Giriş
(4)

Diş çürümesinin hızı nelerle bağlantılı?

northern eagle
dişlerim çok sağlıksız. bir tane tam çürük var (dişçiye gideceğim) ve bugün diğer başka bir üst dişimde de kararma farkettim. Genel olarak diş çürümesi neleri yeyip yememekle ile ilişkili oluyor? Şu an pandemiden ötürü biraz çekimserim dişçiye gitme konusunda ama dişçiye gidinceye kadar veya dişçide
dişlerim çok sağlıksız. bir tane tam çürük var (dişçiye gideceğim) ve bugün diğer başka bir üst dişimde de kararma farkettim. Genel olarak diş çürümesi neleri yeyip yememekle ile ilişkili oluyor?
Şu an pandemiden ötürü biraz çekimserim dişçiye gitme konusunda ama dişçiye gidinceye kadar veya dişçiden sonra bu çürüme sürecini nasıl yavaşlatırım?
0
northern eagle
(14.09.20)
Diş fırçalayarak. Yemek yediğiniz zaman dişinizde kalan yemek artıkları bakteriler tarafından yenir/öğütülür bunun sonucunda asidik sıvılar meydana gelir. dişi çürüten budur. bakteriler de şekeri ziyadesi ile sevdiğinden şeker yemek dişleri çürütmenizi tetikler. ama şeker yedikten sonra dişleriniz iyi fırçalarsanız şeker artığı kalmazsa pek bir şey olmaz. ama takdir edersiniz ki her bir şey yedikten sonra dişlerimizi fırçalamıyoruz.

Dişinizi iyi fırçalamanız gerekir. diş ipi ve arayüz fırçası kullanmanız dişinizi korumada önemlidir. hatta ileri seviyeye taşıyarak ağız duşu kullanabilirsiniz.

www.hepsiburada.com

Genel olarak diş çürümesi yedikten sonra diş fırçalamamak ile ilişkili oluyor. Diş fırçalayacak durumda değilseniz en kötü ağzınızı suyla çalkalayın yemek artıkları kalmasın. Günde 3 kereye gerek yok. Bir kere fırçalayın ama iyi fırçalayın.
0
fezagezgini_4
(14.09.20)
turkiye'deki discim eski toprakti, artik emekli oldu 70'i gecti. 20 sene once yaptigi kaplamayi yurtdisinda goren disciler bana nerde yaptirdigimi falan sorup fotograf cekiyorlar, cok iyiymis. Neyse, ozetle isi iyi yapan bir elemandi.

Cocuklutan beri dislere ozen gosteririm ama curumeyi ben de onleyemiyorum, benim disler iceriden curuyor resmen, disardan ufak bir leke oluyor bir aciyorlar cogu gitmis, defalarca oldu. Benim disci bu olaya genetik derdi, ne kadar fircalarsan fircala babanin disleri ne zaman curuduyse seninkide onu takip edecek diyordu, siralamasina kadar.

Bir de 100 yasini gorursen 3. set dis cikacak o yuzden fazla kafaya takma da diyordu, ben de pesini biraktim 100u bekliyorum :D
0
cooperr
(14.09.20)
Şeker çok etkiliyor. Bir de diş fırçası tek başına yeterli olmayabiliyor, diş ipi şart. İlk kullanımdan sonra anlıyorsunuz aslında diş ipinin ne kadar elzem olduğunu.
0
voyager 1
(14.09.20)
Istersen on numara bakim yap: firca + dis ipi + arayuz vs... bazen de genetik!
0
invictae
(14.09.20)
(10)

İşyerinde Kaos

plutongezegendegilmi
20 kişilik bir yazılım şirketiyiz. Startup'ız. Kendimi bir kaosun ortasında buldum, nasıl handle edeceğimden emin değilim, sizin fikrinizi alayım dedim.Şimdi kod yazıp direkt canlıya gönderiyoruz, arada test-staging vs. bir kontrol mekanizması yok. Dolayısıyla canlı servis sık sık patlıyor. Her gün
20 kişilik bir yazılım şirketiyiz. Startup'ız. Kendimi bir kaosun ortasında buldum, nasıl handle edeceğimden emin değilim, sizin fikrinizi alayım dedim.

Şimdi kod yazıp direkt canlıya gönderiyoruz, arada test-staging vs. bir kontrol mekanizması yok. Dolayısıyla canlı servis sık sık patlıyor. Her gün 15-30 dk down time yaşıyoruz. CTO'nun bir konfigürasyon hatası sonucu sunucuyu 2 günlüğüne patlatmışlığı var, düzeltene kadar 1 hafta geçmişti falan.

Cuma günü de ben bir deploy yaptım, hemen ardından başka bir işe daldığım için kontrol etmeyi unuttum. Site patlamış, 5 dk sonra CTO bana yazdı, 5 dk'da düzelttim, toplamda bir 10 dk down olmuş servis. Ama benim şanssızlığım, o esnada CEO'muz potansiyel bir müşteriye demo yapıyormuş. Demo esnasında ürünün çalışmaması sorun. Bu yüzden müşteriyi kaybettiler mi bilmiyorum, ama olabilir.

Olay şu ki, ben daha önce 5-6 kere falan staging kuralım, test ortamı olsun, müşteriye demo yapılırken stabil başka bir ortam kullanılsın (ki bu ortamları da ben kurucam) diye teklif yapmıştım. "Gerek yok" diyip geçmişti CTO.

CEO ile konuştum, aramız iyi. Ama CTO bana kafayı taktı. 5 kere falan "niye kontrol etmiyorsun" diye darladı. En sonuncuyu ekibin önünde yaptı. Müşteriyi kaybetmek sıkıntı, adamın gergin olmasını da anlıyorum, o yüzden "evet, haklısın, tamam" falan diyip geçtim.

Ama asıl düşündüğüm şey şu, böyle bir durum için gerekli önlemleri ben teklif ettiğim halde kabul etmeyen kendisi. CEO'ya "demo yapmadan önce haber ver, deploy yapmayalım, nolur nolmaz" demiştim, o da demodan önce haber vermedi. Üstelik benim canlı ortamı 5 dk sonra kontrol etmem ile 5 dk önce kontrol etmem arasındaki tek fark o 5 dakika. Günlük down süremizin zaten çok altında. Yani 10 dakika demoda sorun oluyorsa 5 dakika da olabilir ve benim bunun için yapabileceğim bir şey yok.

Üstelik gönderdiğim kodda da hata yokmuş. Yani internetten gelen veri üzerinde bir takım işler yapıyorum, elimdeki test datası ile düzgün çalışıyordu, ama şanssızlık, deploy yaptığım anda internetten gelen data benim test ettiğimin (ve ortalama datanın) 1000 katı falan büyüklüğünde, sunucu o yükü kaldırmamış. Böyle bir durum olursa diye sunucuları büyütelim diye daha önceden de teklif yapmıştım, o da kabul edilmemişti.

Bende de hata var, kabul ediyorum. Ama insanım, hata yaparım. "Bundan sonra hata yapmayacağım" diye söz de veremem, yaparım çünkü, o an dalgınlığıma gelir, garantisini veremiyorum. Bence doğru ve profesyonel olan şey, insan hatalarını engelleyebilecek sistemleri kurmak.

Sorum şu: CTO beni tekrar darlarsa ne yapayım? Anlayış gösterip 5 kere "tamam abi" demek bence fazlasıyla yeterli. Oturup "kardeş bak ben sana demiştim, dinlemedin, o yüzden şimdi beni darlama" diyeyim mi? Yoksa tamam diyip geçeyim mi?

Bizim şirkette çatır çutur eleman kovuluyor. Şahsen kovulacağımı sanmıyorum, ama böyle bir şanssızlık yüzünden kovacaksa da kovsun, o da onun ayıbı olur. Ama olay şu, şirket zaten bi 6 aya falan batacak bence, çünkü satış/product ekibi çok kötü. Ben de batana kadar bekleyeyim, sonrasında da uzun bir tatil yaparım falan diye plan yapıyordum. Şu an kovulursam yeni iş aramıycam, ama planlarım bozulmuş olacak.
0
plutongezegendegilmi
(14.09.20)
toxic çalışma ortamı, koşarak uzaklaş. qa veya test ortamı olmayan yazılımın patlaması normal, bunun sorumlusu senin patronundur.
0
nahtoderfahrung
(14.09.20)
ahahah benim eski şirket gibi, inceldiği yerden kopsun bence, "kardeş bak ben sana demiştim, dinlemedin, o yüzden şimdi beni darlama" diyin gitsin.
0
mrtkp1234
(14.09.20)
@nahtoderfahrung valla işler iyi giderken güzeldi ortam ama stres altında manyamaya başladılar. Test/QA yok ve sık sık patlıyor, bundan da genel olarak kimse şikayetçi değil, teknik bir tercih bu. Zaten "niye patladı" da diyemiyor açık açık, onun yerine "niye erken kontrol etmedin" diyor.
0
🌸plutongezegendegilmi
(14.09.20)
bunun önüne geçmek için biz yetki nesneleri diye bir şey kullanıyoruz, test sistemi qa sistemi ve canlı sistemi verileri tamamen farklı bizde, testten geçti, qa'den geçti ve canlıda patlayabilir veri farkından dolayı bu yüzden yazılan kodun live olarak kapatılması ve eski koda geçmesi veya o özelliğin sistemi patlatmak yerine devredışı bırakıldığı bir parametre ile işin üstesinden gelebiliyoruz. alt yapınız imkan veriyorsa böyle bir şey deneyebilirsiniz. bizde canlının patlaması demek büyük olay hele seri üretim yapılan bir fabrikada üretim modülünün durması demek kriz çıkarır. kritik modüllerde ekstra temkinli davranıyoruz.

ama bu ortam toksik çalışma ortamı hiç iyi bir şey çıkmaz bundan bence ilk fırsatla ilerle.
0
nahtoderfahrung
(14.09.20)
20 kişilik firmada bir de ceo pozisyonu mu var?

Biz Ceo'yu rüyamızda görürsek adamı görmüşlüğüm var diyoruz.
0
ihanet kac kisilik
(14.09.20)
20 kisilik sirkette CEO, CTO, CFO lar birbirini kovaliyor. Startup'i kartvizit icin acmislar herhalde, garip..

Madem batacagini dusunuyorsun ve sonrasinda bir sure sure tatil yapacam diyorsun gittigi yere kadar salla basi al maasi diyorum.
0
cooperr
(14.09.20)
@ihanet, cooper: CEO genel müdür demek. Yani tek kişilik şirket bile olsan CEO oluyorsun. Bir de sorumluluk bölüşümü açısından ünvanları baştan belirlemek faydalı. Gerçi hazır küçük şirketken herkesin her kararı verebilmesi bence daha iyi ama, yatırımcıya falan şu bundan sorumlu, bu bundan sorumlu demek gerekiyor herhalde.

@nahtoderfahrung, zaten k8 kullanıyoruz, yani auto rollback implement etmek 2 günlük bile iş değil. Ama kritik bir uygulama değiliz diye buna vakit harcamak istemiyorlar. Overall'da doğru bir karar olabilir ama o zaman bana ekşime.

Neyse, bugün olaysız geçti. Bi daha gelirse patlıycam. Kovulursam buradan haber ederim slkdfjgsdjg.
0
🌸plutongezegendegilmi
(14.09.20)
Şirket patlayana kadar he de geç, iş için de kendini darlama.
0
arnold schwarzeneger
(14.09.20)
@plutongezegendegilmi

valla 20 kisilik sirketim olsa ben CEO diye kart bastirmaktan tassak konusu olur sagda solda diye cekinirim, ama sen normal goruyorsan birsey diyemem. :)
0
cooperr
(14.09.20)
yönetemezsin

startup böyle az kaynakla çok iş eşittir gerginlik.
0
orpheus
(15.09.20)
(7)

Lambayı kapat Ali- lambayı kapatsana Ali farkını aciklarmisiniz

shrocco
"Lambayı kapat Ali" dediğiniz zaman direkt bir emir cümlesi."Lambayı kapatsana Ali" dediğiniz zaman yani direkt Emir gibi gelmiyor insana daha yumuşak gibi geliyor. Buradaki farkı açıklayabilecek arkadaşlar var mıdır.
"Lambayı kapat Ali" dediğiniz zaman direkt bir emir cümlesi.
"Lambayı kapatsana Ali" dediğiniz zaman yani direkt Emir gibi gelmiyor insana daha yumuşak gibi geliyor. Buradaki farkı açıklayabilecek arkadaşlar var mıdır.
0
shrocco
(13.09.20)
“Kapatsana” diyince “kapat sana zahmet” olarak algılıyorlar.
0
sekerse tehlike
(13.09.20)
Se sa dilek şart kipiyle söylemiş oluyoruz
0
freebird5406_2
(13.09.20)
Bence ikisi de emir cümlesi ve aynı kabalıkta. Hatta kapatsana diyince, hala ne duruyorsun anlamı da çıkıyor. Lambayı kapatır mısın Ali'yi tercih etmek lazım.
0
PhoenixRising
(13.09.20)
İkisi de emir cümlesi ve kaba
Ancak 2. Cümle aynı zamanda sinirle söylenmiş bir cümledir. 1. Cümleye göre daha kaba.
0
otopsicocugu
(13.09.20)
Kapatsana = kapatsan keşke gibi algılıyorum ben, hafif de isyan var gibi.
0
mor.inek
(13.09.20)
kapatsana soyleyis tarzina gore kapat bir zahmet anlami da icerir kapat ulan anlami da.
0
cooperr
(13.09.20)
Maalesef edebi kurallara göre bir cevap gelmedi . Ses tonundan bahsediyor herkes.
0
🌸shrocco
(16.09.20)
(6)

rayban dışında wayfarer onerisi

m orak
selamlar, rayban fiyatları çok uçtuğu için başka Bi marka önerisi rica edeceğim, gözlerime zarar vermeden hangi markadan alırsam memnun olurum?
selamlar, rayban fiyatları çok uçtuğu için başka Bi marka önerisi rica edeceğim, gözlerime zarar vermeden hangi markadan alırsam memnun olurum?
0
m orak
(13.09.20)
Fossil
0
catch the arrow
(13.09.20)
Swing yerliydi ve oldukça uygundu fiyatları. Wayfarer tarzı modelleri de vardı. Uv ve polarize modelleri. Bir tanesini epeydir kullanıyorum ay götüm dedirtecek bir durum yaşamadık henüz.
0
hedep
(13.09.20)
o kadar da pahalı değil: www.hepsiburada.com

ben birkaç yıl önce almıştım burdan (polarize modelini). orijinal.
0
himmet dayi
(13.09.20)
persol, hastasiyim
0
cooperr
(13.09.20)
@himmet dayı bunun orijinal olması mümkün değil sanırım, Bi yerde 700 e satılırken burada 220 liraya satılması şüpheli durum.
@cooperr uygun fiyat demiştim ama sağol yine de öneri için:)
0
🌸m orak
(13.09.20)
Wayfarer çok eski bir model olduğu için uzun süredir depolarında falan vardır diye düşünüyorum. Ben de alırken şüphe ile almıştım ama orijinal olduğuna eminim.
0
himmet dayi
(13.09.20)
(2)

Florya mekan tavsiyesi (gece, alkollü)

buzdan adam
Merhaba. Florya'da, romantik amaçlı olmayan, alkollü, yabancı arkadaşlarımla akşam yemeği yiyebileceğimiz, tercihen güzel manzaralı mekan tavsiyesi olan varsa yazabilirse çok müteşekkir olurum. Fiyat skalası fark etmez.Şimdiden teşekkürler ))
Merhaba. Florya'da, romantik amaçlı olmayan, alkollü, yabancı arkadaşlarımla akşam yemeği yiyebileceğimiz, tercihen güzel manzaralı mekan tavsiyesi olan varsa yazabilirse çok müteşekkir olurum. Fiyat skalası fark etmez.

Şimdiden teşekkürler ))
0
buzdan adam
(13.09.20)
manzara cok onemli degilse, yesilkoy'de dilim pizza var, ortam iyidir, alkol var.
0
cooperr
(13.09.20)
Fiyat farketmiyorsa net Beyti. Manzara çok mühimse Kaşıbeyaz Akvaryum.
0
dur cemil yapma
(13.09.20)
(13)

sürüş esnasındaki yol gürültüsü

panamera
Selamlar, arabamı 2.5 yıldır kullanıyorum. gürültü seviyesinden memnundum ama son zamanlarda sürüş esnasında yol gürültüsü arttı gibi hissediyorum. Yarın servise gideceğim. Sök tak yapmadan bir şeyler yapabileceklerini söylediler. Galiba kapı lastiklerine bir şeyler yapılacak. Faydası olur mu? Buna
Selamlar, arabamı 2.5 yıldır kullanıyorum. gürültü seviyesinden memnundum ama son zamanlarda sürüş esnasında yol gürültüsü arttı gibi hissediyorum. Yarın servise gideceğim. Sök tak yapmadan bir şeyler yapabileceklerini söylediler. Galiba kapı lastiklerine bir şeyler yapılacak. Faydası olur mu? Buna benzer bir tecrübe yaşayan var mı?
İyi günler dilerim.
0
panamera
(11.09.20)
kapıları sert kapatıyor musunuz? (bkz: #112204995) ne kadar doğru bilmiyorum.

link bozuk mesajı üzerine edit: eksisozluk.com
0
inheritance
(11.09.20)
yok hocam, gayet hassasım bu konuda.
0
🌸panamera
(11.09.20)
Lastikler zamanla sertlesmis olabilir.
0
crown
(11.09.20)
rüzgar sesi mi yol gürültüsü mü?

1) arabanın lastiklerinde, havalarında problem olabilir.
2) lastik balanslarını kontrol etmekte fayda var.

kapıdaki lastikler de eskidiyse daha çok rüzgar sesini alırlar, vuuuu şeklinde olur ve çoğunlukla yüksek hızda gösterir kendisini.
0
reanarchy
(11.09.20)
bana rüzgar sesi gibi geliyor. yüksek hızda daha fazla hissediyorum.
0
🌸panamera
(11.09.20)
marka model ne?
0
walter white kilikli
(11.09.20)
hocam 5.20i
0
🌸panamera
(11.09.20)
bmw'lerde öyle malesef. kapı içlerine ve fitillerine silikon sprey ya da bant çekiyorlar.

lastikler de ömrünü yitiriyor olabilir.
0
false pretension
(11.09.20)
lastikler +1
sertleşmiştir muhakkak
0
orient blue
(11.09.20)
lastik kardeşim değiştiriver.
0
jamswety
(11.09.20)
Evet evet, olur boyle seyler Zamanla, normal. Lastik/fitilden kaynakli buyuk ihtimal.
0
invictae
(11.09.20)
lastik + 1

Bazi lastikler bitmeye yakin inanilmaz ugultu yapmaya basliyor. Eger lastiklerin yeni ise o zaman rulmanlar olabilir, rulmanlar da bitince ses yapar yakin zamanda basima geldi.
0
cooperr
(11.09.20)
sebeplerini yazayim tecrubeyle sabittir:

lastikler %50
cam fitilleri kapi fitilleri %10

kalan kisim normaldir. %100 e ulasacagim derseniz %40 ses yalitimi ama onermem cunku eksperde sok tak gorunecek.
0
baldan kaymak
(11.09.20)
(34)

mutat kelimesini bilir misiniz ve kabaca yaşınız? hukukçu musunuz?

mobildeyim
merhaba. mutat kelimesini bilir misiniz? sanırım tahminen cümle içinde görsem falan değil ama. net bir şekilde bilir misiniz?bir de yaşınız kaç? bilip bilmemeniz buna göre anlam kazanacak. tam yaşınız da şart değil. 20-30 falan dilim de verebilirsiniz. yaşınızı söylemeyi istemiyorsanız söylemeyin am
merhaba. mutat kelimesini bilir misiniz? sanırım tahminen cümle içinde görsem falan değil ama. net bir şekilde bilir misiniz?

bir de yaşınız kaç? bilip bilmemeniz buna göre anlam kazanacak. tam yaşınız da şart değil. 20-30 falan dilim de verebilirsiniz. yaşınızı söylemeyi istemiyorsanız söylemeyin ama söylerseniz daha da iyi olur.

edit: HUKUKÇU MUSUNUZ? bunu da ilave edin lütfen. evet? hayır?
0
mobildeyim
(11.09.20)
33, bilmiyordum
0
lcha
(11.09.20)
32, bilmiyorum.
0
reanarchy
(11.09.20)
e,39, bilmiyordum
0
selam
(11.09.20)
27, bilmiyorum
0
aynenbencede
(11.09.20)
30+ Biliyorum
0
microfiction
(11.09.20)
biliyorum 40+
0
kaptan memo
(11.09.20)
38, biliyorum
0
efx
(11.09.20)
35 Bilmiyordum
0
cleric
(11.09.20)
26, bilmiyordum.
0
Amaranta ursula
(11.09.20)
Biliyorum, 28.

Edit: hatta çok şaşırdım. Bilinmeyebileceğini hiç düşünmemiştim.
Mühendisim.
0
kaptan maydanoz
(11.09.20)
biliyorum 40+
0
naksidil
(11.09.20)
biliyorum ama hiç kullanmadım. 39
0
etna
(11.09.20)
bilmiyordum 38
0
euteamo
(11.09.20)
23, bilmiyordum.
0
ruhen hastayim ben
(11.09.20)
33, bilmiyorum.
0
pati
(11.09.20)
34 bilmiyordum ilk kez duydum.
0
in vino veritas
(11.09.20)
24 yaşındayım, tarih mezunuyum ve bu kelimeyi hiç duymadım. Osmanlıca derslerinde falan duyduysam da unutmuşum.
0
stronzo
(11.09.20)
Biliyorum 30.
Üniversitede öğrendim.
0
megalomaniac
(11.09.20)
35 yaşındayım, 14-15 yıldır biliyorum. avukatım ve biz "mutat değil mutad" olarak öğrendik, şimdi baktım tdkda mutat olarak yazılmış.
hukuk okumadan, mutat-mutad nedir bilecek kimseye rastlamadım.
0
de jure
(11.09.20)
bilmiyordum, yaş 25.

Hatta görünce u’yu kısa okudum.

@de jure
Türkçede sözcükler d ile bitmediği için en yakın sessel karşılığı olan t’ye dönüştürülüyor.
0
cum dederit dilectis suis somnum
(11.09.20)
Biliyorum 35
0
dilemma of subscribtionability
(11.09.20)
32, biliyorum.

de jure +1. Hukuk okuyan herkesin bu kelimeyi bildiğini varsayabilirsiniz.
0
wish i could find a way to disappear
(11.09.20)
28, biliyorum
0
kestane gürgen palamut
(11.09.20)
28, bilmiyordum.
0
plutongezegendegilmi
(11.09.20)
Mutant biliyorum, mutat bilmiyorum. 20-33
0
1837837
(11.09.20)
biliyorum, kullanmışlığım var. 27
0
aquarium
(11.09.20)
27, biliyorum.

tanpınar sık kullanıyor.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.09.20)
25, biliyorum, hukukçu

mutad mesken şeklinde çok defalar kullandık
0
vedatchilipeppers
(11.09.20)
25, mutat kelimesi alışılmış anlamına gelmektedir. mutat mesken gibi. her zamanki, alışılmış olarak mesken edinilen yer anlamında kullanılır. hukukçuyum.
0
principlei
(11.09.20)
35, kelimeyi biliyorum (tanıyorum) ama anlamını bilmiyordum.
0
nimberjack
(11.09.20)
40+
"bilindik" demektir diye düşünüyordum. tdk'da alışılmış diye yazıyor. hayatımda hiç kullanmadım. hukukçu değilim.
0
panamera
(11.09.20)
Biliyorum, yaş 35,öğretmenim. Mütemadiyen kelimesinden aklına gelsin bundan sonra.
0
antihero
(11.09.20)
37, bilmiyorum. hukukcu degilim
universiteyi tr'de okumadim.
0
cooperr
(11.09.20)
27 biliyorum.

Babam latince, osmanlıca, farsca, arapca kelimeleri ve etimolojiyi çok sever. Zamanında para karşılığında sorardı. Ordan sanırım.

Hukukcu degilim.
0
jazzabel
(11.09.20)
(10)

Touareg alınır mı

sipsiyah
200-300 bin km de, 100 120 bin tl civarındalar, bi tane 2.5 - 3.0 tdi alsam, 2004 2006 arası, motor turbo revizyon derken bi 50 bin de harcasam üstüne, sıfırlasam binsem kafam rahat mantıklı mı? alınır mı? hakkaten o kadar sorunlu arabalar mı?
200-300 bin km de, 100 120 bin tl civarındalar, bi tane 2.5 - 3.0 tdi alsam, 2004 2006 arası, motor turbo revizyon derken bi 50 bin de harcasam üstüne, sıfırlasam binsem kafam rahat mantıklı mı? alınır mı? hakkaten o kadar sorunlu arabalar mı?
0
sipsiyah
(10.09.20)
alınmaz. çok yaşlı, çok kullanılmış araba muhakkak sıkıntı çıkarır, yolda bırakır.

ha müthiş bakımlı bir araç bulursunuz, sahibi gözü gibi bakmıştır vs. o zaman alınabilir ama onu bulmak da, özellikle de o fiyatlara zor.
0
avianthem
(10.09.20)
bi kişi de şuna hayalperest bi cevap versin ya, alınır abi olur abi desin bi kişi desin alıcam bak hadi
0
🌸sipsiyah
(10.09.20)
o zamanlar böyle sahibinden com vs youtube yok. kendimiz oto dergileri alır bi dünya para öder araçları takip ederdik tıpkı eskiden dvd kiraladığımız gibi. emek emek asjdhbsajd
hatırlıyorum mercedes bmw porsche ve vw i kapıştırıyorlar her anlamda. hız fiyat malzeme kalitesi. hah ulan anlatırken dergiyi hatırladım dergi de tuning turkiye dergisi idi galiba. bu yarışmanın kazananı touareg oluyordu. ama motoru 3.0 tdı v6 motor gibi bir şeydi.
al başkanım temizini al namın yürüsün.
0
turbo sadık
(10.09.20)
turbo sadık -----> adamsın
0
🌸sipsiyah
(10.09.20)
Bir arkadaş kafayı takmış patronunun eski cls 350sini alacak. Patron dağ taş gezmiş arabanın.hakkını vermiş yenileyecek. Dedim ki, böyle arabalar bize göre değil. Bir masraf çıkarır 3 aylık toplam maaşın gider. Gel orta karar bir araç alalım sana rahatça bin. Heves etmiş dinlemedi. 17bin.avroya aldı aracı. Daha bir kaç ay geçmeden bir elektronik arızası verdi, beyin değişmiş 3bin €. Akabinde bir kaç arıza daha. 2bin de öyle harcadı. Satarken 15bin dedi deama 14bin zor verdiler.
Ben düşük modelli mercedese binmem renault megane alırım ama km si az modeli yüksek olur. Masrafa girmem. Sonrası tercih meselesidir. Her ne alırsan hayırlı olsun kazasız binersin inşallah.
0
manimani
(10.09.20)
Tercih meselesi. Bakarım diyorsanız, uğraşırım diyorsanız alınır. Yok b sınıfı, c sınıfı araç gibi bineyim diyorsanız alınmaz. Bakımdan bakıma gidecekseniz servise çok masraf açar. Her motorun değişmesi gereken kronik parçaları, "düzenli kontrol edilmesi gereken" hassas noktaları vardır. Bunlara dikkat edilirse her araç alınır. sıfır megane almak yerine 2003 model c200 benim için bir adım öndedir mesela.
0
herodetanirlar
(10.09.20)
ben almam he ben sevdim aldım dersen sana kim ne diyebilir. hoşuna gidiyorsa al. sıkıntısı olmayan araba mı var? he ben garanticiyim diyorsan toyota honda al memur gibi gez. ama yolda kral olcam ben bunı sıkıntısını çekcem dersen al.
0
mikahakkinen
(11.09.20)
3.0 motor baya bir vergisi çıkar, kasko fiyatlarını da araştır derim.

bir dönem herkes koşa koşa 3500-5000 motorlu cherokee jeepler alıyordu. bi anda vergiler zıplayınca araçların değeri şahin doğan fiyatına indi.

bir de şunu izle derim:
www.youtube.com
0
orpheus
(11.09.20)
i$ motorla bitmiyor, elektrik aksami da sikintili araclar bunlar. Bir de havali suspansiyon falan varsa iyice sikinti zaten.

Illa alacam hastasiyim diyorsan 04-06 arasindan uzak dur, bari faceliftli versiyonu al, bir ara niyet etmistim, 2007 ve sonrasi nispeten daha az sikinti cikartiyor diyorlardi. 2009 v8'e bakmistim zamaninda, ok gibi gidiyordu valla karada olum yok gibi hissediyorsun. ama baktim frenleri yenilemek bile $2500 civari tutuyor, tirstim ihaleye girmedim.

alacagin arac vw logolu cayenne, su anda sifirini almaya kalksan milyonluk arac, o yuzden 50bin tl ile yirtamazsin. 50bin + her sene mutlaka 10-15 gibi dusunmek lazim.
0
cooperr
(11.09.20)
Dert sahibi olursun.
0
roket adam
(11.09.20)
(9)

sizce türkiye'de mühendislik ne açıdan almanya'dan geri?

bohr atom modeli
türkiye'de mühendisliğin şu probemleri vardır ve bunlar böyle olsaydı almanya gibi olurduk diyebileceğiniz şeyler nelerdir?
türkiye'de mühendisliğin şu probemleri vardır ve bunlar böyle olsaydı almanya gibi olurduk diyebileceğiniz şeyler nelerdir?
0
bohr atom modeli
(10.09.20)
bence eğitim.

türkiyede zehir gibi insanlar var. ya yurtdışına gitmek zorunda kalıyor ya da türkiyede iyi eğitim verecek imkan sağlayacak okul bir elin parmaklarını geçmeyeceği için potansiyel işlenemiyor.

almanların bırakın teknik üniversiteyi Fachhochschulesi bizim ülkenin mühendislik fakültelerinin çoğunu cebinden çıkartır bana göre.
0
AlsterWasser
(10.09.20)
Almanya iyisiyle kötüsüyle ikinci dünya savaşını yaşadı sanki ondan
0
freebird5406_2
(10.09.20)
bence eğitim konusunu biraz abartıyorsunuz. ben almanya'da yüksek lisans yapıyorum ve eğitimde biraz fark olmasına rağmen öyle vay be ne almanya'ymış demedim hiç, ki bulunduğum üniversitenin sıralamasına türkiye'de yaklaşan okul yok. bunun temel neden olabileceğini düşünmüyorum.

türkiye'de de kocaeli üniversitesinden mezunum bu arada. öyle itü odtü falan da değil.
0
🌸bohr atom modeli
(10.09.20)
Muhendislik olarak bir eksiklik yok, hatta bilgi fazlaligi bile var(yan konularda cok fazla ders veriliyor turkiyede)

Zihniyet, disiplin ve onemlisi imkan sorunu var.
0
c1b2k3
(10.09.20)
Bu konuda kitap yazılır. Mühendislikten önce eğitim açısından değerlendirmek gerekiyor. İçten yanmalı motoru bulan Nikolaus Otto bir Alman. Dizel motorunu bulan Rudolf Diesel bir Alman. Bu insanların bunları başarmasında temel etken eğitim. Onların yaşadığı dönemde Osmanlı Devleti'nde dağılmamak için çözümler aranıyordu. Halkın büyük çoğunluğu okuma yazma bilmiyordu. Bu sorun Türkiye'den başlamıyor, Osmanlı Devleti'nden başlıyor. Bizim geri kalma sebebimiz şimdiden çok daha eskilere gidiyor.
0
dissendium
(10.09.20)
Yurtdisi ile karsilastirinca gordugum sikintilar, butun meslek kollarini kapsayacak sekilde bence sadece muhendislik icin gecerli degil:

1- ezbere, hiza dayali sistem, sindirerek ogretme cok arka planda. Ezbere dayali sistem zaten yaraticiligin icine ediyor.
2- Moda diye bolum okuma. Bizim zamanimizda endustri muhendisligi cok populerdi, sonra gida one cikti. Simdi durum ne bimiyorum.
3- Universite mezunu olman yeter, ne okudugun pek onemli degil kafasi.
4- Biran once mezun olmaya calisma, 30 yasindan sonra "artik yaslandin" kafasi.
5- Insanlarin kafasinin icindekilere degil dis gorunusune gereginden fazla onem verilmesi.
6- Adam kayirma, artik bariz olarak yapilan torpil.
7- Yabanci dil eksikligi, okullarin yabanci dil ogretememesi. Buna cogu yabanci dil egitimi veren ozel okullar da dahil.
8 - Beyin gocu, yetismis kaliteli adamlarin bir sekilde ulkeden ayrilmasi ve cogunlukla emekli olana kadar geri donmemesi.

VS
0
cooperr
(10.09.20)
Ar-Ge cok kisitli olmasi
0
kuehles blondes
(10.09.20)
hoca kalitesi üc aşagi bes yukari ayni bence (tabii bunu söylerken bozok, adiyaman ya da burdur mühendislik bölümlerini kastetmiyorum, gerci yurtdisi doktorali zehir gibi hocalar da cikabiliyor taşrada), asıl sebebi egitime yapilan yatirim. yani hoca süper ama lab yok, ortak calisacak arge şirketi yok, bir cihaz almaya kalksa üniversite para vermiyor. yök'ün bütcesi ile diyanet'in bütcesini karsilastirin, yök'ün bütcesi ile ivy league ya da munih teknik bütcelerini karsilastirin.

su da bir google ile buldugum bir yazi, okumanizi tavsiye ederim.

t24.com.tr
0
proteus
(10.09.20)
Tamamen yapilabilecek seylerdeki imkan kisitliligi, yonetim kadrolarinin vizyonsuzlugu/butcesizligi.

Cok kaliteli muhendisler var ama muhendislerin rahatca calisabilecekleri arge sirketleri, buyuk uretim tesisleri vs cok kisitli. Butceler kisitli, tesvikler yok. Yonetim kadrolari kar etme pesinde, bu sebeple hersey garantici. Risk almak buyuk tehlike, risk alanlarin arkasinda duran yok. Ortalama bir muhendis mezun olduktan sonra ortalama bir yerde ise girip calisiyor, iyi sandigimiz yerler bile dunya geneline gore gayet ortalama kaliyor, boylece yetenekleri de ilgili yerlerin sunabildiklerine gore gelisiyor. Olay sadece egitim degil, esas gelisim egitimden sonra gercek hayatta uretim yaparken oluyor, burda tikaniyoruz.
0
taurina
(11.09.20)
(44)

Neden intihar etmiyorsunuz?

fragile lady
Ve yaşamaya devam etmeyi seçiyorsunuz?
Ve yaşamaya devam etmeyi seçiyorsunuz?
0
fragile lady
(09.09.20)
iyi böyle
0
dafuq
(09.09.20)
Neden sordun bunu?
Felsefi açıdan mi?
Mantık mı?
Yoksa hayatınızda neler güzel diye mi? Yoksa intihar etmeyi düşünüyorsun da etmemek için destek mi arıyorsun?

Yaşamak, durum. Kötü olsa bile umut ve ihtimalleri görmek demektir. Daha iyi olacak inancı devam etmeye sebeptir.
Olmaması bırakmaya yeter değildir.
0
kisa
(09.09.20)
aklima gelmiyor.
0
Leonardo~Da~Vinci
(09.09.20)
ölüm kesin bir şey, yaşam öyle değil, 1 yılım aynı geçse de 1 gün beni sevindirecek bir şey olabiliyor. öbür dünyaya da inanmayınca intihar etmek hiç mantıklı gelmiyor.
0
gaza gelen
(09.09.20)
yaşamak her şeye rağmen güzel +1
daha çok güzel günler göreceğim.
ilave: daha çok güzel yerler göreceğim, çok güzel şeyler yiyeceğim
0
pati
(09.09.20)
olum cozum degil, mucadele degerli.
0
cooperr
(09.09.20)
bişeylerin değişeceği umudu :=)
0
cum dederit dilectis suis somnum
(09.09.20)
şuan ailem dışında kimseye yük olmuyorum(aileme de az, öyle şımarık biri değilim). durumlar gittikçe kötüleşiyor, suriyeli gibi olmaya çok az kalmış gibi hissediyorum. o durumda, hayatta kalmak için ordan oraya koşturup rahat nefes için tırnaklarımla kazıma noktasına gelmeden intihar etmiş olurum. zaten şu sıralar bile ara ara bu düşünce gidip geliyor. dur bakalım :D
0
MtKrt
(09.09.20)
Belki her şey en azından bazı şeyler iyiye gider diye.
0
GoodMorningTeacher
(09.09.20)
sekiz sene önce denedim. olmadı.

sonra tedavi falan oldum ve gerçekten çok daha iyi hissetmeye başladım. şu an mutlu musun dersen çok ciddi anksiyete & gelecek kaygısı yaşıyorum falan ama geriye dönüp baktığımda "ulan ölsem o sekiz yılı hiç yaşamayacaktım, abooov" diyorum ister istemez.

her şeye rağmen "yaşanabilir" geliyor bana.

bi de eskiden aşırı kırılgandım... üzülmekten, zayıf görünmekten, bir şeyleri yanlış yapmaktan inanılmaz korkuyor ve çekiniyordum. şimdi kimsenin umursamadığı vasat bir oç olduğumun farkındayım. o yüzden daha iyi hissediyorum. cool değil miyim? param mı yok? birisi "salağa bak" deyip güldü mü? varsın gülsün, ne olacak ki diyorum.

bence bazı şeyler hiç gitmiyor. gitse bile sürekli olarak savaşman gerekiyor. kendi adıma konuşacak olursam ben artık "tamam lan öyle olsun, savaş mı istiyorsun kamon" kafasındayım.

korktuğum hemen her şeyi yaşadım. bakıyorum... ölmedim. hala burdayım. aşağı yukarı aynı insanım. o yüzden diyorum ki herhalde gerçekten hiçbi şey için değmiyo, bi şekilde değişiyosun ya da atlatıyosun zaman içinde.

yazdıklarımdan da anlamış olabileceğin üzere derin bir iç sıkıntım, bir iç savaşım falan yok - ben sadece kendimi salak hissediyorum, o yüzden hayata tutunmak o kadar zor olmuyor. içinden çıkılmayacak sıkıntılar, ciddi anlamda depresyon vs. hissediyorsan psikolojik destek almanı tavsiye ederim. ben inanılmaz faydasını görmüştüm.
0
der meister
(09.09.20)
merak ediyorum.
0
ateistanbul
(09.09.20)
çünkü otlu peynir diye bir gerçek var.
0
turbo sadık
(09.09.20)
sevdigim seyler, sevmedigim seylerden fazla.
0
ateistanbul
(09.09.20)
sen neden etmiyorsun?
0
ateistanbul
(09.09.20)
Annem, babam ve kardeşim üzülür.
0
peki madem
(09.09.20)
Ailem üzülür.

En güne yeni umutla bakıyorum.

Sevmeyi ve yemek yemeyi çok seviyorum.

İnançlı bir insanım.
0
Hallegadola
(09.09.20)
Çünkü yeteri kadar zenginim
0
zaire elcisi
(09.09.20)
alfred
(09.09.20)
Tatmadığım zevkler var. Yaşamayı istediğim yerler var. Hayat her şeye rağmen güzel değil yani, sürünüyorum bildiğin.
0
ryhmer
(09.09.20)
bir sürü kitap aldım onları okumam lazım.
0
clones
(09.09.20)
Her şey zamanında güzel. Birkaç senem kaldı.
0
Giovanni Pipitto
(09.09.20)
Henüz o noktaya gelmedim. Uzak değilim ama günü kurtarıyoruz diyelim.
0
loverdose
(09.09.20)
yasamayi seviyorum daha yapmayi istedigim seyler var. kesin olacagini bildigim bir sey icin herhangi bir caba gostermeme gerek olmadigini dusunuyorum. bebegimi bekliyorum bi de hevesle :)
0
in vino veritas
(09.09.20)
Ailem üzülür, öbür dünyada yaradana da hesap veremem. Birde üstteki arkadaşın yazdığı gibi ölüm çok kesin bir son, yaşarken mutlu olduğum anlar oluyor.
0
Topalordek
(09.09.20)
Cesaretim yok o yuzden
0
Kittie
(09.09.20)
niye devam etmeyelim
0
fezagezgini_4
(09.09.20)
O dusunce hep var. En buyuk sebep oteki dunya inancim olmasi. Kesinlikle oteki dunya ve ceza/odul kavrami olmasa oglum dahil kimse kalmak icin neden olamaz.
0
SevdaliBulut
(09.09.20)
E çünkü yemiyo. Bazen senaryoyu kuruyorum, köy evindeki tüfeği dayamışım ağzıma. Parmağım tetikte. O soğuk demiri ağzıma koyduğum düşüncesi bile ürpertiyor beni.

Ölme düşüncesi çok cezbedici, yok olma fikrine uzun zamandır sıcak bakıyorum. Ama yemiyor işte o hamleyi yapmak. Demek ki daha vakti değil diyorum, korkarak intihar edilmez zira. Vakti geldiğinde edeceğim sanırım.
0
Bruce
(09.09.20)
gelecek güzel günleri bekliyorum
0
purrp
(10.09.20)
Oğlumun büyüdugunu görmek istiyorum.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(10.09.20)
ben niye intihar ediyorum pardon da?

etrafımdakiler malsa suç benim mi? değil. e o zaman onlara çektir git diyorum (en son küfürlü yorum yaptığımda duyuru sildiği için mecbur çektir git yazdım şalkdjajdasd)

dahası, ben de çocukluğumdan beri çok sık intiharı düşünmüşümdür, ama kaşınıyorum sanırım daha da zorunu yaşayacağım diye. niyeyse zoru deneyip "challenge accepted!" deme bağımlılığım var XD kaçmayı çok sevsem de kaçmamayı daha çok seviyorum sanırım. bir arkadaşın da yazdığı gibi, savaş mı istiyorsun kamooon!

ha, intihar edene ve etmek isteyene de saygı duyarım, bireysel bir eylem sonuçta. ama yine de herkes hayatın ve dünyanın suyunu çıkarırken ben niye çıkarmıyorum ki? diye düşünerek, etmiyorum. (ha bazen eve geldiğimde aşırı yorgunluktan "keşke ölsem......." dediğim oluyor ama kalkıp savaşmaya devam ediyorum. insan böyle bir varlık işte.)
0
pasp
(10.09.20)
güzel günler göreceğim umuduna sahip olduğum için. ve bu ölene kadar sürecek.
0
Tochinoshin
(10.09.20)
daha güzel kız pardon öhöm öhöm sevdiğim işi yapmak için yaşıyorum. bir sonraki leveli merak ediyorum.
0
lata
(10.09.20)
yarını merak ediyorum, yemek yemeyi seviyorum, 25 yaşımdayım daha seks yapmadım (erkeğim) :) onu merak ediyorum, ayrıca ölünce bilincimiz yitecek hiçbir şey kalmayacak bence zamanı gelince ölmek daha iyi :) bu kötü veya iyi Bi şekilde olacak ama maalesef son böyle, imkanım olsa sonsuza kadar yaşayıp uzayda neler var görmeyi çok isterim.
0
m orak
(10.09.20)
Hobilerim, hoşlandığım şeyler var. Bir de ailem. Bunlar yeterli.
0
aristarkos
(10.09.20)
Nefes almak çok güzel.
0
kanlakarisikyagmur
(10.09.20)
cok guzel kizlar var. sirf bunun icin yuruyus yapiyorum uahsduahsda
0
baldur2
(10.09.20)
İnancıma aykırı.
0
Amaranta ursula
(10.09.20)
yaşamak çok güzel. iyi ki yaşıyorum. çok mutluyum. ölmemi gerektirecek hiçbir sebebim yok.
metrobüste giderken bile dans etme isteği geliyor içime. bağırarak şarkı söylemek istiyorum.
sanırım ben nil karaibrahimgil'im.
0
matilda
(10.09.20)
1- sağlıklı isen yaşamda mutlu olabileceğin şeyler buluyorsun. ancak belli miktarda para da önemli tabi ki ve türk halkı gittikçe fakirleşiyor.

2- intihar etmeye çalışıp da bunu başaramayan ve sakat kalan veya acı çekerek ölen insanlar var. dolayısı ile ciddi bir karar ve kötü sonuçları olası.

3- annen baban hayatta ise onlar için acımasızlık olur.
0
s0phiesw0rld
(10.09.20)
Eger cozumu olmayan bir aci ve keder kaynagim olsaydi (Son evrede kanser vs) iyice emin olduktan sonra direk yapardim.

Su anda sevdigim insanlarla cok guzel iliskilerim, dunyaya katkida bulundugum bir isim, eglendigim hobilerim var. Can sikici seyler oluyor mu oluyor ama toplamda intihara gidecek bir durum yok.

Not: Cocuk bir yasama amaci degildir. Hayatinizi karartmayin.
0
cleric
(10.09.20)
dinamik olmayı, hayattaki devinimleri seviyorum.
0
muslugubozukhayrat
(10.09.20)
Ev kredisi var
Telefon Kredisi var
bi iş yaptım oradan alacağım var

Ondan etmiyorum ben
0
paramolacak
(10.09.20)
En son bunu düşündüğümde; ulan madem intihar edecek kadar kaybedecek bir şey bulamıyorum, giderim dünyanın öbür ucuna, ordan diğerine, ordan diğerine, biraz oralarda takılırım, nasılsa kaybedecek bir şeyim yok, geberirsem orda geberirim diye düşünmüştüm.
İlerde bu seviyeye geldiğimde intihar etmek yerine böyle bir maceraya atılırım sanırım.
0
kismisolungac
(10.09.20)
(9)

apple'ın yapıp da diğerlerinin yapamadığı şey

tabudeviren
az önce şunu okudum: https://seyler.eksisozluk.com/applein-yapip-da-digerlerinin-yapamadigi-sey-nedir"bir sorun olduğunda alıyorsun randevunu, gidiyorsun apple store'a, testler anında yapılıyor, sorun sana anlatılıyor ve apple kaynaklı bir sorunsa anında değişimi yapılıyor, onarılacaksa 3 gün içeris
az önce şunu okudum: seyler.eksisozluk.com

"bir sorun olduğunda alıyorsun randevunu, gidiyorsun apple store'a, testler anında yapılıyor, sorun sana anlatılıyor ve apple kaynaklı bir sorunsa anında değişimi yapılıyor, onarılacaksa 3 gün içerisinde teslim ediliyor. üstelik en ufak bir sorun için bile gidebilirsin ve bunu dünyanın her yerinde yapabilirsin. başka marka elektronik bir üründe sorun yaşadığında ürün değiştirmeyi bırak, sorun tespiti ve onarımı en az 1 ay. üstelik resmen sürünüyorsun derdini anlatırken. apple ürünlerinin kalitesi apayrı bir konu, oldukça severek kullansam da asla yerine başka bir ürün geçemez demem ama müşterisine verdiği hizmet eşsiz."

yurtdışından alınıp türkiye'ye getirilen cihazlar için de geçerli mi bu?

dünyanın her yerinde yapabilirsin yazmış, ama dünyanın her yerinde, orada alınan cihazlar için mi, yoksa yurtdışından gelenler farklı bir prosedüre tabi tutuluyor mu, merak ettim.
0
tabudeviren
(09.09.20)
amerika çıkışlı iphonelarımıza apple türkiye bakmadı. bakmıyorlarmış.

tr'de bazı şeyler hikaye.
0
ozdek
(09.09.20)
alakası yok yukarıdaki yorumla gerçek hayatın.

apple extra bir ücret ile normal piyasa standartlarından daha üst segment bir çok ürün sundu. ipod, iphone, macbook.

verdiğin 2 kat paraya da daha kaliteli hizmet aldığın bir gerçek tabi. iyi ürün, iyi pazarlama, yüksek ciroyu getirdi ve ardından bu da kalitede stabilizasyon olarak geri döndü.

ama artık apple sadece bir marka. bir çok firma üst segmente mülteri bulamayız derken bugün monster bile 50kTL'lik laptop satabiliyor.
0
duyurukullanıcısı
(09.09.20)
Yurtdışından gelen cihazlar içinde geçerli.

Özdek in dediğinde kısmi doğruluk var.cihazların kodları var.bu kodlar öenmli.cihaz amerika için üretilmiş ve bunu alıp gelmişsen burası diyor ki ben bunu açıp yanlışlıkla zarar verirsem bunu eski haline getiremem.benim iphone 8 plus yanlış hatırlamıyorsam a1897.bu koda türkiyede bakım hizmeti veriyor.ama bunun 1898 veya 1864 olanına bakamıyorlar.

Mutlaka hatalı olanlar vardır ama ben şimdiye kadar kendi düşürüp kırmalarım dışında servise başvurmadım.aldığında sorunsuz çok uzun süre kullanabiliyorsun.
0
duptıs
(09.09.20)
eksisozluk.com

Apple'in olayi bence genius bar. Turkiye'de durum ne bilmiyorum ama kuzey amerika'da ben boyle bir servis hicbir markadan almadim, araba servisleri dahil.
0
cooperr
(09.09.20)
yurtdışı cihazlar için geçerli değil artık, geçtiğimiz sene telefonlar için zoraki kurallar koydurmuşlar.

apple genius bar yurtdışı telefonlara bakmıyor, geçen hafta iphone telefonumun batarya probleminden dolayı randevu aldım. Gittiğimde yurtdışı cihazlara yasak nedeniyle bakamadıklarını söylediler, cihazımın bataryasını garanti değil parayla onarım yaptıracaktım.

Yetkili servis merkezlerine yolluyorlar, yetkili serviste bin dereden su getiriyor bakmamak için, öncelikle cihazın faturası olmalı ve bu fatura adınıza olmalı, btk kayıtlı olmalı gibi ilginç kuralları var.
0
Northern Mariner
(09.09.20)
2016'da yazılmış bir entry. O dönem için geçerli bir ibare. Ama söylendiği gibi ABD'den alınan bazı modelleri, donanımsal farklılık olduğu için Türkiye'de tamire almıyorlardı. Şimdi durum Northern Mariner'in anlattığı gibi olabilir. Onu bilmiyorum.

Ama Apple'ı Apple yapan zaten bu uluslararası garanti değil. Lokal satış sonrası hizmet payı, uluslararasına göre çok daha büyük. Muhtemelen Avrupa Birliği ülkeleri içinde de böyle bir kısıtlama yok. Yani bizim ülkemiz gibi üçüncü dünya ülkeleri dışında Apple'ın satış sonrası hizmeti gerçekten efsane.

Ben de ABD'de yaşanan bir olayı anlatayım. Arkadaşım 5S almıştı. Home tuşuna basarken kolay kolay fark edilemeyecek bir çıt sesi geliyordu. 1 hafta sonra Apple Store'a gitti ve 5-10 dakika içinde yedeklemenin geri yüklendiği sıfır cihazı verdiler. Tek bir itiraz yok, "tamir edelim 1 hafta sonra gelin" yok.
0
himmet dayi
(09.09.20)
Konuyu sadece cep telefonu teknik desteği olarak da okumlamamak lazım. Apple’ın birçok ürünü ve hizmeti var.

Sadece ürün ve hizmetleri değil OS çekirdeği ve OS geliştirme altyapısıyla Macbook ve iPhone benim için hep vazgeçilmez ve alternatifi olmayan ürünler olmuştur. Android veya Microsoft’la kıyaslayamıyorum bile.

Apple’ın tasarım ve kullanıcı deneyimi parametreleri de var.

Android ve Windows’ların MacOS’lerinkiyle kıyaslanamayacak kadar güvenlik zaafı var.

Apple Store hizmetleri ayrıca güven veriyor. Bir sorunla karşılaştığınız zaman karşınızda muhatap bulabiliyorsunuz. Uygulama platformu Google Play Store gibi bir Çin kerhanesi değil. İndirdiğiniz basit bir yemek uygulamasının haberini olarak ya da olmayarak telefonunuzun aklınıza gelebilecek her özelliğine ve dosyasına ulaşması gibi psikopatça talepleri olamıyor. Satın alma süreçleri düzgün işliyor. Satın alıp beğenmediğiniz bir uygulamayı iade edip paranızı alabiliyorsunuz.

Apple’ı Apple yapan şey vizyonu.

Fanboy değilim. Belki de öyleyimdir bilmiyorum ama Android işletim sistemi kullanan bir telefon 37700 megapiksel dahi foto çekse umrumda olmaz.

5 senedir iPhone 7 kullanıyorum. Kontrollü eskitme falan kabul edildi ama ben 5. senede sadece batarya değiştim ve canavar gibi kullanıyorum hala.
0
pass
(09.09.20)
Abd’de apple 6’yı pil değişimi için apple store’a götürdük. Aldılar baktılar, pil değişecek 50 dolar gibi bir fiyat verdiler. Tamam dedik 2 saat sonra almak üzere telefonu verdik. 2 saat sonra döndüğümüzde telefonu bize verdiler ve daha önce 3. Bir tarafa pil değişimi yaptırıldığını farkettikleri için pil değişimi yapmadıklarını söylediler. Para ödemedik ama 2 saat mesafedeki evimize gittiğimizde farkettik ki telefonun kamerası ve hoparlörü çalışmıyor. Aradık durumu anlattık dediler ki telefonu kargolayın ve şu hesaba 320 dolar yatırın. Sorun bizden kaynaklanmışsa pranızı iade edeceğiz. Bu arada telefonun 0 fiyatı 200 dolar civarı. Tabii ki parayı yatırmadık ve yeni telefon aldık.
Bu da böyle bir anımdır.
0
but that was just a dream
(09.09.20)
Amerika cihazlarını bilmiyorum ama ben dubai'den getirdiğim cihaz için yetkili serviste tamirat, değişim yaptırdım. Türkiye'den aldığım macbookum da garantisi bitmiş olmasına rağmen 2 kere yetkili serviste yine parça değişimi gördü ücretsiz olarak. Yani evet genel olarak ben servis hizmetinden çok memnunum. Buradaki tek nüans, eskiden apple store direkt kendi bakıyordu yurtdışı cihazlara, artık yetkili servislere yönlendiriyor. Yetkili servis de apple'ın servisi yine, ücretsiz orijinal parçayla halleniyorlar. Hatta apple storeda olduğu gibi sıra da beklemiyorsun, o bakımdan iyi.
0
roket adam
(09.09.20)
(8)

Arabada yakıt tüketimi

banusa
Anladığım kadarıyla 90-110 km hızla optimum yakıt tüketimi oluyor. Peki daha hızlı gidince nolur? Cidden kayda değer bir şekilde oynuyor mu tüketim miktarı?
Anladığım kadarıyla 90-110 km hızla optimum yakıt tüketimi oluyor. Peki daha hızlı gidince nolur? Cidden kayda değer bir şekilde oynuyor mu tüketim miktarı?
0
banusa
(08.09.20)
oynar tabi. aslında araba en yüksek vites ve en düşük devir ikilisinde en az yakıtı yakar. bu da manuel 5 vitesli bir arabada 70 km hıza denk gelir.

devir 2000 ile devir 3000 çok fark eder tabii.
0
jelly bear
(08.09.20)
Ne kadar oyar ama mesela? Atıyorum düşük devir yüksek viteste 100 km'de 5 lt yakıt tüketen bir araç yüksek devirde 10 lt mi yakmaya başlar?
0
🌸banusa
(08.09.20)
90 ile 120 arasında %20-30 gibi fark eder.

ne kadar oynar sorusu tamamen aracın motor verimiyle, vites oranlarıyla alakalı.
ekonomi odaklı dizel motorda %10 fark ederse spor kullanıma göre tasarlanmış benzinli yüksek devirli kısa vites oranlı araçta %30 fark edebilir. genelde çoğu araç için yakıt databaselerinde bu bilgi var.
0
orpheus
(08.09.20)
Vay be %20-30, az da değilmiş..
0
🌸banusa
(08.09.20)
size bir ornek vereyim.
jaguar xe 100 km ortalama 4.2 lt yakiyor 210-220 km/h civarinda 100km'de 18-19 lt'lerde cirit atiyor
0
turbo sadık
(08.09.20)
1.2 motorlu araca sahibim.
80-90 ile giderken 100km'de ortalama 3.5 litre
90-100 ile giderken 100km'de 4 litre
110-120 ile giderken 100km'de 7-8 litre
130 üstünde 100km'de ortalama 12-13 litre yakıyor.

yani evet baya oynuyor. 140-150 ile giderek tek depoda gittiğim yolu 80-90'la gitsem muhtemelen gidip gelmeye yeter benzin.(bu veri 1.2 atmosferik motorlu bir araç için geçerli)
0
trajikomix
(08.09.20)
Optimum 90, camlar ve klima kapali. Ustune ciktikca, cami acinca, klimayi acinca artiyor.

Gecenlerde bir arac kiraladim, aracin icinde neyi calistirinca ne kadar benzine etki ettigine dair bir bilgi veriyordu yol bilgisayari. Mesela arka cam resistansini aciyorsun 0.2L fark ediyor ortalama haha. Klima direk 1.0L falan ekliyor.
0
cooperr
(09.09.20)
Aracın motor gücüne ve teknolojisine göre değişiyor aslında. Misal 1.2 motor benzinli manuel 75hp bir araçta 80km/sa hızda 5lt/100km yakıt tüketimi oluyordu. 100km/sa hıza çıktığımda devir 3bini görüyordu ve yakıt tüketimim 6.5lt civarı oluyordu.

Daha yeni teknolojili benzinli 1.0 motor 100hp bir araç ise 100km/sa hızla giderken yaklaşık 2000devirde 5lt yakıt harcıyor. 120 ile giderken ise yaklaşık 2500 devirde 6lt harcıyor.

Bir örnek de dizel 170hp'lik bir araç için vereyim. 2.0lt motor hacmi olan bu araç 120km hızda ve yaklaşık 2000 devirde 5lt yakıt tüketebiliyor.

Klimanın etkisi ise çok değişkendir. Ama 50km üstü hızlarda cam açmaktan daha kârlıdır. Benim kendi kullanımıma göre 100km'de 1lt etkisi var diyebilirim. Ama hava sıcaklığı, klimanın performansı, sizin hangi düzeyde çalıştırdığınıza göre değişir.
0
the coon
(09.09.20)
(8)

Araba almak Almanyada

samiabi19
almanyada yasiyorum, seneye araba almak istiyorum. Biraz yeni bir araba olmasini arzu ediyorum. Bu güne kadar kuladim arabalar heo 10-12 yasindaydi 5000-9000 euro arasiydi örnek verim audi a6 3.0 TDI A6, bmw 530d. Artik biktim böyle arabalardan. Motorlari hic sikinti yapmiyor km yüksek olsa bile. Am
almanyada yasiyorum, seneye araba almak istiyorum. Biraz yeni bir araba olmasini arzu ediyorum. Bu güne kadar kuladim arabalar heo 10-12 yasindaydi 5000-9000 euro arasiydi örnek verim audi a6 3.0 TDI A6, bmw 530d. Artik biktim böyle arabalardan. Motorlari hic sikinti yapmiyor km yüksek olsa bile. Ama gerki kalan parcalar 10-12 yil ve 200.000-300.000 km de alo diyor.
Kafam rahat olsun istiyorum esim de özeniyor yeni model arac binmeye, sizce en mantikli nasil olur, bu tarz imkan lar sunuluyor almanyada.

Hyundai tucson 177bg baya dolu paket 22-30000 euro 0km
Mercedes A sinif 163bg 0 km 30000 euro

Yada golf 8 150bg 0km 24 ay kiralik bikere 1500 euro ve aylik 200 euro ve maximum 20000 km gecemem lazim arabayi geri verirkene 2 sene sonra.

Sizce o kira yani leasing olayi nasil sizce ? Almanyada cok tutulmaya basliyor
0
samiabi19
(08.09.20)
Öncelikle tam olarak ne istediğinizi ya dada neye ihtiyacınız olduğunu belirleyin. Yani aile için mi? Çocuk ya da çocuklar var mı? Hızlı mı gitmek istiyorsunuz ya da benim gibi mülâyim sürücü musunuz? Demek istediğim tucson ile a class mb tamamen alâkasız segmentler. Sonra yakıt tüketimi önemli mi, almanyada vergilendirme nasıl vs bir dünya parametre var. Ben de son bir yıldır sizin gibiydim eşim golf 7 istiyordu. Bir sebepten toyota hybrid modellere yöneldik ve chr aldık. Yani önce bir ihtiyacı, segmenti, isteğinizi netleştirin. O modelleri internetten araştırın. Ben toyota chr sayfasına abone oldum. Görüşleri yorumları aylarca takip ettim. Sonra karar verdim. Uzatmayayım, önce netleştirin kendinizi derim.
0
manimani
(08.09.20)
kullandığın o A6 ve 530'un motorunda sorun çıkmaması geçmişinde hep zamanında servise girdiği doğru parça kullanıldığı için. geçmişte epey para yakmıştır yani o araçlar.

sıfır almak zorunda değilsin 1-2 yaşında 30-40bin kmde bir araç da bakabilirsin yeni istiyorsan.
0
orpheus
(08.09.20)
Soruya cevap değil ama ben şunu anlamadım, Mercedes A serisi 30.000 euro mu Almanya'da?
0
grgn
(08.09.20)
Orpheus+1. Bahsettigin arabalarin motorlari o kadar da güvenli degil aslinda. Luks aracin ikinci eli cok tehlikeli.

Ben fransa'da temmuza kadar benzer durumdaydim; leasing vs almak.
Bunun icin kendine sorman gereken soru; 2-3 senede bir araba degistirecek misin?
Leasingin amaci arabanin ilk deger kaybini sana yansitmak. Bu sebepten satin almaktan daha maliyetli (2-3 senede bir degistirmiyorsan)
Yalniz arabayi 2-3 senede bir degistireceksin leasing. Çünkü Avrupa'da arabayi sıfır aldinmi deli bir deger kaybi oluyor. Özellikle lüks arac.

@chihiro 1500 euroya iki yil kira değil. 1500€+ayda 200 euro kiralama dönemi boyunca.

Ayrica ne tarz bir araba istedigine karar vermen lazim. Bagaj lazim mi, kac kisi olacak, hizli mi istiyorsun, otomatik/manuel vs.

6-7 sene binerim diyorsan; hybrid corolla. Olmadi kialar ve hyundailar da seni uzmez ozellikle 7 ve 5 yil garanti ile.
Bu arada arastirmalarim sonunda ogrendim ki normal ülkelerde en mantıklı araba 1-2 yıl kullanilmis arabalar. Amortisman avrupada ilk 1-2 yil sonunda neredeyse %20-30 falan. 20binlik arabada 4-6 bin euro para yapar.
0
logisticsmanager
(08.09.20)
Leasing olayinin problemi, arabayi nasil aldiysanöyle teslim etmen lazim. Arabada en ufak cizik, hasar, kaza oldugu zaman binlerce euro fatura cikiyor teslim ettikten sonra. Con temiz araba kullanirim, yolda tas sekse manevra yapar arabayi cizdirmem diyorsaniz, alin tabii ne ala.

@grgn, evet 30.000 euro ortalama A Serisi.
0
bosver nicki
(08.09.20)
*cok temiz araba kullanirim...
0
bosver nicki
(08.09.20)
Boşver nicki+1.

Ek olarak onlar arabayi yaptırıyor sana fatura ediyor. Sen gidip kendin yaptıramazsin. Onlar sana ne cakarsa...
Bu arada yanlis hatırlamıyorsam olur da araba calinirsa falan şöyle oluyor; misal sigorta arabanin değerini 15 bin euro diyorsa senin 15 bin euroluk leasing bedelini ödüyor. Geri kalanini sen oduyorsun.
0
logisticsmanager
(09.09.20)
Leasing olayina bende cok baktim ama baskalarinin yasadiklarini gorunce vazgectim.
Araci geri verirken sikinti cikmasi cok yuksek olasilik, ya da ona gore ozel sigorta satiyorlar onu alman lazim.

Mesela lastiklerin en az %50 durumda olmasi lazim, yoksa degistirmen gerekiyor. Ya ne olacak cin mali takar gecerim diyorsun ama yemiyorlar, 2-3 tane kabul ettikleri marka var, boktan markalari kabul etmiyorlar. Aractaki her turlu cizik, vuruk sana girer, buyutecle inceliyorlar araclari geri verirken eger sigorta yaptirmadiysan. Sigorta da ucuz degil zaten. Ustune bir de km limiti var. Araca binerken bir suru stres, gerek yok.

Ben dusuk km'li 3-4 senelik araclari sifirin yari fiyatina aliyorum, sifir kesinlikle almiyorum. Bayiden uzatilmis garanti ile aliyorum, cikan arizalara bir kurus para vermiyorum, genelde araclarin 150-160bin'e kadar garantisi oluyor. 50binde araci aliyorum, 3-4 sene binip garantisi biter bitmez satiyorum. Bu sekilde surpriz olmuyor, 25bin avroya alirsin, 12-13bin avroya satarsin. 3-4 sene tepe tepe binersin, masrafida iste sanada sene 3-4bin avro deger kaybi + periodik bakim.
0
cooperr
(09.09.20)
(5)

Emeklilik hayatı yaşanabilecek ege-marmara ilçeleri, köyleri

chihirovekohaku
Annemiz(52) önümüzdeki yıl yalnız başına emeklilik hayatı süreceği bir düzene geçmeyi düşünüyor. Tekrar memleketime dönmeyeyim, bir de yepyeni bir yerde yaşayayım, diyor. Kardeşim ve ben İstanbul'dayız. Yanına sıkça gidemeyebiliriz. Bu yüzden gözümüz arkada kalmasın istiyoruz.- Güvende olacağı- İnsa
Annemiz(52) önümüzdeki yıl yalnız başına emeklilik hayatı süreceği bir düzene geçmeyi düşünüyor. Tekrar memleketime dönmeyeyim, bir de yepyeni bir yerde yaşayayım, diyor. Kardeşim ve ben İstanbul'dayız. Yanına sıkça gidemeyebiliriz. Bu yüzden gözümüz arkada kalmasın istiyoruz.

- Güvende olacağı
- İnsanı güzel
- Hastaneye erişimi kolay
- Yeşil, havası temiz
- Belediye kursları gibi diğer kadınlarla sosyalleşebileceği ortamlar sunan
- Nispeten uygun kiralı (1000 liranın altında) daireler bulabileceği bir yer arayışındayız.

Hangi ilçe ve köyleri önerirsiniz?

Köyde sağlık hizmetine ulaşma şansı ne kadar olur bilemiyorum. O yüzden köy seçeneği bizi biraz korkutuyor. Ancak nispeten temiz insanların olduğu bir köyde bahçeli bir müstakil ev de düşünülebilir. Ne dersiniz?
0
chihirovekohaku
(07.09.20)
keşan a bağlı erikli,yaylaköy, gökçetepe ve keşan ı tavsiye ederim. balıkesir e bağlı gönen de olur.
0
delidiyorum
(07.09.20)
Direkt yer ismi veremeyeceğim ama kesinlikle Trakya bölgesinde bir yer bakın derim.
0
paramolacak
(07.09.20)
Bademler Köyü / Urla
www.journavel.com
0
ankarakecisi
(07.09.20)
geyikli'ye bir bakin derim.
0
cooperr
(07.09.20)
direkt Gelibolu'ya bakın derim. kayın validem de emekli, hep hayali bir sahil kasabasında emekliliğini geçirmekti. 5 yıl önce evini satıp Gelibolu'dan ev aldı oraya yerleşti. iyi ki gelmişim diyor, çok mutlu. biz de çok seviyoruz orayı, hem yazlık hem kışlık çok keyifli bir yer.
0
isyankar tosbaga
(08.09.20)
(15)

35 yaşımda İstanbul Hukuk'a girdim. Tavsiyeleri alayım.

habarbey
Sb. Nasıl yaparım? Gaza geldim bir miktar. Turizmde çalıştım uzun yıllar, gececi falan takılırım bir yerde en kötü. Hali hazırda çalışıyorum zaten. Türkçem iyidir, İngilizce ve Fransızca biliyorum, Almanca ve İspanyolca'da başlangıç düzeyindeyim, bilmiyorum yardımı olur mu? Çalışarak yapmaya çalışac
Sb. Nasıl yaparım? Gaza geldim bir miktar. Turizmde çalıştım uzun yıllar, gececi falan takılırım bir yerde en kötü. Hali hazırda çalışıyorum zaten. Türkçem iyidir, İngilizce ve Fransızca biliyorum, Almanca ve İspanyolca'da başlangıç düzeyindeyim, bilmiyorum yardımı olur mu? Çalışarak yapmaya çalışacağım, diğer türlü hayatımı idame edemem. Bu arada en son ilkokulda ders çalışmıştım, bilmiyorum ve korkuyorum. Her türlü tavsiyeye açığım.
0
habarbey
(05.09.20)
Eskiden olsa okunurdu ama artık okuma işleri zaman kaybı. Hukuk mezunu işsiz çok. Vereceğin zaman neye değecek bunu düşün derim. Hobi için ilgi duyduğun için kendini geliştirmek için vize final çalışılmaz. Hukuk'ta sosyal ortamda zayıftır. Çekilmez bence
0
kickboxer
(06.09.20)
Maddi bir beklentim pandemiyi yok sayarsak yok. Üniversite bitirmedim, bir miktar orada, bir miktar da akademik kapı açılması yönünden beklentim var. Aslında, ilgim de var hukuka. Ben aslında bitirebilir miyim veyahut nasıl bitiririm yollu bir tavsiye arıyorum.
0
🌸habarbey
(06.09.20)
Size yapamazsın diyenlere kulak asmayın, yaparsınız. son düzenlemeler ile birlikte kanunlar çok anlaşılır hale geldi, yeter ki pes etmeyin. ilk sene temeli iyi atarsanız sonraki yıllar çatır çatır gider. temele yüklenmezseniz sonraki senelerin tamamında "ne anlatıyor bu hoca?" dersiniz. (bizzat tecrübemdir). roma hukuku gibi alanlar hiçbir işinize yaramaz, dersi geçecek kadar öğrenseniz yeter. medeni hukuk, hukuk başlangıcı gibi dersler kraldır ama bunlara gerekirse gece gündüz çalışın. hatta şimdiden bir medeni hukuk ders kitabı alıp önden başlayabilirsiniz.

üzmek istemiyorum ama hukukumuz daha çok osmanlıca/farsça terimler üzerine kurulu, ingilizce ve fransızcanın "bu aşamada" size pek bir faydası olmayacaktır. ancak mezuniyetten sonra 2-0 önde başlamış olursunuz.
0
trajikomix
(06.09.20)
Arapça ve Farsça kökenli kelimeler ve etimoloji ilgi alanım, oralarda sıkıntım yok. Bu aşamada Fransızca yardımcı olabilir diye medeni hukuk kabulünden yola çıkmıştım, saçmalıyor olabilirim.
0
🌸habarbey
(06.09.20)
Senin yaptigini yapan muhendisler gordum yurtdisinda. Muhendislikte pek para yok, muhendis ustune hukuk okumus adam da cok az. Dolayisiyla muhendis temelli hukuk adami kontenjanina girince muz ortayi kesiyorlar, sende yetenekli isen gelisine iyi vurursan kalecinin cikarma sansi yok, koseyi donenleri gordum.

Burda demek istedigim daha once okumus oldugun ya da bildigin isin ustune hukuku oturtabilecekmisin ona bir bakmak lazim bence. Eger oturmuyorsa, duz avukat olacaksan ben olsam hukuk diplomasanin bokunun ciktigi ulkede o ise girmem. Turizm + hukuk da yukarda behsettigim gibi bir potansiyel var ise, ustune dil falan da biliyorum demissin, o zaman yurunebilir. Heyencanlanmadan once sektore bir bakmak lazim zira okul bir suru bas agrisi, sonunda ciddi mukafat yok ise 35'den sonra cekilmez.
0
cooperr
(06.09.20)
Burada mesele yaparsın yapamazsın değil. Amaç ne önemli olan o. Çok zaman harcaman gerekecek.
0
kickboxer
(06.09.20)
amacin ne baskan? sinava girmissin, yerlesmissin, okul basliyor, ne diye bu bolume girip okumak istedigini cozsen iyi olur sanki. hobi olsun diye de okunur tabii ama en azindan belirle amacini.
0
baldur2
(06.09.20)
Öncelikle tebrik ederim!

Üniversitenin online olması size yaradı, dersleri bile takip ederseniz belki müsait olursanız. İstanbul Hukuk’taki arkadaşlar final döneminde ders çalışıyorlar onu da deli gibi yapıyorlar diye biliyorum, yoğun çalışıyorlar ama öncesinde o yoğun çalışma yok. Bence bir öğrenci bulup sorabilirsiniz çalışma sistemini.

İngilizce, Fransızca bilmeniz akademik açıdan çok önemli bence. Eğer akademik hukuk İngilizcesi dersi vs varsa İstanbul Üni’de alıp kendinizi geliştirmeye bakın. Yurtdışında uluslararası hukuk çalışabilirsiniz ki yurtdışı deneyimleriniz, bağlantılarınız da vardır kesin. Belki okulun Erasmus ihtimalinden yararlanırsınız işinizi de kaybetmeyecekseniz, Erasmus’ra alınan dersler, oradaki Üni ortadamı size akademik anlamda yardımcı olur. Uluslararası hukuk dışındaki alanları bilmiyorum hukuk yüksek lisans alanlarını araştırabilirsiniz bence bir. Marmara, İstambul Üni ya da diğer pek çok devlet üniversitesinden mezun avukatlar İngilizce bilmedikleri için ne kaybediyor bilmiyorum ama siz bildiğiniz için baya önde olabilirsiniz.

Hayırlı uğurlu olsun.
0
damba
(06.09.20)
Aslında bakarsanız akademik gelişim için girdim bu yola ve kriminoloji en başından beri beni buna iten yoldu. Ticari becerilerim çok az, hatta rezalet, çekirdek ailede iki akademisyen var. Doneler çerçevesinde oluru var gibi, olmaz ise de olmaz.
0
🌸habarbey
(06.09.20)
Hukukçu değilim ama tüm öğrencilere tavsiyem ilk seneden uzmanlaşabilecekleri alanları araştırıp kendi kendine de olsa araştırma yapmaları, sertifika, staj vs. şeklinde. İş alanlarından, İngilizce makalelerden, diğer hukukçularla konuşarak bu araştırmayı yapın. Önce okurum mezun olunca bakarım olmuyor.

Örneğin göçmenlik hukuku, ya da Türkiye'de yabancılara verilen servisler, telif hakları, internetle ilgili hukuksal konular vb.
0
kaset
(06.09.20)
Boşuna masraf etme bence
Avukatların yarısı asgari ücret kadar kazanıyor
Hukukta amaç sınıf geçmek değil özümsemek olmalı
Tavsiyem : mutlaka derse gir
Tebrikler ve başarılar
0
photo85
(06.09.20)
akademikten kastınız akademisyenlikse o iş sıkıntılı, araştırma görevlisi olarak girme yaşı 35. ha genel akademik gelişimse bunun için üni okumaya gerek yok bence, 4 sene de harcayacağınız parayla sağlam bir kütüphane kurarsınız. avukatlık yapmak ise bahtınız açık olsun.

okumasına okursunuz ama diğer öğrencilerle aradaki yaş farkı kendinizi alien gibi hissetmenize yol açar. bende birden fazla üni var, sonuncuyu 27 yaşında girmiştim, iletişim sıkıntı oluyordu bir yerden sonra, sizin için biraz daha zor olabilir zira hem yaşınız benim girdiğim yaşa göre daha ileri hem de 2000 doğumlularla muhatap olacaksınız ki cidden hayata bakış açısı ve mantalite olarak bir 80 lerde doğan nesle göre çok farklılar.

bu arada yakın çevremde hem avukat hem akademisyen olarak bir kaç hukukçu var, onlara bakarak şunu söyleyebilirim, çok okumanız ve araştırmanız gerekecek. bunun için vakit ve kafa ayırabilecekseniz korkmanıza gerek yok.

tebrik ederim.
0
issiz karga
(06.09.20)
Neyse en son ben bir okuyayım da gazım çıksın raddesine geldim, yazan herkese teşekkürler. Zaten önemi olduğundan ve olmadığından ötürü rahatım.
0
🌸habarbey
(06.09.20)
Tebrikler öncelikle, alakasız olacak ama bu yaşta bu bölümü nasıl kazandınız? İkinci öğretim olarak bile neredeyse ilk 5000 sıralamaya sahip. Yoğun bir çalışma programınız olmuştur diye tahmin ediyorum.
0
malaika
(06.09.20)
Allah kolaylık ve sabır ihsan eylesin....

Yabancı dillerin fakültede faydası olmaz ancak sonrasında çok olur.

Sınav dönemine yıgmadan düzenli çalışmak tek püf nokta. Bunu yaparsanız bitirirsiniz.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(06.09.20)
(11)

sizce ev kirası, maaşın yüzde kaçı kadar olmalı?

Transa
sb
sb
0
Transa
(05.09.20)
yüzde 10-40 arası olabilir. keyfinize göre. yarısını geçerse göçersiniz :-(
0
ankarakecisi
(05.09.20)
20-25'ten ötesi yorar.
0
roket adam
(05.09.20)
Almanya'da 30% civarını geçince ev sahipleri uzak duruyor sizden. Bence de ideali 35% civarını çok geçmemesi. Maaşın yarısını ev kirasına verirsem, nasıl tatil yapacağım, hangi hobime para kalacak, nasıl hafta sonu bir yere giderim?

Öğrenciliğimde de bursumun yarısını vermiyordum kiraya, hep bu hesapla geçindim.
0
buf-e kür
(05.09.20)
Cesitli formuller var, senelik burut maasin/40 gibi.
0
cooperr
(05.09.20)
Bana gore en fazla yuzde 25. Yuzde 30 son. Yuzde 40 falan hayatini kisitlayabilir.
0
baldur2
(05.09.20)
%30-35 civaridir. hep hesabimi buna gore yaparim. alacagim maas kiranin uc katindan daha azsa olmem ama gecim sikintisi cekerim.
0
yoggi
(05.09.20)
bütün gelirin 25-35% arası diyelim. gerçekçi rakamlarsa genelde 40% oluyor tek çalışanlı aileler için.
0
dirildimde geldim
(05.09.20)
Fatura + ev giderleri (yemek dahil) + kira %25'i geçmeyecek şekilde ben rahat yaşayabiliyorum, sonrası sorun oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(05.09.20)
25i geçmemeli.
0
nuisance
(05.09.20)
%33 işyerine ve iş sonrasi aktivitlere max. yakınlık için!
0
artikyeterbe
(06.09.20)
%25 maks. ama o kadar da zengin degilsiniz.

refah icin ise %20 maks. bunun alti sizi standart olarak yukari ceker.

%6 altindaysa ve odediginiz para kendini cikariyorsa kazanmaya baslarsiniz.
0
baldan kaymak
(06.09.20)
(5)

Çatlayan araba camını düzeltmek

chicha_v2
İnternette bi solüsyon gibi bi şeyle yapıyorlar ama internetten söyleyecek vaktim yok. Yarın İstanbul'da nereden alabilirim bunu? https://www.hepsiburada.com/visbella-araba-on-cam-kirik-catlak-tamir-onarim-seti-pm-HB000009E706
İnternette bi solüsyon gibi bi şeyle yapıyorlar ama internetten söyleyecek vaktim yok. Yarın İstanbul'da nereden alabilirim bunu?

www.hepsiburada.com
0
chicha_v2
(05.09.20)
denenmişi var mucize bekleme hiç işe yaramayabilir
bu ucuz kitler pek işe yaramıyor deniyor çatlağa bağlı biraz yapan iki arkadaşımda da olmadı işe yaramadı.

soruna cevap nereden alabilirim kısmına cevabım maaleef yok maksat boşa paran gitmesin.
0
basond
(05.09.20)
basond+1
yasadigim yerde her iki senede bir on cam degistiriyoruz, mutlaka catliyor yola attiklari taslardan dolayi. catlaga care yok, camin degismesi lazim.

orjinal camlar cok pahali, ben yan sanayi kullaniyorum simdiye kadar sikinti yasamadim. Ama aracta bir suru sensor var ise yan sanayide bazen sikinti cikabiliyor diye duydum. Aracin caminda bir suru sensor var ise (yagmur sensoru disinda) iyi kalite bir yan sanayi taktirman lazim ya da riske girmeyip orjinal taktiracaksin.
0
cooperr
(05.09.20)
ha bu arada arabanda kasko varsa anlaşmanda ücretsiz cam değişimi olabilir mutlaka kontrol et
0
basond
(05.09.20)
Araç kiralık ve çatlağı aldıktan sonra gördüm. Taş sekmesi vs. olmadı o yüzden başkasının çatlattığı camı da yaptırmak istemiyorum :)
0
🌸chicha_v2
(05.09.20)
aracı kiralamadan önce 4 tarafını fotoğraflamak lazım bu gibi durumlar için. geçmiş olsun.
0
xrated
(05.09.20)
(9)

Kendi işini kuran mühendis arkadaşlar...

va
Merhabalar,Herkesin aklında kendine bir iş kurup, yaşarken bunu deneyimlemek vardır diye düşünüyorum. Benim de 10 yıllık bir makine mühendisi olarak kafamda geziyor böyle tilkiler. Ancak memnun olduğum bir iş ve özel hayatım, iyi bir düzenim var. Haliyle bunun ağırlığı ile salaş haldeyim.Bir yanım b
Merhabalar,

Herkesin aklında kendine bir iş kurup, yaşarken bunu deneyimlemek vardır diye düşünüyorum. Benim de 10 yıllık bir makine mühendisi olarak kafamda geziyor böyle tilkiler. Ancak memnun olduğum bir iş ve özel hayatım, iyi bir düzenim var. Haliyle bunun ağırlığı ile salaş haldeyim.

Bir yanım böyle iken bir yanım da dediğim gibi hayal dünyasında geziyor, bunu gerçekten istiyorum. Var mıdır içinizde bunu gerçekleştiren birileri?
Tabi sektörler vs. çok detay var ancak genel anlamda soruyorum. Distribütörlük olur, tasarım, dayanım hesap danışmanlığı olur, torna dükkanı açmak bile olur.

Ya da diğer mesleklerden de olur, adım atabilen başarılı olanlardan serüvenlerini, deneyimlerini dinlemek isterim.
0
va
(05.09.20)
Bir akrabam fabrikada mekanik bakımcı olarak çalışıyordu. En sonunda bıktı ve kendi işini kurdu. Otomatik şanzıman tamiri yapan bir yer açtı sanayide. Başarılı oldu.
0
dissendium
(05.09.20)
22 yaşında kendi firmasını kuran 8 yıldır mühendislik danışmanlık yürüten bir makine mühendisi olarak söyleyeyim ;

10 yıllık süreçte filin sadece hortumunu gördün hocam. kendince bir 10 yıl da verip 2030'da para kazanmaya başlarım diye düşünebiliyorsan başla. hele ki bu ortam da.

başarı hikayelerine çok inanma. sana dertli dertli başarısızlıklarını anlatan insanları dinle. başarı hikayelerinde destek çıkan amca, dayı oluyor hep.

bir excel yap. 5 yıllık olsun. tahsilat kısmına %20'lik bir para alma şansı koy. yani %20 şans ile firma sana ödeme yapıyor. sonra zaten excel sana gerçeği göstericek.

hangi firmalardan para alamadım söylesem iş yerine gider toprağı öpersin öyle diyeyim.
0
duyurukullanıcısı
(05.09.20)
İyi bir mühendis olmakla, iyi bir tahsildar olmak, iyi bir finansçı olmak, iyi bir tüccar olmak, iyi bir satışçı olmak, iyi bir yönetici olmak bunlar bambaşka şeyler. Hele ki çevreniz, amcanız dayınız yoksa kesinlikle yapılacak iş değil.
0
roket adam
(05.09.20)
Ben de sektorde 10 seneyi devirdim. Kendi basina takilmaya calisanlarin yarisindan fazlasi ilk 5 sene icinde batiyor, yurtdisinda durum boyle. Cok riskli bir sektor, iyi muhendislerin coguna bakinca ben bir is adami goremiyorum, cok iyi bir memur goruyorum. Para kazanmak, musteri kovalamak fakli bir olay.

Ben gittim ufak bir sirket actim, havayi kokluyorum su anda..Bir yandan tam zamanli calisirken haftasonlari ya da is cikisi kendime kovaliyorum. Bir iki kucuk is yaptim ama istifa etme noktasina gelebilmem icin daha cok yolum var.

Denemelik ufak bir sirket ac, birkac kucuk is yap, belkide sevmeyeceksin. Duzenini bozmani hele boyle bir piyasada tavsiye etmem. Ama obur taraftan risk almadan da bir bok olmuyor, salla basi al maasi bir yere kadar tatmin ediyor eger memur kafali degilsen..
0
cooperr
(05.09.20)
benim aynı dönem arkadaşlarda firmalarda biraz yükselince böyle bir ben oldum havasına giriyorlar.

bana gelip ya şöyle şöyle bir şey yapsak nasıl olur diyorlar.

elemanlara kdv nedir? gelir vergisi nedir? stopaj nedir? bunlara göre nasıl fiyat belirlenir gibi temel bakkal seviyesinde fiyatlandırmayı öğretmek yaklaşık 2 ayımı alıyor.

çünkü adam firmada altında 10kişi ve 50milyonTL ile sadece bir iş yapıyor.

kendi firman olunca 15 kişilik çalışıp 10kTL toplayamıyorsun.

adama tasarım yap FEM, CFD kas, render at, çizim yap. kendi cebinden prototip yapıp getir herşeyi mükemmel seviyede yap. paranı vermiyor adam.

git diyor dava et. dava sürecek zaten 5 yıl. sen cebinden harcamışsın belki 5000TL avukat saat başı istiyor 300TL. muhasebeci ayda 500TL istiyor. bağkur 800-900TL vs vs.

ya ben diyorum ki iyiki 22 yaşında başlamışım yoksa 30'dan sonra çekilecek dert değil.

Türkiye şartlarında sana yapman gerekeni söyleyeyim.
güvendiğin biraz piyasa tecrübesi olan muhasebe, finans bilen arkadaşına el atından firmalar hakkında tiyo vereceksin.

şu mal şu kadar şu teklif şu kadar vs vs. eleman gidip aynı kalitede daha ucuz teklifi bulacak sende oradan primini alacaksın.

senin için en kebap iş bu.

firma mutlu daha ucuz.
eleman mutlu iş yaptı.
sen mutlusun para geldi.

herkes mutlu.
0
duyurukullanıcısı
(05.09.20)
sakin ha iyi bir muhendisin iyi bir isletmeci olacagini ya da firmayi iyi yonetecegi gibi duz mantik kurmayin.
ikisi cok ayri dunyalar.
google'a turkiye'nin en fazla santiye bitirmis muhendisi yazinca karsiniza turbo sadik cikiyor. ama isi cevirmek sirket sahibi olmak bambaska bir sey hele hele ortak varsa.
cok prensipli olmalisiniz duygusallik sifir gerektigince kimsenin gozunun yasina bakmamali ekonomiyi onceden sezebilmeli kuvvetli baglantilar olmali.
celik gibi de sabir lazim.
ben 4 milyon batirdim sirketimin ise 16 milyon alacagi var.
sindirgi devlet hastanesi ve kirklareli spor salonu hala oyle yarim.yamalak durur. isteyen ibretialem icin gidip baksin.
ha sanilmasin ki ben hata yaptim.yanlis yaptim hesap kitap bilemedim de battik alakasi yok.
dedigim gibi acima duygunuz olmayacak onurunuz gururunuz da olmayacak. is hayatinda oyle erdemler artistlikler vs gecerli degil. adami aliyorlar asagiya.
0
turbo sadık
(05.09.20)
turbo çok hardcore girmiş.

o kadar da değil ''acima duygunuz olmayacak onurunuz gururunuz da olmayacak'' gibi bir durum yok.

ama girdiğin sektörün dinamikleri var. onlara uyum sağlaman lazım. bazı sektörler mesela çelik işleyen kalıpçılar, plastikçiler vs pazarlık ederken ana bacı söver pazarlıktan sonra da hiç birşey olmamış gibi içmeye giderler.

sen orada hmm ben ana bacı laf yemeyi göze alabilirim diyip ya sektöre gireceksin yada bu sektöre hiç girmeyeceksin. tabi ne kadar küfür yersen o kadar para kazanıyorsun. orantı bu.

bir oxford beyefendisi gibi TR'de kendi firman ile para kazanmak istiyorsan kendi networkünü oluşturup çalışman lazım tabi networkde öpücük ile olmuyor en az 10 yıl. onu da korumak ayrı bir uğraş.

diyelim 6 firmalık bir çember oluşturdunuz.

a firması çizim
b firması imalat
c firması elektronik
d firması pazarlama
e firması destek/aftersales
f firması yurtdışı işlerine bakıyor

ve kimse kimsenin işine karışmıyor. b firması çizimde yapayım accık daha kazanayım veya f firması kendi imalatımı yapayım demiyor.

bu tür iş çemberleri TR'de kazanıyor ama kurmak ve korumak çok zor.

çünkü yasa yok. adalet 8 yılda yerini buluyor ve mutlaka bir aç gözlü çıkıyor.
0
duyurukullanıcısı
(05.09.20)
Makine mühendisliğinin hangi kolundasınız bilmiyorum, ama inşaat-mekanik tesisat işlerinde, çok tecrübeli değil, prezentabl değil, fakat işini gerçekten çok çok iyi bilen, piyasayı sıkı takip eden bir mühendisle birkaç projede çalıştım. Adam tek başına firmalara danışmanlık yapıyor, yani projeleri inceleyip eksikleri, fazlaları veya değişse iyi olabilecek kısımları raporluyor, alternatif ürün-çözüm buluyor ve piyasadan fiyat topluyor, pazarlık yapıyor vb. Adama HEPA filtreyi sorunca, HEPA'nın tarihinden anlatmaya başlıyor. Başka mühendislere sorduğumda "abi işte tozları toplayan ameliyathane filtresi" gibi cevaplar alıyordum.

Bu adamla ben 5-6 sene önce çalıştım ve o zamanlar öyle çok büyük paralar kazanmıyordu. Şimdi iletişimim yok ama hem çok firma ile irtibatı olduğu için, hem de işini çok iyi bildiği için, kesinlikle ekonomik olarak sıkıntıda olduğunu düşünmüyorum. Belki bir 10 sene sonra "zengin" bile olabilir.

Eğer böyle biri iseniz hiç durmayın...
0
malheiros
(06.09.20)
o isler hic de oyle degil. size papaz krizinden ornek vereyim.

kirklarelindeki santiyede daha temel atiliyor. temele 200 kusur ton demir indirdik ve bagladik. bilen bilir temel demiri genelde boy atilir pek kesme bicme isi olmaz.

bu kriz bi patladi, demir fiyatlari uctu. aslinda ucmasi bir sey degil fiyat surekli yukseldigi ve oynadigi icin nakit paranla demir alamiyorsun alamiyordun demir borsasi islem yapmiyor.

biz ihaleye girerken demir 2700 idi o kriz zamani 4700'e kadar karaborsada demir alabiliyordun.

diger arkadasa dedim ki, bak dolar ucuyor kriz oldu. biz bu demirin parasini alsak dahi sonraki imalatlarda cok zorlanacagiz bu isi devam ettirmeyelim. arkadasim da olur mu biz soz vermisiz biz sifirdan geldik deli gibi calisiyoruz agzindan cikani kulagin duyuyor mu isi yarida biraktirdi dedirtmem is ahlaki bunu gerektirir zararina da olsa bu isi bitirecegiz vs sayiyor. sanki isi bitirince madalya takacaklar ake.

dedim ki bak kardesim 200 ton demiri baglamisiz demiri 3000den aldik. bu demiri 20 yevmiye versek gerisi geri sokeriz. 130 liradan 2600'e demiri tekrar temelden sokeriz. ve 200 ton demiri nakite ceviririz. 3000e aldigin demiri 4700 e satariz. ve bu hamle ile 340.000 lira hicbir sey yapmadan karimiz olur. isi devam ettirme riski vs de olmaz.

arkadas eski seylere devam. sagda solda ne derler. biz boyle mi is almaya devam edecegiz. sonra bize isi yarida birakti kacti derler. er kisi lafi etmisiz. bu santiye bitecek. bu arada daire ile konusuyoruz. daire tam gaz devam edin biz size paranizi odeyecegiz diyorlar.

velhasil biz temeli doktuk. bekledigimiz parayi da alamadik. sirket diger santiyenin de aksakliklari ile batti.

sadece biz batsak koyasin dibine.
yemekciye 50.000 borc. kiralar odenmedi. akaryakitciya odenmedi. nalbura odenemedi. iscilere odenemedi. kulevincin kirasi odenemedi. iskele kiralikti odenemedi. arabalar kiralikti odenemedi. jenerator kiralikti o da odenemedi. ve daha akliniza gelen bircok kalem. bizimle beraber onlara da girdi.

bilmem anlatabildim mi sirket yonetmek isveren olmak bambaska meziyetler ister.
0
turbo sadık
(07.09.20)
(4)

türkiye'de "all you can eat" tarzı mekanlar yok mu?

mr.goodcat
yurtdışında çokça görüyorum. özellikle otellerin restoran kısımlarında günlere göre fiyatlar oluyor ama türkiyede pek rastlamadım. gören bilen duyan var mıdır? örneğin istanbulda varsa fiyatlar ne alemde akşam için?kahvaltı hariçtir. o zaten çokça var.
yurtdışında çokça görüyorum. özellikle otellerin restoran kısımlarında günlere göre fiyatlar oluyor ama türkiyede pek rastlamadım. gören bilen duyan var mıdır? örneğin istanbulda varsa fiyatlar ne alemde akşam için?

kahvaltı hariçtir. o zaten çokça var.
0
mr.goodcat
(05.09.20)
Cevahir’de üst katta bir Çin lokantası vardı dediğiniz gibi. Tek kişi ücreti verip tabağınızı istediğiniz gibi dolduruyorsunuz. Tabi hala duruyorsa.
0
catch the arrow
(05.09.20)
Go mongo vardı catch the arrowun dediği gibi fiyat sabit tabağa ne istersen koyup Noodle yapıyorsun ama senin dediğin tarzdan Biraz farklı eskiden pizza hut yapıyordu sınırsız pizza
0
all girls dream
(05.09.20)
25 sene once falan 4. leventte bir tane pizza hut vardi orda sinirsiz pizza/salata yedigimizi hatirliyorum ama bence o isin Turkiye'de tutmasi zor. Cok ucuza kusana kadar yeme muhabbeti kuzey amerika'ya ozgu birsey, adamlar bu tarz seylerde 1-2 dolar kara gecince cok mutlu oluyorlar, bizde oyle bir kultur yok.
0
cooperr
(05.09.20)
5* otellerin neredeyse tümü. pizza hut'ların neredeyse tümü. fiyatlarını bilmek mümkün değil. all you can eat yemekçiler odası fiyat tarifesi gibi bişey yok benim bildiğim. otel fiyat ne çekerse artık. ama 40 dolardan aşağı fiyat en azından oteller için beklenemez gibi bişey.
0
eşki sözlük yazarı
(05.09.20)
(6)

Almanyada araba alacağım, hiç anlamam ne almalıyım ?

wiekannich
10-13.000 euro bandında bir araba almayı düşünüyorum.Yaş 27 genç adama gidecek yakışıklısından bi bmw bakıyorum ama tam bilemedim. Şu hoşuma gitti meselahttps://suchen.mobile.de/fahrzeuge/details.html?id=304487170&damageUnrepaired=NO_DAMAGE_UNREPAIRED&isSearchRequest=true&makeModelVariant1.makeId=35
10-13.000 euro bandında bir araba almayı düşünüyorum.
Yaş 27 genç adama gidecek yakışıklısından bi bmw bakıyorum ama tam bilemedim.
Şu hoşuma gitti mesela

suchen.mobile.de

Araba konusunda bizim milletten sağlam otorite yoktur diye burdan sorayım dedim, siz olsanız bu skalada ne alırdınız ?
0
wiekannich
(05.09.20)
Oranın Fiat Punto’su değil miydi o ya (Ali Can reisimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz)

Bence bunu almaktansa daha düzgün bir Japon al daha iyi.
0
catch the arrow
(05.09.20)
Bmw ve türk ikilisi bir araya gelince dalga geciliyor :D
Bence bmw almayin.
0
kuehles blondes
(05.09.20)
bmw ya da merc almayi dusunuyorsan mutlaka bayi garantili al. Ikinci el bayiden aldiginda aracin fabrika garantisi bitmis olsa bile bayinin sana garanti verebiliyor olmasi lazim. 2-3 sene garantisi olsun zira kullanmasi zevkli ama nazik araclar, illa sikinti cikartacak. Bir de uzun sure binmeyi dusunuyorsan bir tane saglam bmwci usta bul ki olayin anavataninda oldugun icin bu cok da zor olmasa gerek.
0
cooperr
(05.09.20)
kuehles blondes artı bir. Polis cevirir de cevirir.
0
buf-e kür
(05.09.20)
beemwey Xi3 elektrikli önerim :-)
0
ankarakecisi
(05.09.20)
maliyet hesabı yapıyorsanız ve türkiyeden almanyaya gitmiş ve almanyadaki ilk aracınızı alacaksanız kasko bedelini düşük tutmak için nispeten düşük motor hacimli bir araba tercih edebilirsiniz. türkiyedeki hasarsızlık indirimlerinizi vs orada saydırabiliyormuşsunuz ama çok meşakkatli olduğunu duymuştum.
ayrıca bmw-türk olayı doğru :)
0
semyasa
(06.09.20)
(3)

Bir Video Arıyorum (Satış Yapan Köylü Kadınlara "Sefil" Diyen Teyze)

brkylmz
Turistik gezi için gittiği yerde satış yapan kadınlardan başlayıp, dağlara taşlara kadar aşağılayan kadının videosunu arıyorum?- muhtelif kelimelerle arama yaptım ama bulamadım.
Turistik gezi için gittiği yerde satış yapan kadınlardan başlayıp, dağlara taşlara kadar aşağılayan kadının videosunu arıyorum?

- muhtelif kelimelerle arama yaptım ama bulamadım.
0
brkylmz
(05.09.20)
youtu.be bezirgan sırıtışı ile arattim :)
0
palpasyon
(05.09.20)
bu cakma elitlerin de ust perdeden atip tutmasi kadar mide bulandirici birsey yok ya harbiden...
0
cooperr
(05.09.20)
Ahahaha hay yasa hocam
0
🌸brkylmz
(05.09.20)
(7)

Yurtdisindan para gonderme

fnac
Merhaba duyuru sakinleri,acilen Turkiye'deki ailemi para gondermem lazim. Duyuruda daha once acilan basliklardan Turkiye'de havaleyi alacak kisinin dolar/veya euro hesabi sahibi olmasi gerektigini anladim. 2 sorum var; yarin bizimkiler euro hesabi acsalar ve ben burdan havaleyi yapsam kac gunde para
Merhaba duyuru sakinleri,

acilen Turkiye'deki ailemi para gondermem lazim. Duyuruda daha once acilan basliklardan Turkiye'de havaleyi alacak kisinin dolar/veya euro hesabi sahibi olmasi gerektigini anladim. 2 sorum var; yarin bizimkiler euro hesabi acsalar ve ben burdan havaleyi yapsam kac gunde para ellerine ulasir?
Gonderdigim paradan ne kadar kesinti yapilabilir? Bizimkiler daha cok is bankasi kullaniyor ama internet sitesinde bu tur havale ile ilgili kestikleri miktari goremedim.
Simdiden tesekkurler.
0
fnac
(04.09.20)
şunu bir incele (bkz: transferwise)
0
elektr10
(04.09.20)
Daha iki hafta once kanada dolari yolladim, alan kisinin hesabi tl, cevirip hesaba gecirdiler. Diyelim ki iran dinari yollayacaksin, dinar hesabi mi acacaklar? Bilgi hatali..

3-4 isgunu icinde hesaba gecti, pazartesi yolladim persembe hesapta diye haber geldi. $15 civari benim banka kesti, $15 civari da turkiye'de kesmisler sanirim.
0
cooperr
(04.09.20)
Western union ile online isme para gönderebilirsin. Türkiye'de hicbir kesinti olmadan western'in ortak calistigi bankalardan birinden kimligiyle alabilir.

Ya da transferwise tl hesabina yollayabilirsin yine bu da en fazla 1-2 gün sürer.

Western ile hatta dakikalar icinde havale bile yapabilirsin, üstelik online yaptigin sürece 5 euro'dan fazla ödemiyorsun. Tabii ne kadar gönderdigine de bagli biraz.
0
bosver nicki
(04.09.20)
banka hesabiyla ugrasmayin.

western union app indirin oradan gonderin. ptt den ya da bankadan kimligi ile gidip alir gondereceginiz kisi.
0
oscar
(04.09.20)
acilse western union ile gönderin
kesinti sizden olur alıcıdan kesilmez
ailenizin iş bankası hesabı olan bireyine gönderin
western union dan verilen mtcn no ile, işcep ten, parayı hesaplarına alabilirler hiç şubeye vs. gitmeden
0
kingcyrax
(04.09.20)
Weatern union uzerinden ONLINE yollayin isme.

Online yollayinca cok fazla komisyon kesmiyor.
0
kuehles blondes
(04.09.20)
transferwise +1, karsi tarafin TL iban'ina ihtiyacin olur sadece, direkt hesabina gecer
0
hjarteblod
(04.09.20)
(16)

Polo yaka tişört seviyorum ama oversize giymem konusunda ısrar ediyorlar

hadi ya la
Üniversite yıllarımı sadece polo yaka tişört giyerek geçirdim. Özellikle siyah olanına bayılıyorum. Spor yapan biriyim, kollarımı sarıyor, üstüme tam oturuyor ve sosis gibi gözükmüyorum.Kız arkadaşlarım son zamanlarda moda olan oversize tişörtlerden aldırdılar bana, çok tarz oluyormuş. Özellikle bey
Üniversite yıllarımı sadece polo yaka tişört giyerek geçirdim. Özellikle siyah olanına bayılıyorum. Spor yapan biriyim, kollarımı sarıyor, üstüme tam oturuyor ve sosis gibi gözükmüyorum.

Kız arkadaşlarım son zamanlarda moda olan oversize tişörtlerden aldırdılar bana, çok tarz oluyormuş. Özellikle beyaz olanlar çok hoş fakat kollarım gözükmüyor, kendimi bazen yaprak sarması gibi hissediyorum.

Hoşuma giden halim temsili:
tinyurl.com

Çok tarz oldun dedikleri ama bir türlü içime sinmeyen halim temsili:
tinyurl.com

Siz ne dersiniz? 26/erkek
0
hadi ya la
(03.09.20)
Abi sen nasıl mutlu ve rahat hissediyorsan öyle giyin.
0
fezagezgini_4
(03.09.20)
Normalde ilk fotoğraftaki tişörtleri sevmem. Beni bunaltıyor. O yüzden biraz bol tişört severim ama ikinci fotoğraf köyün delisi kreasyonu olmuş. Nasıl istiyorsan öyle giyin bence.
0
dissendium
(03.09.20)
İkisinin ortası. Senin kendini beğendiğin halinle biz dalga geçiyoruz mesela.
0
elorelia
(03.09.20)
İkinci fotoğraf daha iyi. Tarz olayım, arkamdan güzel giyiniyor desinler istiyorsan ikincci fotodaki gibi giyin :)
0
eazy
(03.09.20)
Bu akşam colinsten erkek arkadaşıma tişört aldım. O da polo seviyorum ama 2. Görseldeki gibi aldım. Mağazada dolaşırken "bunları hala niye giyerlerki baba şeyi" gibi düşündüm. :)
Epey tişört alınca polo yakalıları çöpe atıcam
0
gadlemler
(03.09.20)
ikisinin ortası +1
polo, baba kıyafeti gibi +1
0
cum dederit dilectis suis somnum
(03.09.20)
2 gibi giyinen net olarak ergen ruhludur. hala üniversite okuyan bir gençseniz giyebilirsiniz ama koca koca adamlar giyince gülüp geçiyorum ben.
0
bigcaptain
(03.09.20)
26 yaşındaki adam 2 gibi giyse gülerim. Liseliler hariç kimse giymemeli bence.

Düz renk Polo yakaları severim ben. 2 kadar aşırı bol olmamak kaydıyla slim fit normal düz veya az desenli tşörtler de güzel oluyor
0
Hallegadola
(03.09.20)
ilki küçük, ikincisi büyük.
0
d e j i n
(03.09.20)
İlkindeki kadar dar olmamak kaydıyla polo yakalar güzel bence. İkincisini ilgi meraklısı tipler giyiyor gibi geliyor bana.
0
black holes in the sky
(03.09.20)
polo yaka baba tişörtü +1

oversize da çok sevmem ama polo yaka çok kötü ya, ayrıca rahatsız etmiyor mu o yaka kısmı :/

düz basic tişörtler deneyebilirsiniz belki oversize olmayan.
0
nundu
(04.09.20)
Kız arkadaşların ya oynayacak barbi arıyorlar ya da birinci fotodaki tarz sana o kadar yakışmıyor ki bambaşka bir yöne çekmek istiyorlar seni. Hani, 2. tarz bile o kadar kötü durmuyormuş gibi.

İki tarz da birbirinden çok farklı, birinden birine dönüş mümkün olmamalı bence. İlki o kadar kötü olsa çoktan bunu bilirdin bi şekilde. İlkinin yakıştığı adama da 2. Yakışmaz.
Gerçi ben giyim kuşam konusunda fazla kırmızı çizgilere sahip biriyim ama insanın zaman içinde oturan bir tarzı vardır. O tarz gelişir ama bu kadar radikal değişmez. Değişecekse de bunu başkası söyledi diye değil kendin farkına varıp isteyerek yap derim.
0
Bruce
(04.09.20)
İlki biraz fazla kasıntı, eğer fizik de benzerse. Bence ikincisi de çok dandik. Şu an öyle bir moda oldu ve baya insan böyle giyiniyor ben hiç beğenmiyorum. Benzetme yapacak olursam arabesk dinleyen adam bile bu tarz hiphop/underground kültüründen gelen giyim tarzına başladı. Hele bir de kısa şortla altına 2 kırmızı/mavi çizgili uzun beyaz çorap giyenler var, ben çok gülüyorum onlara sbsbzbzhs

Ne istiyorsan onu giy +1, fizik iyiyse polo yakayı çok dar giyinme
0
senolll
(04.09.20)
bende polo yaka hastasiyim.
su bence ideal, ikisinin ortasi +1

imagena1.lacoste.com
0
cooperr
(04.09.20)
Polo yakanın kötülendiğini gördüm ve adeta yıkıldım. Bence harika bir tasarım. Büyük tişörtler genelde kadınlara yakışıyor bence. Yaprak sarmasına sabah sabah kikirdedim djdjdjs
0
le jeune turc
(04.09.20)
Bunu benim flortler de istiyor. Neymiş oversizemis, modaymis vs. Gerek var mı cidden ya. Koca koca adamlarız. Ciddiye alamam ben kendimi öyle oversize tişört giyip pantolon içine soksam. Salak salak inditeks ayakkabıları atıyorlar çirkin çirkin çok güzel diye falan.

Boş ver abi. Neyin icinde rahatsan osun. Millet ınstagram fenolarina özeniyor. Hepsi orda.
0
westblack
(04.09.20)
(16)

Stres ile nasıl başa çıkıyorsunuz

dafuq
sb
sb
0
dafuq
(03.09.20)
Eskiden stresli olduğumda sigara içerdim. Birkaç dakikalığına da olsa beni rahatlatırdı. Yaklaşık 1 yıl önce sigarayı bıraktım. Şimdilerde ise alkol almayı tercih ediyorum rahatlamak için. Ama son zamlardan sonra alkolü de bırakacağım sanırım.
0
her seye atarlanan adam
(03.09.20)
eşiğin altında daha çok toplumun senden istedikleri varsa, eline bir kalem kağıt alıp, benim istediklerim toplumun istedikleri diye ayırmak iyi bir başlangıç olur.
0
silver apple
(03.09.20)
eskiden strese sebep olan şeylerin aslında stres yapmaya değmeyecek şeyler olduğunu anlıyor insan belli bir süre sonra. geçmişe böyle baktıkça karşılaşılacak zor durumlar için gerilim düşüyor kendiliğinden.
0
bruges
(03.09.20)
spor ve meditasyon
0
superb
(03.09.20)
Konuşarak.
0
jazzabel
(03.09.20)
Hayatımda ilk defa stresle başa çıkamıyorum. Normalde dünya sikine minare götüne bir insanım ve bir şekilde atlatıyorum ama bu sefer çok uzun sürdü ve aşamıyorum.
Alkolden destek alıyorum ama çok da bel bağlamak istemiyorum. Bikaç gün hava değişikliği yapmaya geldim ama stres kaynağı orada durduğu sürece ne kadar faydası olucak bilemiyorum. Normalde iyi gelirdi ortam değiştirmek, bakalım.
0
Bruce
(04.09.20)
stresin kaynagi nedir? trafik mi? patronun mu? esin mi?
0
baldur2
(04.09.20)
Oncelikle soyliyim, icki pek sevmem. Aylarca icmesem aklima gelmez.

Simdi 40'a merdiven dayadik. Evde stres ayri, disarda stres ayri. Aksamlari birkac bardak bira denedim baktim kesmiyor, agir ickiye gectik. Eve gelip bir duble atinca kulak memesi kivamina geliyorum. Ucunu kacirmadigin surece sikinti yok super olay, beni rahatlatiyor. Bence antidepresan kullanmaktan iyidir.
0
cooperr
(04.09.20)
Ağlayarak veya uyuyarak
0
kestane gürgen palamut
(04.09.20)
Ben de çıkamıyorum :(
0
kismisolungac
(04.09.20)
Deadlift, squat, bench, op.
Viski.
0
logisticsmanager
(04.09.20)
4-7-8 derin nefes tekniği
Stres veren durum ile alakalı
Hatalı Düşünceler / İnançlar üzerine çalışmak (Thoughts Daily uygulaması bu konuda destek olur.)
Her stresli dönemde kahve kola çay şekerli yiyecekleri azaltmak
Melisa papatya türü çaylar

Kısacası yaşam şeklini değiştirmek
0
psmstc
(04.09.20)
Ek olarak Acar Baltaş Stres kitabı
0
psmstc
(04.09.20)
antidepresan ama benim sorunum okb, yani obsesif kompulsif bozukluk. gerçi yine de strese iyi gelmediği durumlar oluyor. anksiyetem de var ve stresle tetikleniyor haliyle hem okb hem anksiyete zaten birbiri içine geçmiş durumdalar. bence spor yapmak, düzenli uyku, bol su, dengeli beslenme vs vs uzun vadede en iyileri, çünkü nörotransmitter salınımlarını optimum düzeyde tutuyorlar. buna rağmen okb'dir, depresyondur, manik depresif bozukluktur vs vs devam edebilir tabi, bunlar çok farklı durumlar, o zaman ilaç + terapi. ama belli bir psikolojik bozukluğu olmayan -ki kimsenin psikolojisi tam olarak yerinde değildir stres, beslenme gibi basit nedenlerden tut radyoaktif ortam, manyetik alan vs gibi nedenlere kadar- yani teşhis edilerek tedavi gerektirecek düzeyde psikolojik bozukluğu olmayan kişilerde stres yönetimi için ilaca gerek yok. bunu antidepresanın rahatlatılıcığını bilen biri olarak diyorum. stres yönetimi için iradeli olup, dikkat dağıtmak gerekiyor, ki dediğim gibi ilaca rağmen pik attığım noktalar oluyor. o tip durumlarda yürüyüşe çıkmak, rahatlatıcı bir müzik dinlemek, kedi-köpek videoları izlemek, tamamen kafa boşaltmaya yönelik salak bir film izlemek -ki biri twitter'da keşke böyle bir film türü olsa demiş, ararken kolaylık olur, bence haklı :D - , mizah dergileri okumak gibi gibi şeyler beni rahatlatıyor. yemek yapmak da aynı şekilde. ama bunlar semptomları gideren şeyler. ben o yüzden silver apple'ın yazdığını özellikle çok beğendim, ek olarak stresin kaynağını yok etmek zaten başlı başına başa çıkma yöntemi :D
0
pasp
(04.09.20)
Her gün spor.
0
arnold schwarzeneger
(04.09.20)
stres ile basa cikmiyorum. cunku uzun zamandir stres olmuyorum. kendime ve islere cok anlam yuklemedigim icin boyle oldum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(04.09.20)
(12)

küçük esnaf neden dolandırıcı?

sizofren06
ankaraya gelirken yolda afyonda patates satıcıları var ordan patates alayım dedim. adam bana dedi bu 10 kilo 25 tl. pazarlıkla 20 tlye aldım. neyse eve geldim tarttım patates 6 kilo cıktı. şimdi bu adam neden müşteriyi dolandırır? bir daha ben antalya dönüşü patates alır mıyım? bizim küçük esnafımız
ankaraya gelirken yolda afyonda patates satıcıları var ordan patates alayım dedim. adam bana dedi bu 10 kilo 25 tl. pazarlıkla 20 tlye aldım. neyse eve geldim tarttım patates 6 kilo cıktı. şimdi bu adam neden müşteriyi dolandırır? bir daha ben antalya dönüşü patates alır mıyım? bizim küçük esnafımız neden böyle?
0
sizofren06
(03.09.20)
Yol üstü satış yaptığı adamı bağlamasına gerek yok. Herkesi tek atımlık görüyor ondan.
0
arnold schwarzeneger
(03.09.20)
arnold hakli olmakla birlikte genel olarak bizim esnafta biz adam carpma anlayisi var evet. yani musteri doner dolasir gelir kaygisi olmasa hemen hepsi carpacak da allahtan musteriyi baglama durumu var o yuzden bazilari carpmiyor :)

Hele pandemi sonrasi iyice azittilar sanki...
0
msb
(03.09.20)
(bkz: köylü kurnazlığı)

köylü milletinde utanma diye bir şey yok ki, çocukluğum geçti köylerde hepsi çıkarcı ve kıskanç tipler. iyilik yapmayı enayilik olarak dürüst olmayı da mallık olarak gören tipler.

muhtemelen senin arkandan şöyle demiştir "lan zaten ucuza satıyorum(kime göre) bi de gelmiş pazarlık yapıyor aldım 20 lirasını kaç kilo geliyosa 10 kilo diye yolladım" diye kahvede anlatıyodur
0
nahtoderfahrung
(03.09.20)
Türk esnafı yarını düşünmez üstat, günü kurtarma derdindedir, vizyondan ve stratejiden anlamaz, o anda cebine girecek olan paranın derdindedir.

Ben yan komşum olan kırtasiyeden bir koli a4 kağıdı soruyorum 110 TL fiyat çekiyor aynı marka kağıdın bir kolisi piyasada 60-70 TL civarı. Türk esnafının geneli vurkaç şeklinde gerilla taktiği uygulamayı dedelerinden genetik olarak almış, müşterinin tekrar gelip gelmemesi umurunda bile değil.
0
solo
(03.09.20)
esnaf değil herkes böyle
eksisozluk.com
0
dafuq
(03.09.20)
Bu ülkede herkes birbirini çarpmaya çalışıyor
0
fezagezgini_4
(03.09.20)
kaldırıp indirirken 10 kilo olmadığını nasıl farketmediniz ben ona takıldım.
0
spirit crusher
(03.09.20)
herkes dolandırıcı
0
sonsuz
(03.09.20)
Yukarıda gayet iyi anlatmışlar sebeplerini. Çok derin analiz yapmaya gerek yok aslında. Ticareti veya üretimi düzgün, yasal ve iyi yapmak oldukça zordur. Bir fabrikada da, bir dükkanda da bunun örneklerini görebilirsin. Ama uzun vadede işini iyi yapan kazanıyor. Bu yüzden işletmelerin yüzde 80'i ilk 2 yılda kapatıyor. Burada tercih müşteriye kalıyor. Riski azaltmak mümkün. Misal, alkol alırken büyük market zincirinden alırım. Özellikle rakı ve viski vb sahtesinin çok olduğu şeyleri. Elektronik alacaksam güvenilir yerlerden almaya çalışırım. Farklı yerlerden fiyat alıp, gerekli araştırmayı yaparım. Dolandırılmadan, kazıklanmadan alışveriş yapmak yüzde 99 bizlerin elinde.
0
the coon
(03.09.20)
Yalova-Pendik iskelesi önünde salatalık satarlar, 4 kilo diye başlıyor. Eşimin el tartısı iyidir. Kaç sene önceydi, tartarım ben bunu arabadaki tartıyla dedi,nitekim 2,5 kilodan biraz fazla geldi. Neden böyle yapıyorsun dedik, yılık yılık gülüyor. Herkesin arabasında tartı mı var, yol boyu yiyecen bitecek işte, dedi.
Ahlaki yozlaşma Turgut Özal döneminden beri gittikçe arttı, ama artık yakalanınca utanma da kalmadı.
0
SiyamkedisiZorro
(03.09.20)
Genellememek lazım beş parmağın beşi bir değil.
0
acebi
(03.09.20)
Ben de biraz seytanin avukatligini yapayim. :)

Kendimizi koylunun yerine koyalim. Butun sene ugrasmisim bir urun yetistirmisim. Biraz bahce tarla olayini bilenler hadisenin ne kadar me$akkatli oldugunu bilir, bunun capasi var, tohumu var, gumresi var, sulamasi var, bocegi ilaclamasi var allah var. Biz patates sogan der geceriz, ama arkasinda ciddi bir alin teri var.

Ulkede zaten tarimin degeri yerle yeksan olmus. Araci bir suru cakal var, senin normalde kilosunu 5 liraya satman gereken seye 1 lira vermiyorlar. Sen de aradaki cakallari ortadan kaldirmak alin terinin hakkini almak icin yol kenarina tezgah kurmussun satmaya calisiyorsun. Butun gun 40 derece gunesin altinda mal gibi beklemek zorundasin ki eldeki mali curumeden satabilesin. Her duran yerli turist pazarlik yapiyor, senin fiyatini kirmaya calisiyor. Ayni adamlar buyuk marketlerden urun alirken pazarlik yapamiyor ama..

Valla ben de bir noktadan sonra eksik tartmaya baslardim herhalde, acik soyliyim. Oyle basa boyle tarak.

Ben koylu ile pazarlik yapmiyorum, hatta cogu zaman ustu kalsin cekerim. Adamlara ne zaman velinimet gozuyle bakip ona gore muamele cekeriz, o noktadan sonra onlardan duzgun davranislar beklemeye yuzumuz olur. Su anda ben adamlara pek hak vermiyor degilim. Uzucu ama durum bu.
0
cooperr
(03.09.20)
(7)

Almanya'ya nasıl giderim?

tchuck
30 yaşına geldim, 31 olucam hatta 4 ay sonra.evliyim.yazılımcıyım.backend'de ileri seviye laravel ve php biliyorum.frontend'de vue, reactjs biliyorum bir de standard frontend teknolojileri işte söz etmeye bile gerek yok. sass, jquery, css, html vs. hepsi.git vs. gibi teknolojilerin de üstünden geçme
30 yaşına geldim, 31 olucam hatta 4 ay sonra.
evliyim.

yazılımcıyım.
backend'de ileri seviye laravel ve php biliyorum.
frontend'de vue, reactjs biliyorum bir de standard frontend teknolojileri işte söz etmeye bile gerek yok. sass, jquery, css, html vs. hepsi.
git vs. gibi teknolojilerin de üstünden geçmeme gerek yok.

7 senelik tecrübem var.
çok sayıda projede yer aldım, sadece son 1.5 senede 5 tane saas projesinde yer aldım. bunlardan 2 tanesi bizzat kendime ait projelerdi.

söylemeyi unuttum; buradaki yaşımdan sonraki en büyük problem diplomam.
deü iibf diplomam var yalnızca. mühendislik diplomam yok.

bana bir yol söyleyin, gideyim sabah akşam onunla uğraşayım.
kanada'yı denedim daha öncesinde, ancak teorik olarak altından kalkamadım. kenarda 120bin kanada dolarım olmadığı sürece orası hayal gibi.
0
tchuck
(31.08.20)
Almanyada iş aramak için en en en önemli şeyden bahsetmemissin, Almanca biliyor musun? Cevap evetse yuruyebilirsin...
0
superfluid
(31.08.20)
xportant +1

kardesim almanya'da, ben de almanlar dil konusunda serttir diye biliyordum ama hic oyle olmadigini soyledi, ayni ofiste calisan bazi elemanlarin almancasi baslangic seviyesinde imis.

kanada'da sana kucak acar ama ben olsam avrupa varken amerika kitasina gelmem. 120bin kanada dolari nerden cikti onu anlamadim, oyle bir para gerekse buradaki gocmenlerin yarisindan fazlasi burda olmazdi..
0
cooperr
(31.08.20)
Hocam yol belli, şirketlere sıradan başvuruyorsunuz, kabul edene gidiyorsunuz. Evrak işlerinizi genelde onlar hallediyor. Almanya'ya giden 50-60 tane arkadaşım vardır, bizim dönemin yarısı orada neredeyse, hepsi böyle yaptı. Hiçbiri Almanca bilmiyordu.

Tek tavsiyem şu olabilir, alaylı olduğunuz için aşağıdaki konseptleri öğrenmemiş olabilirsiniz. Bunlara bir bakın, çünkü mülakatlarda soruyorlar. Her projede bilmek gerekmiyor, ama soruyorlar işte.

1- Big-O notation / algoritma analizi / algoritma karmaşıklığı
2- Thread nedir, process nedir. Lock nasıl çalışır, multi-threading
3- Framework değil de kullandığınız dilin temelleri. PHP'de array reallocation nasıl oluyor? JS'te currying nedir? Prototype nasıl çalışır?
4- Basit data type'lar. Stack/linked-list/binary tree falan.
5- Basit string/array operasyonları. String reversal mesela çok popüler bir soru, çünkü cevabı yok :) Altta dönen olayları biliyor musunuz diye soruyorlar.

Bunların haricinde, özellikle 7 senelik bir developer olarak açık kaynak 1-2 projenizin olmasını beklerler. Olmaması tamamen olumsuz değil, ama genelde oluyor benim denk geldiklerimin. Buna kasabilirsiniz. Bu olmazsa stackoverflow score'u da iş yapıyor.

Yukarıdaki konularda takıldığınız bir yer olursa bi akşam skype vs. üzerinden yardımcı olabilirim.
0
plutongezegendegilmi
(31.08.20)
goethe'de almanca kursu alıyorum. sınıfın yarısı yazılımcı. hepsi senin gibi gitmenin peşinde. en azından a-1 düzeyince almancan olsun, şansın epey yükselir.

onun dışında yapacağın şey basit, linked'inden oradan buradan iş kovalayacaksın sürekli. glassdoor'a da düzenli olarak bak. şu devirde yurtdışına göçmek için yazılımcı kadar avantajlı meslek yok. sen de gidemezsen biz ölelim zaten.

yalnız pandemi yüzünden şirket bulsan dahi gidemiyorsun şu anda, onu hatırlatayım. önce almanya'nın bize kapılarını açması gerekiyor. bir arkadaşım frankfurt'tan iş buldu, kız 4 aydır bekliyor. bu gidişle gidemeyecek gibi.
0
sir gawain
(31.08.20)
dilini bilmediğin ülkede yaşamak istemek dünyanın en saçma şeyi herhalde. yo, iş ortamında dil gerekecek filan diye demiyorum. o ülkenin dilini bilmiyorsan tek sosyal çevren markete gidip alışveriş yapmak olur. ya da senin gibi türklerle takılırsın. e o türklerle takılacaksam ne anladım ben o ülkede yaşamaktan.
0
in a world of magnets and miracles
(01.09.20)
almanyada yasiyorum ve yazilimciyim. bircok sirkette calistim almanyada. dil konusunda sunu diyebilirim ki almanca cok kritik oneme sahip degil, ama ingilizce onemli. simdiki sirketimde ve once calistigim tum sirketlerde birinci iletisim dili ingilizceydi. calisan yazilimcilarin bir cogu dunyanin farkli ulkelerinden gelme nijerya, kolombiya, rusya, brazilya, italya ve cogu almanca bilmiyor. zaten bir iki sene kalan az cok basit almancayi ogreniyor.

ayrica almanca bilmeyenler icin iletisim de cok sorun degil, 40 yas alti bircok kisi ingilizce biliyor yani almanlarla da illa almanca konusmak gerekmiyor. ayrica berlin gibi buyuk sehirlerde cok buyuk gocmen toplulugu var. gocmen denilince de sirf turk, suriyeli akla gelmesin ozellikle yazilim alaninda ispanyol, italyan, guney amerikali, rus, polonyali buyuk bir kitle var. elbette turkler de var.

yani almanca bilmek iyi olur, kulturel adaptasyonu hizlandirir ve iletisimi guclendirir. ama bilmeyince de kisi yanlizliktan olmez.

is bulma acisindan diplomanin hicbir onemi yok, hatta universite mezunu olman bile onemli degil. yeterki isini iyi bil, is gorusmesinde kendin goster, ve daha once iyi isler cikarmis ol. ama en buyuk avantaj daha once calistigin sirketler olur is basvurularind. ornegin turkiyede ibm ayarinda, o da olmazsa vodafone, siemens ayarinda bir sirkette calismis olmak iyi bir referans elbette.

diploma ancak calisma izni alirken resmi prosedurlerde problem olabilir. ama ornegin almanyada buyuk bir sirket seninle sozlesme imzaladiysa isterse lise mezunu ol verirler calisma iznini. tabi seni alan sirket kucuk bir sirketse bu sefer biraz daha fazla sorgularlar.

linkedinde profiline uygun islere basvur, er gec birileri is gorusmesi yapmak isteyecektir. eger iyi bir github profili vs gosterirsen donus orani yuksek olacaktir. cv de gercekten iyi bildigin isleri bulundurmak bunun yaninda yazilim mimarileri, ornegin microservices konusunda bilgili olmak iyi olur. yazilim testleri ozellikle unit test yazabilmeni isterler. devops, continues delivery, continues integration yaninda aws, azure, google cloud gibi bulut sistemler konusunda bilgili olmak cok buyuk avantaj saglar.
0
emrahday
(01.09.20)
yani yol cok basit. xportant zaten temel seyleri yazmis. hackerrank, leetcode aciyorsun, oradaki programlama sorularini cozup mulakatlara hazirlaniyorsun. daha sonra sirketlere basvurup mulakatlara giriyorsun.

almanlar dil konusunda serttir evet ama almanca olmadan da cok rahat is bulabilirsin. hicbir arkadasim almanca bilerek gitmedi, hepsi oraya gidince ogrendi.

ps: bosver almanyayi, hollandaya gel. hem gitmesi daha kolay hem de insanlari yabancilara karsi daha hosgorulu.
0
crucio
(01.09.20)
(4)

şu araç audi'nin hangi modeli?

tabudeviren
https://twitter.com/ozkanyilmaaz1/status/1299999428682670081
0
tabudeviren
(31.08.20)
A4
0
gkhncnzdgn
(31.08.20)
Ayda 2400 avro yapip 35.000'e a4 almak.. ne desem bilemedim, cok akillica bir is yapmis Tepe tepe kullanir artik :)
0
cooperr
(31.08.20)
A4 Sedan 2019 model.
0
himmet dayi
(31.08.20)
Audi A4.

5-10 bin Euro peşinatla bu araçları almak mümkün. Gerisini 500-1000 euro taksitle ödeyebiliyorsun. Faiz oranları da %5 civarı. Pazarlıkla daha da düşürebiliyorsun.
0
allahkitapwesli
(31.08.20)
(7)

Kaç Fıs Parfüm Sıkmalıyım ?

trablon
parfüm:Virgin Island Water Creedkaç fıs sıkarsam milleti bunaltmadan bol bol kokarak durabilirim ?ve nerelere sıkmalıyım parfümü ? giysiye mi yoksa tene mi ?
parfüm:
Virgin Island Water Creed

kaç fıs sıkarsam milleti bunaltmadan bol bol kokarak durabilirim ?

ve nerelere sıkmalıyım parfümü ? giysiye mi yoksa tene mi ?
0
trablon
(31.08.20)
parfüm tene sıkılır.

ben boynumın iki yanına iki fıs sıkarım. daha doğrusu sıkardım, artık pek parfüm kullanmıyorum. özel zamanlarda belki.

parfüm adabı var mıdır bilmiyorum. babam öyle sıkardı, ben de ondan gördüm ve çok da sorgulamadım açıkçası.

parfüm: gucci guilty. erkeğim.
0
avianthem
(31.08.20)
Kac fis olacagi her parfume gore degisir.

Ama parfum TEMIZ tene sikilir. Burasi net. :)
0
invictae
(31.08.20)
cooperr
(31.08.20)
her seye atarlanan adam
(31.08.20)
Eklemlere (boyun, dirsek içi, bilek vs) sıkarsanız oralar daha çok ısındığı için parfümün aroması daha çok meydana çıkar. Tabii parfümü bilmiyorum, ağırsa yapmayın bunu, ferahsa yapın lütfen.
0
whoosie
(01.09.20)
Parfüm temiz tene kullanilir.
Boyuna iki fis, sag ve sol bilege birer fis.
0
chitosan
(01.09.20)
bu soruyu yarin sor, herkes kiyafete sikilir diyebilir.

parfum tene mi sikilir, kiyafete mi sikilir, bu bir turlu kesin cevap bulunamiyor bu soruya.
0
baldur2
(01.09.20)
(2)

Yollara dökülen siyah katran nedir?

ya ben lan neyse
şurada da görülebilir: https://9gag.com/gag/a0N6ZNdneden döküyorlar?
şurada da görülebilir: 9gag.com

neden döküyorlar?
0
ya ben lan neyse
(29.08.20)
su girmesin diye, su girince kisin donup genisliyor, catlaklari buyutuyor, asfaltin omru kisaliyor, tamir masraflari artiyor, vs.
0
cooperr
(29.08.20)
Katranı kaynatsan olmaz ki şeker. Yazın yüksek sıcaklıklara dayanabildiği ve flexible olduğu in çatlaklar katranla kapatılır. Kullanımı da kolay. Kaynatıyorsun, döküyorsun. Karamel gibi.
0
pass
(29.08.20)
(9)

Sözlükteki yanlış yakıt başlığı

senolll
Bir benzin istasyonunda yanlış dolum yapılmış, araç bozulmuş. Tamiratı başta karşılamamışlar. Yani şimdi adama hak veriyorum, kendisi neden ödesin. Öte yandan da, yahı şu pompacı olayı bizden başka hangi ülkelerde var? Bazı yerlerde istasyonda insan bile yok, gidip kartınls makineden ödeyip ödediğin
Bir benzin istasyonunda yanlış dolum yapılmış, araç bozulmuş. Tamiratı başta karşılamamışlar. Yani şimdi adama hak veriyorum, kendisi neden ödesin. Öte yandan da, yahı şu pompacı olayı bizden başka hangi ülkelerde var? Bazı yerlerde istasyonda insan bile yok, gidip kartınls makineden ödeyip ödediğin kadarını pompayı kendin alıp, depoya koyup dolduruyorsun. Yani bence şu pompacıların olması bazen iyi bir şey çünkü bir sürü araç sürücüsü çok daha saçma hatalar yapıyor. Pompa takılı istasyondan ayrılmak dahil. Şimdi muhtemelen oradaki adam işinden olur. 25 bin de masraf demişler. Bilemiyorum, millet pompacıya alışık da pompacı olmasa daha iyi olur muydu sizce?
0
senolll
(28.08.20)
İstasyonlarda sigorta oluyor bu işler için
0
kisa
(28.08.20)
Orası öyledir de bir de şu var ki. Pompacı çalışmasa muhtemelen istasyon gideri azalacak yakıt da daha ucuz olacak.
0
🌸senolll
(28.08.20)
aytemizde self dolum var, kendiniz doldurursanız geçen yıl 15 kuruş ucuza dolduruyordunuz litresi şu anki durum ne bilmiyorum
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(29.08.20)
Bizim insanimiz rahatini sever, ustune iscilik de ucuz herkes asgari ucretle calisiyor. Bir de bu pompacilik isinden birsuru aile ekmek yiyor. Ben yakin zamanda kalkacagini dusunmuyorum.

Yurtdisinda genelde nezih semptlerde full servis pompalar vardir, litresine %5-10 eklerler. O pompalardan benzin dolduranlar genelde parali teyzeler/amcalar oluyor, adamlar aracin yagina kadar baktirir, silecek suyu eksikse ekletir vs.

Eger rahatina asiri duskun birisi degilsen bence pompaci gereksiz, inip dolduruyorsun iste bir numarasi yok. Odemeyi de pompadan yapiyorsun zaten. Odemeyip kacarsan heryer kamera dolu bulmalari uzun surmez.
0
cooperr
(29.08.20)
pompaci ve guvenlik gorevlisi kalksa issizlik yuzde 20'yi gorur. polis, asker, bekci sayisi azalsa issizlik yuzde 30'u gorur.
0
baldur2
(29.08.20)
nasıl yanlış doldurmuş anlamadım ki. çünkü pompaların ebatları var. benzin ayrı, dizel ayrı ebatlarda.
0
ankarakecisi
(29.08.20)
Benzin deposuna dizel pompası girmiyor ama dizel deposuna benzin pompası girebiliyor.
0
üç gün gündüz
(29.08.20)
Ya millet 2 saatte atmden parasini cekemiyor bir de benzin doldurmaya kalksalar ohooo.
0
all girls dream
(29.08.20)
abi orada cip gibi bir sey var istese de basamiyorsun ki dizele benzin ya da benzine dizel. oyle biliyorum ben.
0
turbo sadık
(29.08.20)
(4)

Yüksek lisans

dissendium
Ben üniversitede okurken yüksek lisans için enerji bilim dalını düşünmüştüm (bölüm makine mühendisliği) ve birçok seçmeli dersi buna göre seçmiştim. Hatta bu alan için aldığım seçmeli bir derste yazılım bile öğrendim. Bitirme çalışmamı da bu alandaki bir derste yaptım. Mezun olduktan sonra baktım ki
Ben üniversitede okurken yüksek lisans için enerji bilim dalını düşünmüştüm (bölüm makine mühendisliği) ve birçok seçmeli dersi buna göre seçmiştim. Hatta bu alan için aldığım seçmeli bir derste yazılım bile öğrendim. Bitirme çalışmamı da bu alandaki bir derste yaptım. Mezun olduktan sonra baktım ki, makine tasarım ve imalat bilim dalı daha çok işime yarayacak gibi duruyor. Çünkü iş ilanlarında genelde CAD/CAM aranıyor. Bu alanda da boş değilim. Bildiğim, kullandığım programlar var ama ilk söylediğim alan kadar bilgi sahibi değilim. İlk söylediğim alandaki dersleri isteyerek seçtim, severek dinledim. İkinci söylediğim alandaki derslere ise çok ilgim yoktu. Sorum şu. Bu durumda sevilen alanda mı ilerlemek gerekir yoksa iş için katkısı olacak alanda mı?
0
dissendium
(27.08.20)
selam. ben de enerciyim. az cok tahmin edebiliyorum neler dusundugunu. benim tavsiyem şu olur, enerji alaninda iş ara. eger omur boyu enerjici kalirim diyosan imalati bosver. ama ulkede enerjiye ve cfd ye verilen onem biraz az. is olanaklari kisitli. daha cok savunmacilar ve bi kac beyaz esyaci cfd takiliyo. ha ama dersen ki para lazim her turlu cad cam ogreneceksin. baska caren yok. ben asla imalat istemedigimi 2. sinifin ilk donemi anladim. ama şartlar oyle gerektirirse dökümde bile calisirim..
0
lata
(28.08.20)
enerji, imalatın onda biri etmez belki de türkiye'de şu anda. ben de tüm seçmeli derslerimi enerji alanına dair aldım. ama şu bir gerçek ki imalat daha geniş. lata doğru söylemiş. daha fazla bir şeye de gerek yok.

not: kamuspor.

not: her ne kadar ısı transferi gibi kol gibi bir ders olsa da çok sevdiğimi görmüştüm. imalat hiç bana göre bir yer değildi. enerji candır. enerji yükseklisans öğrencisiyim, sırf kaydım olsun diye girdim. ilk dönem koronaya denk geldi. keşke online eğitim ile dersleri alsaydım diyorum.
0
blue eyes white dragon
(28.08.20)
senin sektorde nerde para var once onu belirleyip sonra ustune oynamak lazim. bazen malesef sevdigin isi yapmak karin doyurmuyor. makinaci degilim ama simdiki aklim olsa dizayn ustune master ile devam etmek yerine once ise girer, bir sure calisir ustune MBA cakardim. Yurtdisindayim, oranin gercekleri farkli olabilir ama mesela bulundugum yerde dizaynda para yok, cizimciler zaten surunuyor. Biran once yoneticinin olmak icin de dizayndan, cizimden kafayi kaldirman lazim. Ama sen ustune okudukca sana yapisip kaliyor, sen madem bu isi bu kadar seviyorsun burda devam et diyorlar sonra..
0
cooperr
(28.08.20)
Bence sevmediğin bir alanda yapmak oldukça zorlayıcı olacaktır. Ben de benzer bir ikilemde kalıp enerjiyi seçmiştim. Pişman değilim. Kendi alanımda çektiğim zorluğu düşününce, mekanik vb seçseydim ne olurdu düşünemiyorum. Ayrıca enerji üzerine yaparken de tez konunu işine yarayacak bir şey seçebilirsin. Isıtma-soğutma, iklimlendirme veya rüzgar türbinleri üzerine çalışabilirsin.
0
the coon
(28.08.20)
(9)

"Hi guys'

bagcivan
Cinsiyetçi bir kullanım mı? Yani bazı durumlarda kadınlar için kullanılıyor ama genelde erkekler arasında gibi. Siz ne düşünüyorsunuz
Cinsiyetçi bir kullanım mı? Yani bazı durumlarda kadınlar için kullanılıyor ama genelde erkekler arasında gibi. Siz ne düşünüyorsunuz
0
bagcivan
(26.08.20)
günlük konuşma dilinde guys ifadesi (çoğul) genelde gender free olarak kullanılıyor. ama tabii bir yandan da öyle değil ama günlük konuşmada artık ihtiyaçtan mıdır bilmem bu şekilde kullanımında sorun yok gibi.

tabii bir yandan da günlük söylevlerimizde bile ne kadar erkek merkezciyiz diye bakanlar olabilir. ona da çok lafım yok. çok da şey etmemek lazım.
0
AlsterWasser
(26.08.20)
Bana gore cinsiyetci. Non native biri ilk ogrendiginde sasiriyor zaten nasi yani biz bunu kizli erkekli grup icin de kullanabiliyoruz mu hadi ya falan oluyor. Ingilizce o konuda biraz fakir kalmis, gerci you plural da oluyor you all, you lot, y'all falan var ama you guys hepsinden daha iyi agza oturuyor sanki gruba hitap ederken
0
neverletyougodown
(26.08.20)
yabancılarda bildiğim kadarıyla, özellikle Fransa'da, bir topluluk eğer kadın-erkek karışıksa, hem kadınlara hem erkeklere hitap edilebildiği gibi yalnızca erkeklere de hitap edilebiliyor.
fakat toplulukta yalnızca kadınlar varsa o zaman sadece kadınlara hitap ediliyor.

bunu ben şuna benzetiyorum, mesela bir çift yemekteyken garson sadece erkekle muhatap olur ya? bu da onun gibi bence, kadınların yanındaki erkeklere hitap ediliyor.
0
attirmayin makedonun kafasini
(26.08.20)
Her iki cins icin de kullaniliyor gunluk dilde ama evet kok itibariyle cinsiyetci oluyor.
0
invictae
(26.08.20)
Günlük hayatta kullanılan bir kalıp, çoğu zaman bir itirazla karşılaşmazsınız ama yine de dilin cinsiyetçi tarafını yansıtan bir kalıp o yüzden sevmeyenler de var. Hey all gibi daha nötr hitaplar daha şık oluyor. Hem sonuçta değişim dilde başlar. Ayrıca y'all'ı da yazılı olarak kullanmayı çok sevmiyorum, özellikle Amerikanlar ile konuşurken çünkü belli bir yöresel bir kesim tarafından kullanılan bir kalıp o yüzden biraz yapmacık hissettiriyor.
0
Haldamir
(26.08.20)
hem erkek hem kadınlara istinaden kullanılıyor doğru; zaten kelimeyi cinsiyetçi yapan da bu.
tıpkı
"adam gibi" yapmak sözünün herkese ithafen kullanılması ama sözün son derece cinsiyetçi olması gibi.

*guys, adam gibinin yanında daha naif bu arada
0
jimjim
(26.08.20)
hey ladies dediği için bir arkadaşım soruşturma geçiriyor şu an pandemiden dolayı 6 aydır soruşturuluyor. dolayısıyla hi guys da gayet sıkıntılı.

sene 2020 artık gender native kelimeler kullanmalıymışız çünkü kimin ne olduğunu bilemezmişiz. bunun için 1 gün eğitim aldık.
0
ozdek
(26.08.20)
ortamina gore unisex bir hitap, bence cinsiyetci degil ama takintili tiplerin hi guys & gals seklinde kullandigina sahit oldum.

Hitap konulari enteresan, "guys"'dan dolayi kimse bana cikismadi ama ilk yurtdisi is deneyimimde "dear xx" diye email yolladigim bir eleman bana "please don't dear me" diye cikistiktan sonra "dear"i kestik :) bu da boyle bir animdir..
0
cooperr
(26.08.20)
Unisex olarak kullanılıyor ama özü guys old için Hey people şeklinde kullanan da var, ben arada böyle kullanmaya çalışıyorum.
0
kaset
(27.08.20)
(8)

Ceng ne demek ?

infernalcadre
Bu donanımhaber liselileri Üniversite konularında hep ceng ceng diye bir bölümden bahsediyor. Iğdırda filan açılmış diye ağlıyorlar.Bu ceng hangi bölüm ? Neden gerçek adını yazmıyorlar ?
Bu donanımhaber liselileri Üniversite konularında hep ceng ceng diye bir bölümden bahsediyor. Iğdırda filan açılmış diye ağlıyorlar.

Bu ceng hangi bölüm ? Neden gerçek adını yazmıyorlar ?
0
infernalcadre
(26.08.20)
Muhtemelen computer engineering. Mal olduklari icin.
0
hot potato
(26.08.20)
ceng %99 bilgisayar mühendisliğidir. Computer Science olarak CS veya CSE gibi kısaltmaların kullanıldığı da oluyor.
İnşaat mühendisliği CE olarak geçer. (Ama tabi burası Türkiye, hele söz konusu Donanım Haber ise herşey olabilir.)

ceng.metu.edu.tr
ceng.iyte.edu.tr
ce.metu.edu.tr
ce.gatech.edu
cee.stanford.edu
0
cursor
(26.08.20)
bilgisayar mühendisliği için kullanılıyor donanımhaber forumda ceng. bkz:(computer enginering)

nedenini bilmiyorum biri demiş öyle ağız alışkanlığı kalmış sanırsam. bir zamanlar orada takılıyordum ordan biliyorum.
0
ot var icersen bok var yersen
(26.08.20)
bilgisayar muhendisligi olabilir ama ona gelde cs diyorlar. ceng; civil engineering olaiblir
0
ahoy kaptan
(26.08.20)
C.eng. = computer engineering = bilgisayar mühendisliği, kesin bilgi.

Bu kısaltmayı odtü'nün icat ettiğini düşünüyorum bölümün web sitesi ceng.metu.edu.tr gibi birşeydi. Bilkent tayfası da bölümüne CS der. (computer science)

İngilizce'sini yazınca veya söyleyince ne oluyor ben de bilmiyorum, gelenek gibi birşey. Hadi bunlar bölümde de, donanımhaber liselilerine ne oluyor onu hiç anlamadım şimdiden havaya giriyorlar sanırım.
0
Lethe
(26.08.20)
bilgisayar muhendisligidir diye dusunuyorum, dili ingilizce olan okullarda bolum kodu o sekilde geciyor.
0
the end of time
(26.08.20)
bilgisayar mühendisliği, kesin bilgi.
0
plutongezegendegilmi
(26.08.20)
"chartered engineer" olarak kullanildigini gordum. British abiler sever, kullanir bunu.
0
cooperr
(26.08.20)
(33)

"madem yemek yapmayacaktın, neden evlendin?"

mezzosprite
arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yap
arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?

ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yapan tarafım. adam sadece kendi ütüsünü yapıyor, kahvaltıya yardım ediyor, aklına eserse de ayda yılda bir akşam yemeği hazırlıyor. bulaşıkları makineye koymuyor. bu durumdan rahatsız olduğum ve eşit sorumluluk paylaşımı istediğim için bir kez kaynanamdan şaka yollu, kocamdan da pek çok kez ciddi ciddi "o zaman neden evlendin" lafını duydum. hatta kocam "iki işi birlikte yürütemiyorsan çalışmak zorunda değilsin" bile dedi. kadın olarak tüm bu ev işlerini memnuniyetle yapmalıymışım. o da erkek olarak mutfağa girmek zorunda değilmiş. bunlar marjinal söylemler değil mi?

lütfen saldırgan olmadan içtenlikle cevaplayabilir misiniz, zaten canım çok sıkkın...

teşekkürler
0
mezzosprite
(25.08.20)
freebird5406_2
(25.08.20)
kafa yapinin hic uyusmadigi biriyle mi evlendin yani?


kisisel gorusum bunlari soyleyen yobazdir ve hiyardir. evlenmeyi birak sosyal cevremde barindirmam.
0
hot potato
(25.08.20)
@hot potato, bu konu dışında çok uyumluyduk. bu konudaki beklentileriyle ilgili birtakım işaretler vardı ama bu kadar katı olacağını bilemedim...

edit: aslında bu işaretleri gördüğümde ona sordum. "sen beni tanımıyor musun, katılmaz olur muyum" dedi. ben de tanıdığım kadarıyla %50-50 olmasa da %40-60 katılacağını düşündüm. hatta bu konuşmayı ona hatırlattığımda "sözümün arkasındayım ama her şeyi paylaşmak istediğini nerden bileyim" dedi. daha detaylı konuşmalıymışız.
0
🌸mezzosprite
(25.08.20)
Valla evlenmeden önce bunlarla karşılaşacağın bir durum olmuştur illaki, yani erkeğin böyle olduğunu anlamış olman lazımdı aileyi boşver
0
olaylar olaylar
(25.08.20)
Yani boyle cetvelle kim ne kadar is yapti diye olcen biriyle ben de evlenmezdim acik soyleyim. Duydugunuz sevgi duzeyi yeterli degil demek ki yoksa muhtemelen balla borekle beslerdiniz ve kendinizi ustu kapali "ezilen kadin" pozisyonuna da sokmazdiniz. Aldiginiz maasin esitligine kadar dem vurmussunuz muhtemelen o adam sizin 100 misliniz kazanan bi fabrikator olsaydi tutumunuz degisecekti. Adam utusunu de yapiyor, kahvalti da hazirliyor, yer yer aksam yemegi de yapiyormus.

Bu arada 'kaynana' sozcugu birtek bana mi asiri kaba geliyor?
0
msb
(25.08.20)
hot potato + 1.
Dünyanın sosyal yapısı gereği, söylemler ne olursa olsun ev işi öncelikle kadına kalıyor, bu gerçeği kabullenmiş de olsak sizinkilerinki biraz aşırı geldi bana.
0
firez
(25.08.20)
bence de kocanı yeterince sevmiyorsun; daha ayak yıkama, boklu donları kirli sepetine atma ve tırnaklarını kesme işlerine bile gelmeden yan çizmişsin. adamın duygularıyla daha fazla oynamadan ayrıl, yazık resmen tanıyamamış seni hiç, kim bilir onu sevdiğini düşündü...
0
Bruce
(25.08.20)
bas edit, erkegim. ve acikcasi bence bu isler maalesef kadina ait. en iyiyi sona sakladim.

esinize katiliyorum. yapmak istemiyorsaniz birini tutun. yine de en iyiyi sona sakladim.

evlenirken bunlari kabul etmistiniz. tamamdir.
0
baldan kaymak
(25.08.20)
@msb, eşit olmayacağım biriyle evlenmezdim. maaş belirtmem gereksiz olmuş olabilir ama aynı işi yapıyor olmamız, aynı mesaiyi yapmamız, aynı düzeyde yorulmamız önemli bir nokta diye düşünüyorum. seven kadın ballı börekle besliyor da seven erkek nasıl oluyor da işten BİRLİKTE dönüldüğünde salondaki koltuğa uzanıp "acıktım, yemek pişmedi mi daha" diye mutfağa seslenebiliyor?
kaynana ve koca sözcükleri bana da çok itici geliyor evet.
0
🌸mezzosprite
(25.08.20)
Çalışma saatleriniz nedir?

Ben eşimden çok sonra eve gelebilirdim. O da akşam yemeğimizi hazırlardı.

Yani belki siz önce geliyorsanız, sizin hazırlamanız mantıklıdır. Ama yani kurulan cümle biraz gereksiz ve ciddi mi?

Arada biz de bu tarz şakalar yaparız. Kayınvalidelerin söylediklerini çok önemseme derim ama eşitlik maaşla da olmaz yani o bakış açısını kaldırmanız gerek.
0
makarnacanavari
(25.08.20)
@makarnacanavarı, işe birlikte gidiyor, işten birlikte dönüyoruz..
0
🌸mezzosprite
(26.08.20)
Çok üzüldüm. Keşke evlenmek gibi ciddi bir işe kalkışmadan birlikte hayatı paylaşıp birbirinizi tanısaydınız. “Seven insan balla börekle besler” savunmasını da ciddiye alamıyorum. Aksine korkutucu buluyorum. Seven insan karşısındakinin hayatını kolaylaştırır. Ben olsaydım böyle bir birlikteliği devam ettirmezdim.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.20)
Sizin eşinizin ev işi yapacak kapasitesi var aslında. Kendi ütüsünü kendisi yapıyormuş. Ama neden size düzgün yardım etmiyor, ev işlerini paylaşmıyor onu anlamadım. Yani üşenmeyip ütü yapıp, elinden iş gelirken sizinle tartışması arasını bozmayı göze alması garip geldi.

Birde evlenmeden önce ne yapıyor ne yapamıyor bilmiyor musunuz? Yolun başında ev işlerine dair hiç konuşmadınız mı? Belki birbirinizin huyunu suyunu bilemeden, tanıyamadan evlenmişsinizdir. Siz ilk yıllarda ev işleri konusunda ciddi tavır almazsanız birkaç yıla işler daha kötü hal alır.

www.instagram.com
0
GoodMorningTeacher
(26.08.20)
Evet, o zaman sıkıntı. En azından yemeği siz hazırlıyorsanız o da mutfağı toparlayabilmeli.

Söylediği cümle çok sıkıntı. Yani beyin yok gibi. Kusura bakma.

Ha ben senin yerinde olsam yapmam. Yemek hazırlamam. Menemen, yumurta, peynir, zeytin falan. İş yoruyor artık böyle diyebilirsin.

Ya da sadece kendi ütüsünü yapıyorsa sen de sadece kendine yemek yapabilirsin. Keyfi bilir.

Eşimin tek iyi özelliği böyle şeylerde yardımcı olması sanırım. Bulaşıklar ondadır mesela. Ütü ondadır. Sevmem ben bunları. Banyoyu yıkar. Kendiliğinden görev dağılımı oldu bizde. Siz de bu şekilde görev dağılımı yapabilirsiniz.
0
makarnacanavari
(26.08.20)
biraz mizahla karışık yazacağım:

eşin tam bir ataerkil yarı alfa ama beta erkek (çünkü ütü yapıyor). ya kılıbıklığa doğru ilerleyecek ve evdeki bütün işleri yapacak ya da ayrılacaksınız. bu kılıbıklık arkadaş ve aile çevresinde sürekli aşağılanmasına neden olacak. aile dedikodularının baş kahramanı olacak.

ayrıca senin çocuk yapmanı isteyecek ve sonrasında da işe dönme istersen diyecek. sonra sana tüm işleri kitleyecek.

böyle adamlarla başa çıkma metodu hem işten ayrılmak hem de yardımcı tutmaktır. keyfine bak bacım kariyer falan hikaye bana şimdi bakacak bir koca bulsam işi gücü bırakır evde otururum.
0
ozdek
(26.08.20)
iyi ki yazmışım buraya, baya ümitsizliğe kapılmıştım.. şimdi biraz daha güçlü hissediyorum. güzel cevaplarınız için çok teşekkürler <3
0
🌸mezzosprite
(26.08.20)
Eşinizin bakışı elbette normal değil. Diğer özelliklerini bilmemekle beraber, pek kaliteli bir imaj yaratmıyor. Bu tarz sıkıntılar yaşamamak adına gerçekten kısa süre de olsa aynı evi paylaşmak fayda sağlıyor.
0
gazozailacatmauzmani
(26.08.20)
"evlenmeden önce bilmiyor muydunuz?" ya da "ailesiyle tanışınca anlamadınız mı?" gibi soruları geçiyorum, zaten birçok kişi yazmış.

bulaşık makinesine tabak koymak nasıl bir iş ki?
ziyafet sofrası hazırlamıyorsanız, iki kişinin salata malata derken beş tabağı çıksa, saniyenin onda biri falan sürüyor bir makineye tabak koymak.
evlilikte bunu şikayet konusu yapmak eşitlik, ev işinde ortak paylaşım falan konusu değil artık bence.
"o kadar kısa sürüyorsa o koysun" diyorsanız da, "hayatım şunu makineye koysana" diye eline tabak verdiğinizde "sen de ne biçim kadınsın?" diyeceğini sanmıyorum.
adam ütü yapıyor diyorsunuz, hiçbir şeye dokunmayan biri değil ki.

ama karşımdaki bunu tartışma ve eşitlik meselesi haline getirse, ben de "neden evlendin o zaman?" diye sorabilirdim.
yarın öbür gün çocuğunuz olacak, yaşlanacaksınız, birinizden biriniz hastalanacak vb.
evlilik böyle bir şey çünkü.
"bundan şikayet ediyorsa, yarın ne olacak?" diye düşünürüm.
artık yanındakinin önüne bir kase yemek koymak da zul gelmemeli insana.
kaldı ki, yemeği de arada bir yapıyormuş.

bunu bu şekilde hak arayışı ve benlik iddiası haline getirmek, "ben üç yaptım, sen beş yaptın" meselesi yapmak bence antipatik bir şey.

madem "çalışmak zorunda değilsin" diyor, yani sizin geliriniz olmasa da olur, o zaman haftada bir kadın tutun, temizliği o yapsın.
siz de rahat edin, o da rahat etsin.
yani illa adamın eline vileda vermek mi buradaki mesele?

kayınvalidenizin söylediği şey yersiz ve biraz bayağı ama işte dediğim gibi, bunlar "sen yapmadın, ben yaptım" tartışması haline gelirse, taraflar psikolojik olarak savunmaya geçer.
oğluna da biraz düşkünse, haddini de aşar.
ikisinin de söylemleri doğru değil ama normal.
burada "evlenmeden önce..." konusu devreye giriyor.

kendimi düşünüyorum.
karşımdaki bir şeyden şikayet ederse, "e ama..." derim.
ama "şunu şuraya koyar mısın?" dese, "tabi" der, dediğini yaparım.
insan psikolojisi böyle bir şey.
üslubunuzu değiştirmeyi deneyin.

bulaşık makinesine tabak dizmek, yemeği o akşam kimin yaptığı gibi şeyler evlilikte tartışmaya değecek şeyler değil bence.
umarım evlilik hayatınız boyunca tek deriniz bu olarak kalır.
"konu yemek ya da bulaşık değil, böyle demesi" diyorsanız da, yukarıda yazdığım gibi olayı tartışmaya çevirirseniz, taraflar kendini savunmaya geçer.
temel insan psikolojisi.

"ben üslubumu ona göre mi ayarlayacağım?" diyorsanız da, boşanın o zaman.
benim yazdıklarım bu deveyi gütmeye yönelik şeyler.
karşınızda böyle tepki veren biri varsa, dediğinizi yaptırmanın, iletişim kurmanın, çözüm bulmanın yolunu arayacak olan sizsiniz bu durumda maalesef.
0
blatta hiberna
(26.08.20)
@blatta+

Cevapların üzerine ekleyebileceğim pek bişey yok ama, bana da biraz haksız gibi geldin. Sorumluluk paylaşımını farkında olmadan rahatsız edici bir noktaya getirmiş olabilirsin. Eşinin tek yaptığı ütü kahvaltı vs. değildir, fazlası vardır ama sen zaten eşitliğe inandığın için gözüne gelmiyordur. "O zaman neden evlendin" ütüsünü kahvaltısını yapan adamın bulaşık tartışmasında söyleyeceği şey değil. Altı başka şeylerle doludur bu cümlenin.
0
IncredibleMau
(26.08.20)
ozdek +1

adam calismak zorunda degilsin demis zaten. ben yerinizde olsam hayatta calismam birakirim herif calissin, evi cekip cevirir arta kalan zamanimi da kuaforde gecirirdim ya, mis gibi.

su dunyaya hatun olarak gelmek varmis ya :)
0
cooperr
(26.08.20)
Seven insan balla börekle besleyecekse, bunu sadece seven kadının değil seven erkeğin de böyle yapması lazım. İşe beraber git beraber dön ama eve gelince sen ayakları uzat yat kadın dinlenmeden yemeğe girişsin.

Buna alıştığında bu sefer her gün taze yemek isteyecek her gün sebze yemeği isteyecek her gün artacak istekleri.

Kaynananın bu şekilde konuşması da gayet kötü. Siz evlisiniz diye senin onların kültür ve kafa yapısına sahip olmanı bekleyemezler, bu karar senin kadar eşinin de kararıydı. Demek ki seni değiştirmeyi kafalarına koymuşlar.

Evli değilim ve hiç evlenmedim ama, sözüm parama geçmiyorsa boşanırdım ben bu adamdan. Çünkü dediğim gibi zaman geçtikçe ve istediğini aldıkça daha fazlasını isteyecek ve hayır dediğimde kötü ben olacam. Neden? Onlar öyleler diye, yani keyfî. Ağır bir şey bu.
0
muhayyer divan
(26.08.20)
Esiniz zamanla is yapmaya yanassa bile bu sefer pasif agresif modlara gecmesi olasi. Burada duzgun bir iletisim sart. Cani kimsenin gercekten istemedigi zaman yapilmamali.
0
karpuzpeynirekmeksu
(26.08.20)
Eşinizi seviyorsanız kurbağa taktiği izleyeceksiniz. Kurbağayı direk sıcak suya atarsan kaçar ama soğuk suya koyup, azar azar ısıtırsan kaçmaz...

Mesela bulaşıkları makinaya koy diyeceksiniz. Alıştırıp, 1-2 ay sonra başka bir şeye geçeceksiniz. Bazı erkekler böyle maalesef...



.
0
kartallar yuksek ucar
(26.08.20)
konu sahibesi eşini dinleyip işi bıraksa, tüm işleri o da yapsa, bu kafa yapısındaki biri o zaman der ki: 'sen tüm gün evdeydin, en çok ben yoruldum'. Adam işsiz kaldığında, temizlikçi olmadığında kadına destek olacak mı bu kafa yapısında birisisiyse? Kuzenim evlenince eşi işten ayrıldı, 3 hizmetçisi vardı. Evde yemek bile yapmazdı. Kocası iyi biri, kadına değer verir, bir sıkıntı çıkmadı.
Bir arkadaşımın eşi 1 yıl işsiz kaldı. Adam tüm gün evde olmasına rağmen bardak bile yıkamazdı. Kıza da bu senin görevin derdi. İşten sonra bir de ev toparlardı kız.

Kocanız evlenmeden önce aileleyle mi yaşıyordu? Hiç beraber yaşamadınız mı?
0
gelmeistemem
(26.08.20)
Öncelikle geçmiş olsun.
Eşiniz ciddi ciddi söylediğini düşündüğünüz şeyleri şaka yollu söylüyor olabilir mi ?
Yine de kayınvalidenizden sizin özelinizle ilgili paylaşmadığınız birşeyin cevabını alıyor olmanız oldukça yanlış siz oğluyla evlendiniz kendisiyle değil.

Evli ve birden fazla çocuklu biri olarak birçok arkadaşın da dediği gibi bir sürü sorumluluk o veya bu şekilde zaten sizin omuzlarınıza binecek. Ama daha çiftken bu aşamadaysanız lütfen buna katlanmayın ve siz de oturup konuşun gerekiyorsa da anlaşarak bitirin.

Birçok eski insan gibi bir kere evlendim bir şekilde devam eder çocuklarım için yaşarım ızdırabına dönmesin hayat sizin için.
0
hayyam ara
(26.08.20)
herkes şaşırmış seni desteklemiş ancak türk erkeklerinin %99.9u bu şekilde zaten.
madem bu önemli kriter, ev işi yapan erkek bulunca kaçırmayın basın nikahı.
eğer ev işi yapmak istemiyorsan bir yardımcı tut, çevremdeki çoğu kadın böyle yapıyor. kocan yardım etmez, unut bunu. adam sana istersen çalışma, yeter ki ev iş yap demiş. klasik türk erkeği işte :)
bu duruma neden bu kadar şaşırılmış ben de ona şaşırıyorum.
0
abelardo
(26.08.20)
Erkeklerin hiçbiri "aman hayat arkadaşım yorulmasın, beraberce yaparız" kafasında değil. Bunu cepte bilin. Aralarındaki tek fark kadın yardım isteyince yardım edenler ve yardım etmeyi tümden reddedenler. Eşiniz tümden reddetmiyormuş. Bu iyi bir başlangıç. Eşim de ben de çalışıyoruz. Eşim işten daha geç geliyor ve evin pek çok işi bana bakıyor. Benim eşim yardım etmeyi reddetmiyor, ancak ben yardım etmesini değil sorumluluk almasını istediğimde sıkıntı çıkıyor. Yavaş yavaş alıştırıyorum (18 senenin sonunda).
Bir; "çalışmak zorunda değilsin" lafını diyebilen birine haftalık temizlikçi ücrteti çok da koymasa gerek. Temizlik işlerini lütfen hemen bu kişiye devredin. Bu ödemeyi de eşiniz yapsın.
İki; gündelik yemek işlerini sohbet ederken beraber yapmayı alışkanlık haline getirin. Bu da beraberliğin bir parçası. Bazen insan işi yapmaya erinmiyor da kendisi iş yaparken eşinin içeride tv seyretmesi koyuyor. "Bu evin hizmetçisi miyim" duygusu pek fenadır. Bunu eşinizle açık konuşun
Üç; fazla titizlenmeyin. Her gün yerleri silmek, ya da mutfağın her daim pırıl pırıl olması şart değil. Temiz olsun yeter. Bir arkadaşım her mutfaktan çıktığında çaydanlık dahil her şeyini yıkıyor, yerleri silip öyle çıkıyordu. Gerek yok, canınızın kıymetini bilin.
Dört; aslında en başa yazılmalı belki. Bu tartışmaya kayınvalidenizi kesinlikle dahil etmeyin. Bu sizin kendi özeliniz. Eşinizi annesine şikayet etmeyin. Eşiniz sizi annesine şikayet ediyorsa çok ciddi konuşun. Bu konuda bile üslup "o zaman neden evlendin"e gidiyorsa bunun daha çocuğu var, işsizlik durumu var. Evin içindeki evde kalır.
Maalesef modernlik bu coğrafyada sadece görseldir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.08.20)
Evde, birileri ev işinin, sadece kadın olduğunuz için sizin göreviniz olduğunu düşünüyor. Bir de üzerine, ekonomik özgürlüğünüzden vazgeçmenizi tavsiye ediyor. İleride, çok daha ileri gideceği belli.


Kusura bakmayın ama o evdeki kişi sizin 'eşiniz' değil, o oyunda beraber, yan yana değilsiniz.

Siz de oturup ciddi ciddi 'niye evlendiğinizi' bir düşünün ve tartışın evdekiyle.

Kadınlar, size yardım etmek zorunda değil erkekler. Yardım etmek, zaten bir sorumluluğu üstlenmiş birine gönlünden kopanı yapmak oluyor. 'Yardım' çok yanlış bir kelime.
0
buf-e kür
(26.08.20)
Hocam ben anlamıyorum ki evlenmeden önce hiç mi görmedin bunları?

Neyse, bu kafa yapısındaki birini bu yaşında düzeltemezsin. Yol yakından boşan ya da onun sana atadığı rolü benimse. (bu kötü haber)


Cevapları okuyunca duruma komple acıdım:
Maaş farkı çok olan evliliklerde az kazananın hizmetçi olarak görüldüğünü, ütü yapmanın ve arada bir kahvaltı hazırlamanın "e yeter işte" diye algılandığını bilmiyordum. Doğulu bir baba ve batılı bir anne ile büyüdüm böyle bir tutum görmedim.

Kendisine ya da kadına saygısı olmayan kişiyle birlikte olmak zor. Onlarca farklı açıdan onlarca cevap gelmiş. Hangisi kafana daha çok yatarsa onunla ilerlersin. Ama bana annem şunu öğütledi:
İlk evlendiklerinde babam sorumsuzluğundan fatura filan ödemiyor annemden yapmasını bekliyormuş. Annem de sallamamış, evde elektrikler kesilmiş, sonrası hop babamın sorumluluğu.
Bir de anneannemden örnekliyorum:
Bir bayram sabahı dedemin takımını ütülerken dalgınlıkla yakıyor. Dedem 83 yaşında ödene kadar kendi ütüsünü kendi yapardı. Yemeği de kafasına göre bölüşürlerdi.

Özetle 1926 doğumlu adam ve 1960 doğumlu adam bu kafadaysa 2020lerde biraz daha farklı bakmak gerekiyor gibi düşünüyorum.

Ailemin kadınlarından öğrendiğim kadarıyla ben böyle yetiştiğim için "ehe çalışmayacaktıysan neden evlendin güzelim" leşliğini de sindirebileceğimi pek sanmıyorum.
0
lcha
(26.08.20)
ben olsam anında boşanırdım. ne olursa olsun. bakın buraya parmak basmak istiyorum, ne olursa olsun...

ekonomik bağımsızlığınız var, siz köle değilsiniz. lütfen kendinize bu muameleyi yaptırtmayın.
0
timmie
(26.08.20)
Timmie +1
Umarım hizmetçilik yapmaya devam etmiyorsunuzdur.
0
sta
(26.08.20)
aile değişik ya da size uygun değil. Babam annem ev hanımı olduğu halde yardım ederdi, bize annemden çok baktığı oldu. O yüzden evlilikten önce tanıyamamış olabilirsiniz, çok üzüldüm ama bu saatten sonra düzelebileceğini hiç sanmıyorum .
0
kestane gürgen palamut
(26.08.20)
içtenlikle cevap verirsem kocana karşı saldırgan olmam gerekir. ama burada seni suçlayanlara, nasıl görmedin canımcılara hak vermiyorum. işte görmüşsün, bazen karşıdaki insan kendini gizler, bazen sen göremezsin, ne yapalım olmuş. harika müneccimler olmak zorunda değiliz hakça olanı yaşayabilmek için.

ayrıl coco diyorum.
0
snape i başından beri tanırım
(26.08.20)
(23)

yurtdışı iş teklifi

turbo sadık
öncelikle merhaba. meksika'dan petrol platformundan iş teklifi aldım. 3 yıllık yenileme süreci. yapısal vardiya amiri olarak çağırıyorlar. 8 ay hiç karaya ayak basamıyoruz. 15 gün izin sonra devam. ulaşım helikopterle oluyor acil durumlar için. ya da platforma yakın her daim nezaretçi gemi var orad
öncelikle merhaba. meksika'dan petrol platformundan iş teklifi aldım. 3 yıllık yenileme süreci. yapısal vardiya amiri olarak çağırıyorlar. 8 ay hiç karaya ayak basamıyoruz. 15 gün izin sonra devam. ulaşım helikopterle oluyor acil durumlar için. ya da platforma yakın her daim nezaretçi gemi var oradan tedarik sağlanıyor.

ciddi anlamda maaş teklif ediyorlar. ancak bu paraya o kadar da ihtiyacım yok. hiçbir zaman da çok para kazanayım edeyim demedim. şöyle bir durum var biz iki kardeşiz ve abim yurtdışında çalışıyor. aileme bir şey olunca ben ilgileniyorum ilgilenmek de istiyorum aynı zamanda ben ilgilenmek de zorundayım. evli değilim yani annem ve babamdan başka bağlayıcılığım yok.
abime sen istanbul'a gel annemle babamla kal.( yengem de annem ve babamla aynı sitede oturuyorlar. abim bilerek yakına yerleşti yenge yabancı pek bir şey bilmiyor). abime her ay ben senin aldığın maaşı vereyim diye, teklifte bulundum, oldu ki işten çıktın bir şey oldu ne yaparız ya da bu piyasadan çıkarsam aynı şekilde dönemem dedi ki haklı da. annem ve babam bizi düşünme nasıl istiyorsan öyle yap diyor. geçen sene dedem vefat etti abim gelene kadar dedemi çoktan defnetmiştim. ya da abimin gelmesi gerekiyordu covid'den sebep gelemedi daha yeni geldi. şimdi dönecek dönemedi. özel uçakla katar'a oradan ırak'a mı ne gitti saçma sapan işler. ayrıyetten benim midem çok sıkıntılı. her yemeği yiyemiyorum. uzun süre mide problemi çektim şimdi psikolojik takıntılarım var uçağa vs asla binemiyorum otobüse de binemiyorum. midem bulanır da çıkarırım uluorta diye. sinemaya da gidemiyorum. kapalı ve istediğin zaman çıkamayacağın sıkış tıkış yerlere girince daralıyorum.

bir de şöyle bir sıkıntım var. işi paslayan arkadaşım üniversiteden ve beni hala eskisi ya da üstüne koymuş olarak tahmin ediyordur. ama işin aslı öyle değil. örneğin biz daha sıkıfıkı iken çatır çatır ingilizce ve fransızca konuşurduk şimdi ise my name is pencil modundayım yıllarda hiç kullanmadım. ancak şuna eminim ki 2 ay içinde eskiye dönerim. ve gitmem için en az 4 ay daha vaktimin olduğu söylendi. ancak gidilecekse şimdiden imzaları vs atman gerekiyor açık deniz olduğu için isg kuralları ve diğer iş kanunlarının çoğu yok olanı da çok farklı işliyor. bu arada mevcut işim de çok stresli, ha işimi seviyorum uyum evet ama memnun değilim türkiye şartları bu işi çok zorlaştırıyor.

bambaşka bir dünyaya mı başlasam yoksa bu kokuşmuş sistemde devam mı etsem. he o paraları biriktirdikten sonra şunu yaparım ederim diye bi gayem de yok. zaten çoğu şeyi gördüm tattım.

bilemiyorum altan... çok uzun yazdım kusura bakmayın.

edit: pek gitmek istemiyorum açıkcası ama sanki biraz da gitmek istiyor gibiyim.

bu işin bana tek artısı yüksek bir maaş başka artısı yok. kariyer vs değil. cv'im epey kabarık zaten.

edit2 maaş için söylenen miktar onyedibin dolar ama bunun içinden meksika için ingiliz firması için ve türkiye için sigorta parası kesilecek. türkiye'de bu parayı kıyameti kopartsam yine de kazanma şansım yok.

edit3 bu tür yerlerde çalışan personeli firma seçmiyor. proje koordinatörü oluyor. onun bir bütçesi var kar da ederse ona ayrılan bütçeden zarar da ederse ona ayrılan bütçeden ve bu işin önayağında benim arkadaşım var. yani şöyle diyeyim firma size koordinatör olarak şurada şu yapılacak ekibini kur ve yönet diyor. az sayıda insanla çok tehlikeli işler yapıyorsunuz herkes birbirini seveli takım çalışmasına yatkın olmalı. herhangi birisine sinirlensen kavga etsen adam kıçına tekme atsa denizde ölür gidersin ölünü bile bulamazlar. bu işler için bunlar normal, düz sondajcılar bile buna yakın alıyorlar. gözünüze öyle basit iş gelmesin. hatta 50 k civari alanlar da var.
www.youtube.com
buradan örneklerine bakabilirsiniz. önemli olan bosiet. onu da firma size eğitimini aldırıyor.
0
turbo sadık
(24.08.20)
Ben biraz gitmeme taraftarı olduğunu hissettim yazdıklarından.

Böyle durumlarda artı eksileri yazmak, buna gore karar vermek iyidir.
0
Filinta61
(24.08.20)
Yazdıklarından şunu anladım sen orada ayar kaçırırsın.
0
duptıs
(24.08.20)
tek katkısı para olacaksa, anlattığınız şartlar altında ben olsam gitmezdim.
0
oz suser
(24.08.20)
Yurt dışı deneyimim olsun, buralardan sıkıldım vb gibi bir amaçla değil de çok da ihtiyacınız olmayan bir meblağ için gidiyorsanız, behsettiğiniz özelliklerinize bakarak bence "değmez" diyorum.
0
nickfury
(24.08.20)
Yazdıklarınız yüzünden pek gitme taraftarı olmadığınızı düşündüm; Avrupa ülkeleri, Amerika, kanada vs gibi ulkelerden biri olsa biraz zorlayıp gidin, en kötü beğenmezseniz dönün derdim de şu şartlar altında kendinizi zorlayıp boşu boşuna psikolojik baskı altında hissetmenize gerek yok gibi geldi.
0
fraise
(24.08.20)
giderseniz pişman olacaksınız sanki. öyle bir hava sezdim yazdıklarınızdan. üçüncü bir göz olarak burdan böyle gözüküyor.
0
AlsterWasser
(24.08.20)
Maaş dolarla olacaksa, 3 yıl sonunda Türkiye'den bir iki ev alacak kadar para kazanacaksan git.
0
dissendium
(24.08.20)
vergileri sigortası vs kesilince alacagın para 13.000 dolar diyelim. bu paralara iş teklifi gelen biriysen türkiyede'de en azından 15.000-20.000 tl maaş alıyorsundur. bu paraya zaten burada istediğini yaparsın, bi de bonus alsan zaten para derdi yok.
yurtdısında alacagın para ciddi anlamda fazla bi para ama zaten burada da parasal anlamda sıkıntı yaşamıyorsun ki. hee diyorsan ki ben burada 1-2 sene calısıp sonra kazandıgım parayla iş kurucam ya da emekli olucam mantıklı tabi.

ve son olarak unutma. zamanın geri dönüşu yok, paranın var. böyle fırsat her zaman önüne gelmeyedebilir. durumu her yönüyle düşün öyle karar ver.
0
monicapp
(24.08.20)
tinyurl.com

platformda hayat için şu linki oku. biri Q&A yapmış reddit te.

öncelikle internet berbat. film dizi oyun ps4 xbox kitap vs götürmen gerek.
8 ay çok uzun bi süre. 15 gün karaya ayak bas sonra dön. ve 3 sene tekrarla. hapis bu
midende sorun var demişsin. doktor görmek isteyeceksin. test tahlil xray bilmemne, bunlar için 8 ay beklersen ölürsün
tr de bişey oldu, kardeşin ilgilendi, peki er ya da geç gitmen gerektiğinde ne olacak? 8 ay mı bekleyeceksin?

3 yıl kontrat olmasa sadece 8 ay olsa belki yapılır. belki hiçbi sorun olmasa iki kez yapılır, 16 ay, 1,5 sene olabilir. ama 3 sene çok uzun geldi. ayrıca 3 sene kontrat imzalarsan 4. kez gittiğinde erken dönmen gerekecek, buna okey diyorlar mı? yoksa 5x8 ay = 40 ay kalman gerekecek.
0
sttc
(24.08.20)
Hayat kısa, belki bazıları için daha kısa. Hayatının 3 senesini böyle bir işte çalışarak geçirmek ister misin?

Ben bunu bi düşünmeni isterdim.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(24.08.20)
Paraya ihtiyacın yoksa boşver.
0
iwasbornonamountainside
(24.08.20)
vergi sigorta ne kesilecek bilemiyorum ama ben 3 sene için gider sonra da emekli olurdum. 36 ay maaş alacağını düşünsen hiç masrafın olmayacak gibi düşünüyorum. ayda 13 bin net kalsa 468 bin dolar eder. bu parayla ev falan alacak kadar salak olmadığını düşünüp misal bunu eurobond vs bassan yılda 20-25 bin dolar civarı faiz alırsın. ben düşünmez giderdim.

3 sene çile sonra da emeklilik. oh mis.

ahkam kesiyorsun diyenlere: zorluklarını tahmin ediyorum. internet ve telefon çekmeyen çöl ortamlarında aylarca çalıştım. en yakın yerleşim birimine bile ulaşım imkansız, doktor gerekse 5-6 saat mesafedeydi. yani helikopterle doktor falan imkanı mükemmelmiş. böyle ortamlarda ölmüyorsunuz hatta biraz güçlenerek çıkıyorsunuz.

not: csb çalışması olduğunu düşünüyorum. 7 verdim.
0
ozdek
(24.08.20)
psikolojik sıkıntılarınız var ise ve paraya da ihtiyaç yok ise gitmeyin derim. sevgiliniz yok, yani size destek olacak birisi de yok.

olurda abd'den, kanada'dan falan teklif alırsanız orayı düşünürsünüz.
0
chomaristan
(24.08.20)
Anne babanız için iyi eğitimli bir bakıcı ayarlayıp gidin.
0
jz
(25.08.20)
Psikolojik durum gözardı edilemeyecek kadar muhim. Hatta her şeyden daha önemli. Sizin çok fazla soru işaretleriniz var, ağır pişmanlık yaşayıp dönmek isteyebilirsiniz. Bence gerek yok, baya pis bir iş ve tehlikeli
0
dragons
(25.08.20)
Psikolojik durum gözardı edilemeyecek kadar muhim. Hatta her şeyden daha önemli. Sizin çok fazla soru işaretleriniz var, ağır pişmanlık yaşayıp dönmek isteyebilirsiniz. Bence gerek yok, baya pis bir iş ve tehlikeli
0
dragons
(25.08.20)
Selam,

Tek çocuk olmama rağmen söylüyorum, bana bugün bu teklifle gelseler, adamların konuşmalarının bitmesini beklemeden "nereyi imzalıyoruz?" derdim.

30 yaşındayım. Tek çocuğum.

Ancak 3 senelik gurbetten sonra hem ailenize daha iyi bakabilecek bir duruma geleceksiniz, hem de ileriki hayatınız kolaylaşacak. Bence de duruma göre iyi bir bakıcı/yardımcı ayarlayıp gidiniz.
0
susamli cubuk
(25.08.20)
kimisi yazdığımı okumamış uzun diye herhalde ya da başlığı okuyor kafasında bir yargı oluşuyor sonrasında yazdığımı okusu da gene kafasındaki önyargıya göre yazıyor. çok kırıyorsunuz beni.

yukarıda da dedim, 1-2 sene çalışayım bu kadar biriksin de şunu yaparım diye bir amacım yok. lakin şöyle de bir durum var para yani bu. her adımında lazım. cebinde fazla para olsa fena mı? sadece önceliğimde yok. daha önce bundan fazla paraları batırdım ben de ailem de. rahip krizinde. resmen bedavaya hastane yaptım 1 kuruş da alamadık hasbdhsj.
ha bir daha o kadar çalışabilir miyim? öyle çalışma şansımız yok. gerek yaş gerek ortam olarak. neyse konu dallanmasın.

@sttc orada beni zorlayacak olan yemek ve istanbul'dakiler olacaktır diye tahmin ediyorum. diğer şartlara benzer şartlarda çok çalıştım. yani bir de iş ahlakı var. elbette ki yapamayınca yapamıyorum diyebiliyorsun kafana silah dayamıyorlar ama çok uzun süreç belirli günlerde helikopter geliyormuş mesela. ve yerine adam bulacaklar. kendi işimden de biliyorum. birisine bir işi verdiğinde bırakıp giderse ne olur. çok büyük zarar veriyorsun iş geri kaldığı için. doktor sayısı yemek kumanyası suyun her şey sayılı, adamlar sana göre plan yapılıyor keza iş de sana göre planlanıyor. arkadaşım bana güvenmiş beraber çalışma ortamı sunmuş. ben yapamıyorum gidiyorum diyip onu utandırmak benim iş ahlakımda yok. ki aynısını da geçmişte yaptım. sırf arkadaşıma söz verdim diye 5 şantiyeye aynı anda baktım 1 sene de maaş almadım. yokluklar içinde toparladık büyüdük.
kısacası kendi malım olsa parasına sıçayım diyip çoğu şeyi yakarım yakmışımdır da ama işin içine başkaları girince kendi malımdan kendi işimden daha çok özen gösterir emaneti olarak bakarım.

yani bir de aileme sürekli olarak bakma değil benim dediğim acil ağır durumlarda. şuanda da zaten şehir dışındayım sürekli de farklı illerde oldum ama acil bir şey olsa ertesi güne düşüyordum ya da ameliyat olacaksa o güne ayarlayıp gidiyordum. ben annemden babamdan da böyle gördüm. ben üniversitede hasta iken annem her ay 10 günlüğe eve gelir kalır dönerdi. bunu türkiye içinde de yaptı. rusya'ya ve kazakistan'a gelerek de yaptı.

son olarak dumbest söylediklerinizden şunu mu çıkartmalıyım, hocam duyurudan bi eleman var benim bu iş için gerekli yetilerimin olmadığını söylüyor sen her ne kadar uygunsun desen de o olmaz dedi. demek ki yokmuş ben sizinle çalışamam. kusura bakma mı diyeyim?
0
🌸turbo sadık
(25.08.20)
mayış 10bindolares var mı?
0
duyurukullanıcısı
(25.08.20)
@duyuru kullanicisi. yok efenim asgari ucret+ sinirsiz akbil ve ticket. cumartesileri oglene kadar.
0
🌸turbo sadık
(25.08.20)
@turbo o zmn bulaşma hacı. cumartesi çalışılmaz.
0
duyurukullanıcısı
(25.08.20)
Off shore deneyimini yurtdisi deneyimi olarak algilamak yanlis bence. Daha cok parali askerlik gibi. Fazlasiyla kuralci, herseyin kisitli oldugu bir hayat.
0
erectrode
(25.08.20)
"her yemeği yiyemiyorum. uzun süre mide problemi çektim şimdi psikolojik takıntılarım var uçağa vs asla binemiyorum otobüse de binemiyorum. midem bulanır da çıkarırım uluorta diye. sinemaya da gidemiyorum. kapalı ve istediğin zaman çıkamayacağın sıkış tıkış yerlere girince daralıyorum." bundan sonrasini okumadim, sen platforma ciktiktan sonra baski balata kacirmaya baslar, 8 ayin sonunu getiremezsin.

kimse kimseye haybeden oyle bir maasi vermez, genelde oldukca sikintili ulkelerde kamplarda silahli korumalar esliginde falan expat olarak takiliyorsan petrol sirketleri para muslugunu sonuna kadar acar seni cekebilmek icin. Benim bu tarz isleri yapan tanidigim biri var ama herif kopuk ucurtma, 50 yasina gelmis hala hayatini duzene sokamamis gunluk yasayan kafasi hafif(nazikce hafif diyorum) gidik biri. Normal insanin yapabilecegi isler degil bunlar, akil sagligini kaybedersen milyon dolarlarin da olsa bir boka yaramiyor.
0
cooperr
(25.08.20)
(6)

Olumlu Devam Eden Süreç Sonrası Arayıp Sormayan İnsan Kaynakları Uzmanı

depresif genc
Geçenlerde bir şirketin insan kaynakları uzmanı aradı ve telefonda kısa bir sohbet tarzı mülakat yaptık, sonrasında bir takım genel yetenek ve İngilizce testleriyle birlikte kişilik envanteri zırvalıklarını mail olarak gönderdi ve tamamlamamı istedi. Bunları tamamladıktan iki gün sonra tekrar aradı
Geçenlerde bir şirketin insan kaynakları uzmanı aradı ve telefonda kısa bir sohbet tarzı mülakat yaptık, sonrasında bir takım genel yetenek ve İngilizce testleriyle birlikte kişilik envanteri zırvalıklarını mail olarak gönderdi ve tamamlamamı istedi. Bunları tamamladıktan iki gün sonra tekrar aradı ve ilk aşamayı başarıyla tamamladığımı, sonraki aşamada daha detaylı bir İngilizce seviye tespitine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bunun için beni bir firmaya yönlendirdi, sınavın 100 TL kadar bir ücreti vardı ve onu da adayların ödediğini söyledi.

Neyse, testi gerçekleştirdim ve gayet iyi geçti, yani sonraki aşama olan teknik mülakata dahil edilmem gerekiyor. Ancak aradan 6 iş günü geçti ve hala geri dönüş yok. Sizce sürecin son durumunu öğrenmek için geri dönüş yapmam gerekiyor mu?

Şimdi bu kadar uğraştırmalarından dolayı en azından bir şans verilmesi şart. Madem ilk aşamayı geçtim, ikinci aşama olan İngilizce testi de başarılı sonuçlandığına göre şimdilik benimle ilgili izlenimleri olumlu olmalı? Normalde arayıp süreçle ilgili bilgi almak huyum değildir ancak değerlendirmeye tabii bir durum yok gibi görünüyor, matematiksel olarak mülakata hak kazanmış durumdayım :)
0
depresif genc
(24.08.20)
İKcıların büyük çoğunluğu cins. Ara kendini hatırlat, unutmuş bile olabilir.

Benim 1 kardeşimin 1 adet kaçırdığı iş var İKcı hatası yüzünden. Benimki dert değildi de kardeşime büyük gol oldu. Aramayı unutmuş kadın, sonra bizimki başka işe giriyor ve tesadüfe bi ortamda direktörlerden biriyle iletişim kuruyor. Direktör e biz sana teklifte bulunduk niye gelmedin deyince açığa çıktı mevzu :/
0
lcha
(24.08.20)
bir de sınav ücreti ödenmiş. tabii ki aramak gerekiyor.
0
not dark yet
(24.08.20)
adaydan sınav ücreti alınması pek normal değil. arayın sorum derim.
0
check minus
(24.08.20)
ne guzel is ya, yalandan bir paravan sirket kur, is ilani ver basvuranlari ingilizce sinav yapan 2. sirketine yonlendir, ayda 100 kisiyi sinava soksan 10.000tl yapiyor. Mis gibi..

Bana dolandirilmissin gibi geldi...
0
cooperr
(24.08.20)
Şirket büyük ve bilindik bir marka, bu paraya ihtiyacı olacağını sanmıyorum.
0
🌸depresif genc
(24.08.20)
6 iş günü o kadar da uzun bir süre değil bu işler için. Görüşme yapacağınız kişinin programı uygun olmayabilir.

Öte yandan sınav için para almaları bence de çok garip. Bilindik bir firma diyorsunuz, bu firmadan arıyoruz diye sizin ikna etmiş olabilirler mi? Hiç firmanın kendisine gidip görüşme yaptınız mı? En azından bir İK'yı arayıp (firmanın kendi telefonundan) teyit almanızı öneririm bu şekilde bir uygulamaları var mı diye.
0
burfak
(25.08.20)
(15)

Yurtdışında trafik kavgaları

black mamba
Yurtdışında yaşayan arkadaşlar yaşadığınız yerde de trafikte Türkiye deki gibi kavgalar oluyor mu? Günlük hayatın içinde şiddet bu kadar yaygın mı? Youtubeta bazı ülkelerdeki türkleri takip ediyorum. Kanada ve Almanya oldukça sakinmiş gibi geldi. Yoksa her yerde bu kadar şiddet var mı?
Yurtdışında yaşayan arkadaşlar yaşadığınız yerde de trafikte Türkiye deki gibi kavgalar oluyor mu? Günlük hayatın içinde şiddet bu kadar yaygın mı? Youtubeta bazı ülkelerdeki türkleri takip ediyorum. Kanada ve Almanya oldukça sakinmiş gibi geldi. Yoksa her yerde bu kadar şiddet var mı?
0
black mamba
(22.08.20)
Hahah çok daha fazlası var. Reddit'te roadrage, anormaldayinrussia, publicfreakout gibi bir sürü kanal var, oralarda her gün paylaşılıyor. Road rage diye aratırsan süper örnekler görebilirsin.
0
roket adam
(22.08.20)
Avrupa sakin
0
sunriseee
(22.08.20)
Bulunduğum memlekette daha hiç kavgaya denk gelmedim kimse inip kavga yapma derdine girmiyor
0
Boris
(22.08.20)
Road rage diye arat youtubeda
0
hot potato
(22.08.20)
Bati Avrupa sakin gayet, yaklasik 10 yildir hic kavga ya da tartismaya denk gelmedim, ustelik aktif arac kullaniyorum.
0
crown
(22.08.20)
Avustralya'da kirmizi isikta onceki arac hareket etmeze bile kornaya basmak dahi yasak. Bekleyeceksin. Kornaya basinca ceza yazan sistem o adami dövmene müsade eder mi?
0
icim urperiyor
(22.08.20)
kanada icin genelde sakin, korna bile cok nadir duyarsin. ama ayni zamanda muhite gore degisebilir, sakat muhitlerde bir iki defa arabadan inme noktasina geldim. aynisi amerika icin de gecerli diye dusunuyorum, nerelerde gezindigine bagli.
0
cooperr
(22.08.20)
ben bir sene fransa'da yaşadım bir korna bile duymadım. araç kullananlar da hep dikkatli ve kurallara riayet ediyorlardı.

internetten izlediğim kavga videoları rusya ve abd kaynaklı oluyor genelde.
0
biseysorcaktim
(22.08.20)
Rusya’da otomobil sigortaları kamerayı zorunlu tuttuğu için birçok arabada kamera var. Rus sayfaları takip ederseniz trafik kavgalarını, kazaları, sarhoşları falan çok görürsünüz.
0
pass
(22.08.20)
Ingiltere sikinti hem de cok sikinti, sebebi de malum. Sadece trafik olarak algilama genel olarak sokak ortami hakkinda fikir edinmek istiyorrsan : www.instagram.com
0
neck_and_neck
(22.08.20)
@neck malum olan sebep nedir?

Türkiye resmen bataklıkmış o zaman ya.
0
🌸black mamba
(22.08.20)
3 yildir fransa'dayim 3 kere kornaya bastim, basmadim.
Hatta kornaya basma yetim kaybolmus. Bugun saga donulmeyecek yolda motorcu en soldan saga onume kirdi ulan ne oluyo oldum, sonra anaa kornaya basayim dedim.

Oyle garip bir ortamki sola donmeye calisan birine yol verdim, cami indirip tesekkur etti :) kısacası buralarda yol kavgasi, korna, kurallara uymama cok az.
0
logisticsmanager
(22.08.20)
6 senedir avustralya'dayim, toplasan 10 kere korna sesi duymusumdur.
0
baldur2
(22.08.20)
amerikadayim, bulundugum bolgede iki araba yol kavgasi yapinca olay yarisa evriliyor, yani arabadan inme degil de kufurlesme, el hareketi vs gibi sonra da hizlanip yolu almaya calismaca; dusununce cok masum geldi
0
tiredpanda
(23.08.20)
refah içinde yaşayan toplumlarda gerilim daha az olur haliyle. Türkiye'de insanların çok gergin olduğunu duyup, görüyorum.

4 yıldır Almanya'dayım. 3-4 kere kaza, 10 kere falan da korna sesi duymuşumdur. trafik dışında günlük hayatta da hiç kavgaya da denk gelmedim. zaten birine saldırmanın yüklü miktarda para cezası var diye biliyorum.
0
a man alone
(23.08.20)
(4)

askerlikten göz sebebiyle muaf tutulma

Stoneface
sol 8.25 sağ 6.50 astigmatlar 3.50 - 3.50denemeye değer mi sizce?
sol 8.25 sağ 6.50

astigmatlar 3.50 - 3.50

denemeye değer mi sizce?
0
Stoneface
(22.08.20)
Yanlış hatırlamıyorsam, iki gözün toplamı 10 ve üzerinde ise muaf olunuyordu. TSK Sağlık Yönetmeliği'nde yazıyor; göz ile ilgili bölümü bulup, okuyabilirsiniz.
0
vhdl
(22.08.20)
şu anda muafsın zaten. miyop+hipermetrop+(astigmat/2) 14ten büyükse muaftı. sağlık yönetmeliğine bak en iyisi. bi de böyle olsa da doktorun işgüzarlığına denk gelip uğraşabiliyorsun. arkadaşımı uğraştırdılar baya bi. 3 4 farklı yere gitti. en sonunda çözdü
0
glamdr1ng
(22.08.20)
bir arkadasin iki gozude 8-9 civari miyoptu, muaf oldu. Lazere girmiyor ama tirsiyor duzelirse askere alirlar diye ahaha .
0
cooperr
(22.08.20)
Sanırım bu değerler muafiyet sebebi. Miyop ve hipermetrop için değerler doğrudan toplanıyor, astigmat için ise farklı parametreler ile hesaplanarak denkleme ayrıca dahil ediliyordu. Siz kontrole gitmezseniz bu şekilde askerlik yapabilirsiniz ancak gene de son söz doktorların. Şayet gözlük ile askerlik yapabilir derlerse yapacak başka birşeyiniz yok.
0
burka
(22.08.20)
(5)

amerika'daki türk toplulukları

antikadimag
atatürkçü, seküler türklerin bir araya geldiği topluluklar, organizasyonlar var mıdır?
atatürkçü, seküler türklerin bir araya geldiği topluluklar, organizasyonlar var mıdır?
0
antikadimag
(20.08.20)
@xportant; diaspora deniyor buna. insan yabancı bir ülkeye gittiğinde kendi vatandaşlarından niye vebalı gibi kaçmak ister ki?
0
🌸antikadimag
(20.08.20)
@kobuzchu kız; midwest
0
🌸antikadimag
(20.08.20)
Kesinlikle vardır. Sizin eyaletinizde çıkan Türkçe yayınlara, online gazete arşivlerine bakın derim. Üniversitede iseniz, üniversitelerin grupları var.

Yurtdışındaki Türkler denilince bizim aklımıza hala şalvarıyla Brüksel gettolarında gezen amcalar ve dönerciler geliyor, ama Kuzey Amerika'da, Japonya'da işler öyle değil. Diaspora maalesef Avrupa Türkleri'nde, özellikle aktif politikada çok zayıf kalmaları nedeniyle oluşamıyor.
0
buf-e kür
(20.08.20)
The Amerikan Turkish Society var, bayagi eski bir topluluk. Yonetim kurulunda agir toplar var, NYC merkezli olmasi lazim.
0
cooperr
(20.08.20)
Aman bari abd de turklere bulasma derim, bol bol cok degisik kulturlerden arkadas edin, turkler tr de kalsin
0
gunes123
(20.08.20)
(6)

Almanya'da yüksek lisans yapmalı mıyım?

independent woman
Merhaba,Almanya'da güzel bi üniversitede istediğim bölümde yüksek lisans yapmak için kabul aldım. Ekim ayı sonuna kadar başvuru ücretini yatırmam lazım. 300 euro civarı bir şey. (bu ekonomik krizde biraz fazla duruyor)Ayrıca, Türkiye'de doktorayı bitirmek üzereyim.Almanyada iş arıyorum, ama tüm eğit
Merhaba,
Almanya'da güzel bi üniversitede istediğim bölümde yüksek lisans yapmak için kabul aldım. Ekim ayı sonuna kadar başvuru ücretini yatırmam lazım. 300 euro civarı bir şey. (bu ekonomik krizde biraz fazla duruyor)
Ayrıca, Türkiye'de doktorayı bitirmek üzereyim.
Almanyada iş arıyorum, ama tüm eğitimimi Türkiyede aldığım için şu ana kadar pek bir şey bulamadım. O yüzden belki Almanya'da yüksek lisans yaparsam şansım artar diye düşündüm.
Ama tabi son zamanlardaki covid-19 etkisiyle de iş piyasası durulmuş olabilir.

Şu anda doktora da bitmek üzere, tekrar okuyacak çalışacak halim olur mu bilmiyorum.
Sorum şu: Almanya'da yüksek lisans yapmalı mıyım? Bir türlü karar veremedim.
Yoksa okula öylesine kayıt olup nolur nolmaz diye elimde mi bulundursam?
Daha sonra vize, oturum falan için de faydası olur diye düşünmüştüm.
Ama zaten şu anda Almanyada bir üniversitede bir süreliğine ziyaretçi öğrenci olarak kayıtlıyım. Daha sonra uzatırlar mı bilemiyorum.

Çok zor karar, düşünceliyim..
Sizler ne dersiniz?
Şimdiden Teşekkürler.
0
independent woman
(20.08.20)
Doktora türkiye'de bitecekse bitir bence. Yüksek lisansla bir iş bulamazsın. YL ile iş bulabileceğini sananlar sadece zaman kaybediyorlar.
0
indifferent
(20.08.20)
Türkiye'de doktora bitiricem kısmını yeniden okudum.

Türkiye'de doktora bitiyorsa neden daha yüksek lisans yapıyorsunuz? Yani Avrupa'da belki profesor ya da post doc ilanlarına baksanız daha iyi olmaz mı? Alanınızı bilmiyorum ama doktora gerektiren özel sektör işi çok yok, akademi düşündünüz herhalde. Doktora üstüne yüksek biraz overkill ve gereksiz gibi. Eğer bitirdiğiniz yüksek ve doktora çok kötü alanlardıysa ve yüksek gerçekten işe yarayacaksa belki ama bence artık biraz da iş tecrübesi lazım.

Bir de Avrupa'da doktora fırsatlarına bakıp, aynı zamansa çalışacağınız da bir şey olabilir. Vize mize işleri sade vatandaşa zor, doktorası olan kalifiye insan için vize işleriyle uğraşabilir yani şirketler /üniler.
0
senolll
(20.08.20)
Şöyle ki, Almanya'da doktora fırsatlarına da baktım ama Türkiye'de yaptığım yüksek lisans tanınmadı. O yüzden bu konuda ileride sorun yaşarım diye düşündüm.
Yakında Türkiye'de doktorayı bitireceğim. Umarım onun tanınması yapılır. Bilmiyorum.
Ama haklısınız, yüksek lisanstan ziyade doktora sonrası çalışmalara başvurmaya çalışsam daha iyi olacak galiba.
Teşekkürler.
0
🌸independent woman
(20.08.20)
Türkiye´de doktora bitiren biri, alaninda is bulabilir Almanya´da. Bircok meslekte denklik bir sorun olsa da, bir süre sonra cozuluyor bu sorunlar.

Bölüm nedir?

Almanya´da yüksek lisans yapmak, bitirmek cok zor. Ödev yükleri cok cok agir oluyor, bir danisin Almanya'da YL yapanlara bence.

Yüksek lisans eğitimim tanınmadı derken, kim tanımadı, niye tanımadı? Akademiden alınan diplomalar sorunsuz kabul ediliyor, bir üniversite etmezse, diğeri eder.
0
buf-e kür
(20.08.20)
Turkiye'de doktorayi bitirsen ne olacak?
Birisi yuksek lisansla is bulamazsin demis, kafalar karisik harbiden.

Ben olsam bavulu toplamaya baslamistim, boyle firsatlar insanin onune hayatinda 1-2 kere geliyor.
0
cooperr
(20.08.20)
bir de şöyle bir şey var. kabul aldığım okul, daha önce yüksek lisans yaptığım ve doktora yaptığım için bana kolaylık sağlayıp sadece 1 yarı dönemde tez yazarak mezun olabileceğimi söylediler. başvuru ücreti dışında bir şey ödememe gerek yok.

ama ben gelecek dönem doktorayı bitirmiş olacağım. ve doktora sonrası burslara/projelere falan hazırlanmak istiyorum. ayrıca almanyada full time iş bulursam (birkaç yerle görüşüyüorum, muhtelemelen eylül-ekim gibi bir şeyler bulurum) hemen başlamayı düşünüyorum.
Daha öncesinde türkiyede bazı üniversitelerde çalışma deneyimim var.

Ama almanlar biraz inatçı ve sabit fikirli, almanyada bir üniversiteden mezun olmasıysanız sizi hor görüyorlar. sırf bu yüzden bu yüksek lisansı yapsam mı diyorum.
bir türlü karar veremedim..

yorumlarınız ve tavsiyeleriniz için çok teşekkürler.
0
🌸independent woman
(20.08.20)
(38)

Kız ismi

proustun bir aski
Selam duyuru ailesi , 2 ay sonra kızımız doğacak hala bir isim belirleyemedik , kısa ve çok anlamsız olmayan isimler arıyoruz , seçenekler arasında inci , ipek , naz , ada Gibi isimler var .ama hiçbirisi içime sinmiyor tam olarak , var mı birÖneriniz , çocuğum olsa koyarım dediğiniz isim ??
Selam duyuru ailesi , 2 ay sonra kızımız doğacak hala bir isim belirleyemedik , kısa ve çok anlamsız olmayan isimler arıyoruz , seçenekler arasında
inci , ipek , naz , ada
Gibi isimler var .ama hiçbirisi içime sinmiyor tam olarak , var mı bir
Öneriniz , çocuğum olsa koyarım dediğiniz isim ??
0
proustun bir aski
(20.08.20)
Defne, doga, zeynep ilk 3’um
0
bradshaw
(20.08.20)
Pek kisa degil ama sevdigim bir isim; Melodi
0
harmonikhakaret
(20.08.20)
su olabilir mi, daha kısası yok.
0
habarbey
(20.08.20)
Bence absürt isimlere girmeye gerek yok açık ve net anlamı olsun, türkçe karakter olmasın maks 2 hece olsun, tek kelime olsun, duyunca yüzü gülümseten güzel anıları hatırlatan isimlerden olsun.

Deniz güzel, olur da isim babası olursam söyleyin mutlaka bi hediye alır gönderirim :)

bir de soyadınız önemli, adsoyad yanyana gelince saçma sapan yerlere varmasın konu, derin adını koyunca mesela soyadın da "kuyu"ysa
"Derin Kuyu" gibi
0
erty_ksk
(20.08.20)
@habarbey Su’lı ve nur’lu isimlere sıcak bakamıyorum,
@bradshaw 3 isimde ailemizde var
@erty_ksk deniz çok güzel ama eşim istemiyor sanırım onu da absürt isim olmasın diye uğraşıyoruz vallahi ;)
@harmonikhakaret melodi değişikmiş gerçekten
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
Ece :)
Edit: kendi çocuğum olsa koyamam ama en güzel kız ismidir.
0
pati
(20.08.20)
öykü
beste
nehir
yonca
ekin
0
sir gawain
(20.08.20)
Deniz, Nehir, Nil, Yağmur, Defne çok güzel isimler bence. Sizin düşündüklerinizden Ada’yı beğendim sadece.
0
ms brownstone
(20.08.20)
esin
0
foolrules
(20.08.20)
Bilge
0
luluki
(20.08.20)
güneş, nil, eylül ve içinde ay geçen isimleri beğeniyorum ayzıt güzel geliyor. Ya da bir yıldızın ismi, ya da bir çiçek ismi koyabilirdim çocuğum olsa
0
Mossy
(20.08.20)
Mutlaka iki isim koyun, böylece ergenlikte ve yetişkinlikte kendisi için kullanacağı ismi seçme şansı olur.

Bu iki isim fonetik olarak birbirine uysun, hatta soy isimle de mutlaka uyumlu olsun.

Kimsede olmayan farklı bir isim bulalım diye abidik gubidik bir isim koymayın.

O bebeğin bir gün yetişkin olacağını unutmayın, hep bebek kalacakmış gibi isimler koymayın.

Verdiğiniz 4 isim de biribirine uygun, mesela;

inci naz
ipek naz
ipek inci
inci ada

gibi iki isimler olabilir, ama soy isimin de fonetiği önemli.
0
John Bloor
(20.08.20)
bir arkadaşımın ismi "nice". çok seviyorum. hem yurt dışında vs zorluk yaşamaz hem de böyle fonetiği güzel geliyor, akılda kalıcı. kıza kimse ikinci kez adını sormuyordu.
0
muslugubozukhayrat
(20.08.20)
biz de kiz isimlerine yogunlastigimiz donemde cok isim dusunduk bana en yakin gelenler sirasiyla ipek, melis ve gunes oldu. ipek sizin de dusunduklerinizin icindeymis melis de cok guzel bir isim diye dusunuyorum. gunes anlam ve fonetik olarak cok begendigim bir isim olsa da icerdigi ü ve ş'den dolayi mesafeliydim kendisine. sonra zaten erkek olacagini ogrenip kiz ismi dusunmeyi biraktik :) erkek ismi de bulabilmis degiliz gerci hala dusunuyoruz biz de bakalim :) cok tebrikler ayrica saglikla dogsunlar da alalim kucagimiza.
0
in vino veritas
(20.08.20)
Cevaplar için çok teşekkürler , defne veya nil koyabilirdik ama gerçekten çok fazla var . Çocuk okula başladığında 5 kişiden 3 ü defne veya nil olacak herhalde.eylül ‘ü çok seviyprım ama ekim’de doğacak diye eşimi ikna edemiyorum her şeye bir kılıf buluyor ;) ipek diyorum yok saten diyor , duru diyorum yok hacı şakir diyor
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
@in vino veritas melis gerçekten güzel , erkek ismi daha zor bence de size de kolay gelsin , sağlıjla gelsinler , isimleriyle yaşasınlar ;)
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
defne ya da yaprak
0
cccbehzatccc
(20.08.20)
cok tesekkurler evet cok zor gercekten :( umarim guzel, icimize sinen birer isim bulabiliriz hep birlikte :)
0
in vino veritas
(20.08.20)
İpek
Deniz
İnci
Neva
Neşe
Eda

Kısa ve anlamlı isimleri çok seviyorum. Kızımın ismi kesinlikle bunlardan biri olacak. Zeynep ama rica ederim koymayın. Melodi falan da sevmediğim insanlarda duyduğum için antipatik geliyor bana. Selin, Güliz, Sinem, Gülin isimlerini de severim ama bu isimli tanıdıklarım olduğu için düşünmüyorum. Yakın çevrede ve geçmişte tanıdığım isimleri tercih etmeme taraftarıyım.


edit: Gülru ismini de çok severim. Güllerin savaşı team.
edit 2: İki isim koymayın. İki isimli olup da memnun olan bir arkadaşım/tanıdığım yok. İsim insanın karakterini ve kaderini etkiliyor, buna inanıyorum hep. Sağlıcakla doğsun da büyüsün minnoş kızınız. :)
0
Hallegadola
(20.08.20)
ben kesin deniz koyardım çocuğumun ismini
0
aquarium
(20.08.20)
azize
ferah
ışık
gülce
0
kullanıcı adı
(20.08.20)
ela
duru
leyla
0
not dark yet
(20.08.20)
nil, mila, ışıl
0
reanarchy
(20.08.20)
Ece
Ama ilerde güzel kız olma ihtimali düşük kızlara da lütfen Ece ismini koymayalım.
0
etki
(20.08.20)
@etki'ye katılıyorum :)
0
pati
(20.08.20)
@etki sen de haklısın , annesi güzel o da güzel olur bence ;) ama bi arkadaşımız da kızına koydu o yüzden koymayı düşünmüyorum ece yi
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
Cansu
Lale
Lal
Yeşim
Özge
Ezgi
Berna
Seda
Eda
Mine

Türkce karaktersiz olsun diye bir sey dusubmeyin, turkce karakter olmasa da o ismin yabanci isim oldugu anlasilacak, soyad da var hem.
Herkes biraz ugrastiktan sonra turkce karakterli ismi telaffuz edip yazabiliyor.
Benim turkiye’de soyadimi dogru soyleyebilen ve yazan yok ama yurtdisinda yasiyorum, herkes bir kez soyledikten sonra harika telaffuz ediyor ve dahi yazabiliyor
0
kuehles blondes
(20.08.20)
Defne ve Deniz olamayacaksa, Eda, Ada, Pınar ve Güneş diyorum.
0
legolasin son oku
(20.08.20)
Umay
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(20.08.20)
Doğa
Asya
Beril

Çok sevdiğim isimler. Rahatlatıcı ve duru bir his veriyorlar bana. İsim seçmek zor iş, başarılar:)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(20.08.20)
Ekin
Doga
Nisan
Ege
0
invictae
(20.08.20)
isim için fikir veremeyeceğim ama bizim eşimle yaptığımız taktiği anlatayım, belki sizin de kafanıza yatarsa bunu uygulayabilirsiniz isim seçerken.

önce eşlerden her biri belirli sayıda isim buluyor 10'ar 20'şer vs. daha sonra bunların hepsini küçük kağıtlara yazıyorsunuz, daha sonra doğuma kadar belirli günlerde bir masaya oturup bütün isimleri masaya yatırıyorsunuz, yine herkes belirli sayıda ismi listeden çıkarıyor mesela her seferinde 2'şer isim. ama ismi çıkarırken neden o isimleri istemediğini mantıklı bir şekilde belirtmek zorunda, en sona üzerinde hem fikir olduğunuz isim kalıyor. biz bu yöntemle belirledik bebeğimizin ismini. hem eğlenceliydi hem de isimler üzerinde düşünme fırsatınız oluyor işi sürece yayarak.

Allah analı babalı büyütsün, sağlıkla büyüsün inşallah. tebrikler...
0
benim de soyleyeceklerim var
(21.08.20)
Lila, Duru, İrem, Mavi, Rüya

:)
0
batlegolas
(21.08.20)
ben kizim olsa "su" koyacaktim kesin, hayirli olsun.
0
cooperr
(21.08.20)
Leyla, Bilge, Umay, Yekta, Rana
0
SiyamkedisiZorro
(21.08.20)
Ece , eda , ela , esra ,
0
atacaksinfinke
(21.08.20)
Farklı bir isim tavsiye ederim

Erva.
0
put it in your appropriate place
(21.08.20)
bizim oldu, inci koyduk adını :)
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(21.08.20)
(7)

2011 Punto Evo Vs 2008 Honda Jazz

yaseka
Puntohttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-fiat-otomatik-vites-76.000-km-kazasiz-ve-tam-bakimli-punto-evo-1.4-851146984/detay/Hondahttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-honda-2008-honda-jazz-1.4-elite-otomatik-vites-sunroof-lpg-d-klima-849326019/detay/Fiyatları yakın ama km leri
Punto
www.sahibinden.com

Honda
www.sahibinden.com

Fiyatları yakın ama km leri birbirinden uzak bu iki arabadan hangisini almayı düşünmeliyim sizce. Teşekkürler şimdiden.
0
yaseka
(19.08.20)
punto sevmem çirkin gibi ama bilemeyeceğim.

neyse bende bu jazz'dan var, ilk arızasını geçen ay yaptı buji değişti o'nda da. 10 yıldır hiç sorun çıkarmadı, pek severim kendisini.
0
passion rules the game
(19.08.20)
punto konusunda bilgim yok ama jazz dunyanin en sikintisiz araclarindan biridir herhalde.
0
cooperr
(19.08.20)
Jazz’ı alacaksanız iyi bir ekspertiz yaptırın, sağ ve sol çamurlukların rengi kapılarla alakasız. (Işıktan dolayı da olabilir)
0
Northern Mariner
(19.08.20)
honda sikintisiz aractir eyvallah ama punto diyorum ben. model yili ve km ye bakarak soyluyorum. fiat da kotu degil, uzmez. ayrica honda aliyorsaniz kolpaci cok, tarcanlar baktirin mutlaka. ha ben olsam 75 bin daha binecegim araci alirdim.
0
baldan kaymak
(19.08.20)
Direkt honda demeye gelmistim ama 3 yas model ve yari yariya km farki ile punto da olabilir mi ki... jazz’lar guzel arac ama 150 bin km de cok bence, ustune bir de siz gezeceksiniz...
0
invictae
(19.08.20)
Bi de jazz’in kapilari mi boyali camurlugu mu anlamadim ya. Bariz farkli ton goruyorum. Dogru mu goruyorum?:d
0
invictae
(19.08.20)
bu iki araç arasında punto.

jazz hem galeriden hem de gereksiz bir temizlikte o araç.
0
nuisance
(19.08.20)
(7)

Ayrı alınmış uçak biletleri için yan yana oturma

mathilda80
Uygun olduğu için gidiş dönüş uçak bileti alacağım ancak dönüş seferi için anneme de bilet alacağım için koltuklar farklı yerlerde olabilir. Yan yana olması için ne yapmam gerekiyor?
Uygun olduğu için gidiş dönüş uçak bileti alacağım ancak dönüş seferi için anneme de bilet alacağım için koltuklar farklı yerlerde olabilir. Yan yana olması için ne yapmam gerekiyor?
0
mathilda80
(19.08.20)
Ek hizmet alıp koltuk seçeceksiniz.
0
pudra
(19.08.20)
birlikte check-in +1
0
anarsika
(19.08.20)
havalimanında birlikte check-in yapın. %99 yan yana verir zaten görevli.
0
sir gawain
(19.08.20)
havalimanında check in esnasında yan yana koltuk var ise verirler. ama riske atmamak için parasıyla istediğin koltuğu seçebilirsin uçuş öncesi.
0
spirit crusher
(19.08.20)
ayrı alınmış uçak bileti derken farklı pnr numaralarından bahsediyorsak, online olarak istediğiniz kadar zorlayın yanyana koltuk alamazsınız. 1/182 şansınız var.

1- havaalanına gidip, online check in yaptırmayan insanların sayısının az olacağını hayal edip sırada beraber yaptıracaksınız ve yanyana koltuk isteyeceksiniz.
2- yanyana telefonları açıp online check in yaparken biriniz normal koltuk atayacak eğer aynı anda yanınız boş ise anneniz de paralı check in yaparak tek koltuk satın alarak yanyana oturacaksınız.
3- istediğiniz yerde oturmak istiyorsanız da ikiniz de paralı check in yapacaksınız.
0
blue eyes white dragon
(19.08.20)
beraber check-in yapin %99 yanyana verirler diye birsey yok, %50 sansin bile yok bence herkes koltugunu onceden seciyor. Yanyana koltuk bulma sansiniz bence dusuk, ya siz ya da anneniz yaninda oturandan yer degistirmesini rica edecek. eger uzun mesefe degilse insanlarin sikinti cikartacagini zannetmem.
0
cooperr
(19.08.20)
valla yıllardır annemle, erkek arkadaşımla, kardeşimle, arkadaşım ile seyahat yaparım; farklı pnr numaraları olur bu konuda hic sorun yaşamadım. Bir gün önce check-in yapınca zaten sorun yok, havaalaninda birlikte sıraya girince yine yan yana veriyorlar. Şaşırdım burdaki cevapları görünce.

Edit: gerçi ben THY fungirl olduğum için hep onunla uçuyoruz. Pegasusu bilmiyorum.
0
fraise
(19.08.20)
(3)

Pasif biri olmaktan kurtulmak

Zwichh
Kendimi pasif, utangaç biri olarak tanımlıyorum.Mizaç gereği biraz da sessiz olduğumdan dolayı daha da zorlaştı her şey.Hayır diyemiyorum kolay kolay mesela.Ya da hoşnut olmadığım bir durumla karşı karşıya kalınca, rahatsız olduğumu söylemekte zorluk çekiyorum bazen.Tuttuğunu koparan biri değilim.Se
Kendimi pasif, utangaç biri olarak tanımlıyorum.Mizaç gereği biraz da sessiz olduğumdan dolayı daha da zorlaştı her şey.
Hayır diyemiyorum kolay kolay mesela.Ya da hoşnut olmadığım bir durumla karşı karşıya kalınca, rahatsız olduğumu söylemekte zorluk çekiyorum bazen.Tuttuğunu koparan biri değilim.

Sebeplerini az çok biliyorum.Mükemmeliyetçi anne-babayla büyüdüm.Sürekli eleştirildim ve özgüvenim yerle bir oldu.İş hayatında da zorluklarını yaşıyorum.Babamın kendi şirketinde çalışmama rağmen pek rahat değilim mesela.O kadar ezik hissediyorum ki bazen, başka bir yerde çalışsam herhalde beni adam yerine koymazlardı.

Biraz destek aldım bu süreçte ama daha büyük adımlar atmak istiyorum.Bu konularda tecrübeli arkadaşlar varsa ne söyleyebilirsiniz?
Yaş 20 lerin ortası
0
Zwichh
(18.08.20)
Bu kitaplara bir göz at derim.

İyi Hissetmek.
Müthiş Psikoloji - Hayır Diyebilme Sanatı.
0
phonex
(18.08.20)
Babanin sirketinden cik bir sure, baska yerlerde yogrulman lazim. Sonra donersin.
Simdi konforbalonunu patlatman lazim yoksa ilerde cok sikinti cekersin, sana kalan sirketi zor ayakta tutarsin..
0
cooperr
(18.08.20)
Babanin sirketinden cik bir sure, baska yerlerde yogrulman lazim. Sonra donersin +12156

Simdi konforbalonunu patlatman lazim yoksa ilerde cok sikinti cekersin +12156

Abim, gel yardımcı olursun demişti. 3 gün gidip, 4. gün gelemem demiştim. Sene sonunda, bir firma işe başladım. 6,5 sene oluyor. Burada gördüklerimi, karşılaştıklarımı, edindiğim tecrübelerimi abimin yanında göremez, karşılaşamaz, o tecrübeleri edinemezdim.


Özgüvenim düşük demişsiniz; bu Özgüveni kazanmak. Geç değil. Bununla birlikte değişmek uzun süren bir süreç. Bugün yaptıklarınızı, olumlu geri dönüşlerinizi sonradan alacaksınız.
0
put it in your appropriate place
(18.08.20)
(9)

Bıçak tavsiyesi

denizgonen
Selamlar. Çok uçmamak kaydıyla (fiyatlarını bilmiyorum, kriterim o yüzden bu)Mutfakta uzun yıllar kullanacağım, japon sushi ustası bıçağı seviyesinde olmasa da doğru düzgün et de, sebze de kesebileceğim bir bıçak arıyorum. Yanında masat da alırım, her kullanım öncesi keskinleştiririm sıkıntı yok. Ma
Selamlar.

Çok uçmamak kaydıyla (fiyatlarını bilmiyorum, kriterim o yüzden bu)

Mutfakta uzun yıllar kullanacağım, japon sushi ustası bıçağı seviyesinde olmasa da doğru düzgün et de, sebze de kesebileceğim bir bıçak arıyorum.

Yanında masat da alırım, her kullanım öncesi keskinleştiririm sıkıntı yok.

Marka takıntım yok.

Çok kasıntı bir bakımı olsun da istemem açıkçası. Gerektiğinde bulaşık makinesine dahi atabilmeliyim.

Teşekkürler.

Nereden almalıyım onu da bilmiyorum. Kadıköyden de alabilirim.
0
denizgonen
(18.08.20)
Victorinox bıçaklar gayet kaliteli ve başarılı.
0
conta
(18.08.20)
Fiyat performans icin
Surbısa
İkea 360
Ikea nin 3 lü bileyleme aleti çok başarılı ayrıca.
0
kisa
(18.08.20)
bulabilirsen seramik bicak al, marka fark etmez.
0
cooperr
(18.08.20)
Marhabalar, profesyonel olarak ascilik yapan biri olarak nacizane tavsiyelerim su yondedir;
Cok amacli kullanim icin bir bicak ariyorsunuz. bunun icin en ideali pek tabii sef bicagi olacaktir. Ancak bir sef bicagi mutfaktaki tum ihtiyacinizi karsilamayacaktir o yuzden seflerin ascilarin en az 8-10 cesit bicagi bulunmaktadir. evde yemek yapmayi sevdiginizi, guzel farkli receteler denemek esinize dostunuza yemek yapmak istediginizi varsayiyorum. bunun icin dahi 3 5 bicaklik bir setiniz olmasi isleri kolaylastiracaktir. setinizi yavas yavas zaman icerisinde olusturmanizi tavsiye ederim. ilk basta bir sef bicagi ve paring knife isinizi gorecektir. hazir setlerden ozellikle agzi lazerle keskinlestirilmis olanlardan uzak durun. 5 liraya alacaginiz bicak da 500 dolara alacaginiz bicak da ilk kullanimda keskin olacaktir, fiyati ve kaliteyi belirleyen en onemli etmen bicagin ne kadar uzun sure keskin kalacagi ve bileyleme isleminin ne kadar kisa surede ve efektif oldugudur denilebilir. tabii ki kullanilan celigin cesidi, el yapimi olmasi, sapinin materyali gibi bir cok baska sey fiyat ve kaliteyi belirler.
sef bicagi icin en uygun fiyatli olanlar turk markalari dogal olarak. tum profesyonel mutfaklarda kullanilan 'surbisa' sizi uzmeyecek envai cesit bicagiyla listede ilk sirada yer aliyor. narin bicaklar degiller, kolay bileylenir, kismen uzun sure keskinligini muhfaza ederler. dip not olarak belirtmek gerekirse hicbir zaman hicbir bicaginizi bulasik makinesine atmayin. surbisa da miyabi de ikea dan yahut herhangi bir yerden aldiginiz bicak bulasik makinesinde yikanmaya uygun olmayacaktir. bicaga en cok zarar veren seylerden biri bulasik makinesinde yikamaktir. bicaginizi her kullanimdan sonra meyve sebze icin duru suyla ve sungerin sari kismiyla yahut bir bezle, et tavuk balik icin deterjan takviyesi ve ayni yontemle temizleyip kaldirmak en uygun bicak bakim yontemidir. asitli meyveler (limon domates portakal..vb)bicak yuzeyinde kaldikca yine bicaginizin korelmesine sebep olacaktir. son olarak bicak bakimiyla ilgili olarak buz/kemik kirmak konserve acmak gibi eylemler hem tehlikeli hem de bicaga zarar veren hareketlerdir. ulkemizde uygulamalari cok goruluyor =)
fiyat performns konusunda biraz daha bonkor davranmak isterseniz de wusthof, zwilling ve victorinox turkiyede bulabileceginiz en kaliteli bicaklar olarak 2. sirada yer aliyor. sahsen benim de yillardir en cok severek kullandigim bicagim bir wusthof. hem ergonomi hem hafiflik hem de keskin kalma suresiyle en cok tercih ettigim bicak.
son sirada miyabi ve shun markalari listenin en sekil ve bir cok acidan kaliteli olarak tanimlanabilecek bicaklariyla tr den alabileceklerinizin bence en iyi bicaklari. tabii fiyatlari amator kullanim icin asiri ucuk kaliyor. ayni zamanda bu markanin bir cok bicagi kolay bileme ve keskin kalma suresiyle digerlerinin onune gecerken cok narin olmalari sebebiyle mutfaklarda pek tutulmazlar. dustugunde ucu agzi kirilip hasar gorur ve calindiginda evlat acisi gibi icinize oturur.
bu markalar icinden butcenize gore en idealini secip gonul rahatligiyla alabilirsiniz. sef bicagini 20-21 cm olarak tercih edin. bicak kullaniminiz gelistikce buyuk bicagin cok dha kullanisli oldugunu goreceksiniz. eger henuz yapmadiysaniz bicak kullanmayi ogrenmenizi siddetle tavsiye ederim. youtube da guzel videolar var konuyla ilgili.
0
mekare
(18.08.20)
Uzman değilim ama Victorinox'un domates bıçağı her sorunuzun yanıtı. Tanıdığım herkese aldım, böyle bir rahatlık yok. Bilemeye gerek yok, makineye atıyorum, her şeyi de kesebiliyorum, ve en önemlisi hafif, yormuyor. Karaca mağazalarında ve Metro'da satılıyordu gidip almak isterseniz, ama aşağıdaki fiyat oldukça uygun.

www.bicakcim.com

Bir de soyacağı var bunun, ama yuvarlak olan değil, şu alttaki:

www.bicakcim.com

İkisini de alın, çok rahat edersiniz.
0
opucuk baligi
(18.08.20)
Mekare nin üstüne konuşmak düşmez evdeki şefim ben ama adı geçen markaların bir kısmını kullandım o yüzden yazmak istedim.

Surbisa ikea 360+ pirge aklıma gelenler. En son aldığım o olduğu için mi bilmiyorum ama bunların içinde en çok ikeadan memnunum. Tam bir fiyat performans bıçağı, gariban dostu.

Bu arada hiçbir bıçağı makineye atmaman lazım 3 4 kullanımda bir masatlaman lazım vs. Bilmen gereken her şeye birkaç YouTube videosuyla ulaşabilirsin.

Bir de lütfen bıçak seçerken görünüşe aldanıp abidik gubidik formdaki bıçaklardan alma. Avrupa tipi bıçaklar başlangıç için çok uygun. Hem keskin açısı 20 dereceydi sanırım daha kolay bilersin.
0
Giovanni Pipitto
(19.08.20)
@mekare

uzun uzun bilgilendirmeniz için teşekkür ederim şefim. Yazdıklarınızı tekrar tekrar okudum ve tavsiyelerinize uyacağım. Dediğiniz gibi kesinlikle bulaşık makinesine atmayacağım ve elbette bıçağı amacı dışında kullanöayacağım.

sanırım benim durumumda en mantıklısı surbisa'dan toplu bir set almak olacak gibi duruyor.

bileme konusunda ne önerirsiniz bu başlıkta dedikleri gibi ikeanın 3'lü bileme şeysi nasıldır? yoksa gidip bir masat mı almalıyım? mahallede bıçak bileyiciler falan oluyor onlara götürmeli miyim arada sırada?
0
🌸denizgonen
(19.08.20)
Denizli’nin Yatağan beldesi neredeyse sadece el yapımı bıçak üzerine uğraşır. Tarihi çok eskilere dayanan bir uğraşıdır. Şayet o taraflara yolunuz düşerse gerek yol üzerinde (Denizli Acıpayam Antalya yolu) bu el yapımı bıçaklara ulaşmanız mümkün beldeye inmenize gerek yok. Çeliği iyi olan bir bıçak işinizi görebilir. Biraz nette araştırma yaparsanız Online sipariş geçebileceğiz mağazalara da ulaşmanız mümkün. Çok fazla seçenek var çeliği güzel ve sap kısmı sağlam anacına hizmet edecek nitelikte yelpaze çok geniş. Araştırmanızı tavsiye ederim.
0
creedwar
(19.08.20)
Bende Pirge'nin bir seti var, inanılmaz memnunum. 100 liraya falan 3'lü olanını almıştım hayvan gibi kesiyor şimdilik. Biraz hassas gözüküyorlar o yüzden biz de çok dikkat ederek kullanıyoruz.

Aynı şekilde Sürmene bıçağım da var büyük, o daha sert çelikten olduğu için onu daha kötü kullanıyorum ama o da bana mısın demedi birkaç yıl olmuştur alalı. Buzluktan çıkardığım eti de kesiyorum, kavunu karpuzu da kesiyorum memnunum ev kullanıcısı olarak.
0
chicha_v2
(19.08.20)
(5)

amerika'ya antibiyotik götür tavsiyesi

antikadimag
yoğun bir antibiyotik götür tavsiyesi var. şimdi ben türkiyede kafama göre antibiyotik kullanmıyorum. gidiyorum gerekirse doktor yazıyor. amerika'da bu şekilde yapamam mı? sonuçta sağlık sigortam olacak. bir de antibiyotiği ne zaman ve neye göre kullanıyorsunuz? yani diyelim gittim augmentin aldım,
yoğun bir antibiyotik götür tavsiyesi var.

şimdi ben türkiyede kafama göre antibiyotik kullanmıyorum. gidiyorum gerekirse doktor yazıyor. amerika'da bu şekilde yapamam mı? sonuçta sağlık sigortam olacak.

bir de antibiyotiği ne zaman ve neye göre kullanıyorsunuz? yani diyelim gittim augmentin aldım, bunu ne zaman içeceğim. hastalandığımda kafama göre mi, dozajı vs?
0
antikadimag
(18.08.20)
Doktor tanidiginiz varsa onu arayacaksiniz sikayetlerinizle, o diyecek ic-icme. Ben oyle yapiyorum.
Ama asil OTC ilac goturmeniz lazim. En cok onlar para tutuyor.
Besin destegi vs sakin goturmeyin, amerika bu isin membagi
0
kuehles blondes
(18.08.20)
Adamlar kolay kolay antibiyotik yazmazlar. Benim senede bir grip sonrasi kulak agrim oluyordu, kronik. Antibiyotiksiz gecmiyordu, markasi belliydi ve en az 1 hafta kullanmam gerekiyordu. Neyse, kisin ortasi, kulak agrim tuttu bir baktim yeterli hap kalmamis. Hemen doktora gittim, dedim durum bu muadili ne varsa bana 1 haftalik yaz. Bir suru tatava, ilk gun zaten yazmadi duzelir kendisi dedi geri yolladi, ben kotulestim. 3-4 gun sonra tekrar gittim bu sefer yazdi, 3 hap. Ulan diyorum 1 haftalik yaz, yok yazmam dedi gecmezse tekrar gel dedi. Gecmedi tabii, 4 gun sonra tekrar gittik, herif yine 3 hap daha yazdi falan filan, bir suru rezillik.

Ozetle, sik kullandigin ve ise yaradigini bildigin ilaclardan birkac kutu goturmeni siddetle tavsiye ederim.
0
cooperr
(18.08.20)
sizinle ayni dusuncelere sahip olarak abd'ye gittim gecen sene. fellek fellek ilac dilendim ondan bundan. o daha kotu. tr'de varsa doktor tanidiginiz durumu anlatin ve en azindan soguk alginligi icin ilaclar, dis apsesi, kulak iltihabi gibi hesapta olmayan ama olursa caninizi cok sikacak seyler icin ise yarayacak ilaclar genel kullanim icin uygun olan antibiyotikler yazdirin yaninizda goturun. sizin ihtiyaciniz olmasa muhakkak bir yakininizin abd de ihtiyaci olacaktir. burdan hangi amacla gidiyorsunuz nasil bir sigorta soz konusu bilmiyorum ama genel hatlariyla yapilan sigortalar basiniza gelecek bir kaza sonucu gecireceginiz acil mudahele ve ameliyat gibi seyleri kapsiyor. onlar da muallak. abd de olseniz cenazenizi buraya yollamak icin ailenizden yuklu miktar paralar talep edilecektir bundan emin olarak amerikaya gidin. is yerinde calisirken is kazasi sonucu ayagimi yaktim. isyeri saglik ocagindan hallice bir yere gonderdi beni. is yeri sigortasi dahil 3 ayri sigortam vardi. daha kapidan girdigimde doktoru gormeden fatura getirdiler 1200$lik. kendinize dikkat edin. pandemi surecinde amerikaya gitme cesareti gostermeniz cok iyi bir nedeniniz oldugunu dusundurdu bana. yolunuz acik olsun
0
mekare
(18.08.20)
Saglik sigortanizin kapsami da onemli. Esimin sag sig 500$ deductible var. yani 500$ kadar kendiniz oduyorsunuz. Simdi zaten tr de idrar yolu enfk oluyorsunuzdur ve antibiyotik ile geciyor bunu biliyorsaniz yaninizda goturup kullanacaksiniz. Hem dr gittiniz yazmayadabilir, cok zor yaziyorlar
0
oscar
(19.08.20)
katiliyorum. antibiyotik yazmazlar kolay kolay, git yat dinlen diyorlar, gebersen bile. uahsudahaha.
0
baldur2
(19.08.20)
(8)

açılmış şarap dolapta ne kadar durabilir

a7x
sava'nın beyaz şarabını alıyorum, bazen açtığım gün bitmiyor. dolaba atıyorum ağzını mantarın tersiyle kapatıp. ne kadar süre daha kalsa bişi olmaz dolapta?
sava'nın beyaz şarabını alıyorum, bazen açtığım gün bitmiyor. dolaba atıyorum ağzını mantarın tersiyle kapatıp. ne kadar süre daha kalsa bişi olmaz dolapta?
0
a7x
(18.08.20)
En fazla 1 gün diyebiliriz.
0
loras
(18.08.20)
Şarabın kalitesine göre değişiyor durum ama en fazla 2-3 günden sonra içilmiyor tadı değişiyor. Ucuz şarapsa zaten bu süre iyice kısalır.
0
strangerinhere
(18.08.20)
1 hafta sonra içtiğim de oldu. bir zararını görmedim şimdiye kadar.
0
golgi aygıtı
(18.08.20)
valla benim 1 siseyi icmem 3-4 gun suruyor, 1 gun icinde icin derler ama ben pek tad farki alamiyorum. dolapta agzi kapali tutuyorum sikinti yok.
0
cooperr
(18.08.20)
aynen, ben de tat farkı alamıyorum, sıkıntı bende mi diye düşünmüştüm.
0
🌸a7x
(18.08.20)
Bira üzerine cila yaparsan bir haftanın üzerinde dayanır.
0
conta
(18.08.20)
strangeinhere +1
3. Gün tadi pek iyi olmuyor bence
0
ruby elixir
(18.08.20)
Mantarla kapatma yerine, cam tıpa alabilirsiniz isterseniz, daha iyi koruyor.

Çok soğuk için, buz gibi için, fark etmezsiniz rahatsız edecek aromalarını.

Bir haftaya kalabilen şarap görmedim. Genç natureller orangeler bile 3,4 gün sonra düşüşe geçiyorlar. Sava çapında bir şarabın bir hafta kalması imkansız. Ertesi güne bitirmeniz lazım o tipte bir şarabı.
0
buf-e kür
(18.08.20)
(18)

uzun yol gidince çok yoruluyorum

tabudeviren
otomobille ankara istanbul yaptım mı (beş saat) iki gün kendime gelemiyorum.otobüs şoförleri buna nasıl dayanıyor hayret ediyorum.sizde durumlar nasıl?
otomobille ankara istanbul yaptım mı (beş saat) iki gün kendime gelemiyorum.
otobüs şoförleri buna nasıl dayanıyor hayret ediyorum.
sizde durumlar nasıl?
0
tabudeviren
(18.08.20)
bir oturup 6-7 saat durmadan gitmek dışında bir derdim olmuyor. diğerinde de biraz yorgunluk yapıyor ama uyuduktan sonra sıkıntı yok.
0
biergarten
(18.08.20)
bir yerden sonra alışıyorsun. eskiden ayda 15.000 km yol yapıyordum. şimdi 4-5 saat sürünce beynim bulanıyor 2-3 defa uzun yol yapsam alışırım yeniden diye tahmin ve umut ediyorum.
0
turbo sadık
(18.08.20)
Muştan lüleburgaza tek kontak gitmişliğim var, normal uykumdan bi saat fazla uyumuştum sadece. Yine de dinlenmiş olarak uyandım. Arabaya da çok bağlı. Broadwayle gitmek var, üst segment bi araçla gitmek var.
0
antihero
(18.08.20)
Araba ne ? Eğer 3-5 senelik yeni bir araçsa sıkıntı sende, yaşlanmışsın. Eğer eski bir araçsa o yüzden yoruluyorsundur.

Şehir dışı görevlerine çok gideriz, antalya-antakya arası 900km gidip, ertesi gün 900km döndük, ben kullandım yorulmadım. Araba da eski sayılabilir 15 senelik araba. Tın tın 100'le gitmeyiz, radarlara dikkat ederek ortalama 150km/s hızla gideriz. Eğer 90-100 gidersem muhtemelen hem sıkılır hem de yorulurdum.

Düzgün bir arabayla gittiğimizde ise hiç problem olmuyor, yapıştıra yapıştıra gidiyoruz, yol müsaitse 230-240. Böyle kullanırsak sık mola vermeye çalışıyoruz, veya ara ara yavaşlıyoruz konsantrasyon dağılıyor
0
kimlanbu
(18.08.20)
@kimlanbu

opel corsa enjoy 2017 1.4 otm.
0
🌸tabudeviren
(18.08.20)
5 saat araba kullanmak yorar ama 2-3 saat dinlendim mi bir şeyim kalmıyor benim.
0
basond
(18.08.20)
Uzun yolu çok severim. Lakin gece yolculuklarında mutlaka uykum gelir ve bunu hissettiğim zaman hiç zorlamam kenara çeker uyurum biraz. Eskisi gibi geceyi sabah edemiyorum, mutlaka uyumam gerekiyor.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(18.08.20)
sıkılma haricinde bir sıkıntı yaşamıyorum.

Dedikleri gibi araç da önemli, sürüş tarzı da önemli. ben istanbul bodrum arası 8 saatlik yolu mola vermeden ve yorulmadan gidiyorum. Fakat bunu eski arabamla yaptığım zaman perişan oluyordum.

Şimdikinde de hızı 125'e sabitle, kol dayamayı indir yayıl yoluna git şeklinde işliyor.

Gene de opel corsa'da bu derecede yorulmanız ilginç geldi, güçlü bir araba olmasa da gayet oturaklı bir araçtır kendisi. Acaba uzun yol konusunda deneyimsizliğiniz mi var ya da geceleri mi yola çıkıyorsunuz?
0
denizgonen
(18.08.20)
Herhalde on senedir arabayla uzun yol gitmiyorum.

Arabayla yola çıkıyoruz, en fazla 3-4 saat yol gidip, gittiğimiz yerde konaklıyoruz. Böyle birkaç ülke gezdik.

2 saati geçen yollarda inanılmaz huzursuzluk çöküyor, yorucu aynı zamanda, hiç sevmiyorum. Üst segment araç vs. hiç fark etmiyor, arabada olmaktan nefret ediyorum.
0
buf-e kür
(18.08.20)
dehidrasyon, farkında olmadan bu sıcakta susuz kalıyor olabilirsin.
0
orpheus
(18.08.20)
Otobanda 5 saat gitmek uzun yol degil ve cok sikici bir sey. Can sikintisini yorgunluk sanmissinizdir bence.

Virajli, dar yollar en guzeli (amac gezmekse) insanda mutluluk yorgunlugu oluyor. Kotu yorgunluk olursa araba kullanmayi sevmiuor da olabilirsiniz
0
kuehles blondes
(18.08.20)
ya aracta sikinti var ya da sen uzun yol insani degilsin.
0
cooperr
(18.08.20)
Muhtemelen yuksek derecede astigmatin yada miyop+astigmatin var.Yaniliyor muyum?
0
turkuaz
(18.08.20)
ford focus ile sabah ankara çankaya'dan çıktım adana ceyhan'a geçtim, yaklaşık üç saatlik köy macerasından sonra kayseri'ye geçtim, hemen hemen sadece şehirler arası 900 km , toplamda 1000 km yol yapmışımdır o gün.
Ziyarete gittiğim evde ayakta uyuduğum için full dem olarak veriyorlardı çayı, o akşamdan hatırladığım tek şey bu :)

8 saatlik uyku sonrası baya dinç uyandım. Bu arada gece sürüşünü hiç sevmem, ama mecbur kalınca oluyor, astigmat + miyop spor.
0
foolrules
(18.08.20)
Araçtan dolayıdır diyorum ben de. Gerçekten bazı araçlar çok yoruyor, izolasyonu kötü oluyor, ses alıyor, gürültü alıyor, ne bileyim kliması direkt kafana geliyor vs vs.
0
roket adam
(18.08.20)
Araç çooook büyük bir etken kesinlikle. Eski aracımla 2 saatlik yol bile beni yormaya yetiyordu.

C ya da D segment premium bi araç kiralayıp deneyin birgün.
0
msb
(18.08.20)
Bence de araçla alakalı. Aracın b sınıfıymış. Uzun yol zor olur ben sığamıyorum bile. Ne adaptif hız sabitleyici var, ne şerit takip asistanı, ne bel bestekli ve masaj yapan koltuk ne de yorgunluk tespit sistemi. Üstelik yol, lastik ve rüzgar sesi çok gelir konforsuz bir araç. Saatte bir durup 5-10 dakika yürürsen daha iyi olur.
0
iwasbornonamountainside
(19.08.20)
@turkuaz, astigmat yok, miyop var.
0
🌸tabudeviren
(19.08.20)
(14)

motor arızası yapmış 2017 model ford focus

gacrux
iyi akşamlar. 2017 model ford focus benzin/lpg'li aracım(74 bin km) seyir halinde motor arızasını yakıp çekişten düştükten sonra beni yolda bıraktı.servis tarafından 4.silindir'de arıza uyarısı verildiği söylendi. onayımla motor açıldı. rektefiyeye gönderildiği, raporun beklendiği söylendi.aracım fu
iyi akşamlar.

2017 model ford focus benzin/lpg'li aracım(74 bin km) seyir halinde motor arızasını yakıp çekişten düştükten sonra beni yolda bıraktı.
servis tarafından 4.silindir'de arıza uyarısı verildiği söylendi. onayımla motor açıldı. rektefiyeye gönderildiği, raporun beklendiği söylendi.

aracım full yetkili servis bakımlıdir. bu arızayı vermeden 4 gün önce de yetkili servis kilometre bakımından çıkmıştı. bakıma götürmeden 3 gün önce motor arıza lambası yaklaşık 5-10 sn kadar yanıp sönmüştü. bunu da bakım için götürdüğümde beyan etmiştim. bakım sonrası herhangi bir sorun olmadığı söylendi ve o şekilde araç tarafıma teslim edildi. 200 kilometre sonra da uzun yolda beni yolda bıraktı. çekiciyle servise bırakıldı.

aracın garantisi bitmiş durumda. şu an itibariyle ne yapabilirim?. 100 bin kilometreyi bile bulmamış. full servis bakımlı, 4 gün önce kilometre bakımından çıkmış, yakıtı sürekli shell'den alınmış bir araç.

görüş, öneri, varsa haklarım konusunda bilgisi olanlardan yardım bekliyorum.
0
gacrux
(15.08.20)
bence rektefiye değil de sandık motor isteyin. garanti bittiği için çok yapabileceğiniz bir şey olduğunu sanmıyorum.
0
mattiadestro
(15.08.20)
Gecmis olsun. Dusuk bir ihtimal ama eger aracin beynini silmedilerse arac bilgisayara baglanip 5-10 saniye yanan motor isigiyla alakali bir kayit var mi incelenebilir. Eger birsey bulunursa, isik bakima goturulmeden once yandigi icin servise aracta ariza kaydi var neden ilgilenmediniz seklinde pesine dusulebilir ama bunlar hep kovalamasi yurtdisinda bile oldukca zor olan isler.

Ford, GM almamak lazim ya bence, kalite sansa kalmis. Ford ile senin gibi 3-4 sene icinde garantisi biter bitmez patlayan arkadaslarim oldu. Kimisi de aliyor 250bin km sorunsuz biniyor. Motoru rektifiye ettir sat, basim agrimasin diyorsan japon al gec.
0
cooperr
(15.08.20)
Surekli servise gittiginiz icin mitlaka servisle gorusun. Iyi niyet garantisine sokabiliyorlar bazen. En olmadi maliyetinden tamir etme durumlari olabilir. (Ford turkiye'nin tutumu ne olur emin degilim tabi)
0
brkylmz
(15.08.20)
Tahmin yürütüyorum.

Muhtemelen lpg ye bağlayacaklar problemi.hararet yapmış,contayı yakmiş ve 4. Silindire sıvı karışmış derler gibi geliyor.şimdi motor söküldüğü için bekleyip cevap almaktan başka çare yok.diğer türlü beyinden,katalitik konvertörden de şüphelenilebilirdi.
0
duptıs
(15.08.20)
Hocam bu anlattığınıza göre tek alıma gelen ateşleme bobinleri Lpg'den dolayı ısıya dayanmayıp arıza verip çekiş düşmüştür. Benzine alıp gitmeyi denenmediniz mi ? Ayrıca serviste bilgisayarı bağladıklarında hata kodunda ne çıktı. Arızaya göre serviste yaptırmaya göre devam edin derim
0
spacevan
(15.08.20)
araç benzinde de gitmedi. arıza kodu söylenmedi sadece 4. silindir de sorun olduğu söylendi. çalışıyordum o yüzden o gün servise gidemedim. ayrıca araç geçen sene de motor arıza lambasını yakmış, rölantide devirsiz çalışıyordu(homurdanıyordu resmen)bu şikayetle servise gitmiştim. ayar çekmişlerdi. beyni karışmış demişti servis elemanı. bir süre benzinde kullan dedi. ayrıca 3 servis bakımıdır araçta uğultu olduğunu söylüyorum. sürekli test sürüşü sonucu ''lastik''kaynaklı olduğu söylendi. bu uğultu şimdiki sorunla ilgisi olabilir mi?
0
🌸gacrux
(15.08.20)
Hocam araçta rölantide devirsiz çalışma yanında titreme falan da yapıyormuydu? Çünkü ateşleme bobini arızası lpg arçalrın çoğunda çıkan bir problem. Bugüne kadar 3 tane lpg li aracım oldu kesintisiz hepsinde aynı arıza oldu. Hatta şuan sök takmayı öğrendim bagajda yedek bobinle geziyorum :) Dediğim gibi bende de arıza ışığı yanmaya başlıyordu yol bilgisayarında servise götürdüğümde bobin arızası dediler hep. Silindir ise farklı bir durum olabilir.
0
spacevan
(15.08.20)
aynen titreme de yapmıştı o zaman. şimdi epey bir sarstı beni:)
0
🌸gacrux
(15.08.20)
ben fordun lpg garantisi verdiğini şu an sizden duyup araştırdım. bayiler 2 yıl garantili yapıyormuş. ne yazık ki bu araçlar benzinli kullanıma uyumlu değil. lpgden oluşan bir sorun olduğunu düşünüyorum. bence bir sonuç alamazsınız, tamamen subjektif.

bende lpgli bir araç kullanıyorum, aracımda sorun oldu ve firmayı direk aradım. bana lpgli araçlara yardım bilgisi vermiyoruz dedi ve kapattı firma. ki bence haklı. ülke şartları gereği araçlara lpgli biniyoruz ancak arabanın doğasına ters.
0
mikahakkinen
(15.08.20)
Geçmiş olsun tekardan. Ustanıza mutlaka sorun bobinlerde sorun var mı diye Çünkü çelik bobinle değişse belki düzlebilir. Motoru açmak ne bileyim kritik bir şey. Olmadı lpg yaptrıdığınız yerle bir de konuşun. Servisle konuşun hata kodunu almaya çalışın bir de kendiniz araştırın internetten. Motoru açarlarsa (ki açmışlar) çok tuzlu tutabilir. Bobin arızası max 200 300 tl (yeni çelik subap) ye çözülecek birşey çünkü. Bu arada araç motoru Ti-Vct değil mi?
İsterseniz şuaradan bir inceleyin.
www.focusclubtr.com
0
spacevan
(15.08.20)
evet Ti-Vct motor
0
🌸gacrux
(15.08.20)
valla titreme ve silindirlerin tekinde bende de arıza olmuştu araç ford değil ama buji- bobin değiştim düzeldi abi servis neyin peşinde direkt oraya götürmeseydin keşke
0
garavel
(16.08.20)
lpg orjinal mi ? pek sanmıyorum bu durumda servis bakımlı olması pek bir şey değiştirmez.

rektifiye demek ciddi bir işlem. motorun hasar gören parçaları freze ile traşlanarak parlatılıyor. sadece ölçüm için rektifiyeciye gidiyorsa o da biraz garip. çünkü bu tip sorunlar motor açınca genelde gözle fark edilir.
0
orpheus
(16.08.20)
Lpg orijinal BRC marka
0
🌸gacrux
(16.08.20)
(4)

inşaat mühendisi arkadaşlara bir sorum var

hullabaloo
annemlerin istanbul'da 3 katlı bir evi var. bizimkiler 2 ve 3. katta yaşıyor 1. katta kiracı var. ev 1972 yapımı ve yığma yapı. bahçeli ve güzel bir ev olduğu için ben oraya taşınmaya karar verdim ama evin bir duvarını yıkıp genişletmek istiyorum. duvar uzunluğu yaklaşık 4m kadar ve duvarı 1m kadar
annemlerin istanbul'da 3 katlı bir evi var. bizimkiler 2 ve 3. katta yaşıyor 1. katta kiracı var. ev 1972 yapımı ve yığma yapı. bahçeli ve güzel bir ev olduğu için ben oraya taşınmaya karar verdim ama evin bir duvarını yıkıp genişletmek istiyorum. duvar uzunluğu yaklaşık 4m kadar ve duvarı 1m kadar kaydıracağız. yığma yapı olduğu için acaba bunu yapmak mümkün olur mu? 2 arkadaşımla konuştum ikisi de mümkün olduğunu ama pek tavsiye etmediklerini söylediler. bu konuda fikirlerinizi almak isterim...
0
hullabaloo
(15.08.20)
O duvara yük biniyor. Dolayısıyla o yük diğer duvarlara kısmen aktarılacak. Kısmen de döşemeyi zorlayacak. Neredeyse 50 yıllık yapı var ortada. Beklenen İstanbul depremi de malum. Profesyonel birileriyle çalışın mutlaka.
0
consee
(15.08.20)
@consee hocam tabii işi bilen kişilerle çalışacağım. anladığım kadarıyla yapmak istediğimiz şey teknik olarak mümkün değil mi? eğer güzel iş yapılırsa eve zarar verme ihtimali var mı sizce?
0
🌸hullabaloo
(15.08.20)
@hullabaloo Bilgim yok. Yığma tekniği epey eskide kaldı. Fakat ev bana çok eski geldi. O yüzden riskli olduğunu düşünüyorum.
0
consee
(15.08.20)
@ hulla teknik olarak hersey mumkun zaten, olay butcede bitiyor. duvari aciyorsan actigin yere kiris atman lazim da ben olsam 72 yapimi yigma bina ile pek oynamam.
0
cooperr
(15.08.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.