Giriş
(14)

cumartesi tam gün çalışır mısınız?

Aslan damat
merhaba,İş haftanın 6 günü ve çalışma saatleri 09:00-18:00 arası.Evinize en az 2 vesait tramvay+metrobüs veya 3 vesait olursa tramvay+metro+metro şeklinde. iş; mali işler, bütçe-raporlama. tüm gün dört duvar arasında geçecek bir iş. 6-12 ay kadar idare edebilecek paranız var kenarda.Bu şartlarda bir
merhaba,

İş haftanın 6 günü ve çalışma saatleri 09:00-18:00 arası.
Evinize en az 2 vesait tramvay+metrobüs veya 3 vesait olursa tramvay+metro+metro şeklinde. iş; mali işler, bütçe-raporlama. tüm gün dört duvar arasında geçecek bir iş.

6-12 ay kadar idare edebilecek paranız var kenarda.

Bu şartlarda bir işyerinde çalışır mısınız?

yaş; 38
0
Aslan damat
(04.09.23)
daha iyi bir is bulabileceksem baska yere bakarim. cumartesi detayi onemli degil.
0
buenosdias
(04.09.23)
cumartesi detayi benim icin en onemli sartlardan biri olurdu, insanin hayat kalitesini 3/4 dusuruyor bence. baska bir is bulabilecek durumum varsa calismam, ya da baslarim ama is bakmaya devam ederim. calisirken is daha kolay bulunuyor biraz dogru sanki.
0
kassiopeia
(04.09.23)
yeni mezun olduğumda hiç bakmadan gece gündüz çalışmıştım, ama şimdi 2 çocuk aile vb, çok zor, ama işşizsem çalışırım, çalışırken iş bulmak daha kolay.
0
ravenudon
(04.09.23)
hocam bence 2 şeyi göz önüne almak lazım karar verirken. birincisi maddi olarak karşılığını alacak mısınız düzgün bir şekilde, ikincisi de sizi geliştirecek ya da en azından cv'nize yazdığınızda size katkısı olacak bir iş mi? eğer bunlardan biri yoksa ben tercih etmezdim. hayatımın yaklaşık 2,5 yılında cumartesileri çalıştım ve pek çekilecek dert değil herkesin izin gününde çalışıyor olmak ve kendinize çok az kişisel zsaman bırakmak. ama eğer karşılığı buna değecekse düşünülebilir belki.
0
bu da mi nick degil
(04.09.23)
Yeni mezun oldugumda da böyle calismazdim cünkü genclik enerjisi de hizli bitiyor. Yas 38 demissiniz. Tecrübeniz var yani. Bence kabul etmeyin. Kölelik bu resmen. size ayda 150 bin lira para mi veriyor sanki bu is de haftada 54 saat calistiriyor sizi? yol karsilamiyor, bir sey yapmiyor.
Kabul et, yaninda is ara da demiyorum cünkü bu yogunlukla calisan insanin kafasi baska bir seye enerjisini yatirmayi kaldirmaz.

"bu da mi nick degil" güzel bir noktaya deginmis. eger cv icin cok iyi olacaksa ve maddi olarak cok iyi tatmin edecekse belki bir sene bu iste calismayi düsünürsünüz ama bir seneden sonra bir gün bile cekmeyin kahri. bu iki sarti da karsiliyorsa is, maksimum bir senenizi verin, alacaginizi alin ve ayrilin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.09.23)
ben de @konuşma ben konuşuyorum gibi düşünüyorum, buraya başlarsam iş görüşmelerine gidecek dermanım kalmaz saplanıp kalırım gibi. şartları da çok iyi değil yol parası yok, gayrettepe gibi yerde günlük 120 lira yemek parası veren bir firma. oradan bile az çok belli ediyor bence kendini. reddediyorum arkadaşlar teşekkürler.
0
🌸Aslan damat
(04.09.23)
12 ay işsiz kaldığınız zaman başvurduğunuz yerlerin yaklaşımı da değişiyor. Ben olsam işi alıp bakınmaya öyle devam ederdim.

Kenarda duran paranız aradığınız işi bulana kadar değil, iş bulamadığınız zamanlar için durmalı. Aksi takdirde iş aramak için 6-12 ay sizi idare edebilecek bir miktarı harcamış oluyorsunuz, yeni gireceğiniz işi baya pahalıya getirmiş oluyorsunuz yani. Değer mi? Bence değmez.
0
akhenaten
(04.09.23)
Parası iyiyse pazar günü de çalışırım.
0
hayirsiz
(04.09.23)
Çalışmam.

Zamanimizi satiyoruz da nereye kadar satiyoruz. Yani cumartesi de calisirsaniz satacak zaman kalmiyor artik.
0
logisticsmanager
(04.09.23)
ben hep inat ettim . günde 8 saatten fazla çalıştıran yerle vardı her ghün yarım saat veya cumartesileri 2-3 saat gir medim ama başka iş bulabildim sonrasında.
0
ShadowOfMoon
(04.09.23)
Daha iyi bir is bulana kadar mecbur calisilacak. 6-12 ay yetebilecek paraya dokunmam, cok bir para degil.
0
hot potato
(04.09.23)
Kesinlikle çalışmam.
Hele de kenarda idare edecek param varsa birkac ay, asla girmem oraya.

Çünkü girersen baska ise girmesi zor olacak, bir bakmissin 2-3senedir oradasin. Her zaman bir tik iyisi vardır,bir sure disimi sikar daha iyi sartlarda bir yere girene kadar beklerim. Hayatin zehir olur valla.
0
stavro
(04.09.23)
çalışmam. tecrübe ettim ve saçma olduğunu gördüm.
0
yankee jumping
(05.09.23)
Asla. Tüm dandik kariyerimi iş yeri dışında daha çok vakit geçirmek üzerine kurdum. Mesailere gitmedim,. Terfi dilenip yükselmedim. Üç kuruş fazla kazanacağım diye ruhumu satmam.
0
hasmetizm
(05.09.23)
(9)

İş yerleri böyle samimiyetsiz mi ?

skr1292
Yeni bir işe başladım. saçma sapan şeyler. İnsan ben niye böyle şeylerle uğraşıyorum diyor. Ekip lideri yazmış mesela hedefimiz şu, şunu yapmaya çalışıyoruz diye. Samimiyetsiz bir ortam. Her iş yeri böyle mi. İşim masabaşı yazılım desteği falan veriyorum.
Yeni bir işe başladım. saçma sapan şeyler. İnsan ben niye böyle şeylerle uğraşıyorum diyor. Ekip lideri yazmış mesela hedefimiz şu, şunu yapmaya çalışıyoruz diye. Samimiyetsiz bir ortam. Her iş yeri böyle mi.

İşim masabaşı yazılım desteği falan veriyorum.
0
skr1292
(04.09.23)
hedefini söylemesi mi samimiyetsiz anlamadım?
ama evet çok samimi ortamlar değiller. dıştan öyle gözüküyor ama.
0
jelly bear
(04.09.23)
her iş yerinde, ya da belli bir amaç doğrultusunda bir araya gelmiş gruplarda hedef koyulur evet.

tam olarak neyin samimiyetsiz geldiğini yazarsan belki daha yardımcı olabiliriz.
0
king lizard
(04.09.23)
Neyin samimiyetsiz olduğu belirsiz +1
0
logisticsmanager
(04.09.23)
çalışma hayatına hoşgeldin. muhtemelen ilk işin ve kurumsal dil sana garip geliyordur. bir zaman sonra alışırsın.
0
sir gawain
(04.09.23)
İş ortamı samimiyet beklemek için yanlış yer aslında, önemli olan şey kibar ve herkesin işine gücüne baktığı bir ortam olması. Samimiyet bunun üstüne yalnızca bir artı olabilir.

İnsanlar işe alınırken kişisel özelliklerinden ziyade yapılacak işteki yeteneklerine bakılıyor, aksi ayrımcılık olurdu, kime göre samimi mesela? Kimin geçinmeye hakkı olduğuna bu tarz özelliklere göre karar veremezsiniz. Haliyle birbirine çok zıt kutuplardaki insanlar ister istemez aynı işi yapmak için bir araya geliyor, burada önemli olan hırgür olmadan herkesin birbirinin alanına saygılı olarak işleri yürütmesi. Bunu yapmak için de arada bir mesafe bulunmalı, bu da size samimiyetsiz geliyor olabilir.
0
akhenaten
(04.09.23)
Evet samimiyetsiz. İş yerlerinde, hele de satış yapılan yerlerde; "Wow arkadaşlar süperiz, mükemmeliz, şöyle sattık, böyle hedefleri tutturduk" muhabbeti hiç bitmez. Az satanlarla çok satanlar birbirlerine kırdırılır, zira şirket satış yapanlara prim falan vermek istemediği için insanları birbirlerine düşürüp onları at gibi yarıştırma derdindedir.
0
salihdt
(04.09.23)
herhangi bir hedefim olmadan calismak istemezdim sanirim, ozellikle de bir ekip isi ise yaptigim. kendi isinizi yaparken de bir hedefiniz olur, su kadar para yapayim, su kadar musteriye ulasayim, su isi su zamanda bitireyim gibi gibi. ayrica is yerinden nasil bir samimiyet beklediginize gore degisir, insanlarin birbirine kibar ve saygili davrandigi, kole muamelesi gormediginiz, gercekci beklentiler icinde olan bir ekiple calismak, yaptiginiz isin deger gormesi vs. yeterli. is yeri sonucta bu, isimizi yapip cikacagiz.
0
kassiopeia
(04.09.23)
İşin samimi olmasına da gerek yok. Ama şirket amaçları ile kendi amaçlarını hiç ama hiç denk düşüremiyorsan o zaman o sektör sana göre olmayabilir.

Mesela bankacılık sektöründe müşteriden yapılacak kesintileri tıkır tıkır alırken, hala burada daha fazla kesinti yapmak in proje yaparken kendini insanlığa ihanet ediyor gibi hissediyorsan, yöneticinin koyduğu hedefler sana çok komik hatta adice gelir.

Ama bir telekominikasyon alt yapısı yapıyorsan ya da araç geliştiriyorsan falan o zaman insanlığa ihanet ediyor gi i düşünmüyorsun. araç geliştirirken yaptığın testlerin ileride insan hayatını korumak üzere olduğunu biliyorsun, sana koyulan hedefler o kadar da batmıyor.

Tabi ki tüm şirketlerin ilk amacı para kazanmak, kar etmek. Koyulan tüm hedeflerin de amacı daha çok para kazanmaya çıkıyor. Ama 2. Amaç müşteriyi soymak mı, onlara teknoloji mi taşımak, araçlarını güvenli hale mi getirmek? Bu 2. Amaç işte senin ortamı samimi bulup bulmamanı etkiliyor.
Eğer kar etme amacı dışında, sana daha anlamlı gelen bir sektör varsa, o zaman orada san göre daha anlamlı ve samimi bir ortam bulabilirsin
0
zimbirik
(04.09.23)
iş hayatına hoş geldin. ticari işletmeler için durum çoğunlukla böyledir.
0
ezkaza
(04.09.23)
(11)

Arkadaş grubuyla iletişimi kesme

gnosis
10 yıllık bir arkadaş grubum var. Lisede tanıştık o zamandan beri arkadaşız. Hayat hepimizi farklı illere dağıttı ama hala Whatsapp, sosyal medya üzerinden iletişimimiz devam ediyor, yılda 2-3 kere buluşuyoruz. Şimdi yazacaklarım çok çocuksu gelecek belki ama bu 10 yıllık arkadaş grubu doğumgünümü u
10 yıllık bir arkadaş grubum var. Lisede tanıştık o zamandan beri arkadaşız. Hayat hepimizi farklı illere dağıttı ama hala Whatsapp, sosyal medya üzerinden iletişimimiz devam ediyor, yılda 2-3 kere buluşuyoruz.
Şimdi yazacaklarım çok çocuksu gelecek belki ama bu 10 yıllık arkadaş grubu doğumgünümü unuttu ve ben çok kırıldım. Doğumgünüm Ağustos ayının ilk haftasında. Ağustos ayı boyunca bir arama ya da mesaj bekledim ama gelmedi. Ağustos sonunda bir buluşma planımız var, orada kutlarlar herhalde dedim ama buluşmada bahsi bile geçmedi. Birinin iş arkadaşının yakın zamanda doğumgünüymüş, ona hediye seçtik hep birlikte ahahaha...
Bu sabah sonunda biri hatırlayıp Whatsapp grubuna senin doğumgününü unuttuk galiba, geçen aydı dimi yazmış. Çok meşgulüm bu aralar her şeyi unutuyorum gibi mesajlar atmışlar.
Şimdi ben bu "arkadaşlar"la iletişimi aniden mi keseyim, yavaş yavaş mı keseyim?
0
gnosis
(04.09.23)
ben de bir kere unuttuklarında çok kırılmıştım ama sonra iş-aile-sosyal hayat derken ben de istemeyerek unutunca dedim ki insanlık hali bazen unutuluyormuş demek ki.
0
ananiyimioguz
(04.09.23)
kutlansa güzel olurdu ama kutlanmaması arkadaşlığınızı oluşturan temel taşları (güven, dayanışma-destek v.b.) zedeleyecek boyutta değil. bir de 25+ olup doğum gününe bu kadar anlam yüklemeye gerek yok bence. kutlanması çok tatlış evet ama kutlanmıyor diye de bu kadar kırılmak, ne bileyim, aşırı bir reaksiyon sanki.

insanlık hali + 1

ama yine de sizin için bu çok önemliyse konuşmayı deneyebilirsiniz, tekrarlanması halinde kesersiniz iletişimi.
0
Phoebe
(04.09.23)
en iyisi insanlık hali +1 deyip sineye çekmek.

arkadaşlığınız, yaşadıklarınızı, anılarınızı ve onların sevdiğiniz yönlerini terazinin bir kefesine koyun, doğum gününüzü unutmalarını diğer kefeye. hangisi ağır basıyorsa ona göre davranın
0
yemrem
(04.09.23)
Bu sebepten arkadaşlık bitirilmez. Insanlık hali deyip geçmek lazım.
0
nic cage
(04.09.23)
Artık muhabbetler sarmıyorsa, eskisi gibi tadı yoksa, kafalar çok farklılaştıysa birden kesin gitsin.
Ama arkadaş ortamını seviyorsanız, eğleniyorsanız böyle bir şeyden dolayı iletişim kesmek fazla.
İnsan yeri geliyor kendi doğum gününü fark edemiyor ben şaşırmıştım bir kere kutlanınca aa bugün müydü diye. Herkesin günlük hayatında bir sürü derdi tasası var ya takılmayın böyle şeylere bu kadar.
0
Dağcı
(04.09.23)
Bir kişi unutunca ben de insanlık hali, önemli değil diyorum ama bir kişi değil dört kişi unuttu. Her gün Whatsapp'ta yazışıyoruz, birinin bile aklına gelmedi. Sonuçta gözden uzak olan gönülden de uzak oluyor demek ki dedim. Herkesin bulunduğu yerde yeni arkadaşları var. Uzun süredir birbirimizi tanıyor olsak da yanındakiler hayatında daha etkili ve önemli oluyor.
Hala kararsızım ama kendileriyle sosyal medyada ekli ama sokakta karşılaşınca kafasını çeviren tanıdık seviyesine inmeyi planlıyorum.
0
🌸gnosis
(04.09.23)
10 yıldır herkes herkesin doğumgününü kutluyor mu ki ya? Çok şaşırdım valla :D Bence çok da büyük bir olay değil. Sizin kendi dinamikleriniz sonuçta, bu kadar önem veriyorsanız bitirin tabi ama her yıl doğumgününüzü kutlayacak tarzda bir çevre edinebilesiniz sanmıyorum.

Ayrıca bir daha ergen olmayacaksınız, ergenlikten beri süregelen arkadaşlıkların yeri çok farklı. İyi ya da kötü bilemem, ancak 30 yaşında tanıştığınız insanlardan çok daha farklı bir iletişim olur eski arkadaşlarla.

Bence farklı sorunlar yoksa sırf doğumgünü için çok büyük israf.
0
akhenaten
(04.09.23)
Evet, 10 yıl boyunca herkes herkesin doğumgününü kutladı.
Bu ay birinin doğumgünü var, o zamana kadar ne tavır alacağıma karar vermem lazım.
0
🌸gnosis
(04.09.23)
belli ki sizin icin onemli ve kalbiniz kirilmis. 10 yillik arkadasligimi ben bunun icin bitirmem ama sizin icin bu kadar onemli ise, iletisim, iletisim iletisim... mutlaka kibarca soyleyin, bir sonraki bulusmada arkadaslar benim dogum gunumu unuttunuz, bu benim icin onemli, kirildim demek inanin zor degil, kirilgan olmaktan o kadar korkuyoruz ki, oyle bir hale geldik ki, yapici tartisma yapmayi, yakinlik kurmayi, iletisimi tamamen unuttuk. eminim arkadaslariniz, hepsi degilse bile, yeterince bir kismi anlayacaktir. kirildiginiz bir seyi 10 yillik arkadaslarinizda soylemekte bir sorun olmamali, eger cocukca oldugunu dusunuyorsaniz kirildigin seyin de cocukca oldugunu ve kirilmamaniz gerektigini dusunuyorsunuzdur muhtemelen. oncelikle kendinize buna kirilma ve uzulme hakki verin, uzuldugunuzu kabul edin, bunun icinde biraz durun, bu izni kendinize verin, sonra insanlik hali olabilecegini ve dunyanin sonu olmadigini, insanlarin size deger verdigini kendinize hatirlatin, sonra paylasin ve ozulerini kabul edip, yola devam edin. insanlara duzeltmek icin sans vermeden hayatinizdan cikarmak sizi daha cok uzebilir.

eger 10 yillik arkadasim, surekli baska bir hata yapmiyorsam, dogum gununu unuttum diye aniden beni hayatindan cikarsa, elbette uzulurum, yas tutarim ama arkadasimi ve arkadasligimi sorgularim, bunu benimle konusacak kadar yakin gormedigini, arkadasligimiza deger vermedigini dusunebilirim. bana onemli gelen size gelmeyebilir, ve tersi de gecerli ama bana bunu soylemezsiniz bunu bilemem, dolayisiyla ingilizce cok guzel bir deyis var 'set up for failure', kendimi o kadar da suclu hissetmem sanirim.
0
kassiopeia
(04.09.23)
öncelikle evet çok çocuksu geldi.
lisenin üzerinden 10 yıl geçtiğine göre üniversiteler bitmiş, millet iş-güç-(Ağustos ayı olduğunu da düşünürsek)-tatil telaşına kapılmıştır. Yaş ilerledikçe doğum gününe verilen önem giderek azalacak. belli ki sen diğerlerine göre daha çok önemsiyorsun ama bu hep böyle gitmeyecek.

arkadaşının iş arkadaşına hediye aramasını da şöyle yorumlayabilirsin: iş yerinde sürekli farklı insanların doğum gününü kutlamak ve onlara hediye almak, doğum günlerini arkadaşının gözünde artık keyif alınan bir kutlama olmaktan çıkarıp yapılması gereken bir görev haline getirmiş. buradan yola çıkarak çalışmadığına veya diğerlerine kıyasla çok rahat bir işin olduğuna dair bir iddia ortaya atacağım :D

sonuç olarak, insanlık halidir unutulur demek lazım. he ille ben arkadaşlığımı keseceğim diyorsan da doğum gününü unutan arkadaşlar mı daha iticidir yoksa doğum günü unutulduğu için arkadaşlık kesen kişiler mi onu da iyi düşünmek lazım.
0
hrskrs
(05.09.23)
Bu duyuruya gelen cevaplardan sonra arkadaş grubumdakilerin doğumgününlerini kutlamamaya karar verdim:)
Hangimizin işi daha rahat, hangimizinki daha yoğun bilmiyorum ama evet üçü o sırada yıllık izindeydi. Bütün gün sosyal medyada olan insanların meşguliyet bahanelerine inanmıyorum.
Bu konuda başka forumlarda benzer sorulara verilen cevapları okudum. Kendinizi birinci plana koyun gibi şeyler yazmışlar. Ben de ailemi ziyaret için memlekete gideceğim tarihi planlarken bu arkadaşlarımın organizasyonlarını dikkate almamaya karar verdim. Tarihler denk gelirse buluşuruz olmuyorsa ekstra bir çaba sarf etmeyeceğim.
0
🌸gnosis
(06.09.23)
(2)

haftaların verimsiz geçtiğini hissetmek

alp9900
bugün pazartesi güzel verimli bir haftaya başlamak için ne yapılabilir?kendini verimsiz hisseden ve sürekli pazartesileri bir kişiyi kendine getirecek neler olabilir? (çay, kahve hariç)
bugün pazartesi güzel verimli bir haftaya başlamak için ne yapılabilir?

kendini verimsiz hisseden ve sürekli pazartesileri bir kişiyi kendine getirecek neler olabilir? (çay, kahve hariç)
0
alp9900
(04.09.23)
Ne kadar sürede ne iş yapacağınızı, nelerin öncelikli, nelerin sonraya kalabilir olduğunu bilmeden işin ucundan tutmak zor. Hafta içinde işin akışına kapılıp yapılıyor bunlar ama araya tatil girince yine bir durup düşünmek gerekiyor. Kendinize uygun bir program oluşturursanız yani cuma gününden "pazartesi gelince şuradan başlayacağım" diyebilirseniz böyle şeyleri de daha az yaşarsınız.
0
akhenaten
(04.09.23)
tatilden sonra bir anda yapılması gereken işlerler karşılaşınca insanın hiçbirini yapası gelmiyor, tüm o işler gözünde büyüyor. yapmanız gerekenleri madde madde yazın, yaptıkça yanlarına tik atın. yapılması gereken işlerin yanında artan tikleri gördükçe daha iyi hissediyorsunuz.
0
yemrem
(04.09.23)
(4)

gülünmemesi gereken yerde yahut olur olmadık gülmek

isveperver
toplu taşımada, cenazede, toplantıda, arkadaşla kahve içerken vs aniden gelen bağlamdan kopma ya da içinde bulunulan durumun farkındalığıyla beraber gülmek psikolojik bir problem midir? delilerce kahkaha değil belki ama en azından bir tebessümle başlayan, zamanla belki artan ya da azalan ve anlamsız
toplu taşımada, cenazede, toplantıda, arkadaşla kahve içerken vs aniden gelen bağlamdan kopma ya da içinde bulunulan durumun farkındalığıyla beraber gülmek psikolojik bir problem midir? delilerce kahkaha değil belki ama en azından bir tebessümle başlayan, zamanla belki artan ya da azalan ve anlamsız karşılanan gülüşmelerden bahsediyorum.

uykumu yarıda kesip soruyorum bu soruyu şu an.
0
isveperver
(04.09.23)
Normaldir, heralde gece eskiden yaptığınız saçmalıklar aklınıza geliyor yerin dibine giriş yapıp çıkıyorsunuz. Bu da normal :D
0
akhenaten
(04.09.23)
Normal ve sağlıklı da bence. Gülmekten utanmayın lütfen
0
hasmetizm
(04.09.23)
Cenaze dışındakiler normal. Mesela neden bağlamadan kopuyor ya da kopma ihtiyacı hissediyorsunuz? Herhangi bir durumla mücadele yöntemi mi? Belli durumların içinde bulunduğu bağlam ile ilişkilenme sorunu mu var? Yoksa toplumsal ilişkilerin gereklerini yerine getirirken bir uyumsuzluğa mı işaret ediyor? Birinin çektiği acıya da gülme ile karşılık verecek biçimde gelişen bir davranış kalıbı mı? Bu durumlar istisnai mi yoksa genel mi? İstisnai ise hangi koşullarda ortaya çıkıyor? Bunları irdelemek gerek.
0
prole
(04.09.23)
Bununla ilgili Coupling adlı dizi de giggle loop (kıkırdama zinciri) adlı bir bölüm var. Olayı çok iyi özetlemiş. Fakat bu başlık altında izleyecek olan kişileri şimdiden uyarıyorum. Bunu izlerseniz. Artık siz de giggle loop olayının bir parçası olursunuz.

www.youtube.com
0
janavarorion
(04.09.23)
(9)

İş hayatını hiç sevemedim

abelardo
Yok mu benim gibi olan. Mezun olduğum günden beri nefret ediyorum iş hayatından. Yarın pazartesi ve yine sendroma girdim.
Yok mu benim gibi olan. Mezun olduğum günden beri nefret ediyorum iş hayatından. Yarın pazartesi ve yine sendroma girdim.
0
abelardo
(03.09.23)
Ben de bayılmıyorum açıkçası ama çok sevmem lazım kafasına da girmemek gerekiyor. Ben sevdiğim işi yapıyorum mesela, ama bir şeyi bir zorunluluk olarak yapınca işn kendisini sevseniz de olmuyor o. Hayatınızdan 5-6 günü 6-8 saati iptal edip zorunlu olarak verdiğiniz şeyi bir yere kadar sevebilirsiniz.

Belki böyle düşünürseniz en azından nefret etmemeye başlarsınız.
0
akhenaten
(03.09.23)
Is hayatından değil de iş arkadaslari ve onların çoğunlukla değişmez oluşu beni çıldırtıyor, anlasamiyorsan yandın.
0
sanguine
(03.09.23)
Fransa'daki ilk isimde pazar günleri zor uyurdum, stres/anksiyete tarzı. Insanlar iyiydi ama yaptığım iş bana Uygun değildi (kısa dönem üretim planlaması, sürekli gelecek 48 saat planlaniyor). Karakterime uygun olmayan bir yapiydi is.

Risk aldim ve uzatmak istemedim. Adamlar üzüldü çünkü iyi yapıyordum ama maliyeti neydi yani bana.

Neyse 3-4 ay is aradıktan sonra su anki isime güle oynaya gidiyorum. Ha tabi yukseldim ettim ama hep aynı şekilde gidiyorum. Bir kere bile lanet olsun demedim, yarın pazartesi demedim.

Kısacası bu biraz yapilan is ya da calisilan insanlarla alakali da olabiliyor.

Ha bazen harbiden sevilmiyor calismak yalan yok :)

Bu arada cok sevmek zorunda da değilsiniz. Misal benim bazi çalışma arkadaslarim benim kadar sevmiyor kesin çünkü ne yükselmek istiyorlar ne başka bir şey. Ömürleri sonlarina kadar bu şekilde devam etmek istiyorlar. Ki bunda yanlışlık yok, genel olarak hepimiz vaktimizi satiyoruz.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Benzer durumu yaşadım. İş yeri değişikliğine git. Yeni iş yerinde çalışmaktan nefret etmediğimi aksine gergin bir iş yerinden, işten dolayı sevmediğimi kavradım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(03.09.23)
Çatıştığın şirket ile alakalı olabilir. Daha mutlu olacağın alternatif ilanları kovala. Bu arada bir de mesleğin ile alakalı sertifika, eğitim vb araştır derim
0
kondansator
(03.09.23)
tersi işsizlik. o daha berbat birşey :)

ben işimin sevmediğim yanlarının üstüne gidiyorum. sürekli mızmızlanamam hadi öğrenelim neymiş bu iş diyorum kendime. yoksa zihnimde yük olmaya devam edecek.
0
error522
(03.09.23)
İşsizlik en kötü işten bile daha kötü bir şey. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey başkasına muhtaç olmaktır herhalde.
0
ruhen hastayim ben
(04.09.23)
evet. iş değiştirmek bana iyi geldi, çalıştığım yer çok iyiydi ancak iş tanımı bana uygun değildi.

neden sevmediğini kendine sor, ne olsa mutlu olurdun veya daha rahat çalışırdın vs
0
william morris
(04.09.23)
Ben de böyleydim hocam işten ayrıldım maalesef sonunda. Ama iyi mi yaptım kötü mü belli değil maalesef.
0
overthinker
(30.09.23)
(15)

Dizinizi kirmadan egilip yere dusen kalemi vs alabiliyor musunuz?

speedy
Ben alamiyorum da. Ya da egilince ellerinizle yere degebiliyor musunuz? Esneklik, atletik vucuda sahip olmakla alakalidir deyip geciyordum bunca sene. Hic sallamamistim. Doktorlar da soyluyor zaten dizlerinizi kirmadan egilip yerden bir sey almayin, belinizi incitirsiniz vs. Ama bir arkadas dedi al
Ben alamiyorum da. Ya da egilince ellerinizle yere degebiliyor musunuz? Esneklik, atletik vucuda sahip olmakla alakalidir deyip geciyordum bunca sene. Hic sallamamistim. Doktorlar da soyluyor zaten dizlerinizi kirmadan egilip yerden bir sey almayin, belinizi incitirsiniz vs. Ama bir arkadas dedi alabilmen lazim, nasil alamiyorsun, sen de problem var, bacaklarinda ya belinde problem olabilir, doktora git vs deyip korkuttu epey. Gerci diyen de cok bilgili biri degil isyerinde mavi yaka bir calisan. Dogru mu soyluyor?
0
speedy
(03.09.23)
Bazı insanlar esnektir bazıları değildir.
Göbeklilik, ileri yaş veya hareketsizlik ellerinizi diz kırmadan yere değdirmenize engeldir. Bunlar yoksa normalde değdiriyor olmalısınız. Ama değdiremiyorsanız da bu bir problem değil.
Isınmadan yapılırsa ve o şekilde bir şey kaldırmaya çalışılırsa zorlanırsa sakıncalı durumlar ortaya çıkabilir.

Yine de değdirmek istiyorsanız bir ay süreyle reformer pilatese gidin.
Büyük bir ihtimalle hallolur.
0
Mirket
(03.09.23)
valla bilmiyorum ama bence iyi bi şey değil. bel fıtığınız falan vardır farkında değilsinizdir, bi anda kitlenip kalırsınız. yapılabilir bi şey olsa da yapmamak lazım zaten.
0
nathanieltroy
(03.09.23)
Dizleri kırmadan yerden bir şeyi alabilmek artı gibi görünse de bu hareketi sürekli hale getirmek iyi değil. Çünkü doğrulurken bele fazladan yük biniyor. Ayrıca kilolu olmak burada daha kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir.

Dizleri kırarak yerden bir şey almak daha iyi. hem dizlere, hem de bele binen yük daha dengeli oluyor diye biliyorum.
0
diyecevaplandı
(03.09.23)
Alamiyorum ve almama da gerek yok.
Bu gereksiz mobility/esneklik manyakliginin olayi. Mobility sorunu olan kişinin belli bir sorunu olur da yere düşen şeyi dizleri kirmadan alamamak böyle bir şey değil.

Arkadasiniza bilgi olsun; deadlift 5 tekrar 200, squat 5 tekrar 195 yapıyorum. Gördüğümüz üzere vücudumda bel ve bacaklarla alakalı bir sıkıntı yok.

Bosuna kafanıza takmayin. Dizleri kirmadan alinacak bir şey agirsa yükün bele binmesini saglar ve tabiki dizler kirarak kaldirmaktan cok daha risklidir.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Çocuklar rahatça yapıyor bunu, çocukluktan beri hiç bırakmadığım için ben de öyle. Avuç içlerimin tamamını dizimi kırmadan yere koyup öylece durabiliyorum.

Sizde bir anormallik yok, bir süre esnemek için egzersiz yaparsanız kısa sürede fark eder.
0
akhenaten
(03.09.23)
Alamayız çünkü omurgamızın böyle öne doğru eğilmek gibi bir vazifesi yok, dik konumdayken öne doğru eğilmen için lumbar bölgeni zorlamam gerekir o da fıtık yapar, başımıza bunlar gelmesin diye kalça eklemimiz ve dizlerimiz var, bu eklemleri tam açıklığıyla kullanmak bir yetenektir ama arkadaşının verdiği akıl büyük oranda cehalet kokuyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.09.23)
Yalnız bu tip bir esnekliğin faydasız ve hatta zararlı olduğunu iddia eden arkadaşlara katılmıyorum. Birçok spor dalının antremanında vücut elastikiyetini artırıcı hareketler yapılır ve gereklidir. Mesela yoga baştan sona bu tip elastikiyeti gerektirir. Elastik bir vücudun bek, boyun fıtığı olma ihtimali kütük gibi bir vücuttan çok daha azdır. yaşlanmaya bağlı eklem sorunlarının çıkma ihtimalini azaltır.

Durup durup bir anda ellerimi diz kırmadan yere değdireceğim demek elbette ki sakıncalıdır, ancak zaman içinde vücuda bu elastikiyeti kazandırmak her zaman iyidir.

Not: Yoga spor dalı değil. Oraya takılmayın.
0
Mirket
(03.09.23)
su an alamiyorum. 10-15 sene once ben de boyle cevremde anket yapmistim. ellerinizi ayaginiza degdirebiliyor musunuz diye. cok alakasiz kisilerin degdirebildigini gordum.

cok alakasizlardan bazilari: sisman arkadasim avcunun icini degdirebiliyordu (birkac sene once tup mide ameliyati oldu)
annem ve teyzem. ben zar zor degdirebilirken onlar hic zorlanmadan yapiyorlardi. hani ben 25 isem o zaman onlar 50+ idi.

yani bence ne kol uzunlugu, ne bacak kisaligi, ne zayiflik... tamamen esneklik olay.
0
supergirl
(03.09.23)
@mirket; arastirmalari birakiyorum.
europepmc.org

"Overall, the evidence suggests that increasing range of motion beyond function through stretching is not beneficial and can actually cause injury and decrease performance. These findings should be used to challenge common warm-up practices in athletics."

pubmed.ncbi.nlm.nih.gov

"This conjecture is supported by the literature, where strong evidence exists that stretching has no beneficial effect on injury prevention in these sports. If this point of view is used when examining research findings concerning stretching and injuries, the reasons for the contrasting findings in the literature are in many instances resolved."

Bir kişinin esnek olması onun sakatliklardan korunacağı anlamına gelmez. Böyle olmasaydi strech yapanlarin sakatligi daha az olur diye bilimsel veri olurdu ama tam tersi var.

Yoganin ise yaramasi sebebi esneklik değil bazı hareketlerde kaslari çalıştırmasi.

Elinizde esnek olanlar daha az sakatlanir ya da strech yapanlar daha az sakatlanir diye veri varsa yazın. Ama supergirl dediği gibi kilolu olup esnek olan da var kaslı olup olmayan da. Mobility denilen olay gereksiz konuşulan bir şey. Günlük hayatinizi ciddi etkileyen bir şey değilse kafa yormaya gerek yok.

Hayır insanlığın yarisindan fazlasi bir tane bile barfiks yapamaz haldeyken dizler kırmadan egilmenin bu kadar umursanmasi garip.
0
logisticsmanager
(04.09.23)
benim diz kapaklarıma anca ulaşıyor, bağdaş bile kuramıyorum, yerde oturamıyorum, beden dersinde taklayı bile zor atardım.
0
ravenudon
(04.09.23)
üç dört sene önceye kadar avuç içlerimi bile yere yapıştırabiliyordum ya da oturur pozisyonda ayak parmak ucuna dokunma hareketinde parmak uçlarımı geçip topuğa kadar dokunabiliyordum ki çok hımbıl bi kişiyim öyle atletik bir insan değilim sadece çocukluktan gelen bir esnekliğim var. Ama son yıllarda eskisi kadar rahat yapamıyorum. Muhtemelen masa başında hareketsiz süremin artışı, bu işlerin zirvesi olan 25 yaşını geçmem (yaşlıyım demiyorum da sporcu olsam prime dönemim geçmek üzere olurdu artık) gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Çocukken bi iki ay jimnastik kursuna gitmiştim, ordaki hoca da demişti çok esnek ama çok güçsüz diye. Gerçekten güçle ilgili hiçbir şeyi yapamıyordum ama esneklik alanlarında iyiydim.

Ankilozan Spondilit gibi bazı romatolojik hastaların teşhisinde bel ekleminden ne kadar esneyebildiği ölçülüyor. Yani tamamen bir hareket kısıtlılığı olması da sağlıklı değil. Herkes dizlerini bükmeden ayaklarına dokunmalı demiyorum ama dokunabilmek zararlı bir şey değil. Sık yapılmadıktan sonra esnek bir vücuda sahip olmak faydalı bile denebilir (aşırı esnek olmak ayrı orda bağ doku hastalıkları devreye giriyor)
0
nundu
(04.09.23)
Bence biz "esneklik" kavramının ne olduğunu tam anlamıyoruz. Esneklik dizleri kırmadan olduğun yerde eğilip yerden bir şey almak değildir, esneklik "eklem" ve eklem çevresindeki kasların/tendonların hareket kabiliyetini arttırmaktır, bu aynı zamanda mobilite dediğimiz bir özelliktir. Yani sen omurganı bir şekilde öne doğru eğdiğinde ya da eğilmeye zorladığında bu omurgaya ya da omurgayı saran kas-iskelet sistemine esneklik kazandırmaz çünkü aslında onun esneyebileceği bir açıklık yoktur, senin omurgayı eğme hareketin aslında omurgayı oluşturan omurları açma hareketidir, bunun da sağlıklı olanı yapısı gereği kısıtlı hareket kabiliyeti olan bir parçayı esnek olacağım amacıyla zorlamamaktır, dediğim gibi esneklik dediğimiz özellik eklemlerin ve eklem çevresindeki kasların/tensonların hareket açıklığını yükseltmek için yapılır. Misal squat yaparken kimisi yere paralel olacak şekilde çöker kimisi de eklem aralığını geniştir "ass to gras" seviyesinde yere kadar iner, esneklik budur, burada diz eklemlerinine bağlı tendonları ve o tendonlara bağlı kasları esnetmiş olursun, hayatın akışında işine yarayacak esneklik de budur, omurgayı öne doğru bükmek bu anlamda işine yarar bir yetenek değildir, bu hareketi yaparak sadece omurları açıp kapatıyorsun, bu sizin herhangi bir işinize yarayacak özellik olamaz bilakis arızalı bir harekettir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.09.23)
Yapabilirim ama asla yapmiyorum fitik olmamak icin. Mutlaka dizleri kirip egilin.

@mirket isimli arkadasa kesinlikle katilmiyorum. Bircok spor dalinda antrenman olarak yapiliyor olmasi sizin gunluk hayatta da bunu yapabileceginiz ve bir zarari olmayacagi anlamina gelmiyor. bu yanlis bir bakis acisi zaten.
Ve dizleri kirmadan egilmek tehlikeli bir hareketttir. Siz atlet degilsiniz.
0
stavro
(04.09.23)
kick boks hocam zamanında eğilemeyenin ya da bacaklarını açamayanın sırtına bindiğinden alabiliyorum fakat şimdi denedim bacaklarımı açma gerilemiş. sebebi de o döneme göre hareketin azalması, hareketsizlik de dolaylı olarak sıkıntı bana göre. ha bir şeyin var mı dersen yok.

bir yerde olması iyi, olmaması kötü olmayanlardan.
0
gule gule
(04.09.23)
Alabiliyorum.
0
Amaranta ursula
(04.09.23)
(8)

dini inanç

oberon
islamiyet ve genel anlamda klasik dinlere inancım yitti.ahiret/hesaplaşma kavramları beni teskin etmiyor artık. tanrı inancım ise zedelendi.ve bu dımdızlak hissetmeme, kaybolmuşluk hissine neden oluyor.ismet özel deyişiyle hangi suyun sakası olduğumu bilemez hale geldim.açmazlardayım.tam anlamıyla d
islamiyet ve genel anlamda klasik dinlere inancım yitti.

ahiret/hesaplaşma kavramları beni teskin etmiyor artık. tanrı inancım ise zedelendi.

ve bu dımdızlak hissetmeme, kaybolmuşluk hissine neden oluyor.

ismet özel deyişiyle hangi suyun sakası olduğumu bilemez hale geldim.

açmazlardayım.

tam anlamıyla dardayım.

n'apmalı, ne etmeli arkadaşlar?
0
oberon
(02.09.23)
muhtemelen, büyük bir şehirde hızlı bir hayat yaşıyorsunuz, veya içerinizde bulunduğunuz ruhsal durum bayağı bir ağır.
Bu gib durumlar bir çeşit depresyondan da kaynaklanabiliyor da olabilir , ki bu daha önce inancı güçlü biriyseniz.
Bence bu gibi durumların ilacı kafa dinleme ve sessizlik ve hayatı yavaşlatmak.

Çoğumuzun hayatı o kadar hızlandıki , bu hız içerisinde kendimizi unuttuk, kaybettik, çaresi yavaşlatmak hayatımızı dediğim gibi ta ki eskilerde olduğu gibi.
0
mrctrk
(02.09.23)
Hayatiniza anlam katacak baska seylere yonelmenizi oneririm.
Tutkuyla baglanabileceginiz bi hobi olur ya da gonulluluk esasina dayali calisan stklar olur.

Gidip arama kurtarma dernegine katilin eger ilginizi cekerse. Sel, yangin, deprem falan bi faydaniz dokunur. Size de iyi gelir faydali hissetmek.
0
zimbirik
(02.09.23)
valla çok da anlam yüklememek lazım zaten iki aşık olup yeni yerler görüp yeni yetenekler elde edip bağırıp çağırıp ağlayıp sızlayıp yeni arkadaşlar edindikten güzel bağlar kurduktan sonra mümkünse edinilen bilgileri yeni nesillere aktarıp soyun devamlılığını bilgisel olarak veya biyolojik olarak sağlayıp ölüp gidiceğiz işte o kısa aralığı nasıl yaşayacağınız size kalmış olsa da bir insanın yapabilecekleri neyse orada sınırlı kalacaksınız ister istemez. İster topluma faydalı olun ister faydasız, yapılabilecekleriniz sınırlı. Bu sınırlı çerçevede kendinize bir uğraş, bir amaç bulursanız zaman çabuk geçecektir.
0
ananiyimioguz
(02.09.23)
Anlam arayışında böyle duraksamalar, şüpheler olur. Devam etmek lazım. Yanlış ya da eksik ogrenmeler sonucu sağduyunuz tarafından uyarılıyorsunuz. Yaptığınız ettiğiniz şeylere daha dikkatli bakabilir, okuduğunuz kitapları en baştan okuyabilirsiniz. Farklı kaynaklardan faydalanın. Daha kapsayıcı, daha az köşeli. Rahatlatacaktır. Ama başta da dediğim gibi anlam arayışında bu tip mücadeleler kaçınılmaz. Kendinize yüklenmeyin.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Alışırsın.
0
parka
(02.09.23)
Kaybolmuşluk hissinin sebebi bu zamana kadar doğru kabul ettiğini, yeri geldiğinde bel bağladığınız inançlarınızın yerinin boş kalması aslında. Yoksa "inancımı kaybettim, hayatın ne anlamı kaldı ki" psikolojisine girmeyin. Belli bir yaştan sonra inancını kaybeden insanlar böyle şeyler yaşıyor sıklıkla.

Hiçbir şey yapmanıza gerek yok, yeni şeyler yaşayıp, yeni şeylerle karşılaşıp yeni bakış açınızla olayları değerlendirirken o boşluklar kendiliğinden doluyor zaten.
0
akhenaten
(02.09.23)
Aslında tam da inancın yerine inanacak bir şey koyma ihtiyacı dinin özeti olmuş.

Çünkü zaten insan inanma duygusu ile yaratılmıştır, fabrika ayarlarında inanma duygusu vardır. Allah’a ve dine olan inancında sorun yaşayanlar ise yerine başka bir şeye iman edip/inanıp sonra da “tanrı yok, dinler yalan” diyor.

Neye inandığı çeşitlidir, ancak bu duyguyu tatmin edecek “yerine ikame” bir şeye ihtiyaç vardır hep. Kendilerine inanacak yeni bir şey bulanlar ona sıkı sıkı bağlanıp din/iman duygusunu bir şekilde dönüştürürler. Fakat bu duygusunu tatmin edeceği şeyi bulamayanlar için sanırım hayat daha bir karmaşık ilerliyor ya da ilerleyemiyor.

Nihayetinde herkes için mutlak var olan değişmez gerçek, yaratılışındaki kodlarına nakşedilmiş olan iman/inanç duygusudur.

Yani diyorum ki; hangi suyun sakası olduğunu bir kez daha düşün… Mesela balık da derya içinde olduğunu bilmezmiş. Ya da hoca Nasrettin misal, yüzüğünü samanlıkta düşürüp sokakta ararmış ya.
0
epitaf
(03.09.23)
İnancın yerine bir inanç ikamesi koymak birkaç kişiyle birlikte benim verdiğim cevapla da kesişiyor gibi görünüyor. Onun için yanlış anlaşılmamak adına daha iyi ifade etmek istedim kendimi.

Dini inanç taşıyan birisi özellikle de öte dünya inancı olan birisi öldükten sonra ilahi ve yanılmaz bir yargıyla iyiliklerin ve kötülüklerin yerini bulacağına ve haksızlığa uğramışlık hissinden kurtulacağına birçok zaman bel bağlayıp hayatındaki zorluklarla baş etmede bu inancı kısa yoldan bir çıkış aracı olarak kullanabiliyor, inancını kaybeden birisiyse bu tarz bir "neyse" deme şansına sahip değil. Aynı şekilde öte dünya inancı taşıyan birisi ölmüş yakınlarının kayıplarıyla baş etmede yine bu inancı kendi bunalımına bir çıkış yolu olarak kullanabiliyor, yakınlarının hala bir yerlerde var olduğunu hissetmek ölümle baş etmede oldukça işe yarar bir şey. İnançsız birisi bunu böyle göremiyor.

Aynı şekilde inançlı birisi başına gelen bir takım iyi veya kötü şeyleri bir ödül, rızık, lütuf ya da ceza, uyarı olarak ilahi bir güce bağlayıp bazı konuları anlamlandırmaya çalışmadan hayatına devam edebiliyor.

Siz inancınızı kaybettiğinizde hem şimdi hem gelecek için ancak esas zpr tarafı hem de geçmişte bel bağladığınız bu hislerden de oluyorsunuz, bu büyük bir değişim.

Ancak yeni şeyler yaşadıkça artık inanç faktörünü bir kıstas olarak almadan olaylar arasında neden sonuç ilişkileri kurmaya başlıyorsunuz. Bu bir "inanç fıtratının" değil, çevresiyle aktif ilişki içerisinde olan sosyal bir canlı olmanın getirdiği bir zorunluluk. Yaşadığınız olaylar hayatınızı ve psikolojik durumunuzu etkiler ve bunları bir neden sonuç ilişkisine oturtarak iyi olayların devamlılığını korumaya ve kötülerin tekrarından kaçınmaya çalışırsınız. Bunu da hayata bakış açısınızla yaparsınız dolayısıyla bunun din benzeri bir inanç faktörüyle ilişkisi yok. Anlatmak istediğim bu.
0
akhenaten
(04.09.23)
(9)

Şakadan Anlamayan, Muhabbet Edilemeyen Kişilere Ne Denir?

joker hakki
Böyle herkes tatlı tatlı muhabbet ederken illa muhabbetin içine limon sıkan tipler olur ya... Şakalaşamazsın, eğlenemezsin, böyle ortamın enerjisini emen, sıkıcılaştıran tipler için bildiğiniz, kullandığınız bir tabir var mı?
Böyle herkes tatlı tatlı muhabbet ederken illa muhabbetin içine limon sıkan tipler olur ya... Şakalaşamazsın, eğlenemezsin, böyle ortamın enerjisini emen, sıkıcılaştıran tipler için bildiğiniz, kullandığınız bir tabir var mı?
0
joker hakki
(31.08.23)
aşırı negatif insanların yanında duramıyorum çok fazla. cidden böyle boğuyo gibi oluyo. ben ruh emici diyorum genel olarak :D
0
chanandler bong
(31.08.23)
Killjoy
0
prole
(31.08.23)
Silinmeyeceğini bilsem tam karikatürlük bir yanıtım var ama :D

Suratsız :D üni de böyle bir arkadaşım vardı, kız. Çekilmez biriydi.
0
baldan kaymak
(31.08.23)
ruh emici :3

geldi yine tipini sevdiğim denir, ne denir başka :)
0
ananiyimioguz
(31.08.23)
Valla birisi bir başka kişi şakadan anlamıyor diye yakınıyorsa şakanın ne olduğu çok önemli bence. Ne şakacılar var, şaka adı altında her türlü sözü söylemeyi kendine hak görüyor.

Dolayısıyla şakanın ne olduğuna göre bu kişiye aferin bile denebilir.
0
akhenaten
(31.08.23)
cins
0
cooperr
(31.08.23)
şakaların tamamına yakını "bak seni yaralıyorum ama ciddi değilim ha" arkaplanına sahip olduğu için bazı insanlar bu arkaplanı yemiyor, ısrarcı olmamak lazım
0
lambırcek
(31.08.23)
bu tanıma NEMRUT cuk oturuyor.
0
onemoremile
(01.09.23)
Enerji vampiri
0
hasmetizm
(01.09.23)
(1)

Vadeli işlemler sözleşmesi ile gelecek kur tahmini

mrctrk
Sayın borsa guruları, Vadeli işlemlerde kontrat üzerindeki vade ve fiyat bilgisi aslında gelecekteki kur hakkında bir ipucu vermiyor mu ? örneğin an itibari ile F. XAUTRYM1223 sözleşmesi yani aralık 2023 vadeli tl altın kuru 1.869 tl , bu fiyat belirli bir mantıkla veya risk hesaplaması ile belir
Sayın borsa guruları,

Vadeli işlemlerde kontrat üzerindeki vade ve fiyat bilgisi aslında gelecekteki kur hakkında bir ipucu vermiyor mu ?
örneğin an itibari ile F. XAUTRYM1223 sözleşmesi yani aralık 2023 vadeli tl altın kuru 1.869 tl , bu fiyat belirli bir mantıkla veya risk hesaplaması ile belirlendiğine göre, ilgili vadede kurun olağan şartlarda bu tutarlara yakın olması beklenmez mi ?

Burada amaç yatırım sepet oranları belirlemede bu kurlardan faydalanmak

Cevap yazan herkese şimdiden tek tek teşekkürlerimi sunarım.
0
mrctrk
(31.08.23)
"ipucu" veriyor evet, ancak vadeli işlemlerde gördükleriniz çoğu zaman sizi yanıltabiliyor da...

uzun vadeli yatırımcılar hisse almak istedikleri zaman mevcut duruma bakıyor daha çok, dünya genelinde belli dönemlerde belli sektörler çok öne çıkar örneğin günümüzde yenilenebilir enerji yatırımları global ölçekte önem kazanıyor. Sonra bir şirket seçersiniz, bunu da daha çok bilanço analizleri, iş anlaşmaları ve elinizden geldiğince o şirketlerin "karakterini" tespit etmeye çalışarak yaparsınız. Bu aşamada endekslere dayalı teknik analizlerin size çok katkısı olmaz. Fiyatlama yöntemleri daha işe yarardır, şirkete bir fiyat biçmeniz gerekir bunun için de en tutarlı görülen yöntemlerden biri aslında indirgenmiş nakit akışları yöntemi ancak enflasyonun çok yoğun olduğu bir dönemde nominal olarak aşırı kazançlar görüldüğü için şu anda bu ne kadar sağlıklı sonuç verir bilemiyorum. Neticede fiyat sizin biçtiğiniz fiyata yaklaşınca şirketin hissesini alıp kenra koyarsınız.

Kısa vadede ise bence vadeli kontratlardan faydalanabilirsiniz ancak sadece vadeli kontratlardan değil. Temel analiz yöntemleri ve teknik analiz yöntemlerini bir arada götürmek en sağlıklısı. Örneğin bir merkez bankası başkanının konuşmasından sonra ya da bir ekonomik veri açıklandığında bu seçtiğiniz indikatörler parelel tepki veriyorsa bu destekleyici olur. Örneğin ABD gibi ülkelerde bu paralellikleri çok sık görürsünüz ancak bizim ülkede borsada duygusal hareketler çok yoğun yaşandığı için teknik analiz yöntemlerinin sizi yanıltma olasılığı da çok yüksek, çünkü mantığa dayalı hareket etmiyor çoğu zaman. Temel analizlerden elde edeceğiniz veriler dahi beklentiler doğrultusunda sonuç çıkarmayabiliyor.

Siz kafanızda bir mantık kurarsınız ancak çok alakasız bir şeyle karşılaşırsınız. Bu sizin kurduğunuz mantığın yanlış olmasını gerektirmez. Onun için işte herkes diyor ki borsaya gözden çıkarabileceğiniz kadar para yatırın, ya da aylık sizi etkilemeyecek tutarlarda taksit taksit alımlar yapın.
0
akhenaten
(31.08.23)
(2)

Bu laptop alınır mı

photo85
https://www.mediamarkt.com.tr/tr/product/_x515ea-bq868w-i3-11155g4-4gb-ram-256gb-ssd-15-6-w%C4%B1n11-laptop-gri-1222607.htmlLink buOfiste yazı yazmak dışında kullanımı olmayacakAlınır mı nasıl?Cahile anlatınızBütçe 10bin civarı
www.mediamarkt.com.tr

Link bu
Ofiste yazı yazmak dışında kullanımı olmayacak
Alınır mı nasıl?

Cahile anlatınız
Bütçe 10bin civarı
0
photo85
(31.08.23)
Ram 4gb çok düşük, yani yazı yazarsınız tabi ama sadece yazı yazarsınız. Atıyorum ofiste anti virüs yazılımı falan da kullanıyorsanız ya da mesela internet tarayısında birkaç sekme arkaplanda açık olacaksa (ya da benzeri ek yazılımlar çalışacaksa) bir müddet sonra sıkıntı olmaya başlar. Seneye başka laptop bakmaya başlarsınız heralde.

16gb'a kadar artırılabilir diyor gerçi, eğer yapabilecekseniz alıp ram artırın ancak bence hazır alıyorken minimum 8gb rami olan bir bilgisayar bakın.
0
akhenaten
(31.08.23)
Alınır. Office için yeterli ve kullanımda bir sorun olmaz.
İsterseniz geriye dönük olarak win 10 da yüklenebilir.
Yok bu haliyle kullanımda kalsın diyorsanız maksimum desteklenen ram boyutu 16 GB yazıyor ayrıntılı bilgilerinde. Ek olarak cihazda bulunan aynı ram modelinden 4 GB daha (Toplamda 8 GB olur) kuracağınız anti virüs yazılımıyla hayli hayli yeterli olur.

Bu modelin Windows işletim sistemsiz (freedos) olanından bulursanız daha ucuz olabilir.
Sonrasında kendiniz işletim sistemini kendiniz de kurabilirsiniz.

3d oyun veya 3d tasarım hariç yine bir çok şey yapılabilir bu sistem ile.
0
diyecevaplandı
(31.08.23)
(17)

hesabı ödeyip fişi göstermek

emenius sleepus
bu aralar dateleştiğim biri var. daha ikinci kez buluştuk. çok da pahalı olmayan bir şeyler yedik. neyse sonra hesap masaya gelmiyormuş, gidip ödememiz gerekiyordu. ben de ben öderim dedim ama o yok ben ödeyeceğim yaptı. ben de çok üstelemedim bu sefer çünkü önceki buluşmamızda da ben ödemiştim. öde
bu aralar dateleştiğim biri var. daha ikinci kez buluştuk. çok da pahalı olmayan bir şeyler yedik. neyse sonra hesap masaya gelmiyormuş, gidip ödememiz gerekiyordu. ben de ben öderim dedim ama o yok ben ödeyeceğim yaptı. ben de çok üstelemedim bu sefer çünkü önceki buluşmamızda da ben ödemiştim. ödemeyi yaptı sonra geldi fişi bana verdi al diye. o an aklımdan hicbir şey geçmedi hatta bir saniyeliğine komik bile buldum, sonra unuttum gitti. ama eve gidince fişe baktım ve garibime gitmeye başladı.

şimdi bu kişi bu hareketi sizce öylesine mi yaptı? yoksa bunun altında anlam aramam gerekiyor mu? yani bak hesabı ödedim vurgusu mu yapmaya çalıştı sizce? ne yapardınız böyle bir durumda, bu kişiyle tekrar buluşur muydunuz?
0
emenius sleepus
(30.08.23)
bu kadar odedim bak demek istemis herhalde.
farkinda olmadan bile yaptiysa cok ayip bir sey. ben daha gorusmezdim.
0
Kittie
(30.08.23)
Kac paraydi ki hesap? 2000 lira geldiyse acisini paylasmak istemistir belki :)
0
brkylmz
(30.08.23)
Valla belki çoğu insan için ilk günlerde böyle şeyler yapılması ayıp geliyordur ama bence tam tersi ilk zamanlar para konusunda hassas olmak daha iyi. Neye ne kadar ödediğini bilmek isterdim ben de şahsen.

Belki hiçbir şey düşünmeden vermiştir, belki görün diye vermiştir, belki ödeyin diye ima etmiştir ya da belki tamamen gevezelik olsun diye yapmıştır o anı yaşayan sizsiniz sonuçta, siz bilirsiniz. Bu kişinin karakterine bağlı bu.
0
akhenaten
(30.08.23)
Cok sacma bence. Diger ozellikler mukemmel degilse ben muhtemelen date seviyesinde devam etmezdim. Hesabi bolusmek istiyorsa, fazla geldiyse falan acikca soylesin. Bu ne boyle ergen gibi.
0
hot potato
(30.08.23)
Cok saçma ve yanlış bi hareket. Eger diger her bakimdan gayet iyiyse, ben amacını sorar, ikna edici bir şey (gayri ihtiyari olmustur belki bilemiyorum) duymazsam iletişimi keserdim.
0
nic cage
(30.08.23)
İlginçmiş.
"Kesinlikle ayrılmalık" bir olay değil ancak sebebini ben de merak ettim.
0
etna
(30.08.23)
fişi mi verdi yoksa adisyonu mu?
yani üzerinde sadece tutarın yazdığı slip fiş kağıdı verdiyse çok saçma, bak ne kadar girdi der gibi olmuş. çok ayıp bir şey.
ama adisyonu verdiyse bir nebze anlaşılır. yine saçma olur gerçi ama belki fiyat tahmin ettiğinizden farklı gelmiştir, yemekte de bunun muhabbetini yaptıysanız belki göstermek istemiştir, bilemedim.
0
abelardo
(30.08.23)
Bana da gerçekten çok ilginç geldi. Aklıma gelen ise fiyatlar yüksekti hanımefendi buna serzeniş etmek istemiş olabilir gibi geliyor.
0
drako
(30.08.23)
@drako ben kadın tarafıyım, beyefendi yaptı bu hareketi bana.
0
🌸emenius sleepus
(30.08.23)
yani seni ödediğin hesap kadar bende ödedim ödeştik demek istemiş olabilir.
aklına ben daha çok ödedim sen daha çok ödedin gelmesin diye bişeyler düşünmüş olabilir
0
basond
(30.08.23)
Türkiye'de 2 kişilik hesap ödemek büyük masraf. O yüzden ödeyen kişiyi rahatsız etmiş olabilir. Dışarıda yemenin oldukça ucuz olduğu bir yabancı ülke şehrinde yaşıyorum. Buna rağmen herkes kuruş hesabı yapıyor.
0
roe
(30.08.23)
7 yıllık evlilik dahil ilişkim de eşim hiç hesap ödemedi. Boşandıktan sonra anladım ben nasıl salak yerine konduğumu. Siz konmayın. Önceki bıluşmada ben ödedim diyen sizsiniz ve buna rağmen bu muameleyle karşılaştınız. İnanılmaz.
0
andy kaufman
(31.08.23)
Yol yakınken ayrılırdım ben. Sevmiyorum bu tür hareketleri.

Date'e devam da edilebilir seviyorsam bi tabi ama buraya bir soru işareti koyardım ben.
0
baldan kaymak
(31.08.23)
nerden buluyorsunuz bu tipleri merak ediyorum.
ilk bulusmalarda yapilacak bir davranis degil bu, normalde de degil ama o artik sizin iliskinize bagli.
fisi alip ne yapacaksin ki?
fis hala duruyorsa parayi öde, yol ver. :D
0
durgunfoton
(31.08.23)
Valla ben ki ikili ilişkilerde paranın hep lafını yapmış birisiyimdir.

Yani bölüşelim, bu seferlik sen öde, bütçem kalmadı şu an vs vs. gibi.

Hesap kitap da çok yaparım. Ama karşımdaki insan zaten ona göre davranıyorsa lafını bile etmem. Veya hesap yapmayı gerektirmeyecek çoğunlukta cebimde para varsa yine etmem. Ama huydur hesap yapman gerekiyorsa karşıya da yansıtabilirsin yani erkek şöyle cömert olsun böyle cömert olsun deyip de asıl hesabı kendileri yapan kadınlardan da hiç haz etmiyorum. Kendisi de öyle olsun o zaman.

Neyse yine de öyle ödeyip de bunu göze soktuğumu hiç hatırlamıyorum. Eğer o amaçla yapılmış bir şey ise, ödeme daha iyidir yani bence bir kadının gözünde. Çok saçma geldi bana bile.

Ne amaçla olduğunu da anlamadım yani acaba hani üstündekileri eşine verirsin ya cüzdan kart falan onun gibi düşünüp mü uzattı veye çöp kutusu olarak görüp elinize mi tutuşturdu yani hasbelkader mi gelişti yoksa başka çirkin bir çaba mı var ben de anlayamadım valla.
0
ananiyimioguz
(31.08.23)
altinda bir sey aramak istemedim acikcasi, cunku sacma bir hareket olmus. acaba fis/fatura toplayan biri misiniz? bu nedenle yapmis olablir mi?
cok sacma cunku, boyle bir nedeni olmali.
0
65 derece
(31.08.23)
bence rezil bir şey. bazen sadece küçük bir hareket bir insanın yanlış olduğunu anlamak için yeterlidir bu da o türden bi hareket bence.
0
melodramaticfool
(02.09.23)
(4)

Akıllı Saat Cahilinden bir soru

maksat muhabbet
Arkadaşlar MerhabaAkıllı Saatlerden pek hiç anlamıyorum ve kullanmadım, o nedenle size birkaç sorum var. Sorular çok salakça ve basit gelebilir, kusuruma bakmayın :)- Klasik tipli akıllı saatlerde, ben ekran arka planını istediğim gibi değiştirerek, kıyafetim ile uygun hale getirsem, ve ekran ışık a
Arkadaşlar Merhaba
Akıllı Saatlerden pek hiç anlamıyorum ve kullanmadım, o nedenle size birkaç sorum var. Sorular çok salakça ve basit gelebilir, kusuruma bakmayın :)

- Klasik tipli akıllı saatlerde, ben ekran arka planını istediğim gibi değiştirerek, kıyafetim ile uygun hale getirsem, ve ekran ışık ayarını kısarak hep açık tutabilir miyim? Böyle bir durumda, ne kadar şarjı gider?

- Akıllı saati alma amacım, bluethoot kulaklığım, cep telefonum ile entegre ederek, gelen aramaları görüp cevaplama, koşu ve yürüyüşlerde müzik GPS gibi aktiviteler..tavsiye edeceğiniz bir marka var mıdır? Telefonum Android; samsung s23+

Çok teşekkürler.
0
maksat muhabbet
(30.08.23)
1) Söylediğiniz özelliğin adı "always-on display". bazı saatlerde bu özellik varken bazılarında yok. bu özellik açıkken ekranda ne görüneceği de her saat için aynı değil, bazı saatlerde yalnızca analog bir saat görünümü sürekli açık kalırken bazılarında özelleştirilebiliyor. yani öyle kendinizin ekranı sınırsızca açık tutabileceğiniz bir özellik yok, ekran açık kalma süreleri sınırlı. always-on display olan saatlerde sürekli açık ekran özelliği var ama söylediğim gibi ekranda görünecek şey o saate özel olarak değişebilir. gidecek şarj da saate bağlı olarak değişir. o saati kullanananların yorumlarına, videolarına, saatin teknik özelliklerine vs bakabilirsiniz.

2) Huawei, Samsung ve Apple harici sizi kesmeyebilir, paranız varsa bunlara bakabilirsiniz. Ben mesela pek param olmadığı için geçen yıl 600 liraya Aliexpress'ten Apple Watch 7 görünümlü bir saat almıştım. Arama yapma, cevaplama, kulaklıkla entegre şekilde müziği değiştirme vs vardı ama GPS'i yoktu, telefondan çekiyordu veriyi.
0
psipsipsi
(30.08.23)
Telefonunuz Samsungsa Samsung alın bence. Ben de kullanıyorum, memnunum. Kötü tarafı muadillerine göre pil ömrü daha az.

Saydıklarınız dışında telefondan uzaklaşınca titremesi, sabah alarmı saatten kapatmak, telefon kaybolunca saatten alarmı çaldırabilmeniz (sessizde de olsa çalıyor) gibi şeyler de var. Always on display var evet ama renkler gidiyor, siyah beyaz alternatif bir görünüm çıkıyor ekranda.
0
akhenaten
(30.08.23)
İlk dediğinizi always on display ile yalnızca apple yapıyor henüz sanıyorum tazeleme hızını çok düşürerek.

Diğer cihazlarda aod genelde oled ekranların yalnızca belli bir kısmı çalıştırma özelliğinden faydalanılarak siyah beyaz minik saat gösterme şeklinde oluyor. (Gördüğüm kadarıyla bütün cihazlardan haberim yok tabii)

Dediğiniz diğer özellikler de çoğunda var. Redmiwatch 3 var bende fiyatı (günümüze diğer ürünlere göre) makul. Kendi gps'i var telefonu bırakıp spora gittiğinizde lokasyon track ediyor, çağrı cevaplayıp saat üzerinden konuşturabiliyor (bu low end ürünlerin çoğunda yok) müzik kontrolü, bildirim, çağrı görme vs zaten pebble'dan beri olan şeyler.

güvendiğiniz bir alışveriş sitesinde xiaomi, redmi, amazfit, garmin, samsung arasından özelliklerine bakarak bir şey alsanız üzülme ihtimaliniz düşük.
0
hedep
(30.08.23)
Always on ıstersen e-paper teknolojili bir şeyler alırsan, rahatça açık kalır
0
conta
(30.08.23)
(7)

peeling'e gerek var mı?

beklenen buyuk istanbul depremi
(galiba bir önemi olmayan not: erkeğim)şimdiye dek cilt bakımı nedir bilmeyen biri olarak "bu kadar yaşlı gözükmemem lazım" diyerek bir günlük araştırmayla gerekli ürünleri aldım (yüz temizleyici, tonik, kil maskesi, serum, nemlendirici). çıkarımlarıma göre yüzüm için tamamlanması gereken adımlar şö
(galiba bir önemi olmayan not: erkeğim)

şimdiye dek cilt bakımı nedir bilmeyen biri olarak "bu kadar yaşlı gözükmemem lazım" diyerek bir günlük araştırmayla gerekli ürünleri aldım (yüz temizleyici, tonik, kil maskesi, serum, nemlendirici). çıkarımlarıma göre yüzüm için tamamlanması gereken adımlar şöyle:

- ölü cilt hücrelerinin temizlenmesi
- gözeneklerin sıkılaşması
- sivilce ve siyah noktaların temizlenmesi

aldığım ürünlerin bunların tümüne çare olacağını düşünürken, bugün "peeling"i duydum (önceden de duydum elbette de, ürünleri aldığım süreçte hiç aklıma gelmedi kendisi), bu peeling işlemi de ölü hücreleri temizlemek içinmiş.

sorum şu: şu klasik cilt bakım ürünleri ölü cilt hücrelerinin tamamen temizlenmesinde yardımcı olmuyor mu, illa peeling de gerekli mi? hiç peeling'le uğraşmadan da, yani -daha uzun vade de olsa- ilgili ürünlerin her gün kullanılmasıyla ölü ciltlerden tamamen arınılabiliyor mu?

not: aldığım ürünleri içeriklerinde ilgili bileşenlerin bulunmasına dikkat ederek aldım: ginseng, hyaluronik asit, salisilik asit, niacinamide ne ararsam var. mesela salisilik asidin de ölü derileri temizleme özelliği olduğu söyleniyor, dolayısıyla ek olarak peeling gibi bir işleme gerek var mı, bunu merak ediyorum.

teşekkürler.
0
beklenen buyuk istanbul depremi
(30.08.23)
Aslında hepsini bırakıp nemlendirici ve peeling kullansanız zaten çok belirgin, tanımlanmış bir problem yoksa her şey için yeterli. Nemlendirici ciltle ilgili her şeyin başı, arasından sadece tek bir şey kullanmanız gerekecekse nemlendirici olmalı. Peeling de fiziksel olarak ölü deriyi temizlemek için bir araç yine somut faydası çok yüksek.

Ancak tonik, yüz temizleyici vs gibi ürünler özellikle erkekler için gereksiz. Bunlar daha çok makyaj için yüzü hazırlama ve sonrasında temizleme aşamasında faydalı.

Bence bu kadar kompleks hale getirmeyin günlük nemlendirici ve haftalık belli günlerde peeling rutini hem basit ve sürdürülebilir hem de etkili. Tabi gözle görünür bir sonuç almak için birkaç yıl devam etmeniz lazım, yoksa sadece iyi vakit geçirdiğinizle kalırsınız. Eğer siz etkili bir başlangıç yapmak istiyorsanız bir dermatoloğa gidin eğer cidden hızlı bir peeling ihtiyacınız varsa evde uygulayacağınız hafif bir kimyasal peeling yazar salisilik asitle, doktorun yazdığı orana göre eczanede hazırlıyorlar.

edit: bu arada diğer sorunuza cevap yazılmıyor ilginç şekilde. Orada kokusu olgunlaşıncaya kadar demek istiyor, yani çiğ kokmamalı. İçeri biri girince "oo ne pişiyor" diye soracak gibi kokmalı.
0
akhenaten
(30.08.23)
Kadınım ve bunların hiçbirini kullanmıyorum. Cilt ve yaşlanma emareleri genetik.

Bu tür ürünlerle haşır neşir olup da cildi güzel olan bir insan görmedim. Benimse yüzümde en son lisede sivilce çıkmıştır.

Bence bir cildiyeciye gidin ve güneş kremi kullanmayı ihmal etmeyin hocam.
0
ruhen hastayim ben
(30.08.23)
gunes kremi eksik bu denklemde, gunes kremi olmadan ne yapsaniz bos gibi bir sey. ben yuzumu cok iyi bir zeytinyagli sabun ile yikiyorum, temizleyici kullanmiyorum. tonik yerine dogal su kullaniyorum simyevi ve badecanlar gibi markalarin, nemlendirici yerine de yine benzer markalardan yag. kadinim. bence kil maskesini haftada bir 10 gunde bir yapsaniz yeter.
ayrica yuz yogasi.
0
kassiopeia
(30.08.23)
Gözeneklerin büyüklügünü degistiremezsiniz, görünümlerini gecici olarak degistirebilirsiniz. Niacidamine kullanacaksınız.

Fiziksel peeling kullanmayalı cok oluyor. Kimsayasal peeling candir.

Hem slow aging hem de iyi temizleme icin kimyasal peeling diyorum. Bu ürünleri her gün kullanmıyorsunuz zaten. Özellikle baslarken, haftada bir ya da on günde bir gibi araliklarla kullanin.

Fiziksel peelingi hicbir sekilde kullanmiyorum. AHAli ürünleri koluma bacagima da sürüyorum. Ordinary'nin kirmizi AHAsi cok güclü bir peeling mesela, yüze kullanmiyorum onu. İyi bir günes koruma hepsinde gerekli tabii ki.

Hayir, salisilik kullanirken üstüne fiziksel peeling yapmaya gerek yok.
0
buf-e kür
(30.08.23)
çok teşekkürler cevaplar için. güneş kremini eklemeyi unutmuşum. kil maskesini de her gün yapmayacağım tabii, onu da belirtmemişim.

@akhenaten: bilmeden gereksiz zorlaştırmış olabilirim, ama aldığım ürünleri muhtemelen en azından bir süre kullanırım boşa almış olmayayım diye :ı

@buf-e kür: teşekkürler, salisilik asit kullanılırken kimyasal peeling'e gerek var mı peki? aldığım ürünlerden içeriğinde salisilik asit bulunanlar şunlar:

www.trendyol.com
www.trendyol.com
0
🌸beklenen buyuk istanbul depremi
(30.08.23)
1. Salisilik asit kullaniyorsan bence yeter.
2. Olu tabakayi sokup atmak temizlemek falan o kadar gerekli bir sey degil. Arac kaportasi gibi degil yani.
3. Cildin iyiyse iyidir. Peeling sana normalde sahip olmadigin bir cilt vermez. Faydasi duz gorunumde bir fark yaratmaktan ziyade cildi daha purussuz hale getirmesi, oyle olunca da uzerine makyaj daha iyi gidiyor. Onu da sen yapmiyorsun sanirim.
4. Peeling yaparsan/yaptirirsan cildin gunese daha hassas hale gelir. Cok disiplinli bir sekilde gunesten korunmuyorsan (ki %90 korunmuyorsun) cildinde daha fazla leke vs olusabilir, bu da 1 adim ileri 3 adim geri bir durum.
5. Nemlendirici ciltle ilgili her şeyin başı +1
0
hot potato
(30.08.23)
Siyah nokta için fiddy methoduna bakın. Bir de yaşlanma hususunda genetik şans önemli ama en en önemlisi güneşten korunma.
0
yazdonumu
(30.08.23)
(4)

Neden artık cep telefonlarinin bataryalarını çıkartamiyoruz?

Zetnikov
Eskiden yedek batarya alirdim ve sarjim bitince telefondakiyle degistirirdim. Hic yer kaplamiyordu. Simdi kocaman sarj aletini tasimam gerekiyor. Sinir bozucu bi durum
Eskiden yedek batarya alirdim ve sarjim bitince telefondakiyle degistirirdim. Hic yer kaplamiyordu. Simdi kocaman sarj aletini tasimam gerekiyor. Sinir bozucu bi durum
0
Zetnikov
(30.08.23)
1. Efektif alan kullanimi: bataryayi oyle bi bagliyorlar ki telefon alani max verimle kullaniliyor.

2. Sizdirmazlik: toz ve suda dayaniklilik icin telefonun acilmamasi lazim.

3. Onarimi zorlastirma: firmalar urunlerinin omurleri uzun olsun istemiyor.
0
floydian
(30.08.23)
Avrupa Birliği sürdürülebilirlik kapsamında bu konuda bir yasa çıkarmaya hazırlanıyor. Eğer yasa geçerse telefon üreticileri değiştirilebilir bataryalı telefonlar üretmek zorunda kalacak. Takoz telefonlara geri dönebiliriz.
0
amortisman
(30.08.23)
Ticari strateji, sadece faydaya dayalı yorumlanamaz bence. Elbette cihazın kullanımı üzerinde olumlu yönleri vardır ancak buna benzer şeyler çok yayılıyor. Örneğin neden batarya koymadıkları sorulunca "zaten herkesin evinde batarya var" gibi bir cevap verebiliyor şirketler.

İlla eski klasik telefonlardaki gibi komple telefonun kapağı sökülüp çıkacak bir batarya olmasına gerek yok aynı sim kart çıkışı gibi sürgülü bir sistem de yapabilirler aslında ki @amortisman'ın dediği gibi yasa çıkarsa aynen böyle bir şey olacaktır.
0
akhenaten
(30.08.23)
floydian +1

Sorun entegre oldugu kadar tamir edilemez de olmasi. Mesela apple bataryalarda artik anakarta kodlama var, yetkili servis tarafindan degistirmeyince sorun cikariyor, veya bazi ureticiler oyle bir takiyor ki pili, degistirmek imkansiza yakin oluyor. Samsung galaxylerin bir jenerasyonunda ekrani kirmadan herhangi bir tamir yapmak imkansizdi mesela. Ben 6 yil iphone 6 kullandim ve 5 kere falan pili degistirdim kendi basima, 10 dakikadan daha kisa suruyor islem ama yenilerde daha zor, su ve toz gecirmezligi dolayisiyla cok fazla yapiskan var vs...
0
mirafiori
(30.08.23)
(4)

Seçime doğru yatırım stratejisi ve endeks tahmini

mrctrk
Merhaba, Borsa işlemlerinden pek anlamadığım için seçimden beridir yoğunlukta altında kaldım maalesef, endeks hızlı ve çok gitti , bugünden sonra altın bozup borsaya aktarmak ne kadar mantıklı olur , seçime kadar olağan şartlarda endeks nereye kadar gelebilir ? Sormamın bir sebebi de , Fed faiz a
Merhaba,

Borsa işlemlerinden pek anlamadığım için seçimden beridir yoğunlukta altında kaldım maalesef, endeks hızlı ve çok gitti , bugünden sonra altın bozup borsaya aktarmak ne kadar mantıklı olur , seçime kadar olağan şartlarda endeks nereye kadar gelebilir ?

Sormamın bir sebebi de , Fed faiz attırımlarını sonlandırırsa bu sefer altın onstan dolayı yukarı gidecek yani bu kadar bekleme sonucu tam kar almadanda sarı kızdan çıkmış olmak istemiyorum.

Geçte olsa seçime kadar olan süreçte doğru bir yatırım stratejisi belirlemek istiyorum , siz olsanız naslı bir yol seçerdiniz.

Mevcut düşüncem,

Altınları bozup seçime yakın tarihlere kadar %80 sepet oranında borsada veya yatırım fonlarında kalmak.
Seçime doğru borsa gevşediğinde bu sefer borsadan çıkıp sepette altın oranını %80 yapmak.

Şimdiden teşekkürler.
0
mrctrk
(30.08.23)
Kimse net bir şey söyleyemez ki, çalıştığınız bankaların ya da aracı kurumların raporlarını takip edebilirsiniz ilk olarak.

FED'in faizleri bir kere daha artıracağı beklentisi yükseldi powell'in son konuşmasından sonra, şu an herkes bugün ve yarın açıklanacak olan abd yurtiçi hasıla ve iş istatistiklerini bekliyor.

Türkiyede de durum arada şu anda. MB kredileri kısıyor, mevduat faizlerinin aşamalı artacağı bekleniyor ama hala tatmin edici gelmediği düşünülüyor haliyle kredi çekip parayı kullanamayan ve faiz oranlarını da yetersiz bulan herkes borsaya yöneldi, kkm'deki zorlaştırma da hızlandırdı sanırım bunu haliyle herkes borsa konuşuyor, balon riski de söz konusu böyle durumlarda.

Tamamen size kalmış yani.
0
akhenaten
(30.08.23)
Borsada fırsatlar bitmez. Ama endeks böyle güzel yükselirken bile borsaya girmediyseniz normal zamanda fırsatları degerlendirebileceginizi sanmıyorum. Siz fon ve altında kalın daha rahat olursunuz
0
deer hunter
(30.08.23)
Ülkede bırak 6 ay sonrası 6 saat sonrası bile öngörülemiyor, içinde bulunduğumuz dönemde benim kendi planım şöyle:

1. Sabit bir gelir garanti olsun
2. Varlığı sepet yapıp tek bir enstrümanda kalmamak
3. Borçları azaltmak (6 ay önceki TL ne kadar borçlanırsan iyidir strateji bitti muhtemelen faizler hızla yükselecek gibi)
4. Harcamaları olabildiğince kısmak, Temel ihtiyaçlar dışındaki alımları durdurmak
5. Eğer çocuğunuz varsa eğitim giderleri için şimdiden bir bütçe ayırmak.

Ben şimdilik bu sisteme geçtim, önümüzdeki günlerde neler olur bilinmez ama bu sene kış çok sert geçecek gibi (ekonomik açıdan)
0
solo
(30.08.23)
Borsada hisse senedi almakla bir şirketin hissesini satın alıyorsun. Şirketin değeri diğer tüm kıstasları gözardı etsek enflasyon nispetinde artacaktır. Dolayısıyla borsa, uzun vadede paranızın değerini enflasyona karşı korumak için iyi bir yöntem.
Ancak şu an borsadaki yükselişi, bir dönem coinlerin, başka bir dönem yine borsada Sasa ve Hektaşın yükselmesine benzetiyorum. Bilinçsiz yatırımcı 'Aaa Yükseliyor.' deyip alıyor. Onlar aldıkça yükseliyor. Yükseldikçe yeni yatırımcı alıyor. Bu ilk Coinlerde olduğu gibi ilk panik satışa kadar devam eder ve o tarihte elinde kağıt olanlar büyük zarar eder.
Ya da yabancı yatırımcıya güven telkin edilir ve yabancı yatırımcı gelmesiyle Borsa yükselmeye devam eder.
Bekleyip göreceğiz.
0
Tina
(30.08.23)
(3)

Sanal kartla taksit

nundu
Başka bir ildeki evimiz için site yönetimi üzerinden yatak almamız lazım, kredi kartına taksit yaptırırız dedi ama kartın fotoğrafını çekip gönderirsiniz dedi ki çok saçma bir fikir olduğu için öyle yapacağıma peşin alırım dedim.Peki sanal kart açıp onun bilgilerini göndersem, taksit yapabiliyor muy
Başka bir ildeki evimiz için site yönetimi üzerinden yatak almamız lazım, kredi kartına taksit yaptırırız dedi ama kartın fotoğrafını çekip gönderirsiniz dedi ki çok saçma bir fikir olduğu için öyle yapacağıma peşin alırım dedim.

Peki sanal kart açıp onun bilgilerini göndersem, taksit yapabiliyor muyuz sanal kart üzerinden? Alışverişi yaptıktan sonra sanal kartı kapatabiliyor muyuz? Daha önce hep getir, Yemeksepeti gibi yerlerde tek çekim alışverişler için kullandım o yüzden çok hakim değilim.
0
nundu
(29.08.23)
Evet, taksitler asıl karta yansır her ay. Mail order yöntemi ile çekim yapacakları için istemişlerdir fotosunu.

Yeterli kadar limit tanımlayıp taksit yaptırabilirsiniz. Sonra da kartı internet ve mail order alışverişine kapatırsınız.
0
John Bloor
(29.08.23)
Evet mail order dediler ama sonuçta kendi kartımın tüm bilgileri ellerinde olduğu sürede her türlü işlem yapabilirler, çoğu site 3d güvenlik mevzusunu saçma bir şekilde opsiyonel yapıyor.

O zaman direkt sanal kart üzerinden yapayım, teşekkürler
0
🌸nundu
(29.08.23)
Sanal kartta da benim anlamadığım şeyler var açıkçası. Örneğin bir yere normal kartınızla abone olup kartınızı kapatırsanız çekim yapılamadığı için üyelik yenilenmiyor ama yakın zamanda sanal kartla üye olup kartını kapatanların aboneliklerinin yenilendiğine dair şikayetler vardı.

En azından online aboneliklerde gözünüz tutmayan yerlere kart bilginizi vermek istemiyorsanız ya da gözünüz çok tutmasa da bazı programlardan ihtiyaca yönelik abonelikler alıyorsanız ve sanal kartla alayım sonra başım ağrımasın düşüncesi çok da işe yarıyor gibi görünmüyor.

Tek seferlik alışverişlerde durum farklıdır belki bilemiyorum. 3d secure de çok sembolik geliyor bana, gym üyeliğinde gözümün önünde onun bir taktiği var diyerek 3d secure'u bypass edebilmişti mesela kasadaki çalışan. Bu baya bir zaman önceydi gerçi, belki değişmiştir.
0
akhenaten
(29.08.23)
(9)

Vocabulary “öğrenme” üzerine

guitarissimo
Merhaba duyuru,Girdiğim testlerde upper intermediate çıkan bir seviyem var ama intermediate olduğunu daha bir gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. 3 sene kadar da hep yabancı ev arkadaşlarım, normal arkadaşlarım oldu. Ama son 3 senede pandemi vs. evimi kapattım kimseyle görüşmedim açıkçası pek bir şe
Merhaba duyuru,
Girdiğim testlerde upper intermediate çıkan bir seviyem var ama intermediate olduğunu daha bir gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. 3 sene kadar da hep yabancı ev arkadaşlarım, normal arkadaşlarım oldu. Ama son 3 senede pandemi vs. evimi kapattım kimseyle görüşmedim açıkçası pek bir şey de okumadım İngilizce. Semih Saygıner’ in her gün 1 kelime yılda 365 kelime yapar. mottosuyla önce bir kelime öğrenirim sonra ikiye çıkartırım gibi bir düşüncem vardı. Hatırlatması olan her gün bir kelime öneren bir app kurdum ancak bana öyle kelimeler öneriyor ki mümkün değil kalmıyor. Önce anlamına bakıyorum, zihnimde bir anıyla eşliyorum, cümleler kuruyorum. Youglish den cümleler dinliyorum. Yeld.io da dizi film sahnelerine bakıyorum. Lyric sitelerinden kullanılan şarkılara bakıyorum ama bana mısın demiyor. Her gün tekrar ediyorum öncekileri de.

Kelimeler de şunlar: taciturn, veracity, abstruse, desultory…etc.

Ben nasıl ezberleyeceğim var mı bir önerisi olan?
0
guitarissimo
(28.08.23)
Bence vocabulary konusunda en iyisi ilgili olduğunuz konularda normal okuma yapmak. Özellikle de iyi kaynaklardan makale vb. okurken anlamadığınız kelimenin anlamına bakıp geçerseniz, aynı kelime birkaç kez denk gelince baya güzel akılda kalıyor. Tabi bu durumda istediğiniz kelimeleri öğrenme şansınız azalıyor ama yine de kelime hazneniz genişliyor.
0
salihdt
(28.08.23)
örnek verdiğiniz kelimelerin hiçbirini bilmediğimi fark ettim :D

bu kelimeleri kullanarak hayali bir hikaye yazın. saçma vs. önemli değil. zihninizde eşleştirdiğiniz anıyı yazıya dökün mesela. yeni kelime öğrendikçe hikayeyi devam ettirin + yazdıklarınızı ara ara okuyun.
0
axl
(28.08.23)
İlgili olduğunuz konularda normal okuma +1
Ya da mesela bir roman ya da öykü kitabı seçip günde 2-3 sayfa okuyun, bilmediğiniz kelimeleri işaretleyin ve okumanız bittikten sonra dönüp sözlüğe bakın. (Okurken anlamı kontekstten çıkarabilirsiniz, o yüzden sonradan bakın, kelimeyi sözlüğe bakmadan öğrenirseniz daha kalıcı olur.) Bunlarla kendinize kelime kartları çıkarın, bunun için de uygulamalar var sanırım.
0
kobuzchu kiz
(28.08.23)
verdigin kelimeleri kanada'da yoldan 10 kisi cevirsem 9'u bilmez.
ise yarar kelimelere yonelin, vakit kaybetmeyin.

taciturn yerine reserved, veracity yerine accuracy gibi kelimeleri kovalamak lazim.
0
cooperr
(28.08.23)
vocabulary bu bahsettigin kelimeler degil. bunlari tabi ogrenemezsin cunku o app disinda bu kelimelere non-fiction kitap okumuyorsan rastlamazsin ve akilda kalmaz. bu kelimelere gerek yok.

metin oku. metinde kullanilan kelimelerden bilmediklerini not al. bazilari surekli karsina cikacak ve ulan buna gecen bakmistim bak yine karsima cikti demek ki onemli kelime diyeceksin. onlari ogren.

desultory hayatimda duymadim. is yerinde kullansam herkes yuzume bakar. yazdigin butun kelimelerin cok yakin anlami veren yaygin karsiliklari var. hangi app ise o app'i birak derim.
0
antikadimag
(28.08.23)
normal okuma +1
0
put it in your appropriate place
(28.08.23)
@mansur ark hocam zaten vocabulary bilgim fena değil yani şu an için 7 kelime biliyor değilim. Bu app bana sınav yaptı ve en son seviyeyi uygun gördü.

Tavsiye ettiğiniz gibi okuma mantıklı yalnız o ayrı bir özveri ve mesai gerektiriyor ve ben çok yoğun çalışıyorum.
0
🌸guitarissimo
(28.08.23)
@guitarisimo

Günde 10-15 dakikanızı ayırıp ilgili olduğunuz konuda bir iki sayfa okuyup ya da radio talkları dinlerseniz belki günde bir kelime öğrenmezsiniz ama ayda otuzdan daha fazla kelime öğrenmeniz kesin olur sanırım.

Yukarda yazdığınız kelimeler cidden çok gereksiz, uygulama size test yapmış ama testin sonucuna ve uygulamanın kalitesine bu kadar bel bağlamayın bence.

Örneğin çalışırken, bir yere gidip gelirken, uzanırken açın bloomberg radioyu dinleyin. Emin olun bilmediğiniz birçok sözcük, akronim ve phrasal verb öğreneceksinizdir. Ayrıca güncel ekonomiyi takip etmeniz de cabası.

Bir de sözcüklere çok takılmayın bence upper intermediate seviyesinde phrasal verb dağarcığınızı geliştirmek de bir o kadar önemli ve bunları kağıttan sırayla ezberleyip akılda tutmak mümkün değil, ancak duyarak oturuyor.
0
akhenaten
(28.08.23)
bunlar gibi nicesini gre'ye çalışırken ezberlemiştim. magoosh'un gre verbal kelimeleri için ücretsiz flashcard sitesi var, algoritmasını beğenmiştim, tavsiye ederim. çalışırken ayrıca kelimenin etimolojisine ve mnemonic'lerine bakıyordum. ikisinden biri illa ki akılda kalacak şekilde oluyor. tabi bu tür kelimelerin günlük hayattan çok literatürde ve basında kullanılan kelimeler olduğunun altını çizeyim.
0
inveniam viam
(28.08.23)
(13)

Hanımla mangal?

giovanne
2 kişi çok mu sıkıcı olur? öyle sabahtan akşama kadar duralım demiyoruz da akşama doğru 2-3 saat mangal peşine semaver takılalım diyorum.
2 kişi çok mu sıkıcı olur? öyle sabahtan akşama kadar duralım demiyoruz da akşama doğru 2-3 saat mangal peşine semaver takılalım diyorum.
0
giovanne
(28.08.23)
Eşinizin kişiliğine bağlı tamamen... Uyum sağlıyorsa hoşça geçer vaktiniz. Mesela ben eşimla yapamam.
0
yadigar
(28.08.23)
neden sıkıcı olsun anlamadım.
0
sizofren06
(28.08.23)
Neden sıkıcı olsun anlamadim. Biz bahçede yapıyoruz konuşuyoruz yani. Zaten mangal bahane yani, maksat vakit geçirmek.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
valla ben sabahtan akşama yapsak da sıkılmam. kişiye göre değişir.
0
axl
(28.08.23)
Ben de be neden sıkıcı olacağını anlamadım. Yani önemli olan vakit geçirmek sonuçta ikinizin de sevdiği bir şeyse neden sıkıcı olsun.
0
akhenaten
(28.08.23)
Bahçe değil de, bir piknik alanına gideceğiz normalde herkes kalabalık geliyor biz de daha önce kalabalık gittik. Sıkıcılık kısmı millet etrafımızda yok okey yok voleybol derken bizim böyle takılmamız sıkar mı diye düşündüm :)
0
🌸giovanne
(28.08.23)
yapilir, sikici olmaz
0
fakyoras
(28.08.23)
Açıkçası ben mangal deyince kalabalık ararım.
Hanımla 2 kişi bahçede yapıyorduk güzeldi.
Bir yere gidip de hiç 2 kişi yapmadık.
Ama piknik, balık tutma, çadır kurma vs yaptık farklı günlerde.
Bu tarz şeyler yapıyorsanız mangal da yapılır neden olmasın. Sadece 2 kişi için uğraştırdığına değmeyebilir.
O tarz kısa ve az kişili planlarda yemeği yanında götürüp sermek daha pratik bence.
Semaver çok uğraştırmaz ama o güzel olur.
0
ananiyimioguz
(28.08.23)
Mangala hep karı koca gidiyoruz, o yakmakla uğraşırken yardım ediyorum ama genelde dolanıp hazıra konuyorum :) her şeyi o yapıyor çünkü bundsn zevk alıyor. Ben de burnumu sokmuyorum. Toplu mangalın keyfi ayrı ama başbaşa da başka güzel, özellikle dere kenarı falan olursa
0
gadlemler
(28.08.23)
başbaşa da eğlenceli olur gayet. Sohbet, müzik dinlemece derken gayet keyifli. Biz mangal yapmıyoruz ama pikniğe gidiyoruz birlikte. illa oyun istiyorsanız scrabble alabilirsiniz yanınıza mesela.
0
fraise
(28.08.23)
Evde hanımla sıkılıyorsan piknikte de sıkılırsın :D komik bi soru olmuş ya.
0
elorelia
(28.08.23)
Normalde sıkılmıyorsanız mandalda hiç sıkılmazsınız hocam. Kamp vb takılırken biz çok keyif alıyoruz
0
kondansator
(28.08.23)
Niye sıkıcı olsun ki? Tavla da alın yanınıza. Miss
0
SiyamkedisiZorro
(29.08.23)
(7)

bankadan 4 bin dolar çekmek için haber vermeye gerek var mı?

karayel
100k para değil artık yani :)
100k para değil artık yani :)
0
karayel
(28.08.23)
subesine gore degisebilir. merkezi bir subede muhtemelen cekilebilir ama islem hacmi dusuk bir subeyse haber vermekte fayda var. ellerinde varsa yardimci olurlar
0
exlibris
(28.08.23)
kesinlikle alman gerekiyorsa haber ver, diğer türlü 1000 dolar çıktı derlerse o kadarını almak durumunda kalırsın. Şube şube dolaşırsın vs.
0
nhk ni youkosu
(28.08.23)
Haber versen de cekemeyebilirsin, döviz için çok ugrastirmaya başladılar.
0
fakat
(28.08.23)
Valla birkaç ay önce gayet merkezi bir şubeden 200 euro çekemedim. Bence de haber verin.
0
evrim halkasi
(28.08.23)
o civar bi para için 3-4 şube dolaşmam gerekti. haber vermeseniz de merkezi ve büyük bir şubeyi seçin.
0
patronaj1
(28.08.23)
Haber vermenin bir zararı yok ki, vermekte fayda var. Olmadığına çok rastladım.
0
enteg
(28.08.23)
100k lira para değil ama dolar çekmek sıkıntılı bir süreç, haber verin
0
akhenaten
(28.08.23)
(8)

Yokdil'deki hatalı ingilizce sorusu, sizce de hatalı mı?

summerof69
İngilizce sınavındaki şu sorunun hatalı olduğunu düşünüyorum.https://imgur.com/a/98aRsEESebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?https://eksisozluk1923.com/entry/156101264Teşekkürler
İngilizce sınavındaki şu sorunun hatalı olduğunu düşünüyorum.

imgur.com


Sebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?

eksisozluk1923.com

Teşekkürler
0
summerof69
(28.08.23)
Hocam to olunca da doğrudan 8.6 dereceyi işaret ediyor bence. "by" doğrudur yanlıştır bilemem de "to"dan da 8.6 dereceye "kadar" anlamı çıkmayabilir. Bir anda tak diye 8.6 dereceye düşürüyor ve orada sabit kalıyor, 8.7 8.8 olmuyor mesela.
0
signore
(28.08.23)
sınavdaki soruda belli noktaya kadar düşürmekten değil, olanı düşürebilme yeteneğinden bahsediyor.

yani 42 derece olan vücut ısısını 33.4'e kadar çekebiliyorlar direkt 8.6 noktasına değil. ya da elimizde bir kuş var diyelim default vücut ısısı 8.5 derece, bu kuş 8.6'ya düşüremez yükseltebilir fakat kendi vücut ısısını -0.1'e kadar düşürebilir. bunun için by doğru.
0
gule gule
(28.08.23)
türkçesi hatalı bence de. 8,6 dereceye kadar deyince ben direkt by'ları eledim.

"8,6 derece kadar" demesi lazımdı. açık değil.

edit: abbacbabcsdbvjsdhb haklı ayrıca. sıcaklığa ısı demek türkçem yok demekle birebir. bu soruları kim hazırlıyor?
0
bohr atom modeli
(28.08.23)
1. bence haklısınız. vücut sıcaklığını 8,6 derece düşürür dememiş, 8,6'ya kadar demiş. by düşüş miktarını, to düştüğü yeni değeri gösterir.
2. daha vahimi, sıcaklık nedir, ısı nedir bilmeyenlerin böyle bir cümle yazıp pişkin pişkin sorması. türkçe cümlede olması gereken sıcaklıktır. Zaten 8,6 santigrat veya 8,6 santigrata düşen sıcaklık. ısı kelimesinin ingilizce karşılığı olarak temperature yazan zihniyeti sorgulamak lazım önce.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(28.08.23)
haklısınız, soru yanlış. ben de by'yı görür görmez o şıkkı direkt eledim, cümleyi okumadım bile.
0
sir gawain
(28.08.23)
By burada "civarına" anlamında alınmış. Öncelikle to'ya göre anlamı daha iyi yanıttığı kesin ama haklısınız bu kadar ince ayrıntılara dikkat ediliyorsa "down to" kullanılmalıydı.

Esas olarak sorun şu, Türkçe metinde 8.6 bir alt limit olarak verilmiş yani 8.5 olamaz. Ancak by kullanıldığı zaman 8.6 civarına indirebilir anlamı çıkıyor 8.5 de olur, 8.4 de olur hatta yoruma göre 8.3 de olur ancak gerçekte belki 8.3 derece kuş için hipotermiyi ifade ediyordur ve sağlıksız bir durumdur bu açıdan anlam tamamen bozuluyor. bence esas buraya odaklanmalısınız.

En doğru kullanım "down to" ile olurdu sanırım. Böylece 8.6 alt limit olmak üzere daha yüksek de olabilir anlamı çıkardı ki o zaman "-e kadar" şeklinde çevirebilirdik.

Vücut ısısının ingilizcesi body temperature orada bir sorun yok. Türkçe metindeki ısı burada fizikteki terim anlamıyla kullanılmıyor, body temperature vücut sıcaklığını ya da bizim ateş dediğimiz şeyin ingilizce doğru olan karşılığını ifade eder. Aslında burada sorunlu olan Türkçe yerleşik kullanımda vücut ısısı diyor olmamız, aslında vücut sıcaklığı denmeli ama bu ayrı bir tartışma konusu, çoğu doktor bile bu şekilde kullanıyor, dilde var olan bir kullanım bu. Yanlış, ama soru iptaline sebep olmaz.
0
akhenaten
(28.08.23)
Haklısınız. Bariz hatalı.
(2023 ytd'yi fulledim)

Ancak, umarım soru iptal edilir. Edilmez ise şaşırmayın...
0
yadigar
(28.08.23)
Soru yanlış değil ama türkçesi net değil. @gule gule'nin kastettiği anlam var. Çünkü herhangi bir canlı kuşun vücut sıcaklığını 8,6 dereceye indirebileceğini sanmıyorum. Muhtemelen 40 derecelerden 32 derecelere indirmekten bahsediyor. Ama bu net anlaşılmıyor türkçe cümlesinde. Kimse de soruyu çözerken bunu düşünmek zorunda değil.

Vücut ısısı maalesef tıpta yerleşik bir yanlış kullanım. Diğer canlı bilimlerinde de benzer olabilir. Türkçe tıp kitaplarının okuduğum hepsinde vücut ısısı diyordu. Mesela bağırsak da barsak diye yazılır çoğu tıp kitabında. Isı olayı da bunun gibi. Bu konuya takıntılı biri olarak tıp eğitimim çok zor geçmişti evet :)

Ha ama bu arada iptal edilmezse de niye edilmedi demem. Çünkü teknik olarak soruda bir yanlışlık yok. 8,6 dereceye kadar düşürebilirler diyince demek istediği anlamı da kast ediyor aslında. Sadece türkçenin bir cilvesi gibi olmuş. Ki to ile yazan iki şık var, ikisi de türkçedeki tam anlamı karşılamıyor diğer özellikler sebebiyle. A şıkkında survive demiş türkçe metinde onunla ilgili bi şey yok. E şıkkında da cümle yapısı tam karşılamıyor gibi. D şıkkında ki to save energy bağlacı tam sorunun istediği şey bence

edit: evet şimdi merak edip internetten araştırdım, stanford'ın bi sitesinde bulduğum bilgiye göre bazı tür kuşlar 50 fahrenheit azaltabiliyormuş hayatta kalmak için. Bu da 9-10 dereceye denk. Yani tam olarak dediğim şekilde 8,6 dereceye indirmiyor, ilk halinden 8,6 derece indiriyor. O zaman da ingilizce tercüme doğru oluyor. Sorun türkçe cümle tam %100 net değil ama yine de cümlenin diğer özelliklerine bakarak doğru şık bulunabilir.
0
nundu
(28.08.23)
(10)

Izmir merkezde en iyi boyoz

floydian
Nerede yenir sabah kahvalti icin?
Nerede yenir sabah kahvalti icin?
0
floydian
(26.08.23)
Alsancak Boyoz yazarsanız Google'a Alsancak Kıbrıs Şehitleri caddesinde Alsancak Dostlar Fırını çıkar. Çok çeşitli boyozu vardır. Donmuş boyoz alabilirsiniz. Çayı çok güzeldir. Yumurtası efsanedir.Her türlü kahvaltılık vardır. İzmir usulü kağıt üzerinde alırsınız, çayı masada söylersiniz, Hesabı çıkışta ödersiniz.
0
Tina
(26.08.23)
alsancak dostlar fırını diyeceğim ama tezgahta satılanla çok bir farkı yok. zeynel ergin fırını da olabilir ama onun da abartı bir tarafı yok, yer bulma sorunu da cabası. bence tezgahtan alın, gidin kordondaki eski usul kahvehanelerden birinde oturup çay eşliğinde yiyin ama siz bilirsiniz tabii.

yanlış anlaşılmasın, tezgahta satılanlar gayet iyidir zaten.
0
orient blue
(26.08.23)
Oturup cayimizi icebilecegimiz firin&cafe konseptli yer ariyorum aslinda
0
🌸floydian
(26.08.23)
zeynel ergin o zaman, oturma alanı daha düzgün ama ise gidiş saatinden sonra gidin. insanlar ise giderken alıp gidiyor ya da orada kahvaltısını ediyor, çok kalabalık oluyor. beklentiyi yüksek tutmazsanız tatmin eder.
0
orient blue
(26.08.23)
orient blue +1

ille oturacağım derseniz de zeynel ergin.
0
molla leon zelig macmanus el ayyar kutal
(26.08.23)
Zeynel ergin de alsancak dostlar fırını da iyidir ama boyoz diyince alsancak dostlar fırını bi marka artık. Zeynel Ergin'de kahvaltılık kumru ya da gevrek yerim ben genelde.
0
nundu
(26.08.23)
boyoz sıcaksa çoğu yerde yenebilir ama alsancak dostlar, zeynel ergin, çankaya doğan boyoz gibi yerlerde her zaman sıcak ve güzeldir. izmirliler genelde sade ve haşlanmış yumurtayla yer ama dostlar ve zeynel gibi yerlerde türlü türlü çeşidini bulabilirsiniz. ben de oturacak yer imkanının daha fazla oluşuyla zeynel ergin’i öneririm. fakat kahvaltı saatinde yer bulamazsınız. daha üç gün önce 11:30 gibi gittim, o saatte bile masaların çoğu doluydu.
0
phoarbix
(26.08.23)
Dostlar fırını ama sabah erken saatte taze çıkmış olarak.
0
akhenaten
(26.08.23)
Zeynel ergin+1
Mantarlı boyoz, labneli boyoz çeşitleride çok güzeldi
Kumrusunu ve peynirinide denemelisin.
0
kararsızataletfilozofu
(27.08.23)
Abi bu sabah saat zeynel ergine gittik. Oturmayi birak sadece gel al icin bile 20 kisi falan vardi sirada.

Dostlar firini da farkli degildi. Resmen boyoz yiyemeden izmir merkezden ayrildik.
0
🌸floydian
(27.08.23)
(3)

Beyin yakın perspektif

0zlem
yorumlara baktım ama yine anlayamadım var mı anlayan?https://twitter.com/lospartizans/status/1695100076874498284?s=46&t=QNtVoA1qfXAtSH99lSH5SQ
yorumlara baktım ama yine anlayamadım var mı anlayan?

twitter.com
0
0zlem
(26.08.23)
adamın kafa hizasında kiriş var. (yatay kolon gibi düşün) altı boş. zemin de beton olduğu için sanki 2-3 metre ilerideki duvarı deliyor gibi görünüyor.
0
exlibris
(26.08.23)
@exlibris +1 tam olarak böyle.

Siz onu adamın boy hizasından aşağıda ve uzakta olması gereken bir duvar gibi görüyorsunuz ama aslında hemen yukardan geçen bir kiriş. Altı boş, zeminle temas etmiyor, eğilip geçebilirsiniz.
0
akhenaten
(26.08.23)
Yukarıdakiler +1 ek olarak hala çözemediyseniz gölgeyi takip edebilirsiniz. Kiriş ile uyumlu değil. Kirişin gölgesi, adamın ayaklarının altında.
0
nawar
(26.08.23)
(5)

Yemeği aç karnına mı yapıyorsunuz tok karnına mı?

Lubb
Sb.Aç karnına yemek yaparken yemek yapma sürecinde ordan burdan malzemeden otlanarak nerdeyse doyuyorum ve yaptığım yemeği çok az yiyorum. Hem de aç olduğumdan canım çeken heves ettiğim yemeği.Tok karnına da insanın yemek yapası gelmiyor. Hem canı istemiyor hem de yapınca da yenmiyor.Saçma sapan dur
Sb.

Aç karnına yemek yaparken yemek yapma sürecinde ordan burdan malzemeden otlanarak nerdeyse doyuyorum ve yaptığım yemeği çok az yiyorum. Hem de aç olduğumdan canım çeken heves ettiğim yemeği.

Tok karnına da insanın yemek yapası gelmiyor. Hem canı istemiyor hem de yapınca da yenmiyor.

Saçma sapan durumlar.

Sizde nası?
0
Lubb
(26.08.23)
Yemeğin zahmetine göre değişiyor. Önden hazırlık istiyorsa önceki akşamdan veya sabahtan bir kısmını bitirmiş oluyorum. Yemek yeme saatime göre de son hazırlıkları planlıyorum.

Ben yemek yemek için acıkmayı beklemiyorum. Akşam yemeği için bir saatim var ona denk gelecek şekilde pişiriyorum.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.23)
Aç karnına.
0
Amaranta ursula
(26.08.23)
aç karnına yapıyorum. yaparken bir şeyler yemiyorum zaten yiyeceğim mantığıyla, canım da çekmiyor açıkçası.
0
black holes in the sky
(26.08.23)
Aç karna yaparım, yemek tamamen bitmeden tadına bile bakmam, tamamen bitmemiş hâli hiç canımı çekmez.
0
psipsipsi
(26.08.23)
İşten geldiğimde aç olduğun için mecburen aç karnına :D

Ama haftasonu ne aç ne tok, tokken aklıma gelmiyor zaten. Böyle "şimdi aç değilim ama yesem de yerim" modundayken başlıyorum.
0
akhenaten
(26.08.23)
(12)

Günde 3 saat yola gitmesi kabul edilebilir mi?

skr1292
Metroya yürümek için 15 dakika gidiyor. Metroya binip aktarma merkezine varması 17 dakika sürüyor. Ordan bir diğer metroyla öbür aktarma merkezine de 13 dakika sürüyor. Sonrada otobüsle iş yerine 10 dakika sürüyor.Toplam araçla yolculuk 40 dakika gibi sürüyor ama her şeyiyle beklemesi falan 1.30 saa
Metroya yürümek için 15 dakika gidiyor. Metroya binip aktarma merkezine varması 17 dakika sürüyor. Ordan bir diğer metroyla öbür aktarma merkezine de 13 dakika sürüyor. Sonrada otobüsle iş yerine 10 dakika sürüyor.

Toplam araçla yolculuk 40 dakika gibi sürüyor ama her şeyiyle beklemesi falan 1.30 saat gidiş 1.30 saat geliş süresi var. Herhangi bir başka alternatif yok, metro yerine otobüs alternatiflerine baktım süreler daha uzun.

Her gün işe gitmek için 3 saat harcar mıydınız.
0
skr1292
(25.08.23)
Türkiye'de yaşarken harcadim çünkü yeni mezundum. 1.5 sene çektim git gel total 3 saat.

Uzun dönem çekilmezdi ki ben zaten Türkiye'den ayrilacagim için umursamadim.
0
logisticsmanager
(25.08.23)
daha yakin bir yere tasinirdim.

bu isi kabul edip etmemek diger seceneklerin neler olduguna bagli.
0
hot potato
(25.08.23)
Harcanan zamandan çok bu kadar in bin yapması darlardı beni(okurken bile darlandım o derece). Kirasını karşılayabilecekse yakın bir yere taşınmak+1.
0
yazdonumu
(25.08.23)
İşimin yanına iki defa evimi taşıdım. Yine olsa yine yaparım bu pahalılığa rağmen. Bence ev bakın o civarlarda.
0
ruhen hastayim ben
(25.08.23)
3 saat görünce sadece tek yön sandım. 1,5 saatten az sürmesi çok olası mı ki? Oluyor mu böyle şeyler? 1,5 saat normal, elbette herkes daha yakın olmak ister ama hergün bi dolu insan bu civarda sürelerle eve gidip geliyor zaten. bir tek siz olmayacaksınız yani.

İstanbul için konuşuyorum, başka yer için soruyorsanız deli derler.
0
akhenaten
(25.08.23)
Eski evim benzer bir kombo ile 30 dk sürüyordu iş yerime. Yeni evim 1 saat sürüyor ama aktarma ve yürüme yok. 30 dk fazladan ayakta gitmek o telaştan çok daha konforlu.
0
dr doofenshmirtz
(25.08.23)
Kabul edilemez. Ama benim de 3 saatim gidiyor.
0
prole
(25.08.23)
Vakit nakittir.
0
etna
(25.08.23)
Bir süre belki dayanılır. Uzun süre ise hiç çekilmez.
0
diyecevaplandı
(26.08.23)
üniversite ve 4 yıllık iş hayatım boyunca bunu yaptım totalde 9 sene. ne zaman okula veya işe yakın yere yerleşmek istesem de yaşadığım yeri çok sevdiğim için sonrasında da maddi imkanlar yetmediği için taşınmadım hiç. hem fiziksel hem ruhsal olarak çok yorucuymuş bitince daha iyi anladım. metro olması iyi ama otobüs beklemek epeyi kötü. servis olaydı iyiydi

velhasıl iş ve maddi duruma göre değişir. yıllarca bu işte çalışırım denilecek tarza bir şeyse alternatif aramak gerekecek belki 1 yıl belki 5 yıl sonra ama o gün gelecek.
0
mess
(26.08.23)
sürekliligi cok zor, zamanla bikacaksin.
0
durgunfoton
(26.08.23)
her gün o sıkıntıyı yaşıyorum. istanbul'da nedense bir yerden bir yere gitmek en az 1 saat artık.

evi taşırım demek olmuyor.
0
koela
(26.08.23)
(1)

Ankara LegatomCoffee, ben bu kişiyi tanıyorum

kullaniciyim
Ankara, bahçelievler LegatomCoffee önünden geçerken içeride birisini gördüm. Ben baktım o baktı ben baktım o baktı, sonra telefonum çaldı konuştum arada yürüdüğüm için yine baktım kendisi de baktı. Şimdi bu hanımefendiyi ben tanıyordum herhalde diye düşündüm ama ortamı terk ettim.ne yapacağız?keşke
Ankara, bahçelievler LegatomCoffee önünden geçerken içeride birisini gördüm. Ben baktım o baktı ben baktım o baktı, sonra telefonum çaldı konuştum arada yürüdüğüm için yine baktım kendisi de baktı. Şimdi bu hanımefendiyi ben tanıyordum herhalde diye düşündüm ama ortamı terk ettim.

ne yapacağız?

keşke içeri girseydim...
0
kullaniciyim
(25.08.23)
Bir Türk atasözü der ki; "Yapçak bişe yok" :D

Keşke içeri girseymişsiniz.

Tanıyorsanız sosyal medya hesaplarınızın birinde ekli olabilir eskilerden beri, bir kontrol edin.
0
akhenaten
(25.08.23)
(6)

Gıcık olduğunuz kişiler

dissendium
Özellikle işte gıcık olduğunuz kişiler var mı? 30 yaşındayım, çocuk gibi gıcık oluyorum. :D Yalnız olmadığımı söyleyin.
Özellikle işte gıcık olduğunuz kişiler var mı? 30 yaşındayım, çocuk gibi gıcık oluyorum. :D Yalnız olmadığımı söyleyin.
0
dissendium
(24.08.23)
Ben gıcık olmayı geçen ay bıraktım, aşırı yoğun bir mesaisi var. Kimseye içimden bile cemkirmiyorum. Ama olurken sağlam olurdum, yalan yok.
0
sekizdokuzon
(24.08.23)
iş ortamında gıcık olduğum kişiler genellikle kötü niyetli olan kişiler oluyor. başkasının arkasından dedikodu yapanlar ya da iyi niyetli bi durumda yaşanan aksiliği kendi faydasına çıkarmaya çalışan kişiler oluyor.
0
a7x
(24.08.23)
Baya var, hatta kendime de gıcık olurdum. Ben çok insan sevmiyorum, eskiden böyle değildim. Ne olduysa askerden sonra oldu, çalışmaya başlayınca hepten ipin ucu kaçtı.
0
akhenaten
(24.08.23)
1 gunden fazla zaman gecirdigim herhangi birine gicik olurum her seyi batmaya baslar. bebek bile olsa. yalnizlik 4ever!!!!
0
mess
(25.08.23)
50 yaşında bile gıcık olanlar var
Bana da gıcık olan çok ahah gideyim de gıcık edeyim
0
photo85
(25.08.23)
bizim sektörde cırt diye yurtdışına gidenler oldu ben gidemedim, gidenlere gıcık oluyorum :D
0
mirty
(25.08.23)
(5)

14-22.30 çalışma saatleri kötü mü

skr1292
Haftada 5 gün bu şekilde evden çalışma, 2 gün tatil. akşamlarımı öldürdüğü için olumsuz bakıyorum.
Haftada 5 gün bu şekilde evden çalışma, 2 gün tatil. akşamlarımı öldürdüğü için olumsuz bakıyorum.
0
skr1292
(24.08.23)
Bence çok da kötü değil, saat 5'te çıksanız da haftaiçi akşamlar çöp oluyor zaten. 2 gün tatil varsa sorun olmazdı benim için. Ancak iki gün tatil olması önemli, çünkü haftaiçinizin komple iptal olacağı bir gerçek.
0
akhenaten
(24.08.23)
kötü bence, tercih etmezdim
0
penceredengorunenmorbina
(24.08.23)
Tercih etmezdim.
0
ruhen hastayim ben
(24.08.23)
gece kafası açılan biri için rüya senaryosu bu. (ben freelance işleri hep 20.00 - 02.00 arası falan keyifle yapıyorum) Ama hep evde olmak sosyal olamamak sıkıntı olabilir.
0
nhk ni youkosu
(24.08.23)
Fena degil bence. Ozellikle evden calisma kismi kaliciysa. sabah 8'de kalksam 9 ve 14 arasi epey is gorurum, hastane banka spor vs.
0
hot potato
(24.08.23)
(5)

Ayakkabı Seçmeme Yardımcı Olur Musunuz?

depresif çocuk
1) https://www.massimodutti.com/tr/kahverengi-deri-bot-l120582502) https://www.massimodutti.com/tr/koyu-kahverengi-kal%C4%B1n-suet-bot-l120592503) https://www.massimodutti.com/tr/siyah-deri-bot-l120642504) https://www.massimodutti.com/tr/kahverengi-napa-chelsea-bot-l120522505) https://www.massimodut
0
depresif çocuk
(23.08.23)
Sıralama olarak aynen paylaştığınız gibi :) bence siz zaten alacağınız modeli başa koyarak niyeti belli etmişsiniz. 4 ve sonrası gözlerimi kanatıyor
0
janavarorion
(23.08.23)
6 resmi kıyafet dışında hemen her renk kıyafetle iyi gidiyor bence. Ben genel olarak toprak tonlarını severim. Gardrobumun renk skalası munsell kataloğu gibi.
0
akhenaten
(24.08.23)
2-1-3 benim tercihim
0
paintov
(24.08.23)
2 ve 6 dışındakileri sevdim
0
ananiyimioguz
(24.08.23)
Massimodutti ayakkabilariyla degil tekstil urunleriyle unlu bir yer diye biliyorum.Ayakkabilari dayanikli midir?
0
turkuaz
(24.08.23)
(10)

İş hayatında etik konuları

Gradient_tabanlı_mor
Bir firma ile anlaştım ve istifa verdim 1 aylık ihbar süresindeyim. Firma beni 2 haftadır bekliyor. Pozisyon 12 kişilik ekibe takım liderliği. Başka bir firma var daha önce birlikte çalıştık. Oradan da ille bize gel diyorlar. Diğer firmaya söz verdim diyorum. iş hayatında söz vermek diye bir şey yok
Bir firma ile anlaştım ve istifa verdim 1 aylık ihbar süresindeyim. Firma beni 2 haftadır bekliyor. Pozisyon 12 kişilik ekibe takım liderliği.
Başka bir firma var daha önce birlikte çalıştık. Oradan da ille bize gel diyorlar. Diğer firmaya söz verdim diyorum. iş hayatında söz vermek diye bir şey yok diyorlar. Pozisyon mobil yazılım direktörlüğü burda altımda 35 kişi olacak. Maaş ne kadar istersen veririz onları konuşuruz dediler.

Bence şerefsizlik olur. O yüzden dedim ki diğer tarafa başlayayım beğenmezsem size geleyim. Bu sefer de onlar beklentiye girdi. Kimseye ayıp olmasın derken ben strese giriyorum. Sizce makul yolu nedir?
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.08.23)
Begenmezsel size geleyim kısmı bana göre daha etik olmayani.
Yapmaniz gereken şey başlamak istediginiz ise baslamak. Su an etik olmayan bir durum yok, sözleşme imzaladığıniz sürece. Şirket size yatırım falan da yapmadi yani.

Sirket sizi 3 ay sonra hatirlamaz bile. Bu arada bende su an tam tersi var; adaya tamam dedik, kontrat yolllayacagiz, ise alimiar dondu ocaga kadar. Haliyle ise alamiyoruz. Bunun yapıldığı ortamda tam tersi de yapilabilir.
0
logisticsmanager
(23.08.23)
"şerefsizlik" abarti ve dramatik bir tabir. is hayatinda fikir degistirmek falan cok normal. Etik olmayacak sey, atiyorum bir firma icin calisiyor olman gereken 9-6 diliminde baska firmaya is yapmak, veri calmak, cart curt. Anlattigin sey etiklik bir sey degil.

O 12 kisilik takimin oldugu firma da baska lider bulur kisa sure icinde.
0
hot potato
(23.08.23)
Hayır şerefsizlik olmaz.

Bakın basitçe "ne için çalışıyorum", "ne için seviyorum", "ne için arkadaşım" sorularına verilen cevaplar farklıdır. En temelinde iyi bir gelecek ve kazanç oluşturmak için çalışıyoruz. En iyi geleceği ve kazancı size kim sağlıyorsa orda olursunuz. İş ilişkisinde gönül bağı olmaz. Eğer anlaştığınız şirket rakip şirkete "eleman kaptırıyorsa" ki burada eleman siz oluyorsunuz bu onların sorunudur. Piyasa şartlarına uyum sağlamaları gerekir.

Bu temelde sizin için faydalı olduğu kadar ülke ve sizinle aynı mesleği yapanlar için de sağlıklı olan durum. Siz daha iyi şartları olan işe geçerek kendinize doğrudan fayda sağlarken, meslektaşlarınıza ve rekabeti koruyarak ülkeye de dolaylı yoldan fayda sağlamış oluyorsunuz.

Yani dediğinizin tam tersi olarak etik olan daha iyi teklif veren yere geçmeniz.
0
akhenaten
(23.08.23)
iş hayatında ayıp olmasın diye iş yapılmaz. en iyi maaşı veren ve şartları sağlayanla çalışılır. denildiği gibi, şirket sizi birkaç ay sonra unutur bile. en iyi maaşı ve konumu Vaad eden, en köklü şirkete he deyiniz.

şimdiye kadar şirketleri ve oralarda çalışanları düşünüp attığım bazı adımlara pişmanım. önemli olan kendi kariyeriniz. elbette söz verip tutmamak etik değil, ama Ülker'de çalışmak yerine öztosunlar gıda'da çalışmayı etik değerlere uydurmayın.
hakkınızda hayırlısı olsun. sevgiler.
0
lovemyself
(23.08.23)
ben iş hayatında etiğe, ayıba falan inanmıyorum (çok ender rastlanan bir patrona rastlamadığınız sürece).

o patron ki sen zaten onu zengin etmek için çalışıyorsun. o patron ki sana verebileceği minimum maaşı vermeye çalışıyor. o patron ki yarın bir gün %10 hedefi yerine %6 büyüdüğü için gözünün yaşına bakmadan seni işten çıkaracak.

sizi hiç umursamayan ve sömürmeye çalışan insanları sizin bu kadar umursamanız hiç uygun değil.
0
ahm1
(23.08.23)
@hot potato, ya tüm arkadaşlarım bunun çok ahlajsızlık olduğunu söylüyor. Bunun tam tersi de ahlaksızlık tabi ki.
Bence de sözünde durmak insanın karakteriyle alakalı.

Bu arada diğer şirket beni 3 ay sonra unutmaz. Bu firma da beni böyle çağırmıştı 2 sene sonra geleyim mi dedim gel demişlerdi o gün başlamıştım hemen. İşime güvendiğim için o konuda rahatım.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(23.08.23)
Para için tereyağı gibi erimemek güzel. Her şey para değil. Prensip sahibi olmak şart.

"O yüzden dedim ki diğer tarafa başlayayım beğenmezsem size geleyim."
En uygun cevapta bu zaten.
Verilen sözden caymak uygun değil.

Kendim internetten satışa koyduğum bir ürün için daha fazla fiyat verene bile bakmadım. Bir önceki talip olana sattım.
Ev sahibi olsam parası fazla olanı değil, dürüst olan kiracı ararım kendime. Özellikle bu zamanda.
0
diyecevaplandı
(23.08.23)
'ne istersen veririz, konuşuruz' ifadesi fazla muğlak gibi. aklınız orada kaldıysa ücreti ve hatta 1-2 yıllık zammı açıkça konuşun, kıvırırlarsa içiniz rahat eder. yoksa an itibariyle bu ikisinden birinde başlamanızın etik olmayan yanı yok bence
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.08.23)
İş hayatını bu kadar ciddiye alma, "söz namustur, şerefsizlik olur" gibi yaklaşımlara girme. :D İş hayatının ayıbı olmaz, profesyonellik esastır. Para karşılığı zamanımızı, emeğimizi, hayatımızı veriyoruz. Tabi ki en iyi imkanı neresi sağlarsa orada çalışacağız.

Yeri gelir O 2 haftadır bekleyen firma yarın sorunlar çıkmaya başladığında seni öyle bir işten çıkarır ki eşyanı toplamaya fırsatın olmaz.

Bence yazılım direktörlüğü pozisyonu veren şirketle açık açık konuş ki konuşmuşsun ama hatalı bir konuşma şekli olmuş. Farklı bir firmadan teklif aldığını, istifa ettiğini ve ihbar sürecine girdiğini, kendilerinin bir teklifi varsa resmi ve yazılı olarak yapmalarını talep et. Resmi tekliften sonra oraya geçip geçmemeyi değerlendir. Süreç böyle olmalı.

Kendi personeline de bu şekilde davranma derim. Yani isteyen istediği yerde çalışır, ülke şartları malum. X teklifi kabul edip sonra Y firmasına geçmek şerefsizlik olmuyor. "Yazılım Direktörü" noktasına gelmiş biri olarak daha profesyonel olmanı tavsiye ederim.

Bir de "maaş ne kadar istersen veririz" ifadesi çok yuvarlak ve saçma bir cümle. Yeri geldiğinde 3-5 bin'in hesabını tüm kurumlar yapar. "Somut ve yazılı bir teklifle bana gelin bu cümleyle hareket edemem demen lazım".
0
Lethe
(24.08.23)
@lethe, resmî teklif kabule dayalı yapılır. Kabul etmedim ki resmî teklif yapın diyeyim:)
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(25.08.23)
(5)

Evlilikten beklentiniz nedir?

put it in your appropriate place
Zaman zaman karşılıklı birbirimizi sevdiğimiz bir eşim olsa dediğim oluyor. İşte evlensem diye aklımdan geçiyor ama tam olarak evlilikten ne beklediğimi bilmiyorum.Hayatı paylaşmak, aile olmak gibi düşünceler geliyor. Tam olarak detaylandıramıyorum düşüncemi.Evlilikten beklentiniz nedir?Ne kadar öne
Zaman zaman karşılıklı birbirimizi sevdiğimiz bir eşim olsa dediğim oluyor. İşte evlensem diye aklımdan geçiyor ama tam olarak evlilikten ne beklediğimi bilmiyorum.

Hayatı paylaşmak, aile olmak gibi düşünceler geliyor. Tam olarak detaylandıramıyorum düşüncemi.

Evlilikten beklentiniz nedir?

Ne kadar önemli emin değilim, erkek kişisiyim. Düşüncelerinizi yazarken cinsiyetinizi belirtisiniz sevinirim.
0
put it in your appropriate place
(23.08.23)
Evlilikten bir beklentim yok, eşimden beklentilerim olurdu. Bu ikisi ayrı şeyler bence, çünkü her ne kadar ayrı gibi durmasalar da sırf "evlilik müessesesi" içinde bulunmak için de evlenen çok insan var, hani önce evlenmeye karar verip evlenilecek kişiyi sonra buluyor birçok kişi, haliyle "evlilikten" bir beklenti geliştirmeleri çok doğal. Ben böyle biri olmadım hiç.

Her şeyden önce birini sevip onunla birlikteyken iyi hissetmek lazım. Bu gibi şeyleri anlatmak zor oluyor çünkü bunla ilişkili sözcüklerin hepsi aşırı şekilde kullanıla kullanıla eskimiş. "Birini sevmek" derken bile demode ve klişe geliyor kulağa. Anlatmak istediğim, birinin varlığını onun yokluğuna tercih ediyorsanız kalan diğer her şey de bunla bağlantılı olarak evliliğin size ne katacağını söylüyor zaten.
0
akhenaten
(23.08.23)
Çocuk
0
olaylar olaylar
(24.08.23)
Ayrılmamak :d

Gerçekçi bir beklenti olmadığını biliyorum ama benim için evlilik = hiç ayrılmamak.
0
ruhen hastayim ben
(24.08.23)
Çocuğuma baba olabilir mi? Önce ona bakarım. Sonra onunla bir evi, hayatı paylaşmak güzel olur mu? Geri kalanı ev arkadaşlığı, sadakat, iyi günde, kötü günde destek.
Hepsi bu.
0
Tina
(25.08.23)
@akhenaten +1 evlilik, resmiyet için alınan bir karar. hayatımı paylaşmak istediğim insandan beklentilerim olur. birlikte, bu hayatı nasıl güzelleştirebiliriz? birbirimizin duygu ve ihtiyaçlarına eşilik etmede ne kadar istekliyiz ve seçeceğimiz stratejilere karşı tepkilerimiz ne olur? kendini geliştiren birisi midir, kişisel alana ne kadar saygılı, ailelerle ilgili konulardaki reaksiyonları, çalışma hayatı ve harcama alışkanlıkları, ev işlerinde ortaklaşma ve sınırlar gibi konulara yoğunlaşmayı kıymetli buluyorum. niyeti ve çabası bu çerçevede olan bir insanla evliyim. ilişkimizi de toplumun dayattıkları ve ahlaki yargılara göre şekillendirmiyoruz.
0
from where i ride
(25.08.23)
(3)

Fon alımlarında alım-satım fiyatı anlık olmuyor mu

regina phalange
Alım emri girdiğinizde o an alım yapabilşyor muyuz ya da satarken emir verdiğimiz fiyattan satabilşyor muyuz yoksa birkaç gün bekliyor myuz? Ekşide öyle bir şey okudum ama doğru mu emin olamadım
Alım emri girdiğinizde o an alım yapabilşyor muyuz ya da satarken emir verdiğimiz fiyattan satabilşyor muyuz yoksa birkaç gün bekliyor myuz? Ekşide öyle bir şey okudum ama doğru mu emin olamadım
0
regina phalange
(23.08.23)
Yok hayır valor süresine bağlı olarak gün sonu fiyat
0
spacevan
(23.08.23)
Hayır anında olmuyor, muhasebesel süreçlerden dolayı fonun türüne göre 1-5 gün aralığında değişen valör var. Valör süresi ilgili fonun tefas sayfasında yazar.

Zaten bu gibi şeyler yüzünden fon kısa vadeli yatırıma uygun olarak kabul edilmez. Fon yatırımları orta ve uzun vadeli yatırımlardır. Bir fonun içeriğine bakıp "bu ilerde yükselir" diyorsanız alırsınız, "bu düşecek gibi" diye düşündüğünüz yerde satarsınız.
0
akhenaten
(23.08.23)
Borsa yatırım fonları (byf) anlık alıp satabilirsiniz.
0
1917
(23.08.23)
(5)

ingilizce konuşulmayan ülkede ingilizce

ted
şimdi ingilizce seviyem iyi ama ingilizce konuşmam kötü. örneğin ielts'ten 7 aldım (reading:8.5, listening:7.5, writing:7.0, speaking 5.0).günlük hayatta neredeyse hiç ingilizce konuşmuyorum, örneğin işte son bir yılda sadece doktora mülakatlarında konuştum.bu sınavdan önce bir kere daha ielts almış
şimdi ingilizce seviyem iyi ama ingilizce konuşmam kötü. örneğin ielts'ten 7 aldım (reading:8.5, listening:7.5, writing:7.0, speaking 5.0).
günlük hayatta neredeyse hiç ingilizce konuşmuyorum, örneğin işte son bir yılda sadece doktora mülakatlarında konuştum.

bu sınavdan önce bir kere daha ielts almıştım onda da speaking 5.5 gelmişti.

şimdi anadili İngilizce olmayan bir ülkeye taşınacağım da İngilizcem konuşa konuşa direkt gelişir mi yoksa benim yine üstüne düşmem gerekir mi?
0
ted
(23.08.23)
Senin dediğini karşı taraf onun dediğini sen anlamayabilirsin. Native speaker bir şekilde anlıyor ve karşıdakini düzeltiyor. Eğitim ve sosyoekonomik durumda aksanı belirliyor. Türkiye'de de aynı böyle.
0
owen
(23.08.23)
yani hollandaya isvece falan tasiniyorsan gelisir. ispanya'da falan da mecburen etrafindakilerle ingilizce konusacagin icin biraz gelisir ama ayni degil tabii.
0
hot potato
(23.08.23)
İngilizce konuşulmayan ülkede ingilizceye yakın bir dil konuşulmuyorsa, burada çok iyi ingilizce bilen insanlarla çalışmıyorsanız zaten genelde ingilizce olmuyor konuştuğunuz dil. Bir çeşit lingua franca oluyor, yani birbirinizi anlıyor olduğunuz sürece dile her türlü eziyeti etme potansiyeliniz oluyor. Siz ingilizcem gelişiyor diye düşünürken aslında fazlasıyla bozabiliyorsunuz da.

Anlaşma konusunda çok sorun yaşamazsınız ama böyle bir sorun olabilir :D
0
akhenaten
(23.08.23)
Seviyeniz fena değil zaten ielts için iyi dereceler bunlar yanlış bilmiyorsam.
Anadili olmasa bile İngilizceniz gelişir. (tecrübem var).
0
firez
(23.08.23)
hangi ülkeye taşınacağın top secret mi german dillerinde ya da avrupa ülkesinde yaşayacaksan mecburen gelişir
0
abi bi dizi buldum on numara
(23.08.23)
(4)

Marmaray Sirkeci durağında inenler

pronefroz
Neden koşuyorlar? Diğer duraklarda böyle bir şey görmedim.
Neden koşuyorlar? Diğer duraklarda böyle bir şey görmedim.
0
pronefroz
(22.08.23)
aktarma
0
jelly bear
(22.08.23)
Yenikapıda inenler daha çok koşuyorlar aslında ben kendi adıma hepsinde koşuyorum. Hem yürüyen merdivenin sol tarafında biri durmadan çıkayım, hem de metroya yetişeyim diye.

Sirkecide de yürüyen merdiven çok fazla var. Arkada kalınca miskin bir kalabalık içinde aheste aheste yukarı kadar beklemek gerekiyor. Önden bir kere yardırınca gerisi kolay.
0
akhenaten
(22.08.23)
asansöre yetişmek için +1
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(22.08.23)
O istasyon zaten şu an yaşasaydı Jules Verne'e "Dünyanın Merkezine Yolculuk" romanı için ilham verirdi, magma tabakasına kadar inmişler istasyon için, çık çık bitmiyor. Hak veriyorum koşanlara.
0
d max
(23.08.23)
(1)

Youtube öğrenci premium artık yok mu?

baldan kaymak
Fiyatı 15 tl falandı. Belgeniz varsa dahil olabiliyordunuz. Bulamadım giremiyorum o sayfayı. Kaldırıldı mı?
Fiyatı 15 tl falandı. Belgeniz varsa dahil olabiliyordunuz. Bulamadım giremiyorum o sayfayı. Kaldırıldı mı?
0
baldan kaymak
(22.08.23)
Hayır var, ancak hali hazırda premiumunuz varsa göremiyorsunuz. Hesabınızdan çıkış yapıp bakın.
0
akhenaten
(22.08.23)
(5)

too cool to do drugs

isveperver
usa’de uyuşturucu karşıtı propaganda yapmak adına ilkokul öğrencilerine bu cümlenin yazılı olduğu kurşun kalemler dağıtılıyor ve bir öğrenci fark ediyor ki kalemi traşladıkça cümle “cool to do drugs” - “do drugs” gibi uyuşturucuyu özendiren bir forma bürünüyor. sonra kalemler geri toplatılıyor ve ta
usa’de uyuşturucu karşıtı propaganda yapmak adına ilkokul öğrencilerine bu cümlenin yazılı olduğu kurşun kalemler dağıtılıyor ve bir öğrenci fark ediyor ki kalemi traşladıkça cümle “cool to do drugs” - “do drugs” gibi uyuşturucuyu özendiren bir forma bürünüyor. sonra kalemler geri toplatılıyor ve tam tersi şekilde basılıp dağıtılıyor falan.

anlamadığım şey “too cool to do drugs” cümlesi nasıl uyuşturucu karşıtı anlam içeriyor?
0
isveperver
(22.08.23)
90'ların bu meşhur sloganında "bu kişi uyuşturucu içmek için fazla havalı" demek istemişlerdi. Yani "uyuşturucu sıradan, havalı olmayan, ezik tiplerin işidir" diye bir mesaj vermek istemişlerdi. Tabii İngilizce'nin yapısı gereği kalemi açıp boyu küçüldükçe mesaj da tam tersi haline gelmişti. "Uyuşturucu içmek havalıdır" ve "uyuşturucu iç" gibi...
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(22.08.23)
Zuhal Olcay'ın "Bana fazla iyisin" demesi gibi... İngilizcede "too x to y" kalıbı yargıyı negatife döndürür.

Yani "too good to be true" cümlesi, "doğru olmak çok iyidir" anlamına değil de, "doğru olamayacak kadar iyi" anlamına gelir. "Too cool to do drugs" da, "uyuşturucu kullanmak çok havalı" anlamına değil de, "uyuşturucu kullanmak (o seviyeye düşmek) için fazla havalı(yım)" anlamına geliyor. Yani bu yazıyı taşıyan için gizli özne olarak bir "i am" var diyebiliriz. Sizin düşündüğünüz anlama gelmesi için "doing drugs is too cool (uyuşturucu kullanmak aşırı havalı)" gibi bir cümle olması gerekiyor...
0
yadigar
(22.08.23)
drug kullanan cool'dur ama adam o kadar cool ki ihtiyacı yok demeye getirmişler.

başlı başına saçma bir düşünce.
0
duyurukullanıcısı
(22.08.23)
Atari salonlarına gitmiş nesil bilir, eskiden "Winners don't use drugs" sloganı vardı.

Sorunuza gelirsek uyuşturu kullanmayacak kadar havalıyım, daha o kadar düşmedim manasını çıkarabiliriz. "too cool to" bir kalıp.

Ayrıca tam bir "epic fail" :))

Son olarak gözünde canlandıramayanlar için görsel

www.snopes.com
0
kimlanbu
(22.08.23)
Uyuşturucu kullanan havalıdır ama ben o kadar havalıyım ki kullanmıyorum anlamı vermiyor aslında cümle. @zaman ilac degil insanlar unutkan, @yadigar ve @kimlanbu'nun dediği gibi "böyle şeyler yapmayacak kadar havalıyım" ya da anlam olarak tam türkçesi @kimlanbu'nun dediği gibi "o kadar düşmedim."

Burada kilit sözcük "too" too hiçbir zaman olumlu anlamda çokluk, fazlalık belirtmez. Bu açıdan "doing drugs is too cool" desek bile "uyuşturucu kullanmak haddinden fazla (istenmeyen derecede, ederinden fazla havalı, bana gelmez, ben o kadar havalı değilim) anlamı çıkar.

Uyuşturucu kullanmak çok havalı demek için "doing drugs is so cool" şeklinde bir cümle gerekir.
0
akhenaten
(22.08.23)
(13)

bu abiyi napmak lazim

Kittie
abim ben dahil 3 kisiden ara ara borc istiyor. o iki kisi de biktigi icin kendisinden artik onlardan yuz bulamiyor.bir detay: abim tanimadigi insanlardan yani yakin olmadigi kisilerden borc alinca dakikasi dakikasina oduyor. bize gelince yok... ve yaptigi bir numara var. bunu diger kisiler de fark e
abim ben dahil 3 kisiden ara ara borc istiyor. o iki kisi de biktigi icin kendisinden artik onlardan yuz bulamiyor.

bir detay: abim tanimadigi insanlardan yani yakin olmadigi kisilerden borc alinca dakikasi dakikasina oduyor. bize gelince yok...

ve yaptigi bir numara var. bunu diger kisiler de fark etti ve kendilerini cektiler. once yalvariyor yakariyor para istiyor ama bin lira, iki bin lira ister. ve dedigi gun verir o borcu. her seferinde yaa iste goruyomusunuz ben degistim falan diyor biz de her seferinde yiyorduk, ben yine yedim... bunun ardindan buyuk miktar istiyor iste ve o gelmiyor.

gecen hafta beni aradi yalvar yakar kendini acindira acindira 20k istedi. (oncesinde 3- 4k verdim geri odedi). olay da suymus: 100k almis birinden, cok ters biriymis, 20k eksikmis mutlaka bugun vermeliymis o 100 bini geri. benden 20 bin istedi yani. ben de artik numaralara karnim tok olmaz dedim once. yok lutfen bilmem ne.. en son tamam dedim. ne zaman odeyeceksin dedim. bir hafta sonra dedi. ben de gununde isterim ona gore dedim. tamam dedi, hatta 25 olarak geri vericem dedi.

bir hafta doldu. yok. watsaptan yaziyorum mavi tick oluyor ve cevap yok. ariyorum acmiyor. 2 gun gecti, yeni mesajlar yazdim yine yok. ben de cok sinirlendim ve 3. gun eger o para bugun de gelmesin x'e (x karisi) yazicam o da bilsin, daha once de kac param girdi evinize sonucta dedim. ondan isticem para gelmezse bugun dedim.
ve ona ara ara 100k falan veren kisiyi de taniyorum, ona da yazicam, dikkatli ol bir gun fena carpar seni de dicem dedim.

aksama yatiricam diye mesaj geldi bu sefer.
ve param yatti.

bana diyor ki sen ne kadar terbiyesiz bir kizsin. para icin beni tehdit ettin dedi. bi sey demedim de ben bunu napayim artik ya? olumlu dunya diyip hayatimdan cikarmiyorum ama bana bir damla faydasi olmayan bir insan ve hadi olmasin da zarari da dokunuyor. simdiye kadar ondan alamadigim borclarin ne kadar oldugunu bile unuttum... evet bu sefer tehdit ettim sayilir ve dediklerimi yapacaktim da ama haksiz miydim ki?

en gicik oldugum konu bu ikisi (kari koca) gayet rahat rahat gecinen tipler. arada da milletin sirtindan geciniyorlar.
0
Kittie
(21.08.23)
küçük borcu verip büyük borç kitlemek klasik dolandırıcı taktiğidir.

en baştan parayı vermeyecektiniz, aldığınıza göre dert etmeyin. önceki borçlarını da hesaplayın, isteyin, vermezse bana borç kitledi diye görüşmeyi kestim dersiniz
0
MonteKristoKontu
(21.08.23)
bu saatten sonra ciddi şekilde dara düşmediği müddetçe bişey vermeyin bence. yerinizde olsaydım eski borçların da muhasebesini yapmazdım ve bunu kendisine de söyleyip yakamı bırakmasını rica ederdim.
0
isveperver
(22.08.23)
anlattığın olayda tek hatalı sensin. adam yolunu bulmuş işine geleni yapıyor, arkadaşları çözmüş borç vermiyor onlarda halletmiş bu konuyu. bi tek sen tekrar tekrar aynı hataya düşmüşsün anladığım kadarıyla.

tersleşmene reddetmene gerek yok. 5-10k üstü borç isteyene kredim var deyip geçebilirsin. ya da fon aldım bozamam de geç
0
avatar is back
(22.08.23)
atsan atılmaz satsan satılmaz bir abin var.

En temizi kredi çektim diye dolan ortalarda sonra da para isteyince kredi ödüyorum bende de yok de.
0
kuzey li
(22.08.23)
Abin tam bir örnek olay çalışması durumuna gelmiş. Yemeyin artık bu numaraları, 25k verip bir ay sonra yine 25k alıyorsanız siz net zarardasınız. Bu durumlar için kredili mevduat hesabı ya da kredi kartından nakit avans denen borçlanma yöntemleri var.

Size söyledikleri de yenilir yutulur şeyler değil.
0
mahsus mahal
(22.08.23)
Şimdi bir kere en başta "başta küçük miktarlar isteyip alıştırıyor" kısmı çok şey anlatıyor. Bir kişiden insan hayatı boyunca en fazla 2-3 kere borç ister zaten.

Ayrıca abinizin siz ve çevresindeki birkaç kişi dahi çok tanıdık olmayan insanlardan bile sürekli borç aldığı bir tablo çizmişsiniz.

Bu çok anormal bir durum farkında mısınız? Yani abiniz çevresindeki insanları banka niyetine kullanıyor. Bankalar bunun için var, bankadan 2, 3 bin ya da 20 bin gibi kredileri rahatlıkla çekebilir, tabi eğer banka bu krediyi vermiyorsa o ayrı. Bankanın bile kredi vermeye güvenmediği kişiye siz de kredi vermemelisiniz.

Abinizin bu durumu bir alışkanlığa dönüşmüş, ihtiyaç duymuyor. Size güvenerek ihtiyaç "yaratıyor."

Abinize borç vermeyi kesmeniz herkes için en iyisi. Abiniz size güvenip, sizi kendi iş planının finansörü haline getirmemeli. Ödeyemeyeceği borcun altına girmemeli. Bu bir alışkanlık, siz borç vermeye devam ettikçe bu doğal bir model haline geliyor onun için. Abinize yardımcı olabilirsiniz, ancak abinize düzenli olarak kredi sağlıyorsanız bu bir "meslek" olur artık. Sizin mesleğiniz abiniz gibi insanlara kredi sağlamak mı?
0
akhenaten
(22.08.23)
Al sana "borç verme kötü ol / borç ver kötü ol" durumu.
Bunu alışkanlık haline getiren kişilere borç vermeyiniz. Arkadaşım kuzenine borç para verdi (vereli 5 sene oluyor) 5 sene kuzenden ses seda çıkmadı. Arkadaşım da emekli, bir evleri var kirada muhtaç değiller ama hesap kitapla geçiniyor. Bakıyor kuzenin kızlarının sosyal medya hesaplarında bu gece şurası, öbür gün burası story'ler atılıyor ama borcu geri ödeme namına bir şey yok. Kendini avutuyor "kırk yılda bir defa istedi, öder diye". Neyse ödedi evet, 5 sene sonra dolar 8-9 kat artmış bu aldığının iki katını veriyor, telefon mesajıyla.
Borç vermeyip kötü olunuz.
0
SiyamkedisiZorro
(22.08.23)
Abinizle ilgili önceki duyurularınızı da hatırlıyorum. Ölümlü dünya deyip idare ediyorum demişsiniz ama bence tam da bu dünyaya bir kez geldiğiniz için abinizi hayatınızdan çıkarsanız sizin için daha iyi olacak sanki.
0
peki madem
(22.08.23)
Bu abiyle iletişimi tamamen kesmek lazım.
Ben olsam bana terbiyesiz dediği an bunu büyük olay haline getirip siler atardım.
Ne hali varsa görsün böyle saçma şey mi olur.

Çok seviyorum küs kalamam derseniz açık açık konuşacaksınız bir daha asla para olaylarına girmeyeceğiz diye anlaşacaksınız diğer türlü ilişkiyi keseceksiniz bu tip insanlar pek değişmez.
0
Dağcı
(22.08.23)
uzaklaşıp hayattan çıkarmak lazım. tek çare bu. ilerde başınıza bela olur. ya net bir çizgi çekip seni öldürecek olsalar dahi benden para isteme diyeceksiniz ya da çıkaracaksınız.
0
golgi aygıtı
(23.08.23)
Bu böyle devam ederse basina bela olur, Müge Anli hikayesi cikarki, bir tane hatirliyorum.
0
durgunfoton
(23.08.23)
borç verme kuralları var, biri senden X lira istiyor ise kim olursa olsun istediği rakamın tamamını vermeyeceksin, bendede yok zor durumdayım, ödemelerim var, taksidim var vs. vs. diyeceksin,

max istenilen rakamın %70' kadar borç vereceksin.
0
selam
(25.08.23)
Abi vermiyorum o sıkıntılı tip bacağına sıksın da akıllanırsın belki. Bi daha sıkıntılı tiplerden borç morç almazsın diyip köşeye çekilmelikmiş tam. Değerlendirememişsiniz. Borç morç vermeyin bundan sonra. 5 tl istese de vermeyin. Siz ondan 10 20k isteyün vermezse o kötü olsun bu kez bakalım nolcak
0
f02561
(08.09.23)
(10)

Yabancı arkadaşlar için İstanbul Turu

Rh Negatif
Herkese Merhaba,4 Alman arkadaşım Kasım ayında İstanbul'a gelecek. 10 yıl önce İstanbul'a gelmişler ve şehri çok beğenmişler. Tekrar İstanbul'a gelmek istiyorlar. Klasik İstanbul turu( Sultanahmet, Ayasofya, Kapalı Çarşı vs)dışında nerelere götürebilirim? Hem gezilecek yerler hem de yiyecek-içecek-e
Herkese Merhaba,

4 Alman arkadaşım Kasım ayında İstanbul'a gelecek. 10 yıl önce İstanbul'a gelmişler ve şehri çok beğenmişler. Tekrar İstanbul'a gelmek istiyorlar. Klasik İstanbul turu( Sultanahmet, Ayasofya, Kapalı Çarşı vs)dışında nerelere götürebilirim? Hem gezilecek yerler hem de yiyecek-içecek-eğlence için mekan tavsiyelerinize açığım.

Şimdiden teşekkür ederim.
0
Rh Negatif
(21.08.23)
ortaköy'de boğaz turu olabilir. oralarda sokak lezzeti isterlerse kumpir de yerler hem. bira içmek için de ters olmazsa fenerbahçe - caddebostan tarafına gidebilirsiniz. o çok turistik olmaz belki ama kaliteli zaman geçirmek için güzel yer.
0
Flybutter
(21.08.23)
listenin olmazsa olması beylerbeyi, sabah kahvaltıdan sonra bahçesinde bir şeyler içmek, balkonunda oturmak istanbul'da yapılabilecek en iyi olay bana göre.
0
gule gule
(21.08.23)
bence sen yine bir standart tur yaptır,

sabah kapalıçarşı oradan yürüyerek
beyazıt
sultanahmet
sirkeci
eminönü
karaköy

öğle vakti olduğu için karaköy'den
taksim ve orada bira time, nevizade vb
taksimden tercihen otobüs ile
ortaköy, kumpir time oradan yürüyerek
beşiktaş dolanmaca (burada da döner yenilebilir) buradan vapur ile
kadıköy ve akşam kadıköy yemeği + bira falan

sonra ilgili yatma mekanına dönüş

yok spesifik bir yere götürürsen sıkılabilirler atıyorum çengelköy'de ne yapacaklar yani veya bebek'te, bağdat'ta falan.
0
duyurukullanıcısı
(21.08.23)
mutlaka bogaz turu yaptirin, belediyenin cok uygun fiyatli turlari vardi.
ayrica, benim yurtdisindan giden arkadaslarim kendileri bir sekilde Moda'ya gitmislerdi ve oradan Kadikoy'e yurumuslerdi, boyle gercekten insanlarin yasadigi, turistik olmayan, normal hayatlarini surdurdukleri bir yeri gormek cok hoslarina gitmis.
0
kassiopeia
(21.08.23)
Benim bir arkadaş geldi taksim, ortaköy vs gezdimdim. Sonra tutturdu ben adam mickiewicz müzesine gitmek istiyorum diye. Daldık yürüyerek tarla başının ara sokaklarına, işte diyor benim asıl görmek istediğim istanbul burası :) balkondan balkona çamaşırların altında fotoğraf falan çekindi :)
0
piotr
(21.08.23)
İksv'nin tiyatro festivali olabilir :)
0
fakat
(22.08.23)
Yerebatan sarnicina mutlaka gidilsin
Galata kulesine cikilsin
0
nax
(22.08.23)
Doğal gezi seven biriyse bir günü belgrad ormanı ve atatürk arboretumuna ayırabilirsiniz. Biraz gelen kişinin merakıyla alakalı aslında.
0
akhenaten
(22.08.23)
Kaç gün kalacaklar ve gelenlerin yaşları kaç? Lise'den beri o kadar çok tanıdık dolaştırdım ki bu konuda eksper olduğumu söyleyebilirim.
0
SiyamkedisiZorro
(22.08.23)
5 gün kalacaklar. Yaşlar 30-45 arası
0
🌸Rh Negatif
(22.08.23)
(2)

Almanca Kurs

çınarım
Merhabalar,İngilizcesi çok iyi düzeyde olan 14 yaşımdaki oğlum için İzmir de Almanca kursu arıyorum.Goethe Instıtıt u biliyorum.Hiç Almanca bilmeyen bir çocuk temeli orada mı almalı ,yoksa ilk kurs olarak daha basit bir yerden mi başlamalı?Açıkcası kurslar hakkında hiç bir bilgim yok.Evimiz Hatay t
Merhabalar,

İngilizcesi çok iyi düzeyde olan 14 yaşımdaki oğlum için İzmir de Almanca kursu arıyorum.

Goethe Instıtıt u biliyorum.Hiç Almanca bilmeyen bir çocuk temeli orada mı almalı ,yoksa ilk kurs olarak daha basit bir yerden mi başlamalı?

Açıkcası kurslar hakkında hiç bir bilgim yok.Evimiz Hatay taraflarında.

Nasıl bir yol izlemeliyim.
Şimdiden herkese teşekkürler
0
çınarım
(21.08.23)
Goethe institut dururken başka yere gerek yok bence.

Bakın çocuklara yönelik hem almanca hem kodlama şeklinde bir kursları da varmış

www.goethe.de
0
akhenaten
(21.08.23)
Goethe Institute +1 . Bunun dışında Das Akademi ye de bakabilirsiniz.
0
Rh Negatif
(21.08.23)
(2)

WoW'a dönüş

unique hint kumasi
Ben son World of Warcraft Legion oynamıştım. O zamandan bu zamana da hiç wow a bakmadım. Şimdi canım çekiyor feci halde ve dönmeyi düşünüyorum ama en son ne oldu hiç anlamadım.bi kere level cap düşmüş... dragonflight diye bir ek paket satıyorlar. ama aradaki Battle for Azeroth ve shadowlands satılmı
Ben son World of Warcraft Legion oynamıştım. O zamandan bu zamana da hiç wow a bakmadım. Şimdi canım çekiyor feci halde ve dönmeyi düşünüyorum ama en son ne oldu hiç anlamadım.

bi kere level cap düşmüş... dragonflight diye bir ek paket satıyorlar. ama aradaki Battle for Azeroth ve shadowlands satılmıyor. olaya hakim birisi bana bilale anlatır gibi anlatsa ya ben de dönüş yapsam wow'a
0
unique hint kumasi
(20.08.23)
en son paketi alıp kaldığın yerden devam edebilirsin. eski paketleri almana gerek yok. hikaye anlamında anlatacak çok şey var ama yazarak bitmez, youtubedan izlersin.
0
false pretension
(20.08.23)
Son paketi aldığınızda eskiler ona dahil oluyor zaten. Seçtiğiniz faction'ın başkentine gidip chromie'den o paketlerde level atlamak istediğinizi söyleyebilirsiniz isterseniz.

Şu an maksimum level 70. Dragonflight bence güzel bir paket olmuş.
0
akhenaten
(21.08.23)
(2)

sgk meslek kodu hakkında

war of the world
İşveren işkur meslek kodumu sehven alakasız bir meslek kodu olarak seçmiş. Meslek Grubu : Mimarlar, Planlamacılar, Harita Mühendisleri Ve TasarımcılarMeslek Birim Grubu : Ürün Ve Giysi Tasarımcıları https://www.calismaportali.com/arge-elemani/Ama alakası yok ben yazılımcıyım dikkat etmeden seçildiği
İşveren işkur meslek kodumu sehven alakasız bir meslek kodu olarak seçmiş.
Meslek Grubu : Mimarlar, Planlamacılar, Harita Mühendisleri Ve Tasarımcılar
Meslek Birim Grubu : Ürün Ve Giysi Tasarımcıları
www.calismaportali.com

Ama alakası yok ben yazılımcıyım dikkat etmeden seçildiği belli (Şirket teknoparkta olduğu için arge kelimesine atlamış olabilirler). Bunun düzeltilmesine lüzum var mı? İşte kıdem alırken sıkıntı çıkmasın? Çalıştığım süreyi saymama ihtimalleri var mı mesela? Jr. Dotnet Developer olarak çalışıyorum.
0
war of the world
(20.08.23)
Sayılmaması gibi bir şey söz konusu olmaz çünkü geçmişe dönük düzeltme yapılabiliyor ve hatta yapılması zorunlu, eğer şikayetçi olursanız şirkete ufak da olsa bir cezası var.

Benim başıma gelmişti.

Muhasebenin şirketin bağlı bulunduğu sgk birimine dilekçe yazması gerekiyor şöyle bir şey

"xxx sosyal güvenlik müdürlüğüne

Müdürlüğünüzde yyy sicil numarasıyla işlem görmekteyiz sigortalımız zzz tc kimlik numaralı abc def'nin 01.01.01 - 02.02.02 tarihleri arasındaki sigortalılığına ilişkin meslek kodunun xyz kodu ile güncellenmesi hususunda gereğini arz ederiz."

Düzeltme geçmişe dönük yapıldığı için siz de en başından beri aynı pozisyonda çalışmış olacaksınız. Şirket bu düzeltme başvurusunu kedisi yapınca cezası yok bu arada, siz başvurursanız cezası oluyor. Muhasebeyle konuşun.
0
akhenaten
(20.08.23)
İşe girişiniz ne zaman? Güncelleme yapılabilir çok geçmediyse.
0
naksidil
(20.08.23)
(5)

Kendinize yüzde yüz güvenliğiniz alanlar, konular

sekizdokuzon
Biraz da güzel seylerden bahsedelim. Allah vergisi, kimseden yardım almadan doğuştan getirdiğiniz yetenekleriniz neler?Ben matematik konusunda aşırı başarılıyım. Bu hep böyleydi, en son dönüp dolaşıp matematik bitirdim zaten üniversitede. Bir de film okumada, dramatizasyon yakalamada bayağı iyiyimdi
Biraz da güzel seylerden bahsedelim. Allah vergisi, kimseden yardım almadan doğuştan getirdiğiniz yetenekleriniz neler?


Ben matematik konusunda aşırı başarılıyım. Bu hep böyleydi, en son dönüp dolaşıp matematik bitirdim zaten üniversitede. Bir de film okumada, dramatizasyon yakalamada bayağı iyiyimdir.


Sizde neler var, görenlerin vauw (evet vauw), bunu nasıl yapıyorsun dediği?


İyi geceler.
0
sekizdokuzon
(19.08.23)
Ben yeni bir şeyi kavrayıp hızla gelişme konusunda çok başarılıyımdır. Konunun ne olduğu önemli değil, 3dk'da 3 aylık yol alırım. Herkes konuyu anlamaya çalışırken ben öğrendiğim şeyden yeni bir şeyler türetmeye başlarım. Bacak kadar çocukkenden beri bu konuda çok olumlu laf işitmişimdir.

Ama ne yazık ki bir şeyi öğrendikten sonra asla devam ettiremem, sıkılırım yeni bir şeyler bulmam gerekir. Neyse ki mesleğim de bu özelliğimle çelişmiyor :D Hep yeni bir şey düşünmem gerekiyor.
0
akhenaten
(19.08.23)
Kurduğum her iş basarili oldu.

Şimdiye kadar hiç yanlış kitap seçimi yapmadım. Hepsi çok güzeldi.

Borsada ilk yatirimim disinda hep başarılı oldum.
0
deer hunter
(20.08.23)
İşimi temiz yaparım. Sorumluluk aldığımda en iyisini ben yapmış olurum.

Matematik +1 Seneler boyu mat dersinde hep sınıf birincisiydim. Ales dahil girdiğim her sınavda mat kısmı full ya da bir iki boş oluyordu.
0
ruhen hastayim ben
(20.08.23)
hmm pek yok sanırım bu biraz çevreyle de ilgili yani bazen bir fotoğraf çekiyorum herkes oha nasıl çektin oluyor ama ortamımı değiştirsem sıradan gelecek belki insanlara.

yine de aklıma gelenler;

-tamir işleri, özellikle elektronikse titiz yaparım güvenirim kendime.
-makam aracı sürer gibi araba kullanırım pek sarsmam. binenler keyif alır.
-sevince güzel severim, karşımdaki insan olmayı isterdim. böyle de egoistimdir sdjghs
0
ananiyimioguz
(20.08.23)
@banach, @ananiyimioguz, @güle güle

O zaman başkalarına kıyasla daha hızlı öğrenip yaptığınız, diğerlerinden hep bir adım önde olduğunuz şeyler diyelim :) insanda "ben bu sporu yapıyorum" hissi veriyor bazı şeyler. Nolur kendimizi gazlayalim biraz :p
0
🌸sekizdokuzon
(20.08.23)
(8)

2. Üniversite açıköğretim demek mi?

invictae
Şu lisans mezunlarının sınavsız kayıt yaptırdıklarından bahsediyorum.
Şu lisans mezunlarının sınavsız kayıt yaptırdıklarından bahsediyorum.
0
invictae
(18.08.23)
evet
0
subaqua
(18.08.23)
Ben de öyle sanıyordum. Ama şu sayfaya göre 2. Üniversitede 4 adet fakülte var:

Önlisans açıköğretim fakültesi
Lisans açıköğretim fakültesi
İktisat fakültesi
İşletme fakültesi

Açıköğretim olmayan iki fakülteye girebiliyoruz gibi.
0
🌸invictae
(18.08.23)
🌸invictae
(18.08.23)
evet haklısınız dediğiniz gibiymiş
0
subaqua
(18.08.23)
Onlar da açıköğretim. Mesela ben anadolu aöfte uluslararası ilişkiler okuyorum ama fakülte olarak iktisat fakültesi diye geçiyor. Yani isimleri farklı ama hepsi açıköğretim.

Ayrıca istanbul ve Atatürk üniversitesi açıköğretim de var
0
nundu
(18.08.23)
Derdim şu: fakültenin ismi realitede “aöf” olmasın.

Sanki anadolu üni’de atıyorum işletme bölümüne kayıt olursam fakültem açıköğretim değil işletme fakültesi diye görünecek. Doğru dimi?

Nasıl ve ne şekilde okuduğumun falan önemi yok şu anda benim için.
0
🌸invictae
(18.08.23)
Evet. Diplomada da açıköğretim ifadesi geçmiyor. Direkt işletme fakültesi işletme bölümü yazıyor.
0
nundu
(19.08.23)
İşletme ve iktisat fakülteleri açık, diplomada açık öğretim yerine bu fakülte adları yazsa bile açık olduğu anlaşılıyor çünkü örgün eğitimde bu fakülteler yok; işletme ve iktisat bölümleri örgünde iktisadi ve idari bilimler fakültesine bağlı. Haliyle sizi alacak olan şirketler de bu bölümlerin açık olduğunun farkında.

Yani anadolu üniversitesinde örgün işletme okumuş biri diplomasını "işletme fakültesinden" almıyor. "İktisadi ve idari bilimler fakültesinden" alıyor. Haliyle sizin derdiniz sadece açık öğretim ifadesi yazmamasıysa sorun yok, ancak açık okuyup örgün eğitim almış gibi görünmekse bu işe yaramaz.

Yani yukarda "işletme bölümüne kayıt olursam fakültem açıköğretim değil işletme fakültesi diye görünecek. Doğru dimi?" dediğiniz kısım doğru değil. açık okuduğunuz bilinecek.
0
akhenaten
(19.08.23)
(5)

Ev Kiralamak: Aylık 12500 mü, Yıllık Peşin 12000 mi?

nevarki
Evimi 12500 liraya aylık mı kiraya vereyim yoksa 12000 liraya yıllık peşin mi?Rica etsem nedenli bir şekilde açıklarsanız...Şimdiden teşekkürler... (Tik'ler hemen)
Evimi 12500 liraya aylık mı kiraya vereyim yoksa 12000 liraya yıllık peşin mi?

Rica etsem nedenli bir şekilde açıklarsanız...

Şimdiden teşekkürler...

(Tik'ler hemen)
0
nevarki
(18.08.23)
Mali hesaptan çok kiracı riski söz konusu aslında burada.

Eğer kiracı her halükarda 1 yıl evde kalacaksa mali olarak peşin 144.000 almanız 12 taksitle 150.000 almaktan tabi ki daha iyi. Yani hiçbir yatırım yapmayıp sadece %25 faizle bankaya 144.000 koysanız 60 günlük faizi 5.917 lira ediyor, üstüne bu parayı işletmeye devam edebilirsiniz.

Eğer normalde yatırım alışkanlıklarınız varsa peşin parayı bugün alıp değerlendirebilirsiniz çünkü bundan 1 yıl sonra ne 12.500 lira bugünkü değerinde olacak ne de 150.000 lira.
0
akhenaten
(18.08.23)
11e bile dusulur, yillik +1.

fark cok az, bugun bu parayi alip yillik faize atsan bile daha karlidir. hem de kira gelecek mi ne zaman gelecek gibi dertlerden tek cirpida kurtuluyorsun.
0
gule gule
(18.08.23)
Yıllık+1 tabiki.
Bu normalde ciddi farklar için yapılır. Misal benim bir tanıdık aylık 10 bin olan yere iki sene önce nakit 100bin vermisti. Ama sizinkinde hiç fark yok yani.
0
logisticsmanager
(18.08.23)
açık ara farkla 12000 lira yıllık peşin.

baktım odeabank 34% faiz veriyormuş.
144000'i faize koyarsan 1 yıl sonunda 192,960 ediyor.
eğer her ay 12500 alıp faize koyarsan yıl sonunda 175,729 ediyor. (masrafları dikkate almadan)

12500 aylığın yıllık peşindeki muadili 10472.
0
king lizard
(18.08.23)
kiracı olsaydım, yıllık 150bin ödeyeceksem iki ayı almamasını rica ederdim. 125bin teklif ederdim. geçen yıla kıyasla altın, döviz vb. menkul kıymetler %60-65 aralığında prim yaptı. her halükarda peşin almak malik tarafından bu şartlarda kârlıdır.
0
phonex
(18.08.23)
(7)

Ipad'ten kitap okunur mu?

roe
Pdf kitap atıp okumak kolay oluyor mu? Göz yorgunluğu vb açıdan
Pdf kitap atıp okumak kolay oluyor mu? Göz yorgunluğu vb açıdan
0
roe
(18.08.23)
Uzun uzadıya bir şey okunmuyor, ders çalışmak gibi şeyler için ideal. Ancak oturayım kendimi romana kaptırayım olmuyor, bir noktadan sonra o satırlar gözünüze batmaya başlıyor. Benim için öyle en azından.
0
akhenaten
(18.08.23)
moon reader tarzı program yüklerseniz sarı işık göz rahatlığı için özellikleri var yaklaşık 5 senedir telefondan tabletten okuyorum ppi değeri iyi bir telefon ile sorun olmuyor.
0
eja
(18.08.23)
Okunur ama Kindle veya kobo gibi kitap okuyucu ile daha az göz yorar. PDF değil de epub vb formatları daha iyi okutur bu okuyucular. Ben Kindle tercih ediyorum.

Benim okuduğum kitapları sadece PDF bulabildim diyorsanız o zaman iPad daha iyi başa çıkıyor.
0
unalub
(18.08.23)
ne ipad ne kindle hiç bi elektronik yerden kitap okuyamadım, çok uğraştım olmuyor, hala basılı kitap alıyorum, hatta kütük gibi yazılım kitaplarını bile basılı alıyorum.
0
ravenudon
(18.08.23)
Ben telefondan da okuyorum ama ekranı ayarladım siyah arkaplan üzeri açık renk yazı ile daha az göz yoruyor.
0
peki madem
(18.08.23)
Kendi kitap okuyucusu hiç fena değil aslında typeface, bacgkround ayarı falan mevcut. Pdf değil ama Epub atacaksınız içine pdf kitaplar ekseriyetle tarama oluyor, ascii bile olsa epub gibi rahat değiştirebiliyorsunuz formunu.

Epub atıp ışığı ortama göre güzel ayarlayıp bi de harfleri büyütürseniz (varsın 45 saniyede bir sayfa çevirmek olsun göz sağlınızdan önemli değil) okunuyor gayet.

Fakat bi arkadaşınızda kindle, kobo falan görürseniz çok net canınız ondan çekecek.

Ama ipad'dan epub kitap okunur artık ekran ışıkları da piksel yoğunluğu da can sıkacak düzeyi çoktan geçti.
0
hedep
(18.08.23)
Çok güzel okunuyor valla, ben baya uzun zamandır sadece ipad'den okuyorum pdf'leri diyebilirim. Üstelik elimde e-kitap okuyucu olmasına rağmen.

E-kitap okuyucunun yeri ayrı elbet fakat zamanla iki cihazı birden çantada taşımak zor geldiğinden ve iPad'den internet vs kullandığımdan pdf okuma serüvenim de ipad'e kaydı. Memnunum
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.08.23)
(4)

bu bir ırkçı söylemidir?

karoyedili
bence evet ama merak ediyorum görüşlerinizi. bahsettiği Çin milli takımı https://youtu.be/NtIJTgctr2U?t=332
bence evet ama merak ediyorum görüşlerinizi. bahsettiği Çin milli takımı youtu.be
0
karoyedili
(18.08.23)
Dumduz evet tabii ki
0
aguen
(18.08.23)
bir aşağılama yok ama görünüşe göre stereotip oluşturma var. Bu ırkçılık dersek siyahi demek de ırkçılık olabilir aslında çünkü ten rengine göre bi ayrım yapmış oluyorsun. Cümle içinde olumsuz anlamda kullansa ırkçılık olurdu bence.

Mesela geçenlerde sıra beklemeyen birine "typical turk" dendiğini duydum. Burada bu iki sözcük ırkçı oluyor çünkü kötü bir özelliği tüm millete genelliyor.
0
nhk ni youkosu
(18.08.23)
Çekikler demek çok da biyolojik özellik belirtmek için kullanılmıyor aslında. Bu daha çok "ufaklar, sırıklar, şişkolar, yarmalar, çırpılar" gibi marjinalize eden bir sözcük, zaten söyleyen de esprili bir dil kullanmak amacıyla söylüyor bunu, yani çekikler demekteki niyet de bu aslında, böyle söyleyince daha komik oluyor. Bu da bu konu özelinde kötü niyet barındırmasa bile uygunsuz bir kullanım.

Ama bu tip tartışmalar bana fazla uzak geliyor ya. Yani günde iki paket sigara içen birinin sağlık hassasiyetiyle şekerden uzak kalmak için çok kasması gibi bir şey.
0
akhenaten
(18.08.23)
Irkçı belki ağır bir ifade olsa da ayrımcı. Bağlam itibariyle o insanları ifade eden gayet nötr bir ifade var zaten; "Çin alır" demek yerine "Çekikler alır" dediğinizde ister istemez kendinizi o nötr çizgisinin ötesine atıyorsunuz. Haliyle "Kötü bir şey demedim, fiziksel özelliklerine atıfta bulundum" iddiası biraz boşa düşüyor. Yukarıdaki "Siyahi" yorumuna bu anlamda katılmıyorum, zira bağlam önemli; farklı ten rengine sahip insanlar arasında birini anlatmak için "Siyahi" ya da "Çekik gözlü olan" (Ki aslında bu bile tepski çekebilir, muhtemelen "Asyalı" demek en kabul gören ifade olur) demekle "Çinliler" yerine "Çekikler" demek arasında fark var.
0
salihdt
(18.08.23)
(11)

Ekonomi düzelir mi

dakota
Arkadaşlar ekonominin nanay olduğunu hepimiz biliyoruz. Her şey gitgide daha kötü oluyor. Sizce ekonomi nereye kadar kötü gidecek? Bu durum ne zaman durur veya düzelir. Bence düzelecek gibi değil! Ayrıca beklenen büyük İstanbul depremi de olursa ülke 30 yıl geriye gidecek. Bu süreçleri daha fazla ya
Arkadaşlar ekonominin nanay olduğunu hepimiz biliyoruz. Her şey gitgide daha kötü oluyor. Sizce ekonomi nereye kadar kötü gidecek? Bu durum ne zaman durur veya düzelir. Bence düzelecek gibi değil! Ayrıca beklenen büyük İstanbul depremi de olursa ülke 30 yıl geriye gidecek. Bu süreçleri daha fazla yaşamak istemiyorum. Psikolojim de kaldırmıyor artık. Avrupa veya başka ülkelerde iş aramaya başlasam diyorum. Bir tane hayatım var 32 yaşındayım hayatım daha fazla perişan olsun istemiyorum.
0
dakota
(17.08.23)
ekonomi düzeltirmek istenmiyor ki bu şekilde zengin daha zengin fakir daha fakir oluyor. amaç orta sınıfı yok etmek zaten.
0
sizofren06
(17.08.23)
Politik yönüne hiç girmeden şunu anlamak önemli, ekonomi bir sabah uyandığımızda düzelmiş olmayacak. Ekonomik süreçler çok ağır işleyen şeyler. Onun için bugün yarın düzelir diye bir umuda kapılmamalısınız. Şu anda içinde bulunduğumuz durum bu, bu durumda ne yapılabileceğine kafa yormak daha iyi.
0
akhenaten
(17.08.23)
tamamen rasyonel ve piyasa gerçekliğine dönülür ve tüm kadrolar buna göre hazırlansaydı (ki bu anca iyi bir ekibe sahip yeni bir iktidar ile olurdu), 2 sene içerisinde oldukça toparlanırdık. şu an yapılan iyi şeyler var ama çok çok az. bu şekilde gidersek 4-5 sene sonra işler bi düzelebilir.

ama 16 milyon emekli, kaçan yüzbinlerce genç sıkıntı. hem üreten bir toplum değiliz, hem deli gibi tüketme sevdamız var, hem de "genç" diye övündüğümüz nüfusu neredeyse 30'larda emekliliğe çekecez.

konu istemsizce politikaya geliyor, peşinen söyleyeyim chp olsa daha kötü olur. kk'nın eyt sevdası, yaşlılara 3-5 maaş, ev hanımlarına maaş gibi şeyleri rezil rüsva ederdi hepimizi. o yüzden siyasi değişiklik ile değil, irade değişimiyle anca düzelir bir çok şey
0
avatar is back
(17.08.23)
Güzel bir işiniz yoksa basın Almanya'ya gidin.
0
useless
(17.08.23)
adalet ve liyakat olmadığı sürece hiç bir şeyin düzeleceğini beklemek doğru olmaz bana göre.
Bu ekonomi politikalarıda yandaş ve zenginleri daha zengin etmek üzere kurgulanmış, ülke değiştirme yaş erken kolay ,yıllar geçtikte bunu göze almak dahada zorlaşır doğal olarak.
0
mrctrk
(17.08.23)
"Avrupa veya başka ülkelerde iş aramaya başlasam diyorum."

Abi bunun icin bizden onay almana gerek yok. Mental olarak buna hazir olanlar veya dunya vatandasi gorusu olanlar zaten cekip gittiler. Ote yandan bazi ulkelerde psikolojik ve kulturel olarak insanlar olduklara ortama cok bagimlilar, Turkiye de bunlardan biri.
0
hot potato
(17.08.23)
Bir arkadaş grubumuz var. Hepimiz ayni universite mezunuyuz. Bundan 7-8 sene once deseniz hadi len derdik ama su an 6 kisiden 4'u Avrupa'da yaşıyor. 2 kişi kaldi; ikisi de ticaret yapıyor.

Ve tek derdimiz ekonomi değil ki iki arkadaş yıllık eve giren 100binken gidiyor.

Kısacası gidebilecek gibiyseniz gidin. En kötü şey biraz döviz yapıp gelirsiniz yani.

Ekonomi eğer duzeltilmek istenirse bile uzun yillar alacak durumda.
0
logisticsmanager
(17.08.23)
Ne zaman düzgün oldu ki? Eskiden gider daha azdı. O yüzden refah yüksek gibi hissediliyordu.

Cevap; Düzelmez, düzelmeyecek.
0
roe
(18.08.23)
Dene şansını ama kolay değil. Düzeleceğini düşünmüyorum ama güzel hayatın varsa bırakmasıda kolay değil.
0
abi bi dizi buldum on numara
(18.08.23)
tek olay Avrupaya gitmek de değil. Orada da gençler geçmişe göre ekonomi çok kötü olduğu için ağlıyor.

Bize verilen eğitim, "üniversite"nin önemi vb.nin bu devirde çöp olduğunu kabul edip, ticaret veya el işi mesela tamirci, tesisatçı vb. olmanın tüm dünyada daha iyi olduğunu görmek lazım. "iş bulmak" gerçekten out artık.

Yani şunu diyorum, Türkiye zaten kötü ve düzelmeyecek dersek, ABD ve AB de şu anki halinden kötüye gidecek gibi.
0
nhk ni youkosu
(18.08.23)
Ülke ekonomisi ayrı, sizin ekonominiz ayrı konular aslında. "Nasıl olur?" diyeceksiniz. Maaşlı çalışanlar elbette ülke ekonomisine göbekten bağlı.

Ama derdiniz para kazanmaksa, kariyer falan değilse Türkiye para kazanmak için Avrupa'dan çok daha fazla fırsat sunan bir ülke. Daha doğrusu fırsatları doğru değerlendirmeyi başaran bir insan Türkiye'de daha kolay zenginleşir. Yakın zamanda Cihat Çiçek bir analiz paylaştı bununla alakalı. Türkiye'de Hollanda nüfusu kadar ultra zengin var diyor. Yaklaşık 18 milyon kişiden bahsediyor. Bu az bir sayı değil. Hani diyoruz ya kim alıyor bu lüks otomobilleri, evleri... işte bunlar alıyor. Bu insanlar kolaylıkla Avrupa'ya yerleşebilir ama gitmiyorlar. Türkiye'de geliri belli bir düzeyin üstünde olan insanların birçoğu avrupa'da, malta'da, karadağ'da, yunanistan'da vs mülk alıp oturum kartı ediniyor zaten seyahat edebilmek için. Zaten ortalama bir Avrupalıdan çok daha iyi şartlarda yaşıyor. Zaten Avrupa'da evi falan var oturum kartı var canı istediğinde gidiyor. yunanistan'da, karadağ'da, malta'da falan yazlığı olan kaç türk var bir araştırın. Bu adam niye gitsin ki avrupa'ya?

Orta sınıf beyaz yakalılar istiyor Avrupa'ya yerleşmeyi.
Çünkü Üniversite mezunu orta sınıf maaşla çalışmaya alışık. Bu ekonomik durum da onları çok sarsıyor. Ama Türkiye'nin bu ekonomik koşulları girişimciler için büyük fırsat sunuyor. İş gücü ucuz. Birçok sektörde regülasyonlar sıkı değil. Şirketler için vergi mevzuatı avrupa'ya göre daha rahat ve nüfus çok kalabalık.

Bu zengin sınıf işte böyle zenginleşiyor. Gördüğüm birkaç örnekle anlatayım:
Türkiye ucuz tekstil merkezi. Adam gidiyor merter'den topluyor malları. Gidiyor doğu avrupa ülkelerinde ve balkan ülkelerinde satıyor. 50 TL'ye aldığı malı 50 euro'ya satıyor. Ve bazı ülkelerle gümrük anlaşmaları var onu da avantajına kullanıyor. Senede milyon ciro yapıyor böyle. Sonra gidiyor portekiz'de, yunanistan'da, malta'da ev alıyor kendine. Golden Visa'yı cebine koyuyor. 6 ay burada işinin başında. Yaz gelince yunanistan'da, portekiz'de yazlığında...

Başka örnek: Adam tur acentası açıyor. İstanbul'daki bütün saç ekim merkezleri, estetik merkezlerini dolaşıyor. Bağlayabildiğini bağlıyor. Fiyat listelerini alıyor. Sonra ABD ve Ortadoğu'da ne kadar tur acentası varsa sağlık turizmi yapan onlarla görüşüyor. 3 tane vito kiralayıp şoför koyup insanları havaalanında karşılayıp, saç ektirip, 2 gün ağırlayıp komisyonlarla öyle bir zenginleşiyor ki ortalama bir avrupalı'nın yaşayamayacağı refahı sağlıyor kendine.

Bunların hiçbirini yapamayan köylü kadınlara el işi halı kilim yaptırıp, bir tane dijital marketing bilen adam alıp e-ticaret platformları üstünden tüm dünyaya ürün yolluyor. Arkadaşın eşi bildiğin dümdüz kare kesilmiş mermer blok satarak milyoner oldu. Hatta geçen sene evimi boyayan boya ustası, ankara anlaşmasıyla oraya da şirket açmış. Almanya'da falan da inşaat boya badana işleri yapıyormuş senelerdir.

Ve ülke batsa da çıksa da böyle insanlar maaşla çalışan insanlara kıyasla daha az etkilenir. Çünkü çoğunun zaten çok iyi gelir akışları var, başka ülkelerde yatırımları var evleri var vs.

Umarım anlatabilmişimdir. Yani siz kendiniz için endişeleniyorsanız ülke ekonomisini falan bırakın, yapabiliyorsanız kendinize uygun bir rota çizin. En kötü mesleğinizi kullanın.

Avrupa'ya iş bulup gitmek yazılımcılar için bile artık öyle hızlı olamıyor. Siz yine mesleğinize göre arayın, kısmet nerden gelir belli olmaz. Ama oraya harcadığınız enerinin bir kısmını da böyle bir plan için harcamayı düşünün.

Bunu neden söylüyorum:
Avrupa'ya "işçi" olarak gitmek Türkiye'de zaten durumu iyi olmayan insanlar için büyük bir hayat standartı yükselişi demek. Ama orta sınıf yaşayan, belli bir yaşı geçmiş insanlar için o kadar kolay bir süreç değil.

Bu durumdaki insanlar için ideal olan Avrupa'da yatırımcı imkanlarıyla yatırım yapıp oturum, vatandaşlık vb almak. Türkiye'deki fırsatları değerlendirip para kazanmak, o parayla istediği ülkeden oturum hakkı edinmek.

Ülke ekonomisine gelirsek, bir laf var "ülkeler markaları kadar kalkınır" diye. Buradan hesaplayın
0
anten
(18.08.23)
(1)

güneş çarpması

nerthus_
birkaç iş için mecbur dışarı çıktım. şapkayla çıktığım halde tuhaf oldum. kafam zonkluyor. ne yapmalı?
birkaç iş için mecbur dışarı çıktım. şapkayla çıktığım halde tuhaf oldum. kafam zonkluyor. ne yapmalı?
0
nerthus_
(17.08.23)
Gölge, ayran, ılık duş, istirahat kombosunu uygulamalısınız.

Eve gidemiyorsanız başınızı yıkayın, ayran için ama tamamen kuruyana kadar güneşe çıkmamalısınız yoksa daha beter çarpar.
0
akhenaten
(17.08.23)
(4)

2 günde Osmanlı Türkçesi AOF sınavları geçilebilir mi?

havadakarada
Cumartesi günü AOF sınavları var. OSMANLI TÜRKÇESİNE GIRIS 1, 2, OSMANLI TURKCESI GRAMERI 1, 2 şeklinde 4 sınav var. Hiçbir şey bilmiyorum, yaz okulu almıştım ama yine çalışamadım. 2 gün saatlerce çalışsam bu sınavları verebilir miyim?
Cumartesi günü AOF sınavları var. OSMANLI TÜRKÇESİNE GIRIS 1, 2, OSMANLI TURKCESI GRAMERI 1, 2 şeklinde 4 sınav var. Hiçbir şey bilmiyorum, yaz okulu almıştım ama yine çalışamadım. 2 gün saatlerce çalışsam bu sınavları verebilir miyim?
0
havadakarada
(17.08.23)
zor hocam. gramer sorularına baktım şimdi aksam-ı seba, arapça vezinler gibi konular var. hadi aksam-ı seba öğrenilir de arapça vezinlerin oturması biraz süre ve bolca pratik isteyen bir süreç çünkü biraz dallanıp budaklanan bir konu. osmanlı türkçesi 1 bir ihtimal ama diğerlerini hiç sanmıyorum. kolaylıklar dilerim.
0
black holes in the sky
(17.08.23)
2 gün varmış zaten, bence dediğinizi yapın bir en fazla 2 gün kaybedersiniz :D
0
akhenaten
(17.08.23)
Son 5 senenin tüm çıkmış sorularını çözün ve onları öğrenin iyice. Çıkmış çok soruluyor, en azından birkaç soru yakalarsınız
0
nundu
(17.08.23)
Yakın tarihten başlayarak geriye doğru tüm çıkmış sorulara çalışın +1. Bence bu daha garanti bir yöntem bu kadar kısıtlı zamanda.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.08.23)
(3)

Bazı siteleri google arama dışında tutmak.

kamal
Selam.ne zaman googleden bir şey aratsam en başlarda hep “hürriyet, sabah, ntv” gibi sitelerin alakasız sayfaları çıkıyor. google profile bu site adreslerini ekleyip onları arama dışında tutacak bir ayar mevcut mu?
Selam.
ne zaman googleden bir şey aratsam en başlarda hep “hürriyet, sabah, ntv” gibi sitelerin alakasız sayfaları çıkıyor. google profile bu site adreslerini ekleyip onları arama dışında tutacak bir ayar mevcut mu?
0
kamal
(16.08.23)
Aynı dertten mustaribim, google tam bir çöplük oldu. Bu soruyu ben de sormuştum burada şunu önermişlerdi;

github.com

Ama kalıcı ve organik bir çözümü yok, ayrıca sayısız spam sonuç çıkıyor artık google'da. Ben bayadır bing kullanmaya başladım, eksikliğini hiç çekmedim ayrıca arama sonuçları daha rafine.
0
akhenaten
(16.08.23)
ublacklist eklentisi ihtiyacınızı karşılayacaktır.

burada detaylı bir rehberde de kullanımı anlatılmış: www.technopat.net
0
kesmekes laleler
(16.08.23)
Eklenti var site cikinca altinda blo k yazisi cikiyor basioaun blokluyor. Pc basinda degilim arkadaslar yardim i olsun
0
Slynmaster
(16.08.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.