Giriş
(24)

Bele kadar saç

vestasy
Özellikle minyonlarda nasıl görünüyor sizce? Bahsettiğim bakımlı, gür saçlar. Köylü diyeni duydum, çocuksu diyeni duydum. Sizce?Fotoğraf da ekledim.
Özellikle minyonlarda nasıl görünüyor sizce? Bahsettiğim bakımlı, gür saçlar. Köylü diyeni duydum, çocuksu diyeni duydum. Sizce?

Fotoğraf da ekledim.
0
vestasy
(07.02.22)
Güzel değil.
0
Zaman Tamircisi
(07.02.22)
Orantılı olmalı, boy kısa bacak boyu da özellikle kısaysa güzel değil +1
0
John Bloor
(07.02.22)
Midilli gibi duruyor, en fazla şirin ya da sevimli ama kadınsılıktan uzak.
0
baba jo
(07.02.22)
Örmeyi deneyin daha güzel durur
0
hasmetizm 2046
(07.02.22)
benim saçım da koyu renk ve yapısı, kalınlığı böyle.

düz, ince telli saçlara gidiyor uzunluk ama bizim saçlarda iyi durmuyor bence. saçım şu an boyun hizasında, hem boyumu uzun gösteriyor hem modern duruyor. tabii siz bilirsiniz...
0
adse
(07.02.22)
Gür dalgalı saça omuz hizasında saç bence çok güzel oluyor.
0
tamam sakinim
(07.02.22)
çok özeniyorum, bir kere uzattım, ben de minyonum ama yakışmıyor malesef, kabullenmek zorunda kaldım. özellikle bu tonlara daha çok yakışmadığını düşünüyorum kusura bakmayın
0
kenarortay
(07.02.22)
Ben genel olarak uzun saçtan pek hoşlanmamakla birlikte özellikle kısa boylulara çok uzun saçı yakıştırmıyorum.

Uzun boylu birinde çok bakımlı ve güzel olmadıkça bu boyda saçı kimsede beğenmiyorum.
0
ms brownstone
(07.02.22)
Çok çok çok kötü bu kadar uzun saç. Köylü demeyelim de kırsal hayatı andırıyor diyelim :D
Bakımlı, sağlıklı, düz veya hafif dalgalı saçta dahi sırtın ortasından daha aşağı hizada saç hiç modern durmuyor. Bob, orta bob, long Bob saçlar çok kullanışlı, modern ve sağlıklı oluyor.

İmza: bir gün aklına eser ve cesaret edebilirse pixie saç denemeyi düşünen bir bob-orta bob-long bob-bob.....kullanıcısı.
0
art pepper
(07.02.22)
ms brownstone+1
0
ala09
(07.02.22)
Gerçekten bakımlıdır ama fotoğraftaki hali beklediğim bakımlı hissini vermedi. Bu kadar uzunluk düz saça daha çok yakışıyor bence de.
Ayrıca örmeyi deneyin +1
0
reactionic
(07.02.22)
eğitim seviyesi düşük, sosyo ekonomik düzeyi zayıf gelir bana bu kadar uzun saçlı bir kız görsem.
hele minyon kızsa daha kötü.

abartılı kuyruklu eyeliner gibi bir şey
0
hopp
(07.02.22)
Şu fotoğraflardaki sarışın hanımefendinin saç uzunluğu nasıl peki? Kendisi internet ünlüsü olduğu için koyuyorum.

www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
0
🌸vestasy
(07.02.22)
1.75+ iseniz veya bacaklarınız uzunsa şükela durur. kısaysa, giyime bağlı olarak yatmadan önce saçını açıp tarayan adile naşit moduna girilebilir.
0
golgi aygıtı
(07.02.22)
yani modern görünmüyor, alaturka diyeyim.
bakımlı demişsiniz ama fotoğraftaki saç tam aksine bakımsız duruyor.
uçları çatallaşmış, incelmiş ve saçın kalın telli oluşundan, yapısından kaynaklı bir matlığı da var zaten.

bence de daha kısa ve modern bir kesimle çok daha hoş olabilir.
bob olur, omuz hizası olur, o artık kuaförün becerisine ve sizin zevkinize kalmış.
0
blatta hiberna
(07.02.22)
bariz köylu işi.
0
all girls dream
(07.02.22)
Köylü +1
0
ruhen hastayim ben
(07.02.22)
siyah saç ve bu tarz hoş değil ama yandan önüne salsan daha iyi olur sanki. bir sarışın mavi gözlü busty petite kızda ilgi çekici bir şey olabilir. yine de ne gerenk var diye sordurur. halı yıkar gibi yıkaması vardır onun. bakımı vs. yazın zaten battaniyeyle gezmek gibi. vesselam.
0
gabe h coud
(07.02.22)
kısaya kısa, uzuna uzun saç gider.
0
rose parks
(07.02.22)
saçların rengi ve şekli çok güzel fakat bu kadar uzun saç gerçekten alaturka duruyor.
0
elma
(07.02.22)
Bu kadar uzun sac bana tam anlamiyla gereksiz geliyor. Saclarinizi uzun seviyor olabilirsiniz ama bu saclar 20cm kisa olsa bile hala uzun kategorisinde olacak ve su an yuzunuze ve tarziniza nasil gidiyorsa ayni oranda yakisacak ve hatta uclari daha saglikli olacak. Durum boyleyken fazlasi anlamsiz geliyor.
0
pike
(07.02.22)
Baya kötü
0
blackidom
(07.02.22)
Bana da estetik gelmedi. Alaturka +1
0
jazzabel
(07.02.22)
Keşke boydan bir foto koysaydınız, daha kolay karar verirdik yakışıp yakışmadığına.

Üşenmezseniz şöyle yapın, düz renk bir giysi giyip boydan foto alın arkadan. Sonra bilen biri, hatta buradan da yardım gelir 3 farklı boyda saça fotomontaj yapıp kısaltıp öyle bakın.

Düz renk giysiden kastım photoshop kolay olur yapması.
0
John Bloor
(08.02.22)
(9)

Grafik tasarım mezunu olup New Jersey'de ayda $7500 kazanmak...

Avoiding The Puddle
Birkaç saat evvel bir kızla bunu konuştum ve ben en fazla 3k alır derken meğerse aylık alacağı tutar buymuş. Ekim ayında başvurmuş ve şimdi bir haftadır Amerika'da.İnsanı gece gece efkarlandırdı ve kızın şu an tek derdi sıcak bir yerde yaşamakmış(memleketi Adana bu arada). Kız henüz 25 yaşında ve he
Birkaç saat evvel bir kızla bunu konuştum ve ben en fazla 3k alır derken meğerse aylık alacağı tutar buymuş. Ekim ayında başvurmuş ve şimdi bir haftadır Amerika'da.

İnsanı gece gece efkarlandırdı ve kızın şu an tek derdi sıcak bir yerde yaşamakmış(memleketi Adana bu arada). Kız henüz 25 yaşında ve her ay tonla para kazanıyor olacak(Amerika standartlarında bile), fakat o Türkiye'ye daha yakın bir yerde olmak derdinde şaka gibi...zaten hayli kibirli de bir tip, telefonda algıladığım yegane şey buydu. Yani nice Bilkent, Bogaziçi mezunu bile bu maaşa Amerika'ya kapağı atamıyorken grafik tasarımcı birinin bu kadar kolay kabul alması reva mı.

Bu kadar kazanmak sizce standart mı Murica'da ? Yaşımız dayandı 40'a ve burada hâlâ sürünüyoruz hem maddi hem de sosyal anlamda. Madem sağlam bir iş bulup gitmek bu kadar kolay biz niye gidemedik ?
0
Avoiding The Puddle
(07.02.22)
Kamyon şoförü günlük 500 dolar kazanıyor. Başka ülkelerde emek gerektiren işler iyi kazandırıyor.
0
garylineker
(07.02.22)
Ama esas şaşırılması gereken ABD ye nasıl gittiği. O kadar kolay değil.
0
garylineker
(07.02.22)
"Yani nice Bilkent, Bogaziçi mezunu bile bu maaşa Amerika'ya kapağı atamıyorken grafik tasarımcı birinin bu kadar kolay kabul alması reva mı."

ne alakasi var. her grafik tasarim mezununa devlet otomatik maas baglamiyor ki... basvuranlarin arasinda en iyisiymis, ta turkiye'den alinmis.
0
hot potato
(07.02.22)
Grafik Tasarım'ın nesi kötü? "Bilkent, Boğaziçi" mezunu olmakla ne ilgisi var? Hatta "Bilkent, Boğaziçi" mezunu Grafik Tasarımcı olamaz mı? Kafamda deli sorular :)
0
dreamnesiac
(07.02.22)
Uzundur kuzey amerika'dayim, hanim grafik tasarimci.

Ayda burut 7500 yapiyorsa senede $90k patlatiyor demek. Amerika'ya yeni gelen grafik tasarimci gocmen oyle bir parayi ruyasinda bile goremez. Yeni gelen birinin max. alacagi para senede $40-45k. Ayda $3700-3800 burut yapar.

3 aylik egitimle $100k maas falan gibi hurafelere de inanmayin. Oyle olsa Amerika'nin yarisinin acliktan agzi kokmazdi. 6 digit o kadar kolay ulasilabilecek bir mertebe degil.

Haa grafik tasarim degil de IT isi yapiyordur, cilgin kod yaziyordur, CVsi cok saglamdir, herkesin bilmedigi birsey biliyordur, $90-100k ile baslar. Ama bunlar tek tuk.

Ozetle, hatun salliyor. Oraya nasil gittigi bile tartisilir..
0
cooperr
(07.02.22)
kusura bakma ama bu bakış açısı türkiye'deki eğitim sisteminin en büyük eksiği. öğrencinin vizyonunu çok daraltıyor ve bütün öğrencileri tek bir alan yönlendiriyor. öğrencilerin kafasında sayısal > eşit ağırlık > sözel gibi bir sıralama var. ezber yapmayı eğitim sanıyor öğrenciler. ve sayısal bir alanda değilsen sürünmen gerektiğini düşünüyor. doğal olarak grafik tasarım mezunu birinin iyi para kazanmasını kafasında bir yere oturtamıyor. sözel bölümlerden mezun olup ya da lise mezunu olarak çeşitli alanlarda ne paralar kazanan insanlar var.

medya sektörü bence birçok alana göre daha uluslararası ve yurtdışına kapak atmak için uygun olabilir. ve çok uçuk paralar kazanabilirsin. bu arada grafik tasarım eğitimi üstüne neler eklediğin de önemli. mesela hollywood filmlerindeki görsel efektleri yapan ekipteki insanlar da bu tarz eğitimler aldı. haliyle iyi bir projede ve ekipte çalışan bir tasarımcı ortalama bir mühendisten daha iyi kazanabilir.

ayrıca bir grafik tasarımcı neden bir boğaziçi mezunundan daha fazla kazanmasın? mesela refik anadol ortalama bir bilkent mezunundan daha mı donanımsız?
0
black mamba
(07.02.22)
black mamba +1

iş hayatı üniversiteye giriş sınavı gibi sıralamalı bir şey değil.
ne boğaziçi mezunları tanıyorum, sadece boğaziçi'nden mezun olabilmiş.
vizyonla eğitim ayrı şeyler üstelik.
diğer yandan, kimin cv'sinde ne olduğunu sadece okuduğu okuldan tahmin yürüterek bilemezsiniz.

reva mı? kabul aldıysa reva demek ki.
başkalarının yaptıklarını takdir de edebilmek lazım diye düşünüyorum.
0
blatta hiberna
(07.02.22)
meslek ve okul olarak bakmamak lazim +1
bogazici her zaman kapi acamadigi gibi ismi pek olmayan bir yer kapi acabiliyor kisiye bagli olarak.
ama verdigin ornek biraz tuhaf. 25 yasinda. maks 3 yillik deneyimi var ya da liseden beri isi ogrendi bir sekilde 7 yil diyelim. ama adanada yasayan bir kiz. tabi kiz hep adanada mi yasamis o da var ama ben cok donanimli biri oldugunu dusunemedim. nasil gittigi apayri bir muamma zaten. akrabasi falan varsa kolay olmustur anca.
yani bu profilin linkedinden falan teklif almasi ya da bi basvurusuna yanit almasi ve oyle bir parayla ise baslamasi biraz soru isareti.
bunun disinda ben de anlamiyorum bazi gidenleri. ama bu profil benim anlamadiklarimin altinda bana gore.
0
Kittie
(07.02.22)
grafik tasarımcı derken, düz deneyimsiz tasarımcı değil de Front End Developer dedikleri tasarımla kodu birleştirmiş biriyse belki doğrudur. Diğer türlü vizesine sponsor olur Türkiye'den getirttiklerine inanmam.

Aile şirketi, tanıdık sponsorluğu vb. ile gidip böyle çalışanlar var. Avrupa'ya da bu şekilde "yea dayımın bilmemne şirketi vizeyi ayarlayacak gideceğim" diyen tipler var ama pratikte başarabiliyorlar mı bilmiyorum.

Bu arada Uber yapıp ayda 5-6 bin dolar kazanan gördüm direkt. Çalışana para var orada ama, ne bileyim ABD vatandaşıdır iş bulmuştur okey. Türkiye'den çalışma vizesi/izni alıp gidebilme kısmı sıkıntılı olan şey.

edit: fakat evet, medya ve görsel sanatlar çok evrensel bir iş aslında. Yaptığın iş dünyanın her yerinde anlaşılıp takdir edilebilir. Başarılıysan iş de bulursun.
0
nhk ni youkosu
(07.02.22)
(4)

Çok Tanımadığınız Birine Doğumgünü Hediyesi

PhoenixRising
İş yaptığımız bir şirketten, bize çok yardımcı olan bir hanımın iki gün sonra doğumgünü olduğu muhabbeti geçti. Dolayısıyla, bir hediye almak istiyorum ama ne sever vs hiç bilmiyorum. Normalde bir çiçek gönderip geçerdim ama malum 14 şubat, fiyatlar uçuklaşmış. Boşuna normalin iki katı ücreti, güze
İş yaptığımız bir şirketten, bize çok yardımcı olan bir hanımın iki gün sonra doğumgünü olduğu muhabbeti geçti. Dolayısıyla, bir hediye almak istiyorum ama ne sever vs hiç bilmiyorum. Normalde bir çiçek gönderip geçerdim ama malum 14 şubat, fiyatlar uçuklaşmış. Boşuna normalin iki katı ücreti, güzel olmayan bir çiçeğe vermek istemiyorum.

Şöyle herkesin sevebileceği, çok tanınmayan kişiye ne alınır sizce? Bütçe max 400 civarı...
0
PhoenixRising
(07.02.22)
Çiçek gönderip geçebilecekseniz bir önerim olacak.

Bu uçuk fiyatlar dediğiniz online sitelerden gönderilen çiçeklerse eğer, çiçeği online bir platformdan göndermeyin, çevrenizdeki çiçekçilerden gönderin. Güzel bir çiçekçi dükkanı bulun her mahallede olabilen türden. Hem çiçekçiyle konuşur ne istediğinizi anlatırsınız/seçersiniz, hem sevgililer günü zamlarına takılmazsınız, zaten iki gün sonra diyorsunuz, onun trafiğine de takılmazsınız. Hem de düzgün bir hizmet alırsınız bence.
0
nimberjack
(07.02.22)
adına bağış yapabilirsiniz. kedi köpeği varsa hayvanlarla ilgili derneklere falan. ufak bir sosyal medya incelemesiyle duyarlı olduğu konuları öğrenebilirsiniz.
0
not dark yet
(07.02.22)
termos alabilirsin. termos, kupa yanına da çikolata kahve tarzı bi şeyler
0
ala09
(07.02.22)
Dogum gunu disinda bir gun alin derim ben nacizane, tesekkurse amac.
0
gunes123
(07.02.22)
(10)

Erkek Çocuğu Yetiştirme

pofudukayi
Arkadaşlar, politik doğrucu olmadan yaklaşırsanız sevinirim, işin ezbere doğrusunu bende biliyorum. Bir erkek çocuğunu empati duygusu yüksek, sevgi dolu vs. yetiştirdiğinizde iyi bir birey katıyoruz topluma. Ama toplum kadınıyla, erkeğiyle kırıyor,eziyor bu insanı. Hırbolar ise her anlamda el ustund
Arkadaşlar, politik doğrucu olmadan yaklaşırsanız sevinirim, işin ezbere doğrusunu bende biliyorum. Bir erkek çocuğunu empati duygusu yüksek, sevgi dolu vs. yetiştirdiğinizde iyi bir birey katıyoruz topluma. Ama toplum kadınıyla, erkeğiyle kırıyor,eziyor bu insanı. Hırbolar ise her anlamda el ustunde tutuluyor. Ogluma iyilik mi yapmis olacagim diye kafam cok karisiyor. Ozellikle oglu olup benzer ikilemlere dusen var mi merak ediyorum.
0
pofudukayi
(06.02.22)
Empati duygusu yüksek, sevgi dolu olunca kendini ezdiren, çekinik birisi olacak diye bir şey yok ki. Aynı zamanda kendine güvenen, hakkını arayan ve kendisini savunan bir karakteri olabilir pekala. Öyle de olmalı. Başkalarını ezen zorbalar yetiştirmek değil bunun çozümü. Hele hele cinsiyet ayrımı yapmak hiç çözüm değil. Oğlum olacak ama oğlum da olsa kızım da olsa tüm canlılara saygılı, empati kurma becerisi yüksek, kendine güvenen ve kendi kararlarını verebilen, içerisinde yaşadığı topluma faydalı bir birey yetiştirmek olur hedefim. Ezilen insanlar sadece empati kuran, sevgi dolu insanlar değil, genelde ailesi tarafından özgüvenleri zedelenerek yetişmiş kişiler.
0
gmzo
(06.02.22)
gmzo +1
siz anne misiniz baba mi? bir erkege erkekligi ancak baska bir erkek ogretebilir. bir kadina da kadinligi en iyi anne, olmadi bir baska kadin ogretebilir.
cocugunuzun gelisiminde anlatilariniz, ogutleriniz vs. tabiki onemli ama en onemli ogretim sekli davranislariniz. su ya da bu sekilde sizin davranislarinizi taklit edecek. yerinde ve zamaninda empati ve sevgi gostereceksiniz, yerinde ve zamaninda da agresyon. sonrasinda da cocuga anlatacaksiniz neden bunu yaptiginizi.
0
redlinetheturk
(06.02.22)
kafanızda bir idealite yaratıp ona göre davranmak yanlış
0
duyurukullanıcısı
(06.02.22)
Empati duygusu yüksek cocuk zaten yüksek özgüvenlidir. Hirbo çocuğun özgüveni gerçek değildir fostur. O yüzden olabildiğince medeni yetiştirin ancak şuna dikkat edin. Aşırı steril yetistirmeyin. Hayatta türlü türlü insan olduğunu bilsin ve bunlarla tanışma fırsatı bulsun. Hirbolarla da karsilassin gerekirse ezilsin. Ama ezilmemesi gerektiğini, böyle insanlardan uzak durması, güvenmemesi gerektiğini bilsin.
0
westblack
(06.02.22)
Çevresi de arkadaşları da kendisi gibi olmalıdır.
Siz bu iyiliği yapın en azından.
Yoksa hayat her daim tek taraflı olumlu şekilde ilerlemiyor. Eksiler de olacaktır. Hiç değilse örnek alınacak/gösterilecek biri olsun oğlunuz.

Yalan dolan yapmadan başkalarına yanaşmadan sadece işine olan bağlılığı sebebiyle önceki durumuna kıyasla biraz daha uygun görevlere getirilen insanlar var.
Başkaları ise araya adam koymaya çalışıyor aynı iş için. liyakat ise sıfır.

Çocuk yetiştirirken karşıdaki insanı tanıma amaçlı ona bazı bilgiler de verilmesi taraftarıyım. Hal,yüz şekli, hareket ve beden dili konusunda. Hiç değilse kime yakın olup olmayacağını erkenden öğrenmiş olur.
Yukarıda dendiği gibi aşırı steril yetiştirmekte doğru değil.
İnsanların ya da hayatta olabilecek kötü şeyler ilgili örnekler ve bilgilendirmeler de verilmesi gerekiyor ki az yanılsın daha az hataya düşsün.

Öğretici olarak anne babanın tutumu çok önemli.
Kendine güven konusuna ise az imkanlarla daha güzel işler yapmak ha da başarmak olarak bakıyorum.
Belli marka ürünleri giymek ve kullanmak kendine güvenle bir ilgisi yoktur tamamen taklit etmektir.
0
Erva
(06.02.22)
siz evrensel doğruya göre yetiştirin, o doğru neredeyse o ülkeye gitsin. Ortadoğudayız diye ortadoğulu yetiştirirseniz buraya adapte olur ama buradaki o sıradan kötü insanlardan biri olur. Ki siz bunları düşünüyorsanız öyle yetiştiremezsiniz zaten. Ne yapacaksınız git şu insanın önüne geç, bağır çağır hakkını sertlikle ara mı diyeceksiniz? Hiç sanmıyorum :D Türkiye'deki genel kitle hiç düşünmeden bunları yapıyor ama.

Burada tek sıkıntı, son zamanlarda düzgün yetişen çocukların bir kısmı Türkiye'deki orman kanunlarına karşı fazla hassas olabiliyorlar. Hem kırılıyorlar, hem atıyorum şu an Isparta'da olan donma olaylarına üzülüyorlar, hayvanların öldürülmesine vb. daha bir çok şeye üzülüp depresyon hatta intihar moduna girebiliyorlar.(bizzat gördüğüm var) Bu tür şeylere karşı ne yazık ki biraz duygusuz, hassas olmayan şekilde yetiştirmek gerekiyor bence. Çünkü bu topraklardan bu tür şeyler eksik olmuyor, olmayacak ve her şeyi değiştiremeyiz.
0
nhk ni youkosu
(06.02.22)
cevapları okurken 20 yaşında, çocuğu olmayan insanların da tavsiyeler verdiğini göz önünde bulundurun lütfen.

hayatın adil olmadığını, iyinin yanında kötü olduğunu, hayatta her istenilene ulaşamayacağını, herkesin birbirinin üzerine basarak yükselmeye çalıştığını... uygun bir döneminde öğretirsiniz
0
bass solo take one
(06.02.22)
empati duygusu aşırı yüksek ve sevgi dolu bir birey olarak toplumda hiç de öyle kendimi ezdirmedim, çevrem de aksine hırbo birini değil el üstünde tutmak aralarına bile almaz. bunu da şu an 32 yaşında olup istanbulun varoşlarında büyümüş birisi olarak söylüyorum. benim ailem beni böyle yetiştirdi ama bir yandan da dünyanın çok adil bir yer olmadığını, her zaman kazanamayabileceğimi de aşıladı, yani dediğin gibi hırbo yetiştirmek zorunda değilsin ezilmesin diye. bence bu eziklik dediğin kavram, çocuğu sevgi dolu yetiştirmekten dolayı değil de, bir birey olmasına izin vermeyip her işini ebeveynlerinin hallettiği, sorumluluk alamayan kişilerde daha çok oluyor. bunun sevgiyle alakası yok yani.
0
roket adam
(06.02.22)
Hirbolar el ustunde mi tutuluyor gercekten?
Ben cevremde hirbolugu birakin dusuncesiz veya kaba saba tavirlar gosteren bir insanin barindirildigini pek gormedim acikcasi degil ki el ustunde tutulmak. Yani biraz yasanilan cevreyle de alakali bir sey muhtemelen, kimlerle iletisim icinde olunduguyla vs.

Eger bahsettiginiz hirbolar unlu simalar ise onlar zaten uc karakterler ve bir nevi karikaturize edilmis insanlar oldugu icin unluler, sov dunyasi vs. cok ciddiye alinmamali muhtemelen.

Fakat benim asil diyecegim bunlarin hicbiri degil aslinda. Cocugunuzu X sekilde yetistirmeniz o cocugun o sekilde bir insan olacagi anlamina da gelmiyor aslinda. Sizin yetistirirken ogrettiklerinize bakacak, sizin nasil bir insan oldugunuza bakacak, rol modeli olarak gordugu baska insanlar olacak, kendi yasadigi tecrubeleri degerlendirip dunyada olup bitenleri suzgecinden gecirip bunlara dair bir degerlendirme yapip o sekilde bir insan olacak. Tabii ki yetistirilmenin etkisi var ama siz bir nevi gelecegini birebir yazmiyorsunuz ki o cocugun. Ben neredeyse 20 senedir ogretmenlik yapan biri olarak soyleyebilirim, oyle cocuklar ve ebeveynler gordum ki hem olumlu hem olumsuz anlamda 'bu insanlar nasil ayni genleri tasiyor, ayni ailede yasamis olabilirler akil almiyor' diye dusundugum cok oldu.

Bir ebeveyn ve yetiskin insan olarak sizin sorumlulugunuz vizyon sahibi olmak ve cocugunuza da kritik dusunmeyi ogretebilmek bence. Bir kac secenege saplanip kalmasin; aman da gelenek aman da biz boyle gorduk diye baskilanmasin; farkli perspektifleri degerlendirebilsin; mevcut durumlarin okumasini yapabilsin (read the room demek istiyorum aslinda, ne denir bilemedim) vs ona gore zaten cani nasil isterse oyle bir birey olur.
0
sopiro
(06.02.22)
doğal bir sosyal bir ortam sağlanırsa zaten kendisini geliştirecektir
hayatı doğru tecrübe etmesi önemli
tatlı dille çözülecek şeyler de var, fiziksel güç göstermek/kullanmak gereken de
0
bir soru sorcam
(06.02.22)
(11)

Pazar günü planımız nedir

ikikerekac
Yatmak mı
Yatmak mı
0
ikikerekac
(06.02.22)
Şu an kahvaltımi bitiyorum 1 gibi spora ardından yüzmeye gidicem
0
sanguine
(06.02.22)
Valla plan falan yok büyük ihtimal "ne ara bitti hafta sonu" diye hayıflanmakla geçiririm günü.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
ders çalışmak.
0
rakicandir
(06.02.22)
bime gitcem, çöp atcam, perdesiz bass kaydı yapıcam.
0
killerbee
(06.02.22)
hastayim, o yuzden sabahtan aksama kadar mac izlicem. gerci hasta degilken de farkli bir sey yapmiyorum ama olsun
0
der meister
(06.02.22)
Popomu kaldırabilirsem temizlik yapacağım.
0
peki madem
(06.02.22)
ikea gezmesi
0
ala09
(06.02.22)
tez için gerekli belgeleri okuyacağım. akşam bir film izlerim. arada da alış verişe çıkarım belki.
0
Mossy
(06.02.22)
yatmaktan başka çarem yok. covid pozitifim. dizi/film izlerim herhalde. daha başka neler yapabilirim diye düşüneceğim.
0
bitchesaintshit
(06.02.22)
Erken kalkıp kahvaltı eşliğinde online eğitim
Eğitim bitti uyku
Şimdi dev bir temizlik yapmam gerekiyor ama yatıyorum
0
megalomaniac
(06.02.22)
Yatmak istemiyorum ama yatıyorum. Gaza gelemedim
0
🌸ikikerekac
(06.02.22)
(10)

Öleceğiniz zamanı bilseniz şu an yapmadığınız neyi yapardınız

heathen
Mesela sigara içmek isteyip uzun dönemli zararlarından dolayı içmeyen biriyim ama yakında öleceğimi bilsem içerdim. Belki yarın bir gün öleceğim ama bunu bilmediğimden istediğimi yaşayamıyorum. Bu benim sinirimi bozan bir örnekti. Sizde ne var?
Mesela sigara içmek isteyip uzun dönemli zararlarından dolayı içmeyen biriyim ama yakında öleceğimi bilsem içerdim. Belki yarın bir gün öleceğim ama bunu bilmediğimden istediğimi yaşayamıyorum. Bu benim sinirimi bozan bir örnekti. Sizde ne var?
0
heathen
(06.02.22)
Zamanı biliyoruz ama yakında mı ölüyoruz yoksa daha çok mu var o da önemli.
Ben prezervatifsiz seks yapardım, hastalığıydı çocuğuydu dert etmeden.
0
baba jo
(06.02.22)
iste tam da o yuzden hayati dolu dolu yasamaya bak, erteleme hicbir seyi. ana odaklan. bununla ilgili okumalar yapmak istiyorsan sunlara bak:

(bkz: mihaly csikszentmihalyi) - (bkz: flow)
(bkz: Thich Nhat Hanh)

soruna cevap olarak: kesinlikle gezebildigim kadar ulkeyi gezerdim.
0
baldur69
(06.02.22)
2-3 yılım kaldıysa her şeyi satıp turist vizesiyle ABD'ye gider kalan ömrümü orda geçirirmeye çalışırdım. 6 ay bir şey diyemiyorlar zaten. Sonrasında yakalanıp sınır dışı edilmek (o da kolay değil gerçi) umrumda olmaz. Bu kez başka bir ülkeye gidip orda devam etmeyi düşünürdüm yakalanırsam.
0
himmet dayi
(06.02.22)
Çok saçma ama öleceğimi bildiğim için yapacağım hiç bi şeyin tadını çıkaramazdım gibi geliyor, bir de ‘ulan bir de ölmezsem’ düşüncesi de olurdu, o sebeple himmet dayı gibi kaçak olmayı ya da ne bileyim çılgınca harcama yapmayı falan göze alamazdım sanki. Oldum olası ne zaman öleceğimizi bilmiyor olmanın süper olduğunu düşünmüşümdür:)
0
(06.02.22)
başka yerleri gezmeye para yok ama olabildiğince adrenalin salgılatan sporlar denerdim.
önüme gelen her beğendiğim kişiye açılırdım, yatardım. sevdiğim tüm herkese onların en sevdiğim özelliklerini sıraladığım ve iyi dileklerimi sunduğum mesajlar atardım...

bonus: linkedindeki tüm "öv beni" temalı postlara "nobody cares" yazardım.
0
rallied
(06.02.22)
Ne yapacagimi sasirir bunalima girer oylece kalakalir olumu beklerdim. Olecegim zamani bilecekken hicbir seyden tat alamam.
0
stavro
(06.02.22)
Daha çok ibadet ederdim sanırım
0
etna
(06.02.22)
Şu an yapmadığım şeyler ne zaman öleceğimi bilmemekten çok maddi yetersizlikle alakalı. O yüzden hiçbir şey değişmezdi. Ölüm sebepli ertelediğim ya da yapmadığım bir şeyim yok.
0
akhenaten
(06.02.22)
bir suru sey var aklima gelen ama ilk once istifa ederdim sanirim. bi de profesyonellikten cikip yillardir icimde biriktirdigim heerr seyi rahatca soylerdim patronla ekurisinin yuzlerine.
0
in vino veritas
(06.02.22)
Valla cidden ne kadar vaktin kaldığı da önemli. Atıyorum hemen bu gece öleceğimi biliyorsam öyle gerilimli gerilimli beklemek yerine hayatta yapmam dediğim şeyi yapar intihar ederdim. Gerek yok öyle birkaç saat daha işi uzatıp, tat almadan beklemenin.

Yok 50 yıl sonra öleceksem de aynen devam ederdim. 2-3 yıl varsa da her şeyi bırakıp gider bir dünya turuna çıkardım.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
(23)

Abartıyor muyum?

depresyon hirkasi
Hamileyim ve her an doğum başlayabilir. Son 2 aydır eşimle kendimizi izole ediyoruz coronadan ötürü. Mümkün olduğunca dışarı çıkmıyoruz ve kimseyle görüşmüyoruz. Sadece geç saatlerde markete veya doktora gidiyoruz. Aşılıyım ama covid erken doğuma ve bebek ölümlerine neden olabiliyor. O dönemi atlatt
Hamileyim ve her an doğum başlayabilir. Son 2 aydır eşimle kendimizi izole ediyoruz coronadan ötürü. Mümkün olduğunca dışarı çıkmıyoruz ve kimseyle görüşmüyoruz. Sadece geç saatlerde markete veya doktora gidiyoruz. Aşılıyım ama covid erken doğuma ve bebek ölümlerine neden olabiliyor. O dönemi atlattık ama şimdi de covid olursam eşim benimle doğuma giremeyebilir ve kendisine ihtiyacım var.

Ayrıca da yaşadığım yerde rs virüsü salgını var ve yenidoğanların ölümüne neden oluyor. Bebek yoğunbakımları son 2-3 aydır rs virüsü kapan bebeklerle dolu. Normalde çocukları ve yetişkinleri etkilemeyen bir virüs.

Bu yüzden yakınlarımıza, hadi doğur da mıncıralım diyenlere ilk 1-2 ay sezon geçene kadar görüşemeyebilirz diyorum ve anlatıyorum sebebini. Ama insanlar benim aşırı negatif ve pimpirkli olduğumu söylüyor. Bebeğim de hafta olarak geriden geliyor ve muhtemelen kilosu düşük olacak.

Abartıyor muyum? Bebeğimin güvenliğini düşünmem kötü mü? Elbette her şeyi kontrol edemem ama alabildiğim önlemi almak istemem yanlış mı?
0
depresyon hirkasi
(05.02.22)
bana abarti geldi. guvenlik saglamak degil de ogrenilmis panik hali gibi. yani peki dogumdan 2 ay sonra ne degisecek?
akisina birakmalisin. soyle dusun; o aksam gittigin doktor, gunduz bir suru muhtemel okumus etmis hamileye de bakiyor.
0
Kittie
(05.02.22)
@kittie, doğumdan sonra şu değişecek: rs sezonu ilkbahar geldiği için bitmiş olacak, bebek de 2 aylık olduğundan ve yenidoğan faslını atlattığı için ölüm riski azalacak.
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Bence haklısın
0
pembe mezarlık
(06.02.22)
Bu arada cümleyi yanlış kurmuşum. Akşam markete, normal saatlerde de randevumuz varsa doktora gidiyoruz.
Yaşadığımız ülkede maske zorunluluğu yok ve toplu taşıma kullanıyoruz.
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Dünyanin en savunmasiz varliklarindan birini korumak icin alinacak onlemler bana abarti gelmiyor. Covid olmasa da yeni dogmus bir bebegin yabancilar tarafindan mincirilmasi vs de bana dogru gelmiyor zaten. Iciniz nasil rahat edecekse oyle yapin, virus kapma ihtimali cok sakinsaniz bile var ama kendinizi suclamanizin onune gecmis olursunuz. Bebeginize saglikla kavusursunuz umarim.
0
south park in kapusonlu uyesi
(06.02.22)
"hadi doğur da mıncıralım diyenlere ilk 1-2 ay sezon geçene kadar görüşemeyebilirz"

Bu kısım çok doğru. Yenidoğan ilk haftalarda yabancıya maruz kalmamalı anne baba dışında. O açıdan bizim kültürümüzde olan kırkı çıkmak uygulamasını mantıklı buluyorum. 2 ay sonra severler, nolacak.

Hekim olarak belirtmek isterim ki aşırı bir ihmal olmadığı müddetçe bu kadar ince düşünmeye gerek yok gene de, bebeğinizin başına bir aksilik gelme ihtimali düşündüğünüzden çok çok daha düşük :) kaldı ki bebeğiniz mikroba da maruz kalmalı ki bağışıklığı oluşsun.
0
art pepper
(06.02.22)
Abartmıyorsun, pandemi döneminde bebeği olan 2 yakın arkadaşımla da hepimiz aşılı ve dikkat eder durumda olmamıza rağmen görüşmedik. Bebeğe altın takamadık düşün yani :) Ha görüştük ha görüşücez açıldık kapandık derken çocuklar yürümeye başladı :)

Buradaki kitleye sorunca genel cevap "abartıyor" çıkabilir çünkü yaş ortalaması 25 :) Benim açtığım benzer bir duyuruya gelen ağırlıklı cevap "Pandemi diye değişen bişe yok yea, maskeyi takıyoz, eskisi gibi takılıyoz" gibiydi :)
0
dreamnesiac
(06.02.22)
Bi de bu bebek "mıncırma" olayından ailecek covid olan bir arkadaşım var. Hasta olunca yalnızsınız, mıncıranlar geçmiş olsun diyebilirler ancak.
0
dreamnesiac
(06.02.22)
@art pepper tabii ki virüs zart zurt bulacağı varsa buluyor, ona yapacak bir şey yok. :) onu hiçbir şekilde kontrol edemeyeceğimin farkındayım ki fazlası kontrol manyaklığına girer elbette. Rsv özelinde kıllanıyorum daha çok, çünkü bildiğin salgın var ve infant ölümlerine neden oluyor. Kimse yeni doğan çocuğunu yoğun bakımda nefes almaya çalışırken can çekiştiğini görmek istemez
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
abartıyorsun. benim oğlum da pandemide doğdu. herkesin kucağına veriyoruz sevsin diye. gelenimiz gidenimiz bitmiyor. bunu özellikle istiyoruz, yani başkalarıyla etkileşimde olmasını. toplu taşımaya bile sokuyoruz. canavar gibi eleman.
0
mermize
(06.02.22)
Valla acikcasi dogur da minciralim diyen birisine 'ilk 1-2 ay gorusemeyebiliriz' diyen birisi bana cok itici gelirdi. O 'dogur da minciralim' ifadesi zaten daha cok oylesine ve karsi tarafi iyi hissettirmek icin soylenmis ifadelerdir bana gore cunku yeni dogmus bebekler cok cirkin oluyor, degil mincirmak insanin sevesi bile gelmiyor :D Hal boyleyken kisinin bunu ciddiye alip da '1-2 ay sizle gorusmeyiz' tarzi cevabi insani direkt sogutur.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
@ j r r tolkien hayrani bunu diyen yakınlarım literally yapmak istiyor bunu, onun için itici görünmek mi güvenlik mi diye tartıya koyduğunda itici görünmek çok umrumda olmuyor açıkçası.

@mermize nasıl düşündüğünü anlıyorum da bazı virüsler öyle sandığın gibi maruz kalsın güçlensin şeklinde çalışmıyor, yenidoğanlar özelinde söylüyorum bunu. Fikir vermesi açısından:
(git: www.memorial.com.tr:~:text=RSV%20%C3%B6zellikle%20yeni%20do%C4%9Fan%20ve,bron%C5%9Fit%20veya%20zat%C3%BCrreye%20yol%20a%C3%A7ar.)
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Bana abartı geldi.
0
damladamla
(06.02.22)
yakın aşamalardayız hamilelikte, biz de elimizden geldiğince covid konusunda dikkat ediyoruz ama kendimizi tamamen kapatıp izole etmedik. sizden biraz daha rahat davranıyoruz yani ama yine de dışarıyla temasımızı çekebileceğimiz bir minimuma çektik. bir tanıdığım yakın zamanda covid+ olarak doğum yaptı, çok strese girdi üzüldü ama şu an bildiğim kadarıyla her şey yolunda gitti ve sağlıkları yerinde. sonuçta ben de bu durumu ve süreci böyle karantinalı, yalnız yaşamak istemem o yüzden dikkat ediyoruz olduğunca. mümkün olduğunca tedbirli davranmayı paranoyaklık olarak niteleyeni de sallamam yani.

bence alabildiğiniz önlemi almak istemekte çok haklısınız, kimse de buna karışamaz açıkçası. covid dönemi ya da başka bir salgın olmasa bile ilk bir iki ay zaten dürtmemek gerekiyor bebekleri de aileleri de. toplumsal olarak "ay doğsa da mıncırsak" demek normal kabul edilmiş diye biz de normal kabul etmek zorunda değiliz. çok mıncırmak isteyen gidip yavru kedi falan mıncırabilir. dediğim gibi olay sadece sağlıksal da değil, psikolojik olarak da insanları darlamamak gerekiyor, orada bebekle bağ kurmaya çalışan, düzensizlik içinde bir anne baba var, ne bileyim özgürce evinde dolanıp emzirmeye çalışan falan bir anne var, bu insanların biraz kendi halinde kalması lazım önce.

covid yokken bile biz yeni bebeği olan arkadaşlarımıza mümkün olduğunca az giderdik. hele bebekle kıyafetinin üstünden ayağına falan dokunmak dışında çok temas etmezdim bile ben. türlü türlü başka hassasiyetleri de olabiliyor bebeklerin sonuçta. annesi babası ne zaman rahat eder de bırakırsa o zaman mıncırılır bebek.

ezcümle, insanların ne dediğini umursamayın. stres bozukluğu yaşayacak kadar da kaygılanmayın tabii, o zaman da size yazık, her şeyi kontrol edemiyoruz, covid bulaşması gibi (bazen ne kadar da korunsanız gelip bulabiliyor). öyle bir şey olursa da kendinizi falan suçlamayın yani, sakin olun. ama sınırlarınızı çizmek en büyük hakkınız, çizebilirsiniz. bebeğiniz o insanların sorumluluğunda değil, ebeveynleri olarak sizin sorumluluğunuzda. kararları da siz verirsiniz. çizmek istediğiniz sınır da zaten çok büyük bir şey değil, altı üstü bir süre gelmeyin diyorsunuz insanlara. buna anlayış göstermeyeceklerse de kendileri bilirler.
0
nimberjack
(06.02.22)
Bebek biraz kendine gelene kadar çıkarmayabilirsiniz ama kaygınız fazla. Afrika'da bir ülkede yaşamıyorsanız bu kadar korkmanıza gerek yok. Bahsettiğiniz virüs için de mutlaka belirlenmiş bir tedavi yolu vardır. Covid için ilaç tedavisi bile yok. Hastalık ilerlemediyse Parol ile atlatmanızı bekliyorlar. İki aşıya rağmen büyük ihtimalle Covid geçirdim. O kadar da ağır değil. Bundan daha ağır gripler geçirmiştim. Bunlar felaket değil. Aşırı olumsuz olduğunuz doğru.
0
dissendium
(06.02.22)
şunu söylemeye geldim, benim bebeğim için de geriden takip ediyor, kg düşük dedi doktorlar. tehlikeli gördükleri için 8 ayda doğuma aldılar ve aylarca geriden takip ediyor, 2 kg doğacak dedikleri bebek 3.2 kg dünyaya geldi.
ayrıca bebeğim birkaç aylıkken covid oldum, tek başıma bakıyordum. hiçbir şey olmadı, iyileştik ve geçti.

stres yapma, boşver. şu an olsa rahatıma bakardım :) tecrübe işte.
0
deartheodosia
(06.02.22)
ayrıca bebek doğduğunda her şey o kadar yorucu oluyor ki (ben öyle hissetmiştim en azından) eve gelen ziyaretçiler insanı çok rahatlatıyor, mutlu ediyor. yine de istemezseniz vakti geldiğinde yorgunuz/rahatsızız/şu an müsait değiliz gibi anlık bahanelerle de geçiştirilebilir.
0
deartheodosia
(06.02.22)
Zerre abartı yok, %100 haklısınız. Şahsen çocuk yapmayı doğru bulmuyorum, antinatalistim ama o aşama geçilmiş zaten, bundan sonra ebeveynler dahil herkesin mutluluğu ikinci planda, çocuğun sağlığı birinci planda olmalı. Bunu düşünemeyip iki mıncıklayacak diye çocuğu riske atmayı göze alan insanların sizi pimpirikli bulması bir şey ifade etmiyor. Sonuçta yokluktan bir canlı meydana getiriyorsunuz ve onu elinizden geldiğince koruma yükümlülüğünüz var, bunu yerine getirmeye çalışıyorsunuz.
0
signore
(06.02.22)
Bence abartı değil öncelikle. Biz de mart sonunda bekliyoruz bebeğimizi, biraz daha rahat davranıyoruz ama yine de abartı gelmedi.

Ayrıca bebeğin anne-babası olarak siz bu kararları aldıktan sonra başkalarına söz hakkı düşmez. Kuralları siz koyacaksınız bebeğiniz için başkası değil, içiniz rahat olsun. "Gelsin de mıncıralım" diyen kişiye de elbette sınırlarınızı göstermek için böyle bir cevap vereceksiniz. Bana söylense itici filan bulmam. Türk toplumu ne sınırdan anlıyor ne saygıdan ne kuraldan. Buradaki cevaplara hiç bakmayın o yüzden.
0
gmzo
(06.02.22)
Bana gayet makul geldi, bebeğinizi korumak istemeniz çok normal ayrıca abartı bile olsa diğer insanlar bu isteğinize saygı göstermek durumunda, her bakımdan hassas bir dönem,başlı başına hamilelik zorken salgının ortasında hamilelik çok daha zor olmalı, siz bunca zaman beklemişsiniz, endişeleriniz yersiz bile olsa (ben yersiz olduğunu düşünmedim) diğer insanlar da bi süre bekleyiversinler.

Diğer taraftan yakınlarınız sizi kendinize zarar verecek bir endişe hali içinde görüyorlar ve uyarmak istiyorlarsa onlara da kulak vermek lazım. Bahsettiğiniz yenidoğan salgını hakkında hiç bir fikre sahip değilim, o nedenle işin bu tarafını da düşünmek istedim ama ‘yolda yürürken kafama saksı düşerse’ türünde bir korku değilse yaşadığınız bir süre korumacı davranmaktan kimseye zarar gelmez.
0
(06.02.22)
Ortada pandemi yokken bile "bebek mıncırmak" yasaklanmalıyken yokmuş gibi davrananlara ben hayret ediyorum. Biz hala arkadaşlarımla açık havada görüşüyoruz, işyerine ender gidip çoğunlukla evden çalışıyoruz. Çocuklar okuldan geldiklerinde doğru banyoya girip yıkanıyorlar. Olmadık, ama olmayacağız diye bir şey yok. 90 yaşında babam 80-85 yaşında kvalide-kpeder var. Onların hayatıyla mı oynayayım? Bazıları hakikaten çok hafif geçiriyor, ama bazıları hastanelik oluyor, bazıları da ölüyor. Neden canımdan kıymetlisini riske atayım? Başka biri bu riski alıyorsa kendisi bilir. Bunu düşünemeyecek insanla işim yok benim. Daha dün arkadaşlar arasında acilde yer bulabilmek için doktor tanıdık soruşturuyorlardı. Pandemi öncesinde bile 40'ı geçmeden gelmeyin diye konuşulurdu. Hadi o zaman pimpirik deyin ama bir pandemi gerçeği var ortada.
0
SiyamkedisiZorro
(07.02.22)
SiyamkedisiZorro +1

tabii ki bazı durumlarda rahat olunmalı ama tedbir almak gerekirken rahat olmak da biraz cehalet bana göre.
pandemi dışında yaşadığınız yerde rs virüsü salgını da varmış.
tedbirli olmak istemeniz gayet normal bence.
0
blatta hiberna
(07.02.22)
abartmıyorsun haklısın.
www.hurriyet.com.tr
0
sizofren06
(08.02.22)
(8)

vapurda beni tanımayan eski arkadaş

duyurukullanıcısı
maskeler vardı bende emin olamadım hatta 3-4 saat düşündüm falan hal hareketleri falansırada neredeyse beraber bekledikgeldi bir ön sırama oturdu arkası dönüktanımamış olabilme olasılığı kaç? baya üzüldüm ya görmezden geldiyse 6 ay falan dipdibeydik sonra kesildi birden sebepsiz yere.
maskeler vardı bende emin olamadım hatta 3-4 saat düşündüm falan hal hareketleri falan

sırada neredeyse beraber bekledik
geldi bir ön sırama oturdu arkası dönük

tanımamış olabilme olasılığı kaç? baya üzüldüm ya görmezden geldiyse 6 ay falan dipdibeydik sonra kesildi birden sebepsiz yere.
0
duyurukullanıcısı
(05.02.22)
tanımamış olabilme olasılığı %87,13
0
himmet dayi
(05.02.22)
E sen de tanımamışsin ki?.emin değilsin.
Himmet+1
0
kisa
(05.02.22)
Gecen gun yanina oturan tanidigi maske+gozluk kombosu yuzunden tanimayan birisi olarak cevaplarsam bence olasilik %89.14159265 diyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(05.02.22)
gecen atm sirasinda birini bir arkadasima benzettim. o selam X naber falan dedim. o da iyiyim sagol ama taniyamadim dedi. insan insana benzermis derler ya o hesap meger arkadasim degilmis. maske kapson falan da tanimayi zorlastiriyor.

benim sana oranim %79,14
0
exlibris
(05.02.22)
tanıyamama ihtimali yüksek.
0
marul hirsizi
(05.02.22)
aslında başta sallamadım sonra 4-5 saat muhabbet ederiz diyen arkadaşım da 30dk içinde beni sallayınca dıral dedenin düdüğü gibi kaldım ortalıkta

yolda bir kaç kişiyi daha benzettim

o ara kafaya taktım işte.
0
🌸duyurukullanıcısı
(05.02.22)
Ben de bir kere bir mekanda boylr bir tanıdığa benzettim birini uzaktan. O değildir dedim sadece biraz andırıyordu o degol gibiydi. Sonra mekandan çıkarken otoparkta arabasini gordum plakayi tanidim, meger oymus harbiden. Yani tanımayabiliyor insan.
0
stavro
(05.02.22)
Tanımamış da olabilir, konuşmak istememiş de olabilir. Çok da şey etmemek lazım. Ben olsam müzik dinlemek isterim konuşmak yerine.
0
jazzabel
(05.02.22)
(15)

sorunlu ilişkimsi :(

korkunç yalnızlığımız
selam. gerçekten sevdiğim biri var. 3 yıllık bir ilişki. kendisi ise bir kere söylemesi dışında bana bunu düşündürtecek bir hareket yapmadı hiç. kendini gizleyen, sert biri. çoğu zaman buna bağlamak istiyorum ama bazen moralim çok bozuluyor. bunları bana düşündüren bazı şeyleri yazıyorum. ortak arka
selam. gerçekten sevdiğim biri var. 3 yıllık bir ilişki. kendisi ise bir kere söylemesi dışında bana bunu düşündürtecek bir hareket yapmadı hiç. kendini gizleyen, sert biri. çoğu zaman buna bağlamak istiyorum ama bazen moralim çok bozuluyor.

bunları bana düşündüren bazı şeyleri yazıyorum. ortak arkadaşlarımızla buluşur, bana haber bile vermez. hep birlikte takıldığımız insanlar. birlikte yer içer gezerler ve beni aramaz bile. sevgilim dediğiniz kişi yapınca insan üzülüyor. hadi beni çağırmıyor diyelim. o sırada mesajlaşıyoruz, onlarla buluşunca mesajlaşmayı kesiyor. gece eve gelince cevap veriyor mesajıma. sonra başkasından öğreniyorum onlarla olduğunu.

ağzından güzel bir söz çok zor çıkıyor. bir kere güzelsin demişti sanırım (?) bu kelimesini hatırlıyorum çünkü başka bir iltifatı olmadı. hiç konuşmadan, mesaj atmadan, yüz yüze görüşmeden 1 hafta geçirebiliyor. sonra gelip kendisi bir mesaj atıyor, buluşalım diyor, ama bir hafta sanki hiç aklına gelmemişim gibi davranabiliyor. benim hemcinsim olan arkadaşlarıyla bana davranışları arasında neredeyse bir fark göremiyorum. hatta bazen onlara daha samimi davranıyormuş gibi geliyor.

doğum günü dahil hiçbir özel günde bir hediye almışlığı yoktur. büyük, küçük, maddi, manevi bir hediye olmadı daha önce (ben alıyorum). bir şeye sinirlendiğinde hiç düşünmez bağırır çağırır, küfretmez ama hakaret edebilir. özür dilemez. moralim bozuk dersin, neden? diye sormaz. hastayım dersin, sonraki günler iyileşip iyileşmediğini merak etmez. unutmuştur muhtemelen.

rahatsız olduğum şeyleri anlatmayı denedim ama kişiliğini değiştirmeye çalıştığımı hissedip bıraktım. açıklaması "ben böyle biriyim" oldu çünkü. bu arada benim de yanlışlarım vardır illa ki. tek yanlış davranan o demiyorum kesinlikle. bu özelliklere karşılıklı katlanmak mı gerekir, ilişki böyle bir şey midir? ben ilgi budalalılığı mı yapıyorum? çok mu beklenti içindeyim, bana göre bir insan olmadığını düşünerek yolları ayırmak mı lazım, yoksa şımarık mı davranıyorum?

yaşlar 25 üstü. uzun oldu kusura bakmayın, fikirlerinize ihtiyacım var. teşekkür ederim şimdiden...
0
korkunç yalnızlığımız
(05.02.22)
Duyarsiz, sorumsuz, kustah, ve sevgili olmayi beceremeyen biriyle birliktesiniz gibi. Bence hicbir ask, seks, sosyallik, potansiyel, vs boyle bir odunlugu cekmeyi gerektirecek kadar iyi olamaz.
0
sopiro
(05.02.22)
cok sey yazilir da once sunu duyalim: neden gercekten seviyorsunuz bu kisiyi?
0
robokot
(05.02.22)
3 yıl böyle mi geçti gerçekten. okurken üzüldüm. anlattıklarına bakılırsa seni sevdiğini düşünmüyorum. senin sevgin bir saplantı haline gelmiş gibi. tabi sevebilirsin. kimse bir şey diyemez. ama mutlu değilsen ayrılmayı düşünmeye başla. genç yaştasın daha bir çok insan tanıyacaksın. ve bence çok mutlu olacağın ilişkilerin olabilecekken birine bu kadar fazla takılman olası mutlu ilişkilerini de kaçırdığın anlamına geliyor. bir de böyle düşünmelisin.
0
olkol
(05.02.22)
1 hafta hiç mesaj atmayip döndüğünde, yeni biriyle karsisina cikip "ay ben seni unutmusum yeaa" demedigin için suçun çoğunu sende buldum. Oturuma ara veriyorum
0
abuzer
(05.02.22)
Yukarıdakiler +1

Böyle ilişki olmaz. Bunun ilgi budalalığı ile uzaktan yakından ilgisi yok. Bu yaşadıklarınız bir ilişkiden beklenmesi gereken asgari şeylerin çok çok altında.
0
himmet dayi
(05.02.22)
Bir kere yasadigin hayatin 3 senesi boyle gecirdigin icin oncelikle tebrikler.

Sonra yukardakiler +1
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(05.02.22)
Hangi ilişki? Ortada ne bir ilişkimsi ne de ilişki var.

Size paspas muamelesi eden, değersiz hissettiren birini çok sevdiğinizi ve bunun üç yıldır sürdürdüğünü söylüyorsunuz. Lütfen uzman desteği alın. Size bunların yapılmasına siz izin veriyorsunuz. Sebeplerini bulmalı ve mümkün olduğunca çözmelisiniz. Yoksa hayatınızı böyle tiplerle heba edersiniz. Çok gençsiniz daha, kendinize bunu yapmayın...
0
Phoebe
(05.02.22)
Bu tarz sorularda pek yorum yapmam genelde fakat dayanamadım. Böyle bir ilişki formatı olamaz, gençliğinize yazık. Odunluk değil bu arada bu bambaşka bir seviye. Yalnız siz de özdeğerinizin farkında değilsiniz ki koca 3 sene boyunca böyle bir modele katlanabilmişsiniz, kendi değerinizin farkında varın ve ayrılın.

Yalnızlığımız da o kadar korkunç değildir belki.
0
msb
(05.02.22)
Bir ilişkiniz olduğuna emin misiniz?
0
naksidil
(05.02.22)
beğendiğin, ulaşamadığın, başkasına cesaret edemediğin için soruları?

karakteri, davranışları senin beklentilerini karşılamıyorsa kendine eziyet etmenin anlamı yok
günahını almayalım ama yapmadıklarını aşık olduğu için biri için yapar muhtemelen
0
bir soru sorcam
(05.02.22)
Sende maalesef sana ilgi göstermeyen birini sevme durumu oluşmuş. O bi türlü sana istediğini vermediği için sen de kovalıyorsun gibi. Bir çeşit kaçan kovalanır. Sendeki bu sevme hissi bence bu kovalama durumunun yanılsaması.

Biraz mantıklı düşün lütfen. Bu yaşadığın şey ilişki değil. Size ilgi sevgi vermeyi bırak koklatmıyor bile. Şu senelerinize yazık etmeniz yetmiyor gibi psikolojiniz ve ilişki yaşayış şeklini, kendinize verdiğiniz değer ve önem de zor düzelecek şekilde etkileniyordur. Bu anlattıklarınız baya işkence gibi.
0
zimbirik
(05.02.22)
bu özelliklere karşılıklı katlanmak mı gerekir? Hayır.
ilişki böyle bir şey midir? Hayır.
ben ilgi budalalılığı mı yapıyorum? Hayır.
çok mu beklenti içindeyim? Hayır.
bana göre bir insan olmadığını düşünerek yolları ayırmak mı lazım? Evet.
yoksa şımarık mı davranıyorum? Hayır.

Bu insan değişmeyecek, en azından size karşı değişmeyecek. Belki bir gün başka birinin peşinde koşup çiçeklerle yemeklerle şımartır ama size karşı değişmeyecek çünkü umursamıyor ya da sevmiyor. Siz seviyorsunuz ama aranızda ilişki var mı, varsa bundan kendisinin de haberi var mı?

Hayatınızın geri kalanını böyle bir adamla, böyle bir ilişkiyle(?) geçirmek istemeyeceğinize eminim.
0
kobuzchu kiz
(05.02.22)
oha yane. 17 yasinda kacarak evlenen profilden ne farkin var hem saygi, deger gormuyosun hem "gercekten seviyosun" sanki mecburmussun gibi. terkedilmeyi mi bekliyosun? birak sevgiliyi arkadasi bile degilsin bu kisinin. adam sevgili yapsa "aldatildim" diyeceksin ama no dostum
0
ala09
(05.02.22)
Msb +1

İlgi budalalığı veya şımarıklık ile ilgisi yok ilişki namına hiçbir şey görmemişsin elemandan.
0
uvbray
(05.02.22)
Ne olur kendine bi iyilik yap bu adamı bırak.sana ben böyleyim vs diyor ama istediğinde inan bi kız için bi sürü jest yapacaktır.
Seni çok sevecek, seni çok şımartacak, seni çok mutlu edecek başka erkeklere şans ver ne olur
0
photo85
(05.02.22)
(5)

Otuzundan sonra saç uzatan erkek!

taçsız kral pele
selam.otuzundan sonra saç uzatan erkeklere ne tavsiye verirsiniz?bugüne kadar saçımı çoğunlukla üç numara ya da bir tık uzun olacak şekilde kullandım. fakat şöyle ki, saçlarım ufaktan seyrelir gibi oldu ve şimdi de bayağı bayağı kel kalır mıyım korkusu sardı. sonra da, ulan kel kalmadan şu saçları b
selam.

otuzundan sonra saç uzatan erkeklere ne tavsiye verirsiniz?

bugüne kadar saçımı çoğunlukla üç numara ya da bir tık uzun olacak şekilde kullandım. fakat şöyle ki, saçlarım ufaktan seyrelir gibi oldu ve şimdi de bayağı bayağı kel kalır mıyım korkusu sardı. sonra da, ulan kel kalmadan şu saçları bir uzatayım bakalım dedim.

anlayacağınız, saçlarımı bir süredir uzatıyorum. hoşuma da gitmedi değil. allah vergisi bir yakışıklılığım olmadığı için, saçlar da hafif uzayınca, "fena değilmişim be" diye gazlıyorum kendimi. :)

lakin sorun şu: sabah kalkıp saçını taramak da, şekil vermek de, duştan sonra kurutmak da dert. en ufak rüzgarda kabarıp gözüne falan kaçması da ayrı bir dert.

aslında biraz bunaldım da, lütfen bana saçlarımı kesmemek için bahane verin.

bir de... acaba otuz yaş sendromuna mı girdim yav? birden saç uzatma isteği vs. gerçi kendimi otuz yaşında da hissetmiyorum ama bilemedim.
0
taçsız kral pele
(04.02.22)
saçım olsa da uzatsam
0
selam
(04.02.22)
ben 30 yaşında uzattım süper oldu valla. herkes çok beğendi. içinden ne geliyorsa onu yap bence.
0
roket adam
(04.02.22)
30 değil de 40'ta falan belki bu dediğin sendrom olabilir. Ben de uzatıyorum. Başka ne zaman uzaticaz
0
olaylar olaylar
(04.02.22)
31 yaşındayım, ben de aynı şekilde en çok iki ayda bir berbere gittim. Hazır pandemi de girince o saç uzatırken geçen korkunç dönemi evde geçirdim çoğunlukla. Yaza kadar toplayacak kıvama gelir herhalde şu an kış avantajı olarak bere ile idare ediyorum evde dahi :)

Beni de bunaltıyor bazen ama idare ediliyor madem bir heves girdin bu işe dayan dostum sonucu beğenmezsen kestirirsin yine. Yazın daha çok dert oluyor çünkü.
0
chicha_v2
(04.02.22)
ben erkeklerin niye kisa sac takildigini anlamiyorum dertse dert her guzel seyin zorlugu oluyor arada bakim seyleri sur. surekli tarama zaten o cirkinlestirir.
bunaldigin icin soyleyecegim sey uzun sacin en zor kismi uzatma surecindeki bicimsizlik ve sen onu gecmissin. ince lastiklerle toplayabildigin yeri topla sikilinca, tac bulundur. ruzgarda gelmesi rahatsiz ediyosa bere kullanabilirsin.
yakisikliligin bedeli sac kurutmak, taramak falan olsun ya. derdini sevdim :)
0
ala09
(04.02.22)
(4)

heyecan duygusunu sıklıkla yaşayanınız var mı?

kurcalamabozarsin
coşku duygusunu sıklıkla yaşayabilen? hayatımda coşku heyecan yok resmen yahu hemde cok uzun zamandır. bir tek yemek konusunda var, mesela fondü ya da hamburger yemeye gitsem falan oluyor onu da kilo almamak için yiyemiyorum. bütün aktiviteler eh fena değil tadında yaşanıyor, arkadaslarıma bakıyorum
coşku duygusunu sıklıkla yaşayabilen?

hayatımda coşku heyecan yok resmen yahu hemde cok uzun zamandır. bir tek yemek konusunda var, mesela fondü ya da hamburger yemeye gitsem falan oluyor onu da kilo almamak için yiyemiyorum. bütün aktiviteler eh fena değil tadında yaşanıyor, arkadaslarıma bakıyorum hepsi mutsuz.

günlerce düşündüm nasıl arıtırırım coşkuyu nasıl getirirm hayatıma, elimdeki imkanlarla bulamıyorum çözüm.
sizde nasıl durumlar?
0
kurcalamabozarsin
(03.02.22)
abi bu aslında biraz kişilik meselesi ve açıkçası hayatında coşku olmamasının kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. ben özellikle spor konusunda çok coşkulu, çocuk gibi hevesli bir insanım ama tanıdıklarıma hayatı zindan ederim sürekli mızıldanarak, depresif olarak vs... ben misal f1 yarışının olduğu pazar günleri uyanıp duvarları filan öpecek hale geliyorum, dünyanın en enerjik ve mutlu insanı oluyorum. benzer şekilde güzel maç filan varsa... ama genel olarak baktığında aslında "gerçek coşkunun yokluğundan dolayı coşkuyu beni doğrudan ilgilendirmeyen şeylerde" bulduğumu söyleyebilirsin.

o yüzden coşku bulma kaygısı olmaksızın hoşuna giden ya da gideceğini düşündüğün şeyleri yapmaya çalış derim. git ye hamburgeri mesela, aynı gün başka bir şeyden ya da öğününden kısarsın, bitti gitti... olmadı iki gün. bir hamburgerden kilo alınmaz. bunu genele yansıtmak istemem tabii ama eğer genel olarak böyle düşünüyorsan bazı şeylere çok temkinli yaklaştığını, dolayısıyla hep sonuç düşünme eğiliminde olduğunu varsayarım. böyle olunca insan keyif aldığı şeylerde bile olası zararı düşüneceği için kolay kolay coşku duyamaz. halbuki bir hamburgerden ne olacak yahu, ben yarım tonluk gövdemle yediğim halde kilo veriyorum, hadi aldın diyelim 1 kilo alırsın. ye gitsin. istediğin şeyi yapmıyorsun ki, yapsan belki coşku hissedeceksin.
0
der meister
(03.02.22)
Sevinç, anlık mutluluk ve coşku/heyecan arasında biraz fark var. Ben de yemek yerken duygusal açlık giderdiğim için hamburgerin verdiği duygunun heyecan ya da coşku olmadığını, zayıf kaldığını kendi adıma söyleyebilirim

Sanırım çooook sevindiren çook büyük bi olay çook uzun zamandır yaşamadım , unuttum bu hissi

En son yıllar önce ilk kez istanbula giderken hissetmiştim sanırım
0
photo85
(04.02.22)
Buna sebep olabilecek bir çok neden var. İnsanın yaş aldıkça heyecan duygusunun azalması, ekonomik sıkıntılar, pandemi dönemi özgürlüklerin kısıtlanması, arkadaşlarla bir araya gelememek gibi şeylerle beraber böyle hissedilmesi gayet normal. Bu arada çoğu kişinin senin gibi hissettiğine inanıyorum. Bir kaç kafadar bir araya gelir ve bir projeyi ortaklaşa yaparsa(ne olabileceğini bilemiyorum) ya da arkadaşlarla takım oyunlu bir spor yapılırsa o heyecan geri gelir diye tahmin ediyorum.
0
graphytube
(04.02.22)
Coskudan kasıt yaşama sevinciysee bende bolca var. İsteyen arkilere verem. Küçücuk şeylerden çok keyiflenebilirim. Bir cayirda yürürken bile mutluluktan aglicak gibi keyif alabilirim

Ama mesela duyacagim hiçbir şey beni sasirtmaz, heyecan yaratmaz. Biri gelip cocugumu kestim dese önce bı "hmm bı bakalım bu işe" derim

Bence de kişilik meselesi. Sonradan eklenebilen bir ozellik olduğunu sanmam. Belki daha bıcır bıcır arkadaslar edinerek bı nebze... Daha ters bile tepebilkr
0
abuzer
(04.02.22)
(12)

Yarim Almanca'yla bu is olur mu?

polopan
Girdigim bir ortamda Alman bir kizla tanistim, kendisini gayet hos buluyorum. Baska zamanlarda iki kez daha basbasa görüstük, toplamda 7-8 saat beraber gecirmis olduk. Ancak kendisi sadece Almanca konusuyor. Ingilizce biliyor ama tercihen konusmuyorum dedi, ben de zorlamadim. Almancam yüzde 40 seviy
Girdigim bir ortamda Alman bir kizla tanistim, kendisini gayet hos buluyorum. Baska zamanlarda iki kez daha basbasa görüstük, toplamda 7-8 saat beraber gecirmis olduk. Ancak kendisi sadece Almanca konusuyor. Ingilizce biliyor ama tercihen konusmuyorum dedi, ben de zorlamadim. Almancam yüzde 40 seviyesinde falandir, dilim dönmeyince Ingilizce'ye dönüyorum, Ingilizce dediklerimi net anliyor, kendisi Almanca devam ediyor, ben de bir süre sonra otomatik olarak tekrar Almanca'ya dönüyorum. Onun dediklerinin de yüzde 50'sini net anliyorum, yüzde 25'ini daha yavas tekrarlamasini ya da baska sekilde aciklamasini istedikten sonra anlayabiliyorum, kalan yüzde 25 icinse ya tahmin yürütüyorum, ya da tam anlamiyorum, öyle gecip gidiyor, ya da iste muhabbet sürdükce sonradan dank ediyor falan :).

Kendisi gördügüm kadariyla benimle görüsmeye devam etmekte hevesli, görüsmedigimiz günlerde bolca mesajla iletisim halinde (mesajlarda rahatim, google translate sagolsun :P), beni begendigini belli eden bir sürü sinyal gönderdi. Sanirim bir de onu Ingilizce'ye zorlamamam falan hosuna gitti, yarim Almancayla verdigim cabayi görüyor, o da arti puan oldu sanirim.

Bu durumdan elle tutulur birsey cikar mi? Duygusal olarak baglanabilir miyim? Sadece takilmalik bir durum olarak mi düsüneyim? Almancam da gelisiyor bu sayede ama sirf Almancam gelissin motivasyonuyla bir seylere baslanabilir mi? Duygusal da bir kiz gibi... Nasil yapayim?

Not: Almanya'da bir yerdeyiz, is ortaminda veya disarda kendi arkadaslarimla genelde Ingilizce veya Türkce konusuyorum.
0
polopan
(02.02.22)
Bildiği hâlde senin için İngilizce konuşmayan kızdan ne hayır gelecek. Bana çok kompleksli biri gibi geldi. Sonuçta senin zorlandığını görüyorsa sana destek olmalı. Sorun senin yarım Almanca bilmen değil, onun iletişim kurabileceğiniz bir dil olmasına rağmen pişkin şekilde bunu tercih etmediğini söylemesi. Yüzde 10 Almanca bilsen de karşıdakinin niyeti varsa kuş diliyle bile anlaşır.
0
dissendium
(02.02.22)
zorlandığını gördüğü halde ingilizceye dönmeyecek biriyle olmaz bence. diğer arkadaşların senin daha iyi anladığın dilde konuşmayı tercih ediyorlar muhtemelen, hanım kızın derdi ne ki?

"yarim Almancayla verdigim cabayi görüyor, o da arti puan oldu sanirim" kendisine düşkünlüğünü fark etmiş, eğleniyor gibi geldi bana.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.02.22)
Bence olur, belki de bu onun sana yaptığı bir testtir. Önemli olan niyet, anladığım kadarıyla sana yardımcı olup iletişimi sürdürmeye yönelik de davranıyor. Ortak bir dil yerine ikinizden birinin anadili ile gitmenizde bir sakınca göremiyorum ben. Zaten iletişimin çok büyük bir bölümü mimikler, vücut dili, ses vb. ile yapılıyor. Konuşma dili elbette anlaşmada önemli ancak genele bakıldığında ufak bir yer kaplıyor.
0
burka
(02.02.22)
Valla tanıdığım Almanlardan gidip genelleme yapacaksam kendi ülkelerinde başka bir dille iletişim olayına pek sıcak bakmıyorlar. O konuda biraz sıkıntılılar. Yani diğer arkadaşların aksine seninle eğlendiğini ya da çok sıkıntılı olduğunu vs düşünmüyorum.

Yine de ben olsam o durumda pek ilerlemezdim cunku tek taraflı çaba isteyen bir şey gibi durduğu için yorucu olurdu. Sende ise bu durum sıkıntı yaratmıyor gibi gözüküyor hâl böyleyken yardır gitsin.
0
j r r tolkien hayrani
(03.02.22)
Almancanı geliştirirsin en kötü ihtimal :)
0
gabe h coud
(03.02.22)
Egleniyorsa ayrı kötü, "kendi ülkemde başka dil konuşmam cCc" kafasında biriyse ayrı kötü.

3 hayırla ugurluyoruz
0
abuzer
(03.02.22)
İki sonuç olabilir,

a) Almancayı tam olarak öğrenmeni sağlayıp evinin erkeği yapacak.

b) encrypted-tbn0.gstatic.com
0
conta
(03.02.22)
Arkadaşlar kızı temelsiz bir şekilde gömmüşler bana kalırsa. Sırf Almanca geliştirmek için bile denenebilir. Ben sizin yerinizde olsam iş ortamında ve dışarda olabildiğince Almanca konuşmaya gayret ederdim (sırf kıza yaranmak için değil, ama vesile olsun) mis gibi Almancanız olur işte.
0
pispinti
(03.02.22)
Kızın belki ingilizce konuşma konusunda özgüven eksikliği vardır bilemeyiz.

Bence iyi vakit geçirdiysen neden olmasın. Almanca öğrenmen de plus ayrıca. Çünkü iş yerinde ingilizce konuşuyordanız ve günlük hayatını ingilizce devam ettirebiliyorsan almancanı c1 falan yapmak oldukça zor olur. Bence önüne düşmüş bir nimet.
0
zimbirik
(03.02.22)
Pek çok insan yabancı dilde kendisini ifade ederken kendini iyi/konforlu hissetmiyor. Bu Alman ya da Fransız icin de geçerli.

Almanya’nın görece küçük bir şehrinde, alışveriş yaptığım kocaman bir mağazada kasiyer kadın İngilizce konuşmaya çalıştığımda küçük bir çığlık atmış ve hiç fena olmayan bir aksanla İngilizce olarak üzgünüm İngilizcem iyi değil deyip arkadaşını çağırmıştı.

Burada konu olan hanımefendi sizin Almanca seviyenizi yeterli bulmuş olsa gerek sizden hoşlandığını belli etmeye devam ediyor. Sıkıştığınızda araya İngilizce sıkıştırmanız da sorun olmuyormus.

Bence hiç sorun yok gibi görünüyor. Niye devam etmeyesiniz?
0
kaptankedi
(03.02.22)
cinsellik olmadan ilişki olmaz, önce cinsellik gelir. aksi halde kız kardeşin, kankan falan gibi bişi oluyor.

istatistiklere göre bir erkek ile kadın tanıştıktan sonra 7 saat içinde eğer kadın da erkekten hoşlanmışsa seks oluyor.

bu 7 saat tüm iletişim kanalları ile yapılan birebir iletişim'i içeriyor. ilk tanıştın 1 saat geçirdin, 2 gün sonra mesaj attın 15 dakika mesajlaştın diyelim, 1 saat 15 dakika harcadın gibi. 10 dakika telefon konuşması vs. diye ekleye ekleye 7 saat içinde oluyor. bu nedenle bol miktarda yüz yüze görüşme, mesajlaşmanın kısa kesilmesi iyi oluyor. daha fazla gözlem yapabiliyorsun, belki garsonları azarlayan kendisini büyük gören biri falan bunlar mesajlaşmada anlayamazsın, gözden ırak olan gönülden ırak olur.

bu zamanı geçirdikten sonra ise seks konusu biraz daha zorlaşıyor zira o 7 saat için aslında 1 veya 2 hafta harcanmış oluyor. 2 hafta içerisinde kıza yanaşmazsan kız da bu herhalde beni beğenmedi veya arkadaş olarak görüyor veya sünepe biri galiba vs. vs. gibi düşünceye giriyor. tabii her zaman böyle olacak değil. aylar sonra da seks ve ardından ilişki olabilir. kanun kaide değil. dediğim gibi istatistiksel bilgiler bunlar.

daha kızın kendisini tam olarak tanımadan duygusal bağlanabilirmiyim diye sormuşsun, bu tehlikeli bir durum, ne biliyorsun kızın hadi grup seks yapalım demeyeceğini? regl olduğunda çekilemez (en azından senin için) birine dönüşmediğini? manyak yada sapık olmadığını? straponumu aldım bekliyorum demeyeceğini? (senin içinde ok ise farklı tabii) kişisel bakımının düzgün olup olmadığını falan filan daha da binlerce soru sorabilirim sana, daha tanımıyorsun bile ama daha şimdiden duygusal bağ kurabilirmiyim diyorsun.

bu düşünce senin davranışlarını şekillendirir ve kızın senden uzaklaşmasına sebep olur. ne kadar yapışkan sıkıcı biri bu herif der. o nedenle bunu düşünme, hani diyorlar ya carpe diem diye, işte o carpe diem bu carpe diem. muhabbetine bak, keyfine bak, eğlenmeye bak, gelecek ile ilgili plan yapma takılayım mı bağlanayım mı diye. bütün bunları boş ver olacağı varsa olacaktır.

yarım almanca ile olur mu? 0 dil ile bile oluyor o kısmı kafana takma, iletişimin %90'ı beden dilidir.

zaten yeterince uzun zaman geçirmişsin, hanım efendi de belli ki seninle vakit geçirmekten hoşlanıyor ama biraz daha beklersen kankası olacaksın. o nedenle bir an önce harekete geçmen gerekiyor, bir buluşma ayarla baş başa, bu buluşma senin hoşlandığın veya hoşlanabileceğin (daha önce yapmadığın bir şey de olabilir) bir etkinlik olsun. önce bir cafe de buluşun bir kahve için, bir saati bulmasın orada geçirdiğiniz zaman, sonrasında ne bileyim poligon varsa poligona gidin mesela (sen bu kısmı çeşitlendir, yeterki az konuşma olacak bir etkinlik olsun, fiziksel aktivite içersin), çıkışta da bir pub vs. ye gidin. fiziksel temastan da korkma, belinden tut, elinden tut vs. eğer rahatsız olursa senden fiziksel olarak uzaklaşır veya sözlü olarak iletir sende ona göre davranırsın, içinden geldiği gibi davran, aklına bişi geldi ve ayıp olur mu diye düşündüğün her şeyi yap zira aslında iç güdülerin bunu yapmanı söylüyor (içinden geldiği gibi kısım burası) ancak bilincin bir çok toplumsal baskı korku endişe yüzünden bunu engellemeye çalışıyor, bilincini o sırada dinlememelisin. ilişkiler hayvani içgüdüler ile oluşur.

umarım kafanız uyuşur ve mutlu güzel bir maceranız olur.
0
selam
(03.02.22)
gabe+1

Dil dile değmeden dil öğrenilmez geyiği vardır meşhur. Eğer muhabbet sürüyorsa kız da hoşlanıyordur. Devamlı iletişim halinde kalıyorsa gayet umut verici. Devam...
0
SiyamkedisiZorro
(04.02.22)
(11)

gamsiz nasil olunur?

Kittie
sorum gamsizlara. ozellikle sonradan gamsiz olanlara.yani kucuk sorunlari takmayan,buyuk sorunlarda buluruz bir hal care;once bir uyuyayim da sabah bakariz gibi tepkiler veren,gun icinde olmus bir seyi unutup giden,ne kendimi uzucem ya gibi tepkiler vereninsanlardan bahsediyorum.bir gun olecegiz diy
sorum gamsizlara. ozellikle sonradan gamsiz olanlara.

yani kucuk sorunlari takmayan,
buyuk sorunlarda buluruz bir hal care;
once bir uyuyayim da sabah bakariz gibi tepkiler veren,
gun icinde olmus bir seyi unutup giden,
ne kendimi uzucem ya gibi tepkiler veren
insanlardan bahsediyorum.

bir gun olecegiz diye hatirlatirdim kendime ama artik o daha kotu yapiyor beni.
iyice her seyi kafaya takar oluyorum. kafaya takmanin yaninda asiri asiri sorumluluk sahibiyim. bundan da rahatsizim.

nolur bir seyler soyleyin. belki ufak da olsa bir degisim olur bende.
0
Kittie
(02.02.22)
Kendimi bildim bileli dünya yansa gram otun yanmaz. Sonradan olmadım hep böyleydim. Ayrıca bana faydası olmayan dini kurumun yetkilisini seveyim. Ayrıca sonuna bakmam kafaya takmam kendi dümenine bakarım. Ne pis adammisim be
0
allah yazdiysa bozsun
(02.02.22)
önce derin bir nefes alınır, daha sonra, kendini üzmen ya da hırpalaman olmuş olan şeyi değiştirecek mi diye düşünülür; değiştirmeyeceği anlaşılınca da koyver gitsin denir.

mis gibi gamsız oldun, tebrikler.
0
taçsız kral pele
(02.02.22)
galiba gamsız olunmaz, gamsız doğulur. ne yazık ki.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.02.22)
Gözünün önüne ibretlik bi öykü getir. Bunu düşündükçe amaaan benimki dert mi sallaaa , çözülüüür diyorsun
0
photo85
(02.02.22)
eski bir iş arkadaşım kötü bir durumla ya da sorunla karşılaştığında beni aklına getirerek " bu da dert mi devilone neler yaşamış bak hala mutlu " gibi şeyler düşünüp teselli oluyormuş. bana çok sonra itiraf etmişti.
benim bakış açım da şöyle : olması gereken oluyor ve olacak diye düşünüyorum.sonuçta dünya üzerinde süremiz çok az ve bunu dertlenerek ve üzülerek harcamamalıyız.

kendime düşünceler kitabını tavsiye ederim.

"hepimizinki günübirlik hayatlar. hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. hepsi geçici. hem anılar, hem de onların nesnesi. her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın."

marcus aurelius
0
devilone
(02.02.22)
Gamsız doğulur +1

Ben de aynı şekilde gamlı baykuşumdur, henüz aşamadım.
0
heathen
(02.02.22)
Bunun bir formülü yok, insanlar buna benzer nedenlerle terapi alıyorlar, yıllar içinde belki değişebiliyorlar :)
0
dreamnesiac
(03.02.22)
gamsizligimi soyle bir dusunsem sunlara borcluyumdur:

asiri koruyucu turk aile yapisi. 32 yasindayim, herhalde isi gucu birakip ailemle yasasam, bana omrum boyunca bakabilirler, evden kovmazlar, git calis oglum demezler. ama asalak olmaya gerek yok elbette uashdasda
yaslandikca daha az takar oluyorsun, bir nevi bize ayrilan surenin sonuna geldigini her gecen saniye daha cok hissediyorsun ve kendini sacma sapan seyler icin uzmemeye calisiyorsun.
biraz da parayla alakali, ekonomik garantiler, pasif gelirler, birikimler yarattikca daha fazla ozgurluk kazaniyorsun ve bu da seni eyvallah cekmek zorunda kaldigin durumlari ve kisileri azaltabilme luksu saglayan bir pozisyona sokabiliyor.

bunlar bendeki sebepleri temel olarak.
0
baldur2
(03.02.22)
Gamsız olunur da. Aslında bu gamsızlık değil stres yönetimi.

Önüne problem çıktığında, aklına götü bi şey geldiğinde bu konu seni çok endişelendiriyorsa ya da üzüyorsa bunu nasıl arlatabileceğin ile alakalı eğitimler var.

Öncelikle yaşadığın şey stres. Seni hayatını tehdit eden kurtaran ve gelişmeni sağlayan hormon. Bu hormonla barışman lazım. Bu hisle barışman lazım. Bu senin için faydalı bi his. Hayatta daha iyi koşullara sahip olmanı sağlıyor. Sadece dozunda kalmalı o kadar.

2. Şey ise şuan günümüz dünyasında hayatını tehdit eden bir şey yok. Bu hormonun kaynağı aslında hayatta kalma iç güdüsü. Ama her türlü ufak büyük problemde tetikleniyor maalesef. Sen kendine “şuanda bu hissi bu kadar derin yaşamama gerek yok çünkü ucunda ölüm yok” gibi telkinlerde bulunursan buna inanırsan daha koşay aşabilirsin stesini.

3. Şey ise olası zararları düşünmek. Mesela aklına bir problem geldi seni baya gerdi sıktı. Eğer o problem kötü giderse ne olur bi bunu düşün. En kötü şartlarda ne olabilir, tüm olası sonuçlarını değerlendir. Bu sonuçlar gerçekleşirse nasıl çözüm bulabileceğini düşün. Ama gerçekçi ol. Mesela iş yerinde bi şeylerin kötü gitme ihtimali var. Kötü gittiğinde başına ne gelebilir, ya da problem olmadan sıyrılma ihtimalin vs, problem olursa ve çalıştığın proje batarsa bu durumda ne yapman gerekir, her şey ortalama giderse bu durumda nasıl bir aksiyon alırsın vs vs. Bunları biraz düşünürsen detaylar kafanda netleşeceği için ( ve hiç biri ölüm olmadığı için) bilinç altın rahatlayacak. Ayrıca plan yapmak seni rahatlatır.

4. Şey aklındaki kötü düşüncelerin yalnızca düşünce olduğunu, soyut olduğunu, çoğu zaman aslında dünyanın çooook kötümser bir yansıması olduğunu anlamalısın.Düşünceler beyninde akıp gider. Senin sinirini bozan ve uykunu kaçıran kişi o sırada senin hakkında hain planlar yaptığı için aktif şekilde onu düşünmüyorsun bunun farkında ol. Zihnindeki fikirler yalnızca düşünceler. Ve geldikleri gibi giderler çünkü o sırada içinde bulunduğun an ile alakalı değiller. ( bu görüşün adı sanırım mindfullnes)

Şimdi ben sana burada özetledim ama bu benim okuduğum kitaplardan, dinlediğim podcastlerden, internetteki surf yaparken ulaştığım sitelerden vs geliyor. Yani bi anda yapamazsan üzülme, ben bu konuyu biraz özümsedim zamanla.

Tüm bunları yapabildiğinde soğuk kanlı kalabilirsin. Stresini kontrol edebilirsin. Ve şunu diyetim, stres çoğunlukla stresin kötü bir şey olduğunu düşünen insanları kötü etkiliyor. Stresi ile barışık ve bunun kötü bi şey olmadığını düşünen insanları kötü etkilemiyor. Bu da bi istatistik işte.
0
zimbirik
(03.02.22)
gamsız doğulur +1
0
rose parks
(03.02.22)
Gamsız doğulur +1

Stres yönetimi bir yere kadar yardımcı oluyor ama tam bir teflon adam olamıyoruz biz pimpirik kumkumaları.
0
SiyamkedisiZorro
(04.02.22)
(14)

Abartılı fiyat

dissendium
Bugüne kadar hangi ürünlere abartılı fiyat ödediniz?Bugün kapalı ayrana 7,90 TL ödeyince aklıma geldi.
Bugüne kadar hangi ürünlere abartılı fiyat ödediniz?

Bugün kapalı ayrana 7,90 TL ödeyince aklıma geldi.
0
dissendium
(02.02.22)
1 ay dogalgaz kullanimina 415
0
floydian
(02.02.22)
şişe kolaya 16 tl ödemiştim beşiktaş'ta. üstüne bi de hasta olmuştum. fiyatı mı çarptı soğuğu mu bilmiyorum.

bile isteye de el kremime abartılı fiyat ödüyorum, 230 tl.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.02.22)
Topkapı Sarayı'nın girişinde büfeden küçük karton bardakta otuz liraya salep aldık arkadaşımla. Basiretimiz bağlandı diyorum.
0
oyokbuyoknevar
(02.02.22)
15 sene önce, çalıştığım ilk sene, üç kuruş maaş alıyorum. neyse yaz oldu, bende 3 kardeş var onlara dedim hadi tatile gidelim tatil parası benden, internetten 1 hafta 4 kişi tatil satın aldım. planlar yapıldı. kardeşlerimle buluştuk. tatil mekanına otobüsle gideriz diye düşünmüştüm ama karar verildi uçakla gideceğiz. yol parası? e hani tatil sendendi? şoklardan şok beğen. son dk kazık fiyatlarla 4 kişi uçak gidiş dönüşleri. taksiler. tatile gittik, akşam dışarıda yemekler, denize girilecek, bikinimiz yok. tövbe estağ. bikiniler, şortlar, tişörtler, terlikler, güneş yağları, gözlükler. 1 haftada harcadıklarımı sonraki sene ödeyemedim kredi kartını yapılandırdım mecbur. kardeşlerim bilmez bunları, hiç çaktırmadım.

yine 10-15 sene önce Anjelique'e 5 yabancı arkadaşla gidip locada bir kaç şişe absolut mapsolut açtırmıştım ne varsa. kokteyl kokteyl üstüne. tüm hesabı ödedim. tertemiz kredi kartı limiti ucu ucuna denk geldi :) mazi kalbimde bir yaradır. bunları iyi para kazanmazken yapmak çok koyuyor.

bugüne kadar lüks mekanlara verdiğim efsane kazık paralar var. utanırım söylemeye.

yakın zamandan örnek vereyim. kız arkadaşımla benim balkona çiçekler, bitkiler aldık. yalıların arasındaki bir çiçekçiye 3000 lira verdik. eve gelince online sitelerden aynı bitkilere baktım 600 lira tutuyor. ben normalde araştırmadan almam ama nutkum tutuldu, o çiçekçideki çalışanlar tezek satsa balkona tezeği koyup sabah akşam sularsın.

tamam buldum. 2 sene önce diş temizliğine 3800 lira verdim. bana bu zamana kadar en çok koyan buydu sanırım. şimdi bile 500-750'ye yaptırabileceğin bir şey. hem de iyi yapamamıştı.
0
gabe h coud
(02.02.22)
topkapı sarayı'nda bir kase standart mercimek çorbasına 60 lira verdim. çorbayı içerken ağlamaklı olmuştum.
0
makarnavodka
(02.02.22)
Ogrenciyken biraz icip bir bara gitmistik ve 'en fazla ne kadar olabilir ki' diye birer bira soylemistik. Herifler 50 lik biraya 20 tl almisti. O cok koymustu cunku o zamanlar bira 3-4 lira biseydi.
0
j r r tolkien hayrani
(02.02.22)
Şu an marketteki ne abartılı değil? Bulgur 17.90 tl daha ne olabilir?
Selpak tuvalet kağıdı çok lüks oldu. Bunları saymazsak 2005te abiye bi elbiseye 900 tl vermiştim. O çok koymuştu bana. Aynısı 300 tlye de varmış çünkü
0
photo85
(02.02.22)
Kendi berberime saç sakal 30 lira ödediğim bi dönem sırf meraktan bi de berber yemeğini nazı geçiyor diye hep bana denk getirdiği için avm berberine gittim bir kez. 100 lira ödemiştim yanlış hatırlamıyosam. hem kötü traş etti hem de ürün satmaya çalıştı bana. unutmadığım kazıklardan biridir.

çocukken de "bu taso büyülü her attığını çeviriyor" diye 5 tasoya güya 1 büyülü taso takas yapmıştım. bikaç oyun sonra kaybedince büyüsü yokmuş anladım.
0
IncredibleMau
(02.02.22)
Ben de bugün kare çikolataya 11 lira verince üzüldüm :(
0
invictae
(02.02.22)
Evdeki stoklar bitince Ped’e 35 tl verince hayattaki en pahalı şeyi almış gibi oldum.
0
esinikaybetmiscorap
(02.02.22)
bu aralar her şey öyle geliyor valla. birazcık ortalama üstü bir mekana gidince çaya, kahveye vs verilen paralar her seferinde içime oturuyor. ve git gide bu fiyatlara alışmak çok can sıkıcı ama alışıyoruz resmen.

geçenlerde bir de canım çok pringles çekti bime gittim orda ucuz oluyor diye bir baktım ki 19 lira mı 17 küsür lira mı ne olmuş. tam olarak hatırlamıyorum bile rakamı o anı sildim attım kafamdan inanmak istemedim. migrosta falan kaç olmuştur acaba diye düşündüm. öyle bir hüzünlendim ki gözlüklerim buğulandı. daha pandemi başında sokağa çıkma yasaklarında falan 6.50 lira değil miydi ya ühü.
0
olkol
(03.02.22)
Birkaç ay önce bir tane sade sodaya 18 TL verdim, kazığı iliklerime kadar hissedince o mekana gitmeyi bıraktım. Öyle ki ben bunu en son 2014 yılında bir tabak fettuciniye 50 TL verdiğinde hissetmiştim. (Asgari 800 TL falandı sanırım) o soda şuan 20 TL olmuştur herhalde. Menüye bakmadan sipariş verilmez bu devirde, ben kaşındım.
0
uvbray
(03.02.22)
Bir süredir, sayamadığım kadar ürüne.

Market özelinde favorim tuvalet kağıdı ve deterjansal kombolar.

Pringles falan zaten ithal.

Toto silinen bir kağıdın 132 lira olduğu bir dünya bana çok anlamlı gelmiyor :)
0
dreamnesiac
(03.02.22)
Bundan neredeyse 20 sene filan önceydi. Evlendikten sonraki eşimin ilk doğum günü. O zaman oturduğumuz evin yakınlarında Paul&Shark vardı, vitrinde de çok güzel bir hırka. Gittim aldım (etikete baktım 60 TL gibi ki şimdinin 100 EUR'su gibi bir şey). Pahalı ama güzel diye düşünüyorum. 600 liraymış. Hala içimdedir acısı. Tek tesellim 20 senedir büyük bir zevkle giyiyor o hırkasını. Amorte etti kendini.
Bir gün de evde piyaz yapacağım diye kurmuşum ama bir türlü kırmızı soğan bulamıyorum. Migros'ta buldum aldım bir filede sayıyla 3 adet kırmızı soğanı, fiyatına bile bakmadım. Normalde kilosu 1 lira bile olmayan o 3 soğanı 20 liraya aldığımı eve gidip fişe bakınca gördüm. Hala içime oturmuştur.
0
SiyamkedisiZorro
(04.02.22)
(7)

Komşular

the man with no name
Komşularınızın hayatı ne seviyede ilgi çekiyor? Evden çalıştığım ve sürekli evde olduğum için etraftaki hareket çok ilgimi çekiyor. Örneğin karşı apartmanın giriş kapısı çalışma masama bakıyor, insanların hallerini, kimin kimle yaşadığını, hangi dairede kaç kişi kaldığını filan düşünürken buluyorum
Komşularınızın hayatı ne seviyede ilgi çekiyor? Evden çalıştığım ve sürekli evde olduğum için etraftaki hareket çok ilgimi çekiyor. Örneğin karşı apartmanın giriş kapısı çalışma masama bakıyor, insanların hallerini, kimin kimle yaşadığını, hangi dairede kaç kişi kaldığını filan düşünürken buluyorum kendimi bazen. örneğin iki aracı olan bir daire, bir aracını kaldırımda ikinci araç park edemeyecek şekilde bırakıyor, akşam işten gelince diğer aracını da park ediyor. bu gibi ayrıntıları takip ediyorum istemsiz olarak. mesela dul bir kadın var, gündüzleri çalışmadığına eminim, haftada birkaç gece çok şık bir şekilde dışarı çıkıyor, belli bir yerin taksisi geliyor. acaba nereye gidiyor diye tahmin yürütüyorum kendimce. ayrıntılara hayatın her alanında dikkat eden biri olarak sizce ilgimi çeken bu gibi noktalar normal mi? yoksa gözetlemeye mi girer? oturduğum koltuktan sokak net şekilde görülüyor, evde tv de yok, hareket çok dikkatimi çekiyor. panjur indirmem lazım bakmamak için.
0
the man with no name
(02.02.22)
sıfır. sorun yaşamadan devam edebilirsem ne ala. komşular ne yaparlarsa yapsınlar
0
paintov
(02.02.22)
Oturduğunuz yerden dışarı bakarı bakarken komşuların ya da başkalarının hayatlarını merak etmek onları izlemek anormal değil.

Ama dışarı bakarken onlara mı rastlıyorsunuz yoksa onları gözetleyebilmek dileğiyle mi dışarı bakıyorsunuz orası önemli bence.

Ben de mesela sitede komşuların arabalarını nasıl park ettiklerine bakarım. Arada kazma gibi park eden var, arabasını ısrarla ters park eden var vs. onlar dikkatimi çeker ama özellikle ilgimi onlara yöneltmem.
0
pispinti
(02.02.22)
@pispinti bakarken rastlıyorum elbette, sürekli birilerini takip ediyor gibi değil. ama bu rastlantılar da sürekli olunca ister istemez bir görüş tecrübesine dönüşüyor.
0
🌸the man with no name
(02.02.22)
Tam babaanne işi. Hiç ilgimi çekmiyor
0
westblack
(02.02.22)
Genç güzel birkaç kıx yoksa kim oldukları umurumda bile olmaz. Genç kadınlar da güzel olduğu için arada sırada binaya girerken, pencereden bakarken denk gelirse kafamı çevirip belki birkaç saniye ekstradan bakarım, onun ötesinde pek ilgimi çekmez ne yapıp ettikleri. Perde açık parti falan yapıyorlarsa biraz izleyebilirim ama.

Onun dışında evli çiftler, yaşlılar, erkekler, çoluk çocuk bunları görmüyorum bile zaten
0
amsterdam otlu sigarası
(02.02.22)
Merakınız masum. Evde çığlık çığlığa kavga ettiğimde biri beni evde kesiyor mu diye sormayan kapı komşum var.
Belki şiddet görüyorum.
Çevreyi izlemekten zarar gelmez bu yüzden
0
photo85
(02.02.22)
Ben de evden çalışıyorum sizinki kadar hareketli bir manzaram ve komşularım yok.

Mesela karşı apartmanda biri var sürekli balkonun ışığını açık bırakıyordu bir ara akşamları. Akşam eşimle birbirimize yine açık bıraktı bak ışığı falan diyorduk. Bir süredir yapmıyor :)

Başka bir komşu da astığı çarşafları vs. haftalarca toplamıyor, yağmur yağıyor, geri kuruyor, bir daha ıslanıyordu çamaşırlar. O evin de sürekli bizden taraftaki odalarının ışığı 24 saat yanıyor mesela. Örgüt evi falan olduğunu düşünüyorum oranın da :D

Kısaca bu kadar merakta bir sakınca yok bence. Kendini eğlendiriyorsun kimseye bir zararın yok. He ısrarla oraya bakarsın, karşı tarafı tedirgin/rahatsız edersin o röntgenciliğe giriyor tabi. Bizim kapıcı üst kattaki boş dairelerden birine çıkıp karşı apartmanda bir kadını izliyormuş mesela. Dağ gibi bir oğlu var kadının tek eliyle boğar adamı haberini bekliyorum.
0
chicha_v2
(03.02.22)
(12)

yeni evlenen çifte ne hediye edilir?

baldan kaymak
bütçe sınırı yok. aklıma gelenleri özetledim.saat: çok cinsler sevilmeyebilir.robot vs: hepsini almışlar.oyun konsolu edinmemişler, ps4 mü alsam ps5 mi karar veremedim. en oluru bu gibi duruyor şimdilik.şimdiden teşekkürler.
bütçe sınırı yok. aklıma gelenleri özetledim.

saat: çok cinsler sevilmeyebilir.
robot vs: hepsini almışlar.
oyun konsolu edinmemişler, ps4 mü alsam ps5 mi karar veremedim. en oluru bu gibi duruyor şimdilik.

şimdiden teşekkürler.
0
baldan kaymak
(02.02.22)
Oyun konsolu isteyip istemediklerini biliyo musunuz? Çünkü eğer istemiyorlarsa çok boş bi hediye olur.

Bence altın götürebilirsiniz.

Ya da mükemmel bi kahve makinesi, hem kendi öğüten hem demleyen cinsten.
Yemek robotu olabilir.
Ses sistemi olabilir.
0
zimbirik
(02.02.22)
Altın takı vs. kapsam dışı mı?
Çünkü maddi ihtiyaçları olabilir bir yandan da.
0
lcha
(02.02.22)
altin alinir
0
ala09
(02.02.22)
yeni evlenen biri olarak altın veya hediye çeki (paşabahçe vs.) derim.
0
estella
(02.02.22)
hediye çeki. amazon gibi online olursa daha da iyi.
0
gabe h coud
(02.02.22)
Oyun konsolu yersiz bir hediye olabilir. Çiftin ne düşündüğünü bilmek lazım. Eğer sıcak bakılıyorsa PS5 alın. PS4 çok eskidi artık.

Onun dışında direkt olarak ev eşyası ihtiyacını sorabilirsiniz. Her şeyleri varsa Amazon'dan hediye çeki çok mutlu eder bence yeni evlileri.
0
pispinti
(02.02.22)
ikisine de birer altın mutlu eder diye düşünüyorum :)
0
hooiken
(02.02.22)
borcam asdfghj

şaka şaka çeyrek altın.
0
naksidil
(02.02.22)
altın alıp geçin.
0
nuisance
(02.02.22)
bütçe sınırı yoksa altın alın. bu kadar düşünmeye değmez.
0
deartheodosia
(03.02.22)
çamaşır kurutma makinesi belki almamışlardır.
yoksa altın
0
kenarortay
(03.02.22)
bütçe sınırı illa ki vardır. hiç yoksa benim aklıma direkt ev geliyor. güzel bir daire harika olur mesela.

bütçe varsa aklıma arkadaşların yazdığından farklı olarak hamur makinesi geldi
0
avatar is back
(03.02.22)
(17)

Kendimi harcadım

yıkık remzi
Sizlere içimi dökmek istiyorum arkadaşlar.Lisedeyken çok potansiyelli birisiydim,sayısal yönüm çok kuvvetliydi.Üniversite sınavında ilk 1000 e girebilecek bir potansiyelim vardı.Sınavda işler ters gitti ve 25.000 sıralama ile iyi bir üniversitede makine mühendisliğini kazandım.Mezun olalı iki yıl ol
Sizlere içimi dökmek istiyorum arkadaşlar.Lisedeyken çok potansiyelli birisiydim,sayısal yönüm çok kuvvetliydi.Üniversite sınavında ilk 1000 e girebilecek bir potansiyelim vardı.Sınavda işler ters gitti ve 25.000 sıralama ile iyi bir üniversitede makine mühendisliğini kazandım.Mezun olalı iki yıl oldu.Makine mühendisliğinin bana göre olmadığını anladım.Yeni zamla beraber maaşım 9500 lira oldu.Ne işimden ne maaşımdan ne de mesleğimden memnunum.Her gün kendime kızıyorum.Bu yaştan sonra ne yapabilirim ?Elmas gibi bir beynim vardı.Potansiyelimi çok fena harcadım.
0
yıkık remzi
(02.02.22)
geçmiş geçmişte kaldı. önüne bakacaksın. tekrar üniversite sınavına girmemen için bir neden yok. potansiyeli kinetik enerjiye çevirmezsen dağın başındaki kayadan farkın olmaz.
0
gabe h coud
(02.02.22)
hayat böyle bir şey değil, tek bir üniversite sınavı ve tercihle hiçbir tren kaçmaz. sınavda ilk 1000'e girseydiniz yine memnun olmadığınız bir tercih yapabilirdiniz, üniversite sınavında ilk 1000'e girmiş herkes otomatik olarak başarı içerisinde yüzmüyor. sizin öncelikle kendinizi bulmanız ve buna göre yolunuzu çizmeniz gerekiyor. iki yıllık mezunsanız daha aşağı yukarı 25 yaşındasınız. bu yaşlar belirsizliklerden dolayı zor, ama aynı zamanda hala olasılıkların çok olduğu, heyecanlı yıllar.
0
gmzo
(02.02.22)
ilk 1000'e girseydiniz ne olacaktı ki? 25bin sıralama ile giremeyeceğiniz tek bölüm tıptı muhtemelen burada mevzu sıralama değil tercihleriniz olmuş gibi, gençlere tek önemli olanın sınav olduğu aşılanınca adamlar üniversiteye gelene kadar ben ne olmak istiyorum diye kendine sormuyor, ilk 1000'e girip denetim danışmanlık firmalarında 7-8k'ya çalışan da tanıyorum ben şu anda, geç de değil hiçbir şey için istediğin şeylere yönelmeye bak.
0
atom karincanin torunu
(02.02.22)
Daha yaşın çok genç. 25 bile değilsin muhtemelen. Bu hisleri yaşaman çok normal o yaşlarda. Kendine seni ilerletecek yeni bir seyler bulabilirsin.

Yaşıtlarının %80i işsiz %99u da aynı depresyonu yaşıyor. Merak etme.
0
westblack
(02.02.22)
Ek olarak önceki duyurularina baktim. 30 yas demissin. Ve tıp demissin. Burada bir sürü doktor var. Bircok doktor arkadaşım var. Hepsi yurt dışı derdinde. Kafayı yeme noktasında. Orası da parlak değil anlayacağın.
0
westblack
(02.02.22)
potansiyel içinde duruyor, bir yere harcanmış bitmiş bir şey değil o potansiyel dediğin şey, ancak sen potansiyelim bitti dersen bitmiştir.

makine müh. yanına ilgili bir bölüm daha okuyabilirsin, yazılım olabilir, malzeme mühendisliği olabilir vs. vs. ikisini birleştirdiğinde voltran olabilirsin mesela.

belki başka birilerinin yanında çalışmak seni bozuyordur, belki kendi bir şeyler üretmek sana daha fazla iyi gelecektir, ne bileyim 3d printer yapabilirsin, cnc, lazer makineleri yapabilirsin ev tipi son kullanıcı için, ufak hobi atölyeleri için çeşitli makineler yapabilirsin, yada endüstriyel olarak sanayi için vs. bunlar benim aklıma gelenler sen bu işin içinde biri olarak daha fazla şey düşünebilirsin, belki zengin olmazsın ama mutlu olabilirsin.

35+ da yazılım öğrenen insanlar var, kariyer hatta hayatını kökten değiştiren insanlar var. madem memnun değilsin şu anki durumundan değiştirmek için harekete geç, potansiyel dediğin şey bu işe yarıyor. bende potasiyel olarak sayısal'ı tutturma ihtimalim var ancak sayısal loto oynarsam bu gerçekleşebilir ve potansiyel olmaktan çıkar.
0
selam
(02.02.22)
birincisi geç hiçten iyidir.

ikincisi kendi kendini böyle kandırarak gerçek hayat sorumluluklarından kaçış için kendine yol açıyorsun. yanlış bir yol seçmek üzeresin. silkelen, kendine gel ve kendinle yüzleş. kendi hatalarını, yanlış tercihlerini, tembelliklerini koy masaya, tek tek ele al, gerekli dersi çıkarıp zihnine kaydet, sonra da konunun kendisini kaldır zihninde arşive. sürekli masada tutarak kendine kurban edebiyatı yaratıp buna sığınma.

şöyle düşün, dikiz aynasına ne zaman bakıyoruz? bir manevra yapacağımız, kontrol sağlayacağımız, göremediğimiz açıyı görme ihtiyacımız olduğu ve benzeri durumlarda. onun dışında önümüzdeki yola bakıyoruz değil mi? sen sürekli dikiz aynasına bakma eğilimindesin, o zaman önündeki yolu, çıkan engelleri ama daha da önemlisi fırsatları nasıl göreceksin? geçmişten ders olarak kaydettiklerini dikiz aynası gibi düşün, onları sadece deneyimlerin sana destek olsun diye hayatınla ilgili bir manevra yapacağın zaman kullan. sürekli sürekli geçmişi düşünerek ileriye yol alamazsın, bir yere varamazsın.
0
Phoebe
(02.02.22)
Yaşın daha ne ki
Ayrıca 9500 iyi bi maaş
Keşke ben de kazansam
Bırak karamsarlığı çalışırken başka bi bölüm daha oku
0
photo85
(02.02.22)
Burada ne yapmak istediğini bilmen önemli. Atıyorum makine yerine ne okumak isterdin? oradan çıkan mezunlarla aynı işi yapamamana engel olan nedir ona çalışabilir ve yönünü değiştirebilirsin. İyi bir üniversiteden mezunsan zaten önün açılır. (Ha tıp hedeflediysen ayrı tabi)

Daha 2 yıllıkken potansiyelimi harcadım diyemezsin. Bu arada belki de potansiyelin buydu? O nedenle ne istediğini bilmediyçe hiçbir şeyi harcamış sayılmazsın.
0
lcha
(02.02.22)
ben mühendislik bıraktım tıp son sınıftayım.bence ücretin çok iyi şuan çoğu tus kazanmış doktordan çok kazanıyorsun.üstteki arkadaşın ddediği gibi doktorların çoğu kafayı yemiş durumda.sınav dershane ücretleri filan şaka gibi
0
birdposing
(02.02.22)
daha cok gencsin. yeniden okuyup istediğin alanda çalışabilirsin. ben 34 yasındayım, yeniden sınava girip psikoloji okumak istiyorum ama maalesef senin gibi parlak bir zekam da yok; çok zorlanacağım kazanmak için. denemedim dememek için deneyeceğim.
0
suyin
(02.02.22)
ilk 1000'e girdiğinde yazabileceğim makine bölümünde okumuş biri olarak söylüyorum

o okulda veya kendi okulunda okumanın hiç bir farkı yok. önemli olan sensin o okula girsen dahi abi ben ETH Zurich'e girecektim tum'e girecektim falan diye sızlanıp yine vitesi boşa alacaktın.

yani sen vitesi boşa almak için bir mazeret arıyorsun. ki bu herkesin yaptığı birşey.

makine okuduktan sonra redbull'da işe girip mankenleri organize eden veya vodafone'a girip almanya pazarına giren bir sürü arkadaşım var.

olay sende bitiyor kısaca.

makine veya diğer branşlar sana sadece bir disiplin öğretiyor. önemli olan senin ne yaptığın, yapacağın.
0
duyurukullanıcısı
(02.02.22)
mutsuzluğuna bahane arama geçmişte bu olsaydı şu olsaydı diye. sorumluluğunu eline al geçmişini günah keçisi ilan ederek kendini avutma. hayat hergün yeniden başlıyor ve geçmiş başarıların veya başarsızlıkların sonsuza kadar seninle gelmeyecek. hergün başarılı çalışkan olmak zorundayız. geçmişi değiştirmek kolay değil hatta imkansız denilebilir :) gözünü dört aç ve bu saatten sonra nasıl başarılı olacaksan öyle yaşamaya çalış. geçmiş takıntısı olan aramasın. kendini affet ve yola devam et.
0
kelepir
(02.02.22)
Kendinizi biraz kurban psikolojisine sokmuşsunuz. Ülkede gençlerin yüzde 90'ı bu durumda. Yani 18 yaşında bir sınava giriyoruz ve bir tercih yapıyoruz çocuk aklımızla. Şansına seviyorsan seviyorsun bölümünü. Bu Türkiye'nin gerçeği. Yine potansiyel konusu da sadece senin için geçerli değil. Herkes üniversite sınavına hazır ve nazır halde girebilme imkanı bulamıyor. Zaten bu yüzden sınav tartışmaları vardı. Demek istediğim siz kendinizi harcamamışsınız, ülke şartları hepimizi harcıyor eğer şanssızsak.

Maaşınızda gayet normal 2 yıl tecrübeli birine göre. Bence fazla sosyal medya okumayın etkileniyor olabilirsiniz mevcut ekonomi tartışmalarından.
0
mysticriver
(02.02.22)
buradan bakınca, iyi bir üniversiteden mezun, gayet iyi maaşı olan bir makina mühendisisiniz. ortada harcanmış bir hayat yok yani.

o zaman elmas gibiydiniz de şimdi düşük zekalı birine dönüşmediniz ya, zekanız bakidir. girin yeniden sınava, içinizde kalmasın. ben 30 yaşında mezun oldum. şimdi çalışırken yeni bir bölüme daha gireceğim, resim eğitimi alacağım. hiçbir şey için geç değil.

yıkık filan değilsiniz :) rahat olun.
0
adse
(03.02.22)
boşver hepimiz bir şekilde çuvalladık zaten. pirimiz özlem savaşa bakıp avunabilirsin.
tübitak ödüllü, boğaziçi bilgisayar mühendisliğini kazanıp bitirebilecek kadar zeki (onun zamanında bilgisayar mühendisleri çok azdı), oyuncu/manken olabilecek kadar da güzel bir kadınken hicbirsey olamamayı başarabilmiş bir kişidir.
0
vizivozo
(03.02.22)
makine mühendisinin görevi potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye nasıl çevireceğini bulmak dolayısıyla bir makine mühendisi olarak bu sorunun cevabını sen vermelisin :)
0
axl
(03.02.22)

sevgililer günü için hediye önerisi

baldan kaymak
kalabalıkta olacağız o yüzden baş başa önerilerin dışında neler tavsiye edebilirsiniz? teşekkürler.
kalabalıkta olacağız o yüzden baş başa önerilerin dışında neler tavsiye edebilirsiniz? teşekkürler.
0
baldan kaymak
(01.02.22)
(5)

Aldatmak üzerine

gunisigi90
İnsan neden birini sevmediğini yüzüne söylemez de, aldatır? Olan güzel duyguları olan kişilere oluyor. İnsanlara şüpheyle yaklaşıyorsun. Bir dalı tutmadan diğerini bırakmayan insanlara karma işler mi? İnsanı zorla acımasız, kötü olmaya sürüklüyorlar. Oysa, ben böyle biri değilim, olmak da istemiyoru
İnsan neden birini sevmediğini yüzüne söylemez de, aldatır? Olan güzel duyguları olan kişilere oluyor. İnsanlara şüpheyle yaklaşıyorsun. Bir dalı tutmadan diğerini bırakmayan insanlara karma işler mi? İnsanı zorla acımasız, kötü olmaya sürüklüyorlar. Oysa, ben böyle biri değilim, olmak da istemiyorum

İkili insan, arkadaşlık ilişkilerinde de bu durum geçerli aslında.
0
gunisigi90
(01.02.22)
anne babanı sevmiyormusun sen? hiç mi yalan söylemedin onlara?

aldatma dediğin şey birinin bir şeyi yapmayacağını varsaydığın veya ifade edilmiş bir şeyin yapılması, gidip biriyle sevişmesi ile bu gün çok acil bir işim var gelemem diyip evde arkadaşları ile maç izlemesi ile aynı şey, bir yalan. diğer yalanlardan farklı olması senin algının sonucu. eğer sana söylese idi, ben yarın şu kişi ile sevişeceğim deseydi aldattı diyebilr miydin? bu aldatma olur muydu?

kötü olmak için yalan söylemen, kandırman, aldatman gerekmiyor, doğruyu söyleyerekde kötü olabilirsin.
0
selam
(01.02.22)
Aldatanlar sadece sevmediği için aldatıyor gibi bir anlam çıkmış.

Ama deli gibi sevdiği, değer verdiği halde nefsine yenilip başka insanlarla birlikte olabiliyor insanlar. Çoğunlukla da erkekler yapıyor bunu. Ölümüne seven, canını istese verecek kadar değer veren insanlar tanıyorum, seks için aldatan.

İyi bir seks hayatı olan, ve iyi anlaşıp iyi geçinen çiftler arasında kolay kolay aldatma olmaz. İstisnalar her zaman vardır, ama imkan olsa her gün sevişecek, hadi her gün abartılı oldu 2 günde bir sevişecek libidosu olan insanla 10 günde bir yatağa girerseniz gözü dışarıda olur.

Erkek olsun kadın olsun, gözümüz doyarsa kolay kolay aldatmayız herhalde.
0
John Bloor
(01.02.22)
empati yoksunluğu olabilir.
sağlıklı ve sorumluluk alarak ayrışma becerisi yoktur ya da kötü niyetlidir.

sorduğun sorular çok insanca ve seni anlayabiliyorum fakat kendi mantık süzgecimizden bu tarz insanları anlamlandırmaya çalıştığımızda bazen işin içinden çıkamıyoruz. bazı insanlar böyledir.

ben de kendime şu soruyu soruyorum artık, bana zarar veren ve beni inciten insanları artık hayatımda tutmak istiyor muyum?
0
elma
(01.02.22)
aldatmak sevgiyle mi alakalı çok emin değilim.

sevgilinin/eşinin her halini görüyorsun. iyi halini de kötü halini de, bazen çok kötü halini de. ama üçüncü kişinin sadece iyi halini görüyorsun ve bazen o iyi hali daha cazip geliyor, nefsine yenilebiliyorsun.

ayrıca, doğru zaman ve ruh haliyle, her insan bir miktar aldatmaya meyillidir.
0
taçsız kral pele
(01.02.22)
1.si kötü niyetli olmakla
2.si yanlış insanı seçip ne istediğini sonra anlamakla alakalı

şerefsiz bir insan 2. maddeden sonra senin dediğini yapmak yerine kafasına göre takılıyor
0
bir soru sorcam
(02.02.22)
(16)

kadın erkek algısı

Çağa ayak uyduramayan
iş yerinde bu konuyla ilgili ikiye bölündük. sizlerden de yorum almak istedim.aile dostları kendi çocuklarını baş göz etmek için, evlensinler diye kendi aralarında konuşurlarken babalardan biri 'mal dışarıya çıkmasın' diyor. buradaki mal ibaresinden ne anlıyorsunuz?Cinsiyet de belirtirseniz seviniri
iş yerinde bu konuyla ilgili ikiye bölündük. sizlerden de yorum almak istedim.

aile dostları kendi çocuklarını baş göz etmek için, evlensinler diye kendi aralarında konuşurlarken babalardan biri 'mal dışarıya çıkmasın' diyor. buradaki mal ibaresinden ne anlıyorsunuz?

Cinsiyet de belirtirseniz sevinirim.
0
Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
Ama ben bunun ne demek olduunu biliyorum, saylanır mi xd arazi, arsa, ev vs kastediliyo

Kadınım. İlk kez duydugumda da böyle algilamistim
0
abuzer
(01.02.22)
Miras icerde kalsin. E.
0
ghilleinthemist
(01.02.22)
Miras, mal, mülk muhabbeti evet. Üslup leş açıkçası ama kastedilenin bu olduğunu düşünüyorum. Ha bu dilin, zihniyetin arkasındaki insan perde arkasında insan a da 'mal' ı yakıştırır gibi.

Edit: E
0
lüzumsuz adam
(01.02.22)
Anadoluda çokça kullanılır. mülk, para, miras, tarla, toprak diyorlar. Çocuklarına demiyorlar :)
0
lcha
(01.02.22)
Mirastan bahsediyor. Kanıtlayamam ama eminim.

K
0
zimbirik
(01.02.22)
Mal, mülk, miras, tarla vesaire. E.
0
kaptankedi
(01.02.22)
mal mülk dışarıya gitmesin +1
k
0
blatta hiberna
(01.02.22)
Calistik didindik kazandik, mali mulku elin oglu yemesin diyor amca.
0
brkylmz
(01.02.22)
teşekkürler cevaplar için.

biz duyduğumuzda iki kişi aynı anda nasıl çocuklarınız için bu yakıştırmayı yaparsınız tepkisi verdik :/ bizde sıkıntı var demek ki. sevindim miras, mal varlığının akla gelmesine, çok teşekkürler.
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
para dışarıya çıkmasın zengin ailelerin temel evlilik sebebidir.
0
duyurukullanıcısı
(01.02.22)
Eski bir olay bu, mal mülk bölünmesin aile içinde kalsın diye akraba evliliği yaptırıyorlar

E
0
not sure if serious
(01.02.22)
kadın kişisiyim, mal mülkten bahsediyorlar, tarladır, evdir, mirastır...
0
Phoebe
(01.02.22)
ya bir şey söyleyeceğim, ben de çocuklarından şakalı şekilde mal diye bahsettiklerini düşünürdüm. mal mülk aklıma gelmezdi yani.
0
evde liyakat kalmamis
(01.02.22)
@evde liyakat kalmamış ohh be teşekkürler :)) bizim de aklımıza hiç mal mülk gelmedi. sorun bizde :) söyleyen kişi de örnek arası kullanan çok sevdiğim ve değer verdiğim bir büyüğüm öyle bir şey kastetmeyeceğini bildiğim biri. o da nasıl böyle düşünebildiğime şaşırdı:D
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
mal mulk - E

ask evliligi nispeten yeni bir fenomen. evlilik ailelerin, mallarinin, topraklarinin birlesimi ve soyun devami icin aileler tarafindan eslestirilip ayarlanip onaylanan bir konseptti, eski nesil ve muhafazakarlarin aklina da ilk bu tanim geliyor - modern tanima alismamislar veya kabul edemiyorlar.
0
robokot
(01.02.22)
gerçek anlamda mal-mülk-para. e
0
ya ben lan neyse
(01.02.22)
(7)

Tehlikeli Arkadaş

kendinibulankadin
Merhaba, Size tehlike yaratan,asılsız söylemler ve iftiralar vs atan,aranız bozulduğunda herkesle aranızı bozan kişilere karşı nasil bir tutum sergileyip daha az zarar görmeliyiz sizce?Ayni is yerinde olduğumuz için çok uzaklaşma durumu maalesef olamıyor.
Merhaba,

Size tehlike yaratan,asılsız söylemler ve iftiralar vs atan,aranız bozulduğunda herkesle aranızı bozan kişilere karşı nasil bir tutum sergileyip daha az zarar görmeliyiz sizce?

Ayni is yerinde olduğumuz için çok uzaklaşma durumu maalesef olamıyor.
0
kendinibulankadin
(01.02.22)
Hayatından çıkaramıyorsan yalanlarından bir kaç tanesini ortaya çıkaracak çok temiz net deliller biriktir ve herkesin ortasında yüzle.
Ahmet böyle böyle dedin ama yalan söylüyorsun. Arkamdan konuşmaktan vazgeç yoksa diğer yalanlarını da böyle öğrenir herkes.
Gibi. Korktuğunu gösterme ama bunu yaparken de sağlam ve kararlı ol. O korksun
0
kisa
(01.02.22)
@kisa,korku yok zaten,ama bu durum da insanların sorgusuz olması asil ilginç durum.Bir çok kisi muhakeme yapmayı tercih etmiyor,asil cam sıkıcı taraf maalesef bu.
0
🌸kendinibulankadin
(01.02.22)
Ona bir şey yapamazsın ne yazık ki. Bir sürü psikolojik ve sosyolojik açıklama yapılabilir ama sonuçta değiştiremezsin. Etrafı değiştiremezsin, ancak kendini bunlarla baş edecek şekilde değiştirebilirsin.
Ne yazık ki haklısın
0
kisa
(01.02.22)
tehlike yaratma
asılsız söylem
iftira
ara bozma

gibi hobileri olan bir kişiye karşı yaptığın her çıkış onun ekmeğine yağ sürer. çünkü onun liginde oynamış olursun. lig dediysem de çok alt tabaka bir lig bu. seviyesine inersin bir nevii.

yapılacak şey merhaba merhaba dışında ignore etmek. yok saymak. yanaşmaya çalıştığında da bozmak. başka bir seviyede olduğunu, sana bulaşamayacağını ancak böyle gösterirsin.

sonuç ne olursa olsun, onun istediği olmamış olur. sen de istediğin huzura kavuşursun.
0
onemoremile
(01.02.22)
Mesafeli ve iyi geçinerek
0
photo85
(01.02.22)
@photo85,maalesef iyi geçinmek istemiyorum.Çünkü bu bana ters.Ben içimden gelmediği şekilde davranamıyorum maalesef.Politik olmayı pek beceremiyorum.
0
🌸kendinibulankadin
(01.02.22)
@onemoremile,aslinda en güzel yöntemlerden biri.Umarim yaparim.
0
🌸kendinibulankadin
(01.02.22)
(5)

insanlarla iletişim önerileri

elma
merhaba,ben insanlara normal ya da standart davrandığımı düşünürken sürekli kadın erkek farklı kişilerden kendimle ilgili "önceleri senden çekiniyordum, resmi ve soğuk görünüyordun" ya da "bazen sen de saçmaladığında rahatlıyorum, sen de bizim gibi insanmışsın diye düşünmeye başlıyorum", "seninle ko
merhaba,

ben insanlara normal ya da standart davrandığımı düşünürken sürekli kadın erkek farklı kişilerden kendimle ilgili "önceleri senden çekiniyordum, resmi ve soğuk görünüyordun" ya da "bazen sen de saçmaladığında rahatlıyorum, sen de bizim gibi insanmışsın diye düşünmeye başlıyorum", "seninle konuşmadan önce sanki hizaya girmek gerekiyormuş gibi hissediyorum" gibi yorumlar duyuyorum.

ben insanlara karşı mümkün olduğunca saygılı, nazik ve ölçülü olduğumu düşünüyordum. girip çıktığım ortamlarda merhabalaşırım, ayrılırken en azından gülümseyip başımla selam veririm öyle vedalaşırım. günlük hayatımda bol bol teşekkür etmeye çalışırım.

bilemiyorum nerede hata yapıyorum ama ben böyle düşünürken, insanların benden çekindiğini öğrenmek biraz beni üzüyor, çok çabuk samimi olamıyorum belki ama en azından saygılı olmaya özen gösteriyorum. acaba bu mu yanlış anlaşılıyor diye düşünüyorum bazen.

apartmanda denk gelince selamlaştığım insanlar oluyordu. geçen gün girişte denk geldim bir kaç kişi tanışmış kendi aralarında sohbet edip gülüyorlardı. acaba sohbet edecek hemen ne bulmuş olabilirlerdi :) onları görünce karşılıklı gülümseyip iyi akşamlar dileyip bunu düşünerek ayrıldım.

neyse, ben aslında insanlarla sohbet etmeyi, elimden bir şey gelecekse yardımcı olmayı seviyorum. farkında olmadan kurduğum bu resmiyet çizgisini sizce nasıl daha yumuşatabilirim.

daha mı güleryüzlü olmalıyım, özellikle gidip ben mi yakın ilgi göstermeliyim bilemiyorum ama insanların benimle çok da çekinmeden iletişim kurabilmesini istiyorum.

kendimi çok iyi ifade edememiş olabilirim ama sizin de konuyla ilgili önerilerinizi duymak isterim.

vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler şimdiden :)
0
elma
(31.01.22)
Ben de böyle şeyler çok duydum. Bence bu yaratılış meselesi. Yapabileceğiniz bir şey yok.
0
dissendium
(31.01.22)
Öncelikle yalnız değilsin :v

Tıpatıp olmasa da aynı sorunu ben de yaşıyorum. Gerçi sorun mu aslında o da muamma. Ama şöyle bir gerçek var; insanlara zor ısınıyorum. Ha belli bir aşamadan sonra canciğer olduğum çok insan var ama genelde bu süreç bir hayli uzun oluyor.
Sonrasında da "ilk zamanlar ne kadar soğuktun/ umursamazdın" gibi dönüş aldığım çok oldu. Ki aksine çok sevecen olduğumu düşünüyorum. Ama ikili ilişkilerde kendimizin nasıl hissettiğinin pek önemi olmuyor :) Bu gibi yaftalamalar genelgeçer, çoğunluğun kabul ettiği davranış biçimlerine dayanarak yapılıyor galiba. Mizaç meselesi galiba gerçekten. Kabullenip, barışmak lazım. Çünkü reddedip rol yapmanın çok daha kötü olduğunu düşünüyorum. Doğru arkadaşlıkları, doğru ilişkileri, gün içindeki minik sohbetleri dahi yakalamak biraz şans, biraz da cesaretten geçiyor.
0
lüzumsuz adam
(31.01.22)
Bu bir mizaç meselesi ama bu tarz "aşırı" mesafeli vibe'ın altında yatan sebep genelde kişinin savunma mekanizması neticesinde kendiliğinden oluşan "kalkan" oluyor.

Senin bahsettiğin saygılı olma durumu "benim bir çizgim var, aramıza bu çizgiyi çekiyorum, sakın bunu aşma" demek. İnsanlara bunu çok belli ettiğinde insanlar doğal olarak aman bulaşmayalım diyorlar.
Ama saygılı olmak böyle bir şey değil, tanımadığımız insanların default olarak bize saygısızlık yapacağını düşünmek sağlıklı değil.
Tabii asıl sorun, bunu bilerek yapmıyorsun muhtemelen. Yani "hayır herkes bana saygısızlık yapacak önkabülüm yok" diyebilirsin ama farkında olmadan bu tarz bir savunma kalkanı geliştirmiş olabilirsin.

Bunun nedenleri arasında sosyal iletişim gelişmezliği, büyüme zamanında yaşanan rezillik içerikli travmalar, insanlarla sosyal bağ kurmadaki dengesizlikler olabilir. Psikolog değilim, çok atıp tutmak istemiyorum ama bana öyle geliyor ki bu kadar takmana sebep olacak bir durumdaysan bu savunma kalkanını indirmek için, temelindeki muhtemel sorunlara eğilmen faydalı olur.

Mesela ben eskiden insan bozamazdım, azıcık samimi olan biri densizlik yaptığında cevabını veremezdim. Sonra ister istemez insanlar benimle kolay samimi olmayıp benimle uğraşmasınlar diye başta soğuk olmayı tercih ettiğimi fark ettim. Bilinçli yaptığım bir şey değildi ama zaman içinde özgüven kazanıp gerekene gerektiği yerde cevap verebileceğimi hissettiğimde o kalkanı kaldırdım çünkü artık ihtiyacım yok.

Velhasıl, madem bundan rahatsızsın, bu işe savunma mekanizması yönünden bakıp bir alternatif bulabiliyor musun onu göz önünde bulundur diyeceğim naçizane.
0
Bruce
(31.01.22)
goy goy yapmıyorsundur fazlaca, her konuyu her olayı ciddiyetle karşılıyorsundur, muhabbet sırasında X konusundan Y konusuna geçiş yapamıyorsundur. bunlar tahminlerim. bu arada bu söylediklerinin hiç bir kötü yanı yok. sanki sana gıcık olmuyorlarda saygı duyuyorlar gibi geldi bana.

o iki kişi de günlük konularda goy goy yapıyorlardır aralarında. sen yapmıyorsan adamlar naapsın.

not: hızlı etkileşim için tanımadığın insanlara merhaba yerine naber demen daha etkili olacaktır, naber diyince karşı taraf sanki seninle tanışmışda hatırlamıyormuş gibi hissedecek ve daha fazla ilgili davranacak. dolayısı ile etkileşimi hızlıca yükseltebilirsin.
0
selam
(01.02.22)
mizaç meselesi.

aslında teşhisi kendin de koymuşsun "...ölçülü olduğumu düşünüyordum."

ölçülü insanlara bu tarz yorumlar gelebiliyor. ölçülü olmak iyidir, insanların senden biraz çekinmesi de iyidir. gerçekten diğer türlüsü insanın canını çok daha fazla sıkıyor.
0
taçsız kral pele
(01.02.22)
(12)

Kadın Sevgiliye Kozmetik Almak

ceketimi alip cikcam
Merhabalar malum 14 şubat yaklaşıyor.Takı d.gününde almıştım. Parfüm vs de klasik geliyor. Kozmetik seti gibi bir şey mi alsam dedim. kendisi kozmetik seviyor ama sonra aklıma şöyle bir şey geldi.Kişisel bakım/kozmetik tarzı bir hediyeyi alınca "ulan ben bakımsız mıyım da bana böyle şeyler alıyor" g
Merhabalar malum 14 şubat yaklaşıyor.

Takı d.gününde almıştım. Parfüm vs de klasik geliyor. Kozmetik seti gibi bir şey mi alsam dedim. kendisi kozmetik seviyor ama sonra aklıma şöyle bir şey geldi.

Kişisel bakım/kozmetik tarzı bir hediyeyi alınca "ulan ben bakımsız mıyım da bana böyle şeyler alıyor" gibi bir düşünce olur mu acaba ? Ne dersiniz hanımlar.
0
ceketimi alip cikcam
(31.01.22)
Başlığı okuyunca "tersten anlaşılabilir" diye benim de aklıma geldi, bir de trip yapmayı seven bir yapısı varsa eyvah eyvah.

Düzenli kullandığı bir set, marka vs varsa sarf malzemesi olarak, alabilirsin. Zaten kullanıyor çünkü.
0
John Bloor
(31.01.22)
Böyle zamanlarda gördüğünde hoşuna giden, istediği, ama normal şartlarda para verip almayacağı şeyleri almak iyi oluyor.
Sallıyorum, highlighter çok beğeniyordur ama ona bütçe ayırıp kendi için almıyordur, bu durumda alınabilir bence.
0
veritaslibertas
(31.01.22)
sephora'dan veya benzeri bir yerden hediye çeki alın, ufak sembolik bir hediyeyle birlikte verin gitsin. sevdiğini bildiğiniz için alıyorsunuz hediyeyi sonuçta ama direkt spesifik ürün çok ters bi zamanda yanlış yorumlanma ihtimalini barındırırken dilediğince harca gülüm temalı hediye yanlış yorumlanamaz bence. en fazla kolaya kaçmış iblis falan denilebilir, o da olsun o kadar.
0
evde liyakat kalmamis
(31.01.22)
Abi kendi keyfine göre bir şey alırsan bozulabilir ama ben bu konuda kendine has bi tercihin olduğunu düşünmüyorum benim de yok mesela ama kendisinin düzenli kullandığı kullanmaktan zevk aldığı bi ürün vs varsa onu alabilirsin tabii yanlış anlaşılacak bir durum oluşmaz.
0
Zaman Tamircisi
(31.01.22)
asla bakimsiz anlami cikmaz ama alacagin urunun ona hitap ettigini bilmen SART. rastgele krem alamazsin veya makyaj malzemesi falan. ancak peeling tarzi seyler olabilir o da tek basina cok bi hediye havasi vermez. belki cok populer urunlerden sepet yapabilirsin serum, gozalti kremi, lip balm, highlighter ve allik tarzi seyler olabilir. aa hatta yazdikca limonian geldi aklima ayak maskesi, el maskesi var cokzel
0
ala09
(31.01.22)
Krem falan almak çok zor. Daha biz kendi cildimize iyi gelen şeyleri bulurken zorlanıyoruz, cilt tipimize göre içerik bakıyoruz deniyoruz ediyoruz. Bu riskli bence.

Fiyatlar uçmuş ama makyaj yapıyorsa şunlar çok iyi. Cilt rengine göre allık highlighter vs de olabilir. Hediye çekine de +1 diyorum

www.sephora.com.tr

www.sephora.com.tr

www.sephora.com.tr

www.sephora.com.tr
0
jazzabel
(31.01.22)
Teşekkürler cevaplar için.

Evet dediğiniz gibi spesifik olarak bilmek zor.

Ben daha çok şu tarz set gibi bir şey düşünmüştüm.

www.beymen.com

@jazzabel evet makyaj yapıyor çok olmasada. linktekiler de olabilir, ilgimi çekti.
0
🌸ceketimi alip cikcam
(31.01.22)
Normalde de bakım yağları kullandığını biliyorsanız hoş hediye ama bu seti ben mesela asla kullanamazdım çünkü bu yağlar bende sivilce yapıyor.
0
jazzabel
(31.01.22)
sephora'ya mac'e hayır demez ya.. al geç :)
0
lcha
(31.01.22)
en mantikli seylerden biri hazirlandigi alani bir sonraki gordugunuzde belki ortadaki urunlerin fotografini cekip gidip onlardan almak olabilir. Problemli bir cildi varsa, cok spesifik bir makyaj tarzi vs varsa rastgele urunler bosa gider. Yani bana sevgilim isterse Mac'ten alsin, isterse bana ozel imal ettirsin ruj veya far surmem. Ama kullandigim retinol kreminin yedegini alirsa hos olur, gibi...
Haliyle kullandigi markadan hediye ceki de mantikli olabilir.

Edit: yani soruya cevabim su ki 'ya bakimsiz mi diyor bana' demem ama cok alakasiz seyler almissa (yukarida bahsettigim gibi) 'yahu hic mi tanimiyorsun beni' diye dusunurdum veya cilt tipime uygun seyler degilse 'hay allah ya emegi bosa gitti' diye uzulurdum.
0
sopiro
(31.01.22)
Makyajında far kullanıyorsa kesinlikle far paleti. Cilt ürünü biz kendimiz bile bulana kadar göbeğimiz çatlıyor çöp olabilir güzelim hediye.
0
cilekli pasta
(31.01.22)
ben de almamaniz taraftarıyım. istedigi bir seyi biliyorsaniz/ogrenebilirseniz alin tabii ama bilmeden kozmetik almak riskli bence. alerji olur bir sey olur.
0
rallied
(31.01.22)
(10)

Düğününde kendi gelin makyajını ve gelin saçını yapan var mı?

i m cool with that
Kendimi bildim bileli kuaförlerle şansım yaver gitmedi. Olmadı bir türlü. Elim makyaja çok yatkındır, yeterli malzemem var, devamlı yapıyorum. Saç konusunda da eh işte diyelim. Zaten düğün için salık saç veya arkadan çok hafif tutturmayı ve saç aksesuarı takmayı planlıyorum. Kuaförden randevu almasa
Kendimi bildim bileli kuaförlerle şansım yaver gitmedi. Olmadı bir türlü. Elim makyaja çok yatkındır, yeterli malzemem var, devamlı yapıyorum. Saç konusunda da eh işte diyelim. Zaten düğün için salık saç veya arkadan çok hafif tutturmayı ve saç aksesuarı takmayı planlıyorum. Kuaförden randevu almasam bu işleri kendim halletsem diyorum ama hata mı etmiş olurum?

Siz ne yaptınız? Aramızda düğün günü saçını, makyajını yapmış biri var mı? Yetişebildiniz mi? İçinize sindi mi? Pişman oldunuz mu?
0
i m cool with that
(30.01.22)
normalde yapılır da düğün günü stres olur, heyecan olur vs. tam istediğiniz gibi olmaz bu sefer daha fazla stres olursunuz. gerek yok bence, önceden işinin ehli birini bulup düğün günü gidersiniz. zaten bir kerelik bir şey, işin ustası yapsın.
0
rose parks
(30.01.22)
Benim eşim viski içe içe kendi yapmıştı saçını da makyajını da
0
aids rakun
(30.01.22)
makyajını kendin yapabilirsin bence ama saç için kuaför daha iyi olur.
0
theseachange
(30.01.22)
yapabilirsiniz tabii neden olmasın. yani çok büyük prodüksiyonlu bir makyaj ve saç düşünceniz yoksa, hep yaptığınız türden bir şey yapacaksanız gayet kendiniz yapabilirsiniz. elinizin yatkın olduğunu söylemişsiniz, makyaj için özellikle, alışkınsanız ve kendi tarzınızı güzel yansıtacaksanız bence ne güzel. saçınız da normalde çok uğraştırmayan bir saçsa ve düzgün durmasını sağlayabilecek bir iki spreyiniz ya da malzemeniz falan varsa kendiniz takılabilirsiniz sanki.

bu tür şeylerde kişinin kendi tarzı önemli. benim çok sade bir nikahım oldu, gelinlik bile değil beyaz bir elbise giydim. etrafımda öyle büyük koşuşturmaca yoktu, o yüzden pek bir şey yetiştirme derdim yoktu. makyajımı kendim yaptım (ki zaten aşırı az malzemeli, ruh gibi görünmeyeyim diye yaptığım bir makyajdı). saçımı kendim uğraşamam diye mahalledeki daha önce hiç gitmediğim, tanımadığım bir kuaföre gidip fönlettim (saçım normalde de düz, sadece ekstra düzgün dursun, hızlı bozulmasın diye). çiçeğimi bile o gün mahalledeki bir çiçekçiden bir buket çiçek alıp evde kafama göre bozup kendime küçük bir buket yaparak halletmiştim. hepsi yetişti bunların. belki başkası açısından aşırı özensiz hareket etmiş olabilirdim ama bana yettiler açıkçası, pişman da olmadım.

ama bazı insan çok takar kafasına, tam istediği gibi olmazsa üzülür, gününü kötü geçirir. bu şekilde önem veren bir insansanız strese girebilirsiniz tabii hazırlık yaparken, o zaman size bu tarz uygun değil demektir. ya da gelinliğinizin, mekanın bir sürü hazırlığı vardır, yardım edecek kişiler azdır, tüm bunların içinde yetiştirememe sıkıntınız olur, o zaman da belki stresli olur. düğün gününüzün koşullarını ve kendi tarzınızı düşünerek belki karar verebilirsiniz.
0
nimberjack
(30.01.22)
Gaflet anıma denk geldi, makyajımı kuaförde yaptırdım. Nikahtan hemen sonra (yemek, eğlence vs öncesinde) ilk iş yüzümü yıkadım, kendi makyajımı yapıp rahatladım. Kendiniz yaparsanız daha mutlu olabilirsiniz :)

Saç için kuaför daha iyi olabilir. Hatta hiç düğün, "gelin başı" karıştırmadan dümdüz gidip istediğiniz şeyi yaptırırsınız, makyajı sonra kendiniz yaparsınız.
0
kobuzchu kiz
(31.01.22)
benim eşim tüm süreçleri kendisi yaptı. saçını yaparken, kardeşinden az biraz yardım aldı.
0
hooiken
(31.01.22)
Kuaförde geçenden daha az vakit harcarsın o kesin. Elin yatkınsa yap geç, başkası daha iyi yapacak diye kaide yok ki genelde korkunç yapıyorlar.
0
lcha
(31.01.22)
Saç konusunu bilemem. Eğer duvak takacaksanız kuaförün takmasında fayda var. Ama makyajı kendiniz gayet yapabilirsiniz. Ben maalesef kuaförde yaptırdım. Kız "natürel" olsun diye kahverengilere boğdu beni. Gelinlik giyiyorum, ne natüreli bacım...
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.22)
Bir erkek olarak tek bildiğim, genel olarak kuaförler gencecik güzelim kızları gelin makyajı adı altında daha yaşlı ve daha çirkin yapıyorlar.

Herhalde "lan gelin başı diye çuvalla para alıyoruz, basalım boyayı da bu kadar parayı buna mı aldınız demesinler" diye düşünüp hafif makyajdan kaçıyorlar.

Saçı yapamazsınız herhalde, ama makyajı asla kuaförün insiyatifine bırakmayın.
0
John Bloor
(31.01.22)
nikah/düğün günü evde sakin ortam bulmak zor olabiliyor. bunu da hesaba katmak gerekir diye düşünüyorum. onun dışında makyajınızı kendiniz yapıp oradan kuaföre geçip saçınızı yaptırabilirsiniz belki. saç yapmak duvak gibi şeyleri saça tutturmak biraz zor. yine de denemek istiyorsanız da birkaç kez prova yapabilirsiniz evde.
0
illiyet dağı
(31.01.22)
(13)

Şuan Pandemi Olmasa Ne Yapardınız?

dreamnesiac
Pandemi nedeniyle kendinizi kısıtladığınız, yapmayı özlediğiniz ne var?Çok basit şeyler bile olabilir :)Teşekkürler
Pandemi nedeniyle kendinizi kısıtladığınız, yapmayı özlediğiniz ne var?
Çok basit şeyler bile olabilir :)

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(30.01.22)
Maskesiz gezmek yeter. Bir de ekonominin durumu pandeminin önüne geçti. Dolmuşa 5 lira verilen ülkede gezmek de sorun.
0
dissendium
(30.01.22)
Maske dışında bir kısıtlama yok hayatımda şu an
0
kisa
(30.01.22)
içeri girince ilk iş elimi yıkamak olmaz. pis ellerimle sağa sola dokunmayı özledim :)

bi de 3 doz bionteche rağmen hala şu aptal maskeyi takmak zor geliyor. ondan kurtulmuş olurum. gına geldi :)
0
e mice
(30.01.22)
İlk işime pandemiden hemen önce başladım diyebiliriz. Her ay başka bir ili gezecektim, Ocak'ta Şubat'ta gittim sonra 2 senedir iptal oldu o iş :(
0
aguen
(30.01.22)
Maske olmasa fark yok +1
Maskeyi de soğukta sıcak tutuyor diye seviyorum, şu anda bir şikayetim yok şükür rabbişime.
0
Bruce
(30.01.22)
Fark yok +9

Maske sıcak tutuo +5
0
abuzer
(30.01.22)
Maskesiz gezmek ve termal tesislerden yararlanmak.
0
burka
(30.01.22)
Bol bol seyehat
0
2027
(30.01.22)
Her tatilde Turkıyeye doner erkek arkadasımı, bebek yegenimi, ailemi vs gorurdum. Yasadıgım yerde ulkeye her girisinizde 28 gün otelde karantina yapmanız gerek, o yuzden sadece bir kez yaz tatilinde gidebiliyorum ki tatilin yarısından cogu otel odasında gecmis oluyor. Kımse de beni ziyarete gelemiyor cunku freelance calısmadıkları surece kım 28 gun artı asıl tatil suresini izin alabilsin.
0
sopiro
(30.01.22)
telefonumu dezenfekte etmeden kullanmayı özledim. ama gerçekten özledim, öyle böyle değil.

sanki bütün covid varyasyonları telefonumun üzerindeymiş gibi hissediyorum. eve gelip ellerimi yıkıyorum ve hemen telefonu dezenfekte ediyorum. iki yılın ardından çok yorucu gelmeye başladı.
0
taçsız kral pele
(30.01.22)
Nefret ettiğim bi şeyi yapardım : pazara gitmek

Onu bile özledim be
0
photo85
(30.01.22)
restoranlarda kapali alanda rahat kafayla yemek yemek.
0
lemmiwinks
(31.01.22)
Maskesiz gezmek +1. Pandemi biterse ilk kutlamamda maske yakacağım, ahdım var.
0
d max
(31.01.22)
(7)

Yalnızlık hissi ile nasıl baş ediyorsunuz?

psmstc
Yalnızlık hissi sizi üzüyor mu? Yalnızlık hissi ile nasıl baş ediyorsunuz?
Yalnızlık hissi sizi üzüyor mu?

Yalnızlık hissi ile nasıl baş ediyorsunuz?
0
psmstc
(29.01.22)
Duyuruya sarıyorum bazen.
0
kaptankedi
(29.01.22)
herkesi az çok üzüyordur
ben öyle hissettiğimde arkadaşlarla buluşma ya da aktivite ayarlarım
spora giderim, playstation oynarım, dizi izlerim. geçici çözümlerim.
0
megacracker
(30.01.22)
güzel bir sitcom, friends,office vb. veya insanın içini ısıtan türden filmler bende çalışıyor gibi ama zaman zaman en iyisi uyumak.
0
captainmrg
(30.01.22)
Ailem ve arkadaşlarım var ama genel olarak yalnız hissediyorum.

İdare ediyorum, çok büyük bunalımlar yaşamıyorum ama bazen tek başıma olduğumu bilmek hüzünlendiriyor. Öte yandan öyle çok fazla insan da istemiyorum zaten, yoruluyorum etrafımda birileri varken ama ihtiyaç duyduğum an birilerine ulaşamamak hoş olmuyor tabi...
0
burka
(30.01.22)
Yalnızlıgı onemsenmemek ıle ozdeslestirdigim zamanlarda üzüyor. Diger zamanlarda ben bizzat seciyorum, cunku insanlarla vakit gecirmeyi sevmiyorum.

Misal, uc arkadasıma veya aıleme whatsapptan “ay cok korkunc bir sey oldu sana bunu anlatmam lazım” diye mesaj atsam ve hicbiri geri donmese saatlerce bu beni biraz üzerdi. Ama “noldu ayol” dıye cevap gelınce ve bu sohbetı onlarla yapabilince fiziksel olarak tek basıma oldugum gercegı beni üzmüyor. (Cok uzakta bir ülkede tek basıma yasıyorum da o yuzden boyle soyledim. Yalnızlıktan onu anlıyorum yani.)

Yalnızlıgın alternatif yorumlamalarına bakarsak sevgilisiz/bekar oldugum zamanlar üzmüyor cünkü yukarıda dedigim gibi insanlarla vakit gecirmeyi pek sevmiyorum. “Kımse beni sevmiyor” gibi bir yalnızlık hissim yok. Yasadıgım yerde sosyallesecek arkadasımın olmaması da üzmüyor yine aynı sebepten.
0
sopiro
(30.01.22)
edemiyorum.
0
ckgoneforawhile
(31.01.22)
üniversite sonrası bir süre işsiz kaldığımda sorun oluyordu, o zamanlar geyik forumlarından vb bir sürü arkadaş edinmiştim. sonra iş güç evlilik çoluk çocuk derken kendimi hiç yanlız hissetmiyorum artık :)
0
ravenudon
(31.01.22)
(7)

Alkolle beraber bastıran uyku yaşlanma belirtisi mi?

Bruce
Eskiden alkol tükettikçe kaynağı belli olmayan gubidik bir enerjim olurdu. Son bikaç senedir sızıp kalıyorum.Öyle yüksek miktarlar da değil, 3 bira 3 kadeh şarap, viski vs.Hafif çakırkeyf hale gelince müzik açar moda girerdim ya da yanımdakilerle sohbet ederdim, şimdi çakır hale gelmeden uykuya doğr
Eskiden alkol tükettikçe kaynağı belli olmayan gubidik bir enerjim olurdu. Son bikaç senedir sızıp kalıyorum.

Öyle yüksek miktarlar da değil, 3 bira 3 kadeh şarap, viski vs.
Hafif çakırkeyf hale gelince müzik açar moda girerdim ya da yanımdakilerle sohbet ederdim, şimdi çakır hale gelmeden uykuya doğru çekiliyorum.

Yaşlanmak böyle bişey mi? Siz yaşanırken böyle bişey deneyimlediniz mi?
0
Bruce
(29.01.22)
Aynen karşim.

İçtikçe gaza gelip kızlara yazılcak yastasin ama içten çürümüşsün
0
abuzer
(29.01.22)
yok fakirliğin belirtisi, az içiyorsun demek ki uykun geliyor, içmeye devam edersen uyku gider.
0
killerbee
(29.01.22)
@abuzer, bak o dediğin daha büyük bir yaşlanma belirtisi; üzdün...

@killerbee, dün bizim tekel indirim yapmış, 18 liraya özel seri görünce 10 tane aldım ama yine gitmedi. Yoksa haksızsın diyemem.
0
🌸Bruce
(29.01.22)
Karacigerine baktır demek oluyor bu .
0
yiyen ama calismayan adam
(29.01.22)
Tolerans geliştiriyorsunuz, vücut farklı tepki veriyor? Tolerans - alkol - Google it
0
damba
(29.01.22)
@damba, 13-14 senede oluşmayan toleransın şimdi olmasının sebebinin yaşla ilgisi olduğunu düşündüğüm için sordum aslında.
0
🌸Bruce
(29.01.22)
valla hocam aynı durum bende de var 32 yaşındayım, tam dediğin gibi. eskiden (20-25 arası) hafta içi sabaha kadar içip sabah işe gidebiliyordum, şu an 3-4 kadeh şarap içsem 2-3 günüm çöp oluyor.
0
roket adam
(29.01.22)
(21)

En küçük kaç yaşınızdaki bir olayı/anı hatırlayabiliyorsunuz?

jonas
Dün birisi 2.5 yaşındaki bir olayını hatırladığını söyleyince bir şaşırmıştım. Büyüyünce o olayı ebeveynlerine anlatıp teyit ettirmiş falan. Gerçekten hatırlanabilir mi ya.Başlıktaki soruya cevaplarınızı alabilir miyim, merak ettim...
Dün birisi 2.5 yaşındaki bir olayını hatırladığını söyleyince bir şaşırmıştım. Büyüyünce o olayı ebeveynlerine anlatıp teyit ettirmiş falan. Gerçekten hatırlanabilir mi ya.

Başlıktaki soruya cevaplarınızı alabilir miyim, merak ettim...
0
jonas
(28.01.22)
3-4 glb
0
abuzer
(28.01.22)
net olarak yaşımı bildiğim 3 yaşımdan anı var hatırladığım(spesifik bi gün olduğu için kaç yaşımda olduğumu biliyorum yani). Ama ondan önce olduğunu bildiğim ama kaç yaşımdayken olduğunu hatırlamadığım onlarca minik kesit var beynimde ve hiçbiri bana birinin anlatıp da aklımda kalacağı önemde şeyler değil. 2,5-3 yaşından olaylar hatırlanabilir bence
0
nundu
(28.01.22)
4 yaşında sünnetten sonra dondurma yemiştim onu hatırlıyorum.
0
sckxyss
(28.01.22)
iki yaş.
banyodan çıkan annemin kukusunu görmüştüm. sonraları bunu anlattığımda 'sus be, benim kukum yok' demişti. üstelemedim ben de.
0
gunah mg012
(28.01.22)
4 yaş doğum günümden birkaç görüntü ve pastamı hatırlıyorum.
0
mattiadestro
(28.01.22)
3-4 civarı benim de ilk anılar ama çok çok az. 5 yaşımdan itibaren baya net her şey.
0
theseachange
(28.01.22)
2-3 yaşlarımda beşikteki anımı hatırlıyorum çok net şekilde.
0
jazzabel
(28.01.22)
3-4 yaşımda kahramanmaraş'ta babamla bir yaz günü meydanda yürüyoruz. elimizde dondurma var. sonra babam sarı bir sakız alıyor büfeden. bana vermiyor çocuklar çiğnemez diyor. bi bu var.

bir de benden 3 yaş küçük kardeşim kundakta, ikimiz birlikte sünnet olduk. sünnet düğününün neredeyse tüm günü, sonraki 1-2 haftadan bir çok an çok net aklımda. sünnet elbisesinin önünü tutarak merdivenden çıkışım, bahçede kumların arasında karınca ve kum yemem, teyze kızının bir avuç dolusu sakızı ağzında çiğneyip kafama yapıştırması, halamın sakız kuruyunca makasla saçımı ve sakızı kesmesi, hep aklımda. sünnet anı, kırmızı leğen, leğene düşen et parçası, metal makas, sünnetçinin beyaz önlüğü vs. zaten asla silinmez. ilki mi, ikincisi mi daha eski bilemiyorum. büyük ihtimal sünnet daha eski.
0
gabe h coud
(28.01.22)
2 yaşımdan itibaren hatırlıyorum.
0
killerbee
(28.01.22)
3-4
0
hayirsiz
(28.01.22)
2 yaşıma 1-2 ay kalmışken akrabamız evcil hayvanını bize bırakmış. Ben çok net bir şekilde hayvanı sevdiğimi falan hatırlıyorum.

Ben 2,5 sanıyordum annem 2 yaşında bile değildin dedi.
0
sevilen progressive türkücü
(28.01.22)
2- 2,5tan görüntüler, çık kısa stop motion videolar halinde bir kaç anı.
3ten sonrası full hd akış, video halinde hafızamda.

ancak yaş ilerledikçe, 30lara doğru en eski anılar azalıyor, siliniyor vs.

soruya cevap; elbette, gayet normal.
0
rewlack
(28.01.22)
Ben 3 aylıkkeni bile hatırlıyorum ama olay olarak değil görüntü olarak :) Saat vardı, sallanan, yüzüstü yatarak onu takip ettiğimi hatırlıyorum. Bu hatırladığım şeyi söyleyince annem bana yaşımı söylemişti. Sonra saati vermişiz :)

Bence zihnini arındıran herkes hatırlayabilir.
0
e mice
(28.01.22)
2 yaş. babamın işyerindeyim, öğle tatili muhtemelen, bir arkadaşıyla pinpon oynuyorlar. top yere düşüyor, ben de peşinden koşuyorum.. "koşma kızım düşersin" diyor.

bunu hatırladığımda da lisedeydim, ders çalışmaya çalışırken birden kafamda canlanmıştı artık nasıl konsantre olamadıysam:) babam da birebir doğruladı dehşete düşerek:)

aile içinde hiç bahsi geçen bir konu değildir bu arada, yani anlatılan bir şeyden olan bir öğrenme ya da çağrışım sözkonusu değil. ama neden bu olayı hatırlıyorum ben de bilmiyorum:)

bir yerde okumuştum bu arada, adler olabilir, insanın en eskiden hatırladığı anı önemlidir diye. benden bu:)
0
dreamnesiac
(28.01.22)
2-3 yaslarinda ani olarak video yok cogunlukla fotograf var.

video 4 yasinda basliyor, anaokulunun kapisindan girmedigim icin pederden ilk tokadi yemistim. baya 4k olarak hatirliyorum, guzel tokatti.
0
cooperr
(28.01.22)
1 yas dogum günüm, ama dogum günüm oldugunu fotograftan anladim. sandalyeden düsmüstüm halamda annene git demisti. o kadar öncesi sonrasi yok. 2 yas, 3 yas aklimda hicbir sey yok.
0
durgunfoton
(29.01.22)
2 yaş.

bu konuyla ilgili bir video görmüştüm. beyin, misal 5 yaşında iken 2 yaşlarında olan olaylara ait nesneleri, fotoğrafları, anlatımlara vs. o kadar çok maruz kalıyormuş ki, bir anı oluşa geliyormuş. Yaş ilerledikçe de o olayı ben 2 yaşındayken yaşamış gibi hatırlıyormuşuz.

Fakat benimki şöyle, bir rüya hatırlıyorum. Çok korktuğum bir rüya. Karanlık ve karanlıkta kırmızı gözlerin göründüğü. Karanlık yerler de evin odaları. Evi de turluyorum haliyle.

Şimdi ben bizimkilere aklım yettiğimde en eski bunu hatırlıyorum dediğimde, o evdeyken sen 2 yaşındaydın ve ayrıldık dediler.

O eve dair elimizde sadece salonda ve balkonda çekilmiş fotoğraflar var. Başka da yok. Rüyada gördüğüm odaların sırasını ve ne tarafta olduğunu anlattığımda doğru diyorlar.

Onun dışında aynı evde balkondan aşağıya beni kapıcının kızlarına uzatırlarken ki 1-2 saniyelik anılarım da var fakat balkonda kedilerle falan fotoğraflar olduğu için beynim oraları yorumlamış olabilir. Ve bakıcının kızlarının gelip beni aldığı dillendirilirdi. O yüzden bu anı beynimin bir oyunu olabilir. Emin değilim. Ama rüya konusunda bişey diyemeceğim o hepimizi şaşırtıyor.

Bu arada eğitim hayatım bitene kadar 8 okul değiştirdim ve çoğu arkadaşımın ismini, yüzünü, yaşadığım olayları anımsarım.
0
ananiyimioguz
(29.01.22)
4 kardeşimin doğumunu falan hatırlıyorum annemin hamileliğini hastaneye gidişini
0
basond
(29.01.22)
Dedemin öldüğünü babam anneme söylerken hatırlıyorum. 1 yaş civarında olmam lazım. Travmatik bir sahne değildi yine de hatırlıyorum. Annemle yerde oyun oynuyorduk. Babam geldi, söylerken elleriyle dizine kapandı bir an.
Salıncak beşikte olduğum bir anı da hatırlıyorum, düşmekten korkmuştum ama hiç mantıklı değil, bebek hatırlamaz değil mi?
3-4 yaşlarıma ait daha fazla anılarım var ama şu diğer ikisi beni bile şaşırtıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.22)
3 yaşımdaki tüm 98' dünya kupası anılarını net bir şekilde hatırlıyorum, zihnim orda o an açıldı benim
0
hooiken
(31.01.22)
İlk anım spesifik olarak 3 yaşımdan. Anneme yaşımı sormuştum bana "3" demişti. O esnada şu üzeri çeşitli şekilli delikler olan büyük küpe o delik şeklinde parçaları sokma temalı oyuncakla oynadığımı da hatırlıyorum.
0
d max
(31.01.22)
(11)

motive olamıyorum

passion rules the game
işim gereği (akademi, püü) yapmam gereken işler var, makale yazmak daha doğrusu diğer işler kolay. ne var ki doktora bitti biteli bir türlü yapamıyorum istediğim gibi, yarım yamalak onlarca şey yazdım ve biraz vakit ayırsam en az 5-6 makale çıkacak ama içimden gelmiyor. deadline olunca işler kolay,
işim gereği (akademi, püü) yapmam gereken işler var, makale yazmak daha doğrusu diğer işler kolay. ne var ki doktora bitti biteli bir türlü yapamıyorum istediğim gibi, yarım yamalak onlarca şey yazdım ve biraz vakit ayırsam en az 5-6 makale çıkacak ama içimden gelmiyor. deadline olunca işler kolay, 1 haftada 2 kitap bölümü lazımdı ingilizce yazdım yayınlattım ama kendi öz disiplinim olmayınca makaleler aksıyor. gerçi o bölümler içinde 1,5-2 ay falan süre vermişlerdi, son hafta bitirdim. bir şekilde bu gelecek 2 ayda kendi makalelerimi de halletmem lazım.

bu konuda ne yapabilirim? ülkenin bilinmezliği beni de sürüklüyor resmen, aşabilen var mı durumu? 3 ay sonra ne olacak belli değilken hiçbir şey yapasım gelmiyor. millet evlenip çocuk falan yapıyor.

danke.
0
passion rules the game
(28.01.22)
Ben de deadline yaklaşmadıkça işlerimi bitiremiyorum. Bir çeviri elimde bir sene sürünüyor, "bu çok acil, haftaya matbaaya gidecek" dediklerinde 800 sayfa redaksiyonu bir haftada yapıyorum. Birbirimize yalan deadline'lar verip sıkıştıralım mı? :)
0
kobuzchu kiz
(28.01.22)
Özel sektörde olsanız bu motivasyonla işten çıkarılabileceğinizi düşünerek motivasyon sağlayabilirsiniz.
0
dissendium
(28.01.22)
@dissendium özel sektörde çalışıyor olsam zaten ilgili işleri mesai saatleri bile bitmeden çoktan halletmiş ve mesai dışı işi düşünmüyor, baya da daha fazla para kazanıyor olurdum :) o yüzden o pek motive edici değil iyice kırdı hatta
0
🌸passion rules the game
(28.01.22)
Motivasyon dünyanın en boş kavramı olabilir bence ya, eğer dikkat eksikliği vs gibi bir sağlık sorunu yoksa insanlar sorumlu olduğu konuda hareket etmek için motive olmayı beklememeli bunu sana yaptıracak şey motivasyon değil özdisiplin olmalı, konulara bu şekilde yaklaşırsan bitirmen daha olası olabilir motivasyon bugün var yarın yok; özdisiplin her zaman var.
0
Zaman Tamircisi
(28.01.22)
@passion rules the game, o zaman çözüm ortaya çıktı. İstifa.
0
dissendium
(28.01.22)
@dissendium doktora tezi için de aynı şey denmişti, genelde herkesin en kolay önerisi bu ama herkes baya yararlandı, öğrenciler de derslerden memnun. özel sektör madden tatmin eder ama ruhen veya mental olarak yapılacak iş değil :) parayla motive olanlar için uygun olsa da bana gelmez. çözüm orada değil yani.
0
🌸passion rules the game
(28.01.22)
Ben deadline sız yazamıyorum maalesef. Halihazırda doktora tezimi yazıyorum. Ayrıca danışmanım bir makale istedi işte bilmem kaçıncı sayıya yetiştirelim mutlaka dedi. Yetişecek gerçekten de. Benim sorunum aşırı mükemmel yazmaya çalışmaktı ama danışmanım sayesinde artık akıllandım. Yaz düzelt yaz düzelt zaten adam oluyor o taslak. Kısacası yayına dönüştürmek istediğiniz yarım kalan işlerinizden birini seçin. Güncel literatürü tarayarak hedef dergilerinizi de seçin. Bu noktada teşvik, puan vs hesabına kadar yapın. Sonra da yetiştirmek için 2 haftanız kaldığını düşünüp yazmaya başlayın. Ödev gibi, zorunluluk gibi. 2 hafta sonunda yazdıklarınız sizi tatmin etmese de ilerlemiş olmak gaz verecek. Bir yayın daha bitmeye yaklaşmış olacak. Kimse güle oynaya yazamıyor bence.
0
buzbebek
(28.01.22)
@buzbebek en iyi tez bitmiş tez ama sonrasını daha farklı hayal etmitşim :₺
0
🌸passion rules the game
(28.01.22)
daha fazla iş edin :) bu akademik anlamda olmak zorunda değil ev temizliği ve market alışverişi bile olabilir. o zaman bi tanesini aksatınca hepsi birden kaydığı için motive oluyorsun ama dezavantajı; sürekli gerginlik :D
0
e mice
(28.01.22)
motivasyon mesajı iste arsiv.ntv.com.tr
0
garylineker
(28.01.22)
@lineker bu mesaj akademide atılsa ortalık baya karışır, kesin atılıyordur da :D
0
🌸passion rules the game
(29.01.22)
(17)

Kilo vermem icin gaz versenize

abuzer
Arkiler min 6 - max 8 kilo vermem lazim. Gaza getirmelik bişiler soylesenize
Arkiler min 6 - max 8 kilo vermem lazim. Gaza getirmelik bişiler soylesenize
0
abuzer
(28.01.22)
veremezsin. (ters psikoloji)

en güzel yöntem bir buddy bulmak. geçen sene bu zamanlar 108 kilo yakın bir arkadaşım var. onunla apple watch üzerinden iddiaya girerek ve birbirimize laf atarak, instagram'da geçemezsin, hayır sen geçemezsin gibi postlar atarak uğraştım, ciddi kilolar verdi. 78'i gördü. ama şimdi yine aldı kiloları. havalar biraz ısınsın tekrar başlarım tacize.
0
gabe h coud
(28.01.22)
sen o kiloyu ver sana bir bira ısmarlarım
0
selam
(28.01.22)
@sel, 1 adet mi xd
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Ahsha sen 8 versen ne olacak. Ahshahsha
15.in altı fark edilmez bile
0
kisa
(28.01.22)
Not: sen o kiloyu ver açarız bir roze
0
kisa
(28.01.22)
Şişko hicbir şey yapma yan gel yat sen
0
kediperili
(28.01.22)
Max. 8 kilo için en az 3 ay diyet yapacağını unutma, tabii bu süreç kadın-erkek için daha farklı erkeklerde biraz daha kısa sürebilirken kadınlar için süreç uzayabilir bunlara hazırlıklı ol hayal kırıklığı yaşama, kolay gelsin.
0
Zaman Tamircisi
(28.01.22)
Arkiler ters psikoloji ise yaramio. Guzelli yaparsın aslanli kaplanli cümleler seviom ben
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Sana 8 kilo nedir ya. Azıcık sıksan 2 ay, çok dikkat etsen bir ay.
İş değil. Neler yaptın sen, komik olma. Sen abuzersin büyük düşün
0
kisa
(28.01.22)
eminem lose yourself şaşmaz.
0
marul hirsizi
(28.01.22)
şu anda kaç kilosun?
0
kaptankedi
(28.01.22)
@kaptan, :')
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Manitan zayıf hatunları gördükçe senden soğur haberin olsun.
0
Bruce
(28.01.22)
Kim ne derse desin kadınları en çok gazlayan şey yine kendi aralarındaki rekabettir. O yüzden kendinizi diğer hemcinslerinizle karşılaştıracaksınız. Şöyle bir şey olabilir: Sürekli foto çekindiğiniz hemcinsiniz olan bir arkadaşınız varsa birlikte çekindiğiniz fotolara bakın (mümkünse yan yana çekilmiş boydan foto olsun), oradan aranızdaki kilo farkına bakın. Çekineceğiniz sonraki fotoda arkadaşınızdan daha zayıf çıkacağınıza dair kendinize söz verin. Arkadaşınızı zayıflama davanıza kurban ettiğim için üzgünüm ama zafere giden yolda her şey mübahtır :D
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(28.01.22)
gazdan ziyade yontem diyorum. myfitnesspal gibi kalori tracking uygulamalari bazi kisilarde acayip ise yariyor. ben hicbir seyden motive olmam hayatta genel olarak ama yontem iyiyse sonuc aliyorsun
0
hot potato
(28.01.22)
zayif halinle kilolu halinin fotografini yanyana kolajlayip ekranina koy kimin tarafindasin sec....
0
ala09
(28.01.22)
Daha yeni bununla ilgili bir kitap okudum. arastırmalarla deneylerle vs desteklenmis bulgular…
Kendinizi gidip de bir fitness modeli ile kıyaslarsanız motıve olmuyorsunuz, cunku o nıspeten baska ligde bir insan degil mi? Sizin kendiniz gibi benzer fiziğe sahip vs ve kilo verebilmis insanlarla kıyaslamanız gerek. “O yapıyorsa ben de yaparım tabii” diyebilirsiniz boylece.
Tavsiye degil gaz istemissiniz o yuzden bu konuyu uzatmayayım da, yukarıda baska hemcinslerle kıyaslayın dendigini gordugum icin soyledim.
Bence en guzel gaz bes altı ay sonra “iyi ki yapmısım” diyecek olmanız, bugun harekete gectiğiniz icin kendinizi sevecek olmanız. Saglıklı olmak adına yapılan adımlar kendimizi sevme seklimiz, kimsenin bizim icin bizim yerimize yapamayacagı bir iyilik yapıyoruz kendimize ki sürekli yeterli olmadıgımız algısını pompalayan bir dunyada kendini sevmek radikallik degilse nedir.
0
sopiro
(30.01.22)
(6)

Arkadaşım neden böyle davranıyordu?

gunisigi90
Bir arkadaşımla konuşuyorduk, aklıma üniversite arkadaşımın yaptıkları geldi. Adı Pelin olsun. İkimiz, yurtta aynı odada ve aynı sınıftaydık. Aynı servisle okula gideceğiz mesela, ikimiz farklı dakikalarda çıkar, farklı koltuklara otururduk. BAzen aynı sırada otururduk, aldığı notları falan gösterme
Bir arkadaşımla konuşuyorduk, aklıma üniversite arkadaşımın yaptıkları geldi. Adı Pelin olsun. İkimiz, yurtta aynı odada ve aynı sınıftaydık. Aynı servisle okula gideceğiz mesela, ikimiz farklı dakikalarda çıkar, farklı koltuklara otururduk. BAzen aynı sırada otururduk, aldığı notları falan göstermezdi. Neyse; bunu anlarım.

Bir gün yine okul çıkışı servise bineceğiz, o yoldan yürüyor, bende yanındaki kaldırımdan, bu tarafa gelsene dedim, ses etmedi. Yolun sonuna gelince bir baktım, kaldırım kapalı. Şimdi neden oradan gitmediğimi anladın mı, demişti. Ne tuhaf hareket değil mi? Kavga yok, bir şey yok. Bana karşı tavrı hep bu şekildeydi. Even niye böyleydi? Sonradan gelen açıklama isteği: Zaten öyle çok arkadaş değildik, okulda farklı kişilerle arkadaştık. insan tanımadığı birine bile, o yol kapalı, oradan gitmeyin der.
0
gunisigi90
(28.01.22)
kendisini senden üstün görüyormuş.
0
lazpalle
(28.01.22)
sizi sevmiyormus bence arkadasiniz degilmis mecburiyetten muhatap oluyormus gibi geldi bana.
0
in vino veritas
(28.01.22)
in vino+1
kıskanıyor diyecektim ama kıskanmadan ziyade sizi sevmemiş ve katlanmis
0
all girls dream
(28.01.22)
sizi sevmemek bir yana, muhtemelen kendisi dışında kimseyi sevmeyen bir insanmış.
problemli.
düşünmeye değmez.
0
blatta hiberna
(28.01.22)
seni sevmiyormuş zorunlu haller dışında da muhatap olmuyormuş diyorum ben de
0
lcha
(28.01.22)
Bunun benzeri benim de başıma geldi. Aynı mekanda çalıştığım, beraber tuvalet temizlediğim arkadaşımın, lisede beni görmemezlikten geldiğini farkettim. Çünkü ben lisede siyah takım elbise giyen, tuvalette sigara içen, popüler değilde daha çok kendi halinde bir çocuktum. Daha sonra arkadaşımın bu durumunun altında yatan sebebi buldum, tamamen eziklik psikolojisiydi. kendisini sürekli başkalarıyla mukayese ederdi zaten. Sonra bu ezikliğinin altında ezildi ve hayatına son verdi. son günlerinde gene yanında ben vardım.

Bu durumun altında bir çok sebep yatabilir. Belki de sizi sevmiyordur, belki de seviyordur ama etrafa karşı beraber gözükmek istemiyordur(bunun da bir çok sebebi olabilir), belki de gözü yükseklerdedir vs.

Yalnızken aranız nasıldı? Gene size karşı soğuk muydu, yoksa gayet samimi sıcak mıydı? Eğer yalnızken sıcak, umumi ortamlarda yabancı gibiyse, kesinlikle eziklik psikolojisi. Zaten bence bir insanın gerçek dostunuz olduğunu kalabalık ortam içerisinde anlarsınız. Ortamda başka insanlarda varken sizi satmıyor, gene sizinle beraber hareket ediyorsa işte o kişi sizin gerçek dostunuzdur.
0
el conquerador
(29.01.22)
(10)

is yerinden bir problem

durgunfoton
Arkadaslar,sacma birsey ama is arkadaslarimdan biri ile sorunum vardı, ben kanıtım onlana kadar bekledim, sonra sikayet ettim, simdi aramiz kötü. bu sikayetten sonra kendi sorumlulugundaki isleri yapmayı bıraktı, sımarık bir prenses oldugu icin, ben de toplantıda yapılmayan isleri söyledim. ufak bi
Arkadaslar,

sacma birsey ama

is arkadaslarimdan biri ile sorunum vardı, ben kanıtım onlana kadar bekledim, sonra sikayet ettim, simdi aramiz kötü.
bu sikayetten sonra kendi sorumlulugundaki isleri yapmayı bıraktı, sımarık bir prenses oldugu icin, ben de toplantıda yapılmayan isleri söyledim. ufak bi tartısma oldu, laf atısması.

iste o toplantida gruba yeni katilan iki kisi vardi.
bugün onlarin bilgisayarlarini düzeltmeye gittim ve ne gördüm? bu tartıstıgım arkadas bunlara mail atmıs, -sahit oldugunuz görüntüden cok utandım, bunun istediginiz is ortami olmadıgını biliyorum, bunun hakkında sizinle konusmak isterim ama burada ofiste olmaz, cikista birlikte gidebiliriz.-

hemen tabi ki cevaplarına da baktım, onlarda -önemli degil istersen konusuruz, cıkarken haber veririz- yazmıslar.
maillerini karıstırmadım, zaten e-postalarında yeni oldukları icin birsey yok, ekranı acınca önüme cıktı, zimbra mailde belki bilirsiniz, maili atanlar bir sütunda, mail bir sütunda görünüyor..cevaplarina baktim evet :).


simdi ne konustular, benim hakkımda iyi mi kötü mü bilmiyorum? uyanık bir de ofis dısında konusalım demis.
umrunda mı derseniz degil ama, ilk geldiklerinde bana o kisiyi sorduklarında ben 'biz konusmuyoruz benim birsey demem dogru olmaz' demistim, istesem ben de bircok sey söylerim. bu yüzden cok rahatsız oldum.

fotografını falan cekmedim, ceksem ne olacak ki zaten bir de suclu konumuna düserim.

fakat ben cok yıprandım ve sinirlerim de cok bozuk cünkü daha önceki kanıtlama süreci beni cok ugrastırdı, ne yapmalıyım veya bu yeni gelenlere de nasil davranayım bilmiyorum. patronu da cok bunalttım iyi niyetli davrandı tekrar kimseyi sıkmak istemiyorum.
0
durgunfoton
(27.01.22)
Yeni gelen arkadaşların ne düşündüğünü boşverin.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
O kişi yeni gelenleri örgütleme yoluna girmiş, belki örgütlemiştir bile. Bu şekilde devam ederseniz sevilmeyen kişi olursunuz. Bence bir süre konuşmalara çok dâhil olmayın.
0
dissendium
(27.01.22)
bu yazışmaları okuma konusu ortaya çıkarsa, yönetimin yapacağı en mantıklı şey seni işten çıkarmak olur.
0
reanarchy
(28.01.22)
Hocam kendi sorumluluğundaki işleri bıraktı şımarık bir premses diyorsun da bunun hesabını kesmek sana mı kaldı? :) yani eğer senin alt seviyense tamam ama değilse bunu çıkıp da laf dalaşına çevirip ispiyonlayamazsın. Senin işin onun yüzünden kilit duruma düşüyorsa bile, bunu ifade edişin kritik.
Yeni gelenler de dışarıdan bakınca birinin diğerine saldırdığını gördülerse cephe alırlar yakında.
0
lcha
(28.01.22)
kelimesi kelimesine KnoxOverstreet +1

sorun yaşadığınız insanla sorununuzu çözmeye değil, direkt karşı tarafa zarar vermeyi düşünmüşsünüz.

toplantıda yaşananlar ve anlattığınız diğer her şey profesyonellikten tamamen uzak.
0
blatta hiberna
(28.01.22)
konuyu biraz daha acayim,
bu olaylar yurtdisinda, ben ilk yapilan irkcilik mi artik mobbing mi bilmiyorum rapor ettigim de bunu sen yanlis anlamissindir, kültür farkliligina cektiler. ben de aynen yazdiginiz gibi pusuya yatip kanit bekledim, ondan sonra ciddiye aldilar ve egitim almak zorunuda kaldi.
ondan sonra kendi sorumlulugundaki isleri birakti, grup icin yaptigi ama benim de yaptigim seyler var, mesela 2 metre sisleri degistiriyorum hanimefendi deney yapacak diye ama benim gelen postalarimi birakmamis, digerlerininkini birakmis. bu yüzden ben de cok sinir oldum. ama farkindayim yani.

aslinda acikca cephe alsalar benim isime gelir, cünkü o zaman yardim etmek, gereksiz iyi davranmak zorunda kalmam, hem benim dedikodumu yapiyorlar hem de yardim istiyorlar.

bana kötülük yapmayan hic kimseye kötülük yapmadim, suclu konumuna düsmeyecek olsam brosür yapar dagitirim.
0
🌸durgunfoton
(28.01.22)
@Knox+1
Valla uzun zamandır bu kadar katıldığım bir yorum okumamıştım. Yazmak istediğim çoğu şeyi yazıp beni yükten kurtarmış.

Ne yapacağına gelince, bence kendinle ilgili özeleştiri yapma olayına başlayabilirsin. Bu sayede olayları daha net yorumlayıp ona göre hareket edebilirsin. En basitinden mesela karşı tarafın diğerlerine mail atmasını çok yanlış bişey gibi görürken, senin yeni gelenlerin maillerini okumanın "evet cevaplarını okudum :)" şeklinde smile içeren bir yorumla sempatikleştirilebilecek bir olay olmadığının farkına varabilirsin. Onun yaptığı yanlışsa senin yaptığın da o kadar yanlış.
0
j r r tolkien hayrani
(28.01.22)
Uzatirsan kovulursun, onun da sana bir faydasi yok. Baskalarinin emaillerini acip okumak falan bunlar ortaya cikarsa kovulakla da kalmazsin, sehir degistirmek zorunda bile kalabilirsin..

Eger isyerinde kafan rahat degilse baska is bak, bulunca istifayi bas cik. Yurtdisinda calisacaksan derinin kalin olmasi lazim, cok net irkciliga maruz kalmadigin surece ki bunun olma olasiligi oldukca dusuk, sikayet falan islerini bosver, isine bak. Pusu kurdum bekledim falan bunlar pek normal hareketler degil..
0
cooperr
(28.01.22)
Benim farklı bir düşüncem var, sen bu kişiyi küçük düşürmeyi başardın, eğitim vs. aldı diyorsun, yabancılar bizim gibi değil. İyiyse, nice-cool kötüyse sorry derler o kadar daha ilerisi olmaz, bitiremezsin.
benzer şeyleri ben de yaşadım, tahmin edebiliyorum.
Bu kişi artık aşağılandığı için hata yapmaz. bence yeni gelenlerle konuşma sebebi de bu, ama saldırgan davranırsan barbar Türk olursun, sana zararı olur.
o yaşananları yapan sen olsaydın, kovulurdun.
0
spherical
(29.01.22)
ırkçı hastaya bak sen, ortada laf edemediğini anladı artık alttan alta insanları size karşı gruplayacak. o yeni gelenler bunun kanıtlanmış ırkçı olduğunu biliyorlar mi? bence bilmeleri lazım.

mailleri okuduğunuzu söyleyemeyeceğinizs göre (lütfen tekrar yapmayın), ki bunu belirtirseniz kesinlikle size karşı kullanacaktır, bundan sonra ona koz vermemeye çalışmalısınız. yeni gelenler de iş ortamında tutunmaya çalışacak insan ararlar doğal olarak. bu pisliğe tutulabilirler.

eğer önemliyse sizin için siz de konuşun ama bence gerek yok. huzurunuzu bozacak ve işinize engel olacak bir sey yapmadıkları sürece sizi üzmelerine izin vermeyin lütfen, o pisliğin amacı o.
0
rallied
(30.01.22)
(14)

Olayları kafanızda büyütür müsünüz?

onyetele
Kafanızda bir olayı büyütür müsünüz?Mesela -ya amma da abarttın şunu diyenler oluyor mu? Haklı olduğunuz halde?
Kafanızda bir olayı büyütür müsünüz?

Mesela -ya amma da abarttın şunu diyenler oluyor mu? Haklı olduğunuz halde?
0
onyetele
(27.01.22)
Kafamın içindekileri deşifre etseydim derlerdi hatta korkup kaçarlardı.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.22)
Kendi kendime diyorum ben ama dinlemiyorum da
0
kisa
(27.01.22)
Bazı şeyleri sırf toplum benden bunu ciddiye almamı bekler diye umursuyorum. Bana yapılan şey suç teşkil etmediği sürece pek umursamam.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
hayır, üzerine uyurum, düşünürüm, sebebini, kaynak nedenini bulmaya çalışırım. kendi hatalarımı kendi kendime itiraf ederim. samimi bir şekilde düzeltmeye çalışırım.
0
gabe h coud
(27.01.22)
Hiç büyütmem, refleks olarak unutup bir daha üzerine düşünmeme moduna giriyor beynim. Hatta büyütmem gereken şeyleri de büyütemiyorum bu sebeple.
0
Bruce
(27.01.22)
Büyütmem, hiçbir şey büyütmeye değmez
0
lcha
(28.01.22)
Büyütmem, büyütemiyorum daha doğrusu.
0
juliette
(28.01.22)
İnsanlara anlatmadığım için "amma abarttın" diyen yok ama gereksiz şeyleri inanılmaz büyütme, sürekli argüman üretme ve geceleri uyuyamayacak kadar düşünme yeteneğine sahibim evet.
0
peki madem
(28.01.22)
hem de nasil.
0
durgunfoton
(28.01.22)
Bu konuda bir dünya markasıyım.
0
chihirovekohaku
(28.01.22)
Kaygı bozukluğundan muzdaripken inanılmaz büyütür, etrafımdaki insanlara da negatif enerji saçardım. Hastalıktan kurtulunca bakış açım da değişti, olayı büyütmem veya pişman olmam geçmişi değiştirmeyecek, geleceği olumlu yönde şekillendirmeyecek ne üzeceğim kendimi kafasına ulaşabildim. Büyük rahatlık.
0
tamam sakinim
(28.01.22)
aboov hem de nasıl. karşılıklı harala gürele mevzuu değil de genel olarak en ufak şeyi bile kafama takarım, dert olmayan şeyden dert çıkarıp içinde boğulurum. biraz aşama kaydettim sanki ama yeterli değil hala.
0
der meister
(28.01.22)
İnanılmaz derecede büyütüyorum. Karşı tarafın hiç haberi olmuyor ama ben kendimi bitiriyorum. Çok yorucu bir durum, son günlerde farklı yöntemler deneyerek odağımı başka yönlere çevirmeye çalışıyorum.
0
hayalhayal
(28.01.22)
Belki bu konuda dünyada rakibim yoktur. Maalesef...
0
izza
(30.01.22)
(9)

Kendi emeğinizle aldığınız bir eviniz var mı?

izza
Varsa kaç yaşında alabildiniz?
Varsa kaç yaşında alabildiniz?
0
izza
(27.01.22)
banka kredisi olmadan ama büyüklerden borç alarak, kendi birikimimize ekleyerek 33 yaşında çok şükür bir ev alabildim.
lokasyon: küçük bir il
0
pccopath
(27.01.22)
Kimseden borç almadan, yani sosyoloji ekonomik çevresinin olası avantajlarını kullanmadan , sadece banka kredisiyle İstanbul’da bir insan müthiş yetenekli değilse, ortalama bir kariyere sahipse 40-45 den önce ev alamaz.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
Var, 30. %100 yalnız ve tek gelirimle aldım. Krediyle tabii. Ama ortalama üstü bi kariyerim var yani o konuda şanslıyım.
0
roket adam
(27.01.22)
Almadım da inşa ettim. Babam ile ortak 3 katlı. 23 yaşımdayken 4 yıllık kredi cekip üzerine 21 yaşımda aldığım arabamı satarak yaptım. Yalnız 2/3 babam 1/3 benim payım var
0
metos
(27.01.22)
İstanbul'da ort. bir ev olmuş 1.5 -2 milyon. Hadi aşırı şanslıyım emlakçısı vs. 1milyona denk getirdim diyelim.

300000 birikim yaptım diyelim 700 mortgagea girdim. Aylık 15 bin kredi borcu var.

10 senelik iş tecrübesiyle tüm parayı biriktirip girdik diyelim. Ayda 8 K birikim yapmak gerekiyordu. En az 1500-2 ev kirası + mutfak masrafı yani ennnn kötü ihtimalle giriş maaşının ayda 12 bin olması ya da bugün 15 bin kredi ödeyebilecek bir gelir olması gerek.

İstanbulda alınmaz özetle. ÇEvremde de anasının babasının birikimiyle ev alan arkadaşlar var. Hiç aileden destek almadan alan 1(bir) kişi bile görmedim bu şehirde.
0
lcha
(28.01.22)
Kendi emeğin dediğin zaman iş karışıyor. Babam okul okutmamış olsaydı zor alırdım. Ama senin yazdığın anlamı ile var evet.

2018 yılında 36 yaşında 330 K'ya küçükyalı'da eski bir apartmandan bir daire aldım. şimdi müteahhitle görüşüyoruz apartman olarak. yenilenecek bu sene. fiyatı 2.7 M olacak. İyi bir yatırım yapmış olacağım yani. Sadece kendi çabamla aldım maddi olarak evi bu arada.

Eğer çalışmaya başladığım dönemin 2nci ayından itibaren anne babamın maddi olarak yanında olmamış olsaydım veya hayat standardı olarak biraz daha düşük yaşamış olsaydım, 27-28 yaşımda ev alırdım. Bu yüzden ev almak yerine önce araba aldım sonra 36'da ev geldi anca.
0
twelfth
(28.01.22)
43 yaşındayım, kendi emeğimle biriktirdiğim İstanbul' da ortalama bir yerde ev alacak param var. Yazılan çoğu şeye ters evet ama kendi işimi yapmıyorum, maaşlı çalışıyorum.
0
kumandanim
(28.01.22)
Büyüklerimizden hiç maddi destek almadan krediyle 35 yaşımda evi aldım (aldım diyorum çünkü tam da o sırada maalesef eşim iflas etti), 10 senede ödedim. Bunun 8 senesinde orta düzeyde özel sektör memuruydum. Bittiğinde nasıl rahatladığımı anlatamam. Aradan gerçen onca seneye, artık çok daha iyi bir pozisyonda olmama rağmen şimdi oturduğumuz evi bugün alamam.
0
SiyamkedisiZorro
(28.01.22)
kenkler ben hiç aileden destek almadan (kendim ayrıca kirada yaşayıp) evi nasıl aldığımı aslında anlatayım sonuçta anonimiz hepimiz, hani şu olmaz etmez muhabbetini aşmak için yazıyorum. sonra silerim bi ara.

ev bedeli 410000 tl
ekspertiz bedeli 370000 tl
konut kredisi 296000 tl çıkıyor
114000 tl peşinat lazım
kenarda 61000 tl'm varmış o günde
114-61 = 53 bin tl peşinat için de ihtiyaç kredisi çektim

ziraat 0.99'dan 120 ay kredi, aylık 4226 tl, 296.000 tl böyle toparladım
iş bankası 1,30 küsürden 36 ay kredi, 1896 tl x 36, 53000 tl böyle toparladım
garanti kredi kartına taksit (tapu harcı) 1705tl x10, 17785 tl tapu harcı da karttan çektim taksitli

2019 aralık maaş 11721

aylık ödemem:
ilk yıl: 4226+1896+1705 = 7805 tl (hayatımın en zor yılıydı, minimum ötesi bi hayat yaşadım, nisanda zam falan alınca bi tık rahatladım, kiracı vardı evde o çıktı kendi evime geçince kira derdim bitince daha iyi oldu, nisanda evlendim evin bazı masraflarını ona yığdım vs (altınları ellemedik))
ikinci yıl: 4226+1896 = 6121 tl
bu yıldan itibaren 1896'lık ihtiyaç kredisi de bitecek, tek derdim 120 aylık kredi olacak.

410'a aldığım (daha doğrusu bankaya aldırdığım) ev yıllık %3 değerlenir ve 10 yılın sonunda 534 bin lira olur diye projeksiyon yapmıştım.
malum olaylar sonunda ev 2m olduğu için erken emeklilik gibi birşey oldu diyebilirim benim için. mal almaktan korkmamak lazım iyi kötü para akıyorsa. 2020'de ayda 5k para bağlayan adamlar şu an milyoner oldu. ha bu şartlar altında "lan ödeyemezsem ne olacak" diye de hiç strese girmedim. ödeyemezsem o bankanın sorunu, alsın evi satsın, ben yine evim olmadığı halime geri dönmüş olurum en kötü ihtimalle diye düşündüm. yani bu kredi durumu bende başlardaki o maddi keyfimden biraz feragat etmem dışında hiç öyle 10 yıl napıcam ben gibi bi stres oluşturmadı açıkçası.

bu ev merkezi ama biraz küçük bir ev. yaşam konforundan biraz feragat ettim tabii ki. ama 10 bin tl maaş alıp direkt milyonluk evlere bakıyorsanız bence bi tık bakış açısını değiştirmekte fayda var. bugün mesela aynı durumda olsam kurtköyden 500 binlik ev alırım. herkes suadiye'de yaşamayı hayal ediyor ama 40 yıl kira ödemektense kurtköyde yaşarım daha iyi.
0
roket adam
(28.01.22)

Bir derdim var

kismisolungac
Hic bir arkadasima anlatamiyorum. Buraya da yazamayacak kadar da karisik biraz.Bir kac akilda verebilir belki. Kadin erkek iliskileri konu. Vakti olan varsa dmTesekkurler
Hic bir arkadasima anlatamiyorum. Buraya da yazamayacak kadar da karisik biraz.
Bir kac akilda verebilir belki. Kadin erkek iliskileri konu. Vakti olan varsa dm
Tesekkurler
0
kismisolungac
(27.01.22)
(12)

İş Yerinde Size Verilen İş Bitince Ne Yapıyorsunuz?

alicek
Arkadaşımla konuşuyorduk bana verilen iş bitince ne yapıcam vs diyerek serbest şekilde takılıyor, ben genelde işimle alakalı şeylere bakıyorum, mesela yaptığım işle ilgili sektörel dergi vs olur falan. Bu konuda etik bir kural var mıdır? Siz ne yapıyorsunuz? Yurt dışında çalışanların gözlemleri nedi
Arkadaşımla konuşuyorduk bana verilen iş bitince ne yapıcam vs diyerek serbest şekilde takılıyor, ben genelde işimle alakalı şeylere bakıyorum, mesela yaptığım işle ilgili sektörel dergi vs olur falan. Bu konuda etik bir kural var mıdır? Siz ne yapıyorsunuz? Yurt dışında çalışanların gözlemleri nedir?
0
alicek
(27.01.22)
başkaları görür çalışma motivasyonu düşer diye çok internette vs gezinmiyorum. işle ilgili devam ediyorum..
0
sttc
(27.01.22)
Reddit
Kulaklığımı takıp müziğe (içimden) çılgınca eşlik ediyorum
Kahve arası
Sohbet muhabbet vs
İşimle alakalı eğitimler
İşimle alakasız eğitimler

- - -
Evden çalışıyorsam:

Oyun oynuyorum
Dizi izliyorum
Piyano çalışıyorum
Diğer bir hobiye uğraşıyorum
Hoparlörlerdeki müziğe (dışımdan) çılgınca eşlik ediyorum

_______________

İşyerleriyle bir anlaşmamız var; sana şu kadar para vereceğiz, karşılığında şu işi istiyoruz diyorlar. Sonrası onları bağlamaz.

Olabilecek en kurumsal kurumda çalışıyorumdur belki. Pazartesi acil toplantı yapıldı önemli bir proje bu hafta bunları yapmamız gerekiyor çok hızlı ilerleyeceğiz vs. Benim haftalık işim pazartesi 11:00de bitmişti. Başka biri olsa iki haftada belki biterdi aynı iş. O yüzden rahatım. Bir yarım iş günü daha kendi cebimden çalıştım hadi bonus olsun keratalar diye.

Çok etik bir insan olduğumu düşünüyorum. Save ralph izledim cruelty free ürünlere geçtim komple vs. vs. her sabah işim olsun olmasın 8:30'da online olurum. Ama etik bir problem görmüyorum.
0
aguen
(27.01.22)
@aguen, proje bazlı mı çalışıyorsunuz yoksa full time mı?
0
🌸alicek
(27.01.22)
Evden calisiyorum. Yatip uyuyorum genelde. Etiklik bir durum yok, adi uzerinde is bitmis.
0
hot potato
(27.01.22)
tepe yöneticiyim. iş asla bitmez. ben özellikle ekipler ara versin, istediklerinde soluklansın, kendi planını programını yapsın diye dokunmam kimseye. micromanage yapmam ama yardım isterlerse bilgisayarına bağlanıp onunla birlikte yaparım işi,(home office) işi veririm, süre veririm. ara ara sorarım ama strese sokmam. işleri bitince de sonrasında ne yapacakları bellidir. herkesin orta ve uzun vadeli iş listesi var. günlük işlerde tüm ekipler zaten otonom bir şekilde çalışır. 1000 kere yapılan işi takip etmek gerekmez. işlerin biri biter diğeri başlar. %100 bütün iş bitti, yapacak bir şey kalmadı durumu, 15 senelik iş hayatımda bir kere bile olmadı.

bazen çok yoğun çalışırım, oturduğum yerden 15 saat kalkmadığım, yemediğim içmediğim tuvalete gitmediğim olur. bazen de iş bilgisayarı açık kalır, gider pcde konsolda 15 dk oyun oynarım, balkona çıkar güneşlenirim, çiçeklerime bakarım. sigara molası sayılır bunlar. genel olarak şirketin sahibiymiş gibi sorumluluk bilinciyle çalıştığım için aklıma kaytarmak gelmez. belli yoğun dönemlerden önce ve sonra recharge olurum ki yoğun dönemimde işe de yansısın.
0
gabe h coud
(27.01.22)
Akşam saat 18:10 a kadar PC başından ayrılmamam gerekiyor ama iş yoğunluğum da düşük. Yani yarım saat işim oluyorsa sonraki yarım saatim boş. PC’den çok uzaklaşmayacağım için yanda ipadle falan vakit geçiririm, açar müzik dinlerim. Ama kafamı tamamen işten uzaklaştırmamak için de derinlemesine bir şeyle uğraşmam. Yüzeysel şeylerle vakit geçiririm.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
Eski işimde birkaç gün hiç işim olmadığı zamanlar olurdu, ekşide burada zaman öldürür, makale falan okur alışveriş sitesi gezerdim.

3 seneden fazladır işin bittiği gün hatırlamıyorum, en fazla o gün bitmesi gerekmiyordur, onda da ekiple molada zaman öldürürdük.
0
Bruce
(27.01.22)
Ben kendi adıma iş bulup oradan devam ediyorum. Yazılım yapıyorum, elimdeki task bitse kodun kötü kısımlarını refactor ediyorum mesela, o bakımdan yapılacak iş bitmiyor.

Yurtdışında benim gördüğüm işi biten bitmemiş gibi yapıyor, uzatabildiği kadar uzatıyor. Çok profesyoneller ama bu konuda, yani bilmesen gerçekten harıl harıl çalışıyor sanabilirsin.

Etik açısından, tam zamanlı çalışıyorsan "işim bitti" diye bir konsept yok bence, çünkü anlaşman task/görev bazlı değil, saatini satıyorsun. O saatlerde çalışıyor olman lazım. Ha tabi işi "yaya yaya" da yapabilirsin, orası biraz şirketin problemi oluyor o konuda, işi hızlı bitirmen için sana bir incentive sunması lazım.
0
plutongezegendegilmi
(28.01.22)
beyaz yaka olarak kuzey amerika'da elindeki is bittiyse gider is istersin. Sana is vermesi gereken kisinin elinde is yoksa o zaman 1-2 aylik bir egitime gitmeni isteyebilir bos zamanini iyi kullanman icin. O da olmazsa ve 3-4 ay bos kalirsan ve cok da kritik bir eleman degilsen sepet havasi calarlar sende raks ederekten onundeki maclara bakarsin.

Bir de sunu ekliyim, devamli olarak biryerden is gelmesini bekleyen bir beyaz yaka eninde sonunda girdigi her isten kovulur. O yuzden biran once kendine yetebilecek bir konuma gelmek lazim, magara adami kafasi. Sabah uyandin acsin, bortu bocek artik birsey yakalarsan doyarsin, yakalayamazsan gece ac yatarsin..Insanlar aslinda bircok acidan hala oldukca primitif yasamaya devam ediyor.
0
cooperr
(28.01.22)
Mesleğim ile ilgili şeylere bakıyorum, düşünsenize mesai saatinizde yeni bir şeyler öğreniyorsunuz ve bunun için size para ödüyorlar, bundan güzel bir şey var mı? şimdiye kadar hep öğrenmek için para ödediniz, şimdi öğrenmek için para alıyorsunuz, üstelik aynı iş yerindeki yada aynı meslekteki diğer kişilerin de önüne geçiyorsunuz, size maaş artışı olarak geri yansıyor, iş bulma derdiniz azalıyor.
0
selam
(28.01.22)
Yönetici iseniz iş bitmez. gabe +1
0
yeninesiltupcu
(28.01.22)
@alicek: full time çalışıyorum. türkiye'deki mühendis ortalamaları belli olduğu için birkaç ekiplik işi tek başıma yapıyorum bu yüzden herkes inanılmaz mutlu benden.

arkadaş grubum hep böyle ama. yurtdışında kamuda çalışanlar da aynı, türkiye'de startupta çalışan da.


edit: mesela geçen aralık'ta son anda birisi "aguen, şu senin yıllık hedefinmiş yapılmamış" dedi. neyse iki günlük işmiş benim için yaptım. sonra dönüp dolaşıp soruyorum kim dedi bunu ben bulamadım bu işi falan. en son müdürüme gittim, "e bu senin 2022 sene sonu hedefindi naptın yuh" dedi kibarca.
0
aguen
(28.01.22)
(8)

Şiddet olmadan otorite olabilir mi?

psmstc
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu? Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu?

Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?

Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
0
psmstc
(27.01.22)
Olur yahu neden olmasın. Annem ne psikolojik ne fiziki şiddet uygulardı ama baya otoriterdi çocukken.

mahrum bırakmanın tam örneğini oturtamadım o nedenle cevap veremedim.
0
lcha
(27.01.22)
olabilir. saygı ile de otorite olur. saygı duyduğun için o kişinin dediğini ikna olup yaparsın.
0
roket adam
(27.01.22)
bireyler uzerinde olabilir. (mesela siddet tehdidi olmasa bile bir kisi baskasini saygi / sevgi / guven gibi sebeplerle otorite olarak kabul edebilir)

toplumlar uzerinde ise olamaz. cunku otoriteyi kabul etmeyecek kisiler her zaman olacaktir, ve bu kisilerin "kaos" olusturmasini engellemek icin siddet tehdidi bulunmak zorundadir.
0
robokot
(27.01.22)
zaten otorite şiddetle değil daha çok korku ile kurulur. bayağı kavram karmaşası yaşıyorsunuz.
0
rose parks
(27.01.22)
evet gayet olabilir.

sunulan şartlar bırakıldığında zarar göreceğin bir durum yaratırsan, şiddetsiz otorite yaratırsın.

örnek: işe birini alırsın; arabasını, bilgisayarını, telefonunu verirsin, özel sigortası ve spro salonunu da karşılarsın. ve adam sana muhtaç kalır, çünkü işi bıraktığı sabah, bu "hayatının standard özellikleri"ne artık sahip olmayacaktır.

aile içinde de durum aynıdır.
çocuğuna, sevgiline öyle düzgün şartlar (maddi olmasına gerek yok. senin konuşup dertleşebiliyordur, onun her şeyinden anlıyorsundur. beraber yaptığınız ve sadece sizinle yapabildiği etkinlikler vardır.) sağlarsın ki, bu seni otorite haline getirir. çünkü bu tür şeyleri senden alabilmek için senin sözünü dinler hale getirir.
0
whatdreamsnevercome
(27.01.22)
rose parks +1

psikolojik şiddetle otorite kurulmaz, sorunlu ilişkiler kurulur, sorunlu erişkinler yetiştirilir.
0
dreamnesiac
(27.01.22)
Otorite icin elbette guc gerekir. Bu guc fiziksel, sosyal (hiyerarsik) ya da psikolojik olabilir. Diger yandan gucun yoneltilmesi ise gerekmeyebilir.
0
dunal
(27.01.22)
sadece fiziksel siddet ile otorite olmaz ama sifir siddetle otorite bence imkansiz.

egitim zaten psikolojik siddet uzerine kurulu bir duzen.
0
cooperr
(27.01.22)
(7)

Yetişkinlikte kardeş kıskançlığına maruz kaldınız mı?

psmstc
Abla, abi, kardeş kıskançlığı. Nasıl baş ediyorsunuz?
Abla, abi, kardeş kıskançlığı. Nasıl baş ediyorsunuz?
0
psmstc
(27.01.22)
evet. fazlasiyla mesafe koydum ve kendi hayatinda "super" gelismeler oldukca benle olan durumu hafifledi. kiskanclik probleminin sebebi bireyin kendisini yetersiz hissetmesi veya ozguvensizlik olunca o sorunlar duzeldikce kisi de degisti takintisi azaldi
0
ala09
(27.01.22)
gozlemledidimi soyliyecegim
gorusmeyerek bas ediyorlar
0
all girls dream
(27.01.22)
Evet görüşmeyeceksin maalesef
0
kediperili
(27.01.22)
evet. hayati bir durum olmadıkça görüşmüyoruz zorunlu durumlarda da minimum temas ile görüşüyoruz ve böylece sorun yaşanmıyor.
0
foolrules
(27.01.22)
Kalmadim.
0
j r r tolkien hayrani
(27.01.22)
Yani küçükken illa ki olmuştur, kendim de kıskanmışımdır. Ama geçiyor demek ki, kardeşlerimle aram süper.
0
d max
(31.01.22)
(12)

Size bakmayan ebeveyne yaşlanınca bakar mısınız?

sankibirazsey
Sizi doğar doğmaz terk etmiş ebeveyniniz yaşlandığında, kimsesiz ve muhtaç kaldığında evinize alıp bakar misiniz? Yoksa bakımevine mi bırakırsınız? Ebeveynin zihinsel bir rahatsızlığı olduğunu da varsayalım. Akıl sağlığı yerinde değil.
Sizi doğar doğmaz terk etmiş ebeveyniniz yaşlandığında, kimsesiz ve muhtaç kaldığında evinize alıp bakar misiniz? Yoksa bakımevine mi bırakırsınız?

Ebeveynin zihinsel bir rahatsızlığı olduğunu da varsayalım. Akıl sağlığı yerinde değil.
0
sankibirazsey
(27.01.22)
beni bıraktığında akıl sağlığı yerinde miymiş? yerindeyse umurumda olmaz. değilse de çok umurumda olmaz bakım evinde kalır ama yine ara ara bakarım nedir ne değildir diye.
0
matilda
(27.01.22)
bakabilecek durumdaysam bakarım.
ya da imkânlarım dâhilinde baktırırım veya bir şekilde ucundan da olsa destek olmaya çalışırım.
bakamayacak durumdaysam çözüm ararım, yapabileceğim kadarını yaparım.

bunları yaparken görüşmemeye devam da edebilirim, ikisi farklı şeyler.
onun bana bakmamış olması onunla ilgili bir sorun, onun kendi sorunu.
pişman olup olmaması, sonradan ne düşündüğü, o süreçte onun yaşadıkları onun kendi hayatıyla, iç dünyasıyla ilgili.

benim ona bakmamsa benimle ilgili bir şey.
sevmeyebilirim, kırgın ya da öfkeli olabilirim ama beni dünyaya getiren kişi(ler) olduğu için uzaktan da olsa sahipsiz bırakmam.

edit:
"bakmak" direkt olarak elinle yemek yedirmek anlamında değil.
bir şekilde bakımını üstlenmek.
0
blatta hiberna
(27.01.22)
insanlarla ilgili duruşumuz bizim şu an hayatta durduğumuz zeminle, değerlerimizle ilgili bir şey, başkalarının geçmiş hatalarıyla ilgili değil.

mesafeli dursam da kendi insani değerlerim gereği elimi asla tamamen çekmezdim.
0
Phoebe
(27.01.22)
beni terk ettiğinde akıl sağlığı nasıldı ona göre davranırım.

eğer yerindeyse bakımevine bırakırım, aylık ücret neyse öderim.
yerinde değilse durumuma bağlı. eğer işim gücüm yoksa rahatça bakabileceksem evde bakarım, bakıma çok muhtaçsa ve ben de meşgulsem bakımevine bırakırım ama sık sık ziyaret ederim.
0
rose parks
(27.01.22)
beni terk etme sebebine bağlı. Mecbur kalmışsa elimden geleni yaparım. Bile isteye keyfi sebeplerden bırakıp gitmişse cenazesine bile katılmam.

Boşa kan bağı duyarım yok. Ona harcayacağım parayı SMA hastası çocuklara harcarım.
0
alaimisema
(27.01.22)
Bu o kadar kişiye özel bir şey ki. Onunla ilgili içiniz soğudu mu? Affedebildiniz mi? Onu hayatınıza aldığınız zaman ne hissedeceksiniz. Bütün bunları düşünmek gerekiyor. Evde hasta/yaşlı bakmak hiç kolay bir şey değil. Hele böyle zamanında size annelik/babalık yapmamış insana karşı tahammül etmek kolay değil. Eve almak kolay, evden çıkartmak zor gelir. Ben muhtemelen bakımevine koyar oradan gözkulak olmaya çalışırdım. Ki bu bile aslında külfet.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.22)
Terkettiğinde akli dengesi yerinde değilse, parayla birini bulur baktırırdım.
0
komando kani var bende
(27.01.22)
Huzur evleri bunun için var. Ki zaten huzur evine vereceğim para fazlasıyla yeterli olur 'bakıyorum' demek için.
0
anatomik
(27.01.22)
Valla beni dogar dogmaz terketmis birini evime de alip bakmazdim, bakimevine birakip masraflarini vs de ustlenmezdim.
0
j r r tolkien hayrani
(27.01.22)
Bakabilecek durumdaysam bakarım. Onun için hangisinin daha konforlu olduğunu da düşünmek lazım. Bazıları illa evde bakalım diyor, ama profesyonel bakamadıkları için yatak yaraları vb problemlerle uğraşıyorlar. Hastaya en az eziyet olacak şekilde ayarlamaya çalışırdım.
0
megalomaniac
(27.01.22)
Anne babaya evde bakma beklentisine oldum olası kızmışımdır. Üstelik böyle bir durumda x2 bakmazdım. Bakımevine yerleştirirdim en fazla.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.22)
Benim üstlenebileceğim şeyler değil. Kendime bakmakta zorlanıyorum.
0
baldan kaymak
(28.01.22)
(9)

Evden çalışanlara sorular

cavelier
bir süre önce süresiz evden çalışacağım bir şirkete geçiş yaptım. başta trafikten, yol masrafından, fastfooddan ve toksik iş arkadaşlarından kurtulduğum için epey mutluydum. ancak aylar geçmeye başladıkça başka bir şeye evriliyor bu evden çalışma durumu. belki kış ayları olduğu için bu durumdayım bi
bir süre önce süresiz evden çalışacağım bir şirkete geçiş yaptım. başta trafikten, yol masrafından, fastfooddan ve toksik iş arkadaşlarından kurtulduğum için epey mutluydum. ancak aylar geçmeye başladıkça başka bir şeye evriliyor bu evden çalışma durumu. belki kış ayları olduğu için bu durumdayım bilmiyorum çok asosyalleştim ve işe de motive olamıyorum yeterince. siz nasıl baş ediyorsunuz? ne yapmak lazım?

Edit: genel kanı sosyalleşmek ve spor olmuş. İkisi ile birlikte sorun çözülür muhtemelen. Bana küçük sosyal çevrem yetmiyor. Daha çok dışarı çıkmam gerek. Ankara’da benim modumda olan çoksa sosyalleşeceğimiz bir ortam mı kursak acaba?
0
cavelier
(26.01.22)
trafik, yol masrafı, fastfood ve toskik iş arkadaşlarımı düşününce tekrardan evden çalışmaya motive oluyorum :)

geyik bir yana biraz spor, biraz kendine vakit ayırma, sosyaleşmeyi eksik etmeme, bazen de ofise - ortak ofis alanlarına (kolektif house gibi), kahve dükkanlarına falan gidiyoruz arkadaşlarla.
0
roket adam
(26.01.22)
bütün sosyal aktiviteleri evin dışında yapmak lazım. eş, sevgili vs varsa onunla da evde bir şeyler yapmaktansa dışarda yapılmalı etkinlikler.

bunun dışında kesinlikle spora gidin. hem evden dışarı çıkarsınız hem de evdeki bu iyice hareketsiz kalmış vücudunuzu çeşitli fiziksel rahatsızlıklardan korursunuz. bazen de çevrede sessizce ders çalışılan cafeler oluyor oralara gidip çalışabilirsiniz, toplantı vs olmayan işlerin daha rahat olduğu günlerde. farklılık olur.
0
ilgeru
(27.01.22)
Sanırım biraz da mizaç meselesi bu durum. 2020 Mart ayından beri evden çalışıyorum. Ofise toplama 6-7 defa gitmiş olabilirim. Ve bunlarda da seyreltilmiş çalışma şartları nedeniyle ekip arkadaşlarımın hiç biri ile ofiste aynı anda bulunmadım. Yani ofiste de yalnızdım.

Bu süreçte açıkçası kimseyi özlediğimi, evde sıkıldığımı falan hatırlamıyorum. Ofise gittiğim o bir kaç günde de açıkçası sıkılmıştım ofiste. Gereksiz görüştüğüm insanlardan da kurtulmuş oldum. Artık sadece gerçekten görüşmek istediğim kişilerle görüşüyorum. Haftasonlarının bir anlamı oluyor, yani hafta içi ile gerçekten kontrast oluyor ve bence ofise gittiğim zamanlara oranla daha önemli günler olarak hissediyorum haftasonlarını.

İlk başta bana zor gelen şuydu: bir ofis çalışanı olarak artık hiç ofise gitmemek garip bir kimlik bunalımı yaratmıştı. ömür böyle mi geçerdiler sormuştum, ofis dışında bir çalışma hayatı tahayyül edememiştim. Ama zaman geçince ofisin bir sosyalleşme aracı olmadığını ve o saatlerin iş verenime sattığım saatler olduğunu bir şekilde özümsemiş oldum. Ofiste de çalışırken zaten İşten güçten kafamı kaldıramıyordum, yani sosyal anlamda çok da farkı yoktu.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
Ben pandemiden kaynaklı nedenlerle çok fazla kalabalık alanlara girmediğim için bu cevapların hiçbirini uygulama fırsatım olmadı :) Şuanda da bir bitkiye dönüştüm, odadan odaya gezinip ev içi aktivitelerle mutlu olmaya çalışıp günde 10 saat çalışan, arkadaşlarıyla da web'ten görüşen bir yaşam formu:) Çalıştığım insanlar da benzer şeylerden bahsediyorlar genelde, belki de sorun başkadır bilemem :) Ama sorun evden çalışmak değil pandemide olmak benim özelimde, o kesin.
Sizin esnekliğiniz daha fazlaysa bu konularda daha efektif planlar yapıp uygulayabilirsiniz. Benim pandemiden önce de evden çalıştığım gayet sosyal bir hayatım vardı, şuan o günleri özlüyorum.
0
dreamnesiac
(27.01.22)
trafik, yol masrafı, fastfood ve toskik iş arkadaşlarımı düşününce tekrardan evden çalışmaya motive oluyorum +1

bunlara bir de uyku ekliyorum. sabah 8:45'te uyaniyorum harika bir durum. sosyallesesim gelirse is disi normal arkadaslara ulasiyorum bulusuyoruz.
0
hot potato
(27.01.22)
Sıkılıyoruz biz de reis
0
curukturpkokusu
(27.01.22)
Alisiyorsun bir yerden sonra ama donem donem com boguyor tabii ki insani yine de
0
floydian
(27.01.22)
Alisiyorsun ama kotu bir durum haklisin. Spor yapmak istiyorum mesela ben ama evden spor yapilmadigindan spor salonunun bu istegimden haberi yok.
0
baldan kaymak
(27.01.22)
Arada sıkılıyorum, bazen bir gun belirleyip ofise gidiyoruz ama genelde o kadar çok işim oluyo ki oturup bunalamiyorum bile.
0
passive aggressive
(27.01.22)
(5)

Pandemi öncesindeki hayatıma dönemiyorum? Siz de böyle misiniz?

ms brownstone
Tabii ki herkesin hayatı çok değişti, hala pandemi devam ediyor ve hala dikkat etmek lazım falan ama çok temel şeylerde bile eski halimden eser olmadığını fark ettim şu sıralar. Mesela 3-4 hafta önce çok büyük ihtimalle vapurda üşüttüğüm bir günün ardından hafiften hasta gibiydim ve yine de covid ih
Tabii ki herkesin hayatı çok değişti, hala pandemi devam ediyor ve hala dikkat etmek lazım falan ama çok temel şeylerde bile eski halimden eser olmadığını fark ettim şu sıralar.

Mesela 3-4 hafta önce çok büyük ihtimalle vapurda üşüttüğüm bir günün ardından hafiften hasta gibiydim ve yine de covid ihtimaline karşın 10 gün kendimi karantinaya alayım dedim. 10 gün boyunca evden çıkmadım ve ciddi ciddi çok da sıkılmadım. Oldum olası aşırı dışadönük bir insan değilimdir zaten ama 10 gün asla dayanamazdım normalde.

Beni şaşırtan bir diğer şey de şu ki ben bu hayatta en çok seyahat etmeyi özellikle farklı ülkeler görmeyi seven bir insanım. Önümde hep bir seyahat planım olurdu ve bazen haftalarca buna odaklanırdım. Şimdi nisan için normalde gitmemin zor olacağı uzak bir ülkeye bilet aldık. 2 sene önce olsa havalara uçardım ama şu an sanki çok normalmiş ya da büyük ihtimalle iptal etmek zorunda kalırmışız gibi geliyor ve hiç sevinemiyorum. Geçen hafta da Lviv’e gidip gelmiştim. Sonra arkadaşlarım nasıl geçtiğini sorunca neyi sorduklarını bile anlayamadım. O kadar önemsizleştirip yok saymışım yani içimde.

Bu arada pandemi sürecinde özellikle de 2020’nin bahar aylarında o kadar çok kesinleşmiş planım iptal oldu ki genel olarak artık her şeye karşı hevessiz oluşum bununla da ilgili galiba çünkü ufak tefek şeyler değil hayatımı çok etkileyecek şeylerdi hepsi.

Sizler de böyle misiniz merak ediyorum. Pandemiden önce zevk aldığınız şeylerden hala aynı zevki alıyor musunuz? Genel olarak sizde de bir hevessizlik var mı hayata karşı? Varsa da nasıl düzelecek sizce?
0
ms brownstone
(26.01.22)
Valla kimse eskisi gibi değil. Hayatlarımız inanılmaz bir şekilde değişti ve aradan geçen sürede bizler de çok değiştik. Kişiliklerimizi de etkiledi yani. Pandemi yüzünden kaç tane seyahatim (iş-kişisel) iptal oldu bilmiyorum. Öyle olunca insan hayal kırıklığına uğramasın diye umutlanmayı, plan yapmayı bırakıyor resmen.

10-15 gün sonra meksikaya bilet almıştık. Resmen daha otel bile ayarlamadık. Normalde olsa aylar önceden gideceğim yerlere kadar excel yapardım. Biliyorum ki iptal olursa üzüleceğim, bırakıyorum yani. Eskiden sabahlara kadar dışarılarda olurduk, güzel yerlere gitmeye çalışırdık, ya en basitinden güzel giyinmeye falan çalışırdık, son 2 senedir giydiğim şey sayısı aynı yılda 1 defa kuaföre gidiyorum şu anda. Herkes böyle yani takma kafana.
0
roket adam
(26.01.22)
Maske olduğu sürece hayattan zevk almıyorum.
0
dissendium
(26.01.22)
maske+1
disari cikmak cok tatsizlasti. sadece sen zevk almiyosun gibi degil de gittigin yerlerin enerjisi de insani açmiyor. tr icin diger olumsuz etkenlerin de bu durumu tetikledigini dusunuyorum. bi cenaze namazimiz kilinmadi o kadarxd
0
ala09
(26.01.22)
Belirsizliği yönetmesi zor ve bu kadar kısıtlı, çoğunlukla da hareketsiz ve yüzyüze etkileşim olmayan bir yaşam insani değil de ondan.

Pandemiden önceki fotoğraflara baktığımda bambaşka bir hayatım olduğunu görüyorum, şuanki yaşantım belki çoğu açıdan avantajlı ancak bir o kadar da soyutlayıcı. En basitinden düzenli spor yapardım, beslenmeme, kendime dikkat ederdim, etkinliklere giderdim, arkadaşlarımla görüşürdüm, rahatça toplu taşıma kullanır bağımsızca gezerdim. Pandemide önceliklerim tersine döndü: Hareketsiz ve çok da sağlıklı sayılmayacak bir hayatım oldu, sürekli bilgisayar başındayım, arkadaşlarımla ya pandemiden dolayı görüşmüyoruz ya da yine pandemi nedeniyle farklı yerlere dağıldılar. Her şeyi internetten alır oldum, dolabımın büyük kısmı pijama:) en büyük hobim temizlik, kahve ve şanslıysam belki haftasonu 1-2 film izlemek. İş başında günlerim, saatlerim, gecelerim, hayatım geçiyor, sanal toplantılarda tanışıp vedalaştığım insanlar var. Sonsuzluğa uzanan Zoom'dan Skype'tan Whatsapp'tan fenalık geldi. Beyoğlu'na Beşiktaş'a gidip sokakları dolaşmayı, belki bir iki bir şey yiyip kahve içip mekan keşfetmeyi, kalabalık konserlere, etkinliklere gitmeyi, hatta mağaza pasaj gezmeyi, sinemaya gitmeyi özledim. Bu kadar basit şeyler, ne kadar zor. Şuan günü kurtarmaya bakıyorum. 2 sene çok uzun bir süre hayat için ve yaşam daha ne kadar ertelenir cevabı bende de yok. Umarım buluruz.
0
dreamnesiac
(26.01.22)
Ben de yasadigim ulke sebebiyle her sene bir ayi araliksiz karantinada gecirmek zorundayim otelde ve evde. Hapis cezasi gibi geliyor kulaga, ama iki defada da cok zorlanmadim. Ucuncude de zorlanmayacagim muhtemelen. Ama sosyal aktiviteler konusunda hevessizlik cok var.

Sinemaya, tiyatroya en son 2019'da gittim sanirim. Restoranlara gitmiyorum. Seyahat etmek artik hic ilgimi cekmiyor.
0
sopiro
(27.01.22)
(28)

Evlilere soruyorum, gelinliğinizi/damatlığınızı ne şekilde ödediniz?

i m cool with that
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?

Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
0
i m cool with that
(26.01.22)
Hepsini ben ödemiştim. Erkek.
0
pispinti
(26.01.22)
Hepsini eşim (erkek) ödedi ama adetten filan değil, o sıralarda şartlar öyle el verdiği için.
0
gmzo
(26.01.22)
Valla eşimle birlikte ödedik aklınıza gelebilecek her şeyi.

Ailelerden yardım beklemedik, zaten eden de olmadı.
0
hooiken
(26.01.22)
Gelinliği erkek damatlığı kız tarafı ödedi. Kuaförler iki taraf da erkek.
0
but that was just a dream
(26.01.22)
Gelinliği damat, damatligi gelin aldı. Kuaförü gelin kendi ödedi ama kuaför benden tarak parası mı ne istedi. 50 100 birsey vermiştim. Ben normal berberime gittim zaten. Normal tras oldum sadece.
0
allah yazdiysa bozsun
(26.01.22)
geleneklere bağlı bi aileyse falan o şekilde oluyormuş. Ben sordum, yok herkes kendininkini alsın işte dedik. Karşılıklı ödenince bi kontrol mekanizması oluyor hoş değil, bir taraf beğendiğini söyleyemez yük olmamak için pahalı olanı beğense söyleyemeyebilir veya tam tersi gelenekçi tipler gidip en pahalısını almaya çalışabilir vs durumlar oluşabilir sanki. Bu tür durumlardan yarıda kalan veya sorun çıkan evlilikler varmış anlatıyorlar :D Cool olup kendi kendine halletmek lazım bence.
0
nhk ni youkosu
(26.01.22)
damatlığı eşim aldı, gelinliği annem aldı. ama ne fark eder, sonuçta aynı cepten çıkıyor. kuaförü de eşim kendi ödedi. öyle bi senin benim ayrımımız yoktu yani.
0
roket adam
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1
0
in vino veritas
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1

Bir tek kuaförde eşimin annesi de yanımda olduğu için her şeyi ödemekte ısrar edip ödedi. Eşim zaten gidip damat tıraşı falan yaptırmadı, kendi halletti.
0
kobuzchu kiz
(26.01.22)
Herkes kendi harcamalarını ödedi.
0
fotrsapka
(26.01.22)
Gelinliği erkek, damatlığı kız aldı.
Gelin kuaför ücretini de erkek ödedi.
0
hrvl
(26.01.22)
Benim gelinliği diktirdik, eşim ödedi, ben de onun damatlığını ödedim.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.22)
gelinliği eşim ödedi, damatlığı ben.
kuaför ve makyajı da ben ödedim. zaten eşimin teyzesi, kardeşi, annesi, benim annem, kardeşim derken gelinlik kadar para da buna verdim neredeyse. eşim kendisi için benim şuraya git dediğim bir kuaföre normal tıraşa gitmiş gibi gitti.
0
marla is in my head
(26.01.22)
Gelinlik haladan ve damatlık da kuzenden hediye geldi, gelinin kuaförü para almadı. Ben de normal traş oldum.
Acaip bedavaya gelmiş şimdi onu farkettim:)
0
kumandanim
(26.01.22)
ıkisinide ben odedim hatta alyanslari da
0
all girls dream
(26.01.22)
kuafor işine karismadim eşim kendi halletti
0
all girls dream
(26.01.22)
gelinliği ve kuaförü ben ödedim. damatlığı gelin tarafı aldı.
0
zgrydn
(26.01.22)
Gelinliği kuaförü ben, damatlığı eşim ödedi.
0
oligomer
(27.01.22)
nisani gelinin ailesi halletti, nikahi biz.
gelinlik, damatlik, kuafor, arapasi, plase, muz orta..hersey dahil..
0
cooperr
(27.01.22)
gelin damatlığı, damat gelinliği şeklinde yaptık.
kuaförde herkes kendi masrafını ödedi.
0
estella
(27.01.22)
gelinliği eşim almıştı, damatlığı ben aldım. kadın tarafıyım.
kuaförü eşimin kuzeni ödemiş biz çıkmadan hediye olsun diye ama haberimiz yoktu, yanımıza para almıştık da o para kimin parasıydı o kısmı hiç hatırlamıyorum. eşim özel bi damat tıraşı olayına girmemişti.
0
elorelia
(27.01.22)
damatlığı erkek aldı, gelinliği kadın aldı(kiraladı), herkes kendi kuaför paralarını ödedi.
damatlığı sonra giyerim diye satın almıştım ama bir iki düğünde giydim, zaten kesimler felan değişti demode oldu, olabilirse onu da kiralayın, ödünç alın vb.
0
ravenudon
(27.01.22)
gelinliği annemle beraber aldık, damatlığı eşim aldı.
kuaförü de kendim ödedim.
0
evde liyakat kalmamis
(27.01.22)
Biz gelinlik ve damatlıgi birlikte ödedik. Alyanslari annem ısrarla kendisi almak istedi; o aldı.

Kuaför için de yanimda para vardı ama eşimin ablası bizden habersiz ödemiş. eşim de kendi enistesiyle öyle normal bir tıraş olmuştu, damat tıraşı olmamıştı.
0
fraise
(27.01.22)
gelinligimi gittim, begendim ve aldim. damatligi birlikte gittik, begendi ve aldi.
Kuaforumu ben odedim, o da gitti trasini oldu. alyanslarimizi bile kendimiz aldik. kimseyi karistirmadik, senin paran benim param yapmadik.

nhk ni youkosu guzel yazmis. sen aldin ben aldim olunca karsilikli bir kontrol mekanizmasi oluyor otomatikmen. gerek yok. kendiniz hallediverin.
0
65 derece
(27.01.22)
gelinliği ailem damatlığı ise eşimin ailesi ödemişti.
0
drako
(27.01.22)
Bu düğün işlerine gereksiz, çok para harcanıyor.

Eşinizle, arkadaşlarınızı çağırıp sadece bir nikah kıyın. Nikah sonrası küçük bir yemek/eğlenceden sonra, parayı gezmeye/balayına harcayın. Damatlık, gelinliğe bile ihtiyaç yok. Güzel bir elbisenizi giymeniz yeter.

Hazır pandemi de bahane edilerek, bu adetler azalarak bitsin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.01.22)
Bizde herkes kendi masrafını ödedi, ailelere ödetmedik.
Gelinliğimi kendim ödedim - canım babamın yardımıyla
kuaförü de kendim ödedim.
Damatlığı eşim ödedi.
0
amelie poulain
(27.01.22)
(2)

Sanatçıların bir günü nasıl geçer

dafuq
Örneğin ünlü bir şarkıcı. Her gün şarkı yazıp söyleyecek değil ya. Ne yapar rutin bir günde, nasıl geçer, kimlerle takılır
Örneğin ünlü bir şarkıcı. Her gün şarkı yazıp söyleyecek değil ya. Ne yapar rutin bir günde, nasıl geçer, kimlerle takılır
0
dafuq
(25.01.22)
Abi çok değişken değil midir ya? Sertab Erener ile Mustafa Ceceli' nin bir günü nasıl aynı olabilir?
0
guitarissimo
(26.01.22)
Cogunun ayri isleri var. Kimi supermarket işletiyor kimi insaat isinde ortak. Muzik konser isleri hobi olarak yapiliyor.
0
halk
(26.01.22)
(6)

hediye alan birini terk etmek

Pertev nail
merhaba,bi süredir görüştüğüm biri var, geçenki buluşmamızda gelecek göremediğimi ve ayrılmak istediğimi söyleyecektim ancak elinde hediyeyle gelmişti buluşmaya. hasta olduğumda da epey ilgilendi benimle. açıkçası biraz vicdan yaptım, terk edemiyorum. sizce ne yapmalıyım? yakın zamanda bi planımız
merhaba,

bi süredir görüştüğüm biri var, geçenki buluşmamızda gelecek göremediğimi ve ayrılmak istediğimi söyleyecektim ancak elinde hediyeyle gelmişti buluşmaya. hasta olduğumda da epey ilgilendi benimle. açıkçası biraz vicdan yaptım, terk edemiyorum. sizce ne yapmalıyım? yakın zamanda bi planımız var orada mı söylesem telefonda mı söylesem?
0
Pertev nail
(25.01.22)
Bence iyi niyetli biri. Yüz yüze konuşulmayı hak ediyor.
0
dissendium
(25.01.22)
Sen de ona hediye al ödeşmiş olursunuz, sonra ayrıl.
0
Bruce
(25.01.22)
Yüz yüze +1, sen de hediye al.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Plan sirasinda gene gurultuye gidecek muhtemelen. Ben olsam bu gece veya yarin bulusup konusurdum acilen. Hediye almaya gerek yok bence ama cok pahali bir sey aldiysa onu geri verebilirsin. Geri vermene bozulacaktir ama vermesen de suclu olursun, kacisi yok.
0
hot potato
(25.01.22)
Hot potato +1
0
invictae
(25.01.22)
Uzatmaya gerek yok. Söyle gitsin.
Hediye konusunda Hot potato haklı. Pahalıya geri ver. İşte bu yüzden hediyeye karşıyım ne gerek var ya eski adetler bunlar hep
0
dafuq
(25.01.22)
(21)

Arkadaşınızın yerine iş görüşmesine katılır mısınız?

vestasy
Çevremde sık sık İngilizcesi olmayan arkadaşlar onların yerine Skype üzerinden iş görüşmelerine kamera açmadan girmemi istiyor. Ben de bir bahane söylemek istemediğim için açıkça böyle bir şeye dahil olmak istemediğimi söylüyorum ve çok acayip tepkiler alıyorum. Zaten herkes böyle yapıyormuş iş görü
Çevremde sık sık İngilizcesi olmayan arkadaşlar onların yerine Skype üzerinden iş görüşmelerine kamera açmadan girmemi istiyor. Ben de bir bahane söylemek istemediğim için açıkça böyle bir şeye dahil olmak istemediğimi söylüyorum ve çok acayip tepkiler alıyorum. Zaten herkes böyle yapıyormuş iş görüşmelerini, benim özelliğim neymiş ki yapmıyormuşum, kalifiye bir insanın İngilizce bilmemesi sorun olmamalıymış, sadece bir anlık idare etsem ne çıkarmış. Merak ediyorum, siz böyle şeyler yapıyor musunuz? Çok yaygın mı bu?
0
vestasy
(25.01.22)
ilk defa duydum ve açıkcası bana çok saçma geldi.
0
mirty
(25.01.22)
Ben hiç kamera açmadan görüşmek isteyen yere de denk gelmedim.
0
mysticriver
(25.01.22)
İlk defa duydum da, ayıp yav. Dolandırıcılık resmen.

Bana böyle bir şey sorsalar önce azarlar, ikincide de muhabbeti keserdim muhtemelen.
0
plutongezegendegilmi
(25.01.22)
Bunlardan kamera açmadan istiyorlarmış, öyle diyorlar. @mysticriver
0
🌸vestasy
(25.01.22)
kamera açmadan skype görüşmesi mi? telefonla konuşmaktan ne farkı var? bayağı saçma ve anlamsız.
0
rose parks
(25.01.22)
ilk defa duydum ve mümkün değil yapmam.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Komikmiş :)

Bence önünüzde CV olsun, görüşmeye girin ve işi alın. Ondan sonra da bunu isteyen kişiyi konuşamadığı bir dildeki işle başbaşa bırakın :)
0
dreamnesiac
(25.01.22)
ilk defa duydum ve saçmalık. adam sana geçmişini yaptığın işleri kişiliğini falan soracak ne anlatacaksın?

ses farklılığı da var hem. saçmalık yahu. trip atan arkadaş ayrı gerizekalı.
0
jelly bear
(25.01.22)
Ilk kez duydum
Ben olsam yapmazdim. Etik degil. Kalifiye bir insan Ingilizce ogrenmek icin caba gostermeli.
0
my pink
(25.01.22)
yapmam, yapandan da haz etmem.
0
selam
(25.01.22)
bu uygulamada nasıl mümkün olabilir ki? görüşmeyi baştan sona ingilizce konuşacak olan ikinci kişi mi götürecek yoksa tam ingilizce konuşulacağı zaman araya mı girecek? her iki durumda da saçma değil mi? ayrıca hadi girildi diyelim, yukarıda dendiği gibi kişisel sorulara ya da işle ilgili sorulara nasıl cevaplar verilecek?
0
rahip janick
(25.01.22)
rezil etme kendini bence.
0
baldur2
(25.01.22)
ilk kez duydum. bilmiyorsa bilmiyordur gitsin öğrensin. nitelikli dolandırıcılık işine girer. asla böyle bir işe bulaşmazdım.
0
golgi aygıtı
(25.01.22)
size böyle tepki gösterenler sonra twitterde kpss puanına rağmen atanamayanlarla ilgili torpile lanet okuyan, duyar kasan ikiyüzlüler.

kendi etik değerleriniz çerçevesinde davranarak en doğru olanı yapıyorsunuz. belki de geliştirilebilecek tek noktanız size böyle bir soruyu soracak ama daha önemlisi sonrasında carlayacak cüreti buldukları iletişim şeklinizi bir gözden geçirmek olabilir.
0
Phoebe
(25.01.22)
Hiç kusura bakmasınlar da İngilizce bilmeyen biri, hiç bir meslekte o kadar da kalifiye değildir. Bugün marangozlar dahi internetlerde dünyanın öbür ucunda ne gibi yeni yöntem var onu takip ediyorlar. Daha verimli, daha iyi iş çıkarmaya çalışıyorlar.

Doğrusunu yapmışsınız, ve böylelerine kesinlike prim vermemelisiniz.

Şahsen böyle bir talep hiç almadım, sanırım insanlar kabul etmeyeceğimi biliyorlar^^

İngilizcesinin yeterince akıcı olmadığını düşünen bir arkadaşıma hazırlanmasına yardım etmişliğim, prova etmişliğimiz var. Bunları normal buluyorum. Hepsi de işi aldılar :)

Bi anlık idare etseniz ne çıkarmış, saçma bir önerme. Uzaktan işe alım yapan bir çok işletme, içerdeki paydaşların da dinleyebilmesi için kayıt alıyor. 3 gün sonra bir yerde denk gelirsiniz, birisi sesinizi tanır vesaire. Basınıza bir sürü iş.

Hiç gerek yok böyle şeylere.
0
kaptankedi
(25.01.22)
ik cıyım, ben bile ilk defa duydum.

2 yıldır full remote işe alım yapıyoruz, ama bir bahaneyle lkamera açmayan adayla mutlak 2. görüşmeyi yapıp tekrarlarım, pc kamerası uygun değilse whastapp üzeirnden başlayalım dilerseniz hem birbirimizi görmüş oluruz, sonra pc ye geçebiliriz vs.. derim.

kalifiye bir insan ingilizce bilmiyorsa, görüştüğü pozisyon ingilizce gerektiryorsa, sandığı kadar kalifiye değildir + 1
0
benaslinda
(25.01.22)
çok saçma. kamera açmadan iş görüşmesi mi olurmuş. ayrıca yapmak istemediğin bir iş için hesap sorup sitem etmeleri iğrenç. salla gitsin.
kalifiye bir insanın ingilizce bilmemesi sorun olmamalı diye sana değil işe alacak kişiye söylesinler bence :)
0
dafuq
(25.01.22)
Bir arkadaşım rica etse yapardim tas atıp yorulmiyacagim falan derdim ama benim özelliğim neymiş ki yapmıyormusum ya da şöyle yapsan ne çıkarmış vidi vidi yapsalar kesseler yapmam
0
all girls dream
(25.01.22)
kalifiye bir insanın ingilizce bilmemesi sorun olmamalı diye işe alım yapan firmaya söylesinler bu cümlenin muhatabı siz misiniz yav hahahaha

başıma daha önce böyle bir şey gelmedi, etik bulmuyorum ama çok yakın bir arkadaşımsa muhtemelen yaparım. etik kurallar karın doyurmuyor. işi aldıktan sonra yaşayacağı sorunları göze alıp böyle bir teklif sunuyorsa gerçekten gözünü karartmış der, yardımcı olurum. bunu yapacağım max 3-5 kişi vardır hayatımda, onlar da böyle tekliflerle gelecek insanlar değil.
0
coldegezenkutupayisi
(25.01.22)
Aşırı ayıp. Cambly öner, üye olsunlar 1 sene sonra kendileri katılır mülakatlarına.
0
lcha
(25.01.22)
Yani hadi kamera açmadılar, sesten de mi tanınmayacak?
0
d max
(31.01.22)
(19)

Homesick durumu

garavel
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama üstü bir üni hayatı yaşadım, çalışma ve maddi kaygım olmadı hiç. Şimdi ise o hayattan çıkıp birden başka bir ülkede çalışmaya başlayınca sudan çıkmış balığa döndüm. En basitinden 2 aydır ev arıyorum ev bile bulamıyorum adam akıllı, kiralar uçuk ( londra ) ve başkalarıyla evi paylaşıyorsun birikim yapmak yeni mezun tecrübesiz biri için zaten imkansız. Ben böyle hep kira mı vereceğim düşüncesi var, maaşımda ortalamanın altı tabii ki şuan onun da etkisi var. Her ne kadar artma potansiyeli olsa da kısa vadede 2-3 yıldan önce istediğimi yakalamam mümkün değil.

Şimdi tartıya koyuyorum, türkiye’de ev var, iyi kötü bi araba da çekebilirim altıma aile desteği ile üç beş bişey kazansak en azından istediğimde ailemi görürüm, yazın dostlarla 2 saatte denize kaçar kafayı sıfırlarım diyorum.

Böyle zorlanan, geri dönen ya da kalıp devam eden vardır belki aramızda. Her türlü yoruma açığım, türkiye’den başka yerde yaşayamam diyenleri de dinlerim manyak mısın kal diyenleri de.

Bu arada ingiltere tek şansım değil, döndükten sonra ileride yarın bir gün yine avrupa’ya göçebilirm. Tek kurşunum olsa kesinlikle kalırım onu belirteyim maalesef onun da rahatlığı var.
0
garavel
(25.01.22)
Bekleme hemen dön.
Türkiye hep böyle kalmayacak. Ülkelerin siyasi arenadaki konumları değişiyor.
Zorluklar dibine kadar yaşanıyor ama başka bir ülke olsa buna herhalde dayanamazdı.
Her şeyi sıralayamam buraya ama özellikle maddi anlamda ilerisi için umut var.
Sadece doğru kararlar alınmalı.
Konu uzun aslında ama kısa tutalım.
0
Erva
(25.01.22)
dönme abi, napıyorsun. biraz fazla gayret göster. yaparsın. burası bambaşka bir yere çıktı, hiç boşuna kafanda kurma.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Valla ben de yurtdışından dönmüş biri olarak söylüyorum. Sen zoru görünce tırsmışsın. Belli ki burada rahat yaşamışsın, iş kendi başına ayakta kalmaya gelince pes etmişsin gibime geliyor.

Türkiye'de olup ailenden ayrı eve hayatta çıkmazdın sen mesela, çıksan da "uf yapamıyorum ya annemin yemeklerini özledim" der ailenin yanı a geri dönerdin.

O bahsettiğin 2-3 yılı aşmaya çalış derim. Biraz dişini sık ve sertleş bence. Dönmenin manası yok.
0
Nocturne
(25.01.22)
Döndükten sonra "göçmen" çok daha zor olur.

Anlattığın şey de konfor alanının bile ötesinde "emekli hayatı" gibi hayali bir düzen:) Dostlar arkadaşlar da hep TR'de mi olacaklar mesela?

Bahsettiğin zorlukları anlıyorum, TR'de birebir aynıları olmasa da yine çok zor bir hayat bekliyor olacak seni. Kısa süre sonra her şeyi Londra'yla kıyaslamaya başlarken bulabilirsin kendini. Bahsettiğin yaz tatilini yapmak için bile insanlar aylarca taksit ödemek durumunda, alım gücü olarak şuanki maaşın orada "kirayı zor karşılarken" bir süre sonra buradakine göre yüksek bir hayat standardın olabilir. Benzer şeyleri oraya yeni giden çoğu kişi yaşıyor zaten, dayanabiliyorsan devam..
0
dreamnesiac
(25.01.22)
gabe, nocturne +1, bu tür zorluklar ve bunların üzerinden gelebilme seni sen yapan şeyler, bu tür konfor alanından çıkmak zaten kişisel gelişim için tavsiye edilen şeyler.

birde şunu düşün bir hafta sonra evleneceksin ve iyi kötü bir eve ihtiyacın var, nasıl çözeceksin? iç güveysi mi gideceksin yoksa aile evine mi taşınacaksınız? bu konuda eşin ne düşünecektir sence? bir ev bulmayı bile başaramadı ne işim var bununla diye düşünmez mi?

iş verenin daha kendine bakmayı beceremiyor ben buna nasıl sorumluluk vereyim müdür yapayım demez mi?

Bu arada işe yeni başlamış tecrübesi az birinin (ki hayvan gibi tecrübeyle giden 30+ arkadaşlarım bile bir yıla yakın oda tutarak yaşadılar) tabii ki ev bulması tutması o kadar da kolay değil bunu iyi anlıyorum yukarıdaki örnek sizin de örnek verdiğiniz içindi, yaşadığınız diğer problem/sorunları da benzer şekilde ileri doğru hayatınızın ilerisindeki konular içinde kullanabilirsiniz. eğer vereceğiniz cevaplar sizi tatmin ediyorsa tebrikler, oldunuz.
0
selam
(25.01.22)
Dönme, senin yerinde olmak isteyenleri düşün.
0
gunisigi90
(25.01.22)
Yorumlar haklı zaten, yukarıda da belirttim. zoru görünce ve etrafta tam manasıyla güvenebileceğim kimse olmayınca insan tabii ki boşluğa düşüyor afallıyor ve zorlanıyor. Burda doğup büyüyen kiminle konuşsam “ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

Tr’de en azından bi 2-3 sene iş yaşamında olsam 27-28 yaşında gelsem dediğim gibi en azından hazırlıklı olurdum neyle karşılaşacağımı bilirdim. Ama üni bitti, arabamı sattım ve buraya geldim hayatımda ilk kez çalışmaya başladım ve bu hiç bilmediğim bir ülkede bilmediğim bir kültürde oldu. Türkiye’de bile çalışmaya başlasan bi afallarsın ama etraf yabancı değil, çifte şok yaşadım. Biliyordum zaten bunu kendimi hazırlamıştım zaman zaman motivasyonum düştüğünde yükselttim ama bazı zamanlar da çok düşüyor işte.

Ben büyürken sürekli babam yurt dışındaydı, bu yaşıma geldim hala yurt dışında onunla uzak kaldık hep. Şimdi o yapacağını yaptı komple türkiye’ye dönecek ben yurtdışındayım. Bi tane hayatımız var aileden ayrı mı geçireceğiz hissi berbat bir şey.

Burada olmak çok daha mantıklı her açıdan ama aile bağları insanı yiyip bitiriyor.

@selam türkiye’de ailemin kaldığı ev haricinde 2 tane evimiz daha var. yani tam anlayamadım dediğinizi ama aile evinde yaşama gibi bir durum olmaz evlenme durumunda.
0
🌸garavel
(25.01.22)
iki kişi arasında dialog olacak ama

“ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

1 - onların cesaretsizliği, bağımlılığı (bağlı değil bak, bağımlı) onların problemi, seni ilgilendirmez
2 - onların yapamadığı şeyi yapıyorsun, bir kısmının özendiği, imrendiği, bir kısmının korktuğu bir şey ve bu cesaret ister. kırılmak yerine gurur duymalısın dünya nüfüsunun sadece %5'inin yapabildiği bir şey yapıyorsun. ne kadar az o kadar çok değer.

Ailenin evleri, geliri bir gün kaybolur gider, deprem olur yıkılır, iflas edilir, dolandırılır olur da olur dünyanın bin türlü hali var, oraya güvenme hiç.

Anne baban tahminim sağlıklı insanlar, senin için bir sürü şeyi yapabilecek durumdalar şu anda, bu zamanları iyi değerlendir, diyorsun ya belki geri giderim baka yere falan, o iş yalan, aile yaşlanacak rahatsızlıklar artacak vs. şimdi yaptın yaptın sonrası daha zor olacaktır, tabii sen de yaş alındıkça konfor alanından çıkmak istemeyeceksin, ne kadar yaşlıyız o kadar tembelleşiyoruz.

tuttuğun takımın rakip takım tarafından yenildiğini ancak maç'ın çok güzel geçtiğini düşün, belki bir gün son kurşununu da sıkıp döneceksin, ve herkes soracak manyakmısın niye döndün diye, şunu diyebilirsen "yapamadım, yenildim ama maç çok güzeldi" o zaman başın fezaya değer. illa ki kalacaksın diye bir şey yok bu arada, buradaki insanların derdi aman yurt dışına gitmişsin buralar bok gibi sakın gelme değil, daha çok bu genç yaşta hayatın içindeki mücadeleyi tek başına verebilecek ve veriyor olman. önemli olan "başarmak" değil, mücadelenin kendisi.

henüz ailen sağlıklı iken hayatını yaşa, derdin olursa yardım edecek birileri var etrafında ama bir gün bu dünyadan gittiklerinde kimsen kalmayacak yardım edecek.

Ben bu argümanla evimi ayırmıştım, doğru düzgün yemek yapmayı bilmiyorum, bozulan şeyleri nasıl tamir edeceğimi, nereden tamirci bulacağımı bilmiyorum, şimdi sen varsın sana sorar öğrenirim, sen ölünce kime soracağım, nasıl öğreneceğim bunları diye bir argüman koymuştum babamın önüne. benzer argüman senin içinde geçerli, ailen sağlıklı iken öğreneceksin ne öğreneceksen.
0
selam
(25.01.22)
bence buradaki ana nokta tr'deki iş hayatınla ilgili. anladığım kadarıyla maddi kaygın yok bu iyi, ama tr'de alanında iş bulup, seni mutlu edecek bir kariyer yapabilecek misin? eğer cevap evetse, bir şeylerden feragat edip geri dönülebilir. yerinde olmak isteyenlerin borcunu ödemek zorunda değilsin, özlem de gerçek bir duygudur ve acayip zor bi hayat yaşamana gidip başka ülkede sıfırdan başlamana falan gerek yok. gelirsin trde mutlu olacağın işinde orta halli bi hayat yaşarsın konfor alanında güzel bir hayatın olur.

bunları maddi kaygın olmadığını baz alarak yazıyorum, yani işten gelecek paraya aşırı ihtiyacın yoksa manasında. (maddi açıdan sıkıntılı bir ailedeysen kesinlikle geri dönme.) genel olarak insanlar tr'deki hayatlarından memnun olmadıkları için göçmen oluyorlar, buradaki hayatından memnunsan çok da şart değil bence.
0
roket adam
(25.01.22)
Yurtdışına gitmeyi çok istiyor bence herkes ve türkiye’den bunalmış durumdalar o yüzden cevaplar hep tek yönlü. Sen kendine soracaksın bu sorunun cevabını, kimse cevaplayamaz. Mesela benim imkanım oldu ve gitmedim, o kadar uzun yıllar yurtdışında yaşamak istemiyorum çünkü, gidersem 1-2 yıl kalıp dönecek şekilde gitmek isterim. Bana göre değil ya refah da umrumda değil para da. Ailem sonsuza dek benimle olmayacak, hayattalarken beraber vakit geçirmek istiyorum, benim babam da 32 yıl yurtdışında çalıştı yeni döndü, şimdi ben gidiyorum desem inanılmaz üzülür.

Bir de bak hayat standardın düşmüş, burda araban varmış orda metroya biniyorsun, kendi evin varken 2-3 kişiyle aynı evde yaşamaya başlamışsın, bir sürü arkadaşın varken yalnız kalmışsın. Bilmiyorum insanlar yurtdışına mutlu olmak için gidiyor, eğer mutsuzsan ve gerçekten bıktıysan hayatı kendine zindan etmeye değer mi? Mesela evli olsan sana destek olacak birisi olurdu, o kadar yalnız kalmazdın belki. Şu an daha zor sanırım senin için. Bence iyi düşün, hiçbir şey %100 güzel değil, pişmanlıklar neyi tercih edersen et olacak önemli olan kendini en iyi hissedeceğin şıkkı seçmek. Böyle bir arkadaşım berkeley’de doktorayı bıraktı döndü yapanlar var yani.
0
ekaterina
(25.01.22)
Bu arada bugün itibariyle geleli 4 ay oldu, onu belirtmemişim. Çok taze sayılırım, tam da bu zamanlarda vurmaya başlıyormuş sanırım insanlara aile hasreti, hayat zorluğu vs.

@roket adam, valla kira vermeyeceğim ve izmir’de yaşayacağım için şöyle bi 7-8 gelirim olsa kral gibi yaşarım. ailemin beklentisi yok benden, orta şeker bi araba da olur bazı şeylere sıfırdan başlamam yani. gül gibi geçinirim de işte o parayı da maaşla bu yaşta kazanamam. işten gelecek paraya önümüzdeki 2-3 sene daha ihtiyacım yok ama sonrasını bilemiyorum.

şuan bilsem ki türkiye’de haftada 5 gun 9-5.30 bi iş bulacağım dediğim maaşa dakika düşünmem de, bulamayacağımı biliyorum :(
0
🌸garavel
(25.01.22)
Türkiye'de iş hayatına girmediğin için aklında o var. İş hayatında olanlar fırsatını bulsa gidiyor öyle düşün. (en kurumsal yerlerde bile hayvan gibi sömürü olabiliyor burada.)

Ev-araba almak Türkiye'de de maaşlı çalışan için imkansız gibi ama aile durumundan rahatım diyorsan, onu sen düşüneceksin işte. İstediğin tam olarak ne? Bu arada İzmirliler batıya pek adapte olamıyor galiba onu gördüm, belki iklim vs. sosyal olamamak seni üzüyordur. Ben 1 yıl İngiltere'de yaşadım (okudum) sonra Türkiye'ye döndüm. O dönem kendi işimi bulamadığım ve vize uzatmadığım için dönmüştüm. Türkiye'de de fena halde değildim başta. Fakat şu anki aklım olsa İngiltere'de master sonrası herhangi bir şeyde de olsa kalmaya çalışırdım. (ki bir arkadaşım Forensic Osteology masterı sonrası call centerda çalışarak orada kaldı :D Şimdi üniversitede çalışıyor. Çok iyi yaptı)

Fakat 4 ay çok kısa. Bir ülkeye alışmak aslında 6-9 ay. Tam olarak alışmak 2-3 yıl belki de. Bak bir öğretim görevlisi olarak şunu net söyleyeyim, mezun olan öğrencileri görüyorum hepsi afallıyor ve Türkiye'de iş dünyası şu an çok daha kötü. Eskiden biz yine 900-1000 dolar gibi rakamlara ilk işimize girmiştik, şu an bu 300-400 dolar ve bu paraya geçinmeleri imkansız. Ayrıca öyle "çalışma saati" diye bir şey pek yok. İlk işleri olduğundan laf da edemiyorlar. Ailesiyle yaşayan ailesiyle kalmak istemiyor psikolojisi bozuluyor. Sevgilisi olan sevişecek yer bulamıyor. Türkiye'de de bir sürü alt sorun var.

Artıları eksileri iyi düşün. Kendi ayakların üstünde durup orada başarılı olursan harika bir şey başarmış olursun. Fakat neden illa Londra? Daha küçük özellikle sahil şehirlerinde (Brighton?, Southampton vs.) iş bulup yaşayabilirsen çok daha mutlu olabilirsin.

Bence sana gereken şey sosyal çevre (ve mümkünse sevgili). Sosyallik yok diyorsan en kötü kafana göre birkaç Türk, Yunan, İtalyan, Portekizli falan bulmaya çalış.
0
nhk ni youkosu
(25.01.22)
@nhk ni youkosu söylediğiniz şeylere %100 katılıyorum, şuan aldığım maaşı londra dışında alsam muhteşem olurdu mesela ama ingilizcem çok yeterli seviyede değil b2 idim geldiğimde şimdi kulak yavaş yavaş alışıyor dilim biraz çözülüyor vs, ondan londra dışını şuan gözüm kesmiyor her yerde iş yapan geçerli bir mesleğim yok( ing işletme bitirdim şuan online sales tarzı bi ofis işindeyim telefon ve mailde geçiyor bütün gün ) o yüzden türk şirketinde başladım, bir de londra’da 2-3 tane arkadaşım var yakın ve onlarla vakit geçiriyorum işten arta kalan zamanlarda fakat onların da sevgilisi var işte adamlar pazar günü off :)

siz söyledikten sonra farkettim de şöyle pazar günü çıkıp hiç bilmediğim yerleri gezdiğim 3-4 hafta olmuştu ve hepsinde baya mutluydum, ama şuan bunu yapacak birisi yok etrafımda yalnızken de keyif almıyorum.
0
🌸garavel
(25.01.22)
dostum yanlış anlama ama izmir şartlarında ingilizcen yokken sırf ing işletme diplomasıyla eğer birkaç önemli üniden biri değilse gidip 7-8 bin ile başlaman zor. arkas vs tarzı bir holdinge girmediğin sürece hayattan nefret edecek bir iş hayatın olabilir cidden. yani bence önemli konu, dönersen nerede çalışacaksın? belki şimdiden bazı iş başvuruları yapıp londrada olduğunu çaktırmadan mülakat yapıp bi piyasanın durumunu tartabilirsin ama bana çok iç açıcı gelmedi.

o yüzden bu şartlar altında ben de biraz daha kovalamanı önereceğim.
0
roket adam
(25.01.22)
@roket adam yok neden yanlış anlayayım, maalesef tr’nin gerçeği bu. 2-3 arkadaşım güzel maaşlarla işe başladılar ama şans meselesi tabi. bu arada ingilizcem yok demedim ingilizcem sadece british aksanı konuşulan yerde iş yapmaz yoksa şuan türkiye’de ben biliyorum diyenlerin %70 inden iyi olduğuna eminim.

öyle kurumsal bir yerde iş kovalamak da mantıklı dediğiniz gibi linkedin üzerinden koşturulabilir. en büyük sorun dönünce ne iş yapacağım zaten.
0
🌸garavel
(25.01.22)
sen türkiye'den çok öğrencilik hayatını özlüyormussun gibi geldi bana yazdıklarından.

tr'de iş hayatına girip yaşın da büyüdükçe ve sorumluluk aldıkça yine benzer şeyler hissedeceksin.
0
nuisance
(25.01.22)
Turkiye ve Ingilteredeki hayat karsilastirmanizi 'arabam vardi' falan gibi yuzeysel seviyelerde degerlendirmemek lazim bence. Londra'da arabayi napacaksiniz yani teknik olarak, sirf arabayi kapinizin onune park etmek icin bile gidip izin alip, belge cikartip, vergi odemeniz gerek. O trafikte bir yerden bir yere gitmek sacmalik. Londra'da yasiyorsaniz tabii ki metroya bineceksiniz, gap'i mind edeceksiniz, o kulturun bir parcasi da bu degil mi sonucta?

Tabii yasadiginiz durumu en iyi kendiniz bilirsiniz ama su asamada mumkun oldugunca sabirsizlikla bekleyeceginiz durumlar yaratmaya calisin bence. (Something to look forward to, yani) Turkiyeye bir kisa kacamak, ordaki bir aktivite, haftasonu icin Cambridge'e bir tren bileti falan, artik caniniz ne yapmak istiyorsa maddi imkanlariniz elverdikce.

Ayrica en onemli kriterlerden biri insanlar olarak zaman icinde ne hissedecegimizi ongoremiyor olmamiz. Yani kendi zihnimiz, kendi duygumuz, kendi beynimiz ama yine de anlayamiyoruz. Dort ay sonra, alti ay sonra, yaz gelince neler dusunuyor hissediyor olabileceginizi bilemiyorsunuz ki. O yuzden -gecen gun de baska bir cevaba yazdim- direkt karar vermeden once kendinize bazi milestonelar belirleyin. Misal, Nisan ayinda hala ayni derecede mutsuzsam geri donmeyi dusunmeye basliycam. Haziran'da hala ayni gucle karamsarlik hissediyorsam Turkiye'den en az bes yere is basvurusu yapicam. Temmuz'a kadar en az iki yerden haber duyarsam birini secicem vs gibi. Oyle karar verirsiniz, boylece elinizde hep kararinizi destekleyen veya desteklemeyen datalar olur.
0
sopiro
(26.01.22)
Herkes baska ulkede yasamaliymis gibi sacma bir algi var. Bazisinin zevklerine kulturune vs en uygun ulke Turkiye. Yasadigin yerin kulturune ozel bir heves duymadan yasanmaz Almanci usulu veya karin tokluguna calismiyorsan.

"senin yerinde olmak isteyenleri düşün"
bosanmak isteyen adama "bak evlenmeye calisip evlenemeyenler var" demek gibi. ne alaka.
0
hot potato
(26.01.22)
+ homesick olayi ilk 5 sene zorlar sonra yavas yavas etkisini kaybediyor. Gurbet enteresan bir olay, yurtdisinda uzun sure kalmadan anlamasi zor. Ben de karsima cikmadan once cok dalga gectim, sonra yuzlesince anliyorsun.

+ senin profilindeki birine ben gocmenlik tavsiye etmiyorum ama yurtdisi deneyimi onemlidir ve bu tarz denemeler yapilacaksa bunlari 30'dan once yapmak lazim.

+ senin yerinde olsam 4-5 sene takilirim. Biraz calisirim, dil meselesini toparlarim, mumkunse bir de MBA falan patlatirim aradan ciksin. 30'a gelmeden, fazla kok salmadan copluge geri donerim. Gocmenlik falan islerine pek bulasmam.

+ Yurtdisi eger cok buyuk paralarla oynama imkaniniz yok ve coplukte keyfiniz yerinde ise size pek de fazla birsey sunmuyor. Cikinca finansal olarak ciddi seviye atlayacaksaniz, ya da geldiginiz yerde cok ciddi sikintilariniz varsa ve bunlari cozmek icin tek careniz kacmak ise mantikli.
0
cooperr
(26.01.22)
(18)

Kar seviyor musunuz

dissendium
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
0
dissendium
(25.01.22)
Ben sevmiyorum. Fakire, sokak hayvanlarına yazık. Evsize yazık.
0
garylineker
(25.01.22)
Baharı ve yazı çok severim. Karı da severim. Üstünde yürüyüp iz bırakacak kadar olmalı, tam olarak bugünkü gibi.

İnce ince yağan yağmur ve beraberinde gelen çamurdan nefret ederim. İğrenç :)
0
gabe h coud
(25.01.22)
Klasik insan modu benimki, kar sıra dışı bişey değilken çok bayılmazdım. Ama hafta sonu baya kara maruz kaldım, eğlendim.

Ha, bu yüzden şu anda İstanbul'daki yağış beni çok etkilemedi koşmadım soğuğa ama izlemesi de güzel. Tabii evden çalışmıyor olsaydım bu kadar sempatik gelmezdi.
0
Bruce
(25.01.22)
Sevmem, seveni de sevmem :)

Kar romantizmini de hiç anlamıyorum soğuk nedeniyle zor durumda olan onca canlı varken.

Kartopu yaşım da çoktan geçti :)
0
dreamnesiac
(25.01.22)
ben su an kar magduruyum ama hayvan gibi karla oynuyorum bi yandan... asiri severim. cocukken hep yilbasi, kar manzarali kartpostallar biriktirirdim asiri temiz hava veriyor bi de. ama sadece yunusak kar
0
ala09
(25.01.22)
aşığım. 27 yaşındayım, üç yaşındayken de şimdi de aynı heves ve heyecanla bekliyorum.

tabii ki kimsenin sokakta kalmasını, başına iç gelmesini, işe gidip gelememesini vs. istiyor değilim ama bunu doğanın bir gerçekliği olarak görüyorum. insanların evsiz kalması veya işe gidememesi toplumsal bir problem daha çok. karda oynayan, mutlu olan insanlar da zaten "ohh sokak hayvanları ölüyor" diye filan sevinmiyor, o yüzden bazı insanların bu kar sevenleri teröristmiş gibi gösterme tavrını anlamsız buluyorum.

doğu'nun köyünde ya da sibirya'da kar yüzünden çok zorluk yaşamış birinin sevmemesini, tiksinmesini anlarım elbet ama ben trakya'da büyüdüm, ankara'da yaşadım, ukrayna ve letonya'da sıcaklığın -20'nin üstüne çıkmadığı yerlerde sokakta kaldığım ve "aa tüh ölcez galiba neyse" dediğim zamanlar gördüm ama yok abi manyak gibi seviyorum hala.

aşırı yağar misal ona bi şey yapamazsın elbet ama ben yarın bi gün arabam olsa hava durumunu zaten haftalar öncesinden takip ettiğim için ona göre kış lastiğimi, zincirimi hazır eder; arabanın karını buzunu nasıl kısa sürede temizleyebileceğime bakar, koşullara olabildiğince uyum sağlamaya çalışırım. uyandığında kar görüp "ulan hay böyle işin, kim uğraşacak şimdi bu angaryayla?" diyeni anlarım elbet ama ben işte o uğraşı bile ayrı severim, bıkmam.

zaten iklim öyle bozuldu ki finlandiya'daki adam bile artık kışın ne kadar kar göreceğini bilemiyor, şubat ortasında diz boyu kar varken 10 gün sonra hava 8 derece olabiliyor filan... bence bizim çocuklarımız filan karı çok nadiren görecek, o yüzden hazır hala arada yağıyorken ben tadını çıkarma taraftarıyım.

BEN <3 KAR
0
der meister
(25.01.22)
yasim cogunuzdan buyuktur. cocukken nasil seviyorsam bugun hala ayni sekilde seviyorum. gunlerdir kar bekliyorum desem yeridir bugun doydum nihayet. yaz ve sicagi hic sevmem. ilkbahar sonbahar severim, bir de kar. temmuz agustos benim icin iskence aylar. sicaga gunese tahammulum hic yok. sogukta giyinirsin isinirsin ama sicakta ancak derine kadar soyunabilirsin ve yetmez. klima ile cekilir oluyor sadece. hele disarida gunes tepende kan ter icinde kalmak vs. nefret ederim. kar oyle mi be ya...
0
robokot
(25.01.22)
İlkbahar > sonbahar > yaz > kış

Soğuk sevmiyorum.

Sadece güzel bir bungalovda, soba/şömine yanarken sevebilirim
0
abuzer
(25.01.22)
Ben de ilkbahar ve yaz insanıyım, soğuk ve karanlık havaları sevmem. Fakat karın yeri çocukluğumdan beri ayrı. İlk hava tahminleri ile birlikte gözüm dışarıdadır, yağınca da mutlu olurum. 7 aylık hamileyim, yine de dışarıda kardanadam yaptım dün, bugün yine çıkarım.

Devletin, patronun, görevlilerin işini düzgün yapmaması üzerine yemek siparişi verenleri, kar yağdı diye sevinenleri suçlayanlar da çok büyük mantık hatası içerisinde olduğunu düşünüyorum, eklemeden geçemeyeceğim.
0
gmzo
(25.01.22)
nefret ediyorum
0
passion rules the game
(25.01.22)
Sokak hayvanlarını düşününce kahroluyorum. Keşke bu konuda bi' farkındalık oluşturabilsek.
0
kumandanim
(25.01.22)
İlk 2 gün seviyorum. Eskişehirliyim ben, kar yağınca iki gün eğlenirim, sonra kaldırımlar ve ara sokaklar dev buz pistine dönüşür, caddeler çamurlu kar yığını olur ve ben kışın kalanını sürekli homurdanıp söylenerek geçiririm, dışarı çıkmaktan nefret ederim.

2007'de Antalya'ya kar yağdığında oradaydım, "nolmuş ya hiç mi kar görmediniz" diye uyumaya devam etmiştim. Ama yıllardır düzgün kar görmedim, özlemişim, pazar gecesi çıkıp yürüdük, sahile indik, tipinin ortasında kaldık, çok eğlendim. Bugün dışarı çıkmam lazım, tiksiniyorum.
0
kobuzchu kiz
(25.01.22)
Ben de Eskişehir'de 5 yıl kadar öğrencilik yaptım. Haftalarca karın yerden kalkmadığını hatırlarım. Ama her şeye rağmen seviyorum.

Dün 4-5 arkadaş Üsküdar yokuşlarında geç saatlere kadar amansızca kaydık:V
0
lüzumsuz adam
(25.01.22)
Her türlü doğa olayını uzun sürmediği sürece çok severim. Bir yazcı olarak kar özellikle favorimdir. Ama işe falan gitmek zorunda kalsaydım çok küfür ederdim şu an
0
roket adam
(25.01.22)
Kis bizim gibi gelismemis ulkelerde sefalettir ya. Bereket yonu tamam ama ben nefret ederim yagmur, camur, soguk vs.

Yaz olacak abi. Bi sort bi tshirt atacaksin kendini disari. Kapali mekana mahkum kalmayacaksin.

Yaz aksami kokusunu cekeceksin icine. Mis gibi ya.
0
celebi efendi
(25.01.22)
Aslında yağarken izlemeyi, sonrasında şehrin görüntüsünü falan aşırı seviyorum ama artık eskisi kadar saf bir mutluluk duyamıyorum çünkü aklıma gelen ilk şey sokaktaki hayvanlar oluyor.
0
ms brownstone
(25.01.22)
Hayir zerre sevinmiyorum. Bir yetiskin yanımda aaayyy kar yagiyor diye sevinemye basladiginda da uyuz oluyorum. Cunku kar yağışı demek yollarin kapanmasi demek. Trafigin artmasi ya da komple kitlenmeso demek. Yolda kalmak demek. Bir yere gidememek demek. Kar demek sikinti demek. Kar yağışı gelince benim aklima yollar geliyor, sevinmiyorum dolayısıyla.

Bembeyaz kar ortusunun görüntüsünü ben de pek severim sahsen ama sehre kar yağmasına sevinmenin alemi yok. Kis tatiline gideceksem eyvallah, bol bol yağsın bayilirim kara. Ama isim gücüm varken İstanbul'dayken karin bana zarardan baska seyi yok.
Kar Uludağ'da güzel erciyeste guzel efendime soyleyyeyim ilgazda guzel, isin gucun yokken tatildeyken guzel. Sehrin ortasinda kari ne yapayım ben?

Soguk havadan kistan da nefret ederim. Yazi ben de dort gozle bekliyorum yaz demek kolaylik demek. Daha fazla gun isigi, uzerinde 35kilo kiyafet yok, yaz meyveleri, acik hava konseri bilmemnesi, deniz tatili ne varsa yazsa var.
0
stavro
(25.01.22)
Kar seviyorum, oldukça sıcak bir memlekette büyümeme rağmen, kışları yaylalara gidip kar ile oynardık.

Elbette karın etkiledği durumlarda kalmak kötü ona katılıyorum ama soğukta kalan insanlar hayvanlar kısmına katılmıyorum.

der meister ilk paragraf +1 , çünkü her zaman her yerde zor durumda kalan insanlar var onları düşünürsek işin içinden çıkamayız.
0
ceketimi alip cikcam
(25.01.22)
(9)

pandemide biriyle tanismak/gelecek

my pink
kariyer icin baska bir sehre gitmis ve hayatinda istedigi kadar iliski deneyimi yasamaya firsat bulamamis birinin (kadin,35)(egitim, aile sorunlari, calismaya erken baslama) pandemi kosullari ve mevcut yerdeki imkansizliklardan oturu hayatinin cogunu yalniz gecirmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?bu ki
kariyer icin baska bir sehre gitmis ve hayatinda istedigi kadar iliski deneyimi yasamaya firsat bulamamis birinin (kadin,35)(egitim, aile sorunlari, calismaya erken baslama) pandemi kosullari ve mevcut yerdeki imkansizliklardan oturu hayatinin cogunu yalniz gecirmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?

bu kisi hayatinda birini istiyor.cevresindekiler evli. bulundugu yer kucuk oldugu icin istedigi profilde biriyle tanisma ihtimali dusuk. cocuk istiyor. karsisina cikanlar bosanmis ve cocuklu oldugu icin genellikle evlilik/cocuk gibi konularda uzun zamana ihtiyac duyan veya bunlari tekrar istemeyen kisiler oluyorlar.

siz bu durumda olsaniz ne yapardiniz?

edit: online dating denemis uzun bir sure fakat cogunlukla casual dating isteyenler cikmis karsisina veya evliler
0
my pink
(24.01.22)
Bu kişinin internet ile tanışması gerektiğini düşünüyorum. Ya da şehir değiştirecek.
0
dissendium
(24.01.22)
Hocam duyuruyu silmişsiniz, yine yazıyorum.

Çocuk istiyorsanız kocanızın olması şart değil. Kendinize, şartlarınıza güveniyorsanız tabii. Yoksa birlikte yaşamak, evlenmek sevmeden çekilecek çile değil.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.22)
@dissendium edit yaptim
0
🌸my pink
(24.01.22)
evlat edinsin ya da şehir değiştirsin, iş değiştirsin.
0
gabe h coud
(24.01.22)
Bazen de kısmet ya, olmayınca olmuyor.
0
lcha
(24.01.22)
Öncelikle kriterleri, beklentileri değiştirmek lazım. Birinin karşısına sürekli ciddi ilişki istemeyen kişiler çıkıyorsa bu kişinin kendi beklentisi, kriterleri ile alakalı. Daha efendi, daha sorumluluk sahibi insanlara yönelmek gerekir.

Etrafınızda evli çiftler varmış, bu evli çiftlerin mutlaka etrafında "iyi çocuk ama hala evlenemedi" dediği kişiler vardır. Böyle evli arkadaşlarla konuşurken "uygun biri var mı" diye sorabilir ya da bunu sormadan öyle bir ağızlarını arayabilir. Birde bulunduğunuz yerdeki üniversitenin varsa yabancı dil gibi kurslarını bir araştırın. O kurslara üniversitelerin hocaları giriyor. Böyle başka hafta sonu kursları olur. Genelde haftasonu kurslara bekar kişiler giderler. Kendi alanınızda yükseklisansa kaydolun, çevre edinin. Birde şu var bulunduğu şehirde değil de ne bileyim böyle daha yakın ama yaşayabileceği bir şehirde de yükseklisansa başlayabilir.
0
GoodMorningTeacher
(24.01.22)
Yabancı damat bulmasını tavsiye ederdim. Arkadaşlarım 37 ve 40 yaşlarında evlenip, çocuk yaptılar.
0
barguzhale
(24.01.22)
arkadaşın arkadaşı veya internet diyorum. ancak ben ciddi düşünüyorum mesajı verip direkt insanları kaçırmaktansa bir süre "takılıp" sonra ciddiyete çevirmek daha gerçekçi olur diye düşünüyorum. çünkü yaş ilerledikçe direkt ciddi düşünenler zaten evlenmiş oluyor, geriye evlenmek istemeyen - zamanında düşünmeyen - düşünüp pişman olmuş kişiler kalıyor. bir süre casual dating yapmak şart bence.
0
roket adam
(24.01.22)
35'ime geldim hayatımda ilişki istiyorum, çocuk istiyorum diye dolanırsa ortalarda ve kısa sürede buluştuğu ettiği insanlara bundan bahsederse herkes uzaklaşır bu normal, hatta ilişki isteyen erkekde uzaklaşır.

ilişki dediğin şey bu yaşlarda birden başlamaz, olgunlaşır bunun için beraber olunan kişi ile birlikte geçirilecek zamana ihtiyaç var.

yaş nedeni ile beraber olacağı insanlar da daha önce edinmiş oldukları tecrübeden dolayı acele etmiyorlar ki çok haklılar, haklı olmasalardı boşanmazlardı zaten.
0
selam
(24.01.22)
(7)

Ayrılık sonrası, dertleşme isteği

Carlito Brigante
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar. İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar.

İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
0
Carlito Brigante
(24.01.22)
Maalesef çoğu kişi dinlemek istemez bunu. Bunun için :

Psikoterapi, yaş danışmanlığı.
0
jackyr
(24.01.22)
@jacjyr

Vardır illa birileri diye düşünüyorum. vardır ya.
0
🌸Carlito Brigante
(24.01.22)
buraya yaz işte
0
selam
(24.01.22)
Yazsana merak ettim
0
abuzer
(24.01.22)
Geçmiş olsun, anlat dinleriz(okuruz) Elden ne geldiyse
0
lcha
(24.01.22)
yazarsanız okuruz, destek olmaya çalışırız. çok oldu burda böyle hikayeler :).
0
Phoebe
(24.01.22)
connected2me tarzı anonim muhabbet etme sitelerinde bu tarz çok insan vardı eskiden, dene derim.
0
roket adam
(24.01.22)
(7)

sarhoş olduğunuzun ertesi günü kendinizi çok depresif hissediyor musunuz?

ahm1
sarhoş olduğunuz veya çok içtiğiniz akşamın ertesi gününe çok depresif kalkıyorum ve günüm öyle geçiyor. sanki önceki gün utanılası bir şeyler yapmışım ama hatırlayamıyorum gibi geliyor ya da ne bileyim, sebep bulamadan da depresif, hatta çok depresif oluyorum. size de oluyor mu böyle şeyler? pek ge
sarhoş olduğunuz veya çok içtiğiniz akşamın ertesi gününe çok depresif kalkıyorum ve günüm öyle geçiyor. sanki önceki gün utanılası bir şeyler yapmışım ama hatırlayamıyorum gibi geliyor ya da ne bileyim, sebep bulamadan da depresif, hatta çok depresif oluyorum.

size de oluyor mu böyle şeyler? pek genç değilim. içmeye de yeni başlamadım ama genellikle zaten biraz depresif bir insanım.
0
ahm1
(23.01.22)
Sarhos olduysam ve iyi ictiysem sonraki gun zaten saglam bir basagrisi ile basliyorum gune. O yuzden daha cok 'o son birayi icmeyecektim' tarzi kisa bir pismanlik disinda pek bisey olmuyor. Gunun geri kalani da ayilmaya calismakla geciyor.
0
j r r tolkien hayrani
(23.01.22)
bende baş ağrısı hiç olmuyor açıkçası. su içmeye dikkat ediyorum çünkü. ne kadar içkili olsam da unuttuğum pek olmuyor. bu yüzden, baş ağrısı olmuyor ama bunun dışında birçok şey oluyor.
0
🌸ahm1
(23.01.22)
evet ve adına da hangxiety deniyor. alkolün yanında bol bol su için. ertesi gün de bol bol su için, yürüyüş yapın oksijen alın, muz ve çikolata da iyi geliyor :)
0
ladyinblack
(23.01.22)
Ruhsal olarak değil de daha ziyade fizyolojik olarak kotu durumda oluyorum. O durumdayken haliyle moral de cok iyi olmuyor.
0
stavro
(23.01.22)
Alkon depresandır zaten, cevaplar arasında göremediğim için belirtmek istedim.
0
dreamnesiac
(24.01.22)
Evet bana da çok oluyor bu ve sırf bu yüzden içmeyi neredeyse bıraktım. 20'lerimde olmuyordu ama 30'larıma geçince alkol aldığımın ertesi günü kesinlikle düşüşte oluyorum. Çok can sıkıcı bi durum.
0
roket adam
(24.01.22)
Temelde ne varsa onu tetikliyor olabilir mi? Mesela ben de genel olarak anksiyete bozukluğu belirtileri gösteren biriyim ve alkollü günün ertesi günü bendeki en büyük etkisi daha çok anksiyete, panik, yapmak zorunda olduğum bir şeyi unutmuşum hissi filan oluyor.
0
amelie poulain
(24.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.