Diyelim bir bankanın müşterisiyiz, bu bankaya gidip yurt dışındaki bir banka hesabına para yollayacağız. Para elimizde nakit olarak var.
1- Parayı önce kendi hesabımıza yatırıp, sonra kendi hesabımızdan yollamak
2- Ben sizin müşterinizim diyip şu kadar parayı şu hesaba yollamak istiyorum diyip elden vermek

İkisi aynı şey mi, hangisi daha pahalı, ucuz?

Teşekkurler

cogu kadin hakkini savunmaktan ziyade erkek dusmanligi yapiyorlardi. tesaduf geregi arkalarinda 5 dk falan yurudum. attiklari sloganlarin hepsi erkek dusmanligi kokuyordu. bide arkalarinda ekmek cikar mi diye eslik eden tipler ve issiz gucsuz topalaklar sinir oldum lan. evet herkes fikrini yazabilsin diye duyuru olarak aciyorum. ve hakaret etmeyen herkese tik vericem.

kadina el kaldiranlara gectim erkek insan bile demem; ama kadinlarin hakkini da bi zahmet erkek dusmani feminikler savunmasin. ne diyorsunuz?

sırf barajı geçebilsin de akp tek başına iktidar olamasın diye bu heriflere oy vermeyi düşünüyorum. bu konuda ne düşünüyorsunuz merak ediyorum. ülkeye yapabilecekleri en kötü şey güneydoğuya özerklik ve apoyu dışarı salmak, ikisini de akp zaten yapacak. belki benim gibi düşünen yüzde 2-3 oy çıkar da barajı geçerlerse belki akp 276 vekile ulaşamaz, muhtemelen akp-hdp koalisyon hükümeti kurulur. daha iyi olmaz mı?

selamlar,

bu mağazaların hangisinden alışveriş yapınca kime para kazandırmış oluyorum?

sahibinin ismini vermeniz bana bir şey ifade etmez ne yazık ki.

tayyip,
feto,
koç,
yabancı ise de hangi tr'de kimlere yarıyorsa o?

teşekkürler...

edit: ülker kime yarıyor? feto? tayyar?

yarın son bir dersimin son bütünlemesi var ve 100 almam lazım. soruyu vs. geçtim stresten elim ayağım dolanıyor. inanılmaz gerginim. yarın da erken kalkmam lazım.

bu bünyeye ne iyi gelir? nasıl gerginliğimi atıp rahat uyurum?

danke.

Başlıktaki ifade biraz sert kaçtı galiba ama başka nasıl ifade edeceğimi bilemedim. Ben dahil etrafımdaki çoğu insan karşı cinste herşeyden önce güzellik/çekicilik arıyor. Ama çoğumuz farketmişizdir ki fiziksel olarak çekici insanlar, istisnaları tabii olmakla birlikte genel olarak şımarık ve kendilerini başka konularda geliştirmemiş oluyorlar. Zaten insanın elinde olmayan bir durum yüzünden hoşlanılması/hoşlanılmaması adaletsiz değil mi? (Kilo, kişisel temizlik, kıllı olmak gibi değişmesi elde olan özelliklerden bahsetmiyorum.)

Ufak tefek bir kadın olarak ne yazık ki kendimi bildim bileli iri yapılı, atletik erkeklerden hoşlanıyorum ve allah her seferinde bin türlü belamı veriyor, artık akıllanmak istiyorum. Etrafımda birkaç aydır benimle ilgilenen kısa boylu ama çok düzgün bir insan var ama ben onu fiziksel olarak çekici bulamıyorum. Acaba bu bir şartlanma mıdır yoksa değişmez hormonal bir durum mudur? Kendimi bu konuda zorlayıp benimle ilgilenen bu adamla (1 60 boyundayım, o da benim boyumda) ilişkiye başlayayım mı, yoksa bu onu kullanmak mı olur? Birkaç kere elimi tutmak istedi ama ona dokunma fikri bile korkunç geldi. Ne yapsam?

Genel olarak bu durumu aşmak için ne yapabilirim sizce?

(Bir de ne zaman böyle meselelerde bir soru sorsam "gel anam ben seni teselli ederim" mealli mesajlar geliyor. Arkadaşlar Allah aşkına yapmayın, aranmıyorum, sadece aklımdaki sorulara yanıt bulmaya çalışıyorum.) Teşekkürler.

Araba almayı düşünüyorum faiz almayan hangi bankalar var?

selam ahali,
soru kardeşim için geliyor, babamdan dolayı yeşil pasaportu var,öğrenci ve mart 1990 doğrumlu, erkek öğrenciler için 25 yaşına kadar yeşil pasaportu kullanma hakkı var, sorum
şubat sonu ben Almanya'ya gidiyorum, benimle birlikte gelirse bir sorun çıkar mı?
normal pasaportlar için vize başvurusunda pasaportun bitiş süresinin en az 6 ay olması gerekiyor ya bunlarda da (yeşil pasaportta) böyle bir sınır var mı?

ilk defa alıcam kredi kartı garanti bankasından istiyorum hangisini alayım? bir de hangi belgeler isteniyor başvuruda?

İnsanların bencillikleri beni öldürüyor.Siz nasıl katlanıyorsunuz?

gün geçmiyor ki telefonumun kırıklığı üzerinden soru sormayayım ama maalesef soracağım.
yeni telefon almak istiyorum ama hiçbir yer öğrenciye krediyle telefon satmıyor. teknosa'ya gidiyorum, adam tipimi beğenmemiş olacak ki "o depoda yok.", "o telefondan kalmadı." diyor. oysa sergide duruyor öylece.
vatan, öğrenciye kredi vermediklerini söylüyor. keza carrefour da akbank ile anlaşmalı ama onlar da öğrenciye kredi vermiyormuş.

ne yapayım ben?

Skoda Rapid soaceback 1.6 TDI elegance dsg bu arabayı nasıl bilirsiniz ? Skoda marka iyimidir? Sorun çıkarır mı? Alınır mi ?

İşyerinde tost yaparken, tam fişi çıkaracaktım ki "pat" sesiyle birlikte bir kıvılcım çıktı ve ardından da sigorta attı.
Tost makinesinin fişinin demirleri bayağı bir kararmış. Sanırsam matiz oldu kendileri.
Benim asıl sorum, prizi kullanmanın bir tehlikesi olur mu?
Yoksa hiç orayı kullanmayıp, yarın sabah bir elektrikçi mi çağırsam?

Son zamanlarda çevremdekii işletme ,iktisat hatta hukuk ,mühendislik öğrencisi ya da mezunları çok mezun var artık para kazanamıyoruz diyip duruyorlar.Hatta en iyi okullardan mezunlara 2,5 veriyorlar ..Durum böyle mi artık ?

nasıl yaşıyorlar? lan vallahi şaşırıyorum.

Merhaba,

Evde 2 tane kedim var. Ben vejetaryen değilim ama sanırım o yolda ilerliyorum.

Tavuk suyuna çorba yapıyorum her hafta. Haftada 1 gün bütün tavuk alıyorum kediler için, pişiriyorum. Suyunu kendim için kullanıyorum haşladığım tavuğu da kedilere veriyorum.

Ancak bugün o tavuğu tencereye koyarken inanılmaz midem bulandı. Resmen bir ceset. Aynı şeyi geçen hafta kedilere balık aldığımda da yaşamıştım. Artık tavuk suyu çorbasından vazgeçebilirim. İlaç gibi kokan bu tavuklardan almak istemiyorum ama benim kedilerim taze et seviyorlar. Kuru mamayı çıtır çerez niyetine yiyorlar, ıslak mamadan hoşlanmıyorlar. Taze balık ve tavuk asıl öğünleri. Ne yapsam, bu tavukları haşlanmış hazır satan yerler var mı? Siz ne yapıyorsunuz? Bir süre sonra vazgeçerler mi taze et arayışlarından...

5 6 yildir kullandigim kredi kartim vardi, bir de 4-5 aydir kullandigim kredi karti. Telefonuma 3 boyutlu alisveris zimbirtisi mesaji geldi. Biri bi siteden alisveris yapmaya çalışmış. Limit olmadigi icin yapamadi

Sonra .iksen mümkün degil dedigim diger kredi kartimdan da alisveris yapilmis. Amk fakiri lcw waikiki.com dan alisveris yapmis. Onu iptal ettirmek icin cebellesiyorum simdi. Muhtemelen parayi geri alirim

Alirim da..
Bu adam iki kredi karti bilgimi nerden ele gecirdi? 6 yildir internetten alisveris yaparim ilk defa basima geldi. Bu ibne iki kartimin bilgisini biliyorsa bilmem baska hangi bilgilerimi biliyordur? Ana iki mail adresim; tum bilgilerim onlarda. Ozel kisisel bilgiler vs.. Beynimden kaynar sular asagi dokuldu. Napmak lazim? Lcw de calisaniniz var mi?

Normal değil gibi. Ne lan bu? Sadece bilgisayar açık günde 12 saat falan. Onun dışında da buzdolabı var sürekli çalışan. Siz ne kadar ödüyorsunuz?

Hadi bakalim bana araba bulalim. 98 Modelden eski olmasin, cok da yakmasin mumkunse. Ayda 400-500 km kullanacagim. Twingo bakiyordum da kac haftadir ankara'da temizini bulamadim. Megane coupe 2001 var, cok begendim ama baska secenekler nelerdir? Eski kasa pololar nasildir mesela?

Dun aksam saatlerinde askerlik subesine gidip bedelliden yararlanip, askerlikle ilisigimi sonlandirdim. Sube calisani ne zaman istersem gidip subeden askerlikle ilisigi yoktur belgesini alabilecegimi soyledi. Ilisigi yoktur belgesinden 3-4 tane aldim ben de.

Fakat ben durumun e-devlete de yansimasini istiyorum. Buna ragmen e-devlette askerlik durum belgesi sorguladigimda bu belgeyi alamiyor, bedelli yapmadan onceki yaziyla karsilasiyorum:"Askerlik durumunuz ile ilgili bilgi almak istiyorsanız askerlik şubesine gitmeniz gerekmektedir."

Acaba durumun sisteme islenmesi icin belirli bir vakit gecmesi mi gerekiyor? Durumun e-devlete yansimamis olusu benim GBT'de hala askerlikle ilisigi bitmedi diye cikmama sebep olur mu?

Dun aksam saat 16.30 gibi subede islemleri halletmistim. Sisteme sizce ne zaman isler? Bedelli yapan arkadaslarin bu konuda bilgisi var midir?

Dün akşam Cem Yılmaz Russell Crowe vs Acunun programındaydı. Cem Yılmaz her konuştuğunda Russell Crowe'un kolunu tuttu koluna vurdu. hani şu türk adeti vardır ya aa bak çok komik demek için koluna vurursun. çok itici geldi bana Cem YIlmaz ilk defa. Bu türkler sanırım yabancı görünce hepsi böyle oluyor.

İzleyenlere sorum, bir tek ben mi farkettim?

rahat hatta iki farklı otobüs var ve artık uzun otobüs yolculuklarından bıktığım için bari hangisi daha iyiyse onla gideyim diyorum da aralarındaki farkı bilmiyorum. ne biliyim koltuk farkı vardır, ayak koyma yeri farkı vardır, ekranlar daha büyüktür falan işte hangisi daha iyi bilen var mı?

merhaba, biraz uzun olabilir ama okuyup görüş bildirenlere şimdiden çok ama çok teşekkür ederim.

ben şuan uni.3 sınıftayım.oks'de ve lys'de derece yapmış, istediğim bütün tm bölümlerine girebiliyoken ısrar ve inatla iletişim seçtim.insanların küçümseyici tavırlarını iplemeden.gittiğim okulun bi ismi vardı en azından. sonra orada istediğim eğitimi asla alamayacağımı farkettim, benim hayalim tamamen iletişim odaklı bi bölüm okumak ve aynı zamanda siyaset'le çap yapmaktı.yeniden sınava girdim, suan bi alt kategoride bi okulda iletişim + siyaset okuyorum.okulu, bana kattıklarını vs. genel olarak seviyorum.hem de az sayılamayacak bi burs alıyorum neredeyse asgari ücretin 2 katı.

ailemin maddi durumuna gelince, babam vefaat etti evimiz kira annem çalışmıyor yani çalışmama lüksüm yok.bu zamana kadar hep iyi burslar alıp kendimi geçindirebildiğim için de işsiz kalmak veya parasız kalmak beni çok üzer gibi geliyo.bide insanların gözünde hep bi imajım vardı.geçen uzun yıllardır görmediğim sinir bozucu bi arkadaşım yaaa sen çok zeki kızdın, niye bu bölümleri seçtin falan dedi.seçtiğim alanla ilgili en ufak bi sorunum yok, gayet mutluyum.ama insanların tutumları da beni bazen demotive ediyo.keşke hukuk, mühendislik falan seçseydim dümdüz devam ederdim diyorum bazen.ama bazen.

sorum da şu.şimdi ben bu sene mezun olabiliyorum üstten ders aldığım için.ama çap bölümünden mezuniyetime bi sene var.mezun olursam nakit bursum kesilicek.yani beş parasız kalıcam.mezuniyete dair tek hayalim jean monnet bursunu kazanıp ingiltere'ye gitmek.50-60 kişinin aldığı bi burs için ihtimali düşük bi hayal gibi geliyo bu, yani olmazsa bi b planım yok.

asla ve asla sektörde bi işte çalışmak istemiyorum.zaten ssk'lı bi işe girdiğimde babamın maaşı kesilicek, bana da verecekleri en fazla bin küsür tl.bunu istemiyorum.okula gitmek, istediğimi okumak, istediğimi izlemek, istediğimde saatlerce uyumak, düşünmeye vaktimin olmasını istiyorum :(

benim istediğim akademisyen olmak.kafa yapım, çalışma alışkanlıklarım vs.bunun için çok uygun.hem bana bu ülkede onurluca yapabileceğim az meslekten biri gibi geliyo.

ama şöyle bi problemim var.ben 23,5 yasındayım.eğer seneye mezun olursam 25 yasında mezun olmus olucam (cinsiyet:kadın) sizce bu yas cok mu ileri bi yaş.akademik kariyer yaparken mülakatlarda vs..negatif etki yaratır mı?

diğer bi sorum da siz benim yerim de olsanız naparsınız? mezun mu olurdunuz, yoksa bi sene daha devam edip bursu alarak diğer bölümü bitirince mi mezun olmak isterdiniz? bide eğer seneye mezun olursam daha çok sinema, reklamcılık, felsefe dersleri falan alıp eğlenirim azıcık daha bilgilenirim diye düşünüyorum.hem çapı da bitirmiş olacağım için mülakatlarda pozitif etki yaratır.

bana mezun olma derseniz çok sevinicem.

çok uzun oldu :( buraya kadar gelenlere çok çok teşekkürler.

teeeee ne zaman bir forumda bir hanımla sohbetim olmuştu da pek ısrar etti, ekledik birbirimizi fb'ta. böyle hafif meyillendiydim de bakayım bi rakip var mı diye kısa bir tarama yapmıştım. neredeyse 30 fotoğrafı olan bu hanım arkadaşımın öehh bir tane fotoğrafında ötekiyle yakından benzerliğini bulamamış, acaba fake profil oltasına mı geldim demiştim.

tam aksine, aynı zaman zarfında, karşı komşum olan 3 öğrenci kız vardı. bunların ikisini birbirinden ayıramıyordum. yani ben o evde 2 kişi kalıyor sandım lan uzun zaman. en son birbirinin aynı iki kız çıktı kapıdan o zaman ayıktım duruma. akraba da değillerdi, aidat listesinden baktım, 3 farklı canlıydılar.

şimdi bu iki hadise çok temel bi sorunda birleşiyor aslında, yav bu kadınlar, neden her fotoğraflarında başka başka çıkıyorlar ama yan yanayken ben bunları bu tipitipliklerine rağmen birbirinden ayıramıyorum? abi sizlere de aynı şey oluyor mu? dizi oyuncuları falan daha beter, yaa memlekette karakteristik bir yüzü olan tek kadın yok mu yaa? herkes tek tip. kendi içinde ise binbir surat.

bak daha bu fiziksel kısmıydı.. terk eden sevgililer zamanla değişip o beraber takılırkenki entel dantel tavrı bırakıp demet akalın fanlarına döüşüyorlar, o daha çılgınca. qızlar, illa kuzenlerinize, çocukluk arkadaşlarıza falan benzemek zorunda mısınız sevdiğinizden ayrılınca? 6 ay önce oturmuş materyalist felsfe söyleşisi yapıyoruz, altı ay sonra ben kendimi geri çektim sen bana öyle söyleyince gibi cümleler kuruyonuz. nedir bu elastik plastik şekil değiştirmeler allasen? nedir bu başı ayrı gerdanı ayrı oynamalar? ne bu tek tiplik ve amorfluk? çok girift.

iyi akşamlar, yeni atanan bir öğretmen olarak şu sendika işi kafamı çok karştırdı. okulda sendikaya üye olmayan tek öğretmen benim. yeni gelenler dahil herkes bir sendikada. daha doğrusu bir öğretmen türk eğitim sen de diğerleri eğitim bir sen de. akp'li falan değilim. napayım ben üye olmasam olmaz mı? nedir bu işin artıları eksileri?

baslıktan da anlasılacagı uzere sıcamıyorum ne yapayım?

merhaba, cuma günü altın fiyatı 83,5'dan kapandı. annem bugün öğlen saatlerinde ulusa gittiğinde açık olan kuyumculara sormuş, 79-80 diyenler olmuş. bu nasıl oluyor? bildiğim kadarıyla haftasonu altın piyasası kapalı yani fiyat artış azalış olmuyor. hürriyet ve millyetin sayfalarında altın 83,5 gösteriyor hala

Projeksyon aletimiz digiturkumuz dsmartimiz var. burasi tamam dsmarti projeksyona bagladigimizda gayet sorunsuz calisiyor ama digiturku baglayinca kaynagi buluyor ona ragmen direk siyah bi ekran var. kabloyu aletten cikarip televizyona takinca yine sorunsuz calisiyor. Anlamadik alla beynimiz durdu bi bilen eden cikar mi ki? Cok makbule gecer valla

hayatımda sadece bir kez karşılaştım böyle bir durumla, solaklar genelde yine sağ ellerini uzatıyorlar, bu durum sağ elle tokalaşmanın gelenek haline gelmesinden mi kaynaklanıyor sizce yoksa sağalakların çoğunluğundan mı?

tanıdığınız/tanımadığınız birisinin tokalaşırken sol elini uzatması size garip gelir mi?

tokalaşmanın formel/informel kuralları veya gelenekleri türünden görüp hoşunuza giden yazıları da paylaşabilirsiniz.

önceki botum çokça su alıp beni üzdü. istanbul'da yağmurda suya dayanacak, çok ağır olmayacak, bütçemi çok yormayacak(max.200 tl) bot marka/model arıyorum. ya da tam tersi şunu sakın alma gibi uyarılarınızı.

Neden? 2.90 hatırlıyordum, 2.77 olmuş.

aöf adalet bölümüne kaydolmuştum. bugün telefonuma bir mesaj geldi, aöf akademik danışmanlık dersleri 1 kasım'da başlıyormuş. bu akademik danışmanlık dersleri nedir, bu konuda bilgisi veya tecrübesi olan duyurucular yanıtlarsa çok sevinicem. teşekkürler

evin salonundaki halıları toplamıştım, şimdi bu kullanım hoşuma gitti. diğer halıları da toplamayı düşünüyorum. bir zararı olur mu? örneğin evin ısınmasını veya komşulara ses gitmesini etkiler mi?

diyet programı yapan arkadaşın duyurusunun altına yazılanları okudum da oradan aklıma takıldı. aslında uzun zamandır merak ediyorum. meyve şekeri bile zararlı denilip tamamen hayatımızdan çıkarmamız isteniyor.

iyi güzel de kilo problemi olmayan biri de mi yemesin? meyvelerde bulunan vitaminleri başka nereden karşılayacağız? e tadını sevdiğim bir sürü meyve var, çileksiz hayat düşünemiyorum ben mesela.

sağlıklı yaşam deyip işlenmiş ürünleri, asitli içecekleri çok az tüketiyorum (ayda 2-3 belki), bol sebze yiyorum. et yemediğim için proteini başka yerlerden karşılamaya çalışıyorum. pirinç, makarnayı mümkün olduğunca minimumda tüketiyorum, yemekleri az yağlı az tuzlu yapıyorum ama bu meyve işini aklım almıyor bir türlü.

velhasıl meyve de yemeyin deyince e ölelim bari diye düşünmeye başladım. siz ne diyorsunuz bu konuda? benim yanlış anladığım, kaçırdığım bir yer mi var ki?

Merhaba, öncelikle içimi rahatlatacak seyler söylerseniz çok mutlu olurum çünkü kötü bi haldeydim.dün gece telefonumu kaybettim, telefon zaten eskiydi de içinde ikibinden fazla fotoğraf vardı.pornografik şeyler değil,en açığı bikinili falandır.bu fotoğraflarımla arkadaşlık sitelerinde falan hesap açma olasılıkları düşüktür dimi?:( zaten herkesin milyon tane fotosu var sosyal medyada.lütfen beni rahatlatın o kadar üzüldüm ki anlatamam :(

ege tıp fakültesini bırakıp mühendislik okumaya başladım seneler önce. bu sene mezun oldum ve henüz istediğim bir iş bulamadım. 2015te öğrenci affı çıkma olasılığı çok fazla deniyor. izmire yerleşip af çıkarsa tıp fakültesini de bitirmek gibi bir niyetim var. sorularım şunlar:

1-askerliğimi yapmadan ikinci üniversiteme başlayabilir miyim?
2-izmirde bir elektrik elektronik mühendisi çalışabilir mi? iş imkanı nasıl? (benim zamanımda vestel dışında çok fazla iş imkanı yoktu sanırım mühendisler için)
3-okul ve iş aynı anda gider mi?

ailemle konuştum konuyu. eğer yapabileceksen yap destekleriz dediler ama para kazanamazsam biraz sıkıntılı olacak. mühendislikle ilgili iş bulamazsam özel ders verebilirim. iyi bir okuldan mezun oldum ve öğrenci çekebilirim diye düşünüyorum. bu şekilde geçinmeyi düşünüyorum. düşüncelerinizi merak ediyorum. teşekkürler.

(özellikle izmirde yaşayanların veya izmir hakkında bilgisi olanların tavsiyeleri baya işime yarar)

Ben bu tutkumu tatmin edemiyorum. Parasını verip İstanbul Park'a falan çıkıyorum imkan oldukça. Trafiğe açık alanda hız yapmamak için kendimi zor tutuyorum. Araba, motosiklet falan artık kesmiyor.

Mesel sadece hız değil. O hızla arabanın virajlarda verdiği tepkiler, viraj alırken o yoldan çıkmakla çıkmamak arasındaki noktada sınırı zorlamak. İnanın bazen o esnada gaza abanıp arabayı yoldan çıkarmayı bile istiyor bünye. Adet orgazm oluyorum. Zaten tüm iddiası yol tutuş ve viraj kabiliyeti olan bir arabam var. Viraj alırken çok güzel yaslanıyor araba. Sınırların zorlamaya bayılıyorum.

İki sorum var bu konuda:
1- Araba ve motor artık kesmiyor. Başka ne yollarla hız tutkumu tatmin edebilirim.
2- bu psikolojik bir rahatsızlık olabilir mi?

Not: asla trafikte tehlikeli araç kullanmam. Başkalarını riske atacak hareketler yapmam. Ben iyi bir sürücü olabilirim ama herkes böyle olmayabilir, paniğe kapılıp kaza yapabilir. Bunun farkındayım.

Merhaba,

işim gereği bir çok kişi ile muhattap oluyorum. tabi iş telefonum var ama sabit hat. tabi bu muhattap olduğum kişiler de cep telefonumu istiyor sürekli. yaklaşık bir 100 kişiye vermiişimdir şimdiye kadar. telefon olup olmadık yerde zamanda bir şey sormak için çalıyor.
geçenlerde bir kaç kişi isteyince sadece sabiti verdim cebi vermedim ama laf ediyorlar.
siz olsanız napardınız? pazar akşamı telefonum çalmasın istiyorum. böyle vermeye devam edersem de sürekli çalan bi telefonum olacak yakında.
siz ne yapıorsunuz?

sevmem ve beğenmem önemli değil dostlar sevgilim olduğunda mutlu olup olmayacağımı merak ediyorum.

söylediğinize göre sevgilim olursa mutluluğu bulabileceğim.

en çabuk nerede ve nasıl bulabilirim?

hic tanımadığım birine usulca sokulup sevgililik mi teklif etsem?

selam dostlar.

evim, arabam, sevdiğim bir işim, okul ortamım ve kedim olmasına rağmen neden mutlu değilim?

bunların her biri olmadan önce olduklarında mutlu olurum sanmıştım ama olmadı nedense.

sevgilim yok ve olsun diye bir cabamda yok ondan mı acaba? sahip olduklarimi paylaşmak mı mutluluk veriyor acaba.

benim kafamda direkt radikal islamcı imajı canlanıyor. sıradan bir insanın böyle bir imajla dolaşma ihtimali yüzde kaç sizce? %80, %90 ışid, hizbullah falan canlanıyor gözümde. siz ne düşünüyorsunuz?

galeri7.uludagsozluk.com

ben arabadan %0 anlayan biriyim.

ama sinirliyim. çünkü araba teknolojisinin muhteşem derecede ilkel olduğunu düşünüyorum. her şeyiyle ilkel amk. hadi son teknoloji arabalar bu ilkelliği kırmış durumda ancak "son teknoloji" dediğimiz bu dalgalar da, esasında 20 yıl öncesinin olması gereken teknolojileri kullanıyorlar resmen. (el frenini butonla çeken, arabayı butonla başlatan şeyler, otomatik vites vs)

ya bu araba teknolojisi niye bu kadar geri? örneğin arabaların birbirine çarpabiliyor olmasına inanamıyorum amk. sikindirik bir lazerli metre ölçerler bile 50-100 lirayken, arkalı önlü sensörlenmiş araçların hız hesabını yapıp o mesafe için en fazla x km/s hıza çıkılabilmesini sağlayan bir sistem yapmak çok mu zor? yani hakkaten soruyorum ha, belki beyinsizce bir soru ama; milyarlarca satırlık veriyi saliseler içinde işleyen makinaların olduğu bir dünyada; arkadaki aracın öndeki araca göre hız limitini ayarlaması falan. çok mu zor olm?

bu araba teknolojisi dediğimiz, teknolojiden uzak şey niye bu kadar insan insiyatifinde?