Giriş
(10)

Clio 5 vs Megane 4

taqster
İkisi de hemen hemen aynı paraya yeni Clio 5 1.3 benzinli ve Megane 4 dizel arasında kalıyorum. Clio çok daha hızlı bir araç, Megane hantal fakat daha konforlu (mu?). Yeni nesil B segment ile eski nesil C segment arasında ne kadar konfor farkı olur hayal edemiyorum. Bu araç %90 uzun yolda kullanılac
İkisi de hemen hemen aynı paraya yeni Clio 5 1.3 benzinli ve Megane 4 dizel arasında kalıyorum. Clio çok daha hızlı bir araç, Megane hantal fakat daha konforlu (mu?).

Yeni nesil B segment ile eski nesil C segment arasında ne kadar konfor farkı olur hayal edemiyorum. Bu araç %90 uzun yolda kullanılacak bu arada. Rüzgar sesi vs almasın, inince belim ağrımasın, tempolu şekilde gidip geleyim yeter bana. Çok yüksek km ve yaşa sahip farklı marka araçlardan korktum açıkçası sanayiden anlamam.

Tavsiyeleriniz ve bilgileriniz için şimdiden teşekkür ederim.
0
taqster
(06.01.23)
Megane 4
0
kuzey li
(06.01.23)
Modelleri ve km'leri kaç peki? Çok büyük etken olur bu iki kıstas.
0
John Bloor
(06.01.23)
Modelleri 2020 Clio Icon, 2018 Megane Icon. Km'ler Clio için 30 bin, Megane için 80 bin civarında.
0
🌸taqster
(06.01.23)
clio 1.3 turbo 130 beygir yer uçağı çok güzel yakar onu da düşün.
0
mikahakkinen
(06.01.23)
Megane seçerdim ben olsam, segment önemli bu durumda.
0
thewhitewolf
(06.01.23)
Megane 4 dizel kullandım, inanılmaz az yakan, geniş bir araç. Ama filo çıkması almamaya dikkat et derim.
0
roket adam
(06.01.23)
megane ile clio kıyaslanamaz. sadece ön direkler ve yol tutuşu sürüş bile yeterli cevap için.

clio zaten megane'ın altında segment bir araç. söyleminize göre uber jenerasyon farkı da yok. megane'dan yürürdüm.

not: ikisini de kullandım. clio aşığı biriydim clio'ya binene kadar. çok sempatik geliyordu. clio'dan indim ve "bir daha sürmeyeyim bundan" diye söz verdim kendime. şahsen; beğenmediğim fiat egea bile daha iyiydi clio'dan. megane öyle mi? akıyor.
0
baldan kaymak
(06.01.23)
Her türlü Megane
0
pispinti
(06.01.23)
megane
0
orpheus
(06.01.23)
megane
0
paintov
(07.01.23)
(2)

Yurtdışında trafik cezası

skyangel
Merhabalar, Geçen ay Almanya dan kiraladığım araçla Fransa da hızdan dolayı trafik cezası yemişin. Türkiye ye evime gönderildi bu ceza. Sorum en basit haliyle;Bu cezayı ödemezsem ne olur?
Merhabalar,
Geçen ay Almanya dan kiraladığım araçla Fransa da hızdan dolayı trafik cezası yemişin. Türkiye ye evime gönderildi bu ceza.
Sorum en basit haliyle;
Bu cezayı ödemezsem ne olur?
0
skyangel
(30.09.22)
bi daha avrupa bölgesine girmeyi planlıyorsan ödemeni öneririm. ha yok daha avrupa’ya gitmem vize falan önemli değil dersen ödemene gerek yok türkiye’de tahsil etmeleri imkansız.
0
roket adam
(30.09.22)
Öncelikle Fransa çok ünlü hız cezası kesmesiyle.

Sonrasında, EU entegrasyonu sebebiyle o cezanın kredi kartınızdan birkaç hafta sonra çekilmesi gerekiyor. Olay henüz yeni ise biraz bekleyin derim.

Nasıl olur bilmiyorum ama borç karttan tahsil edilmez ama yine de isminizle bağdaştırılırsa sonraki girişinizde karşınıza çıkar.
0
taqster
(30.09.22)
(4)

Çatı / oluk tamiri konusunda akıl istiyorum

taqster
Merhaba. Ekteki fotograflardaki gibi; çatının yaklaşık 1 metrelik kısmının galvaniz oluk/havuz ile birleştiği bir evdeyim. Fotograftan göreceğiniz gibi bu oluğun gideri, yılda 2-3 kez olan şiddetli yağmurlarda suyu tahliye etmeye yetmiyor ve oluk havuz gibi doluyor. Fotograflardan anlaşılmasa da çat
Merhaba.

Ekteki fotograflardaki gibi; çatının yaklaşık 1 metrelik kısmının galvaniz oluk/havuz ile birleştiği bir evdeyim. Fotograftan göreceğiniz gibi bu oluğun gideri, yılda 2-3 kez olan şiddetli yağmurlarda suyu tahliye etmeye yetmiyor ve oluk havuz gibi doluyor.

Fotograflardan anlaşılmasa da çatı kaplaması, galvaniz havuzun içine sarkıtılmış ve zeminine 3-4 cm kala bitiyor. Arkasında bir dolgu yok. Bu oluk su ile dolmaya başladığında su, çatı membranının arkasından ve galvaniz havuzun arkasından eve dolmaya başlıyor. Bir odayı göle çevirecek kadar su alıyor duvar.

Bu olaylardan hiç anlamayan biri olarak, membran ile galvaniz arasındaki boşlukları dış cephe silikonu ile doldurmayı, sonra üstüne dış cephe tamir bandı çekmeyi düşündüm. Fakat evdeki silikonlar bile 1-2 yıl içinde nokta şeklinde de olsa açılma yapıyor. Ayrıca bu işlemi yapmam için uzak köşesine ulaşmak adına o eğimde çatının üstüne çıkmam gerek ki çok tehlikeli buluyorum.

Bir çatıcı çağırıp oluğu kapatıp dışarı suyu tahliye edecek şekilde membran ile çadır oluşturmasını istemeyi de düşündüm; fakat her yağmurda apartmanda üstten akan şelale görünümü olacak.

Eminim benim içinden çıkamadığım bu durumu çok kez görüp çözüm önerisinde bulunacak yazarlar vardır. Çok makbule geçer. Saygılar.
0
taqster
(30.09.22)
Düşey yağmur oluğunda tıkanıklık olmadığından emin miyiz?
0
Mirket
(30.09.22)
@Mirket Eminim. Fotografa aldanmayın baya test ettik temizlettik fakat sonraki ilk şiddetli yağmurda aynı şey oldu. Gider, gelen suyu tahliye edemiyor ve su birikiyor. Önceki evimde de şiddetli yağmurlarda boru kapasitesi dolunca 3. kata kadar balkonlardan su fışkırırdı mesela.
0
🌸taqster
(30.09.22)
Tahliye gideri o bozuk para gibi görünen yer ise bizim gider bunun 5 katı. Sanki asıl sorun burada gibi. İzolasyon önemli ancak havuz gibi dolan bir yerden iğne deliği açıklık kalsa yine duvara sızar. Bence bu iş daha çok tesisat işi gibi
0
ned flanders
(01.10.22)
Şöyle olacak geçici ve en kolay çözüm olarak;

O yukarıdan oluk içine inen membran eteği kaldırılacak, tabiki işi bilen biri tarafından ve pürmüz ile ısıtılarak.

Sonra kırmızı kumlu membran altındaki siyah membran da mümkünse kaldırılacak, mümkün değilse üstünden çalışılacak.

Kırmızı membran altındaki siyah membran, (tüm çatıyı kaplayan) ona ek yapılarak oluk/parapet içine inilecek ve membran mukavemetli bir şekilde yapıştırılacak.

Sonra da aynen kırmızı kumlu membran yapıştırılacak, böylece havuz gibi su dolsa da alttan çatı arasına/eve sızması engellenecek. Taşan su yılda bir iki kere mermerden aşağı aksın bişey olmaz.

Yer müsaitse ve çalışılabiliyorsa en güzeli aslında iniş ağzını değiştirmek. Fotodan 50'lik gibi duruyor, en az 70 olmalıydı.
0
John Bloor
(01.10.22)
(9)

büyük jant almak ya da almamak

roket adam
mevcutta aracımda 205 55 r16 lastikler ve uygun jantlar var. konforundan genel olarak memnunum ancak lastik değiştirmem lazım ve değiştirmişken acaba jantı da değiştirsem mi dedim. 18-19 inç gibi büyük bir jant taktırayım mı sizce, ne dersiniz? araç a3 sportback. öngöremediğim ne olabilir? nefret ed
mevcutta aracımda 205 55 r16 lastikler ve uygun jantlar var. konforundan genel olarak memnunum ancak lastik değiştirmem lazım ve değiştirmişken acaba jantı da değiştirsem mi dedim. 18-19 inç gibi büyük bir jant taktırayım mı sizce, ne dersiniz? araç a3 sportback. öngöremediğim ne olabilir? nefret edip iade eder miyim?

bir de bir çok yer oem jant ya da yan sanayi öneriyor. en kötü ne olabilir?
0
roket adam
(30.09.22)
Aynı durumu Tucson için yaşıyorum. Görsel anlamda büyük jant resmen farklı bir araç ortaya çıkarıyor. Yol tutuşa da olumlu etkileri var lakin konfor anlamında lastik yanak kalınlığının fazla olması iyi bir şey. işin o kısmından feragat ederseniz büyük janttan yana kullanıyorum oyumu.
0
msb
(30.09.22)
Hızı doğru göstermeyebilir, yakıt sarfiyatı artar, yan sanayi jantların malzeme kalitesi haliyle daha kötü ve ağırlıkları yüksek olur bu da aracın yürüyenine yük bindirmek demek birde kırılmaya daha yatkın olur. Her aracın absorbe edebileceği bir aralığı vardır kullanim klavuzunda yazması lazım örn: 18 inc janta su ölçü de lastik takabilirsin gibi, o değerlerin dışına çıkmanızı tavsiye etmem.
0
mirty
(30.09.22)
Mirty nin söylediklerini dikkate alın. OEM ya da güncel kurla 20-60 bin tl para vermeden alacağınız her jant hele dar yanaklarla kırılma riski taşıyor. Ayrıca "unsprung weight" denen bir olgu var ki, jant lastik kombinasyonu daha ağır olacaksa aracın karakterini ciddi değiştirir.

Bence en önemlisi, 205 55 r16 lastiklerle arasında müthiş bir konfor farkı olacaktır. aynı aracın 17 ile 19 jantını test eden aynı gazetecilerin konfor algıları bile ciddi manada değişiyor.

Ben yaz ve kış lastiklerim arasında çok çok minimal farklı lastik kullanıyorum. Jant ölçüsü aynı fakat taban ve yanak ölçüleri farklı. Alırken taban büyüdü, yanak yüksekliği değişmesin diye olabilecek en yakın ölçüleri seçtim ona rağmen yanağın 2 cm büyümesi bile konfor anlamında müthiş farkediyor.
0
taqster
(30.09.22)
17 inch çok güzel durur, konforu aşırı derecede bozmaz ama bundan büyüğü yukarıda bahsedilen sorunları çıkarır.
0
kaptan memo
(01.10.22)
Oem jantın orjinal üreticisi, yani audi tarafından üretilmiş demektir. Yan sanayi jantlar çeşit çeşittir. Onlara da Aem denir. Orjinalinden daha kaliteli, daha hafif, çok kaliteli malzeme ile üretilmiş aem jantlar olduğu gibi çok düşük kalite olanlar da var.

Jant seçimi önemlidir. Sürüşü, konforu ve emniyeti doğrudan etkiler. Kolaylıkla 200+ km hızlara çıkabilen bir araban var. O yüzden çok kalitesiz birşey almamanı tavsiye ederim.
0
kaptan memo
(01.10.22)
Güzel görünüyor. Ancak, yoldaki bozukluklardan dikkatli geçilmezse ince yanaklar balon yapabiliyor.
0
nhtzmc
(01.10.22)
Dis gorunus aracin disindakiler icin, konforu aracin icindekiler icin.

Eger aracin icindekilerin rahati, disindakilerin goz zevkinden daha onemliyse kendi jantini degistirmeyin.

Ben de benzer ikilemdeyim, 19 inch mi yoksa 20 inch i secmem gerekiyor ama 19 agir basiyor onceligim kendimin konforu oldugu icin.
0
sertac akin
(01.10.22)
takılmasına takılır ama her aracın fabrika çıkışı olarak hangi boyutta lastik kullanacağı bellidir. bindiğim arabaya 20, 21 jantlar takıyorlar ama fabrika çıkışı max 19 inç takılması gerekiyor. jantın kalitesinin önemli olmasıyla beraber araç güvenliğini de tehlikeye atmamak lazım.
0
paintov
(01.10.22)
Vazgeçtim dostlar, üstündeki lastiklerin aynısını aldım geçtim yine. Yollar bozuk, ben de çok dikkatli kullanmıyorum, riske atmaya gerek yok diye düşündüm. Teşekkür ederim fikirler için.

Orjinal jantlar inanılmaz pahalı, orjinalin çıkması olanlara güven olmuyor kaynaklı falan çıkma ihtimali varmış ve kesinlikle anlamam. Farklı markaların ürettiği jantların da fiyatları uygun (4 tanesi 6-10 bin bandında) ama kalitesi tartışmalı, o yüzden en iyisi hiç riske girmedim. Arada bu kadar fiyat farkı olması ilginç geldi.
0
🌸roket adam
(01.10.22)
(9)

Hangi çadırı tavsiye edersiniz?

taqster
Merhabalar. 2 kişilik, acil durumlarda ve çeşitli mevsimlerde kullanmalık çadır arıyorum. Yağmura dayanıklı olması önemli. Husky markasını önerdiler, ben de Decathlon'da QUECHUA markalı bir ürünü beğendim. Anladığımdan değil tabi. Sizin tavsiyeniz var mıdır?
Merhabalar. 2 kişilik, acil durumlarda ve çeşitli mevsimlerde kullanmalık çadır arıyorum. Yağmura dayanıklı olması önemli.

Husky markasını önerdiler, ben de Decathlon'da QUECHUA markalı bir ürünü beğendim. Anladığımdan değil tabi.

Sizin tavsiyeniz var mıdır?
0
taqster
(05.08.21)
yağmur çamur dersen ben de husky derim. quechua sanki biraz tatlı su kampçıları için. sert hava koşullarında hiç kullanmadım bende de var. hemen linç etmeyin :)
husky nin her koşulda iyi olduğunu biliyorum ama o garanti bence.
0
erty_ksk
(05.08.21)
Almışken 3 kişilik al eşya koyacak yeri de olsun dersen: www.decathlon.com.tr

Kurmayı beceremiyorum aşırı kolay olsun dersen de bu: www.decathlon.com.tr

Husky daha iyidir ama daha pahalı. Paylaştığım çadırlar herkesin kullandığı, gayet kolay yaygın çadırlar. Kış falan olmadığı sürece işini fazlasıyla görür.
0
roket adam
(05.08.21)
Biz bu yıl FORCLAZ aldık. 3 kişilik modeli. Decathlon’da. Fırtına ve yağmur da vardı. Hiçbir şey olmadı. Güneşli havada da gayet serindi içerisi. Hem o fiyata da çok ucuz. Bence çok daha pahalısına gerek yok. Dağları tırmanıp eksili havalarda kullanmayacaksanız sonbahar bahar ve yaz mevsimi için ideal bence.
0
makarnacanavari
(05.08.21)
@erty_ksk bana da öyle geldi, ama sırf markadan ötürü fiyatına göre performansı düşük kalır mı diye merak etmedim değil.

@roket adam 3 kişilikte şöyle bir soru oluşuyor kafamda, ben tek başıma ya da 2 kişi, 3 kişilik çadırda kaldığımda ısınma problemi falan yaşanır mı? Yani büyük olmasının dezavantajı var mıdır pratikte?

@makarnacanavari teşekkürler. dağa tırmanmam da sadece ufak tefek kamplar ve aslında acil durumlar için bakınıyorum.
0
🌸taqster
(05.08.21)
Çadır çok bir izolasyon sunmuyor hocam zaten, yani 3 kişilikte tek kalmakla 2 kişilikte tek kalmak öyle aşırı fark etmez. Isınmayı uyku tulumu ile sağlıyorsun, çadır içi her halükarda serin olur hava serinse.
0
roket adam
(05.08.21)
Madem böyle bir endişen ve merakın var youtubedan biraz kampçılık ve survival videolarına bak, kampçılık bağları nasıl atılır, tarp denen muşamba ile neler yapılabilir vs

Acil durumlarda ağırlık önemlidir, ne kadar küçük ve hafif o kadar iyi, çadırda acil bir durumda en fazla 1 hafta kalırsın sonrasında kendini güvenli bir şehre bölgeye atarsın, kışın bir afet olduğunda 1 ay çadırda kalırım o yüzden husky alayım diye düşünme

Standart bir çadır, kampçılık bilgisi, çadıra para vermek yerine daha iyi uyku tulumları almak daha iyi olur bence
0
freebird5406_2
(05.08.21)
Loap Berg 3 Evo. husky kadar pahalı değil ama baya iyi bir çadırdır.

2 si de var ama bence de 3 kişilik almalısın. acil durum ve mevcimlik istiyosan bence de quechua alma. bi tık iyi bişey al.
0
hobarey
(05.08.21)
3 kişilik alın +1 demeye geldim. 2 kişilik çadıra 2 kişilik yatacak yer artı eşyalar sığmıyor.
0
kobuzchu kiz
(05.08.21)
quechua fresh and black 3 kişilik al geç hocam.
alınacak çadır her zaman kalacak kişi sayısı +1 boyutunda olmalı benim tecrübelerime göre.
fresh and black serisi güneşte pişmekten bir nebze alıkoyuyor. soğuk için çadırın etkisi yok denecek kadar az, o yüzden önemli olan kışlık donanım (tulum, kıyafet vb.)

ekstrem koşularda kamp yapmayacaksan hiiç başka çadır bakma. yapıştır geç.
0
baharat
(05.08.21)
(8)

bahçeye domates biber ve salatalık ekmek istiyorum ama nasıl

ayseee
boş güzel bir toprağı olan bahçe var elimizde. çapam,küreğim,tırmığım ve suyum var. domates biber ve salatalık ekmek istiyorum alanıda 30 metre uzunluğunda düşünün. ben ne zaman ve nasıl yapabilirim bu ekim ve hasat işlemini? önce tohum mu alnıyor yoksa bunun başka bir yolu mu vardır tavsiyesi olan
boş güzel bir toprağı olan bahçe var elimizde. çapam,küreğim,tırmığım ve suyum var. domates biber ve salatalık ekmek istiyorum alanıda 30 metre uzunluğunda düşünün. ben ne zaman ve nasıl yapabilirim bu ekim ve hasat işlemini? önce tohum mu alnıyor yoksa bunun başka bir yolu mu vardır tavsiyesi olan var mı? bunlar yazın hergün sulanması mı gerekir? ya da başka bişey ek diyen varsa dinliyorum..
0
ayseee
(18.01.21)
Bulunduğunuz ilin iklim durumuna göre bahar aylarinda aralarında mesafe koyarak tohum ekimi ya cimlendirip ekimi ile yapabilirsiniz. Daha da kolayı fide satan yerler var oralardan fide temin edip direkt toprağa dikip besleyebilirsiniz
0
primetime
(18.01.21)
@primetime böyle bişey mi fide?

www.gittigidiyor.com
0
🌸ayseee
(18.01.21)
salatalık tohum, domates biber fide olarak satılır. salatalığa çubuk dikmeniz gerek. baya büyüyen bi şey. domatese de dikebilirsiniz.

baharda dikilir bunlar genelde yaza doğru. toprak kurudukça sulanır. her gün de sulanabilir. kuruması beklenmemeli.
0
jelly bear
(18.01.21)
Hocam fide alıp dikin, fide dediğimiz şey o sebze bitkisinin 1 karış boyunda olan bebek versiyonu. Size böyle poşet gibi bir saksıda verecekler, 10 cm kazıp içine toprağıyla beraber koyacaksınız, sonra su verdiniz mi tamam.

Verdiğiniz linke nazaran konuşuyorum, üzerinde meyve varsa o fide olmuyor aslında, büyümüş bitki direkt. Size gönderecekleri şey o olmayacak. Ayrıca 5 fide 50 lira, oha.

Eğer yok ben sıfırdan kendim yetiştireyim derseniz de şu küçük minnacık saksılardan alın. Hazır toprakla saksıyı doldurduktan sonra işaret parmağınızın yarısı uzunluğunda saksıyı delin, içine 2-3 tane tohum atın, sonra tohumların üstünü kapatın. Saksılarınız içeride, sıcak bir yerde dursun. Toprak kurudukça sulayın, 2-3 haftaya çıkmaya başlar. 10 cm falan boyu olunca da o saksıdan alıp bahçeye dikersiniz.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.21)
Mart ayında bir yerlerden fide yetiştirme viyolu al.
www.gittigidiyor.com
gözlerine torf doldur.
Yetiştireceğin bitkilerin tohumunu al.
www.hepsiburada.com
Her göze bir tohum koy. Her gün birkaç kez sprey suyla sula, güneş gören bir yere koyup üzerini streç filmle ört.

Devamını sonra anlatayım. Damla sulama sistemi kurma işi falan var. Uzun sürecek :)
0
Mirket
(19.01.21)
Başlangıca yönelik önerilere çok değinemiyorum ama patates, fasülye, salatalık, biber gibi bitkilerde kesinlikle arada 30cm civarı boşluk bırakın. Yarardan çok zararı oluyor. Toprağın durumundan ötürü iyi gelişse de bitkinin kendisi arasında ürünü toplamak, gözlemlemek aşırı zor oluyor, güneş görmeyen kısımları oluyor. Bir sene böyle boşluk bırakın, ürüne göre gelecek sene arayı azaltın.

Yazın her gün sulanması mı gerekir? Siz neredesiniz, iklim şartları neler ve bitkinin cinsi ne ona göre değişir. Farklı türü geçtim bir patates ekersin her akşamüstü güneş gidince su ister aksi taktirde ceviz boyunu geçmez, bi tür patates olur haftada 2-3 kere sulasan yumruk boyunu görür. Domates, biber, salatalık ve fasülye ise 2 günde bir, güneş batmaya başlayınca bir sulayın derim ortalaması odur bence. Güneş tepede iken sulamanın çok anlamı olmuyor benim bildiğim. Toprağı su götürmesin, yağmur yağar gibi ıslansın yeter.

Bu arada damla sulama konusunu ayrıca araştırın çünkü sulama sıklığı, süreleri ve verimi aşırı farkediyor sanırım. Ben de bu yaz ilk kez deneyeceğimden bir iddiada bulunamıyorum malesef.
0
taqster
(19.01.21)
1 - fide ekimi öncesinde, tüm bahçedeki otun alınması gerekir. elle tek tek.
2 - tüm bahçedeki taşın toplanması gerekir. elle tek tek.
3 - tüm bahçenin toprağının alt üst edilmesi gerekir.
4 - özellikle salatalık için, bitkinin sarılıp büyüyeceği bir "çubuk" gerekir.
0
co2s2
(19.01.21)
Tohumdan yetiştirmek çok zevkli ama zahmetli, buna uygun ortam gerekiyor. Gerekli sıcaklık, ışık sağlanmazsa gelişim sağlıklı olmuyor.

İstanbul için konuşursak, toprağa fide ekme zamanı Nisan ortalarından sonra olur genelde. Şile, Beykoz, Sarıyer'in yüksek bölgeleri gibi daha soğuk yerlerde Mayıs ayına da sarkabiliyor.

Tohumdan ekeceksek toprağa dikim zamanından ortalama 6-8 hafta önce tohumları ekmeliyiz özel ortamda. Her meyve için aynı değil ama işte, mesela hıyar 1 haftada çimleniyor ve çok çabuk büyüyor, domates 15 gün gibi, biber 3 hafta gibi. Bunları dengelemek lazım.

Tohumdan uğraşamam dersen zaten nisan mayıs gibi tüm fidanlıklarda ve hatta pazarlarda, bir milyonculara fideler geliyor.

2020 baharında fide fiyatları 1,5-2 liraydı. Bu sene 2 - 2,5 lira olur herhalde. Ortalama 50 cm aralıkla diksen sana 60 tane fide gerekli 30 metre için, yanlış anlamadıysam 30 metre uzunluğunda koridir gibi bir toprak alanın var.

Bu 3 meyveden ilk önce hıyarlar hasat verir, sonra domates, sonra biberler.

Hıyar düzenli su ister.

Domates ilk dikimde bol su ister, sonra çiçek açana kadar su verilmez, buna yandırma deniyor. Çiçek açtıktan sonra aşırıya kaçmadan düzenli sulama yapılır, her toprak yapısına göre fark eder su isteği, çok çamur yapılmamalı toprak, susuz kalmaya dayanıklıdır domates.

Biber hakkında çok tecrübem yok.

Domateste ve hıyarda koltuk alma denilen bir budama türü var, asıl dallar arasından çıkan gereksiz dallar büyümeden el ile koparılıyor.

Suni veya hayvani gübre önemli, gübresiz verim almak zor.

Çok zevkli ama zor bir uğraş, el alışmadıkça, sistem oturmadıkça verim almak zor.

Tohumdan yetiştireceğim dersen elimde fazla tohum olmalı, paylaşabilirim.

Edit: sulanan toprak kaymak tabaka oluşturduysa çapalanmalı, bu tabaka kırılmalı. Tabi gövde ve köke zarar vermeden, yüzeysel.
0
John Bloor
(19.01.21)
(4)

Bütçe ve Yatırım hesabı için TL mi yoksa USD mi baz alınmalı?

taqster
Merhaba, Gelir, gider, borç ve yatırım durumumu aylık takip ediyorum. Şimdilerde tekrar sıfırdan bir excel dosyası oluşturuyum diyorum. Karar veremediğim bir husus durumumu gözetlemek için TL mi yoksa USD mi baz almalıyım? TRY baz aldığımda kenardaki dövizi, bazı yatırımların USD bazlı fiyatlarını t
Merhaba,

Gelir, gider, borç ve yatırım durumumu aylık takip ediyorum. Şimdilerde tekrar sıfırdan bir excel dosyası oluşturuyum diyorum. Karar veremediğim bir husus durumumu gözetlemek için TL mi yoksa USD mi baz almalıyım?

TRY baz aldığımda kenardaki dövizi, bazı yatırımların USD bazlı fiyatlarını takip etmek için dosyayı her açtığımda manuel olarak TRY/USD bilgisi giriyorum ve yıl içinde gerçekte alım gücüm nasıl değişti hesaplamak çok güç oluyor. USD baz alsam nispeten stabil bir para birimim olacak ancak benim gelir ve giderim her ay farklı rakamlarla ifade edilecek yine hesap sıkıntısı oluyor.

Bu işin makul olanı nedir?
0
taqster
(23.12.20)
gelir gider ve borcun tl değil mi? o zaman tabloyu tl olarak yapmak daha mantıklı.

yatırım hesabının tablosunu tamamen ayır derim. ben o şekilde yapıyorum. yatırımın değer artışını gelir olarak kaydetmiyorum yani.
0
roket adam
(23.12.20)
her giriş satırına o günün USD-TL kurunu girebileceğiniz bir hücre bırakın. tüm çıktı hücrelerinde/satırlarında da hem USD , hem TL görünsün. çok da zor değil aslında. dosyayı oluştururken işi uzatır biraz ama kullanım sırasında ekstra bir yük getirmez.
0
co2s2
(23.12.20)
Cevaplar için teşekkürler.
Her girdiye kur eklemek mantıklı, tam olarak oturtamadım bazı şeyleri ama bakalım :)
0
🌸taqster
(23.12.20)
ben her ikisi açısından da tutmayı tercih ediyorum takip ettiğimde.

daha kolaylaştırmak için; google spreadsheet kullanıyorsan google'dan anlık data çeken =GOOGLEFINANCE("USDTRY") gibi bir formül kullanabilirsin sabit bir hücrede. o anki fiyatı bir yere sabitleyip ona göre güncel durumu görmek istersen de doğrudan oradan bakıp manuel girebilirsin mesela.
0
harfitarif
(23.12.20)
(3)

Otomobil servis kitapçığı arıyorum

taqster
Merhaba, Clio IV için servis kitapçığı/bakım kitapçığı arıyorum. Hani şu service manual denen tamircilerin kullandığı; içinde vidalar için tork değerleri, tamir yönergeleri, parça kodları falan olan. Türkçe ismi farklıdır muhtemelen. İnternette paralı satın alınıyor ama clio iv 1.5dci edc için olanı
Merhaba,

Clio IV için servis kitapçığı/bakım kitapçığı arıyorum. Hani şu service manual denen tamircilerin kullandığı; içinde vidalar için tork değerleri, tamir yönergeleri, parça kodları falan olan. Türkçe ismi farklıdır muhtemelen.

İnternette paralı satın alınıyor ama clio iv 1.5dci edc için olanını korsan da paralı da bulamadım.

Bu ve başka markalar için yardımcı olabilecek olursa çok sevinirim.
0
taqster
(27.03.20)
ehti
(27.03.20)
Turkce olma sarti yoksa www.manualslib.com
0
crown
(27.03.20)
Birbirinden farklı ve eşit derecede değerli kaynaklar için çok teşekkür ederim.
0
🌸taqster
(27.03.20)
(5)

Bu pc tamir olur mu?

Aerdem
Ekranın birleştiği yer kırıldı, parça bulsam takabilir miyim? Veya tamirciye götürmek mantıksız mı tamir okur mu bu? Eski olduğu için değer mi acaba dedim. Teşekkür ederim.Resimler:https://ibb.co/1Zrbx75https://ibb.co/ZGtMFC8
Ekranın birleştiği yer kırıldı, parça bulsam takabilir miyim? Veya tamirciye götürmek mantıksız mı tamir okur mu bu? Eski olduğu için değer mi acaba dedim. Teşekkür ederim.

Resimler:
ibb.co
ibb.co
0
Aerdem
(13.01.20)
eski ise uğraşmaya değmez, plastik parçayı çıkarınca açılıp kapanmasında sorun olmuyorsa sıkıntı olmaz, menteşeyi kırdıysan yeni menteşe alıp takabilirsin.
0
nahtoderfahrung
(13.01.20)
marka modeli ne?
0
kambek
(13.01.20)
Modeli np530u3c, açıp kapatırken yanuk kalıyor kopacak diye korkuyorum. Üç ay tez yazacağım aslında ondan tamiri mümkünse öyle kullanayım dedim.
0
🌸Aerdem
(13.01.20)
Samsung
0
🌸Aerdem
(13.01.20)
Yapmaya uğraşmaya değmez. plastiği eklerle kaynatsan da eskisi gibi olmuyor. böyle kullanırsan hiç birşey olmaz korkmana gerek yok. Rahat edemiyorsan ya da ekran kendini tutamıyorsa sahibinden'e NP530 diye arat, hangi parça kırıldı ise kasanın sadece o parçasını 50-80 lira civarına alırsın. Gerisi yapboz gibi sök-tak.
0
taqster
(13.01.20)
(9)

Sırf gösterişli diye SUV alınır mı?

işimdeyim gücümdeyim
Öyle çok araba meraklısı değilim.2005 getz var bi tane tüplü, ayağımızı yerden kesiyor.Bir süre sonra (2-3 yıl içinde) getzi satıp daha modern bir araba almak istiyorum.İri arabalar (suvlar falan) hoşuma gidiyor. Ama sırf hoşuma gidiyor diye suv alınır mı? Bakıyorum herkes sedan araba alıyor, geçen
Öyle çok araba meraklısı değilim.
2005 getz var bi tane tüplü, ayağımızı yerden kesiyor.

Bir süre sonra (2-3 yıl içinde) getzi satıp daha modern bir araba almak istiyorum.

İri arabalar (suvlar falan) hoşuma gidiyor. Ama sırf hoşuma gidiyor diye suv alınır mı? Bakıyorum herkes sedan araba alıyor, geçen bi arkadaş araba almış içi uçak kokpiti gibi. benim arabayla kıyaslıyorum, bambaşka şeyler tabi.

-deprem oldu şu an.

her neyse.
siz olsanız ne yapardınız?
bu arada bütçe 200k olarak düşünelim.
0
işimdeyim gücümdeyim
(10.12.19)
Eğer vergisi, yakıtı, masrafı vb. karşılayacak aylık bütçeme uyuyorsa, park etmekte sıkıntı yaşamayacaksam kesinlikle alırdım.
0
malheiros
(10.12.19)
butcen cok iyi, 1000 tane tavsiye verebilirim, ama illada alacaksan ve cok km yapmayacaksan hyundai tucson gercekten mukemmel, yapistir derim
0
alttaraf
(10.12.19)
200 bine hyundai almak yerine çok daha konforlu, güvenli ve performanslı araçlar alabilirsin. SUV işi tamamen görünümden ibaret, 350-400 bine çıkıp Audi q5 falan almadığın sürece sadece yüksek ve büyük bir otomobil almış olursun.
0
roket adam
(10.12.19)
Tercih meselesi abi ne diyebiliriz ki, tamamen tercih bu. Gosterisli oldigu icin alir mi alinmaz mi kismina sen karar verirsin. Ben tutumlu adamıdır asla alinmaz derim, sen hayati yasama kafasindasindir almak mantiklidir.
0
stavro
(10.12.19)
paranla daha faydali bir sey yapmak gibi bir planin yoksa alinir. millet aliyor.
0
hot potato
(10.12.19)
"FUCK U GRETA" stickeri takip, harika bir dünya vatandasi ve cok bilincli bir yurttas oldugunuzu gosterebileceginiz araclar bunlar. Benim fikrim bu yonde.
0
buf-e kür
(10.12.19)
O klasik cevabı vermek kaçınılmaz; beklentilerine göre değişir. Araba ile ne yapıyorsun, arabadan ne istiyorsun? Ben (henüz sahip olamasam da) Subaru outback, volvo xc70 tarzı dört çeker, yerden yüksek station vagon denebilecek araçların hastasıyım mesela. Sebebi yılda birkaç kere de olsa dağa taşa gidince kafam rahat olsun, araba dediğinin bagajına bir şeyler sığar kafası ve çok olmasa da nispeten konforlu oluşu, iyi yol performansı. Ama bir avuç insan dışında gösterişli, albenili bulunmaz sanırım.

Daha yüksek, iri bir araç alacak olsam beni ikna edecek iki husus büyük araçların çarpışma durumunda enerji sönümlemesi konusunda avantajlı olması ve trafikte daha yüksek perdeden bakıp çevreye hakim olma hissiyatı olurdu herhalde. Ama bazı örnekler hariç altımdaki aracın ağırlık merkezinin yukarıda olması hep bir güvensizlik yaratır.

200 bin bandında yine gösterişli sedanlar var mesela. Son yıllarda durum azalmış olsa da aynı paraya daha çok donanımı sedanda bulma olasılığın da var hem.

İlla suv pazarına yöneleceğim dersen yıllardır kötü şöhret oluşturmuş peugeot çok başarılı bir modele sahip 3008 diye. Henüz büyük bir sorunu da peydah olmadı. İçinde o kokpit havasını yakalayacağın çok oyuncağı, çok özelliği var incele derim 200 bin bandında. Daha iyi markaların biraz daha düşük donanımlı ya da yaşlı araçlarını da bulursun tabi.

edit: ya bir de sizin gibi b sınıfı konforsuz araçlarla haşir neşir olmuş biri olarak, kokpit gibi etkileyici, donanımı bol araçlara da, verdiğim örneklerdeki gibi içinde ekranı zor bulunan ama malzeme kalitesi, koltuk konforu, sürüş performansı bakımından araçlara da bakınca anlıyorum ki bizi etkileyen çoğu şeyi kullanmıyoruz bile. kocaman ekrana zaten baktığımız yok, şerit takibi kapat ansızın müdahalesi var diye, kullanmadığımız pek çok özellik. Ama ısıtmalı dolgun bir koltukta güven içinde, yol şartlarından çok etkilenmeden dert etmeden ilerleyebilmek gereksiz diyebilir miyiz? Varsın gösterişi olmasın.
0
taqster
(11.12.19)
1 dk düşünmem mazda cx-5 alırım bütçenin biraz üstünde ama.
(220 civarı)
0
otopsicocugu
(11.12.19)
Bakıyorum herkes sedan araba alıyor demişsiniz. Ama böyle bir şey yok. Sedan sürekli azalıyor. Deli gibi qashqai, tuscon, 3008, c-hr, tiguan vb satılıyor. Abd'de de suv satışları artıyor. Ben olsam tuscon veya 3008 alırdım sanırım.
0
the coon
(11.12.19)
(2)

almanya'dan türkiye'ye en ucuz uçak bileti

odiolestate
yabancı bir arkadaşım eylül ayında stuttgart'tan istanbul'a gelecek. kendisi de almanya'ya yeni yerleştiği için pek bilgisi yok biletler hakkında. benden en uygun uçak biletini/havayolu şirketini nasıl bulurumun cevabını istiyor. yardımlarınız için teşekkürler.
yabancı bir arkadaşım eylül ayında stuttgart'tan istanbul'a gelecek. kendisi de almanya'ya yeni yerleştiği için pek bilgisi yok biletler hakkında. benden en uygun uçak biletini/havayolu şirketini nasıl bulurumun cevabını istiyor. yardımlarınız için teşekkürler.
0
odiolestate
(12.08.18)
Aslında Stuttgart sık uçuşun olduğu bir yer olduğundan ve okul sezonunun başlangıcına yaklaşıldığından, stuttgart'dan uçuşların sık olduğu şehirlere otobüs ya da tren ile geçerek (mesela munich) uygun fiyat yakalamak çok mümkün değil. Yine de Stuttgart çevresindeki şehirlerden de bilet baksın derim (Frankfurt, munich, Zurich, Friedrichshafen)

Google flights ve skytrax baya iyi sonuçlar veriyor. iki sitede de araştırma yaptıktan sonra atıyorum THY'den bilet uygun geldiyse bir de THY sitesinden bakılır, en uygunundan alınır. Sabiha'ya gidecekse Pegasus, Atatürk'e gidecekse yarı yarıya pahalı olan THY en uygun seçenekler olacaktır zira artık avrupalı taşıyıcılar az geliyor bize. Tavsiyem bilet alırken En ucuz promosyon ekonomi biletini değil, standart ya da esnek ekonomi biletini alması yönünde. bagajı ağır gelirse ya da değişiklik gerekirse zararlı çıkmaz.
0
taqster
(12.08.18)
skyscanner.com
0
himmet dayi
(12.08.18)
(3)

Diş eti iltihap yapar mı?

Mehmet Ersoz
MerhabaÜst arka azı dişlerim arasında arayüz çürüğü vardı. Iki tarafa komposit dolgu yapıldı geçen hafta ama halen dahi hafif bir iltihap hissiyatı ağzıma geliyor.Diş hekimi kompozitleri yaparken diş eti de zarar görmüş dedi. Hatta dolgulardan sonra sığır jelatini koydu.Acaba bu iltihap halen dahi d
Merhaba

Üst arka azı dişlerim arasında arayüz çürüğü vardı. Iki tarafa komposit dolgu yapıldı geçen hafta ama halen dahi hafif bir iltihap hissiyatı ağzıma geliyor.

Diş hekimi kompozitleri yaparken diş eti de zarar görmüş dedi. Hatta dolgulardan sonra sığır jelatini koydu.

Acaba bu iltihap halen dahi diş eti kaynaklı mıdır? Yoksa dişte halen dahi çürük alanlar mı kaldı gözden kaçan. Bunu çözmek ve diş etini tedavi etmek için antibiyotik mi kullanmak gerek?

Bir de diş eti uzmanına mı gitmeliyim eğer hastaneye başvurursam?

Saygılar
0
Mehmet Ersoz
(11.08.18)
sığır jelatini neden koymuş pek anlamadım. eğer dolgular dişetine değmekteyse iltihap yapabilir. dişte çürükten dolayı iltihap olursa zaten kendini dişetinden akıtır. bir fakülte hastanesine gidin bence en objektif değerlendirmeyi onlar yapar.
0
neverlose
(11.08.18)
çabuk iyileşsin diş eti diye koydu. ben de pek anlamadım doğrusu.

oyle çok ağır değil ama diş arası fırçasını diş arasına koyup çıkardığımda ve kokladığımda iltihap kokusu geliyor. diş etindeki iltihap mı buraya akıyor yoksa dişte mi çürük var anlayamadım. dişte herhangi bir ağrı yok. zaten yakın zamanda tedavi yapıldı ama bu iltihap meselesi canımı sıkıyor.
0
🌸Mehmet Ersoz
(11.08.18)
Diş eti iltihap yapar. Birkaç hastalık var böyle, birine ben de küçükken yakalanmıştım, yıllar sürdü diyebilirim etlerin şeklinin düzelmesi. Oldukça hayat kalitesini etkiliyor diş eti iltihabı, zor hastalıklar ama tedavisi de bir o kadar kolay. Kesinlikle bir diş eti uzmanına, bulamazsan tedavini yapan doktor harici bir doktora görün derim.

Diş etinin renginde, şeklinde (küçülme büyüme) değişme var mı?
0
taqster
(12.08.18)
(5)

Araç almak ve aylık masrafı

sinx90
1- Öncelikle yaşım 28 ve gerçekten hala araç kullanmayı beceremediğim için çok utanıyorum .2- Arabalardan da hiç anlamam.Bir şekilde kazıklanmadan almam gerekiyor.3- Artık bir yere giderken otobüs ile gitmek gerçekten eziyet.Yaş da 28 olunca biraz da istanbulda para kazanmanın sembölü araç olduğuna
1- Öncelikle yaşım 28 ve gerçekten hala araç kullanmayı beceremediğim için çok utanıyorum .

2- Arabalardan da hiç anlamam.Bir şekilde kazıklanmadan almam gerekiyor.

3- Artık bir yere giderken otobüs ile gitmek gerçekten eziyet.Yaş da 28 olunca biraz da istanbulda para kazanmanın sembölü araç olduğuna inanıyorum.

4- Bütçe olarak çok ayırmayı düşünmüyorum çünkü ilk aracım olucak ve otomatik vites almayı düşünüyorum.Max 40 50 bin düşünüyorum.

5- Oldukça yakıt cimrisi olması gerektiğine inanıyorum. Gerekirse LPGde olur . Bu iş için aylık bütçem max 1000 TL olmalı .(Kasko-vergi yakıt vb masraflar dahil )

6- Ne araç tavsiye ediyorsunuz ? Nasıl öğrenirim ve 2.el alacağım için nelere dikkat etmeliyim ?
0
sinx90
(11.08.18)
1- araç kullanmak yada ehliyet sahibi olmak bir zorunluluk ama utanmana gerek yok.

2- yakınında sana yol gösterecek birileri yoksa illaki kazıklanacaksın. tecrübe ettikçe bu olay bitecek. sanayi insanı kazıklamayı sever. servisler de dahil.

3- araba sahibi olmak para kazanmanın sembolü değildir. para kazandığını göstermek istiyorsan daha farklı yollar var bana göre.

4- güzel bütçe. ilk araç için iyi bir bütçe.

5- Bence ilk aracın benzinli olmalı. LPG işine girme. Sonradan dizel yada LPG'ye geçersin. Araba sürmeyi ve arabana bakmayı benzinli araçta öğren. 1600 cc hacimli motor üstüne çıkmadıkça fazla vergi vermezsin. Arabanın yaşına göre de farklılık gösterebilir. Kasko da aynı şekilde.

6- Klasik olacak. Polo (dsg sorunundan dolayı ikilemdeyim) yada Clio öneriyorum. Aracı aldıktan sonra sürüş dersi alabilirsin.

2.el araç alırken sana yardımı dokunacak birisiyle almalısın.
0
false pretension
(11.08.18)
Duz vites alacaksin, nokta. Istanbulda yasiyorsan pm at yardimci olurum elimden geldigince.
0
müptezel dostoyevski
(11.08.18)
Lpg olmasın. Al sat yapmayı seven biri yanında olsun alırken ve ekspertiz de yaptır.
0
retiredcolonel
(11.08.18)
cook ucuz bisey al, ilk aracin ve park ederken falan kesin surter vurur cizersin, icin rahat olacak ve acemilik atacak modellere bak, sonra ne alacagini da anlamis olursun, sakin parani 50 binlik bir araca gomme.
0
dear winter
(11.08.18)
Son 1 aydır eski model premium araçlardan yeni model düşük model araçlara herşeyi araştırdım 42-52 bin arası otomobillerde. Sanırım şu anda en mantıklı model 2011-2013 model arası Clio. Çünkü o paraya göre nispeten yeni ve içi dolu bir araba. İçi dolu derken özellikle acemi sürücüler için önemli olduğunu düşündüğüm park sensörleri, seyir halindeyken kontrollerini kolay yapabileceğin tuş/ekran tasarımı, kullanılan fren, süspensiyon vb parçaların kalitesi olarak bakıyorum. Güvenlik seviyesi, kullanılan malzemenin sınıfı vb konuları da araştırmıştım oturup. Baya az yakıyor 0.9 benzinli motoru ve daha büyük 1.2 motordan daha ekonomik olmasının yanında performansı da daha yüksek. Şimdiye kadar kullanıcı yorumları büyük oranda olumlu. Parçaları da ucuz. Vergisi en düşük seviyede, kaskosunu bilmiyorum. Tabi otomatik istediğinde 53 bin liralara çıkıyor fiyatlar.

Otomatik olsun ve 50'nin altında olsun dersen arada sırada Peugeot 208'ler oluyor o fiyata. Yakıt tüketimi, parça fiyatları ve performans olarak Clio'ya yakın.

Bence istanbul'da acemi birinin sedan alması boşuna dert tasa. En iyisi bu araçlardan başlamak.

Kazıklanma konusu korkutucu evet, ama çevremdekiler Otorapor'u çok övüyor. Hani arabadan anlamayan biri 200-300 verip buraya götürdüğünde normalde zor görülecek sorunları hasar geçmişini önüne döküyorlar en azından.

Bu arada ben yarın alacağım derken vazgeçtim şimdilik bir arabaya o kadar para vermekten. Piyasa malum. Tamam araba fiyatları da artıyor (clio için 1.5 ayda fiyatlar 47'lerden 50'lere çıktı) ama para daha hızlı değerleniyor. Bazen 27 bin lira civarına 307 falan alsam hem az para versem hem de sürttüm çarptım derdi daha az olsa diye düşünüyorum.
0
taqster
(12.08.18)
(2)

Bİlgisayar alacağım

utkuren
Ancak hiç anlamıyorum açıkçası. Araştırayım öğreneyim toplama bir bilgisayar olsun isterdim çok ancak laptop almam gerekiyor. Oyun bilgisayarı için neyine bakmak gerekir? Hani ram'i mutlaka şu olsun işletim sistemi bu, ekran kartı mutlaka bu olsun şeklinde tavsiye verirseniz çok sevinirim. Teşekkürl
Ancak hiç anlamıyorum açıkçası. Araştırayım öğreneyim toplama bir bilgisayar olsun isterdim çok ancak laptop almam gerekiyor. Oyun bilgisayarı için neyine bakmak gerekir? Hani ram'i mutlaka şu olsun işletim sistemi bu, ekran kartı mutlaka bu olsun şeklinde tavsiye verirseniz çok sevinirim. Teşekkürler şimdiden :)

Not: limitim aşağı yukarı 5bin lira olacak ancak "bak şu linkteki bilgisayar dehşet bir şey" şeklinde ki her yorumunuza da açığım :)
0
utkuren
(13.09.17)
Laptoplarda durum şu, bir markanın onlarca modeli olur, her birinin bir yeri eksiktir.Sana burda şu kadar ram şu işlemci şu ekran kartı dendiğinde sen araştırmaya koyulacaksın sonra gözüne çarpan modellerden birine karar kılacaksın. Ama dikkat etmen gereken nokta, çılgın işlemci ekran kartı yetersiz ram, çok iyi işlemci ram eski ekran kartı, herşey süper kötü ekran gibi hep bir üst fiyat dilimine gözünü kaydıracak kombinasyonlar kullanılıyor. 5 bin lira olunca bütçe bu sıkıntıyı büyük ölçüde aşıyorsun ama şimdi baktım mesela 4 bin liraya laptop onda bile 940mx ekran kartı koymuşlar kaç yıl öncesinin donanımı.

Sana tavsiyem casper hp gibi markalardan uzak durarak Asus, acer, lenovo, msi ve dell, belki monster gibi markalara yönelmen, seçtiğim modeller hakkında x model sorun şeklinde türkçe/ingilizce araştırarak kronik sorunu olup olmadığını tespit etmen ve biraz beklerim ve klavyesini değiştiririm dersen amazon.de'den satın alarak aynı paraya burdan alamayacağın modelleri alman. Son olarak bulursan windows ile gelmeyen freedos bir bilgisayar alarak fiyatı düşürmen.

Donanım olarak işlemcini intel ise i7'den aşağıda, ekran kartını gtx1050 ve üstünde (üstünü burda bulmak zor olsa da), rami 16 gb, ekranı ise min 1920*1080 seçmen. MSİ'ın bu dediklerime uygun bir modelini görmüştüm geçen 5 binin altına. Eğer sürekli gezmiyorsan sıradan bir laptop alıp oyun için yurtdışından minik bir kasa toplayabilirsin, daha ucuza kapatıp ilerleyen yıllarda aynı masrafı yapmaktan kaçınabilirsin.
0
taqster
(13.09.17)
Hmm benim de bugün baktığım 3 marka hp, asus ve acer'dı :) HP'nin omen serisinde de güzel bir bilgisayar buldum ama yorumun düşündürdü, neden hp olmasın? Bilgisizim bu konuda. Abartılı fiyat? Kötü ürünler?
0
🌸utkuren
(13.09.17)
(4)

Taşınabilir şarj cihazlarından hangisi alinir?

nervusradialiss
Sb, teşekkürler.
Sb, teşekkürler.
0
nervusradialiss
(10.09.17)
EasyAcc 10000mah 3.0 usb şarj ediyor arkadaşım memnundu
0
nodrama
(10.09.17)
Çok araştırdım, Xiaomi marka powerbank'ler hem ucuz hem yüksek kapasiteli hem de akım testlerinde yüksek kaliteli olduğu gözleniyor videolarda falan. Genel olarak amerika'da çok alıcısı var yorumlar hep olumlu.
0
taqster
(10.09.17)
Xiaomi alınabilecek en iyi marka bence
0
ismira007
(10.09.17)
kesinlikle romoss. bu işin piri kendileri ve kalite bakımından hiç bir markayla yarıştırmam bile.
0
kotu ornek olmak istemiyorum
(11.09.17)
(6)

Direksiyon sinavina canta ile gidiyorum sorun olur mu?

ceann deas
Yanimda kimse olmadigi icin akbil para su falan koydum. Sinavdan once krikoyu falan gosterirken bagaj acilacak nasil olsa o ara atsam sorun olmaz degil mi?
Yanimda kimse olmadigi icin akbil para su falan koydum. Sinavdan once krikoyu falan gosterirken bagaj acilacak nasil olsa o ara atsam sorun olmaz degil mi?
0
ceann deas
(10.09.17)
Birşey olmaz istersen arkadakilere tutsunlar diye ver bile.
0
taqster
(10.09.17)
Yok o kadarina cesaret edemem heralde :)
0
🌸ceann deas
(10.09.17)
Yok be ne olacak. Krikoyu falan sorsalar bile çanta bu 100lük varil mi :)
0
ismira007
(10.09.17)
ben zamanında kot ceketimi çıkarıp vermiştim. yanımda oturan adam sınav evraklarını isteyince ceketi geri istemiş, evrakları cebimden alıp ceketi tekrar arkaya uzatmıştım.

ayrıca artık kriko falan mı gösteriliyo ya, bayağı geliştirmişler :D
0
olutaklidi
(10.09.17)
kriko falan gösterildiğini hiç duymadım
0
revi
(10.09.17)
Krikoyu gostermek ne kelime arabayi kaldirirken neresine koymamiz gerektigini bile sordular. Gectim ama :)
0
🌸ceann deas
(10.09.17)
(10)

Hayatınızdan memnun musunuz ?

sorunvar
Derdiniz var mı ? Pişmanlıklarınız nedir ?
Derdiniz var mı ? Pişmanlıklarınız nedir ?
0
sorunvar
(09.09.17)
Derdim çoktur hangisine yanayım.

Pek çok pişmanlıklarım da var.

Hayatımdan memnunum. Başka bi hayat kaldıramam.
0
yaren
(09.09.17)
Bazen çok isyan ediyorum hayata neden buyum yok neden şuyum yok diye. Eski ben olsam cebimdeki bilmem kaç bin tl tutarındaki kredi kartı çoktan patlamıştı sanırım 5 haneli borçlarım olurdu. Şimdi bir harcama yapmadan önce kaç kere düşünüyorum ve ona gerçekten ihtiyacım var mı diye kaç kere soruyorum bilmiyorum valla.

Aslında bir derdim yok ama insan kendine derdi varmış gibi sürekli bir şey yaratıyor. En büyük pişmanlığım bugüne kadar hayatı basit bir şekilde yaşamayışım. Şu anda onu yapmaya çalışıyorum olduğu kadar.
0
gozu acik sevisen yahudi
(09.09.17)
bariz bir pişmanlığım yok, sonuç olarak insan hayatı boyunca ne yaparsa yapsın çok büyük ihtimalle "keşke yapsaydım/yapmasaydım" dediği bir sürü şeye sahip olacaktır. ona takılmıyorum pek. dert dersen, ondan var. kız arkadaşımın beni terk edip etmediğini bile bilmiyorum şu an, öyle boktan bir durumdayım. çok özlüyorum ama tamamen kaybetmiş olabilirim, hem de benimle bile alakası olmayan bir sebepten. çok üzülüyorum. onun dışında maddi durum canımı sıkıyor. sonunda tek başıma, şahane bir yerde yaşayabileceğim ama eh bunun da karşılığı olacak. bir yandan okurken bir yandan iki işte birden çalışacağım. hadi bunu becerdim diyelim... yazılım öğrenmek istiyorum. gerçekten çok istiyorum ama okul başladıktan sonra ya altından kalkamazsam diye çok korkuyorum. sosyal hayat falan skimde değil, derslerimde başarılı olup yazılımda ilerlerken para da kazanabilirsem keyfim yerine gelir ama üç kuruşluk iq'yla nasıl yapacağım bilmiyorum. onun dışında kısa vadede pek bi' şey yok gibi. şu an sevgilim geri dönse ve babam "para buldum kankito, bundan böyle sana her ay 300 tele" dese dünyanın en mutlu ve gamsız adamı olabilirim. hadi parayı yine kazanıyosun da ben onu çok özledim amk. böyle işi skiyim.
0
der meister
(09.09.17)
Pişmanlıklar dertler elbet var ama buna da şükür diyelim
0
hernezıkkımsa
(09.09.17)
memnunum. derdim var tabii, olmazsa garip olur bence ama yoluma bakmamı engellemiyor nihayetinde. şöyle yapsam daha iyi ya da daha farklı olur muydu acaba dediğim şeyler de var ama geçmişe fazla kafa yormuyorum, ne gerek.
0
ma ya
(09.09.17)
Okuduğum bölümden baya pişmanım. İşim dışarıdan iyi gözüküp içinde saç beyazlatan cinsten. Bir başkasının sahip olmak isteyeceği koşullarda ben bir türlü rahat edemedim yıllardır, bir eksik var.
0
taqster
(09.09.17)
Degilim.

Derdim de, pismanliklarim da cok. Derdi, pismanligi olmayan makbul insan degildir bence.
0
runagain
(09.09.17)
hayatım güzel , memnun olacağım şekilde gidiyor ama nedenini çözemediğim şekilde bir memnuniyetsizlik var..

derdim yok pişmanlık yok.
0
Caaannn
(09.09.17)
yaren +^1
0
mobydick
(09.09.17)
Değilim. Çok büyük bir pişmanlığım var. Bu yükü daha ne kadar kaldırabileceğim bilmiyorum. Neyseki hayat bir şekilde ödetiyor.
0
rivulet
(09.09.17)
(3)

96 model polo N6 , marş bazen basmıyor, ne yapmaliyim?

dear winter
selamlar, arac 96 polo comfortline. N6 olarak da biliniyor. marş bazen basiyor ve arac normal çalisiyor, bazense marş sesini duyuyoruz motor ateşleyip stop ediyor hemen. bugün bogaz kelebegini temizledik ama yine tekrarladi. onerilerinizi beklerim. bu aractan alip satan varsa da ucuza vericem bilgis
selamlar, arac 96 polo comfortline. N6 olarak da biliniyor. marş bazen basiyor ve arac normal çalisiyor, bazense marş sesini duyuyoruz motor ateşleyip stop ediyor hemen. bugün bogaz kelebegini temizledik ama yine tekrarladi. onerilerinizi beklerim. bu aractan alip satan varsa da ucuza vericem bilgisi olsun, baska bir problemi yok.
0
dear winter
(07.08.17)
Yakıt pompasına göz atmanı öneririm. Çalıştırma esnasında belli bir basınçta kesintisiz yakıt pompalanması gerekiyor.
0
taqster
(08.08.17)
tesekkurler, listeye aliyorum tavsiyenizi, diger bu sorunu yasayan arkadaşlari da beklerim.
0
🌸dear winter
(08.08.17)
krank sensörünü de kontrol edin.
0
orpheus
(08.08.17)
(5)

Sokak kedim bana küstü, moralim bozuk.

mslny
Merhaba. Saçma gelebilir ama cidden asabım bozuldu ve nasıl davranayım bilemiyorum, kuruntu mu yapıyorum sorayım dedim.Nasıl tanıştık vs başka hikâye oraya girmiyorum. Bıcırığım 1 yaşında, sokakta yaşıyor, kışın çok soğuk günlerde apartmana alıyordum. 7 aydır her gün mama veriyorum, inanılmaz seviyo
Merhaba. Saçma gelebilir ama cidden asabım bozuldu ve nasıl davranayım bilemiyorum, kuruntu mu yapıyorum sorayım dedim.
Nasıl tanıştık vs başka hikâye oraya girmiyorum. Bıcırığım 1 yaşında, sokakta yaşıyor, kışın çok soğuk günlerde apartmana alıyordum. 7 aydır her gün mama veriyorum, inanılmaz seviyorum. onu hep bi masamız var oraya götürüp kendisine özel besliyordum, oldu ki bi arkadaşı denk geldi ona da mama veriyordum. Ama artık yaz olduğundan fazla kedi dolanıyor pek yalnız kalamıyoruz o yüzden onlara da mama veriyorum ve beyimiz buna bozuluyor arada onları kovalıyordu ama küsmüyordu. Bıcırığın bir tane bacısı var, 2-3 haftalık doğum yaptığı için doymuyor ve acaip hırçın, Bıcırığım ondan korkuyor öyle söylim hemen uzaklaşır o saldıracak diye. Neyse işte bacısı beni görünce ondan önce geliyor ben de önce ona mama veriyorum Bıcırığa saldırmasın diye, bu birinci bozulduğu ikincisi de dün bi yavru kedi gelmiş buraya, mama verdim sevdim baktım Bıcırık buna saldırmaya yeltendi yavru da kaçıp yanıma geldi dedim bak o küçük sakın bişey yapma falan (gülmeyiniz) araya girdim tam giderken bu kez yavruya saldırdı ufak boğuştular tekrar araya girdim ve çok kızdım napıyosun diye, işte o andan beri bana karşı çok ciddi, yüzüme bakmıyor. Bugün mama götürdüm yine bacısı geldi aynı şeyler, Bıcırık Mamasını yedi gitti uzağa yattı seveyim dedim bana dokunma miyavlaması var 3 kez ayrı zamanda aynını yaptı bi daha sevsem tırmalardı öyle söylim. Kedilerin bu tür halleriyle ilgili bilgim yok, o yüzden bilenlere eskisi gibi olur muyuz abarttım mı sorayım dedim=) Tam bir ergen beyfendi.
0
mslny
(27.06.17)
Hehe güldüm. :) Kıskanmış başkalarından. Yenge de sinirli olunca bekar günlerini özlemiş bıcırık. Yavrular büyüyüp de kendi kendilerine bakmaya başlayınca onlar da rahatlar.
0
dissendium
(27.06.17)
Sen çok şeker bir insansın. Bence onun için ısrarla mama koymaya devam et. Barışır eninde sonunda.
0
Lim5
(27.06.17)
Kuruntu değil bence. Annem zemin katta oturur, balkonundan gelip geçen kedilere bakar, gözkulak olur. Birkaç kere bu oldu. Çeşitli sebeplerle bir kediye kızıp küstürdüğü oldu gelmeyi kestiler bir süre. Ben de bir kere yaptım bunu, tekrar barıştırmak 3 günümü almıştı. İnsan olsa eeh derim :)
0
taqster
(27.06.17)
cok tatli bir duyuru olmus bu :))

yapabiliyorlar bazen boyle seyler, benim de kopegim küsmüstü. Birkac gun kendisiyle fazla ilgilenip severseniz eski haline gelir diye dusunuyorum.
0
fraise
(28.06.17)
gerçekten çok tatlısın :) yapacak bir şey yok alışacak. biraz ona fazladan ilgi göster o zaman.
bizim evde de bir adet kıskanç var. sevgilimi her öptüğümde sarıldığımda ayaklarımıza dolanıp imkanı varsa da kucağa atlayarak araya giriyor ve söyleniyor.biz uyurken aramıza yatıp ikimize de dokunmak istiyor. diğer kedimizi severken yatakta gelip daha yakın olmak için surata oturuyor. huyları var onların da tıpkı insanlar gibi yapacak bir şey yok, elinden geldiğince eşit davranmaya çalış biz de evde öyle yapmaya çalışıyoruz.
0
fasulyek
(28.06.17)
(11)

Nasıl serinliyorsunuz?

taqster
Kiralık bir evdeyim, klima taktırmak istemiyorum. Gece kanter içinde kaldığımdan vantilatör falan alayım diye düşündüm ama kafam karıştı biraz inceleyince. Kimi gürültü diyor, kimi yetmiyor diyor, bunun buharlısı var falan. Minimum fiyatla beni konforlu uyutacak birşey arıyorum işin özü. Var mıdır b
Kiralık bir evdeyim, klima taktırmak istemiyorum. Gece kanter içinde kaldığımdan vantilatör falan alayım diye düşündüm ama kafam karıştı biraz inceleyince. Kimi gürültü diyor, kimi yetmiyor diyor, bunun buharlısı var falan.

Minimum fiyatla beni konforlu uyutacak birşey arıyorum işin özü. Var mıdır bir öneriniz?
0
taqster
(27.06.17)
Portatif klimalardan olabilir mi? Hem istediğiniz yere tasima imkaniniz olur hem de serinletir.
0
fraise
(27.06.17)
Vantilatöre bulaşma, gürültülü
0
giovanne
(27.06.17)
Portatif ne kadar etkin olur bilemedim.

Vantilatörün gürültüsü düşündürüyor zaten ama alternatifleri 3x fiyata. Metal ve plastik fan arasında büyük gürültü farkı olur mu acaba?
0
🌸taqster
(27.06.17)
ben dün letgo'dan ikinci el ufo vantilatör aldım 150 liraya. gürültü falan yapmıyor, gayet sessiz. işe de yarıyor.
0
sckxyss
(27.06.17)
Klima taktırmak istemediğimiz için geçen sene vantilatör aldık, öyle bilindik bir marka filan da değil 70-80 tl civarıydı yanlış hatırlamıyorsam. Hiç ses çıkarmıyor ve gayet iyi serinletiyor. Ayaklı olduğu için istediğiniz şekilde ayarlanabiliyor. Bence vantilatör oldukça iyi bir seçenek bu tarz bir şeyler bakabilirsiniz.
0
neferkitty
(27.06.17)
vantilatör serinletmez, hatta odayı ısıtır.
0
goodz
(27.06.17)
Ben vantilatör kullanıyorum. Odayı ısıttığı falan yok. Püfür püfür esiyor çogzel. Gürültü de yapmıyor ayrıca. Dikkatimi ona vermezsem sesini hiç duymuyorum bile. Zaten genelde arka planla müzik açık olduğu için sorun olmuyor.
0
i m cool with that
(27.06.17)
vanti+1 hatta yattıktan sonra atıyorum 60dkya ayarla direkt kendine çevir bi saatte serinletir zaten seni uyuyana kadar, 1 saat sonra da kendiliğinden durur. mis
0
condom kurşunu
(27.06.17)
lambalı pervaneler var tam yatagının ustune denk gelirse gelmesede olur püfürpüfür yapıyor.
ha ev çok ısınıyor diyorsan postatif klima al taşındığında da götürürsün istediğin yre.
0
jamswety
(27.06.17)
pencere - kapı arası açık. Misss gibi esiyor.
0
evimin paspasi
(27.06.17)
Çözümü çıplaklıkta buldum ben. Dal t.şak değil tabii. Sadece boxer. Pencere açabiliyorsan aç. Gün içinde ellerini kollarını yıkamayı alışkanlık haline getir. Vantilatör, klima gibi şeyler alışkın değilsen kısa sürede hasta eder.
0
dissendium
(27.06.17)
(7)

Dil tazminatı aylık mı yıllık mı?

taqster
Selamlar. Yeni bir işe başladım, ielts sınavım vardı sonuç olarak bana bir miktar dil tazminatı ödeneceği de söylendi. Kimi yerde yılda 2 verilir, kimi yerde katsayı ile çarpılır (memurlar için) sembolik bir ücret aylık ödenir falan yazıyor.Acaba özel sektörde genel uygulama her ay dil tazminatının
Selamlar.

Yeni bir işe başladım, ielts sınavım vardı sonuç olarak bana bir miktar dil tazminatı ödeneceği de söylendi. Kimi yerde yılda 2 verilir, kimi yerde katsayı ile çarpılır (memurlar için) sembolik bir ücret aylık ödenir falan yazıyor.

Acaba özel sektörde genel uygulama her ay dil tazminatının verilmesi midir?
0
taqster
(22.06.17)
Özel sektörde dil tazminatı diye bir şey yok.
0
devilred
(22.06.17)
günlük verilir hocam.

şaka bi yana devilred +. zöel sektörde öyle bir olay yok. işin zaten dil gerektiriyorsa ona göre ücret alıyorsun çünkü.
0
mahone
(22.06.17)
bazı kurumlarda var THY vs. veya bazı bankalar. Zaten çoğu da kamu bağlantılı şirketler. Benim bildiklerim, aylıklarına belli bir rakam olarak ekliyorlar. Yalnız, her konuma vermeyenler de var. yani dil tazminatı için görevler ve diller belirlenmiş olabiliyor.

sana da vereceğiz dediklerine göre verirler, amma velakin miktarı ve zamanlaması tamamiyle şirket politikasıdır. yani biz dışarıdan bilemeyiz.
0
cursor
(22.06.17)
benimle birlikte toefl'a giren bir arkadaşım sigorta işinde çalışıyordu özel sektördü ve gayet dil tazminatı vardı.
0
bohr atom modeli
(22.06.17)
nasıl eminsiniz özel sektörde dil tazminatı yok diye, inanılır gibi değil.

@cursor doğru söylüyor, bankalarda oluyor genelde. bizdeki aylık.
0
piremses
(22.06.17)
özel sektörde dil tazminatı diye bir şey var.

aylık maaşa ekleniyor. örneğin toefl'dan 50 üstü alanlar aylık 10 lira, 60 üstü alanlar aylık 20 lira şeklinde. her ay 10 lira veya 20 lira fazla alıyor bu durumda olanlar. (sayılar farazidir :) )

şirketten şirkete çok değişiyor tazminat. toefl'dan 100 puana 500liraveren de var, 2000 lira da.
0
fakyoras
(22.06.17)
Cevaplar için teşekkür ederim. Aylık veriliyormuş şimdi sordum dayanamayıp. Maaşa göre büyük bi rakam söylediler ondan şüpheye düşmüştüm.
0
🌸taqster
(22.06.17)
(1)

TTNET Taahhütname

gonion
Mecbur kalıp TTNET'e bulaşmanın sonucuna katlanıyorum ama bir de size danışmak istedim.24 aylık taahhütü bozuyorum, kalan = 8 aylık süre var. 8mbit yalın internet (50gb AKN) normal fiyatı 95 lira iken GÜYA kampanya ile 57 liraya indirilmiş. İndirim = 40 küsür lira görünüyor.Bir de modem ücreti, bağl
Mecbur kalıp TTNET'e bulaşmanın sonucuna katlanıyorum ama bir de size danışmak istedim.

24 aylık taahhütü bozuyorum, kalan = 8 aylık süre var. 8mbit yalın internet (50gb AKN) normal fiyatı 95 lira iken GÜYA kampanya ile 57 liraya indirilmiş. İndirim = 40 küsür lira görünüyor.

Bir de modem ücreti, bağlantı ücreti vb var.

Özetle: 40TL x 16 ay = 640 TL (+ modem ücreti falan) gibi bir cayma bedeli çıkıyor.

Ama hatırladığım kadarıyla cayma bedeli kanunen alınamadığı için başka bir isimle tahsil ediyorlar bunu.

Tüketici hakem heyeti bununla ilgilenir mi sizce?

Teşekkürler.
0
gonion
(12.06.17)
İlgilenir tabi. 12 aya kadar sözleşmelerde hiç bir hak talep edemiyorlar, 24 ay ve altında ise bir iki tüketiciyi koruyan şey vardı. Tüketici hakem heyetine gidin, siz 640 lirayı ödeseniz de 3-6 ay sonra o parayı alma olasılığınız yüksek bence.
0
taqster
(12.06.17)
(1)

Hangi araba ?

basubadelmevt
Ekteki resmin hangi araba olduğunu bulabilcek var mi?Kesin yazıyordur bi yerde ben görmemişimdir:D
Ekteki resmin hangi araba olduğunu bulabilcek var mi?Kesin yazıyordur bi yerde ben görmemişimdir:D
0
basubadelmevt
(18.05.17)
2015 Land Rover LR4
0
taqster
(18.05.17)
(3)

değişikli pantolon

black mamba
şöyle pantolonların isimleri ne oluyor? ve nereden bulabilirim? https://www.soul-flower.com/hippie/SOL047/ https://www.soul-flower.com/hippie/SOL015/burada türkiye'de satan bir yer var ama çok bol. ben yukardaki gibi arıyorum. yukardaki de kargo, gümrük falan baya pahalıya gelicek. https://www.band
şöyle pantolonların isimleri ne oluyor? ve nereden bulabilirim?

www.soul-flower.com

www.soul-flower.com

burada türkiye'de satan bir yer var ama çok bol. ben yukardaki gibi arıyorum. yukardaki de kargo, gümrük falan baya pahalıya gelicek.

www.bandito.com.tr
0
black mamba
(10.05.17)
Eskiden ben genel olarak keten pantalon adı altında gördüğümü hatırlıyorum markasız birkaç yerde. Keten pantalon olarak araştırırsanız değişik modellerde aynı tarzda karşınıza çıkar diye tahmin ediyorum.
0
taqster
(10.05.17)
keten diye arattım da casual şeyler çıkıyor. ama keten gibi bence de. böyle şile bezi gibi de olabilir.
0
🌸black mamba
(10.05.17)
clandestino'ya bakabilirsin.

www.clandestino.com.tr

Mağazalarında daha çok çeşit oluyor genelde.
0
lolita
(10.05.17)
(5)

Müdürün müdürüne yalan söyleme?

kahin ahtapot paul
kişiler: ben< boşluk, boşluk, boşluk <müdür<direktör<ceoben stajyerim, ama üstümde olması gereken yöneticiler yok, departman müdürü gibi biriyle çalışıyorum. iki gün sonra direktöre sunum yapmam gerekiyor, toplantıda benim müdürüm de olacak. direktör, bi projeyle ilgili ne var ne yok hepsini benim i
kişiler: ben< boşluk, boşluk, boşluk <müdür<direktör<ceo

ben stajyerim, ama üstümde olması gereken yöneticiler yok, departman müdürü gibi biriyle çalışıyorum.

iki gün sonra direktöre sunum yapmam gerekiyor, toplantıda benim müdürüm de olacak. direktör, bi projeyle ilgili ne var ne yok hepsini benim incelememi söylemiş, yaptım ama yaptıkça mevcut durumda bir sürü sorun olduğu ortaya çıktı. müdürüm sunuma bunları koymamamı söylüyor, çünkü direktör sordukça ip söküğü gibi gelecek devamı. (gereksiz ödemeler vs var odadaki fil gibi)

ben sunumda eksik bilgi versem ya da her şey yolundaymış gibi davransam ve direktör bana orda soru sorarsa nasıl cevap vereceğim?

bunu müdüre açıklamaya çalıştım, hiç oralı olmadı. iyi giden şeyleri söyle kötü giden şeyleri zaman içinde düzeltiriz şimdi o çok soru sorar falan dedi ama mevcut sorunları çözmek konusunda asla somut adım atmıyor ve kaçıyor bundan.

ne halt yiyeyim ya da fikir verecek olan var mı?
0
kahin ahtapot paul
(28.02.17)
müdürün ne diyorsa onu yap.
0
mr.goodcat
(28.02.17)
ben de benzer bir durumda kaldım. benim şirkette o zaman 2-3 milyon liralık bir gereksiz harcama zinciri vardı. şefleri eleştirdim neden böyle anlatır mısınız dedim anlattılar (mantıklı gibiydi), müdürün üstündeki departman müdürü benim dikkatli olduğumu anlatmamı istedi. anlattım ne varsa, müdür şöyle şöyle yapıyor durumu iyileştirmede katkısı büyük ama falan gibi anlattım, sonra müdüre dedim böyle böyle bir görüşme yaptım sizin hakkınızda da şöyle şöyle dedim falan. zaten stajım bitmişti o telefon görüşmesini yaptığımda.

o şirketten iki kere teklif aldım. adamların hoşuna gitmiş baya. hatta beni isteyen kişi de o eleştirdiğim müdür.
0
taqster
(01.03.17)
bu kadar bilgi ile yap yapma diyemem ama eger bu bilgileri sunuma eklemeyeceksen de, mudurune mail at, sunum ektedir, talep ettiginiz uzere sunlari sunlari (buraya neyi cikarmani/eklememeni istediyse onlari yaz) sunumdan cikardim/sunuma eklemedim de. ilerde bir sey olursa, o bilgilerin neden orada olmadigi ortada olur.
0
kassiopeia
(01.03.17)
@kassiopeia +1
müdürler bayılırlar altındakilere bok atmaya, yarın öbür gün o hasır altı edilenler fark edilirse kabak sana patlamasın diye elinde mail mutlaka olsun, talebiniz üzerine çıkarılmıştır vs diye belirt mutlaka. bunun dışında müdür ne derse onu yap, yapacak bir şey yok. en azından iki tarafa karşı da sorumluluk almamış olursun ileride bir sorun çıkarsa.
0
bir nick var benden iceri
(01.03.17)
delikanlıysan stajını yakar o sunumu yapmazsın.

bu arada direktör de müdür demek. ne saçmaymış bu şirket işleri.
0
alperz
(01.03.17)
(9)

Android Nougat

dog day afternoon
Gençler ben Sony Xperia Z3+ kullanıcısıyım. Geçtiğimiz günlerde Nougat güncellemesi geldi, kurdum ancak kurduktan sonra bir sıkıntı baş gösterdi. Şöyle ki artık arama yaptığımda telefon dokunmatiği donuyor. Yani telefon bi nevi açık kalıyor ve kapatamıyorum. Aramayı sonlandırmak için ya karşıdakinin
Gençler ben Sony Xperia Z3+ kullanıcısıyım. Geçtiğimiz günlerde Nougat güncellemesi geldi, kurdum ancak kurduktan sonra bir sıkıntı baş gösterdi. Şöyle ki artık arama yaptığımda telefon dokunmatiği donuyor. Yani telefon bi nevi açık kalıyor ve kapatamıyorum. Aramayı sonlandırmak için ya karşıdakinin kapatmasını beklemek zorunda kalıyorum ya da güç+ses açma düğmelerine basılı tutarak telefonu kökten kapatmam gerekiyor.

Şöyle bir şey de var, telefonu karşı taraf kapatmış olsa bile telefonun dokunmatiği çalışmamaya devam ediyor. Her türlü kapatıyorum yani telefonu. Kapatıp açmam gerekiyor yeniden kullanabilmek için.

Böyle bir durumla karşılaşan oldu mu hiç? Güncellemeyi format atmadan geri almam mümkün müdür? Ne yapmalıyım?
0
dog day afternoon
(26.02.17)
bunu ben, lg g3 android 6.0 da yaşıyorum. bazen sinirlenip yere atasım geliyor o anı yaşarken sonra durup zaten paran yok, bu telefonundan da olursan ne yapacaksın diye düşünüp atmaktan vazgeçiyorum.
0
blue eyes white dragon
(26.02.17)
ya aksine, telefon da yeni. 1 sene olmadı daha alalı. hatta şans ya mart ayında etkinliğimiz var. çok sık telefon görüşmeleri yapmam gerekiyor
0
🌸dog day afternoon
(26.02.17)
valla aynısı bende de var. sinir ediyor. tuş kilini açıp kapatınca düzeliyor bende
0
glamdr1ng
(26.02.17)
yok hiçbir türlü düzelmiyor. dokunmatiği hiç çalışmıyor öyle olduğunda
0
🌸dog day afternoon
(26.02.17)
Z1'de tuş kilidine yapılan çağrıyı sonlandırma fonksiyonu atanabiliyordu. Z3'te varsa onu dene istersen.
0
kozmosta bir nokta
(26.02.17)
@kozmosta bir nokta, aynen öyle yaptım. en azından çağrıyı sonlandırabilcem :(
0
🌸dog day afternoon
(26.02.17)
Note 2 telefonuma bir rom yüklemiştim android 6.0. rom pek bir sağlam ama bazı ayarlarına müdahale etmek için kernel da yüklediğimde buna benzer durumlar olmuştu. arama anında ekran gidiyor, kapatana kadar kulağa götürmüşüm gibi öyle donup kalıyor. araştırdık, bazı romlar ve kernellar proximity sensor denen sensörü bozuyormuş. özellikle eski telefonlara son sürüm yazılımlar yüklendiğinde. zira android 6.0 ile çok büyük sistemsel değişiklikler oldu. arama yaptığınızda telefon kulağa dokunup birşeye tıklamasın diye ekranını donduruyor veya kapatıyorken bu ayarı bozuk yazılımlarda kulağa götürmesen de bu şekilde davranıyor.

çözüm, farklı romlar deneyin, değiştirdiyseniz orjinal kernela dönün.
0
taqster
(26.02.17)
ben resmi güncellemeyi kurdum. rom falan uğraşmadım hiç
0
🌸dog day afternoon
(26.02.17)
donanımhaber konusuna bakın. vardır bir şeyler bulanlar belki
0
glamdr1ng
(27.02.17)
(6)

Işsiz iken interrail yapmak

sutu seven kamyoncu
merhaba duyurunun backpakerları. Her yaz yapılan interrail muhabbetine artık kafamda bi son vermek istiyorum yanlız şöyle bir soru var kafamda. Interrail başvurusu yaptığımda büyük ihtimalle işten ayrılmış olacağım ve işsiz olacağım. Şuan orta büyüklükte bir firmada mühendis olarak çalışmaktayım.
merhaba duyurunun backpakerları. Her yaz yapılan interrail muhabbetine artık kafamda bi son vermek istiyorum yanlız şöyle bir soru var kafamda. Interrail başvurusu yaptığımda büyük ihtimalle işten ayrılmış olacağım ve işsiz olacağım. Şuan orta büyüklükte bir firmada mühendis olarak çalışmaktayım. İnterraili eşimle birlikte yapmayı planlıyoruz ve gideceğimiz zaman ikimizin hesabında da ayrı ayrı 8-10 bin tl gösterebiliriz. Eşim şuan çalışmıyor ve sınava hazırlanıyor yani o da işsiz olacak :D Sizce bize vize çıkmama ihtimali yüksek midir ? Bi 15-20 gün gezip döneriz diye planlıyoruz.
0
sutu seven kamyoncu
(19.02.17)
sorun yaşayacağınızı sanmıyorum,
daha önce yurt dışına, schengen bölgesine çıktınız mı?
ailenizden filan düzenli maaşı / geliri olan birisi size sponsor olabilir mi?
0
luchetti
(19.02.17)
Interial zaten işsiz güçsüz adamın işi sorun çıkmaz.
0
angelus
(19.02.17)
eksiksiz bir seyahat planı(tarihleri uyuşan kalacak yer ve uçak bileti rezervasyonlar) ve sizi türkiye'ye bağlayan birçok şeyi kanıtlayarak deneyebilirsiniz. mesela ev tapuları, araba ruhsatları, devam edilen okullar, üye olunan dernek-federasyonlar...

ama ev, araba ve okuldan 2'si yoksa zor olur. işten çıkalı 1-2 ay olmuşsa geçmiş detaylı sgk dökümü çıkartıp yanına "işten ayrıldım çünkü memnun değildim, bir süre kafamı toparlamak için böyle bir tatile çıkmak istiyorum" gibilerinden bir dilekçe ekleyerek şansınızı deneyebilirsiniz, görevlinin ikna olmasına bağlı çünkü.

sponsor işi var bir de, yakın aile bireyleri masrafları tarafımca karşılanacaktır diye sponsor olabilir.
0
baba jo
(19.02.17)
Eğer banka hesabında harcanmaya hazır miktar 2 kişinin 20 gün normal yaşamına yetecek bir miktar ise birinin sponsor olmasına gerek yok öncelikle. Sizi buraya bağlayan birşeylerin yanında geçmişte almış olduğunuz vizelere ve döneceğinizi gösteren hemen herşeye göre şans artıyor. İnterrail için sorun çıkacağını hiç sanmam.
0
taqster
(19.02.17)
Öncelikle cevaplar için teşekkür ederim. Walla fırsat bu fırsat bi çıkalım diyoruz hayat geçiyor... günlük 12-16 saat 15 günde 1 pazar tatil şeklinde çalışıyorum eve bunalmış durumdayım. Tatil süresince yetecek parayı hesapta gösterebiliriz, anne babadan sponsorluk olayına da girebiliriz duruma göre. Ek olarak acaba 2 kişi için 15-20 gün 8-9 bin tl civarı bir para yeterli olur mu
0
🌸sutu seven kamyoncu
(19.02.17)
hayatımda hiç işe girmemişken ve de öğrenci değilken italya'dan 40 günlük 35 gün kalmalı vize aldım. interrail bileti alıp, vize başvurusunda göstermeniz vize açısından önemli bir etken. ben babamı da sponsor olarak göstermiştim, lakin mülakata çağırdıklarında babamın evraklarıyla pek ilgilendiklerine şahit olmadım.

yine de ben sizin yerinizde olsam, şu anda işim varken vizeye başvururum. neden işten ayrıldığınız zamanı bekliyorsunuz ki başvurmak için? hesap dökümünüzü, maaş bordronuzu koydunuz mu hiçbir sorun olmaz.

tabi bir de avusturya, almanya gibi ülkelere başvuru için bulaşmanızı pek önermem.

edit: gereken bütçe için de bu tamamen kişiye bağlı bir durum. hostel'de mi kalacaksınız yoksa iki kişilik oda mı tutacaksınız mesela bu önemli bir değişken.

biraz maceraperest ruhla yapacaksanız bu işi 8-9 bin yeter diyorum.
0
modern tinerci
(19.02.17)
(5)

almanya'da ev kiralama

lovewilltearusapart
3 aylığına almanya'da bir üniversiteden ders almaya gidiyorum. kalmak için bir ev kiralamak istiyorum. kira parası, ek giderler(nebenkosten) faturalar falan dışında ev kiralayabilmem için her ay para ödeyip oturma izni falan almam gerekli mi? ya da benim bilmediğim aklınıza gelen ekstra birşey var m
3 aylığına almanya'da bir üniversiteden ders almaya gidiyorum. kalmak için bir ev kiralamak istiyorum. kira parası, ek giderler(nebenkosten) faturalar falan dışında ev kiralayabilmem için her ay para ödeyip oturma izni falan almam gerekli mi? ya da benim bilmediğim aklınıza gelen ekstra birşey var mı? bir de bu faturalar almanya'da su, elektrik, ısınma toplam 1 kişi için küçük bir evde en fazla ne kadar gelebilir?
0
lovewilltearusapart
(13.02.17)
3 ayligina gidiyorsan, gecici olarak wg'lerden (wohngemeinschaft) birinde kal. faturalar vs ugrasmaya deymez. senden pasaport fotokopisi, kefil vs bir ton sey isteyecekler. universitelerin studio flatlari olur, onlardan birini de kiralayabilirsin. wg en temizidir. birileriyle tanisirsin, almancani gelistirirsin falan fistan.

www.wg-gesucht.de
0
ubi dubium ibi libertas
(13.02.17)
AirBNB sitesini bir kontrol eder misin? Amerika'da falan çok tutuldu sanırım birkaç aylık kiralayabiliyorsun. Çılgın fiyatlar karşına çıkabilri ama biraz daha araştırırsan sıradan evlerin fiyatları daha akla yatkın. Faturalar sanırım onlara ait oluyor. Yine üniversitelere ait bir takım daireler veya yurt odası türü odalar vardır, araştırabilirsin. Çok konfor aramıyorsan gayet uygun fiyatlı oluyorlar.

Gidince nerede kalırsan kal izin alman gerekiyor. Kalma vizen varsa da 1 aydan uzun kalacaksan (başka bir avrupa ülkesi için böyleydi) belediyeye gidip ben şu adreste kalıyorum diye form doldurman gerekiyordu. Benim haberim yoktu ama benle ilgilenen bir görevli bir sabah yürüyüşe gider gibi götürüp hallettirmişti. Almanya için aylık internet hariç diğer faturalar için 120€ gibi standart bir miktar ödeniyordu sanırım.
0
taqster
(13.02.17)
Almanya'nın neresi olduğu önemli, bazı bölgelerde ev tutmak gerçekten çok zor. Çünkü ev sahipleri son yıllarda öğrencilerden referans falan istemeye başladılar. Bir arkadaşım 3 ayda tutabildi evini, o da akraba ve tanıdıkların aracılığıyla. Tavsiyem bir an önce arayışlara başlamanızdır.

Kısa süreli olduğu için forumlardan ev arkadaşlığına falan bakılabilir bence.
0
BuddyGuy
(13.02.17)
her ay para ödeyip oturma izni falan almam gerekli mi?:
öğrenci olarak gidiyorsunuz, 3 ayı geçmediği için oturumla değil sadece vizeyle mi gidiyorsunuz? durum böyleyse siz ev kiralayacaksınız diye size oturum vermezler. eğitiminiz 3aydan uzun süreye çıkar da oturum gerekirse bile genelde almanyada oturumu uzatmıyorlar oturum almaya tr'ye yolluyorlar. başka sebeple oturum almanız gerekirse kesin tr'ye yolluyorlar zaten.

3 aylığın size kira sözleşmesi yapacaklarını sanmıyorum. almanyada evden çıkmadan 3 ay önce bildirmeniz gerekiyor zaten :)

ama gap year ypan, exchange yapan, sevgilisine vs. taşınıp kendi dairesine kirayı ödemek zorunda olduğu için o sürede kiraya veren vb. sebeple evini 3 aylığına kiraya veren olabiliyor. studentenheim bakmak, değilse guesthouse bakmak ya da WG bakmak da alternatifler.

rakamları net hatırlayamadım ama 250 euro kalt kiraya 60 euro gibi NB idi sanırım (ki benim tuttuğum zamanlarda doğu ucuzdu cidden) Bu NB içinde elektrik ve internet yok. Genel hesap m2 için 2-2.5 euro arası denebilir.
0
niye ama
(13.02.17)
Wg-suche sitesine bak bulursun ev
0
fasulyek
(13.02.17)
(2)

taaa dolarin 1 liraya ciktigi zamanlardan kalma dolar simdi bozulur mu

condom kurşunu
Yani baya zlbi zamandir bi miktar dolarim.var evde duran simdi bozdurmak mantikli mi yoksa su an cok sukur ihtiyacim da yok borcum harcim da yok bi on sene daha dursun mu
Yani baya zlbi zamandir bi miktar dolarim.var evde duran simdi bozdurmak mantikli mi yoksa su an cok sukur ihtiyacim da yok borcum harcim da yok bi on sene daha dursun mu
0
condom kurşunu
(14.01.17)
usta öyle bir soru sormuşsun ki... elindeki doları yakıp ısınsan da bozdursan da ne memleket için ne de senin için bir şey farkeder.
0
endosperm
(14.01.17)
İhtiyaç meselesi. Şimdi bozdurmanı gerektirecek bir borç, acil durum falan var mı? Bozdurunca gidip araba yenilerim, telefon alırım hatta başka kıymetlere yatırırım, altın alırım diyorsan dursun.
0
taqster
(14.01.17)
(6)

Bankada para tutmak her durumda güvenli mi?

taqster
Son zamanda sözlükte alınan dövizlerin banka hesaplarında tutulmaması, hükümetin isterse tüm dövizleri yılbaşı kurundan tl'ye çevirebileceğinden bahsediliyor. Konuyu açıklığa kavuşturacak, doğruysa bunun olma olasılığı tartışacak, özellikle mevzuatı gösterebilecek varsa çok memnun olurum.Teşekkürler
Son zamanda sözlükte alınan dövizlerin banka hesaplarında tutulmaması, hükümetin isterse tüm dövizleri yılbaşı kurundan tl'ye çevirebileceğinden bahsediliyor.

Konuyu açıklığa kavuşturacak, doğruysa bunun olma olasılığı tartışacak, özellikle mevzuatı gösterebilecek varsa çok memnun olurum.

Teşekkürler.
0
taqster
(15.11.16)
Mevzuat dediğin devletin bir yaratımı. Devlet çıkıp da "el koydum mevduata" derse elbette bunu da kılıfına uydurur (ohal khk vb). bu anlamda bu ülkede hiçbir şeye %100 güvenli damgası vuramazsınız.

Ha nedir? tarihte örneği yok. hiçbir zaman mevduata el konulmamış. yapılan şeyler şunlar olmuş:
1. batan bankalardaki mevduatlar çok geç ödenmiş.
2. hiperenflasyon nedeniyle mevduatların alım gücü düşmüş (bu da bir tür vergi)
3. faizlere baskı yapılmış, halk dövize yönlendirilmiş.

Yılbaşı kurundan döviz bozmak gibi bir şey pratikte mümkün değil. kuru sabitler, döviz alım-satımını yasaklar, istediği kısıtlara göre mevduatları tıraşlar veya el koyar. olabilecek pratik yöntem bu.
0
507
(15.11.16)
Peki bu durumda banka hesabında döviz biriktirmek güvenli midir?
0
🌸taqster
(15.11.16)
Güven göreceli bir kavram. Devlet müdahale etmediği sürece güvenli. Tarihte de hiç el koyma yapmamış. Bundan sonra yapmayacağının bir garantisi var mı? Yok.
0
507
(15.11.16)
bankacılık sisteminin temeli güvene dayanır. bakın siz böyle böyle bir söylenti var denildiğinde bile heyecanlanıp bunun ardını araştırmaya başlamışsınız. devletin böyle bir müdahalede bulunması halinde müdahale sonrasındaki süreçte kim bankaya para yatırır? müdahale sonrası bankacılık sistemi ne hale düşer? bankacılık sistemine olan güven artsın diye bireysel mevduatlara 100 000 tl ye kadar güvence veren devlet sizce böyle bir şey yapar mı? ben hiç sanmıyorum ama kanuna göre bir güvence almanın manası da yok ( türkiye için ) çünkü kanun dediğin şeyin değişmesi 5 dk sürüyor.

www.tmsf.org.tr
0
tosunpasa
(15.11.16)
Bankasya'da paran olmuş olsaydı güvenli olur muydu?
0
etna
(15.11.16)
Bankaların aq. yastık altı en güvenli yöntem, altın yap sakla kimseyle işin olmasın.
0
tayfalarsaisyanlarda
(15.11.16)
(9)

Vestel Tv'leri nasıl bilirsiniz?

taqster
Selamlar. Televizyondan beklentisi sadece HD görüntü ve uzun ömür sunması olan annem babam televizyon istediler, hiç de bu piyasaya hakim değilim. Vestel'e malum sebeplerden baya kıl oluyorum ama elimde de 1200-1500 civarı bir bütçe varken iyidir diye düşündüğüm Samsung'lara yönelmem kolay olmuyor.
Selamlar.

Televizyondan beklentisi sadece HD görüntü ve uzun ömür sunması olan annem babam televizyon istediler, hiç de bu piyasaya hakim değilim. Vestel'e malum sebeplerden baya kıl oluyorum ama elimde de 1200-1500 civarı bir bütçe varken iyidir diye düşündüğüm Samsung'lara yönelmem kolay olmuyor. Sizce şu şartlar ve beklentiler altında daha küçük bir Samsung mu alınmalı, yoksa gözümü kapatıp ucuzluk peşinde Vestel'e güvenmeli miyim? Araştırmaya inandım ama hakkında iyi denen marka bulamadım. 2 yıl sonra dökülmeyecek tv yok mudur?

Teşekkürler.
0
taqster
(11.09.16)
sunny-axen
0
sutlu nescafe
(11.09.16)
43 ekran vestel aldım cok yakın zamanda.

Bir yamugu yok, cok canlı guzel renkleri var. Uydu cihazı içinde.

Yani samsunga lg ' ye fazla para vermeye gerek yok.
0
anonymice
(11.09.16)
grundig nasıl?
0
azizakin
(11.09.16)
Grundig = arcelik.
Nasildirini bilmem :)

9 senelik bi hd ready vestelimiz var, cok memnunuz. Iki kere tasindi, sikinti olmadi.
0
kuehles blondes
(11.09.16)
Tartışmayı somut örnekler üzerinden götürmek istedim. Şu iki ürün arasındaki fiyat/performans oranları kafamı karıştırdı. Bilgisayar dünyasında böyle durumlarda tercihim Samsung örneğinden yana olurdu ama televizyon konusunda çok kafa karıştırıcı açıklamalar okudum.

www.teknosa.com

www.teknosa.com
0
🌸taqster
(11.09.16)
ya vestel kesinlikle kötü marka değil.

gidin bakın bence öyle karar verin, kalite bakımından vestel dünya standardında tv de. samsung, lg, sony kalitesindedir. bu sadece kalite kısmı. panelleri zaten lg, sonyden alıyorlar.

kısaca karşılaştırın basitçe gözünüzle görüp.
0
kurnaz
(11.09.16)
bir akrabada var vestel tv. kumandasi hayatimda kullandigim en boktan kumanda. bir kirmizi digiturk kumandasi bir de veestel kumandasi. nefret ettim
0
exlibris
(11.09.16)
@exlibris

kumanda demişken aklıma geldi, dün bir arkadaş anlattı.

bu eleman 1 ay önce sharp tv almış led full hd filan ucuza. abi tv de şöyle bir durum varmış. gidiyosun tv yi açıyosun düğme ile tv üzerinde 2 düğme var aynı anda basıp kumandayı aktif ediyosun. sonra tv yi kapadın. tekrar kumandayla açamıyosun. her defasında işlemi tekrar ediyormuşsun. her açışta. geri gönderdi eleman :D :D yıl olmuş 2016...

abi kumanda önemli. kumandasını bilemiyorum vestelin valla:D
0
kurnaz
(11.09.16)
Uc yildir lg kullaniyoruz. 1500 lira vermistik hicbir eksigini gormedim. Ama sunu soyleyebilirim bu fiyat araligindakj telefonlarin eksisi goruntu kalitesi filan olmuyor genelde. Akilli televizyon ozelliklerinin cagin cok gerisinde olmasi. Mesela bizimki akilli televizyon ozellikleri bence 5 para etmez. Ama bozulsa gene ayni bantta ayni tv yi alirim
0
allah yazdiysa bozsun
(11.09.16)
(9)

Şu araçları satın almak mantıklı mı?

taqster
Aşağıdaki linklerdeki araçlardan satın alsam çok mu salaklık olur? O fiyatlara biraz temiz, konforlu birşeyler arıyorum da. Çünkü aynı fiyatlara broadway bile koymuş insanlar. Bunun manuelleri de var otomatik çok mantıksızsa. https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-honda-orijinal-japon-otoma
Aşağıdaki linklerdeki araçlardan satın alsam çok mu salaklık olur? O fiyatlara biraz temiz, konforlu birşeyler arıyorum da. Çünkü aynı fiyatlara broadway bile koymuş insanlar. Bunun manuelleri de var otomatik çok mantıksızsa.

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

Sizin düşünceleriniz nedir? Alternatifler ne olabilir?
0
taqster
(23.06.16)
hiç anlamam bu işlerden ama 300-350bin km ne yav :D çok değil mi
0
glamdr1ng
(23.06.16)
Alınır ama satamazsın bunu. Ki zaten piyasası olmadığından fiyatı böyle. Honda'nın motor ömrü uzun oluyor tabii ama yine de 300 bin km çok fazla.
0
la rana
(23.06.16)
km konusunda haklısınız. Bu adam ne alsın sizce?
0
🌸taqster
(23.06.16)
Izmirdeki guzel gozukuyor.
0
duptıs
(23.06.16)
www.sahibinden.com


efsane bayılıyorum bu sonata modeline.
0
giggs
(23.06.16)
ben olsam o fiyatlara bir 1000 tl falan daha koyar 1993 - 1994 BMW 520i alırdım. Şimdi piyasası nasıl bilmiyorum ama ben kasımda tertemiz bir tanesini 14500'e sattım. temiz ve iyi bakılmış bir tane bulursanız hiç kaçırmayın. o arabada ki tat başka hiç birinde yok.
0
tss
(23.06.16)
geçen sene 13.5'a 90 model civarı mercedes 200e alınabiliyordu. bu sene ikinci el piyasası uçtu ama ona bi bakabilirsin. en azından piyasası olan bir araba. duruşu, kasası falan da mükemmel. o paraya alacağın birçok arabadan daha fazla özelliğe sahip, yol tutuşu falan mükemmel. baba bi araba. araba dediğin öyle tank gibi olmalı zaten.
0
la rana
(24.06.16)
ilk ilandaki 1990 model aracın kırmızısını 9 sene kullandım. 400 bin küsurdaydı sattığımda. 9 senede bir kez yolda kaldım. offroad yaparken lastiğim patladı ve yedek lastiğim yoktu yanımda.
lpg yoktu arabada. benzin masrafı ağır gelmeye başladı ve satmaya karar verdim. ilan verdim. 3 gün sonra 650 km uzaktan gelip satın aldı bir vatandaş.
sonra 2004 civic aldım. lpg'li. neredeyse 2 yıl oldu. hala alışamadım.
accord'un konforu, yol tutuşu, sağlamlığı hiç bir araçta yok bence. direksiyona geçtiğin an inanılmaz hissediyorsun. dayanıklılık konusunda zaten tartışılmaz. ne eziyetler ettim. tık demedi.
0
kedula
(24.06.16)
üstad ben de geçen hafta bu fiyatlara araç arıyordum. fakat bi arkadaşın tavsiyesi ile proton'a yöneldim ve 98 model 1.8 a/t abs klima hava yastığı var. 11 bine aldım. bence onlara bakabilirsin. motor şanzıman yürüyen mitsubishi.
0
lostys
(24.06.16)
(22)

Isvicre'de kucuk sirket vs. Turkiye'de buyuk sirket?

hololop
selam,biraz is tecrubesi olan, iyi universiteler bitirmis bir adam diyelim. onunde 2 olanak var. ikisi de ayni sektor.1) isvicre'de (zurih) 30 kisilik sirket. global bir marka degil. buyuk sirketlere is yapiyor. hatta cok buyuk sirketlere is yapiyor. maasi isvicre duzeyinde normal (giderlerden sonra
selam,

biraz is tecrubesi olan, iyi universiteler bitirmis bir adam diyelim. onunde 2 olanak var. ikisi de ayni sektor.

1) isvicre'de (zurih) 30 kisilik sirket. global bir marka degil. buyuk sirketlere is yapiyor. hatta cok buyuk sirketlere is yapiyor. maasi isvicre duzeyinde normal (giderlerden sonra net 2000 frank cebe kaliyor). bir de 1-2 sene sonra isvicre pasaportu alma imkani var.

2) istanbul'da global bir markanin turkiye ofisi. isim olarak cv'de daha iyi duracagi cok net. maasina da net 5000 tl diyelim.

bu durumda hangisi secilmeli? neden?

edit 1: sektor management consulting.

edit 2: turkiye'deki sosyal/ekonomik falan durumu da pek bilmiyorum. okuyorum biraz da son 3 senedir gitmedim.

edit 3: herkes isvicre demis de buyuk sirketin yaratacagi karizma, acacagi network hic mi yok? yoksa turk ofisi diye bu onemsiz mi?

edit 4: anlasilan 1-2 senede isvicre pasaportu kafa karistirmis. zaten 8 senedir bir sekilde (bachelor, master, calisma vs.) isvicre'deyim. dil, kultur vs. de sorun degil.
0
hololop
(11.09.15)
ben olsam saniye düşünmeden isviçre'ye giderim. burdaki şirket cv'nde daha iyi duracak olsa bile isviçre'de çalışıp orada daha sonra iyi bir şirkete geçilebilir. ayrıca sosyal şartlar,yaşam kalitesi olarak bakılırsa isviçre türkiye'ye 100 tur attırır.

edit: türkiye'de büyük firmanın yaratacağı karizmadan ne olucakki?altı üstü türkiye'de karizması olur bak iyiymiş derler.
0
lprytk
(11.09.15)
Topuk topuk topuk hocam. Doğrudan İsviçre.
0
sevgikusunkanadinda
(11.09.15)
isviçre. tr durum malum
0
bıdıbıdı
(11.09.15)
ben 1'i seçtim çok memnunum. tr'de iş tecrübem yok kıyaslayamam ama en büyük neden işin ne olursa olsun herkesin tüm meslek sahiplerine aşırı saygı duyması.

sektörümü bilmiyorum ama bazı sektörlerde küçük firma daha avantajlı cv için. büyük firmalarda bağlı olduğun departman içinde belli işleri yapman daha olası.

küçük firmalarda çok farklı tipte işler olabiliyor. sadece teknik değil yöneticilik konularında da geliştirebiliyorsun kendini.

maaş ve pasaport konusuna girmiyorum bile.
0
ben de
(11.09.15)
Orada maaş + belli bir süre içinde pasaport alacaksın. Onun açacağı kapılar ne kadar büyük olabilir bilemezsin.
0
taqster
(11.09.15)
göz kapalı 1. düşünmeye bile gerenk yok
0
morcivert
(11.09.15)
Birinci şıkkı okurken hayallere daldım yahu, şaka gibi. cv'de güzel durmasından önce huzur ;)
0
binary
(11.09.15)
şurada açık adınızı ve adresinizi verseniz, isviçre' de olan iş için sizi bulup, cebren nüfus kağıdınızı alacak ve üzerindeki fotoyu değiştirerek isviçre' ye yol alacak en az 400-500 yazar bulabilirim.
0
galahad
(11.09.15)
isvicrede calisma saatlerine daha cok uyulur yani sözlesmende haftada 40 saat diyorsa bu cok ekstra bi durum olmadikca asilmaz, eger asilirsa parani fazlasiyla alirsin. ya da daha kolay itiraz edebilirsin. Türkiyede büyük sirketlerde bile sözlseme sartlarina uyulmaz. yöneticiler ve calisanlar arasinda bu aliskanlik haline gelmis. Türkiyede ben sözlesme saatlarimin disinda calismam dersen sana ilk diger calisanlar karsi cikacaktir. Maalesef bu bircok sirkette böyle. "Work-Life balance" avrupada en cok saygi duyulan durumdur, türkiyede pek sallayan olmaz ne yazik ki.

Isten cikarilma riskini de degerlendirmelisin. sirket icin, yada senin icin isler yolunda gitmediginde seni isten cikartmak icin neye katlanmalari gerekli, devlet seni ne kadar koruyor. Bu da önemli. Yine maalesef türkiyede yöneticilerin insiyatifindesin, sözlesmeler sirketin lehine bircok madde iceriyor. Sözlesme sartlarina uyulmadan isten cikarildiginda devlet arkanda durmuyor. Isvicrede sözlesmen ne diyorsa ona göre olur hersey. Iki tarafin da sözlesme sartlarini iyice oku, ama türkiyedekine cok da güvenme, hele kriz durumunda kimse kimseye acimaz.

Uzun vadeli getirileri hesaba katarsan, isvicrete oturum almis olman neredeyse tüm dünyaya vize kolayligi ve seyehat kolayligi saglar. Emeklilik durumunda ise alacagin parayi karsilastirma bile.

Sosyal yasam ve yasam kalitesini hesaba katinca ise yine isvicre öne cikiyor. Aksam 6 da evinde olup, ise bisikletle gidip gelme gibi avantajin var. Hayat sakin ve güvenli. Arkadaslarinla yada ailenle daha fazla zaman gecirirsin, bu gecirdigin zamani daha kaliteli yerlerde gecirirsin. Hafta sonu italya, fransa, almanya, avusturya birkac saat uzaginda.

Peki Türkiye neyde öne cikiyor? en önemlisi yemekler. Türkiyedeki yemekleri bulman zor. Neyse ki dünyada yemege önem veren, iyi yemegi secen bir toplumuz. Bu konuda tek rakibimiz avrupada italyanlar.
0
emrahday
(11.09.15)
bi tarafta isviçre pasaportu bi tarafta daha güzel cv diyosun yani?
0
zikardo
(11.09.15)
sen valizleri hazırlamaya başla, biz sana uçak bileti bakarız. zaman kaybetme.

1 mi 2 mi diye düşünürken yorduğun nöronlarına yazık, isviçrede lazım olacak.
0
paranoyak kedi
(11.09.15)
isviçre mi türkiye mi diyen adamı amerika bir akıl hastanesine yatırmak lazım
0
zugas
(11.09.15)
10 sene önce isviçre'den dönmüş bir çifte vatandaş olarak ilk sorum 1-2 sene içerisinde vatandaşlık alabileceğinden emin misin? o işler öyle kolay olmuyor.

isviçre'ye kesinlikle git, hayat tecrübesi olacak her şeyden önce. istediğin zaman dönüp burada çalışabilirsin sonuçta. ben türkiye'de yaşamayı tercih ediyorum, o ayrı ve uzun açıklamalara sebep olacak bir konu.
0
gmzo
(11.09.15)
pasaportu gördüğüm an benim için versusun galibi belli hocam. tabii ki 1.
0
mdmfk
(11.09.15)
Karsilastirma dahi yapilamaz. Isvicre.
0
japon askeri
(11.09.15)
isviçreden türkiyeye çalışmak için gelmek için delirmiş olmalısın. iç savaş çıkalı bir ay oluyor. 5000 tl maaş için sevgilinle sinemadayken ölme riskine gerek var mı?

ayrıca istanbulda ne yapacaksın allah aşkına?
0
freya
(11.09.15)
edit 3 sebebiyle seni budaklı meşe odunu ile dövebiliriz. açık heralde.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(11.09.15)
tr yi seçersen beni gönder isveçya'ya. 3 günde sökerim flemenkçeyi şerefsizim.
0
icim urperiyor
(11.09.15)
1 tabi ki, düşünmene gerek yok.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(11.09.15)
İsviçre'den sonra istersen Türkiye'deki büyük şirketlere çok rahat girersin. Ayrıca orada insana verilen değer, düzen vs yaşam kaliten çok daha yüksek olacak. Metrobüs çilesi mi çeeceksin buraya gelip?
0
r_u_h
(11.09.15)
manyak misin amk ne isin var turkiyede
0
varoluscusanri
(11.09.15)
yanit kisiye gore degisir.
elbet buyuk cogunluk isvicre diyecektir. calisma sartlari, yasanan ulkenin dogasi, olanaklari vb. isvicre'yi baskin kiliyor.
ancak kisisel ozellikler, aile, dostluklar filan da var. misal; t'deki ailesine cok cok bagli, turk dizileri izleyen filan bir dostum (turk de olmadigi halde) bir sure sonra cok iclendi, ozledi, tr'ye kesin donus yapti baska bir guzel memleketteki isini birakip.

bunun yaninda, 1-2 sene sonra isvicre pasaportu alabileceginizden kuskuluyum. uzun yillar isvicre'de muhendislik yapan bir dostum pasaportla ilgili sorunlardan (ve kendi kisisel nedenlerinden) oturu tr'ye donmustu.
anlattigina gore, 9 yil vergi odedikten sonra filan, mahallesinde yapilacak bir plebisit ile vatandasliga gecebiliyormus.
0
viva paulista
(12.09.15)
(4)

sınav gözetmenine susmasını söylersem ne olur?

masa penisi
bi tane dangalak yrd doç,aslında 3 tane var genelde sınavlara bunlar girer gözetmen olarak. herkes te uyuz olur bu kadınlara çünkü saçma salak diyaloglara girerler milletle. yerimi değiştirmeye çalışır uğraşamam diye cevap verdim bi kere salak salak söylendi durdu. geçen gün sınavda arkadaşlar sakız
bi tane dangalak yrd doç,aslında 3 tane var genelde sınavlara bunlar girer gözetmen olarak. herkes te uyuz olur bu kadınlara çünkü saçma salak diyaloglara girerler milletle. yerimi değiştirmeye çalışır uğraşamam diye cevap verdim bi kere salak salak söylendi durdu. geçen gün sınavda arkadaşlar sakızları çıkarın diye 5 dakka konuştu sınavın ortasında. ben bu sırada kes sesini artık ya felan diye tepki göstersem bana giren çıkan olur mu? az önce yönetmeliği okuyordum da meraktan, sınav,ders gibi etkinliklerin akışını bozan memurlara gerekli durumda kınama cezası verilir diye birşey var. bu kadın götlük yapıp sınavın gidişatını ben bozuyomuşum gibi gösterebilir mi böyle bi durumda? çünkü acayip sinir bozucu bi kadın her sınavda salak salak triplere giriyor, konuşup duruyor.
0
masa penisi
(28.05.15)
emin olmamakla birlikte kafayı takarsa kopya çekiyor bu diye kağıdın köşesine işaret çakabilir. en azından acikogretim univ. sınavlarinda öyle.
0
2006
(28.05.15)
"kes sesini artık ya" şeklinde söylersen pek iyi şeyler olacağını zannetmiyorum.
0
neseranni
(28.05.15)
"hocam biraz sessiz olabilir misiniz odaklanamıyorum" diyebilirsin nazikçe. Bizde deniyor zaman zaman. Ama hoca takar mı takar. Takarsa yandaş hocalar da üzerine gelir mi not konusunda, gelebilir. Gerçi o durumlar da şikayet konusu olabiliyor ama uğraştırırlar seni hep.
0
taqster
(28.05.15)
kes sesini deme de nazik sekilde rahatsiz oldugunu soyleyebilirsin.
0
schopenhauerin kayip torunu
(28.05.15)
(2)

Bu kitabın adı neydi?

taqster
Kitabın 2'ncisi de çıkmıştı 2011-13 arasında okuduğumu hatırlıyorum. Emekli olmuş, çiftlik evinde yaşayan, sürekli yolda kahve alan bir dedektif bir iş üzerinde çalışıyordu. iki kitaptan birinde bir konak önünde konak sahibi öldürülüyordu, karda sadece yola doğru giden bir anda kaybolan ayak izleri
Kitabın 2'ncisi de çıkmıştı 2011-13 arasında okuduğumu hatırlıyorum. Emekli olmuş, çiftlik evinde yaşayan, sürekli yolda kahve alan bir dedektif bir iş üzerinde çalışıyordu. iki kitaptan birinde bir konak önünde konak sahibi öldürülüyordu, karda sadece yola doğru giden bir anda kaybolan ayak izleri vs. Bir kitabın sonunda vuruluyordu, gözünü hastanede açıyordu.

track01 şarkısını aramak gibi olmuş olabilir ama bir buldurun. Teşekkürler.
0
taqster
(09.04.15)
john verdon'ın david gurney'li olan kitapları sanırım:

Aklından Bir Sayı Tut
Gözlerini Sımsıkı Kapat
Şeytanı Uyandırma
Peter Pan Ölmeli

hangisi hangisiydi hatırlamıyorum şimdi ama bunlar olmalı.
0
infernal majesty
(09.04.15)
İlk iki kitaptı. Teşekkürler :)
0
🌸taqster
(09.04.15)
(2)

Bir ayakkabı sorusu da benden- sneaker ve platform

oranjlaturanj
Selamlar. Linkteki ayakkabının desenine ba yıl dım. Ama platformlu göreceğiniz gibi. Erkek veya kadın görüşleriniz ne bu tip belirgin/kaba platformlarla ilgili? Bir de rahat mı bunlar? Bilek burkulursa falan merdivenden düşmüş gibi mi etki yapar? Şöyle desenlere sahip ama yere sıfır, çorap gibi olm
Selamlar. Linkteki ayakkabının desenine ba yıl dım. Ama platformlu göreceğiniz gibi.
Erkek veya kadın görüşleriniz ne bu tip belirgin/kaba platformlarla ilgili? Bir de rahat mı bunlar? Bilek burkulursa falan merdivenden düşmüş gibi mi etki yapar? Şöyle desenlere sahip ama yere sıfır, çorap gibi olmayan sneaker öneriniz varsa onlara da bakarım.
Teşekkürlerr.
Http://m.hm.com/tr/product/08812?article=08812-J
0
oranjlaturanj
(21.03.15)
İyi bir ayakkabı ise içinde silikon oluyor bunların. dışarıdan dümdüz görünse de içeride aslında topuk yüksek, ayak ucu alçak kalcak şeklinde iniyor. Eğer öyle değilse de ayağın burkulduğunda büyük katkısı olmaz, kısa sürede uyum sağlarsınız. Nereden bulursunuz bahsettiğiniz sneaker'ları bilemedim ama.
0
taqster
(21.03.15)
ben önermeye geldim şu turkuazın tatlılığına bakın kız olsam kesin alırdım dkşsd
www.sperrytopsider.com

www.sperrytopsider.com

www.sperrytopsider.com

erkek yazsa da www.sperrytopsider.com.tr numarası yoktur ama sanırım

www.sperrytopsider.com.tr

neyse öyle işte iyi günler :D
0
sen de git sen de unut
(21.03.15)
(6)

insan kafatası lazım

amortisman
merhaba,Bana sağlam durumda (ciddi kırığı, çatlağı olmayan) gerçek insan kafatası lazım. Nereden bulabilirim? Bunların legal veya illegal bir piyasası var mı bi yerlerde?Sorumu sulandırmazsanız sevinirim.Şimdiden teşekkürler.
merhaba,

Bana sağlam durumda (ciddi kırığı, çatlağı olmayan) gerçek insan kafatası lazım. Nereden bulabilirim? Bunların legal veya illegal bir piyasası var mı bi yerlerde?

Sorumu sulandırmazsanız sevinirim.

Şimdiden teşekkürler.
0
amortisman
(02.12.14)
para problemi yoksa ben bulurum
0
kahve kokusu
(02.12.14)
köylülere sorabilirsiniz. anatomi okumuşlara sorabilirsiniz.
0
compadrito
(02.12.14)
Amerikan bir site görmüştüm yasal olarak bu tür şeyler satıyordu. Etik olup olmadığını tartışıyorlardı oradan biliyorum. TÜm vücut veya kül bile satıyorlardı. Yasal tamamen.
Yine yeni zelanda'da satıldığını biliyorum. Bir kere alınca da gümrükte geçer bence medikal eğitim malzemesi flan diye. Zedelenmesi olmayanları 2000 dolar civarında satıyorlardı kutusuyla falan.
0
taqster
(02.12.14)
kimsesizler mezarlığı=kilyos
0
jamswety
(02.12.14)
thailand'da da satılıyor, birkac gun once haberlerde gormustum hatta bırısı arkadasına saka yapmak ıcın amerıkaya mı ne kargo ıle ınsan parcası gondermıs de ulke karışmıs.

ebay'a baktınız mı?
0
tolga asp
(02.12.14)
Mantıklı bir sebebin varsa ve görmen yeterliyse bir antropoloji bölümüne uğra, yardım iste. Anatomi falan çalışmak istiyorsan yardımcı olurlar. Mezarlık, sit alanı vs olayına girişme, cezası var. Zaten sağlam çıkarman çok zor olur, kırarsın.
0
evrim halkasi
(03.12.14)
(31)

Karma eğitim olmasa daha iyi olmaz mı?

ya ben lan neyse
bunu söylerken tüm ideolojilerden arınmış olarak söylüyorum. ve çok samimiyim. zaten 2007 den beri beni bilen biliyor. trollüğüm ya da bir ideolojiye karşı bağnazlığım yoktur.3 yıldır meb de öğretmenlik yapıyorum. hem akademik anlamda başarının artması hem de psiko-sosyal gelişim açısından "daha" iy
bunu söylerken tüm ideolojilerden arınmış olarak söylüyorum. ve çok samimiyim. zaten 2007 den beri beni bilen biliyor. trollüğüm ya da bir ideolojiye karşı bağnazlığım yoktur.

3 yıldır meb de öğretmenlik yapıyorum. hem akademik anlamda başarının artması hem de psiko-sosyal gelişim açısından "daha" iyi olur diye düşünüyorum.

mutlaka karma eğitim sisteminin öğrenciye homojen sisteme göre kazandırdıkları var. bu muhakkak. ama getiri ve götürülerini bir tarafa koyduğumda bana karma eğitim sistemi daha dezavantajlı geliyor. az ya da çok toplum ortalamasına göre işin mutfağında olan biri olarak bana böyle geliyor.

şu anda gündeme getiren eğitim-bir-sen. inanın hiçbir sendikayla bağlantım yok ve eğitim-bir-sen tarafından mağdur edilmiş bir öğretmenim.

eğitim-bir-sen e kayıtlı, daha önce sözkonusu sendika temsilcilerinin ağzına zıçtığı halde, müdür rotasyonunda tutuşup eğitim-bir-sen'e geçip müdürlüğünü koruyan, "pedagojik formasyon" tamlamasını telaffuz etmeyi beceremeyen, her alanda yetersiz, ilik sömürücü, devlet dairesi kanseri, dinozorlara bizzat şahit oldum ve bu sendikadan tek kelimeyle "iğreniyorum."

amacım tartışmak değil. soruyu soran biri olarak beni karma yahut karşıt eğitim sistemine ikna etmenizi istiyorum. düşüncelerinizi merak ediyorum.

önce ben kendimi ifade ettim. dilerseniz sıra sizde.

ilk 2 cevaptan sonra edit: gönül ilişkilerinin ergenlik çağında okul dahilinde olmayıp akademik başarıyı yükseltmesi, cinslerin karşı cinse olan ilgisinden dolayı yaşanan sevgili çatışmalarının, ergen triplerinin sonlanması, erken cinselliğin, çocuk hamileliklerinin -belki 10-15 sene sonranın sonunu, şimdinin ingilteresi...- önüne geçilmesi, bilhassa kız çocuklarının psikolojik ve fiziksel şiddetten uzakta tutulması, öğretim yöntem ve tekniklerinin sadeleştirilip her anlamda tasarruf sağlanması (erkeklerin ve kızların öğreniminde yöntem farklılıklarının avantajları var...) , okulların inşasında cins ayrımının gözetilip verim artışı sağlanması -erkeklere futbol sahası, kızlara jimnastik tesisi en basit örnek- v.s benim şimdilik avantaj olarak düşündüklerim.
0
ya ben lan neyse
(02.12.14)
karma olmayan eğitimin karmadan "daha" iyi olacağını düşünmenin sebepleriyle ilgili hiçbir şey söylememişsin?
0
tepedeki psychedelic adam
(02.12.14)
argüman eksik. "bana göre dezavantajları var" demek yetmiyor doğal olarak, argümanlar nedir?
0
uykusunu yakalayan adam
(02.12.14)
tp adam + uy adam + 1 adam

askerlik neden bu kadar sert bir ortam biliyo musunuz? kadın eli değmediğinden. bir toplulukta sadece erkeklerin olması, o topluluğu sağlıksız hale getiriyor.
0
compadrito
(02.12.14)
eğitim öğretimde sadece akademik başarı mı kıstas alınmalı, bireylerin kişisel gelişimleri, diğer bireylerle hatta hayvanlara ve çevreye davranışları, yaklaşımları ?

az önce ionna kuçuradi'nin bir düşüncesine denk geldim

"biz insan haklarını da ters yönden öğretiyoruz, bize yapılacak muamele olarak. oysa önce bizim yapacağımız muamele olarak öğrenmemiz gerekir"

okullarda akademik eğitimin yanında insan olma ile ilgili öğrenim de gerçekleşmeli, cinsiyetlerimiz yüzünden birbirimizden küçük yaşlarda izole edilmeye başlanırsak, bu öğrenmeyi hangi alanlarda gerçekleştirebiliriz ?

yurt dışından akademik anlamda çok başarılı örnekler de verilebilir fakat orada kız ve erkek çocuklarının kamusal alanı paylaşabildiği sosyalleşebildiği seçenekler mevcut, türkiyede maalesef bu alanlar çok yetersiz (üniversite yaşamında dahi)

ilkokulda başlayan bu ayrım lise hatta üniversitede de çeşitli politikalarla devam ediyor, örnek vermek gerekirse gençlik ve spor bakanlığının kadın-erkek ayrı gençlik kampları

ekleme: verdiğin örnekler üzerinden gidersek, eğer sorun erkek çocuklarının kız çocuklarına uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddetse bunun çözümü toplumsal cinsiyet içerikli eğitimler olabilir

eğer sorun istenmeyen gebeliklerin önlenmesi ise, yaşlara uygun olarak doğum kontrol yöntemlerinin de içeriğinde olduğu cinsel sağlık ve üreme sağlığı dersleri sunulabilir

bunların çözümü farklı cinsiyetteki insanları birbirlerinden ayırmak değildir
0
freebird5406_2
(02.12.14)
bir eğitimci böyle düşünüyorsa, türkiye'deki bu yapının düzelmesine imkan yok. zaten en başta öğretim olması düşünülmemeli ki okulda, önce eğitim. öğretim olayının altyapısı bu.

gönül işlerinin karma eğitimin sonlandırılması ile biteceğini düşünmek... hele iletişim sistemleri bu kadar gelişmişken. bence kız çocuklarını psikolojik ve fiziksel şiddetten korumak için evden çıkarmayalım, gerçekten korunmuş olurlar bu sayede.


edit: nasıl bir şey gerek?

eğitim-öğretim sisteminin düzelmesi için para gerek. var olan öğretmenlerin yarısının, üçte birinin(artık ne kadar gerekli ise) işinin sonlandırılması diğer yarısının da önce kendilerinin eğitilmeleri gerek. yeni öğretmenlere eğitim masrafı harcamamak için eğitim fakültelerini de ıslah etmek gerek, ki oradan donanımlı olarak gelsinler. artı öğretmen eksiklerinin tamamlanması gerek. hep para bunlar.

para olduktan sonra gelişmiş bir ülkenin kaliteli bir eğitim sistemini(karma oluyor) kısım kısım buraya uygulanabilir; fakat uygulanabilir olması için sistemdeki insan altyapısının sağlam oluşturulması gerek. düzgün işleyen, nitelikli kişilerin çıktığı bir eğitim sistemine sahip olduktan sonra da eğitimin karma olup olmamasına bakılmayacak zaten.

tabii tüm bunlar için kültürel devrim cart curt gerek. bu devrimi yapacak unsur da tüm eğitimciler. öyle "ama aile de çocuğunu hiç eğitmemiş ki" demekle olmuyor. 6 yaşında çocuğu teslim alan bir sistem pekala tuvaleti nasıl kullanması gerektiğini öğretir. çünkü aynı sistem bunu bilmeyen ana babalara da öğretmekle yükümlü. fakat ana babalardan daha da kötü örnek olan hatırı sayılır bir kitle var eğitim sisteminde(az önce dediğim sistemden çıkarılması gerekli kişiler). eğitim işi emek, özveri işi. bu işi yapacak kişiler hem nitelikli hem de bu erdemlere sahip olmalı.


şu ülkenin bu halinde bir çözüm yok. çocuğu eğitecek kadronun sıkı bir eğitimden geçirilmesi gerek önce. ancak eğitimciler özveri gösterirse bir şeyler düzelir. o da olmuyor, çünkü balık baştan kokar. bundan dolayı da hevesli eğitimcilerin motivasyonu kırılıyor.
0
uykusunu yakalayan adam
(02.12.14)
insanları herhangi bir şeyden ne kadar çok alıkoyarsanız o bir şeyi çok daha fazla merak ederler.

diyelim bir ailenin bir kız bir de erkek çocuğu olsun. yaşları arasındaki fark da 1-2. okula başlayana kadar bunlar ister istemez aynı evde yaşayacaklar aynı masada yemek yiyecekler vs. büyürken aileleri küçük yaşta cinsiyet ayrımını bu çocuklara aşılayacak ve okula başladıklarında bu tavan yapacak. her iki cinsin de karşı cinse olan merakı artacak. biraz uçuk olacak belki ama böyle bi durum bana kalırsa ensest ilişki sayısını artırabilir bile. daha bir sürü şey söyleyebilirim ama; en basit cinsiyet ayrımcılığı dahi bana iğrenç geliyor. bu şekilde araya duvar örmek sadece kötü sonuçlar doğuracaktır.

eğitim sistemindeki sıkıntı bu değil. bu bazı beyinlerdeki örümcek ağı başka bir şey değil. şu ülkede seks, cinsellik, kadın-erkek konuları üzerine kafa yorulduğu kadar başka bir şeye kafa yorulmamasına üzülüyorum. küçücük saf çocuklar bu sapık beyinler yüzünden sapıklaşıyor.

bana kalırsa olması gereken, tüm toplum olarak küçük yaşta çocuklara cinsel konularda doğru cevapları vermek. hiçbir şeyi gizlememek. kilit cümle de başta dediğim gibi, "insan merak ettiği, alıkonulduğu şeyin üzerine gider." bu konulardaki merakını girerip, gizemli bir şey olmadığını küçük yaşta benimsetmek gerek.
0
washe
(02.12.14)
karma olmayan eğitimde erkek ergenler birbirini s.ker, çok korktuğunuz eşcinsellik tavan yapar benden söylemesi. kızlar da birbirini yalar durur.
0
yirmisantim
(02.12.14)
her dönemin bir gelişim ödevi var. her dönemin çevreyle etkileşimden de doğan getirileri var. senin sebeplerine yönelik yazacak olursam;
# gönül ilişkilerinin ergenlik çağında okul dahilinde olmayıp akademik başarıyı yükseltmesi..
gönül ilişkileri dediğimiz şey toplumsal bir gerçek. şöyle açıklamaya çalışayım; ergenlikte beden artık oturuyor, cinsiyet farkları iyice oturup işlev kazanıyor. öğretmensiniz benden daha iyi bilirsiniz ki şu an eğitim sistemimiz ilerlemecilik akımını göz önüne alıyor. yani okul sadece öğretim yapılan yer değil 'hayatın ta kendisi' olmalı. yani okul bizim kişisel, sosyal gelişimimizi de sağlamalı. artık yetişkinleşen gençlerimiz için bunu kız-erkek diye ayırmak yerine bilinçlendirmek daha makul ve olması gereken bir çözüm benim nezdimde.

# erken cinselliğin, çocuk hamileliklerinin -belki 10-15 sene sonranın sonunu, şimdinin ingilteresi...- önüne geçilmesi, bilhassa kız çocuklarının psikolojik ve fiziksel şiddetten uzakta tutulması..
az önce dediğim gibi bunun çözümünü kızları erkekleri ayırmak yerine gayet etkili bir psikolojik danışma servisi kurarak, aileyi öğrenci ve tüm personelleri bilinçlendirerek yapmak çok daha mantıklı.

# öğretim yöntem ve tekniklerinin sadeleştirilip her anlamda tasarruf sağlanması (erkeklerin ve kızların öğreniminde yöntem farklılıklarının avantajları var..
?? ne gibi? gerçekten bunu pek anlamadım.

# okulların inşasında cins ayrımının gözetilip verim artışı sağlanması -erkeklere futbol sahası, kızlara jimnastik tesisi en basit örnek..
kız futbol takımı, erkek voleybol takımı vs.. yani erkek futbol oynar saha yapalım, kız voleybol oynar onu yapalım demektense tek okulda iki imkanı da sağlayıp talebe göre takımlar oluşturmak yine aynı şeye denk geliyor.

çok şaşırdım böyle bir haberin olmasına. bana mantıklı gelen hiçbir tarafı yok. eğer yanlış anlayıp yanlış açıklama yaptığım bir taraf varsa söyleyin başka bir açıklamayla düzeltmeye çalışayım kendimi.
0
uzunuzunilgi
(02.12.14)
lisede 1 sene boyunca malum topluluğun sadece kızlara eğitim veren okulunda okumuş, o sıralarda aynı zamanda jimnastikten çok top koşturmayı seven bir hatun kişisi olarak, özellikle son cümlende sağlam cinsiyetçilik yapmışsınız, bunu belirteyim.

karma olmayan eğitim sistemiyle kendince çocukları uzak tuttuğun her sorun, okul dışında ve ileriki dönemlerde daha büyük bir sorun olarak karşına çıkmayacak mı? çıkacak. o 1 senelik acı tecrübemde, ergen aklımla oradaki kızlarda gözlemlediğim o kadar çok sağlıksız hareket vardı ki (özellikle erkeklerle ve erkeklere karşı bakış açılarıyla, haklarındaki bilgileriyle ilgili).

çocukları nasıl bir dünyaya hazırlıyorsunuz ki siz eğitimci olarak da, kız çocuklarını her sıkıntıdan uzak tutmaya çalışıyorsunuz? yapay, sağlıksız bir ortamla mı hayata hazırlanacak o kadar çocuk? olası sorunlarla karşılaştığında eğitimci olarak sizin yol göstermeniz ve çocuğun bundan ders çıkarması daha doğru değil mi? bakın eğitimci diyorum, umarım kendinizi eğitimci olarak görüyorsunuzdur. çünkü, örneğin, yalnızca 'fen öğreticiyseniz', kızlarla erkekleri ayırıp olası sorunların ortadan kalkması kafa rahatlığı olarak elbette işinize gelir. üzgünüm ama bende durumun yarattığı tek izlenim bu.
0
gmzo
(02.12.14)
sevgili sitedaşlar,

duyuruyu açarken açık fikirli olmaya çalıştığımı dilim döndüğünce belirtmeye çalıştım. yani elbette düşüncelerimi değiştirebilirim.

mesele de çok afedersiniz "erkek kız birbirini z.ker" değil kesinlikle. aslında akademik başarı bazlı düşünüyorum. elbette sosyal gelişim de çok önemli.

akademikplatform.net

mesela yukarıdaki link bu konuda düşünce inşa etmede etkili olabiliyor.

ya da şu alıntı:

"ingiliz the times'da yayınlanan habere göre, kız ve erkek okullarının başarı oranı, karma eğitim yapan okullara göre daha yüksek.

karşılaştırma, ingiltere'de liseyi tamamlama sınavı olan a level ve gcse sonuçlarına bakarak yapılmış. a level, bizim üniversite sınavına tekabül ediyor denebilir, çünkü öğrenciler bu sınavda aldıkları puanla üniversitelere başvuruyor.

bu listeye göre ilk üçe giren okulların hepsi özel! st. paul's girls school'un birinci, perse school for girls'ün ikinci olması, özel kız okullarının fark attığının da kanıtı. genel olarak kızların başarısı göze çarpıyor: ilk 50'ye giren liseden, 27'si kız, 14'ü erkek okulu. sadece yedi tanesi karma eğitim yapıyor!"

@uzunuzunilgi: hocam kızların dil, erkeklerin formal ve doğa bilimleri konusunda ileride olması yöntemleri değiştiriyor elbette.

ya da erkeklerin hareketli, dinamik öğretim yöntemlerine, kızların dilsel, imgesel yöntemlere yönlendirilmesi örneği.
0
🌸ya ben lan neyse
(02.12.14)
ben reşit olmayan ergenerin kendi aralarında gönüllerince cinsel maceralar yaşayabilmesi taraftarıyım. ve önerini saçma buluyorum. sağlıksız bir toplum ve cinselliğini keşfedememiş bireyler üretecek bu öneriyi maksatlı buluyorum.
(not: evet aynı şeyi benim bacım-kızım yapsa da iyi olur, çok da güzel olur tamam mı?)
0
namus ninjası
(02.12.14)
Olmaz

Karma egitim rules <3
0
sirena
(02.12.14)
@ya ben lan neyse, ingiltere'nin eğitim kapsamı, sistemi, strateji, yol, yöntem, program, müfredat vs. ve toplum, kültür, şartlar.. gibi türkiye'yle tam anlamıyla aynı olsa ve aynı kalitede olsa haklısın derim. ama türkiye'nin şu yarım yamalak eğitim sistemini daima oradan buradan parça parça alıp uyarlamaya çalışıp becerememesi beni çileden çıkarıyor. tepkim sana değil.) demek istediğim şu tam olarak ingiltere'deki o başarının sebebi sadece cinsiyet ayrımı mı? cinsiyet rollerinin yüklediği anlam bile etkiliyor eğitimi. bu türkiye'de de bu sonucu doğurabilecek mi? bence bu soru düşünülmeli ilk olarak.
0
uzunuzunilgi
(02.12.14)
YÜZ YILIN PEDAGOJİK YANLIŞI KARMA EĞİTİM SORGULANIYOR
dan sonrasını okumadım. "yanlışı" diye net bir hüküm giydirilmiş bir konu sorgulanıyor olamaz. yazının manipüle edici olduğundan okumadığım halde adım gibi de eminim. bu şekilde başlık kullanılmış bir yazı manipülasyondan başka bir şey olamaz.
0
washe
(02.12.14)
uzunuzunilgi'nin dediğine katılıyorum

@ya ben lan neyse, açıkçası verdiğin linkteki ingiltere verileri doğru olabilir fakat bunlar tek taraflı bakış açısıyla hükümetin "makbul insan" yetiştirme projesini destekelemek için yazılan yazılar

ekleme: yazıyı yazan Ali Erkan Kavaklı'nın özgeçmişi bu konuda ne kadar yetkin olmadığını açıklıyor

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden 1976 yılında mezun oldu.
Dergi ve gazetelerde yazıları yayınlandı, romanları tefrika edildi.
Yeni akit Gazetesinde köşe yazarı.
Başarı ve motivasyon Konferansları ile dikkat çekti.

tr.wikipedia.org
0
freebird5406_2
(02.12.14)
Karma egitim olmasa daha iyi olur evet. Ama karma egitimin anlami erkeklerle kizlarin birbirinden tamamen soyutlanmasi zannediyor bazilari, oyle degil iste. Egitim karma olmasin diyorum ben sadece.
0
icim urperiyor
(02.12.14)
okul insanı hayata hazırlayan, çeşitli bilgilerle donatan bir yer ve bu bilgiler sadece kitaplardakiler değil. hayatı karma yaşadığımıza göre karma olmayan bir eğitim sistemiyle insanları karma olan hayata hazırlamak en kibar deyişle saçma.

ayrıca gmzo+1 sporları ya da hernangi bir etkinliği cinsiyetler özeline indirmek cinsiyetçiliktir. hatta bence karma olmayan eğitim direkt siz eşit değilsiniz ayrılın deyip cinsiyetçiliğin en büyüğünü yapmaktır. dünya bunu aşmaya çalışırken karma eğitimden vazgeçersek bence direkt okulları kapatalım çünkü bir yere gitttiğimiz yok.
0
yazmamaya yemin eden adam
(02.12.14)
Karma eğitime karşı olanlar Aziz Nesin'in "Böyle Gelmiş Böyle Gitmez" serisini okusun. Orada Aziz Nesin'in askeri okulda yaşadıkları ve gördüklerine dair bölümler var. Orayı kuyun sonra yine karşı olursunuz.
0
maxim gorki
(02.12.14)
10 yılını, yatılı olarak, sadece erkeklerin bulunduğu okullarda "harcamış" biri olarak, tekli eğitimin kişinin bireysel gelişimini, iletişim becerilerini olumsuz etkilediğini kendimden ve çevremdeki örneklerden biliyorum.

Sadece kız ya da erkek okulları, ihtisas gerektiren, meslek eğitimi veren okullar için bir zorunluluk olabilir ki günümüzde istisnalar hariç sadece erkek ya da kadınların icra ettiği meslek kalmadı.

Bu tür bir zorunluluk halinde bile kız ve erkek okulları sosyal faaliyetler için, kardeş okul gibi projelerle tiyatro, dans, müzik kulüpleri gibi ortak çalışmalarla bir araya getirilmeli, toplumun sadece tek cinsten oluşmadığını, farklılıklara saygı duymayı, bir arada yaşamayı öğrenmeliler.

Toplum sadece kadın ya da erkeklerden oluşmuyor ve tekli eğitimle izole edilen bireyler uzun eğitim öğretim yılları boyunca aynı yerde sayıp sonra takvim yaşı yirmibeş, iletişim becerisi onbeş yaş seviyesinde topluma karışıyor.

Eğitimci gözüyle sadece teknik olarak değerlendiriyor olabilirsiniz. Sadece kızlar ya da erkeklerden oluşan bir okulda eğitimcilere müfredat dışında daha az yük düşüyor olabilir.

Öğretmenlik yaptığım iki yıl boyunca, derslerine girdiğim imam-hatip lisesinde gözlemlemiştim, ders anlatmak diğer liselerin karma sınıflarına ders anlatmaktan çok daha kolaydı. Aynısını dershanede öğretmenlik yapıp bir dönem sadece Polis Koleji öğrencilerinin derslerine giren kızkardeşimden de duydum. Bu, konunun geneli için bir bakış açısı değil tabii ki ama işin mutfağından size öyle geliyor olabilir :)
0
crescendo
(02.12.14)
yıllarca şu kafa aşılsın diye uğraşıldı, işin mutfağında olduğunu söyleyen biri için sonuç vehamet verici. eğitimi ayırdık diyelim, sokakta da mı haremlik-selamlık şeklinde gezecek bu çocuklar? hiç mi karşı cins görmeyecekler, hiç mi birinden etkilenmeyecekler? bir arada olduklarında hiç değilse karşı cinse nasıl davranmaları gerektiğini öğreniyorlar.

ayrıca sadece akademik başarı mıdır önemli olan? peki ya sosyal başarı, duygusal başarı? ha ama doğru, haremlik-selamlık olarak devam edecekleri için hayata, bunlara gerek yok.

böyle öğretmenler olmaz olsun işte.
0
devilred
(02.12.14)
"cinslerin karşı cinse olan ilgisinden dolayı yaşanan sevgili çatışmalarının, ergen triplerinin sonlanması, erken cinselliğin, çocuk hamileliklerinin -belki 10-15 sene sonranın sonunu, şimdinin ingilteresi...- önüne geçilmesi,"

amiyane tabirle; güzel kardeşim sen işine bak.
güzel tabirle;
sen öğreteceğini öğret, gerisi ile ailesi ilgilensin.
0
sage
(02.12.14)
oturduğum maallede, ortaokuldaki bi qız hamile kaldı. Az kalsın ABD başkan yardımcısı olacak olan Sarah aplamın qızı da, lisedeyken doğurdu. Çünkü anası kürtajın şiddetli aleyhdarı.

peki soruyu şöyle soralım: o qızlar karma okulda okumuyor olsalardı, hamile kalmiycaklar mıydı? okulda mı seviştiler?

diğer bi hikâye benim başımdan geçti. sene kaybedip, sınıfta âşık olduğum qızdan geri kalmamak için, büt'e asıldım ve en yüksek puanı alarak geçtim.

not: soruya cevap verenler, lütfen tezi çürütmeye çalışın. tezi ortaya süren kişiye saldırmayın.
barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar.
meali: gerçeğin kristal gibi berrak bir şekilde ortaya çıkması, düşüncelerin çarpışmasıyla olur.
0
compadrito
(02.12.14)
Çocukların sosyal yaşamlarını baltalamak psiko-sosyal gelişim açısından nasıl bir avantaj sağlayacak, anlamadım ben.

"Sevgili çatışmaları bitsin", "ergen tripleri sonlansın" gibi gerekçeler gayriciddi kaçmıyor mu biraz? "Ergen tribi" dediğiniz şey karma eğitimin değil insan doğasının sonucu bir kere. Ayrıca kızlarla erkekleri ayırınca bu gibi şeylerin ortadan kalkacağını nerden çıkarıyorsunuz ki? Mesela kız-erkek ayrılınca çocukların eşcinsel eğilimler geliştirip yine sevgili çatışması yaşamayacaklarının bir garantisi var mı? Yok. Çocuğun okul dışı hayatında bir sevgili edinip sevgili çatışması yaşamayacağının bir garantisi var mı? Yok. Eee? Niye kaldırdık o zaman karma eğitimi?

Aşk-meşk ilişkilerinin çocukların derslerine negatif etkisi olduğuna dair bilimsel bir veri var mı ayrıca? Belki çok sağlıklı bir aşk hayatı olacak ve sevilmenin getirdiği iç huzur ve özgüven ile derslerinde daha başarılı olacak o çocuk? Nerden biliyorsunuz başarısız olacağını? Varsayımlarla olmaz bu işler.

Çocuk hamilelikleri karma eğitimden ziyade okulda ve aile içersinde yeterli ya da doğru cinsellik eğitimi verilmemesiyle ilgili. Çocuklara bu konuların ciddiyetini anlatırsanız, anlarlar. Anlatamıyorsanız, anlatmanın daha iyi bir yolunu arar bulursunuz. Faturayı çocuklara kesmezsiniz.

Okul inşasında paradan tasarruf edeceğim diye de çocukların sosyal hayatıyla oyuncak gibi oynanmaz.

Sadece kızlara ya da erkeklere eğitim veren özel okullar falan olabilir. Çocuğunu öyle okutmak isteyen parasını verir, öyle okutur. Ama devlet okullarında bu sulara girilmesi bence saçmalığın daniskasıdır, altında bir keramet aramaya da gerek yoktur. Bir öğretmene yakıştıramadım ben saydıklarınızı.
0
youkoso hitori bocchi
(02.12.14)
@ya ben lan neyse, ilk olarak 'nasıl öğretmensin!' diyenlerden daha açık görüşlüsün ki benim argümanlarımı çürütün diyebiliyorsun, en azından yaftalanacağını bile bile yazma cesaretini de göstermişsin. farklı görüşlere saygılıyız arkadaşlar değil mi? kendi fikrini savunabiliyorsan savun, bu daha doğru şu şu sebeplerden dolayı' diyorsan tamam. ama lütfen yaftalamayın ya vallahi bak.

neyse kızlarla erkeklerin öyle bir farklılığı olduğunu ben de düşünüyorum. hatta bu konuda bir yerde bir şey de yazmıştım. ama eğitim öğretim sisteminde bir değişiklik olacaksa bunu kızlarla erkekleri ayıracağımıza başka bir yeniliğe giderek tolere edebiliriz. beyin fırtınası yapsak bile bir sürü fikir çıkar eğitimcier arasında. ama daha uygun, daha faydalı bir çözüm mutlaka vardır bu konuda da uygulansa. diyorum ya eğitim sistemi için kimse dört dörtlük çaba harcamıyor. bir yapılsa adam akıllı şeyler eminim çıkar, var zeki insanlarımız.
0
uzunuzunilgi
(02.12.14)
Hocam bahsettiğiniz eğitimin %80'i ergenliğe denk geliyor. Kişiye bağlı da değil, otomatik olarak kişiler karşı cinsle ilgilenmeye başlıyor. Ama bu demek değil ki bunları birbirinden ayırırsak kafaları sağa sola gitmez. Tam tersi uzaklaştıkça bir haller oluyor.

Ayrıntıya girmeyeceğim, benim hayattaki gözlemim bir şeyi insandan ne kadar uzaklaştırırsanız o şeye ilgi o kadar artıyor. Sadece karşı cins değil her şeyde böyle. Erkek ve kadın sayısının çok yüksek olduğu bir ortamda insanlar bu durumu zihninde normalleştiriyor bir nebze. Kırk takla atmaya meyilli olmuyorlar.

Bir diğer şey de, okul sadece hesap makinesi gibi kafa üretmek için değil ki. Görmemiş adamı yarın karma bir ortamda işe sokunca ne yapacağını bilemez. Lisemden hatırlıyorum erkek lisesinden bir eleman geldi, çocuk öyle bocalamıştı ki okulun garip çocuğu oldu adı.

Sözün özü, karma iyidir. İnsanların birbirini cins değil insan, yani normal olarak görmesini sağlar bence.
0
taqster
(02.12.14)
sorularınızın cok basit cevabi var.

erkek ve kadın davranıslarının genellenebilirligine dair herhangi bir başarili calisma yok. yani erkekler söyle, kadinlar böyle diye başlayacaginiz her cümle yanlis olur.

karma olmayacaksa egitim, kiz ve erkek ayrilacaksa, escinsel ögrencileri nereye koyacaksiniz, yoksa sizin tahayyülünüzde escinselligin başlamasinin bir yaşi mi var?
0
atmaca.ged
(02.12.14)
hiç kız erkek ayrı okulda görev yaptınız mı hocam?

zamanında erkek anadolu teknik lisesinde iki yıl ücretli öğretmenlik yapmış (ayrıca öğretmenlik mezunuyum ama mesleğimi yapmıyorum) biri olarak şöyle söyleyebilirim bu milletin kız erkek ayrı öğretime değil öncelikle düzgün bir eğitim sistemine ihtiyacı var. sistem kökten değişmedikçe hiç bir şey düzelmez. koca okulda hiç kız yoktu ama öğrencilerin hali içler acısıydı aynı zamanda öğretmenlerinde. kız meslekte görev yapan arkadaşlarım da aynı şeyi söylüyordu. önce tabandan sorunları çözmek lazım ondan sonra bu dediğiniz şeylere sıra gelir.
0
yue
(02.12.14)
Kız ve erkekleri ayırarak elinize ne geçecek? Haremlik-selamlık mı yapacaksınız? Şu ankinden 1000 kat psikolojkisi bozuk insanlar mı istiyorsunuz? Karşı cinsi hiç tanımayan, duygusal ve sosyal gelişimi yetersiz bireylerle ve daha sayamayacağım binlerce dezavantajı varken, Karma eğitimin hiçbir dezavantajını göremiyorum. Editte saydığınız hiçbir maddenin bu konuyla alakası yok.
Edit: Üstte arkadaşlar söylenmesi gerekenleri söylemişler zaten.
0
isadora
(02.12.14)
atmaca.ged+1

çünkü insanın doğasına aykırı.
eğitim dışında sosyal hayatımızda zaten doğaldışı bir dayatma;standartize edilmiş bir hayat yaşıyoruz.
benim çocuğum her cinse her yaşta olması gereken yakınlıkta olmalı. ama yakınlıkta olmalı uzaklıkta değil.

ingiltereden örnek vermişsin de çok komik.. o başarı yüzdesine giren öğrenciler 16sında sevgilileriyle "yasal olarak" sevişebiliyorlar öyle bir dünya geldiğinde belki sadece okullarda birbirlerinden ayrı kalmaları anlaşılabilir.

gerçekten samimiysen belki kastettiğin şey şu tip bir şey olabilir; www.egitimpedia.com
ama ne yazıkki böyle bir dünya da mümkün değil.

son olarak kız çocuklarının/kadınların/annelerimizin şiddet görmemesi için erkek ve kadının her yaş ve ortamda birbirine yakın olması gerekir ki hayatı paylaştığımızı hatırlayalım.
0
jimjim
(02.12.14)
Yukarda bazı İngiliz okullarıyla ilgili verilen birtakım istatistikler var. Yeni gördüm. Bu gibi bilgilere de daha geniş bir perspektiften yaklaşılması gerektiği kanaatindeyim.

Ne diyor çalışma? "X sınavında ilk 50'ye giren öğrencilerin çoğu özel kız ya da erkek okullarından çıkma"... Peki bu başarılarının ne kadarı kızlarla erkekleri ayırmalarından kaynaklanıyormuş, o konuda bir bilgi var mı? Belki adamlar ticari kaygılarla başarılı öğrencileri bulup bir şekilde bünyelerine katıyorlar. Belki teknik imkanları sıralamadaki diğer okullara göre çok daha geniş. Belki öğretmenleri çok daha kaliteli... Bunları biliyor muyuz? Yok. Bunları ölçme gibi bir şansımız var mı? Yok. Dolayısıyla adam ölçebildiği kadarını yazıyor oraya. O da ne? "Okullardan kaçı karma, kaçı değil". Halbuki o arada gözardı edilen o kadar çok parametre var ki... Bunları yok sayıp o çocukların başarısını salt kız-erkek ayrımına bağlamak büyük hata.
0
youkoso hitori bocchi
(02.12.14)
şimdinin ingiltere'si demişsin de..

slkdjfdsl şimdinin ingilteresi fersah fersah önümüzde bizim? keşke olabilsek öyle.

şimdinin norveçi ya da finlandiyasinda karma eğitim mi var mesela yaşam standartlari vs bu kadar üstün?

Senin mavi broadway'in var. diyorsun ki bunu kırmızıya boyasam ferrari italia olur mu?
0
archely
(02.12.14)
(17)

İnsanlığın Sonu Nasıl Gelsin?

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Atıyorum seneye insanlığın sonu gelecek olsa ve bunun nasıl gerçekleşeceğini seçme şansınız olsa neyi seçerdiniz? Ben zombi apokalipsini seçerdim mesela. Çok zevkli olurdu. Eve karargah, cephane falan kurardık. Siz nasıl olsun istersiniz?
Selamlar.

Atıyorum seneye insanlığın sonu gelecek olsa ve bunun nasıl gerçekleşeceğini seçme şansınız olsa neyi seçerdiniz? Ben zombi apokalipsini seçerdim mesela. Çok zevkli olurdu. Eve karargah, cephane falan kurardık. Siz nasıl olsun istersiniz?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(10.11.14)
kendi irademizle.
herkes artik uremiyecegiz desin sakin sakin sonumuzu bekleyelim
0
kutsalbok
(10.11.14)
ikinci big bang.
0
devilred
(10.11.14)
kesinlikle zombili olsun isterdim. ara ara hayalini kuruyorum, o bile harika geliyor.
0
mayaa
(10.11.14)
Ani ölümlerle gelsin isterdim. Zombi ya da başka türlü bir çatışma ortamı direk rahatça gözünü kapatıp uyuyacağın günün bile hayalini kurdurur. Ama bir hastalıktan dolayı toplu ölümler görünse, hastalık evresi geçince dünya bir avuç insanın, doğa yeniden özgür vs. Hoş olurdu.
0
taqster
(10.11.14)
nuh tufanı tarzı, retro bişiler.
0
namus ninjası
(10.11.14)
nasılını bilmiyorum ama hemen gelsin, bi an önce gelsin çok bekletmesin.
0
superapple
(10.11.14)
binlerce kez zombi. bunu o kadar çok düşündüm ki, ilk alacağım eşyadan nereye gideceğime dair hepsini planladım. nolur olacaksa zombi olsun.
0
ilkot
(10.11.14)
ikinci (bkz: gang bang)
0
secilmis uye
(10.11.14)
Bulaşıcı bir testesteron salgını başlasın. Millet acayip azıp; birbirini sikerek öldürsün derim ben.
0
ground
(10.11.14)
uzaylı istilası olsun la. yalnız şu amerikadaki kıyameti bekleyenlere ayar oluyorum. onlara daha bi değişik uzaklı saldırsın. direk bonba falan atsınlar.
0
battal gemalmaz
(10.11.14)
uzaylı istilası olursa onda bile türkiye bölünür , uzaylılarla birlik olup karşıt görüşlüleri yok etmeye çalışırlar kesin, o yüzden o iş sakat bence.
0
neferkitty
(10.11.14)
@ground asddffsasgfjfjddsh

zombi istilası diyenler ilk kendilerinin öleceğinin farkında değil galiba :) hangimiz silah kullanabiliyoruz, spor yapıyoruz atik veya kuvvetliyiz? hepimizde şehirde yaşıyoruz aşağı yukarı.

bence güneş sönsün ve karadeliğe dönüşüp dünyayı yutsun.
0
mattiadestro
(10.11.14)
Çoğalmayarak tükenelim.
0
angelus
(10.11.14)
ben evdeyken gelsin. işteyken zor olur diye düşünüyorum.
0
mermize
(10.11.14)
Herkesin götüne demir çubuk sokularak öldürüldüğü bir senaryo olsun.
0
mario64
(10.11.14)
Zombiler.
0
oskopoz
(10.11.14)
güneş sönsün.

sürekli enerji yaymaya senet mi verdi amk?
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(10.11.14)
(1)

masa lambası için ampul

the elleh
vizeler yaklaşıyor masa lambasına ihtiyacım var, http://www.koctas.com.tr/abajurlar-ve-masa-lambalari/siyah-masa-lambasi-t22/13421-19545/şunu almayı düşünüyorum ama nasıl tip ampul takılır buna bilemedimbilen biri yardımcı olabilir mi, şu da ampul için liste.http://www.koctas.com.tr/list/search/ampu
vizeler yaklaşıyor masa lambasına ihtiyacım var,

www.koctas.com.tr

şunu almayı düşünüyorum ama nasıl tip ampul takılır buna bilemedim
bilen biri yardımcı olabilir mi, şu da ampul için liste.


www.koctas.com.tr
0
the elleh
(09.11.14)
www.koctas.com.tr

max 9w dediği için ampül gücü 9w ve altındakileri seçeceksin ki led lambalar oluyor o güçlerde. beyaz ışık verirler. duy olarak da e27 yazanları alacaksın ki uyumlu olsun masa lambasına.
0
taqster
(09.11.14)
(10)

Neden İstanbul'da Yaşıyorsunuz?

fanila
Neden bu kalabalık şehirden başka bir şehre gitmiyorsunuz? Neden bu trafiğe, göt göte evlere katlanıyorsunuz? Kendim için söyleyeyim; yeni evli çiftiz ve ikimiz de çalışıyoruz. Ben büyük bir holdingde "uzman" adı altında beyaz yakalı bir köleyim. İlk fırsat bulduğumda buradan ayrılıp en azından bi E
Neden bu kalabalık şehirden başka bir şehre gitmiyorsunuz? Neden bu trafiğe, göt göte evlere katlanıyorsunuz? Kendim için söyleyeyim; yeni evli çiftiz ve ikimiz de çalışıyoruz. Ben büyük bir holdingde "uzman" adı altında beyaz yakalı bir köleyim. İlk fırsat bulduğumda buradan ayrılıp en azından bi Edirne, Çanakkale vs taşınıp şehrin dışında bir eve yerleşmek istiyorum. Bunun için de yegane amacım kendi işimi kurmak ve bunun için araştırma yapıyorum.
0
fanila
(09.11.14)
Ülkede dönen paranın %70 i İstanbuldaymış hacı. Geçen bir haberde gördüm. Göt göt üstüne işte bu yüzden sanırım.
0
saksı
(09.11.14)
bunu az cok gecinebilen kisilere degil de, anadoludan gocup asgari ucret alan insanlara sormak lazim bence. bunu ben de cok merak ediyorum.
burada dogup buyuyen bir muhendis olarak ben bile gelecekte burada yasayabilecegimi dusunmuyorum. insanlar bir duzenleri varken gocup geliyor. anlamasi guc.
0
bohr atom modeli
(09.11.14)
burada doğdum büyüdüm, ailem de yaklaşık 50 yıldır burada yaşıyor, ondan sanırım :(

bir de ben şehir içinde yaşamıyorum, dağın başında ve karadenize yakın bir kıyıda yaşıyorum, şehir içine -misal taksim- gidince deliriyorum. yoksa cidden yaşanacak gibi değil.

ha, ailemin yaşadığı semt şehir içi olmasına rağmen nispeten yeşillik ve sakin denilebilecek bir yer, bir de kardeşimin de benim de okullarımız burada, annemin babamın da işleri burada, tüm akraba ve arkadaşlarımız da burada. memleketteki insanların çoğu buraya göçtüler küçük yerde iş bulamadıkları için. aslında artık kimse istemiyor göçmeyi büyük şehirlere, çok duyuyorum ama iş yok küçük yerlerde de, sanayi zaten yoktu, tarımı ve hayvancılığı da bitirdiler, ne yapsın bu insanlar aç mı kalsınlar? yoksa inan kimse evini bırakmak istemiyor artık, bizim memlekette kalan çok az bir akraba buraya geldiklerinde "s..erim istanbulunu da şehrini de!" diyerek ziyareti kısa kesip geri dönüyorlar, artık zevk veren bir tarafı da kalmadı yani. -ha s&m desek o da değil, bıkkıntı veriyor, acı da değil :( -
0
pasp
(09.11.14)
Benim için en iyi ücret ve imkanı istanbul'da veriyorlar mesela ama ben bin lira az alıp istanbul harici yerlerde yaşamayı tercih ederim kesinlikle. Ayda yılda bir gidiyorum kafayı yememek elde değil. Ankara'da büyüdüğüm halde bunu diyorum, İstanbul'da yaşamak gönüllü olarak hayat standartlarını düşürmek bence. Ne bileyim, eskişehir, bursa, antalya bir yığın güzel büyükşehir var. Kültürel etkinlik, eğlence vs her şeyi buluyorsun üzerine yayla gibi evlerde 400-600 liraya oturuyorsun falan. geçen biri ekşi sözlük'te 1500 lira alıyorum ve hayvan gibi mutluyum para bile birikiyo demişti gaziantep'te. 400 lira kira yazmıştı yapılı evi için ki normal, istanbullu pek çok kişi yalan ya 400 lira kira mı olur bu devirde demişti.

Arkadaşın dediği gibi asgari ücretle hele İstanbul'da yaşayanları hiç aklım almıyor zaten.
0
taqster
(09.11.14)
Başka yere gitmek için sebebim yok. Olsa giderim. İstanbul dışı kısmetlere göz kırpıyorum burdan kıps kıps
0
emirkulu
(09.11.14)
Gitmiyoruz zira burada doğduk büyüdük, işimizi gücümüzü burada kurduk. Bir de mutluyuz burada olmaktan. Onun dışında, bu tür şikayetleri olan insanlar genelde üniversiteyi kazanıp son birkaç senesini İstanbul'da geçiren, ömrünün ondan önceki kısmını birkaç bin nüfuslu köyünde geçirmiş olan insanlar oluyor genelde. Bu kişiler genelde İstanbul'un trafiğinden havasından suyundan şikayet edip o şirin sahil kasabasına gitmekten bahsederler ancak ekseriyetle hala oturduğu mahallesine en yakın mezarlığa gömülürler. Yani gidemezler bir türlü. Halbuki bi gitseler o şikayet ettikleri kalabalık hiç olmayacak, biz kalanlar da rahat yaşayacağız ama olmuyor bir türlü. Olamıyor.
0
angelus
(09.11.14)
İstanbul benim kardeş, sülalem rahat burda :D
0
Solem
(09.11.14)
Mesleğimi İstanbul'dan başka bir şehirde yapma şansım yok, mesleğimi değiştirmeye de hiç niyetim yok. Gerçi şansım olsaydı gider miydim ondan da emin değilim. Seviyorum İstanbul'u, yorucu evet ama 'öldürücü' gelmiyor bana.
0
asisamus
(09.11.14)
istanbulu çok seviyorum nalet girsin ki.
ha ne kadar görüyorum istanbul'u? valla çok az; ev-iş genelde. bağımlıyım galiba ühühüh
0
bradshaw
(10.11.14)
buradan bir iş teklifi aldım. şehrin haşmeti cazip geldi. koşullarından bağımsız, sadece şehir dolayısı ile kabul ettim işi. hızlı yaşam, hareket, "enerji" özlemim vardı bir süredir. 2 ay olmak üzere ve memnunum geldiğime. ömür geçer mi? geçmez galiba.
0
icemint
(10.11.14)
(3)

yurtdışından ikinci el telefon satın almak nasıl olur?

m e b
şimdi, anahtar kelimeleri mi yanlış yazdım bilmiyorum ama google'da istediğim şeyleri bulamadım.ben diyelim ki ikinci el x markasının y modelini buldum bir siteden.a. benim bu telefonu almamla karşılaşacağım ne gibi riskler var?b. bu ürünün, yurtiçi alışverişinden gelen bir kargo gibi gelmesi imkans
şimdi, anahtar kelimeleri mi yanlış yazdım bilmiyorum ama google'da istediğim şeyleri bulamadım.


ben diyelim ki ikinci el x markasının y modelini buldum bir siteden.

a. benim bu telefonu almamla karşılaşacağım ne gibi riskler var?
b. bu ürünün, yurtiçi alışverişinden gelen bir kargo gibi gelmesi imkansız mı?
c. yine telefon kaydı yaptırmak zorunda mıyım pasaport ile?
0
m e b
(03.11.14)
gümrüğe gelir, takılır. İşlem yaparsın %20 vergi ödersin ülkeye girmiş olur telefon. Sonra imei sorunu yüzünden kullanılmaz olur benim bildiğim. Pasaport işini bilmiyorum tam. Laptopta da aynı olay %20 vergi ile internetten satın alıp getirtebiliyorsun sanırım.
0
taqster
(03.11.14)
c. tabi ki evet.
0
acukali ekmek
(03.11.14)
kayit yaptirmadan max. 1 ay kullanirsin. 2 senede bir kez kayit yaptirma hakkin var. onun disinda evet gümrükte takiliyor.
0
acsr777
(03.11.14)
(6)

hangi tchibo termosu ?

kablelvuku
http://www.tchibo.com.tr/celik-termos-bardak-p400052690.html?x=H4sIAAAAAAAAAGNgYGBgNNoiBSQ9y3nC9zCIOLoG6zs7OesHeDsHmwYkpqRk5qUzNDAIMAhsDGd7fnkVs8Z5l6stbuGSyUCtAjwf3b-WrcsVfnx48pqYq4nbGUTMgoX6nkveSc76vZfPNol14zXDx2YAJvCdoGYAAAA%3Dhttp://www.tchibo.com.tr/mug-p400062376.htmlkararsız kaldım. galiba iki
www.tchibo.com.tr

www.tchibo.com.tr

kararsız kaldım. galiba ikinci attığımın içi plastik
0
kablelvuku
(03.11.14)
dostum çıtçıtlı kapak nasıl bir şey bilmiyorum ama çantaya atıp kullanabileceğin bir şey al bence bunun kapağı sadece elde taşımaya uygun gibi. vidalı kapak oluyor benim dediğim galiba. yine de sen bilirsin.
0
biyik
(03.11.14)
ikincisini mağazada gördüm. baya sağlam gözüküyordu. ama içmesi zor gibi. ortaki çıtçıt aşağı inince, kahve o üste geliyor, oradan içiyorsun.
0
violetsky
(03.11.14)
Çelik termos. Sıçak şeyleri diğerinden içmek tam bir eziyet. Ayrıca çıtçıtların kauçuğu oluyor ben de hep yatay şekilde çantaya atarım damlama bile olmuyor. Ben starbucks'un desensiz çelik olanını almıştım 2-3 saat sıcak tutuyor. sonraki 2-3 saat de ılık.

edit: inceledim de tekrar bunun çıt çıtı farklıymış bu da sakat. benim dediğim şu
i01.i.aliimg.com

senin koyduklarının delikten sonra plastik olması bir noktada içtikten sonra birkaç damlanın öyle kalmasına neden oluyor.
0
taqster
(03.11.14)
www.tchibo.com.tr

ben de bundan var çook memnunum.
0
tuborg yesili
(03.11.14)
ilk linkteki kadın arabanın içinde ama bulutlara bakıyor?

termostan ne içiyor acaba kendisi.
0
i was me but now he s gone
(04.11.14)
@i was me aynı şeyi ben sorcaktım ahahaha :) plastik pis pis kokuyo ya, bende tchibonun başka bir termosu var içi plastik, o kokudan kurtaramadım bir türlü. bence çeliğinden alın.
0
emirkulu
(04.11.14)
(13)

Çay

keegan
Dışarıda bir yerde çay içerken çevremde şeker kullanmayan herkes çay geldiğinde şekerleri alabilirsiniz diyip garsona uzatıyor.Bende şeker kullanmıyorum fakat bu haraket bana gösteriş gibi geliyor öyle yapmak yerine şekerleri kullanmayıp yanda dursa almaya geldiklerinde o şekerlerin kullanılmamış ol
Dışarıda bir yerde çay içerken çevremde şeker kullanmayan herkes çay geldiğinde şekerleri alabilirsiniz diyip garsona uzatıyor.Bende şeker kullanmıyorum fakat bu haraket bana gösteriş gibi geliyor öyle yapmak yerine şekerleri kullanmayıp yanda dursa almaya geldiklerinde o şekerlerin kullanılmamış olduğunu görüp geri koysalar daha iyi değil mi?.Siz ne düşünüyorsunuz?
0
keegan
(03.11.14)
hemen geri verdigin zaman o sekerin yere dusmedigini, senin pis ellerinle dokunmadigini, veya ne biliyim yalamadigini biliyor adam, gidip kutuya tekrar koyabilir. obur turlu yapinca o seker yere mi dustu agzina mi soktun bilemez. tek mantikli aciklamasi bu olabilir diye dusunuyorum.
0
gerard
(03.11.14)
ambalajsızsa dokunmadan alınsın istiyorlardır belki. ambalajlıysa koyarsın kenara alırlar ama o zaman bence de gösteriş gibi. şekersiz içmek çok popi oldu:(
0
mutevazi
(03.11.14)
First world problem

Tek takintin bu olsun.
0
yons
(03.11.14)
İyi niyetli fakat gereksiz bir hareket.
0
angelus
(03.11.14)
paketli şekerse kenara koyuyorum da, kenara da koysan masanın üstüne koyacan, belki yere düşecek, belki çay damlayacak, garson halihazır ordayken veriyorsun işte. bence gösteriş gibi bir durum yok. hatta sadece çayı şekerli içenler bunu bir gösteriş olarak görür bence. zira çayı şekersiz içmek neden gösteriş olsun ki? bunu hakikaten anlamakta zorlanıyorum. yani çayı şekerli ya da şekersiz içmekle, ice tea'yi limonlu ve ya şeftalili içmek arasında fark yok.
0
alice practice
(03.11.14)
gerard +1

benim de böyle davranma sebebim tamamen bu yüzden.
mesela böyle kafelerde filan bir sürü gıdanın çöpe gitmesine, israf olmasına gönlüm razı olmuyor. ben de hemen bu yüzden bu şekerlerin zarar görmediğini, çöpe atmalarına gerek kalmadığını belirterek şekerleri kenara ayırıyor ya sonra, ya da en başta veriyorum.
0
m e b
(03.11.14)
ben başka bir çay için kullansın diye geri veriyorum direkt. çay bu, dökülür, damlar, ziyan olur, olmasın diye söylüyorum. gereksiz değil, gösteriş de değil. olması gereken.
0
devorgilla the gunslinger
(03.11.14)
Şu an masamda 6 tane açılmamış şeker var. Benimle ölecekler zihaha.
0
cetoxim
(03.11.14)
Gösterişle ne alakası var? Diyabetim, şekere çay damlıyo eriyo falan bi de hani pisletmedim yere düşürmedim gibi olsun diye hemen veriyorum.
0
suicides underground
(03.11.14)
Seker kullanmamanin ne gosterisi olacak ki.bende direk geri veririm cunku tabakta kalirsa bir sekilde islanip eriyor.her yere yapisiyor.masaya koysam seker taneleri dagiliyor elimize kolumuza yapisiyor.zaten ilk cayda sekeri geri verirsen ikinciye vermezler.takinti yapilacak bisey degil
0
cizgilipijama
(03.11.14)
ıslanır erir o şeker, ya da kayar tabağa düşer çayı koyamazsın
0
fatihdr
(03.11.14)
garson ya da komi herneyse iste o konuyu hic takmiyor merak etme. sinir olduklari bir cok mesele var ama bu onlardan biri degil.
0
kutsalbok
(03.11.14)
İyi niyetli birşey. Bunu yapanlara bak kaşığı da veriyorsa gösteriş kaygısı olabilir. Bneim formulüm bu olurdu.
0
taqster
(03.11.14)
(11)

Minimalist Ev Yapsaniz?

gerard
Evinizi minimalist bir sekilde dekore edip kullanacak olsaniz su anki evinizde bulunan neleri atardiniz? yani evinizde birikmis, kullanmadiginiz veya nadiren kullanip olmasa da olurdu dediginiz neler var?
Evinizi minimalist bir sekilde dekore edip kullanacak olsaniz su anki evinizde bulunan neleri atardiniz? yani evinizde birikmis, kullanmadiginiz veya nadiren kullanip olmasa da olurdu dediginiz neler var?
0
gerard
(03.11.14)
Televizyon dışında hepsini atardım, onu yeni aldım taksiti bitmedi daha. Bir de kitaplarımı atmazdım diyeceğim ama onlara eşya gözüyle bakmıyorum.
0
angelus
(03.11.14)
Şimdiki eve de eşya çok sokmuyorum ama minimalist bir evde tek mobilyaya birkaç işlev sıgdırılmalı bence. Mesela şimdilerde popüler olmaya başlayan büyükçe, ahşap çalışma masaları, yan ayakları arası kitaplık. Hatta L şeklinde olup çalışma harici kapanan, tam kitaplık halini alanlar var. Koltuksa mesela ve ortadaysa koltukla bütünleşik, arkasında bir dolap olabilir.

Deli gibi 7 kişilik koltuk doldurmak anlamsız geliyor benim için. 3'lü ve tekli, gösterişsiz ve desensiz bir koltuk yeterli. Dolaplarda, masada incik boncuk süsler, duvarlarda 1-2 taneden fazla olan resimler süsler vs hep fazlalık bana göre.

Konuyla alakası yok ama yer uygun olursa ileride, şu her eşyayı duvara yaslama olayına son vermek isterim. Geçen seneki evde uyguladım, çok iyi sonuçlar verdi.
0
taqster
(03.11.14)
süs eşyaları, tablo, duvar saati, fazladan tabak çanak. bir gün lazım olur diye sakladığım ambalaj ürünleri :)
0
the kene
(03.11.14)
Vantilatör ve ufoyu hiç kullanmıyorum. Onlardan başlarım. Süs eşyalarının hepsini atarım vazodur, biblodur, fotoğraf çerçevesidir. Ses sistemi var odamda hiç kullanmıyorum. Hep kulaklıkla dinliyorum. Küllük var sigara içmiyorum, eskiden içerdim.
0
secilmis uye
(03.11.14)
valla hiçbir şeyi atmazdım. üstüne, alırdım. odamda sadece masa, kıyafetlerimi falan içinde tuttuğum bavullarım, birkaç gömlekle bornozu, montu falan astığım bir askı ve yatağım var. daha doğrusu yatak var. o da benim değil. eğri büğrü acayip bi şey zaten. üstüne nevresimi seriverdim öyle yatıyom aylardır. bi de bu bilgisayar masasıyla sandalye var. taşınacak olsam 2-3 bavulla giderim yani. eve gelen kızlara minimalist olduğumu söylüyom. öyle deyince daha seksi oluyo. "param yok alamıyorum" dersen hmm fakir diyolar.
0
pescador
(03.11.14)
@pescador "eve gelen kizlara minimalist oldugumu soyluyorum" hahahah ay sesli guldum cok komiksin. bosver oglum hic olmazsa eve kiz geliyor. beterin beteri var.
0
🌸gerard
(03.11.14)
Şöyle baktım da benim evde hiç süs eşyası yok. Minimalistmişim.
0
suicides underground
(03.11.14)
Biriktirdiğim anılar-resimler, kitaplar, cdler, koltuk takımı -yerine sadece masa-, her türlü obje-süs eşyası, halı
0
cocodancer
(03.11.14)
bir buzdolabı alırdım.
0
dirildimde geldim
(03.11.14)
bir sene boyunca kullanmadığım ne varsa atıyorum ya da başkasına veriyorum. matkap gibi her an lazım olabilecek şeyler dışında tabii.

bazı manyaklar da deney yapıyor hani. evi boşaltıp tüm eşyaları bir yere gönderiyor ve bir geceyi bomboş evde geçiriyor. sonra ihtiyacı oldukça eşya getirtiyor, bavuldan çıkarıyor ıvır zıvırı teker teker...vs. belli bir zaman sonra yerleşiyor düzen zaten. artan eşyalar da gidiyor başkalarına. üşenmezsen dene :)
0
soso
(03.11.14)
sırf odamı soyleyeyim. koltuk, oyun konsolu, saat. kücük bi kitapligim var onu atardım.
kocaman bi kitaplık alir tüm kitaplarımı (ortalik kitap dolu) ona kaldırırdım.
bi de idealim olsa garaj alır halter/agirliklari da oraya koyardım tabi.
0
sage
(04.11.14)
(4)

usb disket sürücü

kibritsuyu
1997 yılından kalmış ve içinde çok önemli hatıraların yer aldığı çok iyi koşullarda saklanmış birkaç tane disket buldum. bunları bilgisayara aktarmam lazım.usb disket sürücü diye aratıyorum, bir şey ler çıkıyor ama emin olamadım.sanalpazar'da var 60 lira, hepsiburada.com'da var 400 lira. oha o ne la
1997 yılından kalmış ve içinde çok önemli hatıraların yer aldığı çok iyi koşullarda saklanmış birkaç tane disket buldum. bunları bilgisayara aktarmam lazım.

usb disket sürücü diye aratıyorum, bir şey ler çıkıyor ama emin olamadım.sanalpazar'da var 60 lira, hepsiburada.com'da var 400 lira. oha o ne lan, ssd harddisk alırım o fiyata adamlara bak. 60 liralık da iş görür mü bilemedim.

kısacası usb'den bağlanınca flashdisk gibi kullanıp içine erişebileceğim ve kopyalayabileceğim bir disket sürücü arıyorum. ne tavsiye edersiniz?
0
kibritsuyu
(03.11.14)
Şunu buldum, işini görür diye düşünüyorum hatta satıcıya sorabilirsin:

www.sahibinden.com
0
renascimento
(03.11.14)
Onunla uğraşma. Ses ve ışıklandırma veya çalgı(org, klavye) kullanan adamlarda vardır. Git iki dakikada atarlar flash belleğe. Boşuna para verme.
0
cetoxim
(03.11.14)
fotoğrafçılarda da var cd ye aktarıyorlar. Bazı eski makineler o diskleri kullanıyor çünkü.
0
taqster
(03.11.14)
yalnız aktarmak istediğim şeyler fotoğraf değil, wav uzantılı ses dosyaları. windows ses kaydedivi ile kaydettiğimiz sesler.

fotoğrafçı bunları da atar mı?
0
🌸kibritsuyu
(04.11.14)
(6)

Ekran kartı....

braveheart xakah
Arkadaşlar şu iki ekran kartı arasındayım.1- Aradaki 2gb. çok fazla performansı etkiler mi?2- 169 tl.' lik farka değer mi?Bir de aradım taradım en uygun vatan' da çıktı bunlar. Var mıdır daha uygun bulabileceğim bir yer? Sistemi de oradan toplayacağım galiba.http://www.vatanbilgisayar.com/r9-270-dir
Arkadaşlar şu iki ekran kartı arasındayım.

1- Aradaki 2gb. çok fazla performansı etkiler mi?
2- 169 tl.' lik farka değer mi?

Bir de aradım taradım en uygun vatan' da çıktı bunlar. Var mıdır daha uygun bulabileceğim bir yer? Sistemi de oradan toplayacağım galiba.

www.vatanbilgisayar.com

www.vatanbilgisayar.com

Edit: Ya da başka öneriniz var mı?
0
braveheart xakah
(30.10.14)
bira sisesi kapagi
(30.10.14)
İşyeri bilgisayarımda ve ev bilgisayarımda AMD ekran kartı var. Evdekinde önceden nVidia vardı. AMD aldığıma pişman oldum. İki bilgisayarda da ekran kartı yanıt vermeyi durdurdu hatası verip duruyor. Biliyorum Flash Player ile ilgili bir problemden kaynaklı ama 2 senedir de bu problemi çözememeleri ilginç.

AMD yerine nVidia öneririm.
0
himmet dayi
(30.10.14)
aralarındaki performans farkı çok çok az. 2 yıl sonra anca farkedersin. Bir de arkadaşın dediği gibi amd ekran kartlarının bazen problemleri olabiliyor. Tasarım programlarında hiç denk gelmedim ama oyunlar genelde nvidia kartlarla uyum gösteriyor.
0
taqster
(30.10.14)
o fiyatlara gtx760'lar..
biraz daha çıkabilirsen 770'ler. tavsiye ederim.

biraz cpu-gpu aynı marka olmasını da tavsiye ederim. eğer amd cpu'n varsa r290x, yok intelse gtx 760-770 sana tavsiyem.
0
aboutablank
(30.10.14)
@aboutablank işlemci amd olacak, nvidia ekran kartı uyumsuzluk yaratır mı?
0
🌸braveheart xakah
(30.10.14)
işlemci amd, ekran kartı gtx nvidia çok sorun yaşandığını duymadım. tersinde olabiliyor ama galiba.

gene de acaba amp r9 falan mı alsan diye düşünüyorum her ihtimale karşı?
0
aboutablank
(31.10.14)
(9)

Allah Kimseyi Açlıkla Sınamasın

olebole
Çok şükür ki maddi durumu her zaman iyi bir insan oldum, ailem sağ olsun. Hiç bir zaman eksiğim, gediğim olmadı. Yalnız geçen gün dost dediğim insanlardan bi kazık yedim ve üstüne saatlerce aç kalmama sebep olan bir takım olaylar yaşadım. Elim ayağım titriyordu en son. Detayına girmeyeceğim uzun hik
Çok şükür ki maddi durumu her zaman iyi bir insan oldum, ailem sağ olsun. Hiç bir zaman eksiğim, gediğim olmadı. Yalnız geçen gün dost dediğim insanlardan bi kazık yedim ve üstüne saatlerce aç kalmama sebep olan bir takım olaylar yaşadım. Elim ayağım titriyordu en son. Detayına girmeyeceğim uzun hikaye.

Kısaca diyeceğim şudur ki yediğiniz yemeklere şükredin arkadaşlar. Gerçekten aç kalan anlar bunu, öyle sahurda tıka basa yemek yiyip iftarı beklerken çekilen açlık, açlık falan değilmiş aslında.

Her ne kadar öğrenci olsam da elimden geldiğince birilerine yardım etmek, gerçekten durumu olmayan insanların karnını doyurmak istiyorum. Bu insanları nereden bulurum sizce fikriniz var mı?
0
olebole
(27.10.14)
kusura bakma ama senin o "açlık yaşadım" dediğin olayın, atıfta bulunduğun açlık ile alakası yok. saatlerce aç kalmışmış. alla hbaşka dert vermesin kardeşim.

açlık saatlerce yiyecek birşey bulamamak değildir. açlık vücudunun besinsizliğe alışmasıdır. saatlerce değil belki bir ömür boyu ya da ömrünnü bir kısmını bu şekilde geçirmektir. açlıktan hırsızlık yapmaya mecbur kalmaktır. çöplükleri karıştırmaya mecbur kalmaktır. ve daha benim de bilmediğim bir çok başka şeydir.

evet sen de açlık çekmişsin ama o atıfta bulunduğun açlık ile senin yaşadıgın şeyin alakası yok. ha ama ne güzel ki, yaşadığın o "saatler süren açlık" sende bir şeyler yapma isteği doğurmuş.
0
mahone
(27.10.14)
Açlık çok kötü birşey gerçekten. İnsan a4 kağıdını yemeyi düşünebiliyor.

Aç insanları bulman zordur. Aç kalan insanların çoğu dışarıya hissettirmez bile. Ne yazık ki.
0
taqster
(27.10.14)
@mahone, hocam afedersin de dünyadaki küresel açlığın sorumlusu benmişim gibi atarlanmışşın. Benim yahut senin elinde olsa kimse aç kalmasın zaten. Benim bunları anlatmamda ki amaç o mu sence?

Zengin olmam bugüne kadar açlık yaşamamış olmam suç mu? Neden yani tartışma yaratmaya çalışıyosun anlam veremiyorum.
0
🌸olebole
(27.10.14)
haklısın. normalde de yemek yemeye üşenen biri olduğum için çok umrumda olmuyo aç kalmak.
olayı merak ettim ama.
0
seksen9
(27.10.14)
ekmek arası döner yaptır ayran da al, eminönü meydanına bi çık cocuklarıyla meydanda yatan insanlar var. (yatan derken orada oturuyorlar böyle gün içinde pek dilencilikte yapmıyor aslında )
0
fallthepieces
(27.10.14)
yeri geliyor her şeyi burada paylaşıyoruz, konuşuyoruz..
hazır konuyu açmışsın sizinle 5 sene kadar önce çektiğim bir fotoğrafı paylaşayım..
kyk yurdunda 3 gün resimdeki ekmekle idare ettim.. i.hizliresim.com

o gün bugündür hep aynı şeyi söylerim, her zor durumda kaldığımda da bu resme bakınırım..
söylenecek fazla bir şey yok... gerçekten zor durumda olan insan belli etmiyor inan..
0
synche
(27.10.14)
Hocam öncelikle güzel düşüncülerin için tebrik ediyorum.
Yaşadığın yerde nerelerde bulursun öyle insan bilemiyorum, o yüzden yorum yapamayacağım.
Ama eminim nerede yaşıyorsan yaşa mutlaka aynı açlıkta kedi köpek kuş da vardır. Belki onlara da yardım edebilirsin kilosu 5 liraya mamalar veya ıslak bayat ekmekler veya kasaplardaki haşlamalık 1 liralık etlerle veya bir kap suyla...
Şimdiden yüreğine sağlık
0
mutlusismankedi2015
(27.10.14)
empati yapmana sebep olan arkadaşın(kazık atan ) hayra vesile olmuş iyide yapmış sokakta açtan çok ne va r beverly hillste olmadığına göre elini sallasan aça değecek
0
gündüz m
(27.10.14)
Açlık bir insanın yaşayacağı en değerli deneyim bana göre. Her ne kadar senin yaşadığın açlık, gerçek açlık değilse de sana açlığı anlatmaya yetmiş. Artık hiç bir şeye eskisi gibi bakmayacaksın, zaman içinde unutmaya başlasan da bir koku bir renk bir müzik sana açlığı anımsatacak.

Arkadaşların da dediği gibi gerçek açlar kendilerini ortaya koymuyorlar. Ar geliyor. Yaşadım oradan biliyorum. Kardeşlerime bile diyemiyordum, ki durumları oldukça iyiydi.
Bir kağıt toplayıcısının çöpte bulduğu margarin kabının içinde kalan margarini parmağıyla sıyırıp yediğini gördünüz mü bilmem, ben gördüm. Daha nice benzer olay gördüm. Buradan hareketle, en kolay lokanta/restoranların olduğu yerlerde çöpleri karıştırıp yemek bulmaya çalışan insanlar-çocuklar bulabilirsin. Zengin semtlerin sokak aralarında bulabilirsin, ben çok görüyorum. Ondan da utanıyor çoğu, sokakta kimse yokken yapıyorlar.
Biraz dikkat etmek lazım, incitmeden yardım etmek lazım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.10.14)
(2)

Gürültülü motorlu apaçi kabilesi

draconas
Arkadaşlar merhaba,Oturduğum yer cadde üstü bir yer ve yakınında bir kız meslek lisesi var. Dolayısıyla apaçilerin cirit attığı bir mekan oluyor. Okul çıkışı zamanlarında daha da bir artış oluyor. Envai çeşit dandik gürültülü motorlarıyla bu cadde üzerinde bir o yana bir bu yana turluyorlar. Haliyle
Arkadaşlar merhaba,

Oturduğum yer cadde üstü bir yer ve yakınında bir kız meslek lisesi var. Dolayısıyla apaçilerin cirit attığı bir mekan oluyor. Okul çıkışı zamanlarında daha da bir artış oluyor. Envai çeşit dandik gürültülü motorlarıyla bu cadde üzerinde bir o yana bir bu yana turluyorlar. Haliyle kafa ütülüyorlar. Bunlar 1 olsa neyse 2 olsa neyse çık dışarı kır ağzını ver motoru eline yolla ama o işin sonu yok. Bir arada aklıma lan bi kuş tüfeği alayım. Geçeni şişleyim dedim. Sonra kendi kendimi frenledim. Malı vurcam düşecek arkasan gelen araba otobüs çiğnicek bunu sonra al başına bela. Ondan da vazgeçtim yani.

Sonra dedim lan bu işi yasal yollarla halletmek mümkün mü acaba? Yani trafik bölge denetlemeye mail falan anlatsam. Burda bunlar ne kask ne bişey 3 kişi 1 motorun üzerinde son sürat bir oraya bir buraya gidip geliyolar desem. Bu iş çözülür mü sizce? Var mı yolu yordamı bu işin. Hayvan gibi geçiyolar arkadaş. Çeşit çeşit. Ard arda. Eksoz patlatan mı istersin, ara gaz çekip duran mı?
0
draconas
(20.10.14)
Valla boğaz köprüsü girişinde polis kasksızları sinek gibi avlıyor. Arayıp derdinizi anlatırsanız o saatte bir trafik polisi yollarlar belki, hem işin içinde ceza parası da var.
0
whoosie
(20.10.14)
Ben de aynı şeyden rahatsız oluyorum. Bunların kaldırıma çıkanları da var.

Geçen sene öyle oturan bi ekip otosuna gittim camı tıklattım. Dedim ki, iki blok ötede dursanız olur mu? Kaldırımdan kuryeler motor sürüyor, deli gibi gürültü yapanlar falan var, bir ilgilenin bir zahmet. Ekip tabi ki dedi. Şikayet olmadan bir şey yapmaları pek mümkün olmuyormuş (aslında mümkün ama neyse). Bunu cuma günü başka şehre giderken dedim. Pazar geldiğimde normalde kurye motoruyla dolu olan kaldırımda değil yolda parkedilmişti mesela hepsi de. İki haftada eskiye döndü ama olsun.

Sonra akşam 10'dan 12'ye egzos patlatan birkaç apaçi arabasını şikayet ettim. Dedim her gece buradalar, gelseniz zaten görmeme olasılığınız yok. O zaman bana "biz böyle her yere durup bekleyemiyoruz, siz plakasını alın onların biz işlemi yapalım" dediler. Ama aşağı inip plaka için beklemem garip birşeydi. Kaynadı öyle.

Galiba polisine göre değişiyor. Gördüğünüz bir ekipten rica edin güzel dille, canları sıkılıyorsa el atıyorlar gibi geldi bana.
0
taqster
(20.10.14)
(4)

Çamaşır yıkama sorusu (caps ekli)

cosa nostra
Merhabalar!Hemen hemen hayatımda ilk defa çamaşır yıkayacağım (bi kaç saat önce ilk denemeyi yaptım, program bittiğinde çamaşırlar hala çok ıslaktı)Ekte yer alan program ayar tekerleğinden neyi seçmem lazım?Çok kirli olmayan, mavi-gri tonlarda 10 kadar %100 pamuklu gömlek yıkamak istiyorum. Olabild
Merhabalar!

Hemen hemen hayatımda ilk defa çamaşır yıkayacağım (bi kaç saat önce ilk denemeyi yaptım, program bittiğinde çamaşırlar hala çok ıslaktı)

Ekte yer alan program ayar tekerleğinden neyi seçmem lazım?
Çok kirli olmayan, mavi-gri tonlarda 10 kadar %100 pamuklu gömlek yıkamak istiyorum. Olabildiğince en kısa sürede mininmum ıslaklıkla nasıl hallederim? Zira ecnebi bir memlekette yurttayım ve kurutma makinesi yok.Fotoğraftaki ayarlara göre tarif edebilir misiniz?

Ayrıca, 2. fotodaki 3 tane hazneden hangisine deterjan koymam gerekiyor? Yumuşatıcı olmadığı için koymayacağım.

Cevaplar daha sonra tik'lenecektir.
Teşekkürler.
0
cosa nostra
(20.10.14)
deterjanı en soldaki göze koyacaksın. tekerleği çözebilirsem editlerim.
0
mattiadestro
(20.10.14)
öncelikle çok ıslaktan kastınız su damlatacak kadar değilse normal bi ıslaklıktır o. onun dışında önce bildiğimiz konudan gidecek olursak resimdeki en sağdaki göz ön yıkama, ortadaki göz yumuşatıcı, en soldaki ise ana yıkama için. ön yıkama yapsın istiyorsanız hem makinayı ön yıkamalı programda açmanız hem de o göze deterjan koymanız gerekir.

asıl sorun hangi programı seçeceğiniz, açıkçası çok iyi kavrayamadım makinanın program düğmesini ama, en kısa süreden kastınız gerçekten kısa bir süre ise, yani deterjanla birkaç kere dönsün makina yeter, çamaşırlar kirli değil zaten diyorsanız oradaki saat işaretine benzer yere getirirseniz muhtemelen yarım saat içinde yıkanmış olacaktırlar. ya da biraz daha düzgün yıkanmasını istiyorsanız yine sağ taraftaki 40 veya 30 derecelerden birini seçebilirsiniz. bu da en az bir buçuk-iki saati alan bir yıkama olacaktır. maksimum kuruma içinse deterjan koyduğunuz haznenin yanındaki tuşlardan biri ekstra kurutma sağlayacaktır ve buna ek olarak makina bitiminde sol üst tarafta yuvarlak daire çizen yere getirdiğiniz zaman programı, yalnızca kurutma yapacaktır. ancak tüm bunlara rağmen o gömleklerin düzgün bir şekilde en az bir gün boyunca asılmaları gerek ki kuruyabilsinler.

son olarak dediğimiz ekstra kurutma işlemlerini yapmanız durumunda gömlekler ekstra buruşuk bir halde makinadan çıkacaktır haberiniz olsun.
0
bosver nicki
(20.10.14)
sıfırın solunda yer alan sıkma ve durulama hocam. dairesel olan sıkma, ok aşağıya giden durulama.
0
tolgan
(20.10.14)
O yuvarlağımsı kutucukların daralıp bittiği yerler başlangıç ve bitş noktaları. Onlardan sağ alta doğru bir 30 derecenin altında saat sembolü var ya, o en hızlı yıkama. Siyah, solmasın ya da sünmesin dediğin nadir şeyler için de tam zıttında, sol üste doğru 30 un altındaki el resmine getireceksin (kazağını falan yıkarken.)

nemli olması normal ama su damlıyorsa ya da birşeyi sıkman gerekiyorsa en üst soldaki o girdap resmine getirirsin.
0
taqster
(20.10.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.