Duyurunun içeriğinde dememişsin ki, 250 gram kaşar yedim ondan sonra aç kaldım, sonra da 36 saattir yemek yemiyorum yazmışsın, ona göre yorumladım. Biraz daha net yazayım kafada soru işareti kalmasın:
Ketojenik diyette belirli aralıklarla vücuda yağ sokman lazım, zira vücuda dışarıdan bir enerji gelmediğinde, vücut hemen ketosise girmez kendi sistemlerini kullanmaya başlar. Mesela ne yapar? Kan şekeri düşünce glukagon salgılar, Glukagon da karaciğerdeki şekeri yıkıp kana verir kan şekerin yükselir. Yani sen 36 saat aç kalıp kan şekerin düşmeye başlayınca, sistem şekeri bu şekilde yükseltiyor, e kanda şeker varsa ketosise giremezsin. İkincisi, diyelim karaciğerdeki şeker bitti, yine ilk önce ketosise girmezsin zira uzun zaman bir şekilde yiyecek girmiyor vücuda, dramatik bir durum var, o zaman da alanin isimli aminoasiti glikoza çevirir kan şekerini yükseltir, şekerin yükselirse yine ketosise giremezsin. Yani o şeker bir şekilde kana girer zira beynin tek yakıtı glikoz, glikoz olmayınca o bahsettiğin başdönmeleri falan oluyor.
Peki ketojenik diyette bunun önüne nasıl geçiyorsun? Şöyle: Vücuda sürekli yağ vererek, yani sisteme "Bro dışarıda bir sorun yok yemek bol, ben yeni bi şeyler deniyorum sadece endişe etme" uyarısı vererek vücudunu manipüle ediyorsun, vücut aç kalmıyor, aç kalıp karaciğerdeki şekere ya da proteinlere saldırmıyor yağı enerji kaynağı olarak kullanıp keton cisimcikleri üretiyor, yukarıda ne dedim, beynin tek yakıtı glikoz, işte ketonlar beyinde glikozu taklit edebildikleri için şekerin yokluğu sistem için sorun olmuyor rahat bir şekilde çalışıyor, ayrıca Glukagon gerekli hallerde karaciğerdeki şekeri yakmakla birlikte "Rahat" durumlarda yağ hücrelerindeki hormona duyarlı lipazı uyararak yağların kana verilmesini de hızlandırır, böylelikle yağ yakmaya başlarsın. Mantık bu.
Ha ama benim kişisel görüşüm çok gereksiz bir diyet bu, yani spesifik bi sağlık sorunun yoksa çok sürdürülebilir bir iş değil.
0