Improbable
Muhtemelen bilen çıkmaz diye düşünüyorum ama sormadan da geçmiyorum. Arkadaşla baya geyiğini yaptığımız bi bölümdü. Güneri abimiz “bir ayak fetişisti olarak ayaklarınızı çok beğendim” tarzında bir laf etmişti. Nasıl diyebildi, niye kesilmedi ya da kesilmesi gerekir miydi bu sorular bir yana tabi :)
Muhtemelen bilen çıkmaz diye düşünüyorum ama sormadan da geçmiyorum. Arkadaşla baya geyiğini yaptığımız bi bölümdü. Güneri abimiz “bir ayak fetişisti olarak ayaklarınızı çok beğendim” tarzında bir laf etmişti. Nasıl diyebildi, niye kesilmedi ya da kesilmesi gerekir miydi bu sorular bir yana tabi :) kime dedi, hangi bölümdü bu bilen var mı?
0
Kendisi bilgi uni’de ders verirken ozellikle bahar donemi derslerini secermis. Kiz ogrenciler acik ayakkabi giyiyorlar ya yazin. Cok bilinen bir sey bu fetis mevzusu, kendisinin etrafinda 5 dk durmak yeterli :)
0
Sosyal teokrat
askere gideceğim bu tuşlu kamerasız telefonlardan almam lazım nette okuduğum yorumların hepsinde satıcıların imeileri kopyaladığı vb yazıyor. vatan mediamarkt vb'de de satılmıyor. güvenli bir şekilde nerden alabilirim ?
askere gideceğim bu tuşlu kamerasız telefonlardan almam lazım nette okuduğum yorumların hepsinde satıcıların imeileri kopyaladığı vb yazıyor. vatan mediamarkt vb'de de satılmıyor. güvenli bir şekilde nerden alabilirim ?
0
direkt orada bile satıyor olabilirler. Samsun'da kantinin yanında ayrı bir kulübede satış vardı, fakat askeriyeye girmeden hemen karşıda bir bakkal vardı 50 liraya kiralama yapıyordu :D 100 lira veriyordun çıkışta telefonu iade edince 50 liranı geri alıyordun falan. Bu tür işlere giren yerler de illa ki vardır. Önceden gideceğiniz şehre gidip yapmış biriyle haberleşmeye çalışın.
0
50 liraya kiralama +1
şehrinde öyle bir pasaj vs varsa öyle yap
+ teslim olurken askercell satmak isterlerse alma, askercell kuyruğuna girme, sıvışamazsan da sorarlarsa ben hallettim dersin
şehrinde öyle bir pasaj vs varsa öyle yap
+ teslim olurken askercell satmak isterlerse alma, askercell kuyruğuna girme, sıvışamazsan da sorarlarsa ben hallettim dersin
0
orijinal tuşlu telefon yok. ben anneme aramıştım yok. hepsi imei atılmış oluyor. üretmiyorlar artık. nokia-samsung gördüklerinin hepsi ya çakma ya da kaçak.
ama imei atılmış olması sorun değil yeter ki patlamasın.
en iyisi telefonculardan direkt gidip almak.
ama imei atılmış olması sorun değil yeter ki patlamasın.
en iyisi telefonculardan direkt gidip almak.
0
sassot
Telefonda günde 8-9 saat vakit geçiriyorum, düşük seviye bir telefon arıyorum. Wifi destekleyen ve WhatsApp açan bir telefon lazım başka bir şeye ihtiyacım yok gibi. Böyle bir telefon var mı ?
Telefonda günde 8-9 saat vakit geçiriyorum, düşük seviye bir telefon arıyorum. Wifi destekleyen ve WhatsApp açan bir telefon lazım başka bir şeye ihtiyacım yok gibi. Böyle bir telefon var mı ?
0
sadece bu iki özelliğin olduğu bir telefon olduğunu zannetmiyorum. en ucuz akıllı telefonu alabilirsiniz bu dediğiniz iki özelliği karşılar. girin bir alışveriş sitesine en ucuzdan sıralatın ilk karşınıza çıkanı alın.
0
eski bir telefon al zaten appleri desteklemeyeceği için bunlar çalışacaktır.
0
blackberry z10 en son o durumdaydı, whatsapp hala destekliyor mu bilmiyorum öz blackberryos kullanan son telefondu, temizini bulursan kullanımı keyifli bir telefon ve fiyatı da epey uygundur diye tahmin ediyorum.
0
çok eski / kötü bi telefon alırsan whatsappta takılmalar yaşayabilirsin. veya o android versiyonunu desteklemiyor da olabilir. o nedenle incelemelere bakıp öyle al bence.
0
watsap için Gereken Android sürümü 4.1 ve sonrası.
android 4.1 yayınlanma tarihin 9 temmuz 2012
android 5.0 yayınlanma tarihi 4 kasım 2014
birkaç sene içindeki watsap güncellemelerini de kaldırabilmesini düşünürsen en son bu güncellemeleri alan bir telefon işini görür
android 4.1 yayınlanma tarihin 9 temmuz 2012
android 5.0 yayınlanma tarihi 4 kasım 2014
birkaç sene içindeki watsap güncellemelerini de kaldırabilmesini düşünürsen en son bu güncellemeleri alan bir telefon işini görür
0
tabudeviren
bizdeki şundan: https://prnt.sc/IfEaD1QiMXByaçık kalma süresi çok kısa. uzatılabilir mi bu süre?
bizdeki şundan: prnt.sc
açık kalma süresi çok kısa. uzatılabilir mi bu süre?
açık kalma süresi çok kısa. uzatılabilir mi bu süre?
0
muhtemelen evet. görseldeki halka şeklindeki plastik parça çevrilerek açılır. DİKKAT! bu işlemi yaparken cam kısmı alttan tutarak destekleyin düşebilir. lambaların takıldığı duyların olduğu yeri gördünüz üzerinde hareket ve süre ayarı da olan bir kutu olmalı.
çok farklı marka model vs olabileceği için kesin konuşmak zor.
bkz www.youtube.com
çok farklı marka model vs olabileceği için kesin konuşmak zor.
bkz www.youtube.com
0
2 ayar vidası olacak içinde, altlı üstlü iseler; üstteki süreyi açma/kısma içindir
alttaki aydınlık içindir, akkor ampul kullanılıyor ise
vidaya nazik ol çünkü kırılır bir şey
alttaki aydınlık içindir, akkor ampul kullanılıyor ise
vidaya nazik ol çünkü kırılır bir şey
0
Tüm marka modellerde yöntem aynı;
Sol elinle camı tutarak sağ elinle göbekteki tırtıklı beyaz plastiği çevirerek aç. (Solaksan tam tersine çevir ellerini, hassas olan el çevirme açma işini daha kolay yapar.)
Sonra camı dikkatlice bir yere koy ya da sol elinde beklet, ortadaki göbekte 2 tane çevirme ayarı çubuğu olacak. Birisi süre birisi ise ışık hasasiyeti (sensör karanlıkta mı çalışsın aydınlıkta mı ayarı)
Hassasiyetle ilgili sıkıntınız yoksa sadece süreyi uzatın, üzerinde semboller vardır hangisinin olduğunu analrsınız.
Sol elinle camı tutarak sağ elinle göbekteki tırtıklı beyaz plastiği çevirerek aç. (Solaksan tam tersine çevir ellerini, hassas olan el çevirme açma işini daha kolay yapar.)
Sonra camı dikkatlice bir yere koy ya da sol elinde beklet, ortadaki göbekte 2 tane çevirme ayarı çubuğu olacak. Birisi süre birisi ise ışık hasasiyeti (sensör karanlıkta mı çalışsın aydınlıkta mı ayarı)
Hassasiyetle ilgili sıkıntınız yoksa sadece süreyi uzatın, üzerinde semboller vardır hangisinin olduğunu analrsınız.
0
sakince
Yeğenim için bakıyorum sadece en düşük puanlar gözüküyor. Ek tercih yapacağız ama en düşük kaçla kapatılmış yok puanlada yapılır sıkıntı olmaz da ben kendi merakım için soruyorum.
Yeğenim için bakıyorum sadece en düşük puanlar gözüküyor. Ek tercih yapacağız ama en düşük kaçla kapatılmış yok puanlada yapılır sıkıntı olmaz da ben kendi merakım için soruyorum.
0
muhammedsalah
Merhaba.Merhaba ben 34 yaşında bir avukatım. Ofisim ve evim Kartalda. Eşimle boşanma aşamasındayız ve evimden ayrılmak durumunda kaldım. Evim boşaltılana kadar kalacak bir yere ihtiyacım var. Fakat kısa süreli eşyalı kiralama yapmıyor kimse maalesef. Erkek veya kadın yanına ev arkadaşı olmak istiyor
Merhaba.
Merhaba ben 34 yaşında bir avukatım. Ofisim ve evim Kartalda. Eşimle boşanma aşamasındayız ve evimden ayrılmak durumunda kaldım. Evim boşaltılana kadar kalacak bir yere ihtiyacım var. Fakat kısa süreli eşyalı kiralama yapmıyor kimse maalesef. Erkek veya kadın yanına ev arkadaşı olmak istiyorum.
Maltepe, Pendik, kartal ve çevresi olabilir. Aracım var çünkü sıkıntı yaşamam.
Hijyenle veya maddi konularla ilgili bir sıkıntı yaşamazsınız. Sadece oturup kalkabileceğim çamaşırımı yıkayabileceğim bir yere ihtiyacım var. Herhangi rahatsız edici bir şey yapmam, zaten evde varlığım yokluğum da belli olmaz ki çalışma saatlerim çok geniş olduğundan evde çok da bulunmam. Eğer düşünürseniz görüşebiliriz. Saygılarımı sunuyorum.
0506 496 62 02
Merhaba ben 34 yaşında bir avukatım. Ofisim ve evim Kartalda. Eşimle boşanma aşamasındayız ve evimden ayrılmak durumunda kaldım. Evim boşaltılana kadar kalacak bir yere ihtiyacım var. Fakat kısa süreli eşyalı kiralama yapmıyor kimse maalesef. Erkek veya kadın yanına ev arkadaşı olmak istiyorum.
Maltepe, Pendik, kartal ve çevresi olabilir. Aracım var çünkü sıkıntı yaşamam.
Hijyenle veya maddi konularla ilgili bir sıkıntı yaşamazsınız. Sadece oturup kalkabileceğim çamaşırımı yıkayabileceğim bir yere ihtiyacım var. Herhangi rahatsız edici bir şey yapmam, zaten evde varlığım yokluğum da belli olmaz ki çalışma saatlerim çok geniş olduğundan evde çok da bulunmam. Eğer düşünürseniz görüşebiliriz. Saygılarımı sunuyorum.
0506 496 62 02
0
hanfendinin ailesi istanbuldaysa eğer, onu yollamayı deneseniz?
çünkü şu an kalacak yeri olmayan sizsiniz
çünkü şu an kalacak yeri olmayan sizsiniz
0
karşıda annesinin evi var ama çıkmıyor ki evimden. ne yapayım gidip kolundan tutup çıkarmaya kalksam uzaklaştırma alır. Saldırıyor der bir ceza bilmem neyle uğraşırım. Hakim dinlemez ki.
0
Maltepe DAP Vazo Kule gibi rezidans bloklarında eşyalı stüdyo daire kiralıyorlar 3-6 ay arası
0
in vino veritas
https://www.bolugundem.com/boluda-sapik-dede-tuvalette-cocuklari-izlerken-goruntulendi-147523h.htmemniyete teslim edilmis, yaptigi delillerle ispatli ustelik cocuklar da sikayetci olmus daha once. buna ragmen neye dayanarak serbest birakiliyor? gercekten bir seyleri yanlis anlamis oldugumu umuyorum
www.bolugundem.com
emniyete teslim edilmis, yaptigi delillerle ispatli ustelik cocuklar da sikayetci olmus daha once. buna ragmen neye dayanarak serbest birakiliyor? gercekten bir seyleri yanlis anlamis oldugumu umuyorum alenen hem de cocuga karsi islenen bir suc var ortada ve suclu emniyete goturulup bir cay ikram edilip serbest mi birakiliyor? olayin politik kismini sormuyorum ama adli olarak bu nasil mumkun olabiliyor? bunu da hapse atmiyorlarsa kimi atiyorlar?
emniyete teslim edilmis, yaptigi delillerle ispatli ustelik cocuklar da sikayetci olmus daha once. buna ragmen neye dayanarak serbest birakiliyor? gercekten bir seyleri yanlis anlamis oldugumu umuyorum alenen hem de cocuga karsi islenen bir suc var ortada ve suclu emniyete goturulup bir cay ikram edilip serbest mi birakiliyor? olayin politik kismini sormuyorum ama adli olarak bu nasil mumkun olabiliyor? bunu da hapse atmiyorlarsa kimi atiyorlar?
0
Serbest bırakılmak ile beraat etmek arasında fark var. Bu kişi serbest bırakılmış, beraat etmemiş. Muhtemelen hakkında dava açılacak. 70 yaşındaki dedenin kaçma ya da delilleri karartma şüphesi olmadığı için tutuklanmasına gerek görülmemiş. Tutuklanma ile hapis cezası alma arasında da fark var. Bu kişi suçu sabit görülürse hapis cezası alabilir. Daha sonra infaz kanununa göre cezasını çeker. Ne kadar ceza alır, bunun ne kadarını yatar, yaş haddinden dolayı ev hapsi mi olur buna mahkeme karar verir.
Burada aslında absürt olan (güncel olduğu için bu örneği veriyorum) Gülşen'in jet hızıyla tutuklanması ve sonrasında ev hapsine çevrilmesi. Gülşen bu 'suçtan' ceza alsa bile yatarı yok. O yüzden tutuklu yargılanması zaten komedi. Ama burada asıl olay Gülşen'in kaçma ya da delilleri karartma şüphesinin olması değil. İktidarın 'imam hatiplere dil uzatanı jet hızıyla içeri tıkarız' sopasını tekrar göstermesi.
E peki ne oldu? Kendilerini bir kez daha dünyaya rezil ettiler. Bütün yabancı basın bu saçma olayı haberleştirdi.
Burada aslında absürt olan (güncel olduğu için bu örneği veriyorum) Gülşen'in jet hızıyla tutuklanması ve sonrasında ev hapsine çevrilmesi. Gülşen bu 'suçtan' ceza alsa bile yatarı yok. O yüzden tutuklu yargılanması zaten komedi. Ama burada asıl olay Gülşen'in kaçma ya da delilleri karartma şüphesinin olması değil. İktidarın 'imam hatiplere dil uzatanı jet hızıyla içeri tıkarız' sopasını tekrar göstermesi.
E peki ne oldu? Kendilerini bir kez daha dünyaya rezil ettiler. Bütün yabancı basın bu saçma olayı haberleştirdi.
0
Birini dikizlemek özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna giriyor sanırım. Tutuklama gerektirmeyen bir suç
0
@beemaker sadece dikizlemiyor ki ne yaptigi acik. ustelik pedofili, gerci bilmiyorum pedofilinin bir cezasi var mi bizim kanunlarimizda. amerikan filmlerinden asinayiz tabii ters kelepcelere bizde de oyledir, oyle olmasi gerekiyor diye dusunurdum hep, hayret vallahi.
0
Şu anda ancak adam öldürenler ve muhalifler içeri giriyor. Bunun dışındakiler çok zor. Dışarda yanınızdan geçen birinin birden fazla sabıkasının olma ihtimali çok yüksek. Pandemi affı sonrası salınan bir güruh da var.
0
in vino veritas, bu hangi suça girer bilmiyorum ama tutuklama gerektirecek bir durum yok ortada. Ayrıca bu durum pedofili değil pedofili çok farklı bir şey ve nadir görülen bir durum burada temas söz konusu değil durumdan çocukların haberi olduğunuda bilmiyor. Ters kelepçe her suça uygulanan bir durum değil.
jazzabel, yanlışınız var iftira ile, delilsiz kanaatle içeride olan binlerce insan var hatta Türkiye'de bireysel uyuşturucu kullanımına bile 10 yıl üzeri mahkumiyet veriliyor cezalar çok ağır ayrıca daha yeni AYM başkanı yargılamaların %52 sinde hak ihlali olduğunu açıkladı yani bu devletin adaleti sağlayamadığını içeride binlerce masum mahkumun olduğu anlamına gelir. Türkiye mahkum ve tutuklu sayısında dünya birincisi sistem herkesi içeri atmak ucerine kurulu bir de siz işin iç yüzünü bilmeden tam tersi olduğunu düşünüyorsunuz. Kimse muhalif olduğu için turuklanmıyor
jazzabel, yanlışınız var iftira ile, delilsiz kanaatle içeride olan binlerce insan var hatta Türkiye'de bireysel uyuşturucu kullanımına bile 10 yıl üzeri mahkumiyet veriliyor cezalar çok ağır ayrıca daha yeni AYM başkanı yargılamaların %52 sinde hak ihlali olduğunu açıkladı yani bu devletin adaleti sağlayamadığını içeride binlerce masum mahkumun olduğu anlamına gelir. Türkiye mahkum ve tutuklu sayısında dünya birincisi sistem herkesi içeri atmak ucerine kurulu bir de siz işin iç yüzünü bilmeden tam tersi olduğunu düşünüyorsunuz. Kimse muhalif olduğu için turuklanmıyor
0
@beemaker, isin hukuki kismini bilmiyorum ama cocuklara bakarak kendini tatmin etmek pedofili sayilmiyor mu gercekten? bir de muhalif oldugu icin tutuklanmiyorsa gulsenin tutuklanma gerekcesi tam olarak neydi? ya da atiyorum umitcan uygunun tutuklanmasi icin 2 kadini daha öldürmesi gerekti mesela, oradaki tutuklanmama (en azindan gozaltina alinmama) gerekcesi neydi?
sinirli sekilde duyuluyor okununca yazdiklarim ama kör muhalefet gozluguyle degil degil, gercekten merakimdan soruyorum. bunlara en basindan beri isin ic yuzunu bilen birinin yorumunu merak ediyordum siz yazinca sormak istedim.
sinirli sekilde duyuluyor okununca yazdiklarim ama kör muhalefet gozluguyle degil degil, gercekten merakimdan soruyorum. bunlara en basindan beri isin ic yuzunu bilen birinin yorumunu merak ediyordum siz yazinca sormak istedim.
0
amerikan filminden aşinasınız?
pedofili: psikoseksüel bozukluk(dsm-5)
amerikadaki şey: sex offender
tc kanunlarında: cinsel taciz ve cinsel istismar
bu olayda vücut dokunulmazlığının ihlali yok denmiş: cinsel istismar değil.
cinsel tacizin tarifi de şu,
"Örneğin, mağdur çocuğa cinsel amaçla “bacaklarına dokunayım mı” demek cinsel taciz, herhangi bir şekilde dokunmak ise sarkıntılık suretiyle cinsel istismar olarak kabul edilir." - barandogan.av.tr
"Cinsel taciz, kişinin vücut dokunulmazlığı ihlal edilmeden, cinsel yönden rahatsız edici söz ve davranışlardan ibarettir. Mağdurun, fail tarafından rahatsız edilmesi bu suçun maddi anlamda gerçekleşmesi için yeterli olacaktır." - agahhukuk.com
pedofili: psikoseksüel bozukluk(dsm-5)
amerikadaki şey: sex offender
tc kanunlarında: cinsel taciz ve cinsel istismar
bu olayda vücut dokunulmazlığının ihlali yok denmiş: cinsel istismar değil.
cinsel tacizin tarifi de şu,
"Örneğin, mağdur çocuğa cinsel amaçla “bacaklarına dokunayım mı” demek cinsel taciz, herhangi bir şekilde dokunmak ise sarkıntılık suretiyle cinsel istismar olarak kabul edilir." - barandogan.av.tr
"Cinsel taciz, kişinin vücut dokunulmazlığı ihlal edilmeden, cinsel yönden rahatsız edici söz ve davranışlardan ibarettir. Mağdurun, fail tarafından rahatsız edilmesi bu suçun maddi anlamda gerçekleşmesi için yeterli olacaktır." - agahhukuk.com
0
bilmiyorum
c. taciz için, olay esnasında o kişiye seslenmek, onun görüş alanına girmek vs gerekiyor üssteki tanımlara bakılınca
mahkeme bu olayı taciz'e dahil edebilir, bilmiyorum
vidyoyu da izlemedim, izlemek istemiyorum, anlattığınız kadarıyla konuştum
c. taciz için, olay esnasında o kişiye seslenmek, onun görüş alanına girmek vs gerekiyor üssteki tanımlara bakılınca
mahkeme bu olayı taciz'e dahil edebilir, bilmiyorum
vidyoyu da izlemedim, izlemek istemiyorum, anlattığınız kadarıyla konuştum
0
sl78
makrolu excel dosyası çalıştıracak excel karşılığı bildiğiniz program var mı?(wps, open office denedim olmuyor, libre office denemedim)
makrolu excel dosyası çalıştıracak excel karşılığı bildiğiniz program var mı?
(wps, open office denedim olmuyor, libre office denemedim)
(wps, open office denedim olmuyor, libre office denemedim)
0
libre çalıştırıyormuş ama hepsini değil, hepsini çalıştırmak için makroyu libreye göre baştan yazmak gerek
diğer çalıştırmayanlar için de bu söz konusu. çünkü makro dili farklı
Yes, the LibreOffice can run some xlsm macros, but not all of them. You must rewrite your excel VBA macros based on the StarBasic (or an another supported programming language) and the API of the LibreOffice. API : Application Programming Interface.
diğer çalıştırmayanlar için de bu söz konusu. çünkü makro dili farklı
Yes, the LibreOffice can run some xlsm macros, but not all of them. You must rewrite your excel VBA macros based on the StarBasic (or an another supported programming language) and the API of the LibreOffice. API : Application Programming Interface.
0
Dartagnan
Günlük akvitelerde oturma eylemim fazla. Normalde zaten boyun düzleşmem var. Ama uykumu da kaliteli almadıysam üzerine sırt ağrısı ekleniyor. Ve bilenler bilir bu iki ağrıyla birlikte çalışmak bir işkenceye dönüşmüş hissediyorsunuz.Çalışma ve oturma eylemlerine de ara veremeyeceğime göre bu ağrılara
Günlük akvitelerde oturma eylemim fazla. Normalde zaten boyun düzleşmem var. Ama uykumu da kaliteli almadıysam üzerine sırt ağrısı ekleniyor. Ve bilenler bilir bu iki ağrıyla birlikte çalışmak bir işkenceye dönüşmüş hissediyorsunuz.
Çalışma ve oturma eylemlerine de ara veremeyeceğime göre bu ağrılara bir çözüm arıyorum. Güzel önerilere açığım.
Çalışma ve oturma eylemlerine de ara veremeyeceğime göre bu ağrılara bir çözüm arıyorum. Güzel önerilere açığım.
0
Buna en iyi gelen şey yüzmek.
Başlarda yorar ama sonra sırt ağrınız biter. Ben de bu sebepten yüzmeye tekrar başlamak istiyorum.
Başlarda yorar ama sonra sırt ağrınız biter. Ben de bu sebepten yüzmeye tekrar başlamak istiyorum.
0
Çalışma alanının fotoğrafını atabilirsen yanlışları söyleyebilirim. Sandalyen, masan, masadaki ekipmanın ergonomik olmalı. Çalışırken aralıklarla mola verip bel ve boyun hareketleri yapıp biraz yürümen lazım.
0
ayakta çalışmak
böyle ofis masaları bile var
laptopta değil mi işin, göğüs hizasında bir yere geç 2 saatte 1, ortamın müsaitse
böyle ofis masaları bile var
laptopta değil mi işin, göğüs hizasında bir yere geç 2 saatte 1, ortamın müsaitse
0
Sandalye yogası veya ofis yogası diye araştırıp çıkan egzersizleri yapabilirsiniz.
0
Ben bir kisisel antrenor ve Functional training ile cozmustum.pandemi basindan beri devam ediyorum, sifir kas/omur sorunu.
0
Ara sıra yürümek dışında sıfır hareket yapan ve tüm gün oturan biri olarak doğru bir pozisyonda olsanız bile omuzları sürekli dik tutmak boyun ve sırt ağrısına sebep oluyor. bu sebeple omuzlara yük bindirmeden hareket etmelisiniz. Sürekli klavye mouse arasında gidip gelen kol omuzdan indirilip kaldırıldıkça farkettirmeden kasların sıkışmasına sebep oluyor. Ben de ayrıca cintiq var. Günün neredeyse 10-12 saati bilgisayar başındayım ve kalem elimde. kol hareketlerini omuzdan değil dirsekten yapmaya başlayınca ağrıların geçtiğini farkettim. 2 yıldır da bir şikayetim yok.
0
ShadowOfMoon
Buzdolabında en alttaki pervane dönmüyor motor yanında. ama en üstteki buzdluktaki pervane dönüyor mesela. bu yüzden soğutmuyor. bilgisi ola nvar mı. indesit markabuzluk da soğutmuyor ve ghünlerce fişten çıkarıp bıraktım. düzelmedi.
Buzdolabında en alttaki pervane dönmüyor motor yanında. ama en üstteki buzdluktaki pervane dönüyor mesela. bu yüzden soğutmuyor. bilgisi ola nvar mı. indesit marka
buzluk da soğutmuyor ve ghünlerce fişten çıkarıp bıraktım. düzelmedi.
buzluk da soğutmuyor ve ghünlerce fişten çıkarıp bıraktım. düzelmedi.
0
Buzluk kismi sogutuyor mu? Eger sogutuyorsa fisini cekin. Butun buzunu cozsun buzdolabi. 2 gun sonra tekrar calistirin.
0
Bugün aynı sebepten servis geldi,4 ayrı parçanın ariza yaptığını söyledi. 2 gün kapalı durup sonrasında parçalar değişecek bizim. Pervane nin dönmemesi bu parçalar çalışmayınca buz tuttuğu içinmiş.
0
Gazı bitmiş olabilir veya motor ölmüş olabilir. Sizin yapabileceğiniz bir şey yok. Servis çağıracaksınız.
Gazı bitmişse gaz basarlar. Makul bir fiyatı vardır. Motor ölmüşse öyle bir fiyat söyleyecekler ki, yeni buzdolabı fiyatlarına şimdiden bakınmanızda fayda var.
Gazı bitmişse gaz basarlar. Makul bir fiyatı vardır. Motor ölmüşse öyle bir fiyat söyleyecekler ki, yeni buzdolabı fiyatlarına şimdiden bakınmanızda fayda var.
0
evaporatör fanı çalışmıyorsa (alt kısımda motor yanında bulunan fan) dolap soğutma yapamaz , dolabın fişini çekip fanı elinizle çevirin sıkışmış olabilir fanın karşısın da yada arkasında bulunan ızgaralar da birikmiş olan tozu temizleyin . Fan motoru yandıysa kolaylıkla kendiniz değiştirebilirsiniz, servis ile değişim yaptıracaksanız o fan motorları 200 tl i geçmez astronomik ücretler ödemeyin.
0
Ekleme : evaporatör fanı buzdolabı motoru ve diğer donanımlardan bağımsız fiş takılı olduğu sürece devamlı çalışır . Buzdolabı motorunuzun yanması, gazı eksilmesi (dolaplar kaçak yoksa gaz eksiltmez) bu fanı durdurmaz. Servis gazı azalmış filan derse önce kaçak noktasını bulup size göstersin ve orayı onarsın, ama dediğim gibi sorununuz evaporatör fan motorunuzun bozulması
0
evaporatör fanı çalışmuyor. evet bu fanı çıkardım. o demir dönmüyor. bunu söküp bir yere gitsem yaptırıp deneyeyim o zaman
0
Dolabınızın marka modeline göre uygun olan motoru netten alabilirsiniz, o motorun tamiri pek mümkün değil
0
o motoro çıkardım. benim kendi vantilatörüm var. onu motora tuttum onlarca dakika ama yine çalışmadı.
yani kompresör, o fanın çalışmadığını anlamıyordur bence. amaç soğumasıysa vantilatörüm daha büyük. ama olmadı :(
yani kompresör, o fanın çalışmadığını anlamıyordur bence. amaç soğumasıysa vantilatörüm daha büyük. ama olmadı :(
0
:) siz öyle diyorsanız öyledir. Komprasör o fanın çalışmadığını anlamıyor, ama unutmayın o fan komprasörü değil kondanser borularında ki ısınmış gazı ani olarak soğutup komprasöre daha düşük ısıyla ulaşmasını sağlıyor. Fan işlevini yapmadığında komprasör ne kadar iyi çalışırsa çalışsın dolap soğutmaz. Sanırım benim mesleği bırakma zamanım gelmiş :)
0
büyük ihtimalle evet. o pervane kapak açılınca durur bu arada, kapak açıkken ışık kapatma düğmesine basın yine çalışmazsa o pervanenin değişmesi gereklidir. değiştirmesi çok kolay bu arada. eğer buzluk soğutuyorsa tek sorun pervanedir alt taraftaki, o pervane soğuğu dağıtıyor cunku.
0
@brnbrs
muhtemelen yalan söylüyorlar
2 gün kapalı durup çalıştırınca zaten çalışacakken bir de parça değiştiriyorlar, aynı olay pek çok kimsenin başına geldi
muhtemelen yalan söylüyorlar
2 gün kapalı durup çalıştırınca zaten çalışacakken bir de parça değiştiriyorlar, aynı olay pek çok kimsenin başına geldi
0
genellikle kısa devre yapınca tınnnnn sesi gelir ve çalışır, bu tekniği denemeden değiştirmeyin; www.youtube.com
bir çok soruna da bu arkadaş cevap verecektir, çok basit bir alet bozulacak bir kaç şeyi var zaten; www.youtube.com
bir çok soruna da bu arkadaş cevap verecektir, çok basit bir alet bozulacak bir kaç şeyi var zaten; www.youtube.com
0
artık ne üstteki fan dönüyor ne kompresör çalışıyor :( yandı galiba.
üstü soğutmuyordu. fan sadece çalışyırdu üstte. öneriler var mı
üstü soğutmuyordu. fan sadece çalışyırdu üstte. öneriler var mı
0
@comp daha önce 2 gün kapattık biraz çalıştı sonrasında yine aynı oldu,1 hafta tatile gidince yine fişi çektik kapaklar açık kaldı dönünce az bisey çalıştı sonrasında hiç sogutmadi.
0
şu an hiçbir hareket yok. fişi takıp biraz bekleyip kmpresor ısınıp diye mi bekleyeyim
0
tekrar çalışmaya başladı yani üstteki fan ve kompresor. ama soğutma hala yok. briscool fan motoru dönmüyor
Buzdolabı fan motoru dönmüyor. Dolap soğutmuyor. sorun bu mnu diye 2. el bulup alıp deneeyim diyorum. sahibnden letgoda filan yok. nerden bulurum spotçuda mı
Buzdolabı fan motoru dönmüyor. Dolap soğutmuyor. sorun bu mnu diye 2. el bulup alıp deneeyim diyorum. sahibnden letgoda filan yok. nerden bulurum spotçuda mı
0
edmond honda
araba lastigi degistirebilmek, avize takabilmek vs. gibi büyük bir uzmanlik gerektirmeyen ama cok cok da basit olmayan, herkesin istese bilebilecegi ama herkesin bilmedigi; bilindigi takdirde ise zamandan ve paradan tasarruf ettirecek neler var akliniza gelen?
araba lastigi degistirebilmek, avize takabilmek vs. gibi büyük bir uzmanlik gerektirmeyen ama cok cok da basit olmayan, herkesin istese bilebilecegi ama herkesin bilmedigi; bilindigi takdirde ise zamandan ve paradan tasarruf ettirecek neler var akliniza gelen?
0
evdeki her türlü küçük tamirat işleri. çoğu şey için aslında ustaya ihtiyaç yoktur ama bazıları ampul bile değiştiremez.
mobilya montajı yapabilmek. musluk değiştirebilmek. kırılan/bozulan bi şeyin yenisini takabilmek/değiştirebilmek vs.
priz/anahtar değiştirebilmek. tvye uydu kurulumu yapabilmek vs.
mobilya montajı yapabilmek. musluk değiştirebilmek. kırılan/bozulan bi şeyin yenisini takabilmek/değiştirebilmek vs.
priz/anahtar değiştirebilmek. tvye uydu kurulumu yapabilmek vs.
0
Vida ve bir kaç çeşit yapıştırıcı kullanarak, evde de tornavida seti, çekiç alyan anahtar gibi temel malzemelerle bir çok şeyi yapabiliyorsunuz.
Mesele önce yavaş yavaş anlayarak arızalara yaklaşmak ve ilgilenmek. Meraklı olmak ve bu işlerden keyif almak.
Evde yapılamayacak aslında çok az şey var. Çoğu ustanın bu işler için özel aleti vs. olduğu için daha kolay yapıyorlar. Yoksa kendiniz yapınca daha sağlam ve düzgün oluyor çoğunlukla.
Mesele önce yavaş yavaş anlayarak arızalara yaklaşmak ve ilgilenmek. Meraklı olmak ve bu işlerden keyif almak.
Evde yapılamayacak aslında çok az şey var. Çoğu ustanın bu işler için özel aleti vs. olduğu için daha kolay yapıyorlar. Yoksa kendiniz yapınca daha sağlam ve düzgün oluyor çoğunlukla.
0
Duvar dışında kalan her tür su tesisatı onarımları çok kolaydır. Ama uygun el aleti gerektirir. Küçük ya da büyük ya da milyoncularda satılan ucuz el aletleriyle çağırdığınız ustayı bile zorlayacak hasarlar verebilirsiniz. Ayrıca duvar içi tesisat eski ise çatlatma veya diş sıyırma ihtimali büyüktür.
Ev içi sigorta kutusuna kadar her tür elektrik tesisat işi çok kolaydır. Biraz bilgi, biraz el yatkınlığı gerektirir.
Mobilya söküp takmak çok kolaydır, el yatkınlığı gerektirir.
Boya badana işleri çok kolaydır. Bir kez seyretmek yeterlidir. Tüm espirisi boyayı kararında inceltmektir.
Çamaşır makine arızasının bazı onarımları kolaydır.
Laminant parke döşemek, testeresi olduğu taktirde çok kolaydır.
Ev içi sigorta kutusuna kadar her tür elektrik tesisat işi çok kolaydır. Biraz bilgi, biraz el yatkınlığı gerektirir.
Mobilya söküp takmak çok kolaydır, el yatkınlığı gerektirir.
Boya badana işleri çok kolaydır. Bir kez seyretmek yeterlidir. Tüm espirisi boyayı kararında inceltmektir.
Çamaşır makine arızasının bazı onarımları kolaydır.
Laminant parke döşemek, testeresi olduğu taktirde çok kolaydır.
0
peteklerin içini yıkamak (kurum/kireç doluyor içi zamanla)
keşke peteği söküp takmaya cesaret edebilsem
temizlik için cihazsız evde yapılabilecek kesin bir yöntemi olsa
keşke peteği söküp takmaya cesaret edebilsem
temizlik için cihazsız evde yapılabilecek kesin bir yöntemi olsa
0
Bütün bu tadilat becerilerine ek olarak: Dikiş. En azından düğme dikecek, sökük tamir edecek kadar elde dikiş yapabilmek ve evde dikiş makinesi varsa temel seviyede kullanabilmek.
0
comp
windows 10'u "sıfırla" kısmından sıfırladık sıfırlayınca bazı notlar silindi, nasıl geri alırız sistem geri yükleme noktası'na yüklesek geri gelir mi?(sanmıyorum)detay:bilgisayarda "onenote for windows 10" var, onenote'un windows'ta yüklü aplikasyon versiyonu. düz onenote yok.dosyaları bulutta da sa
windows 10'u "sıfırla" kısmından sıfırladık
sıfırlayınca bazı notlar silindi, nasıl geri alırız
sistem geri yükleme noktası'na yüklesek geri gelir mi?(sanmıyorum)
detay:
bilgisayarda "onenote for windows 10" var, onenote'un windows'ta yüklü aplikasyon versiyonu. düz onenote yok.
dosyaları bulutta da saklıyor, hep buluttan erişilmişse bu silinen dosyaya, bilgisayarda gözükmüyor, bulutta da yok, çöp kutularında da yok.
bu versiyon, dosyaları bir excel .xls'i ya da word .doc'u gibi ayrı kaydetmiyor, kendince bir format uyduruyor galiba. .bin gibi. aplikasyonu açınca notları kendisi görüntülüyor.
yani c:/users/ayşecan/appdata kısmında ham kopyalanabilir dosya olarak bir şey yok.
o yüzden, recuva çalıştırdım ama bulduklarından hangisi OneNote'a ait bilmiyorum, bulsam da appdata'ya, onenote klasörüne atsam çalışır mı onu da bilmiyorum.
ne dersiniz
sıfırlayınca bazı notlar silindi, nasıl geri alırız
sistem geri yükleme noktası'na yüklesek geri gelir mi?(sanmıyorum)
detay:
bilgisayarda "onenote for windows 10" var, onenote'un windows'ta yüklü aplikasyon versiyonu. düz onenote yok.
dosyaları bulutta da saklıyor, hep buluttan erişilmişse bu silinen dosyaya, bilgisayarda gözükmüyor, bulutta da yok, çöp kutularında da yok.
bu versiyon, dosyaları bir excel .xls'i ya da word .doc'u gibi ayrı kaydetmiyor, kendince bir format uyduruyor galiba. .bin gibi. aplikasyonu açınca notları kendisi görüntülüyor.
yani c:/users/ayşecan/appdata kısmında ham kopyalanabilir dosya olarak bir şey yok.
o yüzden, recuva çalıştırdım ama bulduklarından hangisi OneNote'a ait bilmiyorum, bulsam da appdata'ya, onenote klasörüne atsam çalışır mı onu da bilmiyorum.
ne dersiniz
0
C:\Users\user name\AppData\Local\Microsoft\OneNote\version\Backup aratınca burası çıktı burada bi şey var mı?
0
Kaleci Saçlı Forvet
Böyle yapsınlar diye demiyorum sadece merak ettiğim için soruyorum. Fener Rum Patrikhanesi normalde Fatih belediyesine bağlı bir kurum, herhangi bir özerkliği bağımsızlığı yok biliyorsunuz, bizim bu kurumu kapatabilmemiz "teknik" olarak mümkün mü ya da "hadi kardeşim bu kadar Yunanistan sevdanız var
Böyle yapsınlar diye demiyorum sadece merak ettiğim için soruyorum. Fener Rum Patrikhanesi normalde Fatih belediyesine bağlı bir kurum, herhangi bir özerkliği bağımsızlığı yok biliyorsunuz, bizim bu kurumu kapatabilmemiz "teknik" olarak mümkün mü ya da "hadi kardeşim bu kadar Yunanistan sevdanız varsa oraya gidin" deyip gönderebilir miyiz? Yani sorum kapatabilirler mi gönderebilirler mi değil bu arada o ayrı bir konu. Teşekkür ederim.
0
Okuduklarımdan aklımda kaldığı kadarıyla,
Atatürk ülke dışına çıkarılması için çok uğraşmış, 'bağrımızda bir hançer gibi' minvalinde bir de açıklaması var,
Ancak sadece dini görevler için faaliyete devam edeceği Lozan'da bir maddede geçiyor. Daha önce tanınan birçok yetkisi epeyce traşlanmış durumda.
İlave olarak, Batı, ekümenik yetkileri sağlamaya çalışıyor, bizdeki bazı hainler de buna çanak tutuyor. Bu gidiş Patrikhaneyi tüm ortodoks aleminin lideri ve Papalık benzeri bağımsız bir oluşuma götürür ki, bizdeki hainler başarsa bile Rus patrikhanesiyle Ermeni Patrikhanesi buna müsaade etmez.
Atatürk ülke dışına çıkarılması için çok uğraşmış, 'bağrımızda bir hançer gibi' minvalinde bir de açıklaması var,
Ancak sadece dini görevler için faaliyete devam edeceği Lozan'da bir maddede geçiyor. Daha önce tanınan birçok yetkisi epeyce traşlanmış durumda.
İlave olarak, Batı, ekümenik yetkileri sağlamaya çalışıyor, bizdeki bazı hainler de buna çanak tutuyor. Bu gidiş Patrikhaneyi tüm ortodoks aleminin lideri ve Papalık benzeri bağımsız bir oluşuma götürür ki, bizdeki hainler başarsa bile Rus patrikhanesiyle Ermeni Patrikhanesi buna müsaade etmez.
0
Yani evet teorik olarak böyle bir madde var ama pratikte bizim kendi devletimiz bile Bartholomeos'u Ekümenik olarak görüyor ki bu esasında sözlük anlamından çok öte bir tanımlama.
0
Devlet istedikten sonra yapamayacağı bir şey yok. Güvenlik sorunu olarak gösterip kapatabilir. Ama devlet bunu yapmak istemez. O da ayrı bir şey.
0
"bağrımızda hançer" güncel türkçeye ait bir laf, o tarihte söylenmiş olamaz.
biz lozan'da(1923 temmuz) patrikhaneyi korumaya söz verdik.
heybeliada ruhban okulunu kapatmamız bile 1971'deki üniversite reformunu bekledi.
Lozan görüşmeleri Kasım 1922'de başlıyor
sonrası şöyle:
Mustafa Kemal’in 25 Aralık 1922 tarihli Le Jorunal muhabiri Paul Ario’ya verdiği demeç onun bu düşüncesini açıkça ortaya koymuştur.
Mustafa Kemal Paşa Patrikhane ile ilgili şunları söylemiştir;
“Lakin bir fesat ve hıyanet ocağı bulunan, memlekette nifak ve şikak tohumu saçan, Hristiyan hemşerilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluk ve felaket sebebi olan Rum Patrikhanesini artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir? Türkiye’nin Rum Patrikhanesi için arazisi üzerinde bir sığınak göstermeye ne mecburiyeti var? Bu fesat ocağının hakiki yeri Yunanistan değil midir? Merkezî Hükümetimiz bütün bu noktalar hakkında delege heyetimize Misak-ı Millî hükümleriyle uygun düşer surette kati talimat vermiştir…”
Lozan Antlaşması’yla Patrikhane’nin hukuki statüsü Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk sistemi çerçevesinde belirlenmiştir.
kaynak
ataturkansiklopedisi.gov.tr
biz lozan'da(1923 temmuz) patrikhaneyi korumaya söz verdik.
heybeliada ruhban okulunu kapatmamız bile 1971'deki üniversite reformunu bekledi.
Lozan görüşmeleri Kasım 1922'de başlıyor
sonrası şöyle:
Mustafa Kemal’in 25 Aralık 1922 tarihli Le Jorunal muhabiri Paul Ario’ya verdiği demeç onun bu düşüncesini açıkça ortaya koymuştur.
Mustafa Kemal Paşa Patrikhane ile ilgili şunları söylemiştir;
“Lakin bir fesat ve hıyanet ocağı bulunan, memlekette nifak ve şikak tohumu saçan, Hristiyan hemşerilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluk ve felaket sebebi olan Rum Patrikhanesini artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir? Türkiye’nin Rum Patrikhanesi için arazisi üzerinde bir sığınak göstermeye ne mecburiyeti var? Bu fesat ocağının hakiki yeri Yunanistan değil midir? Merkezî Hükümetimiz bütün bu noktalar hakkında delege heyetimize Misak-ı Millî hükümleriyle uygun düşer surette kati talimat vermiştir…”
Lozan Antlaşması’yla Patrikhane’nin hukuki statüsü Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk sistemi çerçevesinde belirlenmiştir.
kaynak
ataturkansiklopedisi.gov.tr
0
comp
selamilk defa internet bağlandı eve2 kablo var.birini bağlayınca 2.4 ghz diyordiğerini bağlayınca 5.0 ghz diyor(fiber heralde, neyse)telefonda bu 2 ağ da görünüyorama bilgisayarda 5.0 ghz olan görünmüyor (windows 10, laptop)nasıl görünür kılarımmanuel ağ ekle'den bilgileri girerek yaptım gözükmedire
selam
ilk defa internet bağlandı eve
2 kablo var.
birini bağlayınca 2.4 ghz diyor
diğerini bağlayınca 5.0 ghz diyor(fiber heralde, neyse)
telefonda bu 2 ağ da görünüyor
ama bilgisayarda 5.0 ghz olan görünmüyor (windows 10, laptop)
nasıl görünür kılarım
manuel ağ ekle'den bilgileri girerek yaptım gözükmedi
resimdeki ilki fiber, 2cisi normal. ilkini bilgisayar görmüyor
images2.imgbox.com
ilk defa internet bağlandı eve
2 kablo var.
birini bağlayınca 2.4 ghz diyor
diğerini bağlayınca 5.0 ghz diyor(fiber heralde, neyse)
telefonda bu 2 ağ da görünüyor
ama bilgisayarda 5.0 ghz olan görünmüyor (windows 10, laptop)
nasıl görünür kılarım
manuel ağ ekle'den bilgileri girerek yaptım gözükmedi
resimdeki ilki fiber, 2cisi normal. ilkini bilgisayar görmüyor
images2.imgbox.com
0
Bahsettiğin şeyin fiber ile hiç bir alakası yok.
Bilgisayar ağ kartın 5ghz desteklemiyordur.
İnternet hızın 100 mbitten fazla değilse ve oyun falan oynamıyorsan 2.4 ghz ile 5ghz arasında bir fark hissedemezsin.
Bilgisayar ağ kartın 5ghz desteklemiyordur.
İnternet hızın 100 mbitten fazla değilse ve oyun falan oynamıyorsan 2.4 ghz ile 5ghz arasında bir fark hissedemezsin.
0
@deniz yabancısıydım konunun, o yüzden öyle sordum
5 ghz'i, "802.11 n" serisi ağ kartlarının bazısı desteklerken bazısı desteklemiyormuş. bir sonraki "ac" serisi ve üstü 2.4'ü de 5 ghz'i de kesin destekliyormuş.
5 ghz'i, "802.11 n" serisi ağ kartlarının bazısı desteklerken bazısı desteklemiyormuş. bir sonraki "ac" serisi ve üstü 2.4'ü de 5 ghz'i de kesin destekliyormuş.
0
2.4 ve 5 ghz konusunun fiberle alakası yok +1
VDSL modemlerde de bu yayınlar olabiliyor modem yeniyse ve destekliyorsa. Cihazınız desteklemiyorsa 5 ghz wi fi yayınını göremez ve alamazsınız.
VDSL modemlerde de bu yayınlar olabiliyor modem yeniyse ve destekliyorsa. Cihazınız desteklemiyorsa 5 ghz wi fi yayınını göremez ve alamazsınız.
0
bir soru sorcam
anayol kenarına en uygun hangisi olursöğüt?
anayol kenarına en uygun hangisi olur
söğüt?
söğüt?
0
Söğüt, aşırı su ister. Çim alan içinde ve çimler sürekli sulanıyorsa olabilir.
Dut çabuk büyür ama erkek dut olmazsa meyvesinin pisliği ve sinek rahatsız eder.
Akasya olabilir.
Çınar güzel olur.
Dut çabuk büyür ama erkek dut olmazsa meyvesinin pisliği ve sinek rahatsız eder.
Akasya olabilir.
Çınar güzel olur.
0
Bizim burda duble yolun yanına karayolları leylandi ve mavi ladin mi servi mi ne ondan ektiler.
0
soruya cevap: istanbulun bahçeköyde(?) etrafından yol geçen bi villa sitesi çevresine, beyaz renkli petrol türevi bi plaka duvar, ses kesici vs dikmişlerdi, arkasına geçip ölçüm de yaptıklarında 10 desibel ses alıyordu cihaz sadece. (reklam değildi, sitenin ya da malzemenin markasının ismi geçmedi)
böyle bir fiyat / işe yararlık araştırması yapılabilir
böyle bir fiyat / işe yararlık araştırması yapılabilir
0
kibritsuyu
Ya bu internet denen çöplükte buna ulaşmak mümkün değil mi ya?140 gram tereyağı diyor tarifte, ama tartım yok. İnternetindeki bütün ölçüler kaşık ölçüsüne çeviriyor. Ama tereyağı denen KATI malzemeyi kaşıkla nasıl ölçecez anlamadım. Başka bir HACİM ölçüsü kesinlikle yok. Yani ml olarak bir ölçü buls
Ya bu internet denen çöplükte buna ulaşmak mümkün değil mi ya?
140 gram tereyağı diyor tarifte, ama tartım yok. İnternetindeki bütün ölçüler kaşık ölçüsüne çeviriyor. Ama tereyağı denen KATI malzemeyi kaşıkla nasıl ölçecez anlamadım. Başka bir HACİM ölçüsü kesinlikle yok. Yani ml olarak bir ölçü bulsam ölçekli bardağa basıp ölçeceğim.
Velhasıl 140 gram tereyağının HACMİ ne kadardır söyleyebilecek var mı? Sorum gayet bilimsel. Kaç kaşık eder, kaç bardak eder değil. Bana mililitre, santimetreküp, keyfinize göre amerikan stayla hacim ölçülerinden olur, bir hacim verebilir misiniz?
140 gram tereyağı diyor tarifte, ama tartım yok. İnternetindeki bütün ölçüler kaşık ölçüsüne çeviriyor. Ama tereyağı denen KATI malzemeyi kaşıkla nasıl ölçecez anlamadım. Başka bir HACİM ölçüsü kesinlikle yok. Yani ml olarak bir ölçü bulsam ölçekli bardağa basıp ölçeceğim.
Velhasıl 140 gram tereyağının HACMİ ne kadardır söyleyebilecek var mı? Sorum gayet bilimsel. Kaç kaşık eder, kaç bardak eder değil. Bana mililitre, santimetreküp, keyfinize göre amerikan stayla hacim ölçülerinden olur, bir hacim verebilir misiniz?
0
Amerikan yemek cup ölçüleri çevirilerinden yararlanabilirsiniz (oz'u ml'ye çevirirsiniz elinizde cup yoksa): www.errenskitchen.com
0
140 gram tereyağ, 150~160 mililitre ediyor
şu linkteki ince belli bardaktan (1 tane tam dolu) + (3'te 1'i kadar dolu) tereyağına denk
www.carrefoursa.com
şu linkteki ince belli bardaktan (1 tane tam dolu) + (3'te 1'i kadar dolu) tereyağına denk
www.carrefoursa.com
0
convertunits.online
1/2 cup + 6 çay kaşığı (yine Amerikan ölçeklerindeki teaspoon)
Bu arada tereyağının markasına, içindeki su miktarına vs göre özkütlesi değişebiliyor ve tariflerde tereyağını katı ölçmek gerekiyor. Dolayısıyla hacimle ölçmek çok sağlıklı değil. En ucuzundan bir mutfak terazisi çok işe yarar.
Kaşık ölçüsü dediğin de şu ölçü kaşıkları, silme doldurunca oluyor: www.google.com
1/2 cup + 6 çay kaşığı (yine Amerikan ölçeklerindeki teaspoon)
Bu arada tereyağının markasına, içindeki su miktarına vs göre özkütlesi değişebiliyor ve tariflerde tereyağını katı ölçmek gerekiyor. Dolayısıyla hacimle ölçmek çok sağlıklı değil. En ucuzundan bir mutfak terazisi çok işe yarar.
Kaşık ölçüsü dediğin de şu ölçü kaşıkları, silme doldurunca oluyor: www.google.com
0
sizofren06
şimdi balığı aldık diyelim temizlettik buzluğa attık buzluktan cıkardık yedik sorun olur mu?yoksa buzluğa atılmadan direk yemek mi gerekiyor?buzluğa atılınca geri cıkarınca bozulma ihtimali var mı?
şimdi balığı aldık diyelim temizlettik buzluğa attık buzluktan cıkardık yedik sorun olur mu?
yoksa buzluğa atılmadan direk yemek mi gerekiyor?
buzluğa atılınca geri cıkarınca bozulma ihtimali var mı?
yoksa buzluğa atılmadan direk yemek mi gerekiyor?
buzluğa atılınca geri cıkarınca bozulma ihtimali var mı?
0
Balığı aldınız temizlenmiş veyahut değil buzluğa attınız ,çıkardınız yiyin gönlünüzce (biraz yavan olur ama sıkıntısız olur).
Balığı aldınız buzluğa attınız çıkardınız , çözdürdünüz , yarısını yediniz kalanını tekrar buzluğa atarsanız google haritalar tahtalı köye olan mesafenin en kestirme olanını hesaplar. Şaka bir yana tekrar dondurmadığınız sürece aynen devam.
Balığı aldınız buzluğa attınız çıkardınız , çözdürdünüz , yarısını yediniz kalanını tekrar buzluğa atarsanız google haritalar tahtalı köye olan mesafenin en kestirme olanını hesaplar. Şaka bir yana tekrar dondurmadığınız sürece aynen devam.
0
aslında o balıklar da buzhaneden geliyor
tezgahta çözülüyor
balıkçı da akşam buzlara basıp saklıyor
nedense bi biz dondur-çöz yaptığımızda zehirleniyoruz
tezgahta çözülüyor
balıkçı da akşam buzlara basıp saklıyor
nedense bi biz dondur-çöz yaptığımızda zehirleniyoruz
0
@comp haklı. Genelde satın aldığımız balıklar zaten dondurulup çözülmüş olduğu için (hepsi değil)tekrar dondurulması sakıncalı.
Dondurulmuş çözülmüş ürünün tekrar dondurulmasının sakıncası da şu şekilde. Balıktan başladığımız için balıktan devam edelim. Bir balık sudan çıktığı andan itibaren bozulmaya başlar. Bu bozulma tahammül edilebilir seviyede olduğu sürece tazedir.
Dondurma işleminde şoklama işlemi falan yapılmadığı taktirde bozulma çok yavaş olarak devam eder. Çzülen balıkta bozulma işlemi normal balığa nazaran daha hızlı, dondurulup çözülen balığı tekrar dondurup çözdüğümüzde ise çok çok daha hızlıdır.
Dondurulmuş çözülmüş ürünün tekrar dondurulmasının sakıncası da şu şekilde. Balıktan başladığımız için balıktan devam edelim. Bir balık sudan çıktığı andan itibaren bozulmaya başlar. Bu bozulma tahammül edilebilir seviyede olduğu sürece tazedir.
Dondurma işleminde şoklama işlemi falan yapılmadığı taktirde bozulma çok yavaş olarak devam eder. Çzülen balıkta bozulma işlemi normal balığa nazaran daha hızlı, dondurulup çözülen balığı tekrar dondurup çözdüğümüzde ise çok çok daha hızlıdır.
0
Dondurulmuş balığı çözdürüp yeniden dondurup yediğinizde zehirlenirsiniz. Yanlış bilmiyorsam hem de hastanelik olacak kadar zehirlenirsiniz, ciddi bir durum. Balıkçıdan aldığımız balıkların çoğu zaten donmuş ve çözülmüş oluyor.
Eğer balığı kendiniz tuttuysanız temizleyip dondurmanız daha doğru diye hatırlıyorum, çözülünce hemen pişirip yersiniz.
Eğer balığı kendiniz tuttuysanız temizleyip dondurmanız daha doğru diye hatırlıyorum, çözülünce hemen pişirip yersiniz.
0
havadakarada
Evde bulundurma amaçlı duran tabancanın ömrü ne kadar olur belli bir ortalaması var mı? Bakımı aylık mı yapılıyor yağlama vs? Ayrıca mermi için de bu sorum geçerli. Teşekkürler.
Evde bulundurma amaçlı duran tabancanın ömrü ne kadar olur belli bir ortalaması var mı? Bakımı aylık mı yapılıyor yağlama vs? Ayrıca mermi için de bu sorum geçerli. Teşekkürler.
0
tabanca uzun seneler dayanır bakımı düzgün yapılırsa. 50 yıl bile dayanır. her kullanımdan sonra, kullanılmazsa bile aylık bakımı yapılırsa uzun seneler dayanır.
0
mermi nemleniyor ve tabiri caizse bayatlıyor
nemlenmeyecek bir ortam temin etmelisin,
ben olsam sodyum silikat silika jel ya da kalsiyum klorür tablet koyardım o da olmadı pirince bulardım, sonra niye tutukluk yapıyor filan
muhafaza ettiğin yer çorap çekmecesiyse, yıkanmış çorapları iyice kurutmadan çekmeceye dizme
nemlenmeyecek bir ortam temin etmelisin,
ben olsam sodyum silikat silika jel ya da kalsiyum klorür tablet koyardım o da olmadı pirince bulardım, sonra niye tutukluk yapıyor filan
muhafaza ettiğin yer çorap çekmecesiyse, yıkanmış çorapları iyice kurutmadan çekmeceye dizme
0
Çok nemli bir ortam değilse, her ay bakım yapmaya gerek yok. Zaten bir süre sonra hevesi kaçıyor insanın, senede bir ancak bakım yapıyor.
Ben en son sanırım geçen sene bahar gibi poligona gidip atış yaptım, eskiden olsa en geç ertesi gün ithal ürünlerle on numara bakım yapardım. Ama bu gidişimde temizlemedim, bu gün yarın yine gidip atarım diye diye 1 senedir temizlemedim silahı. Elbise tozları, barut artıkları, bakır ve kurşun sıvamaları ile gezdiriyorum öyle silahı.
Fişekler genel olarak LAK'lı, cilalı yani. MKEK fişekleri ve bir iki yıldır özel sektörün ürettiği fişeklerin genelinde kapsül ve çekirdek birleşim noktası için lak var.
Böylece suyun içinde bile beklese sıkıntı olmuyor fişeklere. Ama özel sektörün ürettiği ve saklanmak için değil de alıp hemen kullanmak için üretilen laksız ucuz fişekler var. Adına da poligon fişeği diyip belirtiyorlar ki saklamaya müsait olmadığı belli olsun.
Aslında bu konuyla ilgili çok güzel testler ve denemeler yapılmıştı tabancatufek.com forum sitesinde, ansiklopedik bilgiler kayboldu gitti site bir ay kadar önce kapandı, yazık oldu.
Velhasılı kelam, bir tabanca ve fişekler uygun ortamda insan ömründen daha fazla dayanır. Ama özel bir kapalı kasada mermi ve fişekleri saklamak, o kasaya da nem alıcı malzemeler koymak uzun yıllar için daha mantıklı.
Siz söyleyince ben de bi silkelendim mesala, elimde hala 2016 üretimi fişek olması lazım MKEK. hiç de özel bir yerde saklamıyorum. Gardıropta elbiselerin arasında duruyor.
Bugün yarın biraz silah atasım var, var da kendi silahın kendi fişeğinle poligon fiyatları olmuş 5-6 tl. Bir kutu fişek atsan 250-300 tl poligon ücreti, o yüzden uygun bir açık alan arazi bakıyorum ne zamandır, dur o fişekleri atayım da buraya da yazayım.
Son bir not, silahı çok yağlamak iyi bir şey değildir. Hele ki silah için üretilmemiş dandik yağlar içindeki asitik oranları nedeniyle zararlıdır bile, silahlar kaliteli silah yağı ile çok az yağlanır ve yağın fazlası alınır.
Ben en son sanırım geçen sene bahar gibi poligona gidip atış yaptım, eskiden olsa en geç ertesi gün ithal ürünlerle on numara bakım yapardım. Ama bu gidişimde temizlemedim, bu gün yarın yine gidip atarım diye diye 1 senedir temizlemedim silahı. Elbise tozları, barut artıkları, bakır ve kurşun sıvamaları ile gezdiriyorum öyle silahı.
Fişekler genel olarak LAK'lı, cilalı yani. MKEK fişekleri ve bir iki yıldır özel sektörün ürettiği fişeklerin genelinde kapsül ve çekirdek birleşim noktası için lak var.
Böylece suyun içinde bile beklese sıkıntı olmuyor fişeklere. Ama özel sektörün ürettiği ve saklanmak için değil de alıp hemen kullanmak için üretilen laksız ucuz fişekler var. Adına da poligon fişeği diyip belirtiyorlar ki saklamaya müsait olmadığı belli olsun.
Aslında bu konuyla ilgili çok güzel testler ve denemeler yapılmıştı tabancatufek.com forum sitesinde, ansiklopedik bilgiler kayboldu gitti site bir ay kadar önce kapandı, yazık oldu.
Velhasılı kelam, bir tabanca ve fişekler uygun ortamda insan ömründen daha fazla dayanır. Ama özel bir kapalı kasada mermi ve fişekleri saklamak, o kasaya da nem alıcı malzemeler koymak uzun yıllar için daha mantıklı.
Siz söyleyince ben de bi silkelendim mesala, elimde hala 2016 üretimi fişek olması lazım MKEK. hiç de özel bir yerde saklamıyorum. Gardıropta elbiselerin arasında duruyor.
Bugün yarın biraz silah atasım var, var da kendi silahın kendi fişeğinle poligon fiyatları olmuş 5-6 tl. Bir kutu fişek atsan 250-300 tl poligon ücreti, o yüzden uygun bir açık alan arazi bakıyorum ne zamandır, dur o fişekleri atayım da buraya da yazayım.
Son bir not, silahı çok yağlamak iyi bir şey değildir. Hele ki silah için üretilmemiş dandik yağlar içindeki asitik oranları nedeniyle zararlıdır bile, silahlar kaliteli silah yağı ile çok az yağlanır ve yağın fazlası alınır.
0
santimantal
Alüminyum ve benzeri zararlı şeyler içermeyen, mümkünse erkeğe özel ya da üniseks, kolay bulunabilecek stick veya roll on önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Alüminyum ve benzeri zararlı şeyler içermeyen, mümkünse erkeğe özel ya da üniseks, kolay bulunabilecek stick veya roll on önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
0
deodorantta aluminyum zararlı değil
-aluminyumun sadece yüzde 0,012'si koltuk altından aborbe ediliyor, yemeklerle gelenden daha az.
One study that looked at the absorption of aluminum from antiperspirants containing aluminum chlorohydrate applied to the underarms found that only a tiny fraction (0.012%) was absorbed.
-813 göğüs kanserli ve 793 sağlıklı kadın denek üzerindeki araştırma antiperspirant(aluminyum türevleri: aluminum chlorohydrate or aluminum zirconium tetrachlorohydrex gly.) kullananlarla kanser olanlar arasında alaka bulamamış.
In fact, a carefully designed epidemiologic study of this issue published in 2002 compared 813 women with breast cancer and 793 women without the disease. The researchers found no link between breast cancer risk and antiperspirant use, deodorant use, or underarm shaving.
kaynak amerikan kanser topluluğu
www.cancer.org
-aluminyumun sadece yüzde 0,012'si koltuk altından aborbe ediliyor, yemeklerle gelenden daha az.
One study that looked at the absorption of aluminum from antiperspirants containing aluminum chlorohydrate applied to the underarms found that only a tiny fraction (0.012%) was absorbed.
-813 göğüs kanserli ve 793 sağlıklı kadın denek üzerindeki araştırma antiperspirant(aluminyum türevleri: aluminum chlorohydrate or aluminum zirconium tetrachlorohydrex gly.) kullananlarla kanser olanlar arasında alaka bulamamış.
In fact, a carefully designed epidemiologic study of this issue published in 2002 compared 813 women with breast cancer and 793 women without the disease. The researchers found no link between breast cancer risk and antiperspirant use, deodorant use, or underarm shaving.
kaynak amerikan kanser topluluğu
www.cancer.org
0
alüminyum içermeyen roll on işe yaramaz. bilimsel olarak iş gören element bu. başka yok. gerisi tamamen, "alüminyum zararlı" goygoyunu arkasına alıp işe yaramayan ürünleri pazarlamaya çalışıyorlar. alüminyum insana zararlı olsa dünyada yaşam olmazdı, dünyadaki en yüksek miktarda bulunan 3. element alüminyum.
0
super gazi
selamun aleyküm millet,herkese sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.45 yaşında abim var,zamanında sigara denen o iğrenç illet yüzünden kalp krizi geçirdi,günlerce hastanede kaldı,stant takıldı.o günleri bile şu anda yazarken hatırlıyorum,üzüntü ve dehşete düşüyorum.doktoru bile eğer sigara içersen san
selamun aleyküm millet,herkese sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.45 yaşında abim var,zamanında sigara denen o iğrenç illet yüzünden kalp krizi geçirdi,günlerce hastanede kaldı,stant takıldı.o günleri bile şu anda yazarken hatırlıyorum,üzüntü ve dehşete düşüyorum.doktoru bile eğer sigara içersen sana hakkımı helal etmem demişti iyi hatırlıyorum.o yaşadığımız stresi ve hüznü asla unutamıyorum.mucize eseri yeniden hayata bağlanmıştı.1 yıldır kendisini görmüyordum,maalesef yine sigaraya başlamış.yani ona bak 3 çocuğun var,eşin var,80 yaşında yaşlı annen var,yine mi onlara üzüntü yaşatacaksın dedim,verdiği cevap çok manidardı çok içmiyorum ki...yani şu lafa bak ya,resmen intihar etmek istiyor,abimdir,kötü olmasını istemem,ama yine sigaraya başlaması beni deli etti bayram gününde,hem de bu kadar zaman bu pislik yüzünde hastane de kalmasına rağmen...peki nasıl vazgeçireceğiz şu sigaradan ne yapmalı,nasıl etmeli,tamam irade meselesidir ama bu iş ne yapmalı?çocuklarla eşiyle falan mı irtibata geçmeli,nasıl vazgeçireceğim şu sigara illetinden...
yardımlarınız benim için çok değerli ve önemlidir..iyi akşamlar.
yardımlarınız benim için çok değerli ve önemlidir..iyi akşamlar.
0
korkutma genelde ise yaramaz. daha da stres yaratir.
iyi seylerle ikna olmali. sigarayi birakirsam, sunlari yaparim. sigarayi birakirsam torunlarimi yazin yanima birakirlar gibi ?
iyi seylerle ikna olmali. sigarayi birakirsam, sunlari yaparim. sigarayi birakirsam torunlarimi yazin yanima birakirlar gibi ?
0
birine bir şeyi bıraktıramazsınız.
kendisi zaten yaşayabileceği en kötü deneyimi yaşamış ve ona rağmen devam ediyor, bundan daha güçlü ne olabilir ki?
bu şekilde davranmanız aksine onun kişisel alanına müdahale olduğu için daha çok içmesine bile neden olur.
yapabileceğiniz bir şey yok maalesef, herkesin kendi seçimleri var.
burada mesele sigara değil zaten.
belli başka içsel meseleleri var.
kendisi zaten yaşayabileceği en kötü deneyimi yaşamış ve ona rağmen devam ediyor, bundan daha güçlü ne olabilir ki?
bu şekilde davranmanız aksine onun kişisel alanına müdahale olduğu için daha çok içmesine bile neden olur.
yapabileceğiniz bir şey yok maalesef, herkesin kendi seçimleri var.
burada mesele sigara değil zaten.
belli başka içsel meseleleri var.
0
bizim 65lik bi amcamız 2 kere kalp kriziyle hastaneye taşındı
stent takıldı
sonra efor testinden çıkar çıkmaz o ter ve kalp atışıyla üst üste 2 dal sigara püfürdetti :D
zor bi şey istiyorsunuz
geçmiş olsun
stent takıldı
sonra efor testinden çıkar çıkmaz o ter ve kalp atışıyla üst üste 2 dal sigara püfürdetti :D
zor bi şey istiyorsunuz
geçmiş olsun
0
Zorla olmuyor kardeşim, gırtlak kanseri eniştem boğazı delik, öldü ölecek halde gizli gizli içmeye devam ediyordu, içmesin diye cebinde kuruş para tutmazlardı adamın, arkadaşlarından otlana otlana devam etmiş, öldüğünde öğrendik. Zorla olmuyor yani.
0
zorla olmaz +1. bu tarz insanlar maalesef bencil, kendi zevkleri dışında bir şey düşünmüyorlar. benim de bu tarz tanıdığım aile bireylerim var. öleceksin deseler keyfinden vazgeçmez.
0
youtu.be
Allen carr tekniği diye geçiyor. Çok insanda işe yaramış, bende de işe yaradığını soyleyebilirim.
Bir deneyin, belki sonuç alırsınız.
Allen carr tekniği diye geçiyor. Çok insanda işe yaramış, bende de işe yaradığını soyleyebilirim.
Bir deneyin, belki sonuç alırsınız.
0
rewlack
Şakasız.Saçma bi yere kaldırdım muhtemelen ama asla bulamıyorum, avmlerde üst araması yaptıkları basit el dedektörlerine baktım letgoda falan 300 liraya var.. fakat evdeki metal olan her şey öter di mi? Nasıl bulacağım? Manyetik dedektör falan başka bişey mi alsam? Delirecem, yardım lütfen :(
Şakasız.
Saçma bi yere kaldırdım muhtemelen ama asla bulamıyorum, avmlerde üst araması yaptıkları basit el dedektörlerine baktım letgoda falan 300 liraya var..
fakat evdeki metal olan her şey öter di mi? Nasıl bulacağım? Manyetik dedektör falan başka bişey mi alsam? Delirecem, yardım lütfen :(
Saçma bi yere kaldırdım muhtemelen ama asla bulamıyorum, avmlerde üst araması yaptıkları basit el dedektörlerine baktım letgoda falan 300 liraya var..
fakat evdeki metal olan her şey öter di mi? Nasıl bulacağım? Manyetik dedektör falan başka bişey mi alsam? Delirecem, yardım lütfen :(
0
Koltuğun altından ya da koltuğun minderlerinin altından çıkar o ipad ben söyliyim.
0
Cep telefonun destekliyorsa magnetic sensor diye bir uygulama var. Kullanabilirsin.
0
Çoktan şarjı bitmiş ve çevrimdışı durumda. “Bul” uygulamasından asla yararlanamadım, son görüntülendiği yeri bile göremiyorum. O yüzden bir tür dedektör şart.
0
Dedektör anca ipad'in oldugu yerin üzerine tuttugunda sinyal verir. Yani elime dedektörü alayım evin ortasına dikileyim bana sinyal vere vere ipad'in yerini göstersin diyorsanız yok öyle bir dünya. Algılama mesafesi zaten 5, 10 cm. Yani ben ipad'e 5 santim yaklaştıktan sonra elimde dedektör olsa ne olur olmasa ne olur? Zaten o kadar yaklaştıktan sonra gözünüzle de görürsünüz. Mesela kanepe altına düşmüşse kanepenin üstüne dedektörü tutarsanız dedektör ipad'i yine algılamayacak.
0
kanepenin yanından, kanepe minderinin altındaki astarın arasına bile kaçmış olabilir, yüzeyi yere paralel biçimde duruyordur vs
0
dışarıdan getirip evde önce bir köşede beklettim sonra da -muhtemelen- ayak altında kalmasın, nasılsa bir süre lazım değil diye saçma bi köşeye kaldırmış olmalıyım.
kaldırdığım, sakladığım, gizlediğim güvenli(!) bölgeyi hatırlamadığım için dedektör dedim. magnetic detector uygulaması işe yaramadı. bilgisayarın üstüne koyduğumda yaylı yataktan daha az tepki verdi.
kanepelerin minder boşluklarını spatulayla kontrol ettim ;(
covidden sonra genelde dışarıdan gelen eşyaları bi silip, dezenfekte ediyorum veya covid zone olabilecek portmanto gibi alanlarda saklıyorum. ama iki ihtimali de değerlendirmeme rağmen hiçbir köşeden çıkmadı delireceğim :(
taşınana kadar bekleyemem böyle.
kaldırdığım, sakladığım, gizlediğim güvenli(!) bölgeyi hatırlamadığım için dedektör dedim. magnetic detector uygulaması işe yaramadı. bilgisayarın üstüne koyduğumda yaylı yataktan daha az tepki verdi.
kanepelerin minder boşluklarını spatulayla kontrol ettim ;(
covidden sonra genelde dışarıdan gelen eşyaları bi silip, dezenfekte ediyorum veya covid zone olabilecek portmanto gibi alanlarda saklıyorum. ama iki ihtimali de değerlendirmeme rağmen hiçbir köşeden çıkmadı delireceğim :(
taşınana kadar bekleyemem böyle.
0
eşya dolabının raflarında arkaya itmiş olabilirsin
yatak döşeğinin altı
çekmecelerin altı, çorap vs
yatak döşeğinin altı
çekmecelerin altı, çorap vs
0
Eve hiç getirmemiş olabilir misiniz? Belki bir yerde unuttunuz, gittiğiniz yerleri de bir gözden geçirin derim.
0
floydian
15 euro falan 1-0.5-0.1 karışık madeni euro'ları neresi alır? ankara'da
15 euro falan 1-0.5-0.1 karışık madeni euro'ları neresi alır?
ankara'da
ankara'da
0
turistik yerdeki dövizciler 1 euroyu yarı fiyatına bozuyor
merkez bankası şubesine gidersen bozabilir diye biliyorum
şikayetvarda şöyle bi ilan var
"Mimar Sinan Ziraat Bankası Şubesi, euro madeni para bozmadıklarını söylediler. Ama tüm merkez bankları ve Ziraat bankaları madeni döviz bozmakla yükümlüler."
ziraat, halk, vakıf'a da sor, caz yaparlarsa sen de caz yap
merkez bankası şubesine gidersen bozabilir diye biliyorum
şikayetvarda şöyle bi ilan var
"Mimar Sinan Ziraat Bankası Şubesi, euro madeni para bozmadıklarını söylediler. Ama tüm merkez bankları ve Ziraat bankaları madeni döviz bozmakla yükümlüler."
ziraat, halk, vakıf'a da sor, caz yaparlarsa sen de caz yap
0
vay be, ziraat'e gidip sorduğumda biz bozmuyoruz demişlerdi. bunu iyice bi araştırayım teşekkürler.
edit: o ve benzeri bir yorum daha gördüm şikayetvar'da ama sallıyor gibiler.
edit: o ve benzeri bir yorum daha gördüm şikayetvar'da ama sallıyor gibiler.
0
fatihkkk
Adblock Plus isimli bir uzantı yükledim chrome'a. İlk defa bu tarz bir şey kullanıyorum. Herhangi bir olumsuz yanı var mı ki?teşekkürs.
Adblock Plus isimli bir uzantı yükledim chrome'a. İlk defa bu tarz bir şey kullanıyorum. Herhangi bir olumsuz yanı var mı ki?
teşekkürs.
teşekkürs.
0
kullanıcıya olumsuz bir yanı yok,site sahibinin problemi. ben kullanıcısına saygılı sitelerde kapatıyorum. bir sitenin mobil arayüzünde reklamlar problemli adamlara iletiyorsun üzerinde çalışıyoruz diyerek zart diye mesajını siliyorlar,2 aydır sorun devam ediyor şimdi ben bu heriflere neden para kazandırayım ziyaretçisine saygısı yok ki benim üzerimden para kazansın
0
Olumsuz bir yanı yok ama adblock plus yerine ublock origin kullanmanızı öneririm, daha iyi çalışıyor.
0
byakuya
Selam Dostlar,Ankara'dan YHT gar'dan İstanbul Söğütlüçeşmeye gideceğim hafta sonu Akşam 21 gibi orda olacağım. Ordan'da Küçükçekmeye gitmem gerekiyor. Biraz bakındım Marmaray rahat gibi gözüküyor ama o saatte çalışıyor mu? Kartla mı biniliyor? Kart nerden alınır? veya alternatif bi yol varsa bilgile
Selam Dostlar,
Ankara'dan YHT gar'dan İstanbul Söğütlüçeşmeye gideceğim hafta sonu Akşam 21 gibi orda olacağım. Ordan'da Küçükçekmeye gitmem gerekiyor.
Biraz bakındım Marmaray rahat gibi gözüküyor ama o saatte çalışıyor mu? Kartla mı biniliyor? Kart nerden alınır? veya alternatif bi yol varsa bilgilerinizi rica ederim.
Tşkler.
Ankara'dan YHT gar'dan İstanbul Söğütlüçeşmeye gideceğim hafta sonu Akşam 21 gibi orda olacağım. Ordan'da Küçükçekmeye gitmem gerekiyor.
Biraz bakındım Marmaray rahat gibi gözüküyor ama o saatte çalışıyor mu? Kartla mı biniliyor? Kart nerden alınır? veya alternatif bi yol varsa bilgilerinizi rica ederim.
Tşkler.
0
marmaray söğütlüçeşme'den halkalı yönüne en son 23.52'de kalkıyor gözüküyor.
marmaray.gov.tr
istanbulkart ile biniliyor, biletmatik'lerden istanbulkart ya da birgeç alınabiliyor.
alternatif olarak yine söğütlüçeşme'den metrobüs ile küçükçekmece'ye gitmek mümkün (yine istanbulkart ya da birgeç almak gerekiyor) ama marmaray çok daha iyi bir opsiyon.
marmaray.gov.tr
istanbulkart ile biniliyor, biletmatik'lerden istanbulkart ya da birgeç alınabiliyor.
alternatif olarak yine söğütlüçeşme'den metrobüs ile küçükçekmece'ye gitmek mümkün (yine istanbulkart ya da birgeç almak gerekiyor) ama marmaray çok daha iyi bir opsiyon.
0
istanbulkart al. sarı makineye 50tl banknot atmalısın.
kart parasının kalanını da kartına yüklüyor.
sonra aynı yoldan döneceksen de 20 lira daha yükle
söğütlüçeşme küçükçekmece arası 14 durak, 9,86TL ediyor.
ilk kartından sabit 17 lira çekecek. sonra inince iade makinesinden kalanını iade alacaksın.
kart parasının kalanını da kartına yüklüyor.
sonra aynı yoldan döneceksen de 20 lira daha yükle
söğütlüçeşme küçükçekmece arası 14 durak, 9,86TL ediyor.
ilk kartından sabit 17 lira çekecek. sonra inince iade makinesinden kalanını iade alacaksın.
0
alt4y
evet garip başlık oldu.bu kasa kasa hamsi vs yakalayanlar var ya işte bunlarla bir gece ben de karadenize açılıp gelebilir miyim?desem abi taşır eder bir şeylerde yardım ederim olmadı şu kenarda dururum desem beni de götürürler mi?yok mu tanıdık biriniz ya.
evet garip başlık oldu.
bu kasa kasa hamsi vs yakalayanlar var ya işte bunlarla bir gece ben de karadenize açılıp gelebilir miyim?
desem abi taşır eder bir şeylerde yardım ederim olmadı şu kenarda dururum desem beni de götürürler mi?
yok mu tanıdık biriniz ya.
bu kasa kasa hamsi vs yakalayanlar var ya işte bunlarla bir gece ben de karadenize açılıp gelebilir miyim?
desem abi taşır eder bir şeylerde yardım ederim olmadı şu kenarda dururum desem beni de götürürler mi?
yok mu tanıdık biriniz ya.
0
selçuk bayraktarın abisi yapmış bunu
blogunda duruyor hatıraları, bakabilirsin
sarıyer sahile ya da rumelifenerindeki limana gidip tek tek soracaksın ya da muhtara kahveye gidip soracaksın, tabi bu biraz kumar olur, en leşine denk gelebilirsin
işin aksiyonlu kısmına yardıma onlar tamam dese de sen tamam deme, elini kolunu kaptırırsın
blogunda duruyor hatıraları, bakabilirsin
sarıyer sahile ya da rumelifenerindeki limana gidip tek tek soracaksın ya da muhtara kahveye gidip soracaksın, tabi bu biraz kumar olur, en leşine denk gelebilirsin
işin aksiyonlu kısmına yardıma onlar tamam dese de sen tamam deme, elini kolunu kaptırırsın
0
Departure
Birkaç yıldır hayatımda bir amaç yok gibi hissediyorum, ne bulunduğum çevreden ne de işimden memnunum. Hiçbir zaman idealist biri olmadım. Basit zevklerim vardı; dizi/film izlemek, müzik dinlemek, kitap okumak, teknoloji ile ilgilenmek gibi. Bunlarla yetinmeye çalışıyordum. Ancak şu son birkaç yıldı
Birkaç yıldır hayatımda bir amaç yok gibi hissediyorum, ne bulunduğum çevreden ne de işimden memnunum. Hiçbir zaman idealist biri olmadım. Basit zevklerim vardı; dizi/film izlemek, müzik dinlemek, kitap okumak, teknoloji ile ilgilenmek gibi. Bunlarla yetinmeye çalışıyordum. Ancak şu son birkaç yıldır içimde hep, fark yaratan saygı duyulan biri olmamanın burukluğu var. Yaptığım işten memnun değilim, sosyal çevrem yok hemen hemen hiç olmadı. Zamanında bana göre olmayan bir bölümü seçmiştim, hoş 18 yaşında ne kadar bilinçli olunabilir ki? Eczacılık yazacakken yazılımlı bir bölüm seçtim. Dedim zaten asosyalim, bilgisayar başında olmayı da seviyorum, böyle bölümüme karar verdim.
Şu an bir şirkette mid level developer olarak çalışıyorum, 27 yaşındayım. İşimde kötü değilim ama çok iyi de değilim. Bunun okulunu okudum ama mühendislik mezunu değilim. Matematik ve akademik altyapı yetersiz olunca bilimsel alanlara kaymak pek de mümkün olmuyor. İyi bir üniversitede okudum aynı kalibredeki üniversitelerin bilgisayar mühendisliği master programlarına başvurdum fakat hep reddedildim. Hal böyle olunca machine learning, AI gibi ilgi duyduğum alanlara kayamayacağımı, profesyonel olarak bundan ekmek yiyemeyeceğimi iş dünyasına girince anladım. Açıkcası yurtdışına gitme gibi bir hayalim de olmadı. İstesem muhtemelen gidebilirdim fakat sorun bu değil. Ailemle yaşıyorum, fena para da kazanmıyorum. Yani sıkıntım maddiyat değil.
Ben de şunu düşündüm; ömür boyu mutsuz olacağıma işi bırakıp üniversite sınavına tekrar hazırlayım, türkiye'de düzgün bir üniversitede düzgün bir bölüm okuyup daha sonrasına duruma göre yurt dışında master ve doktoraya devam edeyim
diye düşündüm. Daha önce çok çalışmadan ilk senemde 30 bininci olmuştum. Kendimde potansiyel görüyorum belki ilk 100 olmaz ama 3-5 bine girebilirim diye sanıyorum. Alana da karar vermedim. Tıp, bilgisayar mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, havacılık ve uzay mühendisliği, fizik, matematik gibi bir şey olabilir. 28 yaşında her şeye sıfırdan başlayıp bu alanlarda başarılı olma ihtimalim var mı acaba?
Kapitalist dünyada teknik eleman olmak, ileride de kapitalist dünyanın orta halli bir yöneticisi olma fikri bile beni rahatsız ediyor. Bir ev ve bir araba için ömür boyu hoşlanmadığımız şeyleri yapmak hoş gelmiyor. Saygı duyulan, bilim dünyasında kendine yer edinmiş, katma değeri yüksek, kendini bir şeylere adamış biri olmak istiyorum. Artık dizi/film gibi basit zevkler beni tatmin etmiyor.
Çevremdeki birkaç akademik açıdan başarılı doktor, mühendis, yazılımcı arkadaşıma bahsettim, hepsi şu tarz şeyler dedi; düşüncemin saçma olduğunu bu yaştan sonra tıp mı okuyacaksın, okusan da aziz sancar mı olacaksın, realist davran, hayalperest olma, iyi bir işin var çok istiyorsan yurt dışına git dedi. plastik cerrahi asistanı arkadaşım da, doktorların düşük maaşlarla çok çalıştığını, 28 yaşında başlarsam kendimden küçük kişilerle okuyup kendimden küçük kişilerden emir alacağımı, karın tokluğuna yaşayacağımı, tıp okumanın tamamen mantıksız olduğunu söyledi. Ama benim derdimin para olmadığını bir türlü anlamak istemediler. Mesleki tatminsizlik yaşıyorum, kendimi önemli biri olarak görmüyorum. İlla tıp olacak diye bir şey yok başka alanlar da olabilir. Bu açıdan kendimi tam keşfedemedim. Computer science alt dalları (AI, ML gibi) da ilgimi çekiyor.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Şu an bir şirkette mid level developer olarak çalışıyorum, 27 yaşındayım. İşimde kötü değilim ama çok iyi de değilim. Bunun okulunu okudum ama mühendislik mezunu değilim. Matematik ve akademik altyapı yetersiz olunca bilimsel alanlara kaymak pek de mümkün olmuyor. İyi bir üniversitede okudum aynı kalibredeki üniversitelerin bilgisayar mühendisliği master programlarına başvurdum fakat hep reddedildim. Hal böyle olunca machine learning, AI gibi ilgi duyduğum alanlara kayamayacağımı, profesyonel olarak bundan ekmek yiyemeyeceğimi iş dünyasına girince anladım. Açıkcası yurtdışına gitme gibi bir hayalim de olmadı. İstesem muhtemelen gidebilirdim fakat sorun bu değil. Ailemle yaşıyorum, fena para da kazanmıyorum. Yani sıkıntım maddiyat değil.
Ben de şunu düşündüm; ömür boyu mutsuz olacağıma işi bırakıp üniversite sınavına tekrar hazırlayım, türkiye'de düzgün bir üniversitede düzgün bir bölüm okuyup daha sonrasına duruma göre yurt dışında master ve doktoraya devam edeyim
diye düşündüm. Daha önce çok çalışmadan ilk senemde 30 bininci olmuştum. Kendimde potansiyel görüyorum belki ilk 100 olmaz ama 3-5 bine girebilirim diye sanıyorum. Alana da karar vermedim. Tıp, bilgisayar mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, havacılık ve uzay mühendisliği, fizik, matematik gibi bir şey olabilir. 28 yaşında her şeye sıfırdan başlayıp bu alanlarda başarılı olma ihtimalim var mı acaba?
Kapitalist dünyada teknik eleman olmak, ileride de kapitalist dünyanın orta halli bir yöneticisi olma fikri bile beni rahatsız ediyor. Bir ev ve bir araba için ömür boyu hoşlanmadığımız şeyleri yapmak hoş gelmiyor. Saygı duyulan, bilim dünyasında kendine yer edinmiş, katma değeri yüksek, kendini bir şeylere adamış biri olmak istiyorum. Artık dizi/film gibi basit zevkler beni tatmin etmiyor.
Çevremdeki birkaç akademik açıdan başarılı doktor, mühendis, yazılımcı arkadaşıma bahsettim, hepsi şu tarz şeyler dedi; düşüncemin saçma olduğunu bu yaştan sonra tıp mı okuyacaksın, okusan da aziz sancar mı olacaksın, realist davran, hayalperest olma, iyi bir işin var çok istiyorsan yurt dışına git dedi. plastik cerrahi asistanı arkadaşım da, doktorların düşük maaşlarla çok çalıştığını, 28 yaşında başlarsam kendimden küçük kişilerle okuyup kendimden küçük kişilerden emir alacağımı, karın tokluğuna yaşayacağımı, tıp okumanın tamamen mantıksız olduğunu söyledi. Ama benim derdimin para olmadığını bir türlü anlamak istemediler. Mesleki tatminsizlik yaşıyorum, kendimi önemli biri olarak görmüyorum. İlla tıp olacak diye bir şey yok başka alanlar da olabilir. Bu açıdan kendimi tam keşfedemedim. Computer science alt dalları (AI, ML gibi) da ilgimi çekiyor.
Siz ne düşünüyorsunuz?
0
Tıp çok yorucu olabilir gerçekten de. Ancak başka bir alan seçip ordan da lisans sonrası masterla devam edip akademik çalışmalar yapabilirsin. Başka bi yol da şu anki lisansın üzerine sizi kabul edecek bi üniversitede istediğiniz alanda yüksek lisansa girip sonra daha iyi bir okula yatay geçiş yapmak olabilir
0
realist davran derim ben de. işi hayatına para sağlayacak bir uğraş olarak görmek lazım. güzel para kazanıyorum diyorsun. devam et. kariyerinde daha güzel paralar kazanmaya ve tatmin duymaya bak. belki farklı bir şirkette, sektörde daha mutlu olursun. insanlarla iletişim içinde olacağın bir işyeri ya da online eğitimler verebilirsin, başka projeler yapabilirsin. ne olursa olsun, olay kazandığın para. işin bitince şarteli indirip özel hayatına devam et. anlamlı ne oluyorsa, orada oluyor ve olacak.
0
@gabe h coud: Sorun da burada işte, insan ilişkilerim çok kötü, sırf insan iletişimim daha az olsun diye bu bölümü seçmiştim. Aşırı asosyalim öyle böyle değil. Bu yaşıma kadar kız arkadaşım bile olmadı. Sebebi kötü dış görünüş ve ağzın laf yapmaması. Bir aile kurabileceğimi de düşünmüyorum. Özel hayatım bilgisayar oyunları, diziler ve sinemadan ibaret. Hal böyle olunca yukarıda anlatmak istediğim şeyi düşünmeye başladım. Kendimi bir şeylere adamak, önemli biri olmak istiyorum. Yoksa ben de uzun yıllar mesleği sadece para kazanabileceğim bir araç olarak gördüm. Devlette uzman doktor olsam bile muhtemelen şu an kazandığım parayı kazanamacağımı da biliyorum. Aman bilmiyorum ya bu hayat beni çok yordu.
@photo85: Dediğiniz 2. yolu denedim. Mezun olduğum üniversite ile aynı kalibredeki üniversitelerin bilgisayar mühendisliği programlarından reddedildim. Belli başlı elit üniversiteler dışında arge ve bilim namına bir şey yapılmıyor.
@photo85: Dediğiniz 2. yolu denedim. Mezun olduğum üniversite ile aynı kalibredeki üniversitelerin bilgisayar mühendisliği programlarından reddedildim. Belli başlı elit üniversiteler dışında arge ve bilim namına bir şey yapılmıyor.
0
Bir süre akademide bulundum, ilk 10 diyebileceğin bir üniversitede. Senin istediğim Ml alanında çalıştım. Türkiye’de akademi, ağırlıklı olarak hali hazırda yazılan makaleleri alıp, birkaç parametreyi değiştirip yazı yazmak üzerine kurulu. Hayal ettiğin bilim, üretim ortamı yok.
Okulun verdiği üç kuruş ödenek bitince cebinden para verip konferanslara katılmaya çalışıyorsun. Hocalarla paylaşıp gönderebiliyorduk.
Bu alanlara geçmek istiyorsan kodluyoruz gibi sitelerde data science bootcampleri çıkıyor. Trendyol özellikle çok sık bu tip etkinlikler düzenliyor. Bunlara katılıp, tamamlayıp iş teklifi alabiliyorsun. İşin akademik kısmına girmeden, hem güzel para kazanıp hem de profesyonel olarak bu alanlarda çalışabilirsin. Akademinin saçmalıklarıyla uğraşmazsın, önün açık olur.
Para önemli değil demişsin. Önemli arkadaşım. Paran olmadığında hiçbir şey yapacak gücün de, motivasyonun da olmuyor. Burada birçok benzer başlık görüyorum, parasızlık, seçeneksizlik insanları bunalıma sürüklüyor. Hangi sektörü seçersen seç, paraya da en az iş tatmini kadar önem ver.
Okulun verdiği üç kuruş ödenek bitince cebinden para verip konferanslara katılmaya çalışıyorsun. Hocalarla paylaşıp gönderebiliyorduk.
Bu alanlara geçmek istiyorsan kodluyoruz gibi sitelerde data science bootcampleri çıkıyor. Trendyol özellikle çok sık bu tip etkinlikler düzenliyor. Bunlara katılıp, tamamlayıp iş teklifi alabiliyorsun. İşin akademik kısmına girmeden, hem güzel para kazanıp hem de profesyonel olarak bu alanlarda çalışabilirsin. Akademinin saçmalıklarıyla uğraşmazsın, önün açık olur.
Para önemli değil demişsin. Önemli arkadaşım. Paran olmadığında hiçbir şey yapacak gücün de, motivasyonun da olmuyor. Burada birçok benzer başlık görüyorum, parasızlık, seçeneksizlik insanları bunalıma sürüklüyor. Hangi sektörü seçersen seç, paraya da en az iş tatmini kadar önem ver.
0
Bence sorunun temelini görmekten kaçınıyorsunuz. Anahtar cümleler; insan ilişkilerim çok kötü, aşırı asosyalim. Önce bu konuları daha dengeli bir noktaya çekmeden ister tıp kazanın ister alanınızda yüksek lisans kabulü alın o yapmak istediğiniz yeni başlangıcı gerçek anlamda yapamaz, mesleki tatmin vb yaşayamazsınız. Naçizane tavsiyem önce bu konuları bir uzmanla çalışıp daha sağlam bir zemine çekmek sonra gerçekten ne istediğime odaklanmak olurdu. İnsan sosyal bir varlık, insanlardan sonsuza kadar uzak durup hayatla ilgili mutlu olmanız imkansız. İçe dönük olmak başka, sizin bu tarif ettiğiniz kişilik yapısı bambaşka. Sanki bu gerçek sorunları görmezden gelmek için bu mesleki tatminsizlik vb konulara sığınıyor gibisiniz. İç dünyanızda genel bir denge yoksa hiç bir durum derin tatminler sağlamaz.
0
insan ilişkilerimde iyi değilim, mesleki tatmin olayım, önemli bir kişi olayım diyorsun ama gerçekten çok yanlış tarafa gidersin böyle. işinde bir sorun olsa bu sefer kendini çok değersiz hissedersin. denge kurmak çok daha fazla tatmin eder seni.
0
Tıp sevebileceğin en kötü seçenek olur sakin bulaşma derim. Maddi anlamda durumun da iyiyse kendine yeni bir uğraş için zaman yaratabilirsin
0
bak ben de senin tam tersinim. çok idealist biri olarak herkesin "ayy ne güzel, ne heyecanlıı" dediği bir bölümü okudum ancak şu an açım :)
bizim ülkemizde genel olarak böyle. güzel para kazandıran işler sıkıcıdır, zevkli işler ise para kazandırmaz. istisnalar var elbette ama kaideyi bozmuyor.
aslında çevrenizdekiler doğru söylemişler. 28 geç bir yaş değil ancak ufak da değilsiniz. mis gibi mesleğiniz, güzel de kazancınız var. aşırı macera aramaya gerek yok. alanınızda kendinizi geliştirmek en mantıklısı bence. ister yurt dışına gidin, ister değişik kurslardan sertifikalar alın. zaten bir şeye sıfırdan başlayıp da saygı duyulacak seviyeye gelmek zor şu an sizin için.
mesela bilgisayar mühendisliği okusanız ne olacak? yine benzer bir alan, o kadar emeğe değer mi? tıp okusanız zaten uzmanlık olmazsa pratisyen olarak 10-15 bin civarı kazanacaksınız. en az 11 sene okumak falan...
bu arada mesleğiniz gayet de güzel, sizin yerinizde olmak isteyen milyonlarca kişi var. bence sorunu iş dışında bir şeylerle uğraşarak çözmelisiniz. belki bir hobi, belki bir eğitim, belki bir kurs, belki gönüllü faaliyetler, belki bir yerlerde yazarlık...
bizim ülkemizde genel olarak böyle. güzel para kazandıran işler sıkıcıdır, zevkli işler ise para kazandırmaz. istisnalar var elbette ama kaideyi bozmuyor.
aslında çevrenizdekiler doğru söylemişler. 28 geç bir yaş değil ancak ufak da değilsiniz. mis gibi mesleğiniz, güzel de kazancınız var. aşırı macera aramaya gerek yok. alanınızda kendinizi geliştirmek en mantıklısı bence. ister yurt dışına gidin, ister değişik kurslardan sertifikalar alın. zaten bir şeye sıfırdan başlayıp da saygı duyulacak seviyeye gelmek zor şu an sizin için.
mesela bilgisayar mühendisliği okusanız ne olacak? yine benzer bir alan, o kadar emeğe değer mi? tıp okusanız zaten uzmanlık olmazsa pratisyen olarak 10-15 bin civarı kazanacaksınız. en az 11 sene okumak falan...
bu arada mesleğiniz gayet de güzel, sizin yerinizde olmak isteyen milyonlarca kişi var. bence sorunu iş dışında bir şeylerle uğraşarak çözmelisiniz. belki bir hobi, belki bir eğitim, belki bir kurs, belki gönüllü faaliyetler, belki bir yerlerde yazarlık...
0
1- Para kazanıyor musun?
2- Kazandığın para tatmin ediyor mu?
Bunlar evetse macera arama. Bu saatten sonra üniversite eğitiminin zaten bir anlamı kalmadı. Başta yazdığım 2 şeye odaklan. İş para için yapılır. Zamanında ben zevk alacağım işi yapacağım diyenler şimdi deli gibi arayışta.
2- Kazandığın para tatmin ediyor mu?
Bunlar evetse macera arama. Bu saatten sonra üniversite eğitiminin zaten bir anlamı kalmadı. Başta yazdığım 2 şeye odaklan. İş para için yapılır. Zamanında ben zevk alacağım işi yapacağım diyenler şimdi deli gibi arayışta.
0
Yorumlar için teşekkürler. Etraflı düşününce ben de mantıksız olduğuna karar verdim. Keşke bazı şeyleri daha önce idrak edebilseydim.
0
idealist olmak, arkanda isim bırakmak; muhtemelen, bu iktisadi düzende insanları daha çok çalışmaya kırbaçlamak için şişirilmiş terkipler.
zannederim serdar kuzuloğluydu; benim babam sıradan bir meslek yapıyor ve sıradan bir hayat yaşadı hiç öyle idealler peşinde koşan birisi olmadı ve tatminsizlik yaşamadı, demişti.
cahit arf de tıpkı senin gibi isim yapmak, alkış almak istiyor, alıyor da. fakat sonra bunun anlamsız bir heves olup geçtiğini itiraf ediyor. tarihçei hayat'ı internette, okuyabilirsin.
akademi sandığın gibi bir yer olmayabilir, kendini brükselde solvay konferansında bulmayacaksın.
upload.wikimedia.org
biz(hepimiz) kendimize, eşe, dosta daha çok boş vakit yaratmak için çalışıyoruz, sen niye çalışmaya güdülendin.
-ai, ml ve sair meraklarını da, dışarıdan -self taught- öğrenip isim dahi yapabilirsin, piyasa böyle adamlarla dolu.
-28 yaşında sıfırdan başlayabilirsin tavsiyesini burada hep iflas etmiş kimselere verdiler, sen onlardan biri değilsin.
-saygı duyulan, isim sahibi olacağın iş de burada ve avrupada olmaz, olsa da çok zor, amerika bunun membaı. oraya gitmelisin.
işinde daha iyi ol ve daha çok akçe kazan
zannederim serdar kuzuloğluydu; benim babam sıradan bir meslek yapıyor ve sıradan bir hayat yaşadı hiç öyle idealler peşinde koşan birisi olmadı ve tatminsizlik yaşamadı, demişti.
cahit arf de tıpkı senin gibi isim yapmak, alkış almak istiyor, alıyor da. fakat sonra bunun anlamsız bir heves olup geçtiğini itiraf ediyor. tarihçei hayat'ı internette, okuyabilirsin.
akademi sandığın gibi bir yer olmayabilir, kendini brükselde solvay konferansında bulmayacaksın.
upload.wikimedia.org
biz(hepimiz) kendimize, eşe, dosta daha çok boş vakit yaratmak için çalışıyoruz, sen niye çalışmaya güdülendin.
-ai, ml ve sair meraklarını da, dışarıdan -self taught- öğrenip isim dahi yapabilirsin, piyasa böyle adamlarla dolu.
-28 yaşında sıfırdan başlayabilirsin tavsiyesini burada hep iflas etmiş kimselere verdiler, sen onlardan biri değilsin.
-saygı duyulan, isim sahibi olacağın iş de burada ve avrupada olmaz, olsa da çok zor, amerika bunun membaı. oraya gitmelisin.
işinde daha iyi ol ve daha çok akçe kazan
0
vaveylababa
Üsküdar'da yaşıyorum. Sular inanılmaz kireçli. Zaten bunu ütüde de, duşakabinde de, musluklarda da çok bariz gözlemleyebiliyorum. Bunu arıtmamı sağlayacak deneyimlenmiş ve gerçekten işe yaramış bir filtre vs mevcut mudur?
Üsküdar'da yaşıyorum. Sular inanılmaz kireçli. Zaten bunu ütüde de, duşakabinde de, musluklarda da çok bariz gözlemleyebiliyorum. Bunu arıtmamı sağlayacak deneyimlenmiş ve gerçekten işe yaramış bir filtre vs mevcut mudur?
0
şebekenin ev girişine membran filtre taktırarak olur, filtreyi sık sık değiştirmen gerekir
kireç (klor), içmediğin ya da ütüye koymadığın sürece zararlı değil, hatta bu ne idüğü belirsiz pis tesisatlar için gerekli de.
bırak duşta üzerinden süzülsün
ütü için de içme suyu kullan ya da çeşme suyunu kaynat ve ağzı açık 1 gün beklet, kireç suyun dibine çökecek
kireç (klor), içmediğin ya da ütüye koymadığın sürece zararlı değil, hatta bu ne idüğü belirsiz pis tesisatlar için gerekli de.
bırak duşta üzerinden süzülsün
ütü için de içme suyu kullan ya da çeşme suyunu kaynat ve ağzı açık 1 gün beklet, kireç suyun dibine çökecek
0
feranbr
Gecici siginmaci statusunde bulunanlari tam ifade eden, Ingilizce karsiligi nedir acaba?
Gecici siginmaci statusunde bulunanlari tam ifade eden, Ingilizce karsiligi nedir acaba?
0
refugee(s) under temporary protection
Türkiye'deki Suriyelilerden bahsediyorsan onlar 'geçici sığınmacı' değil. Geçici koruma altındaki sığınmacılar. Onun da İngilizcesi yukarıda.
Türkiye'deki Suriyelilerden bahsediyorsan onlar 'geçici sığınmacı' değil. Geçici koruma altındaki sığınmacılar. Onun da İngilizcesi yukarıda.
0
O işler biraz karışık. İlk olarak refugee ve immigrant arasındaki temel fark, refugee’ler savaş vb nedenlerle ülkelerine güvenli bir şekilde dönemeyenleri kapsıyor. Bu insanların gittikleri ülkede yasal olarak hakları oluyor, belirli süre ülkede kalabiliyorlar.
illegal immigrant, daha keyfi nedenlerle giderek yasa dışı olarak ülkede kalan insanlar için kullanılıyor.
Bizdeki durum daha karışık, geçici sığınmacı olarak gelen Suriyelilerin teknik olarak refugee statüsünde olmaları gerekiyor, diğer yandan bu kişiler yasal yollardan ülkeye girmediği ve hükümet sorumluluk almak istemediği için mülteci statüsü verilmiyor, geçici sığınmacı gibi arada bir terim kullanıyor.
Refugee statüsü verilse bu insanların, yasal haklarının olması, takip edilmesi ve zamanı gelince geri gönderilmesi gerekir.
illegal immigrant, daha keyfi nedenlerle giderek yasa dışı olarak ülkede kalan insanlar için kullanılıyor.
Bizdeki durum daha karışık, geçici sığınmacı olarak gelen Suriyelilerin teknik olarak refugee statüsünde olmaları gerekiyor, diğer yandan bu kişiler yasal yollardan ülkeye girmediği ve hükümet sorumluluk almak istemediği için mülteci statüsü verilmiyor, geçici sığınmacı gibi arada bir terim kullanıyor.
Refugee statüsü verilse bu insanların, yasal haklarının olması, takip edilmesi ve zamanı gelince geri gönderilmesi gerekir.
0
1-2 şeyi düzelteyim
sadece avrupadan gelenlere mülteci statüsü verebiliyoruz.
bizde avrupadaki gibi "mülteci/sığınmacı/illegal göçmen" benzeri bol kavramlar yok.
mülteciyi avrupayla kısıtlayan sözleşme şu:
Türkiye Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi’ni 1961 tarihinde onayladı. 1967 yılında Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Protokol’ü de onayladı.
Ancak Cenevre Sözleşmesi ile düzenlenen coğrafi sınırlama ilkesini sürdürmeyi seçti.
suriye de avrupada olmadığı için, 6458 sayılı kanuna göre "geçici koruma" ismi alabiliyorlar.
ve suriyeliler için keyfilik diye bir kayıt yok. hepsi geçici koruma altında.
keyfi gelmekle kastedilenler "düzensiz göçmen". onlar suriyeli değil.
doğu sınırından vs kaçak girenler.
bunların hepsi göç idaresinin ve mevzuat.gov un sitesinde yazıyor.
sadece avrupadan gelenlere mülteci statüsü verebiliyoruz.
bizde avrupadaki gibi "mülteci/sığınmacı/illegal göçmen" benzeri bol kavramlar yok.
mülteciyi avrupayla kısıtlayan sözleşme şu:
Türkiye Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi’ni 1961 tarihinde onayladı. 1967 yılında Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Protokol’ü de onayladı.
Ancak Cenevre Sözleşmesi ile düzenlenen coğrafi sınırlama ilkesini sürdürmeyi seçti.
suriye de avrupada olmadığı için, 6458 sayılı kanuna göre "geçici koruma" ismi alabiliyorlar.
ve suriyeliler için keyfilik diye bir kayıt yok. hepsi geçici koruma altında.
keyfi gelmekle kastedilenler "düzensiz göçmen". onlar suriyeli değil.
doğu sınırından vs kaçak girenler.
bunların hepsi göç idaresinin ve mevzuat.gov un sitesinde yazıyor.
0
fikox
İzmir'de 10 yildir kamuda çalışıyorum. Her yıl Muğla'ya memlekete tayin istiyorum, çıkmıyor. Canim çok sıkkın, moralim bozuk.
İzmir'de 10 yildir kamuda çalışıyorum. Her yıl Muğla'ya memlekete tayin istiyorum, çıkmıyor. Canim çok sıkkın, moralim bozuk.
0
Kimin hangi isteği oluyor ki benimki olsun diye düşün, misal Prens Charles da 300 yıldır Kral olmayı bekliyor ama annesi immortal olduğu için olamıyor, Prens de olsan olmayınca olmuyor işte.
0
araya mv sokman gerekir
hiç tanımıyorsan önce bi mv bul
kamuda memur musun işçi mi, işçiysen tayin daha zor olabilir tabi
hiç tanımıyorsan önce bi mv bul
kamuda memur musun işçi mi, işçiysen tayin daha zor olabilir tabi
0
Comp memurum ancak o taraklarda bezim yok. Bulsam da bizim bakanlık vekil falan tanımaz. Yukarılardan bürokrat olması lazım.
0
filteria
Selamlar, Buradaki üç duvar saatini beğeni durumunuza göre sıralar mısınız? "Hiçbiri" de geçerli bir cevap tabii. Eğer faydası olacaksa duracağı yerin fotoğrafını da paylaşabilirim: 1-https://cdn.dsmcdn.com/mnresize/1200/1800/ty346/product/media/images/20220304/11/62375685/344166861/1/1_org_zoom.jpg
Selamlar,
Buradaki üç duvar saatini beğeni durumunuza göre sıralar mısınız?
"Hiçbiri" de geçerli bir cevap tabii.
Eğer faydası olacaksa duracağı yerin fotoğrafını da paylaşabilirim:
1-cdn.dsmcdn.com
2-
cdn.dsmcdn.com
3-
cdn.dsmcdn.com
teşekkürler.
Buradaki üç duvar saatini beğeni durumunuza göre sıralar mısınız?
"Hiçbiri" de geçerli bir cevap tabii.
Eğer faydası olacaksa duracağı yerin fotoğrafını da paylaşabilirim:
1-cdn.dsmcdn.com
2-
cdn.dsmcdn.com
3-
cdn.dsmcdn.com
teşekkürler.
0
furry burns
Merhaba arkadaşlar,Benim kardeşim bir meslek yüksekokulundan mezun oldu, sonrasında arkadaşlarının bir çoğu bir sınavla (dgs olsa gerek) örgün olarak diğer üniversitelerin üçüncü sınıfından devam ettiler ve mezun oldular. kardeşimse aöf'e yazılıp öyle tamamladı o arada çalışıp mesleki tecrübe kazanı
Merhaba arkadaşlar,
Benim kardeşim bir meslek yüksekokulundan mezun oldu, sonrasında arkadaşlarının bir çoğu bir sınavla (dgs olsa gerek) örgün olarak diğer üniversitelerin üçüncü sınıfından devam ettiler ve mezun oldular. kardeşimse aöf'e yazılıp öyle tamamladı o arada çalışıp mesleki tecrübe kazanırım diye. kazandı da ama şu an pişman, yani gelirinde iş bulmasında bir engel oluşturduğunu çok sanmıyorum ama o öyle olduğunu düşünüyor. Şimdi myo'dan aöf'e geçip tamamladığı için tekrar o 2 yıllık myo diplomasından sınavla bir yere örgün devam etme şansı yok değil mi? En baştan şu ayt-tyt neyse girip sınavı kazanıp örgün olarak baştan 4 yıl okuması gerekiyor, doğru mudur?
Benim kardeşim bir meslek yüksekokulundan mezun oldu, sonrasında arkadaşlarının bir çoğu bir sınavla (dgs olsa gerek) örgün olarak diğer üniversitelerin üçüncü sınıfından devam ettiler ve mezun oldular. kardeşimse aöf'e yazılıp öyle tamamladı o arada çalışıp mesleki tecrübe kazanırım diye. kazandı da ama şu an pişman, yani gelirinde iş bulmasında bir engel oluşturduğunu çok sanmıyorum ama o öyle olduğunu düşünüyor. Şimdi myo'dan aöf'e geçip tamamladığı için tekrar o 2 yıllık myo diplomasından sınavla bir yere örgün devam etme şansı yok değil mi? En baştan şu ayt-tyt neyse girip sınavı kazanıp örgün olarak baştan 4 yıl okuması gerekiyor, doğru mudur?
0
"Şimdi myo'dan aöf'e geçip tamamladığı için tekrar o 2 yıllık myo diplomasından sınavla bir yere örgün devam etme şansı yok değil mi?"
var, dgsye girip kazanıp yerleşme hakkı sınırsız.
var, dgsye girip kazanıp yerleşme hakkı sınırsız.
0
garavel
Yahu bu arabaların yakıtları nasıl bitmiyor ? 2 saat boyunca hızlı fren sonra ani yapıştırma yapa yapa sürüyorlar yani maksimum yakıt sarfiyatı ile. Tam emin değilim ama hepsi en az 4-4.5 L motorlu araçlar, 700 beygir ölüsü. Hayır araçlar da küçük.Yahu bu yakıt nasıl bitmiyor?
Yahu bu arabaların yakıtları nasıl bitmiyor ? 2 saat boyunca hızlı fren sonra ani yapıştırma yapa yapa sürüyorlar yani maksimum yakıt sarfiyatı ile. Tam emin değilim ama hepsi en az 4-4.5 L motorlu araçlar, 700 beygir ölüsü. Hayır araçlar da küçük.
Yahu bu yakıt nasıl bitmiyor?
Yahu bu yakıt nasıl bitmiyor?
0
F1 araçları ortalama 46L/100km yakıyorlar. Yarışlar ortalama 300 km civarı oluyor. Depoları da 140L civarı. Ama ağırlık ve denge nedeniyle full depo yarışmıyorlar.
0
sarfiyatını falan bilemeyeceğim ama uzun zamandır pit stoplarda yakıt ikmali yapılmıyor
0
yassah kardeşim pitstopda refuelling. yakıt tüketimi mortordan motora göre değişir. öyle çok public bir bilgi değildir. ama yarışlardaki toplam uzunluklardan anlaşılabilir az çok
0
1600 cc'lik motor kullanılıyor artık. o v12'ler 4-5 litrelik motorlar yok.
0
netleştirmek için söylüyorum. pit stopta yakıt eklemek yasak. yarışa başladıkları yakıtla sona gidiyorlar.
0
İlk olarak motorlar 4-4,5 L değil, 1.6 turbo hibrit.
İkinci olarak 700 beygir değil, yaklaşık 1.000 beygir. Ama yakıt tüketiminin bunla pek alakası yok. VW'nin 150 beygir 1.5 motoru 75 beygir 1.4 motorundan daha az yakıyor mesela.
Üçüncü olarak araçlar küçük değil: preview.redd.it
Boyutu koca bir SUV kadar olan araca 1 kişi biniyor. Haliyle yakıt için oldukça fazla yer var. 150 litre yakıtı çok rahat alır bu araç.
ek: yakıt ikmali 2010'da kalktı.
İkinci olarak 700 beygir değil, yaklaşık 1.000 beygir. Ama yakıt tüketiminin bunla pek alakası yok. VW'nin 150 beygir 1.5 motoru 75 beygir 1.4 motorundan daha az yakıyor mesela.
Üçüncü olarak araçlar küçük değil: preview.redd.it
Boyutu koca bir SUV kadar olan araca 1 kişi biniyor. Haliyle yakıt için oldukça fazla yer var. 150 litre yakıtı çok rahat alır bu araç.
ek: yakıt ikmali 2010'da kalktı.
0
önceden yarış stratejisi de buna göre yapılırdı. fullenmez hafif şekilde tur atılır öne geçilir, fark eritilir ya da tek pit yapılır vs idi. şimdilerde galiba o iş kalkmış o güzel stratejik hamleler o güzel atlara binip gitmişler. önceden pit-stoplar daha uzun sürerdi zaten bu sebepten...
yakıt tekte alınıyor artık diye duydum ben, söyleyenlerin yalancısıyım.
yakıt tekte alınıyor artık diye duydum ben, söyleyenlerin yalancısıyım.
0
yanlış bilgileri düzeltmeye geldim, pit stop'larda yakıt doldurulamıyor.
kurallara göre bir arabanın yarışta maksimum harcayabileceği yakıt miktarı 110 kg. yakıtın yoğunluğu yaklaşık 0.745kg/l. yani yaklaşık 147 litre.
bir yarış uzunluğu da ortalamada 310 km. buna göre kullanabilecekleri maksimum benzini kullandıklarını varsaydığımızda 100 km'de yaklaşık 47 litre harcıyor arabalar.
kurallara göre bir arabanın yarışta maksimum harcayabileceği yakıt miktarı 110 kg. yakıtın yoğunluğu yaklaşık 0.745kg/l. yani yaklaşık 147 litre.
bir yarış uzunluğu da ortalamada 310 km. buna göre kullanabilecekleri maksimum benzini kullandıklarını varsaydığımızda 100 km'de yaklaşık 47 litre harcıyor arabalar.
0
hadi ya la
Casio saatimin pili bitti, yeni pil takmak için saatçilerin isteyeceği fiyat aralığı nedir?
Casio saatimin pili bitti, yeni pil takmak için saatçilerin isteyeceği fiyat aralığı nedir?
0
vidalıysa kendin açıp değiştirebilirsin
dijitalse de resetlemen lazım çok basit
saatinin ön ve arkasının fotoğrafını atsana bi
ya da modelini yaz
dijitalse de resetlemen lazım çok basit
saatinin ön ve arkasının fotoğrafını atsana bi
ya da modelini yaz
0
Yazlık bir yerdeyim. Burada 40 TL. G-shock için gitmiştim. Onda 2 pil var ve özel bir yapıştırıcı kullanmam gerekiyor çünkü su geçirmemesi lazım dedi. 80 e hallederim dedi. Bıraktım.
Almaya gittikten sonra eve dönerken başka bir saatçi gördüm. 2 pil varsa 60a değiştiririm dedi.
Neyse dedim arada uçurum yok ama demek ki değişebiliyormuş saatciden saatciye.
Sonra analog bir saatimin pili bitti. Ya dedim her şeyi söküp takıyorum da saat pili değiştirmek de çok zor olmasa gerek. Bıçak ile kanırttım kapağı, çıktı. Saat pili de bilgisayarlardaki bios pilinden hallice bir yatakta duruyor. Onu da çıkardım. Pilin üstündekileri kodları internetten arattım, Maxell 364 pil 10-15tl bir şey. Başka şeyler de alacaktım birlikte söyledim, kendim taktım.
Fiyat pahalılığı sağolsun insan bazı basit şeyleri bile üzerinden ne kadar kolay atıyormuş, denemiyormuş bile.. başkasından bekliyormuş hep. onu görmüş oldum.
Almaya gittikten sonra eve dönerken başka bir saatçi gördüm. 2 pil varsa 60a değiştiririm dedi.
Neyse dedim arada uçurum yok ama demek ki değişebiliyormuş saatciden saatciye.
Sonra analog bir saatimin pili bitti. Ya dedim her şeyi söküp takıyorum da saat pili değiştirmek de çok zor olmasa gerek. Bıçak ile kanırttım kapağı, çıktı. Saat pili de bilgisayarlardaki bios pilinden hallice bir yatakta duruyor. Onu da çıkardım. Pilin üstündekileri kodları internetten arattım, Maxell 364 pil 10-15tl bir şey. Başka şeyler de alacaktım birlikte söyledim, kendim taktım.
Fiyat pahalılığı sağolsun insan bazı basit şeyleri bile üzerinden ne kadar kolay atıyormuş, denemiyormuş bile.. başkasından bekliyormuş hep. onu görmüş oldum.
0
liberal
3-5 sene önce lenowa bir pc aldım. Orijinal windows'lu olsun diye fazla da para ödedim.Yanılmıyorsam mediamartk'tan aldım.Şimdi ben bu bilgisayar aformat atsam nasıl cd bulacagım? sordugumda harddiskte mi kayıtlı sen format atınca otomatik görür gibi birşey demişlerdi.Soru, format atınca windows lis
3-5 sene önce lenowa bir pc aldım. Orijinal windows'lu olsun diye fazla da para ödedim.
Yanılmıyorsam mediamartk'tan aldım.
Şimdi ben bu bilgisayar aformat atsam nasıl cd bulacagım? sordugumda harddiskte mi kayıtlı sen format atınca otomatik görür gibi birşey demişlerdi.
Soru, format atınca windows lisans şifresini nasıl giriş yapacagım.
Yanılmıyorsam mediamartk'tan aldım.
Şimdi ben bu bilgisayar aformat atsam nasıl cd bulacagım? sordugumda harddiskte mi kayıtlı sen format atınca otomatik görür gibi birşey demişlerdi.
Soru, format atınca windows lisans şifresini nasıl giriş yapacagım.
0
windows key'i anakarta işlenir, istediğin şekilde format atabilirsin. aynı sürümü kurduğun sürece key istemeyecek yani windows 10-11de böyle.
0
Format atmadan önce windows key'ini pc'den bakıp bir yere not edebilirsiniz, sanırım komut sisteminde bir komut yazıp görülebiliyordu. İnternette kısa bir aramayla bulunur, ya da @himmet dayı gelir yazar birazdan görürse.
0
Windows key bulma scripti, lisans şifresi dediğin şey
bunu not defterine yapıştır, kaydettiğin pencerede
dosya türünü -all files, tüm dosyalar- seç
dosyanın isminin sonuna da .vbs koyup kaydet.
çalışıyor da doğru keyi mi gösteriyor bilmiyorum, 2 script daha var başka keyleri gösteriyor. virüs mirüs sakıncalı bi şey yok bunda. keyi regedit'te arayıp bulup klasik alfabeye çevirtmek de uzun iş. buradan aşağısını komple kopyala.
Set WshShell = CreateObject("WScript.Shell")
MsgBox ConvertToKey(WshShell.RegRead("HKLM\SOFTWARE\Microsoft\Windows NT\CurrentVersion\DigitalProductId"))
Function ConvertToKey(Key)
Const KeyOffset = 52
i = 28
Chars = "BCDFGHJKMPQRTVWXY2346789"
Do
Cur = 0
x = 14
Do
Cur = Cur * 256
Cur = Key(x + KeyOffset) + Cur
Key(x + KeyOffset) = (Cur \ 24) And 255
Cur = Cur Mod 24
x = x -1
Loop While x >= 0
i = i -1
KeyOutput = Mid(Chars, Cur + 1, 1) & KeyOutput
If (((29 - i) Mod 6) = 0) And (i <> -1) Then
i = i -1
KeyOutput = "-" & KeyOutput
End If
Loop While i >= 0
ConvertToKey = KeyOutput
End Function
bunu not defterine yapıştır, kaydettiğin pencerede
dosya türünü -all files, tüm dosyalar- seç
dosyanın isminin sonuna da .vbs koyup kaydet.
çalışıyor da doğru keyi mi gösteriyor bilmiyorum, 2 script daha var başka keyleri gösteriyor. virüs mirüs sakıncalı bi şey yok bunda. keyi regedit'te arayıp bulup klasik alfabeye çevirtmek de uzun iş. buradan aşağısını komple kopyala.
Set WshShell = CreateObject("WScript.Shell")
MsgBox ConvertToKey(WshShell.RegRead("HKLM\SOFTWARE\Microsoft\Windows NT\CurrentVersion\DigitalProductId"))
Function ConvertToKey(Key)
Const KeyOffset = 52
i = 28
Chars = "BCDFGHJKMPQRTVWXY2346789"
Do
Cur = 0
x = 14
Do
Cur = Cur * 256
Cur = Key(x + KeyOffset) + Cur
Key(x + KeyOffset) = (Cur \ 24) And 255
Cur = Cur Mod 24
x = x -1
Loop While x >= 0
i = i -1
KeyOutput = Mid(Chars, Cur + 1, 1) & KeyOutput
If (((29 - i) Mod 6) = 0) And (i <> -1) Then
i = i -1
KeyOutput = "-" & KeyOutput
End If
Loop While i >= 0
ConvertToKey = KeyOutput
End Function
0
@John Bloor
gördüm şimdi duyuruyu. Ama lisans anahtarına bakmaya gerek yok.
Barki +1
Anakart değişmediği sürece lisans otomatik olarak aktifleşir. Lisans anahatarı sormaz. Anakart değişecekse o lisansı eski anakarttan düşürmek için Microsoft ile iletişime geçmen gerekir. Aksi halde yeni anakartta mevcut lisans anahtarını kullanamazsın.
gördüm şimdi duyuruyu. Ama lisans anahtarına bakmaya gerek yok.
Barki +1
Anakart değişmediği sürece lisans otomatik olarak aktifleşir. Lisans anahatarı sormaz. Anakart değişecekse o lisansı eski anakarttan düşürmek için Microsoft ile iletişime geçmen gerekir. Aksi halde yeni anakartta mevcut lisans anahtarını kullanamazsın.
0
Anakart değil ama aldıktan bir kaç ay sonra harddisk değişmişti.
Muhtemelen sorunsuz halledecegim. Şu reset tuşu güzelmiş.
Muhtemelen sorunsuz halledecegim. Şu reset tuşu güzelmiş.
0
Harddiskin değişmesi lisansı etkilemez. İster Windows Kurtarma Modunu açarak ister Windows10'un ISO'sunu indirerek format atarsın. Lisans sormaz.
0
Windows oturumunu açtıktan sonra Microsoft hesabınızla oturumunuzu bağlayın, lisans anahtaranız ile birlikte donanım bilgileriniz eşleştiriliyor, daha sonra format atıp yeniden kurduğunuzda lisans anahtarınız otomatikman tekrardan ektive ediliyor. HDD değişimi de yapmış olsanız anakartınız ve işlemciniz değişmemiş ise lisansınız hala geçerli oluyor.
0
ayseee
geçtiğimiz aylarda dolar 18'den 11'e düştüğünde ve son kripto düşüsünde ne kadar kaybettiniz?ben dolardan 30kkriptodan 50k kaybettim. paramızı enflasyona karşı korumak için biraz yatırım yapalım dedik toplamda 80k param gitti. başka para kazanma yoluda kalmadı. her gün herşeye zam geliyor. ne diyors
geçtiğimiz aylarda dolar 18'den 11'e düştüğünde ve son kripto düşüsünde ne kadar kaybettiniz?
ben dolardan 30k
kriptodan 50k kaybettim. paramızı enflasyona karşı korumak için biraz yatırım yapalım dedik toplamda 80k param gitti. başka para kazanma yoluda kalmadı. her gün herşeye zam geliyor. ne diyorsunuz benim ümidim kalmadı artık.
edit ; ne doları ne de kriptoları bozdurmadım.
ben dolardan 30k
kriptodan 50k kaybettim. paramızı enflasyona karşı korumak için biraz yatırım yapalım dedik toplamda 80k param gitti. başka para kazanma yoluda kalmadı. her gün herşeye zam geliyor. ne diyorsunuz benim ümidim kalmadı artık.
edit ; ne doları ne de kriptoları bozdurmadım.
0
doların o günkü düşüşü çok anormaldi. daha en fazla birkaç gün öncesinde belki 13 civarından dolar almıştım, o akşam evdekilere dönüp "beni bu dediğimden sorumlu tutun: isterse 7 liraya düşsün yine de bozdurmuyorum" demiştim. o düşüşün doğal olmadığı belliydi. elinden çıkarmadıysan (veya çıkarmak zorunda kalmadıysan) o gün yaşadığın şey "kayıp" sayılmaz bence.
bitcoin (ve diğer bütün coinler) ise ayrı bir dava. gerçekten neden çıktıkları neden düştükleri çok belli değil. evet tabii ki belli başlı örüntüler var ama çok spekülatif ve çok yapay bir değer kripto paraların mevcut değeri. ve ben bunu bu teknolojiyi 2008'den beri takip eden ve gelecekteki yerine inanan biri olarak söylüyorum.
bitcoin (ve diğer bütün coinler) ise ayrı bir dava. gerçekten neden çıktıkları neden düştükleri çok belli değil. evet tabii ki belli başlı örüntüler var ama çok spekülatif ve çok yapay bir değer kripto paraların mevcut değeri. ve ben bunu bu teknolojiyi 2008'den beri takip eden ve gelecekteki yerine inanan biri olarak söylüyorum.
0
11'e dusunce dolar alip dehset kazandim, coin zaten almiyorum cok az miktar doge var batik.
Sadece son donem amerika borsasinda kardan zarardayim, tl bazinda %100 kar vardi su an %50 falandir.
Millet neye kosuyorsa tersini yapiyorum. Su ara herkes ev al diyor, killanma hissediyorum.
Sadece son donem amerika borsasinda kardan zarardayim, tl bazinda %100 kar vardi su an %50 falandir.
Millet neye kosuyorsa tersini yapiyorum. Su ara herkes ev al diyor, killanma hissediyorum.
0
Ikisinden de kàrdan zararım toplam 1 milyon liraya yakındı
Mana almıştım 25 bin tane 40 liradan 1 ay içinde 65 liraya kadar çıkmıştı
14 den de 100 bin dolar almıştım ,
Misler gibiydim , sonrasında önce dolardan zarar 14 üstüne geri gelince sattım ,
Coinde de fena , kârı geçtim yılbaşı civarı düşüş olmuştu onda da geri toparladım , 100 bi zararla sattım iyi ki de satmıştım
üstüne kredi çekip ev aldım 1 milyon üstüne koydu..
Yine döndük dolaştık eskilerin lafına geldik, toprağa altına yatırım :)
Mana almıştım 25 bin tane 40 liradan 1 ay içinde 65 liraya kadar çıkmıştı
14 den de 100 bin dolar almıştım ,
Misler gibiydim , sonrasında önce dolardan zarar 14 üstüne geri gelince sattım ,
Coinde de fena , kârı geçtim yılbaşı civarı düşüş olmuştu onda da geri toparladım , 100 bi zararla sattım iyi ki de satmıştım
üstüne kredi çekip ev aldım 1 milyon üstüne koydu..
Yine döndük dolaştık eskilerin lafına geldik, toprağa altına yatırım :)
0
ben ilk olarak sans eseri bir alt coine ilk ortaya cikisinda 200$ yatirmistim 2020'de.
bu projesi olan bir coin idi. yatirdigim para zirvesinde cekmeseydim yaklasik 100000$ oldu ama ben o ana kadar cok fazla coin cekip para harcayan biriydim ki zirveye ulastiginda coinler sadece 20k$ ediyordu.
ona ragmen tutmaya devam ettim derken yine surekli coinleri cektim.
piyasa battiginda en azindan bir $5000 harcamis oldum. 200$ ile basladigimdan uzulmedim. yapimda yok. elimde olan parayi harcamayi seviyorum.
bu projesi olan bir coin idi. yatirdigim para zirvesinde cekmeseydim yaklasik 100000$ oldu ama ben o ana kadar cok fazla coin cekip para harcayan biriydim ki zirveye ulastiginda coinler sadece 20k$ ediyordu.
ona ragmen tutmaya devam ettim derken yine surekli coinleri cektim.
piyasa battiginda en azindan bir $5000 harcamis oldum. 200$ ile basladigimdan uzulmedim. yapimda yok. elimde olan parayi harcamayi seviyorum.
0
dövizin bu saçma ortamda kalıcı olarak düşmesinin ihtimalinin olmadığını bildiğimden hiç bozdurmadım ve bir şey kaybetmedim.
bir arkadaşım korkup bozdurdu ama.
bir arkadaşım korkup bozdurdu ama.
0
sorularrrr
arkadaşımın evinde köpeği koltuğa çiş yapmış. köpeğin çiş yaptığı koltuğa da fark etmeden oturmuş bulundum. koltuktaki çişli kısım da kurumaya yüz tuttuğundan kıyafetimde ıslaklık hissetmedim. o kıyafetle başka yerlere de oturdum. arkadaşım elinde bezle koltuğu silmek için geldi. başka yerlere de ot
arkadaşımın evinde köpeği koltuğa çiş yapmış. köpeğin çiş yaptığı koltuğa da fark etmeden oturmuş bulundum. koltuktaki çişli kısım da kurumaya yüz tuttuğundan kıyafetimde ıslaklık hissetmedim. o kıyafetle başka yerlere de oturdum. arkadaşım elinde bezle koltuğu silmek için geldi. başka yerlere de oturduğumu söyledim ama o sadece çişli olan koltuğu sildi. diğer oturduğum yerleri de silmesi gerekmez miydi? diğer koltuklar ne kadar kirlenmiştir?
0
Ne yazık ki hayvan sahipleri bir süre sonra her şeyi olağan karşılamaya başlıyorlar.
Diğer koltuklar da olasılıkla çoktan beri kirlidir.
Mümkün olduğunca hayvanlı evlere gitmemeye çalışıyorum.
Diğer koltuklar da olasılıkla çoktan beri kirlidir.
Mümkün olduğunca hayvanlı evlere gitmemeye çalışıyorum.
0
sonrası için bir şeyler düşünmeden sadece orayı sildiyse evet, pek temizlik algısı olmayabilir.
oturduğunuz diğer yerleri de silmesi gerekirdi ama sizi rahatsız etmek istememiş de olabilir.
ben olsam asıl çiş yaptığı yeri silip, kalan temizlik için arkadaşımın gitmesini beklerdim.
başka "yerler" diyorsunuz.
bütün koltukları, kanepeleri siz varken silecek hali yok.
sonuçta ıslak değilmiş o noktada artık.
belki koltuğu yıkatacak, bilemezsiniz.
ayrıca temizlik kavramıyla hayvan sahibi olmak farklı şeyler.
eğer temizliğe düşkün biriyse, hayvan besleyenler daha çok özen bile gösterebiliyorlar.
dört kedim var, çevremdeki kimse evde benim kadar temizlik yapmıyor/yaptırmıyor.
oturduğunuz diğer yerleri de silmesi gerekirdi ama sizi rahatsız etmek istememiş de olabilir.
ben olsam asıl çiş yaptığı yeri silip, kalan temizlik için arkadaşımın gitmesini beklerdim.
başka "yerler" diyorsunuz.
bütün koltukları, kanepeleri siz varken silecek hali yok.
sonuçta ıslak değilmiş o noktada artık.
belki koltuğu yıkatacak, bilemezsiniz.
ayrıca temizlik kavramıyla hayvan sahibi olmak farklı şeyler.
eğer temizliğe düşkün biriyse, hayvan besleyenler daha çok özen bile gösterebiliyorlar.
dört kedim var, çevremdeki kimse evde benim kadar temizlik yapmıyor/yaptırmıyor.
0
Tum genitalleri acik sekilde aksama kadar oralarda surtundugu icin bir sure sonra saliyorlar temizlik muhabbetini.
En basitinden hayvan mama yiyor agzi yuzu mama tukuruk icinde kaliyor. Biraz yalanip sonra koltugun minderine yatiyor yuzunu dayiyor. Yapacak bir sey yok o noktada.
En basitinden hayvan mama yiyor agzi yuzu mama tukuruk icinde kaliyor. Biraz yalanip sonra koltugun minderine yatiyor yuzunu dayiyor. Yapacak bir sey yok o noktada.
0
hayvan ve bebeklerin çiş kakalarıyla o kadar çok uğraştıktan sonra çiş, aslında çok masum bir şeymiş gibi gelmeye başlıyor.
Büyük ihtimalle temizlikteki birinci önceliği de koku yapmasın diyedir.
Büyük ihtimalle temizlikteki birinci önceliği de koku yapmasın diyedir.
0
O ev komple pis bana göre
Heryere bulaşmıştır
Not:hayvanları seviyorum ama evde hijyenik değil
Heryere bulaşmıştır
Not:hayvanları seviyorum ama evde hijyenik değil
0
bohr atom modeli
sorum isveç'in neden erdoğan'ın bahsettiği terör organizasyonlarına yardım ediyor oluşuyla alakalı. bundan ne tür bir çıkarları var?
sorum isveç'in neden erdoğan'ın bahsettiği terör organizasyonlarına yardım ediyor oluşuyla alakalı. bundan ne tür bir çıkarları var?
0
Avrupanin genel tutumu bizim dusmanlari beslemektir, ab politikasi bu yani.
Miterand vardi eskiden bizzat basiydi bu islerin.
Su an dw ekibi gibi iste. Olaylar bizde kalsin avrupaya gitmesin istiyorlar bizi tampon bolge olarak kullaniyorlar.
Miterand vardi eskiden bizzat basiydi bu islerin.
Su an dw ekibi gibi iste. Olaylar bizde kalsin avrupaya gitmesin istiyorlar bizi tampon bolge olarak kullaniyorlar.
0
ama aynı zamanda bunlara iltica hakkı tanıyor ve ülkelerine alıyorlar. almanya'dan biliyorum aynı zamanda. bunun ne mantığı var o zaman?
0
Yanina cekiyor iste, dusmanimin dusmani dostumdur kafasi.
Sonra geri ulkeye yollayip gazeteci gibi kullaniyor.
Sonra geri ulkeye yollayip gazeteci gibi kullaniyor.
0
türkiye'de hukukun işlemediğini ve insanların komik, delilsiz şekilde müebbet bile alabiliği siyasi davaların tutsaklarına tabii ki insan hakkı açısından bakıyorlar ve daha kolay iltica veriyorlar.
iktidar da buna çıldırıyor tabii ki. delil hatta mahkeme olmadan insanları 6-7 yıl tutuklu bırakmayı çok normal görüyor bizimkiler.
iktidar da buna çıldırıyor tabii ki. delil hatta mahkeme olmadan insanları 6-7 yıl tutuklu bırakmayı çok normal görüyor bizimkiler.
0
avrupa hep terör organizasyonlarının yeri oldu ki, bunu popüler kültürde hiç görmedin mi
dan franck'in la separation'unda 68' solcularından bir fransız çiftin aşkını işliyor, bunlar türkiyedeki XXX'lere para yardımında bulunuyor, solculuğun borcu olarak. bak bu kitap 31 sene önce yazılmış.
hatta türkçede de buna dair meşhur şeyler var, isveç hk. özellikle.
kimisinin köyü yakılmış, mesela yakın zamanda bir süryani isveçten temelli dönüş yapmıştı, o dönem çok bunaltmışlar burada duramamış.
kimisi de buna benzer bir yalan uydurup iltica etmiş
zenginsozluk.com
yabancı hükümet, o hükümetin lobisi, vakfı neyse artık başka ülkede siyasete topluma yön vermeye çalışıyor, senin çıkarınla çatışınca o odağın buradaki ayağını hapse atıyorsun, gidip yabancı hükümet ve çevresindekileri hapsedemeyeceğine göre. cezayı ona değil de onun enstrümanına kesiyorsun, her ülkede illa ki olan şeyler bunlar
örneğin, chrest vakfı başkanı lou jensen, 2001'de mardin, hakkari ve kandildeki türk askerinin hareketlerini, konumlarını istiyor, buralara yapacağı ziyaretten sebep güvenlik endişesiyle. tamam bu da türkiyenin kaygı duyacağı bir şey oluyor.
ya da ukrayna, turuncu devrim ve isimler & vakıflar
veya
abd ve sovyet tesirindeki ülkelerde soyut ekspresyonizmin fonlanması
sanat ve sanatçılar soğuk savaşın maskesiydi basbayağı
edit. itiraz gelecek şimdi ekleme yapayım, sanatın kendisiyle manevra vermiyor. ör. yugoslavyada sanatçı, vakıf, dernek, etkinlik, konferans yoluyla liberallik pazarlıyor onlara alan açıyor vs.
ha kimisi bu müdahaleye kurtarıcı gözüyle bakıyor, belki de öyle. ama bir yerden sonra onun dümen suyuna giriyorsun, bedava köfte yok
dan franck'in la separation'unda 68' solcularından bir fransız çiftin aşkını işliyor, bunlar türkiyedeki XXX'lere para yardımında bulunuyor, solculuğun borcu olarak. bak bu kitap 31 sene önce yazılmış.
hatta türkçede de buna dair meşhur şeyler var, isveç hk. özellikle.
kimisinin köyü yakılmış, mesela yakın zamanda bir süryani isveçten temelli dönüş yapmıştı, o dönem çok bunaltmışlar burada duramamış.
kimisi de buna benzer bir yalan uydurup iltica etmiş
zenginsozluk.com
yabancı hükümet, o hükümetin lobisi, vakfı neyse artık başka ülkede siyasete topluma yön vermeye çalışıyor, senin çıkarınla çatışınca o odağın buradaki ayağını hapse atıyorsun, gidip yabancı hükümet ve çevresindekileri hapsedemeyeceğine göre. cezayı ona değil de onun enstrümanına kesiyorsun, her ülkede illa ki olan şeyler bunlar
örneğin, chrest vakfı başkanı lou jensen, 2001'de mardin, hakkari ve kandildeki türk askerinin hareketlerini, konumlarını istiyor, buralara yapacağı ziyaretten sebep güvenlik endişesiyle. tamam bu da türkiyenin kaygı duyacağı bir şey oluyor.
ya da ukrayna, turuncu devrim ve isimler & vakıflar
veya
abd ve sovyet tesirindeki ülkelerde soyut ekspresyonizmin fonlanması
sanat ve sanatçılar soğuk savaşın maskesiydi basbayağı
edit. itiraz gelecek şimdi ekleme yapayım, sanatın kendisiyle manevra vermiyor. ör. yugoslavyada sanatçı, vakıf, dernek, etkinlik, konferans yoluyla liberallik pazarlıyor onlara alan açıyor vs.
ha kimisi bu müdahaleye kurtarıcı gözüyle bakıyor, belki de öyle. ama bir yerden sonra onun dümen suyuna giriyorsun, bedava köfte yok
0
in vino veritas
her sitede cikiyor surekli reddediyorum hatta bazilarini reddedemiyorsam siteye girmiyorum filan ama et diyip gecersem nolur merak ediyorum. surekli bi cerez konusuna kafa yormak can sıkıyor internette bir seyler arastirirken. siz napiyorsunuz? telefondan bahsediyorum bu arada. butun ozel verilerimi
her sitede cikiyor surekli reddediyorum hatta bazilarini reddedemiyorsam siteye girmiyorum filan ama et diyip gecersem nolur merak ediyorum. surekli bi cerez konusuna kafa yormak can sıkıyor internette bir seyler arastirirken. siz napiyorsunuz? telefondan bahsediyorum bu arada. butun ozel verilerimiz telefonlarimizda sonucta. basimiza bi is gelir mi kabul edip gecsek?
0
reklam göstermek, gittiğin yerleri görüp ona göre karşına otel, tatil, tur vb. gibi aklına gelebilecek her türlü şeyi çıkarmak için veri topluyorlar. onun için bu çerezler. ayrıca yasa gereği tüm siteler sormak zorunda sanırım.
her siteye bir kere girişte "sadece zorunlu çerezleri kabul et" diyebilirsin.
tarayıcı çerezlerini temizlersen tüm siteler için tekrardan çerez ayarı yapman gerekebilir.
nereye gittiğim, ne alıp sattığım, tercihlerimin ne olduğu çok önemli değil, izleyen izlesin diyorsan tüm çerezleri kabul edip geçebilirsin.
her siteye bir kere girişte "sadece zorunlu çerezleri kabul et" diyebilirsin.
tarayıcı çerezlerini temizlersen tüm siteler için tekrardan çerez ayarı yapman gerekebilir.
nereye gittiğim, ne alıp sattığım, tercihlerimin ne olduğu çok önemli değil, izleyen izlesin diyorsan tüm çerezleri kabul edip geçebilirsin.
0
Çerezlerin özel verilerle alakası yok.
Kullanıcıyı web sitesine tanıtmak için çerez kullanılır. Kişisel bilgileri ifşa etmez (çünkü çerezdeki veriler en başta web sitesinin sunucusundan gelir) - sadece sizi daha önce ziyaret ettiğiniz tarayıcı olarak tanımlar.
Çerezler oturum yönetimi (tek bir kullanıcı oturumu boyunca oturumunuzun açık kalmasını sağlar), oturum açıp sayfayı kapatsan da bunu hatırlama (birçok web sitesinde gördüğün "Beni Hatırla" veya "Oturum Açık Kal" özelliği) için kullanılır.
edit: bu arada lesmiserables'ın söylediği reklam ve hedef çerezleri için geçerli. benim söylediğim oturum çerezleri. reklam çerezleri bilgi alabilir, onları reddetmek mantıklı. oturum çerezlerinin bir zararlı ya da kişisel verileri ifşa etmesi gibi bir durum yok.
Kullanıcıyı web sitesine tanıtmak için çerez kullanılır. Kişisel bilgileri ifşa etmez (çünkü çerezdeki veriler en başta web sitesinin sunucusundan gelir) - sadece sizi daha önce ziyaret ettiğiniz tarayıcı olarak tanımlar.
Çerezler oturum yönetimi (tek bir kullanıcı oturumu boyunca oturumunuzun açık kalmasını sağlar), oturum açıp sayfayı kapatsan da bunu hatırlama (birçok web sitesinde gördüğün "Beni Hatırla" veya "Oturum Açık Kal" özelliği) için kullanılır.
edit: bu arada lesmiserables'ın söylediği reklam ve hedef çerezleri için geçerli. benim söylediğim oturum çerezleri. reklam çerezleri bilgi alabilir, onları reddetmek mantıklı. oturum çerezlerinin bir zararlı ya da kişisel verileri ifşa etmesi gibi bir durum yok.
0
@lesmiserables zaten o sitede biraz isim varsa girip zorunlu cerezleri seciyorum ama her sitede bu secimi yapmaya ugrasmak vakit kaybi oluyor. ki kimisi zaten mecbur kalinsin diye neredeyse sayfanin tamamini kaplayan bildirim kutucuklari koyuyor yani kabul ettirmeye yonelik bir davranis oldugunu dusundugumden otomatik olarak reddetmek istiyorum ama her seferinde ugrasamktansa kabul et diyip gecmenin bana ne kadar zarari olur kismini tam bi anlamak istedim :)
0
@in vino veritas
zarar derken nereden baktığına bağlı. bana sorarsan, interneti kullanmayı ve nasıl işlediğini bilen insanlar için bir zararı var denemez. ama reklam, konum vb. çerezlerinin asıl olayı şu:
ayakkabı bakıyorsun. tür olarak koşu ayakkabısı alıyorsun. sistem seni koşu yapacak birisi olarak etiketliyor ve ona göre diğer koşu malzemeleri (akıllı saat falan gibi) önerilerinde bulunuyor. ya da güneydoğu turuna çıkıyorsun, sana özel bir teklif gösteriyor, bir bakıyorsun 3 bin harcayacak yerde 10 bin harcamışsın.
ya da kalkıp bir arkadaşınla yarım saat oturuyorsun. telefonun konum özelliği kullanıldığından ve telefon arkadaşının telefonu ile yanyana bulunduğundan arkadaşının ilgi alanları ile ilgili ürünler de sende görülmeye başlıyor. çünkü ortak bir aktivite yapıyor olma ihtimalin var.
bunun gibi çok karmaşık sistemler işliyor. tehlikesi burada: algılarını, yaşamını, hobilerini, tercihlerini bir nevi alttan alta sana önerilerde bulunarak, seni güdüleyerek değiştiriyor. çok tehlikeli bir durum bence.
bu dediklerim @himmet dayının dediği gibi reklam ve hedef çerezleri için geçerli.
zarar derken nereden baktığına bağlı. bana sorarsan, interneti kullanmayı ve nasıl işlediğini bilen insanlar için bir zararı var denemez. ama reklam, konum vb. çerezlerinin asıl olayı şu:
ayakkabı bakıyorsun. tür olarak koşu ayakkabısı alıyorsun. sistem seni koşu yapacak birisi olarak etiketliyor ve ona göre diğer koşu malzemeleri (akıllı saat falan gibi) önerilerinde bulunuyor. ya da güneydoğu turuna çıkıyorsun, sana özel bir teklif gösteriyor, bir bakıyorsun 3 bin harcayacak yerde 10 bin harcamışsın.
ya da kalkıp bir arkadaşınla yarım saat oturuyorsun. telefonun konum özelliği kullanıldığından ve telefon arkadaşının telefonu ile yanyana bulunduğundan arkadaşının ilgi alanları ile ilgili ürünler de sende görülmeye başlıyor. çünkü ortak bir aktivite yapıyor olma ihtimalin var.
bunun gibi çok karmaşık sistemler işliyor. tehlikesi burada: algılarını, yaşamını, hobilerini, tercihlerini bir nevi alttan alta sana önerilerde bulunarak, seni güdüleyerek değiştiriyor. çok tehlikeli bir durum bence.
bu dediklerim @himmet dayının dediği gibi reklam ve hedef çerezleri için geçerli.
0
mg3929
Şöyle bi şey okudum ve çok garip geldi: https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/482/cunup-iken-tutulan-oruc-gecerli-midir-?enc=QisAbR4bAkZg1HImMxXRn5PJ8DgFEAoa2xtNuyterRk%3dCenabetken hiçbir ibadet yapılamazken nasıl oruç tutulabiliyor? Bunun günahı sadece normal zamanda cenabet gezmekle aynıymış. İl
Şöyle bi şey okudum ve çok garip geldi: kurul.diyanet.gov.tr
Cenabetken hiçbir ibadet yapılamazken nasıl oruç tutulabiliyor? Bunun günahı sadece normal zamanda cenabet gezmekle aynıymış. İlginç değil mi bu?
Cenabetken hiçbir ibadet yapılamazken nasıl oruç tutulabiliyor? Bunun günahı sadece normal zamanda cenabet gezmekle aynıymış. İlginç değil mi bu?
0
Cenabetlik oruca engel değildir. Bu diyanetle alakalı bir durum değil.
Orucun şartları belli: belirli süreler içerisinde yeme-içme-cinsel ilişkiden uzak durmak. cünüp olma hali ise namaza engeldir, çünkü abdestli olmak gerekir. ikisi farklı şeyler. orucun şartları arasında "abdestli olmak" yok yani.
bazı kaynaklarda bu durum "bir vakit namaz süresini cenabet iken geçirmemek" olarak yazılır, çünkü oruç tutan kişinin namaz da kılmaya niyetlendiği kabul edilir.
bunu şöyle düşünün: akşam alkol alıyorsunuz, gün boyu namaz kılmıyorsunuz, ama gündüz oruç tutuyorsunuz. olur mu? olur. başka günahlar, bağımsız bir ibadetin sevabını etkilemez. "ya hep ya hiç" diye bir düşünce sistemi bizim yapımızda var, ramazanda alkol kullanmanın daha günah olduğunu, ya da "madem başörtülü, erkek arkadaşı da olmayacak" görüşünü biz kendimiz oluşturuyoruz.
hasılı, itibar ediniz. bunun dışında "orucun bir farzı da abdestli olmaktır" diyen insanın kaynak gösteremeyeceğini unutmayınız. diyanetten bağımsız, dinî kurallar böyle çünkü. ha, bu soru-cevaptan "cenabet cenabet gezin" anlamı çıkarılmaz, onu yazmaya gerek duymuyorum zaten. cevap bir tavsiye değil, orucun farzlarıyla alakalı, ilmî bir cevap çünkü.
sevgi dolu yarınlar diliyorum.
Orucun şartları belli: belirli süreler içerisinde yeme-içme-cinsel ilişkiden uzak durmak. cünüp olma hali ise namaza engeldir, çünkü abdestli olmak gerekir. ikisi farklı şeyler. orucun şartları arasında "abdestli olmak" yok yani.
bazı kaynaklarda bu durum "bir vakit namaz süresini cenabet iken geçirmemek" olarak yazılır, çünkü oruç tutan kişinin namaz da kılmaya niyetlendiği kabul edilir.
bunu şöyle düşünün: akşam alkol alıyorsunuz, gün boyu namaz kılmıyorsunuz, ama gündüz oruç tutuyorsunuz. olur mu? olur. başka günahlar, bağımsız bir ibadetin sevabını etkilemez. "ya hep ya hiç" diye bir düşünce sistemi bizim yapımızda var, ramazanda alkol kullanmanın daha günah olduğunu, ya da "madem başörtülü, erkek arkadaşı da olmayacak" görüşünü biz kendimiz oluşturuyoruz.
hasılı, itibar ediniz. bunun dışında "orucun bir farzı da abdestli olmaktır" diyen insanın kaynak gösteremeyeceğini unutmayınız. diyanetten bağımsız, dinî kurallar böyle çünkü. ha, bu soru-cevaptan "cenabet cenabet gezin" anlamı çıkarılmaz, onu yazmaya gerek duymuyorum zaten. cevap bir tavsiye değil, orucun farzlarıyla alakalı, ilmî bir cevap çünkü.
sevgi dolu yarınlar diliyorum.
0
İngilizce kaynaklardan araştırdım onların da hepsi diyanetle uyumlu. Gerçekten gusül almadan oruç tutuluyormuş. Şaşkınım, cevaplar için teşekkürler.
0
şöyle düşün adam öldürmek de günah ama oruç bozmuyo. o başka bir şey.
cenabet olarak oruca başlamak orucu bozmaz.
fakat masturbasyon veya seks ile cünup olunca bozuluyor.
cenabet olarak oruca başlamak orucu bozmaz.
fakat masturbasyon veya seks ile cünup olunca bozuluyor.
0
Bu meseleler sadece diyanetle ilgili değil.
Onlar da dinin kaynaklarına göre açıklama yapıyorlar.
Diyanetten önce de bir çok fıkıh kitabında bu hususlar mevcuttur.
Oruçta vücuda giren, abdestte ise vücuttan çıkanlar bozar genel kaidedir.
dikkat edilirse cünuplük oruçlu olmaya engel değil ama oruçluyken kişinin "kendi iradesiyle" yaptığı elle tatmin sonucu meni çıkması orucu bozar.
(Uykuda ihtilam olmak ise orucu bozmuyor)
Cünüplük hali de asla bir namaz vaktini geçmemelidir.
Onlar da dinin kaynaklarına göre açıklama yapıyorlar.
Diyanetten önce de bir çok fıkıh kitabında bu hususlar mevcuttur.
Oruçta vücuda giren, abdestte ise vücuttan çıkanlar bozar genel kaidedir.
dikkat edilirse cünuplük oruçlu olmaya engel değil ama oruçluyken kişinin "kendi iradesiyle" yaptığı elle tatmin sonucu meni çıkması orucu bozar.
(Uykuda ihtilam olmak ise orucu bozmuyor)
Cünüplük hali de asla bir namaz vaktini geçmemelidir.
0
E kadınlar neden regliyken tutamıyor o zaman? Regli olduğunda abdestsiz oluyorlar. O yüzden namaz da kılamıyorlar, oruç da tutamıyorlar. O zaman oruç tutamamalarının başka nedeni mi var?
0
@eksiduyuruhesabim
başlanıyor, orucun şartlarıyla alakası yok.
@zimbirik
güzel soru yanlış kıyas, abdestle alakası yok, öyle olması emredildiği için öyle. niye yanlış kıyas: uzun yola(sefer) çıkınca da halin kuvvetin yerinde oluyor ama farz namazları 2 rekata düşürmek zorundasın. hayır ben iyi hissediyorum tam kılacağım diyemiyorsun, o farz senden düşüyor, ruhsat değil yani zorunluluk.
başlanıyor, orucun şartlarıyla alakası yok.
@zimbirik
güzel soru yanlış kıyas, abdestle alakası yok, öyle olması emredildiği için öyle. niye yanlış kıyas: uzun yola(sefer) çıkınca da halin kuvvetin yerinde oluyor ama farz namazları 2 rekata düşürmek zorundasın. hayır ben iyi hissediyorum tam kılacağım diyemiyorsun, o farz senden düşüyor, ruhsat değil yani zorunluluk.
0
condom kurşunu
Chromedan ekşiye giriyprum. Gayet yand tarafta trendyol reklamlarını göryorum. Mesela sözcüye girince hemen lütfen adblockeunuzu kapatın diye uyarı geliyor.
Chromedan ekşiye giriyprum. Gayet yand tarafta trendyol reklamlarını göryorum. Mesela sözcüye girince hemen lütfen adblockeunuzu kapatın diye uyarı geliyor.
0
bende chrome + adblock çalışıyor, yanda ekşi şeyler dışında görsel ya da reklam yok. eklentiyi kaldırıp tekrar yüklemeyi deneyin belki düzelir.
0
bazı reklam engelleyiciler reklam alarak bazı reklamları engellemiyorlar. ublock tamamını engelliyor gördüğüm kadarıyla
0
ublocku hemen şuradan indiriyorsun
chrome.google.com
alttan üstten fırlayan notificationları da ublock -seçme moduna- girip tek tek engelliyorsun tertemiz bi arayüze kavuşmak için
adblockeri kaldır tabi ublock varken çalıştırmaya gerek yok
chrome.google.com
alttan üstten fırlayan notificationları da ublock -seçme moduna- girip tek tek engelliyorsun tertemiz bi arayüze kavuşmak için
adblockeri kaldır tabi ublock varken çalıştırmaya gerek yok
0
grid
Son bir iki aydır gece uykuya dalmakta zorluk yaşıyorum. Yorgun olsam da zor uyuyorum ve uyuduktan bir iki. Bazen üç saat sonra uyanıyorum zınk diye. Sonra bir iki saat uyuyamıyorum. Bu çok can sıkıcı bir hal almaya başladı benim için. Bununla ilgili görüşlerinizi önerilerinizi yazar mısınız
Son bir iki aydır gece uykuya dalmakta zorluk yaşıyorum. Yorgun olsam da zor uyuyorum ve uyuduktan bir iki. Bazen üç saat sonra uyanıyorum zınk diye. Sonra bir iki saat uyuyamıyorum. Bu çok can sıkıcı bir hal almaya başladı benim için. Bununla ilgili görüşlerinizi önerilerinizi yazar mısınız
0
bir şeyler dinleyin. Benim için kesin çözüm olan öneriler:
radyo tiyatrosu dinleme (trtdinle uygulamasını öneriririm)
siyaset analiz programları dinleme
radyo tiyatrosu dinleme (trtdinle uygulamasını öneriririm)
siyaset analiz programları dinleme
0
stress nedenlerini elersek
1-su an bir diyet yapiyorsaniz bu nedenle olabilir (ketojenik diyetin yan etkisi boyledir mesela)
2- magnezyum eksikligi de cok gorulen bir nedendir. doktora danisarak uygun magnezyum takviyesini alabilirsiniz.
1-su an bir diyet yapiyorsaniz bu nedenle olabilir (ketojenik diyetin yan etkisi boyledir mesela)
2- magnezyum eksikligi de cok gorulen bir nedendir. doktora danisarak uygun magnezyum takviyesini alabilirsiniz.
0
tekrar uyanmak konusunun sebebini bulmak lazim o ayri. Cise kalkip tekrar uyuyamama falan degilse yani. Ama uyuyamama sebebi zihinse yani dusunceler birbirini kovaliyor ve o uyku aninin konsantrasyonuna ulasmakta problem varsa; meditasyon yapmanizi oneririm. Bunun disinda eger aksama yakin agir bir spor elementi varsa bunu elemenizi oneririm bir sure. Aksam yatmadan 1 saat once mumkun mertebe mavi isik yayan tv cep telefonu vs. ile iliskinizi azaltin ve 23'ten once yatakta olmayi hedefleyin.
Kahve kola vb. yogun cafein iceren icecekleri 18 den hatta 16 dan sonra tuketmeyin. Bunun disinda horlama yada uyku apnesi gibi uyku kalitesini etkileyen farkli problemler varsa o tabii doktor mudahalesi gerektirir, septum deviasyonu duzeltmek gibi yada bir uyku kliniginde test/tedavi yontemleri gibi.
Kahve kola vb. yogun cafein iceren icecekleri 18 den hatta 16 dan sonra tuketmeyin. Bunun disinda horlama yada uyku apnesi gibi uyku kalitesini etkileyen farkli problemler varsa o tabii doktor mudahalesi gerektirir, septum deviasyonu duzeltmek gibi yada bir uyku kliniginde test/tedavi yontemleri gibi.
0
Bir şeyler dinlemeyi denedim beynimde atlayan koyunları saymayı denedim. Youtubeda ağzını şapırdatarak uuuttuğunu iddia eden biri var onu bile izledim.
Çaydan kahvedendir diye çay kahve içmedim
23 den önce yatmayı denedim
Telefonu ayrı bir yere koymayı denedim rahatsız etme moduna aldım
Magnezyum takviyesi denedim iki gündür o da olmadı.
Yatmadan iki üç saat önce sıvı alımını kestim olmadı
Demin doktora gitti o da atarax diye bir ilaç verdi.
Çaydan kahvedendir diye çay kahve içmedim
23 den önce yatmayı denedim
Telefonu ayrı bir yere koymayı denedim rahatsız etme moduna aldım
Magnezyum takviyesi denedim iki gündür o da olmadı.
Yatmadan iki üç saat önce sıvı alımını kestim olmadı
Demin doktora gitti o da atarax diye bir ilaç verdi.
0
işaret parmak uçlarınla gözünü, göz pınarını kapak üstünden çok hafif ovuşturmayı denedin mi uykuya dalmak için
0
jepa
bazı ürünlerin fiyatı düşük olmasına rağmen farklı satıcılarda bin tl üzeri gönderim ücreti çıkıyor. örneğin portatif bir tuvalet sandalyesi baktım. ürün 100 lira ama 1500-2000 civarı kargo çıkıyor. neden böyle? bu ürünün sınırlaması var desem türkiye'de satan da yok.https://tr.aliexpress.com/item/1
bazı ürünlerin fiyatı düşük olmasına rağmen farklı satıcılarda bin tl üzeri gönderim ücreti çıkıyor. örneğin portatif bir tuvalet sandalyesi baktım. ürün 100 lira ama 1500-2000 civarı kargo çıkıyor. neden böyle? bu ürünün sınırlaması var desem türkiye'de satan da yok.
tr.aliexpress.com
tr.aliexpress.com
tr.aliexpress.com
tr.aliexpress.com
tr.aliexpress.com
tr.aliexpress.com
0
Tamamen salliyorum. Ucuzdan pahaliya siralamada ustlerde cikmak ici yapiyor olabilirler.
0
@floydian öyle bir şey olsa bile hadi 250-300 kargo ücreti olsun. 2500 nedir ki bir üründeki bütün satıcılar böyle. burdaki mantığı anlamadım.
0
Ilk linkteki urun arti shipping maliyeti 72 dolar yapiyor. Cok mu sence? Bence makul yani.
0
Dünyada navlun eskisi gibi değil. Eskiden 2 bin olan şu an 7-8 bin. Haliyle eskisi gibi bir sürü zimbirtiyi konteynere doldurup yollamak ucuz değil. Buna ek olarak tedarik süresi de uzadı. 3-4 sene önce 5-6 hafta derken şu an hong kong, almanya 12 hafta falan.
Hava kargoysa zaten normal. Ebatlı ürün misal ilki ve Fransa ücreti de 52 euro demis.
Eskide kaldı ucuz lojistik.
Hava kargoysa zaten normal. Ebatlı ürün misal ilki ve Fransa ücreti de 52 euro demis.
Eskide kaldı ucuz lojistik.
0
evet nakliye ücretleri arttı ama daha yeni kahve ekipmanı almıştım aliexpresten. 60 lira civarı kargo çıktı. benim demek istediğim bu ürünler sanki ilanda dursun ama türkiyeden kimse almasın diye konulmuş gibi. yani başka ürünleri uygun fiyata alabilirsin ama böyle bir sandalyeyi yurt dışından almak imkansız sanki şu an.
0
Acikcasi ben gecen gun nike'tan ayakkabi aldim. Tr uzantili siteden aldim ama hollanda'dan geldi, 56 lira kargo ucreti aldi (gumruk de icinde) ve 1 haftada geldi. Tabii bu nike sonucta, illa ki buyuk firma olmasinin avantaji vardir ama yazayim dedim.
0
klavye ekipmanı dediğiniz bu taburelerin 10da 1i hacme sahip heralde
kargo desisi küçülünce fiyat da logaritmik olarak küçülüyor
kargo desisi küçülünce fiyat da logaritmik olarak küçülüyor
0
@comp hayır onunla alakası yok. bak bu ürün hemen hemen aynı büyüklükte ama 80 lira kargosu var. neyse sanırım o ürün grubuyla ilgili bir şey galiba.. başka alternatiflere bakarım. tr.aliexpress.com
0
Abi gene tedarik zinciri ustunden gideyim ama dediğin gibi sacmalik da olabilir tabi;
Aldığın ilk ürün yakın bir alanda dagitim merkezinde de olabilir. O yüzden nakliyesi daha ucuzdur. Diğer ürün yakin yerde stok yoktur ve yeni gelecektir sırf senin için.
Örnek vereyim; su an benden 1 tonluk ürün iste, stoktaysa ekstra maliyet olmadan gelir.
Benden Avrupa bölgesinde stok tutulmayan ve sırf Amerika'dan getirilen ürünü istediğinde 20kg da olsa sana hava kargo maliyeti yazıyorum. Isleyis böyle.
Tabi ben tedarik zinciri mantığı ile bakmaya çalışıyorum ama dediğin gibi de olabilir.
Aldığın ilk ürün yakın bir alanda dagitim merkezinde de olabilir. O yüzden nakliyesi daha ucuzdur. Diğer ürün yakin yerde stok yoktur ve yeni gelecektir sırf senin için.
Örnek vereyim; su an benden 1 tonluk ürün iste, stoktaysa ekstra maliyet olmadan gelir.
Benden Avrupa bölgesinde stok tutulmayan ve sırf Amerika'dan getirilen ürünü istediğinde 20kg da olsa sana hava kargo maliyeti yazıyorum. Isleyis böyle.
Tabi ben tedarik zinciri mantığı ile bakmaya çalışıyorum ama dediğin gibi de olabilir.
0
abi 4 parça kemik alıcam, 4 tanesini bir arada paketlesen yarım selpak mendil kadar boyutu olur., fiyatı 12 lira, kargoyla beraber 198 liraya çıkıyor.
geçen gitara eşik aldım o da 1 selpak mendil kadar onda da aynısı oldu, farklı satıcıydı.
yani büyükler neyse de el kadar şeye bile 180 lira kargo yazıyolar. gümrüğü vb ayrı.
geçen gitara eşik aldım o da 1 selpak mendil kadar onda da aynısı oldu, farklı satıcıydı.
yani büyükler neyse de el kadar şeye bile 180 lira kargo yazıyolar. gümrüğü vb ayrı.
0
floydian
iş için 8 gb bellek yetiyor mu? ultrabook tarzı modellerde 16 gb hafızası olan modeller çok pahalı. 8 yetiyor mu basit günlük kullanım için? örnek: https://www.vatanbilgisayar.com/acer-extensa-15-11-nesil-core-i5-1135g7-8gb-512gb-ssd-15-6inch-mx350-2gb-freedos.html
iş için 8 gb bellek yetiyor mu? ultrabook tarzı modellerde 16 gb hafızası olan modeller çok pahalı. 8 yetiyor mu basit günlük kullanım için?
örnek: www.vatanbilgisayar.com
örnek: www.vatanbilgisayar.com
0
Ram slotu varsa kendin eklersin. Ona bak. Ram slotu olanı al. 8 de yeter. Bakarsın sonra kendin eklersin.
0
Mesela 100k satirlik excelde islemlerin yavas olmasi ramle mi ilgili islemciyle mi?
0
0
dedim ben sana
İcinde neler var neler yoktu? Damak tadiniza hangisi uyuyor? Lokanta usulu olanlarda tam olarak nasil yapiliyor? Bence salca yakismiyor mercimek corbasina. Sogan olabilir ama havuc, patates bozuyor gibi sanki orjinalligini. Siz nasil seviyorsunuz?
İcinde neler var neler yoktu? Damak tadiniza hangisi uyuyor? Lokanta usulu olanlarda tam olarak nasil yapiliyor? Bence salca yakismiyor mercimek corbasina. Sogan olabilir ama havuc, patates bozuyor gibi sanki orjinalligini. Siz nasil seviyorsunuz?
0
Ben de tam tersi sade mercimek çorbası sevmiyorum. İçine küçük bir patates ve havuç ekliyorum illa ki. Soğan ve azıcık salça da koyuyorum. Hepsini biraz soteleyip öyle suyunu ve tuzunu ilave ediyorum. Sanırım benim corbami sevmezsiniz siz :).
Arkadaşımın annesi mercimekleri önden unla biraz soteler, pişerken bir bardak da süt ekler. Mercimek, un, süt ve baharattan oluşuyor onun çorbası. Üstüne de yağ yakılır tabii ki. Güzel bir çorba oluyor ama ben mercimek çorbası deyince direkt bunu anlamıyorum.
Kardeşim de içine illa kimyon ekliyor.
Arkadaşımın annesi mercimekleri önden unla biraz soteler, pişerken bir bardak da süt ekler. Mercimek, un, süt ve baharattan oluşuyor onun çorbası. Üstüne de yağ yakılır tabii ki. Güzel bir çorba oluyor ama ben mercimek çorbası deyince direkt bunu anlamıyorum.
Kardeşim de içine illa kimyon ekliyor.
0
içine un koyuyorlar galiba lokantada. ben aynı @fraise gibi yapıyorum. hatta geçen gün kalan yeşil kabağı doğradım. sonunda rondodan geçirince gayet güzel oldu.
0
ben unlu halini sevmiyorum. o yüzden kıvamı ve lezzeti için patates kullanıyorum, evde havuç varsa onu da ekliyorum mutlaka. salça ya da baharat kullanmıyorum. içerken üzerine limon sıkıyorum. mercimek, patates, varsa havuç, soğan ve limon suyundan oluşuyor benim yaptığım ve çok seviyorum.
0
hypathia gibi yapıyorum ama çok az salça ekliyorum hafif tat ve renk için. patates soğan ve havuç abartmamak koşuluyla çok yakışıyor.
0
valla nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama adile sultan ev yemekleri'nin fırınlanmış mercimek çorbası muazzam. fırınlanması ile ilgili bir durum olsa gerek.
0
et suyu ve varsa ilik falan katiyorum.
varsa hem kirmizi hem sari mercimek yoksa sadece kirmizi mercimek ve sadece sogan koyarim. biraz karabiber cekip, tuz ekler kaynatirim. baska hic bir sey girmez icine.
sonrasinda uzerine biberli yag.
varsa hem kirmizi hem sari mercimek yoksa sadece kirmizi mercimek ve sadece sogan koyarim. biraz karabiber cekip, tuz ekler kaynatirim. baska hic bir sey girmez icine.
sonrasinda uzerine biberli yag.
0
eskiden yapılan gibisini yıllardır içmedim. bence işin sırrı eskiden süzgeçten geçirilirdi şimdi her şeyi blenderde çekiyorlar, aynı tadı ve dokuyu vermiyor.
0
Zeytinburnu 58. Bulvardi sanirim. Konyalı adinda bir esnaf lokantasi vardi. O mercimek corbasini baska yerde icmedim.
0
salça ve un kavuruyorlar lokantada. bir de nane katın efsane oluyor. süt katan da var soft oluyor baya.
0
mercimek çorbası yağsız un çorbasından bile lezzetsiz nimeti hor görmek istemiyorum ama
un çorbasının düz bi tadı var en azından
elimizde sadece su var bunu yemeğe çevirelim de karnımız doysun zannedelim demişler içine mercimek atmışlar, hikayesi aşağı yukarı böyledir
o yüzden cevap, hiçbiri
un çorbasının düz bi tadı var en azından
elimizde sadece su var bunu yemeğe çevirelim de karnımız doysun zannedelim demişler içine mercimek atmışlar, hikayesi aşağı yukarı böyledir
o yüzden cevap, hiçbiri
0
Coyote
Takan birini görseniz ne düşünürsünüz?
Takan birini görseniz ne düşünürsünüz?
0
dünyanın en çok satılan saati bu, ben bişey düşünmezdim, askerde de taktım, gemide çalışırken de, yurtdışında milletin kolunda da gördüm, hipsteri de takıyor, popstarı da.
0
Ben almayı düşünüyordum bi ara ciddi ciddi ama saat takan biri değilim. Şimdi apple watch var. O olmasa yine almayı düşünürdüm. Bence güzel. Eskiden olsa komik gelirdi belki ama şu an bence retro sayılır. Gümüş ve altın rengi olanlar baya popüler hatta.
0
Kalan ozellikler negatifse toplam puani dusurur, pozitifse toplam puani yukseltir.
0
yerine göre değişir. askerde, inşaatta, sporda, köyde vb yerlerde önemsememem. ama sosyal ortamlarda, işyeri olur, düğün, dernek, toplantı, kurs olur, böyle saatle gelen birinin biraz değişik (olumsuz anlamda) bir tip olduğunu düşünürüm..
ben de yakın zamana kadar evden çalışıyordum ve evde bu saati takıyordum.
iş değiştirince ofise gelmeye başladım. casio saati bıraktım. elimde birkaç dijital ve analog saat var. onları kullanıyorum.
her ne kadar saat ve tarihi net olarak gösteren işlevsel bir saat olsa da insan içine çıkarken taktığım bir saat değil. ben de severim ama sadece evde/sporda ve köyde takıyorum. (köyde takma sebebim: odun kırarken, taş toprakla uğraşırken zarar gelirse üzülmeyeceğim bir saat)
edit: yorumu yazıp facebook'a geçtim ve sonuç: prnt.sc
ben de yakın zamana kadar evden çalışıyordum ve evde bu saati takıyordum.
iş değiştirince ofise gelmeye başladım. casio saati bıraktım. elimde birkaç dijital ve analog saat var. onları kullanıyorum.
her ne kadar saat ve tarihi net olarak gösteren işlevsel bir saat olsa da insan içine çıkarken taktığım bir saat değil. ben de severim ama sadece evde/sporda ve köyde takıyorum. (köyde takma sebebim: odun kırarken, taş toprakla uğraşırken zarar gelirse üzülmeyeceğim bir saat)
edit: yorumu yazıp facebook'a geçtim ve sonuç: prnt.sc
0
Bence dunyanin en guzel saati.
Sirf hakkimda ileri geri konusurlar diye takamiyorum, askerde 1 sene taktim orada bile fakir misin diyenler oldu.
Sirf hakkimda ileri geri konusurlar diye takamiyorum, askerde 1 sene taktim orada bile fakir misin diyenler oldu.
0
bişey düşünmem ne düşüneyim :) bu retro saatler moda olmadan önce spor yaparken en sağlam işimi görecek saat diye almıştım, sonra günlük hayat ve iş yerinde de kullanırken olumlu tepkiler aldığımı hatırlıyorum şimdi daha da moda oldu şu an decathlondan bi saat kullanıyorum yine en ucuzu en sağlamı olsun diye aldığım
0
kisi 75 yasindaysa ve 30 senedir ayni saati kullandigi izlenimini veriyorsa sorun yok. geri kalan herkes icin retro tarz kasmak puan dusurur. cunku bu cok klise bir sey. olay dunyanin en cok satan olmasi degil, bu saatin cok sattigi ve bir anlami oldugu donemin uzerinden 30 sene gecmis olmasi.
0
Hafif ve işlevsel bir saat. Pili 10 sene dayanıyor. 90'lı yıllarda böyle dayanıklı eşyalar modaydı. İnsanlar bir şey aldı mı uzun süre kullanmak istiyordu. Şimdilerde ise hızlı tüketim var. O yüzden pek hoş karşılanmaz. Ben ise nötr bakarım. İsteyen istediğini alır kullanır.
0
cleric +1
çok zengin biri taksa oo ne cool falan denir.
fakir biri taksa öff fakir saati denir.
sohbet konusu olur bence kötü değil. ilgi çeker yani.
çok zengin biri taksa oo ne cool falan denir.
fakir biri taksa öff fakir saati denir.
sohbet konusu olur bence kötü değil. ilgi çeker yani.
0
comp
selamlaptopun ekranının kablosu, menteşe üzerinden anakarta uzanıyor hani.o kablo ucunu anakarta tutturan, kasanın kendisinde olan(ekran kablosuna ait olmayan) küçücük plastik kilit parçasının türkçe/ingilizce ismi nedir?ve bi standardı var mı?o kırıldı da, ekran kablosu oturmuyor, temassızlık yapıy
selam
laptopun ekranının kablosu, menteşe üzerinden anakarta uzanıyor hani.
o kablo ucunu anakarta tutturan, kasanın kendisinde olan(ekran kablosuna ait olmayan) küçücük plastik kilit parçasının türkçe/ingilizce ismi nedir?
ve bi standardı var mı?
o kırıldı da, ekran kablosu oturmuyor, temassızlık yapıyor, yenisini sipariş vereyim diyorum
aliexpressden mi sipariş verilir?
laptopun ekranının kablosu, menteşe üzerinden anakarta uzanıyor hani.
o kablo ucunu anakarta tutturan, kasanın kendisinde olan(ekran kablosuna ait olmayan) küçücük plastik kilit parçasının türkçe/ingilizce ismi nedir?
ve bi standardı var mı?
o kırıldı da, ekran kablosu oturmuyor, temassızlık yapıyor, yenisini sipariş vereyim diyorum
aliexpressden mi sipariş verilir?
0
flex kablodan bahsediyorsan pin aralıkları standart olarak 0,5mm ve 1mm olur. fpc konnektörden bahsediyorsan dikkat etmen gerekenler upper contact mı bottom contact mı olduğu. yine pin aralıkları önemli. her ikisini de türkiyede rahatlıkla bulabilirsin aliexpresse falan gerek yok.
0
arkadaşlar teşekkürler fakat bu değil. kabloya ait, kabloyla birleşik bir parçadan bahsetmiyorum. fpc konnektördeki gibi metal pinleri de yok.
yok ki fotoğrafı göstereyim
bakın şurada, kablonun mavi ucu var.
ae01.alicdn.com
o uç, anakarta ait bir konnektöre giriyor.
girdikten sonra, anakartın konnektörüne tutunan küçük plastik bir parça, kablonun üzerine elle kapanıp, kabloyu o yuvaya sıkıştırıyor.
aradığım bu
edit.
hah
Laptop Ribbon Cable Clip
(locking clip)
teknoseyir.com
"flex cable lock on laptop" diye aratınca çıktı sağolun tüyo için
plastic clamping bar demiş burda da
www.youtube.com
bunun bi ölçüsü ismi cismi var mı peki?
yok ki fotoğrafı göstereyim
bakın şurada, kablonun mavi ucu var.
ae01.alicdn.com
o uç, anakarta ait bir konnektöre giriyor.
girdikten sonra, anakartın konnektörüne tutunan küçük plastik bir parça, kablonun üzerine elle kapanıp, kabloyu o yuvaya sıkıştırıyor.
aradığım bu
edit.
hah
Laptop Ribbon Cable Clip
(locking clip)
teknoseyir.com
"flex cable lock on laptop" diye aratınca çıktı sağolun tüyo için
plastic clamping bar demiş burda da
www.youtube.com
bunun bi ölçüsü ismi cismi var mı peki?
0
vaveylababa
Türk Telekom 19mbit hızlı internet kullanırken altyapımız 70 mbit'e kadar destekliyor diye Milleni'ye geçtik. İlk gün 50 küsür mbit hız da aldık. Sonra 17-19 arasına düştü. Şimdi altyapıyı sorguluyorum 17 Mbit diyor. Aynı binada alt katın ve üst katların altyapısını sorguluyorum yine 70 civarı göste
Türk Telekom 19mbit hızlı internet kullanırken altyapımız 70 mbit'e kadar destekliyor diye Milleni'ye geçtik. İlk gün 50 küsür mbit hız da aldık. Sonra 17-19 arasına düştü. Şimdi altyapıyı sorguluyorum 17 Mbit diyor. Aynı binada alt katın ve üst katların altyapısını sorguluyorum yine 70 civarı gösteriyor.
Biz Telekom'dan çıkıp başka firmaya geçtik diye kasten yapılmış olabilir mi?
Biz Telekom'dan çıkıp başka firmaya geçtik diye kasten yapılmış olabilir mi?
0
bildiğim kadarıyla mümkün değil. altyapı zaten aslında sizin binaya gelen kabloyu/hızı/altyapıyı kastediyor. binaya gelen kutudan sonra katlara/evlere farklı farklı hızlar gelmesi mümkün. aradaki kabloların kalitesine bağlı ama websitesinden kontrol ettiğinizde hepsi aynı olması lazım.
sadece şöyle bir şey geliyor aklıma. adamlar sizin eve gelen kabloya kadar izini sürebiliyorsa ve sizin kabloda problem varsa, belki o zaman olur ama bildiğim kadarıyla bu şekilde olmuyor.
sadece şöyle bir şey geliyor aklıma. adamlar sizin eve gelen kabloya kadar izini sürebiliyorsa ve sizin kabloda problem varsa, belki o zaman olur ama bildiğim kadarıyla bu şekilde olmuyor.
0
@co2s2 bizim hızımız da milleni'ye geçene kadar aynı görünüyordu. geçtikten sonra düştü. insan kasıt arıyor.
0
Kasten olduğunu sanmam, ulaşılabilecek hız bilgisini muhtemelen kablo kalitesi haricindeki teknik donanım ve mesafeye göre yazıyorlar. Örneğin bağlı olduğunuz kutudaki port maksimum 100mbit destekliyordur, kutudan eve kadar olan mesafe sebebiyle de yaklaşık 70 olarak hesaplanmıştır (vdsl’in doğası gereği kayıp oluyor mesafe arttıkça). Siz abone olup bağlandıktan sonra Telekom’a ve/veya size ait kabloların kalitesi sebebiyle maksimum ulaşılabilir hız 19 olduğu için sorgulamayı güncellemişlerdir. Komşular henüz bağlanmadığı için onlarda hala 70 görünüyordur.
Fakat hızı çok düşürmüş olabilirler garanti olsun diye, belki 35 ya da 50mbite kadar kopmadan çıkabiliyordur, denemelerini isteyebilirsiniz bence.
Fakat hızı çok düşürmüş olabilirler garanti olsun diye, belki 35 ya da 50mbite kadar kopmadan çıkabiliyordur, denemelerini isteyebilirsiniz bence.
0
n'olur n'olmaz diyerek bina içi kablonuzu bir elektrikçiye değiştirtmenizi öneririm.
0
Şöyle bir durum olabilir, binanın ya da bölgenin bulunduğu dağıtıcıda toplam kapasite oluyor. Bu kapasiteye göre teorik alınacak hız var, bu 70tir. Ama kapasitenin hepsini bir kullanıcıya atamamak gerekiyor ki diğerlerine de eşit dağılsın. Potansiyel müşterilere yer kalsın diye kullanılmayanı sakladıkları durumlar da mevcut.
İlk gün kapasite sınırlamayı unutmuş olabilirler bu sayede hepsini almışsındır, sonra düzeltmiş olabilirler. Bu dediğim olay bire bir başka servis sağlayıcıda çok sık yaşanan bir durumdu.
İlk gün kapasite sınırlamayı unutmuş olabilirler bu sayede hepsini almışsındır, sonra düzeltmiş olabilirler. Bu dediğim olay bire bir başka servis sağlayıcıda çok sık yaşanan bir durumdu.
0
elektrik olayındaki gibi devlet üretiyor, holdinglere sattırıyor
bunlar da internet sağlayıcısı değil dağıtıcısı
telekomdan ayrılıp yine ona abone oldun
internetin vanası telekomun elinde
bunlar da internet sağlayıcısı değil dağıtıcısı
telekomdan ayrılıp yine ona abone oldun
internetin vanası telekomun elinde
0
@fever bina içi kablomuzu kontrol ettiremeyiz zira bina içinde telefon kablosu yok saçma bir şekilde. daire yenilenirken mi telefon girişi konulmamış yoksa hiç mi yok muydu bilemiyorum. dışarıdan kablo çektik.
@bruce arıza bildirimi oluşturduk arayıp kontrol için geleceklerini söylediler. bakalım ne çıkacak.
@comp sistemi biliyorum. işte o yüzden işkillendim zaten. genelde şikayetçi olunca internet düzeliyor ne hikmetse. o yüzden şikayet kartımı kullandım.
@bruce arıza bildirimi oluşturduk arayıp kontrol için geleceklerini söylediler. bakalım ne çıkacak.
@comp sistemi biliyorum. işte o yüzden işkillendim zaten. genelde şikayetçi olunca internet düzeliyor ne hikmetse. o yüzden şikayet kartımı kullandım.
0
duchess jessamine
Ve menü olarak neleri tercih ediyorsunuz?
Ve menü olarak neleri tercih ediyorsunuz?
0
01:30-02.00 civarı yiyip yatıyorum.
3 adet haşlanmış yumurta, kaşar peynir, süt, 1 dilim ekmek (unonun paketli tam buğday ekmeği)
3 adet haşlanmış yumurta, kaşar peynir, süt, 1 dilim ekmek (unonun paketli tam buğday ekmeği)
0
son dakikaya kadar yiyorum, ezandan sonra da namaz kılıp yatıyorum. Kahvaltılık, yumurta, ekmek ve çay.
0
1 gibi yiyorum, 2 yumurtalı omlet, 2-3 çeşit peynir, 2 dilim etimek, salatalık.
sonrasında kuru kayısı, hurma vb.
sonrasında kuru kayısı, hurma vb.
0
Genelde kahvaltılık olur.
Sahur için makbul zaman ezan (imsak) vaktine yakın zamandır.
Adet edilenin aksine iftada az yemek sahur ise daha sağlam olarak yapılmalı.
Sahur için makbul zaman ezan (imsak) vaktine yakın zamandır.
Adet edilenin aksine iftada az yemek sahur ise daha sağlam olarak yapılmalı.
0
İmsak vaktine 10dk kala kalkıp 1 tane haşlanmış yumurta ile 2 bardak su içip namazı kılıp yatıyorum.
0
sftsft
başlığa göz gezdirdim ancak bu hesaplama şeklinin hatalı olabileceğine dair bir entry göremedim.bu hesaplama yöntemi doğru mu?https://eksisozluk.com/turkiyede-26-milyon-siginmacinin-yasamasi--7238563
başlığa göz gezdirdim ancak bu hesaplama şeklinin hatalı olabileceğine dair bir entry göremedim.
bu hesaplama yöntemi doğru mu?
eksisozluk.com
bu hesaplama yöntemi doğru mu?
eksisozluk.com
0
Bir yerinden sallamış
Pasif abonelik diye bişi var
Ayrıca telefon penetrasyonu inanılmaz artan bir oran
En son 7 yaşındaki kızına cep telefonu aldı arkadaşım
Ez cümle Saçma sapan bir hesaplama
Pasif abonelik diye bişi var
Ayrıca telefon penetrasyonu inanılmaz artan bir oran
En son 7 yaşındaki kızına cep telefonu aldı arkadaşım
Ez cümle Saçma sapan bir hesaplama
0
abartmış ama bakış açısını sevdim, böyle farklı sayılara istatistiklere bakarak çıkarım yapılabilir bence.
fakat örneğin ben askere giderken ikinci bir hat aldım hala aktif duruyor, kardeşim ve nişanlımın ikinci iş hatları var. İlla sığınmacı değil o yeni hatlar.
fakat örneğin ben askere giderken ikinci bir hat aldım hala aktif duruyor, kardeşim ve nişanlımın ikinci iş hatları var. İlla sığınmacı değil o yeni hatlar.
0
26 milyon değildir de olacak ama sonuçta.
Afgan, pakiler ve yeni doğan suriyelilerle birlikte 20 milyona yaklaşmıştır sayı.
Afgan, pakiler ve yeni doğan suriyelilerle birlikte 20 milyona yaklaşmıştır sayı.
0
Saçma. Toplam sığınmacı nüfusunun yüzde 80’den fazlasını okuşturan Suriyelilerin (neredeyse) tamamı parmak izleriyle birlikte kayıtlı. Çünkü geçici koruma altındalar. Kayıtlı olmamaları eğitim sağlık gibi hizmetlerden fayalanamamaları anlamına geliyor. Kayıtlı olmayanlar Doğu sınırından kaçak giriş yapanlardır. Bu konuda da eğer yakalanmışlarda anında parmak izleri ve kendi beyan ettikleri bilgilerle kayıt altına alınıyorlar. Yakalanmamışlarsa zaten devletin henüz haberi yok demektir.
0
Hesap dogru, cunku 2011 yilina gelindiginde telefon alabilecek herkes almisti zaten.
Ondan sonra ani bir artis normal degil. Hele son yillarda hat almak pahalandi, telsiz vergisi de pahali.
oyle keyfi alan kalmadi.
Ondan sonra ani bir artis normal degil. Hele son yillarda hat almak pahalandi, telsiz vergisi de pahali.
oyle keyfi alan kalmadi.
0
yaklaşım mantıklı sonuç doğru olmayabilir. yanlış diyenler neye göre diyor bilmiyorum ancak sınırları açık bir ülkede sığınmacı-yasa dışı göçmen sayısını bilmek tahmin etmek olanaksız. 26 milyon değilse de 20 milyon vardır.
0
Şöyle bir hesaplama yapanın da, buna doğru diyen insanın matematikten gram haberi yoktur. Suriye'nin savaş öncesi toplam nüfusu 22 milyon civarıydı zaten, lübnan'da 1 milyon, avrupa'da 1 milyon, ürdün'de 600-700 bine yakın mülteci var. ırak, iran gibi daha az rakamlarda alan ülkeleri de toparlarsak yaklaşık 1 milyon mülteci de oralarda var. ee suriye'nin kendi nüfusu da şu an 16-17 milyon olarak belirtiliyor. daha azdır kalan nüfus ama sonuçta ülke komple göç etmedi. mümkün mü böyle bir şey? insanlar çok abartıyor mülteci sayısını. resmi rakam gayet gerçekçi bence, ki hiç az değil 4 milyona yakın mülteci sayısı. bunun yarısı kadar da (ki bence o kadar yok) afgan ve pakistanlı desek 6 milyon eder. ki bu maksimum rakam bence.
0
istatistikle, datayla yalan da söylenebiliyor doğru olan bu
suriyenin telefon altyapısı çöktü
bütün "idlib" türk hattı kullanıyor(4 milyon nüfus)
1 geçici koruma statülü(suriyeli) maksimum 3 hat alabiliyor. 3'ünü de alıyor çünkü
suriyede kalan eş dostuna da yolluyor, hatta 3.den sonrasını etrafındaki türklerden istiyor, oraya yollamak için. çarp buradaki 3,75 milyon suriyelinin büyük bi kısmını da 3 hat ile. suriyedeki milyonlarca hattı da kat.
bunları bi suriyeliyle konuşsa bilirdi, ajanstan çıkan haber bu kadar oluyor
geçici koruma 3,75 milyon, hepsi kimlikli
www.goc.gov.tr
ikamet izinli yabancı 1,5 milyon(suriyeli değiller)
www.goc.gov.tr
www.goc.gov.tr
+kaçaklar
www.goc.gov.tr
üsttekiler +1
+ örneklem yanılgısı ve genelleme.
suriyenin telefon altyapısı çöktü
bütün "idlib" türk hattı kullanıyor(4 milyon nüfus)
1 geçici koruma statülü(suriyeli) maksimum 3 hat alabiliyor. 3'ünü de alıyor çünkü
suriyede kalan eş dostuna da yolluyor, hatta 3.den sonrasını etrafındaki türklerden istiyor, oraya yollamak için. çarp buradaki 3,75 milyon suriyelinin büyük bi kısmını da 3 hat ile. suriyedeki milyonlarca hattı da kat.
bunları bi suriyeliyle konuşsa bilirdi, ajanstan çıkan haber bu kadar oluyor
geçici koruma 3,75 milyon, hepsi kimlikli
www.goc.gov.tr
ikamet izinli yabancı 1,5 milyon(suriyeli değiller)
www.goc.gov.tr
www.goc.gov.tr
+kaçaklar
www.goc.gov.tr
üsttekiler +1
+ örneklem yanılgısı ve genelleme.
0
gokyuzu gibi
apartmanda sabah 6 ve gece 12 gibi birisi kapıları sürekli bam güm çarparak kapatıyor ve bu sese aylardır neredeyse her gün uyanıyorum. yönetici ile konuşup son derece nazik bir şekilde her kapıya not koyduk, biraz daha dikkatli davranılmasını rica ettik. dairelerden biri koyduğumuz notun üstüne 'sa
apartmanda sabah 6 ve gece 12 gibi birisi kapıları sürekli bam güm çarparak kapatıyor ve bu sese aylardır neredeyse her gün uyanıyorum. yönetici ile konuşup son derece nazik bir şekilde her kapıya not koyduk, biraz daha dikkatli davranılmasını rica ettik. dairelerden biri koyduğumuz notun üstüne 'sabah 5te işe gidip gece 12de döndüğümüz oluyor yardımcı olamayacacağız kusura bakmayın' diye yazıp apartmanın girişine bantla asmış aynı notu. notun altına cevap yazmak istedim (bu saatlerde işe gitmek size kapıları çarpma hakkı vermiyor diye, çünkü cevabı görünce çok sinirlendim) ama uzatmak istemedim. toplantıda dile getireceğim ancak siz olsanız napardınız?
Notu okumak isteyenler için:
Sayın Apartman sakinleri, sabah erken gece geç saatlerde daire iç (odalar) ve dış kapıları biraz daha dikkatli şekilde kapatmanız ve buna ek olarak özellikle 23:00 ve sonrası yüksek sesle müzik ve konuşma konusunda daha dikkatli davranmanız rica olunur. Hassasiyetiniz için teşekkürler.
Notu okumak isteyenler için:
Sayın Apartman sakinleri, sabah erken gece geç saatlerde daire iç (odalar) ve dış kapıları biraz daha dikkatli şekilde kapatmanız ve buna ek olarak özellikle 23:00 ve sonrası yüksek sesle müzik ve konuşma konusunda daha dikkatli davranmanız rica olunur. Hassasiyetiniz için teşekkürler.
0
Bu insanlara care bulunamadi ama change.org da evsel gurultu icin kampanya var. Siz de imzalayin.
0
Sanırım kapıların gürültülü kapatıldığının farkında değiller bu nottan da bunu anlamamış olabilirler. Bazı insanların hareketleri sert oluyor, kapıyı sert çarpar, masaya bişey bırakacaksa sert bırakır, oturması kalkması bile hep sesli gürültülü olur ancak ona normal geldiği için farkında bile olmaz rahatsız edici bir durum olduğundan.
Bence özellikle de gece olunca apartmanda küçük bir ses bile yankı yapıp büyüyor, kapı sesi çok şiddetli duyuluyor falan diye farkındalığına yönelik konuşma yapmak daha iyi olabilir
Bence özellikle de gece olunca apartmanda küçük bir ses bile yankı yapıp büyüyor, kapı sesi çok şiddetli duyuluyor falan diye farkındalığına yönelik konuşma yapmak daha iyi olabilir
0
Yıllarca türlü türlü gürültü probleminden muzdarip olup şu an kendi evimde (sıfır bina. bunu açıklayacağım) muhtemelen tam tersi duruma düşmüş biri olarak cevap veriyorum; eğer tam böyle bir durumsa pek bir şey yapamayabilirsiniz çünkü apartman.
Şimdi, magandalığı özendirdiğim sanılmasın. Kendi durumumu özetleyeyim, apartman bu kentsel dönüşüm rantında yapılmış, ısı yalıtımı vs gayet güzel olmasına rağmen ses yalıtımı epey kötü, duvarları oldukça net ses geçiren bir bina. Hele bir de karanlık odası olan, banyosu falan apartman boşluğuna bakınca her şey daha da direkt yankılanıyor. Evde halı kullanan biri değilim, kaba saba biri de değilim fakat kimi zaman 05:30 veya 06:00 gibi alarmla uyanıyorum; hatta zor uyanıyorum. Sonuçta o saatte - gecenin sessizliğinde- kalkıp evde tıkır tıkır sakince takılsam da çıt çıkmayan bir atmosferde “fazla” kaçabiliyor. Yani sizin için normal olan 3 birimlik bir sestir ama gece o saatte 1 birimlik ses çıksa 5lik gibi oluyor bazen. Bam güm kapı çarpmasam da alt katta adeta deli biri yaşıyor. Henüz sizin gibi nazik bir uyarı vs almamışken hatta merabam bile yokken sabah veya gece (ilkini şimdi hatırlamıyorum) “hayvaaann! Yeteeerrr!” falan diye bağrışlar duydum, muhtemelen bana veya rahatsız olduğu başkasına sesleniyordu. Bu hakaretli ikazların devamı da geldi/geliyor. Mesela geçen hafta böyle bi sesle uykumdan uyandım 4 gibi, muhtemelen bana yönelik fakat yan apartmanda sahura kalkan ailenin sesi yüzünden rahatsız oldu. Benim anlamadığımsa o saatte uykusundan rahatsız olup uyanan biri bu bağırış performansından sonra nasıl konforluca hayatına devam edebiliyor?!
Anyway, sizin durumun bambaşka olduğunun farkındayım ama devam edeceğim, aynı şahsın 0-5 yaş arası bir çocuğu var, benzer şekilde bizim katta da bu yaş grubun başka bir ferdi mevcut. Her iki dairede de gümbür gümbür koşturmalar çocuk bağırışları gece anne-babayla oyanan oyun gürültüleri eksik olmuyor. Tek temennim kendileri gibi birileri taşınsın benden sonra.
Ancak ben kendi adıma evinde tv bulunmayan hatta evi uyumadan uyumaya ve +/- 2 saat vakit geçirmek için kullanan biriyim. Duş alıp, saç kurutma makinesini açmam gerek, yapmıyorum ama başka ülkedeki veya yan sokaktaki biriyle telefonda konuşabilirim, açıp tvda veya işte başka bi cihazda bişeyelr seyretmek isteyebilirim. Demek istediğim özen göstermek şart elbette (insan olan bi zahmet dikkat etsin) fakat konuşmaları olduğu gibi aktaran duvarlı evimde hele bir de gece sessizliği başladığında her şey daha dikkat çekici şekilde duyuluyor. Ne yapayım?
Dangul dungul koşturan çocukları ne yapayım? Mesela ben de bazı günler gündüz uyumak istiyorum yani vardiyam gereği böyle belki, yan daireye gelen 7-8 kişilik grubu ne yapayım?
Özetle kendinizi harap etmemenizi, komşunuzla daha samimi bir diyalog geliştirip en azından kapıları ellerinden geldiğince yavaş kapatmalarını rica etmenizi öneririm. Ancak bunu yapsalar bile size iyi gelmeyebilir bu yüzden de uyku hassasiyeti nedeniyle slikon kulak tıkaçlarından alabilirsiniz.
Hepimiz müstakil eve çıkamadığımız fakirlikte ve hayat/iş koşullarında olduğumuz için apartmanda yaşıyoruz. Dolayısıyla katlanılabilir olduğu müddetçe bazı eksileri var diye düşünüyorum.
Şimdi, magandalığı özendirdiğim sanılmasın. Kendi durumumu özetleyeyim, apartman bu kentsel dönüşüm rantında yapılmış, ısı yalıtımı vs gayet güzel olmasına rağmen ses yalıtımı epey kötü, duvarları oldukça net ses geçiren bir bina. Hele bir de karanlık odası olan, banyosu falan apartman boşluğuna bakınca her şey daha da direkt yankılanıyor. Evde halı kullanan biri değilim, kaba saba biri de değilim fakat kimi zaman 05:30 veya 06:00 gibi alarmla uyanıyorum; hatta zor uyanıyorum. Sonuçta o saatte - gecenin sessizliğinde- kalkıp evde tıkır tıkır sakince takılsam da çıt çıkmayan bir atmosferde “fazla” kaçabiliyor. Yani sizin için normal olan 3 birimlik bir sestir ama gece o saatte 1 birimlik ses çıksa 5lik gibi oluyor bazen. Bam güm kapı çarpmasam da alt katta adeta deli biri yaşıyor. Henüz sizin gibi nazik bir uyarı vs almamışken hatta merabam bile yokken sabah veya gece (ilkini şimdi hatırlamıyorum) “hayvaaann! Yeteeerrr!” falan diye bağrışlar duydum, muhtemelen bana veya rahatsız olduğu başkasına sesleniyordu. Bu hakaretli ikazların devamı da geldi/geliyor. Mesela geçen hafta böyle bi sesle uykumdan uyandım 4 gibi, muhtemelen bana yönelik fakat yan apartmanda sahura kalkan ailenin sesi yüzünden rahatsız oldu. Benim anlamadığımsa o saatte uykusundan rahatsız olup uyanan biri bu bağırış performansından sonra nasıl konforluca hayatına devam edebiliyor?!
Anyway, sizin durumun bambaşka olduğunun farkındayım ama devam edeceğim, aynı şahsın 0-5 yaş arası bir çocuğu var, benzer şekilde bizim katta da bu yaş grubun başka bir ferdi mevcut. Her iki dairede de gümbür gümbür koşturmalar çocuk bağırışları gece anne-babayla oyanan oyun gürültüleri eksik olmuyor. Tek temennim kendileri gibi birileri taşınsın benden sonra.
Ancak ben kendi adıma evinde tv bulunmayan hatta evi uyumadan uyumaya ve +/- 2 saat vakit geçirmek için kullanan biriyim. Duş alıp, saç kurutma makinesini açmam gerek, yapmıyorum ama başka ülkedeki veya yan sokaktaki biriyle telefonda konuşabilirim, açıp tvda veya işte başka bi cihazda bişeyelr seyretmek isteyebilirim. Demek istediğim özen göstermek şart elbette (insan olan bi zahmet dikkat etsin) fakat konuşmaları olduğu gibi aktaran duvarlı evimde hele bir de gece sessizliği başladığında her şey daha dikkat çekici şekilde duyuluyor. Ne yapayım?
Dangul dungul koşturan çocukları ne yapayım? Mesela ben de bazı günler gündüz uyumak istiyorum yani vardiyam gereği böyle belki, yan daireye gelen 7-8 kişilik grubu ne yapayım?
Özetle kendinizi harap etmemenizi, komşunuzla daha samimi bir diyalog geliştirip en azından kapıları ellerinden geldiğince yavaş kapatmalarını rica etmenizi öneririm. Ancak bunu yapsalar bile size iyi gelmeyebilir bu yüzden de uyku hassasiyeti nedeniyle slikon kulak tıkaçlarından alabilirsiniz.
Hepimiz müstakil eve çıkamadığımız fakirlikte ve hayat/iş koşullarında olduğumuz için apartmanda yaşıyoruz. Dolayısıyla katlanılabilir olduğu müddetçe bazı eksileri var diye düşünüyorum.
0
hangi kapı bu
apartman kapısı değil heralde
evlerinin dış demir kapısı mı, öyleyse onlara çaktırmadan kapıları tam oturuyor mu diye bakardım, kapalıyken aralık varsa bi yapışkan keçe sokuştururdum kapı çerçevesiyle kapı arasına. evet
apartman kapısı değil heralde
evlerinin dış demir kapısı mı, öyleyse onlara çaktırmadan kapıları tam oturuyor mu diye bakardım, kapalıyken aralık varsa bi yapışkan keçe sokuştururdum kapı çerçevesiyle kapı arasına. evet
0
Valla ben hiç umursamızdım. Özellikle kapıyı dan dun diye hani kavga olup çarpılmadıysa, bi ekstra organizasyon olup da çarpılmadıysa evimde açılıp kapanan kapıya ses eden bir komşum oldugunda güler geçerim. Tüm günün koşturmacası, kaos, sinir stres bitmiş evime gelmişim ve belki o stresi beraberinde getirmiş bi rahat edecem. Yani artık özel sınırlarım dahilinde kendimle başbaşa kaldıgım yerde "aman komşum" diyeceksem ne konforu kalacak bu işin. Kaldı ki cidden wc'den komşunun osorugunu duydugumuz nazik yalıtımlı evlerde ne hakka adamın konforuna rahatına limon sıkabilirim. Banane, ona ne. Rahatsız oluyorsa kulaklık taksın. Süpürge açmadıysam, özel bi gürültü çıkar adıysam hayvan mı terbiye ediyor, kapıyı dan-dun çarpmadım, nazik kulaklarına bu ses fazla geldi diye oldu paşam bunu düşüneyim. Ve evet, sizin için gün sonu ise, belki başkaları için gün yeni başlıyordur. Kime ne? Ben bi ara işimden dolayı gece 12 gibi telefonla konuşmak zorunda kalıyordum. Uyarıldım. Abicim, banane. Abicim size ne? En özel alanımda naptıgımdan size ne? Sen uyuyosun diye napayım? Bağırmadıgım sürece bence sorun yok. Sorun olan bu sese katlanamaman. O da beni zerrece alakadar etmez. Okul yurdu mu orası 12'den sonra telefonla konuşmak yasak desinler. Sizin de o misal, yurt mu orası, adamın evindeki kapılara karışıyorsunuz. Kavga gürültü yoksa sizi alakadar etmez. Bizim eski evdir, kapılarsa eski ahşap tip. Camlar illa en azından biri açıktır ve kapıyı hafifçene itsem bile çat siye kapanıyor. Evin içinde hane halkım rahatsız olup uyarmıştı. İyi de dedim ben nazikçe kapadım. Eski kapı, vurması bile o sesi çıkarıyor. Yani alalade doğal şekilde elimi vurup kapatıyorum. Osmanlı tokadı atar gibi kapıyı itmedim ya. Ama o ses çıkıyor. Kapıya yaklaşınca uçurumun kenarına gelmişim gibi bünyesel olarak bilinçsel uyarı vermek istemiyorum. Hayat yeterince zor, bi de bunu düşünemem, kusura bakmasınlar. Rahat edeceğim tek yer evim ve mezarım. Rahat bırakın la.
0
Siz haklısınız ama bir noktaya kadar. Şeytanın avukatlığını yapmış gibi olacağım ama yukarıdaki cevaplar biraz doğru. Sesler eğer sistematik ve sürekli şekildeyse kavgada çarpılan kapılar gibi, veya kapı sesi harici bam güm kaba saba biriyse ikazınızda ısrar edilebilir. Ama gece geç saatte kapı kapatma sesiyle uyanıyorum diyorsanız kulak içi tıkaç falan takın. Komşunuzun gerçekten iş/yaşam düzeni bu olabilir.
Eve gelince 1 dakikalığına blender açabilir, sabah bulaşık makinesini dizebilir, dedikleri gibi duştan sonra saçını kurutabilir ve sadece 1-2 dakika süren bu seslerden de rahatsız olabilirsiniz o zaman. Hatta kıyaslayınca kapı çarpa sesi saniyelik bişey. Veya kısık sesle bişeyler seyredebilir ama gece dedikleri gibi her şey daha fazla çınlıyor, sokak sesleri falan kesildiği için. Tabii burada daha elzem ve kısa süreli şeylerden bahsediyorum. Ev süpürmek veya gece 3 te eve kalabalık misafir çağırmak gibi şeyler değil.
Bir de işim gereği çok fazla evde kısa/uzun süreli yaşadım. Yeni evlerin ses yalıtımları ayrı kötü eski binaların ayrı. İlla apartman tipi ortak yaşam alanı olacaksa sadece ultra lüks dap yapının iyi evleri veya varyap meridyen gibi ses yalıtımına ayrıca özen gösteren daireler farklıydı.
Dairelerin odaları arası düz örme duvar olan binalar var, bir de aradaki dış kapı alanındaki akustik eklenince aynı evdeki iki odadan daha fazla ve net ses geçiriyor, falan filan.
Komşunuzun uygun ve düzgün bi cevap verdiği için aşırı kaba ve kötü biri olmadığı fikrine kapıldım, kendince de haklı kulak tıkacı alıp rahat edin. Veya yukarıda saydığım gibi bir yere, olmadı müstakil evli sitelere falan taşının imkan olduğunda. Ha eğer komşu aşırı hödük biriyse zaten laftan anlamaz, bu yaştan sonra eğitilemeyecek. Sonuç olarak elden bişey gelmez.
Eve gelince 1 dakikalığına blender açabilir, sabah bulaşık makinesini dizebilir, dedikleri gibi duştan sonra saçını kurutabilir ve sadece 1-2 dakika süren bu seslerden de rahatsız olabilirsiniz o zaman. Hatta kıyaslayınca kapı çarpa sesi saniyelik bişey. Veya kısık sesle bişeyler seyredebilir ama gece dedikleri gibi her şey daha fazla çınlıyor, sokak sesleri falan kesildiği için. Tabii burada daha elzem ve kısa süreli şeylerden bahsediyorum. Ev süpürmek veya gece 3 te eve kalabalık misafir çağırmak gibi şeyler değil.
Bir de işim gereği çok fazla evde kısa/uzun süreli yaşadım. Yeni evlerin ses yalıtımları ayrı kötü eski binaların ayrı. İlla apartman tipi ortak yaşam alanı olacaksa sadece ultra lüks dap yapının iyi evleri veya varyap meridyen gibi ses yalıtımına ayrıca özen gösteren daireler farklıydı.
Dairelerin odaları arası düz örme duvar olan binalar var, bir de aradaki dış kapı alanındaki akustik eklenince aynı evdeki iki odadan daha fazla ve net ses geçiriyor, falan filan.
Komşunuzun uygun ve düzgün bi cevap verdiği için aşırı kaba ve kötü biri olmadığı fikrine kapıldım, kendince de haklı kulak tıkacı alıp rahat edin. Veya yukarıda saydığım gibi bir yere, olmadı müstakil evli sitelere falan taşının imkan olduğunda. Ha eğer komşu aşırı hödük biriyse zaten laftan anlamaz, bu yaştan sonra eğitilemeyecek. Sonuç olarak elden bişey gelmez.
0
tüm yorumlar için teşekkürler. özellikle yapıcı olanlara alkış ama burası benim özel alanım istediğim gibi davranırım demeyi kendinde hak gören komşu sorunsalı ülkemizde bu mantalite ile asla bitmez... apartman gürültü yönetmeliği 19:00-07:00 saatleri arasında gürültülü hareketler yapılamaz der. nokta.
kapıyı bam güm çarpıyorlar diye yazmışım, biriniz çıkıp dan dun kapatmıyorsa sorun yok diye yazmış, güldüm. dan dun ile bam gün arasında bir fark var galiba, ben bilmiyorum. bildiğin birisiyle kavga edip de kapıyı çarpar gibi kapatıyor kapıyı daha nasıl tarif edeyim bilemedim. ve sürekli bu şekilde, sistematik yani.
gece seslerin daha çok gelmesi, binalarda ses yalıtımı, hareketlerinin gürültülü olduğunun farkında olmamak konularında da hepinize sonuna kadar katılıyorum, haklısınız. biz uyarı notunu koyarken kimseden 'yardımcı olmasını' istemedik aslında. bkz. apartman gürültü yönetmeliği.
olay kim daha haklı da değil, çünkü o yolun sonu yok. bkz. burası benim özel alanım, rahat edeceğim tek yer, aman komşumun 'nazik' kulakları rahatsız olmasın kafasını aynı mantıkla burası benim özel alanım ve rahat uyumak istiyorum noktasında buluşturmak çok mümkün. neyse uzatmaya gerek yok, notu yazan komşunun hangi daire olduğunu bilsem düzgünce gidip konuşacağım ama apartman toplantısına kaldı. bakalım.
kapıyı bam güm çarpıyorlar diye yazmışım, biriniz çıkıp dan dun kapatmıyorsa sorun yok diye yazmış, güldüm. dan dun ile bam gün arasında bir fark var galiba, ben bilmiyorum. bildiğin birisiyle kavga edip de kapıyı çarpar gibi kapatıyor kapıyı daha nasıl tarif edeyim bilemedim. ve sürekli bu şekilde, sistematik yani.
gece seslerin daha çok gelmesi, binalarda ses yalıtımı, hareketlerinin gürültülü olduğunun farkında olmamak konularında da hepinize sonuna kadar katılıyorum, haklısınız. biz uyarı notunu koyarken kimseden 'yardımcı olmasını' istemedik aslında. bkz. apartman gürültü yönetmeliği.
olay kim daha haklı da değil, çünkü o yolun sonu yok. bkz. burası benim özel alanım, rahat edeceğim tek yer, aman komşumun 'nazik' kulakları rahatsız olmasın kafasını aynı mantıkla burası benim özel alanım ve rahat uyumak istiyorum noktasında buluşturmak çok mümkün. neyse uzatmaya gerek yok, notu yazan komşunun hangi daire olduğunu bilsem düzgünce gidip konuşacağım ama apartman toplantısına kaldı. bakalım.
0
