Giriş
(4)

istanbul'da nerede oturalım (duyuru tipi soruya çevrildi)

holydreamer
gelecek yaz evleniyorum. yarım asırdan fazladır bayrampaşa'da oturuyoruz. müstakbel eşim anadolu yakası'nda oturuyor. avrupa veya anadolu yakası farkı olmaksızın merkezi yerlere ve toplu taşımaya yakın, park sorunu az olan, nispeten daha ılımlı insanların yaşadığı 1000-1500 aralığında kiralık ev bul
gelecek yaz evleniyorum. yarım asırdan fazladır bayrampaşa'da oturuyoruz. müstakbel eşim anadolu yakası'nda oturuyor. avrupa veya anadolu yakası farkı olmaksızın merkezi yerlere ve toplu taşımaya yakın, park sorunu az olan, nispeten daha ılımlı insanların yaşadığı 1000-1500 aralığında kiralık ev bulabileceğim muhit neresidir? tahminleri değil de şahsi tecrübesi veya bilgisi olanlar yazarsa memnun olurum.

not: avrupa yakası'nda ataköy'den ötesi ve sarıyer gibi ulaşımın zor olduğu yerler; anadolu yakası'nda da tuzla, pendik, beykoz, kartal gibi uzak yerler harici.
0
holydreamer
(14.10.14)
maltepe'de, süreyya plajı tren istasyonu ile minibüs yolu arasında kalan kısma bakabilirsiniz.
0
nereye bu gidis
(14.10.14)
Üsküdar Selimiye olabilir.
0
aychovsky
(14.10.14)
bakırköyün metroya metrobüse yakın tarafları olabilir.
0
corneillus
(14.10.14)
O paraya en iyi Küçükyalı-Bostancı tarafında ev bulursunuz bence. Hatta zorlarsanız Göztepe-Erenköy arasında minibüs yolu tarafında da çıkabilir. Anadolu Yakası için Bağdat Caddesi'ne yürüme mesafesindeki her yer benim için yaşanası yer kriterinde.
0
ay nov kung fu
(14.10.14)
(16)

iş için kendi telefonunuzu kullanıyor musunuz?

isminivermekistemeyensuser
Merhaba,işim gereği bir çok kişi ile muhattap oluyorum. tabi iş telefonum var ama sabit hat. tabi bu muhattap olduğum kişiler de cep telefonumu istiyor sürekli. yaklaşık bir 100 kişiye vermiişimdir şimdiye kadar. telefon olup olmadık yerde zamanda bir şey sormak için çalıyor.geçenlerde bir kaç kişi
Merhaba,

işim gereği bir çok kişi ile muhattap oluyorum. tabi iş telefonum var ama sabit hat. tabi bu muhattap olduğum kişiler de cep telefonumu istiyor sürekli. yaklaşık bir 100 kişiye vermiişimdir şimdiye kadar. telefon olup olmadık yerde zamanda bir şey sormak için çalıyor.
geçenlerde bir kaç kişi isteyince sadece sabiti verdim cebi vermedim ama laf ediyorlar.
siz olsanız napardınız? pazar akşamı telefonum çalmasın istiyorum. böyle vermeye devam edersem de sürekli çalan bi telefonum olacak yakında.
siz ne yapıorsunuz?
0
isminivermekistemeyensuser
(14.10.14)
masa telefonunu bile söktüm hehe
0
divit
(14.10.14)
(bkz: mesai dışında iletişim araçlarını kullanmama hakkı)

bize de gelmesi dileğiyle.

vermeyin numarayı, çalmasın telefon.
0
devilred
(14.10.14)
ben iş telefonum dışında tek alternatifin kişisel cep telefonum olduğunu, onu da vermeyi tercih etmediğimi söylüyorum doğrudan.
0
sopiro
(14.10.14)
ben hiç vermiyodum numaramı ama saolsun şirket içinde farklı departmanlar benim numaramı verıyolardı müşteriye. iş ile alakalı arayan numaraları firma ayırt etmeksizin engelliyodum. daha sonra şirket hattı verdiler mecbur bakmak zorunda kaldım :)
0
spirit crusher
(14.10.14)
@sopiro +1 veya ikinci bir hat, pazarları kapatı tutulacak şekilde.
0
grgn
(14.10.14)
çok rahatsız ediyorsa, başka bir numara ve dandik bir telefon edinip o numarayı verebilirsiniz, bu telefonu da istemediğiniz zamanlarda açmazsınız mesela.

ya da daha az rahatsız ediyorsa, telefonunuz çaldığında önemsemeyebilirsiniz, arayan numaraya bakıp sessize alıp geçmek gibi.

sonuç olarak sinir bozucu olduğu kesin. aynı durumu yaşıyorum sizden daha az olsa da, elimden geldiğince numaramı vermemeye çalışıyorum ama gidiyor bazen bir şekilde. ikinci bir telefonla falan da uğraşamadığımdan, çözümüm açmamak olmak durumunda kalıyor.

mesai dışında iletişim araçlarını kullanmama hakkına erişim dileğine özlemle katılıyor, özel numarayı inatla vermemeyi ve "cep telefonum kendi kişisel numaram olduğu için paylaşmıyorum" demenin de bir hak ve seçenek olarak kalabileceğini belirterek uzaklaşıyorum, en kötü arkanızdan laf ederler de onu da takmaya değmiyor genelde çoğu durumda.. (son cümleyi toplayamadım, düşük oldu, affola.)
0
nimberjack
(14.10.14)
başlarda vermiyordum. sonra iş arkadaşlarım ben ofiste olmayınca verdikleri için ip koptu. bu durumda gidip yeni bir hat aldım. eski hattım iş telefonu gibi olacak yeni hattım ise özel olacaktı. iş yerinde sadece oda arkadaşıma özel hattın numarasını verdim. ama yine işe yaramadı, herkes öğrendi numarayı. bu sefer ofistekiler iş hattım kapalı olunca özelden aramaya başladı. ya da ben iş hattını evde unuttum, özel hattan aradım falan. yine olmadı yani. şimdi iki hattım var ve ikisi birden çalıyor. bence durumu kabullen ve direnme.
0
sheridans
(14.10.14)
asla
0
tdl
(14.10.14)
kişisel numaramı asla vermem. acil durumlar için falan vardır sadece. şirket hattı vermiyorlarken kişisel no vermem ve şirket hattım olmadığı için böyle yaptığımı söylerim.
şirket hattı verdiklerinde ise sadece kendi seçtiğim kişilere numaramı veririm. kartımda cep telefonu yazmaz şirket hattı olmasına rağmen.
ben onay vermeden birine şirket hattı dahil iletişim no mu verirlerse de önce uyarı anlamadıysa işten çıkartma dahil o veren kişiye her türlü baskıyı uygularım.
0
ozdek
(14.10.14)
aynı durumu bankada çalışırken yaşadım.
masa telefonumu veriyordum ancak neredeyse tüm gün dışarıdaydım. sekreter falan da yok. diğer arkadaşlar da kendi yoğunluklarından masa telefonunu çekip açamıyorlar. saat 4 gibi şubeye gelir, cevapsız arama kaydını bilgisayardan açar, teker teker geri dönerdim. cep telefonumu isteyenlere telefonun şahsi olduğunu, iş için paylaşmadığımı söylerdim ama "sanki her gün seni arıcaz. işimiz düşünce arıcaz alt tarafı" gibi abuk cevaplar alıyordum.

sonrasında eski bir cep telefonu ve faturasız cep telefonu hattı alarak sorunu çözmeye çalıştım. o numara tahminimden de hızlı bir şekilde herkese yayıldı ve bu sefer telefon, telefon bankacılığı gibi çalışmaya başlamıştı. millet sürekli beni arayıp hesap bakiyesi gibi kişisel bilgilerine kadar bilgi talep ediyordu.
bir iki müşteriye özellikle belirttim; bu tarz bilgilerin güvenlik kontrollerinden sonra paylaşılabileceğini, müşteri hizmetleri hattını aramaları gerektiğini. "ben dolandırıcı mıyım?"a getirerek kapadılar suratıma!!!

en sonunda sesli mesaj ayarladım cep telefonuna "lütfen mesai saatleri içinde 02241234567 numaralı telefonu arayın diye. o telefonu da kapattım.

kısacası işinin niteliğine göre tercihini yapabilirsin. müşteriyi doyurmak mümkün değildir. bu yüzden sınırlarını iyi belirlemelisin. yoksa iş hayatını bırakıp şahsi hayatını sömürmeye başlarlar!!!
gerçekten böyle bir ihtiyaç varsa iş yerin iş telefonu tahsis etsin. mesai saatleri harici o telefonu kapatırsın olur biter...
0
cliquot
(14.10.14)
ben veriyom valla. hatta email imzamda bile yazıyor sanırım. öyle çok arayan olmuyor ama.
0
dafuq
(14.10.14)
İşimin gereği olarak samimiyeti kurduğumuz ya da ofis dışındayken de haberleşmemiz gereken insanlar oluyor, bu sebeple numaramı veriyorum. Ama akşam 18:30'dan sonra ve hafta sonları arasalar bile kesinlikle açmıyorum. Adam Cuma akşamı 8'de arıyor, ben ona Pazartesi günü dönüyorum; üzgünüm. Böyle böyle öğrendiler zaten açmadığımı ve artık öyle vakitlerde aramıyolar haha :D
0
pandispanya
(14.10.14)
biraz mobil çalıştığım için ve devlet babanın işleri yürüsün diye vermek zorundayım. çift hat taşı, akşam hattı kapat olayı geçerli değil çünkü akşam ulaşılması gereken durum olabiliyor.
0
arandur
(14.10.14)
Kullanıyorum. İşteki herkes zaten her zaman arayabiliyor. Öğrencilerimin hepsine vermiyorum ama birlikte çalıştığım öğrencilerde var telefonum. Geceyarısı "Biz bunu yapamadık" diye arayanı olur, eski mezunların gece 3'te Amerika'dan "Şunun e-kitap olanı sizde var mıydı" diye arayanı olur. Sadece uyku arasında duymadıklarımı açmıyorum. Zaten bölümdeki herkesin durumu az çok aynı. Evimde öğrenci kaldığı bile olur.
0
aychovsky
(14.10.14)
@arandur, cevap-nick uyumu :p
0
pandispanya
(14.10.14)
kişisel numaramı vermem,hem ofisde dahilim var hemde şirket hattım var ,işim gereği günde hatırı sayılır bir telefon görüşmesi yapıp, bir okadar da mail cevaplıyorum, tabii ki buna hafta sonu ve akşamlar da dahil
0
john
(14.10.14)
(4)

ispanyolca öğrenmek

kambocya diasporasi
çok iyi bi seviye olmasa da atıyorum bi güney amerika'ya gittiğimiz az buçuk anlaşabileceğimiz seviye için çok mu çalışmak lazım? zor mudur? önerebileceğiniz kaynaklar var mı? (makale veya video)
çok iyi bi seviye olmasa da atıyorum bi güney amerika'ya gittiğimiz az buçuk anlaşabileceğimiz seviye için çok mu çalışmak lazım? zor mudur? önerebileceğiniz kaynaklar var mı? (makale veya video)
0
kambocya diasporasi
(13.10.14)
ingilizcen ne düzeyde? ingilizcen iyiyse fluenz denen bir program var, çok faydalı buluyorum ben ama ingilizce üzerinden anlatıyor. yani anlatımı ingilizce değil sadece, cümlenin kurulma mantığını da ingilizce'deki cümle mantıklarından yola çıkarak anlatıyor. ingilizcen üst düzeydeyse çok büyük faydasını görürsün.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(13.10.14)
Konuşmayı anlamak için bir miktar ilerlemek gerekiyor. Yazıyı anlamak ve çözmek çok daha kolay. Intermedio bir seviyede yazı anlaşılırken konuşma anlaşılmayabilir; konuşma birkaç ayda anlaşılacak şey değil. Ya sürekli duya duya konuşma alışkanlığı gerek ya da yoğun bir eğitimden geçmek gerek.

Başlangıç için Schaum's Outline kitabı gramer olarak iyi, biraz ilerletince notesinspanish.com'un podcast'leri konuşma ve konuşulanı anlama için yardım edebilir.

Hele ki Latinler anlaşılır İspanyolca da konuşmaz, o aksana alışmak iyice zor.
0
aychovsky
(13.10.14)
güney amerika'da konuşulan ispanyolcayla ispanyolların konuştuğu bayağı farklı diye biliyorum. ispanyol ispanyolcasına hakim olsanız bile güney amerika'da zorlanabilirsiniz.
0
pescador
(13.10.14)
ispanyolca (konuşan ülkeler açısından)her ülkede farklı telaffuz ediliyor. ki en zoru çok çok hızlı konuşmaları ve bazı harfleri yutmaları (ülkeye göre değişir bazen)...
yine de tavsiyem;
çok iyi bilmenize gerek yok, temel seviye ve (klasik) "derdinizi bir şekilde anlatabilin" yeter...onları anlamanız pratik yapmadan çok zor. temel ispanyolca bilgim, madrid'te öyle çok işime yaradı ki...ingilizce bilseniz de onların dilinde konuşmaya çabalamanız karşısında herkes çok mutlu oluyor ve yardımcı oluyor. tabii güney amerika'da her şey çok daha farklıdır muhtemelen...

www.videoele.com
www.ver-taal.com

"dinleme" yapmanız için iyi siteler...

iyi yolculuklar...
0
otoriter
(13.10.14)
(9)

bir otelin kurumsal kimliğinde...

timmie
atıyorum ismi bardak olsun otelin.logosunda bardak hotel diye geçecek. ''hotel''in yerine geçmesi için alternatifler var mı aklınıza gelen? en basitinden ''rooms & breakfast'' geliyor aklıma. bunun gibi değil ama yine üretebileceğimiz şeyler olursa sevinirim.otelle alakasız ama örnek olsun diye söyl
atıyorum ismi bardak olsun otelin.

logosunda bardak hotel diye geçecek. ''hotel''in yerine geçmesi için alternatifler var mı aklınıza gelen? en basitinden ''rooms & breakfast'' geliyor aklıma. bunun gibi değil ama yine üretebileceğimiz şeyler olursa sevinirim.

otelle alakasız ama örnek olsun diye söylüyorum, el yapımı bir şeyler satan bir mağazanın açıklamasında ''goods & crafts'' yazacak mesela. bunun gibi bir şeyler üretebilir miyiz? var mıdır örneği?
0
timmie
(13.10.14)
a shelter for your lovely head. :D
0
Solem
(13.10.14)
Bunu kullanmanızı tavsiye etmem ama belki başkalarına ilham kaynağı olur, çünkü hotel'in yapısını bilmiyoruz. İş amaçlı mı, tatil amaçlı mı yoğun kullanılacak, bunlar kelimeleri etkiler.

Uzatmadan Business & Leisure Resort diyorum. Hatta resort'u atıp, Business & Leisure diyorum.
0
aychovsky
(13.10.14)
alaçatı'da butik bir otel bu arada, en önemli şeyi yazmamışız.
0
🌸timmie
(13.10.14)
Butik otelse olmadı bu. İş amaçlı kullanılmayacak demektir. Inn kelimesi daha güzel geldi bu durumda. "Holiday Inn" çok güzel olurdu ama olmuyor. Leisure & Holidays olsun.

Bir de Solem'in dediği çoook tatlı geldi. Onu da kafiyeli olsun diye "A shed for your lovely head" diye şey ettim.
0
aychovsky
(13.10.14)
5 odalı falan otel zaten, iş için kullanılmayacak dolayısıyla aynen.

''a shelter for your lovely head'' güzeldi mesela, bunun gibi masalsı açıklamalar ''otel'', ''palas'' vs den daha güzel olur diye böyle bir şey mi yapsam diye düşünüyordum o yüzden fikir almak istedim.
0
🌸timmie
(13.10.14)
''a shed for your lovely head'' harika oldu ya gerçekten. solem, aychovsky çok teşekkür ederim çok makbule geçti.
0
🌸timmie
(13.10.14)
bi de behance üzerinde corporate identity yaz arat örneklere bak tasarım açısından, farklı konseptler var. bişeyler çiziktirirsin mock up falan yapğarsın halledersin sen
0
Solem
(13.10.14)
"you have place above my head" de millet uçar yeminle.ciddiyim bak.
0
hiro nakamura
(13.10.14)
aklıma ilk olarak " home " geldi, " your home " da olur.

Otelin amacı en nihayetinde sizi evinizde gibi hissettirmek değil midir ?
çok klişe dersen " nest " hatta " cave " der yürürsün :)
0
charlesbukowskiineksi
(13.10.14)
(5)

götüme benzeyen kalp sembolü

fucking machine in my head
irlandalı kardeşlerim, bir sevgi belirteci olarak ekte görselini koyduğum götüm gibi sembolün tarihçesini merak ettim. hangi kafanın mahsulü soldakine bakıp sağdakini çizmek acaba? kim nereden feyz almış?
irlandalı kardeşlerim, bir sevgi belirteci olarak ekte görselini koyduğum götüm gibi sembolün tarihçesini merak ettim. hangi kafanın mahsulü soldakine bakıp sağdakini çizmek acaba? kim nereden feyz almış?
0
fucking machine in my head
(13.10.14)
direkt aklıma şu geldi :

www.google.com.tr


:)))))
0
kakao
(13.10.14)
Benim aklımda kurbağa kalbinden esinlenildiği şeklinde kalmış. Şimdi google'a frog heart yazınca da direkt bu fotoğraf çıktı: etc.usf.edu

Sanki insanların henüz çok detaylı bilimsel araştırmalar yapamayıp da kurbağa inceledikleri zamanlardan kalan bir betimlemeydi diye hatırlıyorum. Şu an vaktim yok, daha sonra araştırıp editleyebilirim.

EDIT: Dayanamadım baktım. Evet öyleymiş gibi:

Biyolog John Hertner’in açıklaması ise daha akla yatkın gibi. Ona göre eski çağlarda Katolik kilisesi, insan vücudu üzerinde bilimsel çalışma yapanların, insan vücudunu kesip biçmelerini hoş karşılamıyordu. İnsan kadavrası üzerinde çalışma imkanı bulunamadığından anatomik çalışmalar kurbağalar ve fareler üzerinde yapılıyordu.


Kurbağanın dolaşım sisteminin şeması bugün bile okullarda öğretilir. Bu şemada kalbe giren ve çıkan ana damarlar, kalbin üzerinde iki geniş yay oluştururlar. Bu yaylarla birlikte kurbağanın dolaşım şeması kalp sembolünün aynıdır. Hertner, o çağlarda bu damarların da kalbin bir parçası olarak düşünüldüğünü ve insan kalbinin kurbağanınkinden pek farklı olamayacağı sanıldığından, kurbağanın dolaşım sisteminin, kalp sembolü olarak benimsendiğini ileri sürüyor.
0
pandispanya
(13.10.14)
Kurbağanın kalbinden geliyormuş o. ebrar.files.wordpress.com


biyolog john hertner'in açıklaması ise daha akla yatkın gibi. ona göre eski çağlarda katolik kilisesi, insan vücudu üzerinde bilimsel çalışma yapanların, insan vücudunu kesip biçmelerini hoş karşılamıyordu. insan kadavrası üzerinde çalışma imkanı bulunamadığından anatomik çalışmalar kurbağalar ve fareler üzerinde yapılıyordu.

kurbağanın dolaşım sisteminin şeması bugün bile okullarda öğretilir. bu şemada kalbe giren ve çıkan ana damarlar, kalbin üzerinde iki geniş yay oluştururlar. bu yaylarla birlikte kurbağanın dolaşım şeması kalp sembolünün aynıdır. hertner, o çağlarda bu damarların da kalbin bir parçası olarak düşünüldüğünü ve insan kalbinin kurbağanınkinden pek farklı olamayacağı sanıldığından, kurbağanın dolaşım sisteminin, kalp sembolü olarak benimsendiğini ileri sürüyor."


Böyle bir şey var. Bilemiyorum artık ne kadar doğrudur.
0
ekaterina
(13.10.14)
en.wikipedia.org
Kadın kıçına benzediği teorilerden biriymiş sadece, doğrulanmamış. İlk 1250'lerde bir resimde görülmüş. İlkel hali şuymuş, şundan evrilmiş
upload.wikimedia.org
Daha sonra 1300'lerde birkaç resimde göründükten sonra almış başını, gitmiş.
0
aychovsky
(13.10.14)
dostum kalbin bu sembolu zaten götten geliyor. antik yunanda sevginin sembolü götmüş. zamanla işte ulu orta zkişler gibi bu da ortadan kaybolmuş ve kalp demişler. biraz araştırırsan göte geleceksin. bak istersen
0
difdiringi
(13.10.14)
(4)

endüstri mühendislerine soru?

headbanger face rip
bir arkadaşımın ödevi için lazım. soru şu:"iş yerinde yaptığınız çalışmalar ve bu çalışmaların çevreye ve işe sağladığı katkılar nelerdir?"naçizane cevaplar için veya kaynak yönlendirmeleri için şimdiden teşekkürler.ekleme: lisans öğrencisi 1. sınıf
bir arkadaşımın ödevi için lazım. soru şu:
"iş yerinde yaptığınız çalışmalar ve bu çalışmaların çevreye ve işe sağladığı katkılar nelerdir?"
naçizane cevaplar için veya kaynak yönlendirmeleri için şimdiden teşekkürler.

ekleme: lisans öğrencisi 1. sınıf
0
headbanger face rip
(13.10.14)
cok genis soru olmus . ne is yapıyorsun, ne var ne yok gibi bir sey.
0
vazovski
(13.10.14)
Hem endüstri mühendisiyim, hem akademisyenim; böyle saçma soru görmedim. Bu arkadaşın lisans öğrencisi ise "iş yerinde yapılan çalışmalar" neler? Yok, yüksek lisans ise hangi bağlamda ve içerikte soruluyor bu soru. Yapılan işin dersle bağdaştığı noktalar soruluyor olabilir. Ya da yaptığı iş neyse ekonomik, sosyal, çevresel açılardan incelesin. "Satınalma yapıyorum, böylece şirkete malların en ucuz şekilde gelmesini sağlıyorum. Ayrıca, bunları yaparken gemi ile getirtiyorum, böylece uçaklarla gelip hava kirleteceğine gemi ile usul usul, yumuşak yumuşak geliyor" tarzı bir şeyler olabilir.
0
aychovsky
(13.10.14)
lisans 1. sınıf öğrencisi hocam.
0
🌸headbanger face rip
(13.10.14)
O zaman bir işyeri bulup orada incelemeler yapacak demektir. Kendi yaptığı bir iş yoksa, bir alan seçip onların ne yaptığını ekonomik, sosyal, çevresel olarak ata tuta, kelime salatası yapa yapa yedirecek demektir.
0
aychovsky
(13.10.14)
(6)

Afrikalı Bir Öğrenciye Hangi Soruları Sorabilirim?

dios
Kültürünü tanımak amaçlı Kongolu bir öğrenciye sorular hazırlamalıyım. Biraz yaptım ama değerli fikirlerinize ihtiyacım var.
Kültürünü tanımak amaçlı Kongolu bir öğrenciye sorular hazırlamalıyım. Biraz yaptım ama değerli fikirlerinize ihtiyacım var.
0
dios
(13.10.14)
goril sikiyo musunuz harbiden diye sorabilirsin.
0
golan trevize
(13.10.14)
ne yer ne içersin, sıradan bir günün nasıl geçer, birkaç küfür öğretir misin, pompiş oluyor mu oralarda ve daha nicesini sorabilirsin.
0
sir gawain
(13.10.14)
@golan

proje ödevi. bir sürü insanın karşısında soracağım. hoca cıvıklık yapacağımı kestirdiği için lütfen politically correct sorular sor dedi :)
0
🌸dios
(13.10.14)
malksdmlkasd :D

ya tamam o zaman, yerel çalgılarını, özel günlerini -bayram festival falan- kongo kültürüyle türk kültürünün sence benzeşen yanları var mı, neler falan diye sorarsınn ^_^
0
golan trevize
(13.10.14)
gelir kaynaklarını, kadınların toplumdaki yerini, ulaşım araçlarını, yemek+içeceklerini sorabilirsin.

Biraz temel düzeyde yerel dilini öğretmesini isteyebilirsin. Dil yapısı hakkında da fikir sahibi olursun.

Turistik mi değil mi, savaş var mı, islam hristiyanlık ve diğer dinler hakkında sorular sorabilirsin.
0
headredhead
(13.10.14)
Asgari ücret, açlık sınırı ve bu tip istatistikler biliniyorsa ya da tahmin edebilecek biri ise sorulabilir.

Genel olarak vakit geçirmek için be yaparlar? İlköğretim kaç yıldır, anaokulu lüks müdür, yerel diller var mı, bunların kullanılışı nasıl?

Küfürler neler? Zevzeklik olsun diye değil, küfürler kültürü delicesine yansıtır. Örneğin, Çeklerin en büyük ve ağır küfürü "Sevişmemiş köylü" iken, Japonlarınkini tam hatırlamyorum ama "Eşek gibi yük yüklenip ağustos böceği gibi çalışıyorsun" gibi bir şey. Onların içerikleri kültüre çok yol gösteriyor. (Çok politically correct olmadı ama)

Yerel oyunlar var mı? Bizdeki tavla, okey gibi. Nasıl oynanıyorlar?

Düğün müğün, kız isteme, vb. geleneklerini sorabilirsiniz. Komik ve aydınlatıcı şeyler çıkıyor buralardan.
0
aychovsky
(13.10.14)
(14)

bu acı ne zaman gecer?

very big cat you.
soruyorum size?
soruyorum size?
0
very big cat you.
(13.10.14)
geçmez. gömcen
0
Solem
(13.10.14)
bahsettigim sey ölüm acısı.
0
🌸very big cat you.
(13.10.14)
acı ne olursa olsun, geçmez gömeceksin.
0
Solem
(13.10.14)
Zamanla geçer ama galiba en çok sıralı ölümün ne kadar anlamlı ve önemli bir şey olduğunu anladığında geçiyor.

Bilet bulabildiniz mi?
0
aychovsky
(13.10.14)
ölüm ile ayrılığı tartmışlar, elli dirhem fazla gelmiş ayrılık..

ölüm acısı için klişe olacak ama tek çare araya uzun zamanın girmesi ve küllenmesi. başınız sağolsun.
0
papitheclown
(13.10.14)
max 3 yıl içinde. geçmez diyenlere bakma sen, insan bünyesi aynı acıyı ömür boyu yaşamaya müsaade etmez, bilimsel olarak kanıtlanmış bi şey.
0
shedracon
(13.10.14)
sike sike geçiyor. alışıyor insan ölüm acısına. merak etme, alışacaksın.
0
sen git ben geliyorum
(13.10.14)
acı gidiyor boşluk kalıyor
0
argent dawn
(13.10.14)
acı geçiyor ama "bir daha eskisi gibi" olamıyorsun.
0
g7mor
(13.10.14)
çok dağıtma..sonra dönüp kendine "ne salakmışım diycan"..
0
kerem75
(13.10.14)
geçmez. sadece alışırsın.
0
cadi iren
(13.10.14)
zaman her şeyin ilacı.
0
etna
(13.10.14)
geçmiyor ama hafifliyor. sen şimdi bu duyuruyu açacak kadar üzgünsün bize soruyorsun ya hani. bir süre sonra başka birisi böyle bir duyuru açarsa sen ona geçer diyeceksin. başın sağolsun.
0
rock n roll
(13.10.14)
www.youtube.com

gecer, zamanla her sey gecer. ne zaman sorusunun cevabi kisiden kisiye degisir.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(13.10.14)
(19)

bu elbise nasil alinir mi?

yildirimeda
iyi geceler duyuru ahalisi. cok zevkli ve kumas konusunda biilgili duyurucu arkadaslar bu kararsiza bi yardim edin/ internetten bi elbise begendim ama alip almama konusunda kararsiz kaldimelbise buhttp://www.trendyol.com/Siyah-Elbise-K479/UrunDetay/27675/7511116/Kadinsimdi kumasi hakkinda fikrim yok
iyi geceler duyuru ahalisi. cok zevkli ve kumas konusunda biilgili duyurucu arkadaslar bu kararsiza bi yardim edin/ internetten bi elbise begendim ama alip almama konusunda kararsiz kaldim
elbise bu
www.trendyol.com

simdi kumasi hakkinda fikrim yok modeli begendim ama pamuklu kumas olsa hemen alacaktim fakat viskonmus. ikinci olarak bu elbise sonbahardami giyilir yazin yada kisin giyilmez gibi. cevaplar icin simdiden tesekkurler :)
0
yildirimeda
(13.10.14)
korkunç :/
0
devilred
(13.10.14)
sabahlık gibi gibi.
0
sparkle kiddle
(13.10.14)
aaa korkunc mu? ben de pek sevmistim halbuki :( paki 'bak bu guzel' diyeceginiz neler var :)
0
🌸yildirimeda
(13.10.14)
Birincisi bu çok zor bir elbise. Günlük olarak çok kullanışlı değil. Mevsimlik giyilir ama üzerine illa ki bir şey giymeniz gerekir. Bir de tabii ki boyunun yerde olması gerekiyor. Lookbook çekmişler zahmet edip uygun ayakkabı giydirmemişler modele. -_-
Viskon bir şey değil fışıfışı olan esnek kumaş işte.
0
ay nov kung fu
(13.10.14)
bu kadar iyi durmasada ustumde de cok pespaya durmaz gibi geliyor :)
0
🌸yildirimeda
(13.10.14)
Viskon pamuktan daha kaliteli ve sağlıklı bir kumaş türü ama kışın pek giyilmeyebilir. Bizim pazarlarda gözümüzün "Viskon badi" yazısına alışması nedeni ile kalitesiz sanıyoruz genelde (ben öyle sanıyordum), bir tekstilcinin beni sarması ile kendime geldim. Güvenilir bir kumaş ama iyi işlendi ise.
0
aychovsky
(13.10.14)
sicak memleketteyim araliga kadar soba klima kalorifer yakmadan oturuyoruz :) hem biraz klasik bi model zaten(ya da bana oyle geliyor cok da konunun uzmani degilim). mart nisan gibi de giyerim :)
0
🌸yildirimeda
(13.10.14)
fantazilik
0
fallthepieces
(13.10.14)
Elbise çok güzel ama öyle bi ayakkabıyla kullanılmaz.

Baharlarda kullanmalık gibi.
0
shejia
(13.10.14)
böyle elbiseleri beğenirim ben ama bu modelde kabus gibi durmuş. sen iyi taşıyacağını da düşünüyormuşsun, al gitsin bence. bahar-yaz geçişlerinde güzel olur.
0
mayaa
(13.10.14)
modelde kotuyse bende daha kotu durur bu kadar boyum yok benim :( ben zaten elbiseyi bilekte pek sevmedigimden bana daha uzun olur diye dusunmustum
0
🌸yildirimeda
(13.10.14)
animasyon işi yapıyorum ve italyadan bir cadı kostümü almıştım. şapkası hariç nerdeyse aynısı. :) cidden çirkin bir elbise.
0
papitheclown
(13.10.14)
cadi elbisesi mi:) bende de ne zevk varmis yokmus mu deseydim bilemedim :(
0
🌸yildirimeda
(13.10.14)
Sayfayi acinca altta onerilen elbiseler daha guzel.
0
delifaruk
(13.10.14)
elbise güzel ama sende nasıl duracağı önemli açıkçası.
0
Solem
(13.10.14)
peki baska elbise onerileriniz var mi. uzun-sade ve rahat biseyler
0
🌸yildirimeda
(13.10.14)
elbise demeye şahit lazım
0
all girls dream
(13.10.14)
alma diyecektim ama çok ucuzmuş. beğenmezsen bile 20 liralık tadilatla adama çevirirsin etrafında ehil terzi varsa.
bir de 1.70 den kısaysan bu topa hiç girme.
0
reverse engineer
(13.10.14)
boyum 169-170 civari.
ben olmadi kestirirm diye dusundum zati bu elbiseyi :)
0
🌸yildirimeda
(13.10.14)
(58)

dişiler neden ilk buluşmada hesap ödemek istemiyorlar ?

proletarier aller lander vereinigt euch
sözlükteki başlıktan geldim buraya. baya bir kadın hesabı paylaşmayı teklif edin demiş ama bunu en fazla sırf nezaket göstergesi olarak söylemişler yani ciddi ciddi ödeyin diyen hiç yok. erkeklerde de aynı düşünce var, ilk buluşmada erkek ödemeli diye. bu soruyu özellikle bağyanlara soruyorum neden
sözlükteki başlıktan geldim buraya. baya bir kadın hesabı paylaşmayı teklif edin demiş ama bunu en fazla sırf nezaket göstergesi olarak söylemişler yani ciddi ciddi ödeyin diyen hiç yok. erkeklerde de aynı düşünce var, ilk buluşmada erkek ödemeli diye. bu soruyu özellikle bağyanlara soruyorum neden böyle ? lütfen gelip ben öyle değilim demeyin çoğunluk neden böyle onu anlatın. teşekkürler.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.10.14)
gurur meselesi yapıyorsunuz çünkü, erkekliğinize zeval gelir ödemezseniz hesabı. erkeklik çok kolay bitebilen bişey galiba.
0
rock n roll
(13.10.14)
türkiyede kızların maço erkek sevip '' ayy erkeğim beni korusun sahiplensin baksın bana'' algısı var evet. en okumuşundan en safına kadar. ama genellemek doğru olmaz. bence bu kesim gitgide azalıyor.

bizde mesela içtiklerimizi ben ödemiştim o da yemek ısmarlamıştı diye hatırlıyorum. sürekli erkeklerin hesap ödemesi ya da ilk buluşmada erkeklerin ödemesi dünyanın en saçma şeyi.
0
tuborg yesili
(13.10.14)
e bir tane hanım ablamız hesabı paylaştırırsa bir daha buluşmayın bile demişti ki entry troll şeysi değildi baya bir sürü ciddi ciddi tavsiye verip mantıklı tavsiyeler bunu da eklemişti. hiç sanmıyorum erkeklerin gururu için yapıldığını bunun.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.10.14)
Öğrenilmiş bir şey bu. Erkeğe toplumda uygun görülen konum, kadının erkeğin eline bakması, geçmişten günümüze kadının toplumdaki yeri... Daha sayayım mı? Kendi parasını kazanan bir kadın için erkeğin hesap ödemesinin en fazla bi' arkadaşın "hadi gel yemek yiyelim ben ısmarlıyorum bugün" demesinden bir farkı olmaması gerekiyor özünde.
0
ay nov kung fu
(13.10.14)
niye ödettirmiyorsun hocam. o kadar mı çok paran var ? yani kim olsa mı ödetmezdin yoksa sadece karşı cins diye mi ?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.10.14)
Erkeğim. Sözlükteki başlığı okumadım. Ancak kendi mantığımı açıklamak istiyorum.

Ben birisini, kadın erkek farketmez, bi yere davet ettiysem ne yaparsak yapalım ödemeye çalışırım. "İçek mi la?" derim votkayı ben alırım, "bowling atak mı?" derim oyunu ben açtırırım gibi. Hele hele birisini 'ilk' kez bir şey yapmaya davet ettiysem hiç affetmem.
Davet edildiysem de aynısını beklerim.

Bu ilk buluşma denilen zımbırtı da genellikle erkek tarafının daveti üzerine gerçekleştiğine tabi ki erkek ödemeli.
0
nickini vermek istemeyen uye
(13.10.14)
bunu sen de yazmışsın erkekler de böyle düşünüyor diye. hem böyle düşünüyorsunuz hem şikayet ediyorsunuz. pek tabii ki kadın da ödeyebilir, ama bunu görev gibi görüyorsunuz.
0
rock n roll
(13.10.14)
seksi beleşe getirmek için. senin imkanın olsa seks yapmak için bi sürü para harcamak ister misin ? o da istemiyor.
0
emm
(13.10.14)
valla şimdi bulamam da bulunca eklerim.

bence bu düşünce yapısı çok safça beetlejuice. neden mi ? çünkü sizin bu kafa yapınız sevgilisi olana kadar kızlara hesap ödetmeyen erkek modasını ortaya çıkarıyor bunu gören kızlar da oh ne güzel hep ödüyor nasıl olsa diyor sevgili olduktan sonra da bu sefer erkek kişisi flört süresince içindeki bütün pintiliği kusuyor. halbuki her taraf olduğu gibi olsa en baştan bu tür ikili oyunlar olmasa her şey çok daha güzel ilerlemez mi ?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.10.14)
hesabı bölüşme olayından nefret ediyorum ben. çok çocukça duruyor. hesap kavgasını da aptalca buluyorum. kızın hesap ödemesini asla gurur meselesi yapmam zaten. şu ana kadar kız arkadaşlarımla hep sırayla ödeme şeklinde yürütmüşüzdür.

nedeni ise zayıf karakterli kadınların korunup kollanma ihtiyacı. karşılarındaki erkeği bir sevgiliden çok badigart, baba figürü tipi bir şey görmek istiyor bu tipler. biri laf atarsa beni korusun, kavga etsin, hesabı ödesin, kıskansın, karışsın falan. kezbanik kişilik bozukluğunun getirileri. aklı başında bir kadının böyle bir düşünceye sahip olacağını sanmıyorum. ekşi iyice kadın gününe döndü, geçen bir tanesi erkekleri evlenmeye razı etmek için taktikler anlatarak dbe'ye girdi amk.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(13.10.14)
öncelikle erkeğim ve dişi ve bağyan ne olm?

nickini vermek istemeyen üye çok güzel açıklamış. bunun dışında da gurur olayı değil, niyet belli etmek ve alışagelmiş düzenin sonucu olarak erkekler ödüyor. yani çift ilerde ilişki düşünüyorsa ilk buluşmada erkek tarafı ödemeli gibi bir izlenim/önyargı mevcut.
0
washe
(13.10.14)
çünkü bunu talep edecek güçleri var.
0
fransızkalanadam
(13.10.14)
ödeyecek enayi çokken ne gerek var?
0
yirmisantim
(13.10.14)
hoşgeldin fransızkalanadam gözüm yollarda kaldıydı. neymiş o güç ?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.10.14)
@straight, kadın için temel ihtiyaç mıdır ahahaha buna çok güldüm. bir kadın olarak korunup kollanmak gibi bir ihtiyacım hiç olmadı. kendimi koruyup kollayabiliyorum.
0
tuborg yesili
(13.10.14)
Kadınlar yaradılışları ve sahip oldukları dişi genleri gereği güçlü erkeklerle birlikte olmak isterler abicim.
Bu dünyada gücün en büyük simgeleri sırasıyla para, fizik ve metafiziktir.
Her kadında bu sıralama değişebilir tercihe veya yetişme şekline veya kendini yetiştirme şekline göre.
Ancak genelde ilk buluşmada kadın karşısındaki erkeğin kendisinde iyi bir izlenim bırakmasını belki de senin istediğinden daha çok ister.
Çünkü kadınlarınki hiç bitmeyen bir arayış adeta bir infinite ammo, bir god mod felsefisidir konu buraya dayandığında.

Gurur meselesine gelirsek, erkek de doğası gereği kollayıcı olmalı, ben erkek olarak öyleyim şahsen. Kadının zaten belki sırf kadın olduğu için ülke şartlarında benden bile zor kazandığı parayı benimle iki lokma bişey yedi diye çarçur etmesini istemem (oha abi mantığa bakar mısın?)

Fakat bu işin doğrusu nedir? diye sorarsan. Doğrusu senin içinden gelendir abicim. Akıllardaki her şüphe insanların birbirleriyle konuşarak güven sağlaması sonucu giderilebilir.
"ya hesabı ben ödedim ama hep kitler mi şimdi?" diye kezbanlaşmaya da hiç gerek yok. Bu lafım hem erkek hem kızlar için.
Akıllı olun lan.
0
Solem
(13.10.14)
ben ne zaman hesabi odeyim diye atlasam hep bi aaa olmaz oyle sey turevi laflar ucusuyor/ bildigin kanka olan erkeklerdede var bu tavir. ben hic haz etmem hesabi baskasina odetmeyi.benim yedigim icitigim kullandigim biseyin parasini baskasinin odemisinden hoslanmiyorum ama sevgili olsun arkadas olsun erkeklerde var bi hesabi erkek oder tavri. yapmayin yahu herdisi memnun degil bu durumdan
0
yildirimeda
(13.10.14)
fransızkalanadam'ın kadınları evil olarak görmesine bayılıyorum. aşdkjaşldkaşd

Bu arada nickini vermek istemeyen üye ve futbolcu'nun söylediği açıdan bakılınca erkek açısından sıkıntı yok. Ama proletarier kadınların bunu neden beklediğini sormuş. Dikkatinizi çekerim. Çektim.
0
ay nov kung fu
(13.10.14)
straight, kadın hem kendini, hem de sizi korur kollar, merak etmeyin, rahat olun siz. sıkıntı yok.
gurur meselesi derken de şunu kastettim, erkeğe biçilmiş rolden dolayı. mesela erkek eve para getirir mantığı var toplumda. erkek de hesabı ödemeliyim bu benim yapmam gereken bişey diye düşünüyor.
0
rock n roll
(13.10.14)
bir şey demek istiyorum da neden bu kadın ve korunma kollanma kelimeleri aynı cümlede geçince bu kadar kızıyorsunuz. kavanozu açmak bile kadını korumak kollamaktır çok büyütmeyin gözünüzde öyle. erkek kavanoz açar, priz değiştirir falan böyle korur kollar; kadın da duygusal, motivasyon veya mantık olarak. örnek verdim tabii örneklere takılmayın.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.10.14)
(ay nov kung fu + nickini vermek istemeyen uye)+1. karşı tarafın "erkektir, ödeyecek tabi!" tutumunu yakalarsam sırf ipneliğine elini cebine atmayan biriyim. ancak nickini vermek istemeyen uye gibi ben de arkadaşlarla olsun, sevgiliyle olsun, dışarı çıkıldığında hesap ödeme konusunda kendimi sorumlu hissedip kasaya gidiyorum. aynı zamanda ay nov'un da dediği gibi öğrenilmiş bir şey bu; babam ben ergenken dışarı çıkmalara başladığımda fazladan para verip "al bununla arkadaşlarına bişeyler ısmarlarsın" derdi hep. oradan öyle bir şey kaldı bende mesela, kompleks gibi değil ama gelenek gibi diyeyim. param yoksa derim ama "bende para yok siz ödeyin" diye.

ilk buluşmanın ayrıca bir forsu olduğu için sanırım bu kadar özen gösteriliyor. ne kadar hoş bir davranış olarak görmesem de "acaba cimri mi" diye bakmak istendiği yorumu da doğru kimileri için. ilk buluşmalarda hep ben ödedim hesabı ama sonraları hep böyle devam etmedi, etmemesi lazım zaten. bu durumda karşı tarafı da düşünmek lazım biraz, kadının bundan rahatsız olması lazım aslında. "ay yok canım olmaz öyle şey" desin en azından dimi :p bunu sürekli tekrarlamayı karşı tarafa bir nevi hakaret görürüm ben, o yüzden "bunu ben ısmarladım sen de tatlı ısmarlarsın" gibi çözümler üretirim.
bir de o parayı çıkartıp sen şunu yedin şu kadar ben bunu yedim ben bu kadar gibi hesaplara girmeyi de sevmiyorum, kasa önünde liseli ergenler gibi para toparlama işlemi hoş değil kanımca.

ama tekrar ediyorum, burada önemli nokta karşı taraftan bir hamle görmek. nasıl olsa bu ödeyecek diye hamle yapmamazlık etmeyin kadın kişiler, tamam ödeyeceğiz ama bi cüzdana gitsin eliniz nezaketen. hani madem ödeme işi bizim "görevimiz" ise siz de bu nezaketi gösterin bir zahmet. aradaki samimiyetin çok olmamasına göre yapıyorum tabi bu yorumu, ilk buluşma dendiği için. yoksa sevgililer arasında böyle oyunlara falan hiç gerek yok.
0
baba jo
(13.10.14)
Kadınların korunup kollanmaya ihtiyaç duyduğunu söylemek son derece aşağılayıcı bir yaklaşım. Kesinlikle katılmıyorum. Birey olmayı başarmış, olgun karakterli bir insanın böyle beklentileri olmaz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(13.10.14)
Ya zaten sevgilisini kollamayan kadın da adam da gitsin dağ başında kulübede yaşasın. Birbirini kollamayan çift mi olur?
0
ay nov kung fu
(13.10.14)
@proletarier, kızılır çünkü sürekli bir kadın erkeğe muhtaç havası var. bir kadının korunup kollanmaya ihtiyacı yok. bu dul kalan bir kadına kötü bakıp hemen evlenmesini istemek gibi bişey.
kadın da erkek gibi özgür bir bireydir ve istediği her şeyi tek başına yapabilir. erkeğe bağlı kalmak gibi bir zorunluluk yok.

bugünkü antremanda .. futbolcu + 1 ayrıca.
0
tuborg yesili
(13.10.14)
öderim ben aga. bunun lafını etmek bile komik geliyor. bir masada erkek öder. ama kadının da nezaket icabı yalandan ben de vereyim falan demesi lazım.

10 bin yıldır kadın zayıf, erkek onu koruyan rolde. bu böyle abicim. 10 bin yıllık bu rolden çıkmaya çalışmak bana çok saçma geliyor. dnamıza, geleneğimize, düşüncelerimize, her yerimize işlenmiş bu anlayış. neden bu inkar çabası?

asla öyle bir şey olmaz da, bir kadınla yemek yedikten sonra hesabı kadın öderse utanırım ben arkadaş. yakışık almaz.

sevgili olduktan sonra da atıyorum yemek 12 lira tuttuysa 10 lirasını koyarım, 2 lirasını kızdan alırım. ya da misal yemeği ben ısmarlarım, sonra da kötü hissetmesin diye tatlıyı, çayı, kahveyi vs. ona bırakırım.
0
fayfim
(13.10.14)
neden kızmayalım, siz olmazsanız biz hayatta kalamayacak mıyız? kavanoz açmakta zor bişi değil ayrıca. alırsın bir bıçak, kapağın kenarlarına vurursun, çevirirsin olur. olmadı sıcak suya ters çevirir koyarsın. bugüne kadar kavanoz kapağı açamadığım hiç olmadı.
0
rock n roll
(13.10.14)
ya tabii kadınlar da güçlü yeterince falan ama özünüze indiğimizde serçe gibisiniz abi, abartmayın. alla alla.
0
Solem
(13.10.14)
muhtaç demiyorum bak sadece kadın erkeği, erkek de kadını koruyup kollayabilir tek tarafı bir şey değil bu. ama niyeyse hep sadece erkek tarafıymış bunu yapan gibi gösterilmeye çalışılıyor erkekler de kadınlar tarafından korunuyor farkında değil(iz).

@rock n roll örneklere takılmayın demiştim...
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.10.14)
Binlerce yıldır yapılıyor olması bir şeyi doğru yapar mı? Yüzlerce yıldır zencilere aşağı ırk muamelesi yapılıyordu, doğru mu? Devam mı edelim öyleyse? Kadınlar da erkekler gibi insan, biz fiziksel olarak daha güçlüyüz diye onlardan kendimizi güçlü görmemiz tam bir orman içgüdüsü. Büyük olan köpeğin sürünün lideri olması gibi bir şey. Bizim hayvanlardan bir farkımız olmalı bence.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(13.10.14)
evet kadın da erkeği erkek de kadını kollar evet. ama bunu hep erkek yapar gibi gösteren yine erkekler? buna zemin hazırlayan da maalesef türk toplum yapısı.
kadın erkeği kollar mesela ben erkek arkadaşımın gömleğini ütülerim bunu o da yapabilir ama ben daha hızlı yaptığım için ben yaparım. o da benim alışveriş poşetlerimi taşır bunu da ben yapabilirim ama o benden daha rahat yapabildiği için o yapar. mesela örnek olarak. ee bunu tamamen erkeklere mal edip'' erkekler koruyup kollar '' demek saçma oluyor.

hele kadınların ihtiyacı demek apayrı bir komiklik.
0
tuborg yesili
(13.10.14)
Bi' saniye ben bir noktayı kaçırmışım. Sevgili olana kadar kızın hesabını ödeyip sevgili olduktan sonra mı ödemiyorsunuz? Böyle insanlar mı var? Çok saçma ki.
Ben inşaat mühendisliği okudum, şimdi de erkeklerin domine ettiği bir sektördeyim şu bu etrafımda kadın erkek oranı 1/5'ten yukarı çıkmaz. Bu mantıkla benim hiç hesap ödememem gerekirdi. Nasıl denk gelmediysem "errrkek gibi erkek"lere demek ki. aşldkasdlşkasdlş
Değişikmiş bu gelenek ya.

Binlerce yıldır böyle diyorsunuz da moderniteyi göz ardı ediyorsunuz. Şunun şurasında 100 yıl önce sanayileştik ve 100 yıl önce kadınlar iş hayatında sahne almaya başladı nerdeyse. Aşina olduğumuz toplum ve normlar da yine bu süreçte gelişti.
0
ay nov kung fu
(13.10.14)
@ay nov kung fu zaten modernite yüzünden kafamız karışık :/
0
Solem
(13.10.14)
pardon ama kadın o buluşmaya gelene kadar ne kadar para harcıyor sizce? kadın olmak, bakımlı olmak kolay mı? ayakkabı, çanta, kıyafetler... bunlar zaten fiks harcamalar. bir de görünmeyen yüzüne bakın, her harcamada "clink!" sesi duyacaksınız.
bir buluşmaya gideceğim, gitmeden neler yapıyorum:

1-) duşa giriyorum. şampuan genel ihtiyaç, bunu saymıyorum ama duşumda 3 ayrı bakım maskesi ve 2 ayrı saç kremi var. (clink!) 2 tane yüz temizleyicisi var. (clink!) güzel kokmak için özel duş jelleri var. (clink!)
2-) duştan çıktım saçımı kurutuyorum. saçıma fön öncesi düzgün şekil alsın ve parlasın diye sprey krem sıkıyorum (clink!), fön makinesi var sonra, saç kurutma makinesi değil bak, kuaförde kullanılan cinsten aldım ki daha iyi şekil versin diye (clink!)
3-) tırnaklarıma manikür yapıyorum, tetanos olmamak için iyi bir manikür seti aldım (clink!) sonra oje sürüyorum (clink!)
4-) makyaja geçmeden önce loreal'den aldığım makyaj bazımı sürüyorum ki makyaj ciltte iyi dursun (clink!), sonra yine iyi markalardan aldığım makyaj malzemelerimi sürmeye başlıyorum. fondöten (clink!), göz altı kapatıcısı (clink!), eyeliner (clink!), rimel (clink!), allık (clink!), dudak kalemi (clink!), ruj (clink!)
5-) üstümü giyiyorum (clink!)
6-) deodorantımı sıkıyorum (clink!). eee bir de güzel bir parfüm lazım dedim, iyisinden aldım, doldurma parfüm kullananlara kezban diyorsunuz çünkü. chanel parfümden iki fıs sıkıyorum üstüme (clink!), havada uçuşan parfüm tanecikleri bile 15-20 liralık var.
7-) hangi çantayı taksam? (clink!)
8-) topuklu ayakkabılarımı da çekiyorum altıma (clink!) ama bu halde otobüse mi bineceğim? taksiyi arıyorum (clink!)

-buluşma-

9-) eve geldim, buluşma bitti, işim bitti mi? hayır. göz makyajı temizleyicimle gözümü siliyorum (clink!), yüz makyajı temizleyicimle yüzümü temizliyorum (clink!), yüz temizleyici jelle yüzümü yıkıyorum (clink!)
10-) yüzümü kuruttuktan sonra estee lauder'den aldığım yüz kremimi ve göz altı kremimi sürüyorum (clink!)(clink!)(clink!)(clink!)(clink!), 5 taksitle aldım.


sonra sen bana gelip ödediğin 20 liralık yemeğin hesabını yapıyorsun. hep erkekler ödesin demiyorum da ilk buluşmada göster bakalım benim senin için harcadığım çabaya, paraya değiyor musun? benim kadar elin açık mı? bunları göster. daha sonrası için gün gelir paramız olmaz bir parkta oturur simit de yeriz, ben varım buna da.

not: bu yazdıklarım hikaye ya da mübalağa değil arkadaşlar, hepsini buluşma rutinim neyse en gerçek haliyle yazdım. kozmetiğe, kıyafete, ayakkabıya, çantaya yatırdığımız parayla araba alınır. ciddiyim.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(13.10.14)
@eskiden şizofren, materyalizmin doruk noktası.
0
Solem
(13.10.14)
@eskiden sizofren sok oldum bu cevaba ne yalan soyleyeyim. Saydiklarinin hepsini ben hemen her gun yapiyorum.
Ne yapayim gidip sokakta bana bakan adamdan da kira mi isteyeyim? Beyefendi begendiyseniz besleyiniz. Bu hale kolay gelmedim.
Bu mantik cok yanlis. Net.
0
ay nov kung fu
(13.10.14)
@solem haklısın, öyle. ama inan bunları yapmayınca "bakımsız kız" oluyorsun. yanıma dişlerini fırçalamadan gelen adam bana ödediği 5 liralık kahvenin hesabını yapacaksa ödemesin. benim cebimden çıkan çıkıyor zaten, 5 lira daha çıkar. sorun değil.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(13.10.14)
@straight, bu da bir problem zaten. Kadınlar üzerlerindeki sosyal baskıdan dolayı bu hale geliyor. Narin ve zayıf insanlar olmaları gerektiği onlara öğretiliyor. Güçlü karakter ve zeka sahibi olanlar bunu aşabiliyor, ama hepsi aşamıyor. Kadınlarla aramızda olan farkları toplum olarak biz oluşturuyoruz. Bunlar doğal olarak var olan şeylermiş gibi davrandıkça da kadınları aşağılıyoruz. Kadınlar bizden daha zayıf ve güçsüz varlıklar değiller, olmamalılar. Bu psikoloji öğrenilmiş sadece.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(13.10.14)
@eskiden şizofren buluşacağın erkekleri iyi seç o zaman. you little concerned bird. asjkfghasjkd
0
Solem
(13.10.14)
@eskiden sizofrendim simdi iyiyiz

Iyi de, erkeklerin harcamasi yok mu ?

Erkegin bir saati, sizin 1 yillik kozmetik masrafinizdan daha pahali olabiliyor.

Erkekte parfum sikar, marka kiyafetler giyer.

Bunlar kisisel harcamalardir, ben zaten hesabi hep kendim oderim ama karsimdaki insan hesabi bana kitlemeye calisiyormus gibi bir hava yaratiyor ise o an sogurum ondan.
0
grimer
(13.10.14)
@eskiden sizofrendim simdi iyiyiz

şimdi ben soruma net cevap alamadım. sen kendi bakımına harcadığın para için erkeğin de senin hesabını ödemesini mi bekliyorsun ? dişlerini fırçalamış her şeyiyle düzgün bir erkek olsa da mı ödemeli çünkü senin bakım malzemelerin daha pahalı diye ? neden bu beklenti diye sormuştum konu çok sapıttı.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.10.14)
daha önce başıma geldi, hesabı ortak ödeyince daha "arkadaş ortamı" gibi oluyor. Hani flört durumu varsa erkek öderse daha iyi oluyor. Herkes daha net olmuş oluyor beklentiler açısından.

Kadınlar güçlüler öyle paraya yardıma vs muhtaç değiller, fakat kesinlikle ilgiye muhtaç olduklarına inanıyorum ama bu başka bir konu.

bu arada çağrışım yaptı :D
www.youtube.com
0
rodriguez2
(13.10.14)
bence dediğimin ana noktasını anlatamamışım. "ben çok para harcadım, yemeği de o ödesin" değil. ödemese de olur ya, ödemeyen adama ıyyy hesabı ödemedi demem. ama ödemesi iyi bir şeydir ilk buluşmada. benim harcadığım çaba, verdiğim önem ona gösterdiğim bir jesttir, nezakettir. sonuçta saçımı tarayıp temiz ama özensiz de gelebilirdim adamın yanına. erkeğin jesti de 3 kuruşluk hesabı ödemek olsun. 2. buluşmada da ben öderim. sadece para da değil mesele, yani benimle taksiye bineceğim yere kadar yürümesi de jesttir. böyle şeyler ikili ilişkilerde önemli.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(13.10.14)
@straight, şaka mısın? bir kadın neden narin ve zayıf olmak zorunda olsun ya? söyleyeceklerimi bugünkü antremanda... futbolcu söylemiş o yüzden +1

@ eskiden şizofrendim, bu yaptıklarının hemen hepsini ben de yapıyorum ama hiç bir zaman senin gibi düşünmedim açıkçası. şahsen ben bunların hepsini kendimi iyi hissetmek adına yapıyorum, karşımdakine bir ''jest'' olarak sunmuyorum. yani ben onun yanına bakımsız da gidebilirdim ama gitmedim düşüncesi ona bir lütufta bulunuyorsun anlamına geliyor.
e yapma bunları o zaman? kendin için yapmıyorsan bir erkeğe jest için yapıyorsan yapma bence.

ayrıca neden bir erkeğin jesti ya kadını bir yere bırakmak ya da para olsun. seni sevdiğin bir yerden öper o da jesttir, sana zor zamanında destek olur o da jesttir? şahsen bir erkek bana yemek ısmarlasa ben bunu jest olarak algılamam, denk gelmiştir ısmarlamıştır. başka zaman olur ben ısmarlarım. ama benim ilgi alanıma yönelik bana dair bir şey alır ya da ikimizle ilgili bir plan yapar bu jesttir.

tuhaf olan ben miyim?
0
tuborg yesili
(13.10.14)
iki kişi birbirlerini çok iyi tanımıyorlarsa, davet eden ve dolayısıyla da gidilecek mekanı seçen kişi öder. ilk buluşma sözkonusuysa da davet eden genelde erkek olur. zira davet eden , bir yere gitmeyi öneren ve gidilecek mekanı seçen kişi, karşı tarafa 'bak ben seni şuraya davet ediyorum ama fiyatlar böyle, yiyicez içicez sonra kendi hesabını ödeyebilir misin' diye soramaz. karşısındaki kişi de buluşmaya gitmeden hı beni şuraya mı davet ettin dur bir fiyatlara bakayım da bütçem şu sıralar elvermiyorsa gelemem diyemez. bu ne lan dünyanın en normal şeyi bu. ananız babanız da ailecek birilerini dışarı davet ettiğinde, davet eden taraf ödemiyor mu, çok çok samimiyet yoksa arada hele.
0
alice practice
(13.10.14)
kendilerini erkek cinsinden daha degerli gordukleri icin.
0
baldur2
(13.10.14)
@tuborg yesili tuhaf olan sen değilsin, sen orijinalsin, farklısın ya hani ondan.
garip garip konuşmayın allah aşkına öpmesi jest değildir mi dedik. ama taksiye bineceğin yere senle yürümesi jesttir. ne demek niye jest oluyormuş?
kendimi iyi hissetmek için de yaparım ama adama önem veriyorsam da yaparım. friend zone'ladığım herifin biriyle hadi gel bi çay içelim dese, görüşmeye giderken bu kadar kasmam açıkçası. "ayh bunları ben de yapıyorum yhaa" demene gerek yok, bunları hemen hemen tüm kadınlar yapıyor zaten ben de genelleme olarak yazdım.
ilginç olan ben miyim yhaa diyen kadınlara ayar oluyorum cidden. ben erkeklerle daha iyi anlaşıyorum diyen kızın bi değişiği bu. herkes bi orijinal olma peşinde.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(13.10.14)
@eskiden sizofrendim simdi iyiyiz Kadın olmak pahalı gerçekten de bunlar hemen hemen her gün yaptığımız işlemler. Biriyle buluşmaya gittiğim için bunları yapmıyorum ki, bakımlı olayım diye yapıyorum. Sırt bölgesi için lazer epilasyona giden bir erkekle yemeğe gitsem ne olacak, Chardonnay mi açacağım adama?

Açıkçası ben de bu sorunun cevabını ben de merak ediyorum. Hayır, öğrenilmiş ve ezberlenmiş bir şey de niye bu şekil ezberlenmiş, ezberlenmişse de niye öyle kalmış bilmiyorum. Bizim ülkemizde buluşma tarihi de çok gerilere dayanmıyor sanırım. Sanmam ki 1940 ve 50'lerden önce muhallebici köşelerinde buluşmalar olsun.

Aynı dönemde, batılı toplumlara bakıyoruz. Şimdilik kadınlar işlerde çalıştırılmıyor ya da çalıştıklarında eşit işe eşit ücret almıyorlar. Hatta, bu konudaki ilk isyanlardan biri Ford'un Dagenham'deki fabrikasında çıkıyor sanırım. (Ford kısmından emin değilim) ve millet "Kadınla erkeğe aynı ücret mi" diye şoka uğruyor, inmeler iniyor bunu duyanlara. Yıl 1960'ların sonu.

Aynı şekilde, Flintstones çizgi filminin de 1950'lerin ABD'sini yansıttığı söylenir, o zaman için ideal dünya düzeni öyle görülüyormuş. Kadınlar ev kadını (çalışan kadın hayal bile edilmiyor - en azından çoğunluk için) ve erkekler eve ekmek getiriyor.

Sonuç olarak, bir şeyler ısmarlamalı buluşma kavramının da ortaya çıkışı bu civarlardır veya öncesidir diye düşünüyorum. Sonuç olarak dışarı çıkılıyor ve kadının ya hiç parası yok ya da erkekten daha az kazandığı parası var. Bu durumda erkek, iyi açısından düşünürsek kadını zorda bırakmamak için, fesat düşünürsek eşit ücrete veya çalışmaya layık görmedikleri için (aklına getiremedikleri için belki de) hesabı ödeyen taraf oluyor. Bizde bu hareketler daha geç yaşanmış olabilir. Muhallebicide buluşanlardan büyük olasılıkla kadın çalışmıyordur, adam ısmarlıyordur.

Bu kadınlar çalışmaya başlayınca neden bırakılamamış? Bir olasılık artık gelenek halini almış olabilir. Bazen kadınlar da kraldan çok kralcı olabiliyor ve "Erkek tabii ki ödeyecek" kıvamına gelebiliyor. Türkiye'de de böyle ataerkil geleneklerin kemikleşmesi ve hatta zarafet göstergesi sayılması çok kolay. Bir yandan da maddiyat açısından işlerine geliyor da olabilir. Son 3 paragraf da 10 dakikada benden çıkanlar.

Ben buluştuğumda en azından elimi cüzdana götürüyorum, birkaç buluşmadan sonra baktım hala "Yooo, yooo, ödeyeceğim" noktasında iş o zaman artık ölüleri devreye sokuyorum, "Ölümü ye" diyorum.
0
aychovsky
(13.10.14)
heteroseksuel dunya duzeninin bir yansimasi herhalde. erkek etken, kadin edilgen. tabii genellemelerden bahsediyoruz. yoksa benden kurus cikmaz.
0
John Finn
(13.10.14)
@ eskiden, ben de yaptığı bakımları sürekli insanların yüzüne vuran kadınlara ayar oluyorum. sen onu yapıyosan kendin için yap. '' ben bakım yapıyorum o da bana jest yapsın '' demek nedir ya sidik yarıştırmak gibi? bakım yapıp erkeğe lütuf da mı bulunuyor kadınlar yani?

kusura bakma da yaptığı her şeyi üşenmeden yazıp bunu çok farklı bir şey yapıyormuş gibi lanse eden, hatta sıktığı parfüme bile '' doldurma alınca kezbanvari oluyor chanel alıyorum vs.'' tarzında yorum yapan kadın çok net bir şekilde kendini araç olarak kullanıyordur. evet tuhaf olan ya senin durumun ya benim. bir cümleden tutup da karakter analinizine vs girmek de yeni moda sanırım. friendzoneladığın herifin biriyle çay içmeye gidip, senin için özel birinin yanına giderken ayrıca hazırlanmak da bana tuhaf geliyor. bakımlı kadın her zaman bakımlıdır, ayy ben bunu zaten çok önemsemiyorum chanel sıkmayayım da şunu sıkayım demek benim bakış açımda baya komik. ya da ben bunu zaten çok önemsemiyorum manikürsüz de gitsem olur demek insanına göre davranmanın bence dik alası ki hiç şık değil.

jest benim için özel olarak yapılan anlamında bir kelime. şahsen taksiye kadar benimle yürüse de olur yürümese de olur. benim taksiye kadar eşlik etmeyi jest olarak algılamam için o kişinin yolunu vs baya uzatacak şekilde benimle gelmesi gerekir. bunlar baya kişisel kavramlar ama jest benim için daha öznel ve kişisel bir kavram. bana yakın bir arkadaşım ya da sadece merhaba merhabam olan kişi de eşlik edebilir. bir hemcinsim de eşlik edebilir jest değil yani bana göre çok fazla.

her neyse, sana da saygı duyuyorum. bakımı kendi keyfin olarak yapıp külfet olarak görmediğin de daha eğlenceli ama.denemediysen işin bu kısmını da dene.
0
tuborg yesili
(13.10.14)
çünkü "hesabı nasıl kitledim" diye konuşan ayı erkekler yüzünden.

eskiden sizofrendim simdi iyiyiz,

seninle buluşacak erkeklere lütfen söyle bunları. nasıl biri olduğun net anlaşılsın.

biz sanki hiç bakım yapmıyoruz kıyafet şampuan almıyoruz.
0
tescillimarka
(13.10.14)
Temayül bu şekilde. Kıza da ufak bir şey aldırırsın, olur biter. Çok mevzu ediliyor bu konu gereksiz yere.
0
arnold schwarzeneger
(13.10.14)
öncelikle cevapların bu kadar fazla olduğunu farketmeden okumaya başladım, zaten okurken zorlanıyorum, imanım gevredi...

5-) üstümü giyiyorum (clink!) - tam da bu noktada bana bi gülmeler geldi, dedim iyi ki okumuşum :)

bazı kırolar vardı zamanında, böyle eskiden. ilk kez giydiği kıyafetin üzerinden bilerek etiketi çıkarmazlardı; markası, fiyatı gözüksün diye. sonra biri söyleyince "aaa unutmuşuum ehi" diye tepki verip çıkarırlardı. o aklıma geldi nedense... kezban kelimesini terim olarak kullanan bir insan olmadım hiç, ama "eee bir de güzel bir parfüm lazım dedim, iyisinden aldım, doldurma parfüm kullananlara kezban diyorsunuz çünkü. chanel parfümden iki fıs sıkıyorum üstüme (clink!)" da bir kezbanlık bence. kusura bakma eskiden sizofrendim simdi iyiyiz :\

soruya da cevap vereyim:
açıkçası kadın-erkek eşitliğine inanmayan ya da cinsiyet ayrımı yapan insanlarla (kadın ya da erkek) işim olmuyor benim genelde. o nedenle hiç böyle konular sorun olmadı. bazen yemeği biri, sonradan gidilen kafedeki tatlıyla kahveyi biri öder, bazen paylaşılır. yemeğe çıktığım insan (illa randevu olmasına gerek yok) çalışmıyor veya öğrenci ise ancak ben ödüyorum teklif etmeden. yanlış anlamalara mahal vermemek için de açıklamamı yapıyorum (bazen ciddi, bazen de şakayla karışık), ne kimse alınsın, ne de yanlış anlasın hareketimi. "işe girince de senden olur ;)" demek de ayıp değil bence, karşıdaki kişinin kendine olan güveni/saygısı de rencide olmamalı.

yani olay bence kimin ne kadar parası olduğuyla alakalı değil hiç. tamamen saygı, hem kendine, hem de karşıdakine.
0
loveinaflipbook
(13.10.14)
açıkçası ben ilk buluşmada hesap ödediğimde daha bi iyi hissediyordum kendimi kadın olarak. ama mesela buluşma kötü geçmişse paylaşıp geçiyordum. ama ilişkilerde doğru olan bence hesap kitap yapılmaması. paranın ortak olması. çok yakın arkadaşlıklar için de geçerli tabii bu.
0
exist is pretty
(13.10.14)
Kim davet ettiyse o öder, ve genelde ilk buluşmaya erkek davet ediyor; kadın davet ederse kadın ödemeli.
Çoğu erkek hesabı bölüşmekte ısrar ettiğimizde hakarete uğramış gibi davranıyor ve çok saçma bir ortam oluşuyor. İktidarı sarsıldığı için karşısındaki kadını sevgili kontenjanına değil arkadaş kontenjanına koyuyor kafasında.
Burda şikayet etseler de erkekler, erkek olduklarını hissettirebilen kadınları seviyorlar.
Doğrusu erkek ödemek istediğinde teklif etmek ama ısrarcı olmamak.
0
kalimotxo
(13.10.14)
ya sevgili olayını geçtim arkadaş olarak bile ''erkek olana ödetme'' bazı hemcinslerimizde vuku buluyor.
sanırım yiyiyim içiyim ama param gitmesin mantığı olsa gerek.
bir de ''beni arabasıyla evimden alsın evime bıraksın'' cinslerinde bu daha çok normal dişilerde böyle bir şey gözlemlenmiyor.
0
neferkitty
(13.10.14)
hey maşallah uğraşırsak tüm zamanların en çk cvp alan duyurusu olacak
kadın olarak cevabımı vereyim: ilk bulaşma özel olduğu için hacı. benim için sebebi bu. kimseyi de -şimdiye kadar en azından- ben davet etmedim edersem öderim. daha sonraki buluşmalar için zaten ödüyorum. arabayla alsın bıraksın, ben bulaşmaya dünya kadar masraf yapıyorum zaten (oha!) gibi bi kafam da yok ilk buluşmaya olduğumdan çok çok fazla süslü bi halde de özellikle gitmem. adam külliyen olayı ters anlar neme lazım.
o değil de ilk buluşmadan veya daha sonrasında ödeyen, adamı maddi kaynak olarak görmeyen, her özel güne bilmem ne hediyesi beklemeyen, gezdirsin (yuh!) diye bakmayan tersine bu araba su mu yakıyo yürürüz diyen, aile ile mis gibi geçinen hatunları özel olarak siz -duyurucu burda erkek milletine sesleniyor- deli edip zıvanadan çıkartıyorsunuz hiç kusura bakmayın.
o hiç elini cüzdanına atmayan, ankara leb-i derya ev arayan hatun var ya! helal olsun ona, alnından öpüyorum onun.
0
niye ama
(13.10.14)
previously schizophreniac'ı boğmuşsunuz hemen ama, clink clink kadınları (aslında insanları, erkekler de çok farklı değil) hiç de azınlıkta değil, hatta tam da toplumda pompalanan düşünce bu. bu benim tarzım'daki kızlara veya tv'deki başka programlardaki kadınlara bakın, kızların gündelik yaşamlarıyla ilgili kurgularının tümü buna benzer şeylerden oluşuyor. erkeğe güzel görünmek için alışveriş yapıyorlar, "piyasada" görünüyorlar ve eve geri dönüyorlar, bir erkek arkadaşları olursa, onun için kolunda gösterdiği saat türünden değeri olan bir nesneden farkları olmuyor. gerçek bir değer üretimiyle herhangi bir şey yok, ama ürettikleri bir değer var evet.
gerçekten birbirine değer veren insanlar söz konusu olduğunda (ilk buluşma olsa bile mümkün bu) bu tür konuların hiç sorun olmaması gerek.
0
yalnux
(13.10.14)
ilk buluşma ayrı, sevgili durumları ayrı.

ilk buluşmada erkek yemeği öder, başka bir yerde yenilecek başka bir şeyi de kadın öder, vs.

sevgili olduğunuzda para söz konusu asla edilmez, kimde varsa ödenir. hesap kitap tutulmaz.
0
[silinmiş]
(13.10.14)
(53)

Kaç defa uçağa bindiniz?

basond
Rakamla lütfen.Uçuş saatinizde kabulümdür.
Rakamla lütfen.
Uçuş saatinizde kabulümdür.
0
basond
(12.10.14)
0. yazıyla "sıfır".
0
m e b
(12.10.14)
3
0
rock n roll
(12.10.14)
2 defa. o da askere giderken ve dönerken (kıbrıs)

bir daha da binmem herhalde.
0
halitkin
(12.10.14)
pilot olmak istiyorum ama daha uçağa binmek kısmet olmadı.
0
pescador
(12.10.14)
25-30 kez
0
neferkitty
(12.10.14)
100+
0
[silinmiş]
(12.10.14)
3.

hepsi yurtici ucustu.
0
exlibris
(12.10.14)
3
0
rayde
(12.10.14)
70-100 arası olduğunu tahmin ediyorum. Genelde yurt içi, yaklaşık 20 tanesi yurtdışı, 2 tanesi okyanus ötesi. 1-2 yıl öncesine kadar her yere uçakla gittiğimiz bir part time işte çalışıyordum.
0
aychovsky
(12.10.14)
8
0
tolga asp
(12.10.14)
hatırlamıyorum bile sayısını ayda minimum 2, hem iş hem de aile sebebiyle
0
mirty
(12.10.14)
40 45
0
prodeq
(12.10.14)
100'ü geçmişimdir tahminim.
0
ozdek
(12.10.14)
1 kere o da 45dk sürmedi, uçağın kalkmasıyla inmesi bir oldu :)
0
livaneli kadir
(12.10.14)
5 defa
toplamda 10 saati geçmez.
0
high hopes of the sozluk
(12.10.14)
300+
0
she was my baby
(12.10.14)
ben de 100'ü geçmişimdir. inşallah pilot olduktan sonra ömür boyu her gün :)
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(12.10.14)
yurtiçini bilemiyorum (ayda 2-4 kez şehirdışına gidiyorum). yurtdışı da hatırladığım 20.
0
sheridans
(12.10.14)
100 civarı
0
candanag
(12.10.14)
yazın 2005 tarihinden itibaren ulkeye giriş çıkış dokumunu aldığımda yanlış hatırlamıyorsam 25-30 gibi bir rakam çıkmıştı, bunun aşağı yukarı 5 tanesi filan kara yolu ile olmuştur. 2005 oncesinde de ucak yolculuğum var ama kaba bir hesap ile
(30-5)x2=50 gibi bir rakam çıkıyor.
0
nwnd
(12.10.14)
0
korkuyorum.
0
kuzey li
(12.10.14)
15-20
0
yatagants
(12.10.14)
18
0
buff
(12.10.14)
3
0
tirt star
(12.10.14)
Thy miles hesabımda 180 bin mil yazıyor + diğer havayolları
0
kaptan memo
(12.10.14)
40+ ve uçağa binmeye korkuyorum
0
yemrem
(12.10.14)
tahmini 60-70 arasi.
0
ben de
(12.10.14)
sayısız.
0
all girls dream
(12.10.14)
10-15 kez, hepsi yurtdışı idi. hiç yurtiçine binmedim :'(
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(12.10.14)
25-30
0
thracian
(12.10.14)
+100 , uçuş saati olarak 1000in üzerinde olmalı, belki 2000.
0
seabird
(13.10.14)
4 kez.
0
papitheclown
(13.10.14)
20 yi bulmuştur.
0
bili
(13.10.14)
İş için çok; kişisel olarak az.
0
angelus
(13.10.14)
4
0
raycharles
(13.10.14)
Bu hafta 14 saatle kapattim mesaimi haftaya bi 11 im daha olur.totalde 1000 den fazladir ama 2000 degildir.
0
cizgilipijama
(13.10.14)
100den fazla 200den azdir tahminimce. Bunda ailemin yurtdışında yasamasinin, buraya geldiklerinde de genelde baska sehirde olmalarinin etkisi buyuk tabii.
0
fraise
(13.10.14)
12 kere üç tanesi yurt içi
0
take me rufee2
(13.10.14)
15 civarı
0
ontheroad
(13.10.14)
Uçak bileti koçanlarını biriktiriyorum. En son saydığımda 300'e yakındı. Şimdi geçmiş olabilir.
0
hiko seijuro
(13.10.14)
@halitkin gibi,

2 defa askere giderken ve dönerken (Diyarbakır)..
0
EkimBebesi
(13.10.14)
8 ama uçuş saatim baya fazladır Çin, İngiltere vs.
0
rodriguez2
(13.10.14)
9 ya da 10. biri 45 dk 1 saat gibi bir şey, geri kalanlar ortalama 2 saat.
0
nawar
(13.10.14)
2 defa. biri 1 saat. digeri 22 saat.
0
baldur2
(13.10.14)
7 defa bindim, 4ü 2şer saatlik(y.içi) üçü 3 saatlik(y.dışı)
0
feel the blanks
(13.10.14)
20+.
0
arnold schwarzeneger
(13.10.14)
yanlış saymadıysam 35 falan. 20 kadarı kıbrıs, 4ü yurt dışı, kalanı yurt içi.
0
inheritance
(13.10.14)
rahat bi 70-80 kez olmuştur. 6'sı yurtdışı, gerisi yurtiçi.
0
bradshaw
(13.10.14)
150-200 arası. yaklaşık 10-15 tanesi 10 saat üstü uçuş.
0
PoscheN
(13.10.14)
45-50 ucus vardir.
0
yigitovic
(13.10.14)
35-40 civarı bir şey olsa gerek. 24 yaşındayım.
0
roket adam
(13.10.14)
24.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(13.10.14)
2 ic hatlar + 12 uluslar arasi
20 bin km yol
35 saat ucus
toplam...
0
jedilance
(13.10.14)
(17)

türk kahvesini neden pişiremiyor ve köpürtemiyorum?

m e b
yoksa var mı bunun ince bir ayarı?ben her fincan için iki çay kaşığı kahve + fincan başına iki küp şeker atıyorum, ocağın küçük gözünde kısık ateşte köüpürüp taşar gibi olana kadar karıştırıyorum. sonra da biraz daha kaynayınca fincanlara boşaltıyorum.ama köpük olmuyor, neden? bir de neden dışarıdak
yoksa var mı bunun ince bir ayarı?
ben her fincan için iki çay kaşığı kahve + fincan başına iki küp şeker atıyorum, ocağın küçük gözünde kısık ateşte köüpürüp taşar gibi olana kadar karıştırıyorum. sonra da biraz daha kaynayınca fincanlara boşaltıyorum.

ama köpük olmuyor, neden? bir de neden dışarıdaki kahvelerden daha kötü geliyor?
0
m e b
(12.10.14)
çok mu karıştırıyosun acaba?
ben sadece şeker eriyene kadar 30 saniye falan karıştırıyorum sonra kendi haline bırakıyorum köpürüyor.
ayrıca taşar gibi olunca taşmadan ateşten alıp fincana döküyorum bekletmeden.
0
innerbliss
(12.10.14)
benim yöntem şu:

suyun üstüne fincan sayısı x 2 çay kaşığı türk kahvesini ekliyorum ilk başta karıştırmıyorum kaşıkla dibe ite ite pişiriyorum üst tabaka köpüklü halde pişiyor böylece
0
neferkitty
(12.10.14)
kahveyi çok atmak gerekiyor. dolu dolu iki kaşık ya da üç yap. kahveyi, şekeri ve suyu koyup iyice karıştır. ocağa koyunca bırak karıştırma artık.
0
rock n roll
(12.10.14)
Ben karıştırmıyorum. Karıştırınca pek köpük olmaz zaten. Ocağı koymadan önce bir yarım dakika karıştırıyorum. Bir yerde "Kahve köpüğü iki şeye bağlıdır. Bir, taze kahve köpürür, bayatı köpürmez. İki, şeker kahveyi köpürtür" diyordu. Bir de aynen innerbliss gibi, taşmadan ateşten alıyorum.

rock n roll'un dediği de çok mantıklı ama ben yoğun yoğun, buram buram, çamur çökek kahveyi sevmediğim için o kadar doldurmuyorum.
0
aychovsky
(12.10.14)
aslında doğru yapıyorsunuz, böyle yapılır. üstelik 2 küp şeker koyuyorsanız bayağı bir köpük de olması lazım, çünkü ne kadar şeker o kadar köpük.

çok karıştırıyor olabilirsiniz. kahveyi az koyuyor olabilirsiniz. soğuk suyla pişirin mutlaka ayrıca.

bir de tavsiyem var: (bkz: arçelik telve)
bizde minisinden var, çok büyük rahatlık oldu.
0
m e l t e m
(12.10.14)
Cezvede köpürmeye başlayınca köpükten biraz alıp fincanlara aktarın. Taşma işi gerçekleşince fincanı normal doldurun... Bir de böyle deneyin...
0
udi
(12.10.14)
1- kahveyi biraz daha fazla koy
2- soguk su kullanman gerekiyor
3- iyice karistir daha guzel kopurur. isinmaya basladiktan sonra kasik degdirme ama.

kimisi fazla karistirma kopurmez der ama ne kadar iyi karistirirsan o kaar iyi kopurur.
0
exlibris
(12.10.14)
ya aslında her birinizin dediği gibi de yaptım. yani;
-dolu dolu kahve kullandığım
-(şekersiz içmeme rağmen) küp şeker attığım
-karıştırmadığım
-karıştırdığım
-soğuk su kullandığım

kahveler de pişirdim ama bir türlü istediğim kıvamı yakalayamadım. birbirine zıt önerilerde bulunulduğuna ve her biriniz de kahve güzel pişirdiğinize göre ben yeteneksizim galiba :(
0
🌸m e b
(12.10.14)
@udi: ama nasıl aktaracağım ki? köpük sabun köpüğü gibi güçsüz oluyor. bir de sadece köpük gelmiyor, kahve de dökülüyor fincana aktarırken.
0
🌸m e b
(12.10.14)
çok kaynatıyorsun m e b.
o "biraz daha kaynayınca" kısmında problem.
0
icemint
(12.10.14)
köpüğü kaşıkla üstünden alıp fincana koyup öyle dökeceksin fincana yoksa olmaz.
0
neferkitty
(12.10.14)
Fincan başı 1 tatlı kaşığı koy, cezveye ilk koydugun an karistir. Sonra daha elleme. Ben fincan başı 1 küp atarım. Yüzeyinde kopuk tabakası olusunca fincanlara köpüğü al, ocaga cezveyi tekrar koy iki kere fokur fokur yapınca al. Ocağı çok harli yakma. Basarilar.
0
Lim5
(12.10.14)
yazildi mi bilmiyorum ama % 100 garantili kopuk.

bak anlatiyorum

kahveyi bol koy once ama suyu direk boca etme. boza kivamini biliyorsun degil mi.
kahveyi koy ustune bir iki cay kasigi su koy. boza kivamina getir.
hafif kaynamaya baslayinca geri kalan suyuyu yavas yavas ilave et.
fazla karistirma.
afiyet olsun.
0
kutsalbok
(12.10.14)
Ben yıllardır Türk kahvesi yapar içerim, ilk defa pişme esnasında karıştırıldığını duyuyorum. Karıştırmadan pişirin köpürür o.
0
angelus
(12.10.14)
@ angelus : paketlerin arkasında da karıştırarak pişirmemizi söylüyorlar :)
0
🌸m e b
(12.10.14)
Ya boş verin siz onu. Karıştırmadan kısık ateşte pişirmeyi deneyin, istediğiniz sonucu almamanıza imkan yok.
0
angelus
(12.10.14)
1 kişiye 2 çay kaşığı (dolu dolu) kahve, şeker, su cezveye koyuyorum, ocağa koymadan önce bi karıştırıyorum, sonra hiç karıştırmıyorum ve direkt ocakta kaynamaya bırakıyorum ksıık ateşte, taşmaya yakın alıp fincanların 3'te 1'i kadar dolduruyorum köpüğü oluyor bu kısmı da, sonra bi taşım daha kaynatın ve fincanlara boşaltın.
hep böyle yapıyorum köpüklü oluyor
0
bradshaw
(13.10.14)
(11)

Küçük uçağa binmek

bi mekan
Merhaba, Uçak korkusu olan biri olarak yarın Borajet'le uçuşum var. Önceden hazırlıklı olmak adına, iniş kalkışlar nasıl hissedilir? Daha mı yoğun ve öyle olursa bu normal mi? Havada giderken ve yağmurlu havada daha çok sarsar mı? Gibi saçma sorularım var önceden hazırlıklı olmak adına. Teşekkürler.
Merhaba,

Uçak korkusu olan biri olarak yarın Borajet'le uçuşum var. Önceden hazırlıklı olmak adına, iniş kalkışlar nasıl hissedilir? Daha mı yoğun ve öyle olursa bu normal mi? Havada giderken ve yağmurlu havada daha çok sarsar mı?

Gibi saçma sorularım var önceden hazırlıklı olmak adına.

Teşekkürler.
0
bi mekan
(12.10.14)
borajet'in uçakları midibüs ayarında. pencere kenarına oturduğunda gövdenin içbükeyliği dolayısıyla kafan kaportaya(?) değebiliyor :s
sarsıntıları biraz daha fazla hissediyorsun ama yapacak bişey yok. kaç saatlik yolu hemencecik aşıvericem diyerek kendini teselli edebilirsin.
iyi yolculuklar.
0
manuel mandalina
(12.10.14)
tırsma bi olay yok hepsi aynı nane.
0
basond
(12.10.14)
pervaneli uçakların jet motorlu uçaklara göre daha güvenli olduğu bir gerçek.
0
readmymind
(12.10.14)
yağmurlu hava falan değil de yer şekillerine göre oluyor o türbülans vs. şeyler. mesela akdenize uçuyorsan türbülanstan ağzına sıçılabilir çünkü denize paralel uzanan dağlar yüzünden hava yukarı dik olarak çıkıyor bu da uçaklarda türbülans gibi şeylere neden oluyor diye biliyorum.
0
neil manke
(12.10.14)
Uçak korkusu olan biri olarak cevap vereyim.

Küçük uçaklarım manevra yeteneği daha fazla oluyor ve daha fazla manevra ile uçuluyor; bu yüzden biraz daha sallıyor. Ama büyük uçakta da bu sefer yerçekimini deli gibi hissediyorsun, kalkarken "Yer ne biçim çekiyor, kalkabilecek mi sağ salim bu uçak" diyesi geliyor insanın. Resmen yerçekimi-uçak motoru savaşı hissediliyor.

Hava durumuna çok bağlı. Rüzgarlı havada salladığı malum. Yağmurda ise yağmur nimbus yağmuru mu, kumulonimbus yağmuru mu buna bakmak gerek, rüzgar hızı ile birlikte. Aynı rüzgar için buluttan geçerken illa sallanıyor, bulut = hava boşluğu. O yüzden bulut içinde çok sallanması çooook normal. Ama bulut üstüne çıkınca sakin bir nimbus yağmuru ise sorun olmuyor, tıngır mıngır gidiyor. Kümülonimbus yağmuru = Sıçtın. Çünkü onlar rüzgarlı ve savaşan bulutlar oluyorlar. Uçağa bir şey olacağından değil, uçağa hiç bir şey olmayacak ama o sallantı bitmeyecek çünkü bulutun üstü diye bir şey olmayacak. Ayrıca arada elektrikler, şimşekler uçuşacak. (Bulutlar 10 km'ye kadar uzanabiliyor) Bir kümülonimbus yağmuru sırasından uçak dalış yaptı ve bir süre aşağı indi. Peşinden de "O yükseklikte rüzgar çoktu, uçamadık. Bu yükseklğe indik, oradan devam ettik" dedi pilot ama o arada benim kalp nerelerden indi, nerelerden çıktı, suratımın kanı çekilip nerelere gitti, haberi yok tabii adamın.

Bunun yanında arka koltuk, ön koltuktan daha fazla salanır. Keza koridor pencereden az sallanır. Ama koridor / pencerede şöyle bir ayrım var. Bazıları koridoru tercih ediyor dışarı bakmaya korktuğu için. Bende ise durum şu: Sallanınca dışarı bakıp normal bir durum görmem gerekiyor ki kendime geleyim. O sallantıyı çok büyükmüş gibi algılıyorum, uçağın içinde dışarıyı göremezsem gözümde büyüyot o sallantı. Ama dışarıya bakıyorum, "Ha, iyi, bir olay yokmuş. Ben paranoya yapmışım" deyip devam edebiliyorum.

Nereden nereye uçuş, ona göre de ekleme yapabilirim.

Tavsiye: Çak bir Pasiflora. Ondan sonra hepsi bir, yolculuk rahat.
0
aychovsky
(12.10.14)
geçen yıl bir anadolu kentine giderken ve dönerken binmiştim.
uçak havada dönüş yaparken siz de dönüyorsunuz:))(şaka...)
binmeden önce çok "şey(!)" okumuştum, hikaye...
iniş ve kalkış çok çok iyiydi ki ben en çok buna bakarım. sonradan öğrendim ki, "pilot" farkıymış...yani pilotunuz iyi olunca, hiç bir olumsuzluk yaşamıyorsunuz...iyi yolculuklar...
0
otoriter
(12.10.14)
birazcık daha sarsabilir türbülans gibi durumlarda. ferah ol ama, hiçbir şey olmaz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(12.10.14)
Aychovsky süper açıklamış bence.
0
sapkasiz cikmam abi
(12.10.14)
cok keyiflidir kendileri.

bir kere kalabalik degil. ucus irtifasi daha alcak bu nedenle etrafi gormek daha kolay. ucus suresi digerlerine gore biraz daha uzun suruyor.
0
helenart
(12.10.14)
borajet, yakın zamanda elindeki tüm AT75 tipindeki uçakları (pervaneli olan) elinden çıkarıp Embraer 190 tipindeki uçakları kattı filosuna. yani artık pervaneli uçak yok borajet'te. E190 tipi uçak da Boeing 737'nin biraz daha küçüğü. yaklaşık 100-110 yolcu kapasiteli ve havada diğer medium tipli (B378, A319 vs vs) uçakların yaptığı hızlara ulaşıp, onlarla aynı irtifalarda uçabiliyor. yani küçük bir uçağa binmeyeceksiniz diye düşünülebilir.
0
cihann
(12.10.14)
vodka diyorum başka bir şey demiyorum.
0
alp9900
(12.10.14)
(3)

Kolda benler

napoli
Sağ ve sol kolumda bir süredir yeni benlerin çıkmaya başladığını farkettim. Bu sene deniz güneş tatili yapmadım hatta hiç güneş bile görmedim diyebilirim. Beyaz tenli diyemesek de açık renk tenliyim ve üst kollarımda kahverengi ve kırmızı benler sayıca gittikçe artıyor ( hiç biri et beni değil)Dokto
Sağ ve sol kolumda bir süredir yeni benlerin çıkmaya başladığını farkettim. Bu sene deniz güneş tatili yapmadım hatta hiç güneş bile görmedim diyebilirim. Beyaz tenli diyemesek de açık renk tenliyim ve üst kollarımda kahverengi ve kırmızı benler sayıca gittikçe artıyor ( hiç biri et beni değil)
Doktora gitmeyi gerektirir mi?
Not: Güneşten kaçınan bir insanım
0
napoli
(12.10.14)
Yaşlandıkça artıyor sayısı. Benim de cildim ben yapıyor. (o ne demekse askdşald) Bi' süre sonra takip edememeye başladım. Güneşten kaçınıyorsanız problem yoktur. Sıkıntılı olan, takip edilmesi gereken benler hafif etli olup şekli bozuk olanlar. Yaz kış güneş kremi şart.
0
ay nov kung fu
(12.10.14)
Lutfen en kisa zamanda bir doktoru ziyaret edin, yeni cikan / renk degistiren benleri takip etmek gerekiyor. Gunes artik gun icerisinde maruz kaldiginiz kadariyla da zararli...
Doktor benlerinizi gorsun, suphelenirse bir tanesinden parca alir bakar, iciniz rahat etmis olur.
0
mocha
(12.10.14)
Genlerinizde varsa, yaşla birlikte yeni yeni çıkabiliyor. Benimki de ay nov kung fu gibi. Yine de doktora gidin tabii ki, onlar rahatlıkla anlıyorlar sorunlu olup olmayabileceğini. Bana "Sal gitsin ama rahatsız olduysan alalım, 5 taneye kadar bedava" dediler.
0
aychovsky
(12.10.14)
(5)

Hasta oluyorum

yatagants
Sabahtan beri ölü gibiyim...Neler yapıyımda yarına bir şeyciğim kalmasın.Not: ilaç kullanmıyorum.
Sabahtan beri ölü gibiyim...

Neler yapıyımda yarına bir şeyciğim kalmasın.

Not: ilaç kullanmıyorum.
0
yatagants
(12.10.14)
İlaç kullanmıyorsan evde birtakım bitkilerin çayları varsa onlardan demleyebilir ve içebilirsin. Cayır cayır sıcak değil de, dilini ve boğazını yakmayacak kadar soğuk, içini ısıtacak kadar sıcak olsun. Adaçayı, ıhlamur varsa ne güzel olur. Varsa nane-limon yapılabilir. Bol su içebilirsin. Soğan ve sarmısak yiyerek C vitamini toplayabilirsin. Sonra da kalınca bir battaniye yorgan altında uyuyabilirsin.
0
aychovsky
(12.10.14)
bi okut üflet bir şeyciğin kalmaz.
0
papitheclown
(12.10.14)
adaçayı + limon veya
zencefil. günde bir iki kez içiniz.
0
iste o kavunici balik
(12.10.14)
Salep iyi oluyor. C vitamini +1. Bala karabiber, zencefil karıştır bolca, onu ye. Tavuk suyuna çorba olabilir yapma şansın varsa. Gece de biraz kalın giyin, kalın örtün, terle. Terledikçe de değiştir üstünü.
0
buff
(12.10.14)
sıcacık bir banyo yap iyice terle. bol bol su iç.
0
innerbliss
(12.10.14)
(3)

Tezin intihale uğradığını fark etmek

proust
şu (bkz: #46296921) entry'de anlattım. ama entry'yi de yazayım buraya:"intihale uğramak da nedir?" demiş olabilirsiniz. hem karakter sınırı hem de kavramın karmaşıklığından başlık böyle oldu. anlatıyorum:dün, yazdığım bir metin için tezimde işlediğim konuyla alakalı bir şeye bakmam gerekti. tezimde
şu (bkz: #46296921) entry'de anlattım. ama entry'yi de yazayım buraya:

"intihale uğramak da nedir?" demiş olabilirsiniz. hem karakter sınırı hem de kavramın karmaşıklığından başlık böyle oldu. anlatıyorum:

dün, yazdığım bir metin için tezimde işlediğim konuyla alakalı bir şeye bakmam gerekti. tezimde tam olarak yoktu biliyorum. ama bir yerlerde de görmüştüm. olsa fena olmazdı. neyse yazdım ben. karşıma bir metin çıktı: ialfvkajdfvlkjdiflvkjiljil - hacettepe üniversitesi aivialvivilavilil bölümü final ödevi. aaa dedim benimkine yakın bir konuda makale yazılmış bakayım dedim. bu academia denen sitedeydi metin. yanlışlıkla son sayfayı görmüş bulundum ve son sayfayı görür görmez bile hemen anladım. sonra yukarılara çıktıkça tek tek tezimin nasıl kopyalandığını fark ettim. lavuk, önsözdeki ithaf ifadelerini bile değiştirmemiş de isimleri değiştirmiş.

çıldırdım tabii. hemen ödevin teslim edildiği kişinin, ki bir prof'tu, mailini buldum ve durumu izah ettim. kişinin yüksek lisans eğitimi talep ederse gözden geçirilmesini ve kendi yazmış gibi internete koyduğu metni oradan kaldırmasının kendisine söylenmesini talep ettim.

daha cevap gelmedi. ama ne yapmam gerektiğini de tam olarak bilmiyorum. sonuçta bir makale değil, bir ödev; ama bunu internete kendi yapmış gibi koymuş çakal. academia sayfasında da en çok bakılan "paper" da benden çaldığı "ödev."

şeytan diyor, tweet'ine yaz. sadece adımı yazsam hemen her şeyi anlar eminim. ne yapmalıyım beyler?
0
proust
(12.10.14)
hocaya mail atmışsınız, ayrıca durumu bölüm başkanına ve enstitü yönetimine de bildirin. hoca durumu örtbas etmek isteyebilir belki.
0
from potomac to kuban
(12.10.14)
Urkund, Ithenticate veya Turnitin ile kopya kısımları belirleyip ilgili dosyaları enstitüye e-posta gönderin. from potomac to kuban haklı, hoca üstünü kapamak isteyecektir.

İlgili hesabınız yoksa, ithenticate ile bakabilirim.
0
aychovsky
(12.10.14)
Belli ki spn gece copy paste yapmış. Ama nete vermesi doğru değil. Tweetine sebebi neydi ki de bakalım ne olacak :)
0
intihar etsem de kendime gelsem
(12.10.14)
(9)

Facebook da bu durumu paylaşan biri sizce nasıl biri ?

reznov
"Issız bir adaya düşsem yanıma insan almayacağım kesin ."
"Issız bir adaya düşsem yanıma insan almayacağım kesin ."
0
reznov
(12.10.14)
tribe girmiş, çok üzmüşler onu. kötü bir insan değildir herhalde.
0
rock n roll
(12.10.14)
hepinizde tiksiniyorum iğrençsiniz aşağılık yaratıklar

Demiş
0
neferkitty
(12.10.14)
Issız adaya düşüp yanına insan alarak onları da neden ıssız adaya mecbur bıraksın? Mantıklı biri bence.
0
Lim5
(12.10.14)
Ruhu Kezban.
0
amarikanya fitbolcusu
(12.10.14)
Yazık olmuş birisi; yorulmuş, bıkmış. Ama yakında kendine gelir.
0
aychovsky
(12.10.14)
tanısak severiz herhalde...

ya da metrobüse tramvaya falan binmiştir daha yeni.
0
anonymice
(12.10.14)
bence buradan çıkarılacak olumsuz bir hüküm yok. geçici bir can sıknıtısı da olabilir kesinlikle.
0
yirmisantim
(12.10.14)
Dünyanın en iyi insanı gibi duruyor. Kesin öyledir hatta <3
0
amarikanya fitbolcusu
(12.10.14)
Issis bir adaya dussem kendisini yanima almayacagim kesin.
0
delifaruk
(12.10.14)
(20)

Hangi sırayla okunmalı ve ek tavsiyeleriniz neler?

buzbebek
Genelde yerli yazarları okuyorum. Yabancı yazarlardan okumadığım çok kitap vardı, Dünya edebiyatından şöyle bir liste yaptım kendime:1. Agatha Christie - On Küçük Zenci2. Albert Camus - Yabancı3. Alfred Bester - Kaplan! Kaplan!4. Amin Maalouf - Doğunun Limanları5. Anar Rızayev - Sıraselviler'de Bir
Genelde yerli yazarları okuyorum. Yabancı yazarlardan okumadığım çok kitap vardı, Dünya edebiyatından şöyle bir liste yaptım kendime:

1. Agatha Christie - On Küçük Zenci
2. Albert Camus - Yabancı
3. Alfred Bester - Kaplan! Kaplan!
4. Amin Maalouf - Doğunun Limanları
5. Anar Rızayev - Sıraselviler'de Bir Otel Odası
6. Carlos Fuentes - Utanç
7. Cesare Pavese - Yalnız Kadınlar Arasında
8. Cuniçiro Tanizaki - Anahtar
9. David Burns - İyi Hissetmek
10. Dino Buzzati - Tatar Çölü
11. Douglas Adams - Otostopçunun Galaksi Rehberi
12. Eddi Anter - Kabile
13. Emile Ajar - Onca Yoksulluk Varken
14. Franck Thilliez - E Sendromu
15. Friedrich Nietzsche - Böyle Buyurdu Zerdüşt
16. Gabriel Garcia Marquez - Kırmızı Pazartesi
17. Gabriel Garcia Marquez_yüzyıllık yalnızlık
18. Gillian Flynn - Kayıp Kız
19. Haruki Murakami - İmkansızın Şarkısı
20. Herman Hesse - Siddhartha
21. Irwin D. Yalom - Nietzsche Ağladığında
22. Italo Calvino - Görünmez Kentler
23. J. G. Ballard - Sınırsız Rüyalar Diyarı
24. J. M. Coetzee - Utanç
25. Jared Diamond - Tüfek, Mikrop ve Çelik
26. John Fowles - Yaratık
27. Jose Rodrigues Dos Santos - Tanrının Formülü
28. Juan Rulfo - Pedro Paramo
29. Julian Barnes - 10 Buçuk Bölümde Dünya Tarihi
30. Julio Cortazar - Seksek
31. Louis Ferdinand Celine - Gecenin Sonuna Yolculuk
32. Margaret Atwood - Damızlık Kızın Öyküsü
33. Michael Shermer - İnsanlar Neden Saçma Şeylere İnanır
34. Necib Mahfuz - Midak Sokağı
35. Paul Auster - Görünmeyen
36. Paulo Coelho - Veronica Ölmek İstiyor
37. Ray Bradbury - Fahrenieht 451
38. Stanislaw Lem - Solaris
39. Tahar Ben Jelloun - Kum Çocuk
40. Thomas Mann - Doktor Faustus
41. Tom Robbins - Parfümün Dansı
42. Ursula K. Le Guin - Mülksüzler
43. Vladimir Bartol - Alamut
44. Yevgeni Zamyatin - Biz
45. Yukio Mişima - Denizini Yitiren Denizci

* Hangi kitaplar arka arkaya iyi gider?
* ''Bu listeye yakışır'' diyebileceğiniz kitaplar neler?
0
buzbebek
(12.10.14)
roberto bolano tavsiye ederim
0
lily briscoe
(12.10.14)
Hocam Marquez'den başla derim :)
0
mutlusismankedi2015
(12.10.14)
kaplan kaplan'la başla:)
0
yalnux
(12.10.14)
Her kitap duyurusuna aynı kitabı yazıyorum sanırım ama ne yapayım, çok güzel bir kitaptı:

simone de beauvoir - tüm insanlar ölümlüdür (bkz: tous les hommes sont mortels)

Bu arada Ursula Le Guin'in de bütün kitapları, sadece Mülksüzler olmasın o listede, Yerdeniz komple olsun mesela (okunmadıysa tabi, belki okunmuştur). Albert Camus de keza, Veba da olsun mesela, başka kitapları da. Paul Auster'ın da başka kitapları da olsun, güzeldir onlar da, kolay okunur falan.

Hepsi pek meşhur kitaplar da hepsini çok çok sevmeyebilirsiniz, pek ayrı türlerdeler. Şİmdi Le Guinler nere, Douglas Adamslar nere, Camus bambaşka bir kafa, Coelholar falan daha bir farklı.. o sebeple o gruplama kısmını pek bilemedim.

A bir de burada Stefan Zweig yok, o da olsun, Marie Antoinette harikaydı mesela.
0
nimberjack
(12.10.14)
37. Ray Bradbury - Fahrenieht 451
38. Stanislaw Lem - Solaris
42. Ursula K. Le Guin - Mülksüzler
34. Necib Mahfuz - Midak Sokağı
1. Agatha Christie - On Küçük Zenci
4. Amin Maalouf - Doğunun Limanları
25. Jared Diamond - Tüfek, Mikrop ve Çelik


bunlar güzeldir.
0
efrasiyab87
(12.10.14)
Bana göre kolay okunurluğa göre sıralıyorum okuyup sevdiklerimi:
Otostopçunun Galaksi Rehberi
Nietzsche Ağladığında
İmkansızın Şarkısı
Görünmeyen
Siddharta
Doğunun Limanları
Yüzyıllık Yalnızlık
Kırmızı Pazartesi
Yabancı
Mülksüzler
Görünmez Kentler
0
ay nov kung fu
(12.10.14)
Stefan zweig +1

Fouche diye kitabıv ardır onu mutlaka oku marie antoinetteye ek olarak
0
efrasiyab87
(12.10.14)
@nimberjack bilerek böyle karıştırdım aslında. Her ülkeden, ödül almış yazarlardan, çok övülenlerden konusunu beğendiklerimi seçtim. O yüzden hangisni hangisinden önce sonra okusam bilemiyorum. Arda arda depresif olmasın mesela. Yarım bırakmak istemiyorum. Tavsiyeler için teşekkür ederim ayrıca ;)
0
🌸buzbebek
(12.10.14)
A evet Ursula Teyzenin mümkünse bütün kitaplarını oku, Yerdeniz serisi özellikle.
Umberto Eco da olsun mesela.
0
mutlusismankedi2015
(12.10.14)
ardarda depresif olmaması için en azından ardarda camus, hesse, marquez yalom, nietzsche, bradbury falan konmayabilir:) bir de bu karışıklığa ben izninizle iki yazar daha eklemek istiyorum.

Sylvia Plath - The Bell Jar

bir de Neil Gaiman - özellikle Stardust, Neverwhere ve American Gods için.

bir şeyler daha var ama gelmiyor şimdi aklıma.
0
nimberjack
(12.10.14)
aklıma geldi, ne eksik diyorum burada. J. D. Salinger eksik. Çavdar Tarlasında Çocuklar olmak zorunda değil. Franny ve Zooey falan da olur.
0
nimberjack
(12.10.14)
jack kerouac - on the road
0
lily briscoe
(12.10.14)
Değişik bir tat daha olsun:
Henry Miller- Yengeç Dönencesi'ni de ekle bence.
Bi' tane de Ayrıntı yeraltı edebiyatı serisinden patlatalım:
Jean Genet - Hırsızın Günlüğü
0
ay nov kung fu
(12.10.14)
sırasını bılemıyorum ama ben olsam carlos fuentes ve emıle ajarı alıp kaçarım.
emıle ajar gercek ısmıyle de romain gary bulabıldıgın her kıtabına bak.
huzursuzlugun kıtabı yoksa lıstede ekleyebılırsın
bır de cabrera infante kapanda üç kaplan
yarasalar marcel beyer
giovanninin odası james baldwin
hep yuvaya dönmek ursula k le guin


ilk aklıma gelenler.
0
denne
(12.10.14)
George Orwell eksik.
Küçük Prens?
Bence de Yerdeniz kitaplarını oku.
Veba, Kolera Günlerinde Aşk, Sineklerin Tanrısı. Daha ekleyecek şeyler var da aklıma gelmiyor. Çok faydalı bir liste olmuş.
0
Lim5
(12.10.14)
Murakami'den Zemberekkuşu'nun Güncesi, Isabel Allende'den Ruhlar Evi, Arundathi Roy'dan Küçük Şeylerin Tanrısı buraya eklenebilir. Sıraya bir şey diyemeyeceğim ama liste için ellerine sağlık, ben de bunu favoriledim. Bir de John Steinback'in GAzap Üzümleri ile Fareler ve İnsanlar.
0
aychovsky
(12.10.14)
Tavsiyelerden eklediklerim:

James Baldwin - Giovanni'nin Odası
Jean Genet – Hırsızın Günlüğü
Stefan Zweig – Korku (Hem kısa hem de başlangıç için daha kolay okunur diye düşünerek seçtim. Bakalım.)
Sylvia Plath – Sırça Fanus
Truman Capote - Soğukkanlılıkla
Umberto Eco – Gülün Adı

(@Lim5 George Orwell’den 1984 ve Hayvan Çiftliğini okumuştum. Diğer kitaplarını eklemek yerine hiç okumadığım yazarlara geçeyim diye şeyetmiştim)

Edit: Kocaman teşekkürler!
0
🌸buzbebek
(12.10.14)
liste çok faydalı olmuş elinize sağlık :)
0
out of the silent planet
(13.10.14)
Bir F.Kafka da ilave edebilirsin.
Dönüşüm, Şato, Dava.
H.Hesse var; Bozkırkurdu, Siddharta,
James Joyce abimiz var.
0
gece lampulu
(17.10.14)
ben mesela bi tarihi roman üstüne basit bi yeraltı ya da kısa bir öykü, satranç gibi... böyle miks edip okurum. yani üstüste fuko sarkacı ile gülün adını okumam. sıkılırım. orhan pamuk benim adım kırımızı'dan sonra fahrenayt 451 'i okumuştum.

Sende çok çeşitli kitap var. bence bir basit, bir zor kitap koy. su gibi akar gider.

Ben romanda psikolojiyi çok severim. tehlikeli oyunlar, tutunamaynlar, yeraltından notlar gibi şeyleri... senin tarzın daha değişik. öle çok kitap göremedim ama bir camus'dan sonra alamut'u oku mesela. ondan sonra uzun bir tane ne bileyim mülksüzleri oku...
0
camfrog sonmez
(10.12.14)
(7)

dua şeklinde olmayan tebrik şekilleri

tannis
Inancımdan (inançsızlığımdan) dolayı inşallah maşallah gibi terimleri pek kullanmamaya çalışıyorum fakat çocukluğumdan beri alışmışım. Bazen de yerine bulamıyorum. Mesela arkadaşım nişanlanmış allah tamamına erdirsin demek istemiyorum ama yerine koyabildiğim tek şey tebrik ederim oluyor. Siz neler k
Inancımdan (inançsızlığımdan) dolayı inşallah maşallah gibi terimleri pek kullanmamaya çalışıyorum fakat çocukluğumdan beri alışmışım. Bazen de yerine bulamıyorum. Mesela arkadaşım nişanlanmış allah tamamına erdirsin demek istemiyorum ama yerine koyabildiğim tek şey tebrik ederim oluyor. Siz neler kullanıyorsunuz buna benzer durumlarda?
0
tannis
(12.10.14)
Bir yastıkda kocayın, mutluluklar dilerim, muvaffakiyetler dilerim, darısı başıma ve saire olabilir diye düşündüm ben.
0
ernesto guevara
(12.10.14)
Bunları artık kültürel bir miras olarak kabul ediyorum ben. Sonuçta ateist bir insan "Oh my God" diyor, ben şaşırdığımda "Allah Allah" diyorum. Ama inşallah kullanılmayacak orijinal tebrik etmek de mümkün. Bu da dilek-şart kipi ile "Bir yastıkta kocayasınız" gibi şeylerle yapılabilir.
0
aychovsky
(12.10.14)
kutluyorum genelde de eger dibine döneceksek kut da gene inanislardan geliyor. kut güc kutlu yüce vs vs. isin sonu yas. kutluyorum diyip geciyorum ben
0
wiillii
(12.10.14)
bir ateist yeni doğmuş yiğenimi kucağıma ilk alışımda 'bismillah' demiştim :/ çoğu zaman ağızdan çıkıveriyor. ne kadr dikkat etsen de yerleşmiş işte dilimize. bir de bazen söylemeyince karşı taraf kötü niyetli olduğunu düşünüyor sanki. yani bebeklere 'maşallah' demiyince sanki bi garip bakıyorlar. ya da allah rahmet eylesin vb. çok kasmamak lazım sanırım. cevap; tebrik ederim, mutluluklar dilerim vb işte.
0
sheridans
(12.10.14)
ben inançsız olduğum halde inşallah, maşallah, eyvallah falan kullanıyorum. dua manasında söylenmiyor ki abi zaten, phrase yani.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(12.10.14)
İnşallah yerine "umarım". Maşallahı hiç kullanmıyorum.
Ama bazen ağzımdan çıkıyor mesela konuşma arasında "allahdan öyle olmamış" dedim geçen gün sonrası pişmanlık.

Bir de şu mesele selamun aleyküm diyene ne diyeceksin amk. Çoğu zaman kafa sallıyorum. Ama şimdi onun karşısında da "merhaba" desen olmaz.

Yani bu ülkede bazı şeyşer çok zor
0
grid
(12.10.14)
tebrik (kutlama) zaten mübarek (kutsal) ile ilgili. hayırlı olsun derseniz, iyi, güzel, uğurlu olsun anlamına gelir, öztürkçe olması şart değilse.

sormamışsınız ama: ısrarla kaçınmak zordur bazı temenni kalıplarından, ayrıca inançlı olduğunuz izlenimi yaratmaz zaten. bu kalıpları şekli görüyorum, içeriği çok da düşünülmüyor zaten. inşallah diyen herkes allah izin vermese olmayacağı kanısında değildir, maşallah diyen herkes de nazara inandığından demez.
0
tedirginlik hucresi
(12.10.14)
(11)

"Bu çağ bizim gibi romantiklerin zamanı değil!" mi?

sustum
Öyle mi?
Öyle mi?
0
sustum
(12.10.14)
ay var olduğu sürece romantizm bitemez <3
0
neferkitty
(12.10.14)
Her çağın kendine göre romantiği ve kendine göre çılgını olur. Bunların hiçbirinin sayısı da zannedildiği kadar az değil.
0
aychovsky
(12.10.14)
başka bir açıdan özellikle blogerlardan kapılan romantik futbolseverlik de var. total deyince ağızlarının suyu akar bunların. sevmem ama.
0
brad pitt
(12.10.14)
Tabii ki değil, manyak mısınız da romantik oluyorsunuz? Siz öyle ay ışığı, gözlerin, su yüzeyinden yansıyan pırıltılar falan derken iç çamaşırınıza kadar alırlar, organlarınızdan olursunuz, bir kolunuzu bir bacağınızı bir de temiz bir kalbinizi kırarlar, üstüne bir güzel taciz ederler, farkına bile varmazsınız.
0
stormborn
(12.10.14)
manitaya şiir yazarken de amaç seks, yemeyin olm bizi. romantikler sevişmeye sevişmeye mi azaldı sanıyorsunuz? daha kestirme yollar keşfettik sadece.
0
namus ninjası
(12.10.14)
öyle. değil. her defasında, ısrarla akıllanmadan üzülmemiz de bundandır.
0
sutsuz kahve
(12.10.14)
bu sabah uyandım, her şey ölmüş.
0
Solem
(12.10.14)
14-18 yaş arası böyle düşündüm ben. duygusal, romantik bi' velettim. ama çevremdekiler hep dünya skime minare gtüme yaşayan, ona buna "yazan", "çıkma teklif eden" insanlardı. ilişkilerine önem vermezlerdi. "vay amk centilmenlik, efendilik, adamlık ölmüş" dedim.

ama 18'den beri, iki senedir, aynı kafada olduğum çok fazla insan gördüm. hiçbirimiz yalnız değiliz koca dünyada. ki böyle hayıflanan birisi olarak benim ilişkilerime, sevdiklerime karşı ne kadar sadık ya da doğru veya romantik olduğum da tartışılır. böyle şeyleri pek düşünmemek lazım. üzerine gitmemek, kalıba sokmaya ya da farklılaştırmaya çalışmamak gerek. öyle olunca gerçekten kimseyle uyuşamıyorsun.
0
pescador
(12.10.14)
Kapitalizm varsa romantizm ölüdür. Bu çağ, romantiklerin çağı değil.

Ek: Bunca insanın, romantizmi, sadece kadın-erkek ilişkileriyle ilgili sanması çok üzücü.
0
devilred
(12.10.14)
Ben romantik olduğunu zanneden/iddia eden çoğunuzun romantik olduğunu bile düşünmüyorum. Öyle çağırılmaktan hoşlanıyorsunuz sadece.
0
buff
(12.10.14)
devilred +1, kelimesi kelimesine hem de.
0
stormborn
(12.10.14)
(18)

Kışın spor olayı nasıl oluyor?

aychovsky
Açık havada spor yapabilen, kapalı yere geçtiği anda ruhu daralan, 10 dakika sonra fenalık basan biriyim. Bahar ve yaz döneminde dışarıda rahat ve bol yürüyüş yapabiliyorum ya da fırsat olunca yüzebiliyorum ama kışın farenjit nedeni ile bunları yapamıyorum. Spor salonları seçenek değil, çok bunalıyo
Açık havada spor yapabilen, kapalı yere geçtiği anda ruhu daralan, 10 dakika sonra fenalık basan biriyim. Bahar ve yaz döneminde dışarıda rahat ve bol yürüyüş yapabiliyorum ya da fırsat olunca yüzebiliyorum ama kışın farenjit nedeni ile bunları yapamıyorum. Spor salonları seçenek değil, çok bunalıyorum. Eskiden işyerinde haftada 3 gün öğle arasında zumba ve pilates geliyordu. Pilateste sağlam sıkılmıştım, çoğu harekette çevreme bakınıyordum sıkıntıdan. Zumbayı çok sevdim ama bu sene kaldırıldı. Zumbalı, danslı şeyler olabilir. Zor bir şey aramıyorum. Amaç popo hareket görsün, üstüme ölü toprağı serpilmesin ve aynı anda darlanmayayım. İşten çıkış saatlerim değişiyor. Pazartesileri 22:00'de, diğer günler 17:30-21:30 arasında herhangi bir saatte çıkıyorum. Şimdiden donmaya başladım, ne yapayım ben kışın?
0
aychovsky
(12.10.14)
termal koşu içlikleriyle çok güzel koşuluyor ya dışarda. yağmur çamur yoksa tabii. en kötü internetten zumba videoları falan bulup ekran başında kendin yparsın. ya da benim meşhur entry'deki antrenmanları yapabilirsin (bkz: göbek eritme teknikleri/@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu)
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(12.10.14)
@straight gigolo
Ben Beylikdüzü'nde oturuyorum, Beşiktaş'ta çalışıyorum. :)
Ama North Face fikri olabilir. Ama en büyük olay yüzümde. Yüzüm donuyor, eve geldiğimde yarım saat çözemiyorum. Dışarıya gülerek çıkmışsam o mal gülüş öyle kalıyor. Bazen ağzımdan kelimeler çıkmıyor.

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Ne sevimli hareketler bunlar, hareketli hareketli. Ben bunları uyarlarım kendime. Olmadı internetten zumba indireyim.
0
🌸aychovsky
(12.10.14)
aychovsky az önce bir duyuruya yazdım sana da yazıyorum hemen biraz paraya kıyıp nike'ın drifit koşu için olan tayt ve eşofman üstünden alırsan emin ol hiç üşümezsin.
ben aldım hiçbir şekilde ısı kaybı gbi bir şey söz konusu değil mont giymene bile gerek kalmaz onlarla. hatta duyuru sahibi mesaj attı ''o kumaştan bir ürün kullanıp çok memnun kaldığı'' ile ilgili.
üstüne yapışmıyor ama kaymıyor da ve kesinlikle üşütmüyor ama vıcık vıcık terletmiyor da.
o yüzden dışarıda koşup yürümeye devam edebilirsin.
0
neferkitty
(12.10.14)
@neferkitty Çok merak ettim. Alacağım onlardan, olmadı termal içlik niyetine giyerim.
0
🌸aychovsky
(12.10.14)
poponu hareket ettirmek ve baş döndürücü bi hale getirmek istiyorsan pilateste sıkılmamayı çözmelisin öncelikle. Bir erkek olarak söyleyebilirim ki pilates yapan kadın vücudu > diğer kadın vücutları.

soruna cevap kısmı;
salona gitmeyecek kadar kısa mesafe koşacağım için ben bugün şu şekilde koştum mesela. içime uzun kollu ince bi sweatshirt giydim üzerine tshirt giydim altıma da şort giyip çıktım. hiç üşümedim. ama daha soğuk günler için Nike'a gidip uzun bir tayt(bunu bende alacağım mesela(bkz: son duyurum)) ve üstüne giyebileceğin running bölümünde satılan bi mont alabilirsin. hem renkleri güzel hem de performansları inanılmaz drifit kumaşların. Performans kısmını da sadece tshirtten yola çıkarak yapıyorum, gerçekten 'oha iyi ki almışım' dedirtti çünkü.

Yüzün içinde 'boyunluk' edinebilirsin. Bufftan bahsetmiyorum. www.fenerium.com.tr şöyle bir şey. bende var bundan ama malzemesi aynı mı bilmiyorum bu polar diyor bende ki yün gibi ve 10 üzerinden 4 veriyorum koşarken rahatsız etsede üşütmüyor. Taktığında varlığını daha az hissettirebilecek bi malzemeden olanını bulursan onu almalısın.

bir de hikayenin en öneml kısmı eğlence. Koşarken sıkılmamak ve kendi performansını takip etmek için Nike Running applicationını kullanmanı öneririm. hem indoor hem de outdoor olarak koşunu takip ediyor ve sana performans analizi yapıyor. hatta coach bölümünde kendine uygun kısmı aktive ettiğinde sana günlük koşu & yürüyüş & aktivite programını otomatik olarak hazırlıyor. Koşarkende anlık olarak mesafe & pace ve süreyi görebiliyorsun.

Bir de kendine güzel bi müzik listesi hazırlaman en önemlisi.

koşu olarak yazdım ama yürüyüş olarakta okuyabilrisin sen.
0
Sskywalkeremre
(12.10.14)
kesinlikle tavsiye ediyorum monta bile gerek kalmayacak öyle bir teknolojisi var cidden kumaşın.
eline alsan ''bu ne incecik'' dersin amma velakin öyle değil işte.
hatta kollarında elin üşürse diye elini kapatacağın yerler bile var, ya da kolunun içine sokuyorsun lastikli. üşüyeceğini hiç zannetmiyorum.
0
neferkitty
(12.10.14)
Amaç popo taş olsun veya vücut güzel olsun değil, öyle bir iddiam veya hedefim yok; derdim oturduğu yere yapışıp kalmasın, ölü toprağı çökmesin, hımbıl olmasın; sağlık, esenlik versin. Madem yakaladığım bir momentum var, oradan bir şekilde devam etsin, öyle kalakalmasın. Bütün kış yatalak gibi kalmayayım. Güzel olmak için spor yapmak istemiyorum.

Bir de benim motivasyonum sporun kendisinden gelmiyor; çevrede gördüklerimden geliyor. Ne bileyim, çiçek, deniz, böcek, kuş ya da insan görünce, bir doğa parçası görünce seviniyorum, heyecanlanıyorum. Hareketimin ama amacı onları görmek haline geliyor. Ya da suda kulacımın bıraktığı izi görünce heyecanlanıyorum. Ne bileyim ya, mucize gibi değil mi? Elini bir sıvıya daldırıyorsun ve o sıvıda dalgalar oluşuyor ve fışır fışır huzur veren de sesi var. Bir de danslı şeylerde bol bol eğlenebiliyorum.

Zaten aslen yaptığım şeye de spor demiyorum, sporumsu diyorum.
0
🌸aychovsky
(12.10.14)
Şimdi bu spor olayı için 3 seçeneğiniz var: Spor salonu, sokak ve ev. Bunlardan birini tercih edin. Spor salonunda bunalıyorum, sokakta da üşüyorum dediğinize göre geriye bir tek ev kalıyor. Onun için de benim önerim Insanity tipi programlara bakmanız yönünde olacak; birkaç defa bitirdiğim için rahatlıkla söyleyebilirim ki vücut ağırlığıyla yapabileceğiniz güzel bir program. Gerçi zor bir şey aramadığınızı söylemişsiniz ama programı kendinize göre uyarlarsanız eğer güzel sonuçlar alabilirsiniz. Bunun dışında bir de www.youtube.com tipi uygulamalar var, ona da bir göz atmanızı öneririm. Şimdiden başarılar dilerim.
0
angelus
(12.10.14)
Ben de sanırım evde kendi kendime tepinebilirim. Alt komşu da yok zaten, mis.

Zamanında hip hop ile jimnastik tarzı bir şeyler yaptıran bir abi vardı. "Push it, push it bitch" diye diye spor yaptırıyordu. Adamın her hareketini ezberledikten sonra bıraktıydım. Şimdi ona benzer bir şey bulabilirim.
0
🌸aychovsky
(12.10.14)
ev için en güzeli:
www.blogilates.com

bir de tracy anderson math method

ancak blogilateste beginnerdan başla çünkü hayvani zor videolarla motivasyonunu kaybetme başta basit gelsin önemli olan istikrarlı olmak, problem değil.

ayrıca

v30dayfitnesschallenges.com

burdan programa plank,lunge ve squat ekledin mi tamamdır cardion eksik kalır o da kas kütlen biraz geliştikçe bilogilateste cidden zor cardiolar var onu yapabilecek aşamaya gelirsin.
0
neferkitty
(12.10.14)
beginner planı şu şekilde bak:

blogilates.zippykid.netdna-cdn.com
0
neferkitty
(12.10.14)
Kış mevsimi dışarıda koşmamak için bahane değil.

En çok ısı kaybını ellerden ve kafadan yaşarsınız. Ellere eldiven, başa da iyi koruyan bir şapka takıldığı müddetçe vücut ısınız fazla düşmez.

Teri vücuttan uzaklaştıran DriFit tarzı kumaşlar iyidir ancak bir tane yetmez; atmosfer sıcaklığına göre en az 2 taneyi iç içe giymeniz lazım ve daha soğuk havada 3'e çıkartabilirsiniz. Ama DriFit üzgara karşı korumaz, yukarıda verilen bu bilgi yanlış. Bunun için yağmurlu günlerde waterproof, rüzgarlı ve yağmurlu günlerde ise stormproof bir dış katman giyebilirsiniz.

Elbette bunların hepsi yatırım demek.

Eğer koşacaksanız termalden uzak durun, aşırı ısınırsınız.

Edit: Runner's world'ün şu modülünü kullanabilirsiniz www.runnersworld.com
0
hiko seijuro
(12.10.14)
Beylikdüzü civarında koşu parkurları olması lazım. Sürekli koşan bir kız vardı benim arkadaşın manitası. Decathlon'da kışlık koşu ekipmanları var. Bir bak.
0
arnold schwarzeneger
(12.10.14)
Hah, ben o parkurlarda yürüyorum yazın. Hep ağaçlar içinde, pek güzel. Bakalım, doğukta koruyan bir şeyler, olmadı evde hoplama zıplama ile devam edeceğim.
0
🌸aychovsky
(12.10.14)
Çıkamadığında da sabah kalkınca şu tarz bir şey yaparsın;

lifehacker.com
0
arnold schwarzeneger
(12.10.14)
Jillian Michaels diye bi ablanın videoları var youtubeda. ben evde yapmıştım bi aralar, yarım saatliğine yoğun bi şekilde cardio ve strength egzersizleri yaptırıyor. hareketli olduğu için hoşuma gitmişti benim, tavsiye ederim.
0
reptillia
(12.10.14)
Sabah biraz imkansız, 6:15'te evden çıkıyorum. Zaten ezandan önce kalkıyorum ve kalkmakta çok zorlanıyorum. Genelde de 6:05 gibi kalkıp "Anam anam, geç kaldım" diye koştura koştura hazırlanıyorum. Ama haftasonları olabilir.

reptillia, bu fikri çok sevdim. Teşekkürler.
0
🌸aychovsky
(12.10.14)
Linkini verdiğim antrenman 4 dakika sürüyor. Ama sonrasında duş ister.
0
arnold schwarzeneger
(13.10.14)
(17)

Kaç Tane Diş Dolgunuz var?

gerard
sb..
sb..
0
gerard
(12.10.14)
Yok.
0
aychovsky
(12.10.14)
altı falan.
0
noryth aquanum
(12.10.14)
0
0
cokponcik
(12.10.14)
8 tane falan var herhalde, dolgu kanal tedavi karisik.
0
LXXVII
(12.10.14)
Yok
0
an engineer
(12.10.14)
hiç yok
0
rock n roll
(12.10.14)
6 falan benim de
0
xenophobe
(12.10.14)
32 flan
0
divit
(12.10.14)
1
0
elorelia
(12.10.14)
2 ya da 3 olabilir emin degilim.
0
Lim5
(12.10.14)
yok.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(12.10.14)
Yok
0
cecilia
(12.10.14)
iki. iki tane daha yaptırmam lazım ama.
0
pescador
(12.10.14)
8-10 allah ne verdiyse.
0
harekatamiri
(12.10.14)
2.
1 tane de çürümeye başlamış dişim var maalesef. 0 diyenleri kıskandım.
0
kayranin kedisi
(12.10.14)
yok.
0
iste o kavunici balik
(12.11.14)
yok diyenler dis ipi mi kullandiniz hep? kimse bize soylemedi onemini eskiden, gitti elden disler 30'a kadar. uc kanal tedavi, bes porselen, yakinda dolgu sayim sifir olacak :(
0
bir varmis bir yokmus
(12.11.14)
(5)

üsküdar'ın hangi bölgelerine bakmalı?

doktor bey
geçenlerde benzer bir soruyu içerenköy için sormuştum ama oradan vazgeçtim. kadıköy merkez hala uçuşta olduğu için üsküdar'da kiralık daire bakayım diyorum. buranın hangi mahallelerine bakayım? şaibeli olmayan yerleri nerelerdir? zeynep kamil hastanesi civarına bakmamı söylemişti arkadaşlar ama başk
geçenlerde benzer bir soruyu içerenköy için sormuştum ama oradan vazgeçtim. kadıköy merkez hala uçuşta olduğu için üsküdar'da kiralık daire bakayım diyorum. buranın hangi mahallelerine bakayım? şaibeli olmayan yerleri nerelerdir? zeynep kamil hastanesi civarına bakmamı söylemişti arkadaşlar ama başka nereleri iyidir? semti de hiç bilmiyorum esasen. bir el atın bakalım, moruk.
0
doktor bey
(12.10.14)
Selimiye ve Çiçekçi şahanedir, hatta Zeynep Kamil'e 10 basar. Üsküdar'a ve Kadıköy'e birkaç duraktır. Akşam yürüyüşleri için Salacak'a gidilir, yukarıdan Tarihi Yarımada ile birlikte Kız Kulesi manzarası izlenir. Eski İstanbul mahalleliği çok bozulmamıştır, birkaç mahalle delikanlısı vardır ancak. Güvenlidir. Taksim otobüsleri mahallenin dibinde indirir, 5 dakika yürümek yeter.
0
aychovsky
(12.10.14)
Bağlarbaşı soyak sitesi var, Üsküdar, altunizade, fıstıkağacı ve zeynepkamil'e aynı mesafede, orayı tavsiye ederim.
0
tiny penny
(12.10.14)
güzel ev bulaman yav bu sıralar. kentsel dönüşümdür marmaraydır derken hem ev kalmadı hem de kiralar uçtu.

fiyat önemli değil dersen çiçekçiye bak. ama 1-2 yıl içinde tekrar taşınman gerekebilir.
0
seksen9
(12.10.14)
selimiye, çiçekçi de oturan birisi olarak, buraların hastasıyım. tek sorunu biraz yokuş. o da zorlayıp da ortaya attığım bi sorun. :) yazın gece 2-3 e kadar dışarda cafelerde oturan insanlar vardır. iti kopuğu yoktur. insanlar genelde yaşlılar, o nedenle de sakin bir yer. her saatte taksim ya da kadıköyden evine ucuz yollu dönebilirsin. dediğim gibi tek sorun biraz yokuş. :)
0
washe
(12.10.14)
bağlarbaşılı olarak bağlarbaşına bakmanı tavsiye ederim. iki büyük merkezin tam ortasında yer alır. bütçene göre bir yer eminim bulabilirsin.
0
KidLazer
(12.10.14)
(6)

ingilizce "bağlamında" nasıl denir ?

proletarier aller lander vereinigt euch
bu bağlamda, bilmem ne bağlamında veya bahsi geçen bağlamda gibi.
bu bağlamda, bilmem ne bağlamında veya bahsi geçen bağlamda gibi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.10.14)
"In this context" denebilir.
0
aychovsky
(12.10.14)
peki şöyle kullanılması nasıl olur. in the context of competition.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(12.10.14)
in reference to
with reference to
with regard to
as for
Considering that
Given that

daha cok var, context i bilmek lazim.
0
atmaca.ged
(12.10.14)
her zaman olmasa da bazen "therefore".
"In this context" sevmezsen belki "in this regards":

-...In this regards, the ongoing studies by the OECD/DAC and the Commission
on the added benefit and impact of further untying is to be encouraged.

örnek kullanımlara şu sayfadan bakabilirsin:
www.linguee.com


not: bu bağlamda benim kulağıma pek hoş gelmiyor, kullanmaktan kaçınıyorum genelde.
0
puc
(12.10.14)
given the fact that .....
0
baldur2
(12.10.14)
Bağlam hangi bağlamsa, onu tarif edip noktayı koyduktan sonra, That said, diye devam ederseniz, o hissi verirsiniz.
0
compadrito
(12.10.14)
(8)

fayfim nikine çok gülüyorum

murtazaaaaaa
bi de incide orospu geyik nikine gülüyodum hahahhaha başka komik nik var mı
bi de incide orospu geyik nikine gülüyodum hahahhaha

başka komik nik var mı
0
murtazaaaaaa
(12.10.14)
Murtazaaaaaa
0
LXXVII
(12.10.14)
Eskiden şizofrendik şimdi iyiyiz gibi bi nick vardı
0
[silinmiş]
(12.10.14)
zam sampiyonu domates komik değil de çok sempatik geliyor. ifşadan hatırladığım kadarıyla kendisi de sempatik bir arkadaş zaten, kız olsa yürürdüm.
0
pescador
(12.10.14)
ben ''barbara herhalde barbara manken olan '' nickini çok seviyorum :)
0
neferkitty
(12.10.14)
ekşideki murtaza gelsin sen misin?
0
fayfim
(12.10.14)
benimkiiiii
0
hain kostokk
(12.10.14)
Eski bir kullanıcı varmış, dün ilk defa ondan bahsedilirken gördüm. Neydi, senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin. Ona çok gülmüştüm.
0
aychovsky
(12.10.14)
@douchebag ya o komik değil bildiğin gelin istemeye gidicem de adresini bulamadım

ifşadan hatılamıyorum zam sapiyonunu hepsinin capsi var ama nişkler yok
0
🌸murtazaaaaaa
(12.10.14)
(8)

ipana neden cok ucuz?

lionel andres
fiyatini net olarak hatirlamiyorum ama 1,40 tl falandi sanirim. ayni buyuklukte sensodyne'in 7-8 tl oldugu yerde ipana neden 1 tl? ben ipana'yi iyi sanirdim, hatta dis doktorum hangi dis macunu kullanildiginin onemi olmadigini, onemli olanin gunde 2 kez fircalamak oldugunu soylemisti.
fiyatini net olarak hatirlamiyorum ama 1,40 tl falandi sanirim. ayni buyuklukte sensodyne'in 7-8 tl oldugu yerde ipana neden 1 tl? ben ipana'yi iyi sanirdim, hatta dis doktorum hangi dis macunu kullanildiginin onemi olmadigini, onemli olanin gunde 2 kez fircalamak oldugunu soylemisti.
0
lionel andres
(12.10.14)
diş macunu piyasası diğer birçok piyasa gibi çok komik. dişlerinize en az zararı versin istiyorsanız gidip en ucuzunu alın. hele beyazlatıcı özelliği olduğu iddia edilen macunlar hem denildiği gibi beyazlatmaz hem de çok zararlıdır.
0
afrika fasulyesi
(12.10.14)
standart bir diş macunu ile içinde florür bulunan diş macunları arasında fiyat farkı oluyor. benim kullandığım macun eğer indirimde falan değilse 15tl civarı mesela.
0
jamiro
(12.10.14)
hassasiyet yoksa diş macunları arasında major bir fark yok 1 tl lik herhangi bir macun alabilirsiniz.
markayım diye fiyatı 20 ye katlamıyor demek ki.

bi de tadı cidden diğerlerine göre kötü bence.
0
neferkitty
(12.10.14)
pazarı öyle planlıyorlar, fakirler ipana kullansın orta sınıf signal oral-b kullansın bi üst segment sensodyne kullansın diye. içindekiler hep aynı ama her sınıfa ürün satabiliyorlar.
0
divit
(12.10.14)
ben de 15 liralık diş macunu almanın mantığı nedir anlamıyorum mesela. yani diş macununun görevi fırçanın üstüne konulup diş üzerindeki yemek kalıntılarını almak ve ağza ferahlık vermek bence. bu işlemi 1,5 liralık ipana da gayet yerine getiriyor. fasa fiso aslında bu diş macunu olayı. bence fiyat farkı marketingden ibaret.
0
sckxyss
(12.10.14)
15 liralık macunun olayı -ben yazdım ben cevap vereyim- şu; hassaslık problemlerini gidermesi. bunu herkesin kullanmasının alemi yok evet. benim diş mineleri çok çabuk yıpranıyor ve sızlamaya başlıyor. bunu florür içeren macunlar düzeltebiliyor. ufak tefek işlerin tamircileri yani.
0
jamiro
(12.10.14)
playing star again + 1

İkisinin de pahalı veya orta fiyatlı ürünleri var. Örneğin, en sevdiğim diş macunu Signal Yeşil Elma, küçük boyu (ki upuzun süre yetiyor) 2 TL idi en son ama arayınca İpana'nın da Signal'in de 10 TL'lik macunları var.
0
aychovsky
(12.10.14)
Ben diş macununun değil fırçasının sahte piyasası olduğunu düşünüyorum. Çünkü kimya bilimi sürekli ilerliyor. Deterjanlara bakıyorsun ariel ile bingo arasında ya da arielin 20 sene önce ürettiği deterjanla şimdiki arasında ciddi fark var. Hakeza cilit bang ve diğerleri. Diş macunu olarak aynı markanın ucuz ve pahalı ürünler mevcut. Sizin bahsettiğinizde ipananın ucuz olanı. 12-13 liraya olan versiyonuda var.
0
filipis
(12.10.14)
(1)

Bilimsel Kuruluşlar

moneres
Merhabalar, Meslek odası üyeliği bilimsel kuruluş üyeliği sayılır mı?
Merhabalar, Meslek odası üyeliği bilimsel kuruluş üyeliği sayılır mı?
0
moneres
(12.10.14)
Meslek odaları bilimselden ziyade özlük hakları ile ilgileniyorlar daha çok. cv'ye yazıyorsan biraz da nereye vereceğine bağlı olabilir. Bir üniversiteye veriyorsan "Bu mu bilimsel" diyebilirler ama endüstri için belki bir nokta bilimsel kaçabilir. Yine de bana özlük hakları içeriği bilimsele göre çok daha ağır göründü.
Daha çok "Üye olduğu dernekler" gibi bir başlığın altına girebilir gibi geldi.

Ama "hiç yoktan iyidir" durumunda ise de neden eklenmesin.
0
aychovsky
(12.10.14)
(10)

bu hatunun üzerinde durduğu şey ne? burası neresi?

namus ninjası
jimnastik amaçlı mı? revü mü? yoksa aklıma gelen şey mi?
jimnastik amaçlı mı? revü mü? yoksa aklıma gelen şey mi?
0
namus ninjası
(12.10.14)
sirklerde gosteri amacli boyle bir sey var, o da olabilir.
0
bohr atom modeli
(12.10.14)
aklına gelen sey ne? jimnastikimsi esneme hareketleri iste bildigin.
0
cokponcik
(12.10.14)
her şeye biraz benziyor. aklıma gelen şey buranın seks turizmi yapılan bir yer olması tabii ki de. böyle ışıklı olduğuna bakmamak lazım. arka bölmede lapdance yapan birileri olabilir.
0
🌸namus ninjası
(12.10.14)
porno'da sirf bu tarz edevatlarla yapilan bir tur var.
0
mayeskuel
(12.10.14)
bir tür sporumsu bir şey bu ama adı aklıma gelmedi. bazı spor salonlarında filan var. ne seks adamlarsınız ya. are you sex misiniz nesiniz :)
0
papitheclown
(12.10.14)
Bu tamamen jimnastik amaçlı olanı. Sex swing bundan ilham alınarak yapılmış ama o ayrı bir konu, burası ile pek ilgisi yok.
0
aychovsky
(12.10.14)
çok bilgim yok ama pilates yapanlar da böyle garip şeyler kullanıyor. onlardan biri de olabilir
0
argent dawn
(12.10.14)
kafadanbacakli
(12.10.14)
günahını aldık kadının demek.
0
🌸namus ninjası
(12.10.14)
anti-gravity yoga deniyor.
0
kaset
(12.10.14)
(33)

İstanbul'da bazı yerleri görmüş birine, ilave gezecek yer tavsiyesi

compadrito
Tarihler, 1-2 Kasım Cumartesi, Pazar.Kalacağı yer, Levent.Şimdiye kadar gördüğü yerler, Topkapı Sarayı, Kapalıçarşı, Süleymaniye (Sultanahmet demek istedi de Souleman mı dedi acaba?) ve Ortaköy.Bi de Five Domme filan gibi bişiy dedi ama hem annamadım, hem de bozuntuya vermedim. Yerebatan sarnıcı mı
Tarihler, 1-2 Kasım Cumartesi, Pazar.
Kalacağı yer, Levent.
Şimdiye kadar gördüğü yerler, Topkapı Sarayı, Kapalıçarşı, Süleymaniye (Sultanahmet demek istedi de Souleman mı dedi acaba?) ve Ortaköy.

Bi de Five Domme filan gibi bişiy dedi ama hem annamadım, hem de bozuntuya vermedim. Yerebatan sarnıcı mı acaba? Konuştukça batıyo da olabilirim.

Ayasofya'yı görüp görmediğini bilmiyorum.

Bu 2 gün boyunca ne yapabileceğine dair tavsiye istedi. Dönen Mevlevi dervişlerinin gösterisi filan var mıdır? Böyle, Sûfî, Mevlevî, rûhânî şeyler hoşuna gidebilir. Orucunu tutan, bayramımı kutlayan falan birisi. Para dert değil.

Kop kopçu değil, alemci değil, disko - dans filancı değil.

Çoğiy basket oynar. Çoğiy yürür. Şurdan şuruya yürü diyim mesela. Beşiktaş iskelesinden, Tarabya'ya yürüsün mü? Çok mu anlamsız ve sıkıcı olur? Aklıma bişiy de gelmiyo doğru dürüst.

Naapak?

ekleme: streyt jigolo teşekkürler. Semazen kelimesini unutmuştum. Dönen Mevlevi dervişleri filan diye top çeviriyodum. 70 lira zorlamaz, gayet uygun ama bileti nerden alacağını filan keşfedip söylemem lâzım.

ekleme 2: Özür dilerim Meltem hanımcım. Naapak diyince, beraber bişiy yapçakmışız gibi olmuş. Ben yokum. Kendi gezecek. Aslında, şeytan 'Atla beraber git lan!' da diyo ama... Bi de, doğma büyüme New York'lu adamı Ulus parkına götürmesek olma mı? Cehaletimi mazur görün. Ulus parkı Boğaz'a baktığı için mi, gidilmesi gereken bi yer? Ama alternatif olarak yazarım.

Eminönü, Mısır Çarşısı yapmış mıdır acaba? Hacı Abdullah'ı diycem de, bi de Hamdi mi diyim?
Balat'a yollasak sakat mı olur?

ekleme 3: 89cum aslında şeytan atla uçağa beraber gidin diyo da, ben İstanbul'un Eylülünü severim, Kasımını pek tutmuyom. Bulamadığım kelimelerden biri de ulvî idi. Teşekkürler. Bak! Gorüyon nu? Türkçeyi unutuyoz!
Sadece ulvi falan olması gerekmez. Bu adam benim için çok çok önemli. Ulaaaaaan, ne iyi etmişim de, sormuşum sana! dedirtecek bi şeyler bulmam lâzım. Türkçe dua çoğiymiş lan! Git oraya, bi Türkçe dua dinne diyim.
0
compadrito
(12.10.14)
gösteri bilmiyorum da gidecek yer pierre loti olabilir.

ayrıca mdem levent'te kalacak, bir bebek sahiline götürün, ulus parkı'na götürün az vakit olduğu durumlarda bir çay içmeye filan.
0
m e l t e m
(12.10.14)
@compadrito abi sen ne zaman geleceksin acaba istanbula?

türk olsa eyüpte sabah namazı kılsın derdim ama türkçe dua ediyo imam. hoş pierre lotiyi görmüş olur.

üsküdara gitsin üsküdar çok ulvi bak. haydarpaşadan hareketle üsküdara gitsin. sahilden yürüsün fethi paşaya kadar.

aklıma geldikçe editleyem.
0
seksen9
(12.10.14)
tarihi yarımadada arkeoloji müzesini ıskalamışsınız maalesef. doğma büyüme istanbulluyum, 6 ayda bir gitmezssem kaşıntı tutuyor.
0
reverse engineer
(12.10.14)
boğaz turu yapmış mı? ortaköy'den tekneye binse? adalar'a da gidebilir. sarıyer, rumelifeneri uzak mı kalır?
bir de rahmi koç müzesini ilginç bulan birçok yabancı biliyorum, haliç'i de görmüş olur, çıkışta da halat veya cafe du levant'da yemek yer.
0
la lykia
(12.10.14)
@reverse
arkeolojiye gitmemiş demek ki. onu da yazıyim listeye. teşekkürler. Metropolitan'dan sonra, biraz zayıf kalabilir tabii.
@la lykia - benim de ilk sorduğum şey Boğaz turu oldu. Bosphorus dedim, mosque and shopping dedi. Ortaköy! dedim, Yesssss, Ortakoyyyy! diye bağırdı. Boğaz'a river diyo garibim, New Yorklu olduğu içün. Rahmi Koç'u düşünüyodum da emin diildim. Taam yazdım listeye. Teşekkürler.
@prhn link için çok teşekkürler! Çok makbule geçti! Vakit 48 saatle sınırlı olunca, Adalar'a gitmek bana biraz lüks gibi göründü.
0
🌸compadrito
(12.10.14)
boşver alternatif olarak da yazma. levent'e yakın, trafiğe uzak diye tavsiye ettim ulus parkı'nı ama gerek yok. etkilemez. anca etiler'de, ulus'ta oturan bzileri etkiliyor işte. new york'ta yaşamadığımız için tabi, napalım. 5th avenue'da, soho'da bir evimiz olmadı.
0
m e l t e m
(12.10.14)
@m e l t e mcim, Central Park'ta, Washington Square'de büyümüş adama, bi parka git diyebilmem için, o parkın çok çarpıcı bi özelliğinin olması lâzım. Bu adam benim patronumun, patronunun, patronunun, patronu. İlk defa odasına çağırdı, ilk defa bişiy istedi benden. O bakımdan şeyaptım. New York'ta büyümüş dediysek, 5th Av'de oturmuş da demedik tabii. Messenger boy olarak çalışmış senelerce.
0
🌸compadrito
(12.10.14)
compadriş, iyi güzel de baştan demedin ki adam nyc'den geliyor diye. :) büyük büyük patronun olduğunu da tahmin edecek değildim ya, kahin miyim ben? hayır.

neyse, pierre loti'ye gitsin. hamdi'de kebap qeyfi yapsın. mısır çarşısı'ndan baharat alsın memleketine götürsün.
0
m e l t e m
(12.10.14)
patronunun patronunun patronunun patronu mu? patronun kıdemlin olsa, onun patronu başhekim olsa onun patronu da sağlık bakanı olsa o zaman gelecek adam obama!

obamaysa eminönüne gitsin. balık ekmek yer saat alır :p

güzel türk kahvesi yapan bi yer de bulmak lazım. bana göre en güzel türk kahvesini kadıköydeki közde kahveciler yapıyor. diyarbakır, menengiçli, dibek, damla sakızlı.. hepsinden denesin.
0
seksen9
(12.10.14)
m e l te mcim özür dilerim. çok haklısın. huyum kurusun, hep yarım, eksik annatırım herşeyi. cevabı da tam isterim. Cahilliğimi yüzüme vurmadan, Pierre Loti'yi nası justify edersin?

89: gözümden yaş geldi qı! Allah da seni guldürsün inşallah!
0
🌸compadrito
(12.10.14)
nasıl justify edersin derken?
0
m e l t e m
(12.10.14)
Yani Pierre Loti o kadar çarpıcı bi yer mi? Adama, 'Yav, iy ki beni oraya göndermişsin!' dedirtmem lâzım.
0
🌸compadrito
(12.10.14)
bence demesi lazım. turistik, tarihi ve de nefis bir manzaraya sahip. orada teleferik de var. isterse teleferik yolculuğu da yapmış olur. o da ayrı bir anı olur.
0
m e l t e m
(12.10.14)
büyük çamlıcaya gitsin bi nargile içsin boğaza karşı mis
0
koline
(12.10.14)
metropolitanda kadeş antlaşmasını görebilrmiymiş acaba kendileri?

not: kendisi yazılı tarihin "ilk" antlaşması olur. 2. ramses ile hititliler arasında imzalanmıştır. ve evet, istabulda bu antlaşmanın bir parçasını tablete kazılı halde görebilirsiniz.
daha fazlası için:
(bkz: istanbul arkeoloji müzesi)
0
reverse engineer
(12.10.14)
Kız Kulesi'nden İstanbul'u seyredebilir. Dolmabahçe Sarayı'nın içini gezebilir (İngilizce turlar var), Çengelköy Çınaraltı'nda bir kahvaltı yapabilir (biraz salaş kaçabilir), Kanlıca'da yoğurt yeyip Hidiv Kasrı'na çıkabilir, gitmediyse Mozaik Müzesi'ne gidebilir, Bağdat Caddesi'ni keşfedebilir. Yolu uzar da Büyükçekmece'ye gelirse eski hanları gezebilir, Mimar Sinan köprüsünde (eskinin E5'i imiş, Tekirdağ'ı İstanbul'a bağlayan yol), oradaki yöresel evlerde yöresel yemekler deneyebilir (Kayseri evi, Kapadokya evi, Denizli evi, vb evler var; böylece İstanbul dışı da bir kültür almış olur ama 3 günlük turda şehir dışına çıkmaya değmeyebilir). Bebek'te waffle yiyebilir. Yine şehir dışına doğru Yoros Kalesi var ama orası da 3 gün için değmez.Miniatürk'ü dolaşabilir. 1001 Direk Sarnıcı'na gidebilir.

la lykia haklı, Rahmi Koç Müzesi'ne bayılıyorlar bir şekilde.
0
aychovsky
(12.10.14)
2 gün çok kısa bir süreymiş.

Pierre loti+1 gerçekten görülmesi gereken bir yer. bambaşka bir İstanbul manzarası var.

yapılan önerilere ek olarak. İstanbul'un en önemli özelliği boğaz ve boğaz turu. ancak boğaz turu bütün günü kapsıyor. patron Ortaköy'e gelip Ortaköy'den yarım boğaz turuna binerse çok iyi olur. 1-1,5 saat sürüyor. Ortaköy'den çıkıp Rumelihisarı'na gittikten sonra karşı kıyıdan dolaşa dolaşa Üsküdar'a gelip sonra Ortaköy'e geri dönüyor. herkes çok beğeniyor.

aynı şekilde Sabancı Müzesi, İstanbul Modern bunlar hep güzel manzaralı ve kaliteli kafeleri olan turistlerin çok sevdiği yerler.

Pera Müzesi'ne yakın bir yerlerde kalıyorsa oraya da gidebilir. küçük ve samimi bir müze. kalıcı kolleksiyonunda eski İstanbul resimleri, gravürleri var. Ve elbette Kaplumbağa Terbiyecisi. Kahve molası sergisi de hoşuna gidebilir.
0
mea maxima culpa
(12.10.14)
@aychovsky Çok teşekkürler. Kız kulesinde yemek yeniyo mu? ''Günbatımı, şu saatte Kız kulesine gidiyon, orda bi yandan demleniyon, (yok, bunu demesek iy olur), bi yandan patlıcan salata yiyon, obir yandan, Sinan'ın, Allah'a uzanmış mermer kollarını seyrediyon hacı ağbiy!''.

Yoğurt yemeye Kanlıca'ya diil, Hacı Abdullah'a yolliycam, yogurt iz e Törkiş invenşın diyerek. Aslında kaavaltı etmesini istediğim yer Swiss Hotel Bosphorus ama, kendi otelindeki kaavaltıyı ek, git orıya 30-40 dolar bayıl demek de çok cazip gelmiyo. Kapadokya'yı zaten görmüş olduğuçün evlere gitmesine gerek yok. Bebek'te waffle biraz irrelevant olur. Onun yerine, Namlı'da sucuklu yumurta, onun üstüne yan tarafa geçip yarım su böree, yarım fıstık ezmesi daha şık olur. 1001 direkle Yerebatan aynı yer mi? Bi de ne diycem, hâlâ şu five domme muammasını çözebilen olmadı. Acaba öyle bişiy yok da, bende işitsel halüsinasyonlar mı başladı kine?

@mea maxima, bir Ortaköylü olarak, çok kıymetli bi bilgi vermişin. Çok teşekkürler. Kaplumbağa Terbiyecisi nerde, nerde????? Üfff lan, ne çok yerimiz oldu listeye yazcak! Ben en iysi, 'Hem iki gün, hem Kasım. Siz en iysi Kasımpaşa'ya, (yok, o öyle diildi), siz en iysi Avustralya'ya gidin, İstanbul'a Mayıs'ta beraber gidelim daha uzun süre' diyim. (Avustralya toplantısı yeni çıktı da).
0
🌸compadrito
(12.10.14)
Patron Nisan sonu Mayıs başı gelsin. Lale zamanı :) Boğazda erguvanlar, her yerde laleler. Yıldız Parkına ve Emirgan'a gider mest olur.
0
mea maxima culpa
(12.10.14)
mea maxima culpa + 1
Mayıs'ta gelebiliyorsa Mayıs'ta kaçmaz zaten.

Onun dışında Kız Kulesi'nde yemek yeniyor ama saatleri var, her saat yenmiyor. Öğle yemeği saati, akşam yemeği saati olmazsa sadece kahve içilebiliyor veya birtakım bazı sıvılar.
0
aychovsky
(12.10.14)
ayrıca patrona Hafız Mustafa'yı tarif et. Sirkeci ve Taksim'de şubeleri var.

oradan lokum ve helva alsın. en güzel lokum orada.
0
mea maxima culpa
(12.10.14)
Hafız Mustafa mı? Vay anasını, hiç duymadıydım! Lokum dedin de, aklıma geldi. Bahçede yürürkene karşılaştık. Elinin tersiyle karnıma vurup, I gotta talk to you! dedi. Ben de hemen asistanına gidip 15 dakkalık bi süre kapattım ertesi gün için. Akşam da 3 porsiyon kazandibi alıp getirip ofisin mutfakçığındaki buzdolabına attım. Toplantının sonunda, 'geçen sizin evdeki dâvette, eşiniz bana biraz leftover verdiydi. Bizde adet, kap boş verilmez geri, kazandibi getirdim size!' dedim. Hani nerde? Göster bana! dedi. Götürdüm, ahan da bu kuzu sizin! dedim. Gece gittim baktım dolaba, almış paketi. Bakalım ne diycek kazandibine? Ulan var ya, bu adam arkamdan hafifçe iteklese beni, negzel olur bea!!! Tokansa yeter.
0
🌸compadrito
(12.10.14)
hmmm böyle bir durum varsa biz bu adamı havaalanında karşılayalım, özel olarak ağırlayalım @compadrito :)
0
mea maxima culpa
(12.10.14)
Delisin! Yav, ne diyom sana? Şeytan diyo, atla uçağa sen de git beraber. Çalışma arkadaşım, seni götürmez ki toplantıya, niye götürsün? dedi. Ööle diil gülüm, ben gendi paramı gendim verecem, dedim.
0
🌸compadrito
(12.10.14)
biz Türkler çok misafirperveriz. öyle böyle bildiğiniz gibi değil. ben de geliyorum sizinle. tek başınıza bırakmam hayatta olmaz de :P
0
mea maxima culpa
(12.10.14)
aym gana şov yu törkiş hospitaliti! it dazınt heppın in layf!
ezbelledim bile!
0
🌸compadrito
(12.10.14)
doğru ezberlemişsin. haydi bakalım :)
0
mea maxima culpa
(12.10.14)
ölümü öpün, kiss my death :P

bunu da unutma.
0
mea maxima culpa
(12.10.14)
kis may ded badi daha şık olma mı? çoğiymiş!
0
🌸compadrito
(12.10.14)
gittiği yerlerde little little in to the middle demeyi unutmasın :D

yalnız kız kulesinde yemek yemesin. buzdolabı bile olmadığından soğuk içecek içemez. kahve belki.
o kadar kebap-hamurişi varken midesini doldurmasın hiç.

yanında fotoğraflarını çekecek birini arıyosa çekinmesin çeker hemen çıkartırım :p
0
seksen9
(12.10.14)
Sanarsin kucuk bi oglan geliyo
kerli ferli parali pullu gorgulu bi herif geliyo. Gorecegini zaten gormustur.

bu ne heyecan comp? Menmun galirsam saglik bakani yabicam seni, haftalik mecmualarda boy boy fotonu bastirticam mi dedi ne dedi?
Hayir millet yirtmis sana tavsiye vermek icin, mukafattan at üc beş bise.
turkceyi unutuyosun raconu unutma.
0
cecilia
(12.10.14)
@Cecilia önemli bir insana törkiş hospitaliti gösteriyoruz. bu bizim geleneklerimizde var. niye şaşırdın?
0
mea maxima culpa
(12.10.14)
sex'n nine: Allah gısmet eder de, hayıllısınnan mezun olursan, şu espirik zekânı, vizitlerde hastalarını guldürmek için de gullan, gurban oluyum! Bu dediğimi yap, senin hastaların, obir tohturların hastalarından daha hızlı iyleşmezse, gel yüzüme balgam tükür! Var ya, yazzaanen hasta dolar taşar qız! Meşhur olun!

cecilia: bu adam benim ömr-ü hayâtımda görüp görebileceem, ennnn iy lider. ürəkimde çoğözel bi yeri var. qalbsiz, merhametsiz ve seni görmeyen patronnardan biri olsa, semtine bile uğramam. buralara gelip de, akıl makıl dilenmem. girerim gugıla, 2 dakkamı alır sadece. yazarım eline 3 kalem liste, geçer gider. yolda 50 metro öteden görüyo da, elini havaya galdırıp selam veriyo. bayramları ben unutuyom, o unutmuyo, kalkıyo odasından, taa yanıma gelip 'Eid mubarak saahib!' diyo elimi sıkıyo. Ramazan bayramında, Londra'dan SMS attı la! Bi karısı var, evlerindeki davetin sonunda teşekkür ettim, 'Çekinme, sen aileden birisin, al şu kabı, şu mamalardan tepeleme doldur, götür!' dedi. ben kimim? zurnanın son deliği bi amele! yaban ellerde bunun ne mânâya geldiğini, bayramın 1. günü, yaşlı gözlerle 14 saat çalışan gurbetçi annar. yoksa mevzu, bunu verdik, onu aldık filan deel. gene de tasvib itmiyosan, özür ossun!
0
🌸compadrito
(12.10.14)
(13)

nutella'nın yerini sarelle mi aldı gençler?

yapma volkan
geçen nutella aldım beğenmedim.sarelle alın falan demişti galiba millet.sarelle mi alalım.
geçen nutella aldım beğenmedim.
sarelle alın falan demişti galiba millet.
sarelle mi alalım.
0
yapma volkan
(11.10.14)
evetelle
0
mayeskuel
(11.10.14)
Valla bi yerde torku çok güzel yazıyodu aldım berbattı nutelllanın yeri doldurulamaz. Bayatı denk gelmiştir sana başka yerden al nutella bir numara.
0
ayhsegul
(11.10.14)
Annem hep sarelle alirdi, daha guzel geliyordu demekki. Ben sevmem gerci..
Birde bu Nutella'nin esprisi ne arkadaslar? Benim bilmedigim birsey mi var bununla ilgili, niye insanlar asik oluyorlar Nutella'ya?
0
delifaruk
(11.10.14)
fiskobirlik findik ezmesi al.
0
kutsalbok
(11.10.14)
Ikisinin de tadi guzel degil ayni syin laciverti ,yag-sekerin basit tatta bi karisimi.
Onun yerine cok daha guzel cikolata satan yerler var onlardan alin bence.

Gercek guzel tat bu degil :p
0
neferkitty
(11.10.14)
çikolatayla iç aram yoktur tatlarına bile bakmam ama sarelle artık daha iyi diyenleri çevremde de duydum. doğrulğu bilemiyorum.
0
uzunuzunilgi
(11.10.14)
valla öyle ekşici piç değilim ama nutella harbi harbi güzel.
zaten ekmeksiz yenilince ne olduğunu anlıyo insan.
0
etna
(11.10.14)
nutella kaşık kaşık yenilesi bir şey ya, sarelle o kadar da güzel değil. nutellanın yokluğunda yeniyor bence sadece.
0
iste o kavunici balik
(11.10.14)
Ben ezelden beri Sarelle'ciydim ama kendilerini daha da çok geliştirdiler.
0
aychovsky
(11.10.14)
sarelle bitter, nutella ile karşılaştırılamaz bile bence. bu sarelle'yi kaşıkla yemeye başladığında durduramıyor insan, acayip. nutella'yı ekmeksiz kesinlikle yiyemem. tabii bitter dışında çikolata yiyemeyen birisiyim, bunun da etkisi olabilir.
0
soso
(11.10.14)
sarelle rulez. hele o çeşmeden akışı. gerçi artık çeşmeden sarelle satan yerler kaldı mı bilmiyorum eskiden çeşmeden doldurur eline verirlerdi fındık ezmesini veya çükületayı.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.10.14)
ben hep sarelle alıyorum. fındık ezmesi de leziz.
0
bira sisesi kapagi
(11.10.14)
saralle türk malı ve içindeki maddeler de daha sağlklı, daha az katkı maddesi var demişti bana o sektörden bir yakınım. ben torku yiyorum son zamanlarda ve beğendim açıkçası. şimdi alsam ya saralle ya torku alırım.
0
skayas
(11.10.14)
(3)

Benchmark Kelimesini Kullanmak

by the power of grayskull
Türkçe olmadığı için cümle içinde nasıl kullanacağımı bilemedim ama bizim müdürün de hoşuna gidiyor. o yüzden şu cümle nasıl daha düzgün şekilde kurulur?DAA firmasının yapacağı bu projeyle engelliler hakkında yaptığı çalışmalarla benchmark olma yolunda önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz.Beynim dur
Türkçe olmadığı için cümle içinde nasıl kullanacağımı bilemedim ama bizim müdürün de hoşuna gidiyor. o yüzden şu cümle nasıl daha düzgün şekilde kurulur?

DAA firmasının yapacağı bu projeyle engelliler hakkında yaptığı çalışmalarla benchmark olma yolunda önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz.

Beynim durdu sunum yapmaktan :(
0
by the power of grayskull
(11.10.14)
Kelimenin ingilizce olmasinin cirkinligini gectim bence benchmark kelimesi tam olarak kastettiginiz kavrami karsilamiyor.
0
ay nov kung fu
(11.10.14)
Zaten kelimeyi anlamı dışında kullanıyorsun hocam. sanki milestone kullanman gereken birşey söylüyormuşsun gibi geldi.
0
brawler
(11.10.14)
"benchmark olma yolunda" garip olmuş. Benchmark karşılaştırma demek, bir sürecin veya bir işlemin adı. Bir işlem olma yolu da olmuyor. Bir firma veya bir proje bir benchmark'ın (kelimeden nefret ettim şu an) yapılacağı firma/proje haline gelebilir. (Bizim patronlar benchmark için yapmak fiilini kullanıyor) İlla benchmark demek istiyorsanız, "benchmark yapılacak örnek bir firma olma yolunda" gibi bir şeyler denebilir.

Yukarılara katılıyorum ben de, burada demek istenen benchmark da olmayabilir.
0
aychovsky
(11.10.14)
(15)

Hangisi Doğru?

a d s z p
Piyangodan büyük ikramiye kazanma şansın &50'dir, ya çıkar ya da çıkmaz.Piyangodan büyük ikramiye kezanma şansın &0.00000089 falandır, çünkü katılan kişi sayısı bölü bilmemne falanfilan.İstatistikten ve mantık yürütmekten anlayan arkadaşlar, hangisi daha akla yatkın? Ve neden?
Piyangodan büyük ikramiye kazanma şansın &50'dir, ya çıkar ya da çıkmaz.

Piyangodan büyük ikramiye kezanma şansın &0.00000089 falandır, çünkü katılan kişi sayısı bölü bilmemne falanfilan.

İstatistikten ve mantık yürütmekten anlayan arkadaşlar, hangisi daha akla yatkın? Ve neden?
0
a d s z p
(10.10.14)
kümelerin farklı burada. ilkinde elindeki tek bir biletin ihtimalinden bahsediyoruz, diğer biletleri katmıyoruz.

ikincide ise alınmış ya da alınmamış olsun diğer "tüm" biletler de dahil oluyor kümeye ve istatistiksel olarak geçerli olanı budur.
0
devilred
(10.10.14)
olasılık=doğru bilet/tüm biletler.
kazanma ihtimalini hesaplayınca üstteki formülden dolayı 2. akla yatkın.
kazanıp kazanmama durumuysa tek hesap %50, ya kazanırsın ya kazanmazsın.
0
uzunuzunilgi
(10.10.14)
İkincisi tabii ki. Durumu şöyle anlatayım. Zamanında bir arkadaşımın babası ameliyat olacaktı, doktora masada kalma olasılığını sordular. Doktor %50 demiş. Ameliyat da o kadar riskli bir ameliyat değil. Arkadaş "Nasıl yani? Şu ana kadar kaç ameliyat yaptınız" dedi, doktor "100'den fazladır" dedi. Arkadaş "Kaç kişi öldü" diye sordu, doktor "2 kişi" dedi.

İlk cümle gibi düşünülürse, %10 masada kalma olasılığı da olsa, %95 masada kalma olasılığı da olsa hepsi aynı kefede değerlendiriliyor. Oysa aralarında dağlar kadar fark var.
0
aychovsky
(10.10.14)
çıkar ya da çıkmaz olmaz.
çıkmama ihtimalini de düşünmek lazım.
lakin oynayacaksan oyna.

sonuçta kime çıkıyorsa o adam da bana çıkmaz diye oynadı.
yani şans işi.
0
yapma volkan
(10.10.14)
%50 çünkü ya çıkar ya çıkmaz -> burada gerekçe olarak gösterilen şey sadece 2 tane olası durumun olduğunu ortaya koyuyor, bu olası durumların neden eşit olasılıkla gerçekleşmeleri gerektiğine dair herhangi bir dayanağı yok.

milyonda 1, çünkü milyon tane sayı (milyon tane bilet) var -> burada milyon tane biletin her birinin eşit olasılıklı olduğunu iddia etmek için, yukardakinin aksine, mantıklı gerekçelerimiz var. çünkü 6 tane kova var, bunlarda 10'ar tane rakam var, her kovadan birer rakam çekiliyor. o kovaları da rastgele sayı üretecek şekilde tasarladıkları için 1 gelmesiyle 5 gelmesinin eşit olasılığa sahip olduğunu varsayabiliyoruz pratik amaçlarla.
0
galadnikov
(10.10.14)
Siz bir çekilişe katıldığınızda "siz"e ikramiye çıkma ihtimali %50'dir. Ya çıkar ya çıkmaz. Fakat "sizin biletiniz"e ikramiye çıkma ihtimali 1/tüm biletler'dir. İkisi farklı şeyler.
Çözüme giden yolda en önemli etken problemi doğru tanımlamaktır. \o/
0
ay nov kung fu
(10.10.14)
sour +1 önemli bir noktayı yakalamış. Biletlerin bir anlamı kalmıyor.
0
secilmis uye
(10.10.14)
Cikma olasiligi pa

Cikmama olasiligi pa'

pa'> pa

pa+pa'=1 dir

2.oncul dogru
0
kutsalbok
(10.10.14)
@sour evet pa' ussunu buyuk aldim cunku temel olasilik hesabi hic bir ekstra durumu katmadan soyluyorum istenen/tum degil mi.


yine ayni sekilde piyangonun calisma prensibi bilmeden kendi piyangomu cekiyim

1 2 ve 3 sayilari olsun biletler bu 3 sayinin permutasyonlariyla dizilsin ki 6 adet tum durumum var.

bana lazim olan bu biletlerden 2 3 1 ise bunun o alti biletten biri olma olasiligi en basitinden 1/6 olmama olasiligi 5/6

1.oncul eksik. Evet ya cikar ya cikmaz bu iki olasiligin toplami 1 dir. fakat yuzde 50 50 degildir.

ama tabi benim henuz akedemik bir bilgi birikimim yok seneye 1.sinifta gorecegiz bunlari. zevk icin ugrasiyordum olasilik hesaplariyla oyle dikkatimi cekti.

hatam varsa affola.
0
kutsalbok
(10.10.14)
Piyangodan büyük ikramiye kazanma şansın &50'dir, ya çıkar ya da çıkmaz.
Bu doğru.
(bkz: olasılık) (bkz: istatistik)
İkinci yazdığınız da istatistiği oluyor.
0
grgn
(10.10.14)
Bilcümle teşekkürler, ufkum iki katına çıktı :)
0
🌸a d s z p
(11.10.14)
bu cevaplarla ufkun iki katina cikacagina oldugu yerde kalsin daha iyi. alti bu kadar sacmalik dolu baska bir duyuru gormedim. mesela ay nov kung fu'nun cevabi beni baya guldurdu. sanirim bir insan neden bahsettigini ancak bu kadar bilemez.
0
nxtrls
(11.10.14)
ilkinde kümenin tanımı net değil. iki olasılık var, piyangoyu kazanıyorsun veya kazanmıyorsun. başka herhangi bir tanım yok, buna göre bilet almasan bile kazanma olasılığın %50'dir.
unutmamak gerekir ki, piyango çekilirken sadece iki olasılıklı bir yazı/tura atmıyoruz. her birinde 10 olasılık olan sanırım 7 tane top çekiliyor (atılıyor).
kümeyi doğru tanımladığınızda doğru olasılığı da bulursunuz.
bunu frp/rpg tarzı oyunlar oynayanlar biraz daha rahat anlayacaktır. 17 yüzlü bir zarı attığınızda, örneğin 5 gelmesi olasılığı 1/2 değildir, 1/17'dir.
0
yalnux
(11.10.14)
sözelci kafası için 1.si doğru, sayısalcı içinse 2.si
0
mrthany
(11.10.14)
@nxtrls güldürdüysem ne mutlu bana. ^_^

nxtrls gibiler için tekrar cevap veriyorum: Soruyu doğru sormuyorsun ve bu ikisi karşılaştırması gereken olaylar değil.
0
ay nov kung fu
(11.10.14)
(20)

Çocukkenki ve şimdiki siz?

lifeislife5
Okuduğum bir kitapta Harvard Üniversitesi'nden bir psikolog 21 aylık bebeklerden oluşan bir grupla deney yapıyor. Bazı bebekler neşeyle en ufak tereddüt göstermeden oyunlarını oynarken diğer bebekler kararsız bir şekilde geri duruyor; annelerine yapışıyor ve sessizce diğerlerinin oyunlarını izliyorl
Okuduğum bir kitapta Harvard Üniversitesi'nden bir psikolog 21 aylık bebeklerden oluşan bir grupla deney yapıyor. Bazı bebekler neşeyle en ufak tereddüt göstermeden oyunlarını oynarken diğer bebekler kararsız bir şekilde geri duruyor; annelerine yapışıyor ve sessizce diğerlerinin oyunlarını izliyorlar. Bebeklerin nabızlarını gösteren monitörlerden, kalplerinin kaygıyla küt küt attığı izlenmiş.

Sekiz dokuz aylık bebeklerin yabancı biri odaya girdiğinde kalplerinin hızlıca attığı ve ağladıkları gözlemlenmiş. Bazı bebekler de gayet sakin kalabiliyorlarmış.

Çekingen çocukların hafif bir strese bile fazlasıyla tepki uyandıran bir sinir devresiyle dünyaya geldikleri anlaşılmış. Doğuştan itibaren bunların kalpleri yeni insanlar ya da durumlar karşısında hızlıca atıyormuş.

Bu adam mizacın asla kaderimiz olmadığını kişiliğimizin zamanla değişebileceğini de söylüyor.

Soruma gelirsek;

Şu andaki sizle çocukkenki siz arasında fark var mı? Küçükken nasıldınız? Şimdi nasılsınız? Çekingen olup da atılgan hale gelen var mı?
0
lifeislife5
(10.10.14)
yazdığınızı ilgiyle okudum. çekingen bir insan olarak şunu diyebilirim ki ergen ben ile 35 yaşındaki ben arasında çok fark yok. ilkokulda girişken, çok arkadaşı olan, kendi çapında popüler bile denebilecek bir çocukken ortaokul/lise yılları yanlış arkadaş tercihleri, bir takım talihsizlikler ve başka bazı tatsız durumlar sonucu kabus gibi geçti diyebilirim. üniversitede toparladım durumu ama yılların izi kalıyor tabi. iş güç hayatına girince de bir miktar gerileme oldu. üniversite arkadaşlarından falan da koptuk zamanla. sosyal ortamlarda çekingenim hala.
0
ezeriko
(10.10.14)
6 yaşıma kadar çok sessiz ve çekingen bir kız çocuğuymuşum, babam bakmış olmayacak gitmiş kung-fu kursuna yazdırmış. 9 sene devam ettim, zorunlu sebeplerden dolayı 15 yaşında bıraktım, ne sessizim ne çekingen. yani bu spor işi işe yaramış sanırım bende.
0
gmzo
(10.10.14)
küçükken çekingendim, hala çekingenim. ama artık (25) survival için gerekli gördüğüm zamanlarda ortalığı dağıtabiliyorum. insan zamanla öğreniyor. ama atılganlık değil bilinçli, kendine rağmen bir davranış kazanabildim ben.
0
freya
(10.10.14)
Cocukken hem cazgir hem cekingendim. Evet ayni anda. Sonra cazgirligim okula baslamamla beraber sosyal hayatta kisitlaninca çekingenligim iyice pasiflige donustu.
su anda da cok farkli degilim. Ama daha iyi toparladim durumu zira yetişkinlik bilinci ve kimsenin ne dusundugunu umursamamayi öğretiyorum kendime. Kavgacıligim da hala var.
0
rayde
(10.10.14)
Bende tam tersi bir durum mevcut. Çocukken çok atak ve korkusuzdum, büyüdükçe çoğu şeyden kaygı duyar oldum, insanlardan uzaklaştım. İnsanların ne kadar acımasız olduğunu öğrendiğim zamana denk geliyor sanırım bu elimi eteğimi çekmem.
0
devilred
(10.10.14)
çocukken nasılsam hala öyleyim.

daha ilkokuldayken sürekli evde kitap okurdum. dışarı çıkmazdım pek. genelde zorla çıkarırlardı. ileride kitapların yerini başka şeyler aldı ama yine de dışarı çıkmadım.
konuşma bozukluğum var, sürekli dalga geçerlerdi, belki dışarı çıkmamamın sebebi bu olabilir. evde de pek konuşmam, duygularımı yansıtmadığım söylenir sürekli. okul dışında pek arkadaşım olmadı, şimdi iş yeri dışında pek yok.
0
inheritance
(10.10.14)
ortaokulda sınıfta o kadar siliktim ki bir öğretmen sene sonunda varlığımı farketmişti. şimdi piçin önde gideniyim. evet mizacın değiştiğini düşünüyorum. sosyal, kültürel ve maddi değişimler mizacı da değiştiriyor bence.
0
papitheclown
(10.10.14)
ergenliğe kadar inanılmaz haylaz ele avuca sığmaz bir çocuktum. ergenlikle birlikte duruldum. asla çekingen olmadım ama eskisi gibi her şeye pırpır atmıyor kalbim.
0
[silinmiş]
(10.10.14)
Simdi oyle efsane atilgan degilim ama cocukluktaki halime gore bayagi acildim diyebilirim.
0
fortisvita
(10.10.14)
çocukken inanılmaz atılgandım. şimdi sakinleştim sanırım. eskiden mesela benimle oynamasalar kafayı yerdim şimdi iş yerinde beni çağırmadan çaya sigaraya çıktıklarında ay götüm diyorum ^_^ umursamazlaşmış da olabilirim.
0
exist is pretty
(10.10.14)
Hep boyleydim.

Kaynasik, girisken, konuskan(!)

Cocukken ve ergenken cok konuskandim , simdi dozunu ayarladim bu muhim :)
0
cecilia
(10.10.14)
ben 4.5 yaşındayken kızkardeşim kan kanserinden öldü. bu benim dünyamı, psikolojimi alt üst eden bi olay oldu + tedavi sürecinde bana hep başkaları baktı annemin bi de kundakta bebeği vardı mesafeler vardı vs vs. normalde çok pozitif, girişken, sıcakkanlı bi insanım çocukken de hem sakin- ağlamayan zırlamayan, herşeyi yiyen, herkesle oynayan, herkesle iletişim kurabilen, herkesin evinde kalabilen filan bi bebekmişim, zaten dedemin evinde doğmuşum :)) --bunlar ne kadar kişilikten ne kadar şartlardan bilmiyorum--, çok konuşkanmışım filan. bu ölüm hadisesinin psikolojimi bozup beni asabileştirmesini saymazsak :) tontiş dünya tatlısı bi veledmişim yani.
şimdi de çekingen değilim ama hayatım boyunca hep bişeylerle uğraşmak durumda kaldım çekingen olsam ayvayı yediydim kimse şımartmadı beni elim mahkumdu. şimdi şimdi uğraşacak pek birşey kalmadıkça kendi kabuğuma çekilme, acaip bir evcimenlik, inanılmaz bir sükunet sevme durumu var.
0
niye ama
(10.10.14)
küçükken de eve her yerim yara bere içinde geliyodum şimdi de bazen :D
0
Solem
(10.10.14)
Mutluydum,


mutsuz, ölmek isteyen biriyim.
0
fransızkalanadam
(10.10.14)
çekingendim hala öyleyim. çok temkinli bir çocuktum, bilmediğim yerlere girmezdim, oynarken bahçede falan evin çevresinden çok fazla uzaklaşmazdım. tanımadığım insanlarla konuşmazdım, korkak bir çocuktum. şimdi de aynı sayılırım mesela bir ortama girdiğimde hiç konuşmam, soru sormazlarsa sesimi duyamazlar, ama burada dır dır dır vır vır vır :)
0
rock n roll
(10.10.14)
ezeriko +1, hemen hemen aynı şeyleri yaşamışız. ama sosyal ortam tepkilerim biraz değişkendir. bazen inanılmaz konuşkan, insanları çevresine toplayan, popüler biri haline geliyorum, bazen de tam tersi, sessiz sakin çekingen kalıyorum, konuşamıyorum bile, "yer yarılsa da yerin dibine girsem." moduna giriyorum -zaten ilk durumdaki şekilde konuşkan olduğumu fark edersem de korkup susup ikinci sessiz moduma geçiyorum genelde :) - biraz o günki halime bağlı sanırım. mesela bazen okula geldiğimde önüme gelene selam verip sohbet ediyorum -daha doğrusunu kafalarını şişiriyorum :D - bazen de kimseye görünmeden okula gireyim de selam vermeyeyim, muhabbet etmeyeyim diye karmaşık yollardan laboratuvara giriyorum, falan. biraz o günki enerjime ve moralime de bağlı sanırım.
0
pasp
(10.10.14)
Küçükken ben de senin gibi çocuk istiyorum diyen teyzeye senin yumurtaların bitmiştir olamazsin demisligim var milletin icinde. Hic çekinmezdim. Hiçbir zaman silik bir tip olmadım ama kendimi göstermeye de çalışmadım. Yalaka tiplerden değildim, kafama uymazlarsa popüler tiplerle de arkadaş olmazdım. Biraz gıcık biri olabilirim küçükken. Genelde kafama uyan çok az insan olduğundan az arkadaşım oldu ama öz oldu. Çok sağlam dostlarım var bu sayede. Eskiden dışarı çıkıp oynardım artık pek çıkmıyorum, insanlar her gün kafelere falan gidiyor. Tek ciddi fark eskiden topluluk önünde konuşmaya cekinmezdim artık istemsiz olarak carpintim oluyor. Anksiyete bozukluğum falan da yok. Neden bilmiyorum.
0
Lim5
(10.10.14)
çocukken çekingendim, şimdi çekilgen değilim ama kendime atılgan da demem. dikkat çekmek için özel bir çaba harcamam. sadece gerekli gördüğüm durumlarda öne atılırım.
0
m e l t e m
(10.10.14)
5-8 yaş arasında biri "Merhaba" dese ağlardım, fotoğraf çekilirken hele deli gibi ağlardım. Çocukluk fotoğraflarımda suratı şiş, gözler kıpkırmızı veya burun sümüklü değilse, o fotoğraf gizli çekilmiş ve çekildikten sonra bunlar gerçekleşmiş demektir.

İlkokul'da birazcık olan silikliğim, ortaokulda tavan yaptı. Bir de hocalar durup durup "Kim sizce sınıfın güzeli/yakışıklısı", "Kim en şöyle/kim en böyle" yarışmalarının çoğunda oy çokluğu ile "en hanım hanımcık" seçilirdim ki küfür gibi bir şeydi. Çünkü o zaman hanım hanımcık demek, ağzı var dili yok demekti. Liseyi zaten iyi arkadaşlarım olsa bile yaşanmış sanmıyorum, popüler olacağım derken rezillikte bir marka oldum.

Üniversitede açıldım, daha sonra daha fazla açıldım. Ortam piçi olmadım ve bazen dil sorunları yaşadığım yerlerde sessiz sakin kaldığım oldu ama geçmişi düşünüp şimdi olmam beklenen yerle karşılaştırınca kendime plaket veresim geliyor. Büyüme ve hatta yaşlanma motivasypnumu sağlayan etkenlerden birisi de bu.

Ama çok büyük bir fobim var, en büyük izi bu olmuş olabilir: yüksek ses. Kavga sesi veya yüksek herhangi bir ses duyduğum anda hala titriyorum, korkuyorum, hatta çok yükselirse ses başım dönüyor. Yüksek sesli ve sinirli insanlarla sürekli bir arada olmayı sevmiyorum, sakin psikopat bir katil daha az korkutuyor. Ama bunun nedeni çocukluktaki çekingenlikten fazlası.
0
aychovsky
(10.10.14)
çocukken nefret ettiğim ve benden nefret ettiğini bildiğim insanlar arasında çekingendim. annemin baskısı da etkili olmuştu bana çünkü kimseden bir şey istememem hususunda sıklıkla uyarırdı beni. ortaokulda açıldım. lise dönemi ergenliğe geçiş dönemi olduğundan biraz sancılı geçti. hem çekingen hem girişkendim :D
üniversite iğrençti ve hala iğrenç. kötü insanlarla okudum. depresyona girdim. içime kapandım. arkadaşım yok vs. ama yaş ilerledikçe insanları umursamamam gerektiğini daha iyi anlıyorum. eskiden duygusala bağlayıp insanları çok umursardım. son 5-6 aydır kimin ne düşündüğü, ne dediği umrumda değil. hala girişken değilim ama kişisel bi tercih. istesem ortama da girerim.
0
zarpandi t
(10.10.14)
(5)

umca'yı kış boyunca kullansam zararı olur mu + hap mı solüsyon mu ?

lllllllllllllllllll
son yıllarda kış aylarında sürekli hasta oluyorum, çok sıkıldım bu durumdan, buna çözüm olarak hasta olayım olmayayım hergün umca kullansam doğru olur mu? ayrıca ben hapını aldım acaba solüsyon alıp damlatmakla bir farkı var mıdır?edit: gerçi boğaza mı damlatılıyor, bir bardak suya mı; bir bilgim yo
son yıllarda kış aylarında sürekli hasta oluyorum, çok sıkıldım bu durumdan, buna çözüm olarak hasta olayım olmayayım hergün umca kullansam doğru olur mu? ayrıca ben hapını aldım acaba solüsyon alıp damlatmakla bir farkı var mıdır?

edit: gerçi boğaza mı damlatılıyor, bir bardak suya mı; bir bilgim yok
0
lllllllllllllllllll
(10.10.14)
umca hasta olacağını hissettiğin anda suya biraz damlatıp içince gayet iyi etkisini gösteriyor zaten.
0
cadi iren
(10.10.14)
hastalık belirtileri gördüğünde umca ile müdahale etmelisin bence. eğer sürekli kullanmalık bişey arıyorsan o zaman imuneks önerebilirim.
0
loveinaflipbook
(10.10.14)
Doğru olacağını sanmıyorum, bu konuda herhangi bir bilgim yok. Ama geçen sene aylarca antibiyotik+ağrı kesici kullandım ameliyattan dolayı. Sonra baktım 90 gün üst üste ortalama 2 doz ağrı kesici, neredeyse bir o kadar da ağrı kesici kullanmışım; bıraktım sonra. "Ağrıyorsa ağrısın" dedim, her türlü ağrıyordu zaten.

Umca konusunda bir tavsiyem var ama. Miden hassas ise veya reflü, gastrit falan varsa kullanmadan önce mutlaka aç karna mide koruyucu al. Lansor gibi. Geçen hafta ben almadım, günlerce midem yandı. İşkence gibiydi.
0
aguilas negras
(10.10.14)
Ben kislari imuneks kullaniyorum ayni nedenden. Asil o, o ise yariyor.
0
aychovsky
(10.10.14)
umca immunex vs hepsinin sadece psikolojik faydası olan, şarlatan işi şeyler olduğunu düşünüyorum. bol bol meyve yiyip c vitamini almak en güzeli. hatta bana kalırsa ara sıra grip olmak da sağlık açısından iyidir.
0
fayfim
(10.10.14)
(13)

Bir Erkek Olarak Bu Yaptığım Makyajdan Nasıl Kurtulabilirim?

denizaya
Fotoğraf eklesem mi bilemedim, çok zor durumdayım...Eda isimli bir arkadaşla whatsapp'da konuşuyoruz.Dedim dudağımda kreter gibi uçuk çıktı, napayım?O da annenin rujundan biraz sür, çok faydası oluyor Erkan dedi.Ben de o acı ile annemin çantaya giriştim, önce ruj sürdümSonra elim allığa giti, yanakl
Fotoğraf eklesem mi bilemedim, çok zor durumdayım...
Eda isimli bir arkadaşla whatsapp'da konuşuyoruz.
Dedim dudağımda kreter gibi uçuk çıktı, napayım?
O da annenin rujundan biraz sür, çok faydası oluyor Erkan dedi.
Ben de o acı ile annemin çantaya giriştim, önce ruj sürdüm
Sonra elim allığa giti, yanaklarıma allık sürdüm.
Sona gözlere sürme derken yüzüm bi acayip oldu.
Daha kötüsü bunlar çıkmıyo galiba S
birazdan bizimkiler eve gelir nasıl çıkarcam ben bu makyajı?

not: evde tiner var ama tehlikeli olabilir belki, halı üstündeki mürekkebi çıkarmıştı aslında ama bilemedim.
0
denizaya
(09.10.14)
perugu tak merter e-5 yanyola in.
0
içimdeki piç
(09.10.14)
en güzeli bebe şampuanı dicem şimdi sizin evde o yoktur sabuna yüklen madem.
ancak uçuğunu yaymak için gerekli her şeyi de yapmışsın, ruju da at annene de bulaştırma yazık kadına.
tavsiye eden arkadaşın biraz salak mı ne kusura bakma ama:(
0
neferkitty
(09.10.14)
makyaj temizleyici yoksa kreme batir pamuğu iyice sil, sonra sabunla yıka.
0
Lim5
(09.10.14)
sakın kullandıklarını geri koyma. annene de uçuk bulaştırırsın.

kolonyayla çıkar bence.
0
[silinmiş]
(09.10.14)
pamuk veya peçeteye el kremi ekleyip onlarla temizlemek halleder her şeyi.
0
hena
(09.10.14)
Nemlendirici krem kullan. Annenin el kremi, vücut kremi fark etmez. Pamukla sil yalnız. Cildin tahriş olasın
0
mornie
(09.10.14)
hiçbiri yoksa ıslak mendil kullan. sonra sabunla. bu arada ben bile sürme çekmiyorum. nasıl bir elmiş seninki :)
0
sheridans
(09.10.14)
duyuruyu favladım. sakın silme.

soruna cevap: keselen banyoda.
0
sen git ben geliyorum
(09.10.14)
abi neyse ki çevrede baska malzeme yokmus allah korumus.

çıkarma bosver belki böyle daha güzel olmustur. elin gitmis sonuçta. yatkınlık da var.
0
ufukcel
(09.10.14)
Ruju anladım da, hızı nasıl alamadın makyaj yaparken. Trol demeyip ciddi cevap vereceğim.

Kremlerle, bebek yağı ile, o da yoksa motor yağı hariç her yağ ile silinir o.
0
aychovsky
(09.10.14)
Çok acımasız cevaplar gelmiş ya!

Ruj uçuğa iyi gelir ama annene uçuk geçebilir. Dudağına gelen yerleri temizle
0
mea maxima culpa
(09.10.14)
bu duyuru favorilere eklenir.
0
exlibris
(10.10.14)
rujdan sonra elinin allığa gitme sürecini anlatmazsan burada kalpten gidecek insanlar var.

e onlara da yazık yav !!
0
kuul
(10.10.14)
(11)

Kotu Olacagina Hic Olmasin mi?

gerard
ya deli gibi sevip, asik olup akliniza gelebilecek en kotu sebepten ayrilacaksiniz ve bu ayriligin actigi yara yuzunden bir daha baska kimseyle olamayacaksiniz;ya da butun hayatiniz boyunca asik olmayacaksiniz.hangisini secerdiniz?cevaplarla beraber yas, cinsiyet, asik olup olmadiginizi ve bu tecrub
ya deli gibi sevip, asik olup akliniza gelebilecek en kotu sebepten ayrilacaksiniz ve bu ayriligin actigi yara yuzunden bir daha baska kimseyle olamayacaksiniz;

ya da butun hayatiniz boyunca asik olmayacaksiniz.

hangisini secerdiniz?

cevaplarla beraber yas, cinsiyet, asik olup olmadiginizi ve bu tecrubenin iyi mi kotu mu sonuclandigini da belirtirseniz sevinirim.

edit: soruda verilen senaryonun benimle bir alakasi yok, ben mutlu mesut iliskisi olan bir insanim :) sadece bu konuda dusunulenleri merak ettim. zaten cok suni bir senaryo oldugunun ben de farkindayim.
0
gerard
(09.10.14)
"bu ayriligin actigi yara yuzunden bir daha baska kimseyle olamayacaksiniz"--yok öle bi dünya :) uzun sürebilir ama sonra yine olursun, seversin illa.
her türlü "butun hayatiniz boyunca asik olmayacak" olmayı istemezdim. ki aşkın hastalıklı bişey olduğunu düşünmeme rağmen.
31K, aşık olduydum bi keresinde. nasılını düşünüp değerlendirecek vakit geçeli çok oldu.
0
niye ama
(09.10.14)
deli gibi aşıksam aklıma gelebilecek en kötü ayrılık biçimi o'na bir şey olması, ölmesi vs olurdu.(allah korusun -imana geldim- )
zaten böyle eşini/sevgilisini çok sevip kaybedip bir daha kimse ile olamayan insan çoktur, çünkü bence bir tek ölüm tamamlanmamış , bitmemiş bir ayrılıktır, kopamazsınız bir türlü.
ben yine de ısrarla öldükten sonra bile olsa o'na kavuşmayı beklerdim ikinci seçenekte zaten aşık olamayacağım, e o halde onun aşkıyla öleyim.

1.
0
neferkitty
(09.10.14)
erkegim,

7 yillik iliskim bittiginde bir daha kimseye asik olacagimi dusunmuyordum, daha dogrusu istemiyordum.

2 ay sonra asik oldum. ;) cokta mutluyum , aklima bile gelmiyor digerki. hatta iyiki bitmis lan.
0
duyurumvar
(09.10.14)
Her iki durumda da yalnız öleceksem bari aşık olup öleyim. Kesin kararım.
0
yarmasimo
(10.10.14)
Yaş 22 erkek aşığım.Son 7-8 ayda tecrübelerimden söylerimki verdiğin iki seçenekte hayatta olacak seçeneklerden değil.
Öyle onsuz yaşayamam tarzı olayları ben de yaşadım ama merak etme bal gibi yaşarsın hatta benim duyurulara bak zamanında afallamışım resmen şaka gibi ama sevgili değiliz hayat öyle bir şey ki bir zaman karşına öyle acımasız şeyler çıkarıyorki sonra duyarsızlaşıyorsun.
0
WrAiTh
(10.10.14)
Hic yasamayip bu duygunun nasil olduğunu baskalarindan dinleyecegime, bir kez bu duyguyu tatmak isterim tabii ki.
0
LXXVII
(10.10.14)
kötü olacaksa hiç olmasın amk o kadar güçlü değilim daha. 23 e
0
Solem
(10.10.14)
Ben şu an 1 numaranın canlı örneğiyim.
Hiç aşkı tatmamış olmayı istemezdim.

@Solem o kadar güçlü değilim demiş, doğru demiş, ben de değildim ama güçlenmek zorundasın.

Edit: 27, k
0
buzbebek
(10.10.14)
İlki. Bir daha kimseye aşık olamama fikri garip geliyor bana. Zaman iz bıraksa bile tamir ve cila işini çok iyi yapıyor.

31k - aşık oldum - kötü tecrübeye inanmam
0
aychovsky
(10.10.14)
ya hep ya hiç şeklinde bi motto koymussun kendine yapma, kötü olacagına hiç olmasın evet, ama sen olmasını istediğin için ikinci seceneği koyuyorsun kendine ki biraz olsun rahatlayabilesin, neden hiç aşık olmayacakmışsın ki bunu kimse bilmez o yüzden kötü olacağına hiç olmasın ve sen yine başka biriyle güzel seyler yasa pozitif:) neyi çağırırsan o gelir
0
runlolarunn
(10.10.14)
-insan bir kez aşık olur. doğru.
-ama pek çok kez sevebilir.
-hayatını birisiyle birleştirmek için, sevgi yeterlidir. tabi bir de para. bak konu nerelere gidiyor :)
0
gokhan atestepe
(12.10.14)
(18)

Eski sevgilinizle neden ayrıldınız?

bambum
Bir veya birden fazla sebepler... Dökün içinizi.
Bir veya birden fazla sebepler... Dökün içinizi.
0
bambum
(09.10.14)
Uzak mesafe.
0
rayde
(09.10.14)
işsizdim. o ise birden 5 bin lira kazanmaya basladı. g.tü kalktı. beğenmedi eski yavuklusunu.
Ailesi parayı görünce bi garip oldu falan..

Film çıkar ulen bu hikayeden.
0
anonymice
(09.10.14)
uzak mesafe
0
innerbliss
(09.10.14)
öss mi ne ise adı işte ona çalışıyodu, bi garip olduydu
0
en lüzumlusundan feyizli bir abiniz
(09.10.14)
İkisi mesafeden,
birisi ergenliğinden(her şeyi arkadaşlarına sorup yapan tiplerden),
birisi tutucu olmasından(gereksiz uzaklık),
birisi aynı anda 2 kişiyi idare etmesinden,

gerisini hatırlamıyorum, çok akılda kalan sebepler değildi.
0
osurdum
(09.10.14)
Boyumuzdan oldukça büyük birtakım sorunlar nedeniyle.
0
aychovsky
(09.10.14)
el kaldırdı.
0
seksen9
(09.10.14)
ben ateisttim onun babası fethullahçıydı. gerçi şimdi olsa sorun yok pek bu eşleşmede. bi de ondan önceki ilgi duyduğum kızı biliyordu, o kızla adaştı ve aynı müzik aletini çalıyordu. bu meseleyi taktı kafaya. terk etti.

ondan sonraki kafa dengiydi ama bi sebepten gaza gelip evlenmiş bulunduk ben işsiz kalınca o darlandı. bu sefer ben tam iş buldum terk etti beni. çok sabırsızdı. ben de hayvanın tekiydim tabii bu da önemli faktör.
0
namus ninjası
(09.10.14)
Uzak mesafede herşey göze büyük göründü. Ayrıca ona göre çok rahattım, o da buna karşılık güvensiz ve kıskançtı.
0
phoenixboy
(09.10.14)
sonuncuda cok iyi bir insan oldugum icin. (bkz: sen cok iyi bir insansin) gerisini dinlemedim.
0
j for jason
(09.10.14)
o askere gidiyodu ben de yurtdışına. gidersen ayrılırız dedi, gittim ama ayrılmadık. döndüğümde ayrıldık cidden hayatımın hatası diyorum bu olaya.

sonra bi tane daha oldu annesi kanserdi ağırlaştı. ben sana olan sevgimi sindiremiyorum annem bu durumdayken dedi konuştum vs. olmayınca ayrıldık. 3 ay sonra annesi öldü kadının 40ı çıkmadan nişanlandı.
0
exist is pretty
(09.10.14)
1) baskasini tercih etmem
2) aldatmasi
3) sevmemesi

Ucu farkli farkli kisiler tabii.
0
LXXVII
(09.10.14)
boş ümitler ;)
0
Solem
(09.10.14)
Sıkılmak
0
shejia
(09.10.14)
affetmeyi bilmemesi, ufacik konulari cok uzatmasi, bana karsi yanlis davranislari.

sonra affettirdi kendini ama kerata, simdi birlikteyiz.
0
gerard
(09.10.14)
fikir uyuşmazlığı
0
runlolarunn
(10.10.14)
tam bir orospuydu :)
0
coripack1
(14.10.14)
ben lise mezunuyum diye ayrıldı.
çok üzülmüştüm.
0
monreve
(14.10.14)
(11)

öğretmenlerdeki baba mesleği sorma güdüsü

syozkn
pedagojik bir yanı var mı yoksa tamamen bizim insanımızın çıkardığı bir adet mi? size okulda tanıştığınızda ailesinin mesleğini sorun böylelikle şu şu daha iyi olur diye bir şey öğretiyorlar mı sevgili öğretmenler/öğretmen adayları?düşününce bana pek mantıklı gelmiyor gibi de sağladığı bir avantaj m
pedagojik bir yanı var mı yoksa tamamen bizim insanımızın çıkardığı bir adet mi? size okulda tanıştığınızda ailesinin mesleğini sorun böylelikle şu şu daha iyi olur diye bir şey öğretiyorlar mı sevgili öğretmenler/öğretmen adayları?


düşününce bana pek mantıklı gelmiyor gibi de sağladığı bir avantaj mı var ?
0
syozkn
(09.10.14)
Bence sadece merak.
0
ekaterina
(09.10.14)
Amac ogrencinin maddi durumunu ogrenmek bence.
0
halitkin
(09.10.14)
Avantajı değil tam tersi dez avantajı var. O yaştaki çocuk eğer babasının mesleğinden utanıyorsa paylaşmak istemiyor. Arkadaşlarının bunu bilmesini istemiyor. Kapıcı çocuğu olan bir çocuğun bu konuda yazdıkları vardı, sözlükte okumuştum sanırım. O yaşta yaşadığı bu olay 30-40 yaşına geldiğinde bile aklında kalmış.
0
osurdum
(09.10.14)
şu başlıkla kendilerine baya bi sövmüşler

(bkz: anne babanın mesleğini soran öğretmen)

haklılar bence de ne desen az bunlara.
0
kafkef
(09.10.14)
Bizim çocukluğumuzda şu gerizekalı ünite dergileri sene başında sınıfın demografisini tutabilmek için şemalar dağıtılıyordu. Öğrencilerin boyu, kilosu, ıvırı zıvırı buralarda yer alıyor ve sınıflara asılıyordu. Sanırım "Ortalama boy, kilo bu" demek için yapılıyordu ya da sınıftaki fazla gelişmiş ya da gelişmemişleri belirlemek için. Sorulardan biri de anne-baba mesleği idi. Çok net hatırlıyorum, lkağıtta "Baba için mavi, anne için turuncu boyayı kullanın" yazıyordu. Güya sınıfın prpfilini çıkarmak için yapılıyor ama yarardan çok zararı var. Annesi babasının utanılmayacak meslekleri varsa o kişi hatırlamıyor bunu ileride ama o an utanılıyorsa, o iz kalıyor.
0
aychovsky
(09.10.14)
Saçmalıktan başka bir şey değil. İlkokulda bir tane öğretmen vardı, asıl öğretmenin yerine sadece bir haftalığına gelmişti o bile sormuştu, sana ne amk? Orta okulda neredeyse herkesin babasının işi aynıydı, o yüzden soran olmadı. Lisede de bir dokuzuncu sınıfta dersimize giren müdür yardımcısı sormuştu bir de onuncu sınıfta giren geometrici.
0
i was made for you
(09.10.14)
Hangisini dovup dövemeyecegi icin. Ilkokul hocamiz patakute dovuyodu kapici çocuklarıni digerlerine kizmiyodu bile
0
hurma
(09.10.14)
sosyal statüye göre davrnan bir toplumuz. ortadoğuya yakın olduğumuz için bu şekilde bir tavrımız var. nereli olduğunu sormaları gibi.
0
jimjim
(09.10.14)
bizim bir arkadas serbest meslek demişti
hoca dakikalarca ısrar etmişti ne serbest meslegi diye
sonra söyledi kapıcı oldugunu ama kızarmıstı falan
gene bi kız okulun ilk gunlerinde populerken sonra kapıcı
cocugu oldugu aynı sekilde ortaya cıkınca kimse yuzune bakmıyordu asosyallesmişti.
o yaşlarda genclere bunu yasatmak şerefsizliktir net.
babanın mesleginden niye utanıyorsun edebiyatı yapmasın kimse
o yaşlarda normaldir bu.
90 larda katkı payını, dergi parası ödemeyeni de rezil ederdi orospu cocugu sözde aydın öğretmenler.
0
partizan
(09.10.14)
ilginç cevaplar varmış :)
öğrenciye aile mesleği, gelir durumu vs gibi sorular sığır gibi sınıfın içinde değil, bire bir görüşmede uygun bir dille sorulur. nedeni de basittir aslında, öğrenciyi tanımak amaçlanır. uygulama yanlışları, bireysel salaklıklar uygulamayı değil kişileri bağlar ve bence doğru bir yaklaşımla bu soruların sorulmasında bir sakınca yoktur.
(öğretmenim)
0
skaarj
(09.10.14)
çok açık ve net bi şekilde söylüyorum ki laf olsun diye sorulur. ilk gün ders işlenmez tanışma mevzularına girilir ya işte nasıl zaman geçecek öğretmenin de canı sıkılıyor isimleri sorduktan sonra aklına başka bir şey gelmediği için annen ne iş yapıyor baban ne iş yapıyor kaç kardeşsiniz gibi saçma sapan sorular soruyor.
ailesinin mesleğini gerçekten öğrenmemiz gereken durumlarda rehberlik dersi diye bir şey var öğrenci tanıma formları var zaten onları her yıl doldurtup öğreniyoruz.
derste sorulmasının mallıktan başka bir açıklaması yok
not:öğretmenim.
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(09.10.14)
(6)

İtalyanca öğrenmeye çalışayım mı?

ekaterina
Merhaba, bahar döneminde italya'ya erasmusa gideceğim, ingilizce seviyem ielts'ten 8 aldım, ingilizceyle idare edebilir miyim yoksa italyanca öğrenmeme gerek var mı? Teşekkürler.
Merhaba, bahar döneminde italya'ya erasmusa gideceğim, ingilizce seviyem ielts'ten 8 aldım, ingilizceyle idare edebilir miyim yoksa italyanca öğrenmeme gerek var mı? Teşekkürler.
0
ekaterina
(09.10.14)
Derslerini ingilizce alacaksan gerek yok. Ama öğrenirsen senin için kazançtır. Tofaş'ta işe girersin direk.
0
himmet dayi
(09.10.14)
İnşaat mühendisiyim tofaş'ta işe girmek gibi bir niyetim yok da :) Daha çok italya'da sıkıntı yaşar mıyım orda ingilizce bilme yoğunluğu fazla mı bunları merak ediyorum.
0
🌸ekaterina
(09.10.14)
Çalışın. Öğrenilen hiçbir şey boşa gitmez, özellikle dil. İtalya'nın neresine gideceğinize göre değişir İngilizce yoğunluğu. Bankaya gidersiniz, banka memuru İngilizce bilmeyebilir. Hesap açtırmak için form doldurmanız gerekebilir,form İtalyanca olur. Ad hangisiydi, adres hangisiydi, şimdi şu numero neyin numerosu diye kalakalırsınız. Kira için sözleşme imzalamanız gerekir, ayrıntıyı anlamasanız da en azından Google Translate'e soktuğunuzda yanlış çeviri kısımlarını kafanızda doğruya çevirebilecek İtalyanca olsun. Bir de bir dili öğrenip orada yaşayınca o kültürü daha net anlıyor ve kültürün içine daha çok giriyor insan, bazı taşlar yerine daha sağlam oturuyor.
0
aychovsky
(09.10.14)
Arkadaşım tek kelime italyanca bilmeden italya'ya gidip 6 ay çalıştı orada. Kendisi mühendis. Sıkıntı olmaz. Avrupa'nın birçok ülkesinde sadece ingilizce ile idare edebilirsin. Fransızlar ibnedir biraz orada sıkıntı olabilir.
0
himmet dayi
(09.10.14)
nereye gelecegine bagli, genel olara ogrenci oldugun icin etrafindakiler ingilizce konusacaktir, o konuda da sikinti cekmezsin, ancak yerel halkla konusmak kaynasmak derdin varsa kuzeyde yine biraz ingilizceyle idare edersin ama floransa asagisinda hic sansin yok ingilizceyle :) italya da kalicam calisicam diyorsan basla hafiften ogrenmeye, ayrica biraz da olsa italyanca konusuyor olman burokratik islerde isine yarar
0
baklavasi olmayan erkek
(09.10.14)
Vaktin varsa şimdi gitsen kursa giriş seviyesi için. Güzel oluır b ence.

Bayağı erasmuslu tanıyorum bizim buraya gelen ve hepsi TÜrkçe kursuna gidiyor ve çok imreniyorum.Kaç dil biliyor hepsi.
0
Cursed Chico
(25.11.14)
(4)

beşiktaş'ta sessiz sakin bir mekan

razvan rat
böyle kitap okumalık, yeri geldiğinde ders çalışmalık çok gürültülü olmayan bir cafe benzeri yer öneriniz var mıdır?
böyle kitap okumalık, yeri geldiğinde ders çalışmalık çok gürültülü olmayan bir cafe benzeri yer öneriniz var mıdır?
0
razvan rat
(09.10.14)
robert's coffee

kartal heykelinin karşısında.
0
harekatamiri
(09.10.14)
cafe degil ama guzel bir kutuphana oraya yakin.

library.ircica.org
0
halanne
(09.10.14)
Barbaros'taki Nero'da arkadaşla çalışmışlığımız var. Ama en süperi gidebilecekseniz Osmanbey-Pangaltı'daki Douwe Egberts.
0
aychovsky
(09.10.14)
franz Kafka cafe. alkım kitabevinin üstü.
0
megafon
(09.10.14)
(6)

İspanyolca öğrenmelik basit online kaynak

esas itibariyle
selamlar,i amyou areseviyesinden tense'leri bitirecek kadar düzenli bir şekilde ispanyolca öğrenebileceğim basit anlatımlı bir internet sitesi arıyorum.açıklamalar türkçe, fransızca veya ingilizce olabilir.daha önce 2 sene boyunca ispanyolca dersleri aldığım için kendi kendime bakarak belli bir sevi
selamlar,

i am
you are

seviyesinden tense'leri bitirecek kadar düzenli bir şekilde ispanyolca öğrenebileceğim basit anlatımlı bir internet sitesi arıyorum.

açıklamalar türkçe, fransızca veya ingilizce olabilir.

daha önce 2 sene boyunca ispanyolca dersleri aldığım için kendi kendime bakarak belli bir seviyeye gelebilirim diye umuyorum.

soft kaynak önerisi olan var mı?
0
esas itibariyle
(09.10.14)
pimsleur
0
sopiro
(09.10.14)
duolingo'yu seviyorum ben
0
soso
(09.10.14)
bulursan fluenz
yoksa duolingo+pimsleur+ güzel bir gramer kitabı

fluenz'i çok övüyorlar, amazon'daki yorumlar da iyi.
0
Sarix
(09.10.14)
fluenz'i duymamıştım hiç, şimdi baktım da övüyorlar hakikaten. ancak kelime konusunda zayıfmış. daha çok yavaş ve sağlam ilerleyen bir yapıda sanırım kendisi. gramer için diğer hepsinden daha etkili olduğu söyleniyor.

dolayısıyla kelime için duolingo, gramer için de fluenz mantıklı olabilir. aynı zamanda michel thomas var tabii, ona da bakabilirsin.
0
soso
(09.10.14)
0'dan öğrenmek için değil de her kur bittiğinde tekrar veya pekiştirme için notesinspanish.com'un podcast'lerini öneririm. Ben diye bir İngiliz adam ve Marina adında İspanyol bir kadın var, evli bunlar. İlk seviye için Marina ağırlıklı olarak İspanyolca konuşuyor, diyaloglar hariç Ben de Marina'nın söylediklerini uzun uzun İngilizce açıklıyor. Orta seviyeden itibaren sadece İspanyolca konuşuyorlar. Marina süper İspanyol aksanı öğretirken, Ben de yabancı olduğu için yavaş konuşuyor ve söyledikleri daha anlaşılır oluyor. Ayrıca Skype üzerinden konuşma dersleri de veriyorlar.
0
aychovsky
(09.10.14)
duolingo'yla başladım en basitinden. sıkıcı görünmüyor. zamanla diğer önerilere de bakacağım.
0
🌸esas itibariyle
(09.10.14)
(16)

ölmekten korkuyorum

gördüğünüze inanın
taksimde beşiktaşta köprüde ve ya benzeri bir yerlerde canlı bomba olur falan diye korkmaya başladım :(molotof ya da canlı bombların yapılma ihtimali sizce gece mi daha fazla gündüz mü?ne de olsa taksime gece gidiyorum. daha çok kişi ölsün diye kalabalık bi anda yaparlar mantığı. tabi öyle bir şey o
taksimde beşiktaşta köprüde ve ya benzeri bir yerlerde

canlı bomba olur falan diye korkmaya başladım :(

molotof ya da canlı bombların yapılma ihtimali sizce gece mi daha fazla gündüz mü?

ne de olsa taksime gece gidiyorum. daha çok kişi ölsün diye kalabalık bi anda yaparlar mantığı. tabi öyle bir şey olmasın da.

bu ülkede kendimi hiç güvende hissetmiyorum artık ve yapabilecek hiç bir şey yok di mi? :/
0
gördüğünüze inanın
(09.10.14)
bişe olmaz korkma. adamların amacı zaten senin korkmanı sağlamak. İsraillileri düşün, senden çok çok daha fazla risk altındalar. ama her gün hayata yeniden başlıyorlar.
0
fempusay
(09.10.14)
pkknın canlı bomba işine girebileceğini şuan için sanmıyorum. Çünkü Faşist tece ye köpek gibi muhtaç durumdalarken kendi ayaklarına sıkmazlar. Ama Suriye'yi bitirecez diye ışid e de girersek her gün bombalar patlar diye düşünüyorum. Kaldı ki zor değil aqdum İstanbul'unda çok var bu ışidcilerden.
0
canercuxy
(09.10.14)
o tarz bombalarda çok kişi ölmüyor, insan selinin ortasında patlatsalar en fazla 30 kişi ölür 20 kişinin falan da kolu bacağı kopar. bişey olmaz raad ol.
0
loser blueser
(09.10.14)
pkk nın değil de ışid in yapacağını düşünüyorum ben??

o 30 ölü 20 yaralıdan biri de olabilirim işte?
0
🌸gördüğünüze inanın
(09.10.14)
ne zaman rahattık ki? hep böyle bir tehlikeyle yasıyoruz. bırak bombayı falan yolda usul usul yürürken insaatın bilmem kaçıncı katından taksiden sekerek gelen kalas kafana düsebiliyor bu ülkede. her an ölebiliriz. hepimiz ölüceeez! :)

www.youtube.com
0
ufukcel
(09.10.14)
yanında bir bombayla gez. aynı ortamda iki bombacının bulunma ihtimali çok düşük.
0
sckxyss
(09.10.14)
ışid yapmaz. ışid'in politikası bildiğimiz radikal islamcı terör gruplarından çok farklı.

pkk'nın tarzı ise genelde çöp konteynırına falan koymak oluyor. net hatırlamıyorum ama sanırım sonucunda ölü olan bir eylemi yoktu pkk'nın.

edit: @hayvan gibi yazar'ın hafızası benden sağlam çıktı. pkk yapıyor.
0
novemba
(09.10.14)
o zaman oyLArakp ye gençler bu müthiş strateji sağ olsun devamı için 2015 seçimlerinde akp ye oy vermeliyiz
0
hayvan gibi yazar
(09.10.14)
@novemba

mavi çarşı ne bildiyor musun? pkk yapmaz demişsinde ilk aklıma gelen bu sonra akp li oya diye bir vekil vardı diyarbakırlı pkk dersane önünde bomba patlatıp öldürmüştü çocukları.
0
hayvan gibi yazar
(09.10.14)
aslında çok kolaymış gibi gözükse de o kadar kolay değil kitlesel eylemler. istihbarat bir şekilde çalışıyor. (tamam dilim bunu söylemeye varmıyor ama yine de...) nihayetinde ciddi bir ön hazırlık ve eylem planı gerekiyor öyle bir saldırı için. olmaz diye bir şeyin garantisini de kimse veremez tabii ki (bkz: 27 temmuz 2008 güngören patlaması). ha benim inancım ise şu yönde; bu ülkede katlederse devlet katleder.
0
fucking machine in my head
(09.10.14)
tabi ya katlederse devlet katleder diğerleri çatapat patlatıyor. ulan şu marjinal görünelim ayağına devlete saldırmanız yok mu bitiriyor beni. pkk ailenizden birini inşallah öbür yana götürür de anlarsınız sözlükte böyle cool olmak için saçmalamanın anlamsızlığını.
0
hayvan gibi yazar
(09.10.14)
abi çok kuul oldum, kızlar vermek için uzun kuyruklar oluşturdu mahalle de konu komşuya ayıp oldu.

molotof yakılarak öldürülen serap'ın, katilinin mit elemanı çıktığını, Mısır Çarşısı patlamaları'nın Pınar Selek'e "yıkılamadığını", Jitem'in katlettiği insanlarla ilgili birinci ağızdan Ayhan Çarkın'ın itiraflarını, yaşından çok kurşun yiyen terörist Uğur Kaymaz'ı, dağda koyun güderken havan bombasıyla parçalanan Ceylan'ı, 1 Mayıs'da çatıdan sniperla insan vuran polisleri, vaktiyle gazi olaylarını, Madımak'ı ve daha niceeeeeeeelerini hiç duydun mu?
0
fucking machine in my head
(09.10.14)
ya olmekten degil de, hayatinin geri kalanina sakat/yatalak vesair devam etmekten kork bence. oldun mu senin acindan degisen bir sey olmuyor cunku, gomuyorlar. obur turlu, engelsiz basladigin hayatina engellerle devam etmek pek zor olsa gerek.
0
düşünüyorum öyleyse vurun
(09.10.14)
Kalabalık yerlerde çok takılma korkuyorsan. Çünkü senaryo gereği bu tür eylemler olabilir. Zamanındaki HSBC ve sinagog eylemleri boşuna yapılmadı. Piyango işleri bunlar.
0
arnold schwarzeneger
(09.10.14)
İsrailliler pek öyle değil. İsrail'in bir bölgesi dünyanın en güvenli bölgelerinden biri seçildi.

Ben de tırsıyorum biraz açıkçası. iki gün önce bir tanıdığımın başına geldi. Arabayla giderken küçükçekmece'de maskeli bir grup tarafından çevrilmişler. bu kişiler kimlik sormuş. bunlarda hızla polise gitmişler. polis bizim yetkimiz yok bir şey yapamayız demiş.

bir akrabağam bizde kalıyor. şehir merkezinin biraz dışında yaşadıkları için, buradan okula gidip geliyor falan. dün annesiyle konuştu. toma'lar varmış. bu dediğim istanbulda küçük bir yer, yani ormanlık falan. o kadar küçük ki emniyet yok jandarma bakıyor düşün. ama yaşayanlar genelde zenginler.

yani büyük yer de aynı küçük de. bu şerefsiz hükümetin eğer biraz inancı varsa hakkımı helal falan etmiyorum. mit tırlarıyla silah göndermek, kontrolsüz bir şekilde suriyelilerin içeri alınması. (alınmasın demiyorum yazık ama kontrol altında tutulsun, seçip alınsın falan), eğitim sisteminde her sene bir değişiklik. akp'ye oy veren mallar varsa özelden de yazabilir. hepsinin sorumlusu onlardır.
0
secilmis uye
(09.10.14)
Aynı korku bende de var. Metrobüste, metroda, vb. geriliyorum. Hem bilcümle gruplardan, hem de fucking machine in my head'in dediği devlet teröründen de korkuyorum. Yapılıp yapılıp bir o grubun, bir bu grubun üstüne atılmaları da bilinmedik şeyler değil; eski MIT üyelerinin itirafları arasında bol bol yer alan şeyler. Hiçbir kurum ve kuvvetin sütten çıkmış ak kaşık olduğuna inanmıyorum.

Zaten IŞİD ve PKK'yı geçtim; normal dışarı çıkmaya bile korkar oldum. Kafana üstgeçit düşer, ölürsün. İskelede yürürken otobüs girer, ölürsün. Dolmuş ezer, ölürsün. Asansör düşer, ölürsün. Metro kaza yapar, böğrüne kocaman demir saplanır, cankurtaran gelmez. Olasılığı ve etkisi küçük olmasına rağmen, bu tür olaylar boku çıkarcasına artıyor her gün.

Dışarı çıkmazsan ne olacak; evinde otururken deprem bekler ve ölürsün. İşyerimin betonları zaten çürük ötesi. İşe yeni geldiğimde bir güvenlik camı vardı, kırılması binanın tehlikede olduğunu gösteriyordu. Cam kırılalı 4 sene oldu, 2 sene sonra bina yıkılacakmış da yenisi yapılacakmış daha. Şu şehirde ileriki 10 yılımı göremiyorum ciddi ciddi. Başına bir şey gelenlerin benden bir farkı mı var ki? Onlar da benim gibi amaçlı veya amaçsız dışarı çıkmış insanlar. Benim tek şansım o zamanda orada olmamaksa, onun da tek şanssızlığı o zamanda orada olmak.

Ama şu da var ki, korkunun ecele faydası yok. Kaderci değilim, "Ölmek varmış kaderde" diye düşünmem asla. Hastalıksız ve zamanında önce olan ölümlerin her biri, birilerinin mallığının işaretidir gözümde ama olasılıklar üzerine hayatımı durduracak, bitkisel hayata girecek değilim. O sinirle "Ölürsem de ölürüm, yeter be" havasına girdim.
0
aychovsky
(09.10.14)
(15)

Pet İfşa

loveinaflipbook
selamlar, bugün içinde sormuştum, akşamına yapasım geldi. buyrunuz :)
selamlar,

bugün içinde sormuştum, akşamına yapasım geldi. buyrunuz :)
0
loveinaflipbook
(08.10.14)
tipe bak töbe töbe :))
0
rock n roll
(08.10.14)
Ne tatlı o öyle.
0
aychovsky
(08.10.14)
bu da bizimki: şirinlikten dinozorluğa

imgur.com
imgur.com
0
lesmiserables
(08.10.14)
bizim oyuncu:
i.imgur.com
0
from potomac to kuban
(08.10.14)
biraz daha uğraşsaymış sadece göz olarak doğabilirmiş.
0
elorelia
(08.10.14)
(Tum kedi ve kopeklere meydan okuyup, cesurca meydan okuyan yan bakisini firlatti genc kuş)
i.hizliresim.com
0
barbara herhalde barbara manken olan
(08.10.14)
işte bunlarda bizim evdeki canavarlar.
(git:imgur.com )
(git:imgur.com )
0
Dr_Stat
(08.10.14)
Bu da benim rahmetli kedim. R.I.P.Paçu, özlüyoruz.

i60.tinypic.com
i60.tinypic.com
0
aychovsky
(08.10.14)
Size koca bir albüm dolusu Loki ifsasi getirdim. db.tt

Hepinizin petleri çok tatlı :)

Aychovsky :(
0
Lim5
(08.10.14)
imgur.com bu da benim minik ejderham
0
kablelvuku
(08.10.14)
i.hizliresim.com

bu da benimki
0
jakopapagan
(08.10.14)
Köpük ve çakıl hanımdan selamlar
imgur.com
0
hakikibulut
(08.10.14)
uffffff <3 <3 <3 <3 <3
0
dessy
(09.10.14)
oooo troll bile heyvanını paylaşmış.
0
mea maxima culpa
(09.10.14)
(15)

canlılarla konuşuyor musunuz?

ermanen
insan hayvan bitki bakteri. ordan burda falan?
insan hayvan bitki bakteri. ordan burda falan?
0
ermanen
(08.10.14)
elbette, alem ayırt etmem bu konuda.
0
mayaa
(08.10.14)
konustugum da oluyor, konusmadigim zamanlar da. ana ve o an hissettiklerime bagli. yalniz degilsem konusmam ama.

sagir kedimle de konusuyorum. yaptigim her hareketi mantikla aciklamaya calismiyorum. zaten mantikla aciklamaya calissam burada ne isim var oyle degil mi?
0
John Finn
(08.10.14)
cansızlarla bile konuşuyorum sen ne diyorsun
0
dinsiz adam
(08.10.14)
kedilere falan epey konusuyorum, oyle "pisi pisi" gibi anlamsiz kelimeler sacma geliyor, kedicik kedicik diyorum. yaklasirsa normal diyaloga girer gibi devam ediyorum iste napiyosun, beni ilginc buldun mu falan diye. bebeklere de keza oyleyim.
0
hjarteblod
(08.10.14)
evet, sıkça.
0
tedirginlik hucresi
(08.10.14)
İnsanlarla bile gerektiği kadar konuşuyorum; hatta hiç konuşmuyorum (sevgilim hariç: )
0
redeath
(08.10.14)
Hayvan ve bitki ile konuşuyorum, bakteri görmedim şu ana kadar. Ulusa sesleniş gibi bir toplu sesleniş yapabilirim onlara da.

Yolda geçerken kediye, kuşa "Ne tatlısın sen. Günaydın" falan diyorum. Bir gün o hayvan dile gelip "Mırr, sana da günaydın" diyecek diye korkuyorum.

Cansızlarla konuştuğum oluyor arada ama o daha çok kendi kendine konuşma sınıfına yakın.
0
aychovsky
(08.10.14)
kendi kendime çok konuşurum.
0
zam sampiyonu domates
(08.10.14)
Kedimle çok konuşuyorum. Onun dışında da her şeyle konuşuyorum. Bazenlerde kıyafetlerime sitem ettiğim de olmuyor değil.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(08.10.14)
kedimle ve sehpa köşeleriyle çok konuşurum.
0
kimlanbu
(08.10.14)
"kopeklere selam vermek adam olmaya ceyrek var demektir"
0
kutsalbok
(08.10.14)
yok, bi türlü açılamıyorum, uzaktan kesişiyoruz :(
0
namus ninjası
(08.10.14)
evett.
0
exist is pretty
(08.10.14)
evcil hayvan besleyip, onlarla konusmayanini hic gormedim.
İletisim onemli her canliyla.
0
kedidir o kedi
(08.10.14)
Ev kedimle zaten konuşuyorum da okuldaki kediden tamamen doğal bir şekilde ve farkında olmadan özür dilemişliğim var.
0
aguilas negras
(08.10.14)
(10)

bu yoğurt bozuk mu?

memories
a101'den dün yoğurt aldım. skt'ye daha 3 gün var ama değişik siyahımsı şeyler var üzerinde. kapağı açar açmaz fotodaki gibi bi yoğurtla karşılaştım. gidip iade mi edeyim. yoksa üstünü sıyırıp yesem bir şey olur mu?
a101'den dün yoğurt aldım. skt'ye daha 3 gün var ama değişik siyahımsı şeyler var üzerinde. kapağı açar açmaz fotodaki gibi bi yoğurtla karşılaştım. gidip iade mi edeyim. yoksa üstünü sıyırıp yesem bir şey olur mu?
0
memories
(08.10.14)
Küflenmiş bu.

Benim de marketten aldığım bazı son kullanma tarihi henüz gelmemiş yoğurtlar küflü çıkıyor. İade ediyorum her seferinde.
0
aychovsky
(08.10.14)
pöfffffffffff. git iade et abi. ben yemem.
0
all girls dream
(08.10.14)
fiş yok ama sorun ederler mi?
0
🌸memories
(08.10.14)
küfsüz yeri yenebilir.
0
andy kaufman
(08.10.14)
gidip şansını denemelisin bu yoğurt ölmüş.
0
Lim5
(08.10.14)
Genelde bu küflenmeler dükkan değil de üretici kaynaklı oluyor. Partinin çoğu veya bir kısmı küflü geliyor. Markettekiler de alışmış oluyorlar değiştirmeye, çok sorun çıkarmazlar bence.
0
aychovsky
(08.10.14)
bir şey olmaz. kaşıkla al o kısımları, götür.
0
zam sampiyonu domates
(08.10.14)
Yok ya yeme, ne yiyeceksin. Küfsüz kısmını nereden göreceksin bu akışkan bir şey sonuçta? Ya içinde de varsa? Nasıl alacaksın onları.
0
secilmis uye
(08.10.14)
italyada millet vodkalı küflü elma yemek için sıraya giriyor. bişey olmaz.
0
andy kaufman
(08.10.14)
italya'da ... yeseler sende mi yiyeceksin :D
0
secilmis uye
(08.10.14)
(20)

ölülerle konusuyor musunuz?

all girls dream
kabristanda falan?
kabristanda falan?
0
all girls dream
(08.10.14)
ben konusuyom
0
murtazaaaaaa
(08.10.14)
Korktum bir an. Yok, herhangi bir yerde herhangi bir ölü ile konuşmuyorum, kaybettiklerimin mezarının başı dahil. Böyle de devam etmesini dilerim.
0
aychovsky
(08.10.14)
Hayır
0
king lizard
(08.10.14)
karsilikli sohbet seklinde degil tabi, ama muhtemelen konusurdum icimi dokerdim saga sola. duyulma, anlasilma, cevap bekleme beklentisi olmadan tabi.
0
archely
(08.10.14)
evet, bazen kadavralara da söylerim sağ ol amca falan diye.

edit: sağır kedimle de konuşuyorum.

edit 2: sohbet etmiyoruz zaten. içimden geçenleri söylüyorum.
0
Lim5
(08.10.14)
evet. annemi ziyaret ettiğimde son ziyaretimden beri olanları anlatıyorum. agnostik ateist olduğumdan fatiha vb. dua etmek anlamlı gelmiyor. kendi kendime konuşuyor olmam bazen aptalca gelse de belki duyabiliyordur diye düşünüp rahatlıyorum.

ayrıca sululuk yapanlar da elbet bir gün sevdikleri birini kaybedeceklerini unutmasınlar.
0
m e l t e m
(08.10.14)
sohbet ediyor musunuz demedim:)
0
🌸all girls dream
(08.10.14)
konuşmuyorum. mezar ziyaretine de gitmem zaten. sonuçta duymayan, görmeyen, hissetmeyen, orada komple çürümüş bir ölü organizma yatıyor. neyine gideyim. evde fotoğraflara bakıp yad etmek daha mantıklı.
0
lesmiserables
(08.10.14)
Ben içimden bi şeyler söylüyorum. Sesli söylemek salakça geliyo. Sonuçta duyabilecek durumdalarsa içimden söylediklerimi de duyabilirler.
0
amarikanya fitbolcusu
(08.10.14)
sureklı konusuyorum. yuksek sesle, ona olan sevgımı soyluyorum. ozellıkle sabah kalktıgımda ilk işim ona seslenmek oluyor. geçerken sureklı fotografını opuyorum ve o esnada da konusuyorum. konusuyorum rahatlatıyor sankı.
0
nickyy
(08.10.14)
konustugum da oluyor, konusmadigim zamanlar da. ana ve o an hissettiklerime bagli. yalniz degilsem konusmam ama.

sagir kedimle de konusuyorum. yaptigim her hareketi mantikla aciklamaya calismiyorum. zaten mantikla aciklamaya calissam burada ne isim var oyle degil mi?
0
John Finn
(08.10.14)
Ruyalarimda konusurum onun disinda konusmam. Gunluk hayatta da konusmayi seven biri degilim zaten.
0
halitkin
(08.10.14)
hayır zaten mezarlığa da gitmem.
0
kuzey li
(08.10.14)
Bazen
0
Solem
(08.10.14)
çoğunlukla tek taraflı
0
morguendor
(08.10.14)
onlar muhabbet açmaya çalışıyor ama pek sarmıyor açıkçası muhabbetleri.
0
rexex
(08.10.14)
İnsan özlediği ile yanında olmasa da kimi zaman konuşur... Bazen söyleyemediklerini bazen hep söylediklerini tekrar tekrar söyler... :/
0
white35
(08.10.14)
"ı see dead people" tadında konuşmuyorum. monolog halinde konuşuyorum.
0
boyalı kuş
(08.10.14)
valla neredeyse kahve alıp sohbet edicem. oturup baya baya anlatıyorum.
0
cadi iren
(08.10.14)
karşı taraftan cevap gelir korkusuyla yapmıyorum hiç.
0
papitheclown
(08.10.14)
(4)

Linear Programming: Mutlak Değer

hayley williams ile evlenecek genc
İyi geceler endüstriciler,min |x-3|s.t. x > 0Lp olması için bunu linear formda nasıl yazıcaz?Tüm kaynaklar let x = x1 - x2 ve |x| = x1 + x2 diye yazmalısın diyor, ama o zaman sonuç x=3 yerine x=0 çıkmakta.
İyi geceler endüstriciler,

min |x-3|
s.t. x > 0

Lp olması için bunu linear formda nasıl yazıcaz?

Tüm kaynaklar let x = x1 - x2 ve |x| = x1 + x2 diye yazmalısın diyor, ama o zaman sonuç x=3 yerine x=0 çıkmakta.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(08.10.14)
Lineer Programlamayı duydum, koşup geldim.

Problem min |x| olsun.

İki değişkene ayırıyoruz, pozitif ve negatif ayıran olarak. x=x1-x2 dediği o. Şİmdi x1, x2 >=0 olması gerektiği için eğer x pozitif ise x1 değer alacak ve x2=0 olacak. Örneğin x=1 olsun, bu durumda x1=1 ve x2'nin değeri 0 olur. x=-1 ise, bu sefer x1=0, x2=1 olacak. Haliyle x = 0 için, x1 veya x2 temel değişkenlikten çıkıyor.

Burada da |x-3| ile uğraştığımız için. x-3=x1-x2 oluyor. (Mutlak değerin içini iki değişkene ayırdık) Yani x = x1-x2+3
Buradan da @galadnikov'un dediğine geliyoruz.

Yöneylem ne harika bir şey.

Edit: Adama referans verdim, adamın cevabı gitmiş. O zaman anlatmaya devam edeyim.

x-3 = x1-x2

Dolayısıyla x>3 için elimizde x1>0 ve x2=0 var. x<3 için ise elimizde x1=0 ve x2>0 var. x=3 için ise x1=x2=0 var.

Modelin yeni hali

min x1-x2
st
x-x1+x2=3
x>0 ve x1,x2>=0

Edit2: min ve max operatörleri de itina ile lineer programlamaya çevrilir.
0
aychovsky
(08.10.14)
çok teşekkürler, günlerdir şu problem üzerinde kafa yoruyordum sonunda sayende mantığını kavradım. yalnız objective function'da x1+x2 olmayacak mı? bu haliyle minimize eden bir sistem x1=4, x2=0'dan ziyade x1=0, x2=4ü tercih edecek. bunu ortadan kaldırmak için x1+x2 diye yazmamız gerekiyor gibi geldi.
0
🌸hayley williams ile evlenecek genc
(08.10.14)
Evet, amaç fonksiyonu x1+x2 olacak. O kısımda + yazmak istemiştim.
0
aychovsky
(08.10.14)
(kusura bakmayın cevapta eksik vardı (x-x1+x2=3'ü modele entegre etmek yerine optimum çözüm üzerinden çekmiştim. burada sorun yaratmasa da x'in kısıtlarda da geçtiği bi model için kafa karıştırıcı olacaktı.) düzelteyim diye girdim ülke gündemi kafa bırakmadığı için sonra bakmak üzere siliverdim.)
0
galadnikov
(08.10.14)
(5)

tosun

mr fusion
daha önce de atmıştım ifşacılara gelsin. http://imgur.com/a/whvxQ#3
daha önce de atmıştım ifşacılara gelsin. imgur.com
0
mr fusion
(08.10.14)
Cinsi ne oluyor bunun? Grumpy cat'den sonra ilk defa bir kediyi çok tatlı buldum
0
protector
(08.10.14)
la bildiğin "osman amca" suratı var o fotoğrafta, "yavrım ajansı açar mısın" der gibi bir hali mevcut, erkek kedi saks.
0
devorgilla the gunslinger
(08.10.14)
Niye kızgın o?
0
aychovsky
(08.10.14)
Kedi tam bir osman.+1
0
ay nov kung fu
(08.10.14)
iran kedisi ama sanırım biraz genlerinde değişiklik var safkan değil. gelişi kızgın. ama yine de sevdiriyor kendini bilimum şımarıklıkla...
0
🌸mr fusion
(08.10.14)
(11)

ifşa mifşa, ne ayaksınız siz gençler?

devorgilla the gunslinger
http://imgur.com/I09FvDNsoruyor kendisi.
imgur.com

soruyor kendisi.
0
devorgilla the gunslinger
(07.10.14)
tatlış
0
Sskywalkeremre
(07.10.14)
niki ne?
0
mea maxima culpa
(07.10.14)
Ben talibim buna. Kendim için, doğrudan, direkt.
0
aychovsky
(07.10.14)
@freekara, beni kesmeden kimse ona erişemez, ortam bloodbath olur sonrası hep şiddet.
0
🌸devorgilla the gunslinger
(07.10.14)
şapşal :)
0
kaymaktutmayansicaksut
(07.10.14)
@aycho, kendisi kızım olur, maalesef -_- diğer kardeşlerinin akıbetini bileydim haber ederdim ama istanbul kazan biz kepçeyiz biliyorsun.
0
🌸devorgilla the gunslinger
(07.10.14)
Hehe tam gerizekalıymış. Ağzını burnunu kırcan severken böyle.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(07.10.14)
Bağlamaya for.
0
grgn
(07.10.14)
@bagdf, o sözü sana yedirebilecek derecede akıllı kendisi, ben denedim o şekilde sevmeyi, kenar mahalle façacısı apaçilere döndüm tırmalama izlerinden, bir daha düşün derim ^_^
0
🌸devorgilla the gunslinger
(07.10.14)
Allah bağışlasın çok tatlıymış.

o tırnakların kesilmesi lazım. yoksa çok canın yanar. küçükten alıştırmak en iyisi.
0
mea maxima culpa
(07.10.14)
tam bir minnoş ^.^
0
mayaa
(08.10.14)
(3)

Settlers of Catan - Nereden alınır?

askerr
SelamSettlers of catan isimli oyunu uzun zamandır arıyorum ve bulamıyorum, bu oyunu istanbulda satan bir yer var mı bildiğiniz?Internetten de baktım ama sadece amazon'da var http://www.amazon.com/MayFair-Games-MFG3061-Settlers-Catan/dp/B000W7JWUA Ayrıca direk satış yapmayan şöyle bir site var. http:
Selam

Settlers of catan isimli oyunu uzun zamandır arıyorum ve bulamıyorum, bu oyunu istanbulda satan bir yer var mı bildiğiniz?

Internetten de baktım ama sadece amazon'da var www.amazon.com Ayrıca direk satış yapmayan şöyle bir site var. www.thesettlerscatan.com

Türkçesi de varmış diyorlar doğru mudur?
0
askerr
(07.10.14)
türkçesi var oynuyoruz arkadaşlarla. nereden aldığını sorabilirsem yazarım
0
acan99670
(07.10.14)
beşiktaş'taki kuka kafe'de oynuyorduk biz. türkçe miydi hatırlamıyorum ama orada satıyorlardı. bi ara sor bence.
0
tannen
(08.10.14)
Kuka Kafe'de vardı. Geçen sene almıştık.
0
aychovsky
(08.10.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.