elektrigin bedavaya gelip gelmemesi kosullara bagli. elektrik sebekesine bagli kalmaya devam edersen zaten en azindan dagitim ve iletim icin ucret odeyeceksin ki faturanin buyuk bir kismi bunlar, kilowatt-saat bazinda enerji giderleri degil.

bazi ulkelerde sayac sen genel sebekeye elektrik veriyormussun seklinde sayiyor, urettigin elektrigin kullandigindan fazla oldugu gunlerde. o sekilde ortalamaya vurunce belki bedavaya gelebilir ama turkiye'de oyle bir sistem var mi bilmiyorum. sanmiyorum cunku cok yeni.

Evet ama elektrik depolaması çok pahalı bir olay. Yani depolama için akü takmayacaksan elektrik aboneliği bırakmamak gerekir. O zamanda cüzi bir ücret ödersiniz elektrik şirketine. Depolama yaparım derseniz maliyetini ve ne kadar sürede amorti edeceğini iyi hedaplamalisiniz.

Depolama yapmak şart olacaktır. Akşamları ve güneş olmayan durumlarda enerji üretimi olmayacak. Akü nihayetinde ömrü olan bir cihaz. Ancak elektrik pahalı olduğundan belirli bir sürede amorti edeceğini düşünüyorum.

Depolama şart değil, fazla elektriği satabiliyorsunuz.

www.epdk.gov.tr
- EPDK’nın öncelikli hedefi, imkanı olan bütün tüketicilerin, ‘tükettiği enerjiyi’ güneşten üretebilmesidir.
- Örneğin bir önceki yıl 1 milyon kWh elektrik tüketen bir kişi, cari yılda aylık mahsuplaşmanın akabinde en fazla 1 milyon kWh enerjisini satışa konu edebilecektir. Yılın ilk ayından itibaren ihtiyaç fazlası enerjiye istinaden ödemeler yapılacak, 1 milyon kWh’ı aşan üretimler ise YEKDEM’e ‘bedelsiz katkı’ olarak yansıtılacaktır.

@kobuzchu benim kastettiğim şehir şebekesinin hiç olmadığı senaryo.

fizik kuralları çerçevesinde panellerin kapasitesi var haliyle sonsuz diye bir şey yok. o kapasitenin üstüne çıkarsanız şebekeden çekmeye başlar. altında kalırsanız, eğer bataryanız varsa depolama yaparsınız. bataryanız doluysa veya yoksa eğer gerekli izinleri almışsanız şebekeye verir elektrik satarsınız.

Normal şartlarda bu hatanın karşıdan geldiğini düşünüyorum ancak yine de şunlara şunlara dikkat etmenizi öneriririm;

* Engellemelerden dolayı proxy ya da vpn erişimi kullanıyor musunuz? (Disable/Uninstall)
* Şirket bilgisayarı mı? Bilginiz olmadan arada iletişime müdahele eden bir cihaz olabilir (Farklı bilgisayar ile deneyin)

Evet sirket bilgisayari, ve sirket telefonu. Sanirim sirketin it'si ile konusmayi deneyecegim o zaman.

Tornavida ile vida arasında paket lastiği, lateks eldiven vb sıkıştırıp zorlayabilirsiniz. Ya da varsa "dremel" ile yiv açabilirsiniz.

Vida sökme aparatı diye aratın.

Diğer bir ihtimal de ince bir eğe veya tornavida ucu ile sabırla kazıya kazıya yeni bir düz tornavida yarığı açabilirsiniz.

Matkabın ucuna akıllı vida takıp diğer vidanın içini delmiş öyle çıkarmıştık

Alternatif olarak Keski ile yüzeyin üzerine çekiçle yarık oluşturup daha sonrada tornavida ile çevirebilirsin

Ben de çilingire para vermemek için kendim değiştireyim demiştim. Benzer durumla karşı karşıya kaldım. Paket lastiği ya da youtube çözümleri işe yaramadı. Çilingiri aradım eleman tornavidayı çivi gibi kullanıp çekiçle vurarak bir hareket yarattı sonrasında şarjlı ile açtı ve aynı parayı aldı :(

%99 modemden değil. turk.net'e telekom ekiplerine "iş emri" açmalarını söyleyin. açsınlar. ekip gelip incelesin.

turknet'in söylediklerinin %99'u kesin yalan, %1'i de şüphelidir. yine de imkan varsa başka bir modem ile deneyin. Turknet yüzünden bende çift modem var. Kesinti olunca söküp diğeriyle kontrol ediyordum zira aylarca internetsiz kaldım, birinde bile turknet "bizden ötürü" demedi hep suçu bana attı "yok bina altyapısı, yok modem, yok o, yok bu" ancak sonunda bir kez bile sorun benim tarafımda çıkmadı. yok yere internetsiz kaldım.
Geç de olsa kendilerinden kurtuldum.

Eski modemimin adaptörü arızalandığı için sürekli bu tarz bir problem yaşadım ben de. Belli bir süre çalışıp sonra kapanıp açılıyordu, öyle bir şey olabilir. Elektriksel sıkıntılarda oluyor.

Farklı bir modemle dene, olmazsa saha ekibi iste. 1-2 güne geliyorlar zaten.

Modem kapanıp açılmıyor hocam. DSL ışığı gidiyor. Sonra tekrar geliyor ip alıyor cihaz.

Modemin kapanıp açıldığı uptime’dan belli olur zaten. Eğer reset söz konusu değilse modem bağlantı değerlerine bakmak gerekir. Snr attenuation gibi değerleri internette aratıp, sizinkinin iyi olup olmadığına bakabilirsiniz. Benim tahminim turknet bu değerlerde sorun görmedi ki suçu size atmaya çalışıyor. Yine de emin olmak için bir bakın derim.

Baktım hocam şimdi dediğinize


Snr akış aşağı: 10.8
Snr akış yukarı: 31.0

i.hizliresim.com

Diğer değerlere de bir bakmak lazım ama snr tarafı düşük gibi duruyor. Aldığınız hız da bu sonucu yaratıyor olabilir. Örnek olarak max 35mbps alınacak bir mesafe ve kalite ile 50 mbps'leri zorlarsanız bu durum olabilir.

Edit:Şimdi screenshot'ı gördüm. Mesafeniz iyi ama SNR'dan dolayı kopma yaşanıyor olabilir. Sanki 100mbps'den daha düşük bir hız profili varsa bir denemeye değebilir. 85mbps gibi.

Signal-to-noise ratio (SNR)

It's a value measured in dB and it describes the relation between the signal strength to your house versus the noise, which affects your copper line. The noise is normally magnetic disturbance from high voltage cables etc. The higher the dB value is, the better your line will be, as the signal strength outperforms the noise.

Typical values are:

10dB and lower is bad
11db – 20dB is OK
20dB – 28dB is excellent
29dB and above is outstanding
Line attenuation

Basically it's the distance between you and the ISP and the quality of the copper to your house. It's also measured in dBs and you can check the number on your ADSL statistics page. The closer you are to the ISP, typically the better speeds you can get. It also depends on the amount of users, who connect through the same copper. In short, the lower this number is, the better:

20dB and below is outstanding
20dB – 30dB is excellent
30dB – 40dB is very good
40dB – 50db is OK
50dB and above is bad

Çok teşekkürler. Bugün hiç kopmadı mesela sabah dışında. Muhtemelen kardan kaynaklı bir sorun. Su almış olabilir direğin tepesindeki kutu.

Hayır hiç bir faydası olmaz. 2ghz uzun menzilli sinyallerdir. Uzak mesafeden baglamanız gerektiği zaman 5ghz ile baglantı bile kuramazken 2ghz ile çayır çayır baglanırsınız. Onun dışında bir faydası olmaz

5ghz'yi kapatıyorum.

2ghz'in menzili daha yüksek diye biliyorum. 5ghz bazen uzak odalara, balkona erişmeyebiliyor. 2ghz'e bağlanmak durumunda kalabilirsiniz.

kapatmıyorum.

Genel ve pratik bir bilgi olarak, 2ghz yaklaşık 2 duvar geçebilen sinyallerdir. Fakat 5ghz genelde 1 duvar geçemez veya sorunlu olur.

Test edin, deneyin. 2ghz kapatınca sorunsuz kullabiliyorsanız, hiç düşünmenize gerek yok ve kapatın gitsin.

Akıllı ev ürünlerinin neredeyse tamamı 2.4 ghz kullanır. Bu tarz cihazlarım yok ve olmayacak diyorsanız kapatabilirsiniz benim örneğimde imkansız.

robot süpürgem 2.4’ten çalışıyor sadece. öyle olmasa ve 5 her yerden çekiyor ise 2.4’ü kapatırım evet.

5ghz kullanıyorum. evin içinde her yerde çekiyor. akıllı tv falan da hep 5ghz. evden kapıdan dışarı çıksam bile 5ghz bağlantısı anında kopuyor. ki modem dış kapıya çok yakın. 2ghz apartmanın içinde bile hala çekiyor inerken falan. 2ghz hiç kullanmıyorum ama kapatmadım da. ikisi de aktif durumda gözüküyor wifi aramasında. 5ghz kullanıyoruz biz. çünkü en az 2-3 kat daha hızlı internet veriyor benim altyapımda.

Tavana komple taş yünü veya xps yaparsan yüzde yüz kesilmez ama çok çok azalır. Taş yünü biraz daha pahalı.
Mahalledeki nalbur veya inşaat malzemeciye gidip anlatırsan en iyisine yönlendirirler seni.

duvardan yine gelir. ses mekanigi de su gibi calisir. buldugu bosluktan ille akar. Yalitim = duvar orme = insaat

duvarina yapistiracagin hicbir malzeme fayda etmez. eder de harcayacagin paraya degmez.

Alperz+1 daha önce benzer bir sebepten ortak salon duvarına yaptırmıştım ama %20-30 bir çözüm oldu. En sonunda komşu gürültüsünden kaçarak dublex bir eve çıktım ve rahat ettim. Malesef üstünüzde biri olduğu durumlarda bu sesi yalıtmak iyice zor.

Üst katın yapması gerekiyormuş. Taş yününün işe yaradığını duymuştum.

ses köprüsü oluşmaması için ses yalıtım malzemesinin tavandan duvara süreklilik içinde inmesi gerekiyor. darbe kaynaklı sesler için rubber mat gerekiyor. türkçesini bilmiyorum. xps ve taş yünü sesi biraz keser ama orjinleri ısı yalıtım malzemesidir.

ama üst kat yaparsa daha iyi olur yüzer şap uygulaması ile.

Araba kullanmak zor değil sadece sen acemisin ve kas-motor hafızan henüz aracı düşünmeden kontrol etmeye adapte olamadı, şu an araç sürme işini beyninle yapıyorsun ama yetenek kazandıkça adaptasyon sağladıkça görevi beyincik alacak sen de o zaman yolda yürümekten daha kolay olduğunu göreceksin. İkinci olarak da bu süreçte yan aynaları daha sık kullan sağa yanaştıkça düzeltirsin böyle böyle alışıp bunlara ihtiyaç duymayacak bi noktaya geleceksin.

Özel direksiyon dersi alıp "allah allah insanlar nasıl kullanıyor" demeyecek seviyeye gelene kadar trafiğe çıkmamanızı tavsiye ederim.

Alışırsın

Sol ayağınız sol teker hizası civarına denk geliyor. Her zaman sol ayak şeridin biraz içinde kalacak şekilde soldan hizalama yapabilirsiniz. Arabanın genişliğine alıştıkça sağın hizasının nereye denk geldiğini de anlamaya başlarsınız.

İncredible +1

Kaldirima ciktim diyorsunuz aynayi zor kurtardim diyorsunuz. Millrtinde kendinizinde canini yakmayin.

bir profesyonelden özel ders al. şeritte vücut konumu olarak kendini değil aracı ortalayacaksın. hafif sol taraftan bakman gerekiyor, çok karmaşık değil.

şu an yorucu gibi geliyor çünkü her şeyi düşünerek yapıyorsun. yeteri kadar pratikten sonra çoğu hareketin refleks halini alacak.

incredible ve kuzeyli, arkadaslar saka misiniz? tabii ki su an bu acemilikle trafige cikmayi ve aktif sekilde kullanmayi dusunmuyorum.

siz anne karninda ogrendiniz sanirim? baska turlu bu tarz bir yaklasim imkansiz cunku.

makul tavsiye ve yorum yazan diger arkadaslara tesekkur ederim, bir sure kimseye bulasmadan arabaya alisayim sonrasinda pratik icin bir hocayla calisirim diye dusunuyordum. zamanla iyilesecek farkindayim, bol pratik cok onemli ama su serit hizalamaya alisana kadar zorlanacagim anladim onu.

1. Arabaya alışayım sonra ders alırım diye düşünmeyin. Ne kadar etken özel ders alırsanız o problemleri aşmanız kolaylaşacak.

2. Yolda ortalamak için en ileriye bakmak gerek, direksiyon simidi şeritlerin en ilerisine doğru baktığınızda ortada olmalı. Yani hemen önünüze yanınıza bakarak ayarlayamazsınız, baktığınız yöne doğru da istemsiz hareket edersiniz.

3. Sağ kaldırıma yakınlık için de araç içinden göz ayarı gerekir. Aracın sağ çıtası önemli hiza almak için.

4. Yukarda yazdıklarımı kendi başınıza yapıncaya kadar hem çok zaman kaybeder hem de zorlanırsınız. Ders aldığınız da çok daha hızlı olacaktır. Mümkünse önceliğiniz bütçe ayarlayıp ders almak olsun. İnstagramda bir sürü hoca var, kafanıza yatan birini bulabilirsiniz ya da sahibinden de olabilir.

5. Yukarıda yazılmış kullandıkça kas hafızası mı oluyormuş otomatikleşiyor araç kullanmak.
Ben de çok uzun yılların sürücüsü değilim, sizin gibi endişelerle başlayıp yola çıkmış artık trafiğe katılmış çok tecrübeli olmayan birinin tavsiyeleri olarak okuyun.

Ben bunu şöyle aştım açıkçası. Düz yol değil de daha zorunu söylüyorum. Arabayı kullanırken 20 30 metre önünü kolluyorsun zaten. Mesela araba park etmiş baktın çok dar bir yol var. Sen uzaktan bakınca benim arabam buradan geçer mi diye soracaksın kendine, eğer geçmez kanaatine varırsan zaten mesele yok ama eğer geçer dersen gidip sola yanaşabildiğin kadar yanaşacaksın. Gerekirse aynayı milimetrik hizalayacaksın. Sol aynayı takip etmek doğal olarak sağa göre çok kolaydır. Araba buradan geçer kanaatine varabilmek zaman alacaktır ama aracın büyüklüğüne zamanla alışacaksın. Yukarıdaki arkadaşın dediği gibi sol bacağın muhtemelen aracın sol yan tarafından maksimum 30-40 cm falan içeride. Sola mümkün olduğunca yanaşarak gidebilirsin. Bu şerit olur duvar olur ama tabi bu şehir içi yollar için bir tavsiye

Hocam asil sen saka misin? Arabaya alisinca zaten kullanabiliyor oluyorsun ders almana da gerek kalmiyor.

Umarim kimseye zarar vermeden bir sekilde ogrenirsin.

Annemin karninda ogrenmedim tabiki ama kaldirima cikiyorum arabayi hizalayamiyorum diye de derdim olmadi.

bu usluptan herhangi bir beklentim olamaz maalesef bu tavirla sizi ciddiye alamiyorum.

ders almak için araca alışmayı bekleme çünkü temelinde sıkıntı var. gerekirse hoca eşliğinde stop ettire ettire dur kalk çalışmalısın, ayıp bir şey değil.

Yuruyen trafik canavarindan ayarimi yedigime gore gunume devam edebilirim.

Siz insanlari tehlikeye atinca sorun yok yazinca mi sorun oldu. Sorumsuz bir insansiniz gercekten yazik. Araba kullanmak sorumluluk istiyor insanlarin canina veya malina kast edebilirsiniz.

Özellikle geç ehliyet alınan durumlarda ya da az video oyunun oynayan kişilerde bu olabiliyor (eşimden biliyorum:) Bir süre sonra düzeliyor. Burada önemli olan sık sık çıkarak korku geliştirmemek. Benim de aynama biri gelip dokunmuştur bu çok sorun değil. Önemli olan fren-gaz karmaşasına girmemek. Onun haricinde herkes benzer yollardan geçmiştir. Oyna devam:)

Edit: Kaldırıma çıkmak biraz fazla olmuş. Bu durumda temelleri gerçekten gözden geçirmeniz gerekir.

herkesin çatır çatır kullanıyor diye şaşırmanın nedeni araba kullanmayı öğrenmeden sana ehliyet verilmesi. ben ehliyetimi aldığımda evet şu anki kadar rahat olmasam da şeridimde durmayı, kaldırıma yanaşıp park etmeyi biliyordum.
sürücü koltuğu solda olduğu için kendini şeritte ortalayamamak diye bir acemilik durumu yoktur arkadaş, ya da sağa yanaştığımın farkında değildim diye de bir acemilik durumu yoktur. sen araba kullanmayı bilmiyorsun, ya ehliyetin yok ya da sana ehliyet veren kişi bir suç işlemiş.

şu an bir trafik canavarısınız. insanların malına canına zarar vermeden eğer araç kullanmaya niyetiniz varsa kursa yazılın. insanlara çemkireceğinize nasıl bir tehlike yarattığınızın farkına varın.

ben de yıllarca kaçıp zorunlu olarak son 3 aydır aktif olarak trafikte araba kullanan birisi olarak, mutlaka ders al derim. ilk zamanlar her şeye her yöne dikkat etmek cidden çok zor konsantrasyon gerektiriyor, en basitinden ilk zamanlar silecekleri çalıştırmak bile zor geliyor. ama alışıyorsun.
instagramda dünyasürücükursu diye bir hesap var, basit temel bilgiler veriyor. ben çok faydalanıyorum ondan, girip bir bakabilirsin.

@denizgonen okudugunuzu anlayamadiginiz icin uzgunum. umarim gercek hayatinizda bu konu cok zorluk cikarmiyordur size. zaten iyice alisip ogrenmeden trafige cikmayi dusunmedigimi muhtelif yerlerde belirtmisim hala neyin şovu anlamadim bu yaptiginiz.

her neyse, ehliyetimi alali neredeyse 20 yil oluyor, o donemde arabam yoktu sonra da ihtiyac olmadi vs. derken ancak sira geldi. bir hoca bulacagim oyleyse. mantikli tavsiye veren arkadaslar sag olsun. kazasiz belasiz gunler dilerim.

sol tarafta trafik var ve orada olmaktan korkuyorsun. güvenli olan tarafta kalmak istiyorsun. yüzmeyi öğrenirken kenardan tutmak istersin, ayağın yere bassın istersin. bırakıp gitmek istemezsin. aynı duygu. kendine güvenin geldikçe şeridi ortalayacaksın. bol bol pratik yapmaktan başka çözüm yok. sabah erken saatlerde, trafiğin hiç olmadığı yerlerde. bol bol pratik.

ders de al. ben 15 saat ders almıştım ilk trafiğe çıkacağım zaman. senelerdir hiç bir çizik, sürtme, near miss vs. yaşamadım. ama ilk 2 sene 2 ayda 1 sürterdim bir yere. edit: kaldırıma çıkmayı aklım pek almadı. ders almadan trafiğe çıkmasan iyi edersin.

Ders almanın şöyle faydaları da oluyor; hoca öyle bir metaforla geliyor ki o anda şeridi ortalamak, dönüşler vs. çok daha anlaşılır hale geliyor.

Ayna aynaya dokunmadan araba öğrenilmez. Ben de kaldırıma çıktım. Dönerken çıkmışsınızdır bişey olmaz. Yavaş yavaş gider kurallara uyarsınız. Ben ders de almadım ama babam iyi anlatırdı öyle bi şansım oldu. Allaha şükür kimseye zarar vermedim. Bi kere bi volvo yu çizmiştim yalnız allahtan ucuz kurtardım. Hangi arabayı çizdiğinize dikkat edin, kaskonuza göre araba çizin :)

şirket aracı alırdım ben olsam.

kesinlikle sirket araci.

Şirket aracı alır, kendi aracımı satar parasını döviz yapardım

2'yi seçerdim ben.

Şirket aracı için şöyle de düşünmen lazım.

Muayenesini sen yaptırmayacaksın
Yaz kış lastik değişimi ile sen uğraşmayacaksın
Sigorta kasko düşünmeyeceksin
Yakıt alırken taşıt tanıma ile alacaksın ve arabadan bile inmeyeceksin
Araba bozulsa ikame araç şak diye gelecek, sigorta şirketi ile filan muhattap olmayacaksın
Gibi gibi bir dünya angarydan kurtulacaksın.

Bu yüzden şirket aracı

Net şirket aracı.

İşe git gel yaparken neden aracın yıpransın? Neden iş yerinde hasar görünce sende kalsın? Neden kış-yaz lastiği derdim olsun? Neden onarım sorunum olsun? Neden kaskom olsun? Neden yakıt derdim olsun? Neden bir takım diğer şeyler? En güzel araç şirket aracı.

Şirketin Renault Clio'su > Benim Mercedes A200'üm

@the junior jr yeni yazı yazmadım, güncelledim. Sildim o kısmı. Bu arada ayda ne kadar harcıyorsun gidip gelirken?

Ben parayı seçerdim. Kendi arabamdan memnun değilsem de satıp onu peşinat yaparak kredi ile yeni bir araba alırdım.

@nawar 200 tl değil, 200 litre

Sirket araci +1

Arabada marka takıntın yoksa parayı al. Uzun vadede çok daha karlı çıkarsın.

Kişiye göre değişir;
Araba takıntısı olan biriyseniz birinciyi seçerken umrunda olmayan biriyseniz ikiyi secersiniz ve gelen parayla istediginizi yaparsınız.

Misal net 10-11 bin lira ayda. 500 Euro gibi bir şey. Bu para ile her ay bir yurt dışı gezisi bile yapabilirsiniz yatırım yapmasaniz bile.

Birinci seçenek bu arada sadece iste kalırsanız var. Diyelim 1 sene sonra ayrildiniz; birinci secenekte elde kalan sıfır. Belki iste sizin arabayi satarsaniz onun sigorta, vergi vs tasarrufu.

Ikinci secenekte 120-130 civarı net para yapar hiç yatirim yapmasaniz bile.

Ben olsam iki yaparım ama kişiye bağlı.

Micra'yi satar, 3 yillik 400bin kredi cekip gelen parayi krediye baglar arabayi yenilerdim.

@nawar 100-150 litre arası harcıyorum ayda.

Aracimi asla satip döviz yapmazdim. Doviz para kazandkrmiyor.

net olarak 2. aracın modeli yükseltirdim.

Şirkette uzun vadede kalmayı düşünüyorsanız 2, 1-2 sene içinde çıkmayı düşünüyorsanız 1.

Karar verirken, aylık 15k brütün seneye ne kadar artacağını da düşünmek gerek. Maaş artışıyla paralel mi artıyor? Artı, şirkette devam etmeyi planlıyor musunuz?
Elinize geçecek yıllık net araç yardımı - kasko - hgs vs çıkarttığınızda geriye ne kalıyor? Çıkan miktar ve kullanımınıza bağlı araçtaki yıpranmayı da düşünerek karar vermek daha iyi olur.

maddi durumunu bilmeden buna yanıt veremeyiz. 2-3m birikmişin vardır, başka gelirlerin vardır ayda 15K hayatında büyük fark yaratmaz o zaman şirket aracı.

ama şimdiki aracın micra olduğuna göre bu düşük ihtimal. ben 15K aylık ödemeyi alır. micrayı satıp üstüne krediyle focus, civic, jetta vs. orta ayar bir araca geçerdim. aylık 15k gayet araç ödemesine ve kasko vs masrafına yeterli. 2-3 sene sonra elinde o günün parasıyla belki 1-1.5 milyonluk birikimin olur.

Arabanı satıp yeni araç için peşinat yap, ödenek ile de krediyi öde. Niye çöpe atasın parayı? Yakıtı da her türlü karşılıyorlar işte.

Alacağın arabanın başına bir iş gelmeze birkaç sene sonra kredisini şirketin ödediği ve sana ait olan bir araç olacak elinde. İlk seçeneği seçersen elinde hala Micra ya da ona eşdeğer bir para olacak.

Ha 1. opsiyonu seçip Micra'yı da satıp o arabanın parasıyla daha fazla gelir elde edebileceğin bir yatırım yapabileceksen onu da düşünebilirsin. Değilse 2 mantıklı.

ben 2'yi secip ibkr gibi platformlardan abd borsasina yatirim yapardim o parayla. uzun vadeli yatririm, rasgele al sat hergeleligi degil. benim icin mercedes ila nissan arasindaki farkin hic onemi yok. araba, ozellikle sifir araba da yatirim degil. nokta.

İşin ağırlıklı bankadaysa parayı al tabi ki.
Yok işin sürekli dışarıda müşteri ziyaretiyse o zaman arabayı seç.
Çok kafa yormaya gerek yok bence.

Hatta ben olsam kendi arabamı kiralardım bile. Yapan tanıdıklarım oldu zamanında, ev kirasına yakın para kazanıyorlardı. Böyle araçları değerlendiren filolar var.

Ayrıca şunu da ekleyin; cevaplarda “sigorta kasko lastik” vs denmiş de. Bunları zaten yine yapmak zorunda kalacaksın, şirket aracı kullansan dahi.

Terfiniz hayırlı olsun. Normalde Mercedes A200 şirket aracı çok cazip görünüyor ama aylık ödeneği seçmek finansal açıdan daha mantıklı.

Öncelikle tebrikler.

15k güzel para ancak 1 yılda araç giderlerinin 3 katına çıktığına unutmayın. Geçen sene 1x TL olan araç bugün 3x TL. 1x TL oan kasko 3x TL. Tamiri vs her şey 2-3-4 katı.

Bunu göz önünde bulundurarak karar verin. Bugün 5-6 bin TL olan araç masrafınız, önümüzdeki yıl 15 bin TL olabilir.

Ancak yarın, bir gün 3-5 bin TL'de ben cebimden harcasam, sıkıntı olmaz bana diyorsanız, parayı seçin.


.

opsiyon 2

Benzer bir durumda benzin desteği olmamasına rağmen allowance alıyorum. 15K brüt ile şirketten araç kiralamış olacaksınız aslında olan bu. Ben aracımı yükseltip kendi aracımla devam ettim. Hem İstanbul'da araç kullanmayı sevmiyorum hem de çevresel kaygılarım var. Az araç kullanmaya çalışıyorum.

Yukarıda yazılanlar artılarına ilaveten bir yere gittiğinizde mercedes ile gitmek başka micra ile gitmek başka itibar açısından. devir ye kürküm ye devri. Aracı satıp altın alırdım ben.

uzun yıllar çalışmayı düşünüyorsanız şirket aracı
1-2 seneye kaçarım derseniz para

arabaniz masrafsiz bi arabaysa, parayi alip TL'de tutmamak mantikli

misleading or possible scam diye report ettim. bu konuda şikayet etmekten başka yapılabilecek bir şey yok bildiğim kadarıyla.

katkı olsun diye ben de şikayet ettim.
sanırım başka yapacak bir şey yok. başınıza bela olur mu bilmiyorum ama sırf zarar olsun diye kapıda ödeme bir ton sipariş geçip teslim almazdım.

gönderilerine yorumları kapatmışlar bir de kaNpanya diye yazmış ki eyvah eyvah. ne oldukları buradan bile belli.

Maalesef gün gibi belli dolandırıcı oldukları ancak çekinmiyorlar. Teşekkürler desteğiniz için.

Ben de şikayet ettim. İnstagramdan asla alışveriş yapmam. Eşiniz için tecrübe olmuş. Bazen ders almak için biraz bir şeyler kaybetmek gerekiyor bu hayatta. Sıkmayın canınızı, tecrübe oldu deyin geçin. Eşinizi de çok darlamayın.

eger kredi kartiyla alisveris yaptiysaniz bankanizla görüsüp ücret iadesi alabilirsiniz dolandiricilik oldugu icin

Kapıda ödeme yapıldığı için bu şansımız yok malesef. Özellikle de şeffaf poşete koymamışlar. Basiretimiz bağlandı kargo elemanının yanında kontrol etmedik:(

Gecmis olsun, uzmeyin caninizi, ben de sikayet ettim.

aynısı başıma geldi, kapıda kartla ödeme yapmıştım. şikayetvar'dan ilgili kargo şirketine ulaşmaya çalıştım işe yaramadı. bankaya harcama itiraz formu doldurdum. 1 ay sonra ücret geri iade edildi.

Merhaba, tanımlarınıza tam olarak uymasa da Behemoth - At The Left Hand Ov God'ın sonunda yaklaşık 1 dakikalık "Hak la ilahe illallah" bölümü var

@hidskjalf değilmiş ama teşekkürler

Dorian‘in yunus emre gel gör beni coveri var ama?

www.youtube.com

Pentagram - Thousands in the eastland + bir olabilir mi? İhtimal düşük ama yine de yazmak istedim:)

maalesef değil arkadaşlar

çok merak ettim ya, pentagram ya da kuan olabilir.

Acaba Rammstein- Zerstören olabilir mi? Gerçi o ilahi değil türkü daha ziyade ama şansımı denemek istedim.

o kadar popüler bir grup değildi, daha deneysel Norveç türü metaller gibi düşünün

disk izlencesinden olması gerekiyor,

fat32 olarak biçimlendirirseniz hem windows hem macos ile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

low level format denen hadise 25 yıl öncesinde kaldı.

sen zero-fill falan mı yapmak istiyorsun? tam olarak hedefin ve amacın ne?

@alperz hard diski satacağım, içinde geriye döndürülebilir veri kalmaması için. çünkü çok kolayca formatlanmış disklerden dosya getirebiliyorum. bana sağlam bi sıfırlama lazım.

killdisk araştırabilirsiniz.

Bu disk bir SSD ise diskin ömrüne sağlam derecede bir zararı var bu işlemin. Bunu bil.

Mekanik disk ise sorun yok vur geç. Anlatıyorum.

Diski mac'e bağla. elma+space yap çıkan kutuya terminal yaz. siyah bir pencere açılır.

oraya önce diskutil list yaz. disklerini listeleyecek. kendi diskini bul listede /dev/disk1 /dev/disk2 falan gibi şeyler göreceksin. örnek: www.macobserver.com

kendi diskinin diskX yazan kısmını bul. bu senin diskin numarasıdır. dikkatli ol yanlış diske bakmayasın onu silersin sonra.

daha sonra diskutil unmoundiskDisk diskX yazarak diskin yazılım bağlantısını keseceksin.

sonra tüm partitionları yeniden oluşturacaksın şöyle:

diskutil partitionDisk diskX 1 GPT JHFS+ benimdiskim 100% APFS R sondaki R'yi unutma. büyük yazdıklarımı büyük yaz.

şimdi elinde bomboş tek partition bir disk var. buna zero-fill yapacağız. ama önce yeni diskin device id'sini bulalım.

diskutil list ile yeni diskinin diskXsY id'sini öğren. mesela disk3s2 olsun.

diskutil secureErase freespace 1 /dev/disk3s2 buradaki 1 sayısı bu secure erase işinin parametresi.

0 - Single-pass zero fill erase.
1 - Single-pass random fill erase.
2 - Seven-pass erase, consisting of zero fills and all-ones fills plus a final random fill.
3 - Gutmann algorithm 35-pass erase.
4 - Three-pass erase, consisting of two random fills plus a final zero fill.

tekrar diyeyim. 2022 yılında böyle bir iş yapmak diske pek faydalı değil.

alternatif çözüm: encrypted bir partition yap. (filevault yani) sonra diski mesela filmle bilmemneyle doldur ağzına kadar. adama böyle dolu ver. parolayı da çok uzun karmaşık rasgele bir şeyler yap ve adama verme. adam diski formatlamak zorunda kalır. bu şekilde veri kurtarma yapmaya kalksa bile senin encrypted bilgilerine ulaşır ancak. onu da okuyamaz yine.

hosts dosyası bilgisayarı hızlandırmaz, aksine şişkin bir hosts dosyası yavaşlatır. her network isteğinde sistem kullanacağın düzgün bir reklam engelleme eklentisine göre daha fazla işlemci kullanacaktır.

onun yerine hosts dosyasını boşaltıp, chrome'a ublock origin kurman daha yerinde ve verimli olacaktır. ublock origin piyasadaki en hafif ve hızlı reklam engelleme eklentisidir. hosts dosyasından daha verimli olacağı ve daha az işlemci kullanacağı kesin.

@pwnography 10 sene önce bir forumda birisinin yaptığı rastgele bir yorum 2023 yılında mutlak doğru gibi geçerliliğini korumayacaktır (ha 10 sene önce için bile pek doğru bir yorum değil bence)

benim söylediğim, kendi kullanımlarım sonucu edindiğim tecrübeye dayalı. senin gösterdiğin 10 sene öncesine ait yorum ise tecrübeye değil varsayımlara dayalı gibi görünüyor. kafadan sallama yani.

öncelikle oradaki soruda cevaplar tamamen adblock plus üzerine verilmiş. adblock plus gerçekten ram ve işlemci canavarı bir eklentiydi. ancak ublock origin çok farklı bir yöntem kullanıyor ram ve işlemci kullanımı hafifletmek için. filtre listelerini direkt kullanmıyor, bir nevi "compile" ediyor.

şimdi oradaki bazı argümanlara bakalım:
"Host blocking will also tend to be faster because it's implemented in the operating system using a lower-overhead language (C or C++), compared to a JavaScript-based ad blocking extension."
günümüzde webassembly teknolojisi kullanıldığı için argüman geçerliliğini kaybediyor: madewithwebassembly.com

"if you're on a lower-end computer, host blocking could be significantly faster."
tecrübe değil varsayım üzerine kurulmuş bir cümle ve benim tecrübelerime göre yanlış. Şişkin bir hosts dosyasıyla bilgisayarınızı bir DNS server'a çeviriyorsunuz. Her network isteğinde o kadar şeyin arasında bilgisayarınız bir de DNS server görevi yapmak zorunda kalıyor bir nevi. Bu da "lower-end computer"lar için kötü bir şey. Ben şişkin bir hosts dosyası kullandığımda her yeni bir siteye girişimde işlemci pik yapıyordu ve site açılmadan bekliyordum öyle full işlemci kullanımı ile. Çünkü verimsiz bir yöntem. Reklam engelleme eklentilerinde böyle bir şey olmaz çünkü kontrolleri verimli hale getirmek için sürekli optimizasyon vs. geliştirmeler yapıyorlar.

Hosts dosyası ayrıca bir eklenti gibi filtre kurallarını otomatik olarak güncelleyemeyip geri kalacaktır. Ya da soruyu soran arkadaşta olduğu gibi yanlış engellemeler olacaktır. Bu yüzden hosts dosyası kullanmak oldukça saçma. Hosts dosyası yerine DNS server kullanmak daha mantıklı illa ki eklenti kullanılmayacaksa. Bir sürü DNS serverlar var reklam engelleme özelliği de sunan. Mesela Adguard DNS, mesela NextDNS. Hosts dosyası yerine bu DNS serverları kullanmak daha mantıklı çünkü aynı şey, ama fark şu: hem bilgisayarınıza DNS server olma yükü verip yormuyorsunuz (hosts dosyasıyla yapılan şey bu), hosts dosyasına bakma ve işleme işini DNS server sizin yerinize yapıyor, hem de onlar hosts dosyalarını sürekli güncellediği için güncelleme ve geri kalma durumu olmuyor. Bu yüzden DNS server yerine hosts dosyası kullanmak aşırı saçma, hele "lower-end computer"lar için bilgisayarı boş yere yavaşlatmaktan başka bir şey değil.

hosts + ublock origin şeklinde kullanmak da saçma. çünkü bir kere hosts dosyasında yer alan her şey ublock origin tarafından zaten engelleniyordur, boşa ekstra yük. ikincisi ublock origin hosts dosyalarını da destekliyor direkt ona filtre olarak eklenebilir. üçüncüsü yukarıda dediğim gibi illa bir sistem geneli host filtreleme tabanlı çözüm aranıyorsa dns server kullanmak hosts dosyası kullanmaktan her zaman daha iyi. dns server işini kendi bilgisayarınıza yük etmek yerine dns server'a yük etmelisiniz.

Host dosyasına hiç gerek yok +1, zira artık windows xp döneminde değiliz. Özel yönlendirme durumları hariç host dosyası amaçsız olacaktır.

Chrome'a alışık olabilir. Bizimkiler de aynı durumda, ama Chrome'a bağımlı olduğu sanmıyorum. İlk olarak chrome'dan kurtulmanız lazım ki bu konuda olmaz diyerek peşin hükümlü olmayın.

Brave browser chrome ile yapı olarak aynı ve çok daha az kaynak tüketiyor. Brave kurarak ve chrome'da bulunan yer imleri ve şifreler gibi içeriği brave'e aktararak chrome belasından kurtulabilirsiniz. Ardından brave'e ublock kurmanız sizin için daha da destekleyici olacaktır.

Evde babamın kullandığı neredeyse 20 yıllık pc'yi aynı işlem ile hala ayakta tutuyoruz.

pihole gibi bir çözümle network seviyesinde bu engellemeyi yapmanız daha mantıklı olur.

Sorunuza ek olarak, 2.4 bandinda istediginiz kadar temiz kanallari secin o kadar da performans artisi goremezsiniz. 5ghz bandini destekleyen bir ap’niz varsa bunu incelemenizi oneririm.

kanal otomatik kalsın.

@ned flanders

uzakta ki odaya yetismiyor duvarlar var yakinda super.araya baska modem koydum suan sorun yok.

@durbidakka

modemime baska modem bagladim ve alani genislettim. simdi mesela ana modemde kanali 13 u sectiysem 2. modemdede 13 seciyorum yoksa problem oluyor. otomatik yqparaam ikisinde nasil olacak borborlerini takip edebilicekler mi

Bence repeater mantigiyla randimanli olmaz. Araya kablo cekmek ya da priz uzerinden ethernet tasimak mantikli olur sanki.

simdi modem dibindeyken mi bakacagiz yoksa odamda mi bakip cikan kanali secicem arkadaslar

Powerbanklerde benim bildiğim akıllı kontrol kartları olmaz. Büyük ihtimalle içindeki batarya hücreleri zarar görmüştür. Daha yüksek watt çıkış verebilen bir şarjla denenebilir.

Sunucu üzerinden basılan bir imza ya da disclaimer muhtemelen. Bu nedenle değiştiremezsiniz. Admin yapabilir.

admin yapabilir +1

IT ye danışın.

Düşey yağmur oluğunda tıkanıklık olmadığından emin miyiz?

@Mirket Eminim. Fotografa aldanmayın baya test ettik temizlettik fakat sonraki ilk şiddetli yağmurda aynı şey oldu. Gider, gelen suyu tahliye edemiyor ve su birikiyor. Önceki evimde de şiddetli yağmurlarda boru kapasitesi dolunca 3. kata kadar balkonlardan su fışkırırdı mesela.

Tahliye gideri o bozuk para gibi görünen yer ise bizim gider bunun 5 katı. Sanki asıl sorun burada gibi. İzolasyon önemli ancak havuz gibi dolan bir yerden iğne deliği açıklık kalsa yine duvara sızar. Bence bu iş daha çok tesisat işi gibi

Şöyle olacak geçici ve en kolay çözüm olarak;

O yukarıdan oluk içine inen membran eteği kaldırılacak, tabiki işi bilen biri tarafından ve pürmüz ile ısıtılarak.

Sonra kırmızı kumlu membran altındaki siyah membran da mümkünse kaldırılacak, mümkün değilse üstünden çalışılacak.

Kırmızı membran altındaki siyah membran, (tüm çatıyı kaplayan) ona ek yapılarak oluk/parapet içine inilecek ve membran mukavemetli bir şekilde yapıştırılacak.

Sonra da aynen kırmızı kumlu membran yapıştırılacak, böylece havuz gibi su dolsa da alttan çatı arasına/eve sızması engellenecek. Taşan su yılda bir iki kere mermerden aşağı aksın bişey olmaz.

Yer müsaitse ve çalışılabiliyorsa en güzeli aslında iniş ağzını değiştirmek. Fotodan 50'lik gibi duruyor, en az 70 olmalıydı.

Sansai spa Ağaoğlu Andromeda içerisinde

sizin spa'dan çok fizyoterapiste gidip medikal masaj almanız gerekiyor gibi

medikal masaj+1 bali mali sana oksamak gibi gelir

Kadıköy ayaküstü masaj, method olarak derin bağ doku masajı öneririm

Spora club’ı önerebilirim.

Ben geçenlerde Tryp by Wyndham Ataşehir'den aldım fakat henüz gitmedim nasıl çıkar bilmem. Bali Asia Spa ismi incelemek isterseniz.

baktım şimdi benimkinin altında dishwasher safe yazıyor. ben yıkamam ama asla güvenmiyorum.

dishwasher safe diyo ama kullanım klavuzunda önermiyoruz diyo. ben elde yıkıyorum.

Genel hiçbi termosun makinaya atılması sağlıklı değil

Ben attım içi güzel temizlendi ama birkaç sefer sonra boyası yandan çıkar gibi olunca bıraktım elde yıkıyorum.

Hem Stanley hem de Contigoyu makinaya atıyorum.Contigonun boyası soyulmaya başladı,stanley sağlam hala.

termos için asıl olay bence iç haznesi değil, dışarıdaki yay ve ayrılabilen parçaların temizliği(koku kalabiliyor) ben olsam makineye atmam. Hepsini parçalarına ayırıp yıkayıp havalandırıyorum. Bu şekilde koku kalmıyor.

uzun süre dayanıklılık için elde yıkamak gerek. leke çıkarma için 1 kaşık karbonat ve ılık suda 30 dakika bekletin.

Yüzde yüz alakalı mı emin değilim ama basıncı fazla kaçırdığım günün akşamında petek delindi.

Kombinin max. seviyesi 3 bar aslında önerilen aralık 1,5-2,5 arası, ben mesela 3 bar yaptım diye böyle şeyler olacaksa baya riskli demektir. Çok enteresan umarım tesadüftür.

Bar yukselince kendi bosaltma sistemi var, kombi akitmaya baslar. Basinci arizaliydi bi ara surekli yuksekte calistirdik bisey olmadi

Ben yanlışlıkla açık unuttum. Altından foş diye su çıktı. Sonra birisi geldi musluktan boşaltım yaptı. Birisi bunun nasıl olduğunu anlatsa keşke.

İyi o zaman ya patlayacak elim kolum kopacak diye tırsıyordum.

2de bırakmaya çalışıyorum biraz düşse problem olmasın diue

Çok fazla yükseltirseniz kombi önlem olarak tahliye borusundan boşaltır fazla suyu

şunu ekliyim bende; eğer yüksek basınçta tahliye borusundan çıkan su basıncı düşürmeye yetmez ise peteklerden de kolay bir şekilde fazla suyu tahliye edip basıncı düşürebilirsiniz. youtube'da falan videoları var.

Kombiler oldukça emniyetli cihazlar. Asıl korkulacak kısım gaz kısmı esasında. Ama orada da onu denetleyen mekanizmalar var. Su kısmında belirtildiği gibi şakır şukur su atma dışında bir sorun olmaz.

White noise cihazları var uykuya yardımcı ya da bebekler icin satılan, ama ne kadar etkili olur emin degilim. Telefondan white noise acınca böyle titreşimleri bastırmıyor deneyimledigim kadarıyla. Fan güzel bi icat bence, yazın tavandaki fan açıkken böyle sesler çok kesiliyor.
Kulak tıkacı olarak ben moldex kullanıyorum, basarılı bence baya. Saçma bi gürültü varsa da moldexi itekleyip üstünü silikon tıkacla kapatıyorum:d muhtemelen cok saglıksız, ama zaten nadiren yaptıgım bisey ve iyi geliyor o gürültü durumunda. Belki deneyebilirsiniz 3m üstüne silikon kapatmayı.

tikaclarin nasıl kullanildigini cok az kisi biliyor; o yüzden herkes ise yaramıyor diyor.

bence materyal olarak yumuşak hacmen büyük tıkaclar is gorur. elinizle en üst kisim hariç iki parmaginizla sikistirip diger elle kulagi ustten cekip ice sokuyorsunuz. iceride sisip kapatacak her yeri.

bunu zaten biliyorsanız, alternatif olarak sleep band olabilir.
www.youtube.com

yada yastik var
www.youtube.com

Benzer sorunları yaşayan biri olarak sorunun kaynağına inmek adına inceleyebilirsiniz. Bilginiz vardır ancak yine de buraya bırakayım (bkz: mizofoni)

Detayları tam bilemediğimiz için tahmini malzeme parası 500 tl civarında tutar diye düşünüyorum. İşçilikle beraber en az 600-700tl olur diye düşünüyorum. DIY yapılabilecek güzel proje esasında.

mahalle arasında bir bisikletçide max 250-300 liraya falan yaptırırsın gibi geldi bana da.

genleştiği için çıkıyordur sesler sorun yok.

Genleşme +1

Kapıda alçı ne alaka anlamadım.
Macundur o.
Gördüğüm kadarıyla macunla kapanır ama zımpara macun olayı ustalık ister. Ustası da uğraşmaz oraya.
Varsa birkaç videosunu seyrederek sen halledersin o işi diye düşünüyorum.

üstüne zımpara çekmeyi deneyebilirsin, alçıpan nedir bilmiyorum ama alçıysa zımparayla çok güzel olur, sonra da boyarsın.

araba kapısı mı bu? ne bileyim alçıpan deyince saf usta ahşap kapıya alçı çekmiş falan sandım.

geniş açıdan çekseydiniz daha iyi bir yorum yapabilirdik ancak ahşap ve alçı bağlantısını ben de kuramadım. Beyaz yağlı boya bir kapıysa macunla düzeltip boyanabilir ancak bir el ustalığı ister. Yeni kapı alacak kadar majör birşey değil gibi geldi bana.

@mirket
vallahi ben de bilmiyorum, yapan boyle yapmis.
@killerbee
yok kanka oda kapisi. araba degil.
@ned flanders
krem rengi ve buyuk ihtimalle yagli boya.

bir tane usta ile mi anlasayim?

dolgu macunudur zımparayla halledersin, usta macunu çekip sonra zımpara yapıp boyamayı unutmuştur muhtemelen.

zımparanın altına ufak bi parça tahta gibi düz bişey koyarsan daha rahat olur

80 numara bir de 180 numara zımpara alsan yeterli.

Çok küçük bir iş ustalar ya gelmez ya çok para ister. Bence do it yourself için çok uygun:)

Yarım bırakılmış, zımparalanıp tekrar ince bir macun çekilecek, tekrar zımparalanacak ve olduysa boyanacak.

Yüzey hazır değilse tekrar bir macun gerekir.

ortalama 150 kum bir zımparayı takoz ile macunlu bölgeye sür hafif hafif, fazlalık olan macunlar zımparalandıktan sonra tekrar bir patula ile hasarlara macun çek.

kuruduktan sonra tekrar zımapra, yüzey hazırsa boyarsın.

engellemez

edit: 1 senedir öyle kulllanıyorum

Benim mantığıma göre çalışmaz. Bridge mode’da l3 bağlantıyı farklı bir router üzerinde sonlandırıyorsunuz. Bu modem aptal bir cihaz oluyor. Uydunet’in voip’i nasıl çalışacak? Kafama yatmadı. Adsl ve rj11 eski tip altyapı olsa ok. Ama burada ip seviyesinde iletişim var. Çalışırsa da helal olsun:)

fişi çeksen?

yaptım ama aynı şekilde açıldı. 5-10 dakika kapalı tuttum, yine bişey değişmedi.

tam modeli nedir, gerçi bilsen sen de googlelardın.

Bana işletim sistemi gibi gelmedi maalesef. Fiziksel bir soruna benziyor. Androidde sorun olsa en azından panel açılır ve unix hata mesajları görürdünüz tahminen..

Arka ledler patlamis olmasin yaklasip isik tutunca az biraz goruntu geliyor mu.

Fişi takılı değilken televizyonu açmaya çalış. Sonra fişi tak ve açmayı dene.

Çok basit gibi duruyor ama bir dene.

philips androidlerde reset ya fişi çekerek ya da menüden google ayarlarına girerek yapılabiliyor. menüye giremediğinizden fişi çekmek dışında başka bir yolu yok. 10 dakika da gayet yeterli bir süre aslında. belki daha uzun bırakmak işe yarar? olmadı servis.

geçmiş olsun öncelikle. bence servis bunu direk değiştirir. konun uzmanı değilim ama boyası kalktığı için pasta cila ile olmaz gibime geliyor. kaskonun mini onarımı varsa kaskoyu bozmayan onu deneyebilirsiniz.

Önce iyice silin güzelce. Kalan kısım kolay. Söyleyin kurye 200 lira atsın. Siz de gidip minionarimdan yaptırın/ veya ustanız varsa verin eline 200lira yapsın çok ufak bir sey bu. Ben olsam ellemem bile. Ama mini onarım en iyisi.

**** Sallıyor olabilirim, sistem değişmiş olabilir****

Tutanak tuttuysanız emniyete bildirmişsinizdir muhtemelen. Beyanlarınız da ortaksa kaza raporu çıkar ve suç dağılımı belli olur. Zaten suçu karşı tarafa verirler ve hasarınız karşı tarafın sigortası tarafından karşılanır, bu yüzden hasarsızlığınız bozulmaz diye biliyorum?

**** Sallıyor olabilirim, sistem değişmiş olabilir****

- Ayrıca bu hasar mini onarım kapsamına girer, olur da hasarı siz yaptırırsanız bile kasko firması servisten ziyade sizi anlaşmalı olduğu firmaya yönlendirir (Autoking vs), onlar da bu tamponu tamir ederler, değişim yapmazlar net

rötüştan öte gitmeyin. plastik parça altı üstü ve çok küçük bir hasar. daha kim bilir ne çizikler alacak bu tampon. epey bir çizik vs olduktan sonra boyatırsınız olur biter. experde bakılmaz tampona.

benim ilk aracımda bunun bir tık üstü çizik ve ufak bir delik yüzünden tamponu değiştirdi kasko. 1500 civarı tramer oluştu. bir daha tampon için eğer arkasındaki aksamlarda herhangi bir problem yoksa hayatta dosya açtırmam.

kuryeden de aileniz için bir öğün yemek isteyin yeter. zaten bir aile 100 liranın altına doymuyor.

servis bunu boyar (genelde tam olarak).

mini onarim olabilir. kaskoya bir sorun.

Asla yetkili servise gitmeyin, nasılsa sigorta ödeyecek diye şişiriyolar masrafı.

Tamponu komple bile boyarlar bunun için, vicdanlarına kalmış.

Tamponu sökmek için kaporta işçiliği, tampondaki sis farlarının fişini çekmek için elektrik işçiliği yazan var faturaya.

Zaten suçlu karşı taraf olduğu için onun trafik sigortasından hasar alırsınız, sizin kasko hasarsızlığınız bozulmaz.

Mini onarımla hal olur zaten.

bence de en yakındaki sanayiye götürüp abi ne olur bu iş diye sorun, 50-100 liraya ufak bir rötüş yaparlar olur biter. yetkili serviste her şey olabilir maalesef.

Geçmiş olsun. Bence doğru dürüst birşey yok bu tamponda. Değişim neden olsun? En fazla lokal boyanabilir. Ben yerinizde olsam kendim alkolle temizler, kalanı gözümü rahatsız ederse rötuş yapar/yaptırırdım. Burada tramer açtırmak çok mantıksız olur.

Sirket bana siradan bir laptop veriyor ben onla sirketteki esek gibi kasaya baglanip tum isimi goruyorum.
Bunun icin ekstra bir yazilima ihtiyacin yok windows hallediyor basitce.
Tabi arada hafif gecikme var hizli calisiyorsan can sikabilir.

Hp anladigim kadariyla sana kasa(lafin gelisi) hizmetini veriyormus sen yillik para veriyorsun sanirim.
O aradaki makineler nedir anlamadim ama.

mighty diye bir uygulama var.

güçlü bir bilgisayara bağlanıp onun tarayıcısını kullanıyorsun

Bahsettiğiniz çözüm VDI olarak geçiyor. Uzaktaki sistem'e ister telefon ister ipad isterse basit laptopunuzdan erişebilirsiniz. Personal VDI olarak arattığımda bazı çözümler geldi. Muhtemelen bu hizmeti bireysel olarak bir cloud hizmet firmasından alabilirsiniz.

1-external ip adresini kastettiğinizi düşünerek, modeminizi bridge mode'a alıp ip adresini bilgisayarda sonlandırıp bağlantıyı yenileyecek bir scrip yazılabilir.
2- modem arayüzünden bağlantıyı resetleyecek bir script yapılabilir.

Cgnat'ta bir ip'yi 16 kişiye dağıtıyorlar. Yüzlerce değil. Parasını verip statik ip alabilirsiniz.

Vpn alıp onu bir script ile paso ip değiştirecek şekilde kullanabilirsiniz en olmadı elle değişirsiniz ülkeyi. Zaten vpn olduktan sonra kim takar ip adresini.

rapidshare zamanında indirme limitine takıldığımızda yeni ip alabilmek için modem resetleme makrosu yazardık. arkada çalışabilecek benzer makro ile belli aralıklarla modemine reset attırabilirsin. hatta modeminin arayüzünü bunu destekliyorsa da yapabilirsin.

birkaç saniye şeklinde olmaz, neden olmaz dersen browser servera tcp üzerinden connect oldu bir sayfa açmayı denedi, e sen o arada ip değiştirdin gelen yanıtı kaçırdın sayfa yüklenememiş olur. bu yöntem hazırda açık olan tüm bağlantıları düşürür.

isp tarafında ise çoğu zaman değişir ama modem resetlemek de ip değişeceği garantisi vermez. hatta bunu çok sık yaparsan isp hattında bir sorun olduğunu düşünerek bağlantını dondurabilir.

en mantıklı çözüm bir vpn kullanmak ve bir macro ile mantılı periyotlarda bağlantıyı yeniden kurmak.

(Emin değilim) kullandığınız tarayıcıyı farklı bir işletim sistemi modunda çalıştırın isterseniz.

Malwarebytes ile taratmayı dener misiniz bir de? 7 günlük deneme sürümü ücretsiz.

Bireysel bilgisayar mı şirket mi? Farklı servis sağlayıcıdan durum nedir? Örnek hotspot yaptığınızda durum değişiyor mu?

@Erva Bunun tam olarak ne anlama geldiğini bilemedim :/

@himmet dayi antivirüs taraması yaptım ama zaten diğer hiçbir sitede sorun yok. tradingview ile ilgili bir tuhaflık var ve istisna oluşturamıyorum.

@ned flanders şirket ama ben internet ayarlarından home network haline de getirdim, yetmedi cep telefonumun internetini paylaşıp o şekilde de denedim. hep aynı sonuç zaten tek bir sitede yapıyor sıkıntıyı. ben bunu by-pass edecek bir yol arıyorum.

Bence sizin şirket araya girip ssl decryption yapıyor olabilir. Sayfanın ssl sertifikasında ne gördüğünüzü paylaşabilir misiniz?

@sevilen progressive türkücü tabii, otomatikti zaten de işte onu kontrol ettim ilk etapta, evet otomatikmiş.

@ned flanders yok yahu dümdüz bağlanıyoruz kurumsal şirket değil öyle decrypt falan alakası yok. Ha ama şöyle bir şey old. Ayrıca zaten tradingview açılmadığı için sertifikayı da göstermiyor. Adres çubuğunn solunda bir "badge" var ona tıklayınca iğer sitelerde görüyorum sertifikasını ama şu an trdingview için o kısımda "Güvenli değil" diye bir uyarı var ve tıklayınca bir şey göstermiyor.

Bu arada dün şöyle bir şey olmuş; bizim firmaya ait 5-6 tane telefon numarası var. patron onlardan bazılarını kullanılmıyor diye iptal ettirmiş. iptal edilen no'lardan biri de internetin tanımlandığı hat. elemanlar gelmiş farklı bir hatta tanımlamışlar interneti. zamanlar örtüşüyor yani bu değişiklikten sonra tradingview saçmalamaya başlamış olabilir. makul geliyor mu kulağa?

Son söylediğin kulağa mantıklı gelmiyor. Farklı bilgisayarla bakmak en iyisi sanırım.

Malwarebytes antivirüs taraması yapmaz. Malware taraması yapar (birçok antivirus yazılımının yapmadığı bir iş). Siz bir deneyin. Bende de benzer bir sorunu çözdü bu yazılım.

çalışma prensibi ve yapı itibariyle shaggy adı verilen uzun tüylü halıları (gerçekten uzunsa) bence hiçbir robot süpürge parçalarına dolandırmadan süpüremez. tek sorun halının tüyleri mi? bununla birlikte halının renkleriyle ilgili de problem olabilir mi?

Shaggy halılarda çalışamayacağını zaten herkes söylüyor. Diğer halılarda da sorun varsa hafızasındaki haritaları silin. Cihazı resetlemek yeterli olmaz. O hafızasındaki halıya göre gidiyor. Önünde daha önce olmayan bir şey görünce de engel geldi sanıp vazgeçiyor. Haritaların ve geçmiş temizliklerin tamamını yok edin. Sonra sıfırdan başlatın.

valla aynı sorunu bende roborock s5 max la yaşıyorum, halının üstünde sapıtıyor gezemiyor vs..çözümler için takipteyim.

Robot süpürgelerin en büyük sorunu halılar, her türlü engeli sorunsuz geçerken (kalın elektrik kabloları dahil) halıların kenarları ve shaggy halıların uzun tüyleri bu aletlerin korkulu rüyası.

Ben, "mi vacuum" robotun yedek tekerlek setini dünya paraya çinden getirtmek zorunda kalmıştım bu halı olayı yüzünden çünkü alet halıya takılıp o kadar çok pati çekti ki tekerleğin kauçuğu bildiğin eridi bir süre sonra ota boka patinaj çekmeye başlamıştı.

Yalnız sizin durum çok farklı halının etrafında dolanıyor demişsiniz, bunda bir tuhaflık var çünkü ne kadar takılırsa takılsın bizim robot hiç bir zaman burada halı var buraya geçmeyeyim demedi, ısrarla o halıya çıkmaya zorladı kendini, bazen başardı bazen başaramadı pati çekti. Diğer arkadaşların da dediği gibi cihazı tamamen resetleyip tekrar kurun derim ben de.

Yazılımdan sınırlı alan ve sanal duvar ayarlarına bakın, olur da bi şekilde halının yerini sınırlandırmış alan yapmış olabilirsiniz.

Haritayı silip yeniden "kenarları süpür" diyerek yeni harita oluşturun.

Sakın makineyi resetlemeyin, bazen yeniden ağa ve telefona bağlanmak sıkıntı yapabiliyor.

Bir de makine şarjdayken kaldırıp getirip halının ortasına koyun, manuel olarak tuşa basın ve temizliğe başlasın.

Halıda gezmekte fiziki bir problem var mı kontrol edin.

Tekerlerlekleri ve fırçayı kontrol edin, saç ip vs dolanmışsa bertaraf edin.

Çözüm olur mu bilemiyorum ancak ben Çin'den benzer bir sorun için tekerleğe takılan kauçuk lastik korumalardan aldım. Benimki tırmanamadığı gibi bir de lastiğini aşındırıyordu. Bu iki sorun da sonrasında çözüldü. Denemeye değer;

www.aliexpress.com

üzerine koyunca ya da azıcık itekleyip çıkmasına yardım edince sorunsuz süpürüyor. hol ve salonda aynı halıdan var, ikea’nın alhede’sinden siyah renk, yazın halıları kaldırmadan önce sorunsuz çıkıyordu yani hiç çıkamıyor değildi, şimdi salondakini komple görmezden geliyor sanki sanal duvar koymuşum gibi, sadece orayı seçip süpür dersem de orasından burasından deneyip çıkmıyor. holdekine de bazen kenarında daire çizse de %90 çıkıyor. ikisi de aynı halı ama anlamadım.
dediğiniz gibi haritayı da bir sıfırlayıp öyle deniyim.

cevaplar için teşekkürler, haritayı da sıfırladım ama sorun çözülmedi. ben de google’a bir daha sorayım dedim, halım siyah, bir de öyle arattım ki şu video sorunumu çözdü:

youtu.be

halım kalın ve tüylü ama sorunun onunla alakası yokmuş resmen siyah diye görmezden geliyormuş robot halıyı. videodaki gibi beyaz sticker yapıştırdım ve şu an tereddütsüz halıya çıkıyor ve süpürüyor. önceden zorlandığı köşelerde bile takılmıyor hatta artık.

bu çözümü de buraya bırakayım, dursun.

Sosisle denedin mi? Ya da tavukla da calisir.

Onun en duzgun yolu o paneli komple sokmek, sonra arkasindan giden 2 kabloyu bulmak.
2 kablo birlesince kapiyi aciyordur.

O kabloyu role tarzi bir seye baglayip arduino ile tetiklersin.

Arduino da gereksiz aslinda, 2 kabloyu odana uzatip oraya takacagin dandik bir dugmeyle acip kapatirsin.

Wifi ile falan kapatayim diyorsan da wifi anahtar almak daha temiz yontem.

www.switch-bot.com

@divit
bu panellerde 2 kablo yok. panele voltaj ve data geliyor. bina girişindeki ünite ile haberleşiyor.

kapasitif giriş kendini sürekli kalibre ediyor. tam butonun bağlı olduğu pine 10nf ve bir adet röle bağlarsan olabilir. fisiksel olarak iki ucu kısa devre etme yani.
yalnız şuna dikkat etmelisin. bazı diyafonlarda aşağıdan zil çalmadığı zaman kapı otomatiği yukarıdan bassan da açmıyor.


ben olsam sistemdeki data uçlarını bulur, nasıl haberleştiğini tespit eder ve butona bastığımda nasıl bir kod gönderdiğini çıkarırdım. ondan sonra tüm diyafon fonksiyonlarını simüle etmek kolay. arduino yerine esp8266 gibi bir mcu olursa wifi ile de istediğin gibi kontrol edersin.

Dijital iletisime gectilerse hic o topa girme cok ugrasirsin.

Yanina 1 tane ufak servo koy bas cek yapsin :)

Aynen @divit elektriksel olsaydı röle ya da butonla çok kolay halledilirdi ama bu modellerde daire arası görüşme kamera kaydı izleme v.s bir ton püsürden özellik eklemişler:) Çok teşekkürler yanıtlar için.

Iste bundan lazim sana
youtu.be

Sosise gerek yok o parmaktan satiliyor :)

@Divit iş servo'ya döndükten sonra dokunan aleti bulmak kolay:) Ben sürekli dokunan bir parmağa elektrik verme gibi bir mantığı düşünmüştüm ancak öyle çalışmıyor maalesef.

valla ben de voit vardı, baya sessizdi.
şimdi fiyatlar uçmuştur ama herkes bir heves alıp sonra çamaşır askılığı yaptığı için ikinci el baksan temiz şeyler çıkar gibi.

aşırı detaylı aramanıza gerek yok.
oturulan modeller genelde zincirli yani gürültülü oluyor.
sizin alacağınız selesiz, bantları içeride gizli olan modeller.
decathlona evya letgo'ya bakın. uzun süre kullanmak istemeyip elden ve evden çıkartmak isteyebilirsiniz.

Varisin büyüklüğünü bilmiyorum ama ameliyat dediğiniz için aklım karıştı, 1-2 ay genelde spor önerilmez damarların iyileşmemesinden dolayı. Bir de cevrenizde spor salonu varsa 1 aylık üyelik alıp deneyin eliptik bisikleti, çok fazla ağrı yapabilir ve zorlanabilirsiniz.

Ben olsam letgo'ya bakarım. Zira bir çok kişi alıp sonrasında askı olarak kullanıyor. Bizimkini öyle almıştım şu an kendisi de aynı görevi görüyor :)

@catamenia aksine spor daha hızlı iyileşmesini sağlıyormuş. Hemen yürüyüş, bisiklet, yüzme falan öneriyorlar. Yürüdükçe ağrılarım azaldı benim de ama 3 yaşında bir kızım var ve kış geliyor. Spor salonu bu salgında bir seçenek değil hala benim için.
Çok teşekkür ederim size de diğer yorumlar gibi. Sevgiler.

Bilmiyorum anlaşılır mı anlasilmaz mı ama yıllar evvel öğrenci evinde en alt katta oturuyorduk ve sürekli tuvalet tikaniyordu. Açmaya gelenler giderden poşet, gazete, ped Allah ne verdiyse çıkarmışlardı ve herkes bizi suçlamıştı. Gerizekalılar. Tertemiz kizlardik pırıl pırıl. Her şeyimizi geri dönüşümü bile ayirirdik. En altta oturuyoruz diye suclanip hakaret işitmiştik hiç suçumuz yokken.

Anlamazlar sanırım, ihale en altta oturana kalabilir.

Tesisatçı değilim ama belirli bir katın bağlantısı tıkanmadıkça ana bağlantı tıkanırsa kimin olduğunun anlaşılması zor bence mantıken. Burada mantık orası tıkandığında herkes zarar göreceğinden ortak olarak dikkat etmektir. X Bey'e söyleyin biraz rahat olsun çok dayak yer bu kafayla. Ne demek whatsapp grubundan çok sinirli felan yazmak. Bir hata olduysa da çözmenin yolu bu değil. Prim vermeyin.

Ana giderse anlaşılmaz. İnsanlar neler neler atıyor tuvalete sadece peçete ve ufak bir poşet tıkamaz ki zaten tuvalet kağıtları suda erir yapıdadır. Bizim burada da tıkanmıştı giderden banyo paspası çıkmıştı öyle söyleyeyim aklım almamıştı.

Sadece genel bir bilgi: Port yönlendirmesi yaptığınız uygulama eğer o portu dinlemiyorsa veya uygulama açık değilse; web üzerinden port açık mı diye sorgulama yaptığınızda port kapalı görünür.

Evet fakat örneğin FTP server kurulu olmamasına rağmen 21 numaralı FTP portu açık görünüyor. Çok hakim olduğum bir konu değil. İhtiyacım olan uygulama komut isteminde çalışıyor, çalıştırdığım zaman ilgili portu dinlemeye başlıyor fakat time out olup kendini kapatıyor. Acaba ben mi bir yerde hata yapıyorum? Uygulama çalışırken port sorgulama yapayım bakalım ne yapacak.

Selam,

Her şeyi doğru yaptığınız senaryoda aklıma bir tek şey takıldı. Eskiden CGNAT pek yoktu. Şimdi çok yaygın kullanılıyor. Bu durumda sizin nat'ınız çalışacak mı bilemedim/deneyimlemedim açıkçası. Bunu bir araştırmak mantıklı olabilir.

edit:sabit ip kısmını atlamışım. Bu durumda dediğiniz gibi standart bloklu sanırım. Bireysel kullanıcıların dışarıya hizmet vermesini istemiyor olabilirler.

Evet ya superonline tarafında problem var ya da router dandik. İlgili portu dinlerken açık görünüyor, bu durumda superonline tarafında problem yok gibi ama bendeki uygulama o portu dinlerken açık görünmüyor. Uygulamada da sıkıntı yok, o tarafı da ayrıca test ettim. Bence Router sıkıntılı ama emin olacak kadar teknik bilgim yok, operatörü değiştireceğim en temizi.

Son bir fikir daha geldi aklıma. Cihazı bridge mode'a alıp deneme yapsanız anlayacaksınız esasında olayı. Modemi komple devreden çıkarıp wan ip'yi bilgisayarına alın?

Bridge moda almam için root erişimi gerekiyor sanırım, o kapıyı da kapatmışlar :(
Normalde WAN ayarlarının olduğu menüde bağlantı tipini değiştirebilmem lazım ama sadece pppoe görünüyor.

Anladığım kadarıyla TR69 benzeri bir protokolle uzaktan root şifrelerini değiştiriyorlar. Eğer aradaki bağlantı clear text ise enerjiniz ve teknik merakınız varsa araya girip paketleri capture edip şifreyi bulabilirsiniz. Ama bu kadar emeğe değer mi bilemedim :(

@konetsu statik ip’m var.

@net flanders valla uğraşmayacağım, operatör değiştireceğim en temizi.

Superonline modemde port yönlendirmesi yapılsa da dışarıya açılmıyor. Ortak ip kullanırken CGN havuzuna atabilmek için yapıyorlar. Güvenlik kamerası kullanamıyordum bir zamanlar bu sıkıntıdan dolayı.

Çözüm yolu ise müşteri hizmetlerini arayıp teknik destekten istediğin portları açtırmak.

kiracı. çünkü lüks.
ziyan olmasın dersen çıkarılabilir bişey yapılıp ayrılırken sökülebilir.

Ya kiracı söküp götürmeyecekse teoride ev sahibi tabi, eve ait bir eşya sonuçta.

Ama adamın durumu var mı, böyle bir yatırım onun için mantıklı mı gibi faktörler giriyor işin içine. Sineklik taktırmadığım için sevdiğim kiracı gidecekse taktırırım. Ama ev çok iyidir, hemen daha yüksek fiyata birini bulabilecek olurum, o zaman taktırmam, mevcut kiracı çıkar, ondan hemen sonra taktırırım falan.

Bi standardı yok yani, pazarlığa bağlı. En güzeli evi tutmadan önce "tutarım ama sinekliği sen yaptırırsın" diye konuşmak.

Ev sahibi kabul ettiyse ev sahibi öder yok derse kiracı kendi cebinden yaptırır çıkarkende söker

normalde kiracı

Şimdi giderken söker diyorsunuzda ben menteşeli yaptırdım açılır kapanır. menteşeyi napıcaz :)

ev sahibi. ülkedeki tüm pencereler aynı ölçüymüş gibi kiracı söküp götürdüğü sinekliği başka evde kullanamazsa ne yapacak?

cok tartismaya acik bir konu. sineklik opsiyonel bir sey. yani ev sahibi sineklik istemiyor bile olabilir pencerelerde. kiraci olarak her ihtiyac gordugun seyi ev sahibi yaptirmamali. "eve ait bir esya" diyebilecegin bi suru ekstra sey bulabilirsin. bu onun ev sahibi tarafindan odenmesi anlamina gelmez. cins ev sahibi sineklik taktirmana bile izin vermeyebilir.

ha en guzeli bolusmeleri bence. bu sayede ev sahibi evine uygun gordugu modeli almak icin soz sahibi olabilir.

ben ev sahibi olsam kiraciyla dalasa girmem yaptiririm. kiraci olsam yaptiririm cikarken de almam. zengin miyim no, ama ugrasamam.

edit: kiraciyim. hic ev sahibi olmadim.

eve girerken sineklik olmadığı için taktırılması zorunlu değil bence. eğer ev sahibi kabul ederse taktırılır ve ev sahibi öder ve daha sonra evde kalır. ya da kiracı öder çıkarken sinekliği götürür. ama en başta olmadığı için yaptırılmak zorunda değil.

Kiracı öder.

Ha usulen ev sahibine sorulur, sonuçta onun da evine bir yatırım beli öder, fakat kendisi sinekliğe para vermek zorunda değil.

Evden çıkarken ev sahibine kalması istenmiyorsa sineklikler de alınıp gidilir, ben açıkçası eski evimde çıkarken ev sahibiyle ufak bir sıva hasarına ve banyoda eski bir rafın kırılmasına karşılık 2 sinekliği saydırmıştım ve depozitomu almıştım.

Ev sahibiyim ve kiracıya evi teslim ederlen evimde sineklik mevcuttu. Ancak olmasaydı yaptırmaya sıcak bakmazdım çünkü sineklik ömürlük bir ürün değil. 3 sene sonra teli kıçı başı yamulup kullanılmaz hale geliyor genellikle. Bu bilgiler ışığında siz ev sahibi olsanız karşılar mıydınız?

Ev sahibine teklif eder. Ev sahibi istemiyorum derse kiracı karşılar.
Ev sahibi yazanlar olmuş. O zaman adam eve küvet alsın, jakuzi alsın onu da ev sahibi karşılasın. Ne de olsa ayrılırken evde kalıyor. Hatta evin için şöyle keyfine göre yenile evde kalıyor zaten diye, sonra ev sahibinden iste.

1- Kesin olarak söylemek zor ancak kabloyu kolayca değiştirip deneyebilirsiniz. Bir de modem tarafında kablo bağlantısı kaç otudu bakılabilir. 10/100 olduğundan koşullara göre 10 da oturabilir 100 de.
2-Farketmez ISP ne verdiyse onu alırsınız.
3-Kablonet bilir taahhüt vs durumlarından dolayı. Yoksa teknik olarak mümkün.

Teşekkürler. 2. sorunun cevabı öyleyse boşa uğraşmayayım tarife değiştireyim o zaman.

kablonete nitro paketi var. onunla aylık olmasa da günlük 100mbit alabilirsiniz.

değil. kat malikleri olarak sizin de söz hakkınız var. yönetici her kimse size danışmak ve hesap vermek zorunda. yönetici kat maliklerinin vekili görevi görür sadece. kafasına göre aidat arttıramaz, aldığı aidatı kafasına göre harcayamaz. her şeyin açık olması, belgelendirilmesi ve paylaşılması gerek.

Kanka sana ulaşamamış olabilir. Ulaşmak istememiş olabilir. Yeter çoğunluk arkasindaysa, malum parti misali kimseye sormadan da yapıyor olabilir. Misal bizim apartman 39 daire. Babamın kendi kendine aldığı karara evet diyecek 20'nin üzerinde daire var. Evden çıkmadan dahi karar alabilir.

Ama tabi ki doğrusu bu değil. Toplantı olması gerekir. Apartmandaki birçok kişi akraba da olabilir. Eğer öyleyse sizin fikrinizi merak etmiyor da olabilirler.

Bizim apartmanda Whatsapp grubundan coğunluğu sağlandıktan sonra karar defterini gezdirip karar alıyoruz. Bence o karar tek başına alınmamıştır çünkü büyük bir değişiklik ancak daha şeffaf olunabilir.

Cevap veren herkese teşekkürler sizden cevap gelince aradım yöneticiyi, "böyle böyle bir yazı asmışsınız ama bu tür kararlar alınmadan önce yönetim toplantısı yapılması gerekmiyor mu?" dedim meğerse adam ne dertliymiş içini döktü, apartmanda kimse yönetimi sallamıyormuş zaten yönetimi devretmek istiyorum hiç bir öneri vs kabul edilmiyor apartmanda dedi.

Adam isyan etmiş artık. Yarın yüz yüze bi görüşeceğiz bakalım neymiş apartman sakinlerinin derdi.

İnternet hızı sürekli ölçüm halinde olan bir şey degil. Bunu takip edebilmek için sürekli maksimum değerde download yapılıyor olması lazım. Bu da interneti kullanılamaz hale getirir.

Şöyle düşün. bi arabanın maksimum hızı saatte 220 kilometredir. Sen servise "bazen 120'yi geçmiyor" dersen ve bunu ispatlamak istersen sürekli 220 km/sa ile gitmeye çalışman gerekir. Örnek biraz garip oldu ama internet hızı da aynı mantıkta ilerliyor. Sen karşı serverdan bir şeyler indirdiğin sürece ağ aktif olur. Sürekli bir 100 MBit akış hali yok yani. Dolayısıyla bu takip edilemez. Takip etmek istersen de sürekli download yapman gerekiyor. O zaman da başka işleri yapamazsın.

Şurda uzun süreli test yapan bir program var, yalnız sitenin güvenilirliğini bilemem:
startrinity.com

modem arayüzünde system log'tan takip yapılabilir. landan kim bağlandı, wifiden kim girdi çıktı. mesela kontrol için şimdi arayüze girdim son log satırı bu.
2021-03-15 02:15:50 WEB: User [admin] logged in from [192.168.1.8] via WEB

Network’e kabloyla bağladığınız bir cihazdan timestamp’li ping atıp bir text dosyasına yazdırabilirsiniz. Ayrıca speedtest uygulamasının client’ı var. Rahatlıkla zamanlanmış bir görev yapılabilir.

Mevzu kanitlamak use modem loglariyla yaparsin anca.

Windows tuşu ve r'ye bas, arama kısmı gelicek oraya cmd yaz, açılan ekrana şunu yaz enter yap. ping 8.8.8.8 -t

Timeout hatası gördüğünde bağlantın kopuyor demektir. 1-2 dakika boyunca bu sürsün, o sırada video çek. Kopmayı ispat edeceğin merci servis sağlayıcısı ise videoya da gerek yok, "bunu yaptım her 5-10 pingde Timeout hatası veriyor" desen ikna oluyorlar.

aynı şekilde vpn üzerinden şirktetin ağına bağlı çalışırken günde 8-10 kez kopma oluyor fakat bu kopmalar anlık olduğu için vpnden kopuyorum,internet bağlantısının kopmasını ilgili iss göremiyor.

Mikrotik gibi daha gelişmiş kurallara izin veren bir cihaz lazım.

Wifi zamanlama yapılabilir ancak band bazlı ayrımı hiç duymadım. Aklıma ayrıca şöyle birşey geldi. Örnek olarak çalışanlarınızın bulunduğu ap'yi ayırırsınız. Bunu da akıllı bir priz aracılığıyla bağlayıp prizi zamanlarsınız bueno;-)

çaydanlık

edit: www.hepsiburada.com

bu da mı pahalı?

ben de şundan almıştım, gayet güzel

urun.n11.com

Eğer pro bir damak tadına sahipseniz bence gooseneck kettle’ı alabilirsiniz. Ancak günlük kullanımda normal bir çaydanlık da kontrollü bir döküşle benzer tadı veriyor. Forumlarda illa alın diyenler de var gerek yok diyenler de. Kısacası bu işr ne kadar ciddi yaklaştığınız ve damakla alakalı. 150 tl altında ürün görmedim yükselen trendlerden dolayı.

ben bir defa kullandım, fena değildi. sade kahve sevdiğim için gerek duymuyorum ama, denemek içindi.

özet: kullanılır, neden kullanılmasın.

Süt kullansan daha sağlıklı değil mi?

Doğru yola girmişsin. Önce az süt sonra sek’e doğru gider bu yol:)

krema olur +1 hem de çok lezzetli olur. ama ben tercih etmem çünkü kahve tadı gidiyor bence krema koyunca.

kahveni kendin yapıyorsan, ruanda mahembe bölgesinin kahvesini almanı öneririm. farklı markalarda bu bölgenin kahvesi var, internette bulursun. içtiğim en hafif kahve. hatta kahvesini az koyduğumu düşünüp daha çok koydum ama hala hafifti. bir yandan da güzel ama. acı acı değil, yumuşak bir içimi var. krema eklemeye gerek duymayabilirsin.

buzdolabınızda kaliteli ve tuzsuz cinsinden bir tereyağı varsa onu da kullanabilirsiniz.. canan karatay'ın önerisiyle denemeye başlamıştım.. yalan yok ilk duyduğumda bana da tuhaf gelmişti ama ara sıra kremalı kahve istediğimde bir tatlı kaşığı dolusu tereyağını kahveye koyup karıştırıyorum, enfes oluyor.. tavsiye ederim..

Yumuşak içimi kahveler var. Kimyasallardan ibaret krema yerine süt ile de olur. French press ile gayet güzel köpürüyor.

Düz yolda gitmek zor değil ama artistlik haraketleri yapmak zor

Üstüne çıkıp durmak bile zor :D Düşe kalka sürmeyi öğrenirsin. Bence dene çok keyifli oluyor.

Düz yolda yavaş yavaş öğreniliyor. Aşağı yukarı 1 saat kazma gibi gittikten sonra öğrendim ben düz gitmeyi. Kazma gibi derken mesela ayağımla itip kaykayın üstüne koymadım , böyle 3 yaşında bebek gibi ite ite gittim, her seferinde bikaç milim daha fazla kaldırarak. Düşmedim hiç, dengem de berbattır. Yıllar olduğu için unuttum tabi de asla yolda trafikte binemem, nasıl biniyorlar anlamıyorum.

Hareket mareket zor iş nasıl yapıyorlar anlayamıyorum.

Board’un boyu kısaldıkça denge konusu fizik olarak daha zor oluyor. 38” 40” gibi longboard’larla 5 dk içinde düz gidip gelmeye başlarsınız.

dosya boyutunu düşürerek olmaz mı? (git:smallpdf.com ) içeriğine göre değişir elbette.

5-6 MB parçalara bölünecek şekilde zipleyip her birini ayrı maille gönderip daha sonra birleştirseniz olmaz mı?

bölünmüş zip tek çözüm gibi duruyor. ya da bilgi işlemci arkadaşa mail atıp bir günlüğüne 50mb sınır vermesini isteyebilirsin dosya boyutu için.

outlook kullanıyosan şirket hesabındaki onedrive'a yükle, gsuite kullanıyosan google drive. windows 10'larda işletim sistemi veya ofis kurulumu ile onedrive yüklü geliyor(hangisi tam emin değilim) ordan giriş yapıp alırsın.

Evde bilgisayarın varsa iki bilgisayarı aynı network'e al. Lokal networkte kişisel bilgisayarında sharing aç ve şirket bilgisayarından bu sharing'e bağlan. Şirket bilgisayarından bunu da engellemişlerse kendilerine bir helal olsun de ve kapatıp bu meseleyi unut.

Yandex mail oldukça büyük dosyaları gönderebiliyor. Ama güvenlik konusunda bilgim yok. Birkaç videoyu göndermek için kullanmıştım.

Bu site işe yarıyor mu? siasky.net

Hocam pc'den cep telefonun hafizasina kaydetmeyi denedin mi hic?

Ya da tam tersi.

Kaspersky iyidir.
Online dosya taraması için de opentip.kaspersky.com adresini kullanabilirsin.

teşekkürler.

windows 10 çıktığından beri sadece windows firewall kullanıyorum. her türlü siteye girdim birşey olmadı. antivirüs gereksiz bence.

bitdefender

çok kolaylıkla yasal 3 veya 6 aylık tam sürüm için ücretsiz hediye key bulabilirsin. süre bitmesine yakın da gene 3-6 aylık keylerle süreyi uzatabilirsin.

Bence en iyi online virus tarayıcı virustotal.com. Bilincli bir kullanıcıysanız windows defender ve zero day'ler için virustotal.com yeterli olacaktır.

Bu yeni yapılan evlerde çok sık şikayetler oluyor. Kullanılan malzemeler kalitesiz ondan dolayı yağmur yağdığında evin içine su giriyor, elektrikle ilgili doğru evrak işleri yapılmadığı için sık sık binaya çok yüklü elektrik faturası geliyor, perde takamıyoruz, duvarlar çok güçsü, yamuk diye. Kullanılan fayansın, tuvaletin, ocağın fırının markasına hep bakın, kontrol edin.

Bunun dışında o ilk ilanın olduğu binada aylardır satılık ilanı var. 2-3 ay öncede ben bakmıştım aynı eve sahibinden.com üzerinden. Bence ilk ilandaki ev konum açısından, sonuçta caddeye yakın, daha düzgün ama yukarıda saydığım şeyleri dikkate almanız lazım. İlk ev, otobüs duraklarına, marmaraya, minibüs yoluna her yere çok yakın daha merkezi konumda.

ben küçükyalı'yı sevmem.
özellikle çarşı taraflarını.
ama bu evin sahil tarafında olması iyi.
zaten aradaki fiyat farkı ondan.

ben altıntepe'deki evin yerini tam anlamadım.
yani semt olarak altıntepe mi, bostancı mı?
ilan bostancı diyor.
bostancı'ysa, yani gösteri merkezinin hemen yan sokağı civarındaysa, bostancı diyorum.
çünkü hem ev daha güzel, hem de bostancı kadıköy'e bağlı ve ayrıca yeri de çok merkezi olur bu durumda.

ama altıntepe'nin o derenin diğer tarafındaki yokuşların olduğu kısmıysa, yeri kötü demektir.
o zaman da küçükyalı derim ama mecbur olduğum için.
küçükyalı'daki ev güzel değil bence.
tavanları çok basık.
bostancı'nın evleri her zaman daha ferah ve geniş olur.
yeni dairelerde bile fark ediyor.

@blatta hiberna,

lunaparkın yanında bostancı deresi var. o dere ilçe sınırını belirliyor. bu ev derenin diğer tarafında olduğu için maltepe'de kalıyor.

@GoodMorningTeacher,

o binada üst üste üç daire satılıkmış. ikisi satılmış, bu kalmış bir tek. o yüzden aylardır apartmanda satılık ilanı var muhtemelen.

maltepeyi de bostanciyi da cok iyi biliyorum orada buyudum. iki evin yerini de biliyorum.

ancak sunu diyim ilk linkteki ev cidden malzeme acisindan cok cok cok ustun. ben olsam bostancidaki evi alirdim. parasini sonuna kadar hakeden bi ev.

altıntepe'deki de sahil tarafında olsaydı hiç düşünmezdim ama yerini pek beğenmedim ben.
yine de ev daha güzel.

o açıdan altıntepe diyorum.

Ben de altıntepe'deyim ve konumu itibariyle biraz gürültülü olabilir ilk ev. Bana bile lunapark'tan sürekli çığlık, bağırış sesleri geliyorsa o evde stat atmosferine dönebilir. Bir de minibüs yolu üstünde, üstüne nihat tarlan'a da bitişik. Sürekli araba, korna sesi cabası. Bu konuya önem veriyorsanız pek makul değil bence. Onun dışında konum iyi. Sahil kesimi kadar değil ama E-5 taraflarından çok daha iyidir. Minibüs yolu üstünde aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Ulaşım konusunda sorun yaşamazsınız. Metro, marmaray, minibüs ya da şahsi aracınız varsa direkt E-5'e bağlanma gibi.

Ev de fena durmuyor ancak gerçekten yeni evlerde malzeme kalitesi düşük. Bir de deprem yönetmeliğine uyacağız diye ses yalıtımından çalıyorlar sanırım. Komşunun sesi olduğu gibi size gelebiliyor. Ben ses konusunda hassasım anladığınız gibi. Bence siz de iyice kontrol edin bunu. :)

Normal şartlarda Çamlık küçükyalının en güzel yeridir. Ancak sizin bulduğunuz ev bana da basık geldi. Normalde iyi ve yeni bir daireyi o konumda 700’e bulmanız zor. Bostancı dere yatağı bölgesi pek tavsiye edilmeyen bir bölgedir ama karar sizin. Bostanlararası cd bölgesinde olsa çok iyi olurdu.

iki yeri de biliyorum kesinlike 1 derim. Yeni ev baskadir. 2. evin yeri guzel ama konumu iyi degil, basik biraz.

Ben 2. Evin konumunu daha çok beğendim, bostancıda lunapark çevresini pek sevmiyorum. Ev olarak 1. Ev çok daha iyi. Zaten fiyatı da ucuz, bir kaç sene sonra küçükyalıya kıyasla daha çok değerlenir.

İnternetiniz ne?

@boray reis Ttnet hocam 16 mbps.

bende de aynısı oluyor. sanırım normal bir durum bu kadar düşük upload ve download değerleriyle.

16mbps olarak belirttiğiniz download hızınız. Ancak bunun upstream yönü en fazla 4mbps'dir. Eğer fiziksel koşullardan dolayı bunu daha da düşük alıyorsanız (1-2mbps) bu sorunu yaşamanız normal. Modem içinden fiziksel oturan hız miktarına ve speedtest sonuclarına bakarak operatörünüzle görüşmenizi ya da değiştirmenizi önerebilirim.

Biraz advanced olacak ama modemi bridge mode a alıp pppoe’yi bilgisayarda sonlandırıp internet gidip geliyor mu bakılabilir. Eğer internet bilgisayarda da gidiyorsa servis sağlayıcı, gitmiyorsa modem. Onun haricinde dsl ışığı vs ile ilgili bir tespitiniz var mı? Gidip geliyor mu?

yerinde olsam sadece 2 derecesi olan bir öğütücü almazdım. eğer internette ne kadar ince öğüttüğüne dair referans fotoları bulursan olabilir, oradan bakarız mokapot ya da türk kahvesi için yeterli inceliği var mı diye.

el ile öğütme her ne kadar nostaljik keyifli vb geliyor gibi olsa da istenilen inceliğe getirmek için tahmin etiğinizden daha fazla uğraşmanız gerekecek. ve bu bir süre sonra size üşengeçlik olarak geri dönüp, hazır öğütülmüş kahve almaya kadar gidecek. ben delongi'nin elektrikli öğütücüsünü kullanıyorum. tavsiye ederim.

"bir süre sonra size üşengeçlik olarak geri dönüp, hazır öğütülmüş kahve almaya kadar gidecek" +1000

ilk başlarda taze çekilmiş kahve düşüncesi cezbediyor. ezerek öğüten elektrikli değirmenlerin fiyatını görünce elle öğütmek istiyorsunuz. ilk birkaç sefer hoşunuza gidiyor, sonra bir fincan kahve içecem diye 10 dakika gırgırgırgır kol çevirmeye üşenmeye başlıyorsunuz ve iş öğütülmüş almaya kadar gidiyor.

ben sözen marka el değirmeni öneririm. sözlükte kahvedelisi isimli yazar vardı eskiden. onun kadar uzman birini görmedim. o önermişti bana da.

Geçen hafta bu değirmeni farklı bir isimle 90tl civarına aldım. Bende sözen de var. Karşılaştırmak gerekirse, sözen daha homojenize öğütüyor ancak pirinc malzeme tadı kahveye geçiyor ve öğütmesi zor. Bu ürünün dişlileri ve kol mekanizması el ile öğütmek için daha ideal. Bu arada elektrikli öğütücüler zaten hem çok pahalı hem de kahveyi paramparça ediyor. Ben v60 için aldım gayet memnunum.

iki yıldır sözen el değirmeni kullanıyorum. büyük fincan (370ml) için french press boyutunda öğütmem 2 buçuk dakikadan az sürüyor.
tadı çok fark ediyor.

Benim de Ziraatten kredim var ve otomatik ödeme talimatı vermiştim mecburen. Taşınınca tesisat numaram değişti ve oradan ödeme yapmıyorum. 8 ay oldu arayan soran yok. Kredinizi iptal edecek halleri yok. En fazla kredi yapılandırmada zorluk çıkarabilirler (zaten yapmıyorlar)

imza attığın evraklarda otomatik ödeme talimatıyla ilgili bişeyler var mı bi oku derim

kullanılır eski modellerde yanlış bilmiyorsam ethernet ile usb aynı kanal üzerinden gittiği için darboğaz yapıyordu bu sürümde birbirinden bağımsız yapmışlar.

8gb ramli raspi yerine benzer paraya i5 işlemcili ufak bir ssdli kasa toplasan çok daha verimli olur.

çok daha düşük donanımda banana pi (1ghz işlemci 512m ram) sbc raspbian üzerinden hiç kapanmadan ve kilitlenmeden aylarca nas olarak çalıştı. ben de şaşırdım. tabi hızı yavaştı.

Ağırlıklı olarak 50mbps'lik upload tarafını kullanacaksınız. Bu da Rpi için oldukça düşük bir hız. Ancak hızdan ziyade anlık olarak açılan yeni bağlantı sayısı çoksa cihazı patlatabilir. Fiziksel olarak 50mbps'lik hız limitiniz olduğu için ben sorun olacağını düşünmüyorum. Ayrıca bu cihazları cluster yapanlar var. Bir de o incelenebilir.

@orpheus'un kasa önerisine karşılık elektrik tüketimi,ses ve soğutma kaygılarından dolayı rpi tercih edildiği tahmin ediyorum.

Çok yüksek trafik olmayacaksa gayet de güzel kullanılabilir elimde 2 adet pi var böyle çalışan 7/24 çalışıyor bana mısın demiyor namussuz. Bu arada ben aktif soğutucu da kullanmıyorum öyle grafik vs işi olmadığı için, ısınma derdi de yok yani.

@orpheus @ned flanders

Evet, temel olarak ses ve ısınma kaygılarından dolayı raspberry pi alternatifini düşündüm.

yanıtlar için teşekkür ederim. :)