Giriş
(16)

Bu durumda tavrınız ne olur

yeliz adeley
Bir anne bir oğluna ev alması için evin yaklaşık 1/3 ünü borc veriyor başka oğlu da bu olaydan 5 6 sene sonra ev almak için aynı oranda para istiyor aldığı cevap veremem param işliyor oluyor. Ama kendisi cok adildir okul zamanı farklı sehirlerdeki oğllarına biri anadoluda bir sehir biri istanbul pa
Bir anne bir oğluna ev alması için evin yaklaşık 1/3 ünü borc veriyor başka oğlu da bu olaydan 5 6 sene sonra ev almak için aynı oranda para istiyor aldığı cevap veremem param işliyor oluyor. Ama kendisi cok adildir okul zamanı farklı sehirlerdeki oğllarına biri anadoluda bir sehir biri istanbul para gönderirken eşit gönderiyordu ve adaletli olanın bu olduğunu söylüyordu. Ev konusunda istenen para kendisinde olmayan bir para da değil.
0
yeliz adeley
(08.03.20)
Yani üzülürüm, biraz soğurum ama sonuçta anne annedir.
0
jelly bear
(08.03.20)
Bilmedigimiz seyler var tek referans bu ise üzülürüm ama çocuklar arasinda bir durum var gibi
0
basond
(08.03.20)
sizin bilmediğiniz parametreler vardır.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(08.03.20)
bir sürü değişken vardır orda alacağınız daire içine sinmemiştir, muhiti sevmiyordur, gelini, damadı sevmiyordur falan filan, belki ikisi de okul zamanında eşitti, sonrasında değişen durumlar, gelişmeler sonrası biri gözden düştü, diğeri daha göze girdi bir sürü şey vardır bilmediğimiz
0
freedonia
(08.03.20)
Bilmediğimiz şeyler yok olay yukarıda anlatılan gibi. Hatta 2 sene önce cok para harcıyorsun harcama ev alalım diyordu. Ev içine sinmedi fakat bu alternatifi olmaya sey değil gönlü yok. Yukarıdaki uni yıllarındaki verdiğim referans gözden düşmeden bağımsız yaptığı maddi şeyleri şartlara göre değilde eldekini aritmetik bölme ile hallediyor. Burada benim gördüğüm tek sey paranın işliyor olması kadın 55 yasından sonra yatırım öğrendi ev almak mantıklı değil istiyosan kiraya cık bir sene parasını vereyim diyor
0
🌸yeliz adeley
(08.03.20)
Doğrusunu söylemek gerekirse annenizin yaptığının haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bu adil değil. Hele de kendisini zor duruma düşürecek bir durum değilse. Size sunduğu alternatifi de doğru bulmuyorum. Eğer kardeşinize peşin şekilde nasıl para verdiyse size de o şekilde para vermesi lazım.
0
GoodMorningTeacher
(08.03.20)
Üniversitede büyükşehirde okuyana ev parası vermek istemiyosa, belki kendince dengeyi kuruyodur.
0
megalomaniac
(08.03.20)
Anne babanın hangi çocuğa ne kadar para vereceğini yargılamak çocuklara düşmez, nasıl uygun görüyorlarsa öyle yaparlar, adil davranmasalar bile bu böyle. Çocukların kendilerini diğer kardeşle kıyaslayıp maddi talepte bulunmaları aslında ebeveyn daha hayatta iken miras kavgasına düşmeleri gibi bir şey. Çocukların anlaması gereken şey "o para senin değil, gelirse teşekkür edersin, gelmezse kendi işine bakarsın."
0
mikro patlama
(08.03.20)
öncelikle; adalet ile doğru olan her zaman aynı değildir. burada yaptığı doğrudur demiyorum tabii. sadece iki kavram var, birbirinden ayırmak gerekiyor.

5/6 sene önceki cebimizdeki para ile daha korkmadan kararlar alırken şimdi daha korkarak kararlar alıyoruz. 5/6 sene öncekinden daha fazla problemimiz/endişemiz var. senin olduğu kadar onun da var. dolayısı ile şartlar eşit değil. vardır bir bildiği belki, bildiği şey yanlış yada doğru olabilir, konuşarak halletmeye çalışın.

mikro patlamaya da katılıyorum.
0
selam
(09.03.20)
Anneniz bu yastan sonra parayı isletmeyi gercekten ögrenmis,eve su anda baglamaya gerek yok,parayı isletip daha fazla kazanıp daha iyi bir ev alabilir.bir bildiği vardır,bu yüzden beni sevmiyorlar tribşne girmeye gerek yok.
0
duptıs
(09.03.20)
anne sevmiyorsa, anneye tavir almak yerine kendine ceki duzen verilir. bi bildigi vardir.
0
boyle buyurdum
(09.03.20)
Öncelikle mikro patlama +1
Sonra a bölgesinde t zamanında alınan evin 1/3'ü ile b bölgesinde y zamanında alınan evin 1/3'ü belki de eşit değil. Her şeyden öte kadın artık elindekiyle hayatının geri kalanını geçirmek zorunda. Sende para var bana ver, vermiyorsan adil değilsin demek çok da içime sinmedi. Sadece şunu düşündüm, keşke ilk oğluna da parayı borç verirken diğer çocuklarının da bir gün bu taleple geleceğini düşünseymiş. Bir de acaba para alanın borç ödemesi nasıl? Kadın parasını alabiliyor mu?
0
SiyamkedisiZorro
(09.03.20)
Ben de kıyaslamayı doğru bulmuyorum, her zamanın ve durumun koşulları farklı. Ayrıca bu konularla ilgili öğrendiğim bir şey varsa, o da kimseye güvenerek maddi işlere girilmemesi gerektiği. Yani anneme babama güvenerek ev almaya kalkmam, ben ev almaya karar verdikten sonra "biz de bir miktar yardım edelim daha iyisini al" diyebilirler ya da demeyebilirler. Anne-babamın parasında hak görmüyorum, nasıl kullanacakları kendi meseleleridir. Kıyastan da hiçbir zaman iyi sonuç çıkmaz.
0
gmzo
(09.03.20)
enteresan, ben anneyi hakli cikartacak, ona anlayis gosterecek bir taraf goremiyorum. elbette cani ne istiyorsa yapar ama yaptigi seyden incinmek gibi bir hakkiniz var tabi. hatta tavir alabilirsiniz. madem anneniz dogurdugu iki evladini birbirinden ayri tutmayi kendine hak goruyor, sizin de buna gore davranmaya hakkiniz var. cok duyuyorum boyle hikayeler, iki cocuk var. biri anasinin her derdinde yaninda, onun icin ugrasiyor ediyor falan. ama anne baba paralari hep obur cocuga akitiyor. madem oyle, siz de bir daha para falan istemeyin.
0
jimicik
(09.03.20)
incinmek elbette hakkiniz, istiyorsaniz incindiginizi soylersiniz, sonra yasaminiza bakarsiniz. ama mikro patlama +1

ana babanin parasinda hakki ve soz sahibi oldugu yanilsamasi turklere ozgu olabilir bence.kimsenin hareketlerini kontrol edemezsiniz, istediginiz gibi davranilmiyorsa ve sizin icin kirmizi cizgiyse iliskiyi gozden gecirirsiniz. yetiskin bir birey olarak bu olayin kendi yagimda kavrulmak ve kendi ayaklarim uzerinde durmayi ogrenmek icin bir isaret oldugunu dusunurdum.
0
kassiopeia
(09.03.20)
maddeler halindeolmasa da cevap vermeye çalışayım

annem yatırımı öğrendi fakat benim ev almak gibi bi yatırım amacım yok iyi kötü bi ev almak sadeceyatırımlık değil

destek vermediği çocuğunun ödememe riski yok evi üstüne yapmayı ben teklif ettim düşünün intikal olsa daha cok vergisi var borcum bitince annemden bana bi daha satış ve bir daha harç vermeyi göze aldım tabiiki t zamanında alınan ev ile y zamanında alınmak istenen evlerin fiyatı aynı değil sadece verececği 1\3 oran olarak aynı ve bu oran kendisinde var

annenin babanın hangi çocuğuna ne kadar para vereceği çocuk sorgulayamaz mantığı bana göre çok saçma. peki kim sorgular ya da sorgulanamaz bir durum mudur? annemin zamanında ev almak için babama dedeme durumu söyleyip zamanında sen şu şu destekte bulunmuştun şimdi de onlar sana yapmalı demesini istemesi ve buradan hareketle menfaati hep talep eden biri olması

genel olarak b udurmların değişkenliğinin ceremesini çeken taraf olmak çok kötü bi durum.
0
🌸yeliz adeley
(09.03.20)
(8)

Bana ne oluyor? (Asiri halsizlik)

nefertarii
Surekli yorgunum, halsizim, ayaklarim ve kollarim sanki butun gun yurumusum ya da agir is yapmisim gibi halsiz. agri yok ama asiri yorgunluk var. ergenligimden beri boyleydi. b12, d vitamini ve demire her seye bakildi; degerlerim duzelse bile semptomlar gitmedi. bagisiklik sistemimi guclendirsin diy
Surekli yorgunum, halsizim, ayaklarim ve kollarim sanki butun gun yurumusum ya da agir is yapmisim gibi halsiz. agri yok ama asiri yorgunluk var. ergenligimden beri boyleydi. b12, d vitamini ve demire her seye bakildi; degerlerim duzelse bile semptomlar gitmedi.

bagisiklik sistemimi guclendirsin diye propolis kullandim, umca kullandim hala fayda etmiyor.

her seyime baktilar bir degisiklik yok. niye boyle oluyor? neyi kaciriyor olabilir doktorlar?
0
nefertarii
(26.02.20)
Psikolojini.. Genelde yorgun ve bitkin hissetmen vitaminlere bağlanır ama çözülmezse ya senin yapın böyledir yada aslında depresyondasındır ama farkında değilsindir. Havalar kötü bir açık bir kapalı buda etkileyebilir ama kronik bir halsizlik varsa bence yolunda gitmeyen şeyler var gibi hayatında.
0
simsey
(26.02.20)
mayistan beri psikologa gidiyorum zaten hayatimi daha iyi bir yere getirdi ama halsizlik gecmiyor...
0
🌸nefertarii
(26.02.20)
Meşguliyet var mı ?
Spor vb. Yapıyor musunuz ?
0
dunyatuhaf
(26.02.20)
Kadın mısınız? Dönemsel, yani hormonal olabilir mi? Benim reglden önceki son haftam böyle geçiyor kas ağrılarıyla birlikte.
0
gmzo
(26.02.20)
tansiyonun genelde düşükse böyle hissedebilirsin.
0
heidi'nin dedesi
(26.02.20)
karbonhidratı özellikle şekeri hiç tüketmeyin. her gün sabah kalkınca veya gece uyumadan
aç karınla tempolu, yorulacak kadar yürüyüş yapın.
15 gün deneyin. test edildi onaylandı.
0
ayaklibalik
(26.02.20)
@dunya tuhaf Su an yapmıyorum yakın zamanda başlayacağım ama düzenli spor yaptığım zamanlarda da durum farklı değildi.
0
🌸nefertarii
(27.02.20)
@heidi’nin dedesi tansiyonum normal ya...
0
🌸nefertarii
(27.02.20)
(10)

Diyetteki misafire ikram?

gmzo
Haftasonu akşam arkadaşlar gelecek, karı-koca diyettelermiş, hiçbir şey hazırlama zaten yeme saatimiz geçmiş olur filan dediler. Ama böyle de bir garip, sadece çay-kahve mi içeceğiz? Güzel, diyet tarifleriniz var mı? Israr etmek istemiyorum, ben 1-2 çeşit bir şey hazırlayayım, yine yemek istemezlers
Haftasonu akşam arkadaşlar gelecek, karı-koca diyettelermiş, hiçbir şey hazırlama zaten yeme saatimiz geçmiş olur filan dediler. Ama böyle de bir garip, sadece çay-kahve mi içeceğiz? Güzel, diyet tarifleriniz var mı? Israr etmek istemiyorum, ben 1-2 çeşit bir şey hazırlayayım, yine yemek istemezlerse biz yeriz artık. Var mı fikri olan? Ne ikram etsek?
0
gmzo
(24.02.20)
Bowl yap çayla yerlerse yerler, yemezlerse sen yersin sonra
0
Kahir ekseriyet
(24.02.20)
diyet yapan birine zorla yemek ikram etmek hem ona saygısızlık hem de kötülük etmiş olmak olmuyor mu? diyetlerine destek olmanız onların iyiliği için bence daha doğru. sigarayı bırakmış birine sigara ikram etmeğe benziyor.
0
n62
(24.02.20)
niye geliyorlar o zaman?

kuru yemiş. kuru kayısı ceviz falan.
salatalık/havuç cupları yap.
0
rewlack
(24.02.20)
Arkadaşlar ısrar etmek istemiyorum dedim zaten, tam da anlatamadım sanırım. Hani böyle kuru düz çay içmeyin, şöyle yanarlı dönerli bir çay var onu yap bari, salatalık dilimle koy, gibi bir şey bekliyorum aslında. Yoksa insanlara zorla un kurabiyesi yedirme gibi bir düşüncem yok, değer verdiğimi göstermek amacıyla hazırlık yapmak istiyorum ve bunun alternatif yollarını arıyorum.
0
🌸gmzo
(24.02.20)
yeme saatimiz geçer dediğine göre if yapıyor olabilirler. Boşuna yiyecek birşey vermeye çalışma bence. Bu durumda maden suyu ikram edebilirsin.
0
sta
(24.02.20)
Kış çayı hazırlayabilirsiniz (kuşburnu, böğürtlen, minik elma dilimleri, zencefil, tarçın). yanına da fit kurabiye. Yulafi bir rondoda çekip, yarım çay bardağı tahin, yarım çay bardağı pekmez ekleyip bir hamur elde edersiniz. Minik minik kurabiye gibi şekil verin, fırına atın 7-8 dakika pissin. Kalorisi çok asiri yüksek olmaz hem de sağlıklı ve lezzetli.

Kabakları incecik dilimleyip sarımsak tozu, pil biber ve karabiberle karıştırın. Tek tek tepsiye dizip üstlerini yaglayin. Yarım saat bir tarafını, sonra yarım saat de diğer tarafını pişirin. Son on dakika fırının kapağı açık olsun. Bu da fit cips. Yanına yoğurtlu ya da avokadolu dip sos yaparsınız. Yine ince salatalık dilimleri ve havuç ile bir tabak yaparsiniz. Limonlu soda ile servis edebilirsiniz. Bir de kuru yemiş tabağı hazirlarsaniz tamamdır.

Bunlar kalorisi gerçekten yüksek olmayan ve sağlıklı yiyecekler ama saatli diyet yapıyorlarsa o kısmı bilemiyorum.
0
fraise
(24.02.20)
yukarıdaki arkadaşlara az katılsam da düşünceli olmanız güzel. yani kurabiye, poğaça vermeyceksiniz sonuçta.

şu tarz şeyler var, ben kalle olanı denemiştim arkadaşım yaptığında
www.youtube.com

genel olarak ben sebze sevmediğimden yemiyorum ama fena değildi tadı. 2 yemek kaşığından daha az yağ koyun ama, çok o bence.

öte yandan salatalık gibi çok düşük kalorili sebze atıştırmalıkları olabilir.

youtu.be
buradaki cucumber roll gibi, onun bir tanesi en çok 15 20 kalori falandır herhalde
0
senolll
(24.02.20)
Bence kuruyemiş koymayın diyeti bozarlar.
0
kveldulv
(25.02.20)
bence arayip diyetlerinin detaylarini sorun. if mi degil mi?

ben diyetteyken benim icin hazirlanmis sey gorsem nezaketen yerim. ye denmese bile yerim.
0
jimicik
(25.02.20)
Eğer if yapıyorlarsa -ki yeme saatimiz geçer dediklerine göre if olmalı- o zaman salatalık bile yiyemezler. Sadece kalorisiz içecek içebilirler Türk kahvesi, sade kahve, bitki çayı, soda gibi.
0
jacque
(25.02.20)
(10)

evliler iki taraf da çalışıyorsa bütçeyi nasıl yönetiyorsunuz?

sanguine mcqaer
sb. parayı ortak havuza koyup ordan mı harcıyorsunuz, kendize harçlık mı ayırıyorsunuz? nasıl yönetilmeli değil, siz nasıl yönetiyorsunuz bizzat tecrübelerden bahsediyorum :)
sb. parayı ortak havuza koyup ordan mı harcıyorsunuz, kendize harçlık mı ayırıyorsunuz?
nasıl yönetilmeli değil, siz nasıl yönetiyorsunuz bizzat tecrübelerden bahsediyorum :)
0
sanguine mcqaer
(19.02.20)
Bizde herkesin parası ayrı. Buyuk ortak harcamalara beraber giriyoruz. Birinin parasi azalinca digeri harcama yapiyor, bir yere gidince bir o oduyor bir ben oduyorum. Kanka gibiymis bizim ekonomi.
0
prole
(19.02.20)
prole +1

herkesin parası kendisinde. Daimi büyük harcamaları böldük işte kira ve aidatı düzenli ben takip ediyorum, eşimden faturalara otomatik ödeme var.

Dışarıda bişi yenip içilince bir o bir ben ödüyoruz. Büyük masraflar (250*300 lira üzeri) birbirimizi bilgilendiriyoruz şöyle bişi alıyorum haberin olsun diye.

eşim daha yoğun çalıştığından onun harcamaları daha az oluyor. onda para birikiyor doğal olarak. Ben daha esnek çalıştığımdan dolayı benim masraflar ucu ucuna yetiyor, genelde mutfak alışverişini de benim yapma fırsatım oluyor.

Özetle kanka-ev arkadaşı arası bir yaşam formumuz var. doğal akışına bırakıyoruz. yeteri kadar dert varken birde harcama çetelesi tutmak zor olur.
0
ManikD
(19.02.20)
paramı paylaşamayacağım insanla aynı hayatı da paylaşamam. bütün param eşimde duruyor diyebilirim.

dolayısıyla hesaplarımız aynı. ama artık kredi skoru denen nane yüzünden ayrı hesaplar tutuyoruz ayrı harcamalar yapıyoruz.

bu sayede 1 senede sıfır kredi skorundan en üstün bir altına geldik seviye olarak. mükemmelin altı çok iyi yani. sıfırdan başlandığı düşünüldüğünde bir maşallah alırım.
0
ozdek
(19.02.20)
@ozdek onun bütün parası neden sizde değil o sizinle parasını paylaşamıyor mu gibi bir soru sorma gereği duydum ilk cümleniz yüzünden.
0
🌸sanguine mcqaer
(19.02.20)
@sanguine mcqaer
evet yazıda öyle gibi algılanıyor. :) tersi de doğru. ortak hesap diye bişi var tavsiye ederim. en temizi o.
0
ozdek
(19.02.20)
ben parayi karima veririm, kendime harclik ayiririm. para ile ugrasma, fatura odeme vs. hoslanmadigim icin bastan boyle yaptik.
0
ebabil curnatasi
(20.02.20)
Her sey ortak.Tum kredi kartlarimiz benim hesabima bagli.Esim de benim kredi kartimi kullaniyor.Kredi kartlarimiz ayni zamanda ATM karti olarak tanimli oldugundan vadesiz hesabima koydugum bir miktar parayi gerekli acil durumlarda ortak kullanabiliyoruz.Ortak butce yoksa bence olasi bir bosanma durumu surekli akildadir buna uygun pozisyon aliniyordur
0
turkuaz
(20.02.20)
İkimizin de kendi maaş hesabı ve bu hesaba bağlı kredi kartları var. Her maaş gününde kart borçlarını, kirayı, vs. ödeyip, kendimize harçlık ayırdıktan sonra döviz alacaksak benim hesabımdan, altın alacaksak eşimin hesabından alıyoruz birikim için.
0
gmzo
(20.02.20)
ortak harcamalar için bir havuz oluşturduk faturaları bölüştük. Gerisi kendimize kalmış ancak bi tarafın parası biterse diğer taraf destek oluyor. Bu şekilde kimin ne aldığına kimse karışmamış oluyor.
0
mirty
(20.02.20)
eşim bana her ay belli bir miktar gönderiyor, bunu birikim havuzuna atıp şu kadardı, bu kadar yolladın bu kadar oldu toplam birikim diyorum.

o kirayı ödüyor, ben de faturaları ödeyip alışverişi yapıyorum. + dışarda yemek falan yersek onu ödüyorum. başabaş hemen hemen. üçün beşin hesabını yapmıyoruz kim eksik kim fazla gibi.

mesela bu ay birine ev hediyesi almamız gerekti 400 lira, onu da ortak birikim hesabından düşüp şu kadardı bu kadar düştüm diye ayrıca bilgilendiriyorum.

kendi hesabımızda kalan meblalardan kendimiz sorumluyuz, zaten düzenli birikim yaptığımız müddetçe sıkıntı olmuyor. O ne kadar koyuyorsa ben de aynısını koyuyorum.
0
legalize marijuana
(20.02.20)
(25)

favori dizinizi kaç defa izlediniz?

everythingok
çok sevdiğiniz bir dizi var diyelim ve izleyip bitirdiniz. tekrar izlemek saçma ya da komik mi sizce? max kaç defa izlediniz bir diziyi?
çok sevdiğiniz bir dizi var diyelim ve izleyip bitirdiniz. tekrar izlemek saçma ya da komik mi sizce? max kaç defa izlediniz bir diziyi?
0
everythingok
(18.02.20)
Kurtlar vadisi ilk 97 bölüm.

10 kereden fazla izlemişimdir.
0
kibritsuyu
(18.02.20)
2 kere izledim. vaktim olsa 10 kere de izlerim.
0
sttc
(18.02.20)
allah affetsin, breaking bad'i baştan sona 6 kez izledim. canım sıkıldıkça arada rastgele bölümlerini açarım hala.
0
der meister
(18.02.20)
sadece breaking bad i 2. defa izledim.
0
trajikomix
(18.02.20)
avrupa yakasi

belki 6 kez bastan sonra kadar izledim. simdi yine basladim
0
allanpoe
(18.02.20)
Friends'i 5 kez izlemişimdir. Onun dışında da 2-3 kere izlediğim çok dizi var.. Yarın ne olacağını kestiremediğimiz bir dünyada, devamında ne olacağını bildiğimiz dizileri izlemenin rahatlatıcı ve kaygıyı azaltıcı etkisi var. O yüzden saçma değil, bir nevi terapi veya kaçış diyelim.
0
gmzo
(18.02.20)
Buffy the Vampire Slayer
Friends

Rahat beşer defa izlemişimdir.
0
hayirsiz
(18.02.20)
Yedi numara ve friends

3 kez.
0
biseysorcaktim
(18.02.20)
Ben yeni bir şey izlemekten sıkılıyorum. Dikkatim dağılıyor. Beğenmeyecegime dair bir o yargı ile yaklaşıyorum. Film bile senede bir izler oldum. İzlediğim şeyleri izlemeyi daha seviyorum.
0
biseysorcaktim
(18.02.20)
Rick and morty yi 3 defa izlemisimdir. Aynı diziyi izlemek çok saçma da eve gelip gidenler yüzünden sürekli su bölümü izleyelim a sen izlemedin mi hadi açalım bir bölüm daha izleyelim olayından izledim. Yanı yine açsam izlerim hep yeni bir şey yakalanıyor. Efsane dizi. Bir de it crowd vardı bir kere izledim yıllar sonra netflix e gelince bir daha izledim baştan :)
0
monkey
(18.02.20)
breaking bad’e 3. kez başlamak için gerekli cesareti arıyordum, teşekkürler. ben netflix başına geçiyorum. ;)
0
🌸everythingok
(18.02.20)
Six feet under x 2
0
brkylmz
(19.02.20)
Bişeyi tekrar izlemekten nefret ederim, 2 kere izlediğim tek dizi var o da lost. Kendimce bir ritüel geliştirdim, her 6 senede bir izleyeceğim. 16'da ikinci kez izledim, 22'de üçüncüye izliycem.
0
Bruce
(19.02.20)
Lost 3, avatar the last airbender 2. Dizi olmuyor da filmlerin 10a kadar yolu var tabi :f
0
kedili bisiler
(19.02.20)
sadece game of thrones'u ikinci tur izlemişliğim oldu. sonra da kitaplarına daldım.
0
sinek kral
(19.02.20)
breaking bad: 4-5 kere baştan sonra.
will and grace: on kere falan herhalde.
house m.d.: 2-3 kere baştan sona. arada bölüm bölüm tekrar izlediklerim de oldu.
dexter: 2 tekrar yapmışımdır.

edit:
seinfeld'i de çok izledim.
0
blatta hiberna
(19.02.20)
Seinfeld'in bircok bolumunu 2-3 kere izlemisimdir.
denk gelirsem ve cok onemli bir isim yok ise yine oturur izlerim.
0
cooperr
(19.02.20)
friends i 3 kez bitirdim.
0
reklaminiyisikotusuolmaz
(19.02.20)
Friends'i 2011'den beri bittikçe başa dönüp dönüp izlerim. Sahneleri oyuncularla aynı anda tamamlayabiliyorum artık.
How I Met Your Mother'ı iki defa izledim.
Gilmore Girls'ü iki defa izledim.
Brooklyn 99'ı iki defa izledim.
On sene önce vs izleyip sevdiğim ve favorim diyebileceğim bazı dizileri ise havası kaçmasın diye tekrar izlemedim. (Prison Break mesela)
0
sopiro
(19.02.20)
behzat c.
3 tur bitti, 4.nun ortalarinda bir yerde takildim
0
ezeriko
(19.02.20)
çok var aslında ama oz'u 5 defa izledim.

canım sıkıldıkça açar 2-3 bölüm seinfeld izlerim.
0
spirit crusher
(19.02.20)
Bazı diziler var ki biri tavsiye istese söylemem belki ama izlemesi bana inanılmaz huzur veriyor canım sıkılınca açıyorum bir bölüm. Derry Girls, Psych, Archer bunları en az 5er kez izlemişimdir.

Ben tek başıma yaşıyorum ve evde sessizliği hiç sevmiyorum o yüzden hep bir dizi podcast falan açık olur arkada, onu dinleyerek uyurum kalkınca da ilk iş tekrar açarım. Son 6 aydır My Favorite Murder dinliyorum tekrar tekrar. Kimi bölümlerin yeniden dinlenme sayısı 15'e yaklaşmıştır.
0
peki madem
(19.02.20)
it crowd x 2
futurama x 2
the office (us) x2
community x2
peep show x2
utopia x2
malcolm in the middle x3
0
givemesomesubstance
(19.02.20)
community, rick and morty, futurama, gravity falls.

kaç kere izlediğimi hatırlamıyorum ama ikiden fazladır.
0
inheritance
(19.02.20)
Black Books, 3 sezon 6'şardan toplam 18 bölüm var. 20'şer dakika bölümler. En az 5er 6şar kez filan izlemişimdir.
0
battal gemalmaz
(19.02.20)
(2)

Ekşi Maya Ekmek Yapımı

muslugubozukhayrat
Selamlar, Tüm sabrımı yanıma alıp ekşi maya ekmek yapmak istiyorum. Cafe Fernando ayrıntılı bir şekilde açıklamış onun izini takip edeceğim. Fakat döküm tencere öneriyor. Evimde henüz döküm tencere yok. Bu ekmeği başarılı bir şekilde yapanlara soruyorum; siz de döküm mü kullandınız? Başka bir tencer
Selamlar,

Tüm sabrımı yanıma alıp ekşi maya ekmek yapmak istiyorum. Cafe Fernando ayrıntılı bir şekilde açıklamış onun izini takip edeceğim. Fakat döküm tencere öneriyor. Evimde henüz döküm tencere yok. Bu ekmeği başarılı bir şekilde yapanlara soruyorum; siz de döküm mü kullandınız? Başka bir tencerede yapıp harika oldu diyen var mı? Yani şart mı gerçekten?

Teşekkür ederim şimdiden.
0
muslugubozukhayrat
(13.02.20)
Bir keresinde borcamda yaptım, kapaklı tencere modellerinden, aynı randımanı aldım.
(Benim tarif başka bir şeydi gerçi, durun link vereyim: www.girlversusdough.com
Dutch oven dediği de tencerenin adı galiba).
0
firez
(13.02.20)
Ben iki senedir ekmek yapıyorum, döküm tencere kullanmıyorum, çok da güzel oluyor. Normal tepsiye koyup, üzerine büyğk bir çelik kaseyi kapak gibi kapatıyorum. İlk 20 dakika kapalı, sonra açık pişiriyorum.
0
gmzo
(14.02.20)
(5)

Daire planından salon metrekaresi öğrenmek

tchuck
https://i.hizliresim.com/odGEBb.pngev küçükse bakmaya gitmek için vakit bile harcamak istemiyorum da:135 metrekare net gözüküyor ev.ama ben kat planından ve ilan fotoğraflarından buna yaklaşamayacağını düşünüyorum.şu işaretlediğim salon da bana maksimum 20 metrekare gibi geldi ilan fotoğraflarından
i.hizliresim.com

ev küçükse bakmaya gitmek için vakit bile harcamak istemiyorum da:

135 metrekare net gözüküyor ev.
ama ben kat planından ve ilan fotoğraflarından buna yaklaşamayacağını düşünüyorum.

şu işaretlediğim salon da bana maksimum 20 metrekare gibi geldi ilan fotoğraflarından bakınca. salonu 20 metrekare olan daire matematiksel olarka zaten 135 edemez eğer terası yoksa.

bu kat planından salonun metrekaresini vs. öğrenebilir miyiz var mıdır bir hesaplama yöntemi?
0
tchuck
(27.01.20)
ölçülendirilmiş mimari planı görmek lazım net hesap için. ama renderda mobilyalar ölçekli çizildiyse fotoğraf üzerinden atıyorum masanın ortalama ebatlarına göre oranlayabilirsiniz.
0
temasettin
(27.01.20)
Yatak odasındaki yatak boyutundan yaklaşık tahmin edilebilir. Tahmininiz doğru, salon 4 x 5 metreden yaklaşık 20 metrekare diyebiliriz.

Bu daire net 115-120 metrekare civarında diye tahmin ediyorum. İlanlarda genelde brüt metrekare yazılıp, bir miktar da üzerine koyuluyor, yani doğru rakamlar yazmıyor.

Fakat dairenin planlaması fena değil, her odası kullanışlı, mutfağı geniş.. Sadece yatak odası ile köşedeki oda yer değiştirmeliymiş ama o da çok büyük mesele değil. Görmeye değer bence, neresiymiş merak ettim?

Not: Mimarım.
0
gmzo
(27.01.20)
brüttür o. yani duvarların kapladığı alanlar ve ortak alanların size düşen payları (apartman boşluğu vb) dahildir.
0
argent dawn
(27.01.20)
Hic bakma,.bu ev 2+1 olsaydi guzel bir ev olurdu.ama boyle butun her hacimleri daraltip zorlayarak 3+1 cikarmislar,ustune mutfakta amerikan tip.mutfaktan kurtulup ufacik yatak odasina birde ebeveyn banyosu tikistirmislar.bu sadece imara uygun bir tursu ficisi.
0
duptıs
(27.01.20)
İÇ KAPI BOYUTLARI STANDARTTIR. ONA GÖRE ÖLÇÜMLEYİN. 90 santimdir genelde.yaptığım hesaba göre 18-20 metrekare civarı
0
ground
(27.01.20)
(12)

Araştırma görevlilerine veya araştırma görevlisi olarak çalışmış olanlara

gmzo
1. Araştırma görevlisi olarak not girişi yaptınız mı?2. Not girişi yaptığınız hesap sizin adınıza mı, bir hocanın adına mı tanımlıydı?3. Sizce not girmek araştırma görevlisinin görevleri arasında olmalı mıdır? 4. Bu konunun yasal bir dayanağı var mı?
1. Araştırma görevlisi olarak not girişi yaptınız mı?
2. Not girişi yaptığınız hesap sizin adınıza mı, bir hocanın adına mı tanımlıydı?
3. Sizce not girmek araştırma görevlisinin görevleri arasında olmalı mıdır?
4. Bu konunun yasal bir dayanağı var mı?
0
gmzo
(13.01.20)
1. çanta bile taşıdım.
2. hoca adına tabi.
3. angarya baş tacımız. yoksa ne araştırması bütün gün bilgisayarda sözlüğe giriyorduk.
4. yok sanırım.
0
ozdek
(13.01.20)
her şeyi yaptım. Eğitim öğretim yardımcılığı ucu açık bir kavram. İş tanımı genel’ Araştırma görevlisi olarak eğitim öğretim yardımcılığı mevcut tam bir iş tanımı yok herkes istediği gibi çekiyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(13.01.20)
1. yaptım
2. üzerime tanımlı ama hiç alakam olmayan derslerin notları benim hesabıma tanımlıydı, bazı hocaların ricası üzerine onların hesaplarından da not girdiğim oldu.
3-4. kimsenin hakkında konuşmadığı ama bütün angarya işlerin araştırma görevlisinin görevleri arasında sayıldığı bir durum var.
negombo +1, kimsenin özel işini yapmadım ama angarya işlerin çoğunu yaptım. yana yakıla şikayet edenlerin hepsi ayak işlerini yapmaya devam ediyor, ben çok fazla sürdüremedim bastım istifayı.
0
ozgur bir kusun hatirati
(13.01.20)
yüksek lisans öğrencisi olarak hocanın hesabından notları ben giriyorum, optik de okutuyorum, soru da hzaırlıyorum. bir zahmet yapın siz de o kadar para alıyorsunuz.
0
diffarentiationation
(14.01.20)
afedersiniz de bunları yapmak koyuyorsa ne yapacaksınız sevgili ar. gör? yüksek lisans dersine girin dilerseniz. bir de dava açacakmış paşam.
0
vampircik
(14.01.20)
Dava açacağım diyen yok duyuruda @vampircik

Umarım bazı şeyleri zor yoldan öğrenmezsin @diffarentiationation
0
🌸gmzo
(14.01.20)
Turkiye'deki su anki mevzuati bilmiyorum, ama bu isin uluslarasi raconu soyledir:
AG kadrolu kisiler Research Assistant (RA) ve Teaching Assistant (TA) olarak ikiye ayrilir. RA'lar derslerinin yaninda yuruyen bir bilimsel projeye ya da arastirmaya destek verirler. TA'ar da sinavlari okur, laboratuvar'a girer, hocalara verdikleri derslerle ilgili yardim ederler. TA'lar not girisi de yapabilir, hoca'nin tarzi ile ilgili bir durum.

Ozetle TA iseniz bunu yapmak goreviniz. Bu bir angarya degil.
RA olsaydiniz angarya olurdu.
0
ebabil curnatasi
(14.01.20)
Teşekkürler arkadaşlar, akademik ilişkilerin Dallas'tan hallice olduğu bir kurumda çalıştığım için, diğer yerlerde durum nedir merak ederek sordum.

Bilim dalımızın ortak uygulamalı dersleri var, bu derslerde biz araştırma görevlileri (iki kişiyiz) de grup alıyoruz (kurum geleneği adı altında, hocalığı hocalık yaparak öğreniyoruz yani). Haftada 9 saat ders vermiş oluyoruz yani, bunun yasal olmadığını biliyorum.

Bu dersin not girişlerini de biz yapıyoruz, Bilim Dalı başkanının şifresiyle sisteme girerek. Bu dönem başında bazı hocalar, bizim sistemlere böyle erişimimizin olması ile ilgili ileri geri konuşmuşlar, diğer araştırma görevlisi arkadaşın da kulağına gitmiş. Yani biz sistemlere girip bilgileri dışında bir şey yapacakmış gibi konuşuyorlar. Bu arada bilim dalı başkanı adına elektronik belge yönetimi sistemi üzerinden yazışmalarını yürütmemiz de bekleniyor, onun şifresini de biliyoruz. Diğer araştırma görevlisi arkadaş bu olay üzerine not girmeyi reddediyor bu dönem, haksız da bulmuyorum.

Bölümdeki araştırma görevlisi temsilcimiz de hocaların sistemleri üzerinden not girmemizin doğru olmadığını düşünüyor.. Çok kolay istismar edilen şeyler bunlar akademide çünkü. Neyse, bu sebeplerden merak ettim görüşlerinizi..
0
🌸gmzo
(14.01.20)
@ebabil curnatasi Türkiye'de bu şekilde bir düzenleme yok maalesef. Adı araştırma görevlisi ama çevirisi her şeyi yapan asistan..
0
🌸gmzo
(14.01.20)
Not girişi yapmak yaptığım işlerin en hafifi ve en rahatsız etmeyeni öyle söyleyeyim :)
0
tss
(14.01.20)
1. Evet
2. Hoca
3. Hayır
4. Yok
0
piotr
(14.01.20)
1. evet
2. ders kimin adına sistemde tanımlıysa onun şifresiyle not girebilirsiniz zaten. eğer ders sizin değilse doğal olarak kimin adına kayıtlıysa ders onun şifresiyle notları girebilirsiniz. yalnız bazı üniversitelerde ders yardımcısı diye bir tanımlama daha var. orada dersin işlenmesine yardımcı olan 2. biri varsa o da sisteme tanımlanıyor, ancak öyle hoca dışında biri kendi şifresiyle not girişi yapabilir.
3-4. araştırma görevlisinin kanundaki iş tanımında "eğitim-öğretim işlerine yardımcı olur" yazıyor. dolayısıyla suistimale açık bir tanım. gerisini siz anladınız zaten.
0
yemrem
(14.01.20)
(3)

schengen vizesi ile norveç

kapitalist gerilla
Norveç schengen vizesi antlaşmasına üye bir ülke, schengen vizesi ile norveçe girebiliyoruz, peki ben schengen vizesi ile direkt norveçe girmek istesem sorun çıkar mı? yani fransandan alınmış schengen vizesi ile fransaya girmeden önce norveçe girebilir miyim ?
Norveç schengen vizesi antlaşmasına üye bir ülke, schengen vizesi ile norveçe girebiliyoruz, peki ben schengen vizesi ile direkt norveçe girmek istesem sorun çıkar mı? yani fransandan alınmış schengen vizesi ile fransaya girmeden önce norveçe girebilir miyim ?
0
kapitalist gerilla
(02.01.20)
- Girebilme ihtimaliniz olduğu kadar girebilmeme ihtimaliniz de var. Tamamen havalanındaki personeline bağlı. Keyfine eser izin verir girerseniz ya da bir bahane bulup girmenize izin vermez, bir şey diyemezseniz. Dediğiniz gibi girenler olmuştur muhtemelen fakat şahsen böyle bir şaibeli ve riske girmem.

- Ayrıca şöyle bir var. Fransa vizesi alıp, başka bir ülkeye gittiniz ve vize süreci boyunca Fransa'ya gitmediniz. Bu sizin açından Fransa üzerinden yapacağınız vize başvurularında problem yaratır. Vize verirler ama az süreli verirler. Böyle bir şeyi yaptım. Fransa'dan vize alıp, otobüsle Romanya'ya gitmiştim. Bu durumu dönünce öğrendim. Fırsatım olmadı Fransa'ya gitmeye. Şimdi ise Fransa'ya başvurmamaya çalışıyorum.
0
put it in your appropriate place
(02.01.20)
Ben girdim İtalya vizesiyle önce Bulgaristan, Fransa, Litvanya Letonya amsterdam İzlanda Belçika Prag hepsine ayrı ayrı zamanlarda gittim belki bir kaç ülke daha hatirlamiyorum. Vizenin bitmesine 2 ay kala da Romaya gittim. Ama alınmayıp dönenler de olmuş internette var. Risk Budur.
0
monkey
(02.01.20)
Yanınıza daha sonra Fransa'ya gideceğinize dair fake bir uçak bileti rezervasyonu alın, sıkıntı çıkarırlarsa "Buradan Fransa'ya geçeceğim, orada daha uzun kalacağım için vizemi oradan aldım" dersiniz. Çünkü gerçekten de vizenizi giriş yapacağınız ülkeden değil, en uzun kalacağınız ülkeden almalısınız yasalara göre.
0
gmzo
(03.01.20)
(3)

Foucault kitap önerisi

kendi helvasını kavuran zombi
Foucault okumaya hangi kitabıyla başlayayım? Hapishanenin doğuşu, cinselliğin tarihi, kelimeler ve şeyler ?
Foucault okumaya hangi kitabıyla başlayayım? Hapishanenin doğuşu, cinselliğin tarihi, kelimeler ve şeyler ?
0
kendi helvasını kavuran zombi
(27.12.19)
Cinselligin tarihi.
0
Deathrow
(27.12.19)
Ben biyopolitikanın doğuşuyla başladım ve çok ağır gelince bırakıp Hapishanenin Doğuşu' na geçtim.
0
Amaranta ursula
(27.12.19)
Şu seçme yazılar serisi daha uygun giriş için: www.ayrintiyayinlari.com.tr
0
gmzo
(27.12.19)
(1)

gülüm soluyor

durgunfoton
Arkadaşlar, ofisime saksıda gül almıştım. ilk aldığımda gayet iyiydi. sonra bir kaç tomurcuk mu diyeyim bilmiyorum, tam açmamış çiçeklerinde beyaz ağ gördüm. onları kestim hastalıksa yayılmasın diye.haftada bir kere suladım.şimdi ise bildiğiniz kuruyo, yani çalı gibi.ne yapmam gerekir?internette de
Arkadaşlar, ofisime saksıda gül almıştım.
ilk aldığımda gayet iyiydi. sonra bir kaç tomurcuk mu diyeyim bilmiyorum, tam açmamış çiçeklerinde beyaz ağ gördüm. onları kestim hastalıksa yayılmasın diye.
haftada bir kere suladım.
şimdi ise bildiğiniz kuruyo, yani çalı gibi.
ne yapmam gerekir?
internette de birşey bulamıyorum, şarkılar falan çıkıyor gül vb. diye aratınca.

teşekkürler..
0
durgunfoton
(20.12.19)
Gül iç mekanda yetişmez, açık havada olması lazım.
0
gmzo
(20.12.19)
(14)

Çamaşır yıkarken yumuşatıcı kullanıyor musunuz?

gmzo
Annem ben lisedeyken bırakmıştı kullanmayı, gereksiz kimyasal taşıyoruz üzerimizde, kanserojen diye. Sonra ben de evden ayrıldıktan sonra hiç kullanmadım.. Kıyafetlerde sorun değil de havlular kazık gibi gerçekten.Siz ne yapıyorsunuz, kullanıyor musunuz? Alternatif olarak sirke + uçucu yaģ önermişle
Annem ben lisedeyken bırakmıştı kullanmayı, gereksiz kimyasal taşıyoruz üzerimizde, kanserojen diye. Sonra ben de evden ayrıldıktan sonra hiç kullanmadım.. Kıyafetlerde sorun değil de havlular kazık gibi gerçekten.

Siz ne yapıyorsunuz, kullanıyor musunuz? Alternatif olarak sirke + uçucu yaģ önermişler, bunu deneyen var mı?
0
gmzo
(17.12.19)
Ben kullanmıyorum. Havluları da öyle kazık gibi seviyorum. Yumuşak olmasını istersem(nadiren) kurutma makinesinde kurutuyorum.
0
megalomaniac
(17.12.19)
nö.
0
datnet
(17.12.19)
Kıyafetlere hayır, havlu ve çarşaflara sirke+uçucu yağ yapıyorum evet.

Havlular için 1-2 yemek kaşığı sirke ile portakal ya da lavanta yağı;
Çarşaflar için 1-2 yemek kaşığı sirke ile karanfil yağı.

Sirke bildiğiniz düz marketteki 3 liralık beyaz sirke.

Hayır sirke kokusu olmuyor çamaşırlarda, ve hayır havlular kazık gibi olmuyor, yumuşuyor.
0
taurina
(17.12.19)
@tahtına yağlardan 1-2 damla yeter sanırım deģil mi? Deneyeyim ben de bunu.
0
🌸gmzo
(17.12.19)
Sadece beyaz sirke kullanıyorum yumuşatıcı gözüne. Kötü kokmuyor uçucu yağ şart değil.
0
cilekli pasta
(17.12.19)
Kullanmiyorum.
Havlularim da oyle kazik gibi olmuyor.
Bambu havlu al.
0
Flipsflops
(17.12.19)
Kullaniyorum hem de en yogun kokulularindan. Vazgecmiycegim 2 kimyasal yumuşatıcı ve deodorant. Ölene kadar kullanirim.
0
hindistan cevizi
(18.12.19)
Kullanmıyorum.
0
Amaranta ursula
(18.12.19)
Kullanıyorum. Konsantre olanlardan.
0
lisw
(18.12.19)
birkaç çeşit kullanıyorum, hem de severek.
0
blatta hiberna
(18.12.19)
Kullanıyorum. Sadece yumuşatıcı özelinde değil, kimyasal ürünlerin zararlarının çok abartıldığını düşünüyorum. Evet doğal iyidir tamam da, kimyasal da abartıldığı kadar öcü değil.
0
himmet dayi
(18.12.19)
Sivi deterjan kullaninca zaten gerek kalmiyor.
0
chitosan
(18.12.19)
Kullanıyorum, zımpara gibi oluyor havlular yoksa. Kimyasal mimyasal, o mis gibi kokusu yeter.
0
stoa
(18.12.19)
biraktim. deterjanim da sabun rendesi gibi bir sey, guzel kokusu. sirkeyi bir gun meraktan deneyecegim. havlular kazik gibi cikiyor ama kurutucu var. olmasa da bir kere el silence yumusuyor zaten havlu. yani koku disinda cok gerekliligi yok aslinda. ama guzel kokan yeni yikanmis giysi giymis biri yanima gelince bayiliyorum.
0
jimicik
(18.12.19)
(6)

mutfak renk seçim

omonia
merhaba arkadaşlarhttps://www.pinterest.cl/pin/AUaAPF0OEEBWr2blCXHiwV6FllgT0GVsGjMwyqv-4-YSHXSMpdmtbB4/bu yeşil mint yeşili mi sizce mutfakta nasıl durur? country tarzı bir mutfak düşünüyorum.. alternatif olarak :https://tr.pinterest.com/pin/56787645288392279/ bu renk ve son olarak belki beyaz? ama
merhaba arkadaşlar

www.pinterest.cl

bu yeşil mint yeşili mi sizce mutfakta nasıl durur? country tarzı bir mutfak düşünüyorum.. alternatif olarak :
tr.pinterest.com bu renk ve

son olarak belki beyaz? ama kullanmak zor mudur?

tr.pinterest.com

ben ne yapacağım çok kararsızım :(

her türlü tavsiyenize açığım :)

edit : link düzeltildi tesekkurler beretta beretta
0
omonia
(13.12.19)
1 güzel. Beyaz çok leke oluyor.
0
curukturpkokusu
(13.12.19)
Ben de 1 diyorum.
0
Amaranta ursula
(14.12.19)
2
0
neo
(14.12.19)
Yeşiller için çok aydınlık bir mutfak gerekli eğer öyleyse 1 güzel ama değilse beyaz yaptırın derim, sanıldığı kadar çok kirlenmiyor.
0
somethinginthewayshemoves
(14.12.19)
Bizim mutfağımız iki renkli, tam da bu iki renk, çok seviyorum ama s,yendiği gibi aydınlık olmalı. Şuna benziyor: media.theeverygirl.com
0
gmzo
(14.12.19)
Kesinlikle 1. Ferah bir havası var. Beyaz çok klasik ve evet kullanması zor geliyor bana. İkinci ise fazla karanlık bir ton. Çok geniş ve aydınlık bir mutfağınız yoksa hem karartır hem bunaltır.
0
balik kraker
(14.12.19)
(5)

istanbul’da artan uyuz vakaları?

everythingok
bugün eve geldiğimde babam belediyenin tüm caddeleri detaylı yıkattığını söyledi. işçiler uyuz mikrobu için yaptıklarını söylemişler. bir gün önce falan haberlerde de izlediğini söyledi babam. istanbul’da son dönemlerde ciddi artış varmış. göçmenlerden kaynaklıymış vs. siz son zamanlarda böyle bir
bugün eve geldiğimde babam belediyenin tüm caddeleri detaylı yıkattığını söyledi. işçiler uyuz mikrobu için yaptıklarını söylemişler. bir gün önce falan haberlerde de izlediğini söyledi babam. istanbul’da son dönemlerde ciddi artış varmış. göçmenlerden kaynaklıymış vs.

siz son zamanlarda böyle bir şey duydunuz mu ya da izlediniz mi haberlerde falan?

uyuz hayvanlardan insana bulaşır mı? sokak hayvanlarını sık sık besleyen, seven biriyimdir.
0
everythingok
(12.12.19)
Ekimde maltepede askerlik yaptim, 2 kisi uyuz nedeniyle karantinaya alindi 3 hafta odalarinda gecirdiler askerligi.
0
gibicibicis
(12.12.19)
geçen duyuruda birisi yazmıştı ofisteki arkadaşı uyuz olmuş... kedi köpek uyuz geçirirse belli ediyor tüyleri dökülüyor kaşınmaktan vb. insandaki muhtemelen daha sinsi olsa gerek. kaşınsa döküntü olsa bile kıyafetten görünmez nihayetinde.
0
Tears of Devil
(12.12.19)
izmir'de iki tanıdığım uyuz oldu 2 ay önce. daha önce hiç kimseden duymamıştım. burda da birkaç kişiden okudum. var böyle bir şey.
0
anarsika
(12.12.19)
Dermatolog yakinim gecen hafta yogun uyuz salgini oldugunu bir suru vakayla karsilastiklarini anlatti.
0
palmtree
(13.12.19)
Bize de geçen hafta pilates hocamız söylemişti. Bireysel olarak alabileceğimiz bir önlem var mı ki?
0
gmzo
(13.12.19)
(15)

Evli üyelere soru

gmzo
Eşinizden ayrı seyahat planı yapar mısınız, yoksa artık bir aileyiz, nereye gideceksek birlikte gideriz mi dersiniz? Yoksa mesela memleketteki aileyi tek başına ziyaret etmek normal ama, başka gezi olmaz mı? Yoksa tam tersi mi? Buyrun sohbete..Not: Çok isterlerse bekar arkadaşlar da cevap verebilirl
Eşinizden ayrı seyahat planı yapar mısınız, yoksa artık bir aileyiz, nereye gideceksek birlikte gideriz mi dersiniz? Yoksa mesela memleketteki aileyi tek başına ziyaret etmek normal ama, başka gezi olmaz mı? Yoksa tam tersi mi? Buyrun sohbete..

Not: Çok isterlerse bekar arkadaşlar da cevap verebilirler tabii ama, görüşten çok deneyimler doğrultusunda oluşmuş görüşleri merak ediyorum biraz.
0
gmzo
(08.12.19)
Egitim, is, vb. gibi zorunluluksa evet,
Aksi taktirde hayır. Hem madem birlikte bir tatilin tadini cikarabilecek kadar uyumlu degiliz, niye evlendik ki?
0
prole
(08.12.19)
@prole birlikte de plan yapılıyor ama, izinler uyuşmadı birisi memlekete tek gitmek istedi, veya birbirine alan tanımak adına kendi arkadaşlarıyla plan yapmasını doğal karşılamak gibi düşünebiliriz.
0
🌸gmzo
(09.12.19)
Anca beraber kanca beraber. İlk başlarda zor oluyor ama bu prensipte inat edince bir yerden sonra birbirinize alışıyorsunuz.
Zorunlu olmadıkça ayrı gayrı takılmayız.
Doğru bulmuyorum.
Ha bir taraf sürekli böyle bir taleple geliyorsa ( ayri gayri takılmak) bence oturup konuşmak icap eder. Bir sorun olduğu anlamına gelir, bu adaptasyon sorunu da olabilir fakat ne olursa olsun sağlıklı Bir evlilik ve aile yaşantısı için bu isteklerin ortadan kaldırılması gerekir.
0
yesil basli govel santor
(09.12.19)
Aile ziyaretiyse tek gidilebilir.
Yakın arkadaş/kuzen nişan/düğünüyse ve bir tarafın işyeri izni sıkıntılıysa tek gidilebilir.
Cenaze varsa bi tarafın izni sıkıntılıysa tek gidilebilir.
Bunun dışında olmaz.
Ama 50 yaşlarında kız kıza tatil yapmak isteyen evli kadınlar gördüm, gayet güzel vakit geçiriyorlar, kadınlara bu konuda müsade edilmeli bence. Erkekler için aynı şeyi söyleyemiycem malesef.
0
megalomaniac
(09.12.19)
Valla kendim için "tatile eşimle gitmeyeceksem niye evleneyim ki" diye düşündüm (bekarım) ama annem babam ayrı ayrı kendi arkadaşlarıyla tatile gidiyorlar. Ebeveynlerimden daha çomarım demek ki, tatsız.
0
plutongezegendegilmi
(09.12.19)
Memlekete tek basina gitmek cok normal, yilda bir iki kiz kiza tatile cikmak cok normal vs. Iliskiler icin normal budur, boyle olmayacaksa niye evlendik vs. Bunlar cok komik seyler, daha cok genc arkadaslar takiliyor bu tur seylere. Bir kere turkiye'de hele de cocuk olunca esin cocugu alip anneanne yazligina gidip birakip tatil yapmasi, ogretmen ya da calismayan esin haftalarca cocukla yazlikta kalmasi gercegi fln var. Erkekler arasinda da bu durum yazin bekarim diye geyik konusudur hatta. Sacma sapan kurallarla iliski yurumez, cok farkli gerceklikler farkli ihtiyaclar dogurur, bagimli degil bagli olan her insanin nefes almaya ayri kalmaya ihtiyaci vardir bu da normaldir (turkiye'de insanlar birey olarak var olamadigi ve bagimli bireyler olduklari icin ayrica garip bakis acilari da var kesinlikle) size gore dogrusu neyse, o anki ihtiyaciniz neyse ona gore yasayin. Baskalarinin beklentilerine gore yasayip, hayatinizi cope atmayin.
0
kassiopeia
(09.12.19)
Ayrica evlilik bundan sonra tuvalete bile birlikte gidecegiz kurumu degil ki yahu, herkes evlilik kurumu icinde gelisimini, birey olma durumunu korumali ve bu desteklenmeli. Iliski boyle bir sey.
Bir de buna izin vermeyen insanin neden izin vermedigini sorgulamak lazim, bence cok enteresan cevaplar cikar.
0
kassiopeia
(09.12.19)
Modernlikten ölüyordum geçen, o kadar medeni biriyim, ayrı nefes alan bir bireyim, oldu olacak tuvalete de birlikte gidelim geyiğini de çok severim her sıkıştığımda kullanırım. Yine de geceleri yatağıma yatıp gökyüzünü seyrederken, eşinden ayrı tatil planı yapan insanların bir halt karıştırdıklarını düşünmemeye çalışınca bir gülme geliyor, uyuyamıyorum.
0
Hakan1980
(09.12.19)
Annemler ilçede, zaman zaman eşimle, işi vs varsa onsuz da giderim, tamamen müsaitlikle ilgili. onun annesi zaten aynı apartmanda olduğundan ve başka akrabası olmadığından sorun yok.
Gezilereyse eşim yurt dışına çıkmayı pek sevmez, (gerçi geçenlerde bir yeşil ışık yakmıştı ama şimdiye kadar böyleydi en aZından) annesininse çok kafa bir grubu var ve fellik fellik gezerler, evlendiğimizden beri yurt içi gezilerimi eşimle dışları da annesiyle yapıyorum :)) bazen de kendi annemle.
Şimdi bir bebeğimiz oldu, dengeler değişebilir.
Henüz hiç arkadaşlarla kız kıza ya da erkek erkeğe tatile çıkmadık, aslında pek aklıma da gelmedi benim, onu bilmem ama belki iki üç günlük dedikodu turları olabilir :) düşününce caZip ama herkes evli barklı, zor o iş.
0
somethinginthewayshemoves
(09.12.19)
genelde birlikte plan yapariz, ama ayri ayri tatil yaptigimiz da olur. Kimi insan belli bir yeri cok tercih etmez, bir esin izni olur, digerinin olmaz, cesitli nedenleri olabilir.

bunun modernlik ile bir ilgisi yok. tumuyle insani bir durum. kocasi ya da karisinin kulu olmayan herkes istedigi gibi tatil yapar. biri daha soylemis, "birey" olmanin dogal sonucu bu.
0
ebabil curnatasi
(09.12.19)
mesela haftasonu kamp ya da motosiklet gezisi gibi hobisel aktiviteler için ayrı plan yapıyoruz haricindeki tatillerimiz asla ayrı yapmayız
0
mirty
(09.12.19)
hobisel tatilleri bir kenara bırakarak konuşuyorum, belki birey olamamışımdır ama eşim bensiz tatil planı yapsa şahsen üzülürüm ya, hani zaten kaç günlük tatil var ki ne güzel beraber vakit geçirirdik diye düşünürüm.
0
evde liyakat kalmamis
(09.12.19)
Hayat akışı içerisinde bazen tek başına memleket ziyareti yapmak zorunda kalıyorum mesela eş kişisi iş seyahatinde oluyor veya mesaisi oluyor ama benim memlekete gitmem gerekiyor bir sebepten o zaman tek başıma gidiyorum (hele ki çocuktan sonra daha da ihtiyaç oluyor) amma velakin tamamen keyif amaçlı olarak seyahat edeceksek eş kişisi ile beraber plan yaparız yani şu aşamada tamamen zevk için eşlerin ayrı seyahat etmesi benim içime sinmiyor bu bireysel tercih genelleme yapılamaz.
0
iwillsee
(09.12.19)
Tatil = Keyif , ben bu keyif kısmını hanımla paylaşamayacaksam neden tatile çıkayım ki ? Zamanlar denk gelmiyorsa denk geleni elbette bulunur , öbür türlü ne demeye sevip sevişiyorsunuz siz bu insanlarla :)

İş için buluştuğumuz insanlar veya eş dostla bir yerde denk geldiğimizde '' aaa şurada falanca dükkan var zıkkımı meşhur dediklerinde'' hanım yanımda yoksa asla yemem. Tokum derim , çirkef yaparım yemem amaaaa en geç 2 gün içinde hanımıda alıp giderim illaki denemeye :) Arkadaşlar evlenince sevgililik bağınız kopmuyor (net bilgi) onsuz keyif nası olur kafa basmıyor bende.
0
synax
(09.12.19)
Ya ben buna uzun uzun cevap yazmıştım, göndermemişim meğer.

Ayrı seyahat edilir, tatil yapılır ne olacak. Benim eşim motorla geziyor, kamp yapmayı seviyor, kalabalık da bir motor/kamp grupları var. Ben kamp, çadır falan sevmiyorum; ancak haftasonu, en fazla 2 gece, tesisli bir yerde olursa (ve eşim tesisin VALLAHİ ÇOK TEMİZ olduğuna garanti veriyorsa) idare edebiliyorum. Ama bu kamp grubu 4-5 günlük etkinlikler yapabiliyor. E ben gitmek istemiyorum, gidince keyif almıyorum; adam benimle evlendi diye bir daha uzun kamp yapmasın mı? (Çoğu işi gücü olan, evli barklı, bazıları çocuklu insanlar olduğu için zaten nadir oluyor böyle organizasyonlar, hatta en son böyle uzun tatil yapabildiklerinde daha yeni sevgiliydik.)

Yurt dışına beraber gidelim tabii, sırf kendimize ait tatil ve gezi programları yapalım, onu istiyorum ve önemsiyorum. İş için 2-3 günlüğüne bir yere gittiğinde keyfim isterse ben de katılırım, aile ziyaretleri duruma göre tek de olur beraber de gideriz. Ama ben sevmiyorum diye eşimin çadır kampına gitmemesini beklemem, o saçma.
0
kobuzchu kiz
(09.12.19)
(11)

3 bin TL maaş alan biri İstanbul'da ayrı eve çıkabilir mi?

masolitude
Selamlar. Yolda harcadığım zamanlar canıma tak etti ve artık ana baba yanından ayrılıp ayrı eve çıkmak istiyorum. Düşündüğüm lokasyon -mümkünse- Yenikapı-Hacıosman metrosu duraklarından birine yakın bir muhit. Sigara kullanmıyorum. Bu gelirle çok mu sefillik çekerim? Aynı durumda olan ikinci bir ark
Selamlar. Yolda harcadığım zamanlar canıma tak etti ve artık ana baba yanından ayrılıp ayrı eve çıkmak istiyorum. Düşündüğüm lokasyon -mümkünse- Yenikapı-Hacıosman metrosu duraklarından birine yakın bir muhit. Sigara kullanmıyorum. Bu gelirle çok mu sefillik çekerim? Aynı durumda olan ikinci bir arkadaşım da var. Dolayısıyla masrafları yarı yarıya gibi düşünebilirsiniz. Eğer çık gel derseniz tavsiye ettiğiniz muhitler nereler?

Sevgiler
0
masolitude
(06.12.19)
Planlı harcama yapar ve ev arkadaşıyla çıkarsanız, olur. Fakat önce para biriktirin ilk harcamalar için.. Depozito, emlakçı, mobilya derken iyi bir harcama yapmanız gerekecek. Kredi kartına yüklenip, eve çıktıktan sonra ödemeye çalışırsanız zorlanabilirsiniz.
0
gmzo
(06.12.19)
2 kişi mecidiyeköyde 1500-2000 arası çıkarsınız.
0
a darkness coming
(06.12.19)
istanbul'da yaşamıyorum ama buna rağmen sakın diyorum. Bir süre daha paşa paşa aile evinde kal, kenara atabildiğin kadar para at.

Eve çıksan ne yapacaksın ? Eşyaları nasıl alacaksın ? bir yatak 2 perde alayım desen bile dünya para tutuyor.

Ağır sefillik çekersin.
0
kimlanbu
(06.12.19)
Bunu denemek istiyorsan bazıları eşyam hazır direkt gel diyen ilanlar oluyor, oralarda dene, eşya falan almaya kalkma.
0
liberal
(06.12.19)
liberal+1

O paraya istediğin lokasyonda yaşaman çok zor. Ahir gibi evler bile cok pahali. Daha bunun ısınması var, elektrik, su, internet ohooo.
0
himmet dayi
(06.12.19)
manyak mısın otur oturduğun yerde. depozitosu, emlakçısı, evin eşyaları, elektrik su doğalgaz aboneliği için güvence bedelleri, bunların aylık faturaları, aidatı, ısınması dıvdıvının dıvdısı vs.. durduk yere borca girmenin mantığı yok, ha bunlar için ayrıca birikmişim var, basar geçerim bıktım artık diyorsan sen bilirsin. iki arkadaş da olsanız kurtarmaz, kurtarsa bile sefillik çekersiniz. psikolojiniz bozulmaya başlar. kredi falan çekerim dersen sakın ha derim. ayrıca arkadaşınla ne kadar samimi olursan ol ev arkadaşlığı başkadır, olmadık şeylerden aranız bozulur.

yıllarca evim işime yakın oldu, evet çok süper bi olay, hayatta işe uzak ev almam/tutmam dedim. ama gel gör ki 5 aydır işe uzak bir yerdeyim. çok da zorlandığım söylenemez, memnunum. araba yoksa al güzel bi kulaklık, aç müziğini-podcastini takıl devam et.
0
Improbable
(06.12.19)
İki ya da 3 arkadaş olarak çıkabilirsin.
0
roket adam
(06.12.19)
4 bin maaş ile çok istememe rağmen cesaret edemiyorum.

Istanbulda 5'in altı maaş ile tek başına eve çıkmak asgari şartlarini koruyarak mümkün değil maalesef.

Yemem içmem gezmem harcamam diyorsan olur tabi.
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(06.12.19)
fikirleriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. varsa başka yorumu olan yine okumak isterim.
0
🌸masolitude
(06.12.19)
Hayat kaliteniz başka şekillerde kötüleşmeye devam eder, bir de üstüne para veriyor olursunuz. Ev ile ilgili başka sıkıntılar yoksa -bence- değmez.
0
marjory
(06.12.19)
hepsi mininum düşünülürse;
1500 lira kira
kışın faturalar (elektirik+doğalgaz+su+telefon+adsl) 500 TL
mutfak masrafı 400 TL
yol masrafı 200 tl

2600 tl hiçbir şey yapmadan giti.

tek kişi için min. düşünüldü. iki kişiyse evet bunlar yarıya iner.
ama, özellikle ilk eve çıkarken alınacaklar için zaten birikim şart
emlakçı komisyonu
2 kira depozit
beyaz eşya (2. el bile olsa)
yatak
tv
dolap

AİLENİN YANINDA KAL VE PARA BİRİKTİR.
0
neo
(06.12.19)
(5)

Kan tahlilinden önce kahve?

gmzo
Yarın sabah kan vereceğim, aç karna gideceğim ama sabah sade kahve içebilir miyim?
Yarın sabah kan vereceğim, aç karna gideceğim ama sabah sade kahve içebilir miyim?
0
gmzo
(27.11.19)
Hocam kan testindeki bazı parametreleri etkileyebilir. İçmemenizde fayda var
0
mey17
(27.11.19)
Ne testi yaptiracaginiza göre değişir. Hemogram yapılacaksa içmeyin. Atıyorum karaciğer markerlari bakilacaksa içebilirsiniz.
0
old possum
(27.11.19)
@old possum vitamin, şeker, tiroid, genel kontrol amaçlı tahlil isteyeceğim
0
🌸gmzo
(27.11.19)
Şeker ile kolesterolü etkiler
0
mey17
(27.11.19)
Mey17+1. Şeker ve kolesterolü etkiler.
0
old possum
(27.11.19)
(8)

lisans kız ve yüksek lisans-doktora erkek ilişkisi

diffarentiationation
akademide nasıl bakılıyor? yüksek lisans yapıyorum ve lisanslarla muhattap olmamam gerektiğini hissediyorum. hocalar özele inmedi ama sınavlarda gözetmenlik yaparken asla muhattap olmayın, en fazla yerlerini değiştirin diyorlar.iyi gözle bakmazlar gibi geliyor, tavır alıp önümüze taş koyarlar mı?
akademide nasıl bakılıyor? yüksek lisans yapıyorum ve lisanslarla muhattap olmamam gerektiğini hissediyorum. hocalar özele inmedi ama sınavlarda gözetmenlik yaparken asla muhattap olmayın, en fazla yerlerini değiştirin diyorlar.

iyi gözle bakmazlar gibi geliyor, tavır alıp önümüze taş koyarlar mı?
0
diffarentiationation
(19.11.19)
Bu dediğin doğru olsa akademide evli olanların çoğu hala bekardı. Hocaların dediğine bakma yürü gitsin.
0
windows95
(19.11.19)
Aral. Gör. müsünüz gözetmenlik yapıyorsunuz. Personelseniz kendi bölüm öğr. pek hoş olmaz. Ayrıca sadece gözetmenlikte mi muhattap oluyorsunuz. Başka yerde denk gelmiyor mu
0
fezagezgini
(19.11.19)
hocalarin bilmesi alakadar edilmesi icin bir sebep goremiyorum. "lisanslarla muhattap olmamam gerektiği" gibi bir sey yok bence kiz resitse. en azindan benim okulumda lisanstan biri master yapan biriyle ciksa son derece siradan bir durum olurdu. dedigin o sinav politikasi baska senin bu durum baska.
0
hot potato
(19.11.19)
olaya noktayı koyuyorum, kendi bölümündekilerle mutlaka mesafeni koru, diğer bölümlere atış serbest.
0
lata
(19.11.19)
Etik değil.
0
gmzo
(19.11.19)
lata +1
0
dedim ben sana
(19.11.19)
Lisans öğrencisi kız & aynı bölümde asistan erkek çift 3-4 tane fln vardı bizde. Çiftlerin biri evlendi hatta.
0
pati
(19.11.19)
lata+1

Birisinden birisi okulu uzatip kendi sevgilisi Master'ken lisans kalan olursa tamam ama öteki türlüsü hos karsilanmiyor.
0
chitosan
(19.11.19)
(7)

Nevresim takımlarının hep allı güllü olması

i ve been mistreated
yalnız yaşayan bir erkek olarak bu konudan çok müteessirim. ben soyut, geometrik, modern desenler, daha koyu veya durağan renkler istiyorum ama karşıma hep uçuk renkler, çiçekler böcekler çıkıyor. görece bana uygun ürünler satan bir internet mağazası biliyor musunuz?
yalnız yaşayan bir erkek olarak bu konudan çok müteessirim. ben soyut, geometrik, modern desenler, daha koyu veya durağan renkler istiyorum ama karşıma hep uçuk renkler, çiçekler böcekler çıkıyor. görece bana uygun ürünler satan bir internet mağazası biliyor musunuz?
0
i ve been mistreated
(31.10.19)
İkea
0
astrid
(31.10.19)
ikea +1
0
duygusuzromantik
(31.10.19)
Chakra
0
iwillsee
(31.10.19)
H&m Home
0
gmzo
(31.10.19)
ben terziye yaptırıyorum. eğer istediğiniz kumaşı bulursanız siz de toptan kumaşı alıp diktirin. ben düz siyah sevdiğim ve bulamadığım için bir sürü düz siyah nevresim takımı yaptırdım.
0
Tears of Devil
(31.10.19)
taç'ın basic serisi çok güzel ama fiyatı çiçekli böcekli şeylere göre daha fazla maalesef.
0
asisamus
(31.10.19)
chakra ve h&m home +1
zara home da var, sezona göre değişkenlik gösteriyor.
0
blatta hiberna
(31.10.19)
(4)

Araştırma görevlisi olmak için ne zaman başvuru yapmalı?

the coon
Bilenler bilir bu ilanların çoğunda tezli yüksek lisans yapıyor olmak ibaresi geçiyor. Yükseğe yeni başlamış birinin başvurması nasıl karşılanır? Okulların farklı şehirlerde olması bir problem yaratır mı? Tez senesini mi beklemek gerekir? Cevap verenlere şimdiden teşekkürler.
Bilenler bilir bu ilanların çoğunda tezli yüksek lisans yapıyor olmak ibaresi geçiyor. Yükseğe yeni başlamış birinin başvurması nasıl karşılanır? Okulların farklı şehirlerde olması bir problem yaratır mı? Tez senesini mi beklemek gerekir? Cevap verenlere şimdiden teşekkürler.
0
the coon
(22.10.19)
Yeni başlamış olmak bir sorun yaratmaz, pozisyona uygunsanız tam tersi, daha uzun süre asistan olmanız hocaların işine gelir genelde. Fakat eğitim aldığınız kurumun farklı şehirde olması sorun olabilir, git-gel yapmanızı isteyebilirler, yorucu olur..
0
gmzo
(22.10.19)
Devlette yükseği yaptığınız şehirde araştırma görevlisi olabiliyorsunuz. Başka şehirde değil diye hatırlıyorum . Yönetmeliğe bir bakın
0
ykyt
(22.10.19)
Farklı bir şehirde araştırma görevlisi kadrosuna kabul edildiğin taktirde eğer ki kadrosuna dahil olduğun üniversite kabul ederse orada yüksek lisansına devam edebiliyorsun, genelde sıfırdan başlatıyorlar ancak bu gözünü korkutmasın sonuçta bir meslek edinmiş olacaksın.
0
penceredengorunenmorbina
(22.10.19)
Hemen başvur, bekleme. Farklı şehirde olursa hocaların sana karşı bir önyargısı olabilir çünkü sürekli okulda olman bekleniyor. Mesela boğaziçi'nde böyle bir çocuk vardı, sakarya üniversitesi'nden gidip geliyordu. Sonra tez savunmasında bıraktılar.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(22.10.19)
(8)

Ne sıklıkla cam silinir??

hindistan cevizi
Camlari ne sıklıkta silmek lazim, perdeleri ne sıklıkta yikamak lazim arkadaslar?? Yeni silmisim camı yağmur yagmis tekrar mi silicem ?
Camlari ne sıklıkta silmek lazim, perdeleri ne sıklıkta yikamak lazim arkadaslar?? Yeni silmisim camı yağmur yagmis tekrar mi silicem ?
0
hindistan cevizi
(20.10.19)
3-4 ayda bir siliyorum ben. her defasinda ne gerek var.

perdeleri senede bir filan genelde.
0
duygusuzromantik
(20.10.19)
Camları haziranda silmiştim, kış boyu silmeyi düşünmüyorum sürekli kar yağmur yağacak.
Perdelerin 1 senesi Ocak’ta doluyor ama hala temiz görünüyor bence kirlenmedi. Yine de ocak-Şubat gibi bi yıkarım heralde.
Camları ve perdeleri aynı anda halletmek lazım, en azından içlerini silmek lazım perdeler yıkanınca.
0
megalomaniac
(20.10.19)
camlari arada silmek gerekli bu arada millet. hem ciddi olarak iceri giren isik miktari artiyor, hem disari bakinca daha smooth görüntü oluyor, yoksa yurt gibi oluyor.

ama daha önemlisi kirli olunca birikiyor kir kuruyunca ve cami acinca iceri geliyor o tozlar. kum oluyor ev hep.
0
duygusuzromantik
(20.10.19)
Camlar da perdeleri de 6 ayda bir yikatiyorum. Camlar silinirken perde de makineye giriyor. Pratik oluyo.
Ama perde 1 sene de olur bence de
0
Flipsflops
(20.10.19)
Yerine göre değişir o yüzden net bir cevap vermek zor. Hatta bazı yerlerde tozlanma çok az oluyor yılda 1 defa bile yeterli olabiliyor öte yandan büyükşehirlerde tozlanma çok fazla bazı yerlerde 1 haftada camlar kararabiliyor.
0
eymed
(20.10.19)
açık cephelerde ayda 1, kapalı cephelerde 2-3 ayda bir.
0
Bruce
(20.10.19)
Istanbul'da, merkezi yerde, 3 cepheli, bol pencereli bir evde oturuyorum. Özellikle lodosun vurduğu cephedeki camların temiz kalabilmesi için her hafta silmek lazım. Fakat öyle bir zamanımız yok tabii ki, dolayısıyla yılda 1-2 kere camları silip, sonra yalnızca açtığımız kanatları siliyoruz rahatsız oldukça hızlıca. Başka şekilde baş etmek mümkün değil, yardımcı da almıyoruz şimdilik. Tül perdeleri senede bir yıkıyoruz, storları alalı iki sene oldu henüz temizletmedik.
0
gmzo
(20.10.19)
dışarı görünmüyorsa silinir. yoksa silinmez.
0
babilbaligi
(21.10.19)
(10)

Yeni binalar depreme dayanıklı mı

kiriko
Arkadaşlar 5 yıllık binada oturuyoruz.Yeni binaların sağlam olduğunun kanıtı var mı? Yani deprem yönetmeliğine göre mi yapılıyor bunlar bilgisi olan var mı
Arkadaşlar 5 yıllık binada oturuyoruz.Yeni binaların sağlam olduğunun kanıtı var mı? Yani deprem yönetmeliğine göre mi yapılıyor bunlar bilgisi olan var mı
0
kiriko
(27.09.19)
Projeden inşaata kadar hep yönetmelik var. Aksini inşa etmeye tenezzül edilmeyecek bir şey. Sağlamdır korkmayın.
0
catch the arrow
(27.09.19)
Korkmayın, dünyanın en üçkağıtcıı müteahhiti bile o binayı yapmış olsa demir ve beton konusu onun keyfine kalmış bir şey değil.

Kapısı penceresi mutfağı dökülüyor olabilir, ama karkasından emin olabilirsiniz.
0
John Bloor
(27.09.19)
Projeyi kimin yaptığına göre değişir. İlk olarak, maalesef, yapı denetleme firması adı altında faaliyet gösteren kurumlar ahbap-çavuş ilişkisi çerçevesinde, parayı veren düdüğü çalar şeklinde rapor hazırlayabiliyorlar. Burada en önemli kısım denetleme. Evet, ortada bir yönetmelik var ancak bu yönetmeliğe ne kadar uyulduğu ve nasıl denetlendiği asıl mesele. Bunun yanında, binanızın bulunduğu bölgedeki zemin türüne göre nasıl bir çalışma yapıldığı önemli. Bina, deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde tasarlanmış olsa dahi, temel mühendisliği bakımından yeterli çalışmalar yapılmadıysa ve binanız sağlam olmayan bir zemin üzerindeyse, bu durum binanızın hasar almasıyla sonuçlanabilir. Kısaca özetlemek gerekirse, inşaat mühendisliği detay isteyen ve planlamanın önemli olduğu bir dal. Günümüzde rant sağlamak için alelacele 3 ayda bitirilen proje ve yapıları düşününce de kafada soru işaretleri oluşmuyor değil.
0
einsteinin kedisi
(27.09.19)
2001'den sonra yapılanların çok daha iyi olduğunu söylüyor uzmanlar. Yine kurallardan kaçabilen var mıdır bilmiyorum. Yani kullandığı malzeme iyidir ama yerleşimde yük dağılımında bi sıkıntı yapmış olabiliyorlar mı mesela ben de bunu merak ediyorum.

Yine de 5 yıllık binaya güven, ben hep 30 yıllık binalarda oturdum/oturuyorum. Ama zemin muhabbeti var o da ayrı. Şimdi Beylikdüzü tarafında 5 yıllık mı daha iyi yoksa faya uzak sarıyerde 20 yıllık mı? kimse pek bilemez sanırım.
0
nhk ni youkosu
(27.09.19)
yapı denetim işi biraz komik. sınava girdiğini düşün, sınavdaki gözetmenin parasını sen veriyorsun ve gözetmeni kendin seçiyorsun. ne kadar güvenilir bir sınav olabilir?
belediyeler falan da var da belediye işte, rantın başını tutan adamlar.
0
denek hayatım
(27.09.19)
bina sağlam olabilir ama bir o kadar da zemin önemli.
son 5 yıldır hızlı yapılaşma olduğu için aceleden çoğu yerde zemin etüdü, raporu vs kimsenin umrunda olmuyor daha doğrusu, çabuk çabuk bitsin diye kimlere kim bilir nasıl para yediriyorlardır, sonuçta türkiye burası isveç miyiz biz.

ama beton ve diğer malzeme kullanımında arkadaşlara katılıyorum, 99 öncesi yapılarla ilgisi yok.

kişisel olarak 2000-2010 arasında yapılan binalara daha çok, 2010-2019 arası yapılanlara ikinci sırada güveniyorum.
0
jimjim
(27.09.19)
Jimjim +1

2007den sonra çıkan deprem yönetmeliğiyle birlikte hazır beton ve nervürlü demir kullanımı zorunlu hale geldi. İşçilerin 3/5 su katma ritüelleri son buldu.
0
filipis
(28.09.19)
Zemin ve denetim ile ilgili doğru şeyler söylemişler arkadaşlar. En basit şekilde şöyle anlatayım: Toki ile çalışan bir hocam var, belediye ile görüşmeye ve alan görmeye gidiyorlar İstanbul'u yeni gelişmeye başlayacak olan bir bölümüne. Gittiklerinde görüyorlar ki, alan doldurma. İki tepenin arası doldurulmuş, şimdi bina yapacaklar gibi düşünün. Doldurma olduğu için de öyle radye temel yapayım, yönetmeliğe göre malzeme kullanayım bina sağlam olur diye bir şey olmuyor malesef. Önce zemine kazıkların çakılması gerekiyor, fakat maliyeti çok artıracağı için "yetkililer" istemiyor. Malum partiden olduklarını, daha plan bile okuyamadıklarını söylemeye gerek var mı, bilmiyorum.. Liyakat diye bir şey kalmadığı için, önemli pozisyonlar iş bilmeyen ve yalnızca cebini düşünen adamlarla doldu. Ülkeyi yaşanmaz kılan, sonumuzu getirecek olan da bu.
0
gmzo
(28.09.19)
eksisozluk.com okuyun lütfen.
0
apartman teyze
(28.09.19)
99 depreminde cogunlukla rezil haldeki binalar yikildi.
bizzat sahidim, kurdan gibi kolonlara, suyu bol katilmis harcla (beton yerine) cekme demirle, projesiz, kontrolsuz, okuma yazmasi kisitli kalfalarin elinde 8-9 katli apartmanlar diktiler. ve bunlar yikildi.

muhendislik hizmeti almis, betonu fabrikasyon, demiri saglam yapilarin daha saglam olmasi, ayakta kalmasi beklenir. ancak burasi bazi acilardan ne yazik ki hindistan gibi, pakistan gibi. yine 99'de, binayi saglamlastirmak icin bilim disi, teknige ters guclendirme yontemleriyle, tasiyici sisteme zarar veren, yikilmasina neden olan uygulamalar da olmustu.

ozetle, yeni binalar, 99 oncesi imalatlardan genel olarak iyidir.
ancak ne kadar iyidir? depreme dayanir mi? bunu soylemek icin uzmanlara danisip, inceleme yaptirtmalisiniz.
yaptirdiniz, aydinlandiniz. evinizin durumunu artik biliyorsunuz. pekiyi ya okul, is yeri, hastane, misafirlikteki ev, kahvehane, sinema salonu, yol, kopru, viyaduk, vb vb?
vb deprem sonrasi salgin hastalik riski, iletisim, ulasim vb. bunlarla tek basiniza basa cikamazsiniz.
ki zaten bu nedenle "devlet"e vergi oduyorsunuz.
0
viva paulista
(28.09.19)
(20)

Depremden dolayı çok gerginim

tuborg yesili
Beşiktaşta 99u yaşamış bir arkadaşımı yalnız bırakmamak için onunla kaldım. O ilaç içip uyudu ama ben uyuyamıyorum. Sürekli depremlere bakıyorum ve minik minik olmaya devam ediyor. Beşiktaş güvenilir bir yer mi risk altında mı? İnanılmaz huzursuzum. Arkadaşıma belli etmemek için gerginliğimi baskıla
Beşiktaşta 99u yaşamış bir arkadaşımı yalnız bırakmamak için onunla kaldım. O ilaç içip uyudu ama ben uyuyamıyorum. Sürekli depremlere bakıyorum ve minik minik olmaya devam ediyor. Beşiktaş güvenilir bir yer mi risk altında mı? İnanılmaz huzursuzum. Arkadaşıma belli etmemek için gerginliğimi baskıladım ama o uyuyunca şu an kendi kendimi yiyorum.
0
tuborg yesili
(27.09.19)
Bugün haberturk'te şunu söylediler 'bu deprem büyük depremi tetiklemiş olabilir mi? Olabilir. Fakat depremin ne zaman olacağı belli değil, olamaz da. Dünden bir farkı yok bu durumun. 3 saat sonra da olabilir, 3 gün sonra da, 3 yıl sonra da, 30 yıl sonra da.' E sürekli olarak huzursuz bir şekilde uyuyamacagimiza göre kendinizi sakinleştirmeye çalışın. Tedbirli olun tabii ki ama bugün deprem oldu diye hemen yarın büyük deprem olacak diye bir şey yok.

Önemli olan hızlı bir şekilde kendi onlemlerimizi tamamlamak.
0
fraise
(27.09.19)
Herkes çok gergin. İlk başlarda normaldim ama gün içinde her yerden durmaksızın deprem duymaktan gerildim. Bütün sosyal medya deprem. Bakmayayım dedim o aptal ses kayıtlarını yolladı biri. Üstüne 23.20deki deprem olunca ben orda koptum artık. Tedbirim elimden geldiğince var. Bir yerden sonrası gerçekten insanın elinde değil. Tek isteğim öleceksem de huzur içinde ölmek. Bu muhabbetler beni de depremden beter etti.
0
noisette
(27.09.19)
Hangi mahalledesiniz bilmiyorum ama Beşiktaş'ın dolgu zemin olmayan kısımları epey sağlam diye biliyorum. O anlamda rahat olabilirsiniz.
0
chihirovekohaku
(27.09.19)
Ben böyle konularda soğukkanlı ve olursa olur amk napıcaz kafasında bir insanım ama özellikle şu yazıyı okuduktan sonra ben bile başka bir şehre taşınmayı düşünür oldum. Kaldı ki 99'u bire bir yaşamış ve yakınlarını kaybetmiş, uzun süre çadırda prefabrikte yaşamış bir insanım.

evrimagaci.org

Bu deprem olacak ve 30 seneyi bulmayacak yukarıda söylendiği gibi. ve güvenli yerde olup ölmesen bile İstanbul yaşanabilecek bir yer olmayacak uzun bir süre. Bunu bile bile hayata devam etmek benim gibi gamsız bir insan için bile tedirgin edici. Tedirgin olmakta haklısın. Tedirginliği azaltmak için somut ve etkili adımlar atman gerek, o da bana bu şehri terk etmek gibi geliyor. Kolay mı değil, hele ki İstanbul'da yaşamayı seven ve şehrin keyfini çıkarabilen biri olarak benim için hiç kolay değil. Sakinleşip akılcı ve uzun vadeli planlar yapmak lazım.
0
Bruce
(27.09.19)
İstanbuldaki son 6/8 maksimum 10 ayım zaten.
0
🌸tuborg yesili
(27.09.19)
gergin olmakta haklisin. ben zamaninda "depremden korkmuyor musunuz, bu sehirde nasil yasayabiliyorsunuz?" dedigimde demedigini birakmamisti insanlar, "oyle bir ihtimal icin hayati zehir edecek degiliz" seklinde, sanki deprem olacak diye ben kendi mabadimdan uydurmus da paranoya yapmisim gibi abuk sabuk laflar edenler vardi.

mecbur olmadigi halde bu korkunc tehlikeye ragmen istanbul'da 500 yillik binalarda yasayan insanlari asla anlamiyorum. yuz binlerce cana mal olabilecek bir felaket icin "ben orada degilim, kafam rahat" demek imkansiz elbette ama ben yine de ankara'da oldugum icin nispeten rahat uyuyabiliyorum.

bok var herkes dolustu su lanet sehre. yozgat'ta yasayin demiyorum ama iyi okul baska yerde yok mu? iyi is baska hicbir sehirde mi yok? tamam rezil politikalar yuzunden her sey istanbul'a yigildi, bazi alan ve isler icin cidden istanbul disinda ekmek yok ama bu kitle ne kadar kalabalik? 16-17 milyonun gercekten ne kadari istanbul disinda yasasa hayat kalitesinde kayda deger dusus yasar?

gidin kardesim, depremde olmezseniz kaosundan gurultusunden oleceksiniz zaten, hala niye diretiyorsunuz?
0
der meister
(27.09.19)
@der meister Sen 3 senelik bir öğrenci olarak İstanbul'u kolayca terk edip gitmiş olabilirsin Ankara'ya. Fakat insanların evi, ailesi, akrabaları, arkadaşları, hatıraları, düzenleri, her şeyleri burada. Sınırlı hayat deneyiminle atıp tutmaktan, insanlara aptal muamelesi yapmaktan vazgeç artık. İnsanlar yerleşik düzenini ve hayatını, başkalarının rant ve çıkarları için neden terk etmek zorunda? Bu sinir ve çok bilmişliğin hedefi yanlış değil mi sence de? İnsanlar senin kadar düşünemiyor mu sanıyorsun? Ankara'ya taşındığın için seni tebrik ederiz, fakat 3-5 ayda bir çıkıp, deprem bölgesinden farklı bir yere taşındığın için yaptığın bu ukalalığının kimseye faydası yok.
0
gmzo
(27.09.19)
Beşiktaş Güvenilir mi? Soruya bu haliyle kimse yanıt veremez. Neden?

1 zemin
2 binanın kendisi

Hakkında bir şey bilmiyoruz. Diyelim ki çok berbat bir zeminin olduğu yerde bina. Gerekli zemin iyileştirme yöntemleri kullanıldıysa zeminin kötü olması sorun teşkil etmeyecektir.

Binanın sağlamlığını da dışarıdan bakarak anlamak mümkün değil. Projesine bakarak da anlaşılamaz. Malzeme olarak ne kullanılmış ve o malzemenin şu anki durumu nasıl bunu bilmemiz lazım.

Bir başka olay da şu. Diyelim ki müthiş sağlam bir binaya taşındınız Beşiktaş’ta. Zemin de mükemmel.

Deprem oldu sizin yapınız neredeyse hiç hasar almadı. Yanınızdaki 5 katlı bina yan devrildi geldi sizin binaya vurdu. Güm. O depreme dayanan binanız yerle bir olabilir.

Yani şunu demek istiyorum. Elinizden gelen bir şey var mı? Depreme karşı bireysel olarak ne yapabilirseniz yapın. Ama depreme karşı bireysel önlem almak işin belki %1lik kısmı. %1i küçümsemiyorum ama kafaya takmaya değecek bir şey değil diye düşünüyorum. Eğer mümkünse, imkanınız varsa tek katlı etrafı açık Bahçeli güzel bir eve taşının. Onun dışında yapabileceğiniz çok bir şey yok.

İstanbul için genel olarak Marmara denizine yaklaştıkça risk artar kuzeye Karadeniz’e yaklaştıkça risk azalır. Ama çok aşırı genelleme bu tabii.

İstanbul’dan taşınma meselesine gelince.

Ülkede tarım yok. Yapılan her 3 yatırımdan 2si İstanbul’a yapılıyor. Anadolu’daki bir yerel seçimde bile İstanbul’daki mega projelerden bahsediliyor. Çünkü başka bir yatırım yok. Tarımı bitirdik, hayvancılığı bitirdik. Bir zamanlar tarla ekip biçen adamlar şimdi İstanbul’da üç kuruşa hayatta kalmaya çalışıyor. Bu insanlar şımarıklık yapmıyor. Boğaz’da latte içmekten vazgeçemeyip memleketine denemeyen insanlar değil bunlar. Hakikaten adamın memleketinde yapacak iş kalmadı. E şimdi bu adama siktir git memleketine dersen adam da “tabii ki açlıktan ölmek daha güzel deprem olacakmış hemen memleketime dönmeliyim” demiyor. Orada açlık garanti. İstanbul’da şansını deniyor işte. Vay efendim deprem olacağını bile bile burada yaşıyor bu mallar demek bence çok mesnetsiz. Dünyadan ve gerçeklerden aşırı kopuk bir bakış açısı.

Bu nüfusla İstanbul’da herhangi bir afete karşı önlem almanın da imkanı yok. Yok. Bilimsel olarak bu kadar insan trafiğini afet sonrası yönetebilmemize olanak yok.

İstanbul nüfusu 20 milyon desek. Sadece 4te 1i depremden etkilense, bunların da sadece ve sadece 4te 1i evlerinden dışarı çıksa 1milyon 250bin kişi deli dana gibi ortalıkta dolaşacak. En iyi tahmin bu. Her bir toplanma alanına 100 kişi toplansa 12500 tane toplanma alanına ihtiyaç var. Fiziken mümkün değil.

Şu saatten sonra başka şehirlere yatırım yapılıp İstanbul dışındaki şehirleri de iş açısından çekici hale getirmezlerse durum daha da kötü.

Bireysel olarak yapabileceğiniz çok bir şey yok(Boğaz manzaralı katre keyfini bırakamıyorum diyenlerden değilseniz). O zaman bütün gün oturup bunu düşünüp kafayı yemenin anlamı yok.
0
levpontryagin
(27.09.19)
Denize ne kadar yakınsanız o kadar riskli, Beşiktaş da riskli ilçelerden. Binanın yeni ise (en fazla 15 yaş) hiç korkmayın, Allah'ın izniyle birşey olmaz.

Ama bina eskiyse çok riskli, bir an önce eski binalardan uzaklaşmamız lazım.
0
John Bloor
(27.09.19)
ben akşam iki saat deprem programı izledim.

özetle sağlam zemindeki bir gecekondu ayakta kalabilirken, çamurluk, kumluk bir yerdeki son sistem depreme dayanıklı binalar çökebilir dediler.

ayrıca bu japonyada beşik gibi sallanıp yıkılmayan binaların hepsi de çelik konstrüksüyonmuş , bizdeki gibi betonarme ve acayip garip garip temelli değilmiş.

o yüzden kime nasip kime kısmet bilinmez bu iş, zaten ne zaman olacağı da belli değil.

ha şimdi sen korktun uyumadın da ben uyudum mu? ben de uyumadım. çok kafaya takmamak lazım.

uyurken yakalanmasan, tuvalette, banyoda yakalanırsın veya alakasız bi yerde, araçla bir tünel içinde, marmarayda, ne bileyim metroda, yüksek bir binada, yok yani hangi ihtimali düşünebilirsin ki endişelenebilesin?
0
hem şişko hem deli
(27.09.19)
@gmzo, evet benim tanidigim falan yoktu istanbul'da cunku zembille indim ben. ayrica oylesine "cikin sehirden" diyorum ya hani, caniniza mal olabilecek bir felaket yuzunden degil. o yuzden sen de haklisin tabii, yaptigim cok yanlis bir sey. ayrica eger sehrine o kadar bagliysan sen otur, sana kimse kalk git demiyor. ben imkani olanlar icin soyluyorum. kaldi ki boyle bir deprem ihtimali soz konusuyken "ben orayi seviyom ya" deyip bu sehirde yasamaya devam etmek ne kadar mantikli, orasi da tartisilir.

ben atip tutuyor veya sinirimi istanbullulara yoneltiyor degilim. bence senin sinirlerin bozulmus, soylediklerimi anlamiyorsun. muhtesem hayat deneyiminle istanbul'da yasamaya devam et o zaman sen kolay gelsin, umarim deprem oldugunda "keske gitseymisiz zamaninda" demek zorunda kalmazsin.

bir insanin deprem bolgesinden tasinip baskalarini da bunun icin yureklendirmesi neden bu kadar rahatsiz ediyor, anlamiyorum. ist denen bok cukuru disinda da hayat var. cogu insan cesaret edemiyor gitmeye. sen yine kalmak istiyorsan kal, bana ne. benim gibi "dogru lan, gideyim" deyip 20 kisi ayrilsa kardir. sen neden uzerine aliniyorsun?

ayrica insanlar akil edemiyor mu demissin de cok degil daha gecen sene bu konuda actigim bir duyuruya bir suru kisi "sen paranoyaksin yea, deprem olacak diye sehir mi degistirilir yea" minvalinde seyler yazmisti. gayet de cogu insan umursamiyor aslinda. bunu da bir hafta icinde unutacaksiniz.

ben golcukluyum. "sinirli hayat deneyimi" bana depremin ihtimalinin bile ne kadar korkunc oldugunu ogretti. kusura bakma senin de canini sikmis olduk insanlara "gidin" diyerek. hepiniz kalin istanbul'da, kolay gelsin.
0
der meister
(27.09.19)
@gmzo +11111
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(27.09.19)
arkadaşlar binalar sağlam diye deprem olunca çıkmamazlık yapmayın sakın. tamam doğru eskisi kadar berbat değil demirler nervürlü azıcık daha kontrol var betonlarımız daha iyi. ama sanıldığı kadar iyi değil. zemin etüd raporlarının çoğu nasıl yapılıyor biliyoruz kimse kimseyi kandırmasın. normalde binanın yapılacağı yere sondaj atılır. bunu doğru düzgün yapan yok o fiyatlar kurtarmaz zaten. gidip yanbinanın raporu alınıp kopyalanıyor. normalde atıyorum 10 metre 30 metre sondaj atmak gerekiyorken 30 cm atıp kuyu açılmış gibi gösteriliyor. ben bunun örneklerini sahada çok gördüm.
şunu söyleyebilirim evet binalarımız eskisi kadar kötü değil ama yeni binalar çok iyi sakın korkmayın paşa paşa takılın yok arkadaşlar. bir binanın statiğinin önemi kadar dinamiği de önemlidir. zeminle nasıl çalışıyor bunu bilmek doğru ayarlamak zorundasınız. sıvışlaşma olan zemine siz ne kadar sağlam bina yaparsanız yapın eğer sıvılaşma gözönünde tutulmamış ise, sadece binanın sağlamlığına önem verilmiş ise zemin önemsenmemiş ise istedğiniz kadar binayı sağlam yapın. o bina deprem anında yere gemi gibi batar. gömülür ya da zar gibi olduğu yerde yuvarlanır. bakın mesela bu binayı yapan arkadaş harbi iyi yapmış statiği çok iyi www.izlesene.com
ancak bu binayı zeminine uygun yapmazsanız deprem aynında aynen böyle yuvarlanma ihtimali var. binaya bir şey oldu mu hayır taş gibi duruyor.

siz siz olun binam sağlam zemin iyi ben evden çıkmam gibi hareketlerde lütfen bulunmayın. binayı siz yaparsınız zemin etüdüdü de siz yaparsınız o zaman paşa paşa takılın.
0
turbo sadık
(27.09.19)
@sen de başını alıp gitme ne olur, şu adresteki yayınlarına baktım: web.itu.edu.tr Programın tamamını dinlemediğim için tam olarak ne dedi bilmiyorum ama yorumunuza bakarak bulduğum en yakın çalışma şu: web.itu.edu.tr

"In Istanbul, considering the
proximity of several segments of the active North Anatolian Fault (NAF) in the Sea of Marmara, which
have remained unbroken since 1776, the characterisation of subsidence susceptibility for Istanbul is
crucial with regard to hazard mitigation and urban planning, as it can identify the vulnerable parts of
the region that are prone to possible future earthquake damage."

Tamamını okumadım ama hem zemini doğal olarak sakat olan hem de bozuk şehirleşme nedeniyle sorunlu olan kısımlar Büyükçekmece ve Küçükçekmece golleri arası kalan kısım (Avcılar, Beylikdüzü vs.) ile Bakırköy-Yeşilköy ve çevresi.

Bir de 2000 yılından bu yana doldurulan alanlara (Yenikapı civarı) bakmışlar. Son 20 yılda 2.6 milyon kilometre kare alan doldurulmuş.

Belki bilen biri daha fazla yardımcı olabilir. Ya da en garanti yol kendisine e-posta atmak :)
0
bruce mclaren
(27.09.19)
yeşilköy gayet sağlam bir yer. kireçtaşı olan bir yer. sıkıntılı olan yer bakırköy zeytinburnu eminönü sayfa 3
yerbilim.kocaeli.edu.tr
0
turbo sadık
(27.09.19)
Normaldir, yeni deprem oldugunda her an deprem olacakmis gibi dusunup tirsar insan hicbir mantikli aciklamasi olmasa da. 1-2 gune gecer.
Deprem korkusuyla yasanmaz, temel onlemini alir hayatina devam edersin. Mantik isi degil o korku.
Cok yuksek ihtimalle burayi okuyan herkes deprem disinda sebeplerden olecek.

@der meister gibi dusunmen sadece huzurunu kacirir, doga olaylarini da olasiliklari da degistirmez.
0
stavro
(27.09.19)
istanbul'daki son 10 ayın mı? e daha nereye telaş yapıyorsun? tamam, deprem yeni oldu diye herkes bir tedirgin ama yani 10 ay da oldukça kısa bir süre. ben kendimi "neyse inş beklenen deprem 20-30 sene sonra olur, o zamana kadar herhalde sağlamlığından çok emin olduğumuz bir apartmana veya başka bir şehre taşınırız" falan diye rahatlatmaya çalışıyorum. sevdiklerin için endişelebilirsin de kendin oldukça şanslı durumdasın.
0
ahm1
(27.09.19)
Yeni yapılmış bir bina değilse evet büyük bir deprem riski var. Bütün haritalar da bunu gösteriyor. Özellikle dar sokaklı bölgelerde oturuyorsan zaten depremde canlı kalmak bile bi dert olacak diyorlar.
0
roket adam
(27.09.19)
Ahm1 +1
0
Flipsflops
(27.09.19)
hocam rasathane sayfasına bakıp moralini bozma küçük depremler her zaman oluyor
0
dedim dedim de kime dedim
(27.09.19)
(3)

istanbulda toplanma alanları yeterli mi sizce ?

ferrarimizolaydisatardik
İlk olarak e-devlete girip AFAD'dan Acil Toplanma Alanı Sorgulama yapılabiliyor bunu belirteyim. Girip bir bakayım dedim mahallemizde bulunan toplanma alanlarına emin olun herkes ayakta dursa 500 kişi zor alır ki nerede kaldı toplanıldı, çadır kuruldu vs. ki bizim mahallede sadece 3 tane toplanma al
İlk olarak e-devlete girip AFAD'dan Acil Toplanma Alanı Sorgulama yapılabiliyor bunu belirteyim. Girip bir bakayım dedim mahallemizde bulunan toplanma alanlarına emin olun herkes ayakta dursa 500 kişi zor alır ki nerede kaldı toplanıldı, çadır kuruldu vs. ki bizim mahallede sadece 3 tane toplanma alanına uygun yer var. İstanbul'da yaşayan bu kadar insan ne yapacak? Ben Ataşehir'de yaşıyorum. Eminim ki belediyenin gösterdiği bu toplanma alanları yetersiz olacak.

Sizlerin kendince belirlediği yerler oluyor mu olası bir deprem anında şurada buluşalım diye ailenizle anlaştığınız? ya da buraların arttırılması için herhangi bir yaptırımda bulunulabilir mi?
0
ferrarimizolaydisatardik
(26.09.19)
Zaten bu konuyu bildiğim için özellikle soru sordum bana edevletten parkları atıyor o parklar sadece bulunduğu sokağı anca alir. Parklar kendi başına dolu, insan kabul etmez direk havalimanı gibi boş alanlar lazım. İstanbul'da her yeri spor salonu ve imam hatip ile doldu boş arazi yok nasıl insanlar ulaşımda yakın yer ariyorsa afet anında yakın güvenli yer arıyor oda 50 km ötesi değil!
0
protrek
(26.09.19)
Kesinlikle değil, bu konuda kamuoyu oluşturup baskı yapmamız gerekiyor. Bugün Kadıköy'ün ortasında sokağa çıktım, kendimi daha da az güvende hissedip eve döndüm.
0
gmzo
(26.09.19)
@protrek aslında sorum sizin sorunuza bir yanıt yada salça olmak niyetinde değildi. çünkü ben cümleleri toparlayıp yazınca bir baktım hemen hemen aynı başlık denk geldi yani resmen.

2 yıl önce geldim istanbula zaten keşmekeşe alışamamışken olası bir doğal afette, tehlikede ne yapacağını şaşırıyor insan en basiti bugun telefonlarımız kitlendi resmen eşimden haber alamadım iş yerinin yakınlarında bina yıkılsa nerede bekleyebiliriz diye toplanma alanı bakıyorum yok!!! resmen yok!!! çok ürkütücü değil mi? arabayla eşimin yanına gitmeye çalışırım diye düşünüyorum ama sokak öyle dar ki muhtemelen arabamda hasar görmüş olur çünkü her yer bina!!! gerçekten bu beni çok ürkütüyor.
0
🌸ferrarimizolaydisatardik
(26.09.19)
(14)

anne-babanızla ne sıklıkla görüşüyorsunuz?

orada olmayan adam
evliyim, 34 yaşındayım, ailemle aynı şehirde yaşıyorum, 2 güne bir arıyorum ve haftada bir de ziyarete gidiyorum (ortalama olarak)sizde durumlar nedir?
evliyim, 34 yaşındayım, ailemle aynı şehirde yaşıyorum, 2 güne bir arıyorum ve haftada bir de ziyarete gidiyorum (ortalama olarak)
sizde durumlar nedir?
0
orada olmayan adam
(24.09.19)
6 ayda 1 fiziksel görüşme

her hafta 1 defa arama.
0
hem şişko hem deli
(24.09.19)
evliyim, yaş 33, 100 metre ötede oturuyorlar :) 2-3 günde bir onlardayız
0
awareim
(24.09.19)
Telefonda her gün. Yüzyüze iki üç ayda bir; farklı ülkelerdeyiz.
0
fraise
(24.09.19)
ayrı şehirlerdeyiz. 2 günde 1 konuşmak istiyorlar. asla aramıyorlar benden bekliyorlar. 4 gün aramazsam ölsek cenazeye gelmezsin tribi yiyorum.
0
9kuyruklukedi
(24.09.19)
evliyim, yas 34. ayri sehirlerdeyiz, 2-3 gunde bir telefonla 4-5 dakika kadar gorusuruz. yuzyuze ise ortalama 3 ayda bir filan.
0
in vino veritas
(24.09.19)
bekarım, 35 yaşındayım. aynı şehirde farklı ilçelerde yaşıyoruz. hiç aramam, iki haftada bir annem gelir, babam da ayda üç dört kez uğrar. evet allah belamı kısa sürede verecek sanırım.
0
buzkran
(24.09.19)
bu arada ablam yanımda, siz her gün arıyormuşsunuz ya o garibine gitti. annem her gün arayıp ne konuşacaksın, millet nasıl her gün arıyor anlamıyorum diyormuş. annem vefasız çıktı arkadaşlar, dna testi istiyorum.
0
buzkran
(24.09.19)
Cekirdek ailenin her uyesi farkli bir ulkede. Haftada bir toplu halde video konferans yapiyoruz. Fiziksel olarak herkesin bir araya gelmesi 3-4 yilda 1 oluyor.
0
crown
(24.09.19)
Farklı sehirlerdeyiz annemle hergun bazen günde iki üç kez. Boş boş muhabbet ediyoruz. Babamla ayda bir falan oldukça resmi.
Senede bir anca görüyorum.
0
kirmizipilotkalem
(24.09.19)
Annemle ilişiğim yok denecek kadar az hatta hiç yok son 4-5 aydır. Zira kardeşlerimle de durum aynı.

(not: bütün kardeşler aynı şehirde yaşıyor)
0
Avoiding The Puddle
(24.09.19)
29, evli, farklı şehirlerdeyiz. haftada 2-3 kez telefon (çok yoğun zamanlarda 1'e düştüğü olabiliyor), 1 skype.
Yüzyüze annemle senede 4-5, babamla 2-3 kez görüşebiliyoruz, babam iş dolayısıyla bulunduğum yere gelemiyor.

Her gün görüşmek bana da ilginç geliyor..
0
gmzo
(24.09.19)
Farkli sehir. Telefonda her gun. Biri sormus ne konusuluyor diye :D
Oyle dakikalarca olmuyor tabi. Bazi gunler hatta, disarida arkadaslarlayim su an, sesini duymak icin aradim, iyi misin diyip kapatiyorum hemen mesela. Yani 5 saniyeligine de olsa ararim.

Yuz yuze 3 ayda bir diyeyim.
0
Flipsflops
(24.09.19)
ayrı şehirlerde yaşıyoruz. annemle hemen her gün telefonlaşırız, babamla 4-5 günde bir.
4-5 ayda bir yanıma gelirler 2-3 hafta kalırlar. ben nadiren onların yaşadığı şehre giderim, yılda 1 falan.
0
asisamus
(24.09.19)
aynı şehirde farklı ilçelerde yaşıyoruz. yaşım 36. Annem 61 yaşında. İki haftaya bir giderim en geç, arada whatsapptan mesajlaşırız. Nadiren telefonda konusuruz, sevmediğimi biliyor çünkü. Babam yok.
0
sopiro
(24.09.19)
(4)

İmdat! Yurt dışındaki danışman hoca ile skype.

gmzo
Merhaba sevgili akademik duyurucular!TU Münih'teki bir hocaya, doktora tezim kapsamında bir sene misafir araştırmacı olarak kurumda bulunmak ve danışmanlığında araştırmamı yürütmek istediğime dair e-mail atmıştım. Çalışmamı desteklemek istediğine dair bir cevap vermiş ve perşembe sabah skype'tan gör
Merhaba sevgili akademik duyurucular!

TU Münih'teki bir hocaya, doktora tezim kapsamında bir sene misafir araştırmacı olarak kurumda bulunmak ve danışmanlığında araştırmamı yürütmek istediğime dair e-mail atmıştım. Çalışmamı desteklemek istediğine dair bir cevap vermiş ve perşembe sabah skype'tan görüşelim demiş.

Şimdii, Almanca biliyorum fakat bir süredir pratik yapmadığım için paslanmış durumda. Hocayla mutlaka Almanca konuşmak istiyorum, maili de Almanca yazmıştım. Geçmiş çalışmalarımı ve şu anki çalışmamı sorar diye tahmin ediyorum, bunun için de oturup Almanca bir metin yazsam bunlarla ilgili yardımcı olur diye düşündüm. Bir de Youtube'da hocanın 1-2 konuşmasını buldum, onları dinleyeceğim.

Başka tavsiyesi olan var mı? Benzer bir aşamadan geçmiş olan duyurucular varsa, neler sorabilir hoca? Nelere dikkat etmek lazım? Çok heyecanlandım, heyecanımı nasıl yenebilirim?
0
gmzo
(23.09.19)
- yapabildiğiniz kadar prova yapın
- hocaya motivasyonunuzu zedeleyecek açıklamalarda bulunmayın (almancam paslandı vs.)
- başlıklar halinde genel bir konuşma planı çıkarmak iyi olabilir
- rahat olmaya ve tadını çıkarmaya çalışın
- işler kötü giderse ingilizce'ye geçmekten çekinmeyin, kıvranmaktan iyidir

bol şans ve başarılar
0
superb
(23.09.19)
Merhaba,

Geçmiş çalışmalarınız, şu andaki çalışmanız, eğitim geçmişiniz, ilgi alanlarınız yüksek ihtimalle sorulacaktır. Çok kısa bir tanışma (isim soyisim) sonrasında doğrudan iş konuşulacaltır. Tavsiyem dil konusunda anlamadığınız yerleri anlıyormuş gibi yapmayın doğrudan sorun, anlayışla yeniden tekrarlar umarım.

Bol şans
0
but that was just a dream
(23.09.19)
ingilizce ile karistirabilirsiniz rahat olun.
konulara hakim olun. onemli olmayan detaylar unutulabilir sorun degil. genelde size ne calismak istediginizi, neden onla calismak istediginizi, hem onun hem sizin bundan nasil bir fayda goreceginizi soracak konunuzla alakali. onun disinda da buyuk ihtimalle sohbet edecek.

is gorusmesi olarak dusunmeyin daha rahat olursunuz. sadece olayi resmilestirmek sizin de bahsettiginiz konuda bilginiz olup olmadigini gormek isteyecek. pozitif bilim dalinda oldugunu varsayarak bu zamana kadar bu dallarda skype gorusmesinde karsisindakini darlayan sadece bir kisiye denk geldim. onla da calisilmazdi zaten. cok fazla kendinizi gostermeye calismadan sadece oldugu gibi anlatirsaniz sorunsuz gececegine eminim.
0
tanaka
(23.09.19)
Çok teşekkürler tavsiyeleriniz için!

Alanım mimarlık, bugüne kadar birçok mülakata girdim ve genelde rahatımdır, fakat yabancı bir akademisyenle ilk kez görüşeceğim.
0
🌸gmzo
(23.09.19)
(8)

babaya acil telefon önerisi

gmzo
55 yaşındaki babam için 2000 tl'ye kadar, ekranı aşırı büyük olmayan bir akıllı telefon önerisine ihtiyacımız var. iş sebebiyle çok sık telefonda konuşuyor, şarjı iyi olsun istiyor. kamerası da fena olmasa iyi olur. fiyat-performans olarak ne önerirsiniz şu an?
55 yaşındaki babam için 2000 tl'ye kadar, ekranı aşırı büyük olmayan bir akıllı telefon önerisine ihtiyacımız var. iş sebebiyle çok sık telefonda konuşuyor, şarjı iyi olsun istiyor. kamerası da fena olmasa iyi olur. fiyat-performans olarak ne önerirsiniz şu an?
0
gmzo
(22.09.19)
xiaomi mi7 note
0
basond
(22.09.19)
@basond ekranı biraz büyük diyebilir, biraz daha küçük ekranlı alternatifi var mıdır acaba bu modelin?
0
🌸gmzo
(22.09.19)
samsung a40

şurada redmi note 7 ile yanyana boyut olarak nasıl durduğu görünüyor
www.youtube.com

3.50 civarına getirin videoyu, 5.9 inç ekrana göre oldukça kompakt
0
freebird5406_2
(22.09.19)
@hedda gabler hocam bütçe 2000 tl.
0
🌸gmzo
(22.09.19)
Xiaomi redmi note7, mia3 bir tik daha yeni 1900 tl istediğiniz gibi biraz daha ufak. Daha fiyat/fayda oranlı redminote 6pro 64 gb 1379 tl.

Samsung a30 var tavsiye etmem geride bu telelfonlardan. A50 olabilir o da xiaomi'nin resmi türkiye distribütörünün felaketliginden. Ya da huawei mate 20 lite olabilir.


Xiaomi Mia3 hem işlemci, hem arka ve selfie kamerasi, hem de amoled ekranıyla bence en iyisi.
0
karacigerim vur kadehlere
(22.09.19)
Samsung a40 türkiye'de resmi samsung garantisiyle gelmedi benim bildiğim. Ithalatci garantili.
0
karacigerim vur kadehlere
(22.09.19)
mi8 lite var biraz daha ufağı ama o da pek küçük sayılmaz.
0
basond
(22.09.19)
1 seneden fazladır samsung j7 prime kullanıyorum. şarjı ve kamerası gayet iyi. tavsiye ederim
0
dre mithatoğlu
(22.09.19)
(7)

Sansa inaniyor musunuz?

Professor Wild
İnsan kötü şansı krabilir mi? Yetişmeye çalıştığım bir (1) adet otobüsü bile kacirmadigimi hatırlamıyorum.
İnsan kötü şansı krabilir mi? Yetişmeye çalıştığım bir (1) adet otobüsü bile kacirmadigimi hatırlamıyorum.
0
Professor Wild
(04.09.19)
kırabilir. kötüyü çekme, olumlu düşünmek zor ama imkansız değil. kötü olanı düşünmeye daha çok meyilliyiz. (öfke, üzüntü vs.)
0
aydogank
(04.09.19)
Şanssızlıkla ilgili bir belgesel izlemiştim ismini şimdi hatırlamıyorum, bir araştırma ekibi kendini çok şanslı hisseden 10 kişi ile kendini şanssız ve bahtsız hisseden 10 kişiyi bir teste tabi tutuyorlar. Testte kişilerin eline gazete verip okumalarını istiyorlar tabi bu gazeteler özel olarak hazırlanmış, gazetenin orta sayfalarına bir ilan yerleştiriyorlar hani şu iş ilanlarına benzer, ilanın birinde bu numarayı arayın ve 10 bin dolar kazanın yazıyor, bilin bakalım bu ilana dikkat edip numarayı arayan kimler? kendini şanslı hissedenler;

Testin sonucunda şöyle bir tespit çıkıyor ortaya, kendini şanslı hisseden insanlar ayrıntılara daha çok dikkat eden, önlerine çıkan her fırsatı değerlendiren kişiliğe sahip olan insanlar. Bu insanları diğerlerinden ayıran tek şey hemen her açık kapıyı zorluyorlar bir kapıdan geçemeseler de birinden mutlaka geçiyorlar yani örneklem sayısı fazla olunca başarı sayısı da artıyor ancak şanssız insanlar ayrıntılara dikkat etmiyor ve ayaklarına gelen şansı tepiyorlar.

Gerçek hayattan bir örnek vermek gerekirse, kendi abeyim çocukken sürekli sağdan soldan eşantiyon, hediye vs gelirdi buna nedeni çok basit örneğin tipitip sakızlarının paketlerini toplayıp posta ile fabrikasına gönderip t-shirt kazanmıştı, bisiklet ve hatta bir keresinde plat station 1 kazanmışlığı vardı üstelik üst üste iki kez, ama ben hayatım boyunca bir kez olsun bile hiç bir kampanyaya vs katılmadım. Abim ise hala bu yaşında evli çocuklu olduğu halde markaların kampanyalarını takip eder, mail atar sms gönderir ara ara da hediyeler kazanır.
0
solo
(04.09.19)
ben odaklanmıyorum eskisi gibi, nasıl olsa diğer otobüse binerim diyorum mesela, o yüzden kaçırdığım otobüs umurumda olmuyor ve şansızlık gibi bir söz konusu da değil.

*ama acelem varsa evden erken çıkıyorum.
0
redeath
(04.09.19)
Şansa inanmıyorum. Bir çok inanış gibi şans da bir olayın sorumluluğunu kendinden başka bir şeye yüklemekten ibaret.
Kader, kısmet, şans hepsi aynı şey.
0
cay koy geliyorum
(04.09.19)
olasılığa inanıyorum.

bence her yaşadığımız sadece bizim sorumlulugumuz değil. tek sorumlu elbette şans kader vs değil ama olasiliksal durumlar da gerçekleşiyor.
0
cedex
(04.09.19)
sans nedir? dogada bir karsiligi var mi? yok.

kelime ve kavramlar da birer icattir. sans, insani ve soyut bir icat ve bu soyut icat bazi insanlar arasinda kabul edilen bir sey.

sansa inanmiyorum. cunku oyle bir sey yok. tekrarlanan olaylari etiketlemek, formlastirip inanc haline getirmek sadece biz insanlarda var.

otobuse yetismek yerine, saatinden once durakta bulunun.
0
Leonardo~Da~Vinci
(04.09.19)
solo +1500

şöyle açıklayayım: 2014 eylül - 2017 ocak arasında 7-8 tane araştırma görevlisi sınavına girdim, apartman üniversiteleri dışında açılan neredeyse her ilana başvurdum, sonunda iyi bir kadroya girdim ve 3-4 kişiden "çok şanslısın" lafını duydum?! Wtf?! çok sinirlendim, çünkü sonunda girdiğim kurumun sınavına 2 buçuk sene önce de girmiştim yeni mezunken, şanslı olsam o zaman girerdim herhalde. oysa ben çalıştım, didindim, bir kez olmadı diye vazgeçmeyip tekrar tekrar denedim.

kısacası şansa inanmıyorum. fırsatları değerlendirmeye, kaybedince vazgeçmemeye, kendini geliştirip, tekrar tekrar denemeye inanıyorum. "şanssızım" diyerek kendine acımak, kolaya kaçmak bana göre.
0
gmzo
(26.09.19)
(9)

kadıköy taraflarında daire almak hakkında

duruoz
selamlar,annem ile yaşamak için kadıköy tarafında daire arıyoruz. annemin 20 yıllık benim de 3-5 bir katkım söz konusu.hata yapma şansımız yok ondan soruyorum.baktığımız daireler, yani uygun fiyatlı daireler hep 1.katta veya yüksek giriş, bahçe katı, bodrum katı.insanlar neden 1.kat daireyi satmak i
selamlar,

annem ile yaşamak için kadıköy tarafında daire arıyoruz. annemin 20 yıllık benim de 3-5 bir katkım söz konusu.

hata yapma şansımız yok ondan soruyorum.

baktığımız daireler, yani uygun fiyatlı daireler hep 1.katta veya yüksek giriş, bahçe katı, bodrum katı.

insanlar neden 1.kat daireyi satmak istiyor.

bodrum, bahçe katını istememeyi anlarım haşeresi, böceği, nemi, soğuğu, sıcağı insanı yoracak çok faktör var ama neden 1.kat ?

girişin üstün olan birinci kattan bahsediyorum, direkt giriş katlar değil.

iyi akşamlar hepinize.
0
duruoz
(21.08.19)
Çünkü pencereni açtığın an toz-kir-gürültü doluyor içeri...

Özellikle işlek bir sokakta büyük sıkıntı
Hırsız girme riski
Perdeyi aralık bırakamamak
İçeri kedi girmesi - evde kedi varsa dışarı çıkması
Sokaktan geçenlerin sohbetinin evin içinde duyulması
Evde konuşulanların sokakta duyulması
Daha da sayarım ama yeter sanırım...
0
2 tostos turan
(21.08.19)
Bazısı da 1. Kat istiyor özellikle eşya taşınması zorluğu yaşlılık durumları vs. İçin
0
enis buyutucu
(21.08.19)
yaşlılık durumları için 1. kat hatta yüksek giriş çok uygun oluyor. gençler için kabus ama.
0
ergenpezeveng
(21.08.19)
annemin yaşı 49
benim 28
yani uzun yıllar merdiven çıkarız.
hem de binalar çift asansör falan var. yani giriş kat fiziksel olarak ilgimizi çekmiyor.
0
🌸duruoz
(21.08.19)
dger cikma varsa hele eski bina ise o bina hem isinmiyor hem nem rutubet yapip esyalari curutuyor. yapmayam tasyunu kullanilmis discephe izolasyonudur. ayrica 1. kat cok guvenilir olamayabiliyor hirsizlar birinci kata girebiliyorlar. baska da sebep bilmiyorum.

hayirli olsun. gule gule oturacak ev bulursunuz umarim.
0
turbo sadık
(21.08.19)
hırsız, gürültü, hafriyat kamyonu (son zamanlarda azaldılar ama hala varlar) egzos kokusu, evin içinin dışarıdan görünmesi.
0
tururo
(21.08.19)
Dezavantajlar yazılmış ama çoğu giriş kat ile karıştırılmış bence, normal birinci katın pencere alt seviyesi 5-6 metreden başlar normal projelerde.

Nereye hırsız/ses/toz vs giriyor, tamam daha yüksek katlar gibi avantajlı değil bu konularda ama giriş kat kadar kötü de değildir.

Ben asıl şu cümlenize anlam veremedim;

"insanlar neden 1.kat daireyi satmak istiyor."

İnsanlar her kattan her türden daireler satıyorlar, siz paranıza göre sürekli bu katlara denk geldiğiniz için algıda seçicilik yapıyorsunuz.
0
John Bloor
(22.08.19)
hirsizlarin 1. kata girmesi konusunda soyle bir kolaylik var.
zemin katlarda genellikle camlarda demir parmaklik ferforje vs olur, bunlardan tirmanmak inanilmaz derece kolaydir. merdiven gibi tikir tikir tirmanabiliyorsunuz mesela basit bir yagmur inis olugundan da tirmanabilirsinzi ve bu riske girilie cunku agir yara alma ihtimaliniz pek yok. kamyonu evin dibine cekseniz girebileceginiz daireler var. benim eski evime ben anahtarimi unutunca paso girerdim. hirsiz da girdi ahaha. evde ben vardim sikinti olmadi da. yani birinci kat hirsizlar icin zor degil. aluminyum merdiven dayasan bile cikarsin yav.
0
turbo sadık
(22.08.19)
Yazılanlara ek: Kadıköy'de sokaklar genellikle dar, dolayısıyla alt katlar daha karanlık, üst katlar daha ferah oluyor.
0
gmzo
(22.08.19)
(68)

Niye evlendim lan ben ?

jamiryow
Evet gençler,Er kişisi olarak son zamanlarda kendime sıkça sorduğum soru. Biraz uzun olabilir, sebeplerini yazacağım.1 (bir) yıllık evliyim. Öncesinde 3 yıl birlikteydik.Ben 29 o 28 yaşında. Benim hatun bir şekilde herhangi bir konuda herhangi bir tartışmada şu yolu izliyor. Önce konu kendiyle alaka
Evet gençler,

Er kişisi olarak son zamanlarda kendime sıkça sorduğum soru. Biraz uzun olabilir, sebeplerini yazacağım.

1 (bir) yıllık evliyim. Öncesinde 3 yıl birlikteydik.Ben 29 o 28 yaşında. Benim hatun bir şekilde herhangi bir konuda herhangi bir tartışmada şu yolu izliyor. Önce konu kendiyle alakalı değilse bir şekilde kendine döndürüyor mevzuyu. Sonra başarabilirse mağdur ediyor/gösteriyor kendini o konuda ve ordan (gerek ajitasyon gerek acındırma) hararetli ve sinirli şekilde yürüyır. Ne güzel kafa. ve herhangi bir konuda %100 haklı olduğuna inanarak konuşuyor her zaman. Garson masaya yanlışlıkla suyu hızlı koyduysa mesela kesin bize gıcık olduğu için yaptı. Başka açıklama kabul etmiyor aq ya. Yok yani.. Her konuda o haklı hiç daha özeleştri yaptığını görmedim, saçsaça gelsek bile ya evet ben de böyle dememeliydim demedi sonrasında hiç bir zaman. Hep şöyle; sen öyle yaptığın için ben öyle yaptım. Sen öyle desiğin için ben öyle dedim. Haklı yani yine, suçlu benim. Bu da bir yerden sonra kaldırılacak gibi olmuyor artık. Mağdur ve haklı olamadığı konularda da tansiyonu en yükseğe çıkarıyor (tartışırken/konuşurken arabadan inip gitme, camı çerçeveyi daaan diye vurma vs.) beni bir şekilde delirtmeyi başarıp sonra da sen bana bağırdın sen bana fazla sinir gösterdin diyip yine mazlum oluyor ve özür bekliyor. Deli oluyorum artık.

Hatun fazla şüphecidir. Mesela parkta oturan yaşlı varsa o kesinlikle çocuk tacizi için ordadır. Aksini söylersem, olmayanilir torunu vardır belki dersem ya ben saftiriğimdir ya da onun görüşünü kabul etmek istemiyorumdur. Yol sıkışıktır yanından adam geçer, kesin ona dokunmaya çalışmıştır misal. Ben nasıl tepki vermem. Aynı konu ailem için geçerli. Kimsenin işi gücü yok aslında, herkes onu böyle el üstünde tutup aramalı sormalı, eğer öyle değilse ona gıcık oluyorlar, beğenmiyorlar ya da sevmiyorşar vs. Kendi doğrularından başka doğru olamıyor. Öğretemiyorum belki şöyledir belki böyledir diye.

Son iki kavgayı yazayım mesela. İkizimle iki kere telefonda konuştum aynı gün ikimiz yanyanayken, bi baktım suratı düşüyor her konuşmadan sonra. Yeğenim var 1 yaşında normalde her çocuğu çok sever bayılır fotosunu gösteriyorum hımm diyor. Nokdu canım problem ne diyorum yok bişey nolacak ki diyor. Aptal yerine koyuyor bir de. Neyse en son hanımefendi diyor ki bak bana ailen yüzünden sorun çıkarma. Dellenmiyorum bişey demiyorum ama iğrendim artık ve dedim ki sen ne beni ne ailemi tanıyamamışsın. Sokağın ortasındayız arabayla gelmişiz beraber dönmemiz gereken allahın siktir ettiği bi yerde bastı gitti. En katlanamayacağım şey afedersiniz g*t gibi orda kalmak. Delirdim elim ayağım titredi. Arıyorum açmıyor falan. Neyse ulaştım dedim 5 dakkkan var ya gelirsin ya da ben gidiyorum. Geldi arabaya biner binmez ondan özür dileyecekmişim. Sebep surat ifadem o kadar iğrençmiş ki duramamış orda. Gidemezsin nolursa olsunwvlilik böyle bişey değil diyorum sen öyle yaparsan giderim diyor. Yani basıp gittiği için haklı yine.

Bugün de istanbula dönüp dönmeme mevzusu var. İstanbul doğma büyüme piremses. Her fırsatta evi anneaine yakına taşıma mevzusunu açıyor tilt oluyorum. Ben anadoludan geldim her yer bana aynı. Farketmez aslında istanbul ama 2 yul yaşadım canımdan bezdim istanbulda ve o kadar ısrarcı ki alerji oldu artık. Bir de izmirdeyiz lan aq. Her tarafın tatil beldesi ne istiyosun daha anlamadım ki. Ne anne sevdasıymış aq. Ben 10 bin tl alıyorum izmirde o 7 bin tl. Mesleklerimiz aynı.Diyorum ki izmirde aldığım para istanbulda aynı olacaksa ne anlamı var taşınmanın. Nasıl diyor izmir de şöyle izmir de böyle istanbul daha güzel falan filan. Onun şimdiki benim de eski yöneticiyle ( ben ayrıldım şirketten) konuşmuş biz istanbula dönmek istiyoruz orda pozisyon var mı diye. Konuşucam demiştii bana öncesinde ben de konuş dedim. Neyse işte maaş aynıysa ne anlamı var diyorum ters ters cevaplar veriyor. Burda oturduğun kiraya orda oturamazsın diyorum istanbulu bilmesine rağmen beylikdüzünde oturursun diyor. İşe gideceği yer de şişli. Yine beni çıldırtmaya oynuyor. Neyse bu sefer sakin kalabildim ve mantıklı konuşmaya çalışıyorum. En son konuyu konuşurken dedim ki “iki dakika mantıklı düşünebilirsen” hoop kalktı ayağa terkediyor odayı. Sen nasıl benimle böyle konuşursun falan. Mağdur oldu hemen. Öyle olunca konu da piç oluyor kalıyor. Hiç bir şeyi doğru düzgün konuşamıyoruz. Hep tırmandırıyor sürekli bundan besleniyor. O da aynı şeyi söylüyor bana senle konuşulmuyor diye.

Tıkandım kaldım kodumun yerinde. Daha 1 sene oldu. Bu iş böyle olacaksa ne bok yemeye evlendim. Geçmiyor da bendeki bu his. O hiç bişey olmamış gibi devam ediyor iki gün sonra ben devam edemiyorum. Yıpranıyorum. Mesela artık dışarı çıkmak istemiyorum beraber. Aktivite yapmak istemiyorum. Zaten yalnızlığı seven bi adamım da hani beraber hiç bişey yapmak gelmiyor içimden. Çünkü ya bişeyler demedim/yapmadım diye trip yiycem ya da kavga edicez mal mal.
Uyuyamadım kalktım yataktan telefonla yazdım bu kadr yazıyı da aq. Öyle dertleşmek istedim heralde bilmiyorum niye yazdım
0
jamiryow
(23.07.19)
İngilizce de dediğin duruma narsist biri tarafından emotional abuse durumunun yaşatılması diyorlar.

ama 2 yıllık ilişki sonunda böyle biriyle evlenebilmekte ayrı sıkıntı. Niye evlendin?
0
KaraSakall
(23.07.19)
cidden üzüldüm yahu, bu tipler sinirden hasta ederler insanı. evlilikten önce yok muydu bu huyu?
0
mcsword
(23.07.19)
sakın çocuk yapmayın da.
ilişkilerde uzman değilim de maalesef bunun sonu ayrılığa gidiyor gibi.umarım çözüm bulabilirsiniz.
0
high hopes of the sozluk
(23.07.19)
abi kendini ve eşini en iyi sen tanırsın, bu sizin hayatınız, şimdi buradan "AYRIL COCO" diye ahkam kesmek istemem ama sen sorunu çok iyi bir şekilde görmüş ve analiz etmişsin zaten. eşin ne yazık ki ağır manipülatif, karasakal'ın da yazdığı gibi el oğlunun abusive dediği türden, kendini beslemek için başkalarını yeme/yok etme ihtiyacı duyan bir insana benziyor. ben şunu anlamadım: evlenmeden önce böyle değil miydi? uzun sayılabilecek bir birlikteliğiniz varmış, hiç bu tarz tavırları yok muydu?

bu ara canı bir şeye sıkkın mı? yeni evli sayılırsınız, belki evlilikle ilgili oturtamadığı bir şeyler vardır? gelgelelim saydığın özellikler açıkçası genelde "karakter özelliği" olarak bilinir, kolay değişecek şeyler de değil.

niye evlendiğini sormakta haksız değilsin. böyle devam edecekse yol yakınken, fazla uzatmadan kendini kurtarmaya bak bence. bu kadına eşim diyorsun sen. bir ömür geçirmeyi planlıyorsun. insanın enerjisini emen, hiçbir şekilde orta yolda buluşmayı kabullenmeyen, asla "sen haklısın" diyemeyen bir insanla ömür geçmez. kendine yazık edersin.
0
der meister
(23.07.19)
@karasakall

Tutulup gittigim zamanlari hatirliyorum da icimden o kadar kiz tanidin (simdi dusununce 5-6 aq fazla geliyodu o zaman) bu tam senlik demistim iliskinin baslarinda. Her sey guzel olacak aa ne kadar superiz kafasi yasadim yani 1.5 sene falan. Sonra zaten aile cevre ve tabi ki kzin baskilari derken surukleniverdik. Simdi donup bakinca bu ozeti yapabiliyorum. O ilk duygulardan eser yok ama su anda. Kendi kendime diyorum zaten niye evlendin ki. Ona hayat cok guzel ama, superiz kavgalar olur gecer. Gecmiyo ama aq hepsi bende iz birakiyor. Cunku ceviz kabugunu doldurmyacak meseleler ama her seferinde o kadar buyuyor ki. Hakli oldugu icin hep alttan almam gerekiyor. Oyle olsa her sey cozulecek. Almiyorum ben de alttan aq. Onu da dendim cunku zamaninda hic biseyi cozmedi. Bu sefer ben de herseyde hakliyim kafasndayim bu da bi boka yaramiyor. Kizip bagirip cagiriyorum o da olmuyor. Ben degisiyorum deniyorum o hep hakli ama. Soyleyince boyle bunu da kabul etmiyor. Ozur diledigin bi ornek soyle diyorum 4 senede, sonuc mavi ekran. Ama aynen devam zamaninda dilemisimdir de hatirlamiyorum simdi diyor ve tekrar hakliii...
0
🌸jamiryow
(23.07.19)
Buraya yazmak seni rahatlattı tabi ki iyi ettin, ama herkes ayrıl ayrıl diyecek, bu konuda kararı herkesten bağımsız olarak kendin vermelisin, asla acele edilecek bi konu değil bu konu. Biz bu yazıyı okuyarak geçmişinizin muhakemesini yapamayız, iyi günlerinizi de görmedik sonuçta bilmiyoruz. Sakin ol, fevri davranma. Belli ki sen de çok alttan almıyorsun ve bu yüzden çekişiyorsunuz patlıyorsunuz. Çocuk düşünmeden birbirinizi tanıyosunuz işte ilk 2 senede olması gerektiği gibi yani.
Sevgililik zamanını zaten sil kafandan, o bambaşka bi dünya. Evlenince farklı oluyor her şey. Bu anlattıkların olağanüstü şeyler değil ilk 3 seneye kadar herkes yaşıyor genelde.
0
megalomaniac
(23.07.19)
damdan düşen adam yazıyor, dikkate alın lütfen: işler daha da boka sarmadan bir ilişki terapistine gidin. düzelir diye beklemeyin düzelmeyecek ve işler daha da çıkmaza girecek.
0
yemrem
(23.07.19)
Yanlış kişi ile evlenmisşin
Bahsettiğin kişinin adam versiyonu ile bi yakınım evli fena
0
damladamla
(23.07.19)
@megalomaniac

Gel gör ki çocuk için de baskı yapıyor. Yaşım geldi artık geç olcak çocuk istiyorum ben diyor. Ona kalsa evlenir evlenmez olmalıydı. Kavga gürültü idare ediyorum çocuk yapmadan. Mantıklı davranmıyor yani. Yarın bir gün yakındır çocuk yüzünden büyük kavgalar. Aileler de aynı şekilde baskı yapıyor. Bir direnen benim. Kendini düzeltebilecek durumda da değil çünkü farkında değil. Kafamda cahil aq diyip geçiyorum da bazen patlıyorum işte. Aslında tanıdığım en mantıklı insan diğer her konuda. Ama psikolojik problemi olduğuna inanmaya başladım. Ve böyleyken çocuk yapmak... bilmiyorum. Düzelecek bi durum da değil bence. Mal gibiyim işin özeti. Basiretim bağlandı. Her şeyin farkında olarak hem de
0
🌸jamiryow
(23.07.19)
ben net bir sorun göremedim. içinde ekonomik dinamiklerin olmadığı sorunlar küçük sorun gözümde ki aldığınız ücretler çok iyi, izmir için hele bu yaşta zaten efsane. yakında barışırsınız ya da alışırsınız.
0
laptu
(23.07.19)
İlk paragrafta anlattığın şeyler aşağı yukarı tanıdığım tüm kadınları anlatıyor, zira daha dün bu yüzden, böyle bi evlilik içinde kendimi bulmaktan korktuğum için 2 yıllık ilişkim bitti. O imzayı atarak hata etmişsin, keşke atmasaydın.

(Bkz: kadın siniriyle mücadele)
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(23.07.19)
Fazla takma hocam, boşanmaya kalksan bir sürü nafaka ödeyeceksin. Yeni sevgili yap dalgana bak ama yakalanmamaya dikkat et.
0
Elduinnnn
(23.07.19)
Ayrıl diyenlere bakmayın. Psikolojik sorunları vardır. Biraz maneviyata yönlendirin. Benliğini bırakabilirse işler düzelir inşallah.
0
kckmlqm
(23.07.19)
Kesinlikle ortak Terapiste gitmelisiniz ve emin olana kadar çocuk yapmamalısınız. Kendisinden ne denli sıkıldığınızı ve bu şartlarda ço uk yapmayacağınızı açıkça söyleyin. İster kendine gelir, ister gelmez, keyfi bilir. Allah sabır versin, inşallah sıkıntılarınızı çözersiniz.
0
mslny
(23.07.19)
Bak kendin de demişsin diğer konularda hayatımda gördüğüm en mantıklı insandır diye, belli ki kavgalarınızda o “o” olmaktan çıkıyor. Dünyanın en zor şeyi evlilik... ama başlayınca da öyle pes edip gitmek yok, bu yola girildiyse her iki taraf da elinden geleni yapıp düzgün bir ilişki kurmak zorunda. Kimse kimsenin hayatının içine öyle bi imzayla s*çamaz.
Terapi kesinlikle sizin çözümünüz.
5 senelik evli olsanız, 10 senelik evli olsanız terapiyle bişeylerin değişmesi çok zor olur ama şuan hem yaşlarınız küçük hem de evliliğiniz taze. Yol yakınken düzeltin, en azından denedik dersiniz ileride yine ayrılıj gündeme gelse bile.
0
megalomaniac
(23.07.19)
peki müdür bu iş evliliğe ne kadar sürede gitti ? o süreçte değişik durumlardaki tepkilerin ne olduğunu gözlemleyemedin mi ? (ki zayıf ihtimal. kesin bir şeyler görmüş olman lazım bence) eğer tüm bu terslikleri görmüş olmana rağmen "düzelir yağv" diye yaklaştıysan vay haline...yok eğer her şey iyi gözükürken köprüyü geçtikten sonra böyle değişmeye meyilli kadınlar çoksa vay bizim halimize.

hikayeyi okumadım yaşadım olm lan ! :o
0
kuul
(23.07.19)
Geçmiş olsun nafaka yasasını bekle düzelmezse o zamana kadar kaç kurtar kendini. Aile terapistine gidin, bir de çocuk olunca aranız düzelir diyen aile büyüklerine sakın kanmayın. En büyük hata bu oluyor genelde.
0
alwayschargeneverbend
(23.07.19)
Ben de direkt boşanın demek istemem, ama ciddi bir konuşma yapıp aile terapistine gitmenizi öneririm. Ayrıca sakın çocuk yapmayın şu an +1

Yani aynısından bizde de var, eltim olur kendisi. 5 senedir evliler ve artık ailelere de hayatı zehir ediyor, çocukları var o da arada harcanıyor yavrum. Bu hale gelmeden çözebilirsiniz umarım, yoksa da böyle ömür geçmez.
0
gmzo
(23.07.19)
Ayrıl coco
0
(s)AINT
(23.07.19)
sakın, çocuk, yapmayın.

benzeri tipte bir annem var ve hayatımın büyük bölümü bana zindan oldu, birseyler hep eksik büyüdüm. bunun adı istismar ve hastalık.

sakın, çocuk, yapmayın.
0
nahtoderfahrung
(23.07.19)
ayrılmak en kolayı. düzeltmek için şartları zorlayın bence.

erkek tarafı yönlendiren olmalı evliliklerde. ağırlığını koy ve hissettir. her kararı eşine bırakırsan olmaz. istanbul'a gitmek mi istiyorsun? ben istemiyorum. bitti. kadınlar çoğu zaman ne istediğini bilmez. sen de bu çelişkiler içinde kaybolursun.
0
tantunisultansuleyman
(23.07.19)
aynı ben.. aramızda iki fark var. benim 5 yıl oldu, üstüne bi de kızım var.

ilk 3-4 yıl aynı boktan hadiseleri yaşadım. aile olayları dahi bire bir aynı:)

sonra şu oldu, alayına siktir çektim ve yemin olsun kuzu oldu kuzu.. arkamda köpek gibi geziyor ben umursamıyorum, nötr davranıyorum ve daha önce görmediğim yemekler, hörmetler, saygılar o biçim.. iyi olmak yaramıyor haberin olsun.
0
jesues
(23.07.19)
@kuul

2 senede evlilik aşamasına geldi. ama kendisinin evlilik baskılarıyla vs, en son ben de bir şekilde ikna oldum ya da kendimi kandırdım evlendik. öncesinde büyük şeyler olmadı güzeldi her şey ama mesela bi kez kendisine salak dedim diye kıyametler kopmuştu. ağzım açık öyle kalmıştım yani ne dedim lan ben diye. ufak bi iki sinyal aldım ama önemsemedim bir MAL gibi. özelliği şu, eğer kafasında bir düşünce, beklenti, senaryo varsa o olacak. öyle olmalı yani. yoksa vay çevrendeki ve en yakınındaki(ben) haline. o beklentiye kapılıp öyle hayaller kuruyor öyle yaşıyor ki o hayali, olmayınca dünyası yıkılıyor gerçekten. gerçekten o kadar üzülüyor yani malca bişey için. ya çok iyi ilişki genelinde, böyle boğacak kadar iyi, ya da çok çok kötü aq. ortası yok yani.
0
🌸jamiryow
(23.07.19)
bu yazdiklariniz duygusal siddet evet ayrica bir insanin her zaman hakli olmasi mumkun olmadigi gibi evlilik "ben hakliyim o zaman canini cikaririm" gibi bir sidik yarisi da degil.

karsinizdaki insan duygusal siddet uygulamaktan mi besleniyor, gerginlikten ve sizi surekli germekten mutsuz etmekten mi besleniyor, mesela ortamin icine edip gerdikten sonra bir rahatlik goruyor musunuz onda? oyle ise gercekten sonraki adimlarinizi cok dikkatli atin. evlendiniz diye, ki daha 29 yasindasiniz, bu sekilde yasamaya mecbur musunuz? bunu sorgulayin.

esinizle mutlaka acik acik konusun, terapiste gidin, o ayrica kendisi de gitsin, emek verin elbette ama kimse evlendi diye duygusal siddetle yasamak zorunda degil. ancak asla unutmayin, ortada sorun varsa sizin tek tarafli ugrasmaniz pek fazla bir seyi degistirmez, iki tarafin ortak caba gostermesi zorunlu.

ilerde cocuk yaparsaniz, her seyde bu kadar sorun cikaran bir insanin elinde afedersiniz ama daha buyuk bir 'koz' olacak, cocugu ailenize gostermeme gibi bir durum olabilir mi, nasil bir cocuk yetistireceksiniz, vs. bunlari cok ciddi sekilde dusunun. bu gerginlik icinde bir cocuk olmali mi bu asamada? cocuk hicbir seyi degistirmiyor cunku, aksine sorun varsa evlilikte bu sorunlar derinlesecek cunku bu gerginligin icinde bir de minnak bir canlidan sorumlu olacaksiniz.

ayrica kendinize sorun mesela istanbul'a tasinmamak konusunda bu kadar netseniz neden fikrinizi ortaya koyamiyorsunuz, neden bu konuyu kapatamiyorsunuz, size boyle davranmasina neden izin veriyorsunuz? bir insan sinirlarinizi bu kadar asiyorsa, siz de asmasina bu kadar cok izin veriyorsunuz demektir. neden? kendinizi guclendirmek ve sinirlarinizi ortaya koymak icin ne yapabilirsiniz? yapmalisiniz?
0
songforsomeone
(23.07.19)
evliyim, bunları kocama yapsam ağzıma ... kendisi. yaptığı şeyler çok çirkin, belki sana saygı duymuyor belki ağırlığını yeterince koyamıyorsun. insan ilişkilerinde böyle, zayıf görürlerse saldırırlar. nasılsa evlendim, bana katlanacak kafası da olabilir. kimseye katlanmak, çekmek, egosunu pışpışlamak zorunda değilsin. emotinal abuse +1
0
deartheodosia
(23.07.19)
@songforsomeone

şimdi izin vermiyorum ama evet zamanında o sınırları aşmasına izin verdim. kendi doğrularımı net bir şekilde ortaya koymadım. çünkü o mutlu olsun ben mutlu olurum nasılsa kafasındaydım. kendimi düşünmedim öncelikle.

istanbul konusunda da o kadar net değilim gitmeme noktasında. eşimin işi bitiyor burda, yeni iş bulmak gerekecek neticede. mantıklı görünüyor istanbul ama izmir'deki fırsatları daha değerlendirmeden, ben şuraya geçmek istiyorum, şu zamanda da çocuğum olsun istiyorum vs gibi net beklentileri var. benim yok o kadar net beklentilerim. sorun burda galiba. ben izmir'deyiz, hazır rahattayız burda kalmanın yollarını da arayabiliriz, istanbul'a da dönebiliriz kafasındaydım. ama artık o kadar baskı en ufak gediği değerlendirme fırsatçılığı var ki istanbul alerjisi oluşturdu bende. gitmek istemiyorum ben de bu sefer. baskı unsuru haline geldi yani.
0
🌸jamiryow
(23.07.19)
3 yıldır berabermişsiniz o zaman bu fikir ayrılıkları olmuyor muydu ? Yaşanacak şehir mesela en önemli konulardan birisi konuşmadınız mı bunu ? Bence fazla toleranslı davranıyorsun, açıkça konuş, hatta terapiste gitmeyi öner, sorunların senin için huzursuz edici olduğunu söyle. Sen alttan aldıkça tepene çıkacak.
0
elikası
(23.07.19)
boşa gitsin hazır çocuk yokken, çekilmez. daha gençsin.
0
fyodor fyodorovic
(23.07.19)
@elikaslı

bu şehir konusunda fikir ayrılığı hep oldu. hep tartıştık, sonuca bağlanmadan hep kapandı üstü. neticede bunları tartışırken istanbuldaydık. izmire kalkıp geldik tartışmalar olsa da. ben de kabul etti sonunda, buranın rahatlığını görecek sevecek vs diye düşündüm. aradan 2 yıl geçmiş izmire geleli. halen aynı kafa. halen gitmek istiyor, ben burada yaşamak istemiyorum buraya geldim ama orayı daha çok özlüyorum diyor. vicdan yaptırıyor bir de, ben senin için geldim buraya ama dönmek istiyorum falan diye. e kodumun işi böyle bişey değil ki o zaman ben de senin için istanbula geleyim 2 sene sonra başka yere gidelim diyorum, bu sefer de e başka yerde iş yok ki diyor. var aslında ama evet istanbul şartlarında yok başka yerde iş. bi izmir-ankara var tutunduğum. onları da piremses istemiyor.
boktan çıkmaza girmiş bir durum yani. ona göre (böyle söylemedi hiç ama kafasındakini tahmin ediyorum) o zamanında taviz vermiş, şimdi sıra bende.
0
🌸jamiryow
(23.07.19)
Okurken çok tanıdık geldi. Çoğu ilişkide erkek yada kadın tarafından sergileniyor bu durum yani eşinize özgü değil. Dozajı farklı olabiliyor. Anladığım kadarıyla sizdeki durum kendisinde hata olduğunu bile hiçbir şekilde kabul etmiyor. Bu durumda bunun çözümü de bir hayli zora girmiş oluyor. Öncelikle sorunu kabul etmesi lazım. Bunu bir şekilde kabul ettirmelisiniz.

İlişkinin devamını ne kadar istediğinize bağlı olarak sizin de yapmanız gerekenler mutlaka vardır. O nedenle de birçok arkadaş ilişki terapisti önermiş. Belli ki düzgün bir konuşma yapıp sorunlarınızı ortaya dökemiyorsunuz bile, çünkü sizin bir sözünüzden rahatsız olup ortalığı velveleye veriyor. O halde sizde mümkün olduğunca ilk etapta buna mahal vermeyecek şekilde onunla konuşmaya çalışmalı ve bir sorun olduğuna ikna etmelisiniz. Marshall Rosenberg'in Şiddetsiz İletişim diye bir kitabı var, kısa bir kitap şiddetle tavsiye ederim. Hem sizin hem siz okuduktan sonra eşiniz için. Gerçekten faydalı oluyor.

Olurda başarıp konuşabilirseniz, bunun böyle gitmeyeceğini bırakın çocuk yapmayı bir ömrü beraber geçirmekte birbirinizi çok yıpratacağınızı anlatmalısınız. Kesinlikle çocuk yapmayın bu arada. Yakın arkadaşlarım 5-6 yıllık evliliklerinde ki inanılmaz yol katettiler, başta kavga gürültüden geçilmezken bahsettiğiniz şeyler olurken şimdi çok uyumlular ama hala çocuk için tereddütlüler, hala ufak tefek birbirlerini rahatsız eden şeyler olduğunu söylüyorlar.

Sorunu kabul edip, bunun böyle gidemeyeceğini görmesini sağladıktan sonra artık bunun üzerinde çalışabilirsiniz. Bu önerdiğim kitap gibi farklı kitaplarla da olabilir. Terapist ile de olabilir. Kitap okumayla aranız varsa önce siz yavaştan okuyup ona davranışlarınız ve kitaptan etkilendiğiniz şeylerle aktarıp sonrasında onu okumaya teşvik ederek yapabilirsiniz. Bu uymazsa çok değil haftada 1-2 gün terapiye gidin gerçekten.

Bu durum tamamen eşinizin kişisel eğilimleriyle ilgili, bu durumda eğer oda isterse açık fikirli olabilirse gerçekten çözülebilir.

Ama olmayacaksa uğruna biraz uğraş gösterin ondan sonra da yaşınız daha çok genç çocuk olmadan ömrünüzü heba etmeyeceğiniz bir gelece için adım atmayı planlayabilirsiniz.
0
FAtE
(23.07.19)
Ailesi nasıl? Mantıklı insanlar mı, yoksa kayıtsız şartsız kızlarının her tartışma/konuda haklı olduğunu mu düşünüyorlar? Uzun vadede terapi falan da fayda etmeyebilir eğer böyleyse. Annesi ile her konuştuğunda kimyası tekrar bozulucak.

bekarım, kolay boşarım. ömür geçmez abi böyle...
0
metal sock
(23.07.19)
boşan başkan. çekilecek gibi durmuyor.
0
prodeq
(23.07.19)
@metal stock

ablası var bitane mesela. ya benim hanımın hiç haksız olduğunu görmedim diyorum. göremezsin diyor ben 28 senedir görmedim falan diyor. annesine diyorum, oyy oğlum allah sana sabır versin falan diyor. benim kız hep haklıdır, hep trip yaptı hayatı boyunca hep kavga ettik falan diyor.

geçmiş hikayelerine bakıyorum anlattıkları, işte annesi bunlara küfür ediyommuş, bunlar birbirlerine "o. çocuğu" falan diye küfürler ederek kavga ediyorlarmış. ben ailemde kesinlikle böyle büyümedim, en ufak saygısızlık yaşamadım ama bilemiyorum belki normal olan bunların ki mi aq. dünyam şaşırdı anlamadım.
0
🌸jamiryow
(23.07.19)
hazır karşı tarafın işi gücü varken ayrıl, nafaka ödemek zorunda kalmazsın. çocuk olayını düşünme bile!
0
nuisance
(23.07.19)
sonda soyleyecegimiz basta soyleyeyim; cocuk icin acele etmeyin.

benzer seyler yasayan bir arkadasim ve esi cozumu cocukta buldu, cocuk su an 2 yasinda ama girdikleri girdaptan artik cikamiyorlar da. farkli illerde yasiyorlar (ikisi de calisiyor), bosanmak istiyorlar ama nafaka konusunda anlasamiyorlar vs. olay inanilmaz cirkin yerlere gitti yani.

oyle bir sey ki bu profesyonel yardim olmadikca disardan mudehale hic bir ise yaramiyor. anladigim kadariyla da anlik kavgalar degil sizinki de, karakteri boyle (ikinizin de tabi ki).

burasi tamamen benim cahilce yorumum, ya da ben olsaydim ne yapardim kismi; sakinligimi korur ve bir aksam sakince yemek yerken bosanma dilekcesini onune koyardim. restine rest. kimsenin pasa gonlunu eglemek icin evlenmiyor insanlar.
0
brkylmz
(23.07.19)
Boşan diyenlere kulak asmayın. Belli ki eşiniz bir yanlışa düşmüş ve bunu sizin çözmeniz mümkün gözükmüyor.

1. Kesinlikle bu işleri çözene kadar, çocuk yapmayın.

2. Profesyonel destek alın. Sizin sözünüz eşiniz üstünde, o kadar etkili olmaz. Önce rahatsızlığınızı bir kaç kere dile getirin. Sonrasında konuyu açıp, gerçekten çözmek için profesyonel birine gidin. Çok sabırlı olmanız lazım.

Çözülmeyecek olursa, ayrılırsınız.


.
0
kartallar yuksek ucar
(23.07.19)
bu kadar kısa sürede böyle bozulan bir ilişki iki şekilde çözülür.
1) geleneksel yöntem: ilk 5 yıl her şey olur yavrum hepimiz çektik zamanla her şey oturuyor (bok oturuyor)

2) ilişki terapistine gitmek tarafların evlilikte mutlu olup olmadığını anlamalarını, esas sıkıntının ne olduğunu herkesin çözmesini sağlıyor ki akabinde boşanma ya da devam etme kararı almak daha sağlıklı.
0
9kuyruklukedi
(23.07.19)
evlilik noktasına nasıl geliniyor? ben bunla okeyim nası deniliyor yav peki böyle bi karakterse? körlük mü öncesi, nedir yani. anlamıyorum gerçekten. bu karakterde bi insan arkadaşım olmaz, arkadaşımın arkadaşıysa arkadaşımı sorgularım. bence sizin psikolojik abuse eğiliminiz var, aile, çocukluk döneminden yamulmalar vardır belki. kendinize odaklanın. ay içim daraldı, insanlar nelerle uğraşıyor yahu.
0
neynep
(23.07.19)
@neynep
evet onu da düşündüm. ben demek ki bunu istiyorum abicim, bundan hoşlanıyormuşum dedim. çünkü aklı başında sakin huylu aile yapısı birebir bana uyan birini kendim terk edip bu yola girip sevgili oldum. demek ki ben bunu istiyormuşum kendi mallığım diyorum. ama sonuçta bunun benim mallığım olması bu durumun çözülmesi gerekliliğini değiştirmiyor. sevgililik sonrası bir şekilde ilerledi. sevdim ama zamanında. şimdi seviyor muyum bilmiyorum aq. bişey hissetmiyorum şu anda. darlandım sadece. her türllü baskıdan, çocuk yapmak, şehir değiştirmek, "bana hiç çok güzelsin demiyorsun" larla uğraşmak, "ne kadar güzelim ya bi bak ya böyle güzel bir karın var el alem neler vermez böyle eş için sen daha kavga edip duruyorsun" larla uğraşmaktan içim şişti yani son kertede. dalga geçiyorum ben de. aynı zamanda ne kadar da mütevazisin bundan hiç bahsetmedin falan diyorum.
0
🌸jamiryow
(23.07.19)
Eşinizde psikolojik problemler var bence, ben olsam terapiye gönderirim bir şekilde. Ona da iyilik yapmış olursunuz, böyle yaşanmaz.
0
roket adam
(23.07.19)
"ne kadar güzelim ya bi bak ya böyle güzel bir karın var el alem neler vermez böyle eş için sen daha kavga edip duruyorsun"

karın narsist. geçmiş olsun.
0
xvyz
(23.07.19)
Valla bu sorunlar düzelmez kardeşim. Huya karaktere geçmiş. Benim bundan çok daha düşük seviye sorunlarım vardı düzelmedi.
"Sen böyle yaptın o yüzden ben de böyle yaptım."
Bunun aynısı da bizde var.
Düzeleceğine dair çok umutlu olma yani.
0
Trene çelme atan adam
(23.07.19)
Anladığım kadarıyla eşinizin aile yapısı, kültürel birikimi ve yetiştirilme tarzı sizinkinden oldukça farklı. bunun her zaman sorun yaratması muhtemel.

Benim asıl merak ettiğim mevcut fikir ayrılıkları ve çatışmalar dışında para mevzuları ve cinsellikle ilgili. Bunları özelden de paylaşabilirsiniz dilerseniz. Mesela cinsellik konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz? Pek çok konuda anlaşamasa da cinsel doyum ve uyum sayesinde evliliklerini yürütmeyi başaran çiftler tanıdım. Bir de para mevzularını merak ediyorum. Mesela eşiniz sizinle evlendikten sonra (veya ilk çatışmalar başladıktan sonra) aşırı harcama, lüks tüketim, mal kavgası vs. gibi davranışlar sergiledi mi? Bu hususlar ışığında daha net bir değerlendirme yapılabilir.
0
redskull
(23.07.19)
olm böyle hayat geçmez. sen normal şeyleri kabul ettirememişsin kadına, hasta olduğunu terapi görmesi gerektiğini söyle bakalım bi ne diyecek? terapisiz de sizin ilişki berbat bir halde kalmaya devam edecektir. böyle ömür mü geçer olm.
0
hasmetizm 2046
(23.07.19)
İnsan dediğin şey hasarlı zaten. Hepimiz bi şekilde debeleniyoruz. Ok ama ben de belamı arayip buldum ve şunu öğrendim : bazıları değişmiyor, değişmek istemiyor, farkında değil, sen ne kadar emek versen, kendini versen, zaman versen, bazısı öyle ölecek. Sen de öleceksin. Belki yarın. Böyle zaman geçirmek için bir sebep yok bence şu hayatta.
0
neynep
(23.07.19)
başlıktaki soruya cevap: büyük ah almışsın. geçmiş olsun.
0
windows95
(23.07.19)
“Hastasın terapi alman gerek” denilen hangi insan “tmm yarın hemen gidiyorum” der? Bunu diyosa zaten terapilik bi durumu yoktur sadece zamana ihtiyacı vardır. Tavsiye verirken kafanıza geldiği gibi değil günlük hayata uygulanacağı gibi verin sevgili duyurucular. Bu insan zor durumda ve ne yapacağına karar vermekte zorlanıyor ki burada sormuş. Sizin de ayaklarınız yere bassın ki yardımcı olun.

Burda eşe söylenecek olan çift terapisi almanın gerekliliği. Zaten çift olarak başlasanız da uzman gerek görürse bireysel seanslar yapacaktır.
0
megalomaniac
(23.07.19)
Ayrıca, diğer ornek gibi sakin, iyi huylu ile olmadı, bunla daha heyecanlı, daha iyi yürüdü ok. Ama bitmedi ki çeşit yani. Milyon tane insan var. Heyecanlı olup, sana daha uyumlu olup hayatı dar etmeyen de var biyerde. O değilse bu diye iki seçeneğe indirgemek de gerçekçi değil bence.
0
neynep
(23.07.19)
annesinin yanına giderse voltran'ı oluştururlar.

kafada gelecek yılların planı yapılmış olabilir dikkat edin.
bebek olacak, istanbula gidilecek, böylece annesi bebeğe bakacak, kadın ise işe gidebilecek. sen mi ? sen kimsin ki ?
saat gibi plan bak tıkır tıkır işliyor.
0
güneyli çocuk
(23.07.19)
@güneyli çocuk
anne de kesinlikle her şeyi bildiğini sanan cahil biri. eğitimle sınıflandırmam kimseyi ama ilkokul mezunu olmasına rağmen boğaziçi mezunu bir adama, oğlum sen okumuşsun ama hocaların sana hep yanlış öğretmişler o iş öyle değil şöyle şöyle diyebilecek özgüvene sahip birisi. konuştuğu konu da astronomi aq. gel de çıldırma şimdi
0
🌸jamiryow
(23.07.19)
Öncelikle eşinizle sakince konuşmayı, iletişim kurmayı deneyin. Empati kurmayı denemesini isteyin. Ne kadar yorulduğunuzu, boğulduğunuzu ve böyle sürerse evliliğinizin sürmesinin mümkün olamayabileceğini söyleyin.

Bu durumu düzeltmek için kendinizin elinizi taşın altına koymaya hazır olduğunuzu, belki ilişki psikoloğuna da gidebileceğinizi söyleyebilirsiniz.Bu da samimiyetinizi gösterir.

Bunları söyleyin, gidişatın nereye doğru olduğunu bilsin. Eğer davranışlarını düzeltmezse siz de yolunuza bakarsınız. Evlendiniz diye mutsuz olduğunuz, iletişim kuramadığınız ve boğulduğunuz bir ilişkiyi sürdürüp durmak zorunda değilsiniz.

ve lüütfen,

Çocuk yapmayın. Hem sağlıklı bir birey yetiştirebilmeniz için, hem de kendi ruhsal sağlığınızı koruyabilmeniz için; çocuk yokken bu kadar duygusal sömürü varken, çocuk doğunca nelerle uğraşmak zorunda kalırsınız düşünün... aman aman.
0
chihirovekohaku
(23.07.19)
burdan gaza gelip iş yapma da.

ilk önce evlilikte belli bi eşiği aştıktan sonra kavgalar azalıyor, alışıyorsun birbirine, nasolsa kavga edince de suratına bakıcam diye kavga edesin gelmiyor. o olgunluğa dönünce şeedersin, sakince bakarsın duruma.

ailenizle olan ilişkisini çok anlatmamışsınız da, aynı şehirde yaşıyorsanız bi mesafe koymaya çalışıyor gibi anladım. çok şeetmeyin minimum seviyede görüşün ailenizle eşiniz varken, siz kendiniz görüşün ama asla ailenizi bırakmayın da, o görüşmek istemiyorsa görüşmesin boşverin, zorla güzellik olmaz. kaynana - gelin çekişmeleri yaşamak bu tablonun üstüne felaket olur. olan sizin kafanıza olur. minimum ilişki iyidir, öyle bayram seyran, aynı şehirdeyseniz 2 haftada bir falan gitmece.

bu tarz gönül işlerinde tek taraflı suçlu olmaz sizin de kusurlarınız vardır, önemli olan kusurları gözardı edecek olgunluğa ulaşmakta.
0
kveldulv
(23.07.19)
@kveldulv

elbette kusurlarım vardır hocam. mesela ben uzunn uzun yazdım. ona da yaz desem kim bilir neler yazacak benim hakkımda. fakat ben mesela rezerv koyabiliyorum "elbette denim de kusurlarım vardır" diyerek kendime. o diyor ki ben şöyle şöyle yaptım çünkü sen şöyle şöyle dedin. adam gibi anlatmıyor da bana bende ne yanlışsa. anlat başkalarıyla konuş arkadaşlarına anlat ne bileyim annenle konuş falan diyorum. kimseye de ser verip sır vermiyor. kendi içinde kendi haklılığıyla hayatına devam ediyor. işine gelmiyor çünkü başkalarına anlatınca duyduğu eleştiriler. öyle tahmin ediyorum. yaa aman o ne anlar ki kafasına giriyor muhtemelen. bilemiyorum yani, konuşamadığımız için. ama en yüksek tansiyonda çıldırttığında artık en ufak bir hakaretimsi lafta " salak, gerizekalı vs" pat konuşma kesiliyor, başka yerlere gidiyor kapılar vuruluyor falan. çözüm olmuyor yani. hakaret olmasa da surat ifaden çok iğrenç, benimle nasıl böyle konuşursun, şu oturuşuna bak falan diyip illa ki bir şeye takılıyor sonra ona tutunup mevzuyu başka yerlere çekiyor. ben bir şekilde tuzağa düşüp sinirleniyorum sonunda. bombok hissediyorum en sonunda da.
0
🌸jamiryow
(23.07.19)
Annesinin astronomi hakkında söyledikleri uzaklasmak için yeterli bence :( Ciddiyim.
0
neynep
(23.07.19)
değişmek istemeyen, değişmesi gerektiğini kabul etmeyecek, hatta bunu söylediğinizde ego meselesi yapacak insanı değiştiremezsiniz.

herkes terapi demiş, ama bence bugün teklif etseniz yer yerinden oynar.

her zaman çözüm odaklı olan biriyim, ama perşembenin gelişi de çarşambadan belli oluyor.
kendiniz için yanlış kişiyle evlenmişsiniz.
yapı olarak temelde uyumsuzsunuz.
bence henüz bir yıl olmuşken boşanın.

evlilik zaman içinde birçok şeyi monotonlaştırabilir, ama sonuçta yanınızda sevdiğiniz biri vardır ya da olmalıdır.
bu hiçbirine uymayan bir durum maalesef.
"seviyorum" deseniz, "öyle kabul etmeye çalışın" denir.
ama öyle bir şey olduğunu da sanmıyorum.

kaldı ki, kişilik bozukluğu olan birinden söz ediyoruz gibi geldi.
İstanbul-izmir meselesinde size hak vermesem de (İstanbul'da doğmuş büyümüş insan izmir dahil, başka yerde yaşamak istemez genelde), temelde sorun çok farklı.

hayat kısa, kendinizi boşuna böyle girdaplara sokmayın.
0
blatta hiberna
(23.07.19)
Bana borderline kişilik bozukluğunu hatırlattı, belirtiler tutuyor mu bir bakın, tutuyorsa psikolojik yardım almadığı sürece başa çıkamazsınız.
eksisozluk.com
0
mikro patlama
(23.07.19)
Ayrıca sakin karakterde biriyle olmadı diye demek ki bunu istoyorum demek değil bence. Milyon tane insan var, seçeneği, kombinasyon ihtimalini ikiye indirmek hiç gerçekçi değil yahu. Daha tutkulu ama daha sağlıklı da olabilir. Kötüyü bitir ki sonraki adıma geç. Bence
0
neynep
(23.07.19)
Ayrı dünyaların insanlarıymışsınız. İşler daha fazla tatsızlaşmadan boşanın.
0
iwasbornonamountainside
(23.07.19)
burada atıp tutanlara fazla takılma. bekara boşamak kolay tabi ben de bekarım gerçi ama ahahah :) neyse, eşin sana saygısını yitirmiş, seni bazı konularda yeterli görmüyor gibi sanki. yatak ilişkiniz ne durumda? cezalandırma yoluna falan gidiyor mu? bence bu maruz kaldığın şey tamamen (bkz: dırdır) biraz redpill'ci tayfaya takıl derim. aile terapisti falan sakın girme. dırdırla nasıl başa çıkacağını öğren yeter. hatta yukarıda jesues diye bir arkadaş yazmış güzelce çözümünü. bence sen de bu şekilde çözersin olayı, bu kadar büyütmeye gerek yok.
0
tughan
(24.07.19)
ben olsam ekşi duyuruya yazmak yerine, kadını karşıma alıp nazikçe, aramızda problemler olduğunu, ayrılmak istemediğimi, çift terapisi ile sorunu çözmek istediğimi söylerdim.
0
nice tnetennba
(24.07.19)
Borderline a çok benziyor+1
0
Trene çelme atan adam
(25.07.19)
senden büyüğüm muhtemelen. bir abi tavsiyesi olarak al. zararın neresinden dönersen kardır. 1 sene çok bir süre değil. boşanmayı düşün. ipin ucunu kaçırırsan, hayatın böyle devam eder.
0
burya
(25.07.19)
profesyonel destek alın diyenlere kıçımla gülüyorum.

ülkemizde böyle kadınlar bollaşmaya başladı. bir tane efendi erkek bulup kafalıyorlar, zamanla içlerindeki manyak ortaya çıkıyor. büyük ihtimalle 3 yıllık flört ve 1 yıllık evlilik süresince olayların buraya varacağını tahmin edemedin ve hep alttan aldın. al işte sonuç bu.

bu yaşta böyle olan kadını menopozda düşünemiyorum. bence ayrılmalısın. 1 sene hiç bir şey. ama bu kadınla boşanmak kolay olmayacak. nafaka falan çok uğraştırır bu seni, donuna kadar almaya çalışır.

çevremde de buna benzer evlilikler görüyorum. canım cicim aylarından sonra, aileler ile tanışınca birde geri dönülmez bir yola girmiş gibi kendilerini düğünde göbek atarken buluyorlar. sanırım sizde de böyle oldu.
0
dafuq
(25.07.19)
hem kezban hem piremses hem de kötü biri öeahh. böyle birini nerden buldun hacı. çocuk olmadan kaç kurtar kendini. gençsin paran da var işin de. toplum baskısı da senin değil onun üzerinde. bas boşanma davasını pamuk gibi olmazsan neyim.o da genç yaşta dul kaldım diye ağlasın belki hizaya gelir.
0
mayeskuel
(04.08.19)
neyse evlenemiyoruz diye üzülüyordum şimdi sevindim :))
0
problem34
(04.08.19)
'1 (bir) yıllık evliyim. Öncesinde 3 yıl birlikteydik' den sonrasını okumadım.
ama sanırım 3 yılda baş göstermeyen şeyler o 1 yılda toptan kendini salıvermiş.
aklıma hep şu sahne geliyor ;
youtu.be
0
dedim dedim de kime dedim
(04.08.19)
Eşinizin bu sorununuzun normal olmaması bir yana, sizin de böyle birini seçmeniz tesadüf değildir. Annenize ve daha önce hayatınıza giren kadınlara bir bakın, benzer şeyler var mı?

Eşiniz için ve kendiniz için psikoloğa gidebilirsiniz önce.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(04.08.19)
www.youtube.com

bunu görünce aklıma geldi sizin durum
0
neynep
(15.08.19)
(18)

Orta yaş

astrid
Buradan bir arkadaşla konuşuyoduk.30yaşında olduğumu öğrenince gençliğine özlemin var mı diye sordu.30yaş yahu.hala gencim :) benim için orta yaş 40tan sonra başlıyor.merak ettim sizin için orta yaş hangi aralık?
Buradan bir arkadaşla konuşuyoduk.30yaşında olduğumu öğrenince gençliğine özlemin var mı diye sordu.30yaş yahu.hala gencim :) benim için orta yaş 40tan sonra başlıyor.merak ettim sizin için orta yaş hangi aralık?
0
astrid
(10.07.19)
40+ evet

30 genç.
0
old possum
(10.07.19)
36 yaşındayım sorsan 27 yaş ile arasında ne fark var diye söyleyemem, hala daha da 27 yaşında gibi hissediyorum. benim için de 50 den sonra başlayacak her halde orta yaş.

not: müzmin bekar olmamın mutlaka etkisi vardır.
0
issiz karga
(10.07.19)
20li yaslar gibi degil yine de . Genclik 20li yaslar bence.
Otzbirspor
0
stavro
(10.07.19)
O bantlar yeniden tanımlandı deseydin kendisine :) Ortalama ömür istatistiklerindeki değişime bir baksın.
50+

Yalnız Duyuru'nun yaş ortalaması 23 falan :P
0
dreamnesiac
(10.07.19)
her insana göre değişir tabi ama bana göre gençliğin bitişi için en geç 35 diyim, psikolojik sınır bende bu. o yaştan sonra fiziksel olarak ne kadar fit ve zinde olursak olalım gençlik bitiyor diye düşünüyorum.
0
hocam
(11.07.19)
31 yaşındayım ve insanlar beni liseli gibi görse de kendimi orta yaşlı görüyorum. Bana göre 50+ yaşlı direkt. 30-50 arası orta yaş. Direkt insanın ruhu çöküyor ya fiziksel olarak göstermese de.
0
superfluid
(11.07.19)
orta yaş diserektil fonksiyon bozukluğuyla başlar bence
0
same idiot
(11.07.19)
Valla sanirim hep benim yasimdan sonraai olacak 37 yasindayjm,orta yasi 45-50 arasina cektim su aralar. Cunku 28ken yaptigim simdi yapadigim bisi yok. Ama yani bi hastaliklar filan baslarsa orta yas da o zaman baslar. Coluk cocuk sahibi olmamakla ve anne babanim hala sag olmalariyla da cok ilgisi var bence.
0
red g
(11.07.19)
35-55 arası orta yaş gibi geliyor bana. 50 mi diyorum hatta ama 51-52 yaşında birine de yaşlı diyemiyorum kendimce.
34 k :(
0
somethinginthewayshemoves
(11.07.19)
Bence de 40 sonrasi orta yas. Duyurunun cogunlugunu universiteli bebeler olusturdugu icin boyle diyen cikmasi sasirtmadi tabi..

32/m/ist
0
twq
(11.07.19)
aman yarebbim, 32 yaş mı genç. 32 yaş direkt orta yaş. hayat bitiyor bence. ergen de değilim. ama 30 olunca yaşlanacağımı düşünüyorum. 30a yaklaşırken kendimi yaşlanmış hissetmeye başladım bile. benim algılarım da çok temiz değil o da var. kendimi gencecik çocuk görmeyi isterdim
0
lilyb
(11.07.19)
40 li yaslardayim. 30 ne güzel ya. Bildiğin genç. Ortayas, 45 derim. (45 olunca da kesin 50 derim ama)
0
kisa
(11.07.19)
yaslandikca orta yas limiti de ileri atiyor kesin. eskiden 30lu yaslar cok uzak gelirdi, 35'i gectik simdi 40 bile bana cok uzak gelmiyor. su anda orta yas baslangicini 40'dan sonra olarak hissediyorum.

orta yas bence ufak tefek saglik sorunlari ile basliyor. kolestrol, bas ve ekrem agrilari, vs.

kendimi en iyi hissettigim yas ise 27 idi, 27den sonra hafif irtifa kaybetmeye basliyorsun kesin.
0
cooperr
(11.07.19)
18-30 genç yetişkin
30-45 yetişkin
45-65 orta yaş
65-75 yaş almış :)
75+ yaşlı

Bence artık böyle, 28 yaşındayım, bence 30'lar süper olacak <3
0
gmzo
(11.07.19)
31 yaşındayım, genç miyim yaşlanıyor muyum gibi kavramları dahi düşünmeye gerek duymayacak kafadayım; nerde orta yaşlılık hehe. benim için de minimum 45ten sonra falan başlar sanırım o zaman dilimi. benim açımdan farklılık arz eden nokta şu, yıllar geçtikçe yaşlanma aralığını ileri atanlardan değilim. 25 iken de 30lar yaşlanıyor şeklinde düşünmezdim.

insanların zamanla mücadelesi hep ilginç geliyor bana. çoğunluk hem bu yaş mevzusuna acayip takılıyor, hem de aslında günlerini aşırı boş geçiriyor. zamana değer verilecekse yaşanan her gün için, o an vermek lazım; sürekli yarın daha da yaşlandığını düşünerek ama atıl kalarak değil. bu gerçeği kabullenince, o rakamların yan yana gelip oluşturduğu çift basamaklı sayının pek de bir anlamı kalmıyor, sayıya ayrı bir değer yüklenmediği için. böyle. (:
0
brena
(11.07.19)
30 lar süper evet.
0
kisa
(11.07.19)
Hayat 30 dan sonra başlıyor :)
@gmzo +1
0
brnbrs
(11.07.19)
Muhtemelen kendisi 21 falandır :)
Hepimize olmuştur, yirmilerin başında 30+ orta gibi gelirdi. 28 oldum 40lı yaşlar genç geliyor bana :)
0
eksi sozlugun tatli insani
(11.07.19)
(3)

Ekrem imamoğlu su faturası indirimi yaptı mı?

filipis
Vaadi %40 ve 0.5 m3 indirimdi diye hatırlıyorum.
Vaadi %40 ve 0.5 m3 indirimdi diye hatırlıyorum.
0
filipis
(09.07.19)
Yaptı, geçtiğimiz ay indirimli geldi faturamız.
0
gmzo
(09.07.19)
@gmzo
Peki bana neden sadece %13.6 indirim yapılmış ve 0.5 m3 indirim yok. Size %40 yapıldığından emin misiniz?

05.2019 birim fiyatı: 4.63 tl
07.2019 birim fiyatı: 4.00 tl

0.63/4.63= %13.6 yapıyor. Bu arada 2 m3 kullandım. Bu ay az kullandığım için gelen fatura 14 tl oldu.
0
🌸filipis
(09.07.19)
akp hızlıca yaptı bir şeyler indirim için. yüzde 40 lık bir indirim değildi o da. umarım ekrem başkan vaadini tam yerine getirir.
0
Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebilece
(09.07.19)
(8)

The Grand Budapest Hotel

cooperr
tarzi film ariyorum, onerilere acigim. :)
tarzi film ariyorum, onerilere acigim. :)
0
cooperr
(05.07.19)
The Darjeeling Limited geldi aklima hemen...
0
(05.07.19)
wes andersondan yürü işte
0
same idiot
(05.07.19)
adamin filmlerini izledik, baska yonetmen var mi benzer? kenarda kosede kalmis pek bilinmeyen..
0
🌸cooperr
(05.07.19)
Yani tam olarak aynı değil ama Taika Waititi'nin filmlerinden aynı tadı alıyorum ben, Wes ve Taika en sevdiğim iki yönetmendir. Hunt for the Wilderpeople, Boy gibi filmlerinden başlayabilirsin.
0
gmzo
(05.07.19)
Delicatessen ve Amelie olabilir. Olmayabilir de ama öneririm :)
0
kendi helvasını kavuran zombi
(05.07.19)
renk olarak düşününce mads mikkelsen'in netflixe çektiği polar filminde benzer hissettim. sanat iyi çalışmış. tabi vurdulu kırdılı o ayrı


waititinin eagle&shark daki pudralı karakterleri de wes anderson filmlerindekilere benziyor mesela ama anlatım hız çok farklı
0
same idiot
(05.07.19)
I Served the King of England
0
Ayrıntı insanı
(05.07.19)
eyw gencler..
0
🌸cooperr
(06.07.19)
(2)

Kurutulan sebzeleri nasıl saklamalıyız?

pati
Böceklenmemeleri için?
Böceklenmemeleri için?
0
pati
(26.06.19)
Sebzeler normal şartlar altında yaz sonunda kurutulur, bir sonraki yaz gelmeden kış mevsimi içerisinde tüketilir, dolayısıyla böceklenme sorunu olmaz. Yaz dönemi elinizde kurutulmuş sebze varsa ve özellikle nemli bir bölgedeyseniz, tek çözüm buzdolabı veya buzluk.
0
gmzo
(26.06.19)
Serin ve kuru bir yerde.
0
gatherer
(27.06.19)
(14)

yıllık kazancınızın ne kadarını tatile harcıyorsunuz?

carabelli
eşimle beraber bu yaz için yaklaşık bir aylık kazancımızı 10 günlük bir tatile gömdük. her sene olmaz. bayağı uzak bir yurtdışı için harcayacağız bunu. sizce mantıklı manalı mı? siz yıllık kazancınızın ne kadarını tatile harcıyorsunuz? abartmış mıyız? teşekkürler.
eşimle beraber bu yaz için yaklaşık bir aylık kazancımızı 10 günlük bir tatile gömdük. her sene olmaz. bayağı uzak bir yurtdışı için harcayacağız bunu. sizce mantıklı manalı mı? siz yıllık kazancınızın ne kadarını tatile harcıyorsunuz? abartmış mıyız? teşekkürler.
0
carabelli
(18.06.19)
bence 1 aylıksa gayet normal. biz de benzer bir şey yapmıştık hemen hemen. tabi toplam 1 aylık maaş değil de, benim bir aylık maaşımı gömmüştük.
0
emfuzi
(18.06.19)
ölümlü dünya koy götüne rahvan gitsin.
0
orijinal nick bulamadim
(18.06.19)
abi iyi yapmışsın. çok değil. şeytanınız bol olsun.
0
fucking machine in my head
(18.06.19)
mis gibi. iyi tatiller.
0
ayin yazari
(18.06.19)
gayet mantikli ve manali. uzak yere baska turlu gidilmiyor zaten, cunku ucak biletleri asil pahali olan, genelde ucak biletinden daha az harcaniyor gidince. hic kafanizi takmayin, esinizle ani biriktirmekten daha guzel ne olabilir ki.
0
kassiopeia
(18.06.19)
abi zaten uzak bir yere bilet aldığında ortalama bir beyaz yakalının bir aylık maaşı ediyor. o yüzden bence pek de o açıdan bakmamak lazım. gayet de iyi yapmışsınız. gezmesen 3-4 sene sonra bozulacak elektronik alete veya kıyafete harcayaktın. ama gezmek öyle mi? hayatının en büyük deneyimleri oluyorlar. iyi veya kötü. insanın ufkunu açan şeyler. bunların da para ile karşılığı olmaz.
0
hononu
(18.06.19)
Geçen sene toplam bir aylık gelirimiz gitmişti, bu sene bir de kış tatilinde yurtdışına gittik 1 buçuk yaptı. Eşimin bir ek geliri oldu ona saydık,ama olmasa da acımam. Gidip 5 yıldızlı otelde bir hafta yiyip içip yatsam acıyabilirim ama bu tür deneyimler motive olmamı sağlıyor, bunun yanı sıra mesleki olarak da görgümü arttırıyor (mimarım).
0
gmzo
(18.06.19)
1 yıl içindeki tüm tatillerimiz o kadar tutuyor.
ama sadece 2 yurtdışı var ve uzak değil.

kredi çekip gitmiyorsanız sıkıntı yok
0
otopsicocugu
(18.06.19)
asiri manasiz bence. yurtdisina o kadar merakliysaniz parayi biriktirip o parayla gocun. yaptiginiz ev kredisinden fazla kira odemek gibi.
0
hot potato
(18.06.19)
@hot potato tatile gitmekle, yurtdışına meraklı olmak oraya göçmek ne kadar alakadar ben anlamadım. o zaman kapadokyaya tatile gideceğimize kapadokyaya göçelim.

@otopsicocugu yok kredi falan yok birikmişlerin bir kısmını harcayarak gidiyoruz.
0
🌸carabelli
(18.06.19)
Tum sene icin yaklasik %10 sanirim. Ikimizin de 3 hafta izni var. Genelde 2 hafta + 1 hafta seklinde degerlendiriyoruz.

1 haftaya 1 aylik maas cok gibi ama Turkiye'de yasiyorsaniz ucak biletleri cidden pahali olacagi icin anca kurtarir gibi.
0
fortisvita
(18.06.19)
Ağız tadıyla bir tatil bile yapamayacaksak neden çalışıyoruz ki! Olur öyle, hayata bir kere geliyoruz.. İyi tatiller!
0
iwasbornonamountainside
(18.06.19)
bu cebinizi zorlamayacaksa, aylık giderlerinizi, eylem planlarınızı etkilemeyecekse bende gayet normal; bu ücretin içinde gidiş dönüş biletleri vardır diye tahmin ediyorum, vizeler hariçtir bence gayet normal.

edit: yorumunuzu şimdi gördüm, birikmişten gidecekmiş, sefanız olsun, gayet normal bence. ha ben tatile çıkmıyorum o ayrı, ama çıkmışım madem acımam
0
selam
(18.06.19)
Mantıksız ancak bunun mantığı yok zaten, lüks harcama. Zorunlu masraflarınız ve birikimlerinizi çıkardıktan sonra, kalan parayı hoşunuza gittiği gibi harcamak sizin elinizde, kimi tatile harcar kimi alkole kimi arabaya.
0
roket adam
(19.06.19)
(4)

Füme Odaya Perde

rakunzelll
Merhaba.Duvarları füme rengi olan salona perde bakıyorum, daha doğrusu güneşlik fon perde. Pinterest'te de gezindim biraz, ama sitedeki gibi şekilli bir evim olmadığından oradakilerden alsam sakil durur. Çok canlandıramadım o yüzden gözümde bir şey. Düz ne renk fon perde alsam füme duvarla hoş durur
Merhaba.

Duvarları füme rengi olan salona perde bakıyorum, daha doğrusu güneşlik fon perde. Pinterest'te de gezindim biraz, ama sitedeki gibi şekilli bir evim olmadığından oradakilerden alsam sakil durur. Çok canlandıramadım o yüzden gözümde bir şey. Düz ne renk fon perde alsam füme duvarla hoş durur sizce?

Yancısı olacak tül perde düz kırık beyaz bu arada.
0
rakunzelll
(18.06.19)
sade duvar rengiyle alakalı değil ki? ortamdaki diğer eşyaların renkleri de önemli. petrol yeşili, aquamarine, turuncu, hatta bordo bile olur ama bu kombinasyonla sanırım hiç birisini istemezdim ben
0
Fodera
(18.06.19)
Ben füme duvara birkaç ton daha koyusu perde taktım gayet güzel oldu.
0
Mossy
(18.06.19)
Nasıl bir etki bırakmak istiyorsunuz? Ev ne kadar ışık alıyor? Eşya çok mu?

Perde çok dikkat çekmesin istiyorsanız duvarla aynı tonlarda bir perde tercih edebilirsiniz. Fakat kimi zaman daha cesur seçimler çok iyi durabiliyor. Önemli olan alt tonu yakalamak, alt tonu sıcak veya soğuk olur, bunu yakalandıktan sonra her renk olur.

Fotoğraf olsa daha rahat yorum yapılır.
0
gmzo
(18.06.19)
Pudra pembesi güzel olur, mavinin griye bakan açık bir tonu güzel olur, pastel bir sarı da güzel olabilir ama elbette koltukların ve diğer parçaların da renklerini bilmek lazım.
Kırmızıyla griyi yakıştırırlar genelde ama bence çok kıro olur.
0
megalomaniac
(18.06.19)
(9)

neden tarım yapmamalıyız?

diffarentiationation
birikmiş paramızla biraz toprak kiralasak ya da satın alsak, sulama, ilaç, bakım gerektirmeyen, bulunduğumuz bölgede rahat yetişen bir bitki eksek, tohumları israil'den alsak kar etmez miyiz?engellerimiz ne olur bu yolda?
birikmiş paramızla biraz toprak kiralasak ya da satın alsak, sulama, ilaç, bakım gerektirmeyen, bulunduğumuz bölgede rahat yetişen bir bitki eksek, tohumları israil'den alsak kar etmez miyiz?

engellerimiz ne olur bu yolda?
0
diffarentiationation
(13.06.19)
Benim tavsiyem topraga hic bulaamayip topraksiz
z tarim yapmaniz olacaktir. Maliyet dusuk rekolte yuksek. Buyuk bir depo kiralamak yetecektir.
0
goodman
(13.06.19)
Hastalıklar, zararlılar ve doğa olayları gibi kontrol etmesi çok zor durumlar elde edeceğiniz geliri çok düşürebiliyor ve hatta yok edebiliyor (akrabalarımdan biliyorum). O yüzden köylerde insanlar tarım ve hayvancılığı birlikte yürütmeye çalışıyor. Başka bir gelirimiz daha varsa deneyebilirsiniz ama deneyimimiz yoksa çok, çok zor.
0
gmzo
(13.06.19)
çalışmak istiyorsanız yapın.
0
calmdown
(13.06.19)
@xephry +1 başında durup işçiliğini kendin yapmazsan zor. traktöre kira parası, yövmiye parası vermessen ve alan büyük verimi yüksek ürün alırsan kar edebilirsin.
0
mikahakkinen
(13.06.19)
ne kadar paran var, nerede ve ne kadar arazin olacak, basinda duracak misin? Bunlarin hepsi onemli sorunlar ve yerine gore engel. "sulama, ilac, bakim gerektirmeyen" diye bir ifade kullandigina gore konuya cok yabancisin. Bir konuya tumuyle yabanci olup, ilgili sektore girip para kazanmak mumkun mu sence?
ben 3-4 yildir ciftcilik yapiyorum. turkiye'de tarim ile para kazanmak cok cok zor. Tarima dokecegin para ile baska is yap, daha mutlu olursun.
0
ebabil curnatasi
(13.06.19)
bir arkadas, "mantar yetistir" demis. Demesi kolay, o isin oyle incelikleri var ki.. Sen mantar yetistirmis birine sor bakalim, kolay mi zor mu? Hele ki sitake vs. pahali turler, o kadar nazlilar ki.. Onlari yetistirmek ciddi uzmanlik istiyor.
0
ebabil curnatasi
(13.06.19)
dediğin gibi anca ağaç dikilebilir, işte kavak/okaliptus falan. onda da efor daha azdır diğerlerine göre ama sulama falan gerekir.
0
re noreno
(13.06.19)
bakım her türlü gerekiyor+1
bölgede rahat yetişse bile arzı düşük olan ürünlere yönelinebilinir;
avakado,kuşkonmaz,özel biber türleri vs.
tohumda israil yerine sırp tohumu olabilir
0
sameidiot
(13.06.19)
Tohumu da İsrail'den getirsen her şey hallolur zaten tek eksik tohum.
Yanlış anlama görüşüm gereği boykotçu değilim fakat senin gibi düşünenler bu işte ilk sezon sonra batanlar.
0
kirmizipilotkalem
(13.06.19)
(4)

İstanbul seçimi için nereden kontrol ediyorduk

ayseee
seçmen listemizde sorun var mı yokmu diye nereden kontrol ediyorduk?
seçmen listemizde sorun var mı yokmu diye nereden kontrol ediyorduk?
0
ayseee
(03.06.19)
''Girilen bilgilere göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yenileme Seçimi için sandık bilgisi kaydı bulunamadı'' diyor bu nedir? ne yapmamız lazım?
0
🌸ayseee
(03.06.19)
31 martta oy vermemiştim ondan mı böyle hata veriyor yahu?
0
🌸ayseee
(03.06.19)
Daha önce kaydınız görünüyor muydu? Evet ise, bir kısım seçmene böyle bir sorun ortaya çıktı, yanılmıyorsam nüfus müdürlüğüne gitmeniz gerekiyor..
0
gmzo
(03.06.19)
Ben de 31 martta oy vermemistim ama uste verilen sitede sorunsu bir sekilde gozukuyor ismim.
0
havada bulut
(04.06.19)
(12)

Saksı sulama

bir ileti paylastim
Selam,10 gün uğramayacağım yerde hergün sulanması gerek bitkilerim var, nasıl sulayabilirim sizce? var internette yollar ama çalışıyor mu bilmiyorum. Teşekkürler.
Selam,

10 gün uğramayacağım yerde hergün sulanması gerek bitkilerim var, nasıl sulayabilirim sizce? var internette yollar ama çalışıyor mu bilmiyorum.

Teşekkürler.
0
bir ileti paylastim
(29.05.19)
bitki cok degilse komsuya ver hic ugrasma
0
exlibris
(29.05.19)
mirket nickli arkadaş evine otomatik sulama pompası alıp damla sulama sistemi yaptı. ilk aldığı pompa kısa süre sonra bozuldu, gitti yenisini aldı sonra.

ucuz bi sistem olacağını sanmıyorum.
0
Fodera
(29.05.19)
iş yerimde bulunan bir spathiphyllum, bunlar da çok lanet, bir gün sulamazsan öleyazıyor.

evdekiler yine dayanıklı. komşu ihtimalim yok malesef.

edit: böyle seçeneğim olsa yaparım zaten.
0
🌸bir ileti paylastim
(29.05.19)
Bu konuya uzun süre kafa yormuş biri olarak @sttc nin önerisine yorum yazayım.
500 cc lik bir pet şişede 10.000 damla su vardır.
O aparata delinecek en küçük delik bile saniyede en iyi ihtimalle 1 damla su akıtacaktır.
Dolayısıyla 10.000 damla 3 saat bile dayanmadan tükenecektir.
Yani hiçbir işe yaramaz.
İnternette bu işin serum seti ile yapılan yöntemi de vardır ki sonuç aynıdır.

Sorun şu iki ürün kullanılarak çözülebiliyor ki onun için de para ve emek gerekiyor.

www.hepsiburada.com

urun.n11.com
0
Mirket
(29.05.19)
ben kucukken evden uzun zaman uzak kalacagimiz zamanlarda annem cicekleri su dolu legene koyardi. ama oyle narin nane molla bitkiler degildi bizimkiler.
0
jimicik
(29.05.19)
Hocam spathiphyllum (peace lily) öyle bir kaç günde solmaz dayanıklı bitkidir, yalnızca güneş almayan bir yere çek, kuzey odalardan birine. iyice sula ama öncesinde.

inhabitat.com

bu çok önemli diye tekrar söylüyorum, eğer güneş alırsa bitki günlük su tüketimi 3-4 kat artar, mutlaka gölgede olsun. bk. transpirasyon.
0
engelbert humperdinck
(29.05.19)
Ben serumla sistem kurmuştum, çalıştı. 10 litrelik şişeler kullandım, ayrıca serumda damlama hızını ayarlayabiliyorsunuz yani saniyede 1 damla damlamak zorunda değil.
0
gmzo
(29.05.19)
serum vanası sistemi süper.
0
alperz
(29.05.19)
duptıs
(29.05.19)
Şu litrelik pet şişeye su doldurup ağzı açık ters bir şekilde toprağa saplama olayı son 3 yazdır denenip onaylandı.
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(30.05.19)
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(30.05.19)
(13)

İmamoğlu'nu tam olarak bu kadar özel kılan şey nedir?

m e b
Cidden merak ettiğim için soruyorum.Seçimden önce İmamoğlu'nu tanıyan (Beylikdüzülüler hariç) var mıydı?Bu adamı, diğerlerinden ayıran şey tam olarak nedir? İktidarın/Erdoğan'ın karşısındaki herhangi biri zaten bu kadar oy almayacak mıydı? Yani iktidarın ayrıştırıcı diline karşı bu kadar sıkı kenetl
Cidden merak ettiğim için soruyorum.
Seçimden önce İmamoğlu'nu tanıyan (Beylikdüzülüler hariç) var mıydı?
Bu adamı, diğerlerinden ayıran şey tam olarak nedir? İktidarın/Erdoğan'ın karşısındaki herhangi biri zaten bu kadar oy almayacak mıydı? Yani iktidarın ayrıştırıcı diline karşı bu kadar sıkı kenetlenen muhalif, orada aday olarak ben bile olsam bu kadar oy toplamama yardım etmeyecek miydi? O zaman bu adamın sırrı ne tam olarak?


Not: Tartışma başlatmak değil amacım. Sadece anlamaya çalışıyorum. Moderatörler silmeyin yani.
0
m e b
(27.05.19)
1. pozitif olması, gülümsemesi yetmez mi? bıktık tuvalet suratlı tiplerden.
2. başka biri bu kadar oy alamazdı. gayet net.
0
scudman1
(27.05.19)
Pr ve kemalistlerin lider arayışı.

Bundan bir yil once muharrem ince superdi muthis liderdi. Ondan önce de kilicdaroglu vardi tv duellolarindan sonra yillardir aranan liderdi hatta sakin güç diye lakap takmışlardı. Simdi de imamoglu super iste sonunda bulunan lider.

Bu beyaz yaka laikl kemalistlerin lider arayışı bitmez. Bildikleri yanıldıklarına hicbir zaman yetmiyor maalesef. Her seçimin ardından ömer hayyamdan celladina asiksa millet bir sey bir sey bla bla paylaşan chpli ofis boy berk veya pelinsu bilmiyor ki bunu dediği kitle en azından somut kosullar nedeniyle geri kalmış bir guruh donup kendisine baksa bir de keske bence o cahil guruh cok daha tutarlı ve politik.
0
biravekahve
(27.05.19)
muharrem inceyi 2 ayda özel kılan şey ney iydi ise o. kısaca muhaliflerin gazını alan projeler. türkiyede iki kutup yarattılar ikisi de sahiplerinin kukla gösterisi tarafından oynatılıyor. sahiplerini de biliyorsunuzdur zaten.
0
dismainpula
(27.05.19)
babasından 7/24 dayak yiyen kız hemen ilk gördüğü erkeğe aşık olup evlenmek ister. halkın %50'si tam olarak o psikolojide.
0
nickini degistiren yazar
(27.05.19)
özel bir şeyi yok.
baykal gidene kadar kılıçdaroğlu başkan olsa var ya üff diyorlardı. şimdi kılıçdaroğluna sövmeyen chpli yok.
gezi sonrası seçimlerde çare sarıgüldü. bugün sarıgül -şimdilik- siyasi tarimizden silindi diye kutlama yapıyorlar.
hemen ardından ekmeleddin geliyor. off olm bu sefer milliyetçi/ülkücü tarafta bizimle kesin ya lider gibi lider herkesi kucaklayacak profil falan. ekmel şu an mhpde akp yancılığı yapıyor.
sonra muharrem geldi. olm bu adam var ya ejderha kesiyor aq diye gezdiler. bir insan hem bu kadar kucaklayıcı olup hem de bu kadar güzel laf sokar mı diye hype trenindeydiler yine, ne kadar da lider ruhlu diye dolaştılar. sonunda cami avlusuna, karakol duvarına bırakılan bebeler gibi kaldılar bir de onun için ağladılar.
şimdi imamoğlu var işte.
0
denek hayatım
(27.05.19)
25 yıl sonra İBB Başkanlığını kazanmış olması.
0
sfteses
(27.05.19)
söylemleri kuvvetli. pasif bir tip değil. ekrem imamoğlu ne zaman ekrem imamoğlu oldu diye sorarsan söylediği jilet gibi sözlerden sonra oldu.
''Hak yemem, hakkımı yedirmem''
''adama kişiye kişilere vakıflara derneklere cemaatlere hizmet işi bitti''
''kucaklayışımdan kimse kaçamaz''

bununla beraber başarılı bir kariyeri var. binaliye baktığın zaman kaybedilmiş bir izmir belediye başkanlığı, fiziksel kapasitesinin hayli düşük olması.
bunun için izmirdeki voleybol oynayışına: www.youtube.com
ve
penaltılara bakabilirsiniz: www.youtube.com

pamukova, çorlu ve ankara'daki inanılmaz tren kazaları, ankara-eskişehir tren yolunun kuş yollarının üstüne inşa edilmesi ve her seferde tren bazı kuşlara çarptığı için trenin önünün kan revan içinde kalması, milyonali olması, tahtaya yazı yazamaması, bulut sistemi için kafayı sıyırmayın düzleminde saçmalaması...

kendisinin zaten ortaya çıkışı düşük profilli olmasından hareketle seçilmiş olmasıdır. bu ekrem imamoğlu'nu daha parlak gösteriyor.

ama imamoğlu'nun ortaya koyduğu ekonomik tablolar, vatandaşla konuşurkenki iletişiminin kalitesi, başarılı ve zengin bir kişi olması, nezih bir profil çizmesi, seçim gecesi yaptığı tüm hareketlerin ve açıklamaların son derece doğru ve yerinde olması o gece herkesten tam not alması, mesela beylikdüzü'nde depremle ilgili çalışma yapması sebebiyle istanbul'da tek olması, eşinin düzgün bir insan olması ve görünüşü insanlarda yeter ya bıktık geoit tiplerden bakın imamoğlu ve eşi ne kadar düzgün insanlar etkisi yaratmış olabilir.

güncel sebepler de var tabi. türkiye'nin şu anda ekonomik olarak sıçmış gibi bişey olması, belediyeyi 25 yıldır aynı zihniyetin yönetiyor olması da insanlarda değişsin amk yeter biraz da başkası gelsin düşüncesini oluşturmuş olabilir.

yaptığı icraatlara bakarsak suyu indiricem dedi. binali ve tayyar nereye indiriyosun arkadaşım dedi. adam geldi indirdi. şimdi binali ben de indiricem diyor. akbili indiricem dedi aynı tepkiyle karşılandı. yıllardır 80-85 lira olan öğrenci aylığı şu an 40 lira ve bu ekrem imamoğlu'nun hanesine gol olarak yazıldı. insanlarda bir adalet talebi var ve imamoğlu'nun bunu sağlayabileceğini düşünüyorlar. mesela 15 temmuz vakfı gibi maddi giderleri olmayan vakıflara milyonlarca para ödenek ayrılmış, atm personelleri ortada, bir sürü lüzumsuz üst düzey araçlar kiralanmış. bunların hepsi afişe oldu ve insanlar ekrem imamoğlu'nun böyle lüzumsuz israf anlamındaki harcamaları yapmayacağına inanıyorlar ki doğru da. adam ben kendi arabamı kullanıyorum dedi mesela. başakşehir meselesi var. başakşehir'e ibb'den para akıyordu. halk ekmek arda için finansal kaynak yarattı. imamoğlu çıktı ben bu şehrin beşiktaş'ını galatasaray'ını fenerbahçe'sini destekleyeceğim dedi. hepimizin de istediği buydu.

düşündükçe aklıma geliyor.
0
error522
(27.05.19)
harbiden yukarıdaki yorumlara gülüyorum ahaha :))

muharrenm ince'nin aynısı falan yazmışlar.

abi farkında değilsiniz sanırım ama imamoğlu girmiş olduğu seçimi kazandı.

hem de 25 yıl aradan sonra partisine ibb başkanlığını getirdi.

bunu algılayabilmenin oldukça kolay olduğunu düşünüyorum.
0
sfteses
(27.05.19)
"iktidarın/Erdoğan'ın karşısındaki herhangi biri zaten bu kadar oy almayacak mıydı?"
bu bu kadar kolay olsaydı daha önce yapılırdı.

yukarıda ekrem'e sallayanlar tam olarak "muhalefette düzgün lider yok o yüzden akp'ye oy veriyorum" tipli "tayyip gitse yerine daha iyi kim gelicek ağbii" diyenler.

bu adamın sırrı falan yok, akp'nin içine sıçmadığı bir türkiye senaryosu olsaydı gayet sıradan bir siyasetçi insan olacaktı. çünkü bu adam idealin bile altı bir medeni toplumda söylenmesi elzem olan, standart oluşturması gereken şeyleri söylüyor. ama bu adamlar siyaseti de toplumu da bu hale getirdiler işte, bokunda boncuk aramak zorunda kalıyoruz.

ama şu şartlarda kimsenin özel, muhteşem siyasetçi vs. olmasına gerek yok. akp'nin karşısına kim çıkarsa çıksın oy vermeyen kişinin de istediği siyasetçiyi başında isteme lüksü yok. sen akp'yi sevmiyorsan cidden başından gitmesini sağlarsın ki sonraki gelene istediğini yaptırabilesin. bilmem kaç yıllık iktidar sonrası kıl payı seçimi kazanan bir siyasetçi halkı karşısına alamaz. şuncacık basit bir düşünme şekline bile varamayan insanların ekrem'i istememesi ya art niyet ya da naiflik; başka açıklaması yok.
0
Jux
(27.05.19)
çok uzun uzun açıklamaya gerek yok. yeni yüz yeni umut arayışı zaten bu ülkede su nerden aksan gidecek yüzde 50 mevcut.
0
mikahakkinen
(27.05.19)
Yukarıdaki yorumları ağzım açık okudum hakikaten.. Adam 25 sene sonra İBB'yi aldı, süreci sükunetle ve doğru kararlar alarak, kararlı bir biçimde yönetti, seçin gecesi defalarca canlı yayına çıkarak güven de verdi.. Sarıgül ve Ekmeleddin'i, İnce ve İmamoğlu ile bir görmek akıl karı değil gerçekten. Ama ben İnce'nin hazırladığı temelin üzerine İmamoğlu'nun geldiğini, İnce'nin başarı ve başarısızlıklarından çok iyi ders çıkardığını düşünüyorum. Liderlerin en önemli vasıflarından biri budur zaten. İnce'yi yedirmem ama Sarıgül'dür, Ekmeleddin'dir, bunlar hiçbir zaman benim için İmamoğlu gibi bir lider olamadı.
0
gmzo
(27.05.19)
duyurunun bütün aktrolleri toplanmış. adam seçimle başkanlığı kazandı, elinden alçakça alındı. adam tüm gücüyle hukuk savaşı veriyor. özel kılınması için bir sebep mi var?
0
nothing in my way
(27.05.19)
Devletin arşiv twitter hesabını takipçisi çok diye kendi Twitter ı yapan binali den daha sempatik olması.
0
baal
(28.05.19)
(6)

arzum küçük ev aletleri

pasp
merhaba,arzum.com.tr üzerinden %40 indirimim var, arzum'un küçük ev aletlerini kullanan bir komşum ürünlerini şiddetle önerdi, ancak duyuruda birkaç tane şikayet gördüm. elektrik süpürgesi, tost makinesi, el blenderi, saç kurutma makinesi, mini fırın, ütü, belki çay ve türk kahvesi makinesi ile kett
merhaba,

arzum.com.tr üzerinden %40 indirimim var, arzum'un küçük ev aletlerini kullanan bir komşum ürünlerini şiddetle önerdi, ancak duyuruda birkaç tane şikayet gördüm. elektrik süpürgesi, tost makinesi, el blenderi, saç kurutma makinesi, mini fırın, ütü, belki çay ve türk kahvesi makinesi ile kettle da eklenebilir bu listeye, almayı düşünüyorum. ya da çay makinesi alıp kettle almayabilirim ya da tam tersi de olabilir, ona karar vermedik daha. sizce arzum'dan almak mantıklı mı yoksa tamamen şans işi mi bu bozulup bozulmama durumu, ne dersiniz? aslında tüm beyaz eşya ve küçük ev aletlerini arçelik'ten alıp olayı tamamlamayı planlıyordum ama böyle bir indirim gelince de bilemedim :/ önerir misiniz arzum'u?

teşekkürler şimdiden.
0
pasp
(05.05.19)
shake'n take kişisel blendır var bende gayet memnunum. küçük ev aletlerinde iyi bir marka diye biliyorum. çevremden de hiç olumsuz bişey duymadım arzum hakkında.
0
dedim ben sana
(05.05.19)
Bende tost makinesi ve çaycı var, iki senedir kullanıyorum, memnunum. Hatta annem tost makinesini 14 senedir kullanıyor, çaycı da bi 12 sene dayandı sanırım.
0
gmzo
(05.05.19)
Bende Arzum Çaycı var. Onuncu senesinde şu an. Günde 2 ya da üç kez çay yaparım. Kettle olarak da kullanıyorum gerektikçe. Aynı ürünün yenisini aldım. Bu bozulunca atacağım.
Bozulmuyor :(

Bir de Arzum Mintost'um var. Çok memnunum kendisinden.
0
Mirket
(05.05.19)
Ben de tavsiye ederim. Ürünleri ciddi derecede kaliteli oluyor. %40 indirim yanıltıcı olmasın, başka sitelerde daha ucuza bulmak mümkün.
0
iki teker asigi
(05.05.19)
Şans işi.
Arzum küçük ev aletlerinde iyi de deniyor.
Bende çaycı var, memnunum. Bir de 10 senelik saç düzleştiricim arzum, taş gibi hala
0
somethinginthewayshemoves
(05.05.19)
blenderindan uzak dur, tüm aksami plastik ve cok dayanıksız, tost makinası ortalama 10 senedir kullanıyoruz hala çalışıyor.
0
m orak
(06.05.19)
(5)

Yeni nesil anne terörü

saridendigindekirmizidiyebagiranadam
Çok sık karşılaşmıyor muyuz artık bunlarla? Bu bahsettiğim anneler sırf çocukları olduğu için her şeyi yapmaya hakları var sanıyorlar, her öncelik onlara ait sanıyorlar özellikle 25-35 yaş arası olanları arasında görüyorum bu tipleri. Dün bir yere yemek yemeye gittik çocuklar hadi neyse annelerin ba
Çok sık karşılaşmıyor muyuz artık bunlarla? Bu bahsettiğim anneler sırf çocukları olduğu için her şeyi yapmaya hakları var sanıyorlar, her öncelik onlara ait sanıyorlar özellikle 25-35 yaş arası olanları arasında görüyorum bu tipleri.

Dün bir yere yemek yemeye gittik çocuklar hadi neyse annelerin bağırışlarından masa değiştirdik. Yemekten sonra tuvalete gittim tek tuvalet var sıra bekliyoruz önümde biri çocuklu iki kadın işini bitirinceye kadar doğal olarak normal normal sıramı bekledim arkadamda çocuksuz bir kadın onun arkasında da iki tane çocuklu kadın. Sıra gelince bekleyenler olduğu için olabildiğince hızlı bir şekilde işimi bitirip çıkarken o iki çocuklu bizim çocuklarımız var bizi niye bekletiyorlar, çocuğu olmayanlar hiç anlamıyorlar tarzında konuşuyorlardı mesela. Normalde napalım yarısını buraya mı bırakalım der tartışırdım da 23 Nisan'da yanlarındaki bebelerin canını sıkmayayım diye sustum.

Kimse meraklı değil heralde umumi tuvalette vakit geçirmeye. Belki hasta olabilirim, belki çocuğum yoktur, olmuyordur onların bu saçma sözlerine üzülebilirim. Ama yok, nasılsa çocukları prens, prenses kendileri de kraliçe her şeyi yapmaya hakları var. Ben bir hemcinsleri olarak çok rahatsızım bu durumdan. Çok mu abartıyorum, siz de rahatsız mısınız bundan ve karşılaştığınızda ne yapıyorsunuz?
0
saridendigindekirmizidiyebagiranadam
(25.04.19)
Bu sosyal medya ve zaten sorunlu sosyal ortamımız insanları inanılmaz bencilleştirdi, herkes kendini dünyanın merkezinde, kuralların üzerinde zannediyor. Tespitin de doğru. Annelerin çok büyük bir kısmının (benim annem gibi çalışanları kenarda tutuyorum) evde oturup çocuk bakmak dışında bir işi olmamasına rağmen genel olarak şikayet modundalar.
0
roket adam
(25.04.19)
Ben bundan rahatsız değilim. Belki de çocuğum olduğundandır bilemiyorum. Başka birinin/birilerinin sorumluluğunu üstlenmek kolay değildir. Çocuğu yedikten sonra yiyen, çocuğu uyuduktan sonra uyuyan, sanki maraton koşusu yapar gibi tuvalet ve duş ihtiyacını karşılayan kişiler nitekim. O yüzden annelere mümkün olduğunca öncelik tanıyorum. Çoçuğum yanımda olmadığında çocuklu bayanlara market kasa sıramı bile veririm. Çünkü düşünsene alışveriş yapılacak eve gidince alınanlar dolaplara yerleştirilecek, çocuk küçükse su kabı yiyecek kabı yıkanacak, üstü değiştirilecek, bezi değişecek, uyku saatiyse uyutulacak,yemek yapılacak, bunların hepsi ve daha fazlası anne tarafından yapılacak. Söylenmesine çok da şeetme yani. Tabi senin de işin gücün vardır. Öncelik tanımak zorunda değilsin. Problem değil.
0
rakidabalikolsa
(25.04.19)
belki cocugu olmayan birisinin de cok acil bir isi var, hastaneye ya da toplantiya, ucaga falan yetisecek olabilir. cocugunu yaparken bize mi sordu? isteyen kibarlik yapar yer verir ancak bunu hak olarak gorup soylenmeleri cok egoistce. cocuk dogurmus cogu kadin gibi... sanki paşa dogurdular. o cocugu dogurduysan sabretmesini de zaman ayarlamasini da bileceksin. yeterli imkanin zamanin yoksa sabredemeyip arsizlasacaksin yapma cocuk. ben bekarim benim hayatim bin kat daha zor cocuk bakmaktan. daha yeni geldim sabah 10da gittigim işten. boyle yogun bir is hayatim varken, her gun en erken gece 1de iste cikip butun hafta yoruluyoken yok yasliya yer ver yok annelere yer ver. bana ne... butun anneler hürrem kesildi basimiza.
0
batlegolas
(25.04.19)
Kesinlikle katılıyorum. Çocuk yapma kararı aldıysan, zorluklarını göz önünde bulundurarak almış olman gerekiyor ve ayrıcalık beklememelisin. Bir üniversitede araştırma görevlisiyim, çocuk yapmak istiyorum fakat şu an zor olacağını düşündüğüm için doktoramın bitmesini bekliyorum. Fakat bunu hiç düşünmeden çocuk yapanlar, ne zaman bir görevleri olsa, ya çocuğu kreşten almaları gerekiyor, ya doktora götürmeleri gerekiyor ya da başka bir şey. Saat 3'te çıkıp gidiyorlar okuldan ve işi çocuğu olmayan kişiye yüklüyorlar.. Özel sektörde olsa yapamayacak, hoş görüleceğini bildikleri için kullanıyorlar.
0
gmzo
(25.04.19)
valla genel dusuncem bu yonde; kural sudur ki, cocugu olan insanin hayati olmayandan daha onemli olmadigi gibi, daha mesgul, daha dertli, daha daha daha olmasini gerektirmiyor. analik, sizin cocugunuz disinda, kimse icin kutsal bir mertebe degildir. yani senin ana olman benim icin hicbir sey ifade etmiyor.

kendini bulamamis, bir kimlik edinememis yeni nesil ve devletin ve kapitalizmin muhafazakar politikalari sayesinde kadinlar bu kutsallik masalina kendini epey kandirdi ulkemizde. annelik secimle elde edilen bir kimliktir bu kadar.

binlerce yildir yapilan bir eylemin bu kadar abartilmasi hem feministler (ki ben de bir feministim) hem muhafazakarlar hem kapitalizm yuzunden oldu. feministler, her kadin istedigi gibi olabilmeli, kimse kimseye bir sey dayatamaz derken, elestiriden ve yalnizliktan yilmis ve bikmis, olayin erkek tarafi arazi olmus tek basina kalmis kadin bunu 'anayim ben ana, kimse bana bir sey diyemez' olarak aldi, hem kendini sacma sapan bir sekilde yuceltti hem de kendinden farkli kadina saygi gosteremedi. muhafazakarlar ve kapitalistler de hem aile kurumunu yuceltecegiz, hem her kadini ana olmali/ana olmayan kadin yarimdir soylemine mecbur birakacagiz, aile kurumu (ve kadinin yerinin evi ve cocugunun basi olmasi) aslinda kapitalizm icin cok iyi oldugu icin muhafazakar kanat da 'anayim ben ana' olaraktan bunlari aldi ve korkunc bir yeni analar nesli dogdu.
bir de sevgi gorememis, goremeyen bir kesim var ki bunlar da kendilerine 'ozenli davranilmasi'nin mazereti olarak analiga yapistilar.

yurtdisinda gercekten boyle bir kendinin her seye hakki oldugunu sanma durumu yok; kadinlara tek kimlik olarak bu durum dayatilmiyor, kadinlar bu kadar yalnizlastirilmiyor (insanlar gercekten ebeveyn oluyor birlikte anne-baba olarak), devlet politiklari farklil, hayatin normal bir asamasi olarak algilaniyor, anne olabilirsin de olmayabilirsin de, kimse sana ne zaman cocuk yapacan diye sormuyor bile, dolayisiyla sen mantikli bir insan olarak bu durumun sadece senin secimin olan bir hayat asamasi oldugunu algilayarak eriskin oluyorsun. duygusal gelisimleri de daha duzgun oldugu icin hayatin sevgi gordugun tek donemi hamile oldugun, soylendigin vs. donem olmadigi icin gayet yasamin bir dogal parcasi olarak yasiyorsun bunu. benim gozlemlerim bu yonde, toplumumuz sevgi ve ilgi gostermeyi bilmeyen, her seyi asisi kisisel algilayan, psikolojisi de gunden gune bozulan bir toplum haline geldigi icin, devlet politikalarinin da destegi ile bu hallere geldik.

bu konuda cok guzel bir okuma; www.artigercek.com


oncelik verme konusunda; asansorde, toplu tasimada vs. her zaman oncelik de tanirim, yer de veririm, ancak markette fln yaninda aglayan, gerginlik yaratan (belli ki kadini/adami zor duruma sokan) bir cocuk yoksa vermem, bu analarin da bunu algilamasi lazim sanirim, senin zamanin/hayatin ne kadar degerli ise benimki de o kadar degerli, sen kendi hayatinda sana verilen sureyi baska sekilde degerlendirmeye karar verdin diye (cocuk yapmak) ben bana verilen sureyi baska sekilde degerlendiriyorum diye her seyde oncelik hakkina sahip degilsin.
0
kassiopeia
(25.04.19)
(10)

3 günde düğünde oynamayı nasıl beceririm?

hoot
Arkadaşlar merhaba soru önemli. Hızlı bir düğün kararı aldık. Kına gecesi filan istiyorlar. Hiçbir oyun ve dans bilmiyorum suda kendimi kastığım için batan birisiyim. Nasıl oynamayı öğrenirim. Haftaya perşembe günü kına var. Allahtan düğün çalgılı değil. Var mı bir tarifi?Durum ciddi, teşekkürler
Arkadaşlar merhaba soru önemli. Hızlı bir düğün kararı aldık. Kına gecesi filan istiyorlar. Hiçbir oyun ve dans bilmiyorum suda kendimi kastığım için batan birisiyim. Nasıl oynamayı öğrenirim. Haftaya perşembe günü kına var. Allahtan düğün çalgılı değil. Var mı bir tarifi?
Durum ciddi, teşekkürler
0
hoot
(18.04.19)
Eğer belli bir yörenin kurallı, adımlı filan bir oyunu değilse çok zor değil. Bence en çok bilmen gereken şey diğer insanların da bu işin gizli ilmine filan vakıf olmadıklarıdır. Herkes kafasına göre takılıyor. Müziğin ritmine uyup kasılmazsan olur o iş. Bir de gerçekten eğlenen insanlar daha iyi görünüyor oynarken. Eğlenmeye ve mutlu olmaya çalış. İnsanlar ne der, beğenirler mi filan diye düşünme. Gerçekten berbat oynayan gelin ve damatlar gördüm. Mutlu bir evlilik yaptığında bunlar hoş bir detay olarak kalıyor. Kimse de üzerinde durmuyor bence. Hatta kimileri bana sevimli bile gelmiştir.

Mutluluklar dilerim.
0
puyule
(18.04.19)
Tek çare (bkz: alkol)
0
gmzo
(18.04.19)
Yanına oynayacak birilerini bul göze batmazsin. Piste gelinle birlikte tek çıkmamaya çalış. Oyun olarak videoları aç izle ama dansöz gibi kiviran yada odun gibi olan olmasın. Bazıları çok iğreti duruyor zaten düğünde. Dans dersen hızlı bi dans dersi alabilirsiniz 2 3 günde öğretiyorlar beş dakikalık bir oyunu eşli gideceksiniz tabiki.
0
Topalordek
(18.04.19)
Alkol moruk, başka çaresi yok. Ben de aynı dertten müzdaripim. 5 Ay sonra düğünüm var şimdiden açıp videoları izliyorum. Düğün öncesi 3 kadeh viski atıp öyle çıkmayı düşünüyorum.
0
Arthur Dayne
(18.04.19)
İlla oynamalı mı olacak? Slow müzikte dans edin
0
sekerse tehlike
(18.04.19)
Aynanın karşısına geçip yapacaksınız bunları. Küçük ama önemli bir detay
0
rakidabalikolsa
(18.04.19)
Pavyona git.
0
ekrem abiniz
(19.04.19)
Hemen bir dans kursu bul. İyi bi hocaya denk gelirsen 2-3 günde kaskatılıktan kurtulur, pistte sıradan bi insan gibi oynayabilirsin. Hatta mümkünse eşinle git, mümkün değilse yalnız da olur.
0
megalomaniac
(19.04.19)
hiç halay vs bilmem. düğünümde de oynamadım. eşimin karşısında alkış tuttum sonra herkes kendi keyfine oynuyor, kendini gösteriyor; seni unutuyorlar. arada gelip kalksana diyenler var "dizim ağrıyor" de. oldu bitti.
0
jenasinans
(19.04.19)
alkol her şeyin ilacı, nasıl gevşiyor insan anlatamam.
0
emfuzi
(19.04.19)
(12)

ikea kıvık koltuk

in vino veritas
bu modelin kullanani cokmus anladigim kadariyla. sozlukteki basliginda da baktim entrylere. kullanip mekanik sorun yasayan cok az sanki ama kiliflarin eskime, solma ve tuylenmesi konusunda cok sikayet var. bir kisim insan da tas gibi hicbisey olmadi diyor. cok kararsiz kaldim acikcasi. piyasada iyi
bu modelin kullanani cokmus anladigim kadariyla. sozlukteki basliginda da baktim entrylere. kullanip mekanik sorun yasayan cok az sanki ama kiliflarin eskime, solma ve tuylenmesi konusunda cok sikayet var. bir kisim insan da tas gibi hicbisey olmadi diyor. cok kararsiz kaldim acikcasi. piyasada iyi bilinen markalardaki koltuklarin tipini pek begenmedik, mobilyaciya yaptirsak hem sonucu bilmiyoruz hem de kalitesi supheli bir de piyasanin bile ustu fiyatlar veriyorlar. kullaniyorsaniz yorumlarinizi yazarsaniz cok mutlu olucam.

tesekkurler
0
in vino veritas
(15.04.19)
Uc yildir Friheten kullaniyoruz, buna cok benzer. Hatta hem koltugumuz hem yatagimiz.

Ikinci eline de bakin bulabilirseniz.
0
Traveler
(15.04.19)
evde kedi olması nedeniyle kılıfında ufak tefek deformasyonlar var, onun dışında koltuğun genel kalitesine bağlı hiçbir sorun yok.
alalı bir yıl oluyor, renginde solma ya da başka bir problem yaşamadım.
çok memnunum.
0
blatta hiberna
(15.04.19)
Friheten kullanmış ama Kivik içinde ukte olarak kalmış biri olarak yazıyorum:

Friheten çok işlevsel, depolama alanı var, çift kişilik yatağa dönüşebiliyor, tüm koltukta ayak uzatarak yayılmak mümkün, muhteşem bir fiyat performans koltuğu, aynı zamanda küçük evlerin kurtarıcısı. 1+1 evimde kullandım ordan biliyourm. Ancak rahatlığı eh işte. Spotçulardaki koltuklar kadar kötü olmasa da öyle aman aman güzel değil, idare eder diyelim. Minderleri sert, yastıkları (yaslanma yerleri) yumuşak. Zamanla daha çok oturulan taraflarda göçükler oluşuyor. Yatak olarak kullanmak için alttan açılan tarafı daha az kullanıldığı için orası diğer yüzeye göre daha sert kalıyor, bu sebeple bir yanı sert bir yanı yumuşak (göçük) yatak çıkıyor ortaya. Ancak yine küçük evde yaşayacak olsam yine işlevselliğinden dolayı tercih ederim.

Kivik ise İNANILMAZ RAHAT. Friheten için saydığım özelliklerin belki hiçbiri yok ama rahatlık konusunda Friheten'le karşılaştırılması Kivik'e hakaret. Evinizde yer sıkıntısı yoksa, konfor arıyorsanız Kivik alın. Kılıfları da yıpranırsa yıpransın, en kötü değiştirirsiniz 3-5 sene sorna ne olacak? Olmadı örtü serersiniz. Rahatınızdan değerli mi sanki? Büyük evim olsun ilk işim en büyük Kivik'i almak olacak :D
0
taurina
(15.04.19)
@blatta hiberna, cok zahmet etmeden ulasilabilir bi bilgi ise koltugun menseini ogrenebilir miyim? ikea'ya gittigimizde satis danismani bazilarinin turkiye'de bazilarinin isvec'te yapildigini soylemisti. tahminimce yerli olanlardan hayir beklememek lazim. sizdeki nedir acaba?

@taurina, evet biz de denedigimizdeki rahatligina tav olduk yoksa ben ille de bazali koltuk istiyordum, yatak olabilmesi de istedigim ozelliklerden biriydi. ama o koltuga oturduktan sonra bu isteklerimi resmen cope attim. en azindan pufunun altinda sandik var diye kendimi egluyorum resmen :) rahatligina tav oldum ama 2 senede bir koltuk degistirecek kadar zengin de olmadigimdan kararsiz kaliyorum.
0
🌸in vino veritas
(15.04.19)
2017 Temmuz'dan beri kullanıyoruz biz de, minderlerin kayıp gitmesi dışında memnunuz. Kılıf ile ilgili bir sorun yok şimdilik, ama galiba kılıfların malzemeleri farklı farklı, ona dikkat edin isterseniz.
0
gmzo
(15.04.19)
@gmzo, sizinkinin rengi hangisi acaba? bizim alacagimiz koyu mavi. bir de sizinkinin mensei isvec mi turkiye mi?
0
🌸in vino veritas
(15.04.19)
5 yıldır kullanıyoruz koyu mavisini almıştık ilk önce. Yazın baya yakıyor kumaşı. Gri kılıf aldık, hafif bol geldi. Kılıflar kayıyor, hayatımız koltukta geçtiği için süngerleri çöktü, 10 yıllık garanti kapsamına girmiyor süngerler. İskeleti sağlam çıktı ama onda bir problem yok.

Ben şahsen bir daha ikeadan uzun ömürlük eşya almam.
0
ninotevtidze
(15.04.19)
İkeadan mobilya alınmaz abi
0
photo85
(15.04.19)
1 yıl ikea’da çalıştım, bence ikea’daki en güzel kanepe kivik. Hem rahat hem geniş hem de dayanıklı.

Mobilyalarının her yıl bakımını yaptırdıktan sonra hiç sorun yaşamazsın. Bakım dediğim de vidalarını sıkıp güzelce bi temizlemek. Bu. Kılıfları zaten değişebilir. Yıkanabilir.
0
(s)AINT
(15.04.19)
@in vino veritas geç gördüm, hillared beige bizimki, menşeine akşam gidince bakayım
0
gmzo
(17.04.19)
acaba menşeini nereden görebiliyorum?
neresinde yazıyordur?
biraz geç oldu, kusura bakmayın.

bu arada benimkinde hiç kayma sorunu yok.
ama minderlerin kayması kılıfın dokusuyla da ilgili olabilir.
rengi lacivert.

kullanım açısından da, bazen her gün günde 2-3 saat uzanılıyor, bazen günlerce oturulmuyor.
çalışma odamda olduğu için evin asıl kanepesi gibi kullanılmıyor yani.
0
blatta hiberna
(20.04.19)
@blatta hiberna, hic onemli degil, mensei muhtemelen varsa koltuklarin kilifinda yaziyordur. cok tesekkur ederim.
0
🌸in vino veritas
(20.04.19)
(14)

Kredi kartı ne geliyor? (evliler)

blackidom
Minimum nakit harcama yapanlar evli arkadaşlar, aylık kredi kartlarınıza toplamda ne civarda para ödüyorsunuz? (eşiniz dahil)
Minimum nakit harcama yapanlar evli arkadaşlar, aylık kredi kartlarınıza toplamda ne civarda para ödüyorsunuz? (eşiniz dahil)
0
blackidom
(04.04.19)
Esim ek kart kullanıyor aşağı yukarı toplamda 2000 2500 falan gidiyor sanırım.
0
cizgilerebasancocuk
(04.04.19)
ayda 15-20 civarı ödüyorum nakit sakız bile almıyorum 2007 yılından beri. tek kriterin evli olma konusunda ısrarcı mısınız? gelir seviyesi, yaşam standartları falan da önemli olabilir mi acaba?
0
ozdek
(04.04.19)
7-8 civarı
0
rakidabalikolsa
(05.04.19)
2.5-3
0
al sana nick it
(05.04.19)
Ortalama 3 bizim de, çocuk yok.
0
gmzo
(05.04.19)
8-10
0
Jesus Christ
(05.04.19)
10 bin civarı , 8 ödediğimiz ay ben horon tepiyorum , hanım ne yapıyor bilmiyorum.
0
synax
(05.04.19)
4bin
0
eipcack
(05.04.19)
genelde 2.5 - 3.5 arası ödüyoruz.
0
isyankar tosbaga
(05.04.19)
Bizim de 8-10 maglesef.Tum otomatik odemeler kartlarda
0
turkuaz
(05.04.19)
ortalama 8000 civarı
0
roket adam
(05.04.19)
8-9
0
Corc
(05.04.19)
2500 civari
0
all girls dream
(05.04.19)
ben 2-3 ödüyorum ama 8-10 ödeyen arkadaşlar ne kadar kazanıyor acaba anlamadım. ben 4 kazanıyorum kaç yıllık tecrübeyle
0
azeriturku
(05.04.19)
(3)

türk sanatı, mimarisi

diffarentiationation
türkiyede çok şehir gezmedim, bildiğim birkaç şehirden yola çıkarak soruyorum. neden şehirlerimizde sanat eseri sayılabilecek yapılar ve binalar yok? sadece istanbul'da var diye biliyorum. avrupa'nın neredeyse her şehrinde bir tarihilik var. heykeller, çeşmeler, kiliseler, apartmanlar, evler, sinago
türkiyede çok şehir gezmedim, bildiğim birkaç şehirden yola çıkarak soruyorum. neden şehirlerimizde sanat eseri sayılabilecek yapılar ve binalar yok? sadece istanbul'da var diye biliyorum. avrupa'nın neredeyse her şehrinde bir tarihilik var. heykeller, çeşmeler, kiliseler, apartmanlar, evler, sinagoglar çok sağlam ve görkemli.

bizimkiler fakirlikten mi mimariye, şehirlere önem vermemiş? karakterimizde mi var?
0
diffarentiationation
(04.04.19)
bir alıntıyla cevap vereyim;

" benim çocukluğum ve gençliğim, istanbul’un içinde mahalleden mahalleye, semtten semte, sokaktan sokağa göçlerle geçti.
durmadan göçen türk insanı, durmaya, yerleşmeye, oturmaya öylesine özlem duyar ki “oturmak” fiiline, başka dillerde olmayan çok zengin değişik anlamlar vermiştir. örnekler:
- bu akşam bize gelin de oturalım.
- gelemeyiz. bize de filancalar oturmaya gelecekler.
- öyleyse biz de kahveye oturmaya gideriz.
- dün ne yaptınız?
- komşuda oturduk.
- biz de pazara filana oturmaya gideceğiz.
türk insanı yıllar yılı bitürlü oturamadı. “oturmak”, kentligilleşmek “burjuvalaşmak” demektir. türkler içinde pekazı, son yirmi-otuz yıldan bu yana yeni yeni yerleşmeye, yani kentligilleşmeye başladı"
---
aziz nesin, ah biz ödlek aydınlar
0
heidi'nin dedesi
(05.04.19)
Fakirlik ve göçebelik ile alakası yok. Kültür mirası kavramına uzak, koruma ve tarih bilincinden yoksunuz. İstanbul'da ne binalar yıkıldı yol yapacağız diye görseniz, dudağınız uçuklar. Anadolu'da bile her şehrin özgün mimarisi tabii ki var ama hepsi yıkıldı. Özellikle İstanbul'da gayrimüslim mimarların eserlerini mirastan saymayan yobaz bir zihniyet de var tabii.
0
gmzo
(05.04.19)
Gocebelikle falan ilgisi yok. Osmanlı sivil mimarisi, kentleri gayet özgün ve rasyonel bir dile sahipti ancak Türkiye çok hızlı bir şekilde kentleşti. Ciddi bir nüfus köylerini bırakıp şehre yerleşti ve bu süreç ongorulup planlanamadi. Planlansa bile süreci yönlendirecek kaynaklar yoktu. Dolayısıyla gecekondu usulü kentleşme, ardından çıkarılan imar aflari ile bu gecekonduların apartmana dönüşmesi, bunun yanında eski sivil mimarinin çağdışı olarak algılanması, yeni aile yapısına ve kent yoğunluğuna uygun olmaması, ustalarının zamanla yok olması, vs...
Bu arada mimari ve kentsel alanda çok çabalar oldu elbette ama kaynak problemi ve siyasi atmosfer pek imkan vermedi düzgün kentler üretmeye.
0
chavezding
(05.04.19)
(25)

Sorum evli kadınlara:

lambada
Aileden size bir daire ve iki dükkan kaldı diyelim. Birden 10 bin TL aylık kira geliriniz oldu hesapta yokken. Eşinizin de kendi işinden aylık min. 20 bin TL kazancı var. On küsur yıldır farklı şirketlerde çalıştığınız iş hayatı koşullarına dayanamıyorsunuz artık. Maaşınız da 7 bin TL olsun. Bebek b
Aileden size bir daire ve iki dükkan kaldı diyelim.
Birden 10 bin TL aylık kira geliriniz oldu hesapta yokken.
Eşinizin de kendi işinden aylık min. 20 bin TL kazancı var.

On küsur yıldır farklı şirketlerde çalıştığınız iş hayatı koşullarına dayanamıyorsunuz artık. Maaşınız da 7 bin TL olsun.
Bebek bekliyorsunuz bu arada, hamileliğin ilk ayları. İlk çocuğunuz olacak.

Bu koşullar altında işi bırakır mısınız?
Ya da evde oturamam ne olursa olsun muhakkak çalışmam lazım mı dersiniz?

Dürüst olalım:)
0
lambada
(31.03.19)
bıraktım bile.
0
new day new life
(31.03.19)
Birakirim.
0
nick konusunda kararsizim
(31.03.19)
Ne is yapiyorsunuz ve kac yasindasiniz? Doguma kadar kesin birakmam. Eger sekreter tarzi bir gorevim varsa olabilir ama degilse cevabim degisir. Ayrica 25 yasindaysam da birakmam, zaten 10-12 yasindan sonra cocuk sizle vakit gecirmekten cok arkadaslari ile geciriyor dolayisiyla 35 yasinda ne yapacagim? Etkileyecek cok faktor var, ulkede herkesin dini imani para olmus, bir kadini ve dolayisiyla onun yetistirdigi bir cocugu besleyip buyutecek cok faktorler var
0
kassiopeia
(31.03.19)
tabii ki birakirim. cok daha azina bile birakirim. hatta soyle soyliyim hic param yok ve calismiyorum. birilerini zengin etmek icin kendini tuketmek insana mantikli geliyor nedense, bana herkes calis diyor. ne diye cailiyorsunuz ki zaten? gumuslukte domastes ekiyim, cevreciyim kafasinda filan olmadan sadece yemek yemek, giyinebilmek gibi htiyaclarimi karsilayabiliyorken calismiyorum. sabahlari yuruyus, aksamlari kosu yapiyorum. hobilerimle ilgileniyorum. sizin yerinizde olsam herhalde bir daha asla calismak fikrini dusunmezdim. sigortanizi disaridan odeyin olsun bitsin.
0
mula
(31.03.19)
Ben kadin bile olurum
0
acemi
(31.03.19)
26 yasindayim sekiz aylik hamileyim ve bes kusur maasim var. CEO degilim elbet ama o kariyerim maasim oyle bir mesafe koyuyor ki araya 50 bin kira gelirim de olsa birakmam isimi vucudum dayaniyorsa cocugum iyi bakiliyorsa.
Sizin yerinizde olsam calisir izinden ise donerken d ogretmen tutarim cocuguma para bol nasil olsa. Cocuk guzel bakilsin siz de kariyerinize bakin bu dunyanin binbir turlu hali var. Bir hastalik gelir es elden ayaktan duser dukkan gider ama meslek kolda bilezik. Eger calismaniz sizde veya cocukta bir perisanliga sebep olmayacaksa devam edin.
0
cilekli pasta
(31.03.19)
Ne aileler var. Helal olsun. Daireler dükkanlar.:)
0
kirmizipilotkalem
(31.03.19)
Bira-ki-yo-rum, biraktimmm:)

Durdugun kabahat. Hele ki bebek olacaksa
0
balpolen
(31.03.19)
Kadın değilim ama insanları iyi tanıyorum. Önceki sorularınıza da göz attim. Bakış açımızdan çıkardığım sonuç neyi seçerseniz seçin bir şekilde mutsuz olacaksınız çünkü hayatta sizin için önemli olan şey ne bilmiyorsunuz. Hayatınıza siz yön vermiyorsunuz, maddi durumunuz size yön veriyor.
Sorunuza gelecek olursak suanki sartlarinizla işi bırakmaniz daha makul görünüyor. Sonuçta bugün için işi bırakmaniz tekrar çalışmayacağınız anlamına gelmiyor.
0
gurur
(31.03.19)
iş yerinde fazla kasmam. rahat rahat takılırdım:)
0
üç nokta
(31.03.19)
Birden 10 bin TL aylık kira geliriniz oldu hesapta yokken. --> dediğiniz anda işi bıraktım ben.

asla mutlaka çalışmam lazım demem, aksine 2 milyon dolarım olsa ASLA çalışmam derim hep. hayattaki en büyük amacım 2 milyon dolar biriktirebilmek.
0
taurina
(31.03.19)
Çalısırdım yine. Işimi seviyorum.
0
velvetmorning
(31.03.19)
Bırakmam, hem işimi seviyorum, hem de dünyanın binbir türlü hali var +1.
0
gmzo
(31.03.19)
Evli değilim ama Hamilelik süreci ve doğum İçin bir süre ara verir, sonra tekrar işe dönerdim ben. Hayat şartlarım ne olursa olsun hiçbir zaman evde oturan bir kadın olmak istemedim çünkü. Mesleğimi de seviyorum, bir doğum yaptım ve kira gelirim oldu diye ondan vazgeçmek istemem. Çalışma tarzımı Belki biraz rahatlatır, bir şeyleri değiştirir ama tamamen kopmazdım.

Geçici olarak zaten herkes bırakırdı şu durumda ama siz çalışma hayatını temelli bırakmayı düşündüğünüze göre burada asıl faktör bebek değil, çalışmayı gerektirmeyecek bir gelir elde etmiş olmanız sanki. Bebek biraz cesaret olmuş. Mesleğinizi ve çalışmayı sevmiyor olabilirsiniz. Kişiye göre değişir Yani.
0
aquarium
(31.03.19)
İşi bırakmazdım. Ama doğumdan sonra yıllık ücretsiz izni düşünebilirdim. Ev hanımlığına ne çok özenen varmış.

Evli değilim, gelen cevaplar aklımı aldığı için soruya atlamış bulundum.
0
ruhen hastayim ben
(31.03.19)
bırakmazdım. ama bırakma lüksümün olduğunu bilmek güzel olurdu.40-45 yaşından sonra kesinlikle bırakırdım ama.
0
blacksky
(31.03.19)
stres altında bir işte mecburen çalışıyorsam bırakırım. risk alır kendime bir iş kurarım. ya tutunur devam ederim ya da fuckup gecelerinde anlatacak deneyim kazanmış olurum. her türlü sosyalleşirim yani evde oturmak ihtimaller arasında değil henüz. evli de değilim gerçi ama fikir beyan ederim, kime ne.
0
denef
(31.03.19)
İşi ışık hızıyla bırakıp kendimi çocuğuma ve hobilerime veririm. Çalışmayınca üretken olunamıyor gibi bir önyargı var sanırım ama o işler değil işte.
0
inawen
(31.03.19)
anaam çalışmak istememeyi direkt ev hanımlığı sanan garipler var, gız ben sizi yerim. :D

ölene kadar çalışmam diyemem (dünyanın binbir türlü hali var) ama en azından çocuk kreş/okula başlayana kadar çalışmam ben, hem de zihnimi yenilemiş olurum. çocuğu kaliteli bir şekilde büyütebilecek etkinliklere girişirim, hobilerime zaman ayırırım, çocukla gezerim. evde kocamı tencere yemekleriyle bekliyor olmam yani her gün.

kurumsal köleliğe meraklı insanlar da varmış bu hayatta, ilginç.
0
piremses
(01.04.19)
kesinlikle bırakırım. oturur çocuğuma kendim bakarım.
0
ladybird
(01.04.19)
Aileden size bir daire ve iki dükkan ka.. bırakırım.
0
bezginbekir
(01.04.19)
bırakırım tabi ki manyak mıyım
0
elorelia
(01.04.19)
Anında bırakırım, evde de boş boş oturmam tabii hobilerimle ilgilenirim.
0
peggy
(01.04.19)
Cocuga bakabilecek kadar iznimi pasa pasa kullanirim. Onun disinda isi birakmam. Dünyanin bin bir türlü hali var. O ese cok fazla güvenmezdim ben. Max. bir 10 sene sonra annelik-ev düzeninden bunalmaya baslarsin cünkü.

Bir de calismanin insani dinc kildigini düsünüyorum. Is degisiligi sebebiyle yaklasik 1 ay falan ara verdiysem hep zeka seviyem düsüyor :D
0
chitosan
(01.04.19)
valla esimin geliri beni bir noktaya gore ilgilendirir, o esin akli karistiginda bir kap yemege muhtac edebilir cunku sizi. Mal mulkten gelen gelir de hep gelir mi, ne zamana kadar gelir vs. Dolayisiyla, imkanim varsa kendi isimi yaparim, yoksa part time calismaya calisirim ama kesinlikle cocugum oldu evde oturayim demem, is yasamindan uzun sure uzaklasmam, hele de 40li yas civari degilsem, cocuga en fazla 3 yasina kadar falan yetebilirsiniz cunku, sonrasinda pedagojik formasyonunuz yoksa oyle aktiviteler yaparim oyunlar oynarim falan olmuyor, ayrica cocuk yasitlariyla sosyallesmeli, bir duzene alismali vs. Ozellikle gunumuz sartlarinda, arkadan zehir gibi gencler gelirken 10 sene is dunyasindan uzak kalmak demek dondugunuzde ne is bulursaniz ona razi olmak demek.

Ek olarak, calismak istemenin kurumsal kolelige merakli olmakla alakasi yok, bu tarz soylemleri hele de kadinlardan kadinlara geldiginde iyice mide bulandirici buluyorum. Bu kadar sidik yaristirmak gereksiz, siz calismak istemiyorsunuzdur calismayin ancak calismak isteyen kadina sacma sapan yakistirmalar yapmak neden? Baskasina yakistirma yapmadan sadece boyle istedigim icin diyip, kendi kendinize var olamiyor musunuz yani? herkes isinden nefret etmiyor, meslegini severek yapan, hobisine de vakit ayiran isine severek giden insanlar var.

Sonuc olarak, analik ve kadinlik yaristirmak - bu cagda- mide bulandirici!
0
themeningrey
(01.04.19)
(6)

Karnabahar tariflerinize talibim

balpolen
Kiymali ya da etli yemegi disinda
Kiymali ya da etli yemegi disinda
0
balpolen
(19.03.19)
sağlıksız tarif istiyorsanız, yumurta ve una bulayarak karnabahar kızartması yapın. Yanına da sarımsaklı yoğurt ımmıh.

sağlıklı tarif olarak yoğurtlu karnabahar haşlama +1
0
muslugubozukhayrat
(19.03.19)
lamira
(19.03.19)
çakma mantı!

dünyanın en kolay yemeği olabilir.

karnabaharı ufak ufak kesin, lokmalık boyutta olacak şekilde. tavada biraz yağ ile soteleyin, 5-10dk kadar, istediğiniz gibi baharat ekleyin. sonra bir tabağa alın, üzerine sarımsaklı yoğurt. biraz da yağ/salça/sos/nane filan gezdirdiniz mi alın size mis gibi mantı!

afiyet olsun
0
taurina
(19.03.19)
karnabahar kisiri diye bir seye denk gelebilirsiniz. onu yapmayin demeye geldim. karnibahara yazik.
mucveri olur.
0
jimicik
(19.03.19)
Beşamel sos yapıp, üzerine kaşar rendeleyip fırına verin <3 öncesinde karnabaharı bir süre buharda pişirin ama.
0
gmzo
(19.03.19)
mösyo şokolanın tariflerinde bi Karnabahar nugget tarifi vardı. basit ve lezzetli duruyor.

sabitlediği storyler'de kbahar nugget diye belirtilmiş. görselli olarak bakabilirsiniz tarife: www.instagram.com
0
nıç
(19.03.19)
(2)

midi fırın tavsiyesi

legalize marijuana
kullanan memnun olan var mı anneme alacağız da? büyük değil mini/midi
kullanan memnun olan var mı anneme alacağız da? büyük değil mini/midi
0
legalize marijuana
(12.03.19)
sutlu nescafe
(12.03.19)
Bosch var bende 1,5 senedir memnunum
0
gmzo
(13.03.19)
(11)

evlenmekle ilgili okuduğum bir şey (gelinin ailesi ve arkadaşlarının saçı)

Sour
gelinin ailesinin ve arkadaşlarının saçlarını damat tarafı yaptırıyormuş? yani damat ödüyormuş. doğru mu bu ya? hiç böyle bir ortama girmediğimden bilmiyorum. tamam belki herkes için geçerli değildir ama geleneklerde böyle bir şey var mı?
gelinin ailesinin ve arkadaşlarının saçlarını damat tarafı yaptırıyormuş? yani damat ödüyormuş. doğru mu bu ya? hiç böyle bir ortama girmediğimden bilmiyorum. tamam belki herkes için geçerli değildir ama geleneklerde böyle bir şey var mı?
0
Sour
(07.03.19)
Gelin ve birkaç yakın akraba/arkadaş...

Önceden konuşulup sınır konulabiliyor, 2 kişinin masrafı gibisinden.
0
livaneli kadir
(07.03.19)
Gelenekler tum olasi masraflari erkek kismina yuklemekte
0
nax
(07.03.19)
o tarz şeyler hep sonradan türetildi diye biliyorum. ben de uzağım bu konulara ama eş-dosttan duyduklarım kadarıyla biliyorum. şehir-bölge/eğitim düzeyi/gelir seviyesi gibi nedenlerden dolayı değişkenlik gösterebilir. örneğin kardeşlerimin düğününde böyle istekler olmadı.
0
jepa
(07.03.19)
Doğru. Bu gerçeği 6 yaşındayken falan dayımın düğününde öğrenip dumur olmuştum. Düğünde zaten her şey damada gömülüyor.
0
wish i could find a way to disappear
(07.03.19)
Ben Haziran'da evleniyorum bizde böyle istekler olmadı. İkimizin de ortaya koymuş olduğu bi miktar var masrafları buradan karşılıyoruz
0
mirty
(07.03.19)
Damat tarafının düpedüze öpüldüğü noktalardan biridir. Evet var böyle bir gelenek. Abartmadan yapılır.
0
kablelvuku
(07.03.19)
o eşiniz olacak insana bağlı.

benim eşim evlendiğimizde kendi makyajını bile arkadaşına yaptırdı masraf çok olmasın diye, kaldı ki başka kişilerinkini ödetmek istesin.

keza çok yakın arkadaşının düğünü için de kuaföre gittiklerinde kendi parasını kendisi ödemişti, "ben asalak mıyım ki ödeteyim" diyerek.

karakter meselesi biraz da yani.
0
akatreil
(07.03.19)
eger bir şirretle evlenirsen butun akrabalarini "gelin basi" yaptirdigi kuafore cagirir, kol gibi fatura odersin.

bizzat gozlemledigim bir sey.
ben degil ama, bir arkadas.
ben bekarim :)
0
tabudeviren
(07.03.19)
Ben evlenirken arkadaşlarım farklı bir kuaföre gittiler, dolayısıyla kendileri ödediler. Annem, iki kardeşim ve ben de ayrı bir kuaföre gittik. Eşim beni almaya geldiğinde hepsini ödedi, hiç lafının bile geçtiğini hatırlamıyorum, kuaför tanıdık olduğu için abartmadı da zaten ücreti. Akraba - arkadaşları toplayıp kuaföre, hepsini damada ödetmek çirkin hakikaten ama mesele çekirdek aile çerçevesinde kaldığında da lafının edilmesi saçma olur.
0
gmzo
(07.03.19)
evliliğin damada yüklediği masraflardan sadece bir tanesi.
gelinin kuaför masrafını damat ödeyeceği için, onunla birlikte aynı kuaföre eş zamanlı giden diğer kadınlar da masrafı damada kitliyorlar. bildiğin görgüsüzlük.
0
dafuq
(07.03.19)
evet var ama sınır koyabilirsin. Ama ne yaparsan yap o gün kuaförde öpeceği için seni en az 1000 tl'yi gözden çıkart.
0
IcedFlames
(07.03.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.