Öncelikle siz ev sahibini telefonla arayıp sözlü iptal yapamazsınız. O sözleşmenin üzerine iptal edilmiştir diye not tarih düşüp, hem sizin, hem ev sahibinin, hem de emlakçının varsa imzası olmalı. Bu işi de bırakın komisyon karşılığı emlakçı yapsın. En azından depozito yatırmamışsınız, o zarardan dönmüş oluyorsunuz.

benim bildiğim çoğu yapmıyor. bankalar farkla taksitlendiriyor ama.

Baktım şimdi 1500 tl için 170 tl fark çıkarmışlar takside. Ben de enpara kreş kartından çektirip sonradan taksitlendirdim farksız olarak.

vade farklı taksit oluyor. diğer türlü vade farksız taksit görmedim.
çokça yaptırdım böyleydi. kaskoda sorun yok ama.

en son poliçeyi yaptırırken benim sigortacım da artık yapmıyoruz dedi, biz harcama taksitlendirme gibi yapacakmışız.

ankara'da ilkbahar mahallesinde oturuyorum, turk.net fiber'e geçtim. 2-3 ay oldu. 0 problem. 100mbit dedikleri hızı alıyorsun.

yıldızevler'de de ofis var, oradaki vdsl bağlantıyı da turk.net yaptım, o daha uzun oldu. benzer şekilde 70mbit veriyor ve problem hiç olmadı.

Hangi şehir yazmamışsınız, fakat en azından Ankara ve İstanbul'da böyle bir durum söz konusu değil. Kira sözleşmesini bir A4 kağıda iki madde kendiniz ev sahibi ile aranızda karalayarak da yapabilirsiniz. O kırtasiyelerde satılan matbu evraklardan olmasına bile gerek yok.

istanbul'da böyle bir şey yok. zaten her şeyi online başvuru ile yapıyorsunuz artık hiç bu belgeyi sormadılar.

aleni seni yiyor hocam o emlakçı. herkes kendi mülkünü gerçek kişi olarak kiraya verebilir (mülk sahibi gerçek kişi ise). hiçbir gaz tedarikçisi de sen emlakçı aracılığı ile vermemişsin diye gaz vermemezlik YAPAMAZ.

Sahibinden ev kiraya verebilirsin sorun olmaz ama evden cikarken sorun olabilir. Kimse evden cikmak istemiyor ve gerelirse mahkeme karariyla dahi zorla cikiyorlar. Tahliye taahhutnamesi ne nasil yapilir nasil imzalanmali detayli arastir madur olma.

emlakçı sizi yiyor. bilmediğiniz bir şeylerden konuşup, işi bilene, yani kendisine devretmenizi istemiş.
daha yeni sıfır eve gaz bağlattık, herbi şey yapıldı, hiç de tüzel kişilik falan gerekmedi.

ama ilan sitede dururken sürekli sizi arayacaklar. bazıları artist artist "seni kazıklarlar, ben tahmininin iki katına veririm kiraya" diyecek. "evi siz de gösterin, ama hazır kiracım var, ben de göstereyim" diye uzlaşmacı yaklaşan olacak, abartılı kibarlıkla sana üstinsanmışsın gibi konuşan da olacak. çünkü evi atıyorum 5 bine kiralarsan, o emlakçı bir günlük iş karşılığı 9 bin alacak kiracıdan. elbette her yöntemi denerler.

Ev sahibiniz gelir vergisinden kacmak icin odemenin kira oldugu belli olmasin istemis, ama her ay duzenli odeme geldigi surece maliye bunun ne oldugunu kolayca anlar.

Kira geliri olan bir ev sahibi olarak emlak vergisi + gelir vergisi vermeniz gerekiyor.

Sizi sıkıntıya sokacak bir durum yok. Kirayı banka kanalıyla gönderdiğiniz sürece üzerinize düşeni yapmış oluyorsunuz zaten. Gerisi o kişiyle maliye arasında. Ayrıca bu durum sizin elinizde koz olur, eğerki anlaşmazlığa düşerseniz. Bunun dışında kendiniz de kirada olduğunuz için kira gelirinizi gerçek usulde beyan ederseniz kira geliri vergisinin büyük bölümünden kaçınabilirsiniz sanıyorum.

Hocam sen kiraya verdiğin evden gelir vergisi ödemen gerekiyor. Bu gelir vergisini öderken de kendin de kirada olduğun için kendi ödediğin kiraları gider olarak gösterebiliyorsun. Bu sayede gelir vergisi ödemezsin.

Bu dediğimi biliyorsundur umarım. Sistem yapılan eftleri, düzenli aynı miktarda olunca kira olarak algılıyor zaten. Yani e-devletten girdiğinde senin adına yapışan kira ödemeleri sistemde çıkar. Senin ev sahibi ise işin çakallığında, vergi vermemek için kira seçmeyin demiş. Fakat sen de gider göstereceğinden bence kira olarak işaretlemen senin yararına olur.

eft veya havale yaparken "konut kirası" olarak belirtirseniz, o kişinin önümüzdeki sene mart ayında ödeyeceği gelir vergisinde gönderdiğiniz kiralar ve o kiraların kimin tarafından gönderildiği görünür.

sizin için şöyle bir durum var: kiraya verdiğiniz konut için gelir vergisi ödüyorsanız ve siz de kirada oturuyorsanız, ödediğiniz kiraları matrahtan düşebiliyorsunuz. eğer ev sahibiniz mırın kırın ederse, "kardeşim ben de kiracım yüzünden gelir vergisi ödüyorum, bana düşen gelir vergisini sen ödeyeceksen dediğin gibi yapabiliriz" diyip kestirip atın.

@mikriv @adivar @mahleiros
Peki arkadaşlar bunu yasal olarak beyan etmek için vergi dairesine mi gitmem gerekiyor ? Yani böyle kira aliyorum söyle kira ödüyorum gibi.

internetten vergi beyannamesi verilebiliyor mart ayında. sadece kira değil eğitim sağlık gibi şeyleri de düşebiliyorsunuz diye biliyorum. inceleyin vaktiniz bol.

Kira beyanı ve vergi ödeme işlemlerinin hepsi online yapılabiliyor, şuradan
hazirbeyan.gib.gov.tr
İşlem menülerine ulaşmak için önce sisteme giriş yapmanız gerekiyor. Bu yılın toplam kira gelirini gelecek yıl mart sonuna kadar beyan edip ödeyeceksiniz. 2021'de kira geliriniz yoksa şu anda yapılacak bir şey yok.

ev sahibiniz yarın kiranızı ödemediniz diye icra takibi yapar ve sizi tahliye eder. siz de gönderdim diye açıklama kısmı boş dekontları götürürseniz hiçbir şey ispat edemezsiniz. bence açıklamasına yazın. sıkıntı çıkarırsa her ay kira borcunuzun olmadığına dair yazı versin size

sen kendi script'lerini formül gibi yazıp çektiriyorsan öyle oluyor. google bunu kendi sunucularını gereksiz yere meşgul ettirmemek için yapıyor, pc'de de oluyor o dediğin. olması gereken, custom menu'lerini oluşturup (add-on gibi) menuden tıklayarak yaptırmak. veya bir tuş yapıp tuşa tıklayınca verileri çekmesi falan...

eğer kullanacağın vpn sunucu dns isteklerine cevap vermiyorsa, bilgisayarın dns isteklerini normal bağlantından yapar ve hangi siteler girmeye niyetlendiğin belli olur. bunun için dns leak testleri var, onlardan deneyerek anlayabilirsin.

isterlerse ekran kaydinizi bile alabilirler. bu arada isveren tarafina hakli fesih hakki verebilir boyle seyler.

Şirket bilgisayarından izlenmeyi aşıp bir yerlere girmek hem tehlikeli hem de hiç etik değil.

Cevap: evet farkedilirsiniz yine de istek attığınız yerler için.

klavye tuşlarının kaydını da tutuyor olabilirler.

mouse hareketleriniz bile loglanıyor olabilir. bu dediğiniz şey en basit farkedecekleri örneklerden birisi.

şöyle bir örnek vereyim. bana bağlı çalışan bir personel farsçaya meraklıydı. bir tane farsça sözlük sayfası indirmiş bilgisayarına. indirdiği sayfada -hatırlamadığım için tamamen atıyorum kelimeyi- aptal kelimesi vardı ve bu kelime farsaçada elma anlamına geliyordu.

IT'den 2 saat sonra mail düştü, "bu kelimeyi kurumumuza ait bir bilgisayarda neden kullandınız" diye. savunma aldılar çocuktan.

yine farklı bir örnek.
bir arkadaşımız whatsapp web'te kendi arkadaşları ile konuşurken hepimizin kullandığı küfürlü kelimeler kullanmış. yine "kurum bilgisayarında bu kelimeleri yazamazsınız" diye uyarı geldi.

Daha önce hiç ders vermediyse veya yayıncılık yapmadıysa, C#'ın spesifik bir bölümünü veya onunla alakalı olabilecek bir konuyu hazırlasın ve koysun. Kısa olsun yani ve sonra ona göre devamı getirilmi bakar... Bir konuyu bilmek ayrı, o konuyu bilmeyen insanlara öğretebilmek apayrı bir iş. Bu yüzden udemy'deki derslerin %90'ı çöp. Ama ucuz. Bunu tam zamanlı iş olarak yapacaksa kazanabilir, ama ek gelir olarak istiyorsa yani bilemiyorum verdiği emeğe değmeyebilir.

Bilgi tek başına kurs vermeye yetmiyor maalesef.

İyi içerik üretmek zor.

Benim naçizane tavsiyem anlatacaklarından çok anlatma biçimine odaklanması lazım.
Özellikle yazılım alanında kurslarda şöyle bir dert var, aslında her sektörde var da bu, insanlar yaptıkları işleri çoook komplike anlatmayı seviyorlar. Bir de konşuma becerisi vs zayıfsa, geçmiş olsun akmıyor:)

Şöyle diyeyim, iyi bir içerik editörü, eğer az bucuk yazılımdan anlıyorsa, bak biliyor değil anlıyorsa, temel konseptleri internetten derleyerek, basit örnekler toplayarak, 40 yıllık yazılımcıdan çoooook daha akıcı ve yüksek satışlı bir giriş seviyesi c# kursu hazırlayabilir. Epey de para kazanır.

Benim udemy'de gördüğüm en başarılı kurslardan birisinde adam şöyle bir şey yapmış. Profesyonel bir dublajcıyla anlaşmış. Profesyonel bir motion designer ve video editöre para vermiş. Kurs yağ gibi akıyor. Anlatıcı dublajcı olduğu için yağ gibi akıyor konular. Kurs 60.000'in üzerinde satmış mesela. Ama baya yatırım yapmış.

Bilgi artık her yerde çünkü. Kurs dediğin şey bir kürasyon yani derleme. Buna odaklansın, içeriğe özen göstersin hatta biraz bütçesine göre yatırım yapsın. Gerisi gelir.

Yoksa 1 saatlik video boyunca ekranda sadece kod editörünü açıp, bayık bayık ıııı-ıııııı diye döngü çeşitleri nelerdir diye konuşan bir sürü adam var udemy'de. bir tanesine daha ihtiyaç var mıdır bakmak lazım.

başına iş almak istiyorsun herhalde? otur evde paşa paşa çikolatanı ye.

Bayrama kadar bekleyebilirse, o zaman dağıtırsın.

Maaş aldığınız bankadan alabiliyorsunuz, diğerleri zor.

düşük faizli kredi veren devlet bankaları(vakıf, ziraat, halk) en fazla 200-300 arası veriyor. lafta düşük faizli konut kredisi ama "200-300 ile nasıl ev alınacak?" dediğinizde "üzeri için ihtiyaç kredisi çekersin" diye akıl veriyorlar.

190 son diyeceksiniz, o da 180 diyecek

Evinizin 200 bin dolar ederi olup olmadıgını bilmediğimiz için yorum yapmamız mümkün değil. 185 sizin için uygunsa alta inemiyorsanız sıradaki alıcıyı bekleyin. Neticede aradaki 10K dolar TL ile 186 K yapar

Bu tur durumlarda eli guclu olan, acelesi olmayan kazanir.

Tabi bir de malin ederi var. Fiyati alici belirler her zaman.

Karsi tarafin tutumu da onemli. Kalkip 185 teklif edersiniz, bu sefer "bu fiyat dustugune gore ihtiyaci var, bekleyelim 175e de duser" diyebilir.

175 sizin için tamam değilse "185 son" deyip bekleyeceksiniz yapacak bir şey yok. Kararlılığınız görünsün ama, öyle ki 180 desek olmaz bu iş desinler. Artık niyetleri varsa okur zaten.

*olur zaten

acelesi olmayan ve alternatifi olan kazanır. alıcı yıl sonuna kadar beklese döviz uçtuğunda o evi 150 bine bile kapatabilir. ben olsam piyasasına göre çok düşük değilse 175’e veririm şu an.

@brkylmz +1

"200 k usd max" demişsiniz. Gerçi "bunla pazarlık yapılmaz, artırın" demişsiniz. Pazarlık yolu açmışsınız. Adam da pazarlık yapıyor. 190'a inerseniz 180'e çıkabilirler sonra 185'te buluşabilirsiniz. Yoksa indiğiniz anda onlar bekler.

karşı taraf daha güzeli şu kadar dediğinde bende o zaman gidin onu alın diyorum. kendi bilir. siz maks ineceğiniz fiyatı söylemişsiniz zaten.
siz devamlı düşerseniz iş çingene pazarlığına dönecek.

kusuratlı rakam kullan. misal 4m borcumuz var, onu kapatacağız en kötü 3.500.000 karşılığı olması gerekiyor ondan dolayı 188 vs. diyin. Zaten 150'dan 75'e çıkarak aralıklarını geniş tutmuşlar siz bu aralığı düşürün.

istemez, burası türkiye rahat ol.

bankasına göre değişiyor. geçen gün hsbc 130 euro parayı almadı elden bir ton açıklama belge vs istediler. sıkıntı olacağını sanmam ama belge isteyebilirler (bordro gibi mesela)

Daha once doviz isleminiz yoksa isterler.
En sorunlusu hsbc, digerleri nisbeten daha sorunsuz.

Bir ay önce İş bankasına yatırdım. Hiçbir şey sormadılar.

Yıllar önce TEB'e belge gösteremediğim için kabul etmemişlerdi.

Diğer bankaları bilmiyorum ama garanti, iş, yapı kredi, finansbank'ta hiçbir döviz girişinde sorun yaşamadım.

varlık barışı var eğer çok korkuyorsan onu yaparsın %2 vergi ile sokarsın. Ki açıklaman da var zaten.

www.resmigazete.gov.tr

Muhtemelen parayı yatırdığınız şube sizi arayıp efendim kur korumalı mevduata katılmak ister misiniz, paranız değer kaybetmez efenim diye darlar o kadar. Geçen başıma geldi.

eğer etf yapacaksınız problem olacağını sanmıyorum şahsen ama eft yapacaksınız kişisel görüşüm açıklamada maaş birikim veya benzer ifade yazarsınız.

elden yatırmak problem olur mu bilmiyorum.

Paranın kaynağı hakkında sorun çıkmaz ama bazı bankalar efektiflerin hesaplarda bulunmasını istemiyor mb bankası baskısı yüzünden.

HSBC, swift ve EFT'de istemiyor ama elden yatırmada kesinlikle belge istiyor.

Geçen haftaki bilgi.

Bence iyi etmişsiniz.
Yüzde 25'in iyi olduğunu düşünmüyorum. ayni şekilde "çevrede 3 kati lira oldu çıkın evimden lan ya da 3 katini verin" diyenlerin iyi olmadığını düşündüğüm gibi.

gereksiz... 8 ay sonra taşınmadınız diyelim, üzerinize gereksiz bir %25 almışsınız, önümüzdeki sene de kira artış zamanı tuik enf. %60 açıklanırsa, o %25 size %100 olarak etkimiş olacak.

gereksiz değil. "nasıl olsa gidecektik, nasıl olsa dava uzun sürer" gibi yaklaşımlar doğru değil. birçok kiracı şu anki durumu suistimal ediyor. kiracıların bu tavırlarından dolayı en sahipleri de önlem alacaktır. örneğin 8 ay sonra ev kiralayacakken ev sahipleri birçok şart öne sürebilir. bu tavırlar uzun vadede kiracılara olumsuz olarak döner.

Bu durumda iyi ya da kötü bir şey yok. O yasal oranın üstünde artış alabildiği için karlı, siz de enflasyonun yarısı kadar artış yaptığınız, yani kiranız ucuzladığı için kardasınız. Bence şu aşamada tahliye taahhütnamesi vermeniz için hiçbir neden yok. Sadece evden çıkacağınızı sözleşmede yazan süre kadar öncesinden bildirin yeterli. Garantici olmak istiyorsanız bildirim zamanında taahhütname imzalar, bir kopyasını da onun imzasıyla kendinize alırsınız, çıkacağınıza dair zamanında yasal bildirim yaptığınıza dair kanıt olur.

Tabi ki yanlış.

Yasaya kanuna uymayacağını, işgalci olarak devam edeceğini açıkça belirtmişsin.

Ev satıldığında yeni ev sahibi seni sebepsiz çıkartabilir. İlk ay ihbar çeker. 6. Ayın sonunda boşaltman gerekir.

Sen iki sene kalmaya kararlı bir hava çizdiysen, ihbar aldığın halde çıkmayacağını belli ettiysen pek hoş olmamış.

Yanlış değil.

çokta yanlış değil. ev sahipleri istiyor ki çık diyeyim çıksın gir diyeyim girsin kafasında olsun kiracılar. ev taşımak, yer değiştirmek, düzen değiştirmek hem maddi olarak hem de psikolojik olarak o kadar zor süreçler ki...

sen düşünceni, talebini söyle, zaten çok zordaysa satacaksa alıcı da çaresizce bu evin peşindeyse zaten işler yürür gider. onun haricinde yaptığın doğru

sen baştan söyliyceksin ki alan kişi de ona göre alsın. öyle bir planı varsa ona uygun evlere baksın, sizinkine değil. bence hiç sıkıntı yok, evi almayı düşünen kişi için de sizin için de uygun bir bilgilendirme. ev sahibinin de vermesi gereken bilgi bu en nihayetinde ama çıkarlarına uymuyor, bu yüzden bozulmuş. dürüst satıcı olsa, benden sonrası tufan kafasında olmasa bozulacak bir şey de yok.

Ben de kiracıyım. Ev satıldıktan sonra ve size ihtar çekildikten belli bir süre sonra çıkmama gibi bir lüksünüz kalmıyor. Yeni ev sahibi sizi istememe ya da kendisi oturma hakkına sahip. Sizin bunu söylemeniz sadece alıcıyı soğutur, uğraştıracağınızı düşünerek. Böyle bir hakkınız olmadığını düşünürsek evet yanlış bir söylem.

yanlış değil hatta bence evi alacak kişiler için de daha iyi olmuş söylemeniz, daha sonradan çok daha büyük tartışmalar yaşanmasındansa en baştan konuşulması daha iyi.

hukuki açıdan daha iyi bilenler de yazacaktır muhtemelen de. yasaya kanuna uymamanız ya da işgalci olarak devam edeceğiniz gibi bir durum söz konusu değil. ev satıldığnda da yeni ev sahibinin sizi sebepsiz çıkarma hakkı yok. evi alınca ilk bir ay içinde ihtar gönderirse 6 ayın sonunda tahliye davası açma hakkı kazanıyor sadece. direkt evi boşaltma söz konusu değil. bu davayı açarsa da aynı şehirde başka bir evin olmaması, kendileri ya da birinci derece yakınlarının oturacağını ispat etmesi vs gerekiyor bildiğim kadarıyla.

yasal haklarınızı hem sizin hem de onların kullanmasında herhangi bir sakınca ya da etik dışı bir durum söz konusu değil. bunun yerine oturup taşınma masrafı yeni ev kirası vs konularında belli miktar ödeme almanız konusunda anlaşıp evi istedikleri zaman da tahliye etmeniz seçeneklerinizden birisi. yasalar çerçevesinde kalmak koşuluyla kimseyi mutlu etme gibi bir zorunluluğunuz bulunmamakta.

Niyetini söyle tabii ki bunda yanlış bir şey yok. Adam ben yasal haklarımı kullanacağım uğraşacağım derse o ayrı. Sen söyle niyetini. Evi alacak kişi olsam bunu önceden bilmek isterim. Eğer çıkacağım deyip çıkmazsan daha büyük problem.

Uygunsuz olan bunu soylemen degil ama kendileri oturmak icin aldiklari evi isgal etmen sorun.

Yanlış çünkü böyle bir hakkın yok. O evde sonsuza kadar oturamazsın. Sen ev alacak olsan ve biri böyle eve çökse ne yaparsın ona göre doğru mu yanlış mı düşün. Adı üstünde evi kiralıyorsun. Hadi %25 olayi neyse de eve çökme gerçekten yanlış.

Sana ihtar çeker ve 6 ay içinde çıkarsın maksimum. Çıkmazsan da yeni kontrat yapılır ona göre para isteyerek çıkarır. Önceki kontrat yeni ev sahibini bağlamaz. Bu süreçte sadece karşındakini uğraştırırsın o kadar. Şimdi diyecekler ki zam da yapamaz... çıkaramaz da.. adam sana direkt evi vermiş hayırlı olsun.

yanlış değil, niyetini ifade etmek gayet doğrudur.
söylenmemiş hakikat yalandır. burada aramızda etiğini tartışmayalım diye hukuk var, orası karar verene kadar da kimse sizi çıkaramaz. yeni ev sahibinin, dolu bir evi satın aldığının şuurunda olduğunu unutmayın. bütün dönecek dolabı kendi lehine planladığını, birini evinden çıkaracak bir adım attığını biliyoruz. ev sahibiniz de buraya ''yanlış mı?'' etiketli bir soru bırakabilirdi. onunki de değildir, iç meşruiyetini sağlamış olmalı şimdiye dek.

burada işgalden, eve çökmekten bahsedenlere de şöyle içimi dökmek isterim,

2020 yılında aynı sitede karşılıklı iki daire vardı kiralık, iki daire arasında seçim yaparken tek kriterim en azından 4-5 yıl oturabileceğim taşınmakla uğraşmayacağım bir ev olmasıydı. ev sahibi ile günlerce konuştuk, uzun yıllar oturacağımı anlattım elbette dedi, evi boyasız badanasız tuttum çıkarken de öyle bırakacaktım, eve girdim emlakçı kira nakliye ve ev içi tadilat boya badana, stor perdeler vs derken 15bin tl masrafım oldu, taşındıktan 6 ay sonra ev sahibim başta uzun yıllar oturacağım konusunda anlaştığımızı ama fikrini değiştirdiğini evi satmaya karar verdiğini söyledi.

takip eden 6 ay boyunca en azından 6 farklı emlakçı sürekli evime geldi, yatak odam dahil her odamın onlarca fotoğrafları çekilip sitelere konuldu, haftanın bir günü mecburen evi gösterme günü yaptım 6 ay boyunca ayda 4 gün, kovid döneminde dışarı çıkmazken onlarca insan evimin ortasında pazarlık yaptı.

hepsine oturmaya devam edeceğimi söyledim, bir tane uyanık emlakçı satılır satılmaz çıkmam gerektiğini yasal hakkımın olmadığını söylediğinde açıp ona ilgili maddeleri gösterdim. geri adım attı, masraflarımı istedim alamadım, 6 ayın sonunda lanet ederek kendime iki katı kiraya ev bulup çıktım, ev sahibim hakkımı helal etmemi söylediğinde sadece güldüm ve asla dedim.

kimse lütfen işgalden, etikten haktan hukuktan bahsetmesin. ev satın almak demek anında tüm haklara sahip olup o evde kiracı olarak oturan insanların anında evden çıkarılması demek değil, kiracının evi işgal etmesi demek de değil. bir sözleşme yapılıyorsa bu iki tarafı da bağlar. sorun yaşamak istemeyenler kiracısız ev almayı tercih ediyor. yasa var , sözleşme var, herkesin maddi gücü imkanları farklı. kimsenin kendinizi kötü hissettirmesine izin vermeyin,

satışını baltalamak gibi oluyor ama gerçek bu büyük ihtimalle. Ben alıcı olsam duymak isterim bunu.

Satılırsa ilk ay ihbar çekip 6 ay sonra onlar dava açacak, o 1-2 yıl sürecek. Bu sürede oturan kiracılar var. Alan kişinin de bu ihtimali bilmek hakkı. "1-2 yıl oturamayabilirim" diyerek almalı. Babamlar tam olarak böyle bir evi almak üzereler ve artık en kötü bir yıla falan ev boşalır diye umuyoruz.

edit: önceki kontrat gayet yeni ev sahibini de bağlıyor, avukattan gelmişti bu bilgi. ilk ay tebligat gelmezse zaten direkt kabul etmiş sayılıyor.

-Kanuna göre yeni mülk sahibi, -tapuda şerh yoksa- tapu devrinden sonra bir ay içerisinde kiracıya evi boşaltmasına dair ihtarname göndermelidir. İhtarname gönderildikten sonra eğer kira sözleşmesi 6 aydan uzun süre sonra bitecek ise, kiracı 6 ayda evi boşaltmalıdır. Şayet kiracı evi belirtilen tarihlerde terk etmez ise dava yoluyla kiracı evden tahliye edilebilir.

Bir avukatın sitesinden alıntı. 1-2 sene bekleme falan yok. İhtar çekildi mi çıkmama durumu olmuyor. Max süre 6 ay. Bu kafalar oldukça 1000 dolar üstü kiralar istemek en doğru olanı gibi görünüyor.

"Şayet kiracı evi belirtilen tarihlerde terk etmez ise dava yoluyla kiracı evden tahliye edilebilir."

o dava ne kadar sürüyor onu bir sor. Şu an en erken 6-7 aya süre veriyorlarmış ki tek seferde karar çıkmayabilir. Alıcının eve gerçekten ihtiyacı olduğunu kanıtlaması gerekiyor.

Bu arada ben kiracıyım ama babamlar alıcı durumunda iki taraftan da biliyorum olayı.

Dava düşen mahkemenin yoğunluğuna göre sürer.

@OrangeYellow ihtar çekilince pat diye evden çıkma evi tahliye etme gibi bir durum söz konusu değil, ancak dava açmaya hak kazanılıyor 6 ay süre dolunca, dava aşamasında da evde kimin yaşayacağı 1 derece yakını ve, ya da aynı şehirde başka evin olup olmadığı vs gibi konuları kanıtlamak gerekiyor. süre doldu hop kapı dışarı gibi bi durum söz konusu değil, hukuk sizin düşündüğünüz gibi işleyen bir şey değil,

bahsedilen 1-2 senelik süre bu dava aşaması ardından kararın verilmesi ardından kararın temyizi kesinleşmesi vs. ev sahibi kazanırsa evi tahliye ettirir ve dava masraflarını da alır, kaybederse kiracı hakkı olan evde oturmaya devam eder. bu tartışmaya pek açık bir durum da değil zaten.

iyi ki hukuk devletiyiz, iyi ki yasalarımız, bizi ve haklarımızı koruyan sözleşmelerimiz var değil mi.

İyi ne deyim sonsuza kadar otursun. adamın paraya ihtiyacı var belki gerçekten. Bu durumda cidden zorbalık.

"6 ay sonra ev sahibim başta uzun yıllar oturacağım konusunda anlaştığımızı ama fikrini değiştirdiğini evi satmaya karar verdiğini söyledi" adamın paraya ihtiyacı olmuştur. Belki acil bir durum var. Bu nedenle para bulması gerekiyor. Bu durumda ne yapacak? aaa benim kiracım vardı. ben ölsem de otursun mu evde diyecek?

Neyse sen çıkma kardeşim. Eskimo halkları gibi tüne adamın evine.

@OrangeYellow yeter ki ev sahibi hiç üzülmesin yaaaa, ben 6 ayda bir durmadan 15k ödeyip masraf yapıp ev değiştireyim, zaten bi saatlik iş değil mi, benim zor durumum benim paraya ihtiyacım olup olmamam, haklarıma rağmen mağdur edilmiş olmam filan hiç önemli değil yeter ki ev sahibi olanlar mutsuz olmasın, yeter ki onlar üzülmesin.

sen otur dediğin ben hakkım olmasına rağmen iki katı para verip uğraşmamak adına çıktım gitim, ben burada yasa hak hukuk diyorum, umarım kimse sizin kiracınız olmak zorunda kalmaz.

Ben hiç üzülmüyorum ev sahiplerine. Bu arada benim de kiracım var. Ama diyorum ki müstehak bu tarz ev sahiplerine.

Öncelikle evi alan adam kira kontratını da devralır. Sizin konuşmanızda sıkıntı yok yani.

Bir defa bu yanlış değil. Ev sahibi ile kiracı arasında bir minnet ilişkisi olsun bekleniyor. Ev sahibi istiyor ki sana evin kullanım hakkını verdi diye minnet et.

Ama ortada ticari bir sözleşme var ve bu sözleşme iki tarafı da bağlıyor. Sana kiralarken satacağını söylemedi değil mi? Mesela şunlar bile oluyor. Adam evi ocak'ta kiralamış. Kiralar coşunca haziranda satacağım çık diyor. Yok yaaaa...

Bir de ağlıyorlar evime çöktü, işgalci diye. Allah Allah...

Nedense bu ev sahipleri evini kiralayan sıradan vatandaşa aslan kesiliyor. Ama evini bir iş yerine ya da dükkanını bankaya falan verince hiiiiiiç ses edemiyor. Bakalım kaç dükkan sahibi mülkünü kiraladığı bankaya, evini kiraladığı avukat'a öyle zöt zöt konuşabildi? %150 zam teklifi götürebildi.

Sonuçta evi satıyorsa zaten senin çıkman ya da kalman ev sahibini ilgilendirmez alıcıyı ilgilendirir.

Sen de oturma isteğini potansiyel alıcıyla konuşabilirsin. Hatta ev sahibinin yanında kira için pazarlık bile yapabilirsin.

Bir defa şu bir gerçek. Ev satılsa bile, senin orada bir süre daha yasal olarak oturacağın net. Ev satıldı 1 ay sonra çok diye bir şey olamaz. O yüzden söylemende sakınca yok. Alıcı çık dese bile senin yasal süreni bitirmeni beklemek zorunda.

O zaman adam bilsin ona göre alacaksa alsın. Almayacaksa almasın.

Ev sahibin de birçok ev sahibi gibi keko gibi kirayla geçinirim diye aldığı yatırımlık evin turşusunu kursun.

ben emlakın yatırım olduğunu düşünmüyorum. Kişisel görüşümdür bu. Benim anneanneden kaldığı için duruyor yoksa gidip para verip almadım. Ama kira alırım diye milyonları eve saçan adamlara müstehak bunlar. Az bile:)

Sonuçta alan adam da senin çıkacağına güvenerek ev almasın. Gitsin boş ev alsın.

@hypathia

abi tamam sen haklısın. ekşi sözlükçü daima haklıdır zaten :) adam hasta paraya ihtiyacı var diyelim yine sen haklısın. Yaşasın Sjw, halkların kardeşliği, sokak hayvanları uhüüüw.

yasaya uygun. 6 ay bekleme süresi var. 6 ay sonunda dava açar. dava 2 yıl sürer. yani tahmini 2.5 yıl oturabilirsiniz.

doğru yapmışsınız tabi ki. kendisi oturacaksa ya da daha yüksek bedele kiraya verme düşüncesi varsa ona göre karar verecek alacak olan kişi de. ya diğer seçeneklere yönelecek ya da yasal süreçle uğraşması gerekeceğini bilerek alacak illa o evi istiyorsa.

öyle 6 ayda atma falan yok bu arada. 1 ay içinde yazılı bildirim yapma şartıyla 6 ayın sonunda açılacak dava ile sözleşme sona erebilir. ayrıca evi satın alan yeni ev sahibi otomatik olarak eski sözleşmeyi de devralmış olur aynı şartlar ile. turunculu arkadaş sallamış baya ama mevzuatta açık açık yazıyor hepsi. dün soru sorup gelen cevapları reddeden kullanıcının yan çarı olabilir kendisi ahdkfkf

doğru demişsiniz. alacak olan kişi, sizin çıkmak istemediğinizi bilerek evi alsın.
evi aldıktan sonra, iharname yollar, davasını açar, davanın bitmesini bekler.
bunları göze alabiliyorsa evi satın alsın, göze alamıyorsa gitsin boş bir ev baksın.

ya burada kesin kesin hukuki yorum yapanlara inanmayın. ilk yorum yapan arkadaş tamamıyla sallıyor. hukuk hiçbir şekilde bu şekilde söylemiyor. bir de bu kadar işkembeden sallayıp bu kadar kendinden emin yazmak da bir garip yani.

ev sahibi sebepsiz çıkarabilirmiş işgalci olurmuşsunuz falan… pehh!

kiracıların bu tavırları uzun vadede kendilerine zarar. nasıl olsa hukuk yavaş işliyor diye bunu suistimal ediyorlar. tahliye kağıdı olmadan kimse evini kiralamayacak yakında. rayiç bedelin %30'una kadar da düştü kiralar. zaten alınan para harçlık gibi. bu tavırlardan da dolayı birçok ev sahibi evini boş tutacaktır.

19 yıllık kiracıyım. benim ev satıldı.
kira yükseltmesini 1 ay geçe satıldı. çıkmayacağımı belirttim.
yeni ev sahibi noterden yeni kira artışı dönemi için ihtarname çekmek durumunda kaldı.
hala 11 ay oturma hakkım var yani.

Hayir soyledigim yanlis degil. Burada verilen öneriler yasaya uymayıp davalık olmayı içeriyor. Ama o dava kurala uymayan kiracı nedeniyle açılıyor. Bu dava sonunda kiracıya çıkan masrafın çok fazla olmaması, bu davanın kiracı evde işgalci olduğu için açıldığı gerçeğini değiştirmiyor.

Ve evet yeni ev satın aldıysanız, ilk bir ay ihbar çekersiniz kiracının çıkması için, 6. Ayın sonunda kiracı çıkmalı. Ya da sözleşme yenilersiniz. Sözleşmeniz öylece kaldığı yerden devam etmek zorunda değil. Ev sahibiniz değişince sözleşmeniz, kiranız, evde devam edip edemeceğiniz değişir. Zaten bu kurala uyulmadığı için ev sahipleri ile kiracılar davalık oluyor.

Sanki bu davalık olma durumunu sürecin olağan işleyişi gibi aksettirmemek gerekli.

Olaya ev sahibi gözünden de bakmıyorum. Her şey kağıt üzerinde yasalarla net zaten. Uymayınca da davalık oluyorsun. Bu kadar basit.

Duyurunun ev sahiplerini kiracılardan ayırt ettiren bir cevap külliyatı olmuş :D

Yanlış değil tabii ki. İçinde kiracılı bir ev satın alıp kiracıyı çıkarmak için binbir türlü avukat, noter işleriyle uğraşan biri olarak söylüyorum.

Yeni evi alacak kişinin sizin çıkmaya niyetinizim olmadığını bilmesi çok önemli. Biz evi alırken "Kiracıyla konuştuk, kesin boşaltacak 3 ay içinde" demişlerdi. Sonra binlerce lira masraf ödedik adamı evden çıkarana kadar.

Noterden ihtarlar çekilmeden, size taşınmak için 6 ay süre sunmadan kimse sizi o evden çıkaramaz. Rahatınıza bakın.

ülkemizde okuduğunu anlama oranı gerçekten çok düşük. yoksa yukarıda da aynen söylendiği gibi "Her şey kağıt üzerinde yasalarla net zaten". yeni ev sahibi sadece dava yoluyla sözleşmeyi sona erdirebilir, bildirimle değil. ev sahibinin bildirim yoluyla fesih hakkı olan tek durum 10 yılın dolması.

prnt.sc

www.mevzuat.gov.tr

hocam onları kiraya verip merkezde kiracı olamazsın.

Etimesgut dediği Yapracık'tır yine. Mamak da büyük ihtimalle Zirvekent tarafıdır. İkisi de dağ başı. Ha eğer Mamak Araplar mahallesi mi ne var, bu Pasifik'in yaptığı Emlak Konutların yanında da Toki var mesela o çevreye yapılacaksa Mamak elbette.

Ege restaurant beach / Ortakent yahşi

Kapı, pencere, menfez vb. ölçüsü genişlik / yükseklik şeklindedir. Üstte veya önce yazan genişliktir. Belki siz text ile birlikte mirror yapılmış bazı pencere blocklarına denk geldiğiniz için böyle çeşitli görmüş olabilirsiniz.

1. görselde tesviye veya şap üzerinden başlıyor şeklinde yorumlarım ben. O pencere balkon gibi bir yere açılmadığı için 10cm vb. hatıl üzerinden başlaması da daha uygun olacaktır.

O kapak üzerinden motosiklet geçerse ilk kez kırılmasa bile zamanla kırılır ve size fatura çıkabilir. Motosiklet iner mi, sığar mı veya rampadan geri çıkar mı, tamamen alacağınız motosiklete bağlı ama fotoğraftan gördüğüm kadarıyla ben sizin yerinizde olsam oraya motoru park etmek için plan yapmazdım...

kısa cevap; denemeyin bile.

malheiros’un dediği gibi motora da bağlı tabii ama deneyimsiz birisi orda %100 düşer. rampanın açısını azaltmak için uzatmak lazım. uygun yer var mi anlaşılmıyor. o riske girilmez. doğalgaz kapağı da kesin kırılır.

kapağın sağında bir yer var. oradan geçsem nasıl olur? kapağa dokunmadan geçer ordan sanırım.

@orient düşmem diye düşünüyorum. motorun üstünde inmicem aslında. 4-5 adım zaten. motordan inmiş bir şekilde elimde tutarak götürücem. yoksa 45 derece zaten baya zor olur. ama o şekilde de direksiyon sağ duvara çarpar mı bilemedim.

Kapak kırılmaz, kaldırımlarda böyle bir sürü kapak var ve üstünden araba geçiyor, araba park ediyor. Bizzat bizim binanın önünde var her gün başka araba park ediyor üstüne.

ama merdiven dar, bu darlıkta kenardan rampa yapayım derseniz inip çıkamazsınız.

Sadece kenara yapayım derseniz;

motorun üstünde değil de yanında inip çıkmanız lazım tutarak, bu da biraz tecrübe ister.

Fotonun açısı çok dandik, bir kaç farklı açıdan foto daha ekleyin bakalım.

Doğalgaz kapağı yüksekte kalmış, onun etrafını sıfırlayacak kadar harç ile besleyin beton yapın. Doğalgaz borusunu betonla kapatmayın, yasak zaten.

En ideal yol demir rampa yaptırmak olur, mesafe varsa uzatmak eğimi azaltır iyi olur.

@john bloor merdivenin genişliği 85 cm falan. yarısına yapsam 40-45 cm olacak. yeterli olmaz mı?

zaten yanından inip çıkmayı düşünüyordum. 45 derece falan. üzerindeyken zor olur. yanından inip çıkmak daha kolay değil mi? neden tecrübe gerektiriyor? sonuçta motor kullanmayı bilmeyen biri bile tutup götürebilir.

40-45 cm demek iki karış ortalama, hacimsiz zayıf motorlar olabilir gibi. Commuter, cross, bazı naked modeller.

Ama hacimli motorlar olmaz o genişlikte, scooter bile sürtebilir duvara. Maxi scooter, grenajlı yol motorları vs çok zor.

Rampa işine gerçekten alışmak gerekiyor, bırakın motor kullanmayı bilmeyen birini, sürekli motor kullanan ama sizin rampadan inip çıkmamış biri bile düşürebilir motoru mesela.

0-9

IPTV bilgim yok aslında internete erişilebilen her yerden açılması gerekir bence ama modem marka modelini yazarak modem arayüzünü nasıl açılıyor önce ona bir bakın. Sonra yine marka model yazarak ip tv ayarı nasıl yapılıyor ona bir bakın.

Belki WAN ayarı falan vardır, erişime izin vermek falan gerekiyordur. Bazı modemlerde iptv profili default geliyor bazılarında elle eklemek gerekiyor olabilir.

İllegal yayınlardan dolayı yurt dışı iplerine bandwidth throttling uyguluyor issler. O yüzden yaşıyorsunuz sorunu.

@westblack, mobil operatörler neden uygulamıyor? Onların öyle bir şey yapma yetkisi mi yok acaba?

Bir de aşmanın yolu yok mu mesela modeme vpn ayarı girilse falan? Merak ettim ben de.

bence cgnat'tan olabilir, aynı ip'den bağlantı geldiği için kesiyor olabilir. her iptv servisinde de olmayabilir bu, vpn ile aşabilirsiniz belki...

Tek güvencen eğer mal sahipleri müteahhitte satış izni verdilerse, tapuda sana kat irtifakı olarak daireyi satması olabilir. Eğer bitiremezse bile en azından bitmemiş gayrimenkulde söz sahibi olursun. Diğer türlü sözleşme ile yapacağın işler Türkiye'de boş. Adam iflas ettim dedi mi olay biter...

sözleşmenin hiçbir faydası yok.
zaten o müteahhitler sözleşmeyi kendi imzalayıp, para edecek arsa ev daire hepsini yakınlarının üstüne yapar.
dava açsanız avukatın parasını bile alamazsınız.

Bu durumda sizi koruyan pek yasa kanun vs yok, yani var da adam kaçsa iflas etse bitse kimden neyi alacaksınız?

Karşılıklı güvenden başka çare yok, daha önce bitirdiği işleri öğrenin. Üşenmeyip bizzat o binalara gidip daire alan insanlara ve arsa sahiplerine sorun müteaahhit firmayı.

Şimdi paranın tamamını istemesi büyük risk, ama gerçekten güvenilir ve iş bitirici biri olup da imalat için ekonomik sıkıntı çekeceğini hissettiği için, ya da ileriye dönük çekler yazıp kendini riske atmamak için böyle bir yöntem seçmiş olabilir.

En azından kat irtifakları kurulmuşsa kat irtifak tapularını alıp parayı verin.

Yani temel üstü ruhsatı alınıp inşaat daha 1. veya 2. katta kalıp halindeyken bile kat irtifakları kurulup tapuları alınabilir.

Böylece en azından adam kaçar ya da iflas ederse tüm malikler birleşip binanızı bitirirsiniz en kötü.

Tabi ki baya bir problem, baya bir yıpratıcı süreç olur o da.

VPS firewall'undan sadece 80 ve 443 portlarına dışarıdan erişim yapılmasına izin vermen güvenlik için yeterli olur. Gerisi ise online mağazanın web güvenliğine kalır...

bir hayvan sahibi olarak bazılarına belki kalpsiz gelebilirim ama kedim var çok seviyorum ancak böyle bir durumla karşılaşsam ömrünün biz insanlara göre çok daha kısa olduğunu, ona zaten dışarıdakinden çok daha iyi bir hayat sunduğumu kabul eder ve son günlerinde anlamlandıramadığı bir acıya maruz bırakmamayı tercih ederdim. ne mutlu ediyorsa öyle yaşatmaya çalışırdım. bence biz hayvanlara onların bize olduğundan daha bağlıyız o yüzden o zorluklarla daha uzun yaşatmaya çalışmak biraz bencilce geliyor.

İzmir'dekinde hasta kabul ediyorlarsa veteriner fakültesine götürün. Ankara ve İstanbul'da var.

Bu soruyu ben de düşünmüştüm ve arastirdim;
Köpeklerde kanser tedavisi tedavi yerine ömür uzatma olarak geçiyor.

Bu noktada hayattan alacağı zevki düşünmek lazım. Sizinle 1 sene daha yaşayacak ama kusacak, ishal olacak, normal yasayamayacaksa ne önemi var? Sonuçta köpeklerde hayat bilinci diye bir olay yok yani, orada sizin isteginiz var.

Bu sebepten ben kendi köpeğime yapmam diyorum. Onun yerine hayatini kötü etkilemeyecek yere kadar giderim, bol bol en sevdiği şeyleri yedirir en sevdiği şeyleri yaparim ve zamani gelince de uyuturum.

köpeğimi kanserden kaybettim bir kaç yıl önce. kemoterapisi olmayan bir türdü hatırlamıyorum ismini. iki defa ameliyat oldu, ilkinden sonra 6 ay kadar sıkıntı yoktu, sonra tekrarladı. ikinci ameliyattan iki hafta önce bulunduğu durumda ben olsam ne isterdim diye düşünmüştüm. ötenazi isteyeceğime karar verdim; ama hala ameliyatta umut var idi. bu yüzden ameliyat öncesinde 1 ay kadar sürekli ameliyata hazırlık (24 saat çalışan veteriner bul, sabah 5te kalkıp serum takviye vs yaptır). Kanser dokusu kandaki glikozu sürekli tükettiği için sürekli şekeri düşüp yığılıyordu, baldır saf fruktoz(ya da başka bi şeker hatırlamıyorum) yedir.

Ben o durumda olsam hasta olduğumu ve hastanede tedavi gördüğümü anlayabiliyorum ama onun için sürekli bir korku, gerginlik, zulümdü. Birden yığılıyorsun korkuyorsun anlayamıyorsun vesaire. Tüm bu süreçler için uğraşmamış olsaydım vicdan azabı çekerdim, bunu biliyorum. Nihayetinde masada kaldı. Masada kalacağını bilseydim az ama öz birkaç gün geçirtirdim. Yani tedavinin başarı şansını araştırmak ona göre karar almak lazım.

Siz EMO'ya kayıt olacaksınız. EMO da TMMOB'nin üyesi. Bunun dışında öyle başka odalar falan yok.

Eğer kayıt olunmasını istiyorlarsa büyük ihtimalle sizden kayıt belgesi isteyecekleri içindir. Oda üyeliği de başka bir şeye yaramaz. Kayıt belgesi ne işe yarar derseniz, bir nevi sizin sahte diploma ile işe başvurmamış olduğunuzun kanıtı gibidir. Ayrıca eğer kamu ihalelerine giren bir şirket ise teknik personel göstermesi gerekiyorsa da personelin oda kayıt belgelerini de dosyaya koymaları gerekiyor. Bu kadar.

Ben makine mühendisiyim. Şu ana kadar hiç kayıt olmadım. Bir iş yeri benden böyle bir şey istese o işten vazgeçerdim. Üyelikten çıkmanın zor olduğunu, aidat ödendiğini söylüyorlar.

Sakin olma, ik ile gorus, bu belgeyi neden istiyorsunuz kayit olmak istemiyorum, ya uniden mezun kagidi getireyim, alternqtif ne yapabiliriz deyin.

oda giren cikamaz. italyan mafyasina rahmet okutur. mahkemelerde uğraşırsın.

Emo’ya kaydolacaksınız. Meslek odalarına kaydolmak iyi birşeydir, yurt dışı işlerine başvurunca sormuşlardı bana mesela. Ayrıca odaların kursları, eğitimleri, yeni standartları anlatan seminerleri olur, bunlardan haberdar olursunuz, kendinizi güncel tutarsınız. Aidatları oluyor. Odadan evrak isteyince aidat borcuna bakarlar varsa eğer ödemeni isterler ve evrakını öyle alırsın. Ayrıca kaydını dondurabilirsin, ben yurtdışına taşındım, odaya durumu anlattım ve üyeliğimi iptal edin dedim. Daha mantıklı çözümle gelip dondurdular. Proje işi yapan firmalar oda kaydı ister, projenin üstüne oda kaydı olanların adı yazılır sadece, hatta yetkinlik belgesi bile isteyebilir. hemen dolandırıcı damgası vurmayın.

Yukarıdaki cevaplara ek olarak: Aidat ödeme zorunluluğu yok. Yani borcunuz var diye size haciz gelmez. Sadece oda kayıt belgesi istediğinizde eğer borcunuz var ise, ilk önce borcunuzu kapatmanızı isterler. Çalıştığım yerlerde böyle durumdaki personel borcu şirkete kapattırıyordu, yoksa borcum var alamam diyordu ki bence de haklılardı. Sonuçta alınan belgeyi ihale dosyasına koyuyor şirket, bir nevi maaş verdiği personelin belgesini kullanıyordu...

Aidat konusunda önce ihtar gonderiyorlar, sonrasinda icra ile hesabinizdan kesiliyor. Mağdur gruplarından bizzat yaşayanların ağzından okuyabilirsiniz.

Yardimlariniz icin tesekkur ederim.

veri bilimi uzmanı olarak adınız ihale dosyasına falan girecekse sakın orada işe başlamayın

Hocam bunların inşaat çalışma izinleri bakanlık ve hatta cbaşkanlıktan falan geliyor. Ben de uzun yıllar benzeri inşaatlarda çalıştım. Bu kurumlar inşaat en kısa sürede bitsin diye her türlü izni çıkarıp sonra müteahhitlerle sözleşme yapıyor. Yıllardır böyle. Yani belediyenin, odaların falan yapabileceği hiçbir şey yok. Ancak dava açacaksınız ki sonuç alana kadar inşaatlar biter. Ne yazık ki ülkemizdeki düzen böyle. Ben de bir mühendis olarak isterim ki şehir içinde gece çalışma olmasın, pazar çalışma olmasın ama böyle bir sistem kamu işlerinde yok.

Hocam bazı inşaatlarda kamu yararı gereği gece çalışma izni veriyorlar gerçekten. Yol, toki inşaatları, köprü falan bunlar 7 24 çalışabiliyor. Bizim burada çok büyük bir hastane inşaatı var mesela, akşam duruyorlar mecburen izinleri yok. Yapacak bir şey yok diye düşünüyorum.

tozu falan bilmem de 2 yildir kulak pamuguyla yatiyorum. cok cok sakin bir yere gitmedigim surece de gittigim heryerde kullaniyorum. baslarda zor oluyordu. ama simdi yan komsu tepemde tepinsin, disarida birbirini yesinler umurumda olmuyor. istanbul gibi bir timarhanede siddetle tavsiye ederim.

subasman yüksekse ev serin olur, rutubetsiz olur ama esas kazanç: fareler aşağıda kalır.
düşük yaparsan ev değil doğa belgeseli izliyorsun.
"nereden giriyor bunlar ya" sorusunun cevabı genelde subasman seviyesinden geliyor.
fareye saygım sonsuz ama salonu paylaşmak istemiyorum açıkçası.
kackargrup.com.tr

terlersiniz, üzerine havlu sererseniz olur

Havlu da sereceğiz tabii ki maksat yumuşak bi zemin olsun

Gayet olur. Havlu sererseniz daha konforlu olur terleme acisindan.

dikili'deki yazlığın şezlongları ahşaptan ve dünyanın en rahatsız şezlongları.
biz decathlonun en ucuz matlarından aldık, üzerine de havlu atıyoruz. gayet de oluyor.

İçinde kooperatif kelimesi geçen her oluşumdan uzak durun. Benim tavsiyem bu. :)

bahsettiğiniz kooperatif hobi bahçesi için kurulmuş bir kooperatif ise ve her üyenin yeri belli ise alabilirsiniz. diğer türlü ortada mesela konut kooperatifine ait bir arsa varsa, siz kendi başınıza gidip ağaç dikeyim diyemezsiniz. öte yandan dezavantajları, kooperatifin aidatları olur, eğer üyelerle uyuşmazsanız alınan kararlar canınızı sıkar veya sizin yapılmasını istediğiniz bir şeyin kararı oy çokluğu çıkmadığı için alınmaz vb. avantajları da var elbette, eğer yönetim ve üyeleri iyi ise, kooperatifin arsası güzel yerdeyse alınabilir.

enfeksiyon olmuş. kediler birbirleriyle kavga edince de en sık olan şey. hastaneye veya en azından sağlık ocağına gitsin elbette.

ulkemizde asbest kullanimi/ticareti 2010 yilinda yasaklandi. bundan once yapilan her yapida asbest olma ihtimali yuksek. maruziyetten onlarca yil sonra hastalaniyor insanlar. boyle bir endiseniz varsa her yil kontrol yaptirmakta fayda var. ozellikle yas ilerledikce yillik kontrol sayisini artirmak lazim.

sun ulkemizde kentsel donusum isleri de bilincsizce yapiliyor. yapilar asbestten arindirilmadan direkt yikima girisiliyor. bu da baya tehlike olusturuyor ama ulkemizde en ucuz sey insan hayati oldugu icin kimsenin umurunda degil.

Asbest fiber gibi tel tel olur. İnternetten aratın bulabilirsiniz. Türkiye'de çok uzun yıllardır asbestli malzeme kullanılmıyor veya imalat yapılmıyor. Ben 2000 yılından beri inşaatın içindeyim, hiç asbestli malzeme veya imalat tarifi göremedim. Zaten konutlarda hiç yoktur, ama bahsettiğiniz stüdyo eski fabrika, imalathane vb. bir binanın içinde ise olma ihtimali var.

Bundan bağımsız olarak inşaat tadilat işinde o tür işler yapıyorsanız, asbestten bağımsız olarak bir toz maskesi almanızda fayda var.

(git: 1530039) yani, normal samsun merkezde eski bir konutun dairesi idi. ben de sanmıyorum asbest olacağını oradaki betonda. hatta babam itü metalurji mezunudur o da olmaz dedi ama, bu kadar kritik bir konuda arada aklıma takılıyor hep.

düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkürler.

asbest tehlikelidir ama uzun sure maruz kalindiginda. tek seferlik veya kisa sureli maruz kalmalarda cok endiseye gerek yok.

Verdiğiniz emir 10₺ ise, 10₺'ye alıcı çıkınca emir gerçekleşir ve size 10₺ geçer. Eğer yarın 8'e düşerse sizin emir gerçekleşmediği için satış olmaz.

Satış fiyatının ne olduğundan çok satış emrinin gerçekleştiği fiyat önemli. Gerçekleşen fiyat üzerinden 2 gün sonra yatar.

Yani şu an 10 TL olan hisse için sen 9 TL emir girdin diye 9 TL'den satmaz. 9,98 ya da 10 TL gibi bir fiyattan satar. Bunu gerçekleşen emirler bölümünden görürsün. Orada zaten toplam satış bedeli de yazar. O bedel 2 gün sonra mevduat hesabına geçer.

Bu sık sık soruluyor: Kat irtifakı olması demek kötü bir şey değil. Eski binaların bazılarında mülkiyete geçebilecek olsalar bile, kat malikleri bir araya gelip ufak tefek başvuruları yapmayıp, harcları ödemedikleri mülkiyet tapusunu almıyorlar. Zaten mülkiyete geçmesine engel büyük bir durum varsa yapabileceğiniz bir şey yok. Satın almadan önce nedenini yöneticiden öğreneceksiniz. Ama ufak tefek şeylerden, tembellikten geçilmediyse bu biraz apartman yönetiminin, komşuların bina ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmemelerinin bir göstergesi oluyor. Yarın da mesela apartmanda bir tamirat işi yapılacak olsa kat malikleri ilgi göstermiyorlar vb. Elbette bu demek değil ki, mülkiyetli binaların hepsinde her şey yolunda mı, elbette değil ama size fikir veriyor.

kat irtifaklı evlerin hepsi kötü demek değil.
ama bir terslik çıkacaksa kat irtifaklı evde çıkma ihtimali daha yüksek. yani kat mülkiyeti tapusunun alınmamasının bir sebebi mutlaka vardır. bu sebebin detaylarına inmek ve araştırmak lazım.

yoksa insanlar arsa tapulu evlerde bile oturuyorlar yıllarca sıkıntısız, belediye gelip hop burası kaçak diyene kadar 2 nesil geçiyor.

Elektrik su doğalgaz aboneliği bireysel ise bir sıkıntı olmaz.

Ek parça uzatma, onun diğer ucuna da fırdöndü kanca alıp köpeğin tasmasına takıyorsunuz.

O D halka rahat 20 kilo taşır, üzerine de çıkar.

siveno

0% aluminum salts diyor bu mesela www.migros.com.tr

Isana DEO stick sensitiv

deodorantta aluminyum zararlı değil

-aluminyumun sadece yüzde 0,012'si koltuk altından aborbe ediliyor, yemeklerle gelenden daha az.
One study that looked at the absorption of aluminum from antiperspirants containing aluminum chlorohydrate applied to the underarms found that only a tiny fraction (0.012%) was absorbed.

-813 göğüs kanserli ve 793 sağlıklı kadın denek üzerindeki araştırma antiperspirant(aluminyum türevleri: aluminum chlorohydrate or aluminum zirconium tetrachlorohydrex gly.) kullananlarla kanser olanlar arasında alaka bulamamış.
In fact, a carefully designed epidemiologic study of this issue published in 2002 compared 813 women with breast cancer and 793 women without the disease. The researchers found no link between breast cancer risk and antiperspirant use, deodorant use, or underarm shaving.

kaynak amerikan kanser topluluğu
www.cancer.org

alüminyum içermeyen roll on işe yaramaz. bilimsel olarak iş gören element bu. başka yok. gerisi tamamen, "alüminyum zararlı" goygoyunu arkasına alıp işe yaramayan ürünleri pazarlamaya çalışıyorlar. alüminyum insana zararlı olsa dünyada yaşam olmazdı, dünyadaki en yüksek miktarda bulunan 3. element alüminyum.

dava açıp ben oturacağım diye boşaltmasını isteyebilir ama kiracı inat ederse 1-2 yıl sürer o iş. arkadaşımın başına geldi. 2 yılı geçti hala kiracı çıkacak diye bekliyor. evi boşatmadan almayın derim.

yeni ev sahibinin o şehirde oturacak başka evi yoksa dava açıp çıkmasını talep edebilir. 2-3 sene sürer. bende aynısı olmuştu
1.5 kira taşınma parası verip orta yolda buluşmuştuk genelde böyle çözülüyor.

eğer oturacak başka evi varsa işi çok zor.

Bir insan nasil oluyor da kendi aldigi evde oturmak icin bin takla atar anlamiyorum.


Adam kendine ev aliyor ama oturmasi imkansiza yakin neredeyse yukaridaki cevaplara gore.

Soruna cevap: ev aldim ben oturacagim evden cik diyeceksin. Bu kadar basit.

İçinde kiracı olan evi almayacaksınız, bu kadar basit.

Kendisi-altsoyu-üstsoyu yahut bakmakla yükümlü olduğu bir kişinin oturması için kullanacaksa; satın aldıktan sonraki 1 ay içerisinde bu durumu belirten ve tahliyesini isteyen bir ihtar çeker. Bu ihtardan itibaren 6 ay sonra halen kiracı gitmemişse tahliye davası açılır, bu davanın karara çıkması birkaç ay kadar kısa bir sürede gerçekleşir.

Bakmakla yükümlü olduğu birileri veya kendisi için kullanmıyorsa, zorla evden attığı kiracısı ona tazminat davası açabilir.

Ek: yeni malik acil bir durumu, haklı bir sebebi olduğunu ispat edebilecekse makul bir süre vererek kiracının bu makul süre bitiminde evden gitmesini isteyebilir.

Evet, kötü.

Yakınından bile geçme :)

Gültepe tamamen yıkıldı her taraf site oldu. Kötü yorumlara çok takılma

Kaşıkla a101 de var.

Marketten almak zorunda misin? Cok fazla marka denedim pakete giren manti iyi olamaz. Yufkaci el iscisi yerel pazar gibi yerlerde satilan mantilar cok daha iyi oluyor.

Yani cok ovulen mantilar denedim bu kasikla da dahil ama i ih kotu bence.

bir süredir almadım (bozdu mu bilmiyorum) ama Migroslarda açık satılan iyiydi(+paketli hali de vardı), aynı şekilde File marketteki Harras markanın küçük boy olanları iyiydi bence.

Fırınlarda küçük buzdolabında açık mantı oluyor onlarda fena çıkmıyor.

Migros paketli manti aliyoruz hep, gayet memnunuz

Şahin mantı

Carrefour marmara forum şubesinin mantıları yediğin en iyi mantı diyebilirim

1000TL icerisinde yil icerisinde yapacaginiz vergi odemelerinizi vs hesaplayip mi dahil ettiniz? Stopaj, damga vergisi, gelir vergisi, ssk/bagkur, yillik defter ucreti (oda kaydi vs), muhabese giderleri... Anlatmak istedigim aslinda her ay bin liralik is yapip sene sonu cebinizde 12 bin lira goremezsiniz. Bunlari hesaba katmak gerekir. Ayrica kdv icin kestiginiz tutari giderlerinizin kdv'sinden dusebilirsiniz. Calistiginiz alanda mukellefleri olan bir muhasebeci ile gorusmeniz iyi olur.

Siz e-serbest meslek makbuzu keseceksiniz. bunun başvurusunu yapın ve mali mühür alıp GİB'in e-smm sitesinden sisteme girin. Orada bir fatura düzenlediğinizde Net Ödeme tutarını girdiğinizde, yani sizin durumunuzda 1000 tl net almak için (stopaj %20, kdv %18 standart değerleri ama sizin keseceğiniz smm'de değişikse o oranları değiştirirsiniz) ne kadar fatura keseceğiniz otomatik olarak doluyor.

Buzdolabı ve klimayı jeneratörle anlamlı bir şekilde kullanabilmek için için sizin evinizde elektrik sayacından sonra bir transfer panosu gerekir. Elektrik kesilince, jeneratör sinyali alır çalışır ve o panoya elektriği verir; elektrik gelince de pano jeneratörden gelen enerjiyi değil şebekeyi eve verir ve jeneratör de sinyali alıp otomatik stop eder. Linkteki jeneratör ipli diyor, ayrıca yazdığım şekilde yaptırırsanız 10kva gibi bir jeneratör almanız gerekebilir. Transfer panosu ve otomatik devreye girip çıkacak jeneratör olmazsa siz çok yorulursunuz. Aksa'yı ararsanız onlar size uygun modellerini önereceklerdir. Bakım işini falan bulunduğunuz şehirde teknik servisleri oluyor, çağırıyorsunuz gelip yapıyorlar. Transfer panosunu da onlar yaparlar. Ayrıca jeneratörü dışarı koyacağınız için çalınmasın diye bir kafes içine almanız gerekebilir falan. Kiracıysanız ve seneye taşınırım falan diyorsanız bence hiçbir şey almayın da yaptırmayın da; ama oturursanız yaptırmaya değer.

iyi bir dolma kalem icin bile 5k epey para. Yani alti ustu amaci yazi yazmak olan bir sey icin epey luks.

Pelikan kaliteli, degerini korur.
Namiki luks, degerini korur.
Faber-Castell luks, degerini korur.

Pilot f/p
Kaweco f/p yuksek, ozgun bir marka.

baska markalar da var fakat bunlar icerisinde model begenmeniz daha kolay olur. Ayrica ozgun markalardir.

Belli bir limitin uzerine kesin cikmak istiyorsaniz Pelikanin klasik modelleri var. tavsiye ederim.

Son olarak Pelikan gibi Namiki gibi kalemler alirken orijinalliginden emin olun. Rastgele bir yerden almayin.

Bahsettiğiniz bütçe ile bir Visconti alabilirsiniz. Rembrandt serisi, ya da Van Gogh serisine bir bakın derim.

Visconti adeta bir fetiş objesi gibidir. İtalyanlığı üzerinden akar. Tek dezavantajı bir tık ağırdır. Saatlerce durmadan yazılmayacaksa bu ağırlık sorun olmaz. Bir diğer dezavantajı da çok güzel oldukları için dışarı çıkarmak istemeyebilirsiniz :)

Visconti: www.panelkirtasiye.com


Ayrıca bu bütçeye Montegrappa'dan da bir şeyler bulabilirsiniz. Bir göz atın derim;

www.markakalem.com

Yine bence fiyat performans ürünleri yapan Otto Hutt markasına da bir bakın derim;

www.hepsiburada.com

Linkleri tamamen fikriniz olsun diye verdim. Modele karar verdikten sonra farklı sitelerden araştırın derim.

Lamy’nin üst seviye ürünlerine de bakabilirsiniz.

Bir dolma kalem sever olarak, o fiyat aralığında şu modellerden biri hediyegelse çok sevinirim:

graf von faber castell anello
graf von faber castell guilloche
graf von faber castell bentley
lamy dialog cc
visconti van gogh
monteverde first step

Conklin All American

Bu duyuru bendeki kalemlere daha bir aşkla bakmamı sağladı. Valla para pul olmuş.
O fiyat aralığında ben de şunları tavsiye edeceğim:
www.panelkirtasiye.com
www.panelkirtasiye.com

visconti +111
pelikan'ın m400 modeli güzel ama fiyatını aşıyor gibi. yine pelikan'ın bir tık daha ucuz modellerine bakıp yanına kaliteli mürekkep ve defter alabilirsiniz.

Fiyatı üzerindeki parçalara göre iyi fakat kadro boyu büyük, boyun 180 civarı ise deneyebilirsin fakat hem büyük kadro hem bu tarz gidon şehirde kullanmak için pek rahat değil

bisikletçi arkadaştan geçenlerde tavsiyeler almıştm. v-fren yer yer daha iyi ve ekonomik olduğunu söylemişti. süspansiyon ise eğer dağda kullanmayacaksan gerekli değil, üzerine bir de bisiklete ekstra ağırlık ekliyor dedi.

sahibinden yurtdisinda calismadigi icin acamiyorum ama v fren ve sabit masa kullanim alaniniz icin sorun teskil etmiyor bence.

Özel sağlık sigortasını istediğin gibi yaptırabilirsin.

Sigortasız çalışman eğer iş kazası riskin yoksa başına bir iş gelmeyecekse soruna yol açmaz.

Maaşları banka yolu ve maaş açıklamasıyla göndermek bildiğin suç ikrarı. Bankalar sgk ile bu bilgileri paylaşıyor. Ayrıca çalışanlar her ne kadar bu durumu kabullendiyse bile 3 gün sonra beni sigortasız çalıştırdılar diye şikayet edebilir.

Sizler yani Türk çalışanlar bir araya gelip tek bir şirket altında sigortalı olup, yabancı şirkete her ay, her bir çalışan için fatura kesseniz, genel giderleriniz daha düşük olur. Size yaptırdıkları don't repeat yourself'in tam tersi olmuş. Şimdi hepiniz ayrı ayrı bazı vergileri veya masrafları (Örneğin SMMM, işyeri vb.) ödüyorsunuz...

siz neden avukat masrafı yapacaksınız ki? eğer ortada bir yazışma veya yeni sözleşme yoksa arkadaşın %38 ile yatıracak. yok yeni sözleşme yaptıysanız, %50 zamlı yatıracak. bu kadar. sizin ev sahibi avukata gidecek ve sonra vazgeçecek veya ben taşınacağım diyerekntahliye davası açacak, dava 2 sene sürecek vb...

Tüfe oranında zamlı kirayı ödeyin başka bir şey yapmayın. Gerek yok. malheiros'a katılıyorum.

Üstteki arkadaşların dedigini yap.
Ev sahibi taciz ve tehdit ederse savcılığa şikayet et.

ev sahibi değil sizin görüşmeniz daha doğru olur. sözleşmenizi gösterip yasal haklarınızı öğrenirsiniz.

"TÜİK tarafından açıklanan nisan ayı TÜFE oranlarına göre kira artış oranı belli oldu. Mayıs 2022'de kira artış oranı yüzde 34,46."
www.trthaber.com

TÜFE ile kira artış oranı aynı şey değil. Kira artışı TÜFE'ye bakılarak yapılır ama aynı olmak zorunda değildir.

Ne değişmiş geçen aydan bu aya? Ben de %50'den o arsızlaşmaya başlayınca vazgeçtiğimi belirtip %34,46'ya indirirdim. Hatta bu ayın kirasını da geçen ay verdiğim fazlalığı düşerdim.

Su aşamada avukata ihtiyacınız yok, kiranızı anlaştığınız şekilde ödeyin ve eğer çıkmanızı istiyorsa dava açması gerektiğini söyleyin.

Hatta bugün yasa çıktı, %25 ile limitlendi artışlar. Tahliye kararı aldiramaz.

Dava açarsa siz de bir avukatla anlaşırsınız.

nerede yaşadığınız pek önemli değil, hangi ülkeden ödeme yaptığınız önemli. dezavantajı ise, sizin hesabınız ödeme ülkesindeki içeriğe göre kısıtlanıyor.

Tamam artık türkiyede yaşıyor gibi Netflix izleyeceksem ona razıyım.
Hangi ülkeden ödeme yaptığınız derken;
İsviçredeyim ve buranın kredi kartıyla türkiyedeymiş gibi bir hesabım olabilir mi? Önemlisi bu yasal mı?

netflix icin: para hangi ülkenin kredi kartı ile ödeniyorsa ödenen miktar ona göre degisir. icerik, tamamen İnternet'e baglanilan ülkeye baglidir. örneğin, tr kredi kartı ile abone olursan isvicre'de isvicre icin gosterilen icerigi izlersin. ayni hesap tr'de oturum acinda tr iceri izler. altyazi ödemeden bagimsiz olarak ülkeye bagli bir durum, mesela almanya'da tr altyazısı olmayan cok film ve dizi var. bunlar genelde tr'de izleyiciye sunulmuyor.

udemy kurs fiyatlarini oturum actigin ülkeye göre veriyor. ayni kursu tr'de alirsan €'dan daha ucuzu geliyor.

yasal olarak bir problem olmuyor. o konuda en takik olan youtube premium.

Turkiyede aldigim netfilixi avrupada hala kullaniyoruz. Esimin hesabindan hep turkce altyazi izledigimiz icin onunki turkce altyazi vs vermeye devam ediyor seceneklerde. Yeni diziye baslasak da netflix onun turkce altyazi tercih ettiginin farkinda ve seceneklerde veriyor.

Ben bir kac dizinin altyazisini ingilizceye cevirmistim. Artik istesemde turkce altyazi secenegi goremiyorum. Cunku yerim turkiye degil, onceki izledigim diziler turkce degil, neden bana durup dururken turkce altyazi cikarsin ki diye dusunuyor sanirim sistem.

Yani turkceden vazgecmezseniz hic o zaman provlem olmaz. Ama turkceden fazgectiginiz anda turkceyi kaybedersiniz.

ivd.gib.gov.tr adresinden giriş yapın ve "e-Vergi Levhası Oluşturma" diye aratıp vergi levhası oluşturun.

dediğiniz sitede maalesef göremedim. bunlar var seçenekler arasında:

resimyukle.io

intvrg.gib.gov.tr adresinden değil, ivd.gib.gov.tr'den giriş yapın.

Bir de bir tavsiye bence fatura defteri yaptırmayın, ücretsiz e-arşiv fatura kesebiliyorsunuz. İnteraktif vergi dairesinin içinden e-arşiv yazın sizi yönlendirir o platforma. Yeni mükelleflerimizin hiçbirine yaptırmıyoruz basılı fatura.

Çok teşekkür ederim ikinize de, çok yardımcı oldunuz.

hocam bilemezsiniz ki, mülkiyet için yapı kullanma izni yani iskan alması gerekiyor. mesela herif asansörü olması gerektiği gibi yapmazsa iskan alamaz ve sonra da mülkiyete geçemez. sonra da ben battım der ve kat maliklerinin sırtına atar mesela. bunun gibi 4-5 eksik kalemi olsa başınıza iş alırsınız.

Firma önemli hocam. Güvenilir bir firma ise alır sanırım ama arkadaşlarımız var müteahhitkeri “battık” dedi ve iskan almadı. İskan dediğin de dünya paraya mal oluyor kat sahiplerine.

Projeye ve şu anki yapıya bakın, bodrumda ya da çatıda kaçak bir yapı yoksa, yani proje dışı bir imalat yoksa iskan eninde sonunda alınır.

Belirli bir ödemeyi iskan sonrasına bırakırsınız sözleşme yapıp, iskan sonrası kalan ödemeyi yaparsınız.

Belediyeye danışıp inşaatın seviyesini öğrenin, buradan ev almak istediğinizi, proje dışı iskana engel olacak bir durum var mıymış sorun.

Borcunu ödemez ve icralık olursa, satışın iptali davası açılabilir. Zaman aşımı yok diye biliyorum. Eğer kişi tanıdıksa hiç girmeyin. Eğer tanıdık değilse, parayı mutlaka bankadan kendi hesabına yollayın, internette satış ilanları falan varsa bunları kaydedin, dava açılırsa da mutlaka avukat ile savunmaya gidin. Hafife alırsanız ve hakim satışın gerçek olduğuna ikna olmazsa iptal olur.

belki kablo veya fiber olan bir abonelikte modem olarak kullanılabilir, tam cevap için kullanma kılavuzuna bakman gerekli.

hayır bu cihazın modem özelliği yok
www.kullanimkilavuzu.com.tr

Aslinda enflasyon oyle bir seviyeye geldi ki dolar 18e gelse yarin ve sen yine ciksan yine zarardasin. O yuzden dolara bakma bence cikmak icin.

döviz bozdurup kkm'ye koyanların, vade dönüşünde istedikleri takdirde aynı tutarda dolar alabileceklerini zannetmiyorum. yani 10.000 dolar bozdurup kkm'ye giren vatandaş, 3 ay sonra 9.900 dolar falan alabilecektir veya alıyordur. (Prove me wrong)

Bozarken hem makastan hem komisyondan kaybın oluyor.

hocam siz kendinize dikkat edin. köpek iyileşir. keşke bugün götürseydiniz. hatta belki veterinerde de bir süre bıraksanız sizin için daha doğru olabilir.

Hayvanın sağlık durumunu ve yaşını yazmamışsınız ama çok küçükse ve daha önce hiç parazit temizleme yapılmamışsa başlangıçta bu işlemin çok agresif yapılmaması lazım. Özellikle sokak hayvanlarıyla haşır neşir bir veteriner bulun, o sizi yönlendirir.

Ben kakadan ve kusmuktan anlaşıldığını bilmiyordum, doğru olabilir? Bilgim yok. Mukus iltihap değil miydi?

Mama değişiminin çok yavaş yapılmaması, stres hayvanı kusturabilir de, ishal de yapabilir.

Uzun dönemde: Parazit sağlıklı ve çok yaşı olmayan hayvan için aşılmayacak bir sorun değil. Temizlik yapıldığında, bitti gitti. Ama ertesi günü yine parazit toplayabillir. Bu nedenle, daha sonrasında mama kabının her gün temizliğine dikkat edeceksiniz ve dışarıda mümkün olduğunca leş hayvan, yerdeki yemek ya da başka hayvanların kakası ile içli dışlı olmasını engellemek sürdürülebilirliği sağlamak için önemli. Yılda iki kere de iç parazit temizliği yapılırsa, oh harika.

parazit kusmuktan ve dışkıdan anlaşılabilir, özellikle dışkıda direkt görünebilir hatta.
sokaktan gelen kedi ve köpeklerde parazit görülmesi normal, endişe edilecek bir şey yok.
bir süre parazit tedavisi görmesi lazım.
köpeğinizin yaşına, parazitin türüne vb. göre değişir tedavi.

bu süre içinde kakasıyla, kusmuğuyla haşır neşir olduktan sonra ellerinizi güzelce yıkayın.
aynı kaptan yeme, içme gibi şeylere dikkat edin.
yani bardağınızı, tabağınızı yalarsa falan muhakkak yenisini alın.
bu tip temaslara dikkat ederseniz sizin için sorun olmaz.
çok endişelenirseniz veterinere kendiniz için de sorarsınız zaten.

onun dışında, veterinerde bırakılmasını gerektirecek bir şey olacağını sanmıyorum ama öyle bir durum olursa veteriner söyler.

Sokaktan sahiplenilen bir köpek direk bir şekilde hiç bir şey olmamış gibi eve sokulmaz. Önce Köpeği banyoya çekip güzelce yıkanması lazım.. Sonra da veterinere götürüp iç dış parazit aşısı yaptırıp kontrol ettirmeniz lazım. Yoksa kendi saglıgınızla ciddi bir şekilde oynarsınız

brain focus zaman yöneticisi
forest - odaklan

ben bildiğin saatimde veya bilgisayarım timer kullanarak yapıyorum. uygulama için telefona yönelmek, onu incelemek etmek falan procrastination'a yönelten işler. en verimlisi en ilkel olanı...

Ben bunu kullanıyorum: play.google.com

Ben pomotodoyu kullanıyorum. İnternet sitesinden böyle küçük analizler de gösteriyor.