Giriş
(2)

Ders kayıtlanması

izninizolursatahtinizatalibim
MerhabalarDaha evvel bu durumu yaşayan biri oldu mu ve sonucu ne oldu diye düşünerek sormak istedim.Ders seçim zamanında derslerimi danışman onayına gönderdikten sonra bugün öğrendim ki danışman onayında kalmış ve sistemde kaydım gözükmüyormuş. Yani dönem kaybı yaşamam an meselesi.Benim hatam transk
Merhabalar
Daha evvel bu durumu yaşayan biri oldu mu ve sonucu ne oldu diye düşünerek sormak istedim.
Ders seçim zamanında derslerimi danışman onayına gönderdikten sonra bugün öğrendim ki danışman onayında kalmış ve sistemde kaydım gözükmüyormuş. Yani dönem kaybı yaşamam an meselesi.
Benim hatam transkriptime bakmamak ama danışmanın onaylamayacağı ihtimalini düşünmemiştim elbette.
Var mıdır bi çıkış yolu? Bütün resmi süreler dolmuş tabi ki.
Marmara üniversitesi. Siyasal bilgiler fakültesi...
0
izninizolursatahtinizatalibim
(02.06.20)
arkadaşım aynısını yaşadı. danışmanla iletişimde kalın. bilgi işlemle konuşup hallediliyor merak etmeyin. hatta sanırım 2-3 arkadaşım yaşadı bunu. geç olmadan halledin ama
0
avatar is back
(02.06.20)
danışmanla konuş +1 suyuna gitmeye çalış ama, tatlılıkla halleder o. daha önce yakın bir arkadaşım benzer bir durumu kibarlıkla halletmişti.
0
pearson
(02.06.20)
(16)

Bu evlilik bitmeli mi?

el magico
Selamlar,Uzun açıklamalı bir soru olacak. Sabrınız için şimdiden teşekkürler. Soruma yanıt verirken cinsiyet ve seçtiğiniz şıkkı yazarsanız çok sevinirim. 4 yıllık evliyiz. 1,5 yaşında bir kızımız var. 5 aydır boşanma konusunu ciddi ciddi düşünüyoruz. 2 aydır terapi görüyoruz ama neredeyse hiçbir şe
Selamlar,

Uzun açıklamalı bir soru olacak. Sabrınız için şimdiden teşekkürler. Soruma yanıt verirken cinsiyet ve seçtiğiniz şıkkı yazarsanız çok sevinirim.

4 yıllık evliyiz. 1,5 yaşında bir kızımız var. 5 aydır boşanma konusunu ciddi ciddi düşünüyoruz. 2 aydır terapi görüyoruz ama neredeyse hiçbir şey değişmedi.

Eşimle kavga etmediğimiz zamanlarda güzel vakit geçiriyoruz ama bu zamanlar çok nadir. Çocuktan önce de böyleydi ama çocuktan sonra ikiye, üçe katlandı neredeyse. Kavgalarımızın sonunda artık sürekli boşanma davası açılıyor. İşin sıcaklığı geçince dava hemen kapanıyor.

Kavgalarımızın dört ana konusu var;

1- Eşimin benim kadar tertipli ve düzenli olmaması. Düzensiz demiyorum ama onun için öncelik keyif yapmak daha sonra ortalığı toplamak. Benim içinse tam tersi. Ortalık derli toplu olsun ki rahatça keyif yapabileyim. Bu zamanla biraz düzelse de hala onun dağınıklığını ben topluyorum. Ben de eskisi kadar şikayet etmiyorum artık. Bazı şeylere gözümü yumuyorum.
2- Çocuğumuz olmaya yakın kendi evimizi bırakıp eşimin annesinin yakınına, kiraya çıktık. Maksadımız doğum izni sonrası eşim çalışmaya başlayınca bakıcı tutmak yerine annesinin çocuğumuza bakmasıydı. Ama diğer torun yüzünden bu olmadı. Maddi durumumuz biraz daha iyileşince eşim ücretsiz izin aldı ve kızımıza kendimiz bakmaya devam ediyoruz. İzin bitince ne olacak belli değil. Şu an için çocuk bakmasını geçtim, eşime biraz daha fazla vakit ayırmasını istiyorum. Ama diğer kızı ve torun yüzünden o da olmuyor. Ben de taşınmamızın hiç bir mantığı kalmadığı için eleştirilerde bulunuyorum. Zaman zaman dozunu kaçırmış olabilirim. Ama bu kadar konuşmamın asıl sebebi eşim için üzülmem. Kendine daha fazla vakit ayırması için elimden geleni yapıyorum ve özellikle taşındığımız için annesinden de bunu bekliyorum. Üstüne bir de kiracıyla uğraşıyoruz.
3- Onun ve benim ailemdeki davranışlar. İkimizin de ailelerinde sevmediğimiz davranışlar var. Ben bunları eleştirip düzelmesini sağlamak istiyorum. Ama eleştirdiğim kişiyle de aramı bozmuyorum. Küsme huyum yok. Ama o benim ailemden birinin en ufak kusurunda hemen ipleri koparıyor. Bizimkilerde de suç yok demiyorum ama uzaktayız zaten. İdare edilebileceğini düşünüyorum. Eleştirsin ama küsmesin. Ben bizim taraftaki eleştirilen davranış ile ilgili konuşup düzeltmeye çalışıyorum. Ama eşimin ailesi hakkında en ufak eleştiri yüzünden kavga çıkıyor.
4- Arkadaşlar ve alkol. Bekarken daha sık dışarı çıkıp içkili ortamlara takılıyordum. Evlendikten sonra bunu azalttım. Çocuk olduktan sonra neredeyse ayda bire indi. Evlenmeden önce eşimle de çıkar, yer, içer, eğlenirdik. Arkadaşlarımla da hep beraber takılırdık. Evlendikten sonra çok istememeye başladı. Çocuk olduktan sonra ise gece hiç dışarı çıkmaz oldu. Kahvaltı ya da kısa ev oturması olursa tamam ama bar, meyhane filan yok. Hatta çocuğun düzeni bozulmasın diye evimize bile misafir kabul edemez olduk. Ben de sürekli çıkalım, edelim, evimize birileri gelsin demiyorum. Ama ayda bir de olsa çocuğun düzeni bir akşamlık bozuluversin. Gerekirse o akşam için çocuğu kayınvalideye bırakalım diyorum. Bu da bir ihtiyaç bence. Haa bunu söylerken çocuk bakmanın zorluğunu da bilerek söylüyorum. Yükün çoğunluğu eşimde olsa da çocuğu uyutmak, yemek yedirmek, altını değiştirmek vs. işleri elimden geldiğince ben de yapıyorum. Dışarı çıkma ya da eve arkadaş davet etmeyi konuşmaya başladığımızda konu alkole geliyor. Çakır keyif ya da sarhoş olduğumuzda rezil duruma düştüğümüzü, götümüzün başımızın oynadığını ve o yüzden çıkmak istemediğini söylüyor. Olan şey ise herhangi bir insanın sarhoş olduğunda yaptığı; Barda dans etmek, meyhanede şarkı söylemek, arkadaşına sarılıp halay çekmek, hoplayıp, zıplamak, gülmek, eğlenmek. Şimdiye kadar ara sıra kusma dışında kavga, dövüş vs. bir duruma düşmedik. Arkadaşlarımla erkek erkeğe çıkmama bir şey demiyor ama insan karı koca olarak da takılmak istiyor. Yılda bir kez bile olsa arkadaşlarımı eve davet etmek istediğimde, eğer içki varsa burası pavyon mu? Evli barklı adamsın diyor. Kendi arkadaşlarıyla takıldığımızda içilmesi o kadar sorun olmuyor. En son tartışmamızda dediği şu; "Ben istemediğim ortama girmek zorunda değilim. Benim sınırım bu." Bense insanın eşi için bazı şeylerde fedakarlık yapması gerektiğine inanıyorum. Ben de onun her arkadaşına/akrabasına bayılmıyorum. Ama bir yere gidilecekse ya da misafir gelecekse buyursunlar gelsinler diyorum. Arkadaşlarıyla planı varsa sorgusuz sualsiz katılıyorum. Ayrıca bu konuyu açtığımda ailemi alkol ve arkadaşa tercih ettiğimi söylüyor. Benimse öyle bir niyetim yok. Sadece eşimle arkadaşlarımı ortak bir paydada buluşturmaya çalışıyorum. Tabii ki öncelik her zaman eşim ve çocuğumda.

Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. Hadi 1 ve 2. maddeleri siktir et ama 3 ve 4 için dayanamıyorum artık. Ailem ve arkadaşlarım hakkında sürekli olumsuz düşünmesi ve onlarla görüşmek istememesi beni üzüyor. Bu yüzden sorunumun çözümünü iki şıkka indirdim. Siz ne yapardınız? Lütfen cinsiyet bilgisi ile yanıt verin.

A) Boşan gitsin. Böyle hayat geçmez. Kızın bu gergin ortamda büyümemiş olur hem.
B) Ufacık kızın var. Onun günahı ne? Bırak arkadaşlarınla ailenle samimi olmasın, çok görüşmesin. Nasıl olsa erkek erkeğe çıkabiliyormuşsun, buna şükret. Aile ve arkadaş konusuna gözünü yum ve evliliğine devam et.
0
el magico
(01.06.20)
Eğer iki insan konuşabiliyorsa ve birbirini seviyorsa, bunlar hiç büyük aşılmayacak problemler değil. Sizi anlayabiliyorum. Ama bunun sonucu boşanmak bence kesinlikle olmamalı. Saygı ve de sevgi varsa. İnsanlar neler yaşıyor da birlikteliklerini boş ve gereksiz yere devam ettiriyorlar.
Konuşmaya çalışın, diliniz sevgiyle olsun. Empatiyle olsun. Ona verdiğiniz değerden, birlikte yapmaktan hoşlandığınız, özlediğiniz şeylerden bahsetmeyi deneyin.
0
Semi
(01.06.20)
Evlilik başlı başına sakat iş zaten. Bence birinci şık. En azından sağlıklı bir psikolojiniz olur. Kızınıza da daha iyi babalık edersiniz.

K
0
ruhen hastayim ben
(01.06.20)
evliliğe antipatik yaklaşan biri olarak ben de bunların aşılamayacak problemler olmadığını düşünüyorum. böyle çift kişiyi içeren durumlarda eşinin de ne diyeceği de önemli, bi de ondan dinlemek lazım belki de.

4'ü bu kadar büyük problem etmen tuhaf, sevdiğin insanla beraber olmak güzel ama o da istiyorsa. istemiyorsa istemiyordur. evlenirken her şeyin eskisi gibi olacağını sanıyordun muhtemelen ama evliliğin normali bu. hele bi de çocuk var, millet arkadaşlarıyla çıkmak için bile izin alamıyorken senin durumun şımarıklık oluyor.

3 de idare edilebilir bir problem. eleştirip düzeltemezsin karşı tarafın ailesini, hele ki eşinin böyle bir niyeti yoksa. yine evlilik böyle bir şey bizim toplumumuzda; ya komple bağ koparılacak -ki kayınvalideden çocuk bakmasını istiyorsan bunu isteyemezsin- ya da idare edilecek. bununla yaşamayı ve anlık sorunları çözmeye çalışman lazım.

2- "Ben de taşınmamızın hiç bir mantığı kalmadığı için eleştirilerde bulunuyorum"
bunun adı dırdır etmek, olmuş bitmiş, kayınvalidenden bunu isteyemezsin. öbür torun olmasa bakacakmış, şartlar değişmiş. eşin için üzülüyorsan bu konudan ötürü eşini üzmemeyi deneyebilirsin.

1- evlenmeden önce düşünmen lazımdı bunu, bir anda değişmedi muhtemelen. başka bir insanla beraber yaşamak -o kişi eş de olsa, çocuk da olsa, anne de olsa- bu tarz durumlarda ortak payda yakalamayı gerektiriyor. aşırı bir dağınıklığı varsa sen de toplamazsın tepki olarak, bir noktada toplayacaktır. hatta hiç söylemeden bir anda kesersin, ortalık çöp eve dönüp sana söylenmeye başlarsa fark etmiş olur belki. bu sorunlar arasında en konuşulup çözülecek olanı zaten.

biraz control freak'lik sezdim sende. bunu aşabileceğini kendi kendine, eşinden bağımsız düşünüyorsan ortak noktada buluşabilirsiniz. sen üzerine düşeni yapıyorsan ve ondan hamle gelmiyorsa o zaman düşünürsün ayrılma seçeneğini.
ama orta noktada buluşmaya niyetin yoksa, sen elinden geldiğini ve daha fazlasını yapmayacağını düşünüyorsan çocuğu bu ortamda büyütmek cidden sorun.
0
Bruce
(01.06.20)
hepsi düzeltilebilir problemler ama sen her konuda kendi istediğinin olması için baskı yapıyorsun, olmayınca da huzursuzluk çıkarıyorsun gibi duruyor yazdıklarına bakınca. daha ılımlı olmalısın, özellikle de evliysen. karşındaki insanın da istekleri ve kararları var, ortak bir noktada buluşmanız gerekiyor. ben de birinci şık diyorum, kadının ruh sağlığı açısından özellikle.
0
pearson
(01.06.20)
Siz sanırım henüz evliliğe adapte olamamışsınız.

"Ben de taşınmamızın hiç bir mantığı kalmadığı için eleştirilerde bulunuyorum. Zaman zaman dozunu kaçırmış olabilirim. Ama bu kadar konuşmamın asıl sebebi eşim için üzülmem. Kendine daha fazla vakit ayırması için elimden geleni yapıyorum ve özellikle taşındığımız için annesinden de bunu bekliyorum. Üstüne bir de kiracıyla uğraşıyoruz."

Eşiniz büyük ihtimal annesine yakında oturduğu için çocuk açısından kendisini rahat hissediyor. En azından bir şey olsa annem yakınımda gelir bakar diyebiliyordur. Siz bu ev mevzusunda zaten sürekli eleştiride bulunup, hatta eleştirinin şikayet etmenin dozunu kaçırdığınızı kabul etmişsiniz.

"O benim ailemden birinin en ufak kusurunda hemen ipleri koparıyor. Bizimkilerde de suç yok demiyorum ama uzaktayız zaten. İdare edilebileceğini düşünüyorum. Eleştirsin ama küsmesin. "

En ufak kusurdan kastınız sanırım ufak bir kusur değil. Yoksa bizimkilerde "suç yok demiyorum" yazmazdınız. Sizin ailenizi sizin idare etmeniz gerekir eşinizin değil. Uzaktayız zaten eşim ailemden gelen eleştirileri, sözleri kabul etsin, duymamazlıktan gelsin demeye çalışmışsınız.

"Dışarı çıkma ya da eve arkadaş davet etmeyi konuşmaya başladığımızda konu alkole geliyor. Çakır keyif ya da sarhoş olduğumuzda rezil duruma düştüğümüzü, götümüzün başımızın oynadığını ve o yüzden çıkmak istemediğini söylüyor."

Eşiniz önceden de sizin kadar gece dışarı çıkan biri değilmiş. Siz de belli ki içki içme konusunda ayarı olan biri değilsiniz. Bunun ayarını kaçırdığınız için eşiniz rahatsız oluyor. Arkadaşlarınızı eve toplayıp, içki keyfi yapmamanızı istemesi de gayet normal. Zaten erkek erkeğe çıkmanıza da tamam diyormuş.

Siz sanırım evinizi silip süpüren, sizin ailenizle güzelce geçinen, sizin dışarı çıkıp eğlenmenize ses çıkarmayan bir köle arıyorsunuz.

Ben eşiniz adına üzüldüm. Allah kolaylık versin kendisine. Siz evlilik ve çocuk olayına alışamamış kabul edememişsiniz. Boşanın rahat edin.
0
GoodMorningTeacher
(01.06.20)
bence esine cok baski yapiyorsun. hicbir evlilige bitsin diyemem kadin ya da erkek cok buyuk suclu degilse bu yuzden bosanma, isleri yoluna koymaya calis. esinin gonlunu al, uyum saglamaya calis diyorum. sen esine iyi davrandikca o da sana iyi davranmaya baslar.
0
anais
(01.06.20)
Gördüğüm kadarıyla genelde gömülen taraf siz olmuşsunuz. Ama bence o kadarını hak etmiyorsunuz. Sonuçta buraya bile gelip derdini anlatmaya çalışan objektif yazmaya çaba gösteren bir adam esasında "evliliği nasıl kurtarabilirim?" diye soruyordur. umut ve çözüm arayışı sizinki. o yüzden gömmek haksızlık olur.

bence ilişkinizde olumsuz taraflara değil olumlu taraflara odaklanmayı deneyin. gerçekten de evli ve küçük yaşta çocuklu bir erkeğin, erkek arkadaşlarıyla alkollü gecelere devam etmesi, her evlilikte bulunan bir şey değil. bu eşinizin hanesine artı olarak yazmanız gerek. ama kocaman bir artı. öyle karalama bir şey değil.

insanların eğlence anlayışı zaman içinde değişebilir. eskiden alkollü ortamlarda eşlik eden eşiniz şimdi artık sevmiyor olabilir. zorlamayın. ailenizi alkol ve arkadaşa değiştiğinizi söylüyorsa bunlar onların hisleri. niye böyle hissetmiş olabileceğini biraz düşünün. bunlar öyle bir çırpıda ulaşılabilecek hisler değil.

boşanmak işin en basit kısmı. burada öyle "boşa gitsin" yazanlara sormak lazım, çünkü bekara karı boşamak kolay diye bir laf var. acaba kaç tanesi ortada 1,5 yaşında çocuk varken eşlerinden ayrıldılar.

bence, eşinizin kendisine zaman ayırmasını istemek yerine siz biraz ona zaman ayırın. anlaşılan bebek doğduktan 1 yıl sonra başlamış bu gergin ortam. bence eşiniz ilgi istiyor, sevildiğini görmek ve gerçekten hissetmek istiyor. başbaşa olmak istiyor. ama sizin dayattığınız şekilde değil. kendi mutlu olabileceği bir başbaşa zaman ve ilgi istiyor. eskiden olduğu gibi, "alkolden ve arkadaşlarınızdan" daha değerli olduğunu hissetmek istiyor.
0
elestirman
(01.06.20)
Bu ilişkiye zehri salan sensin görünüyor.
0
osssy
(01.06.20)
genel olarak bruce+1

1. çok titiz bir erkeğin eşi küvetin giderinde saçlarını bırakan, temizliğe hiç dikkat etmeyen biriyse o evliliğin yürümeyeceğine inanırım.
yani birinci madde hafife alınacak bir madde olmaz benim için ama söylediğiniz konuda ben sizde biraz "bilmişlik" ve kontrolcülük sezdim açıkçası.

2. siz bir düşünceyle hareket etmişsiniz ama evdeki hesap çarşıya uymamış.
kaldı ki, eşinizin annesi sizin çocuğunuza bakmakla yükümlü değil.
yani onun garantisine güvenip çocuk yapmadığınıza göre, şu durumda konuşup durmanın anlamı yok.
eşiniz yoruluyor diye üzülüyorsanız konuşmak yerine bakıcı tutun.
tutamıyorsanız, huzur verin.
devamlı olmuş bitmiş bir konu hakkında yorum yapmak kadar saçma bir şey yok.
sonuçta yine de annesine yakınsınız ve elbette önemli bir şey olsa, "annem yakında" hissini eşiniz her şekilde hissediyordur.
yani bu neden tartışma konusu haline getirip olaya bu kadar saplandığınızı anlayamadım.

3. eleştirerek düzelme sağlayamazsınız.
zaten eşinizi de, ailesini de, başka birini de değiştiremezsiniz.
değiştirebilecek olsaydınız da yine bu konuşarak yapılamazdı.
bazen saygı gösterip susabilmek lazım.
dediğiniz gibi küsmemeniz elbette doğru bir davranış.

fakat sizin aileniz uzakta olduğu için iki tepkinin ölçüsünün aynı olduğuna inanmıyorum.
eşinizin ailesiyle daha çok yüz yüze bakıyorsunuz ve görüşüyorsunuz belli ki.
sosyal olarak zaten dediğiniz şey değiştirmeye çalışmak ve sürekli eleştirmek dışında normal.

benim anlamadığım, sizin aileniz uzaktan bile nasıl ilişkiyi kesmeye sebep olabilecek kadar bir müdahalede bulunuyor?
ki "bizimkilerde suç yok demiyorum" demişsiniz.
zaten az görüşüyorsunuz, uzaktasınız, bu yorumu da yaptığınıza göre ortada saçma şeyler var gibi geldi.
tavır koymak eşinizin hakkı, yapılacak şey durumu idare etmek.
eğer ortada gerçekten bir haddini aşma durumu varsa, eşinizden anlayış beklemek yerine, ailenizi dizginlemeniz lazım.

4. eşinizle dışarı çıkma keyfinin ayrı olmasını anlıyorum ama sanki eşiniz sizin eğlence tarzınızdan hoşlanmıyor gibi geldi.
yani bir akşam yemeğine çıkıp, iki kadeh şarap içip dönmek de mi kabul görmüyor?
o da kabul görmüyorsa bilemem, ama meyhane ve gece hayatına dahil olan şeylerden tepki aldığınıza göre, muhtemelen sizinle eğlenmiyor.
arkadaşlarınızla ortamınızdan, hatta arkadaşlarınızdan hoşlanmıyor da olabilir bu arada.
o da bir ihtimal.

çocuğun düzeni bence de bozuluversin, onda bir şey yok.
ama sanki o biraz mazeret ediliyor gibi geldi bana.

evlenmeden önce de böyleyse, o zaman yine "zaten öyleymiş, neden şikayet ediyorsunuz?" diyeceğim.
evlendikten sonra böyle olduysa, artık öyle şeylerden keyif almıyor olabilir.
yaşlar kaç bilmiyorum ama şimdi meyhaneye gitmek var, meyhaneye gitmek var.
ben de meyhaneye gidiyorum ama dediğiniz tarzda hoplamalı zıplamalı şeylerden ben de hoşlanmam.
o yüzden acaba eğlenme şeklinizden rahatsız oluyor olabilir mi diye düşündüm.

bu durumda kendinize özel bir aktivite yaratabilirsiniz belki.
yani arkadaşlarla eşi bir araya getirme konusunda ısrarı bırakın, karı koca bir yemek yiyip dönün mesela.
"seni akşam yemeğine çıkarayım" diye flört edin, çocuk işini de gerekirse kayınvalidenizle konuşup organize edin.
böyle bir teklifi de reddediyorsa, onu bilemem.

sizi evlilik içinde biraz kontrolcü, ısrarcı ve "fazla konuşan-dırdır yapan" kişi olarak gördüm açıkçası.
biraz rahat verin bence, çünkü sanki siz "sussanız" ortada pek bir sorun kalmayacak.
susmaktan kastım kendinizi şişirin anlamında değil elbette.
ama çözümü olmayan, iş işten geçmiş konularda ve düzeltemeyeceğiniz şeylerde fazla ısrarcı ve tutturan bir tavrınız var gibi.
halbu ki bu sorunlara alternatifler yaratabilirsiniz.
mesela gündelikçi ya da bakıcı tutun, evdeki dağınıklık ve anneyle ilgili sorunu çözmüş olursunuz.
yapamıyorsanız da destek olun.

gece dışarı çıkma konusunu önce karı koca aktiviteleriyle canlandırın, belki çocuk büyüdükçe o da biraz ayak uydurur, arkadaşlarınızın ortamına da girer.
bunlar seçenekleri olan konular.
niyetiniz iyi olsa da, karşıda sürekli söylenen ve konuşan birinin olması insanda gerginlik yaratır.
üstelik bütün gün çocukla ilgilenen biri zaten gergindir diye tahmin ediyorum, üstüne gitmeyin.
bunlar biraz çocukça serzenişler, yani ortada derin bir konu yok aslına bakarsanız.
0
blatta hiberna
(01.06.20)
öncelikle sorunlu bir evliliği çocukla taçlandırdığınız için sizi tebrik ederim.

neyse.

ben ortada boşanacak bir problem göremedim. hele ortada çocuk varken arkadaşlarım eve gelemiyor diye ağlanmak mantıksız geliyor.

1 ve 2 ise hayatımda duyduğum en saçma kavga sebepleri. dillendirebiliyor olmak bile komik. ilkini salla zaten çok düzen ve temizlik merakın var varsa kendin yap, temizlikçi tut. kayınvalidenin çocuk bakmaması konusunda ise bu duruma üzülüp kızmış olabilirsin ama dillendirip kavga çıkarmanın manası ne? daha neyini eleştiriyosun olmuş bitmiş, eşinin suçu ne?
0
elorelia
(01.06.20)
Hepsini okudum. Pardon ama sizin derdiniz ne? Bunlar problem mi? Bunun icin yuva yıkmayı cocugu bosanmis aile psikolojisi ile mahvetmeyi dusunuyorsaniz siz olgunlasmamissiniz bence. Rahat batmis gibi de. Boşanmış bi aile cocugu olarak gicik oldum sorunuza kusura bakmayin. ayrıca @blatta +1

edit: siz derken ikinizi de kastettim.

K
0
sanguine mcqaer
(01.06.20)
1- Sonuçta o ev bi şekilde düzenleniyor. Ha önce ha sonra, biraz esnemelisin.
2- Karın bu konudan şikayetçi değilse, senin yorum yapmana gerek yok.
3- Aileleri evin dışında bırakın. Kimse ana babasını seçemiyor, 60 yaşına gelmiş insanları değiştirmek sizin vazifeniz değil. Boşuna eleştiriyle siz kendinizi yormayın. İkiniz de ailelere saygıyla yaklaşıyorsanız yeterli, kimseyi sevmek zorunda değilsiniz.
4- Burada mevzu garip. Eve arkadaşla gelince "Burası pavyon mu?" çok kalitesiz bir söylem. Kaç yaşına gelmiş insanlar ağzınızla içemiyor hala sağa sola kusma moduna geliyorsanız o da garip. Ağzınızla içiyosanız bu laf gelmezdi sanki?

Özetle: Esnemen lazım hocam. Yoksa bu iş olmaz.

Ha bi de çocuktan önce de bu kadar olay vardıysa bu rağmen çocuk yaptıysanız "B" şıkkı sizin en başta düşünmeniz gereken şeydi. Kavga gürültü içinde bi eve çocuk getirme kararını verirken daha bencilce davranmışsınız ikiniz de. Şimdi boşansanız da devam da etseniz o çocuğa çok yazık.
0
lcha
(02.06.20)
şikayet ettiğiniz şeylerden 1-3-4 hepsi karı koca olarak aşmış olmanız gereken sorunlardı. bu konuda önerim yok sadece şunu soracağım. 5 yıllık evlisiniz, 1,5 yaşında çocuğunuz var. hadi 1 yıl diyelim hamilelik sürecini de çıkaralım. 2,5 yıllık evliyken çocuk yapmışsınız. geldiğiniz noktanın sebebinin karı-koca olmayı beceremeden anne baba olmak olduğunun farkında mısınız?
0
halanne
(02.06.20)
Öncelikle sebepler çok geçersiz. Yani bu tip sebepler bana boşanmak için çok eften püften geliyor, rahatlık batması gibi geliyor bu yüzden (b) şıkkı diyorum. Milletin ne sorunları var siz neyin derdindesiniz.

Erkeğim.

1- belki çok tertipli biri değilim diyedir ama yine de obsesif insanlara biraz kıl oluyorum. Evin düzenli tertemiz olması güzel şey eyvallah da eğlenmeye manilik bi tarafı yok.

2- kiracınızı çıkarıp geri taşının olsun bitsin. Bakıcı da tutmuşsunuz işte. Eşiniz hamile iken güven duygusunu annesine hissedip olmayacak bir şeye kalkışmış olsa da böyle olacağını bilse kendi de taşınmazdı, size eziyet olsun diye yapmış gibi anlatıyorsunuz, siz zaten gözden çıkartmışsınız gibi geldi.

3- çözümü şöyle bulabilirsiniz: eleştirme noktasında karşılıklı anlaşın, eleştirtmeyin, eleştirmeyin olsun bitsin. Dedikodu tarzı şeylerinden hoşlanmadığınızda da konuyu değiştirin ya da konuya ilgisiz davranın, dedikodudan hoşlanmadığınzı belirtin.

4-sadece bu konuda size hak verdiğim yan, eşinizle dışarıda yapmak istediğiniz olabilir ama bu da boşanmak için pek tutarlı değil. Milletin karısı sizin imtiyazlarınıza bile sahip olamıyor. Sizinde kendinize ait bir alanınız var demek ki ne güzel işte.
0
Unde bach canim
(03.06.20)
Umarım aranız düzelir. Evlilik ciddi bir şey, ortada çocuk da var. Sunduğunuz argümanlar evliliği sonlandırmak için bence çok basit. Bu olayların boşanmayı düşündürmesi asıl düşünülecek şey belki de. Gerçekten sadece bunlar mı?

28, E.
B şıkkı.

3 numaraya dair yorumum yok. can sıkıcı bir durum ama bu kadarsa boşanma için bir sebep olamaz.

Ben asıl 4'e çok şaşırdım. Sizin bir kerecik olsun eşiniz ve arkadaşınızla beraber olmak istemeniz kadar onun da arkadaşlarınızla beraber olmak istememe hakkı var. O kırılmasın diye istemediğiniz ortama girmeniz onun hatası değil. Belki bundan hoşnutsuz olduğunuzu bile göstermediniz ya da o kadar hoşnutsuz olduğunuzu bilmiyordu. Eşinizle beraber takılabiliyorsunuz, dışarı çıkabiliyorsunuz, arkadaşlarınızla çıkabiliyorsunuz, arkadaşlarınızla evde görüşebiliyorsunuz. ama eşiniz ve arkadaşlarınızla hep beraber alkollü bir buluşma yapamadığınız için çok bunalmış hissediyorsunuz.

bence sizin bu ısrarınız eşinizin size saygı duymasını azaltacak. hatta belki o alkollü eğlencelerde şarkı söylemek, dans etmek gibi sıradan sarhoş aktivitileri size olan saygısını azalttı bile. yazdıklarınızdan bu anlamı çıkarıyorum.
0
biseysorcaktim
(03.06.20)
Bence boşanırsanız boşanma sebebiniz bu konular değil bu konuları bile halledemiyor oluşunuz olabilir. Bu konular halledilebilir şeyler, demek ki taraflardan biri egosundan ödün vermiyor.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.06.20)
(4)

İnstagram hesabını düzenli gizli/açık değiştiren tipler

mirafiori
Amacı ne bunların yavv? 3 gün kapalı, yarım gün açık, iki günde bir açık vsvs.
Amacı ne bunların yavv? 3 gün kapalı, yarım gün açık, iki günde bir açık vsvs.
0
mirafiori
(21.05.20)
Instagram'da yer alan bazı çekilişlerde hesapların gizli değil açık olması gerekiyor. Bu kadar basit bir nedeni olabilir, pekte kafaya takılacak bir olayı yok.
0
GoodMorningTeacher
(21.05.20)
Çok stalklama insanları kafayı yersin
0
sydney
(21.05.20)
çok basit sebepleri olabilir +1 derin anlamlar aramak, hatta bunu senin için yaptığını düşünmek falan çok yersiz.
0
pearson
(21.05.20)
Baktığım kişiler kim olduğumu bile bilmiyordur tanıyor olabilirsin kısmında sürekli çıkan isimler var kimi ilkokuldan kimini hiç tanımıyorum bile bikaç kere denk gelince dikkat etmeye başladım

Teşekkürler cevaplara
0
🌸mirafiori
(21.05.20)
(5)

Aradığımız her Türkçe kitabı e-kitap halinde bulabilir miyiz?

tül perde
sb. Ve hangi model e-kitap okuyucuyu önerirsiniz?
sb.

Ve hangi model e-kitap okuyucuyu önerirsiniz?
0
tül perde
(17.05.20)
hayır. meritokrasi ve hattusa araştırın ne bulunuyor ne bulunmuyor bir fikriniz olsun.

kindle paperwhite serisi.
0
ozdek
(17.05.20)
elbette bulamazsınız.
0
pearson
(17.05.20)
Beleşini bırak, ücretli e-kitap halini bile bulamayabiliyorsun. Sürekli son çıkan Türkçe kitapları okuyorum diyorsan tatmin etmeyebilir.
0
Bruce
(17.05.20)
türkiye'de e-kitabın durumu ile ilgili 2018'e ait röportaj(lar)
journo.com.tr


son 2 yılda pek bir şey değişmedi. cosmicstring'in dediği gibi pdf olanlar da bir işe yaramıyor pek.
0
savidan
(17.05.20)
Duyurud bir yazarın tavsiyesiyke obo Clara aldım ve çok memnunum. Can Yayınları, YKY ve Kırmızıkedinin çoğu kitabı ekitap olarak satılıyor. Kitap indirilen sitelerde, kitapları tarattıkları için yazım hatası olabiliyor.

E-kitap okuyucular pahalı olduğu için sektör yakın zamanda buna yönelmeyecek gibi.
0
kaset
(18.05.20)
(39)

Tavuk yiyor musunuz?

msb
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.

Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
0
msb
(16.05.20)
yiyorum. abartıldığını düşünüyorum. doktorları da bu tür konularda pek ciddiye alamıyorum. doktor ne anlar tavuktan veya onun yetiştirilme şeklinden dolayı vücuda verebileceği zararlardan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.20)
çok sağlıklı olmadığını düşünmeyi geçtim biliyorum. mutfakta önemli bir yeri var. kırmızı etle kıyaslamıyorum ama kırmızı etede çok güvenmiyorum. düzenli balık yeme işin sağlıklı kısmını oluşturuyor.
tavuğuda belli yerlerden alarak süper oynanmamış ürün alıyorum diye kendimi kandırıyorum:)
0
qxgviper
(16.05.20)
Her gün 500g
0
shredd
(16.05.20)
Her gün 300 gr.
Sanırım bu tavuklara kolajen enjekte edilmesinden bahsediyorsunuz.
0
Unde bach canim
(16.05.20)
TR de ki herseyini içine bişey koydukları için tavuk pek sıkıntı yaratmıyor.
0
paramolacak
(16.05.20)
Antibiyotik muahbbeti var. Onlardaki antibiyotik yedigimiz icin bize geciyor, oyle oyle insandaki bakteriler antibiyotige daha fazla maruz kala kala Bagisiklik kazaniyormus bakteriler. Sonra superbug dedikleri antibiyotigin etki etmedigi bakteriler oluyormus falan filan. Ayda 2-3 kez yiyorum
0
neverletyougodown
(16.05.20)
Ben pek yemiyorum. Kurbandan kalan et var. Kırmızı et daha sağlıklı, besleyici. Tavuk bana ot gibi geliyor. O yüzden nadiren yerim.
0
prole
(16.05.20)
En az haftada bir kere yerim. paramolacak+1
0
black holes in the sky
(16.05.20)
Gunde 300-400 gr.
Şimdi markette en ucuz tavuk var, üstüne orta seviye var, üstüne yüksek kalite var üstüne organik var.

Ben orta-yuksek kalite arasinda gidip geliyorum.

Yalniz o kadar üründe katki, antibiyotik vs var ki ac kalirsiniz. Bu kadar insani dogal üretimle kim nasil doyuracak?
0
logisticsmanager
(16.05.20)
Abicim antibiyotik tavuğu büyüten, şişiren bir şey değil, bakteri öldürücüdür. Ürününü yediğimiz bütün canlı hayvanlara yapılır, hasta olmasın, mikrop kapmasın diye. Yani et ineğine de, süt ineğine de, et tavuğuna da, yumurta tavuğuna da hatta belki çiftlik balığına bile uygulanan bir ilaç. Yumurtada da, sütte de, hepsinde var antibiyotik. Antibiyotik istemiyorsanız vegan olacaksınız.

Ha hormon derseniz, yok efendim gdo'lu yem derseniz, sağlıksız yetiştirme şartları derseniz onlara eyvallah, yemiyorsanız o yüzden yemeyin.
0
kibritsuyu
(16.05.20)
Abi tavuk yemeyip ne yiyeceksin? Hayvansal protein almak istiyorsun ve bunun kaynakları belli. Günlük 100gr protein almak istesen 500gr et yemen lazım. Tavuk ve hindiyi çıkartınca balık ile kırmızı et kalıyor. Balık dört mevsim taze bulunmuyor. Çiftlikte yetiştirilenlerine de zararlı diyorlar. Kırmızı et pahalı. Karides, kalamar vs. ayda yılda bir yersin zaten. Yemeyelim de, alternatifini sunmuyorlar. Vejetaryen falan olmak istemiyorum. Ne yapalım bu durumda?
0
synesthesia
(16.05.20)
balık civalı, tavuk hormonlu, sebze meyve simsiyah suları olan derelerden sulanıyor. satın alınan her gıda kadar kötü olduğunu düşünüyorum.
0
renegade
(16.05.20)
Ne tavuk ne yumurta.Balık ve eser miktarda kırmızı et yiyorum.
0
guitarissimo
(16.05.20)
Tavuk eti bence kırmızı etten daha lezzetli. Yetişirip yemeyen ise bence tavuk çifliklerinin çok pis kokması ama öyle böyle değil
0
yeliz adeley
(16.05.20)
yemiyorum.

eskiden yediğim zamanlar için de pişmanım.

(biraz önce yumurta sorusuna cevap verince bunu da boş geçmeyeyim dedim.)
0
AlsterWasser
(16.05.20)
@kibritsuyu antibiyotik tavugu buyuten bir sey degil derken? Tavukcunun sitesine girip mi okuyorsunuz bu bilgileri. Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar. Antibiotic resistance diye bir kavram varsa bu gida endustrisinin ciftliklerinin bir urunu
0
neverletyougodown
(16.05.20)
yaklaşık 4 senedir yemiyorum. işyerinde "pilavda tavuk bulyon var mı şef?" diye sormaktan bıktım.
yeri gelmişken tatlıya tavuk eti koyan zihniyeti buradan kınıyorum :)
akdeniztoros.com.tr
akdeniztoros.com.tr
0
g7mor
(16.05.20)
haftada 2-3 kere yiyorum genelde. tadı balığa veya kırmızı ete göre çok daha lezzetli.
0
pearson
(16.05.20)
Solduğumuz havaya kadar her şey bozukken konu tavuğa gelene kadar evden uzaklaştırılması gereken çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. Haftada 3-4 gün tavuk, 3-4 gün ton balığı, ayda 1-2 defa kırmızı et tüketiyorum. Genel manada beslenmenizi tüm gıdalarla orantılı bir şekilde paylaştırıyorsanız tavuk yiyorsunuz diye size bir şey olmaz. Onlarca parametreye bağlı yaşıyoruz. Bu kadar detaycılık bizi daha uzun ömürlü yapmayacak maalesef :)
0
desdenova34
(16.05.20)
Yaklaşık 20 yıldır ben, ailem ve yakın akrabalar yemiyoruz.
Yılda 1-2 köy tavuğu falan denk gelirse ancak. Ama öyle bir durumda da kaz/ördek gibi seçenekleri tercih ediyoruz.

Aynı durum yumurtada da geçerli. Ben çok sevdiğim için her gün yumurta tüketiyorum ama “organik” olanlardan. Gezen tavuk değil organik.
0
jimjim
(16.05.20)
tavuk sektörüde bir çok sektör gibi kirli. kasaptan aldığınız etler çok mu sağlıklı? hayvan hangi yemleri yiyor? bilmiyoruz. sektörlerin hepsi kirli ama tavuk sektörü diğerlerine göre çok kirli. normal köyde gördüğünüz tavuklardan markette paketli şekildeki etler çok zor çıkar hatta yumurtaları falan küçüktür. 3 ay da bir yerin onu da eşimin canı çekerse.
0
mikahakkinen
(16.05.20)
bir mazbut ben miyim anlamadım. tavuk yerim. etrafımda tavuk yemeyen insan da yoktur.

ucuza lezzetli yemek. tavuğa karşı böyle bir lobiden haberdar değildim açıkçası.
0
antikadimag
(16.05.20)
İki yıldır hiç tavuk yemedim. Öncesinde de tadını sevmediğim için zaten pek yemezdim.
0
legolasin son oku
(16.05.20)
Doktor tanıdığınız neden evine dahi sokmuyor bir söyleseniz de öyle tartışsak. Siz atıyorum bamya neden sevmiyorsanız, o da o yüzden sokmuyordur evine.

Tavuk etini bulgur pilavının üzerine(pirinç de olur) küçük küçük parçalar halinde atıp yemeyi seviyorum. Gerçi her türlü güzel bir tadı var. Üzerine de pul biberi. Oh mis.
0
bitchesaintshit
(16.05.20)
istemezdim ama mecbur yiyorum. kırmızı eti güvenli bulmadığım için protein almam lazım. haftada 2 kere yiyorumdur herhalde. banvit bulursam onu alıyorum. en azından tavuklara tavuk eti yedirmediğini söyleyen tek firma. "brezilyalılara satıldıktan sonra değiştirmedilerse..."
0
ya ben lan neyse
(16.05.20)
@neverletyougodown: tavukçunun sitesine girip okumuyorum. tavuklara hiçbir şey verilmiyor, tavuk sağlıklıdır, yiyin bir şey olmaz gibi bir iddiam da yok. söylediğiniz "Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar" şeklindeki saçmalığı düzeltmeye çalışıyorum.

antibiyotiğin temel verilme sebebi tavuklara hızlı kilo aldırmak değil. antibiyotiğin kilo aldırıcı bir etkisi yok. antibiyotikle beslenemezler, çünkü antibiyotiğin besleyici bir özelliği de yok.

antibiyotik bakteri öldürücüdür. mikrop öldürür. faranjit olduğunda aile hekimine gidiyon augmentin yazıyo ya, aha hayvanınki de aynı. sen augmentin içince büyüyüp kilo alıyor musun, karnın doyuyor mu?

bin çeşit hayvan hastalığı var. bunların bilmemkaçyüz çeşidi de mikrobik. salmonellası var brucellası var. bin çeşit bakteri var. sen bu antibiyotiği vermezsen hayvanın bakteri kapar. ya ölür, ya bakterili ürün verir. sen dayarsın hayvana antibiyotiği, adamın vücudunda bakteri üreyemez.

ürün veren her canlı hayvanın vücudunda bakteri üreyemesin diye antibiyotik verilir. direkt ineğin memesinin içine basılanı bile var. memesi büyüsün, sütü artsın diye değil, sütteki bakteriler varsa ölsün, yoksa da üremesin diye. sağlıksız mıdır, evet sağlıklı değildir. sonuçta bakteri ölmesin diye ilaç yapılmaktadır, üründe bakteri ürememekle birlikte ilaç katkısı kalmaktadır. o yüzden, ya bakteri üremiş olması yüksek ihtimal olan ürün tüketeceksiniz, ya antibiyotikli ürün tüketeceksiniz, ya da vegan olacaksınız. antibiyotikten korkuyorsanız hayvansal ürün tüketmeyeceksiniz.

tavuğa hızlı kilo aldıran şey katkılı yemlerdir, gdo'lu yemlerdir. ne bileyim hormondur. kilo aldırıcı, çabuk büyütücü ilaç da veriyorlardır. ama bu verdikleri ilaç bir antibiyotik değildir. tavuk yerken çekinecekseniz bunlardan çekinin.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@kibritsuyu valla uzatmak istemiyorum, ama antibiyotik sadece ciftlik hayvanlarini hastaliklardan korumak icin degil hizli buyumeyi, gelismeyi sagladigi icin de kullaniliyor temel olarak. Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden. Komplo teoristcilerin, dunya duzculerin iddiasi falan degil bu
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Antibiyotikler hormonlar gibi büyümeyi doğrudan uyaran maddeler değil. Tavukların büyümesini dolaylı olarak destekliyor.

Antimicrobial Growth Promoters
Antimicrobial growth promoters (AGPs) are antibiotics added to the feed of food animals to enhance their growth rate and production performance. The mechanism by which AGPs work is not clear. AGPs reduce normal intestinal flora (which compete with the host for nutrients) and harmful gut bacteria (which may reduce performance by causing subclinical disease). The effect on growth may be due to a combination of both fewer normal intestinal flora and fewer harmful bacteria.
wwwnc.cdc.gov


According to the National Office of Animal Health (NOAH,
2001), antibiotic growth promoters are used to “help growing
animals digest their food more efficiently, get maximum benefit from
it and allow them to develop into strong and healthy individuals”.
Although the mechanism underpinning their action is unclear, it is
believed that the antibiotics suppress sensitive populations of bacteria
in the intestines. It has been estimated that as much as 6 percent of the
net energy in the pig diet could be lost due to microbial fermentation
in the intestine (Jensen, 1998). If the microbial population could be
better controlled, it is possible that the lost energy could be diverted
to growth.

www.fao.org


Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok.
0
synesthesia
(17.05.20)
6 senedir tüketmiyorum.
Benim yememe başlangıcım şöyle oldu bir gün köy tavuğu yedim. köy tavuğunun etini biraz sert buldum ama köy tavuğu ile diğer market tavuklarını karşılaştırınca vay anasını biz ne yiyormuşuz dedim. kemik boyutu, yağ oranı vs. ondan spnra soğudum ne köy tavuğu ne normal tavuk yedim.
0
fosforlu cevriye
(17.05.20)
@synesthesia "Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok." Ben ikisi alakali demedim zaten. Antibiyotik resistance ile alakali rasgele bir yazi secmeniz yeterli. Antibiotic resistance olusmasinin temel sebeplerinden birini gida sektorune bagliyorlar, cunku gida sektoru hayvanlari hastaliktan uzak tutmak ve hizli buyume gelisim icin antibiyotikleri asiri kullaniyor. www.theguardian.com
youtu.be
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Aslında demişsiniz ama çok sorun değil. Prensip olarak aynı noktadayız :)

"Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden."
0
synesthesia
(17.05.20)
@never E iyi de buna hızlı büyüme demeniz mantıksız o halde. Büyüme sürecini sekteye uğratmamak için demelisiniz. Hızlı büyüme deyince yanlış algılanması normal. Sanki hormon, takviye gıda veya kolajen gibi algılanmış.
0
Unde bach canim
(17.05.20)
haftada en az 1 defa yiyorum ki 4-5 bile oluyor
0
basond
(17.05.20)
@ Unde bach canim antibiyotigi verince hayvanin vucudu kas yapiyor buyuyor, gelisiyor diyor adamlar iste makalelerde. Hayvanin sindirim sistemini, bagirsak populasyonunu degistiriyorsun sonucunda daha az yag, daha fazla protein oluyor, semiriyor hayvan diyor.(Hastaliktan koruma yan faydasi isin)

Büyüme sürecini sekteye uğratmamak falan bu kelimeler gida endustrisinin politik dogruculugu olur, dolayli falan degil apacik mudahale var hayvana
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Farklı türde hayvansal proteinlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Tavuk eti sağlıksız, dana eti doğal değil, sebze meyve gdo'lu dersek yiyecek hiçbir şey bulamayız. Bence yememek daha büyük eksiklikler doğurabilir.
0
Boğazlıkazak
(17.05.20)
Hocam hangi makalede antibiyotik kullanımı hayvanlarda kas yapımına sebep olur diyorsa gösterin lütfen. Öyle bir şey yok.
Sizin dediğiniz "antibiyotik insan ömrünü uzatır" demek gibi oluyor. Ömrü uzatır da, bunu hastalandığımızda başa çıkamayacağımız bakterileri kolayca yok ettiği için yapar. Yani dolaylı bir etkisi var.
0
synesthesia
(17.05.20)
Erkekler yemeyin, erkekliğinizi kaybedersiniz mazallah :((

www.drtus.com
0
yedek
(17.05.20)
hala aynı şeyi söylemek istiyorum. ben zaten antibiyotik kullanılmıyor, antibiyotiğin zararı falan yok demedim. SADECE tavukta değil, çiftlik hayvanlarının HEPSİNDE kullanılıyor dedim.

he tamam hadi onca makalenin hatırına antibiyotik büyütüyor olsun. o zaman ineği de büyütüyor, kuzuyu da büyütüyor, tavuğu da büyütüyor.

yani "tavukta antibiyotik olduğu için yemiyorum, onun yerine dana yiyorum" diyorsanız zoooorrttt yine antibiyotiği aldınız. "yumurta yiyom" diyorsanız zooorrt yine aldınız. "süt içiyorum" dediniz, zooort yine antibiyotik.

velhasıl-ı kelam antibiyotik veriliyor evet. zararlı mı evet. büyütüyor mu, hadi güzel hatırınız için büyütüyor olsun. ama bu zıkkım zadece tavuğa verilmiyor, cümle alemin hayvanına veriliyor.

korkunuz antibiyotikse hayvansal ürün hiç tüketmeyeceksiniz. hepsinde var çünkü tavuğa özgü bir şey değil.

şunu da üçüncü kere yazdırıyorsunuz ya yani.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@ synesthesia www.nhs.uk ordaki rapor: amr-review.org
www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov

Herkes ozgur istedigini de yesin. Sadece antibiyotik hastaliklari onluyor romantikliginizi onlemek icin yazdim, tartisma oldugu icin de uzadikca uzadi, baska da yazmiyorum.
1- hasta hayvana : treatment of disease
2- saglikli hayvana: hasta olmamasi icin onleyicilik
3- saglikli hayavana: growth promotion: increased feed-to-gain efficiency (zurnanin zirt dedigi yer)
0
neverletyougodown
(17.05.20)
(11)

Erkek Adam Sesi

ipmus90
Ya arakadaşlar bi el atın. Yeni farkettiğim bir şey var. Sesim çok ince. ince teleden konuşuyorum. Bu benim sesim.(git: https://voca.ro/2JX7j5d4lX9)bu da do re mi fa sol la si do(git: https://voca.ro/fMI356vHTON)Bu ses tonu ince ses sizde tiksinme yabancılama uyandırıyor mu?Örnek verebileceğiniz kar
Ya arakadaşlar bi el atın.
Yeni farkettiğim bir şey var. Sesim çok ince. ince teleden konuşuyorum.

Bu benim sesim.

(git: voca.ro)

bu da do re mi fa sol la si do

(git: voca.ro)

Bu ses tonu ince ses sizde tiksinme yabancılama uyandırıyor mu?

Örnek verebileceğiniz karizmatik sesli insanlar ya da alıştırmalar var mı?

Varsa örnek verseniz çok sevinirim.

Bu arada çok teşekkür ederim yorumlar için. Kendimi çok daha iyi hissettim.
0
ipmus90
(16.05.20)
Yok la normal ses işte.
0
tarden
(16.05.20)
bu senin ses kaydın sanırım. ben bir anormallik göremedim ama konu sesin değil onu nasıl kullandığın gibi.

do re mi fa sol la si falan şeklinde bir kayıt yapıp gönderir misin? sesin inceyse kadın sesine yakın bir sonuç almalıyız. ama bana sesin tenor ile bariton arasında gibi geldi. o yüzden daha detaylı kayda ihtiyaç var.

youtube da aratırsan konuyla ilgili örnek videolar var.

edit: bence tenör değilsin. bariton gibi duruyor. normal yani.
0
ozdek
(16.05.20)
Ses tonun degil de konusma seklin belki. O da illa bir sey bulmaya calisirsak. Ozellikle yilanlar diyisin.

Ama tiksinme falan yok niye olsun hem, normal erkek sesi iste.
0
brkylmz
(16.05.20)
telefon ya da kayıt kısmını bilmiyorum fakat başkaları sesimizi nasıl duyuyor diye öğrenmek için şöyle bir yöntem var, buna göre ses yüksekliğini tonlama çalışabilirsin istersen

youtu.be
0
freebird5406_2
(16.05.20)
sesin normal de konuşma tarzın biraz şey. mesela ''yılanlar'' derken o r harfini o kadar bastırınca fatih ürek'imsi bir hava oluşuyor açık söylemek gerekirse. bu tarz konuşan onur özdemir var, adamın sesi normal ama böyle konuştuğu için garip bulanlar oluyor falan. çok kafaya takılacak bir şey değil yani iki cümle söylesen kimsenin dikkatini çekmez normal hayatta.
0
pearson
(16.05.20)
sesin baya normal. hic çekinme.
0
lycoxin
(16.05.20)
Gayet normal, hatta oyun videoları , komik videolar çekebilirsin :)
0
Northern Mariner
(16.05.20)
ses fena değil de konuşma tarzın biraz kırık gibi :)
0
rose parks
(16.05.20)
Hocam ses fena degil ama R gibi sert sesleri iyi telaffuz edemiyorsun bence. Diksiyon duzgun olduktan sonra eger ses sanatlarinda bir iddianiz yoksa sorun olacagini dusunmuyorum
0
ala09
(16.05.20)
Ben de komple +1 diyeyim.
Ses normal ancak tonlama sorunlu gibi
0
kisa
(16.05.20)
Ses tonu normal, son dönemde R harfini Amerikalıların Türkçe konuşurken telaffuz etmesi gibi seslendirmek modası var. Ünlülerden Kaan Sekban mesela böyle konuşuyor. Kızların tamamı da böyle. Sadece doğru bas hocam harfleri başka sıkıntı yok.
0
dougsampson
(17.05.20)
(7)

Eğlenmek için napiyorsunuz?

epistemic_regress
Yani 13 yaşında bir ergen gibi hayattan çılgınca keyif aldığınız zamanlar yaratmak için napiyorsunuz? Gülerken düşünmekten bahsetmiyorum. Şive komedisine gülmek gibi düşünün bunu. Evde yalnızken dans mi ediyorsunuz, arkadaşlarınızı feyk hesapla işletiyor musunuz? Anira anira gülmek istiyorum, napabi
Yani 13 yaşında bir ergen gibi hayattan çılgınca keyif aldığınız zamanlar yaratmak için napiyorsunuz? Gülerken düşünmekten bahsetmiyorum. Şive komedisine gülmek gibi düşünün bunu. Evde yalnızken dans mi ediyorsunuz, arkadaşlarınızı feyk hesapla işletiyor musunuz? Anira anira gülmek istiyorum, napabilirim?

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(11.05.20)
dinlediğimi kimsenin bilmediği dıptıs şarkılar açıp popomu sallıyorum evde saatlerce. çok rahatlatıyor.
0
pearson
(11.05.20)
hayvansı mizah için trailer park boys izliom
0
hasmetizm 2046
(11.05.20)
jackass ve southpark izliyorum. zaten jackass'in olayı 13 yaş ergenliği ama olsun XD
0
pasp
(11.05.20)
bir de playing star again +1, kedi, köpek vs şapşik hayvan videosu izleyip whatsapp gruplarıma da atıyorum. millet de bana atıyor aşldkiadaidsa ek olarak pearson da +1, dans ediyorum. başka salak şeyler daha yapıyorum ama hatırlayamadım, yaşlılık işte XD
0
pasp
(11.05.20)
Ben eğlenmeyi bıraktım bi 6 senedir falan. Anıra anıra güldüğümü de kendimi bildim bileli hiç hatırlamıyorum ama gülümsemek istersen hayvanların aptallıklarını izleyebilirsin belki fayda eder.
0
superfluid
(11.05.20)
redditte takılıyorum. bazı subredditler çok iyi. whatcouldgowrong-kidsarefuckingstupid ...

Deli deli dans ediyorum. sevgilimi de dansa zorluyorum, etmezse daha da saçmalıyorum. en son kıyafetlerle halay çektim.

en son sanırım koala challenge yaparken aşırı eğlendim.

whatsapp gruplarında millete sarıyorum :/
0
livaist
(11.05.20)
Ucuz ve düşünmeden güldüren mizahı sevmediğimi fark ettim.

Eğlenmek için sevdiğim bi şeyleri araştırıyorum ben ama sana gelmez herhalde.

Hmm düşüneyim başka ne yapıyorum? Twitter'da çok zaman geçiriyorum, kahkaha attığım da oluyo ama zaman olarak nadir yani senin için pek verimli olmaz.

Hayvan videolarından hiç keyif alamadım ben, valla eğlenmek için güzel tasarlanmış bayrak vs bakan biriyim ben. Onun için de Redditten takip ediyorum işte ilgilendiğim konuları. Yardımcı olamadım sanırım ama yazasım geldi..
0
nundu
(11.05.20)
(6)

Sorunlu sevgiliyi iyileştirme içgüdüsü

pek ılımlı baterist
Biriyle flört ediyorum diyelim. Zaman geçtikçe fark ediyorum ki bu adamın birçok sorunu, geçmişten gelen yarası, psikolojik problemleri var ve zor bir insan. Hayatı hem kendisine hem de çevresine zorlaştırıyor. Mantıklı olan ne? Bu adamdan kaçmak değil mi? İşte böyle durumlarda ben hep karşı tarafı
Biriyle flört ediyorum diyelim. Zaman geçtikçe fark ediyorum ki bu adamın birçok sorunu, geçmişten gelen yarası, psikolojik problemleri var ve zor bir insan. Hayatı hem kendisine hem de çevresine zorlaştırıyor.
Mantıklı olan ne? Bu adamdan kaçmak değil mi? İşte böyle durumlarda ben hep karşı tarafı iyileştirmeye çalışıyorum. Sarıp sarmalayayım, acılarını unutturayım, onu mutlu etmek için çırpınayım diyorum. Böyle bir içgüdüm var.
(Birkaç haftadır görüştüğüm adamın geçmişinde alkol ve uyuşturucu tedavisi gördüğünü öğrendim. Şimdi de manik depresif bozukluk tedavisi görüyormuş. Yine depreşti bu içgüdüm şu an ve kurtulmam lazım bundan.)
Artık karşıma sürekli böyle erkekler çıkınca farkında olmadan bu insanları çektiğime karar verdim. Tabii kendimi mahvediyorum ama bu iyileştirmeye çalışma süreci zevk de veriyor galiba bana.
Soruya geçeyim. Bu içgüdü nasıl öldürülebilir? Karşımdaki adamın annesi gibi davranmak istemiyorum artık.
0
pek ılımlı baterist
(11.05.20)
bir yerde bunu yapan insanların bu şekilde kendilerini değerli hissetme eğilimde olduklarını okumuştum. belki senin durumunda da bir bağlantı vardır bu hisle.
0
pearson
(11.05.20)
Siz çözemezsiniz profesyonel yardım almasını isteyin, katlanın ya da salın gitsin. Bunu diğer taraftan söylüyorum. Kimse kimseyi iyileştiremez.
0
eatpraylaw
(11.05.20)
popüler bir örnek olarak berbat bir ilişki sonrası sizi mutsuz edeceğini bile bile gidip aynı insana yapışmanız ya da aynısını bulamıyorsanız onunkilere mümkün mertebe benzer özellikler taşıyan birilerini aramanız da hep "aynı şey olsa bu sefer sıçmam, kesin hakkından gelirim ya da en azından ağzıma bu kadar sıçılmaz" sanrısının bir sonucudur, anlıycağınız bir nevi yenilen pehlivanın güreşe doyamamasıdır.


alkolik/dayakçı babanın kızının alkolik/dayakçı koca bulması" örneği mesela.

eğer hep aynı biçimde ilişkiler yaşıyorsanız "hep manyaklara denk geliyorum", "hep aynı şey oluyor", "bak yine oldu", "x de böyle yapmıştı y de böyle yaptı" vb. cümleler kuruyorsanız repetitive compulsive bir döngüdesiniz demektir. -"yineleme zorlantılı bir döngü"

özetle zihin -bilinçdışı diyelim- aslında travmanın olduğu yere gidip o travmayı çözmek ister. o travmayı çözebilmek için farklı yöntemler denemek gerekir. zihin bu sayede travma sonucunda yaşadığınız nihai duyguyu -hatta öğrenmeyi- değiştirmeyi hedefler. ancak davranış paternlerini -bu paternin de bir türkçesi vardı, "örüntü"ydü sanırım- değiştiremediği için aynı olaylar tekrarlanır. bu noktada travma halen çözülemediğinden aynı durumların ve duyguların tekrar tekrarı gerçekleşir.

travmayı aşabilmenin yolu önce o travmayı yaratan koşullara benzer koşulları yaratmak sonra da kendi davranış patternini değiştirerek sonuca etki etmektir. ancak bu böyle sözcüklere döküldüğü kadar kolay diildir. zihin -bilinçdışı-, sürekli olarak ilk aşama olan "travmayı yaratan koşullara benzer koşullar yaratma" işinin hakkını verir ancak ikinci kısım yani "davranışı değiştirmek" kısmı işte o kolay diildir. dolayısıyla sonuç değişmez. tekrar ve tekrar aynı olayların, ilişki biçimlerinin, hislerin ve çaresizliğin içinde bulur kendini kişi.

biraz aşı gibi, aşı da degil de yan etkisi kuvvetli bir ilaç gibi düşünmekte fayda var. zihniniz -bilinçdışınız- sizin gerisini de getireceğinizi ve bu kez makus talihinizi yeneceğinizi umarak size aynı koşulları yarattırır. ya işte diğer seçeneği seçeceksiniz ya da ilelebet aynı seçimleri, paternleri tekrarlayarak travmanıza gömüleceksiniz.
aynı şeylerin yaşanmasını sağlayan sizsiniz. çünkü aslında -farkında olmasanız da- değişmek ve değiştirmek istiyorsunuz. bunun için de değişik bir şey yapmanız gerekiyor. bu da cesaret istiyor. çünkü acı bağımlılığını yenme ve yüzleşme cesareti gösterildiğinde aynı başlayan şeyin sonu değişebilir ve böylelikle ders alınmış olacağından travma atlatılıp bir sonraki adım düşünülebilir.

pratik yapan bir piyano öğrencisi gibi düşünün. takıldığı yeri aşmak için defalarca en başından başlar. siz aynı parçayı dinlemekten cinnet geçirirsiniz ancak takıldığı yeri geçmesi için giriş kısmını da defalarca tekrar etmesi gerekecektir. nihayet doğru çalarsa bir sonraki takılacağı yere kadar ilerler. yeniden takılırsa da parçanın başka bir kısmından yineleyerek devam eder.

zihin aslında sizi istemsizce gelişime doğru zorlamaktadır. ama işte parçanın aynı yerinde ne kadar takılacağınız size bağlıdır. (komşuların cinneti de.)

repetition compulsion özetle, bir iyileşme isteğidir. ancak gerisi getirilemezse daha da ağır bir travma yaratır -bunu da bilerek yapar bir yandan, çünkü acının şiddeti arttıkça değişime yönelme mecburiyeti ya da olasılığı da artacaktır-, bu daha ağır travmanın size değişim için itici güç sağlamasını umar, yeniden aynı koşulları oluşturursunuz kendinize, bu sefer de olmazsa daha ağır olur travmanız, daha da sertini oluşturur benzer koşulların -dolayısıyla ilişki örneğinden gidiyorsak eğer, davranışınızı değiştiremiyorsanız varacağınız son manyağın diğerlerine kıyasla en manyağı olması olasılığı hayli yüksektir-. e hala davranışınızı değiştirmiyorsanız repetition compulsion'la uslanmayanın hakkı kötektir -demiyoruz tabi bunu-

bilinçdışınız sizi iyileştirmenin bir yolunu bulur. ama işte bir iki el atsanız da bunca yıpranmasanız iyi olur.
0
brkylmz
(11.05.20)
kadınlarda hemşirelik sendromu diyorum ben bu duruma (toplumda süregelen kadın derleyici toparlayıcıdır, yuvayı dişi kuş kurar, kadın bir adamı vezirde eder rezilde vecizelerinde bahsi geçen toplumsal cinsiyet rolleri), literatürde adı nedir bilmiyorum. halihazırda yıllardır birlikte olduğunuz insanda yaşamın olağan akışıyla bir sorun ortaya çıkar, o zaman elbette destek olursunuz elinizden geldiğince ve imkanlar elverdiğince. ama hep bu tarz adamlarla youlunuz kesişiyorsa, siz aynı senaryoyu yaşıyorsanız, dönüp ben neden kendime sürekli bu senaryoyu yazıyorum diye sormalısınız ve bu konuyla ilgili araştırma yapmalısınız. o içgüdüyü öldürebilmek için çıkış noktasını, bu konudaki çekirdek inançlarınızı bulmanız lazım kendinizde. nedenini bilmediğiniz bir sorunu çözmeniz imkansıza yakın.
0
Phoebe
(11.05.20)
muhtemelen kendi yaralariniza bakmamak icin boyle tipleri secip onlarla kaliyorsunuz. once kendi yaralarinizi iyilestirin, o zaman zaten bu tarz 'emotionally unavailable' insanlar size cekici gelmeyecektir. bu konuda epey yazi var.
0
kassiopeia
(11.05.20)
Sizin erkek versiyonunuzum ben de. Nerde psikolojik sorunları olan varsa onunla ilişkim oldu hep. Tavsiyem, uzak durun çünkü bir süre sonra kendi modu da düşüyor insanın. Dönemsel destek tamam ama tedavi işini doktorlar yapmalı.
0
selimcigimisik
(13.05.20)
(12)

herşey yapma heveslisi var mı aranızda

problem34
Mesela ben 30 yaşına geldim ve işim gücüm yerinde serbest çalışan bir avukatım Nedense hala bazen içimde şunu yapsam mı diyorum .. Mesela kendi içimde hedeflediğim şeylere gelince 1-Acaba tıp okusam mı .Tıpı bitirip estetik cerrah olmak 2-Acaba bilgisayar mühendisliği mi okusam ciddi internet girişi
Mesela ben 30 yaşına geldim ve işim gücüm yerinde serbest çalışan bir avukatım
Nedense hala bazen içimde şunu yapsam mı diyorum .. Mesela kendi içimde hedeflediğim şeylere gelince

1-Acaba tıp okusam mı .Tıpı bitirip estetik cerrah olmak
2-Acaba bilgisayar mühendisliği mi okusam ciddi internet girişimlerine kafa yormak
3-Acaba alanımda akademisyenlik için mi kovalasam sonra da bi yandan işlerimi büyütürüm.
4-Pilotaj bölümü okusam arada uçuş yaparım:))
4-Siyasetle mi uğraşşsam çok angarya iş gibi geliyor :)))
5-Boşver bunları ticarete gir :))
6-Yurtdışında master da olabilir sonra ilgili ülkede avukatlık
Zamanında üniversite sınavında derece yapmıştım.İyi bir devlet okulunuda bitirdim.Sanki bunlardan birini yapmazsam hiç bir farkındalığım olmayacakmış gibi.Zira adam para verip hemen okuyabiliyor sonra da avukat oluyor ..Kendimi biraz daha farklı nasıl kılarım .Aynı zamanda bu emeğinde maddi karşılığı olsun istiyorum.Tavsiyeniz nedir ?
0
problem34
(10.05.20)
bence size rahat batıyor :)
0
candide
(10.05.20)
mesleğinde en yüksek noktaya gelmeye çalışmanın listede olmaması üzdü biraz.

gönenç var mesela sizin meslekte biraz farklı olarak göze batıyor. gönenç 2 ol demiyorum ama potansiyel var bence.
0
ozdek
(10.05.20)
sizin gibi hevesli olan insanlara imrenirim. bence bu iş yapma isteklerinizde en önemli etken sevdiğin işi yapıp para kazanmaktır. hep sporla ilgili işleri sevdim seçmediğim ve yapmadığım için pişmanım.

yaş geçmeden yapmak istediklerinizi yapın.
0
mikahakkinen
(10.05.20)
İçinde bulunduğumuz sistem materyalizme dayandığı için hedeflerimiz de materyal oluyor. üniversite oku, iş bul,araba al, telefon al vs. gibi hedeflerin a noktasından b noktasına gitmekten bir farkı yok. b noktasına vardığında ya başka bir hedef daha bulman gerekiyor ya da varoluşsal bir sorgulamaya giriyorsun.

istediğin kadar diploma topla, para kazan, ilişki yaşa vs. vs arayışın hiç bitmeyecek. hiçbir zaman da doymayacaksın.

naçizane tavsiyem, yüzeysel düşünüp yeni bir 'b noktası' hedefi bulmaktansa kendini keşfetme yoluna girebilirsin.bu yol'un da ne olacağını yalnızca ve ancak sen bulmalısın. ara'man gerekecek.
0
alessea
(10.05.20)
bu dusunduklerinizi kendi mesleginizle birlestirmeyi dusunebilirsiniz.

1- adli tip?
2- bilisim suclari avukati?
vb

ama ben de imrendim ne yalan soyleyeyim. hatta yakinimda olsaniz size uyuz olurdum :D
0
yoggi
(10.05.20)
nedense bana yazdıkların mantıklı gelmedi. sanki liseli bir çocuğun her gün ''ben şunu yapçam'' diyerek bir bölüm okumaya karar vermesi ama beceriksiz olduğu için pasifçe adım atamayışı gibi. belki de önceki sorularını hatırladığım içindir. bilemiyorum.

mesleğinde kendini geliştirmeye çalış, adını duyur.
0
pearson
(10.05.20)
heves mevzuyu başlatır, maddi anlamda bir karşılığı olması için irade ve zaman gereklidir. Her şeyi yapmak istemek, kendinde potansiyel görmek ama bir şey yapmamak da tembelliğin getirdiği kendini avutma biçimidir, bir kitapta okumuştum :)
Süreklilik arz edecek şekilde yan dal gibi uğraşmak bence makul bu fanteziler için. O yüzden yazılım diyorum.
0
The_Lollok
(10.05.20)
al benden de o kadar. bende de var o. rahatsız edici bir durum bu ama.
0
marul hirsizi
(10.05.20)
bence farkındalık değil farklı olmak istiyorsun. mesleği itibarı için seçmişsin gibi geldi. bu işleri yapmak isteme nedenin de bir itibar arayışı. çünkü yapmak istediğin bütün işler toplumda bir şekilde itibarlı olarak görülen işler. bence yatay olarak kendini geliştirmektense dikey olarak geliştir. avukatlığın ucu yok sonuçta.
0
black mamba
(10.05.20)
Bunlardan birini ya da birkaçını yapmak için kolları sıva. İş ciddiye binince, bu listede yapmak istediklerinin sıkıntısını gördüğün ilk anda muhtemelen zaten vazgeçersin :D
0
superfluid
(10.05.20)
30 yaşındayım ben de ve kendimi bildim bileli bahsettiğin sorun bende de var. Maymun iştahlı olup her aklıma düşen şeye heves ediyorum. Fakat gel gör ki yaptığım hiçbir işte kendime güvenim yok ve para kazandığım iş de dahil olmak üzere hiçbir şeyde kendimi yeterli görmüyorum. Bir tarafım tek bir işe odaklanmamanın çok büyük bir hata olduğunun farkında. Çünkü içinde bulunduğum bu hal hiçbir zaman başarı getirmeyecek ve yaptığım her işi "ortalama" yapıyor olacağım. Fakat öteki tarafım da ben sadece tek bir şeyden ibaret değilim diyor. Yaptığım şeyleri mükemmel yapmyor olsam da, hayatımın sonuna kadar tek bir işle uğraşmak istemiyorum.
Burda kendinize sormanız gereken soru, alakasız dahi olsa birbirinden farklı alanlarda bir şeyler öğrenmek mi size haz veriyor, yoksa bir konu üzerinde uzmanlaşıp insanların "bu iş problem34'ten sorulur" demesi mi?
0
synesthesia
(10.05.20)
Ben 40 yaşındayım. İyi bir mesleğim var. İşimi de severek yapıyorum ama sanki 20 yaşındaki gibi enerjik hissediyorum.Amatör ruhum hiç gitmedi. Sürekli fazladan bir şeyler yapmak istiyorum. Bu açıdan hiç yadırgamıyorum. İz bırakmak gibi bir amacım var.
Hayallerinizden bir kaçının peşinden koşun.
0
panu
(11.05.20)
(15)

ingilizce

black mamba
şu cümleyi altyazı olmayan anlayabiliyor musunuz? listening çalışıyorum altyazıya baktım zor bir cümle değil ama hepsini anlayamadım :/https://cdn.voscreen.net/videos/mp4/ls7r29gcvp2ou7na2.mp4
şu cümleyi altyazı olmayan anlayabiliyor musunuz? listening çalışıyorum altyazıya baktım zor bir cümle değil ama hepsini anlayamadım :/

cdn.voscreen.net
0
black mamba
(08.05.20)
school was the only place where zero received attention
0
amateur
(08.05.20)
o kadar listening yapıyorum ben neden anlamıyorum? özellikle school kelimesini altyazıya baktıktan sonra anladım. cümledeki bütün kelimeleri biliyorum.
0
🌸black mamba
(08.05.20)
school kelimesi boğuk söylenmiş, bağlamı bilmesem (ekranda okul olmasa) ben de anlayamazdım muhtemelen.

geri kalanı anlaşılır bence.
0
amateur
(08.05.20)
Amateur+1.
Anlaşılır bir cümle. Biraz aşina olmak gerekiyor, bütün kelimeleri bilmek tek başına yeterli değil.
0
logisticsmanager
(08.05.20)
Basit bir cümle ama aksana aşina olmak gerekiyor bunda.
0
pek ılımlı baterist
(08.05.20)
where anlamasi en zor kelime orada:) digerlerinin telaffuzu daha belirgin cunku.
0
baldur2
(08.05.20)
abi damdan duser gibi bir anda dinlersen kacirabilirsin tabi. Oncesinde bir seyler olursa beyin kendini ingilzeye adapte eder ne gelebilecegini
0
freedonia
(08.05.20)
Önce "school"u "screw" anladım. "NE ALAKA?" dedim, sonra bağlamadan çıkardım. Gerisini anladım.
0
prole
(08.05.20)
@dumb link açılmadı.
0
🌸black mamba
(08.05.20)
şunu anlayabiliyor musunuz? ne diyor sizce? adamın ilk cümlesini altyazı olmadan anlayamadım. diğerleri anlaşılır ama.

cdn2.voscreen.net
0
🌸black mamba
(11.05.20)
aynı şekilde ayının ilk cümlesini de anlayabilen var mı?

cdn.voscreen.net
0
🌸black mamba
(11.05.20)
whose sword is that? mine. give it to me. sadece whose dense ve video orada kesilse whose olduğunu anlayamayabilirdim ama. contexte de bakmak lazım böyle durumlarda. mesela yukarıdaki videoda okul görüyorsun zaten school'u anlamasan bile videodan çözersin en kötü.

2. çok daha kolay zaten I don't like the sound of that. It's barla something's wrong.

çok kafaya takma bunu ya, her dinlediğin türkçe şarkıdaki sözleri anlayabiliyor musun veya dizi filmlerde hiç olmuyor mu anlamadığın kelimeler? benim çok oluyor mesela. bazen vurgularla ilgili bazen beyin tutulması yaşayabiliyorsun vs. dinleme yaptıkça gelişecek bu olay anlamaman çok normal yeterli kulak aşinalığın yoksa.

yapabileceğin en iyi şey mümkün olduğunca çok ingilizce içerik tüketmek.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.05.20)
listening çalışırken neden anlaşılması zor aksanlar üzerinden gidiyorsun hep? anlamaman çok normal çünkü alışkanlık gerekiyor. seviye seviye düşün listening işini. internette listening çalışanlara özel diziler var mesela. ilk bölümlerde oyuncular çok yavaş ve anlaşılır konuşuyor, bölümler ilerledikçe konuşma hızı artıyor. ayrıca genelde amerikan aksanından başlayıp ingiliz aksanına geçer listening üzerine ağırlık verenler. biraz daha gerçekçi düşünüp mantıklı bir planla ilerlesen daha iyi olur bu ingilizce öğrenme işinde.
0
pearson
(11.05.20)
Nereden buluyorsunuz bunları? Ben de kendimi test etmek istiyorum.
0
banacevaplazım
(11.05.20)
voscreen.com

voscreen hocam.
0
🌸black mamba
(11.05.20)
(13)

Zülfü Livaneli lise mezunu olup nasıl bu kadar iyi besteler yapmış?

gezegen olan pluton
İnternette ABD'de Fairfax Konservatuvarı bitirmiş yazsa da buranın para verip uzaktan diploma alınan bir yer olduğuna dair bir çok yazı çıktı, onun için lise mezunu kabul edip soruyorum soruyu?
İnternette ABD'de Fairfax Konservatuvarı bitirmiş yazsa da buranın para verip uzaktan diploma alınan bir yer olduğuna dair bir çok yazı çıktı, onun için lise mezunu kabul edip soruyorum soruyu?
0
gezegen olan pluton
(07.05.20)
Yetenekle.
0
pro9it9is9
(07.05.20)
yetenekli olmanın okulla alakası yok ki.
0
pearson
(07.05.20)
mezuniyetle beste yapmanin bir ilgisi yok. yetenek.
0
exlibris
(07.05.20)
İlk okul mezunu da olabilirdi, bu iyi bir bestekar olmasına engel değil ki!

Bu bir yetenek, eğitimle okulla alakası yok, bu konuda eğitim alsa yeteneğini geliştirir insan.

Beni al dünyanın en iyi konservatuarlarında eğit, yine de bi satır beste yapamam.
0
John Bloor
(07.05.20)
belli ki çevrende lise diplomasına sahip zehir gibi dediğimiz o insanlardan hiç yok..

insanlar bir çok sebep yüzünden lisans okuyamazlar, özellikle geçmişte bu durum daha fazlaydı.
0
kanlakarisikyagmur
(07.05.20)
Tatlıses de böyle. Adam okul okumamış.
0
rene
(07.05.20)
steve jobs lise mezunu olup nasıl bu kadar güzel cihazlar yapmış?
Bill Gates lise mezunu olup nasıl bu kadar büyük bir yazılım şirketi kurmuş?

üniversite'nin kattığı bir çok şey var ama bunun yanıdna ciddi bir zaman kaybı. üniversitede edindiğim hiçbir bilgi pratikte şu an işime yaramıyor. entellektüel olarak evet çok şey kattı ama bu kadar.
0
cedric tweedledee
(07.05.20)
livaneli'nin hayatında en son şaşılacak şey lise mezunu olup iyi beste yapması.

adam lise mezunu olup birleşmiş milletlerin ün üst düzey büyükelçi seviyesindeki kırmızı pasaportuna da, yıllar sonra ise türkiye cumhuriyeti milletvekili olarak ülkenin en üst seviyedeki diplomatik kırmızı pasaportuna da sahip olmuş.

film yönetmenliği, çok satan/çok okunan yazarlık yeteneği, politika adamlığı filan var. yine söyleyeyim en son şaşılacak şey adaman iyi beste yapması. onu babam da yapar. ama yapamıyor çünkü yeteneği yok. livaneli ise daha 15 yaşlarında hala büyük ustaların bile beceremediği bağlamada şelpe tekniğini kullanabilen bir yetenek.
0
elestirman
(07.05.20)
bir de atilla özdemiroğlu gerçeği var zülfü abinin olayında. onu da es geçmeyelim. atilla özdemiroğlu'na kadar işleri başka. ondan sonra bambaşka olmuş. oradan da çok büyük bir birikim ve görgü geçmiş.
0
alperz
(07.05.20)
@elestirman +1
Adam doğuştan sanatçı.
Senin dediğin mantıkla şu an üniversite mezunu olan herkesin şahane besteler yapabilmesi lazım.
0
chitosan
(07.05.20)
gökhan özoğuz da lise mezunu sanırım ama informal olarak iyi bir müzik eğitimi almış. üniversite fazla abartılıyor. sonuçta bu adamın işine yaramayacak akademik bilgileri ezberlemesi onu nasıl daha iyi bir müzisyen yapacaktı ki? eğitim önemli ama alanında eğitim almak önemli. üniversite de aslında uzmanlık sağlayan bir alan ve bence bambaşka işler yapmak isteyen biri üniversiteye gitmeyebilir. türkiye'de bir zorunlulukmuş gibi algılanıyor.
0
black mamba
(07.05.20)
bir de edebiyattan ornek verelim, Yasar Kemal..
Belki de dunya edebiyatina ilk 50 veya 100 den girer, yanilmiyorsam en fazla ilkokul mezunudur
0
alttaraf
(07.05.20)
Arkadaşların yorumuna ekleyeceğim bir şey kalmamış. Yaratıcılık gerektiren bir işteki başarının neden-sonuç ilişkisini akademik eğitim durumu ile açıklayamayız.
0
panu
(11.05.20)
(8)

anadilindeki gibi düşünme'ciler için ingilizce sorusu

deju
biz türkçede;- bu işi neden devamlı ben yapıyorum- devamlı ben geliyorum yada hep ben yazıyorumyukarıdaki cümlelerdeki "devamlı-hep" kelimelerinin cümleye kattığını, İngilizcede nasıl kullanmak gerekiyor. yada bizdeki anlatmak istenen yakınma-şikayet gibi duyguları cümleye nasıl eklemek gerekiyor.
biz türkçede;
- bu işi neden devamlı ben yapıyorum
- devamlı ben geliyorum yada hep ben yazıyorum

yukarıdaki cümlelerdeki "devamlı-hep" kelimelerinin cümleye kattığını, İngilizcede nasıl kullanmak gerekiyor. yada bizdeki anlatmak istenen yakınma-şikayet gibi duyguları cümleye nasıl eklemek gerekiyor.
0
deju
(06.05.20)
Ben izledigim dizilerde/filmlerde boyle durumlarda allways kullanildigini gordum hep
0
matilda
(06.05.20)
Always, all the time, every time, every fucking time...
0
kobuzchu kiz
(06.05.20)
present continuous + always

yakınma içeren cümle kuralı budur.
0
pearson
(06.05.20)
fucking always daha iyi :)

every time diye native bir kullanım yok.
0
kelepir
(06.05.20)
hinative.com
Always ve every time'ın kullanım farklarını native bir kullanıcıdan okuyalım :)
0
kobuzchu kiz
(06.05.20)
@pearson +1 always yerine constantly, forever da olur.

Stative verb denk getirebilirseniz balli fistik olur hatta sikayet, yakinma icin.
I quitted two months ago but I am constantly wanting a cigarette

it li cleft sentence da olabilir, vurguyu kendinize alirsiniz
It is me that always does all the work falan
0
freedonia
(06.05.20)
Always ve keep doing
0
adwokat
(07.05.20)
All the time konuşma dilinde sık kullanılıyor. Bu tip İngilizce ifadeler için Youtube Etkili Pratik İngilizce sayfasına bakın.
0
kaset
(07.05.20)
(23)

Böyle biriyle birlikte olunur mu ?

minikbrowni
Tüm iç güzellik şartlarını taşıyan, hoşlandığım bir bey var.Lakin sorum şu; kendisi 1.80 boy, 120 kg ölçülerine sahip. Hani böyle ağır yaşamlar gibi değil tabi de, göbeği filan var.Tamamen somut düşünerek, duyar kasmadan, duyguları karıştırmadan bu ölçülerdeki bir bey ile birlikte olunur mu ?Yada şö
Tüm iç güzellik şartlarını taşıyan, hoşlandığım bir bey var.

Lakin sorum şu; kendisi 1.80 boy, 120 kg ölçülerine sahip. Hani böyle ağır yaşamlar gibi değil tabi de, göbeği filan var.

Tamamen somut düşünerek, duyar kasmadan, duyguları karıştırmadan bu ölçülerdeki bir bey ile birlikte olunur mu ?

Yada şöyle sorayım, böyle bir erkek evladı gelse, tanışmak istese kararınız ne olur? Kilosunu sorun eder misiniz ?
0
minikbrowni
(06.05.20)
Linç is coming ama ben sorun ederdim sahsen.
0
matilda
(06.05.20)
ederim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.05.20)
yahu nolucak sacmalamayin, kilo gelir gider
0
bubirgüneşvakası
(06.05.20)
benim için sorun olurdu. bu arada daha önceki bir soru ya da cevabından dolayı erkek olarak kalmışsın aklımda nedense, şaşırdım soruyu görünce de. ilginç.
0
pearson
(06.05.20)
başkalarının onay vermesi gerekiyor değil mi yanında gezdireceğin adam için? senin içinden gelenin önemi yok.
0
kelepir
(06.05.20)
insanlara göre mi adam sececeksin arkadaşım. yanında mutlu isen kendini güvende hissediyorsan sıkıntı olmamalı.
0
deju
(06.05.20)
erkekler güzelliğe göre nasıl kadın seçiyorsa ve eleştiriyorsa kadınların da seçme hakkı var. linçlenecek durum yok. benim için kişisine göre değişirdi ama hayır.
0
anais
(06.05.20)
@kelepir+1 ideal kilosu için de ufak bir özveriyle 3-4 ayda cillop gibi olur o ama sendeki bu durum değişmez.
0
karacigerim vur kadehlere
(06.05.20)
sorun edip etmemek olabilir linçlik bir durum yok. benim için sarışın mı esmer mi sorusundan farksız. zaten sorun eder diyen kişiler, o kişi ile tanışınca/karşılaşınca/konuşunca bilinçaltından kaynaklı birlikte olma düşüncesini eliyor. bu içten gelen bir şey. klişe ama yarın kimin ne olacağının garantisi yok. siz etkilendiyseniz, onunla vakit geçirmekten keyif alıyorsanız niye düşünüyorsunuz gerisini ?

buradaki esas sorun, sizin bu soruyu burada sormanız. içinize siniyorsa olur sinmiyorsa olmaz. o boy/kilodaki insanların hiç mi evliliği yok ? kilolular kilolularla diyeceksiniz. hiç mi zayıf/kilolu ilişkisi görmediniz.

bu soruyu buraya sorarak içinizi mi rahatlatacaksınız ? bu soruyu sorma motivasyonunuzu gerçekten merak ettim.

içiniz rahat etmediği, o beyi olduğu gibi kabullenemediğiniz için bu soruyu soruyorsunuz. sizden ricam, eğer o bey ile birlikte olma kararını verirseniz, bir daha bu düşünceye girmeyiniz.
0
fezagezgini
(06.05.20)
hayır sorun etmezdim, kabul ettiysem, sevdiğim birinin sağlığını düşündüğüm için 100 kg'a kadar indirirdim, sonra özgüveni biraz düzelir, bi 20 daha verir, spora gider, kas yapar beni terkederdi.
0
wishmaythşngs
(06.05.20)
sorun olmaz. ben de 43 kiloyum, mutlu mesut takılırdık :)
0
tabirimekruh
(06.05.20)
olmaz
0
The_Lollok
(06.05.20)
Dogustan getirdigi ozelliklere gore insan yargilamam mesela. Boyu, goz rengi, ten rengi vs. Napsin yani nasil degistirsin derim. Ama sonradan gelistirebilecegi seyleri elestiririm. Kendi hayatima alacagim insani da secme kriterim budur. 100 kilo ustu de gari acikcasi. Bi saglik problemiyle kilo veremiyorsa vs cok da begenilecek bi seyi yok benim icin.
0
hindistan cevizi
(06.05.20)
Olmayın. Bunu soracak kadar düşünceliyseniz, hiç başlamayın.
0
bitchesaintshit
(06.05.20)
@kelepir sadece bu soruyu değil, tüm modern kadın erkek ilişkilerini, toplum normlarını, her şeyi tek cümlede özetlemiş. helal olsun. imzamı atarım.
0
in a world of magnets and miracles
(06.05.20)
Birinden hoslanmak icin fiziksel olarak cekici bulmamiz gerek miyor bu zaten? Siz kendisinden hoslaniyorsaniz daha neyi dusunuyorsunuz ki?

Erkek kilolarindan pek anlamiyorum, 180'e 120 kilo nasil gorunuyor pek fikrim yok ama soruyu sordugunuza gore cidden fazla. Biri rastgele tanismak istese sadece goruntuden ibaret olacagindan benim kararimi etkilerdi muhtemelen. Baska kosullarda tanistigim biri icin degisebilir tabii. Hoslandigim ve deger verdigim birine kilo verme konusunda da sonuna kadar destek olurum ama boyle bir istegi yoksa beni olumsuz etkiler bu.
0
pike
(07.05.20)
Bi erkekolarak, 180 e 120 kilo baya fazla bence uyurken bile rahat vermez o adam. Benim gibi 2 kişinin birleşimi bu adam resmen.
0
valarmurgulis
(07.05.20)
bu kişiye göre değişiklik gösterir. kimi sorun edebilir, kimi etmeyebilir. her ikisi de bireysel tercih. bence bu tercihimizde ki en dikkat etmemiz gereken nokta, bana bu tercihi yaptıran/yaptırmayan iç ses mi yoksa dış ses mi? ben gerçekten bu kilo ve boydaki birinden fiziksel olarak uyarılmıyor muyum, yoksa bize her saniye dayatılan güzellik/estetik/fit olma haliyle ilgili dayatmalar kafamın içinde sürekli döndüğü ve onlardan kurtulamadığım/kurtulma ihtiyacı duymadığım için mi tercih etmiyorum?
0
Phoebe
(07.05.20)
Iyi bir insansa, anlasiyorsaniz dert degil. Iliskiye baslayip kilo vermesine destek olabilirsiniz. Ama kilo vermeye direnc gösteriyorsa, bilerek sporu savsakliyor, diyetini aksatiyorsa ben sorun ederdim.

Cevaplarda "Yanina yakistirman, milletin onayini alman mi gerekiyor illa!" denmis. Baskasinin onayiyla alakasi yok, sahsen kilo fazlasi benim cok dikkatimi cekerdi. Gecenlerde benimle ayni boydaki yakin arkadasimin 83 kilo oldugunu ögrendim. Acilen kizi diyetisyene yönlendirip, spora baslattik. "Body positivity" bir yere kadar iyi hos da, saglik sorunlari yasatacak durumlari hos görmek pek mantikli gelmiyor. Adam kisa boylu desen mesela hic mühim degil. Benim erkek arkadasim benimle ayni boyda, 1.65 dünya tatlisi bir insan. Ama fazla kilo demek saglik problemleri demek, 100 kilonun üzerindeyse bir durup düsünürdüm ben.
0
chitosan
(07.05.20)
aşık olduysan zaten bunların önemi yok. çok çirkin birini de sevebiliyorsun garip. ama ben genelde baştan birinden doğrudan hoşlanamadığım için genelde boy kiloya bakıyorum. çünkü çok zayıfım, aramızda sürekli bu muhabbet geçsin istemem.
0
damla sakızlı dondurma
(07.05.20)
Abla ne bilelim biz, sana gore sorun değilse sorun degildir, sorunsa sorundur. Birlikte olunur mu ne demek ki?

Sahsi fikrimizi soruyorsan sismanla olmaz derim ben. Cunku sisman.
0
stavro
(07.05.20)
"1.80 boy, 120 kg ölçülerine sahip"
Bir zamanlar bu bendim. En başta senin ilişkiden beklentilerin nedir onu çok iyi bilmen lazım. Örneğin çok gezip tozmak istiyorsan vs. hayal kırıklığı yaşatabilir. Senin arzuladığın şey fiziksel mi manevi mi bunu bilmen gerekir.

Güzellik dünyanın en subjektif şeyi. O yüzden tanışmak istiyorsa, sen de hoşlanıyorsan bir şans vermekte fayda var. Baştan anlarsın zaten ne kadar iyi olursa olsun çekici bulmuyorsan bulmuyorsundur, kendini ve onu aldatmanın gereği olmaz. Yine de kilolu olması da çekici bulmayacağın anlamına gelmez.
0
redlinetheturk
(07.05.20)
o boya o kilo gayet fazla. bir zamanlar ben de o boyda ve o kilodaydım. kız arkadaşım da vardı. canım cicim aylarında sorun etmedi fakat 1 yılı geçtikten sonra kilo ver şöyle böyle demeye başladı. canım cicim geçtikten sonra o kilo batmaya başlıyor inan bana.

ayrıca eskiden o kiloya sahip birisi olarak söylüyorum gayet de sorun edilecek ve hiç de sağlıklı olmayan bir kilo. sporcu falan değilse olması gereken kilo 80 falan anca.
0
denizgonen
(07.05.20)
(7)

YL terk diye bir eğitim seviyesi olur mu?

ya ben lan neyse
yüksek lisansı yarıda bırakmış olsanız eğitim durumunuzu soranlara "yüksek lisans terk" der misiniz? yoksa sadece "üniversite" mi dersiniz?çünkü "üniversite terk" diyen kişiler gördüm.
yüksek lisansı yarıda bırakmış olsanız eğitim durumunuzu soranlara "yüksek lisans terk" der misiniz? yoksa sadece "üniversite" mi dersiniz?

çünkü "üniversite terk" diyen kişiler gördüm.
0
ya ben lan neyse
(04.05.20)
ikisi de saçma bence. çok eskiden aile baskısı ve maddi sıkıntılar yüzünden bırakan insanların "üniversite terk" diye belirtmesini anlıyorum ama şu an böyle bir şeye gerek var mı emin değilim.
0
yeteramadenedimherseyi
(04.05.20)
Olmaz, sadece üniversite denmeli. Ayrıca yüksek lisans terk denmesi bence olumsuz bir intiba yaratır, o yüzden ben olsam olabildiğince bahsetmezdim.
0
Haldamir
(04.05.20)
en son neyin diploması varsa odur. cv'ye yazılmaz ama laf arasında falan söylenebilir.
0
bohr atom modeli
(04.05.20)
sadece üniversite tabii ki.
0
pearson
(04.05.20)
ben yarıda bıraktım ama söylemiyorum. öyle uzun bir eğitim muhabbeti olursa belki belirtirim.
0
tabirimekruh
(04.05.20)
Trnin en zon okullarından birinde başladım, 2 yıl dersleri verdim bir yıl da yurt dışına gittim yine ders&tez için. Tezi savunmadım. İş hayatına geçip tamamlama gereği duymadım.
Resmi olarak, cvde falan mezunum demiyorum ama yaptığımdan bahsediyorum.
0
jimjim
(04.05.20)
mezuniyet soruluyorsa lisans.

cv de ise gayet belirtilir.
0
AlsterWasser
(04.05.20)
(3)

eşeği köpeğe parçalatan kişi

diffarentiationation
benim gördüğüm 12 saniyelik bir video var ve bir köpek sıpanın tüyünden koparıyor sadece ve videoyu çeken kişi köpeği kovalamaya çalışıyor. ben mi kaçırdım bir şeyi? neresi parçalatmak bunun?
benim gördüğüm 12 saniyelik bir video var ve bir köpek sıpanın tüyünden koparıyor sadece ve videoyu çeken kişi köpeği kovalamaya çalışıyor. ben mi kaçırdım bir şeyi? neresi parçalatmak bunun?
0
diffarentiationation
(04.05.20)
biraz da olayın arka planı güçlendirdi tepkileri. adamın köpeklerini dövüşe hazırlamak için eşekleri kullandığı, daha önce kendisi yüzünden pek çok eşeğin öldüğü ve kendi evinde de birkaç tane yaralı eşek bulunduğu söylendi her yerde. dediğin kadar basit bir yanlış anlama olsaydı binlerce insan tepki göstermezdi bence.
0
pearson
(04.05.20)
"if it looks like a duck walks like a duck and quacks like a duck then it's a duck"

o eşeğin sahibini susturmaktan kolay bir şey yok.
o sosyal medya paylaşımını kendisi yaptı. bu kadar iyi niyetli olmayın hayatta.
0
not dark yet
(04.05.20)
Ben videoyu izleyemedim. Fotoda sıpa çökmüş gibiydi annesi de vardı annesinin trpkisi neydi. Ayrıca bu olayda danışıklı dövüş vardır diye tahmin ediyorum şikayetçi olmamkla çözülemez. Hayvanlara eziyet eden insanlar canlı canlı yakılmalı. Kangallar da öyle vahşi eğitilmiş olmalı yoksa kangal neden saldırsın saldırmaz diye bilşyorum uysal hayvanlar sürü emanet ediliyo
0
yeliz adeley
(04.05.20)
(15)

11 mayıs'tan itibaren avmler açılabilecekmiş.

toucheamore
istanbul için soruyorum. Gider misiniz? Gidiyor musunuz?
istanbul için soruyorum. Gider misiniz? Gidiyor musunuz?
0
toucheamore
(04.05.20)
En son aylar önce gitmiştim, bu süreç başlamadan çok daha önce. Bundan sonra da gitmem.
0
fotrsapka
(04.05.20)
Gitmem.
0
inawen
(04.05.20)
uzun bir sure gitmem. kiyafet ihtiyacimi da bir sure erteler ya da online alirim. su siralar sadece market ve eczaneye gidiyorum ve giderim
0
exlibris
(04.05.20)
Gitmem
0
gmzo
(04.05.20)
çok çok önemli bir işim olursa giderim ancak ama kolay kolay olmaz muhtemelen.
0
pearson
(04.05.20)
Normalde ayda bir 9 ila 11 saatleri arasinda giderdim. O da her ay degil. Tamamen alisveris icin.
Asla arkadaslarla bulusma noktam olmadi avmler, olamaz da.

O avm kalabaligi beni oldum olasi tedirgin ederdi yani.

Su durumda asla gitmem. Covid tamamen silinirse bi gun yine ayda birlik rutinime donerim anca.
0
Flipsflops
(04.05.20)
ne avmye, ne berbere gitmem.

gideceğim yer belli, market, eczane mecbur kalırsam hastane ve atm.
0
hem şişko hem deli
(04.05.20)
yolum önünden geçiyorsa değiştiririm.
0
iddaaci
(04.05.20)
ben giderim. hastalanırsam bana bi şey olmaz. bünye sağlam.

tek başıma yaşadığım için bulaştırabileceğim birisi yok.
dışarda birisine bulaşırsa bulaşır. o da nasip.
0
adwokat
(04.05.20)
Avm ye giderim ama berbere gitmem.
0
yeliz adeley
(04.05.20)
Ne berber ne avm ikisinede birkaç ay daha gitmem
0
all girls dream
(04.05.20)
Aşı olana dek ne markete ne de avmlere gitmeyeceğim.
Ne yazık ki online alışverişe devam edeceğim.
0
chihirovekohaku
(04.05.20)
Zaten avm'leri sevmeyen bir ev reisi olarak gitmem eşimin de gitmesine müsade etmem uzunca bir süre kanımca 2020 yılı içerisinde AVM sezonu bitti bizim için 2021 yılında ise duruma bakarım.
0
solo
(05.05.20)
giderim.
0
yedek
(05.05.20)
gitmem.
0
ya ben lan neyse
(05.05.20)
(2)

Kızla eğlenceli şeyler konuşamıyorum

noluyo yaa
Şimdi şu aralar konuştuğum bir kız var, gerçekten zeki, güzel falan. Ne zaman ciddi konulardan konuşsak inanılmaz zevk alıyorum, o da alıyor belli ve bu benim için önemli. Ama gelin görün ki hayat sadece bunlardan oluşmuyor, sevdiğim komedyenlerin videolarını atıyorum beğenmiyor, şaka yapıyorum gülm
Şimdi şu aralar konuştuğum bir kız var, gerçekten zeki, güzel falan. Ne zaman ciddi konulardan konuşsak inanılmaz zevk alıyorum, o da alıyor belli ve bu benim için önemli. Ama gelin görün ki hayat sadece bunlardan oluşmuyor, sevdiğim komedyenlerin videolarını atıyorum beğenmiyor, şaka yapıyorum gülmüyor vs. Kısaca geyik yapamıyoruz, sadece ciddi şeylerin arasında arada şaka falan yapabiliyoruz o kadar.

Bu değişir mi? Ne olur? Çok mu abartıyorum acaba?
0
noluyo yaa
(30.04.20)
eğlenceli şeyler konuşamamak değil de eğlence anlayışlarınız farklı gibi duruyor. zaten aynı olmak zorunda da değil, neden senin beğendiğin komedyenin espri anlayışı ona uygun olmak zorunda ki? bence önce bu düşünce yapısından kurtul, sonra da aranızdaki eğlence durumunu geliştirme yollarını ararsın.
0
pearson
(30.04.20)
gülemediğim insanlar olmuyordu. güldüğümü buldum. benim gibiyseniz kesinlikle olmaz.

Beraber bir ömür gülemeyeceğim biriyle neden olayım. ciddi şeyler konuşup keyif almaksa amacım üniversite kantininde hocalarla sohbet ederdim sadece.
0
tessera
(30.04.20)
(7)

unutamadigim eski sevgilim

meet me in montauk
her şeyin sonu yine ona varıyor. deseler ki yakında öleceksin, aklıma gelen ilk şey ona gitmek olur, bir şekilde iletişim kurmak. rüyamda bazen öldüğünü görüyorum ve pişmanlıkla dolu bir şekilde uyanıyorum. napsam çare değil gibi. buyrun istediğinizi söyleyin, su an bir ilişkim de var. uzunca bir sü
her şeyin sonu yine ona varıyor. deseler ki yakında öleceksin, aklıma gelen ilk şey ona gitmek olur, bir şekilde iletişim kurmak. rüyamda bazen öldüğünü görüyorum ve pişmanlıkla dolu bir şekilde uyanıyorum.

napsam çare değil gibi. buyrun istediğinizi söyleyin, su an bir ilişkim de var. uzunca bir süredir hem de. birlikte olduğum kişiyi seviyorum. ona haksızlık yaptığımı söyleyeceksiniz, böyle düşünmüyorum. sonsuza dek bu hisle kendimi inzivaya mi çekmeliydim?

eski sevgilimle yollarımızı ayirali 6 yıl oldu. hiç iletişim kurmadik sonrasında. ortak arkadaşlarımızla da iletişimi kestigim için haber de almadım. bunu kendi içimde bitirmenin yolu onla yüzleşmek olabilir mi? aslında her şey o zaman mi bitecek, onu görünce her şeyin ne kadar anlamsız oldugunu mu anlayacağım? bu hisle yaşamak istemiyorum. ileride pişmanlıkla, keskeyle bakmak istemiyorum. bundan hakikaten kurtulmak istiyorum iyi ya da kötü. onla ya da onsuz.

napmaliyim? içimde bir yerlerde hep onla tekrar iletişim kurma, deneme, " kavuşma" isteği var. belki benden nefret ediyor, bilemiyorum.

asagilikca belki ama ona bir şekilde kendimi hatırlatmak istiyorum. ne düşündüğünü, hissettiğini merak ediyorum. ikimiz için de önemli bir ilişkiydi. sadece o zamanlar psikolojik olarak çökmüş durumdaydim ve onu bir hayli zorladım. beni hayatından gelip geçmiş bir bela olarak görüyorsa haklıdır.


alakasız cümleler kurdum. neyse, işte böyle.
0
meet me in montauk
(27.04.20)
Ne ediyosan kendin kendine ediyorsun farkında mısın?
0
antihero
(27.04.20)
sevgiline allah sabır versin. Hani 1 sene önce ayrılık yaşanır, o ilişkinin üzerine yeni ilişki kurulur bir yere kadar anlarım ki anlamamak lazım bir ilişki bitmeden başlamak saçma.

Yazık adama / kadına. Umarım şu ankinden ayrılırsın çünkü kimse uzun süreli, mutlu bir ilişki içerisinde bu tarz samimiyetsizlikleri haketmiyor.

Şu an da psikolojik olarak sağlam değilsin. 6 sene nedir gerçekten. Yazık seninle ilişki yaşayana.
0
denizgonen
(27.04.20)
Ciddi psikolojik takıntın var. Ayrılalı 6 yılgeçmiş hala hatırlatayım derdi var. Kendi hayatına yazık. Terapi olur hobi olur bir yol bul kurtar kendini. Yaşadığın hayat hayat değil
0
KaraSakall
(27.04.20)
Hadi 6 senelik ilişkiyi unutamama olayına bir şey demeyeyim ama bu kadar yoğun duyguyu başka bir sevgilin varken yaşaman hiç normal değil. Diğer yazarlar da belirtmiş zaten. Benim daha fazla bir şey dememe gerek yok.
0
bitchesaintshit
(27.04.20)
bu hissin yakınından geçtim, daha bu akşam bile özledim 4 yıl önceki eski sevgilimi. ara ara ben de düşüyorum bu boşluğa ama yine de bu şekildeyken hayatıma birini alıp onu kandırmıyorum. kendini aklamaya çalışma. önceki soruna baktığımda görüyorum ki senin problemin bu kişiyi unutamaman değil. onu kendine bir dayanak haline getirmişsin, asıl sorunlarını örtmene ve kafanı oyalamaya yarayan bir alışkanlık olmuş sadece bu duygu. senin başka problemlerin var, lütfen onları çözmeye çalış. onları çözdüğünde derdinin eski sevgiliyle kavuşamama olmadığını anlayacaksın zaten.

bir de denizgonen +1 diyorum. belli ki empati yapma kabiliyetinden yoksunsun. gerçekten üzüldüm o insana, tek kelimeyle yazık. umarım en kısa zamanda tedavi olursun. kimse senin gibi biriyle birlikte olmayı hak etmiyor.
0
pearson
(27.04.20)
böyle düşünenler lütfen şunu da açıklasın, bir insanı çok severken diğerini de çok sevemez miyiz? bunu imkansız buluyorsunuz sanırım.
0
🌸meet me in montauk
(27.04.20)
şunu da açıklasın, bir insanı çok severken diğerini de çok sevemez miyiz?

şu konu hakkında sevgilinle hiç konuştun mu peki? hani bu normal ve kabul edilebilir bir şeyse sevgilin bundan haberdar ve kabullenmiş mi?

yok konuşmadıysan demek ki adamı duygusal olarak aldatıyorsun.
0
KaraSakall
(27.04.20)
(7)

Sizce bu mouselardan hangisi?

garavel
Selamlar, genellikle mimari çizim için kullanılacak, o yüzden ergonomi ve tutuş önemli ama görüntü de güzel olsun istiyorum, sizce bunlardan hangisi?https://www.teknosa.com/hp-v0l79aa-kablosuz-mouse-siyah-p-125194022https://www.teknosa.com/hp-x7q44aa-z3700-gumus-kablosuz-mouse-p-125194027https://www
Selamlar, genellikle mimari çizim için kullanılacak, o yüzden ergonomi ve tutuş önemli ama görüntü de güzel olsun istiyorum, sizce bunlardan hangisi?

www.teknosa.com

www.teknosa.com

www.teknosa.com
0
garavel
(25.04.20)
ergonomi onemliyse kesinlikle 1 ve 2 degil. avucun ici dolmadigi icin elimi agritan bir mouse'um vardi boyle.

benim icin baska etkenler var sahsen, tiklama sesi onemli, scroll'un tiklanma kolayligi onemli, isiksiz olmasi onemli. en guzeli gidip gormek ama mouselar da maalesef hep kapali kutu oluyor.
0
yoggi
(25.04.20)
1 ve 2 hiç ergonomik görünmüyor. 3 işini görür.
0
chavezding
(25.04.20)
1 ve 2'deki mouse tarzı benim elimi ağrıtıyor. 3 diyorum.
0
pearson
(25.04.20)
dikey farelere bir bakabilirsiniz. burdaki farelerine aksine, koldaki/bilekteki rotasyona sebep olmadigi icin daha koruyucu oldugu soyleniyor.
0
jnlbnnn
(25.04.20)
dikey mouse güzel bu arada. Çok rahat geliyor bana, fakat bir süre mask yaparken normal mouse'a döndüm :) sonra alıştım. siz de çizim için kullanacaksanız garip gelebilir. Ama normal kullanımda gayet iyi.

www.amazon.com.tr
şu var bende ama yıllar önce Amazon Abd'den 20 dolara almıştım. Bu kadar para vermeyin.

Normal ve ergonomik olarak, eli dolduran oyuncu mouse'ları var, ama pahalı oluyorlar tabii.
0
nhk ni youkosu
(25.04.20)
3 numarada da avcunun içi değmeyecek ki. zaten değmesine de gerek yok. üsttekilerden hiç kullanmadım ama belki vardır bir numarası.
0
bohr atom modeli
(25.04.20)
bunlar "ergonomi ve tutuş" faresi değil, bunlar dizüstü çantana atıp gittiğin yerde çalışmak için kullanılan ufak fareler. hele 1 ve 2 neden burada anlamış değilim. "ergonomi ve tutuş" için büyük fare alman gerek, onlar da bu fiyatlara bulunmuyor.

www.mediamarkt.com.tr
bu giriş model denilebilir.
0
late viper
(25.04.20)
(10)

Bu ayakkabılar nasıl?

candide
sb.https://resimag.com/p1/8b099a14212.png
0
candide
(25.04.20)
güzel
0
fragile lady
(25.04.20)
Kötü
0
Esinsin
(25.04.20)
beğenmedim :(
0
theseachange
(25.04.20)
Mükemmel ama süet kullanımı zor.
0
kafadanbacakli
(25.04.20)
şirin
0
papuayenigine02561
(25.04.20)
Nein.
0
velvetmorning
(25.04.20)
Duyuruda sorulan ayakkabıların %90'ı kötü ama bu ayakkabıları beğendim. Çok hoş. Hayvan gibi pahalıdır ama kesin :(
0
elorelia
(25.04.20)
sevimli bence ben alirdim ama bence de kesin pahalidir.
0
in vino veritas
(25.04.20)
eh işte. ne çok iyi ne çok kötü. bir de kullanımı zor gibi duruyor.
0
pearson
(25.04.20)
Açık renk, sakıncalı.
0
fatih baker
(25.04.20)
(7)

Bu fotoğraf montaj mı sizce?

glutamin
Bana çok fake geldi birisi kendi kızını yapıştırmış gibi sanki. Herkes de paylaşıyor çözemedim bir türlü.
Bana çok fake geldi birisi kendi kızını yapıştırmış gibi sanki. Herkes de paylaşıyor çözemedim bir türlü.
0
glutamin
(23.04.20)
Evet bana da öyle geldi kızın yüzü yeni dijital makinelerle çekilip siyah beyaz yapılmış kadar net
0
Esinsin
(23.04.20)
Fake
0
Bruce
(23.04.20)
çok belli fake olduğu.
0
pearson
(23.04.20)
aslı buymuş. tüm internetleri trollemiş kim yaptıysa.
(git: eksiup.com)
0
scudman1
(23.04.20)
Acemice yapılmış bir montaj.
0
efx
(23.04.20)
fotoşoklanmış...
insan biraz önzenir.
0
pangea
(23.04.20)
Montaj.
Bugünkü paylaşımlarda başka kızlar da gördüm.
Zaten ilk bakışta da anlaşılıyor.
0
pro9it9is9
(23.04.20)
(5)

Telefona bedava şarkı kaydedip internete bağlı değilken dinlemek

semitika
Hangi uygulama ile yapabiliriz bunu?(iphone)
Hangi uygulama ile yapabiliriz bunu?
(iphone)
0
semitika
(22.04.20)
hahahaha

youtube'dan beğendiğin şarkıyı aç linkini kopyala ve y2mate gibi bir site kullanarak indir

soundcloud'dan beğendiğin şarkının linkini kopyala, soundcloud downloader ile indir

veya torrent kullan ya da mp3 olarak arat indir.

spofifi ne hale getirdi milleti hahaha, nerede o mp3 gençliği.
0
hem şişko hem deli
(22.04.20)
ben de güldüm soruyu görünce. mp3 siteleri var bir sürü kullanabileceğin. hatta itiraf edeyim, ben şunu kullanıyorum uzun bir süredir www.mp3juices.cc
0
pearson
(22.04.20)
iPhone bu tarz uygulamalarin yayinlanmasina izin vermez. olsa da cok uzun omurlu olmaz. zira telif hakki ile korunan eserleri bedelini odemeden indirmek emek hirsizligi sayiliyor.

bilgisayarda malum programlarla indirip iphone'a aktarabilirsiniz.

edit: bol sans. Tim Cook'a yazin belki onerecegi bir sey olur.
0
yoggi
(22.04.20)
verdiğiniz öneriler bilgisayarda indirip telefona aktarmaya yönelik. benim sorduğum ise iphone'a nasıl bedava müzik indirebiliriz?
0
🌸semitika
(25.04.20)
internetten direkt iphone a müzik indiremezsin. yukarıda denilmiş apple politikasına aykırı. jailbreak yaparsan bazı programlar var ama zaten jailbreak yapacak kadar bilgin olsaydı burada bu soruyu sormazdın o yüzden onu geç.
garantili yöntem önce bir şekilde mp3 bul bir yerlerden pc ne indir.sonrasında "syncios" programını indir. itunes muadili ve çok pratik bir program, itunes ile hiç uğraşma. bu program ile iphone istediğin her dosyayı atarsın.
0
zikardo
(25.04.20)
(6)

neden sessiz ve iyi insanlar yerine baskın ve kötü karakterli insanlar

neoluyokardesimnebutantantana
daha çok seviliyor? bilmem katılır mısınız ama bana öyle geliyor.
daha çok seviliyor? bilmem katılır mısınız ama bana öyle geliyor.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(22.04.20)
katılmam, sessiz ve iyi insanları seviyorum ben.
0
ebabil curnatasi
(22.04.20)
Her baskın karakter aynı zamanda kötü olarak siniflandirilmamali bence.

Ben sessiz insan sevmem sahsen çünkü büyük çoğunluğu pasif ve kriz yonetemiyorlar.
0
superfluid
(22.04.20)
Ben sevmiyorum. En yakin arkadaslarimin bile naif degil de cirkef insanlar oldugunu toplu bulusmalarda gördügümde soguyorum onlardan. En son bir tanesiyle arkadasligimi bitirdim.
0
chitosan
(22.04.20)
Bu dediğinizi ben de çok tecrübe ettim. Sessiz insanları dinlemeye kimse uğraşmak istemiyor, naifliklerini eziklik olarak görebiliyorlar. herkes açıkça konuşanın peşinde gidiyo. Böylesi daha kolaylarına geliyodur belki bilemem.
Ama baskın ve kötü karakterleri sevdiklerini de hiç zannetmiyorum. Muhtemelen o kişiden çekindikleri içim seviyormuş gibi görünüyolar
Aman bize bulaşmasın ya da güçlünün yanında durma isteği gibi sebeplerden ötürü
0
umutsuzevjınıkı
(22.04.20)
her baskın karakterli insan kötü ve çirkef olmadığı gibi her sessiz insan da iyi ve naif değil. bu ne biliyor musun, senin gibi olmayan ama senden daha çok sevilene kıskançlıkla çamur atmak. senin özelinde demiyorum elbette. ayrıca sessiz insanların çoğunluğunun pasif ve sosyal açıdan beceriksiz olduğu da bir gerçek. yoruluyorum böyle insanlarla vakit geçirirken, iki cümle kurmaktan aciz birçoğu maalesef.
0
pearson
(22.04.20)
+1@pearson
bazı insanlar kötü veya problemli insanlar olduğu için artık yalnız diye düşünüyor insan belirli bir yaştan sonra.filmlerde sessiz insanların içinden don juanlar çıkıyor beyaz atlı prens gibi samimileştikçe açılıyorlar ama hayat gerçekte öyle değil.
özellikle türkiyede bazı insanlar gücü olmadığı için veya içten bir pazarlıkları olduığu için sessiz sakin kalabiliyor.
aşarı kaçarı insanların içinden yalnız kaldıklarında merhamet çıkabiliyor.kendini güldüremeyen palyaço gibi
0
birdposing
(23.04.20)
(3)

Arkadaşlık ilişkileri

Unde bach canim
Biraz dertleşmek için yazıyorum aslında. O yüzden ee bunda soru yok demeyin.Aslında sosyal fobi midir bilmiyorum ama arkadaş edinmek konusunda ya da yeni kişilerle tanışmakta bir sıkıntım yok. iken Ortaokuldan itibaren okulda yaşadığım bazı rezil durumlardan dolayı sınıf arkadaşlarımla okul bittikte
Biraz dertleşmek için yazıyorum aslında. O yüzden ee bunda soru yok demeyin.
Aslında sosyal fobi midir bilmiyorum ama arkadaş edinmek konusunda ya da yeni kişilerle tanışmakta bir sıkıntım yok. iken Ortaokuldan itibaren okulda yaşadığım bazı rezil durumlardan dolayı sınıf arkadaşlarımla okul bittikten sonra bırakın arkadaş kalmayı, karşılaşmak dahi istemedim. Sanırım biraz salak bir çocuktum. 12 yaşlarımdayken malzeme getirmediğim için tahtaya çıkartılanlar arasında derdimi anlattığım anda sinirden ağlamaya başlamam, cüsse olarak iki katım bir kızdan dayak yemem, okula para lastiklerinden getirip sınıfa dağıttığım için hocalardan azar yemem vs nedeniyle kendimce travmatik bir dönem geçirdim.

Liseye geldiğimde yine saçma şeyler yapmaktan vazgeçmedim. Bir de görsel olarak kendimi itici bulduğum dönemdi. Arkadaşlarımı okul bittikten sonra görsem sanki benimle o zamanlara ait özelliklerimle dalga geçeceklermiş gibi gelirdi hep.
Üniversiteye kadar bu durum böyle devam etti. Tabi o zamana kadar görüşmediğim için hepsiyle iletişimim koptu.

Aslında bu zamanlarda arkadaş çevrem az da olsa sürekli oldu. Yani samimi olduğum kişi veya kişiler... Fakat aileden kaynaklı olarak hiç kafe kültürüm ya da okul arkadaşlarımla okul sonrası birlikte bir şeyler yapma durumum olmadı. Hep evin yolunu tuttum.
Liseye dair arkadaşlıklarımda gördüğüm ilk yanılgı ve üniversitenin başlarında benim için uzun süreli arkadaşlığın olmaması bu ilişkilerde büyük hayal kırıklığı yarattı bende. Birlikte vakit geçirirken eğlendiğim arkadaşlarımın benden sıkılıp uzaklaştığını fark ettim. Ve zaten okul çıkışı birlikte yaptığımız tek aktivite olan bilgisayar parçaları ve oyunları bakmak olan bu arkadaşımla lisede uzaklaştık. Üniversitede de yurtta kalırken samimi olduğum arkadaşım bir şeyler yapma teklifime karşılık en son işim var gelemem diyerek başından savınca, insanları ortak alan haricinde bir şeyler yapmaya davet etmeyi bıraktım. Biraz buldumcuk gibi de davranıyorum sanırım.

Tabi böyle olunca yine bir süreksiz arkadaşlıklar oluştu. Üniversitede görüştüğüm arkadaş çevremi severdim ama onlar da evlendi etti. Biri hariç hepsiyle iletişimim kesildi. Zaten ben aramasam kimse aramıyor diye kesilecekti. Ya da işleri düşünce aramaları sinirime dokunduğu olunca telefonlarını açmadım falan.

İnsanlarla arkadaş olmamda problem yok, muhabbet veya iletişimde de sıkıntı yok ama bu arkadaşlığı mecburi alan haricinde devam ettirmek gibi bir problemim var. Birlikte bir şeyler yapalım diye teklif ettiğimde geri çevrilince o insanla bir daha konuşasım gelmiyor. O eski travmam aklıma geliyor ve kendimi sanki arkadaşlık dilenirmiş gibi hissediyorum, gururuma yediremiyorum galiba bilmiyorum. Bu yüzden kimseyle ortak alan dışında bir teklifte bulunmıyorum.
Bazen de kendim bir şeyler yapasım gelmiyor ama sonra pişman olup keşke arayıp sorsaydım, iletişimi koparmasaydım iyi birisiydi falan diyorum. Kendimi ciddi anlamda yalnızlaştırdığımı hissediyorum.

Zaten çok fazla kız arkadaşlarım(sevgili) olmadı. Kuzenlerim, 1-2 tane de başka şehirlerde çok görüşemediğim arkadaşım var.

Bu durumların üzerine bir de korona ekleninve evde tıkılıp kaldı , sanırım yalnız ölücem hissi geliyor sürekli. Sizin var mı arkadaşlık üzerine böyle sorunlarınız?

Neyse öyle anlatmak istedim. Kendime uğraş buldum elbet ama yalnızlık çok koymaya başladı bu aralar.

Edit: imla
0
Unde bach canim
(22.04.20)
İnsanları çok fazla ciddiye alıyorsun. Arkadaşlığa da çok fazla değer veriyorsun.

Merak etme çok az kişinin yakın arkadaşı var, belli bir yaştan sonra da kariyer derken evlilik derken nadiren görüşebiliyorsun.

Herkes işi düşünce ulaşır zaten, sen de sıkıldığın zaman ulaşmıyor musun?

Fazla düşünüyorsun. Kendine odaklan , bu kadar kırılgan olmamaya mutsuz olmamaya çalış.
0
denizgonen
(22.04.20)
İlkokulda soyleydi, lisede boyleydi vs diyerek 20 senelik dertleri peşinden sürükleme. Unut gitsin. Zaten o dönemlerden birinin hayatında kalmadı da pek mümkün değil.

Kopma durumu ile alakalı benim de bir kişi için pişmanlığım var. Ama hayat insanları farklı taraflara yönlendirince bu durum kaçınılmaz oluyor. Görüşmeye calissan da eski samimiyetin kalmıyor. Yani üniversitedeki arkadaşlarını iş hayatı başlayınca o platformda da devam ettirebilen azınlık çok az bence. Çoğunluk bizim gibi kopuyor. O yüzden kendinden problem arama.
0
elorelia
(22.04.20)
insanları çok ciddiye alıyorsun ve olayları da fazla büyütüyorsun. duygusal açıdan olgunlaşamamışsın ve küçük bir çocuk hassaslığında düşünüyorsun. bu senin yaşındaki birisini için normal bir davranış kalıbı değil, bunu değiştirmelisin. kendine acımaktan vazgeç.
0
pearson
(22.04.20)
(5)

Gece Plağı/Splint Muadili

rakunzelll
Merhabalar.Bruksizm problemimden dolayı gece plağı veya splint yaptıracaktım, bir süre sonra da ortodontik tedaviye başlayacaktım ancak salgın sebebiyle kaldı maalesef. Tek dişim paramparça olup sadece et içindeki kısım kaldığı için çekildi, onun yanındaki azı dişimin dış kısmında da yarısı yok. 2-3
Merhabalar.

Bruksizm problemimden dolayı gece plağı veya splint yaptıracaktım, bir süre sonra da ortodontik tedaviye başlayacaktım ancak salgın sebebiyle kaldı maalesef. Tek dişim paramparça olup sadece et içindeki kısım kaldığı için çekildi, onun yanındaki azı dişimin dış kısmında da yarısı yok. 2-3 tane de ucu minik kırılmış dişim var öyle bir durumdayım. Üzerine bu dönem stresten dolayı dişlerimi daha çok sıkmaya başladığımı farkettim. Yamuk dişlerden dolayı baskı eşit yayılmadığı için daha çok kırılma oluyor zaten. Eğer bir çözüm bulamazsam süreç sonuna kadar birkaç dişim daha parçalanacak gibi.

Gece plağı veya splint muadili bir şey yapma şansım var mı, ya da alternatif bir öneriniz var mı?
0
rakunzelll
(21.04.20)
yaptirabiliyorsan botox yaptir acilinden. o kadar kuvvet veriyorsan botoxtan baskasi yaramaz.
plak icin kalip almalari lazim, bir kac kere gidip gelmen lazim. (en azindan benim oyle olmustu) botox icinse 1 kere gidiyorsun, belki bir de 10 gun sonra kontrole gidiyorsun. yalniz gidip de ucuz diye guzellik salonunda ya da kiyida kosede kalmis bir yerde degil, cene cerrahina yaptir. sonra etkilenmemesi gereken kaslarin da etkilenir.
0
65 derece
(21.04.20)
gece plağı hafif derecede sıkmalarda çözüm olarak sunuluyor diye biliyorum.

plak için bir kere kalıp vermeye gidiliyor, birkaç gün sonra veya genelde bir hafta sonra teslim almaya gidiyorsun. plağın yapıldığı plastiğin sertliği burada önemli bir konu. plak çok sertse diş eti problemlerine sebep olabiliyor veya çok yumuşaksa hiçbir işe yaramıyor. bu noktada dediğim gibi plaklar senin için işe yaramaz diye düşünüyorum.

botoks işinde de ileri derece bruksizm hastalarında birkaç sefer halinde uygulanıyor tedavi. yaklaşık 1,5 yıl düzleminde 6 ay aralıklarla gidilmesi tavsiye ediliyor genellikle. ilk birkaç hafta çiğnerken alışmakta güçlük çekebilirsin veya yoğun hissizlik yaşayabilirsin, normaldir ve zamanla geçer. çenenin diğer fonksiyonlarının olumsuz etkilenmemesi açısından tam olarak doğru kası bulmak gerekiyor. seri üretime geçmiş gibi estetik yapan biri yerine işinin ehli birine gidersen daha iyi olur.
0
pearson
(21.04.20)
www.decathlon.com.tr

Gece plağı değildir. Tıbbi ekipman değildir. Bilgi amaçlı paylaşıyorum.
0
renegade
(21.04.20)
Salgından dolayı diş hekimine gitme şansım olmadığı için (yani splint veya botoks uygulatamadığım için), evde uygulayabileceğim alternatif bir çözüm sormuştum ama pek anlaşılmamış sanırım.

Sorunu yaşayıp da arama sonucu buraya gelenler için şöyle bir bilgi ekleyeyim: bir diş hekimi diş gıcırdatma önleyici aparey önerdi. Sıcak suda bekletilip ağızda şekil alması sağlanıyor, gece plağının amatör olanı. Kalıp almadan kullanılanları da var. Eczanelerde bulunabileceğini söyledi ancak girdiğim 4 eczanenin hiçbirisinde yoktu, internetten sipariş verdim. Mouth guard, dişlik, bruksizm plağı, diş gıcırdatma engelleyici yazarak bulabilirsiniz.

Decathlon linkindeki ürün kalıp alınmayan, sporcuların kullandığı mouth guarda bir örnek.
0
🌸rakunzelll
(23.04.20)
Decathlon dan paylaştığım da. O şekilde. Kaynar suya atıp yumuşatıp sıkıyorsunuz. Böylelikle şekil alıyor. Gece plağımı unuttuğum kısa bir gezide kullandım.
0
renegade
(24.04.20)
(9)

dahi anlamındaki -de -da'yı ayrı yazmamak

Stoneface
birlikte olduğunuz kişi bu kuralın farkında ama arada yanlış yazıyor. bu konuyu kafaya takar mıydınız?
birlikte olduğunuz kişi bu kuralın farkında ama arada yanlış yazıyor. bu konuyu kafaya takar mıydınız?
0
Stoneface
(20.04.20)
yani bu insanlarda genelde hakir gordugum bir sey ama diger ozellikleri beni cok cezbediyosa ustune gitmem. kimse mukemmel degil neticede.
0
hot potato
(20.04.20)
karşımdaki kişinin diğer özelliklerine göre değişir. genel olarak çok da hoşuma gitmiyor ve uyarıyorum karşımdakini tatlı bir şekilde.
0
pearson
(20.04.20)
evet.
0
candide
(20.04.20)
farkında olup arada yanlış yazması nasıl oluyor? demek ki çok da farkında değilmiş...
arada'dan daha nadir oluyorsa sorun değil ama arada denecek kadarsa sorun. bir keresinde "amaan onlar da insan be olm, bi şans ver" diyerek hem bunları hem de şey'in ayrı yazılışını bilmeyen biriyle sevgili olmuştum, hiç iyi bir tecrübe değildi. hiç de gözardı edilecek bir şey değilmiş o zaman anladım...
0
Bruce
(20.04.20)
@bruce : normalde sık hata yapılan noktalarda ayırıyor, basit yerlerde sallamıyor bitişik yazıyor gibi. benim gibi otomatiğe almış değil durumu.
0
🌸Stoneface
(20.04.20)
@Stoneface, cıks bizimle değil...
0
Bruce
(20.04.20)
Hoşlanmışsam, genel olarak kafama göre olduğunu düşünüyorsam, takmam ama arada dalga geçerim. Ama temel düzeyde matematik bilmiyorsa (analitik düşünme becerisi yoksa) takarım, olmaz o zaman gerçi anlaşamam zaten.
0
pati
(20.04.20)
İster hoşlanayım ister ölüp biteyim, bitişik yazdığı an uyarırım.
0
karacigerim vur kadehlere
(20.04.20)
bu da cahil bahanesi. biliyorum ama uğraşmıyorum. bir space'e basmak mı uğraşmak? geçiniz. bilmiyor olsa en azından öğretilir. bu tiplere doğrusunu öğretmek isteyince bi de üste çıkıyorlar.

ben takmıyorum ya. herkes nasıl yazarsa yazsın. üniversitedeyken eski sevgililerimden birine aşırı hayrandım. otur sana saatlerce anlatsın. felsefeden girer ekonomiden çıkar falan. bense türkçeye takıktım o da hatalar yapıyordu. ne diyeyim bana freud anlatıyorsun ama de bitişik olacak mı?
bana ne abi ben bana yarayanı alır işime bakarım. türkçesi iyiyse ekstra puan. değilse yapacak bi şey yok.
bir yanlış yaparsa ayarı yer ama. öyle artistlik yapmadan önce konuştuğun dili bileceksin.
0
bohr atom modeli
(20.04.20)
(3)

Maske neden bu kadar sorun oldu?

ya ben lan neyse
tamam, dağıtımda yaşanan yanlışın yanlışı uygulama tercihleri falan var da...üretimde neden bu kadar sorun var? dünyanın ocaktan beri ffp3 maskele doldurulması gerekmiyor muydu?bilen arkadaşlar var mı? çok mu zor bu maskeleri üretmek?
tamam, dağıtımda yaşanan yanlışın yanlışı uygulama tercihleri falan var da...

üretimde neden bu kadar sorun var? dünyanın ocaktan beri ffp3 maskele doldurulması gerekmiyor muydu?

bilen arkadaşlar var mı? çok mu zor bu maskeleri üretmek?
0
ya ben lan neyse
(20.04.20)
üretimi bilemem ama tüketim hızının fazla olduğu bir gerçek.
0
helenart
(20.04.20)
Bana Türkiye'nin maske durumundan çok Avrupa'nın maske durumu garip geliyor. Fransa gibi ülkeler nasıl maske üretemiyor da vatandaşları, doktorları ağlak bir şekilde videolar çekiyor? Bu kadar zor mu maske üretmek? Anlayamıyorum.
0
pearson
(20.04.20)
Maske pazarinin 80% Cinin elinde. Niye cunku kapitalizm bu. yurt disindan ucuza almak varken, niye emek. zaman adamlar. Cinde karin tokluguna ureten kitle var sonucta. Arti bir de stoga ne gerek var kafasindalar. Isletme okullarinda just in time logistics, supply chains diye beyaz yaka abiler sabahtan aksama kadar yararlarini anlatip oduller aliyorlardi alsinlar bir taraflarina monte etsinler simdi just in time logistigi. Bu olaylar olunca Cin dahil diger ureticiler ihraci durdurdu bir sure. herkes kendi ulkesini dusunmeye basladi. Almanya, Fransa bunlar da bir nebze uretim var en azindan. Amerika hepten sapa oturdu. Buyuk ulke, yetismiyor. talep cok fazla. Ingiltere desen fiyasko, mallar suru bagisikligi yapicaz diye 2-3 haftayi bosa harcadilar. Insan o arada ekipman, kit mit stogu yapar onu bile yapmamis mallar. Genel olarak talep cok fazla, uretimi oyle kolay da degil. Bunun standardi var, saglik, guvenlik acisindan uygun olmasi lazim. Hadi Sokaktaki adama bez gibi bir seyler urettin verdi, hasta bakicisina, doktora, hemsireye ne idugu belirsiz ekipman veremezsin, verirsen onunu hic alamazsin virusun. Meslek liseli adam uretir, yok t-sshirtculer maske uretecek vs bunlari gecin, onlarin urettikleri canavarin disinde kovuk, kitlesel uretim lazim. Mevcut ureticiler full kapaste calisiyor buna ragmen Amerikan maske ureticileri roportajda talebi en az 2 ayda karsilayabiliriz diyordu.
0
freedonia
(20.04.20)
(3)

İstanbul'da minibüsler çalışıyor mu?

insomniac
Bayadır dışarı çıkmadığım için bilmiyorum. Minibüsler çalışıyor mu?
Bayadır dışarı çıkmadığım için bilmiyorum. Minibüsler çalışıyor mu?
0
insomniac
(20.04.20)
Geçen hafta Pendik-Kadıköy çalışıyordu ama eskisi kadar sık geçmiyordu sanki.
0
kobuzchu kiz
(20.04.20)
çalışıyor
0
cureforlove
(20.04.20)
çalışıyor.
0
pearson
(20.04.20)
(18)

Şu kız isimlerini yorumlar mısınız ?

dunyatuhaf
BerinBerrin Beren Teşekkürler .
Berin
Berrin
Beren
Teşekkürler .
0
dunyatuhaf
(19.04.20)
üçü de hoş değil.
0
candide
(19.04.20)
Beğenmedim hiçbirini. Berru, Berfu vs. de hoş değil. Aslında o kadar güzel kız isimleri var ki, onlar dururken bunlar da ne bileyim...
0
pearson
(19.04.20)
berrin kötünün iyisi, diğerleri kötü.
ece diye bir isim varken bunlar niye?
0
pati
(19.04.20)
hepsi sıkıcı.

güzel isimler; irem, ceren, doğa, duru, mavi, güneş, rüya, ilkem.

:)

olur da çocuk yapmama kararımı değiştirirsem; renk, ahenk, mavi ve doğa isimlerini kullanmayı tercih ederdim. çünkü irem benim adım, ceren kuzenimin. :)
0
batlegolas
(19.04.20)
Berrin guzel ama telaffuzu biraz zor cift r. Beren mis gibi isim bence unisex de kullanılıyor. Tek cesit sesli harf iceren isimleri seviyorum ben.
0
hindistan cevizi
(19.04.20)
Beren kötünün iyisi.
0
selimcigimisik
(19.04.20)
Berfin hepsinden güzel.
0
anatomik
(19.04.20)
illa bunlardan biri olacaksa

berin güzel,
berrin çok hoş ama demode
beren çok yaygın sıkıcı, içlerinde en kötüsü şu an için

berin diyorum.
0
jimjim
(19.04.20)
Berin çok zorluk çıkarır ilerde kimse anlamayacak, yanlış yazacak.
0
kaset
(19.04.20)
Cosmicstring'in andığı Beril daha net, telaffuzu kolay sanki. Bonus olarak da Ela. Ela ferah, yeşil ayrıca dokuz bir isim bence.
0
Caroline
(19.04.20)
İclerinden secilecekse berin koymayin berrin ile karisir zorluk yasar, en guzeli de beren bence. Ber ile baslayacaksa beril de olabilir.
0
pofudukayi
(19.04.20)
Gerçekten kötü isimler bunlar. Neden naif isimler koymazsınız ki.
Deniz, Rüya, Yaz
Hele bi de yaz mevsiminde doğacaksa Yaz ne güzel olur
0
coca cola
(19.04.20)
Hepsi kötü +1 illa şart ise beren en gideri
0
basond
(19.04.20)
Berlin bence süper
0
kafadanbacakli
(19.04.20)
iclerinde en iyisi beren ama o da sanki berme islemini yapan gibi duruyor (oyle bir sey var mi bilmiyorum)

Berra? minik berra shjdgjs :)
0
yoggi
(19.04.20)
beren güzel bir isim. berrin'i hiç duymadım, iki adet r harfi sıkıntı bence. berin de beril ile karıştırılabilir.
0
fragile lady
(19.04.20)
Beren saatten dolayi buyuk cogunluk beren diycektir benim gibi.
0
vfvandetta
(19.04.20)
beren güzel bir isim bence
0
bbb_1
(20.04.20)
(3)

Bir TV Yarışmasının İsmi

guguklusaat
Merhabalar, eskiden tv’de bir yarışma görmüştüm. Yanılmıyorsam 3 kişi tek bir soruya cevap veriyordu, daha sonra belli bir para ödülünü aralarında bölüşmeleri gerekiyordu farklı yüzdelerle. Süre azaldıkça para da azalıyodu. Hatırlayan bilen var mıdır adını?
Merhabalar, eskiden tv’de bir yarışma görmüştüm. Yanılmıyorsam 3 kişi tek bir soruya cevap veriyordu, daha sonra belli bir para ödülünü aralarında bölüşmeleri gerekiyordu farklı yüzdelerle. Süre azaldıkça para da azalıyodu. Hatırlayan bilen var mıdır adını?
0
guguklusaat
(19.04.20)
Güven Bana mı? 2 kişi yarışıyordu ama ailelerin yanına taktik almaya gidiyorlardı.
0
black holes in the sky
(19.04.20)
Canlı Para olabilir mi? Aklıma o geldi.
0
pearson
(19.04.20)
canli paraydi galiba
0
in vino veritas
(19.04.20)
(13)

sorum beylere geliyor :)

Lanovaromana
Mantığımın doğru işleyip işlemediğini öğrenmek için soruyorum. Hatun kişisi olarak biri ile konuşmaya (karantinadan dolayı görüşememeye) başladık. Karantinadan kısa zaman önce 9 senedir beraber olduğu kız arkadaşı ile ayrılmışlar, nedenini soramadım ama kavga gürültüsüz ve olgunluk içinde ayrıldıkla
Mantığımın doğru işleyip işlemediğini öğrenmek için soruyorum.

Hatun kişisi olarak biri ile konuşmaya (karantinadan dolayı görüşememeye) başladık. Karantinadan kısa zaman önce 9 senedir beraber olduğu kız arkadaşı ile ayrılmışlar, nedenini soramadım ama kavga gürültüsüz ve olgunluk içinde ayrıldıklarını anladım.

Kendisi 35 yaşında, şimdi böyle bir kişi bu kadar uzun ilişkiden çıktıktan sonra bir ortayaş çılgınlığı dönemi geçirmek ister değil mi? Yani beklentilerimi yüksek tutmayayım, ilişki falan istemiyordur değil mi?

Sadece kendi tecrübeleriniz üzerinden, mantık yürütmenizi rica ediyorum :)

Teşekkürler.
0
Lanovaromana
(18.04.20)
Muhtemelen evet ama hiç belli olmayacağını da söyleyebilirim.
Net cevabı olmaz Malesef.
Biraz dikkat ederek deneyip görmeniz lazım.
0
kisa
(18.04.20)
Belli olmaz, uzun ilişkinden çıkıp ilk sevgilisiyle birkaç ayda evlenen bir sürü erkek var.
0
sta
(18.04.20)
o biraz da size bağlı. yani başlangıçta farklı düşünse bile siz doğru kişi iseniz ve doğru yönlendirirseniz farklı yerlere gidebilir.
0
nuisance
(18.04.20)
Sizden hoşlanırsa kesin ciddi düşünür. Zira 35 yaşından sonra erkeklerin işi iyice zorlaşıyor.
0
maxim gorki
(18.04.20)
hiç bu kadar uzun ilişkim olmadı ama az çok kendimi tanıyorsam 9 seneden sonra kesin aşırı saçmalardım. gerçi 9 sene bi tarafa karantina sonrası bile saçmalarım ben :)
0
scudman1
(18.04.20)
Yalan yok arkadaşım olsa abi bir soluklan hayatını yaşa derim. Yani o yüzden bence tutmayin ama oladabilir tabi. Yakın arkadaşım hep uzun iliskiden cikti hep uzun iliskiye girdi garip sekilde.
0
logisticsmanager
(18.04.20)
bazı insanlar uzun ilişki insanı oluyor, isteseler de böyle hayatımı yaşayayım kafasında olamıyor. dile kolay 9 yıllık bir ilişkiyi uzun ilişki insanı olmayan biri yapamaz diye düşünüyorum. bu açıdan bence daha yavaş adım atsa da benzer bir tutum içinde olacaktır sana karşı da. bu arada 6 yıllık ilişkisini bitirdikten bir ay sonra tanıştığı kadına aşık olan, üç yılın sonunda da evlenen bir tanıdığım var. belli olmuyor yani hiçbir şey. çok beklentiye girme ama moralini de bozma.
0
pearson
(18.04.20)
Her erkek fabrikasyon uretilmedigi icin bunu anlamak size duusyor. Onyargilari bir kenara birakirsaniz daha mutlu olursunuz.
0
thesomberlain
(18.04.20)
9 yıl diyosun. bence boşanmış bir erkek olarak düşün ve ona göre karar ver.
0
Pertev nail
(18.04.20)
dokuz yıllık ilişki çok fazla yav. biriyle dokuz yıl ilişki yaşayıp otuz beş yaşına gelip ayrılmak acayip bir olay. hayatının hatırlayabildiği kısmının yaklaşık üçte biri tek kişiyle geçmiş.

kadın olsaydım ihtiyatlı ve biraz daha dikkatli olurdum ben böyle birine karşı.

boşanmış biri olarak düşün +1
0
tabudeviren
(18.04.20)
takılmalık düşünmese bile dokuz yıllık ilişkiden çıkan birinin hemen ciddi ilişki havasına girebileceğini düşünmüyorum.
0
the beloved daughter
(18.04.20)
Uzun iliskiden cikanlarin geneli kisa surede evleniyor. Tespitiniz pek dogru degil gibi, belli olmaz diyeyim.
0
thesomberlain
(27.04.21)
Çocuk yapmak isteyip istemediğine bağlı. İstiyorsa çok hızlı bir biçimde ciddi bir ilişkiye girip evlenmeyi seçebilir. Aksi halde, evet, adeta bir Teoman'a dönüşür. Ben olsam öyle yapardım en azından.

Edit: Şunu da söylemek gerekir belki, 9 yıllık ilişkiden çıkan birinin sudan çıkmış balıktan fazla bir farkı yok. İstese de Teoman'a dönüşemeyebilir elbette. En son bir kadına kur yaptığında 26 yaşında olan birinden bahsediyoruz. O yüzden içi Teoman iken dışı Kayahan da olabilir. Bilemem o kadarını.
0
son feci skilacci
(27.04.21)
(4)

Pharmaton hakkında

tolgame
Merhabalar duyuru Pharmaton 30 lu kapsül olandan saldım bugün itibariyle başlamayı düşünüyorum. İnternette yorumlara baktığım zaman kullanıcıların olumsuz bir çok yorumunu gördüm. Kusma,kalp çarpıntısı,mide bulantısı gibi yan etkileri mevcutmuş sizlerin bu vitamin hakkındaki yorumlarınızı alabilirmi
Merhabalar duyuru Pharmaton 30 lu kapsül olandan saldım bugün itibariyle başlamayı düşünüyorum. İnternette yorumlara baktığım zaman kullanıcıların olumsuz bir çok yorumunu gördüm. Kusma,kalp çarpıntısı,mide bulantısı gibi yan etkileri mevcutmuş sizlerin bu vitamin hakkındaki yorumlarınızı alabilirmiyim

Ayrıca ne zaman kullanmak daha iyi sabah mi akşam mı ?
0
tolgame
(18.04.20)
bende herhangi bir yan etkisi olmadı. sabah bir şeyler yedikten sonra kullanırsanız daha iyi olur.
0
sadakatsiz
(18.04.20)
Sabah aç karnına içince bulantı yapıyor bende. Üniversitede sınav haftaları, şimdi yoğun dönemde sabah kahvaltıdan sonra kullanıyorum.
0
cilekli pasta
(18.04.20)
aç karna kusturuyor
0
9kuyruklukedi
(18.04.20)
kahvaltıdan sonra kullanıyordum ben öncesinde aldığımda midemi bulandırdığı için. bende de bir yan etki olmadı.
0
pearson
(18.04.20)
(3)

maske için sms hat sahipliğine göre mi geliyor?

alwayschargeneverbend
kardesimin ve annemin hatları da babamın üzerine kayıtlı. bu üçüne 1 kod gelecek demek mi oluyor, gelen sms'ler neye göre belirleniyor?
kardesimin ve annemin hatları da babamın üzerine kayıtlı. bu üçüne 1 kod gelecek demek mi oluyor, gelen sms'ler neye göre belirleniyor?
0
alwayschargeneverbend
(17.04.20)
Anneminki babamın telefonuna gelmiş, babamınki benim telefonuma. Neye göre belirleniyor bilmiyorum.
0
pearson
(17.04.20)
Benim kullandığım hat annemin üzerine. Biz geçen hafta başvuru yaptık. Bu hafta hem benim hem annemin hattına ayrı kodlar geldi. Bugün gidip hem kendim hem annem için maske alabildim.
0
GoodMorningTeacher
(17.04.20)
bizde herkesin kendi telefonuna geldi.
0
nothing in my way
(17.04.20)
(5)

covid dönemi eskilere neden yazmıyorduk hatırlatabilir misiniz ?

silent
gaz konuşmasına ihtiyacım var...
gaz konuşmasına ihtiyacım var...
0
silent
(17.04.20)
Eskide kalmasının bir sebebi var çünkü.
Ne değişti ki hayatında bu sefer ise yarasin
0
kisa
(17.04.20)
Cunku o da kendi eskisine yaziyor, oburu de kendi eskisine... ortalik cok karisik su ara. En iysi evde kal, yazma.
0
brkylmz
(17.04.20)
Zamanında yaptıkları saygısızlıklar nasıl unutulacak peki? Gelseler ne değişecek? Yine berbat bir şekilde devam edecek, zaten gelmeyecekler de. Biz onlara ulaşabiliyoruz, isteseler onlar da bize ulaşırlar. İstemiyorlar. Eskiden hayır gelmez, boş ver.
0
pearson
(17.04.20)
Sadece libidon yükseldi, sakince telefonu masaya bırak
0
Unde bach canim
(17.04.20)
ben yazdım yeni erkek arkadaşıyla oturuyorlarmış bana bir daha yazma dedi. :(
0
guitarissimo
(19.04.20)
(17)

kilo aldınız mı ?

problem34
Nasıl formunuz ?
Nasıl formunuz ?
0
problem34
(17.04.20)
stresten, üzüntüden kilo verdim.
0
pearson
(17.04.20)
Almadım
0
aquarium
(17.04.20)
Verdim bile :/
0
black holes in the sky
(17.04.20)
evde daha çok yiyorum ama almadım. spor yapıyorum sürekli vakit bol olduğundan.
0
spirit crusher
(17.04.20)
aynı kilomdayim.
0
lata
(17.04.20)
3 hafta homeofficede 3 kilo almışım
0
bbb_1
(17.04.20)
3 kilo aldım, haftada bikaç gün evde egzersiz yapıyorum 1’er saat ama yetmiyor demek ki...
Görenler daha sağlıklı ve dinç göründüğümü söylüyor. Yine de kilo almak istemiyorum:(
0
megalomaniac
(17.04.20)
34. günüm 3 kilo almışım, daha bi o kadar da alırım 1 aya
0
paramolacak
(17.04.20)
bir ayi gecti, 2.5 kilo almisim. leslie diye bir sey varmis onu yapiyoruz ara sira hanimla
0
fakyoras
(17.04.20)
almadım, beslenmeme daha fazla dikkat etmeye başladım. vermiş bile olabilirim.
0
pgup
(17.04.20)
2 kilo aldim fakat kasitli olarak. Birkac kilo daha alacagim.

Normal sartlarda evde takilmam kilomu arttirmiyor. Hatta ne yiyecez napicaz diye ogun gecirerek kilo kaybettim oluyor.
0
stavro
(17.04.20)
almadım fakat kaslarımın zayıfladığını düşünüyorum. geçen gün eve su çıkarırken normalden çok fazla yordu.
0
belkider
(17.04.20)
Eşimle ikimiz de almışız, ne kadar bilmiyoruz tabi ama bariz belli aldığımız. Bu hafta işe gelince biraz kendime geldim hareketlendim iyi oldu. Bir de dizimde ağrı hissettim hareketlenince. Hareket ve spor şart!
0
va
(17.04.20)
6 gün idman, almam mümkün deil.
0
Deathrow
(17.04.20)
dışarıda ağzım boş durmaz, sürekli abur cubur gömerim.

eskiye nazaran kuş kadar yiyorum şu anda o nedenle. kilo almayı bırak, verdim bile.
0
avianthem
(17.04.20)
8 kilo verdim 2 haftada. Hem sıkıntıdan hem az yememden hem de yurumemden. Hiç bir şey yolunda gitmiyor bari zayıflayım dedim. Daha da veririm.
0
lion de la Turquie
(17.04.20)
almadım, verdim. çalışmayınca kendime daha iyi bakabildiğimden sporumu yapıp düzgün beslenebiliyorum.
0
sadakatsiz
(17.04.20)
(10)

kadın çanta yorum

mg3929
https://www.zara.com/tr/tr/%C3%B6n-cepli%CC%87-midi-tote-%C3%A7anta-p17300510.html?v1=39551410&v2=1445798üniversite öğrencisi kız arkadaşıma hediye alacağım. iş görür mü bu güzel mi sizce?
www.zara.com

üniversite öğrencisi kız arkadaşıma hediye alacağım. iş görür mü bu güzel mi sizce?
0
mg3929
(17.04.20)
Güzel bence, ben beğendim, öğrenci için boyutu da ideal.
0
ekaterina
(17.04.20)
tarzla da ilgili bir şey bu, en iyi sen bilirsin onun tarzını. ben beğendim.
0
pearson
(17.04.20)
Tarz meselesi, ben beğenmedim
0
aquarium
(17.04.20)
Biraz klasik bir çanta. Yani öğrenci çantası gibi değil. Tarzına uygun mu yani ceket filan giyiyorsa olur :D
0
elorelia
(17.04.20)
üst giriş kısmında fermuar yok gibi, sadece kapak var. eğer öyleyse bence güvenli değil, daha önce internetten aldığım bir çantayı bu sebeple iade ettim. cüzdan, telefon vs. kalabalık yerlerde cırt diye alınabilir gibi geliyor böyle çantaların içinden. ne bileyim saçma bir fikir de olabilir.
0
ofelia
(17.04.20)
Çok sıradan hatta kaba buldum çantayı.
0
balik kraker
(17.04.20)
İlla siyah derseniz bunu

m.deichmann.com

Ama aksine o yaşta genç bir kız için asıl bu çantayı öneririm:

m.deichmann.com*%C3%87antas%C4%B1.prod?&fromCategoryDetail=true&positionInList=46
0
balik kraker
(17.04.20)
Mobil edit ikinci link bozulmuş bir daha deneyeyim.

tek.link
0
balik kraker
(17.04.20)
balık kraker allah affetsin hayatımda gördüğüm en çirkin çantaları atmışsın, bu zaradakini alır mısın bilmem ama balık kraker'in dediklerini kesinlikle alma :D
0
ekaterina
(18.04.20)
dostum biraz orta yaş işi gibi değil mi? üniversite öğrencisine fazla klasik gelir bence
0
th3sus
(05.07.20)
(4)

sözlükte espri yapmaya çalışan insanlar

diffarentiationation
Entry'lerin büyük çoğunluğunu oluşturuyor bunlar ve ilk entry'den başka entry okumamaya başladım artık. Bunlar çıldırmış mı? Biz artık bu sözlükte düzgün bir yazı okuyamayacak mıyız?
Entry'lerin büyük çoğunluğunu oluşturuyor bunlar ve ilk entry'den başka entry okumamaya başladım artık. Bunlar çıldırmış mı? Biz artık bu sözlükte düzgün bir yazı okuyamayacak mıyız?
0
diffarentiationation
(17.04.20)
şükela modunda birkaç entry üst üste okunabiliyor. onun dışında iyice çöpe döndü.
0
himmet dayi
(17.04.20)
okuyamayacağız sanırım. ben de sözlük bağımlılığımdan kurtulmaya çalışıyorum. kadınlar hakkında açılan abuk sabuk başlıklar ve her konuda trollük yaparak dikkat çekmeye çalışan tipler de çok yoruyor beni. bir de telefondan falan girince pat diye bütün ekranı kaplayan ve her nedense çarpıya bastığım halde kapanmayan reklamlar da çok rahatsız edici. bundan bir on beş yıl önce orada yazılanlar bazı şeyleri okuyup adeta büyülenirdim, şimdiyse sinirim bozuluyor genelde.
0
pearson
(17.04.20)
eskiden kutsal bilgi kaynağıydı, şimdi kutsal çöplük oldu. okunacak halde değil.
0
kimlanbu
(17.04.20)
Özellikle aktrollere karşı laf sayma
Yüce türkiye ulu önder minvalinde şeyler çok irrite ediyor. Anti tezini sun ve kaybol diyesim geliyor.

Ayrıca boyum 190 yok şeyim şu kadar tarzı başlıklar da aşırı itici, abazan yuvası gibi.

Onun dışında çok sorun yok bence.
Youtube ve twitter mecralarından yine de iyidir.

Zaten forum sitesine dönmüş durumda ama ekşişeyler daha merak uyandırıcı
0
Unde bach canim
(17.04.20)
(3)

Sevgilinize ağladığınızı söylüyor musunuz?

hepbirarayış
Sevgilinize hangi durumlarda ağladığınızı söylüyorsunuz?Diyelim aranızda bir tartışma çıktı. Haklı haksız fark etmez bir taraf genelde daha hassas olur. Daha fazla ağlar vs. Birbirinizden ayrıyken tartışmanın etkisi geçse bile benim durup durup düşünüp ağladığım çok oluyor. Ama hep ondan saklıyorum.
Sevgilinize hangi durumlarda ağladığınızı söylüyorsunuz?

Diyelim aranızda bir tartışma çıktı. Haklı haksız fark etmez bir taraf genelde daha hassas olur. Daha fazla ağlar vs. Birbirinizden ayrıyken tartışmanın etkisi geçse bile benim durup durup düşünüp ağladığım çok oluyor. Ama hep ondan saklıyorum. Belki güçlü görünmek için belki tekrar konuyu açmamak için vs.

Sizde durumlar nasıl?
0
hepbirarayış
(17.04.20)
Valla yanında da ağlarım, ağladığımı da söylerim. Hatta yanımda da çok ağladılar. İnsanız yahu
0
lcha
(17.04.20)
ağladığımı söylemem. bir kere eski sevgilimle telefonda kavga edip telefonu kapatınca ağlamıştım, ertesi gün kavgayla ilgili konuşurken söylemiştim bunu. kötü bir tepkisi olmadı ama şimdiki aklım olsa söylemem. başka bir konuyla ilgili bir şey olsa ağlarım yanında ama, sorun yok.
0
pearson
(17.04.20)
bana sevgililerim ağladım dediklerinde ben sadece keşke ağlamasaydı modunda olup pek takmıyorum fakat benim yanımda ağladıklarında eğer çok seviyorsam içim parçalanıyor ve o an haklı bile olsam ben de ağlayacak gibi oluyorum ve hemen gönlünü almaya çalışıyorum.

çok da sevmiyorsam öylece duruyorum ve bitmesini bekliyorum ama bu çok uzun zaman önce olmuştu. belki şimdi olsa ben de onlarla birlikte ağlarım. hehe
0
bohr atom modeli
(18.04.20)
(2)

Ani gelisen olaylara doğru tepki vermek

hctrn
Merhabalar,Aksam evdeyim çektim pijamalari oturuyorum. O an için acayip relax durumdayim, tasalandiğim birsey yok. Gelen bir haberle hazirlanip disari çıkıyorum. Evdeki oksijensizligin etkisi devam ediyor. Girdigim yeni ortamda kendimi bir tartismanin göbeğinde buluyorum. Bizim taraf acayip hakli. M
Merhabalar,
Aksam evdeyim çektim pijamalari oturuyorum. O an için acayip relax durumdayim, tasalandiğim birsey yok. Gelen bir haberle hazirlanip disari çıkıyorum. Evdeki oksijensizligin etkisi devam ediyor. Girdigim yeni ortamda kendimi bir tartismanin göbeğinde buluyorum. Bizim taraf acayip hakli. Mevzu bildigim konu. Fakat ani gelişen bu olaya dogru tepkiler veremedigimden birisi isinden oluyor.
Suan acayip üzüntülüyüm, isten ayrilandan daha cok, çünkü soylemem gerekenler icimde patladi, niye aklima gelmedi diye dusun dur.
Nedir bu ani gelişen olaylara doğru tepki vermenin formülü, niye nutku tutulur insanın? Var mi bunun bir akademik degerlendirmesi?
Teşekkürler.
0
hctrn
(17.04.20)
bunun biraz yaşanmışlıklarla alakası olduğunu düşünüyorum. başına benzer olaylar geldikçe tepkisini daha doğru ifade etmeye başlıyor insan.

daha dün de ben geçmişte yaşanan böyle bir olayı düşünüyordum. yanlış kelime seçimlerim, verdiğim garip tepkiler yüzünden haksız duruma düşmüştüm ve karşıdaki başıma kakmaya başlamıştı haksız olduğu halde yaşananı. sonrasında da kendimi yiyip bitirdim neden böyle yaptım diye. artık kendimi suçlamıyorum. ilk defa böyle bir şey yaşamıştım, nasıl davranacağımı bilmiyordum. benzer bir olayı şimdi yaşasam kendimi çok daha düzgün ifade ederim. o yüzden en iyisi zamana bırakmak. kısacası, ''doğru tepki vermek için şöyle yapın'' şeklinde bir formül yok, deneyimlerle ve onların kazandırdığı olgunlukla ilgili tamamen bu.
0
pearson
(17.04.20)
bu tip durumda biraz “zamanı durdurmaya” yönelik hareket etmek lazım, yani o an geri dönüşü olmayacak bir durum oluştuğunda ve söyleyecek şeyler gelmeyince gerek sözlü gerek fiziksel olarak odadan çıkıp giden kişileri durdurmak lazım olayı bir tür kriz ortamına çevirip zaman kazanmanın ötesinde hayır demenin sembolik bir yolu olarak insanlara bunları hissetirerek kendine çevirebilirsin.
0
marlonbranda
(17.04.20)
(6)

Bu ara dışardan pizza lahmacun vs istediniz mi

condom kurşunu
Bunları yemeyeli 1 ay oldu ya. Acaip canım çekiyo. İstesek nolur ya yemeklerden bulaşmıyor falan diyorlar ya. Şöyle pizza şarap gecesi yapaydık iyidi
Bunları yemeyeli 1 ay oldu ya. Acaip canım çekiyo. İstesek nolur ya yemeklerden bulaşmıyor falan diyorlar ya. Şöyle pizza şarap gecesi yapaydık iyidi
0
condom kurşunu
(15.04.20)
haftada bir kaç kez söylüyorum, henüz hiç bir belirti yok.
0
thesomberlain
(15.04.20)
ben 1.5 aydır full evdeyim, sadece arada market alışverişine ve evin 1km çevresinde, ki sakin bi yerde oturuyorum sokakta insan yok, yürüyüşe çıkıyorum. şimdiye kadar dışardan 10 kere falan yemek söyledim, bi şey olmadı henüz. bana dışardan yemek söylemek çok büyük risk gibi geliyor ama sonuçta ufak da olsa risk tabi.
0
mg3929
(15.04.20)
biz yedik ölmedik diye senin ölmeyeceğinin garantisini veremeyiz.
0
kablelvuku
(15.04.20)
Benim de çok canım çekiyor ama güvenemediğim için yapamıyorum. Bence sen de yapma, riske girme hiç.
0
pearson
(15.04.20)
Biz geçen gün güvendiğimiz bir pizzacidan sipariş verdik ilk kez; kurye teması kurmadık, kutunun üstünde barkod vardı. Kutuyu eve sokmadık, pizzayı da fırına atıp 100 derecede 5 dakika kadar tuttuk. Öyle yedik.

Bu yöntemi yurtdışındaki birkaç haber sitesinde okumuştum, sonra duyuruda bir yazar daha söyleyince aklıma geldi. Markete gitmek istemediğimiz ve evde de yiyecek pek bir şey kalmadığı bir gün denedik. Risk tabii ama markete gitmek kadar riskli bence.
0
fraise
(15.04.20)
Evde pizza yaptık lavastan,mukemmel oldu. Evde lahmacun yaptık, o da iyiydi.

yemek.com


Dışardan bir kere tavuk şiş soyledik
0
ırene adler
(15.04.20)
(12)

Sevgilim benden ayrıldı, aramamak için napabilirim :)

gadlemler
henüz çok yeni, birkaç gün oldu...1 yıldır berebaerdik, 8 aydır birlikte yaşıyoduk...bu süreçte haberleşmediğimiz tek 1 gün bile yok...Saçma sapan bi şekilde bitti..Görüşülcekse de şimdi hiç zamanı değil.Karantina sıkkınlığı da var.Kalbim de kırık.Aramak istiyorum...Depresyon başlangıcında bi de ben
henüz çok yeni, birkaç gün oldu...
1 yıldır berebaerdik, 8 aydır birlikte yaşıyoduk...bu süreçte haberleşmediğimiz tek 1 gün bile yok...
Saçma sapan bi şekilde bitti..
Görüşülcekse de şimdi hiç zamanı değil.
Karantina sıkkınlığı da var.
Kalbim de kırık.
Aramak istiyorum...Depresyon başlangıcında bi de beni de hiç gözü görmüyor.
Nasıl diye merak da ediyorum çok...

Eski sevgilinizi aramak istediğinizde kendinizi nasıl dizginliyorsunuz?
0
gadlemler
(13.04.20)
her yerden engellemek, numarayı silmek, numarayı hatırlatmaması için eski mesajları da silmek... çok aramak istersem arıyorum bu arada, zamanında yaptım böyle mallıklar.
0
pearson
(13.04.20)
hayır adamın işyeri bi de evimin bir alt sokağı...her yerden temizlesem de dürtümü komtrol edemeyip yanına gitmekten korkuyorum :( sadece alışkanlıktan da değil.
annesini kaybetti, depresyon sıkıntısı olmayıp kalbimi kırsa hiç takmazdım :(
0
🌸gadlemler
(13.04.20)
Arasana madem ya nolcak. Merak ettim dersin.
0
izmitcan
(13.04.20)
Bi kere aradım dönmedi geri...iyi olmadığımı o da biliyor, insan bi nasılsın der, üstelik şu günlerde, yok çıkka yasağı yok bilmem ne
0
🌸gadlemler
(13.04.20)
Annesini kaybettiyse araması zor. Annesini kaybetme travması onun seni aramasını engelliyor. Askerden yeni gelmiştim biraz sıkıntılı bi süreçtı o ara çok sevdiğim babannemi de kaybettim bu olayların arasında sevgilimden de ayrılmıştım. Yani çivi çiviyi söktü ve aramamı engelledi. Açmadıysa eğer zorlama.
0
izmitcan
(13.04.20)
Yenisini bul. :))
0
maxim gorki
(13.04.20)
annesini kaybetmiş, ortam inanılmaz sıkıcı (karantina marantina); ona rağmen senden ayrıldıysa (kavga anında alınan bir karar falan değilse) net bitmiş. bunu bil, ona değil bir tekel'e git. mutlu ve şaraplı geceler.
0
metrobus yoluna kacan angus
(13.04.20)
1 ayda çok şey değişti yalnız, bu kadar gaddar olmamalısın :) beni istemeyen o artık, ben gitmedim ayrıca
0
🌸gadlemler
(13.04.20)
Ne arıycan ya! Tamamen karantina etkisi :D Aklına onunla ilgili en nefret ettiğin sana en kötü davrandığı, seni aşırı sinirlendirdiği anları derle beyninde vtr şeklinde :D
0
superfluid
(13.04.20)
tüh komando benden önce davranmış aynısını ben yazacaktım.
senin bir ay önceki duyurunu hatırlıyorum. gül gibi efendi adamı annesi öldüğü zaman bıraktın. şimdi özlüyorsun ve aramak istiyorsun.
adam senin sıkıntılı döneminde sana destek oldu, sen onun sıkıntılı döneminde bırakıp gittin.
6 yıldır yalnızdın, adamı kullandın ihtiyacın oldugu zaman, onun sana ihtiyacı oldugu zaman bıraktın gittin.
bence içindeki bu arama isteği hiç bitmeyecek. çünkü daha iyisini bulamayacaksın ve vicdan azabı çekeceksin aramak isteyeceksin. yanındayken efendi diyip beğenmediğin adam uzağındayken çekici gelecek.
0
dafuq
(13.04.20)
Dafıq - arkadaş neyi anlamıyosunuz, ben bırakmadım. O duyurundan 1 gün sonra konuştuk...benim göremediğim bazı şeyleri anlattı kendiyle ilgili, iyi olmadığını...taşlar yerine oturdu bende, kişisel almam gerektiğini anladım.

sıkıntıdan saçma sapan suçlama niyetindesiniz sanırım.
0
🌸gadlemler
(13.04.20)
Ben şuan aramamak için burdayım, iyi taktik. Ama merak ediyorsan ara sor. Sonuçta kaç ay birlikte yaşamışsın. 24 saati birlikte geçirip bir anda görüşme kesip yabancı olma olayı tabi ki çok zor. Anlamsız:( Eğer karşındaki bunu yanlış anlamayacaksa araman sorun olmaz diye düşünüyorum.
0
kismisolungac
(13.04.20)
(10)

bugün benim doğum günümdü

datnet
alırım bi hayırlı olsun.
alırım bi hayırlı olsun.
0
datnet
(09.04.20)
Kutlu olsun :)
0
fragile lady
(09.04.20)
Yeni yaşın sana mutluluk, huzur ve sağlık getirsin. :)
0
skzr
(10.04.20)
nice mutlu yıllara :)
0
bez çanta
(10.04.20)
Mutlu yıllarrr
0
izmitcan
(10.04.20)
yeni yaşın sana ve çevrendekilere mutluluk getirsin.
0
pearson
(10.04.20)
H.o.
0
funl
(10.04.20)
Oo nice yıllara bajganım seviyoruz seni.
0
Giovanni Pipitto
(10.04.20)
bol gezmeli yıllar:)
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(10.04.20)
nice mutlu yıllara!
0
blatta hiberna
(10.04.20)
Doğum günün kutlu olsun.
0
hayirsiz
(10.04.20)
(9)

Baştan Sona Dinlemelik Albüm Önerisi Var Mı?

onkiloversemtamamım
Bi dark side of the moon, rajaz veya böyle inevitible ending gibi baştan sona dinlemelik bi albüm öneriniz var mıdır?damar müzik harici tür fark etmez. teşekkürler
Bi dark side of the moon, rajaz veya böyle inevitible ending gibi baştan sona dinlemelik bi albüm öneriniz var mıdır?

damar müzik harici tür fark etmez. teşekkürler
0
onkiloversemtamamım
(09.04.20)
Ian anderson
Twelve dance with the god

Farklı tabi onlardan ancak tam. İr albümdur
0
kisa
(09.04.20)
Heart to Mouth
Evolve

türleri yazdıklarından biraz farklı ama her şarkısını beğendiğim albümler ikisi de.
0
pearson
(09.04.20)
yani klişe olucak ama ok computer geldi ilk aklıma. kid a daha iyi denir genelde ama ben ok computer'cuyum.

haricinde;
arcade fire-funeral (bu albüm bundan 50 sene sonra 2000'lerin en iyisi olarak anılacak, demişti dersiniz mezarıma çiçek bırakırken)
mgmt-oracular sepctacular
coldplay-a rush of blood to the head
rhcp-californication
kanye west-my beautiful dark twisted fantasy
marvin gaye-lets get it on
fleetwood mac-rumours(bunu da çok severim)

biraz da yenilerden söyleyelim,
black keys-turn blue(bu da 2000'lerin en iyi psychedelic albümlerinden seçilebilir, yatırım tavsiyesidir)
aklıma geldikçe ekliyim
0
Bruce
(09.04.20)
Norah jones albumleri
0
delicevat
(09.04.20)
blind guardian - nightfall in middle earth

silmarillionu okuduysanız hele daha bi tatlı olur.
0
ron dennis
(09.04.20)
YouTube'ta kitapligima eklediğim albümlere baktım, birçoğu bunlarmis.

Dead can dance- Anastasis
Pink Floyd- Division bell, pulse
Dark Tranquillity - Where death is most alive
Dire straits- communique, sultans of swing, brothers in arms
Joy Division- closer ve unknown pleasure
Amon amarth- jomsviking
İron maiden- fear of the dark
Madrugada- industrial silence, madrugada
Calexico- Algiers, the threat that keep us
Tindersticks- across six leap years, curtains
Dead combo- odeon hotel
Brazzaville- jetlag poetry
DeVotchka- This night falls forever, 100 lovers
0
Amaranta ursula
(09.04.20)
Red Hot Chili Peppers - Blood Sugar Sex Magik
0
gelecegin yildizi
(10.04.20)
timothy pure - blood of the berry
0
bir garip melek
(10.04.20)
Wax Fang - Victory laps

Mitski - Bury me at Makeout Creek

Against me - Searching for a Former Clarity

Yves Tumor - Safe in the Hands of Love

Death grips - Money Store

Baxter - Baxter

Jagwar ma - Howlin

Ariel pink - Dedicated to Bobby Jameson

Nux Vomica - Nux Vomica

Nadine Shah - Holiday Destination

Massive Attack - Rituel Spirit

Jamie T - Carry on the Grudge

Forest Sword - Compassion

King Gizzard & the Lizard Wizard - Flying Microtonal Banana

John Maus - Screen Memories

Streetlight Manifesto - The Hands That Thieve
0
kafadanbacakli
(10.04.20)
(7)

Yarın evden çıkacağım ve maskem yok?

ifo
Uzun süredir evden çıkmıyordum. Yarın mecburiyetten çıkacağım ve bazı görüşmeler yapacağım.Maskem yok 2-3 eczaneye sordum satış yasak ve elimizde yok dediler. Maskeyi nereden temin edebilirim?Metrobüs girişinde dağıtııyor sanırım ama toplu taşıma kullanmıyorum. Ayrıca e-devletten 3 gündür denememe r
Uzun süredir evden çıkmıyordum. Yarın mecburiyetten çıkacağım ve bazı görüşmeler yapacağım.

Maskem yok 2-3 eczaneye sordum satış yasak ve elimizde yok dediler.

Maskeyi nereden temin edebilirim?

Metrobüs girişinde dağıtııyor sanırım ama toplu taşıma kullanmıyorum.

Ayrıca e-devletten 3 gündür denememe rağmen sayfa dahi açılmadı. Bir çok şey denemedim olmadı. Siz başvurabildiniz mi= eksisozluk.com
0
ifo
(08.04.20)
İlk çıktığı gün başvurdum, maskeler ne zaman gelir muamma zaten. Ama az önce baktım e devlete arama kısmına maske yazınca açtı bende
0
paramolacak
(08.04.20)
doğru düzgün devlet maskeyi halka ulaştıramadan yasaklamak nasıl bir saçmalıktır?
0
🌸ifo
(08.04.20)
@cureforlove teşeüür ederim ama bunun çok işe yarar olduğunu düşünmüyorum. Hatta bende siyah dandik bir maske var ama onun bir işe yamadığına dair çok yazı okudum. Onun yerine işe yarar bir şey almak istiyorum.
0
🌸ifo
(08.04.20)
@paramolacak onu da denedim şimdi ama olmadı :(
0
🌸ifo
(08.04.20)
maskesi olmayanlar geçici olarak atkı, eşarp falan bağlıyorlar. bu şekilde olunca kabul ediliyor genelde ama her gün olursa müsamaha göstermezler tabii ki.
0
pearson
(08.04.20)
@pearson aslında kanunen bir zorunluluk yok. kendi arabamla kendi iş yerime gideceğim ama sağlık için maske istiyorum.
0
🌸ifo
(08.04.20)
Toplu alanlara girmediğiniz müddetçe maske zorunlu değil, açık havada maske takmanın bir getirisi olmadığı gibi tam tersi zararı bile olabilir. Özellikle ellerinize çok dikkat edin, sık sık ellerinizi dezenfekte edin, ellerinizi yüzünüze asla değdirmeyin. Unutmayın sakınan göze çöp batar, dikkatli olun ama abartmayın.
0
zekicalik
(08.04.20)
(7)

yemek yeme kültürünüzde ne gibi farkındalıklar oluştu

mobydick
Eskiden ne yiyordunuz nasıl bir yeme alışkanlığınız vardı. Misal dışarda iskender lahmacun döner mi gömüyordunuz yoksa evde kendiniz mi yapardınız. Bütçeye göre miydi, keyfinize göre mi. Peki bu süreç sizi nasıl etkiledi. Corona geçtikten sonra nasıl olacağınızı düşünüyorsunuz? Tamamen organiğe mi
Eskiden ne yiyordunuz nasıl bir yeme alışkanlığınız vardı. Misal dışarda iskender lahmacun döner mi gömüyordunuz yoksa evde kendiniz mi yapardınız. Bütçeye göre miydi, keyfinize göre mi.

Peki bu süreç sizi nasıl etkiledi. Corona geçtikten sonra nasıl olacağınızı düşünüyorsunuz?

Tamamen organiğe mi geçtiniz yoksa ev yemekleri yapıp market ürünleri kullanmaya devam mı ediyorsunuz. Bir an önce bitsin bir yüzyıl daha yemek yapmayacağım mı diyorsunuz yoksa bundan sonra böyle devam etmeliyim mi diyorsunuz?

Laflamak istedim bu başlık altında.

Gerçekten belki de bu süreçte dünyada olan olumlu şeylerden önemli bir tanesi beslenme alışkanlıklarının olumlu yönde değişiklik göstermesi olabilir.
0
mobydick
(08.04.20)
önceden iş yerinin orda bi lokantada ızgara yaptırıp öğlen ve akşam yemeğini yiyordum, az önce evde konserve barbunya yedim sfgsdfgd
0
nahtoderfahrung
(08.04.20)
evde de yapardık ama haftada en az 2 akşam dışardan yerdik, kebap, tantuni, burger vs.. şimdi 1 aydır hep evde yapıyoruz daha hiç dışardan sipariş vermedik.

organiğe geçmedim, normal ev yemekleri yapıp market ürünlerine devam ediyorum. ama insan dışardan yemeyi özlüyor :/

beslenme alışkanlığımız da değişmedi ama bağışıklığı sağlam tutalım diye et suyudur vs.. ağırlık veriyoruz.
0
benaslinda
(08.04.20)
Hiç bişi değişmedi, hep kendim yapıp kendim yerdim zaten ama ara sıra poğaça falan alırdım, bi de fırından taze ekmek. Şimdi bi tek onları çıkardım listeden.
0
superfluid
(08.04.20)
daha düzenli öğünler halinde daha hafif yiyorum. arada çok fazla atıştırma yapmama rağmen kilo daverdim.
0
pearson
(08.04.20)
degisiklik olmadi, evden ve disaridan yiyorum.
0
stavro
(08.04.20)
Bir şey değişmedi. Kendim dışarıda yemediğim sürece dışarıdan sipariş vermiyordum zaten. Bu süreçte de evden yemeye devam.

Edit: Baklava almaya devam ediyorum. Bazen alıp mikro dalgada ısıtıyorum ya da 1 gün balkonda bekletiyorum.
0
Amaranta ursula
(08.04.20)
Surekli disardan yiyordum. Olaylar patlak verince evde makarna& disaridan siparis devam ettim. Baktim olacak gibi degil anneme tasindim.
Simdi her gun ev yemegi yiyorum.
Sabah kahvalti yapiyorum. 3 4 gibi cay iciyorum vs.
Normalde yedigimden fazla ogun yemis oluyorum. Simdilik memnunum.
0
nax
(08.04.20)
(17)

Umursamaz olmak

cranium
Arkadaşlar merhaba.önceden de duyuru yazmıştım sonra bana zarar verdiğini düşündüğüm için sildim.biriyle aylarca flört benzeri ayrı şehirlerde konuştuk, sonra ayrıntı vermeyeyim bir şekilde sohbet bitme noktasına geldi onun tarafından kişisel paikolojik sağlık sorunları bahanesiyle, aslında her şey
Arkadaşlar merhaba.önceden de duyuru yazmıştım sonra bana zarar verdiğini düşündüğüm için sildim.biriyle aylarca flört benzeri ayrı şehirlerde konuştuk, sonra ayrıntı vermeyeyim bir şekilde sohbet bitme noktasına geldi onun tarafından kişisel paikolojik sağlık sorunları bahanesiyle, aslında her şey Güzel gidiyordu öncesinde, harikaydı her şey.sağlık ve ailevi başta olmak üzere sorunları vardı ve sorun sen değil kimseyle pek konuşmuyorum diyordu.hep alttan aldım ama tavırları değişmedi, azaldı muhabbet ve hiç konuşmadık bir süre.aynı şehire gelince görüşmek istedim ama önce tamam deyip sonra ekti.
en son ben kesme noktasına geldim tepki yaptım sen nasıl böyle yaparsın vb , üstüne aradı ve bununla ilgili konuştuk gecenin köründe hem de 4 buçuğa kadar 3 saat,başka şeyler de dahil.hala insanlarla pek konuşmadığını ve ailevi sorunlarından bahsediyordu.tamam dedim, yine anlayışla karşıladım.sonra bir ara mesaj attım, dönmedi.dün gece watsapp a bakarken bir çocukla fotoğrafını gördüm, haliyle kıZdım içten içe, madem olay buydu niye söylemedi ki? Ayrıca bir insan neden sevgili durumların varken gecenin köründe seninle 3 saat konuşur ki? O ara sevgili yapmıştır diyecekseniz, kimseyle görüşmediğini ve ailevi problemlerle boğuştuğunu söyleyen biri ne ara sevgili yapar ki ? Kaldı ki bu bana geri dönmeme sebebi olabilir mi ?

Bunlar değil öneri isteyeceğim kısım , demek istediğim bayağı kafa dengim olan bir insanın anlamsızca Arayı soğutup gitmesine üzüldüm işte.sorum şu, siz nasıl böyle durumlarda umursamadan önünüze bakıyorsunuz? Ne gibi yöntemleriniz var ? Şu an pek de iyi hissetmiyorum bu kızın yaptıklarından sonra, unutup önüme bakmak istiyorum ama yolunu bulamıyorum.
0
cranium
(08.04.20)
Kız dengesiz değil. Belki öyledir ama sana olan davranışlarını açıklamak için bundan fazlası gerek.

Seni fazla cepte görmüş ya da sadece sohbet etmek için kullanmış. Kendisini manevi olarak biraz toparlayınca seni bırakmış. Sabaha kdr konuştuğunuz gece de seni kaybetmeyip cepte yedek olayına devam etmek için.

Böyle kızlar için üzülmeye değmez.

Sevgili olayını bir günde de yapmış olabilir ama senin için kullanmaktan daha fazlasını düşünmediğini söylemem gerek. Muhtemelen en başından beri seninle olmayacağını da biliyordu ama o ara manevi olarak birine ihtiyacı vardı.

Gerçekler acıdır. Üzgünüm bro.

30 yaş, kadın.
0
mobydick
(08.04.20)
Ben bunun erkek versiyonuyla böyle devam ettim. Bir ay içinde whatsapp profili nişanlıdan evliye geçti:)
0
banacevaplazım
(08.04.20)
Anladım, peki mobydick neden böyle bir insan abartılı ilgi gösterir başta, tamamen manevi ihtiyaç mı? Çok sempatiksin, gülmek sana yakışıyor, şakayla evlenme teklifi, seninle rakı içmek isterdim, konsere sen de gel, söylesene ben kaçıncıyım x şehrinden(yaşadığı şehir) senin için vb daha birçok söz, gidip aile çocukluk fotolarını atmalar, annesiyle video foto çekip atmalar, neler neler...çok şey var başka türlü düşünmem için.bu değişimi anlamlandıramıyorum bu sebeple.
0
🌸cranium
(08.04.20)
Muhabbet ilerledikçe bir sebeble vazgeçmiş olabilir ya da daha iyisini bulabileceğini düşünmüş olabilir. kızlar ve birini elde ettikten sonra daha iyisini isteme arzusu. ve bahsettiğin noktada dengesizlik de işin içine giriyor.
0
mobydick
(08.04.20)
Cidden sal gitsin. Duruma bir kızla samimi foto koy, sadece o görsün 2 gün içinde mesaj atar
0
mobydick
(08.04.20)
şimdi objektif olarak duruma bakıp birkaç şey yazacağım. inşallah alınmazsın.

1- daha önce sorduğun soruları ve üslubunu falan hatırladığımda senin biraz yaşananları abartmış olabileceğini düşünüyorum. belki kız bir adım atmıştır da sen öyle görmek istediğin için onu beş olarak görmüşsündür. genelde erkeklerde böyle durumlar oluyor. kendi istedikleri gibi yorumluyorlar olayları ve olumsuz bir tavır görünce neden neden neden diye hırçınlaşıyorlar ama aslında hiç onların düşündüğü gibi şeyler olmamış ki arada. bence bu ihtimali de bir düşün. muhtemelen hayır diyeceksin ama objektif bakmaya çalış biraz.

2- farz edelim ki olaylar tamamen senin dediğin gibi olsun. yine abartmış oluyorsun. ayrı şehirlerde temas dahi olmayan ve doğru düzgün vakit geçirmediğin, flörtümsü bir şey yaşadığın birine bu kadar bağlanman ve aşırı derecede üzülmen sağlıklı mı sence? msn devrinde miyiz ya? aşırı derecede üzüldüğünü de bu konuyla ilgili elli tane soru sormandan anlıyorum. eğer yaşın 25 üstüyse bu durum hiç normal değil, 25 altıysa da titre ve kendine gel lütfen. ilişkilerle ilgili durumlarda aşırı tepkiler verenlerin yetiştirilme şeklinden ve aile yapısından kaynaklanan sağlıksız durumlar oluyor. şu durumda olumlu tarafından bak yaşananların ve kendine dönerek kendini iyileştirmeye çalış. zaten bilinçaltındaki sağlıksız yerleşmiş kalıplar yüzünden sana uygun olmayan bir insanı çekiyorsun hayatına.

3- samimi bir fotoğraf değilse çocukla olan fotoğrafını neden kötü yoruyorsun ki? yakın erkek arkadaşlarıyla yanak yanağa fotoğraf çektiren tonla kadın var.
0
pearson
(08.04.20)
Görüşün için teşekkür ederim.Samimi bir fotoğraf ve erkek arkadaşı, bu çok belli.

Diğer söylediklerini düşünüyorum da şöyle bir durum var pearson, ben bu durumun sağlıklı olduğunu düşünmüyorum ki zaten .Öyle düşünsem niye öneri isteyeyim.

Aslında sadece bu değil, bir arkadaşımla bile aram bozulsa kafayı takıyorum fazlasıyla ne yazık ki,kaldı ki güzel gidip anlamsızca bozulan 3-4 aylık bir iletişim için üzülmenin nesi yanlış ki.Sitem etmiyorum bu konuda tabi , bunu açıklaman güzel olur, belki de ben anlamak istemiyorum bilmiyorum.

Şu da var,başta öylesine başlayan bir konuşmada görmediğim bir insana karşı bir şeyler hissetmeyi aklımın ucundan bile geçirmiyordum, hatta en başta bir ufak kavga olmuştu, yol vermeyi düşünüyordum ama sonra düzeldi o durum ve ilerledi muhabbet, benim de bakış açım değişti diyebilirim.

Kafamı toplamaya dair bir önerin varsa dinlemek isterim.
0
🌸cranium
(08.04.20)
Sizin elinizde başka bir flörtünüz olmadıģından kan görmüş köpekbalıģı gibi açlıkla davranmışsınız. Vaat edilen şeyi alamayınca da "...sen nasıl böyle yaparsın..." diye kızmışsınız. Şu aileyle sorunlar klişesi de olmazsa olmaz zaten. Sözleri boşverin eylemlere bakın.
0
karahan01
(08.04.20)
hacıt burda mı okudum başka yerde mi bilemedim şimdi ama senin de kulağına küpe olsun.

herşeyin başında böyle havalara atıp atıp mutlu edenler sonra düşerken tutmayı unutuyo. yani en başta aşırı iyi davranıp iltifata boğan, yok ben senin gibisini çok aradım falan muhabbeti yapandan kaçacakmışsın. bunlar bizim gibi saflar salak gibi bağlandıkça zevk alıyolar. bundan sonra dikkat et. dengesiz veya değil, öyleymiş böyleymiş diye oturup beş saniye düşünmene değer kişilikler değil bunlar. kendi duyguları ölmüş başkalarınınkiyle oynuyorlar.
0
windows95
(08.04.20)
İyi de ne gerek var ki yalana öyle olsa bile , gerçekten anlayamıyorum
0
🌸cranium
(08.04.20)
Doğru düzgün fiziki anlamda görüşmediğin birine aşırı derecede bağlanmışsın ve hala bu kadar üzülmeni bir derecede normal karşılıyorsun. Fazla duygusal boşluktaydın galiba. Yazdığım cevapta durum tespiti yapmıştım sadece çünkü sen fazla masumane ve mağdur bir şekilde yazmışsın soruyu. Bence durum böyle değil. Ben psikolog falan değilim yani sana hap niyetine öneri veremem bu noktada ama senin yaşadığın bu bağlanmaya ve diğer pek çok soruna ilişkin faydalı olabilecek birkaç kitap önerebilirim. Klasik olacak ama gerçekten kafanı meşgul edecek başka bir şeyler bulman işe yarayacaktır diye düşünüyorum, mutlaka seni oyalayacak başka bir şey bul.
0
pearson
(08.04.20)
"İyi de ne gerek var ki yalana öyle olsa bile , gerçekten anlayamıyorum"

abi, insan bu... aramıcaksın sebep.
0
windows95
(08.04.20)
Pearson kitap önerisi güzel olur
0
🌸cranium
(08.04.20)
Belki de biraz kafanda kurdugun gerceklige cok baglandigin icin unutup önüne bakamiyorsun. Biraz disardan bakalim duruma.

- Ayri sehirlerdeymissiniz. Karsi taraf muhtemelen platonik bir seyler yasamak istemis. Sen daha fazla ciddiye almissin. O anki yalnizligini senle gidermis. Illa ki kötü niyetlerle böyle davranmamistir. Kötü bir insan olsa zaten baska sekillerde de anlardin kötü birisi oldugunu.

- Gülüsünü, muhabbetini, huyunu suyunu begendigini söylediyse muhtemelen gercekten begenmistir. Ama iste uzaktan ne kadar begenilebilirse o kadar begenmistir. O an icin karsilikli platonik bir flört olarak düsünmüs. Ayni zamanda begenilmek istemis, fotograflari, videolari o yüzden göndermistir. Öylesine bir heyecan, kivilcim, iste ne dersen. Sonunu düsünerek yapilan seyler degil. Yalandan evlilikten bahsetmesi de yine ayni sey, uzakta olmanin, nasilsa burdan ciddi birsey cikmaz diyebilmenin verdigi cesaretle söylenen, mantiga oturmayan fanteziler. Hatta o da kafasinda kurmustur seninle ilgili hayaller, ama iste bi yerden sonra bir sebepten dolayi savusturmustur o hayalleri, ya da yatmamistir birseyler kafasina.

- Yasadigi yere kadar gitmenden belki ürkmüstür. Olur ya bir arkadasi manyak misin kizim ne gidiyosun cocukla görüsmeye falan demistir. Ya da yeni manitasi oldugunu düsündügün kisiyle o aralar bir seyler baslayabilecegini hissetmistir ve seninle de görüsüp isleri karistirmaktan kacinmistir.

Gibi gibi seyler. Karsi tarafi savunmak gibi bi niyetim yok, belki de gercekten insanliktan nasibini alamamis birisidir, ama bu önemli degil. Tamam iste, platonik bir seyler yasanmis, daha ciddi bir seye dönmesi olasiydi ama garantisi yoktu, olmamis. Ettigin güzel muhabbete say ve yoluna devam et, sal gitsin. Bu kadar ciddiye alma bu tarz iliskileri. Insan bazen 40 yillik esinden dostundan kazik yiyor, onun yaninda bu hic bi sey degil.
0
catgroove
(08.04.20)
Açıklayıcı mesaj için teşekkür ederim catgroove.Aslında muhabbetin en başında, ekim ayında zaten görüşmek için ben gidecektim, aksilik çıktı ve gidemedim.tabi şimdiki durumda şartla değişmiştir diyebilirsin, evet olabilir, teorin mantıklı görünüyor.

Erkek arkadaşı da varken durumu uzatmanın manası olmayacak zaten diye yazmayı düşünmüyorum zaten de işte ben kafamı nasıl toparlarım derdim o aslında.
0
🌸cranium
(08.04.20)
Ben de böyle durumlarda toparlayamıyorum keşke sana bir önerim olsaydı ama eminim zamanla hafifleyecek, mesajım burda dursun diye yazıyorum
0
hayatkafe
(08.04.20)
Olsun teşekkür ederim, umarım öyle olur. Tabi hafifleyecek ama asıl dilediğim bir daha benzerini yaşamamak, senin de öyle olsun
0
🌸cranium
(08.04.20)
(8)

Seviyorsam gidip konuşayım mi?

proculianus
Biri var. Ortak yaptığımız bir iş dolayısıyla tanıştık. Şöyle ki patronumun oğlunun arkadaşı. Aynı işi yapıyoruz, patronum ona yardım ediyor o da bize yardım ediyor ara ara. Yani her gün görüşmüyoruz, 2-3 ayda bir. Mesafeli bir ilişki mevcut. Sizli-bizli, hanımlı beyli konuşuyoruz birbirimizle. Yakı
Biri var. Ortak yaptığımız bir iş dolayısıyla tanıştık. Şöyle ki patronumun oğlunun arkadaşı. Aynı işi yapıyoruz, patronum ona yardım ediyor o da bize yardım ediyor ara ara. Yani her gün görüşmüyoruz, 2-3 ayda bir. Mesafeli bir ilişki mevcut. Sizli-bizli, hanımlı beyli konuşuyoruz birbirimizle. Yakınlık sayılabilecek tek şey instagramdan takipleşiyoruz. Onu da ben ekledim. Tanışalı da nerdeyse 2 yıl oluyor.
Konuya gelirsek ben kendisinden biraz hoşlanıyorum. Bunu da çok olmasa da birazcık belli ettim gibi. Sizli bizli muhabbetin ve iş ilişkisinin dışına çıkmaya çalıştım ama o çok mesafeli ve bu mesafenin dışına çıkma isteği de yok gibi. Ben de bu konularda karşı taraftan ışık göremezsem hiçbir şekilde devam etmiyorum. Ama öyle olunca da aklıma takılı kalıyor.
Şimdi bu arkadaşımız belli ki bana karşı bir şey hissetmiyor. Ben yazsam mı yazmasam mı çok kararsızım. Yazsam ne yazacağımı bilmiyorum. İki kelime muhabbet denemediğim adama direkt senden hoşlanıyorum denmez konuya nasıl gireceğim kokusunda da aşırı beveriksizim. Karantina döneminde de malum insan her şeyi düşünüyor. Şimdi sorum şu;

1) Ona yazıp da kendisinden olumsuz bir karşılık alıp net bir şekilde reddedilip yoluma devam mı etsem? Ki bu durumda her ne kadar bunu bilsem de kalbim çok kırılacak. Ve en önemlisi de rezil olacağımı düşünüyorum, sanki aramızdaki profesyonellik son bulacak. Şu an bana çok saygılı ve kibar davranıyor. O kalmayacak gibi. Belki şımaracak, havalanacak ve kibirlenicek.

2) Diğer seçenek de hiçbir şekilde yazmayıp bu konuda hiçbir şey yapmayıp aynı bu şekilde onu kafama takmaya devam etmek? Bu durumda özgüvenime bir şey olmayacak belki ama zamanımı boşa harcamış olacağım. Kafamı hep meşgul edecek. Belki yıllar sonra bile belki söylesem bi şans verirdi zamanla severdi ihtimali düşüncesi olacak.(ki hiç sanmıyorum)

Ne yapmamı önerirsiniz? Siz olsanız ne yapardınız?
0
proculianus
(07.04.20)
bence bir şey yapma. yani tanışmadan benden nasıl hoşlandın gibi şeyler düşünebilir. Akışına bırak diyeyim ben.
0
bugun hava gunluk gureslik
(07.04.20)
söylediğinde sana şans verecek olsaydı bunu belli ederdi zaten. bence senden hoşlanmıyor olduğu gerçeğini kabul et ve unut onu. mesaj falan da atma. karantina döneminde olduğundan kafana takıyorsun, başka şeylerle uğraş.
0
pearson
(07.04.20)
Yazma bacım yazacaksan da öyle yazma. Instagram'dan alakasız bir şekilde rastgele bir konudan gir.
0
bigcaptain
(07.04.20)
karantinada insanın aklına her şey geliyor. iki yılda bir ilerleme olurdu zaten. elinden geleni yapmışsın bence.
0
not dark yet
(07.04.20)
Bu insani ne kadar iyi taniyorsunuz da seviyorum diyorsunuz? Sizli bizli konustugunuz, iki kelime muhabbet denemediginiz birisini o kadar da iyi tanimadiginizi varsayabiliriz sanirim. Daha fazla tanimaya calissaniza madem. Siradan seylerle ilgili muhabbet acin, ortak noktaniz isle ilgiliyse onunla ilgili ama ayni zamanda kisisel alana cekilebilecek birseyden bahsedin (birseyler denedim demissiniz ama orasi cok net degil, tam olarak nasil konustunuz?). Islerin bu dönemde nasil etkilendiginden falan lafa girin. Onun bu dönemde ne yaptigini sorun. Her erkek sizin ondan hoslanabileceginizi anlayacak diye birsey yok, biraz yol yapmaniz gerekir bazen. Bodoslama hoslaniyorum senden diye girmeyin ama mesela mesajda sizli konusmayarak ufak bir sinyal verebilirsiniz, bu onu cesaretlendirebilir. Eger beklediginiz tepki gelmezse bunda rezil oluncak birsey yok, yine normal profesyonel iliskinize dönersiniz. Bazen böyle ufak risklere deger.
0
catgroove
(07.04.20)
senden hoşlansaydı yüz kez adım atmıştı bu çok net. hoşlandığını sezdirmene rağmen renk vermiyor. instagramdan eklemene rağmen muhabbet açmıyor. 2 yıldır tanıyor herhangi bir adım yok. açılırsan 1. şık gerçekleşecek ve kalbim kırılacak dediğin durumu yaşayacaksın. tercih senin.
0
anais
(07.04.20)
1. Durum madem bu kadar üzecek yazma. Ama kafanı çok meşgul etmesine de izin verme, başka insan mi yok
0
aquarium
(07.04.20)
Konusma. Hatta bence instagramdan da cikar. O da seni goremesin. Zaten biseylerden iskillenmis olsa hayirdir niye cikardin diye sorar. Sormazsa da zaten gule gule. Unutursun.. ayrica hic ortak bisey yapmadan nasil hoslaniyorsun, belki tanidikca sevmeyeceksin.
0
füt
(07.04.20)
(14)

siz ne düşünürdünüz??

kisalafinuzunu
Merhaba arkadaslar biraz uzun olucak kusura bakmayın simdiden,Direkt konuya giriyorum erkek arkadasim normalde benim laptop sifremi biliyor, kendisi istedigi zaman yanima geldiginde kullanabiliyor hic dert etmiyorum. Kaldi ki iliskimizin ilk zamanlarinda 1.5yil once falan, ben guvenip kendisine lapt
Merhaba arkadaslar biraz uzun olucak kusura bakmayın simdiden,
Direkt konuya giriyorum erkek arkadasim normalde benim laptop sifremi biliyor, kendisi istedigi zaman yanima geldiginde kullanabiliyor hic dert etmiyorum. Kaldi ki iliskimizin ilk zamanlarinda 1.5yil once falan, ben guvenip kendisine laptop sifremi vermistim ve o benim dosyalarimi, eskiye dair, ailesel vs fotograf arsivimi karistirmis bunu da laptopda son kullanilan dosyalarda karsima tesadufen cikti ve o sekilde gormustum. Sonrasinda baya tartisma cikti ancak uzatmadim, bir daha olmayacagını söyledi.
Neyse gunumuze donelim, kendi laptopunu da alip benim evime geldi dün, o anda yemek yapiyordum onun bilgisayarinda yemek tarifi acik kalmisti ve sonrasinda laptop kapanmis kendisi baska bir odadayken sifreyi soyler misin tarife bakicam diye ona seslendigimde kendinden baksana vs tarzinda seyler dedi sonra yanima gelip soyledi. Acikcasi o an kendiminkini acmak usendirdi. Aksaminda ise kendi evine gitti ve laptopu bende unuttu. Ben de ister istemez insanlik hali aldim ve sifreyi denedim, amacim kurcuklamak degildi sadece acmak istedim hic bir sebebi yoktu, cunku karistirsam nereye girdigimi falan zaten gorebilir boyle bir duruma kendimi sokmam. Denedigimde ise sifreyi hemen degistirdigini anladim. Ben bunda art niyet ararim, onca zaman gecmisken bu da ne demek oluyor?? Beni kendisiyle karistiriyor galiba firsatini buldugumda karistiracagimi dusundu ve demek ki gormemi istemeyecegi, benden saklanan seyler vardi belki de.
Ben bu duruma cok kirildim, yani cok sacma bence. Bana yapilmis bi saygisizliktir bu, kendisi benim laptop sifremi gayet de biliyor istedigi zaman geldiginde kullaniyor ve bundan hic rahatsizlik duymadim, ama o benim boyle bi seyi bilmemden baya rahatsizlik duymus anlasilan. Bu durumda ondan uzaklastigimi dusunuyorum hatta ayrilmayi bile dusunuyorum. Sizce abarttim mi ya da olmasi gereken mi?
0
kisalafinuzunu
(01.04.20)
''hatta ayrilmayi bile dusunuyorum. Sizce abarttim mi ya da olmasi gereken mi?'' bu kişiden kişey değişir. benim için o bilgisayarlarda şifre bile olmamalıydı mesela, ama diğeri de açık arar gibi bilgisayarı karıştırmayacak kadar güvenmeli de aynı zamanda. ya da şöyle söyliyim, soğumakta haklısın ama ayrılıp ayrılmamak sizin ilişki dinamiklerinize kalmış.
0
antihero
(01.04.20)
Soğumakta haklısın
Sen kendin bir şey saklamıyorken karşı tarafın bir şeyler saklaması hoş değil. Uzun süreli de bir ilişkiniz varmış, bilemiyorum, pek sağlıklı değil karşı tarafın yaptığı şey.
Ve sakladığı şeyler var ki anında şifresini değiştirmiş.
Kendinize saygınızı kaybetmeyin lütfen.
0
data
(01.04.20)
Kesinlikle bir şey çıkar. Benim de 2 senelik kız arkadaşım son aylarda Telefonuna şifre koymaya her geldiğinde değiştirmeye her fırsatta telefonumu kurcalarken bir anda güveniyorum ediyorum diyerek kurcalamamaya başladı kendininkini de şifreledi.ben hiç girmedim telefonuna ama biliyordum şifresini filan ailevi şeyleri vardır diye de daha galerisine rehberine bile görmedim. Sonuç haftaya nişanı var :) benimle iken başkasıyla da flörtlesip işi ciddiye bindirince yalandan bir kavga gürültü hop ayrıldık iyi dedim nasılsa 3 5 güne saçmaladığını anlayınca aklı başına gelir diye düşünürken 1 hafta sonrasına gün almışlar şu korona morona günlerine rağmen. Ha laptopta belki karate filmleri ve ona dair geçmişi vardır belki ondandır. Ama bisey vardır
0
apathetic
(01.04.20)
senin bilgisayar şifreni 1.5 yıldır biliyorken, kendisinin şifresi öğrenilir öğrenmez hemen değiştirmesi güvenilmez bir tip olduğunu gösteriyor. seni kontrol altında tutuyor, kendisi özgür.

senin şifreni bilmiyor olsa degistirmesi sorun olmazdı. benim laptop şifremi de kimse bilmez. kimseye bilgisayarı da şifreyi de vermem. ama kimseden de almam..
0
tabudeviren
(01.04.20)
ayrılcoco demeye geldim
0
alvarez
(01.04.20)
Sen de şifreni değiştir. Bakalım ne diyecek.
0
elorelia
(01.04.20)
Senin blgisayarındaki şeyleri karıştırdığında soğumalıydın, soğumakta geç kalmışsın.

Abartmıyorsun. Bana bunu yapan birisi vardı. Pcleri değiştirmiştik, benimkindeki bir hatayla ilgileniyordu, sonra her şeyimi okumuş, her şeyime bakmış. Ben onu çok umursamadığım için çok da üstüne düşmemiştim.

Çevremin zoruyla şans verdiğim için umursamamıştım, siz bi de önem veriyorsunuz yani bence çok rahatsız edici.
0
tessera
(01.04.20)
net olarak birşeyler saklıyor. ayrıl gitsin, geç bile kalmış olabilirsin
0
gazozailacatmauzmani
(01.04.20)
çok haklısın kesinlikle. hiç güzellemelere, ona güvenmiyorsun masallarına girmeye gerek yok. ilişki ister istemez fedakarlık ve özel alan kesintileri içerir. adamın sana karşı olan tavrı çok net. sindirme sakın sana bu yaptığını ve tepkini göster. bu noktada en doğrusu yol vermek.
0
pearson
(01.04.20)
önemli olan beyninden ne sakladığı
herkes hata yapar
0
bir soru sorcam
(01.04.20)
Şifre eski sevgilisinin ismi olabilir. Sağlam boynuz çakmış dayı.
0
paudi
(01.04.20)
Bu ve buna benzer durumlarda kullanılan klasik bir yalan var.

''Amacım o değildi.. Bugüne kadar hiç yapmadım, öylesine bakayım dedim.. Kurcalamak istemedim.. İster istemez, insanlık hali'' vs vs.. Bir kere burada biz bizeyiz. Varmış ki içinizde bir şey denemişsiniz işte. Argo tabirle ''Yemeyin bizi'' diyorum..

Aynı şeyi ben de yaşadım. Aynı demeyelim gerçi. Farklı bir versiyonunu. Şifresini hiç bilmiyordum. Onun laptopunu kullanmam gerektiği zaman, bana ayrıdan oturum açtı. Yani yeni bir windows açtı(Nasıl açıklayacağımı bilemedim. Anlamışsınızdır umarım) Hayır yani şifresini bilmeyi geçtim, al sen gir şifreni bakmıyorum desem bile kabul etmemişti. Gitti ayrıdan bana özel kullanıcı sayfası açtı. Dümdüz bir windows, hiçbir uygulama yok. Sadece chrome var. Öyle düşünün yani... Sonunun ne olduğunu söylemeye gerek yok. Oldu bir şeyler. Varmış saklamasının bir nedeni. Neyse.

Otur, konuş. Konuş ama güzel konuş. Hala içine sinmeyen bir şeyler varsa eğer ona göre akıllı kararlar ver.
0
bitchesaintshit
(01.04.20)
ergenlikten beri sakladığı porno arşivini görmeni istememiş olabilir.
0
fezagezgini
(01.04.20)
bu durumdan hayatın boyunca için rahat edecek şekilde huzurla sıyrılmak istiyorsan öncelikle onun suçlu veya masum olma ihtimalini unut. bu iki ihtimalden biri ağır basınca beyninle değil kalbinle karar vermiş olursun ki bu durumda bunu istemeyiz. bırak seni hakladığını düşünsün. ilk bir araya geldiğinizde de hazırlıksız yakalayıp şifreyi tekrar iste. vermezse de eşitlikten bahset. o istemeseydi senin de isteme hakkın olmazdı ama zamanında o istedi sonuçta. vermek zorunda olduğunu kavrasın.

bu durumda şifreyi verirse senindir, vermezse zaten hiç senin olmamıştır.
0
onemoremile
(01.04.20)
(4)

Hiçbir Ortak Yönünüz Yokken

sakince
Birinin size olan ilgisi hoşunuza gidiyor mu? Hatta başkalarıyla ilgilendiğinde falan kıskanıyor musunuz? Biliyorsunuz ama hiç ortak noktanız yok. Yani sevgili olsanız, biliyorsunuz bu işin sonunun olmayacağını. bariz belli ama onun ilgisi ve sevgiside hoşunuza gidiyor. Hatta onu mutlu etmekde sizin
Birinin size olan ilgisi hoşunuza gidiyor mu? Hatta başkalarıyla ilgilendiğinde falan kıskanıyor musunuz? Biliyorsunuz ama hiç ortak noktanız yok. Yani sevgili olsanız, biliyorsunuz bu işin sonunun olmayacağını. bariz belli ama onun ilgisi ve sevgiside hoşunuza gidiyor. Hatta onu mutlu etmekde sizin hoşunuza gidiyor. Ne diyorlar buna. Hatta bazen sizin hoşuna gitmesede sanki hoşunuza gitti gibi davranıyorsunuz.
0
sakince
(26.03.20)
Biraz garip bir soru olmuş, yazım hataları ve anlatım bozuklukları dolayısıyla anlayamadım pek. Anladığıma göre cevap vereyim; bana karakter, hayat tarzı ve ilgi alanları açısından hiç benzemeyen bir adamdan hoşlandığım ve onun bana olan ilgisini beğendiğim olmuştu geçmişte. Buna ne diyorlar, hoşlanma diyorlar işte. Berbat bitiyor sonu genelde böyle ilişkilerin ama, hem kendi hayatıma hem çevremdekilerin hayatına bakarak söyleyebilirim bunu.
0
whyamy
(26.03.20)
Bi yere kadar ego tatmini sağlıyordur da o kişinin kredisi hiç olmuyor hoşlandığına göre. Ben bıraktım öyle tatmin olmayı, hoşlanmıyorsam belli ediyorum direkt
0
olaylar olaylar
(26.03.20)
ego tatmini olabilir, karşı taraf da hoşlanıyor olabilir, karşıdakinin niyetini anlamaya çalışıyor olabilir... birçok sebep olabilir.
0
pearson
(26.03.20)
ben çok iyi anladım. tam da bunu yaşadım. ilgisi hoşuma gitti, sonra ben de onunla ilgilendim. sevgili gibi bir şey olduk. onunla mutlu oluyordum, onu mutlu etmek istiyordum. hoşlanıyordum, kıskanıyordum. yakışıklıydı, neredeyse tam hayalimdeki gibiydi. ama çocukla hiçbir ortak yönümüz yok hatta zıtız. ikimiz de baskın karakterliyiz. ilerisinin olmayacağını biliyordum ve zaten kavga ederek bitirdik.

mutsuz son; ama üzüldüm mü hayır.
0
batlegolas
(28.03.20)
(6)

bağlanma korkusu

zombie0
selam arkadaşlar, bir kızla görüşüyordum şöyle bir arka planı var sorumun; kızın çocukluğundan beri ailesiyle sıkıntıları var, kardeşleri ile arasında hiç bağ yok ve hepsi de aile içinde sevgisiz büyümüş. zor bir hayatı olmuş çocukluktan beri hem çalışıp hem okumuş vs. psikolojisi bozuk özetle. aram
selam arkadaşlar, bir kızla görüşüyordum şöyle bir arka planı var sorumun; kızın çocukluğundan beri ailesiyle sıkıntıları var, kardeşleri ile arasında hiç bağ yok ve hepsi de aile içinde sevgisiz büyümüş. zor bir hayatı olmuş çocukluktan beri hem çalışıp hem okumuş vs. psikolojisi bozuk özetle.

aramızda her şey mükemmeldi taa ki iş ciddileşip flörtleşmeden sevgililiğe geçiş aşamasına kadar. kız bir anda panik oldu ben cesaret edemiyorum böyle bir şeye neticesi kötü olursa ben kaldıramam hayatım yeterince kötü dedi. şimdi de ben sana bağlanmak istemiyorum konuşmayalım lütfen diyor. irtibatı kesmek istiyor yani.

benim emin olduğum bir şey var bahane üretmek için söylemiyor bunu gerçekten korktuğunu biliyorum. sorum şu : bağlanma korkusu olan birine nasıl davranılır hayatımda hiç böyle biriyle karşılaşmadım. ne yaparsam yapayım sonu hüsran mı olur? ben biraz şok oldum her şey çok iyiyken bir anda tam tersine döndü. tavsiyeleriniz? teşekkürler.
0
zombie0
(26.03.20)
Baya güven vermen lazım başlarken. Fakat böyle biri hüsranla karşılaşmamak için ilişkiyi kendisi sabote etme eğiliminde de olur. Sürekli bir şekilde güvenini taze tutma çabası göstermen lazım. Ki nereye kadar.
0
kedili bisiler
(26.03.20)
baş edemezsin.
0
orpheus
(26.03.20)
Siz düzgün davransanız bile bağlanma problemi olan biriyle ilişkiyi devam ettirmek ister misiniz?

Bağlanma problemi olan, git istemiyorum derken, aslında git istemiyorum = istiyorumdur. Demek ki sizinle bağlanma ihtimali gördü ve kaçıyor. Bu basit bir kaç kovala durumu değil, bunu bilinçaltında istemsizce yapıyor.

Eğer sonuna kadar yanında olacaksanız gidin derim ama, seveceksiniz, sevginize güvenmeyecek. Belki de bir gün çekip gidecek? Erkekler kadınları kadınlar erkekleri koşullu sever. Siz koşulsuz sevemezsiniz, en azından bir kadını. Belki kızınızı ilerde sevebilirsiniz :) hayatın gerçekleri bunlar. Onun bağlanma problemini terapiyle vs yenmesi gerekiyor ki erkeklerle düzgün ilişki kurabilsin.

Issız Adam’daki ıssız adamın bağlanma problemi vardı bu arada, bi bakabilirsiniz.
0
damba
(26.03.20)
Savior syndrome dediğimiz kurtarıcılık tuzağına yakalanma. Aşırı fedakârlık yaparsın, her şey güzel gider, sonra bir gün kızın kafası bir şeye takılır. Bir mesajına, bir lafına, bir davranışına filan tekmeyi yersin.

Ayrıca kız demiş zaten ben problemliyim diye. göz göre göre kendini uçuruma niye atmak istiyorsun.
0
KaraSakall
(26.03.20)
kardeşlerle arası yok ve sevgisiz büyümüş vs. ee bunlar zaten bizim milletin genel sorunu öyle ekstrem bir durum değil ki.

görüşen sen değil de ünlü bir dizi oyuncusu ya da falanca holdingin sahibi bir adam olsaydı o kız sence aynı cevabı verir miydi ? bu soruyu kendine sor ona göre yolunu çizersin.
0
heidi'nin dedesi
(26.03.20)
böyle insanlarla devam etmek için sen de güçlü ve sabırlı olmalısın. bunun için gerçekten seviyor ve karşı tarafın buna değeceğini biliyor olman lazım. buna hazırsan, bunlara evet diyebiliyorsan olabilir. ayrıca kısa süreli gelgitlere de hazırlıklı olmalısın. zor iş kısacası.
0
pearson
(26.03.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.