Giriş
(9)

üni için gelip eve yerleşen yiğen

9kuyruklukedi
*yıllardır yalnız yaşayan ve bundan hoşnut bireyim*yiğenim yaşadığım şehirde bir okula yerleşti. yurt çıkmadı.ben de tabii ki yurt çıkmadıysa bende kalabileceğini söyledim.yurt çıkarsa giderim diyordu.şimdiyse yurtta kontenjan açılmış ancak hem yiğen hem anne-babası yurda gitmesini istemiyor. anne h
*yıllardır yalnız yaşayan ve bundan hoşnut bireyim*

yiğenim yaşadığım şehirde bir okula yerleşti. yurt çıkmadı.
ben de tabii ki yurt çıkmadıysa bende kalabileceğini söyledim.
yurt çıkarsa giderim diyordu.

şimdiyse yurtta kontenjan açılmış ancak hem yiğen hem anne-babası yurda gitmesini istemiyor. anne hijyenik, baba maddi sebeplerden istemiyor. (fakir değiller bu arada)

benim baştan beri yurda gönderme gerekçem çocuğun aşırı içe kapanık, asosyal olması ve benle kalırken de bunu sürdürmesi, yeni arkadaş edinmemesi.
(okuldan gelip odaya kapanmak, telefon, tek başına avm gezmekle geçen bir kısır döngü)

yurdun sosyal ve psikolojik sebeplerden onun için iyi olacağını düşünüyorum ancak hepsinin gözünde "sen yiğenini sevmiyor musun istemiyor musun" gibi yargılayıcı bir durum oluştu. yurda gitse de arkadaş edinmez o falan diyorlar sanki bu çok normalmiş gibi.

yiğenle aramızda 20 yaş var haliyle benim düzenim ve psikolojimi etkiledi evde sürekli birinin olması.

yiğene güzelce açıklamaya çalıştım ama abimle (babası) aramı açmadan kırmadan nasıl konuşup yurda gitmesi için iyi gerekçeler sunabileceğimi bilmiyorum.

siz olsanız abinizle nasıl konuşurdunuz?
0
9kuyruklukedi
(07.12.23)
ben yine çocuğun yararı üzerine konuşurdum

yurtta zamanla bu içine kapanıklığını kıracağını, belki başlarda zorlanacağını fakat insan ilişkileri becerilerini bu yaşlarda edinmezse yarın mezun olunca iş hayatında da zorlanacağını, bir aile kurarsa aile ilişkilerinde de zorlanacağını açıklardım

bunları biraz daha genişleterek anlatırdım
0
freebird5406_2
(07.12.23)
Yurdun ucretini sen ode imkan varsa.
0
duster
(07.12.23)
Çocuğun yararına diye konuya girme bence. Ben çocuğun bu halinden memnunum deyip kestirip atarsa sana argüman kalmaz. Sonuçta çocuğun babası o. Karışamazsın.

Direkt olarak özel hayatının sıfırlandığı, kız arkadaşının, arkadaşlarının eve gelmek istemeyeceğini, gelse bile oluşacak manzaranın nahoş olacağını, para sorun ise arada ateşleyebileceğini, arada gelip kalmasında da bir sorun olmayacağını söyle.
0
Mirket
(07.12.23)
Arkadaşlarimi, sevgilimi vs rahat cağiramiom de kediş. Senin misafirin var gelmeyek diolar de

Çocuğun iyiliği için muhabbetine kimse inanmaz ve uzatilip ısrarcı da olmak da zor o konuda.

Yurdu bı denesin, belki ordan birileriyle tanışıp onlarla eve çıkar de
0
abuzer
(07.12.23)
Evat arkadaşlarım gelemiyo de kidi. Ben gelcektim bende kal derdim ama yegenim var demiştin zaten :') bi de sen kendi düzeninin insanısın hem. Net konuş, ama yaa falan deme. Sevmekle sorumluluğunu alıp bakmak ayrı şeyler ve ortada mecburiyet yok. Başı sıkıştığında destek olabiliyor olmanın da abine yetmesi lazım.
0
beetlejuice
(07.12.23)
Kesinlikle yolla. Annesi babasi hayatta olan yetiskin cocuga dayisi/halasi mi bakacak? Yani toplum kurallarina gore bile sen haklisin. Hele ki bahaneler rezalet. Hijyen ne ya? Yuru git.
0
hot potato
(07.12.23)
Mirket +1

"Abi gelenim gidenim olacak, üniversite dediğin 3-5 ay değil. 4 sene özel hayatımı nasıl sıfırlayayım" diyeceksiniz.

Yani normalde bunu abinizin düşünmesi gerek ama nasıl olduysa o düşünememiş. Konuyu özel hayata ve üniversitenin uzun bir süreç olduğuna odaklarsanız hem özel olduğu için çok fazla irdelenemez hem de zaman faktörünün uzun olduğu gerçeğiyle idare ediver diye kestirilip atılamaz.
0
akhenaten
(07.12.23)
Abinizin bunu düşünememe ihtimali yok, düşünmüştür elbette ama sonrasında konuşmamak işine gelmiştir. Ya da zaten yeğeniniz olduğu için bunu bir görev bilinci ile yapacağınızı düşünmüştür.

Para ver diyen yazarları da anlamıyorum, anne-babası onu şehir dışına gönderdiyse belli ki maddi güçleri var ve bunu göze almışlar.

Direkt açık konuşmaktan başka bir çare göremiyorum, aranızda soğuk rüzgarlar estirse bile. Evli değilseniz, evde birini daha isteseydim evlenirdim/ev arkadaşı alırdım vs gibi bir şey söyleyebilirsiniz belki...
0
silverleaf
(08.12.23)
yurt okul arası, ev okul arasından kısa ise oradan girebilirsiniz. dersleri kötü ise işte biraz dediğiniz gibi çevre edinmesini okul çevresinde takılmasını falan zorlamış oluruz dersiniz. yemek durumu falan... bunları çoğaltın her neyse detayları siz biliyorsunuz. sonra da hafta sonu gelsin kalsın çamaşırlarını yıkasın, ütülesin dinlensin odası dursun burada diye ekleyin.
0
malheiros
(10.12.23)
(10)

hijyen, tüketim kültürünün bir sonucu mu?

ahm1
bu aslında bazı postmodernistlerin söylemi sanırım ama geçen gün bir programda akademisyen ve yazar vedat ozan'ı dinliyordum ve özetle şöyle dedi: "eski çağlarda sıcak su bulmak çok zordu, dolayısıyla birkaç ayda bir yıkanılıyordu, belki senede bir. kimse yıkanmadığı için de kimse kimseye kötü kokmu
bu aslında bazı postmodernistlerin söylemi sanırım ama geçen gün bir programda akademisyen ve yazar vedat ozan'ı dinliyordum ve özetle şöyle dedi: "eski çağlarda sıcak su bulmak çok zordu, dolayısıyla birkaç ayda bir yıkanılıyordu, belki senede bir. kimse yıkanmadığı için de kimse kimseye kötü kokmuyordu. pis kalalım demiyorum ama saçlardaki yağın orada olmasının da bir sebebi var. şu an hijyen paranoyası yaşıyoruz." vs. diyip tüketim kültürüne bağladı bu kadar fazla temizlik ürünü tüketmemizi.

düşündüm de, tuvaletten çıktıktan sonra elleri yıkamanın illa ki faydası vardır ama 1-2 günde bir duş almanın, saçları yıkamanın da gereği olmayabilir cidden. tabii ki şimdi düşününce "ıyy yağlı yağlı olur mu öyle" diye düşünüyoruz ama bunun pis olduğu bize öğretilen bir şey zaten. çinlilerin yemek kültürünü garipsemekle aynı şey. 300 sene önceki insanların kendilerini pis hissettiklerini hiç sanmıyorum.

bu konuda ne düşünüyorsunuz? araştırmak için kaynaklar var mı?

edit: yazarın kendisi de küçükken sıcak su haftada bir verildiği için haftada bir banyo yapıyormuş. kimse kimseye kötü kokmuyordu ama çok terli biri gelince hala kokusu kötü geliyordu diyor. sanırım ben de ilkokulda haftada bir banyo yapıyordum. sadece bazen saçlarımı hafta ortasında 2. kez yıkıyordum. çocukken terimiz o kadar kötü kokmuyor mu, anlamadım. şu an haftada bir banyo yapmam imkansız.
0
ahm1
(07.12.23)
eskiden saçlarına metro havası ya da egsoz yapışmıyordu
buradan sık yıkanma modasını* reddetmek gibi ahlaki bi tavır çıkmayabilir. ama su zengini de değiliz.
0
lambırcek
(07.12.23)
@lambırcek'e ilave, eskiden yediklerimizde bu denli kimyasal katkı yoktu, bunun da tere ve çabuk kirlenme hissine etkisi var. Bir de kozmetik dünyası "yağlı saç = kirli saç" gibi bir algı yarattı. Oysa sebumun saç derisine faydasını sadece merak eden araştırıp öğreniyor. Koku işin kırmızı çizgisi elbette, vücutta bir noktada koku varsa orada bakteri vardır, kirlenmiştir ve en kısa zamanda temizlenmesi gerekir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(07.12.23)
bir şeyin iyisine alışınca "eskiden bunu nasıl yapıyormuşuz ya" dersin. Koku duyusunda, temizlikte vs. her şeyde böyle bence.

Türkiye'de bazı kişilerde hijyen paranoyası var ama genel olarak bakarsak son 100 yılda insan ömrünün uzaması da bu hijyene bağlanıyor mesela.
0
nhk ni youkosu
(07.12.23)
Yani böyle düşününce ayakkbı giymeme akımları da var mesela. Bir video görmüştüm, adam "bana neden ayakkabı giymiyorsun?" diye soruyorlar halbuki ben en güzel ayakkabılara sahibim zaten, yalınayak dolaştığımdan beri kendimi harika hissediyorum falan diyor.

Teknolojinin hangi miktarının doğal olduğuna kim karar veriyor ki? Eskiden diyorsunuz da, eskinin de eskisi her daim var. Bunun sonu yok. O gün ne doğru düzgün tesisat vardı ne de bu kadar kapsamlı baraj sistemleri, haliyle yapılanıyordu. Bugün var, yapılabiliyor.

Bizim ülkede çok fazla eskiler romantizmi yapılıyor. Ben duya duya usandım artık aslına bakarsanız. Diğer taraftan antibiyotik gibi basit bir şey olmadığı için ishalden bile kolayca ölebiliyordunuz eskiden örneğin.

Bu yola girmeyin bence, bu yolun sonu hiç iyi yerlere çıkmıyor.
0
akhenaten
(07.12.23)
Kalabalık bir ilkokula giderek kokup kokmadığını test edebilirsiniz. Koku direkt ciğerinize işliyor.
Ayrıca, yıkanmak, banyo yapmak, duş almak farklı farklı kavramlar. Sıcak su bulamayan derede yıkanır, ama yine de temizlenir.
0
auroraaurora
(07.12.23)
akademisyen kimliğine bürünüp sallamış biraz anlaşılan. yağı kümden yok etmiyoruz zaten saçtan, ciltten. etraftan binbir pislik yapışıyor cilde. temizleyip kurulayıp nemli olsun diye yağlı krem sürüyoruz.
akademisyen(!)'in dediklerinde doğruluk payı var ama baktığı ve durduğu nokta yanlış. köyde herkes tezek koktuğu için ve burun da bir müddet sonra alışacağı için, köydeyken o kokuyu almaz olabilirsiniz ama bu durum cildinize, kıyafetinize, o kokuya sebep olan koku molekülleri, mikroorganizma vb her neyse, onların sindiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. ve bu sağlık için risktir. En başta da söylenmiş, bugün bir çok zararlı kimyasal molekül havada uçuşup bizlere yapışıp duruyor.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(07.12.23)
saçımızı yıkamadığımız zaman biriken şey sadece yağ değil ki? sigara kokusu, toz toprak vs... zaten saçtaki yağ 6 cm'e kadar gidiyormuş. saçın kalanı için o yağın bi faydası yok.

bence şurada sıkıntı var. iki günde bir duş almak normal örneğin. ama her duşta delicesine sabun, duş jeli, şampuan, krem cart curt kullanmak evet tüketim kültürünün bir sonucu olabilir. geçen bi kuaförün youtube kanalına takıldım. saç kremlerini yorumluyor ve hepsinin arkasında saça bolca uygulayın yazıyordu. halbuki uzun saça en fazla iki fındık büyüklüğü yetermiş.

ev için olan temizlik malzemelerinde de durum bu bence. geçen bi doktorun paylaşımında gördüm. atıyorum 2 lt suda bir damla çamaşır suyu bile en güçlü mikrobu öldürür diyordu. ben klozet harici bir yerde çamaşır suyu kullandığımı hatırlamıyorum ama tuz ruhu ile buzdolabını silen biliyorum mesela, çok saçma bu.

yani sonuç olarak reklamların filan bize normalmiş gibi göstermeye çalıştığı bazı ürün kullanım şekilleri var ve bunlar çok gereksiz katılıyorum. ama eskiden su yoktu az yıkanıyorduk bu normaldi, eee, bu devirde de az yıkanalım demek mantıksız.
0
elorelia
(07.12.23)
İnsanlar eskisine göre çok daha fazla bir arada yaşıyor (15 milyon İstanbul'da) ve etkileşim çok fazla, şehirler arası, uluslar arası uçuşlarla mikroplar çok hızlı ve uzaklara taşınıyor.
O yüzden mikrop çeşitliliği ve maruz kalınması çok daha yüksek eskisine göre.
Tüm bunlara rağmen yaşam kalitesi ve süresi uzuyor, çünkü abidik bir mikropla ölme ihtimalin düşük hijyen sayesinde.

Eskisi gibi dağda tek başıma yaşayacağım diyorsan, daha gevşek davranabilirsin bence.
0
burfak
(07.12.23)
(kesinlikle duyuruya cevaptır)

su hakikaten sayılı. öyle bol bol kullanmak, 2 günde 1 yıkanmayı bile alt sınır saymak bilemiyorum. ankarada sular uzun süre kesildiğinde içme suyu kullandık. bakanın biri 2 günde 1e indirdim yıkanmayı dedi de bu lütfunu ayıpladık.

daha 20 sene olmadı, haftada 1 yıkanmak normaldi. muhtemelen bazı yerlerde halen öyle. şimdi 2 günde 1 normal oldu. normal değişiyor. tüketim değişiyor.

her tenefüs 100lerce çocuk savaş ediyor, okul kokar, kokmalıdır

ilaç iyi bi şey tabii ama eskiden antibiyotiği alt ede ede ejderhaya dönüşmüş bakteri de yoktu
ih1.redbubble.net

çamaşır suyunda zaten 5 litreye 1 kapak atın yazıyor ki bu bile suları kirletiyor. biz o suyu içiyoruz. balık geliyor soframıza oradan. başka hayvanlar yiyor oradan bize ulaşıyor. eskiden insanlar eşerya koliden ölmüyordu, demek ki tuvalet temizleme yöntemleri mevcutmuş.
0
lambırcek
(08.12.23)
Vucut temizliği dışında tüketim kültürü sonucudur. Ev temizliği, aşırı kıyafet temizliği hem zaman hem de kaynak israfıdır.
0
ferenc
(08.12.23)
(4)

whatsapp profil fotosu ve profesyonellik

mark greg sputnik
dostlar iyi akşamlar,ben şu an iki işte birden çalışıyorum. bunların birini geçelim, sorun değil.diğerinde de müşteriyle doğrudan ilişkim yok. iş sebepli DEVAMLI muhatap olduğum bir kişi bile yok, şu veya bu sebepten bana yazması/beni görmesi gereken 2-3 kişi oluyor.benim de 30 yaşında herif olmama
dostlar iyi akşamlar,

ben şu an iki işte birden çalışıyorum. bunların birini geçelim, sorun değil.

diğerinde de müşteriyle doğrudan ilişkim yok. iş sebepli DEVAMLI muhatap olduğum bir kişi bile yok, şu veya bu sebepten bana yazması/beni görmesi gereken 2-3 kişi oluyor.

benim de 30 yaşında herif olmama rağmen pis bir huyum var, kendimce komik ya da saçma bulduğum çeşit çeşit şey koyarım profil fotoğrafıma. çok sık değiştirmem aslında ama 3 sene aynı fotoğraf olmaz yani.

sormak istediğim şu: BİREYSEL hesabımı kullanırken bu sizce profesyonellik ya da ne bileyim toplum ilişkileri açısından sorun olacak bi şey mi sizin için? neblim iş arkadaşınız ayda bir profil fotoğrafı değiştirse, antin kuntin şeyler koysa "manyak mı bu" filan der misiniz? ya da birine iş verceksiniz diyelim böyle bi tavır sizde güvensizlik uyandırır mı?

şu an benim düzenim ne kadar "casual" olabilirse o kadar casual, kaldı ki şu an çalıştığım insanların da hiç taktığını düşünmüyorum, o yüzden sonuna kadar ergenliğe devam edicem ama "gardaşım yapma üzülürsün" derseniz en azından ilerleyen yıllar için filan aklımda olsun. kurumsal iş hesabı kullanacak olsam orada zaten yapmam, ona girmiyorum bile.
0
mark greg sputnik
(06.12.23)
bu sadece yeni tanıştığın insanda problem oluyor. o da seni daha önce hiç görmediyse.
benim whatsapp adım "fikibok" mesela. kimseyi umursamadan yıllardır böyle
bence takma
0
jelly bear
(06.12.23)
hay yaşa hocam ne güzel dedin. sen böyle deyince aklıma eski bir arkadaşım geldi. yaşı benden büyüktü, çok sevip saydığım biriydi, bayağı bir süre görüştükten sonra facebook'ta ekleşecektik. benim de yine facebook'ta antin kuntin bissürü fotom, paylaşımım filan var. çekindim biraz. açıkça söylemiştim. yıllar sonra konusu açıldı, o yüzden daha çok ısınmış bana kendisi, hoşuna gitmiş. insan neyse o olmalı bi yerde galiba.
0
🌸mark greg sputnik
(06.12.23)
Ne kadar boş bir şeyle uğraşır geçerim. Tabii siz bundan keyif alıyorsanız, benim ve diğerlerinin önemi yok.

Diyelim sizinle iş yapıyoruz. Ben kazancıma bakarım, siz de kazancına bakarsanız. Gerisi 0.

Edit: Takılacak o kadar şey olduktan sonra ona sıra gelmez.
0
put it in your appropriate place
(06.12.23)
Aynı çalışma ortamında, aynı şirket bünyesinde sorun olmamalı elbette. Sonuçta siz bireysel hesabınızı kullanıyorsunuz. Size bir iş hesabı sağlanmamış ya da bu önemsenmemiş. Kim ne diyebilir?

Ancak "iş verirken" diye özellikle yazdığınız için diyorum; dışarıyla iş ilişkisi kurarken nötr olmak her zaman daha iyi. Sizin profil resminiz bir şey anlatıyor sonuçta. Her görüşten, her karakterden insan var. Profil fotoğrafınız sebebiyle iş kaçırmak istemezsiniz heralde.

Kendi adıma, iletişim kurduğum yerde bana uygun gelmeyen bir profil fotoğrafı görürsem bu bi acaba dedirtiyor, bundan sonraki her hoşnutsuzluk da üstüne "zaten belliydi" hissiyatı uyandırıyor ve genelde tekrar tercih etmiyorum. İlla özel çekim profesyonel bir şey kullanmanız gerekmiyor ama kendinizle ilgili ne kadar az şey anlatırsa o kadar iyi bence. Ha tam tersine bunun size kazandıracağı müşteriler de olur elbette ama orana vurulduğunda ne çıkar takdir sizin.
0
akhenaten
(06.12.23)
(5)

Vadesiz hesap günlük faiz veren bankalar

high hopes of the sozluk
selamlar, normalde garanti kullanıyoruz ama bazen vadeli hesaba geçirirken para vadesizde öyle duruyor. bazı bankalarda vadesiz hesaba eğer o gün dokunmadıysan paraya günlük faiz işleniyordu. zamanında cebteteb de vardı bu durum. şu anda en iyi faiz veren hangisi veya şunu kullanıyorum memnunum da d
selamlar, normalde garanti kullanıyoruz ama bazen vadeli hesaba geçirirken para vadesizde öyle duruyor. bazı bankalarda vadesiz hesaba eğer o gün dokunmadıysan paraya günlük faiz işleniyordu.
zamanında cebteteb de vardı bu durum. şu anda en iyi faiz veren hangisi veya şunu kullanıyorum memnunum da diyebilirsiniz.
çok teşekkürler şimdiden cevaplarınız için
0
high hopes of the sozluk
(06.12.23)
cepteteb de ve enpara da var ancak faizler biraz daha dusuk
0
foster
(06.12.23)
Enpara iyi
0
Mirket
(06.12.23)
aktifbank n kolay kullanıyorum yıllardır hem faiz oranları yüksek hemde işlem ücreti almaması her atmden sınırsız para çekme gibi özellikleri çok işe yarıyor. altın gümüş hesabı vadeli vadesiz döviz hisse senedi her ihtiyacı karşılıyor. pasoligte cabası tabi
0
gencfb
(06.12.23)
en iyiler burgan(on hesap) -sınırsız gün- %45 pasif bakiyeli herkes yararlanır
alternatif bank vov hesap -90 gün- %45-pasif bakiyeli -herkes yararlanır
akbank serbest hesap(1 aydan sonra düşer) %43 -kişiye özel
enpara (kişiye özel)-sınırsız gün- %42 - kişiye özel. ama enparada oranlar çok değişiyor aydan aya. diğerleri nispeteden daha stabil.
0
jelly bear
(06.12.23)
Garantide 1. para piyasası fonuna aktarabilirsiniz. Fonun birim fiyatı 0,042 kuruş zaten. Ufak miktar da olsa geçiyor. Lazım olunca da bozdurursunuz, valörü yok zaten anlık alınıp satılıyor.
0
akhenaten
(07.12.23)
(10)

deprem planın nedir?

olaguerr
merhabalokasyon neresi?taşınma planın var mı?deprem sonrası nerede kalmayı düşünüyorsun?mental ve maddi olarak bunu nasıl kaldırmayı düşünüyorsun?teşekkür ederim.
merhaba
lokasyon neresi?
taşınma planın var mı?
deprem sonrası nerede kalmayı düşünüyorsun?
mental ve maddi olarak bunu nasıl kaldırmayı düşünüyorsun?

teşekkür ederim.
0
olaguerr
(05.12.23)
İstanbul'dayım bir yere taşınma düşüncem ya da acil durum planım yok, böyle planların çalışacağını da çok düşünmüyorum büyük bir depremde, ayrıca planı ben değil devlet yapsın ben ne yapabilirim, bi düdüğüm var onu çalarım ölmezsem.
0
Bir ben var benden şurada
(05.12.23)
.Hatay
.Taşınma planım şimdilik yok.
.Aynı yerde kalma olasılığım yüksek.Bina dayanıklı çıktı
.Mental olarak diyeceğim "kader" . Çok kaygıya gerek yok o nedenle. Olduğu zaman (hayattaysak eğer) yapılacak şeyler var.
Maddi olarak ise duruma göre hazırda ne varsa kullanılır diyorum.
ama diğer yandna bu depremde bile "bir çok eve" sahip olanın da yardım kuyruğuna geçtiğini bilmek ayrıca düşündürüyor.

Şu bir gerçek ki yaşanan olaylara baktığımızda, dünya sandığımızdan çok daha değersiz. Kısa hayatta kalp huzuruna sahip olmanın değeri çok büyük.
0
diyecevaplandı
(05.12.23)
istanbul-kadıköy. 6 ay önce ciddi fiyat farkı vererek depreme dayanıklı olduğunu düşündüğümüz bir apartmana taşındık. çürük bir binada oturmamak bizim için en büyük önlem. depremde bina sağlam kalırsa gerisinin önemsiz olduğuna inanıyorum.

evde 1 haftayı çıkaracak temel ihtiyaçlar var, temel elektronikleri şarj etmek için güneş paneli ve haberleşme için telsiz vs. mevcut. aracımız acil durumda konaklama için güvenli bir yerde. evde yeterli bir miktar nakit tutuyoruz.
0
orpheus
(05.12.23)
istanbul.
60 yıllık binada yaşıyorum. aslında doğruya doğru bu ülkede ne yazık ki çoğu büyükşehir benzeri bir risk taşıyor. binamın yığma tuğla bir yapı olması ve 2 katlı olması beni bir nebze rahatlatıyor. bunlardan dolayı şu anlık taşınma planım yok.
deprem sonrası memleketim bodrum devlet memuruyum eğer sağ kalırsam muhtemelen devlet zaten depremden kaynaklı nakil imkanı verecektir diye düşünüyorum. gene de 10 seneye zaten memlekete dönme planım var.
yaşadığım ülke gerçekleri ne yazık ki ortada. var olan en sağlam binaya taşınsam da büyükşehirlerin hepsi ciddi bir deprem riski taşıyor ve deprem sonrası şehirden çıkamayacağımız ortada. kabullendim akışına bıraktım ben bu ülkenin vatandaşı olarak yapabileceklerimi yaptım ne yazık ki.
0
denizgonen
(05.12.23)
Depreme dayanıklılık testlerini yaptırıp iyi bir sonuç aldım, başka bir planım yok. Taşınmayı düşünmüyorum. Minimal bir deprem çantam var.

Artık bakıcaz.
0
akhenaten
(05.12.23)
lokasyon neresi?
istanbul

taşınma planın var mı?
hayır yok

deprem sonrası nerede kalmayı düşünüyorsun?
büyük bir deprem olursa ve evim barkım yıkılırsa umarım ölürüm diye dua ediyorum. o kaosta hayatta kalmak istemem

mental ve maddi olarak bunu nasıl kaldırmayı düşünüyorsun?
mental olarak büyük travmalar yaşayacağımız kesin. maddi olarak da altından kalkamayacağımı düşünüyorum.
0
exlibris
(05.12.23)
-Istanbul
-Planim yok ama ev sahibi cikmami istiyor, bina da deprem raporunda curuk tespiti aldi. Zengin olursam tasinirim veya mahkeme atarsa.
-Eger bu evdeyken olursa zaten yikilacagindan sonrasini dusunmeme gerek yok. Yikilmaz da sag cikarsam ailemin yanina antalya'ya gitmeye calisicam yollar acik olursa. Olmazsa da bilmiyorum o zaman dusunucez.
-Kaldirmayi dusunmuyorum, zaten imkan olsa eski binada veya genel olarak istanbul'da oturmazdim. Bu tarz secimleri yapabilecek ekonomik ozgurlugumuz bulunmamaktadir.

Birkac ay icinde sürpriz bi sekilde zengin olmayi diliyorum.
Sevgiler
0
nic cage
(05.12.23)
1. lokasyon neresi?

istanbul, maltepe.

2. taşınma planın var mı?

Tek taşınma planım bırakıp gitmek. Zihnimde evimin envanterini tutuyorum diyebilirim. Her an bu evin aynısını sıfırdan kuracak kadar para biriktirmeye çalışıyorum. Ankara'ya ailemin yanına dönmeye çalışırım.

3. deprem sonrası nerede kalmayı düşünüyorsun?

ilk etapta yürüme olarak 10 dk mesafede olan, inşaat altyapısından emin olduğum şirkete gidebilirim. Şirket bana sıcak ve güvenli bir yer sağlar ilk etapta. Kedimi, telefon, cüzdanımı ve montumu alıp şirkete giderim diye düşünüyorum (Allah korusun, inşallah hiç yaşamam böyle bir şeyi.)

4. mental ve maddi olarak bunu nasıl kaldırmayı düşünüyorsun?

İnançlı bir insan olarak Allah'ın dayanma gücü vereceğine inanıyorum. Sevdiklerini kaybetme konusunu ise düşünmek bile istemiyorum.
0
silverleaf
(05.12.23)
1 Beşiktaş
2 taşınma planım yok
3 yazlığa gidebiliriz durum ve şartlara göre
4 Ben Şener usummezsoy kafasındayım.Cok büyük bi deprem beklemiyorum.Dünkü bursa depremini bile doğru tahmin eden sayili kisilerden biri kendisi.
0
essoist
(06.12.23)
Deprem oldugu gun cekme karavan aliyorum. 100k tl
0
halk
(06.12.23)
(5)

Vaad edilen TOKİ evleri ne durumda?

parka
Hani seçim öncesi, cumhuriyet tarihinin en büyüktoplu konut projesi diye duyuruyolardı.
Hani seçim öncesi, cumhuriyet tarihinin en büyük
toplu konut projesi diye duyuruyolardı.
0
parka
(05.12.23)
başlamadı bile inşaatına
0
jelly bear
(05.12.23)
Taksitleri ödüyor mu insanlar?
0
🌸parka
(05.12.23)
yok o da başlamadı sanırsam
0
jelly bear
(05.12.23)
Deprem sonrası evini bekliyor henüz çoğu insan. Benim akrabalarım dün sözleşme imzalayabildi henüz, kura tarihi belli değil. Evlerin bir kısmı tamamlanmış gibi, birçoğunun da kaba inşaatı yeni bitmiş durumda.
0
akhenaten
(05.12.23)
valla 2019 da para yatırdığımız ve 2 senedir taksit ödediğimiz evlerimiz teslim edilmedi henüz, seçim öncesi duyurusu yapılan projeler için daha erken gibi gözüküyor.
0
gencfb
(05.12.23)
(4)

SGK meslek kodu

FreSh
1.5 ay önce kalite mühendisi pozisyonunda yeni bir işe başladım. Vize başvurum için işe giriş bildirgesi gerekiyordu, e devletten indirdim. Meslek kodumu kalite kontrol sorumlusu olarak seçmişler. Bu daha çok teknikerliğe yakın bir sey. İleride başka bir işe girecegimde veya emeklilik maaşı gibi kon
1.5 ay önce kalite mühendisi pozisyonunda yeni bir işe başladım. Vize başvurum için işe giriş bildirgesi gerekiyordu, e devletten indirdim. Meslek kodumu kalite kontrol sorumlusu olarak seçmişler. Bu daha çok teknikerliğe yakın bir sey. İleride başka bir işe girecegimde veya emeklilik maaşı gibi konularda bir sorun yaratır mı? Yoksa ikya bunu söyleyip çok geç olmadan duzelttirmeli miyim? Önemsiz bir şeyse boş yere uğraştırmak istemem kimseyi.
0
FreSh
(04.12.23)
hiçbir konuda sorun yaratmaz merak etmeyin.

zaten şimdi baktım, kodların içinde kalite mühendisi diye bir meslek kodu yok. yine olabilecek en uygun kodu seçmişler.
0
kibritsuyu
(04.12.23)
Önemli olup olmadığını şu an bilemeyiz, gelecekte meslek kodlarına göre bazı düzenlemeler yapılabilir sonuçta.

Düzeltilmesi zpr bir şey değil. Şirket bağlı olduğu sosyal güvenlik müdürlüğüne dilekçe yazacak geriye dönük düzeltilmesi için o kadar.
0
akhenaten
(04.12.23)
yukarıdaki cevaplardan sonra biraz daha detay vereyim madem.

meslek kodu şu durumlarda önemli. mevcut durumda da bu işlere yarıyor zaten:

eğitim belgeniz ile meslek kodunuz uyuştuğu ve bazı diğer şartları sağladığınız takdirde işveren prim teşviği alıyor. bunun sizinle bir ilgisi yok, yanlış kod seçerse işveren teşvik alamaz. o yüzden dert etmenize gerek yok.

ilgili mühendis odalarının, istihdam edilen mühendislere verilebilecek asgari ücret tarifeleri var. yani normal asgari ücret 11 bin lira, ama oda diyor ki makine mühendisinin maaşı asgari 20 bin lira olabilir. siz makine mühendisi iseniz ve sizi odanın tarifesinin altında çalıştırıyorlarsa doğru meslek kodu ile buna itiraz hakkınız olur. "ben makine mühendisiyim ama beni teknisyen diye gösterip odanın belirlediği ücretin altında çalıştırıyor" diye sözleşmeyi feshedip tazminat bile alabilirsiniz. tekrar ediyorum, kalite mühendisi diye bir kod yok, ama üniversitelerde bölümü olan bir mühendis iseniz ve mühendis olarak çalışıyorsanız meslek kodunuzun "makine mühendisi, endüstri mühendisi" gibi bir şeyle değiştirilmesini talep edebilirsiniz.

bir de bunun sizinle ilgisi yok ama başladık madem bilgi vereyim. kolay işverenlik denen bir şey var. işveren sigorta bildirgenizi her ay göndermiyor. tek sefer sisteme tanımlıyor, sistem onu otomatik olarak her ay onaylıyor. böyle ik servisi, mali müşaviri falan olmayan durumlarda kullanılıyor. evde çalışan temizlikçi, hizmetçi, çocuk bakıcısı, bahçıvan, apartman kapıcısı gibi her ay bildirge doldurup göndermekle uğraşamayacak işverenler için bir kolaylık. bundan yararlanmak için de çalışanın yukarıda saydığım türde kodlarda olması gerekiyor. ev hizmetlerinde gazaltı kaynakçısı çalıştıramazsın, kaynakçı çalıştırdığına göre sen o tip bir işveren değilsin diyor. kolay işverenlik yapıyorsan çalıştıracağın personel ancak ev hizmetinde çalışacak hizmetçi, bakıcı, temizlikçi, kapıcı, bahçıvan vs olabilir diyor.

bunlar dışında meslek koduna dair bir durum aklıma gelmiyor.
0
kibritsuyu
(04.12.23)
@kibritsuyunun verdiği şu bilgi hatalı: odanın belirlediği ücreti ödemiyor diye işçi sözleşmesini haklı nedenle feshedemez. Yargıtay’ın kararları açık: odaların belirlediği ücretler tavsiye niteliğinde olup asgari ücretin altında olmamak kaydıyla taraflar ücreti serbestçe kararlaştırabilir.

Dursun burada bu bilgi, belki birilerine yardımcı olur.
0
kojonotsuki
(05.12.23)
(14)

Tuvalet kağıdını peçete gibi kullanmak

Bir ben var benden şurada
Bu sizce ne kadar doğru, böyle bir şey olabilir mi? Birkaç gün önce arkadaşlarla aramızda bu konu üzerine bi konuşma geçti. Mesala yemek yerken kağıt peçete ihtiyacınız olsa ve evde kağıt peçete kalmadığını fark etseniz elinizi ağzınızı kullanılmamış/sıfır bi tuvalet kağıdıyla siler miydiniz? Ben "a
Bu sizce ne kadar doğru, böyle bir şey olabilir mi? Birkaç gün önce arkadaşlarla aramızda bu konu üzerine bi konuşma geçti. Mesala yemek yerken kağıt peçete ihtiyacınız olsa ve evde kağıt peçete kalmadığını fark etseniz elinizi ağzınızı kullanılmamış/sıfır bi tuvalet kağıdıyla siler miydiniz? Ben "abi ben galiba kullanmazdım çünkü bunlar en nihayetinde geri dönüşümlü kağıtlar, yani her ne kadar yıkanıp paklansalar da psikolojik olarak rahatsız olurdum kullanmazdım" dedim, siz ne dersiniz?
0
Bir ben var benden şurada
(03.12.23)
cok lazimsa kullanirim ama onlar cok ince oluyor yaprak yaprak oldugu icin. ekstra bir onyargim yok.

hic mi hasta oldugunuzda yani basiniza tuvalet kagidi rulosu alip burnunuzu silmediniz :)
0
yoggi
(03.12.23)
Sen havlu kağıt ya da selpaklarin geri dönüşümsüz saf selulozdan üretildiğini mi düşünüyorsun ?

Kullanırdım psikolojik olarak rahatsız olacak çok daha büyük şeyler var sıra buna gelmez.
0
Mcfly
(03.12.23)
kullanırım, psikolojik olarak rahatsız olmam
0
freebird5406_2
(03.12.23)
işyerinde asla kullanmam.
evde son seçenek olarak kullanırım.
kağıt mendil + peçete + havlu yoksa son seçenek olarak.
paketten bir tane hiç açılmamış alarak.
0
tabudeviren
(03.12.23)
ben hep kullanıyorum ne var ki bunda. tuvaletten alıp kullanmıyorum tabii, paketinden çıkmış sıfır halini alıp kullanıyorum, o da aynı fabrikadan çıkmış bir şey öbürü de sonuçta.

bu arada aynı bu muhabbet daha yeni izlediğim şu programda rapçi sefo tarafından yapılmıştı: youtu.be
üzerine bu soruyu görmem garip oldu :)
0
kim bilir
(03.12.23)
Teknik olarak anal bölge yüz bölgesinden daha hassas ve olumsuzluklara daha açık bir bölge değil mi? Hele ki hemoroid gibi faktörler iyice hassasiyet yapıyor.

Bu açıdan malzeme farklı olacaksa bile eminim tuvalet kağıdı daha makul bir seçenek olurdu.

Yani ben kullanmam şahsen, aklıma gelmez çünkü. Peçete yoksa gider elimi, ağzımı yıkarım. Zaten peçeteye silince de yemekten sonra yine elimizi ağzımızı yıkamıyor muyuz?

Ama eğer o an biri uzatsa al diye, hiç aklıma gelmez sizin gibi dülünmek. Sorunsuz kullanırım.
0
akhenaten
(03.12.23)
Kullanırım. Evde kağit havlu bitti dün, yenisini kadar açılmamış bir ruloyu kullandım sonra yeni kağit havlu alınca tuvalete koydum tuvalet kağıdını.

Öğrenciyken nezle olunca sınifa tuvalet kağıdı götürüyordum ya selpaktan daha yumuşak oluyordu ahshs herhangi bir tiksinme oluşmuyor bende bu konuda
0
nundu
(03.12.23)
bu duyuruyu okurken masamda duran tuvalet kağıdıyla bakıştık. her türlü kullanırım.
0
scudman1
(03.12.23)
kullanıyoruz zaten, çoğu kişi de kullanıyor. asıl garip olan durum sizinki :)
0
candide
(03.12.23)
Evde peçete, havlu kalmamışsa yeni ruloyu paketten alıp kullanıyorum, nezle olduğumda diğer peçeteler sert geliyor, bir ürün var onu bulamazsam ruloyla dolaşıyorum. Hepsi aynı şartlarda ve benzer malzemeyle üretiliyor duyduğum kadarıyla.
0
take stay
(03.12.23)
Çok sorun edilecek bir şey değil.

Ama uzun süredir görmediğimiz bir arkadaş ailesiyle ziyarete gelir de kendilerine bir şeyler ikram edilirse veya buna benzer davet etme gibi durumlarda her zaman için normal peçete bulundurmak daha iyi.
Yemeğin ortasında,
- ya kusura bakmayın evde normal peçete bitmiş.. diyerek kendilerine tuvalet kağıdını uzatmak uygun olmaz.
0
diyecevaplandı
(03.12.23)
kullanırım tabii ki, hiç düşünmemiştim hatta böyle bir şeyi şu ana kadar.

asıl beni rahatsız eden tam tersi durum. evde tuvalet kağıdı bitince popo silme işini diğer selpak ya da peçetelerle yapmak zulüm gibi geliyor.
0
king lizard
(03.12.23)
eve neredeyse hiç peçete almadım. hep tuvalet kağıdı kullanıyorum. misafir geliyor arada onlara da tuvalet kağıdı uzatıyorum :D
0
glamdr1ng
(03.12.23)
Kullanirim/ kullanıyorum hiç öyle takıntılarım yok.
0
wilhelmwasmuss
(04.12.23)
(10)

En begendiginiz erkek ismi

instant crush
Duyduğunuz begendiginiz hosunuza giden isimler hangileri erkek icin?
Duyduğunuz begendiginiz hosunuza giden isimler hangileri erkek icin?
0
instant crush
(03.12.23)
issey miyake
0
freebird5406_2
(03.12.23)
Savaş ve güç temalı isimlerin seksapeli baya yüksek oluyor bence; Savaş, Demir, Kaan, Berk (sadece Berk), Hakan, Ateş, Gökalp, Mete...

Bu temada olmasa da sevdiklerim; Çınar, Deniz, Ege, Orkun, Tolga, Ufuk, Ulaş...

Ama Savaş'ın yeri bende ayrı.
0
akhenaten
(03.12.23)
Ege, deniz, aras, mert
0
mor oje
(03.12.23)
Koray, Yağız, Agâh, Kerem.
0
black holes in the sky
(03.12.23)
Ali
Barış
Tuna
0
Amaranta ursula
(03.12.23)
ahmet, mehmet, kurasaki ichigo.
0
ya ben lan neyse
(03.12.23)
Kadin-erkek farketmez, icinde e gecen isimleri seviyorum. Engin, Ediz gibi isimler kulaga hos geliyor bence. Oglum olsa adini Engin koyarim herhalde.
0
chihirovekohaku
(05.12.23)
T ile baslayan isimleri seviyorum nedense.
Tarik gibi..
0
cooperr
(05.12.23)
mauro icardi
0
sonsuz
(05.12.23)
Burkay
0
melodramaticfool
(06.12.23)
(3)

gaming mouse - dpi

mister green
selamlar arkadaşlar,şu an piyasadaki bütün gaming mouselar 10k ve üzeri dpi ile pazarlanıyor. benim evdeki hem kablolu(steelseries rival 3) hem kablosuz(steelseries aerox3 wireless) mouselarımın da birinin 8500 diğerinin 18k dpi ı var. ben bu markanın steelseries engine uygulamasından dpi ayarı yapa
selamlar arkadaşlar,
şu an piyasadaki bütün gaming mouselar 10k ve üzeri dpi ile pazarlanıyor. benim evdeki hem kablolu(steelseries rival 3) hem kablosuz(steelseries aerox3 wireless) mouselarımın da birinin 8500 diğerinin 18k dpi ı var.

ben bu markanın steelseries engine uygulamasından dpi ayarı yaparken 3200 yapıyorum ama. oynadığım tek oyun lol, onun dışında iş yaparken de ayarı hiç değiştirmiyorum.fazlasında mouse görünmeyecek kadar hızlı oluyor.
bu arada monitörlerimden biri 32 inç 2k, diğeri 34 inç widescreen 4k çözünürlükte.

peki bu aletlerin tavan limitindeki dpi ayarlarını kim kullanıyor? tamamen pazarlama stratejisi mi, yoksa gerçekten kullanılıyor mu?
0
mister green
(02.12.23)
Bence tamamen pazarlama stratejisi. Zaten hemen hemen her markanın benzer uygulaması var, dediğiniz gibi oradan da yükseltilebiliyor. İlla ki kullanan vardır ama ben tamamen pazarlama ve şov olduğunu düşünüyorum.
0
allahkitapwesli
(02.12.23)
zamanında çok araştırmış birisi olarak söyleyeyim tamamen pazarlama taktiği. çok dpi sanki daha performanslı bir şekilde oyun oynanacağını garanti ediyor. 3000 dpi'dan yukarısı über gereksiz. onun yerine mouse'un ergonomisi, kablolu/kablosuz olması, tuşlarının yumuşaklığı/sertliği gibi faktörler bence daha önemli.
0
zen1th
(02.12.23)
Belli değerden yüksek dpi imleç kullanılmayan, mouse hareketine bağlı durumlarda kullanışlı oluyor.

Siz imlece göre düşünmüşsünüz. Ancak sadece mouseu ileri itmeniz gereken bir durum düşünün eğer bunu düşük dpi ile yaparsanız mouse pad bittikçe takır tukur indir kaldır yaparsınız mouseu hem de daha uzun sürer. Ancak 18k dpi ayarına alıp bunu yapmanız çok daha kolaydır.
0
akhenaten
(03.12.23)
(4)

Bir Arkadaşlik iliskisi Hk.

sanguine
Merhabalar, işyerinde gelişen olumsuz bir durum var canımı sıkan. Olayla alakası olmayan insanlara gösterdiğim davranışla alakalı biraz.Işyerinde birbirimizi eşit süredir tanıdığımız bir grup var. Ben genel olarak insanlara mesafeliyim, bu grubun çok da bir parcasiyim diyemem, onlar kendi aralarında
Merhabalar, işyerinde gelişen olumsuz bir durum var canımı sıkan. Olayla alakası olmayan insanlara gösterdiğim davranışla alakalı biraz.

Işyerinde birbirimizi eşit süredir tanıdığımız bir grup var. Ben genel olarak insanlara mesafeliyim, bu grubun çok da bir parcasiyim diyemem, onlar kendi aralarında daha çok takıliyor, ben istemiyorum zaten yüz göz olmayı.

Bu gruptan bir arkadasla nispeten kafamız daha çok uyuştu (cinsel yonelimimiz aynı vs) bununla düzenli içmeye de gidiyorduk. Sonra bu yazın saçmalamaya paranoyaklasmaya başladı, işyerinde herkes bunun aleyhine çalışıyormuş gibi. Çok önemsemedim, hatta yatıştırmaya bile çalıştım. bir süre sonra işle alakalı bir şey sormak için yanına gittigimde bana inanılmaz saçma ve sert bir tepki vererek başından savdi. Bu ana kadar dediğim gibi sürekli konuşuyor ve dışarıda da görüşüyorduk

O anda iletişimi kestim, bir daha suratına bakmadım. Bu olaydan sonra bu sefer patrona gidip siz ona (ben oluyorum) torpil yapıyorsunuz, onun dediği oluyor hep gibi şeyler söylüyor. Hatta o, odadan çıkarken ben içeri giriyorum ve patron direkt aha bunları söyledi senin hakkı da diyor. Bundan sonra komple her yerden engelledim sildim, Kendi manyakligi olduğu icin patron ona bir ceza vermek istedi fakat gruptaki diğer iki arkadaş gidip onun adına yalvarmislar yapmayın bu aralar kafası bozuk vs gibi.

Şimdi ben çocukluğunda, hatta üniversiteye gidene kadar çok ciddi zorbalığa uğramış bir insanım. Zaman zaman bu zorbalık kolektif bir hal de alırdı, olayla alakası olmayan insanlar da dahil olurdu vs. bu yüzden uniye başladıktan sonra yaşadığım şehre bile bir daha dönmedim. Şu an hiçbir sıkıntım yok zaten etrafıma güvenmediğim, istemediğim hiç kimseyi yaklaştırmiyorum. Ihtiyacım da yok. Son derece self sufficient bir hayatım var.

Bu yüzden en ufak bir rencide edici hareket, terbiyesizlik, densizlik beni aşırı tetikliyor, bana kimse saçma sapan şeyler söyleyemez, şakalar yapamaz mesela. Işyerinde bunu yaptığı için bozdugum birkaç kişi oldu, hiçbirinin suratına dahi bakmıyorum.

Bu arkadaş yaptığı terbiyesizliklerden sonra, önce hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya çalıştı, muhatap olmadım, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermedi, aradan aylar geçti bu arada.

Ben diğer arkadaşlardan da soğudum hiçbiriyle konuşmuyorum, herhangi bir açıklama da yapmadım, ama ısrarla bana selam vermeye, konuşmaya devam ediyorlar.

Yani bu durum bircok kişi için anlaşılmaz olabilir, saçma gelebilir size ama durum bu. Benim dünyamda böyle hareketlere yer yok, bunu bana degil başkasına yapsaydı mesela çeker sorardım sen nasil boyle hareket edersin diye.
Ama bakıyorum arkadaşların umrunda değil. Adam iki gün önce beraber sarhos olduğu adamın arkasından iş çeviriyor.

Bundan bu duyarsizliktan çok rahatsız olmaya hakkım yok mu? Kimse kimseyle konuşmayı biraksin demiyorum, demem. Hep beraber bunlar takılırken, sanki bu absurtlugun sorumlusu ben misim gibi kendi kendimi disladim gibi bir şey oldu. Pişman değilim asla, gebersem konusmam. Hala da muhatap olmaya devam ediyor benle bu ortak arkadaşlarimiz. Yani siz adil olamayacaksaniz ne biçim arkadaşınız anasını satayım. Çok saçma geliyor bana bu durum.
0
sanguine
(01.12.23)
Yani tabi içten pazarlıklı, samimiyetsiz insanlarla bir iletişim yürütmek zor ve sizi de kötü etkileyebilecek bir durum.

Ancak sizi çok katı gördüğümden bir şey diyemedim. İnsanlar hatalar yapabilir, bazen kötü günlerinde olabilirler. Anlaşılamamış, derdini anlatamamış olabilirler. Bir insanı kötü yapan tek bir davranışı değil, düzenli şekilde bu davranışları devam ettirmesi, bunu karakterine yansıtmış olmasıdır.

Siz sanki biraz hızlı karar verip bundan da hiç geri adım atmıyor gibisiniz. Haliyle bu insanlar gerçekten samimiyetsiz mi yoksa siz mi çok katısınız emin olamadım ben :D

Şu diğer kişinin ne yaşıyor olursa olsun gidip ona torpil yapıyorsunuz demesi yanlış tabi ki. Ancak iş arkadaşını her yerden silip engelleyecek kadar büyütmemelisiniz bence bu olayı. Neticede orası iş yeri. Herkes birbiriyle öyle böyle anlaşırken, herkese tavırlı olan bir siz olursanız bu pek iyi sonuçlara yol açmayabilir. Sadece bu çalıştığınız yer özelinde böyleyse sorun değil, ancak atıyorum genel olarak insanlarla aranıza çok kalın duvarları hop diye koyabiliyorsanız bu o kişilerden çok sizi cezalandıran bir durum olur bence.
0
akhenaten
(01.12.23)
nacizane fikrim, gecmiste yasadiklarinizdan dolayi hem insanlara karsi asiri katilasmissiniz, hem de aslinda bu durumu pek halletmemissiniz ve etrafiniza duvarlar ormussunuz. yasadiginiz seylerin ciddi bir kismini kisisel algiliyor olma olasiliginiz da mevcut. sivri olmak boyle bir sey degil, ortami idare etmek de bunun cozumu degil. sinir koymayi ogrenmek onemli. siz sinir koymadan, insanlari direk siliyorsunuz. sinir koymak 'bana yakin olmak icin bunlara dikkat etmen gerekli' demektir ve yakin olmaya, onarmaya acik olmaktir. siz ne yakin olmaya ne onarmaya acikmissiniz gibi gelmedi bana yazdiklarinizdan. karsimdaki 100% en bastan benim istedigim gibi olsun istiyorsunuz ve olmayan herkesi siliyorsunuz. ama bu mumkun degil, hepimiz insaniz, sadece sizin yasam oruntunuz yok, herkesin gecmisi, ailesi, sosyal yasami var ve bunlar hepimizi, ayni sizi etkiledigi gibi etkiliyor. birbirmize sevgi ile sinirlar da koyarak bir arada yasamayi ogrenmek guzel bir secenek.
0
songforsomeone
(01.12.23)
songforsomeon +1

yakın ilişkiniz olan kişi ciddi bir yanlış yapmış size karşı ve onunla tüm iletişimi kesmek anlaşılabilir bir tercih bu noktaya kadar hak veriyorum size. ancak sonrasında tüm grupla iletişimi kesme ve onları duyarsızlıkla suçlama kısmı biraz sıkıntılı geldi bana. açıkçası ben de bir arkadaşım -isterse dünyada en yakın olduğum insan olsun- birisiyle kötü bir şey yaşadı diye diğer kişiyi direkt silip atmam. çünkü olayın merkezindeki kişilerden birisi olmayınca tam olarak olayın nasıl geliştiğini bilemezsin asla ve genelde diğer tarafın da olayla ilgili kendince bir açıklaması vardır aslında. hadi diyelim açıklaması da yok yakınım olan kişi %100 haklı bu sefer de diğer tarafın en azından bir pişmanlığı, bir özrü vardır herhalde. tabiki bu kişiyle eskisi gibi olamam ne olursa olsun ama direkt silip atamam da yani dediğim sebeplerden ötürü.

bu sebeplerden ötürü sizin durumunuzda olsam kimseden de küstüğüm kişiyle benim gibi küsmesini beklemem böyle bir şeye hakkım olduğunu bile düşünmem hatta. adil olmak demişsiniz ama adillik her yanlış yapanı silmek demek değil ki böyle olsaydı ne bizle konuşan insan kalırdı ne de bizim konuşacağımız. tabiki siz yetişkin bir insan olarak böyle kendinizi daha iyi hissediyorsanız böyle yaşarsınız o konuda bir şey diyemez kimse ama en azından insanları -içinizden de olsa- yargılarken bu açıdan da bir düşünün derim.
0
pietro crespi
(02.12.23)
arkadaşlarına olan tavrını saçma buldum. sizin aranızdaki özel bir mesele yüzünden ellerinde adalet terazisiyle gezmek zorunda değiller. adamla olan problemin o adamı bağlar, diğerlerine tepki göstermen abartı olmuş.
youtu.be
0
hrskrs
(03.12.23)
(10)

Böyle şanssızlıklar sizi de buluyor mu?

tavish11
Geçenlerde iPhone 14 aldım. Alırken birlikte şeffaf kılıf ve ekran koruyucu da aldım. Ekranı koruyucuz kullanmak daha keyifli diye takmayı erteledim ve olduğu gibi kullandım. Telefonu cebime koyarken özen gösterdim ama bir ara sırt çantamın içine atmıştım. Herhalde o ara çizildi. Temmuz ayında aldığ
Geçenlerde iPhone 14 aldım. Alırken birlikte şeffaf kılıf ve ekran koruyucu da aldım. Ekranı koruyucuz kullanmak daha keyifli diye takmayı erteledim ve olduğu gibi kullandım. Telefonu cebime koyarken özen gösterdim ama bir ara sırt çantamın içine atmıştım. Herhalde o ara çizildi.

Temmuz ayında aldığım telefonun Ekim ayında ekranı çizildi sanki kedi tırmalamış gibi. Ekranı kullanırken belli olmuyor ama güneş ışığı yansıyınca sürekli gözüm oraya gidiyor.

Çok canım sıkılıyor bu duruma. Telefondan soğudum.

Sizin de başınıza benzer şeyler geldi mi?

Not: 4 sene boyunca xs max kullandım. Bunun son 1,5 senesi ekran koruyucuzdu ve çizik bile yok. Yeni iPhone modellerinin daha hassas olduğunu düşünüyorum.
0
tavish11
(30.11.23)
Şanssızlık bu değil ya bile isteye olmuş…
0
Boris
(30.11.23)
Bu şanssızlık değil ki abi şanssızlık dediğin kavram çok farklı bir şey, sen üşengeçliğinin kurbanı olmuşsun sorun kaderde değil sende.
0
Bir ben var benden şurada
(30.11.23)
oldukça ucuz bir xiaomi telefonu ekran koruyucusuz 1dk kullanmadım. hatta baya pahalı ekran koruyucu aldım.
0
ferenc
(30.11.23)
Şanssızlık tanımını kullanmak kendimi avutmak gibi oldu galiba.

Gerçekten çok pişmanım bu kadar çabuk böyle bir şey olacağını tahmin edemedim
0
🌸tavish11
(30.11.23)
mat ekran koruyucu taktırırsan oluşan çizikler görünmeyebilir
0
freebird5406_2
(30.11.23)
Abi yanlış anlama cebinde falan taşısan neyse de bir de çantaya atmışsın çantada her türlü çizilir içinde ne vardır allah bilir, benim çantaya baksam tırmık falan bile çıkar :)
0
Bir ben var benden şurada
(30.11.23)
bu sanssizlik degil yaw..
0
cooperr
(30.11.23)
Çantanın içinin temiz olduğuna eminseniz ekranı silerken çizilmiş olması da çok olası. En çok bu sebeple çiziliyor bence camlar.

Böyle işler için ayrı bir temizlik bezi kullanılmalı. Çok amaçlı kullandığınız bezlerde oldukça sert granüller kalabiliyor. Siz yumuşacık bezle sildiğinizi düşünürken bir milimetreden daha küçük bir parçacık ekranı çizebiliyor.
0
akhenaten
(30.11.23)
Geçmiş olsun, çantaya atma süreçlerinde aynı sonuç doğuyor. Çantanın boş gözüne koyarken bile çekinirim şahsen.
0
kondansator
(01.12.23)
Bu şanssızlık değil bence. Riske girmişsiniz ve zarar gerçekleşmiş.
0
curukturpkokusu
(02.12.23)
(7)

Kurutma makinesinden ne kadar su çıkar?

michael_knight
Kurutma makinesi almayı düşünüyorum. Birkaç ufak sorum var.- Çamaşır makinesinde yıkanan tüm çamaşırları bir seferde atıp kurutabiliyoruz muyuz?- Bir makine çamaşır kurutsak ne kadar su çıkar? Su deposunu elle boşaltacağım. Her kurutmada boşaltmak gerekir mi yoksa 4-5 kurutma yapınca ancak mı doluyo
Kurutma makinesi almayı düşünüyorum. Birkaç ufak sorum var.
- Çamaşır makinesinde yıkanan tüm çamaşırları bir seferde atıp kurutabiliyoruz muyuz?
- Bir makine çamaşır kurutsak ne kadar su çıkar? Su deposunu elle boşaltacağım. Her kurutmada boşaltmak gerekir mi yoksa 4-5 kurutma yapınca ancak mı doluyor su deposu?
- Aklıma gelmeyen dikkat etmem gereken ne olabilir? Fiyatlar 12-30 bin TL arasında görünüyor ama bu fiyat farkının sebebi olan önemli bir özellik göremedim. Sadece marka farkı galiba.
0
michael_knight
(29.11.23)
yüksek devirde sıkma yapıldıysa çamaşır makinesinde zaten kuruya yakın çıkıyor o zaman su tankı her kurutmada dolmuyor. 7 kglık çamaşır makinasında yıkanan çamaşırları tek seferde kurutmaya atıyorum, ancak çamaşır makinasını hiçbir zaman tam dolu çalıştırmıyorum ek not olarak onu ileteyim. arçelik in en baz modeli var 5-6 sene oldu gayet memnunum. denim, hassas gömlek, çekme riski olarak sweathsirt ve kazak atmıyorum genelde çarşaf, havlu , diğer başına birşey gelse de kafama takmayacağım kıyafetler kurutmaya gider.
0
delidiyorum
(29.11.23)
evdeki hoover marka makine için konuşuyorum.
- evet kurutabiliyoruz ama bazen nemli kalabiliyor. o zaman kısa programda tekrar çalıştırıyorum. yani 3 saat sürebiliyor tam dolu çamaşır makinesinden çıkan çamaşırların kuruması.
-çamaşır makinesini tam dolu çalıştırdıysam (sıkma ayarı hep 800de) 1,5-2 lt civarı su çıkıyor. su haznesinde maksimum yeri gösteren bi çizgi var. 2 belki 3 yıkama idare edebilir. ama ben her seferinde bolaştıyorum. çünkü kapakta ağırlık olması hasar ihtimalini artırıyormuş. zaten filtreyi her yıkamada temizlemek gerektiği için kapaktaki suyu boşaltmak öyle aman aman zor bir şey değil.
-yani farkını tam olarak bilmiyorum. eski modeller kıyafetleri küçültüyor vs diyorlar. bizim de yaşadığımız oldu. biz uyguna almıştık açıkçası çok para vermek mantıklı değil. hassas kıyafetleri asıyorum yine ben.
0
elorelia
(29.11.23)
bende 9 kilo kapasitesi olan bir kurutma makinesi var, her kurutmada 9 kiloyu doldurmuyorum çünkü çamaşır makinem 6 kilo kapasiteli. buradan çıkan çamaşırları kurutunca, kurutma makinesinin 6 litrelik haznesinin neredeyse tamamı doluyor.

her seferinde elle boşaltmanız gerekiyor ancak alternatif olarak, makinenin arkasındaki tahliye borusunu bir lavabo tahliye borusuna yönlendirebilirsiniz, böylece her seferinde boşaltma derdi olmaz. yalnız bu işlemi doğru bir şekilde yapmanız gerekiyor yoksa su makinenin içinde kalıp bozulmasına sebep olabilir.
benim başıma geldi ama neyse ki çok eski bir makineydi.
0
kill all hipsters
(29.11.23)
3 kere full doldurarak kurutma yaparsan dolar haznesi ama çamaşır makinesinden ne ıslaklıkta çıktığına da bağlı bu. Ben her kurutmadan sonra bakıyorum zor bir şey değil 2 saniye falan sürüyor kontrol etmek.

bunun dışında toz haznesini de aynı şekilde temizlemen gerekiyor. bu da 5 saniye sürüyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.11.23)
Bende Siemens kurutma makinesi var. Yıkadığım kumaşın cinsine ve sıkma çevirim hızına bağlı olarak normal kumaşlı giysileri 800 devirde sıktırmışsam kesin doluyor kurutmanın haznesi. 1200 devirde havlu kurutmuşsam da yine doluyor.
0
SiyamkedisiZorro
(29.11.23)
1- Çamaşır makinanız kaç kilo yıkıyorsa aynı kilo değerinde kurutma alırsanız olur. Kurutma makinasını tam doldurmamak gerekiyor, ancak zaten atıyorum 9kg çamaşır makinasının haznesinden daha büyük 9kg kurutma makinasının haznesi. Aynı değeri alın kısaca.

2- Depo suyunu dökmek zahmetli bir şey değil 5lt'lik damacanadan sürahiye su boşaltmakla aynı iş gücünü gerektiriyor. Bu kısmı düşünmenin anlamı yok.
0
akhenaten
(29.11.23)
en temizi her kurutma sonrası su tankını boşaltmak. ancak imkanınız varsa su çıkışını gidere bağlatın.
0
inheritance
(29.11.23)
(8)

çamaşır kurutma makinesi

yuvarlanantencereninkapagi
hangi marka model kullanıyorsunuz,ne kadar süredir? memnun musunuz?25bin TL bütçem var. anladığım kadarıyla basit bir mekanizma, çok özellikli bir makineye gerek yok gibi düşündüm, ne dersiniz? baktiklarim arasinda profilo mantıklı gibi geldi. beko ve bosch'a genelde çamaşırların çektiğine dair yoru
hangi marka model kullanıyorsunuz,ne kadar süredir? memnun musunuz?
25bin TL bütçem var. anladığım kadarıyla basit bir mekanizma, çok özellikli bir makineye gerek yok gibi düşündüm, ne dersiniz? baktiklarim arasinda profilo mantıklı gibi geldi. beko ve bosch'a genelde çamaşırların çektiğine dair yorum yapılmış. grundig baya beğenilmiş ama uzun süreli kullanimda nasıl olur bilemedim. arcelik de güzel ama km serisinden uzak durun diyen de var. electrolux ve hoover servis açısından seceneklerim arasında değil.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.11.23)
Hocam çok kısa bir bilgi vereyim, belki de biliyorsunuzdur ama:
Profilo: BSH (Bosch, Siemens) alt markası
Grundig: Arçelik alt markası Beko gibi.
Bir de teknoloji olarak kurutma makinaları 2 çeşit oluyor: Isı pompalı ve Isı pompası olmayanlar şeklinde.
Samsung baktınız mı? Bazı beyaz eşyaları Vestel üretimi, bilginiz olsun. Araştırmak lazım.
0
Ruprect
(28.11.23)
Ben yıllarca Beko kullandım, gayet de memnunum (2017 yılında almışız). Giysilerdeki çekme yanlış ayarda yikamayla ilgili tamamen. Ayrıca bazı giysileri asla kurutmaya atmamak gerekiyor.
0
fraise
(28.11.23)
Yaklaşık 1 ay once arcelik km900 , 9 kilo , isi pompalı modelini aldık. Haftada rahat 3 4 kere çalıştırıyoruz. Simdilik gayet memnunuz. Fiyat olarak 1 ay önce 16 bin civarındaydı, şu an ne kadar bilmiyorum. Şahsen ben bosh marka alma taraftarıydım ama hanım, arkadaşlarından bu modelin iyi oldugunu duymus , f/p olarak bakip buna yöneldik.
0
aksiyom
(28.11.23)
Biz de 15 gün falan oldu bosch aldık. 12 civarı kampanyalıydı.
0
baldan kaymak
(28.11.23)
Km900 var valla her şeyi çektiriyor. İyi kıyafetleri dışarda kurutuyoruz, gündelikleri atıyoruz. Yani arçelik böyle diğer markaları bilmiyorum her ayarı denedik gene de çekiyor.
0
mikahakkinen
(28.11.23)
Arçelik kullanıyorum, ısı pompası olması enerji tasarrufu için baya önemli.

Memnunum, 3 senedir kullanıyorum ama özellikle kışın hala alışamadım çamaşır işinin aynı gün bitmesine :D Baya rahat bir olay.

Ancak kıyafet alırken kurutma makinasında kurutulabilir etiketi olmasına dikkat edin. Erkekler için çok sorun olmuyor genelde kumaş çeşitliliği yok ama kadın kıyafetleri çok çeşitli kumaşların karışımından oluşabiliyor o yüzden dikkat etmekte fayda var.
0
akhenaten
(29.11.23)
bosch aldım kendinden temizlemeli modeli evde kedi tüyü için şimdiye kadar birşeyimiz küçülmedi çünkü uygun program kullanıyoruz, enerji tasarruflu model aldı arkadaşım boschun 30k idi 4 ay önce elektrik faturası 20 tl bile oynamamış.

hiç düşünmeden alın ama bütçeyi arttırabilirsen tasarruflu model alın pişman olmazsınız

çok özelliğe gerek yok kısmı doğru aldığımdan beri sadece 2 program çalıştırıyorum ama tüm modeller zaten tonla program ile geliyor öyle aman 2 programı olsun diye sorduğumda modeller standard demişlerdi bana.

alın aldırın asma derdi yok aşırı kırışık çıkmıyor makineden program bittiği gibi sıcakken katlarsanız ütüsüz giyilecek kadar düzgün oluyor.

bu arada donanım haber forumunda kurutma başlığına göz atın model yorumları oluyor.
0
eja
(29.11.23)
5 yıldır vestel marka kullanıyorum , çok memnunum . hiç çekme sorunu yaşamadım. kazakları atarken tedirgin olmuştum , önce evde giyilen eski birkaç kazak denedim küçülme olmayınca artık yıkadığım her şeyi kurutuyorum. kurutma süresi çok uzun sürmüyor ve toz toprak ip kıl tüy toplayıp temizlemesi süper .
evde kedi köpek besleyenler özellikle kullanmalı bence .
0
devilone
(29.11.23)
(2)

Sanat tarihi, mitoloji ile ilgili youtube kanalı önerisi

fraise
Bu aralar üniversiteden beri merakım olan sanat tarihi ile ilgili okumalar yapmayı ve bir şeyler izlemeyi çok seviyorum ama özellikle izlenecek kaynak kısıtlı biraz ya da ben bulamadım. En son Celil Sadik'in videolarını izlemiştim fakat hem hepsi bitti hem de çok uzun araliklarla video yayınlıyor ka
Bu aralar üniversiteden beri merakım olan sanat tarihi ile ilgili okumalar yapmayı ve bir şeyler izlemeyi çok seviyorum ama özellikle izlenecek kaynak kısıtlı biraz ya da ben bulamadım.

En son Celil Sadik'in videolarını izlemiştim fakat hem hepsi bitti hem de çok uzun araliklarla video yayınlıyor kanalında.

YouTube üzerinden ulasabilecegim; sanat tarihi, mitoloji uzerine güzel bilgiler veren, önerebileceginiz kanal varsa, paylaşabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden herkese teşekkürler.

Not: Türkçe, İngilizce ya da Fransızca olabilir.
0
fraise
(28.11.23)
İngilizce için Yale'in roma mimarisi açık dersi var aşağıdaki linkte sessions sekmesine girip izleyebilirsiniz. Bunun TÜBA'da Türkçe altyazı eklenmiş versiyonu da olacaktı, bakarsanız bulabilirsiniz.

oyc.yale.edu

Khan Academy'de de sanat tarihi dersleri var.

www.khanacademy.org

Ek olarak çeşitli üniversitelerin de farklı sanat tarihi derslerini açık hale getirdiği oluyor. Örneğin şimdi bakınca Oxford'un da böyle bir uygulaması varmış; ancak ücretli.

www.conted.ox.ac.uk
0
akhenaten
(28.11.23)
Ben Great Art Explained kanalını pek seviyorum; ünlü tabloların hikayelerini anlatıyor.

youtube.com
0
wish i could find a way to disappear
(28.11.23)
(13)

aramızda enfiyenin ne demek olduğunu bilen var mı?

sir gawain
bugün bir muhabbette fark ettim ki benden başka kimse duymamış bile, kendimi çok yaşlı hissettim. bu bir tek benim çocukluğumda mı vardı ya, ne oldu sonra bir anda üretimi mi durdu?
bugün bir muhabbette fark ettim ki benden başka kimse duymamış bile, kendimi çok yaşlı hissettim. bu bir tek benim çocukluğumda mı vardı ya, ne oldu sonra bir anda üretimi mi durdu?
0
sir gawain
(28.11.23)
Ben biliyorum ama hiç denemedim. Viktoryen dönemden kalan royal warrantlı bir enfiye kavanozu geçmişti elime. O zaman neymiş bu snuff ya diye bakarken öğrendim.

Şunlardan bahsediyorum; www.theantiquedispensary.co.uk

Sanırım Mısır çarşısında hala satılıyormuş enfiye, birgün alıp deneyeceğim. Çok bilen olmaması doğal ama :D hiç kullanılmıyor ki
0
akhenaten
(28.11.23)
Gerçek hayatta hiç görmedim. Okuduğum kitaplardan falan duydum. Bi de anatomide enfiye çukuru var elde. Orda da hocalar anlatır enfiyenin ne olduğunu.

1996
0
nundu
(28.11.23)
buruna çekilen ve burnu açan bir toz olarak biliyorum. hatta enfiye kutusu olur metal. ama pratikte hiç görmedim.
0
orpheus
(28.11.23)
bilmiyordum, bir demet tiyatro'da mevzusu gecmisti pedere sormustum, eskiden kullanilan kafa yapici bir madde demisti.

82
0
cooperr
(28.11.23)
Abi bunun kullanılması için bir neden yok, eskiden sigara yokken tütünü bu şekilde kullanıyorlarmış, sonra sigara daha popüler olunca ihtiyaç kalmamış kullanımı azalmış. Senin sorun biraz şu an neden sabit telefon çok kullanılmıyor gibi bir şey aslında :)
0
Bir ben var benden şurada
(28.11.23)
üniversitede aktardan alıp arkadaşları hapşırık krizine sokmuştum :D
0
Coyote
(28.11.23)
duydum ama ne oldugunu bilmiyorum.
0
buenosdias
(28.11.23)
takır takır halen satılmakla beraber tütünün toz haline getirilmiş hali olup pek elzem bir şey değildir. onu çekip hapşururlar falan hoşlarına gider insanların
0
orgyadakull
(28.11.23)
83'lüyüm ama hayatımda duymadım.
0
sta
(28.11.23)
30+ yaş. İlk kez kitaplarda okuyup ne olduğunu öğrendim, bir kere de lisedeki edebiyat hocam bize enfiye çektirmişti :)
0
wish i could find a way to disappear
(28.11.23)
anatomi dersinde öğrenmiştim
94
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.11.23)
enfiye çukuru vardır; okulda, klinikte öğrendiğim
0
hunharca ben
(29.11.23)
Yaşlıyız muhtemelen. Ben biliyorum. Benim çocukluğumda aktarlarda satılırdı.
0
SiyamkedisiZorro
(29.11.23)
(2)

Yapay zeka ile yönetilen fonlar

Rao
Selamlar, Aşağıdaki linkten yapay zeka ile yönetilen fonlardan bahsediliyor, ülkemizde bu şeklide yönetilen fonlar hakkında bilginiz var mı ? hangileridir. Teşekkürler. (git: )https://www.youtube.com/watch?v=65_Ukoql9b8
Selamlar,

Aşağıdaki linkten yapay zeka ile yönetilen fonlardan bahsediliyor, ülkemizde bu şeklide yönetilen fonlar hakkında bilginiz var mı ? hangileridir.

Teşekkürler.

(git: )www.youtube.com
0
Rao
(28.11.23)
Doğrudan yapay zeka ile yönetilen fonlar var mıdır bilmiyorum ancak örneğin garanti emeklilikte bes'inizi otomatik fon koçuna devredebiliyorsunuz ve o kendi algoritmalarına göre sizin risk seçiminize uygun belli fonları alıp, ağırlığını artırıp azaltıp, ya da elden çıkararak çalışıyor.

Fonları yönetmiyor ama portföyü yönetiyor.
0
akhenaten
(28.11.23)
www.aktifportfoy.com.tr

baska fonlar da illa ki vardir.
0
exlibris
(28.11.23)
(11)

iş yeri çıkışımı vermiş ama içerde alacağım var

ayseee
içerde 16 bin alacağım var bugün benden habersiz çıkışımı vermişler haberim yok çalışıyorum. istifa dilekçesi yazmam gerekiyor mu ve eğer istifa dilekçesi yazarsam içerde kalan 16k maaşımın eksik olduğunu istifa dilekçesinde belirteyim mi? çünkü bu işyerim inanılmaz çünkü 3 aydır sgklarımı eksik ya
içerde 16 bin alacağım var bugün benden habersiz çıkışımı vermişler haberim yok çalışıyorum. istifa dilekçesi yazmam gerekiyor mu ve eğer istifa dilekçesi yazarsam içerde kalan 16k maaşımın eksik olduğunu istifa dilekçesinde belirteyim mi? çünkü bu işyerim inanılmaz çünkü 3 aydır sgklarımı eksik yatırmışlar maaşımı almadan istifa dilekçesi vermiyim mi?

bu arada benle beraber muhasebe ve diğer departmanda da 4 kişi işten çıkıyor.

patron beyin toplantısının bitmesini bekliyorum görüşmek için ya sabır.
0
ayseee
(28.11.23)
işten çıkarıldıysanız neden istifa dilekçesi yazasınız ki? hatta muhtemelen onlar size alacağım yoktur şeklinde imzalamanızı isterler, onu da imzalamayın.
0
elorelia
(28.11.23)
geçmiş olsun.

Ne kadar zamandır calıştığına göre bazı hakların mevcut. Hiçbir şekilde istifa yazmamalısın. onların seni çıkartmaları gerekmekte.

Ayrıca ssk çıkış kodu da önemli issizlik maaşı alabilmek adına
0
kaiserr76
(28.11.23)
Neden istifa dilekçesi veriyorsunuz ortada bir istifa yok ki, işten atılmışsınız. bu sebeple size içeride kalan paranızı, ihbar ve tazminatınızı hesaplayıp ödemeleri lazım.
0
montreal
(28.11.23)
istifa dilekçesi falan vermeyin. hatta haksız fesih ise işe iade davası açın, büyük ihtimal lehinize sonuçlanır. o durumda 8 maaş (yanlış bilmiyorsam) daha tazminat alırsınız
0
faberkastelli
(28.11.23)
Çıkışınızı zaten vermişler sizin istifa vermeniz anlamsız. Durumunuz arabulucuya kalacak gibi. Size önerim bir avukatla görüşün
0
limonlu eksi
(28.11.23)
bence işyerinden kimseyle, patronla vs. görüşme, avukat bul, konuyu anlat, git bugün için rapor al. iş yerinden uzaklaş ve avukatla nasıl çözeceğinizi konuşun bu durumu.
geçmiş olsun. avukatınız çatır çatır alır.
0
erty_ksk
(28.11.23)
edit ; 3 aydır çalışıyordum. sgk'Yı aradım. sizi sabah istifa etti olarak işten çıkarmışlar dedi ( ki haberim yok)... o yüzden adliyede arabulucu ile hakkınızı arayabilirsiniz buradan bir işlem yapamayız dediler.
0
🌸ayseee
(28.11.23)
İstifa etmiş gibi gösterilerek işten çıkarıldıysanız her şeyden önce ilk iş hemen noterden istifa etmediğinize dair ihtar göndermelisiniz. Bugün bunu yapın öncelikle. Zaman kısıtı var, kaç gün hatırlamıyorum ama geciktirmeyin. Yoksa istifa etmişsiniz gibi gösterebilirler, iş uzar.
0
akhenaten
(28.11.23)
toksik bir isyerine benziyor. sen de tecrubesiz gorunuyorsun. tam bir suistimal ortami var gibi duruyor. bir abi tavsiyesi olarak, bilen birine danismadan hicbirsey imzalama, yapma.
0
buenosdias
(28.11.23)
ibraname getirdiler şimdi alacağım tutar yazıyor tabi karşısında imza atmamı bekliyorlar ama daha hesabıma geçen bir tutar yok. patron toplantı yapıyor başka birileriyle onun bitmesini bekliyorum. paramı ödemezse imza atmayacağım. ama sonrada ödemezse ne yapacaz.
0
🌸ayseee
(28.11.23)
şu maaşı 4 takside bağlayan firma değilimi o ?

eğer öyle ise isabet olmuş bence , ödeme almadan hiç bir şeye imza atmayın ve istifa dilekçeside imzalamayın. Varsa kıdem tazminatınız vs. hepsini ve maaş alacağınızı talep edip, tüm alcaklarınızı aldıktan sonra o zaman imzanızı atarsınız ne gerekiyorsa

Geçmiş olsun
0
Rao
(28.11.23)
(3)

önce evlilik mi teklif edilir yoksa aile ile mi tanıştırılır?

ilgeru
sb. standart nedir veya nasıl olmalıdır? aile ile tanışmaktan kastım ailelerin tanışması değil. örneğin kızın erkeğin ailesiyle tanışması veya tam tersi gibi.
sb. standart nedir veya nasıl olmalıdır? aile ile tanışmaktan kastım ailelerin tanışması değil. örneğin kızın erkeğin ailesiyle tanışması veya tam tersi gibi.
0
ilgeru
(26.11.23)
Valla bence evlilik teklifi sonrası.
0
Amaranta ursula
(26.11.23)
Standart yok, nasıl olsun ki? Size ve aile yapınıza bağlı bir şey bu. Kimi insan var tanıştırma için kafa yormaz, spontane denk gelir de tanışılır. Kimileri özellikle erkenden tanışılsın ister, kimileri iş ciddiye binmeden asla tanıştırmam der. Kimileri evlenme teklif edip öyle tanıştırır.

Yani hatta ülkemizde evlenecek insanlardan önce ailelerin tanışması bile yaygın bir şey. Böyle düşününce iyice garip geldi. :D

Çok takmayın yani.
0
akhenaten
(26.11.23)
ben olsam evlenmeyeceğim birini ailemle tanıştırmam.
fakat bunun belli bir sırası yok. tanışma olursa 2 taraf da ciddi olduğunu bilecek zaten. teklif sonra da olabilir. zaten o durumda teklif formalite olur
kabul etmeyecek biri aileyle tanışmaz.
0
jelly bear
(28.11.23)
(5)

Trafikte şu durumda kim suçludur?

psmstc
Sağ şeritte araçlar park etmiş. Parkeden araçların sol yanından sıfır bir biçimde motor geçerken sağdaki park halinde araç sürücüsü sürücü kapısını açıyor. Motorlu kapıya dikine çarpıp düşüyor. Hafif yaralanıyor. Bu durumda hangi taraf suçludur? Şikayet halinde hapis cezası para cezası vs olur mu?
Sağ şeritte araçlar park etmiş. Parkeden araçların sol yanından sıfır bir biçimde motor geçerken sağdaki park halinde araç sürücüsü sürücü kapısını açıyor. Motorlu kapıya dikine çarpıp düşüyor. Hafif yaralanıyor.

Bu durumda hangi taraf suçludur? Şikayet halinde hapis cezası para cezası vs olur mu?
0
psmstc
(26.11.23)
sağdaki aracın şoförü arkayı kontrol etmeden kapıyı açmamalı. araç şoförü hatalı.
0
sta
(26.11.23)
"sol yanından sıfır bir biçimde motor geçerken"
motor şeritten/ortadan gitmiyor o da sıkıntı ama şoför de bakıp açmalı. Ama aynada ölü bölgeye gelmiş olabilir, Dutch Reach dedikleri ters kolla açıp arkaya bakma işi önemli ama çoğu kişi yapmıyor, aynadan bakıp geçiyor veya hiç bakmıyor.
0
nhk ni youkosu
(26.11.23)
park halinden harekete geçen şoför sinyal verip, aynadan yola bakıp kontrollü çıkış yapmalıdır. park eden araç ise parktan sonra kontrollü olarak kapıyı açmalıdır.

araç şoförü hatalı. motor veya diğer araç şoförleri kenardaki yüzlerce aracın içini görüp kontrol edemezler.
0
avatar is back
(26.11.23)
motor da hatalı, çünkü "park halindeki aracın kapısı açılmaz" diye bir kaide yok. araç sürücüleri yol ve trafik durumuna uygun kullanmak zorundalar, genel kaide budur. ona göre sıfır geçmeyecek veya sıfır geçiyorsa da güvenli şekilde durabilecek hızda geçecek. hapis falan çıkmaz, para cezası da zannetmiyorum.
0
malheiros
(26.11.23)
İki taraf da hatalı değil mi? Motosiklet hakkında çok bir bilgim yok ancak eğer doğru biliyorsam motosikletlerin şerit kullanımları otomobillerle aynı. Yani motosikletli eğer sağ şerit kapalıysa sol şeridi ortalayarak gitmeliydi.

Aynı şekilde araçtan çıkarken emniyetli çıkış yapmak da park halindeki aracın sürücüsünün vazifesi.

Burada tek başına ya o ya bu hatalıdır demek çok mümkün değil gibi.
0
akhenaten
(26.11.23)
(1)

Beyaz eşya servisini şikayet edebilir miyim?

ananiyimioguz
Çamaşır makinesi ile ilgili bir parça lazım oldu. Baya da bir yeri aradım bulamadım. En sonunda bir servis var dedi. Ne kadar dedim, işte 1000 lira parça 500 lira da gelip takması dedi.Pazarlık etmeye çalıştım, 10 lira bile inmedi. Tamam dedim biraz düşüneyim.Diğer gün sabahtan tekrar yazdım, tamam
Çamaşır makinesi ile ilgili bir parça lazım oldu. Baya da bir yeri aradım bulamadım. En sonunda bir servis var dedi. Ne kadar dedim, işte 1000 lira parça 500 lira da gelip takması dedi.

Pazarlık etmeye çalıştım, 10 lira bile inmedi. Tamam dedim biraz düşüneyim.

Diğer gün sabahtan tekrar yazdım, tamam dedim gelin takın. Bu sefer dediler ki eski parçayı getirmeniz lazım ondan 22 tane var hangisi bilemeyiz dedi.

Dedim ki dün size ürün görselini, model numarasını ve çıkan parçayı attım, var dediniz. Şimdi nerede çıktı bu opsiyonlar ben attım o parçayı çöpe gerekirse hepsini getirin deneriz dedim. Hatta sorun oluyorsa hepsini ödeyeyim sonra iade edersiniz dedim. Tamam dedi biz sizi arıycaz.

Bekle bekle arayan yok akşam oldu. Aradım, yarın gelecekler, ararlar dedi.

Yarın oldu, öğlen oldu arayanlar yok. Tekrar aradım. Ustalar sizi arayacaklar diyor. Dedim ki kardeşim randevu oluşturdunuz mu boş boş evde bekliyorum sizin için, kıyafetler de koktu kaç gündür dedim. Tamam ben aciliyetini ileticem arayacaklar dedi.

Yine öğleden sonra oldu arayan yok. Servisi arıyorum onlar da açmıyor artık. 2-3 kere aradım belli aralıklarla, açan yok.

En son sms attım müşteri oyalamaktan hakkınızda şikayette bulunmamı ister misiniz diye sdjfsg sinir oldum.

2dk sonra hemen aradı. "nereye istersen şikayet edebilirsin hocam" dedi.

te allahım seneler önce böyle diyen bir firmanın aracını bağlatmıştım dava açarak. saatlerimi çağlayan adliyesinde geçirdim inat ettim. ama onda internetten ürün almıştım. bu durumda aldığım bir şey de yok.

Neden bekletiyosunuz dedim arayacaksınız diye evden de ayrılamıyorum?!
Tekrar etti "tamam nereye istersen şikayet edebilirsin"

Şimdi benim yine karadenizli inadım tuttu ben bu adamla uğraşırım. Ama bir hizmet satın alamadığım için nereye gidip ne diyeceğim bilmiyorum. Google haritalarda yorum yaptım sadece.

Başka yapabileceğim, uğraşabileceğim ne olabilir? Sırf iş olsun diye ne davası açabilirim? Veya cimerden yürüyebilir miyim?
0
ananiyimioguz
(24.11.23)
Müşteri seçmek, sebepsiz yere hizmet vermeyi reddetmek gibi konular üzerinden yürünebilir belki tema olarak.

Eğer tahmin ettiğim gibiyse şimdi kendi çevresinde "sen misin fiyat beğenmeyen, süründürüyorum şimdi peşimde kehkehkej" diye anlatıyor olabilir çevresinde. Böyle yapan ustaları gözümle gördüğüm için çok şaşırmam.

Profesyonellik hak getire, ülke insanı iyice çığırından çıktı.
0
akhenaten
(25.11.23)
(4)

Kredi cekerken nelerde dikkat etmeliyim?

balpolen
Gunaydin, ilanlardan da anlayacaginiz uzere araba almak niyetindeyim. Bir kismi icin kredi cekecegim. Daha once hic cekmedim, bilmem gereken neler var?24 ay ve 36 ay vadeye baktigimda, arada 3 bin lira falan oynuyor. Biraz sıkısıp 24 ayda odemek mi, yoksa daha rahat bir sekilde 36 ayda odemek mi? Ne
Gunaydin, ilanlardan da anlayacaginiz uzere araba almak niyetindeyim. Bir kismi icin kredi cekecegim. Daha once hic cekmedim, bilmem gereken neler var?

24 ay ve 36 ay vadeye baktigimda, arada 3 bin lira falan oynuyor. Biraz sıkısıp 24 ayda odemek mi, yoksa daha rahat bir sekilde 36 ayda odemek mi? Ne onerirsiniz? Bir de en uygun krediyi Kuveyt Turk ve Turkiye Finans veriyor. Hic alakam olmayan bankalar bunlar, kredi cekilir mi, tesekkurler
0
balpolen
(23.11.23)
Günaydın,

Ben de 12 aylık Türkiye Finanstan araç için kredi çektim, araç kredisi olursa oranlar daha uygun oluyordu bundan 4 ay önce.

En önemli koşul bana göre kredi oranınız ve evrak vs. dosya masrafı eklendiğindeki toplam tutar ve aylık ödemeleriniz.

Ayrıca krediyi çekerken size sigorta ve kaskoyu da zorunlu onlardan yapmanızı isteyecekler. Ve araç kredi süreciniz boyunca bankaya rehinli olacak, kredi ödemesi bitince borcum bitti rehini kaldırın diye tekrar gidip evrak işlemi yapmanız lazım.

24 ile 36 ay arasında 3 bin TL fark olduğuna göre çok büyük bir meblağdan bahsetmiyoruz sanırım. Aynı zamanda araç almayı düşündüğünüz yerler ile de görüşün mutlaka onlara özel başka faiz oranları olabiliyor.

Kendi fikrim yılbaşından önce bu durumu halledin, şu anki aylık ödeyeceğiniz örneğin 10 bin TL ile şubat ayından sonraki 10 bin TL aynı değerde olmayacak.

Şimdiden hayırlısı olması dileğiyle.
0
c0sh_kun
(23.11.23)
Taksit özelinde konuşacak olursak şu ortamda taksitin uzun olması istenen bir şey.

Eğer 36 ayımı bağlamak istemiyorum gibi bir düşünceniz varsa siz yine 24 taksit yapabilirsiniz kendi kendinize. Siz taksit tutarlarınızı 24 ay gibi düşünüp her ay buna denk gelen parayı ayırır para piyasası fonuna aktarırsınız. Taksitlerinizden o ay artan tutar fonda birikir. 24 ay dolduktan sonra artık maaşınızdan ayırmadan o fondan ödersiniz taksitleri. Faizden gelen tutar da sizin cebinize kalır ya da 3.000 liralık farkı kapatmış olursunuz.
0
akhenaten
(23.11.23)
kasko ve sigortayı bankadan yaptırmak zorunda değilsin. dışardan yaptırıp alacaklı bankayı ekletebilirsin. ayrıca kredi bittiğinde rehin kolayca kalkıyor
0
paintov
(23.11.23)
Ben çok salaklık tecrübesi bi tavsiye vereceğim. Krediyi çektikten sonra hesabınıza aktarmayı unutmayın. Eğer birkaç güne (belki 1 bilemedin 2 hafta) aktarmazsanız banka krediyi otomatik olarak geri alıyor. Sonra baştan uğraşmak zorunda kalabilirsiniz. Ben mobil appteki kredi kısmını bir tür hesap gibi düşünmüştüm ve hep orada kalacak sanmıştım. Kimse bana parayı çekmen lazım dememişti :/
0
amsterdam otlu sigarası
(23.11.23)
(4)

Her şeye reset atmak

Rao
Selam herkese, Malum, eğitim sistemi, bilinçaltı öğrenme, korkularımız, benzer gıdalar, toplum ve değer yargıları, dini değeler, vb. tüm bunları düşündüğümüzde insan olarak genelde birbirimize benzer şeyleri algılayıp, aynı düşünce yapıları ile düşünüyoruz. Yani özetle düşünce yapısı anlamında bi
Selam herkese,

Malum, eğitim sistemi, bilinçaltı öğrenme, korkularımız, benzer gıdalar, toplum ve değer yargıları, dini değeler, vb. tüm bunları düşündüğümüzde insan olarak genelde birbirimize benzer şeyleri algılayıp, aynı düşünce yapıları ile düşünüyoruz. Yani özetle düşünce yapısı anlamında bireyler olarak ortalama olarak birbirimizin aynısıyız.

Bu anlamda, farklılaşmak, kutunun dışında düşünebilmek , farklı şeyleri görebilmek ,yaratıcı düşünmek vb. için sizin etkili tavsiyeleriniz nelerdir.

Her türlü yerli ve yabancı kaynak ve tasiyeye açığım , çok teşekkürler.
0
Rao
(21.11.23)
Onun yolu, OKUMAK, okuduğunu anlamaya çalışmak, sormak, sorgulamak, maddi durumun elverdiğince gezmek(mümkün olduğunca yurtdışı) ten geçer.

Okumayı büyük harflerle yazdım.
0
Mirket
(22.11.23)
Kitap okuyun.
TED Youtube sunumlarını izleyin.
MUBİ aboneliği ile film izleyin.

TV, Facebook, Twitter, TikTok kapatın.
0
alfired
(22.11.23)
Analiz yeteneği kazanmak gerekiyor.
Tarih bilgisi burada önemli.

Ayrıca birbirine karşı anlamsız ve uzak görünen parçaların, olayların, konu veya kişilerin uygun ortam oluştuğunda nasıl bir araya geldiklerini, gelebileceklerini görebilmek gerekiyor.

Mesela çok iyi hatırlıyorum dünya gündemini yorumlayan bir yorumcu Rusya - Ukrayna Savaşı'nın hemen öncesi,
Ukrayna tarafının bir çeşit hamlesi üzerine Rusya savaşı başlatır dedi ve çok geçmeden savaş başladı.O vakte kadarki yorumlarında ise devletler arası yaşanan bir çok gerilime rağmen Rusya'nın savaşmayacağını belirtiyordu.
(Şimdi de arkaplanda barış görüşmeleri var.)

Böyle büyük ölçekli yorumlardan ayrı olarak, küçük ölçekte kendi çevremizdeki yaşanan ve yaşanabilecek olayları da analiz edebilmek için de kişilerin görüş alışkanlık, karakterleriyle birbirlerine karşı olan yakınlık, menfaatleri veya vefa,özverilerine hususlarında dikkat etmek gerekiyor.
0
diyecevaplandı
(22.11.23)
Yukarda sıra sıra bahsettiğiniz konular kültürlenme sürecidir. Bu insan yaşamının doğal bir süreci, herkes buna dahil.

Bir çocuk doğduğu andan itibaren çevresinde gördüğü şeyleri kendi deneyimleriyle yoğurup kendi kimliğini oluşturur. Bu süreç çocukluktaki kadar olmasa da hayat boyu devam eder. Hepimiz aynı zamanda başkalarını kültürleriz.

Ne kadar uğraşırsanız uğraşın bunun dışına çıkamazsınız. İnsan olarak bu bir kısıt hepimiz için. Ancak kültürlendiğiniz yelpazeyi geliştirip sadece içinde bulunduğunuz toplumun ağırlıklı bakış açısından ayrılıp farklı toplumların bakış açılarını da kendi karakterinize katabilirsiniz.

Bunun en etkili ve en gerçekçi yolu gidip başka bir yerde yaşamak. Ancak temelde bu durumun oluşmasına sebep olan şey daha önce bilmediğiniz farklı bir şey öğrenmek ve bunun gerçekliğini idrak etmekten geçiyor. Örneğin size bireyin babası ve amcası arasında herhangi bir ayrımın olmadığı bizimkinden farklı toplumların var olduğundan bahsedebilirim, ancak yalnızca bunu duymanız yetmez. Bu bilginin sizin hayatınızı ve bakış açınızı etkilemesi için bunun bir gerçek olduğunu kavramanız da gerekir. Bu yüzden başka bir yerde yaşamak çok etkili bir kişisel değişim metodu. Ancak bu şekilde gerçekten kültürün hem ne kadar yapay hem de ne kadar gerçek olduğunu idrak edip bu sınırların dışında düşünmeye başlayabilirsiniz.

Bütün toplumlar full paket ayrı birer paralel evrendir. Yabancı bir grubun içinde yaşarken politikadan, müzik zevkine oradan giydiğiniz kıyafetin stiline ve uyduğunuz ahlaki kurallara kadar yepyeni bir gerçekliği kabul etmeniz gerekir. Bu da sizi zihinsel olarak baştan aşağıya değiştirir.

Bunun için illa yurtdışına gitmenize de gerek yok. Farklı çevrelerden tanıdık insanlar edinmeye çalışarak başlayabilirsiniz.
0
akhenaten
(22.11.23)
(7)

ben cahil değilim diyen kırmızı etçi abla videosu

avatar is back
havalimanında (ingiltereydi sanırım) polis mi ne kontrolüne giriyordu, bavulunda sanırım kırmızı et çıkıyordu. nerde o video ya? ikinci sorum bir insan neden kırmızı et götürür ki? yanlış hatırlıyorsam ve pastırma falansa ok ama kırmızı et dediğimiz şey zaten bir kaç saatte bozulmuyor mu? 2 saat hav
havalimanında (ingiltereydi sanırım) polis mi ne kontrolüne giriyordu, bavulunda sanırım kırmızı et çıkıyordu. nerde o video ya?

ikinci sorum bir insan neden kırmızı et götürür ki? yanlış hatırlıyorsam ve pastırma falansa ok ama kırmızı et dediğimiz şey zaten bir kaç saatte bozulmuyor mu? 2 saat havalimanı + 4 saat uçuş + 2 saat yine havalimanı ve eve gidiş desek neredeyse 8-10 saatte afedersiniz rezil olmuyor mu et? çok otantik video değil miydi ya?
0
avatar is back
(21.11.23)
Çok daha kötüsü var.

Video konusunda yorum yapamayacağım ama bizim akrabaların şöyle bir durumu vardı. Kurbanı kesiyorlar, kurbanlık etleri arabanın arkasına koyuyorlar. Bir haftalık gezileri boyunca her uğradıkları yere kurbanlıkları dağıta dağıta Marmara Bölgesi'ni komple turluyorlar. En son bize geldiklerinde getirdikleri etler YEŞİL RENKTE OLDUĞU İÇİN annem etlerden şüphelenmişti, meğerse hayvanı GEÇEN HAFTA kesmişler, bir haftadır arabanın arkasındaki etlerle geze geze geliyorlarmış. Şimdiye dek besin zehirlenmesinden ölmemelerine çok şaşırmıştım. Niye böyle yapıyorsunuz dedim, "sirkeli suya yatırınca kokusu gider" dediler. Adam kimyasal değişimi sirkeli su ile geri döndürebileceğine inanıyor.

Buradaki durum o videoya özel değil yani, aynısını, daha kötüsünü yapan başkaları da var :D
0
hayirsiz
(21.11.23)
Ben artık hiç şaşırmıyorum. Bir sürü manyak dolu. Düşünüyorsun anlam bulamıyorsun. Bir mantıgı yok yani. Akli dengesi yerinde olmadıgı için böyle yapıyorlar. Deliye neden delisin denmez. Bu da böyle bir şey işte
0
limonlu eksi
(21.11.23)
youtu.be

ayemnat kaming from village :D
0
freebird5406_2
(21.11.23)
yurtdisinda uzun sureli yasayanlarin (20+ sene) cogu balatayi cesitli nedenlerle siyirdigi icin bunlar normal, bana hic garip gelmiyor.
0
cooperr
(21.11.23)
Klasik Turk annesi. Ben de kac kere kofte soktum Ingiltere'ye el cantasinda:) Evdekiler almazsan dariliyorlar. O videodaki Cig et ayri bir level tabi.

O video da 10-15 senelik video yalniz. Bu yaz tekrardan populer ettiler. Ek olarak Bulgaristan Gocmenleri kurbanda et geciriyordu Kapikule'den senelerce. Simdi leva uctu, otobus biletleri uctu, BG'de kurban kesmek daha pahalandi anlami kalmadi duruldu bu isler sanirim. Cenk Tosun da tursu bidonuyla gidiyordu Ingiltere'ye eksisozluk1923.com Adamin umrunda degildir ama aile buyugu hazirlamis, koymus iste, almamak olmaz. Hicbirimiz yalilarda buyumedik sonucta
0
speedy
(21.11.23)
hay yaşa freebird, bu duyuruyu gördüğümden beri saatlerdir sinsi gibi videoyu arıyordum ama bulamamıştım. müthiş bir şey.

cevaba gelecek olursak benim hep söylediğim bir şey var: insan zekası abartılıyor. çoğumuz maymunun 1-2 iq fazlasına sahip vatandaşlarız. kurulan bu düzen, sistemin işlerliği vs. hep daha akıllı insanlar sayesinde oluyor ki onların olmadığı, liyakatsiz ortamlarda da nasıl çöküş yaşandığını zaten görüyoruz. şanslı olanlarımız iyi okullarda okuyup eğitimli, akıllı kişilerle bir arada bulunduğu için herkesi öyle zannediyor. halbuki "sıradan" insanda hakikaten burdan ingiltere'ye kırmızı et götürmenin saçmalığını idrak edebilecek kapasite yok.

böyle dedim ama kendi adıma şunu da ekleyeyim, ben oradaki arkadaşlarım seviyor diye türkiye'den ukrayna'ya bir bavul dolusu çiğ köfte ve ayran götürmüş adamım. ambalajlı ürün olduğu için kabul etmişlerdi. hala aklıma geldikçe gülerim.
0
mark greg sputnik
(21.11.23)
"Bizim oraların eti farklı oluyor" muhabbeti çok yaygın. Gerçi sadece et değil her şey için böyle nerdeyse.

Doğruluk payı elbette vardır ancak bu taşıması yasak olmasına rağmen uzak bir yere bunları götürmeyi gerektirir mi kişinin bileceği iş tabi.

Ancak sebebi bu olsa gerek. Hatta direkt iç sesi yazayım; "Orda et hem bol hem de ucuz ama bizim oraların eti gibi olmuyor İngiltere'deki. Tadı tuzu yok."

Ya da yolcu için değil de yolcu edenin bakış açısından;

"-Al bak bunu da koy çantana
- Aman ablaa, orda et mi yok sanki yük etme şimdi
- Olsun olsun, burdaki gibi olmaz bi avuç zaten ne olacak çantanın bi köşesinde durur bir şeycik olmaz.
- E hadi koy bari, biri görse tam köylü olduk :D"

Sonrası malum.
0
akhenaten
(22.11.23)
(8)

schnitzel'in yanına hangi içki?

put it in your appropriate place
Kırmızı şarap olur sanırım. Başka hangi içki gider? Bira ile schnitzel biraz uyumsuz gibi geliyor kulağa ama bilemiyorum.
Kırmızı şarap olur sanırım. Başka hangi içki gider? Bira ile schnitzel biraz uyumsuz gibi geliyor kulağa ama bilemiyorum.
0
put it in your appropriate place
(21.11.23)
bira demeye geldim.
frederik india ile iyi gidiyor.
0
penceredengorunenmorbina
(21.11.23)
şinitzel’n hangi etten yapıldığına göre değişir ama tavuk olduğunu varsayarsak şarap değil bira uygun olur. buğday birası belki daha da güzel olur.
0
orient blue
(21.11.23)
Soğuk bir beyaz şarap da güzel olur. Asidik içecekler kızartmalara yakışıyor.
0
Ruprect
(21.11.23)
bira <3
0
sta
(21.11.23)
Damak tadınıza hangisi uygunsa olur neticede ancak usulen soruyorsanız kırmızı şarap en son seçenek olurdu.

Kırmızı şarap daha ziyade et yemekleriyle tüketiliyor. Beyaz şarap soslu tavuk benzeri yemeklerle.

Kızartmalar, paneler, makarnalar içinse bira. Bira ve kızartma türevi yiyeceğin uyuşmayacağını düşünen ilk kez sizi gördüm açıkçası. Bira ve schnitzel sıkça birlikte tüketilir.
0
akhenaten
(21.11.23)
kizartmayla bira +1
0
cooperr
(21.11.23)
bira şinitzel

kırmızı et ise şarap olabilir ama ben yine de bira içerdim. İlla Lager olmasına gerek yok Guinness tarzı Ale de olabilir iyi gider.
0
nhk ni youkosu
(21.11.23)
Teşekkür ederim arkadaşlar. Direkt cahil çıkmışım.
0
🌸put it in your appropriate place
(21.11.23)
(3)

Kötü bir olay sonrasında hemen telefonla aramak

lüzumsuz adam
Bana çok yersiz geliyor. Siz nasıl bakıyorsunuz? Mesela iş yerinden tanıdığınız, size yakın birinin ebeveyni kaza geçirmiş, durumu da ağır olsun. Bizzat kişi tarafından detaysız bir şekilde bilgilendirilmişsiniz. Siz de bu bilgiyi iş yeri içerisindeki ortak arkadaş grubuna haberleri olması amacıyl
Bana çok yersiz geliyor. Siz nasıl bakıyorsunuz?

Mesela iş yerinden tanıdığınız, size yakın birinin ebeveyni kaza geçirmiş, durumu da ağır olsun. Bizzat kişi tarafından detaysız bir şekilde bilgilendirilmişsiniz. Siz de bu bilgiyi iş yeri içerisindeki ortak arkadaş grubuna haberleri olması amacıyla duyurmuşsunuz. Bu kişiye sizden daha yakın olmayan insanların hemen arayıp, sıcağı sıcağına ‘nolmuş’ gibi detaylı sorular sormaları beynimin içini tırmalıyor. ‘Birinin yanında olmak ‘ tan öte anlamsız bir merak duygusu gibi geliyor bana. Bu kadar çabuk bilgi sahibi olmak; doğaüstü iyileştirici, zamanı geri alma gücü falan yoksa bir insana ne kazandırır ki.. Ben mi gereksiz öfkelendim bilmiyorum, burada da sormak istedim.
0
lüzumsuz adam
(21.11.23)
hemen aramayı ben de sevmem ve çekinirim. insanlar derdiyle uğraşıyor bir de bana mı laf anlatacak derim. genellikle ertesi gün ya da birkaç gün sonra ararım. hem şoku biraz atlatmış olur hem de etraftaki kalabalık da dağılmış olur genellikle. tabii çok yakınım kaza geçirdiyse bu kadar beklemem hatta koşar giderim ama bazı insanlar gerçekten meraktan ya da dedikodu olsun diye arıyorlar. herkesin kendi huyu öfkelenmeye çok da gerek yok bence.
0
matilda
(21.11.23)
Bazı insanlar gerçekten fazla meraklı. Bence de belli bir samimiyet düzeyi yoksa sıcağı sıcağına aramak hoş değil. İnsanları darlıyorlar. Birçokları aslan avı belgeseli izler gibi yaklaşıyor böyle olaylara. İçten içten zevk aldıklarını düşünüyorum.

Ne olmuş, nasıl olmuş, nerede olmuş her şeyi soruyor ne yapacaksa...

Bazıları abartıp hasta yakınıyla konuştuklarını unutup bilmem kime de aynısı olmuş da aylarca ayağa kalkamamış falan diye anlatıyor. Gerçekten aymazlık.
0
akhenaten
(21.11.23)
Insanlar meraktan ariyor. Yardimci olma niyeti olan kisi zaten bi mesaj yazar, kisiyi cok mesgul etmemeye calisir, biraz empati yapar falan.
0
zimbirik
(21.11.23)
(9)

bir çocuk okuldan geldikten sonra ne yapar

Bir cebinde das kapital
çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?
çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?
0
Bir cebinde das kapital
(19.11.23)
ben saat 16'da eve varıyordum. üstümü değiştirip, yıkanıp paklanıp ufak tefek bir şeyler yiyordum. sonra çizgi film izliyordum. Saat 6 gibi derslerimi yapmaya başlıyordum. Saat 7'de annem babamla akam yemeğine oturuyorduk. Yemekten sonra ya oyun oynuyordum ya da kaldıysa derslermi hallediyordum. Akşam 9'da da yatıyordum. Okulum tam gündü. Her gün böyle geçmiyordu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.11.23)
Öncelikle akşam 12’ye kadar vakit geçirme yoktu. Daha erken yatardık. Annem hazırlardı veya çalışıyorsa dolaptan yemek yer, tv’de şeker kız candy falan izler ev ödevine oturur, akşam baba gelince bir de akşam yemeği yer, tv de birşeyler izler, ne izleniyorsa ona takılır, ödeve devam eder , internet icat olduğunda modemle internete girer, chatleşir ve 21:00-22:00 gibi yatardık sanırsam..
0
maq
(19.11.23)
Valla yaşa göre değişir ancak şöyle bişey var ki bizim zamanımızda tam gün eğitim pek yoktu. Ya sabahciydik ya da öğlenci. Eğer ilkokulsa ve sabahçıysam okuldan geldiğim gibi biseyler yer sonra direkt dışarı firlamaya calisirdim. Eğer öğlenciysem de önce üstüme falan çıkarır, yemek yer sonra da TV de haber falan izleyip ödev yapmaya giderdim.

Lise ve ortaokulda ise eğer evde bilgisayar yoksa genelde çıkışta internet cafeye giderdim. Evde bilgisayar varsa da hemen yemek yer pcye geçerdim.
0
j r r tolkien hayrani
(19.11.23)
Sabahçı olduğumuz için öğlen vakti çıkıp bakkal market "cd'ci", kırtasiye falan dolaşıp bilgisayar oyunu, oyuncu kartları, kırtesiyelik ıvır zıvır, cips falan bakardık. Dışarda biraz vakit geçirip genelde eve gidip yemek yedikten sonra tekrar buluşurduk.

Ya birimizin evine gidip bilgisayar başına gömülürdük ya da dışarda kalıp vakit geçirirdik. Akşam yemeğine yakın da aileler arar çağırırdı zaten.
0
akhenaten
(19.11.23)
İzlediğim çizgi film saatime göre sırlama değişse de çizgifilm+ödev. O zaman internet yok bir şey yok evde mecbur kaçırmamak için zamanlamada çizgi film saatini referans alırdım
0
yazdonumu
(19.11.23)
5-6'ya kadar ya sokaklar, ya tv takılırdık. sonra yemek falandı benim için. ilkokul 3-4'e kadar saymazsak 7 gibi ders çalışmaya başlardım, meyve arası sevilen dizi arası hariç 10-10:30'a kadar çalışır sonra uyurdum. uyku için 11'i bile çok nadir görürdüm
0
avatar is back
(19.11.23)
saat 3 te geliyordum elimi yüzümü yıkıyordum. annem meyve yediriyordu. sonra susam sokağı başlıyordu. o bittikten sonra ders çalışıyordum. 7 de yemek. falan derken 9 da yatış.
0
komando kani var bende
(19.11.23)
Çocuklugunu hangi yillarda geçirdigine göre degisir, 80'ler mi, 90'lar mi, 00'ler mi ?
0
Yourcousinmarvinberry
(19.11.23)
Söylemişler zaten, çok nadiren 12'de yatardık. 9,5 en geç 10 tumba yatak. İlkokulsa 8,5.
3'te eve gelince hafif bir kahvaltı, hava güzelse sokakta arkadaşlarla hava kararana kadar oynanır - ortaokula kadar bende durum buydu. Liseye başladıktan sonra dışarıdaki vaktim azaldı, eve gelince önce uzun uzun gazete okurdum, sonra biraz ödev, akşam yemeği, biraz daha ödev, kitap okuma, belki biraz tv. En geç 10'da tumba yatak.
0
SiyamkedisiZorro
(20.11.23)
(6)

Ekran kartı watt değerleri neden bu kadar önemli?

anaphylacticshock
Bu ekran kartlarının watt değeri çok mu önemli?Bir laptop aldım. Ekran kartı RTX 3050 ama watt değeri 45W. Millet 100 küsur watt değerlerinden bahsediyor. Hata mı ettim? Watt değeri neden bu kadar önemli? Watt değeri yüksek olan daha alt sürüm bir ekran kartının, watt değeri düşük olan daha ileri sü
Bu ekran kartlarının watt değeri çok mu önemli?

Bir laptop aldım. Ekran kartı RTX 3050 ama watt değeri 45W.
Millet 100 küsur watt değerlerinden bahsediyor.

Hata mı ettim? Watt değeri neden bu kadar önemli?

Watt değeri yüksek olan daha alt sürüm bir ekran kartının, watt değeri düşük olan daha ileri sürüm ekran kartlarına nal toplatacağını söylüyorlar.

Bir bilen varsa lütfen aydınlatsın.
0
anaphylacticshock
(18.11.23)
3050 çalıştıracağın programı-oyunu çalıştırıyorsa hata yok, düşünecek başka şey yok.
daha çok elektrik daha çok güç demek, 1 litre motor ile 6 litre hacimli motoru düşün
daha az yakarak aynı güce çıkmak da iyi bi şey
0
lambırcek
(18.11.23)
Normalde çok önemli bir konu değil ancak bunun gündem olma sebebi bazı ekran kartlarının bazı markalarda aynı performansı göstermemesi.

"Ben rtx 3060 kart kullanıyorum" deyince iş bitmeyebiliyor. Temelde aynı çipi ve aynı teknolojiyi kullanıyor olsalar da bazı firmaların ürettiği ekran kartları o 3060 çipini tam performansına ulaştıramıyor. Ferrari'ye lpg taktırmak gibi bir konu var yani.

O yüzden bu konu son yıllarda gündem oldu. Sadece ekran kartının watt değeri de değil, örneğin laptopunuzun güç adaptöründen ne kadar güç çekebildiği de önemli.
0
akhenaten
(18.11.23)
aratınca, 3050 laptop'un 35-80W aralığında çalıştığı ve beklemede 45W çektiği yazıyor. yani 100W 3050 laptop yok. 100W büyük ihtimalle desktop 3050'yi demişlerdir, o da maks 130W çekiyormuş.

bir de olayı o zaten, sen daracık bir alana yüksek enerji çeken bir cihaz az ısınacak şekilde koyamıyorsun. en azından süperiletken falan hayatımıza girene kadar böyle olacak. dolayısıyla kocaman kasaları olan laptoplar haricinde işlemcilerin güçleri düşürülüyor.

senin yapacağın bir şey yok, özellikle şu kadar watt çeken gpu olsun diye de bakamazsın zaten. sadece desktop-laptop olarak farkları oluyor.

gpu.userbenchmark.com
0
malheiros
(18.11.23)
Oyun laptoplarındaki watt konusu yeni bir mevzu. Normalde böyle bir tartışmanın bile olmaması gerekirken, spesifik bir ekran kartının üreticiler tarafından farklı watt'larda çalıştırılabilmesi neticesinde bu tartışma çıktı. Kartlara olması gerektiğinden daha az elektrik verdikleri için biri diğerinden daha yavaş çalışıyor.
0
Bir cebinde das kapital
(18.11.23)
Arkadaşlar cevapladığınız için çok sağolun. Dediklerinizi inceliyorum, anlamaya çalışıyorum. Ama ben bu konuyu anlayana kadar epey vakit geçer.

Aldığım laptop şu: Fırsat: MSI THIN GF63 12UC-877XTR Gaming Dizüstü Bilgisayar, Core I5-12450H, 15.6 FHD 144Hz, 16GB RAM, RTX3050 GDDR6 4GB, 512GB SSD, DOS amzn.eu

Sizce bu laptopta ekran kartı tam kapasite çalışır mı?

GTA 5 ve SIMS serisi ve bu tarz oyunlar ve AUTOCAD tarzı programlar hiç kasmadan kaç yıl çalışır sizce?
0
🌸anaphylacticshock
(18.11.23)
bence şu videoyu izleyebilirsin. en düşük özellikli ekran kartıyla en yüksek arasında 1080p'de 50 fps'ye yakın oynama olmuş. bana sorarsan alınır ama. çünkü çok güçlü ekran kartlı laptop alıp ne yapacaksın.
www.youtube.com

senin linkini attığın şey 45 watt bu arada.
www.msi.com
0
Bir cebinde das kapital
(18.11.23)
(5)

Balık yemegi tavsiyeleri

optimistbakunin
Yıllardır fırında hamsiden biktik. Sanki sadece mısır unu yiyoruz hissi var. Cok bilgimiz yok. Balik eti yedik, balık buymus diyebilecegimiz adam akilli bir balık cinsi ve yemegi nedir. Evde yapacagiz.Max bilgisi hamsi tava olan birisine tavsiye verdiginizi unutmayin lutfen.
Yıllardır fırında hamsiden biktik. Sanki sadece mısır unu yiyoruz hissi var. Cok bilgimiz yok. Balik eti yedik, balık buymus diyebilecegimiz adam akilli bir balık cinsi ve yemegi nedir. Evde yapacagiz.
Max bilgisi hamsi tava olan birisine tavsiye verdiginizi unutmayin lutfen.
0
optimistbakunin
(17.11.23)
hamsinin canı ne ki fırına atıyorsunuz, çok kuruyor bence o şekilde. illa fırına atacaksınız somon, palamut, çipura olabilir.
özellikle palamut yanına patates ve soğanla fırında çok güzel oluyor.
0
penceredengorunenmorbina
(17.11.23)
fırına sığabilecek büyüklükte levrek, temizletilip evde bir tur daha yıkandıktan sonra(solungaçları kalmamaış olsun ve içi tam temizlenmiş olsun ki acı tad gelmesin) en kalın yerine bir çizik atın, ufak ama. üstüne zeytin yağı ve limon ile elle sürüp fırına (tercihen tepsi ve üstünde ızgarası ile) pişince yanağını da yemeyi unutmayın.
0
Ruprect
(17.11.23)
Adam başı 1 er Çipura ya da levrek alıyorsunuz, zeytinyağı tuz ve biraz dilimlenmiş sarımsakla her yanını ovalayıp fırına veriyorsunuz.
200 derecede yaklaşık 50-60dk (fırından fırına değişir) afiyetle tüketiyorsunuz.
Not, iyi pişmiş balık eti seveler iri levreği fleto kestirip yarım yarım yiyebilirler. Çıtır çıtır çok güzel oluyor.
0
erty_ksk
(17.11.23)
Kesinlikle çipura

@erty'nin tarifine ek olarak fırına atarken karnına bir ufak dal taze biberiye koyabilirsiniz.

Ben 30-40dk civarı pişiriyorum. Siz de süreyi kendinize göre ayarlayın arada kontrol edip. Ancak kurutmamaya çalışın.
0
akhenaten
(17.11.23)
levrek ya da çuprayı
kısık ateşte biraz zeytinyağı ile tencereye koy kapağını kapat (koku olmuyor)
taze balıksa düzgün bir maşayla çevirirken dağılmıyor, 10dk pişirmek yetiyor 2 tarafını ayrı ayrı

bi de kapakta buharlaşan su tencereye dökülmeycek açıp kaparken
0
bir soru sorcam
(17.11.23)
(4)

Stardew Valley Hakkında

sislerrr
https://www.youtube.com/watch?v=h_JZ3SWYPm4&t=48sBu oyun hakkında düşünceleriniz neler?Bir de mesela ekteki modlu mu yoksa saf hali mi? Normalde oyunda 30-40 karakter var ise ekteki videodaki kanal sahibinin kanalında belki 100 den fazla karakter var. Modlu oynamak daha mı eğlenceli olur ? Teşekkürl
www.youtube.com

Bu oyun hakkında düşünceleriniz neler?
Bir de mesela ekteki modlu mu yoksa saf hali mi? Normalde oyunda 30-40 karakter var ise ekteki videodaki kanal sahibinin kanalında belki 100 den fazla karakter var. Modlu oynamak daha mı eğlenceli olur ?

Teşekkürler.
0
sislerrr
(17.11.23)
Ben bu tarz oyunlardan çabuk sıkılıyorum ama saran da dehşet sarıyor. Bu alanın zirvesinde bulunuyor bu oyun yani çok benlik olmasa da önerebileceğim bir oyun.

Önce vanilla versiyonunu oynayıp, sararsa modlara girip oyun süresini artırmak daha mantıklı bence
0
nundu
(17.11.23)
Ben 100+ saat oynadım epey eski bir sürümünü. Bu sıralar yoğunluk olduğu için tekrar güncellenmiş versiyonuna girmeye korkuyorum.

Stardew Valley tarzlar üzeri bir oyun bence öyle illa ki retro, farming sim vs sevenler değil herkesi saran dev güzel bir oyun.

Ay ben piksel sevmem, bu ne be çocuk oyunu gibi tarzı tatsız ön yargıları olanlar belki elini sürmez ama objektif olarak göz atıp bağlanmayan ben rastlamadım. Elbette ki makul argümanlarla beğenmeyenler de vardır da azınlık epey steam puanı "overwhelmingly positive" 520 bin yorum.
0
hedep
(17.11.23)
ben 3 yıldır modsuz oynuyorum 200 saat falan oynamışımdır :D en sevdiğim oyunlardan biri hala eskisi kadar sık olmasa da oynuyorum. 1.5.6 güncellemesinden sonra baya eğlenceli hale geldi.
oyunun net bi sonu ve aşırı hırslandıracak hedefleri yok o yüzden güzel vakit geçirmek için ve günün stresini atmak için çok ideal. arada bayınca mod denenebilir ama şart değil bence çünkü şu haliyle bile aşırı çok yönlü bi oyun.
0
theseachange
(17.11.23)
Ben de epey vakit öldürdüm stardew valley'de :D moda gerek yok bence. Oyunun kendi hikayesini bir tamamlayın bence, hevesinizi alın eğer hoşunuza giderse ve keşke yapacak daha çok şey olsaydı derseniz modlara bakarsınız.
0
akhenaten
(17.11.23)
(15)

Troy'a geçtiniz mi?

redlabel
sb ?eğer evet ise; kapitalizme darbe vurulabileceğinize inanarak mı tercih ettiniz?
sb ?

eğer evet ise; kapitalizme darbe vurulabileceğinize inanarak mı tercih ettiniz?
0
redlabel
(17.11.23)
troy ilk ciktigi zaman da direnmistim, su anda da cok umrumda degil. yurtdisinda ve online yerlerde sorun cikariyordu en son. yurt icinde kullanilabilir tercihe bagli. bana gore degil gibi.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.11.23)
geçecek ya da geçmemek için direnecek bir durumum olmadı hiç. Troy dediğimiz visa ve mastercard'ın türk versiyonu değil mi? Bu coca cola yerine pepsi içmek gibi bi şey değil ki, banka neyi verirse onu kullanıyorum yani. Siz bankaya "Hmm mastercard değil de visa olan kredi kartınız yok mu" diye soruyor musunuz? Kullandığım kartlar arasında troy yok, olsa da internet alışverişi gibi sorunlar varsa kullanmazdım herhalde
0
nundu
(17.11.23)
geçmeyi düşünüyorum zaman bulunca

ama banka sisteme üye olduğu halde neden direkt bunu vermemiş onu daha çok merak ediyorum
0
bir soru sorcam
(17.11.23)
Halkbank, Paraf Troy başvurusu yapanlara 400 TL paraf para veriyor. 400 lira için alınır gibi geldiyse de üşendim.
0
Mirket
(17.11.23)
evet. taksit kampanyaları için geçtim. ama ekstra kart olarak. diğerlerini kapamadım
0
jelly bear
(17.11.23)
6-7 yıldır vakıfbank'ın verdiği bir atm kartı var troy olarak, diğer kartlarım master mı visa mı farkında değilim. Ama bu troy ilk zamanlar reklamı yapıldığı için dikkatimi çekmişti.

İnternet alışverişinde sıkıntı yaşatmıyor, akaryakıt olsun market olsun restoran olsun geçmediği pos cihazına denk gelmedim. Yurt dışı deneyimim yok ama.
0
John Bloor
(17.11.23)
geçmedim ama axess kredi kartı kullanıyorum bir sürü kampanya eklemişler troyla alakalı.
0
anna sun
(17.11.23)
Valla şuna geçeyim, bunda olayım gibi bir derdim yok normalde ancak henüz anlamadığım şeyler var.

Örneğin şimdi ben troy kartla battle.net, steam gibi yerlerden alışveriş yapabilecek miyim? Atıyorum şu sıralar chatgpt-4'ü denemek istiyorum olacak mı? Geçenlerde bloomberg indirim yapmış aylık aboneliğini 1,99 dolara indirmişti alabilecek miydim? Ne bileyim doğru dürüst bir VPN alabilecek miyim mesela?

Çünkü olmayacaksa bundan sonra şuna geçeyim, bunda olayım gibi bir derdim olur artık. Troy kart istemeyeceğim kesinleşir. Ne yapayım öyle kartı? Her yerde geçiyor zaten mastercard ve visa.
0
akhenaten
(17.11.23)
Geçmedim, geçmem. PayPal'ın bu ülkeden gitmesinin sorumlularından biri de bu ve benzeri oluşumlar. Hiçbirine kuruş kazandırmam!
0
halitkin
(17.11.23)
Bankacıyım, şu an bankanın elinde troy kart plastiği kalmadı. Stokların güncellenmesi bekleniyor.
Evet son zamanlardaki olaylar yoğun talebe etki oldu ama en önemlisi insanlar bu kartın varlığından yeni yeni haberleri oldu, neden bizim sistemimiz dururken yabancı seçelim dediler. Bir ayağı yurtdışı olanlar için sıkıntı olabilir ama herkeste çıkamıyor. Talepleri gördükçe mutlu oluyorum.
0
dream
(18.11.23)
troya geçtim. zaten kullanıcı sayısı kısa sürede geometrik bir şekilde arttığı için pek yakında yurtdışı kullanım sorunu da aşılacak diye duydum. kendi ödeme altyapımız bana daha güvenli geliyor. sonuçta kart diyerek geçmemek lazım bu bir büyük veridir. tüketici davranışlarınızdan tutun her şeyinizi takip ve analiz edebilirler. milli güvenlik meselesi aslında bir bakıma. büyük bir bilinç oluştu son zamanda.
bankalarda troya özel kampanyaları artırıyorlar şu sıra.

kapitalizme bir kapitalizm enstürmanı ile darbe vurulamayacağını bilebilecek bir insanım neyseki.
yerli olması geçmem için yeterli bir sebep.
0
ezkaza
(18.11.23)
hayır.

kâr amaçlı çıkmış bir şey tabii ki kapitalizme hiçbir şey yapamaz :)
0
ahm1
(18.11.23)
Ne ise yaradigini/ne olumsuzlugu oldugunu bilmiyorum. Bi kartimi kaybettim gecenlerde ve oyle dikkatimi cekti troy yazisi. Yenisini troy olarak yollamislar. Ne yapayim simdi? Eskisinden verin bu ne diye kafa mi tutayim?! :)
Tercih olayi degil anladigim kadariyla yani.
0
Kittie
(18.11.23)
kapitalizme bankanın ademiyyesiyle yokluğuyla darbe vurulur+1

tercih sebebi, harcadığın 100 liradan neden elin amerikalı avrupalı sermayedarı yüzde 1-2'lere varan komisyon alsın? senin piyasanı pazarını her yönden elde etmek isterken neden sen de tutup katkı veresin. hele bu konuda yapılan işleri bozgunculukla güvensizleştirmeyi refleks edinenlere diyecek bi şey yok.

yurtdışında sistem kurmuş değil henüz, o yüzden yabancı websitelerinde, yabancılara havale edilmiş arkaplanı olan websitelerinde çalışmıyor.

yurtdışında mağazalarda geçerli. visa (line?) altyapısını kullanıyor

zaten birden büyümesini bekleyemeyiz. liberal olmayacağız bu konuda. yurtta tutunmamışken yurtdışında neden sisteme entegre olsunlar?

devlet + bankalara ait olduğu için, cola satan restoranda pepsi yokken, master-visa olan bankada mutlaka troy var.
%51'i tcmb'nin. kalanı bankalar arasında, ziraat, halk, özel bankalar
ibb gibi özel anlaşmaları olanlar sadece master kullanıyo
0
lambırcek
(18.11.23)
Bu soruya ilk cevap verdiğimde mantığı cidden bilmiyordum. Sonra hem burda yazılanlar, hem twitter ve ekşide okuduklarım sonucunda banka bana dayatmak istese de geçmeyeceğim kanısına vardim. Yerli milli masalıyla pompalanan ve kullanım ağı çok yetersiz olan bir kart ne kadar kampanya yaparsa yapsın ilgimi çekmez. Tüm dünyada mastercard ve visa'nın kullanılmasının bir sebebi var
0
nundu
(19.11.23)
(3)

Hafif Beyazlamış Saçlardaki Kirli Görüntü

french lover
Beyaz desen değil, siyah desen değil. Griye çalan bir renge sahip ve sanki kirliymişim gibi bir görüntü oluşuyor. Buna ne yapmak lazım. Siyaha boyatmak istemiyorum. Bu saçlara canlılık katmanın bir yolu var mı?
Beyaz desen değil, siyah desen değil. Griye çalan bir renge sahip ve sanki kirliymişim gibi bir görüntü oluşuyor. Buna ne yapmak lazım. Siyaha boyatmak istemiyorum. Bu saçlara canlılık katmanın bir yolu var mı?
0
french lover
(16.11.23)
Sorunun kaynağı renk ve sizin bakış açınızın birleşimi olduğu için ya saçınızı boyatmalısınız ya da bakış açınızı değiştirmelisiniz.

Çünkü saçınız kirli değil ve kirli de görünmüyor aslında. Size öyle geliyor. Haliyle bunun gerçek bir çözümü yok.
0
akhenaten
(16.11.23)
bahsettiğiniz kırçıllı saç olarak adlandırılan saçsa eğer bu zamanında george clooney, richard gere, behzat uygur gibi çok beğenilen erkeklerin çokça beğenilen saçlarının sahip olduğu renk şekli. sizde bir şekilde çirkin bir kırçıllı renk oluşmayı başardıysa bilemiycem ama normalde karizmatik bir olaydır. bir şey yapmanıza gerek olmayabilir yani.
0
pietro crespi
(16.11.23)
lütfen grilerinize dokunmayınız.
0
penceredengorunenmorbina
(17.11.23)
(7)

Arabam için yağ tavsiyesi?

ahmedemirel
Öncelikle merhaba. Umarım doğru yere açıyorumdur.Biraz acemiyim burada. Araç 2008 model Honda Civic.Lpgli 183 binde. Şuan ki yağ 10 40 koyulmuş.Hangi yağ marka almalıyım nereden alabilirim?Filtreleri internet üzerinden alsam takarlar mı?
Öncelikle merhaba. Umarım doğru yere açıyorumdur.
Biraz acemiyim burada. Araç 2008 model Honda Civic.
Lpgli 183 binde. Şuan ki yağ 10 40 koyulmuş.
Hangi yağ marka almalıyım nereden alabilirim?
Filtreleri internet üzerinden alsam takarlar mı?
0
ahmedemirel
(16.11.23)
İnternetten almayın sahtesi çok var, benzinlik ya da bayiilerin kendisinden alın. Filtrelerin de sahtesi çok mümkünse bayiiden alın.
0
mirty
(16.11.23)
Telefonla müşteri ilişkileri kanalından ulaşınca birçok marka bu konuda bilgi veriyor.
0
akhenaten
(16.11.23)
araba parçacısına gidebilirsin. motor yağın da arabanın kitapçığında ya da motor kapağında yazar.
0
Bir cebinde das kapital
(16.11.23)
Once arabanin el kitapcigindan uygun yag hangisi ona bak. 10-40 ne bu kamyon mu? Orada yağın sinif kriterleri yazar. O kriterlere gore bence castrol ya da motul al. Alacaksan da yetkili bayiden al. Ben internetten orijinal buluyorum ama riske değmez yine de.
0
prole
(16.11.23)
getjerry.com

Google'a göre bunlar. 10-40 alakasiz gibi duruyor.
Internetten almayın.
0
logisticsmanager
(17.11.23)
Kitapçıkta yazandan başkasını sakın alma! Orijinalliğinden emin değilsen asla alma, düşük fiyata kanma!
0
halitkin
(17.11.23)
2008 model araba kitapçık falan hak getire. :) 5.30 koyacam muhtemelen forumlarda genelde bu yağı önermişler. 10 40 yerine.
0
🌸ahmedemirel
(17.11.23)
(3)

Biri-Birisi kullanımı

Bir ben var benden şurada
Cümle içinde kullanırken bunlardan hangisi neye göre seçiliyor acaba?
Cümle içinde kullanırken bunlardan hangisi neye göre seçiliyor acaba?
0
Bir ben var benden şurada
(16.11.23)
biri kelimesi daha belirsiz bir kişiyi işaret ediyor. birisi ise biri'ye göre daha belirli bir kişiyi. ama bazen anlamları birbirine çok yakın hatta aynı olabiliyor bağlama göre. kullanımı sanırım biraz ezbere oluyor, belki farkında olmadan fonetik açıdan uygun bulduğumuzu kullanıyoruzdur.
0
orient blue
(16.11.23)
Kağıt üstünde birisi sadece insan için kullanılır. TDK tanımına da bakarsanız "herhangi bir kimse" anlamına geliyor.

Ancak pratikte biri ve birisi eş anlamlı. "ayakkabılarımdan birisinin altı delinmiş" deseniz de garipsenmez. Halbuki burada biri kullanılmalı.
0
akhenaten
(16.11.23)
Birisi uydurmasyon degil miydi?
Biri dogrusu diye biliyorum.
Tek bir dogru yoksa da birisi cok itici geliyor bana ve kullanmiyorum
0
Kittie
(16.11.23)
(4)

Kışın Kıbrıs’a gidilir mi?

aynenbencede
Aralık’ta Kıbrıs’a gitsek nasıl olur? Gezecek görecek yerleri dolaşmak için 2 günlüğüne, araç sorun değil ama hava şartlarından emin olamadık.
Aralık’ta Kıbrıs’a gitsek nasıl olur? Gezecek görecek yerleri dolaşmak için 2 günlüğüne, araç sorun değil ama hava şartlarından emin olamadık.
0
aynenbencede
(16.11.23)
Kişiden kişiye göre değişir elbette ama kışın Kıbrıs'a gitmenin, kışın Antalya'ya gitmekten pek farkı yok bence. Kıbrıs gibi yerler şehir turizmi için uygun yerler değil pek. Şehirden çok doğa ve "yazlık tatil mekanı" turizmi için tercih ediliyor. Tabi Kıbrıs özelinde kumarhane vs. gibi ek şeçenekler var eğer ilgi alanınıza giriyorsa.

Kıbrıs'ın doğasında kış yok. Atıyorum Stockholm veya Oslo imaj olarak zaten soğuk bölgeler. Bu şehirlerin kış görünümlerini bir kartpostala falan basabilirsiniz, ruhlarında kış var. Onun için kışın görmek ayrı bir zevk verebiliyor ancak Kıbrıs açısından durum böyle değil bence. Yapacak çok bir şey bulacağınızı sanmam.
0
akhenaten
(16.11.23)
Gidilir elbette. Özellikle yazın sıcaktan dolayı gezemeyeceğiniz, yürüyemeyeceğiniz tarihi yerleri gezmek için ideal olur.
0
emininsel
(16.11.23)
Kibris’ta kisin bunaltici hava yokken harika gezilir.
Girne, Magusa vb gezmesi inanilmaz guzel yerler.

Havaysa eger yagmura denk gelmezseniz yumusak ve guzel olur. Yani havayi nasil diyelim ki aralikta denize giren cok insan da var sonucta.
0
kuehles blondes
(16.11.23)
kıbrısa kışın gidilir
0
jamswety
(16.11.23)
(5)

Fransizcam, ingilizcemi etkilemeye basladi...

Yourcousinmarvinberry
Ayni anda birden fazla dili kullananlar iyi bilir, yeni ögrenilen ikincil dil, kendinden öncekini asimile etmeye baslar.ingilizce benim major dilim ve yeri asla doldurulamaz, degistirilemez.Yalniz cümle okumasi yaparken gözüm sürekli Fransizca sözcük veya kip arar oldu.Bu durumdan kurtulmak mümkün m
Ayni anda birden fazla dili kullananlar iyi bilir, yeni ögrenilen ikincil dil, kendinden öncekini asimile etmeye baslar.

ingilizce benim major dilim ve yeri asla doldurulamaz, degistirilemez.

Yalniz cümle okumasi yaparken gözüm sürekli Fransizca sözcük veya kip arar oldu.

Bu durumdan kurtulmak mümkün mü ?
0
Yourcousinmarvinberry
(15.11.23)
Kendi kendi geçiyor

Ben de fransızca öğrenirken ingilizcemin fransız aksanına kaydığını söyleyen birbiriyle alakasız insanlar olmuştu. İşin garibi ingilizcede hiçbir zaman native bir aksanım da olmamıştı zaten :D

Sonra geçti. Sanırım bir dil öğrenme sürecinde ister istemez çok odaklandığınız için böyle şeyler oluyor.

Dediğiniz gibi ben de fransızca sözcük tespit etmeye başlamıştım. Hatta bir noktada ingilizcesini bilmediğim sözcükleri fransızcalarla ikame etmeye başlamıştım, çünkü zaten çoğu fransızca sözcük ingilizce sözlüklerde yer alabiliyor.

Her neyse :D geçici durum telaşlanmayın.
0
akhenaten
(15.11.23)
Oluyor ya. Günümün çoğu ingilizce ile Fransızca arasında atlayarak geçiyor. Haliyle aksan vs kayabiliyor.
Beni de rahatsız ediyor bazen o yüzden odaklanmak, dikkat etmek gerekiyor.
Misal for example yerine par exemple diyorum bazen =d
0
logisticsmanager
(15.11.23)
Genelde bir dile daha cok abaninca oluyor.

Egerki mesela kitap okurken / dinleme calisirsan vs 1 saat fransizca 1 saat ingilizce okursan / dinlersen yani esit ve dengeli tuketirsen beyin ayrimi daha iyi yapiyor. Ben boyle astim.
0
Zetnikov
(15.11.23)
türkçeni bile etkiler hahaha. bazen türkçe kelime aklıma gelmiyor almancası geliyor. bazen almanca konuşurken ingilizcesi geliyor. 2-3 dili karışık kullanıyorsan şaşırtıcı değil. ben hızlı konuşuyorum biraz yabancı dilleri de. yavaşlasam düzelir gibi geliyor.
0
bohr atom modeli
(15.11.23)
C1 seviyesinde ingilizcem var. Yakında Almanca ve Latince öğrenmek istiyordum. Bu postu görünce korktum açıkçası.
0
anaphylacticshock
(15.11.23)
(5)

5 Haftalık İnziva

parcaliham
Eğer sizi başka bir ülkede, ormanın derinliklerinde güzel bir evde 5 hafta ağırlasalar... Günde 3 öğün yemeğiniz kapınıza gelse ve tüm masraflarınız karşılansa, bu 5 haftada ne yapacağınız sadece size bırakılsa... ne yapardınız?
Eğer sizi başka bir ülkede, ormanın derinliklerinde güzel bir evde 5 hafta ağırlasalar... Günde 3 öğün yemeğiniz kapınıza gelse ve tüm masraflarınız karşılansa, bu 5 haftada ne yapacağınız sadece size bırakılsa... ne yapardınız?
0
parcaliham
(14.11.23)
yürüyüş, spor ve kitap. (sıfır sosyal medya ve internet ile)

sanırım bill gates her yıl 2 haftalık böyle bir inzivaya çekiliyor.
0
orpheus
(14.11.23)
plantnet diye bir uygulama var, ormanda gördüğüm bütün bitkileri tarayıp listelerim. Mantar, meyve ve çeşitli otları toplayıp kolay birkaç av yaparak yemeğe gerek olmadığını ama biraz yağ gönderirlerse çok makbule geçeceğini söyleyip teşekkür ederim.

Değişik yaprak tiplerinden örneklerle eve dönüp boş vakitte bunların detaylarına falan bakarım.

çevredeki kayaçları incelerim, tiplerini tahmin etmeye çalışırım. yakın plan fotoğraflarını çekip kataloğuma eklerim. beğendiğim bir şey görürsem bir parça eve getirip zımparalayıp parlatmak için falan uğraşırım yine boş zamanda.

böcek türlerine bakarım vs. vs.

valla harika :D ben bunu belgrad'ta yapmaya çalışıyorum zaten, ama 5 hafta kesintisiz kalacağım bir yer olsa sevinirdim cidden.
0
akhenaten
(14.11.23)
mümkün olduğunca evde kalmamaya çalışırım. evde kaldığım anlarda bol bol dinlenir, düşüncelere dalar, kendi kendime konuşurum. :)

hiçbir sosyal medya kullanmam.
dinlendirici müzik dinlerim.
doğa yürüyüşü yaparım.
0
tabudeviren
(14.11.23)
hep okumak isteyip ertelediğim tüm kitapları yanımda götürür, yoga - pilates, müzik, ormanda yürüyüş, dans ve mümkünse de birkaç güzel film izlerim.
0
Kediyi üzdün
(14.11.23)
internete izin var di mi? Ormanda yürüyüş falan asla yapmam. Ormanları kavramsal olarak sevsem de bir ormanın yakınında kendimi mutlu hissetmiyorum pek :D En fazla evin verandasına falan çıkıp temiz hava alırım arada. Onun dışında kendi evimde ne yapıyorsam onu yaparım. Yani oyun oynayıp internette takılırım. Sosyal medya detoksuna falan giremem uğraşmam öyle işlerle :D
0
nundu
(14.11.23)
(2)

YÖK Tez Kataloğu'nda erişime kapalı tezlere nasıl ulaşabilirim?

santimantal
İst.da yaşıyorum.Kapalı tezlerin dijital ya da basılı formlarına İst.da ulaşabilmem mümkün müdür?
İst.da yaşıyorum.
Kapalı tezlerin dijital ya da basılı formlarına İst.da ulaşabilmem mümkün müdür?
0
santimantal
(13.11.23)
Kütüphane +1 tezin biir kopyasını kütüphaneye veriyorsunuz yazınca. Farklı şehirdeki bir üniversiteyse sorun oluyor tabi.

Başka bir seçenek de tezi yazan kişiye online olarak ulaşmak. Linkedin veya academia profili var mı diye bakabilirsiniz. Birçok kişi tezini academia'da da paylaşıyor zaten.
0
akhenaten
(13.11.23)
Kendi üniversitenizin kütüphanesine gidin, TÜBESS üzerinden diğer üniversite kütüphanesinden talep ediyorlar ve size dijital bir kopya sunuyorlar.
0
armagan abanuz
(13.11.23)
(4)

şu masaj aletlerinden olup memnun kalan var mı?

alt4y
şu mikrofona benzeyen yeni nesil masaj aletlerinden kullanıp memnun kalan var mı?bir yerde 10 dk yaptırdım bütün sırt ağrım gitti şenlendim. tabii geri geldi ama iyi gelmişti.kullanıp memnun kalan var mı?https://m.media-amazon.com/images/I/61x06yWJpeL._AC_SL1500_.jpg
şu mikrofona benzeyen yeni nesil masaj aletlerinden kullanıp memnun kalan var mı?
bir yerde 10 dk yaptırdım bütün sırt ağrım gitti şenlendim. tabii geri geldi ama iyi gelmişti.

kullanıp memnun kalan var mı?

m.media-amazon.com
0
alt4y
(13.11.23)
Böyle şeyler yeni alınca ilk bir ay falan yoğun olarak kullanılıyor.
0
Mirket
(13.11.23)
Bunlardan değil ama bir süre şu elektrotlu olanlardan kullanmıştım. Sırtınıza elektrotları takıyorsunuz programı açıyorsunuz, baya iyi oluyor.
0
akhenaten
(13.11.23)
Ekleme: Şu cihazlardan bahsediyorum www.hepsiburada.com
0
akhenaten
(13.11.23)
Aynısını kullanıyorum. Çok memnunum.
0
plastik turambar
(14.11.23)
(6)

Şikayet sebebi ya da memnun olunamama sebebi mi? (Medical park Kocaeli)

hede hodo
Check up yaptırmaya karar vermiştim. Fiyat olarak da medical park Kocaeli uygundu.Tüm testler incelemeler tahlilller iyiydi. Fakat her girdiğim doktor kreatin değerinin biraz yüksek olduğunu, bu sebeple daha fazla su içmemin iyi olacağını tavsiye ettiler.Tüm doktorlarla görüştükten sonra check up do
Check up yaptırmaya karar vermiştim. Fiyat olarak da medical park Kocaeli uygundu.
Tüm testler incelemeler tahlilller iyiydi. Fakat her girdiğim doktor kreatin değerinin biraz yüksek olduğunu, bu sebeple daha fazla su içmemin iyi olacağını tavsiye ettiler.
Tüm doktorlarla görüştükten sonra check up doktoru; bu pek su ile alakalı değil; dahiliye doktoruna görünmemin faydalı olacağını önerdi.
Ben de aynı gün 1900 tl verip hemen randevu aldım.
Dahiliye doktoru da tahlillerime filan bakıp, lütfen su içme oranınızı arttırın tekrar görüşelim dilerseniz diye 2 dk bile dolmadan beni yolladı.
Bir muayene filan olmaz mıydı? Açıkçası biraz kafama takılmadı değil.
Hastaneden arıyorlar şimdi. Değerlendirmem için. Bana göre 1 puan ama yanlış da düşünüyor olabilirim. Bilemedim.
0
hede hodo
(13.11.23)
Tabii ki paylaştım. 11.30 da check up bitti 12.25 de dahiliye randevu almıştım. Check up doktorunun tavsiyesi üzerine geldim diye tabii ki belirttim ve dosyayı da verdim zaten kendisine. Muayene olabilir miydi olmaz mıydı onu da bilmiyorum:) sadece tüm doktorların gördüğü eksikliği o da bakarak su içmem gerektiğini ifade etmesinin dışında başka bir şey de ilave edebilir miydi onu düşündüm sadece.
0
🌸hede hodo
(13.11.23)
Sorunun en bilindik sebebi su içmedeki eksiklikse siz de içtiğiniz su miktarını söylediyseniz ve bu cidden bu sorunun oluşması için yeterli bir düşüklük seviyesindeyse her şeyden önce bir süre su içme oranınızı artırdığınızda neler olduğuna bakmak çok daha mantıklı değil mi sizce de?

Siz de ekstra tahliller için daha fazla ödeme yapmamış olursunuz.

Eğer su içtiğinizde sorun ortadan kalkmadıysa diğer olası sebeplere bakılır.

Yani sonuçta şu senaryoyu da düşünün, ek tahliller yapıldığı halde sorun su eksikliğinden kaynaklı çıksaydı bu da sizde olumsuz bir intiba uyandırabilirdi.
0
akhenaten
(13.11.23)
Check up bir sorun varsa tespit ile ilgili birime yönlendirmek için yapılır. Tedaviye ilişkin herhangi bir uygulamayı kapsamaz.

Bu durumda Check up hekiminin de Dahiliye hekiminin de yaptığında, söylediğinde bir yanlışlık yok.

Daha önce Çok su içmen lazım diyenler hadlerini aşmış ve boşboğazlık etmiş.

Olayın bir yanı bu. Diğer yanı ise, Özel hastaneler öyle ya da böyle kar amaçlı kuruluşlar. Parası kıymatli olanların, yani bizlerin biraz da kendi kendimizin doktoru olmamız gerekiyor. İnternet de elimizin altında. Kan tahliline bakıp neyin anormal olduğunu görüp konuyu internette biraz araştırsak kreatinin ne olduğunu da ne kadara kadar idare edebileceğimizi, ne kadardan sonra hekim kontrolünün gerekli olacağını tespit edermişiz gibi geliyor bana.
0
Mirket
(13.11.23)
Hede hodo, siz dışarıdan takviye olarak keratin almıyor musunuz?

Alıyorsanız, bunu doktora söylediniz mi?
0
saturn
(13.11.23)
üre susuz kalmaktan kolay etkilenir ama kreatinin o kadar kolay yükselmez. Emin olmak, gözden kaçırmamak için yönlendirmişlerdir dahiliyeye. Dahiliyeci de pek önemli olmadığını düşanmüş demek. Onca para verip ilgi görmemek rahatsız etmiş sizi anlaşılan
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.11.23)
bol su içip 1 hafta sonra kontrol tahlil yaptırın
yapılmadıysa üriner usg yaptırın. değerlerde düzelme varsa onlar haklı yoksa araştırılması gerekir

ek olarak ailede diyalize giren ya da böbrek hastalığı öyküsü olan kimse var mı?
0
SPQR
(13.11.23)
(2)

Faizsiz Taksitli Nakit Avans nedir? (Mala anlatır gibi)

dedeminhirkasi
Nedir bu? Mala anlatır gibi anlatır mısınız.
Nedir bu? Mala anlatır gibi anlatır mısınız.
0
dedeminhirkasi
(13.11.23)
Bankaların ara sıra müşterilerine, ya da müşteri olanlara yaptığı küçük bir kıyak.

Çok büyük paralar değiller, 10-15-20 bin tl gibi bir miktarı faizsiz veriyor, taksitle geri alıyor.
0
John Bloor
(13.11.23)
0- Nakit avans kredili bir üründür.

1- Faizsiz kredi demek kredi verenin verdiği bu krediyi nominal tutardan geri alması demek. Yani 10 bin lira kredi çektiyseniz 10 bin lira geri ödeme yaparsınız.

2- Bu kredinin ödemesi taksitli olacağı için de bütün olarak aldığınız bu krediyi taksit taksit geri ödersiniz. örneğin 10 bin lirayı 2 taksit olarak 5+5 bin lira şeklinde ödeyebilirsiniz.

3- Nakit avans, avansı çekeceğiniz kredi kartının limitinden fazla olamaz. Avansı çektiğinizde çektiğiniz tutar kart limitinden düşer.

4- Kredi kartıyla ödeme kabul etmeyen birinden alışveriş yapmanız gerekiyorsa mantıklıdır. Aynı alışverişi kredikartıyla da yapabiliyorsanız mantıksızdır çünkü olası bir gecikme durumunda nakit avans gecikme faizleri kredi kartının standart gecikme faizinden genelde daha fazla olur
0
akhenaten
(13.11.23)
(5)

Sizce din degistiren yada farkli dine gecen birisini insanlar bilmeli mi?

Zetnikov
Merak ettigim su mesela siz budist oldunuz bunu icinizdemi yasamalisiniz yoksa yeri gelince ben budistim mi demelisiniz. Yasanilan ortamin musaitsizligide hesaba katilabilir. Kimseye soylemedende bu sekil yasanir miLutfen arti eksi sekliyle yorum yaparsaniz sevinirim
Merak ettigim su mesela siz budist oldunuz bunu icinizdemi yasamalisiniz yoksa yeri gelince ben budistim mi demelisiniz. Yasanilan ortamin musaitsizligide hesaba katilabilir. Kimseye soylemedende bu sekil yasanir mi

Lutfen arti eksi sekliyle yorum yaparsaniz sevinirim
0
Zetnikov
(13.11.23)
Bunu sınıflandırmak sizce de biraz anlamsız değil mi?

Yani din değiştiren birinin üstünde reklam panosu gibi ben şu dine geçtim diye ortalıkta dolaşması pek tabi ki anlamsız bir hareket olur.

Diğer taraftan özellikle gizlemeye çalışması da çeşitli sorunlara işaret ediyor olabilir. Mahalle baskısından mı çekiniyor? Yaptığı şeyi henüz kanıksayamamış mı? Yoksa böyle tercih ettiği için mi bunu yapıyor bu önemli.

Neticede sağlıklı olan konusu geldiği yerde hangi inanca sahip olduğunuzu ya da bir inancınız olup olmadığını çekinmeden söyleyebiliyor olmanızdır.

Ama izlenmesi gereken bir prosedür yok yani bu konuda.
0
akhenaten
(13.11.23)
En azından yakın çevren bilsin ki, ölürsen ne şekil gömeceklerini bilsinler.
0
Mirket
(13.11.23)
Mirket+
onun dışında dini inancı kimsenin bilmesine gerek yok bence de
0
kondansator
(13.11.23)
genel olarak tepkilerden çekiniliyorsa veya çekinme olmasa bile çok milletin yorumlarıyla uğraşmak istenilmiyorsa bile aileden ve arkadaşlardan yakın 1'er 2'şer kişiye muhakkak söylenmeli bence. bunun ölümü var kalımı var çeşitli özel durumları var yani orada sizin durumunuzu bilen birileri olmalı. onun dışında da çekincen yoksa konusu gelirse söylenir veya konusu gelmese bile paylaşılabilir tabi bu durumda. çekincen varsa insanlardan gerisine söylemesen de çok önemli değil neticede senin için önemli hale geleceği noktada fikrini değiştirip söyleme şansın var hala.
0
pietro crespi
(13.11.23)
Çevredeki insanların bilmesini isteyebilir, dinini yaymak isteyebilir, sadece samimi olduğu insanlara bilmeden münasebetsizlik yapmasınlar diye söyleyebilir, hak vaki olduğunda nasıl gömülmesi gerektiği konusu sebebiyle söyleyebilir ya da insanların tepkisinden çekindiği için söylemeyebilir... Tek bir doğrusu yok bu işin. Kişi içinden nasıl geliyorsa ona karar vermeli.
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.23)
(11)

Yuksek bi yerdeyken gelen atlama istegi

Kittie
Sizde de oluyor mu? Yaygin bir seymis. Burada yasayan var mi merak ettim.ne siklikla yasiyorsunuz. Bende hep var.Metro beklerken de metro onune atlama istegi, istek de degil de oyle bir his. Atlamak da istemiyorum. Kendimden korkup sari cizginin iyice gerisine geciyorum. Sanki kendime engel olamayac
Sizde de oluyor mu? Yaygin bir seymis. Burada yasayan var mi merak ettim.ne siklikla yasiyorsunuz. Bende hep var.

Metro beklerken de metro onune atlama istegi, istek de degil de oyle bir his. Atlamak da istemiyorum. Kendimden korkup sari cizginin iyice gerisine geciyorum. Sanki kendime engel olamayacakmisim gibi garabet bir his iste. Terasli yuksek bir yere gittigimde mesela ki gecen gittim biriyle ilk bulusmamdi. Korkuluklara oyle tutundum ki manzaraya bakarken adam yukseklik korkun var galiba dedi. Evet diyip gecistirdim. Aslinda atlamaktan korktum :)

Internette bu durumu intihara meyilli olmakla iliskilendirmis yazilar goruyorum. Veya saldirganlikla ilgili oldugu soylenmis. Bi bilirkisiden bununla ilgili bilgi almis olan var mi aramizda? Veya sizce neden bu his?
0
Kittie
(12.11.23)
Yani öyle kendimden korkup bir yerlere tutunacak kadar olmadı hiç ama evet bahsettiğiniz hissi biliyorum.

"Atlama isteği" değil de oradan düşme ihtimali bulunduğu gerçeğini bi an idrak edince, hani böyle bir şeyin sıcak olup olmadığını anlamaya çalışırken bi tereddütle elinizle hızlıca dokunup çekmek gibi bir tepkinin devreye girmesi korkusu geliyor. Anlık bir ürperti.
0
akhenaten
(12.11.23)
(bkz: call of the void)

olur öyle arada.
0
inheritance
(12.11.23)
Psikolojik anlamda kötü hissettiğim dönemlerde bu tarz hisler ve fobiler bende artış gösteriyor
0
personaa
(12.11.23)
0
Amaranta ursula
(12.11.23)
Korkudan ziyade sanrı oluyordu bir ara. Atlarsam sonrasında ne olur diye. What If, kafamda canlıyordu.
0
put it in your appropriate place
(12.11.23)
Sen ucuruma bakarsan ucurum da sana bakar.
0
brkylmz
(12.11.23)
koşa koşa psikiyatriste koşa koşa.
0
yurtsuz john
(12.11.23)
Yurtsuz john: soyle isinin ehli birini bi bulsam kosa kosa gidicem de...
0
🌸Kittie
(12.11.23)
Bana da oluyor bu, hele metroda anlattığınız her seferinde oluyor. Adı da "intrusive thought" bildiğim kadarıyla. Türkçesini bulamadım.
0
peki madem
(13.11.23)
normalde canım tatlıdır, canımı yakacağını bildiğim herhangi bir şey varsa sağlık açısından elzem olsa dahi yapmamak veya kaçınmak için elimden geleni yaparım.

ama bu durum bende de oluyor; vapurdayken aniden aşağı atlama, metro gelirken önüne atlama, balkondan ya da yüksek katlı bir yerin penceresinden aşağı bakarken atlama isteği geliyor. ayrıca bunu YAPMAK KESİNLİKLE İSTEMİYORUM ama mesela bebek tutarken, bıçak tutarken vs de tehlikeli şeyler aklıma gelebiliyor. Sonra da insanların ne kadar aciz olduğunu ve kolayca ölebileceğini görüp çok üzülüyorum açıkçası.
0
m e b
(13.11.23)
Bende sonradan sonraya yükseklik korkusu gelişti. Bendeki en azından "call of the void" gibi. Maazallah ya düşersem, korkusu. Ama bir yandan da dibine kadar gidip bakıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.23)
(6)

Istanbul Havalimani'ndan Sabiha'ya transfer

14
Yurticinde bir sehirden (ADA) yurtdisina gidecegim.THY'de en ucuz secenek ADA-IST - SAW-FRA seklinde.Tavsiye eder misiniz boyle bir sey? Istanbul havalimanindan Sabiha'ya otobus varmis ve 2 saat suruyormus diye okudum. Bir gecikme olmazsa 2 ucus arasinda 5 saat var. Valizim vs yok, onu beklemeyecegi
Yurticinde bir sehirden (ADA) yurtdisina gidecegim.

THY'de en ucuz secenek ADA-IST - SAW-FRA seklinde.

Tavsiye eder misiniz boyle bir sey? Istanbul havalimanindan Sabiha'ya otobus varmis ve 2 saat suruyormus diye okudum. Bir gecikme olmazsa 2 ucus arasinda 5 saat var. Valizim vs yok, onu beklemeyecegim.

Adana'dan kalkan ucak gecikirse ve Sabiha'dan kalkan ucaga gec kalirsam THY bunu idare edip beni baska ucaga iletir mi?
0
14
(10.11.23)
Bağlı uçuş alamazsan ve rötar vs nedeni ile kaçırırsan thy soeumluluk almaz
Yol 2 saat olabilir ama o yola çıkmak içinde en az 1 saat harcayacaksın ve otobüsün kalkmasını bekleyeceksin. Ben riskli derim fiyata göre risk alınabilir yada bir gün önceden gelinebilir belki
0
basond
(10.11.23)
Ucus bagli ucus. Tek bilet, thy uzerinden aliyorum.
0
🌸14
(10.11.23)
Tek vesait yoksa havaist ile yenisahra yapıp, oradan havabus ile saw'a geçmeyi deneyebilirsin. Yenisahra'dan önce, ortak bir durak varsa o da olur.
0
hububrad
(10.11.23)
@hububrad
www.hava.ist

tek vesait gosteriyor burada ben yanlis anlamadiysam.
0
🌸14
(10.11.23)
5 saat riskli göründü bana. Yol 2 saat ama 15dk ordan geç kalksanız, istanbul havalimanına inince 20dk taksi süresi olsa valiz alıp havaiste gelince hemen o anda kalksa bile istanbulun bir ucundan diğerine giderken yolda her türlü sorunu yaşama ihtimaliniz olacak.

Sabihaya ulaştınız diyelim, giriş bölgesinde otobüs içinde ve indikten sonra zaman kaybınız olacak.

Çok fazla etken var... Ben böyle bir risk almazdım. İneceğiniz saatler de çok önemli. Örneğin İstanbul'a saat 15'i geçe inecekseniz 2 saatte sabihaya gidilebileceğini hiç sanmıyorum, özel aracınızla bile gidemezsiniz o saatlerde.
0
akhenaten
(10.11.23)
İlk uçak gece 10'la sabahın 3'ü arasında inecekse ve yağmursuz/karsız/kazasız bomboş yolda gidecekseniz BELKİ, sabah 3-4'ten sonra, akşam 9-10'a kadar herhangi bir saatte inecekse çok riskli. Arada çok ciddi fiyat farkı yoksa hiç uğraşmayın.
0
kobuzchu kiz
(10.11.23)
(10)

Tüm maaşı yemek?

dejame
Özellikle İstanbul dışı için soruyorum. Büyükşehirlerde kira ve temel ihtiyaçlar maaşın çoğunu götürüyor. Öğretmen olarak atanan çok bekar arkadaşım var, hepsi ekside. Her gün internetten kıyafet ve popüler tüm ürünler alınıyor, günde birkaç kargo geliyor, her gün dışarıdan yemek sipariş ediliyor.Dü
Özellikle İstanbul dışı için soruyorum. Büyükşehirlerde kira ve temel ihtiyaçlar maaşın çoğunu götürüyor. Öğretmen olarak atanan çok bekar arkadaşım var, hepsi ekside. Her gün internetten kıyafet ve popüler tüm ürünler alınıyor, günde birkaç kargo geliyor, her gün dışarıdan yemek sipariş ediliyor.

Dünyaya bir kez geliyoruz, insanlar çalıştıktan sonra rahat bir yaşam istiyor ama bu durum bana biraz tuhaf geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
dejame
(09.11.23)
Dünyaya bir kez geldiğimiz için birikim yapmak önemli bence. Bazı şeylerin telafisi olmuyor. Ben de tuhaf karşılıyorum. Cesaret mi öngörüsüzlük mü bilemiyorum artık ama ortada bir gözü karalık var.

İnsanlar kendi gençliklerinde anne babalarının kendilerine sağladığı standartlardan ayrılamadığı için böyle yapıyorlar sanırım ancak ülkecek fakirleştiğimiz bir gerçek. Normalde birçok kişi ailelerinin eskiden olduğundan daha az alım gücüne sahip aslında, ancak bunun farkında olmadıkları için olması gerektiği gibi yaşadıklarını düşünüyorlar gibi geliyor.
0
akhenaten
(09.11.23)
Şimdi kisitli zamanda ekonomi 101 dersi yapamayız ama çok basit örnek vereyim.

Eğer bankaya 1000 lira borcunuz varsa bu sizin sorununuz, eğer bankaya 100000 borcunuz varsa bu bankanın sorunu demişler.

Bir noktada ve bu enflasyonda bende lükslerime ihtiyaçlarimdan daha fazla para harcıyorum. Bana mesela tek kişilik mutfak masrafi için aylık 2000 tl vermek koyuyor ama Mesela üst üste 2 ay arayla Nike ayakkabiya 8500 tl veriyorum,

Tabi bunlar hep kredi cekip. Yani bu enflasyonist ortamda olur böyle şeyler.
0
marjinal kereste
(09.11.23)
internetten het gun cer cop kiyafet almakla dunyaya bir kez geliyoruz'un arasindaki baglantiyi ben de pek kuramiyorum. eve ayakkabi doldurmak hayat kalitesi arttiran bir sey degil.

bu econ 101 degil personal finance konusu ve mevzu finansal okuryazarlik acigi. "enflasyonist ortam", "birim para"nin yerini aldi sanirim. kredi cekip ihtiyac olmayan bir sey almak fakirlik dongusunde kalmayi garantilemek demek.
0
hot potato
(09.11.23)
Çok kısaca

Çok süratli fakirleştik ve fakirleşiyoruz.
Orta gelir grubu insanların bir kısmı alışkanlıklarını bu fakirleşmeye göre yeniden dizayn etme becerisinden ve öngörüden yoksunlar.
0
Mirket
(09.11.23)
Hak veriyorum. Çevremden de biliyorum. Bazı haller olur insan zor durumda kalır maddi olarak.
Bu bu durum anlaşılabilir. Diğer yandan harcama yapmaya meyilli, borçlu olmayı adeta hobi haline getirmiş çoğu kimse gün içinde de zaten maddi konuları konuşur.
Hayatı buna odaklı.

Reklam vs. bir çok tanıtıma dikkat edilirse, ihtiyacı karşılamaya yönelik değil, ihtiyaç hissi oluşturmaya dayalı yayınlanıyor.
0
diyecevaplandı
(09.11.23)
alışkanlıklar kolay değişmiyor. 2015'lere kadar olan şeyleri devam ettiriyorlar.

Ayrıca umutları yok, para biriktirip ne yapacaklarını bilemedikleri için harcıyorlar. (birikse ev-araba alamayacaklar, biriken parayla yine iphone falan alacaklar. Tatil yapmak bile lüks, yurtiçi pahalı, yurtdışı vizesi bilmemnesi ile aşırı uğraş)
0
nhk ni youkosu
(09.11.23)
Emeğin karşılığı git gide azalırken , kapitalin önemi gitgide artıyor, yani zenginler paralarına kolayca para katarak çok kolay bir şekilde dahada zenginleşiyor.

Zamanını ve emeğini satan insanlarda maalesef kapitalın gücü ve paranın değersizliği karşısında ezildikçe eziliyor.

Aslında bu kapitalist sistemin ve bununla birlikte karşılıksız basılan kağıt parçalarının ( paranın ) bir sonucu hepimizin bildiği gibi.

Üstüne sistemin tüm araçları ile bizi sürekli tüketime yönlendirdiği için de tasarruftan çok tüketiyoruz.

Aslında en nihayetinde bu bir tercih , yani tasarruf etmeke , tüketmekte tercihlerimizin bir sonucu ancak tüketim yönende manipüle edildiğimiz için bu eğilim daha çok tüketimle sonuçlanıyor.

Robert Kiyosaki kitaplarında bu konuları kitaplarında iyi bir şekilde açıklıyor, yani önce kendimize ödemez isek asla tasarruf ve yatarım yapamayız. Bunu yapmadığımız zaman ise bu döngüden asla çıkamayız.
0
Rao
(09.11.23)
bunun adı dünyaya bir kez geliyoruz değil hesap kitap bilmemektir. dengesiz yaşamaktır. zor durumlar için dahi olsa kenarda üç beş kuruş olmasının verdiği finansal özgüven hiçbir şey de yok.
0
anlamsiz geliyor
(09.11.23)
Tasarruf yapan, evde yemek yiyen vs vs bir insan olarak biriktirdiğimin hiçbir kıymetinin olmadığını fark ediyorum. Daha kenara koyarken bile değeri düşüyor. Her ay kenara maaşınızdan 10 bin tl koymak, o 10 bin tl'yi harcamaktan daha değersiz şu anda. Bilhassa yatırım finans araçlarını kullanmayan-kullanamayan kişiler için para biriktirmek sadece acil durum akçesi olarak anlamlı, yoksa maalesef değil...
0
silverleaf
(10.11.23)
muhtemelen taşrada. taşrada yapacak bir şey yok para harcamaktan başka.
biriktirse ne anlamı var? bugünün o yükselen faiziyle hesaplayalım.
kenara her ay 20k atsın. 240k yapar yıllık. en iyi ihtimalle mevduatta 340k falan alacaktı. borsa altın şu bu hadi çok iyi atlara oynasın 440k yapsın.
ne yapacak bu parayla? belki citroen ami alır.
eskiden de çok farklı değil de ama en azından hayal satılabiliyordu. para biriktir evin peşinatı çıksın, arabanın yarısını nakit alırsın falan filan. şimdi o hayallere kimseyi ikna edemiyorlar.
ya harcayacak ya da devlet harcamadığı 5 kuruşunu 3 kuruşa çevirecek kaşla göz arasında.
0
Whily
(11.11.23)
(1)

İzmir’de annemi gezdirme sorunsalı

kondansator
Hafta sonu annem istanbuldan İzmir’e geliyor. 4 5 gün kalacak. Tesettürlü, haliyle alkol içerikli programlar kapsam dışı. Genelde evde oturuyor. Ne yapsak nereye götürsek dersiniz
Hafta sonu annem istanbuldan İzmir’e geliyor. 4 5 gün kalacak. Tesettürlü, haliyle alkol içerikli programlar kapsam dışı. Genelde evde oturuyor. Ne yapsak nereye götürsek dersiniz
0
kondansator
(08.11.23)
Çok gezmeyi seven biri değilse bornova yakaköy taraflarındaki kahvaltıcılara gidebilirsiniz. Havalar şu an izmir'de nasıl bilmiyorum gerçi.

İlk kez gelecekse kasik konak turu olur konak metrodan başlarsınız, kızlarağasında bir türk kahvesi içersiniz, çankaya, kordon, alsancak'ta da bir yemek ve kapanış.
0
akhenaten
(08.11.23)
(1)

Şu laptop mu yoksa desktop mı almak daha mantıklı olur?

ananiyimioguz
Selamlar herkese, 2 gün önce normalde hiç aklımda yokken indirimi görünce şu laptoptan alıverdim ufak bir gazla.https://www.hepsiburada.com/msi-katana-15-b12vgk-087xtr-intel-core-i7-12650h-16gb-1tb-ssd-rtx4070-freedos-15-6-fhd-144hz-tasinabilir-bilgisayar-p-HBCV00003UCGXQ?magaza=HepsiburadaHenüz ürü
Selamlar herkese, 2 gün önce normalde hiç aklımda yokken indirimi görünce şu laptoptan alıverdim ufak bir gazla.

www.hepsiburada.com

Henüz ürün gelmedi ama 39k ya aldım. Piyasaya göre 5-10k daha ucuz.

3 ay sonra ödemeye başlama ve +6 taksit ile gelecek. benim elimde nakit olmadığı için güzel bir detay bu.

Normalde şirket bilgisayarı ile idare ediyordum macbook pro ya windows da kurmuştum oyun için :D yetiyordu bana aslında. çok da oyun oynamıyorum ama warzone-lol-witcher falan tadımlık giriyorum, iş görüyor.

Benim eski msi gs60 laptop u (870m vardı onda) hanıma verdim iş yerinde kullanıyor. Onu 2015te falan almıştım o zamandan beri pc almıyorum, ihtiyaç da duymadım.

Fakat şimdi hem yeni çıkan oyunları ve haliyle teknolojiyi deneyemiyorum içim biraz buruk hem de vr gözlük alıp ona uygulama geliştirmeyi düşünüyorum. Sanal ortamlar falan tasarlayayım diyorum unreal engine 5 veya unity ile. Böyle bir pazar var.

Şimdi bunu da göz önünde bulundurursak o aldığım 4070li laptop bana yeter aslında. Biraz da o yüzden alayım dedim. Bir arkadaş bu işi 3070 desktop ile rahat rahat yapıyor çünkü oradan biliyorum.

Fakat insan oğlu aç gözlü bugün itopya com da indirime girmiş bir desktop pc gördüm.

www.itopya.com

rtx4070 desktop 29k olarak duruyor karşımda. ufak bir eklemeyle 33k ya çıkardım kasayı. Üstüne bir de 6 veya 9 taksit eklediğimde 40k ya çıktı bunun da fiyatı biraz saçma oldu ama olsun benim ödediğim rakamla aynı.

şimdi laptop u iptal edip bunu mu alsam diye bir düşünce oluştu. harici monitör ve klavye-mouse falan var zaten elimde direkt takıp kullanıcam.

niye derseniz oyunlardaki test sonuçlarına baktım, %50 falan fps farkı var laptop rtx4070 ile desktop rtx4070 arasında. Kaldı ki o aldığım msi laptopta 4070 in en az watt değerli versiyonu kullanılmış. yani aslında rtx 3080 laptop gpu performansında çalışıyor. Bunu da düşünürsek fark açılır.

güncel oyunlarda hepsini yüksek ayarda bu saydıklarımın hepsi açıyor ama %50 fark beni yıl geçtikte daha da kurtarabilir ayrıca yetmedi diyelim kasaya ileride 5070 takar devam ederim misal.

şimdi teknik olarak dekstop un daha iyi olduğu konusunda hem fikiriz sanırım.

fakat benim bu soruyu sormamın asıl nedeni şu, ben aslında desktoptan nefret eden bir insanım. 2008den beri desktop kullanmıyorum. Gerekirse biraz daha performanssız olsun ama çantamda taşıyayım, tatile, köye, arkadaşların yanına vs. götüreyim benim için daha iyi kafasındayım. veya kafam esti götüreyim hemen tv ye bağlayım diyebiliyorum rahatlıkla.

hal böyle olunca mobility tarafı yine ağır basıyor. ama gel gelelim son zamanlarda evden çalışıyorum zaten. büyük ihtimalle de öyle devam eder. çoğunlukla da normal işler için şirket laptopunu kullanıyorum. Oyun ve freelance işler için de sabit olsun ne olacak.. gideyim desktop alayım desem yılda 1 kere bile alıp götürmem gereken bir durum olursa üzülür müyüm bilemiyorum biraz fikre ihtiyacım var. Mesela o oyun ve sanallaştırma ile uğraşan arkadaşların ofisi sabit. Bir sorun olduğunda laptopu sırtıma atıp yanlarına gidebilirim, birlikte bakabiliriz.
0
ananiyimioguz
(07.11.23)
Sizin odak noktanız oyunların çalışıp çalışmaması olmamalı bence. Her iki bilgisayar da yeterli. Zaten çalışırken uzun saatler oyun oynamak zor oluyor.

Yaşınız kaç bilmiyorum ama 27-35 gibi bir aralıktaysanız bizim dönemimizde mobil bilgisayar = laptop'tu. Artık böyle değil artık mobil bilgisayar = telefon.

Evnizde güçlü bir desktop bulunması bence her halükarda daha faydalı. İş bilgisayarınız var zaten, telefonu da geri kalan her şey için kullanabilirsiniz. Kırk yılda bir bir misafirliğe giderseniz bir şey izlemek için netflix'i tv'ye yansıtmanız kafi. Başka bir şey için de ben olsam onu da yapmayıvereyim derim şahsen.

İnsan genel olarak 40 yılda bir yapacağı şeyler için yıllarca düzenli yapacağı kesin şeylerden feragat edebiliyor nedense.

Zararsızca iade edip desktopa geçme şansım olsa sizin durumunuzda ben böyle yapardım.
0
akhenaten
(07.11.23)
(3)

gözlem konusu seçme

penceredengorunenmorbina
sekiz hafta bir şey gözlemlemeniz gerekse gözlemlerdiniz?her hafta bir iki saat boyunca gözlemlemeniz gerekiyor. avmde yemek yiyen 3-6 yaş çocuklar, metrodaki liseliler, iş arkadaşınız vs. şeklinde örnekler verebilirim. ama o gün o saatte avmde çocuk yoksa veya bindiğiniz metroda liseliler yoksa pat
sekiz hafta bir şey gözlemlemeniz gerekse gözlemlerdiniz?
her hafta bir iki saat boyunca gözlemlemeniz gerekiyor. avmde yemek yiyen 3-6 yaş çocuklar, metrodaki liseliler, iş arkadaşınız vs. şeklinde örnekler verebilirim. ama o gün o saatte avmde çocuk yoksa veya bindiğiniz metroda liseliler yoksa patlayabilir.
patlamayacak seçeneklere açığım.

edit: özellikle insan olması gerekmiyor.
0
penceredengorunenmorbina
(05.11.23)
İşe gidiş saatinde Karşıyaka vapur iskelesi önündeki gevrekçi ve müşterileri
0
Mirket
(05.11.23)
8 hafta uzun bir süre, daha genel bir çerçeve daha işe yarar olur. Ayrıca AVM'de yemek yiyen 3-6 yaş çocukları 8 hafta boyunca gözlemlemeye kalksanız bu dikkat çekici bir durum da doğurabilir. Bunu da gözardı etmeyin. Aynı şey sabit bir yerde satış yapan bir simitçi için de geçerli bence, adam sizi fark edip sorsa "8 hafta seni gözlemleyeceğim abi" demeniz çok etkili bir çözüm olmaz sanırım.

İşlek bir vapur iskelesindeki, otobüs durağındaki yolcuları falan gözlemleyebilirsiniz. Belli başlı bir caddeden geçen insanlar da olabilir, ya da cadde üzerinde bir stop noktası varsa oradaki insanlar olur. İzmir örneği için "sevinç pastanesi önü" bir seçenek mesela hem orda banklar da var. İstanbul için de beşiktaş iskelesi olabilir.
0
akhenaten
(06.11.23)
zamaninda market alisverisi yapan inasnlari gozlemistim ben. 8 hafta degildi, ama tam covid sirasinda degisen aliskanliklara denk gelmisti. maskeler, milletin biseyleri elledikten sonra hemen ellerini sanitizer ile silmeleri, sosyal mesafe, onceden verilmis siparislerin temasiz teslimi, otopark kargasasi vs keyifli olmustu. detaylandirmak isterseniz yas grubuna ve demografik yapiya gore detaylandirabilirsiniz.

haftada 2 saat olacaksa siz de kendi isinizi gordugunuz bir zamana denk getirecek bisey bulabilirsiniz buna benzer. kuafor, spor salonu, toplu tasima soforleri vs.
0
taurina
(06.11.23)
(5)

ilk date sonrası kibarca reddetmek

anlamsiz geliyor
selam duyuru ahalisi. bugün ilk date'mize çıktık hanfendiyle. açıkçası çok fazla bir şey hissetmedim kendisine karşı. ayrıca bazı konularda da oldukça farklı düşünüyoruz. belki de yeterince hazır değilim yeni bir ilişkiye. şimdi daha fazla görüşmek çok mantıklı gelmiyor. kibarca nasıl reddedebilirim
selam duyuru ahalisi. bugün ilk date'mize çıktık hanfendiyle. açıkçası çok fazla bir şey hissetmedim kendisine karşı. ayrıca bazı konularda da oldukça farklı düşünüyoruz. belki de yeterince hazır değilim yeni bir ilişkiye. şimdi daha fazla görüşmek çok mantıklı gelmiyor. kibarca nasıl reddedebilirim?
0
anlamsiz geliyor
(05.11.23)
Ben bu durumda date sonrası hiç mesaj yazmıyorum. o yazarsa da bi tık daha geç cevap veriyorum ya da muhabbeti tıkayacak şeyler yazıyorum. Bi süre sonra kendiliğinden bitiyor zaten. Çok kibar değil aslında ama direkt olarak daha görüşmeyelime girmiyorum.
0
asap raki
(05.11.23)
En kibarı açıkça söylemek, insanlar bunu nasıl göremiyor anlamıyorum.

Buluştuğunuz kişinin sizi ghostlayarak, soğuk yaparak, kaçamak cevaplar vererek dışlamasını mı tercih edersiniz yoksa gayet açık şekilde uyuşamadığınızı düşündüğünü söyleyip geçirdiğiniz zaman için teşekkür edip kenara çekilmesini mi?

Ben çok net şekilde ikinciyi tercih ederim :D O yüzden 18-19 yaşlarımdaki post-ergenlik döneminden sonra hep böyle yaptım. Hiç de bir kötülüğünü görmedim.
0
akhenaten
(05.11.23)
En guzeli duzgun bir mesaj yazmak. Ghosting cagimizin en buyuk gunahi :) cok uyusamayacaginizi dusundugunuzu, ileriye goturmek isteyecek kadar guclu hissedemediginizi soyleyip tesekkur edip konuyu kapatabilirsiniz.
Ne konu uzar, ne karsi taraf allak bullak olur. Bu yontemi denedigim oldu; karsi taraf da net bicimde anladi ve kabul etti, benim de kafam rahat oldu.
0
mor oje
(05.11.23)
Görüştükten sonra hiç mesaj yazmamak, yazilan mesajlara geç cevap vermek vs ghostingin bir tık hafif versiyonu ve bence herhangi bir insana yapılmaması gerekilen bir şey. 20 yaşı geçmiş insanların ilişkilerinde de bunlara yer olmamali.

Bu işin en güzeli teşekkür edip açıkça uyusmadiginizi ve devam etmek istemediğinizi söylemek. Böyle soyleyince kaba olanın bu olduğu dusunulebilir ama en azından durust olacaksınız ve karşıdaki kişiyi "anlık" olarak kötü hissettireceksiniz. Öteki türlü zamana yayılan bir kötü hissettirmekten bahsediyoruz, açıkçası biraz da saygisizlik oluyor bu.


Akhenaten çok güzel söylemiş, siz size nasıl davranılmasını isterdiniz? Ben de direkt soylenilmesini tercih ederim. Kimseyi ghostlamayin:)
0
fraise
(05.11.23)
Ilk kez burada gordum soguk yapildigini. Neyse ki basima gelmedi. Cok kotu bi sey olurdu. Saygisizlik. O kisiyle date'e ciktigim icin kendime kizardim.

Direkt soyle uyusamadigini nazik bir iki cumleyle cok uzatmadan. Normali bu zaten.
0
Kittie
(06.11.23)
(3)

Gürültü engelleyici

amsterdam otlu sigarası
SelamlarÇalıştığım ortam sağır edici derecede olmasa da genel olarak gürültülü. Alkışlar, efektler mevcut. Okuduğumu anlayamıyorum. Beni dışarıdaki gürültüden izole edecek ve konsantrasyonumu korumama yardım edecek bir kulaklık veya benzeri eşyaya ihtiyacım var. Bunun müzik çalması zorunlu değil çün
Selamlar

Çalıştığım ortam sağır edici derecede olmasa da genel olarak gürültülü. Alkışlar, efektler mevcut. Okuduğumu anlayamıyorum. Beni dışarıdaki gürültüden izole edecek ve konsantrasyonumu korumama yardım edecek bir kulaklık veya benzeri eşyaya ihtiyacım var. Bunun müzik çalması zorunlu değil çünkü zaten kulaklıkla müzik dinlememi doktor tinnitus sebebiyle yasakladı.

Gürültüyü engellemek için tavsiyelerinizi yazarsanız mutlu olurum.
0
amsterdam otlu sigarası
(04.11.23)
3m'in koruyucu kulaklıkları var sesi tamamen kesen. Kafamda onunla gezmeyeyim diyorsanız da pasif(ve tabi bütçeye göre aktif) gürültü engelleyici müzik kulaklıkları da var.

Yine 3m'in kulak içi kulaklıkları da var ama uzun kullanımda ağrı yapabilir.
0
dr doofenshmirtz
(04.11.23)
3mnin turuncu kulak tıkaçları iş görür.
www.trendyol.com
0
jelly bear
(04.11.23)
Kulak içine giren tıkaçlar bulunduğu yerde kendi varlığını baya hissettiriyor. Ayrıca düzenli olarak uzun süreli kullanımda kulak kanalında ağrı yapıyorlar. Ayrıca siz bunu çalıştığınız ortamda kullanacaksanız çıkar tak yapmanız gerekeceği için hiç pratik olmaz, çıkarması takması ayrı dert. Hem de temiz tutması çok zor ki temiz tutmalısınız yoksa enfeksiyona yol açabilir. Ayrıca temiz tutabildiniz diyelim, sık sık çıkarıp takarsanız kulağınızı tahriş eder. Bu tip tıkaçlar tek seferlik uzun süreli kullanım için uygun.

Kulaküstü kulaklıklar takıp çıkarmak için çok daha uygun kuşkusuz. İş güvenliği kulaklıklarına bakın +1
0
akhenaten
(05.11.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.