evet çünkü onlar reyting getiriyor şu sıralar. ne reyting yaparsa onu satarlar.

Seks her zaman satan bir şey. Yapımcılar bunu bildiklerinden her diziye koyabildikleri kadar cinsellik koyuyorlar. Yaz dizileri genelde böyle oluyor. Eskiden dizilerde duyguya önem verilirdi ve el ele tutuşmak bile nadir görülürdü. Bana göre bu durumun dönüm noktası Binbir Gece. Dizide yapılan ahlaksız teklif bayağı bir konuşulmuştu.

eskiden kadınlardı şimdi erkekler oldu, kaslı adonisli baklavalı banyodan ya da havuzdan çıkmış erkekler. Kapitalizm

erkeğin objeleştirilmesi kimsenin umrunda olmadığı için dikkat çekmiyor. erkeğin objeleştirilmesi ve daha ötesi belirli bir kalıba sokulması binlerce yıllık olay. eski yunan ve romadaki heykellerden, son yüz yılda çıkan çizgi romanlardaki kaslı, yakışıklı süper kahramanlara kadar erkekler hep bu şekilde. nedense sadece biscolata olayında konu dikkat çekmeye başladı. hangi kupaydı hatırlamıyorum. kadınların ilgisini çekmek için daha dar formalar olayına girmişti italya mesela.

tabii işin içine diğer parametreler olan zenginlik, karimza ve ünlülük işin içine girdiği için o vücut olmasa da erkekler "istenen" olabiliyor.

ergen oğlanlar oturup o dizileri izlemiyor ama ergen kızlar baya vakitlerini harcıyorlar galiba. Hedef kitleye göre dizi yapılıyor işte. Ben de baktım hepsi kızlara hayal satıyor. Normal bi kız "bilmemne şirketi/holdingi patronu ya da patronun oğluyla" sevgili olabilir. Romantik komedi dizileri bunun üzerine kurulu.

@rodriguez2 hedef kitle +1

@rodriguez Aynen! tüm dizilerde hep zengin, eğitimli, zeki, karizmatik, çok çok yakışıklı ideal bir adam ve tipiyle, eğitimiyle, maddi durumuyla ve statüsüyle sıradan denebilecek silik bir kız var. :(

Dizi izleyenlerin cogunlugu kadin heralde? Ben de fark ettim, eskiden kizlar sekil sekil seksi olurdu simdi eli yuzu duzgun turk kizi prototipini sekil sekil erkek kovaliyo.

@cesario Genel olarak türk erkekleri seksileşti mi diye sormadım zaten. Medyada erkeğin seks objesi haline getirilmesini sordum.

genel olarak yazmışlar
erkekler daha az fanboy olmaya başladı
eskiden deliyürek kurtlar vadisi dizilerini ağalı dizileri popüler olduğu zamanlarda erkekler takip ederken şimdi entrika aşk vs şeklinde dizileri kadınlar daha fazla takip etmeye başladı ve o yöne kaydı diziler.

E popi olma gereği ne lazımsa onu pompalıyorlar şu anda.

evet bu konudan çok müzdaribiz. yetkililer bişi yapsın pls.asl

seksi kadın koysalar belki devletten tepki çekeceği, o olmasa köşe yazısı odur budur muhabbeti döneceği, erkeklerin seksi baklavalı fln dizide yer alması pek muhabbet konusu olmayacağı için de oluyor olabilir.

seksilik satar bunu kadın üzerinden yapamadıkları için erkek üzerinden yapıyorlar bence. ki izleyenlerin çoğu da kadın.

şöyle oluyor ki, çirkin hanım kızlarımız; ay biz de böyle bir erkek niye bulamayalım hayallerine kapılıyorlar öyle öyle de izliyorlar. genelde izleyici kitlesi de kadınlar olduğu için daha çok tutuyor.

Genelde ev hanımları ve ergen genç kızlae takip ediyor dizileri dolayısıyla erkeklerin objeleştirilmesi normal gibi görünüyor. Bir de kadın nüfusu artığından artık reklamlarda hedef kitle kadın da oldu deniliyor, ama ben kadın nüfusundan ziyade ekran başındaki izleyicinin daha çok kadın olmasının buna etkili olduğunu düşünüyorum.
45-50 yaşında bir kadının, Kiralık Aşk'taki Ömer'e hayran olup, onu seyretmek için cuma günlerini beklemesini anlamıyordum bir türlü, hadi ergen olsan tamam bir nebze. sonra bakıyorsun o kadının evliliğineeşiyle ilişkisine, eksiklikler var, kpcası var, ama aslında yok. Bu eksiklikleri adonisli, güçlü, zengin, yakışıklı başroller dolduruyor. Ah diziler diziler.

bi de şöyle bi şey var, erkek vücudu daha az tepki çekiyor. türkiye'de kadınların cinsel duygulara sahip olabileceği rtük gibi kurumların aklına dahi gelmediği için erkeğin cinsel obje yapılması dikkat çekmiyor :) bir dizi çek, taş gibi bi bikinili hatun göğüslerinden sular damlayarak havuzdan çıksın, bikinisini çıkarıp güneşlensin yüzüstü falan, erkekler ona bakakalsın, rtük kanalı 10 gün kapatır, izleyenler "ahlakımız bozuluyor, çoluk çocuk görüyor" falan diye ortalığı ayağa kaldırır. erkek çıksın adonisler, six packler havada uçsun, kimse tepki göstermez, çünkü dediğim gibi kadınların bakıp tahrik olabileceği akla bile gelmediğinden onu "ahlaksızlık" olarak algılamıyorlar :)

eskiden bu kadar değildi evet.
ama bu bahsettiğin dizilerin çıtır çerez kavurup satar gibi yaygınlaşmaya başladığı dönemde body building salonları da yaygınlaştı. sadece diziler suçluya yormuyorum ben bunu, o hadde gelene kadar kitleler çeşitli sayıp döksek bitiremiyceğimiz denli çeşitli etkilerle o kıvama getirilmişlerdi, yani erkek bedenin de meta olduğu bir hale. diziler ve body building salonlarının açılması salt tetikleyici oldu o kadar.

Bütün gün evde oturup tv izleyen kitle kadın çünkü.

İnternetin gelişi bayağı değiştirdi her şeyi. Dünyada olup bitenlerin Türkiye'ye girmesi 80'lerle başlasa da internetin gelişi ile akımlar falan hızlı hızlı girmeye başladı. İnternet öncesi Türkiye kendi içinde kapalı bir kültürü olan bir toplumdu. Önce Marshall planları, sonra 80'lerle birlikte yabancı kültürün ülkeye girmesi hafif birtakım etkiler yapmış ama tamamen açılması 2000'lere geliyor.

80'lere bakarsak, dünyanın güzellik anlayışı ile Türkiye'nin güzellik anlayışı çok farklı. Zamanla da soyunma miktarı artıyor. Örneğin, 1980'lerde güzel ve seksi anlayışı Banu Alkan ve Yaşar Alptekin'ken, şimdi onları görünce içimiz kalkıyor. Bir nesil bu kişileri güzel/yakışıklı olarak gördü.
www.youtube.com
Burada, Yaşar Alptekin'in objelenişi var. Tabii, kadınların obje haline gelişi kadar değil.
www.youtube.com
O dönemin güzellik anlayışı kadınlarda ele gelecek kadar et, erkeklerde kassız ve bol döşü kıllı bir vücut.

Aynı dönemde dünyanın güzellik anlayışı yeni yeni Tom Cruise, Emilio Estevez, Harrison Ford gibi adamlar ve onlardaki objeleştirme terleyen, spor yapan, kaslı adam üzerine.
Bize global ya da Amerika'nın değerlerinin tamamen oturuşu internetin gelişinden sonra hızlandı. Erkeklerin objeleştirilmesinde kadın hareketlerini suçlayan çok çalışma var, ki kısmen doğru buluyorum. Amerika'da 60-70'lerden sonra başlayan, bizde 80-90'lardan sonra alevlenen kadın hareketi ile toplumsal cinsiyet, cinsiyet rolleri gibi kavramlar oldukça örselendi. Erkekleri obje haline getirebilmek için cinsel devrim gerekiyor. Kadınların da kendi cinselliklerini bastırmamaları gerekiyor çünkü. E, kadın çalışmaya başlıyor, kadın kendini keşfetmeye başlıyor, evlenmeden sevişebilmeye başlıyor, kadın daha fazlasını ve erkeklerin de sahip olduklarını istiyor. Aynı şekilde pornolarda "for her" kategorisinin başlaması da 90 sonlarında tek tük başlayıp 2000'lerden sonra tavan yapıyor. Porno sektöründe şu an hala erkek egemen ama kadın pornosu oranı da sürekli artışta.

Toplumsal cinsiyetin ortadan kalkması demeyeyim de, yavaş yavaş silikleşmesi kapsamında erkek bakımları da işin içine girdi, çünkü kadın da artık daha seçici halde; ağzını açıyor ve istiyor. Erkeklerin ağda/epilasyon işine girişi, spora abanıp kaslanmaya başlamaları, metroseksüellik akımı, siyah/gri tonlar yerine renkli kıyafetler giyebilmeleri; bunun zıddı olarak Diane Keaton gibi isimlerin erkek kıyafetleri ile gezinerek takdir görmeleri erkek/kadın arası farkı azaltıyor giderek.

Kişisel olarak insanın cinsiyetinin getirilerinden aldığı zevk bir kenara konduğunda, cinsiyet arası sınırların kalkmasını, kadınların erkekleşip erkeklerin kadınlaşmasını, daha eşit ve daha aynı olmalarını, isteyenin istediği rolü kendine biçebilmesini çok sevinerek izliyorum. Örneğin, "erkekler ağlamaz", "erkek kırmızı giymez", "kadın dediğin evinin işine bakar" gibi tabuların yıkılmasını zevkle izliyorum ve elimden geldiğince katkıda bulunmak da isterim. "Her erkeğimiz ruj sürsün, kadınlarımız ise erkek kıyafetleri ile gezinsin" ayarında değilim ama evet, canı isteyen ve kendini o şekilde var etmek isteyen bir erkeğin ruj sürmesi ya da erkek gibi gezinmek isteyen bir kızın varlığı kimseyi rahatsız etmemeli veya alındırmamalı. Ancak, bu durum aşırılıkları (doğru kelimeyi bulamadım aslında) ile birlikte geliyor. Kadının yanında erkeğin de metalaşması birlikte geliyor ya da pornoda erkeği zorlama, erkeğe eziyet döneminin başlangıcı bu dönem. Hatta, bir makale vardı; artık erkeklerin kadınlardan daha fazla objeleştirildiğini söylüyordu. Bu durum abartılı ama bir yandan kadın milleti şu anda biraz intikam peşinde de. Yıllarca baskı altında kaldıktan sonra özgürlüklerin elde edilmesi ile ne oldum delisi bir zıvanadan çıkma da var dünya genelinde. Üstüne de "sex sells" diye diye de pompalanıyor. Bu tarz değişimler kaçınılmaz gibi. Türkiye'de henüz o kadar yok; örneğin erkek spriptizci, dansçı, jigolo sayısı görece olarak çok çok az. Artması yönünde bir dileğim yok ama dünya cinsel devrimi başardı sayılır, hatta "Danimarka başardı, Amerika yarı yolda, İsveç de fena durumda değil" gibi yorumlar var. Türkiye bu sürecin başında ama bir yandan da geri geri gidiyor. Bu bir ilaç gibi; güzel, seni iyileştiriyor ama yan etkisi de bunlar.
www.telegraph.co.uk

Ek: Bir köşe yazısında, dünya düzeninin toplumsalcılıktan yavaş yavaş bireyciliğe geçmesinin de etkisinin olduğunu söylüyordu. Bireysellik öne çıkmaya başladıkça, insanların kendilerini daha fazla tanıma ve tanıtma çabasına girdiğini ve geçmiş nesiller "Ya, normal insanım işte" derken yeni neslin daha çok "Ben kimim, neyim, ne istiyorum" diye düşünmesi ve hatta bu konuda bencilliğe varan durumlar olduğunu söylüyordu. "Ne istiyorum"un üstünde durmanın da cinsel açıdan karşılık bulacağı bir pazar erkek ve kadının objeleştirilmesi.

Eskiden dogru durust vucutlu erkek oyuncu yoktu. Hepsi cuval gibiydi. Simdiki nesilde iyi parcalar var.

Eskiden diziler Kuruntu Ailesi, Bizimkiler ya da kısmen daha yakın zamanda Çocuklar Duymasın gibi ailenin tamamına hitap eden türde yapımlardı. Şimdi daha çok kadınlar ve özellikle bütün gün evde göt büyüten ergen kızlar için dizi çekiliyor. İçerik de ona göre.

@aychovsky çok teşekkürler! epey aydınlatıcı oldu.

@arnold Sebebin sadece o olduğunu zannetmiyorum, 2000'den sonra bile sadece kadın kitle için çekilmiş belki yüzlerce aşk içerikli soap opera vardır. Hiçbirinde erkek vücudu böylesine metalaştırılmamıştı. Yani kadın izleyici kitlesi ve kadınlar için çekilen diziler hep vardı ama muhtemelen bu kitlenin talepleri değişti. eskiden aşk, mum ışığında yemekler, yatağa dökülen kırmızı güller, takım elbiseli adamlar görmek isteyen kadınlar, ekranda şimdi bol bol adonis, sixpack görmek istiyor demek ki.

evet dediğiniz doğru böyle bir durum var. bununla bağlantılı mıdır bilmiyorum ama özellikle yeni nesilde spor yapan erkek sayısı da arttı gibi geliyor bana. tabii herkes bunun için spor yapmıyor, alakası bile yok ama bir kesim için etkisi oldu sanırım. ben sokakta artık eskisine göre daha fit, daha kaslı bir yığın adam görüyorum. sanki biz erkekler arasında böyle adı konmamış ilginç bir rekabet var gibi. bilmiyorum belki bana öyle geliyordur ama benim gördüğüm böyle.

medya nasıl belli bir kadın prototipi sunuyorsa, aynı şekilde belli bir erkek protipi de sunuyor. bu yurtdışında böyleydi zaten ama türkiye'de yeni yeni başladı. sokakta artık çok daha fazla erkeğin saç şekli, kıyafeti, vücut şekli vs. birbirine benziyor. türkiye'de kadınlar mesela eskiden kaslı erkeklerden pek haz etmezdi. atıyorum amerikalı bir kadına gayet çekici gelen bir adamdan genelde buralı kadınlar hoşlanmayabiliyordu ama medyanın etkisiyle bu da değişiyor gördüğüm kadarıyla. çünkü gösterilen, insanlara sunulan bu. medyanın üzerimizdeki etkisi sanılandan çok daha büyük.

bu arada örnek verdiğin dizi fox tvdeki no:309 galiba

@limoncello, evet :)

90 kiloda inatçı kilo olmaz, o kiloda nasıl bi diyet uygularsan uygula kilo verirsin. Veremiyorsan hormonal bi sıkıntın olabilir ya da beslenmen kötüdür. Kardiyo o kadar önemli bir konu değil.

kalori hesabı yaparsan diyetinin kötü olduğunu anlarsın büyük ihtimalle. www.diyetkolik.com buradan hesaplıyorum ben. günlük alman gereken kalori hesabını da nette kolayca bulursun.

tsh, insülin direnci, d vitamini. bunlara baktırmanı tavsiye ederim.

Kas kütleni arttır.

insanın bakmayacağı varsa da bakası geliyor. özellikle 70 yaşında teyzeler eğileceği zaman çatalı tutuyor. ulan senin memintolara kaldıysak çükümü keser atarım asdfasdfsadf

Refleks o sana özel bişey değil. Bir kaç tane kadına açık açık sormuştum aynı şekilde cevapladılar.

Şimdi bir kadın olarak şöyle cevaplayayım.

Erkekler nasıl dar pantolon giyip ikide bir malum bölgeleri sıkıştığı için iki bacağı pergel yapıp insan içinde eliyle sıkışan bölgeyi çıkarırlar, bir kadının da giyim konusunda yaşadığı bazı sıkıntılar olabiliyor.

Benzer şekilde düşük bel pantolon giyip eğildiğinde kıllı çatalı görülünce düzeltmeye çalışan erkek bolluğunu da kadınlar olarak gözlemliyoruz.

İsteyen erkek bu durumda daha üsturuplu pantolonlar da giyebilir, madem çekiştirilecek ortada slip yerine boxer, dar ağ yerine daha casual, rahat pantolonlar da giyilebilir.

Kadın olarak ortamına göre giyinmeye özen gösterdiğimi belirteyim. Ancak maalesef o kadar azgın ve sapkın, ağzı salya akan milletiz ki hiç tahmin edemediğimiz yerlerde de bakışla yeme, bakışla tecavüz etme olaylarıyla karşılaşabiliyoruz. Emin olun, bunun için illa mini etek giymenize gerek yok. Adam olan bir kez dener, görür. Dolayısıyla, bu tip anlarda kadın olarak zaten sapkın bir toplumda olmamız vesileyle tekrar bir çekidüzen verme ihtiyacı hissedebiliyoruz. İnsan kendini kötü hissettiğinde nasıl vücudunu kapar, kollarını birleştirir, bu da onun gibi bir psikolojik korunma yöntemidir, bir nevi reflekstir.

Bu ülkede gerçekten erkeklere büyük görev düşüyor. Bir kadın giydiği kıyafetine neden çeki düzen verir şeklinde bakmaktan ziyade, "acaba ne oldu da kadın durduk yere üzerine çeki düzen verme ihtiyacı duydu" şeklinde bakarsanız inanın bizlere daha çok yardımınız dokunur.

Kaldı ki bu ülkede Hollywood plajlarındaki gibi giyinmiyor kadınlar. Lütfen artık özgür kız, öküz erkek yarışını bırakın. Öküz erkeklere karşı savaşın.

Öküz yazmaz ama bir kadın cidden o bakışların altındaki anlamı çok iyi hissediyor. seni şöyle bir becereyim, ulan o.., vs. gibi. Okumak bile ne kadar rahatsız edici, değil mi? Cidden son günlerde bu ülkeyi kadınlar değil, erkekler kurtaracak diye düşünmeden edemiyorum. Tüm erkekler öküz erkeklerle savaş açsın, ülke kurtulacak, refah düzeyimiz artacak yemin ediyorum.

ya tamam öküz erkek çok anladık da, g*t yanağı görünen şort diyorum arkadaşlar. iç çamaşırı boyutunda giydiği şey, çektiğinde uzamıyor. lokasyon bazlı sıkıntın varsa gömlek taşı yanında sar g*tüne benim gibileri görünce. merdiven çıkarken eteği arkadan kapatmak değil ki bu. pointless işte. alkoliklere, kumar bağımlılarına falan hep özünde iyi bir insan derler ya, bu kıyafet çekiştirme hareketi sanki böyle bişey. böyle giyindim ama cinsel güdü taşımıyorum demek gibi sanki o hareket. dah adün metroda arası kıllı göğüslerini kapattı karşısında oturuyorum diye. arkadaşım sanki sabahtan beri yoktu orada o göğüs çatalı. bir haftalık sakal gibi kıl var ya göğsünde. selülitli tiplere hiç girmiyorum bak.

Ben bahsettiğin şekilde bir çeki düzenle karşılaşmadım hiç. Bahsettiğin giyim tarzını da tam olarak anlamadım ama topu topu bir kez iki kez karşılaşabileceğin bir durum diye anlıyorum o kadar ekstrem diye anlatma şeklinden zira burada kadınlar öyle aman aman tekrar yazayım "Hollywood plajlarında", "Amsterdam sokaklarında" olduğu gibi giyinmiyor ki.

Odağınızı değiştirin, yeter. Hayat mis. Başka şeyler sorgulayın. Bunlara kalmayın.

Açık göbek ve kıllı meme çatalını dün, Kısa şortu bugün gördüm. Buralara ekstrem değil böyle kıyafet ve hareketler

kimisi refleks olarak yapıyor, kimisi o şekilde giyinmeye alışık olmadığından (belki bir tatil yöresine en son 5 sene önce gitmiştir) kendi de rahatsız olup bir taraflarını kapatma ihtiyacı hissediyor, kimisi de gerçekten çevredeki bakışlardan rahatsız oluyor ya da kıyafetin bir yeri sıkmıştır. göt lobu bacağa göre biraz daha dolgun olduğu için şortun paçasının sıkmış olması olası. eğri oturup dogru konuşalım kadın eğilirken yakasını kapatmasa bu ülkedeki kadın ve erkeklerin %90'ı kendisi için "yollu" der. bak kadınlar da der; yalnızca erkekler değil. şahsen buna dikkat etmeyen bir kız da benden eksi puan alır.

bir de şimdi o bacaklara selülitli, göğüs çataĺına kıllı yorumunu yapabilmek için göz kaymasından daha fazla süre bakmak lazım. ikimiz de erkeğiz; yemeyelim birbirimizi.

sanat için soyunanlara, sanat sever olarak bakıyoruz zaten inkar yok. 2 saniyelik bakıştan rahatsız olacak kız da gitsin öldün mümkünse. g*t lobu diyorum ya. iç çamaşırı giymeyip, kot pantolunun düğmelerini tamamen açarak, penis degajesi yapmam gibi bişey. dediğiiniz gibi sadece tik olarak yapıyolardır belki de. bilemedim. aradığım cevabı da bulamadım. bigün soracağım birine artık.

adam göt yanağı diyor arkadaşlar göt yanağı(parmak uçlarını birleştir), kesinlikle haklı.

Kardes kadinlar kendilerince aciklamislar iste ne diretiyosun gotu gozukuyodu vs. madem bu kadar icine oturdu orda kadina sorsaydin. En guvenilir kaynak yanindayken sorsana.

16 yaşındaki kıza göt lobu hakkında soru sorulmaz ki hacıt. pokemon topu kadar beyni var. nasıl açıklayacak. ayrıca tacize girebilir. sakat iş

Sordunuz, söyledik işte. Matematik değil ki problemini çözelim. Kafayı iyice bozdunuz kadınlar ve kıyafetleriyle ya! Sabah sabah sinir harbi!!! :(

dessy + 1
Ek bir sebep daha söyleyeyim, giysi üzerinde durdukça kendini salıp hafif bollaşıyor.
Kıçı bilmiyorum ama şort dediğin şey kottan yapılıyor. O da giydikten biraz sonra her kot gibi hafif kendini salıyor ve bel kısmı tam oturmayıveriyor. Yanak çıkmış çıkmamıştan ziyade hafif sarktığında dışarıdan çok bir şey anlaşılmıyor ama o beli aşağıya inip rahatsız olunca toparlayıp çekiyorsun.

Bir de kıyafetler mağazada veya evde durduğu gibi durmuyor. Geçen gün bir arkadaşım t-shirt'ünün kollarını sutyenin askısına rulo gibi dolamış. "Bu ne böyle yahu" dedim, "Bu t-shirt'ü ütüledim ben, evde üstümde jilet gibiydi.Yolda saldı kendini, dekoltesi de açıldı. Eğilip doğrulamıyorum. Ben de böyle dolayıverdim" dedi. Bende de bir kot şort var; normal şort diye aldım. Giydikten yarım saat sonra şortun bacakları kıvrılıveriyor. Mağazada öyle değildi bu, evde de böyle değildi. Giyince yavaş yavaş bacakları rulo gibi kat kat kıvrıldı. Yarım saat içinde 1 cm, iki üç saat içinde 4 cm kısaldı şort rulo gibi toplanmaktan. Ben de onu yanakları göstermenin mübah olduğu tek yer olan plajda mayo üstüne giyebiliyorum artık, iyi ki şortun öyle olduğunu anlamam acılı bir tecrübeden geçmedi. O şortu ilk dışarıda da giyebilirdim nosnormal uzunluğu var diye, sonra yanaklarla ortada kalabilirdim. Evde deneyip "Tüh, ne biçim çıktı" dedim sadece. Yanaktan bağımsız olarak bollaşınca da çekiştiriyorum zaten şortu plajda da.

Bir de senden rahatsız olmayabilir ama içinde olduğu durumdan rahatsızlık duyuyordur. Dün etek giymiştim, dizin hafif üstü, standart bir etek. Öğle yemeğine giderken bir sokaktan geçtik; artık hava koridoru mu dersin, boğaz mı dersin, o sokakta efil efil rüzgar esiyor. Ben de eteği tuttum açılmasın diye. Yanımda da iş arkadaşlarım var. Şimdi benim iş arkadaşlarım da öküz veya sapık değil tabii ki ama onlar öküz değil diye sokakta Kırmızılı Kadın mı yapayım?
www.youtube.com

Bugün de yine standart ama kalemimsi bir etek giydim ama oturunca toplandı. O yüzden otururken uzattım. Etek kısa da olsa, uzun da olsa çekiştireceğim ben onu. Olay birinin görmesi, görmemesi, eleştirmesi, kınaması ya da hoşuna gitmesi değil; kumaş toplanıyor, o da beni rahatsız ediyor. Yoksa bana ne.

Bir de şu var
s-media-cache-ak0.pinimg.com

Ek: Bir de kadınlar açısından şunu söyleyeyim. Sen evde giyiyorsun bir şeyleri, kendini aynada beğenip neşeyle çıkıyorsun. Dışarıda sen bakmasan bile kendini kötü hissettirecek bir bakış, hareket aldığında kıçını başını örtmeye çalışıyorsun, o gün artık senin moralinden de, senden de hayır gelmiyor. Yanaklı da giysen, uzun da giysen, sana giydiğini zindan ettirecek biri oluyor mutlaka. Sen değilsin ama başka bir erkek. Kirpi gibi savunmaya geçip çekiştire çekiştire kendini toparlıyorsun sürekli. Algıda seçiciliktir, sana yanaklısı, göbeklisi denk gelmiştir; olabilir. Bu standart bir hareket.

Göt yanaklarını herkesin değil gerekli insanların görmesini istediğinden.

hayır değil.

tatlı yani şeker yemek tek başına zararlı. yemekten önce ya da sonra.

biraz ara verip yersen daha iyi. seker her türlü zararlı.

tatlı kan şekerini çok hızlı yükseltip düşürüyor. Tatlı yediğin sıralarda kan şekerini dengede tutacak şeylerde yemek gerekiyor şekerin zararlarından daha az etkilenmek için. Meyveyi bile yemekten sonra değil yemek ile beraber yiyin diyorlar aynı nedenden dolayı.

Sonuç yemek ile beraber yemek gerekiyor. yediğin şekerli şeyleri kan şekerini dengeleyecek şeylerle beraber tüketmen lazım.

Tabi bunu söylerken yemek porsiyonlarını adam gibi küçük küçük ayarladığını düşünüyorum

Hayır diyenler açıklasın lütfen de öğrenelim.

Evet. Sebep insülin. İnsülin depo hormonu ve toklukta salgılanır. Tokken artık ne yesen depolamaya çalışacak. Bu da yağ olarak olacak.

Hali hazırda şeker olarak yersen bu besini yani tatlı, daha hızlı sindirilip depo olacak.

Kabaca cevap bu.

Şekerden minimum zararı almak için açken yani insülin hassasiyeti yüksekken yemek daha mantıklı.

Bir bardak şekersiz kahve ve yeterince su. Öncesinde ısın, üstüne de bacaklarını esnet, yeterli.

Sıkıntı daha çok egzersiz tecrübenle alakalı. Hiç koşmadıysan çıkıp 3k yapamayabilirsin ya da yapsan da sakatlanabilirsin. Bunun takviyeyle alakası yok.

@arnold
7-8 koştuğumda oluyo ama 30 gün yapacağım için 3km ile sınırladım kendimi ve zamanım da olmuyo daha fazlasına. egzersiz konusunda sıkıntım yok yani.
peki bu takviye olaylarına hiç girmeyeyim mi?

Hiç gerek yok. Temiz beslen yeter.

Bu kadar kısa vadeli bir program için supplement çok gereksiz bir girişim.

uyanir uyanmaz bir bardak su ic, devaminda da istiyorsan bir bardak sut veya bir adet meyve yiyerek disari cikabilirsin. donuste ise dah protein agirlikli beslenebilirsin. bence biraz nasil hissettiginle alakali. ben sabah ilk ogun olarak meyve yemeyi seviyorum. asil kahvaltiyi biraz daha gec yapiyorum. kendimi iyi hissettiriyor.

Günde 3-4 saat zor uyuyacak vaktim oluyor ve tam tersine uyku süremi uzatmaya çalışıyorum. Uzun vadede yetersiz uyku çok yıpratıcı oluyor. Beslenme düzenini gözden geçir, daha fazla su iç vs. ama uykundan kısma.

İlla 4 saat olacaksa 23:00-03:00

zararlı o kadar az uyumak kalp krizine bile sebep olabilir.

Günde 7 saatlik uykuyu 4 saate düşürmek, aşamalı olarak yapılması gereken bi' şey. Birden denemeyin pestiliniz çıkar. Yaptım oradan biliyorum. Uykunuzu her gün 1 saat azaltarak aşamalı olarak alışmaya bakın.

Gün içinde şekerli gıdalar tüketmeyi bırakın, şekerli gıdadan kastım: her türlü abur cubur, gazlı içecekler, hamur işi, pirinç pilavı... Aksi takdirde yorgunluğunuz geçmeyecektir.

Hafta hafta çalışmasını yapabilirsiniz. Bu hafta diyelim ki alışkanlığınız, 12'de yatıp 7'de kalkmak ise, 1 hafta boyunca 12-6 arası uyuyun. Bir sonraki hafta 12-5 arası uyumak şeklinde hafta hafta azaltılabilir.

çok sağlıksız yapma bence.

Herkes nasil yapacagindan bahsetmis de mumkun degil o. 7 saatlik uykuyu 4 saate cekersen zamanla vucudun 250 cesit ariza verir. Bagisiklik sistemin coker. Sen de cokersin.
Asamali olarak yapilmasi gereken bir sey falan degil, yapilmamasi gereken bir sey. Bunun saglikli bir yolu yok.

7:30'tan 12'ye kadar tam 4 buçuk saatin var bence kitap okumak ya da dil öğrenmek için hiç de az değil. uykudan feragat etmek yerine zamanını verimli kullanmayı öğrensen daha iyi olur bence. evde yemeği ve tüm işleri kendinin yaptığını varsayıyorum:

eve geliş: 7:30
biraz istirahat el yüz yıkama, rahatlama: 8
yemek hazırlama ve yeme: 9
(varsa bulaşık, hafifçe ortalığı toparlama, ufak tefek ev işi ya da kişisel bakıma ayrılacak vakit 9:30)
9:30'tan 12'ye ye kadar 2 buçuk saatin net cepte. bi de bu programı yalnız yaşadığını düşünerek yaptım, ev işlerini yapan annen ya da eşin vs varsa zaten net 4 saatin var. dünyanın tüm vaktine de sahip olsan kitap okumak ya da dil öğrenmek için günde bu süreden fazlasını ayırmayacaksın zaten. günümüzde ben de dahil herkes bilgisayar ya da tablet başında saatlerce boş boş scroll down yapıp sonra zamansızlıktan yakınıyor. bence esas olan zamanı kullanmayı öğrenmek. bunu yaparken de uykun feragat etmen gereken en son şey.

kişinin uyku ihtiyacı genetik kodlanmıştır; yatkınlığın yoksa o iş yaş (bilhassa ilerde). Onun yerine daha kolayı var: erken yatar erken kalkarsın. 9-10 gibi yatıp 4 gibi kalkarsan önünde zihninin ve bedeninin dinç olduğu temiz bi' 4 saat kalır. Bunun 2 - 2 buçuk saatiyle bile istediğin hobiyi hakkını vererek kovalarsın.

Günlük toplam ihtiyacını karşıladıktan sonra öğün atlamanın sana bir zararı olmaz.

ben de senin gibi besleniyorum, sabah normal kahvaltı ediyorum öğlen sebze ya da et ağırlıklı besleniyorum ama sulu yemek yemeye özen gösteriyorum. akşamı da yoğurt vb. şeylerle aperatif geçiriyorum. akşam yediğimde sabaha kadar midem şiş geziyorum ve ertesi gün öğlene kadar midem ağrıyor, gastritim var. o yüzden daha hafif şeyler yiyerek akşamı geçiriyorum. deneyimlediğim için bir kötülüğünü görmedim, tam tersine kendimi daha iyi hissediyorum ama sağlıkçı değilim sadece deneyimimi paylaşmak istedim.

öğün atlama bence.. az da olsa bir şeyler ye.

Ben de öğün atlama meselesini ilk buraya sormuştum, arnold schwarzeneger ''intermittent fasting diye bir şey var, atla bir şey olmaz'' demişti. Yaptım oldu.
Bazen kahvaltıyı bazen de akşam yemeğini atlıyorum, çok karnım kazınırsa bi' kase yoğurt ya da bir iki parça meyve. Dediğiniz gibi daha dinç oluyorum, bir süredir kanaat getirdiğim şey: günde 3 öğünün gerçekten fazla olduğu. Bir öğünü atlamak, açlıktan ölünmeyecekse elbette, mideye ve vücuda dinlenme fırsatı veriyor.
Tabii bu konular oldukça subjektif, herkesin bünyesi ve bünyesinin verdiği tepki farklı. Bence siz de vücudunuza kulak verin ve sizin için uygun olanı bulduktan sonra insanlara kulak asmayın çünkü birine iyi gelip diğerini kötü yapan bir şeyler mutlaka olacaktır.

@o my god, arnold sağolsun bana da detaylı anlattı mesajla. işlem tamamdır :).

bu yöntemle kilo veren var mı?

evet, önemsiz ve gereksiziz. kahvede çay içiyodum yan masada okey oynuyolar aa darbe olmuş la diye tv'ye bakıp okeyine döndü millet, biz de masadakiler birbirimize aa darbe olmuş nası lan falan diyip duruma dair senaryolarımız anlattık ama nihayetinde hiçbir şey bilmiyoduk ve öğrenmemiz de mümkün değildi.

evet kimsenin skinde değiliz.

Şu ortamda fikirlerini belirtmenin sana ya da memlekete katacağı bir şey yok. Herkesin fikri zaten sabit.

vicdanı olan her insan karşıdır zaten

13 yıllık hükümetin hiçbir ferdini en büyük günahım kadar bile sevmem.
ama darbe olacağına, bunlar olsun daha iyi.

AKP'yi, dikta ettiklerini, kullandıklarını, kadrosunu, seçmenini, yandaş başının vs. hiç ama hiç sevmiyorum. Fakat tabii ki en kötü demokrasi, askeri darbeden iyidir. Ayrıca eylem değil de fail konusuna geleceksek, bırak darbeyi, pasifist sivil kalkışma düzenlese bile yanında durmam cemaat gibi bir örgütün. "Beterin, beteri vardır"daki "beteri" onlar işte.

Konuya gelirsek; AKP'yi veya AKP'nin ve kurumların darbe sonrası yaptıklarını eleştiriyorum diye beni darbeci ilan eden çomarların fikri çok da bir şey ifade etmiyor benim için. Hükümet de beni darbeci sanıp fişlemediği ya da gözaltına alıp işkence yapmadığı sürece de kimin ne düşündüğü umrumda değil.

Biz yıllardır FETO'ya laf eder ve yaptıklarını söylerken, FETO'yla bir olan ve bizi hain ilan edenler şimdi "neden bir şey demiyorsun?" diyor. Muhatap olmaya değmez.

(bkz: 21 temmuz 2016 t.c. cumhurbaşkanlığı'na mektubum)

Cok abartiyosun. Bazisi sevgisini gosteremez. Bazisi da bu tip seyleri sevmez. Ben mesela opulmekten ve boyle fiziki olarak kafamin gozumun sevilmesinden, yanaktan mincirilmaktan felan pek haz eden bi insan degilim. Havalar sicak ondandir. Uzulme :/

Ellerin terliyor olabilir mi? Bir keresinde böyle bir sevgilim olmuştu, nedensiz yere elleri çok terlerdi, hep nemli nemli olurdu hiç tutasım gelmezdi.

hayır öyle bir sorunum yok. benim de eski erkek arkadasımın elleri baya terliyordu, hic rahatsız olmazdım.

erkek arkadaşının eli terliyo olabilir. benim özellikle sıcak havalarda ve stresliyken aşırı terliyor, hiç sevmem o yüzden el tutmayı. böyle bir durum olabilir

Böyle bir şey olsa söylerdi.

bende sevmem, sevmiyorum sevmeyeceğim, bin farklı nedeni olabilir kabul edeceksin yada etmeyeceksin.

El tuttuğunda karizmasının çizileceğini düşünenlerdendir o. Y

herhangi bir sebebi olmayabilir bile. aranızdaki diğer münasebetler iyiymiş zaten. ben de segs dışında dokunulmaktan çok hoşlanmam, tamamen sebepsiz. belki öyle bir şeydir onunki de.

bazı insanlar sevmiyor el tutuşmayı. benim erkek arkadaşım da pek hoşlanmaz iki de bir çeker elini gie me five tadında vuru bide :) altında pek bişey aramamak lazım sanırım bu durumun

hadi eli terliyo diyelim sarılmamasına ne gibi kılıf uyduracaksınız genşler? ben kendi adıma öyle bir sevgili istemezdim şahsen. allah sabır versin sana :)

bazı insanlar seks yaparken bile dokunulmaktan hoşlanmıyor. çocukluğuna inmek lazım. yani olabilir, sevgisiyle alakası yoktur bence. ama böyle kişilerle ilişki kurmak zor.

bu arada christian grey'i çağrıştırmadı değil.

Aranızdaki ilişkiyi fazla ciddiye alıyorsun.

insan sevdiğine dokunmadan duramaz. ya psikolojik sorunları var ya da cevabı zaten biliyorsun. :(

Açık ve net, bırak o adamı yoksa o seni bırakacak.

BIRAKTI.

oha, şu an çok şaşkınım. herif olanı bilmiş. ben de öyle sıkıntıdan boş boş okuyordum. benden daha iyi öngörüsü olan birisiyle ilk defa karşılaşıyorum, takdir ediyorum thunderlips.

el ele tutuşmak, sarılmak ve öpüşmek. bunlar önemli...

tabi laf olsun diye tutuşmayı kastetmiyorum. hissederek tutmak önemli. yoksa sinemaya girip filmin başından sonuna kadar el ele olursun farketmez. sadece "istenildiği" için tutuşulmalı. ilişkinin bir göstergesi diye değil.

abi sanırım sessiz güçlü tipte duygularını bilmeyen biri. duygularını bilmeyen derken yanlış anlaşılmasın bu bi övgü. seni seviyor ben de aynı kişilikteyim bi kaç küçük ayrıntı dışında. insanlar neden bizi anlamaz diyordum bir de zamanında tam başlığına denk geldim. sakın bu düşündüklerini ona söyleme çok kırılır. mesela sevgilim bana bunları söylese içimde neler kopuyo anlatamam. aşırı duygusal biri de olabilir zamanında duygusallığından çok kelek yemiştir. cinsel anlamda sorun yok daha ne istiyosun kadın?

edit: herkesin sevgisini aynı yollarla dile getirmesi zorunluluğu hangi yasanın kaçıncı maddesi ben mi bilmiyorum?

Bir dönem işe giderken hep Üsküdar'dan geçiyordum, saat 8 civarı filan çok aşırı kalabalık oluyor sahil şeridi.Motor iskelesine yaklaşan kısımlarına hiç girilmez bile, yollarda sigara içen bir kalabalığın arasına girmiş olacaksın. Harem tarafı nispeten daha sakin bu nedenle Evlendirme Dairesi durağının oradan Harem'e doğru saat 7 civarlarında yürürsen daha sakin bir ortam yakalamış olursun bence. Ama mesafe az olduğundan belki iki tur yapman gerekebilir.

Saat 6'dan sonra sahil Avrupa yakasında kalabalıklaşmaya başlıyor. Nemin yüksek olduğu günlerde de performansı çok düşürüyor. En geç 6'da başlamış olmanı tavsiye ederim.

Benim gormedigim bir degeri gorebilmis 75k takipci var,israf.

safi mb israfi

ya ben son zamanlarda bu muhafazakar ailelerin kanallarına takılıyorum. şimdi laik cehapelilik, ulusalcılık yapmak gibi olmasın ama çok komik geliyor bana. iç anadolulu muhafazakar aileler sabahtan akşama kadar "challenge" yapıyorlar, slime yapıyorlar falan. "ne var lan muhafazakar diye yapmıcaklar mı, terbiyesiz adam" diyorum kendi kendime ama diğer yandan garip geliyor biraz.

Memeleri az yukarı ittiren bir sütyen ile milyonu görür.

Bu da degil, benim aklimin almadigi sey bir legenin icine renkli camur koyup eliyle yoguruyor ve bunu videoya alip Youtube'a koyuyorlar, sonra insanlar bunu izliyor!!???
Bunu benim aklim almiyor, 3 milyon izlenme.. Yani adam kalkip legene camur koyup video cekmis buna mi sasirayim yoksa 3 milyon kisinin bunu izledigine mi? Hala inanasim gelmiyor, olamaz diyorum mumkun degil, insanlar bir legen dolusu renkli camur videosu izlemeye bu kadar duskun olamazlar.. Nasil bir aptallik caginda yasiyoruz anlamadim.
Tamam kimse atomu parcalamak zorunda degil, isteyen istedigi gibi vakit oldurur ama bu kadar siddetli aptalligi da elestiririm ben. Aptallik derim.

Millet aksiyonu sevdi.

o çomar denilen yüzde %50 evlerindeyken iyi motive olmuşlar. sedece klavye başında esip gürlemiyorlar.

sanki bir kısmı içten içten olay olsa da gitsek diyor bana göre. olay çıktı haberleri fos çıkıyor diyorum yalandır diyolar. adamların sokaga akası var. kendi gezi parkı olayları oldu bu.

E hukumet cikin disari diyor?

Öfke+Nefret+İşsizlik+Gösteriş Düşkünlüğü

işsizlik.
sonra da mesaide öğlene kadar uyuyorlar; bkz işteki memurlarımız, adam masaya uzanmış uyumuş.

bide düzgün beslenirsen olursun. yüzmek belkide en yararlı spordur ve zevklidir. ama hep söylerim sporun %80i besindir.

Olursun tabi ki. Yüzme bir sürü kası çalıştırıyor sarfettiğin efor da cabası tabi. Bir yandan fitness'a gidersen ekstra faydası olur tabi ama yüzmek gerçekten faydalı bir spor.

22 yaş üzeri türkiye insanlarının bana göre yüzde 70'lik bölümü sizden daha az hareket ediyor zaten. yani aslında ortalamaya vurunca yüzme ve masa tenisi sporlarıyla uğraşmanız gayet güzel. ekstra olarak mutlaka bar setlerinden alın. 5 kilodan başlayıp 15 kiloya kadar çıkabilirsiniz 4-5 ayda. yüzme + ağırlık kaldırma istediğiniz forma ulaştırır sizi. ağırlık kaldırma işini evde film/dizi izlerken bile yapabilirsiniz 15-20 dakikalık periyodlar halinde.
not: profesyonel değilim.

Her türlü spor sporsuzluktan iyidir.

Suya serinlemek ya da çimmek için girmedikten ve adam gibi yüzmeye çalıştıktan sonra tabi ki hem güçlenir hem de şekli şemali düzeltirsiniz.
Yalnız bunu, diğer herhangi bir sporsal girişimde de olduğu gibi, düzenli yapmanız gerek. Haftada bir bir saat yüzmektense, 3 kere 20'şer dakika düzenli yüzmek çok daha fazla fayda sağlar.

Yüzme konusunda ciddiyseniz tavsiyelerim;
1. Nasıl düzgün yüzülür bir bakın, izleyin, deneyin, öğrenmeye çalışın öncelikle; www.swimsmooth.com
2. Bir su altı kamerası ile nasıl yüzdüğünüzü kendiniz görün, hatalarınızı düzeltin. Sporda harekete abanmak, ağırlığı arttırmak yerine, düzgün ve olması gerektiği gibi yapmak daha fazla fayda sağlar.

Evet fit olursunuz ama baklava beklemeyin. Yüzücü vücudu daha sağlıklı. Ben sağlığa değil, daha güzel gözükmesine bakıyorum derseniz farklı.

Kesinlikle muazzam olur, mutlaka başla. Hayvan gibi kaslı yapmaz yüzme, ama fit yapar yanında güzel bi beslenme programıyla gidersen. İleride çok istersen fitness da eklersin. Yüzme harbiden çok faydalı spor.

evet.

kurban olunca gerçekten de kan gitmemesi lazım loblara. evet sana özgü

"La" "bebe" sözcükleriyle baslayan bilumum siz obekleri.

-baba naber ya?

bunu duyduğum anda sinirlerim geriliyor. içimde fırtınalar kopuyor, patlamaya hazır bir bomba gibi hissediyorum kendimi.

bak şimdi ne diycem biliyo musun
ben sana şöyle söyliym
sen ne yap biliyo musun

gibi ardından gelecek şeyi duymak için daha da çok beklememe neden olan cümleler. intro gibi.

kanka.

felan

ufff, öffff, amaaan gibi sözcükleri duyduğumda bende böyle hissediyorum. nevrim dönüyor resmen.

"La" ve "bebe" +1

genetik olması kuvvetle muhtemel senin göbeğin

1) genetik: herkesin oyle olmamasi, senin de oyle olmaman anlamina gelmiyor. sen de karin one cikacak sekilde kodlanmis olabilir. kismet bu isler

2) spor: agirlik kaldirarak ve cardio ile duz bir karina sahip olmak. herkese nasip olmaz, adamin kicindan kan alirlar kamil kan.

3) hastalik: kist vs.

bizde "kursaklı" olmak diye bir laf vardır o göbek çıkar bazısında 34 beden olan vejeterjan olan neredeyse aç gezen (iştahsız çünkü) kardeşimde de var, 0 bedebn neredeyse ama göbek var. azcık yesin hemen midesi çıkar. kuzenim öyledir azcık yesin pantolon düğmesi gevşetir :P
bende de yapı olarak göbek yok ama love handle denilen yerler çıkıyor, başkasında gıdı oluyor, başkasında popoya gidiyr -ki erkek bir kuzenim var poposuna kilo alan inan o da hoş değil.
45 senedir günde 2 paket sigara içen dayıma doktor film çekip ciğerler tertemiz hiç mi sigara içmedin demiş o günden beri sağlıklı beslenmeye inanmaz oldum.
şaka. şans işte bizde yok, n'apalım?

Fiziki durum, beslenme, egzersiz, dinlenme ve genetiğin bileşkesidir. Sadece birine bağlı değil.

ara. tepeden konuşursa konuşsun öğreneceğini öğren gerisine takılma.

Ara ve işine bak.

ara.

lan n'olcak ara. seve sever yardımcı olur bence :)

Kedi kopek bi hayvan al sokaktan besle. Oyuncagiydi yurutmesiydi, egitimi susu busu oyalar seni hem de bir can yoldasin olur

(bkz: tas atayim kolum yorulmasin)

cabaliyorum iste

Tek bir tavsiye isterseniz yukarıdaki tüm maddelere iyi gelecek önerim windsurf'e başlayın demek olur.
Bireysel bir spor gibi görünmesine rağmen adamı konuşturur, çevreniz olur, sıkıcılıktan uzak bir yaşama merhaba demiş olursunuz. Göt, göbek gider, erir, şekle girer. Omuzlar ister istemez gelişir, bir 6 ay sonra siz bile inanamazsınız. Zevk kısmı ise en garanti yeri.

Bir kursa yazılın, isterseniz garantili hocalar önerebilirim, ve 4-5 farklı gün denemesi için kararlı olup devam ettirin. İlk başlangıç zordur, ama 5-6 deneme sonrası sarar, isteseniz de bırakamazsınız :)

@iqt

nerde yapçaz onu? benim lokasyon bursa.

Benim tavsiyem Alaçatı olur. Kışları daha kolay ve rahat. Sanıldığı gibi üşüme ya da hasta olma durumu falan olmaz kıyafetleri var zaten. Hafta sonlarınızı ayırırsınız, her türlü aktivite olur.

Aa her gün farklı şeyler yaşıyoruz şuracıkta nasıl aynı dersin?
:)
Bence her hafta sonu için özel bi plan yapabilirsin yaşadığın şehirde.

Yemek seviyorsan ki seviyorsun gibi, böyle kuytu köşe kalmış ama x yemeği çok meşhurcu yerler bul(bloglar, kitaplar) onlara git bişeyler ye vakit geçir. Sonra sağda solda ahkam da kesersin, hem bakarsın bi kız arkadaşını davet edersin şuranın şusu mükemmeldir diye mesela. :)

Spor yapmasan da açık havaya çık. Biraz ağaç gör yeşil gör. Ha aklıma gelmişken kuş gözlemi yapabilirsin ilgini çekerse. Şimdi göç mevsimi olduğunu sanmıyorum ama kuş türlerini araştırabilirsin, güzel hayvanlar. Bilgi sahibi olmak da eğlenceli. Sonra güzel bi dürbün de alabilirsin. Hem spesifik bi alan olduğundan bunların dernekleri falan da var yeni insanlarla da tanışırsın. Çok sıcak kanlılardı benim tanıdıklarım.

Takıldığın mekanları değiştir. Ben mesela taksimden baya kopuk olduğum için gittiğimde de hep aynı yerlere giderdim, geçende teraslı şık makul bi meksika restoranına gittim değişik güzel bi akşam geçirdim.

Ailen yakınında mı bilmiyorum ama arada akraba ziyaretleri de iyi gelebiliyor. Ben ne kadar uzak kalsam ve sıkılsam da görüştüğümüzde bi kaç saatliğine olduğumdan farklı davranmam gerektiği için değişiklik oluyor gibi. İyi vakit değil ama hem onlar da seni gördüklerine mutlu olur sen de olursun dolayısıyla.

Aklıma gelenler bunlar. Telefondan da bu kadar yazabildim.
Umarım mutlu oluruz.

spor yap ı ıstemıyorum dıyen bursadaki adama surf teklif eden arkadas aksamıma renk kattı:)))

kardes hepımız aynıyız ne beklıyosun ki?

hayat boyle ıste bısey yapmasanda bıtıp gıdecek, neredeyse yarısı bıtmıs.

iş arkadası bulmaya calıs ya da eksı duyurudan bursada bırılerı cagır bı arkads bulursan ıkınıs cagırırsınız yenı bırılerını kendıne guvenınde gelır olaylar gelısır

annakarenina.blogcu.com

:) sayın hopp..
Spor yap demiyorum, surf yap diyorum.

Denemeden anlamak çok zor tabi ama fiziksel bir engeliniz yoksa ileri bel fıtığı, diz ya da omuz rahatsızlığı gibi, en kısa sürede en yüksek faydayı göreceğiniz, size zihinsel, duygusal, fiziksel, disiplinel anlamda katkı sağlayacak güzel bir aktivite, etkinliktir surf. Deneyin bahsettiğim kapsamda, sonra konuşalım :)

Hayatını birisinin gelip senin için değiştirmesini beklersen bu şekilde devam etmesi normal.

Kendin için bu güne kadar ne yaptın? Ona göre yorumlayalım, fikir verelim.

Örneğin, kendini daha iyi hissetmek için ne yapıyorsun?
Yeni arkadaşlar tanıyabilmek için ne yapıyorsun?
Dışarı çıkma sıklığı ne?
Spor yapmasan bile "şişko götlü göbekli" olarak kendine yaptığın etiketlendirmeler için ne yapıyorsun?
...

"napiiiim ben?" diye sormuşsun ama aslında kendin için hiçbir şey yapmaya hevesin yokmuş gibi.

geçer

geçer, ben de 3 hafta aradan sonra pazar ilk kez gittim. düne kadar tuvalete bile oturamıyodum bacak ağrısından. bugün iyi ama.

Geçer +1

hamlamışsın. korkacak birşey yok.
ağrı artarsa, aspirin içebilirsin.

Geçer geçer

masaj yap, esne, geçer.

Hafif yürüyüş, üstüne masaj ve esnetme.

Oralarda yemek yiyecek bir yer yok malesef. Kahvaltınızı yağın gidin

Bahçeköy'ün girişinde börek, kahvaltı falan veren 1-2 mekan var.

İçinde yok, hatırladığım kadarıyla yakınlarda da yok. Evden birşeyler götürüp yakınlardaki Belgrad ormanında yapabilirsiniz.

Peki o bölgeye yakın bir yerde kahvaltı yapalım desek nereleri önerirsiniz ?

kitlesini politize etmeye çalışıyor bence. yarın referandum tarzı bir şey açıklarsa ona yorabiliriz. başkanlığı desteklemeyen akp seçmenine, "milli irade"yi korumanın tek yolunun bu olduğunu ima etmeye çalışıyor olabilir, tehlikenin geçmediğini söyleyerek.

Niye yapmasin ki. Her şekilde yonlendirebildigi bir kitle var. Sadece kitlesini ' zinde tutuyor' , gaza getiriyor bile olabilir.

ne tehlikesi?
insan kendi kardeşinden neden korksun ki?
kendi sadık kitlesini hem gazlıyor hemde daha da kıvamına getiriyor.
arada derede olan tipleri iyice tavına getiriyor.
yükleme ve pompalamayı yaptı.
bundan sonrasını solcular, aleviler, gayrimüslimler ve gerizekalı avrupa düşünsün.

Kitlesi aksiyonu sevdi. Kendini önemli hissediyor. O da yemliyor.

bu olaylardan dolayı çüküm düştü. kuruyup çiçek gibi soldu ve düştü :/

benim libidom arttı.

Hayattan sogudum ne seksi...

Şehirlere bombalar yağardı her gece biz durmadan sevişirdik.

arttı ama yalnızlığa veriyorum ama çok komik ya iyi güldüm yatmadan

Darbe gecesi günah gecesi oldu, bir sonraki gece de öyle.

Yoo, aynen devam.

body building kendi kendine dik yürüme dürtüsü geliyor zaten.

Pilates.

Günde 2 kez

www.youtube.com

zayıfsın boyuna göre. spor yap. vücut geliştirmeye başlayınca kasların gelişiyor bu zamanla düzeliyor.

bir spora git, 2-3 barbell row filan yap.

sirt kaslarini calistirman lazim kisaca. 2-3 barbell row dedigim isin geyigi tabi, programli calis iste.

Eskrim

Daha Sırt kaslarını çalıştıracağın genel bir ağırlık çalışması.

Cardio genelde antremanın sonuna koyulur performansı etkilemesin diye yaptığın cardio çalışmanı etkiler çok normal.

Kardiyo amaçlı yapmıyorum ama, 10 dk ısınmak için fazla olmasa gerek.

Eğer ağırlık kaldırmaya bir sene ara verdiysen, geri dönünce kaldığın yerden devam etmeye çalışman olmamış. O bir yılda epey güç kaybedersin. Yapman gereken ağırlığı düşürüp tekrar yavaş yavaş kaldığın konuma gelmek. Ayrıca ağırlık kaldırma ile kardiyovasküler kapasitenin o kadar bağlantısı yok, yani cardioyu etkilediği kadar etkilemez. Ama tabi koşuda felan ciğerinin zorlanması ondan, onu da yaptıkça vücudun alışır.

Biraz karmaşık yazmışım galiba. Henüz tekrardan spora başlamadım, spor yaptığım dönemde bu sorunlarla karşılaşmıştım ve çok yoğunlaşmamıştım bu konulara. Bildim bileli ciğerlerim güçsüzdü. Halı sahalarda falan aşırı yorulurdum. Spor yaptığım dönem de böyleydi, öncesinde de. Su altında 45 saniye nefes tutabiliyorum aslında fena bir süre sayılmaz ama tempolu sporlarda çok berbat durumdayım ve nedeni kondisyon eksikliği mi merak ediyorum. Ki dediğim gibi spor yaptığım dönem de böyleydi bu durum.

Interval koşular yap.

Piramit settir o, drop set olsa duramazsın

Başlangıç seviyesi VG için temel egzersizleri piramit(12-10-8-6 gibi), izole/makine egzersizlerini de 3-4 set ve 12-15 tekrar aralığında yap.

nabız ölçen saat diye aratırsan bütçen dahilinde bir şey bulabilirsin.

edit : bütçe ne bu arada ?
edit2 : ucuz yollu bir saat
www.decathlon.com.tr

@douchbag bandi alinca saati de almak zorunda degilim yani, iyimis :)

pilli ufak elektronik tansiyon aletleri var, ondan al. Devamli olmek icin degil tabii nefesin kesilince bakabilecegin bi yol. O tansiyon aletleri kalp atisi da verir.

Nabzını 15 saniye sayıp çıkan sonucu dörtle çarp, dakikalık kalp atışını öğrenirsin. Hem ucuz hem kolay hem de garanti sonuç.

su iyi gibi sanki

www.aliexpress.com

Decathlon'da 100 lira civarı nebız ölçerler var. Çok doğru sonuçlar vermiyorlar ama iş görürler.

Ben çok sıcaklarda sabah kahvaltısı, akşam yemeği yerine bu tarz şeyler yapıp içiyorum. Baya da tok tutuyor ama bal eklemiyorum. Bir de bazen yulaf, chia tohumu da güzel oluyor.

eger is arkadasin brazzers'daki kel adamsa, kahvalti icin gayet uygun bir tercih bence.

Düzenli spor yapan biri içmez bunu.

prntscr.com
Ben suna benzer sekillerde yiyorum, evde yaptigim granolayi fln koyup. Genelde normal kahvaltimi yapip ustune bunu yiyorum. Sadece bunu yersem doymuyorum. :(

not:duzenli spor yapmayan bir kimse

bal çok şekerli

Ben de benzerini kahvaltıda yapıyorum, çok güzel ve besleyici oluyor. Benimkinde yulaf, muz, nutella, yerfıstığı ezmesi, süt + kafama göre kahve veya Hindistan cevizi ve tarçın oluyor. Gayet sağlıklı bence. Ayrıca hergün kahvaltıda 50 gr yulaf+ muz yiyince böyle bağırsakların hiç olmadıkları kadar mutlu oluyorlar.

Besin değeri çok düşük.

Olmaz, sadece omuz ve çevresi biraz güçlenir.

Hayır.

sokaktaki it sürüsü için boks gayet yeterli bana göre. zamanım olsa ben de giderdim. irlandalı boksör ve şu abi gayet iyi örnekler www.youtube.com

krav maga. özellikle kadınlar için olan eğitimleri mevcu

1- muay thai

kendini kasmadan rakibini yere yapıştırabilir 2 saniye içinde kollarını bağlayabilirsin.

listemiste.com

krav maga olabilir

Amacım tartışma çıkarmak değil ama gerçek şu ki; hiçbir savunma sporu sizi koruyamaz. Yani teorik olarak işe yarasa da, pratik anlamda 80/90/100 kiloluk bir erkek üstünüze yürüdüğünde öğrendiğiniz hiçbir şeyi uygulayamazsınız. Soğukkanlılığınızı kaybetmeden sonucunda pozitif etki alabilecek duruma gelmek için çok uzun yıllar bu işin içinde olmak gerekir. O durumda bile çok zor. En iyisi yanınıza bi biber gazı alıp onu kullanın. Seksist bir yaklaşım değil bu, "Kadın bu işleri beceremez" de demiyorum ama bi dövüş sporu öğreneyim kendimi koruyayım olayı pratikte çok işe yaramıyor. Amaç spor yapmak içinse olabilir ama bi saldırıda kendimi koruyayım kaygısıyla böyle bir işe girdiğinizde daha ne olduğunu bile anlamadan gözünüzü hastanede açma ihtimaliniz var. Ben açıkçası "Ben şu dövüş sporunu biliyorum kendimi çok iyi korurum" gibi durumları çok gerçekçi bulmuyorum. Bu bilgiler daha çok aynı sporu icra edenler arasında işe yarıyor. Karşınızda tamamen içgüdüsel kabakuvvetle hareket eden birinde sonuç alamazsınız. Tüm bu dediklerim erkekler için de geçerli tabii ama kadında durum biraz daha dramatik oluyor.

@angelus, durumun farkındayım zaten, amacım böyle durumlarda uygulayabileceğim küçük hamleleri öğrenmek. Ben üstüme doğru gelen 100 kiloluk bir adama karşı kendimi koruyamam, evet, ama yüzüme doğru attığı bir yumruğu eğilerek savuşturabilirim, veya tekme atarken yana doğru yuvarlanabilirim. Veya saldırı altındayken hayati organlarımı korumak için hangi pozisyonda kalmam gerekitğini öğrenebilirim.

Amaç bu tarz küçük hamleleri refleks haline getirebilmek. Kendini dövüşerek değil, kaçınarak savunmak diyebiliriz istediğim şeye.

Tam tersine, safi kaba kuvvet uygulayan adamların karşına böyle ufak hamlelerle çıkmanın işe yarayabileceğini düşünüyorum.

Adam bana saldırırsa her halükarda gözümü hastanede açacağım ama bildiğim bir iki hamle belki de hayatımı kurtaracak veya aldığım yarayı hafifletecek. Bu "belki" ihtimali bile beni motive ediyor şu anda.

Biber gazım da var ama ona çok güvenemiyorum. Bende maske olmadığı takdirde sıkarsam ben de etkileneceğim, bir kere deneme amaçlı boşluğa sıkıp kaçtım, ona rağmen bir saat gözüm yandı.

kesinlikle krav maga.

Boks, muay thai gibi sporlarla bir kadının kendini koruyacak hale gelmesi için uzun süreler antrenman yapması gerekli. Krav Maga gibi kurtulmaya yönelik disiplinler daha uygun.

wing tsun öneririm, ilk başladığında sana elini kolunu tutanlardan nasıl kurtulacağını gösterirler, bir kadın için en azından ilk seviyeleri almak fark yaratır kesinlikle.

avcı wing tsun'u araştırmanı öneririm.

Öneriler için teşekkürler, şu kızın videolarını izledikten sonra krav maga mantıklı geldi (saldırıdan kurtul ve tabana kuvvet kaç mantığı), ama diğerlerini de araştıracağım şimdi.

www.youtube.com
www.youtube.com

Antrenmanlar ile biraz güçlenirim diye umuyorum.

Asıl bu duruma hiç düşmememizi umuyorum tabii.

Kurs bulursam haber veririm.

Teşekkürler.

Update: Mesaj ile ve bu başlık altında Krav Maga için kurs bulup bulamadığımı soranlar olmuştu. Üzerinden zaman geçtiği için mesajları kaybettmişim maalesef:( Umarım buradan görürsünüz.

Krav Maga Türk'ün derslerine başlayacağım. Perşembe günü Nişantaşı stüdyosuna Demo derse gideceğim. Demo ders ücretsiz oluyor.

Gelmek isteyen varsa haberleşebiliriz:) Kadıköy'de de ayrı bir stüdyoları varmış.

kravmaga.com.tr

Not: Şu an fark ettim ki, bu başlığı açtığımdan beri, 2 ay içinde, ülkedeki kadına şiddet daha da artmış. Vatandaşı koruması gereken unsurlar da doğru düzgün çalışmıyor. Herkese güvenli günler diliyorum...

Takım elbiseye uyacak klasik bir saat. Güzel.

öncelikle o parayı verip quartz bir saat almak çok çok yanlış bir tercih. görünüş olarak benim tarzım değil o nedenle beğenmedim.

güzel, sadece kordonu yılan derisi gibi değilde düz olsa daha iyi.

butonlar çok çıkıntılı, onun dışında güzel bir saat

güzel saat ama bu para etmez.

dolar al
hatta birazına da sterlin al unut.

Ben 2.84 u bekliyorum.

Bütün paranla alma. Biraz daha aşağı da salabilir.

ben bu dövizden para kazanma işinden anlamam ama bence sterlin düşük gibi, ben olsam illa alacaksam sterlin alırdım

sterlin al.

gece darbe oldu dediler aklıma ilk sen geldin, aldın mı dolar? bir gecede fakirleştirdin mi ülkeyi

almıştım valla :)

:D:D hayırlı olsun.

:'(

valla en azından min 3 bekliyodum, kötü oldu bayaa

abi senin halinden sayısalda 5 tutturan adam anlar.
edit: gerçi yine 2,98 olmuş, ağlıyorsan da şöyle ağla
gifsec.com

bu ülkede yapılan her tahmin izafi arkadaşlar, özellikle de bu yıl. neyin ne olacağını kimse bilemez. o yüzden, tamamen şansınıza kalmış bir mesele bu.

mesela: www.mahfiegilmez.com

Uzaklaşmadan, soğuk durmak.

net bir şey söylenemez ki buna. bazen vazgeçersin bakarsın o yazmış, bazen ısrar edersin sonunda seni sevmeye başlamış falan... aldığın feedbacklere göre hareket edeceksin. ehe.

soğuk durmak.

Arkadaş kalabilecek psikolojiye sahipsem öyle yaparım. Normal tanışıklık-arkadaşlık seviyesinde bir tutum sergilerim. Asla zorlamam. Ancak ondan bir ışık görür gibi olursam belki yine aksiyona geçerim.

Ondan hoşlanıyorken reddedilmek bana çok fazla koyduysa ve ona aşık hissettiğimden dolayı iletişimi arkadaş seviyesinde tutmayı psikolojim kaldıramayacaksa iletişimi hepten keserim ya da asgari düzeye getiririm. Yine zorlamam, karşıdan bir ima sezinlemediğim sürece.

"kadınlar" ve "erkekler" diye iki büyük genelleme olmadığı için püf noktası da yok bence. birisinde tutan bir formül diğerinde tam tersi tepebilir de. içinden ne geliyorsa onu yap gitsin ya. en azından "keşke yapsaydım" demezsin. dengeyi kur gitsin. sonuçta seven, gelecek olan kadın da "aa mücadele etmiyor" diyip de vazgeçmez diye tahmin ediyorum. sırf böyle nedenden dolayı ederse o da onun kaybı ve mallığı olur.

Ben de uzaklaşıyorum. Çok kolay ısınıp çok çabuk soğuyorum zaten. Bi de egom incinir öyle bi durumda.

İnsanın canı mücadele etmek istiyor bazen ama kolayı varken seni istemeyen için uğraşmaya değer mi? Siktiret.

bırakırım bir daha da hayatta yazmam. kendim de bir kadın olarak ısrardan hoşlanmam, diğer durumda da ısrarı sevmem. çok itici oluyor.

Sen bir kadının kendi değerini test etmesi için bir enstrüman değilsin. Olmuyorsa olmuyordur. En kötü özgüveni düşük bir kızla ilişki yaşamamış olursun ki bu da büyük bir kayıp değil.

egoistim, reddedileceğimi sezmişsem genelde söylemem bile istisnalar haricinde. reddederse uzaklaşıp çok pis soğurum.

onun için önce birlikte olmak gerekmiyor mu? ayrılmak istediğimi söylersem anlamayabilir şu an.

fakir yar olmuyo zengine diyo davul bile dengi dengine :)

Ben de zenginim istersen destek atayım sana , araba fln verim ödünç. Ya da evi bos bulunca kızı çağır. Aynı tr dizileri gibi ben de senin şoförün olurum

kız zenginse ee? yani kıza göre flörtleşme zenginlik gerektiren biçimlerde mi oluyor? ne bileyim sürpriz olsun diye ofisine jaguar mı gönderiyosun? akşamları limuzinle mi çıkmanız gerekiyor?

ne demek napıyim? konuyu biraz daha aç ve bunu bu kadar kafana takma mesela.

sen de zenginmissin iste. niye dramatiklestiriyorsun ki olayi?

@charlotte blanc, adamsın! arabam var ama :(

@evde liyakat kalmamis,ne bileyim daha önceden oldu böyle şeyler. eninde sonunda yürümüyor ya. başından sonu belli bir hikaye yaşayıp kendimi üzecek bir yaşta değilim gibi geliyor.

kız cicişler gibi değilse olur, ciddili fakir değilmişsin zaten.

arkadaşlarının düğünleri falan oluyor mesela, benim aklımın almadığı şekilde düğünler... dediğim gibi "haydi bi deneyelim ya" yaşlarını geçtim maalesef. ileride evlenmek istese hayalindeki gibi bir evlilik olmayacak bizimki. olamaz çünkü :)

hiç mi yaşamadınız böyle bir şey? neden anlamıyorsunuz beni!

sizden olmaz hocam.

zengin kız beyinsiz zengin arkadaşlara sahiptir. O hayat tarzına alışkındır.
Dediğin kadar zenginse hafta sonu lüks arabasıyla bi yerlere gitmek istiyordur vb vb.
Eğer kız bu hayat tarzına devam etmek istiyorsa tamamen kızın parasını yemek zorunda kalacaksın. O sorun etmese bile sen edeceksin.

yol yakınken ayrılırdım ben

Biraz karakterlerinize de bağlı.

Eğer kızın babasının imkanlarını kullanmazsan, kızın da çok lüks bir yaşantısı yoksa sıkıntı olmaz. Ama kız 10binlik çantalar, elbiseler vs. alıp, günde binlerce tl harcıyorsa o iş zor. Yaparım dese bile bir süre sonra mutsuz olur...

valla bazı zenginler var gayet makul yaşamlar süren, aklı başında harcayan parasını, bazı 'fakirler' var zenginlerden çok para harcayan gösteriş meraklısı. karşınızdaki kadın makul bir kadınsa sizin de durumunuz ortalamanın üstünde ise denememek için bir neden yok.

Flört ediyorsun zaten neyi napıcaksın? Kız gel dese koşa koşa gitmeyeceksin sanki. Meşhur soruyu sordurma şimdi.

Bugun gozune batmayan detaylar ileride sirtini tirmalar.

Kuskulaniyorum ki sade maddi durumunuz degil, hayata bakis acinizin da farkli olnadi muhtemel.

Denklik olmayinca zor. Hele ucurum ?! Yurutene helal olsun.

olmaz. ben erkek olarak kendimi rahat hissetmezdim.

ayrıca kartallar yuksek ucar +1

"Sevmek Zamanı"

aşkınızı parayla kıyaslayacaksanız kimseye yanaşmayın

Daha flört aşamasında neyin gerginliğini yaşıyorsun? Yardır gitsin.

Dişiyse ondandır.

@Adramelekhh erkek olacak değil ya:)

Arz/Talep

Econ 101

Ego şişirme yeri oldu o artık çalışma işleyişi değişti. Ne tipler değer gördü orada eşleşme sonucunda. Normal hayatta silik olan kişiler burayı kişisel gelişim yeri olarak kullanıyor.

sen hatayı baştan yapmışsın, bu ülkede tinderdan br sonuç mu bekliyorsun..

fotoğrafını ilk bakışta beğenmiştir sonradan inceleyince beğenmemiştir.

sokağa çıkıp sosyalleşmeyi dene. eğer bunu yapamıyorsan ve bu saçmasapan uygulamayı kullanmaktan başka çaren yoksa isyan etmen çok komik.

abartmiyorum (ss atmaya usendim) 79 tane es var suan hic biriyle konusma ilerlemedi. selam sikiselim mi diye de yazmiyorum gayet normal konustum hepsiyle

yemin ediyorum turk kizlarnin agir gerizekali oldugunu bize ispatlamis program

seljax helal olsun baba 79 tane kizla eslesmek de buyuk basari ama hicbiriyle bulusamadiysan o da apayri bir basari tabii.

@seljax doğrudur valla inanırım:)

kafa tipler de çıkıyor da arada match olacan da konuşacan daa ölme eşeğim ölme

Abi kadın erkek ilişkisi böyle bi piyasa. Onun sana ihtiyacı yok, senin ona ihtiyacın var. Ona yazan 50 tane adam var. Sen marketteki bi ürünsün onun için, seni seçmesi için götünü yırtmanı, kendini beğendirmek için çırpınmanı istiyor. Bu sadece tinder'da böyle değil, kadın-erkek ilişkileri hep böyle. Niye şaşırdın anlamadım.

Haha cok komiksiniz ya.

Bir suru sebep olabilir. Baskasiyla konusuyodur, sen yedektesindir. 79 tane matchin olduguna gore sen de ayni sekilde davraniyorsundur zaten.

Bir de turk erkekleri de tam mal ya, adami begenmiyorum geliyo instagramdan mesaj yaziyo ajdkdj oyle yuruyecegini filan saniyor. Diyorum neden instagram message requestlerim 2 iken 25 filan oldu :/

Ha bir de hemen konusup bulusunca cok bos tipler cikiyor. Kacmak icin bahane araya araya helak olmustum. En iyisi biraz konusmak.
Ha bir de hic cevap atmiyolarsa kaldir gitsin match i, ne ugrasiyosun ki?
Ben mesela msj attigimda cvp gelmezse 24 saatte, direkt match i kaldiriyorum. Kafama da takmiyorum.

Konuşma yapına bağlı, en baştan itibaren ilgi çekici olman gerekiyor. Sonuçta onların like ettiklerinin %90'ına karşılık geliyor Türkiye'deki erkek tindercıların sürekli like spree yaptığını düşünürsek. Talep bu kadar artınca ilk 3 cümleden bile elenebiliyor insan. Sorun Türk kızlarında değil onları putlaştıranlarda. Vakti zamanında Fun Run oyunun zar zor konuşulan chatinden bile 2 kızla tanışıp buluşmuştum. Ben Tinder'da hiç selamla girmedim konuşmaya şimdiye kadar. Hep bulmaca, zekâ soruları falan gönderiyordum direk internette cevabı olmayan. Devamı geliyordu zaten.

muhabbetin açmamış + kötü muhabbetini bertaraf edecek kadar yakışıklı da değilsin

napsın kız, sırf match oldunuz diye beğenmediği halde senle buluşmak zorunda mı?

Tanisip bulusma uygulamasi ama hepsiyle de bulusmak istemiyorlardir. suicides +1
Ya da ne bileyim..

beğenmemiştir. başta yakışıklı geldiysen bile sonradan ya fikri değişmiştir ya da muhabbetin leştir. ya da sadece egosu için kullanıyordur. her şey olabilir, takmayın kafanıza.

Bu ulkede psikolojisi duzgun adam/kadin cok yok kardes olanlar da tindera niye girsin. Kizlar trip atiyo vs de erkekleriyle iletisime girsen o da ayri bi mesele.

Ortalama Kezban'ın arz talep dengesizliğiyle sarhoş olmasının doğal neticesi. Çirkinleri sola at, otomatik sıradan beğenme.

Kola zararlı bir içecek. Şekersiz kolalardaki tatlandırıcıların da olası zararları var. Ayrıca tatlandırıcıların çoğu insülin salınımını tetiklediğinden yağ yakımını durduruyor ya da yavaşlatıyorlar.

ben kilo verdiğim süre boyunca light kola içtim.
evet zararlı ,tam tersini söyleyen araştırmalar olsa da yağ yakımında negatif bir etkisi de olabilir ama ben içtim ve içiyorum:)
yani kola bağımlılık gerçekten,bırakabiliyorsanız bırakın tabii ama belki 4 litre değil de günde 1 bardak ile sınırlarsanız yarı yarıya düşer tüketiminiz.

Sana ornek olsun istemiyorum ama senin duyuruna bakanlar belki benim sorumu da yanitlar. Kolanin zero veya light da olsa zararini biliyoruz. Hastanede iki tane hocam vardi, kilo takintisi olan ama saglikli beslenmeye de dikkat eden. Bunlar surekli kola iciyorlardi, hatta yemek yerine kola ictikleri de oluyordu. Bu nasil bir mantik?

mümkün olduğu kadar az içmeye gayret et.

Kilo vermeye/yağ yakmaya neden olan etken, hormonlardır. Misal kalori açığı yaratmak spor yapmak gibi faktörler de kilo vermeye yardımcı olur ama ana etken hormonlardır. Vücut genelde, açlık halinde ürettiği hormonlar sayesinde en yüksek düzeyde yağ yakar. Tabii açlık halinde deyince "Bütün gün aç kalalım o zaman hiç yemek yemeyelim paso yağ yakalım" gibi bir durum değil bu. O farklı bir konu. Neyse, sistem açlık halinde en yüksek seviyede yağ yakımına ulaşır, zira yağ yakımını tetikleyen hormonlar en çok açlık halinde salgılanır vücuttan. Yani kan şekeri en düşük seviyedeyken gerçekleşir bu, yani insülin kana hiç karışmamışken. İnsülin ile birlikte aynı anda salgılanmazlar zira. Biri varken diğeri olmaz. Yani kan şekerin yükselip pankreasın insülin salgılamışsa, yağ yakımını gerçekleştiren hormonların salınımı durur, haliyle yağ yakımın da durur.

Bunu kolayla ilişkilendirirsek eğer durum şu şekilde olur:

1: Zero gibi kola türleri malum sıfır kalori. Yani kalori sayan biriysen beslenmeni ona göre düzenlediysen bir sıkıntı olmaz. Bu kalori sayanlar zaten kaloriyi denk getirdikleri sürece her şeyi yiyip içme eğilimindeler. O nedenle burası biraz riskli bir grup.

2: Intermittent Fasting tipi diyet yapan biriysen. Yani 16 saat aç kalıp beslenmeni 8 saatlik dilimde gerçekleştiren biriysen, açlık periyodunda içmediğin sürece sıkıntı yaşamazsın.Bu diyeti yapan kişiler zaten 16 saatlik periyotta sürekli aç kaldıkları ve enerji metabolizmaları sadece yağ yaktığı için, beslenme periyodunda enerji metabolizmasının şekere dönüşmesi çok sorun olmaz. Zira onlar istediklerini zaten açlık döneminde elde etmiş oluyorlar.

3: Ketojenik diyet yapıyorsan, prensip olarak ana kural 50 gram karbonhidratı geçmeyeceksin. Zero sıfır kalori. Bu durumda içilebilir gibi geliyor. Hatta çoğu ketojenik diyet yapanlar su yerine zero içerler ama burada kaçan ufak bir ayrıntı var: Zero sıfır kalori ama tatlandırıcısı insülini uyarıyor, insülin de görüp görebileceğin en "Depolayıcı" hormon. Yani sistem düşük karbonhidrat alımı nedeniyle zaten insüline duyarlı hale geliyor, sen bu durumda bol yağ kullanımı olan bir diyet uygularken insülini zero nedeniyle agresif bir şekilde yükselttiğinde, kullanılan yağların bir kısmını yağ olarak depolama riskin de var. İlla böyle olur demiyorum, düşük karb. alımı nedeniyle tüketilen yağlar enerji metabolizmasında ve endojenik sistemde kullanılıyor ama risk riskdir. Sıfır risk diyemeyiz.

4: Karatay diyeti Intermittent Fasting ile benzerlikler gösteren bir diyet. Intermittent Fasting, genel olarak, 16 saat aç kalın tüm beslenmenizi 8 saat de gerçekleştirin ama bu saatleri kendi sosyal hayatınıza göre uygulayın derken Karatay daha az öğün sayısıyla yiyin geç saatlerde yemek yemeyin öğün aralarınız uzun olsun bu sayede açlık hormonlarıyla yağ yakın der. Prensipler aynı fakat yolları farklı sadece. Bu diyet için de şunu diyebiliriz öyleyse: Karatay'da amaç, öğün aralarını uzun tutup, açlık halinde yağ yakımını gerçekleştiren hormonların salınımını artırmaktır. Öyleyse, öğün aralarında kola içmek, kan şekerini yükselteceği için, bu da yağ yakımını durduracağı için, Karatay'ın prensiplerinin dışına çıkmana neden olacaktır. Yani öğün aralarında ne kola ne de başka herhangi bir şekerli/gazlı içecek içebilirsin. Zira bu yağ yakımını durduracaktır. İlla içeceksen, yediğin yemekle birlikte içmen, yağ yakımında zararı en aza indirmene neden olacaktır.

Tabii tüm bunları direkt yağ yakımı ile ilgili sorduğun için söyledim. Yoksa kola her şekilde zararlı bir içecek ama yağ yakımına etkisi bu şekilde.

Biyotin eksikligi olarak geri doner

@la noix, peki kalorisi yüksek bir karışım var mıdır? Yani süt, muz, yulaf koydum diyelim başka ne katılabilir?

Valla sporcu karisimlari isi beni asar. Ben normal beslenme taraftariyim :)

Çiğ yumurta içme olayı doksanlarda kalmadı mı? Sağlıklı bir şey değil çiğ yumurta içmek hiçbir şey olmazsa Salmonella bulaşır. Gerek yok yani. İlla kalorisi yüksek bir şey içeceksen zeytinyağı iç.

@angelus,

Sabah yumurtayı haşlarım tamam onda bi sıkıntı olmaz da süt muz gibi bi karışım yapıp günlük aldığım kaloriyi yükseltmek istiyorum. Sen ne önerirsin ne koyulur bu karışıma?

Take it away honey; Söyledim ya; aynı karışımdan yumurtayı çıkar zeytinyağı koy. 1 gramı 9 kalori. Kalorini ne kadar artıracaksan o kadar koy içine. En temiz kalori artırma bug'ı zeytinyağı. Hem temiz enerji hem hücreler için gerekli hem de androjenik sistem için etkili. Onun dışında kuruyemişler de çok sağlam kalori içerir. 100 gram badem 500/600 kalori yapar. İçecek şart değilse kuruyemişleri de kullanabilirsin.

şekersiz fıstık ezmesi eklenebilir belki o karışıma

Krema ya da kaymak da koy karışıma. Lezzetli de olur.

lifelog, evet sony telefonum :(

Runtastic ucretli
Sworkit beles
Wahoo fitness beles
Nike training
Degisiyor yapilan spora gore

Bisiklet icin strava kullaniyorum. Runtastic de vardi ama strava daha guzel geldi

Kosu icin runtastic

Lifelog ücretsiz
Telefonun kendisinde yüklüdür fakat iyi çalışıyor

Bisiklet: Runtastic Road Bike
Pro aldım, gereksiz görüp iade ettim. Free versiyonunu kullanıyorum. Bir adette nabız kemeri sipariş ettim. Runtastic destekliyor. Strava'da Türkçe olmamasından dolayı kendimce protesto edip kullanmıyorum :)

Endomondo, Nike+ ve Garmin Connect. Hepsi bir biriyle senkron.

hiç.

hiç

hiç+1

Şu ara çok su içtiğim için çişe kalkıyorum sabaha karşı bir kere.

Onun harici hiç kalkmam.

defalarca.

hiç diyenler ne şanslı insanlarsınız yahu.

ben 2-3 defa uyanıyorum sanki biri dürtüyormuş gibi.

düzenli uyuduğum dönemlerde hiç uyanmam genelde ama ara sıra sapıtıyorum, o zaman 2-3 oluyor

1 kere çişimi işemeye yada hiç.

deli gibi su içerim ama hiç kalkmam.

2 garanti.

Tolkien hayranı+1 hem sıcaktan hem de kedi var bende, hanımefendinin gece uyandırıp beni dolabın önüne götürme huyu var.

Bu faktörler olmasa danalar gibi uyuyorum.

Ekstra bir rahatsızlık olmadığı sürece asla uyanmam. Uyanınca da kolay kolay dalamıyorum.

uykunun tadına varmak için alarmdan 2 saat önce falan uyanıyorum bilerek :) yoksa hiç uyumamış gibi oluyor..

1 yani

1-2 falan eğer çok sıvı tükettiysem. Esmiyorsa 5-6 olabiliyor sıcaktan delirip.

Yalnız uyurken hiç. Biriyle birlikte uyursam (ki asla çok uzun süre düzenli her gece olmadı) 2-3 kere uyanıyorum ama uzun sürmüyor.

hiç. ama uyurken tüm olan bitenin farkında gibiyim. derin uyku uyuyamıyorum.

2-2.30 gibi yatıyorum sonra sabah 5-6 gibi çişe kalkıyorum sonra vurup kafayı tekrar yatıyorum ve 9.30-10 gibi tamamen kalkıyorum.

hiç

sıcak havalar nedeni ile 1 yada 2 kez.

uyanmıyorum.

şu aralar bin falan herhalde. ter icinde kalıyorum:(

55 kere falan herhalde. Dana gibi biriyle uyumak gercekten zor ya, ezilirsin, itelenirsin, tekme yersin, kendi bacagini kasiyacagina seninkini kasir, mini horlamalar :( Ayiracagim yatakları!

Normalde hiç. Ama bir kez olsun gece çiş yüzünden uyanırsam, 1 hafta ya da 10 gün boyunca aynı saatte uyanma gibi bir sorunum var. Vücut saatim nasılsa artık...

Dana gibi uyuyorum. Zaten dört saatten fazla uyumam.

hiç ama çevremde çokça uyanan insan var.

En fazla 2. SOnrasında uyku ölmüştür ama geçen 5-6 kere uyanıp devame ttim yine. Fenaydı.

hiç. arada sırada 1 kere çişe kalkanlar haricindekilerin hepsinde sıkıntı var, çözmeye çalışsınlar.

hiç. "uyumak zorundayım" diye değil de gerçekten "uykum geldiği" için yatağa girdiğimden kararlı bir şekilde uyuyorum. bazen alarmdan önce kalktığım oluyor ama.

gece değil ama nedense sabahın çok erken saati bi uyanıp mal gibi yine uyuyorum, hiç hoş değil.

hamilelikten önce hiç uyanmazdım şimdi 6-7 kez uyanıyorum.

ne guzelmis, herkes misil misil uyuyor. cisliler, sicaktan darlananlar, bebekliler, kedililer, iri sevgilisi olanlar sayilmaz :) dissal etmen onlar.

Kışın hiç. Yazın 4-5 defa. Odada ufak bir ışık açıksa 7-8 defa.

Kahve degil ama chai tea latte.

Double espresso, fincanda. Refresha. Decaf irish cream ice americano.

canım tatlı bir şey istiyorsa coffee frappuccino
diğer zamanlarda iced americano

kışın da flat white ya da düz filtre kahve içiyorum. toffee nut çıkarıyorlar yılbaşına yakın, o çıktığında kaçırmam. ufak boy içiyorum, o yüzden herhalde maksimum 10 lira filan olmalı seçimlerim.

origin latte alıyorum, normal latteden içimi daha yumuşak. fiyat 7 lira civarı.

Berry hibiscus içiyorum bu ara en çok. Kışın da yılbaşında çıkan kahveleri favorim. Onun da zamanı geçerse mocha.

Şekersiz fındık şuruplu Americano.

kışın chai tea latte, bi de bi kere peppermint mocha içmiştim o da güzeldi sanki.

Kirk yılda bi gidiyorum. Onda da soğuk ya da sıcak mocca iciyorum. Mocha da olabilir. Yazılışını bile bilmiyorum ama tadı güzel.

chai tea latte gerçekten güzel ama normalde içilmesini tavsiye etmem. hastayken falan içmek oldukça hoş olurdu, ilaç gibi çünkü.

ben sade filtre kahve ve ismini hatırlayamadığım çikolatalı hafiften büyük bir kurabiye var, ondan alıyorum.

Moka frappiçino kremasiz

bir de sözlükte birisi (bkz: cool lime) yazmıştı yaz için henüz denemedim ama merak ediyorum ben de.

yaz favorim fındık şuruplu iced latte, zaman zaman bunu yağsız sipariş ediyorum

sade filtre +1

ahududu şuruplu mango frappacino
gerçi 2 senedir içmedim bundan ama baya seviyodum

ben nero'nun tadını daha çok beğenmeye başladım

Sade, bazen de soya sütlü filtre kahve
Chai tea latte (bol tarçınlı, bunu da soya sütlü içiyorum)

Kışın da pumpkin spice latte geliyor yılbaşına yakın, onu da çok severim

Zorunda.

çekemez. taksimetreyi açmak zorunda

fiili olarak serbest. zorunda diyen arkadaşlar kime nereye şikayet edeceklerini ve ne ceza alacaklarını yazarlar mı? yani, "çekerse ne olur?"

ücretlendirme konusunda belediyeye bağlılar. kafalarına göre yapamazlar.
iteo.org.tr

babil - ben sordum beyaz masa ılgılenıyormus plaka saat tarih varsa sofor adıyla.

tamam bryan kardeşim, ilgilenip ne yapıyorlarmış? cezası neymiş?

Trafik Cezası Madde 31/1-b

Kamyon, çekici ve otobüslerde takoğraf, taksi otomobillerinde ise taksimetre bulundurmamak, kullanmamak veya kullanılır şekilde bulundurmamak.

2016 Ceza Miktarı
412,00 TL ( Peşin 309,00 TL)
Ceza Puanı (Sürücüler için)
20 ceza puanı

Ceza Kime Uygulanır
Sürücülere

Trafikten Men
Eksikliği giderilinceye kadar

Diğer Hususlar – Açıklamalar
Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir.

Taksiciler taksimetre açmak ve belirlenen fiyatla taşımak zorunda. Ama burada şikayet mekanizması vasıfsız kalıyor. Şikayet taksiciler odasına yapılıyor ama şikayetin sonucunu takip edemiyorsunuz. Belki sadece uyarıyorlar belki onu bile yapmıyorlar. Ayrıca bu tür odalar müşteriden yana mı yoksa üyelerinden yana mı bu da muamma.

Ayrıca otogar gibi, havalimanı gibi yerlerin taksileri de sıradan taksiciler değiller. Burada inanılmaz bir rant var ve bu rantı kolay kolay bırakmaya niyetleri yok. Klasik bir şikayetle bir sonuca ulaşamıyorsunuz belli ki bu adamlar da bu kadar rahatlar.

şikayet mekanizması zayıf falan kalmıyor. beyaz masa özellikle taksicilerle güzel ilgileniyor. kaç kere ceza yazdırdık. hele ki durak taksisiyse 1-2 cezadan sonra adamı duraktan çıkarıyorlar. üşenmeyin, şikayet edin

yani 100 euro isteyen taksici şikayet edilse, durum kanıtlansa ve ceza yese bile çarptığı paradan fazla ceza yemiyor. doğru mu?

açılmak/tanışmak arasında fark var. direkt açılırsan, uff snn be slk .s tepkisiyle karşılaşırsın.

tanışmak içinde ortam uygunsa tanışırsın. tabii bu bana göre "merhaba, ben x, tanışabilir miyiz?" şeklinde olmamalı.

ben sadece 1 kere böyle hiçbir bağlantım olmayan bir kızla tanışmıştım. okuldaydık ve elinde bir ders kitabı vardı. onu sormuştum, işte yalandan kitap inceleme derken, bir 5 dakikalık muhabbet sonucunda en azından ismen tanışmıştım.

Yürümeyi bilmiyorsan eve sapik damgası yiyebilirsin.

Otobüste tanıştığım, duyurudan tanıştığım erkekler de oldu kimseye sapik damgası vurmadik çok şükür.. sizin yurumelerde bi sıkıntı var bence.

Az girişken olacaksın.

Bi de merhaba tanışabilir miyiz diye girmek zorunda değilsin olaya.

Kendiliginden gelismedigi surece, cok da tarz yakışıklı bir adam degilsen yüzde 99 red yersin sokakta plajda. Yolda gördüğün kizla tanışmak da cok kıro işi geliyor bana, her gördüğü güzel kiza yazan yavsak adam imaji algiliyorum direkt.

İlk önce normal insan gibi iletişim kurmaya çalış.

ASosyal ise asosyallikten kurtulsun. Baska yolu yok.

daha önce tanımadığın bir kadına "merhaba" demek direkt niyetini belli etmektir. o yüzden çoğunlukla kızlar terslerler.

bu işin özü niyetini belli etmemek, çakal gibi sinsi olmak. kızın önce bir güvenini kazanacaksın ki ondan sonra açılacaksan açıl. yani önce bir normal arkadaşlık kur, sonra arkadaşlığı sevgililik boyutuna taşıyabilesin.

@hep mutu olmak istedim
tdk'da red yaz arat, yadlama diye sonuç verecek, yadlamanın ne olduğunu da bilmiyorsan yadlamak yaz arat, reddetmek diye sonuç verecek çok bilmiş arkadaşım.

Asosyal biri kimseyle tanışamaz dışarda, biraz da bundan asosyal deniyor.

yok öyle bi dünya. sen canını sıkma.

%98.7'si yalan

Çevremde ki insanların instegram'da paylaştıkları fotoğraflarla, yaşamlarını karşıaştırdığım zaman, instegram'ın tamamiyle "yalan" olduğunu söyleyebilirim.
YAni, çevremde, instegram'da gün aşırı fotoğraf yayınlayın insanların, esasında hayattan en çok yakınan kişiler olduğunu da gördüm zaman içinde.

instagram insanın "profil pic"i işte.normal hayatta öyle değil kimse. 30 tane çekince ben bile yakışıklı çıkıyorum bazen fotolarda. bide sürekli dışarıda yemeğe giden, yine de açlıktan ölecek insanlar var. dslr kamera almış keko ıslak hamburger fotosu çekmek için. ayrıca bunlara bakıp sinirin bozuluyorsa kendini bi sorgula.

Kıskanmanı gerektirecek bir şey yok.

Yalan ama bir yere kadar yalan. Yalanciktan ozel jetle seyahat etmek pek mumkun degil. Dusunsene, instagramda hava atmak icin ozel jet kiralayabilecek kac kisi var aramizda?
Instagrami acip bunlara bakmanin bir anlami yok ama. Hele sinirini bozmak cok gereksiz.

birbirlerinden alenen nefret etmelerine rağmen her akşam farklı mekanlarda göz göze diz dize fotoğraf paylaşıp altına ciğerparem, hayatımın anlamı, her şeyim, aşksın sen falan gibi heşteglerle dolu fotolar paylaşan mecburiyetten yakın ama sevimsiz arkadaşlarımıza şahit olmaya başladığımdan beri her sefa fotosuna he hacı he en güzel sen yaşıyosun diyorum içimden. sosyal medya tamamen show must go on mantığıyla işlediği için o görülen mutlulukların muhtemelen %99u sahte. kalan %1'lik kısım ise anlık yaşanıyor ve bitiyor.

ince thigh gap resmen bu, sportmen değil safinaz gibi duruyor. sportmen insanın bacağı böyle olur

www.dirtyandthirty.com

Çok ince.

bu açıdan belli olmuyor. karşıdan görmek lazım

pek görünmüyo

vasati 40 çöp, çöp bacak bana göre, bizimle değilsin kusura bakma.

skinny derler. çok ince. biraz kilo al. boy kilo verirsen daha ayrıntılı yardımcı olurlar.

valla hiçbişi anlaşılmıyo ki karşıdan çekilmiş foton yok mu?

anlaşılmıyor ama ilk kanı ince gibi

shotgun ın foto roberto carlos a ait.

aynadan çek öyle daha belli olur.

basond bıngıl seviyor : ) neye sportif diyoruz pardon?

bu açıdan doğru analiz yapılamaz bence. karşıdan görmemiz gerek. ama yine de itici gelmedi.

bu açıdan çok ince görünüyor.

Bacaklarıma baktığımda gördüğümü görüyorsunuz. Bugün bu pantolon vardı hemen çekip atayım dedim. Pantolonda bir şey var bence. Karşıdan fotolarda yüzüm var, silmek gerek, telefondan yazıyorum, yapamıyorum.

Sportmen dediğim, koşucu. Safinaz degil pek, kas var, omuzlar da geniş.

Boy 1.68. 50 kg kadar çıkabiliyorum. Ince bacak istemiyorum dedigim, cok ince bacak olsun istemiyorum. Normal bacak olsun.

bence çoook ince değil, sıkılarsa gayet sportmen bacağı sayılırlar. sıfır yağlı olduktan sonra kas olmasa da sorun olmamalı ki özellikle bacak çalışmıyorsan yağ gidince geriye böyle bişey kalması çok normal. özellikle bacak çalışmayan sportif kadına göre normal bence.

Benim bacaklarım ince ve bu çok hoşuma gidiyor. Ben fotoğraftan bir şey anlayamadım açıkçası ama kendinle barışmaya bak, milleti salla.

İnce