Giriş
(3)

bu kadar akademik makale cidden nasıl yazılıyor?

avatar is back
hem yerli hem yabancılar için soruyorum.https://dusunbil.com/akademisyenler-kimsenin-okumadigi-makaleleri-neden-yaziyorlar/mesela şunu okudum, acayip istatistikler var. şaşırmadım açıkçası. ama bir makale açıyorum başından sonuna kadar yüzlerce referans verilmiş. 20 sayfa makale var, sonunda 120 kiş
hem yerli hem yabancılar için soruyorum.

dusunbil.com

mesela şunu okudum, acayip istatistikler var. şaşırmadım açıkçası.

ama bir makale açıyorum başından sonuna kadar yüzlerce referans verilmiş. 20 sayfa makale var, sonunda 120 kişiye referans listesi var. bir paragrafta 3 cümlede 6-7 kişiden alıntılar falan. bunlar cidden yapılıyor mu yahu? bana çok inandırıcı gelmemekle birlikte anlayamıyorum da.

yani basit bir makalenin bile ortaya çıkışı 1 seneyi görüyordur diye tahmin ediyorum. nedir bu işin gerçeği? yoksa cidden oturulup yüzlerce makale okunup analiz ediliyor mu?
0
avatar is back
(15.08.23)
ingilizce ve belirli bir kalitesi olan dergiler için ve yağmacı olmayan (para ile makale bastırılmayan) yayınlar için konuşursak evet cidden yapılıyor, yerliler kolpa demiyorum da kalitesi daha düşük.

Çünkü buna mesai harcayan insanlar var. Üniversiteler ve enstitüler var.
Akademisyenler ders dışında araştırma yapmak için maaş alıyor.
Yayınların büyük bir çoğunluğu da master doktora tezlerinden çıkıyor.
Yani hali hazırda o çalışmaların deneylerini yapacak (sosyal bilimler içinse araştırmasını) öğrenciler var. Kendi tezlerinden makale çıkıyor. Yüksek lisanstan 1 doktora tezinizden 3 makale çıkartabilirsiniz.

Bunlar her zaman tek ya da iki yazarlı olmuyor. 4-5-6 yazarlı makaleler var. birden fazla kişinin katkısı olan.
Kendi konunuzla ilgili benzer makaleleri analiz etmezseniz, yayınınıza olan güven azalır, ayrıca özgünlüğünüzü vurgulamak için de diğer makaleleri analiz edip siz literatüre ne kattınız diye de vurgulamanız lazım.
0
subaqua
(15.08.23)
Yazmak sorun değil, makaleyi yapacak imkan bulmak sorun. Türkiye'dekilerin çoğu kolpa. İnternet üzerinden topladığın veriyle bilimsel çalışma yapsan ne olur yapmasan ne olur. Bu şekilde yılda 100 tane bile yaparsın.
0
roe
(15.08.23)
Tamamen derginin tutumuyla alakalı, tam olarak bu sebepten zaten hakemli dergiler ve bunlar arasında dahi daha saygın dergiler bulunuyor. Bir bilimsel araştırma söz konusu olduğunda güvenilenilirlik önemli bir husus, bu da demek oluyor ki zaten güvenilmez olan bir o kadar da yayın var.

Sadece referans bulunması önemli değil, o referansların anlamlı şekilde alıntılanmış olması ve referansın gerçekten okuduğunuz makaledeki durumla ilişki içinde olması önemli. Bir makalenin ne kadar "gerçek" diyeceğim, gerçek olduğunu referanslarını ziyaret edip onları karıştırarak görebilirsiniz. Referans vermenin de amacı bu zaten. Okuduğunuz yerde şüpheli, şaşırtıcı, "hadi ya bu böyle oluyor muymuş" dediğiniz bir şeye rastlarsanız önce makalenin kendi içindeki bütünlüğünde o şeyin nasıl öyle olduğunu açıklayan bir şey olup olmadığına bakarsınız, eğer makale o şaşırtıcı şeyi bir ön doğru olarak kabul etmişse bu yere bir referans göstermiş olması gerekir, o halde referansına gidip oraya bakarsınız. Eğer referans gerçekten konuyla ilişkili ve bütünleyiciyse bu iyi. Eğer referans alakasız bir kaynaksa veya makale yazarı o referans kaynaktaki durumu yanlış anlamışsa bu kötü.

Doğrudan bir şey söylenemez yani, güvenmediğiniz ya da detaylarını merak ettiğiniz noktalarda kendiniz o referanslar üzerinden ilerlersiniz. Haliyle o aşamada makalenin ne kadar gerçek ne kadar kolpa olduğu da otomatik olarak ortaya çıkar.
0
akhenaten
(16.08.23)
(4)

Babam kanser mi?

sacrilegious
Tatsız bir soru olacak ama babam son 1-2 yıldır zaman zaman covid belirtileri gösteriyordu. hiçbir zaman testlerde pozitif çıkmıyordu fakat buzlu cam görüntüsü mevcuttu. Kendisi doktor ve devamlı hastanede olduğu için covid oldum deyip bizi geçiştiriyordu. Dün telefonda görüştüğümde neredeyse nefes
Tatsız bir soru olacak ama babam son 1-2 yıldır zaman zaman covid belirtileri gösteriyordu. hiçbir zaman testlerde pozitif çıkmıyordu fakat buzlu cam görüntüsü mevcuttu. Kendisi doktor ve devamlı hastanede olduğu için covid oldum deyip bizi geçiştiriyordu.

Dün telefonda görüştüğümde neredeyse nefes alamıyordu ve hastanede 3 doktorun covid olduğunu kendisine de bulaştığını ama testlerde pozitif çıkmadığı için sedatif verilerek ciğerlerinden su alındığını ve balgamından örnek alındığını falan söyledi. Covid için böyle bir tespit yöntemi var mı bilmiyorum. Virüsü lab da çoğaltıp o şekilde tespit etmeye çalışacaklarını falan söyledi. (Tam böyle de olmayabilir ama ben böyle anladım). Bugün de görüşelim yanına geleyim deyince pozitif çıktığını 14 gün karantinada olacağını söyledi. Farklı şehirlerdeyiz ve ben 2 hafta sonra yurt dışına taşınıyorum.

Sorum şu: babam akciğer kanseri olabilir mi? Bizden bir şeyler saklıyor gibi hissediyorum. Nasıl anlayabilirim?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(15.08.23)
E devlet şifresi varsa belki e nabizda görülebilir
0
kisa
(15.08.23)
Uzağa gidecekmişsiniz, bence uygun bir şekilde sorarsanız cevaplayacaktır.

Uygun şekilden kastım; "baba bu olay bana biraz şüpheli geldi, bir şeyler netleşene kadar sanki bazı şeyleri söylemiyormuşsun gibi hissettim, uzağa gidiyorum aklım burda kalacak onun için ne oldu ne olmadı sen bir anlat en iyisi" tarzında bir şey. Yani zaten siz telaşlanmayın diye yapıyorsa o çabasının başarısız kaldığını, şimdi size bir açıklama yapmazsa daha çok telaşlanacağınızı anlamasını sağlayın.
0
akhenaten
(15.08.23)
Yanında kim var, kiminle yasiyor ona sorabilirsiniz. Babami akciger kanserinden kaybettim o sivi alma olaylari tek basina atlatip hayatina devam edebilecegi seyler degil bi de kemoterapi radyoterapi var tek basina size yalan soyleyerek idare etmesi cok zor bunlari.
0
instant crush
(15.08.23)
Babami akciger kanserinden kaybettim. Son zamanlarda hizli kilo verdi mk babaniz ? Goruntulu arayinca fln farkettiniz mi ?
0
oscar
(16.08.23)
(3)

poşe yumurta yaparken streç film kullanmak zararlı mı

beklenen buyuk istanbul depremi
kahvaltılarda poşe yumurta yaparken aşağıdaki videoda kullanıldığı gibi streç film kullanmaya başladım,https://www.youtube.com/watch?v=tGKK35lypkk&ab_channel=Arda%27n%C4%B1nMutfa%C4%9F%C4%B1videoda 2:48'de şöyle deniyor,"streç kullanmaktan çekiniyorsanız, net söyleyebilirim ki bütün restoran mutfakl
kahvaltılarda poşe yumurta yaparken aşağıdaki videoda kullanıldığı gibi streç film kullanmaya başladım,

www.youtube.com

videoda 2:48'de şöyle deniyor,

"streç kullanmaktan çekiniyorsanız, net söyleyebilirim ki bütün restoran mutfaklarında streç film ısıyı muhafaza etmek için benzeri şekillerde kullanılır, o yüzden hiç sorun yok"

ama restoranlarda kullanılıyor olması zararsız olduğu anlamına gelmiyor sanki. streç filmi bu şekilde kullanmanın bilinen bir zararı var mı, yoksa gönül rahatlığıyla kullanabilir miyim?
0
beklenen buyuk istanbul depremi
(15.08.23)
Hayır restoranlarda kullanılıyor olması zararsız olduğu anlamına gelmiyor. Bu tarz ürünler yüksek ısıda gıdaya doğrudan temas etmek için üretilmiyorlar.

Restoranlarda trans yağlar da çok kullanılıyor ama zararsız diyebilir miyiz? Elbette tel sefer yaptınız diye hastanelik olmazsınız ama alışkanlık haline getirmeyin bence. Zaten bu el alışkanlığıyla ilgili bir şey, eğer poşe yumurta seviyorsanız yapa yapa zamanla eliniz alışır ihtiyaç duymazsınız.

Yüksek ısıda gıdaya temas edebilecek malzemeler buna uygun hazırlanıyor.
0
akhenaten
(15.08.23)
Pose yumurta (poached egg) yapmak icin ozel tavalar var, severek kullaniyoruz. Turkiye'de satiliyor mu bilgim yok ama aklinizda olsun. "poached egg pan" diye aratirsaniz fikir verir.
0
sertac akin
(15.08.23)
Streç film yerine yumurtayı kepçeye kırarak da poşe yumurta yapabilirsiniz (kepçenin iç yüzeyini hafif yağlayın).
www.youtube.com
0
kobuzchu kiz
(15.08.23)
(2)

evinizdeki nem oranı

beklenen buyuk istanbul depremi
istanbul pendik'teyim, google'dan hava durumuna baktığımda şu an nem oranını %71 gösteriyor. evdeki xiaomi nem ölçere baktığımda %75 gösteriyor şu an, iki üç haftadır da %70'in altına pek inmiyor.merak ettiğim şu: evdeki nem oranının bu genel nem oranıyla benzer oranda seyretmesi doğal olan mıdır, s
istanbul pendik'teyim, google'dan hava durumuna baktığımda şu an nem oranını %71 gösteriyor. evdeki xiaomi nem ölçere baktığımda %75 gösteriyor şu an, iki üç haftadır da %70'in altına pek inmiyor.

merak ettiğim şu: evdeki nem oranının bu genel nem oranıyla benzer oranda seyretmesi doğal olan mıdır, sizin evinizde de bu civarlarda mı nem oranı? ne bileyim, evin içerisinde belki dışarıya göre nem oranı daha az olabiliyordur da, belki benim evin havalandırmasında vesaire bir ihtimal bir problem vardır diye soruyorum bu soruyu.

not: nemi azaltmak adına herhangi bir aksiyonun alınmadığı evleri merak ediyorum. benim evimde klima vesaire yok.
0
beklenen buyuk istanbul depremi
(15.08.23)
Evin durumuna ve havalandırmasına da bağlı.

Benim evde bitki çok mesela, sulayıp duruyorum dışarıya göre daha nemli oluyor. Sabah %80 gösteriyordu ölümcül :D

Rutubetli bir evde daha da yüksek olur, esinti çıkarsa daha düşük oluyor. Elektrikli süpürge bile düşürüyor bazen.

Ama evet, dışarıyla arasında devasa bir fark olmuyor, eğer pemcereler açıksa. Pencereler kapalıysa çok değişken.
0
akhenaten
(15.08.23)
evde bol bitki var, sırf o yüzden nem ölçer de var. bitkilerin en kalabalık bulunduğu odada şu an nem %71, sabah %80'di. kışın bu oda bol bitkiye rağmen %37'lere düşüyo. şu an normalden daha fazla bi nem var istanbul'da o net.
0
a7x
(15.08.23)
(2)

yatırım fonu almak için yatırım hesabı şart mı?

dali dili havali korna
ben şart diye biliyorum ama geçen teb internet şubesinden yatırım hesabım olmaksızın da fon alış kısmından işlem yaptım. gerçi işlem yaptım da sayılmaz zira ben alış emri verdim ama sonra hesapta bir hareket olmadı 3 gün geçtiği halde. tuhaf olan şu, "yatırım hesabı açmanız gerekiyor" diye bir yönle
ben şart diye biliyorum ama geçen teb internet şubesinden yatırım hesabım olmaksızın da fon alış kısmından işlem yaptım. gerçi işlem yaptım da sayılmaz zira ben alış emri verdim ama sonra hesapta bir hareket olmadı 3 gün geçtiği halde. tuhaf olan şu, "yatırım hesabı açmanız gerekiyor" diye bir yönlendirme de olmadı sayfada. yatırım hesabı açma ekranı da çok çetrefilli teb'in, diğer bankalarda şipşak olurken bu işlem bunlarda bi ton şey çıkıyor, ben de o yüzden hesap açmaksızın fon almayı deneyim sonrasında.
0
dali dili havali korna
(15.08.23)
Düşük riskli fonlar için mümkün, ama her türlü fon alınabilir mi bilmiyorum o kısmı.

Fonlarda valör uzun olabiliyor, siz işlemi yapabildiyseniz olmuştur zaten. Olmayacak olsa baştan yaptırmazdı. Ayrıca 3 gün diye saydıklarınız arasında cumartesi ve pazar da varsa onları saymamalısınız, sadece iş günleri. Normalde fona göre 1-2 gün içinde fon alışı gerçekleşir ama yurtdışı fonu aldıysanız 4-5 güne uzayabilir.
0
akhenaten
(15.08.23)
hala hesaba gelmemiş fon, 5 iş günü oldu, ben sanırım fon aldım diye başka bir işlem yaptım:)
0
🌸dali dili havali korna
(15.08.23)
(5)

Vatoz saldırır mi

makbur
Denizde dalmadan yüzeyde gozlukle baka baka yüzen biriyim.Geçen sene 5 10 metre altimda görmüştüm, nispeten küçüktü ve hayranlıkla seyretmistim.Fakat bu sene dalgalı ve bulanık denizde yüzerken birden çıktı, 2-3 metre altimda 1.5-2 metre çapında bi vatoz gördüm ve açıkçası biraz panik olup geri dönd
Denizde dalmadan yüzeyde gozlukle baka baka yüzen biriyim.

Geçen sene 5 10 metre altimda görmüştüm, nispeten küçüktü ve hayranlıkla seyretmistim.

Fakat bu sene dalgalı ve bulanık denizde yüzerken birden çıktı, 2-3 metre altimda 1.5-2 metre çapında bi vatoz gördüm ve açıkçası biraz panik olup geri döndüm.

Denizde yüzerken bunların saldırısına uğrama ihtimali olabilir mi?

Not: dalmiyorum, deniz tabanında ve sığ yerlerde yürüyen ayak basan biri de değilim. Sadece yuzuyorum.

Konum: ege - güllük korfezi
0
makbur
(15.08.23)
hayır

"Manta rays are generally harmless to humans and are not known to attack unless provoked or threatened. However, it is important to give these animals their space and avoid touching or harassing them."
www.americanoceans.org

gerçi meşhur biri vatozdan ölmüştü. ama 1 kişi işte.
baktım Steve Irwin miş ama onu dikeniyle öldürmüş ama yine çok nadir bi olaymış

sen üstten baktıkça bi sıkıntı olmaz heralde o tv için yakınına gidiyo
0
lambırcek
(15.08.23)
nispeten küçük olarak tanımladığın iğne kuyruklu vatoz. oldukça zehirlidir. bu vatoz yüzünden ölen balıkçılar bile olmuş.

subilimleri.istanbul.edu.tr
0
killerbee
(15.08.23)
Türü nedir bilmiyorum ama bir dönemin ünlü belgeselcisi timsah avcısı steve vardı, kendisi bizzat vatoz saldırısından öldü.
0
akhenaten
(15.08.23)
@lambircek

Aynen sormam da bu sebepten aslında.

O adam çok yakın temastayken sokmuş vatoz, hatta kalbine çok yakın olduğu için oldu haberler vardı hayal meyal hatirliyorum.

Yani demek istediğim ben şu yüzeyinde kendi halinde takılan biriyim bu tarz bir saldırı hiç yaşanmış mi bilginiz var tadında bir soruydu :)
0
🌸makbur
(15.08.23)
Kolay kolay saldırmaz. Kendini köşeye sıkışmış ve saldırı altında hissederse saldırır.

Normalde kaçacak yeri olduğu sürece kaçar.
0
burfak
(15.08.23)
(12)

hostesler neden hep güzel?

emenius sleepus
bu işin mantığı nedir? hepsi normal standartlara göre aşırı güzel fizikli kadınlardan oluşuyor. servis yapılırken çevreme bakıyorum bütün yolcular da hayvan gibi bakıyorlar. tek ben böyle düşünmüyorum galiba. bir tane ortalama tipli görmedim. hostlar da keza öyle uzun boylu yapılı güzel saçlı yakışı
bu işin mantığı nedir? hepsi normal standartlara göre aşırı güzel fizikli kadınlardan oluşuyor. servis yapılırken çevreme bakıyorum bütün yolcular da hayvan gibi bakıyorlar. tek ben böyle düşünmüyorum galiba. bir tane ortalama tipli görmedim. hostlar da keza öyle uzun boylu yapılı güzel saçlı yakışıklı herifler.

neden özellikle über güzel kızlarla yakışıklı erkekleri seçiyorlar? modellik mi yapıyor ki bu insanlar, güzel fizikli insanlara gereksinim duyma sebepleri nedir?
0
emenius sleepus
(14.08.23)
tip, para gibi. her sey degil belki ama cok cok cok sey.
0
baldur2
(14.08.23)
Çok da güzel olmaları gerekmiyor aslında, siz daha çok fiziğe odaklanmışsınız gibi.

Bu tip alanlarda genellikle belli bir dress code oluyor, kıyafet kalitesi belli bir standartta tutuluyor ve kişisel bakım konusu önemseniyor. Hatta birçok yerde kıyafet, ayakkabı makyaj malzemesi vs. alınması için ekstra para alınıyor hostesler için durum böyle mi bilmiyorum gerçi.

Güzellik, yakışıklılık kavramları büyük oranda bununla ilgili zaten. Boşuna demiyorlar çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır diye. Kişisel bakım mucizeler yaratır.
0
akhenaten
(14.08.23)
Türkiye'deki şirketler biraz daha dikkat ediyor bence.(sadece güzel değil erkekler de yakışıklı oluyor genelde) Özenli bir görüntü güven veriyor bence, mantıksız değil. Fakat British Airways'e, Easyjet'e falan binince daha orta yaşlı standart insanların hostes olduğunu görmüştüm.
0
nhk ni youkosu
(14.08.23)
Arkadaşım hostes, kendi aralarında bir estetik yarışı var.
0
batsinbudunya
(14.08.23)
@nhk ni youkosu'nin söylediğini yazacaktım. Onaylamış olayım madem, özellikle Easy-Jet ile uçarken, "ya bu teyze hala çalışmak zorunda mı evinde otursa rahat rahat" diyeceğiniz bir sürü hostes var. Bırakın güzelliği, kadın zar zor hareket ediyor gibi. Sanırım bizim gibi materyalizmin dibine vurmuş ülkelerde daha çok oluyor bu.
0
quaker
(14.08.23)
İşe alınırken fiziğin önemi bu olsa gerek. Bilerek güzel olanları seçiyor olabilirler.
0
volkandemircan
(14.08.23)
Ben de bizim dikkat ettiğimizi düşünüyorum belki emirates falan,
Alaska airlinesta kilodan hareket edemiyorlardı, amerikan havayollarında hiç bizimkiler gibi host/hostes görmedim.
0
wishmaythşngs
(14.08.23)
@akhenaten bence güzellik büyük oranda fizik ile ilişkili zaten. o yüzden onu belirttim özellikle. bakımlıdırlardır belki ama ben o kızların dümdüz gezseler de işteki gibi olmasa da ortalamadan güzel olduklarını düşünüyorum. sokakta gördüğüm diğer kızlar gibi olmuyorlar, daha güzel oluyorlar. özellikle seçip alıyorlar gibi. onu tuhaf bulmuştum.
0
🌸emenius sleepus
(14.08.23)
yazdığınızın aksine ben günümüzdeki hosteslerin o kadar da güzel olduğunu düşünmüyorum. eskiden daha güzelleri seçiyorlarmış.

havayolu biraz da prestij işi. hostesler sonuçta havayolunu temsilen orada bulunuyor, müşteri ile yani yolcu ile doğrudan temas kuruyor ve ev sahibi konumunda oluyor.

bu insanların en güzel görsellik ve davranışa sahip olmasını bekler yolcular.
0
tabudeviren
(14.08.23)
hostes olmanın fiziksel nitelikleri var, boy, kilo, görünür yerde yara,ameliyat, dövme olmayacak, saç kesimi şöyle olacak vs. vs. vs. kılık kıyafet, davranış kodları baya bir eğitimden geçiyorlar. meslek sırasında kaza geçirip yaralanırsa, kalızı iz falan olursa mesleğe devam edemiyor.

dünya güzelleri gibi değil ama hoş hanım ve beyler var evet. eskiden baya baya model gibi kişileri alıyorlarmış, uçmak daha pahalı, görece zenginler uçuyor, onlarında hepsi erkek, rekabet'de var, müşteri çekmek için en güzel kızları, en yakışıklı erkekleri arıyorlarmış. her bir alan için. yani sadece hostesler değil resepsiyondan temizlikçisine kadar.

Bu davranış müşteri profilinin değişmesi ile birlikte zamanla değişerek güler yüzlü hoş kişiler olarak devam ediyor.

buradaki amaçlardan biri de sizi iyi hissettirmek, dövmeli, façalı, saçları kazıtılmış biri görseniz stress'e girersiniz, otobüsde bir yere inersin de uçakta inemezsin, zamanla gerilirsin saçmalarsın, hoş insanların yanında biraz daha rahat edersin, stress seviyen azalır.
0
selam
(15.08.23)
bir sürü para verdiğin bi ulaşım aracında sana görsel olarak hitap etmeyen insanların mı hizmet etmesini istersin, yoksa çıtı pıtı alımlı güzel kadınların mı? bariz yolcu çekmeye çalışıyorlar işte.
bu arada ben de bayağı güzel olduklarını düşünüyorum özellikle türkiyedekilerin. eğer ortalama bir tip görüyorsanız onun mutlaka ingilizceden başka bir dili vardır, ondan olmuştur. aynı zamanda donanımlı da oluyorlar öyle eğitimsiz insanlar değiller.
0
melodramaticfool
(19.08.23)
çünkü boy ve kilo kriterleri var işe girişte
bu sınırları aşarsan ücretsiz izinle telafi etmeni bekliyorlar
gerisi yüz güzelliği ve bu işi yapmak isteyen insanların özgüvenli ve dış görünüşü iyi insanlar olması
biraz da ik seçiyor tabi
çirkin olduğunuz için elendiniz şeklinde beyan etmedikleri sürece sorun yok
0
bir soru sorcam
(19.08.23)
(1)

Kendimi kandırmam hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

madurumdamadurum
Uzun bir yazı olacak okuduğunuz için teşekkürler :) Öncelikle 2 yıla yakın süren bir ilişkim var ancak genel anlamda huzursuz olduğum bir şeylerin yanlış olduğu konusunda sürekli çeliştiğim ve düzeltmeye çalıştığım bir ilişki türü bu.Bunun öncesinde yaşamış olduğum ilişkiyi unutamıyorum halen aklıma
Uzun bir yazı olacak okuduğunuz için teşekkürler :)
Öncelikle 2 yıla yakın süren bir ilişkim var ancak genel anlamda huzursuz olduğum bir şeylerin yanlış olduğu konusunda sürekli çeliştiğim ve düzeltmeye çalıştığım bir ilişki türü bu.
Bunun öncesinde yaşamış olduğum ilişkiyi unutamıyorum halen aklıma geliyor ve gerçekten mutlu olduğumu hissettiğim bir ilişkiydi uyumumuz harikaydı yan yana gelsek eğlenceden geçilmeyen cinsten, niye bitirdim diye sorarsanız yaş olayını geçiyorum aramızda 3 yaş vardı ki bu sorun değil bence , asıl sorun aileler idi yani; açıkçası benim tek ailem abim ve onun ailesi dört dörtlük herkes iyi kötü bir şekilde bir arada huzurlu bi aile tablosu çizebilirim, benim korkum beni bu şekilde kabul etmeyecekleri etseler dahi sorunların baş göstereceği ona uygun bir eş olamayacağım gibi konulardı ki yaşlar da o zaman 21-23 dü. Evet bazı konularda beni anlayamazdı ondan bunu beklemedim çünkü hem hayat tecrübesi yeni edinmeye başlıyor hemde geç atılmıştı hayata yine de çok daha iyisini hak ettiğini düşündüğümden ayrılma kararı aldım belki dedim hayatına daha iyisi girer iyileştirir daha iyi yerlerde olur ancak 2 yıldır takip ediyorum ara sıra birilerini almayı denedi ancak olmadı yapamadı gözlemlediğim kadarıyla ve bu süreçte bazen ( 2 kez sadece 2 yıl içinde ) konuştuk, hala benimle birlikte olmak istediğini ( ki bende böyle düşünsem bile yanlış bir şey olduğunu düşündüğümden bu tarzda görüşmedim kendisiyle ) belirtti, şuanda da aynı durumda devam ediyor, benimde ayda birkaç kez olsa dahi aklıma geliyor zaten şuan olsaydık ne güzel olurdu vs vs. gibi.. Her neyse şuanki ilişkime bu şekilde devam edemem sonuçta buda akılda aldatmak sayılıyor hoş birşey de değil o sebepten şuan yaşadığım ilişki ne kadar toxic olsa dahi devam ettim düzeltmeye çalıştım çok tartıştım çok görmezden gelindim belki değer bilinmedim ki değersiz hissettiğim çoook zaman oldu dile getirdim anlaşılamadım, suçlu oldum geçiştirildim. Tüm bunları nyyanında çevremden ayrıl şundan seni hak etmiyor senin gibi minimal anlayışlısını bulmuş afedersiniz ... arıyor, bu kişinin de ailesi var ama darma duman bişeyler annesi başka adamlar gayri resmi yaşıyor babası aptal insanlarla gününü gün ediyor zaten kendisini babannesi büyütmüş filan falan herşeye rağmen aile önemlidir ama pek düşünmedim sonuçta o isteyerek yaşamadı tüm bunları diye devam ettim ancak son günlerde aşırı yormaya başladı örneğin bir sorun oluyor sorun benden kaynaklı değil tamamen kendi sorumsuzluğu ama yine de sürekli yaptığı gibi bahanesini bulup bana çeviriyor okları filan sonra bende doğal olarak böyle bir insanlar tartışma istemediğimi söyleyip konuyu kapatıyorum oda bunun işine geliyor son zamanlar aşırı sallantıdayız oturup düzgün sohbet bile etmiyoruz zaten sürekli evine çağıran bir tip 1 aydır görmeye gitmiyorum oda sağolsun bir hafta boyunca izinliydi bir kez bile iş yerime gelip beni alıp bişeyler yapmadı bunu bile söylediğimde bahane buldu bana attı topu bende konuyu kapattım kısacası yoruyor tüm bunların yanında kendisi istanbulda yaşıyordu sözde benim için bursaya yerleşti ki sanmıyorum çünkü istanbulda birilerini çarptı filan onlardan korktu bence ki buraya geldi ki herkes aynı şeyi söyledi her neyse diyorum iyi en azından tartışmıyor kavgası bağırması şiddeti şimdilik yok filan falan bunlarla kendimi avutup duruyorum. Yanlışı doğruyu ayırt edemiyorum artık bitirmek istiyorum bitiremiyorum şu düşünceden dolayı; ya elle tutulur sebep değil sanki bunlar çözülür heralde avutmalarıyla kendimi kandırıyorum günden güne. Sıkıştım kaldım kısacası . Ne yapsam bilmiyorum.. Ne yapayım sizce fazla mı saflık yapıyorum böyle birine karşı?
0
madurumdamadurum
(14.08.23)
Kişisel almayın ama sizin gibi insanlar beni sinirlendiriyor.

Yani düzgün giden bir ilişkiniz varmış ama "onun ailesi çok iyi benim hayatım düzenli değil" gibi sizin karar verici olmadığınız bir konu yüzünden bitirmişsiniz. İnsanlar kendileri ve kendi ailelerinin geleceğiyle ilgili kararları kendileri alabilirler, sizin onların iyiliğini düşünmeniz gerekmiyor. Çok arabesk bir bakış açısı bu.

Bundan sonra zannediyorum ki "size daha uygun" olduğunu dülündüğünüz birini bulmuşsunuz ama şansa bakın ki uygun olmadığını fark etmişsiniz. Çok da şaşırtıcı değil aslında.

Yani iyi anlaştığınız, sizin için uygun olan işlerin tıkırında yürüdüğü tarzda bir karakteri bırakıp bunun tam tersi bir karakterle birlikteliğe başladığınızda işlerin ters gideceği beklenen bir durum.

Yaptığınız şeyin adı "self-sabotage" kendi kendinizi sabote etmişsiniz. Ayrıca sizin için kıymetli birini bulup bu ilişki için görece büyük zorluklarla uğraşmayı seçmek yerine tamamen bırakmayı tercih etmeniz bence ayrıca bir konuşmayı hak ediyor.

İşin trajikomik yanı ne yapmanız gerektiğinin ve nasıl bir birlikteliğin sizi mutlu edeceğini gayet iyi biliyorsunuz. Bile bile yapmışsınız.

Biraz agresif olduysam özür dilerim ancak bence silkelenip kendinize gelmelisiniz.
0
akhenaten
(14.08.23)
(3)

partnerlerden sadece biri prep kullansa yetiyor mu?

fakat
birçok siteye baktım ama bulamadım. almanya'dan arkadaş gelecek ve orada prep ulaşması çok kolaymış, burada 2832 tl gözüküyor, şimdi bu hap hem bulaşmasını hem de bulaştırıcılığı önlüyorsa biri kullansa yeter gibi sanki? kesin bilgisi olan var mı?
birçok siteye baktım ama bulamadım. almanya'dan arkadaş gelecek ve orada prep ulaşması çok kolaymış, burada 2832 tl gözüküyor, şimdi bu hap hem bulaşmasını hem de bulaştırıcılığı önlüyorsa biri kullansa yeter gibi sanki? kesin bilgisi olan var mı?
0
fakat
(14.08.23)
PrEP hiv ile enfekte olmamış kişiye bulaşı önlüyor. Zaten hiv pozitif olan kişi kendi ilaç tedavisini alıyor olmalı, bu prepin dışında bir durum. Prepin açılımı zaten "pre-exposure" prophylaxis.

Ayrıca prep için hangi ilaç kullanılıyorsa kullanan kişinin dozları düzenli alması gerekiyor. Buna rağmen tam anlamıyla korunma söz konusu değil, kondom aksatılmamalı, prepin esas amacı bir şekilde kondomun başarısız kaldığı (bozuk kondom, patlak kondom vs.) durumlarda bulaşı önlemeye katkı sağlamak. Esas korunma yöntemi kondom.

Dolayısıyla bulaştırıcılık konusunda prepten bahsedilemez, bu açıdan hakkında bir şey bulamamanız normal. Prep bulaş olmayan kişinin aldığı önlemdir. Hiv pozitif kişinin kendi ilaç takvimine uyması gerekir. Prep ilaçları da zaten hiv ilaçları aslında ama dozları ve kombinasyonları farklı oluyor.

Özetle prep sadece enfekte olmamış kişi için ve %100 koruma sağlamaz. Kullanılması fazlasıyla etkili, ancak tek başına ana korunma yolu değil. Prep için bir takvim oluşturmak için de doktora başvurmalısınız, ilacı kullanmaya başlamadan önce bir enfeksiyon doktoruyla görüşün.
0
akhenaten
(14.08.23)
Cevabı net olarak anlayamadım, prep hakkında yazdığınız çoğu şeyi buldum zaten. Hiv pozitif değilim. Sadece bunu önlem olarak alacağım, kullanan kişiye bulaşmasını büyük oranda azaltıyor, ama karşı taraf halihazırda zaten kullanıyorsa ve ben kullanmiyorsam benim için bir etkisi yok, doğru anladım değil mi? Ben kişinin kendisine olduğu kadar, karşı tarafa bulaşmasını baskılayan bir ilaç olabileceğini düşündüm.
0
🌸fakat
(14.08.23)
Prep hiv+ olup hiv pozitif olduğunun farkında olmayan ya da bunu size söylemeyen biriyle ilişkiye girdiğinizde bulaş riskini azaltmaya yarıyor.

Siz partnerlerden biri kullandığında diğerini korumuyor mu diye sorarken askında hatalı bir senaryo çiziyorsunuz. Partnerlerden ikisi de hiv negatifse zaten prep kullanmaya gerek yok. Eğer partnerlerden birisi hiv pozitifse ve pozitif kişi bunun farkında değilse ve prep kullanıyorsa prep enfekte kişideki virüs yoğunluğunu baskılayacak kadar etkili bir yöntem değil dolayısıyla bulaşı önlemez. Bu kişinin kendi ilaç tedavisini alıyor olması gerekli, prep sadece hiv negatif kişiyi riskli bir ilişkiden korur.

Dolayısıyla kendi durumunuzdan ve karşınızdaki kişinin durumundan emin değilseniz öncelikle test yaptırmalısınız. Eğer testleriniz negatifse prep kullanmaya hiç gerek yok zaten. Eğer prepi sadece biriniz kullanacaksa prep kullanmayan kişi kendini riske atmış olur.
0
akhenaten
(15.08.23)
(1)

Belgrad ormanı mangal

uzun kulaklı yalnız tavşan
Yasak mı acaba? Yakın zamanda giden oldu mu? Ormanlarda mangal yasağı var ama mesire kısmında serbest dediler. Oğlumuz için gidicez emin olmak istiyorum.
Yasak mı acaba? Yakın zamanda giden oldu mu? Ormanlarda mangal yasağı var ama mesire kısmında serbest dediler. Oğlumuz için gidicez emin olmak istiyorum.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(12.08.23)
Ben 2 hafta önce gittim, gitmeden sordum yasak diye bilgi verdiler ben de mangal olmadan gittim ama hiç yasak yokmuş gibi her şey olağan akışındaydı mesire yerinde. Neşet suyu ve ırmak tabiat parklarında öyleydi en azından. Başka parklarda yasağı uyguluyorlarsa bilmiyorum.
0
akhenaten
(12.08.23)
(3)

Likör ve kanyak nasıl içilir?

slm ben yalnız komando yasin
Biraz garip olacak ama kanyak ve likör hiç içmedim? nasıl içilir bunlar soğuk mu olacak yoksa oda sıcaklığında mı? Bira gibi lüp lüp içilir mi bunlar?
Biraz garip olacak ama kanyak ve likör hiç içmedim? nasıl içilir bunlar soğuk mu olacak yoksa oda sıcaklığında mı? Bira gibi lüp lüp içilir mi bunlar?
0
slm ben yalnız komando yasin
(12.08.23)
konyak genelde sek içilir. özel konyak bardağı vardır. 4-5 cl olarak bardağa konur ve oda sıcaklığında içilir. digestive bir içkidir ve genelde yemeklerden sonra içilir. bira şarap ya da diğer kokteyller gibi bardak bardak içilmez yakar zaten boğazınızı.

lkör de genelde yemeklerden sonra içilir ve onun da porsiyonu 4-5 cl'dir. tatlılarla ya da kahve yanında içilebilir. bu da genelde oda sıcaklığında içilen bir içki olmakla birlikte ben hem konyak hem de liköre bir parça buz atıp içebilirim. ama tabi su tadını seyreltir.

konyak ve likörlerin dahil olduğu kokteyller illa ki var ama xo bir konyak da kokteyl içine konarak murdar edilmez

grand marnier olsa da iç"sek" :)


www.youtube.com
0
exlibris
(12.08.23)
Likörün yelpazesi çok geniş, sayısız çeşit likör var. Limoncello gibi bazıları yazın gider, jagermeister gibi baharatlı likörler genelde kışın gider. Baileys gibi kahve likörleri hazırlanışına göre yazın da kışın da gider.

Bazı likörler kokteyl olark iyidir, nane likörü gibi bazı likörler genelde sek içilir...

Sonu yok hiç
0
akhenaten
(12.08.23)
kötü olan her ickiyi soguk icebilirsiniz. cok iyi bir konyagi tabii ki oda sicakliginda icersiniz.

Likörlerde seker-asidite dengesi iyi tutturulmamissa buz gibi icebilirsiniz.

Ikisi de yüksek alkollü icecekler, koca bardaklara konulup lüp lüp icilmez.
0
buf-e kür
(12.08.23)
(5)

f/p kurutma makinesi önerileriniz nelerdir

eli peynir ekmekli
kedili eve kurutma makinesi almayı planlıyorum. banyoda koyacak yer yok. herhangi bir odaya konulabilir mi? f/p önerileriniz, deneyimlerinizi duymak isterim. teşekkürler.
kedili eve kurutma makinesi almayı planlıyorum. banyoda koyacak yer yok. herhangi bir odaya konulabilir mi? f/p önerileriniz, deneyimlerinizi duymak isterim. teşekkürler.
0
eli peynir ekmekli
(12.08.23)
bazı modellerde su haznesi oluyor, pis su bağlantısı istemedikleri için herhangi bir odaya koyabilirsiniz, ona dikkat ederek araştırın. çalışırken odayı biraz ısıtacak, haliyle biraz gürültü de yapacak ama uygun bir oda varsa bence olabilir.

arçelik/beko/grundig modellerine bakabilirsiniz ama muhakkak uzatılmış garanti alın.
0
orient blue
(12.08.23)
2 sene önce vestel aldık içindeki kilo sınırına riayet ederseniz öyle aman aman ses yapmıyor. istediğiniz yere koyabilirsiniz.kendi içinde su haznesi var. alttan gideri de var isteğe bağlı kullanılabilir.inanılmaz tüy kıl topluyor bu arada....yeni yıkanan çamaşırda daha neler varmış dedirtiyor.
0
seindfeld
(12.08.23)
yıllardır fönsan kullanıyorum, çok memnunum
0
gadlemler
(12.08.23)
Arçelik kullanıyorum, memnunum. evet su haznesi olan modeller priz olan her yere koyulabiliyor. Ayrıca ölçüleri aynıysa çamaşır makinasının üstüne de taktırabiliyorsunuz eğer aklınıza gelmediyse söyleyeyim dedim.
0
akhenaten
(12.08.23)
arçelik 900km kullanıyorum, mutluyum.
0
gurur
(12.08.23)
(6)

Ben nasıl kol saati kullanacağım?

slm ben yalnız komando yasin
Bana akıl verin duyurunun deha insanları. Ne zaman kol saati taksam bileğim kaşıyor ve bir sürü sivilce çıkıyor. Kol saati takmasını çok istiyorum ve seviyorum ama bu alerjiden dolayı takamıyorum. Yok mu bunun bir çaresi?
Bana akıl verin duyurunun deha insanları. Ne zaman kol saati taksam bileğim kaşıyor ve bir sürü sivilce çıkıyor. Kol saati takmasını çok istiyorum ve seviyorum ama bu alerjiden dolayı takamıyorum. Yok mu bunun bir çaresi?
0
slm ben yalnız komando yasin
(10.08.23)
kordonunun malzemesindendir o. farklı materyaller denediniz mi?
0
orient blue
(10.08.23)
valla casio edifice modelini önerdiler yapmıyormuş alerji ama cesaret edemedim. Acaba belli bir metale mi karşı alerjim var?
0
🌸slm ben yalnız komando yasin
(10.08.23)
muhtemelen nikel alerjisidir. cogu saatte paslanmaz celik kasa kullanilir. paslanmaz celikte de bulunuyor nikel.

titanyum kasa saatlere bakabilirsiniz. nikel bulundurmayan celik kasa saatlere bakabilirsiniz. plastik kasa olabilir vs.
0
antikadimag
(10.08.23)
Hastanede durumu anlatıp alerji testi yaptırın.

Belirtiler tüm bileğinizdeyse büyük ihtimal kordondandır, saatin temas ettiği yerde yoğunsa saatin metalindendir. Bu açıdan alerjik reaksiyon gösteren bölgeyi de tarif etmeyi ihmal etmeyin doktora.
0
akhenaten
(10.08.23)
Aa bu benim :)

Bendim.

Yukarıdaki tavsiyelere üşenirseniz diye yazayım.

Ben o plastik kayışlara alerjeniğim. Metal kayış aldım çözüldü. En son ihtimal bez kayıştı. Belki işinize yarar.
0
baldan kaymak
(10.08.23)
Awd metal kordon takınca alerji oluyor. plastikte sorun yok.
0
🌸slm ben yalnız komando yasin
(11.08.23)
(6)

alkol ve araba kullanma anksiyetesi

inheritance
alkollü araba kullanmaktan bahsetmiyorum.evde tek araba kullanabilen siz iken, evdekilere bir şey olur acil hastaneye götürmek gerekir diye bir şeyler içmekten kaçındığınız oluyor mu?
alkollü araba kullanmaktan bahsetmiyorum.

evde tek araba kullanabilen siz iken, evdekilere bir şey olur acil hastaneye götürmek gerekir diye bir şeyler içmekten kaçındığınız oluyor mu?
0
inheritance
(10.08.23)
Ortada hiçbir şey yoksa olmuyor, evde araba da bulunmayabilir mesela, ya da araba arıza da yapabilir, yol kapalı olabilir, acilde sorun olabilir her şey olabilir. Buna karşın taksi, ambulans kullanılabilir veya komşudan şoför olması rica edilebilir.

Tabi evde her an hastaneye gitmesi gerekebilecek bir hasta varsa durum değişir, dikkat ederim elbette. Örneğin astım hastası vardır ne bileyim kalp hastası vardır... Ama ortada bir sorun yokken yaşamıyorum bunu.
0
akhenaten
(10.08.23)
Evet zaman zaman oluyor.

O gibi zamanlarda dört tane içeceksem iki tane içiyorum tamamen vazgeçmiyorum onu da söyleyeyim :D
0
chicha_v2
(10.08.23)
Örneğin siz acil hastaneye yetiştireyim diye ayık kalmışsınızdır, sonra gerçekten hastanelik bir durum oluşmuştur ancak hastaneye ulaşana kadar sorun olmuştur. Halbuki alkol almış olsanız ambulansı arayacaksınızdır ve onlar hasta evde hareketsizken ilk müdahaleyi yapıp hastaneye daha kontrollü bir şekilde ulaştırabilecektir. Keşke alkollü olsaymışsınız o halde...

Demem o ki, tedbirli olmak iyi ama bazen zor durumda da kalabiliyor insan. O beklenmedik durumlarda da olayın bütün sorumluluğunu üstünüzde hissetmeniz yanlış, çünkü sonucu kestirmek çok zor.
0
akhenaten
(10.08.23)
Olmuyor. Birincisi evin karsisi kocaman, tam teskilatli hastane. Ikincisi, taksi var, iki üc dakika olmadan geliyor kapinin onune.
0
buf-e kür
(10.08.23)
hayatta aklıma gelmezdi. cok az bira falan ictiysem kullanirim zaten onun disinda sarhoslugu hos karsilamadigim icin cok icmem
0
mess
(10.08.23)
bu normal değil bence. özel bir durum yoksa her an bir şey olacakmış gibi düşünerek yaşanmaz.
0
bohr atom modeli
(11.08.23)
(7)

afrika'daki bu ülkeler hk söylenen bu sözler doğru mu

biseysorcaktim
https://pbs.twimg.com/media/F2h-JPtXcAArjJx?format=jpg&name=largebu ülkelerin tarihini bilmediğim için merak ediyorum. çünkü bu caps'te yer alan ifadelere benzer ifadeler çok kez duydum. afrika'yı sömüren, onları köleleştiren bi çok ülke var. ama hiç sömürü olmasaydı da acaba yine benzer durumda ola
pbs.twimg.com

bu ülkelerin tarihini bilmediğim için merak ediyorum. çünkü bu caps'te yer alan ifadelere benzer ifadeler çok kez duydum.

afrika'yı sömüren, onları köleleştiren bi çok ülke var. ama hiç sömürü olmasaydı da acaba yine benzer durumda olacak mıydı?

caps'teki ülkelerde hala beyaz adam etkisi var mı?

(cevapları yarın okuyacağım, teşekkürler)
0
biseysorcaktim
(10.08.23)
tarihlerini bilmem ama bu durum tavuk yumurta ilişkisini hatırlatıyor bana.

sömürüldükleri için mi geriler yoksa zaten geri oldukları için mi gelen direkt sömürebildi/sömürebiliyor? bence ikisi de birbirini besliyordur.
0
nhk ni youkosu
(10.08.23)
Dünyada hiçbir devlet diğerlerinin refahı için uğraşmıyor bence en önemli nokta bu. Birlikte hareket eden devletler dahi kendi grupları içerisinde öne çıkmak için politik münakaşalara giriyor.

Yani refaha ulaşan devletler bunu hiçbir zaman başka devletlerin yardımlarıyla değil, aksine kendilerini bastırmak istemelerine rağmen yapıyor.

Bu açıdan bence evet, bu kadar yine böyle olurlardı.

Toplumların da kişiler gibi belli öncelikleri olur. Eğer toplum eğitim, gelişim, strateji gibi konuları önceliklendirmek yerine daha farklı arayışlara girer ve bu süreçte de diğer devletler tarafından dokunulmamak isterse bu gerçekçi bir beklenti olmaz. Dünya böyle işlemiyor, hiçbir zaman böyle işlemedi, hiçbir zaman da böyle işlemeyecek sanırım.

Bakın devletler içerisinde, o devletin karakterine göre o ülkenin vatandaşları görece eşit haklara ve fırsatlara sahip olabilir ancak ülke sınırlarından çıkıp ülkeler arası ilişkilere gelindiğinde tamamen orman kuralları hakim.

Ülkeleri birer kişi gibi düşünüp yaptıklarını kafanızda canlandırınca bu daha iyi görülüyor.

Keşke böyle olmasa, ama bunun böyle olmaması için ya dünyadaki bütün ülkelerin masayı devirmeden bir uzlaşı içine girmesi gerekiyor ya da dünyanın tek bir elden yönetilmesi. İkisi de çok mümkün değil.
0
akhenaten
(10.08.23)
Tanzanyada bulundum. halkta inanılmaz bir ingiliz hayranlığı var. bize medeniyet getirdi para getirdi turizm getirdi diyolar. kimse bizi sömürdü demiyo. çünkü sömürülmeden önce daha kötü durumdalarmış.
0
hobarey
(10.08.23)
Bu son zamanlarda sağcılar tarafından popülerleştirilen "Ya sömürdük, köleleştirdik de sanki yapmasak farklı olacaktı" söylemi. Ülkelerin gelişmişliği, medeniyet seviyesi vb. tartışılır ancak bu durum Afrika'nın neredeyse tüm yakın tarih boyunca sömürüldüğü ve ülkelerin şu anki hallerinin kökenlerinde de bunların etkisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Batılı ülkeler her fırsatta doğal kaynaklarını sömürmüş, insan kaynağını köleleştirmiş, daha kolay nüfuz edebilmek için farklı kabile ya da ülkeleri birbirine düşürmüş, işlerine gelmeyen biri iktidara geldiğinde darbe yaptırmış... Bunların hepsi yıllar boyu, tekrar tekrar yaşandıktan sonra "Yea zaten onlar olmasa da farketmezdi" demek bir nevi "Bu ırkların kendisinde bir problem var; beyazlar kadar ahlaklı/akıllı/çalışkan/kontrollü değiller" demek.
0
salihdt
(10.08.23)
Corumlu Amir diye bir youtube kanali var, adam çad'li, supermarket videosunda, somurgenin modern bir sekilde devam ettigini soyluyordu. Tipki ingiltere-hindistan'da oldugu gibi, hammadde satin alip islenmis urunu cok daha pahaliya satiyorsun, marketini domine ediyorsun. Yoksa illa boynuna tasma takilmiyor.

"Tufek mikrop celik" diye bir kitabi oneriyorlar ben de okuma firsati bulamadim.

Bir de kimse somurmese dahi, adamlarin topraklari corak, yagmur yok, hava asiri sicak bunlar da etken. Kitap buna da deginiyordu herhalde.

Benim arkadasin arkadasi da fasli. O da seviyor fransayi, "somurulmek harika bir sey" demiyor tabi. Somurulme olarak gormuyor. Yapabilecegin bir sey de yok sonucta.
Cok sukur tarih boyunca bagimsiz olmusuz. O duygulari anlamamiz biraz zor bence bu nedenle.
0
WithWorth
(10.08.23)
Bu herseyin sorumlusu Amariga ve İsrail diyenlerin uydurduğu temelsiz bos masal.

Modern devletlerin sekillendigi ve sanayilesmenin de costugu 19.20. Yüzyıllarda bu afrika devletleri gevşek feodal/kabile düzeninde yaşıyorlardı. Haliyle teknoloji yok onu geç artı ürün yok. Kabile savaşları var. Üstüne coğrafya çoğu yerde modern bir devletin devamlılığını sağlayacak kaynaklardan yoksun.

Haliyle sömürüye işgale ilhaka çok açıklar.

Avrupa devletleri kaynakları ve insan gücünü sömürdü lakin somurebilmek için bile bir teknolojik altyapı hizmeti sağladılar. Yani tamamen kendi hallerinde bırakılsalardi bugünkünden daha beter olacaklardı.

Yani somurulmeselerdi mutlu mesut yaşayamayacaklardi. Ezbere konuşmalar hep.
0
wilhelmwasmuss
(10.08.23)
doğru biraz ya. ulusların düşüşü diye bir kitap var burada detaylı anlatıyor. bu biraz sarmal gibi bir şey. bundan kurtulmak mümkün değil pek. bu bazen halkların elinde olmayan nedenlerden oluyor. ülkenin içinden geçen nehir bile etkili olabiliyor bu tarz şeylerde.

merkeziyetçilik veya feodalite gibi orta çağ sistemleri bile bugünün medeniyetlerinde mimari, sanat, ekonomi gibi olguları etkiliyor.

keza bizim bugünkü durumumuz binlerce yıllık geleneğin bir sonucu. insanlar böyle. atatürk uğraşmış ama olmuyor tam olarak hiçbir zaman.
0
bohr atom modeli
(11.08.23)
(2)

düşünce kartları oluşturmak (kitap sorusu)

ahm1
kitabı okuyorum mesela nihilizm ile ilgili bir şey geçiyor ve beğendim o cümleyi, "nihilizm" başlıklı bir "kart" (veya ismi ne ise, kullanışlı bir şey olması lazım) oluşturacağım ve oraya kopyalıcam. sonra mesela başka bir cümle gördüm, onu "modernizm" başlığına atıcam. başka bir kitapta nihilizm il
kitabı okuyorum mesela nihilizm ile ilgili bir şey geçiyor ve beğendim o cümleyi, "nihilizm" başlıklı bir "kart" (veya ismi ne ise, kullanışlı bir şey olması lazım) oluşturacağım ve oraya kopyalıcam. sonra mesela başka bir cümle gördüm, onu "modernizm" başlığına atıcam. başka bir kitapta nihilizm ile ilgili cümle görürsem onu da nihilizm başlığına atıcam vs.

bunu notion'da en efektif şekilde nasıl yapabilirim? ya da başka bir uygulama mı kullanmak lazım?

teşekkürler.
0
ahm1
(09.08.23)
Bunun benzerini ben yaptım, sonuçta şöyle oluyor;

"Ya dur bi söz vardı tam bunla ilgili "ajdjsjs" gibi bir şeydi, nereye koydum bunu acaba heralde nihilizmdedir ama absürdizme de girer aslında. Bakalım burda mıymış? Yok. Absürdizmde o zaman, bakalım, orda da yok. Tüh, şuralarda mı acaba? Yok. Kim bilir nereye koydum. Neyse... Öyle bir şey vardı işte şimdi bulamayacağım"

Oluşturduğunuz şey kendi başına baştan sona okumak için güzel ama eğer bunu yapma sebebiniz doğrudan o sözleri kolayca bulma amacı taşıyorsa çok pratik olmuyor.

Her kitap için ayrı notlar almak daha mantıklı, çünkü hikayenin genelini düşününce sözün hangi kitapta olduğunu hatırlamak daha kolay.

Ben kitap notlarını excelde tutuyorum. Hem yaygın bir program hem de kolay organize ediliyor. Böyle durumlarda spesifik bir programa bağlı kalmak iyi olmuyor atıyorum not tutmaktan uzaklaşuyorsunuz, bir sene sonra tekrar heveslenşyorsunuz ya da bilgisayarı falan değiştiriyorsunuz uğraşmak zor oluyor.
0
akhenaten
(10.08.23)
bununla ilgili şöyle bir yazı yazmıştım,

philocoder.medium.com

anahtar terimler: kişisel bilgi yönetimi (personal knowledge management) ve zettelkasten
uygulama: obsidian

dilediğinize en sağlıklı şekilde ulaşabilmeniz için "başlık"lar kullanmak yerine "etiket"ler kullanmanız gerekiyor. yani, sadece beğendiğiniz cümle için atomik ayrı bir not dosyası oluşturacaksınız, bu dosya içerisine cümlenin kendisiyle beraber "#modernizm", "#nihilizm" gibi istediğiniz sayıda etiket dahil edebileceksiniz, bu sayede modernizm ile ilgili tüm notlarınıza uygulama (obsidian ve benzeri uygulamalar) aracılığıyla "#modernizm" etiketini aratarak ulaşabileceksiniz. aynı şekilde, bir kitaba dair tüm notlarınıza sonradan göz atma gibi bir isteğiniz varsa, cümleyi not aldığınız dosyaya "#kitap_adı" etiketi eklemeniz yeterli olacak.
0
ajora
(10.08.23)
(2)

Pantolonda 40 beden olarak hangi beden oluyor?

jackyr
178cm - 76kg e.Ben bu beden işlerinden çok sıkıldım. Her marka farklı beden söylüyor. Bir grupta 48 giyiyorum. Birinde 30-31 başka yerde M giyiyorum.Peki ben mudo ya göre hangi bedendeyim? 40tan başlıyor bedenler.
178cm - 76kg e.

Ben bu beden işlerinden çok sıkıldım. Her marka farklı beden söylüyor. Bir grupta 48 giyiyorum. Birinde 30-31 başka yerde M giyiyorum.

Peki ben mudo ya göre hangi bedendeyim? 40tan başlıyor bedenler.
0
jackyr
(09.08.23)
40 beden 30-31e denk geliyor.

40'lı sayılar genelde kot dışı pantolonlarda kullanılıyor hep böyleydi aslında. Kot bedenleri 30'lu oluyor.

Lastik belli olanlar da s, m, l şeklinde gidiyor.
0
akhenaten
(09.08.23)
Kot bedeni olan 40, normal pantolda 60'a falan denk geliyor. O da benim gibi 1.80 boy, 110 kilo şüşkolara göre.

Sizin 40 normal pantolon bedeni demek ki.
0
kibritsuyu
(09.08.23)
(5)

ikea-kolay gelsin kargo hasar tespiti

Bartebly
merhaba,ikea'dan bir ürün almıştık. Kolay gelsin'de kargoya verilmiş. Bugün dağıtıma çıkacak. Mail gelmiş talebime (böyle bir talebim olmadı) istinaden hasar rapor tutanağı atmışlar. Ekteki fotoğraflarda kolinin köşelerinde aşınma var. Bir de şunu yazmışlar. Durum Tipi: İçerik Ve Ambalaj HasarlıDağı
merhaba,
ikea'dan bir ürün almıştık. Kolay gelsin'de kargoya verilmiş. Bugün dağıtıma çıkacak. Mail gelmiş talebime (böyle bir talebim olmadı) istinaden hasar rapor tutanağı atmışlar. Ekteki fotoğraflarda kolinin köşelerinde aşınma var. Bir de şunu yazmışlar.

Durum Tipi: İçerik Ve Ambalaj Hasarlı
Dağıtıma Çıkabilme Durumu: Dağıtıma Çıkabilir
Beyan: hasarlı



Anlamadığım şey hasarlıysa niye dağıtıma çıkarıyorlar? Kargoyu ben alamayabilirim, haliyle açıp hasar var mı bakamam. Bu durumda ne yapmam gerek?
0
Bartebly
(09.08.23)
Bence direkt almayın iade olsun.
0
subaqua
(09.08.23)
anladığım kadarıyla kolay gelsin paketi ikea’dan teslim alırken paket hasarlıymış. onu tutanak altına almışlar sanki sorumluluk almamak için.
0
orient blue
(09.08.23)
@orient blue,
Paket pazartesi kolay gelsin'e teslim edilmilşti. niye tutanağı bugün dağıtıma çıkarken tutmuşlar ki?
0
🌸Bartebly
(09.08.23)
Bana da @orient blue'nun dediği gibi geldi.

Tutanak o zaman tutulmuştur ama yeni işleme girmiştir. Aksi takdirde kendi kendileri hakkında tutanak tutmuş oluyorlar ki bu çok manasız görünüyor.
0
akhenaten
(09.08.23)
@sivrisinek ben de sizin gibi düşünüyorum. Paketi bugün alıp kontrol ettiğimde kutu ürüne göre fazla büyük olduğu için aşınmıştı. Ürünlerde bir hasar görmediğim için teslim aldım.
0
🌸Bartebly
(09.08.23)
(11)

Eski sevgilimin bana gıcıklaşan tavırları. Neden?

sevda_90
Eski sevgilimle yaklaşık üç ay romantik komedi gibi ilişki yaşadık, sonra bir gün benim kendimi tutamayıp kıskançlığımı belli etmem sonucu bana tavırları değişti daha ilgisiz, özensiz biri oldu ayrılık istediğini ima etti, ben daha çok üstüne düştüm, bu defa saygısızlaştı yaşıma boyuma vs. laf etti
Eski sevgilimle yaklaşık üç ay romantik komedi gibi ilişki yaşadık, sonra bir gün benim kendimi tutamayıp kıskançlığımı belli etmem sonucu bana tavırları değişti daha ilgisiz, özensiz biri oldu ayrılık istediğini ima etti, ben daha çok üstüne düştüm, bu defa saygısızlaştı yaşıma boyuma vs. laf etti ben de bişiler söyledim tabi gül gibi ilişki mahvoldu ve bitti.. bu süreçte çok üzülmüştüm kafa dağıtmak için üç hafta yurtdışı tatiline gittim bende engelliydi.bir süredir kayıp olan yedek telefonum var bu arada, arıyor bulamıyor ve içindeki fotoları kaybettim diye üzülüyordum.istanbul'a döndüm, belki onda kalmıştır iletişim kanalı açık olsun diye ihtiyaten engelini açtım ve bingo! birkaç saat sonra "sevda telefonuna artık ihtiyacın yok mu, arabamda buldum" diye mesaj yazdı. "evet var, almam lazım onu" dedim. "peki, bu hafta vereceğim" yazdı, ama ben onu görmeye hazır değildim ve "istanbul dışındayım gelecek hafta olsun" yazdım. bu da "kendiye iyi bak, gelecek hafta görüşürüz!" diye yazdı.

Bu mesajlaşmanın üstünden 2 hafta geçti, ama ben onunla yeniden irtibat kurmadım çünkü onu tekrar görmek istemiyordum ve nasıl yapsam diye düşünüyordum. Bu süreçte ondan da ses çıkmadı. Ama sonra benim doğum günümde "sevda, mutlu yıllar!! umarım doğum gününde arkadaşlarınla harika bir güç geçirmişsindir :)" diye mesaj attı. ben hala kırgındım ve nasıl hiçbirşey olmamış gibi böyle mesaj atabildiğine şaştım kaldım, bir yandan aklım da karıştı tabi. sessiz kaldım. bir yandan benim doğumgünümden iki gün sonrası da onun doğumgünüydü ama ben birşey yazmadım, böyle birkaç gün geçti. iyice düşündüm ve onun kırıcı laflarını unutamayacağım kararını verdim cesaetimi topladım ve "merhaba, teşekkürler, bu arada telefonumu ofisimin kapısındaki güvenlik görevlisine bırakabilirsin bilgisi var." yazdım. bu da "anladım" cevabını verdi. ben de rahatladım o "anladım" deyince, bir mesaj daha yazdım şu saate kadar getirebilirsin diye. sonra 3-4 saat sonra bu bana "sevda ben iş için İstanbul dışındayım, adres ver postayla göndereceğim" diye yazdı. Postayla gönderilmesini tercih etmediğimi, çünkü telefonun değerli bir eşya olduğunu, istanbul'a dönünce bırakabileceğini söyledim. benim bu mesajımdan sonra işler iyice garip bir hal almaya başladı çünkü bana aynen şunu yazdı:

"ben istanbul'a gelecek sene döneceğim. döndüğüm zaman sana haber veririm."

ben bu mesajı alınca dalga geçtiğini düşündüm ve sinirim çıktı. sonra sakin olmaya çalıştım çünkü telefonu geri almam lazım sonuçta, dedim ki "bu çok uzun bir süre, o kadar bekleyemem. sen hangi şehirdesin? ona göre bir arkadaşımdan rica edeceğim alması için." cevabı geldi, antalya'daymış. bu arada antalya memleketi, ailesinin yaşadığı şehir.

durum bu şekilde, çıkmaza girdim sanki bilerek gıcıklaşıyor ve yalan söylüyor gibi hissediyorum. yani madem istanbul dışındasın niye baştan söylemiyorsun da "anladım" yazıyorsun? antalya'ya gittin madem telefonumu niye yanında götürüyorsun? telefonumu geri almak istiyorum bir yandan da. bu durumda sizce ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim?
0
sevda_90
(08.08.23)
kargoya versin güzelce paketleyip bir şey olmaz
0
freebird5406_2
(08.08.23)
Yani normalde nezaketen, ayrılmayı isteyen taraf daha çok sorumluluk üstlenir bu konularda bu onun ayıbı olmuş ama size geri dönüş yapmadı diye oturup beklemek de sizin hatanız olmuş.

Şu an yapacak bir şey yok ya gidip alacaksınız, ya o kargolayacak ya da bir sene bekleyip telefonu belki de hiç geri alamamayı göze alacaksınız.

Kargoyu çok riskli buluyorsanız armuttan falan özel kuryeyle anlaşın
0
akhenaten
(08.08.23)
@akhenaten, evet bu hata oldu, geri dönüş yapmadığı için değil de onu görmek istemediğim için bekledim ne yapsam diye bir de açıkçası bana ilk telefonumu arabasında bulduğunu söylediği an "oh be bulundu" diye rahatladım, sonrasında bir şekilde alırım diye düşündüm, istanbul'dan ayrılacağı hiç aklıma gelmedi ki, kendisi de söylemedi işin ilginç tarafı.

kaldı ki ben yalan söylediğini düşünüyorum, daha önce de olmuştu bahane tarzında yalanları "o hafta sonu işim var olmaz" vs. şeklinde.
0
🌸sevda_90
(08.08.23)
Hocam telefonunu unuttuysan gidip nerdeyse kendin alirsin. Biri bana da telefonumu getir guvenlige birak dese ben de goturmem.
0
brkylmz
(08.08.23)
@brkylmz, durum böyleyse açıkça söyleyebilir, ben "istanbul dışındayım, dönüş tarihim de 1 sene sonra" diye palavra sıkmasına sinirleniyorum. işi, işinin merkezi esas istanbul'da, 1 sene boyunca istanbul'a hiç yolunun düşmeyecek olması aşırı mantık dışı.
0
🌸sevda_90
(08.08.23)
Bence size yine de “ben getiremem gel kendin al” demek istememiş olabilir ama aynı zamanda “güvenliğe bırakırsın lafına da asıl o gıcık olmuş olabilir.
0
Unde bach canim
(08.08.23)
telefonumu getirip güvenliğe bırakabilirsin demek kaba geldi bana. Sonuçta senin telefonunsa en azından orta bir noktada buluşulabilirdi veya siz gidip alabilirdiniz. Ben de böyle bir durumda ya kargoyla gönderirim yada ne halin varsa gör düşüncesine girebilirdim.
0
balllooon
(08.08.23)
İlk gıcıklığı sen yapmışsın güvenliğe bırak diyerek. Ben de getirmezdim açıkçası adam haklı.
0
Gradient_tabanlı_mor
(09.08.23)
ben de sizin hatalı olduğunuza dair cevaplara katılıyorum.

"ofisime gel" zaten gıcık edici, üstüne "(ben seninle muhatap olmayacağım) güvenliğe bırak" ekstra gıcık edici. insanların %90'ı böyle bir görevi yapmaz herhalde. böyle şeylerde orta noktada buluşulur.

ben olsam şu saatten sonra kargoyla bile yollamam. hadi yollarım mecbur ama geç yollarım ve alıcı ödemeli yollarım. üstüne bir de "hızlı kargo" isterim ki fazla para ödesin.

ayrıca, hiç mi internetten telefon siparişi vermediniz? kargoya vermesin diye bu kadar zorlamak neden? "şehir dışındaki arkadaşa söylicem, o alacak gelecek vs. vs." koyar bir tane kutuya yollar. zaten yedek telefonunuzmuş. kaldı ki adamı engellemişsiniz, haftalarca konuşma olmamış, "beni engellemiş, daha yazmaz herhalde" deyip telefonu atabilirdi de.

"antalya'ya gittin madem telefonumu niye yanında götürüyorsun?"

doğru söylüyorsa telefonu arabada bulduğu için arabanın bir köşesine koyup geçmiş olabilir. niye evine götürmesi gerekiyor peki?

edit: zaten bu mesajı "sevda bu mesajı ciddi yazmamış, sırf sinirimi bozmak için yazmış" şeklinde anlaması da olası. "sevda oturmuş, 'dur şunun bir sinirini bozayım' demiş" diye düşünmek de çok normal. "gel, bırak, git" denilen bir mesajı normalde bir insanın ciddi olarak (düz anlamıyla) algılayacağını sanmıyorum, "niye şimdi ters ters konuşuyor" demiştir.
0
ahm1
(09.08.23)
bir dünya bencil, keyfi ve kaba davranışta bulunmuşsunuz bir de "neden" diye soruyorsunuz.
0
crinix
(09.08.23)
Ayrılmışsınız neden engelliyorsunuz?
Adam medeni bir dille telefonunuzu bulduğunu söylüyor, sonra doğum gününüzü kutluyor, siz emredermiş gibi telefonunuzu ofisinize şu şu saatler arası istiyorsunuz. Bence çok ayıp etmişsiniz. Kargolasın telefonunuzu bitsin bu iş.
0
SiyamkedisiZorro
(15.08.23)
(1)

ingilizce cümle

WithWorth
"There is got to be something."bu cümleyi öğelerine ayırıp, zamanını açıklayabilir misiniz ?
"There is got to be something."

bu cümleyi öğelerine ayırıp, zamanını açıklayabilir misiniz ?
0
WithWorth
(06.08.23)
Doğrusu "there has got to be something" Cümleyi muhtemelen "there's got..." şeklinde gördünüz, oradaki s has için.

Bu da aslında "There must be something" demenin zorlama bir hali, yani aslında "there must be", "there has got to be" gibi bir forma dönüşmeye zorlanıyor, vurguyu artırmak için.

Zaman present simple, çünkü have/has present simple formunda.
0
akhenaten
(06.08.23)
(7)

Hangi Ceket?

french lover
1) https://www.gant.com.tr/gant-erkek-lacivert-regular-fit-fermuarli-ceket-7006310/2) https://www.gant.com.tr/gant-erkek-bej-regular-fit-fermuarli-ceket-7006322/ (farklı renkleri mevcut)3) https://www.massimodutti.com/tr/pamuk-kar%C4%B1s%C4%B1ml%C4%B1-fermuarl%C4%B1-ceket---studio-l088008254) https
1) www.gant.com.tr

2) www.gant.com.tr (farklı renkleri mevcut)

3) www.massimodutti.com

4) tr.tommy.com

Hangisi daha güzel ve parasını hak ediyor sizce?
0
french lover
(06.08.23)
hicbirinin parasini hakettigini dusunmuyorum da illa birini alacak olsam siralamam 2 4 1 3 olurdu.
0
hot potato
(06.08.23)
1 4

Fiyat hiçbiri
0
respect
(06.08.23)
3 kesinlikle değil.
1
0
black holes in the sky
(06.08.23)
3 guzel
ancak bu kadar para verebiliyorsam ralph lauren / polo'dan bakardim ben olsam (zaten ole yapiyorum :))
0
nibba
(06.08.23)
3 tarzi yakisacaksa cok begendim ben.

digerleri siradan ozellikle sonuncusunu ilk basta 3,900 sandim pahali dedim 6,900 cikti :D.
0
gule gule
(06.08.23)
Dutti tabii ki. Diğerleri polyester o pamuk. Rengi de güzel ben alsam onu alırdım. Diğerlerine bakmazdım bile.
0
naksidil
(06.08.23)
3 nedense inanılmaz itici geldi, bu kombin bana lacivert takım giymiş, tütün kaçakçılığından bir sürü suç dosyası bulunan mafya stereotipini anımsattı tuhaf bir şekilde.

1 ve 4 günlük kullanmak için güzel eğer amaç buysa. 2'nin de gideri var.

3'ü başka bir kombinle görmem gerek, şu haliyle yukarda tarif ettiğim tipten başka bir görüntüde hayal edemedim.
0
akhenaten
(06.08.23)
(3)

Bes devlet katkısını hak etmek için para mı yatırmak gerek?

chicha_v2
Belli bir alt/üst limiti var mı?Yüzde otuz fena bir oran değil faydalanalım.
Belli bir alt/üst limiti var mı?

Yüzde otuz fena bir oran değil faydalanalım.
0
chicha_v2
(06.08.23)
E tabi ki, yatırdığınız paranın %30'unu ekliyor devlet.

Aylık üst limit olarak brüt asgari ücretin %30'u kadar devlet katkısı alabilirsiniz. Bu da 2023 yılı için 42 bin lira civarı bir yere denk geliyor. Bunun için de 150 bin civarı bir para yatırmış olmanız gerek.

Alt limiti yok bildiğim kadarıyla.
0
akhenaten
(06.08.23)
para yatırmanın yanında en az 10 yıl kalmak, 56 yaşını doldurmak gibi şartlar da var.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(06.08.23)
Yıl ve yaş şartı var.
0
naksidil
(06.08.23)
(15)

hangi dondurma seviyorsunuz?

abelardo
yaz günlerinin vazgeçilmez yiyeceğidir dondurma.siz en çok neli dondurma seviyorsunuz?
yaz günlerinin vazgeçilmez yiyeceğidir dondurma.

siz en çok neli dondurma seviyorsunuz?
0
abelardo
(05.08.23)
Gökkuşağı nı seviyorum. Yeşil çikolatadan şapkası olan.
0
benoyledemekistemedim
(05.08.23)
kakao/çikolata parçacıklı ve sade..
muz ve kavun bunun haricinde.
paket dondurma çok çok nadir, magnum.
0
tabudeviren
(05.08.23)
açık dondurma, bal badem 2 top çikolatalı 1 top
0
freebird5406_2
(05.08.23)
fıstık, damla sakızı
0
pide
(05.08.23)
Ceviz ve kavunlu dondurma seviyorum.
0
burka
(05.08.23)
dondurmaların içeriğini okuduktan sonra, yemekten ve sevmekten vazgeçtim dondurmayı.ama buzlu muz vs smoothie harika, elbette ben yaptıysam :)
0
damba
(05.08.23)
çilek, kavun ve italyan karamel.
bi de kadıköy'de vero gelato diye bi yer var. lotus ve rafaello yediğim en güzel dondurmaydı, mük.
0
evrem
(05.08.23)
tahinli dondurma iyidir:)
0
kesmekes laleler
(05.08.23)
Birçok sevdiğim dondurma var.

Normal ruh halindeyken vanilya

Neşem yerindeyse çilek

O gün mutluysam fıstıklı + vanilya

Akşam vakti sıcak bastıysa kakao

Canım dondurmadan ziyade daha "tatlı" bir şey istiyorsa karamelli
0
akhenaten
(05.08.23)
vişne limon ama vişnenin mevsimi çok kısa olduğu için çevremdeki dondurmacılarda hiç yakalayamıyorum. mecbur kakao-vanilyadan devam.
0
hrskrs
(05.08.23)
ben en cok limon severim ama sadece limon olmasin diye yanina cikolatali (mumkunse bitter) ve varsa cevizli veya kestaneli koydururum mutlaka. bir de cikolata sosu ve findik tozu varsa kesinlikle bandirtirim. bedava ve ekstra bir gida sonucta :)

guldum.net

bir de kornet kulah her zaman ilk tercihimdir.
0
in vino veritas
(05.08.23)
Ekşili tatlara ceviz ve incir topları karıştırmayı seviyorum.
Limon- karadut- incir
Limon- cilek- ceviz gibi

Ama lavantalı da severim
0
Amaranta ursula
(05.08.23)
fistik, cilek, cikilata
0
mess
(05.08.23)
Balkaymak dondurması.
Bu sene Adana'da bir dondurma yedim. (Balkaymak Dondurma Toros Caddesi Şubesi)
Aaaa dedim bu çocukluğumdan beri aradığım lezzet. Bafra dondurması vardı çok aradım bulamadım vs. İşte biz oyuz dedi eleman. Bafra Balkaymak. Şimdi anlıyorum ki Ankara, Konya, İzmir vs nerede olursa olsun o dondurmayı bulmuşum, sevmişim ama adını bilmiyormuşum. İzmir'de hala bulamadım gerçi ama Foça'da ona yakın bir tat var. Balkaymak dışında dondurmayı buzlu sevdiğime karar verdim, o yüzden daha çok kendim yapıyorum son yıllarda, ikeada aparatlar var bunun için. (soruyu iyi okumamışım :) Balkaymak ise sade, başka marka veya çeşit ise çikolaya, kendim yapıyorsa vişneli)
0
sadegazoz
(06.08.23)
Antep fıstıklı. Ama eskisi gibi öyle fıstık tadı veren dondurma bulamıyorum pek. Yavan tatlar oluyor son yıllarda.
0
kahver
(07.08.23)
(2)

ütü nedir nasıl yapılır

Efoody
hayatımda ilk kez ütü yapmam gerekiyor. muhtemelen kalan kısmının önemli bir bölümünde de yapmak zorundayım.ütü masası aldım.ütü olarak şunu aldım https://www.akakce.com/utu/en-ucuz-arzum-ar684-olivya-2400-w-fiyati,8619554.htmlstarter kit tamam sanırım.yt videolarına baktım ettim ama kafamda nedense
hayatımda ilk kez ütü yapmam gerekiyor. muhtemelen kalan kısmının önemli bir bölümünde de yapmak zorundayım.
ütü masası aldım.
ütü olarak şunu aldım www.akakce.com
starter kit tamam sanırım.
yt videolarına baktım ettim ama kafamda nedense çok daha zor bir işmiş gibi canlanıyor hâlâ.
gömlek ve pantolon üteleyeceğim çoğunlukla.
ceket ütülenir mi, kravat ütülenir mi, neler nasıl ütülenir vs hiçbir şey bilmiyorum.
vereceğiniz her türlü tavsiyeye açığım.
0
Efoody
(05.08.23)
Etiketinde üzeri çarpı işaretli ütü simgesi olmayan her şey ütülenir. Özellikle de gömlekler, ceketler, pamuklu polo yakalar, kumaş pantolonlar ütüye ihtiyaç duyar. Bunlar ütüsüz giyilmez, giyilirse hoş olmaz.

Ütülerken kumaşların kat yaptığı yere ütü basmayın (örneğin pantolon paçalarının kenarları) ütü izi oluşur. Bunun yerine kumaşı çevire çevire ütüleyin. Ütü altında kalan kumaş mümkün olduğunca tek kat olsun, iki kat kumaşa ütü vurmaktan kaçının. Pantolonda bu ister istemez mümkün değil, ama örneğin polo yakalarınızı ütü masasının ucundan geçirebilirsiniz.

Çok kasmayın, tek amacınız var; kumaşta ütü izi bırakmadan kırışıklıkları düzeltmek. Çok teknik bir olay yok. Gerçi bazı pantolonlarda ütü izi kalması istenen bir durumdur, ancak bunları satın aldığınızda zaten üzerinde bulunur. Ütü yaparken o kısımların üzerinden geçin.
0
akhenaten
(05.08.23)
Kıyafetleri tersi yani içi ütülenir. Ütüye buhar için su koyacaksan içme suyu konulur kireç vs olmasın diye.
0
sadegazoz
(06.08.23)
(6)

"para piyasası fonu" güvenilir mi? bir dezavantajı var mı? mevduat vs ppf

istististist
https://eksisozluk1923.com/entry/154534721bu entryde arkadaş elinden geldiğince anlatmış ama benim kafama takılan bir kaç nokta var.bildiğim kadarıyla, normal yatırım fonlarında risk var. yani bir gecede paranın yüzde ellisini de kaybedebilirsiniz mesela."para piyasası fonlarında" da böyle bir risk
eksisozluk1923.com

bu entryde arkadaş elinden geldiğince anlatmış ama benim kafama takılan bir kaç nokta var.

bildiğim kadarıyla, normal yatırım fonlarında risk var.

yani bir gecede paranın yüzde ellisini de kaybedebilirsiniz mesela.

"para piyasası fonlarında" da böyle bir risk söz konusu mu?

bunun dışında ne gibi dezavantajlarından bahsedilebilir mevduat faiziyle kıyasladığımız zaman?
0
istististist
(04.08.23)
Mevduat hesabından farkı yok. Risk düşük.
0
useless
(04.08.23)
@useless;

yanıt için teşekkür ederim.

riskin boyutu nedir?

olumsuz ihtimallerin tamamının gerçekleşmesi durumunda paranın ne kadarını kaybedebilirim?
0
🌸istististist
(04.08.23)
anlatılanlar dışında herhangi bir fonda bir gecede %50 kaybedemezsiniz. en riskli fonlar hisse senedi fonları, onda da zaten tavan/taban uygulaması var, günlük %10’da devre keser.
0
orient blue
(04.08.23)
Şöyle ki para piyasası fonları genelde portföylerinde özel sektör tahvil ve bonolarını bulundururlar. Haliyle fonun tahvilini aldığı şirket batar ve borcunu ödeyemeyecek duruma gelirse ve iflasından sonra da geriye alacaklılara ödeyecekleri hiç para kalmamışsa bu zarar olarak yansır. Tabi bunun bir kere olması düşük bir ihtimalken sizi ciddi bir zarara sokacak kadar sık yaşanması daha da zor bir şey.

Tefas'tan bakın mesela, eksi getirisi olan bir tane bile para piyasası fonu göremezsiniz. Hele hele düzenli zararda kalan bir ppf şimdiye kadar olmuş mudur bilmiyorum. O risk değeri biraz sembolik.
0
akhenaten
(04.08.23)
brom mevduat faizleri yükseldiği için para piyasası fonlarına şimdilik gerek yok.
0
useless
(04.08.23)
yanıtlar için teşekkür ederim.

tefaş'ta listelenen ppf fonu olan şirketlerin hepsi güvenilir midir peki?

banka hesaplarında olduğu gibi bir devlet güvencesi söz konusu mu?
0
🌸istististist
(05.08.23)
(5)

birşeyler paylaşmak istediğimde gelen o farkındalık hissi

madurumdamadurum
merhabalar,geçenlerde de bir duyuru açmıştım desteğinize teşekkürler.sonradan biraz oturdum düşündüm de, ben hep herkesi dinlemişim,kendimi anlatacak bir dost daha edinmemişim ( yada edindiğimi sanmışım )bu farkındalık beni içten içe daha da yalnızlaştırdı ve önceden böyle düşüncelerim olduğunda geç
merhabalar,

geçenlerde de bir duyuru açmıştım desteğinize teşekkürler.
sonradan biraz oturdum düşündüm de, ben hep herkesi dinlemişim,kendimi anlatacak bir dost daha edinmemişim ( yada edindiğimi sanmışım )bu farkındalık beni içten içe daha da yalnızlaştırdı ve önceden böyle düşüncelerim olduğunda geçiştirip yoluma devam ediyordum. Yüzleşmeli miyim? Gerçekten beni dinleyen ve anlayan insanın olmadığını kabul etmeli miyim? Yoksa ruh sağlığım için bu zamana kadar yaptığım gibi ötelemeli miyim?

Teşekkürler :)
0
madurumdamadurum
(04.08.23)
:D
ötelediğin şey mutlaka karşına çıkar ve genellikle sen değil de sorun güçlenmiş olur.
genel cevap öteleme.
0
kisa
(04.08.23)
hocam işte hayatta bu anlara tekamül anları deniyor, bu anlar insanı değiştiriyor geliştiriyor
0
freebird5406_2
(04.08.23)
Ben de sizin gibiydim, ancak bu insanlardan ziyade sizle ilgili bir şey. Kendiniz anlatmanız lazım, derdini anlatabilen bir insana dönüşmeniz lazım, lafı kaynattırmamalısınız. O zaman insanlar da sizi dinlemeye başlayacak. Daha doğrusu insanlar her zamanki gibi kalacak, siz kendinizi dinletmeye başlamış olacaksınız.

Zaman içinde kendiniz gibi sessizce susup sizi dinleyen birilerine de denk gelirseniz çok üstüne gitmeyin, halini hatrını sorun. Büyük ihtimal hayır diyemediği için sizi dinliyordur.
0
akhenaten
(04.08.23)
tutunamayanlar, fleabag vs aklima geldi.

modern insan yasamayi ve paylasmayi bilmiyor, sevmeye yeteneksiz teoman baba'nin dedigi gibi.

benzer durumlar bende de var ama bunun caresi de daha fazla ice cekilmek, kapanmak, kendini soyutlamak degil, tam tersine daha sosyal olmak.
0
baldur2
(04.08.23)
İçtenlikle ilgili bir adım daha atman gerekiyor.
Senin olduğun yerde iken ben kabullenmeyi seçtim. Sonra yıllarca dertlerini dinlediğim arkadaşım beni dinlemeyip konuyu değiştirdiğinde, Lan, dedim ben yıllardır seni dinliyorum. Dinleyeceksin beni. O anda aramızdaki samimiyet ve dostluk level atladı.
0
sadegazoz
(06.08.23)
(1)

Türkçe dilbilgisi sorusu

havadakarada
Onlar tamircidirler.Onlar tamircilerdir.Bilgi verme anlamında kullandığımız dır eki, ihtimal anlamında değil.Hangisi doğru, ikisi de doğru mu? Açıklamasını yapabilir misiniz?
Onlar tamircidirler.
Onlar tamircilerdir.

Bilgi verme anlamında kullandığımız dır eki, ihtimal anlamında değil.

Hangisi doğru, ikisi de doğru mu? Açıklamasını yapabilir misiniz?
0
havadakarada
(03.08.23)
İkisi de yerine göre doğru, ihtimal anlamında da kullansanız ek aynı ek. İhtimal anlamı daha çok fiil üzerinde kullanıldığında ortaya çıkıyor ancak dediğim gibi ek aynı ek, ek fiilin geniş zaman eki. İkisi farklı şeyler değil yani.

Burada sizin kullandığınız ler de aslında çoğul eki değil, şahıs eki.

Ben tamirciyim
Sen tamircisin
O tamirci
Biz tamirciyiz
Siz tamircisiniz
Onlar tamirciler

Dolayısıyla nasıl "ben tamircidirim" demiyorsak "onlar tamircidirler" dememek de daha kurallı bir yapı oluşturur. Ancak gerçekte ikisi de dilde kullanılan şekiller.

Aralarında anlam açısından nüans farkı da oluyor.
0
akhenaten
(04.08.23)
(3)

bilgisayarda hız için ilk bakmamız gereken özellik nedir?

heartwork
ram midir önemli olan, işlemci frekansı mıdır nedir?
ram midir önemli olan, işlemci frekansı mıdır nedir?
0
heartwork
(02.08.23)
işlemci, ssd
0
tabii lan manyak mısın
(02.08.23)
İşlemci jenerasyonu ve segmenti, ram jenerasyonu ve boyutu, ssd okuma/yazma hızları.

İşlemci frekansı ve çok ram kulağa güzel gelebiliyorken 10 senelik bi çok ghz'lik i7 işlemcili bilgisayar canınızı sıkabilir de.

Bi genel intel/amd işlemci jenerasyonu ve segmentlerine bakın zaten bunların takılı olduğu bilgisayarlar da o segmente hizmet edecek şekilde donanımlandırılmış oluyorlar.
0
hedep
(03.08.23)
@hedep +1 konuya çok hakim değilseniz genel sistem performansını en iyi yansıtan şey işlemcinin ne kadar yeni ve hangi segmentte olduğu.

Eğer işlemciniz yeni bir nesil ve uygun segmentteki bir ürünse ikinci olarak tutarlılığı artırmak için ram frekansı ve miktarına bakabilirsiniz. Hiyerarşi bu şekilde. Bu hiyerarşinin dışında bağımsız olarak önem arz eden şeyse ssd mi hdd mi kullanıldığı. ssd olmasına özen gösterin.
0
akhenaten
(03.08.23)
(6)

Bir takım çıkmazlar

Lubb
-psikologa gitmek istemiyorsunuz orası kesin. (psikologlar gelip kızmayın lütfen zaten kötüyüm)-psikaytra gidince de ilaç yazılmasını da istemiyorsunuz. kullanmazsınız.-toparlamanıza yardımcı olacak sosyal çevreniz yok. bu yüzden ortamınız yok. arkadaşınız az ve olan da uzaklarda. -bazı şeyleri kon
-psikologa gitmek istemiyorsunuz orası kesin. (psikologlar gelip kızmayın lütfen zaten kötüyüm)

-psikaytra gidince de ilaç yazılmasını da istemiyorsunuz. kullanmazsınız.

-toparlamanıza yardımcı olacak sosyal çevreniz yok. bu yüzden ortamınız yok. arkadaşınız az ve olan da uzaklarda.

-bazı şeyleri konuşamıyorsunuz, paylaşamıyorsunuz, buraya bile yazamıyorsunuz her şeyi.

-özetle hayatsız bir çöpsünüz. işte mutsuz mutsuz çalışıp bir umut arıyorsunuz.

-ama artık patlayacak gibi oluyorsunuz, kendinizden, hayattan, toplumdan kopmak üzeresiniz, tutunduğunuz bir iki umut var iken onların da hayal kırıklığı olma olasılıkları olduğunu fark ediyorsunuz. tahammülden yorulmuşsunuz özellikle kendinize. kendinizden nefret ediyor en başta kendinize sonra da herkese külfet olduğunu düşüyorsunuz.

ne yapardınız?

sanırım ilk iki maddeden dolayı tedaviye kapalılık durumu çıkıyor. doğrudur. bu da ayrı bir sorun ama işte o yüzden soruyorum ya ne yapılabilir?

evet spor dışında.

teşekkür ederim.
0
Lubb
(01.08.23)
Hayatı bu kadar önemsemememiz lazım. It's just a ride. Anlattığınız kadar kötü bir hayatınız yok muhtemelen. Alt tarafı insanız neden kendimizden nefret edelim? Neden başkasına gösterdiğimiz şefkati, anlayışı kendimize göstermeyelim?

Ama biz ne kadar bir şeyler söylesek de ikna olmayacaksınız muhtemelen. Ben de kendimden biliyorum.
0
playing star again
(02.08.23)
Evet bir çıkmaza girmişsiniz duruma bakılırsa o kesin ama çözümlere de kapalısınız. Kendi bildiğiniz yöntemlerle halletmek istiyorsunuz fakat sanırım siz de içten içe biliyorsunuz ki bu tek başınıza çözebileceğiniz bir şey değil belli bir noktadan sonra. Ve anladığım kadarıyla o noktayı geçmişsiniz.

İçinde bulunduğunuz derin mutsuzluktan dolayı uzun süren uykusuzluk hali oluyor mu? Eşlik eden, içinizi ezen ağır bir keder hissiyle? Hafif uykuya daldığınız zamanlarda da hıçkırarak uyanmalar, insan içinde iki kelime ama gerçekten iki kelime konuşacak gücü bulamamak, insanlarla, sevdiğin insanlarla dahi bir araya gelmekte zorlanmak, yolda yürürken bir kaldırıma yığılma isteği ve hüngür hüngür ağlama isteği ve hatta bağırma isteği, inanılmaz bir boşvermişlik, hayata karşı kayıtsızlık, geleceği planlayamama, herhangi bir şeye odaklanamama, önceden sevdiğiniz iyi gelen aktivitelerin, hobilerin bile bir noktadan sonra iyi gelmemesi gibi şeyler, uzar gider...

Ben çok uzun süre direndim, uzun süren bir buhranın ardından o noktayı geçtiğimi şöyle anladım. İş yerinde anksiyete krizi yaşadığımda. İş arkadaşımla konuşurken ve hiçbir şey çaktırmamaya çalışırken kalkıp odama gitmeye çalıştım fakat ayağa kalktığımda ağzımdan çıkan tek cümle "ben iyi değilim galiba" oldu ve koltuğa yığıldım.
Ondan sonra işte terapi almaya başladım. Öncesinde zaten bir ilaç geçmişim vardı ama terapi noktasında direniyordum. Tek başıma baş etmeye çalışınca işte sonuç böyle oldu.

Üzgünüm ama gerçekten çözüm sadece tedavi. Bence direnmeyin daha fazla, soluğu bir psikologta alın. O sizi yönlendirir zaten
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.08.23)
Spor ölçeğine kadar inerek olası çözüm yöntemlerinin hepsini bir bir elemişsiniz her satırda.

Sizi daha iyi bir hale getirecek mümkünse kendiliğinden gerçekleşecek sihirli bir çözüm arıyor gibisiniz. Ancak gerçeklikten kopmamak önemli, böyle bir çözüm yok. Olsa hepimiz bunu uygulardık değil mi?

Bir aşamada yukarda reddettiğiniz yöntemlerden birine hazır hale geleceksiniz, o noktaya ulaşana kadar kendinize biraz "saçmalama alanı" açın.

Örneğin eğlence metotlarını küçük mü görüyorsunuz? Öyle yapmayın, gerekirse salak saçma gördüğünüz dizi film türlerine, müzik akımlarına bakın. Kendinize göre şekillendirebilirsiniz. Farklı bir şeyler bulun yani, bir şey bulmaya çalışmayın ama rastgele dolanın. Beğenmediğiniz şeyi beğenmeyin, beğendiğiniz şeye de "ulan ben bundan mı zevk alıyorum" demeyin.

Bütçenize göre her ay bir şeyler yapın, yine seçiçi olmayın sadece yapın. Başka insanlar ne yapıyorsa bir görün.

Bu tip şeyler sizi meşgul ederken sorunlarınızı tespit edin, neden bu durumdasınız, neden bu durumdan çıkmak istiyorsunuz, nasıl başladı? Nasıl pekişti? Değiştirebileceğiniz ve sizin elinizde olan şeyler mi yoksa daha genel ölçekle alakalı sizin dışınızda gelişen kötü gidişatlara bağlı kısmen kabullenmeniz gereken sorunlar mı bunlara kafa yorun.

Bunlara kafa yorarken kafanıza birçok soru gelecek ve muhtemelen işin içinden çıkamadığınızı hissedeceksiniz. O zaman bir uzman desteği almaya daha hazır olabilirsiniz.
0
akhenaten
(02.08.23)
Merhaba mesaj attım size
0
hasmetizm
(02.08.23)
diyorsunuz ki " ben acım, ama yemek yemek istemiyorum, bana enerji verecek sıvı besinler de tüketmek istemiyorum. ama karnımın doymasını istiyorum. açlığımı gidermem için ne yapmam lazım?"

yapmak istemediğiniz şeylerin probleminizin çözümü olduğunun siz de farkındasınız
0
yemrem
(02.08.23)
eğer kendinizde kitap okuyacak motivasyonu sağlayabilirseniz bir sıfırdan büyüktür diyebiliriz.

şu kitaplar fayda sağlayabilir;
Iyi Hissetmek - David Burns
Hayatı Yeniden Keşfedin - Jeffrey E. Young
Psikonet yayınlarına da göz atabilirsiniz.

ayrıca şunlar veya benzeri kanalları izleyebilirsiniz;
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

ama bunları okusanız da, izleseniz de eninde sonunda iyi bir terapist bulmanızda fayda var. sevgiler.
0
Phoebe
(02.08.23)
(19)

Ben, çöpçü müyüm?

kukuleta
Çöpün kenarında, içinde değil ama, gayet işe yarar, temiz durumda bir şey görseniz alır mısınız?Birkaç gündür çok işime yarayacak şeyler görüyorum çöpün kenarında, hayvan gibi araçtan inip sinsice, acizce alıyorum, ama bi rahatsız da oldum yani.Ruhumda çöpçülük var mı merak ettim.Mesela bugün Karaca
Çöpün kenarında, içinde değil ama, gayet işe yarar, temiz durumda bir şey görseniz alır mısınız?

Birkaç gündür çok işime yarayacak şeyler görüyorum çöpün kenarında, hayvan gibi araçtan inip sinsice, acizce alıyorum, ama bi rahatsız da oldum yani.

Ruhumda çöpçülük var mı merak ettim.

Mesela bugün Karaca'dan iki adet çok güzel büyük boy Gold çanak ve yine büyük boy kalın cam vazo buldum aldım.

Dün Ikea bambu ahşap kutu seti buldum.

Hepsi sıfır ayarında.

Siz alır mıydınız?
0
kukuleta
(01.08.23)
Nerede yaşıyorsunuz da çöpte bunları buluyorsunuz merak ettim?

Soruya cevap: evet çöpçüler kralısınız hem de.
0
Cesario
(01.08.23)
Ben burnu düşse eğilip almayacak bir insanım. O yüzden çöp kenarında altından sandık da görsem almam. Alamam.
0
ruhen hastayim ben
(01.08.23)
İstanbul'da üst gelir grubunun yasadığı bir semtteyim. Bazen inanılmaz mobilyalar vb atılıyor, onları alamıyorum tabii :)
0
🌸kukuleta
(01.08.23)
Valla soruyu okurken evet çöpçüzünüz diyordum içimden ama sonda ters köşe oldum.

Yani gördüğünüz şeyin karaca'dan büyük boy gold çanak olduğunu biliyorsanız bence bu sizi çöpçü değil fırsatı görüp değerlendiren atanamamış TLC programı sunucusu yapar.
0
akhenaten
(01.08.23)
@akhenaten sağ ol moral buldum okuyunca :)

Kaliteli olanı, nesnenin yanından hızla geçerken bile fark edebilme ozelliğim var.

Bir keresinde yolda araçla gece vakti hızla seyrederken yolda iPhone bulup acı fren yapmışlığım var. Sahibini bulup verdim tabii :)
0
🌸kukuleta
(01.08.23)
degilsiniz. one man's trash is another man's treasure.

doktora yaparken yasadigim 10 katli binanin 3 tanesinin kocaman ortak bir lobisi, bu lobide de bir masa vardi. insanlar ihtiyaci olmadigi seyleri oraya koyardi, isteyen oradan alirdi.

oradan mikrodalga firin, torbasiz elektrik supurgesi, etajer falan almisligim vardir. ben de binadan cikarken cogu esyayi oraya biraktim. ikinci el bir kulturdur ama turkiye'de maalesef yeteri kadar degerlendirilmiyor.
0
chezidek
(01.08.23)
Çöpün kenarında altın görsem almam. Ama sizin durumunuz çöpçülük değil. Onları zaten birilerinin alması için kenara koyuyorlar. Sonuçta atan kişi onları çöp olarak görse içine atmayı akıl eder.
0
dissendium
(01.08.23)
Geçen gün kullanmadığım fakat iyi durumdaki bir masa lambasını çöpün yanına bıraktım, birileri alsın diye.

Moda'da yaşarken benim de bir kaç defa çöpün yanından eşya almışlığım var. Moda'da bu bilinen bir kural zaten. Birileri bırakıyor, birileri alıyor.

Normal bence ya, devam...
0
amortisman
(01.08.23)
Çöpçü değilsiniz hayatınızın büyük kısmını buna adamıyorsanız bi problem yok bence.

Çok uzun süre her pazar bit pazarına gittim inanılmaz şeyler buldum aldım. Bite giden çoğu şey de çöpten çıkmadır. Bu geri dönüşümcü hurdacılar bolca çöp karıştırır işe yarayacağını düşündükleri şeyleri hurdaları sattıkları merkezlere verirler ayrıca. Orası da başka insanlara satar çok düşük fiyattan ya da kendileri sergi açar bite mis gibi bizim ayağımıza gelirdi. Eleştiren hep olur bize de çer çöp topluyorsunuz derlerdi daha sonra elimdeki fazlalıkları satışa koyduğumda cayır cayır alırlardı :) (klasik oyun konsolu koleksiyonu yapıyorum)

Çöpten kağıt toplarken bulduğu kitaplarla sahaf olan bir arkadaşın hikayesi var youtube cep hikayelerinde.

Reddit'te dumpster diving diye bi subreddit var insanlar bulduklarını koyuyorlar.

Ayıp bi durum yok yani altın çöpe girdiğinde değerinden bir şey kaybetmiyor temkinli olup sokak sokak çöp karıştırmadıktan sonra bi sıkıntı yok bana göre.
0
hedep
(01.08.23)
bu ifadeler bana biraz cringe geldi :D
ablam ve biraderim de senin gibi. bit pazarina falan giderlerdi
iyyyyyyy

el cevab: hayir almam
0
nibba
(01.08.23)
Evlerini begendigim cogu kisi bu tarz ikinci el mobilyalarindan bahseder. cihangirde bilmem nerden gecerken evin onunde buldugum bu konsolu aldim kulplari degistirdim vs gibi. icimden ozenirdim. benim cevremdeki cogu insan elestirir bu copculugu hatta yakinlarim isvicrede mobilya copunden -yani yeterince temiz bi alandan bana gore- cop alanlar hakkinda epeyi dedikodu yaparlardi. bana ise cok mantikli, keyifli, cevreci ve yaratici bi his veriyor. alip degerlendirmek. copculuk pis veya asiri evde gereksiz esya biriktirmeye derim. umarim bi gun ben de ceviz bi sandalye falan bulurum <3
oyna devam
0
mess
(01.08.23)
İhtiyacım olan bir şeyse neden almayayım? Garaje sale tarzı satış kültürü oturamadı bir türlü. Çalıştığım kurumlarda sıklıkla takas kültürüne hizmet eden etkinlikler düzenlerdim. Çok da eğlencelidir.
0
from where i ride
(01.08.23)
Belli semtlerde böyle bir kültür de var alınabilir dekoratif bir şey vs
Kişisel bir şey giyim vs elbette almam
0
anon1m
(01.08.23)
ben yerden magnum çubuğu topluyorum:)
0
nothing in my way
(01.08.23)
alirim. aldim da. hatta Antalya'da kiyafet sandalet gorup almistik.

benim de koydugum ise yarar seyler biri tarafindan alinsin isterim. hatta alinabilecegi ihtimali olan seyleri hep temiz bir sekilde yana koyarim bu yuzden.

televizyon sehpasi ariyorduk gecenlerde. o cop senin bu cop benim gezdik cunku bazi insanlar hic elden cikarmaya ugrasmadan atiyor. lakin o gun sansimiz yoktu.

copculuk ise de copculuk bosverin isinize yarayani alin, yaramiyorsa birakin bir sonraki alsin.
0
supergirl
(02.08.23)
Turkiye'de ayip, avrupa'da normal seyler bunlar. copcusunuz diyelim madem, ama bu iyi bir sey, hem de cevreci.
0
hewit
(02.08.23)
işine yarıyorsa ve temizlenebilirse değilsin
0
bir soru sorcam
(02.08.23)
bu dediğin almanya'da bir kültür. bazı günler bazı şehirlerde herkes atacağı eski şeyleri sokağa bırakır -daha sonra belediyenin toplaması için tabii, insanlar da sokaklarda gezer kendine yarayanı alır gider.

utanacak veya ayıplanacak bir şey yok. ikinci el herkes için çok faydalı bir konsept.
0
bohr atom modeli
(02.08.23)
soru bana hayat görüşümü, hayatı sorgulattı. Hiç böyle beklemiyordum. Ben almam, alamam. Fakat hayatımda bir kere ikinci el bir elektronik eşya aldım. Şirketimdeki bir çalışandan almıştım ve aşırı mutlu olmuştum aslında. Elektronik eşyaları zayi olmasını kabul edemiyorum. O kişinin kullanmadığı kenarda duran bir şeymiş, benim de maksimum ölçüde kullandığım bir şey oldu. Sonrasında ikinci el pazarına düşeceğim demiştim ama yapamadım. Saçma bir gurur olabilir bu.
Lüks bir semtte oturduğunuzdan aslında çöp değil kapitalizmin yavşaklığını topluyorsunuz siz. Yine yapamazdım gibi geliyor fakat böyle bir şey yapmanızı da destekleyecek gibiyim. Kafam çok karışık (:

bu arada yukarıda da söylenmiş, artık kullanmayacağım fakat kullanılabilecek durumdaki eşyaları çöpün yakınında bir yere ama kirlenmeyecek şekilde ben de bırakıyorum birileri alsın diye. Sizinki de bu durumda sanırım. Dolayısıyla hiç olmayan bir şey değil.
Bir mekanda adisyon geldiğinde bakamayan, yeni zamları kafada oturtmak için arada göz ucuyla bakmaya çalışan bir insanım benim için yine zormuş ama siz yardırın gitsin bence (:
0
sparkle kiddle
(06.08.23)
(2)

nasıl sohbet ediliyor

bir soru sorcam
ya bir bilgi içinya dert anlatırkenya da dert dinlerken buluyorum kendimibazen psikolojik sorular sormayı denyerek faydalanırken buluyorum kendimikafamda diyalogun akışı ben biraz dinliyim de söz söyleem sırası bana geçsinya da bugun onu konuşturayım lazım olunca ben ararımsorun bende mi (narsist sp
ya bir bilgi için
ya dert anlatırken
ya da dert dinlerken buluyorum kendimi
bazen psikolojik sorular sormayı denyerek faydalanırken buluyorum kendimi

kafamda diyalogun akışı ben biraz dinliyim de söz söyleem sırası bana geçsin
ya da bugun onu konuşturayım lazım olunca ben ararım

sorun bende mi (narsist spektrum) uygun kişiyi bulamamamda mı
(duygusal arkadaşlıklar değil bunlar)
0
bir soru sorcam
(01.08.23)
Bilgi almak, dert anlatmak ve dert dinlemek dışındaki konularda nasıl sohbet edildiğini sorduğunuzu varsayıyorum, ona göre cevap veriyorum.

Öncelikle sorunun ağırlıklı sebebi sizden kaynaklı da olabilir, karşınızdaki kişiyle uyumsuz olmanızdan da çünkü bu konuda bir şey bilmemiz olası değil.

Ancak sorun şu; insanlarla girdiğiniz diyaloglara genel olarak "ben biraz dinleyeyim, söz söyleme sırası bana geçsin" ve aynısının farklı hali olarak "bugün o konuşsun da lazım olunca ben ararım" şeklinde yaklaşıyor olmanız karşınızdaki kişiyle bağınızdan ayrı bir sorun. Böyle bir tutum doğru değil. Bu işin sizden kaynaklı kısmı, çünkü bunu yapıyor olduğunuzu bilerek bu tutumu devam ettiren sizsiniz. Bu kısım sabit. Böyle yaklaştığınız insanlarla zaten bir şey konuşamazsınız çünkü ilginizi çekmiyor ki zaten, ne konuşacaksınız?

Eğer üstüne bir de karşı taraf(larla) uyumsuz insanlarsanız sorun katmerleniyor. Bu durumda konuşacak konu bulamamanız normal, çevrenizi değiştirmeniz gerekir.

Ama her halükarda en başta sizin tutumunuz yanlış. Sorunu çözecek olan da sizsiniz. Başkasını değiştiremezsiniz ama kendinizi yönlendirebilirsiniz.
0
akhenaten
(01.08.23)
Can kulağı ile dinleme diyoruz bunla şiddetsiz iletişimde. Pratik yaparak öğreniyor herkes eğitim sırasında. Duyulma görülme ihtiyacın karşılanıyor. Sen karşı tarafı dinlediğin gibi karşı da seni dinliyor. Güzel bir tatmini vardır Empatik alan tutmanın/almanın. Mesaj atıyorum sana fikir versin diye
0
hasmetizm
(02.08.23)
(6)

Türkçe'de yazma becerilerimi nasıl geliştirebilirim?

lodlest23
Herkese selam.İleride Ekşi'de yazar olmayı hedefliyorum bunun yanı sıra ileride blog açabilirim veya medium.com gibi sitelerde kendi içeriğimi oluştarabilirim.Ancak bunun için Türkçe'ye olan hakimiyetimi yetersiz görüyorum. Türkçe'mi geliştirmek, meramımı çok daha iyi bir şekilde yansıtmak için beni
Herkese selam.

İleride Ekşi'de yazar olmayı hedefliyorum bunun yanı sıra ileride blog açabilirim veya medium.com gibi sitelerde kendi içeriğimi oluştarabilirim.

Ancak bunun için Türkçe'ye olan hakimiyetimi yetersiz görüyorum. Türkçe'mi geliştirmek, meramımı çok daha iyi bir şekilde yansıtmak için benim nasıl bir yöntem izlememi önerirsiniz. (Türk Edebiyatından kitaplar, gazeteler, imla kurallarıma uymak için Grammarly'nin Türkçe muadili gibi).
0
lodlest23
(30.07.23)
Bence Türk klasiklerini okumak en doğrusu olur sizin için. Klasikler için söylüyorum, Türk yazarlar Türkçeyi en doğru en iyi şekilde kullanıyorlar.
0
megalomaniac
(30.07.23)
grammarly'nin türkçe muadili var mı bilmiyorum fakat anadiliniz için buna ihtiyacınız olduğunu da düşünmüyorum. çünkü probleminiz gramer değil sizin. bol bol okumaktan geçiyor bunun yolu. yazmak istediğiniz türdeki yazılara bakın. farklı konu ve üsluplardaki yazılara bakın. deneme kitapları okuyun. felsefi kitaplar okuyun. bunların hepsinde argümanların yapılandırılmasına, bağlamın oluşturulmasına ve korunmasına, örneklerin verilişine, kompozisyon düzenine, anlamın aktarımına dikkat edin. metni yalnız zevk için değil o metnin nasıl oluştuğuna dikkat ederek okuyun kısacası. sonra bol bol yazın. okuduğunuz kitaplar hakkında yazabilirsiniz. ya da aklınıza gelen herhangi bir şey için.

üniversitelerin edebiyat bölümlerinde doğan günay'ın metin bilgisi kitabı okutulur. o kitabı okuyabilirsiniz.
0
black holes in the sky
(30.07.23)
Bunun kolay bir yolu yok ne yazık ki... Yazı dilini doğru kullanmak için doğru şekilde yazılmış edebi ürünlere maruz kalmalısınız. Ben klasikleri bu amaçla kullanmak için önermiyorum çünkü klasik kitaplarda çok eski kalıplar da kullanılıyor. Günümüz edebiyatına yoğunlaşmanız daha faydalı olur.

Bu bir iki kitapla ve birkaç ayda kazanılacak bir alışkanlık değil, onun için önerilerden ziyade ilgi alanınıza uyan konu ve kategorilerde yeni çıkan bütün kitapları okuma alışkanlığı kazanmanız faydalı olur.

Bunun yanında, doğru yazı yazıyor olmak akıcı ve anlaşılır yazı yazdığınız anlamına gelmez. Dili nasıl etkili kullanacağınız daha karmaşık bir süreç. Metin yazarlığından tutun iletişim teknikleri ve hatta reklamcılık üstüne yazılmış şeylere göz atabilirsiniz.
0
akhenaten
(30.07.23)
Yazım kuralları ve noktalama işaretleri konularına çalışıp test çözmeniz gayet faydalı olabilir. Yanlışları düzeltirsiniz. Bunun yanında, siz bir yazı yazarsınız ve bir Türkçe öğretmeni yanlışları düzeltir.

Mesela bu yanınız için bir düzeltme: Türkçe, İngilizce gibi dil isimlerinden sonra kesme işareti kullanılmaz. "Türkçemi"
şeklinde yazılır.
0
havadakarada
(30.07.23)
okumak önemli tabi ama sadece okuyarak olmaz okuyarak yaşadığınız teorik gelişimi kendinizi zorlayıp bir şeyler yazarak pratiğe dönüştürmeniz lazım. şahsen bunun için aktif şekilde twitter hesabı kullanmanızı tavsiye ederim. gündem hakkında yorum olur, aklınıza gelen şaka olur, tespit olur, tivitlere cevap vermek olur yazmaktan çekinmeyin. blog yazmak vs. de iyi tabi ancak o baya bir mesai oluyor bir yerde. tivit atmak ise pratik. günde 10 tane 20 tane atabilirsin boş kaldığın anlarda hiç kendini kasmadan böylelikle daha sürdürülebilir bir şey oluyor bloga kıyasla. hem imlanı geliştirirsin arada bu nasıl yazılıyordu diye bakarak hem de anlatımını geliştirirsin zamanla.

bir de okumak sıkarsa izlemek de olur duruma göre. mesela nuri bilge ceylan'ın kış uykusu filminin senaryosu değme edebi eserde yok. böyle filmlere de bakabilirsin arada.
0
semaforo de medianoche
(30.07.23)
Arif Hikmet Par'ın tarih öncesi yazdığı bir kitap var. Bana zamanında çok faydalı olmuştu.

www.nadirkitap.com

Bunun dışında, bol bol kitap okuyacaksınız. Her eserde kafanızda yeni ışıklar yanıyor...
0
yadigar
(30.07.23)
(5)

Gögüs kılları

dissendium
Erkekler göğüs kıllarınızı makineyle kısaltıyor musunuz? Tişörtün boyun kısmından çıkıyor. Kısaltmayı düşünüyorum. Artış olur mu?
Erkekler göğüs kıllarınızı makineyle kısaltıyor musunuz? Tişörtün boyun kısmından çıkıyor. Kısaltmayı düşünüyorum. Artış olur mu?
0
dissendium
(30.07.23)
Artış olmaz, kısaltıyorum çünkü rahatça uzamış kıllar cidden çok çirkin. Gür olsa yumak yumak ayrı bir sorun, seyrek olsa göğsün ortasında çinli sakalı gibi duran bir tutam kıl ayrı sorun.
0
akhenaten
(30.07.23)
kaslı bi vücudum olmadığı için kısaltmıyorum. çok rahatsızsan lazere git
0
jelly bear
(30.07.23)
Erkek dediğin böyle olur;
www.google.com

Neyse saka bir yana Türkiye'de daha kafaya takardim ama Fransa'da hiç takmıyorum. Aksine esim cok seviyor ve esimin arkadaslari da "keske benim herifte de göğüs kili olsa" falan diyorlar, erkeksi buluyorlarmis. Neyse.

Eğer sizi rahatsiz ediyorsa kisaltin. Ben misal çok saçma duruyorsa kesiyorum orayi yani güzel durmuyor olarak. Ama onun dışında zerre umrumda değil.

Artış olmaz. Zamanında kisaltmis biri olarak söylüyorum.
0
logisticsmanager
(30.07.23)
makineyle kısaltıyorum. yaz aylarında çok rahatlatıyor. kışın da kısaltıyorum tabi :)
0
tabudeviren
(30.07.23)
yazın bacaklardaki ve kollardaki kılları makineyle kısaltıyorum birkaç ay sonra eski halini alıyor. artmaz ama eski haline gelir yine.
0
yetkili birine benzeyen abi
(30.07.23)
(4)

Altın almak için en mantıklı yer?

furry burns
Arkadaşlar merhaba,Bir miktar altın alacağım da, ben normalde bankadan alıp-satıyorum. Makaslar epey açılmış, yeni işyerimdeki iş arkadaşım da bankadan alınır mı harem altın'da makas 3-5 lira falan dedi de. Ben bu siteden nasıl alacağım, banka mantığında mı yoksa fiziki mi? Kuyumcu fiyatları nedir ş
Arkadaşlar merhaba,

Bir miktar altın alacağım da, ben normalde bankadan alıp-satıyorum. Makaslar epey açılmış, yeni işyerimdeki iş arkadaşım da bankadan alınır mı harem altın'da makas 3-5 lira falan dedi de. Ben bu siteden nasıl alacağım, banka mantığında mı yoksa fiziki mi? Kuyumcu fiyatları nedir şu an hiç bilgim yok ama onlarda da banka kadar makas vardı bildiğim. Sizler nasıl alım yapıyorsunuz, hangi yolu kullanıyorsunuz acaba?
0
furry burns
(28.07.23)
Ben altın alacaksam fiziki alıyorum, altının olayı bu bence. Yani banka da batsa ülke de yıkılsa o somut bir maden ve dünyanın her yerinde bir geçerliliği var. Bu açıdan sadece fiziki olarak anlamlı geliyor bana. Onun için genelde rutin yatırım olarak altın kullanmıyorum, çok az altınım var onları da ölüm kalım durumu için ayırdım.
0
akhenaten
(28.07.23)
Fiziki altın alacaksan, Bulunduğun şehirdeki ana kuyumcular çarşısına gideceksin, (İstanbulda Kapalı çarşı, İzmir'de Kemeraltı) ekranlardaki altın fiyatına bakıp o fiyat üzerinden çatır çatır pazarlık edeceksin.

Fiziki altına gerek yok dersen, bir bankadan yatırım hesabı aç. Hisse senedi alır satar gibi ALTINS1 kodlu darphane altın sertifikası al. Makasa önem veriyorsun madem bunu yap. Makas 1 kuruş.
0
Mirket
(28.07.23)
@Mirket Varlığından yeni haberdar oldum, muazzammış sağolasın hocam.
0
🌸furry burns
(28.07.23)
Fiziki altın +1

Kapalıçarşı’ya gidemeyeceksen trendyol’dan da alabilirsin. Ayrıca külçe altın almayacaksan em fazla 5 -10 tl indirir. O da yol parana gider zati.
0
naksidil
(28.07.23)
(3)

Bunların hepsi fake değil mi?

AlsterWasser
https://www.youtube.com/shorts/oA4SjvABYhkhttps://www.youtube.com/shorts/zUvLF1WONxkşu tarz çift kanalları var bir sürü artık. bunlar birbirlerine şaka yapıyor ne bileyim tepkilerini çekiyorlar vs vs.iyi de telefonu o açıdan tutarsan bir işler çevirdiğin belli oluyor işte. bu tarz ilişki, çift kanal
www.youtube.com

www.youtube.com

şu tarz çift kanalları var bir sürü artık. bunlar birbirlerine şaka yapıyor ne bileyim tepkilerini çekiyorlar vs vs.

iyi de telefonu o açıdan tutarsan bir işler çevirdiğin belli oluyor işte.

bu tarz ilişki, çift kanallarının hepsi oynuyor değil mi?

yani karşıma telefonu sürekli öyle tutarak gelirsen gerçek tepkimi hiçbir zaman göremezsin ki? içeriğe oynarsın.

gerçi hepsi mükemmel ilişkiyiz imajı çiziyor burdan da belli de.
0
AlsterWasser
(28.07.23)
Kesinlikle öyle, tepkiler de yapay zaten. Kız arkadaşım akıllı bir insan ama çok izliyor böyle çift videolarını, bana da izletiyor. Fake bu, sahte diyince de yok be falan diyor. Garip. :)
0
furry burns
(28.07.23)
Fake tabi ki, biliyorsunuz sosyal medya yayıncılığı baya bir meslek haline geldi. Trendleri takip edip en çok beğeni ve izlenme sayılarına ulaşmak için araştırma raporları falan yayınlanıyor.

Bir yerde tutan bir espri, akım vs olduğunda aynı şeyi yapan bir dolu insan türüyor. Bildiğiniz "show business." Televizyondaki reality showlar ne kadar gerçekse bunlar da o kadar gerçek. Özellikle yüksek takipçili hesaplardan yayınlanan içeriklerden bahsediyorum.

Alelade kişisel hesaplardan gerçek tuhaf durumlar da çıkıyor yoksa.

Zaten yolladığınız hesap çiftin günlük şakalaşmaları vs üzerine düzenli yayın yapan bir hesap. Bir insanı bütün bir hesabı dolduracak içerik üretecek kadar "şakalayamazsınız." Bu anca bir kere, bilemedin iki kere olur.

Bunun daha vahimi havan kurtarma videoları. 1-2 tane insan yaşadıkları dar çevrede defalarca kere çeşitli şekillerde zor durumda kalan hayvanlarla karşılaşıyor ve bunları kurtarıyor, yerseniz. Hayatınızda bir iki kere şahit olabileceğiniz olaylarla günlük olarak karşılaşıyorlar sözde. Halbuki hayvanları o şartlar içine sokan kendileri.
0
akhenaten
(28.07.23)
Aynı çiftin birden fazla viral olan videosu yoksa arada kurguysa bile çok iyi olanları var. Ama başkasını seviyorum dediğinde gevşek gevşek gülen birisini gördüğümde direkt geçiyorum videoyu.
0
kimlanbu
(28.07.23)
(4)

Ali Cabbar

2027
Merhaba, Arama yaptım ama bulamadım. İnternette denk geldiğim bilgiler de acıkcası gerçek mi sahte mi bilemedim. Nedir bu Ali Cabbar olayı? Son günlerde tüm esprilerde, giydirmelerde, laf sokmalarda var. Evet magaradan cıktım evet yaşlı teyzelere anlatır gibi zahmet olmazsa.
Merhaba,
Arama yaptım ama bulamadım. İnternette denk geldiğim bilgiler de acıkcası gerçek mi sahte mi bilemedim. Nedir bu Ali Cabbar olayı? Son günlerde tüm esprilerde, giydirmelerde, laf sokmalarda var. Evet magaradan cıktım evet yaşlı teyzelere anlatır gibi zahmet olmazsa.
0
2027
(28.07.23)
youtu.be

Bu şarkı. Şarkı popüler oldu twitterda falan çok geyiği döndü. Sonra işte sevdiğin kız x yapmış dayan ali cabbar diye mizahı döndü
0
nundu
(28.07.23)
Şarkıda absürt derecede yüksek bir dram var onun için dalga geçiliyor. Bir küçücük aslancık şarkısı gibi

Orda da aslancığın babası harpte vuruluyor, aslancık da ne hikmetse köyden kovuluyordu. Tam bir dram.

Bunda da ali cabbar'ın sevdiği kız nedeni belirsiz şekilde başkasıyla evleniyor, ali de gidip düğününde çalıyor falan, sebebi de babasına konudan bahsedememesi gibi yansıtılmış. Babası hadi dedi diye gidiyor.

Bu arada kızın ali'nin kendine olan ilgisinden haberi bile yok gibi görünüyor. Yani olsa düğününe kabul etmez heralde başkasıyla anlaşırlardı, başka çalgıcı mı yok?

Üstüne ali askere yazılıyor (bu biraz amerika tipi bir hikaye, bizde durduk yere askere "yazılma" gibi yaygın bir şey yok. Sanırım depresyona girip orduya yazılan tipleri konu alan amerikadaki dizi film senaryolarından etkilenmiş söz yazarı) askere gittikten sonra da şehit oluyor. Bize de hediye olarak bir türkü bırakıyor.

Baya absürt derecede arabesk unsurlar içeriyor yani hikaye. Eskiden ilham öyküleri tarzı kitaplar olurdu, onlarda karşılaşılabilecek tarzda bir şey.

Gerçek olduğunu hiç sanmıyorum bu açıdan, hatta birileri gerçek olduğunu iddia etse bile inanmam heralde.

Yani sevdiği kişiye açılamayıp askerde şehit düşen insanlar elbette ki vardır ama bu şarkıdaki dram bunun kat kat üstünde ve çok manasız bölümleri var.
0
akhenaten
(28.07.23)
Emir Can İğrek'in şarkısı. Anlatılanlar kurgu tamamen kendisi hikayeli şarkılar yazmayı sevdiğini söylüyor. Twitter'da çok edit yapıldı, yok hikayesi böyle yok şöyle diye yüzlerce şey uyduruldu ama dümdüz şarkı yani.
0
black holes in the sky
(28.07.23)
hikayede değil de anlatımda problem var bence. dümdüz hikaye yazar gibi hiçbir sanat olmadan yazmış geçmiş. açıp alt j'den bir taro ya da eagles'tan hotel california falan dinlese hikaye nasıl şarkıya aktarılır görürdü.
0
bohr atom modeli
(29.07.23)
(3)

tozdan yıldım

melodi
evin sağındaki solundaki inşaatlardan illallah ettim. toz alerjim var günde belki 50 kere hapşırıyorum. evde az eşya var yani bi günde sanki günlerdir silinmemişcesine toz olması imkansız. her gün süpürgeyle evi süpürüyorum bu arada.bütün düğmelere bastım ve hep hava temizleyici hem de robot süpürg
evin sağındaki solundaki inşaatlardan illallah ettim. toz alerjim var günde belki 50 kere hapşırıyorum. evde az eşya var yani bi günde sanki günlerdir silinmemişcesine toz olması imkansız. her gün süpürgeyle evi süpürüyorum bu arada.

bütün düğmelere bastım ve hep hava temizleyici hem de robot süpürge alacağım. özellikle hava temizleyici. xiaomi mi air 4 ve mi air prufier 4 arasındayım. robot için max 10, temizleyici için max 5bin bütçem
0
melodi
(27.07.23)
Konumuz evin çok toz olması mı, sizin toz alerjiniz mi?

Robot süpürge iyi bir şey, ama az eşyanın üzerine çöken toza ya da alerjinize bir katkısı olmaz. Zemindeki tozları alıyor o.

İnşaat bölgesinde oturan, tozdan yılmış biri olarak, kapı pencere kapalı, klima çalışıyor durumlarında toz probleminin olmadığını gördüm.
0
Mirket
(27.07.23)
Pencereyi açık tutacaksanız hava temizleyicinin filtresini gereksiz kirletmiş olursunuz. Bu şeye benzer, açık musluğun altında havluyla bardağı kurulamaya çalışmaya.

Önce dışardan tozlu hava girişini kesmelisiniz. Gerçekçi olmak gerekirse yaz aylarında bunun tek yolu klima kullanmak. Yani evinizin ısısını dışarıya gereksinim duymadan sağlayacağınız bir iklimlendirme sisteminiz yoksa dışarıya mahkumsunuz demektir.

Ancak ortamın iklimlendirmesini sağladığınız zaman hava temizleyici bir anlam kazanır. Yoksa ne yapsanız boş.
0
akhenaten
(27.07.23)
Robot toz konusuna beklediğiniz çözümü yapmaz +1

İnşaattan sürekli toz gelmesinde işe yaramaz ancak genel bir hatırlatma yapayım. Evdeki perde tül unsuru da çok toz yapar, takma derdi olmasa daha sık yıkamak bir hayli katkı sağlıyor toz oluşmamasına.
Halı, kilim de toz tutuyor.
0
epitaf
(27.07.23)
(12)

Çalışırken müzik dinliyor musunuz

dissendium
Çalışırken müzik dinliyor musunuz?
Çalışırken müzik dinliyor musunuz?
0
dissendium
(27.07.23)
Normal calisanken evet, özellikle raporlama vs yaparken (tek kulaklikla).

Müdür olduktan sonra hayır. Zaten toplantidan zaman kalmadı.
0
logisticsmanager
(27.07.23)
hayır dinlemem.
iş yaparken mutlak sessizlik isterim.
0
teritori
(27.07.23)
her zaman. kulağımda ses duymam lazım. sessiz çalışamam.
0
koela
(27.07.23)
Hayır çalışırken müzik dinlemem.
Arabayı park ederken de radyoyu kapatanlardanim.
0
abelardo
(27.07.23)
Dinlerim ama bazen pişman olurum. İşine göre müzik dinlemek iyi de, kötü de olabiliyor.
0
d max
(27.07.23)
Rutin işler yapıyorsam, ki genelde öyle oluyor, youtube açık hep arkada.

Ama yoğunlaşmam gereken bir şey olduğunda kapatıyorum.
0
ananiyimioguz
(27.07.23)
Çalışırken bazen. Öğrenirken hayır.
0
AlsterWasser
(27.07.23)
öğrencilik hayatımda ders çalışırken de, mezun olduktan sonra tus çalışma sürecinde de, şu an labda ya da bilgisayarda bir iş yaparken de genelde müzik dinlerim. Sözlü müzik de dinlerim hatta, dinlediğim şarkının sözlerini duymayıp müziğe odaklandığım için çok etkilemez. Arada da üç beş saniyelik molalar vermemi sağlıyor kafamı toparlamama yardımcı oluyor.
0
nundu
(27.07.23)
odamda yalnız değilsem power fm açık olur ya da bi caz kanalı buldum onu açarım.

yalnızsam youtube gündem videoları/canlı yayınlarını dinliyorum.
0
naksidil
(27.07.23)
Çok nadir, genelde sessiz çalışmayı daha çok seviyorum. Nadiren bir şarkıyı dinleyesim gelirse sadece onu dinliyorum. Arkaplan sesleri başımı ağrıtıyor.
0
akhenaten
(27.07.23)
Film müziği dinliyorum bazen. Sözlü müzik dinleyemiyorum ama.
0
peki madem
(27.07.23)
Klasik müzikse hayır. Kafa armoniye, melodiye vs. gidiyor. Çalıştığım şeyi anlamıyorum, mutlaka bir yerde şekil-zemin ilişkisinde müzik şekle dönüşüyor.

Ama gürültüde çalışmayı dert etmedim eskiden beri.
0
la traviata
(27.07.23)
(3)

Kredi kartı sorusu

wishmaythşngs
Arkadaşlar,Kredi kartım yapı krediİki kere limiti aşan harcama yaptığım için mesaj geldi, yıl sonuna kadar bir daha limiti aşan alışverişiniz olamayacak diye.Sorum şu, bilgisayar almam lazım ama o kadar parayı nakit taşımak istemiyorum, kredi kartıma limitinden fazla para yatırırsam, alabilir miyim?
Arkadaşlar,
Kredi kartım yapı kredi
İki kere limiti aşan harcama yaptığım için mesaj geldi, yıl sonuna kadar bir daha limiti aşan alışverişiniz olamayacak diye.
Sorum şu, bilgisayar almam lazım ama o kadar parayı nakit taşımak istemiyorum, kredi kartıma limitinden fazla para yatırırsam, alabilir miyim? Yoksa üstteki sebepten dolayı banka izin vermez mi? Daha önce hep limitini ödedim, harcadım hiç fazladan yatırmadım.

Teşekkürler
0
wishmaythşngs
(27.07.23)
fazladan yatırma belirli bir yüzdeye kadar veriliyor. limit arttırmayı deneyin.
nakit ödeyecekseniz banka kartıyla da ödeyebilirsiniz içine para atıp.
0
jelly bear
(27.07.23)
@Jelly bear +1

O kadar para taşımak istemiyorum demenizden anladığım kadarıyla peşin ödemeyi düşünüyorsunuz. Banka kartından çekim yapın.
0
akhenaten
(27.07.23)
Banka kartım yoktu, sanal açtırdım sağolun
0
🌸wishmaythşngs
(27.07.23)
(2)

Kıbrıs'ta telefon operatörü işlemleri

huzurlarinizda huzursuzluk
Selamlar,Daha önce hiç Türkiye dışına çıkmamış biri olarak Kıbrıs'a gideceğim. Aynı operatörümü orada kullanacağım, oradan sim kart almayı düşünmüyordum, zaten süre 1 hafta.İnternetten de baktım ama tam olarak anlayamadım. Kafama takılanlar şöyle:1- Hattımı yurtdışı kullanıma açtırdım diyelim. Türki
Selamlar,

Daha önce hiç Türkiye dışına çıkmamış biri olarak Kıbrıs'a gideceğim. Aynı operatörümü orada kullanacağım, oradan sim kart almayı düşünmüyordum, zaten süre 1 hafta.

İnternetten de baktım ama tam olarak anlayamadım. Kafama takılanlar şöyle:

1- Hattımı yurtdışı kullanıma açtırdım diyelim. Türkiye'den beni ararlar ve de açarsam onlara ekstra maliyet mi yansıyacak? Açmamalı mıyım yoksa onların her yöne kullanımından düşer mi?

2- Yine aynı şekilde Türkiye'den aranır ve de açarsam bana bir maliyeti olur mu?

3- Operatör sayfasında yurtdışı paketleri mevcut ama ben bunların söz konusu yurtdışı içerisinde arama yapabilmek için mi yoksa bunu alıp Türkiye 'yi de arayabilir miyim kısmını anlayamadım. Örneğin bu: bireysel.turktelekom.com.tr

Yoksa sim kart almak mı daha mantıklı? Bu paket gibi asgari düzeyde iletişimimi sağlasa yeter aslında wifi yetecek diye düşünüyorum.

Görüş ve önerilerinizi rica ediyorum:)
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(26.07.23)
Havalimanında inince içerde kart satışı var. Hattı üstünüze almadan doğrudan takıp kullanabiliyorsunuz kayıt işi falan olmadan. Süresi 4 ay, 4 ay sonra üstünüze almalısınız ama bu sizi ilgilendirmiyor 1 hafta kalacağınız için. Karta hazır paket yükleyeceksiniz, Türkiye yönüne aramaların falan olduğu paketler çok zaten.

Türkiye'deki operatörler bir tuhaf. Bir bakarsınız yok şu paketi aktif etmemişsiniz 10 bin lira borcunuz var falan diyebilirler, bence böyle bir maceraya hiç gerek yok.

Bu arada kartı havalimanı dışından da alabilirsiniz, daha uygun oluyordu fiyatı yanlış hatırlamıyorsam.

Şuradan bakın; www.kktctelsim.com
0
akhenaten
(26.07.23)
Kıbrıs’ta askerlik yaptım. Hiç maceraya girmeyin bence, havaalanında Kuzey Kıbrıs Turkcell’den hat alın. Kayıt filan gerekmiyor zaten direkt telefonunuza takıp kullanıyorsunuz, direkt paket tanımlı oluyor zaten. En azından ne ödeyeceğiniz belli, hem siz hem de sizi arayanlar olarak sürprizle karşılaşmazsınız.
0
captainimsi
(27.07.23)
(5)

Çok ünlü insanlar ne kadar ünlü olduklarının farkında mıdır?

sekizdokuzon
Diyelim ki dünyaca ünlü bir oyuncusunuz, ya da bilim adamı, is adamı. Ve dünya üzerinde yaşayıp da isminizi duymayan kimse yok. Bu ünün ne kadar farkında olurdunuz? İnanılmaz bir fenomen bence. Çoğu ünlünün bunu olduğu gibi kabul etmekte zorlandığını düşünüyorum. Dün Barbie'yi izledikten sonra Margo
Diyelim ki dünyaca ünlü bir oyuncusunuz, ya da bilim adamı, is adamı. Ve dünya üzerinde yaşayıp da isminizi duymayan kimse yok. Bu ünün ne kadar farkında olurdunuz? İnanılmaz bir fenomen bence. Çoğu ünlünün bunu olduğu gibi kabul etmekte zorlandığını düşünüyorum. Dün Barbie'yi izledikten sonra Margot Robbie'nin röportajlarına sardım, birinde Mexico'da gösterilen yoğun ilgiye inanamadığını söylüyor. Sürekli gündemde ve sürekli benzer bir ilgiye maruz kalmasına rağmen dönüp dolaşıp tekrar şaşırıyor gibi geldi bana. "Hiç böylesini yaşamamıştım" diyor, muhtemelen yaşayıp baş edemediği için unutmuştur.


İnsan zihni bunu algılayabilir mi, bu kadar beğeni, sevgi, dünya üzerindeki herkesin kendisi hakkında iyi kötü bir fikri olmasıyla nasıl baş eder sizce. Bastırma, görmezden gelme, narsisizm, olmadı kafayı yeme opsiyonlarıni bir kenara koyduğumuzda farkındalığı yüksek ve orijinal bir insan bu şöhretle ne yapar, nasıl anlamdirir, nasıl kullanır ya da baş eder?


Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(26.07.23)
mesela Jennifer Lopez baya farkında

burda görülüyor www.youtube.com
0
AlsterWasser
(26.07.23)
her ünlü her yerde tanınmaz. o yüzden farkedememeleri normal.
sallıyorum bazı ülkelerde mesela %10luk kesim tanıyordur.
0
jelly bear
(26.07.23)
farkındalığın ne kadar yüksek olsa bile muhtemelen bir süre sonra o şöhretin için de kayboluyorsun. düşünsene 20 sene boyunca herkes, her yerde sana çok ihtimam gösteriyor. illa ki bunun içinde kaybolursun, delirmekten vs. bahsetmiyorum bu artık normalin haline gelir yani
0
fuatzzz1
(26.07.23)
"Hiç böylesini yaşamamıştım" deme sebeplerinden biri de konuyu ilgi çekici yapmak. Çünkü "eh kalabalıklara alışkınız tabi" aynı etkiyi uyandırmayabilir.

Ben çok da inanamadıklarını sanmıyorum. En büyük problemleri zaten fazla tanınmak. Topluluk içinde kafalarına göre dolaşamıyorlar, hayatlarının her alanında yoğun ilgiden kaynaklı sıkıntılarla boğuşuyorlar zaten.

Bazen bir ünlü bir fanını tersiyor ya sokak ortasında mesela, bunalmış çünkü. Fazlasıyla haklı ve insani bir tepki veriyor, ama bu sefer de bu yaptığı şey olay oluyor.

Ya da ünlü biri bazen aşırı ilgiden çok bunaldığını, kendisinin de insan olduğunu biraz mesafeye ihtiyaç duyduğunu söyleyince insanlar bunu yapmacık buluyor ya, bu insanların en samimi oldukları anlar o anlar aslında.
0
akhenaten
(26.07.23)
messi de farkında. hatta o kadar ki bunalmış artık.
kendisi inter miami'ye zaten bu sebepten gitti fikrimce. araplar daha fazla para teklif etti; ancak o, görece futbolun daha az ilgi gördüğü abd'yi tercih etti.
0
pangea
(26.07.23)
(6)

Adana da kebap nerede yenir?

hadi ya la
Adana'ya ilk kez giden arkadaşımın akşama kadar vakti var, birkaç yerde yiyebilir. Güncel durum nedir, nerelere gitsin?
Adana'ya ilk kez giden arkadaşımın akşama kadar vakti var, birkaç yerde yiyebilir. Güncel durum nedir, nerelere gitsin?
0
hadi ya la
(26.07.23)
beyzade
0
glore
(26.07.23)
Onbaşılar
Cik cik Ali

Edit: Beyzade de fena değil, sofrası güzel.
0
Amaranta ursula
(26.07.23)
akşam alkol de isteriz derseniz adana kurtuluş mah. ramazanoğlu cd. cem apt altında eski dostlar kebap lahmacun var. çok güzeldi geçen yıl gittim.
ayrıca saatli çarşıda kebapçılar var biri çok meşhurdu google dan girerseniz orayı bulursunuz zaten.
afiyet olsun.
0
erty_ksk
(26.07.23)
Keyf-i Asya kebap bir süredir popüler, sunumu diğer kebapçılara göre daha farklı. Salatalara ek olarak ızgara mantar ve başlangıç için körili makarna falan da yolluyor önden. Cafe tarzı bir havası var.

Bir de büyük saat civarında kazancılar var, orası daha "turistik?" "Gitmişken şöyle otantik bir yer olsun" diyenlere hitap ediyor.

Kimi insan iyice salaş ortam seviyor eğer öyleyse bulduğu yere otursun. Dışardan gelen için çok ayırt edici bir fark yok aslında kebapçılarda.

Ben çok yerde yedim ama "yok artık bu kadar da olmaz" dediğim bir şeyle karşılaşmadım tat olarak. Sonuçta şehrin insanının talep ettiği bir biçim var genel olarak her yerde.
0
akhenaten
(26.07.23)
Kifidis büyüksaat kebapçısı
Erciyes ocakbaşı

Bir de büyük saat kulesinin yakınında iştah kebap 1950 var. Tavsiye edilmişti ancak deneme fırsatım olmamıştı. @erty_ksk bahsettiği kebapçı burasıdır. 2 tane iştah kebap var, benim dediğim cadde üzerindeki değil de halkbankın olduğu sokak arasındaki yer
0
mey17
(26.07.23)
Kifidis büyüksaat
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.07.23)
(6)

tutuşturma bacası / kormatik

inheritance
yeni başlayan bir mangalcıyım. internetteki videolarda kolay gözüktüğü için bir tutuşturma bacası aldım (markalı değil, migrosta satılanlardan). videolarda 20 dakika içinde köz haline geliyor ama ben yarım saat - 45 dakika beklesem de köz olmuyor, hatta üstünden alev de gözükmüyor. sonrasında döküp
yeni başlayan bir mangalcıyım. internetteki videolarda kolay gözüktüğü için bir tutuşturma bacası aldım (markalı değil, migrosta satılanlardan). videolarda 20 dakika içinde köz haline geliyor ama ben yarım saat - 45 dakika beklesem de köz olmuyor, hatta üstünden alev de gözükmüyor. sonrasında döküp eski usül yakmak zorunda kalıyorum.

bu benim beceriksizliğim mi yoksa kullandığım baca mı adi? kullandığım bacanın sadece alttan hava girişi var, kömür konan yerinde yanlarda hava girişi yok belki bundan olabilir diye düşündüm. markalı bir baca (guruss grillmate gibi) alsam değişen bir şey olur mu?
0
inheritance
(25.07.23)
Mangalın kendisinde kömür hazne yan tarafında ızgara şeklinde hava giriş yeri var, değil mi?

Ve bacayı tam mangalın zeminine koymuyorsun. Bir tutam kömür de altta var. O kömürlerin üzerinde duruyor ve alttan hava alabilir konumda.

Anlattığın şekliyle bacada bir sorun yok da, mangal yakmak ve mangal yapmak her yiğidin er meydanına çıkar çıkmaz ilk seferde başarabileceği bir husus değil.

Beceriksizlik demiyelim de bir antrenmansızlık durumu söz konusu diyelim. Zamanla çok yol alacağına eminim. Başaracaksın.
0
Mirket
(25.07.23)
soruda bahsedilen alet mirket'in anlattığı alet değil. mantık aynı sayılır ama alet o değil. mirket, mangala kömürleri yığıp tutuşturduktan sonra üzerine oturtulan konik bacadan bahsediyor: st3.myideasoft.com

ama sorulan o değil, bu: productimages.hepsiburada.net

sizinki basit fizik kurallarını kullanan basit bir sistem. marka falan fark etmez. ben de migros'tan aldığım aleti kullanıyorum.

alttaki kömürler ilk ateşi alınca dar olması sebebiyle en ufak esintiyi hızlandırıp tutuşturan bir alet. alttaki kömürler ilk ateşi aldıysa kısa sürede yanması lazım. alttaki kömürler çabuk tutuşsun diye kömürlerin en altına 2-3 çıra parçası koyabilirsiniz. bir de en önemlisi, kömürleri üstüne tıkış tıkış doldurmayın. ufak kömürle aradaki boşlukları tıkamasın. içinde hava devirdaim yapacak kadar boşluklar kalsın. aletin bütün mantığı içinden hava geçmesi ve yellemeyi simüle etmesi zaten. çok tıkıştırınca hava geçemez, o zaman da ya boğulur hiç yanmaz, ya da geç yanar.

en alttan top yapılmış gazeteyi tutuşturduktan sonra 20 dakikada alevler üste ulaşır.
0
kibritsuyu
(25.07.23)
@kibritsuyu, kömür torbasını olduğu gibi boşalttım aslında. belki de bundan olmuş olabilir. iri taneli briket kömür aldım bir de onunla deneyeyim.
0
🌸inheritance
(25.07.23)
iri taneleri koyun 1-2 sıra. yakın, onlar alevi alınca üstüne azar azar ekleyin. harş diye boşaltırsanız o da boğulur söner. kömür iri taneli değilse azar azar ekleyerek deneyin.

havanın da az biraz esintili olması çok etkiliyor. borunun durduğu yer de etrafından rüzgar alabilecek durumda olsun. çukur bir yerde durmasın.
0
kibritsuyu
(25.07.23)
Küçük çok fazla parça koyarsanız hava akışı kesileceğinden iyi yanmaz. Büyük parçalar en alta, orta parçaları üste koyun. Küçük kömür parçalarını ya ilk yanmadan sonra koyun ya da hiç üstüne koymayın, bunlar tutuştuktan sonra döküp üstüne koyun.
Altında alevli ateş olduğundan emin olun.
Bir de altında kısmında yanlarda ne kadar delik olsa da, en alt kısmını iki adet çubuk veya bir iki parça kömür ile yükseltmek, hava akışını hızlandırıyor.
0
burfak
(25.07.23)
Şimdiye kadar muhtemelen anlamışsınızdır gerçi ama odaklanmanız gereken en önemli nokta hava akışı.

Yanma tepkimesi oksijene ihtiyaç duyan bir süreç, hava yok ateş yok.

Belli net bir stratejiden ziyade bu düşünceye odaklanırsanız kendi kendinize de yöntemler üretebilirsiniz. Torbayı boşaltmak çok yanlış bir iş olmuş örneğin. Kömürler birbirlerini harlayacak kadar sık, birbirlerini boğmayacak kadar gevşek olmalı.
0
akhenaten
(25.07.23)
(3)

Bireysel emeklilik sistemi hakkında

psipsipsi
Merhabalar, konu ilgimi çekti ama neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Çok basitçe birkaç soru sormak istiyorum.1) Türkiye gibi enflasyonist bir ülkede BES mantıksız mıdır, yatırdığımız para değerini nasıl koruyor, değerini koruyacağına dair herhangi bir güvence var mı?2) %30 devlet katkısı deniyor, bu
Merhabalar, konu ilgimi çekti ama neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Çok basitçe birkaç soru sormak istiyorum.

1) Türkiye gibi enflasyonist bir ülkede BES mantıksız mıdır, yatırdığımız para değerini nasıl koruyor, değerini koruyacağına dair herhangi bir güvence var mı?
2) %30 devlet katkısı deniyor, bu değerini koruyan paraya ek olarak devletin de yatırdığımız her birim para için %30 fazlasını bize vermesi mi demek?
3) İleride sorun yaşatmayacak hangi kurumlara bakmalıyım, bir gün banka ya da şirket batınca devlet bizi koruyor mu?
4) Fon muhabbeti çok geçiyor. Biz bunlarla mı uğraşıyoruz, "ben sadece paramı yatırırım, şirket benim adıma en iyisini yapsın" gibi bir şey yok mu?
5) Olur da ödemeleri geciktirirsek ya da hiç ödemezsek ne olur?

Teşekkürler.
0
psipsipsi
(24.07.23)
Geçen senelerde maaşımızı veren banka değiştiği an bizi de sisteme dahil ettiler. ben ilk ayında çıktım. Sonunda emeklilikte olsa bireysel takılmak bana göre değil :)

Biraz daha ufuk açan şeyler için geçen hafta gördüğüm:
eksisozluk1923.com
0
diyecevaplandı
(24.07.23)
1-paranın değerini koruyacağına dair bi garanti yok. Seçtiğin fonlar ile paranın değerini koruyabilr ve ya arttırabilrisinde. Paran değerde kaybedebilir.
2-her ay yatırdığın paranın %30 devlet tarafından katkı sağlanıyor. Belirli şartlar altında belirli miktarını ve ya tamamını alıyorsun.
3-ben olsam büyük firmalara bakarım. Devlet güvencesini bilmiyorum.
4-bildiğim kadarı ile yok. Ama sana şu şu fonları tavsiye ediyoruz vs diyorlar.
5- bilmiyorum.

Eğer tasarruf yapabiliyorsanız. Ekonomi okur yazarlığınız geliştirip. Her ay kazadığınız paradan bankanızda fon alabilirsiniz. "tefas fonları" yazıp araştırın.
0
1917
(24.07.23)
Ben garanti emeklilik kullanıyorum o yüzden ona göre yazacağım, başka şirketlerin başka uygulamaları olabilir.

1- Mantıksız değil çünkü BES sistemi uzun vadeli bir fon yatırımı. Başka bir şey değil. Bunlar bireysel emeklilik fonları. İçlerinde yurtiçi ve yurtdışı borçlanma araçları, kıymetli madenler, döviz, hisse senedi, kira kontratı ve para piyasası enstrumanları var yani sonuçta tüm paranızı dövize çevirip %100 yurtdışında yaşıyormuşsunuz gibi dış piyasada yatırım yapmayacaksanız yine bu yatırım araçlarını kullanarak yatırım yapacaksınız. Bağlantılı olarak paranızın değerini de yatırım yaptığınız fonlar belirliyor. Ancak para %100 artacak diye bir şey yok, dediğim gibi bu uzun vadeli bir fon yatırımı.

2- Evet BES fonunuza ister aylık ödeme, ister sizin fona koymak istediğiniz toplu ara ödemeler olsun içeri sokacağınız her lira için %30 devlet katkısı var.

3- Bunun garantisini kimse veremez, güvendiğiniz şirketleri kullanın.

4- Böyle bir şey garanti emeklilikte var, otomatik fon koçuna bağlayabiliyor ya da kendiniz her ay fon koçunun önerdiği paketi uygulayabiliyorsunuz. Size her ay en uygun görülen bir fon sepeti öneriliyor, siz de uyguluyorsunuz.

5- Ödeme yapmak zorunlu değil, senelik belli bir mininmum tutarı var bunu doldurmanız gerekiyor. Düzenli ödeme olmadığında yok sayılabilecek miktarda kesintiler oluyor ama cidden yok sayılabilecek miktarda.

Zaten müşteri temsilcileri size en küçük detayına kadar anlatır, arayıp konuşmanız daha faydalı
0
akhenaten
(24.07.23)
(11)

Koltuklarınızı nasıl kullanıyorsunuz?

sanguine
Örtülü mü örtüsüz mu. Epey para verip bir koltuk aldım olduğu gibi mi kullanmaliyim yoksa örtü bir şey mi geçirmeliyim. Minderlerin kılıfları yikanabiliyor. Birkaç haftadır bakıyorum çok kirleniyor örtüsüz. Evde hayvan da var, tırmalamiyor ama tüyleri çok topluyor koltuk.
Örtülü mü örtüsüz mu. Epey para verip bir koltuk aldım olduğu gibi mi kullanmaliyim yoksa örtü bir şey mi geçirmeliyim. Minderlerin kılıfları yikanabiliyor. Birkaç haftadır bakıyorum çok kirleniyor örtüsüz. Evde hayvan da var, tırmalamiyor ama tüyleri çok topluyor koltuk.
0
sanguine
(23.07.23)
ben ortulu kullaniyorum ama benim koltuk eski oldugu icin. ortu daha guzel.

kilif yikaniyorsa, tirmalama olmuyorsa ortusuz kullanin.

tuyler icin soyle basit seyler cok is goruyor. www.trendyol.com
0
supergirl
(23.07.23)
üzerine yazın pike, kışın polar battaniye sererim
0
freebird5406_2
(23.07.23)
örtülü. kedi var. tüyü var.
0
unalub
(23.07.23)
örtülü kullanıyorum koltuğu temizlemek zor diye.
ama örtülü kullanınca da koltuğun tasarımının kumaşının önemi kalmıyor
0
jelly bear
(23.07.23)
Koltuğu aldığım yerde rica etmiştim koltuğun kumaşından satmışlardı, örtüyü ondan yaptırdım. Çok memnunum...

Bundan önce sadece yaz aylarında ter vs. miktarı çok arttığı için örtülü, kışın örtüsüz kullanıyordum.
0
akhenaten
(23.07.23)
Yazın örtülü - çünkü ter, özellikle misafir gelip gittiğinde örtüyü yıkayınca daha iyi hissediyorum.
Kışın örtüsüz.
0
kobuzchu kiz
(23.07.23)
aslında örtüsüz ama çok çıplak terliyken falan mutlaka bi çarşaf örtü seriyorum döşeme kumaşlarından hoşlanmadığım için. bana kalsa halıya falan da örtü sererim ama köylü damgası yiyorum neyasımki
0
mess
(23.07.23)
Koltugum cok yeni, kedim var. ortusuz kullaniyorum. Ortuyle rahat etmiyorum. Evimde rahat etmek istiyorum, bunun icin calisip kazaniyorum, ortu mortu ugrasamam valla sjsjsj
0
mor oje
(23.07.23)
Örtülü kullanıyorum. Evde kedi var ve örtüyü makineye atıp yıkamak çok pratik oluyor.
0
peki madem
(23.07.23)
hiçbir kuvvet bana örtü kullandıramaz.
kedim olduğu için tırmalamasın diye sık dokulu kadife aldım koltuğu. tırmalamıyor ama koltuklar kahverengi olduğu için oturduğunda tüy oluyor ama sıkı dokunduğu için içeri giremiyor tüyler, süpürgeyle ya da yapışkan ruloyla alıyorum hemen.
0
marla is in my head
(23.07.23)
Modelini, rengini beğenip aldığımız koltuğu örtmek estetik gelmiyor. Kirlenirse yıkatılır/kılıf değiştirilir.
0
ruhen hastayim ben
(23.07.23)
(7)

Üniversitede yüksek ortalama yapanınız var mı ?

WithWorth
Ortalamanız ve sırrınız nedir ?
Ortalamanız ve sırrınız nedir ?
0
WithWorth
(23.07.23)
Mezun olalı epey oluyor ama 3.95 ile mezun olmuştum, bölüm ikincisi bitirdim. Yaptıklarımın hepsi klişeydi ama hepsinin karşılığını aldım: Dersi derste dinledim, sorularımı ders sırasında veya hemen çıkışta muhakkak sordum. Düzenli çalıştım, günün akşamında veya en geç ertesi sabah konuları tekrar ettim. Hocaların ofis saatlerine gittim, hem sorularımı sordum hem sohbet ettim.
0
fotrsapka
(23.07.23)
Dersine ve hocasına bağlı. Kimi hocalar vardır, sabah akşam dersini çalışırsın, dinlediklerini not alırsın, söylediği her şeyi kavrarsın, gider saçma sapan bir sınav yapar 70 alırsın onca emekten sonra. Kimi hocalar vardır, sadece kitaptaki tanımları sorar herkes 90-100 alır. Kimisi vardır anlattıkları bilgilere dayanarak öğrencinin sınav sırasında o bilgilerden bir yerlere varmasını ister vs vs. Doğru çalışma dersine, hocasına göre değişir. Ben bir hafta kala çalışıyordum tüm sınavlara. Her ders için aynı formatım vardı. Derste işlenen ve sorumlu olunan her şeyi word belgesine aktarır, sayfayı ortadan bölerdim. Ortalama her dersin bir sınavı için 15-20 sayfa word belgesi olurdu, bunu birkaç kez okurdum, bir de gereksiz gördüğüm kısımları atardım, o da 4-5 sayfa olurdu, birkaç kez de onu okurdum. Kavrayınca biterdi çalışma kısmı, bu kadar.

Not ortalamam 88'di, bu kadar olabildi. Şimdi bir şeyleri değiştirme şansım olsaydı asla ortalama için, yüksek not için biraz olsun uğraşmazdım. O harcayacağım 1-2 haftayla stressiz bir şekilde İngilizce çalışırdım, film falan izlerdim.
0
psipsipsi
(23.07.23)
3.97 ile mezun oldum, bölüm birincisi ve üniversitede üçüncüydüm.

Vallaha sirrim ne bilmiyorum. Çünkü çalışıyordum evet ama derslerde bazen uyurdum gece partilemekten. Öğle yemeğinde bir kere gaza gelip başka şehre gittik kebap yemege, dersleri falan böyle ekerdik.

Ama galiba kolay geldi dersler, çok acayip zor degildi. Misal o yüzden bir odtu mezununun yaptığı 3.2 falan bana çok iyiymis gibi geliyor. Bir de sevdim yani bölümü falan.
0
logisticsmanager
(23.07.23)
Son yıl 3,42 ve 3,20 yapmıştım. Sırrı tamamen ders çalışmayı öğrenmiş olmak, öğrenmeyi öğrenmiş olmak. Öğrenciler yıllarca okuyup öğrenmeyi öğrenemiyor. Bunun dışında derslere gideceksin. Devamsızlık yapmayacaksın. Dersi dinleyeceksin. Derste not alacaksın. Kontrol sende olacak. Ders senden korkacak. Sen dersten korkmayacaksın. Ara sınavda yüksek notu çakacaksın. Millet ara sınav deyip salıyor. Final var diyor. Tam tersi ara sınavda stres olmaz. Finalde stres olur. Ara sınavda hedefin 90 100 almak olacak. Dersi geçmeyi garantilediğin için finalde rahat olacaksın. O rahatlıkla finalden 70 bile alsan CC üstü getirirsin.
0
dissendium
(23.07.23)
Benim 3.50'ydi, eğer yüksek sayılıyorsa.

Derslere ilgim vardı, derse katılıp not tutardım. Derse katılmak dışında çok ağır bir çalışma tempom olmadı. Elbette vize final haftalarında sabahladığım dönemler oldu ama derslere katılıp not tutmak dışında çok sistemli bir öğrenciydim diyemem. Zaten kendi notlarınızdan çalışmak büyük lütuf.

Çok tekrarladım ama 1 dönem her derse katılıp not tutun ve sınava da kendi notlarınızla çalışın. Bence bu soruyu sorma ihtiyacı hissetmenize sebep olan duygunun kaybolduğunu göreceksiniz.
0
akhenaten
(23.07.23)
sırrı yok hocam. oturdum çalıştım.

ha neden çalıştım çünkü sevdiğim şeyi merak ediyordum. öğrenmek keyif veriyordu.


not: high honours spor.
0
AlsterWasser
(23.07.23)
almanya'da türkiye karşılığı 3,40 gibi bir ortalama yaptım. derslerim almancaydı ve ilk sınavlara girdiğimde okuduğum ve yazdığım şeyi kısmen anlamadan ezberleyerek çözdüm soruları.

her sınava yaklaşık 1 ay çalışarak girmiştim. hayatımda o kadar ders çalıştığımı hatırlamıyorum. aşırı motiveydim her sınavda.

master tezimi yazarken de bazı günler 12 saat başında oturuyordum. insan bir şeye odaklandığında başka olasılıkları kafasından çıkarması gerekiyor. motivasyon çok önemli.
0
bohr atom modeli
(23.07.23)
(6)

Eğlenceli şeyler boş mudur? Devami asagida

optimistbakunin
Selam, bir süre once bir tartismada mi okudum sosyalmedya da mi gordum hatirlamiyorum. Oyun gelistirme ile ilgilenenlerle iliskiliydi ben de dahil olmustum saniyorum.Oyun gelistirmenin bos oldugunu yazmisti. Insanlari eglenceli bu tarz seylerle avuttuklari falanda temel dusunce. Ben de bu durumda ro
Selam, bir süre once bir tartismada mi okudum sosyalmedya da mi gordum hatirlamiyorum. Oyun gelistirme ile ilgilenenlerle iliskiliydi ben de dahil olmustum saniyorum.
Oyun gelistirmenin bos oldugunu yazmisti. Insanlari eglenceli bu tarz seylerle avuttuklari falanda temel dusunce. Ben de bu durumda romanlar, filmler, sporlar da boştur diye dusunmustum. Bundaki temel dusunce gercek sorunlara odaklanmadigi icin mi eglenceli seylerin bos oldugu dusuncesi...
Sizce bos mudur, ne dusunuyorsunuz
0
optimistbakunin
(22.07.23)
Değildir.
Dünyayı muhendisler ele geçirse ne olurdu gibi bir soru. Parasi olan herkesin yaptığı şeyler eglenceli şeylere para harcamak, demekki boş değil :) ben hayatımda zengin olup sonra hobi olarak roket bilimi okumaya başlayan insan duymadım misal. Eğlenceli şeyler neden calisiyoruz sorusuna cevap.
0
logisticsmanager
(22.07.23)
cosmic +1

work hard, play hard hocam yapacak bir şey yok.
0
AlsterWasser
(22.07.23)
kime göre, neye göre boş? gerçek sorunlar kime göre ve neye göre gerçek? eğlence tüm insanların ortak ihtiyaçlarındandır. ben de olaya "boştur"u savunanların bu ihtiyaçlarınjn farkında olup olmadıklarına bir bakmalarını dileyerek yaklaşıyorum.
0
from where i ride
(22.07.23)
bu mantıkla dünyadaki hobilerin %90'ı boş. o zaman dağcılık da yapmasın insanlar, denizde de yüzmeyelim, çizgi roman da okumayalım, müzik de dinlemeyelim. hiçkimseye hiçbir faydası olmayan uğraşlar. escapism'in olmadığı bir hayat cehenneme döner. gerçeklerden uzaklaşıp kafa boşaltmak insanın yeme içme gibi bir ihtiyacıdır.
0
sir gawain
(22.07.23)
Diyelim ki boş olsun. O halde boş şeylere de ihtiyacımız var demek ki... Adına ne derseniz deyin, kafanızı ciddi meselelerden alıp boşaltacak şeyler de bir gereklilik.

İsimlere çok takılmamak gerekir. Ancak sorunuzun son vardığı nokta eğer "boş işleri tamamen hayatımızdan çıkarmalıyız" gibi bir yerse, bana göre bu yanlış olurdu.
0
akhenaten
(22.07.23)
oyun denen şey insanlığın çocukluktan yetişkinliğe psikolojik olarak ihtiyacı bu bir spor da olur kutu oyunu da olur bilgisayar oyunu da olur, bağımlılık kısmı ayrı tribünde holigan olmak da günde 15 saat bilgisayar oyunu oynamak da başka şeyler
0
freebird5406_2
(22.07.23)
(7)

eski sevgili sonrası ilişkiler

unidentified floating object
birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolay
birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolayısıyla unutmadan başkasıyla görüşmeyi ben de mantıklı bulmamıştım. karşımdaki insana haksızlık da olur demiştim ki aslında başkasıyla konuşunca bile eski sevgilimi aldatıyor gibi hissediyordum. gel gelelim bu konuya da genelleyerek bakmak doğru değil galiba. sonuçta ben 4.5 yıllık ilişkiden çıktıysam eski sevgilim de çıktı ve o şu an 1 aydır biriyle berabermiş bile. (hem de arkadaşım dediği, benim için sildiği biriyle <3) şimdilerde evlilik planlıyorlar fln, ne güzel. yani unutmakla kalmamış, yuva kuracak yakında. artık başkasının sevgilisi olan birine hisler beslediğim için ayrıca kızgınım kendime ama neyse konu bu değil, çözücem zaten. ben halihazırda başka ilişkiye hazır veya istekli değilim, sevgilisi olduğunu öğrenmeden önce eski sevgilimle iletişime geçmeyi düşünüyordum hatta, sorun yaratan hallerimi düzeltmiştim vs. bomboş hayaller. neyse konu dağılıyor.

soru: acaba ben bu eskiyi unutmadan başkasıyla olmama meselesini fazla mı ciddiye alıyorum? belki de unutmanın yolu bu mudur? biriyle konuşmak için enerji şöyle dursun yaşama hevesim bile yok ama buna mı zorlamak lazım? denedikçe mi değişir kafam, beklentilerim fln? flört mlört berbat olduğum şeyler üstelik. bilmiyorum yani ne yapmalı? deneyimlere dayanan yanıtlar çok daha iyi oluyor eğer varsa. hani şey gibi, çok aşıktım, ayrılınca öldüm bittim ama asıl ondan sonra gerçek aşkı buldum gibi. :)
0
unidentified floating object
(21.07.23)
Kabullen ve devam et diye deyimleri var gavurların. Melankoli kafasından çıkman lazım. Yas tutmuşsun yeterince. Sanıyorum ki hala söylemek istediğin şeyler var karşıya. Rol play yapacak birini bul, ex rolünü yapsın sana, söyleyeceklerini söyle ve vedalaş. Konuyu kapatmak için güzel bir yöntemdir ben yaptırıyorum insanlara, işe yarıyor. Sonra da hayatına devam et yalnız veya değil.
0
hasmetizm
(21.07.23)
boynuzun tillahını yemiş biri olarak çok iyi anlıyorum durumu. 1 seneye yakın kendime gelememiştim.

soruya cevap olarak yok zaman geçsin düzelir, her şeyin ilacı zaman vs. (utanmasa zaman verecek hatta vermişler yok ilişkinin yarı süresiymiş falan filan) laflarına katılmıyorum. zamanın kendisinde bir sihir yok, sihirli kısım değişim. bir şey değişmiyorsa daha da derbeder oluyor çıkıyorsun zaman geçtikçe (kendimde ve bu durumu yaşayanlarda gözlemlediğim). ben de yok hatalarımı düzelttim acaba olur mu falan kafasındaydım en yakın arkadaşımla boynuzlanmışken :D. neyse dönelim soruya beni bu bedbaht, bohem, bedevi artık ne dersen de dönemden kurtaran başka bir ilişkim olmuştu. burada şanslıydım ki o beni buldu, yoksa o vaziyetin nerelere gideceğini düşünemiyorum şu an sadece gülüyorum o halime.

kısaca başkalarıyla olmadıkça kendi kendine o saçma ilişkiye anlam yüklüyorsun daha da gözünde büyüyor daha da uzaklaşıyorsun her şeyden içinden çıkılmaz bir döngü başlıyor, unutamama devam ediyor. bana kalırsa kendine şans ver dene bir yerde tutar talihin değişir denemeden tek diyeceğim şey çok beklersin.
0
gule gule
(21.07.23)
Eski sevgiliyi unutamadığınız zaman, belki unuturum diye biriyle sevgili olmanın birden fazla negatif yönü var.

İlk olarak kendiniz diyorsunuz hazır ve daha önemlisi istekli değilim diye. Bu durum karşınızdaki kişi tarafından da hissedilir. Eğer bu kişi duygusal zekası yüksek biriyse sizinle ilişkisine devam etmez ve sizin de umutsuzluğunuz perçinlenir. "Bir daha mutlu olamayacağım galiba" tarzı gerçekçi olmayan hisleriniz kabarır. Duygusal zekası yüksek birisi değilse de bir terslik olduğunu hisseder ama anlam veremez ve bu aralar moda tabirle toksik bir süreç başlar, birbirinizi yer bitirirsiniz. Bu biraz genelleme gibi, ancak tam olarak da değil. Neticede ortada isteksizce eski sevgilisini unutmaya çalışan siz ve sizden hoşlanan biri olacak onun da kendine göre bir geçmişi olabilir henüz bilinebilir bir şey değil bu. Gerisi matematik...

İkincisi, karşınızdaki kişiyi kötü etkileyeceksiniz. İnsanlara olan güvensizliğinden ve kullanılmışlık hissinden bahsedecek yeni birileri doğmuş olacak büyük olasılıkla. Bu zincirleme bir durum...

Ancak şu var, bence bunu anlamalısınız. Dürüstlük önemli bir erdem. Siz karşınızdaki insanla sevgili olma beklentisi olmadan bir şeyler yürütebilirsiniz. İnsanlara umut vermeniz yanlış. Doğru değil. Doğrucu Davut olmak zorunda değilsiniz ama neticede bu böyle.

Sevgililik kurumu birlikteliğin tek yolu değil. Bir gereklilik de değil. Baktınız zaman içinde işler değişti, o zaman duygularınızı açar ilişkinizi ilerletmeyi konuşursunuz.

Demek istediğim kimseyi kandırmak zorunda değilsiniz yalnız kalmamak için. Tek yol sevgili olmak değil.

Ayrıca başkasıyla birlikteyken eski sevgilinizi aldatıyor gibi hissetmeniz hoş bir durum değil, bu düşünceden kurtulmalısınız.
0
akhenaten
(21.07.23)
Ne kadar zaman geçmeli?" konusuna o kadar takılmayın. Kanun değil bu.

Başkası söyleyince insanın kafasına girmiyor ama hayatınıza devam etmelisiniz.
Bu "unutma" sürecini hiç kimseyle flört etmeyerek, sevişmeyerek geçiremezsiniz. Geçirmeyin. Orada yanlış anlaşılma olmasın. Sadece kimseye bağlanmaz ve bağlanmakla ilgili sözler vermezsiniz. Ama bir gün hayat karşınıza öyle birini çıkarır ki hiçbir şey umurunuzda olmaz.

Kendinizi yükseltecek, yüceltecek, güçlendirecek, keyiflendirecek bütün işlere, hobilere, etkinliklere, alışkanlıklara atlayın.

Bu arada dediğiniz gibi çok aşıktım, bitince mahvoldum. Öldüm bittim. Bu birkaç defa daha başıma geldi. 3-5 aylık takılmalarda değil yıllar süren birlikteliklerden, beraber yaşamalardan vs. bahsediyorum.
Son aşık olduğumda bir süre sonra evlendik. .Eski sevgililerim aklımda sadece hayatıma girmiş, beni şekillendirmiş iyi insanlar olarak duruyor.
0
michael_knight
(21.07.23)
5 yıllık ilişkim bitti. Bir şey yapmıyorum. Bir şey yapma sen de.
0
dissendium
(21.07.23)
kendinizi kapamayın, karşınıza çıkan insanlarla görüşün. şu kadar beklemem lazım bu kadar beklemem lazım diye diye takıntı haline getirmeyin.

kimse ilk sevgilisiyle evlenmiyor zaten, karşınıza eninde sonunda içinize sinen birileri çıkar. hayatınıza devam edin, sosyalleşin yeni insanlarla tanışın..
0
playing star again
(21.07.23)
Eski sevgilinle alakalı hiçbir şey yapma, yani unutmaya da çalışma. Stalk yapıyorsan çok yapmamaya çalış. Bir ağaç gibi düşün eski ilişkini, bir kere büyüdü, koklendi ve orada duruyor. Yok sayamazsin ama eğer toprağını sulamazsan, güneş alıyor mu diye kontrol etmezsen zamanla kuruyup ölecek.

Bu arada yeni birini bulmaya çalışma bence. Farklı bir şeye ayır kalan enerjini.
0
sekizdokuzon
(21.07.23)
(4)

Güneşlenirken yüzünüzü nasıl kapatıyorsunuz?

magni
Merhaba. Şezlongda sırtüstü yatıp da güneşlenirken yalnızca yüzünüzün daha fazla güneşe maruz kalmamasını istediğinizde yüzünüzü hangi yöntemle kapatıyorsunuz? Ben tshirt koyuyorum ama çok terletiyor, bunaltıyor.
Merhaba. Şezlongda sırtüstü yatıp da güneşlenirken yalnızca yüzünüzün daha fazla güneşe maruz kalmamasını istediğinizde yüzünüzü hangi yöntemle kapatıyorsunuz? Ben tshirt koyuyorum ama çok terletiyor, bunaltıyor.
0
magni
(21.07.23)
şapka koyup uyuyorum.
0
gule gule
(21.07.23)
Şemsiyenin gölgesine göre hizalanıyorum
0
akhenaten
(21.07.23)
sapka, uyku bandi, esarp, pestamel
0
mess
(21.07.23)
Şemsiyenin gölgesi+1

Bu arada sağlıklı bronzlaşma diye birşey yoktur. Dikkat ediniz
0
old possum
(21.07.23)
(11)

Stalk konusu

kraltaci
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancakelemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.) olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmenhala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir) görseniz evlilik düşünmeye devam
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancak
elemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.)
olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmen
hala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir)
görseniz evlilik düşünmeye devam eder misiniz?
0
kraltaci
(21.07.23)
lamı cimi olmadan hayır benlik değil, 3-4 sene önce yüz alamadığı elemana da gerek yok. herhangi bir kişiyi stalklayan birisine diyeceğim tek şey güle güle.
0
gule gule
(21.07.23)
1 gram duygu hissetmediğim eski sevgililerimi bile zaman zaman stalklıyorum, ne yapıyorlar merak ediyorum. Bunu yapan da bence oldukça fazla insan var. Çok sinir olurdum görsem ama fevri karar da vermezdim. Haftada 1 pek normal gelmedi yalnız
0
personaa
(21.07.23)
düşünmezdim ben de. hatta genel olarak evlilik düşünmezdim bu devirde ama siz bilirsiniz.
0
orient blue
(21.07.23)
Ya zamanında elde edemediği birini sırf meraktan stalklıyor da olabilir. Yani belki elemanın battığını vs görse, çok kötü duruma düştüğünü vs görse rahatlayacak ve tekrar stalklamayacak.

Yani bu romantik anlamda bir merak olmayabilir. Bu öyle bir his ki aynı hislerle sevgiliniz bir hemcinsini de stalklıyor olabilirdi.

Bu biraz takıklık evet ama romantik anlamda olmayabilir.

Ben çok büyük kararlar vermezdim. Önemli olan onun nasıl bir duygu ile stalkladığı, sizinle iletişiminin nasıl olduğu ve birbirinize verdiğiniz güven.

Evet haftada 1 baya yüksek bi oran. O çocuk şimdi gelse sevgilinize “hadi sevgili olalım ben aşığım sana bitiyorum dese” bence sevgiliniz yüz vermez. Böyle bir istek ile stalkladığını sanmıyorum. Dediğim gibi önceden olan bir kuyruk acısı zamanla takıntıya dönmüştür.

Ama işte sizin şuan sevgilinizle çok açık iletişiminiz olmalı. Herkes ne olduğunu, neden olduğunu, ne hissettiğini açık yüreklilikle ortaya koymalı, siz de bu konuda beklemtinizi açık açık gerginlik çıkarmadan belirtmelisiniz vs. çözebilirsiniz de sorunu.
0
zimbirik
(21.07.23)
Sevgilin de benim gibi midir değil midir bilmiyorum ama ben de hiç bir duygu beslemediğim seneler önce kısa süre görüştüğüm insanları bile stalklarım arada. Sadece merak.
Komşu kızını bile stalklarım yani normal diye düşünüyorum.
0
yenibirgüzelnick
(21.07.23)
Eskiden bir şeyler hissedilmiş biri olmasına gerek yok, herhangi bir karşı cinsi sürekli stalklamanın altında bir şeyler aramak normal. Ayda yılda bir öylesine bakılmış olsa anlaşılabilir ama düzenli ve sık stalklıyorsa bi durup düşünürdüm ben. Açıkça konuşun bence, konuşurken halinden tavrından anlarsınız az çok.
0
dfn4
(21.07.23)
Biraz soğumuşsunuz sanki, ben olsam bende soğurdum. Ama böyle durumlarda açık iletişim gerekiyor, bende harekete geçmeden önce mutlaka konuşun derim.
0
olimpia
(21.07.23)
haftada bir/iki haftada bir itici geldi. sorun ederdim. ayda yilda bir olsa herkes stalklanabilir hic takilmam.

kiz arkadasin takintili bir insan olabilir. birkac saatini ayirip herkesi haftada bir stalkluyor da olabilir yani. ona da bakmak lazim.
0
Kittie
(21.07.23)
Kanka ona bakıp senle kıyas yapıyor doğru tercih yapmış mıyım diye. Bunu kaldırabilirsen devam et keke
0
olaylar olaylar
(21.07.23)
Haftada bir iki bana da çok fazla geldi. Yani evleneceğim kişi geçmişte sevdiği birini sürekli takip ediyor olsun istemem. Bu durumun tek başına rahatsız edici olmasının yanında, bu kişi bir göz kırpsa beni bırakıp gitmesi kesin falan heralde. Böyle bir risk alamam. Nişanı iptal ederim.

Ayrılır mıyım? Bilmiyorum açıkçası... Aniden ayrılmam ama sanırım eninde sonunda ayrılıkla biter sonu.
0
akhenaten
(21.07.23)
Öyle birisini nereden biliyorsun, yani sana neden anlattı. Haftada bir bilgisine nasıl ulaştı? Haftada bir bakmak Stalk olmuyor, takip etmek oluyor. Takip etmesindeki amaç ne onu öğrenmek gerekiyor.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.07.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.