Giriş
(3)

Yapay Zeka sorunu

aretwoane
Yapay zeka sanata engel oluyor insanların ekmeğini çalıyor bu işin cılkı çıktı neden insan kendi gücünü yeteneğini robata, makineye verecek kadar düştü.? Belki 100 sene sonra tamamen yapay zeka etken olacak hayatta.
Yapay zeka sanata engel oluyor insanların ekmeğini çalıyor bu işin cılkı çıktı neden insan kendi gücünü yeteneğini robata, makineye verecek kadar düştü.? Belki 100 sene sonra tamamen yapay zeka etken olacak hayatta.
0
aretwoane
(02.02.23)
Sorduğun soru İnsan gücü varken niye gemileri küreklerle insanlar götürmüyor, motora ne icat vardı demek gibi bir şey. Teknoloji bu. Ayak uyduramiyorsan silinmeye mahkumsun. Örnegin çalıştığım şirkette 20 tane SAP operatörü vardı. Geçen sene RPA isimli yapay zeka destekli bir sistem geldi. Bu 20 adamın işini tek başına devraldı. Ve günde sadece 55 dk çalışarak. Bu 20 adam kapı dışarı edildi. Niye? Çünkü bu 20 adam kendini geliştirmeyip teknolojinin gerisinde kaldı. Bu sistem ne çocugum hasta oldu gelemeyecegim diyor. Ne de bugün regl oldum hiç çalışasım yok diyor. Hatasız mis gibi işleyen bir süreç.
Günde o 55 dkyı bu adamlar sadece kahve çay içerken harcıyordu. Bunların maaşı, sigortası,yolu, yemegi çabası.
Hem zamandan hem de maliyetten kazanıyorsun.

Önümüzdeki 5 yıl içinde bir sürü meslek yok olacak. Hatta 5 yıl önce prestijli meslekler bile yok olacak. Ve iş dünyasında dogal seçilim kuralları işleyecek.
0
limonlu eksi
(02.02.23)
-traktör gelecek çiftçiler işsiz kalacak...
+kalmadı
0
comp
(02.02.23)
abi sen sanatçıydın resim satmaya çalışıyordun galiba. satılmıyorsa sıkıntıda olabilirsin zaten kim rahat ki şu an. ancak bunun sinirini robota küfrederek çıkarmak ne sana iyi gelir ne resimler satar. pozitif kalman lazım
0
sert siyah krom
(03.02.23)
(32)

doğal kaynakların aşırı tüketilmesi konusunu ne ölçüde düşünüyorsunuz?

m e b
selamlar.şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücrets
selamlar.
şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?

yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücretsiz ürünleri alan, haddinden fazla kağıt/peçete kullanan, bardak yıkarken bile litrelerce su harcayan ve çeşmeyi boşa akıtan vs birini görünce uyarıyorum ama tabii her şey benim kontrolümde olmuyor. nihayetinde çocuk değiliz ki üstümüz çim ve çamur lekeleriyle krilensin. mesela günlük kıyafetini tek günlük giyip hemen makineye atmak ve suyu boşa tüketmek kötü değil mi?

bu "her gün kıyafetini değiştirmezsen, her gün duş almazsan pissin" düşüncesini kim oluşturdu da doğayı b.k ediyoruz?
0
m e b
(01.02.23)
Doğayı bok eden bizim kişisel yapıp ettiklerimiz değil, fabrikalar ve devasa endüstriyel atıklar. böyle mikro düşünceleri de aşırı sjw olarak görüyorum.
0
olaylar olaylar
(01.02.23)
10 milyon insan 20 yıl boyunca dişini fırçalarken musluğun vanasını kapatsın.

konya'da, 10.000 yıl önceden kalmış adetlerle "vahşi tarım" yapan bir hıyar ağası basit bir su yolunu kendi tarlasına döndürdüğü an sizin yaptığınız tasarrufun 50 katını yok etmiş oluyor.

bireysel olarak yapılacaklara sıra gelene kadar; türkiye'deki bu aptal köylü tarımı sona erdirilmeli önce.
0
tchuck
(01.02.23)
Abi inan zerre sikimde değil. Bu aynı karbon ayak izini azaltmak için ben Starbucks'ta kağıt pipet kullanırken Elon Musk'ın 15 dakikalık mesafeye özel jetiyle gitmesi gibi geliyor bana. Hiç umrumda değil yani bireysel hareketler.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
ben çevre mühendisliği okudum, kendim o sektörde çalışmasam da arkadaşlarım halen o sektörlerde çalışıyor. diyeceğim o ki bireysel önlemlerle küresel ısınmayı falan önlemek, okyanusta su dalgası bile değil. özel uçaklar, 6.0 v12 motorlu pikaplar, endüstriyel atıklar falan bunları alt alta yazınca bireylerin hiç bir etkisinin olmadığını anlıyorsun.

ben sadece kaynaklar boşa gitmesin diye uğraşırım, israfı önlerim, ama onun dışında ıvır zıvır şeyleri kafaya takmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. öyle çevreye zarar vermesin haftada bir duş alayım falan gibi kendi konforumdan feragat etmem. bizim hıyar ağası tarlacıya gelene kadar dünyanın sanayileşmiş ülkeleri doğanın canına okuyor her saniye. üstelik onlar 100 senedir hiç bir çevresel konuyu kafaya takmayıp geliştiler zenginleştiler para kazandılar, şimdi bizim gibi gelişmekte olan ülkelere çevre bilinci dayatıp gelişimini yavaşlatmaya çalışıyorlar. anlamsız yani.
0
roket adam
(01.02.23)
Abi ben hatta olayı bi tık ileri taşıyayım. Misal ütopik bir dünyada "size artık su faturası göndermeyeceğiz keratalar" deseler evdeki bütün muslukları açar suyu boşa akıtırım, o kadar kinliyim yani bu her bokun sorumluluğunu sıradan vatandaşın omuzlarına yükleyen sisteme. Gerçi o kadar kinliyim dedikten sonra gidip keban barajını patlatmam gerekiyor ama o kadar yapamam yani çeşmeyi açar beklerim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Türkiye'nin en verimli topraklarından Gediz havzasındaki tarlalara tek tek siteler apartmanlar dikildiğini gün, gün izliyorum.

Orman yangınlarından sonra dikilen otel haberleri gördük ve kimse yalanlamadı.

Kanunlara aykırı şekilde 1000 yaşında zeytinin altında maden aramaya kalktılar.

Ama yine de;
Çöpe, pil ve elektronik malzeme atmam.
Evime yakın şişe plastik kumbarası varsa götürüp çöpe atmam.
Tekelleşmiş birinin rant sağladığını düşündüğüm halde eski giysilerimi kumbaraya atarım..

Ama bırak da her gün duş alayım Dostum. Ben pis değilim.
0
Mirket
(01.02.23)
olaylar olaylar +1

umrumda değil açıkçası kylie jenner tuvalete gitmek için jet uçak kullanıyor ilk önce ona anlatsınlar sonra gelsinler bana.

tam tersine temizliğe karşı bir algı yaratıldığını ve pislikten yeni yeni hastalıklar çıkıp milletin hastalıktan kırılmasını istiyorlar.

o yüzden banyoda kendinizi foşur foşur yıkayın, saçları şampuanlayın, donlarınızı günlük değiştirin, ter kokan pis kıyafetlerinizi yıkayın. uyuz, tifo vb. olursunuz bit kaparsınız sonra.
0
Hallegadola
(01.02.23)
Kendi çapımda yaptığım şeyler var. Geri dönüşüm, çöpleri ayırmak, elektrik/su dikkat etmek.
Onun dışında dediğiniz şeylere takılan insanlar var, hatta susuz tuvalet kullananlar falan var.
Çok umrumda değil.
Siz kendiniz için yapın da insanlari uyarirsaniz tepki görünce sonra duyuruya yazmayın :)
0
logisticsmanager
(01.02.23)
Doğal kaynakları kurutmamak için değil de, küçüklüğümden beri ailemin öğrettiği şekilde israf etmemek için dikkat ediyorum. Hatta bazen sırf bu yüzden pinti diyenler bile oluyor.
0
etna
(01.02.23)
abi zerre umrumda değil hiçbiri :)
0
sizofren06
(01.02.23)
Atıyorum İstanbul’da suyu ziyan etmeyelim herkese yetsin dersek tamam, mantıklı. Ama dünyayı mahveden şey büyük fabrikalar, askeri denemeler (gökyüzünde bomba patlatıp denemek gibi şeyler), 200 kişi taşıyan uçağı tek kişi kiralayıp keyif yapan zenginler falan. Biz niye metrobüse binen bedenlerimizi kısıtlayalım?

Ayrıca emin ol çoğu Avrupalı (Türkiye dahil) çok minik hayatlar yaşıyor. Amerikada elektriği ışıkları vs doğru düzgün kapatmıyorlar sanırım, arabaları çok büyük hacimli çok benzin tüketen motorlu şeyler, en büyük israf oralarda yapılıyor.
0
nhk ni youkosu
(01.02.23)
yoo, hiçbir şey yapmıyorum valla kimse kusura bakmasın.
yok tuvalet bloğu kullanmayın kimyasaldır, yok efendim sifona pet şişe koyun, her gün duş gereksiz, çamaşırları toplu yıkayın vesaire hepsi boş iş.

dünyada su kullanımı %70-75 civarı endüstriyel diye biliyorum, yani o kısım evlerimize hiç uğramıyor bile. gitsinler önce onları regüle etsinler sonra bana gelir sıra.
bunu da bize yıkmaya çalışıyorlar ya, inanamıyorum.

kara düzen tarım yapıp, oraya buraya 200 metreye sondaj atıp dakikada 250 litre su çekenleri regüle etsinler.
0
thedepressed
(01.02.23)
Çok umurumda değil +1

Ayırdığımız geri dönüştürülebilir atıkların da hiçbir işe yaramadığını düşünüyorum ek olarak.

Ama alışkanlık, yetiştirilme tarzı vs nedeniyle (yukarıda yazılan örneklere rağmen) içim rahat etmediğinden geri dönüşümü ayırmaya, suyu tasarruflu kullanmaya, boşa su, elektrik vs harcamamaya dikkat ederek yaşıyorum.
0
kobuzchu kiz
(01.02.23)
dogal kaynaklar konusu bir nebze ihtiyaç için mecburi sayılır fakat o kadar gereksiz, kağıt peçete, ambalaj plastik, kimyasal v.s. kullanıyoruz ki gün içinde bunun farkında bile olmuyor insanlar.
0
nuisance
(01.02.23)
valla markette açık kalmış soğutucu dolabı bile kapatıyorum ben içim acıyor. cevaplara şaşırdım açıkçası.
0
xrated
(01.02.23)
Bu dediklerinizin eğitimini ilkokul çocuklarına üzerine basa basa vermeme rağmen bireysel hareketlerin devede kulak bile kalmayacağını biliyorum. Kendi üzerime düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışsam da her gün duşumu da alırım bir giydiğimi dolaba asmak yerine yıkarım da.

Yukarıdakiler +1
0
ruhen hastayim ben
(01.02.23)
Yukaridaki bir cok kisi gibi, doga kirliliginin 'halktan' kaynaklandigini dusunmuyorum, devlet eliyle zaten dogayi zaten mahvediyorlar. Ancak kendim dikkat ediyorum, israf etmemeye, copleri ayristirmaya, kagit pecete vs bosa almamaya ve kullanmamaya. Dus almaktan feragat edemem kesinlikle.

Ama kimsenin ahlak bekciligini de yapip uyarmam, kendi yasamimla ornek olurum, dileyen sorgular ve hareketlerini degistirir, dileyen degistirmez.

Istemeden tavsiye veren, kendi yasam gorusunu dayatan insanlardan hic hoslanmiyorum, cunku aslinda sizin bu anlamda yasam gorusunuzu baskaniza dayatmanizla, karsi komsunun neden evli degilsin, neden cocugun yok gibi sacma sapan sorular sorup kendi yasam gorusunu size dayatmaya calismasi arasinda hicbir fark yok. Sadece biri size daha yakin geldigi icin rahatsiz olmuyorsunuz.
0
kassiopeia
(01.02.23)
o israf canavarı fabrikaların tek derdinin bize ürün yetiştirmek olması...
türkiyenin karbon ayak izi dünyanın yüzde 1i. nüfusu da dünyanın yüzde 1i.
0
comp
(01.02.23)
bende duyurudaki insanların hassasiyet sahibi insanlar olduğunu düşünürdüm ne yazık ki çoğu öyle değilmiş. umrumda değil +1 kaynıyor cevaplar hele bir tanesi çeşmeleri sonuna kadar açar beklerim dedi insanlığımdan utandım. şahsi olarak ihtiyacımdan kısmam ama israf noktasında 100 gram suyu dahi israf etmem banyodan önce sıcak suyu beklerken dahi onu paspas kovasına doldururum. endrüstriyel kurumlar suyu israf ediyor ise etkili makaleler yazın yada gönüllü derneklere üye olun firmalardan mail ile rapor isteyin vs vs ama israf etmeyin asla. arkadaş burada israfı konu almış
0
yirmibesonbes
(01.02.23)
Arkadaş israfı konu almışsa sen de soruya cevap ver kardeşim benim ne yapıp yapmadığım sana niye giriyor ki. Bunlar da çeşmeyi 30 saniye yerine 10 saniye açık tutunca dünyayı kurtardıklarını zannediyorlar.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Doğayı ve tabii kaynaklari dusundugum falan yok, sadece israfı sevmiyorum. Bu yüzden bedava diye kullanamyacsgim ketçap posetini falan almam mesela yemegin yaninda. Bu gibi seyler.

Prensip olarak israfa karşıyım olay bu. Dogal kaynaklar cok da umrumda değil.

Uçak bileti alirken bu ucusta bırakacaginiz karbon ayak izi falan diye ibare gorunce guluyorum. Hayatimin hiçbir doneminde karbon ayakizimi hesaplamaya falan kalkışmayacagim.
0
stavro
(02.02.23)
bu sorunun altında türklerin farkındalık seviyesinin birçok batı avrupalıdan, özellikle almandan daha yüksek olduğunu görmek beni gerçekten memnun etti.

yıllardır bu saçmalıklardan yıldım. insanlar kafalarına estiğinde 20 euroya oraya buraya uçakla gidiyorlar ama konu plastik pipet olunca kafayı yemiş gibi sağa sola saldırıyorlar.

yahu denizlerdeki atık plastiğin %80'ine yakınının denizcilerin ağları olduğuyla alakalı bir istatistik var hala insanların kafasını niye ütülüyorsun di mi?
okullarda bazı şeyler o kadar çok empoze ediliyor ki insanlar bu sınırların dışına çıkamıyorlar. güvenli bölgede kalmak için salak salak şeyler yapıyorlar ve bunlarla kendilerini tatmin ediyorlar. gerçekten bazı insanlar çok denyo.

dünyada hala kurşunlu benzin kullanan ülkeler, fabrika bacalarına filtre takmayan büyük fabrikalar var. volkswagen gibi bir endüstri devi emisyon değerlerini değiştirmek için hileli yazılım üretmiş. hindistan çin ve amerikanın hava kirliliğine katkısı dünyanın geri kalanından fazladır. senin diş fırçalarken suyu kapayıp kapamaman neredeyse hiçbir şey ifade etmiyor.
0
bohr atom modeli
(02.02.23)
tüm sorunların kaynağı insan fazlalığı. milyarlarca insan olmasa çevreye verilen zarar da bu seviyede olmazdı. en çok zarar verdiği söylenen sanayi bile 10 kat az insana üretim yapıyor olsa bu kadar kirlilik yaratmayacaktı sonuçta... şimdi insanlar bilinçsizce ürüyor diye, benden önceki nesiller sorumsuzca dünyaya zarar verdi diye niye ben sorumluluk alayım? benim alacağım tek sorumluluk ürememek olur. benden öncekilerin ve şuanki bilinçsizlerin hataları yüzünden hiç kendimi kısıtlayamam. gerçekçi olursak benim ömrüm süresince dünyanın sonu gelmez(3. dünya savaşı şu bu extrem durumlar dışında. doğal kaynaklar vs. açısından diyorum) haliyle umrumda da olmaz. ben öldüğüm gün isterse dünyanın sonu gelsin... sadece üremeyerek minimum 1, potansiyel olarak sonsuz insan eksiltmiş oluyorum dünyanın geleceğinden bu da bireysel olarak alabileceğim en büyük önlem. yoksa on litre az su tüketmişim, sağlığımı hiçe sayıp vegan beslenmişim filan bunlar hikaye. imkanım olsa spor araba da kullanırım hiç bakmam emisyonuna vs. bi kere gelmişim dünyaya kendimi niye kısıtlıyorum? ot gibi yaşasam gereksiz tüketimi minimuma getirsem bile bariz bi etkisi olmayacak sonuçta. "herkes böyle düşünse" veya "herkes duyarlı olsa" gibi argümanlar da saçma. milyarlarca insan bir konuda ortaklaşa karar alıp onu uygulayamayacak sonuçta. gerçekçi olarak ben tek başıma hiçbir şeyi değiştiremem kendi hayatımı daha kötü yaşadığımla kalırım...
0
konetsu
(02.02.23)
Ya bu "fabrikalar, endüstriyel" falan diyen arkadaşların kaçırdığı nokta şu: fabrikalar da sana bana çalışıyor. Çok alışveriş yapıyorsan, markete yürüyüp 2 tane şey almak yerine getir falan kullanıyorsan yine aynı muhabbet. Tarım / su olayı da böyle, çöpe yemek döküyorsan mecbur su basacak adam, daha çok ürün yetiştirmesi lazım çünkü. Kışın illa domates yiyeceksen, avokadosuz duramıyorsan falan da böyle, illa taşınacak onlar dünyanın bi ucundan öbür ucuna.

Öyle bi bireysel / toplumsal ayrımı çok yok yani. Ama plastik yasaklanabilir cidden. DDT'nin yasaklanması gibi bişey. Mantıklı bi hamle olur.

Ama genel olarak "yasakçılık" kafasını sevmediğim için her yıl ağaç dikiyorum ben. İster su, ister kirlilik, ister biyoçeşitlilik için olsun, yapılabilecek en güzel şey ağaç sayısını artırmak. Yüzlerce ağaç diktim, ölene kadar küçük bi ormanım olur diye umuyorum :)
0
plutongezegendegilmi
(02.02.23)
maalesef ben de çok dert edip üzülüyorum. kendimce de önlemler alıyorum ama alanım bu konuyu biraz kapsadığı için bir zamanlar bu konuda baya bir şeyler okuyup araştırmış rakamlarla haşır neşir olmuştum. yukarıda da bahsedildiği gibi bizim bireysel israflarımız küresel üretim kaynaklı israfların yanında hiç bir şey diyebilirim. sadece bu yazıyı okurken bile kullandığınız pc ya da telefon ve bağlandığınız interneti sağlayan modem vb ürünlerdeki çiplerin üretiminde kullanılan su, belki de senin bir kaç yıllık su harcaman kadar neredeyse. bir kaç örnek vereyim mesela;

1 kg biftek için 16bin litre su
1 kg pirinç için 3400 litre su
1 kg kahve için 21bin litre su
1 araba için 300bin litre su
1 litre mazot için 8000 litre su
1 litre benzin için 11bin litre su

vs vs harcanıyor. maalesef bizim şahsi tüketimlerimiz bunların yanında hiç bir şey.
0
avatar is back
(02.02.23)
Maskeler mesela o kadar büyük bir plastik kirliliği yarattı ki aklınız durur. Okyanusların içinden geçtiler. kimsenin umrunda değil.
0
sert siyah krom
(02.02.23)
@bohr bu muhabbetlerin ne kadar bos muhabbet olduğunu guzel ozetlemis. Anlamsız anlamsız seylere takılıyoruz.


F1 motorlari ile ilgili çevreci kurallar falan getiriyorlar gulmekten oluyorum:) ulan dünyada toplam topu topu 20 tane f1 araci yarışıyor, her tarafi emisyon olsa nolur manyak misiniz:)
Tek bir yarisi izlemeye gelen seyircinin gelirken yolda yaktigi benzinin emisyonu tum sezon boyunca 20 tane f1 aracinin emisyonunu katlar muhtmelen. Aptallık çağındayız.
0
stavro
(02.02.23)
arpa ekmeği yiyip su içerek kıl çadırda yaşamıyorsanız o endüstri size çalışıyor

3. kere söylemiş olduk başlık altında halen aynı argüman geliyor

suyu açık bırakıyorum diyenin yediği etin, et endüstrisinde su yem ve enerji karşılığının
haddi hesabı yok

o yüzden öyle cem yılmazın espirisi gibi ben niye ölücem yanımdaki ölsün der gibi
ben değil sanayinin suçu deyince sıyrılmıyor kimse.

insanlar sanayinin bütün nimetlerine alıştı. dokuma makinelerine, hazır elbiselere, betonarme evlere, doğalgaz ısıtmaya, nişastaya, kralların görmediği gıda bolluğuna.

elektrik lambasına kadar terketmeden, sanitasyonunu köyünde kendin yapmadan o kirlilik trendi tersine dönmez.

bohr "denizlerdeki atık plastiğin %80'ine yakınının denizcilerin ağları olduğu" pasifikteki büyük çöp adasının yüzde 50si balıkçı ağı.

iyi de bu da kimseyi sıyırmıyor ki işten balık yemiyor musun mevsiminde kendin mi tutuyorsun
0
comp
(02.02.23)
şimdi endüstri bize çalışıyor tamam.
peki endüstriyel üretimde kullanılan bütün su miktarı "optimize edilmiş" durumda mıdır? hiç sanmam.

yani @avatar is back yazmış, bir araba için 300.000 lt. su kullanılıyorken sözümona çevreci gruplar çıkıp "yoo hayır, aslında bu arabayı 250.000 lt. su kullanarak da üretebilirsiniz mesela, müsriflik yapıyorsunuz." diyor mu?
hayır.

ama ben her gün duşa girince, kıyafetlerimi günlük makineye atınca ben doğa düşmanı olacağım?
kesinlikle katılmıyorum.

"elektrik lambasına kadar terketmeden, sanitasyonunu köyünde kendin yapmadan o kirlilik trendi tersine dönmez."

o zaman benim her gün çamaşır yıkamamın, duş alıp temizlik yapmamın hiçbir sakıncası yok. zaten asla tersine çeviremiyoruz mağaralarda yaşamadığımız müddetçe.
0
thedepressed
(02.02.23)
@thedepressed, muhtemelen "verimli" olanları da vardır, ama çok daha pahalıdır ya dandiktir vs. tüketici her zaman en ucuzunu, f/p ürününü, dolayısıyla da en kirli ve etik olmayanını tercih eder.

misal ben macbook kullanarak yazıyorum bu yazıyı, adamlar çocuk köle çalıştırıyor. "etik" olarak üretileni de vardır, ama işime gelmiyor. kölelik yaptıran adama para veriyorum yani. bunun gibi.

demek istediğim bireysel olarak "sorumluluk" var. ama açıkçası ben sokaktaki adamdan bişey yapmasını beklemem. geniş halk kitleleri hem eğitilmez, hem de organize falan olup hiçbir sorunu çözemez. eğitimli ve dedike bi grup insan çözmek için uğraşırsa çözer.
0
plutongezegendegilmi
(02.02.23)
pluton, apple dünyanın en büyük ve en karlı şirketlerinden biri, gerçek manada para basıyorlar. çocuk işçi kullanmayıp her şeyi medeni ülkelerde üretecek kaynakları var, ama daha çok kar elde etmek için bunu yapmıyorlar. yine adamın çocuk işçi kullanmasının suçlusu biz değiliz bence.
0
roket adam
(02.02.23)
@roket, şirketler ve devletler de bireylerden oluşuyor. ben nasıl "daha ucuz" ya da "daha f/p" olsun diye buna göz yumuyorsam, şirketin hissedarı / çalışanı da daha çok para kazanmak için bu yola giriyor, devlet görevlisi de rüşvetini alıp bu duruma izin veriyor vs.

sonuçta hepimiz kendi faydamıza bakıyoruz.

kirlilik konusunda da öyle. biri çıkıp daha pahalı ama temiz bir ürün yapsa bile ben daha ucuz diye kirli olanı tercih edebilirim. politikacılar da kirlenmesine izin verir (vermezse gdp düşer, işsizlik artar, rüşvetinden olur vs), şirket yöneticisi zaten kirliden daha çok para kazanıyorsa ona yönelir.

burada bu kirliliğin (ya da köleliğin) maliyetini bi tarafın üstlenmesi lazım.

şirket üstlense kârı düşer. belki kâr edemez, kapanır.
ben üstlensem daha pahalı olur, yaşam standardım düşer.
politikacı üstlense, pahalılığı bana yansıtacağı için oy kaybeder.

ama kölelik ya da kirlilik konusunda en büyük risk altında olan benim. şirket sahibi zengin, politikacı da imtiyazlı. onlar kendini kurtarır, biz ortada kalırız. yani suçluluk veya sorumluluktan ziyade hangi partinin daha çok etkileneceği konusu da mühim.
0
plutongezegendegilmi
(03.02.23)
(6)

Gecmişteki yabanci filmlerde lanse edilen Türkiye'nin gerçek olması

ananiyimioguz
Turkiye'de gecen eski filmleri hatırlarsınız.Genelde kötü gösterildiğinde kızardık ulan biz boyle miyiz, ulkede bu kadar carsafli mi var, biz arap degiliz, uckagitci degiliz vs vs..Fakat şimdi gidin bir eminönüne, taksime, Jackie Chan filmi altın yumruk istanbulda 2001de cekilmis.Oradaki görüntüleri
Turkiye'de gecen eski filmleri hatırlarsınız.

Genelde kötü gösterildiğinde kızardık ulan biz boyle miyiz, ulkede bu kadar carsafli mi var, biz arap degiliz, uckagitci degiliz vs vs..

Fakat şimdi gidin bir eminönüne, taksime, Jackie Chan filmi altın yumruk istanbulda 2001de cekilmis.

Oradaki görüntülerin aynını görürsünüz.

Güncel olarak şu sıralar jack ryan dizisine sardık. Orada da turkiyeyi suriyeden beter gostermeye çalışmışlar. Dogudaki varos yerleri gostermisler.

Suriye den kacan multecilerin Türkiyeye gitmek istemedigini, aslinda avrupaya gitmek istedigini falan göstermişler. Ki bunu Barış Atay da söylemişti geçenlerde.

Pü allahin cezalari benim vatanim cennet cennet diyemedim. Dönen illegal islere de yok canim abartmasinlar diyemedim.

Sizce tüm bu olacaklar planli mıydı 20 sene öncesinde ak partinin iktidara getirilmesi abd destegiyle falan..
0
ananiyimioguz
(29.01.23)
Dünya klasiklerinin Fransız, Alman cenahını okuduysan, orada bir Batı dünyası vardır, bir de Osmanlı, Türk, Arap, Ortadoğu konbini vardır.

Biz kendimizi Cumhuriyetle Ortadoğudan ayırmış ve Batı dünyasına entegre olarak görmüş isek de, Batılılar bizi ait olduğumuz cenah içinde görmüşler hep.

Kırk yılda bir Türkiye'ye gelen turiste de, Fesli, işlemeli yelekli, şalvarlı, çizmeli dondurmacıyla (sanki Türkiye'de herkes ona biniyormuş gibi) deve göstermişsin.

Başka ne bekleyebilirsin ki.
0
Mirket
(30.01.23)
bu film sonuçta, modern avrupai bir türkiye göstermenin çekici yanı nedir? insanlar zaten bu ülkeye avrupa olmayan bir yer görmek için geliyor. suriye’den beter değiliz tabii ama filmlerde ülkenin egzotik gösterilmesi normal bence
0
roket adam
(30.01.23)
50 lere kadar ankara kizilay a kravatsiz girmek yasakti. Uzun uzun yazmaya gerek yok. O donemlerde fazlaca imaj kasiyorduk.

Yine trt 90 lara kadar sokak roportajlarini sadece egitimli kisilerle yapiyordu.

Yanii kendi elimizle imajimizi farkli yansitiyorduk.

Sonradan bu imaj kasma isi bitti.
0
halk
(30.01.23)
demokrasi rüzgarlarının estiği bir zamanda deniz baykalın f.gülen(abd) kasetleriyle yollanıp yerine kılıçdaroğlunun gelmesi bile amerikanın desteğiyle oldu nasıl bir soru bu
köprüyü ağalar tutmuş size köprüyü geçmekte serbest olduğunuzu vehmettiren ne
bu ülke 2. 3. dereceden bir amerikan kolonyal idaresidir ne kadar çabuk kabullenirseniz o kadar iyi
0
comp
(30.01.23)
standart amerikalının türkiye ile ne alıp veremediği olur ki.
adamların gözündeki imajımız bu.
0
vizivozo
(30.01.23)
Bana tuhaf gelende bu batılıların Avrupalı Amerikalı neyse, her gördüklerine inanmaları ya da izledikleri filmlerden fikir edinmeleri. Yani ben de Hint filmi, nazi filmi izliyorum ama izleyip geçiyorum.
Kültür bakanlığı swimmers gibi mallıklara izin verdiği sürece başkalarına laf söylemeye de hakkımız yok maalesef.
0
wishmaythşngs
(30.01.23)
(19)

Amerika'da zencilere karşı ırkçılık

vizivozo
Hala gizliden devam ediyor mu, yoksa çoğunlukla bitti mi?
Hala gizliden devam ediyor mu, yoksa çoğunlukla bitti mi?
0
vizivozo
(29.01.23)
Devam ediyor hicbir zaman bitecegini sanmiyorum. Amerika'nin dezavantaji yuzolcum olarak cok buyuk olmasi bunun sonucunda zenci zenci bolgesinde, beyaz kendi bolgesinde yasiyor. Bu yuzden Ingiltere'yi fransa'yi 100 yil geriden takip edecek irkciligi yenme konusunda. Avrupa'ya kiyasla sosyal devlet de olmayinca (!) yoksulluk sarmalindan cikamiyor zenciler, isi zor Amerika'nin.
0
freedonia
(30.01.23)
polisleri sürekli zenci öldürüyor gibi bir algı var bende.
0
ahm1
(30.01.23)
benim gozlemim kalmadi. ama bunu bir zenciye sormak lazim.

yeni nesilde hic kimsenin umrunda degil bu konular. hatta bircok noktada artik pozitif ayrimcilik da var. mesela sirf siyahi oldugun icin diversity recruitment ile guzel sirketlere bir beyaza gore daha kolay giriyorlar.

sehirlerin asiri segrege olmasi, zencilerin dusuk sosyoekonomik seviyede olmasi fakirlik ile ilgili mevzular. onlar cok derin mevzular. ama direkt bir irkcilik falan yok artik. oldugu an carmiha geriyorlar.
0
antikadimag
(30.01.23)
speedy
(30.01.23)
Bro ABD'de zenciler beyazlara ırkçılık yapıyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(30.01.23)
Bu kadar belirgin bir ayrım varken bitmesi zor gibime geliyor. Bir siyahi suç işlediğinde, bir beyazın aklına ilk gelen ifade, "pis zenci" oluyordur muhtemelen.
0
🌸vizivozo
(30.01.23)
sırf zenci olduğu için kamu ihalesi, ucuz kredi, en iyi okullarda kontenjan, büyük şirketlerde kontenjan, kamu personeli alımında kontenjan hakları var.

zencilere en ufak kötü söz söylerseniz ırkçı olduğunuz için işten atılıyorsunuz. kiracıysanız evinizden çıkarıyorlar. web siteniz varsa kapatıyorlar. dükkanınız kapatılıyor belediye mühürlüyor ya da zenciler gelip yakıyor ve polis ellemiyor ırkçı olduğunuz için.

zenciler akpliler gibi, sürekli mağdurlar ama ülkenin kaymağını sonuna kadar yiyorlar. nüfusun %13'ü olup cinayet suçlarının %56'sını işliyorlar. yani zenciler olmasa ülkenin cinayet oranı yarıdan aza düşecek. özellikle büyük şehirlerde yani zenci nüfusun yoğun olduğu yerlerde neredeyse hiç cinayet kalmayacak demek bu. yani zenciler sopayı almış sana vuruyor, ırkçılık var bana sopa vuruyorlar diye de bağırıyor bir yandan.
0
sert siyah krom
(30.01.23)
@ sert siyah krom: hocam yazdıklarınız akplilerden ziyade ülkemizde olan bir milleti (ırkı) hatırlattı. Kimler olduğunu söylemeye gerek yok.
0
Erestor
(30.01.23)
Sistematik ve kurumsal ırkçılık azaldı ancak tam anlamıyla bitmedi, bitmesi de oo kadar kolay değil zira ırkçılık kendini çeşitli şekillerde yenileyen bir ideoloji. Burada anlaşılması gereken şey şu sanırım; siz bir ırkı onyıllar boyunca baya eşya olarak kullandıktan, sömürdükten sonra geri dönüp çıkardığınız bir kaç yasa ve üç beş pozitif ayrımcılık uygulamasıyla sorunları çözemiyorsunuz. Kapitalist bir ekonomide bütün sermaye beyazların elinde birikiyor, uzun yıllar süren kölelik ve sonrasındaki ayrımcılık politikaları nedeniyle azınlıkların nitelikli eğitime, ev alacak, iş kuracak krediye, vb. kamu kaynaklarına erişimi engelleniyor, basit suçlar için bile azınlıklar hapisle cezalandırılıyor ve bu nedenle aile kurumu parçalanıyor. En nihayetinde bu sistem kendini yineliyor zira hemen her toplumda suçlular anne babası birlikte olmayan, sağlıklı bir çocukluk dönemi geçirmemiş, iyi eğitim almamış, düşük seviyeli insanlardan çıkar. Dolayısıyla "Çok suç işliyorlar" bir sebep değil sonuç. "Şirketlerde kotalar var" falan demek de "Ne istediler de vermedik" tarzı bir söylem haline geliyor. ve ne yazık ki bu kavramlar doğru dürüst anlaşılamadığı için yeni nesil içinde ırkçılığı körüklüyor.
0
salihdt
(30.01.23)
ABD’deki zencilerde çok fena ama..
benim denk geldiğim iş yerinde yüzüne gayet kibar ama arkasından dalga geçiyorlardı.
0
wishmaythşngs
(30.01.23)
Yani, amerikada ırkçılık bitti diyebilmek için herhangi bir bilgi kaynağına erişimi olmayan, ulaştığında da okuma bilmemek, dinlediğini de anlamamak falan gerekir.
Daha yakın zamanda African American tarihi müfredatı ile ilgili sorunlar çıktı, siyah amerikalıların polis tarafından öldürülme ihtimalinin yaklaşık dört kat daha yüksek olduğunu gösteren data mevcut, bazı istatistiklere göre amerikan hapishanelerindeki 17-18 yasindaki siyah genç sayısı üniversitedekilerin sayısından daha fazla. Charlottesville protestoları daha 4-5 sene önce oldu. Bunlar politik, sistemik, düzensel, sosyal kavramlar, geçtiğini bittiğini bizim ömrümüz görmez herhalde.

Edit: bu alanda master yapiyorum aka data yorumlamayi kimseden ogrenecek degiliz.
0
sopiro
(30.01.23)
@sopiro; data yorumlamak zor bir konu cogu insan eline yuzune bulastiriyor (bkz: correlation not causation)

o saydiginiz datalarin irkciliktan mi yoksa sosyal esitsizlikten, kulturel farkliliktan mi kaynaklandigini nasil biliyorsunuz? bunlar farkli kavramlar. mesela san francisco shoplifting diye aratin youtube'da bakalim shoplifter'lar hakkinda ne farkedeceksiniz?

2023 yilinda amerika'da yasayip da irkcilik var demek zor.
0
antikadimag
(30.01.23)
nüfusun %13'ü olup cinayetlerin %56'sını işlemek ne sosyoekonomik faktörlerle, ne geçmişte yaşananlarla, ne yıllar önce yasal olarak bitmiş ayrımcılıkla hatta pozitif ayrımcılığa dönmüş bir durumla açıklanabilir... bu ayrı bir şey. nüfusa oranla dört kat cinayet işliyorsun, yani silahlı suça dört kat fazla karışıyorsun, e polis de senle dört kat fazla muhattap olur bu matematik... cezaevine de girersin kardeşim. sosyoekonomik hiçbir faktör insanı katil etmez. çekme tetiği? bıçakla doğrama? bu kadar basit. insan kendisi bir sadist ve cani olduğu için, gücü yettiğine zulüm ve işkence edecek bir karakterde olduğu için katil olur...
0
sert siyah krom
(31.01.23)
gelismis ulkelerde bariz irkcilik kalmadi, ama gizli irkcilik suruyor.
Kuzey Amerika'da zenci irkciligi bitmis degil, bunu zaten adamlarla konusunda anliyorsun.

"sen suca bulasirsan tutuklanirsin" eywallah da adamlara uvey evlat muemelesi cekersen boyle oluyor, ortada bir suca tesvik var. Adamlarin yirtmasina izin vermiyorlar kolay kolay.

Bir arkadas bir gece kulubunde sabahlari temizlik yapiyordu bir yandan okurken, mekan sehir merkezinde. Sabah zenci bir eleman kapiya tikliyor, birsey soracam diye. Buda aciyor kapiyi, acar acmaz agzina silahi sokuyorlar. Bunu tuvalette borulardan birine ters kelepce bagliyorlar, agzina da ban cekiyorlar. Bir tanesi merak etme sana birsey olmayacak kasalari patlatip kacacaz, is bulamiyoruz aciz falan demis. Sonra mekanin sahibi geliyor, onu da aliyorlar. Kasayi patlatip, icerideki kumar makinalarini falan bosaltip uzuyorlar.
0
cooperr
(31.01.23)
cinayetlerin yüzde 50 bilmemnesi tekerlemesini 10 kere söyleyince ne kadar etkili oluyor di mi
tam bir cherry picking. tam bir art niyet. tam bir yönlendirme. kötücüllük. hem ölümleri aklamaya çalışıyor. hem de -onlar aşağı ırk ben ise yırttım kafası'nı temize çekmeye çalışıyor. yırtamamışsın ki sen, senin niyetin bozuk.

peki gerçek rakam ne?
nüfusun yüzde 13ü ve toplam suçların yüzde 26sı zenciler kaynaklı.

biri de çıkıp o beyazlar ırakta 30 senedir ciddi ciddi 2 milyon insanı katletti deyince cepteki argümanları suya düşecek

cinayette değil fakat başka suçlarda dezavantajlı olmak, internet trolleri nezdinde olmasa da mahkemelerde suçu hafifletici kararlar aldırıyor. bu türkiyede de böyle.

insanlığın yerleşik hukuk usulünün bu kafalardan azade olması, bu kafa dünyada yeşermeden evvel hukukun temellerinin yerleşmiş olması büyük talih.

bu işte okulda kayırmalar demokratların eğlencesi.

kimse -doğal olarak- gidip zencilerle aynı mahallede yaşamayacak, evlenmeyecek, örtük olarak onlar ve biz kafası devam edecek. bu da tümden yadırganacak bir şey değil. kaçınılmaz bir şey. insan için varsa yoksa gözüne değen şey önemli. hayvani bir dürtü bu.
0
comp
(31.01.23)
Gizli ırkçılık mı? George Floyd'un ölümünün üstünden 5 yıl bile geçmedi. Aynı şey bir beyaza yapılabilir miydi? Irkçılık bitmiş değil.
0
dissendium
(31.01.23)
ben cinayet diyorum, tüm suçlar diyor. cinayet önemsiz mi? tekerleme değil bilimsel somut gerçek. bu rakamların hepsi bilimsel veri toplayan kuruluşların elinde var ve kolayca ulaşılabiliyor. eğer bilime inanıyorsan sayısal veriye bakarsın. yok bilim karşıtı, aşı karşıtı, düz dünyacı, üfürükçüysen bilime değil hacı hocaya taparsın.

obama yemenden afganistana en büyük katildi, düğünlere drone'la roket atma olayını başlatan da oydu, ırak'ta en büyük askeri varlık da onun dönemindeydi, obama beyaz da hafif yanık tenli mi?

ayrıca iş bulamayıp aç kalan adam kasa patlatacak aleti, silahı falan nerden buluyor? yalan dolan.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
obama amerikaya prangalarla getirilmiş zenci köle mi?
babası afrikalı vurkaç meraklısı bir değişim öğrencisi, anası beyaz amerikalı hristiyan bir kadın.
o halde afgan işgalini yarı beyaz yarı siyah biri yaptı.

hem amerikanın afganistan işgali 2000'de başladı obama ortada yokken.
amerikan hükümeti ve ordusu da harlemli zencilerden ibaret değil. hatta zenciler azınlıktalar.

verdiğim örnek ırak iken, obamanın -olmayan amerikan zenciliğine- vurgu için ırakı görmezden gelmek ve afganistanı konuşmaya başlamak çarpıklığı, esas niyeti açık ediyor.

2 ırak işgalini ve cinayetini de beyaz teksaslı hristiyan baba oğul başlattı. sebepsiz.
o halde beyazlar katildir? mi diyeceksin. dememek için başka örneklere mi atlayacaksın.

üfürükçülük ithamıyla ne taraftar toplayabilirsin ne de kendini haklı çıkarırsın. ancak kendini kandırırsın. redditten buraya her bulduğunuz zırvalığı taşımayın.

bilim kendi namınıza ve diskurunuza çalışan bir şey değil çocuklar. komik olmayın.
sana bilimi göstereyim. meseleye ne kadar bilimsel yaklaştığını ortaya koyayım.

rakamlara bakıp -hah işte zenciler katil tıynetli olur diyorsun,
ben aksi yönde, insanları kitlesel olarak imha eden beyaz güruhtan söz edince de,
chewbacca defansına geçiyorsun, obama afganistan bilmem ne gibi verdiğim örneği yanlışlayamayan şeyler sıralamaya başlıyorsun.

ırkla cinayet motivasyonunu ilintilendirmek için istatistiğe sarılamazsın.
yaparsan kitlesel cinayet işleyen beyazlar örneğinde duvara toslarsın. bu bilim değil psödö-bilimdir. bu dolandırıcılıktır. falcılıktan farkı yoktur. yani üfürükçünün ta kendisi olursun bu durumda.

rakamlar sadece rakamdır. sebepleri söylemez. genetik bile kromozom bozuklukları hariç şu kimseler katil mizaçlıdır demez.

ırkla üstünlük kurma muhabbeti 1850lerden 1920lere avrupada başlayıp bitmişti.
köhnemiş modaları balçıktan çıkarıp tezgaha koymayın. gerçi sen değilsin koyan, bunlar siyasi havaya göre avrupada türetiliyor, yerli fedailer türkçeye çeviriyor, sen de kendi fikrin olarak sahiplenip ilan ediyorsun sağda solda.

insanları tek bir değişkene(ırk) bağlı robotlar yazılımlar gibi görmek de büyük bir cehalet. insan böyle bir şey değil.
bu yüzden rakamları ideolojiniz ve duruşunuz için mesnet etmeyin. mide bulandırıyor.
0
comp
(31.01.23)
color of crime kitabının 2005 yılından verileri paylaşacağım. kitabın 2016'de üçüncü baskısı çıktı orada da benzerdi tablo. tüm veriler de resmi verilerden geliyor: twitter.com

görebilirsiniz ki şiddet içeren suç oranlarını en iyi tahmin eden istatistiksel değişken ne fakirlik, ne eğitim, ne işsizlik.

yani rakamlar ortada. bilimsel veri ortada. açık açık söylüyor gerçekleri. aşı karşıtı düz dünyacı üfürükçüler, bilim karşıtları, bilimden ve istatistikten anlamayan hacamatçılar bir yanda, biz bir yanda.

bu arada rica ederim, kimse bir şey çevirmiyor, bunları her dilde zaten ben yazıp yayınlıyorum - kişi kendinden bilir işi tabi.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
(2)

Arıtma suyunun atık suyu

cometome
Lavabo altı su arıtma cihazının su arıtırken çıkardığı atık su kanalizasyona dökülmeyip kazanda toplanıp bahçe suyu gibi kullanılabilir mi? Yapılabilirse Herhangi bir tesisatçı bu işi yapabilir mi? Çok maliyetli olur mu?
Lavabo altı su arıtma cihazının su arıtırken çıkardığı atık su kanalizasyona dökülmeyip kazanda toplanıp bahçe suyu gibi kullanılabilir mi? Yapılabilirse Herhangi bir tesisatçı bu işi yapabilir mi? Çok maliyetli olur mu?
0
cometome
(27.01.23)
O sudan bitkilere pek bi hayır yok. Temizlik için falan kullanabilirsiniz
0
olaylar olaylar
(27.01.23)
atık suyu ortadan kaldıran, tekrar sisteme veren ve arıtılıp içişmesini sağlayan aparat var, sen takabilirsin
permeate pump
amerikada 50 dolar, piyasada çin malı olanlar var onlar da 50 dolar, amazondan geliyor
0
comp
(28.01.23)
(8)

Öğretmen şiddeti

Berck
Ekşi Sözlük'teki başlığı görünce 37 yaşında biri olarak eski günlere gittim. https://eksisozluk.com/ogretmenlerin-sira-dayagi-attigi-karanlik-donem--7553448O dönemler benim okullarımda da öğretmenler patır kütür vururdu, işkence tadında iğrenç şeyler yapardı öğrencilerine.Yıl oldu 2023. Eziyet etmel
Ekşi Sözlük'teki başlığı görünce 37 yaşında biri olarak eski günlere gittim. eksisozluk.com

O dönemler benim okullarımda da öğretmenler patır kütür vururdu, işkence tadında iğrenç şeyler yapardı öğrencilerine.

Yıl oldu 2023. Eziyet etmeli dövmeyi geçtim de şu an bir öğretmen öğrencisine "hafif tokat" dahi atabiliyor mu? Atıyorsa başına iş geliyor mu, yaptırım alıyor mu? Bilen varsa bilgilendirirse sevinirim.
0
Berck
(27.01.23)
öğrenci şikayetçi olursa "hafif tokat" öğretmen için savunma gerektiren suç konumunda oluyor. Münferit şiddet vakaları mevcut ama dediğiniz yıllara oranla %90 daha az diyebilirim.

Madalyonun diğer yüzüne bakarsak, öğretmen şuan cepheye sürülmüş fakat silahı olmayan bir asker gibi. Öğrencinin herhangi bir olumsuz tavrına öğretmenin yapabileceği bir şey yok. Öğrenciyi sınıftan çıkaramaz, öğrenciye dokunamaz, disiplin dilekçesi yazabilir fakat öğrenci ciddi bir ceza almaz. Yani öğrenci lehine inanılmaz bir serbestlik var şuan okullarda, öğrenciler de bunun farkında. Öğretmeninin bacaklarını çeken öğrenci okuldan atılmadı, sadece okul değişikliği cezası aldı. Öğretmenine bıçak çeken öğrenci 3 gün uzaklaştırma alıp göğsünü gere gere hocasının önünden geçip gitti. Bu gözler bunları gördü maalesef.
0
biravekahve
(27.01.23)
@biravekahve'nin dediklerine yönelik ekleme yapmadan geçemeyeceğim;
İlkokul öğretmeniyim. 4. sınıf öğrencilerimden bazılarının hoşlarına gitmeyen bir karar verdiğimde "Babama söylerim seni milli eğitime şikâyet eder." tehdidlerine maruz kalmışlığım var.
0
dark-tower
(27.01.23)
Biz de zamanında dayak yedik, öğretmen ağlaklığını da hiç sevmem ama @biravekahve madalyonun diğer yüzü konusunda haklı. Şu andaki durum bir uçtan diğer uca savrulmuş görüntüsü veriyor. Eskiden öğretmenler de yersiz dayak atıyorlardı ama şu andaki öğrencinin dokunulmaz olması ve öğretmenin savunmasız kalması durumu da hoş değil ve bence bu, çocukların gelişimi açısından da olumsuz bir durum (dayak olmaması değil, disiplin sağlanamıyor olması ve en ufak bir şeyde öğretmenin şikayet edilmesi ve sindirilmesi vb) teşkil ediyor. Tamam dövmesinler tabii ama öğretmenin de sınıf içinde disiplin sağlamada belirli bir dokunulmazlığı olmalı, veli tacizine vs maruz bırakılmamalı diye düşünüyorum.
0
henchman
(27.01.23)
evet benim de gozlemim benzer.

34 yasinda biri olarak hepimiz dayak yedik ve veliler hic takmazdi. Simdi kultur tamamen farkli. 30-40 yas arasi ebevynler en ufak seye asiri tepki gosteriyor ve boyle garip bir benim cocugum pirens/es her sey mukemmel olmali (aklinca) seklinde geziniyor. Bir arkadasimi instagramdan takip ediyorum. Cocugu ana okulundaydi, su an ilkokulda. Surekli bir tripler bir tripler hikayerlerden. okulda dayagi gectim, verilen yiyecege falan bile asiri kafayi takmalar sunlar bunlar. Yahu oglun dunyanin en vasat cocugu, uyduruk bir hayat yasayip gececek gidecek, sal biraz demiyorum tabi. Ve gozlem yaptigim o nesildeki tum veliler oyle su aralar.

Haliyle ogretmen dayagina da asiri bir takinti var. Ben abartildigini dusunuyorum bu bir. Ikincisi her turlu fiziksel, cinsel, psikolojik siddeti ogrenciler birinine surekli uyguluyor zaten ve onune gecmek imkansiz. Cocugunla ayarli bir sekilde ilgilen, akademik gelisimine odaklan ve gerisini cok abartma... diye dusunuyorum.
0
hot potato
(27.01.23)
Hafif tokat, yavaşça itme vb kabul edilemez. Bunu çocukluğunda ve yetişkinliğinde düzenli olarak şiddet görmüş biri olarak hem de öğretmen olarak söylüyorum. Bunlar olmadan da disiplin ve saygınlık olur/oluyor.

İşini güzel yapan öğretmen vurmadan veya sövmeden öğrencilerine kendini dinletmeyi başaran ve istediğini yaptırabilen öğretmendir. Tabii ki çocuklar dokunulmaz olacak, ne olacaktı? Şu anda buna uymayan “yaşlı” öğretmenler epey fazla. Hiçbirine de bir şey olmuyor maalesef.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.23)
Bazı yerlerde rahat rahat vurabilirler bazı yerlerde söylediği kelimeler bile suç olabiliyor. Sınırda bir yerde öğretmenlik yapıyorum. Velilerin özellikle öğrencisini dövmemi istediği, dövmezsem şımaracağını düşündüğü bir okuldayım. Çevremdeki okulların çoğu böyle.
0
valarmurgulis
(27.01.23)
Ilkokula 75-80 yılları aralığında gittim. 4. sınıfta iken, Anadolu liseleri ve kolejlere öğrenci yerleştirme başarısı ile bilinen bir okula verdi ailem, 3 ay falan sürdü o macera. Annem bir gün okula uğruyor, hatta sınıfın penceresinden içeri bakıyor ki, öğretmen kadın bir öğrenci kızın saçlarından kavramış, kızın kafasını küt küt duvara vuruyor. Hışımla girmişti sınıfa, pek dramatik bir girişti, içimin yağları erimişti, bir de ilçenin büyük bir nüfusunun fizik/kimya hocasıydı annem, o kıdemin verdiği bir özgüven var, öğretmene, "bu savurduğun çocuk benim kızım olsaydı, şimdi ben senin kafanı vuruyordum duvara küt küt" demişti. Tabii sonra aldılar o okuldan. Diyeceğim o ki, velinin de toleransına bağlı. Benim çocuğum yok, ama olsaydı öğretmenin el kaldırmasına tahammül edemezdim ben de.
0
cedilla
(27.01.23)
zengin, babası önemli, okul aile birliğili çocuklar istediği şımarıklığı yapar öğretmenin her lafına atlar sohbet eder gibi, öğretmen de karşılık verir
gariban çocuk yanındakinden fısıldayarak bir şey ister, uyarmak yerine o kadar yolu zahmet etmeden gelir kafasına tokadı basar
etme bulma dünyası mı diyorlar
0
comp
(28.01.23)
(25)

Kilicdaroglu ciksa dese

catgroove
"Aday benim. Bunca farkli görüsten siyasi figürü bir araya topladim, ülkeyi nasil toparlariz diye calisiyoruz. Simdi bu birlestirici özelligimi cumhurbaskani olarak kullanip ülkeyi fabrika ayarlarina döndürecek adimlari atabilecegimiz uzlasmaci ortami saglayacagim. Partili cumhurbaskani olmayacagim,
"Aday benim. Bunca farkli görüsten siyasi figürü bir araya topladim, ülkeyi nasil toparlariz diye calisiyoruz. Simdi bu birlestirici özelligimi cumhurbaskani olarak kullanip ülkeyi fabrika ayarlarina döndürecek adimlari atabilecegimiz uzlasmaci ortami saglayacagim. Partili cumhurbaskani olmayacagim, cumhurbaskani olarak daha dengeleyici bir pozisyonda kalacagim. Sadece tek dönem görev yapip ayrilacagim. Hükümet kuracagiz, yürütmeden sorumlu bir basbakan ve X, Y, Z bakanliklar olacak. Ekrem Imamoglu'nun halktaki karsiligini görüyoruz, son yerel secimde ve Istanbul'daki icraatleriyle iyi bir sinav verdi, onun gencligini, dinamizmini, enerjisini icraatin basinda kullanacagiz. Ayni masaya oturdugumuz diger partilere secimde aldiklari oy oraninda yürütmede sorumluluklar verecegiz..."

Cok mu mantiksiz? Fazla mi idealist bakiyorum? Yüzde 55'le birinci turdan rahat secilmez mi? Ben daha baska bir yol göremiyorum.
0
catgroove
(27.01.23)
Ben sözlükteki kk düşmanlığının troll’ler tarafından yürütüldüğünü, ümitsiz insanların da buna alet olduğunu düşünüyorum.

3 basit neden var;
1- dediğiniz gibi hdp’sinden iyip’ine kadar herkesi kk bir araya getirdi, bugün bu birlik onun başarısı
2- rte için yenilginin en kötüsü kk’na karşı olur
3- kim seçilirse seçilsin, parlementer sistemde bir önemi yok. Hedef belli: iktidarı almak. Yok yaşlı da yok hiç seçim kazanamadı da… so what?
0
her giriste sifresini unutan adam
(27.01.23)
bence ideal bir adım olur da bazı siyaset okumaktan aciz insanlar akp'lilerin erdoğan'dan vazgeçip imamoğlu'na falan vereceğini sanıyor bu nedenle kılıçdaroğlu'na tepkkililer.

bunun saçmalık olduğunu son 2 istanbul seçimlerindekki sonuçları kıyaslasalar görecekler. 2018 seçiminde akp oy sayısı azalmadı. chp'nin yükselişinin tek nedeni kürt politikasıydı ve böylece kazandı. istanbul'daki adayın kürt oylarını ürkütmemesi gerektiği dışında pek bir önemi yoktu.

biri bir laf atıyor milyonlar peşinden koşuyor. istanbul ve ankara en son ne zaman chp'deydi? 30 yıldan fazla olmuştur. e bu şehirlerin kaderini değiştiren kim? kılıçdaroğlu değil mi?

bu ülkede sağ parti değilsen zaten bitmişsin demektir. ona rağmen bazı dengeleri gözeterek birçok büyükşehri chp'ye geçirdi. daha ne yapsın bu adam?
0
bohr atom modeli
(27.01.23)
Sadece KK vs Rte olursa belki. Üçüncü aday çıkarsa imkansız.

Kılıçdaroğlu "arkadaki beyin" olarak iyi işler yaptı diyebiliriz ama kendisi belediye başkanı adayı olsaydı asla seçilemezdi. Şu an da emin olun üçüncü bir aday çıkarsa ve az çok düzgün biri olursa oyları baya bölecektir.

Benim tanıdığım Türkiye'de şu cümle bile ortalığı karıştırır (ki Davutoğlu birçok şey istemiş)
"Ayni masaya oturdugumuz diger partilere secimde aldiklari oy oraninda yürütmede sorumluluklar verecegiz"
0
nhk ni youkosu
(27.01.23)
zaten sikinti cikip bunu diyememesi.

yazdigini aynen cikip birinin soyleyebilmesi icin lider ruhlu olmasi lazim.

kilicdara bakinca ben sadece namuslu bir memur goruyorum, o kadar.

Liderlik ise bambaska bir mevzu.
0
cooperr
(27.01.23)
cooper cok guzel özetlemiş, troll değilim, keşke kazanabilse Kılıçdaroğlu, gerçekten "namuslu bir memur" olduğuna inanıyorum ama ne yazık ki şimdiye kadar girdiği hiç bir seçimde oy alamadı bu halktan ve yine alamayacak. ve böyle önemli bir seçimde böyle bir riske girdiği için de hakkında ne düşüneceğimi bilemiyorum.

Bu korkunç ekonomik ortamda bile iktidar kazanabileceğini düşünüyorsa, bence o da muhalefette de bir sıkıntı olduğunu kabul etmeli. Kılıçdar aday olursa gidip oyumuzu vereceğiz tabi ama yine hüsran olacak ne yazık ki
0
euteamo
(27.01.23)
Kendi partisinin lideri olup adaylığı tartışılan başka bir lider yoktur herhalde. Lider dediğin kafada soru işaretleri bırakmaz.
0
olaylar olaylar
(27.01.23)
cooper +1 noktasına virgülüne kadar. zaten bunları dese şu an bu gergin hava olmazdı.

kk tipik bir memur davranışı sergiliyor aslında.
0
Hallegadola
(27.01.23)
Troll , vıroll ne isterseniz o ismi takabilirsiniz umurumda olmaz.

Bu çakma gandi aday olduğu sürece gidip 20 senedir hiç oy vermediğim partiye oyumu vereceğim ( 20 sene onlar bize bindi , bir 20 senede biz binilmesine vesile olalım)

Bana ne hakla şucu bucu diyebilirler ;

Yahu ufukta bir savaş var , ülke baştan aşağı işgal ediliyor , yangın yerine dönmüş ortalık ve bana diyorlar ki

Yıllardır savaştığı her cephede sıçıp sıvamış , olabilecek en pasif muhalif olmuş adam bu savaşta senin başkomutanın olacak. Bu seçimide kaybetmesi için elimden geleni yaparım yaparım ki tarihin tozlu sayfasına mı olur , doğrudan mezara mı olur gömülüp gitsin artık partinin başından.

Seçime kalan süreye bakın açıklamaya bakın , şubat 13'te aday açıklayacaklar. Ne zaman halka anlatmaya çıkacaklar bu muhteşem adayı , seçim sonrasında mı ?

E siz diyorsunuz en önemli seçim bu , bu kadar önemli seçime 110 gün var ama aday açıklanacak.

Daha da sinirlendiğim olay , ben bobican la , küçük enişteye oy verecekmişim yüzde 1,2 oyu için.

Çok dağınık yazdım özür dilerim herkesten, çok sinirli ve üzgünüm.
Sorunuza cevaben idealist bakıyorsunuz , ilk turda da ikinci turda da seçilemeyecek.
0
synax
(27.01.23)
çok mantıklı ama kk istemeyenlerin sebepleri başka. bu adam karşı tarafta şeytanlaştırıldı, beceriksiz bir profil olduğu işlendi. bu adam kararsız oyları toplayacak kişi değil. yıllardır bir çok seçim de kaybetti. bu yüzden aday kk olmamalı.
0
xrated
(27.01.23)
Hepimiz demokrasiye inanan insanlarız diyoruz ya işte bu laf boş bir laf.
Kimse demokrasiye falan inanmıyor.
Biat kültüründen gelmişiz. Bir lider olacak masaya yumruğunu vuracak, kimsenin gıkı çıkamayacak. Onu istiyoruz.
Demokrasi çok sesliliktir.
Parti içi demokrasi de partideki çok sesliliktir.
Yukardaki arkadaş demiş ya 'Liderliği tartışılan' diye. Bu bize uymaz.
Biz biatçıyız. Biz kuluz.
Bizde lider öyle olmalı ki, liderin liderliği tartışılamasın.
Kılıçdaroğlu öyle değil. Biat edemiyoruz. Onun için de istemiyoruz.

Önümüzdeki seçimde Cumhurbaşkanı kadar Meclis seçimi de önemli.

Her iki seçimin sonucunda, güç aynı tarafın eline geçemezse ne parlementer sisteme geçilebilecek ve ne de Başkanlık sistemi çalışabilecek.
Büyük bir kaos bekliyor bizi.

Allah sonumuzu hayır etsin.
0
Mirket
(27.01.23)
bence kk iyi adam ama adayligi durumunda, akpden kopmus kararsiz secmen, tekrar partiye donecektir.

bi 5 sene daha hatta belki omur boyu ayni sekilde yonetilip duracagizdir
0
foster
(27.01.23)
kilicdaroglu ulkeyi paraya boğsa yine de oy vermeyecek yuzde 35 var,bunun nedeni de mezhepsel.imamoglu da karadenizli oldugu icin her turlu yuzde 15 ekstra oyu var.Ne anlattiklari falan cogunun umurunsa bile degil.hatipligi kuvvetli biri varsa o guclu bi aday olabilirdi belki
0
essoist
(27.01.23)
Mantiksiz.

Anketlere bakinca kazanma ihtimali en fazla olan aday kimse o aday yapilmali. Bunun lami cimi yok. is gorevi iyi yapmaksa kk'dan cok daha iyi cumhurbaskani olacak insanlar var ama burda amac kazanacak adayi aday gostermek.

Kk sanki rte'nin kaybedecegi kesin gibi davraniyor, kk vs rte durumunda rte ilk turda isi bitirir diye dusunuyorum. Sonra kk "oyumuzu arttirdik bu bir basaridir" diyip devam edecek.
0
fakyoras
(27.01.23)
Malesef mantıksız.
Sırf kk alevi diye oy vermeyecek insanlar çok.
Bunun üstüne 20 yıllık medya propagandası sonucu kk'nın vatan haini ve islam düşmanı gösterilmesini ekleyin.
Bu yoğun ekonomik krize rağmen seçilmesi çok zor olur. Ucu ucuna secilse bile tüm devlet akp'nin elinde, çalıştırmazlar.
KK zaten icracı birisi de değil.
0
vizivozo
(27.01.23)
Bahçeli bile "Kilicdaroglu aday olsun" diyorsa varin gerisini siz dusunun. İmamoglu'nun oy potansiyeli her turlu daha fazla bence.
0
ahm1
(27.01.23)
ben rte karşısına kim gelirse ona oy veririm. sadece hdp li ve akp li adaylara oy vermem. evet bu seçimde dümdüz böyle bakıyorum. kk olsun ne fark eder ki? zaten adamlar demiyor mu parlamenter sisteme döneceğiz, o zaman cb zaten kenarda kalıyor. yani algı ve ayak oyunlarından bıktım. kim aday olursa ona oy veririm. bu kadar net. şunu diyenler delikanlı bak; kılışlar alevi, ona oy vermem ben. bak bunlar delikanlı adam. ama liderlik vasfı yok, yok şöyle yok böyle diye adamları anlamıyorum. kaç yıldır cahpenin başında. angara izmir istanbul hojtur hepsini aldı neden başka liderin olduğu başka parti alamadı. neyse kardeşim bu ülke alevi bi cb istemez, algının kölesi olmuş insanlar, o kadar. son olarak hdp veya akp li olmayan herkese oy veririm.
0
seyduna6687
(27.01.23)
bence kılıçdaroğlundan başka aday olmamalı.

bağıran çağıran (lider ruhlu) birini aday istiyorsanız esenler otogarından aday bulun.
aktrollere meze olmayın
0
durbidakka
(27.01.23)
Çok ilginç, kk fanları da rte fanları gibi :) kk'yı istemeyenler şöyledir böyledir diye saldırıya geçiyorlar hemen.
Ben hiç kimsenin taraftarı değilim. Kazanma ihtimali en yüksek kimse o aday olsun. Hatta anlaşsınlar, çoklu adayla girilsin. Halk kendi seçsin.
Buna ne dersiniz kk'cılar?
0
vizivozo
(27.01.23)
herkesi bir araya getiren kişi meral akşener'di. daha önceki konuşmalarda da bu açıklandı zaten.

kemal kılıçdaroğlunun koltuğa yapışmasının arkasında, onu destekleyen rant çeteleri var. barış yarkadaş, eren erdem ve onların troll ordusu vasıtasıyla tahtta tutuluyor. bu tayfa, mamalarının bozulmamasını istiyor.

sırf bu yüzden kk gibi anketlerde en düşük çıkan, riskli bir adayın peşindne koşuyorlar. başka hiçbir sebebi yok.

biz halk olarak, istediğimiz kişiyi aday göstertemeyeceksek niye oy atıyoruz? bu işi akp'den ne farkı var?

ölüm kalım seçiminde en riskli adayın peşinden mi koşacağız?
0
tchuck
(27.01.23)
kk'ye asla oy vermem. troll falan da degilim. adamdan az cok anlarim. kk cok bos bir adam. vaktinde siyasete atilmasaydi kimsenin sallamadigi sonuk bir insan olarak boslukta sallanirdi. celal sengor kendisiyle tanismis. o da benzer seyler soylemisti.
0
buenosdias
(27.01.23)
@buenosdias

bir insan hakkinda fikir edinmek istesem, celal sengor, ilber ortayli gibi tipler yorum yapmasini isteyecegim son kisiler olur herhalde. Adamlarin cita o kadar yuksekte ki, o seviyeyi yakalayabilecek adam zaten yuzbinde bir cikar ya da cikmaz. Celal'in o konumda olmasinin baslica nedenlerinden biri de ultra zangin olmasi, onu da unutmamak lazim. Herkes o kadar sansli dogmuyor malesef. Ozetle, Celal'in kilicdari begenmemesi surpriz degil ve bir kriter de degil.

Kilicdar iyi bir eleman olur, o kadar. Liderlik vasfi sifir malesef ve bu isler ogrenilecek seyler degil. Bir insanda ya vardir ya da yoktur, genetik. Varsa iyilestirebilirsin, yoksa sifirdan yukleme yapamazsin. Liderlik 20'li 30'lu yaslarda ortaya cikan birsey. Adam zaten gelmis 75 yasina, iki sene daha yasayacaginin bile garantisi yok. Geciniz.

Bizim ihtiyacimiz olan aslinda Demistas'in kurtcu olmayani ve IQsu bir tik yuksek olani. Onun da karsiligi bence Imamoglu degil gibi, Imamoglunda liderlik vasfi var ama ciddi stratejik yanlislar da yapiyor, bence cok akilli bir tip degil.

Acikcasi ulkenin isi zor. Belki de en mantiklisi tekrar AKP'nin almasi ve isin iyice boka sarmasi. Dibe degmeden ziplamak zor. Belki o arada birisi cikar. Yine isimiz allaha kalmis gibi gozukuyor. Hayirlisi, amin..
0
cooperr
(27.01.23)
Celal sengor'e mi kaldik ya? 12 eylul darbesini öven, yök'ü oven bir insandir kendisini.
0
ahm1
(28.01.23)
Kılıçdaroğlu'na oy vermem hadisesi tamamen bireysel gerekçelere de dayanabilir bana göre. Yani Alevi olması, basiretsiz olması, seçim kaybetmiş olması vs. bunlar hep göz önünde olan şeyler diye sanki muhaliflerin hepsi aynı şeyi düşünüyormuş gibi bir algı var.

Oysa ki çoğu seçmenin Kılıçdar'a oy vermeme gerekçesi daha makul sebepler içeriyor olabilir.

Benim için mesela hiçbir elle tuttulur icraatının olmaması, oy vermek istememem için gayet geçerli bir sebep. Akepenin yıllardır bize dayattığı sürüyle vergi, haraç, avanta vs var, bunlarla ilgili dişe dokunur bir vaadi var mı ? Henüz yok. Öyleyse ona oy verip, yeni cumhurbaşkanı seçmenin anlamı ne olacak ?
0
Avoiding The Puddle
(28.01.23)
alevi diye oy verilmez denmiş,
kemal kılıçdaroğlu hem seyyid, soyu kureyşe dayanıyor hem de horasan türkmeni
ispat>
video.twimg.com
artık kimse bahane edemez bunu
0
comp
(28.01.23)
@comp
yaw adamin alevi olmasiyla oy vermenin ne alakasi var zaten, birisi de cikip bunu aciklasa keske. ne oluyo alevi olunca. ciksa dini inancim yok dese ne olur? ne alakasi var. anlamasi guc hakikaten..

Ayrica bir siyasetcinin buyuk dedesinden bize ne? adam yasamis olmus, mevzu bitmis.
Atiyorum birisi nobel almis, dedesine bakiyorsun pezevenkmis mesela. Eeee? Nobelin geri mi alinmasi lazim?

Burda aslinda kilicdarin yapmasi gereken orada kameralarin onunde dua falan etmek degil, kesin lan saklabanligi size ne benim buyuk dedemden demek. Ama iste bunu diyebilmesi icin lider olmasi lazim. O kumas da bizim memurda yok.
0
cooperr
(28.01.23)
(10)

Aw ne demek?

rentts
Sosyal medyada görüyorum aw yazıyolar cümle sonuna ne demek anlamadım?
Sosyal medyada görüyorum aw yazıyolar cümle sonuna ne demek anlamadım?
0
rentts
(26.01.23)
amk yerine awk yazmaya başladı apaçi tayfa, sonra onu da kısaltıp aw yaptılar. yani kısacası amk'nın bir versiyonu
0
mustafakesekci
(26.01.23)
ben de bunu şöyle çıktı diye düşünüyordum, aq yazmak yerine q harfinin en yakınında w bulunduğu için yanlışlıkla basılmış ama yine aq ifadesini ima etmek için dolaylı bir kullanım
0
freebird5406_2
(26.01.23)
m ters çevirip w yazıyorlar.
0
xrated
(26.01.23)
aq nün kibar versiyonu olarak kullaniyor z kusagi. w harfi q ya en yakin harf diye, freebird hakli.
0
tantavizisyon
(26.01.23)
Haydaa normalde aww tatlı şeyler için kullanılan global bir tabir ben onu kısalttılar sanırdım. Tabii bağlamına göre bakınca anlaşılıyordur belki.
0
nhk ni youkosu
(26.01.23)
m'nin ters yazılması olduğunu hiç görmedim yıllardır twitterda olan biri olarak.

@freebird +1 aq yerine aw yazıyolar daha ironik bir şekilde.
0
nundu
(26.01.23)
Ecnebi hanımlar awww you’re so cute falan yazıyolar birbirlerinin fotolarının altına benim bildiğim bu
0
vedatchilipeppers
(26.01.23)
mustafakesekci
(26.01.23)
awww diye nidâ mı var türkçede oyy var onun yerine yazmışlar zaten
hadi var diyelim, küfür mü yoksa oyy anlamında mı'yı cümlenin gidişatından çözüyorsun
0
comp
(26.01.23)
aw, aq yu sansürleme şeklidir.

freebird in dediği gibi türediğini düşünüyorum ben de.
0
ananiyimioguz
(26.01.23)
(3)

mont önerisi

the man who fell to arcturus
selamlar. şöyle 500 tl ile 1000 tl arası kaliteli, sıcak tutan mont önerisi olan var mı? martta erzincan'a askere gidiyorum da. montum yok...
selamlar. şöyle 500 tl ile 1000 tl arası kaliteli, sıcak tutan mont önerisi olan var mı? martta erzincan'a askere gidiyorum da. montum yok...
0
the man who fell to arcturus
(25.01.23)
Decathlon'a baktınız mı -10 derece ye kadar dayanan montlar vardı.
0
komando kani var bende
(25.01.23)
Zaten kalın mont verecekler ki orada? Bize Ekim-Kasım'da dağıtmışlardı. Ki rasgele aldığın montu oradaki montun içine mi giyeceksin mesela ne planlıyorsun?

Fakat decathlondan polar sweatshirt al.(yeşil avcı polarları var mesela) Oradaki kamufle gömleğin içine giyersin.
0
nhk ni youkosu
(25.01.23)
dekatlona gerek yok alt üst içlik al polar ve haki renk olsun
0
comp
(25.01.23)
(3)

elimde gürcistan larisi var. nerede bozdurabilirim?

arveles gibiyim
300-400 lari kaldı. istanbul'da nerede bozarlar?
300-400 lari kaldı. istanbul'da nerede bozarlar?
0
arveles gibiyim
(24.01.23)
h.alanlari. ben bosna markimi orada bozmustum.
0
tantavizisyon
(24.01.23)
istiklal(kesin) ve kapalıçarşı
0
comp
(24.01.23)
istiklalde kesin bozarlar. birebir aynı oranda olmasa da.
0
patronaj1
(24.01.23)
(2)

TCMB Enflasyon Hesaplayıcı Kullanımı

aloha snackbar
https://herkesicin.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/ekonomi/hie/icerik/enflasyon+hesaplayici1992 Şubat ayında 15 milyar (15,000,000,000) liraya mal edilen bir binanın 2022 Aralık ayındaki maliyetini bulmak istiyorum.Üstteki siteye 15000000000 Türk Liralık bir mal sepeti diye giriş yaptığımda 2022 Aralık
herkesicin.tcmb.gov.tr

1992 Şubat ayında 15 milyar (15,000,000,000) liraya mal edilen bir binanın 2022 Aralık ayındaki maliyetini bulmak istiyorum.

Üstteki siteye 15000000000 Türk Liralık bir mal sepeti diye giriş yaptığımda 2022 Aralık ayında 59,784,279,505,935.40 Türk Lirası eder gibi bir sonuç veriyor. O zaman 15 milyarı altı sıfır atıp 15000 şeklinde mi yazmam gerekiyor? O zaman verdiği sonuç 59,784,279.51 Türk lirası ki bu daha doğru gibi. Eğer böyle kullanmak gerekiyorsa neden bu şekilde tasarlanmış site?
0
aloha snackbar
(22.01.23)
neden bu şekilde tasarlanmış, belki böyle bir usulleri vardır, altta belirtmiş zaten
Yapacağınız hesaplamalarda 1 Ocak 2005 tarihinde paramızdan 6 sıfır atıldığını unutmayınız.

senin için önemli olan değişim miktarı.
hesabın aşağısına inersen 92 şubat 2022 aralık arası toplam değişim yüzde 400bin diye yazıyor. o şekilde teyid edebilirsin hesabını
0
comp
(22.01.23)
sıfırları önceden* veya sonradan atmadan gerekiyor

2000 yılı 100* lira bugün 3.700 olmuş
dolar kuru açısından da artış 30 kat civarı
tutarlı
0
bir soru sorcam
(22.01.23)
(14)

SMA Hastalığı - Tedavi vb.

whatdreamsnevercome
sma hastalığının bu abd'deki 2 milyon dolarlık ilaçla iyileşip iyileşmediğini merak ediyorum.kaybolan kasların düzelmesi belki pek mümkün olmuyordur, ama hastalığın ilerleyişi tamamen son buluyor mu?bir de dikkatimi şu çekti;2019'da 2020'de bağış toplayarak amerika'ya giden insanlar 2022 yılında bu
sma hastalığının bu abd'deki 2 milyon dolarlık ilaçla iyileşip iyileşmediğini merak ediyorum.

kaybolan kasların düzelmesi belki pek mümkün olmuyordur, ama hastalığın ilerleyişi tamamen son buluyor mu?

bir de dikkatimi şu çekti;
2019'da 2020'de bağış toplayarak amerika'ya giden insanlar 2022 yılında bu tedaviyi alan çocuklarının durumuyla ilgili tek satır bir şey yazmamışlar. bebeğin adına bağış aldıkları hesapları kapatmışlar/gizlemişler.

bu ayıp değil mi? bir şekilde insanlar o çocukların yaşaması için yardımcı oldular. ama 2 yıldır 3 yıldır tek satır yazı paylaşmamış hiçbiri. hatta 4 kişinin 3'ü amerika'ya yerleşmiş profillerinden anladığım kadarıyla.

hiç 2019-2020 yıllarında tedavi almaya başlayıp şuan çocuğunun son durumuyla ilgili bilgi paylaşan bir hesap tanıyor musunuz?

gerçekten etkilerini merak ediyorum bu ilaçların.
0
whatdreamsnevercome
(21.01.23)
Sma'nin gayet etkili bir tedavisi var. Hem de bedava:

Evlendikten sonra kari koca test yaptiriyorsunuz ve her sey açikliga kavusuyor.
0
Avoiding The Puddle
(21.01.23)
@avoiding yav sevgili kardeşim, konumla alakası ne? tamam gen men bişeyler öğrenmişsiniz tebrik ederim sizi.
0
🌸whatdreamsnevercome
(21.01.23)
avoiding puddle+1
gen'den bahsetmemiş, belediye bedava test yapıyor

bu hastalığın tedavisi, hastayı iyi ediyor ve ömrü uzatıyor
ancak hastalık nüksediyor ve can alıyor, tedavi 10 sene ömrü 20 seneye çıkarıyor diye yarım yamalak okuduğumu anımsıyorum

tedavi ömür boyu koruyor mu sorusunun cevabı pubmed'de
doğru anahtar kelimelerle bulabilirsin
0
comp
(21.01.23)
ben bunu araştırdım, 5 yaşına ulaşan sadece 1 çocuk var.
0
mtgs
(21.01.23)
Henüz test aşamasında olan bir tedavi yöntemi için Türkiye'nin denek ve finans merkezi olarak kullanıldığını düşünüyorum ben.

@Avoiding The Puddle güzel söylemiş de, geçenlerde bir bağış toplama bankosundaki ses kaydında 'Ablası SMA'dan melek oldu, şimdi kardeşi melek olmasın.' diyordu.

Bir SMA'lı çocuk tecrübesinin durduramadığını test nasıl durdurabilir ki.
0
Mirket
(21.01.23)
@mtgs,

yani şimdi bu yeni tedavi yöntemi 2019dan beri kullanılıyormuş. haliyle 15-20 yaşına kadar yaşamış olmasını ben de beklemiyorum aslında. ama mesela bu ilacı "başarılı bir şekilde" almış bebeklrin artık bu kas kaybı vb. durumlar tamamen bitiyor mu?

yoksa başarılı bir şekilde uygulanmış olmasına rağmen 1-1.5 yıl sonra yeniden kas kayıpları başlayan vakalar var mı?

eğer %2-3 ihtimal için 2 milyon dolar isteniyorsa, bu olağanüstü bir salaklık çünkü.
0
🌸whatdreamsnevercome
(21.01.23)
Sadece bilgi olsun diye yazayım; bahsedilen ilaç belli avrupa ülkelerinde cocuk sartlara uyuyorsa doktor onayıyla karşılanıyor. Hatta japonya'da da karşılanıyor diye biliyorum. Türkiye ne bunun test yeri olur ne bunun finansmani, karsilanmiyor bile ülkede 5-10 tane yardım kampanyasi ile milyar dolarlık şirket finanslanacak değil.

Haliyle Avrupa'da pek gofundme vs sayfalari olmadığı için ne olup ne olmadığı hakkında ancak raporlara bakabiliriz. Bir de ilaç yeni olduğu için kisilerin gelecek hayatını görmek zor.

Türkiye'de test 2021'e kadar karsilanmiyordu ve baya pahaliydi diye biliyorum. Hala zorunlu olmaması çok komik testin.

Bu arada bu ilaca laf diyenlerin görmediği bir nokta var; bu ilac olmadan devlet tarafından karsilanan diger ilacin uzun dönem kullanimi zolgensma ilacindan çok daha maliyetli. Yani zolgensma pahali da diğer ilaç çok ucuz diye bir şey yok.
0
logisticsmanager
(21.01.23)
Bu arada son sonuçlar;
www.europeanpharmaceuticalreview.com

www.ema.europa.eu

"What benefits of Zolgensma have been shown in studies?
A main study showed that Zolgensma reduces the need for artificial ventilation in babies with spinal muscular atrophy. In this study, 20 out of the 22 babies given Zolgensma were alive and breathing without a permanent ventilator after 14 months, when normally only a quarter of untreated patients would survive without needing a ventilator.

The study also showed that Zolgensma can help babies sit unaided for at least 30 seconds. 14 out of the 22 babies given Zolgensma were able to do so after 18 months, a milestone that is never achieved in untreated babies with severe forms of the disease."

Yani daha erken çok net konuşmak için ama sonuclar iyi. Ve dediğim gibi; spinraza ilacinin uzun dönem kullanimi zolgensmadan daha pahali ondan devletler için de daha ucuz bir yöntem. Ki zamanla fiyati daha düşer.
0
logisticsmanager
(21.01.23)
bağış alanların çoğunun dolandırıcı olduğunu düşünüyorum ben.
0
deartheodosia
(21.01.23)
bu olay çok büyük bir hoax olarak tarih kitaplarında yazacak göreceksiniz. oktar babunaya ilik kampanyası muhabbet
gibi komplo teorileriyle hatırlayacağız zamanı gelince.
0
roket adam
(22.01.23)
@logisticsmanager'ın paylaşımına göre konu şaka gibi.

Yanlış tercüme etmediysem 22 bebekten 14'ü 18 ay sonra 30 saniye yardımsız oturabiliyor hale geliyor.

2 küsür milyon dolar karşılığı mı oluyor bu gelişme?
0
Mirket
(22.01.23)
@mirket; abi ne beklediğini anlamadım. Zaten bir tedavi var ve uzun dönemde zolgensmadan pahaliya geliyor. Devlet su an onu karşılıyor. Ve zolgensma bundan çok daha iyi diye söyleniyor/konusuluyor.

smanewstoday.com

Hastalığın sıkıntısı zaten 30 saniye desteksiz oturamamalari ve bunu yapabilmeleri ilk basta tabiki gelişme olacak. Normal bebeğe göre mi kiyasliyorsun bilmiyorum

Al bak yeni koyduguma;
"In stark contrast to the disease’s natural history, all 15 of the children are able to stand independently for at least three seconds, and all but one hit this motor milestone at an age that would be considered normal for children without SMA. All of the children could stand alone by the time they were 2 years old.

All but one of the children is able to walk independently, and 11 of the 15 children were walking at an age typical for children without SMA. None of the children require a feeding tube or any form of ventilation, and no serious side effects related to the gene therapy have been reported.

“In sharp contrast to the natural course of SMA, children treated preemptively with Zolgensma are standing and walking, with few or no signs of neuromuscular disease,” Strauss said. “Many of these children achieve patterns of motor development indistinguishable from their healthy peers without SMA.”

Yani olayi normal bebege göre kiyaslarsan sana göre "gelisme" yoktur. Ama sma hastası bebeğe sahip ailelere su bahsedilen gelişmeler mucize gibi bir olay.

Bu arada testin yapılması ücretsiz ve zorunlu olmalı. Bu demek değil ki bu tedavi baya ciddi bir gelişme değil.
0
logisticsmanager
(22.01.23)
Bu arada bu suna da kesinlikle katılıyorum;
-bircok kisi dolandirici.
-bircok çocuğun bu ilaci kullanmasına gerek yok çünkü ise yaramayacak. Misal Fransa'da çok net kriterler var tedavi için. Yani Türkiye'de bazi kampanyalardaki cocuklarin bu ilacı yurtdışında da alması imkansiz aslında. Bu noktada aileler ya dolandırıcı ya da olmayan bir hayal pesine düşüyorlar ve sonucu hüsran oluyor çoğunlukla.

Kısacası buna devletin el atması kesinlikle gerekli çünkü bu olay böyle gofundme birakilacak bir şey değil.

Ha tabi ülkeye ilac sokamayan, çoğu kanser vs tedavisinde ilac karsilamayan ülke bunu yapmaz kolay kolay.

Ve gene dediğim gibi test zorunlu ve ücretsiz olmali.
0
logisticsmanager
(22.01.23)
Ben bu ülkede akülü tekerlekli sandalyeye muhtaç bu kadar çocuk varken bu konuya bu kadar eğilmenin doğruluğu konusunda tereddütlüyüm.

Hep gelişmiş ülkelerden örnekler veriliyor ama biz o kadar zengin değiliz.

Testin zorunlu olması konusu yanı sıra kuzen ile ilişki de yasaklanmalı, ensest kabul edilmeli diye düşünüyorum.

Ayrıca, yardım kampanyasını kabul eden Valiliklere kampanya sonucu gelişmeleri anbean takip ve sonuçlarını yayınlama sorumluluğu getirilmesi gerektiğini de düşünüyorum.
0
Mirket
(22.01.23)
(5)

'Tefas fonlarından para kazandım.' diyen var mı?

Mirket
Yatırımda son 1 aylık getiriler şöyle:Borsa:½ 1,31$....:½ 1,43€....:% 3,15Altın:½ 7,85 (cumhuriyet altını)faiz.:% 1,96 (Enpara 32 günlük, bugünkü değerden)Tefas fon ortalaması: ½1,02 (Sayfasında 1219 fon sıralanmış. Ben ortalama getiri olarak 1 aylık getiri sıralamasında ortadaki (609.) sıradaki fon
Yatırımda son 1 aylık getiriler şöyle:

Borsa:½ 1,31
$....:½ 1,43
€....:% 3,15
Altın:½ 7,85 (cumhuriyet altını)
faiz.:% 1,96 (Enpara 32 günlük, bugünkü değerden)

Tefas fon ortalaması: ½1,02 (Sayfasında 1219 fon sıralanmış. Ben ortalama getiri olarak 1 aylık getiri sıralamasında ortadaki (609.) sıradaki fonun getirisini aldım)

Bu fonları profesyonel insanlar yönetirken performans nasıl oluyor da bu kadar kötü olabiliyor?

Benim atladığım bir şey mi var?

Not: Kaynak olarak Matrix'i ve Tefas'ın sayfasını kullandım. Dönem olarak 20 Aralık-20 Ocak'ı aldım. Hesaplamalarda hatalar yapmış olabilirim.

Not 2: Bazı yüzde işaretleri 1 bölü 2 olarak çıkmış :)
0
Mirket
(21.01.23)
Abi ne bekliyorsun, bir ayda %20 falan mı? Zaten borsa düştü, altın bir yukarı bir aşağı, adamlar yeni bir şey icat edip satmıyorlar ki, piyasada olanlara karışık dağıtıyorlar işte.

İyi yanını şöyle: Günlük mevduat faizi bugün %25 veren bankalar var, aylık net %2'ye geliyor. İşte sen %2'yi bazen 15 günde alıyorsun. Bu kadar. Uzun vadede %28-30 mevduat yerine %40-50 getirenler oluyor.
0
malheiros
(21.01.23)
Ağustosta NNF ve HKH aldım. 400 bin TL civarı para kazandım. Kazandığım kâr üstüne biraz ekleme yaparak 2020 Ford EcoSport aldım. Özellikle Ağustos, Ekim ve Kasım aylarında deli para kazandırdı. Aylık %25-30 civarı. Son 1 ay tadı tuzu yok ama yine de fondan devam ediyorum.
0
efreet sultan
(21.01.23)
1 aylık kıyaslamaya bakmak cok mantıklı değil. Daha uzun sürelere bakman gerekiyor 3-5 yıllık performanslara bak o zaman farkı goreceksin. Borsayı, altını vs ekarde eden fonlar var.
0
solenkol
(22.01.23)
İlla ki kazandırdığı dönemler vardır

Ve illa ki 'Borsayı, altını vs ekarde eden fonlar var'dır.

Benim söylemek istediğim, ortalamaya bakınca fonları yöneten profesyonel ekiplerin çoğunun çok da profesyonel olmadığı.
0
🌸Mirket
(22.01.23)
"Bu fonları profesyonel insanlar yönetirken" insanlığın en büyük scam ını keşfettin aramıza hoşgeldin

değil profesyoneller, 100 milyar profesyonele bedel bilgisayarlar yönetirken de enflasyondan fazla kazandıramazlar ortalamada. arada büyük balık tutanları örnek almak doğru olmaz.

düşün, o profesyoneller kendisi yatırım yapıp çoktan zengin olmayı seçeceği yerde başkasının parasını yönetip, üstelik başkasının riskini üstlenip komisyonculuğu tercih ediyor.

bunu aşmanın yolu ticaret. ticarete yetmeyecek sermayesi olan için, altın dolar vs enflasyon karşısındaki kaybını aza indirir ancak.

borsayı çok yolmayan bir kumarhane gibi düşünmelisin.
spor bahislerinde 100 yatırınca 30'u kasaya kalırken, canlı bahiste 100/60, borsa da 100/10 100/5 olsun.
0
comp
(22.01.23)
(16)

Numbeo saçmalık değil mi ?

garavel
Londra ile izmir kıyaslaması yaptım, şu an £2550 net kazanıyorum londra’da ve aynı standartları izmir için kıyasladığımda 15.500 tl gibi absürt bir rakam çıkıyor. Burad 2+1, özel otoparklı biraz şehir dışında bir evi bir arkadaşımla kullanıyorum ( içi baya yeni ) £700 kiram var her şey içinde, kirad
Londra ile izmir kıyaslaması yaptım, şu an £2550 net kazanıyorum londra’da ve aynı standartları izmir için kıyasladığımda 15.500 tl gibi absürt bir rakam çıkıyor. Burad 2+1, özel otoparklı biraz şehir dışında bir evi bir arkadaşımla kullanıyorum ( içi baya yeni ) £700 kiram var her şey içinde, kiradan sonra elime £1850 net kalıyor ve ben çok rahat birikim bile yapabiliyorum istediğim şeyi yeme, içme, gezme, giyim cabası.

İzmirde kira vermesem bile 15.500 tl nin alım gücü ne kadar olabilir ki ? izmir için kira ödediğim hususta bile 15.500 tl diyor, ben izmirde ödemesem bile burada kiradan sonraki alım gücümden dahi çok uzakta olmam mı izmirde ? Kira ödesem min 5 kiraya gider zaten

İstanbul için kira ödediğim hususta da 21.000 tl diyor bu arada. Ya bu numbeo deli saçması ya ben bir şeyleri atlıyorum. Rakamlar doğruysa boşuna yurt dışına geldik :)
0
garavel
(16.01.23)
Türkiye'de ise yaramadigini düşünüyorum. Günde yüzde 1 enflasyon olan ülkede numbeo yetisemez.

Yani bak ben 2021 Eylül'de gittim. İzmir'de emlakçı arkadaş "su evin kirası 10" dedi. 1 sene sonra geldim, 15 dedi. Buna numbeo yetisemez.
0
logisticsmanager
(16.01.23)
Büyük ihtimalle TÜİK verileri veya benzer başka devlet kurumlarından alınan bilgiler numbeo'nun saçmalamasına sebep olmuştur.

Dünyada hangi ülkede acaba şu durum vardır?
Oturduğum evin kirası 4000 TL, ben çıkarsam yeni girecek kiracının vereceği kira en azından 15.000 TL

Numbeo n'aapsın, ona da yazık.
0
michael_knight
(16.01.23)
numbeo verilerini kullanıcılar sağlıyor
tüik gömücem diye rezil olmayın

@garavel
Apartment (1 bedroom) Outside of Centre 1,429.65 £
Apartment (3 bedrooms) Outside of Centre 2,405.12 £

sen ise burada yazanların yarısından daha az ödüyorsun 2 kişi eve çıktığını da atlamışsın

izmirde kira ödesem min 5 bin demişsin
numbeo'da ortalama
şehir dışı 1+1 3500,
şehir dışı 3+1 5800 lira
yani örtüşüyor senin beklentin ile izmir verisi
ancak
sitedeki şehirdışı 3+1 kira aralığı 3500'den ile 10000'e uzanıyor
demek ki herkes ucuz kiradan çıkıp pahalıya geçmemiş
sen yeni eve çıkacaksın veriyi ise senelerdir ucuz kirada oturanlar giriyor
üstelik son 12 ayın ağırlıklı verisi

gıda başlığında da tek fiyat yok aralık var
1 kilo but eti 125 ile 250 lira denmiş hangisi doğruysa onu al
www.numbeo.com

rakamlara bakıp kıyasını yap işte
0
comp
(16.01.23)
Bir de ek olarak numbeo'ya bakmaya gerek yok;
Ben su an Fransa'da haftalık market harcamami simülasyon olarak yaptim, ürünlerimi benzer kalitede seçtim.
Sonra araba icin vereceğim parayı yazdım.
Sonra kira için verecegim parayı yazdım.

Hem istanbul hem İzmir'de hayvan gibi para kazanmam lazım çıktı.

Yani numbeo belki bir fikir verir ama sizin hayatinizin karşılığını veremez. Yani fransa'daki peynir ile Türkiye'deki peynir aynı kalitede değil. Bu noktalari numbeo belirleyemez. Onu siz kendiniz hesaplayarak yapabilirsiniz.

Ama dediğim gibi; numbeo vs yetisemez Türkiye'deki enflasyona. Ya 2017'de bizim yazlık 350 bin liraydi. 2022 Eylül'de 3.5 milyon lira diyor. Al hadi numbeo kullan buna :)
0
logisticsmanager
(16.01.23)
evet numbeo çok kaba bir şey
izmir aylık akbil 200 ile 500 arası
belli ki bir tanesi öğrenci diğeri tam abonman
sitede bunun ayrımı yok hesap şaşıyor haliyle

ancak 2017 verisi yok, son 12 ayın ağırlıklı verisi var benim görebildiğim kadarıyla(yine %80 90 enflasyon)

bir de siteyi kuran çocuk belgradda matematik okumuş(yani istatistik biliyor) googleda çalışmış birisi mümkün mertebe titizdir hesap kitap konusunda diye düşünüyorum
www.numbeo.com
0
comp
(16.01.23)
@comp kirayı dahi sayma, kirayı unutalım. londra’da kira vermediğimi farzedip £1850 net kazandığımı varsayalım. bunun karşılığı izmirde 15 bin tl mi ? mümkün olamaz, daha bunun teknolojidi falan var.

birisinde 3 maaş iphone 14 pm, diğerinde maaşın %60 ı, giyimden yemeğe kadar her söylediğimi baz alabilirsin. ağır sınıfta kalıyor bence.
0
🌸garavel
(16.01.23)
numbeo, ekonomisi stabil ulkeler icin bir "fikir" veriyor, ama mevzu isin sonunda kiside biter.

ayda 2500 pound/dolar/avro icin yurtdisina cikmak bence de bosuna, o konuda haklisiniz :)
0
cooperr
(16.01.23)
iki taraf da biraz hakli:

1. numbeo gibi guncel dataya dayanan modellerin hata olasiligi cok yuksek. varsayimlari falan yanlis olabilir, istatistiklerin eski olmasina ek olarak.
2. Normalde izmir'in iyi semtlerinde tek basina oturacak kesim yurtdisina gidince sehrin epey disinda bir yerlerde oda arkadasiyla yasamaya tav oluyor. kiyaslama birebir degil.
0
hot potato
(16.01.23)
@garavel
ben sadece numbeo hesabında nereler gevşek
sizin hesapta neler gözden kaçmış onu konuşuyordum
sizi maddi kıyas işi de kurtarmayabilir, bambaşka ülkeler havalar neticede

bu adam mesela 2 gündür dert anlatıyor, yok öyle değil diye ikna etmeye çalışıyorlar
twitter.com
(abisi isviçrede yerini yurdunu yapmış şirket sahibi birisi, ailenin tek giden çocuğu değil)

ikna > ceo bisiklete biniyor
twitter.com
bizdeki acıbademli ceo maslak a nasıl bisikletle gidecek soran yok
0
comp
(16.01.23)
numbeo'yu yedirmeyiz. tr'nin mevcut durumunda yetersiz kalmis olabilir ama normalde duzgun calisan bir sey. yani atiyorum londra ile boston'i kiyaslarsan guzel bir fikir verir.
0
antikadimag
(16.01.23)
"birisinde 3 maaş iphone 14 pm, diğerinde maaşın %60" yav...

-insanın tek ihtiyacı ayfon değil
-numbeoda ayfon indikatörü yok
-numbeo izmirdeki eşdeğer maaş için 15bini sallamış olabilir

ben et, süt, yumurta bazında bu yaptığın ayfon hesabını yaptım, londra daha hesaplı çıktı, o halde izmir londradan daha pahalı mı diyeceğiz, hayır, izmirde maaşlar az maliyetler de az. numbeo maaş kısmını sallamış diyeceğiz.

fiyat verisini ise zaten ziyaretçiler elle giriyor


sen naap biliyon mu
izmirdeysen bi aylık market harcamanı not al sonra şuradan kıyasla
www.trolley.co.uk

londradaysan da tam tersini yap
0
comp
(16.01.23)
hot potato +1 şehrin göbeğinden kenar mahalleye taşınma örneğinin bir benzeri dün bonfile & makarna üzerinden de işlendi
(git: 1547135)
0
comp
(16.01.23)
@hot potato ben izmir’den yeni mezun işletme öğrencisi olarak geldim buraya. izmir piyasasında arkadaşlarımdan max kazanan 15 falan alıyordur ( çoğu 11-12 alıyor ), 25 yaşındayım tecrübem 2 sene sadece. mevcut şartlarda izmirin en iyi semtlerinde oturtacak bir iş bulsam 1 dk durmam dönerim :) 12 bin kazanan arkadaşım aile evinde oturtup ucu ucuna geçiniyor.

25-30 k en az almam lazım ki değsin, alma şansım yok .

ha genel konuştuysanız haklısınız, ben vasıfsızım şahsen. 35-40 üstü alan yazılımcı varsa gelirken en az 3.5 desin mesela net. ben genel olarak numbeo’nun türkiye kıyasında sıçtığını söyledim aslında. karşı argüman da çok gelemedi. haklıymışım gibi..
0
🌸garavel
(16.01.23)
@cooperr %100 haklısınız bu arada ama şartlar vs işte. kimse başlangıçta tecrübesiz 23 yaşında birisine iyi para vermedi :/

30-35 üstü bu maaşlara gelmesin kesinlikle tabi. tr o kadar kötü diil..
0
🌸garavel
(16.01.23)
@garavel; eğer Türkiye ile tek problemin maaş vs ise (yanlış hatırlamıyorsam ailenin sana verecek evi vardı, hatırlıyorum birkaç duyurunun İngiltere gitme/gelme odakli) evet Türkiye'ye biraz yurtdışında çalışıp dönmen ideal olur çünkü Avrupa'da aradığın yok ve olmayacak da.
Türkiye'de şu an yeni mezun Survivor'i var. Cocuklar asgari ücrete is bulsa koşacak kapacak ki sen de arkadaşlarından görüyorsun. Bu noktada heralde yurtdışına gitme fırsatı olan yüzde 1 icindesin, keyfini çıkar.

Türkiye ile temel sorunlari olmayan kişilerin tek bakış açısı maaş vs oluyor. Ben buraya gelirken konuştuğum kişilerle maaş değil genel sokakta denk geldigimiz, trafikte denk geldigimiz tiplerden ne kadar sıkıldığımizi konusurduk. Maaş resmen konusmazdik bile. Sende bu yoksa ne güzel yani ama o noktada sorun su oluyor; maddi olaylar dışında başka bir şey görmüyorsun (en azından para için gelenlerde gördüğüm bu). Misal kopeksiz sokaklar, kornasiz/emniyet seridi kullananlarin olmadığı trafik, işleyen bir sistem, az çalışma saatleri, çok tatiller vs. Bir sürü sebep çıkar.

Misal 30-35 demissin ya, ben şu an net 3300€ alacagim, Türkiye'ye (izmir ya da istanbul) 6-7 bin eurodan azına adım atmam. Hatta İstanbul için o paraya bile gelmem de izmir aile vs diye. O iki katı anca Türkiye'de yasama kısmını kabul etmemi saglar, o da birkaç sene. Misal köpek var bende, onun düzgün yaşayabileceği yer izmir'de anca Güzelbahçe, orada da bahçeli ev kiralarini biliyoruz :)

Kısacası amacın paraysa iki üç sene yurtdışı deneyimi yapıp izmir'e dönmen ideal. Ama tabi Türkiye'nin gidişatını nasıl ongorebilirsin o da var.

Numbeo'ya sokalim senin canın sagolsun :)
Ps: 3 bin euroya Amsterdam'a cv bile atmam. Türkiye'de 40 kazanan kişinin Amsterdam'da 3 bin kazanması acayip komik bir olay. Nitelikli dolandirilma.
0
logisticsmanager
(16.01.23)
@logisticsmanager açıkçası ilk olay para şuan, ailemin durumu görece ortalama üstü sayılabilir evet ama ben onlardan destek almadan yediğim içtiğimi zerre düşünmediğim, kendi maaşımla istediğimi alabildiğim, arabayla istediğim yere gidip benzini falan düşünmediğim hayattan da aşırı memnunum şuan ve tamamen kendi kazancımla. maddi açıdan sıkıntım yok, maslow’un hiyerarşisi gibi aslında, yurtdışında benim için iş maneviyat anlamında sınıfta kalıyor. o yüzden dediğin doğru, bir süre daha takılıp türkiye’de düzelme ışıkları başlarsa dönerim. ama buradaki rahatlığıma da nankörlük yapacak değilim + sı çok, - si de çok.

duyuruyu bu arada zerre bunları düşünmeden açtım, numbeo tam doğru bilgiyi vermiyor sanırım diye. ama iş döndü dolaştı yine buralara geldi :) olsun..
0
🌸garavel
(17.01.23)
(5)

PNG'den JPG'ye 1000'e yakın görseli dönüştürme?

harmanyeri
Merhaba Tek seferde bunu yapabileceğim bir websitesi var mı acaba? Toplamda 100 mb yoktur.teşekkür ederim
Merhaba
Tek seferde bunu yapabileceğim bir websitesi var mı acaba? Toplamda 100 mb yoktur.
teşekkür ederim
0
harmanyeri
(16.01.23)
aradın mı internette
www.iloveimg.com
birden fazla png aynı anda seçilebiliyor ben 20 tane seçip bıraktım
0
comp
(16.01.23)
Photoshop varsa batch process'le yapabilirsiniz. Photoshop yoksa, acil değilse, paylaşmanızda sakınca yoksa ben yarın halledip size geri gönderebilirim.
0
kobuzchu kiz
(16.01.23)
(bkz: imagemagick)
0
dr doofenshmirtz
(16.01.23)
imagemagick kurduktan sonra png'lerin olduğu klasörde komut satırını açıp şunu yazman yeterli olacaktır:

mogrify -format jpg -quality 80 *.png

bu komutla klasördeki tüm png'ler jpg'ye çevrilmiş olacaktır. 80 olan quality değerini kafana göre değiştirebilirsin.
0
kim bilir
(16.01.23)
irfanview: file -> batch conversion
0
late viper
(16.01.23)
(7)

tavugu tezgahta cozdurmek

antikadimag
simdi buzluktan gec cikardigim tavuk dolapta tam cozulmemisse tezgaha koyup biraz beklemenin zarari nedir? bakteri falan uruyor tamam da, ben hatirliyorum annemin bazen boyle yaptigini ve hic zehirlenmedik de.internette kesinlikle yapmayin deniyor ama pratik gerceklik farkli midir? yani internette s
simdi buzluktan gec cikardigim tavuk dolapta tam cozulmemisse tezgaha koyup biraz beklemenin zarari nedir? bakteri falan uruyor tamam da, ben hatirliyorum annemin bazen boyle yaptigini ve hic zehirlenmedik de.

internette kesinlikle yapmayin deniyor ama pratik gerceklik farkli midir? yani internette safety kosullari biraz abartiliyor gibi geliyor bana. dunden kalan pizza yenmez, disarida 2 saat beklemis et yenmez falan yaziyor ama gercekte yiyince bir sey olmuyor bunlari.

tecrube bilgisi dahilinde ben yedim zehirlendim, zehirlenmedim diyen var midir?
0
antikadimag
(15.01.23)
hep öyle çözdürürüm. niye sıkıntı olsun ki?

sonuçta sıcaklığı kademeyi olarak artıyor, buzdolabında da öyle.
0
jelly bear
(15.01.23)
Teoride yapmamak lazım çünkü gerçekten de bakteri miktarı daha fazla oluyor ama pratikte ben hiç ölmedim.

Bi ekleme yapayım bu dediğim kış mevsimi için geçerli tabii yaz aylarında böyle bi şey yapılmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.01.23)
Vakit varsa dolapta,
Vakit yoksa tezgahta
Yıllardır ölmedim.
0
Mirket
(15.01.23)
yazın tezgahta çözdürülmüş tavuk yüzünden besin zehirlenmesi yaşayıp acile gitmişliğim ve serum filan yemişliğim var. ancak kışın bişi olmaz herhalde.
0
kim bilir
(15.01.23)
Belki süresine göredir. Ben mesela direkt tezgaha koymam. Tavuğun içinde bulunduğu köpüklü ambalajından çıkarmam. Yoksa da temiz bir tabak çıkartırım onun için.
0
d max
(15.01.23)
Benim bildiğim oda sıcaklığındaysa tezgahta bekletmeyi önermiyorlar mesela etleri tezgahta o şekilde dinlendirince daha lezzetli oluyor ama tavuk için asla öyle bir bekleme süresi yok.

Edit: buzdolabında çözdürdüğüm tavuğu dışarıda bekletmeden pişiriyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.01.23)
et dışarıda 2 gün beklemişse bile yenir

ya hu niye tavuğu buzluktan +4 dereceye koyuyorsun, tam bakteri üremesine ortam ve süre tanıyorsun
çıkart direkt sıcak suya bas kabaca erit
sonra da tavaya

hilesiz çiğ tavuk bozulduğu anda ekşir, leş gibi kokmaya başlar, burnuna güvenebilirsin
0
comp
(16.01.23)
(17)

ekşi duyuru'da göndere basmadan önce iki rekat namaz kılanlar var.

comp
ahahahahahahaah Allah sizi ıslah etsin ya güldüm https://twitter.com/lazopalle/status/1557318637555535873soru: var mı aranızda gerçekten kılanabdestsiz isek dua niyetiyle bi şeyler okusak da olur mutşk
ahahahahahahaah
Allah sizi ıslah etsin ya güldüm
twitter.com

soru: var mı aranızda gerçekten kılan
abdestsiz isek dua niyetiyle bi şeyler okusak da olur mu
tşk
0
comp
(15.01.23)
sözlükle buranın moderasyonu aşırı farklı cidden
burası aşırı katı
0
jelly bear
(15.01.23)
bence burası eskiye göre daha rahat. Eskiden teşekkür edince falan kaldırılıyodu cevap şimdi kalıyor gibi. Sorduğum soruların da öyle durduk yere kaldırıldığını hiç hatırlamıyorum. O kadar da katı olduğunu düşünmüyorum moderasyonun :)
0
nundu
(15.01.23)
gereksiz katı +1

2006-2010 arası forumlarda moderatörler falan olurdu egolarından geçilmezdi aynı olay burda da. adamlar yüzünden *mk bile yazamıyoruz, şaka gibi.
0
hayati cozemeyen adam
(15.01.23)
bunun müsebbibi kişi artık mod değilmiş dedi geçen biri, ne kadar doğru bilmiyorum. bu duyurunun üç saniye içinde silinip şu an uçmuş bir kullanıcı olmaman da bunun doğruluğunu gösteren bir işaret olabilir.
0
kim bilir
(15.01.23)
Ben de başıma bi iş gelmicekse katı olduğunu düşünmüyorum.

Geçmiş zamanda da pek silmediler benim cevaplarımı duyurularımı falan ama nundu’nun da dediği gibi teşekkür edince bile silerlerdi eskiden, kuralların uygulaması daha katıydı sanki
0
vedatchilipeppers
(15.01.23)
Valla benim de bi hesabımı uçurdular ama hak etmiştim de uçurmuşlardı asdasd uçurulan kişilerin de muhtemelen benim gibi kekoluklar yapıp uçurulduklarını düşünüyorum uçuran kişinin "dur bugün de şu götleği uçurayım" diyecek kadar ruh hastası olmadığını kabul ederek, o nedenle böyle kekoluklar yapmaya niyetlenirken iki rekat namaz kılmak faydalı olabilir asadsda Duyuru Sözlük gibi sikimsonik bi yer olacağına sikimsoniklik yapan herkesi uçursunlar bence ben razıyım.

Bu arada linkteki tiwiti de okudum 100 yıldır sözlük yazarlığı yapmış moderasyonda yer almış elemanı 12 sene önce girdiği entry yüzünden çaylak yapmışlar mesela sonra da "hata yapmışız olm" deyip geri almışlar, hatalı işlemler de her yerde olabiliyor yani burada da oluyordur muhakkak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.01.23)
Bu arada @kim bilir'in dediği angelus sanırim.

Angelus'un da o kadar sert bir moderatör olduğunu düşünmüyorum ya. Ayrıca sözlüğün geldiği hal de çok kötü. Moderasyon şart böyle ortamlarda. Olayı diktatörlüğe bağlamadıktan sonra kuralların belli olması iyi bi şey
0
nundu
(15.01.23)
Olayı anlayanlar şu an gülme krizinde sjabhaba
0
pembe mezarlık
(15.01.23)
burasi manasiz bir sekilde kati son yillarda, evet.

bir kere link verdim diye kapandi. ama sorunun cevabi oydu? hayir bari duyuruyu acan kisi gorseydi once. lmgify filan da degildi sorunun cevabiydi. yani kural bu olabilir ama bence anlamsiz bir kural. icerigi copy paste yapinca sorun yok.

is/eleman arama mevzusu da yasak ok. bir gun soforlu araba kiralama sordum. yeminle buradan kimse yapar mi diye degil, nereden kiralayabilirim idi, avis'te varmis ama nasil filan bile dedim. bi baktim tak silmisler is eleman aramak yasak diye. inanamadim.

ayrica is eleman aramanin yasak olmadigi gunleri ozluyorum. epey faydali bir seydi o...
0
supergirl
(15.01.23)
burayı zaten bu bitirdi.
burada 600 civarı entry varmış. hepsini sildim.
hayır birde sil diyorsun silmiyorlar. kendin silmek zorundasın.
üyeliği kapatsan da mesajlar silinmiyor. toplu da silinmiyor. tek tek uğraş dur.
sırf burada iki üç insana yardımcı olmak istiyorsun. ama çektiğin rezillikten başka bir şey değil.

benim istatistik şu şekildeymiş.
Silinmiş duyuru sayısı 380
Kendi kendine: 363
Moderasyon: 17
Silinmiş cevap sayısı 2673
Kendi kendine: 2629
Moderasyon: 44
0
sivrisinek
(16.01.23)
Moderasyon'un uyguladigi yaptirimlarin %98'i eksi duyuru'nun yardim hakkinda listesindeki kurallardan olusuyor.

Eger duyuru toplulugu bu kurallari gozden gecirip yeni bir formata getirirse, bazi kurallari kaldirirsa, istediginiz gibi olabilir.

Bazi kurallar google ads'in zorladigi seyler (illegal icerik, pornografi falan) bir iki sey turk kanunlari (eleman arama), bir ikisi benim hoslanmadigim (kufur, hakaret)

geri kalanini degistirebiliriz. kalemi iyi olan birisi (avukat varsa mesela) herseyin uzerinden gecebilir. onerilere acigim, direkt bana email atin...
0
compumaster
(18.01.23)
@compumaster bey
bu, latife & muhabbet içeren bir duyuruydu
zaten o şiddetli dönemleri atlattık. tenhalaştı burası vs.
bi şikayetimiz yoktur ağabey
@lazpalle nin benzetmesine güldüm paylaşmak istedim

hangi maili aktif kullanıyorsunuz bu arada
sinan (et) u.....i net mi
compu... (et) eksid....u com olan mı
0
🌸comp
(18.01.23)
burası eylül civarından beri katı değil, ondan önce anlamsızca katıydı 1-2 yıl boyunca.
şu konuyu şu anda tartışamıyor olurduk, bu duyuru silinirdi altındaki yorumlardan dolayı zaten.

mesele teşekkür cevabının kalkmasından ziyade, kullanıcıların duyuru konusunda tartışmasına engel olunmasıydı.
yani eskiden bir duyurunun altında 54 cevap olurdu, o konu enine boyuna sakince tartışılırdı ve "ancak" kişisel bir tartışmaya dönüşürse, birine sataşırsan "tartışma başlatıcı" diye silinirdi.
son zamanlardaki katılık döneminde, adam duyurusunda "fikriniz ne?" diye soruyor, genel fikre katılmıyorsan "tartışma başlatıcı" diye siliniyordu.

10+ yıldır burada olan biri olarak, son 1-2 yıldaki kadar hiç cevabım silinmemişti.

neyse, artık bunun müsebbibi olan kişi buralarda değil ama olan da oldu zaten, insan kalmadı.
sırf bu yüzden duyuruyu bırakan 3-5 tane 10+ yıllık duyuru kullanıcısı sayabilirim.
yani bence aslında duyuru'nun kurallarında değişmesi gereken bir şey yok, sadece doğru uygulayacak moderatör lazım.

sözlük ayrı bir konu, orası artık forum oldu ve formatının dışına çıktı bence.
zamanında göndere basmadan namaz kılmazdım ama formata uygun mu diye beş kere okurdum ciddi bir konuda uzun uzun yazdıysam. :)
0
blatta hiberna
(18.01.23)
compu abi olaya el atmis gibi, sevindim..

hakikaten bir ara cigrindan cikmisti, herkesi banlayan biri vardi herhalde, ne desen ucuruyordu. son 2-3 aydir sakin, boyle guzel..
0
cooperr
(18.01.23)
çok güldüm evet katıydı uzun bir süredir çileden çıkartıyordu ben 2 kere uzaklaştırılırdım 10 sene içerisinde. O da kadınların tipik bir davranışını eleştirdim diye sanırım.

Veya kurallarda var ama bence seviyeli bir şekilde tartışmak veya cevap olmayan konuşmalar da olmalı bence esneklik katılabilir.

Bu arada bir kaç aydır ben pek bir katılık görmüyorum ya çok rahatım son zamanlarda.

Ya vura vura düzelttiler yanlış yapmıyorum ya da artık pek kimse takmıyor anlamadım.
0
ananiyimioguz
(18.01.23)
compu... (et) eksidu..ru com calisiyor
0
compumaster
(18.01.23)
şu modere edenler listesi nuh nebiden kalma değil mi kime mesaj atsam ben ayrıldım diyor modluktan.
bir süredir çok takılmıyorum burada. ancak bir dönem resmen kimse duyuruyu kullanmasın diye özel çaba sarf eden biri/birileri vardı. belki halen vardır, bilmiyorum. gördüğüm en toksik moderasyon burada olabilir.
moderasyon harici de çok eski bir yer. mobil arayüz yok en basitinden. bir dolu işe yararlı özellik gelebilir ama o yönde bir çaba da yok.
0
wop
(31.01.23)
(17)

çilingir

soruuuu
1. Çilingir kilitli bir çelik kapıyı hiç hasar vermeden açabilir mi?2. Açtığı çelik kapıyı anahtar olmadan tekrar kilitleyebilir mi?Aynı soruları ev içindeki kilitli oda kapısı için de yanıtlarsanız sevinirim.Aslında temel olarak öğrenmek istediğim şu: Sizin evde olmadığınızı bilen biri eve hiç iz b
1. Çilingir kilitli bir çelik kapıyı hiç hasar vermeden açabilir mi?
2. Açtığı çelik kapıyı anahtar olmadan tekrar kilitleyebilir mi?

Aynı soruları ev içindeki kilitli oda kapısı için de yanıtlarsanız sevinirim.


Aslında temel olarak öğrenmek istediğim şu: Sizin evde olmadığınızı bilen biri eve hiç iz bırakmadan girebilir mi? Eve girecek, dıştaki kapıyı ve kilitli olan oda kapısını anahtar olmadan açacak ve çıkarken de bunları kilitleyip hiçbir şey olmamış gibi çıkıp gidecek. Böyle bir durum olabilir mi?
0
soruuuu
(15.01.23)
Oda kapısı çok kolay. Bir eğe ve fazladan bir anahtarla sen bile yapabilirsin.

Diğeri için de çilingir var, çilingir var.
0
Mirket
(15.01.23)
@Mirket Daha çok öğrenmek istediğim bu işlemlerin arkada bir iz bırakıp bırakmadığı. Atıyorum oda kapısını açtı ve tekrar kilitledi. Bu geride kapıda eğenin kapıya zarar vermesi gibi gözle görülebilir bir iz bırakıyor mu?
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
İz kalmaz da

Bir çilingire böyle, iz kalmayacak, kimse anlamayacak falan diye gidersen, hiçbir çilingir o işe girmez.
0
Mirket
(15.01.23)
@Mirket umarım öyledir. Benim böyle bir talebim yok, endişelendiğim bir durum olduğu için soruyorum.
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
Sadece kapı dili tutacak şekilde kapatıyorsan, ayrıca kilitlemiyorsan çilingire de gerek yok. Herkes açabilir.

Google'a pet şişe ile çapı açmak yaz.

İç kapılar için de şöyle bir anahtar var. Ama satın almana da gerek yok. Herhangi bir anahtarın dişlerini eğeleyerek sen de yapabilirsin.

www.n11.com
0
Mirket
(15.01.23)
dün gece yarısı üst tarafı da kilitlenmiş bir kapıyı açmak için bir saatten fazla uğraştı açana kadar. o kapıdan artık hayır geleceğini sanmıyorum.
0
adivar
(15.01.23)
Mirket'e bir konuda katilmiyorum; biz anahtari arkada unuttuk. Çilingir 30 dk denedi açamadı çünkü kapinin dizayni sebebiyle o araya bir şey girmesini engelliyordu. En son kilidi patlatmak zorunda kaldı.

O yüzden kapinin dizaynina göre herkes acamayabilir :)
0
logisticsmanager
(15.01.23)
@Mirket Linkteki üründe kötü yorum var. Kötü yorum olmasına sevindim açıkçası. Açmak bu kadar kolay olmasın ya.
Pet şişe ile açılan kapıda kapı kilitli değil. Ben dış kapı olarak kilitli bir kapıdan bahsediyorum.

@adivar kapıda açılmaya çalışılmış olmasından kalan bir iz var mı?

Aslında temel olarak öğrenmek istediğim şu: Sizin evde olmadığınızı bilen biri eve hiç iz bırakmadan girebilir mi? Eve girecek, dıştaki kapıyı ve kilitli olan oda kapısını anahtar olmadan açacak ve çıkarken de bunları kilitleyip hiçbir şey olmamış gibi çıkıp gidecek. Böyle bir durum olabilir mi?
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
@logisticsmanager kapınızda hasar oluştu mu?
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
Kilit patladığı için yeni kilit takmak zorunda kaldım. Bildiğin makine ile delik açtı kilide.
0
logisticsmanager
(15.01.23)
@logisticsmanager Sizin durumunuzda kilit değiştiği için içeri girildiği anlaşılır. Peki kilit takıldıktan sonra kapıda bir hasar kaldı mı?
0
🌸soruuuu
(15.01.23)
Arkada anahtar takılı olması durumu ayrı bir konu. O durumdaki kilidi elinde anahtar olsa dahi açamazsın.
0
Mirket
(15.01.23)
Öğrenmek istediğiniz sorunun net cevabı şu: hayır.

Çilingir kilitli kapıyı, göbeği kırarak açar. Sonra yenisini takıp yeni anahtarı size verip gider.

Elinde anahtar yoksa açıp tekrar kilitleyip gitme gibi bir durumu olmaz. Mutlaka bir yerleri kırarak girer.

Şüpheniz varsa anahtarla girilmesinden, ya da kapı pencere ve terastan girilmesinden şüphelenin derim.
0
artci sarsinti
(16.01.23)
"Sizin evde olmadığınızı bilen biri eve hiç iz bırakmadan girebilir mi?"

tabii ki evet

yutubda en meşhur lockpickerlara bakabilirsin
bir dönem herkesin yatak odasına kamera yerleştiren pensilvanya müridi istihbarat şube polislerine bakabilirsin
vs

twitter.com
www.instagram.com
www.youtube.com kanal
www.youtube.com daf kilit
www.youtube.com kale kilit
0
comp
(16.01.23)
@comp Verdiğiniz linkteki adam aşırı profesyonel biri. Normal çilingirlerde böyle iz bırakmadan açabilen var mı bilmiyorum ama ben sorumda da yazdığım gibi kapının sadece açılmasından bahsetmiyorum. Hem açılacak hem de çıkarken kilitlenecek. Ek olarak oda kapısından bahsediyorum. O da açılacak ve sonra da kilitlenecek. Bütün bunlar kapılarda hiçbir hasar bırakmadan ve mevcut anahtarları geçersiz kılmadan yapılacak. Benim sorum bu. "artci sarsinti" çilingirlerin kapıyı açtıktan sonra göbeğin değişmesi gerektiğini söylüyor. Göbek değiştirmeye gerek kalmadan kilitli bir kapıyı açan çilingir var mı daha önce çilingir çağırmadığımdan bilmiyorum.
0
🌸soruuuu
(16.01.23)
yok hocam öyle bir sistem yok. @comp'un paylaştığı adam laboratuvar ortamında çalışmış. böyle bir ortam yok kapı girişlerinde.
bir kaç kez, bakın bir kez demiyorum, çeşitli sebeplerle (anahtarımı kaybettim vs) evimin kapısını açtırdım. her seferinde çatır çutur göbeği kırdı çilingir. hatta dil, barel falan da değişmişti bir seferinde.
0
artci sarsinti
(16.01.23)
İç oda kapılarını biz bile hiç belli etmeden açar ve geri kilitleriz, o asla anlaşılmaz çünkü çok çok basit bir kilit sistemi.

Ama dış kapı, çok daha profesyonel bir işçilik ister. Bizde alışagelmiş şey çilingirin gelip kilidi patlatası ve yeni kilit takması/satması üzerinedir. Elinde gerekli aletler olan tecrübeli bir çilingir kilidi anahtarsız açabilir, aynı şekilde kilitleyebilir de.

Ama böyle bir usta bulmak hem çok zordur, hem de ustayı bulsanız da bunu yapmaya asla ikna edemezsiniz.
0
John Bloor
(16.01.23)
(18)

Goc isleri (sonunda is buldum)

soppy cunt
Simdi gecen sene nisan ayinda soyle bir soru sormustum (git: 1520419)Bu ay itibariyle Turkiye'de alaninda birinci olan bir sirkette nihayet bir ise girebildim, 2 seneden uzun suredir freelance isleri saymazsak issiz idim. Agustos ayinda Helsinki'de ayni sektordeki bir sirketten kabul aldim, o gunden
Simdi gecen sene nisan ayinda soyle bir soru sormustum (git: 1520419)

Bu ay itibariyle Turkiye'de alaninda birinci olan bir sirkette nihayet bir ise girebildim, 2 seneden uzun suredir freelance isleri saymazsak issiz idim. Agustos ayinda Helsinki'de ayni sektordeki bir sirketten kabul aldim, o gunden bu gune RP sonucumu bekliyordum, bugun nihayet oturum kartim elime ulasti. Maaslar asagi yukari denk, vergilerden sonra 3000 eur kadar. TR'de de bugunun kuruyla buna uc asagi bes yukari Helsinki'ye yaklasiyor iste.

Sorum su, Finlandiya'daki sirket icin olan kontratim 1 yillik, bu 1 yilin sonunda kontratimin yenilenip yenilenmeyecegi (Putin Finlandiya'ya girmeye karar vermezse) performansima bagli olacak.

Istanbul'daki pozisyon icin ise kontratim suresiz, malum. Kafamda da tek bir soru var, ya 1 yil sonra kontratim yenilenmez de gerisin geriye Turkiye'ye ve o issiz gucsuz hayatima geri donmek zorunda kalirsam. Bir yandan da onumuzde secim belirsizligi var. Bu iki yillik surecte gelirim olmaksizin hayatta kalmak adina yaklasik 15,000 USD borc yaptim (birikimimden yedim), borclarim, elimde kalan birikimin erimesi ve yasim sebebiyle (31) hayatimda eskisi kadar cesur kararlar alamiyorum.

Kalbim bas git Finlandiya'ya olmadi oradan baska bir yere uzarsin diyor, beynim ise "lan garanti isi buldun, tam elin para gorecek, iste popoyu toplama firsati" diyor. Nasil ilerlemek akillica olacaktir dostlar? Oldu da bir sene sonra issiz gucsuz Turkiye'ye donmek zorunda kalirsam hem finansal (hazirda donebilecegim bir isim olmadigindan) hem de psikolojik olarak boku yerim gibi geliyor.

Sorum oraya alisabilir miyim, yapabilir miyim degil kesinlikle. Finansal hayatimi ve kariyerimi onume koydugumda garantici mi yoksa cesur mu olmaliyim buna karar veremiyorum.

not1: Istanbul'da ev yok, araba yok. Iki sirketin de oyle ahim sahim perkleri yok. Sektor yazilim degil, rekabetin cok oldugu, milletin poposunu koltuklarina buldugu her turlu yapistiriciyla sabitledigi bir sektor iste, digerleri gibi.

not2: ha bu arada istanbul'daki sirkette gunde 8 saat calisacagim, yemekle beraber 9 saat sirkette bulunuyor olacagim. finlandiya'daki sirkette ise 6.5 saat.
0
soppy cunt
(13.01.23)
Zor bir karar, sana katiliyorum. Ama su sartlar altinda Turkiye'deki is diyorum. Maas ayniysa Turkiye Finlandiya'ya gore cok cok cok daha ucuz. Illa ki Finlandiya'da yasamak gibi bir derdin yoksa cevap Turkiye'deki is olur. Ayda 3000 avro net gelirle Turkiye'de birikim yaparsin, Finlandiya'da buyuk ihtimalle yapamazsin. Bence sosyal ve kulturel olarak da Helsinki cok aman aman tatmin etmez. Hani Berlin falan olsa neyse de.
Bir de bu tek yurtdisi sansinmis gibi dusunme. Ileride daha iyisi de cikabilir onune. Bol sans.
0
hot potato
(14.01.23)
Git Finlandiya'ya. Cesur ol.

Guzel bir tecrube olur en azindan.

Hatta ziyaretine gelim. Soguk diyarlardan anlarim :)
0
ermanen
(14.01.23)
degerli cevabiniz icin cok tesekkurler @hot potato. finlandiya hic aklimdan dahi gecmeyen bir ulkeydi ama issizlik oyle lanet bir sey ki inanin hayatimda hic yasamak istemeyecegim arap peninsulasinda bulunan ulkelerdeki pozisyonlara dahi basvurdum.

velhasil o mulakat bu mulakat derken kendimi enterfinland'a evrak yukluyorken buldum. turkiye'de birikim yapabilir miyim bilmiyorum, zira felaket bir gida enflasyonu var turkiye'de. kiyida kosede kalan mahalle kasabinda bile antrikotun kilosu 300 lira olmus, temel ihtiyac maddeleri, kilik kiyafet, istanbul'da ev kirasi, faturalar, maastan kesilecek vergilere vs girmiyorum dahi.

bu sebeple finlandiya'da para biriktirmek/mal sahibi olmak (3000 euro ile ne kadar olunursa iste) daha kolay olacak gibi geliyor. zaten maasin 1/3'u kiraya gidecek o asikar ama bir sekilde ayda en kotu kenara 750 eur atarim gibi geliyor. tabii 2023'te dunya'da ekonomik kosullar ne olur bilmiyorum.

bunca yil issiz kalmak bende felaket bir ozguvensizlik yaratmis olmasa en kotu ihtimalle dondugumde bir is bulurum derdim ancak maalesef su buldugumdan baska bir is bulabilecegime inancim neredeyse 0.

ha bu arada istanbul'daki sirkette gunde 8 saat calisacagim, yemekle beraber 9 saat sirkette bulunuyor olacagim. finlandiya'daki sirkette ise 6.5 saat. boyle de bir faktor var.
0
🌸soppy cunt
(14.01.23)
3000 avro finlandiya/tr versusunda tr alir.
yurtdisina o paralara cikmak icin tr'de topu dikmis olmak lazim.
0
cooperr
(14.01.23)
ornek olarak helsinki'ye baktim, yasam bedeli benim yasadigim sehir ile kafa kafaya.
3000 avro ile oralarda uzulursun gibi, kenara o kadar para atabilecegini sanmiyorum.

bir de bu versuslarda anlamadigim birsey var. turkiye'de migrosun kiymasini begenmeyip kasapta bonfileden kiyma cektiren arkadaslar, yurtdisina cikinca birden "karbonhidrati dayarim, ayda kenara bin avro atarim" kafasina giriyor. E abi, hakkaniyetli versus yapacaksak, o zaman orada da bonfileden kiyma cektirmeye devam etmen lazim. ama onu yaptigin anda elindeki paranin cok hizli eridigini goreceksin zaten...
0
cooperr
(14.01.23)
@cooperr gida ile alakali yazdiginizi anliyorum ancak ben zaten yasamindaki tek karbonhidrat pirinc olan bir bireyim, onun disinda agirlikli olarak protein tuketiyorum. kaliteden bagimsiz olarak antrikot ornegini bu yuzden verdim. yoksa oraya gidip makarnaya abanip ayda 1000 eur biriktirmenin bir anlami yok benim icin.

helsinki'de de her gun kilosu 77 eur olan siyah angus'dan kesilen antrikotu yemeyecegim. burada da yemiyorum cunku bunu finanse edemiyorum :) degisen pek bir sey yok yani
0
🌸soppy cunt
(14.01.23)
Hocam yapmanız gereken eksiduyuru gibi yerlerde zaman harcamayip reddit/finland'a sormak.
Misal ben sizin için baktım, millet sizden az maaşla helsinki'de rahatça yasadigini söylemiş.

Avrupa'da yaşamayan insanlar Avrupa'daki durumu çok anlayamıyor. Benim yaşadığım yerde yaşadığım hayata inanmayan insanlar oluyor. O yüzden kendinize burada direkt finlandiya ya da helsinki'de yaşayan birinden olmayan bilgileri ingiliccede denildiği gibi pinch of salt ile alın.

Ben Fransa'da 2800 euro ile sıfır araba kredisi, sigorta, benzin, iki kisinin carrefour'dan kaliteli (organik ya da label rouge dediğimiz yüksek kalite ürün olan ürünler) masrafı, spor salonu, ayda iki kere dışarı cikma, 35 kg köpeğin mama vs masraflari, ise 10 dk mesafede ev, vs vs vs bir sürü şey ödüyorum ve kenara para kalıyor.

Helsinki yaşadığım yere göre yüzde 17 pahalı diyor numbeo. O para ile düzgün hayat yasamamaniz imkansiz bence.

Ama gene de gidin düzgünce reddit finland sorun, burada sadece kendi iç sıkıntınız ile ilgili sorulara cevap arayin.
Diyeceklerim bu kadar, kalin saglicakla :)
0
logisticsmanager
(14.01.23)
hmm logisticsmanager'in yazmadigi sey (sanirim) kirada oturdugu. yurtdisina cikip kirada oturmakla ilgili hicbir sikintim tabii ki ama aradaki farki gormen acisindan soyluyorum: net 3000 eura maasla istanbul'da net bir sekilde belli bir sure icinde ev sahibi olursun ama helsinki'deki senaryoda "kenara kalan para" muhtemelen eli yuzu duzgun bir ev pesinati icin asla yeterli olmayacak. burada kimse helsinki'de o paraya yasamayazsin demiyor ama belli bir seviyeden sonra insanin finansal hedefleri maasin yetmesinin otesinde yukseliyor.
0
hot potato
(14.01.23)
sevgili hot potato, teklif edilen maasin bugunku karsiligi 3000 eur, yarin yasayacagimiz kur soku ile o maas 2500 de olur, 2000 de, 1000'de. burada muazzam bir belirsizlik var dolayisi ile bunu baz almanin yanlis oldugunu dusunuyorum. zira turkiye'de odeme eur ile degil tl cinsinden olacak.
0
🌸soppy cunt
(14.01.23)
@ soppy

abi turkiye'de gunluk kurdan senede 3000 avro maas alabilen birisinin maasi ki bu yaklasik 55bin tl ediyor tahminen ortalama ustu bir zekaya sahiptir ve herkesin yapamadigi birseyi beceriyordur. Simdi bu arkadasin maasi neden gunden gune eriyor? Neden zam isteyip maasi 3000 avro ortalamasinda tutamiyor 1000 avroya dusuruyor?
0
cooperr
(14.01.23)
turkiye'de maasli personeline verdigi parayi 5 ay icinde doviz bazinda %87,4 artiran bir sirket varsa bilmek isterim. olan varsa da ne mutlu, umarim daha cok kazanirlar. maalesef ben o sansli kesimden olamadim.
0
🌸soppy cunt
(14.01.23)
Helsinki’den bildiriyorum; 3000€ ya şehrin göbeğinde stüdyo evde yaşayıp, gönlünüzce mutfak alışverişi yapıp, ara ara restoranda yiyip, ufak tefek de alışveriş yaparsınız. Cebinizde 700€ kalır. Şehrin merkezine yürüyerek 20 dk uzaklıkta 1+1 evde kalabilirsiniz. Özetle 3000€ ile kendinizi kasmasan kenara 700 atarsınız. Eğer Finlandiya’ya karar verirseniz, kontratın uzatma şartlarını detaylıca konuşun. Mesela süresiz mi olacak, yine 1 yıllık mı uzayacak. Sizin performansınızı kim, nasıl ölçecek, en önemlisi iyi performans göstermek için size kaliteli proje verecekler mi..
Bol şanslar!
0
ya volna
(14.01.23)
logisticsmanager +1 demeye geldim.

Çok yakın zamanda İsviçre'ye taşınıyoruz eşimle birlikte. İsviçre ve Finlandiya'yi gelir açısından kiyaslayamam zira maaş skalalari ve alım gücü farklı ve biz çalışan iki kişi olacağız. He 3000 Euro tahminimce çok kötü bir maaş değildir ama detaylar için bence de bunu reddit gibi bir yerde, Finlandiya'da yaşayan birilerine sorun; duyuruya değil. iş yeri ile konuşun, kontrat detaylarını öğrenin. Ben başka bir şey anlatmaya geldim.

Baktığınız zaman Türkiye'de işi gücü yerinde (ben psikoloğum, eşim elektrik -elektronik mühendisi), mesleklerinde belirli seviyeye gelmiş, düzenini kurmuş insanlarız. İkimiz de işimizden istifa ettik ki eşim istifa etmese emekli olabileceği kadar garanti bir yerde, iyi bir pozisyonda çalışıyordu. Bundaki tek sebep maddi değildi çünkü. Biz ülkedeki saygisizliktan, eğitimsizlikten, göçmen sorununundan, adaletsizlikten çok yorulduk. Kendi ülkemizde, kendimizi yabancı gibi hissetmeye başlamıştık. Huzursuzluk, mutsuzluk had safhada ve ben bunun seçimle düzeleceğine dair inancımı da kaybettim artık. Maalesef tek bir hayatımız var.

Yaşlar da henüz geçmeden, Türkiye'deki bu karmaşa içinde kendimizi harcamaktansa en en kötü ihtimalle 4-5 yıl sonra cvlerde yurtdışı deneyimi ve eşimin üçüncü bir dil öğrenmiş olmasıyla birlikte geri döneriz diye düşündük ki bu da Türkiye'nin iyiye gittigine dair bir işaret olursa yapılacak bir plan.


Velhasıl maddi boyutu bir yana işin yaşam kalitesi boyutunu da ele alın derim. Yaşınız genç, 3-4 yıl sonra donseniz bir şey kaybetmiş olmayacaksınız. Başka bir zaman olsa Türkiye'de kalmayı düşünün derdim de 3000 Euro maaşla, kendinizi tam bir diktatörlüğe geçmiş ülke içinde yaşarken bulma ihtimaliniz de var yaz başında.

Ayrıca İstanbul'u çok sevmeme rağmen git gide artan kalabalığı, trafiği, kirli havası, her an olabilecek deprem gibi faktörleri de hiç saymadım daha.

Her şeyi tartıp öyle karar verin derim.
0
fraise
(14.01.23)
yurt disinda calismak cok cok buyuk tecrube olur. Kariyer acisinda da + olur. Hic dusunmeden direk gidin derim ben.
0
oscar
(14.01.23)
gıdadan lafı açınca akla löp et yerine antrikot örneği gelmemeli
yanıltıcı bir kıyas

neyse numbeo'dan gelsin
You would need around 87,085.0TL (4,278.4€) in Helsinki to maintain the same standard of life that you can have with 45,000.0TL in Istanbul (assuming you rent in both cities).

www.numbeo.com

içler dışlar yapıncaaa türkiyede alacağın 60 binin konforu için helsinkide 5700 euro alman lazım

evli değilsen, ana baba kardeşine bakmıyorsan gelecekte ne olur diye düşünmeye gerek yok basıp gitmekte rahat ol

edit. düzeltme
0
comp
(14.01.23)
bence burada dusunmen gereken sey, tr'de bu maasi alabilen, finlandiya'da is bulabilen adam baska bir yerde is bulamaz mi? bana bulurmus gibi geliyor.

issizlik durumunu, ev araba olmamasini anliyorum. bunlar biraz orselemis gibi seni. ben de bircok insanin dusunmeden gidecegi sartlarda arkama baka baka, sikmeseler bari diyerek gitmistim.

finlandiya'ya gidince o para seni orada cok mutlu yasatmaz. tr'ye gore para biriktirme sansin daha da duser. bir de soguk iklimde finlerin arasinda yasamak var. belli bir yastan sonra bunlar zor isler.

eger baska bir is bulabilecegini dusunuyorsan tr'de kalip is basvurulari yapmaya devam edebilirsin. belki biraz daha banka hesabinda para gorunce bu karari daha kolay verebilirsin. ama yas da geciyor. uff vallahi bunaldim senin derdine be. zor karar.
0
antikadimag
(14.01.23)
Ben biraz duygusal yazayim, Finlandiya'ya gelirsen, 1 yil sonra donsen bile, ömur boyu ya acaba oturumda gelmisken gitsem hayatim degisir miydi ya da ne olurdu diye merak etmezsin Denemis, tecrube etmis olursun :)
Finlandiya'da uzun yillardir yasiyorum, hakkinda spesifik bilgi almak istersen burada ya da mesaj atabilirsin.
0
erwachsene
(14.01.23)
benzer işler
twitter.com
0
comp
(15.01.23)
(11)

Ötv kaldırılabilir mi?

biseysorcaktim
Teknik olarak soruyorum bu soruyu. Özellikle araçlarda inanılmaz bir ötv var. Devlet bundan vazgeçse sosyal problemler çıkmayacak öı? Ben 500 verdim, borç ödüyorım aynı arabayı sen 200e aldın gibi şeyler olmaz mı? Hiç bir siyasi ötv gelirinden feragat etmek isteme de, belev ki etsin, nasıl bir adale
Teknik olarak soruyorum bu soruyu. Özellikle araçlarda inanılmaz bir ötv var. Devlet bundan vazgeçse sosyal problemler çıkmayacak öı? Ben 500 verdim, borç ödüyorım aynı arabayı sen 200e aldın gibi şeyler olmaz mı? Hiç bir siyasi ötv gelirinden feragat etmek isteme de, belev ki etsin, nasıl bir adalet sağlanır
0
biseysorcaktim
(12.01.23)
araç yok hocam, araç bolluğu olur da firmalar koyacak yer bulamazsa bir miktar azalır belki.
0
adivar
(12.01.23)
enflasyon da bir vergi çeşidi. devalüasyon da. parası tl'de kalan adam isyan ediyor mu, hayır. devlet eliyle devalüasyon yapıldı, bir şey oldu mu hayır. adaletli mi? adaletle konunun alakası yok. sistem adalet üzerine kurulu değil.

ötv istenirse kaldırılır teknik olarak. insanımız çoğunlukla dolandırıcı oldu son 20 yılda, evrim geçirdik ya da içimizdeki bu yapı açığa çıktı. başka bir yolunu bulur insanlar.
0
gabe h coud
(12.01.23)
kaldırılabilir. hiç de bir şey olmaz.

"bana mı sordunuz kredi çekerken" der geçerler. tek cümlelik bir düzenleme ile kaldırılır, tarih olur gider.

hatta ötv'yi koyup sürekli yükseltenler vatan haini bile ilan edilebilir. o derece...
0
babilfish
(12.01.23)
Hiç bir hükümet bu tatlı paradan vazgeçmez. ÖTV sadece araçtan, yakıttan alınmıyor. Telefondan tutun tırnak makasına kadar, hemen her şeyden alınıyor.

Araçlar zaten bu haliyle yok satıyor. Hükümet neden ötv'yi kaldırsın? İlerde satışlar durur, o zaman geçici olarak, 3-5 aylığına düşürürler. Tamamen kaldırmazlar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.01.23)
Bir gün bu geyik sona ersin diye her şeyin ÖTVsini sıfırlayıp KDVsini o oranda artırsalar ne güzel olacak.

Teknik olarak da cevap vereyim. Bir gün ÖTVyi kaldırırlarsa o gün araç fiyatları tam da o kadar artacak ve değişen bir şey olmayacaktır.
0
Mirket
(12.01.23)
Türkiye'de hiçbir siyasi iktidar ötv'yi kaldıramaz. ekonominin tabutuna son çiviyi çakmış olur.

ötv'yi sadece devletin kasasına giren para olarak görmek yanlış. ötv kalkarsa aklına gelebilecek herkes araba alır. telefonu/arabayı prestij meselesi olarak gören bir halktan bahsediyoruz. kredi çekip iphone alıyor millet. herkes araba alırsa da cari açık hayvan gibi artar. böyle bir cari açığı, turizmle, hizmet sektörüyle eritemezsin. ülke iflas eder.

ben de isterim kalksın, dandik arabalara bir dünya para vermeyelim. ama türkiye koşullarında mümkün görünmüyor.
0
sailor
(12.01.23)
butce dengesini korursa vazgecebilir ya da dusurebilir. otv dediginiz merkezi butcenin belki de en onemli kalemlerinden biri.

ha bu durumda sosyal problem cikar mi? hayir. araba alirken essek gibi kendine 1 devlete 1.5-2 araba alan vatandas yav ben otv odedim de sen otvsiz aldin diye mi problem cikaracak? geciniz.
0
bay b
(12.01.23)
ÖTV tek bir şartla sadece kısa bir süre kalkar (daha önce yapıldı), o da şu;

fabrikalar ve bayiler ağzına kadar sıfır araç dolar, araçları koyacak yer bulamayıp boş arazi kiralar firmalar, o derece yani (geçmişte yaşandı)

Araç satışı olmadığı ve arz fazlası olduğu için sektör devlete baskı yapar, ki zaten araç satılmadığı için ÖTV geliri olmayan devlet bir süreliğine ÖTV indirimi yapabilir.

Bu ÖTV indirimi ile devlet aslında vergiden zarar etmez, aksine piyasa durgun olduğu için vergi geliri düşen devlet bu sayede satışları arttırır ve vergi geliri de artar.

Millet sıfır araba almak için bayi çalışanlarına rüşvet veriyor, araya adam sokuyor, bayide sıfır araç yok diye galericiye gidip sıfır ama plakalı ruhsatlı araç alıyor (kara borsa)

Siz devlet olsanız bu durumda ÖTV kaldırır mısınız? Hiç bir matematiğe ve ekonomik veriye uymaz bu hareket.

Özetle, çip ve hammadde krizi bitip de fabrikalar deli gibi araç üretmediği sürece indirim filan beklemeyin, en basit kural = arz ve talep dengesi
0
John Bloor
(12.01.23)
Nebati açıkça "araç piyasası yeterince canlı, sıfır araç bulunmuyor ÖTV'yi neden indirelim?" dedi. Soruna cevap olmuştur sanıyorum.

Teknik olarak kısmına gelelim, diyelim ki ÖTV sıfırlanacak olsun, pat diye sıfıra indirilmez. Birkaç yıla yayılarak kademeli indirim olur. Örneğin 2022 model Audi A3 şu an 1.050.000 TL ve 395.000 TL ÖTV'si var. 2023 modeller nasılsa minimum 1,3M olacak. Burada ÖTV'de 100.000 TL düşüş sağlanırsa aracın hem 2022 bedelinden yüksek olması sağlanır hem de 2023 fiyat artışı baskılanmış olur. 2022'de alan mağdur edilmiş olmaz. 2024'te yine benzer ayarlama yapılır, birkaç yıla ÖTV 0'a iner. (Bu paragraf tamamen hayal ürünüdür soruna cevap olsun diye yazdım)
0
Lethe
(12.01.23)
ötv, merkezi yönetim gelirlerinin (en genel bütçenin) yüzde 12,65'ini oluşturuyor
vergi gelirlerinin ise yüzde 14,83'ünü oluşturuyor. 210 milyar tl. 2021 rakamları.

öyle yüzde 1-2 değil yani, kalkar mı, kaldıran yerine bir şey getirir mi getirmeye mecbur kalır mı yoksa masal mı anlatıyor hesap et
0
comp
(12.01.23)
Bayilerde araba mı var ötv indirimi istiyorsunuz.

Bunu söyleyen bakan.
Yani özetle paranın aktığı musluğu neden kessin adamlar.
0
neymis
(12.01.23)
(2)

Sosyal medya içerik üreticiliği için eğitimi nerden alabiliriz?

psmstc
SB. Tasarım, içerik hesap planlaması, trendler gibi her konuda bilgi sahibi olabileceğim bir kaynak arıyorum. Şimdiden çok teşekkürler.
SB. Tasarım, içerik hesap planlaması, trendler gibi her konuda bilgi sahibi olabileceğim bir kaynak arıyorum. Şimdiden çok teşekkürler.
0
psmstc
(10.01.23)
öss ile üniversitelerin sosyal bilimler fakültelerinden
0
comp
(10.01.23)
içerik üreticiliği eğitim alıp öğrenebilen bir şey değil. sürekli güncel kalıp, yenilikleri takip etme alışkanlığına sahip olmak şart (ya da bu alışkanlığı edinmek) her geçen gün bazen saat yeni bir güncelleme, trend, akım, skandal, real time marketing içeriği çıkabiliyor. örnek vermek gerekirse oscar töreninde will smith kevin hart'a tokat attığında bazı markalar bunu marketing içeriğine dönüştürdü veya daha yakın bir örnek, gibi dizisinde o hafta yayınlanan bölümdeki küçük bir replik hemen bir marketing malzemesi bile olabiliyor, keza nusret'in dünya kupası finalinde sahaya girmesi gibi. bu alışkanlığı edindikten sonra gerisi kolay. belirli birkaç marketing haber kaynağı var, bunları oradan takip edersin. biraz da twitter, ekşi gündem, reddit (global) falan takılıp her şeyden haberdar oluyorsun zaten.

photoshop, canva tasarım, business manager, buffer gibi içerik planlaması için teknik uygulamalar var. her gün yeni yeni digital marketing programları da çıkıyor. tek google aramasında bile çok alternatif bulursun.

soruya cevabı uzun yoldan verdim aslında, her konuda bilgi sahibi olmak için hayatına yukarıda bahsettiğim her şeyi dahil etmelisin. dünyadan haberi olmayan biri içerik üretemez.
0
stationary traveller
(10.01.23)
(3)

Patentini almak istediğim fikrin çizimi çok detaylı

northern eagle
Merhaba. Patentini almak istediğim bir fikir var ama fikir aşırı detaylı ve üzerine uzun süredir düşündüğüm için emek hırsızlığına kurban gitmesini istemiyorum. Öte yandan çizim olayı çok karışık, bazı parçalarını çizemedim bile programla sadece dışını hazırlarken dahi. İçeriğinde elektronik olmasa
Merhaba. Patentini almak istediğim bir fikir var ama fikir aşırı detaylı ve üzerine uzun süredir düşündüğüm için emek hırsızlığına kurban gitmesini istemiyorum. Öte yandan çizim olayı çok karışık, bazı parçalarını çizemedim bile programla sadece dışını hazırlarken dahi. İçeriğinde elektronik olmasa da detayca fazla bir proje yani.
Şimdi patent şirketlerinden birine başvuracak olsam fikrimin güvenliği için bana ne tür garantiler verilebilir? Öneriniz var mı?
0
northern eagle
(09.01.23)
ben konuya bir katkıda bulunmak istiyorum, cevap yani, modlar silmeyin

"Kimse kimsenin buluşunu çalmaya kalkmaz korkmayın."

gugıl arge ekibinin Google ATAP (Advanced Technology and Projects) çalmaya çalıştığı proje/fikir:
patentpandas.org
0
comp
(10.01.23)
@comp

Burada patent danışmanlık firmalarına buluşunuzu açıklarken endişe etmenize gerek yok demeye çalışıyorum. bir patent danışmanlık firması, o kadar işinin arasında tutup da bu buluş güzelmiş, dur çalayım demez.

İş görüşmesi veya benzer sektörde firmalar arasında bu tarz hırsızlıklar olabilir elbette.
0
sailor
(10.01.23)
Ek olarak gizlilik sözleşmesi yapabilirsiniz. Biz isteyenlerle yapıyoruz.

Ayrıca:
Belki o kadar detaylı çizim yapmanıza gerek kalmaz +1
Bir patent danışmanlık firması, o kadar işinin arasında tutup da bu buluş güzelmiş, dur çalayım demez +1
0
peki madem
(10.01.23)
(9)

Zina günahsa neden cennette huriler var

kiriko
Ben bu durumda zinanın neden günah olduğunu kavrayamıyorum sizce?
Ben bu durumda zinanın neden günah olduğunu kavrayamıyorum sizce?
0
kiriko
(08.01.23)
Bana sacma gelmiyor cunku cennette namaz kilma zorunlulugu da yok mesela. Bu kural bu dunya icin konmus, dolayısıyla kuralın orada da devam etmesi gerektigi dusunmeye iten bir sey olmaz bende.
0
stavro
(08.01.23)
Olm ne alakası var cennetteki huriler zaten helal kılınmış adama, nasıl bir ortaklık kurdun ikisi arasında. Evlilik dışı ilişki yaşarsan zina; yaşamazsan nefsine hakim olursan ödül olarak cennetteki hurileri alacaksın işte. Ayrıca adam sana cinsel ilişki kötüdür dememiş ki, sana helal olan biri dışında biriyle cinsel ilişki yaşarsan kötü diyor. Kendine mukayyet olursan da ödül olarak da huri veriyor 7/24 ereksiyon veriyor veriyor da veriyor; hardcore.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(08.01.23)
cennette şaraptan yapılma nehir de var ona bakarsan. bu dünyada haram olduğu için tadamadığın zevkleri cennette tadacaksın. demek ki o kadar da kötü şeyler değiller.
0
sir gawain
(08.01.23)
din dogmatiktir, bu tip sorgulara girmek sonuc vermez maalesef cunku kimse bilmiyor dogru cevabi.
0
in vino veritas
(08.01.23)
zaten huri insan değil, öylece bir yaratık. başka bir insanla birliktelik söz konusu değil ki zina olsun. kıyasın bu yönden de hatalı
cennetteki şarap da dünyadakinden farklı, baş ağrıtmıyor
0
comp
(08.01.23)
burası sınav yeri, dünyevi zevklere kapılmadan, maddi dünyada maneviyata önem vererek, iradenle sınanıyorsun.
sınavı geçince ödüllendiriliyorsun mantığı var.
yani manevi dünyada da maddi zevklerle yaşayabiliyorsun bir anlamda.
ödül de dünyevi zevklere düşkün olan insanoğlu için seks ve yeme, içmeden ibaret.

30 kilo verince gidip bir bigmac yemek, rejimden sonra kendini yemekle ödüllendirmek gibi.
aslında insanın ilkel benliğine gayet uygun.
0
blatta hiberna
(08.01.23)
@Kaleci+1
Anlasilmayacak o kadar cok sey varken yanlis yere takilmissin. Onlarin arasindaki iliski zina degil. Haa kisiler eger kendi hurileri disindakilere goz koyarsa bu sefer ortalik karisabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(08.01.23)
bir de herkesin cenneti kendine. ortak bir huri yok veya gel ahmet partiliyelim tarzi tasvir edilmiyor. kimse birbirini tanimiyor, herkes 33 yasinda oluyor. vs.
0
kobretti
(08.01.23)
Doğru bir karşılaştırma değil +1

Zina günah, yani nikahsız ilişki yasak. Yoksa nikahlı eşinle her cinsel birliktelikte ayrı bir sevap karşılıkları bile var.

Aslında biraz incelersek, dinlerin yasakları, genel toplum düzeni ve sağlıklı aile yapısı için en mantıklı olan şeyler.
0
John Bloor
(09.01.23)
(25)

la gardaşım biz orijinal parfümü nereden alacaz yaw

arveles gibiyim
boyner için bile yüzlerce sahte parfüm şikayeti var.
boyner için bile yüzlerce sahte parfüm şikayeti var.
0
arveles gibiyim
(04.01.23)
Yıllardır Boyner'den alırım hiç sahtesine denk gelmedim. Ben Boyner'der Sephora'dan ve Sevil'den alışveriş yapıyorum hiç beni üzmediler, buralardan da almayacaksak zaten Türkiye'de hiçbir yerden alamayız.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.01.23)
Ben Beymen'den alıyorum. Beymen.com falan değil ama mağaza Beymen, herhalde sahte değildir artık
0
fakat
(04.01.23)
istanbul ataköy atrium alıșveriș mağazasında gür parfümeri var. hep oradan alirim barkodlarinida kontrol ederim bi sikinti yasamadim
0
Slynmaster
(04.01.23)
boyner, sephora, sevil +1

boyner'den sahte parfüm şikayetlerine pek inanmıyorum.
ya millet paranoyak ya da boyner'in sitesinden değil, başka yerden alıp boyner'den aldıklarını zannediyorlar.
bu markaları buraya getiren marka boyner zaten.
sephora falan yokken boyner'le sevil vardı.
0
blatta hiberna
(04.01.23)
Parfüm yer gök kokturmadi mi? Sahte.
Parfüm tenimde 1 saat kalıyor? Sahte.

Bu iki anlayış olduğu sürece parfüm yorumlarına guvenmem. Hayir parfumde reformulasyon bile olmuş olabilir yani.
0
logisticsmanager
(04.01.23)
bir de EDP EDT gibi farklar yüzünden kalıcı olmadığını düşünüp sahte olduğunu iddia edenler var. boynerde sorun olacağına ihtimal vermiyorum.
0
kisa
(04.01.23)
Boyner'in sahte parfüm satacak kadar salak bir yönetimi oldugunu düsünmüyorum ama insanoglu tabii, ülkede hicbir seyin bi yaptirimi yok.

Fakat sikayet var yorumlarinin %80'i veya daha fazlasi gerizekalilar tarafindan yapiliyor. Bir ürüne sahte diyorsan, belgesiyle konusacaksin, bence sahte demekle olmaz o is. Önce ne aldigini bileceksin. Bilincli tüketici gercekten az.
0
bosver nicki
(04.01.23)
Rossmann.
0
fever
(04.01.23)
Boyner sahte satmaz, inanmayın o garip şikayet mesajlarına.
0
burnley
(04.01.23)
StrawberryNet ten alacaksın
...
aa boynerle sevil el ele verip yurtdışından parfüm alışverişini yasaklattırmıştı devlete di mi pardon
0
comp
(04.01.23)
boyner sahte şöyle bal gibi satar.

orada çalışanlar gidip sahte parfümü alır getirir buraya koyar.
buradaki orjinal parfümü de çantasına atar.
yönetimin haberi bile olmaz.

sonra kendi orjinal parfümü alır işte arkadaşlarına satar.
0
🌸arveles gibiyim
(04.01.23)
En son aldığım rossmann'da vardı ordan aldım.
0
nundu
(04.01.23)
Boyner, sevil, sephora +1

Boyner neden sahte parfüm satsın? İnsanlar istiyor ki parfümden bir fıs sıksın, 15 saat kokusu buram buram burnuna gelsin. Her parfümün notası farklı; kimisi yoğun kimisi hafif. Tenlerimiz farklı, ayrıca burun alışıyor bir süre sonra parfüm kokusu size gelmiyor. Bir arkadaşım ayni yorumu yaptığında parfüm kokusu buram buram bana geliyordu mesela, o kendi kokusunu almıyordu. Ayrıca EDP, EDT farkları da mevcut.

Dolayısıyla o yorumlara güvenmeyin derim. İnsanlar bu konularda giderek paranoya yaşamaya başladı maalesef.
0
fraise
(04.01.23)
defacto ve H&M de bulursun
0
smokee
(04.01.23)
sevil için şnu söyleyebilirim tester parfümleri ile satın aldığınız parfümün kalıcılık oranları gerçekten farklı. edp edt farkıyla alakalı bir durum değil.
0
paralelsenkronizerastgele
(04.01.23)
boyner ve sephoradan aliyorum ben.
sevil de orjinal satiyordur ama yeterli indirimi goremiyorum sevilde. bu ucu disinda bi yer tercih etmem. bi kere uygun fiyata rossmandan dkny aldim bence o da sahte degildi bu arada.

o sahte diyenlerse buram buram parfum kokmak isteyenler. o kadar para veriyorum bu ne hafiflik algisina sahip olanlar.
yorumlara bakma yani anlamiyorlar.
0
Kittie
(04.01.23)
parfümle alakası olmayan adam gidip parfüme bir dünya para bayılınca aldığı ürünün mucize yaratmasını bekliyor. olmayınca boyner sahte sattı oluyor. personel gider değiştirir diyen arkadaş iyi hayal kuruyor.
0
paintov
(04.01.23)
meraktan soruyorum trendyol hepsiburada gibi yerlerden biraz daha uyguna alıp,

gelen kutudaki karekodu, barkodu, seri numarasını falan parfüm markasının sitesinden sorgulatıp,

sahte ise iade edip, değilse kullanmaya başlayıp..

gibi bir senaryoyu neden izlemiyorsunuz?
0
ananiyimioguz
(04.01.23)
@ananiyimioguz

sahte olup olmadığını barkoddan, karekoddan anlayamazsın. paketi açman, şişenin ve kutunun orjinalliğinden emin olman ve kokuyu bilmen lazım.
0
paintov
(05.01.23)
paintov'un dediği gibi karekod, barkod ya da seri numarasını bir ürünün orijinal olup olmadığı bilgisini vermez, orijinal bi üründeki kodu alıp orijinal olmayan bi şişeye basıp satabilirsin en basitinden, sahte bir ürünü orijinal bi kodla satmış olursun bu şekilde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.01.23)
yani diyelim ki adam orijinal parfum aldı, karekodunu kopyaladı 1000 tane parfüme bastı ve sattı. Alanlar karekoddan sorgulama yaptığında, sistem hepsi için "bu ürün orijinal" mi diyor?

Bu kod daha önce sorgulatıldı demiyor mu?

Demiyorsa öyle sistemin ben ta anlamına yani ne anladık?
0
ananiyimioguz
(09.01.23)
Orijinal ürüne ait barkod orijinal olduğu için haliyle hepsi için orijinal der ama normalde zaten o barkod o ürünün orijinal olup olmadığını değil o parfümün hangi tarihte basıldığını hangi partiye ait olduğunu vs söyler, sen de o verilere ulaştığında aldığın ürünün orijinal olduğunu düşünürsün. Yani 1 ürün için 1 adet özel bi barkod basılmaz bir seriye/partiye komple aynı barkod basılır, sen sahte bir ürüne o barkodu bastığında orijinal ürünle aynı seriye aitmiş gibi gözükür. Sahte ürün satanların "barkodu okutun bakın hepsi orijinal" deme özgüveninin nedeni de bu oluyor genelde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(09.01.23)
Anladım o zaman büyük sıkıntıymış.

Neden kutu açıldığında sorgulatılan uniq kodlar koyup da o daha önce sorgulatılırsa da bunu bildiren bir sistem yapmamışlar, ilginc.

Bu şekilde olursa tek sıkıntı hediye alındıysa alan kişi önceden sorgulattıysa çıkabilir.

Onun dışında daha önce kimse sorgulatmaz ise satışı devam edebilir.. ama elbet bir yerde patlar yine de biraz olsun engellemez mi?
0
ananiyimioguz
(09.01.23)
yıllardır Boyner'den alırız hiç sahtesine denk gelmedik
0
giovanne
(09.01.23)
Abi şöyle bi durum var: Ürünün haklarına sahip olan adam diyor ki bu ürünü ya bizden satın alın ya da bizim yetkilendirdiğimiz satıcılardan alın, böylelikle sahte ürün almamış olursunuz ama insanlar biraz ucuza bulduğunda aynı ürünü aradaki yetkisiz satıcıdan da alıyor onun da sahte ürün çıkma ihtimali var, satıcının çözümü "bana ne birader almasaydın" oluyor, sahte ürün üretiminin/satışının önüne geçmek günümüzde imkansız olduğu için bunu engellemenin önüne geçmek için çalışma yapmıyor o da ayrı bi maliyet kapısı çünkü.

Sana şöyle bir örnek vereyim dünyanın en büyük bal tüketicisi ABD en büyük bal üreticisi de Çin ama Çin hep sahte bal üretip bi şekilde ABD'ye kitliyor, ABD bunu engellemek için milyonlarca dolarlık ar-ge yapıyor ama Çin 2 haftada başka bir yöntemle yine üretip satıyor ABD'ye, bunu engellemek imkansız yani.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(09.01.23)
(4)

kasaptan alınan et nasıl saklanmalı?

duyuru
500 gram köfte, 500 gram tavuk olarak düşünebiliriz. bunları buzdolabının normal bölümünde tutsak sorun olur mu, buzluğa mı koymak gerekiyor? buzluğu koyup çıkarmayı unutmamak gerekiyor, çözülmesini beklemek gerekiyor vs.
500 gram köfte, 500 gram tavuk olarak düşünebiliriz. bunları buzdolabının normal bölümünde tutsak sorun olur mu, buzluğa mı koymak gerekiyor? buzluğu koyup çıkarmayı unutmamak gerekiyor, çözülmesini beklemek gerekiyor vs.
0
duyuru
(29.12.22)
buzdolabında bir ya da iki gün durur. daha uzun süreli saklama için derin dondurucu(-18) lazım. ya da ön pişirme yapıp buzdolabında üç beş gün saklayabilirsin.
0
alperz
(29.12.22)
tavuğu o gün yemeyeceksen direkt buzluğa
et bozulunca anlarsın zaten, 3-5 gün rahatça sağlam durur +4 santigrat derecede, alt tarafta.
0
comp
(29.12.22)
Her turlu at buzluga gitsin. Daha sonra yiyecegin zaman da biraz erken cikarir cozulmesi icin birakirsin bir kosede. Mis.
0
j r r tolkien hayrani
(29.12.22)
tavuk 1 gun, et biraz daha uzun durabilir.

buzluktan cikarmayi unutursan tavugu firina dogrudan buzlu halde koyabilirsin. ama daha uzun beklemen gerekir pismesi icin. termometre varsa en saglami ic derecesini olcersin.

mikrodalgada da hizli cozuluyor defrost ayarinda. ben de sevmiyorum musluk altinda cozdurmeyi.
0
antikadimag
(29.12.22)
(14)

KK ve popülist politikaları sizi endişelendiriyor mu ?

Omelas'ı Terk Eden Köylü
Burada sabah 8.00, kalktım bir baktım ki EYT çıkmış. Konuyu gündeme getiren kişi KK, bunu da Erdoğan'ı tehdit ederek yaptı. Önceki seçim döneminde asgari ücrete hayvan gibi zammı getirtti ve resmen halkın büyük bir kısmı şu an asgari ile çalışıyor. Hala Türk vatandaşıyım ve çocuğumun geleceğinin sat
Burada sabah 8.00, kalktım bir baktım ki EYT çıkmış. Konuyu gündeme getiren kişi KK, bunu da Erdoğan'ı tehdit ederek yaptı. Önceki seçim döneminde asgari ücrete hayvan gibi zammı getirtti ve resmen halkın büyük bir kısmı şu an asgari ile çalışıyor. Hala Türk vatandaşıyım ve çocuğumun geleceğinin satıldığını düşünüyorum artık. Siz ne diyorsunuz KK başarılı bir cb olacak mı ?
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(29.12.22)
Bu Kılıçdaroğlu ile sınırlandırabileceğimiz bir konu değil. Bu toplumdan maalesef sadece kendi maddi çıkarını ilgilendiren konularda reaksiyon alabiliyorsunuz. Onda da geçmiş ya da gelecek yok sadece bugün var ve hep o şekilde işlemiş çocuklukta kalmış bir yapı. Zaten 20 yıldır onca suça rağmen iktidarın sürmesini sağlayan da aynı yapı. Ben endişelenmiyorum artık. Bağzı şeyler için çok geç.
0
sibertenik
(29.12.22)
Kilicdaroglu aday olur ve secilirse, bence asil icraati turkiye yonetimine gercekten talip olabilecek kisilerin onunu acmak olacaktir. erdogan doneminde siyasete bulasmayan nitelikli insanlar, kk donemi olursa siyasete girmeyi dusunebilir. KK'nin doneminde devlet soygunu vs azalir, populist politikalarin da devami gelmez diye dusunuyorum.
0
serseri marti
(29.12.22)
Endiselendirmiyor. Ben olsam makarna, komur de dagitirim. Bir dahaki secim milyonlarca suriyeli, afgan vatandaslik alacak cunku ordan dondurmek imkansiz. Zaten secim olur mu kuskulu. Yalandan sandik koyarlar Rusya'daki, Irandaki gibi.
0
freedonia
(29.12.22)
perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor. böyle popülist bir işin bize ne kadar zarar vereceğini ilkokul mezunu adam bile anlarken cb olabilecek adamın benim fikrim demesi, bundan gurur duyması korkunç. her muhtarın yanına bir eleman alıyorum istihdamı artırıyorum vaadi var, boşanan kadınlara nafakayı devlet verecek vaadi var, güneydoğu illerine bedava elektrik vaadi var. olmayacağı yüzde yüz belli
0
paintov
(29.12.22)
Rejim sorunu var, ulke diktatorluge gidiyor. Bolge itibariyle diktatoru kukla yapmak isteyecek buyuk gucler. Yarin obur gun 2 bomba patlatip ic savas cikarir yabanci istihbarat. Iran olduk derken Suriye olabiliriz, keske Iran olsaydik diyebiliriz. Isvec, Norvecmiscesine KK'nin, muhalefetin yanlisini kili kirk yarip tartisacak durumumuz yok an itibariyle.
0
neck_and_neck
(29.12.22)
kk meselesinin abartıldığını düşünüyorum.
şu sistemde "başkan" olarak en azından ülkeyi dolandırmayacak, şahsi olarak da olsa yolsuzluk yapmayacak biri.
hatta o başkan olursa imamoğlu gibi insanların önü açılır çünkü bu başkanlık sistemiyle seçilecek olan kişi zaten siyasi hayatını bitirecek.
ki imamoğlu'na oy verdiğim halde kişisel sempatim yok ama bu genç ve önünün açık olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

akşener de boşuna başbakan olmak istemiyor çünkü başkanlığın sonu gelecek.
bu iş için zaten kk en iyi aday.
adayın kim olduğunun önemi yok, mesele türkiye'yi düşünen, parlamenter sistemi geri getirmek isteyen, demokrasi yanlısı ve devlet terbiyesi olan, devlet geleneğini bilen biri olması.
isterse kk, isterse ilhan kesici, isterse yılmaz büyükerşen olsun.
bunlar en azından hesap kitap bilen, okumuş etmiş, yaşları gereği devlet geleneği ve diplomasi bilen insanlar, sağı solu şu noktada çok fark etmez.
imamoğlu da 90'lardaki sağcı politikacılarının tipik bir örneği mesela.

dolayısıyla, ülkede beni endişelendiren en son şey kk ve popülist uygulamaları.
onlara gelinceye kadar zaten battık.
bu popülist uygulamalarla en azından belirli kesimlerin işi görülmüş oluyor.
zaten muhtemelen kendileri seçildiklerinde (seçilirlerse) bunlara bir düzenleme getiririz diye düşünerek ortaya atıyorlar bazı fikirleri.
öyle ya da böyle insanların eli para görüyor böylelikle.
zaten batığız, bir şey değişmiyor aslında yani.
eyt konusunda yararlananlar da haklı, yararlanmayanlar da.
benim anladığım, bu politikalar kısa vadeli olarak ayda milletin cebine bin lira olsun fazla sokmaya çalışmakla ilgili.
çünkü 2022 bir şekilde geçti ama 2023'te açlık sorunu gerçekten başlayacak ve herkes bunun farkında.
asgari ücret zammı geldi evet ama o zam gelmese insanlar aç kalacaktı, yani işin bir de bu yönü var.
herkesi aynı anda kurtarmak çok zor.
ülke o kadar kötü durumda ki, ortaya ancak günü kurtaracak çözümler atılabiliyor.
zaten muhalefet olarak başka bir şey yapacak konumda değiller, "seçilirsek toparlarız" kafasıyla gidiyorlar.
ki bu arada ekonomi konusunda gerçekten muhalefetin genelinde iyi bir kadro da var.

ev yanıyor, millet çaydanlıktaki su taşacak diye onu tartışıyor.
bunlar en son dertlerimiz şu anda.
ülkede rejim ve buna bağlı olarak güvenlik sorunu var şu anda.
bu böyle giderse ötv'yi, eyt'yi konuşacağımız bir ortam olmayacak zaten.
0
blatta hiberna
(29.12.22)
şimdi de taşıtta ötv yi kaldırtıcam dedi, pişkinlik
şirketler zaten kuruş vergi vermiyordu, kaldırtsın da 3 kuruş dolaylı vergiden de olalım. hesap uzmanı olunca böyle oluyor.
0
comp
(29.12.22)
Bence de Kılışdarın başının altından çıkıyor her şey.

Bağzı zamanlar çok kızıyorum ona.
0
Mirket
(29.12.22)
@mirket
aynen kardeşimmm benimmm
twitter.com
twitter.com
0
comp
(29.12.22)
reis kadar endişelendirmiyor. muhalefet yaptı şu yaptı bu etti. her şeye yetkin olacak ama hiçbir olaydan sorumlu olmayacaksın. öyle bir dünya yok.
0
zgrydn
(29.12.22)
burası türkiye. maalesef hepsi aynı.
0
gurur
(29.12.22)
blatta hiberna'nın dediği gibi günü kurtarmaya insanları biraz olsun rahatlatmaya çalışıyorlar AMA orta sınıf / beyaz yaka her ne dersen bu grup çok rahatsız. Bizi düşünen bir parti yok, bizim ihtiyaçlarımızı öne koyan bir parti yok. Bu sebepten iş bulan yurtdışına gidiyor ve 5-6 yıl sonra çifte vatandaşlığa izin verilmiyorsa TC vatandaşlığından çıkıyor. Geleceği kötü görüyorum ve kendi geleceğimin bu ülkede olmamasını istiyorum bu sebeple.

soruya tam cevap: Kim gelirse gelsin başta ekonomiyi, adaleti vs. düzeltmek baya vakit alacak. Dünya da eskisi gibi değil, herkes kendini kurtarmaya çalışıyor.
0
nhk ni youkosu
(29.12.22)
Müthiş derecede endişeleniyorum. Asgari ücret zammı, kyk affı konusunda da olumsuz görüş yazmıştım, eyt olayında da rezalet bir hamle yapıldı. KK ya "biz gelmeden ülke batmış olsun iyicene de gelince sıfırdan başlayalım" demek için bu kozları oynıyor, ya da gerçekten ekonomiden vs hiç zerre anlamıyor, ya da "zaten kazanamayacağız en azından sempati yapayım" diye kasıyor kendini. Başka bir ihtimali yok yani.

Burada da hep pozitif şeyler yazdım ülke hakkında. Bu seçim öncesi popülist uygulamalar korkunç sonuçlara yol açacak. Dünyanın hiç bir yerinde 42 yaşında emeklilik yok. Biz bu parayı nereden bulacağız dediğinde "aa imamlar da mersedese biniyor" diyen bir muhalif kitle var şu an. Ben körlemesine CHP'li, ekmeleddine bile oy vermiş bir chpli olarak bu ülkeye dair olan umudumu inanılmaz yitirdim bu hafta.
0
roket adam
(29.12.22)
Valla beni pek endiselendirmiyor. Beni asil endiselendiren sey muhaliflerin bile yapilan seylerin sorumlusu olarak direkt muhalefeti gormesi.

Bu adam su an muhalefette ve bu adamin herhangi bir yaptirim gucu yok. Sadece birtakim vaadler vererek kendisine oy toplamaya calisiyor, iktidara geldigi zaman verdigi vaadleri tutup tutmayacagina vs gore degerlendirilmesi gerekirken adam mevcut iktidarin yaptigi seylerden sorumlu tutuluyor. Kendisinin klasik lafina atifta bulunacak olursak 'boyle bisey olabilir mi ya?'

Bu duzenlemeleri yapanlar mevcut iktidardakiler, su veya bu sebeple yapmis olmalari onemli degil. Ellerinde gucu olan, bunlari bisekilde yapmak isteyen ve sonucunda da bunlari yapanlar onlar. Yani eger sorumlu varsa ve birileri zarar goruyorsa sorumlusu iktidardir. Kilicdaroglunun elinde hicbir guc yokken erdogani nasil tehdit edebiliyor? Erdogani madem tehdit edebilecek veya istedigini yaptirabilecek gucu var erdogan niye onun her istedigini yapmiyor?

Ben Kilicgaroglu nu hic sevmiyorum cunku bu kadar secim kaybedip hala muhalefetin basinda duran birisi hicbir sekilde iyi niyetli ya da oyle demokrat falan olamaz. Gerci hicbir siyasetci iyi niyetli degildir bence ancak yine de her seyin sorumlusunu o olarak gormek de resmen akil tutulmasi bana gore.
0
j r r tolkien hayrani
(29.12.22)
(4)

kod yazarken türkçe klavye vs ingilizce klavye

freebird5406_2
türkçe klavyede parantezleri yatay sayı tuşları sayesinde koyabiliyoruz, ingilizce klavyede ise bu bracket ler bağımsız olarak bulunuyor ve yeri sağ serçe parmağımızın altındaingilizce klavyede kod yazmak daha pratik değil mi tuşların yeri bakımından ?
türkçe klavyede parantezleri yatay sayı tuşları sayesinde koyabiliyoruz, ingilizce klavyede ise bu bracket ler bağımsız olarak bulunuyor ve yeri sağ serçe parmağımızın altında

ingilizce klavyede kod yazmak daha pratik değil mi tuşların yeri bakımından ?
0
freebird5406_2
(28.12.22)
Çok daha pratik. Ben maalesef Türkçe klavye kullanıyorum ve elim ayağım yoruluyor kod yazarken ama arkadaşların hemen hepsi en kötü ENG layout kullanıyorlar.
0
plutongezegendegilmi
(28.12.22)
Ingilizce klavye çok daha pratik +1
0
babilfish
(28.12.22)
130-140 tuşluk türkçe klavye olsa daha pratik olmaz mı?
fonksiyon tuşları da müstakil olsun
0
comp
(28.12.22)
Elinin alıştığı klavye neyse en iyisi odur. Ben küçüktür büyüktür tuşlarında takıntılıyım mesela. Bazı klavyelerde yeri farklı oluyor.
0
Tisatiaşer
(28.12.22)
(15)

kedileri ne yapmalı?

cockiness
merhabalar, evde 2 kedimiz var. bi tanesi(dişi) yaklaşık 5, diğeri (erkek) de 2,5 yaşlarında. ikisi de kısır.ikisini de sokaktan bulan kişilerden sahiplendik. daha önceleri evi pislettiğine dair eşimin söylenmeleri oluyordu ama çok da üstelemiyordu. bu arada ilk kediyi kendisi istediği için sahiplen
merhabalar, evde 2 kedimiz var. bi tanesi(dişi) yaklaşık 5, diğeri (erkek) de 2,5 yaşlarında. ikisi de kısır.

ikisini de sokaktan bulan kişilerden sahiplendik. daha önceleri evi pislettiğine dair eşimin söylenmeleri oluyordu ama çok da üstelemiyordu. bu arada ilk kediyi kendisi istediği için sahiplendik. ikinci kediyi ben bulmuştum, o çok istemiyordu ama sonradan kabul etti. ikisi de yavruydu, biz büyüttük, alıştırdık birbirlerine.

ama ne olduysa eşim doğum yaptıktan sonra oldu.
kedilerin tüyleri, kumları, mama kırıntıları, yere döktükleri sular vs. iyice kendisine batmaya başladı. devamlı bana bu kedileri göndereceksin deyip duruyor.

bu aralar nerdeyse iki güne bir bu sebepten tartışma çıkıyor. kendisi çalışmıyor ve evde bebeğe bakıyor, bende evden çalışıyorum. her gün bu konu açılıyor temizlik yaparken. bende madem bu kadar titizdin niye aldın eve diyorum. işte tek kedi varken böyle değildi falan diyor.
bebek emeklerken üstü başı tüy oluyor falan diyor. bazen kediler evde oynarken falan çocuğu uyandırabiliyor nadir de olsa, bu zaman iyice deliriyor kendisi.

sabahları kalktığımda o uyanmadan koltuklardaki tüyleri falan alıyorum. öğle aramda evi süpürmeye çalışıyorum, kedilerin kumunu temizliyorum, dökülen kumları süpürüyorum. sırf bu sebepten robot süpürge, dyson falan da aldık. ama ona göre ev her türlü pis, çünkü kediler batırıyor. kedisiz arkadaşlarının evleri 2 gün süpürülmese de temiz, bizim ev her gün süpürsek bile pis oluyor.

ben kedileri göndermek istemiyorum ama artık bu muhabbetten de sıkıldım açıkçası. ne yapabilirim? bana bir yol gösteren olur mu? dedemlerin köyü var oraya mı götürsem diyorum. mama falan da yollarım zaten hep, aç kalmazlar. ama dışarda yapabilirler mi tam da emin olamıyorum. önümüz de kış zaten.

kediler de cins kedi değil, bildiğiniz tekir. sahibinden'de ilan vereyim dedim ama bi sürü ilan var. kimse de gelip bizim kedileri almaz diye düşündüm açıkçası. yavru falan olsa belki o zaman belki bulabilirdim.

açıkçası işin içinden çıkamıyorum :( vicdanım el vermiyor ama evimizin içinde de huzur kalmadı bu yüzden.
0
cockiness
(27.12.22)
eşin kedilere takmış bence bir kere, artık ağzınla kuş tutsan o kediler gitmediği sürece evin temiz olduğuna inanmayacak. annelik içgüdüsü ile belki daha önce umursamadığı tüydür kumdur bunların bebeğe zararlı olabileceğini düşünüyordur.

kediler eve sokaktan geldiyse de artık alışmışlar, geri sokakta yaşayamazlar. köy ortamında evde takılıp istediklerinde dışarı çıkabileceklerse bu olabilir tabii.

bana şu anda en mantıklı çözüm sahiplendirmek gibi göründü.
0
knight of cydonia
(27.12.22)
eşiniz manevi yönü kuvvetli biriyse (dini inançlı vb. demiyorum, o ayrı bir şey), bebek yüzünden kış gelirken iki ev kedisini sokağa atmayı gerçekten isteyip istemediğini, bu vicdani yükü yüklenmeye hazır olup olmadığını sorun.
bebek geldi diye kediler giderse ve bir de mağdur olurlarsa, çocuğun aile sisteminde durup dururken dengesizlik yaratılmış olur çünkü şu anda bebek olsa da çocuk bu durumu hisseder.
karma gibi bir şeyden bahsetmiyorum, o ayrı bir konu, benim bahsettiğim aile dinamiklerinin dâhil olduğu sistemik yapı.

belki bunu söylediğinizde biraz düşünür veya bir tokat etkisi olur çünkü bence mantıklı düşünemiyor ve bunun altında başka bir şey var.

psikolojik olarak ele alırsak da çocukça davranıyor.
olgun ve üstelik artık ebeveyn olan bir yetişkin olarak aynı çatı altında yaşamanın ortak yolunu bulması veya bir şekilde ayak uydurması gerekirdi.
sonuçta hamile kaldığında da kediler vardı, kediler "evlat edinilirken" de bir gün çocuk yapabileceğinizi biliyordu.

bu yüzden psikolojik olarak ucu başka yere bağlanıyor olabilir diye düşünüyorum çünkü normal şartlarda belli ki aklı başında bir insan ve kendisiyle çeliştiği bir süreçte.
temizlik konusuna neden bu kadar saplandığını bulmakla başlamak işe yarayabilir.
mesela o çocukken ailesinde hayvandan veya hijyen eksikliğinden kaynaklı bir hastalık, ölüm vb. olmuş mu?
ya da kendisinin başına böyle bir şey gelmiş mi?
veya çocuğu koruyamayacağına dair sahip olduğu başka temellere dayanan korkuları mı var?
kendi annesiyle arası nasıl?
hastalık korkusu, koruyamama korkusu, yetersizlik hissi vb. olabilir.
bence oturup bunları da konuşabilir, düğümü bulabilirsiniz.
bu saplantı çok normal değil, belli ki bir nedeni var ve bu bebeğin gelmesiyle birlikte eşiniz bir şekilde tetiklenip regrese olarak başka bir yere gidiyor zihinsel olarak.
konu kediler değil muhtemelen.
0
blatta hiberna
(27.12.22)
Bence bir süre idare edin alttan alın muhtemelen psikolojik bir sorun yaşıyor kendisi. Emekleme sürecinden sonra bence normalleşir diye inanıyorum. Yoksa yaptığı şey çok çirkin küçük kediyi eve alıp alıştırıp göndermek istemek. Ne yazık ki düz tekir olduklarından sahiplendirmek de zor ki kediler evine sahibine bağlıdır yani.
0
denizgonen
(27.12.22)
Zor durum. Ancak eş olmak böyle durumlarda uğraş gerektirir. Konu kedi değil diye düşünüyorum. Eşinizin evdeki yükünü hafifletmeniz gerekiyor. Kediler gitse bile, başka problemler çıkabilir (doğum ve hormonlar ve ek işler vs).

Vicdan açısından, kışın sokakta ölürler. Bu kesindir, sizin iyi veya kötü niyetinize bağlı değil. Dışarıda zatürre olurlar en iyi ihtimalde, çünki saklanacak yer bulmayı bile bilmezler. Kar yağarsa, ömürleri yaklaşık 3 gündür malesef (susuzluktan böbrekleri iflas eder).

Eşinize, onu anladığınızı ve yaklaşık 2 ay daha sabretmesini rica edin.

Evin temizlenmesine bizzat katılın, süpürgeyi elinize alın :)

Kış boyunca kedilerin evin bir veya iki odasında (mümkün olduğunca) kalmasını sağlayın. Bu arada sahiplendirmek için elinizden geleni yapın (şikayet etmeniz yarar sağlamaz). Özellikle kedi besleyen yakınlarınıza sorun.
0
alfired
(27.12.22)
tavrı sadece kediler konusunda mı değişti yoksa genel ruh halinde bir depresiflik-tükenmişlik mi var ?

insanlar ruhen yorgun olduğunda ufak şeyler batmaya başlar. bebek de onu çok yoruyordur.
0
orpheus
(27.12.22)
eğer kedileri yollarsanız kediler gittikten sonra sıra size gelebilir. ondan sonra sizin her yaptığınız göze batacak.

acaba bebek içinde aynı şeyi yapacak mı? biraz büyünce oda etrafı kirletecek, atacak dökecek. bıktım bundan deyip çocuğu da mı sahiplendireceksiniz.
0
astronom bey
(27.12.22)
Bu kedileri göndereceksin çok sert olmuş ya.

Yavrudan eve alıştılarsa sokak gerçekten çok zor hatta azcık imkansız artık o hayvanlara, çok yazık olur.
0
hedep
(27.12.22)
Çok istiyorsan kendin götür at deyin. Yapar mı öyle bi şey?
0
elorelia
(27.12.22)
"ama ne olduysa eşim doğum yaptıktan sonra oldu." evladınız oldu yani?
kediler yalnızların oyalangaçı. şimdi hanımınızın başında insan evladı gibi bir meşguliyet var. kedilere merhametle bakıp ardlarını toplamaya lüzum kalmamış
0
comp
(27.12.22)
@orpheus yok davranışı sadece kediler konusunda değişti diyemem aslında. ama konu çok uzayacak diye başta yazmamıştım. genel olarak davranışları değiştiğini gözlemleyebiliyorum. daha çabuk sinirlenen, daha tahammülsüz, daha fazla yakınan biri oldu malesef.

bebekle uğraşmak gerçekten zor. farkındayım, kolay şeyler yaşamadı. bende her ara verdiğimde bebekle ilgilenmeye çalışıyorum, ev işlerine yardım etmeye çalışıyorum. ama inanın elimden bu kadarı geliyor. evden de çalışsam gündüzleri bitirmem gereken işler oluyor.

psikolojik destek alma konusunda ikna ettim son günlerde, bulduğum bi psikologla görüşmeye başlayacak inş.
0
🌸cockiness
(27.12.22)
Cevaplara şöyle bir baktım da gözümden kaçmış olabilir, postpartum depresyon olabilir mi? Genel olarak davranışları değişti dediğiniz için özellikle. Psikologla görüşecek de diyorsanız umarım toparlanır. Kedilere de hiç olmazsa bahara kadar sabretmesini isteseniz o arada belki başka birine sahiplendirirsiniz, belki eşiniz yumuşar vazgeçer.
0
kobuzchu kiz
(27.12.22)
Sizin için çok zor süreç. Kedileri dışarı atma düşüncesi fikri bir ömür sizin vicdanınızı kemirecek. Ben doğanın bir gücü ve dengesi olduğuna inanıyorum. Böyle bir durum olduğunda da bence o miniklerin ahı sizin üzerinizde olacak. Ben bilimsel açıklama yapabilecek yetkinlikte değilim ama eşiniz bu konuda maalesef çok vicdansız düşünüyor.
0
Weeze3r
(28.12.22)
Bizimde 1 yaşında kızımız var. Eşim sürekli evden çalışıyor ve evimizde anneanne de var. Aynı katta 2 kedi, bir köpeğimiz bulunuyor. Eşimin annesi tüy ve temizlik konusunda acayip hassas ve biz sürekli dalga geçerdik tüyden ne olacak çocuğun bağışıklığı güçlenir işte vs diye. Ama eşim bile bahsettiğiniz gibi özellikle çocuk emeklemeye başladıktan sonra kedilere ve köpeğe taktı. Tüylerinden, çocuk uyurken bazen gereksiz miyavlamalardan yaramazlıklardan çocuğun uyanmasından epey bir gerildi yer yer atacam hepinizi diyip de durdu. Ancak hiç temelli gönderelim vs demedi.

Ne yapıyoruz peki, sabah daha çocuk emekleme işine girmeden çocuğun dolaştığı her yer baştan aşağı süpürülüyor. Köpek eskiden koltukta yanımızda üstümüzde uyurdu, anne anne izin vermediği için artık köpeğe koltuk yasak, köpek çıkarken kediler koltuğa çıkmıyordu şimdi onlar rahat rahat koltuklarda takılıyorlar. Uyurken ses konusunda miyavlama yaramazlık olunca hemen geçici olarak (özellikle gecenin 3-4 ünde olunca) yan odaya kapatıyorum kedinin birini, köpek zaten aşağıda salonda takılıyor.

Siz zaten temizlik olayında epey bir çaba gösteriyorsunuz gördüğüm kadarıyla. Belki ev müsait ise ideal olmasa da sizde geçici olarak bir odaya kapatma yoluna gidebilirsiniz.

Ama bu durumun herşeyden önce eşinizin şuanki durumundan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Çocukla, sürekli evde birincil ilgilenen kişi olmak psikolojilerini çok etkiliyor. Ya size ya evdeki başka birşeylere sarıyor. Dolayısıyla sabır edip, onu rahatlatmaya çalışın ve bu sürecin de geçici olduğunu düşünüp ona da bunu hatırlatmaya çalışıın.

Evdeki hayvanın çocugun gelişimi üzerinde de çok olumlu etkileri var. Bu süre geçecek ve o hayvanlarla çok mutlu bir çocucukluk geçiriyor olacak. Bunları da belirtebilirsiniz.
0
FAtE
(28.12.22)
Kedileri tiras ettirmeyi onerebilirsiniz. Evet kedicikler icin hos degil ama bu psikolojik durumda evde durmalarini saglayacaksa :(
0
ThomasJefferson
(28.12.22)
doğum sonrası depresyonu diye birşey var, belki eşiniz ona tutulmuştur.
normalde dert etmeyeceği şeyleri dert ediyordur.
bunu bir araştırın çaktırmadan bence.
kediler konusunda, evinizde bir odayı, kedi odası yapsanız, kedilerin o odanın dışına çıkmasına engel olsanız nasıl olur? kediler elbette bu işten hoşlanmaz ama eninde sonunda alışırlar diye düşünüyorum, hele de çift kedi olunca. bir kaç gün/hafta kafa şişirirler ama alışırlar, sokağa düşmelerinden her halde iyidir. zaten bebeğiniz biraz büyüyünce kedilerin gönderilmesini istemeyecektir.
0
vizivozo
(28.12.22)
(14)

geceleri asla uyuyamıyorum. işe yarar takviye öneriniz var mı?

mark greg sputnik
antidepresan uyutur belki diyordum ama o da uyutmuyor. bir aydır filan kullanıyorum onu, genelde akşamüstü alıyorum. yatağa girmeden 1-2 saat önce de magnezyum atıyorum bir tane.uyandığım saatten ve yorgunluk durumumdan bağımsız olarak gece 12-1 deyince asla uyuyamıyorum. sağa sola dönerken saat 3-4
antidepresan uyutur belki diyordum ama o da uyutmuyor. bir aydır filan kullanıyorum onu, genelde akşamüstü alıyorum. yatağa girmeden 1-2 saat önce de magnezyum atıyorum bir tane.

uyandığım saatten ve yorgunluk durumumdan bağımsız olarak gece 12-1 deyince asla uyuyamıyorum. sağa sola dönerken saat 3-4 oluyor, erken kalkacaksam zaten onun anksiyetesiyle iyice kopuyorum olaydan. bir süredir böyle.

kafayı resetlemeye yardımcı olacak, kafayı vurdum mu uyutacak takviye öneriniz var mı? melatonine aslında çok girmek istemiyorum çünkü hap yutmaya alışınca vücut bir süre sonra belki iyice saçmalar, yani dışardan aldığım için iyice az üretmeye başlar diye düşündüm, bilimsel dayanağı var mıdır bilmem. o yüzden hormonlarla fazla oynamadan gümletecek bir şey var mı?
0
mark greg sputnik
(15.12.22)
Takviye değil ama bir bardak ılık süt olabilir. Ayran da olabilir. Laktik asit konusu.
0
dissendium
(15.12.22)
Ben de öyleyim bir süredir. Kalıcı yaz saatinin etkisi diye düşünüyorum. Sabah 9 gece karanlığında, hava kapalıysa sabah 10'a kadar gece gibi. Uyku saati 3'e atıyor bu yüzden
0
romario
(15.12.22)
Spotify uyku listeleri
0
dreamnesiac
(15.12.22)
çok klasik bir öneri olacak ama kitap okumak, bende de aynı problem vardı, bir kitap okuyucu aldım ve yatarken okuyorum daha onuncu sayfadayken sızıyorum.
0
mysql34
(15.12.22)
kitap okumak, kuran dinlemek
0
dedim ben sana
(15.12.22)
Kedi otu ekstraktı kullandım bir ara ben. Hem pamuk gibi uyutuyordu hem de kolay uykuya dalıyordum. 2 ay falan içtim her gün, sonra bıraktım bu uyku olayı da düzenlenmişti. Üstünden bir sene geçti uykularim hala güzel.
0
encokbenisevinnolur
(15.12.22)
"Headspace: İnteraktif Gevşeme Rehberi" var netflixte bir ara ne yaparsam yapayım ne içersem içeyim asla uyuyamıyordum. Uykusuzluktan bayılıp öyle dalıyodum uykuya. Ne olacak deyip denedim ve mışıl mışıl uykuya daldım.
0
yazdonumu
(15.12.22)
antidepresanı ve magnezyumu sabahları alın
0
sta
(15.12.22)
göz masajı, parmak uçlarıyla göz kapağı üzerinden çok hafifçe her noktaya 1-2 dk
bütün kasları kasıp gevşetmek birkaç kere
akşam telefon pc ekranını sarartmak - gece ışığı modu
uyumadan 1 saat önceden ekranları bırakmak
evdeki beyaz ışıkları 6500 kelvinden en fazla 3500-4000 kelvin olacak şekilde çevirmek
0
comp
(15.12.22)
1 mg melatonin, yataga gecmeden 1 saat önce. iyi uykular. Antidepresan uyutmayabiliyor da? Öyle değil mi? İlacın ilk ayında evde gece geziyordu annem, çok iyi hatırlıyorum. Bi' okuman lazım yan etkilerini.
0
buf-e kür
(15.12.22)
alkol
0
nolmus yani
(15.12.22)
Takviye sayılır mı bilmiyorum ama rooibos çayı beni acayip yumuşatıp mışıl mışıl uyutuyor.
0
Amaranta ursula
(15.12.22)
spor, özellikle düzenli koşu. 8 gibi 1 saat koşarsan 11 e kalmaz bebek gibi uyursun
0
abi bi dizi buldum on numara
(15.12.22)
yoga nidra. youtubedan sesi sizi irrite etmeyen birini bulup açabilirsiniz. sadece yatıp dinliyorsunuz. gevşemenize yardımcı olur. tabi yoga nidrada amaç uyumak değil ama ben hiç uyumadan bırakamıyorum.
0
faredenkorkankedi
(15.12.22)
(10)

Ekşi sözlük- olay yeşili sönmüyor

kojonotsuki
Herhangi bir olay olmamasına rağmen olay yeşilim sönmüyor. Nedendir, yaşayan oldu mu ayınısını?
Herhangi bir olay olmamasına rağmen olay yeşilim sönmüyor. Nedendir, yaşayan oldu mu ayınısını?
0
kojonotsuki
(15.12.22)
Zaman zaman oluyor, kendi kendine geçiyor.
0
gallienus
(15.12.22)
Olaya tıklayın, olan biten başlığına tıklayın, okunmamış çok sayfa vardır.

2. sayfaya tıklayın, sonra da sonuncu sayfaya tıklayın. Hepsini okunmuş sayar, ve yeşil söner.

Siz hatırlatınca ben de şimdi yaptım :)
0
John Bloor
(15.12.22)
@gallienus, bayadır böyle. umarım geçer.

@john, yaptım ama maalesef sönmedi.
0
🌸kojonotsuki
(15.12.22)
Uygulamadan giriyorsan sönmüyor evet.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.12.22)
@kaleci, uygulamadan değil, masaüstünden ya da mobil tarayıcıdan giriyorum hep.
0
🌸kojonotsuki
(15.12.22)
şimdi yazdıklarımı yaptım ve söndü, olan biten başlığını kurcala biraz.
0
John Bloor
(15.12.22)
@John Bloor
Sizin dediğinizi yapmayınca hepsini okunmamış sayıyor ve yeşil yanmaya devam ediyor haklısınız. Ama daha önce son 10 sayfayı tek tek açıp sayfanın başından sonuna kaydırsam da yine de yeşilin sönmediği oldu. Hatta bir ara aynı anda çok fazla yazarda olmuştu ve bununla ilgili başlık açılmıştı, sözlük yönetimi de bununla ilgili bir şeyler demişti. Teknik bir hata yani, bende hala binde bir oluyor ve takmıyorum, zamanla kendi kendine geçiyor.
0
gallienus
(15.12.22)
tarayıcın

Mozilla Firefox ise şunu yükle
addons.mozilla.org

Chrome ise şunu yükle
chrome.google.com

Opera ise şunu yükle
addons.opera.com

>sonra, olay butonu üzerine gel tarayıcıda, sağ tıkla, sağ tık menüsünde en altta Öğeyi engelle açılacak, ona tıkla, ekranın sağ altta bir pencere açılacak, orada oluştura tıkla. bitti. daha da olay butonunu görmeyeceksin.
0
comp
(15.12.22)
benim sessize aldigim bir suser takip ettigim basliga yazdiginda olay yesili hic sonmedi. o kullaniciyi engelleyince sondu. boyle bi durum var.
0
kobretti
(15.12.22)
@compi, böyle olunca takip ettiğin başlıktaki bildirimleri de engellemiş olmuyor musun?
0
🌸kojonotsuki
(15.12.22)
(8)

Borsa Nasıl Rekor Kırabiliyor?

andy kaufman
Selamlar,Borsa konusunda hiçbir bilgim yok, hiçbir zaman da girmedim. Ancak bu kadar kötü bir ekonomide borsa nasıl rekor kırabiliyor. Batan kimseyi duymadım, herkes kazanıyorsa kimin parasını kazanıyorlar? Bu para sonuçta birilerinin parası. Ekonomisi kötü olan bir ülkede borsanın düşmesi gerekmez
Selamlar,

Borsa konusunda hiçbir bilgim yok, hiçbir zaman da girmedim. Ancak bu kadar kötü bir ekonomide borsa nasıl rekor kırabiliyor. Batan kimseyi duymadım, herkes kazanıyorsa kimin parasını kazanıyorlar? Bu para sonuçta birilerinin parası. Ekonomisi kötü olan bir ülkede borsanın düşmesi gerekmez mi?

Sevgiler.
0
andy kaufman
(12.12.22)
bknz: venezuealla borsası.
Benim fikrim zaten Mayıs'tan sonra ralli başladı. ülkede enflasyon belli ve firmaların kazançları sürekli arttı. Artmaya devam edecek diye düşünyorum.
Şuan bile borsanın daha gideceğini düşünüyorum ve hisseleri satmıyorum, sadece taşıyorum.
Yani kredili işlem açmadıktan sonra spotta batma riskin düşük, zaten taban tavan olayıda sınırlı. Yani çok zor.
Borsanın felsefesi de zaten şirketlerin büyümesi ve ortakların kazanması değil midir?
0
spacevan
(12.12.22)
Türkiye'de parası olanların parasıyla yapabileceği pek yatırım kalmadı. O yüzden çoğu insan parasını borsaya yatırıyor.

- Dolar-Euro alsan onlarda da enflasyon olduğu için paran eriyor.
- Altın son zamanlarda pek yükselmiyor.
- Ev alayım desen fiyatlar çok yüksek, krediler çok az.

Diğerleri aklıma gelmedi ama parayı koyacak yer kalmadı.
(Bahsettiğim insanlar çok zenginler değil. Orta, Orta-Üst gibi en fazla 2-3 ev parası kadar parası olan kişiler. Onlarca milyon parası olanlar bambaşka yatırımlar bulurlar.)

Borsaya süreki yeni insanlar geldiği için henüz kimse para kaybetmiyor.
0
michael_knight
(12.12.22)
Yeni giriş oldukça sonsuza kadar yükselir kabaca.
Faiz,döviz ve kriptodan kazanamayan borsaya geliyor. Bu akış sonlandigi vakit görürüz kimin parası içeride kalacak. Bunu biraz şahane pazardaki balon oyunun gibi düşünün. Hava girdikçe büyüyor evet ama mutlaka birinin elinde patlayacak.
Türkiye'nin ekonomisi evet kötü ama ben bunun sorun olduğunu düşünmüyorum. Asıl sıkıntı Türkiye'nin ekonomisi tuhaf. Sonuç itibari ile ekonominin kötü olması borsanın çıkılacağı anlamına gelmez.
0
allah yazdiysa bozsun
(12.12.22)
borsayı iyi pazarladılar rağbet arttıkça fiyatlar arttı

kimin parasını kazanıyorlar> ortada bir para yok. sendeki Andy hissesini satsan kaç para verirler 10 mu, o zaman 10 lira sanal servetin var demektir. 10'a satarsan 10 lira paran olur. daha sen satamadan 10 lira verenler başka yere kayıp en çok 6 lira veren kalırsa sen de 7'ye almışsan ve satarsan -çoğu insanın yaşadığı gibi- zarar edersin.

bakkaldaki alışveriş de aynı böyle. yalnız orada talep toplama farklı işliyo bi de ekmeği yiyip bisküviyi çaya batırıyosun hissede o yok
0
comp
(12.12.22)
enflasyon olan ülkede her şeyin fiyatı yükselir, borsa da yükselir elbette. niye yükselmesin? ereğli demir çeliğin arsası küçülmüyor ki, arsa değeri artıyor dolayısı ile şirket değeri artıyor. firma gayet iyi çalısıyor.

ayrıca bu ekonomi kötü derken tam olarak neyden bahsediliyor? "ekonomi kötü" çok genel ve boş bir söz bence. asgari ücretli daha düşük kaliteli kıyafet alıyor diye yurtdışına cam satan şişecam niçin etkilensin?

ayrıca borsa 2013ten beri dolar bazlı düşüyor zaten, daha ne kadar düşecek, sıfıra kadar mı? baz etkisi, izafiyet falan bunları düşünmek lazım. tüm kötü şeyler fiyatlandı ve artık daha kötüsü olamaz diye düşünülüyor ve para borsaya giriyor. nereye girsin mesela? borsadaki şirketler değeri artan diğer şeylere göre hala ucuz bence.
0
abelardo
(12.12.22)
döner fiyatıda rekor kırıyor,
süt de rekor kırıyor

aynı şey.
0
duyurukullanıcısı
(12.12.22)
Rekor kırıyor derken? Dolar bazındaki zirvenin yarısında daha borsa.
Ayrıca borsa illa birilerinin kaybettiği yer olmak zorunda değil. 100 şirketin 100 ü de aynı zaman diliminde büyür. Milyon dolarlık kap lar atılıyor her gün. Şu an ülkedeki en ucuz şey borsa
0
ikikerekac
(12.12.22)
abelardo +1
ekonomi sana bana kötü. zengin daha zengin fakir daha fakir oluyor klasik tabirle. biz de daha zengin olan zenginin hissesinden bir şeyler koparmaya çalışıyoruz.
0
lazpalle
(13.12.22)
(4)

kapalı mekanda sigara olayı

biseysorcaktim
her yerde sigara içiliyor artık.ne oldu bu iş? evim dışında oturacak yer bulamıyorum. dışarıda yürünmüyor zaten. haftada bir iki sigara içerim üstelik, buna rağmen inanılmaz rahatsız oluyorum dumandan. tahammül edilemez bir hal aldı artık.aşağısını okumasanız da olur. dertlendim yazdım.---o kadar sa
her yerde sigara içiliyor artık.
ne oldu bu iş? evim dışında oturacak yer bulamıyorum. dışarıda yürünmüyor zaten. haftada bir iki sigara içerim üstelik, buna rağmen inanılmaz rahatsız oluyorum dumandan. tahammül edilemez bir hal aldı artık.


aşağısını okumasanız da olur. dertlendim yazdım.
---
o kadar saçma bi durum ki, kafenin her tarafı kapalı. sadece kapının olduğu duvardaki camlar yarım açık, balkon gibi. kafenin en köşe bucak dibinde bile sigara içilebiliyor.

her yerde bangır bangır müzik, konuştuğunu duyamıyorsun. menüde X fiyat yazıyor ödemeye gidince x+10 lira diyorlar. fiyat değişmiş ama elektronik menüyü deiştirememişler.

bu bahsettiğim yer kalburüstü denilebilecek bir mekan. suadiye'de. gerçi yeri farketmiyor. mecidiyeköy de kadıköy de caddebostan da her yer aynı artık.

kimi yer de üstüne servis parası falan alıyor menü tartışmasına girmemek için. hizmet verdiği de kahve getirmek.

masalar zaten kıç kıça. yandakiyle kanka oluyorsun iki dk oturunca.

evden çıkamıyorum artık ya. ya yeter artık. valla bunaldım.
0
biseysorcaktim
(08.12.22)
yalan oldu ya sigara denetimi falan kimsenin umrunda değil. biz gitmiyoruz kafeye restorana. hem para verip üstüne bir de dert sahibi oluyoruz.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(08.12.22)
Dün iş çıkışı epeydir milletle takılmıyoruz diye gidelim içelim dedik ofistekilerle.

Mekan kapalı, tamamen kapalı, havalandırma falan yok ve 15 kişiydik millet fosur fosur sigara içti bütün akşam içmeyen bir-iki kişi vardı benim haricimde inanılmaz rahatsız oldum. Bir daha gider miyim, gitmek ister miyim bilmiyorum. Bizim gittiğimiz de Kadıköy'de bilindik bir yer bu arada.

Dışarıda yemek de içmek de sağlam bünye ve bütçe gerektiriyor maalesef artık. Ben iyice azalttım, ya açık havada buluşuyoruz yakın arkadaşlarla ya evlerde.
0
chicha_v2
(08.12.22)
www.muziksizmekanlar.com

İçerisinde arka plan müziği bulunmayan mekanlar>>>
cargocollective.com
0
comp
(08.12.22)
artık saçmaladı iyice. ülkede normalde yeme içme diğer ülkelere göre ucuz olmalı ama kuru herkes kafasına göre 25-30 alıyor, fiyatlara her ay %10 ekliyor. usd eur olarak bile pahalıyız artık. geçen hafta grill prime'a gittik. ortalama bir restoran burası. 2 çorba, 1 iyi pişmiş burger, 1 iyi pişmiş et istedik. etler hiç pişmemişti, geri gönderdik. üstü sert sert yanmış simsiyah, içi hala pişmemiş halde getirdiler. geri gönderdim. yine de parasını istediler. 688 lira. bir daha gideni şey yapsınlar. ahlaksızlığın dibi. mafyaya, kara paraya boğuldu ülke. nasıl olsa parayı veren var diye uçtu herkes. parayı versen bile hizmet, kalite alamıyorsun. gitmeyin gençler. göçmen ve kara para konularında bir iyileşme olur umarım, yerli adama muhtaç olsunlar, meteliğe kurşun atsınlar. lanet insanlar. taksicisi, esnafı, bilmem nesi. neye elini atsan spiderman'deki venom gibi simsiyah bir evil yapışıyor.
0
gabe h coud
(08.12.22)
(7)

İş Sorusu

the man with no name
Geçen hafta iş aramıyorken Linkedin'den birisi benimle iletişim kurdu ve görüşme gerçekleştirdim. Beklentimin üstünde bir teklif gelince dün tekrar görüştük ve içerideki ekiple de tanışarak maaş konusunda anlaştık. Ardından mevcut çalıştığım iş yerimi bilgi için aradığımda kendileri beni bir yere bı
Geçen hafta iş aramıyorken Linkedin'den birisi benimle iletişim kurdu ve görüşme gerçekleştirdim. Beklentimin üstünde bir teklif gelince dün tekrar görüştük ve içerideki ekiple de tanışarak maaş konusunda anlaştık.

Ardından mevcut çalıştığım iş yerimi bilgi için aradığımda kendileri beni bir yere bırakmayacaklarını söyledi ve diğer yerin teklifinin de bir tık üstüne çıkarak yüzde yüzün üzerinde zam yaptı. tabii ben geçen sene daha düşük bir zam oranına da çalıştığım için zam oranında bu olayın da etkisiyle ayrıca cömert davrandılar. ancak ben yine de bu kadar zam yapacaklarına hiç ihtimal vermemiştim.

diğer yer de enerji olarak çok içime sinmişti, yaklaşımları vs çok güzeldi. mevcut iş yerimde birtakım olumsuzluklar olsa da şu anda artıları daha fazla. kalmaya karar verdim. güvenceleri bırakıp risk almak uygun gelmedi. bu durumda diğer yeri arayıp ben gelemiyorum demekten mahçubiyet duyuyorum. onlara nasıl dönüş yapabilirim?
0
the man with no name
(08.12.22)
Niye gelemiyorum diyorsun. Şu anki yerim zam yaptı, maaşta iyileştirme yapmayı düşünüyor musunuz diyerek vites artırabilirsin. Kimle görüştüysen direkt arayıp söyleyebilirsin.
0
dissendium
(08.12.22)
dissendium +1

"iş teklifimi yöneticilerime ilettim ancak kalmamda çok ısrarcı oldular ve sizin teklifinizin de üzerinde bir iyileştirme yaptılar. bu yüzden ne yazık ki ekibinize katılamıyorum. belki ilerleyen dönemlerde yollarımız tekrar kesişir" diyerek açık kapı da bırakabilirsin.


çok ısrarcılarsa ve gerçekten istiyorlarsa teklifi artırırlar, yoksa teşekkürler derler. iş dünyasında ayıp olmaz. bunlar gayet doğal durumlar. kurumsalda yeni işine başlayıp 4'üncü gün ayrılanlar bile oluyor daha iyi teklif geldiği için. sizinkisi hiçbir şey.
0
elektr10
(08.12.22)
senin işyerin demek ki seni bayağı ucuza çalıştırıyormuş ve o kadar insafsızlarmış ki sen ayrılıcam diyene kadar seni ucuza çalıştırmayı kar saymışlar. geçen sene düşük zam aldım diyosun. neden? allah bilir keh keh ne akıllıyız falan diyolardır kendi kendilerine. risk alabilecek durumda isen bence değiştir. seneye de sana çok zam yaptık diye tekrar piyasanın altına çekmeyeceklerinin garantisi yok. once a şerefsiz, always a şerefsiz.
0
kenarortay
(08.12.22)
@kenarortay a çok katılıyorum. İşyeriniz aslında sizi kazıklıyormuş kaba tabirle. İşin ederinin yarısı ücret veriyormuş ve çat diye zam yapabilecek durumdaymış. Böyle şeyler beni aşırı irite ettiği için iyice soğuyorum, istifa ederken asla maaş teklifi dinlemiyorum. Hem sinir olmıyım hem aklım kalmasın diye :) o yüzden kararınızdan emin olun bence, eminseniz de diğer arkadaşların dediği gibi söyleyebilirsiniz çok karşılaşılıyor böyle durumlarla
0
anneboleyn
(08.12.22)
zaten yapacağı 2023 zammını da aradan çıkarmış oldu böylece işyerin.
0
comp
(08.12.22)
eski yerinde kalırsan seneye de düşük zam olma ihitmali yeni yerden daha çok gibi, bu yüzden değişmek mantıklı gibi.

iş değiştirmede yaş ta çok önemli.

35ten küçüksen değiş, değilsen çok ta değişme takıl derim.
0
liberal
(08.12.22)
bunu geçen sene 2 kere yapmış biri olarak;

1-) mevcut şirketin ilk zamda sana düşük bir oran yapacak zaten yükseksin diye.
2-) muhtemelen görüştüğün şirket seni blackliste alacak.
3-) bundan sonra iş değiştirmek iyice zor gelecek.

he bunlara rağmen ben çok ta şikayetçi değilim kendi durumumdan. ama gitseydim belki de çok iyi kariyer fırsatları olacaktı şimdi ne uzadım ne kısalıyorum.

sana tavsiyem; eğer çalıştığın yerden %100 memnun değilsen ve yeni kariyer fırsatları olacaksa karşı teklifi boşver ve geç.
0
nuisance
(08.12.22)
(3)

Molozdaki kolonun demirini sökmek için kepçenin binaları sallaması

summerof69
Başlık biraz saçma oldu.Sorum, inşaatı kepçeyle yıkanların keyfi bir tercihinin yönetmelikte yeri olup olmadığını merak etmem.Sokağımızdaki Binayı yıkan kepçe, kolon ve kirişlerde kalan inşaat demirini sökmek için bunları üstüste bir araya getirip, yüksek newton la vurarak betonu parçalamaya ve böyl
Başlık biraz saçma oldu.

Sorum, inşaatı kepçeyle yıkanların keyfi bir tercihinin yönetmelikte yeri olup olmadığını merak etmem.

Sokağımızdaki Binayı yıkan kepçe, kolon ve kirişlerde kalan inşaat demirini sökmek için bunları üstüste bir araya getirip, yüksek newton la vurarak betonu parçalamaya ve böylelikle inşaat demirlerini betondan ayırarak bir yere istiflemeye çalışıyor.


Kuvveti doğruca zemine uyguladığı için de sokaktaki bütün binalar sallanıyor. İnşaat demirini ayıklamak, yıkımın bir parçası mı? Molozu boşalttıkları yerde sökemiyorlar mı? Hadi burada yapacaklar, hilti gibi hidrolikle çalışan el aletleri bu betonları kırmak için daha uygun sanki. Adamların keyfi bir işi için binalarımızı günlerdir sallamalarına ve bunun yüzünden duvarlarımızın çatlamasına, pencerelerimizin kırılmasına ne gerek var?

Benim asıl sormak istediğim, bu yere vurarak demirleri sökme işleminin yönetmelikçe izin verilip verilmediği. Belediyede ilgili birime sorduğumda “kendi parselleriyse, istediği gibi vurma/itme gücü uygulayabilirler. Ama çekme yapamazşar çinkü bu zararlıdır” oldu.


Teşekkürler.
0
summerof69
(07.12.22)
Videodaki olay abartılı değil. Bu kadar şeyden duvar çatlıyorsa, cam kırılıyorsa bu kaçmanız için bir şans. Bu yönetmelikte uygun olmasa bile taşıma maliyeti nedeniyle karşı çıkabilirler.
0
dissendium
(07.12.22)
Videodan evimin ne kadar sallandığını nasıl anlıyorsunuz acaba?

Taşıma maliyeti dediğiniz nedir? İlk 2 katı küçük vinçle gayet yıkabildiler, yine onu kullansınlar. Ya da hilti kullansın, yönetmeliğe tekrar baktığımda şu madde var :

“ Bu amaçla komşu binaya zarar verilmemesi bakımından mümkün olan durumlarda kısmen veya tamamen elle yıkım tekniğinin uygulanması esastır.“

resmi gazete de elle yıkımı savunuyorken, adamların keyfşyeti için bunu tercih etmelerini anlayamıyorum.
0
🌸summerof69
(07.12.22)
o titreşimi binanın yemesi ayrı

bina üzerinde olmayan, binadan ötede, toprak gibi sonsuz darbe yutma kapasiteli bir şeye,
maksimum 50 santimden yere vurulan kepçenin newtonlarca(kaç mesela?) titreşimin salınım kuvvetinin duvarları çatlatması apayrı bir şey, ben de şüphe ettim
duvar yerine sıva çatlamış bile olabilir

dilerim halledersiniz. sağı solu ayağa kaldırmadan belediye müdahale etmez
0
comp
(07.12.22)
(7)

bilgisayardan anlayanlar bakabilir mi?

kakamelsokoban
evdeki laptopa ssd alıp taktık 240gb.lık. dvd-rom'u iptal edip 1tb hdd'yi de caddy ile dvd-rom kısmına taktırdık. 4 ayrı kızak alıp denedik bilgisayar caddy ile takılan hdd'yi görmüyor. kızakları başka bilgisayarlara takıp denediğimizde çalışıyor ancak bizimkinde asla görmesini sağlayamadık. bilgisa
evdeki laptopa ssd alıp taktık 240gb.lık. dvd-rom'u iptal edip 1tb hdd'yi de caddy ile dvd-rom kısmına taktırdık. 4 ayrı kızak alıp denedik bilgisayar caddy ile takılan hdd'yi görmüyor. kızakları başka bilgisayarlara takıp denediğimizde çalışıyor ancak bizimkinde asla görmesini sağlayamadık. bilgisayarcıya götürdük bizim bilmediğimiz bir detay vardır diye, bios ayarları vs her şeyi yapıldı, format atıldı vs ama hala durumda değişiklik yok.

dvd-rom geri takıldığında da sıkıntısız çalışıyor bu arada. o kısımda da arıza vz yok.

hdd takılı olunca pc yavaşlıktan kullanılamıyor. ssd takılı kalsın desek o da hepi topu 240 gb, hiçbir şeye yetmeyecek.

ne yapılabilir bu durumda? cevap verenlere şimdiden teşekkürler
0
kakamelsokoban
(07.12.22)
bilgisyar sağ tıklayıp yönet kısmında disk yönetimine bakar mısınız?

Belki sürücü harfi atanmamış olabilir.
0
demirKamil
(07.12.22)
bir üstteki yanıtı da deneyin tabi. bizede sonucu yazarsanız, merak ettim.

görünmeyen hdd için format atılmasını anlayamadım. o bilgisayarcıya bence bir daha gitmeyin.

hdd-dvd rom uyumsuzluğu da hiç duymadım ama ve yaşanabilecek birşey değil gibi geliyor. hdd'nin takıldığında çalıştığından emin misiniz peki? hdd'yi bilgisayarcıda başka bir pc ye takıp denediniz mi?

istanbulda iseniz kadıköy yazıcılar'da -1.katta merdivenden iner inmez sol çaprazda notebook'cu var. oraya bir gösterebilirsiniz yakınsanız.
0
baldan kaymak
(07.12.22)
@baldan kaymak evet farklı bilgisayarlara takıldı yedekler almak için herhangi bir sıkıntı yok hdd çalışıyor. çevremde pek öyle iyi bir bilgisayarcı da yok açıkcası, dediğiniz yere bir götürüp baktırabilirim en azından işinin ehline gitmiş olur.
0
🌸kakamelsokoban
(07.12.22)
o laptopun gücü hdd'yi beslemeye yetmiyordur belki? çok çekmiyor aslında, baktım 10 watt çekiyor demişler. ama laptop için her watt kıymetli. e hdd yerine zaten hdd kadar elektrik çeken ssd takmışsınız. tahmindir.
0
comp
(07.12.22)
caddy'e ssd'yi taktığınızda çalışıyor mu? hdd'yi kendi yerinde ssd'yi caddy'de kullanmayı deneyebilirsiniz belki.

comp "hdd kadar elektrik çeken ssd" demiş de bu yanlış. ssd çok daha az güç tüketir. bu yüzden caddy'e ssd denenebilir diyorum zaten. dvd-rw için olan port hdd'ye yetecek gücü veremiyor olabilir. düşük ihtimal tabi bu çünkü sata güç muhtemelen iki slotta da paylaşılıyordur ayrı bi rail yoktur ama denenebilir.
0
konetsu
(07.12.22)
hemen hemen aynısı başıma geldi işten anlayan bir arkadaşa götürdüm bazen slotlar yerine tam geçmiyor dedi biraz daha ittirdi ve hdd yi gördü.
0
jamswety
(07.12.22)
@jamswety +1 bunu demek için gelmiştim. Bence %100 bu.
0
guitarissimo
(07.12.22)
(3)

word canımı sıkıyor

cosmicgadin
wordde çalışıyodum, biraz görsel bişiler ekledim. there are too many editings falan diyo şimdi. yok yeni versiyonda bu editler yokmuş falan gibi bi şeyler. hem ekleme yapamıyorum. hem de kaydedemiyorum. nolcak.
wordde çalışıyodum, biraz görsel bişiler ekledim. there are too many editings falan diyo şimdi. yok yeni versiyonda bu editler yokmuş falan gibi bi şeyler. hem ekleme yapamıyorum. hem de kaydedemiyorum. nolcak.
0
cosmicgadin
(06.12.22)
onenote denediniz mi?
0
rakicandir
(06.12.22)
yok ben wordu düzeltmek istiyorum
0
🌸cosmicgadin
(06.12.22)
1
başlata %temp% yazın klasörün içini boşaltın, bilgisayarı yeniden başlatın

2
Start Word. 
Display the Open dialog box.
Locate and select the problem document.
Click the down-arrow next to the Open button. Word lists several ways you can open the document.
Choose Open and Repair option.




community.spiceworks.com

wordribbon.tips.net
0
comp
(06.12.22)
(4)

lastiklerin altına tahta koyunca ne oluyor?

inheritance
yazın son dönemlerinde yazlıktaki bir arabanın tekerleklerinin altına 5 cm kalınlığında tekerleğin yere temas eden tüm yüzeyini kapsayacak şekilde bir tahta parçası koymuşlardı. geçenlerde tekrar gittim aynı araba aynı şekilde duruyordu. kapalı garaj veya üstü kapalı bir yer değil, yol kenarında üst
yazın son dönemlerinde yazlıktaki bir arabanın tekerleklerinin altına 5 cm kalınlığında tekerleğin yere temas eden tüm yüzeyini kapsayacak şekilde bir tahta parçası koymuşlardı. geçenlerde tekrar gittim aynı araba aynı şekilde duruyordu. kapalı garaj veya üstü kapalı bir yer değil, yol kenarında üstü açık duruyor araba.

tekerlekler yere değmiyor olsa yaptıklarını anlayacağım ama bana göre bu şekilde ha yerde duruyor, ha tahtanın üzerinde duruyor fark etmiyor. su basacak bir yer de değil. ne amaçlanmış olabilir?
0
inheritance
(06.12.22)
kesinlikle bir amacı vardır. ama bu kadar bu işi ciddi almakta bana biraz mallıktan öte gelmiyor.
0
mikahakkinen
(06.12.22)
lastikleri asfaltın sıcağından korumak içindir?
ya da
araba altına sürekli girmek gerekiyordur tamir, kedi kaçtı vs öyle sabitlemişlerdir
0
comp
(06.12.22)
bisikletlerin altına koyuyordum ben. havası inmesin diye.
benzer sebepten olabilir. uzun süre orda bekleyecekse.
0
jelly bear
(06.12.22)
Kış korumasında tekerleri yerin soğuğundan kesmek için yapılır, ama açık alanda çok da mantıklı değil.

Ayrıca sık sık tekeri döndürüp basınç uygulanan yüzeyini değiştirmek lazım, lastiğin yapısının bozulmaması için.
0
John Bloor
(06.12.22)
(3)

sokakta terk edilmiş araç nereye şikayet edilir?

Phoebe
yaklaşık 4-5 aydır sokağa giriş çıkışı da aksatacak şekilde plakası olmayan, lastikleri de inmiş bir minibüs var. 1 aydır da içinde birileri yaşamaya başladı. yerlere gazete serip üstünde rakı alemi yapan bir grup oluştu orda, tipler de hiç tekin değil. hangi kuruma nasıl başvurmalıyım bu durumu şik
yaklaşık 4-5 aydır sokağa giriş çıkışı da aksatacak şekilde plakası olmayan, lastikleri de inmiş bir minibüs var. 1 aydır da içinde birileri yaşamaya başladı. yerlere gazete serip üstünde rakı alemi yapan bir grup oluştu orda, tipler de hiç tekin değil. hangi kuruma nasıl başvurmalıyım bu durumu şikayet etmek için? gayet de merkezi bir yerdeyim, nasıl görmüyor hiç polis falan onu da anlayamıyorum.
0
Phoebe
(06.12.22)
112'yi arayın söyleyin, polis ilgilenir bu durumla.
0
chicha_v2
(06.12.22)
Tabi ki polis. Başka nereyi arayabilirsin?
0
burakdonmez95
(06.12.22)
çektirmek için tabi ki belediye.

yalnız hikaye tam broken windows theory kırık pencereler teorisi
sahipsiz araç> aylarca harekete geçmeyen mahalleli> mekan edinen it kopuk...
bir sonraki adımda ne olacak görmek isterdim

bu yüzden, teoride de pratikte de olduğu gibi
biz müdahale etmezsek hiç müdahale eden olmaz ve belaya dönüşür.
mahalleli birlik olarak huzuru aramazsa huzur bulamaz.
ancak komşunuz vali'dir soylular'dır...
böyle istisnalar ve semtler (nişantaşı, ulus, çekirge, çankaya vs) size gerek bırakmaz.

dilerim bu şuur millette yer edinir. sırf bunun azıcık zahmetinden kaçmak için sitelere sığınmak çare olmamalı. mahalle iyi bir yer kalabilir.

bunca şeyi sosyal mesaj için değil insanları tetiklemek için yazdım, bu davada yaren arıyorum.
0
comp
(06.12.22)
(7)

fahiş kira zammı hk.

gencfb
2017 şubattan beri kiracıyım önümüzdeki şubatta 6.yılım oluyor. geçenlerde evsahipleri (3 kardeş ortak binada 3 daireleri var) kapıya gelip mevcutta 1680 tl olan kiramı 6000 yapmak istediklerini, şubatta sözleşmem olmasına rağmen yılbaşından itibaren bunun geçerli olacağını, herşeyin çok pahalı oldu
2017 şubattan beri kiracıyım önümüzdeki şubatta 6.yılım oluyor. geçenlerde evsahipleri (3 kardeş ortak binada 3 daireleri var) kapıya gelip mevcutta 1680 tl olan kiramı 6000 yapmak istediklerini, şubatta sözleşmem olmasına rağmen yılbaşından itibaren bunun geçerli olacağını, herşeyin çok pahalı olduğunu ve 5 yıldır bedavaya oturduğumuzu filan söyleyip pazarlık kapısı bile bırakmayıp çekip gitmişler. binadaki 3 daireye de aynı şeyleri söylemişler. sonrasında aradığımda ise bizede zam yaptılar filan deyip fakir edebiyatı yaptılar ve isterseniz şubata kadar oturup evi boşaltın dediler filan. ben şubatta görüşürüz şuan konuşmaya gerek yok diyip konuyu şimdilik kapattım. ben ufak çaplı bir araştırma yaptım fakat burdan da bu işlerden anlayan veya başına gelen arkadaşlardan yardım istiyorum. evsahibi kafasına göre böyle yüzde 350 gibi fahiş bir zam yapabilirmi devletin oranı yüzde 25 ile sabitlediğini biliyorum onun haricinde 10+1 yıl sebep göstermeden kiracının çıkartılamadığını 5 yıl sonunda kira tespit davası açabildiğini öğrendim. yani bu bilgiler ışığında ben şubatta yüzde 25 zam yapıp oturmaya devam edebilirim gibi gözüküyor. şunuda ekleyim parayı bankadan ayın 15 ve tek bir gün geciktirmeden 6 senedir ödüyorum her senede onlar ne zam isterlerse tefe tüfe ne derlerse kabul edip devam ettim, hiçbir sıkıntı olmadı bugüne kadar. kışın ortasında çocuğun okulu ve kurulu düzenim varken bu maddi sıkıntılı durumda yaptığının kanunsuz ve haksız olduğunu düşünüyorum. benim kafamdaki şubata yakın aradığında yine 6000 olarak diretirse ben devletin belirlediği oranın üzerinde bi fiyattan mesela yüzde 50 filan yaparak oturmaya devam edicem, siz isterseniz makhemeye başvurabilirsiniz tarzında kısa bir görüşme yaparak devam etmeyi düşünüyorum. yazı biraz karmaşık olmuş olabilir ama bende gerçekten şok oldum. cevaplarınızı bekliyorum. teşekkürler.
0
gencfb
(05.12.22)
“Bedavaya oturuyorsun” Sanki sözleşmeyi rızalarıyla imzalamadılar, her sene zam tutarını onaylamadılar.

Hocam çevre kiralar ne kadar? Atıyorum 6 binse 4.700/5 gibi bir şey teklif edebilirsiniz. Hayır derlerse tespit davası açarlar. Siz de %25 öder üzerini kenarda dava sonucu için biriktirirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(05.12.22)
o tiplerle aynıları gelmeden diyeyim
6 senelik kiracının bedavaya oturduğuna 5 senenin sonunda uyananlar ya ahmak ya da sahtekar oluyor

onun haricinde dedikleriniz geçerli
yalnız mahkeme değil de, bir müddet daha bu tavra devam ederlerse bir avukat tutun direkt verin telefonunu onunla görüşsünler
0
comp
(05.12.22)
aynen dediğiniz gibi yapın, şubatta %50 zam gibi. eğer kabul etmezlerse kira tespit davası açmalarını söyleyin. 3 kardeş aynı apartmanda evleri de varsa, daireyi satmadan sizi tahliye ettirmeleri mümkün değil.
0
malheiros
(05.12.22)
1680 TL, %25 zamla 2100 TL. Emsal bir yargıtay kararı var. 6000 ödeyip sonradan geriye dönük dava açarak aradaki 4000 tl'yi alabiliyorsun. en kötü böyle yaparsın. için rahat olsun.
0
gabe h coud
(05.12.22)
Dediğiniz gibi yapın. Çevre kiralara yakın bir teklifte bulunmak zorunda da değilsiniz. Siz eski kiracısınız, eski kiracı olmanızın ve sözleşmenizin bir anlamı olacak elbette. o sözleşmeler boşuna yapılmıyor. Kirayı kafalarına göre çevre kiralara göre artıramazlar. Kira tespit açsınlar istiyorlarsa.
0
dfn4
(05.12.22)
Kiracı oalrak nasıl sizin yasal hakkınız %25 zam ise şu sıralar, ev sahibi olarak onların hakkı da 5 yıl doltuktan sonra kirayı emsal seviyelere çekmek.

Siz şubat ayında %25 yapar geçerseniz, tespit davası açarlar ve dava sonuçlanınca aradaki eksik ödediğiniz tutar sizden tahsil edilir. (bu bilgiyi duyurudan öğrendim, doğruluğunu teyit etmek lazım)

Yani "dava sonuçlanana kadar %25 zamla otururum, kar kardır" diye düşünmeyin.

Makul olan anlaşmaktır, emsal kiraların %80'i kadar bir teklifte bulunun. Yani emsaller 7-8 bin lira ise 6 bini kabul edin bence. Ha yok emsaller 6 bin ise 5 binden fazla vermeyin, siz eski ve sorunsuz kiracısınız, bu da bir avantaj ev sahibi için.
0
John Bloor
(05.12.22)
Ev sahibi 5. senenin sonunda çevre kiralara göre artış yapabilir, buna hakkı var. Siz isterseniz 10 TL'ye oturun, çevrede kiralar 10bin TL ise 10 bin TL'ye göre artış yapabilir. Eski kiracı olduğunuzdan %10 bir iskonto yapıyor mahkeme. Çevrede kiralar 10 bin ise, mahkeme 9 bin TL ayarlar.

Bence emsal artış yapmadı iseniz konuşup, orta yol bulmaya çalışın. Zıtlaşırsanız, zararlı çıkabilirsiniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(05.12.22)
(1)

ayakkabıda bir kısım var ama...

sanat guresi
şu önünde kocaman kelaynak gibi puma yazan kısım. nasıl yok edebilirim bunu? yırtmak haricinde. ayakkabı boyası iş görür mü?https://m.media-amazon.com/images/I/81bf3JZ2vhL._AC_SY535_.jpg
şu önünde kocaman kelaynak gibi puma yazan kısım. nasıl yok edebilirim bunu? yırtmak haricinde. ayakkabı boyası iş görür mü?

m.media-amazon.com
0
sanat guresi
(04.12.22)
yazı bitiminden kesip tersten görünmez dikişle dikmek
0
comp
(05.12.22)
(7)

Şu safsatanın ingilizce ve türkçe'deki ismi neydi?

comp
cem: istanbulda tacize uğruyorumcan: ankarada tacize uğramayacağının garantisi yok (istanbuldan devam et)teşekkürlertürkçe safsata kılavuzuhttps://safsatakilavuzu.com/
cem: istanbulda tacize uğruyorum
can: ankarada tacize uğramayacağının garantisi yok (istanbuldan devam et)

teşekkürler

türkçe safsata kılavuzu
safsatakilavuzu.com
0
comp
(30.11.22)
bence bu safsata değil
0
co2s2
(30.11.22)
şehir ismi vermek hatalı oldu
ikisini de işyeri olarak değiştirin

-A holdingte tacize uğruyorum
+B holdindte taciz edilmeyeceğinin garantisi yok (A'da çalışmaya devam et)
0
🌸comp
(30.11.22)
www.fullcirclehealthcare.ca

www.pesec.no

buradaki listeler belki yardimci olur bulmana.
0
hot potato
(30.11.22)
Saftata degil bence de. Cunku iddia yok.

"- a holding'i insanlarin taciz edildigi bir yerdir."
"- b holdinginde de insanlar tacize ugrayabilir"

Ayrica ilk konusan icin en az bir "gerekçe" gerekebilir.
0
WithWorth
(30.11.22)
@withworth
A holdingini aklamak için, B'de de başına kötü şeyler gelebilir diyor
iddia/tez bu

bir tür şaşırtma safsatası. slipper slope u andırıyor ama tam benzer bir örnek bulamadım
0
🌸comp
(30.11.22)
Hocam uzman degilim ama cumlelerin acilmasi gerektigini dusunuyorum.
Her seyden önce cem'in bir iddia'si yok. Yaşadigi bir olayi anlatmiş. Buna hic bir şey denemez.

Cem:
Taciz olann yer kotudur.
A'da taciz'e ugradim.
= A kotudur.

Bu bir iddia oldu mesela.
0
WithWorth
(30.11.22)
@with
can, cem'e, A holdingte çalışmasını tavsiye etmiş.
cem de tacizden bahsederek, 'A holdinge devam mı etsem bıraksam mı' diye bir soru soruyor zımnen
cem'in söylediği şey 'hani sen tavsiye etmiştin ya, gördün mü bak kötü şeyler oldu'
0
🌸comp
(30.11.22)
(4)

Atlama ipi almak istiyorum

chicha_v2
20 liraya da var 150 liraya da var.Orta karar olanlara bakıyorum rulman falan takmış adamlar dolanmasın diye ona rağmen yorumlar almayın sürekli dolanıyor şeklinde.Fiyat performans olanı, sizin kullanıp da memnun kaldığınız hangisi bu iplerin?
20 liraya da var 150 liraya da var.

Orta karar olanlara bakıyorum rulman falan takmış adamlar dolanmasın diye ona rağmen yorumlar almayın sürekli dolanıyor şeklinde.

Fiyat performans olanı, sizin kullanıp da memnun kaldığınız hangisi bu iplerin?
0
chicha_v2
(26.11.22)
Şundanım var.
Çok memnunum. İki yıldır kullanıyorum. Hiç dolandığını görmedim.

www.decathlon.com.tr
0
Mirket
(27.11.22)
şokta 40 liraya çelik telli uzunluğu ayarlanabilir vardı
bi kaç şok gezip sepetlere bak derim

dekatlondaki plastik
0
comp
(27.11.22)
Boncuklu dedikleri modeller de var onlar dolanmıyormuş onları da inceleyebilirsin
0
kararsızataletfilozofu
(27.11.22)
Başlangıç seviyedeyseniz speed rope almayın. Yine aynı şekilde başlangıç seviyeyse tam orta kararı alın geçin araştırma yapmadan. Devamında profesyonel modellere yönelirsiniz. Ben 60 tl ye decathlondan almıştım, günlük ortalama 1500 adedim var kopunca ya da bir şekilde kullanılmaz hale gelince değiştiririm diye diye 1 senedir kullanıyorum. Zaman bulup da double under çalışırım falan belki diye bir de vaktiyle busso markalı speed rope almıştım duruyor öyle.
0
zoque
(27.11.22)
(5)

çorap kıyafet vs ve kanserojenlik

baldan kaymak
trend sitesinde m12 sitesinde bir sürü satıcı var.örneğin dışarda 1000+ bir ceketi x marka adıyla 500 e bulabiliyorsunuz. Yada başka bir örnek çorap. 5 çifti 75 tl ve türk üretimi olmadığı üzerinde yazan yabancı ifadelerden belli.Nasıl emin oluyorsunuz? Marka olmayan şeyleri alınca kanserojyene tema
trend sitesinde m12 sitesinde bir sürü satıcı var.

örneğin dışarda 1000+ bir ceketi x marka adıyla 500 e bulabiliyorsunuz. Yada başka bir örnek çorap. 5 çifti 75 tl ve türk üretimi olmadığı üzerinde yazan yabancı ifadelerden belli.

Nasıl emin oluyorsunuz? Marka olmayan şeyleri alınca kanserojyene temas artmış olmuyor mu?
0
baldan kaymak
(26.11.22)
Tekstil çok ucuz. Pahalı olan ona marka kazandırılmış olması ve pazarlaması.

Tekstil üretiminde Türkiye' biraz dişini sıksa Dünya liderliğine oynar.

Türk malı ürünler de ya ihraç edildiğinden, ya ihraç fazlası olduğundan ya da ithal edilmiş algısı yaratmak için yabancı marka etiketlerle pazarlanıyor. Sen söyleyince evdeki çoraplardan birinin etiketine baktım. Ne marka ne de yazılar Türkçe değil. Minicik bir 'dikişsiz' ibaresi var ama etikette. Onun ingilizcesini bulamamış olmalılar :))

Emin olma konusu da şöyle ki önce bir yediklerimizi halledelim, giydiklerimizi sonra düşüneceğiz :))
0
Mirket
(26.11.22)
kansorejyon>
kanserojyen>
kanserojen?
0
comp
(26.11.22)
marka olan seylerle olmayanlar arasindaki tek fark etiket ve amblem oluyor cogu zaman. zaten bir banttan cikip bir kismi etiket ve logo basimi icin ayriliyor diger kismi markasiz logosuz pazar ve isimsiz butiklere dogru yola cikiyor. bakilmasi gereken sey markadan ziyade icerik (her konuda oldugu gibi). etiketi okumak her alanda onemli o yuzden.
0
in vino veritas
(26.11.22)
balla şu an zara gibi markalar bile çoğunlukla polyester ağırlıklı giyecekler üretiyor. markasına değil içeriğine bakmak lazım.
0
roket adam
(26.11.22)
tekstilde de denetim diye bi sey var.
bi urun denetimden gectiyse o icerik temiz demektir. o yuzden denetim yapildigindan emin oldugum urunleri, markali seyleri aliyorum. yani marka derken illa massimo falan degil, soyle ki fiyat olarak bakacak olursak zara ve atiyorum lcw ic rahatligi acisindan ayni benim icin
0
Kittie
(26.11.22)
(8)

Başıboş köpekler hakkında

kolaygelsin
Öncelikle herhangi bir canlının eziyet edilerek öldürülmesi kabul edilebilir bir şey değil, bu konunun savunulacak veya güzelleştirilecek en ufak bir yanı olmadığını ve mutlaka önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.Konya'da yaşanan olaya gösterilen tepki ile kuduz olarak ölen çocuğa veya başıboş k
Öncelikle herhangi bir canlının eziyet edilerek öldürülmesi kabul edilebilir bir şey değil, bu konunun savunulacak veya güzelleştirilecek en ufak bir yanı olmadığını ve mutlaka önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Konya'da yaşanan olaya gösterilen tepki ile kuduz olarak ölen çocuğa veya başıboş köpek saldırılarında ölen, uzvunu kaybeden, yaralanan insanlara karşı gösterilen tepki ve oluşan kamuoyu sizce ne kadar farklı? Benim gördüğüm kadarıyla ilkine tepki gösteren sayısı ikincisinden çok daha fazla ve bunu anlayamıyorum, o nedenle sizlere de sormak istedim.
0
kolaygelsin
(26.11.22)
Çünkü birincisinde tepki gösterilecek şey köpek, ona da nasıl ne tepkisi gostereceksin nereden bulacaksın. Devlete tepki gostersen, aksiyon alın yaptiklari sey de Konya'daki olay iste çünkü kapasiteleri bu.

Ikincisinde devlet çünkü bu işi asla ama asla düzgün yönetemeyecekler. Bu adamlar öyle bir yetkinlik seviyesinde ki itlaf et desek hayvanlari zehirlerler, aci çekerek oldururler.

Bu arada ikincisinde insanlara olanları açık açık yazarken köpeklere olanlari "Konya'da yaşanan olay" diye gecmeniz biraz enteresan duruyor.
Şöyle diyelim; kopeklerin aci cektirilerek oldurulmesi, toplama kamplarinda ac susuz birakilmasina

Ülkedeki eksiklik belli kitle köpekler aci cekerek ölse umursamiyor, belli kitle köpekler yüzünden insanlar sokaga cikamasa umursamıyor.
0
logisticsmanager
(26.11.22)
@logisticsmanager enteresan olan nedir? Ben zaten eziyet edilerek öldürmenin kabul edilebilir bir şey olmadığını belirtmişim. Her satırda detaylı bir şekilde yazmamı mı bekliyorsunuz anlamadım?
0
🌸kolaygelsin
(26.11.22)
@kolaygelsin; yani okurken Konya'daki olayi kucumser bir anlam ortaya çıkıyor diger olaylari detayli yazarken. Bir yanlış anlaşılmadir, doğrudur. Sadece okurken garip durmuştu.

Misal ben Konya'daki olayın ne olduğunu bilmiyordum siz yazana kadar, gidip baktım ne oluyor diye.
0
logisticsmanager
(26.11.22)
Çocuğun kuduzdan ölmesi sonucu insanların galeyana gelip sokakta köpek avına çıkmasını mı bekliyorsunuz ki?

Hayvansever grupları bir kenara bırakmalısınız. Onlar özelleşmiş topluluklar, bunun politikasını güdüyorlar. Politik olarak hayvansever olmayan yani geri kalan çoğunluk insanların köpek nüfusunun kontrol altına alınmasıyla bir derdi yok ki zaten? Birçok insan her iki olaya da tepki verdi.

Sorun şu ki bu konuda politik bir tutumu olmayan insanlara hayvansever örgütlenmelerin önerileri ne kadar olağandışı geliyorsa, "köpeksiz sokaklar istiyoruz" grubunun önerileri de o kadar olağandışı geliyor.

Siz bireysel olarak köpeklere uugulanan vahşeti doğru görmüyor olabilirsiniz. Ancak şu anda köpek nüfusunu azaltmaya yönelik örgütlenen grupların genel eğilimi tamamen "köpek karşıtı" bir eğilim gösteriyor. Bu da kimseye hoş gelmiyor. Yukarda yaptığınız kıyas bile yanlış.

Evet köpek nüfusu kontrol altında olmalı, evet kimse kuduzdan ölmemeli ve köpekler de tamamen sokaklardan silinmemeli. Genel görüş benim gördüğüm kadarıyla bu ve bu genel görüşe sahip hiçbir ılımlı yaklaşım yok politik çevrelerde. Onun için kimse bu iki grubun da çok içinde görünmek istemiyor.
0
akhenaten
(26.11.22)
@logisticsmanager bu olay çok yeni ve gündemde olduğu için bu şekilde ifade kullandım küçümsenecek bir şey olduğunu düşünmüyorum.

@akhenaten böyle bir beklentim yok, bu minvalde bir şey söylemedim de. Benim burada bahsettiğim sosyal medya platformları üzerinde görmüş olduğum paylaşımlarla alakalıydı.
0
🌸kolaygelsin
(26.11.22)
Problem insanlarda. Köpek ithal eden (kaçak), sokağa köpek atan, öldüren, köpek üretimini evinde yapıp para kazanan, köpeği eğitip saldırgan hale getiren, vs. Hepsi insan. Bunların cezası filan yok. Yıllardır bu konuları devlet önemsemiyor (hükümet değil, devlet).

Bu konuları yıllardır bilen, yakından yaşayan kişiler "ey devlet paramızı alıyorsun, kanun yapmıyorsun, duy sesimizi" demeye çalışıyor.

Türk toplumunun yaklaşık %30u evcil hayvan besler. Bu sorunları az veya çok yaşıyorlar ve biliyorlar yıllardır. Ama muhatap bulamıyorlar. Yani en az 25 milyon kişi. Bu önemli.

Karşı kesim ise, hayvanların tümünü öldürelim diyor. Hiç kimse kanunları düzenleyelim, insanları kanunlarla cezalandıralım demiyor.

Köpekleri öldürelim, kuşları da öldürelim, seni de öldürelim, börtü böceği de öldürelim (mera ve orman), problemli herşeyi öldürüp yok edelim... gibi bir mantık var. Aslında tepki bu mantığa karşı.

Bence böyle :)
0
alfired
(26.11.22)
Bu karşılaştırma çok mantıksız. Daha köpekle insanın bilinç ve zeka seviyesini aynı olarak kabul ediyorsan ve de köpeklerin, insanlara öfkesini kusup yanlarına kar kalacağını düşünerek belirli bir canilik peşinde koştuğunu düşünüyorsan karşılaştıralım. Yoksa boş ve popülist bir önerme bu.

Küçük bir çocuğun kafasına kürekle vura vura öldürseler ya da küçük çocukları toplayıp aç bıraktıktan sonra öldürdükleri küçük çocukları kalanlara yedirseler bu vahşeti yapan insan da olsa, köpek de olsa karşılaştırma yapılmayacak kadar büyük tepki verirlerdi merak etme.

Kaldı ki tepkileri konuşacaksak, sokak köpekleri sonrasında bütün köpekleri katletmeyi konuşanlar, konya'daki vahşet sonrası bırak tüm insanları, bütün konya'yı uyutalım demiyor mesela. Ne kadar saçma bir karşılaştırma bu örnek, değil mi? Çünkü yukarıda verdiğin karşılaştırma da bu kadar saçma.

Sokak bu yaklaşım olduğu sürece insanlar sokak köpeği sorununun çözümünde hemfikir olamayacak.
0
nawar
(26.11.22)
@logistic
kedi köpek işin zabıtanın, zabıta da belediyenin
belediye de zaten 100 senedir mamalara zehir katıyor ara ara, bütün yetkinliğiyle
i.hizliresim.com
0
comp
(26.11.22)
(5)

Pc'deki gece modu, gozu daha az mi yoruyor?

ahm1
Windows 10'da gece modu denen sey var ya, telefonda da sari isik olarak ayarladigimiz sey. Mavi isik, uykuyu engelledigi icin sari isiga geciyoruz ama benim derdim biraz farkli: gozlerimi cok yoruyorum, doktor da "ekran koruyucu camlardan alabilirsin" dedi care olarak (bunlar işe yariyor mu onu da b
Windows 10'da gece modu denen sey var ya, telefonda da sari isik olarak ayarladigimiz sey.

Mavi isik, uykuyu engelledigi icin sari isiga geciyoruz ama benim derdim biraz farkli: gozlerimi cok yoruyorum, doktor da "ekran koruyucu camlardan alabilirsin" dedi care olarak (bunlar işe yariyor mu onu da bilmiyorum ama), benim de aklima "surekli sari isikta kullansam yarari olur mu acaba?" sorusu geldi. Siz ne diyorsunuz bu işe?
0
ahm1
(24.11.22)
Uzun süredir mavi ışık korumalı gözlük kullanıyorum, gayet memnunum.
0
dark-tower
(24.11.22)
öncelikle o moddan da öncesinde popüler olan flux adlı uygulamadan da nefret ettim :D monitörde dahili olarak da var mavi ışık azaltma modları asla kullanmıyorum bu tarz şeyleri. renk doğruluğu önemli benim için. ki takıntı da değil sadece, öyle her şey sarı/turuncu huelarına yönelince gözüm daha çok yoruluyor odaklanamıyorum. sarı ampullü ortama girsem boğuluyorum resmen başıma ağrı giriyor... kişiden kişiye değişebilir yani ben asla olması gerekenden daha sıcak sarımsı/turuncumsu aydınlatmayı sevmiyorum. bütün günü de pc başında geçen biriyim gözümü yormuyor. 27" ekran max parlaklıkta yani 1000nit'e ulaşabilen hdr ekranlardan değil tabi 350nit onlarda da sustained brightness kaç nit oluyor değişken sonuçta. olsa onu da max veya maxa yakın kullanırdım.
0
konetsu
(24.11.22)
flux ile başlamıştım, şimdi mac'in kendisinde o özellik var ondan kullanıyorum. akşam, gece falan o sarıdan normal beyaza geçince inanılmaz acıyor gözlerim. ben faydalı olduğunu düşünüyorum.
0
roket adam
(24.11.22)
sarıdan beyaza geçip gözümü acıtmasın diye gündüz de gece ışığı açık kullanıyorum

kesinlikle işe yarıyor, olayı bu zaten, mavi ışığı kısmak, @dark ın dediği gözlüklerden alacaksan full uv korumalısından al
0
comp
(24.11.22)
beyaz ışık (mavi tonu yüksek ışık) doğal değil ve önce gözü sonra beyni yakıyor. Her yerde her daim sarı ışık kullanıyorum. sap sarı. şahane bir şey. gözlüğün faydası ortam aydınlatmasından da sizi koruması.
0
sparkle kiddle
(24.11.22)
(12)

Elektrikli araba için tüketilen elektrik ve batarya da zararlı değil mi?

Cesario
Elektrikli araba basında melek gibi gösteriliyor. Şimdiden elektrikli arabalar için Türkiye dahil batarya fabrikaları kurulmaya başlanıyor. Batarya üretimi, ham maddesi ve araba için tüketilen elektriğin çevreye verdiği zarar benzinli arabaya göre devede kulak mı kalır?
Elektrikli araba basında melek gibi gösteriliyor.

Şimdiden elektrikli arabalar için Türkiye dahil batarya fabrikaları kurulmaya başlanıyor. Batarya üretimi, ham maddesi ve araba için tüketilen elektriğin çevreye verdiği zarar benzinli arabaya göre devede kulak mı kalır?
0
Cesario
(23.11.22)
Bununla ilgili akademik bir çalışma okumadım ama sanıyorum bir elektrikli aracın bataryasının üretiminde oluşan ‘kirlilik’ fosil yakıtlının yarattığı kirliliğe nazaran daha az. Çünkü o batarya bir kez üretiliyor fakat onlarca yıl kullanılabiliyor. Fosil yakıtlı araç ise her kontağı çevirdiğimizde kirlilik yaratıyor. Ömrü biten bataryalar da geri dönüştürülebiliyormuş.

Şarj için kullandığımız enerji de orta vadede iyice yenilenebilir hale geldikçe (güneş, füzyon vs. artık ne olursa) ibre elektrikli araçlar lehine daha hızlı dönecektir gibime geliyor. Örneğin tüm dünyanın sadece güneş enerjisi ile beslenebildiğini ve pil teknolojisinin de ilerleyerek ortalama bir aracın batarya ömrünün 20 yıl olduğunu hayal edersek neredeyse sıfır kirliliğe ulaşıyoruz.
0
orient blue
(23.11.22)
Elektrik üretimi başlı başına doğaya zarar zaten nükleer santraller petrol kadar zararlıdır muhtemelen. Güya çevreye daha az zararlı diye pompalansa da ben fosil yakıtlar daha az zararlı olduğunu düşünenlerdenim. Herhangi bir kaynağım yok
0
olaylar olaylar
(23.11.22)
Piller ömürlü malzemeler. Yarı ağır metaller ve bildiğim kadarıyla çok az da olsa civa içeriyorlar. Toplanması ve geri dönüşümü için özel yönetmeliği olmasına rağmen çok bir başarı sağlanamadığı ortada.

Araç bataryalarında da durumun çok farklı olmayacağını, İş çok sıkı tutulacak olsa dahi batarya geri dönüşüm teknolojisinin %100 dönüşüme henüz olanak vermediğini düşünüyorum.
0
Mirket
(23.11.22)
plastic_angel
(23.11.22)
Araba değiştirmeye ihtiyacin yoksa; elindeki araba satin alacagin elektrikli arabadan daha iyi.

Araba değiştirmen gerekiyorsa; elektrikli araba almak daha iyi.

Elektrikli arabalar süper değil. Ama daha 5-10 yıldır aramizda olan bir teknolojinin süper olmasını beklemek garip olur. Icten yanmali motorlar bilmem kac yıldır var ve o zamandan bu zamana ne kadar gelisti. Aramizda 10 sene sonra elektrikli araba daha gelişmiş olamaz diyen yoktur heralde.

Bu arada bilgi olsun; elektrikli arabalarin pilleri tekrar kullanılabiliyor. Enerji stoklamada. Energy storage diye aratırsanız çıkar.

Yani gelecek elektriklesmede. Buna karşı olan toyota bile bu işe girdi.

Ha tabiki bu araba firmalarının bunu fiyatlari tavana cikarmasini açıklamıyor. Ya da iscilerin çoğunu kovacak olmalarini.

Nükleer santraller petrol kadar zararli değil. Kaynak gerekiyorsa milyon tane koyulabilir.

Bu arada komiğime giden bir olay da elektrikli araçları lobicilik diye suclayan kişilerin hiç petrol lobisini falan konusmamasi. Bu adamlar yıllarca yeşil enerji gelmesin diye milyarlarca dolar harcadilar. Alin adamin kendi agzindan;
youtu.be

Yani elektrik araba=lobi, o zaman petrol iyidir. $$$$$$ bp, shell, exxon, rusya, Suudi Arabistan...

Nükleer candır, elektriklesme iyidir. Umarim en kisa zamanda ülkeler rusya, orta doğu gibi dandik yerlere bagimliliktan kurtulur da basariz nükleere paralari.
0
logisticsmanager
(23.11.22)
verimi daha yüksek. aynı miktardaki iş için daha az kirlilik.
0
zgrydn
(24.11.22)
nükleere parayı basınca da para ruslara gidiyor

nükleer, atık hariç(plut-239 25bin yıl yarılanma ömrü) hepsinden temiz

nükleerin de lobisi hatta petrolden öte yaptırımı var, bkz iran-israil-pakistan

elektrikli araçlarda 20 senede bir yüzde 1 verim artışı var, icat edileli 200 sene olacak, ancak yaygınlaştı

elektrikli araca elektriği üreten şey fosil yakıtlar. sağ kulağı sol elle tutuyormuş gibi oluyorsun.
(nükleerde de maliyetin ötesinde zorluklar var ha deyince bütün dünya geçemiyor)
0
comp
(24.11.22)
elektrikli arabalar tam bir pazarlama basarisi.

avrupa su anda bile gördü evleri yeteri kadar isitmak icin bile yeterli elektrik üretemedigini, elektrikli arabayi tam sarj yapmak su an benzinle tam doldurmaktan daha pahali.

gelelim bataryaya. sonucta bu bataryalarin da bir ömrü var. ve ömrü bittikten sonra yenileme yapilamiyor tamamina. ileride ortaya cok daha büyük atiklar cikacak. bunlari da artik roketlere koyar koyar zaten ulasamiyoruz dedikleri gezegenlere gönderirler artik.
0
c1b2k3
(24.11.22)
bizim ülkemizde kendi imkanlarımız ile kurulacak olanlar olacaksa batı'dan daha az çöp çıkartacağına eminim. biz o kadar kendi kabımıza işeyecek kadar kötüleşmedik. geri dönüşüm veya doğaya saygılı da birçok firma var.
0
evimin paspasi
(24.11.22)
eğer dünya elektrik üretiminde rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların oranı artarsa tüketilen elektrik zararlı olmaktan çıkar. Batarya konusunda yorum yapamayacağım maalesef :(
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(24.11.22)
Bataryaların geri dönüşümü var. Volvo bile kendi enerji şirketini kurdu bataryaları çöpe atmamak, geri dönüşüm öncesinde farklı çözümler bulmak için.
Bataryalara yeni ömür yaratmak, onları tekrar tekrar kullanılabilir hala getirmek bu şirketler için aslında gelir kapısı. Geri dönüştürülmeden önce bile farklı kullanıp alanlarında bir kaç farklı ömür geçiriyor batarya.

Ayrıca bir ülkenin temiz enerjiye yatırım yapması bir kişinin yatırım yapmasından daha etkili. Ülkeler öyle yada böyle temiz enerjiye geçiyorlar. Geçmek zorunda kalacaklar. Ülkenin emerji kaynağı ne kadar temizse bu durumda bireyin de ulaşımı o kadar temiz olacak.

Böyle bir enerji kaynağı dönüşümü birey bazlı yapılamaz. Sen birey olarak ne yaparsan yap çevreye atık çıkartmaya otomobil üretemezsin, ama elektrikli araç kullanımına geçersen devlet bu dönüşümü tek kaynaktan yönetebilir.

Bu nedenle elektrikli araçlar bu kadar pazarlanıyor ve destekleniyor.
Alternatifi olan içten yanmalı araçları temiz enerjiye çevirme ihtimali, daha zararsız hale getirme ihtimali yok denecek kadar az
0
zimbirik
(24.11.22)
zararlı.

ama hem daha az zararlı, hem zamanla o zararın daha da azalacağı çalışmalar yapılıyor. mesela çevreye daha az zarar veren piller, daha fazla yenilenebilir enerji falan filan.

böylelikle şu an olmasa bile bir çıkış yolu mümkün hale geliyor.
0
babilfish
(24.11.22)
(5)

Umud Sarıkaya karikatürü ariyom (teli acmiim sürünsün diyen kız)

abuzer
Çocuk kaza yapmıştı. Ölmek üzere. Son bı gayret sevgilimi arayıp yardım istiim diyodu. Kız da "acmiim de sürünsün" vs diyodu. Bulan olur mu???
Çocuk kaza yapmıştı. Ölmek üzere. Son bı gayret sevgilimi arayıp yardım istiim diyodu. Kız da "acmiim de sürünsün" vs diyodu. Bulan olur mu???
0
abuzer
(23.11.22)
gugıl'a umut sarıkaya açmiyim de sürünsün yazdım
i.pinimg.com
0
comp
(23.11.22)
Vallah ben de cokkkkk yazdım ama bulamamisdimm belki de gözümden kaçtı :))) tesekkurler
0
🌸abuzer
(23.11.22)
Kırk yılda benlik bir duyuru oluşmuş cevaba yetişememisim fkdk
0
thatisthedoctor
(23.11.22)
@abuzer
şaka şaka
önce kendi arşivimde arattım sonra siteye foto yüklemekle uğraşmamak için aramaya telefon melefon ekleyip bu linki buldum :)
0
comp
(23.11.22)
:') hay allah, kandirildikrabbim de milletim de bizi affetsin
0
🌸abuzer
(23.11.22)
(3)

priz içindeki kırmızı plastik

jepa
üçlü prizi içindeki fotodaki kırmızı plastik ne işe yarıyor. zamanla sertleşmiş fişler zor takılıyor bir tanesinin ucu yamuldu takerken. kırmızı plastiği çıkarınca kolayca takılıp çıkarılıyor. bu şekilde kullansam sorun olur mu yoksa eski yerine tekrar takayım mı?
üçlü prizi içindeki fotodaki kırmızı plastik ne işe yarıyor. zamanla sertleşmiş fişler zor takılıyor bir tanesinin ucu yamuldu takerken. kırmızı plastiği çıkarınca kolayca takılıp çıkarılıyor. bu şekilde kullansam sorun olur mu yoksa eski yerine tekrar takayım mı?
0
jepa
(23.11.22)
çocuk emniyeti
sorun olmaz
fişin ucu kaplanmış demir değil mi nasıl zamanla sertleşiyor ve sonra yamuluyor
0
comp
(23.11.22)
Bende bir tanesi hiç girip çıkmayınca açtım içini söktüm hayatıma mutlu mesut devam ettim. Tavsiye ederim.
0
chicha_v2
(23.11.22)
Fotodakiler çocuk emniyeti değil, ısıya dayanıklı plastik o kısım.

Çocuk emniyetinde delik kapalı olur, bir tür kapak vardır altta, tek bir deliğe cisim sokunca kapak açılmaz, aynı anda iki deliğe de cisim/fiş girmesi lazım açılması için.

Soba, tost makinesi, kettle vs gibi çok elektrik çeken cihazlar kullanmıyorsanız gerek yok.

Ama genelde ısıtma özelliği olan bu tür cihazlar fırın vs varsa kullanın o kırmızı zımbırtıları.
0
John Bloor
(24.11.22)
(11)

Deprem uyarı sistemi (Android) birkaç saniye önceden uyarıyor mu gerçekten?

ermanen
Bir haberde soyle yazdi:"Gece Düzce'de yaşanan depremden 3-5 saniye önce Google tarafından bildirim gönderildiği takipçilerimiz tarafından aktarılıyor."Deprem uyarisi, Android telefon ayarlar kismindan, konum ya da guvenlik acil durum menusunden aktif hale getirilebiliyor.Bu uyari bikac saniye onced
Bir haberde soyle yazdi:

"Gece Düzce'de yaşanan depremden 3-5 saniye önce Google tarafından bildirim gönderildiği takipçilerimiz tarafından aktarılıyor."

Deprem uyarisi, Android telefon ayarlar kismindan, konum ya da guvenlik acil durum menusunden aktif hale getirilebiliyor.

Bu uyari bikac saniye onceden geldi mi gercekten? Nasil biliniyor bikac saniye oncesinden? Tahmini olarak dipteki yer sarsintilarindan mi?
0
ermanen
(23.11.22)
Aynen uyarıyor. geçenlerde 3,8 mi neydi deprem oldu gece 2 sularında. Android uyarı sisteminden 4 küsür şiddetinde deprem bekleniyor şeklinde bildirim geldi. Okuduktan sonra saniye geçmeden sallandık.
Nasıl bilindiğini bilmem de keşke 3-5 saniye 3-5 dakikaya çıksa
0
metos
(23.11.22)
bence %100 sağlıklı değil sistemler.
buna güvenerek hareket etmemek lazım, malum bizim memlekette depremde balkondan atlamak ata sporu. o yüzden bildirim gelir gelmez millete panik yaşatması kötü sonuçlar doğurabilir.
0
erty_ksk
(23.11.22)
Hayır 5 saniyede ne değişecek acaba? Bana çok ciddi dalga geçiliyormuş gibi geliyor. Hatta, yakında deprem habercisi bir takım giyilebilir teknolojiler satışa sunulacakmış gibi de geliyor.
0
muhayyer divan
(23.11.22)
Bana da 1 keresinde bildirim gelmişti 3 saniye kadar sonra deprem oldu. 3-5 saniyede çok şey değişir. En azından deprem olacak sakin olmalıyım hissine girersin, bir anda panik olmazsın.
0
sassot
(23.11.22)
Deprem öncesinden bilinmiyor. @biseysorcaktim 'ın dediği gibi deprem olduğu anda yayılan primer dalgalar ilk uyarana ulaştığı anda bildirim gidiyor olması lazım. Yani merkeze yakınsan ya da bağlantıda herhangi bir yavaşlama olursa erken haber alamazsın. Aksi halde teknoloji el verdiğince ulaşır.
0
nawar
(23.11.22)
depremin enerjisi ses hızında yayıldığı için. bu uyarının süresi deprem merkezine olan uzaklığa göre değişir. deprem merkezine 10km uzaklıkta biri için bu 5-10 saniye kazandırabilir. tabi birincil dalganın erken tespiti de bu konuda önemli.

ama merkez üsten uzaklaştıkça zaten etkisini yitireceği için asıl yıkıcı olduğu bölgede erken uyarı sistemi bir avantaj sağlamıyor. 3-5 saniye önce uyarıyı alanlar depremin merkezinden uzaktadır.
0
orpheus
(23.11.22)
@muhayyer divan "Hayır 5 saniyede ne değişecek acaba?"
Saka mi bu, her saniyenin onemi var.
0
speedy
(23.11.22)
@speedy

Bence asıl 5 saniyeye çok fazla anlam ve değer yüklemek şaka. Ne halde olacaksınız o anda bilmiyorsunuz. O anda telefonu görebilecek misiniz bildirimi alabilecek misiniz bilmiyorsunuz. Son derece saçma bir halde olabilirsiniz, iç dünyanız depreme hiç ummadığınız bir tepki de verebilir ve 5 saniyede hiç beklemediğiniz işler yapabilirsiniz, 5 saniye kadar kısa bir süreye bu ne çok değer biçmek??

Sanki binalarımız sapasağlam, sanki bu ülkede yaşam standartları sürekli yükseltiliyor, sanki insan hayatına verilen değeri sürekli yüceltiliyor... ne komiksiniz!!
0
muhayyer divan
(23.11.22)
modern dünyada neyse ki kimse "5 saniyede ne olacak ki yaaaa" gibi düşünmediği için bu tarz teknolojiler hayatımıza dahil oluyor.

5 saniye hiç ummadığınız kadar hayat kurtarıcı olabilir. Tabii ki bu insanın iç dünyası düşünülerek yapılmıyor bu sistemler. Ya da siz koşa koşa dışarı çıkın diye değil, güvenli bir pozisyon alın diye önemli.

Şimdi önce nasıl çalıştığını anlatayım:

basitçe anlatmak gerekirse telefonların içinde titreşimleri algılayabilen sensörler var. Genelde deprem öncesinde bizim doğrudan hissetmediğimiz bir ilk dalga geliyor. Sensörler bunları fark ediyor. Bir bölgede aynı anda binlerce telefon bu sinyali aldığı zaman Google diyor ki burada bir sismik hareket var.

Kendince tahmini bir ölçüm yapıp etki alanında kalabileceğini düşündüğü tüm noktalara uyarı gönderiyor.

Şimdi gelelim bu neden önemli?
-Yoldaysanız aracı güvenli bir şekilde durdurmak için 5 saniye yeterli bir süre. Şiddetli bir sarsıntıda araç kontrolden çıkabilir.

-Yukarda da yazılmış, trenleri, iniş yapan uçakları, pistte hareket eden uçakları durdurmak ya da en azından yavaşlatmak için zaman kazanıyor.

-Fabrikalarda tehlikeli makineleri durdurmak için yeterli süre.

-Eğer bir cihazı mesela bir vinç, bir güvenlik tertibatına bağlamak gerekiyorsa sarsıntı başlamadan yapabilmek için önemli bir süre.

-Bu uyarı insanlar bulundukları yeri terk etsin diye yapılmıyor. 5 saniyede binaları boşaltamazsınız. Ama bina içinde güvenli bir pozisyon alabilmek için yeterli bir süre.
Akut yıllardır "yaşam üçgeni" diye bağırıyor. Bina çökse bile, büyük ve sabitlenmiş eşyaların yanında doğru pozisyonu alan insanların sağ kurtarılma şansı daha yüksek diyor. 5 saniye içinde evde ya da ofiste doğru pozisyonu alabilirsiniz.

-Büyük binalarda merkezi sistemde doğalgazı otomatik kesmek için işe yarar.

-Binada yanan bir şömine, soba, kuzine varsa, 10-15 saniye kazanmak en azından bir sürahi su döküp söndürmeye yarar. Mesela çok acı ama 12 kasım 1999 Düzce'de kış başladığı için birçok enkaz içten içe yandı. Çünkü kıştı, herkes soba yakmıştı. O sobalar devrildi. O insanların çoğu 10 saniye önce bilse en azından sobasına su döker söndürürdü.

-Sokaktasın, en azından 5 saniyede binaların yakınından uzaklaşıp açık alana koşarsın.

Bu önlemler 1 kişinin bile hayatını kurtarabilecekse kurtarsın düşüncesiyle yapılıyor. Elbette büyük bir depremin etkisini hafifletmez 5 saniye önce haber almak. Ama yaralanma ya da kayıpları %5 azaltsa bile kâr.
0
anten
(23.11.22)
Uyarıyor. Ancak bugünkü depremde bildirim gelmedi.
0
baldan kaymak
(23.11.22)
uyarı sistemi otoyoldaki tüm araçları uyarsa
yarısı yavaşlamaya karar verse
yarısı yola devam etse
tamamı kazaya karışır

hayat üçgeni muhtemelen oluşmaz, oluşsa da kimse 10 kat apartmanı kaldırıp sizi kurtarmaz (yardım bekleyenlerin %99,9999 una sıra gelmez)
enkazda kalırsanız bari naaşınızın bulunması için dua edin

bina iyi olacak bina stoğu yenilenecek
www.youtube.com

yani yapacak bir şeyiniz yok, endişe etmeyin
0
comp
(23.11.22)
(13)

Satılamayan baklavalar ne oluyor?

michael_knight
Satılamayan baklavalar, tatlılar nasıl değerlendiriliyor? Direkt çöpe gitmiyordur herhalde.Pastaneler satılmayan kek benzeri ürünleri karıştırıp ay çöreği yapıyor diye biliyorum, o doğru mu?Satılamayan ekmeklere ne oluyor peki?Bayatlayan etler ve diğer gıdalarla ne yapıldığını biliyor musunuz?
Satılamayan baklavalar, tatlılar nasıl değerlendiriliyor? Direkt çöpe gitmiyordur herhalde.
Pastaneler satılmayan kek benzeri ürünleri karıştırıp ay çöreği yapıyor diye biliyorum, o doğru mu?

Satılamayan ekmeklere ne oluyor peki?
Bayatlayan etler ve diğer gıdalarla ne yapıldığını biliyor musunuz?
0
michael_knight
(21.11.22)
satılmayan ekmekler hayvan yemi oluyor genelde.
0
mikahakkinen
(21.11.22)
İtim varken, bir şok a101 den son kullanma tarihi 1 gün geçmiş et ürünlerini istiyordum. Bedava veriyorlardı. Kokusu iyi ise ite veriyordum. Görevliler imha ettiklerini söylüyordu. Maddi bir değeri olsa vermezlerdi. Poşet poşet donmus gıda aldığımı hatırlıyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(21.11.22)
bence kesin restaurantlara falan gidiyordur, sen şimdi esnaf lokantasında aldın bi tabak baklava bilmiyorsun ki ne zamanın bu?

baklavacıda en azından tepside belli oluyor biraz
0
duyurukullanıcısı
(21.11.22)
tatlılar konusunda çok fazla tarihi geçmiş veya bayatlıktan yenemz hale gelebilecek bir istif olmuyor. mesela yarın rafa çıksa müşteriden bayatladığı için beğenilmeyecek ürünler personele çevreye dağıtılıyor. sonrasında da üretim buna göre ayarlanıyor. yani öyle çok da bir israf olmuyor.

ekmek durumunda da genelde satış sayısına göre üretim yapılıyor. bayatlayanlar yem olarak değerlendiren kişiler tarafından alınıyor. son kalan bir kaç ekmek yine aynı şekilde dağıtılıyor.
0
bravoteam
(21.11.22)
Ibb ekmegin fazlasini kucukcekmece golunde martilara atiyor bizzat sahidim
0
eja
(21.11.22)
İstanbul'da yeni açılan bir ekler dükkanında ki kalan ekler-pastalar önce çalışanlara dağıtılıp kalanı da çöpe atılıyordu direk.
0
JrJunior
(21.11.22)
@eja demek o yüzden martı nüfusu patladı bütün serçeleri sığırcıkları parçaladılar

@michael evet poğaça vs dahil ay çöreği oluyor, doğru bilgi
0
comp
(21.11.22)
Ünlü bir tatlıcıda geçen sabah erken saatte istediğim tatlı bana parasıyla satılmadı. Dünün ürünü olduğu için satamayacaklarını yenisi iki saat sonra çıkacağı söylendi.
0
goodz
(21.11.22)
Normalde, satılamayacak hale gelmesi yaklaştığında çalışanlara ucuz fiyata satılır. Fakat yakın zamanda işin içinden bir arkadaşımdan (yine) üzen bir bilgi aldım. Ünlü tatlıcılardan biri sütlü tatlılarda dahi skt etiketini bile değiştirip satmaya çalışıyormuş. Baklavalar için de kurtarabilecekleri bir yöntem var ise kesin deniyorlardır.
Çok büyük bir firmada çalışıyorum. Yemeği ayarlayabilmek imkansız ve yemeğin yetirilememesi gibi bir lüksleri yok. o yüzden yemek hep çok olmalı. Bildiğim kadarıyla artan yemekleri aynı gün ya da sonraki gün yaşlı bakım evleri, çocuk esirgeme kurumları gibi yerlere götürüyorlar.
0
sparkle kiddle
(21.11.22)
bildiğim bir yerde(imalathane) ay çöreğine iç olarak kullanılıyor çeşitli işlemler ve ek malzemeler geçirip.
0
biravekahve
(21.11.22)
satılamayan ekmekler, kızartılıp peksimet ya da galeta unu oluyor.
0
halanne
(21.11.22)
Büyük zincir baklavacıların irtibat halinde oldukları yemek şirketleri var. Satılmayan kalan miktarlar bunlara çok ucuza verilir. Şirket yemekhanelerinde tatlı diye verilir
0
limonlu eksi
(21.11.22)
Satılmayan veya bayat ekmekler peksimet veya galeta unu oluyor. Mandıra ürünleri eritme peyniri yapılıyor.
0
beemaker
(21.11.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.