(07.01.22)
ayakları yere basmayan çok sever
öğrencek çok şeyi olan çok sever

taraflar denk ve birbirini tamamlıyorsa daha dengeli olur
karşılıklı adımlar atılır bu pazarlık değildir içten gelmeli
ve her şeyde ölçülü olunmalı
0
bir soru sorcam
(07.01.22)
Valla en son iliskimde ikimiz de birbirimizi 'eh iste' seviyorduk bence.
0
hot potato
(07.01.22)
Hayır. "Hep" diyemeyiz, iki tarafın da deliler gibi aşık olduğu ilişkiler çoğunluktadır. Ama değişiyor ilişkiler. Birbirini gerçekten çok sevmiş insanlar ayrılıyorlar, yani sorunuza net bir cevap veremeyiz.
0
aguen
(08.01.22)
Hayır, ama genelde bir taraf daha talepkar olur. O kişi daha çok sevdiğini sanır.
0
sadegazoz
(08.01.22)
Tabi ki, ama şunu biliyorum çok seven her zaman en çok üzülen oluyor.
0
bbb_1
(09.01.22)
(7)

Kontrolcü kayınpeder

psmstc
Kayınpeder kızını kendi memleketine getirmek, araştırma görevlisi için başvursun diye teklifte bulundu. Sorun şu ki ne eşim akademisyenlik istiyor(du). Ne ben oraya ev taşımak istiyorum. Doktora yapıyorum. Bulunduğumuz yerden memnunuz. Eşim memur.Baban ararsa söyle ‘psmstc’ şehir değiştirmek istemiy
Kayınpeder kızını kendi memleketine getirmek, araştırma görevlisi için başvursun diye teklifte bulundu. Sorun şu ki ne eşim akademisyenlik istiyor(du). Ne ben oraya ev taşımak istiyorum. Doktora yapıyorum. Bulunduğumuz yerden memnunuz. Eşim memur.

Baban ararsa söyle ‘psmstc’ şehir değiştirmek istemiyor. doktoram bu şehirde diyor de dedim.
konuyu uzlaşarak kapattık. Fakat akşam yine aynı konuyu açtı. Olmaz mı diye benim ağzımı yokluyor. Babası baskıcı bir adam. İstekleri olmayınca küsen, psikolojik şiddet uygulayan biri.
Hanımı da anlıyorum, topu benim üzerime at arada kalma diyorum. O zaman sen kötü olursun vs diyor.

Millet kayınvalideden çeker biz burdan

Kayınpederle oldukça net konuşacağım. (Ara ara böyle sınırımı ciddi şekilde belli ettim, çekildi, fakat kızını aramaya baskı hadiselerine devam ediyor, huylu huyundan vazgeçmiyor)

Benzer durum yaşayan, önerisi olan var mıdır?
0
psmstc
(06.01.22)
Burda sorunlu olan kayınpederden daha önemli olan sorun evli bir yetişkin olan, kendi çekirdek ailesi bulunan eşinizin ebeveynine bunları söyleyecek alanı açık bırakması, sınır çizememesi. Bu şehir değiştirme konusunu bir şekilde çözseniz bile eşiniz yetişkin olduğunu babasına deklare etmediği sürece daha çok ve daha ciddi sorunlar yaşarsınız. Siz değil, eşiniz çözmeli bu konuyu.
0
Phoebe
(06.01.22)
Sınava girsin, boş kağıt versin. İlla babasının kalbini kırmak istemiyorsa.
0
geçerkenugradım
(06.01.22)
Offf karın çizecek bu sınırı. Babayı ne sokuyor hayatınıza artık siz ve sizin kendi aileniz varken iki kişiden oluşan. Kocam izin vermiyor desin geçsin. Tabi bunu diyecek bilinçteyse.

Kadınım bu arada. Her zaman derim bizimkilere siz artık ikinci plandasınız diye.
0
Hallegadola
(06.01.22)
Pardon da eşek kadar kadın. Üstüne evli. Nerede yaşayacağını, ne iş yapacağını babasını ne ilgilendirir? İstemiyorsa bir zahmet babasına açık açık istemiyorum, ben bu şehirde yaşamaya bu işi yapmaya devam edeceğim desin. Sizin yapmanız ya da konuşmanız gereken bir konu yok.
0
rose parks
(06.01.22)
Phoebe+10000
Ne alaka yani?
Hadi babası ailesi alışmış bell ki.. eşiniz demiyor mu çüş artık manyak mısınız diye?
0
rewlack
(06.01.22)
Eşinin arastirma gorevlisi olmak istemediginden emin misiniz? Bana babasinin degil sizin tepkinizden çekiniyormuş gibi hissettirdi yazdiklariniz.
0
instant crush
(07.01.22)
Kayınpederiniz "referansları" sağlam biri galiba. Ne kolaymış öyle kendi memleketine gidip de akademisyen oluvermek.

Sınır her şeydir. Sınırı siz de eşiniz de korumalısınız.
0
chihirovekohaku
(07.01.22)
(2)

Diğeri ile aramızdaki korkunç kopukluk?

Piukh
Oturmuş hayaller kurarken birden bunu hissettim. Kimse kimseyi anlamıyor ergenliği değil bahsettiğim müsaadenizle açıklayayım:Eşinizle birbirinizi anlayabilirsiniz, seneleri devirmiş olabilirsiniz, artık ifadeleriniz tepkileriniz birbirine benziyor bile olabilir vesaire vesaire ama yine de diğeri ço
Oturmuş hayaller kurarken birden bunu hissettim. Kimse kimseyi anlamıyor ergenliği değil bahsettiğim müsaadenizle açıklayayım:

Eşinizle birbirinizi anlayabilirsiniz, seneleri devirmiş olabilirsiniz, artık ifadeleriniz tepkileriniz birbirine benziyor bile olabilir vesaire vesaire ama yine de diğeri çok öngörülemez bir şey değil mi? Birine aşık olması ya da ayrılmak istemesi değil mesele, bunlar vakit ve zaman isteyen bir anda olmayan şeyler çoğu zaman, benim bahsettiğim mesela eşinizin bir sabah kalkıp intihar etmesi ya da uçağa atlayıp bambaşka bir hayat kurmaya yola çıkması.

Bunlar bana olmayacak şeyler gibi gelmiyor. Bence kimse bunu yapmayacağının taahhütünü de veremez. Başıma gelse çok üzülürdüm ama bir şey diyemezdim mesela, böyle bir şeyi asla yapmam da diyemiyorum kendi adıma. Çok düşük ama düşük olduğu kadar boktan bir ihtimal ama araba kazası gibi bir şey de değil; muallak var, boşluk var, kopukluk var ve suç yok.

Hiç böyle bir olay duydunuz mu daha önce?
Siz ne düşünüyorsunuz, benzer bir şeyi hissettiğiniz oldu mu?
İç bayan bir fransız filmi tadı da veriyor bu hissiyat, filmi çekilmiştir kesin, aklına gelen?
0
Piukh
(06.01.22)
Birisyile sevgili olunca, hel hele evlikik olunca, karşı kişiye aslında bşr taahhüt vermek oluyor bennce. Sevgililik sözlü, evlilik ise resmi bildiğimiz kanunda karşılığı olan. Ben böyle bakıyorum bu duruma.

İntihar etmek psikolojik bir durum olduğu için onu geçiyorum. Ama eşinizin bir sabah uçağa atlayıp gitmesi ve sizi terketmesi durumunda üzülmekten başka şeyler de yapmak lazım bence. Çünkü olrtada resmi bir anlaşma bir karı koca olma durumu var. Sevgiliktw yapamayız ama evlilik başka.

Bunun haricinde sizin düşünceniz bana biraz sağlıksız geldi. Paranoyaklık gibi. Hayatta 5 dk sonra bile ne olacağını bilmiyoruz. Ama sırf bu yüzden 'ya bunlar olursa' korkusuyla nasıl yaşanır ki.

Bu soruya bunkadar uzun cvp yazma sebebim ise, bugun bunu yaşamam. İstersen özel msjdan ispatlayabilirim. kız arkadaşım bi msj ile benden ayrıldı. Durup duruken. Ergen de değiliz. Kendisi 30 yaşında. Şimdi beni düşün. Ne haldeyim tarif edemem.
0
saturn
(06.01.22)
Evet hayatın gerçekleri bunlar. Anne babalar var çocuklarını terk edip arayıp sormayan.

Bir tek kendi kendimizi terk edemiyoruz. "İnsanlar hiçbir şeye değmez" ya da "tek özel olan benim" veya "herkes kendini bana ispatlamalı" gibi insanların meseleyi tersinden anladığı popüler ruh hallerine girmeden nihayetinde kendiniz dışında herkesin geçici olabileceği gerçeğini aklınızın bir köşesinde tutup kafanızdaki gerçeklik algısını buna göre şekillendirmek faydanıza olacaktır.

Yalnız şu da bir gerçek ki eğer çizgiyi aşıp "zaten herkes bir gün terk edecek" şeklinde hatalı bir fikre saplanırsanız fark etmeden davranışlarınız da bununla senkronize olacağından gerçekten de herkes bir gün sizi terk eder.

Aslında en iyisi insanın bu kadar derinlere hiç el sürmemesi. Bazı şeyler otopilotta kalmalı.

İnsanların size verdiği sözler o sözü verdikleri zamanki samimi temennileri olarak değerlendirildiğinde güzeldir. Aynı zamanda bu sözler bağları da sıkılaştırır. Kişi sizin aleyhinize karar verecekse bunu iki, üç kez düşünür belki sizin için bir şeylerden feragat eder, bilemeyiz.

Neticede sözlere söz olmalarından öte ilahi bir anlam yüklemek hatalı, söz vermek değil.
0
akhenaten
(06.01.22)
(9)

Özdisiplin sorunları

Mossy
Özdisiplin konusunda son derece başarısız bir insanım. Zorunda olduğum şeyleri bile yapmayıp erteliyorum. Çalışmıyorum. Günlük işlerimi bile düzenleyemiyorum. Hiçbir şey yapmıyorum. Depresyonda değilim sanırım çünkü hayatım boyunca genelde böyle bir insandım. Başarılı olmak için buna ihtiyacım olduğ
Özdisiplin konusunda son derece başarısız bir insanım. Zorunda olduğum şeyleri bile yapmayıp erteliyorum. Çalışmıyorum. Günlük işlerimi bile düzenleyemiyorum. Hiçbir şey yapmıyorum. Depresyonda değilim sanırım çünkü hayatım boyunca genelde böyle bir insandım. Başarılı olmak için buna ihtiyacım olduğunu biliyorum, mantıken disiplinli ve iradeli bir insan olmak istiyorum ama içimden bu gelmiyor. Canı gönülden hiçbir şeyi istemiyorum. Hiçbir şey için emek vermek ve çaba harcamak bana cazip gelmiyor. Gerçekten de hiçbir şey yani... Bu arada istanbulda iyi bir okulda yüksek lisans yapıyorum ama yapamıyorum onu da, 2 yıldır tez dönemindeyim. Hiçbir şey çok da ilgimi çekmiyor. Bunun ölü olmaktan ne farkı var bilmiyorum açıkçası. Sadece telefonla ve bilgisayarla vakit geçiriyorum. Napabilirim yaşamayı istemek için acaba? Lütfen bilgili insanlar yorum yapsın, kendi kendimi zaten yeterince yargılıyorum. Teşekkürler.
0
Mossy
(05.01.22)
bu da bir tür depresyon aslında.

diğer yandan bilinçaltında yetişkin olmamak, yetişkin olmayı reddetmek, sorumluluktan kaçmak, çocuk kalmayı istemek, hayatı kabullenmemek, hayatı yaşamaktan korkmak veya fazla mükemmeliyetçi olmak (ki kendinizi yargıladığınızı da söylüyorsunuz, bu onun bir işareti), asla mükemmel olamayacağına inanıp başlamadan yenilgiyi kabullenmek (başarısızlık korkusu) gibi şeyler var muhtemelen ama bunun daha derinine inmek lazım.
muhakkak bir nedeni ve hayatınızdaki başka şeylere de yansıması vardır.
0
blatta hiberna
(05.01.22)
@blatta +1

ben de böyleyim ve farkında olmasanız da saydığı şeylerden birisi/birileri vardır muhakkak. iyice düşünüp kaynağını bulmanız lazım.
0
rose parks
(05.01.22)
maalesef bir şeyi entelektüel düzeyde bilmemiz, onu içselleştirip dönüştürebilmemizi sağlamıyor.
yani adını koymaktan ziyade, bunun yaşantınızdaki kökenini bulmanız lazım.

mesela ailenizde kim mükemmeliyetçiydi?
kimi örnek alıyor ya da taklit ediyor veya tam zıttı olmaya çalışıyorsunuz?
bu halinizle kime karşı geliyor ya da kimden onay alıyorsunuz?
ailenizde sorumlulukla ilgili sorun yaşayan biri var mıydı?
varsa kimdi ve davranışlarının sonucu ne oldu?
çok çalıştığı halde sonu kötü olan, hayatını yaşayıp sonra felakete sürüklenen birilerine şahit oldunuz mu?

annenizle-babanızla aranızdaki ilişki dinamikleri nasıl?
hırslı insanlar mı, başarıya mı değer veriyorlar?
doğduğunuz dönemde nasıl bir psikolojik ortam varmış?
plansız bir hamilelik miymiş, planlanarak mı hamile kalınmış?
küçükken iyi veya kötü not aldığınızda ebeveynlerinizin tepkisi ne oluyordu?
negatif veya pozitif motivasyonla sizi daha başarılı hâle getirmeye çalışan oldu mu?
birbirleriyle nasıl bir ilişkileri var?
mesela siz çocuk olmayı bırakırsanız annenizle babanızın bir arada kalmayacağına inanıyor musunuz?

gibi onlarca soru var.
bunları kendi hikayenize göre düşünmelisiniz.
bu tip sorularla belli bir farkındalığa ulaşırsanız onun az da olsa etkisi olur.
hep en dibe gitmeye çalışın, yani lisede olan bir olay değil, tam kökenini hatırlamaya çalışın.
aile dinamiklerinizi düşünün.
isimlerin, peter pan sendromunun falan önemi yok, kendi kök inançlarınızın önemi var.
size yardım edecek olan bu yani.
0
blatta hiberna
(05.01.22)
@Mossy

Üniversitelerin Psikolojik destek birimleri oluyor; okulunuzdaki bu birimden yardım alma şansınız olamaz mı?

"Uzman" desteği gerekli, bir Klinik Psikolog ya da Psikiyatrist mümkünse.
0
dreamnesiac
(05.01.22)
Nacizane yorum yapmak için girdim, ilk yapmanız gereken o ilk adımı atmak.
Kendinizi sorlayıp dışarı çıkıp adım atın, yürüyün, bi' şey düşünmeden bol bol yürüyün, görece temiz havası olan bi' yer mümkünse.
0
kumandanim
(05.01.22)
Hemen bu iki 2 kitabı okuyorsun. Bu sorunu aşmanda çok faydası olacağına inanıyorum.

Ali Fuat Başgil - Gençlerle Başbaşa
Jules Payot - İrade Terbiyesi
0
levent bilgen
(05.01.22)
dreamnesiac teşekkür ederim, okulun destek birimine talep oluşturdum. böyle bir imkan olduğunu bilmiyordum. çok sağ olun :)

kumandanim deneyeceğim, teşekkürler

levent bilgen irade terbiyesini okudum, diğerine de bakayım. okuyorum böyle şeyler aslında bol bol ama etkileri kısa sürüyor maalesef.
0
🌸Mossy
(05.01.22)
@Mossy Süper, çok sevindim :)
0
dreamnesiac
(05.01.22)
"kendi kendimi zaten yeterince yargılıyorum" kilit cümle bu. Kendi kendini yargılamak, bir insanın kendine yapabileceği en kötü şey, ve asla ama asla sonuç vermez. Bin tane araştırma var bununla ilgili, sonuç verme olasılığı ihmal edilebilecek kadar düşük.

Benzer süreçlerden geçip çoook uzun süreler terapi görmüş biri olarak çareyi "mindful self compassion" denen şeyde buldum, farkındalıklı öz şefkat diye çevirmişler. Prensibi sana gelip derdini anlatan, sorun yaşayan veya hata yapan bir dostuna nasıl yaklaşıyorsan, kendine de aynı anlayış ve destekle yaklaşman üzerine kurulu. Modern dünya bizi robot olmaya itiyor ama biz robot değiliz, yaşadığımız duyguları tanımlayıp, kabul edip, bu sıkıntıları herkesin yaşadığı gerçeğinin farkına varmak ve kendine gereken desteği vermek gerek.

Christopher germer diye bi abinin bununla ilgili bir kitabı var, youtube'da çeşitli videolar da var. Bi dene, işe yaramazsa gel bana kükre.

Not: bu arada sendeki şemaların aynıları bende de çok baskındı, yıllarca kök sebepleri eşeledim ancak durumu daha da kötü yaptı. Çare kendini kabullenmek, otomatik olarak düzeliyor zaten.
0
galileo figaro magnifico o o o o
(06.01.22)
(12)

davranış şekline denk geldiniz mi

tuborg yesili
ben daha önce de denk geldim belli belirsiz ama bu çok belliydi. konu ortama yeni gelen kadın kişisinin kadınları görmezden gelmeye çalışıp erkeklerle daha iyi anlaşmaya çalışması durumu. daha önce de belli belirsiz böyle bişey gözlemlemiştim( başka ortam başka kişi) ama yılbaşında çok net bir gözl
ben daha önce de denk geldim belli belirsiz ama bu çok belliydi. konu ortama yeni gelen kadın kişisinin kadınları görmezden gelmeye çalışıp erkeklerle daha iyi anlaşmaya çalışması durumu. daha önce de belli belirsiz böyle bişey gözlemlemiştim( başka ortam başka kişi) ama yılbaşında çok net bir gözlemim oldu ve bu yaygın mı yoksa ben mi boyle dusunup abartıyorum bilmek istiyorum.
bir arkadaş grubu düşünün kadınlı erkekli. yıllardır tanışıyorlar. içerde bazıları çift zaten evli. bu ortama bir kişi yeni kız arkadaşını da getiriyor.
yeni gelen kız ortamda tüm erkeklerle muhabbete giriyor çok çok samimi ama kadınlarla mutfakta dahi karşılaşsa muhabbet etmiyor. sadece herkesin içinde birkaç cümle kuruyor kadınlarla.
bu kadar sıcakkanlı samimiyet içinde olan birinin bunu cinsiyet gözeterek yapması neden olabilir?
ortam zaten çift ağırlıklı, kendisi de bir partner olarak gelmiş. bir amac uğruna olamaz o nedenle.
0
tuborg yesili
(04.01.22)
Böyle bir şey kesin var ya. Sebebini tam bilmiyorum ama ben de denk geldim.
0
basubadelmevt
(04.01.22)
insanları ve insan davranışlarını bu şekilde kategorize etmek doğru dğeil diye düşünüyorum. bunun cinsiyetle bir ilgisi neden olsun? belki o insanlar rahat hissettirmedi onu, diğerleri daha iyi anlaştı vs vs. veya tam tersi o, ortamdaki kadınlara konforsuzluk verdiğini düşünüp mesafeli davranıyordur, size soğuk yapıyor gibi yansıyordur.
sadece iyi anlaşamamış veya kendini iyi ifade edememiş olabilir. sevmemiş der geçerdim, abartacak bir durum yok.
insanların hele bir de kadınların bu şekilde ("şöyle mi, böyle mi") düşünülmesi çok yorucu ve demode.
0
rewlack
(04.01.22)
Bu ben olabilirim:) ama şöyle; bazen kadinlar kendi hemcinslerine selamsiz sabahsiz olabiliyor. Erkekler de daha kibar oluyor. Diger kadinlarda bu duruma sinir oluyor.

Diger bir olasılık da, kadinin kendini diger hemcinslerinden ustun gormesi, erkeklerin ilgisinden hoslanmasi. Bu kasitli bir sey ve normal degil. Neyse ki, ben 2.cisi degilim.
0
geçerkenugradım
(04.01.22)
şöyle aslında bana hep tam senin kafa dengin çok iyi anlaşırsınız dendi ondan ben de çok tanışmak istiyordum. hatta kendisine ve diğer kadın arkadaşa ayrı bir hediye almıştım. ama bana o kadar mesafeli ve soğuk davrandı ki iletişim kuramadım ve zorlamadım. hediye için de diğer arkadaş teşekkür etmesine rağmen o sadece hımmm sagol diye tepki verdi.
0
🌸tuborg yesili
(04.01.22)
içgüdüsel davranış olabilir ya da ortamın çift çift olması sebebiyle, ortama da yeni gelinmiş, erkeklerin beğenisini kazanıp, bu beğeniyle kadınların arasında kendine üstlerde yer bulma vs. aman yoruldum yazarken.

içgüdüsel, bilinçaltının yönlendirdiği davranış diyorum.
0
gabe h coud
(04.01.22)
bi tür savunma mekanizması geliştirmiş de olabilir(olumlu taraftan bakarsak çünkü olumsuz taraftan bakma yapılmış)

genelde ortamlarda kadınlar birbirlerine aşşşşırı samimiyetsiz davranır. bu böyledir genellikle. o tavırdan çok bıktıysa kendi çevresinde, yeni ortama girince oh be erkek deyip daha "harbi" bir sohbet için onlara yanlamış olabilir.
0
floydian
(04.01.22)
benim denk geldiklerim, sadece erkeklere karsi degildi, onlari yeni biriyle tanistirdigimda da ayni seyi yapiyor ya da daha iyi konumda olan insanlar varsa onlara daha yakinmis gibi davraniyorlar.
ben, asagilik kompleksi var galiba diye düsünüp yol veriyorum.
0
Coma
(04.01.22)
Ortamdaki erkeklerin gözüne girmek istiyor. Çok kafa kızım gibi kendilerini beğendirme çabaları oluyor.
0
anais
(04.01.22)
pick me girl deniyor bunlara. erkeklerle kanka olurum, kadinlarla olamam tarzinda muhabbetlerinin yarisi diger kadinlari gommek olan kadinlara deniyor.
0
2oda1salon
(05.01.22)
ben bunun çiftsiz olan versiyonuna çok denk geldim, "şu kız da sadece erkeklerle muhabbet ediyor" gibisinden ama çiftli ortamda dikkatimi çekmedi. garip sanki ama erkeklerin de hoşuna gidebilir.
0
hlot
(05.01.22)
2oda1salon +1

Tipik bir "pick me" hareketi. En belirgin özellikleri, başka kızlar gibi olmadıklarını düşünmeleridir ve hemcinsleriyle hep kendilerini kıyaslarlar. Ben kadınlarla hiç anlaşamam abi hep erkekler en yakınımdır yaa ben diğer kadınlar gibi değilim... böyle uzar gider.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(05.01.22)
Sadece kadınlar için böyle değil bu, yeni bir ortama ilk gittiğinde herkes flört potansiyeli taşıyan gruptan kişilerle taşımadığı kişilere göre daha farklı bir ilişki geliştiriyor.

Bu bazen onların ağzının içine düşerek bazen tam tersi, hiç yüz vermeyerek oluyor ama hep oluyor. Siz de yapıyorsunuzdur emin olun. Sonra kişiler tanışıp ilk heyecanı, o yabancılık dönemini attıkları halde aralarında bir şey olmadıysa orası sizin "arkadaş ortamınıza" dönüşüyor.

Ayrıca ülkemizdeki kadın-erkek ilişkileri buna çok müsait. Erkekler kadınlara karşı belli davranış pratiklerini uygulamak konusunda şartlanmış halde. Haliyle ortama yeni gelen bir kadın genel olarak kendisine erkeklerin kabalık edemeyeceğini, kadınların ise böyle bir kaygısının olmadığının farkında. Haliyle ortama alışırken ters tepki almayacağı yerde kalmak istiyor, burayı daha güvenli buluyor. Normal bir şey bu bence.
0
akhenaten
(07.01.22)
(20)

Sosyal medya gizliliğini çok mu abartıyorum?

ceann deas
Kendimi bildim bileli sosyal medyada gerçek adımı kullanmıyorum, fotoğraflarımı paylaşmıyorum. Bir ara üniversitenin verdiği gazla kendi adım ile Instagram hesabı açıp bir kaç fotoğraf koydum, arkadaşlarımı falan ekledim, kendi fotoğraflarım ile storyler attım ama o gaz bitince hepsini sildim. Arkad
Kendimi bildim bileli sosyal medyada gerçek adımı kullanmıyorum, fotoğraflarımı paylaşmıyorum. Bir ara üniversitenin verdiği gazla kendi adım ile Instagram hesabı açıp bir kaç fotoğraf koydum, arkadaşlarımı falan ekledim, kendi fotoğraflarım ile storyler attım ama o gaz bitince hepsini sildim. Arkadaşlarım toplu fotoğraflarımızı paylaştığında bile geriliyorum kim bilir nasıl tiplerle takipleşiyor ya başıma bela olursa korkusu basıyor.

Dediğim gibi kendimi bildim bileli böyleydim ama bi kızın sosyal medya fotoğraflarının alınıp başka birinin bedenine shoplandığı ve kızın hayatının karardığı konulu gerçek hayattan uyarlanmış bir film izlediğimden beri daha da arttı sanki. Belki ego diyeceksiniz kendini o kadar önemseme diyeceksiniz ama televizyonda ayda 2-3 tane reddedildiği için öldürülen kadın haberi çıkıyor hangi takıntılı psikopatın hayatımı kaydıracağını bilemiyorum. Evimi, odamdaki eşyaları paylaşırken bile geriliyorum.

Sizde çok mu abartıyorum yoksa korkularımda haklı mıyım?
0
ceann deas
(04.01.22)
Instagram’ı gizli yapabilirsin. Tanımadığın kimseyi eklemez, mesaj kabul etmezsin. Senin tercihin tabii ama sanki biraz abartıyorsun.
0
gabe h coud
(04.01.22)
Psikopatın hayatını kaydıracağı alan sosyal medya olmadığı için evet, abartıyorsun. Başka sebeplerden kullanmamayı anlarım ama takıntılı psikopat fotonu beğenip de peşine mi düşücek ki.

Ki öyleyse sokağa çıkmaman, işe okula gitmemen lazım. Yolda kafana saksı düşüp ölme ihtimalin bahsettiğin ihtimalden daha fazla.
0
Bruce
(04.01.22)
Çok kelimesi az olmuş. Çok çok abartılı. Açıkçası biraz da garip.
0
dissendium
(04.01.22)
internete gercek ismimizi ve fotolarimizi vermezdik zaten.
2007'ye kadar boyle gitti sonra facebook isim vermeye zorladi.

Bu ama paranoyadan degildi, niye verelim kafasiydi.
Benim hala oyle mesela.
Ne foto yuklerim ne ismim var dogru duzgun.

O dedigin manyakligi sen bir yere uye olmasan da yapabilir zaten.
0
divit
(04.01.22)
Instagram'ı gizli yapsan bile bazı uygulamalar ile hesap içeriğini görebiliyorsun. Bilmiyorum sosyal medya inanılmaz korkutucu bir yer gibi geliyor.
0
🌸ceann deas
(04.01.22)
korkularında haklısın ancak korunma yöntemin çok işe yarayacak bir yöntem değil. siparişini getiren de manyak olabilir marketteki görevlide. tehlike her yerde ve her an var. eğer vaktin ve enerjin varsa savunma sanatları ile ilgilen bu daha etkili bir yöntem olur.
0
selam
(04.01.22)
instagramı gizli yapar da, instagramdaki arkadaşın seni yanındaki arkadaşına gösteriyor, birlikte tartıyorlar senin profilini o nasıl olacak

ayrıca evet evinin cephesini, sokağını, konum içeren fotoğraflarını atarsan, sapık olmasa da hırsızın biri dadanabilir.
0
comp
(04.01.22)
Abartmıyorsun ülkenin manyağı çok, yani evet sokakta başına bir şey de gelebilir bu ülkede, ona da bir şey yapamazsın, sen sadece olasılıklardan birine karşı önlem almışsın, bir de başına sosyal medya sorunu çıkmasın diyerek
0
freebird5406_2
(04.01.22)
Olması gereken bu aslında. En basitinden her gittiğiniz yeri herkese açık şekilde paylaşırsanız bir nevi izlenmiş oluyorsunuz. Sizi sevmeyen ve hakkınızda bilgi edinmek isteyen insanlara da bu fırsatı vermiş oluyorsnuz.

Yaptığınız %100 doğru.
0
garylineker
(04.01.22)
Kendinizi onemsemeyip de kimi onemseyeceksiniz ki? Tabii ki koruma ihtiyacı hissetmeniz cok normal.

Ben de neredeyse hic kendi fotografımı paylasmadan kullanıyorum sosyal medyayı. Sadece Instagramda hesabım var, onda da bir sekilde iliskim olmayan insanları eklemiyorum.
Biz okulda cocukları bu tarz konularda egitmek icin o kadar cok korkutucu vaka duyuyoruz ki her turlu onlem mantıklı gelıyor. Isminizi, calıstıgınız yerı ve evinizi net sekilde belli olmayacak sekilde paylasımlar yapmanız onemli. Bazı insanlar garip bir sekilde kapısının onunde poz veriyor “atasehir doga sitesi” diye de lokasyon ekliyor, aklım almıyor.

Ben Istanbulda yasarken soyle bir olay basıma geldi: ben bir performans aktivitesine katıldım. Bu aktivitede biri ufak bir video cekip story atmıs. Bu kısıyı tanımıyorum, seyircilerden biri. Storyde de olumlu birsey soylemis, atıyorum “haha bu kız komik” falan gibi. Bu tanımadıgım kisinin tanımadıgım bir arkadası bu storyı gorup ilgilenip bana mesajlar attı, tanısmak istedi. Ilgilenmedigimi soyledim, bu biraz surdu. Bir gun evime yakın oldugu icin hep gittiğim kafede yanıma yaklasıp merhaba dedi biri. O adam! Cunku bakın, zamanında postlarımda kafeyi etiketlemisim, etiketlemesem de bardakta falan adı yazıyor. Sonra kafeden “evime yakın oldugu icin sık sık okuma yapmak icin geldiğimi” vs soylemisim. Semti belli.

Siz bir kadınsanız eger durum biraz daha hassas bariz guvenlik sebepleriyle. Paranoyak olmaya gerek yok da tedbirli olmaya gerek var.
0
sopiro
(04.01.22)
Tedbir güzel paranoya normal değil. Bu mevzu biraz tedbiri de aşmış paranoyaya ilerlemiş.
Bununla birlikte, malesef günümüzde sosyal medya çoğu arkadaşla iletişim kurma platformu oldu. Uzak durunca bağ da kopuyor. Bu endişe bir diğer yandan seni yalnızlaştırabilir - ki fotoğraf koymaktan endişe ediyorsan sokakta yürürken ne kadar rahatsın?Belki profesyonel bir destek yardımcı olabilir.
0
lcha
(04.01.22)
Sokakta yürürken de başıma bir şey tabiki gelebilir ama insanlar artık sokaktan daha çok sosyal medyada. Ayrıca sokakta tipinden kıllandığın insandan uzaklaşabiliyorsun fakat sosyal medyada öyle bir şansın yok engellesen bile seni buluyor.
0
🌸ceann deas
(04.01.22)
Yaşadığınız durum sıradan değil. Sosyal medya kullanmamayı seçmek ile bundan bu derece korkmak farklı şeyler.
Sokakta birinden uzaklaşıp sosyal medyada uzaklaşamayacağınızı söylüyorsunuz. Yani tehditleri artık normal değerlendiremiyorsunuz belli ki. Yüksek bir kaygı duyuyorsunuz öyle anlaşılıyor. Destek almakta fayda var.
0
kullanıcıadımbuolsun
(04.01.22)
Gereksiz ve aşırı evham. Bence de destek almalısınız.
0
himmet dayi
(04.01.22)
Yani evet biraz abarti da geriliyorsan icin rahat etmiyorsa kullanma zaten kendini niye sikintiya sokasin? Cok elzem bir şey değil sosyal medya, kullanmasan veya ismini esgalini vermesen bir sey kaybetmezsin.

Ama korkun gereksiz herhangi bir sapigin manyagin sana ulasmasi icin senle iletisime gecmesi lazim, fitograftaki suratina bakarak adresini tespit edemezler.
0
stavro
(04.01.22)
Paranoyaklık ile gerçeklik arasında müthiş bir yerdesiniz bence; o yüzden net bir cevabı yok. Abartıyor mu acaba dedim ama kesinlikle abartmıyorsunuz. Saçma sapan tipler, her olasılığa açık saçma toplum üyelerimiz.. Yapınız bunları görmezden gelmenize izin veriyor mu vermiyor mu?
0
lüzumsuz adam
(04.01.22)
Çok abartıyorsunız. Neden diye soracak olursanız herkesin günlük yaşamında yer etmiş bir konuyla alakalı kaygı oranınız çok yüksek.

Gerçekten birisi sizin fotoğraflarınızla bir şeyler yapmaya çalışabilir mi? Evet. Teknik olarak imkanlı ve mümkün bir şey bu.

Ancak yolda yürürken kılıçla öldürülebilmeniz de mümkün, bunu gördük değil mi? Peki ne yapalım, evden dışarı çıkmayalım mı? Eğlenmek için öylesine gittiğiniz bir cafe'de kredi kartınız kopyalanabilir mesela, ne olacak?

Kişisel bilgilerimizi ortalığa yaymamız kötü bir şey çünkü firmalar bu bilgilerle bizim üstümüzden kar elde ediyor. Ama hayatım altüst olacak düşüncesi sadece size zarar. Hiç sosyal medyada bulunma amacı hissetmiyor olsanız aman da illa kullan demem, ama cafe örneği gibi; eğer orada fotoğraf paylaşmak sizi eğlendiriyorsa ve bundan sırf başıma iş gelir korkusuyla uzak duruyorsanız bu normal değil.
0
akhenaten
(04.01.22)
sosyal medyada pek aktif olmayan, fotoğraf paylaşmayan biriyim ama kendi adımı kullanıyorum.
bunun nedeni tamamen mahremiyet ve önüme gelen yemeği yemeden önce fotoğrafını çekmeyi akıl edemiyor oluşum.

yani instagram'ı, sürekli öz çekim yapmayı falan sağlıklı bulmuyorum.
diğer yandan da, ayak uyduramıyorum gerçekten.
ama arkadaşlarımla falan paylaşımlar yapıyorum yeri gelince.

fakat sizin bahsettiğiniz tamamen ayrı bir şey.
fotoğrafların farklı şekilde kullanılmasından korkmak, kendi adını kullanmamak, eşya paylaşırken bile gerilmek falan.

evet internet tehlikeli olabilecek bir ortam ama diğer yandan da, kimse sizin peşinizde koşmuyor, kimse varlığınızın farkında değil genel olarak.
hesap gizliliği ayarlarınızı ona göre düzenleyip en azından arkadaşlarınızla belli şeyleri paylaşmak gayet normal bir şey.

ne tür bir korku olursa olsun, sürekli korkularla, olabilecek kötü senaryolarla yaşamak ve bunları düşünerek hayatı düzenlemek psikolojik destek almayı gerektiren bir şey.
0
blatta hiberna
(04.01.22)
Bence de abartı geldi. belki destek alman gerekebilir. kullanmamak ayrı korkmak evham yapmak apayrı şeyler
0
all girls dream
(04.01.22)
Abartiyorsun net
0
lost aci soyler
(06.01.22)
(6)

Evlilik içi sürekli tartışmalar bitkin hissettiriyor mu?

psmstc
Küçük bir ilçede eve hapsolmuş durumdayız. Onun bir iki arkadaşı var. Benimkiler memlekette.3-4 gün epey tartıştık. (Büyüklerin karışkanlığı sebebiyle) Artık ağzımızı açacak mecal kalmadı. İki taraflı bir bitkinlik hali var.Nasıl aşıyorsunuz bu süreci?edit: eve hapsolma sebebimiz kış, pandemi, sosya
Küçük bir ilçede eve hapsolmuş durumdayız. Onun bir iki arkadaşı var. Benimkiler memlekette.

3-4 gün epey tartıştık. (Büyüklerin karışkanlığı sebebiyle) Artık ağzımızı açacak mecal kalmadı. İki taraflı bir bitkinlik hali var.

Nasıl aşıyorsunuz bu süreci?

edit: eve hapsolma sebebimiz kış, pandemi, sosyal olanakların küçük ilçede kısıtlı olması gibi
0
psmstc
(03.01.22)
ailelerin evliliğe karışması çok sakıncalı. buna izin vermemeniz gerekiyor. taraflardan birini bile izin vermesi süreci daha çok içinden çıkılmaz bir hale sürükleyebilir. karışan kendi aileniz ise ve siz bunu istemiyorsanız bunu ailenize söyleyin. eşinizin ailesi ise bunu şu an eşinize karşı dile getirmek tartışmanın fitilini tekrar ateşleyecektir.

eve hapsolma sebebiniz nedir? covid pozitif misiniz? bu sorunun cevabına göre devam edeceğim.
0
beter mi
(03.01.22)
Her evliliğin dinamiği tabii ki farklıdır ancak biz tartıştığımız her durumda sakinleştikten sonra mutlaka konuşuruz, yani karşı tarafın hangi davranışının beni incittiğini söylerim aynı şekilde ondan da söylemesini beklerim asla içimize atmayız iletişimde kalmak çok önem taşır muhakkak sakin bir şekilde meramınızı dile getirin derim.
0
mirty
(03.01.22)
Git yanına biraz sarıl, gözlerine bak gülümseyerek. Aşılmayacak sorunlar değil. Bu meseleyi tatlı tatlı konuşalım mı de.

Sonra konuşurken isim vermeden genel olarak konuş, işte aileler evliliklere bu kadar müdahil olmamalı gibi genel cümlelerle. Siz karı kocasınız, evliliğin ilk günlerini bi hatırla, ne kadar mutlu olduğunuzu vs. Hakkaten aşılmıyacak bi sıkıntı değil. Ama konuşmayıp üstünü kapatma yoluna gitmeyin sakın, daha sonra daha büyük patlak verir. Konuşmaya da mümkünse neticeye kavuşturmadan ara vermeyin, ya da bitirmeyin..

Sözee başlarken güzel bi cümleyle (seni çok sevdiğimi biliyorsun vs)başla, bitirirken de yine güzel bi cümleyle bitir.

Hallolur, merak etme.
0
antihero
(03.01.22)
Her ilişkide sanırım senede en az 1-2 kez böyle dönemler oluyor, tartışma girdabından birkaç gün çıkamıyorsun. Eğer elle tutulur bariz bir sorun yoksa ortada biz tartışma konusunu tekrar gündeme getirmeyip rutine dönmeye çalışıyoruz. Ama ortada hiçbir sorun yokmuş gibi de davranmıyoruz. Sizin durumunuzda mesela "İkimiz de çok bunaldık, paso birbirimize patlıyoruz." deyip tartışma konusunu hiç açmadan bu ara sürekli tartıştığımız gerçeğini geyiğe vururdum sanırım.

Bir de ek olarak "ben dili" diye bir şey var. Atıyorum mesela "Çok dağınıksın, hiçbir şeye elini sürmüyorsun." şeklinde saldırmak yerine "Evi sürekli tek başıma toplamak beni çok yoruyor." diyerek olayı kendine çeviriyorsun. Ya da "Hep başkalarıylasın, bana hiç vakit ayırmıyorsun." demek yerine "Az vakit geçirmemiz beni üzüyor, kendimi yalnız hissediyorum." gibi yine kendinle ilgili bir yorumda bulunarak sıkıntını dile getiriyorsun. Tartışmalarınızda bundan yararlanabilirsiniz. Benim çok çabuk öfkelenen eşimde bile işe yarıyor.

Edit: "İçinize atmayın, sorunları konuşun." önerilerine ben de katılıyorum. Yukarıda söylediklerim en ufak şeyin büyüyüp tartışmaya döndüğü dönemler için geçerli. Sürekli birkaç farklı sebepten tartışıyorsanız bu psikolojiktir. Ama sürekli aile sebepli tartışıyorsanız tabii ki de konuşmak gerek.
0
jacque
(03.01.22)
her ilişkide yaşanan her tartışma yorucudur.

yapıcı olmaya çalışarak aşmanız lazım, yoksa ilişkiler yürümez.
kim daha az sinirliyse, onun diğerine yaklaşması gerekir.
önemli olan sizin ilişkiniz.
büyüklerin bu ilişkide çevresel faktör olmak dışında bir işi olmamalı.
0
blatta hiberna
(03.01.22)
psikoloji kaldıysa sevişilerek aşılır

karakter farklılıklarına bağlı sorunlar ayrı kategori ama anlık yaşanan kötü olaylara bağlı sorunlar daha çok hatalı tarafın çabasıyla çözülmeli
bu olmazsa "intikam" "karma" devreye giriyor zaten
0
bir soru sorcam
(03.01.22)
(4)

ne yapayım? fikirlere açığım

baldan kaymak
yeni tanıdığım yaşça büyük kadın kişisi var. arada bir ilgisini belli eder gibi ama sonra yine mesafeyi çat diye koyuyor. aşağıda çok güncel örneklerle paylaşıyorum, vakit ayıranlara teşekkürler.ilk örneğimiz yılbaşından. yılbaşında çevresindeki kimsenin erişemeyeceği kadar yüksek bir yere koydum çı
yeni tanıdığım yaşça büyük kadın kişisi var. arada bir ilgisini belli eder gibi ama sonra yine mesafeyi çat diye koyuyor. aşağıda çok güncel örneklerle paylaşıyorum, vakit ayıranlara teşekkürler.

ilk örneğimiz yılbaşından. yılbaşında çevresindeki kimsenin erişemeyeceği kadar yüksek bir yere koydum çıtayı. isimsiz gönderdim ama anlamış da benim gönderdiğimi. açıklayınca eli ayağına dolaştı heyecanından. yılbaşında ne yapıyorsun diye sorup durdu, pek renk vermedim kesin planı vardır diye. planım iptal oldu dedi, buluşalım dedim adım attım gülümsemiş ve covid var riske etmeyelim yazdı. sonra bir gün evvel covid'e yakalandım. öğrenir öğrenmez aradı. bugun yine aradı merak etmiş. Dün'e göre daha kısa tuttu ve kapadı. Bazan muhabbet de ediyor ama sonra oto-kontrollü oluyor ve çekiyor kendisini hemen. dolayısıyla bende bir yandan dengesini bozuyormuş gibi de hissediyorum.

hazır aklıma gelmişken sadece 1 kez sert bir yanıt verdi. o'nun da sonradan kıskançlıktan olduğunu öğrendim.

"aa böyle yazdı, adım atmamı bekliyor" diye düşünüyorum. adım atıyorum ama bir duvar ile karşılaşıyorum. soft bir duvar ama. sonra kendi adım atıyor ama aklı karışıyor gibi hissediyorum. bir kaç sefer bu döngüyü hissedince sormak istedim. ne yapmalıyım yani seviyor ve aklı mı karışık yoksa başka birşey mi? aslında onu olumsuz etkiliyorsam şu aşamada durmak çok kolay benim için. ama içimden bir yanım da onu sürekli yanımda istiyor.
0
baldan kaymak
(02.01.22)
Onun adı duvar değil, ilgi alma kapısı. İhtiyacı olunca açıp istediği kadarını alıyor, sonra kapatıyor.

Sen tüm ilgiyi yavaş yavaş kesiceksin, onun sana yaptığı gibi adım atıyor gibi yapıp geri yapıcaksın. Gerçekten ilgisi varsa buna karşılık verir elbet ama muhtemelen sana ilgisi yok, o yüzden bunu yaptığında muhabbetin sonlanma ihtimali yüksek.
0
Bruce
(02.01.22)
Sana ilgisi olan insan böyle yapmaz. Oyuna gerek yok. İlişki olayı basit. İster veya istemez. Gerisi senin kafanda kurduğun komplike düşünceler. Yok duvar, yok dengesini bozuyormuşsun vs diyerek kendini yüceltmene de gerek yok. İlgiyi kes, önümüzdeki maçlara bakalım.
0
Amory Lorch
(02.01.22)
Covid var riske etmeyelim çok güzel bir bahane. ego şişiricisin.

ayrıca onu olumsuz etkiliyorsam durayım ne, sana ne ondan, kendini düşün. kadın seni oyuncak yapacak sen ama o ne düşünür diye kendini yorma
0
KaraSakall
(03.01.22)
ego booster olmanın yanı sıra, yaş farkınız 1-2 yaştan fazlaysa bunu kafasına takıyor olabilir.
eğer bu tip şeylere önem veren biriyse, çocukça davranışlarınız olduğunu düşünüyorsa, olmaması gereken bir şey olarak görüp uzak durmaya çalışıyordur.
yine de arada bir yaklaşıp kendini tatmin etmekten de geri durmuyor tabii, o ayrı.
0
blatta hiberna
(03.01.22)
(9)

İlişkinin ilk haftasında sevgiliyi aileyle tanıştırmak

vestasy
Bir erkeğin bu davranışı sizce garip mi, yoksa gayet normal mi? Çevremde bunun olması gereken bir hareket olduğunu, erkeğin ilişkiye ciddi baktığının belirtisi olarak yorumlanacağını söyleyenler oldu da biraz garipsedim açıkçası. Önemliyse bahsi geçen şahıs kırk yaş üstü. İlişkilerinin beşinci günü,
Bir erkeğin bu davranışı sizce garip mi, yoksa gayet normal mi?

Çevremde bunun olması gereken bir hareket olduğunu, erkeğin ilişkiye ciddi baktığının belirtisi olarak yorumlanacağını söyleyenler oldu da biraz garipsedim açıkçası.

Önemliyse bahsi geçen şahıs kırk yaş üstü. İlişkilerinin beşinci günü, kadınla tanışmasının da üçüncü haftasıymış kadını ailesiyle tanıştırmaya götürdüğünde.
0
vestasy
(02.01.22)
Biri götürmek istemiş öbürü de gitmiş. Bize laf düşmez :)
0
naksidil
(02.01.22)
hayir ben tanismayi kabul eden kisiyi de garipserim.
0
ala09
(02.01.22)
Bana da garip geldi. Tesadüfen denk gelince tanıştırılır da 5. günden tutup aileye götürmek tuhaf yani.

Totalde 3 hafta falan görüştüğüm biri daha 2. görüşmemizde ailesine benden bahsettiğini söylemişti ve çok saçma bulmuştum o zaman da. Bahsetmeyi de geçip aileyle tanıştırmak aşırı saçma geldi bana.
0
ms brownstone
(02.01.22)
Valla her iliski farkli. Bazisinin 1 yil sonra bile ailesiyle tanisasin gelmez bazisiyla cart diye olur.
0
hot potato
(02.01.22)
Adam ailesinden “evlen artık” diye ciddi baskı görmekte ve kendince uygun bulduğu ilk kadını hemen “aha buldum sizce de münasip midir?” —diye ailesinin önüne çıkarmış. %97.5 olay böyle.
0
kaptankedi
(02.01.22)
Tek başına olayın kendisi üzerinden bir şey söylemek zor, ancak beş günde birini ailesiyle tanıştıran birisi büyük ihtimalle fevri davranmaya yatkın biridir.

Benim gördüğüm hızlı gelişen ilişkiler genellikle bir o kadar da hızlı bitiyor. Aşırı ağırdan alınan ilişkiler de nihayetinde bir yere ulaşmıyor. Ortasını bulmak gerek. Zaten olağan davranış da bu değil mi? Yani bir insanın tüm yönlerini tanıyacak kadar süre geçirip, eğer uyuştuysanız hayatınıza buna göre yön verecek kararları alabilmeli, uyuşmadıysanız da sakız etmeden kendi yollarınıza gidebilmelisiniz. 1 ayda kimse kimseyi tanımaz. Belki tanıdıkça sever, ama tanıdığını iddia edemez. Ben şahsen tanımadığım insanları ailemle tanıştırma eğilimi olan biri değilim. Böyle biriyle de gerilirim. Dolayısıyla bu ilişki benim için yürümezdi.

Ama herkes ben değil sonuçta. Herkes farklı bir şey bekliyor. Onun için uyuştuğumuz birini bulabilmek için yıllar harcıyoruz.
0
akhenaten
(02.01.22)
kırk yaş üstünden bildiriyorum, hiç normal değil.kırk yaş üstü yetişkin olmaları beklenen iki kişi bu yollara sapıyorlarsa kendi içlerinde çok ciddi sıkıntılar var demektir. bunun ciddiyetle falan alakası yok. o yaşta iki kişi birbirlerinin ciddiyetini zaten anlar karşılıklı. bunun için aile bireylerine ilişkiyi meşrulaştırma derdine düşüyorlarsa yaşlarının insanları değiller.

bu arada kadın tarafı kendisini manipülatif bir erkeğe hazırlasın. önce love bombing, ardından gaslighting ve mansplaining, hemen arkasından da ghosting gelecek. etrafımda böyle üst perdeden başlayan erkeklerde bir defa bile şaşmadı bu sıralama, hiç istisna görmedim şahsen.
0
Phoebe
(03.01.22)
iyi işler uzatmaya gelmez. böyle zeytinyağı gibi akar o işler.. bu kişiler de bunu hissetmiş olmalılar.. allah mutlu etsin. ben de garip bulmuyorum. insana dair konular formüle edilmeye gelmez..
0
füt
(03.01.22)
ikisi de belli bir yaşın üstündeyse kendilerini tanıtmak konusunda önemli noktaları dikkate alacak tecrübedelerdir
bu yüzden hızlı ilerler, hayatları, işleri oturmuştur

ikisi arasındaki uyumla alakalı
0
bir soru sorcam
(03.01.22)
(17)

Gezmek istediğiniz yerler

dissendium
Şu an bir milyon liranız olsa gideceğiniz ilk yer neresi olurdu?Ben Brezilya, Amazon Ormanları demek istiyorum. Amacım canlı çeşitliliğini görmek.Sizin gideceğiniz ilk beş yer neresi olurdu ve neden?
Şu an bir milyon liranız olsa gideceğiniz ilk yer neresi olurdu?

Ben Brezilya, Amazon Ormanları demek istiyorum. Amacım canlı çeşitliliğini görmek.

Sizin gideceğiniz ilk beş yer neresi olurdu ve neden?
0
dissendium
(01.01.22)
Istanbul
0
haysiyetsiz nane
(01.01.22)
Kuzey ışıkları - O görsel şöleni görmeden ölmek istemem, para sorunum olmazsa en güzel görebileceğim yeri araştırıp oraya gitmek isterdim (şu ana dek araştırmamı gerektirecek bir durumum olmadı).

Safari - Sistemi tam bilmiyorum gitme ihtimalim olmadığı için araştırmadım ama hayvanlara gerçekten dışarıdan müdehale yoksa çok isterim.

Uzun gemi seyahati - Şöyle minimum bir aylık bir gemi seyahati isterim, öyle küçük bir geçi değil ama kocaman gemiler oluyor ya içinde havuzu diskosu kumarhanesi her şey var, bu deneyimi yaşamayı çok isterim.

Kabile ziyareti - Ölüm tehlikemin olmayacağının %100 garantisini alarak gelişmemiş kabileleri gezmeyi insanlarını gözlemlemeyi çok isterim.

Mısır - Piramitler de ölmeden görmek istediğim yerlerden. (Bunu beşi tamamlamak için yazdım belki sonradan aklıma daha çok merak ettiğim bir şey çıkarsa değiştirebilirim)

(Galiba param bitti borçlandım ama hayal işte deyip geçiyorum.)
0
mutekebbir
(01.01.22)
Edinburg, Prag, Tokyo, Guatemala
0
bahçedekisandal
(01.01.22)
bangkok, tibet, cape town, mexico, california, ibiza, kabul, paris, tokyo. ilk istediklerim bunlar allahim nasil et be
0
ala09
(01.01.22)
İlk beş sürekli değişiyor’
Machu Picchu, Peru
Tokyo
Hindistan
Karayip Adaları
Moskova ordan kuzey ışıkları.

Bonuslar; Büyük Avrupa turu :)
Sydney
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.01.22)
Vietnam, Moğolistan, Laos ve civar yerler. Nedeni bilmiyorum ama Asya taraflarını merak etmeye başladım.
0
put it in your appropriate place
(01.01.22)
hmmm havadan 1 milyon lira gelse yine de seyahat etmezdim ev alirdim.

Illa seyahat etmem gerekiyorsa japonya olabilir.
0
hot potato
(01.01.22)
Katmandu özelinde Nepal, Kamboçya ve o tarafa gitmişken diğer görülesi yerler de olur.
0
Bruce
(02.01.22)
Orta Asya'da, Altay Cumhuriyeti sınırlarında Katun Nehri diye bi nehir var, fotoğraflarını gördüm aşırı hoşuma gitti. Bu aralar gidip orayı görmek isterdim.
0
plutongezegendegilmi
(02.01.22)
Önceden gezdim ama hanımı da götürmek için saint Petersburg.

Amerika ama genel olarak doğal güzelliği olan yerler. Bir de new york.

Tokyo

Mısır piramitler

Martinik (hanımın memleketi diye)
0
logisticsmanager
(02.01.22)
1) Macaristan- Budapeşte. Erasmus yapma sebebim bile sırf Budapeşte’ye seyahat edebilmekti. Sebebi Pal Sokağı Çocukları romanı. Erasmus’tayken gidip pal sokağı çocuklarının heykellerini de ziyaret etmiştim. Budapeşte çok büyüleyici bir yer. Yerleşmek istediğim şehirdir, net.

2) Uruguay- Montevideo. Buna da sebep biraz Eduardo Galeano. Dünyaya bakış açımı değiştirmiş yazardır.

3) Avustralya- Sidney. Hep küçüklüğümden beri Avustralya bana dünyanın son noktası gibi gelmiştir, hatta dünyadan kopuk bir yer gibi. Oradaki oksijen bile aynı değilmiş gibi geliyor jgjgjfjf görmeyi çok isterdim.

4) İtalya- Pompei. Malum felaketten ötürü orayı görmeyi çok isterim. Çok etkileyici geliyor hikayesi.

5) Dibimizde olmasına rağmen hala göremediğim Yunanistan. Antik kentlerinde o havayı solumak, sokaklarında dolaşmayı çok isterim.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.01.22)
Havadan gelmis bir parayla, tabii ki Paris ve Londra´nin en iyi restaurantlarinda birkac arkadasimla yer icerim. 60-70 bin euro ile en fazla bir hafta unicorn sarap icilir, iyi hotelde de kalinir. Bir hafta sölen havasinda yasar, sonra evime geri donerim.

3. New York, 4. Kophenhagen, 5. Tel-aviv. Hepsi o parayla, tatilde aradigim her seyi sagladigindan. Güclü yeme-icme kültürü, ilgimi ceken kültür hayati ve gorece yakininlarindaki dogal güzellikler.

Az parayla bu saydigim sehirlerde ancak azap cekerim.
0
buf-e kür
(02.01.22)
Tropik bir yere giderim, Andaman Adaları gibi.
0
gabe h coud
(02.01.22)
İstanbul +1 :)

Pandemi bitsin, Beşiktaş bile olur :)
0
dreamnesiac
(02.01.22)
grand canyon, abd. engin manzaralara sahip coğrafi/doğal güzelliklerin hepsini görmek isterim.
0
erenderk
(02.01.22)
Yaklaşık bir sene süren dünya turu yapan cruiselar var. Onlara harcarım.
0
jazzabel
(02.01.22)
O kadar param olsa direkt ful dünya turu yaparım. 2017 parasıyla 30 küsur bin ile (Dolar 3,5 idi) Japonya'ya kadar Asya turu yaptım. Tabi kendi masrafım da ona göre. Hostelde kalış, uçak harici araç kullanımı, sokak yemekleri. Bitiminde para bile artırırım.
0
d max
(03.01.22)
(8)

yapılan yemeği beğenmeyince nasıl davranıyorsunuz?

erenderk
yemeye devam ediyor musunuz? yoksa bırakıyor musunuz? bıraksanız da güzel şeyler söyler misiniz?anneannemlere gittik. üzümlü pirinçli bi börek yapmış. misafir gelince düğün olunca falan yapılan bi şeymiş normalde. özenmiş yani. ama hiç sevmedim. o kadar uğraşmış diye zorladım kendimi yedim ve güzel
yemeye devam ediyor musunuz? yoksa bırakıyor musunuz? bıraksanız da güzel şeyler söyler misiniz?

anneannemlere gittik. üzümlü pirinçli bi börek yapmış. misafir gelince düğün olunca falan yapılan bi şeymiş normalde. özenmiş yani. ama hiç sevmedim. o kadar uğraşmış diye zorladım kendimi yedim ve güzel şeyler de söyledim. aslında sorsalar "yemem ya nolacak, sevmeyebilirim, çok normal" vs artist artist konuşurdum. ama meğerse öyle diyemiyormuşum.
0
erenderk
(01.01.22)
Bırakırım hemen. Midemden, psikolojimden daha önemli değil. Ama bu demek değil ki kötü olmuş, iğrenç diyeyim. Gelmeden önce yemek yemiştim, yeterli geldi deyip ya da midem rahatsız deyip bırakmakta bir sorun yok bence.
0
dissendium
(01.01.22)
illa söylemek istiyorsan ertesi günü bekleyip söylersin

çünkü o da senin gelişin hakkındaki fikirlerini söyleyebilir. belki o da seni beğenmedi kendi evinde ama hoşgeldin falan diyor.

sevmiyorum lan seni gelme bir daha bu eve hıyar!

da diyebilir sana ama demiyor. yemek yapıyor.

herşeyin bir adabı var.
0
bebekbebesi
(01.01.22)
Bana lütufen yapılan bir yemekse söylemem beğenmediğimi, mümkünse bitirmeye çalışırım. Baktım yiyebilecek gibi değilim, sağlık diyet ya da aç olmama gibi bahaneler ararım.

Birine yemek yapmak benim için değerli bir hareket, o yüzden ayıp etmek olur diye düşünüyorum.
0
Bruce
(01.01.22)
Vallahi hep yemeğe maruz kalacaksam direkt doktor bu ne, insan yiyecek bunu insan derim. Ama bir kerelik oradaysam ağız tadıma uymadı eminim seveni vardır deyip bırakırım. Bahane bulmam.
0
velvetmorning
(01.01.22)
Bende sizin gibi özel olarak yapildiysa begenmeesemde eline sağlık vs der yerim diğer türlüsü ayıp olur
0
all girls dream
(01.01.22)
Valla ben yemeği tadına göre yeme olayını unide bıraktım, birakmasaydim hep aç kalırdım. Dolayısıyla benim için yemek yemektir. Tadını sevsem de yerim sevmesem de.
0
j r r tolkien hayrani
(02.01.22)
Valla ben sırf ayıp olmasın diye değil, ziyan da olmasın diye bitirme veya en azından yiyebileceğimin en fazlasını yeme eğilimindeyimdir. Bu böreği ben de sevmezdim herhalde, üzüm varmış. Tahminim kuş üzümü olduğu. Ne zaman bunu içeren bir yemek olsa üzümlerini ayıklarım. Bu durumda da böyle yapardım şahsen. Ki benim aile çevresi bunu bilir, önermezler bile.
0
d max
(03.01.22)
Yiyebileceğim kadarını yiyip bir bahaneyle bir kısmını bırakabilirim. Yüzüne "peh olmamış bu" denmez. Emeğe saygı. Kimse yokken de "senin bir x yemeğin vardı, bak o (daha/süper) güzel, bir dahakine ondan isterim" derdim. Büyükannelere artistlik yapılmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.22)
(20)

Arkadaşlık ilişkileri sorusu

abuzer
Diyelim ki iş yerine giderken arabanizla goturdugunuz karşı cins bir iş arkadasiniz var. Hatta yani arkadaslarinizdan kim denk gelirse birlikte gidip geliyorsunuz. Sonra bu karşı cins arkadasinizin bir sevgilisi oluyor (sonra nisanlaniyor) ve sevgilisi kiskandigi için artık sizin ve diğer iş arkadas
Diyelim ki iş yerine giderken arabanizla goturdugunuz karşı cins bir iş arkadasiniz var. Hatta yani arkadaslarinizdan kim denk gelirse birlikte gidip geliyorsunuz. Sonra bu karşı cins arkadasinizin bir sevgilisi oluyor (sonra nisanlaniyor) ve sevgilisi kiskandigi için artık sizin ve diğer iş arkadaslarinin arabasina binmiyor. Yürüyor iş yerine. İş yeri de 15 dk yürüme mesafesinde. Ayrıca arabaya binmemekle kalmayip karşı cins arkadaslariyla iletisimi de minimuma indiriyor. Bu kisinin yaşı da 27-28.

Ek olarak iş yerinde de bencil bir tip. zaman zaman yakindiginiz bencil davranislari var.

Gel zaman git zaman sevgilisinden ayrılıyor ve iş yerine gitmek için sizi arayip "kaçta cikiyorsun?" gibi bir soru soruyor. Bu durumda tavriniz ne olur?
0
abuzer
(01.01.22)
Almam.
0
himmet dayi
(01.01.22)
Ne kadar sevdiğime göre değişir. Genelde bu tip davranışları pek umursamam ama almayana da alndemem.
Coknsinir bozucu bir tavır. sopa atılsa müdahale etmem
0
kisa
(01.01.22)
Almam ve nedenini açıkça söylerim. Kişiliğine göre laf sokarak dalga geçerek söylerim ya da ciddi ciddi açıklarım. Bi şekilde söylemeden duramam, öyle bahane üretmeye falan gerek yok, alma ve direkt söyle.
0
Bruce
(01.01.22)
@bruce, bunu ben yasamadim. Ama yasasaydim o kisiyi asla tekrar arabama almayacagimi, karaktersizce davrandigini belirtecegimi soyledim. Bunu yasayan kisilerden birinden "sinirlarimin çok keskin oldugu" şeklinde yorum aldim.

O yüzden diger insanlar ne düşünüyor merak ettim
0
🌸abuzer
(01.01.22)
Erkek arkadaşına saygı duymuş, ne var bunda? Yukarıda olumsuz yorum düşünenler şunu düşünmüş muhtemelen, ''ben sapık mıyım, bana güvenmiyor mu''.

Beni iş çıkışı bekar, evli iş arkadaşlarım bırakırdı. Güvendiğim insanlardı, eşleri de beni bilirdi ama bir süre sonra bu insanlar farklı tekliflerde bulunmaya başladılar. Herkes böyle değildir ama erkek arkadaşıyla tartışmak istememiştir.
0
geçerkenugradım
(01.01.22)
Yahu çok keskin olucak tabii, manitası istemiyor diye 15 dk araba yolculuğunu bile kesen karaktersize keskin yaklaşmayıp napıcan.
0
Bruce
(01.01.22)
Sınırların keskin olabilir ne var ki bunda?
0
kisa
(01.01.22)
Ters yapmam bahane uydururum işim var farklı bir yere uğrayacağım şeklinde kesinlikle almam iş yerinde pas vermem
0
shredd
(01.01.22)
@gecerken, soylediklerine katilmamakla birlikte; o zaman sevgilisinden ayrilinca da donmeyecek o arabaya? Yurumeye devam etsin. Belediye otobüsü mu bu? İstediginde binicen, istemediginde selam vermicen
0
🌸abuzer
(01.01.22)
Almam. Sevgilisi kıskanç olabilir, kız dedikodu çıkarabilir. Bunlar işyerinde problem çıkarır işinden olursun. Bi bahane bulup kızı sepetlemek gerekir
0
komando kani var bende
(01.01.22)
@geçerkenugradım

Yoo ''ben sapık mıyım, bana güvenmiyor mu'' diye düşünmekle alakası yok. Aramızdaki arkadaşlığı sevgilisi istemiyor diye rahatça bitirme noktasına geliyorsa toplu ulaşımı kullanmaya devam edebilir. Sevgilisi istemiyor diye arabama binmemesi bir derece kabul edilebilir ama hiçbir şey yokmuş gibi "yarın kaçta çıkıyorsun" derse cevap bile vermem.
0
himmet dayi
(01.01.22)
Neden soruyorsun?

- beni de alsana diyecektim, keh keh.

Alamıyorum kusura bakma.
0
gabe h coud
(01.01.22)
alırım, hatta derim ki "yeni sevgili yapınca arabayı sen sür ben yürüyerek gidip gelirim." gerçek kerizlik ay pardon arkadaşlık bunu gerektirir.
0
erenderk
(01.01.22)
Birlikte olduğum kişi istedi diye, eğer ilişkiye değer veriyorsam bazı şeyleri yapabilirim. Bu yaptığım şeyin kabalık olduğu gerçeğini değiştirmez, çünkü birlikte olduğum kişiye bunu anlatıp bana hak vermesini beklemek ya da yapamayacaksa kendi yoluna gitmesini izlemek yerine başka biriyle olan ilişkimi kesmeyi ben seçmişimdir. Ne var ki eğer bir şeyleri göze alıp yaptıysam ve sonra da o ilişkim biterse hiçbir şey olmamış gibi davranamam. Karakter paket halindedir. Bunu yapan, atıyorum kendisi zor durumda kalmamak için beni hedefe de koyar yeri gelir.

Kişi sizle olan ilişkisini kendi hür iradesiyle bitirmiş. Hiçbir şey için çaba harcamadan ne zaman çıkıyorsun diye sorması beni hepten soğuturdu bu kişiye karşı. Ben kendi adıma kaçta çıkıyorsam söyler, beni alır mısın diye sorarsa "ciddi misin?" yazar bırakırdım. Diretecek kadar da yüzsüzse kafa rahatlığını sevdiğimi söyler, bu kadar karmaşık işlere gelemediğimi belirtip bitirirdim konuşmayı.
0
akhenaten
(01.01.22)
bu kızın yerine aynı şeyi bir erkek aynı şeyi yapsa sevgilisi istemiyor diye senin araca binmeyi bıraksa. daha sonra tekrar binmek istese bu soruyu sorar mıydın? bence senin yerinde olan çoğu erkek bu durumu normal karşılardı.
0
kelepir
(01.01.22)
@kelepir, erkek değilim ama hemcinsim uzerinden dusuneyim. Hemcinsim, sevgilisi istemedigi için arabama binmiyosa o daha da cehennemin dibine gidebilir. Karakteri oturmamis insanlarla iletişim sürdürmek istemem, ki bu iletisimin de ötesinde bir "hizmet" :)
0
🌸abuzer
(01.01.22)
bir kere arabayla yolculuğu iyilik olarak yapıyorsunuz, bi bekletiniz yok?

bi insan bekarken farklı, ilişkideyken-evliyken farklı davranabilir
nakliyat ve muhabbet farklı konular
eskiden karşı cins arkadaşlarıyla sadece iş konuşuyorsa, flört yoksa yine tutarlı

yani burada seni taşıdım bana sadakat göstermelisin, ömrün boyunca x turizmi tercih edeceksin tribi yanlış

tabi bu davranış değişimininin çok tutarlı olduğu söylenemez ve yazdığın gibiyse uslubu da hoş değil
0
bir soru sorcam
(01.01.22)
"Ayrıca arabaya binmemekle kalmayip karşı cins arkadaslariyla iletisimi de minimuma indiriyor. Bu kisinin yaşı da 27-28."

bunu yapmasa belki yine alırdım fakat böyle bir davranıştan sonra. kaçta çıkıyorsuna çıktığım saati cevap olarak atardım beni alır mısın derse de kusura bakma derdim.
0
belkider
(02.01.22)
ciktigim saati söylerdim,
beni de birakir misin falan derse,
sevgilim olsun olmasin, sevgilim kiskaniyor kusura bakma derdim.
0
wishmaythşngs
(02.01.22)
Sevgilisiyle arası bozulmasın diye arabama binmiyorsa bana bir zahmet bunu efendice anlatsın. Diyeceğim tek şey "hayırlısı olsun"dur. Ama onun ötesinde iletişimini minimuma indirmişse, bencilse bence bu durumu değiştirir. Hele bir de sanki bir gün önce bu olaylar olup bitmiş de ertesi günü hiçbir şey olmamış gibi "yarın kaçta çıkıyorsun" diye arasa önce dalgamı geçer sonra da onu almayacağımı belirtirim. 15 dk. yürüyüversin. Düşünmek için vakte ihtiyacımız var hepimizin.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.22)
(4)

yılbaşında uzaktaki anne babayı aramamak

soru
bu normal bir şey mi sizce? arada herhangi bir soğukluk vs. yok. başka şehirde yaşayan bir kız kardeşim var, ben anne-babamla yaşıyorum. doğum günlerini hatırlatırım hep ara derim. yılbaşında da kendi arar herhalde benim dememe gerek yok dedim, aramadı. bana mı tuhaf geliyor bir tek bu durum? her şe
bu normal bir şey mi sizce? arada herhangi bir soğukluk vs. yok. başka şehirde yaşayan bir kız kardeşim var, ben anne-babamla yaşıyorum. doğum günlerini hatırlatırım hep ara derim. yılbaşında da kendi arar herhalde benim dememe gerek yok dedim, aramadı. bana mı tuhaf geliyor bir tek bu durum? her şeyin çocuktan beklenmesine karşıyım, hep o arayacak diye bir şey yok ama resmen aklına gelmiyor yani, üzücü geliyor bana. annem babam arada der mesela x napıyo acaba vs. dün de dediler keza ama aramadı onlar da. neyse aman. eşek kadar kadına annemi ara babamı ara demek istemiyorum artık. kız kardeşim 28 yaşında, evli. bazen herkesin ailesi yanında benimki uzakta diye duygulanıyor üzülüyormuş ama icraate gelince bir telefon bile edilmiyor. samimi bulamıyorum o yüzden.

soru tam belli olmadı ama düşünceleriniz nedir bu konuda. teşekkürler.
0
soru
(01.01.22)
yani herkesin aile dengeleri beklentileri farklı ama kardeşin hem özlüyorum duygulanıyorum ayağına yatıp hem de özel bir günde aramıyorsa ben de bunu samimi bulamadım açıkçası. ben bir fırsat olsa da arasam diye fırsat kolluyorum.
0
roket adam
(01.01.22)
Yani playing star dediği gibi özel gunler benim icin de çok onemli değil, doğum günü dışında (kendi doğum günüm değil de baskalarinin).

Yalniz ben yurtdışında yaşıyorum, ailem ile haftada 2 kere en az konusuyorum. Whatsapptan da mesaj/foto vs. Aile iliskileri farklı olabilir ama benim kendi iliskim böyle. Esim de ailesi ile her cuma skype yapiyor.

Normal aile iliskisinde her hafta konuşmak normal gelir bana. Hic aramamak sormamak garip bence
0
logisticsmanager
(01.01.22)
annemi kaybettim, sesini unutacağım diye aklım çıkıyor. onunla yeniden telefonlaşmak için ömrümü verirdim. bence çok yanlış yapıyor kız kardeşiniz. böyle şeyler tabii ki çocuktan beklenir. araması gerekirdi...
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(01.01.22)
Ben bi hafta on gündür dağınık gene aradım yeni yıl icin
0
all girls dream
(01.01.22)
(21)

Mutlu Yıllar!

himmet dayi
Herkese mutlu bir 2022 dilerim. İçimden geldi :)2021'de kalbini kırdığım birileri oldu ise affola.
Herkese mutlu bir 2022 dilerim. İçimden geldi :)

2021'de kalbini kırdığım birileri oldu ise affola.
0
himmet dayi
(31.12.21)
Mutlu yıllar dayıcım :)
İyi seneler…
0
erty_ksk
(31.12.21)
Sana da mutlu yıllar:)
0
Amaranta ursula
(31.12.21)
mutlu yıllar himmet, herkese mutlu ve huzurlu yıllar :)
0
msb
(31.12.21)
sağlıklı, mutlu, huzurlu bir yeni yıl diliyorum sana ve herkese :)
0
Phoebe
(31.12.21)
herkese mutlu yıllar dilerim.

sana da himmetciğim :)))
0
blatta hiberna
(31.12.21)
Mutlu yıllar tabi ya :)
0
kisa
(31.12.21)
mutlu yıllar!

www.youtube.com
0
gabe h coud
(31.12.21)
Mutlu yıllar!
0
kobuzchu kiz
(31.12.21)
Yok abi kirdiysan da sonuna kadar hak etmislerdir allagina gurban mutlu yillar
0
floydian
(31.12.21)
herkese sağlıklı mutlu kazançlı sevgi dolu bir sene dilerim. umarım her şey düzelir ve hepimiz mutlu oluruz. gönülden diliyorum.
0
dafuq
(31.12.21)
mutlu yıllar :) şahane bir yıl olsun 2022.
0
engelbert humperdinck
(31.12.21)
Mutlu yıllar herkese :)
0
archmage mahmut
(31.12.21)
Mutlu yıllar!
0
jazzabel
(31.12.21)
inşallah.

hepimize sağlık, mutluluk, huzur dolu seneler nasip etsin rabbim.
0
alt4y
(31.12.21)
Gelecek seneleri heyecanla beklediğimiz nice mutlu yıllara olsun.
0
akhenaten
(31.12.21)
Mutlu yıllar. Herkesin yılı güzel geçsin inşşş <3
0
eazy
(01.01.22)
Çok sağol hocam sana da. Sana kırılacak adam da ne bileyim oldukça nankör biridir herhalde. Duyurunun resmen tek kişilik dev kadrosusun.
0
j r r tolkien hayrani
(01.01.22)
zamlar kötü oldu ya. çok fena zam gelmiş elektrik ve doğalgaza. hem mesken hem sanayi inanılmaz.
0
floydian
(01.01.22)
He dayı he, Finlandiya da Erzurum gibi he

Happy New yearr!!!
0
abuzer
(01.01.22)
Mutlu yillar xo
0
hot potato
(01.01.22)
herkese iyi seneler, umarim gelen gideni aratmaz.
0
cooperr
(01.01.22)
(19)

2021 nasıl geçti?

olimpia
Ülke gündemini bir tarafa bırakırsak 2021 yılı sizin için nasıl geçti?
Ülke gündemini bir tarafa bırakırsak 2021 yılı sizin için nasıl geçti?
0
olimpia
(31.12.21)
yasadigim en berbat seneydi daha yeni kendime geliyorum ama cok sey kattigini dusunuyorum bu yilin. huzurluyum
0
ala09
(31.12.21)
bayağı kötüydü ya, hayatımın en kötüleri arasında yerini alır. bomboş, çoğu şeyin elimden kayıp gittiği, son yıllarda elde ettiğim kazanımların büyük bölümünü kaybettiğim, pek çok konuda başa sardığım saçmasapan bir yıl oldu. eğer dolmuşa binmeye çalışan bir yolcu olsaydı 2021'i kapıdan aldığım güçle çift depikle aşağı iterdim.
0
der meister
(31.12.21)
Bomboş.

Hala aynı yerimde sayıklıyorum. 2020 de 2021 de bok gibi geçti. 2022'den de pek bir beklentim yok.
0
deveyidiken
(31.12.21)
maddi olarak iyi geçti.
sağlık olarak berbat. bel fıtığı yaşama sevincimi yok etti. 2022 ameliyatlar senesi olabilir.
0
lazpalle
(31.12.21)
bu sene başında bu sene kendimi geliştirecek hiç bir şey yapmayacağım, birikim yapmayacağım, geleni harcayıp kafama göre gezeceğim, birikmiş izinlerimi kullanacağım demiştim. tam olarak öyle yaptım. iş açısından nispeten sıradan bi sene geçirdim yani kendi standartlarıma göre. malum sıkıntılı geçen bi 2020'den sonra iyi geldi bu boşluk.
0
roket adam
(31.12.21)
2020'nin nasıl geçtiğini anlamamıştım. 2021 de öyle oldu.
Tam bir "rat race".
0
pro9it9is9
(31.12.21)
daha demin 2019'daydım. öyle diyebilirim.
0
floydian
(31.12.21)
Ben biraz pişmanlık hissettim geçmişe doğru hep. Keşke üniversitede kendimi daha çok geliştirseydim dedim. Aslında üniversiteyi de it kopuk gibi geçirmedim ama niye böyle oldu bilmiyorum. Hep "yapılacak daha çok şey var" psikolojisi içindeyim.

Güzel şeyler tabii ki var ama Covid olduğu sürece normal kabul etmiyorum hiçbir yılı.
0
dissendium
(31.12.21)
37 yaşındayım, 35 yaşıma kadar toplamda en fazla 1 hafta tatil yapmışımdır.

2021’de tüm izinlerimi bitirdim, efsane tatiller yaptım. İnsanlarla tanıştım, gezdim, gezdim. Mayıs’ta aldım yeni arabayı, home ofis olmamıza rağmen 20 bin km’yi geçtim. 15 bini tatildedir.

Kasım’dan itibaren ülkenin batmasıyla ben de finansal olarak etkilendim ama hala umudum var.
0
gabe h coud
(31.12.21)
8/10
0
hayirsiz
(31.12.21)
Maddi olarak kötüydü. İnşallah 2022 daha iyi olur.
Sosyal olarak da kötüydü, sosyal çevremden arkadaşlarımdan kendimi soyutladığım bir yıl oldu.
0
pena34
(31.12.21)
Valla oldukca normal bir yildi. Gerci su korona olaylari normalligin tanimi da degistirdi de yine de normaldi sanirim. Oyle cok ekstrem seyler olmadi.
0
j r r tolkien hayrani
(31.12.21)
köpek gibi calisarak gecti,
makalem icin ilk basta üzülüyordum, bu cok az diye ama simdi cok güzel bir yayin olacak ins.
kilo veremedim,
bana irkcilik ve mobbing yapan fransizlari, sinci planci ve kindar bir insan olarak en güzel sekilde hocanin önüne attim, özür dilettim, sonra da kovdum.. 'icimin yaglari eridigi icin kilo vermis olabilirim'. ve artik hoca herseyi bildigi icin bu bana onlara kötü davranma özgürlügünü verdi, aksi halde ben agresif olan olacaktim.
bir iki yer gezdim.
para birikitiremedim.
dil ögrenemedim.
ama ne ögrendim, hic kimseyi dislamayacakmissin. ne ekersen onu bicersin lafi cok dogruymus.
0
Ley
(31.12.21)
Her anlamda berbat bir yıldı. Kendimi kaybolmuş, boşa uğraşan ve beceriksiz hissettiğim başka bir sene daha olmamıştı.
Tüm yıl böyle bebek gibi mızmızlanarak geçti ona da ayrıca ayar oldum.
Şu halde bekliyorum yeni yılı
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
Bruce
(31.12.21)
Kendi halinde.

Dün ve bugün, ne kadar karakterli, ahlak anlayışına sahip, birey olmayı başaran biri olduğumu anladım. Bu açıdan güzeldi.
0
put it in your appropriate place
(31.12.21)
zor başladı, çok sıkıştırdı, ikinci yarıda biraz rahatlattı, sonu da sürprizli oldu.
çok çalıştım, çok yoruldum.
yılın son günü, bu saatte bile çalışıyorum hatta.

2022 daha iyi olacak gibi, hadi bakalım.
0
blatta hiberna
(31.12.21)
Güzel geçti benim ya, çocukluğumdan beri ilk defa ailemle birlikte yaşadım bi süre.
0
antihero
(31.12.21)
İyiydi ya kafamda olan baya bir şey vardı çoğunu yaptım. Böyle devam.
0
jazzabel
(31.12.21)
Fena degildi. En azindan sevdigim kimse ölmedi. Babam kalp krizi gecirip iyilesti. Senenin basinda teyzem kalp krizi gecirdi iyilesti. Diger teyzem kanseri atlatti. Korona falan olmadim hatta grip bile olmadim. Mide krambimi saymazsak hasta da olmadim. Umarim 2022 daha guzel olur en azindan sosyal anlamda. Ve umarim artik bir sekilde İstanbul'dan Ankara'ya tasinabiliriz artik
0
matilda
(01.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.