Giriş
(5)

Kızlara Birkaç Soru

Solem
Aylık geliriniz nedir? Gelirinizin kaynağı işiniz mi aileniz mi?Eğitiminiz nedir? Mezun musunuz, okuyor musunuz?Giyim alışkanlıklarınız nedir? Hangi markaları tercih ediyorsunuz? Aylık giderlerinizin dağılımı nedir? Öncelikleri neye göre belirliyorsunuz?Cevap verenlere teşekkürler efendim.
Aylık geliriniz nedir? Gelirinizin kaynağı işiniz mi aileniz mi?
Eğitiminiz nedir? Mezun musunuz, okuyor musunuz?
Giyim alışkanlıklarınız nedir? Hangi markaları tercih ediyorsunuz?
Aylık giderlerinizin dağılımı nedir? Öncelikleri neye göre belirliyorsunuz?

Cevap verenlere teşekkürler efendim.
0
Solem
(09.11.14)
Evet, burdan görüp beğenicem sonra hop. Beylerbeyi sarayını bile hazırladım ben nikah için ohoo..

Lütfen anketimsi bişi yapıyorum veriler değerli. Ciddi yanıtlar arıyorum :D
0
🌸Solem
(09.11.14)
Aylik gelirim 2000tl_isim ve ailem
Ege Uni Turizm ve otelcilik_mezunum
Tarzim yerine gore degisiyor cogunlukla feminen parcalari tercih ediyorum.Mango,Guess,h&m en sevdiklerim arasinda
Aylik giderlerim cogunlukla yemege ve alisverise gidiyor, ailemle birlikte yasadigim icin ev kirasi vs odemiyorum bunun yerine biriktirmeyi tercih ediyorum... umarim yardimi olur ...
0
Harajuku
(09.11.14)
1. Kredi + Aile
2. Öğrenci
3. Marka tercihim yok, dünkü soruya yazmıştım. Kaliteli olduğu sürece her marka olur. Adil Işık, Mudo, Massimo Dutti de var yerel tekstilcilerin ürünleri de.
4. Kedi sabit gider. Şu ara lazer taksitleri ödüyorum. Kalani yeme, içme, yol, kultur-eğlence, kişisel bakım, kitaplar falan bunlar yaklaşık aynı tutuyor. Alkol, sigara vs. olmadığı için sıkışmıyorum. Oncelik belirlemiyorum, o an neye ihtiyacım varsa alıyorum. Kenara atabiliyorum, onları da yurtdışı gezisi için kullanacağım.
0
Lim5
(09.11.14)
2400 tl, işim.
Psikoloji mezunuyum. yüksek lisansım var.
marka çok çeşitli, desenli gömlekler, hırkalar, skinny pantolonlar, iş gereği kumaş pantolonlar, düz kazaklar. marka değişir ama en sık mango, h&m falandır ama markasız şeyler de olur, yoldan sokaktan da alışveriş yaparım.
yalnız yaşıyorum. en çok kira+faturalar(900-1000 tl vardır), yeme içme, alışveriş, alkol. önceliğim karnımın doyması.
ama zaten ekonomimi ayarlayamıyorum, bu sorduklarını kesin bilsem onu halledecem de hayırlısı.
0
m7rv7
(09.11.14)
1. 2493'tü en son, bu ay 2500 olabilir :) İşimden kazanıyorum.
2. Doktora biteli iki sene oldu.
3. Alışkanlığım yok genelde, "Anam anam, şu lazım, gidip alayım" şeklinde gelişiyor olaylar. Eskide Zara alıyordum, çaputa döndü. Keza Boyner de. YKM'de bir şeyler bulabiliyorum kendime göre. Her şey bir arada olunca daha rahat oluyor.
4. 500-600 TL faturalar zaten. Kalanı krediler (kira niyetine). Cilt bakımı, makımı kısmısı var, o da 200-300 falan. Öncelikleri kendisi belirliyor zaten, bankayı ve faturaları ödemesem olmayacağına göre. Kalanı iş yeri yemeği, mutfak masrafı, yol, ıncık bıncık, vb. diye bölük pörçük ayırıyorum.
0
aychovsky
(09.11.14)
(8)

misafir banyosu diye bişi var mı?

aklimdakisorular
normal evlerde? villa falan değil yani?
normal evlerde? villa falan değil yani?
0
aklimdakisorular
(09.11.14)
yok.
0
devilred
(09.11.14)
Türkiye'de ben görmedim.
0
innerbliss
(09.11.14)
yeni evlerde yeni evli çiftler odalarındaki ebeveyn banyosunu kullanıyorlar. normal banyo tuvalet de misafir için oluyor.
0
alice practice
(09.11.14)
bizim evde var.
0
seksen9
(09.11.14)
Bizimki normal bir apartman dairesi, çok yeni de değil. İçine iki banyo (klozetli) ve bir tuvalet yapmışlar. Tek tuvalet olan misafir tuvaleti ama içinde duş yok. Duş koydukları da var mıdır bilmiyorum, hiç görmedim.
0
Lim5
(09.11.14)
Bizimde normal bi daire. İki tane tuvalet var ama biz ikisini de kullanıyoruz ayrım yapmadan. Misafire özel muamele yok.
0
phoenixboy
(09.11.14)
3+1 ebeveyn banyolu evlerde genel banyoyu misafire ayırabiliyorlar.
0
duhan
(09.11.14)
Ebeveyn banyosu olan evlerde misafir banyosu gördüm.
0
aychovsky
(09.11.14)
(21)

ne ara kitap okuyorsunuz?

dusmanimizkindirbizim
selamlar,ben hiç kitap okumuyorum.lince kalkışmayın hemen. kitaplarla ilişkim ortalamanın çok üzerinde.9-19 çalışan insan olarak ne zaman kitap okuyabileceğimi kestiremiyorum. eve gelince zaten bi film izleyip 2 dakka nette takılınca gece oluyor ve yatıyorum.haftasonu ise oooooh haftasonuuuuu eşşek
selamlar,

ben hiç kitap okumuyorum.

lince kalkışmayın hemen. kitaplarla ilişkim ortalamanın çok üzerinde.


9-19 çalışan insan olarak ne zaman kitap okuyabileceğimi kestiremiyorum. eve gelince zaten bi film izleyip 2 dakka nette takılınca gece oluyor ve yatıyorum.

haftasonu ise oooooh haftasonuuuuu eşşek gibi yatayım , diyorum.
çamaşır temizlikle geçiyor.

kitap okumak istiyorum ama okumuyorum.

siz çalışan insanlar ne ara kitap okuyorsunuz?

yolda okunması mantıklı ama ben yolda zaman geçirmiyorum.
0
dusmanimizkindirbizim
(08.11.14)
Film izlemeyip kitap okuyabilirsiniz; ya da film izledikten sonra 2 dakika nette takılmayıp kitap okuyabilirsiniz. İsterseniz birçok fırsat yaratabilirsiniz. Günde 20 saat çalışmıyorsanız bunlar bahane değil.

Edit: Soruya cevap vermemişim: Tuvalette bile okuyabiliyorum. Ayrıca ofiste işleri yetiştirmişsek her türlü aktivite serbest. Oyun da oynayabiliyoruz kitap da okuyabiliyoruz.
0
angelus
(08.11.14)
Gece yatmadan önce ve akşamları eve gelince yemek ve spor arası, tuvalette. İlk ikisi her zaman değil de genelde oluyor. Bir de servisle gidip geliyorum, yolum gidiş-dönüş 4 saat. Sesli kitaplar çok iş görüyor.
0
aychovsky
(08.11.14)
yatmadan önce bi yarım saat falan olabilir alışkanlık haline getirmek lazım tabi ben de başaramadım ama :)
bir de ben wc de çok kalan bi insan olduğum için orada da okuyorum :)
0
high hopes of the sozluk
(08.11.14)
toplu taşıma kullanıyorum gidiş geliş 3 saat sürüyor yol. haftada 1-2 kitap bitiyor.
0
kuzey li
(08.11.14)
sabahları uyandığımda bi yarım saat okuyorum.
işe gidip gelirken metroda ve ring otobüsünde okuyorum. (2 saat)
öğlen 1 saat yemek molam var. 10 dk yemeğimi yiyorum. çıkıyorum parka, parkta okuyorum.
yatmadan önce okuyabildiğim kadar okuyorum.

yannız bu ebook reader baya güzel bi olaymış. 700 sayfa kitabı poşetle elimde taşıyordum amele gibi. şimdi bu kindleı cebimde taşıyorum. hem çok konforlu. hem de okumaya teşvik ediyor.
0
battal gemalmaz
(08.11.14)
bahane bulmaya gerek yok. film izlemezsin, kısa bir film seçersin, internette daha az vakit geçirirsin, sabah daha erken kalkarsın.
0
secilmis uye
(08.11.14)
gece yarısından sonra (anca uyku vakti), uyumadan önce yatakta okumak dinlendiriyor beni. son yarım saat, kırkbeş dakika öyle geçiyor.
0
gneral
(08.11.14)
Yolda, öğle arasında. Yatmadan önce de yirmi dakka.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(08.11.14)
ben hiç kitap okumuyorum 3 4 yıldır.
mutlaka okumam gerektiğini dusundugum kitapları, kurgu veya değil, okudum.
merak ettiğim konuları ki çok sık olur wikipedia'dan araştırırım veya internetten baska makalelerle falan ogrenirim.
belli başlı eserler dısında bir romana onlarca saat harcamak hiç içimden gelmiyor.
0
partizan
(08.11.14)
Secilmis uye doğru söylemiş fikrimce.
Ben yolda okuyorum, ders aralarında, sporda (bisiklette), akşam yatmadan...
Yani gün 24 saat.
0
mutlusismankedi2015
(08.11.14)
Yolda okuyanlara hastayım ya, ben beş dakika okusam midem ağzıma geliyor. O kadar çok ısrarla okumaya çalıştım ki anlatamam, telefona bakarken bile çok fena olurum yolda. Bunun bir yöntemi mi var yoksa sizin hiç mideniz bulanmıyor mu??
0
emirkulu
(08.11.14)
genelde yolda ev iş arası yolda geçen zamanlarda daha çok okuma fırsatı buluyorum. ya da senin eşşek gibi yatayım, internet, film dediğin zamanlarda da okuyorum. yani kitap okumanın diğer başka aktivitelerden daha çekici geldiği zamanlar oluyor. bu da zaten okumayı sevmeyen insanda görülen bir şey değil.
0
sehpa fx350
(08.11.14)
@emirkulu , zaman zaman hâlâ bulanıyor aslında. Ama sanırım bu otobüsün içindeki havaya ve yola bağlı biraz. Mesela metroda hiç bulanmıyor benim. Otobüste de alıştıktan sonra pek bulanmıyor ama ara ara işte dediğim gibi. Nefesi olabildiğince ciğerden değil diyaframdan ayarlamak lazım :/
0
mutlusismankedi2015
(08.11.14)
@emirkulu, o ne yazık ki yapısal. kulak içindeki sıvıyla alakalı. ben de metroda, vapurda, uçakta, tramvayda, trende okuyorum ama harekete eden kara taşıtında hayatta okuyamıyorum.
0
mesgul ve huzursuz
(08.11.14)
Ben öğrenciyken haftada bir bitirirdim ama çalışmaya başlayınca anca günde yarım saat vakit buluyorum. O da yatakta yorgunluktan uyuklarken maalesef. Yolda okumak gibi bi durumum yok. Çünkü hem mesafe çok uzun değil hem de metrobüste olmuyo hiç.
0
umutsuzevjınıkı
(08.11.14)
vakit yarattığım oluyor. gerçi evle iş mesafem 10 dakika gibi bir şey. baya bir zamanım kalıyor. her gün okuyabiliyorum böylelikle. yolda okuyan adamlardan değilim, hele ki metrobüs ya da diğer toplu taşımada. e-kitap da ona keza. klasik yöntem.

dediğim gibi, zaman ayırıyorum. hatta kız arkadaşım bendeyse ikimizin de yan yana okuduğu çok oluyor. oldukça çok.
0
mermize
(08.11.14)
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar zaten :D bu arada yolda okunması mantıklı falan değil. konsantrasyonun çok yüksek olması lazım. yani mesleğin pilotluk ya da bomba imha uzmanlığıysa ya da santrançta kasparov'um diyorsan yolda oku ama aksi halde bir bok anlamazsın ;)
0
secilmis uye
(08.11.14)
"Yolda bi bok anlamazsın" biraz fazla genelleme olmamış mı? Siz anlamıyor olabilirsiniz, herkeste böyle diye bir şey yok. Mantıklı olup olmamasına tek başınıza karar verebilmeniz ilginç.
0
mutlusismankedi2015
(09.11.14)
@secilmis uye Ben yolda okuyamam, tutar ama yolda sınavlara çalışabilen, rahatlıkla kitap okuyabilen, hatta kitap okumazsa çok sıkılan birçok insan var.
0
aychovsky
(09.11.14)
@aychovsky okuyamaz demedim ki ben, doğru düzgün bir şekilde anlayamaz dedim. :)

sadakatsiz +1 Cidden okumak isteseniz okursunuz ;) Buraya sormanıza bile gerek kalmaz. Ha sorduktan sonra da umarım uygularsınız. Öyle olsaydı buradaki herkesin bir tane 30 bin tl lik dizel otomobili, bir çiğköfteci dükkanı, bir hobisi, bir de ilgilendiği spor olurdu :D
0
secilmis uye
(09.11.14)
@secilmis uye, yolda aristo'nun etik'ini okusan anlamazsın tabi ama roman okumak için gayet ideal.
0
mesgul ve huzursuz
(09.11.14)
(11)

bunu nasıl yorumlarsınız?

m e b
şimdi birinci dereceden, iki çocuklu bir akrabanız var.siz onların evine gidiyorsunuz, yatılı kalacak kadar samimisiniz bu arada, ve o akrabanız bazı sebeplerden ötürü kendi evinde çok tutumlu. misal tek tip içecek, tek tip çerez, tek tip meyveler (elma-mandalina gibi klasik meyveler), iki çeşit yem
şimdi birinci dereceden, iki çocuklu bir akrabanız var.
siz onların evine gidiyorsunuz, yatılı kalacak kadar samimisiniz bu arada, ve o akrabanız bazı sebeplerden ötürü kendi evinde çok tutumlu. misal tek tip içecek, tek tip çerez, tek tip meyveler (elma-mandalina gibi klasik meyveler), iki çeşit yemekler, yemeklerin yanında da varsa ek olarak neredeyse herkese yetmeyecek derecede yapılmış çeşitli yan gıdalar (salata, sos, garnitür vs.) var evde. evin çocukları bile bu tutuma alışmış vaziyette. misal salata varsa sos yok, sos varsa cacık yok, tatlı varsa x yok.


neyse, şimdi bu akrabanız çocuklarıyla size geliyor, yatılı olarak.
sizin evde ise o tutumluluklarından eser kalmıyor. misal dolapta 3 çeşit peynir varsa, yanına dördüncüsü de koyulsun istiyor.
kahvaltıda sosis/nugget + 77 çeşit kahvaltı çeşiti olmasına rağmen dolaptaki tüm çeşitleri de sofraya koymak istiyor. çocuklar "ben salam olmadan kahvaltı yapmam" deyince dolabınızdaki açılmamış salam paketini de açıyorlar.
çocukları kendi evlerinde tek tip fanta türü içecek içmeye alışmışken sizin dolabınızda bulunan vişne suyunu da, elma suyunu da, gazozu da, kolayı da, meyve suyunu da içmek istedikleri için hepsinin kapağını açıyorlar. meyveleri yarım yiyip kalanını dişliyorlar, kuruyemişleri tabağında duruyorken mısır patlatmak istiyorlar vs.
kendi evlerinde iki kişiye yetmeyen bir yiyeceği 7 kişiye hazırlarken, sizin evde 10 kişiye yetecek şeyi sadece kendi çocuklarının önüne koyuyor.



kısacası siz "bu ayrı tür yiyecekler farklı günlerde yenmesi için" düşüncesiyle bir daha alışveriş yapmamak için dolabınızda stok yapıyorken bu "tutumlu" aile resmen bütün bunları talan ediyor.


yorumunuz nedir bu olaya?
0
m e b
(08.11.14)
asalaklarmış ne diyelim, bir sebep yaratıp uzak durmayı tavsiye ederim. o da olmuyorsa onlar geleceği zaman yiyeceklerin mümkün olduğunca saklanması da bir çözüm olabilir.
0
Demet
(08.11.14)
yorum basit, görmemişlik. kendi evinde yiyemedikleri için sizin evi talan etmişler.
0
tescillimarka
(08.11.14)
@ minik donut +1

sabit azalan bir şekilde ilişkinizi koparın.
0
mahone
(08.11.14)
hak verirsiniz ki sadece terbiyesizlik olarak yorumlanabilir. çocuklar belki evde yiyemedikleri için sizde görünce yemek istiyor olabilirler, çocuk sonuçta normal diyeceğim ama belli ki görgüsüzce davranıyorlar. meyveleri yarım bırakmak filan, ıı ıh.
0
a perfect lie
(08.11.14)
bana göre akraba = akbaba...

illa ki her aile içinde bu tarz akrabalar vardır; samimiyet seviyesi "merhaba-merhaba" olacak şekilde ilişkilerinizi tekrar düzenleyiniz...
0
mortar
(08.11.14)
çocuklar kaç yaşında? çok ufaklarsa hadi onlar maymun iştahlılık yapıyorlar, şımarıyorlar diyebilirz. Evde görmediklerini sizin dolapta çeşitleriyle görünce coşmuşlar.
Ama ebeveynler ses etmiyorsa keriz skertmeyi kendilerine şiar edinmişler. İyi niyeti suistimal oluyor bu.
0
battal gemalmaz
(08.11.14)
Kullanılıyorsunuz.
Ayrıca çocuklar da çok şımarıkmış. Gerçi onların suçu yok, aile alıştırmış böyle herhalde.
büyük ihtimal tembihliyorlardır m e b in evimne gidince istediğinizi yiyin için diye.
Akrabalığınıza güveni böyle birşey yapılması ayıp birşey bence.

Ben çocukken beni büyüten ananemin evinde bile asla bana bunu yedir şunu yedir demedim, dolabın kapağını açmadım.
0
innerbliss
(08.11.14)
ben kendi abimin ablamın evinde bile dolabı açıp karıştırmam, şunu da yiyelim demem, onlar ne ikram ederlerse razı olurum. bana göre başkalarının dolabını karıştırıp hele bir de açılmamış paketleri açmak çok büyük görgüsüzlük.

yapabileceğin iki şey var, ya bu konuda muhatap olmamak için fazladan yaptığın alışverişleri onlar gelince kilere veya başka bir yere kaldıracaksın, veya onlar gelmeden önce depolama tipi alışveriş yapmayacaksın,

ya da çok açıkça söyleyeceksin, mesela bütün meyve sularını açmak istediler, ben bunca meyve suyunu nasıl bitirebilirim siz gittikten sonra, hepsi ziyan olur, 2 kutu seçin onları açayım diyeceksin. aynı şey yiyecekler için de geçerli. önce açılanlar bitsin sonra diğerlerini açarız demen lazım. ayıp olur diye de düşünme, onlar düşünüyor mu?
0
lily briscoe
(08.11.14)
Benim de var böyle bir akrabam, tek kişi yaşıyor. Bir keresinde bizi kahvaltıya çağırmıştı. Değişiklik olsun diye simit aldık. Gelir gelmez bim içeri oturdu, ben ona yardıma mutfağa geçtim, çünkü biraz da nazlı, 3 kişilik çayı demlerken "Ay, demlik ağır geldi" diyor. Simitleri buzluğa attı anında, dolaptan oldukça bayat, artık dilimlenmeyen ekmek çıkarıp ısıtmaya başladı. Ben bir iki kere "Simit" diyecek oldum, lafı değiştirdi. Kahvaltıya geçtiğimizde abimin 30 kere Emrah bakışı ile "E, simit?" dediğini hatırlıyorum, ya lafı değiştirdi ya da "Ekmek ne güzel değil mi" diye bir şeyler geveledi.

Aynı kişi "Yiyecek içecek getirmeyin" yazan yerlere çantasında bisküvi ya da bizim bıraktığımız simidin donmuşu ile gidip masanın altından altından kemiriyor. Hiç bir şeye para harcamıyor ama tek para harcadığı şey var: Dünyayı gezmek. Onun için de maaşı çok yeterli değil, dişinden tırnağından arttırdığı da yetmiyor; bizim dişimizden, tırnağımızdan arttığı ile gidiyor. Her sene mutlaka birkça ülke geziyor. Oradan da artık 1-2 TL civarında ne bulabilirse bize hediye olarak geliyor. Bize geldiğinde de her şeyi hamuduyla götürüyor.

"Annesi onun cebini sırtına dikmiş. Eli ne yapsa paraya ulaşamıyor" diye dalga geçer onunla. Onu da öyle kabullendik artık.
0
aychovsky
(08.11.14)
Ben evlenince hiçbi akrabamı yatılı misafir etmem ama hem kendi evinde yiyemediğini benim evimde yiyip hem de beğenmeyen herhangi biri çıkarsa anında kovarım evimden.

Direkt kovamıyosan yavaş yavaş uzaklaş. Zararı olur, faydası olmaz böylelerinin.
0
amarikanya fitbolcusu
(08.11.14)
aç it, fırın duvarı yıkar.
0
compadrito
(08.11.14)
(5)

Community College

april12th
Amerika'daki bu Community Collegelerin olayı nedir, diğerlerinden farkı ne? Geçerlilik vs açısındna ne durumlar?
Amerika'daki bu Community Collegelerin olayı nedir, diğerlerinden farkı ne? Geçerlilik vs açısındna ne durumlar?
0
april12th
(08.11.14)
community college'da arastirma yapilmaz, yuksek lisans- doktora ogrencisi yoktur, arastirma universitelerine gore daha az prestijlidir. ama kolay okunur.
0
from potomac to kuban
(08.11.14)
cogu meslek yuksek okulu gorevi goruyor. Associate degree yapiyolar genelde.
0
march or die
(08.11.14)
march or die + 1
Üniversiteden mezun oluyorsun ama fasulyeden. Yine bir meslek sahibi olunabiliyor, benzer bölümler olaibliyor bir üniversitedekilerle. Mühendislik olmayabilir ama bazı insan bilimleri bölümleri olabilir örneğin. Ama üniversiteye göre çok daha az saygın. Bir Amerikalı arkadaşım, "Kendilerini üniversiteli gibi hissetmek isteyenlerin gittiği yer" olarak tanımlıyordu ama bunu söyleyen MIT'li, dolayısıyla da o biraz da gözden düşürüyor olabilir.
0
aychovsky
(08.11.14)
Community collegede basarili olursan 4 yilliklara gecebiliyorsun ve 2 yil daha okuyup universite mezunu oluyorsun. Yuksek okul gibi bir durum.
0
sayns
(08.11.14)
Ayni zamanda direk bir universiteye kayit olmayip senede ornegin $30,000 vermek yerine once community college'a gidip, 2 sene okuyup, oradan bir universite'ye gecis yaparsan verdigin fiyat $18,000 gibi oluyor, dusuyor yani fiyati
0
düşünüyorum öyleyse vurun
(08.11.14)
(11)

Kadın Erkek İlişkisinde Özgürlük

priaposss
Dün ev arkadaşlarıyla hararetli bir tartışmaya girdik. Benim için çok normalleşmiş olan şeylerin başka insanlar tarafından nasıl farklı algılandığını gördüm ve kendim için bu kadar normal anlamasının kolay olduğunu düşündüğüm bir şeyi anlatamamanın ceremesini çektim. Olay şuydu, bizim arkadaşlar kad
Dün ev arkadaşlarıyla hararetli bir tartışmaya girdik. Benim için çok normalleşmiş olan şeylerin başka insanlar tarafından nasıl farklı algılandığını gördüm ve kendim için bu kadar normal anlamasının kolay olduğunu düşündüğüm bir şeyi anlatamamanın ceremesini çektim. Olay şuydu, bizim arkadaşlar kadın erkek ilişkisinde eğer kadın da erkek de anlaşırsa karşı cinsle yanaktan öpüşmemeyi doğru buluyor. Bense bunun çok yanlış bir şey olduğunu diğer insanların senin karını ya da kocanı direk cinsel istekle baktığını düşünmek demek olduğunu söyledim arkadaşlar da evet böyle düşünüyoruz ne yanlış var ki bunda dediler. Açıkcası dediğim gibi bu kadar normal gelen bir şeyi anlamamalarına şaşırdım ama sonra ben mi yanlış düşünüyom amk sorgularına girdim. Tartışmanın ilerleyen kısmında benim sınırımı sordular ben de kadın ya da erkeğin başka biriyle eşinden habersiz cinsel ilişkide bulunması dedim. Çünkü benim için aldatmak başkasıyla cinsel ilişkiye girmesidir. O da benim için de başkasının yanağından öpmesidir dedi. Hatta sen kim oluyosun da sınırları belirliyosun sana göre o zaman başkasıyla cinsel ilişkiye girmesi de özgürlüğüdür dedi. Beni gene bir düşünce aldı ben mi çok kapalı düşünüyorum diye, hala hiçbir şekilde kadın ya da erkek için yanak yanağa öpüşmenin eşini rahatsız eden ruh halini yanlış buluyorum. asıl problem benim cinsel ilişkiyle sınırlamam mı diye düşünüyorum o da kafamda değişmiyor ama açıklayamıyorum bu da beni rahatsız ediyor. Bu konuda yorumlarınız nelerdir??
0
priaposss
(08.11.14)
arkadaşların türk halkının önemli bir kısmı gibi kafayı kadınla, cinsellikle ve seksle bozmuş. muhtemelen sabahtan akşama kadar başka bir şey düşünmüyorlar. bu tuhaf fikirler hep bu 7/24 düşünmenin tezahürü. kendileri her gördükleri karşı cinse "seks odaklı" baktıkları için, başkalarını da kendileri gibi zannedip böyle tuhaf yargılara varıyorlar.
0
fengari
(08.11.14)
kaç ordan kaç kaç
0
king lizard
(08.11.14)
@cigerdelen benim de kafama takılan yer orası ben de gitsin insanlar herkesin dudağına yapışsın demiyorum. Dedin ya sarılacağım kişi var yanağından öpeceğim kişi var onu kişi kendi seçiyor kafası o kadar çalışıyordur. Arada şu da olabilir erkek ya da kadın arkadaşının farketmediğini düşündüğü kötü niyetli mi diyim tam bilemedim biri hakkında uyarabilir bu da karşılıklı konuşulur anlaşılır. Ama tüm kadınlardan ya da erkeklerden bu şekilde korumaya çalışması bana yanlış geliyor
0
🌸priaposss
(08.11.14)
Ben arkadaslarimi yanagindan operim bu normaldir, kadini cinsel meta olarak goren sig bir insanla zaten arkadaslik etmem
0
sirena
(08.11.14)
Bunun doğrusunun, yanlışlarının sınırları olduğunu sanmıyorum, daha doğrusu doğru-yanlış sınırı nerede çekilebilir, bilemiyorum. Benim için de yanaktan öpme ve sarılma değil ama dudaktan öpme ile başlıyor o sınır örneğin. Herkesin çevresine, kişiliğine, yaşadıklarına göre belirlenir bu sınır. Bana yanaktan öpüldüğünde yaygara koparmak anlamsız geliyor örneğin. Çünkü anneyi de, kardeşi de, arkadaşı da yanaktan öperim. Bu bir insanı sevdiğinin göstergesidir benim için, cinsellikle yakından uzaktan alakası yoktur. Hatta mutlu olduğumda ya da güzel bir haber aldığımda yanımda yakınım biri varsa, "muoooh" diye yanağını öpüveririm. Arkadaşlarımın babaları ve anneleri ile yanaktan öpüşürüm. Dokunmatik insanım, her kişiyle temas benim için önemli. Bu bazıları ile tokalaşma olur, bazılarında mıncırma olur, bazılarında kol tutma olur, bazılarında sallama olur, bazılarında sarılma olur.

Geçen gün burada dudaktan öpme ile ilgili bir şey sorulmuştu, erkek arkadaşı bir akraba veya yakını ile dudaktan öpüşüyorlardı. Bazıları "Yok artık" derken, bazıları "Annem de, babam da beni dudağımdan öpüyor, ne var" diye tepki vermişti. Yerli filmlerde el ele olma sahnelerinde birileri aldatma muamelesi yapıyor, yabancı filmlerde de dudaktan öpüşüldüğünde "It was just a kiss" diyerek "Ne alaka kıskandın" tadında bir savunma yapılabiliyor. Bunun sınırları sanırım öğrendiklerimiz ve yaşadıklarımız ile kafamızda oluşan bir şey.

Ekleme: Kültür konusuna girmişken, ülkelerin selamlama ritüelleri de farklı. Bazı ülkeler selamlaşmak için dudaktan öpüşüyor, bazıları üç kere yanaktan öpüşüyor. Hollanda'da öyleydi, üç yanaktı; ben de iki yanağa alışkınım. Dolayısıyla da üçüncüyü hep ıskalıyordum. İspanya'da ilginç bir şey vardı örneğin. Orada kadın-kadın veya kadın-erkek tanışmalarında veya karşılaşmalarında yanaktan iki öpmek teamül. İşin içinde kadın varsa yanak var yani. İki erkek karşılaştığında veya tanıştığında sadece tokalaşılıyor.

Bizde de batı-doğu kültürleri arasında sıkışıp kaldığımızdan her türlü ucun olması normal. Bir kısmı elini tutamazken, kalanı dudaktan öpebilir. Bana el tutmamak iyice garip geliyor ama doğru? Böyle diyebilir miyim ki?

Ben 8. katta oturuyorum, geçen gün asansörde inerken 5. katta durdu ve bir adam karısı ve çocuğu ile vedalaşarak asansöre bindi. Bana teşekkür etti onu asansöre aldığım için. Nedenini sordum, "Geçen gün yine böyle beklerken, içinden iki kadın çıktı. Beni görünce "Ay, erkek" deyip paniklediler ve apar topar kapıyı kapadılar. Ben aile babasıyım; karım orada, çocuğum orada. Kendi halimde insanım. Çok üzüldüm bana sapık muamelesi yaptılar diye. Akşama kadar 'Bunu neden yaptılar' diye düşündüm" dedi. Ben de "Bekar olsaydınız, aile babası değil olmasaydınız, yine de sapık muamelesi yapmazdım ki. Erkek diye sapık olmak zorunda mı" dedim. O gün üç farklı sınır çatıştı bir asansörde. Hepimizin sınırı var bir şekilde, kah eğri kah doğru.
0
aychovsky
(08.11.14)
merhabalaşırken ve vedalaşılırken yanaktan öpmede hiçbir sorun yok da, bunun dışında niye yanaktan öpsün ki? merhabalaşma ve vedalaşma dışında da kız kardeşi gibi yakın gördüğü birini yanaktan öperse sorun yok, onun dışında "bence" saçma. saçma demekle yanaktan öpmenin "cinsel bir davranış" olduğunu kast etmiyorum tabi. sadece gereksiz görüyorum.

aldatmayı cinsel ilişkiyle sınırlaman da tuhaf doğrusu. öpüşmek, oynaşmak, dokunmak sorun değil demiş oluyorsun.
0
m e l t e m
(08.11.14)
@aychovsky doğru diyorsun galiba ben anlatmak istedeğim(kadının özellikle dış ortamdan korunmak zorunda olduğu ve diğer insanların sapık olarak görülmesinin yanlış olduğu) şeyi anlatmaya çalışırken başka hassasiyetlere dokundum. Hala kendi düşüncemi doğru buluyorum ama tüm insanlar için bir sınır koyulamaz. Ama bu kafanın yanlış olduğunu savunmak gerektiğini düşünüyorum.
0
🌸priaposss
(08.11.14)
O noktada varolan bir kafanın değişmesi imkansıza yakın bence. Düşün ki biri seni ne kadar değiştirebilir, hadi seni "Sınır dudaktadır"a ikna edebilir ama yanağa asla getiremez. Aynı şekilde, ben de birinin sınırlarını yükseltmeye ikna edemem.

Yanak veya tokalaşmaya, "Benim için yanlış" diyemem ama "Bana ters" diyebilirim. Yanlış bulduğum nokta, ancak, tokalaşmayı bile ters bulan birinin yanak için bana orospu demesi olabilir. Bunu anlamasını beklemem ama buna saldırmamasını beklerim. Ya da bunu norm haline getirmeye çalışmasını yanlış bulabilirim ve ona karşı koyabilirim. Zorlarlarsa koyarım da, kan çıkar.

Illusory truth effect diye bir şey var. Atasözü olarak "Bir şeyi 40 kere söylersen olur" olarak geçebilir. Buradaki olma'nın anlamı yoktan var etme değil; bir şeyi 40 kere duyarsan artık o kulağına, gözüne, beynine normal gelmeye başlar gibi. Bu etki de diyor ki bir şey sürekli tekrar edilirse, artık onun uygun/uygunsuz olduğunu düşünerek doğru kabul edersin.

Bir de Asch deneyi var, bu deney de diyor ki bir şeyin doğruluğundan/yanlışlığından bağımsız olarak çevrede senin düşündüğünün tersini söyleyen insanlar olursa kendi düşüncenden şüpheye düşersin ve düşündüğünü belirtmekten çekinirsin. Aynı deney demeye devam ediyor ki eğer bir kişi bile senin düşünceni paylaşırsa o gruptan ve bunu söylerse, insan bundan cesaret bulup düşüncesine sarılır ve savunabilir düşüncesini. "Sorugulamaya girdim" demişsin ya, bunları da o açıdan söyledim. Sorgulamaya gidilecek bir şey yok kesinlikle, sadece çok fazla insandan bunu kendine güvenli ve vurgulu bir şekilde duymuşsun. Buna maruz kalmışsın o kadar.
0
aychovsky
(08.11.14)
güzel bir nokta. bu kafanın yanlış olduğunu savunmak gerek, hararetle de savunmak gerek; fakat kişinin uygulaması kendine kalmış.

kaldı ki cinsel hissiyatla öpülmüş olsun, bunu bilemeyiz zaten; ayrıca bu, kişiyi alakadar eden bir şey. eşlerin, sevgililerin bu konuda ortak karar almasını da saçma buluyorum ben. kişiler kendi başlarına da akla, muhakeme yeteneğine, iradeye sahip varlıklar. kişiyi kısıtlamak kimsenin haddi değil eşi, sevgilisi olsa bile.

böyle bir şey olup da buna kısıt konulması medeniyetsizlik. muhafazakarlar öpmenin medeniliğini tartışabilir ama kısıt koymak medeni değil ve sözde karşı tarafı kötü hissiyatla suçlarken, bu hareketiyle kişi kendisinin nasıl bir pislik düşünceye sahip olduğunu gösteriyor ayrıca. kişi kendi kız arkadaşını öptürmüyor, ama senin kız arkadaşınla öpüşüyor, pekala sapık damgası yapıştırabiliriz kişiye o zaman, kim bilir ne niyetle öptü diye.

"karşı taraf ne düşünür" diye sürekli irdelersek, toplumun pisliğinin altında kalırız. iyi niyete ve yabancı olmayan, entegre evrensel(hala ne kadar subjektif olarak bakılsa da) değerlere göre hareket edersek rahat ederiz. tabii ki asıl toplumun pisliğine göre hareket edersek rahat ederiz; fakat içimizin rahat etmesi için kendi değerlerimizle hareket etmeliyiz.
0
uykusunu yakalayan adam
(08.11.14)
sorun ne, o kadar neyi tartıştınız anlamadım ben pek.

bir kadınla samimi değilsen zaten yanaktan öpüşmezsin ki? tokalaşırsın sadece. hatta erkek erkeğe de böyledir. ne zaman karşı cinsle yanaktan öpüşürsün? çok samimiysen. e kadının bir erkekle samimiyet kurmasını kıskanmadıysan yanaktan öpüşmesini de zaten dert etmezsin. o adamdan zarar gelmez diye düşünmüzsün belli ki kız arkadaşının o adamla samimiyetini dert etmiyorsun.
0
haracina
(08.11.14)
@haracina Öyle demişsin de herkes aynı düşünmüyor işte. Senin "Tabii ki de böyle böyle yaparsın" dediğin şey, yukarıdaki yorumların bazılarına göre liberal, bazılarına göre tutucu. Biz de tam olarak "Burada tartışılacak bir şey yok ki" dediğin durumun bir standardının olmayışını tartışıyoruz.
0
aychovsky
(08.11.14)
(2)

istediginiz sorudan baslayabilirsiniz

exlibris
http://www.youtube.com/watch?v=qEpNkYCXbqQ1- nerede cekilmis?2- ilk unlu oldugu sarki miydi?3- bastaki unlulerden tanidiklarinizi yaziniz.
www.youtube.com

1- nerede cekilmis?
2- ilk unlu oldugu sarki miydi?
3- bastaki unlulerden tanidiklarinizi yaziniz.
0
exlibris
(07.11.14)
medyum memiş !
0
morden kainen
(07.11.14)
1. İzmir ve Aydın'ın birtakım ilçeleri. Kuşadası, vb. olma olasılığı da var.
2. Evet
3. 0:41'de Bendeniz'i gördüm. 0:25'teki Kenan Doğulu.
0
aychovsky
(07.11.14)
(1)

Fuzzy logicten anlayan lütfen yardım etsin sevabına

kimkiminle
Allah rızası için yardımcı olun.şu soruyu excelde nasıl çözebilirimhttp://i.hizliresim.com/MlM88k.jpg
Allah rızası için yardımcı olun.
şu soruyu excelde nasıl çözebilirim

i.hizliresim.com
0
kimkiminle
(07.11.14)
i. [30, 35] aralığı için 1 olacak değeri, 35'ten sonra kalan değerler için fonksiyonda değerleri yerine koyarak bulabilirsiniz.
ii ve iii. Very young ve somewhat young için farklı farklı membership function'lar vermeliydi. Young'ın üyelik fonksiyonundan bunlar çıkmaz.
0
aychovsky
(07.11.14)
(27)

Kadınlar bunu neden yapıyor(sunuz)?

yanginmerdiveni
selamlar, kadınlara hitaben konuşuyorum, isteyen cevaplayabilir tabii:sevgiliniz var, mutlusunuz/idare ediyorsunuz. size aleni bir şekilde asılan bir(veya daha fazla) arkadaşınız var (flörtleşir bir dille tabi, abazan bir dille değil). sevgiliniz olmasına rağmen adama üstü kapalı/açık şekilde dur de
selamlar, kadınlara hitaben konuşuyorum, isteyen cevaplayabilir tabii:
sevgiliniz var, mutlusunuz/idare ediyorsunuz.
size aleni bir şekilde asılan bir(veya daha fazla) arkadaşınız var (flörtleşir bir dille tabi, abazan bir dille değil). sevgiliniz olmasına rağmen adama üstü kapalı/açık şekilde dur demek yerine neden "bi kenarda dursun"vari bir şekilde konuşup onu cebinizde tutuyorsunuz? yarın bi gün ayrılırım korkusu yaşamak yerine sevgilinizle dertlerinizi sıkıntılarınızı çözmek varken neden bunu yapıyorsunuz? adamın neden size yakın davranması hoşunuza gidiyor? adamın, atıyorum, "gözlerin çok güzel" demesi neden sizi tatmin ediyor? sevgilinizin demesiyle değil bu adamların demesiyle mi mutlu oluyorsunuz? cevabınız evet ise neden sevgilinizden ayrılmıyorsunuz? sevgilinizi fikir olarak bile aldattığınızı düşünmüyor musunuz? sorunun cevabı kesin net olarak: "çünkü kadınlar..." olduğunu biliyorum ama bunu okuyup buna dürüstçe cevap verecek insanların özellikle kadınların yorumlarını merak ediyorum.
0
yanginmerdiveni
(07.11.14)
ben bu yazdıklarını yapmıyorum. ama gözlemlediğim kadarıyla genelde ilişkisinde bu noktalar eksikse yapılıyor bu. yani sevgilisiyle artık flörtleşmiyorsa, başkasıyla flörtleşiyor. zaten bir insan flörtleşmeden nasıl yaşayabilir ki? insana enerji, heyecan, istek uyandıran birşey bana göre. ama nedense birçok insanın ilişkisi bir süre sonra '50 yıllık evli' moduna dönüyor. sıkılıyorlar birbirlerinden, başlardaki heyecanı kaybediyorlar falan. neden ayrılmıyorlar kısmı ise şöyle bana göre; birçok insan sevgililiği evliliğe giden adım olarak görüyor. evlilik için belirledikleri kriterlere uyan insanlarla birlikte oluyorlar. ayrılmak yerine evlenmeyi, ilişkilerinin heyecanını korumak yerine ise başkalarıyla flörtleşmeyi tercih ediyorlar. bu da bir ilişkiden ne beklediğine bağlı işte. haz almak, mutlu olmak mı yoksa evlenilecek adam/kadın bulup zamanı geldiğinde evlenmek mi? buna benzer duyurulara da yazdım hep, bilirkişi değilim :) saçmalamış olabilirim. 8 senelik, tek bir ilişki yaşamış bir kadın olarak gözlemlerim bu yönde sadece :)
0
sheridans
(07.11.14)
buna istediğin samimiyette cevap verecek kadın yok dostum.
0
lengerius
(07.11.14)
Hayatta yapmayacağım ibneliktir (gay kardeşler alınmasın tabir gereği dedim) sevgili seçerken kriterleriniz en oynak kız hangisi olursa sonuç böyle olur, şahit olduklarım öyle en azından.

De abijim, asıldığı kız "sefgilim var tamammıaa" yaptığı vakit Kezban diyenleriniz de var. Siz bunu niye yapıyonuz?
0
emirkulu
(07.11.14)
kadinim ama bu soruya verrcek cevabim yok. yani neden böyle yapiyotuz bilmiyorum. belki egoyla alakalidir. ama sanirim bunu bir tek kadinlar yapmiyor.
0
eylul
(07.11.14)
ilgiye aşıklar.

flörtleştikleri adamdan hoşlandıklarından değil, o yavşakların gösterdiği ilgiyi kaybetmek istemiyorlar.

rakipleri (diğer kadınlar) arasında ''o kadar süslenip püsleniyor, yarışıyorum sizle ama bu adam/adamlar sizi değil beni seçip benimle ilgileniyorlar. HIH!! '' diyerek psikolojik mastürbasyon yapıyorlar. sevgilileri veya kocaları olup olmaması önemli değil. beğenildiklerini hissetsinler gerisi yalan.

sonuç: küçükken anne babaları kendi sorunlarını çocuklarına yanıtmayıp bunları yeterince sevse, büyüyünce de ilişkilerinde ego savaşı yerine anlayışı baz alsalar böyle olmazlar aslında. yapacak birşey yok kadın kadındır..

(ps: erkeğim)
0
Fayfa
(07.11.14)
bu arada yazim yanlislari için afedersiniz. mobilden yaziyorum, düzenleme yapamadım. soru kadinlara sorulmuş ama cevaplayanların çoğu erkek. :D
0
eylul
(07.11.14)
bunun erkek veya kadını oldugunu sanmıyorum. insanın egosuyla ilgili bir olay. kızlar tarafından talep gören tiplerinde götü kalkık ve ayran gönüllü oldugunu görüyoruz etrafta.

sadece, bu kızlarda daha yaygın gibi duruyor cünkü arz-talep dünyasında onlar önde.
0
fransızkalanadam
(07.11.14)
Tam olarak yaptığım bu değil ama sevgili durumlarında, dışarıdan birine "Sevgilim var" deme zamanını belirleyemiyorum. Erken söylesem veya ima etsem Kezban oluyorum, geç söylesem veya ima etsem "Ben sana asılmıyordum ki arkadaşız biz. Hemen de üstüne alındın" oluyor. Hiç söylemesen kaşar oluyorsun, bu anlattığından oluyor. Tabii bu genelde "Gülücüğe odaklan" felsefeli kişilerde oluyor. "Öyle durumlarda kafamda bir ilişki durumu bölmesi olsa ya da taksi şapkası gibi bir şey olsa, onu yandırsam-söndürsem" diye içimden geçirmiyor değlim.

Bir de beğenilmek güzeldir de suyunu çıkarmamak gerek.
0
aychovsky
(07.11.14)
cevabım hoşuna gitmeyecek belki ama maalesef çünkü kadınlar... minvalinde olacak.

bahsettiğin şey senin anlattığın dille dinleyince kötü duruyor farkındayım ama göründüğü gibi değil.( en azından aldatma meyili olmayan sevgilisini seven kadınlar için)

evrimsel süreçte her zaman, her canlı için birden fazla erkek bir kadın için savaşmıştır, hala savaşıyor. birden fazla erkek kadının gönlünü etmek için uğraşıyor ama kadın birini seçiyor eş olarak. nasıl erkeğin doğası tek eşlilikten yana değilse kadın da bu yüzden birden fazla erkeğin beğenisine ihtiyaç duyuyor. hala tercih edilebilir olduğunu bilmek hoşuna gidiyor. bu cebimde bulunsun anlamına gelmez her zaman.

öte yandan erkek arkadaşının eşinin iltifat etmesi yeterli değil mi? aslında yeterli ama ilişkinin ilerleyen zamanlarında çiftler gerçek anlamda onaylamasa da birbirlerini onayladıklarını söylemeye devam ediyor. bu da inandırıcılığın yitmesine sebep oluyor. bu durumda tamamen farklı ve herhangi bir kazancı olmayacak biri gelip durduk yerde iltifat ettiğinde daha tatmin edici oluyor. çünkü bir erkek başka bir erkeğin kadınına boş yere efor sarfediyor risk almış oluyor. gurur okşayıcı bir durum.

tüm bunların yanında ben sanmıyorum ki erkekler de aynı ego tatminini yaşamıyor olsun. kadınlar daha az iltifat eden varlıklar olduğu için erkeklerde aynı durumu gözlemleme fırsatımız olmuyor sadece.


olayı başka bir açıdan değerlendirecek olursak, sevgilisi olan bir kadına hiçbir art niyet gözetmeden, ne kadar güzel gülüyorsun dediğinde kadının sana ne diye karşılık vermesini bekliyorsun. üzülmeli mi? sana ne be salak mı demeli? öyle olduğunda kezban damgası yer ve zaten beğenilmek herkesin hoşuna gittiğinden bu tepki saçma olur.


ama senin dediğin tipte kadınlar yok mudur? elbette var. ama ben onların duygu durumlarını hiç bilmiyorum.
0
biyik
(07.11.14)
sorulara genel olarak cevabim hayir.

ama elbette ki ilgi, iltifat gormek guzel seyler.

kabul edelim.

Fakat ben net olmayi biraz seviyorum. Bu yuzden bana ilgi gosteren olursa sayet,

arkadas,

benim iliskim var. cok seviyorum. üstelik bir o kadar da sadigim. bunu bil. arkadasliksa arkadaslik. ama daha ötesi icin ümit beslememen senin icin daha iyi olur.

diye, cat diye söyledim daha gecen hafta.

bu tarz durumlarla cok sik karsilasmiyorsun zaten. orda burda cok takilmiyorsan, belirli cevren varsa falan.

ama karsilasinca da cok net oluyorum.

Not: Kadinlar biraz tuhaf yaratiklar. Sevmek, sevilmek herkesin hosuna gider ama kadinlarin ayri bir gider...

bir de sevgilisi oldugu halde, ona bu sekilde yaklasan, ilgi gosteren baska birine karsi bu tutum(ilgiyi yanitsiz birakma-ma ya da kestirip atmama), sevgiliyle olan iliskide problem oldugunu gosteriyor bana. sonucunda da aldatma cikiyor iste ortaya.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(07.11.14)
genel yazacağım ama elbetteki herkes böyle değil, biliyorum. belirteyim.

çünkü tüm erkeklerde ve kadınlarda bu yavşaklık/orospuluk ya da adı ne boksa vardır. bir çok erkek sevgilisi olmasına rağmen başka bir kız da olsa yok demez. fırsatları kollar. ben ise bir erkek olarak sevgilimden başka bir kızı hayal bile edemezdim. suyumda yok olmuyor. denedim bile, aşmak istedim bu durumu ama olmuyor. ama kimisi de vardır dediğim gibi önüne gelene "acaba/ya olursa" diyerekten yavşar. bunlar orospu çocugudur.

sokakta yürüye her 5 kadından 6 sı ykarıda sorunda belirttiğin şeyi yapmaktadır. bunu gördüm, bunu biliyorum. çok az kadın gerçekten beraber olduğu kişiye karşı tam dürüsttür. öyle bir kadın bulursan hayatını onunla yaşamlısın. ama çok zor. ben şahsen bulabilecğeimi sanmıyorum.

bu durumun bir çok sebebi vardır, sosyo kültürel sebepleri var. tabi bunları burada tartışmak mümkün değil. egodan tut, yetiştirilme tarzından, ezik geçen çocukluktna tut... evrimsel ve biyolojik sebepleri de var. ve son derece de önemli sebepler bunlar. ama hiç biri modern hayatta sağlık bir ilişki yaşıyorsak, haklı kılmaz. neyse, kanımca en büyük etken ego tatmini. sorsan kendilerine çok temiz dürüst kızlardır tabi.

kimi gerizekalılar da bunu farkında olmadan yapıyor. ciddiyim. bir başka erkekten ilgi görünce, harika bir ilişkisi olsa dahi, bi aptallaşıyor, bi gevşiyor, hoşuna gidiyor. bkz: eski kız arkadaşım :P
annemde de vardı, kız arkadşaımda da vardı. hepsini gördüm. etrafımdaki tüm kızlarda ve kadınlarda var.

edit. diğer cevapları okuyunca yazdıklarımda haksız ve sert olmadığıma emin oldum. çünkü düşünüyordum kendi kendime acaba yanlış düşündüğüm noktalar var mı diye. belirtmek istedim.
0
mahone
(07.11.14)
Find the vegan oyunu gibi oldu bu. Find the slut oyunu.
0
emirkulu
(07.11.14)
ok by'ı kara listeye alın, ben aldım, zaten Türkçe bilmiyor, bundan sonraki tüm cevapları otomatik olarak "irrevelant" olmuştur.
0
devorgilla the gunslinger
(07.11.14)
Zetacan senin feromonlara karşı koyamıyolardır adsdafsd
0
emirkulu
(07.11.14)
insan dediğin biraz da midesiz bir canlı dostum. ilgiden hoşlanır. hele bir de yaşı küçük ise aklı daha çabuk karışabilir, kadın veya erkek ilgi gördükçe şımarabilir.

kadın ve erkek diyorum bak, zira benim kadından ziyade erkek arkadaşlarım var onlardan hoşlanan kadınlar olduğunu bildiği halde uzaklaştırmayıp ama arkadaşlıktan fazla ilgi alaka da göstermeyip bir şekilde dolaylı yoldan hayatında tutan (sevgilileri yokken).

amaç cepte tutmaktan ziyade kalp kırmamak sanıyorum, en azından benim hayatımda öyle idi. sevgili olsun olmasın fotoğrafın içerisinde, gelip etrafında dolanıyor, oturduğun masa boşsa çayını kapıp geliyor, hal hatır soruyor, gereğinden fazla gülüyor, güldürmeye çalışıyor. hal hatır sorularına kısa kısa ''iyi, hoş, güzel'' diyorsun başka tarafa bakarak ve ikinci dakikaya kalmadan bir bahane bulup masadan kalkıyorsun, çoğu zaman kovalamaca oynuyorsun ama adam anlamıyor. sevgilin olunca da var bu tarz tipler.kalp kırmamaya çalışıp görmezden gelmek bana en pürüzsüz yol gibi geliyor çoğu zaman. amma velakin o zaman da benim karnıma ağrılar gırıyor.

bazen insan anlamayabiliyor, ama anladığın noktada uzaklaştırmak taraftarı oldum her daim. bir de ben bu ilgi gösteren insana üzülüyorum açıkçası, keyfin içi onu etrafında dolandırmak, öyle veya böyle umut vermek acımasızca ve insanlıktan uzak geliyor.
0
kaymaktutmayansicaksut
(07.11.14)
Masum iltifatlarda sorun yok, söylenirse hoşuma gider, gülümserim kibarca ama iş bir adım öteye götürülmeye çalışılıyor ise o durumda karşı tarafı da kırmadan bir şekilde sevgilim olduğunu ima ederim, cümle içinde kullanırım, yükleme soru sorarım vs.

Ama ben "bir kenarda dursun" bakış açısında da büyük sorunlar görmüyorum. Belli ki kendi ilişkisinde sorunlar var ve yalnız kalabilme gücü yoksa da o kadar "aman yarabbi" bir durum değil. Herkes eninde sonunda kendinden yanadır. Ama kadının gerçekten mutlu olduğu bir ilişkisi var ise ve 17 yaşında falan değilse, zaten bu sayılan durumların hiç biri olmaz, kadın dönüp bakmaz bile, inanın. Bu cepte dursun diyorsa, kendi ilişkisinden ümidi kesmiştir.
0
fengari
(07.11.14)
@fengari, kendi ilişkisinden ümidi kesen ilişkiyi de kesecek, öyle rebound guy'ım bench'te dursun ben 5 faul'den sepetlediğim sevgilim yerine onu sokarım oyuna diyerek olmaz o işler, iğrenç diye addedilen bir şeyi meşru kılmak için neler yapacaksınız daha çok merak ediyorum.

saygısızlık.
0
devorgilla the gunslinger
(07.11.14)
tamamen karakter meselesi.
0
aferin cok iyi dusunmussun
(07.11.14)
kadınlar erkekler gibi masum değildir. şartlar elverişliliğini bozarsa yeminleri bozup siktiri çeker .bunu yaparken diğer seçeneğe masummuş, çekingenmiş ayakları yapmaya başlamıştır bile.
0
emm
(07.11.14)
Bana asıldığından emin olduğum biriyle görüşmeyi tamamen kesiyorum ama emin olana kadar vakit geçiyor tabi. Konuşmanın en başında/alakasız bir yerinde nişanlı olduğumu söyleyemiyorum "herkes beni ... istiyor" düşüncesine sahip olduğum zannedilmesin, kezbanlık yapmayayım diye.

Emin olamadığım durumlarda benim yerimde nişanlım olsaydı, bu sözler ona söyleniyor olsaydı rahatsız olur muydum diye sorgulayıp ona göre davranıyorum.

Bir de, "gözlerin çok güzel" demeden "gözlerin çok güzel" demeye fark var. Flört maksatlı olmuyor iltifatlar her zaman.

İlave: Reddetmek için somut bir teklif almış olmak gerekiyor. Teklif yoksa neyi, nasıl reddedeceğiz? Teklif aşamasına gelene kadar karşı tarafa bir şey demeyip cesaretlendirmek istemediğimiz için "sevgilim var/nişanlıyım" demek istiyoruz. Bu yüzden zamanlama sıkıntı oluyor. Onlardan bahsetmeyip, onlar yokmuş gibi davranarak sevgilimize/nişanlımıza da haksızlık etmiş oluruz. İlişkisi olmayıp da reddetmek ayrı bir durum.
0
m e l t e m
(07.11.14)
ilgi orospulugu. baska bir sey degil. ben erkek halimle sevgilim oldugu icin apacik sevisme teklifini reddediyorum. dusun yani, bir erkegin basina kac kere gelebilir ki bu bir kadina kiyasla? ama iki dugmesini acsa on kisi salyalarini akitarak yazdigi halde, yine kesin bir reddedis olmuyor bazi kadinlarda. neden? cunku onlar ilgi orospusu.

ayrica kizlarin "sevgilim var" diye kezbanlik yapmasina gerek yok. kibarca reddedilebilir. hala israr ediliyorsa cevap verilmez. bu kadar basit.
reddetmek icin sevgilim var denmesine gerek yok.
0
bohr atom modeli
(07.11.14)
@devorgilla the gunslinger: benim hiçbir şeyi meşru kılmak gibi bir derdim yok hacı. siz bu kadın milletini kesinlikle anlayamıyorsunuz; ya melek oluyor gözünüzde, ya da şeytan. ortasını bir türlü bulamıyorsunuz. iyi bir şey yaptığı zaman nerelere koyacağınızı bilemediğiniz gibi, sizinle beraberken başka bir adamın iltifatı hoşuna gitti diye de orospu ilan ediyorsunuz. böyle bir iki uç arasında gezen bir cins yok dünyada. size öyle görünüyor olabilir, bir kadın olarak bana nasıl göründüğünü, ne düşündüğümü anlatmaya çalıştım.

her insanın mutlaka zaafları vardır, yapabilir, insanlık halidir bu. ilişki dediğin şey öyle kesin çizgiler ile belirlenmiş, başı sonu belli bir time table değil en nihayetinde. bitme yoluna girmiş ama hemen kopulamayan ilişkiler oluyor, alışkanlık oluyor ayrılamıyorsun, ümid bitse de belki diyorsun vs. ya da basit ve net olarak bazı kadınlar yalnız kalamıyor, korkuyor arkadaş. ben sevgilisini aldatsın, daldan dala konsun, benchten girsin, rebounddan çıksın demedim. rica ediyorum bir metni okurken olabildiğince nesnel yaklaşın, bir kadın sizin hoşunuza gitmeyen şeyler dedi diye tuhaf tuhaf yakıştırmalar yapmayın, ayıptır.
0
fengari
(07.11.14)
@fengari. ilişki dediğin kesin çizgilerle belirlenmiş bir time table'dır, seviyorsundur ya da sevmiyorsundur, seviyorsan bunu yapmazsın, sevmiyorsan da bunu yapabilecek şeyi hissettiğin an orada bir durur ilişkiyi bitirirsin, sonra gider ne istiyorsan onu yaparsın zaten, bunu sorgulamıyoruz.

bak genellemişsin, "siz böyle düşünüyorsunuz tü kaka" diye, nereden biliyorsun? beni tanıyor musun mesela? hayır. ama bunu yapan kadına bakış açısı aynıdır, yani olması gereken bakış açısı aynı, sevgilisi olan kadın gidip başkasından duyduğu iltfattan hoşlanıp sonra eksen kayması yaşıyorsa kusura bakma ama senin gibi "insanlık hali" gibi bir söylemle onu hafif hale getiremem, getirilmemeli de, bu kötü bir şeydir, öznel olarak değerlendirildiğinde "kötü" olarak yaftalanmalıdır, başka bir anlamı yoktur.

seninle ikidir anlaşamıyoruz, ikidir zıt düşüyoruz, demek ki kafa yapılarımız oldukça farklı, ben daha da senin söylemlerine antitez üretmeye çalışmayacağım, zira bunun gibi iğrenç bir şeyi "insanlık hali ya" diye nitelendiremiyorum.

this conversation is over, gn.
0
devorgilla the gunslinger
(07.11.14)
@devorgilla the gunslinger: nerede anlaşamamıştık daha önce? (vallahi hatırlamıyorum, dalga geçmek için değil.)

herkesin her konuda anlaşması gerekmiyor. ancak asgari müştereği fikirlere saygı duymak ve karşı tarafa hakaretamiz laflar etmemek olarak belirlersek hiçbir sıkıntı olmaz.
0
fengari
(07.11.14)
kendi adıma;
böyle bir şey yapmadım hiç, yapacağımı da sanmıyorum. Ama böyle yapan çoğu kadının nedeni, ''ego''dur. başka bişeye yoramadım yani. o kadar şeytan olamayız.
0
hain kostokk
(07.11.14)
iyi de herhangi bir iltifata "ama bnm svglm vr :s.s" diye cevap vermenin gereksiz ve saçma olduğunu düşünen bir tek ben miyim? bu tür şeylerin bir tek cevabı vardır bence, "teşekkür ederim".
flörtleşmeden kasıt nedir onu tam olarak bilemiyorum, aslında sanırım ben orda biraz sıkıntı da yaşıyorum; kişilik olarak biraz flörte yatkın olduğumdan mıdır nedir, bazen ayarı kaçırdığım oluyor galiba, işte o zaman "sevgilim var" açıklaması gerekli oluyor. bu sefer de ne hikmetse "yanlış anlamış" oluyorum, Kezban oluyorum, bir şey oluyorum. ne bileyim lan bak sinirlendim şu an. o tip durumlarda açıklama falan yapmadan direkt ortadan kaybolmak işime geliyor galiba.
0
mangelwurzel
(07.11.14)
Kadınların özgüven kaynağı erkeklerin aksine "kendileri" değildir. Dışarıdan beslenmeleri gerekir. Kişilik zayıfladıkça buna ihtiyaçları da artar. Ve evet, burada buna samimi cevap alamazsın.
0
arnold schwarzeneger
(07.11.14)
(8)

duyurunuza nasıl cevap verilsin istersiniz?

m e b
sorduğunuz sorulara nasıl cevaplar gelsin istersiniz;a) kesin bilgi içeren türden mi,b) "sorum yeter ki havada kalmasın, fikri olanlar da yazsın." türünden mi?
sorduğunuz sorulara nasıl cevaplar gelsin istersiniz;

a) kesin bilgi içeren türden mi,
b) "sorum yeter ki havada kalmasın, fikri olanlar da yazsın." türünden mi?
0
m e b
(07.11.14)
o an acil bilgi almam gerekiyorsa (A)

ama genel de (B)
(ufkumu açsın yeter, ben doğruya yürürüm google sayesinde)
0
Fayfa
(07.11.14)
Kesin bilgiler almayi daha cok isterim. Ortak bir kanida anlasilamamasi deli eder. Ama yorum sorularinda ne kadar cevap o kadar iyi tabii.
0
LXXVII
(07.11.14)
Fayfa'ya harfiyen katılıyorum.
genel bir soru(n) ise b
acil bilgiye ihtiyaç varsa a
0
yanginmerdiveni
(07.11.14)
çeşitli cevapların gelmesi iyidir. ancak kafa karıştırıcı olmasından ziyade insana yeni şeyler katan türde olması tercihimdir.
0
hazarcan
(07.11.14)
kesin bilgi içersin. klavyes olan yazmasın.
0
all girls dream
(07.11.14)
İkisi de olsun isterim. Kesin bilgi yeni bir ufuk açmayabilir. Kesin bilgi her zaman işe yaramayabiliyor.
0
aychovsky
(07.11.14)
Herkes nasıl mutlu olacaksa öyle takılsın isterim, kendim çok geyik yaptığımdan geyik cevaplara da sonunda kadar açığım efenim maksat neşelenelim this is intırnet not real life
0
emirkulu
(07.11.14)
hukuki meseleler, yol tarifi, sağlık konuları ve aklıma gelmeyen birkaç bir şey daha - A
görüyorum arada sallayanlar çıkıyor bir başkası yanlışını düzeltiyor.

subjektif yorumlara açık, birden fazla doğrusu olabilecek duyurular - B
0
bass solo take one
(07.11.14)
(4)

niye herkes asure yer/yapar/konusur oldu?

babamasoliimbananickaldirsin
Kasimin basinda asure yapilir diye hir kural mi var kafami nereye cevirsem asure goruyorum cildiricim. Asure asure asure asure asure asure asurhajasjsja. Isminde de meymenet yok. Niye hepiniz asure yiyen zombilere donustunuz?Turkiye'de dogdum buyudum boyle bir sey varsa nasil simdiye kadar haberim o
Kasimin basinda asure yapilir diye hir kural mi var kafami nereye cevirsem asure goruyorum cildiricim. Asure asure asure asure asure asure asurhajasjsja. Isminde de meymenet yok. Niye hepiniz asure yiyen zombilere donustunuz?

Turkiye'de dogdum buyudum boyle bir sey varsa nasil simdiye kadar haberim olmadi, cehalet akiyor pacalarimdan cehalet.

Mersi boku.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(06.11.14)
Muharrem ayında aşure yapıp dağıtılıyor. Aleviler de bu ay oruç tutuyorlar. Haliyle de Muharrem ayı da her sene 11 gün kaya kaya bu sene bu zamana denk geldi.
0
aychovsky
(06.11.14)
hicri takvime göre muharrem ayına girdik, ondan öyle. muharrem ayı, aşure ayı demek.
0
devilred
(06.11.14)
(bkz: aşure ayı)
(bkz: muharrem ayı)
0
cakabo
(06.11.14)
kasımda aşure başkadır.
0
air
(06.11.14)
(1)

Uyurken aklıma sürekli hayeller geliyor ?

sonra baksak
Uyurken yarı rüya hali oluyor, hayelleri görüyormuş, duyuyormuş gibi oluyorum.. Nedeni nedir ?
Uyurken yarı rüya hali oluyor, hayelleri görüyormuş, duyuyormuş gibi oluyorum.. Nedeni nedir ?
0
sonra baksak
(06.11.14)
Beyindeki sinir hücreleri elektrik akımları ile çalışıyor. Bütün günün yorguğunluğunu düzenlemek için kafada bir ton elektrik dolanıyor. O aradaki elektrik kaçakları da kafamızda rüyalar ve hayaller yaratıyor. Daha tam uykuya dalamadan başlamamışsa bu süreç, o zaman gerçekmiş gibi gelebiliyor insana.
0
aychovsky
(06.11.14)
(2)

Geceleri eşyaları başka şeyler zannetmek ?

sonra baksak
Geceleri elbiseyi bazen kedi zannediyorum bazen yılan zannediyorum, bunun nedeni nedir ?
Geceleri elbiseyi bazen kedi zannediyorum bazen yılan zannediyorum, bunun nedeni nedir ?
0
sonra baksak
(06.11.14)
Karanlıkta siluet olarak onlara benziyor. Ben de "Oradaki ne ya" dediğim anlar yaşıyorum.
0
aychovsky
(06.11.14)
Gölge oyunu.
0
angelus
(06.11.14)
(1)

60-70 yaşındaki dedeler-nineler izdivaç programında..

andy kaufman
yahu o paravan açılınca bunlar bir şey hissedemedim diye olumsuz yorum yapıyorlar. 3-4 gündür hastayım ve çok sardı program :) bu yaşlarda gerçekten bu his olayı kalıyor mu acaba? mesela bende kalsa gençlere kalır herhalde:)) asla aşağılamak niyetinde değilim. tabii ki insan olmanın verdiği bir şey
yahu o paravan açılınca bunlar bir şey hissedemedim diye olumsuz yorum yapıyorlar. 3-4 gündür hastayım ve çok sardı program :) bu yaşlarda gerçekten bu his olayı kalıyor mu acaba? mesela bende kalsa gençlere kalır herhalde:)) asla aşağılamak niyetinde değilim. tabii ki insan olmanın verdiği bir şey olabilir. mesela benim dedem evlenmişti anneannem vefat ettikten sonra acayip çirkin bir kadınla evlenmişti. o zaman herhalde bu yaşlarda dış görünüş önemsiz oluyor diye düşündüm. sizce? gerçek mi bu 60-70 yaşlarına gelip de "elektrik alamamak"
0
andy kaufman
(06.11.14)
"Can çıksa da huy çıkmaz" derler. İnsanın zamanla dikkat ettiği kriterler değişiyor ama güzelliği önemli bir kriter olarak alan biri ömrü boyunca ona önem vermeye devam edebilir. Tabii ki güzellik algısı değişebilir ama güzel istemesi değişmeyebilir. Tanıdığım 60 yaşında bir kadın Richard Gere gibi birini bekliyor, karşısına Mahmut Amca çıkınca "Elektrik alamadım" diyor. Demek ki umudu devam ediyor.

Belki de bahane olarak öyle bir şey ortaya atıyordur.
0
aychovsky
(06.11.14)
(7)

Servisler Kaldırılıyor-muş?

jesterdvine
Bugün açıklanan ekonomik plan gereği tez vakitte toplu taşıma hattında bulunan okul, iş vb servisler kaldırılıyormuşhttp://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27530299.aspLan?! dedim. O kadar çalışanın hali (ki Zincirlikuyu durağında mesai çıkışı hale bakın yeter), o kadar öğrencinin hali (çocuklar özellikl
Bugün açıklanan ekonomik plan gereği tez vakitte toplu taşıma hattında bulunan okul, iş vb servisler kaldırılıyormuş
www.hurriyet.com.tr

Lan?! dedim. O kadar çalışanın hali (ki Zincirlikuyu durağında mesai çıkışı hale bakın yeter), o kadar öğrencinin hali (çocuklar özellikle, toplu taşımaya nasıl serbestçe bırakacak aile?) ve o kadar servis şöförünün hali ne olacak?
0
jesterdvine
(06.11.14)
uzun vadede düşünülen bu heralde, kısa vadede imkanı yok çünkü.
0
delineron
(06.11.14)
o işin 20 yılı vardır en az meraklanma sen :D
0
lancelot du lac
(06.11.14)
Şöyle söyleyeyim: Kan çıkartırım.

Beni geçtim, şu ana kadar apolitik kalan servis halkını sokağa döker.
0
aychovsky
(06.11.14)
Yani yaparlarsa da muhtemelen mantıklı bir alternatifi olur. O zaman bu kadar şok olmayız
0
phoenixboy
(06.11.14)
asıl servis olayı arttırılsa
arabayla gidenler de servisle gitse
daha çok tasarruf olur
bu kural çok sacma, çıkmaz
0
partizan
(06.11.14)
valla sigara kapalı mekanlarda yasaklandığında da, youtube engellendiğinde de, işsizden 223 lira sgk primi talep edilmeye başlandığında da millet sokağa dökülür, ortalık yıkılır diyen çok olduydu.

altyapısı nedir, nasıldır tabi bilmiyorum ama yarın yapsalar toplumsal olarak hiçbir şey olmaz diyorum. en fazla küçük bir grup 2-3 gün biber gazı yer ve hayat normal haline döner.
0
baal
(06.11.14)
Servis şoförümüze konu ile ilgili bir kağıt imzalatmışlar. İstanbul'daki 75000 şoför ve araç sahibinin 45000'i imzalamış, 15000'i imzalamamış, kalanlara da imzalatılacakmış.

Devlet kurumundakilere Aylık Akbil vereceklermiş. Servis çalışanları da, en yakın raylı sistemden alıp daha ayrıntılı sokakları dolaşacaklarmış, semtlere servis olacaklarmış.

Tüm bunları şoförümüz söyledi, yetkisi ne kadardır bilmiyorum. Firmanın baş şoförü (böyle bir kavram var, evet) Genelde böyle şeyleri oradan buradan duyuyor ve şark kurnazı bir adam olduğundan kendi yolunu herkesten önce yapıyor.

Bunların hepsi 2018'in sonuna kadar yapılacakmış. Çünkü ortalıkta sözleşmeleri uzun süreli olan servisler varmış. Sözleşmeler bittikten sonra yenilenmeyecekmiş.

Bizim servis bırakıldığı anda, 4 tane araba ile çıkıp daha fazla trafik yaratacak insan ve 22 tane de metrobüse kalabalık ekleyecek insan var. Nasıl olur, bilmiyorum.

Bir de şu var
eksisozluk.com
0
aychovsky
(12.11.14)
(5)

Anne soyadı

Lola90
Selamlar, annem ile babam 15 yıldır ayrı. Ben babamın soyadını kullanıyorum fakat biraz sıkıldım. Pek sevmiyorum soyadımı. Annemin soyadını alma şansım var mı bu saatten sonra? Yaş 24.
Selamlar, annem ile babam 15 yıldır ayrı. Ben babamın soyadını kullanıyorum fakat biraz sıkıldım. Pek sevmiyorum soyadımı. Annemin soyadını alma şansım var mı bu saatten sonra? Yaş 24.
0
Lola90
(06.11.14)
Ankara 11. Aile Mahkemesi, boşanmış bir çiftin çocuğunun, anne soyadını kullanması talebiyle açılan davayı, ''çocuğun, beraber yaşadığı annesiyle soyadının aynı olmasının sosyal yaşam içinde ve hakların kullanılmasında menfaatine olduğu'' gerekçesiyle kabul etti.

www.sabah.com.tr
0
animalman
(06.11.14)
18 yaşını geçtikten sonra, "Ben kendi ailemi, hanedanımı başlatmak istiyorum" deyip soyad değiştirebiliyorsunuz bile. Örnekleri var. Gerçi kadın olunca, o hanedan sizle birlikte batıyor, o ayrı konu ama soyadı değiştirmek zor bir işlem değil.
0
aychovsky
(06.11.14)
soy adı değiştirmek o kadar kolay değil. hele hele kendi ailemi, hanedanımı başlatmak istiyorum diye değiştirmek hiç de mümkün değil. çok çok geçerli bir sebep olmalı.
0
andy kaufman
(06.11.14)
bir dilekçelik iş oldu o bildiğim kadarıyla. çok basit yani
0
secilmis uye
(06.11.14)
Yeni yasa ile bir dilekçeyle değiştirilebilecek ancak yürürlüğe girmedi diye biliyorum nufüs müdürlüğüne sormak lazım.yasadan sonra değiştirebilirsiniz.
0
gonulcelen87
(06.11.14)
(9)

Ruj sorusu

loralynn
Geniş renk seçeneği bulunan özellikle de koyu renkler (mümkünse siyah da olsun) bulunan marka arıyorum. 50-60 lira vermek istemiyorum yani bir ruja. Mac'te falan var ama pahalı. Var mı böyle markalar sevgili makyaj guruları?Edit: Aslında mat ve kalıcı da olsun istiyorum. Mesela Flormar'ın mat olan b
Geniş renk seçeneği bulunan özellikle de koyu renkler (mümkünse siyah da olsun) bulunan marka arıyorum. 50-60 lira vermek istemiyorum yani bir ruja. Mac'te falan var ama pahalı. Var mı böyle markalar sevgili makyaj guruları?

Edit: Aslında mat ve kalıcı da olsun istiyorum. Mesela Flormar'ın mat olan bordosunu kullanıyorum memnunum 15-20 liraya almıştım ama istediğim kadar koyu renkler yok, yine yıllar önce Barbara Bort almıştım yine mat ve çoook kalıcıydı fiyatı yine uygundu, ama bir daha hiç bu markaya rastlamadım.

Edit2: Bende şuradaki DC30 var ama tabii buradaki kadar koyu değil aslında görsel yanıltıyor www.flormar.com.tr

En azından şu koyulukta bir şey istiyorum: 31.media.tumblr.com
0
loralynn
(06.11.14)
manic panic var

(git:www.manicpanicturkiye.com )
0
the silent enigma
(06.11.14)
Ucuz bir şeyler için Golden Rose'un bordosunu kullanıyorum. Şundan
1.bp.blogspot.com
Başarılı bence.
0
aychovsky
(06.11.14)
Kate Moss'un rimmel london için çıkarttığı seride var böyle bi tane, 15 liraydı zamanında;

us.rimmellondon.com (numarası 112 ancak sitede yok nedense)


Uygulanmışı da şu; 2.bp.blogspot.com

Bi de manicpanic'in black rose'u güzel; www.manicpanicturkiye.com
Gerçi 35 tl. 20 lira daha ekleyip MAC rogue e levres matte almanı tavsiye ederim bunu alacagına; Her kuruşuna değiyor zira.
0
shejia
(06.11.14)
nick konusunda kararsizim
(06.11.14)
En kalici ruju acikliyorummmm. Ama kalici ruj adi altinda satilip parca parca dokulen oje gibilerden degil, duz ruj. Max factor colour elixir.
0
Domuz
(06.11.14)
nyx bruised ve nyx almost black aradığın renkler bence, üstelik nyx ucuz bir marka ama türkiye'de var mı bilmiyorum.
0
lily briscoe
(06.11.14)
@Domuz Haklısın, MAx Factor'u kalıcı rujları süper. Ben de onları kullanmaya bayılıyorum da onlar da 40-50 TL'ye satılıyor. "Ruja 50-60 TL vermek istemiyorum" demiş, bu durumda biraz pahala kaçabilir.

Ama Markafoni'de Max Factor'un indirime düştüğü günlerde 20-25 TL'ye alınabiliyor.
0
aychovsky
(06.11.14)
Ya bu bildiğimiz klasik markalarda Gratis'te Watsons'ta bulunan markalara (Loreal, Max Factor, Maybelline, Flormar, Golden Rose vs) her gittiğimde bakıyorum zaten, böyle ruja bakıyorsun koyu renk ama sürdüğünde çok açık duruyor çünkü yoğun değil, transparan. Görünen rengi verse neyse hadi... Bir de simli, parlak, ıslak rujları sevmiyorum. Böyle dudağın kendi rengi gibi mat bir şekilde dursun istiyorum.
0
🌸loralynn
(06.11.14)
Aynen hiçbir yere bulaşmıyorsa öpüşünce de çıkmıyorsa neyse parası verip alcam lan! Gaza geldim hehe.
0
🌸loralynn
(07.11.14)
(21)

işsiz erkek çalışan kız ilişkisi nereye varır?

la lykia
bugün “kız arkadaşım cimri mi?” duyurusunu okuyunca geçtiğimiz günlerde girdiğim benzer bir tartışmayı burada da paylaşmak istedim:yıllardır tanışan, uzun süredir birlikte olan, 25 yaşını geçmiş bir çift.üniversiteden mezun olalı ve askerden döneli birkaç yıl olmuş ve henüz düzenli bir iş bulamamış
bugün “kız arkadaşım cimri mi?” duyurusunu okuyunca geçtiğimiz günlerde girdiğim benzer bir tartışmayı burada da paylaşmak istedim:

yıllardır tanışan, uzun süredir birlikte olan, 25 yaşını geçmiş bir çift.
üniversiteden mezun olalı ve askerden döneli birkaç yıl olmuş ve henüz düzenli bir iş bulamamış bir erkek. ailesi ile yaşıyor, babasının işlerine yardımcı oluyor ancak düzenli değil. ailesi ile çok sorunlu. ailesinden maddi destek almayı gururuna yediremiyor, ailesi de zaten oralı değil. bir yandan da kendine de, insanlara da güvenmiyor, depresif ve çok sinirli bir halde. psikolojisi bozulmuş durumda ve bunu sevgilisine de yansıtıyor, durum psikolojik şiddete varıyor. iş bulmak için çok çaba göstermiyor, eş-dost aracılığı ile ilettiği başvurulardan medet umuyor, okuduğu alan dışında hiçbir iş ile ilgilenmiyor. öğrenci olduğu zamanlarda da ailesi ile sorunlu olmasıyla ve çok cimri olmasıyla biliniyor.
üniversiteden mezun olalı kısa bir süre olmuş ve işe girmiş bir kız. maaşı iyi, ailesi ile yaşıyor. ailesiyle, işiyle, geliri ile bir sorunu yok ancak zaman zaman işi ve ailesi sevgilisinin önüne geçebiliyor. bir yandan da harcadığı kadar para biriktirmeye de çalışıyor.
uzun süredir dışarıda her harcamayı kız yapıyor, üzerine zaman zaman fatura, kart borcu vb. konularda sevgilisine destek oluyor ve bunu sorun etmemeye çalışıyor. sevgilisi de her zaman teşekkür etmek, kendisi için önemini dile getirmek ile birlikte bu durumu normal karşılıyor, bir bakıma “benim durumum bu” deyip işin içinden çıkıyor.
bu durumda kız bu durumdan memnun olmadığını anlatmaya çalışsa, o ya da bu nedenden erkeğin durumunda ve davranışlarında uzun süre bir değişiklik olmayınca ayrılmak istese haklı mıdır, haksız mı?
tek sorunun da bu olmadığını ama genelde diğer sorunların da kaynağının erkeğin içinde olduğu bu genel durum olduğunu düşününce kızın ayrılmak istemesi vefasızlık olur mu, yoksa normal midir?
kız yine de destek olmalıydı, insan sevgilisini o durumda bırakmaz diyen de var, erkek sorumsuz, kızı kullanıyor diyen de var. siz olsaydınız ne yapardınız?
0
la lykia
(06.11.14)
kız sevgilisine destek oluyormuş zaten ama erkeğin çaba göstermemesi pek hoş değil açıkçası. yani son sorularınızın ikisinin de cevabı evet.

ama ayrılmalı mı ayrılmamalı mı, kız bilecek yani. "sorumsuzsa sorumsuz, ben onu öyle seviyom" dedikten sonra kimseye laf düşmez.
0
physcos physcos
(06.11.14)
askerden döneli birkaç yıl olmuş hala iş bulamamış(!) bence o iş aramıyor nasıl olsa kız arkadaşımdan geçiniyorum diye. ev erkeği olmayı kabul ederse evlensinler, ileride çocuğa bakar.

aynısını kız yapsa buralar hep "ayrıl kız kezban" diye dolardı tersi olunca pek yazan olmamış.
0
kuzey li
(06.11.14)
Benim 8 yıllık eski ilişkim böyleydi, sadece aile ile birlikte kalma ve psikolojik şiddet kısmı yoktu. "Eski" dediğime bakma, eski olmasının nedeni bu değil. Apayrı, bambaşka bir konu.

Öncelikle erkek için durum daha zor, bunu kabullenmek gerek. Neden çalışmadığı ile çok ilgili bu. Çalışmasını engelleyen bir şeyler de olabilir, tembellikten de çalışmıyor olabilir. Bizde çalışmasını engelleyen durumlar vardı ve bu erkeğin suçu değildi kesinlikle. Sadece kurbanıydı. Ama öyle bile olsa, bu durumdaki bir erkek ilişkiye başladığında, çevreden baskı görebiliyor "Nasıl erkeksin sen" diye. Hiç baskı görmese bile, o baskı görecek olma korkusu ve stresi bile yetiyor erkeğe. Kendini asalak hissediyor, utanıyor; kendini ilişkiye tamamen vermekte zorlanıyor. Örneğin, tartışmak istediği bir konu olduğunda, tartışmayıp içine atabiliyor; bir söz söyleme hakkını kendinde göremediği durumlar olabiliyor. Bunlar içinde patlayınca sinirlenebiliyor. Bu yüzden, diğer tarafın onun duygularını daha iyi anlama çabası ve alındıracak imalardan kaçınması çok önemli hale geliyor. Ya da o senden daha da çok üzülüyor. Düşünüyorum da aynı durumda ben de olsaydım, ben de aynı hissederdim. Ama toplumumuzda kadın çalışmayınca insanlar "Olabilir" diyor, erkek çalışmayınca "Nasıl olur" diyorlar. Bu yüzden, işsizlik durumunda erkek olmanın stresi çok çok daha zor. Yaşadığı hayatı ve kaldırmaya çalıştığı yükü düşündükçe, ne kadar artık görüşmediğim bir insan bile olsa, gerçekten eski sevgilimle gurur duyuyorum.

Özellikle hayatını birleştirmeyi düşündüğü bir insansa, aileden değil de sevgiliden para almak çok daha normal bence. Aileden bir şeyler saklanabilir ama sevgiliden saklanmaz o durumlarda.

Ama bu duruma tembellikten dolayı başlamışsa, artık o duruma alışmış ve çaba göstermiyorsa, o apayrı bir konu. O zaman rahatsız olmak çok normal. Çünkü bir noktadan sonra sevgilisi değil de ona bakan bir anneymiş gibi olacaksın. Bundan rahatsız olmak da çok normal. Onun için çalışıyor değilsin. Üstüne bir de psikolojik şiddet görüyormuşsun. Bu biraz da aşağılık kompleksi kaynaklı olabilir. Bu aşağılık kompleksi de tamamen çalışmıyor olmasından. Bu "Ben toplumun belirlediği rollerde erkek rolünü tamamlayamıyorum"un çok tipik bir dışarı yansıması.

Kaynak erkek olabilir ama bence "Destek olmalıydı" ile "Kullandırtmamalı" arasındaki temel fark çalışamama nedeninden kaynaklanıyor . Yoksa hepimiz dönem dönem işsiz kalabiliriz. Hatta o şokla bir süre basiretimiz bağlanır ve ne yapacağımızı bilmeden çaba bile gösteremeyebiliriz, kendimizi toparlamakta zorlanabiliriz. Önemli olan bunun kronik olmaması. Tembellik ve keyif mi, gerçekten çok ciddi engeller mi var? Çalışamama ve geçimin size kalması kimin suçu?

İleride hayatı paylaşmak gibi bir düşünceniz varsa, bunun içinde parasızlık da var, hastalık da, çirkinleşmek de, orta yaş krizi de. Bunların hepsini göz önüne almak gerekiyor.
0
aychovsky
(06.11.14)
erkek bir taraftan tüm ilişkide başına buyruk bir şekilde davranıyor. bazen günlerce ortadan kaybolup ailevi durumları veya anlatamayacağı şeyler olduğunu söylüyor. arkadaşlarını saklıyor. bazen asla telefonlarını açmıyor. gündüz neler yaptığının sorulmasına küfür edilmiş gibi tepki veriyor. sevgilisinden bu konuda önceden yardım, fikir alabilecekken mülakata çağırıldığında bunu saklıyor, internete karşı olduğu için özgeçmişi hiçbir online iş arama portalında yok, danışmanlık firmaları ile iletişime geçebilirsin dendiğinde sallıyor. babasının işyerine düzenli gitmemesini hem babasıyla sorunları olmasıyla, hem de işyerinin çok kazanmamasıyla açıklıyor. part-time, proje bazlı işlere karşı. yani pek elinden geleni yapıyor gibi görünmüyor.

bir taraftan da sevgilisine sıkıntılı zamanlarda psikolojik destek oluyor. çoğu zaman destek oluyor, az görüşebildikleri zamanlarda iş, aile vb. konulara söylense de içten içe aslında saygı duyduğu belli.

bu anormallikleri toplumun belirlediği erkek rollerine ve normlarına uyamadığı ve içinde bulunduğu sorunlardan bir türlü sıyrılamadığı için yaşadığı özgüven eksikliği bertaraf etmek amacıyla olabilir mi, bu şekilde düşünerek anlayış gösterebilir misiniz? yoksa direk saygısızlık mı dersiniz?
anlayış göstermeye, yardımcı olmaya, yönlendirmeye, anlaşmaya çalıştıysanız ama değişiklik yoksa ne kadar bekleyebilirsiniz?
0
🌸la lykia
(06.11.14)
İş kısmından bağımsız olalım. Günlerce kaybolması neden? Her insanın karanlık birtakım sırları olabilir. Bunlarla birlikte kabul etmeyeceğini mi düşünüyor? Belki de o söyleyemediği şeylerden çalışmıyor? Bunları bilmeden senin ne tepki vermeni bekliyor? Bir şey var ve söylemiyor. Bunlar açılsa, belki ilişki için kesin bir karar vereceksin. Ya "Seni terk ediyorum. Lanet olsun." diyeceksin, ya da "Bu zamana kadar anlamıyordum, şimdi her şey yerine oturdu. Neden daha önce söylemedin" diyeceksin. Belki çözüm kolay ama kendi işin içinden çıkamıyor. Belki seni koruyor, belki senin kızacağın bir şeyler saklıyor. İnternete karşı oluşu, arkadaşlarından saklayışı, kayboluşu; kesin bir şey var, belki büyük, belki küçük. Ama bunlar birbirine bağlı olabilir.

Şu haliyle net olarak uğraşılabilecek tek şey şu: Uğraşmıyor. Burada toplumdan, rolünden, vb. daha fazlası var. Bir bahanesi var ve söylemiyor.
0
aychovsky
(06.11.14)
duyurundan sonra cevabı okumaya sabrım kalmadı artık ayrılsın hiç de suçlu olmaz.

depresyondur bunalımdır anlarım bunları ama bir insan sevgilisine kredi kartını ödetip bu kadar rahat davranıyorsa ve hiç de çekinmiyorsa ayıp. bırak sevgiliyi annem ödemiyor benim kredi kartımı maaşım olmadığı halde. keyfim için harcadığımı bir başkasına nasıl öde derim? hadi bir oldu iki oldu mecbur kaldım ödettim; harcamam bir daha. kırar atarım kredi kartını. bir de arayıp sormaması falan abbouuuv. bu heriften hala ayrılmayan ve vefasızlık mı diyen kız ya çok saf ya da dünyanın en iyi insanı olmaya çalışıyor.
0
biyik
(06.11.14)
kesinlikle kız ayrılmalı. erkek belli ki bu kadar dezavantajlı duruma rağmen halen birtakım şeyler saklıyor, ilişkiye gereken saygıyı göstermiyor.
0
prodeq
(06.11.14)
yorumlar için teşekkürler.
@aychovsky, saklamak zorunda kaldığı bir şey olduğunu ben de çok düşündüm ama acaba paranoya mı yapıyorum, böyle düşünmek beni kullandığını düşünmekten daha kolay mı geliyor diyordum hep, böyle bir şey olabileceğini söyleyen ilk kişisin.

10 yıllık arkadaşım, 3 yıllık sevgilim, aşık olduğum insandı. ta ki mart ayında ettiğimiz büyük bir kavga sonrasında önce yalvarıp 3 hafta sonra yarım saatlik bir "bitti" konuşmasından sonra ortadan tamamen kaybolana kadar. 8 aydır nerede olduğunu bilmiyorum, çok ulaşmaya çalıştım, sadece ancak zamanı gelince konuşabileceğimize, şu an için en doğrusunun bu olduğuna vs. dair bir mail geldi.
aşağıdaki sorular da onunla ilgiliydi.
(git: 707878)
(git: 698375)
çok saf biri değilim sanırım ama varlığına çok bağlanmıştım ve her şeye rağmen mutlu olduğumuz zamanlar az değildi.
ikimiz de rakı içmeyi çok severiz ve en çok benimle baş başa rakı sofrasına oturmayı sevdiğini söylerdi. bu bile her şeyi iyi niyetli yorumlamaya çalışmama yetiyordu.
onun için acaba bir gün her şey normalleşir mi diye bekledim. onun kötü biri olmadığına, sadece çaresiz biri olduğuna inanmak istedim ama en sonunda onlarca soru bırakıp kayboldu...
0
🌸la lykia
(06.11.14)
Söylediklerinden açıkça belli, başına pis bir bela almış ve seni bulaştırmak istemiyor. Sakladığı bir şey var; artık iş bulamayınca mafya olmuş olabilir, derin devlet işlerine karışmış olabilir, uyuşturucu işine girmiş olabilir.
0
aychovsky
(06.11.14)
bela deyince sonunu da yazayım o zaman. inanmak istemiyorum ama yerli yerine oturuyor.

"mart ayında ettiğimiz büyük bir kavga sonrasında önce yalvarıp 3 hafta sonra yarım saatlik bir "bitti" konuşmasından sonra ortadan tamamen kaybolana kadar" cümlemdeki kavga şöyle çıktı:

bi cumartesi gecesi kavgalı bitti, eve gittim, çok aradı açmadım. pazar akşamüstü aradı, çok acil paraya ihtiyacı olduğunu, gerekirse evimi basacak kadar kötü durumda olduğunu söyleyince delirdim. sana o parayı vereceğim ama bir daha beni asla arama, çık hayatımdan, yeter artık vs. dedim. akşam buluştuk, parayı verdim, başıma gelenleri bilmiyorsun, birilerinden borç almıştım, gece beni sıkıştırdılar, dövdüler, seni çok aradım, açmadın, beni nolur dinle vs. dedi. dinlemedim (ki hala içim acıyor)

3 hafta aramadı. sonra arayıp konuşmak istedi. buluştuk, yalvardı, artık bitti, bu sefer kesin dedim. ayrılırken şimdi böyle diyorsun ama biz ne olursa olsun sonunda iyi olacağız, söz veriyorum, göreceksin bunu sen de dedi ve gitti.
yine 3 hafta aramadı. yine sonra arayıp konuşmak istedi. yine buluştuk, sadece 20 dakikada ikimiz için de en doğrusu artık görüşmemek, benim son kararım bu deyip gitti. kalakaldım...
bir daha da ne gördüm (ki evlerimiz çok yakın), ne de tel.i açıldı...
konuşmak için defalarca mail atınca cevap olarak da zaman gerek, ben zamanı gelince sana haber vereceğim gibi bir şey yazdı.
0
🌸la lykia
(07.11.14)
Tüm yazılanları ve özellikle sizin konuyla ilgili diğer yazdıklarınızı tekrar okudum. İşin içinde sizinle tüm bu sorunları birebir yaşamamış bir insan olarak çok da acımasız olmak istemiyorum ama yine de sormak isterim kendinize neden bunları yapıyorsunuz. Neden kendinizi herhangi bir insanın yaşamaması gereken bu psikolojik şiddetin ortasına atıyorsunuz. Neden cevabını çok da iyi bildiğiniz, hak etmediğinizi düşündüğünüz bu sevgisizlik ve anlayışsızlık karabasanında hala acaba bir umut var mı diye geziniyorsunuz. Lütfen silkinerek bir an önce kendinize gelin ve kendi varoluşunuzun farkına varın. Hayatınızı onun istekleri, onun sorunları etrafında öyle bir konumlandırmışsınız ki sizden geriye hiçbir şey kalmamış. Rica ediyorum artık kendinize "ben ne istiyorum, beni ne mutlu eder" sorusunu sorun ve hayatınıza yetişkin bir birey olarak devam edin, dengesiz bir bireyin yoluna çıkmış herhangi bir kurban gibi değil.
0
postneo
(07.11.14)
@postneo; farkındayım, çok yerinde olmuş yazdıklarınız.
çok eski ve güzel bir arkadaşlık geçmişi, benim bazı sağlık sorunlarımdan dolayı hayattan bezdiğim dönemlerde beni hiç yalnız bırakmaması, destek olması, onun da desteğe çok ihtiyacının olması, bir ton ortak zevkimizin olması ve aslında çok iyi zaman geçirebilmek, çok bağlanmış olmak, aşık olmak, alışmış olmak ve en önemlisi beni benden iyi tanıyan, yanında en kendim olduğum tek insan, sonrasında da her ayrılmaya çalıştığımda müthiş ikna yeteneğinin devreye girmesi...
ama aylar sonra artık bitti diyebiliyorum.
0
🌸la lykia
(07.11.14)
gadınlara yeterince para vermezsen eninde sonunda terk ederler. yani zaten şutlayacaksın bunu ama asıl soru: bu saatten sonra yenisini bulabilecek misin?
0
midesiz
(07.11.14)
@midesiz; ben kadınım, o erkek. ona maddi destek olup bunu da o süreler boyunca dert etmediğimi de yazdım, sanırım yanlış okumuşsunuz.
0
🌸la lykia
(07.11.14)
ben asla yanlış okumam. sen şimdi evlenme vaktinin geldiğini düşünüyorsun ve eve en azından senin kadar -mümkünse daha fazla- para getirecek bi adam bulman gerektiğine inanıyorsun. mevcut kişi öyle olmadığına göre bunu şutlayıp kriterlere uyan bir tip bulup ivedilikle sisteme entegre olma arzusuyla yanıp tutuşuyorsun. haksız da sayılmazsın yaş olmuş 25.
0
midesiz
(07.11.14)
@midesiz; anladım, bu da bir bakış açısı tabii.
0
🌸la lykia
(07.11.14)
Bence retorik bir soru olmuş. :) Hiçbir kız bu durumda böyle bir adamla arkadaşlığını devam ettirmez. Hatta, çocuk aynı kafayla giderse etrafındaki aklı başındaki adamlar da arkadaşlığı kesecektir. Bir insan, işsiz olabilir. Bu olabilir. Ama içinde bulunduğu ve şikayet ettiği durumu değiştirmek için bir şeyler yapmıyorsa, bu kişiden bir cacık olmaz. Sürekli şikayet eden ama harekete geçmeyen insanlarla hadi sevgili olmayı geçtim, senin yaşam kaliteni bile düşürür. Uzun vadeli de bir şey olmaz öyle birisiyle.

Dolayısıyla, eğer adam kendini geliştirmek ve durumunu değiştirmek için çaba sarfediyorsa, bırakmamalı elbet. Ama hiçbir aşama kaydedemiyor veya bir çaba bile yoksa, biran önce bu arkadaşlığı bitirmeli.
0
maxim gorki
(07.11.14)
@neferkitty; aslında "işsiz kalmak" ifadesi duruma çok uymuyor.
üniversiteden mezun olduktan hemen sonra askere giden, askerden döneli 5 yıl olan ve henüz hiç bir işe girip çalışmamış olan ve insanların iş bulabilmesi için verdiği hiçbir tavsiyeyi sallamayan, hatta birçok iş için ben o işi yapamam, ben senin gibi çalışamam diyen birinden bahsediyoruz. 28 yaşında henüz 5 TL olsun kendi parasını kazanmamış ve bu gidişle kazanmayacak bir erkekten.
bu da bir tercih olabilir. ailemle yaşar giderim, ne gerek var diyebilir. psikolojik durumu onu bu hale getirmiş olabilir. herkes çalışmak zorunda olmayabilir... ancak gecesini gündüzüne katarak çalışıp ayakları üzerinde durmaya çalışan biri onun bu hayatına denemesine rağmen uyum sağlayamazsa tamamen haksız mı olur?
0
🌸la lykia
(07.11.14)
Arkana bakmadan kaç! Sakın kendini cehennemin içine atma!
0
buhurumeryem
(08.11.14)
kesin olarak hayatından çıkarmalısın..

hem de en kısa sürede..
0
mustee
(13.11.14)
zaten ben bir şey yapmadan o beni çıkarmış oldu hayatından, 8 aydır tam anlamıyla kayıp.
sanırım bu durumda iyi ki gitmiş demem lazım.
tüm yorumlar için çok teşekkürler.
0
🌸la lykia
(14.11.14)
(9)

Çocuğa altın takma

aychovsky
İki arkadaşımın çocuğu oldu ve yakın olabilecek arkadaşlarım olduğu için teamül gereği çocuklarına altın takam bekleniyor. Amcak evlerin gidecek zamanım olmasını, onların da misafir kabul edecek zamanlarının olmasını beklersek 3 yıl takamam ben o altını Arkadaşa gidip "Al, bu çocuğun" demek de biraz
İki arkadaşımın çocuğu oldu ve yakın olabilecek arkadaşlarım olduğu için teamül gereği çocuklarına altın takam bekleniyor. Amcak evlerin gidecek zamanım olmasını, onların da misafir kabul edecek zamanlarının olmasını beklersek 3 yıl takamam ben o altını Arkadaşa gidip "Al, bu çocuğun" demek de biraz kaba geldi, eline para tutuşturur gibi; belki de değildir. Bu durumda ne yapabilirim? Altınlar elimde.
0
aychovsky
(06.11.14)
Gidip takmak gerekir. Ayrıca iki tarafında uzun süre zaman yaratamayacak durumda olması pek yakın arkadaşlık gibi gelmedi bana. Takmayabilirsin.
0
Lola90
(06.11.14)
Yok, gerçekten çok yakın arkadaşım. Hatta en yakın, işteki 9 yıllık oda arkadaşım. Hani, "her şeyimi bilen" dedikleri cinsten. Pek birbirimize gitme huyumuz yok, zaten hafta içi ve bazı hafta sonları sürekli görüştüğümüz için. İkimiz de yoğun çalışıyoruz ve açıkçası bu yoğun tempoda herhangi bir eve gitmeye zaman ayıramıyorum İstanbul'un diğer ucundaki, o da misafir istemiyor ve sevmiyor pek. Genelde öküzlük diye tabir edilen şeyleri birbirimize yapıyoruz sürekli zaten, adam yanımda osuruyor örneğin. Ama burada işin içinde eşi de var, o yüzden kararsız kaldım. Sürekli "Üff, eve insanlar geldi" diyor. O insanlardan biri olmak istemiyorum. Zaten iş dışı en yakın arkadaşlarımızla da 3-5 ayda bir görüşüyoruz.

Bir diğeri bu kadar yakın arkadaşım değil. Ona altın takmasam da olurdu ama para toplama döneminde ben uzaktaydım, dolayısıyla gram altın alarak şimdi o eksiği tamamlamak istedim. Onunla da her gün görüşüyoruz da, can ciğer kuzu sarması değiliz.
0
🌸aychovsky
(06.11.14)
-sizin oradan geçiyorum. 15 dk uğrayacağım. çocuğu göremedim daha diyip gideceksin. yengeye de söyle bir şey hazırlamasın. planım var 15 dk durup kaçıcam dersin. altını takar, biraz çocuğu sever kalkarsın.
0
ykyt
(06.11.14)
Doğumunda yanındaydım. Ameliyat oldu, onda da yanındaydım ama altınlık ortam yoktu. Bir de o semtten hayatım boyunca hiç geçmedim ben. Evden gidişim 3 saat ama bir gün gideceğiz artık; yapacak bir şey yok.

Şimdi 3. oda arkadaşımızı aradım, hepimiz çok yakınız sonuçta, "Bakalım, o ne yapıyor" dedim, "Ta oraya gitmeye zaman ayıramayacağım şimdi, herhalde bir 4-5 ay içinde bir gün takarım ben de" dedi.
0
🌸aychovsky
(06.11.14)
yakin zamanda bir haftasonu veya bir cuma gunu disarida bir yerde yemege davet edersiniz esi ve cocuguyla birlikte.
yenir icilir soylesilir vs. bebegi severken kundaginin icine ya da iste battaniyesine falan paketiyle koyarsiniz. bu da hediyesi olsun vs dersiniz.
4 5ay beklenmez.
0
nax
(06.11.14)
benim çok yakın arkadaşlarımdan biri üst üste doğum yaptı, ilk bebekte, birkaç ay sonra ancak onun iş çıkışında bi akşam yemeği kadarlık süre için evine gittim, altını taktım. ikinci bebekte, o birkaç ay yine geçti, bu sefer evinde de gidemedim, altın da alamadım, aldığım çok şirin bebek elbisesini bir gün buluştuğumuzda verebildim ancak. şartlar ne gerektiriyorsa onu yapmak lazım geliyor :)
0
devilred
(06.11.14)
Bir bebek tulumu alıp yakasına iliştirin, paket yapıp verin.
0
johan sebastian
(06.11.14)
johan sebastian +1
Ben de bunu önermeye gelmiştim. 3-5 ay geç olur. En güzeli bebek giysisi alıp, ona iliştirip vermek.
0
m e l t e m
(06.11.14)
ben de şey demeye geldim. kuyumcudan alınan altının kurdelesi kırmızı olur siz pembe/mavi/yeşil renklerden birini seçip kurdele alıp bi de iğneye nazar boncuğu iliştirerek takın alacağınız kıyafete. bi de havalar soğuk şimdi bebekler için patik şeklinde yumuşak papuçlar var onlardan da yanına alabilirsiniz.
0
kakao
(08.11.14)
(8)

Deli sorular vol ii(babani niyolar)

ray simenov
Diyelim ki babaniz asansorde sevisen dayilardan biri cikti. Napardiniz?
Diyelim ki babaniz asansorde sevisen dayilardan biri cikti. Napardiniz?
0
ray simenov
(06.11.14)
"annem de diger dayi mi acaba?" diye merak ederim..
0
trolleybus
(06.11.14)
Üzülürüm, "Demek ki annemle zorla evlendirilmiş. İstediğini yaşayamamış adam" derim.
0
aychovsky
(06.11.14)
4 çocuk peydahlarkenki azim ve görev bilincine şapka çıkartırım.
0
namus ninjası
(06.11.14)
Boş vaktini değerlendirmek adına yapıyor olabilir.
0
cetoxim
(06.11.14)
lan ben nasıl oldum derim.
0
WrAiTh
(06.11.14)
asansör görüntüleri public ortama yaydıgı için özel yaşamın gizliliğine saygısızlıktan ötürü birşekilde dava açardım. babama da destek vermeye çalışırdım aile ve toplum baskasından başa çıkabilmesi için.
0
botamaniaensis
(06.11.14)
wraith? sen misin?
0
ezeriko
(06.11.14)
ezeriko ikinci hesabım yok benim.
0
WrAiTh
(06.11.14)
(1)

Dansçılar!

Solem
http://www.youtube.com/watch?v=NUsoVlDFqZgŞu klipteki kırmızılı kadının dansı nedir bilen var mı?
www.youtube.com


Şu klipteki kırmızılı kadının dansı nedir bilen var mı?
0
Solem
(06.11.14)
Flamenko ama modernize hali.
0
aychovsky
(06.11.14)
(4)

Trombosit bağışı hakkında basit bir soru

septiklestiremediklerimizdenmisiniz
Burada da ilanı olan bir hasta için trombosit vermek istiyorum ama gereksizin tillahı olan arkadaşım aklımı çok fazla karıştırdı. Bilen birileri olduğunu düşünerek soruyorum:1.Dövme olmamalı denmiş, kesinlikle mi olmamalı yoksa kan verirken olduğu gibi 1 sene içinde mi yaptırılmamış olmalı?2.Ayrıca
Burada da ilanı olan bir hasta için trombosit vermek istiyorum ama gereksizin tillahı olan arkadaşım aklımı çok fazla karıştırdı. Bilen birileri olduğunu düşünerek soruyorum:

1.Dövme olmamalı denmiş, kesinlikle mi olmamalı yoksa kan verirken olduğu gibi 1 sene içinde mi yaptırılmamış olmalı?

2.Ayrıca buradaki ilanda pozitif olan tüm kan grupları verebilir denmiş; kendi içinde dağılan içerideki duyurularda ise hastanın kan grubu (aRh+) olmalı deniyor. Hangisi doğru? Hasta aRh+ iken, bRh+ birinden trombosit alabiliyor mu gerçekten?

3.Hasta erkek, erkek verici arandığını görüyorum ama kadın da olurmuş. Kadınların az tercih edilme nedeni nedir? Ben istediğimde veremeyecek miyim?

Saatlerdir araştırıyorum, çok da etkilendim zırıl zırıl okudum tüm yazılanları ama bu üç konu hakkında kesin bir bilgiye denk gelmedim. Evet trombosit vermeye gittiğimde bunları öğrenebilirim ama ona göre yanımda birkaç kişi götüreceğim. Yardımcı olursanız çok sevinirim
0
septiklestiremediklerimizdenmisiniz
(06.11.14)
yalnızca son soruna cevap verebilirim, kadın-erkek farketmiyor; kadınlarda damar bulmaya çalışırken süzgece çevirebiliyorlar. damar yolu açacak kişinin deneyimine bağlı.
0
supersonik turbo
(06.11.14)
2. Bir kere değişmeli trombosite denk gelmiştim. 0+'im. Aranan B+ idi ama Kızılay'daki trombosit bilmemkaç yüz lira idi. Benimkini alıp B+ için değiştireceklerdi; böylece bedavaya geliyormuş. Ama bir yandan da trombositin tazeliği de önemli. Onu ne yapıyorlar, bilmiyorum.

3. Ben bir kadın olarak birçok kere trombosit verdim. Erkeklerde kan değerleri daha yüksek, güldür güldür oluyor. Her seferinde boyuma, tipime bakıp "I-ıh, senden kan çıkmaz" dediler. Sonra ölçümleri yapıp, "Değerler erkek gibi, gel, gel" deyip aldılar.
0
aychovsky
(06.11.14)
4. bir soru da ben sorayım. hiçbir ilaç kullanmamak mı gerekli? mesela bende haşimato tiroiditi olduğu için levotiron kullanıyorum. benden kan almazlar mı? sonuçta aslında ilaç değil, bende olmayan hormonu alıyorum sadece hap olarak.
0
pokerface
(06.11.14)
1- son 1 sene içinde dövme yaptırmamış olmak
2- trombositte kan grubu önemli olmuyor.
3-kadınlardan almayı tercih etmiyorlar çünkü biz zaten her ay belli bi miktar kan kaybediyoruz ve trombosit dediğimiz şey pıhtılaşma sağladığı için risk oluyor az da olsa.

4 için sadece soruyorlar hangi ilaçları kullandığını ben de mesela bi hormon ilacı kullanıyorum ama 3 ayda bi alıyorlar 5 yıldır sorun yaşamadım.
0
exist is pretty
(06.11.14)
(12)

İnatla Tek Bir Kişiyi Özlemek

Solem
Yani şunu demek istiyorum, hiç boş kalmıyorsun, hep dışardasın başka insanlarlasın geziyorsun, tozuyorsun yeri geliyor sevişiyorsun falan ama hiç çıkmıyor böyle ya afedersin ama bazen tam sevişmenin ortasında geliyor diyelim, çıkmıyor akıldan anasını satim. Ya bu nasıl iştir ben anlamıyorum yok mu b
Yani şunu demek istiyorum, hiç boş kalmıyorsun, hep dışardasın başka insanlarlasın geziyorsun, tozuyorsun yeri geliyor sevişiyorsun falan ama hiç çıkmıyor böyle ya afedersin ama bazen tam sevişmenin ortasında geliyor diyelim, çıkmıyor akıldan anasını satim. Ya bu nasıl iştir ben anlamıyorum yok mu bi çözümü?
0
Solem
(06.11.14)
O kadar sevisme.
0
damdanakan
(06.11.14)
niye ona gitmiyosun, kolay kolay bulamazsın öyle birini
0
balpolen
(06.11.14)
balpolen +1

neden gitmiyorsun deli gibi saga sola vurcana kendini
0
horizon
(06.11.14)
takıntı?
0
hain kostokk
(06.11.14)
Takıntı yapmam asla, benim kontrolümde olan bir şey değil bu anlattığım. Geri dönüşü de malesef yok.
0
🌸Solem
(06.11.14)
İbrahim Tatlıses'ten geliyor.
m.youtube.com
0
Lim5
(06.11.14)
gurur yapıyorsun. elinde olmadığını anlat ona. bir şeyler söylesin.
0
silver apple
(06.11.14)
yasını hakkınca tutmamışsınız.
özlemek/unutmak mevzularında çivi çiviyi sökmüyor inanın.
insani bir durum, kendinize biraz zaman tanımanız gerekli.
unutmak seçilebilir bir şey değil, kendiliğinden oluyor, siz fark bile etmeden oluyor.
0
icemint
(06.11.14)
icemint+1
0
namus ninjası
(06.11.14)
Buldum. Eksik hissediyorum. Sanırım bu tetikliyor. Bişeylerin eksik olduğunu hissettiğim an aklıma o geliyor. Özlemek tabiri yanlış oluyor sanırım. Neyse
0
🌸Solem
(07.11.14)
İçinde ukde mi kaldı?
0
aychovsky
(07.11.14)
"beni sorma iyiyim
türkü bile söylediğim oluyor.
içerken artık ağlamak gelmiyor içimden
bir ölünün vasiyetine uyarcasına
dişçiye de gidiyorum kimse elimi tutmadan.

bir meyhane akşamında tahta duvara
adımı yazmasına birinin
ve mesudum demesine yanımda
tahammül edebilirim."
0
icemint
(07.11.14)
(13)

saykodelik klibi olan şarkılar

rayde
güzel bulduğunuz şarkılar olacak yalnız.varsa bildiğiniz paylaşabilir misiniz?
güzel bulduğunuz şarkılar olacak yalnız.
varsa bildiğiniz paylaşabilir misiniz?
0
rayde
(06.11.14)
www.youtube.com
Şarkı tutar umarım.

Saykodelik sayılır mı bilmem ama en sevdiğim klipse şu
www.youtube.com
0
aychovsky
(06.11.14)
mula
(06.11.14)
bu klipte ne anlatılmak istendiğini hep merak etmişimdir, hiçbir zaman anlayamamışımdır, çog severim,

www.youtube.com
0
pescador
(06.11.14)
deli mayolu kız
0
vosvos
(06.11.14)
angelus
(06.11.14)
melancholia
(06.11.14)
metehan01
(06.11.14)
en saykodelik ama salak olanı bu; www.youtube.com

güzel şarkılı da bu; www.youtube.com

bol enerjili de bu; www.youtube.com
0
the silent enigma
(06.11.14)
ehti
(06.11.14)
portishead - the rip.
www.youtube.com
0
oxygene
(06.11.14)
çıldırtır

www.youtube.com
0
baal
(06.11.14)
kesinlikle www.youtube.com
0
exist is pretty
(06.11.14)
(7)

Çocuklarda sayıları ve şekilleri öğrenme yaşı & Zeka

fatihdr
Makale başlığı gibi olmuş duyurum ama neyse :)Şimdi efenim ellerinizden öper bizim 2,5 yaşında bir ufaklık var (erkek). Bu arkadaş (baba mode on) 9-10 aylıkken sayıları diğer yazılardan, harflerden işaretlerden ayırt etmeye başladı. Nerede sayı görse "bir bir" diye işaret ediyordu. 12-13 aylıkken 10
Makale başlığı gibi olmuş duyurum ama neyse :)

Şimdi efenim ellerinizden öper bizim 2,5 yaşında bir ufaklık var (erkek).
Bu arkadaş (baba mode on) 9-10 aylıkken sayıları diğer yazılardan, harflerden işaretlerden ayırt etmeye başladı. Nerede sayı görse "bir bir" diye işaret ediyordu. 12-13 aylıkken 10'a kadar sırası şaşmadan saymaya, parmaklarla gösterdiğimiz rakamların ne olduğunu söylemeye başladı. Belki de eşim ve ben matematikçi olduğumuz için pek önemsemedik ama çevredeki herkes bu duruma çok şaşırdı. 1,5 yaşına doğru geometrik şekilleri öğrettim ve hepsini öğrendi. Üçgen, yamuk, elips, eşkenar dörtgen, kare, dikdörtgen, silindir, küre, deltoid, koni hatta 5 gen ve 6 gen arasındaki farkı vs.. hep eksiksiz öğrendi. Sonra ben sakıncası olacağını düşünüp uzak tuttum, ama öyle bir kaptırdı ki kendini çevrede gördüğü her şekli hem de çok mantıklı şekilde geometrik şekillerle ya da sayılarla eşleştirdi. Bir süre sonra benim söylediğim sayılardan sonra gelen sayıları tamamlamaya başladı, mesela ben 3 diyorum o hemen 4 diyor. Böyle böyle 20 ye kadar sayabiliyorduk. Sonra olay ileri gitti, mesela 85 diyorum 86, 87, 88,89 diye sayabiliyor hale geldi. 2 yaşına girdiğinde 13 ü 14 ü ayırt edip (eskiden 1 ve 3 diyordu yazınca) isimlerini söylemeye başladı.

Bilmiyorum üstüne düşsem ne kadar daha öğrenecek, sınırları ne? test etmeye tırsıyorum açıkçası. Klasik çocuğunu zeki zanneden anne baba tribine de girmek istemiyorum, ama yani bu durum normal mi? yoksa bu çocuğun cidden farklı bir durumu mu var? Sizce bu uç bir durum mu, yoksa çevrenizdeki bu yaş grubundaki çocuklar hep böyle mi? Bu işle kimler ilgilenir? Nasıl adım atmak gerekir?
0
fatihdr
(06.11.14)
Test ettirin. Zeki sanabilirsiniz, zeki olmayabilir. Ama aynı zamanda olabilir de ve ona göre bir eğitim alması gerekir.
0
phoenixboy
(06.11.14)
çocuğunuz zeki ve birçok çocuğa göre farklı, ama "çok çok özel" demek şimdiden erken. bence size düşen, madem öğretilen şeylerin geri dönüşünü hızlı alıyorsunuz bunu aktif tutmak. oyunlarla, oyuncaklarla, kitaplarla sorularla desteklemek. okuma-yazma işine pek girmeyin derim. matematik ve mantıkla devam edin gerisi geliyor zaten.

o yaş gruplarındaki çocuklarda durumlar, ilgiler, yönelmeler çok farklı. kimi bişey öğretmeye çalışırsın umru olmaz, kimi hemen kapar, sen çocuğuna zeki dersin bir başka arkadaşının yanında vasat kalır. seninki zekidir ama kaydıraktan kaymayı beceremez. bir başkası parende atar vs vs. bu farkı en güzel ebevynli oyun gruplarında anlarsınız. şimdiden tebrik ediyorum sizi. yolu ve bahtı açık olsun.
0
dedi ve gitti
(06.11.14)
üstüne düştünüz, sınırları genişmiş, 7 yaşında bayağı kesir çözmeye başladı. İlkokul 2. sınıfta toplama çıkarma öğrenirlerken ne yapacak? okuldan ve dersten soğuyacak. dersi sabote edecek v.s.

fazladan öğretmenizin en tehlikeli yanı bu. ama bişey öğretmediniz. lise dahil, matematikten sınıf birincisi olarak geçti bütün sınıflarını. çok seviyo v.s.

sağlıklı olan bu.

götüreceğiniz ve akıl danışacağınız yer, çocuk psikiyatrisi.
çocuğu zeki olan anne babanın çocuğu ne yapıyo biliyo musunuz? 3 yaşında, takır takır gazete okuyo. psikiyatr ne diyosa onu yapın. hiç şaşmadan yapın.
0
compadrito
(06.11.14)
@compadrito Benzer bir durum benim başımdaydı. Annem-babam köy öğretmeni olduğu için ve köyde bana bakacak kimse olmadığı için annem beni okula götürüp getiriyormuş, bir sırya oturtuyormuş 3 yaşındayken. Köy okulunda da tek sınıf var, sabahlaro 3-4-5. sınıfları babam sabahları okutuyor, 1-2'leri annem öğleden sonra okutuyor. Sınıfın bir tarafı 1., diğer tarafı 2. sınıflar. Haliyle gide gele 3.5 yaşında okumayı, bir 6 ay sonra da yazmayı çözmüşüm. O sene bana sahte karne de düzenlemişler. Hepsi pekiyi diye ertesi sene 2. sınıfa geçtim, o sene 2. sınıf zor geldi, 1. sınıf sıralarına geri oturdum ama ertesi sene 5 yaşındayken ikinci sınıfa gayriresmi başlayıp sahte bir hepsi pekiyi karne ile bitirdim.

6 yaşında şehir merkezine taşındık ve bir birinci sınıfa yazdırıldım resmi olarak. Halihazırda ilk iki sınıfı bilmek, öğretmenin her sorduğuna cevap vermek ve hatta aklımca onu sıkıştırmak çok sağlam ego tatmini verdi o yaşta. İlk elması kızaran ben, bir yarışma varsa ilk tamamlayan ben, sürekli her şeye atlayan ben; o başarı nal gibi ego yaptı. Bir de o zamanlar elması çabuk kızaranın sınıfta karizması oluyordu, sırf o elma ile kaç kişi dansa davet oynarken bana geldi, o da işin "hehe" kısmı. Sonraki sınıflarda aynı başarıyı göstermek için sıkı çalıştım, "aychovsky bu konuyu bilmiyormuş" dedikodusunu kendime yediremedim hiç. Onun verdiği motivasyon diğer sınıflarda da devam etti, hatta o zamanki gaz şimdiyi bile etkiliyordur; sonuçta alanımdaki bir şeyde "aychovsky bilmiyormuş" dedirtmek istemem hala kendime, her şeyi öğrenebilmek imkansız ama core competence'ım o benim. Bunlar da "özel" bir çocuk olmamdan değil, kesinlikle özel değilim; tamamen basit olana bayılan doğamdan ve annemin o dönem beni bırakabileceği bir yer olmamasından kaynaklı.

Bu durumda da aslında öğretilen şeye tepki tamamen çocuğun doğasına bağlı sanırım; ilgiyi kaybedebilir de, bildiği için yapışabilir de. Bu ve benzer kişisel özellikleri için pedagoglar ve çocuk psikologları birçok testler yapıyorlar. Zaten bir kısmı o kadar alışmış ki şıp diye anlıyor ne olduğunu. Sonra ilk önce öğrenmesi gerekenlere bakıyorlar, peşinden bebek adımları ile sınırları zorlatıyorlar.
0
aychovsky
(06.11.14)
Compadrito+1
Çünkü bizim ülkemizde özel yetenekleri olan, yüksek algılı çocuklar için ilköğretim okulu yok. Lise düzeyinde var o da her ilde yok.

Çocuk normal okullarda diğerlerinden farkı olduğunu seziyor. Her şeyi biliyorum, anlıyorum nasılsa deyip yeni öğrenimlere kendini kapatıyor. Çalışmanın önemini fark edemiyor. Sonra da hayatta çok ağır çuvallıyor.

Öncelike işin uzmanından çocuğunuz hakkında görüş alın. Nedir ne değildir tam anlayın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.11.14)
hayat aplam, sen çok yaşa e mi!

demek istediğim tam da buydu aslında. hayatımı özetlemişsin:

'Çocuk normal okullarda diğerlerinden farkı olduğunu seziyor. Her şeyi biliyorum, anlıyorum nasılsa deyip yeni öğrenimlere kendini kapatıyor. Çalışmanın önemini fark edemiyor. Sonra da hayatta çok ağır çuvallıyor.'

aychovsky,

naapsin şindi bu fatihdr? oğlunun oyuncak arabalarına, delta, omega, epsilon, teta, sigma filan diye isimler mi koysun?
0
compadrito
(10.11.14)
hocam, fatihdr ile benzer şeyleri ben de yaşadım fi tarihinde.

ben çocuklarıma okul öncesi okuma yazma, matematik gibi eğitimler vermedim. bizim eğitime ön hazırlığımız, bol bol boya, tomar tomar resim kağıdı, müzik dinletme, radyo tiyatroları dinleme küçük kas gelişimine faydası olacak uğraşlar( hamur, şekilli kurabiyeler gibi), balon şişirme, balona su doldurup top oynama gibi şeylerdi.

ancak çocuk öğrenmek isteyince sen bir şey yapmasan da öğreniyor. kızlardan biri ana okuluna gidip gelirken okumaya başladı. yoldaki tabelalardan, market etiketlerinden vb yararlanıp ptt nin t si, ayvanın a sı derken söktü kendi kendine. okula başladıktan bir hafta sonra öğretmeni beni okula çağırdı, şaşkınlıktan gözleri yere düşecek sandım, "bu çocuk okuyor" dedi. oysa ki epey deneyimli bir öğretmendi, şaşmasına ben şaşırmıştım.
sayıları, toplamayı ana sınıfına başlamadan önce büyük dedesiyle pişti oynarken çözmüştü zaten, sonra gerisini de getirdi.
hemen hemen hiç çalışmadan okullar bitti, dershane vb takviye almadan istediği bölüme girdi...

yerinizde olsam, çocuğa edindiği bilgileri kullanma yönünde alışkanlık kazandırmaya çalışırdım. araştırarak öğrenmeye yöneltirdim. emek harcamanın tadını tattırırdım.

ama önce anlayın, nedir, ne değildir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.11.14)
(3)

İlk defa ders çalışmaktan zevk alıyorum.

yatagants
Daha önce 2 sene kimya okudum, ve bu süreçte neredeyse hiç ders çalışmamıştım, ders çalışmak işkence gibi geliyordu.Bu sene bölüm değiştirerek felsefeye geçtim. Saat beşten beri kütüphanede neredeyse aralıksız ders çalışıyor, notlar çıkarıyor, kitap okuyorum. Bu süreçde bi yandan klasik müzik dinliy
Daha önce 2 sene kimya okudum, ve bu süreçte neredeyse hiç ders çalışmamıştım, ders çalışmak işkence gibi geliyordu.

Bu sene bölüm değiştirerek felsefeye geçtim. Saat beşten beri kütüphanede neredeyse aralıksız ders çalışıyor, notlar çıkarıyor, kitap okuyorum. Bu süreçde bi yandan klasik müzik dinliyorum.

Ama ilk defa ders çalışırken mutluyum, yüzüm gülüyor, çalışmak eğlenceli geliyor. İşkence olmaktan çıktı.

Sizinle paylaşmak istedim.

Birde sizde de böyle oluyor mu?
0
yatagants
(06.11.14)
Sevdiğim bir alandayım. Sabahlara kadar çalışmak yoruyor ama uzun süre çalışmayı seviyorum. Yeni bir şeyler keşfetmek çok zevkli oluyor.
0
aychovsky
(06.11.14)
sevdiğim alanda iş bulma çabamın tek sebebi budur. sevmiyorsan gitmiyor zorla.
0
devilred
(06.11.14)
bende biyoloji okuyodum ders çalışırken hiç sıkılmıyordum(sevdiğim alandı),kimya mühendisliğine geçtim ve şu an ders çalışmak dediğin gibi işkence geliyor.
0
byburock
(06.11.14)
(7)

İş görüşmesinde sorulan soru

fearisthemindkiller
Ya bu "kendinizde değiştirmek istediğiniz, beğenmediğiniz özellik nedir?" sorusuna ne cevap veriyosunuz siz? Ne yani iş görüşmesindeym ve size kendimimi kötülüycem şimdi :) Nasıl bir samimiyet bekleniyor bu soruya verilecek cevaptan acaba ve maksat ne?
Ya bu "kendinizde değiştirmek istediğiniz, beğenmediğiniz özellik nedir?" sorusuna ne cevap veriyosunuz siz? Ne yani iş görüşmesindeym ve size kendimimi kötülüycem şimdi :) Nasıl bir samimiyet bekleniyor bu soruya verilecek cevaptan acaba ve maksat ne?
0
fearisthemindkiller
(05.11.14)
güya zayıf yanlarınızı tartmaya çalışıyolar işte etrafınızdaki kişilerden size yönelik duyduğunuz şeyleri söyleyebilirsiniz. tabi abartılı cevaplar da vermeyin burda sizden kabul edilebilir düzeyde bi nitelik söylemelisiniz ve düzeltmek için çalışmalar yapıyorum diye ekleyebilirsiniz.
0
delineron
(05.11.14)
ben o soruya asosyalliğim cevabını verdikten sonra olacak işi oldurmamıştım. iş tamamen sosyalliğin tavan yaptığı bir işti :)))
dürüstlükle, saflık arasında çok ince bir çizgi var. o çizgiyi baya bir aşıp bir de üstüne yardırmışım :)
0
rock n roll
(05.11.14)
-Hala bu sorulari soruyor musunuz?
- evet
- durustluk yazalim o zaman hehe
0
divit
(05.11.14)
"gereğinden fazla detaycıyım"
0
icemint
(05.11.14)
bu "detaycıyım" kötüymüş gibi görünüyor ama onların işine geliyor tabi. ben de onu dedim.
bir de "asosyalim" yazılımcı olunca çok normal karşılanıyo, sırf bu yüzden bile işe alabilirler :)
0
🌸fearisthemindkiller
(05.11.14)
ben sabırsızım ve risk almayı sevmem demiştim o an ilk aklıma gelen. iş ise klinik ilaç araştırmasıydı, yani gönüllüler üstünde ilaçlar deneniyordu direkt risk üstüne kurulu bir iş. olmadı tabi. normal hayatta sabırsız ve risk almayı sevmeyen bir insan da değilim üstelik. saçma sapan sorular.
0
passive aggressive
(05.11.14)
* babamsagolsun + 1
* İşlerimi bitirmeden başından kalkamama huyum var. O günkü işlerimi bitirmeden yatarsam, gözlerime uyku girmiyor veya rüyamda işler kovalıyor.
* İşimi mükemmel yapmazsam kendime ihanet, işime de saygısızlık ettiğimi düşünüyorum.
* Hayır demeyi bilmiyorum. (Bu şekilde, size verilecek işlere Hayır denmeyeceğiniz düşünülür)
* Lisedeyken/üniversitedeyken inektim ben, kanıma işlemiş. Hala da çok çalışıyorum, yorulduğumu fark etmiyorum.
* Aslında işin gerekliliği için önemli ve gerçekte iyi olan bir şey, güçsüzmüş gibi gösterilebilir: "Çok fazla kibarım/girişkenim/çalışkanım" ya da "O kadar becerikliyim ki herkesin yardım istemesi bazen yorucu olabiliyor. Bazen 'Bu kadar işbilir olmasaydım' diyorum".


Amaç güçsüz yönlerinizin de iş için "işe yarar" olduğunu görmek; güçlü yönlerinizle olduğu kadar güçsüz yönleriniz için de işe uygun olup olmadığınızı anlamaya çalışıyorlar güya. Bunlardan size en yakın olanı seçip söyleyebilirsiniz ama bir şartla: Bu durumlardan biri gerçekçiysei sonradan "E, sen bize böyle demiştin. Şimdi ne biçim çıktın" laflarını duymamak istiyorsanız. Hafif abartılmış olabilir ama yalan olmasın pek de.

Bir de bunları artık yiyorlar mı, bilmiyorum. Bunların modern, zamana uygun çeşitlemeleri olabilir. Bunları yemeleri için örnek vermeniz gerekebilir. Örneğin, "Önceki işimde saat 23'ten önce çıkmazdım. İçim rahat etmezdi" ya da "Okulda şunu yaptığım için şöyle şöyle başarılarım oldu ama o arada da ben birazcık yoruldum. Gerçi yorulduğuma da değdi" gibi örnekli çeşitlemeler yapılabilir.
0
aychovsky
(05.11.14)
(63)

karşı cinsten hiç ilgi ve sevgi görmemek

pescador
fransızkalanadam benim de psikolojimi bozdu. müsaadenizle biraz kendimi övüp ego tatmini yapacağım.14-15 yaşımdayken internetten tanıştığım, karşılıklı hoşlaştığımız, buluştuğum kızlar falan oldu ama onlar zaten eskide kaldı. ayrıca yüz yüze görüp de hoşlanan, "gerçek" birilerinden bahsediyorum. hiç
fransızkalanadam benim de psikolojimi bozdu. müsaadenizle biraz kendimi övüp ego tatmini yapacağım.

14-15 yaşımdayken internetten tanıştığım, karşılıklı hoşlaştığımız, buluştuğum kızlar falan oldu ama onlar zaten eskide kaldı. ayrıca yüz yüze görüp de hoşlanan, "gerçek" birilerinden bahsediyorum. hiç öyle biri olmadı. tek bir kişi vardı o da 2 hafta sonra delisin sapıksın manyaksın falan deyip bıraktı.

anlamıyom yani neden? elim yüzüm düzgün gayet. ortalama üstü bi tip sayılırım. boş beleş bi herif de değilimdir yani edebiyat olsun spor olsun tarih olsun çoğu konuda söyleyecek iyi kötü bi şeylerim vardır. okurum, yazarım çizerim. kibar, nazik, ölçülü, ağırbaşlı bi herifim. bakmayın duyuruda böyle arıza olduğuma normalde şeker gibi adamım.

amma gelin görün ki bu karşı cins hiç dönüp bakmıyo bile lan. niye ki? çekingenim ama öyle tehlikeli ya da aşırı bi durum söz konusu değil. gidip gayet konuşabiliyom. espri falan da yapıyom. güzel de yapıyom hatta.

yav gerçekten beş para etmez, barzonun teki olsam anlıcam. bi tane insan evladı da merak etmez mi, yakınlaşmak istemez mi lan? hani üniversitede kızlar teklif ediyodu?

ben hiçbi zaman "ayhh sevgilim olsun <33" adamı olmadım. ama kimse tarafından ilgi görmemek canımı sıkmaya başladı. egoist piçin teki olup çıktım. normalde kesinlikle süründürme, ağırdan satma gibi abuk subuk aktivitelerle işim olmaz. netimdir. ama artık birisinin hoşlandığını sezsem naza çekicem kendimi, doya doya tadına varayım diye. iyice kezo oldum.

kızlar? :/
0
pescador
(05.11.14)
@isadora, 20-25 yaş arasını sap geçirirsem o yaştan sonra da o kafayla kimse yanıma yaklaşmaz gibime geliyor. yani aslında sorun sevgilimin olmaması, sevilmemek falan değil. eksikliğini hissetmeye başlamak. daima yalnız, sap bir heriftim ama son bir yılda çok rahatsız etmeye başladı bu. eskiden böyle değildi. yaşıyoduk bi şekilde. şimdi "sevgilim yoq" diye ağlayan adamlardan biri oldum. hoşlanmıyorum bu durumdan.

duyuru sağol sen de yav, yoğurt bozulmuş mudur desem "bozulmamıştır hocam göm gitsin :))" dersiniz ama ruhumuzun yoğurdu ekşiyince hiçbiriniz bi şey demiyosunuz.
0
🌸pescador
(05.11.14)
Belki de ilgilerini belli etmişler ama sen anlamamışsındır? :)

Eğer Türkiye'de yaşıyorsan, hiç bir kız gelip de sana ilgi falan göstermez. Sen gidip kızla iletişime geçip, arkadaşlığı ilerletcen. Kız ondan sonra şanslıysan bir ipucu verir. Aksi halde zor. Tabi biraz da uyumlu, güleryüzlü, sosyal olcaksın.
0
maxim gorki
(05.11.14)
Duyuruda yazdıklarından yola çıkarak biraz sert bir üslubun olduğunu söyleyebilirim. Bana öyle geliyor en azından, belki diğer insanlara karşı da özel hayatında biraz böylesindir dolayısıyla sana yaklaşmaya çekiniyor olabilirler. Normalde şeker gibiyim demişsin ama belki düzgün tahlil edemiyorsundur davranışlarını.
İkincisi de bunu özür dileyerek söylüyorum, lütfen kırılma. İfşadan hatırlıyorum seni, tip olarak çok iyisin diyemem. Kusura bakma.
0
buff
(05.11.14)
karşı cinsten hiç ilgi görmediysen malesef açık ve net söyleyebilirim ki tip yok ve sen bunun farkında değilsin.
0
mrthany
(05.11.14)
caps var mı? :) eğer cidden iyiysen biz överiz böylelikle. :)
0
m e b
(05.11.14)
anladığım kadarıyla senin derdin herşeyi çok fazla düşünüyor olman. yapma dostum duvarı nem insanı gam bitirir derler iyi değil bak siktiret yahu :)

öte yandan yalnız kalmayı öğrenmeden biriyle ciddi bir ilişkiye başlama. mazallah kulu kölesi olursun o daha fena. sensiz yaşayamam falanlar. egoistin birine denk gelirsin yazık olur. önce yalnız kalabilmeyi, kendine yetebilmeyi öğren :)

yine de istiyosan o ağırbaşlı tavrını kır, buradaki arıza tavrını dışarıda da çok net bi şekilde sergile gerisi gelir.
0
delineron
(05.11.14)
Bazılarımız enkazın altında kalmak zorunda. Hayat insana her istediğini verseydi şimdikinden daha boktan olurdu.
0
dimitri iskete
(05.11.14)
oha nasıl ya??


senin duyuruları okurken ki aldığım keyfi hiç kimsede almıyorum ben. konuşma tarzın da yazma şeklin gibi ise eğer bu işte bi problem var. bu konuşma şekline seninle olmak istemeyen kız ne bilim çok ilginç.

hiç tanımadığım halde en samimi dost olarak görüyorum seni bu ortamda şahsen :)
0
c1b2k3
(05.11.14)
Ya şimdi ben de aynı şeyleri hissediyorum, o yüzden yetiştim duyuruya. Öncekikle aklı başında olmak, zeki olmak, okumak, kültür sahibi olmak, olgun karakterli olmak, beyefendi olmak kadınların sana gelip ilgi göstereceği manasını taşımıyor hiçbir zaman. Öyle bir dünya yok. Bu cinsiyetçi bir genelleme değil bak, insanların çok büyük çoğunluğu boş kafalı hacı. Kadınları unut, erkekleri düşün sadece. Şu yukarıda sahip olduğunu saydığın özelliklere sahip kaç erkek tanıyorsun? Çok değil di mi? Maganda, maço erkeklerle dolu mal bir toplumda sahip olduğun kişilik ve mental özelliklerinle azınlıkta olduğunu fark edince, tüm kadınların haliyle seninle ilgileneceğini düşünüyorsun. Ama yanılıyorsun. Çünkü toplumun kadınları da erkeklerinin yansıması aslında. Her maganda erkek için bir o kadar kezban, en büyük kültürel aktivitesi o ses türkiye izlemek olan, prenses sendromlu moron kız var. Senin gibi kaliteli erkekler, kaliteli kadınların hedef kitlesi. Ama kaliteli erkekler gibi kaliteli kadınlar da aşırı derecede nadir. Dünya meriçlerin, taylanların dünyası. Dünya özel üniversite organizasyonlarıyla 3 gün 4 gece uludağ'a giden, tuğçe'ye sarhoş olup bacaklarını açsın diye tüm gece vodka enerji ısmarlayan, 3 numara saçlı, opel astralı, bordo abercrombie&fitch eşofman altlı zengin piçlerinin dünyası. Sen bunlarla yatan kezban tuğçe'den, senin genel kültürünü fark edip seninle ilgilenmesini bekliyorsun. Götünü kaldırmak için falan söylemiyorum, senin gibi adamlar bu topluma fazla. Kendini ne kadar geliştirirsen o kadar yalnız kalırsın. Şunu unutma bak, sadece beş tane kitap okuduysan, türkiye'nin en çok kitap okuyan %10'luk dilimine girdin demektir. You do the math.

Ama madem fransızkalanadam oldum dedin, e sen adama tough love yapıp fırça atarken iyiydi. Ben de sana yapcam. Ulan kahpe. Tüm gün dota oyna, lol oyna, steam kur bilmemneyap, iddaa oyna. Sonra hatunlar nerde diye burda tatava yap :) iş mi lan bu. Bi ortaya çık, insanlar seni görsün. O nadir dediğim kadınlardan biriyle dota oynarken tanışamazsın yani, mind you.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(05.11.14)
bende de aynı sorun var fakat kabullendim artık (yaş 28) anam bile hiç yakışıklı oğlum filan demedi o kadar kötü :)) bugüne kadar karşı cinsten bir ilgi yoksa = tip yok ya da maskülen değilsin. 20 yaşındaymışsın o yaştaki hatunlar ne kadar sosyal, popüler, piç erkek olduğuna bakarlar kibar nazik erkek = sıkıcı :) tarih edebiyat hakkında konuş saatlerce hiçbir halta yaramaz :D
0
tirt star
(05.11.14)
delisin, sapıksın, manyaksın demiş birisi. ona neden böyle bişey dediğini sormadın mı?
0
rock n roll
(05.11.14)
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu +99999999 tam olarak duygularıma tercuman olmuşsun.

pesco duyuruyu silme favoriye alıyorum.
0
mrthany
(05.11.14)
bu duyuruların telif hakkı fransızkalanadam'da değil miydi yav ?

valla bu bir kısır döngü. kadınlar yanında hiç dişi görmedikleri erkeklere ilgi göstermezler "genelde".
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.11.14)
hayırdır ya pek artist konusuyordun, sende fark etmişin herhalde ne boktan bir durum oldugunu. hiç benim üzerimden '' yok fransız psikolojimi bozu :(( '' bahaneleri uydurma. sevgilisizlik (uzun sürenden) bu yasta ağır sorunları olmayan normal bir erkeğin nasına gelebilecek en büyük ceza. lanetlenmiş insanların bu kadar. bunu kavramaya basladım yavas yavas, alısmaya bakıyorum.

'' kadınlar yanında hiç dişi görmedikleri erkeklere ilgi göstermezler '' diye bir olayda yok, benim cevremde var. yeterince maskülen, yakısıklı veya çekici değiliz demek ki. tek umudum üniversite sonrası mülayim birini bulup evlenip siktiğimin sevgili olma olayların karmasık dünyasından uzak durmak.
0
fransızkalanadam
(05.11.14)
İfşada filan görmüştük seni, ortalama bi tipsin bence.Onun haricinde her şeye muhalefet halin var.Bir de her şeyi mantık çercevesine oturtmaya çalışıyorsun. İkili ilişkilerde biraz vurdumduymaz olmak gerekiyor, ufak şeylere takılmamak, her davranışta mantık aramamak belki. Ben de bunları pek yapamıyorum, sorun bu olabilir.
0
Lola90
(05.11.14)
@fransız, olm ben senin gibi "tüm kızlar kapılmış... alfa erkek olmak isterdim" diye ağlamıyorum ki. normal şartlar altında en azından bi kızın dönüp "bakiyim bu kimmiş lan" demesi gereken bir adamım ama demiyorlar, neden demiyorlar, canım sıkılmaya başladı diye soruyorum. tüm kızların kapıldığını, sevgilisi olan erkeklerin alfa olduğunu, kızların arabaya verdiğini falan düşünmüyorum. aksine, alfalıkla alakası olmayan tiplerin sevgilisi varken kimsenin benden hoşlanmaması garip geliyor.

benim durumumdan bağımsız olarak sana söylediklerim her zaman geçerli. kendini bu kadar eziklersen olmaz o iş. ben eziklenmiyorum, sadece canımı sıkıyor diyorum.

***

ayrıca tipim hakkında niye öyle yorumlar yapıyosunuz ya cidden özgüvenim düştü şimdi. ben de seksi sanıyom kendimi. tipim yüzümden miymiş? :(
0
🌸pescador
(05.11.14)
Duyurunun yaşlıları olarak bu gençleri evermemiz lazım. Bi çare düşünün yaşlılar. Ortam yaratıp içine mi atalım komşu kızlarını mı paslayalım yapalım bişiler. Tip mevzusundan emin değilim ya, fransız beybifeysmiş mesela. Çok iyi yol nikli bi çocuk vardı ifşada o da öyleydi, adamı benden başka beğenen olmadıydı. Yanlış decade'de mi doğdu bunlar naaptı.

Şu fransız meister bagdf üçlüsü caps verin derdinize çare düşünelim.
0
emirkulu
(05.11.14)
öncelikle, karşı cins ilgisi bir gereklilik değil. her kıza potansiyel sevgili gözüyle bakmayın. abazalık anlamında söylemiyorum bunu. yani direk kafanızda o kızın iyi bir sevgili olup olmayacağını düşünmeyin. böyle şeyler düşününce ister istemez hareketlerinize yansıyor bu tutum ve kız da bunu anlayıp rahatsız hissediyor kendini. arkadaş olun biraz insanlarla. bu da size iyi kötü bir çevre ve ortam sağlıyor. ondan sonra daha çok kızı tanıma imkanınız oluyor ve bu da doğru kızla tanışıp sevgili olma şansınızı artırıyor.

kızlar teklif ediyor olayı iki durumda doğrudur,

ya bulunduğunuz çevrede çok parlak biri olmanız lazım
ya da bir şekilde çok dikkat çekici bir fiziksel özelliğiniz olması lazım

anladığım kadarıyla ikisi de yok sizde. haliyle beğendiğiniz kızlarla gidip konuşmanız lazım. hangi insanın nasıl biri çıkacağını bilemezsiniz.

"popstar izleyen kezbanlar" genellemesi de doğru değil. kendine kültürlü diyen erkekler de sanki 24 saat kitap mı okuyoruz. biz de yeri gelince karı kız muhabbeti yapıyoruz başından kalkmadan pes lol oynuyoruz işte. türkiye'de hepimiz aynı yolun yolcusuyuz.
0
tescillimarka
(05.11.14)
Antrenmanda goz dolduran abi bu duyuruda da doldurmus katiliyorum soyledigi her seye.

Ayrica -ifsadan dogru hatirliyorsam- eger avratlara da fotograf makinesine baktigin gibi bakiyorsan hic sizlama pescador kiz olsam ben de kacarim :(
0
babamasoliimbananickaldirsin
(05.11.14)
Ya herkes görmüş sizi ben görmedim görmek istiyom :((
0
emirkulu
(05.11.14)
@tescillimarka, NOOOUUUUU! hayır hayır! o tip birisi değilim. her kıza sevgili gözüyle bakmam. hatta neredeyse hiçbir kıza sevgili gözüyle bakmam. bu işlerdeki başarısızlığımın önemli sebeplerinden biri de kendi standartlarım. yani öyle her tanıştığı kıza yavşayan, sevgililik hayali kuran biri değilim. ulan resmen efsaneyim gerçekten çok garip.
0
🌸pescador
(05.11.14)
@pescador


abi günlük hayatta bende öyle ezik ezik takılmıyorum ki. çevremde hep kızlar oldu hepside gayet benimle iyi ilişki içinde arkadaş olarak yani dokunmak etmekten cekinmezler veya sohbet etmekten, okula ilk basladıgımda (o ara nasıl gaz aldıysam) tamamiyle random tansıtıgım kızlarla basbasa yemek yediğim falanda oldu niyetimi net belli ettiğimi düşünerek, bir iki ağırdan satma durumu olunca sogudum bıraktım. bir iki gün sonra ''napıyorsun :)'' diye mesaj aldım ama kovalamadım, şimdi olsa yaparım tabii burada kosturmak gerekiyormus bilmiyordum. yani öyle gercek hayatta süper ezik takılan biri değilim, ama o boyfriend noktasına bir gelemedim işte aq bende. görünmez bir el tutuyor gibi. belki ortalamaya göre hafif asosyalim denilebilir ama asosyal adamlarda buluyor yani, görüyorum.

ayrıca her kıza sevgili gözüyle bakmıyorum seçiciyim :P

ek: ama artık duyuru acmayıda düşünmüyorum zaten merak etme, yeterince kafasını s*ktim herkesin burada millet taşlayacak yakında herkesten özür dilerim. dediğim gibi 1.5 yıla bitiyor zaten, aile mi bulur artık bilemem ama bir an önce evlenip kafam rahat dolasıcam, zaten onlarda cıtlatıyor arada bu mevzuyu.
0
fransızkalanadam
(05.11.14)
@tescillimarka, kültürlü olmanın ön şartı "24 saat kitap okumak" mıdır abi? kültürlü insan pes oynayamaz mı? elimde kitap var buluşmaya giderken, kız bana gülerek "ihihihi ben en son cinali okudum heralde ihihihi" diyor, marifetmiş, bu onu sevimli yapıyormuş gibi. iyi bok yedin diyesim geliyor. yani popstar da izlersin, banane yani de hayattaki tek aktivite bu olunca kafa boş oluyor. pescador'a da onu anlatmaya çalışıyorum. modern ve olgun fikirlerin var diye kadınlar senden hoşlanacak sanarsın mesela, ama kadın karşına gelip sana "erkek ddğn brz sevglsni ksknmlı bence :sss" der, neye uğradığını şaşırırsın. dediğim gibi, 5 kitap bile okursan toplumun %90'ına göre daha okumuş birisisin demektir.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(05.11.14)
İfşaaa ifşaaa ifşaaaaaaağğğğğğ

Çatlıcam ya :D
0
emirkulu
(05.11.14)
ben niyeti bozdum, futbolcu'ya yürüycem
0
🌸pescador
(05.11.14)
çok eğlenceli bi duyuru olmuş bu ya =)

bence sıkıntı şu: senin yürümen lazım pescadorcum, türk kızı gelmez (vurmayın kızlar). oluyodur illaki ilgisini çektiğin birileri ama sen onlara muhtemelen arkadaş gibi yaklaşıyosundur (veya hiç oralı olmuyosundur). kızlar da amaan bu bana bakmıyo yaa deyip gidiyolardır tabii. standartların yüksek kendin de demişsin. ama onları biraz düşürmek lazım, bak sonra 25e doğru hala yalnız oluyorsun hoş olmuyor =). bi de o yaşlarda kızların piç erkek tercih etmesi durumu var ki, ondan söz etmeyeceğim bile.

neyse yani ümitsizliğe kapılma bence. ama gözünü açık tut.
0
bxgx
(05.11.14)
problem sizde ve ne olduğunu kabul etmiyorsunuz. asıl sorun tamamıyle bertaraf ettiğiniz bi özelliğinizde gizli. kendinizde aramak yerine topluma bok atmak da sizi rahatlatmasın, öyle bir şey yok. dünyanın neresine giderseniz gidin kendinizi de götüreceksiniz oraya.

sorun bilinçaltınızda. sizi çok iyi tanıyan ve zekasına güvendiğiniz birileriyle dertleşip sizi eleştirmelerini isteyebilirsiniz. yine olmazsa profesyonel yardım alabilirsiniz.
0
take me rufee2
(05.11.14)
Vay be pescador sen yazdikca kendimi goruyorum. Ayni yolun yolcusuyuz. Kendime bakinca tipim super olmasa bile cevremdeki en zeki ve basarili, kulturlu insanlardan biriyim diyebilirim ve normalde böyle konuşmam buraya yazarken gaza geldim yoksa gayet ağırbaşlı ve mütevazıyımdır. Çevrem kız dolu, erkekten çok kız arkadaşım var ama öyle "O konuda barkına ben de dargınım" insanı da olmadım asla. Şimdiye kadar yalnızlık hiç umurumda da olmadı ama artık herkes bir çift olmuşken senin böyle birinin olmaması, bu tarz yalnız olmak koyuyor resmen. Ben de içimdeki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmamıştım burda dayanamadım döktüm içimi. Sağolasın bu duyuru için.
0
Haldamir
(05.11.14)
@take me rufee2, o tip insanlarla sürekli konuşuyorum. çok fazla konuşuyorum. o kadar ki, artık "kardeş seni dinlemekten sıkıldık kusura bakma :((" diyorlar. ben mükemmel birisi olduğumu düşünmüyorum. hatalarım ve eksikliklerim olduğunun da farkındayım. birileri tarafından ilgi veya sevgi görmek için mükemmel olmak gerektiğini düşünmüyorum zaten. ortada bir "hata" veya "eksik" olduğunu düşünmüyorum. ben normal bi' insanım. iyi yönlerim de var kötü yönlerim de var.

benim gibi diğer adamlar ilgi görürken ben neden görmüyorum, merak ettiğim bu. genel olarak kendimi beğeniyorum ki bundan da rahatsızlık duymuyorum, aşırıya kaçmadığı sürece öz sevgi, saygı, güven her zaman iyidir.
0
🌸pescador
(05.11.14)
özelliğin ne? ne okuyorsun? hangi okuldasın? anan baban iyi ailelerden gelen okumuş insanlar mı? ne iş yapıyorlar? zengin misin? fakir misin? sosyoekonomik ve sosyokültürel düzeyin nedir? boş zamanlarında ne yaparsın? çalıştın mı? tatile nereye gidersin? tüketim alışkanlıkların nasıldır? yabancı dil biliyor musun? nereden giyiniyorsun? çevrende ne tür insanlar var? istanbul türkçesi mi yoksa e yerine èèèè denen türkçe ağızlarından birini mi konuşuyorsun? kendini ne kadar tanıyorsun ki "kızlar gelsin beni beğensin, bende her şey var nerdeyse" diyecek kadar kendine güven sahibisin? hiç samimi olduğun bir veya birkaç kıza "bana 10 üzerinden puan ver" diye sordun mu mesela?
0
mistreated
(05.11.14)
her kıza sevgili gözüyle bakmıyorum demişsin ya, yanlış, hepsine o gözle bak, direkt niyetini belli et, o zaman tipsizsen bile geliyor kızlar. tek yapman gereken güvenilir biri olduğunu, sapık olmadığını ispatlaman.
0
kafkef
(05.11.14)
@mistreated, ciddi ciddi cevap vercem,

> nasıl özelliğin ne? robot değilim ki ben. bissürü şey var. sol el baş parmağımı 90 derece yatırabiliyom mesela?

> italyan dili edebiyatı okuyorum. istanbul üniversitesi.

> anamı karıştırma. ailem de gayet kültürlü görgülü insanlar. yalımız falan yok ama iyi insanlar yani.

> zengin değilim. öğrenciyim. çalışıyorum aynı zamanda. 18'ime girdiğim günden beri çalışıyorum.

> tatilde annemin yanına giderim valla. temiz hava var dağ var deniz var güzel ortam. ben de louvre'a gideyim avrupa gezeyim istiyom ama param yok işte.

> tüketim alışkanlıklarım muhteşemdir. marka düşkünlüğüm yoktur. hobilerime, kişisel zevklerime para harcarım. bunun dışında da şahane bir insanımdır. savurgan sayılırım ama işte tüketim düşkünlüğü, marka düşkünlüğü falan yoktur.

> de facto olur, koton olur, lc waikiki olur... belli bi yer yok. baksırlarım seher yıldızı ve atilla marka.

> ileri düzeyde ingilizce, başlangıç seviyesinde italyanca ve almanca biliyorum.

> çevremde güzel insanlar var. açık görüşlü, kültür ve zevk sahibi hoş insanlar. çok azlar ama.

> istanbul türkçesi konuşuyorum.

> hiçbir kıza 10 üzerinden puan ver demedim ama eski sevgililerim ten rengime bayılıyodu. esmerim halbuki pek özel bi olayım da yok. ama sütlü çikolata gibiymişim mmm nefis değil mi?

***

son olarak, ana-babamın eğitim seviyesi ya da bildiğim yabancı diller yüzünden benimle ilgilenecek kız zaten hiç ilgilenmesin. insan kalitesi belirlemek bence bu kadar kolay bir şey değil. ayrıca 50 kez söyledim tekrar söylüyorum: ben sevgili bulmak, ilgi görmek için MUHTEŞEM olunması gerektiğini düşünmüyorum. öyle olsaydı şu an sevgilisi olan 10 kişiden 9'u sap olurdu. hiçbirimiz çok iyi, müthiş özellikli falan değiliz.
0
🌸pescador
(05.11.14)
İstanbul üni yabancı diller şu vefadaki kampüs değil mi yaa??? İşyerim çok yakn oraya, yarın pusuya yatcam çukulata renkli meisteri görmeye

O değil de sizin kampus çok boktan yerde ya, bina da boktan. İç karartıcı korkunç bir yapı. Ondan sevgilin olmuyo senin
0
emirkulu
(05.11.14)
@emirkulu, yok bizimki laleli'de. edebiyat fakültesindeyim ben. vefa'da kampüsü var mı ki bizim okulun? ben vefa'ya eminönü'den bile 5-6 durakta gidiyom, bizim kampüsle oranın hiç alakası yok.

@isadora, sen ilişkiye zarar verebilecek şeylerden bahsediyorsun. ciddi bir terk edilme, yarım bırakılma korkum var evet ama bu ilişki başladıktan sonra sıkıntı yaratıyor. karşılıklı oturup konuştuğum, yeni tanıştığım kız bu korkumu görmüyor ki.
0
🌸pescador
(05.11.14)
sen kötü giyiniyosun. o markalardan iş çıkmaz. biraz daha topshop pull and bear jack jones zara falan takılmalısın. anadoludan yeni gelmiş öğrenci gibi giyinirsen kızlar sana bakmaz. indirimleri takip et. parasız kızlar genelde kezban olur. aklıbaşında fakir kızı da zengin ve akıllı erkek kapar. biraz daha para bulamadığın sürece pek hoş kızlardan ilgi göremeyeceksin. ten rengi pek açıklayıcı değil bence o ten renginde 500 milyon insan vardır herhalde
0
mistreated
(05.11.14)
@mistreated, köylü gibi giyinmiyorum abi zaten. gömlek pantolon falan işte yani klasik. ohooo. kusura bakmasınlar valla kız düşürcem diye giyim tarzımı değiştiremem. benden daha kötü giyinen adamlar var. beni böyle sevmeleri lazım. değişeceksem ne esprisi kaldı. herkesin taptığı bir kadına sen tanrıçam desen nooolur, demesen nolur mistreated, heyt be.
0
🌸pescador
(05.11.14)
Şurda yuvarlak içine aldığım yerde değil mi okulun?

i.imgur.com

2 sene önce kpssye başvurmak için gittiğimde burdaydı valla, sonra değişti mi acaba.
0
emirkulu
(05.11.14)
@emirkulu, burası yabancı diller bölümü. ben edebiyat fakültesindeyim. burası aynı yerinde midir bilmiyorum ama bizim okulla alakası yok buranın. bizim fakülteyle daha doğrusu.

@isadora, bilmiyorum. çok karışık bir konu. hoşlansınlar istiyorum herhalde sadece yani. basitçe öyle söyleyebilirim. ayrıca şu zamana kadar hep gerçekten birisi karşıma çıktı ve öylelikle gelişti. ben hiç uğraşmadım. ama artık gelmiyo kimse. kendimi çok yaşlı hissediyorum. benden geçti galiba bu işler.
0
🌸pescador
(05.11.14)
@pescador


giyim kusam bir yere kadar, benim gardrop full dkny, calvin, tommy bir bok değiştirdiği yok. araba falan diyip dururlar sözlükte o da var eee yok? bunlar kriter değil. yani bunları kafana takma sıkıntı baska bir şey. bahtsızlık mı ne bilmiyorum.
0
fransızkalanadam
(05.11.14)
İtalyan diyince yabancı dillere bağladım ben halbuki edebiyat fak dimi pardon. Oraya da yakınım sorun değil gelirim :D
0
emirkulu
(05.11.14)
@take me to rufee


dogru bir nokta olabilir bu söylediğin. zira düşünüyorum da, gercekten caba gösterdiğim bir iki çabada olumsuz durumlar yasamadım, sadece beynimde yankılanan ''bu kız sonra senden sıkılır, ne yapacaksın'' sinyalleri yüzünden bıraktım. açılamıyorum aslında, beynimin kurbanıyım gibi bir şey. belki gerçekten rahat olsam, denesem etsem kaçmak yerine kızlardan olacak, ama yapamıyorum işte kendimi aşamıyorum. pescador sende de belli bir sıkıntı gizli olabilir. onun üstüne gitmek lazım belki de.
0
fransızkalanadam
(05.11.14)
@fransız, abi gerçekten bu saydıklarının hepsi varsa beni zik ikimizin de gönlü olsun madem :(
0
🌸pescador
(05.11.14)
@Fransız senin okula arabasız adam giremiyor ki, ferrariyle falan gitcen ki dikkat çekesin :D sen meisterin okula gel bak ne biçim sükse yaparsın
0
emirkulu
(05.11.14)
de facto, koton, lc waikiki'den giyinmeyi bırak.

biraz daha iyi tasarımlı yerlerden giyin. h&m, levi's, dockers, mavi, mudo, zara gibi yine pahalı olmayan ama daha iyi görünmeni sağlayacak markalar var.

kızlarla "abili, kankalı" konuşma eğer öyle biriysen. nazik ol. geveze olma. soğukkanlı ol ama soğuk olma. saçına başına da özen göster. kızlar kendileri gelirler.
0
m e l t e m
(05.11.14)
@m e l t e m, giyim dışında dediğin gibi zaten durum. gelmiyolar. ya giyimim de fena değil ki aslında? yani çocuk gibi değil giydiğim şeyler. zaten dikkat ederim ben ne giydiğime falan. dediğim gibi standart gömlek pantolon falan yani. ekstra hoş değil ama ilgi azaltacak bi şey de değil.
0
🌸pescador
(05.11.14)
@pescador anlamadım demin dediğini?
0
fransızkalanadam
(05.11.14)
yalnız bu duyuruyu açmadan önce iyi kötü özgüvenim vardı, şimdi tamamen sıfırlandı :(

@fransız, espri yaptım :/
0
🌸pescador
(05.11.14)
dediğin markaların standart gömlek ve pantolonları kim giyse iyi göstermiyor, senin giymenle ilgisi yok. biraz seksi giyinmen lazım.
0
m e l t e m
(05.11.14)
Ciddi bişi dicem aklıma geldi. Beş karış suratla geziyorsunuz genç erkekler hep dikkat ediyorum, güler yüzlü olun az. Somurtkan surat ifadesi negatif intibaya sebep olur.
0
emirkulu
(05.11.14)
@m e l t e m, dış görünüş elbette önemli. beni kalbim için sevsinler demiyorum. ama popoma başka pantolon geçirdim diye ilgilenecekse kızlar gerçekten ilgilenmesinler ya. pf. yani ilgilensinler ama... öf.
0
🌸pescador
(05.11.14)
popoya başka pantolon geçirince pantolona bakmayacaklar işte, popoya bakacaklar ama anlatamıyorum. :)
0
m e l t e m
(05.11.14)
Meltemin dediği o değil. Normalde her gün gördüğün bir kız vardır dikkatini çekmez. Ama bir gün biraz süslenip gelse dikkatini çeker hmm deyip bir süzer bir düşünürsün. Kızların düşüneceği alana girmen için meltemin dedikleri şart.
0
emirkulu
(05.11.14)
emirkulu sana yazıyo bence, cinsiyetini bilmiyorum ama kız gibi duruyo, ordan yürümeye başlayabilirsin
0
mistreated
(05.11.14)
@mistreated, emirkulu kız evet. shiranai'ymiş.
0
🌸pescador
(05.11.14)
Yaş farkı korkunç olduğu için rahatlıkla böyle yazıyorum mistreated için rahat olsun :D meisteri 15inden beri tanırım ulusozlukte ulusalcı yazılar yazarkenden beri hehehe az eksilemedik :P
0
emirkulu
(05.11.14)
bu pescador olur olmaz sorular sorup duran, össye girmeden gelecek planlaması derdine düşen, hayatı sorgulayan der meister mı? kuzum senin nikin ne zaman değişti ya? ben de diyorum bi spamci gitti öbürü geldi, (afedersin kardeş ben çok duyuru açıp çok cevap yazanlara böyle bakıyorum biraz, emin ol herkes benim gibi düşünmüyordur) benziyo da bunlar, ama çok da sallamadım yani, şimdi çok umursamış gibi göründü, sadece aylar önce bi an her yerde pescador görünce bi kere "ya bi der meister vardı hıı biraz bu ekoldendi ya galiba" deyip geçmiştim.
0
mistreated
(05.11.14)
pescador sen ben misin? benimde buna benzer açtığım bir duyuru vardı silmiştim.

herneyse ben şunu demek istiyorum. 25 yaşındayım benimde hiç sevgilim olmadı. çevremde kız yok demiyorum aksine var. elim yüzüm düzgün arabam marabam herşeyim var açıkcası ama asıl olay bu değil gerçekten. sevgilisi olsun diye sevgili yapanları görüyorum acınası varlıklar. 1 hafta bile sürmeden ayrılıyor sonra tekrar barışıyorlar zart zurt falan fişman. bundan emin ol kalbin ve aklın "tamam bu kız benim olmalı" diyorsa köpek gibi uğraşmalısın. diğer türlü 5 para etmez bir ilişki yaşarsın.

abi kız var ama benden daha tipsizler bile sevgili yapıyor diyorsan tek şey tip ve para değil. hal, davranışların ve ağzının laf etmeside çok önemli. hep örnek veririm 1.65 boyunda 130 kilo arkadaşım sırf ortamı ve ağzı laf yaptığı için dünyalar güzeli bir kızla çıkıyor aylardır. adam uğraştı, belki obezdi ama ağzı laf yaptı, ortamıda iyiydi hatunu yaptı kızı. bu işler böyle.
0
false pretension
(05.11.14)
o değilde iyi piyasa yaptın yanlız dışarıyı bilmiyorumda burda gönüllere hitap ediyorsun. özel mesajlara da bak arasıra farkedilmeyebiliyor :) ben atmadım tabi hemcinsiz.

benim birde şöyle bir tespitim var. türk erkekleri olarak karşı cinse o kadar çok asılmışız o kadar çok ego yüklemişiz ki tipsiz dediğin kız bile standartı öyle bir yükseltmiş ki sanırsın hergün kıvançtan kenandan teklif alıyor. gerçekten türk kızlarında biraz fazla kendi standardını bilememe olayı var. atıyorum 10 üzerinden 5se kız sanki 8miş gibi davranıyor. zamanla o kadar çok teklif reddediyor ki hanzonun tekinde alıyor soluğu. dikkat edin eski sevgilisinden hakarete uğramış,yıllarca onun arkasını toplamış hatta dayak yemiş kızlar vardır böyle yaptıklarını ballandıra ballandıra anlatırlar. halbuki bir odunu adam etmeye çalışmıştır. sen bu tipe tam tersi iyi davranırsın o odunun tam tersi olursun ama yine de seni beğenmez. çünkü o kadar çok kavram karmaşası yaşamıştır ki türk kızı hangi ilişkinin sağlıklı olacağını bile kestiremez. düzgün adamı reddeder denyonun tekiyle çıkar ona hayatını adar. ama işte bunda en çok gördüğü her dişi sineğe atlayan türk erkekleri suçlu. hafif güzel olan her kıza atlamak zorunda değiliz arkadaş biraz standardımız olsun bu sebeplerden iki cinste saçmasapan ilişkilerin insanı olup çıkıyor

bu da böyle bir tespitimdir.
0
Wolfware
(05.11.14)
nefesi edebiyat kokanlar her dem yalnız kalırlar.
0
papillon7
(05.11.14)
bir de son bir şey eklemek istiyorum. unutma ki büyük bir cogunluk ''piç'' diye tabir edilen, heyecan veren fırlama, hatta ''ayı'' tipleri tercih ediyor. yani sen ben falan biraz mülayim kalıyoruz o adamların yanında. kadın döven öldüren bıcaklayan adamlar tonla götürüyor her gün görüyoruz örneklerini :P

kısaca, biraz piç olmaya bakmak lazım. yapılabilir mi bilemem tabii. tonla insan 25'ten sonra değişiyor işler derler ama gençliğinin çoğu bok gibi geçip gittikten sonra ne anlamı var ki?
0
fransızkalanadam
(05.11.14)
kızlara ne kadar eşit, adaletli davranırsanız kaybedersiniz beyler. işin içine mantık girerse yalan olur.

her ne kadar kızlar kadın-erkek eşit falan filan deseler de gerçek hayatta öyle davranılmasını istemezler kendileriyle. maço da olacaksın, karışacaksın da, kısıtlayacaksın da, koruyacaksın da, espiriler şakalar hava da uçuşacak yada bunları yapıyormuş gibi hissettireceksiniz.

o zaman istediğiniz kızı ayarlarsınız. yaş, tip falan hiç önemli olmaz.
0
c1b2k3
(05.11.14)
Kendini karşındakine yansıtacak kadar anlatamamış olabilirsin, yeterince tanıyamamış olabilirler. Ya da karşındakine zor ve karmaşık bir kişiliğinin olduğu izlenimini uyandırmışsındır. Kız milletinin kendine güveni o yaşlarda henüz oturmamış olabilir, dışarıdan havalı görünüp içeriden hala bir erkekten beklentileri konusunda arayış içinde olabilirler. Gerçek dünyaya çıkalı 5-6 yıl olmuş, yeni yeni tecrübelerini bir kenarda biriktiriyorlar veya biriktirmediler; bir yandan da kafa hızla büyüyor ve değişiyor, dolayısıyla her sene ve her yaş yeni bir arayış ile geliyor. Haliyle kendi içinde arayışta olan bir kız iç dünyasını anlamak için uğraşmaya gerek duyacağı bir insanı istemez, oyun hamuru gibi şekillendirebileceği basit bir insanı isterler. "Off, bu da değilmiş" diyebilmek için. Ya da kişiliği oturmuş biri ile beraber olduğunda, ertesi sene istediğinin o olmadığını anlayabilir çünkü "Ben ne istiyorum" sorusunun sürekli farklı bir cevabı oluşuyor kafada. Bu konuda da deneysel takılırlar. Çevrende böyle kızlardan çoksa (bir kısmı böyle değildir tabii ki), senin de belki şekillendirilebilecek bir yapın yoktur veya deney sırası sana gelmemiştir.
0
aychovsky
(05.11.14)
@molkoid, onun kendi sebepleri vardı. neden söylediğini biliyorum. normalde başkası demez. ya da derdi belki bilmiyorum ama demedi.
0
🌸pescador
(06.11.14)
(7)

Amerikan komedi dizileri

ezeriko
20 dakikalık çerezliklerden, güncel devam edenlerden ne önerirsiniz? özellikle yeni başlayan, hit olacak bir şeyler var mı?takip ettiklerim:anger managementthe middlemodern familybrooklyn nine-nineparks and rec (bu sene niye başlamadı?)hit derken kastım:how i met your motherit's always sunny in phil
20 dakikalık çerezliklerden, güncel devam edenlerden ne önerirsiniz? özellikle yeni başlayan, hit olacak bir şeyler var mı?

takip ettiklerim:
anger management
the middle
modern family
brooklyn nine-nine
parks and rec (bu sene niye başlamadı?)

hit derken kastım:
how i met your mother
it's always sunny in philadelphia
happy endings
30 rock
the office
0
ezeriko
(05.11.14)
the big bang theory yeni değil ama benim için en iyisi.
0
innerbliss
(05.11.14)
Innerbliss'e community'yi ekliyorum
0
aychovsky
(05.11.14)
Community , the office ve It's always sunny in philadelphia harika dizilerdir.
Community 3. sezonda, the office 8. sezonda kalitesini kaybediyor gerci.
0
latios
(05.11.14)
friends
bob's burgers
0
hellojack
(05.11.14)
silicon valley
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(06.11.14)
two broke girl nasıl yazılmaz !!!
0
spadæs
(06.11.14)
arrested development. yeni başladım ben de, tavsiye ederim, sarıyor baya :)
0
mangelwurzel
(07.11.14)
(5)

despicable me yaratığı

sir gawain
şu ekteki karakteri görmekten siz de artık ölesiye sıkılmadınız mı? sünger bob'u, hello kitty'yi, ben-10'i falan geçti, artık her şeyin üzerinde bu bok var. bu çizgi film niye bu kadar tutuldu? ortalama bir film alt tarafı. her sene 50 tane bunun gibi animasyon film çekiliyor, neden bu? özellikle am
şu ekteki karakteri görmekten siz de artık ölesiye sıkılmadınız mı? sünger bob'u, hello kitty'yi, ben-10'i falan geçti, artık her şeyin üzerinde bu bok var. bu çizgi film niye bu kadar tutuldu? ortalama bir film alt tarafı. her sene 50 tane bunun gibi animasyon film çekiliyor, neden bu? özellikle amerikalılar tapıyor sanırım bunlara. benim bilmediğim başka bir olayı mı var yoksa?
0
sir gawain
(05.11.14)
sıkılmadım, çok sevimliler. (sünger bob'u geçti belki ama hello kitty veya ben10 ile yarışabileceğini düşünmüyorum marketing ve ürün çeşitliliği açısından)
0
ezeriko
(05.11.14)
Artık teyzeler yün iple minion bile örüyorlar, bokunun çıkması konusunda haklısın. Yalnız sevimli ve komikler, oyununu da hala sıkılmadan oynarım :)
0
kimlanbu
(05.11.14)
iyi de onun filmi zaten despicable me degil miydi? filmi cikiyor kismini anlayamadim.

soruya cevap olarak: kizlara cok hitap ediyor. digerleri daha cocuksu sanki. bunu buyuk yastakiler de seviyor.
0
bohr atom modeli
(05.11.14)
Filmi spin off gibi, minions adıyla çıkıyor.
0
mutlusismankedi2015
(05.11.14)
Sıkılmadığım gibi, Youtube'dan ya da bilgisayardan "Cannııımmm, sıkarım ben seni" nidaları iinde yeniden yeniden izliyorum.
0
aychovsky
(05.11.14)
(15)

Caz Müziği Simgeleri

cliquot
Pek sevgili entelektüel Duyuru insanları... Caz müziğine dair bilginizi konuşturmanızı bekliyorum. Caz müziğine dair simgeleri, kişileri, olayları, renkleri,... kısacası klınıza gelen "şeyleri" paylaşabilir misiniz? Hatta bir adım daha gidip dünya müziklerine dair fikirlerinizi de duymak isterim. Bu
Pek sevgili entelektüel Duyuru insanları...
Caz müziğine dair bilginizi konuşturmanızı bekliyorum.

Caz müziğine dair simgeleri, kişileri, olayları, renkleri,... kısacası klınıza gelen "şeyleri" paylaşabilir misiniz?

Hatta bir adım daha gidip dünya müziklerine dair fikirlerinizi de duymak isterim.

Buraya satırlarca yazmasanız da olur. Her türlü link, resim, bağlantı kabulümdür.

Bu duyuruya vereceğiniz yanıtlar, yakın gelecekte müzik severlere, müzik konusunda eğitim görecek yetenekli müzisyenlere büyük katkı sağlayacaktır.
0
cliquot
(05.11.14)
louis armstrong
www.npg.si.edu

joachim berendt-caz kitabı'nı okumanızı öneririm.
0
from potomac to kuban
(05.11.14)
dünya müziği için şu sitedeki açık radyo programlarını dinle tek tek

www.tikabasamuzik.com
0
merhum
(05.11.14)
(bkz: erik truffaz)

Bir de "Smooth jazz, gerçekten caz mıdır?" tartışması. Bu tartişma ile birlikte (bkz: brian culbertson)
0
aychovsky
(05.11.14)
Sözlükte caz müziği, türleri, kişileri, simgeleri vs hakkında yazılmış epey yazı var. Sadece caz başlığına gidip oradaki isimlerden, linklerden ilerleseniz dünya kadar fikir edinmiş olursunuz. Çünkü her isimin kendi başlığı, içerisinde linkleri, yönlendirmeleri var. Burada alacağınız cevaplardan çok daha fazlasını oradan okuyabilirsiniz.
0
sarap dumani
(05.11.14)
truffaz'ın elinden efektlerini alın geriye çer çöp kalır. kötü bir trompetçi. chet baker, navarro, davis bunlar mis.
0
alperz
(05.11.14)
yardımlarınız için teşekkür ederim. yine de bir ekleme yapmam şart.
kurumsal kimlik çalışması için sizlere sordum.
en çok bilinen şeylerden bahsetmeniz kafidir.
0
🌸cliquot
(05.11.14)
dizzy gillespie var mesela renkli bir kişiliktir. ona da bak derim.
0
argent dawn
(05.11.14)
En çok bilinenlere birer örnek istiyorsanız eğer, o zaman caz müziğinin en devrimci müzisyenini en öne almak lazım;

(bkz: miles davis)

Caz müziğinde pek çok büyük isim, pek çok yenilikçi var. Ama Miles Davis, caz müzik tarihini değiştirmiş, kendinden sonra gelenlerin zihinlerini açan büyük bir önceü olmuş bir isim. Durumu açıklayan güzel bir entry mevcut;

eksisozluk.com
0
sarap dumani
(05.11.14)
caz dendiği zaman aklıma tek bir isim gelir: art tatum
ama louis armstrong da önemli bir simgedir bence.
ve swing.
0
nocturness
(05.11.14)
köle niggaların çalıştığı pamuk tarlaları. çamaşır tahtası.
0
namus ninjası
(05.11.14)
namus ninjası açıyı yakaladın, süpersin... arkadaşlar çok teşekkürler. iyi gidiyoruz.
renk için sanırım siyah, hatta şu piano black olan siyah gider gibime geldi. ahşap renkleriyle birlikte.
0
🌸cliquot
(05.11.14)
caz müzik denince benim için önemli kişiler (vocal jazz)

(bkz: Ella Fitzgerald)
(bkz: Billie Holiday)
(bkz: Nat King Cole )
(bkz: Duke Ellington)(buna swing diyorlar sanırım çok alt türlerini bilmiyorum ben)
(bkz: Frank Sinatra)

bunun dışında dünya müziklerine dair fikir deyince de aklıma bir tek isim geliyor.

(bkz: loreena mckennitt)

hayatım boyunca böyle güzel bir şey dinlemedim ben. çocukluğumdan beri 20 küsür yıldır bıkmadan usanmadan dinlediğim tek müzik.
0
godsparticle
(05.11.14)
çamaşır tahtası dedim yüksüğü unuttum. yüksük.
0
namus ninjası
(05.11.14)
caz diyince new orleans unutulmamalı. cazın kalbidir orası.

@namus ninjası

washboard chaz'e bak derim hehe
0
argent dawn
(05.11.14)
köle niggalar dendiğinde aklıma tek bir şey gelir: blues :)
0
nocturness
(06.11.14)
(31)

Olm siz manyak mısınız lan?

aradaki uzaklik
İstanbul'da yaşanır mı abi? Hakikaten yürek yemişsiniz hepiniz, nasıl bir körlük bu, nasıl bir zorunluluk? Basın gidin olm İzmir'e, Eskişehir'e, Çanakkale'ye, Muğla'ya. Şehir mi yok lan memlekette? 5.000 değil 2.500 alın, ama huzurlu, güvenli, güler yüzlü, stressiz yaşayın. 18.00'de işten çıkın, 18.
İstanbul'da yaşanır mı abi? Hakikaten yürek yemişsiniz hepiniz, nasıl bir körlük bu, nasıl bir zorunluluk? Basın gidin olm İzmir'e, Eskişehir'e, Çanakkale'ye, Muğla'ya. Şehir mi yok lan memlekette? 5.000 değil 2.500 alın, ama huzurlu, güvenli, güler yüzlü, stressiz yaşayın. 18.00'de işten çıkın, 18.15'te evinize girin. Asansörde millete günaydın deyin, karşılığını alın, yüzünüz gülsün.

Her gün mutlaka bir İstanbul faciası haberi duyuyorum, resmen hasbelkader yaşıyorsunuz İstanbul'da, ne arıyorsunuz olm siz orda? Bir gün bok yoluna ölüp gideceksiniz. Şu haberlere bak:

1. Sarıyer'de Bir Güvenlik Görevlisinin Silahını Alan Adam Terör Estirdi (www.hurriyet.com.tr)
2. Reis Partilinin Boğazını Kesti (www.milliyet.com.tr)
3. İstanbul'da İETT otobüsünün freni boşaldı (video.haberturk.com)

Olm siz manyak mısınız lan? Ne arıyorsunuz olm siz İstanbul'da? Çok acınası değil mi abi? Yemin ediyorum her gün şaşırıyorum sizlere.
0
aradaki uzaklik
(05.11.14)
valla burda doğdum büyüdüm bana sorsalardı ben de gelmezdim. dicem ama istanbul dışında yaşayan tanıdıklarımın yüzde doksanı da buraya gelme derdinde. paradox gibin bişi. uzakta olunca güzel geliyor, içine girince estağğğfurullah.
0
emirkulu
(05.11.14)
hay ağzın bal yesin.

ha di ben burada doğdum büyüdüm, buradan kaçabilmek için hazırlanmam planlar yapmam lazım.

bir nevi mecburum şimdilik yaşamaya, fakat bakıyorum duyuruya sözlüğe vs. lan adam izmir de yaşıyor, bursa da, eskişehir de vs okuyor soruyor istanbula gelicem nerden ev tutayım kaça tutayım yalnız mı yaşayayım ev arkadaşı mı bulayım vs.

lan olm hasta mısınız lan? burası dünyanın en boktan şehri.

boğazın iki yakasında denize en fazla 100 m mesafede oturacak gücünüz yoksa, sabah akşam iş trafiğine girmek zorundaysanız, daha doğrusu bu şehre yaşamak için değil çalışmak için geliyorsanız yanlış yoldasınız haberiniz olsun.

bak ben avrupa yakasının keşmekeşinden kurtardım kendimi, 7-8 senedir anadolu yakasındayım. bir nebze olsa da trafik daha rahat, yolalr daha geniş sokaklar ferah vs.

ama yine de yetmiyor, köprüde kaza oluyor anasını avradını eşşekler kovalasın ben taa çekmeköy'den ataşehir'den hissediyorum.

az kaldı, 5-6 sene içinde ege ya da marmara da büyük bir arazi alıp hayvan ve bahçe bakıcam. doğaya vurucam kendimi, at ve eşek bile alıcam kendime vurucam kırbacı.

bak allah'ını seversen şu atlara ;

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

bu paraya çin malı motor satıyorlar lan, şuna binip kafana göre dağ bayır kasaba gezmenin zevkini başka neyden alabilirsin arkadaş?
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(05.11.14)
Safi paragözlük başka bir şey değil.
0
arnold schwarzeneger
(05.11.14)
Ben seviyorum ve yaşamaktan mutluyum. Ha manyak biriyim orası ayrı. Yine de fırsat bulduğum anda samsuna taşınmak gibi bir planım var. Sırf o sahilde çıplak ayakla yürüyebilmek için.
0
cetoxim
(05.11.14)
izmir'e gelmeyin kötü bura, çok kötü, öyle böyle kötü değil, leş, yaşanmaz.
0
kimlanbu
(05.11.14)
Nasıl gidelim bro ya, herkes burada ayrıca işim gereği istanbulda bulunmam gerekiyor. Ama 45 yasina geldigimde kendimi erken emekli edicem, çanakkaleden bir zeytinlik alicam bir de ustune prefabrik yapip orada yaşama hayalim var.
0
pinman
(05.11.14)
1. Yaptığım işi Türkiye'de başka bir ilde yapamam.

2. İstanbul'un kızları daha güzel.
0
[silinmiş]
(05.11.14)
şuan İzmirde yaşıyorum gelmeyin buraya çok sıkıcı, yaşayacaksanız İstanbul'a yakın bir yere gidin, tam da uzaklaşmayın.

(gerçi ülke yaşanmaz hale geldi neyi konuşuyorsak)
0
redeath
(05.11.14)
Ankara'ya da gelmeyin lan. Sakarya'ya İzmit'e Yalova'ya falan gidin.
0
battal gemalmaz
(05.11.14)
çünkü eşeğin sikinden dolayı.
0
teritori
(05.11.14)
iş - güç.
ayrıca: muhteşem bir şehir.
ama siz bana bakmayın, ben yeni geldim. :P
ayrıca: eksisozluk.com
0
icemint
(05.11.14)
İzmir'de bile beni tatmin edecek bir bok yok abicim. Herkes işini amatör yapıyor gibi, adam gibi etkinlik yok, eğlence yok. Emekli olunca taşınılır oralara ancak.
İzmir'de barlarda millet masasını paylaşmıyor lan bu mu güler yüzlü insanlık anlayışı?! İstanbul'da bugüne kadar öyle bir saçmalık görmedim ben.
0
r_u_h
(05.11.14)
İstanbul dışında iş yok da ondan. Atıyorum İstanbul'da kaç üniversite var? İzmir'de kaç üniversite var? Akademisyen bir adam ne bok yiyecek 2-3 tane üniversite var orda. Beyaz yakalılar nerede çalışacak? Hangi şirketin merkez ofisi İzmir'de Muğla'da? İstanbul dışındaki şirketler orta ölçekli bile olmuyor. E öyle olunca çalışan alımı da olmuyor. E herkes de elma alıp satmıyor ki? Öyle vasıfsız işler olsa zaten gidilir.

Ayrıca eğer kültür sanat adamıysan İstanbul dışı zor. Bütün her şey burda :)
0
secilmis uye
(05.11.14)
siz gidin ben tek başıma yaşarım burada.
0
grimer
(05.11.14)
İzmir'e gelmeyin cidden. Ne gerek var.
Ayrıca neden masamı paylaşayım ya? Niye kendi masamda dipdibe oturalım tanımadığım adamla yani.
0
afush
(05.11.14)
ben de çok şaşırıyorum nasıl istanbul'da yaşıyorlar diye. çok güzel bir şehir o bir gerçek, hatta istanbul'a aşık bir insan olarak ben bile istemem orada yaşamayı. arada gezmek için gidilebilir ama yaşamak için asla.
0
rock n roll
(05.11.14)
anadolu yakasına taşınan arkadaşı okuyunca aklıma geldi. anadolu yakasında kartalda oturdum senelerce, kendime bulduğum en yakın işler üsküdar merkez ve altunizadedeydi. yani diğer yakaya daha yakındı. anadolu yakasında iş yok gibi bir şey. mecbur avrupalı olduk, anadolusunda bile rahat yok adama.
0
emirkulu
(05.11.14)
Ne kadar sığ bakıyorsunuz olaya. İstanbul olum bu sadece keşmekeş değil bi ton şey var burda. Tiyatrolar, müzeler, sergiler, tarih her şey burda. İşten eve evden işe insanları için uygun değil o kabul ama bu kadar da abartmayın. Trafikte çok sıkılırsın için bayılır, tarabyada sahilde sabah 5'de yürüyerek şehrin uyanışını seyredersin, yüzün güler,emirgan korusunda sincap beslersin tüm sıkıntın gider. Keşfetmek lazım şehri. Öyle Mecidiyeköyü görerek, pff yaşanmaz ki ya demek pek mantıklı değil. İzmiride biliyorum, burdaki kadar yeşil, korular yok. Burası böyle cefası da var sefası da. Ama gelirin iyi olacak bu şehirde. O zaman çok daha güzel.
0
Lola90
(05.11.14)
Öneri belki motorsiklet kullanın olmalı :)
0
secilmis uye
(05.11.14)
vapurla işe gidip geliyorum keyfim yerinde.
0
chavezding
(05.11.14)
@secilmiş üye, arabalar motosikletleri hasat biçer gibi biçerken ben cesaret edemem kullanmaya. trafikte araç gibi bile görmüyorlar motorları.
0
emirkulu
(05.11.14)
sen hiç arabana binip saat 23:00 te biranı patlatıp sahil yolundan aktın mı hayata...
0
entryden sarfinazar
(05.11.14)
Türkiyede ki tüm illeri gezmiş biri olarak;

İstanbuldaki imkanlar ile senin bahsettiğin sorunları karşılaştırınca imkanlar ağır basıyor.
Diğer illerden kat kat fazla seçeneğin var her konuda. (iş, yemek, alışveriş, gezme vs. vs.)
Sıkılacak zamanın olmuyor gün içinde mesela. Ankaraya gittim 3 ay kaldım berbattı.
Her gün her saat her istediğini bulabiliyorsun. Gece 3-4 te acıktınmı tatlı krizin mi geldi en fazla bir kaç yüz metre sonra ihtiyacını görürsün.
Göç yüzünden biraz bok oldu ama idare ediyoruz şimdilik. Birde Suriyelileri başımıza bela etti kuş beyinsizler.

İstiklal cd. çıktığında hiçbiryerde göremeyeceğin çeşitte insan var sıkılman mümkün değil.

Heryere ulaşımın var. Yurt içi, yurt dışı farketmez. Canım sıkılıyor atlıyorum uçağa İzmire gidip kumru yiyorum, Gaziantep e gidip kebap yiyorum baklava yiyiorum, akşam evimdeyim. Başka bir ilde aktarmasız yapma imkanın yok veya günü birlik giderek yapma imkanın yok bunu.

İstanbulda doğup büyümediysen veya gençliğin burda geçmiyorsa/geçmediyse burada nasıl yaşadığımızı başka illerde neden bunaldığımızı anlatamayız.

Vapurla Kadıköy'e, Beylerbeyi'ne, Eminönü'ne gitmek bile ayrı bir güzellik. Kuşlara simit atmak, Eminönünde balıkekmek yemek.

Bütün iller çok güzel gerçekten ama alıştığın yer hep farklı oluyor.
0
poseidon1
(05.11.14)
ya bir insanın istanbul ile, türkiyenin başka kentini karşılaştırması acayip cahilce.

istanbulda yaşıyorum ve çok mutluyum. işten çıktığımda 18.15'te evde olmak yerine trilyon tane etkinlikten birini yapabiliyorum. mesela haftaya brezilya milli takımı geliyor. mesela 20 gün önce broadway müzikali olan beauty and the beast geldi ona gittim.

mesela kadıköy'den bile küçük olan izmir eskişehir vb. şehirlerden 10 tane daha var burada.kadıköyden sıkılırsam başka bir ilçeye giderim, oradan sıkılırsam bir başkasına.

hayat kısa. tek bir köyde bitirlmeyecek kadar kısa hem de.
izmirde 500 yıl yaşadım, 18'de çıkıp 18.15te evde olmuşluğum yok ayrıca. hele son düzenleme ile toplu taşıma tam anlamıyla işkenceye dönmüş durumda.

paragözlükle falan da alakası yok. aynı işi izmirde aynı maaşa bulsam gene istanbulda yaşarım, üstelik aynı maaşın en az yarısını izmirde artıracağımı bilsem bile. çünkü istanbul yaşayan şehir.
0
kamera motor
(05.11.14)
Hemen şu an 10 senedir çalıştığım işyerimden istifa edip 100 yıllık düzenimizi bozup İzmir'e taşınıyorum. Zannediyorum İzmir'e ayak basar basmaz evim işim hazır olur herhangi bir zoruluk çekmem. Zaten İzmir insanı da direkt cennetten inme insanlar aralarında hiç psikopatı ruh hastası yoktur. Bu fikir neden daha önce aklımıza gelmedi ben de hayret ediyorum şimdi. Allah'tan Duyuru'da böyle şahane insanlar var da mahrum kalmıyoruz.

Ya yemin ediyorum böyle malları gördükçe İstanbul'da yaşadığım her güne şükrediyorum, burada nüfus kalabalık olduğu için arada kaynıyorlar en azından çok fark edilmiyorlar.
0
angelus
(05.11.14)
o dediğini ben 3 sene önce yaptım akıllım. hayata reset attım, istanbula da çarpı. sigseler dönmem. ezik beyaz türkler istanbulu mabetleştirebilir tabii. onları da anlarım. öğrenilmiş çaresizlikle ilintili bir ruh hali. kurtulmaları zor.
0
namus ninjası
(05.11.14)
@wraith şu an istanbulun nüfusu 20 milyondan fazla. suriyelileri saymıyorum bile.

ben de araya kaynak yapıp millete cevap veriyom delimiyim ne :)
0
emirkulu
(05.11.14)
Çok haklısın. İşimi çok sevdiğimden buradayım, bir kurumsal aidiyet sonucu İstanbul'dayım. Daha iyi bir yer olmadan işyerimi değiştirmeyi geçmeyim düşünmüyorum. Ama taşınırsam bir daha bu kadar kalabalık bir metropol yüzü görmek istemiyorum. Küçük şehir de istemiyorum ama en azından kolumu salladığımda insana çarpmayım, fiziksel bir kişisel alanım olsun.

Sokakların darlığından, karmakarışık şehir planlarından, insanların üst üste dolaşmasından, toplu taşımanın çilesinden, toplu olmayan taşımanın ayrı çilesinden, dimdik ve yere paralel yürünebilen yokuşlardan, bitmeyen gürültüden, deniz kenarında bile bir şekil pis olabilen havadan, evlerin yanyana bitişik nizam ve kıç içi kadar olup da fiyatlarının astronomik olmasından fenalık geldi. En sevdiğim yeri Büyükçekmece.
0
aychovsky
(05.11.14)
Abi kralsın. Düzceliyim ve istanbula okumaya geldim. Allah belamı versin diyorum niye geldim ben buraya.

Düşünüyorum Burda 4-5 bin tl alsam Düzce'de bu paraların yarısına Yaşarım. Okul bitsin uçar giderim burdan.
0
canercuxy
(05.11.14)
bir sene kadar istanbul'da mecburen yaşadıktan sonra "bi daha skseler gitmem" diyorum. argo bir tabir oldu ama daha iyi anlatacak olanı yoktu.

o kadar kalabalık ki o kadar olur. deli gibi pahalı. iş sebebiyle mecbur kalmazsam bir daha asla orada yaşamam. ola ki mecbur kaldım, tuzla, büyükçekmece gibi yerleri seçerim.
0
devilred
(05.11.14)
Sorun İstanbul dışında sosyal hayatın zayıf olması. Evet, İstanbul'da yaşamak delilik. Ama imkanlarına alışanlar bu deliliğe katlanmaya da alışmışlar. Ben hem İstanbul'u hem başka şehirleri yaşamış birisi olarak yazılanların çoğuna hak verdim. Olay tamamen kişinin beklentisiyle ilgili.
0
arandur
(05.11.14)
(3)

fado müziği seviyor musunuz

from potomac to kuban
ben hiç ısınamadım, mariza konseri varmış, kızarkadaşım bilet almış, gidince çok sıkılır mıyım?
ben hiç ısınamadım, mariza konseri varmış, kızarkadaşım bilet almış, gidince çok sıkılır mıyım?
0
from potomac to kuban
(04.11.14)
satarsanız alırım biletlerinizi :)
0
kennym
(05.11.14)
Fado geleneksel olarak bir ağıt müziği. Lizbon'a iş için gittiğim bir vakit, fadonun çok önemli, ünlü, vb. olduğunu söylemişlerdi. Gittik ki oradaki Portekizliler fado dinlemeyi sevmiyor. Tutturduk "Biz göreceğiz" diye. Gittik bir fado bara, oturduk. Şarkıya baksan, müzik Düriye'nin Güğümleri, Yar Saçların Lüle Lüle kadar hareketli. Ama ağıt müziği olduğu için her türlü coşku ve eğlence yasak; ancak kafanı aşağıya indirip saygı ve müziğin kendisine uymayan bir huşu içerisinde dinliyorsun. Diğer türlü müziğe ve artık kime ağıtsa ona saygısızlık oluyormuş. Gerçek fado oymuş meğer.

Ama buraya gelen gerçek fado olmaz, genellikle buraya gelenler slow flamenko + arabesk arası bir şeyle geliyor. Bol bol uzun havalı birtakım müzikler eşliğinde oluyor ve istediğin tepkiyi verebiliyorsun. Ama bazen şarkıcının fadonun olayını hatırlayası geliyor ve herkesi susturuyor bir 5-10 dakika. O zaman ağıtlarını söylüyor. Müzik zevkine bağlı tamamen; şunu zevk ile dinleyebiliyorsan, bunun gibi 20 şarkı daha dinleyebileceğine inanıyorsan git. Başka türlü zaman geçmez, için kıyılır.
0
aychovsky
(05.11.14)
ben bayılıyorum. hatta bu cuma yurtdışına çıkmasaydım konsere kesin gidecektim. mariza rulezzz <3
0
dessy
(05.11.14)
(3)

bitmeyen farenjit

harekatamiri
selamlar;akut sinüzit ve farenjit sahibiyim en şiddetlilerinden. sinüzitle bir nebze baş edebiliyorum fakat bu farenjit denen bela artık gerçekten sinirlerimi bozuyor. senede 5-6 kere (hatta daha fazla) oluyor, 10-15 gün devam ediyor, penisilin alerjimden dolayı hangi antibiyotiği verirlerse versinl
selamlar;

akut sinüzit ve farenjit sahibiyim en şiddetlilerinden. sinüzitle bir nebze baş edebiliyorum fakat bu farenjit denen bela artık gerçekten sinirlerimi bozuyor. senede 5-6 kere (hatta daha fazla) oluyor, 10-15 gün devam ediyor, penisilin alerjimden dolayı hangi antibiyotiği verirlerse versinler alerjiden hastanelik olduğum için antibiyotik de kullanamıyorum. şuanda da boğazımın sol tarafında ve damağıma vuran çok şiddetli ağrı hissediyorum, yutkunmayı bırakın nefes bile alamıyorum. nasıl baş edeceğim bununla ben?
0
harekatamiri
(04.11.14)
sıvıyı bol tüketin. tozdan sigaradan uzak durun. bi de çok konuşmayın.
0
optum kib bye
(04.11.14)
Klasik olcak ama bal zencefil çok etkili.
0
eloharp
(05.11.14)
Ben kronik olanı ile şu şekilde baş ediyorum.
eksisozluk.com
0
aychovsky
(05.11.14)
(12)

ailesiyle birlikte yaşayıp da spor/diyet yapan,yediğine dikkat eden var mı?

tolga asp
nasıl yapıyorsunuz? ben mesela margarin, sıvı yağ, tuz, şeker ve hamur işi gibi şeyler tüketmeyen bir insanım fakat aile ile birlikte yaşayınca kuralları yıkmak zorunda kaldım. anneme bunları kullanmaması gerektiğini söyledim ama ağzımın payını aldım, erkek kısmı mutfağa karışmaz dedi, bilinçlendirm
nasıl yapıyorsunuz? ben mesela margarin, sıvı yağ, tuz, şeker ve hamur işi gibi şeyler tüketmeyen bir insanım fakat aile ile birlikte yaşayınca kuralları yıkmak zorunda kaldım. anneme bunları kullanmaması gerektiğini söyledim ama ağzımın payını aldım, erkek kısmı mutfağa karışmaz dedi, bilinçlendirmeye çalıştıkça konu büyüdü ve aile faciası yaşandı.

siz nasıl yapıyorsunuz? birlikte yaşayıp ayrı ayrı mı yiyorsunuz? çözüm nedir?
0
tolga asp
(03.11.14)
Annemle yaşarken tam tersi bir durum vardı. Bir ızgara göğüs ya da biraz sebze biraz salatayla öğün geçirirdik, dolayısıyla epey kilo vermiştim. Önüme ne konursa onu yiyordum ve onlar da sağlıklıydı. Börek mörek yapmazdı pek, misafire yapsa da yemezdim. Makarna pilav da yapmazdı pek kolestrol falan düzgün olsun diye.

Sonra evlendim ve geldi 15 kilo.

Ama kadına gidip sıvı yağ kullanma deseydim döverdi. Her şey zeytinyağı ile yapılır bizde. Sizin de anneniz elbet sebze yemeği falan yapıyordur, onları ve salatayı yiyin, hamur işlerini yemeyiverin. Bırakın nasıl istiyorsa öyle yemek yapsın.
0
whoosie
(03.11.14)
spor yapıyorum.dediklerine dikkat ediyorum ama yiyeceklerde var diye sorun yapmıyorum.

sporu tam anlamıyla yaparsan bunların hepsini yakarsın zaten.bırak annen istediğini koysun sen spor yap yeter.
0
zlatanibrahimovic11
(03.11.14)
onların ne yediğine neden karışıyorsun ki? git bir zahmet yarım saatte mutfakta kendine bir şeyler yapıver. ona da mı izin vermiyorlar? bir de 2 çeşit yemek yapıyordur annen, bir çorba bir yemek ve ya bir et/baklagil/sebze yemeği ve bir pilav/makarna, aralarında senin de yiyebileceğin bir şey vardır, şeker zaten ne alaka evde kemalpaşa tatlısı yapılınca yemeyiverin. çok hani sizin için zararlı, ne bileyim herhangi bir ev yemeği dışarıda yediklerinizden daha yararlıdır zaten ya, yapıldığında da, 2 yumurta haşlayıp bir domates salatalık doğrayıp yiyin, annenizin yemeğinden de tadımlık alın, öğlen çok yağlı yemişim midem biraz hassas bu aralar cırcır olucam galiba diyin.
0
alice practice
(03.11.14)
valla zor iş, direnişler fayda etmiyor. kadına yağı az koy demekten dilimde tüy bitti mesela ama nafile. sürekli karbonhidrat çılgını şeyler yiyoruz bi de. seviyorum da lanet olsun. neyse çare miktarı az tutmakta bence. poğaçalardan böreklerden yüz tane yemeyerek kilomu sabit tutmayı başarıyorum. spor da yapınca sıkıntı çıkmıyor. şekerli şeyleri hiç yemeyebilirsin ama yemekteki yağa ve tuza yapacak pek bir şey yok. spora devam kardeş.
0
bxgx
(03.11.14)
Buraya getirin yarım saatte vazgeçiririz biz.
0
angelus
(03.11.14)
babam on bin kilo annem zayıf ama kolestrolden kalp krizi geçirdi. yıllardır margarini bırakalım diye mücadele veriyorum son iki yılda tereyağına çıkabildik. zeytinyağını en kralından sızma alıyorum tenekelerle , yine de anlamıyorum neden sıvıyağ kullanıyor .
sebzeleri yeşil yapraklı olanların yemeklerini az yap bir gün bile beklese zararlymış diyorum biz inan ıspanağı falan 4 gün yediğimizi biliyorum . Kızıma sebze yedir karbonhidrattan salak oldu çocuk dedikçe pilav yedirdim bi tabak makarna yedi hem de nasıl diye bana ballandıra ballandıra anlatıyor . demem o ki çok zor bu işler Allah kolaylık versin
0
waterhardeningsteel
(03.11.14)
yemeğimi kendim yapıp , ayrı yiyorum.
0
neferkitty
(03.11.14)
Annem benden beter.
Mevsimi olmayan sebze almıyor kadın. Kışları domates diye ağlıyorum gözümün yaşına bakmıyor. Birkaç modifiye yapıyorum tabii beraber yemek yerken yine de. Pilav yapar ayda yılda bir, ben yemem mesela. Onun dışında ideal menüler yappıyor zaten çoğunlukla. Salata, sebze, protein.
Zaten kızartma vb zararlı yöntemleri annemin kullandığını hatırlamıyorum, çok uzun zaman önce bırakmış. Karnıyarığı bile fırında yapar.
Bi' tek misafir gelince bazı sağlıklı yemek kurallarını rafa kaldırıp 55 çeşit şey yapıyor, durduramıyoruz. Onun dışında iyiyiz.
0
ay nov kung fu
(03.11.14)
Onlara da doğru beslenmeyi öğreteceksin.
0
arnold schwarzeneger
(04.11.14)
simdi yapilan yemekler onemli elbette. oncelikle k.hidratı kesmek kolay, yani ekstra k.hidrat kesilebilir. ama mesela biz her allahın günü 2 tabak yemek yeriz 1 degil, o yüzden 1 tabagı kafadan eleyebiliyorum.

bi de kücükken zorlarlardı ama artık geçti tabi. ben yemicem bunu diyince yemiyorum gayet, al hindini/etini/tavugunu (kendi gelirin varsa), at ızgaraya pisir, yıka ızgaranı vb.

kavga etmek degil yani cozum. ben bunu bunu yapicam bundan sonra demek yeterli aslında. ama evet, calisan adama da gelip yemek yapmak zor oldugu icin, bazen mecbur kaliniyor. onerim az yemek olr. hele bi de margarin falan varsa abov..
0
sage
(04.11.14)
erkek kısmı mutfağa mı karışmaz... yapma teyzem, etme teyzem gozüğün yağnı yidiğim... bu devirde hala mı yahuu

not: bu durumun altında kadının tek kendini ispat ve iktidar alanının mutfak olması yatıyor olabilir mi! o alanı korumak için erkek kısmı mutfağa bir türlü karışamadı kadınlar da mutfaktan bir türlü çıkamadı şu memlekette! Vay arkadaş

çare zeytinyağı!
0
gis
(04.11.14)
Kışları ailem 3-4 aylığına bizde kalıyor. Annem mutfağa girdiği anda mutfak hepimiz için iptal, salata bile yapamaz hale geliyoruz; çünkü mutfakta adeta Terminatör'leşiyor, Nazi subayı gibi bir şey oluyor annem. Kimseyi de asla yardıma almaz, mutfağa sokmaz. Kimsenin kendi yemeğini yapmasına izin vermez. Çekinik karakterli, sessiz sakin, hatta bazılarına göre ezilmiş denebilecek annemin dominant hale geldiği tek yer.

Evde hiç hamur işi yapılmaz ama babam pilavsız masaya asla oturmadığı için sürekli pilav olur ve ben pilav yemem. Bir de babam 120-130 kilo olduğu için annemin eli onun tabağına alışkındır. Hamurişinin açığını kat kat fazlası ile kapatır. Bu yüzden de ben 3-5 kaşık yerken tepeleme doldurur. Sürekli arkasından tencereye döküyorum yemeği. Her akşam "Yarın ben koyacağım kendi tabağıma kendi yemeğimi" diyorum, ilk başta "Tamam" diyor; ertesi gün yine "Siz bu mutfağın sistemini bilmiyorsunuz, kalkmayın yerinizden" diyor.

İşin fenası ben annemin yemeklerini sevmiyorum; çünkü annem babamın zevkine göre yapıyor. Ben de babamın zevkini sevmiyorum. Kendi yemeğimi daha çok seviyorum, çünkü kendim ne seviyorsam onu yapıyorum. Ispanağı ben yapınca seviyorum ama annem yapınca nefret ediyorum. Annemin ıspanağını ekmeksiz yiyemiyorum, çünkü midem bulanıyor ve yemeğin tadını ekmekle kapatmaya çalışıyorum. Dolayısıyla çok zorlanıyorum.

Ayrıca ben her şeyi zeytinyağı ile yaparken annem tereyağı kullanıyor. O yüzden de sıkıntı yaşıyoruz. En azından ikimiz de margarin kullanmıyoruz.

Daha kötüsü, babam da annemin verdiği ile yetinmiyor, sürekli yemek yemek istiyor. Bıraksak 150'ye çıkacak, sağlığı umrunda değil. Annem bir noktadan sonra vermeyince, bizden yüz bulmaya çalışıyor. Geliyor, "Şunu yeriz değil mi", "Bunu yeriz değil mi" diye. Bizden yüz bulamazsa da sinirleniyor, bu sefer evdeki terörü o estiriyor ki evin şımarık çocuğu odur. Bazen sırf ortalık sakin olsun diye hiç istemediğimiz ve ihtiyacımız olmadığı halde bir şeyler yediğimiz oluyor.

Yediklerime dikkat ediyorum, tatlı, kızartma ve pilav yemiyorum hiç. Annem gelince çok zor oluyor ama başarıyorum bu kısmı. Asıl zorlandığım kısım, akşam meyveleri. Erken yatıyorum, o yüzden akşam yemeğinden sonra bir şey yemem ama babamın boğazı durmaz. Sürekli bir meyve, kestane, vb. olur ve ben bunları ya tadımlık yiyorum ya hiç yemiyorum. O konuda sağlam baskı görüyoruz abimle. Mutfağa girme iznimiz de yok, sistemi karıştırma iznimiz olmadığı için. Yoksa kendi yemeğimi kendim yapar ve ayarlarım ben.
0
aychovsky
(04.11.14)
(1)

Scheduling algoritması?

allstar
Bir okuldaki farklı dersliklerin(bilgisayarlı,bilgisayarsız,grup çalışması yapılabilen vs.) hangi saatlerde kullanılacağını düzenleyen bir program yazıcak olsak ne tarz bir scheduling algoritması kullanmamız daha doğru olur?Not: Fazlaca parametremiz var.Hocaların çalışma saatlerin,tatil günleri vs.
Bir okuldaki farklı dersliklerin(bilgisayarlı,bilgisayarsız,grup çalışması yapılabilen vs.) hangi saatlerde kullanılacağını düzenleyen bir program yazıcak olsak ne tarz bir scheduling algoritması kullanmamız daha doğru olur?

Not: Fazlaca parametremiz var.Hocaların çalışma saatlerin,tatil günleri vs.
0
allstar
(03.11.14)
Bir tam sayili programlama model kurarak branch and bound ya da cutting plane algoritmalari ile tam cozum bulunnabilir ama problem cok buyukse algoritmalar yillarca calisabilir. O zaman Genetic Algorithm, Simulated Annealng gibi metasezgiselleri kullanabilirsiniz. Ya da problemi en yakin network model'a donusturup ilgili bir sezgiseli kullanabilirsiniz
0
aychovsky
(03.11.14)
(8)

Yılbaşı Kaçamağı

opium
Yılbaşında bir kaç günlüğüne bir kaçamak yapasımız var. Aklımıza kapadokya tarafları geldi. Havalar çok mu soğuk olur ki o dönem oralarda. Ya da başka nereler olabilir.
Yılbaşında bir kaç günlüğüne bir kaçamak yapasımız var. Aklımıza kapadokya tarafları geldi. Havalar çok mu soğuk olur ki o dönem oralarda. Ya da başka nereler olabilir.
0
opium
(03.11.14)
Kapadokya kacamak degil maceradir bildigin rahat edemezsiniz. Aklima bir yer gelirse editlerim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.11.14)
Soğuk olur ama kaçamak deyince aklıma Polonzeköy geldi.
0
aychovsky
(03.11.14)
want2die adamını bulursan 50 liraya biniyosun, bizim arkadaşlar şeyetti ordan biliyom. rehber çocuk kankiymiş şirketlerden biriyle, ayarlayıvermiş.
0
emirkulu
(03.11.14)
denizli-pamukkale. orada termalli oteller falan da var. bu zamanlar boş olur, ucuz olur.
0
namus ninjası
(03.11.14)
@namus ninjası o bölgede çalışıyor- yaşıyorum aslında. biraz daha farklı arayışlar içerisindeyim.
0
🌸opium
(03.11.14)
Bence Kapadokya çok uygun, evet elbette sıcak değil ama geçen sene ocak ayında gittim, termal içliklerle ( pek romantik bir görüntü oluşturmuyor içlikleri giymek) çok üşümeden rahat geçti, mistik havası kaçamak için çok uygun bence, özellikle mağara odalarda kalmanızı tavsiye ederim.
0
(03.11.14)
biz bolu tarafına niyetlendik öyle
0
al-se
(03.11.14)
yılbaşında çeşme alaçatı tarafları eğlenceli oluyor. kapadokya bu sene benim de aklımda var iki sene önce şubatta mı ne gitmiştim şansıma nevşehire gelene kadar yağmur çamurdu ürgüpe girdim güneş açtı gidene kadar da kapamadı. havayı takip edin derim.
0
argent dawn
(03.11.14)
(16)

Evinizde sürkekli eksik olmayan esyalar nedir ?

samiabi19
Merak etim simdi :D hangi tüketme ürünler evinizde eksik olmaz ?Misal: Benim evde hep Marlboro sigara vardir yedek :D Becks bira, Dove men yesil dus jeli ve head and shoulders banyomda hic tükenmez. Bide Lipton yellow lable tea, hem jacobs kahve ve dondurulmus dilinmis patates. :D
Merak etim simdi :D hangi tüketme ürünler evinizde eksik olmaz ?
Misal: Benim evde hep Marlboro sigara vardir yedek :D Becks bira, Dove men yesil dus jeli ve head and shoulders banyomda hic tükenmez. Bide Lipton yellow lable tea, hem jacobs kahve ve dondurulmus dilinmis patates. :D
0
samiabi19
(03.11.14)
Ayran ya ben yapımı ya da market yapımı.
Günkurusu (gerçi bitti, şu anda eksik ama en kısa zamanda eksikliği giderilecek)
Doğadan zencefil-limon çayı.
0
aychovsky
(03.11.14)
yogurt ve dondurma
0
shotgunwoman
(03.11.14)
ekmek
0
basond
(03.11.14)
yeşil çay, soda, çiğ badem, light süt, yumurta, kağıt havlu ve kulak tıkacı olmadığı görülmemiştir benim yaşam alanımda.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(03.11.14)
çay, karanfil. harbi çayın bittiğini 2-3 kez gördüm de karanfil hiç eksik olmadı ya la.
0
MtKrt
(03.11.14)
gırtlak şeyleri: kahvaltılık, meyve-sebze, et/balık, yoğurt, çay, kahve, rakı.

diğer: kedi maması, kumu, lens solüsyonu, peçete, tuvalet kağıdı, sabun, deterjan (sondakiler hiçbir evde eksik olmaz ama tam lazım olduğunda "aaa bitmiş" dendiği görülmez manasında)
0
tedirginlik hucresi
(03.11.14)
Kedi
0
suicides underground
(03.11.14)
insan.
0
fallthepieces
(03.11.14)
kulak çubuklarım olmadan asla.
0
kakao
(03.11.14)
yoğurt
kahve
su
ilaçlarım
0
mahnita
(03.11.14)
benim evde de maşallah, Allah eksikliklerini göstermesin kediler hiç eksik olmaz. nereye gitsem orada kedi var :P

Lipton yellow label alacağına doğu karadeniz daha iyi :)
0
mea maxima culpa
(03.11.14)
Kırmızı et, tavuk göğsü, ton balığı konservesi, badem fındık fıstık, yeşil çay. Paramın çoğunu bunlara gömüyorum.
0
angelus
(03.11.14)
yedek ampul. uzun zamandır bakıyorum ve gerçekten eksik olmayan tek şey bu.
0
namus ninjası
(03.11.14)
sevgilimden dolayı evden kola asla eksik olmaz.
bi de kahve.
0
kaffle
(03.11.14)
çay, zeytinyağı, yoğurt, peynir, çoğunlukla çekirdek, su, peynir, bira olmadan asla! :)
bira olmayınca çok korkuyorum, yokluğu çok zor :(
0
bradshaw
(03.11.14)
oha rakı diyen yok. nası olmaz! tabi ki rakı.
0
benaslinda
(03.11.14)
(9)

90'lardan bir yabancı şarkı

aychovsky
Niyeyse bir şekilde aklıma gelip kafama takıldı. Şarkı İngilizce ama herhangi bir sözünü hatırlamıyorum. Söyleyenin sesi Levent Yüksel'e benziyordu ve şarkıda Tarzan'la aynı notalarda olmasa da uzun süre Aaaaaa diye nağmeli nağmeli bağırıyordu. Sesi Levent Yüksel'e de benzediği için biraz yanık yanı
Niyeyse bir şekilde aklıma gelip kafama takıldı. Şarkı İngilizce ama herhangi bir sözünü hatırlamıyorum. Söyleyenin sesi Levent Yüksel'e benziyordu ve şarkıda Tarzan'la aynı notalarda olmasa da uzun süre Aaaaaa diye nağmeli nağmeli bağırıyordu. Sesi Levent Yüksel'e de benzediği için biraz yanık yanık bağırıyordu. Sabahtan beri kafamda bağırıyor adam, susturamıyorum; bulunursa susacağını hissediyorum.
0
aychovsky
(03.11.14)
0
neferkitty
(03.11.14)
Phil Collins gibi değil, daha kalın ama yanık bir ses. Gipsy Kings de değil; grup ya da kişi pop'tan bir tık öte, rock'tan bir tık beri ya da alternative rock gibi. Yavaş bir şarkı zaten.
0
🌸aychovsky
(03.11.14)
Bu değilse hiçbiri değildir :)
www.youtube.com
0
foxmulder
(03.11.14)
Yok, bu da değil. Bu şarkıyı biliyorum, parti müziği diye kullanırdık arada :)
0
🌸aychovsky
(03.11.14)
O tonlamayı verecek kulak yok bende. Islık çalmayı da 3 saniyeden fazla beceremiyorum, hava çıkıyor ses yerine.

Neyse, kafamda bağıran adam sustu en azından. Onun yerine Tarzan Boy'un Ooooo'ları çalıyor. En azından bildiğim bir şey.
0
🌸aychovsky
(03.11.14)
jungle boogie?
0
bildigin emre
(04.11.14)
sting - desert rose diyesim geldi ama pek değil galiba.
0
gibicibicis
(04.11.14)
Yok, değil. Hatta Youtube'da 90s Songs/Hits gibi bir şeyde birkaç yıl önce dinlemiştim. Weezer - Island in the Sun'ın yakınlarında bir yerde çalıyordu ama kimbilir neydi.
0
🌸aychovsky
(04.11.14)
Şarkıyı buldum en sonunda. Enigma - Return to Innocence imiş.
Levent Yüksel'e benzettiğim kısım da şuradaki çığlığı imiş.
www.youtube.com
0
🌸aychovsky
(20.12.14)
(19)

Dogalgaz yakmaya baslayan var mi?

she was my baby
istanbul?
istanbul?
0
she was my baby
(03.11.14)
Aga çok soğuk ya. Kapatmayan var.
0
hicunutmam
(03.11.14)
yaktık valla haftasonu evdeyiz diye.
0
hononu
(03.11.14)
bi soru daha sorayim. yakmaya baslayinca nasi yakiyorsunuz?

az az 24 saat mi yoksa eve gelince evi isitip, gece yatarken kapatiyor musunuz falan?

ben yalniz yasadigimdan ve ilk kez dogalgaz ile tanistigimdan daha bunlari tecrube edemedim.
0
🌸she was my baby
(03.11.14)
tek odayı yaktık bugün mecburen.
0
nodrap
(03.11.14)
Var donuyoruz, kocaeli gerçi ama olsun aynı şey. 40 derece yetiyor şu an için.
0
strangerinhere
(03.11.14)
bebek yok dün itibariyle sezon açılışı yaptık.
0
natalya tommiks texas julyet
(03.11.14)
iki gün yakıp kapattık. yarın salı günü pastırma yazı diyorlar zaten.
istanbuldayım.
ikinci soruya cevap: hiç kapatmadık iki gün. havalar iyice soğuyunca yakarız ve havalar ısınana kadar kapatmayız. 40-45 dereceyi geçmeyiz çok soğumazsa.
0
sutlu nescafe
(03.11.14)
bir hafta oldu. normalde sürekli 40'ta yakıyoruz ama şu anda her gün açmadığımız için evdeyken 50 yapıyoruz.
0
mattiadestro
(03.11.14)
bir haftayı geçti bütün odalar yanıyo
0
mula
(03.11.14)
mula+1
üşüyoz biz ya! nasıl yaşıyonuz yakmadan :(
0
mutevazi
(03.11.14)
Yandı, cayır cayır. Evdeysem kapatmıyorum da.
Evden çıkarken kapatıyorum ama pilotu hep açık. Temelli kapatmıyorum, kalorifer kısmını kapatıyorum ve musluk kısmı kalıyor.
0
aychovsky
(03.11.14)
Yakiyoz.
istanbul.
0
rayde
(03.11.14)
bursa. çok soğuk birkaç haftadır geceleri hep yakıyoruz. gündüzleri annem yakmıyor ama. uludağ'a da kar yağmış buralar pek soğuk.
0
kakao
(03.11.14)
x. duyuru bu doğalgaz yakıyor musunuz diye soran.

arkadaşlar siz bunu ciddi mi soruyorsunuz? dışarısı 10-11 derece, hissedilen çok daha düşük kombi yakmadan oturulur mu?

5-6 gündü non-stop yakıyorum.
0
mea maxima culpa
(03.11.14)
biz yakmadık. paramız yok. istanbul.
0
sayns
(03.11.14)
@mea maxima culpa,
hacıt ben başlamadım yakmaya. hala daha şortla oturuyorum. soğuğu severim. ne zaman yakmaya başlarım acaba diye düşünüyordum. başkaları yakmış mı diye de merak ettim. yani genel olarak yakan yoksa, benim yakmama baya var diye düşünürdüm :}
0
🌸she was my baby
(03.11.14)
@she was my baby. helal olsun din kardeşim. biz üşüyoruz.
0
mea maxima culpa
(03.11.14)
ekimin 2.haftasından beri merkezi sistem çalışıyor.
0
nuisance
(03.11.14)
istersen yakma. çocuk mocuk da yok. eve sadece yatmaya gidiyorum ama kombiyi kapatmıyorum hiç.

ankara.
0
battal gemalmaz
(03.11.14)
(10)

Adalar'a Pasaportsuz Giriş

3 atli 7 katli
Şimdi bu Yunan adalarına pasaport olmadan günübirlik sadece kimlikle girilebiliyor ya hani, biz bi grup olarak gidelim istiyoruz ama bir arkadaşın kardeşi de gelmek istiyor, onunla ilgili nasıl bir prosedür uygulanıyor acaba? (18 yaş altına yani)
Şimdi bu Yunan adalarına pasaport olmadan günübirlik sadece kimlikle girilebiliyor ya hani, biz bi grup olarak gidelim istiyoruz ama bir arkadaşın kardeşi de gelmek istiyor, onunla ilgili nasıl bir prosedür uygulanıyor acaba? (18 yaş altına yani)
0
3 atli 7 katli
(02.11.14)
pasaportsuz değil vizesiz oluyor o bildiğim kadarıyla. 18 yaş altı da aynı dolayısıyla.
0
passive aggressive
(02.11.14)
vizesiz de girilmiyor amk. nerde görüyonuz.
0
VickVickyVale
(02.11.14)
Konaklama olmadan vizesiz gidilen adalar var. Ama pasaport sart hepsi icin diye biliyorum ben.
0
ay nov kung fu
(03.11.14)
Pasaportsuz dünyanın hiçbir yerine giremezsin :) Kimlik dediği pasaporttur. Pasaport uluslararası kimliktir.
0
secilmis uye
(03.11.14)
pasaportsuz gidemezsiniz,bazı adalar icin kolaylaştırılmıs vize programı vardır kapıda vize almanız gerekir
0
themanhekilled
(03.11.14)
Bu arada Gürcistan ve Kuzey Kıbrısa pasaportsuz gidilebiliyor.

Yunan adalarına da pasaportlu gideceksiniz ancak yaz aylarının belirli zamanlarında deniz gümrüğünde 'kapıda vize' uygulaması olabiliyor (kısa süreli)

adalar için de vize şart. yunanistan sınırlarına dahil tüm alanlar, schengen dolaşım sistemindedir. Dolayısıyla vize gereklidir.
0
kobretti
(03.11.14)
Yunan adalarına pasaportsuz giriş yapmak mümkün değil. Kapı vizesi için ise seyahatinizden önce feribot biletlerini aldığınız acentaya belli evraklar vermeniz gerekiyor. Oraya varınca ben geldim kapıda vize verin bana gibi bir durum olmuyor.
0
Sandeman
(03.11.14)
nasıl girdiğine bağlı olarak değişir.

-yelkenlinle marine yerine limana yanaşırsan, kimse napıyosun sen demez.

-gezi gemileriyle konaklamasız gireceksen, önceden schengen almış olman yeterli. geçerli vizeye gerek olmaz. pasaport şart.

-diğer giriş çeşitlerinde pasaport + vize şart.
0
ethros
(03.11.14)
geçenlerde bir arkadaşım normal pasaportla sakız adasına günübirlik vizesiz giriş yaptı. nasıl olmuyormuş?
0
teknikekip
(03.11.14)
Eskiden günübirlik geziler için vize istenmiyordu adalardan ama pasaport istiyorlar. Şu anda o da kalktı, Haziran sonundan beri günübirlik için de vize istiyorlar ama kapı vizesi.
0
aychovsky
(03.11.14)
(3)

Limon company markası

archery
Ayakkabıda nasıldır? Boyner'de bu markalı bir ayakkabı beğendim ama daha önce kullanmadığımdan sormak istedim.
Ayakkabıda nasıldır? Boyner'de bu markalı bir ayakkabı beğendim ama daha önce kullanmadığımdan sormak istedim.
0
archery
(02.11.14)
Orta karar + 1
Dandik diyemem, ama yıllarca eskitmeden kullanırsın da diyemem. Ama verdiğin parayı çıkarır.
0
aychovsky
(02.11.14)
üç basamaklı bir fiyatı varsa vermezdim ben. daha ucuzsa al gitsin.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(02.11.14)
Boynerin kendi markasi o, bence parasini haketmiyor
0
cagkan
(02.11.14)
(12)

çok çabuk soğuk algınlığına yakalanıyorum, soğuğa karşı çok dirençsizim

lllllllllllllllllll
acaba ne yapmalıyım, neler yemeliyim bu direncimi arttırmak için, hakikaten direncim sıfıra yakın
acaba ne yapmalıyım, neler yemeliyim bu direncimi arttırmak için, hakikaten direncim sıfıra yakın
0
lllllllllllllllllll
(02.11.14)
keçiboynuzu pekmezi, sabah ve gece iç iki kaşık. bu iyi gelecektir. ayrıca bal/zencegil/limon olayını dene, oluyorsa her gün. illa ki faydasını göreceksin.
0
mermize
(02.11.14)
sıkı giyinip kendini üşütmeyeceksin. otobüste minibüste vs soğuk geldiğini anladığın anda kapatmalarını isteyeceksin, sürekli buff veya atkı tarzı bir şeylerle boynunu koruyacaksın. Bol bol c vitaminli meyveler yiyeceksin. Onun dışında yapılacak bir şey yok malesef. soğuk almayacaksın yani, hani derler ya kendine iyi bakacaksın diye, öyle yapacaksın. :) geçmiş olsun
0
safepassage
(02.11.14)
Ben de öyleyim. Bir hastalandım mı iki hafta iptal. Bir çok şey yapıyorum konu ile ilgili.
*İmuneks kullanıyorum kışın. Günde bir tane, çok soğuk ve salgın olan günlerde iki tane. Gerçekten çok ama çok işe yarıyor. Ama işe yaraması için minimum bir ay kullanmak gerekiyor.
*Banyodan sonra bir 5-6 saat dışarı çıkmıyorum.
*Terlemiyorum, üşümüyorum. Yanımda yedek giysi taşıyorum terlersem diye.
*Hayatımda en çok direnç veren şeylerden biri şu oldu: Toplu taşımaya veya arabaya bindiğinde palto/montu çıkar. İnerken geri giy. Bunun anlamlı olacağına inanmamıştım ama o ısınmış vücutla dışarı çıkınca hastalık daha kolay yapışıyor. Çoook büyük etkisi oldu bende.
*Şu motto güzel: Terleyeceğine veya bedenin sıcak olacağına hafif üşü. Çünkü çarpan şey terden veya vücut ısındıktan sonra yapışan soğuk. (istisnası aşağılarda bir yerde)
*C vitaminini meyveden değil, soğan ve sarmısaktan almak gerekiyor.
*Kış günleri dışarıdayken gözüm hariç vücudumun her tarafı sarıp sarmalanmış oluyor. Nefesi atkının içinde alıp vermek zorundayım.
*Dışarıda durma süresini minimuma indirmek gerek. Sosyal hayatı minimuma çekiyorum. Alışveriş merkezleri ise mikrop yuvası. İnsanlarla evlerde buluşuyorum.
* (İstisna geldi) Uyurken üşümemek ve olabildiğince sıcak olmak gerek. Uyurken kombiyi arttırıyorum.
*Her gün zencefil-limonlu çay içip, yatmadan önce karbonat ile gargara yapıyorum.
0
aychovsky
(02.11.14)
You got aids.
0
[silinmiş]
(02.11.14)
çok fazla ilaç kullanma. vitamin takviyesini doğal yollardan al ilaç yoluyla alma. hastalık vücuda girdiğinde ilaçlarla önlemeye çalışma gerekirse yatak döşek yat ama ilaçlarla geçiştirme.
0
nun
(02.11.14)
Düzenli olarak kefir içmeni öneririm. Bulabilirsen mayasini alip evde mayala. Bunun yanında elbette dengeli beslenme, sporu da atlamamak gerekiyor. Ben 2.5 seneden beri hasta olmuyorum.
0
boozedin
(02.11.14)
Zeytinyağı/tereyağı gibi sağlıklı yağların tüketim miktarını artırın; kolesterol içeren (Hayvansal) besinler tüketin; hayvansal besinlerin/proteinin daha iyi sentezlenmesi için de sebze, özellikle yeşil yapraklı sebzelerin tüketimine özen gösterin.
0
angelus
(02.11.14)
soguga degil mikroba direncsizsin.
soguga direnc kazanmak istiyorsan ciplak soguga cik, soguk dus al.

solgar in d3 vitaminleri var onlardan da al arkadaslarin imuneks/imutor takviyesini destekliyor ve arttırıyorum.
0
sage
(02.11.14)
normalde ince giyinir, meyve hiç yemezdim. pekmez falan zaten hak getire.
bu yıl,
- hava soğur soğumaz kalın giyinmeye başladım. kalın yün kazak, şal atkı, bot, çorap her daim ayağımda zaten. daha burada herkes pikeyle yattıını söyledği dönemde bile battaniye-yorgan ikilisiye yatıyordum. bu yıl nar, mandalina yiyip duruyorum. her gün mutlaka nane limon kekik, zencefil, ıhlamur içiyorum vs.

eskiden hasta olduğumu hatırlamıyorum böylesine. ama bu yıl şu 5 gündür hasta yatıyorum. halsizlik, burun, tıkanıklık, öksürük, hapşırık yerimden kalkamıyorum.

bir terslik var bu işte. bulunduğum yerde herkes böyle hasta ama. sebebini herkes suriye'ye bağlıyor ama bilemiyorum.

direnci artırmak için kendini gereğinden fazla koruma. ciddiyim. tabi kalın giyin ama terletecek kadar olmasın.
uyku düzenin çok önemli, bozma düzenini.
pekmez üşütmüyor. gerçekten soğuğa direncini artırır ama hastalığı koruma olayını pek bilmiyorum.
geçmiş olsun.
0
uzunuzunilgi
(02.11.14)
Iste bunlar hep antibiyotik
0
balpolen
(02.11.14)
çörek otu is the best!! evet her sabah 1 tatlı kaşığı çörek otu, zencefil ve balı karıştırıp yiyorum ben. çörek otu yağını da salatalarına falan ekleyebilirsin bu dönemde.
0
ruh i tibbiye
(02.11.14)
İmmuneks vb immun sistem uyarıcı preparatları aralıksız kullanmayın.
0
evilinacloset
(02.11.14)
(14)

Nane ile ne yapılır?

aychovsky
Evde nane yaptık da, şimdi bu nanelerle ne yapacağımızı bilemiyoruz. Salataya ve mojitoya koymak dışında ne işe yarar? En kötü kurutacağız da kurutunca da yarım santim ancak ediyor kavanozda. Belki güzel başka şeyler yapılıyordur naneyle. Neler onlar?
Evde nane yaptık da, şimdi bu nanelerle ne yapacağımızı bilemiyoruz. Salataya ve mojitoya koymak dışında ne işe yarar? En kötü kurutacağız da kurutunca da yarım santim ancak ediyor kavanozda. Belki güzel başka şeyler yapılıyordur naneyle. Neler onlar?
0
aychovsky
(02.11.14)
limon dilimli ve taze naneli su? yazın dolabın vazgeçilmezidir bizde.
0
kaymaktutmayansicaksut
(02.11.14)
yayla çorbası
0
silver apple
(02.11.14)
limonata yap, bizi çağır. nane limon için kullanırsın hazır kış kapıda.

kaymaktutmayansicaksut'un önerisini dikkate al, ben çok sevmiştim içince onu, su için alternatif bir tat sağlıyor.
0
devorgilla the gunslinger
(02.11.14)
nane ile ilgili favori üçlüm: naneli limonata, naneli yoğurtlu semizotu ve ezme. bool bol koyuyorum hepsine naneyi.
0
mayaa
(02.11.14)
benim mide bulantımı pek çok ilaçtan daha hızlı çözer nane. bi kavanoz her zaman ilaç dolabımda saklarım...
0
magdurum ben magdur
(02.11.14)
@kaymaktutmayansicaksut ve @devorgilla the gunslinger Yaz geçtikten sonra bunu öğrenmem çok acı oldu benim için. Bunun ılığını yapayım bari şimdilik.
0
🌸aychovsky
(02.11.14)
nokta atışı yapacağım: taze nane maskesi :)
1-''20 gr taze nane yaprağını 1 çay fincanı suyla kaynatın. Ilınınca süzün. Bir elmayı soyup rendeleyin. Nane suyuna ilave edip karıştırın. Daha önceden temizlediğiniz yüz ve boynunuza masajla yedirerek sürün. 20 dakika bekleyip cildinizi yıkayın ve havlu ile kurulayın.''

2-''Serinletici ve canlandırıcıdır, yorgun cildi kendine getirir ve rahatlatıp serinletir. Karma ciltlerle yorgun ciltlere uygun bir maskedir. Büyükçe bir tutam naneyi bir cezvede demleyip soğumaya bırakın. Sonra 1 çorba kaşığı demlenmiş naneyi 2 kahve kaşığı nemlendirici kremle karıştırın ve cilt üzerinde 10 dakika bekletin. İyi sonuç almak için haftada üç kez uygulamalısınız.''
0
kaymaktutmayansicaksut
(02.11.14)
tabi ki cacık, ama mümkünse yoğurdu sulandırarak değil aksine süzme yoğurtla. bol sarmısak, salatalık, bi damla zeytinyağı ve bol nane.

nane ve limonlu su +1

ben köfte yaparken de kullanıyorum nane açıkçası. seviyorum.
0
nwnd
(02.11.14)
haydari tabi ki........
0
cokponcik
(02.11.14)
yogurdun icine karistir, ister yemegin yanında ye, ister yemek sonrasi atistirmalik yap.
0
atmaca.ged
(02.11.14)
En basiti.

Yapraklari avucunun icine al. Saglam bir saplak atip patlat naneleri. Sonra sicak suya at, limon kat. Oldu bitti.
0
ibomiu
(02.11.14)
Nane lomon karanfil ile cayi, hazir hepimizin bogazi acirken.

once karanfili kir kaynat, sonra limonlari dogra kaynat. Nane yapraklarini koy, 1 dk sonra kapat. 3 4 dk demlensin.
Bardaga koy, ustune cay kasiginin ucuyla karabiber serp.
Sogutmadan ic.
0
cecilia
(02.11.14)
Herkese teşekkürler! Bugün mahsulleri topladım ve naneli limonlu su ile başladım. Çok güzel oldu. Tariflerle devam edeceğim. Ama arada sizi "Şu kadar gram, kaç kaşık ediyor?", "Şimdi içine ne kadar şundan, ne kadar da nane ekliyoruz" diye sorabilirim. Şunu da hatırlatmak isterim ki her "Aldığı kadar" veya "Göz kararı" cevabında bir eşkiya ölür.
0
🌸aychovsky
(02.11.14)
unutmuşum aklıma geldi, kısıra şahane olur nane. hele tazeyse.
0
nwnd
(02.11.14)
(2)

Into the wild benzeri kitap

Scruffy
Meteliksiz var `Mark Boyle`'dan.başka var mı bildiğiniz?
Meteliksiz var Mark Boyle'dan.

başka var mı bildiğiniz?
0
Scruffy
(02.11.14)
Bir Çift Yürek olabilir.
0
aychovsky
(02.11.14)
into the wild'taki chris'e ilham kaynağı olan henry david thoreau'nun walden adlı kitabını da öneririm;

www.idefix.com

türkçede bu isimle yayınlandı.
0
oldtimer
(02.11.14)
(3)

burak kutun 94-95-96-97 yıllarından klibi

woodstock and snoopy
Burak Kut'un siyah-beyaz ve bir arabanın üzerinde dolandığı bir klibi var mı? Yoksa Tarkan'ın fanları tarafından saldırıya uğradığı klibiyle mi karıştırıyorum?
Burak Kut'un siyah-beyaz ve bir arabanın üzerinde dolandığı bir klibi var mı? Yoksa Tarkan'ın fanları tarafından saldırıya uğradığı klibiyle mi karıştırıyorum?
0
woodstock and snoopy
(02.11.14)
tarkan'ınki de: alkislarlayasiyorum.com
0
ufukcel
(02.11.14)
Yaşandı Bitti'nin bir kısmı siyah-beyazdı. Renkli kısımda bir araba da vardı. Arabanın üzerinden uçuyordu.
www.youtube.com
0
aychovsky
(02.11.14)
teşekkürler ya, çocukluktan bir bu bir de asya'nın beni aldattın klipleri beynimde yer etmiş. şimdi kavuşunca çok sevindim.
0
🌸woodstock and snoopy
(02.11.14)
(8)

Parfümler

mattiadestro
neden çok pahalı? 50 ml şey neden 200 liraya satılıyor? maliyeti ne kadardır ki bunun?
neden çok pahalı? 50 ml şey neden 200 liraya satılıyor? maliyeti ne kadardır ki bunun?
0
mattiadestro
(01.11.14)
Kozmetoge gırıyor. Kozmetık vergılerı kol gibi oldu dostum :(tekstıl de costu bu ara. Kıl gibi ince montlar 250 tl. Ustune naylon gecır aynı sey. Isıtmiyi şerefsiz. Resmen sefalet cekıoz paramızla
0
fistikliemenems
(01.11.14)
bazı parfümler epey zor bulunabilen bitkilerden, ağaçlardan yapıldığı için bu kadar pahalı oluyordur. ama bence asıl sebep dünyada hiç olmayan bir karışımı yarattıkları için bu denli pahalı. x parfümünün kokusunu y parfümünde bulamazsın, x i almak zorundasın.

ha araya nasıl olsa parfüm piyasası pahalı diye dandik parfümleri pahalıya sokanlar da yok değil.

tahminlerim bunlar.
0
youshookmeallnightlong
(01.11.14)
çünkü alan oluyor.
0
adventchant
(01.11.14)
@adventchant +1

arz talep meselesi.
0
fransızkalanadam
(01.11.14)
Esans elde edilmesi zor bir şey. Atıyorum kilolarca lavanta kullanıyorsun o lavanta yağını, esansını elde etmek için.
0
strangerinhere
(01.11.14)
fistikliemenems + 1
Aynı parfüm yurtdışında bizdekine göre upucuz olmasa da yarısına yakın bir fiyatla satılıyor. Zamanında aynı parfümleri strawberry.net'ten ucuza almışlığımız var. Burada vergiler çok yüksek.
0
aychovsky
(01.11.14)
şu anda yüzde ellinizin sıktığı parfümleri üreten ve pazarlayan şirkette (o kategoride olmasa da) genel merkezinde çalışırken, kar marjlarını inceleyecek bol vaktim olmuştu. bir parfümün şişesi ve kutusunun maliyeti, içindeki parfümün maliyetinden çok daha yüksektir. ama ikisi toplamda 1-3 euro'yu geçmez. hele de eau de toilette ise (yani parfüm seyreltilmişse) 1 euro'nun altındadır. satış ve pazarlaması çok maliyetlidir ama hepsini dahil etseniz bile kar marjı %80'in üzerindedir. yani 200 liranın 160 lirası net kardır.

bunun sebebi ne arz-talep, ne vergi, ne başka bir şey: sebep, öyle bir segmentin keşfedilmiş olması. yani o fiyata, o marka parfüm alabilecek insanların varlığı. yoksa arz-talep olsa, daha fazla talebin olacağı alt fiyat segmentlerinin de doldurulması lazım. var mı? yok. kategori 'pull' stratejisi ile ilerliyor, yani tüketici talebi ile. ama sıradan tüketici değil. paralı tüketici.

yoksa arz-talep gözeten ve kendisini mahveden bir kategori isterseniz, bkz: makyaj malzemeleri. her tüketici segmentine, her tür ürünle selam çakar, piyasayı arzla doldurur, talep bu arzın çokluğuyla yaratılır. ki bu da kategorinin 'metalaşmasına' sebep olur (commoditization).

ya dostlar, böyle bu işler.
0
krysrn
(01.11.14)
bi pazarlama dersinde hoca " parfümlerin fiyatı çok düştüğünde talepte o oranda düşmüş " tarzında bişeyler anlatmıştı.
0
tosunpasa
(02.11.14)
(8)

hmm evet anlatmıştın

mkrn
Başından geçen bir olayı, aklından geçen bir fikri, bir anıyı, önemli ya da önemsiz herhangi bir konuyu, günaşırı ama hiç yılmadan defalarca başa sarıp sanki ilk kez anlatıyormuş gibi hevesle anlatan insanlara siz de uyuz oluyor musunuz?100. Baskıyı tekrar dinlerken zaman kaybediyormuş, beyin hücrel
Başından geçen bir olayı, aklından geçen bir fikri, bir anıyı, önemli ya da önemsiz herhangi bir konuyu, günaşırı ama hiç yılmadan defalarca başa sarıp sanki ilk kez anlatıyormuş gibi hevesle anlatan insanlara siz de uyuz oluyor musunuz?

100. Baskıyı tekrar dinlerken zaman kaybediyormuş, beyin hücrelerinizi kaybediyormuş gibi hissediyor musunuz?

Konuya başladığı anda, kibarca "hmm evet anlatmıştın" dediğinizde bile hız kesmiyorlarsa ve siz her durumda bu insanlarla muhatap olmak zorundaysanız, dişinizi sıkıp tekrar tekrar aynı şeyi dinliyor musunuz?

Bu durumdan kurtulmak için geliştirdiğiniz yöntemler var mı?

Teşekkürler.
0
mkrn
(01.11.14)
ben ilk defa anlatıyormuş gibi davranıyorum ve dinliyorum, üzülmesin diye.
0
rock n roll
(01.11.14)
rock n roll +1
ben de unutup anlatıyorum bazen birine bir şeyi bir kez daha. oluyor öyle.
0
iste o kavunici balik
(01.11.14)
Ben de tekrar tekrar ilk günkü gibi anlatanlardanım. "Hmm, evet anlatmıştın" denirse kesiyorum ama bana yapılırsa ilk günkü zevkle dinliyorum. Ben zaten kitapları iki kez okurum, filmleri 4-5 kez izlerim ilk heyecanla.
0
aychovsky
(01.11.14)
Ben normalde bile dinlerken sıkılıyorum insanları, o yüzden bu tarz durumlarda hemen anlatmıştın o mevzuyu der, keserim.
Ama sanırım zaman zaman ben de yapıyorum aynı şeyi, anlattığımı unutup tekrar anlatıyorum. Bunu anlattıydın diyen insanlar oluyor bana da.

Ekleme: Lakin bundan daha kötüsü bence bir şeyi çok eski tarihten başlayarak anlatan insanlar. Misal sevgilinle aran nası diye soruyorsun, birlikte olmaya başladıkları ilk günden alarak bütün ayrıntılarıyla anlata anlata günümüze geliyor adam. İşte o tiplere sinir olmanın ötesinde dillerini kesmek istiyorum.
0
buff
(01.11.14)
Ben de unutuyorum bazen, üzmemek, kırmamak için dinliyorum. Annem mesela aynı konuyu haftada 10 defa anlatır. Ne yapalım dövelim mi. Anne işte idare edioz
0
fistikliemenems
(01.11.14)
ben de yapıyorum bunu ya :( bir sürü hikayesi olan, anlatmayı seven birisiyim. bazen hangi hikayeyi kime anlattığımın çetelesini tutamıyorum, "anlattın bunu" dedikleri zaman susuyorum. çok kızmayın bize ya, unutuyoruz işte :( ben zaten yeni tanıştığım insanlara söylüyorum, ben hangi hikayeyi anlatıp hangisini anlatmadığımı unutuyorum bazen, anlattığım bir şeyi tekrar anlatmaya başlarsam uyarın beni diyorum.

"anlatmıştın" diyince kesmiyorsa manyak olabilir, o ayrı.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.11.14)
2 defa anlatan değil de 100 defa anlatana denk gelirsem benim de beyin hücrelerim ölüyor gözlerim arkaya kayıyor.

Bu durumlarda o söylemeden lafını kesip anlattıklarını ona geri söylüyorum, çok etki etmese de frenliyor.
0
emirkulu
(01.11.14)
Coook uzun degilse ve deger verdigim biriyse 1000. Baski anlatsa da dinlerim. Insanlar bazen dinlenilmek istiyor. Anlattikca desarj oluyorlar. Bu da ihtiyac.
ayni sekilde bazen ben de anlatip dururum cunku.

Bilincli yapilan bi bencillik degil bence, insanlik hali.
0
rayde
(01.11.14)
(5)

deli mayolu kız, huzunlu.swf tarzı saykedelik videolar biliyo musunuz?

pescador
şunun gibi mesela kafa yakan, insanı ürperten türden ilginç çalışmalardan söz ediyorum,http://www.youtube.com/watch?v=wE8GiFQ1P_cben bu tarz şeyler izleyince "kim hangi kafayla yapmış olabilir bunu" diye düşünüyorum. derken ben de uçuyorum öylelikle.
şunun gibi mesela kafa yakan, insanı ürperten türden ilginç çalışmalardan söz ediyorum,

www.youtube.com

ben bu tarz şeyler izleyince "kim hangi kafayla yapmış olabilir bunu" diye düşünüyorum. derken ben de uçuyorum öylelikle.
0
pescador
(01.11.14)
Deli mayolu kızın babası.
0
dimitri iskete
(01.11.14)
devekuşunun şener şen koşuşuyla kaçması
İnsan yapımı değil ama bir doğaçlama saykodelik sanat harikası.
0
aychovsky
(01.11.14)
the silent enigma
(01.11.14)
bunlar da ayrı bir değişik.

www.youtube.com

(git:www.facebook.com )
0
the silent enigma
(01.11.14)
Lim5
(26.12.14)
(4)

bir ruya meselesi

rayde
Yaklasik 8 aydir belli araliklarla ruyamda ucak dusuyor. Fakat soyle.ilk gordugumde uzak bir yere düşmüştü. Yolcular canli bir sekilde cikti.sonra giderek yakinlasti ucak. Ama hep canli çıktı yolcular.gecen seferkinde evimim çatısıni ucurarak dusmustu. Ve ucagin boyutu her ruyada daha da küçüluyor.h
Yaklasik 8 aydir belli araliklarla ruyamda ucak dusuyor. Fakat soyle.
ilk gordugumde uzak bir yere düşmüştü. Yolcular canli bir sekilde cikti.
sonra giderek yakinlasti ucak. Ama hep canli çıktı yolcular.
gecen seferkinde evimim çatısıni ucurarak dusmustu. Ve ucagin boyutu her ruyada daha da küçüluyor.
herhangi bir ruya gorurken birdenbire ortaya cikiyorlar ama direk ucak dusmesiyle baslamiyor ruyalarim.

En son bu gece sadece kokpitten olusacak buyuklukte bi ucak dustu yanimda yuvarlandi parçaları falan sicrayip canimi acitti. Ilginci hic kimse yoktu icinde.

Korkuyorum lan bi dahakine ezip gececek herhalde.

Nasil bir bilincalti bu ruyalari gordurur ki?
0
rayde
(01.11.14)
donnie darko? sen misin?
0
neseranni
(01.11.14)
Haha degilim, ondan etkilendim desem yillar oluyo izleyeli :/
0
🌸rayde
(01.11.14)
benimde var bu tarz rüyalarım, yaşım biraz daha ufakken daha doğa üstü şeylerde görüyodum mesela uçuyodum bildiğin, binaların üstlerinden felan zıplıyodum çok eğlenceli bi rüyaydı, sonradan görmemeye başladım o rüyayı şu sıralar favorim uçakla gökdelenlerin arasından macera filmlerindeki gibi geçerken aşşağıya denize bakınca balina görmek gibi alakasız bişey ama az tekrarlanıyor. neden acaba hiç bilmiyorum?:) yaş ilerleyince belkide daha realist rüyalar görmeye başlıycaz, yanlız değilsin ama
0
05
(01.11.14)
Öncelikle rüyanız hayrolsun.
j.bobiler.org

Sabah şunu yazmıştım. Oradan kaldığım yerden, naçizane ve bilinçsiz atmalarıma ve sadece okduğumu iletmelerimle devam edeceğim. Çok da ciddiye almayınız.
eksiduyu.ru

Jung ekolünden gelen psikologlar diyor ki her türlü motorlu taşıt içerideki deliye dönmüş libidoyu temsil eder. Taşıt büyüdükçe, hele ki uçak oldukça libidonun nevrozlara dönüşmesini temsil eder. O tür bir yaklaşıma göre, burada dikkat çekilecek üç nokta var:
1. İçindeki yolcular
2. Uçağın orayı burayı yıkması, dağıtması.
3. Boyunun gitgide küçülmesi

Bu yaklaşımda denilene göre içindeki yolcular, bir iki şeye birden gelebiliyor. Bir, kalabalıksa içteki baskının boyutu; iki, bu insanların kimliklerinden çıkarılabilecekler. Örneğin, yolcular içinde anne-baba görüyorsanız anne-baba tarafından bastırılmış bir libidinal enerji gibi. Ya da kalabalık oluşu toplum, akrabalar, çevre tarafından bastırılmış libidinal enerjiye işaret edebilir gibi. Ya da belirli bir stereotip görüyorsanız, o tarafından gelen baskılanma gibi. (Burası çok fena bir örnek olacak ama açıklayıcı olması açısından söylemek istedim) Örneğin, uçaktaki insanlar Alman ise Almanlar tarafından baskılanma gibi.

2. Uçak dağıta dağıta gidiyor. Bu iyi bir şey, hem de çok iyi bir şey. Havada giden uçaktan iyi en azından. Çünkü bu diyor ki, bu enerji yıkıcı olacağının farkına vardırmaya çalışıyor ya da zaten farkındasınız. Ya da farkına varmaya çalışıyorsunuz.

3. Uçak küçülüyor. Bu iyi bir şey. Bu da baskı küçülüyor demek, birtakım kitaplara göre.

Freud'u, Jung'u bir kenara bırakırsak, Gillian Holloway de diyor ki bu tür rüyaları genelde erkekler görür. (80000 rüyalık bir veritabanı ile çalışıyormuş). Bu da erkeklerin evi koruma içgüdüsü daha fazla olduğu için onların daha sık gördüğü bir rüya imiş ama kadınlar da bu rüyayı görürlermiş sık olmasa da. Bu da kadının evi koruma için hareket ettiğinin bir göstergesiymiş. Genelde hane veya kişinin iç dünyasına dışarıdan zorla gelen bir yapıyı temsil ediyormuş. Bunu yorumlarsak, şöyle bir şey çıkar. Dış dünyadan gelen sezgilerle değil de zengin bir içdünyasına sahip bir hareket mekanizması varsa ve kişiliğiniz bu yapısaysa; e bizim de toplum kişisel alana saygı göstermeyen bir toplum, dolayısıyla bu zorlama seni rahatsız ediyor olabilir. Örneğin, geçen pek de samimi olmadığım bir arkadaşım, "Yarın kahvaltı yapalım mı" dedi, o saatte işim olduğu için "Olmaz, bir yere gitmem gerek" dedim. "Nereye" dedi, "Beşiktaş'a" gideceğim dedim. Herkesin içinde gideceğim yerin ayrıntlarını söylemek istemedim ama o arkadaşım her cevaba bir soru ile o sorgulama hakkını kendinde gördü ve herkesin içinde beni sorgulaması rahatsız etti. Ortada fiziksel olarak kişisel alan olsa bile, beynimin içindeki kişisel alana tecavüz etti resmen. İlle sorgulama da gerekmez; örneğin, arkanızdan dedikodu yapılması gibi şeyler de olabilir. Her türlü kişisel alan ihlali olabilir. Dolayısıyla sizin de dış algılar değil de iç hisler, mantık ve doğa ile hareket eden, iç dünyanın zenginliğine ağırlık veren bir yapınız varsa ve toplum içinde sürekli bu tür şeylerle karşılaşıyorsanız; kendinizi, iç alanınızı, kafanızdaki evinizi korumaya çalışıyor olmanız ve bu evin de ihlalini uçak kazası olarak görmeniz normal gibi. Özellikle uçağın içindeki insanlar, bu ihlali yapan kişi sayısının çok olduğunu da belirtebilir.
0
aychovsky
(01.11.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.