Giriş
(34)

Çocukluğunuzda en sevdiğiniz çizgi film

begin again
Hangisiydl?
Hangisiydl?
0
begin again
(23.04.17)
çok fazla ama tom ve jerry ile bugs bunny arasında kaldım.
0
m e b
(23.04.17)
candy

2. sırada da ay savaşçısı vardı

3te de bugs bunny
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(23.04.17)
Taş devri ile Hollywood Yaramazları
0
aychovsky
(23.04.17)
sırasıyla ilk 3

road runner, jetgiller, şirinler
0
belkider
(23.04.17)
Hollywood Yaramazları, Taş Devri, Ninja Kaplumbağalar, Tom ve Jerry.

bir de, spider man'i hep çok sevmişimdir kendimi bildim bileli.
hâlâ da izlerim.
0
blatta hiberna
(23.04.17)
captain tsubasa, beyblade, yugi oh, casper, scoby do.
0
blue eyes white dragon
(23.04.17)
Teletabiler, Şirinler, Taş Devri
0
fragile lady
(23.04.17)
Şirinler, Taş Devri ve Jetgiller. Ama en çok Şirinler.
0
ms brownstone
(23.04.17)
Maske
0
intihar etsem de kendime gelsem
(23.04.17)
Maske
0
brad pitt
(23.04.17)
Şirinler hatta bu yaşımda geçen hafta sinemada yeğenim ile izledim; ondan daha çok ben eğlendim.

Şirinler ile ilgili çeşit çeşit çocukluk hikayelerim de vardır; evlendiğim günün akşamı şirinleri izleyip şirinleri izleyip yatacağım demek gibi. piknikte babama saatlerce şirinleri aratıp bulamayınca 'ben iyi bir çocuk değil miyim?' diye aglamaya baslamisim. Babam 'şirinler bu ormanlarda yaşamiyor' diye kandırmış beni. Ayrıca belirli bir yasa kadar da şirinlerin evi diye mantar yemeğimi hatırlıyorum.

Böyle bir şirinler aşkı vardı bende.
0
fraise
(23.04.17)
pokemon
0
bonisnocetquimalisparcit
(23.04.17)
Uçan kaz, clementine, candy, heidi, değerli
0
manuel mandalina
(23.04.17)
life with louie
mad jack the pirate
voltran
ghost busters
heman
xmen
maske
şirinler
0
stewie
(23.04.17)
stewie
(23.04.17)
402 no'lu sınıf
heidi
şirinler
0
nathanieltroy
(23.04.17)
star da yayınlanan spider man
alkislarlayasiyorum.com
0
faik abi
(23.04.17)
fox kids ve jetixtekilerin hemen hepsi. onlardan öncede kanal dedekiler.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(23.04.17)
pazar sabahları voltran, okul sonrası he-man, bir de clementine vardı huzursuz ederdi.
0
puc
(23.04.17)
Looney tunes. Bugs bunny'yi o kadar sevemezdim ama diger karakterlerine bayilirdim.

Bir de Maske'nin yeri ayri tabii:) MUthis karakterdi:D Kilodu kafaya gecirme hareketi bende aliskanlik yapmisti, kapsonlu giyenlerin kapsonunu cat diye kafasina gecirmekten kendimi alamiyorum. Yasim 29, hala yapiyorum:D
0
stavro
(23.04.17)
en sevdiğim şirinler'di. onun arkasından da snoopy, simpsonlar, red kit ve heidi gelir.

ek: varyemez amca ve rocko'nun modern yaşamı (gerçi bunu 11-13 yaş arası falan izlerdim, geç çocukluğa denk düşüyor yani) da vardı.
0
misterturist
(23.04.17)
stewie
(23.04.17)
jetgiller, aslan kral, scooby doo, haa bir de tsubasa ve beverly hills
0
duyond
(23.04.17)
Esteban, Sirinler, Varyemez Amca, Tsubasa, Genki, Clementine, Voltran. Kucuklugumde Trt1den baska kanal olmadigindan ne yayinlansa gozlerimizi dort acip izlerdik.
0
Tutkun
(23.04.17)
Ay savaşçısı. Bu aralar yeniden başlamayı düşünüyorum hatta.
0
cabiday
(23.04.17)
valla çok vardı yaaaa <3 hala da düzenli olarak çizgi film izliyorum -tabi artık animedir, familiy guy'dır, southpark'tır falan seyrediyorum ama olsun :D -

looney toons'un tiny toons diye bir versiyonu vardı, ana karakterlerin çocuk versiyonları vardı, mesela erkek çocuk tavşan -ne demekse- maviydi, kız olanı pembe gibi :D onu severdim.

sihirli kurdele'ye bayılırdım, hatta daha geçenlerde tekrar bitirdim :D ara ara izlerim hala :3

sailor moon, wedding peach gibi mahou shoujo - magical girl animelerini severdim, hala da severim :D sailor moon galp

bir de mavi suyun sırrı vardı trt'de, hatta disney sonra buna benzer bir çizgi film de yaptı, onu severdim çok.

bir de luff-a-lympics vardı aldkşadkadkasi onu çok severdim.

aa dragonball'u unuttum!! <3 XD

he-man ile she-ra'yı da severdim, ama aşırı değil.

şeker kız candy'e ba-yı-lır-dım! terry grandchester <3 zaten kızların efendi adam yerine piç tercih etmesi hep bu pezevenk yüzünden XD

şirinler'i hala çok ama çok severim, oyuncaklarını biriktiriyorum :3 hatta ufak birşey: bir yüksek lisans+doktora dersine, hoca her derste sabahleyin kinder sürpriz yumurta getirirdi, biz de bilmemkaçyaşındaki eşşek kadar "çocuklar" hepsini biriktiriyorduk -bu dediğim 3-4 sene önce falan oluyor- hepimiz asistandık, hepimizin odası ağzına kadar kinder'den çıkan şirinler oyuncakları ile kaplanmıştı XD

aa varyemez amcayı da çoook severdim! ve dark-wing duck! yeah! darkwing duck'a bayılırdım, çok seksiydi bence XD

tom ve jerry demiş miydim? :D

bi de slam dunk ile tsubasa'yı da severdim ama asla sportif bir insan olmadığım için daha çok arkadaşlık duygusu yüzünden severdim sanırım :/

disney çizgi filmlerinin hepsini de severdim, hatta trt'de bir seri halinde hatırlamışlardı diye hatırlıyorum, babam hepsini kasede kaydetmişti, oturup seyrederdik ailecek.

bir de uçan kaz nils ile çanta kafa-testerella ikilisini severmişim daha da küçükken ama ben hatırlamıyorum, annemle babam anlatıyor :D

ha bir dee!! MAGIC KNIGHT RAYEARTH! sihirli şövalyeler! bu da magical girl cinsinden, ama clamp evreni çok başkadır ve manyaktır, o yüzden ayrı bir yeri vardır bende :)

ha bir de şunlar var: maske -aşıktım XD- , tazmanya canavarı -evet looney tunes ama ayrı belirtmek istedim, çünkü aşıktım-, kaptan mağara adamı -aşıktım-, çakmaktaşlar, jetgiller -zamanda nasıl gidip geldim belli değil XD hannah barbara'nın hangi çizgi filmi varsa artık XD - BEVERLY HİLLS GENÇLERİ!!! BİANCA <3 ALDSJKİDKAİ kötüyüm kabul XD bi de çok küçük olmasam da, nickelodeon'daki çizgi filmlerin çoğu: rocko's modern life, kablam, hey arnold!, rugrats, ahhh' real monsters, catdog vs vs

en sevdiğimi sormuşsun ama ben hepsini de en çok sevdim *hüzünlü kemanlı müzik girer* :,)
0
pasp
(23.04.17)
Digimon harikaydı. Sonrasında beyblade, pokemon, megaman, shaman king, yugioh. Hepsi de güzeldi.
0
amusan
(23.04.17)
şirinler, tom ve jerry, çizgifilmden sayılırsa eğer teletabiler, pokemon, sailor moon,
life with louie, 402 no'lu sınıf, çılgın korsan jack, örümcek adam, süper kene,
sünger bob, the wild thornberries, rugrats, danny phantom.. çok var daha :D
0
theseachange
(23.04.17)
Şirinler
Tom ve jerry
Bugs bunny
0
mutlusismankedi2015
(23.04.17)
Batman, He-Man, Conan, Rambo, Tsubasa, Richie Rich
0
harvey
(23.04.17)
oscar
he-man
ninja kaplumbağalar
0
pieta
(23.04.17)
arkideş: bugs bunny.

ağaçkakan woody vardı bir de.

şirinler tabii ki, he-man.
0
runfor
(23.04.17)
kosun lan mevzu var
(23.04.17)
bi kedi gördüm sanki.
0
for day to break
(23.04.17)
(1)

Fırında sebzeli levrek tarifi

verbanadüşlerimi
Nasıl yapıyorsunuz? Sürekli denediğiniz,beğendiğiniz bir tarif varsa bekliyorum :)
Nasıl yapıyorsunuz? Sürekli denediğiniz,beğendiğiniz bir tarif varsa bekliyorum :)
0
verbanadüşlerimi
(22.04.17)
Ben balığın içine bir-iki dış sarımsak, biraz halka dilimlenmiş soğan, taze kekik ya da defne yaprağı, 1-2 halka limon dilimi koyuyorum. 1 tane rendelenmiş domates, zeytinyagi, karabiber, tuz ve toz kırmızı biber/ sarimsak ile bir sos yapıp balığın üzerine döküyorum. Etrafına soğan dilimlerini de dizip 200 derece fırında yaklaşık 40-45 dakika pişiyorum.

Annem soğanların yanına patates, havuç vs de ekliyor ama ben balıkla beraber bunları pişirmeyı sevmiyorum. Pişmiş havuç da sevmem zaten. Siz sebze dediğiniz için deneyebilirsiniz bence.
0
fraise
(22.04.17)
(20)

Ölen eşin namahrem olması

kirmizipilotkalem
Sevgili arkadaşlarım, bugün annemle katıldığımız bir cenazede yaşanan olay aklıma tskıldı, ilk defa duyup, gördüm böyle bir şeyi.60 yıllık evli çift bunlar kadının kocası ölüyor son kez görmek istiyor ve cenaze evindeki diğer kadınlar "artık namahrem" deyip kadının kocasını son kez görmesine engel o
Sevgili arkadaşlarım, bugün annemle katıldığımız bir cenazede yaşanan olay aklıma tskıldı, ilk defa duyup, gördüm böyle bir şeyi.
60 yıllık evli çift bunlar kadının kocası ölüyor son kez görmek istiyor ve cenaze evindeki diğer kadınlar "artık namahrem" deyip kadının kocasını son kez görmesine engel oluyor.
Bizzat gözlerimin önünde yaşandı hadise. Hatta annemle o esnada bir ara gözgöze geldik, ne oluyor? Deyu.
Biraz saçmalık ve bağnazlık değil mi?
Hakikaten var mı böyle bir şey?
Yoksa kadınların işgüzarlığı mı?
Bu muhafazakar kesim kafayı yemiş...
0
kirmizipilotkalem
(19.04.17)
valla öyle bir şey var.
ölünce nikah bitiyor.
dine inanıyorsanız öyle.
not: ölen kadın diye anlamıştım.
0
niye ama
(19.04.17)
Ölü evlerinde çok bulundum ama ilk defa duyuyorum. Alo fetva ya da nihat hatipoğluna sorulası, merak ettim gerçekten de. Cevapları bekliyorum
0
fallopian
(19.04.17)
Ölen eşle alakalı değil ama erkeğin kadına, kadının erkeğe bakması genel olarak doğru değil diye biliyorum. Hatta ölen kadın gömülürken üzerine beyaz çarşaf gerilir cenaze görünmesin diye. Çünkü ölen kişi abdestli bir şekilde gömülüyor. Karşı cins o kişiyi o şekilde görürse abdesti kaçar diye düşünülüyor. Aslında çok yanlış değil böyle düşünülünce. O kişi ölmüş artık. Son bir kez görme olayı yıkanmadan önce olursa daha iyi. Çünkü cenaze ortamında kefeni açmak da pek doğru değil abdest açısından. Çünkü yüzü görünse bile esasında çıplak olarak orada bulunuyor o kişi.
0
dissendium
(19.04.17)
Bu ne ya? Hayatımda bu kadar saçma bir şey duymadım ki İslamda böyle bir şey olacağını sanmıyorum. Giderek kafayı yiyorlar hakikaten.
0
fraise
(19.04.17)
sorularlaislamiyet.com

www.fetvameclisi.com

kadın için iddet var erkek için yok ve evet nikah dü-şü-yor.
bu kadar.
saçmalık filan da deil.
benim dedem molla. fıkıh bilgim buradaki herkesi bir kaça katlar. hanefilik açısından herhangi bir akaidi bilmiyor olamam.

ha hoşuma gidiyor mu gitmiyor.
dindeki pek çok şeye bayılmıorum ama böyle mi böyle.
son olarak, oradaki kadınlar b.kunu çıkarmış mı çıkarmış nikah düşşe dahi zaten kadın kefenli en fazla yüzünü görecek. normalde yüzünü görse sanki haram mı ? değil. kefenli haliyle hatunu açacak bakacak değil herhalde. "soğuk yüzünü görmek" diye bir şey vardır anadoluda. ama işte. dindarlarımızın hepsi böyle gerizekalı. evet, dinen nikah düşüyor ama zaten o tavırlar o kadınlar hepsini yolacaksın tek tek.
0
niye ama
(19.04.17)
Boyle aptalca bir sey duymadim. Bizim koyde isteyen yikandiktan sonra son bir kez gider gorur olen kisiyi, oper koklar, vedalasir. Bu insanlarin arasinda hacilar da var.
0
kassiopeia
(19.04.17)
Aslında Hanefi mezhebi hariç diğer meZheplerde , hem kadın ölen kocasını , hem erkek ölen karısını , görebilir de yıkayabilir de .
Çünkü Peygamber'imiz eşine , sen benden önce ölürsen seni yıkar kefenlerim , demesi hemde Hz Ali'nin eşini yıkayıp kefenlemesi bi örnek alırlar .
Hanefi mezhebi ise , Peygamber'in sözünü , kabaca defin işlemlerimi yaptırırım , gibi yorumlamışlardır .
Kadın kocasını görür yıkar , çünkü İddet süresi devam etmektedir , yani nikah tam düşmüş sayılmaz ( kadın belli bir süre beklemeden nikahlanamaz ) ama kdın öldüğünde erkeğin nikahı düşer , bu yüzden namahrem olur .

Kadınların açıklamadı bu yüzden Hanefi mezhebine göre , doğru değildir . Öyle bişey vardır ama , anlatmak çalıştığım gibi tam tersidir ,
Yani kadın ölen eşini görebilir , yıkayabilir , kefenleyebilit.
0
dunyatuhaf
(19.04.17)
valla din nikaha pek öyle romantik bakmıyor.
ticari bir akid gibi bakıyor.
bitti mi bitti.
3 kere boş ol deyince de bitiyor mesela.
0
niye ama
(20.04.17)
Sen en büyük hatayı sorgulayarak yapmışsın. Dinlerde sorgulama yoktur. Kitapta ne yazarsa o ! Soran, araştıran, okuyan, mantıklı açıklama bulmaya çalışan insan zaten gerçekleri görür.
0
iwasbornonamountainside
(20.04.17)
@dunyatuhaf +

cidden bizim ülkede ateizm denince yapılan, bilinen ya da uygulama anlamında tek şey : tamamen islam karşıtlığı.
o kadar best seller ya da felsefi kitap okuyup entel olmakla övünenler bir zahmet edip bir fıkıh kitabına baksınlar. bunlar var hem de yüz yıllardır var. din akıl işi değildir.
duyurunun en buyuk sorunlarindan biri de, dini bir sey bilmedigi halde dini duyurular görüldügünde hemen üzerine atlama huyuna sahip olanlar. sonrasında yermeler, önemsizlestirmeler..
0
1adam
(20.04.17)
"""""nikah düşüyor""""" ne demek ya?

yani oradan biri o ölmüş kişiyle nikahlanabilir mi?

bu "nikah düşme" meselesi ne menem bir şeydir ki 8-10 yaşındaki çocukları dahi "nikah düşer-düşmez" falan diye kategorileştiriyor.

ulan evli biriyle nikah düşer mi başkasına?

çocukla ulan çocukla nikah düşer mi?

ölmüş gitmiş biriyle nikah düşer mi?

cevabını merak etmiyorum. saçmalık diyorum.
0
runfor
(20.04.17)
@dissendium,böyle düşününce yanlış değil derken? çıplak birine bakmak niye abdesti bozsun ki, olsa olsa en fazla günahtır. hadi abdesti bozuyor diyelim, neden bakan kişinin abdesti değil de, bakılan kişinin abdesti bozulsun. kaldı ki bakılan kişi zaten ölü...

nikah düşmesi meselesi de bu konu için bildiğim kadarıyla ölen kişi ile ilgili değil, geri de kalan kişiyle ilgili. birinin evlenebilir olması manasına geliyor.

kadın öldüğünde nikahın düşmesi de artık kocası için namahrem olduğu, onu göremeyeceği anlamına gelmez. @dünyatuhaf'ın dediği gibi bir adam ölen eşini yıkayabilir, kefenleyebilir. nikahın düşmesi kadın ölmüşse, erkek için yeniden başka biriyle evlenebilmesinin önünde bir engel yok anlamına gelir.

ancak erkek vefat ederse kadının bir müddet beklemesi gerekir. bu süreye iddet süresi denir. (3 regl dönemi kadar yanılmıyorsam), erkek için ise böyle bir zorunluluk yok. bunun amacı hem eşi vefat edip yeniden evlenmek isteyen kadın, hem de yeniden evlenmeyi düşündüğü adamın, kadının vefat eden/boşanılan eski eşinden hamile olup olmadığını anlaması. "namus" kavramı ile bakınca bana da çok çirkin geliyor. fakat hamilelik durumundan iki tarafın da emin olması ve evlilik kararı vereceklerse bu durumu bilerek vermesi açısından mantıklı. bir dönem türk medeni kanununda da yer almış. hatta orada iddet 300 günmüş. orada da sürenin bu kadar uzun olması doğumun gerçekleşmesi ve varislik durumunun düzenlenmesi ile ilgili diye düşünüyorum.
0
teyzem teyfik
(20.04.17)
@runfor, nikah düşmesi anladığım kadarıyla "evlenebilirler" olarak kullanılmıyor. kelime anlamı ve kullanılış bağlamından mantık yürütüyorum zira dinde mantık olmaz, bu tabir "abdesti bozar" olarak kullanılıyor genelde.
0
piremses
(20.04.17)
bu fıkıh denen şey zaten dinin kendisinden de çok sonraları ortaya çıkmış ve dinin insan tarafından üretilmiş bir sosyo-ekonomik sistem olduğunu çok güzel ispatlayan bir şey bana göre.

köleliği kaldıramayan allah ne hikmetse tırnak kesme sırasını belirliyor, kim kime mahrem işte kimin pipisi kimin kukusuna uygun filan bunların peşine düşüyor.

yersen :)

edit: beni araştırmaya davet eden medrese dincisi arkadaş, fıkıhın ortaya çıkış tarihiyle ilgilendiğimi sanmış galiba. kimsenin allah'tan geldiğini iddia etmediği anayasanın sürekli güncellenmesinden kararnamelerden tüzüklerden filan örnek vermiş :)

ben diyorum ki din nasıl insan yapımı ve çağ dışı ise, dinin sonradan (veya önceden neyse) konmuş kuralları da, bu kuralların üretilme metodları da (kıyas sünnet icma filan dediği şeyler) insan yapımıdır. yani 5 bin yıllık bile olsa tüm dinler ve kuralları geçmiş zamana ait insan üretimi şeylerdir. dolayısıyla çoğu kuralı da çağ dışı ve saçmadırlar. benim vurguladığım nokta buydu.

e bunu anlamak için de çok süper bir zeka ve araştırmacı bir kişilik gerekmiyor. biraz cesaret ve cüret yetiyor :) yoksa ben ni'met-i islam da okudum. biliyorum fıkıh'ın ne olduğunu nasıl çalıştığını.
0
otonomo
(20.04.17)
Benim bildiğim son abdestini aldırdıktan sonra kimsenin merhumun yüzünü vs. açmaması gerektiği. Yani sizin sorunuzda kadınlar işgüzarlık yapmış. Annem vefat ettiğinde yıkamasına girmiştim. hep beraber yıkadık. Ancak ben regl olduğum için son suyunu dökemedim. Kendince bir mantığı var herhalde. Riske atmak istemedim.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.17)
insanlar sevdikleri ile vedalasamadan onlari kaybedebilirler. o zaman olusu, dirisi son bir kez gormenin ne demek oldugunu yasamayan bilemez. sevdiginiz insani zaten her zaman cok guzel hatirlarsiniz.
0
kassiopeia
(20.04.17)
Adamlar daha çok yeni en "yaşanabilir" gezegeni keşfettiler. 2 gram beyniniz varsa terk edersiniz bu çağlar öncesinde kalmış dinleri

futurism.com
0
alm est
(20.04.17)
@otonomo
bana göre demeden önce araştırıp bakarsan fıkıhın , en başta kitap, sünnet, icma ve kıyas a tabi olduğunu görürsün ve bunlar gereklidir. su günlerde çok sözü edilen anayasa bile sosyal hayata sadece -kendisiyle- uygulanamaz. bunun için de tüzük kararname yönemelik genelge vs. vardır. hadi bunlara da - sonradan çıktılar yea - diyip uyma istersen . yaşanacak sorunlar ortada. kölelik evet kaldırılmadı ama İslamiyetten önce de vardı bu. dolayısıyla İslamiyet getirmedi bu kurumu ama düzenlendi. yine - bana göre yea - demeden iyice araştırırsan ...
yok sen şimdi araştırmaz - kim bakecek yea - dersin.. yine de sana bir kitap
tavsiye edeyim , Ali Hatalmış-İslam Toplumunda Kölelik ve Cariyelik.
fi çi pi ya da harry potter tadında değil ama oku biraz ufkun açılsın .
--
kitaptan ayrı olarak herhangi bir insanın yaptığı bir şey yok . en başta kur'an- ı kerim e bakarsan peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) e uyulmasına yönelik ayetler var. peygamberimizin yaptıkları ile de hadis-i şerifler ve sünnetler ortaya çıkıyor. bunda ne tuhaflık ya da çağ dışılık var olabilir ki?
sen, dini akla uydurduğun, yenilik aradığın yada o çok güvediğin aklının fonksiyonlarından saydığın septik/ kritik gözle bu konulara baktığın sürece zaten zamanla ortada din kalmadığını görürsün. hayret, çağ dışı saydığın halde hayatının her alanında karşına farklı şekil ve ya anlamda çıkabiliyor bu husus. din tamamen insana ve çağa uygundur. sana göre aklının içine almadığın her şey çağ dışı kalıyor. benimseme meselesi ..
bu arada, medrese eğitimi almadım.
0
1adam
(20.04.17)
@piremses, bu basliktaki ornekte evet 'evlenebilirler' anlaminda kullanilmamis. Aradaki nikahlilik bitmis, ben yanlis anladim ilk etapta.

'evlenebilirler' anlamindaki nikah dusmesi meselesiyle ilgili yazdim. Ki burada cocuklarla, farkli iki kisiyle evli insanlarin, birbirine nikahinin dusmesine sacma dedim. Ve hala da öyle düşünüyorum.

Bir arkadaş ozelden bununla ilgili biraz fikir/bilgi paylasti ama ben bu yorum ve kurallarin cagdisi olduğunu dusunuyorum hala.

Gunumuzle kiyasliyorum ve mesela hirsizlik yolsuzluk adam kayirma, hile yapma, insanlari birbirine düşürme ile ilgili hicbir haci hoca konusmuyor. Ihsan eliacik gibi bir iki istisna dışında. Herkes zalime fetva yarısında.

Varsa yoksa kil tuy basortusu. Butun namus anlayışı bacak arasina sıkıştırılmış. Geri kalan her turlu namussuzluga binbir kilif var.
0
runfor
(20.04.17)
kadınların işgüzarlığı ya. klasik mercimek beyinli yobaz insanlar işte.
0
sen git ben geliyorum
(20.04.17)
(6)

Günde 3 litre su

Take it away honey
İyi hoş da arkadaş 3 litre içince göbek çıkıyor davul gibi oluyor. Bunu nasıl engellerim kimisi vücudun su tutuyor vs diyor. Su içmeye çekinir oldum napsak ki?
İyi hoş da arkadaş 3 litre içince göbek çıkıyor davul gibi oluyor. Bunu nasıl engellerim kimisi vücudun su tutuyor vs diyor. Su içmeye çekinir oldum napsak ki?
0
Take it away honey
(19.04.17)
ben şu sıralar tam 3 içmiyorum 2yi geçiyorum min 2 kesin içiyorum ama aylarca ihmal etmeden 3 içtiğim oldu..Tüm güne yayman lazım..sabah gözünü açtığından akşama kadar içiliyor aslında rahat rahat..Ben bir de 1-2 litresini limon dilimleri atıyorum o zaman daha rahat içiliyor.
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Konuşma ben konuşuyorum +1

Benim kilo boyuma doktorum '1.5-2 litre arası icsen yeterli' demisti. Ben de o kadar içmeye çalışıyorum, öyle şişme durumum filan da olmuyor.

Su miktarı size fazla geliyor olabilir. Kilonuzu- boyunuzu- fiziksel aktivitenizi yazdığınızda ne kadar su içmeniz gerektiğini söyleyen programlar var; onlara bakın isterseniz.
0
fraise
(19.04.17)
Susadıkça için. Susamadıysanız içmeyin.
0
orient blue
(19.04.17)
Miden katı gıdayla doluyken su içme.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
su da kalori yok dilediğin kadar içebilirsin :)
0
plastic_angel
(20.04.17)
Spor diyetisyeni; susamadan içmek lazım suyu, en önemli şey diyordu tv'de. İdrar rengine göre yapıyorum ben ayarı genelde.
0
hasmetizm 2046
(20.04.17)
(7)

Psikiyatrist mevzusu

uzun kulaklı yalnız tavşan
Gecenlerde gittim. 30 dk lik bir seans yaptik. Kaygi teshisi koydu. Emzirdigim icin ya emzirmeyi tamamen birakacaksin ilac veremem ya da 6 saatlik bosluk ayarla ufak doz baslayalim dediTerapiyle halledemeyecegimi de bir guzel ekledi. Kabul etmezseniz bana basvurmaniza gerek yok diye de belirtti.Simd
Gecenlerde gittim. 30 dk lik bir seans yaptik. Kaygi teshisi koydu. Emzirdigim icin ya emzirmeyi tamamen birakacaksin ilac veremem ya da 6 saatlik bosluk ayarla ufak doz baslayalim dedi

Terapiyle halledemeyecegimi de bir guzel ekledi. Kabul etmezseniz bana basvurmaniza gerek yok diye de belirtti.

Simdi emzirmeyi birakamam ara da veremem. Daha once basindan bu tarz biseyler gecmis terapiyle halletmis arkadaslar varsa fikirlerini duymak isterim. Ya da onerebileceginiz bir dr ya da psikolog olursa acigim.

Illa ilac mi almak lazim?
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.04.17)
ben de emziriyorum ben de geçen gün psikoloğa gittim. bilerek psikiyatriste gitmedim çünkü ilaç vercekti. yarım saatlik seans 1.5 saat sürdü, hiç iyi değilim zaten o da gördü. bende sadece kaygı bozukluğu da yok doğum sonrası depresyonum da geçmedi bir de üstüne 9.5 aylık bebek hala ek gıdaya geçmedi ve 2 saatte 1 uyanıyor onlar da eklenince iyice delirme noktasına geldim. ama buna rağmen ilaç kullanamam kullanmayacağım da biraz daha güçlü olmam lazım. ben senin yerinde olsam ilaç kullanmam psikiyatristi bırakır psikoloğa giderim.
0
sta
(19.04.17)
Bazı durumlar var, gerçekten ilaç olmadan çözülemiyor. Kaygı derecenizin ne boyutta olduğu vs önemli. Terapiyle kontrol altında tutulabilenler de pek tabii var. Yarım saatlik seansla 'asla ilaçsiz duzelmez' demek ne derece mantığa uygun, bilemedim zira sizin durumunuz farklı. Emzirme gibi bir durum varken önce ufak bir zaman diliminde terapi deneyebilirdi; hiç düzelme yoksa o zaman mecburen 'emzirmeyı bırakmalısın' gibi cümle kurması daha normal olurdu.

Bence önce başka bir doktor ya da psikoloğa gidin. Onlar da benzer gorustelerse bir çaresine bakarsınız. Yok ilaçsiz da tedavi mümkün görüşünde olurlarsa zaten sıkıntı yok.
0
fraise
(19.04.17)
Ifrit oluyoru boyle adamlara. Ne anladi da 30dklik seansta terapi işe yaramaz dedi? Iyi bir psikoterapiste gorunun. Ilk seansta en azindan ilacla mi devam etmelisiniz yoksa ilacsiz olur mu bir fikir verebilir
0
veritaslibertas
(19.04.17)
Hangi sehirdesiniz bir de?
0
veritaslibertas
(19.04.17)
@veritaslibertas Istanbuldayim. Serbest yuzen kayginiz var beyninizin kaygi yaratan bolumunu baskilamamiz gerekiyor dedi.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.04.17)
Anksiyete bozukluklari ilacla tedavi edilemez. Bunu bu hastalikla 18 yil bogustuktan sonra soyluyorum. Son yillarda ki arastirmalar anksiyete bozukluklarinin sindirim sistemi bozukluklari ile cok yakin iliskisi oldugunu ortaya koyuyor. Sizlere verecekleri antidepresanlar sizin ciddi anlamda dengenizi bozabilir. Ilacla yatismayi ogrenen beyninize kendi kendine sakinlesmeyi ogretmeniz cok zor.

Eczaneden Probiotik alin ve duzenli kullanin. Kefir icin her gun. Evde kendiniz yapin. Mumkun oldugu kadar saglikli beslenmeye calisin. Bagirsak probleminiz varsa mutlaka bunu ortadan kaldirmaya calisin. Fermented gidalar yiyin. Alkol, sigara, sekerli ve gazli iceceklerden uzak durun. Hayatinizdan sekeri cikarmaya calisin. Sekeri meyveden baska bir sekilde almamaya calisin. Duzenli olarak spor yapin. Sunu unutmayin "saglam kafa saglam vucutta bulunur". Ozellikle hic birsey kotu gitmezken durduk yere kaygili iseniz mutlaka ve mutlaka sizi fiziksel olarak etkileyen birsey var mi diye bakmaniz gerekir. Kaygi bozuklugunun tek tedavisi bu yukarda yazdiklarimin toplamidir. Ilaclar kaygi bozuklugunda kisinin korkularini pekistirmekten oteye hic bir ise yaramaz. Bu gun ilacla yendiginiz sey yarin yine daha guclu karsiniza cikar. Ben Tr'de yasamiyorum ve bulundugum yer de kaygi bozukluklarina ilac en son cozum olarak bile artik kullanilmamaya basladi. Ben 18 yil envayi cesit antidepresan arti yatistirici kullandim. Size terapiyle duzelemezsin diyen doktordan arkaniza bakmadan kacin. Korkularinizin uzerine gitmek icin Davranissal bilissel terapiler cok yararli ama bunun icin once saglam bir vucut lazim. Gecmis olsun.
0
tezek
(19.04.17)
Doğum sonrası depresyonu ve kaygı - panik atak konusunda oldukça başarılı bir uzman psikoloğa görünmelisiniz. Önerim aşağıdadır.

www.doktortakvimi.com
0
jesterdvine
(19.04.17)
(17)

merak ettiklerinizi tanımadığınız birine sorar mısınız?

m e b
mesela bir yerde otururken yanınıza oturmuş birinin parfümünü çok sevmişsinizdir ya da o kulaklıkla müzik dinlerken müziği duymuşsunuzdur, "hangi parfümü kullanıyorsunuz acaba?", "bu hangi şarkı, öğrenebilir miyim?" gibi sorular sorar mısınız? ben soruyorum ama siz rahatsız olur muydunuz size sorulu
mesela bir yerde otururken yanınıza oturmuş birinin parfümünü çok sevmişsinizdir ya da o kulaklıkla müzik dinlerken müziği duymuşsunuzdur, "hangi parfümü kullanıyorsunuz acaba?", "bu hangi şarkı, öğrenebilir miyim?" gibi sorular sorar mısınız? ben soruyorum ama siz rahatsız olur muydunuz size sorulursa?
0
m e b
(18.04.17)
ben sormuyorum ama sorulursa rahatsız olmam.
0
matilda
(18.04.17)
Elbette sorarım. Tabiki rahatsızlık vermeden, düzgün bir üslupla.
0
MaNOfTheYear
(18.04.17)
kesinlikle sorarım, ben bu duyumu törpüleyemiyorum sanırım. küçük inatçı bi' çocuk gibi, birşeyi istiyorsam(parfüm mesela, çok güzel geldi. ona sahip olmak istedim, adını öğrenmeden duramam) elde etmeden durumam. kafamda ''Lan nasıl yapsak da, yapsak'' tilkileri dolanır durur. ve o kadar gevezeki bu tilkiler anlatamam.

en son okuldayken bi' büyüğümle neden tek başıma kaldığımda derslere yoğunlaşamadığımı sorduğumda, sen yalnızken senin tutkuların çok ağır basıyor, senin beynin çok geveze demişti.
0
mete kudur
(18.04.17)
markette kasada, otobüste vapurda yanımda duran vb. kişinin çantasını kıyafetini beğendiysem nerden aldın diye bile sorarım :) sorar kabuğuma çekilirim. sonrasında bakıp daha fazla soru sorup rahatsız etmem.

Aynı şekilde bana da sorabilirler ama sonrasında soruların devamı geliyorsa bakışlarını üzerime dikerse rahatsız olur giderim veya hayırdır birşey mi var diye sorarım
0
part time pollyanna
(18.04.17)
Sorarım, hiç çekinmem, bana da sorarlarsa söylerim - ama çanta, ayakkabı, elbise gibi kadınlara ait şeyleri bir adam gelip sorarsa rahatsız olabilirim, başıma gelmedi bilmiyorum, ama parfüm soran adam oldu, sevgilisine/karısına alacaktır diye söyledim hiç de rahatsız/tedirgin olmadım. Hatta mağazada şurada burada - kadın/erkek farketmez, fikir soran da olur yardım ederim. Birşey deniyorsam, deneme kabininin dışındakilere de fikir sormuşluğum var-soranlara fikir söylemişliğim var..en kötü ihtimal insanı daha sosyal yapar, bence hiçbir zararı yok :)
0
cedilla
(18.04.17)
Sorarım,bana da sorulduğunda rahatsız olmam.
Geçen sabahın köründe bir kız peşimden koşa koşa yetişip parfümümü sordu.
Çantamda ufak boyu vardı,gösterdim sıktım koluna vs.
0
demoniclewinsky
(18.04.17)
sadece olumlu fikirlerimi söylerim başkalarına. "ıyy saçınızı ne biçim kesmişler, söyleyin de oraya gitmeyelim" demem yani.

bana soranlara da cevap veriyorum. Genelde dövmeler hakkında yorum yapıyor insanlar. Çok yakınıma gelip okumaya falan çalışırlarsa rahatsız oluyorum ve bunu söylüyorum, ama "kim yaptı, acıdı mı" vs gibi sorulara cevap veriyorum.
0
sopiro
(18.04.17)
parfüm falan sormam da, bir müzik beni yakalamışsa kesin sorarım.

herhangi bir şey sorulursa da söylerim.
0
windowsguvenlikduvari
(18.04.17)
SOrarım. Sorabilirler.
0
bir ileti paylastim
(18.04.17)
parfüm sormadım, belki sorabilirim.
kulağa bir yerden çalınan müzik kadar tatlı çok az şey olduğundan, müzik sorduğum birçok kez oldu.

bana sorulmasından rahatsız olmam.
0
filteria
(18.04.17)
bazen cidden sorarsım geliyor. O dönem gündemimde olan bir şeyi ya da kafama takılan bir şeyi yapmış ya da kullanan birini görsem aklımdan sormak geçiyor evet ama daha yapmadım. bana sorulursa hiç rahatsız olmam.
0
qazaqwsx
(18.04.17)
Bana sorulmasindan rahatsız olmuyorum ama ben hiç baskasina sormadım; rahatsız edebilirim diye düşünüyorum.
0
fraise
(18.04.17)
Sorarım üslubunca, sormuşluğum vardır, bana da sorulmuşluğu çoktur. Yadırgamam, ters gelmez. Hoşuma bile gider.
0
eski kafasi gidiklerdenim
(18.04.17)
Daha 5 dakika once kahve alirken kizin yakaliginda yazan adinin anlamini sordum.

Ayak ustu muhabbet de ettik hatta.
0
bir3iki7
(18.04.17)
Sormaktan çekinmem de, ben pek insanlara bakmıyorum sanırım. En son 8-10 yıl önce sormuşumdur. Dışarıda kulaklıkla yürüyorum genelde, müziğe fazla kaptırıyorum. Hatta hayatım boyunca toplam 2-3 kere falan kendimi kaybedip elleri kolları kaldırarak dans etmişliğim ve sonra "Amanın, ben insan içindeyim şu an, unuttum" demişliğim var. Bir de insanlara pek bakmıyorum. Dışarıda ağaç, çiçek, kedi, kuş, bulutun koyuna benzemesi gibi şeyleri çok seviyorum. Geçen gün kaz gibi bir şey gördüm, ona baka baka yürüdüm mesela. O arada insan var mıydı, ondan bile haberim yok. Örneğin, yolda biri yiyecek gibi baksa veya laf atsa fark etmem çok yüksek sesli değilse. O yüzden laf atılmıyor mu, yoksa benim mi haberim olmuyor; hiçbir fikrim olmadı hayatım boyunca. İnsanlar baktığım en son şey oluyor. Biri benimle muhabbete başlarsa da 30 saat muhabbet ederim. Geçenler de şöyle bir şey oldu, biri kulaklığından çok yüksek sesle müzik dinliyordu, bende de kulaklık yoktu. Şarkıyı da çok seviyordum. Mırıldanmaya başladım yanında. Ağzımı görünce güldü, kulaklığın tekini çıkarıp o da söylemeye başladı. Biraz sesli sesli söyledik. İnsanlara dikkat ettiğim tek an tek başıma yürüyüp sapık ya da kapkaççı var mı diye kendimi korumaya çalıştığım an. O yüzden de kim ne giymiş, parfümü mü varmış; fark edemiyorum. Fark etsem ve beğensem sorarım. Arada karşıdan glen insanı kestiğim de oluyor bazen ama öyle sormalık şeyler pek görmüyorum.
0
aychovsky
(18.04.17)
ben soruyorum ama muhabbete kitlememeye çalışıyorum. bi tane amca beni metro durağında tütün sararken görüp yarım saat gençken içtiği anadolu tütünleri konuşması yapmıştı. durağa gelip inerken utanmıştım amcanın lafını kesecem diye.
0
otonomo
(18.04.17)
soramam gelir burada sorarım.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(05.05.17)
(28)

ihbar edeyim mi?

tezek
Direk ozet gececegim. Olay yurtdisinda geciyor. Bir eleman var (akboy) bu eleman bulundugumuz ulkenin vatandasligini almak icin kendinden yasca baya buyuk bir kadinla evlilik vizesine basvurdu. Kadin biraz salak bu elemanin onu sevdigini saniyor, eleman bu evliligi kendi ailesinden felan sakliyor. E
Direk ozet gececegim.

Olay yurtdisinda geciyor. Bir eleman var (akboy) bu eleman bulundugumuz ulkenin vatandasligini almak icin kendinden yasca baya buyuk bir kadinla evlilik vizesine basvurdu. Kadin biraz salak bu elemanin onu sevdigini saniyor, eleman bu evliligi kendi ailesinden felan sakliyor. Elemanin facebook'ta kadina dair hic birsey yok. Yani anlayacaginiz oturum almak icin fake bir evlilikleri var. Bu elemani ihbar etsem immigration bunu hoplatir. Elimde bunun icin yeterli kanit var. Ihbar etmedeki tek motivasyonum elemanin tayyipci olmasi. Sizler ne diyorsunuz gencler edeyim mi? Vicdan yapilacak bir durum var mi? Dedigim gibi eleman oturumu alir almaz kadini sepetleyecek.

Danke
0
tezek
(18.04.17)
ispiyon hiçbir durumda açıklanır bir şey değil.
0
brakgn
(18.04.17)
@brakgn. Peki kadini kandiriyor olmasi vs bunun hic onemi yok mu
0
🌸tezek
(18.04.17)
eleman normalde türkiye'de mi yaşıyor? yoksa almanya'da yaşayan türk vatandaşı mı?
0
luchetti
(18.04.17)
@luchetti. Eleman Avustralya'da yasayan ve buranin vatandasi olmaya calisan biri.
0
🌸tezek
(18.04.17)
baska sebepler icin olsa ok; ama sirf siyasi tercihinden dolayi yapiyorsun. katiksiz bir comarsin.
0
mayeskuel
(18.04.17)
Yadigar+1

Bunu yaparsak sevmediğimiz o adamlardan farkımız kalmıyor.
0
fraise
(18.04.17)
et tabi yaw,gelsin milli irade ve demokrasiden uzak kalmasın.
0
Sir Anthony Hopkins
(18.04.17)
kadınla beraber mi yaşıyorlar
0
sta
(18.04.17)
Şunu düşün: Yozgat'ta yaşıyorsun ve mekan sahibisin. Vergiyle ilgili bazı sıkıntıların var. Her işletmeyi birazcık kurcalayınca çıkan türde şeyler. Bu adam da senin muhalif olduğunu biliyor. Elinde ihbar için tüm kanıtlar hazır. Ceza yiyeceğin kesin.

Adamı sen tanıyorsun. Sence seni ihbar eder miydi? Tercihini buna göre yap derim.
0
sevgikusunkanadinda
(18.04.17)
Aman ağzımızın tadı bozulmasın'cılık bizi bu hale getirdi.

Bence direkt ihbar, ilk etapta orantısız olabilir ama ben de kadınla konuşulması taraftarıyım. Kimsenin başkalarının duygularıyla oynama hakkı yok. Formalite evlilik yapacaksa, gitsin birisiyle anlaşsın, öyle yapsın. Seven birini üzerek değil.
0
skooma
(18.04.17)
merak etme immigration zaten red verir. liberaller hukumette malum.
0
baldur2
(18.04.17)
Kadına söylersen adama inanmayı tercih etme ihtimali var. Teyzem yurtdışında yaşıyor ve türk vatandaşı da değil. Biriyle evlenecekken adamın yurtdışına kapak atmak için evlenmek istediğini başkalarından öğrendik ortalık baya şenlendi. Ben olsam ihbar ederim. Parayla falan halledecek olsa neyse ortada kadını kandırma durumu var. Direkt ihbar et.
0
jazzabel
(18.04.17)
kadini uyarabilirsiniz.
0
jimicik
(18.04.17)
@entegre. Elemanla kadinin arasinda 20 yas fark var. Kadinin elemanin yasinda cocuklari var. Eleman kadini sevmedigini ortamlarda dile getiriyor. Kiskanicak bir durumum yok.
0
🌸tezek
(18.04.17)
Elinde kanıt varsa ihbar et, ben olsam ederdim (siyasi görüşündne bağımsız olarak).

Çıkarları için başka insanları sömürenlere tahammülüm yok.
0
peggy
(18.04.17)
20 yas farki olan evliliklere zaten vatandaslik vermiyolar, senin dusundugun kadarini immigrasyon da dusunebiliyo. ihbar etsen bile elinde somut bi kanit olmadigi icin oturum iznine bi etkin olmaz, ayni evde yasiyolarsa, kadin memnunsa zaten atmazlar. ayrica, kadinin salak oldugunu ne biliyosun, karsilikli yararlaniyolar belki birbirlerinden?
0
beriberi
(18.04.17)
ihbar edin.
0
for the record
(18.04.17)
"bu arkadaş birini kandırıyor, duygularıyla oynuyor." gibi evrensel ahlaki kurallara aykırı sebepten değil de "bu tayyipçi" diyerek bunu yapmak istemeniz sizin de çok parlak biri olmadığınızı gösteriyor.
demek ki o adam x partisi seçmeni olsa, bu davranışı normalleşecekti ve gözünüze batmayacaktı, öyle mi?
0
m e b
(18.04.17)
durduğun kabahat + 1

adamın yaptığı her türlü ahlaksızlık.
0
supermatik
(18.04.17)
o ülkenin yasalarına göre bu evlilik sadece göstermelik ise suç oluşturur. ihbar etmelisin.
0
me gusta
(18.04.17)
hem kendi ülkesindeki insanların bok gibi yaşamasına katkıda bulunuyor hem de kendisi kaçma derdinde. bırak illegal olmayı sırf bu yüzden hapis yatsa umrumda olmaz.

ihbar et.
0
bohr atom modeli
(18.04.17)
tabi ki de ihbar et.
0
cemiyetin ünlü siması
(18.04.17)
o da çirkin, sen de çirkinsin, evladı yaşında adamı seven kadın da çirkin, (nası bi sevgiyse) herkes debelensin dursun.
0
for day to break
(18.04.17)
düşünmeden ihbar et. hem kadına hem kuruma.
0
burya
(18.04.17)
madem agir tayyipci neden turkiye de yasamiyor?
0
eksimeksi
(18.04.17)
ihbar et gitsin kendini kurnaz sanan bu adamı da aklı başına gelsin.
0
novotni
(18.04.17)
tayyipciliginden ote eger kadini kandirdigindan eminsen sikayet edilmeli bence.
0
jedilance
(18.04.17)
Doğduğun yerin kaderi belirlemesini büyük bir adaletsizlik olarak görüyorum. Her yol mübah değil bunun tabii ki ama bu saçmalığı azaltmak için kendi çapında bir adım atmış. kanada'ya giden biri "Kendi kaçak göçmenini ihbar eden iki ülke var: Biri türkiye, diğeri Yunanistan. Diğerleri birbirine sahip çıkıyor" diyordu. Buradaki tek kurban kadın, adamın yaptığı yasal olmasa bile bence normal, yasalar manyakça. Örneğin, biri Türkiye'de yaşamak istede formalite evliliği yapardım ben. Beni "Seviyorum, ölüyorum" dye kandırmadığı sürece sprun görmüyorum. O yüzden ihbar etmezdim, adamla konuşurdum ya da belki kadınla. Kadın belki de farkındadır birçok şeyin de, bir sebepten umursamıyordur belki.
0
aychovsky
(18.04.17)
(17)

Ne yapalım, ne düşünelim?

fraise
Dünden beri aklım çorba gibi oldu. Öncelikle bu seçim benim için şaibeli, kafamda kocaman bir soru işareti kaldı ve kimsenin açıklama yapamaması da kendimi salak gibi hissettirdı; hazmedemiyorum bu durumu. Tepki veren doğru düzgün kimse yok. Sonra diyorum ki 'ister şaibeli olsun, ister olmasın. %70-
Dünden beri aklım çorba gibi oldu. Öncelikle bu seçim benim için şaibeli, kafamda kocaman bir soru işareti kaldı ve kimsenin açıklama yapamaması da kendimi salak gibi hissettirdı; hazmedemiyorum bu durumu. Tepki veren doğru düzgün kimse yok.

Sonra diyorum ki 'ister şaibeli olsun, ister olmasın. %70-%80 hayır cikabilmeliydı. İnsanlar daha mantikli dusunebilmeliydi. Biz böyle sadece kendimizi kandırmaya çalışıyoruz'

Babam, erkek arkadaşım vs benim kadar umutsuz değil. 'Ne olursa olsun tek adam olamayacağını, karşısında halkın yarısının durduğunu gördü' diyorlar.

Bir tarafım 'bu ülkeden umudunu kes ve git artik, zaten istedikleri gibi at kosturuyorlar' diyor. Diğer tarafim 'manyak mısın? Halkın en az yarısı senin gibi düşünüyor. Umutsuz olmak olur mu? Burası senin de vatanın' diyor.

Siz ne düşünüyorsunuz? Ne yapalım? Umutsuzluğa düşmekte haklı miyiz? Yoksa bir ışık var mı bizim için?
0
fraise
(17.04.17)
ülkeden gitme fırsatı olup gitmeyenlerdeniz, ama ışık yok.
0
basond
(17.04.17)
Bence ışık falan yok. Tayyip'in tam tedrisatından geçenler oy verecek yaşa geldi, ileriki hiçbir seçimde AKP'nin oyunun azalmasını beklemiyorum şahsen.
0
whoosie
(17.04.17)
'ister şaibeli olsun, ister olmasın. %70-%80 hayır cikabilmeliydı. İnsanlar daha mantikli dusunebilmeliydi. Biz böyle sadece kendimizi kandırmaya çalışıyoruz'

seçimlerde kimse mantığı ile hareket etmez. duyguları ile hareket eder. yasalar masalar kimsenin umurunda değildi. bir taraf tayyip i seviyordu bu duygu ile evet verdi, diğer taraf nefret ediyordu hayır verdi. mantığı ile hareket eden ben ve benim gibiler bu oyuna alet olmadı. oy vermedi. şimdi gayet rahatım, nötrüm. dünden bir farkı yok bugünün benim için. sadece hileli diyenleri anlamaya çalışıyorum, anlayamıyorum.
0
aklimdakisorular
(17.04.17)
Halkin herhangi bir yarisi ile ayni degilsin. Uzgunum. Keske oyle olsak. CHP - HDP - MHP'lerin cogu ayniyiz demek degil.
0
Traveller
(17.04.17)
@aklimdakisorular, internette özellikle araştırmadan şöyle bir gezinsen bile anlatılanları, çekilen videoları görürsün ama "kimse mantığı ile hareket etmez" dedikten sonra "mantığı ile hareket eden ben ve benim gibiler" cümlenden hangi kesime ait olduğunu anlayabiliyoruz. :) o yüzden tutarlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi kurabilme gibi en temel gereksinimleri beklemiyorum. hepsini geçtim, ysk'nın her açıklaması ayrı rezalet. bir kanun çiğneniyor ve bunu adam gibi anlatan kimse yok, ben şahsen zerre tatmin olmadım ve sonuçların da gerçekçi olduğunu düşünmüyorum.

seçim sonucu değil de bu salağa yatmalar, bu salak yerine koymalar mahvediyor beni.
0
piremses
(17.04.17)
fırsatın varsa kaç git, tünelin ucu bombok bi yere çıktı.

ne denirse densin, en temel çıkarımın şu olsun; ülkede çok büyük bir kesim milletin iradesini bir kişiye teslim etti. bu kadar olaydan sonra partizanlıkla, taraftarlıkla ülkenin kaderi çizildi.

benim ülkeyi terketme fırsatlarım oldu ve kullanmadım. hep bir ümit bekledim. şu anda fırsatım yok ama ileride olacak. asla arkama dönüp bakmam.
0
stewie
(17.04.17)
Benim icin yuzde 30 evet ciksa da sevilmeyecek bir ulke olurdi burasi ama asil mesele asil can alici nokta bu degil. Asil mesele saibesiz bir secim bile goremiyor olusumuz. Bence bu sebep ulkeden umudu kesmek icin yeterli.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.04.17)
Babanız gibi düşünüyorum. Bir yerde göz kırpan bir ışık olmak zorunda değil, karanlığa o mumu biz yakıyoruz zaten. Seçim sürecinde kullandıkları imkanları, yarattıkları korkuyu, baskıyı, söylemlerini düşünün. Tüm bunlara rağmen insanların yarısı hayır diyor.

Bu adamlar geceden sabah güçlenmedikleri gibi, bugünden yarına gitmeyecekler ve yok olmayacaklar. Bu yüzden ben bu ülkede mücadele etmeye devam edeceğim. Üniversitede çalışıyorum, 98'li ve 99'lu olmak üzere iki de kardeşim var. Gençler pırıl pırıl, yaratılmaya çalışılan yozlaşmış gençlik algısı doğru değil. Değişim de bir sonuç değil, süreç. Sonuçlara değil, süreçlere odaklanmamız gerekiyor. Her şey inanarak ve çabalayarak başlıyor.

Chomsky ile bitirelim; www.azquotes.com
0
gmzo
(17.04.17)
@piremses
o zaman hayır mı kazandı diyorsun?
0
aklimdakisorular
(17.04.17)
herkes bir şeylerden dertleniyor ama ara sıra soruyorum hem gerçek hayatta karşıma çıkanlara hem de burada senin gibi yazanlara; "düzeni değiştirmek için ne yaptın?"ufak bir slogan, elinden alınan bir hak için bir eyleme katılma, sandık müşahidi olma, el bildirisi dağıtma, bir siyasi partiye üye olup çalışmalarına katılma vb.vb. aklına ne gelirse.

aldığım cevap %99 hiçbir şey. herkes siyasete bir ucundan katılmayı angarya buluyor, katılanları bayağı insan görüyor, hatta aşağılıyor. ayak takımı sayıyor. hiçbir şey yapmadan bir şeylerin değişmesini bekliyorsunuz ve değişmeyince ağlıyorsunuz.
0
doxanikee
(17.04.17)
Doxanike, 3 seçimdir oy ve ötesi gonullusuyum. Kendi capimda elimden geleni yapıyorum. Yetmiyor tabii ki ama elimden başka bir sey de gelmiyor.

Gösteri, eylem ne olursa dün bir şeyler yapılsaydı çıkmaya hazırdım. Diyorum ya en çok salak yerine koyulmaz rahatsız ediyor beni.
0
🌸fraise
(17.04.17)
Hâlâ, bu sonucun bile kisa-orta vadede bizim gibi 'hassasiyet' sahibi insanlar için olumlu olacagini dusunuyorum.
Bu sistemi getiren akp ya da erdogan degil. Bu sistemi, onlari kullanarak getirtenler var.
Bu makam, bu yetkiler; adı, sanı bellimidir bilmem ama, baskasi/başkaları icin getirildi.
Dgm'ler kurulurken milli gorus cizgisinin gosterdigi feraseti, basireti yine gosterdi, takipcisi saadet. Ama genis muhafazakar yiginlar; maalesef, mateessuf...
Aci cekecegiz biraz. Akil, mantik, hak, adalet... ne desek boş. Ama ışık yakın
0
runfor
(17.04.17)
dünkü seçim sonuçları 2019 için gayet umut verici. getirdiği sistemin kendi sonunu hazırlayabileceğini ihtimaller dahilinde düşünüyordur bence erdoğan. bu iki sene pek rahat geçmeyecek kendisi için.
0
soso
(17.04.17)
çok romantiksiniz. her türlü ihtimali düşünmeden mi referanduma girdi sanıyorsunuz? bundan sonrası için de hepimizden daha fazla bu konuda düşündüğünü, düşünen insanların danışmanlığını aldığını biliyorsunuz. gerekirse bir darbe daha patlatır, yine de kazanır. gerçeklerle yüzleşme zamanı.
0
stewie
(17.04.17)
gidiniz canım kardeşim. ileride kesinkes gitmek isteyeceğiniz dönemlerin geleceğini tahmin ediyorum. ne kadar erken giderseniz sizin yararınızadır. benim dünya görüşüm nerede olursam olayım beni muhalif olmaya itiyor, ama ben buna rağmen isterdim gidebilmeyi. türkiye'nin rolü belli bu düzende. galip tarafta yer almak kişisel yarara daha uygundur hiç değilse.
0
misterturist
(17.04.17)
Babanız ve erkek arkadaşınızın zihniyetindeyim :) Umudu dürtün.
0
minduser
(17.04.17)
gitme imkanınız varsa gidin. umutsuzluğa düşmekte haklısınız, haklıyız.

eğer kalacaksak yapılması gereken ilk şeyler:

kemal kılıçdaroğlu'nun indirilmesi. yerine genç ve dinamik birinin geçirilmesi. teşkilatın canlandırılması. chp'nin teşkilatı ölü gibi. dinamik chp seçmeni hep dışarıda. özellikle gençler. bunların partiye ve aktif mücadeleye kazandırılması lazım ama öncelikle onları teşvik edecek bir şey lazım. bu da lider değişikliği.

eğer chp'yi düzeltemeyiz diyorsanız muhalif mhp'liler birkaç farklı kanattan isimle yeni parti kurmaya teşvik edilmelidir. bu parti milliyetçi değil merkez sağ parti olmalıdır. dinamik milliyetçi gençleri kendi bünyesine çekerler.

bu saatten sonra bu adamlarla mücadele etmek için önce kendimizden başlamalıyız. bunlar gerçekleşmediği müddetçe bana göre aynı tas aynı hamam. kasım 2019'da tayyip başkan olur, kemal kılıçdaroğlu çıkıp "bunu doğru bulmuyoruz, müslümanlıkta yok" falan der hahahahahahahaha
0
pilavmaker
(17.04.17)
(19)

Moraller nasıl?

qazaqwsx
sb.:/
sb.

:/
0
qazaqwsx
(16.04.17)
buruk
0
exlibris
(16.04.17)
rebellions are built on hope
0
freebird5406_2
(16.04.17)
Çok da umursamıyorum. Böyle olacağı belliydi zaten. Türkiye batsın gitsin zerre umrumda değil.
0
zoghurt
(16.04.17)
o sandığa gitmeyenlerin..
0
hayati cozemeyen adam
(16.04.17)
bekledigim gibi olmadı.

@zoghurt
batan titanicten bir tahta parcasiyla hayata tutunmaya çalışıyor gibisin. aidiyet hissinin olmadigi yerler zaten senin değil.
0
1adam
(16.04.17)
iyi. kazandık. ama mhp'nin pek faydasının olmadığını görüyorum.
0
her name was hexadecimale
(16.04.17)
CHP'nin sonuç takibine güveniyorum. Moralim henüz bozulmadı. Fox tv'den takip edin.
0
empty man
(16.04.17)
Kötü ama kabus gibi değil. Yani, o kadar hile hurdaya rağmen %51 ile ikna olmamız bekleniyor. Demek ki hala umut var ama ödenecek bedel artıyor.
0
aychovsky
(16.04.17)
Yetmedi ama olsun, şahsen bu kadar dahi beklemiyordum, umudu hiç kesmemek gerek ileriye dönük.

Kalabalık azalsın diye 4 civarı gittik oy kullanmaya. Annem nüfus cüzdanını bi çıkardı ki fotoğrafı düşmüş, dün hastanede düşürmüş galiba. Çok sinir olduk, geldiğimizden beri kafasını ütülüyorum :/
0
manuel mandalina
(16.04.17)
Boyle olacagi boyleydi. Moralim tabiki bozuk ama hicbir sey belli olmaz. Chp itiraz eder.
0
noeldayın
(16.04.17)
Milletler de insanlar da hak ettiklerini bulurlarmis derler. Turkiyenin durumu da boyle de maalesef iste bizim gibi insanlar da çoğunluğun aptal saptal kararlariyla boka dogru sürükleniyor. Daha ne kadar derine batariz bu boka batma yarismasinda bilmiyorum ama rakiplerimiz ortadoğu ulkeleriyle baya bi rekabete giricez gibi bu durumda
0
whoshothesheriff
(16.04.17)
her akşamki gibi. referandum sonuçları benim moralimi pek etkilemedi.
0
babilbaligi
(16.04.17)
Çok kötü, ama en azından bu kadar yakın bi sonuç çıkması üzüntümü azalttı. Mühürsüz zarfların kabul edilmesini nasıl açıklayacaklar onu bekliyorum.
0
oddyseus
(16.04.17)
ben 53-55 bekliyordum eveti. bence iyi sonuç. hayır çıkmadı ama ne yapalım?

ama böyle gitmez bana kalırsa. ekonomi kötü, eğitim kötü, ülkenin geleceği yok. sürdürülebilir bir durum değil. ama insanlar uyandığında çok geç olacak.
0
mattiadestro
(16.04.17)
Çok kötü. Gerizekalı yerine koyulmayi hazmedemiyorum. Temiz bu seçimle bu oranı alsalardı yine üzülürdüm ama bu kadar koymazdı.
0
fraise
(16.04.17)
ben 60 civarı "evet" gelir diye bekliyordum ama bu sonuç da beni mutlu etmedi tabii.
hile yapıldığını düşünüyorum.
bunun haricinde, üzerimde berbat bir sıkıntı var.
neden acaba? bu seçim atmosferi çaktırmadan mı yordu beni, bilemiyorum.
0
filteria
(16.04.17)
İkna olup olmamamiz kimin umurunda ki ? Biyti bu is.

Rte'nin bu ulkede %50 oyu garanti. Olene kadar basimizda. Artik 3-5 sene sonra nasil bir ulke kalavak Allah bilir.
0
kint
(16.04.17)
Kötü, hak-hukuk kesin olarak yok artık. Tamamen herşey bitti, "Kilit vurup gitsinler, kireç döküp gömsünler." hissi var.

Twitterdan alıntı: "Dünyanın sonunu İç Anadolu getirecek."
Allah'ın çomarları...
0
Sulfoxaflor
(17.04.17)
kötü. ama:

(git:www.youtube.com )
0
runfor
(17.04.17)
(12)

ysk' nın mühürsüz zarflari kabul etmesi

yuvarlanantencereninkapagi
böyle bir son dakika haberi var. lütfen gerçek olmasın. olabilir mi böyle bir şey?
böyle bir son dakika haberi var. lütfen gerçek olmasın. olabilir mi böyle bir şey?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(16.04.17)
oldu maalesef bulundugum sandıkta kavga da cıktı bu konuyla ilgili. kudurdu köpekler
0
art vandaley
(16.04.17)
evet bu gerçek. peki müşahitler o sandıkta oy kullanacak kişi sayısı ve ve sandıktan çıkan zarf sayısına göre itiraz etse bu mümkün mü?
0
karlmarx
(16.04.17)
iktidarın kendini garantiye alma yolunda işlettiği yöntemlerden biri. hayır çıkarsa bunu bahane ederek seçimi iptal edecekler. hayır çıkmazsa sorun yok zaten.
0
mr.goodcat
(16.04.17)
CHP itiraz etmiş, büyük olay olacak bu konuda.
0
fraise
(16.04.17)
Buyuk olay cikacak oyle sacmalik mi olur.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(16.04.17)
Bence saçmalık değil. burada hile şansı yok.
Sandık başkkanı benim zarfıma mühür basmadı diye benim oyum neden geçersiz olacakmış ki? ben zarfı mı kontrol edeceğim? Sonuçta evde kağıda hayır yazıp getirsem de orada da hayır oyunu sandığa atsam benim oyum hayır olacaktı. yani teknik olarak sonucu etkileyen bir şey mümkün değil. tek yönlü bakmayın. hayır da evet de aynı oranda etkilenir bundan.
0
aklimdakisorular
(16.04.17)
iptal olacak onlar mecbur.
0
pirlonun sakali
(16.04.17)
neferkitty
(16.04.17)
0
neferkitty
(16.04.17)
bu nasıl mantık ya? ne olursa olsun, ortada hukuksuzluk varsa bunun giderilmesi lazım. 1 milyon hukuksuz oyda 600 bin hayır, 400 bin evet varsa yine iptal edilsin kardeşim, o zaman diyelim ki hakkıyla evet çıktı. bu nasıl bir akıl tutulması, bu nasıl bir bahane, bu nasıl bir yüzsüzlük? ne demek onların hepsi hayır değil?
0
der meister
(16.04.17)
ben 2017 yılında mühürsüz zarf muhabbetini saçma buluyorum. çünkü başkasının salaklığından vurdumduymazlığından dolayı neden benim oyum iptal oluyor? Kaç kişi verilen zarfa bakıyor? ben mührümü basıp, oyumu atarım. benim sorumluluğum zarfı kontrol etmek değil. ayrıca hukuksuzluk ile adaletsizlik aynı şey değil. bu sonuçları ilgilendiren bir durum değil. benim hukukum ne olacak? YSK bana zarfı kontrol etme eğitimi verdi mi? benim vatandaşlık görevim mührü basıp, kutuya atmak. gerisini mikerler.
0
aklimdakisorular
(16.04.17)
@aklimdakisorular zarfı kontrol etmek için eğitim mi alman gerekiyor? oy kullanmak nasıl vatandaşlık görevinse, bilgiye bu denli kolay erişebildiğin bir çağda (2017 dedin ya) oyunun geçerli olması adına dikkat etmen gerekenleri bilmek ve takip etmek de görevindir. o zaman ysk hepimize oy kullanma eğitimi de versin en iyisi?
0
gmzo
(16.04.17)
(6)

Hangisini seçersiniz?

sorunvar
3 yılda vakıfda ( doğuş ,kültür.sabahattin zaim falan hukuk bitirmek mi ? 6 yılda iühf bitirmek mi ?
3 yılda vakıfda ( doğuş ,kültür.sabahattin zaim falan hukuk bitirmek mi ? 6 yılda iühf bitirmek mi ?
0
sorunvar
(15.04.17)
6 yıl İÜHF.
Çünkü vakıf üniversitelerine önyargım var ve ruhum fakir.
0
mutekebbir
(15.04.17)
3 yıl olan.
0
noluyo yaa
(15.04.17)
akademik kadrosuna bakarak karar verirdim ben olsam.
0
dedim ben sana
(15.04.17)
Vakıf üniversitesine göre değişir. Mesela kultur'un hukuk fakültesi sahiden iyi. E koç, bilkent vs de öyle ama kalkıp da nisantaşı üniversitesinde hukuk okunmaz.
0
fraise
(15.04.17)
ikü hukuktaki akademik kadro gerçek ise o kadar prof, iü hukukta bile yoktur :)
0
blue eyes white dragon
(15.04.17)
iuhf
0
greenback
(15.04.17)
(29)

Duyurucuların referandum tahminleri? Ödüllü

aklimdakisorular
En yakın tahmine İstanbul da çay var:)Neyse ben 56,2 yes; 43,8 no diyorum.En yakın ben olursam bana ısmarlayın
En yakın tahmine İstanbul da çay var:)
Neyse ben 56,2 yes; 43,8 no diyorum.
En yakın ben olursam bana ısmarlayın
0
aklimdakisorular
(15.04.17)
52.3 ya da 53.2 hayır.
0
Apocalypse
(15.04.17)
%54 hayır.
0
sorumatik
(15.04.17)
2010daki referandumla şimdiki referandumu kıyaslamak bence çok doğru değil; çok çok farklı bir ortamdayiz.

İyimser tarafım az farkla hayır çıkacak diyor ki ben de öyle olsun istiyorum, hatta hiçbir seçime bu kadar umut baglamamistim. Evet çıkarsa ilk bir ay kendime gelemem herhalde. Öyle bir ruh halindeyim.
0
fraise
(15.04.17)
54.3 evet
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(15.04.17)
51.8 hayir.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(15.04.17)
Hayır çıksın da başka ödül istemem *

Hayır: %56.6
0
Ufuk
(15.04.17)
Oran vermiyorum ama hayır çıkacak.
Evet çıkması durumunda şimdiden yedek hesaplarımı ayarladım, sayanora feysbuk tivitır ve niceleri.
0
aydogank
(15.04.17)
%57 hayır.
0
ontheroad
(15.04.17)
%52.8 hayır
0
1shot2shots
(15.04.17)
%55.6 hayır
0
otonomo
(15.04.17)
1 Kasım seçimlerindeki oy sayılarına bakıp, evet en az %52-53 diyorum. hayır, çıkmasını istesem de, matematiksel olarak bana ütopik geliyor.
0
sporty
(15.04.17)
ben %90 hayır çıkacağını düşünüyorum. ekşiden okudum çünkü. ekşi bundan önceki 25 seçimde beni yanılttı ama olsu. bu sefer kesin doğru.

%90 hayır %10 evet
0
her name was hexadecimale
(15.04.17)
% 60 veya üstü, sadece referandum degil psikolojik üstünlük açısından da iktidar partisi icin önemli.
0
1adam
(15.04.17)
53.72% evet.

Umarım kazanmam.
0
voyager 1
(15.04.17)
55 evet. Yalvaririm yanilayim.
0
stavro
(15.04.17)
%50.44 hayır
0
gozu acik sevisen yahudi
(15.04.17)
55.45 evet olur.
0
England
(15.04.17)
%54 evet
0
fyodor dostoyevski
(15.04.17)
kedili mi kedisiz mi?

kedili --> %51.4 evet
kedisiz --> %52.8 hayır

ben iki tarafın da birbirine çok yakın olduğunu düşünüyorum.

ancak kedisiz en az %55 hayır çıkmalı ki kedili bile arayı kapatamasınlar. o da imkansız değil gerçi de çok umutlu olmak istemedim. şöyle %60'lık bir hayır ise pek çok şeyi değiştirebilir aslında.
0
soso
(15.04.17)
%56 evet
0
kint
(15.04.17)
evet çıkacak diyenler türkiye'yi hiç tanımıyor.

sonucun hayır çıkacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok.
0
merak ediyorum
(15.04.17)
hayir cikmasini cok istesem de o kadar iyimser olamiyorum maalesef. gidisat bu, evet cikacak. oran da 54.7. keske yaniliyor olsam.
0
in vino veritas
(15.04.17)
54.6 evet.
0
misterturist
(15.04.17)
allah aşkına sözlük okuyup gaza gelmeyin. hayal kırıklığı yaşamayın.
%55 evet, %45 hayır
maalesef.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.04.17)
54 evet 46 hayır
0
benaslindayohum
(16.04.17)
%56 hayır
0
gkct
(16.04.17)
50.6 hayır, 49.4 evet.
0
yatagants
(16.04.17)
@soso kedisine, küsuratına kadar tutturmuş maalesef.

edit: @soso umarım.
0
misterturist
(17.04.17)
"maalesef" değil misterturist, teoride kazananların yüzünü gördük dün. büyük şehirlerde çoğunluğu sağlayamadılar. 2019'a kadar ne olacak, ne yapacaklar? ekonomi iyiye mi gidecek? sanmıyorum. bizim karşı çıktığımız bu sistemin getirdiği onca yetkiyi bizim istediğimiz bir isim alırsa ne olacak? kılpayı hayır gelmesinden çok daha iyi bir sonuç bence bu. sonun başlangıcı gibi sanki bu sonuç.
0
soso
(17.04.17)
(37)

Fahriye Evcen aşırı güzel mi sizce ?

sybella
medyada devamlı "fahriye evcen çok güzel, tam bir tanrıça" vs. şeyler söyleniyor benim güzellik anlayışımda mı bir sorun var anlamadım, tamam hoş kadın ama aman aman bir güzelliği yok bence. aynı dizide rol arkadaşı gülcan arslan daha güzel bence. siz de böyle düşünüyor musunuz ? ve böyleyse neden m
medyada devamlı "fahriye evcen çok güzel, tam bir tanrıça" vs. şeyler söyleniyor benim güzellik anlayışımda mı bir sorun var anlamadım, tamam hoş kadın ama aman aman bir güzelliği yok bence. aynı dizide rol arkadaşı gülcan arslan daha güzel bence. siz de böyle düşünüyor musunuz ? ve böyleyse neden medyada devamlı güzel diye pompalanıyor torpili yüksek olduğu için mi ?
0
sybella
(14.04.17)
okulda birkac kere gordum, fena hatun degil.
0
fakyoras
(14.04.17)
Şu an öyle bir de yaprak dökümü sırasında ki haline bak hayata küsersin. Hepsi estetik güzeli.
0
gozu acik sevisen yahudi
(14.04.17)
bence beren saat çok daha güzel hele bihter halleri tam bir efsane. bilemiyorum beren'in, tuba büyüküstün'ün yanında çok sıradan kalmıyor mu ?
0
🌸sybella
(14.04.17)
alaman ekmeği yemiş belli. güzel yani aşırısını maşırısını bilmem. sen sorunca açıp baktım ilk kez görüyorum avradı.
bu arada beren saat aşırı yeteneksiz ve güzel değil. bu kadının oyunculuğunu bilmem.
0
cekilmis gayfe
(14.04.17)
@gözü açık işte estetikli hali de bana güzel gelmiyo. bi kere gözler çok çekikleşmiş kedi kadına evrilmiş gibi. bir de kaba bir vücudu var yani yanakları poğaça gibi şişik, yani küçük zarif bir suratı da yok.
0
🌸sybella
(14.04.17)
güzellik çok göreceli. bence angelina jolie, megan fox ya da kate winslet hiç mi hiç güzel değiller. hatta kız arkadaşım dalga geçer benle bundan dolayı, elizabeth mitchell güzel bir kadın.
0
kurnaz
(14.04.17)
nasıl ya, beren saat'in bihter hali efsanedir, yapma bebek gibi suratı kadnın. o narin ufak yüzü, o renkli gözler, aurası da var beren'in ama fahriye itici geliyo hiçbi dizisi de tutulmuyo zaten
0
🌸sybella
(14.04.17)
Sokaktaki kız standardına göre güzel ama aktris standardına göre eh.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(14.04.17)
Hiç bir çekiciliği yok.
0
Ufuk
(14.04.17)
@bugünkü antrenman işte demek istediğim tam da bu yani :) sokakta güzel dersin ama tv ve ekran dünyasında ne güzeller varken onun pompalanması devamlı bi garip geliyo. tuba büyüküstün, beren saat gibi kadınlar varken..

hatta faziletin kızları diye dandik bir dizi var ordaki kız bile çok çok güzel
0
🌸sybella
(14.04.17)
@gayfe bundan kolay ne var.

(bkz: beren saat)
(bkz: tuba büyüküstün)
(bkz: afra saraçoğlu)
(bkz: gülcan arslan)
(bkz: nurgül yeşilçay)
(bkz: merve boluğur)
(bkz: elçin sangu)
(bkz: sanem çelik)
(bkz: başak köklükaya)
(bkz: deniz çakır)
0
🌸sybella
(14.04.17)
Türk dizi sektoruyle alakam olmadigi icin pek Türk ünlü bilen biri değilim, mesela ayni diziden kıyas yaptığınız kizi bilmiyorum ya da diziyi de bilmiyorum ama fahriye evcenin tipini biliyorum yani, bana göre bugünkü antrenmanda goz dolduran futbolcu +1 zaten aktrisse sokakts gordugun standarttan guzeldir yani bunun tartışmasını yapmiyoruz ama dizi standartında eh yani. Turkiyeden guzel bulduklarim serenay sarikaya, kiralik asktaki başrol aklima su an gelenler ama bi iki beğendiğim adini bilmedigim falan kesin vardir.
0
nundu
(14.04.17)
Çekememezlik bence :D fahriye evcen saydığın isimlerin çoğundan güzel kalanıyla da eşittir. Hele tuba büyüküstün en son zarifeyken güzeldi ben de onu hiç beğenmiyorum.
0
ekaterina
(14.04.17)
@ekaterina çekememezliğim olsa beren saat'i çekemem :) hiç alakası yok. hele tuba büyüküstün'ün o müthiş güzelliği: www.google.com.tr kadında oyunculukyok ama efsane güzelliği sayesinde tüm dizileri tutuyor. fahriye'nin aman aman güzel olmadığı aslında dizilerinin tutmayışından bile belli. başrol olduğu diziler yayından kaldırıldı hep.
0
🌸sybella
(14.04.17)
Katılıyorum. Tvdeki çoğu güzel denilen kişi güzel değil, çoğu da torpil kontenjanından güzel diye şişiriliyor. mesela oha çok güzel denilen kızlardan biri de 309 adlı dizideki kız.
0
gotic
(14.04.17)
çok güzel kadın,ben beğeniyorum.
yaprak dökümü zamanında bizim okulda çekim yaparlarken denk gelmiştim,baya su gibiydi.

şu üstteki listeden de beren saat ve nurgül yeşilçay güzel gelir bana,diğerleri gerçekten standart.
deniz çakır ,fahriye'den güzel diyen çarpılır yalnız onu diyim :D
0
demoniclewinsky
(14.04.17)
@gotic aynen ya çene kemikleri çok korkunç o kızın evlerden ırak :S
0
🌸sybella
(14.04.17)
@demonic deniz çakır'ın gözleri, endamı, havası yeter :)
0
🌸sybella
(14.04.17)
her ünlüyü görmüş gibi oldu ama Deniz'i de bi avm'de görmüştüm,baya 1,50 boyunda çocuk gibi.
endam fln tvden öyle gözüküyor:P
0
demoniclewinsky
(14.04.17)
Hiç tipim değil hatta antipatik ve iğrenç. kuscam.
0
stewie
(14.04.17)
beren saat- ebleh gibi bakıyor, bakışlarında bi andonluk var. zaten sevmem de kendisini.

tuba büyüküstün- at suratlı. fehriye'ye narin değil deyip bunu örnek göstermen çok enteresan :)

afra saraçoğlu- poğaça yanaklı. o yanaklardan makas alınır anca. küçük zarif suratı yok dediğin fehriyeden daha lahmacun suratı var.

gülcan arslan- sponge bob gibi kare suratlı. 55 ekran kafası var bu mu güzel? sokakta görsem dönüp bakmam.

nurgül yeşilçay- zayıf hali iyi. bu olur 1 oldu.

merve boloğur- pavyon karısı gibi. gözü kaşı çok orantısız. güzelliği bırak çirkin hatta.

elçin sangu- bu avradı görüyordum da adını bilmiyordum. bu da güzel 2 oldu.

sanem çelik- wtf? o 20 sene önceydi. gülşen bubikoğlu'nu da yaz oldu olacak.

başak köklükaya- bu da karekafagillerden. 37 ekran ama bunun kafa. bakışlarında meymenet yok. come on!

deniz çakır- bu karı da iyi. etti 3.

evet 3 tane fehriye ayarında kadın saydın. varsa daha buyur :)
0
cekilmis gayfe
(14.04.17)
@gayfe tuba büyüküstün gibi bi şahaneye "at suratlı" diyen birinin argümanlarını ciddiye alamayacağım kusura bakma:

tuba büyüküstün: www.google.com.tr

bak bak için açılsın :))
0
🌸sybella
(14.04.17)
Fahriye evcenin estetikli hali çok güzel bence yani şu anki halini çok beğeniyorum ben ama şu hali www.google.com.tr www.google.com.tr güzel diyemiyorum. Yani estetik yakıştı.
0
pastörizesüt
(14.04.17)
ayrıca merve boluğur, adriana lima ile foto çektirip ondan güzel çıkmayı becerebilmiş bir kadın: www.google.com.tr
0
🌸sybella
(14.04.17)
fahriye evcen güzel ama abartıldığı konusuna katılıyorum. geçen instagram'da magazincilere "arkadaşlar beni senelerdir biliyorsunuz, değişmedim hep aynıyım" dedi ve kahkaha attım. estetikten geçilmiyor yüzü.

türkiye'de güzel kadın deyince aklıma arzum onan geliyor hep. 45 yaşına geldi sanıyorum ve yukarıda sayılan tüm kadınlara taş çıkarır. zarafeti, duruşu, üslubu harika ve elf gibi bir kadın. zaten güzelliğin öyle altın oranlarla belirlenemeyeceğine inanıyorum, bu fikir ayrılıklarının sebebi de bu. ama arzum onan'ı saydığım özellikleriyle birlikte inanılmaz güzel buluyorum.
0
gmzo
(14.04.17)
@sibel
www.google.com.tr
aşırı açıldı içim kapatamıyom asdfgasdfas
0
cekilmis gayfe
(14.04.17)
Baya gömmüşsünüz de kadın estetik mestetik güzel kadın. Teni saç olarak da doğal geliyor bana. Ha çok göz önünde dersen anlarım. Kaldi ki güzellik zaten goreceli kavramken başkalarını kadının çirkin olduğuna ikna etme çabanı anlayamadim.
0
cabiday
(14.04.17)
@cabitay ben çirkin demedim tamam eli yüzü düzgün de çok abartılıyor hem de tv dünyasında ona bin basacak bu kadar kadın varken.
0
🌸sybella
(14.04.17)
Bana hic guzel gelmiyor. Ayrica; cenesi torpulu, burnu estetik, elmacik kemikleri dolgu.
0
bahtiyar
(14.04.17)
Bence aman aman güzel bir kadın. Türkiye'de ünlülerden onun kadar güzel bir iki kişi geliyor aklıma. Saydıklarının çoğunu çok daha çirkin buluyorum. Beren Saat ile aynı ayarda görüyorum.
0
aychovsky
(14.04.17)
Hic begenmiyorum fahriye evceni cok siradan bir tip bence giyim sac bas ile baktiruyor iste.ama gercekten zorla pohpohluyolar ve gözümüze guzel diye sokuyorlar ne istir anlamadim.y.dokumu haric hicbir dizisini filmini de izlemedim
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(14.04.17)
"tuba büyüküstün- at suratlı"
Diyenleri de gördük ya şu dünyada sen koru yarabbi... rezilsiniz la ajdjsfjsj. At suratlı dediğin berrak tüzünataç gibi olur. Tuba büyüküstün kalem gibi kadın. Türkiye'nin en güzel kadını.

Sorunun cevabına gelince. Fahriye evcen suratı ile acayip oynadı yukarıda da yazılmış zaten. Yüzü de kadinsiliktan uzak. Tatlı ama.
0
fyodor fyodorovic
(14.04.17)
yeni hali bence çok güzel. ayrıca tuba büyüküstünü de beğeniyorum. tuba'nın güzelliği daha doğal.
0
kinematik viskozite
(14.04.17)
Beren mi Fahriye mi sorusuna Fahriye tabii ki derim. Beren saat'te yaramaz çocuk suratı var. Yoo dostum, yaramaz çocukları hiç sevmem. tuba bü. bazen güzel bazen cingen geliyor gözüme. Sadece Nurgül Yeşilçay gerçekten güzel.
0
fallopian
(14.04.17)
Ben ilk meşhur olduğu zamandan beri hiç sevmem o kadını. Çok donuk geliyor ve negatif bir enerjisi var bana göre.
0
fraise
(15.04.17)
Bu arada mobil olduğum için editleyemedim gmzo +1 demeye geldim. Benim için güzel kadın arzum onan'dir. Su gibi resmen. Bu yaşında sayılan tum kadinlara taş çıkarır.
0
fraise
(15.04.17)
arzum onan +1. güzel, sempatik, kibar... bence de güzel kadın.

fahriye evcen aşırı estetikli ve çok cırtlak, çok problemliymiş. sevemiyorum, itici bir kadın. estetik meselesindeki tavırları bile çok itici.
0
pinkpeony
(15.04.17)
(22)

Bulaşık makinesi ne kadar gerekli?

orange coffee
Evleniyorum ve eve bulaşık makinesi almama taraftarıyım. İnsanlar duyunca şaşırıyor, garipsiyor "çok pişman olacaksın bak" diyor. E biz 2 kişi yaşayacağız evde, arada misafir gelecek. Elde hallederim zaten 2 kişinin ne kadar bulaşığı olacak ki bulaşık en sevdiğim ev işi, "o öyle olmuyor canım, işten
Evleniyorum ve eve bulaşık makinesi almama taraftarıyım. İnsanlar duyunca şaşırıyor, garipsiyor "çok pişman olacaksın bak" diyor. E biz 2 kişi yaşayacağız evde, arada misafir gelecek. Elde hallederim zaten 2 kişinin ne kadar bulaşığı olacak ki bulaşık en sevdiğim ev işi, "o öyle olmuyor canım, işten yorgun argın gelince uğraşmak istemiyorsun, atıyorsun makineye" diyorlar. Müstakbel eşim de bana bıraktı kararı.

Özellikle yeni evli veya eve çıkmış çift kişilere soruyorum; bulaşık makinesi sizin için ne kadar önemli/gerekli? Aldığınızdan beri kaç kere kullandınız?
0
orange coffee
(14.04.17)
bulaşık makinesi evde en sevdiğim alet bile olabilir, o kadar önemli :)

yalnız yaşarken bile hep kullanırdım. pratik ve daha temiz diye düşünüyorum. bence de almalısın. 2 kişi biz genelde 3 günde bir çalıştırıyoruz, ama günde 2 defa çalıştığı bile oldu.

şöyle düşün, yeni evleniyorsun. bulaşık makinesine her gün 10 dk koyacağın bulaşıkları 20 dkda niye elde yıkayasın ki? 6 günde 1 saat ediyor, o 1 saati eşine ayır, kendine ayır, evin başka köşesini temizlemeye ayır.

o işi daha çabuk yapmamı ve daha az yorulmamı sağlayacak bir alet varken -ve tabi alabilecek maddi durum varken- ben onu alıp kullanmayı her zaman tercih ederim.
0
111111
(14.04.17)
ben bekar halimle haftada 2-3 çalıştırıyorum.
tabak çanak önemli değil de, tencere mencere daha iyi oluyor, hem daha tasarruflu (daha az su harcıyor) hem daha hijyenik

paramız yok alamıyoruz'u "bence saçma" diyerek kendini kandırma bence
0
delaparma
(14.04.17)
Yemeğini evde yapacaksan, iki kişi olsan bile o bulaşıklar dağ oluyor.
Bulaşık makinesi çamaşır makinesi kadar elzem benim için. Hem elde yıkamaya göre daha az su harcıyor.
0
peggy
(14.04.17)
sandığından çok daha önemli. dedikleri doğru. işten eve gelince uğraşamazsın. bir de sandığın kadar az bulaşık çıkmıyor. biz de iki kişi yaşıyoruz. bazen üşenip makineye koymuyoruz bulaşıkları bir günde mutfak bulaşık doluyor. neredeyse 2 günde bir kullanılıyor. bir de su tasarrufu. maddi olarak zorlanmıyorsanız mutlaka alın.
0
veritaslibertas
(14.04.17)
daha önceden hiç temizliğinden sizin sorumlu olduğunuz bir evde yaşadınız mı? yaşayıp böyle düşünüyorsanız tamam ama yaşamadıysanız gerçekten hiç öyle olmuyor. haklılar. bir gün yıkamazsan o bulaşık sonraki gün sana 4 kişilik oluyor. özellikle arada misafir geldiğinde dağ gibi bulaşık ortaya çıkıyor. farklı farklı yemekler yapacaksın. onun bir sürü bulaşığı olacak. hiç gerek yok. çok uygun fiyata artık bulaşık makineleri var.
0
hononu
(14.04.17)
bence inanılmaz çok gerekli. tamam 2 kişinin bulaşığını yıkamak iş değil ama makina her türlü daha pratik. elde yıkarken yapacağın su israfından tut da her gün suyla uğraşan ellerinin kurumasına kadar bir sürü derdi var. hiç değmez bence.

üstelik bulaşık dediğin elde yıkamakla da bitmiyor ki. örneğin elde yıkadın, tezgahta kurumaya bırakman lazım. o sırada üzerlerine bişey sıçrayabilir, gene durulaman gerekebilir. ya da tam kurumadan kaldırmışsındır, lekeli lekeli olurlar. en iyi ihtimalle tezgahta durup kalabalık yaparlar. iki üç günde bir yıkayacaksan bu sefer kirli bulaşıklar tezgahta, lavoboda, ortalıkta kalır. zaten bence bulaşık makinasının en iyi yanlarından biri de kirli bulaşıkları göz önünden kaldırması.

biz de iki kişi yaşıyoruz ve haftada bir kere makinayı çalıştırıyoruz. makina dolana kadar herkes yediğini içtiğini pıt pıt makinaya koyuyor ortalıkta saçma dağınıklık olmuyor. bi de açık mutfak bizimki, salondan baktığında ortalıkta bulaşık görünmesi hiç hoş olmuyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.04.17)
benim için çamaşır makinasından sonra evdeki en önemli alet.

birincisi, o evde iki kişi meselesi hikaye. 15 kişi birleşip ev görmeye gelen akraba tarikat olduğunda kendine çok pis söversin. yarın çocuk olursa o makina günde iki kere çalışır, almazsan gece yarısı bulaşık yıkarken gene kendine söversin.

ikincisi, bulaşık makinası ekonomik ve hijyenik. senin yıkayamayacağın kadar az su ile, senin yıkayamayacağın sıcaklıklarda yıkıyor.

bütçe yoksa ayrı tabi, ama imkanın varsa mutlaka al.

şu an her gün düzenli çalıştırıyoruz, hafta sonları evdeysek günde iki kere çalışıyor.
0
babilbaligi
(14.04.17)
para sıkıntı ise sonra da alınabilir ama alınmayacak şey değil özellikle evde yemek pişecekse
tek yaşarken ben de almamıştım senelerce de almadım ev küçük dedim, evde sürekli misafir ağırlamıyordum gerek yok dedim. ben de çok bulaşık üretmiyordum.
ama evde çalışmaya başladım bulaşık arttı
kardeşim geldi daha da arttı aldım ben de.
sadece gün boyu çıkan çay kahve bardağını koymak veya pişir-ısıt-ye (ayrı ayrı kaplarda oluyor çoğu kez)onları koymak için bile gerekiyor.
evli kadına gelecek misafiri hiç söylemiyorum.
0
niye ama
(14.04.17)
Iki kisiyiz iki gune bir kesin calisir, birimiz daha az yiyip icmisse 3 gun olur. Her seyi koyarim, camasir mak. Bir bu iki. inanilmaz onemli bir alet.
0
kassiopeia
(14.04.17)
çok önemli asla almamazlık yapmayın
0
basond
(14.04.17)
çok önemli. evde iki kişiyiz, makine olmayınca bile bir akşamın yemek bulaşığı dağ oluyor, günlük yemek yaptığımız için makine olmasa uğraşmak ölüm olurdu.
0
interview with the vampire
(14.04.17)
Bana göre evdeki en önemli alet. İki kişi de olsanız o kadar çok bulaşık çıkıyor ki, inanamazsınız. Bazen akşam yemeği de dahil tüm öğünlerı dışarda yemiş oluyoruz, öyle günlerde bile bir sürü bardak oluyor. 2 günde bir garanti çalışıyor bizde. Bir de yorgun argın eve geldiğinizde çok daha zor olacaktır.

Su/ enerji tasarrufu da cabası.

Zaten şimdi almasaniz bile evlendikten 2 ay sonra gidip alirsiniz bence.
0
fraise
(14.04.17)
öncelikle @hononu +1

öncelikle çevreyi düşün, su kaybı.
kendi zamanını düşün, zaman kaybı.
her öğünden sonra ortalama 10 dk bulaşık yıkaman gerekse (ki çok iyimser davrandım) günde yarım saat eder. bu yarım saatte neler yapabileceğini düşün.

çamaşırı bile haftada bir yıkıyorsun elde daha rahat yıkanır. bulaşık makinesi çok önemli :(
0
freya
(14.04.17)
eneee çok şaşırdım bu fikrine. bizde iki kişiyiz, bir gün çalışmasa ertesi gün mutlaka çalışıyor makine. ha bazıları sürekli elde yıkamaya alışkın ama ben hayatta yıkamam. zaten makine daha tasarruflu.
0
yue
(14.04.17)
tek kişi yaşasan bile kesinlikle gerekli. sürekli kullanılıyor. zamanına, ellerine, faturaya ve emeğine yazık. almamak çok saçma olur.
0
fragile lady
(14.04.17)
bence de bir bakıma haklısın ama tecrübe açısından önce kendin yıkamalısın bir kaç ay. sonra kesin kararı verirsin zaten.
0
1adam
(14.04.17)
biz de o ihtimali degerlendiriyorduk. 2 kisiyiz. sonra neyse deyip aldik. simdi guluyoruz "haha almamayi dusundugumuze inanabiliyor musun" diye. 2 kisinin dusundugunden cok bulasigi cikiyor. elde yikamak icin inanilmaz miktarlarda su harciyorsun. hem de sicak su gerektiginde. Ve aldigi vakit de cabasi.

soyle diyeyim, mesele para ise, bulasik makinesi masrafinizi AZALTIR. makineler cok daha az su kullanir, bir kere isitir.
0
robokot
(14.04.17)
Eski evimizin mutfağı müsait değildi. Bu yüzden kullanamadık.
2 aydır yeni evimize aldığımız ilk beyaz eşya bulaşık makinası oldu. gerçekten büyük faydasını gördük.
ben mesela yemekten kalkınca, hiç durulamadan dolduruyorum tüm bulaşıkları. zaten makinanın ilk işi bulaşığı durulamak.
diğer yandan annem sağolsun, etraftan gördüğünü uygulayıp bulaşıkları durulama bahanesi ile elde yıkayıp, makinaya öyle dolduruyor. siz yapmayın böyle şeyler. makina tertemiz yapıyor. en az 2 günde bir yıkanıyor.
çok pahalı olmayan standart bir model alın, markası iyi olsun. satın alırken araba gibi saçma sapan modeller, programlarla yüksek fiyatlıları almanızı önerenler olur, sallamayın. 3 programlı, ekransız, standart bir model yeter.
0
cliquot
(14.04.17)
Öncelikle honou+1

İlaveten, yeni evleneceksiniz, misafiriniz gelecek, onun bulaşığı çıkacak.

Ablamla ayrı eve çıkmıştık vakti zamanında. İki hatun elbette bulaşık makinesine gerek yok diye düşündük. Sadece 3 ay dayanabildik.
0
SiyamkedisiZorro
(14.04.17)
Er ya da geç alacaksın ötv indirimi bitmeden al
0
mr2alp
(14.04.17)
Tek başıma yaşarken bile alsam mı diye düşünüyordum da geçici olduğu için almamıştım. ÖTV indirimi varken al +1.
0
uzunuzunilgi
(14.04.17)
Anneme de hep alalım alalım diyordu yok elde yıkarım noolcak diyordu şimdi iyi ki akmışız diyor. İki kişi bulaşığınız az çıksa bile misafir vs gelince anlayacksınız değerini
0
faik abi
(15.04.17)
(10)

Netflix te ne izlesek?

rentts
eglenceli, degisik onerilere acigizEn son rick and morty izliyoduk baya iyiydi.Louis ck 2017 izledik.Var mi kesfettiginiz mutlaka izle diyebileceginiz seyler (dizi, film, belgesel farkmaz)
eglenceli, degisik onerilere acigiz
En son rick and morty izliyoduk baya iyiydi.
Louis ck 2017 izledik.
Var mi kesfettiginiz mutlaka izle diyebileceginiz seyler (dizi, film, belgesel farkmaz)
0
rentts
(12.04.17)
Jo Koy'un standup'ı da hoştu
0
sopiro
(12.04.17)
Jessica Jones'u seviyorum ben.
0
fraise
(12.04.17)
Ezel
0
zirrealist
(12.04.17)
Dünyanın en muhteşem şeyi olan Bo Burnham
0
fragile lady
(12.04.17)
Better call saul
0
tiredpanda
(12.04.17)
Samurai Gourmet
0
heritage
(12.04.17)
Love dizisi guzel
0
hailtothethief
(12.04.17)
Stand up olarak Bill burr ve Jim jefferies'in yeni ve eski gösterilerini tavsiye ederim. Dave Chappele'in eskileri efsanedir.
0
Novice
(13.04.17)
"The Blacklist" klişe ve yavaş başlayan ancak sonradan sürükleyici bir dizi haline dönüşüyor.

Absürd şeyler seviyorsanız Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin yazarının diğer kitaplarından uyarlama "Dirk Gently's Holistic Detective Agency" önerebilirim.

Henüz tek sezonu yayınlanan "Designated Survivor" ilgimi çok çekti. Özellikle şu referandum durumlarından ötürü daha bir ilgimi çekti diyebilirim. Görevler ayrılığını iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

"The Stranger Things" çok olumlu yorumlar alan bir aile/gençlik/bilim kurgu dizisi.

"Orange is the New Black" başarılı. Benzer şekilde eski bir dizi olan "Weeds" de öyle.

Süper kahraman dizilerini seviyorsanız "Dare Devil" Netflix üzerindeki en başarılısı bana kalırsa.
0
givemesomesubstance
(13.04.17)
Black Mirror
0
kaledekiyalnizlik
(13.04.17)
(20)

Anarşist biri sandiga gitmeye nasil ikna edilir?

signore
Gitmeme sebepleri:- Oy verirsem bu sistemi mesru kabul etmis olurum. - Hayir da ciksa bir sey degismeyecek, secimle gelen milletvekilleri bile icerde. Kotu ile kotunun iyisi arasinda tercih yapmak zorunda degilim. Ne onerirsiniz?
Gitmeme sebepleri:

- Oy verirsem bu sistemi mesru kabul etmis olurum.
- Hayir da ciksa bir sey degismeyecek, secimle gelen milletvekilleri bile icerde. Kotu ile kotunun iyisi arasinda tercih yapmak zorunda degilim.

Ne onerirsiniz?
0
signore
(12.04.17)
cdn-st1.ofpof.com şu karikatürle belki biraz sempati toplarsınız :)
0
luchetti
(12.04.17)
sen çok mu meşrusun mal deyneği diyecen. anarşistlerin bu salak tavırlarıyla gizli akpli olmaları beni benden alıyor.
0
cekilmis gayfe
(12.04.17)
şu programı izlesin,
halaa gidip hayır oyu atmayacaksa,nefesinizi tüketmeyip ilişiğinizi kesmelisiniz.

www.youtube.com
0
neo
(12.04.17)
versen de vermesen de bir şey değişmeyecek de ters psikoloji yap.
inşallah seni dövmez ^^
0
dafaisss
(12.04.17)
bence bu tipler umutsuz vaka. uğraştığın vakte yazık.
0
doxanikee
(12.04.17)
Cekilmis gaye +1 demekten kendimı alamadım valla. Ciddi anlamda bu yaptıklarının akp'ye, elestirdikleri tarafa yaradığının farkında degiller.

Bu durumun genel/ yerel seçimlerden çok farklı olduğunu, sistem değişiminin geri dönülmez sonuçlar doğuracağıni anlatın. Gerçi oy verecek yasa gelmiş koca insan bunu düşünemiyor mu, o da ayrı bir tartışma konusu.
0
fraise
(12.04.17)
Adam sisteme karsiymis AKP'ye degil ki, arada fark var.
0
Traveller
(12.04.17)
bence siklememek lazım... anarşistmiş!

neyse gün zileli onlara hitaben yazmış muhtemelen görmüştür yine de koyalım: www.gunzileli.com
0
Ufuk
(12.04.17)
@ufuk bu yaziyi attim, umarim ise yarar.
0
🌸signore
(12.04.17)
anarşizm olgunlaşmamış bir bilinç göstergesidir. çok yapısal onun sorunu.

yontma taş devrinde kalmış bir zihniyet o. insanlar yerleşik hayata geçtikten sonra siyasi kurumlara ortaya cıktı, hepsi az ve ya çok adaletsizliğe neden oldu doğaları gereği. bu siyasi kurumlar sevseniz de sevmeseniz de insanlığın ilerlemesine neden oldu ve medeniyet böyle ilerledi. bu siyasi kurumlar adaletsiz olasa da bu kurumlar olmasa idi doğa durumu olan çok daha vahşi ve insanlığın ilerlemesini durduracak şeylere sebep olurdu.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
taksici milletin efendisidir; bu konularda teorik bilgiye sahip olduğumu söyleyemem, tamamen mantık yürütüyorum ve söylemeliyim ki argümanın biraz saçma geldi bana. yani siyasi kurumların insanlığın ilerlemesinde faydalı olması hep faydalı olacağı anlamına mı geliyor? örneğin din. din de insanlığa faydalıydı, şimdi inanırsınız inanmazsınız, bu ayrı konu ancak günümüzde bir dinin, inancın toplumlara zararı faydasından çok. örnekler çoğaltılabilir. yani şu an geldiğimiz noktadaki işlevi nedir, kime ne faydası vardır, önemli olan bu değil midir? senin sahip olduğun düşünce (zamanında fayda sağlayan, her zaman doğrudur düşüncesi) genel hatlarıyla hep geçerli olsaydı insanlık ne kadar ilerleyebilirdi, bu da ayrı soru işareti.

bir şeyi savunduğum yok bu arada, zaten geçen gün gidip hayır verdim bile. sadece bu yazılana karşı çıktım kendimce. ben bu cahil halimle mantıksız bulduysam, bu konu üzerine kafa yormuş bir anarşisti hiç ikna edemez sanırım bu düşünce tarzı.
0
soso
(12.04.17)
din iyi veya kötü demek çok anlamlı bir şey değil içeriğinden bağımsız olarak yaklaşırsak. siyasi kurumların da içeriğinden bağımsız olarak iyi olduğunu söylemedim ama düzen yerine anarşinin ikame edilebilmesi ve bunun halihazırdaki durumdan iyi bir şekilde insanlığın ilerlemesine hizmet edebilmesi mümkün değil. biz insanlık tarihinin çok az bir kısmını yaşıyoruz ve bu yaşadığımız süreci izleyerek anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz ki çok sığ yaklaşımlara neden oluyor bu.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
İlk olarak anarşizm yorumunun teorik ve pratik temelden yoksun olduğunu söylerdim. Kendisi sistem dışında bir nokta arıyor ki, kendini oraya yerleştirebilsin. Ancak bu iki açıdan hatalı. İlk olarak böylesine dışsal bir nokta varsayıyorsa, o noktayı yaratmak için hayatını adıyor mu? Bu konuyu açmak istemiyorum çünkü tehlikeli bir yere kayıyor (bakınız 19.yy sonu anarşist eylemleri). İkinci olarak sisteme dışsal bu noktayı, teorik çerçevede ancak sistemin yokluğu ile tanımlayabilir. Yani o yerleşmek istediği nokta sistemle tamamen ilişkisiz olarak konumlanmıştır. Belli bir alanı ilişkisiz ve kendinde olarak tanımlamak, o alanın transandantal olduğuna işaret eder. Yani o alan sistemin tamamen dışındaki ebedi alan olur. Ne kadar da dine vb. her türlü idealizme yaklaştık değil mi? Genelde kendini entelektüel anlamda geliştirmemiş anarşistler ve anarşizm karşıtları bu hataya düşer. İlişkisellik matrisinin dışında hiçbir alan yoktur. O alana inanmak sadece itaatkar bir konformizme hizmet eder. Ek olarak, politik bir görüş sahibi olarak, bütün hayatını tercih yapmak üstüne koyması gerekirdi. Çünkü sunulan seçenekler (sayısı kaç olursa olsun) arasında tercih yapmamak her zaman egemene hizmet eder.

Son olarak @taksici milletin efendisidir; yukarıda az çok yazdıklarına bir cevap vermişimdir, ancak bir iki noktanın daha altını çizmemiz lazım. 'yontma taş devri' tanımlaması ve yerleşik hayattan önce siyasal kurumların olmamasına ilişkin iki fahiş hatayı kısaca belirteyim. Pek açmaya gerek yok aslında. Bunlara ek olarak, tarihsel mücadeleyi biraz daha incelersen, bahsettiğin 'ilerlemeyi' siyasal kurumlar değil, siyasal kurumları yıkmak için isyan edenler değiştirmişlerdir. En başından bugüne varolan özgürlük, kölelik, serflik, vb. gibi problemler (bunları en genel hatlarıyla yazdım, öbür türlü en spesifik problemlerle birlikte paragraflarca örnek yazmamız gerekirdi) hiçbir siyasi kurum tarafından çözülememiştir. Ancak birileri siyasi yapıyı yıkıp yeni baştan kurunca [tarihte hiçbir transandantal alan olmadığına göre; elbette yeni problemler yaratarak] çözülmüştür. Yani "siyasi kurumların bize yararı da var" söylemi muktedir yanlısı oldukça ideolojik bir söylem.
0
protector
(12.04.17)
1-tarihsel mücadeleyi yadsıyor değilim, bir nizamı devirenler de sonuçta yeni bir nizam kuruyor.
2-insanların daha ziyade tarım yapabilme, yerleşik hayata geçmesiyle şehir ve imparatorluklar kuruldu. yontma taş devrinde olan siyasi olgunlukla ile bir şehir devletinin kıyaslamzsınız herhalde

ha zaten ben bunları reddediyorum diyorsanız bunun olgunlaşmamış bir siyasal bilinç olduğunu düşünüyorum zaten.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
@taksici milletin efendisidir

Okuduğun metnin yazarı kendin ya da bir başkası olsun, okuduğunu anlamakla ilgili problemlerin var. En son yazdığın cevap ne kendi ilk cevabınla ne de benim parmak bastığım noktalarla örtüşüyor.
0
protector
(12.04.17)
solcu normativite bakış açısından kaynaklanıyor bu yorumların. senin hayat felsefende olmadığım için bu şekilde yazdım zaten. tabiki ideolojik bir söylem yazdıklarım senin yazdıkların gibi aynı.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
ona basit sorular sorun.

pbs.twimg.com
0
fakirpislik06
(12.04.17)
@taksici milletin efendisidir, son kez yazalım bakalım, bilale anlatır gibi. Hem de bunu yazarak Türkiye'nin neden geçen sene okuduğunu anlama yetisi en düşük çıktığını (OECD ülkeleri arasında) tekrar örnekleyelim.

Birinci olarak ilk cevabında "insanlar yerleşik hayata geçtikten sonra siyasi kurumlara ortaya cıktı" demişsin. Ben buna istinaden öyle bir durum yok demişim. Bana verdiğin cevapta "yontma taş devrinde olan siyasi olgunlukla ile bir şehir devletinin kıyaslamzsınız herhalde" demişsin. Konuyla ilgisi yok. Ne ben ne de sen kandaş topluluklar (yontma taş devri ifadesi 1950'lerden beri kullanılmıyor bu arada) ile yerleşik topluluklar arasında komplekslik tartışması yapmamışız. Burada ya okuduğunu anlamıyorsun ya da konuyu çarpıtarak üste çıkmaya çalışıyorsun.

İkinci olarak ilk cevabında "siyasi kurumlar adaletsiz olasa da bu kurumlar olmasa idi doğa durumu olan çok daha vahşi ve insanlığın ilerlemesini durduracak şeylere sebep olurdu." demişsin. Ben de tarihsel olgular içinde bunun imkansız olduğundan bahsettim (açacağın her uygarlık tarihi ve dünya tarihi kitapları, yazarın metodolojik kökeni ne olursa olsun, siyasi kurumların yıkılarak 'ilerleme' sağlandığına ilişkin sayısız örnek sunacaktır). daha sonra bu cevabı yazmışsın "tarihsel mücadeleyi yadsıyor değilim, bir nizamı devirenler de sonuçta yeni bir nizam kuruyor.". Yani ilk yazdığın cevapta açıkça yadsımışsın zaten. Yani burada da bir anlamama ya da çarpıtma söz konusu sen seç.

Üçüncü olarak da, ben kesinlikle kendimi 'ideolojik değil' diye kodlamıyorum. İlk cevabıma bakarsan, dışarıda fundamental olan noktaları reddettiğimi söylüyorum. Yani insanın ideolojisiz söylem üretemeyeceğini zaten kabul etmiş oluyorum. Bunu anlamadığını tahmin ediyorum. Önemli değil, ama sana muktedir yanlısı bir ideolojik söylem yaftasını yapıştırmamın 'solcu normativitem' (ne demekse bu-sanırım solcu ideolojin demek istedin) ile bir ilgisi yok. İlk mesajında yazdığın, tarihsel olgularla hiç uyuşmayan ilk iki paragrafta yazdığım nedenlerden kaynaklanıyor.

Yaptığın çarpıtma ya da anlamamayı ve ad hominem'i daha nasıl ayrıntılandırabilirim bilmiyorum. Ama daha fazla çalışamayacağım.
0
protector
(12.04.17)
kütük terapisi uygulanır.
0
zawisza
(12.04.17)
bilal olarak cevap vereyim: anlattığın şeyleri çok iyi biliyorum zaten merak etme.bu tarihsel anlatının kerameti kendinden menkul dogmalar olduğunu düşünüyorum tam olarak. kendinizi orjine koyup o noktanın dışındaki herkesi yanlış,muktedir, yamuk vs görmek normativite'de yaşayan olgunlaşmamış bir siyasal bilinç olduğunu düşünüyorum en başta söyledğim gibi.
0
taksici milletin efendisidir
(12.04.17)
(18)

ev arkadaşıyla masraf ortaklığınız nasıl?

nigeo
şimdi benim bi ev arkadaşı adayım var. sever sayarım kendisini. ama benim mutfak yemek falan masraflarım çok saçma. kendi yiyeceklerimi alıp yemek istiyorum. tabii ki ihtiyaç halinde paylaşırız ama genel olarak ayrı olsun istiyorum kendi yiyeceklerimiz. sadece para da değil. ben kendimi ona göre pla
şimdi benim bi ev arkadaşı adayım var. sever sayarım kendisini. ama benim mutfak yemek falan masraflarım çok saçma. kendi yiyeceklerimi alıp yemek istiyorum. tabii ki ihtiyaç halinde paylaşırız ama genel olarak ayrı olsun istiyorum kendi yiyeceklerimiz. sadece para da değil. ben kendimi ona göre planlıyorum. dolaba koyduğum şeyi ertesi gün orda görmek istiyorum.

eve çıkarken bunu teklif etmek çok saçma mı? bu nasıl teklif edilir? nasıl ima edilir?

yeni tanıştık sayılır ama çok iyi anlaşıyoruz ve iş arkadaşıyız. 1-2 sene aynı evi paylaşabiliriz.

nasıl çözeceğiz bu işi?

mersi.
0
nigeo
(11.04.17)
Ya bu zaten olması gereken bir ayrım. Olmazsa çok sorun çıkar. Herkesin genelde bulduğu çözüm şu. Dolapta raf paylaşıyorlar. Bu raf benim buradakilere dokunma. Şu raf senin ben de onlara dokunmayacağım.
0
rucka boji
(11.04.17)
hayır saçma değil. direkt bu şekilde teklif edebilirsin. ima etme, anlaşılmazsa ileride problem olur. aynen bu şekilde anlat, malzemenin kendisi değil benim düzenim önemli de. dolabı 2'ye bölelim ayrı kullanalım de.
0
icim urperiyor
(11.04.17)
Ben bunu çok önemsemezdim sanırım. Sonuçta evde de kardeşim, annem, babam, erkek arkadaşım ne yemiş diye bakmıyorum. Buzdolabına koyuyorum, kim isterse yer. Hatta bir şey tek kaldıysa hayatta alıp yemem, başkası görüp canı istemiştir belki diye.

Size çözüm olması açısından odalara mini buzdolaplari almayı teklif edebilirsiniz, böylelikle hiçbir şeyiniz karışmaz. Ya da isimleri yazacaksınız tek tek.
0
fraise
(11.04.17)
Bu iş hatır gönül ile olacak iş değil. Genelde açılan duyurulara göz atın, başta süper giden ilişkiler bi süre sonra sapıtıyor.üzülmemek adına her ayrıntıyı açıkça konuşup beraber karar vermek en mantıklısı.
0
oligomer
(11.04.17)
Normal olan dediginiz, su raf benim bu raf diye ayirin.

Zeytinyagi-baklagil-makarna-pirinc gibi erzaklik seyler ortak alinabilir.
0
kuehles blondes
(11.04.17)
Bence çok saçma. Üniversitede böyle bir şey teklif etmişti 3. Ev arkadaşı attık biz çocuğu evden. Yemek dediğim beraber yapılır beraber yenir beraber toplanır sofra. Abur cubur konusunda senin dediğin olabilir ama peynir zeytin için çok yersiz geliyor.
0
gozu acik sevisen yahudi
(11.04.17)
Biz ev arkadaşımla ortak alışverişe çıkmıyoruz, ama evde deterjandan yiyeceğe her şey ortak. Ama bi şey bittiğinde biri gidip alıyor, en son kim aldıysa sonra diğeri alıyor çok ekstrem bi şey çıkmadıkça, kötü niyet olmadığı için anlaşıp gidiyoruz.
Ben hoşlanmazdım yiyeceklerimiz ayrı olsun modundan zira ev akadaşlığı evlilik gibi bir şey. Ha sadece odamı kiralayacağım evde benim kurallarım olacak gelen adamın da para ödemek dışında bi fonksiyonu yok benim için derseniz istediğinizi yapın tabi, ama ben bana bunu diyen/bekleyen kişiyle aynı evde yaşamam ve işte de arkadaşlığımı sürdürmem.
0
bir nick var benden iceri
(11.04.17)
Bu işin standardı zaten raf ve dolapları paylaşmaktır, zeytingyağı, tuz, su vb şeyler ortak alınır sadece.

Ha herkesin düzeni birebir aynıdır, bütün yemekler aile gibi hep beraber yapılıp yenir o zaman ancak ortak almak çalışır. Yoksa boşuna herkes sinir olur.
0
yakuza123
(11.04.17)
çay makarna yağ toz şeker vb. ortak alırız , diğer ürünleri herkes kendi alır kullanır. bu maddeyi ekle kesinlikle.

bazı şeyleri söylemek zor gelebilir.

bu şekilde kurallarını madde yap yaz kağıda. sen de arkasına yazarsın de ver. anlaşınca da imzalayın duvara asın.

ben bu muhabbeleri çok gördüm. sadece can sıkıyor yoksa giden malı parayı boşver.
0
Caaannn
(11.04.17)
mantıklı olan bu ben aynısını yıllarca yabancı ev arkadaşlarımla yaptım. türklerle yapmak sorun oluyor kaba geliyor maalesef ama açık ve net olmanı tavsiye ederim.
@fraise sonuçta bu insan ailen değil ortak bir bütçe oluşturmuyorsunuz. ev arkadaşı olmak başka bir şey.
@gözü açık... ne var adam sınırlarını çizmiş.
önerim temizlik deterjanları hariç her şey ayrı olsun.
bizim mutfakta bir tek su birlikteydi. zeytinyağını özel olarak alıyorum mal gibi salata için bilmem kaç liralık aldığım zeytinyağında 1 tllik nugget pişirilsin istemem. özel getirtiyorum erken hasat gidip migrostan tekrar alabilceğim bir şey değil.
ya da başka kullandığım özel şeyler de vardı. daha rahat oluyor böyle kavga gıcıklık çıkmıyor.
bir de temizlik düzeni tavsiye ederim iş bölümleri belli olsun.
0
fasulyek
(11.04.17)
nasıl 'ima' edilir dersen ev arkadaslıgında kaybedersın
kırıcı olmadan direk söyleyeceksin her turlu durumu. ima etmenin bu güne kadar hiç bir yakın ilişkiyi düzelttiği olmamıştır.

direk söyle, 'mutfak masrafını ortak yapmasak olur mu ben kafama gore istediklerimi istedigim kadar yemek istiyorum' diye.
0
hopp
(11.04.17)
doğrusu bu zaten, konuşun ama kesinlikle.

ben eski ev arkadaşımla bu konularda zaten şöyle yapardık, ben onun, o benim yemeklerime, abur cuburuma karışmazdı. ben ya da o teklif ederse alırsın ya da almazsın. makarna, pilav, yoğurt gibi sayılamayan çoğunluktaki bulk ürünlere ihtiyacı varsa gelir sorar, benim planım yoksa "al olm kafana göre" derdim. ya da sallıyorum çayı kalmamış, benim çayı görmüş gelir "ya abi çay var mı" der nezaketen, sakınmam böyle şeyleri, o da öyleydi. biz hiç konuşma gereği duymadık bu konuda, ama şüphen varsa konuş kesin, bunun ayıbı yok.
0
kurnaz
(11.04.17)
Fasulyek, ben arkadaşıma da farklı davranamam ama.Bu kişilikle ilgili bir durum. Kendim aynı evde böyle yaşayamam; bu görüşte olanlara da saygı duyarım, o ayrı.

Bu yüzden onceden konuşulmalı ki sonradan sorun cikmasin.
0
fraise
(11.04.17)
Biz de yabanci arkadaslarla raf ayrimina gitmistik, ki bence en mantiklisi. Birlikte yemek yapilacagi zaman da herkes bir sey katardi, sorun olmazdi. Ya da peynirim bittiyse mesela birinden alip sonra mutlaka yerine koyardim vs. acik acik konusun en mantiklisi oyle.
0
kassiopeia
(11.04.17)
ben direkt tersini söylüyorum. aldığım her şeyi isteyen kullanabilir. öbür türlü izin istendiğinde hoşuma gitmiyor. yani kullan ulan işte, izin istediğinde hayır diyecek halim yok. eh eşek de değil ya insanlar gidip de kullandığı şeyi bitirsin. yani evde kural koymaya biraz karşıyım, düzen kendiliğinden oturmalı, mümkün olduğunca rahat olunmalı, ev orası. ama her insan farklıdır tabii.
0
soso
(11.04.17)
Son ev arkadaşım dışında hep raf paylaştık. Bence işin en temizi bu. Çünkü yurtta çok sevdiğim bi arkadaşım benden önce gelip yiyordu bazen. Olur yani acıkmıştır ama ben ona göre planlamış oluyor, sonra ortada kalıyordum.

İlk başta ayırıp sonradan duruma göre kuralları esnetmek iyidir. Ha bir de dümdüz açık açık konuşmak iyidir. "Benim mutfak masrafım çok abartı olur, o nedenle raf ayıralım istersen" de, direkt kaçar :D
0
lcha
(11.04.17)
Kız arkadaşım ev arkadaşıyla öyle yapıyordu. Mayonezine kadar Malzemeler tamamen ayrı. Olması gereken de bu bence kimisi nutellaya abanır kimisi yemez ama arada da yemek ister. Arada ortak yemek yapılabilir tabi.
0
bass solo take one
(11.04.17)
benim sürekli ev arkadaşım olmuyor ama dönemsel olarak ev arkadaşım olduğunda yiyecek, içecek ve hatta temizlik malzemelerine kadar ayrı alıyoruz. en baştan öyle konuşuyorum. çünkü herkesin tüketim alışkanlıkları çok farklı. ben 7-8 yıldır "ne bittiyse sadece onu satın al" düşüncesine göre yaşıyorum ve inanılmaz azaldı market alışverişi harcamalarım, öyle böyle değil yani. toplu alışveriş mantığını bıraktım tamamen. e belki o toplu alışveriş isteyecek, kampanyalı ürünlerden bol bol almak isteyecek, ben kaya tuzu o normal sofralık tuz diyecek falan filan. tabii ki birinin bir malzemesi bittiğinde diğerinin malzemesini sormadan kullanıyor (karşı tarafı zor durumda bırakmadan, yağın son damlasını kullanıp boş şişe bırakmıyor kimse), ya da yaptığı yemekten ayırıyor diğerinin seveceğini tahmin ediyorsa. hani nazi disipliniyle bölmiyoruz her şeyi ama en baştan konuşup rafları paylaşıyoruz, en temizi bu şekilde. şayet bu derece açık olabilmeniz iletişiminizi aksatıyorsa zaten sıkıntı olmaz mı aynı çatı altında? düzgün ve net bir üslupla anlatılabilir.
0
Phoebe
(11.04.17)
(12)

Evlenmeye ve cocuk yapmaya nasıl karar verdiniz?

fraise
Bence insan hayatını değiştiren iki önemli karar bu ikisi. Mesleğinizi sevmezsiniz degistirirsiniz, yaşadığınız yerden memnun değilsinizdır tasinirsiniz vs ama evlilik ve çocuk öyle değil. Evliligı bitirebiliyorsunuz, evet ama sonrasında etkisini uzun süre hissediyorsunuz keza çocuktan sonra mutlu d
Bence insan hayatını değiştiren iki önemli karar bu ikisi. Mesleğinizi sevmezsiniz degistirirsiniz, yaşadığınız yerden memnun değilsinizdır tasinirsiniz vs ama evlilik ve çocuk öyle değil. Evliligı bitirebiliyorsunuz, evet ama sonrasında etkisini uzun süre hissediyorsunuz keza çocuktan sonra mutlu değilseniz 'bu çocuğu değiştirelim olmamıs' ya da 'alın bu çocuğu, sevmedim ben ebeveyn olmayi' diyemiyorsunuz.

Siz nasıl karar verdiniz? Evlenmeye yakın tereddüt ettiniz mi? Korktunuz mu? Her seyi en ince ayrintisina kadar dusundunuz mu? Çocugu planlı şekilde mi yaptınız? Planlı değilse ilk duydugunuzda ne hissettiniz? Kısacası o karar asaması çok kafa karıştırıcı değil mi?
0
fraise
(10.04.17)
bence o kadar da karıştırıcı değil. evlenmek için hep 30 yaşımı bekliyordum, tam 30 yaşımda da evlendim. kendimi hazır hissediyordum zaten. o hazır hissetme durumu gelince sorgulamıyorsun pek. çocuk için de aynısı geçerli. hazır olmasaydım kafayı yerdim şu anda ama o olgunluk vs gelince her şey kendiliğinden gelişiyor çok fazla düşünmüyorsun
0
sta
(10.04.17)
evlenirken hiç tereddüt etmedim hiç korkmadım.
sanırım bu insan benim için doğru insan dediğim bir an olmadı, tanıştığım andan beri bunu hep hissettim.
Maşallah çok mutluyuz, bazı durumlardan çocuk istemedik bir süre hala da çok yakın değiliz bu konuda bir şey söyleyemiyorum.
0
basond
(10.04.17)
yıllarca hep bu sordukların hakkında çok düşündüm :) eşimle 7 sene çıktık evlenmeden önce millet ne zaman evleniyorsunuz sorusunu sormaktan bıkmıştı artık eşimde sürekli evlenme teklifi etmekten bıkmıştı :P çocuk meselesinde de aynı şey oldu 6.5 sene korunduk eşim hep baskı yaptı ama ben direndim. şu an daha hamileyim ortada çocuk yok ama yine ben tamam artık istiyorum dediğimde karar verdik. açıkcası ne oldu da tamam artık dedim hamile kafasıyla şu an açıklamam çok zor ama öyle bir an geldi gerçekten istedim ve karar verdim. öncesi hep bir belirsizlik hep bir aksi yönde bahaneler bulma silsilesiydi.
0
yue
(10.04.17)
hepsi planlı oldu. eşimle erasmusta tanışmıştık, ülkelerimize ayrılmadan önce bu konuşmayı yaptık zaten, evlenmeye o zaman karar verdik. okulum bittikten sonra da evlendik. çocuk için ikimiz de beklemek istemiyorduk, ben birkaç ay daha erken istiyordum, onun istediği gibi oldu (çok da güzel oldu).

şanslı azınlıktayım, istediğim zamanda hepsi oldu.
0
la noix
(10.04.17)
Ben 32 yaşımda evlendim.Karşındaki kişiden eminsen çok sorgulamıyorsun zaten. Çocuk olayına karar vermek de kafanda büyüttüğün kadar büyük bir karar değil.O kadar sevimliler ki eşiyle ilişkisi iyi olup da çocuk sahibi olmaktan pişman olan birini görmedim daha.
0
turkuaz
(10.04.17)
Turkuaz, Ben esiyle kötü ilişkisi olup da çocuk sahibi olmaktan şikayet eden de görmedim zaten. İnsanlar bir şekilde o duyguyu tattiktan sonra mutlu oluyorlar fakat benim düşündüklerim çok başka. 'Ya yeterli bir ebeveyn olamazsam ya iyi bir şekilde yetistiremezsem,iyi bir hayat sunamazsam' vs vs gibi düşünceler beliriyor aklımda zira hayat cok değişken. Bugün maddi, manevi yetebilecekken 3 sene sonra her şey bambaşka olabilir. Bu da küçücük bir insanın hayatını etkileyebilir. İşte bundan çok korkuyorum.


Gerçi bunlar benim aşıri mükemmelliyetci ve planlı yaşamaya çalışmam da kaynaklı olabilir.
0
🌸fraise
(10.04.17)
Merhaba, bu kadar düşünmeyerek karar veriyoruz. Düşününce korkarsın. Belirli bir eşik var, karşındakini belirli bir düzeyde tanıma, o şartı sağladıktan sonra olacakları on yıl düşünerek değiştiremezsin. Yıllardır ayrı olduğu eski sevgilsiyle bir sene içerisinde barışıp evlenmiş ve hamile kalmış biri olarak söylüyorum bunu.

Pişman mıym? Evet bekarlık güzeldi. Ama nereye kadar?
Hamilelikten sıkıldım mı? Evet. Ama herkesin olacak. Hayatın bitmiyor, öyle gibi hissetsen de öyle olmayacak.
0
kenarortay
(10.04.17)
@fraise, hayatımızı proje yönetimi mantığıyla kurgulayamayız. Biraz da akışına bırakmak lazım. Önemli olan onun için en iyisini yapmaya çabaladığından ve ona vereceğin sevgiden emin olman.Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok.
0
turkuaz
(10.04.17)
30'u beklemekte fayda var 17 yaşımdan beridir öyle diyorum kendime. kalmış 7 senelik bahanem daha. Fakat aslında karar vermek bu işler için fazla lüks. imkanın varsa evleniyorsun bu devirde öyle samanlığın seyran olması, boçayı sırtlanıp şehre yerleşmek gibi durumlar mazide kaldı üstelik insanların tahammülleri de eskiye nazaran çok az yani bi babaanem ile dedemin ilişkisini düşünüyorum -kendileri tarafından yetiştirildim- bir de günümüz gençliğinin ilişkilerine bakıyorum evlilik intihardan farksız olacakmış gibi geliyor.

Tabi siz umarım çok şanslı olursunuz, bir ömür mutluluklar.
0
varg vikernes
(10.04.17)
Evlilik konusunda çok şanslı hissediyorum kendimi. Kesin bir nokta atışı yaptım. Senelerdir birbirimizi sadece uzaktan arkadaş (aynı okul) sebebiyle tanıyorduk. Sonra bir anda ortam ve konuşmalar özel bir ilişkiye döndü ve evlendik. Evlendikten sonra ikimiz de çocuk (hem de 2 tane ) istiyorduk. Yaşımız çok genç değildi ama bizden önce evlenip hemen akabinde çocuk yapmış arkadaşlarımızın evliliklerindeki sorunları görüp 3 sene bekledik. İyi ki yapmışız.
Ancak sizin özellikle çocukla ilgili sorularınızı bir anne olarak tebessümle karşıladım. Biri ergenliğe doğru yol alan iki kızım var. Çatışmalar oluyor haliyle. Ama evlat dediğiniz gi "olmamış bu" diyebileceğiniz bir şey değil. O olmamışsa bir yerde sorun bizde demktir. Eşinden vazgeçebilirsin ama bütün olmuşluğu ve olmamışlığıyla çocuk ömür boyu karı-koca olarak sizin eseriniz. Bunun da sağlaması ya da güvencesi yok. Kendimizi sağlam tutmaya çalışıyoruz sadece.
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.17)
ben şahsen eşime "biz bu yaz evlensek mi?" dedim, o da "bu yaza yetişmez, bi dahaki yaza evleniriz" dedi. sanki sadece yazın evleniliyor gibi. teklif falan etmedim, öyle karar verdik evlenmeye.

çocuğu planlı bir şekilde yaptık, konuşuyorduk artık çocuk mu yapsak falan diye. istediğimiz zamanda oldu. ilk duyduğumda heyecandan başım döndü, mutluluktan uçuyordum.

hiçbir şey bilmediğim bir konu olduğu için pek kafam karışmadı. düşünmek için gereken bilgi bende olmayınca çok altını üstünü düşünüp karar verme durumu da olmadı.

şimdi bakıyorum, verdiğim en doğru kararlardan biri baba olma kararıymış. bebek biraz zor büyüdü, gazı falan çok çektik. ama en kötü anında dahi "alın bu çocuğu benden" demedim. bırakın çocuğu alın demeyi, tırnağını bile vermem.

evlilik ile çocuğu beraber düşünmek zorunda olmadığınızı hatırlatmak istiyorum. evlenip çocuk sahibi olmak istemeyen insanlar tanıyorum. birbirlerini seviyorlar, birlikte bir ömür geçirmek istiyorlar. bunun için ille çocuk sahibi olmaları gerekmiyor.
0
babilbaligi
(10.04.17)
evlenirken tereddüt ettim, hatta o biçim korktum (erkek), ben tırsak bir adamımdır çünkü. sözü verip alınca da planlamaya adadım kendimi (eş yabancı her şeyi ben takip ettim mecburen), o yola girince patır patır bitiyor zaten, 2 ayda filan hepsi tamamdı evlendik. sonra çok sevindim, bir kere başkası mı olsaydı acaba filan gibi kaygılarım hiç yoktu, bu avantaj olabilir. hele de arkadaşların uzun hazırlık ve hay huylarını görünce iyi ki hızlıca hallettik o işi dedim, çocuğu da hayli beklettik, yine tereddüt, yine bi ağırdan almalar, planlı yapıyoruz bakalım kabasını bitirdik gibi (cinsiyet el yüz ortaya çıktı). hayırlısıyla doğunca, ortaya çıkan şeye göre karar vericez :)

açık konuşmak gerekirse, tüm plana programa rağmen eşimin karnı büyüdükçe hala bi tuhaf oluyorum içim gidiyor "n'oluyo sevdiceğime gözümün önünde değişiyor kız" diyorum kendi kendime, bu halimizle de çok mutluydum aslında. bir yandan da sonucun değeceğine yürekten inanıyorum, arada ufak ufak konuşuyorum bebekle. yakın gelecekten flashforward'lar gözümün önüne geliyor, gülümsüyorum ama bir yanım da huzursuz, yeni hayat biçimine bebeğe bi zarar vermeden adapte olabilecek miyiz, her şey yolunda gidecek mi gibi düşüncelerden ötürü.

bir karar alıp bilinçli bir şekilde akışına bırakmak gerekli aslında. çünkü her şey karar verdiğiniz anda ne kadar isteseniz de gerçekleşemeyebiliyor. hayatın her alanında böyle bu. inşallah her şey hepimiz için yolunda gider.
0
kaichi
(10.04.17)
(8)

Hangi adaya gideyim?

okuyamıyom ben ya
Yillardir haftaicleri musait olmadigimdan ve haftasonlari da adalar kalabalik oldugundan gidemiyordum adalara. Bugun saniyorum son musait gunum. Ogleden sonra adalardan birine gidip dolasip guzel bi manzarada kitap okumak istiyorum. Ama hangi adaya gitmem gerekir bilemedim. Tavsiyeniz var mi?Belirtm
Yillardir haftaicleri musait olmadigimdan ve haftasonlari da adalar kalabalik oldugundan gidemiyordum adalara. Bugun saniyorum son musait gunum. Ogleden sonra adalardan birine gidip dolasip guzel bi manzarada kitap okumak istiyorum. Ama hangi adaya gitmem gerekir bilemedim. Tavsiyeniz var mi?

Belirtmemde fayda var mi bilmiyorum fakat lokasyon istanbul, baslangic bostanci iskele olacak.
0
okuyamıyom ben ya
(10.04.17)
hocam büyükada'ya gitme, hiçbirşey yok. salakça bi bisiklet turu.
0
hakim oynayin dedi
(10.04.17)
Ben burgazada'yi çok seviyorum.
0
fraise
(10.04.17)
burgazada +1

kınalıadaya da gitme.
0
nuevo
(10.04.17)
heybeliada

araba yok, sessiz sakin.
0
kassiopeia
(10.04.17)
@kassiopeia bütün adalarda araba yok diye biliyorum sanki
0
nuevo
(10.04.17)
bilmiyorum, olabilir ama buyukada'da vardi sanki. ya da o kadar kalabalik, o kadar tiksincti ki varmis gibi gelmis de olabilir... buyukada'ya gitmeyin ama gercekten, zamaniniza yazik.
0
kassiopeia
(10.04.17)
Heybeli adaya gitmelisin.
0
TATLIEKŞİ
(10.04.17)
Heybeliada'ya gidebilirsin.

Deniz lisesinin önündeki yerde yersin yemeğini (balık, kalamar, döner, patso vs. ne istersen)
Ardından iskeledeki meşhur pastaneden alman pastası alıp değirmene doğru yürürsün.
Oradaki kafede çay söyleyip alman pastanı yersin.
Ağaçlı bir yerde otur kitabını oku vs.

Bütün bunları bisikletle de yapabilirsin, yürüyerek de, o kısım sana kalmış.
0
michael_knight
(10.04.17)
(11)

Rolex Satışı Hakkında Bir Sorum Var !

Aşk Adamı
sevgili saatten anlayan ekşiduyuru sakinleri.Elimde 2007 üretimi GMT master 2 çelik kordon saat var.Orjinal dahi olduğunu bilmeyen birisinden çok çok uygun fiyata aldımiyi hoş bende ilk 2 ay mekanizmayı dahi açtırmadım fakat bugün her şey gün yüzüne çıktı yani saat orginal. Şimdi doğal olarak sertif
sevgili saatten anlayan ekşiduyuru sakinleri.

Elimde 2007 üretimi GMT master 2 çelik kordon saat var.

Orjinal dahi olduğunu bilmeyen birisinden çok çok uygun fiyata aldım

iyi hoş bende ilk 2 ay mekanizmayı dahi açtırmadım fakat bugün her şey gün yüzüne çıktı yani saat orginal.

Şimdi doğal olarak sertifikası ve kutusu yok bu saat bu şekilde kaç liraya gider.

bu model temiz saatler 24 bin lira civarında her şeyi tam halde.

ben kaç liraya satmalıyım kondisyon olarak camında herhangi birşey yok sadece kasa ve kordonda çizikler mevcut saatin kullanıldığı belli. sizlerden ön bilgiyi aldıktan sonra resimde ekleyebilirim.

yardımcı olamaya çalışan arkadaşlara teşekkürler

EDİT : FOTOĞRAFLAR drive.google.com
0
Aşk Adamı
(08.04.17)
Fotoğraf atarsan kozmetik olarak daha iyi yorumlayabilirim, yorumlayabiliriz.
Cam zaten kolay kolay çizilmez safir olduğu icin.
0
fyodor fyodorovic
(08.04.17)
@fyodor +1

Fotoğrafa göre yorumlayalım.

edit: 24 bin lira fiyatı saatçi verdiyse ölücülük yapmıştır diye düşünüyorum.
0
m3mphis
(08.04.17)
Orijinal yazamamışın bir türlü:/

Foto at daha net konuşalım. Her şeyi iyiyse 26-27 bin civarı.
0
bir ileti paylastim
(08.04.17)
Kutulu-sertifikalı ve bileziği de çiziksiz olan 2007 gmt ii lerin 6000-6200$ arası gittiğini düşünürsek kapıyı minimum -minimum diyorum- 5000-5500 dolardan açmak yanlış olmaz.
0
fyodor fyodorovic
(08.04.17)
Binlerce liraya satılan replikalar var. Orjinal olduğunu sertifikası olmamasına rağmen nasıl tespit ettiniz? Rolex bayiine falan mı teyid ettirdiniz?
0
filipis
(08.04.17)
@filipis mekanizması açıldı bakıldı. 2 saatçi teyit etti. ekstradan binlerce liraya satılan hiç bir replika rolexte rolexin orijinal mekanizması kullanılmıyor.

edit : bir ekleme daha yapayım nişantaşı rolex bayisine götürdüğümde biz anlamıyoruz demişlerdi bayilerin bu konularda pek iyi oldukları söylenemez bence. Sadece satış kısmında varlar
0
🌸Aşk Adamı
(08.04.17)
O fiyat bandında çok daha iyi saatler olduğu ve dünyanın en kolay taklit edilebilen üst segment saati olduğu için ilgim dışında kalıyor fakat kutusu olmaması neyse de sertifika yoksa fiyat bir hayli farkeder.

Bir insan orjinal olduğundan bile haberi olmayacak şekilde öyle bir saati nereden edinir ve kolayca satar? Kendim yaşadığım ve çevremde denk gelen durumlarda hırsızlık sonucu elde edilen saatlerle yapılan alım satım işlemleri oluyor böyle işlemler.
0
boklu yumurta
(08.04.17)
Seramik değil deliksiz eski kasa. Kondisyonu da pek iyi görünmüyor. Kutu neyse de sertifika olmadı mi satış zor. Bu haliyle esnaf maksimum 2 bin usd civarı verir. Kullanıcıya da maksimum 2,5-3 arasına satarsınız. Chrono24 den saatin aynısını bulup bakabilirsiniz.
0
o kadar da degil aga
(08.04.17)
Orijinalligi ile ilgili ciddi suphelerim var. Fotograflarin kalitesi kotu ama gordugum kadariyla ozellikle kordonda uyumsuzluklar var.

2007 uretimlerde var mi bilmiyorum ama camin icine ciplak gozle gorulmesi cok zor bir Rolex logosu lazerle isleniyor. Uygun isikta ve belli aciyla bakarsaniz ciplak gozle de gorursunuz: s579.photobucket.com
0
crown
(08.04.17)
O saat replika. Saatçiler dediğiniz adamlar casio, citizen, seiko en pahalı 5-6 bin tl lik saatlerle ilgileniyorkar, rolex satıcısı ve anlayanı farklı.

Öyle elime bir şekilde, orjinal olduğubu dahi bilmediğim adamdan çok uyguna aldım diyorsanız bence dolandırılmışsınız, belki o arkadaşta dolandorılmış, bu klasik scam çünkü.

Bu tarz ürünlerde sadece bundan anlayan adamların bildiği 4-5 güvenlik adımı olur, camdaki lazer, sallıyorum kadranın arkasında kod, pimin içinde bir ayrıntı etc.

Replika olayı aldı başını gitti, klasik saatçinin sadece mekanizmaya bakıp "bu kesin orjinal" diyebilmesi imkansız.
0
kurnaz
(08.04.17)
Yalnız bir saatin orijinal olup olmadığıni anlamaları o kadar zor bir şey degil.

Babam yüksek lisans döneminde rolex fabrikası'nda saat teknisyeni olarak calismis, sonrasında da rolex'in başka biriminde çalıştı emekli olana kadar. Bir sürü de arkadaşı var hala saat imalatı bölümünde olan. Çok net biliyorum ki ellerine aldıklarından 2 dakika sonra saat orijinal mi değil mi, anlıyorlar (Babam bile anlıyor). Fotoğraftan anlarlar mi bilmiyorum ama isterseniz göndereyim babama.

Bir de Türkiye'de durum nasil bilmiyorum ama İsviçre'de sertifika konusunda buyuk titizlik gösteriyorlar. Babam sertifikasını kaybettikten birkaç gün sonra rolex'e başvuru yapmisti. Inceleyip sertifika gönderdiler eve. İsterseniz rolex bayiisine bunu da bir sorun zira pahalı saatler olduklari için değer kaybetmesini istememek hakkınız.
0
fraise
(08.04.17)
(3)

Öğütülmüş keten tohumundan hamur yapılıp pizza olur mu?

gezegen olan pluton
Hamur gibi olup pizza tabanı vazifesi görebilir mi?
Hamur gibi olup pizza tabanı vazifesi görebilir mi?
0
gezegen olan pluton
(07.04.17)
Onu bilemedim ama sağlıklı bir taban yapayım diye düşünüyorsanız kabak çok güzel iş görüyor, yerken tadını da almıyorsunuz.

Bir de nohut unu, fasulye unu filan var, onlar da olabilir. Keten tohumu da mantıken olabilir ama miktarının çok olması lazım sanki. Bir deneyin.
0
fraise
(07.04.17)
olur gayet bence ama keten tohumunu yemek için günlük bir sınır vardı sanki aşılmaması gereken, ve öğütülmüş keten tohumu kısa sürede tüketilmeli (pişince değişir mi bilmiyorum) dikkat edin.
0
ma ya
(07.04.17)
karnıbahardan pizza tabanı da olur bence.. alternatif
0
blacksky
(07.04.17)
(30)

Gebeyken Güney Amerika

tripanasoma
herkese merhaba,eşimle ay sonu arjantin brezilya seyahatine cıkacaktık. çocukluğumdan beri en büyük hayalim. dün de 9 haftalık hamile olduğumu öğrendim ve doktor güney amerika seyahatinin gebeler için çok tehlikeli olduğunu Zika virüsü bebeğe bulaşırsa mikrosefali (beyni gelişmiyor kafası armut gib
herkese merhaba,

eşimle ay sonu arjantin brezilya seyahatine cıkacaktık. çocukluğumdan beri en büyük hayalim.
dün de 9 haftalık hamile olduğumu öğrendim ve doktor güney amerika seyahatinin gebeler için çok tehlikeli olduğunu Zika virüsü bebeğe bulaşırsa mikrosefali (beyni gelişmiyor kafası armut gibi doğuyor) riski olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı da bu konuda uyarmış gitmeyin diye.

sineklerden bulaştığı için cibinlik, uzun kollu kıyafet, gebelerin kullanabildiği sinek kovucularla falan risk azaltılabiliyormuş.

şimdi bu benim hayatım boyunca hayalini kurduğum bir tatil ve cocuk doğduktan sonra uzun bir süre de mümkün olmayacak.

Sağlık bakanlığının seyahat sağlığı danışma merkezini aradık benim konuştuğum kişi riskli dedi, eşim aradığında onun konuştuğu kişi şu anda risk görünmüyor demiş.

sizce napmalıyız
sizce iptal mi etsek yoksa tüm önlemleri alıp riski çok azaltarak gidip dönsek mi - içimden çok gitmek geliyor ama bi yandan da iptal edesim var.
(biletlere 9 bin tl verdik iadesi yok)
0
tripanasoma
(07.04.17)
biletlere 9bin lira verdik diye not düşmüşsünüz de bebek hastalanınca değil 9bin 999bin lira verseniz bile iyileşmeyecek belki.
ben olsam seyahati iptal ederdim.
0
sutlu nescafe
(07.04.17)
iptal böyle bir risk alınır mı yavs.
0
jamswety
(07.04.17)
Ben riske girmezdim açıkçası.
0
fraise
(07.04.17)
6 yıllık evliyiz 3 defa tüp bebek tedavisi olduk şimdi 4. tedavi surecindeyiz sizin bahsettiğiniz o rakamın 2 katında fazla masrafimiz oldu, sizi yargılamak ayıklamak için söylemiyorum ama % 1 risk ihtimali bile paradan daha değerli olmalı.
0
Fritz-X
(07.04.17)
soru mu bu tabiki iptal.
0
sta
(07.04.17)
%1 risk bile olsa gitmezdim.
0
eksimeksi
(07.04.17)
hayatta her şey risk, önlemleri iyice alın ve gidin.
0
Big bada bum bum
(07.04.17)
Göz göre göre böyle bir şey riske atılmaz, burada olursunuz başka bir şey sebep olabilir tabii ki, ama giderseniz suçlu direkt siz olursunuz. Ben olsam düşünmeden iptal ederdim.
0
elikası
(07.04.17)
Eger amazona, yagmur ormanlarina vs gidecekseniz sikintili, ne kadar korunsaniz da o sinekler isiriyor.
ama Arjantin'de Buneos Aires vs. sehir gezmesi veya Patagonya bölgesi ise gezi rotaniz bence risk daha da az, cünkü tropikal iklim yok
0
lemuria
(07.04.17)
Bence brezilya saglik bakanliginin boyle bi destek merkezi varsa orayla iletisime gecin gideceğiniz dönemde sinek riski nasil, seyahat edeceğiniz bolgelerde virus var mi gibi bilgileri alın.

Umarım şu an risk azdir ve gider sağliklı bi sekilde döner gelirsiniz. İnsanın en önemli görevi hayallerini gerçekleştirmek bence.
0
nundu
(07.04.17)
bebek armut kafa doğunca sirke falan verirsiniz, (american horror story'deki pepper gibi)

ömür boyu gelir kapısı. memur olamaz zaten bundan sonra. 20 sene sonra kpss mi kalır. gidin bence.
0
stewie
(07.04.17)
saniye düşünmeden iptal ederdim ben. 9 bin de neymiş.

bebeğin hastalıklı doğma ihtimali var aloo?
0
fakyoras
(07.04.17)
Bence gidin o çocuk sizin gibi ebeveynleri haketmiyor.
0
kompisko
(07.04.17)
evet sizin için büyük para olabilir ama bir çocuğun hayatını ömür boyu karartma riskine asla değmez. sinek ısırdı mı acaba ya da etrafımda sinek var mı diye bakınmaktan gezdiğinizden de zevk alamazsınız.
0
karjalainen
(07.04.17)
Siz bence anneliği bi gözden geçirin. bu soruyu sormak bile yanlış.
0
ne nicki be(2)
(07.04.17)
eğer çocuğum mu, tatilim mi diye bir şey sorabiliyorsanız bence de gebeliği sonlandırmayı düşünebilirsiniz. mikrosefali hastası bir çocuk dünyaya getirmek yerine (bildiğim kadarıyla bu çocukların yaşama şansı yok, yani yaşamlarını engelli olarak sürdürebilme şansları da yok, maalesef yaşlarını doldurmadan ölüyorlar) gebeliği sonlandırıp, rahatça tatilinizi yaptıktan sonra bütün hayallerinizi gerçekleştirdiğinize inandıktan sonra tekrar hamile kalmayı düşünebilirsiniz.

edit: özür dilerim, yaşını doldurmadan hayatını kaybedenler anensefali hastaları imiş. mikrosefalili çocuklar hayatlarına devam edebiliyormuş. yanlış bilgi vermiş olmayayım.
0
kibritsuyu
(07.04.17)
Dahayeniymis +1 demeye geldim tekrar. Daha yeni öğrenmiş zaten gebe olduğunu, riskleri de tam olarak anlayamamış ki araştırıyor bence. Bu kadar üstüne gitmeye 'bence gebeliği sonlandırın' diyerek daha da ileriye gitmeye gerek yok.

İnsanlar böyle durumlarda ne yapacağını bilemiyor anlık olarak, normal bir durum. Her insanın beklenmeyen durumlarda tepkisi farklıdır. benim kuzenim de ilk hamile olduğunu öğrendiğinde hiç beklediği bir durum olmadığı için 'ama ben yeni esofman takımları almıştım, nasıl giyeceğim?' diye ağlamıştı. Şu anda gördüğüm en iyi annelerden biri. Elimizdeki azıcık veriyle kimseyi yargılamaya hakkımız yok.

'Bebek kesinlikle zarar gorürmüş ama ben tatile gitmek istiyorum' gibi net bir tutum da yok ortada. Risk demişler, riskin ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Kesin bir durum olsaydı söylediklerinizde haklilik payı olabilirdi fakat şu durumda boşuna bir linç oluyor yaptığınız. Onun yerine riskleri anlatip gitmemesi gerektiğini düzgün bir dille söylemek çok daha doğru olur.
0
fraise
(07.04.17)
o tarafta sonbahar başlıyor sonbaharda sinek olur mu ki?
0
haskoylu deli hasan
(07.04.17)
sakın ha asla.

hayatının en büyük pişmanlığı olur.

siktir et olan paraya olsun.

SAKIN AMAN DİYİM
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(07.04.17)
ne bilet 9 bin lira mı? iadesi de yoksa yapaak bir şey yok. ikinci bir çocuğa hazırlanırsınız...
0
tavish11
(07.04.17)
@dahayeniymis+1

sadece duyuruya özgü değil, artık her türlü mecrada anonim olmanın rahatlığına sığınarak hatta pek çok zaman sosyal ortamlarda çekinmeden hakarete varan tavırlarda bulunan, yorumlar yapan insanları anlamıyorum.

burasi arastirma/soruşturma/fikir alma platformu saniyordum.
arkadaş da son derece normal bir şekilde sorusturuyor iste.

anneyim.
bu sorgulamanizi da haklı buluyorum. hamilelik kişinin kendisini inzivaya çekme dönemi değildir. kendinizi bebeğinize adamakla kendinizden vazgeçmek arasında fark vardır.
arkadaşlar bu durumu biraz karıştırmış sanırım.

tavsiyem tr'deki merkezle bir kere daha konuşup daha ayrıntılı bilgi almaniz yönünde. ayrıca çift taraflı kontrol olması açısından bir de gideceğiniz ülkede ilgili birimlerle görüşün.
ayrıca doktorunuzun da mutlaka görüşünü alın.

orada yaşayan hamileler ne yapıyor? o dönemde oraya seyahat eden hamile olduğunu bilmeyen hic insan yok mu?
hayat riskler üzerine kuruludur. bazı riskleri alır bazılarından vazgeçersiniz. ama bu kararı vermeden önce ne kadar sağlıklı ve doğru bilgiye ulaşırsanız verdiğiniz karar o derece sağlıklı olur.

sizi anlamsızca korkutmalarina izin vermeyin.
ablam emboli geçirdi. kendisinde genetik bir bozukluk bulundu. (5 insandan 1 inde olan yaygın bir sorunmus) hemen bana da test yaptılar. bir sorun yoktu.
iki ayrı doktora danışıp doğum kontrol hapı kullanmakla ilgili bilgi aldim. emekliyi tetikleyeceği için izin vermediler hatta biri neredeyse hakaret etti. ne aptallayım kaldı, intihara meyilli oluşum.. . onlara gen testlerimin temiz çıktığını söylesem de ise yaramadı.

daha sonra görüş almaya gittiğim başka bir doktor bir sorun olmayacağını söyleyip güldü. sizin aklınız aliyor mu, testleriniz temizken hap emboliyi nasıl tetiklesin dedi.

tam 15 sene hap kullandım.sorunsuz.

hamileliğin ilk 5 ayında bisiklete bindim. normalde onerilmez. ama bisiklet yollarının olduğu bir yerde yaşamanın, iyi biniyor oluşumun ve yıllarca spor yaptığım için (buz pateni) denge konusunda sıkıntı cekmeyisimin avantajıyla bindim. tamamen şahsi iradem. riskleri öğrendim ve bir secim yaptım.
ya da ilk 40 gün bebek dışarı çıkarılmalarına rağmen ben 10. günden itibaren hergun slinge sarıp sokağa çıktım. gezdim dolaştım. yoruluca oturduğum yerde emzirdim. bebeğim koynumda büyüdü.
bu durumlar, buradaki yorumlara bakınca beni bebeğini haketmeyen bir anne yapıyor di mi?

çok merak ediyorum bu kadar ateşli karşı çıkan arkadaşlardan kaç tanesi gebelikte yasak olan şeyleri yapmadan durabilecek ya da erkekse eşi yaparken ona karşı koyabilecek? peki madem herkes çok bilinçli gebelikte sigara içen, kahvesinden vazgeçmeyen, diyetine uymayan gebeler sadece benim cevremde mi varlar? birimizin eşi, diğerinizin ablası, bir başkasının yeğeni değil mi bu insanlar? sadece benim 3 tane (2 si saglikci bu arada) arkadaşım bütün gebeliği boyunca sigara kullandı.

ya da şöyle sorayim size böylesi telli gösteren arkadaşlardan kaç tanesi gece alkol alıp eglendiginde eve kendi arabasıyla gitmekten vazgeçiyor ya da alkol alan birinin arabasına binmeyi reddediyor?

trafikteki bu kadar alkollü sürücü kim peki? hiçbiri aramizda değil mi?
o zaman bir hamile olarak gece yürüyüşe de çıkmayın. çünkü alkollü biri yoldan çıkıp üzerinize uçabilir. çünkü türkiye bunlari yasamaya çok musait bir yer. (bizzat yaşadık, tek tesellimiz kazazedemiz hamile değildi. halen hayatta sukur)

kısacası bütün bu yazdıklarım size "gidin" demek için değil. yanlış anlayan arkadaşlar olur, anlamasınlar.

bilgilenmekten, araştırmaktan ve karar vermekten korkmayın.
hayat sizin. seçtiğiniz gibi yaşayacaksınız. unutmayın.

size başka bir konuda yardımcı olmak isterim.

öncelikle bebeğiniz hayırlı olsun. size bebek dogmadan once bir sling edinmenizi tavsiye eder, facebookta babywearing grubuna üye olmanızı da tavsiye ederim. dünyanın en kullanışlı icadı.
0
balik kraker
(07.04.17)
balik kraker +1

Sormasın, araştırmasın mı insanlar? Kaldı ki 9 bin de az para değil, insanın aklında soru işareti bırakması gayet doğal.

Daha fazla araştırın, soruşturun, güvenilir yerlerden sorun olmaz denirse gidin; denmezse iptal edin.
0
devilred
(07.04.17)
arkadaşlar cidden farkında mısınız ama hepimiz ama toplum olarak alayımız kafayı yemiş durumdayız. tükiyede normal olanın anormal, anormal olanın ise doğal olduğu bir düzen gelişti. tepkilerimizi adam gibi göstermekten bile aciz, saldırganca hareket ediyoruz. insanlar soru sorduğuna soracağına bin pişman oluyor. yani ne bu gerginlik? yurtdışından bu ülkeye gelen yabancıların ilk fark ettikleri surat asıklığımız, kavgaya yatkınlığımız. anlıyorum politikanında etkisiyle son 10 yılda iyice manyağa döndük ama azıcık sakin olsak? geçenlerde bir videoda gördüğüm şey yurtdışına taşınan insanların hemen hepsi sırtımızdan 1 ton yük kalkmış gibi hissediyoruz diyor, abi şu yazdıklarınıza bir bakın ya. okurken ben utandım ben ezildim ben üzüldüm bu kadar mı kötüsünüz? bu kadar mı hınç dolusunuz? ne demiş soru soran? sizleri adam yerine koymuş fikrinizi sormuş yazdıklarınıza bir bakın ya. kadını katil ilan edeceksiniz az kaldı. birisi anne olmayı hak etmiyorsun demiş ulan sana mı düştü kimin anne olup olmayacağına karar vermek haddinizi ne diye bilmiyosunuz abi siz? ahkam kesmek kolay geliyor konuşanların hayatlarına baksak soruyu sorana akıl verecek çapta olmayacaklarına eminim. cidden terbiyesizlik almış başını gitmiş ülkece malum şahıstan sonra ağır tedaviye ihtiyacımız var.
0
haskoylu deli hasan
(07.04.17)
aktarmalı olarak başka bi yere uçsanız ya da hamilelik ve risk durumunu bildirerek iade isteseniz.

ben olsam o riski almazdım sanırım.

ha sanki ya git ne olacak diyelim diye sormuşsunuz gibi ama.

bilemedim.
0
elorelia
(07.04.17)
çocuğun mikrosefali olursa değil 9 bin 1 milyon vermek istersiniz sağlıklı olabilmesi için.

kıyaslanabilir mi? sağlık ve seyahat? gitmeyin.
0
pinkpeony
(07.04.17)
çocuğu aldırın gidin sonra bi daha yaparsınız. yok kürtaj 9000 tl'den fazla tutuyorsa o zaman değişir iş.
0
loser blueser
(07.04.17)
bölgedeki yeni doğum servislerinden yapılan haberleri görseniz değil 9 bin, 9 milyon lira için bu riske girilmeyeceğini anlarsınız. lütfen çocuğunuz böyle bir illete tutulursa inanın ya o ya siz ölene kadar hem vicdan azabı hem de çile çekersiniz. yapmayın. biraz büyüsün gidersiniz. önemli olan gitme isteğinizi canlı tutmanız.
0
mehmed kursad
(07.04.17)
Gitmenizi kesinlikle tavsiye etmiyorum. 9 bin lira olabileceklerin yanında hiçbir şey.

WHO, CDC, ECDC'nin gayet aydınlatıcı web sayfaları var. Detaylı, sağlıklı ve güvenilir bilgiye ulaşabilirsiniz.
Brezilya hala vakaların bildirildiği yüksek riskli bir yer.

Risk değerlendirmesi için:
ecdc.europa.eu
0
Lim5
(07.04.17)
cehalletten kaynakli tepkiler almissiniz, arkadaslar g amerikayi biraz daha iyi tanisaydi almazdiniz, istiyorsaniz gidin, bebege orada bir sey olmasi ihtimali turkiye den fazla degil
0
hewit
(29.04.17)
iyice araştır
imkanın varsa brezilya ve arjantin sağlık bakanlıklarının açıklamalarını oku.
kendinizi savunabileceğinizi düşünüyorsanız gidin derim ama ben şahsen risk almaz gitmezdim.
0
basond
(29.04.17)
(9)

Nescafe 3ü1 aradaların içinde kahve var mı?

slashedduff
Ben bu üründen tat olarak nefret ederim. Az önce mecburen içmek zorunda kaldım ve hiçbir şekilde kahve tadı alamadım. Paketin içindekiler kısmını okudum ne kadar kahve varmış içinde diye. Kahve bayazlatıcısı yazıyor, bir sürü kimyasal adı yazıyor ama kahve yazmıyor. Bu üründe kahve yok mu?
Ben bu üründen tat olarak nefret ederim. Az önce mecburen içmek zorunda kaldım ve hiçbir şekilde kahve tadı alamadım. Paketin içindekiler kısmını okudum ne kadar kahve varmış içinde diye. Kahve bayazlatıcısı yazıyor, bir sürü kimyasal adı yazıyor ama kahve yazmıyor. Bu üründe kahve yok mu?
0
slashedduff
(07.04.17)
bi ara arkalarına bakmıştım da, çözünebilir kahve yazıyordu içindekilerde %10 falan. Kesin yok mu?
0
whoosie
(07.04.17)
Var da resmen eser miktarda. O da bildiğimiz kahve cekindegi değil çöpünün çöpü gibi bir şey. İnternetten granül kahve, çekirdek kahve, öğütülmüş kahve nedir ne değildir diye arastirirsaniz görürsünüz zaten. Ucu bir aradalar da bunların en kötüsü.
0
fraise
(07.04.17)
@whoosie kesin olarak yazmıyor. 5-6 kere kontrol ettim. ürün tam olarak "nescafe 3ü1 arada original"
0
🌸slashedduff
(07.04.17)
Kahve yok aslında, kahve aromalı su gibi o. Yani kahve çekirdeklerinin suyunun buharlaştırılıp dondurulmasıyla elde ediliyor, bu şekilde suda çözülebilir hale geliyor ama yağı ve aroması da bu işlemlerde yok oluyor. Buna ne kadar kahve diyebilirsin bilemiyorum.
0
angelus
(07.04.17)
Trajik. İçmiyordum yıllardır, iyi yapmışım.
0
whoosie
(07.04.17)
@fraise eser miktarda olsa bile içindekiler bölümüne yazmaları gerekmez mi?
0
🌸slashedduff
(07.04.17)
Bizde de 2si bir arada var 2-3 tane. Bir adet bu kahveler dışında kahve içmeyen ablaya sahip olduğumuz için saklıyorum evde. Baktım simdi; en sonunda cozunebilir kahve yazıyor. Aynı marka.

Yalnız şimdi dikkatli okudum da içinde kahve olsa da olmasa da içmemek gerekiyor bence bunu; içinde sağlıksız bir sürü şey var.
0
fraise
(07.04.17)
benim aldığım pakette bir hata var herhalde. bir boşluk var orada silinmiş olabilir. ya da baskı makinesinden hatalı çıkmış. her neyse kahve varsa bile içinde tadı yok. iğrenç bir şey ya bunu toplatmaları gerek piyasadan. :)
0
🌸slashedduff
(07.04.17)
Yine bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar kendini belli ediyor.
Neskafe, yani hazir kahve, demlenmis kahvenin dondurulmaksizin katilastirilmasi ile elde edilir. Türk kahvesi ogutulmus kahvedir. Tek fark, neskafenin demlenmis ve icime hazir olmasidir. Ucu bi aradada da kahve vardir.
0
jemjum
(07.04.17)
(8)

Sağlıklı beslenme ile ilgili tam anlamadığım 3 şey

fraise
Öncelikle şunu söyleyeyim; rejim yapmıyorum, vermeye çalıştığım kilolarım filan yok. Sadece mümkün olduğunca sağlıklı beslenmeye çalışıyorum fakat kimsenin hem fikir olmadığı 3 konu var, ben de anlayamıyorum. 1. Aklıma takılan şey, meyveler. Bir grup 'meyvenin her türlüsü seker, yememek gerekiyor' d
Öncelikle şunu söyleyeyim; rejim yapmıyorum, vermeye çalıştığım kilolarım filan yok. Sadece mümkün olduğunca sağlıklı beslenmeye çalışıyorum fakat kimsenin hem fikir olmadığı 3 konu var, ben de anlayamıyorum.

1. Aklıma takılan şey, meyveler. Bir grup 'meyvenin her türlüsü seker, yememek gerekiyor' diyor. Bir grup 'günde 2 porsiyon meyve tüketmek gerek' diyor. Oturup bir kilo meyve yersek elbette zararlı fakat benim gün içinde yediğim 4-5 çilek ya da bir muzun benim vücuduma ne gibi zarari olabilir? Açıkçası meyve severim ve haftanın 3-4 günü de yerim. Eğer ciddi manada zarar veriyorsa yemeyecegim.

2. Yemek saatleri. Bir kısım diyor ki 'akşam 7den sonra yenilen her yemek zararlıdır'. Baska bir grup 'bunun çok önemi yok. Uyumadan 1 saat önce yemeği kesseniz yeterli.' diyor. Bunun hangisi doğru?

3. Süt ürünleri. Bir kısım 'yağlı süt, yoğurt kilo aldırır. Özelikle akşam saatlerinde yenilen süt urunleri yağlanma yapar diyor.' Bir grup 'asıl yağlı olanlari tüketmek gerek' diyor. Hangisi doğru? Ben mesela uyumadan 1 saat önce genelde bir kase yoğurt yerim ya da kefir içerim. Yediklerim de light yogurt vs degil. Çok mu saçma bir şey yapıyorum?

Biliyorum bu tarz şeylerde tek bir doğru yok ama cidden çok aklım karıştı. Hangisi en mantıklısı karar veremedim. Duyuruda da bu konuları ciddi olarak araştıran insanlar olduğunu bildiğim için sormak istedim. Teşekkür ederim simdiden herkese.
0
fraise
(07.04.17)
Intermittent fasting +1

Ve evet, doğru yağ hem sağlıklı hem de kilo verme sürecinde gerekli. Sütten yoğurttan gelen yağın zararı değil faydası var, onların yağsız olanları tamamen çöp benim gözümde.

Meyve şekerdir, ama yine basit şekere de vücudun ihtiyacı var, günde bir porsiyon meyvenin zararı yok, sadece en geç öğlen tüketmeye çalışın akşama kalmasın.
0
bir nick var benden iceri
(07.04.17)
Aslında akşam 7den sonra pek bir şey yediğim yok. Gün içinde çok yorulduysam bazen 1 avuç kuruyemiş yemek istiyorum çayla ya da kahveyle. Bir de dediğim gibi uyumadan bir saat önce yoğurt ya da kefir; o da yılların alışkanlığı. Bunları da mı keseyim?
0
🌸fraise
(07.04.17)
1. genelde glisemik indeksi düşük meyveler sınırlı porsiyonla yenebilir ama yine de ucunu kaçırmamakta fayda var. meyvedeki şeker en zararlı şekerlerden olan fruktoz ve doğal olması fazlasının zararlı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

2. yatış saatine göre ayarlanabilir yemek saati. eğer 23:30 en geç 00:00 gibi saatlerde yatıyorsan en geç 20:00da bırakmak lazım yemeği. sonrasında su, şekersiz kahve, çay, bitki çayı gibi şeylerle mide doluyor zaten. 1de 2de yatılıyorsa daha geçlere çekilebilir ama burda da en az 4-5 saat olsun.

3. zararlı olan yağlar trans yağlar. süt ürünleri, sızma zeytinyağı, hayvansal yağlar gibi yağlar hem sağlıklı hem kilo vermeye yardımcı. bunlardan da bir oturuşta kiloyla yiyen yoktur zaten. vücutta yağa dönüşen de şeker diye biliyorum ben.
0
limoncello
(07.04.17)
1. Vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması için meyve yemek zorundasın. Ancak günümüz meyvelerinde vitamin ve mineral yüzdesi çok düşük, fruktoz miktarı çok yüksek. Fruktoz da vücutta yağ olarak depolanıyor. Organiğini bulmak gerek.
2. Uyuma saatinde vücudu sindirim ile meşgul etmemek ve o süreçte kullanılmayan enerjinin yağa dönüşmesini engellemek için yeme içme faslını erken kesmek uygun olur. Ama bir saat verilebilir mi? 10.00'da uyuyan insan var, 02.00'de hala ayakta olan insan var.
3. Alınan enerjinin üçte birinin yağdan gelmesi sağlık için önemli. Toplamını ve güne dağılımını ayarlıyabiliyorsan, yediğin yoğurdun, içtiğin sütün yağından kime ne?
0
oguz altun
(07.04.17)
ben yemiyorum ama akşamları benim anne-babam da 1 kase ev yoğurdu yiyor. kilo alımı, hazımsızlık vs. yapmıyorsa devam et bence, ama ev yapımı olsun özelllikle yoğurt
0
limoncello
(07.04.17)
Yani evet çok çelişkili ifadeler var ama kendimden örnek vereyim.

1. Haftanın en az 4 günü muz yiyorum. Bulabildiğim doğal mevsim meyvelerinden de tüketiyorum hafta 1 porsiyon falan. Canan hoca haklı, meyvelerin içinde yüksek oranda şeker bulunduğu doğru ama sınırı aşmadığın sürece bir zararı yok bana göre. Zira meyvelerin içinde sadece şeker değil, su ve bilimum faydalı madde de var. Ama abartılırsa avuç avuç küp şeker yemekten bir farkı olmayabilir tabii. Nispeten az şekerli meyveler de tercih edilebilir.
2. Uyumadan önce yemek yemek kaliteli bir uykuya engel oluyor. Ben akşam yemeğini 9-10 arası yiyip 12 gibi uyuyorum. 1 saat değil de, uyumadan 2 saat önce yemeyi kesmek daha iyi. Çoğu besin 1 saat içinde henüz sindirilmiş olmuyor çünkü. Onun dışında akşam 7den sonra yenilen yemeğin bir zararı yok (bunu doktorum da onayladı). Ha ben sindirim sistemimi rahat bırakayım, dinlendireyim, daha rahat uyuyayım vs dersen 7den sonra yememeyi tercih edebilirsin.
3. Süt ürünlerinin yine sindirimi zor olduğu için akşam tüketmek mideyi rahatsız edebilir. Ben gece geç saatte süt içmem mesela, içeceksem akşamüstü falan içerim, beni akşam rahatsız ediyor gerçekten. Yağlı süt ve yoğurdun bir zararı yok. Yağlı ev yoğurdu tüketirim bolca. Kilo aldırdığını görmedim.
0
peggy
(07.04.17)
1: Nedeni şu: Fruktoz vücut tarafından kullanılan bir enerji birimi değil, o nedenle yediğin her meyvenin her fruktozu karaciğerinde direktyağa dönüşüyor. Bir porsiyon da yesen öyle 10 porsiyon da yesen öyle. Yağlanma da kendi sıkıntılarını meydana getiriyor. İkinci olarak, düzenli fruktoz tüketimi kas içi ATP'lerinde fosforları eksiltiyor, bunun detayları uzun ama 2 fosfor kaybeden 3 fosforlu ATP AMP'ye dönüşüyor, o da ürik asit meydana getiriyor. Ürik asit=Gut. Günlük düzenli 20/30 gram fruktoz alındığında bu risk ortaya çıkıyor. İnsanlar meyve şekerinin zararlı olabileceğini kabullenmek istemiyorlar, bu anlaşılabilir bir şey ama gerçek bu.

2: Yemek yediğin saatin bir önemi yok; akşam yedide de yersen insülin salgılarsın gece 12 yesen de, bu değişmez. Ha akşam yedide yiyip sonra bir şey yemezsen, bir sonraki öğüne kadar enerji olarak yağ yakarsın, kilo vermek için bu iyidir. Fakat yağ yakmak gibi bir derdin yoksa gece 12'de de yersin, bir saat sindirimi bekler sonra yatarsın. Gece 12'de yemek yedin diye sağlıksız olmazsın. Tabii bu ne yediğinle de alakalı. Sağlıklı bir şey yiyorsan sıkıntı olmaz, sağlıksız bir şey yersen bu saat yedide de yersen sağlıksız olur. Farklar bunlar.

3: Tüm besinlerin asıl kalitesi, içeriğindeki yağ ile doğru orantılıdır. Hayvansal ürünler yağlı halleriyle sağlıklıdır, zira insna metabolizması için asıl fayda, bu yağlardadır. Yoksa sütün yağı olmadan süt hiçbir işe yaramaz. Biz hayvansal ürünlerdeki doymuş yağlarla hücre inşa eder tamir ederiz, hormon üretiriz, vitaminlerin bir kısmını sentezleriz. Bu yağlar olmazsa bunlar da olmaz. Sütü alınmış yağ renkli sudan farksızdır. Seni tenzih ederim fakat "Şu saatte şunu yersen kilo alırsın" düşüncesi çok cahilce bir söylem. Kilo almakla yemek yenilen saatin bir ilişkisi yok, yediğin besinin içeriğiyle ve miktarıyla alakalı bir durum bu.
0
angelus
(07.04.17)
Kafan karışıyorsa bu konulardaki araştırmaları kendin yapmalısın. Yani, iki türlü fikir de illa olacak. Profesörler bir birlerine giriyor bu konularda.
0
arnold schwarzeneger
(07.04.17)
(7)

tarçınlı su

nickimin hakkini veremedim
merhaba,hani suyun içine geceden maydanoz, nane, çubuk tarçın falan atıp böyle kür mü desem, içecek mi desem bir şeyler hazırlıyorlar ya.benim bir termosum var dışarda bunun içine böyle şeyler koyup içmek istiyorum ama hiç bilmiyorum öyle sağlıklı karışımları hazırlamayı.internetten türkçe/ingilizce
merhaba,


hani suyun içine geceden maydanoz, nane, çubuk tarçın falan atıp böyle kür mü desem, içecek mi desem bir şeyler hazırlıyorlar ya.

benim bir termosum var dışarda bunun içine böyle şeyler koyup içmek istiyorum ama hiç bilmiyorum öyle sağlıklı karışımları hazırlamayı.

internetten türkçe/ingilizce olur ya da kendi bildiğiniz güzel bir tarif varsa o da olur. bu konuda vereceğiniz bilgiler için şimdiden teşekkürler.

reflüm olduğu için çok asitli falan olmaması gerekir diye tahmin ediyorum. dışarda içeceğim için ağır kokan bi şey olmaması da iyi olur. böyle ferah, vücudu temizleyen, metabolizmayı hızlandıran, kullandıktan üç gün sonra mideyi beş gün sonra böbrekleri temizleyen. altı ay sonra ciğerlerimizin içerden bize öpücük yollamasını sağlayacak bir tarif arıyorum.
0
nickimin hakkini veremedim
(05.04.17)
salatalık, nane, maydanoz, taze-kök zencefil, çilek, elma, karanfil, goncagül, yarım limon, çubuk tarçın, yaban mersini, ahududu koyabilirsin. salatalık, nane, çubuk tarçın, limon fiks koyulan malzemeler gerisi senin zevkine ve elinde olup olmadıklarına göre değişkenlik gösterebilir.
0
dedim ben sana
(05.04.17)
suya tarçın ve limon atıp denemiştim ( yarım limon veya çeyrek limon) etkisini hissettim dersem yalan olur.
1 sürahi suya 1 narı ayıkladıktan sonra kalan iri kabukları (dışı kırmızı içi beyaz etli kısım) atıp 2 saat bekleyip içtim. grip zamanında çok iyi geliyor ve iyi işetiyor :)
0
MtKrt
(05.04.17)
Ben limon, 1 parça kök zencefil, yarım greyfurt, 2-3 çilek ve bir çubuk tarçın ekliyorum genelde.

Bir de salatalık, limon, zencefil, maydanoz karışımı yapıyorum.

Etkisi var mı bilmem. Sadece su icmemı kolaylaştırdıgı için bu şekilde tercih ediyorum.
0
fraise
(05.04.17)
çok muazzam etki beklemiyorum zaten. kahve tüketimini azaltmak bir taraftan da sıvı almak asıl amaç. çok teşekkürler herkese.
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(05.04.17)
Tarçını çok bekletince çok acı bir tat veriyor, bu nedenle 30 dakika filan bekletip çubuk tarçını çıkarmanı tavsiye ederim.
0
neferkitty
(05.04.17)
Bir de yazmayi unutmuşum; ben bu suların içine 1 fincan da önceden demlenip soğutulmuş yeşil çay koyuyorum. Daha güzel oluyor.
0
fraise
(06.04.17)
3 litre su içine 2 yeşil elmayı 4'e bölerek, 1 limonu da 2 ye bölerek , biraz karanfil biraz karabiberle kaynatıp süzersen güzel bir tat alabilirsin. 3 günde bitirmen gerekiyor:)
0
Melodia
(06.04.17)
(8)

Sinuzit eğilip kalkınca baş ağrısı yapar mı?

fraise
Son üç gündür ara ara fakat eğilip, kalkıp hareket edince bildiğiniz beynime baskı yapar gibi baş agrisi oluyor. En az yarım saat geçmiyor, sonra hafifliyor. Fakat o an kafamı kesip atasım geliyor, öyle bir ağrı. Normalde bahar alerjim ve sinuzitim de var ama henüz burun tıkanıklığı vs yok. Sadece b
Son üç gündür ara ara fakat eğilip, kalkıp hareket edince bildiğiniz beynime baskı yapar gibi baş agrisi oluyor. En az yarım saat geçmiyor, sonra hafifliyor. Fakat o an kafamı kesip atasım geliyor, öyle bir ağrı.

Normalde bahar alerjim ve sinuzitim de var ama henüz burun tıkanıklığı vs yok. Sadece baş agrisi. Sabah doktora gittim, doğru düzgün bakmadan 'sinuzittir' dedi, ilaç verip gönderdi. Benim yıllardır sinuzitim var hiç böyle ağrıyla karsilasmamistim. Başka doktora gideyim mi yoksa ağrı kesici alıp oturayım mi? Bir tek agri kesici verdi çünkü. Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(05.04.17)
yapar.
0
fayfim
(05.04.17)
Yapar.
0
kuehles blondes
(05.04.17)
En belirgin özelliğidir.
0
fyodor dostoyevski
(05.04.17)
Yapiyorsa da bir tek ağrı kesiciyle de geçmiyor ki bu sinuzit. Kafamı duvara vurasım var resmen. Hafifleten bir şey onerseydi bari. Hiç bu kadar başımın ağrıdığını hatırlamıyorum, hep burnum filan tıkanırdi hafif de bir ağrı olurdu. O yüzden inanamadım bir an.
0
🌸fraise
(05.04.17)
yapar, kafanda bir ağırlık vamrış gibi olur. birşey taşıyormuş gibi hissedersin, ağrının şiddeti vb de artıp azalabilir.
0
eindaclub
(05.04.17)
sinus rinse'i dene. ben çok rahatlıyorum.

images.hepsiburada.net
0
hononu
(05.04.17)
Kbb'ye gitmediğinizi düşünüyorum. Kronik sinüzitiniz varsa bu aile hekimliğinde ya da acil serviste çözülecek bir problem değildir. Onun dışında evet o tarz bas ağrısı yapar. Akut sinüzit durumu söz konusu ise de çoğunlukla viral nedenli olduğundan kendi kendine geçmesi beklenir, ağrı kesici ile süreç kolaylaştırılmaya çalışılır. Bence Kbbye görünmekte fayda var, sinüzit ve alerji birlikte büyük eziyet demek, geçmiş olsun.
0
dahayeniymis
(05.04.17)
aferin sinus var. baş ağrım oldugunda ondan alıyorum cok rahatlatıyor ama
uyutuyor.
0
omonia
(05.04.17)
(7)

kahveye şekeri azaltarak mı yoksa direkt mi kesmeli?

proletarier aller lander vereinigt euch
azalttım baya iyi güzel bir fincan koca kahveye 1 küp şeker atıyorum ama daha da düşüremedim bir türlü. ne yapmalı? hayır sanki geri kalan diyetim harika da bir tek şu kahveye attığım şeker kaldı ama yine de bi yerlerden düzeltmeye devam etmek lazım.
azalttım baya iyi güzel bir fincan koca kahveye 1 küp şeker atıyorum ama daha da düşüremedim bir türlü. ne yapmalı? hayır sanki geri kalan diyetim harika da bir tek şu kahveye attığım şeker kaldı ama yine de bi yerlerden düzeltmeye devam etmek lazım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.04.17)
çayda hemen kesmiştim. bi süre hiç çay içmedim. sonra içmeye başladığımda alışmıştım. kahve de öyle olur bence direk kes.
0
dedim ben sana
(04.04.17)
direkt kestim bende zamanında. iki hafta sonra çok daha lezzetli gelmişti bana çay da kahve de.
0
soft
(04.04.17)
Ben ilk başta şekeri kesip yanında bir kare bitter çikolata yemeye başladım. Sonra onu da bıraktım. Şimdi şekerli kahve içemiyorum.

Fakat çayı şekersiz mümkün değil içemiyorum, alışamadım. Allahtan kırk yılda bir içiyorum.
0
fraise
(04.04.17)
Nasıl dertler bunlar çıldırıyorum. Birader canın nasıl istiyorsa öyle kullan ister şekerli ister şekersiz. ben az biraz varsa elimin altında viski ekliyorum mesela. Ha sorun diyet mi? ayda yılda bir içeceğin kahveye attığın bir küp şekeri dert edene kadar kim bilir neler var ki diyete ihtiyacın var.
0
varg vikernes
(04.04.17)
Daha taze şekeri bırakmış birisi olarak azaltmadan bırak derim. Ben normalde hayatta içemiyordum çayı kahveyi şekersiz. Bir defasında çok şeker kullanmış olduğum için çayı bırakmıştım yine de şekeri bırakamamıştım. Bu sefer aniden bıraktım. Bir süre kahve içmeye cesaret edemedim ama ona da başladım şekersiz kahve daha güzelmiş.
0
Nature Works
(04.04.17)
sadece kahve şekeri değil bu tarz bağımlılıkların hepsinde ilk zorluğu göze alıp direk bırakmak gerek. Başlarda zorluk olsa da sonra getirisi çok daha fazla ve kolay oluyor.

Denemek ne biliyim azaltmak falan yalan işler.
0
qazaqwsx
(04.04.17)
direkt kestim ben de, zamanla alışılıyor ve hatta daha da çok seviliyor.
0
duyond
(04.04.17)
(48)

duyuru kadınlarına: tektaş yüzüğü ne kadar önemsiyorsunuz?

m e b
müstakbel/potansiyel/mevcut eşinizin size bu yüzükten alması ne kadar önem arz ediyor?ciddi ciddi bekliyor musunuz ondan `ille de bu yüzükle` evlilik teklif etmesini? sıradan bir yüzükle gelse ne düşünürsünüz?
müstakbel/potansiyel/mevcut eşinizin size bu yüzükten alması ne kadar önem arz ediyor?
ciddi ciddi bekliyor musunuz ondan ille de bu yüzükle evlilik teklif etmesini? sıradan bir yüzükle gelse ne düşünürsünüz?
0
m e b
(04.04.17)
O da olur, o da olur ama tek taş daha şık olur. Mücevher düşkünü değilim kesinlikle ama bu ayrı, anlamlı.
0
devilred
(04.04.17)
tektaş yüzük olmasına gerek yok ama evlilik teklifinin değerli bir taştan yapılmış kıymetli bir yüzükle yapılması gerektiğini düşünüyorum. sıradan bir yüzükle gelecek biriyle birlikte olmam. evlilik teklifi ve evlilik basit bir olay değil bence.
0
fragile lady
(04.04.17)
Sıradan yüzükle gelse aynı oranda mutlu olurum. Tektaş beklentim yoktu, eşime de söylemiştim bunu. Ama eşim yine de tektaşla teklif etti (önemli değil deyip deyip sonradan başına kakarım diye korktu sanırım:p). Şimdi takmıyorum bile, duruyor kutusunda. Boşa masraf bence.
0
peggy
(04.04.17)
Evlenmek gibi bi planım yakın bir gelecekte yok, ama evlenme teklifinin tek taş ile yapılması gerektiğini düşünüyorum. Öyle kocaman gösterişli olması gerekmiyor, minik de olsa tek taş olmalı.
0
bir nick var benden iceri
(04.04.17)
bir erkek olarak, sevdiğim kişiye annemin 88 model yüzüğüyle evlenme teklifi etmeyi düşünüyorum. yüzükten dolayı redderse defolup gidebilir. hiç çekemem öyle yok beştaş olacak yok tektaş olacak muhabbetlerini.

2016 düğün maliyetleri başlığında bir kadın yazar vardı evli. yüzük konusunda sahte bir şeyler takmıştım kimseyi de sallamadım diyordu. bakınca bulamadım. bulursam eklerim buraya.
0
blue eyes white dragon
(04.04.17)
bir erkek olarak kahrolsun bu düzen diyorum. niye biz teklif edip tek taş yüzük alma derdine giriyoruz lan?
0
orijinal nick bulamadim
(04.04.17)
Tektas yuzuk sevmiyorum bunu daha once erkek arkadasima belirtmistim..evlilik teklif ettigi an benim icin daha onemli bisey..yani oyle buyuk alengirli bi organizasyonla degil ama basbasa olacagimiz romantik bi anda evlilik teklif edilmesini tercih ederdim..ama erkek arkadasim ben bir gun evde uyurken elinde tek tas bi yuzukle gelip 'bak yuzuk aldim sana hadi evlenelim' dedi..tam bi hayal kirikligi..odun odundur napalim
0
astrid
(04.04.17)
zarif bi yüzük beklerim de tektaş hele beştaş filan boku çıktı artık.
0
elorelia
(04.04.17)
benim için hiç önemli değil ama bazı kültürlerde tek taş almanın erkeğin kafasına koyduğu bir şey için para biriktirebileceği, cesaret gösterebileceği, kendisinden bekleneni yapabileceği gibi yan anlamları vardır, bu mesajı hoş buluyorum.
bana evlenme teklif eden kişi tek taşla ya da sıradan bir yüzükle edebilir ve alınmazdım, fakat eski eşim sahte bir tek taşla etmişti ki o biraz eşeklik oluyor bence.
0
sopiro
(04.04.17)
tektaş yüzük bir sembol. beyaz gelinlik nasıl bir sembolse, evlilik teklifinin de onla yapılması taraftarıyım bir erkek olarak.
0
cekilmis gayfe
(04.04.17)
Pırlantaya karşı antipatim var (zamanında izlediğim film ve belgesellerden dolayi), bu yüzden tektaş kesinlikle istemiyorum. Evlilik teklifi özel bir yüzükle yapılmalı evet ama o yüzük benim için pirlanta ve turevlerinden değil.
0
fraise
(04.04.17)
www.dailymail.co.uk

www.brilliantearth.com

en.wikipedia.org

Çok sömürgeci bir sektör olduğu için bana çok anlamsız geliyor. Biri bu şekilde gelse kafasız olduğunu düşünürdüm.
0
anumegha
(04.04.17)
onemli olan ozenerek secilmesi.
0
jimicik
(04.04.17)
Tek taş şart değil, yüzüğü kimin, hangi hislerle aldığı önemli olan.
0
elikası
(04.04.17)
önemsemiyorum. taşlı tuşlu şeyleri sevmiyorum çünküsü.
0
muslugubozukhayrat
(04.04.17)
Ben istemem hayır. Afrika'da köle ticareti veya silah ticareti elmaslar yoluyla yapılıyor. Uğruna Afrikalı çocukların sabah akşam çalıştığı; ve bazı insanların güç gösterisinde bulunmak ve bunu herkese göstermek üzere dekoltelerinin üzerine kondurdukları bu maden dünyada birçok insanın kötü şartlar altında çalışmasına, hatta ölmesine sebep oluyor.

Daha buna benzer sebeplerle bir sürü ürün, markayı da kullanmıyorum.
0
old possum
(04.04.17)
Kadın erkek eşitliği yok oluyor bu süreçte sanırım.
0
patatesli yumurta
(04.04.17)
hiç önemsemiyorum, umrumda değil. bana yüzüksüz evlenme teklif etti. sonradan almasını da istemedim. gayrı-insani şartlarla üretilen bi şey.
0
orange coffee
(04.04.17)
kadınların parmağının tamamını kaplayan alyanslarının yanına taktıkları son derece çirkin takıdır. evlilik teklifinin demirbaşı algısı yaratıldığından beri,modern zamanın başlık parası haline geldi. evlilikte yüzük,çiftler için sembolik bir detaydan öteye geçiyorsa, ileride mideler sıkça bulanabilir.
0
denef
(04.04.17)
hiç
0
yuvarlanantencereninkapagi
(04.04.17)
erkek olarak cevaplayacağım, dayanamadım. @ krem peynir aslında tam olarak düşüncemi yansıtmış. tektaş dünyadaki en iyi pazarlanan ürünlerden. insanlar ''neden bununla teklif etmek zorundayım'' diye düşünmüyor. iki aylık maaşıyla tektaş alanları görünce üzülüyorum. yüzüğün önemi anlamında, değerinde değil. kaliteli herhangi bir materyalden imal edilebilir.

çok alakalı değil ama şundan da bahsedeyim. nişan olayı mesela, illa törenle, ailelerle yapılacak diye bir genel kabul var. nişan bir işarettir. sen birlikte olduğun kişiyle başbaşa da yüzük takıp nişanlanabilirsin.

üstteki iki paragrafta yazdığım görüşleri arkadaş ortamında aktarınca uzaylı muamelesi gördüğümü de belirtmek isterim.
0
soft
(04.04.17)
lafa gelince mangalda kül bırakmayan çok atarlı feminiz bacıların "tektaşsız evlilik teklifini kabul edemem :((" tavrı kadar mide bulandırıcı şey azdır sanırım. ben tektaş isteyen kadına ağzımı açıp da hiçbir söz söylemem, ben bu şekil geyinirim bu bayan şu şekil geyinir ama böyle toplumsal norm, kadın-erkek eşitliği diye vikvik kafa sikip de "tektaşsız evlenme teklifi olmaz!!" diye saçmalamaları çok komik bu tiplerin. şu dünyada tektaş yüzükle evlilik teklif edilmemesi gereken tek grupsunuz. ikiyüzlü sülükler.
0
der meister
(04.04.17)
bir arkadaşım evlenirken pırlanta tek taş yüzük ile evlenme teklifi almıştı. Fakat pırlanta pahalı bir şey olduğu için küçük bir taşı vardı. Kendi kendine "keşke pırlanta olmasaydı, normal bir tek taş olsaydı da daha büyük taşlı olsaydı" diyordu.

Ama tabi ki pırlanta olmayan bir tek taş almış olsaydı "keşke ufak da olsa pırlanta olsa" diyebilirdi.

Ben ise şuan hiç umurumda değil açıkcası. Umurumda da olmayacağını düşünüyorum. Ama o biraz ortamla alakalı. Evleneceğim zaman gelir tek taş triplerine girer miyim? belkide girerim.
0
zimbirik
(04.04.17)
Tek taş önemli ama küçücük varla yok arası tektaşla teklif edecekse, pırlanta almasın safir falan alsın daha iyi, safir bile küçük olacaksa beklesin bütçe elverince teklif etsin. Duyurunun maddiyata değer veren tek kadınıyım, herkes düşünceliymiş kıymetini bilin bu hanımların <3 :D
0
ekaterina
(04.04.17)
pırlanta takmam. tektaş beştaş fark etmez, daha önce verilen cevaplardaki ideolojik sebeplerden dolayı takmam. gösterişin simgesi haline geldiği için de alelade buluyorum bu yüzükleri.

ben teklifimi siyah taşlı gümüş bir yüzükle aldım. dünyanın en değerli şeyi benim için.
0
gmzo
(04.04.17)
buradan anladık ki taş önemliymiş hacı
0
yons
(04.04.17)
Bizim tarafta alyansla teklif edilir kadınla erkek de beraber yüzük seçer. Artık tek taş mı olur beş taş mı olur elmas mı gümüş mü tamamen kadının zevkine ve maddi durumlarına bağlı.

Klasik eski zamanlardan kalma evlilik yüzüklerini beğeniyorum ben. Bunlar gibi www.brilliantearth.com Kaldı ki illa böyle olacak pırlanta isteyen iki yüzlü feministtir, normal taş isteyen kendini ucuzdan satar muhabbetlerine katılmıyorum. Annemle babam yüzük takmazdı, alyansları bile yoktu sembollere inanmadıkları için ne oldu boşandılar ahahahah. Bu kadar anlam ve anlayış kasmaya gerek yok.
0
jazzabel
(04.04.17)
evlilik teklifi olayı komple garip geliyor bana. biriyle evlenecek noktaya gelirsek muhtemelen teklifsiz falan konuşarak zaman içinde karar vermiş oluruz buna, gider yüzüklerimizi de birlikte seçeriz paramız neye yetiyorsa. tektaş değil ama çok zarif değerli başka taşlarla üretilen yüzükler var, onlardan falan alırım sanırım. her şeyi planlamışım bi damat eksik sdfkjsldk
0
ma ya
(04.04.17)
hiç önemsemiyorum. yüzüğe bile gerek yok.
0
bol kepce
(04.04.17)
arkadaşım 3k maaş alan biriyken evlendi. eşine alyans taktı sadece, evlenmeden önce de, beni zora sokacağını bile bile ille tek taş diyen birisiyle birlikte olmam zaten. evlilik teklif etmişsem zaten böyle biri değildir, derdi. şimdi bu arkadaş ceo, hayvan gibi zengin. aynı düşüncedeyim. evlilikte kazanç ortak, yüzüğe bütçenizin olduğunu düşünüyorsanız alınır zaten. adam kendi cebinden almıyor aslında.
0
stewie
(04.04.17)
Tek taş isteyen kadın kırodur, varoştur, gösteriş meraklısıdır.
Sömürü düzenine katkı sağlar ve bunu yaparken içine romantizm katar.
0
tahin pekmez yoğurt
(04.04.17)
Ben de alyans seviyorum. Tek taşı hatta hiç sevmiyorum. Sevgisini ve bağlılığını nereden geldiği, nasıl yapıldığı bilinmeyen, kalem ucu kadar olan bir şey için servet ödemesini istemesi salaklıktan öte bir şey değil.

not: kadınım.
0
dessy
(04.04.17)
Kadınların bir çoğunun bunu önemsediğini düşünüyorum.

Burda böyle yazdıklarına bakma sen.
0
MaNOfTheYear
(04.04.17)
Zerre onemsemem. Dilimiz muhabbetli gonlumuz huzurlu olsun yeter.
0
for day to break
(04.04.17)
der meister+1 lafa gelince yok kadınlar şöyle eziliyor böyle eziliyor diyip de, evlililk teklifini illa erkek hem de tektaşla yapmalı aşağısı kurtarmaz, yoksa da para biriktirsin öyle gelsin tavrı çok ikiyüzlüce
0
limoncello
(04.04.17)
Kadın tek taş istesin veya istemesin o topa hiç girmeden o tek taş alınmalı.Kadınları o kadar gözünüzde büyütmeyin.Bütün yüce duyguların zorunlu temsilcisi olmak zorunda değiller siz öyle istiyorsunuz diye.
0
turkuaz
(04.04.17)
ben takıseverim. yüzüğe de ayrı düşkünlüğüm var. o yüzden bu konuda olmasa da olur falan diyemiycem. ama teklif için bence tektaş şart değil. değerli bir taş ve zarif bir tasarım olması tercihim. safir, zümrüt, yakut olur etrafı pırlanta,elmasla süslenmiş olur o kısmı işte bütçeye bağlı. tutup da 3000lira maaş alan birinden 10binlik yüzük beklenmez o kadar da değil. önemli olan şık olmalı. minimal tasarımları da beğeniyorum ama bazıları pazarlarda satılan imitasyon yüzüklere benziyor sevmiyorum. bana kalırsa teklifte bi yüzük, düğünde tektaş, çocuk doğunca veya bi evlilik yıldönümünde de beştaş takılabilir. bu tamamen benim fikrim tabiki.

Düşes Kate'in nişan yüzüğünü her zaman beğenirim: www.hellomagazine.com

bu instagram sayfalarının da yüzüklerini beğeniyorum: www.instagram.com
www.instagram.com

bi de şuna acayip ayar oluyorum. teklifte yüzük isteyen varoştur, para düşkünüdür, koca avcısıdır istemeyen kız en iyisidir, süperdir, mükemmeldir. herkesin zaafları vardır. bazı kadınlar takı sever bazıları sevmez. sizin için bu kadar önemliyse eşiniz olacak kişiyi ona göre seçersiniz ama bu kadar genelleme yaparak milleti yerin dibine sokmak da abes. bu kötü söylemleri üzerime alınıyor muyum elbette hayır. ben yüzük seviyorum, değer veriyorum. karşımdaki kişinin de benim beğenilerime göre evlilik teklif etmesini isterim. olur olmaz orası ayrı konu.

hayattaki tek derdimiz tektaşsız evlenme teklifi olsun nolcak sanki.
0
dedim ben sana
(04.04.17)
old possum +1
bol kepce + 1

Yüzüğe gerek bile yok, o ayrı. Pırlantaya verilen paraya acıyorum. Cimri değilim, aynı oarayı alsın ve çatıdan aşağı insanlara fırlatsın daha iyi. Aldıysa heves etmiş diye bozmam o an için ama çok üzülürüm. Kanlı elmas mı, çocuk mu çalıştırdılar, kaç kişinin kanı elimde diye kafayı yerim. Uygun bir ara da sevgiliyle sakin ve tatlı bie şekilde konuşup iade ederiz edilebiliyorsa, edilmiyorsa ne yapılır bilmiyorum. Başka çareler ararız.

Teklif olması olmaması da çok fark etmiyor. İlişkinin nereyee gittiğini genelde herkes biliyor zaten. Hani, ömrü birlikte geçirme niyeti varsa insan içinde yutamayıp söylüyor zaten.
0
aychovsky
(04.04.17)
tek taş 5 taş şu bu değil. ben pırlantaya ideolojik olarak karşıyım, takmam.

Zaten bana evlenme teklif edecek biri olsa o kadarını bilir gerizekalı değilse- gerizekalı birinden tek taşla teklif alırsam oturup ağlayabilirim. sinirlerim bozuluyor böyle durumlarda (teklif kabul etmemişliğim bir kaç kere var, saçma salak bir durum).

şöyle de şey var: benim kızkardeşim nişanlı mesela . bu nişan-düğün sürecinde bir sürü şey göstermelik olarak yapıldı. bunun içine tek taşla teklif de dahil :) nişanlısı almış bir tek taş, eyvallah da. benim kardeşim 34 beden parmakları 11-12 numara bile büyük gelecek şekilde...çocuk bunu zerre kadar düşünmeden sanırım 13 numara filan yüzük almış yani zorlasa kız o yüzüğü bilezik olarak takar...açıkçası ben tek taş istemem ama parmak genişliğini düşünmekten bu denli aciz olsa adam, herhalde deliririm.
ama klasik türk kızı mmodeli için bu önem arz etmiyor. yeter ki tek taşı olsun :)
0
niye ama
(04.04.17)
İdeolojik sebeplerden dolayı asla takmam, tektaş bekleyen insana da göşteriş meraklısı ve maddiyatçı derim.
0
pike
(04.04.17)
bos isler...
0
e haliyle
(05.04.17)
Ben tek taş istemediğimi baştan söyledim, bana tam tersine itici geliyor. Sırf adet yerini bulsun ve başkalarına hava atabilmek için boşa giden para gözüyle bakıyorum. Onun yerine benim seveceğim zarif başka tarz yüzük alsa daha güzel olur benim için, hem severek takarım hem de paramız çöpe gitmemiş olur. Tabi bu durumda kendi yüzüğümü kendim seçsem daha iyi olacak galiba adsdsd :D
0
neferkitty
(05.04.17)
Bu konuda tam bir düzen insanıyım.

Şuan için onemli. Sıradan bir yüzük aldı diye adamı bırakmam elbet ama beklerim. Bir de taş kalitesi boyutu vs önem veririm.

Tabi biri gelir ezberimi bozar bilemem.
0
mobydick
(05.04.17)
Pırlantanın elmasın kullanıldığı herhangi bir takıyı ne sebeple olursa olsun kullanan ya da beklentisi olan biri bana göre insanlıktan nasibini almamış, kendi dünyası dışında ne olup bittiğinin farkında olmayan entelektüel seviyesi yerlerde sürünen köylü kezban kıro ya da ne bileyim bunun gibi bir şeydir benim için. Açın bikaç kitap okuyun ne biliyim okumuyorsanız izleyin bu pırlantalar elmaslar nasıl geliyiyor parmaklarınıza ne yollardan geçiyor, hala mideniz kaldırıyorsa yine takın bir şey diyemem onun için ama "Benim için önemli değil ama evlilik teklifinde de insan bekliyor" diye düşünen canlıların cehaleti karşısında insan ürpermeden edemiyor.
0
angelus
(05.04.17)
Ha bir de tektaş yüzük bekleyen kişileri, kültürsüz vs vs tanımlayan bolca giydiren insanları anlamıyorum.

Iyi ki bir kanlı elmas filmi vardı da herkes kültürlendi yoksa ne olurdu halimiz. Çok seviniyorum en son ne zaman belgesel izlediği bilinmeyen belgesel diyince aklına aslanın ceylanı kovaladığı görüntüler gelen ahmet mehmet bile kültürlendi.

Son çıkan iphone u almayı biliyor herkes. Ya da eskimeden yeni telefon almasını samsung da olur fark etmez. Google a yazın bakayım o bataryalar hangi şartlarda üretiliyormuş.

Aldığınız deri çantalar ayakkabılara bakın sonra.

Ona da gerek yok. Azıcık marka bir elbisenin ne şartlar altında yapıldığını biliyor musunuz?

Gittiğiniz yunus gösterisindeki yunus eğer bir filipin burunlu olmasaydı hunharca demir çubuklarla delinerek önünüze ton balığı eti diye servis edileceğini biliyor musunuz? Peki o ton balığı konservelerinin içindeki civa miktarını.

Geçen yıl kaç tane canlının nesli yok oldu hangi hızla yok oluyor biliyor musunuz? Dünyanın en büyük ses kütüphanesindeki seslerde bulunan kaç canlı yok oldu biliyor musunuz?

Geçen yıl kaç tane gereksiz eşya aldığınızı bunların kaç canlıya mal olduğunu biliyor musunuz? Veya bir insan için bu rakamın ortalama kaç olduğunu.

Satın aldığınız oyuncak silahların ne anlama geldiğini biliyor musunuz?

Herkes bir şekilde ipin ucunda tutmuş olabilir. Sadece tektaşla olmuyor o işler. Peki siz bu denli rahat eleştirirken ne denli ipin ucunu tutuyorsunuz?

Biraz okuyun. Saygılar.
0
mobydick
(05.04.17)
ben daha altını sorguluyordum, bu pırlanta nanesi ne ara geldi girdi hayatlarımıza bu kadar? bi de insanlar kesinlikle onsuz olmaz falan diyor. her turlu somuruye, toplumsal cinsiyete vs karsı bir insan olarak ne yüzük isterim ne bişey. gerçi ben hesap bile odetmeyen biriyim. böyle olunca da en kural dısı yasiyorum diyenin bile gozunde degeriniz olmuyor ama olsun.
0
art vandaley
(05.04.17)
@mobydick +1

Foxconn fabrikalarında üretilenler elinizden düşmez ki işçi şartları ve intiharlar belli. Brezilyadaki işçi çocukların yaptığı elbiseleri giy, Türkiyede üretilenlerde de 5 yaşındaki Suriyeli çocuklar çalıştırılsın ellerinden büyük iğnelerle kot diksin ama bir pırlantayla elmas kullanmıyorum diye kendini rahatlat başkalarını cahil, kezban, kıro ilan et ne güzelmiş. İçtiğin her starbucks kahveyle aldığın her palm yağı içeren yiyecekle, dışardan yediğin yemekle yağmur ormanlarının yok olmasına katkıda bulunuyorsun. Öyle pırlanta almayarak rahatlamayla bitmez.
0
jazzabel
(05.04.17)
valla kendi adıma
telefonu 2010'da filan aldım akıllı da değil laptop da 2007 filan olması lazım başka elektronik eşyam yok.
starbucks bulunduğum şehirde yok zaten, dolayısıyla pek gittiğim de yok. yemeği evde yapıp yiyorum. hayır yemek bu, açsam dışarıda da yerim, öleyim mi kapitalist değilim diye?
azıcık marka elbisem yok, herhangi bir elbiseye 100 liradan fazla para vermedim. 9 saat otobüste haşat oluyorum diye ortopedik tabanlı ayakkabı aldım geçen gün, aldığım en pahalı ayakkabı da odur. spor. lazımdı aldım. alıp kullanmadığım bir şeyim yok zaten.
dünyada kaç canlı ne olmuş bırakın bileyim, biyoloğum. yunus gösterisine gitmem için IŞİD'in gitmezsen seyircilerin ortasında canlı bomba patlatırız filan demesi lazım.
oyuncak silah? wtf?
eyvallah, tek taş almam/takmam diyeni de eleştirin, eleştirmeyin demiyorum da bunlar nedir Allasen, tamamen saçmalık.
0
niye ama
(05.04.17)
(20)

bahar alerjisi olanlar

kurnaz
bu sene rahat geçti mi sizde? ben bu sene ne ciddi hapşırık krizleri ne de gözde yaşarma yaşadım, bir iki gün sadece az rahatsızlık oldu gibi.geçen sene şubat 20 de başlayıp mayısa kadar sürmüştü, mart ortası en çoştuğu zamandı.sizde nasıl bu sene?
bu sene rahat geçti mi sizde? ben bu sene ne ciddi hapşırık krizleri ne de gözde yaşarma yaşadım, bir iki gün sadece az rahatsızlık oldu gibi.

geçen sene şubat 20 de başlayıp mayısa kadar sürmüştü, mart ortası en çoştuğu zamandı.

sizde nasıl bu sene?
0
kurnaz
(02.04.17)
Aynen bende hic bisey olmadi ama tabi daha sanki nisan sonlarinda basliyodu benim
0
Take it away honey
(02.04.17)
Hapşırık krizleri tutuyor bende arada duact kullanıyorum ama etkisi varmıdır bilemedim
0
Humanimal
(02.04.17)
Bende daha bir şey başlamadı. Kardeşim dökülüyor.
0
Lim5
(02.04.17)
bende ağır bahar alerjisi var..

bu sene daha tık yok..

ama bence daha asıl zamanlar gelmedi..nisan ortasından mayıs sonuna bekliyorum ben
0
qazaqwsx
(02.04.17)
@qaz

hocam ama bende evin önündeki ağaç daha tomurcuk açmadan olurdu, zaten polen alerjisinin olayıda o. şimdi ağaç yapraklarla bezendi.
0
🌸kurnaz
(02.04.17)
Kışın ortasından beri nefes alamıyorum, bahar alerjisi mi sayılır bilmiyorum. Hapşırma gibi şeylerim yok. Gözler, ağız, burun pek güzel yanıyor.
0
devilred
(02.04.17)
Hayattan soğutan bahar alerjim var. Daha kendini göstermedi, benim için erken sanırım daha. Nisan ortası falan çılgınlar gibi başlar.
0
voyager 1
(02.04.17)
Avusturyada bir seyim yok diye sevinirken su anda is dolayisiyla bulundugum italyada agzim burnum yamuldu alerjiden.

Gozlerim surekli musluk, burnum musluk... hapsirma olmadi henuz ama.
0
kuehles blondes
(02.04.17)
Ben de henüz zamanı gelmedi diyenlere katılıyorum. Daha cuma günü arkadaşım dalga geçti 'senin baharlik sesini duymaya da az kaldi' diye.
0
fraise
(02.04.17)
@kuehles
yandık haftaya o zaman ya, şayze.
0
🌸kurnaz
(02.04.17)
benim de oluyor ne yazık ki, başlangıç tarihine 15 nisan bitişe ise 15 mayıs diyorum
0
free bird
(02.04.17)
Nisan sonunda başlıyor genelde benimki. Son senelerde hafif geçiyordu ama bu sene etkileri erken başladı. Sabahları hapşuruklar, göz yaşarmaları, burun akıntılar vs. Bilemiyorum yani pek.
0
sytemofadownmanyagi
(03.04.17)
abi bence de daha baslamadi. ama eli kulaginda gibi. merhaba sulanan kasinan batan sisen gozler.
0
sparkle kiddle
(03.04.17)
Bende de Mayıs'a doğru başlıyor. Yakında alırım alerji hapını
0
Euxinos007
(03.04.17)
benim zaten normalde de olan bi geniz akıntım var, bahar aylarında daha da artıyor ve burnum tıkanıyor genelde. öyle çok hapşırma tarzı yaşamıyorum ben. bi de gözlerim kaşınır işte. benim 21 mart gibi başladı gerçi çok şiddetli değil henüz ama artar yakında sanırım
0
nundu
(03.04.17)
nisan sonu basliyor benimki de. beklemiyorum ama geliyor maalesef :(
0
in vino veritas
(03.04.17)
1 martta başladı hala devam
0
cilekli krep
(03.04.17)
Hayır sürekli hapşırıyorum, burnum hep tıkalı. Üşütüyor muyum alerji mi anlamadım gerçi.
0
strangerinhere
(03.04.17)
Bu ay 2 hafta oldu, sonra geçti. Rahatız yani
0
nucleon
(03.04.17)
mart'ta başladı. fıs fıs bişey aldım, bi de antihistaminik.

burun spreyi yetiyor şu anda. sabah akşam 2'şer fıs. antihistaminik kullanmıyorum.

gelsin nisan mayıs ayları, gevşesin gönül yayları, bakarız o zaman.
0
stewie
(03.04.17)
(8)

Bu kefire nolmus?

fraise
Dün sabah her zamanki gibi mayalayip bıraktım kefirimi. Bugün sabah kalktığımda kavanozun içinde kesik süt gibi heterojen bir hal almış. Kokusu da normal ama hiç böyle görmemiştim. Bozulmuş mudur? Yoksa dokup bir kere daha mayalamayi mi denesem? Daha iyi anlaşılması için görüntü yüklüyorum. Teşekkür
Dün sabah her zamanki gibi mayalayip bıraktım kefirimi. Bugün sabah kalktığımda kavanozun içinde kesik süt gibi heterojen bir hal almış. Kokusu da normal ama hiç böyle görmemiştim. Bozulmuş mudur? Yoksa dokup bir kere daha mayalamayi mi denesem? Daha iyi anlaşılması için görüntü yüklüyorum. Teşekkür ederim herkese.

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
0
fraise
(02.04.17)
Bu bozulmuş :(

İçinde korktuğumuz gibi patojen üremiş bence. Yeni bir mayaya ihtiyacın var :)
0
neferkitty
(02.04.17)
Yaa :( bir haftadır içiyorum bir de, ölmem umarım :p
0
🌸fraise
(02.04.17)
mok olmuş o. at gitsin.
0
stewie
(02.04.17)
Santifrüje uğramış, çöp. :(
0
E.
(02.04.17)
Serum ayrışması olmus olabilir mi?

Görüntü benziyor sanki:
www.instagram.com

"Eğer mayalama zamanını geçirirseniz veya mayalama süresince sıcaklık yüksek olursa veya mayanızın miktarı artmışsa ve çok aktifleşirse kefiriniz de mayalama sonunda serum ayrılması olabilir; yani sarımtırak sıvı kısımla kefirin katı kısmı ayrılabilir. Artan asitlik yani ekşilik sizi rahatsız etmedikçe bu kefiri tüketmenizde hiç sakınca yoktur, ekşilik rahatsız ediyorsa kefiri tüketmeyebilirsiniz ama mayanızda sorun yoktur. Bu aktif mayayı tekrar kullanın sadece mayalama süresini daha kısa tutmanız, mayalama sıcaklığını 25 dereceyi geçirmemeniz, maya miktarı arttıysa bir kısmını ayırmanız ve fazla maya kullanmamanız veya kullandığınız süt miktarını artırmanız fayda sağlayacaktır."
0
Sulfoxaflor
(02.04.17)
Sulfoxaflor, görüntü tam olarak böyle. Bilemedim şimdi, öyle olmuş olabilir mi? Denesem mi bir daha mayalamayi?
0
🌸fraise
(02.04.17)
1 haftadır içtiğinizin tadı- kokusu çok acayip ve öncekilerden farklı gelmiyorsa bir şans daha verebilirsiniz bence.
0
Sulfoxaflor
(03.04.17)
rengini tam cikaramadim, ama ictigimiz ev yapimi kefir bazan dolapta bekleyince boyle ayrisiyor.
calkalayip normal gorunume dondurup iciyoruz, bi zararini da gormedik.
not: yatirim tavsiyesi degildir.
0
viva paulista
(03.04.17)
(11)

Bu ayakkabı nasıl?

ekaterina
Biliyorum garip bi çirkinliği var ama sanki garip bi cazibesi de var https://scontent.fsaw1-2.fna.fbcdn.net/v/t31.0-8/17310333_1130615903732554_7765562533417173003_o.jpg?oh=76f8cdc27dffd412af64901de54b9bc5&oe=5993ABA4 çok kararsız kaldım :/ Sizce alınır mı?
Biliyorum garip bi çirkinliği var ama sanki garip bi cazibesi de var scontent.fsaw1-2.fna.fbcdn.net çok kararsız kaldım :/ Sizce alınır mı?
0
ekaterina
(02.04.17)
çirkin. :/
0
Apocalypse
(02.04.17)
almasan daha iyi gibi.
0
tepedeki psychedelic adam
(02.04.17)
Bakınca burnum kanadı
0
empedokles
(02.04.17)
Bence de almasan daha iyi gibi. Renkler çok karışık.
0
fraise
(02.04.17)
çok kaba. eşim alsa boşarım :)
0
burty
(02.04.17)
Giyeceğin kıyafete göre kendine yakıştırabilirsin bence.
0
patatesli yumurta
(02.04.17)
Ben böyle açık ve karışık renkleri hiç sevmem, hayatta giyemem ama bunu yakıştırabilecek bir giyim tarzın varsa alabilirsin bence.
0
ms brownstone
(02.04.17)
kendine yakistiriyorsan, begendi isen al. ama ben rengi yüzünden cabuk kirlenecegini ve renginin solacagini düsünüyorum, ilk 1 aydan sonra ayakkabi cok yipranmis görünür.
0
thewizardofearthsea
(02.04.17)
Ben beğendim valla ama herşeyle kombin yapılmaz bu renk.
0
lady andromeda
(02.04.17)
Rengi çok kötü be
0
mutlusismankedi2015
(02.04.17)
bence de alınmaz.
uçuk bir tarzın yoksa, bunu alıp neyle giyeceksin?
0
filteria
(02.04.17)
(37)

Üniversiteyi kaç senede bitirdiniz?

yatagants
Soru başlıkta, okurken başka okula geçtiyseniz onunla beraber toplam yıl söylerseniz sevinirim.
Soru başlıkta, okurken başka okula geçtiyseniz onunla beraber toplam yıl söylerseniz sevinirim.
0
yatagants
(01.04.17)
1+4 yıllık okulu 1+3.5 yılda bitirdim.
0
basond
(01.04.17)
4 yıllık okul 4 senede bitti valla
0
rucka boji
(01.04.17)
5 yıllık okulu 5 yılda bitirdim, yüksek onur öğrencisi olarak mezun olmuştum ^^
0
neferkitty
(01.04.17)
1+4 yillik okulu hazirligi gectigim icin sallamadim, 4+1 seklinde butun dersleri bitirdim. 1 senedir staji yapmadim diplomayi hala almadim. almiycam bi sure daha.
0
icim urperiyor
(01.04.17)
4 yıllık okul 4 yılda. Dümdüz ekstra bir şey yok eksik bir şey yok. 2011 girdik 2015 çıktık bitti. Aferin bize başımız göğe erdi
0
kablelvuku
(01.04.17)
5 seneliği 5 senede bitirdim. keşke biraz oyalanıp kendimi arasaydım.
0
nilmiye
(02.04.17)
4 yıllık iibf 6 senede bitti

Bunun bir senesi sadece 2 adet ders yüzünden uzadı (4 yıllık lisans programımızda toplam 50 ders vardı)
0
drystedb efficacious
(02.04.17)
4 seneligi 4 senede bitirdim.

Ikincisini 3 senede bitirebilmem gerekiyor normal şartlarda, bakalım.
0
fraise
(02.04.17)
4 yıllık okulu beş yılda bitirmeyi planlıyorum. Aslında 4 yılda normal bir ortalama ile bitirebilirdim ama bu yaz okulu bırakacağım diye bütünlemelere girmedim bu yüzden alttan birsürü dersim var.
3. sınıfım
0
tahin pekmez yoğurt
(02.04.17)
rekor bende galiba
0
kosun lan mevzu var
(02.04.17)
5 yıllık okul, 5inci yılımdayım. Eğer çok süper bir efor sergilersem seneye biter fakat kendimi biliyorum o yüzden 8 senede bitirmiş olacağım bence.
0
varg vikernes
(02.04.17)
1+4 idi hazırlıkla beraber, 5 senede bitti.
0
m e b
(02.04.17)
6 seneyi 8 senede bitireceğim.
0
doxanikee
(02.04.17)
4 yıllık okulu 4,5 senede neden çünkü çap yaptım sonra çapı da bitirmedim boş yere oldu.
0
ave maria
(02.04.17)
12
0
fasulyek
(02.04.17)
5 senelik okulu 5 senede bitirdim.
0
ms brownstone
(02.04.17)
1+4 yıllık okul 1+5 yılda bitti.
0
lesmiserables
(02.04.17)
22 yıldır öğrenciyim. Ön lisansı bir yıl uzattım, bi yüksek lisansı iki yıl uzattım, diğerini ikiden fazla uzattım (aynı zamanda çalıştığımdan), lisansları vaktinde bitirdim.
0
manuel mandalina
(02.04.17)
1+4 senelikti, 1'i atlayıp 4'ü 4,5 senede bitirdim.
0
devilred
(02.04.17)
1+4 yıllık okulu; bütsüz, yaz okulsuz 6 senede
0
gezegen olan pluton
(02.04.17)
3.5

2. sınıf 2. döneme geçerken 1.76 ort ile kaldım ders alamadım sonra zamanında bitti
0
gozu acik sevisen yahudi
(02.04.17)
hazırlık dahil 6.5.
0
duseyazar
(02.04.17)
4 senelik okul butlerle birlikte 4 senede bitti. 22im dolmadan mezun oldum noldu ? Yalandan ineklik etmişim.
0
cabiday
(02.04.17)
1+4 yıllık okul. 6.5 yılda bitirdim.
0
nickini degistiren yazar
(02.04.17)
1+4 yıllık okulu 5.5 yılda bitireceğim.
0
bir nick var benden iceri
(02.04.17)
5. ilk seneden 1 yıl uzattım.
0
zirrealist
(02.04.17)
1+4 yıllık okul 1+7 senede bitti. Arada bıramayı düşündüğüm çok oldu ama iyi ki bırakmamışım diyorum şu an.
0
physcos physcos
(02.04.17)
4 yıllık, 3.5 senede bitti.
0
chihirovekohaku
(02.04.17)
4'tü, 4.5'ta bitirdim. Irregular'dım; önkoşullar nedeniyle 3.5 veya 4 senede bitirmem imkansızdı. Aynı programa dahil diğer irregular'lar gibi 4.5 senede bitirdim. Özetle, 1+4'ü 0.5+4.5'ta bitirdim.
0
aychovsky
(02.04.17)
6 yıllık okul 6 yılda bitti.
0
pastörizesüt
(02.04.17)
6 yıldı 6 yılda bitti
0
uzman pratisyen
(02.04.17)
1+4
0
stewie
(02.04.17)
ilk olarak 2 yıllık meslek yüksek okulu programını 3 yılda bitirdim.
sonra 4 yıllık bir lisans programını 5 yılda bitirdim ancak ÇAP yapmıştım.
0
burya
(02.04.17)
4->6,5
0
kargn
(02.04.17)
4 yıllık, 4 yılda bitti
0
mutlusismankedi2015
(02.04.17)
2(başka okul) +4 +1 yıl yurtdışı (üni yine) +1(seneye) bitecek. 2010 eylülü ilk üniversiteye girişim işte. çok olmuş :/
0
kozmosta bir nokta
(02.04.17)
1 yıl Ingılızce hazırlık (baska okul) + 3 yıl fakulte
Yenı kazandıgım okulu katsayı zımbırtısı yuzunden yarım burslu kazanınca 4 yıllık fakulteyı 3 senede bıtırdım vıcdan yapıp. Tavsıye etmıyorum yaya yaya okusun ogrencıler.
0
cilekli pasta
(02.04.17)
(17)

bağış yapılacak güvenilir kurum

posthighway
bağış yapmak istiyorum ama yaptığım bağışın kesin olarak ihtiyaç sahibine ulaştığından emin olmak istiyorum. böyle bir kurum var mı bildiğiniz? yabancı bir kurum da olabilir
bağış yapmak istiyorum ama yaptığım bağışın kesin olarak ihtiyaç sahibine ulaştığından emin olmak istiyorum. böyle bir kurum var mı bildiğiniz? yabancı bir kurum da olabilir
0
posthighway
(31.03.17)
lösev?
0
sansli pipi
(31.03.17)
unicef
0
keçeli kalem
(31.03.17)
ben lösev e uyapmıştım. dilerseniz. arayıp kaygılarınızı belirtin. "yiyici" vakıflardan uzak durun
0
andy kaufman
(31.03.17)
lösev'e güvenmiyorum, ekşisözlük'te yazılanları okuduktan sonra özellikle
0
🌸posthighway
(31.03.17)
lösev'e ek olarak;

- nesin vakfı
- matematik köyü
- darüşşafaka
0
orange coffee
(31.03.17)
Çağdaş yaşamı destekleme derneği, unicef.
0
fraise
(31.03.17)
teşekkürler arkadaşlar. sanırım unicef ve çağdaş yaşamı destekleme derneği iki güvenilir kurum gibi gözüküyor.
0
🌸posthighway
(31.03.17)
Darüşşafaka
0
peggy
(31.03.17)
ÇYDD
0
tahin pekmez yoğurt
(31.03.17)
ALS-MND derneği, en acil ihtiyaç sahiplerine en hızlı çözüm.
0
neverwas
(31.03.17)
KAÇUV
0
tas parcalari
(31.03.17)
Ben buna yapiyorum bagis. www.bikesurf.org

Avrupa`nin bircok sehrinde ücretsiz bisiklet kullanabiliyorsunuz.
0
buf-e kür
(31.03.17)
wikipedia.
0
nickini degistiren yazar
(31.03.17)
kullandığınız küçük yazılım şirketleri, beğendiğiniz pek de ünlü olmayan bir sanatçı, projelerini yurtdışına göndermek için burs bekleyen üniversiteliler gibi ilginç alternatifler de olabilir. en azından kesin olarak onlara ulaştığından emin olacaksınız hatta karşılıklı iletişime geçme şansınız bile olacak.
0
slashedduff
(31.03.17)
Darüşşafaka +1
0
put it in your appropriate place
(02.12.19)
ahtapot gonulluleri dernegi

www.ahtapotgonulluleri.org
0
jimicik
(02.12.19)
kızılay kart
0
bir soru sorcam
(02.12.19)
(5)

aseksüel siyam kedisi

chihirovekohaku
3.5 yaşında bir erkek siyam kedim var. 2 aylıkken bize geldi, evden dışarı çıkmadı. Kedilerle etkileşimi de genel olarak pencereyle sınırlı. Kısırlaştırıp kısırlaştırmamak konusunda çok ikilemde kalıyorduk ki bir oğluştan hiç bu yönde bir talep gelmiyor. Ne bir yerlere koku bırakıyor ne acı acı miya
3.5 yaşında bir erkek siyam kedim var. 2 aylıkken bize geldi, evden dışarı çıkmadı. Kedilerle etkileşimi de genel olarak pencereyle sınırlı. Kısırlaştırıp kısırlaştırmamak konusunda çok ikilemde kalıyorduk ki bir oğluştan hiç bu yönde bir talep gelmiyor. Ne bir yerlere koku bırakıyor ne acı acı miyavlıyor. Hatta bir ay önce eve kısırlaştırılmış bir dişi kedi aldık, onunla da ilgilenmiyor hemen hiçbir şekilde. Sadece o da değil, kardeşim odasına bahçede baktığımız kedileri alıyor, çoğu da dişi... Fakat oğluşta yine bu tarz bir istek yok. Olmaması bence sorun değil hatta iyi fakat...

Şimdi de diyorum ki acaba bunun için veterinere götürmeli mi?
Yoksa abartıyor muyum?
0
chihirovekohaku
(31.03.17)
homoseksüeldir belki
0
empedokles
(31.03.17)
yok, hemcinsine karşı da ilgisiz
0
🌸chihirovekohaku
(31.03.17)
Belki baska bir escinsel erkek kedi bulursaniz mutlu olurlar ki aseksuel de olabilir.
0
Traveller
(31.03.17)
Erkek arkadaşımın ablasının kedisi de böyle. 2 yaşında erkek. Herhangi bir kızgınlık belirtisi göstermedi şimdiye kadar. Veterinerı 'nadir de olsa böyle durumlarla karsilaşılabiliyor. Endiselenecek bir şey yok' demiş.
0
fraise
(31.03.17)
siyamlarda sık oluyor sanki. iki vaka daha duymuştum önceden.
0
olivia
(31.03.17)
(17)

yurt dışında yaşayanlar türkiye hakkında oy kullanmalı mı?

allaccess
https://eksisozluk.com/evet-oyu-pusulasiyla-fotograf-cektiren-vatandas--5331921mesela bu ???
eksisozluk.com

mesela bu ???
0
allaccess
(30.03.17)
benimle aynı fikirdeyseler kullansınlar, aynı fikirde değilseler kullanamasınlar.
0
m e b
(30.03.17)
Çifte vatandaş olup Tr'de yaşamayan adam kullanamamalı bence. Onun dışında düşün adamın kalıcı oturum izni bile yok, belki iş veya okumak için 6 aylığına gitti ve böyle bi referandumda oy kullanamıyor. Bu mantıklı mı? Bence değil.
0
noluyo yaa
(30.03.17)
Bence kullansinlar, sonucta vatandaslik bagiyla baglisin, oy vermek de vatandaslik gorevi.

o adamin evet diyecek fikri olusuyorsa hayir deme ihtimali de vardi demek ki. Ydisi oylari full hayir olsa ve izin verilmese bu kez "ama onlar vatandasimiz, tabi ki haklari vae bikbikbik" denilecekti.

M e b nin dedigi kafa yapisi iste.
0
kuehles blondes
(30.03.17)
Sebeplerine girmeye gerek yok, kesinlikle kullanmamali..
0
alttaraf
(30.03.17)
Sirf yurtdisinda yasayan turkler degil, bircpk ulkenin yurtdisinda yasayan vatandasi oy kullanabiliyor bu arada.
0
kuehles blondes
(30.03.17)
Bu mevzunun altında derin teorik meseleler var aslında. Türkiye Cumhuriyeti ilk anayasasından itibaren rousseau'cu anayasalar benimsemiştir. Buna göre, genel irade tüm vatandaşların ortak iradesidir. Bu ortak irade yapılan bir seçimde çoğunluk gelen tarafın yaptığı seçimdir. Ancak rousseau'ya göre bu seçim bir kere çıktıktan sonra artık hem çoğunluğun hem de azınlığın benimsediği görüş olmuş olur. Yani özetle rousseau'nun ve bizlerin benimsediği demokrasi anlayışı çoğunluğun demokrasisidir. Hangi tercihin yapilip yapılmayacağı genel iradeye sorulur. Genel irade de o ülkenin vatandaşlarıdır.

Ben şahsen buna katılmıyorum. Ama ben yerel yönetimlerin de daha özerk olması gerektiği görüşündeyim. Herkes yaşadığı yerde söz sahibi olmalı. Dolayısıyla almanya'da evet basan çomarı görünce burada yaşamıyorsa bizim hakkımızda karar almasın diyorsak, hakkari belediyesi kürtçe tabela asmak istediğinde de bu bizi rahatsız etmemeli. Binlerce kilometre uzaklıktaki, hiç gitmedigimiz ve muhtemelen gitmeyeceğimiz yerler hakkinda orada yasayan insanlardan daha fazla nasil soz hakkimiz olabilir ki?
0
rucka boji
(30.03.17)
ben hayiri basicam sahsen yurtdisindan
0
nihanihan
(30.03.17)
Rujka boji +1

Turkiye'ye yazin gelip keyfini surup bizim daha da batmamizi isteyen bir Hollandali Turk'un oy kullanmasini istemiyorum.

Bir de "Burada bize bir sey olmaz." demisler. Olan zaten Hollanda'ya degil Turkiye'ye oluyor. Biz daha da batiyoruz.
0
Traveller
(30.03.17)
Yurtdışındayım, yerel seçimler hariç ülkenin kaderi ile ilgili şeyler için oy kullanabilmeli.

"hiç kimse içinde fiilen yaşamadığı, havasını solumadığı ülkenin kaderi hakkında söz sahibi olmamalı" önermesi hatalı. Bu mantıkla Türkiye'den yaşayan yabancılar da (Suriyeliler dahil) fiilen yaşayıp havasını soludukları için oy kullanabilmeli demiş oluyoruz.
0
crown
(30.03.17)
Türkiye'de yaşıyorum; ikametgahım yurtdışında ve başka bir ülkenin daha vatandaşıyım. Teknik sebepler yüzünden ikametgahimi da Türkiye'ye aldıramam. Şimdi benim bu ülkenin yönetimi konusunda söz hakkım yok mu? Bence var. E o hak verilmezse kullanamayacagim.

Ailem yılın büyük kısmını yurtdisinda gecirseler de yazları Türkiye'deler. (Hatta nerdeyse 6 ay burada olduklari da oluyor)İkametgahlari yurtdisinda. Yine o hak olmasa oy kullanamazlar.

Bir tek kardeşim 2-3 senede bir ancak geliyor Türkiye'ye. Onun da hakkı olmasına rağmen şimdiye kadar oy kullanmisligi yok.

E bunun yüksek lisansa gideni var, geçici süre yurtdışında bulunan var. Var da var.

Tek taraftan bakmak doğru değil bence. Bizim gibi olan binlerce insan var.

Ayrıca şunu da ekleyeyim; yurtdisinda yaşayan herkes sizin klasik 'almanci' kaliplariniza sahip kişiler değil.
0
fraise
(30.03.17)
Uzun süreler yurt dışında yaşayıp oranın vatandaşı olmuş birisi tr için oy kullanamamalı bence.
0
peggy
(30.03.17)
Zaten Suriyelilerin oy kullanmasi ayrica tehlikeli. Bu durumun sikintilari olur. Her secimde 5 milyon gocmenden soz alinarak onlarin bir partiye oy vermeleri saglanir. Bu nedenle Suriyelilerin oy kullanmamalari gerekli.

Siyasi parti sana onlari seviyormus gibi gosterir ama derdi oy almaktir. Suriyeliler sence CHP'ye mi oy verecek!
0
Traveller
(30.03.17)
+1
isterse beni kral seçecek olsun maddi bağı olmayanlar, çifte vatandaş olanlar oy kullanmamalı. herkes yaşadığı yerle ilgilenmeli.
kafkas ve balkan göçmenleri toplum ortalamasını üst seviyeye çektiler ama suriyeliler biraz şey, oy falan kullanmasınlar.
0
g7mor
(30.03.17)
bence kullanmamalı. almanya'da yaşayan vatandaşlarımız mesela. türkiye'ye dönme ihtimalleri %1 olan insanlar bunlar. demokrasinin, özgürlüğün, ekonomik rahatlığın olduğu ülkelerde yaşıyorlar, kendilerinin sonuna kadar kullandığı hakları isteyen insanların sokak ortasında dövülerek öldürülmesine destek olmak için oradan oy kullanıyorlar. yok böyle bir dünya. olmamalı.

edit: elbette herkes bu yönde oy kullanmıyordur ama bir kısmı kullansın diğeri kullanmasın diyemeyemeceğize göre.
0
burya
(30.03.17)
evet'lerinden, hayır'larından ve tuttukları, oy verdikleri partilerden bağımsız olarak...

atıyorum, konyalıyım. istanbul'da yaşıyorum. konya büyükşehir belediyesi için oy kullanabiliyor muyum? sırf konyalı olmak bana bu hakkı vermez.

saçmalık bence.
0
runfor
(30.03.17)
Yerel seçimler dışında mantıklı bence.

Öğrenciler geçici bir süreliğine yurtdışındalar. Onlar 3-4 sene sonra dönebilirler (ki döneni de çok). Ayrıca, yurtdışında iş bulup emekli olunca döneni de çok. Döndüğünde nasıl bir ülkede yaşamak istediğine karar verme hakkı olması gerekebilir. Hiç dönmeyecekse söz hakkı olması ayrı bir konu. Yani, çifte vatandaş olduktan sonra dönene kadar durdurulabilir belki. Ya da 5 seneden sonra durdurulabilir dönene kadar.

Şu an yurtdışındayım; geçici de olabilir, kalıcı da. Hiçbir fikrim yok ama buradaki Türkler de buranın gündemi hakkında hiç bilgi sahibi değiller. Türkiye'deki gelişmeleri daha çok takip ediyorlar. Akşamları "Ne olacak bu ülkenin hali" diye konuşuyoruz. Buradan biri üç sene sonra emekliliğini alınca Trakya'ya dönecek mesela, evini aldı ve yaptırıyor. Sonuçta, bu adam da bu seçimde üç sene sonra dönmek istediği ülke için oy kullanacak.
0
aychovsky
(03.04.17)
5 sene limit koyarım ben. 5 sene içinde türkiye'de daha çok ikamet etmediyse oraya oy kullanma hakkı vermem. adam 40 senedir almanya'da, türkiye'ye sadece tatillerde euroları bozup eğlenmek için geliyor "oh türkiye çok güzel, yollar güzel, avrupa gavur" diyerek tr için oy kullanıyor. olmaz böyle mantık. 2 ay yaşa desen duramaz "ya ab'de güzel haklarımız var onları bırakamayız" derler pasaportu öldürmeden git gel yaparlar sürekli. oh neler var neler
0
burya
(03.04.17)
(19)

yasadiginiz sehirden memnun musunuz?

brnbrs
aşağıdaki soruyu görünce sormak istedim.bursa da gezilecek yerler diyor.doğma büyüme bursa'liyim ve 34 yaşındayım bursa'dan bikicagim hiç aklıma gelmezdi.Hep Burda yaşlanmak istiyorum dediğim şehirdir, nereye gidersem gideyim koşarak dönmek isterdim.Ta ki son yıllarda belediyenin güzelim sehirin içi
aşağıdaki soruyu görünce sormak istedim.bursa da gezilecek yerler diyor.doğma büyüme bursa'liyim ve 34 yaşındayım bursa'dan bikicagim hiç aklıma gelmezdi.
Hep Burda yaşlanmak istiyorum dediğim şehirdir, nereye gidersem gideyim koşarak dönmek isterdim.

Ta ki son yıllarda belediyenin güzelim sehirin içine edene kadar,yaa nefret eder oldum dışarıya cikasim yok.yollar felaket hergun güzergah değişiyor.güvenli değil önceden gece 12 de korkmadan evime gelirken şimdi saat 10 u geciremiyorum.

İçimi döktüm biraz ama eksik bile yazdım.sizde durum nasıl?
0
brnbrs
(29.03.17)
Ben Sultanahmet'te doğdum büyüdüm, burayı, İstanbul'u çok seviyorum ama yoğun iş yaşamından, trafikten dolayı pek yaşayamıyorum.

Aslında hepimiz yaşayamıyoruz büyük şehirlerde.

Zaman yollarda geçiyor resmen. Hayat trafikte geçiyor.

Ne zaman kendimizi düşünüp, bencil olup buralardan gideceğiz, bilmiyorum ama insan doğduğu ve büyüdüğü yerden pek uzak kalamıyor, kalmak istemiyor.

Zor bir yaşam sürdürsek de, yine de seviyoruz burayı.
0
MaNOfTheYear
(29.03.17)
istanbul'dayım.
eğer boğaz hattına yakın yaşasam (çok param olmasa da olur, sorun değil) ve işim de oralarda olsa bu şehri çok severdim.
bursa'ya da birkaç kez geldim ve çok sevdim. "yaşanır burada" diye düşündüm, her gelişimde.
0
filteria
(29.03.17)
ben şuandakinden çok memnunum.

istanbulda doğdum büyüdüm. ama sevmiyorum, eskiden küçüklüğümün geçtiği sokaklardan geçince mutlu oluyorum ama sırf bunun için istanbul çekilmez.

insanlardaki gereksiz istanbul fetişizmini görünce şaşırıyorum açıkçası.
0
kurnaz
(29.03.17)
izmir'deyim, eh işte kötünün iyisi.
0
yeraltindan potlar
(29.03.17)
istanbul-üsküdarda sahile çok yakın bir yerde yaşıyorum. burada doğdum büyüdüm. artık lanet ediyorum kalabalıktan sesten kargaşadan dolayı. farkındalığım arttıkça buradan kaçasım geliyor. paran varsa istanbul süper memleket. git beykozda soyutlanmış yerlerde ömrüne ömür kat. ama bizim gibi varoşlarda yaşamamak lazım.

istanbul sevdalılarına da anlam veremiyorum. bok gibi memleket anasını satayım.

arap şükrüden bu şehir beni boğuyor bana gelsin.
0
hemsta
(29.03.17)
Kişinin beklentilerine göre sorunun cevabı çok fazla değişiklik gösterebilir ama ben Antalya'da yaşıyorum ve gayet memnunum.

Bir şehirden beklentiler ne olabilir?
- altyapı hizmetlerinin yeterli olması
- trafik olmaması
- havanın temiz olması
- iklim şartlarının uygun olması
- gezilip görülecek yerler olması
- istediğini satın alabilmek (ürünlerin şehre gelmesi ve pahalı olmaması)
- arkadaşlarla gidebileceğin mekanların olması
- sosyal etkinlik imkanları olması (sinema, tiyatro, konser vs.)

Antalya'ya baktığımızda bu konulardan sadece bazen trafik olması ve yazın havanın çok sıcak olması gibi durumların olumsuz olduğunu söyleyebiliriz. diğer tüm imkanlar var.
0
elcolerico
(29.03.17)
6 yıldır eskişehirdeyim, sıkıldım artık.
0
tuborg yesili
(29.03.17)
İstanbul'dayım 20 yıldır. Sadece vapurda yolculuk ederken veya güzel bir günde boğaz köprüsünden geçerken güzel şehir burası diyorum. Onun haricinde hiçbir noktası mutlu etmiyor.
0
kaymaktutmayansicaksut
(29.03.17)
İstanbul'dayım. Bazı günler çok seviyorum 'öyle ya da böyle, güzel şehir işte. Seviyoruz burayı' diyorum. Bazı günler cinnet geçiriyorum.

Sanırım nüfusu bir 10 milyon azaltsak, gereksiz evleri yiksak yerlerine ağaç diksek hayatımın sonuna kadar yaşayabilirim.

Velhasıl istanbul güzel de yaşayanlar ısrarla mahvediyor burayı.
0
fraise
(29.03.17)
Izmir, birçok eksiği var ama memnunum. Bütün hayatimi burada geçirmek isterdim.
0
aquarium
(29.03.17)
@tuborg yeşili, @elcolerico Eskişehir ve Antalya da yaşam pahalı mı? Bursa'da aldı başını gidiyor zam,özellikle ulaşım ve ev fiyatları.
0
🌸brnbrs
(29.03.17)
ben yaşadığım yeri hiç sevmiyorum, ankara.
buradan gitmeye karar verdim. ama nereye?
çok düşündüm, tarttım, araştırdım. nereye gidersem mutlu olurum diye.

şehrin, insan hayatındaki payı yadsınamaz.ancak, ondan daha önemlisi insanlar sanırım.
çok iyi bir sosyal çevren yada süper komşuların varsa orayı seviyorsun.

aşık olduğun kişinin orada olmasıda çok öenmli bir etken tabii.
0
foster
(29.03.17)
izmir'deyim, referandum yapılsa türkiye'den ayrılmak için evet oyu kullanırım.
0
sanrı
(29.03.17)
İstanbul'da yaşıyorum ve Üsküdar dolaylarında oturuyorum fakat iş yerim Kağıthane'de olduğundan dolayı, arabayla işe geldiğim günlerde kafayı yiyorum. Şu ana kadar Avrupa'nın ve Türkiye'nin birçok şehrine gittim ve İstanbul kadar kasıntı, kalabalık ve insanı daraltan bir şehir görmedim.

Yaşadığım şehirden memnun olmamamın en büyük sebebi: Trafik.
0
cancoskn
(29.03.17)
ankaradayım bence iyi.
0
redcat
(29.03.17)
3 yıldır Ankaradayım, her geçen gün kötüleşiyor. Nispeten temiz bir muhitte oturuyor olmama rağmen, Kızılaya her vardığımda nefret ediyorum.

Ondan önce de 3 yıl Eskişehirde yaşadım, eh fena değildi ben oradayken de şimdi tramvay hatları arttıkça insanların kalitesi düşmüş, trafik sorunları vs. Ayrıca Eskişehir de biraz makyajlı bir şehirdir. Bir de her gittiğimde bir öncekine göre daha fazla yozlaşma (oraya özgü bir öğrenci kültürü vardı) görüyorum.

Ondan önce 2 yıl Gaziantep'te yaşadım, benim olduğum dönemde dev bir kasabaydı. Şimdi şehir makyajlı kasaba olmuş, pek bir şey değişmemiş. Ulaşım en azından birbirine entegre (belediye otobüsü, öho ve tramvay arasında tek kart ile aktarma yapılabiliyor. Buna çok dikkat ederim, Ankaranın en büyük eksiğidir.)

Ondan önce de 19 yıl Silifkedeydim, en huzurlu olduğum yerdir her gittiğimde fark ederim. Ancak yazları çok kötüdür. Yine de imkanım olsa kesin dönüş yaparım.
0
zwiegesprach
(29.03.17)
istanbul - memnunum. her hafta sonu gidecek başka bir yer oluyor. ayrıca şehrin kültürel etkinlikleri çok fazla. bir de görülmemiş güzellikleri hep kalıyor. daha gezeceğim bir ton boğaziçi semti, köyü var. o yüzden seviyorum.
0
nathanieltroy
(29.03.17)
aynı anda birkac sehirde birden yaşiyorum. bir yeri sevmeye vaktim olmuyor.
0
thewizardofearthsea
(29.03.17)
2008 den beridir istanbuldayım sıkılmadım.
0
basond
(29.03.17)
(2)

yurtdışına çıkmadan referandum için oy

superb
12 Nisan'da yurtdışına çıkıp, 24 Nisan'da dönücemhavaalanında oy kullanabilir miyim?kullanabilirsem eğer nasıl kullanacağım ve yanımda hangi belgelerin olması gerekiyor?
12 Nisan'da yurtdışına çıkıp, 24 Nisan'da dönücem

havaalanında oy kullanabilir miyim?
kullanabilirsem eğer nasıl kullanacağım ve yanımda hangi belgelerin olması gerekiyor?
0
superb
(29.03.17)
Hayır, hayır, 100bin kere hayır.
İkametinin yurt dışında olması gerekiyor bu şekilde oy kullanabilmek için.
0
cakabo
(29.03.17)
Bu soru sanırım 30 kere soruldu; maalesef hayır.

O sandıklar ikametgahı yurtdisinda olan insanlar için kuruluyor. İkametgahiniz yurtdışı olmadigi için kullanamiyorsunuz haliyle.
0
fraise
(29.03.17)
(18)

kardeşim psikoloji okumayı düşünüyor, babam hukuk diye tutturdu

gmzo
öncelikle iki alana da hakim değilim. kardeşim hukuk düşünüyordu ama, bugün sonuçlar açıklanınca konuştuk tekrar "hukuktan emin değilim, odtü psikoloji düşünüyorum şu an" dedi. sonra babam aradı, "psikolojiye dönmüş galiba" dedim. babam başladı "psikoloji okuyup ne yapacak, hukuk okusun, sen de o yö
öncelikle iki alana da hakim değilim. kardeşim hukuk düşünüyordu ama, bugün sonuçlar açıklanınca konuştuk tekrar "hukuktan emin değilim, odtü psikoloji düşünüyorum şu an" dedi. sonra babam aradı, "psikolojiye dönmüş galiba" dedim. babam başladı "psikoloji okuyup ne yapacak, hukuk okusun, sen de o yönde yönlendir konuşurken." diye söylenmeye.

şimdi ben açıkçası kendisinin karar vermesinden yanayım. verdiği karar doğrultusunda da yanında durmayı düşünüyorum. herhangi bir meslekte başarılı olmanın kişinin kendi tercihleri, çalışması ve yaklaşımı doğrultusunda gerçekleştiğini düşünüyorum.

iki tarafı da doğru yönlendirebilmem adına sorularıma gelecek olursak:

1. hukuk okuyacak birinin karakteri hangi yönde güçlü olmalıdır? hangi yatkınlıklar yararlı olur?

2. ikisini de aynı anda değerlendirebilecek olan var mı bilmiyorum ama, iş alanı açısından gerçekten fark çok mu büyük?

3. çifte vatandaşlığımız var, olası bir durumda kardeşimin ileride yurtdışına da gidebileceği bir eğitim almasında yarar var. hukuk bu konuda sıkıntı yaratır diye biliyorum, doğru mudur?

4. böyle bir durumda kardeşe nasıl yaklaşmak gerekir, babaya nasıl yaklaşmak gerekir, tavsiyeleri olan varsa alayım.

edit: 1.sorunun psikoloji versiyonu da geçerli.
0
gmzo
(28.03.17)
ayıptır söylemesi, şurada çok güzel yorumladım olayı.

www.eksiduyuru.com
0
kurnaz
(28.03.17)
Ankara Hukuk'ta okuyan birisi olarak ODTÜ psikoloji diyorum.
0
tahin pekmez yoğurt
(28.03.17)
@tahin pekmez yoğurt sebebini de açıklayabilir misin?
0
🌸gmzo
(28.03.17)
hukuk mezunuyum, kardeşim psikoloji. Kesinlikle ikimizin tarzi ve hayat algisi farklı. O daha sakin, bireysel diyolaga yakin ben daha hararetli, daha dışa dönük biriyim. Kardeşim hukuk istemedi, psikoloji okuyor ve bu bölümü okumasi öncelikle cok daha rahat, zevkli. Çifte vatandaşlık demişsin hukukla alakalı ne olursa olsun mesleğini dışarıda yapma olasılığı pek yok. Her ülkenin hukuk sistemi cok farklı.
Ha yüksek lisans,dil egitimi gibi konularda her 2 bölüm için de vatandaşlığından faydanabilir bilmiyorum .
Aslında tamamen karakteri ile alakali bölümler. Hangisine daha yatkinsa onu tercih etsin. Baba hiç karışmasin herkesin kendi geleceği.
0
cabiday
(28.03.17)
psikoloji okusun, üstelik odtü'de olacak. çok derin bir alan. örneğin psikoloji okuyup sanat terapi alanlarına yönelebilir ki henüz ülkede bakir diyebileceğimiz bir alan. aynı zamanda da keyifli... hukukla filan boğuşmasın, hazır psikoloji istiyorken...
0
chihirovekohaku
(28.03.17)
1. Hukuk ve psikolojinin her ikisi de insanlarla doğrudan iç içe bulunulan meslekler. İnsanlarla iletişim söz konusu olduğu için her şeyden önce sabırlı bir karakter gerekli. Bir miras davasında taraflar arasındaki sorunları halletmeye çalışırken de, psikolog olarak ailesinden şiddet görmüş bir çocukla konuşurken de sabra ihtiyaç olacak. Hukukçu değilim, sayısal bir bölüm okuyorum. Sadece açık öğretimden iki yıllık hukukla ilgili bir bölüm bitirdim ikinci üniversite olarak. Buna dayanarak güçlü bir hafıza gerektiğini söyleyebilirim. Kanunlar arasında kaybolmamak için iyi bir hafıza gerekli.

2. Hukukun iş alanı daha geniş. Ancak her ülkenin farklı hukuk sistemi olduğu için yurt dışına çıkmak çok kolay olmuyor. Psikolojide yurt dışına çıkmak daha kolay olabilir.

3. Yurt dışında yaşayacaksa o ülkenin hukukunu bilmesi işine yarar ve mesleğini orada yapar. Amerikan hukuk sistemini öğrendikten sonra Türkiye'de avukatlık yapmanın bir mantığı yok. Mesleki birikimle akademik birikim farklı.

4. Dört yıl okuyacak olan kardeşiniz. Vizeye de o sabahlayacak, finale de. Sevdiği bölümü okusun. Babaya yanlış meslek seçiminin ileride yaratacağı sorunlardan bahsedilebilir. Çalışma performansında düşüklük, sürekli mutsuz olmak vb. gibi.
0
dissendium
(28.03.17)
Hukuk eski hukuk değil. Her yer avukat kaynıyor. Mesleğin başka bir ülkeye gittiğin zaman geçersiz gibi bir şey. Eğitim bence iyi değil. Okullar aşırı abartılıyor ben 3 yıldır herhangi bir kalite göremedim. Hâlâ ezberci saçma sapan bir sistem var. Sınıflara 400 kişiyi doldurup hocanın ders anlatıp çıkmasına eğitim adı veriyorlar. Hocalarla iletişime bile geöiçemiyorsun.

Hakim savcı olmak hukukun olmadığı ve özgür karar veremeyeceğin bir yerde benim için anlamsız geliyor. Zaten herkesi hakim savcı yapmıyorlar. Bazı vakıfların yurtlarında kalanların isimleri gidiyor ve onlar seçiliyor.
Daha yakınacak çok şey var ama yazmaya üşeniyorum. Hukukun içine görünce eksiklikleri, çarpıklıkları görüyorsun.
0
tahin pekmez yoğurt
(28.03.17)
Yanlış hatırlamıyorsam İsviçre vatandasiydiniz. Ben de öyleyim.


Galatasaray hukuktan mezunum ki Türkiye'den çıkışlarda en kolay yurtdışı imkanı tanınan okul bizim okuldur. Buna rağmen İsviçre'de herhangi bir yüksek lisans için kabul alamadım, notlarım da gayet iyiydi üstelik. Yüksek lisansı geçtim, mesleği orda sürdürmem çok güçtü. 1 sene boyunca hem babam hem ben araştırdım. 2. Sınıftan itibaren tekrar başlamam gerekiyordu. Isvicre'deki hukuk sistemini anlatmama da gerek yok sanırım.

Velhasıl benim babam psikolog. Zamanında yüksek lisans için İsviçre'ye gitmiş ve orada kalmış. Onun da yonlendirmesiyle, hukuktan da soğumuş olmam sebebiyle bu sene Türkiye'de hukuk alanında yüksek lisans yaparken ayni zamanda psikoloji bölümüne başladım. Çok çok mutluyum. Benim bölümüm burasiymis diyorum. Olası bir durumda da İsviçre'de eğitimime/ meslegime devam edebileceğimı bilmek de ayrıca rahatlatıcı benim açımdan.

Tabii bunda önemli olan kardeşinizin tercihi ama hukuk babanızın bildiği gibi değil artık. İyice ele ayağa düşen bir meslek oldu. İyi bir okuldan kendini geliştirerek mezun olmazsan (ki ben öyle mezun olduğum halde sogudum) hayatın boyunca mutsuz olacağın bir iş yapıyorsun.

O yüzden siz kardeşinizi manipule etmeye çalışmayın, bırakın ne istiyorsa onu okusun.

Şunu da ekleyeyim; dışardan bakınca psikolojinin iş alanı kısıtlı görünüyor fakat öyle değil. Herkes klinik psikolog ya da pedagog vs oluyorlarmis gibi düşünüyor. Hiç tahmin etmeyeceğiniz yerlerde calisabiliyorsunuz ve çok çok geniş alanı var. Türkiye'de imkanlar biraz daha kısıtlı olsa da İsviçre'de bu imkanlar derya deniz. Birebir hem babamdan biliyorum hem de kendimden.
0
fraise
(28.03.17)
Psikoloji bölümü mezunu demek ruh sağlığı çalışanı demek olmuyor bunu öncelikle bir netleştirmek lazım. Psikoterapist olmak için yüksek lisans + ek eğitimler gerekiyor. Bunların hepsi para. Yüksek lisans sürecinde çalışması diğer bölümlerdeki gibi mümkün olmayacak. Devlete atanma da şuan mümkün değil gibi bir şey. Mezun olduktan sonra ortalama 70-80 bin tl para harcayabileceksiz okusun. Diğer türlü çok düşük maaşlara çalışır. Bir de 5 sene sonrasında ne olur bilinmez.
0
roe
(28.03.17)
böyle cümleleri insanlar sert buluyor ama, yapacak bir şey yok.

babanıza çocuğunu rahat bırakıp kendi hayatıyla ilgilenmesi gerektiğini anlatmak gerekiyor. 2017 yılında hala çocuğunun ne sevmesi ne yapması gerektiğine kendisi karar vermeye çalışan insanlar olması üzücü.

not: şimdi anladım, babaya saygısızlık gibi anlaşıldığı için sert geliyor. benim babanıza ve çocuklarının eğitimi için gösterdiği çabaya büyük saygım var. fakat söylediğiniz gibi, sevdiği işi yapmayı bilmemek babanıza ait bir özellik. ama kardeşinizde de olmak zorunda değil. bunu söylemeye çalışıyorum sadece.
0
otonomo
(28.03.17)
@otonomo her çocuğun bir birey olarak kabul edilmesi gerekiyor ve bu bizim toplumumuzda genelde sorun oluyor. bana meslek konusunda karışmamıştı ama, istanbul'a göndermek istememişti korktuğu için. karşı durup geldim yine. babam maddi sebeplerden dolayı okuyamamış, bu yüzden canını dişine takarak çalışıp çocuklarına iyi bir eğitim sunmak için hayatını veren bir insan. 53 yaşında ve evden sabahın köründe çıkıp, akşam 8'de dönüyor hala. bunu da sağlıklı bulmuyorum ama bir şekilde fazla müdahaleci davranmasının sebebi de bu. 16 yaşında hiç bilmediği bir ülkeye gidip garsonluk yaparak başlayınca hayatına kişi, çocukları en azından belli başlı sıkıntıları çekmesin istiyor sanırım. "sevdiğin işi yapmak" nedir bilmiyor, yaptığı işi sevmeyi öğrenmiş bir şekilde.

çocuk da tam karar verebilmiş değil, derdim buradan bilgi edinerek karar aşamasında yardımcı olmak. çok güzel cevaplar geliyor, teşekkürler herkese.
0
🌸gmzo
(28.03.17)
Odtuyu kazanabiliyorsa psikoloji okumali. Alalede bir okula gidecekse psikoloji yerine sosyal hizmey uzmanligi gelecegi daha acik bir bolum.
Hukuk evet baska bir ulkede meslegini yapamiyor. Odtuden sonra isvicrede yuksek lisans yapsa psikoloji acisindan kendisini cok one gecirir. Ve evet illa klinik psikolog olmasi gerekmez, odtululerin bir cogu gelisimci ya da endustrici oluyor ya da reklamci vs. Bence cok daha ozgur olabilecegi bir bolum var. Ama ilk mezun oldugunda zorlanacagi bir bolum, ki hukuk da oyle aslinda.
0
red g
(28.03.17)
babam hukuk diye bastırdı, ben ingilizce psikoloji seçtim. götümden terler akıyor okurken, ama zerre pişman değilim. hukuk okusaydım, istemediğim bir bölüm olduğu için pişman olacaktım.
kendi istediği alana yönelmesi konusunda teşvik edin, babanızın değil. psikoloji çok geniş iş olanakları olan bir bölüm, küçümsemesin babanız da.
0
bir nick var benden iceri
(28.03.17)
bu arada benim de çifte vatandaşlığım var ve yüksek lisansımı yurt dışında yapacağım, araştırdığım ülkelerde ab vatandaşlarına çok ciddi indirimler sağlıyorlar, örneğin hollanda'da yıllık 2bin euro yüksek lisans ücretleri. ve psikoloji adına, yurt dışında yüksek lisans çok şey katar mutlaka.
0
bir nick var benden iceri
(28.03.17)
istiyorsa okusun hukuk da ben bu türkiyedeki hukuk balonunu anlayamıyorum, evet mezun olur olmaz en aşağı 5-10 bin lira maaşın hazır, ofisin hazır vs. böyle bir ortam mı var sanılıyor? iyi okullarda okuyan arkadaşları tenzih ederek söylüyorum artık isteyen herkes hukuk fakültesi bitirip avukat olabilir, öyle bir durumdayız. zibilyon tane hukuk fakültesi ve kontenjan var her yıl 15 bin kişi mezun okuyor. ve 1 yıllık stajla sınavsız vs. herkes avukat oluyor. boş beleş adam için iyi de çalışkan zeki insanın burdan sıyrılması zorlaşıyor.
iyi bir çevre yoksa iş getirecek, ailede avukat hakim savcı vs. yoksa, ana-baba avukat değilse ki büro ve dava dosyası, müşteri vs. kalsın diye, ben tavsiye etmem. artık herkes hukuk okuyabildiği için bi havası da yok. en boş beleş adamlar bile özelde-sözüm meclisten dışarı- hukuk okuyor, bir havası da kalmadı. ben bile 2 yıl aöf adalet okuyup dgsyle iyi bi hukuk kazanabilirim, özele falan değinmedim bak.
ayrıca türkiye'de insanlarla- hem de problemli insanlarla uğraşacağın bir meslek. adliyelerde hayat mı geçer her türlü insan-iti kopuğu serserisi- var.
yurtdışı kapalı bölüm, boşa okumuş gibi olur. türkiyenin durumu belli sonuçta yurtdışı kartı açık olmalı bence. odtü teknik üniversite diye düşünülmesin iibfsi de beşerisi de çok iyidir. odtü psikoloji gözüm kapalı tavsiye ederim
kız kendisi istiyorsa yapsın, ama hukuk önü açık şöyle havalı böyle ayrıcalıklı vs. diye göndermeyin, yarın öbür gün belki akpli değilse hakimler, bilirkişiler haklı olduğun davayı bile kazandırmayacaklar sana öyle bir ülke artık burası. bi havası da kalmadı hukukun, işletme bizim zamanımızda hukuktan yüksekti puanları çok popülerdi, 3-5 yıla hukuk da aynısı olacak.
0
limoncello
(29.03.17)
bundan 15 sene evvel hukuk çok düşük puanlı, çok rağbet görmeyen bir bölümdü. cemaat yönlendirmesiyle puanlar yükseldi, ihtiyaç da arttı ama bu grafik geri aşağı doğru gidiyor. her özel üniv de hukuk mutlaka açılıyor.kararı kendi ideallerine göre versin bence.
0
taksici milletin efendisidir
(29.03.17)
Yillar once ayni duruma dusmustum. Kanip hukuk sectim ve pismanim. Turkiye'de yapilacak is degil. Keske uluslarasi gecerlilifi olan bir sey okusaydim diyorum simdi. Bence cocugu rahat birakin ne istiyorsa secsin. Babayi bu yonde ikna etmek daha mantikli.
0
rusyalı kozmonot
(29.03.17)
rusyalı kozmonot +1 hukuk seçtim pişmanım. keşke uluslararası geçerliliği olan bi bölümde okusaydım diyorum ben de. hukuk bomboş bölüm türkiye'de. mezunlar asgari ücrete falan çalışıyor. koç, galatasaray, bilkent falan kazanıp yabancı dile hakim bir hukukçu olacaksa ne ala, olmayacaksa yol yakınken psikoloji yazsın, güzel güzel okusun, yurtdışına çıksın.
0
jangbogo
(29.03.17)
(2)

İyi bir jinekolog tavsiyesi?

beni taniyan yok bu sehirde
İstanbulda hatta avrupa yakasında bi doktor önerebilir misiniz lütfen, teşekkürler.
İstanbulda hatta avrupa yakasında bi doktor önerebilir misiniz lütfen, teşekkürler.
0
beni taniyan yok bu sehirde
(28.03.17)
Şehir?
0
fraise
(28.03.17)
Bu duyuru yardımcı olabilir: www.eksiduyuru.com
0
pike
(28.03.17)
(5)

temizlikçi kadınlar dağınıklık toplar mı

lost aci soyler
ya temizlik yine halledilir. ama şu giysi dolapları, raflar, parfümler, kıyafetler buzdolabı için gibi düzensizlikleri yapma gibi bir hizmetleri var mı bu hanımların?
ya temizlik yine halledilir. ama şu giysi dolapları, raflar, parfümler, kıyafetler buzdolabı için gibi düzensizlikleri yapma gibi bir hizmetleri var mı bu hanımların?
0
lost aci soyler
(27.03.17)
Anlaşmaya bağlı yaparlar, bi tanıdığımın çamaşırlarını yıkayıp, kurutup, ütüleyen temizlikçisi var.
0
ekaterina
(27.03.17)
ortalığı toparlar ama dolap içlerine ve detaylara girmez. ekstradır bunlar, başta anlaşman gerekir.
0
fragile lady
(27.03.17)
Bize gelen ütü vs yapıyor da buzdolabı temizliği yapanı görmedim. Yapan vardır muhakkak rica ederseniz yapar fakat ufak da ekstra bir şeyler verseniz daha hoş olur.
0
fraise
(27.03.17)
Eğer ayni kisileri duzenli alirsan yapıyorlar. Atiyorum bir hafta once cam sildiyse oteki hafta silmesine gerek olmuyor, buzdolabini ve mutfak dolaplarinin icini düzeltip siliyor, gibi. Samimiyetle de alakalı yalniz bu, genelde birseyler kaybolursa veya yanlis bir yiyecegi atarsam gibi endiseleri olduğundan her yerde bu islere girismediklerini söylemişlerdi.
0
physcos physcos
(28.03.17)
Bize gelen hepsini yapıyor
0
all girls dream
(28.03.17)
(14)

Günde Ne Kadar Su İçiyorsunuz?

tahin pekmez yoğurt
Ben 3 litre içiyorum. 2 tane 1.5 litrelik şişeyi zorla bitiriyorum. 3-4 büyük kupa çay da içiyorum. Doktor bol su iç demişti. Ama sürekli tuvalete gidiyorum. Abartmış mıyım? Önceden 1.5 litre içerdim ama çayı çok içerdim.
Ben 3 litre içiyorum. 2 tane 1.5 litrelik şişeyi zorla bitiriyorum. 3-4 büyük kupa çay da içiyorum. Doktor bol su iç demişti. Ama sürekli tuvalete gidiyorum. Abartmış mıyım? Önceden 1.5 litre içerdim ama çayı çok içerdim.
0
tahin pekmez yoğurt
(27.03.17)
günlük yaşantımın en büyük problemi bu sanırım, hiç su içmiyorum. Hatta bazen en son ne zaman su içtiğimi bile unutuyorum. İş yerinde masama sürahi aldım, pazartesi dolduruyorum çarşamba bakıyorum aynen duruyor :) varsa yoksa çay, kahve, alkol.
0
dostlarorkestrasi
(27.03.17)
Abartmamışsın, normali o diyebiliriz. Benim de günde 4 litre su içtiğim dönemler oldu, o belki biraz fazlaydı denebilir ama bu yaşantına da bağlı biraz. Her halükarda az içmekten iyidir, emin ol.
0
skooma
(27.03.17)
2.5 lt'nin altına düşmemeye çalışıyorum. bardakla değil matara ile içiyorum. su içmeyi unutan az içen arkadaşlara tavsiyemdir.
0
otonomo
(27.03.17)
Türk insanının en büyük yanlışı canı su isteyince kola meyve suyu vs şeyler içmesi aslında susadıysan su içeceksin
0
_k_u_z_g_u_n_
(27.03.17)
2.5 -3L tamamlamaya çalışıyorum
0
qazaqwsx
(27.03.17)
1 bardak içiyorum. Gerisi ice tea, çay, şalgam falan. İçmek cidden şart mı? Zeka için mesela :)
0
Vse budet horosho
(27.03.17)
1.5 2 litre arası içiyorum. Boyum ve kilom için bu kadarı uygun demişti doktor. Tamamlamaya çalışıyorum ben de.
0
fraise
(27.03.17)
3lt su, 1lt civarı diğer sıvılar.
0
oligomer
(28.03.17)
Normalde 2.5-3 litre civarında içiyorum ama 2 haftadır sürekli dışarda olduğum için evde olduğum zamanlardaki kadar çok içmiyorum. 1.5 litreye falan düştü sanırım günlük içtiğim su.
0
ms brownstone
(28.03.17)
1,5lt alıyorum hep. 3 günde anca bitiriyorum. yani 500ml.
0
oxit
(28.03.17)
Şu an 1,5 falan. Yaza doğru 2,5-3 oluyor rahat ama. Bir de yemeğine de bağlı. Et yemişsem 2,5-3 oluyor şimdi bile.
0
patatesli yumurta
(28.03.17)
günde 2 litre içmeye özen gösteriyorum. Özellikle alkol tükettiğim günler bu miktar 3'e çıkabiliyor.
0
cancoskn
(28.03.17)
İnsanların yarışır gibi litre litre su içmeleri çok komik, her insanın günlük su ihtiyacı farklıdır. Kilosundan tut da yaşadığı coğrafyaya mevsime günlük aktivitelerine kadar farklılık gösterir. 100 kilo bir erkek için ortalama 3 litre su idealken 50 kilo bir kadın için 1,5 litre su yeter fakat 50 kilo kadın da 3 litre su içmeye çalışıp böbreklerine ekstra bir filtreleme yükü oluşturuyor. Halbuki o böbreklerin sonsuz bir çalışma gücü yok onun da belli bir kapasitesi var. Bunlar çok riskli hareketler. Benimki günlük spor aktiviteme göre değişiyor. Off günde 2 litre antrenman günü 3 litre yaz geldiğinde 4/5 litreye kadar çıktığı oluyor.
0
angelus
(28.03.17)
4 litre civarı gidiyordur. İdrar renksize yakınsa sıkıntı yok.
0
arnold schwarzeneger
(28.03.17)
(4)

Sınır kapilarinda oy kullanma hakkinda

no christ requires
Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlıyım, bizim için oy verme süreci başladı, havalimanı ve sınır kapılarında.Havalimanında oy nerede kullanılıyor? Pasaport kontrolünden sonra mı yoksa çıkmadan mı? Mayıs başına kadar Türkiye'deyim, oy kullanmak için ne yapacağıma karar vermeye çalışıyorum. Eğer pasaport
Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlıyım, bizim için oy verme süreci başladı, havalimanı ve sınır kapılarında.

Havalimanında oy nerede kullanılıyor? Pasaport kontrolünden sonra mı yoksa çıkmadan mı?

Mayıs başına kadar Türkiye'deyim, oy kullanmak için ne yapacağıma karar vermeye çalışıyorum. Eğer pasaport kontrolü sonrası ise arabayla bi İpsala yapıp döneceğim, orada kullanayım.

Soru 2: İpsala'ya gidersem, arabayı gümrüğe girmeden yol kenarına bırakabilir miyim? Kendim giriş çıkış yapayım, hem oy kullanır hem de duty free bir şeyler alırım.
0
no christ requires
(27.03.17)
ahl'de önceki seçimlerde pasaport kontrol noktasından önceydi oy kullanma kabinleri, yine öyledir muhtemelen.
0
10032007
(27.03.17)
Pasaporttan önce değil sonraydı tam setur duty free'nin karşısındaydı. Pasaporttan geçmeden kullandırmazlar.
0
beni taniyan yok bu sehirde
(27.03.17)
Pasaporttan geçmeyle ilgisi yok. Atatürk havaalanında tam olarak kontrolden geçmeden önceki yerde ve dış hatlar geliş terminalınde, bavullar alındıktan sonra çıkış yapılan kapida kuruluyor sandıklar. Ben geçen seçimde de gidip kullandım. Cumartesi günü yine gidip kullanacağım.
0
fraise
(27.03.17)
Ben de şu bilgiyi vereyim. Giriş ve çıkış yaptığınız duruma göre değişmektedir. İki durumda da polis noktasından sonra olur.bir de giriş yaptıktan sonra halen karar veremediyseniz, ya da onceki bir tarihte ulkeye giriş yapmış olan ve oy verme bitiş suresine kadar yurt dışına çıkmayacak olan ulkedeki yurt dışı seçmen kutuğune kayıtlı olan seçmenlerin oy kullanmalarını sağlamak için de bir sandık kurulmaktadır. Mesela Antalya Havalimanı check-inn salonunda var.
0
weiqi
(28.03.17)
(17)

Otomatik araba nasıl kullanılıyor?

fraise
Normal arabada cogu şeyi debriyaj ile yapıyoruz tamam fakat otomatik arabadaki mantığı tam olarak anlamadım ben hala. Mesela vites degistirirken gaza iyice mi basmak gerekiyor? Göbek dönerken hafifçe yavaşlamak için debriyaj kullanıyorum ben keza kırmızı ışıkta durmadan önce de öyle. Otomatik araba
Normal arabada cogu şeyi debriyaj ile yapıyoruz tamam fakat otomatik arabadaki mantığı tam olarak anlamadım ben hala. Mesela vites degistirirken gaza iyice mi basmak gerekiyor? Göbek dönerken hafifçe yavaşlamak için debriyaj kullanıyorum ben keza kırmızı ışıkta durmadan önce de öyle. Otomatik arabada zink diye duruyorum, herkes tavana zıplıyor. Nasıl ayarlanır bu? Geri geri parktan çıkarken de debriyaj kullandığım için otomatik arabada tam olarak ne yapmam gerektiğini anlamıyorum. Bir de full otomatik arabalarda vites ile hiç uğraşıyor muyuz? Kendi kendine mi azaltıp çıkarıyor? Nasıl oluyor?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(27.03.17)
Otomatik araba gaza basıyorsun gidiyor. (D)'ye ya da Auto'ya aldığını varsayıyorum.
Frene basıyorsun duruyor. Debriyaj olmadığı için gaz verince hızlanıyor gazdan ayağını çekince de yavaşlıyor.

İnsanları sarsmamak içinde belli bir durma mesafesinde frene aynı oranda basıp bekleyeceksin zamanla duracak. Her duruşta freni köklersen millet küfreder en önemlisi mesafe ve frene hafif dokunmak.
0
hayyam ara
(27.03.17)
Aracı park ederken gaza basmana gerek yok. Eğer Hill Holder sistemi aktif değilse zaten freni bıraktığında araba gıdım gıdım gitmeye başlar yarım debriyajdaki gibi.

Otomatik arabada vites değiştirirken gibi bir durum yok. Yani ileri giderken yok. Onda da arabayı çalıştırdığında vites P'de olur her zaman. Frene basıp D'ye getirirsen ileri, R'ye getirirsen geri gider. D-R-P aralığında vites değiştirirken frene basıyorsun. Tek olayı bu.
0
himmet dayi
(27.03.17)
Bunları bir şekilde hallediyorum aslinda da asıl sıkıntım gobeklerden dönerken ben hep vites kucultuyordum, aynı şekilde kırmızı ışıkta dururken de. Şimdi yavaş yavaş gaza basarak mi ilerleyecegim?
0
🌸fraise
(27.03.17)
Vitesi düünmene gerek yok öncelikle vites ve debriyaj kullanmıyorsun geri kalan herşey aynı.
"Mesela vites degistirirken gaza iyice mi basmak gerekiyor?" yani biraz tuhaf bir soru olmuş zira manuel araçlarda da vites değiştirmek için gaza basmazsın (hatta gazdan ayağını çekersin), gaza bastığın veya basmadığın için vites değiştirmeya ihtiyaç duyarsın.

Araç duruyorken ayağını frenden çektiğinde gaza basmasan dahi araç 3-5 metre hareket ediyor kendiliğinden. Yani park ederken yada kısa mesafeler için gaza dokunmak yerine frenden ayağını çek yeterli. Auto hold filan varsa araçta bunu kapataman gerek önce.

Frene sert basarsan veya manuelden kalma alışkanlıkla debriyaja basmak için yeltenip freni köklersen millet zıplarda hoplarda :)

Göbekten dönerken hızlıysan frenle yvaşlayıp dön yavaşsan gaza hafif bas.
ilerlemek/ hızlanmak için gaz pedalı, yavaşlamak/durmak için fren pedalı. Thats all.
0
poseidon1
(27.03.17)
Otomatik arabada vites değiştiriken bir şey yapmana gerek yok. Adı üstünde otomatik. Gaza yüklenirsen tam tersine araç sollama yaptığını düşünürek vitesi arttırmaz. Hafifçe yavaşlamak için frene hafifçe basacaksın. Geri manevra yaperken çok dik bir yokuş vb. değilsen gaza basmana gerek yok. Frenden ayağını kaldırdığında rölanti devriyle yürür zaten. Vitesi istersen manuale alıp kendin ayarlayabiliyorsun, bunun sistemi şansızımanına göre değişir.

Son olarak kullandığın arabanın robotize şanzımanlı olduğu düşünüyorum. Gerçek otomatikte arabanın vites değiştirdiğini hissetmediğin için bunları düşünmüyorsun bile.
0
zombi
(27.03.17)
Zombi, suziki Swift araba. Robitize sanzimanli mi bilmiyorum ama babamın arabasında da aynı şeyi yapıyordum ben.
0
🌸fraise
(27.03.17)
Sizinkini bilemiyorım ama birden hızlanmam gerekiyorsa ben gaza sonuna kadar basıp çekip tekrar basıyorum. O zaman üst vitese mi ne geçiyormuş yerinde mi kalıyormuş onu anlamadım ama çalışıyor. Yani aniden kendimi kurtarmam lazım, basılı tutarsam araba tekrar ivmelenmeden önce 2-3 sn kararsız kalıyor. O zaman iki kere basıyorum hemen hızlanıyor. Düze çevirip direksiyondan hızlanmak da bir seçenek ama işime gelmiyor.

Onun dışında vites değiştirmek için bir şey yapmıyorum. Her şeyi kendisi yapıyor. Sadece geri gidilecekse geriye takmak lazım tabi

Yavaşlarken frene hafifçe basacaksınız. Zamanla alışırsınız. Ayağınızı frenden kaldırırsanız yavaş yavaş gidiyor. Park işi öyle. Kavşakta da yavaşlayıp girersiniz.
0
Lim5
(27.03.17)
otomatik arabada şu gaz olayını çözene kadar çok zorlanmıştım.
gazı kökleyince vites değil devir artıyor bende, normal basınca da devir arttıkça ilgili yerde vites de atıyor. her arabada öyledir herhalde.

göbeklerde falan gazı bırakıyorum kendi gidiyor yavaşlayarak. ayak frende bekliyorum durmak için.

gerçi ben düz hiç kullanmadığım için alışkanlık olmuş da olabilir bu tip refleksler. zamanla alışılıyor. ilk kullandığımda balataları 2 bin kmde bitirmiştim.
0
passion rules the game
(27.03.17)
viteste P pozisyonu varsa araba otomatik (=tam otomatik, full otomatik, hep otomatik), P yok ama N pozisyonu varsa yari otomatik (robotize)

tam otomatik araclarda (P pozisyonu var) P disindaki herhangi bir viteste (D ya da R) ayagini frenden cektiginde kendi kendine ilerlemeye baslar.
yari otomatik araclarda (P pozisyonu yok) vites N'de iken (ki bos vites) ya da gaza basmadiginda yolun egimi yonune kayacaksa kayar, kayamiyorsa durur. (hill holder varsa bir sureligine kaymayabilir, arac o durumda senin gaza basmani beklerken senin yerine fren yapiyor oluyor)

bu genel bilgiler sordugun soruyu dogrudan cevaplamiyor ama yukaridaki cevaplari yorumlamana yardim edebilir.
0
disq
(27.03.17)
Siz manuel kullanmasini da bilmiyormussunuz ki.

Gobeklerde ve isiklarda debriyaj he? Virajlar, gobekler debriyajla alinmaz. Aksine uygun devir/vites ile gaza basarak halledilir ki yola daha iyi tutunsun arabada. Isiklarda da debriyaja artik durma noktasina gelince basilir. Vites kuculte kuculte yavaslayip en son frene ve debriyaja basmalisiniz. Hem balatalara gereksiz yuk binmez, hem frenlemeniz daha iyi olur vs vs. Bunlar en temel bilgiler yahu. Ustalik gerektirmez.

Ben artik trafikte gordugum sacmaliklara kizmayacagim ya. En temel seyleri bile bilmeyen insanlar trafige cikiyor.
0
evrenos gazi
(27.03.17)
Evronos, yalnız direksiyon hocalari (1 tane de değil yani) göbekleri debriyaj kullanarak dönersen daha rahat dönersin diye anlattılar ki sahiden öyle. Bu sadece debriyaj kullanarak dön demek değil bu arada. Fren vs de kullanıyorum tabi ki.


Zaten usta şoförum diye bir iddiam yok. Bana öğretilen şekilde kullanıyorum, rahat ediyorum. Şimdiye kadar kimseye zarar vermediğim için de bir sorun göremiyorum.
0
🌸fraise
(27.03.17)
viraj veya göbek dönerken debriyaja gerek yok aslında hatta çok yanlış bir kullanım bu. normalde olması gereken hafifçe gaz vererek aracın hız kaybetmemesini sağlamak.

sanırım direksiyon öğretmenleri işin kolayına kaçıyor.
0
orpheus
(28.03.17)
Yazdigim cevabi okudum da cok agresif gorunuyor. Hic o kafada yazmamistim halbuki. Hatta kizdigim konular hakkinda hitabim size bile degildi :)

Kazasiz belasiz surusler.
0
evrenos gazi
(28.03.17)
Çok rahat oluyor. Yavaşlamak istersen gazı kesiyorsun ya da hafif fren yapıyorsun, hızlanmak istersen gazı köklğyorsun. Viraja girmeden önce gazı kesmek yetiyor gibi hissediyorsan gazı kesiyorsun, hızlı gidiyormuş gibi hissediyorsan frene basıyorsun. Çok net.

Geri geri çıkarken hızı grenle ayarlıyoruz. Debriyajla yaptığımız şeyin aynısını frenle yapınca oluyor. Çünkü arabayı kendi haline bırakınca boşa almış gbi gidiyor zaten. Çalıştırıp ne gaz ne fren yapmazsan ileri viteste ise ileriye yavaş yavaş, geri viteste ise geriye yavaş yavaş gidiyor. Böylece frenle çıkış hızı ayarlanabiliyor.

Otomatikte viteslik hiçbir şey olmuyor, kendi kendine artıp azalıyor bastığın gaza göre. Sol bacak rahat, kafa rahat.
0
aychovsky
(28.03.17)
@disq;

Kardeşim benim arabada hem P var hemde N :) o vakit ne oluyor peki?
0
poseidon1
(28.03.17)
@poseidon1 ha dogru ya tam otomatikte P yaninda N de olabiliyor bende de vardi :) N'yi hic kullanmadigim icin (ne zaman kullaniliyor? araba cekilirken mi?) unutmusum. tam otomatik herhalde sendeki.
0
disq
(29.03.17)
N arabayı kaydırmak, bir sorun olduğunda yerinden itmek falan için kullanılır. Manueldeki BOŞ VİTES'tir.

P ise aracı hareketsiz tutan seçenektir. El freni de çekilerek kombo yapılır.

Arabanızın robotize olup olmadığını sadece arabanızın donanım ve özelliklerinden anlarsınız. Marka modele göre değişir. Ama ekseriyeti söyleyeyim; tam otomatik ya da çift kavrama otomatiklerde PNRDS/ D1-D2-D3 gibi şeyler görürsünüz. Yarı otomatik (robotize) şanzımanlarda A/M ve +/- gibi şeyler görürsünüz.
0
evrenos gazi
(29.03.17)
(7)

-afedersiniz- ayı gibi yemek

bunaldım a dostlar
selamlar,uyuyamıyorum dedim, psikologa gidiyordum zaten o da önerince psikiyatriste gittim, uyku ilacı verdi. iyi geldi mi evet bi nebze. şimdi başka bir problemden bahsedicem. -bunu kullanmaya başladığımdan beri sanırım- arkamdan kovalıyorlarmış gibi yemeğe başladım. krize girmiş gibi yiyorum.buna
selamlar,

uyuyamıyorum dedim, psikologa gidiyordum zaten o da önerince psikiyatriste gittim, uyku ilacı verdi. iyi geldi mi evet bi nebze. şimdi başka bir problemden bahsedicem. -bunu kullanmaya başladığımdan beri sanırım- arkamdan kovalıyorlarmış gibi yemeğe başladım. krize girmiş gibi yiyorum.

buna nasıl dur demeliyim? psikiyatriste kilo aldığımı söyledim, haftalık 1 kilo alıyorum yaklaşık şuan 6 kilo oldu olacak. "perhiz yaparsın" dedi. sorun şu ki yerken mutlu oluyorum, öyle ağzıma tıkarken "allahım ne kadar güzelmiş bunun tadııı" diye diye yiyorum, sonra pişmanlık, sonra ne güzel bu yemek döngüsü yine..

ne yapmalıyım a dostlar?
0
bunaldım a dostlar
(27.03.17)
Valla ne yapacağın çok basit; az yiyeceksin.
0
manuel mandalina
(27.03.17)
O senin psikolog ne rahat adam öyle, perhiz yaparsın nedir? Ben olsam ilacı bırakırdım, ben olsam o ilaca hic baslamazdım hatta:)
0
balpolen
(27.03.17)
Balpolen, onu söyleyen psikolog değil psikiyatrist yalnız. Psikolog ilacı bırak ya da devam et diyemez zaten. Psikolog psikiyatriste yönlendirdiğine göre ilaç kullanması gerekiyor demektir ki iki uzman da öyle uygun bulmuş.

Bu tarz ilaç kullanimlarinda vücudun adaptasyon süreci oluyor. O süreç geçtikten sonra normal iştahınıza dönüyorsunuz. Bu dönemde de bol su içip, yediklerinize dikkat ederek, daha sağlıklı şeyler tuketerek onlem alabilirsiniz. Gidip çikolata yemek yerine kuruyemiş yiyin mesela. Sağlıklı bir yaşam tarzı edinirseniz zaten kendinizi frenlersiniz.
0
fraise
(27.03.17)
@manuel: işte problem orda.
@balpolen, Bırakmak istemiyorum pek, daha önce kafam göre bıraktığım antidepresan oldu sonrası pek iyi olmadı.
@fraise: açıklamanız için teşekkür ederim, kuruyemiş fikri iyiymiş fındık fıstık bir şeyler alıp en azından o aniden artan iştahımı böyle biraz şeyapabilirim gibi.
@divine: tolvon 10mg
0
🌸bunaldım a dostlar
(27.03.17)
Mançize düşmek gibi geldi bana. Mesela kilo aldırmayacak ama tok tutacak şeyler tercih edebilirsin. İlk aklıma gelen yoğurt. Meyve olabilir, özellikle de elma gayet şişiren bir meyve. Yulaf ezmesi olabilir.
0
filipis
(27.03.17)
Yemek yerken anksiyete yaratan düşünceleri aklına getirdiğin an hızlanıyorsun ister istemez. Miktar olayını geç, hızlı yediğin ve sindirim problemi yaşadığın için de kilo alabiliyorsun. Kısacası yediğinden bir şey anlamadığın için kısa zamanda eskisinden çok şey yeme ihtimalin oluyor. Bunu göz ardı etme derim. Yemeğe rahat otur.
0
sticksandstones
(27.03.17)
Kendine başka mutluluk kaynakları bul.
0
arnold schwarzeneger
(27.03.17)
(2)

Yurtdışı oy kullanma

hometusu
1 nisan itibariyle master için yurtdışına çıkıyorum. Vizem ilk aşamada 6 aylık. Giderken havaalanından oy verebiliyor muyum?Thanks in advance sevgili duser'lar.
1 nisan itibariyle master için yurtdışına çıkıyorum. Vizem ilk aşamada 6 aylık. Giderken havaalanından oy verebiliyor muyum?

Thanks in advance sevgili duser'lar.
0
hometusu
(27.03.17)
İkametgah yurtdisindà değilse kullanamazsiniz.
0
fraise
(27.03.17)
yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı olman gerekiyor. Kaydı yurtdışındaki konsoloslukta önceden yaptırman gerekiyordu. Yani kullanamıyorsun.
0
perkele
(27.03.17)
(16)

Evde toz şeker mi kullanıyorsunuz küp şeker mi?

fraise
Annem çaya, kahveye vs eklemek için yıllardır hep esmer toz şeker kullanır. (Hoş ha esmer şeker ha normal şeker zarar açısından bir farkı yokmuş ama kendini avutuyor sanırım). Ben kendi evime de toz şeker almak isteyince her seferinde erkek arkadaşımdan 'toz şeker çaya koyulur mu? Küp şeker alalim'
Annem çaya, kahveye vs eklemek için yıllardır hep esmer toz şeker kullanır. (Hoş ha esmer şeker ha normal şeker zarar açısından bir farkı yokmuş ama kendini avutuyor sanırım). Ben kendi evime de toz şeker almak isteyince her seferinde erkek arkadaşımdan 'toz şeker çaya koyulur mu? Küp şeker alalim' nidaları geliyor. Küp seker alıyoruz. Aklıma takıldı, acaba toz şekerin bu amaçla kullanılmamasinin bir nedeni var mı? Misafirlige gittiğim evlerde de hep küp şeker ikram ediliyor çünkü. Bizim ailede mi gariplik var? Evde bir kere bile küp şeker görmedim. Evet, pazar pazar bunu dert ettim :)

Not: şeker kullanmıyorumu cevap olarak kabul etmiyorum zira kullanmasak bile eve gelen misafire ikram ediyoruz.
0
fraise
(26.03.17)
Küp daha pratik ya. Ama misafirlere genelde toz koyuyorlar. Bana öyle denk geldi ya da.
0
patatesli yumurta
(26.03.17)
biz toz şeker kullanıyoruz. misafire küp şeker veriyoruz.

çünkü küp daha pahalı :)

sağlık açısından ise: esmer > toz > küp
0
dafuq
(26.03.17)
Toz
0
giggs
(26.03.17)
Sanirim eskiden kup seker pahaliydi, bu nedenle toz seker kullaniyorduk (tamamen salliyor olabilirim). Bizim evde de toz seker kullanilirdi, kup seker misafire ikram edilirdi. Oradan kalma aliskanlik oldugundan bizimkiler halen toz seker kullaniyorlar sanirim, son yillarda pek dikkat etmedim.
0
evrim halkasi
(26.03.17)
toz
0
redcat
(26.03.17)
toz şeker kullanıyoruz ama küp şeker de var duruma göre misafirlere küp şeker verdiğimiz oluyor bazen biz de kullanıyoruz.
0
cool pich
(26.03.17)
Misafire toz şeker şöyle sakıncalı, mesela şekeri koydun, şekerden bi kaşık attı çayı karıştırdı, kaşığıyla bi kaşık içti kenara koydu. Sonra bi çay daha getirdin hop o kaşığı tekrar şekere soktu, noldu böylece onun ağzına giren kaşık herkesin ağzına girmiş gibi oldu lol. Ev ahalisi için de geçerli tabii bu, bence küp şeker daha hijyenik.
0
ekaterina
(26.03.17)
eskilerin kafa yapısı; küp şeker daha elit, toz şeker fakir işi düşüncesi. annem de öyle bize toz şeker misafire küp şeker. ayrıca genelde 1 küp şeker 1 çay bardağı çaya fazla geliyor bana toz şeker mis istediğin kadar ayarla hem artık kaşıkla atan falan da kalmadı herkesin evinde şu devirerek dökmeli aletten var. toz daha mantıklı her türlü üstelik küp şekeri küp halinde tutmak için ne kullandıklarını biliyor muyuz(aslında biliyoruz da hatırlayamadım, kötü bir şeydi)? bi torku doğal ürünler kullanıyoruz diye reklam yapmıştı ilk.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.03.17)
Ekaterina, sekerligin içinde ayrı kaşık var canım. Hiç öyle kendi kaşığıni daldıran görmedim.
0
🌸fraise
(26.03.17)
Toz şeker alınırken dökülüyor annem ondan misafire küp şeker verir kimse dökmesin diye :d kendimize de toz şeker çıkarıyor bir çaya bir küp şeker fazla geldiği için.
0
pastörizesüt
(26.03.17)
Ben trde hep kup seker gordum ama yurtdisinda hic kup seker gormedim.

Isvicreliydin sanirim, ailen de oradaysa/orada yasadiysa ondandir o.
0
kuehles blondes
(26.03.17)
misafire küp şeker. neden? çünkü toz şeker kullanırken, şeker kaşığını şeker tabağına sokuyor ve ailecek sinirden kuduruyoruz. çocuk olsa gam yemem de koca koca adamlar, şeker kaşığını çay bardağına sokunca sinirleniyorum.
0
blue eyes white dragon
(26.03.17)
Valla 2 misafirin önünde bir şekerlik varken kaşık diğerinin elinde olunca olabiliyo böyle şeyler ben güvenmiyorum misafire xD
0
ekaterina
(26.03.17)
Evde toz şeker kullanırız. İşyerinde sadece küp kullanılıyor ve ben küp şekerin çayda yaptığı köpükten nefret ediyorum.
Benim de işyerinde cay icmeme nedenim bu.
0
cabiday
(26.03.17)
biz şeker kullanmıyoruz da ikisi de var. duruma göre toz veya küp şeker veriliyor. misafirin samimiyetine göre. toz şekeri de şu çevirip dökülen zımbırtıya koyduk, böylece eliyle ayağıyla girmiyor kimse şekere
0
cekilmis gayfe
(26.03.17)
ikisi de var. misafir gelince çayına atması için küp şeker bulunduruyorum. pasta kek yapmadığım için aylardır toz şeker kullanılmıyor. hatta indirimdeyken lazım olur aldığım bi paket açılmamış haliyle duruyor.
0
dedim ben sana
(26.03.17)
(13)

5 yıllık sevgiliye evlenme teklifi yardımı

Kedilerinefendisi
Klişe bir soru oldu ama şöyle yaratıcı bir şey olsun istiyorum. Değerli fikirlerinize çok ihtiyacım var arkadaşlar. Çok teşekkür ederim.
Klişe bir soru oldu ama şöyle yaratıcı bir şey olsun istiyorum. Değerli fikirlerinize çok ihtiyacım var arkadaşlar. Çok teşekkür ederim.
0
Kedilerinefendisi
(26.03.17)
bundan bes yil sonra evlenme teklifi seklini de duyuru dan bulmustum mu diyeceksin? icinden geldigince sade bir teklifte bulunsan daha iyi buradan aldigin oneriyi uygulayacagina bence.
0
sparkle kiddle
(26.03.17)
Şunu söylemeye geldim; yaratıcı olsun diye çok abartılı bir sürpriz yapmayın bence. Özellikle kalabalık ortamlarda yapılan teklifler baya riskli. Ben mesela sevdiğimiz bir mekanda, sade bir şekilde edilen teklifi; müzikli, havai fişekli yapılan bir teklife tercih ederim. Aynı şekilde evde güzel bir yemek ve müzikle sade bir şekilde de teklif yapilabilir.

Bir arkadaşımız kız arkadaşı helikopterı çok seviyor diye helikopterle şehir turu yaparken teklif etmişti mesela. Sesten hiçbir şey duyulmamış tabii yazmak zorunda kalmış ama kız çok mutluydu. Bunun gibi bir şey de olabilir.
0
fraise
(26.03.17)
freebird5406_2
(26.03.17)
yüzük lazımsa satayım kardeş, yüzüksüz teklif olmaz :)
0
cekilmis gayfe
(26.03.17)
Onunla ilk buluştuğun, ilk görüştüğün yerde olabilir
0
yankee jumping
(26.03.17)
Maddiyattan ziyade maneviyatı öne çıkaran bir teklif yapmanı öneririm. Sizin için özel olan bir şeyi işin içine katabilir ya da o mekanda vs teklif edebilirsin. Size özel olması ve hayatınız boyunca güzel bir anı olarak kalması emin ol gösterişli bir tekliften daha kıymetli.
0
sytemofadownmanyagi
(26.03.17)
freebird +1
sahane!
0
jimicik
(26.03.17)
Teşekkür ederim öneriler için
0
🌸Kedilerinefendisi
(26.03.17)
evlilik teklifi önemli bir şey.
çok romantik ya da duyguların çok yoğun olduğu bir anda, evdeki kanepede otururken de teklif edebilirsin.
önemli olan o anı yakalamak.

gösterişli bir şey yapılacaksa, alabildiğine çılgın olmasını tercih ederdim.

ama sonuçta ikisi de unutulmaz.
yani eğer fikir içine sinmezse, çok zorlama bir şey yapma.
0
blatta hiberna
(26.03.17)
sevgilini çok kıskandım yerinde olmak isterdim ahhhhhhhhhhh ahhh biz hayal kurarız başkaları yaşar.

umarım senin kıymetini bilir evlenince.

neyse bi de öneri vereyim uçakta yapabilirsin havayolu şirketi ayarlıyor. pilot koltuğundan teklif edip yanına gidiyosun pasta ve şampanya ikramı yapılıyor. diğer yolcular da şahit oluyor çok havalı bence bunu denemelisin.
0
sybella
(26.03.17)
teklif ederken başka insanların da şahit olacağı şekilde etmeye çalış çünkü bu çok havalı oluyor ve benim gözlemlediğim kızların hoşuna çok gidiyor başka insanların da teklife şahit olması. kadınlar arası rekabet güdüsünden dolayı. konuunca üf falan derler ama her kızın hoşuna gider ve etrafta itibarları artar kadın olduğum için biliyorum. sevgilinin diğer kızlara hava atabileceği şekilde evlenme teklifi et.

başka insanlar şahit olmayacaksa da videoya al foto çek ne biliyim. kız hava atabilsin yani. facebookta evlenme teklifini paylaşan arkadaşlarım var ve kızlar için başka kızlara hava basabilmek önemli. böyle yap mutlaka naçizane tavsiyem. mutlukular.
0
sybella
(26.03.17)
İkiniz için anlamı olan bi yer seçin
Orda bi müzisyen ayarlayın aniden gelip bi parça çalsın sonra bi çiçekçi kadın gelsin çiçek alın ve yüzüğü çıkarın
0
isimmisimyok
(26.03.17)
östrojen seviyesine dikkat edin. menstrual döngünün 10 ile 15'inci günü içinde yapmaya çalışın teklifi.

alkislarlayasiyorum.com
0
elvan abeyiylegezse
(26.03.17)
(16)

nikah günü ayrılmak

ats
bu kadar filmde dizide nikah günü ayrılan hatta "evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"a hayır diyen insanlar oluyor. cidden bu kadar sık oluyor mu, hatta hiç oluyor mu böyle şeyler? bu durumdaki birini tanıyor musunuz?
bu kadar filmde dizide nikah günü ayrılan hatta "evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"a hayır diyen insanlar oluyor. cidden bu kadar sık oluyor mu, hatta hiç oluyor mu böyle şeyler? bu durumdaki birini tanıyor musunuz?
0
ats
(23.03.17)
Ben olduğunu biliyorum birisi nikahtan 2 gün önce ayrılmıştı, sebep de kızın kına gecesine sizin taraftan kimse gelmese olur mu, ben ailem, arkadaşlarımla eğlenmek istiyorum demesi. Damat kızın, kendi ailesine hiçbir zaman değer vermeyeceğini düşünmüş sabaha kadar uyuyamamış sonra da ayrıldı.

Uzak bir tanıdık da düğün günü ayrılmıştı, kız tarafı normal bir aileyken erkek tarafı çok dindarmış, kızın ailesinin isteği üzerine düğün yapılmış erkek tarafı "düğün bize göre değil bu ne ya .s .s" diyormuş. Gece saat 11'de düğünün bitmesine yakın, damadın amcası bazı kişilerin alkol aldığını görünce sinirlenmiş, daha bu düğün bitmeyecek mi diye bağırıp sahneye sandalye fırlatmış, sonra kavga kıyamet ayrılmışlar öyle işte.
0
ekaterina
(23.03.17)
düğününde ayrilanları biliyorum. genelde anlayişsız taraflardan birisinin maddi konular üzerinde yanlış davranışları sebep oluyor.
0
1adam
(23.03.17)
Ekaterina'nin dediği gibi düğün günü ayrılan bir çift biliyorum ben de. Sebep de benzer. Erkek tarafı aşırı dindar; kızın giydiği gelinlikten, gelen misafirler icinde mini etek giyen kadınların olmasına rahat bir sürü şeye laf etmişler. Kızın babası da zaten gönüllü değilmiş. Düğünün ortasında kiyamet kopmuş. Damat da ailesini hiç uyarmayinca babası kızın kolundan tutup salondan cikarmış. 'Ben kızımı sokakta bulmadım' diye.
0
fraise
(23.03.17)
düğünden sadece 5 saat önce ayrılan bir çift biliyorum. kadın şu an antidepresanlarla yaşıyor. erkek tarafından biri hakaret etmiş sanırım öyle bir şey.
0
muslugubozukhayrat
(23.03.17)
@konusma ben konusuyorum hiçbir şey anlamadım ya. Açıklar mısın, oğlu türkle evlenecekti demişsin sonra kız laz demişsin, kız tarafından birisi böyle oyun mu olur diyorsa sonra kız niye ağlıyor ben kültürümü veremicem diye, kendi tarafından birisi bozmuş zaten :/ anlamadım cidden.
0
ekaterina
(23.03.17)
Benim. 2 sene önce düğün gunu terkettim. Nikah memuruna sormustum cok sık olmuyordur degil mi diye, yoo oluyor demişti.
0
kompisko
(23.03.17)
@kompisko sen neden terk ettin?
0
o ben degilim
(23.03.17)
Benim bir arkadaşım liseden sevgilisi ile evleniyor. Resmi nikah kıyılmış düğünden önce. Düğüne birkaç gün kala adamın kendisini aldattığını öğreniyor. Gelinliği parça parça ediyor, evin eşyalarını dağıtıyor. Güç bela boşanıyor bu arada hala lise mezunu. Sonra ben bari açıktan üniversite okuyayim deyip sınava giriyor, ıstanbulda öğretmenliği kazanıyor. Ben de kendisi ile üniversitede tanıştım.
Şimdi başkası ile evli ama boşandığı adam ona evlenene kadar dahi haber yolluyormuş.
0
cabiday
(23.03.17)
birkaç ay önce arkadaş grubunda konuşuluyordu. ben tanımıyorum ama kız bir çocukla evlenecek, çocuğun ailesi dindar kız onlar kadar dindar değil. düğün günü düğün yapılacak yere gidiyorlar kız gelinliğini giyiyor kayınvalide "kızım bu gelinlik fazla dar değil mi" diyor. kız da orada yüzüğü çıkartıp kadına fırlatıyor ve düğün iptal oluyor. kız hiç pişman değil.

bir başka olay da düğün günü değil öncesinde. erkeğin ailesi dindar, kız da dindar. nişanlarında müzik çaldırıyor kız ve çok ağır makyaj yapıyor süsleniyor. erkeğin ailesi de müzik istemediğini tembihle söylemiş kıza ama kız dinlemiyor. nişan gecesi "bu bizi yok sayıyor, umursamıyor" diye erkeğin ailesi nişanı attırıyor. kız sonra çok üzülüyor ama aile karar değiştirmiyor.
0
pinkpeony
(23.03.17)
Benim daha önce ayrilmam gerekiyordu o gune kadar birikti birikti ve patladım. Neden cok fazla. Aileler birbirine girmedi ama anneler anlasamadi bu da kıza yansidi. Annemden hesap sormaya falan kalktı. Bunun uzerine bitmek bilmeyen kavgalar vs olunca öeehh başlarım böyle aşkın ızdırabına deyip yeter dedim
0
kompisko
(23.03.17)
Uzaktan akrabamiz dugunden bir gun once ayrilmisti. Nedenini tam olarak bilmiyoruz ama kizin annesi cok dominant her seye karisan bir tipti, ailelerin ikisi de cok dindar olmasina ragmen aralarinda anlasmazlik olmus, erkek tarafi isi bozmus.
0
saçdemeti
(23.03.17)
Ailelerin tanışma yemeğinde çıkan kavga nedeni ile ayrılan biliyorum.
0
Son Müzakereci
(23.03.17)
dügünden üc gün önce damadın ben emin degilim dedigi bir olayi biliyorum. uzaktan akrabalar atlayip gelmisler, herkes dügün telasinda, son ayarlamalar yapiliyorken iptal edildi nikah ve dügün.
0
thewizardofearthsea
(23.03.17)
var öyle bir tanıdıgım bır hafta once ayrılan.
bir de evlendikten bir gun sonra pisman olan var 3 ay sonra bosanıp gerı geldı. sorular karısık bır suruydu
0
hopp
(23.03.17)
Çırağan sarayında yapılacak düğün iptal edildi, kişi başı 1000 tl den 1000 kişilik önceden ödenen bu düğünün davetiyelerini erkek tarafı 250₺ den eşe dosta "çırağanda akşam yemeği" diyerek satmaya çalıştılar.
0
sekerse tehlike
(24.03.17)
Bir arkadasim, -ben kizin arkadasiyim- gelinlik bakmaya gidiliyor, cocugun annesinin istedigi gelinlik alinmadi diye erkek tarafi nisani atti. Kiz bir yila yakin cok kotu gunler gecirdi. Simdi baskasiyla evli, cocugu var. bence onun icin cok daha hayirlisi oldu. Erkek tarafinin da ayrilasi varmis ya da baya bildigin psikopatmis dedim ben de.
0
kassiopeia
(24.03.17)
(18)

Kargoyla gelen üründe çatlak çıktı

fraise
Vivense'den bir ürün sipariş vermiştik; az önce kurmak için açtık, hem altı hem üstü çatlak çıktı. Ürünü kurmak için kitapçık da koymamışlar. Şimdi ben yarın arasam 'kargo geldiğinde kontrol etmeniz gerekirdi' derler mi? Yoksa değişim yaparlar mı? Bunu söyleyen olursa 'siz Türkiye'de yaşamıyor musun
Vivense'den bir ürün sipariş vermiştik; az önce kurmak için açtık, hem altı hem üstü çatlak çıktı. Ürünü kurmak için kitapçık da koymamışlar. Şimdi ben yarın arasam 'kargo geldiğinde kontrol etmeniz gerekirdi' derler mi? Yoksa değişim yaparlar mı? Bunu söyleyen olursa 'siz Türkiye'de yaşamıyor musunuz?' diye telefonla carlamaya başlarım diye korkuyorum. Kargo sirketine 'durun ben bir bakayım' desem beklemezler ki küçük bir şey degil. Kocaman paket.

Daha önce böyle bir durum yaşayan oldu mu? Ucuz bir şey de değil. Degistirmezlerse içime oturur. Teşekkür ederi şimdiden herkese.
0
fraise
(22.03.17)
satış sözleşmesini okursan konuyla ilgili bir şeyler bulursun.
0
dreadplayer
(22.03.17)
Okudum, 'kargoda hasar tespiti yaptırınız teslim alırken' diyor. O yüzden bu duyuruyu açtım. Tamamn yaptıralım ama kocaman kutu, kargo şirketleri de beklemeden gidiyor. Adamin önünü mu keseyim gitme diye.
0
🌸fraise
(22.03.17)
hiçbir kargo şirketi beklemez paketin açılmasını. yurtdışında da öyle bir şeye denk gelmedim. gerçi genelde karşılıklı güven esası vardır böyle durumlarda. amazon bu konuda aşmıştır mesela. hemen değiştirirler.

ama tr'de prosedür nasıl işler, firma çamura yatar mı (sanmıyorum yatacaklarını) bilemiyorum.
0
burya
(22.03.17)
kargo hasar tutanağı oluşturman için teslim tutanağına imza atmaman lazımdı.
0
dreadplayer
(22.03.17)
Tamam da anlatamıyorum galiba. Adamlar zaten beklemeden gidiyor. Neye imza atmayayım? Benim sorunum bu. Yoksa biliyorum neyin ne olduğunu.
0
🌸fraise
(22.03.17)
şunu demek istedim yarın mahkemeye versen hukuki bir dayanağın yok. istersen tüketici haklarına başvur.
0
dreadplayer
(22.03.17)
İyi de daha konuşmadım zaten. Pratikte ne yapıyorlar diye bu duyuruyu açtım.
0
🌸fraise
(22.03.17)
Kargo geldiğinde kontrol etmeniz gerekirdi derler ve haklıdırlar da. Değiştirip değiştirmemeleri insaflarına kalmış.
0
devilred
(22.03.17)
Zannedilenin aksine kargolar ürün paketinde harsa yoksa tutanak tutmak istemezler, çünkü o ürünün nerede kırıldığı belirsizdir sonuçta, belki de kargoya verilmeden önce kırıktı, bu durumda kargo neden karşılasın ki sağlam kutunun içinden çıkan kırık ürünü.

Aklı başında insanlarsa yüksek ihtimal değiştirirler.
0
atom karincanin torunu
(22.03.17)
Internetten mi almistiniz? (Vivense nedir bilmiyorum)
Oyle olunca 14 gun cayma hakki var zaten. Ayrica kargo geldigginde bile kontrol etmis olsaydiniz o an gormeyebilirdiniz, arayin, soyleyin, gerekirse cemkirin.
0
kuehles blondes
(22.03.17)
pratikte onların insiyatifine kalmış. kargo geldiğinde açıp bakmanız lazım çünkü. ben 15 dakka beklettiğimi bilirim, abi işim var diyolar, kardeşim sıkıntı çıksa sen mi ödeyeceksin, nasıl ispatlıcam ben diyorum, off poff diye diye bekliyolar. mecbur bekleyecekler, imza karşılığında alıyorum çünkü.
0
trajikomix
(22.03.17)
Değişim yapmayı reddederlerse hiç vakit kaybetmeden ürünün değerine göre hakem heyeti ya da tüketici mahkemesine başvurunuzu yapın.

Hakkınız yok, kontrol etseydiniz de ne demek? Orada kontrol ettiniz varsayalım demonte bir mobilyayı, kurduğunuzda da bir kusur farkettiniz. Bu gibi bir ayıpta ne yapacak müşteri? Yok öyle kontrol etseydin deyip çekilmek.

Şu anda hatırlamıyorum tam detaylarını ancak özellikle mesafeli satışlarda 14 gün "koşulsuz" cayma hakkınız var. Ayrıca ilgili kanuna göre (6502 s.k.) bir mali almanızın üzerinden 6 ay geçmeden farkedilen kusur, mal alındığında da varmış kabul edilir. Yani her şey sizden yana. Bunun bilincinde olarak firma ile temasa geçerseniz yokuşa süremezler diye düşünüyorum.
0
md11
(23.03.17)
Ayrıca mümkünse telefonunuza bir ses kayıt uygulaması yükleyin ve görüşmenin kayıt altında olduğunu, yasal süreçte ihtiyaç duyulması halinde kullanacağınızı bildirerek konuşmaya başlayın firma yetkilisi ile.

Görüşmelerin tarih ve saatlerini, kiminle görüştüğünuzu ve ne söylendigini not alın. Baktınız yokuşa sürüyorlar, hiç zaman kaybetmeden bir ihtarname çekin, yine cevap vermezlerse elinizdeki bu deliller ile kazanmanız çok kolay olur.
0
md11
(23.03.17)
Hepsiburada'dan bir firmadan tv ünitesi aldım, içinden çıkan kurulum kağıdında "montajda oluşabilecek hasarlarda parça tedariki sağlıyoruz" yazıyor. Büyük firmalar hiç sorun etmez bunu. Sıkıntıya düşmeyin, tatlı dille çözün.
0
conrad moricand
(23.03.17)
Aradım; çatlak yerlerin resmini çekip mail atmamı istediler. Böyle durumlarda değişim yapılıyormuş çünkü muti'nin dediği gibi kargo paketinde aşınma yoksa genelde tutanak tutmak istemiyorlarmis. Firma da müşteri memnuniyeti adına değişim yapıyormuş belirli bir süre içinde şikayetlerde.
0
🌸fraise
(23.03.17)
şu kargoyu alırken ürünü kontrol et, etmediysen suçlusun geyiğini çok seviyorum ben ya. dikiş makinası aldım internetten ama arızalı çıktı. napayım, kargocuya "kardeş sen bir kenarda otur ben bir paça kıvırıp, ürünü kontrol edip öyle imza atacağım" mı diyeyim?

eğer ürünü internetten aldıysan her türlü cayma hakkın var. değişim konusunda yardımcı olmazlarsa cayma hakkınızı kullanabilirsiniz.
0
ofelia
(23.03.17)
paketleyip geri gönder. bir de mail yaz. dandik firma değilse geri alırlar.
0
pinkpeony
(23.03.17)
Sonucu da yazayım bari; değerlendirme sonucunda üzgün olduklarına dair bir maille birlikte parça numaralarını istemişler. Tekrar mail ile bildirdim. 9 gün içinde imal edilip parçalar gonderilecekmis.
0
🌸fraise
(23.03.17)
(3)

Spotify Aile

jamiro
Arkadaşlar ile Spotify aile yapacağız herkesin hali hazırda hesabı var. Adreslerin aynı olması gerekiyor diye bir olay var fakat herkes başka şehirde... Nasıl yapıyoruz bunu fikir verecek olan var mı?Spotify da adresleri nereye giriyoruz?
Arkadaşlar ile Spotify aile yapacağız herkesin hali hazırda hesabı var. Adreslerin aynı olması gerekiyor diye bir olay var fakat herkes başka şehirde...

Nasıl yapıyoruz bunu fikir verecek olan var mı?

Spotify da adresleri nereye giriyoruz?
0
jamiro
(22.03.17)
Bir kişi aile üyeliği alacak herkesi ekleyecek. Herkesi eklemek için herkese attığı linke tıklayan kişi aile üyeliğine girmeden evvel adres yazacak. Herkesin aynı adresi yazması önemli diyorlar aynı adresi yazıp hesabı free ye düşen de var farklı adres yazıp devam eden de şans işi gibi bir şey yapmışlar galiba.
0
gozu acik sevisen yahudi
(22.03.17)
Şimdi parayı bölüşeceğimiz için kimsenin mağdur olmaması çok önemli. Para alışverişi işin içine girince mağduriyet yaşanmaması adına kesin bir yöntem yok mu acaba?
0
🌸jamiro
(22.03.17)
Benim kardeşim İsviçre'de; ben ,erkek arkadaşım ve başka bir arkadaşım İstanbul'dayız. Ben kardeşim adına bir mail açıp Türkiye'deymis gibi ekledim. 1 senedir kullanıyor boyle. Yani yeni hesap açıp herkes İstanbul'daymis gibi gösterebilirsiniz.
0
fraise
(22.03.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.