Giriş
(2)

Kargonun paketi açık gelmesi

squidward
Kitapseçten farklı kitaplar almıştım.Cuma (dün) saat 18 civarı KARGOMsende denilen "şey" ile kargom geldiğinde evde yoktum.Getiren kişi anneme; kargoyu açık verdiklerini, kendisinin açmadığını, kamera kayıtlarının olduğunu, hatta eksik kitap var mı diye saymasını söylemiş.Eksik kitap olmasa da kitap
Kitapseçten farklı kitaplar almıştım.
Cuma (dün) saat 18 civarı KARGOMsende denilen "şey" ile kargom geldiğinde evde yoktum.

Getiren kişi anneme; kargoyu açık verdiklerini, kendisinin açmadığını, kamera kayıtlarının olduğunu, hatta eksik kitap var mı diye saymasını söylemiş.

Eksik kitap olmasa da kitaplardan birinin hologramı yok, yani korsan kitap göndermişler sanırım. Üstelik bu hologramsız kitabın kapağının iki farklı yerinde ufak yırtılmalar var.

Kitapseç hem korsan kitap göndererek kârını artırmaya hem de paketi açık göndererek ve kargo şirketini suçlayarak yaptığını örtmeye mi çalışıyor(çalışacak) acaba?
Akşam aradım hemen mesai saati değilmiş, şimdi sabah da aradım yine tatil günleri. Gerçekten sinirlendim, ne yapmak lazım? Kargocu mu açtı, onlar mı açık gönderdi, yoksa ortak bir sahtekarlık mı var sizce?

Nereden kitap alsam böyle sorunlar yaşıyorum, sınav kitabı almak için hangi site iyi?
0
squidward
(17.02.24)
onlar da açsa önemli değil ki sonuçta korsan kitap var. siz kendiniz açıp göre de bilirdiniz. o nedenle iade edin direkt.
0
summerjam0306
(17.02.24)
İade edin, ancak şirket açık kargo vermeye çalışıyor diye korgo şirketinin de kargoyu açık kabul etmesi alanında dünyanın en saçma şeyi olsa gerek. Tam mı diye saydık demeleri ayrı komedi, kargo işiyle meşgul şirketin "kabul ettikleri" bu kargoyu paletleyememiş olması ayrı komedi.
0
akhenaten
(17.02.24)
(4)

TV Yayın Tavsiye

Nocturne
Selamlar,Evimin bir odasına genel bir tv izleyicisinin izlediği ulusal kanallar olan bir yayın almak istiyorum.TRT, TV8 vs izlenecek. IPTV ve Turkcell tv+ dışında bir öneriniz olur mu?Üyelikten çıkmak için faks istemeyen hızlı üye yapan ve hızlı çıkaran yayını zırt pırt kesilmeyen memnun olduğunuz s
Selamlar,

Evimin bir odasına genel bir tv izleyicisinin izlediği ulusal kanallar olan bir yayın almak istiyorum.TRT, TV8 vs izlenecek. IPTV ve Turkcell tv+ dışında bir öneriniz olur mu?

Üyelikten çıkmak için faks istemeyen hızlı üye yapan ve hızlı çıkaran yayını zırt pırt kesilmeyen memnun olduğunuz servisleri paylaşırsanız sevinirim.

TV biraz eski ama netflix vs izlenebilen seviyede.

Teşekkürler,
0
Nocturne
(16.02.24)
ben yıllardır kablotv kullanıyorum. memnunum.
0
summerjam0306
(16.02.24)
hocam uydu gibi bir opsiyon olmaz mı?

bunun dışında internet varsa ve akıllı tv ise birçok kanalın kendi uygulaması var artık. tv8, fox (now oldu sanırım bu), show tv vs. doğrudan kendi uygulaması üzerinden izlenebiliyor. trt kanalları için de tabii uygulaması var. bunların dışında ücretsiz olarak bazı kanalları gösteren uygulamalar da mevcut, tv'nin uygulama marketinden bakabilirsiniz.

bunlar dışında blutv'de de istediğiniz kanallar var, kanal listesine sitesinden bakabilirsiniz. blutv'ye doğrudan üye olmak yerine hepsiburada premium ile daha ucuza da kullanabilirsiniz.

internet üzerinden izleyecekseniz kablo tv'nin düzgün bir uygulaması yok. "tv her yerde" diye bir uygulama çıkardılar ama hala test aşamasında o da, girip kullanılamıyor.
0
shadowfollower
(16.02.24)
Kablo TV'nin uygulaması yok ama sanırım dandik bir arayüz var oradan kullanılıyor değil mi? İptal konusuna takığım beni uğraştırmasınlar?

Cevaplar için çok teşekkürler.
0
🌸Nocturne
(16.02.24)
TOD var bir de, eski beinconnect.

Netflix tarzı abonelikle çalışıyor. Aynı şekilde hemen üyelik iptali yapabiliyorsunuz.

İçinde tv kanalları da var.

Tabi uygulamayı tv'ye yükleyip yükleyemediğinize bir bakın önce. Şu an baktığımda akıllı tv eğlence paketi 69tl görünüyor aylık.
0
akhenaten
(16.02.24)
(25)

Böyle bir durumda bozulur muydunuz?

wild honey suckle
Diyelim ki evlendiniz. Düğünde hatırı sayılır miktarda altın takıldı. altın fiyatlarının yükselmesiyle beraber de iyice değerlendi. sürekli çift olarak yatırım yapma gereğini konuşuyorsunuz. ne eviniz ne şirket aracı haricinde kendi arabanız var. aylık geliriniz de iyi seviyede. yarın öbür gün kredi
Diyelim ki evlendiniz. Düğünde hatırı sayılır miktarda altın takıldı. altın fiyatlarının yükselmesiyle beraber de iyice değerlendi. sürekli çift olarak yatırım yapma gereğini konuşuyorsunuz. ne eviniz ne şirket aracı haricinde kendi arabanız var. aylık geliriniz de iyi seviyede. yarın öbür gün kredi çekseniz sorunsuzca ödeyebilme imkanınız da var.

ama eşiniz altınların kendisinin olduğunu söyleyip asla ortak bir yatırım yapılması ve belki ev alınması için dahi vermiyor. sonuçta siz bir ailesiniz bir şey yapılacaksa birlikte yapılacak. ama kadın tarafı sürekli altınları hariç tutup erkeğin kendi imkanlarıyla yatırım yapması gerektiğini iddia ediyor. ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor.

siz erkek olarak buna bozulur muydunuz? eşinizin size güvenmediğini ya da yarın öbür gün ayrılma ihtimalini gözettiğini düşünür müydünüz? yoksa tamamen bu erkeğin görevi, çalışsın kendisi alsın der miydiniz?
0
wild honey suckle
(16.02.24)
Güvene dayalı ilişki ve aile üzerine bir ton beylik laf edilir, hem ağızdan kolay çıkar hem kulağa hoş gelir ama evlilikler artık çok kolay bitebiliyor. Ev almak yatırım yapmak gibi büyük sorumlulukların altına evlenmiş dahi olsam her yönüyle uzun yıllar tanımadığım biriyle girmezdim. Sizin örnekte kadının ayrılık ihtimalini düşünerek böyle davrandığından çok emin değilim. Hem özel günlerde altın talep edip hem de ayrılık ihtimalini gözeterek kendini güvenceye alması pek örtüşmüyor. Gerçi ev alma imkanı varken altınları vermeyip iyi bir varsayımla kötü günlere saklıyor desek yine örtüşmüyor.

Anlattığınız olayda bence bir eksik var çünkü kadına hak verecek bir seçenek zorladak da çıkmıyor :)
0
beyfendi
(16.02.24)
yani bu kadın evlenmeden önce de böyledir. o zaman fark etmediniz mi gerçekten?

böyle bir kadını sizin fikirlerinize ikna etmek imkansızdır diyeyim size.

güvenip güvenmemeyle alakalı değil aileden öyle görmüş ve karakter olarak art niyetli olduğunu düşündüm.
0
Hallegadola
(16.02.24)
Eşiniz çalışıyor mu? Eğer çalışmıyorsa bu altınları belirsiz bir gelecekte karşılaşacağı problemlerde kullanabileceği bir teminat olarak görüyor olabilir. Bu size güvenmediğini göstermez. Davranış ne kadar doğru ne kadar yanlış tartışılır ancak ekonomik bağımsızlığı olmayan insanın böyle refleksler göstermesi anlaşılabilir. Siz bunu bir problem olarak görmüyor ve ev alınmasını elzem görüyorsanız evi eşinizin üstüne yapmayı deneyebilirsiniz belki bu şekilde daha kolay çözülür.

Eğer eşiniz çalışıyorsa yaptığı bence de çok anlamsız olmuş.
0
akhenaten
(16.02.24)
ben böyle biriyle evlenmezdim. diyelim evlendim boşanırım direkt.
böyle bencillik olmaz. evlilikte her şey ortaktır. ev arkadaşı almıyorsunuz hayat arkadaşı alıyorsunuz
0
jelly bear
(16.02.24)
Böyle evlilik olmaz. O zaman herkes kendi kazandığı parayı yesin eve de ona göre masraf yapsın.
Türk adalet sistemine göre düğünde takılan takılar gelinindir diyorlar orası doğru ama evlendiğin kişiyle ortak bir yatırım yapılmayacaksa neden evlenilmiş ki.
0
bigcaptain
(16.02.24)
@akhenaten konu kişi ben değilim:) arkadaşlarımdan gözlemlediğim bir durum. iki taraf da çalışıyor ve iyi sayılacak bir gelirleri var. o konuda bir sıkıntı yok.
0
🌸wild honey suckle
(16.02.24)
kendi geliri olsa bile türkiye'de bu şekilde davranan bir kadını kınamam ama birlikte de olmam, kaldı ki evlilik...

ilişkinin dinamiğine, içinde yetişilen ve yaşanmakta olan topluma göre bu normal olarak görülebilir. kimi yerlerde altınlara kızı geçtim gelinin ya da damadın ailesi çöküyor direkt. hatta daha da absürt durumları çevrenizde yoksa bile kadın forumlarında falan görebilirsiniz. evliliğin kimileri için evden, aileden kaçmanın tek yolu olduğu kimileri için de masrafları paylaşmak için yapıldığı bir ortamda bunlar yaşanmaması mümkün değil zaten.

ekşide vs kolay kolay birinin gelip de bu normaldir ya demesini beklemeyiz ama ülkenin belki yarısından fazlası için bu olağan bir durum bu özetle.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(16.02.24)
Kadın evlendiğinde çok altın takılacagını biliyordu ve bunları nakite dönmek için bir erkek lazımdı ve sanırım bulmuş.

Erkek kişisi kadına bazı imalarda bulunsa ve iş ciddileşse muhtemelen erkek bir de suçlu olacak ve erkeğin aslında parayı saçma işler için harcayacagını kendisinin önlem aldıgını falan iddia edip üste bile çıkma olasılığı var.

ayrıl demem de böyle de evlilik olmaz deme hakkım var.
0
liberal
(16.02.24)
Kadın tarafı Maddi güvenliğini aşırı önemsiyor olabilir, kültürü sebebiyle altın seviyor olabilir, sevgi dili hediye almak olabilir. Bunları konuşabilmek gerekiyor. Adam Nasıl hissettiğini söyleyip onun nasıl hissettiğini sorarak istediğini bilgilere ulaşabilir fakat bunu yaparken yargıda bulunmamak kaydı ile. Maddiyat önemli bir eşik ilişkilerde, aşmak ilişkiyi farklı yerlere taşıyacaktır
0
hasmetizm 2046
(16.02.24)
Bu kadınla tanışıp da anlaşabilen adama niye bu düşünce garip geliyor ki ben buna şaşırdım mesela. Ülkemizde böyle düşünen geleneksel bir kesim var. Kendilerini çağa adapte etmek gibi bir dertleri de yok üstelik. Siz değişir mi sandınız?
0
ruhen hastayim ben
(16.02.24)
ruhen+1 bu sonradan belli olacak bir seye benzemiyor ustelik hem taki miktari cok hem gelirleri iyi diyorsunuz. yani uzerine konusulasi bir para soz konusu. dogum gununde ziynet istegi ayri tutuyorum bu konudan, dugunde takilan takilar ortak olmali. evlilikten sonra elde edilen mal varligi sayilir sadece noterde onaylatmiyorsunuz. evlilik akdine uymuyor paylasimsizlik. ama insanlar cok eslilik, paylasimli, donusumlu iliskiler yasadigi icin norma gore degisir bize ters gelse de. hangi koyden bulduysa muhtemelen bunlar onceden bilinen seylerdir. sonradan alinmaca gucenmece olmaz.
0
ala09
(16.02.24)
Benzer durumda bir çift arkadaşım var. kız asla altınları vermiyor araba almak için. 2 senedir ikna olmadı. 2 sene önce arabayı almış olsalar hem arabaları olacaktı hem de muazzam değerlenmiş olacaktı paraları.

kocakarı kafası işte altın yatırımı yapıyor aklınca. sorsan egeli modern çağdaş kız üstelik. bu arada kız çalışmıyor. üstteki arkadaşın dediği gibi ilerisi için sigorta gibi görüyor olabilir altınları. zira 2 kere çok ciddi boşanma eşiğine geldiler sudan sebeplerden.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(16.02.24)
gelenek yasa masa bi şeyler var evet de ben şeyi anlamıyorum, kız tek başına olsa altın gelecek mi? hayır. evlendiği için altın geliyor ve bunda doğal olarak erkeğin de hakkı olmalı bence. ortak sayılmalı. ortak da yatırım yapılabilmeli veya ortak hesapta kasada bir yerde durmalı. "altın gelinindir" kafası modern, çalışan, kendine/eşine saygısı olan insanın zihniyeti olamaz. ha ama burada da bu kadın muhtemelen hep böyleydi, birden gelenekçi olmamıştır, adam bile bile evlenmiş ve durumları da iyiymiş, boşuna ağlamasını anlamadım. herkes aynı düşünecek diye bir şey yok. onlar için okeyse okeydir, dışardakilere dut yemek düşer. benim başıma gelse zaten paylaşırım da erkek tarafında böyle şeyler görürsem boşarım.
0
nic cage
(16.02.24)
"ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor."

bu ne yaa kadın erkeği temettüye bağlamış :D
çok rahatsız edici bi durum. kadın çalışmasa hadi neyse de çalışıyormuş. böyle bakan biriyle evli olmak acayip bir duygu. düşman başına.
0
tabudeviren
(16.02.24)
Kadinda bir guvensizlik yaratmis demek ki kocasi. Ben oyle dusundum. Kendini garantiye almis belli ki. Sorun yok bence normal.

Dugunde takilan altinlar geline ait diye bir sey yok mu yasada da zaten? Yoksa da, karisinin altinina goz dikmesin kimse ya... bana cig geliyor bu davranis.

Eve giren diger maastan yardim istenebilir ama dugunde takilan altin kadinin guvencesi olarak kenarda kalsin zaten.
0
Kittie
(16.02.24)
Dügünde takılanlar nasıl kadının oluyor onu anlamadım, muhtemelen dügünde takılanların çogu erkek tarafı tarafından takılmış, kadın tarafının akrabaları gelinin annesine düğün takılarını vermiş olma ihtimali çok fazla.

Bu duruma benzer bir tanıdık vardı çok yakın akrabam, kız böyle çiglikler yaptı ve şu an ayrıldılar. Ha kadın sonra pişman oldu ama iş işten geçti.
0
liberal
(16.02.24)
Bozulurum tabi ki nasıl bozulmam? Böyle saçma bir düşünce mi olur? Hukuken takılan altınlar kadınındır ama bunu daha şu aşamada düşünüyorsa eşiniz -ki bana göre eş olamamış kendisi- ayrılmak için demek ki bahane arıyor.

Yerinizde olsam kesinlikle hiçbir ev-araba olarak hiçbir yatırım yapmam. Zira iş boşanmaya gelince eşiniz altınlarını da alıp gidecek ve yaptığınız yatırımların da yarısını isteyecek. Eşiniz de biliyor ki altınları verip ev-araba alsa bu sefer altınları isteyemeyecek. O yüzden ben altınları tutayım diyor sanırım. Üstüne de maddi-manevi tazminat ile sizin yaklaşık 10 yılınıza ipotek koyacak. Ben de herhalde kendisinden gizli yatırım yapardım. Yani illegal yola girerdim. Zira eşinizle en ufak bir tartışmada yani eşinizin istemediği bir şeyi zorladığınızda eşiniz basıp gidecek. Siz de ona göre kendinizi hazırlayın. Eşiniz kendisini buna hazırlamış zira.

Ben olsam koşarak uzaklaşırım valla. Ben yazarken sinirlendim.
0
drako
(16.02.24)
evlilik demek hayat arkadaşlığı demek değil mi? en azından benim için böyle. bu durumda olmak istemezdim. çünkü kafamda direkt boşanmayhı düşünüyor. boşandığımız zaman altınlar ve alacağımız ev-arabayı isteyecek diye düşünürdüm. aranızda sevgi varsa mutlaka bunu konuşup halletmenizi dilerim
0
jepa
(16.02.24)
bu anlattıkların kabul edilebilir şeyler değil bence.
0
basond
(16.02.24)
Bozulmayı bırak boşanırdım, güven olmayan evlilik yürümez, 5 yıllık evliyim.
0
mirty
(17.02.24)
tipik türk kadını: türk geleneklerinde kadına tanınan avantajları da kullanayım, modernizmin getirdiği avantajları da kullanayım. hep bana hep bana. geleneksel olarak erkeğe tanına avantajları feminizm sayesinde eleştireyim, modernizmin erkeğe sağladıgı avantajları ise erkeği utandırarak yok edeyim.

geleneksel olarak türk aile yapısında erkeğin malı ailenindir, kadının malı kadınındır. düğünde takılan altınlar da kadınındır. dolayısıyla kocasına vermek istemez. koca çalısıp eve para getirir, ev alınacaksa, yatırım yapılacaksa koca yapar.

kocasına altın veren kadınlar sonrasında pişman olur. erkek altınları tamamlayacağım der ama tamamlamaz.

bu örnekteki aile modernizm ile gelenek arasında sıkışıp kalan tipik bir türk ailesi olmuş.
0
abelardo
(17.02.24)
ben boşanıyorum, şu an eski eşim yaptığı tüm korkunç şeylere rağmen kötü durumda olsa ve yatırım olarak benden bir şeyler istese verirdim sanırım. ama konu duygusal durumlara gelince ben bayağı aptallaşıyorum, kadın akıllıymış, aferin. kimse de böyle kadınla evlenilir mi falan demesin. hikayenin sonunda bu tip kadınlar kazanıyor.
0
deartheodosia
(17.02.24)
oturur konusurdum, "ev alalim, araba alalim, altınların hepsini degil bir kismini bozudrabiliriz bunlar icin" diye, niyet okumaya gerek yok. hepsini harcamamak her zaman daha mantikli. altin ortalama bir ailenin yapilabilecegi en uygun yatirim.
0
rallied
(18.02.24)
bu evliliğe devam eden erkek tarafının acilen psikiyatr ile konuşması gerektiğini düşünüyorum.
0
andlee
(19.02.24)
şimdi önermeleri alt alta sıralayalım

modern ve bir takım konuyla alakasız sıfatlara sahip kadınlar, altınları paylaşır
medeni kanun isviçre medeni kanunundan mülhemdir, moderndir
medeni kanunda altınlar kadınındır
o halde medeni kanun ve avrupa* modern değildir?!
modernlik algın baştan sona hatalı olamaz tabii

modern nedir ve neden iyidiri konuşmuyoruz bile

burada ayıplayan bir üslupla ve görev bilinciyle tutarlı olsun olmasın normatif değerler iddia etmek, beylik lafları sıralayıp bir şeyler iddia etmekle de bu kaideler değişmez. çünkü karşınızdaki örf 10bin yıllık :D

şimdi ali koçun karısı çalışmıyor. aileden zengin. üstüne koca parası yiyor. modern değil mi.
tam da orta sınıfı paralize edip birer işçi kılmak için uydurulan masallar.

o altınlar kadının güvencesi. basbayağı öyle. mesela erkek de kanuna göre evin reisi değil 20 küsür yıldır. ama kadının sigortası halen erkek üzerinden devam ediyor. yani reisi :D

bazı kadınlar, diğer kadınlara taş ocağı mahkumu gözüyle bakıyor. ben çalışıyorum bunca eziyeti çekiyorum o neden çalışmıyor da güvencesine sığınıyor, ayıplayayım da yapamasın kafasındalar.

bazı erkekler de, yine ben o kadar çalışıyorum enayi miyim hazır günümüzde bunları konuşmak mümkünken kendi yükümün yarısına kadarını kadına yükleyeyim de rahat edeyim kafasındalar.

kadınları rahat bırakın
0
lambırcek
(20.02.24)
(10)

İşyerinde evli olanların çarpık ilişkileri

meraklitursucu
2 evli ve çocuklu bireyin aynı ekip içinde ilişki yaşadığını farkediyorsunuz Bu durum sizi rahatsız eder mi? Beni ilgilendirmez işime bakarım mı dersiniz?
2 evli ve çocuklu bireyin aynı ekip içinde ilişki yaşadığını farkediyorsunuz
Bu durum sizi rahatsız eder mi? Beni ilgilendirmez işime bakarım mı dersiniz?
0
meraklitursucu
(15.02.24)
İlgilendirmez aslında ama tüm kadınların ve birkaç meriçin, sağlam bir dedikodu çıktığı için kutlama yapacakları da bir gerçek. Rahatsızlık duygusu da kişinin kendisi ile ilgilidir. Kimse başkasının duygusundan sorumlu değildir.
0
hasmetizm 2046
(15.02.24)
Iki çocuklu evli biri başkasıyla ilişki yaşıyorsa ve eşinin haberi yoksa eşini aldatıyordur. Yani her gün aynı eve girdiği, ayni yatagı paylaştığı insanı kandırıyordur. Ama büyük kandırma yani, öyle at yarışına gitmek falan değil, yuva yıkan cinsten. Bir süre beklerim ama baktım boşanma da yok, "karısını aldatan bize ne yapar..." diye düşünürüm. Zira ekibimde güvenilmez insan istemem. Haliyle rahatsız olurum. Doğal.
0
prole
(15.02.24)
Bizim okulda da benzer ilişkiler zaman zaman oldu/oluyor. Ben ailelerine ulaşmayı, ifşa etmeyi falan düşünmem üzerime vazife değil ama o kişilere karşı ister istemez bir güvensizlik duyup rahatsız oluyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.02.24)
Çok rahatsız eder. İş yerinde evli insanların cıvık cıvık iletişim kurmasından da rahatsızım. Eşinin yanında o şekilde davranmıyorsa eşi yanında değilken de öyle davranmamalı.
Bunu normalleştiremeyiz.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.02.24)
Ben rahatsız olamıyorum açıkçası. İnsanlar sürekli birilerini aldatıyor zaten. Beklentimi baya düşürdüm, kendi çevremin içine kapandım böyle mutluyum.

Fikrimi alırlarsa uygun bulmadığımı söylerim, ama niye fikrimi alsınlar? Eşlerinden biri şirkete gelir de olayı anlamaya çalıştığını hissettirirse ipuçlarını görmesine yardımcı olurum.

Ama durduk yere bir şey yapmam, gözüme de batmaz. Bana ne? Benle ilişki yaşamıyorlar ki? Benim hayatımı etkileyen en ufak bir yönü yok.
0
akhenaten
(15.02.24)
İki kişinin rızasının olduğu herhangi bir şey beni ilgilendirmez ama eşini aldatan kişiye güvenmeyeceğim için arkadaş da olmam.
0
jazzabel
(15.02.24)
rahatsız eder. aldatmasına da gerek yok,
"İş yerinde evli insanların cıvık cıvık iletişim kurması" +1

cinsiyet yazmamışsınız ama kesin erkektir.
bi çakma hesap ile eşine durumu iletirim. mümkünse görsel de temin ederim..
0
tabudeviren
(15.02.24)
Eşe durumu bildiririm. +1

Şahısla da aynı ekipte olmak istemem. Eşini aldatan ekip arkadaşına ne yapmaz.
0
Mirket
(16.02.24)
Hic isim olmaz. Bu tip seyleri takip edip mudahil olacak kadar para almiyorum. Calistigim yer de asiri kurumsal, insanlari ozel hayatina gore degerlendirmeye yer yok. Saat 17:00'da koridorda koridorda asansor bekleyen bir calisanim. Diger elemanlarin dramasini kendime ek yuk olarak almak gibi bir istegim yok. Is arkadaslarimdan tek beklentim islerini duzgun ve cabuk yapmalari ve benim isimi aksatmamalari.

Eslerine falan ulasmam zaten elbette ki eslerini tanimiyorum. Altimdaki ekipten de boyle bir mudahale yapan olursa otomatik kovulur.
0
hot potato
(16.02.24)
Beni ilgilendirmez. Isime bakarim.
0
abelardo
(17.02.24)
(6)

Araba Piyasasında Anlamadığım Bir Durum

french lover
1. Boya konusu neden bu kadar önemli? Hasarsızlığın ispatı olarak ille de aracı boyasız bir halde mi satmamız gerekiyor? Trafikte çok güzel araçlara denk geliyorum ancak sahipleri çizikli ve soluk bir şekilde kullanmaya devam ediyorlar. Aracı boyasa pırıl pırıl olacak, hak ettiği ihtişama ulaşacak a
1. Boya konusu neden bu kadar önemli? Hasarsızlığın ispatı olarak ille de aracı boyasız bir halde mi satmamız gerekiyor? Trafikte çok güzel araçlara denk geliyorum ancak sahipleri çizikli ve soluk bir şekilde kullanmaya devam ediyorlar. Aracı boyasa pırıl pırıl olacak, hak ettiği ihtişama ulaşacak ama muhtemelen bu bahsettiğim kaygıdan dolayı boyatmıyorlar.

2. Değişen parça neden aracın değerini düşürüyor? Parça orijinal ise, adı üzerinde, değişmiştir. Yani yenisi takılmıştır, bunun muadil bir araca kıyasla aracın değerini arttırması gerekmez mi?
0
french lover
(14.02.24)
Çoğu şey gerçekten takıntı yapılıyor, boya en öne çıkanı.

Ancak tamamen de haksız göremiyor insan, sıfır araç aldım sanıyorsunuz aracın önü arkası farklı iki aracın birleşimi çıkıyor. Her türlü sahtekarlık var. Haliyle insanlarda da tedirginlik hat safhada.

Bunun bir nedeni de Türkiye'de otomobillerin objektif şekilde çok pahalı olması. Sizin tek araca ihtiyacınız var ama 2 araçlık ödeme yapıyorsunuz vergileriyle vesaire.

Ortalama, otomobiller hakkında çok bir fikri olmayan insan da bu külfetin altına girerken kendini kandırılmaya çok müsait hissediyor ve bu sebeple araç alırken kafa yorması gereken hiçbir şey olmamasını istiyor. Bunun da en basit hali değişen parça olmaması ve orjinal boyanın korunuyor olması.
0
akhenaten
(14.02.24)
Haksız değiller +1

Bunun sebebi piyasanın aşağılık, karaktersiz, rezil insanlarla dolu olması. Tarcanlar Oto boşuna meşhur olmadı bu ülkede. Bir parça boyalı denen arabanın taklalı çıkması, 3 parçası değişen denen arabanın ön-arkası birleştirilmiş iki farklı araçtan oluşması, çiziksiz denen arabanın komple boyalı çıkması falan filan uzar gider.

Boyama konusuna şu şekilde hak veriyorum; gidip 1992 model bir W124 kasa 200E aldım diyelim. Bu araba zaten ekonomik ömrünü dolduralı yıl olmuş. Kasadaki çürüğü, çiziği şunu bunu yok etmenin en güzel ve temiz yolu komple boyatmak. Hobi için alıyorum zaten, boya takıntısı olanlar umrumda olmaz, tertemiz boyatırım arabayı, cillop gibi olur. Fakat Daha 15 yaşına gelmemiş arabanın her yeri boya olunca alarm çalıyor insanların kafasında direkt olarak. Yapacak hiçbir şey yok.
0
mada
(14.02.24)
en önemli sebeplerinden birisi de işçilik çok kötü. kaportacının kaportayı düzeltip zımpara yapıp macun atıp boya yapması gerekir. bizdeki çoğu usta ne yapıyor? vuruyor macunu vuruyor macunu. zamanla bu macunlar atma yapıyor kabarma yapıyor. tazyikli suyla bile atan boyalar mevcut.
0
trajikomix
(14.02.24)
1 - araclarin uzerinde %100+ vergi oldugu icin degerinin cok cok ustunde satiliyor, o yuzden de insanlar bu kadar yatirim yaptiklari bir makinanin hasarsiz, boyasiz, degisensiz olmasini istiyorlar. Fabrikadaki bir sok/tak bile buyuk mevzu olmus vaziyette ki bunlar yurtdisinda kimsenin umrunda olmayan mevzular.

2- iscilik bence kotu degil, tersine fazla iyi. 3 farkli model araci birlestirip tekrar trafige sokuyorlar. Yurtdisinda kazali araclar 10km ilerden ben kazaliyim diye bagiriyor. Benim bir arkadasin aracinin kapisina kamyon dorsesi vurdu gecerken, kapi resmen teneke kutu gibi yarildi kivrildi, ben kesin degisecek bu dedim ama tamir etmisler, ve kesinlikle anlasilmiyordu.
0
cooperr
(14.02.24)
boya konusu türkiyede çok büyük problem bu anlaşılması zor bir durum ancak türkiyede araç sektörü dolandırıcı dolu olduğu için boyada macun mu var daha fazla darbe mi var bu net söylenmediği için alıcı kafaya takıyor.

değişen parça olayında da gene düzgün işçilik olmaması orjinal parça olmaması tereddüt yaratıyor. genel olarak sıkıntılar türk toplumunun ticaret ahlakıyla alakalı.

insanlar ister istemez bu ahlaksızlıktan dolayı bu duruma takılıyor çünkü bir sürü para veriyorlar.
0
mikahakkinen
(15.02.24)
Mesele ülkemiz insan yapısının ahlaksızlığa, dolandırıcılığa, üçkağıtçılığa çok meyilli olmasından kaynaklanıyor.
Yoksa iyi hatırlıyorum 2000'ler öncesinde komple boyalı araba daha çok değerliydi diğerlerine göre.
Ama sonradan yukardaki arkadaşların dediği gibi gerek ekonomik gerekse de işin ahlaki boyutundan kaynaklanan sebeplerden durum değişti.
0
joooper
(15.02.24)
(4)

Netflix ile İngilizce öğrenme?

coder85
B1 seviyesi ingilizcem var. Netflix'ten izleyebileceğim beni çok yormayacak dizi önerisi alabilir miyim?
B1 seviyesi ingilizcem var. Netflix'ten izleyebileceğim beni çok yormayacak dizi önerisi alabilir miyim?
0
coder85
(13.02.24)
Friends, brooklyn nine-nine, young sheldon, lucifer baya popüler ve çok kişi tarafından sevilen ağır olmayan diziler.
0
akhenaten
(13.02.24)
Belgesellerle başlayabilirsin. Kurgu yapımlara göre daha anlaşılır olur.
0
perferil
(13.02.24)
dizi degil de baska tavsiye vereyim. dizi izleyerek ingilizce ogrenilmez. 2193921 yildir dizi, film izliyorum. hic bir katkisini gormedim. ders izler gibi sahne sahne durdurup, not alip izlemedigin surece bi faydasini gormezsin.
0
buenosdias
(14.02.24)
@buenosdias: Yani tek başına dizi seyrederek tabii ki olmaz ama başka yöntemlerin yanında katkısı olur. Bilgisayar oyunundan ve şarkılardan öğrenen çok. Lakin oyun oynarken biraz daha aktif oluyor insan, kelimelere dikkat etmesi gerekiyor çünkü.

Soru sahibine: Film-dizi izleme ile yabancı dil öğrenimini birleştiren Lingopie diye bir uygulama görüyorum internette bu aralar. Paralı ve fiyatını bilmiyorum ama nedir ne değildir bir bakabilirsin. Başka diller de var. Rusça için bakayım diyorum ben de.
0
d max
(14.02.24)
(6)

Anneye doğum günü için bu hediye nasıl ?

dedeminhirkasi
Deseni rengi nasıl https://kutahyaporselen.com/kutahya-porselen-moderna-6-kisilik-19-cm-pasta-takimi-manolya?recommended_by=dynamic&recommended_code=7f1a3f7860be6ebbae72601de1450f8a
Deseni rengi nasıl
kutahyaporselen.com
0
dedeminhirkasi
(13.02.24)
Anneye neden tabak aliyorsunuz, onu anlamadim. Bu ozel bir hediye degil. Anneye hali almakla, supurge almakla ayni sey bu.

Kiyafet, cuzdan vs. alin derim. Bu anneye degil, eve hediye.
0
ahm1
(13.02.24)
@ahm1, tatlı tabağım yok tatlı tabağı alacağım diye düşüncesi vardı ondan aldım ihtiyacı olan bir şey.
0
🌸dedeminhirkasi
(13.02.24)
Ben olsam dogum gunu hediyesi olarak kiyafet vb bir sey alirdum. Yanina da tabak alirdim. Ya da tabagi ertesi hafta alirdim.
0
ahm1
(13.02.24)
bulaşık makinesi tarzı bir hediye alıp bulaşıktan kurtarmıyorsan ev eşyası alma. yani çok ciddi rahatlatacak bir şey değilse kişisel bir şey al
0
paintov
(13.02.24)
Ben olsam tabak takımı hoşuma giderdi. Porselene ekstra ilgim de var.

Güzelmiş de ayrıca. Hazır tatlı tabağı ihtiyacı da varsa alın bence.
0
akhenaten
(13.02.24)
Guzelmis hocam. Ihtiyaci ve ilgisi varsa iyi bi hediye, hoş.
0
nic cage
(14.02.24)
(3)

kapla/tabakla satılan ürünlerde dara alma konusu

bay b
bunla ilgili sözlükte de bir ara başlık vardı sanki baklava alırken falan kutunun da tartılması vs diye de neyse, geçenlerde eve gelince aldığım etin o dandik tabağını merak edip tarttım 6-7 gr geldi. aldığım etin fiyatına baktım söylemesi ayıp kilosu 550 lira falan. geçen hafta tekrar gittiğimde ul
bunla ilgili sözlükte de bir ara başlık vardı sanki baklava alırken falan kutunun da tartılması vs diye de neyse, geçenlerde eve gelince aldığım etin o dandik tabağını merak edip tarttım 6-7 gr geldi. aldığım etin fiyatına baktım söylemesi ayıp kilosu 550 lira falan. geçen hafta tekrar gittiğimde ulan dedim ben keriz miyim adama dedim ki darasını alır mısın? ben ilk defa böyle bir şey görüyorum tabağın darası mı alınır yarım saat söylendi pezevenk sanki kendi dükkanı gibi. neyse mağaza yetkilisine gittim siz ne düşünüyorsunuz diye kadın diyor ki tabağın da maliyeti var, tartının üstüne koyup da mı tartalım et her yerde böyle satılır bilmem ne. neyse dedim siz de aynı fikirdeyseniz münakaşaya gerek yok.

ulan eti tabakla satmak senin tercihin, istersen kağıt ser altına eski kasaplar gibi isterden doğrudan streç film. ya da standart fiyat koy tabak için. kilosu 300 liralık et alan kilosu 600 liralık et alanın yarı fiyatını veriyor.

neyse ete 550 lira vermek zoruna gitmiyor da tabağa 3-4 lira vermek mi zoruna gidiyor diyecek olan varsa cevap vermesin lütfen gayet teknik bir soru soruyorum sizce bu tutum ne kadar doğru?
0
bay b
(13.02.24)
Müşteriden talep gelmiyordur bu konuda. Bizim halkımız daha çok "Niye 5 litre zeytinyağı 5 kilo değil" gibi şeyler talep ediyor lol

Neyse ciddi cevap verirsem, mesela ben et almaya gittim marketin kasap reyonuna. Siparişimi verdikten sonra adam darayı tarttı eti tarttı falan uğraşmasını istemem yani, totalde 3-4 lira dediğiniz gibi. Zaman kaybı gibi görürüm. Toplumda da insanlar ya burdan para kaybettiklerinin farkında değildir ya da kaybettikleri paranın zaman kaybını telafi edeceği bir para olacağını düşünmüyordur
0
nundu
(13.02.24)
yanlış. ne demek et her yerde böyle satılır. o şekilde et de satılmaz, tatlı da kuruyemiş de... bankasından marketine, devletinden özeline herkesin cebimizde bir cımbızı var ne yazık ki. tabağın maliyeti varsa bile bu kilosunun 600 lira olmasını gerektirmiyor. öyle bir dünya yok maalesef.

artık bu tarz şeylere dikkat edenler olarak azınlıktayız. es kaza fark edip dile getirdiğimizde öküzün trene baktığı gibi bakıyorlar. sinirlendim yine.
0
Improbable
(13.02.24)
Bahsettiğiniz konuya insanların ses etmemesinin nedeni defalarca kere sağda solda boş yere ödedikleri bu tutarları görmüyor olmalarından aslında. Örneğin bankalarda kesilen komisyonlar görüldüğü için önemseniyor. Aynı şey.

Tabak, kutu vs. parası gibi şeyler için ödeme alınmasının haklılığı haksızlığı ayrı bir tartışmanın konusu ancak eğer ödeme alınıyorsa miktarı da bildirilmeli. Doğru olan bu. Alınan ürünün kilogram fiyatına göre fişte durmadan değişen bir tutarı insanlar sürekli görüyor olsaydı durum farklı olurdu. Temelde KDV gibi bir şey bu da tüketici için, vergi gibi sürekli ödüyoruz.
0
akhenaten
(13.02.24)
(1)

Ürettiğim seramiği pişirecek yer nasıl bulurum?

harmanyeri
Merhabalar.. Evde ürettiğim seramik ürünleri dışarıda pişirebilecek bir yer nasıl bulabilirim? Yani nasıl yerlere sormam gerekir, nasıl araştırmam gerekir acaba? Örneğin atölye türü yerlere mi bakmalıyım?Yer söylemek gerekirse, Şişli.Ek bir soru olarak, seramik kadar sağlıklı ve (hem darbelere, hem
Merhabalar..
Evde ürettiğim seramik ürünleri dışarıda pişirebilecek bir yer nasıl bulabilirim? Yani nasıl yerlere sormam gerekir, nasıl araştırmam gerekir acaba? Örneğin atölye türü yerlere mi bakmalıyım?

Yer söylemek gerekirse, Şişli.

Ek bir soru olarak, seramik kadar sağlıklı ve (hem darbelere, hem ısıya karşı) dayanıklı olan, kalıplara dökme yöntemiyle kap kaçak üretilebilecek, ama pişirme gerektirmeyen bir alternatif malzeme var mıdır?

İyi günler dilerim :)
0
harmanyeri
(13.02.24)
Seramik fırınları oluyor, sizin gibi bir şeyler yapan insanlar getiriyor veriyorlar yaptıklarını, talebe göre 1-2 hafta arası birikiyor seramikler sonra fırınlanınca teslim alıyorsunuz.

Bahçelievler'de bir tane vardı böyle ama Şişli için bilmiyorum, kesin vardır.
0
akhenaten
(13.02.24)
(2)

Birinden Vazgeçme Eşiği

rock n roll
Selam, ekşide başlığını görüyorum ve merak ettim birinden sizin vazgeçme eşiğiniz nedir?
Selam, ekşide başlığını görüyorum ve merak ettim birinden sizin vazgeçme eşiğiniz nedir?
0
rock n roll
(12.02.24)
Bir keresinde artık bıkkınlıkla "ne yaparsan yap" kafasına girmiştim. Sonra aydınlanma geldi, gerçekten de ne yaparsa yapsın umrumda olmadığını fark ettim. İşte o an vazgeçtim desem yalan olur çünkü bir şeyden vazgeçmiş gibi de gelmiyordu. :D değişik bir his.

Kolay ve acısız görünüyor ama zor da bir şey aslında. "Bu geçen zaman niye geçti o zaman şimdi" diyorsunuz. Pandemideki 2 yılım şimdi nerde psikolojisi gibi.
0
akhenaten
(13.02.24)
benim şöyle uyguladığım bir mottom var

You must find courage to leave the table, if respect is no longer being served

illa kanlı bıçaklı olmaya gerek yok fakat artık insani olarak saygı görmeme eşiğindeysen, görmezden geliniyor iletişimsizlik duvarı örüldüyse masadan ayrıl :)
0
grimavi
(13.02.24)
(9)

borek ve pogaca icin en iyi peynir hangisi sizce?

buenosdias
dogum gunumde yabanci arkadaslara borek ve pogaca yapicam. hangi peynir olmali sizce? bi de miktari ve boyutu ne olmali?
dogum gunumde yabanci arkadaslara borek ve pogaca yapicam.

hangi peynir olmali sizce? bi de miktari ve boyutu ne olmali?
0
buenosdias
(12.02.24)
Bazıları lor vs kullanıyor börekte ama ben sevmiyorum pek. Genelde beyaz peynir, beyaz peynir yoksa ezine peyniri vs kullanıyorum.
0
yazdonumu
(12.02.24)
Yurtdışındaysaniz Gazi Beyaz Peynir en iyi alternatif bence.
0
fraise
(12.02.24)
Vallaha ben eriyen peynir manyağı bir insanim. Ama hanim, fransiz, börek ve poğaçalari beyaz peynir ile yapıyor genelde. Iş yerine yapti bir kere, insanlar saldirdi böbreğe.
Hanımın dediğine göre beyaz peynir tuz vs olarak da iyi oluyor. Lor vs tuzu az geliyor.
0
logisticsmanager
(12.02.24)
Börekte yumuşak kıvamlı beyaz peynir, poğaçada yağlı bir tulum peyniri (yağlı olması erimesi için önemli) çok güzel aroma veriyor.
0
akhenaten
(12.02.24)
Yagli beyaz peynir veya ezine, icine azicik da kasar harika oluyor
0
mor oje
(12.02.24)
Köy peyniri veya kaşar loru süper oluyor :)
0
e mice
(12.02.24)
Ben en son sek tam yağlı beyaz peynir kullandım harika oldu.
0
ruhen hastayim ben
(12.02.24)
Organik süt alıp kaynarken içine yarım bardak sirke dök. Renk yeşile döndükten sonra süz. Tortusu, hakiki lor peyniridir ve börekte muhteşem olur. O yeşil suyu hamuru hazırlarken su yerine kullan.

Hem ucuz, hem doğal hem de diğer peynirlerden daha lezzetli
0
Mirket
(12.02.24)
@logisticsmanager hangi marka beyaz peynir kullanıyorsunuz ?
0
funl
(12.02.24)
(25)

Siz bir insanı uyarır mısınız? Yoksa fişini çeker misiniz?

tchuck
Soruyu doğru bir şekilde soramadım ama bir örnek üzerindenanlatmam gerekirse;eve yarım günlük temizlikçi çağırıyoruz. kadın ilk 2-3 gelişnde işini düzgün yaptı.sonra bi anda öğlen 12de gelip, 2de çıkmaya başladı. 1de geliyor 3te çıkıyor 3.30da çıkıyor.ben de bu kadına hiçbir şey demedim "2de çıkamaz
Soruyu doğru bir şekilde soramadım ama bir örnek üzerindenanlatmam gerekirse;

eve yarım günlük temizlikçi çağırıyoruz. kadın ilk 2-3 gelişnde işini düzgün yaptı.
sonra bi anda öğlen 12de gelip, 2de çıkmaya başladı. 1de geliyor 3te çıkıyor 3.30da çıkıyor.

ben de bu kadına hiçbir şey demedim "2de çıkamazsın, yarım gün anlaştıysak en az 4 saat durman gerekir. buralarda tozlar duruyor, şurayı silmemişsin, burayı bilmem napmamışsın" gibi uyarılarda bulunmadım.

direkt yol verdim.

bu ilk kişi de değil, tüm herkese bunu yapıyorum.

iş veya günlük hayatımda da aynıyım. birinden bir şey istemem, bir şeyi düzeltmesini istemem, uyarmam etmem. direkt o kişiyle çalışmyı vs. bırakırım.

çünkü bana "uyarılmadığı sürece" işini hakkıyla yapmayan insanlar "ahlaksız" geliyor. yani bn bu kadını uyarıp ne yapacağım? bütün gün başınad durup onu mu denetleyeceğim? avizeyi silmesi gerektiğini her sferinde ben mi söyleyeceğim? yani bu kadına supervisorluk falan mı yapacağım gerçekten?

veya işyerimde altımdaki kişiye "bir sürü iş varken youtube mu izliyorsun?" demeliyim? yani bunu benim söylemem gerekiyor mu gerçekten?

ben bu insanları uyardığım için düzeldikleri sürece, yarın bir gün uyaramayacağım bir pozisyonda kalırsam, işlerini doğru yapmayacaklar öyleyse?

veya yanlış mı düşünüyorum?
sizin tavrınız noluyor genelde?
0
tchuck
(12.02.24)
ben de genelde uyarmam. çünkü nasıl teoki vereceğini bilmiyorum uğraşamam. kimse vazgeçilmez değil. ha değer verdiğin biridir. ya da uyarınca değişeceğine inancın varsa uyarırsın.
0
jelly bear
(12.02.24)
sizin bizim ne yaptigimiz onemli degil. dogrusu ve yanlisi ne ona bakmak lazim. hayatta binbir turlu olay, durum, istisna vs dinamik var. herkese ibmde calisiyormus gibi davranamazsiniz. davranirsaniz cevrenizde pek hos bir intiba birakmazsiniz.
0
buenosdias
(12.02.24)
insanlara onlardan ne beklediğimi söylerim

eve temizlikçi hizmeti alırken, iş yerinde task dağıtırken

daha esnek davranıyorum, insan yönetmek ve verim almak böyle bir şey bence
0
grimavi
(12.02.24)
buenosdias+1

Size göre doğruyla olması gereken şey her zaman genel geçer doğru olmayabileceği gibi, insanların hata ve davranışlarının çeşitli geçerli sebepleri olabilir. O yüzden insanlarla konuşup onları anlamaya çalışmaktan zarar gelmez diye düşünüyorum.
0
salihdt
(12.02.24)
Ben önce uyarırım ona rağmen olmuyorsa çalışmam o kişiyle. Ama bu arada kendime de bakarım, acaba yaptığımız anlaşmaya ben de tam anlamıyla uydum mu? Ya da karşımdaki insandan kapasitesinin üzerinde beklentide bulunuyor muyum? Mesela az para verip çok iş mi bekliyorum? Sigorta yaptım mı? Çünkü bazen insanlar çok zor durumda kaldığında mecburen bazı şeyleri kabul ediyorlar ama nihayetinde insan. Ego devreye giriyor vs. Her zaman önce uyarıdan yanayım.
0
rock n roll
(12.02.24)
uyarırsın pişman olursun, bozulur,
uyarmazsın pişman olursun, düzelmeye meyilli birisidir, toparlar kendini, sebepleri varmıştır vs.

arkadaşların dediği gibi durumu iyi analiz etmek ve ona uygun davranmak olabilir.
0
WithWorth
(12.02.24)
Sıkıntı yaşadığı bir çalışanı uyarmak, düzeltmek, verimli hale getirmek yerine her seferinde göndermeyi seçen kişi pek başarılı bir yönetici değildir.
Çok aşırı örnekleri dışında tutarsak gönderdiğiniz kişi ile yerine gelecek kişi arasında dağlar kadar fark olmayacaktır. Sürekli işe birilerini alıp gönderip yenisini almak uzun vadede baktığımızda çok zararlı olabilir.

Kendi evinizin temizliği konusunda bu şekilde davranınca eviniz temizlenmemiş oluyor ve bununla baş edebiliyorsunuz ama çalıştığınız şirkette işler bu kadar sık aksadığı zaman suçlu o verimsiz çalışan değil o departmanı yönetemeyen, o çalışanlardan verim alamayan yönetici olacaktır.
0
michael_knight
(12.02.24)
en iyisini yapmışsınız. bu saatten sonra millete yol yordam mı öğreteceksin.
ahlaki kurallar, etik davranışlar her yerde aynıdır.

4 saat kalmaması ayrı bir sorun işini yapmaması daha büyük sorun.
eli çabuk olsa tamam dersin o da yok.

bu insanlar insanların iyi niyetlerini sömüren tipler.
0
OgutucuRecep
(12.02.24)
Uyarı işin doğasında olan bir şey. En iyi çalışan bile işi savsaklayabilir. Bence hiç uyarı yapmadan her şeyi harfiyen kitabına uygun yapan ve bu motivasyonunu sürekli devam ettiren birini bulma olasılığına sarılmak sadece sizi yorar. İşleri kendiniz için zorlaştırmış olursunuz. Bu kişi ideal bir çalışan olurdu, ancak gerçek hayatta ideal tanımlar çoğunlukla hayal ürünü olarak kalır.

İş bağlamında düşününce işi savsaklayan çalışan = kötü çalışan demek değil. Eğer normal şartlarda işini düzgün yapan biriyse ve sonradan işin bozulduğunu görüyorsanız uyarı yaparsınız ve eğer iş düzelirse bundan hem kendisi hem de düzgün iş yapan birini elinde tutan kişi olarak siz fayda sağlarsınız.

Uyarıyı dikkate almak da bir meziyet ve iyi bir çalışanın bir göstergesi. Bana sorarsanız sizin tavrınız uzun vadede size kaybettirir.
0
akhenaten
(12.02.24)
ben daha cok zor konusmalardan kacan ve kendine de zaman zaman kirilgan ve zayif olma izni vermedigi icin karsi tarafla da bunu iletesemeyen ve buna izin vermeyen bir insan goruyorum acikcasi. sizi bilemem ama insanlar makine degil, herkesin iyi gunu, kotu gunu, zor gunu var, bu bazen bir gun degil belli bir zaman suruyor. bunu benle konusmadan bana yol veren bir liderim olsa, dusunecegim son sey 'bana soylemeden benim yapmam gerekirdi' olurdu herhalde. kimin ne yasadigi, neden ne yaptigi konusunda hicbir fikriniz yok, fikrimiz yok aslinda, yasamin ozu bu. kendi varsayimlarinizla yasiyorsunuz anladigim kadariyla. mutevazi olmak onemli. hayat sizin dogrularinizdan, ne nasil olmali'larinizdan ibaret degil.
0
kassiopeia
(12.02.24)
Uyarmadan yol vermek bana yanlış geliyor. Kimse benim zihnimi okumak veya benimle birebir aynı önceliklere sahip değil. Elbette iş etiği ve sorumluluk denen kavramlar çok önemli (yani uyarmadan işini düzgün yapan kişi tabi ki uyarı aldıktan sonra düzgün yapandan daha önde bu anlamda), ama herkesin geçmiş deneyimleri, çalıştıkları ortamlar ve kişiler de farklı. İki kişinin aynı noktada buluşması için konuşmak gerekir. Ha, konuşma üzerine hala bildiğini okuyordur, o zaman elbette yollarımızı ayırırız.
0
fotrsapka
(12.02.24)
Bu gibi hizmet alimlarinda tutumunuz ise yarayabilir ancak is yasaminda da bu sekilde davranirsaniz yoneticlilik kariyerinizde hayal ettiginiz yere gelmeniz zor olur.
0
turkuaz
(12.02.24)
Bu tarz durumlarda herseyi en bastan konusup firsat vermemek lazim
0
Zetnikov
(12.02.24)
Iste sure veriyorum, o surede bitmezse maille uyari, art niyetli birsey varsa uyarmakla yorulmam.
Bir de 100% hakli olup en kibar sekilde uyardiginda bile insanlar tavir aliyor, triplere giriyor. o yuzden hic ugrasamam.
0
spherical
(12.02.24)
Birde her insan herseyi dusunebilecek kapasitede olmayabiliyor.
0
Zetnikov
(12.02.24)
uyarmam, uyarmakla insan değiştiğini hiç görmedin. temizlik gibi basit bir konuda yol vermek en doğrusu.
0
orpheus
(12.02.24)
Belirli başlı durumlar için elbette ki öncelikle uyarmak gerekiyor. Onun dışında yazdığın her şeyde haklısın. Yani çalışma stili değişikliği ile çalışmama farklı şeyler. Çalışmayanı uyarmaya gerek yok. Uyardıkça çalışıyorsa, uyaran olmayınca kaytarıyordur. Beyaz yakalı işçilerin ve memurların %80'i de böyle.
0
nawar
(12.02.24)
fişi çekmek deniyor muydu bu duruma? bir çırpıda silmek diye biliyordum ben.

cevap: bence uyarmak denenmeli. hepimiz insanız. hata yapabiliriz. hayatımızda sağlığımızda vs. kötü giden durumlar olabilir.
0
ermanen
(12.02.24)
uyarmam. hatalarını düşünemeyecek insanla önce muhabbeti indirger, sonra da keserim.
0
tolgan
(12.02.24)
Değişkenlere tavırlara bağlı
Sizi haksız bulmadım
0
basond
(12.02.24)
kötü niyetli insanları silmek daha mantıklı
düzeltmeye çalışmak yıpratıcı olur

herkes hata yapar kimse mükemmel değildir
bu gibi durumlarda ben hata yaptığımda silseler nasıl olur empatisi yaparım

parasını az verebilirdiniz temizlikçinin ya da ne derdi varmış diye sormak
bir de hiç kimse başkasının evine özenmek ne kadar iş ahlakı deseniz de
ev temizliği için başkasını çağırmak güvenmek evi emanet etmek büyük risk

"bir sürü iş varken youtube mu izliyorsun?"
iş zamanında yetişmez ise sizin üstünüz sizden hesap sorar
ve projeler genelde zamanında yetişmez, iyi bir yönetici en başta bundan daha dramatik durumlar için hata payı bırakır, zamanından önce işi bitirerek prim yapar

haksızsınız demiyorum ama sildiğiniz insan yerine daha iyisini bulmaya çalışmak da yorucu
0
mantık
(12.02.24)
"Şayet Allah insanları yapıp ettikleri yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerin üstünde tek bir canlı bırakmazdı; ...." bir de bu ayet gelir aklıma
0
mantık
(12.02.24)
bir çeşit pasif agresyon. iletişim eksikliği. tabii türkiye gibi eleştiriye kapalı insanların olduğu bir ülkede bunun olması normal ama doğru değil. düzgün bir üslupla rahatsızlığını dile getirmeyi öğrenmelisin. belki olumsuz bir geri dönüşten de kaçabiliyor olabilirsin bununla yüzleşmeyi de öğrenmelisin belki. en başta sana zararı olur.

burada kilit nokta da şu aslında. bir durumdan rahatsız olabilirsin. bu çok normal ve en doğal hakkın. bunu karşıdakini de kırmadan, kırılmadan dile getirmelisin. karşıdaki de kırılmamalı. ama türkiye'de insanlar eleştiriye açık olmadığı için hatta görevleri hatırlatıldığı zaman düşmanlaştığı için böyle bir pasif agresyon gelişiyor. ben de yumjuşak bir şekilde söyleyemem rahatsızlığımı. ya hiç bir şey demem senin gibi ilişiğimi keserim ya da kavga ederim. o yüzden aslında doğru iletişim kurmayı öğrenip rahatsız olduğumuz konuyu kavga da etmeden dile getirmemiz lazım. kimisi de laf cambazıdır, kendini çok iyi ifade eder o kadına rahatsızlığını söyler ama ipleri de koparmaz, bir gerginlik yaşamaz. bu önemli bir yetenek ve geliştirmek gerek.
0
blackkmamba
(12.02.24)
insandan insana değişir. böyle yapınca çevrende insan kalmaz. iş yaptıracak insan bulamazsın. sonuç odaklı olmak lazım. en baştan konuş, beklentilerini anlat. olmuyorsa ok ama kendi kendine çözsün, ben demezsem işini yapmıyor bakış açısı doğru değil. ülkede çalışan beyaz yakalının çoğunluğu gizli işsiz. internette takılmak üzerine, mail döndürmek üzerine maaş alıyor. hepsini kovalım o zaman.
0
gabe h coud
(12.02.24)
Zaten uyarmanızla, kendini düzeltecek karakterde biri, baştan bunu yapmaz. En güzelini yapmışsınız.

Uyarsaydınız, ya "bana iş mi yok" diye gidecekti, ya da kalıp baştan savma iş yapacaktı.


.
0
kartallar yuksek ucar
(13.02.24)
(2)

dikişli kafayla duş alabilir miyim?

istististist
kaşımın yan kısmında bir yarık meydana geldi.cumartesi saat 17 sularında, acil servis'te 5 tane dikiş attılar.o gün dikişi atan doktor, 10 gün boyunca suyla temas ettirme, 10 gün sonra dikişi çıkartmaya gelirsin, pazartesi günü de pansuman için gel demişti.ve bugün için kbb'ye sevk ettiler.bugün mua
kaşımın yan kısmında bir yarık meydana geldi.

cumartesi saat 17 sularında, acil servis'te 5 tane dikiş attılar.

o gün dikişi atan doktor, 10 gün boyunca suyla temas ettirme, 10 gün sonra dikişi çıkartmaya gelirsin, pazartesi günü de pansuman için gel demişti.

ve bugün için kbb'ye sevk ettiler.

bugün muayene için gittiğim kbb doktoru, sargıyı çıkartıp, bunu artık takmana gerek yok. pansuman da yaptırma. suyla temas etmesinde bir sakınca yok. 1 hafta sonra da dikişi çıkarttırabilirsin dedi.

yani benim şimdi dikişli kısma su gelecek şekilde duş almamda bir sakınca yok anladığım kadarıyla değil mi?
0
istististist
(12.02.24)
2. Doktorun açıkça dediği üzere öyle evet, ilk doktor ortalama iyileşme süreci ve enfeksiyon ihtimalini göz önünde bulundurup öyle demiş ancak ikinci doktor iyileşmenin yeterli düzeyde gerçekleştiğine kanaat getirip farklı konuşmuş olabilir.

Ben olsam yine de o bölgeye su değdirmemeye çalışırdım. 8 gün fazladan önlemin bir zararı olmaz.
0
akhenaten
(12.02.24)
Kafamda dikiş varken bana da 10 gün su temasını yasaklamışlardı. Sizin yerinizde olsam aynı kuaförlerdeki gibi başımı lavaboya yaslar saçlarımı evdekilere yıkatırdım ya da imkan varsa kuaföre gider rica ederdim. Vücudunuzu zaten duşta yıkarsınız sorun olmaz.
0
ruhen hastayim ben
(12.02.24)
(4)

Kredilerde yıllık maliyet oranı hk

avatar is back
X bank’dan %3,20 den 100k 12 aylık ihtiyaç çekersek geri ödemesi 130k görünüyor. Yıllık faiz %30 der geçersin. Ama 3,20’nin yıllık karşılığı %30 yapmıyor. “Yıllık maliyet oranı ise %65” görünüyor. Ancak %65’de faiz ödenmiyor. Tam olarak nasıl hesaplanıyor bu işin sırrı nedir
X bank’dan %3,20 den 100k 12 aylık ihtiyaç çekersek geri ödemesi 130k görünüyor. Yıllık faiz %30 der geçersin. Ama 3,20’nin yıllık karşılığı %30 yapmıyor. “Yıllık maliyet oranı ise %65” görünüyor. Ancak %65’de faiz ödenmiyor.

Tam olarak nasıl hesaplanıyor bu işin sırrı nedir
0
avatar is back
(12.02.24)
Çünkü ödemeleri aylık yapıyorsunuz yani aylık %3.2'den çektiğiniz kredinin ilk taksidini 1 yıl sonra ödeyecek olsaydınız %65 faizle öderdiniz, aydan aya ödediğniiz için 1 yılda ödediğiniz faiz %30'a denk oluyor
0
atom karincanin torunu
(12.02.24)
@atom karinca'ya ek olarak, BMSV, KKDF gibi faizin de vergisi olan tutarlar ekleniyor. Bunlar faizi yaklaşık %30 oranında artıyor. yani siz 3,20'den hesapladığınızda faiz 1000 tl ise buna bsmv ve kkdf eklenir ve 1300 tl faiz ödersiniz toplam.
0
eisberg
(12.02.24)
Kredi alırken faiz ödemesi geri ödeyeceğiniz tutarın en önemli kısmını oluşturuyor ancak geri ödeme tutarı hesaplanırken faiz oranı hesaba katılan tek tutar değil. Siz kredi alırken vergiler, sigortalar, size kredi tahsisi için yapılan araştırma, sorgulama vb. işlemler için dahi çok kompleks bir zincirinin maliyeti de size yansıtılır. İşte faiz dışındaki tüm diğer maliyet tutarının oranı yıllık maliyet oranı olarak gösteriliyor.

Dolayısıyla faiz oranı aynı olan iki farklı kredi arasında seçim yapmanız gerekirse yıllık maliyet oranı düşük olanı seçmek sizin faydanıza olur çünkü her iki kredide de aynı faizi ödeyecek olsanız da bir kredinin masrafı diğerinden daha fazla olduğu için geri ödeyeceğiniz tutar da fazla olur. Hatta bazen faiz oranı düşük kredinin geri ödemesinin faiz oranı daha yüksek olan krediye göre daha yüksek olduğu durumlar bile olabilir, eğer faiz oranı düşük kredinin masrafları daha fazlaysa böyle olur.

Örneğin aşağıdaki iki linkte QNB ve Enpara'dan verilen aynı faiz oranına sahip ancak geri ödemesi farklı olan iki kredi görüyorsunuz

www.hangikredi.com

www.hangikredi.com

Bunun sebebi Enparanın tahsis ücreti almamasından ileri geliyor. Faiz dışı ek bir gider olarak tahsis ücreti alınmadığında QNB'de %85,63 olan yıllık maliyet oranı Enpara'da %83,46 olarak hesaplanmış.

Sorunun diğer kısmı içinse Aylık faiz oranı her ay işletildiği için doğrudan yıllık faiz üzerinden düşünemezsiniz. Bankaların faiz hesaplama süreçleri çok karmaşık bir sürü veri içeriyor, siz sadece geri ödeme tutarınıza odaklanın.
0
akhenaten
(12.02.24)
Ben mesala geri ödeme tutarı değil de yıllık maliyet oranına göre bakıyorum.
0
hunharca ben
(12.02.24)
(9)

Plakanız XX ASS XXX şeklinde olsa değiştirir miydiniz?

ananiyimioguz
Bulunduğum şehirde çok görmeye başladım komik geliyor ama insanlar takmıyor sanırım
Bulunduğum şehirde çok görmeye başladım komik geliyor ama insanlar takmıyor sanırım
0
ananiyimioguz
(12.02.24)
hayır degiştirmezdim. Çünkü istek harfli özel plakalar büyük paralar. onun dışında araç plakalası alırken bunun dışında sana seçim hakkı vermiyorlar
0
limonlu eksi
(12.02.24)
Hayır.
AM (ki vermezler), GOT, SIK ise değiştiririm de yabancı dil ise kimse takmaz
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(12.02.24)
Neden değiştireyim ki, özellikle tutarım :D
0
akhenaten
(12.02.24)
Yani degistirmek isteyebilirdim. Plakada da her seyi begenmiyorum ben, buna gore araba secmemisligim var :)
0
mor oje
(12.02.24)
ass varsa boşta alırım. değiştirmem.
0
mikahakkinen
(12.02.24)
Değiştirmem
0
abelardo
(12.02.24)
değiştirmem
0
black holes in the sky
(12.02.24)
Ben tepesine "i like big", "give me your" vs bile yazardım :) Kesinlikle tutardım.
0
kimlanbu
(12.02.24)
alirim+1
0
ala09
(12.02.24)
(5)

Çay kahve bağımlısı ne yapmalı?

fakat
Çeşitli nedenlerden dolayı iki gündür çay ve kahve hiç içmedim. Dün sinirliligimi farkettim, canım da sürekli çay kahve istiyor, kafamda hafif ağrıyor. Dün fark edince bugün bilinçli olarak icmedim. Üç gün olmuş oldu. Yani yarın içmeye başlayayım mi? Garip ama hep en azından kahvaltıda içtiğimiz içi
Çeşitli nedenlerden dolayı iki gündür çay ve kahve hiç içmedim. Dün sinirliligimi farkettim, canım da sürekli çay kahve istiyor, kafamda hafif ağrıyor. Dün fark edince bugün bilinçli olarak icmedim. Üç gün olmuş oldu. Yani yarın içmeye başlayayım mi? Garip ama hep en azından kahvaltıda içtiğimiz için insan fark etmiyor. Sonuçta hiçbir şeye bağımlı olmak istemiyorum.
0
fakat
(11.02.24)
Kahve bağımlısıyım. Elimden gelse uyurken de içerim.
Hayatı bu kadar sevmeye gerek yok, günde 1 litre içmediğiniz sürece bu kadar abartacak bir şey değil.
0
pianeta
(11.02.24)
Sadece kahvaltıda içiyorsanız ne gibi bir sorun olabilir ki?

Zaten 3 gün içmeyip geri içecekseniz 3 gün içmemenin ne anlamı var ki?
0
akhenaten
(11.02.24)
yazdığım gibi, EN AZINDAN kahvaltıda içiyoruz, sadece kahvaltıda içiyoruz değil. yine yazdığım gibi, özellikle içmemezlik yapmadım.
0
🌸fakat
(11.02.24)
Uyanmak için çay kahve yerine açık havayı kullanabilirsiniz
0
mellifica
(12.02.24)
Uyandıktan sonra işk 3 saat çay kahve içmezseniz bağımlı olmazsınız.

Kahveyi kafeinsiz kahveyle değiştirebilirsiniz, ya da suyla seyreltilmiş kahve içebilirsiniz.
Çayı çok açık içebilirsiniz. Böylece bütün gün çay kahve içip sağlıklı sınır içinde rahatlıkla kalabilirsiniz.

Ama uyandıktan sonra ilk 3 saat kuralı önemli.
0
zimbirik
(12.02.24)
(2)

Paranın değerini risksiz bir şekilde korumam lazım

dejame
Elimde az bir miktar para var, ikinci el giriş seviyesi bir araç alacak kadar belki.Yatırım konusunda hiçbir bilgim yok, şu an %43 faizde duruyor.Çok basit ve takibi/yapması kolay bir şekilde sepet yapmak istiyorum.Bir kısmını yatırım fonlarına ayırsam, geri kalanını altın ve dolar olarak kenara koy
Elimde az bir miktar para var, ikinci el giriş seviyesi bir araç alacak kadar belki.

Yatırım konusunda hiçbir bilgim yok, şu an %43 faizde duruyor.
Çok basit ve takibi/yapması kolay bir şekilde sepet yapmak istiyorum.

Bir kısmını yatırım fonlarına ayırsam, geri kalanını altın ve dolar olarak kenara koysam makul bir fikir mi?
0
dejame
(10.02.24)
Arabayı kısa zamanda alacaksanız vadeli, en az 6 ay bekleyecekseniz dolar ve altın derim. Çünkü dolar ve altın alırken komisyon kesiyor ve o miktar kendini kısa sürede amorti etmiyor.
0
french lover
(10.02.24)
Zaten vadeli hesap kullanıyormuşsunuz bunun dışında en düşük riskli yatırım araçları tahvil ve bonolar, kira sertifikaları, para piyasası fonları, kısa vadeli borçlanma aracı fonları gibi şeyler oluyor. Bunların risk seviyesi 1-2 olarak geçer.

Ancak burası çokomelli, bu araçlarla "paranızın değerini korumanız" çok mümkün değil. Vadesiz hesapta beklemesinden her halükarda iyi tabi ki ancak açıklanan enflasyon rakamlarıyla bu tür araçların getirileri arasında fark var.

Altın ve döviz risksiz olmanın ötesinde yüksek veya çok yüksek riskli araçlar kategorisinde yer alıyor. Eğer piyasaya göre altın ve doları alınabilir buluyorsanız alabilirsiniz ancak herkes dolar kesin yükselir diye düşündüğü için bu doları daha az riskli yapmaz.
0
akhenaten
(10.02.24)
(7)

Irkçı ve faşist ilan edilmek

mrvln
Son yaşadığım tartışmadan sonra canımı sıkmaya başladı. Şöyle ki artık siyaset ya da güncel konularla ilgili fikrimi belirtmiyorum. Daha az haber izliyorum daha az okuyorum ama artık daha az yeni yerlere gidip daha kapalı yaşamaya başladığım için pek mutlu değilim. Evde de evin dışında da her geçen
Son yaşadığım tartışmadan sonra canımı sıkmaya başladı.
Şöyle ki artık siyaset ya da güncel konularla ilgili fikrimi belirtmiyorum. Daha az haber izliyorum daha az okuyorum ama artık daha az yeni yerlere gidip daha kapalı yaşamaya başladığım için pek mutlu değilim. Evde de evin dışında da her geçen gün daha da tedirgin hissederek yaşıyorum. Sokağım, marketim, eğlenmeye gittiğim yer, ilçem her geçen gün daha da tehlikeli oluyor. Uzun uzun anlatabilirim ama beni anlayanlar zaten anladı, sorum da onlara.
Bu tür suçlamalara karşı kendinizi nasıl koruyorsunuz? En son yılın 6 ayını farklı ülkelerde tatillere giden biri tarafından suçlandım ama nasıl bir suçlama anlatamam. Vicdansızlar, ırkçılar, beyaz türk çakmaları(buna biraz gülünce ortam daha da karıştı) neler neler. Terör benim gibiler yüzünden varmış, kültürlere saygı duymuyormuşum, ülke babamın malı değilmiş, çocuklar ve kadınları düşünmüyormuşum, benim gibiler yok olduğunda dünya daha güzel bir yer olacakmışla bitirdik geceyi.
Açıkçası sen olmayınca dünya daha güzel bir yer olacak diyene kadar he he dedim ama buna çok kırıldım ya. Çimlere basmayan insanım ben. Kırdı yani beni.
Böyle bir durumda ne yapıyorsunuz? Tüm bu yaşananlardan sonra ve içinde bulunduğumuz durumda bile bu şekilde düşünen insanlarla konuşmamaya çalışıyorum zaten de, gece vakti sigara almak için yan sokağa arabayla giden biri olarak yoruldum artık. Kendini güvende hissetmeyen ve sürekli korku halinde kendini korumak zorunda hisseden benim. Benden istenen şey nedir? Ne diyeyim ben şimdi?
0
mrvln
(10.02.24)
Böyle bir durumda ne yapılacağı olaya ve kişiye göre değişir.

Uzun zamandır gözlemlediğim kadarıyla biz ABD'den politika ithal ediyoruz. Sağcısı da solcusu da bunu yapıyor. Irkçılık konusu buna bir örnek, ancak düz dünyacılardan tutun silah serbestisine kadar tartıştığımız çoğu konu aslında bizim kendi iç dinamiklerimizden doğan konular değil. Geçen ABD seçimlerinden beri düzenli olarak ABD haber kanallarını izleyip gündemi takip ediyorum. Ne zaman orada bir tartışma patlak verse birkaç ay sonra aynı konu burada patlıyor. Bunu sorunun kaynağı olarak gördüğümden söylemiyorum, o klasik "ABD karşıtı" tiplerden değilim. Her sorunun kaynağı da ABD değil, bunların hiçbirini ima etmiyorum. Sorun insanlarda, X yerdeki dinamiklerle Y yerdeki dinamikler birbirinden farklı olabilir ancak insanlar gerçekten düşünmeden, sadece ezberden duyduklarını tekrar ettikleri için X yerdeki olayı alıp aynen Y yerdeki olaya uyarlıyorlar.

Bir yerde yaşayan insan topluluğunun da kendi hakları vardır. Kültür de kendi içinde bir ekosistemdir. Bakın geçenlerde define aramak için bir buzul gölü boşaltılmıştı, sonra suyu tekrar doldurup sorun çözüldü gibi davranıldı ancak o göl buzul çağından beri süregelen bir ekosisteme sahipti ve bu yok oldu. Suyu tekrar doldurduğunuzda gölü kurtarmış olmuyorsunuz, o gölü o göl yapan orada su bulunması değildi, o göl bir organizmaydı. Aynı şekilde insan toplumu da böyle bir organizma, ülke sınırları siyasi olabilir ancak yol açtığı etkiler sadece siyasi değil. Burada yaşayan insanların da kendi doğrularıyla yaşamaya hakları var. Siz oransal olarak buradaki nüfusa doğrudan etkisi olacak kadar yabancı unsuru kısa sürede içeriye alırsanız o ülkedeki ekosistemde depremler yaratmış olursunuz ve o kültür de bu duruma tepki gösterir. Bu tamamen beklenen bir tepki, p ise q durumu.

Sizi tanımıyorum, belki ırkçısınızdır belki de değilsinizdir. Ben sadece kabataslak bir gündemden yaptığım çıkarım üzerine konuşuyorum burada. Ancak karşınızdaki insan sizin aktardığınız kadarıyla tamamen irrasyonel davranmış. Olayları doğru tahlil ettiğini sanmıyorum. Karşınızdaki insan bir fikri bilerek savunmayıp, sadece o fikri üretenlerin davranışlarını taklit ediyorsa onunla konuşarak baş edemezsiniz. Çünkü söylediği şeylerin altyapısını bilmediği için onları masaya yatırıp tartışacak kabiliyete de sahip olamaz. Yapabileceğiniz tek şey "elin delisi geldi beni buldu" deyip hayatınıza devam etmek.
0
akhenaten
(10.02.24)
bu konular tam aktarılamaz size nasıl davranıldı bilemem fakat "ırkçı" davranan sürekli yabancılardan şikayet eden insanların sorunu şu, sorunları bireysel insanların üzerine yıkma kolaycılığında bulunuyorlar, ülkeyi denetleyen düzenleyen yapılara sesleri çıkmıyor

örnek vermek gerekirse, mahallede hırsızlık arttı, bunun birincil sorumlusu devlet, güvenliğiyle, adaletiyle vs

ama buna ses çıkarmak zor geliyor, bu öfke basınç kişilere yöneliyor
0
grimavi
(10.02.24)
Irkçılığa uğrayan biri olarak ırkçılığın sistemli bir kötülük olduğunu öğrendim, sürekli önüne engel çıkarıyorlar vs. Biz de ırkçılık biraz lafta kalıyor.

Ben Tr’deki surilerden, afganlardan nefret ediyorum, ettiğimi de söylüyorum. bazı arkadaşlar laf atıyor ama gel Mersin’de bizim evde tatil yap diyince gelip giden yok. Babam iş vermiş mesela bahçede birine hem onun fakirliğine üzülüyorum, yardımcı oluyorum hem de babama seni öldürürse, bulmak için Müge anlı’ya mı çıkacağız diye kızıyorum.
Fil çimen ilişkisi.

Yurtdışında tanıştığım araplar da surilerden nefret ediyor özellikle İstanbul’a gelmiş olanlar kendileri bahsediyor, onlarda mı ırkçı.
Birinin ırkından dolayı nefret etmek ayrı, istilasından dolayı nefret etmek ayrı.
marmaristeki ingilizlerden de nefret ediyorum.
Popülist davranmış, bana bu kişinin ya seninle ilgili problemi var gibi geldi ya da ortamlarda hava atmaya mı çalışmış anlamadım.
0
durgunfoton
(10.02.24)
Yurtdışında problem yaşamıştır belki pasaport polisiyle problemi olmuştur. Hıncını sana yansıtmış.
Akademik çalışmanız mı var? Stk’lar da çalıştın? falan diye sorunca birşey diyemiyorlar, neyi savunduklarını bilmiyorlar bile.
Terör senin gibiler yüzünden var dediğinde İzmit’teki kıza tecavüz edenlerde seni gibiler yüzünden var diye ağzının payını verecektin.
0
spherical
(10.02.24)
Ben de çevremden genelde aynı suçlamaları duyarım, bazen biraz vicdansız ve aşırıya kaçtığım söylenir. Ama en azından bunu diyenler pembe gtlü olmadığımı biliyorum. Çok sallamıyorum ben bu denyoları. Şu an okuyunca bile sinirlendim aslında sallıyormuşum biraz.
0
pianeta
(10.02.24)
Benimle bir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Genel olarak kimseyle sorunu olan biri değil anladığım kadarıyla. Benim burada ne işim var havasındaydı. Haftaya okyanusun ortasındaki adını anlamadığım bir adaya gidecek mesela. Farklı bir dünyası var.
@grimavi bu arada bununla da suçlandım :)
Yazmayı unutmuşum, teşekkür ederim. Oyumu kullanarak, yasalara uyarak, içinde bulunduğumuz durumun sorumlularından, sorumlulara destek olanlara kadar kimseyle maddi manevi ilişki kurmayarak elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. Yeri geldiğinde kimseye lafımı esirgemedim. Bir vatandaş olarak daha fazla ne yapabilirim?
Ayrıca suç bireysel değil miydi? Neden biri suç işlediğinde onu sorumlu tutmayayım ki? 11 yaşındaki çocukla evlenmek isteyen birini suçlarım. 11 yaşındaki çocukla evlenmeyi normal bulan “kültürü” de suçlarım. Kim ya da ne bana ve varlığıma zarar verecek şey yaparsa onu suçlarım. Sadece bir şeyi suçlama hakkım yok ki benim.
Bambaşka ülkelerdeki bambaşka insanların hakkında yorum yapmıyorum. Bambaşka şeyleri yargılamıyorum. Ben artık yan sokağıma yürüyerek gitmiyorum diyorum size. Yaşadığım mahallede son bir ayda üç dört silahlı çatışma yaşandı. Bilmem kaç bıçaklı yaralama oldu. Canımın güvenliğinden endişeliyim diyorum size. Böyle bir durumda kafama göre birilerinin üzerine bir şeyler yıkabilecek durumda mıyım sizce? Emeği geçen herkese(bu arada havada uçan kuş da dahil) sinirliyim. Daha ne kadar net anlatabilirim.
Bunların hepsini konuştuk. Tartışma da eve dönme meselesinden çıktı zaten. Alkollüyken araba kullanmak istemedim. Taksiye de 600 lira vermek canımı sıktı çünkü toplu taşımayla kapının önünden binip, indiğim yerden 2 dakika içinde evimde olabiliyorum. Sinirle söylendim ve konu buralara geldi. Buna da hakkım yokmuş demek ki.
Bu suçlamaları kabul etmek istemiyorum. Tartışmak da istemiyorum. Kısacık bir açıklamayla konuyu kapatmak istiyorum.
0
🌸mrvln
(10.02.24)
Mevcut göçmen ve mülteci politikasından rahatsız olmak demek ırkçı olmak değildir ancak ırkçıların tamamı da ideolojileri gereği bundan rahatsız olur. Kategorik olarak belli bir ırka mensup insanlardan nefret etmiyor ve/veya kendi ırkınızı kıymeti kendinden menkul sebeplerden dolayı diğerlerinden üstün görmüyorsanız kafanıza takmayın. Bir insanın mülteci olması onun hırsız/tacizci/terörist olduğunu ya da olmadığını göstermez.
0
salihdt
(10.02.24)
(16)

Nazar hakkında ne düşünüyorsunuz?

UriahHeep
Ben nazara inanmamaya çalışan ama kurtulamayan biriyim. Hayatımda benim kadar nazar değen bir insan görmedim iyi giden her işim ya da cisim başkasının öğrenmesiyle veya kendimce iyi gidiyor dememle bozuluyor. Çaresini bulamadım çok zor durumdayım.Bir de üstüne üstlük çok haz etmediğim ama görüşmek z
Ben nazara inanmamaya çalışan ama kurtulamayan biriyim. Hayatımda benim kadar nazar değen bir insan görmedim iyi giden her işim ya da cisim başkasının öğrenmesiyle veya kendimce iyi gidiyor dememle bozuluyor. Çaresini bulamadım çok zor durumdayım.

Bir de üstüne üstlük çok haz etmediğim ama görüşmek zorunda olduğum biri benim bu hassasiyetimi öğrenip benden bir şeyler gizlemeye çalışması beni iyice nefret ettirdi. Birisi neden böyle bir şey yapar ki?

Akraba sayılırız yaptığı şu:
/eee araba al artık böyle kiralamayla uğraşma. (Tamamen iyi niyet)
\yaa bakacağız kuzenle bir galerilere filan. (Deyip ertesi gün sıfır araba aldı)

Bir insan sıfır araba almaya bir günde karar verir mi çok zengin değilse? Böyle şeyler işte.

Aynı kişi bir işte çalışıyor ve memnun olduğunu iyi kazandığını biliyoruz. Ya ben adamı görünce insanım iletişim kurmalıyım değil mi? Ne soracağım?
Nasılsın işler nasıl gidiyor vs. //// Bu adam her zaman işini kötüler ve her sorduğunuzda iş arıyordur. Ancak asla öyle major bir durum yoktur ortada.

Ben ne yapayım ben bunlar gibi yapamam.

Nazara inanmayan ya da saçma bulan ayrıca korkan da yazsın lütfen.
0
UriahHeep
(09.02.24)
Ben de sıfır araba almaya bir günde karar verdim valla. Bir de şöylr bir surum var araba almaya gidicem yarın dersin istesiğin model olmaz istediğin fiyata ğnmez alamaz geri sönersin sonra çevrene şöyle oldu böyle oldu diye ağlar durursun, onu yaşamak istememiştir.

Öte yandan İşi gücü iyi gidip de haybeye yakınan s*kiklerden ben de hazzetmem ama bu iki kişiyi biye bu kadar ciddiye aldınız. Öyle çok önemli insanlar gibi de değil belli ki. Bu arada size nazar değiyor diye karşınızdaki kişi alım satım işlerini niye tamamen açıklamak zorunda olsun ki.
0
herp
(09.02.24)
İnanmiyorum tabii ki nazara falan.
0
ahm1
(09.02.24)
Verdiğiniz örneklerin nazarla ne alakası var hiç anlamadım. Anlattıklarınızdan karşıdaki kişinin ketum biri olduğu dışında bir sonuca ulaşamadım ben.
Araba alacakmış, söylememiş. 1 günde araba almaya karar vermeyeceğine göre size söylemek istememiş, belki de kimseye söylememiş. Sizle konuştuğu ertesi gün de belki beklediği, haber saldığı vs bir yerden haber gelmiştir, gitmiş almıştır.
İşini sorunca da iyi gidiyor memnunum dememiş, kötü gidiyor demiş. En fazla yalan söylemiş deriz burda da.
Nazar nerde cidden samimi olarak soruyorum? Bu hikayede nazar kime değmiş tam olarak?


Ayrıca nazarın tabi ki de inanılacak bir tarafı yok. Bana biraz kendini fazla önemsemek gibi geliyor.
0
pianeta
(09.02.24)
Nazar var.
Ayrıca verdiğin örnekler konuyla ilgisiz.
0
diyecevaplandı
(09.02.24)
Nazara inanmıyorum. Nazar iki alakasız şeyin alakalıYMIŞ gibi yorumlanmasından ibaret. Yani temelde iki alakasız zaman çizgisi var, sizinki ve diğer kişininki. Nazara inananlar sırf bu iki zaman çizgisi bir yerde kesişti diye yoktan anlam var ediyor.

Birine "yarın iş görüşmem var" demeniz ile o iş görüşmesinde çuvallamanız arasındaki hiçbir ilişki yok. İşi alamamanız sizin o pozisyon için yetersiz olmanız, İK'cının aradığı niteliklerin farklı olması, sizden bir önce mülakata giren kişinin daha iyi bir aday olması, başkasının araya torpil sokması vb. gibi nedenlerdendir. Ama size çuvallamanızın nedeninin bunlardan hangisi olduğu açıklanmadığı için, siz açıklayabildiğiniz (çünkü bizzat yaşadığınız) bir şeye atfetmeye çalışıyorsunuz, bu da bir gün önce rastgele bir insana bu mülakatten bahsetmiş olmanız.
0
fotrsapka
(09.02.24)
Nazar kesinlikle var. Yeri geliyor insanın kendine bile nazarı değiyor.

Nefesine güvendiğiniz, sevdiğiniz bir büyüğünüz arada bir okusun üflesin sizi.

Rahmetli ninemin nefesi çok iyi gelirdi bana.
0
anaphylacticshock
(09.02.24)
Algıda seçiciliği bir kenara bırakıyorum. İnsanların gözünden çıkan sihirli ışınların diğer insanlara kötü şans getirme ihtimali, insan psikolojisinin zannettiğimizden daha karmaşık olması ve bilinçli olarak fark etmediğimiz onca detaydan etkilenerek eylemlerimizi buna göre belirlememiz ihtimalinden çok daha düşük.
0
aloha snackbar 3
(09.02.24)
@jjj 3 +1

Nazar yok.
0
nawar
(09.02.24)
Verdiğim iki örnek nazarla şu şekilde alakalı. İşine nazar değmesinden korktuğu için her zaman kötülüyor. Sıfır araba almaya gidecek ama bunu söylemiyor çünkü nazar değecek ve aşamayacağını düşünüyor. Araba konusunda kendini öyle bir gösteriyor ki örneğin 94 lada Samara alacak sanıyorsun. Ama 2024 orta segment bir araba alıyor.
0
🌸UriahHeep
(09.02.24)
Hocam insanlar yaşayıp anlam veremedikleri durumları anlamlandırmaya çalışırlar. Eğer konu hakkında yetkin bilginiz varsa, ya da dünyadaki ortalama eğitim seviyesi olan şeyleri anlamdırmaya yetiyorsa olan şeylerin ne olduğunu bilirsiniz.

Bundan birkaç yüzyıl önce insanlar nelere inanıyordu, şimdi gülüp geçiyoruz.

Nazar da böyle bir şey. Eğer siz insanlar tarafından kolayca manipüle edilebilen, ya da özgüvenini kolayca kaybedebilen bir yapıdaysanız ve insanlarla etkileşiminiz sizde bunlara sebep oluyorsa ya özgüveninizi geliştirmeye yönelik bir uğraş içine girersiniz ya da bu sorunla yüzleşip üstesinden gelmek yerine nazara sığınıp bu olayları bastırıp insanlarla daha az paylaşıma girme yolunu seçersiniz.

Ortada doğaüstü bir güç yok, siz ve etrafınızdaki insanlarla olan etkileşiminiz varsınız.

Tabi bu tip şeylere inaancınız varsa bir de işin içine self-sabotaj olayı giriyor. Eğer siz bir şey gerçekleştiğinde sonuçta kötü bir olay geleceğine yeterince inanırsanız o kötğ olayın gerçekten olmasını sağlarsınız.

Bence nazarı bir kenera bırakıp kendinize odaklanın.
0
akhenaten
(09.02.24)
ben nazara inaniyorum ama, mesela unluler, sporcular vs gayet iyi, degse onlara deger. kotu enerji seklinde falan algilyorum ben ya da birsey diyip moralimi falan bozuyorlar anlaminda.
nazar disinda genelde insanlar kazancini gizliyor, bunu bana maasini soylesin diye demiyorum. cevremde ozellikle de durumu iyi olup, bir is karistaranlar hep ac, yoksul ve muhtac. borc istemesinler diye yapiyor da olabilirler ama hem oyle bir durum soz konusu degil hem de konuyu kendileri aciyor.
o yuzden ben de bana anlatmayana anlatmiyorum. sen de alisirsin.
0
durgunfoton
(09.02.24)
Nazara inaniyorum. Ayrica verdigin ornekleri anladim ilk okudugumda. Sakliyorlar iste. Demek onlar da inaniyor. Burada sinir olacak bir sey yok. O da inaniyor ve araba alacagini soylemiyor."hassasiyetimi ogrendi ve boyle davraniyor" ne alaka onu anlamadim sadece.

Sen de onlar gibi yap. Niye yapamiyorsun. Sir kupu olma ama dikkat et. Ben evlilige giden iliskim nazar yuzunden bitti. Kime soylesem inanmiyor ama ortada bir sey yokken ne oldugunu anlamadan ayrildik. Herkesin gozu bizdeydi. Hangi isten memnun olsam ve bunu birine belirtsem ki bu kisi hep ayni kisi oluyor, hep bir anda isten soguyup ayrildim. O kisiye hicbir sey soylemiyorum. Gecen bulustuk ilk kez bi seyden bahsetti. O da bozuldu birkac hafta sonra. Dehsete dusuyorum. Gozu goz degil derler ya oyle.
0
Kittie
(09.02.24)
Bazı insanlar kendi maddi durumları hakkında konuşulmasını sevmezken bazı insanlar bu konularda çok soru soruyorlar. Bazı insanlar da hem kendi maddi durumları hakkında konuşulmasını sevmiyor hem de bu konularda çok soru soruyorlar. Bunu böyle kabul edip bu üçüncü tip kişi olmamaya devam etmelisiniz. başka konular konuşun, insanların maddi durumlarıyla alıp sattıklarıyla ilgilenmeyin. o kadar ilgilenmeyin ki anlatmak istediklerinde konuyu değiştirin, en güzeli bu bence.

Nazara gelince, bir süre inandım, bu sebeple şu anda inananları tenzih ediyorum ama ben şahsen artık nazara götümle gülüyorum. başıma gelen iyi şeyleri bazen anlatır bazen anlatmam, aynı koşullarda anlatıp anlatmamamla o işlerin bozulma olasılıkları arasında hiç bir ilişki bulunamaz. entropi gereği mutluluğumuzu paylaşırken de paylaşmazken de bir takım işler bozuluyor, başımıza kötü şeyler geliyor, artık yaşımız bilmem kaç oldu bunlara alışmamız lazım.
0
engelbert humperdinck
(09.02.24)
nazar kesinlikle var yaw, o yuzden eve mutlaka nazar boncugu asarim. Yeni aldigim seyleri (ornek: arac) insanlarla, 1. derece akraba haric, mumkun oldugu kadar biraz eskitene kadar paylasmam cunku kesinlikle bir bokluk oluyor.
0
cooperr
(09.02.24)
nazara inanıyorum , nazar boncuğu gibi şeylere inanmıyorum.
0
ercu cozer
(10.02.24)
Nazar dediğimiz şey çoğunlukla seçici algı. Bir olayın olmasına neden olan bir sürü şey vardır; genelde söz konusu şeyin gerçekleşmesine sebep olan olaylar zinciri bahsi geçen "Nazarın" yaşanmasından çok önce başlar. Eğer bu tür şeylere inanmaya teşne biriyseniz hoşunuza gitmeyen şeyler yaşandığında "Aaa nazar" dersiniz; zira neredeyse her olay birilerinin bilgisi dahilinde gerçekleşir. Herhangi bir sorun yaşanmayan olaylar için ise, bu olaylar da birilerinin bilgisi dahilinde, gözleri önünde gerçekleşse de "Aa neden nazar değmedi acaba" diye düşünmezsiniz.

Gerçi şimdi düşündüm de belki de Nazar gerçektir ve çift yarık deneylerindeki gözlemci etkisi nazardır. Bilemedim
0
salihdt
(10.02.24)
(3)

Yakın Dönem Birkaç İnternet Jargonu

onemoremile
1:soru: ilk videoda 20:03'ten sonra ''yol bitmiyorduuuğ'' ve ikinci videoda 5:45'ten sonra ''bizi bekliyorduuğ'' şeklinde uzatılarak söylenen şimdiki dili geçmiş zamanlı kalıp esprisi nereden geliyor? ikinci videoda aslında tuğçe daha abartılı yapıyor ama yaptığı yeri bulamadım.''o karlı gecede, her
1:soru: ilk videoda 20:03'ten sonra ''yol bitmiyorduuuğ'' ve ikinci videoda 5:45'ten sonra ''bizi bekliyorduuğ'' şeklinde uzatılarak söylenen şimdiki dili geçmiş zamanlı kalıp esprisi nereden geliyor? ikinci videoda aslında tuğçe daha abartılı yapıyor ama yaptığı yeri bulamadım.

''o karlı gecede, herkes korkuyorduuğ'' gibi bir masal anlatımı galiba ama nereden çıkıyor yani.

1.video: www.youtube.com
2.video: www.youtube.com

2.soru: aşağıdaki videoda 3:17'den sonra çıkan kedinin seslendirmesindeki ''bu nea?'' (artık ne diyorsa) nereden geliyor?

www.youtube.com

kim çıkarıyor bunları yaa kim kim kim.
0
onemoremile
(09.02.24)
Videoları izlemedim ama -yorduğğ diyince aklımaa Bahçeli'nin püskevit sekansı geldi. Bizde niye yok diyorduğğ püskevit falan diyodu bahçeli
0
nundu
(09.02.24)
1. Sorudaki o "gitmiyorduğğ, düşmüyorduğğ, yine de bırakmıyorduğğ" tarzındaki şeyler nihat hatipoğlunun ramazan programlarındaki hararetli hikayelerinden geliyor.

şimdi bakınca bir tane buldum, iyi olmamış çok ama ana fikri anlatıyor :D

www.youtube.com

2. Sorudaki sadece videodaki kişiye özgü olabilir. Kemal sunal, şener şen, halit akçatepe karşımı taklidi de andırıyor.
0
akhenaten
(09.02.24)
akhenaten hakkaten öyle galiba.

2.soru başka bişey bence. videodaki kişi çok kullanıyor evet.
0
🌸onemoremile
(11.02.24)
(9)

avrupa'da calisanlar nasil para biriktiriyor?

antikadimag
ortalama maaslara bakinca genelde 3-5k euro arasinda oldugunu goruyorum. ki bunlar oyle giris seviyesi pozisyonlar da degil. vergileri, kirayi ve yasam masraflarini dusunce kenara ayda 1k euro ancak atilabiliyor gibi. bu hesapta gozden kacirdigim bir sey var mi?turkiye ile karsilastirmiyorum bu arad
ortalama maaslara bakinca genelde 3-5k euro arasinda oldugunu goruyorum. ki bunlar oyle giris seviyesi pozisyonlar da degil. vergileri, kirayi ve yasam masraflarini dusunce kenara ayda 1k euro ancak atilabiliyor gibi. bu hesapta gozden kacirdigim bir sey var mi?

turkiye ile karsilastirmiyorum bu arada. amerika'da veya korfez ulkelerinde insanlar bunun 3-5 katini ayda kenara rahatlikla atabiliyor.

bekar, kiraya cikan biri avrupa'da yasayip kenara 1000 euro'dan fazla atabilir mi? (isvicre, luxemburg istisna diye biliyorum. almanya, ingiltere, fransa, hollanda, italya, ispanya dusunelim.)
0
antikadimag
(08.02.24)
benim bildiğim öyle çok da biriktirmiyorlar. çünkü evi bile taksitli alabiliyorlar bu yüzden birikmiş paraya pek ihtiyaçları yok. düğün dernek desen zaten öyle bizdeki gibi para harcamıyorlar.
uzun lafın kısası birikmiş bir paraya ihtiyaçları olacak hacimde büyük harcamaları olmuyor.
0
wild honey suckle
(08.02.24)
Abi şimdi amerika gibi olmamasının sebeplerini yazayim;
isten atilma riski az ve isten atilmak zor. Yani benim bir saniye bile işten atılma korkum yok. Bu acayip bir rahatlik. Şu an biraz bakarsanız Amerika'da işten çıkarılan bir sürü yazilimci vs var. Bunlar Avrupa'da o kadar kolay olamıyor haliyle arada fark var.

Buna ek olarak sağlık sistemi de öyle. Evet Amerika'da çok süper bir firmada calisirsan iyi sağlık sigortan olur. Ben Fransa'da eşim dahil olarak ayda 45€ ödüyorum, içinde diş ve göz vs hepsi var. Geçmiş hastalık falan diye bir goygoy yok.

Ev almak için 25 yıl kredi cekebilirsin.

Eğitim ücreti amerika ile kiyaslanamayacak kadar ucuz.

Bu arada bahsettigin ülkelerdeki gelir farki Avrupa'da daha az. Yani gelir esitliginin olaylarından biri de bu.

Avrupa'nın kötü yönleri var. Avrupa vs amerika sadece para diye bakarsak amerika daha iyi tabi. Ama covid dönemi sirketin amerika ofisinde isten cikarma olurken burada hiçbiri olmadi. Misal su anda da isten cikarma olmasin diye uğraşıyorlar avrupa bölgesinde çünkü çok zorlu süreç işten cikarmak.
0
logisticsmanager
(08.02.24)
Bu arada Amerika'da gidip yıllık 150 bin kazanan adama bakarsak evet de Amerika'da insanlar rahatca 5 bin dolar mi kenara atiyor?
Median us salary 59 bin
Median france 39bin

Amerika'da çok yüksek gelir grubuna sahip olanlar rahatca atar evet ama genel Amerika kişi başına zenginligi bir Fransız'dan düşük misal.


Bu arada kişinin aylık kenara atabildigi para oranina bakarsan istatistik olarak Amerika düşüşte bayadir ve ortalaması Avrupa'dan düşük.
Fransa 2022 17.1%
Amerika 3.33%
0
logisticsmanager
(08.02.24)
avrupada insanların para biriktirmeye çok ihtiyacları yok. mesela bizde yamyam kültürü oldugu için erkek bir dügün yapacak diyelim. tüm akraba sülük gibi yapışıyor adama. bir evlenme muhabbeti için 300 , 500 k paralar gidiyor. avrupada böyle bir saçmalık yok. bu sadece bir örnek. ev deseniz taksitle uzun vadede alabiliyorlar. araba desen 3 , 4 maaşları kadar. tatil v.s deseniz zaten ülkelerinin parası degerli. yurtdışına gittiklerinde az parayla çok tatil yapıyorlar. ultra zengin olma tutkusu yoksa bu insanlar niye para biriktirsin ki?
0
limonlu eksi
(08.02.24)
Eger birinci onceliginiz para biriktirme ise Avrupa kesinlikle dogru adres degil.Gene de eger para biriktirmek temel motivasyon ise Avrupa'da 5K€'dan yuksek maas+yillik bonus+hisse sendi vb. sartlar olmali.
0
turkuaz
(08.02.24)
Ben insanların abd ve avrupa'da ne kadar birikim yapabildiklerini detaylı olarak bilmiyorum açıkçası. Onun için sizin söylediğiniz oranları doğru varsayarak gideceğim.

Öncelikle 5k maaş alıp 1k kenara koyabiliyorsanız bu maaşınızın %20'sini biriktirebildiğiniz anlamına geliyor.

Şimdi dönüp bir de dünyadaki yaşam standartlarına bakalım. İdealize bir pencereden değil de, dünyanın diğer bölgelerine kıyasla düşünelim. Böyle bakınca ortalama bir avrupalı sağlıklı gıdaya erişimde, sığınma ve ulaşım ihtiyaçlarının karşılanmasında, eğlence ve sanatsal faaliyetlere ulaşımda, eğitim kalitesinde ve çalışan hakları konusunda dünya ortalamasının üzerinde ve euro bölgesi de kalkınmış bir alan durumunda.

O halde buradan alınan maaştan yapılan harcamaların hayat kalitesini sağlamada etkinliğinin büyük olduğu ve kenara atılan paranın da bir "güvence" sağlamaktan daha çok bireysel zenginliği artırmaya yönelik olduğu sonucuna ulaşabiliriz sanırım. Yani ihtiyaç için değil lüks için birikim yapılıyor olmalı daha çok. Bu da birikiminize dokunma olasılığınızı azaltıp onun yerinde kalmasına yol açarak uzun vadede abd'deki birinden daha fazla zenginlik üretmenize yol açabilir. Yaşadığınız bölge ekonomik olarak da stabil bir yer olduğu için yatırımlarınız gerektiği şekilde yönetilip, sağlam yerlerde değerleniyorsa çok da birikim yapılamıyor diyemeyiz sanırım.

ABD ölçeğinde düşününce ABD'de vergilerin Avrupaya göre düşük olduğu, ve sağlık hizmetleri gibi pek çok kalemin sigorta kapsamında olmayabileceği ihtimalinin yüksek olduğunu da biliyoruz. Örneğin ABD'de kapsamlı bir sigortanız da olsa hatta gittiğiniz hastane sigortanız kapsamında olsa dahi sizi tedavi eden doktorun sizin sigortanız kapsamında olmayabileceği durumlar ortaya çıkıyor. Kısacası daha fazla para tutuyorsunuz, ancak tuttuğunuz parayı daha fazla harcamanız gerekiyor. Çünkü amerikalıların da dediği gibi, hiçbir şey bedava değil. Avrupa bu bedava olmayan ihtiyaçların giderleri için haliyle daha fazla vergi topluyor ancak bunlar düzgün bir şekilde idare de edebiliyor. abd'de ise kişisel ihtiyaçlarınıza göre harcamalarınızı siz yönlendiriyorsunuz. Haliyle birikim yapmak kritik öneme sahip ve elzem. İnsanlar zenginliği artırmanın ötesinde bir güvence sağlamak için de birikim yapmak konusunda motivasyon hissediyor. Ancak birimlerinizi aktif şekilde kullanmaları da gerekiyor. Sizin denkleminizdeki eksik kısım bu noktada yoğunlaşıyor.

Bu söylediklerim sizin verileriniz ve genel geçer bilgilerin eşleştirilmesinden ibaret tabi ki, nokta atış olarak gerçeği yansıtmasa da gerçekten çok da kopuk değil.
0
akhenaten
(08.02.24)
@logistics; ortalama bireyde cok fark olusmayabilir ama amerika'da beyaz yaka olarak calisan biri kolaylikla 6 figures kazanir. kolaylikla diyorum. ve bu herhangi bir meslekte.

bilgisayar muhendislerine bakarsak onlarin zaten giris maaslari 100 bin dolar. buradaki refah her zaman sok ediyor beni. simdi h-1b calisma vizesi kurada cikmadigi icin sirketin diger ofislerine transferi dusunmeye basladim ama maasim yaridan da aza iniyor.

is guvenliginin olmamasi ciddi olarak tek eksisi olabilir. aslinda o da cok onemli degil ama son 1 senedir layoff layoff ustune. bizim sirkette 6 ayda bir performans degerlendirmesi yapilip alttaki %5 kesiliyor. gecen selam verdigin elemanin ertesi gun kovuldugunu ogreniyorsun. hicbir zaman kendini rahat hissedemiyorsun.
0
🌸antikadimag
(09.02.24)
@edmond; para konusu cok dogru. buradaki herkesin ana gundemi para. hicbir sekilde kultur olmadigi icin hayat tamamen ne kadar para kazanabildigin ve o parayla ne alabildigin uzerinden donuyor. para etmeyen seylerin hicbir ama hicbir onemi yok. korkunc bir yer aslinda.

ama bir yandan da hepimizin para icin calistigi gercegi var. madem gurbetteyiz mumkun oldugunca cok para kazanalim diyerek goz yumuyoruz. cogu insan da boyle dusunuyordur. yoksa buradaki hayatin ozenilecek bir yani yok.
0
🌸antikadimag
(09.02.24)
kardesim berlinde mimar, ayda 1000 avro kenara atiyor bildigim kadariyla ama pek "yasadigini" soyleyemem, fotosentez yaparak basariyor bunu. kirasi 1000 avro, bisikletle ise gidip geliyor, araba falan yok, berbere bile gitmiyor, sosyal hayat sifira yakin.
0
cooperr
(09.02.24)
(6)

Kredi Kartı İle Altın Alanların Kartları Kapatılabilir ??

eisberg
Arkadaşlar selam. Böyle haberler görüyorum birkaç gündür. Bunun resmi olarak aslı astarı var mı? Yani bu illegal bir şey değil neticede. Hepsinde pos var, internetten satışta vs. de siteler satıyor, madem böyle bir şey var neden siteleri kapatmıyorlar ya da posları kaldırmıyorlar? Ayrıca kapatılabil
Arkadaşlar selam. Böyle haberler görüyorum birkaç gündür. Bunun resmi olarak aslı astarı var mı? Yani bu illegal bir şey değil neticede. Hepsinde pos var, internetten satışta vs. de siteler satıyor, madem böyle bir şey var neden siteleri kapatmıyorlar ya da posları kaldırmıyorlar?

Ayrıca kapatılabilir ne demek? Kapatılmayabilirde mi?:) neye göre kime göre?

Siz ne anladınız bu haberden?
0
eisberg
(06.02.24)
Evet ben de görüyorum bu haberi

İllegal olduğu için değil ama, parasal sıkılaşma kapsamında yapılıyor bu tür şeyler. Altın almanız yasak değil pek tabi ki, ancak krediyle altın almanızın önüne geçilmeye çalışılıyor. Kredi kartı kredili bir ürün, krediyi size veren kurum belli hedefler kapsamında bu krediyi nereye harcayacağınız hakkında sınırlar koyabiliyor.
0
akhenaten
(06.02.24)
kredi cekip yatirim yapmak yasak genel olarak bildigim kadariyla. bu, riskle alakali: altinin degeri dusebilir, borsa cakilabilir o yuzden borcunu odeyemeyebilirsin, ugrasmasi da bankaya kalir. kredi kartiyla borclanip altin almak da benzer bir sekilde degerlendiriliyor olabilir.

"kime gore neye gore" kismi bankanin risk modellemesine ve kriterlerine gore degisecektir. yani genel olarak 1 tane ceyrek aldin diye kapatilmaz kartin muhtemelen. veya a bankasi 50 bin liralik altin almana "cok riskli" diyip karti kapatabilirken b bankasinin olcutlerine gore guvenilir musteriysen 100 bin liralik alisverise bir sey demeyebilirler.
0
hot potato
(06.02.24)
yaparlar burası türkiye ama normal şartlar altında yapamamaları lazım. bu işin normal alışverişten hiçbir farkı yok. kredi ile yatırım yapamazsın diye bir yasak da yok ayrıca. ben yapıyorum.
0
paintov
(06.02.24)
@paintov normal alışverişten farkı şöyle var,

Elinizde bir miktar kredi limiti var, acil bir ihtiyacınız da yok. O halde bunu kullanmaktansa kullanmayıp borca girmemeyi tercih ediyorsunuz, çünkü gerekli bir durumda para lazım olabilir diyorsunuz. Eğer harcarsanız da bu paranın elinizden çıkıp gitmiş olacağını biliyorsunuz. Kullandığınız krediyi kazanacağınız maaşınızdan ödemeniz gerekeceğini biliyorsunuz.

Diğer taraftan elinizde bir miktar kredi var, altın fiyatları da yükselecek gibi. Acil bir ihtiyacınız da yok. O halde neden kredi çekip altına yatırım yapmayasınız? Elinizde bir miktar paranız var, bankadan da sizin olmayan bir miktar parayı ödünç alıp onu da altına yatırıyorsunuz ve piyasaya borç parayla ortaya çıkardığınız bir hacimle para sokuyorsunuz. Bu inandığınız bir yatırım, inanmasanız yatırım yapmassınız. Haliyle kredinin geri ödemesini gelecekte maaşınızdan yapacağınızı düşünmüyorsunuz, çünkü elinizde altınınız var ve ondan yaptığınız kâr da cebinize ekstra para olacak. Bunu yapan sırf siz değilsiniz, birçok kişi böyle yapıyor. Haliyle normalde piyasaya hiç girmeyecek olan paralar piyasaya giriyor. Ayrıca işler istediğiniz gibi gitmezse borcunuzu geri ödemekte zorlanacağınız da cabası.

Sıkılaşma amacıyla buna benzer düzenlemeler yapılabiliyor çoğu yerde.
0
akhenaten
(07.02.24)
@akhenaten hocam yapılabilir, bunda sorun yok. ama kapsamı bellidir. şimdi "kartınız kapatılabilir" ne demek? yani ben buradan kapatılmayabilir de gibi bir şey anlıyorum. neye göre karar verilecek?

bir de madem yasak, web siteleri hala nasıl çalışıyor? poslardan bu işlemleri yasaklasınlar :)
0
🌸eisberg
(07.02.24)
bunu diyenler bir yıl önce bankada döviz tutmayın devlet el koyacak da diyordu.
kredi kartıyla altın satılmasın istiyorlarsa kuyumculara pos vermeyi bırakabilir ve verdikleri posları iptal ederek başlayabilirler mesela, daha kolay.
aaa durun onu yapamazlar. pos zorunluluğu geliyor nisanda zaten.
0
Whily
(07.02.24)
(4)

yediğimizi ne zaman sıçarız?

inancsiz deve
mesela kakamız geldi, 2 saat önce yemek yedik o an onları mı sıçarız yoksa o bi öğün öncesi midir ya da bir gün öncesi falan mı?
mesela kakamız geldi, 2 saat önce yemek yedik o an onları mı sıçarız yoksa o bi öğün öncesi midir ya da bir gün öncesi falan mı?
0
inancsiz deve
(06.02.24)
Şurada yazılana göre insandan insana değişerek 10-72 saat arası sürmekle birlikte ortalama 28.7 saatmiş.

Bir yemekte acı biberi fazla kaçırarak kendi saatinizi bulabilirsiniz sanırım

www.healthline.com
0
akhenaten
(06.02.24)
Google şöyle diyor;

Yemek yedikten sonra, yiyeceklerin midenizden ve ince bağırsağınızdan geçmesi yaklaşık altı ila sekiz saat sürer. Yiyecekler daha sonra daha fazla sindirim, suyun emilimi ve son olarak sindirilmemiş gıdaların ortadan kaldırılması için kalın bağırsağınıza (kolon) girer. Yiyeceklerin tüm kolon boyunca hareket etmesi yaklaşık 36 saat sürer.

1-1,5 gün önce yediklerimizi dışkılıyoruz yani.

büdüt: tavuk kemiğini sindirirsiniz yüksek ihtimalle. Hekim değilim ama.
0
orient blue
(06.02.24)
az önce yanlışlıkla tavuk kemiği yuttum da o yüzden soruyorum. çıkarırken nasıl acı çekeceğim kimbilir...
0
🌸inancsiz deve
(06.02.24)
arkadaşlar ben acı yemeyi çok seven bir kardeşiniz olarak akhenaten'in yöntemini sıklıkla uyguluyorum. şöyle ki, benim öğle yemeğinde yediğim acılar akşama yana yana çıkıyor. bir önceki günün acısı olabilir mi derseniz, olamaz, çünkü bir gün önce acı yememiş oluyorum.

mesela günlerdir acı bir şey yemedim. şimdi saat sekiz buçuk. gidip bir avuç cin biber yersem, ya sabaha karşı yataktan kaldırır (acı yiyince içeriden de yaktığı için normalde sıçmayacağımız zamanda da kaka getiriyor, içeriden rahatsız ediyor), ya da sabah seansında yana yana çıkarırım. benim sindirimim 8-10 saat arasında tamamlanıyor, 1,5 günde değil.
0
kibritsuyu
(06.02.24)
(6)

Boş vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz?

cavelier
iş güç, sosyalleşme dışında evde kaldığınızda vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz bireysel aktiviteleriniz neler?
iş güç, sosyalleşme dışında evde kaldığınızda vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz bireysel aktiviteleriniz neler?
0
cavelier
(04.02.24)
Dart oynuyorum tek başıma. Arada kedi yanıma geliyor.
0
pispinti
(04.02.24)
Ne yaparsan yapayım evde yalnızken arkada bi podcast sesli kitap radyo tiyatrosu olur mutlaka. Hızlı bir pilates ardından ağırlık kaldırma karnımı doyurup bilgisayarda kamyon simülasyonlu koloni kurmalı oyunlar. Yazın bi de balkon bahçeciliği.
0
gece abisi
(04.02.24)
MIT açık dersleri var Youtube'da. TEDTalk niyetine izliyorum, hem bu onlardan daha faydalı.

www.youtube.com
0
akhenaten
(04.02.24)
Valla genelde pek olmuyor. Ama kitap okumaca, podcast filan.
0
Amaranta ursula
(04.02.24)
ek işim var, bilgisayar başında ona bakarım ara ara
dizi-film izlerim
0
noxie
(05.02.24)
Örgü örüyorum, arkada da örgünün zorluğuna göre film/dizi veya podcast/sesli kitap/youtube açıyorum.
0
peki madem
(05.02.24)
(3)

İstemediği bir durum olduğunda suratını asan bir partneriniz oldu mu?

psmstc
Bu sağlıklı bir iletişim yolu mu sizce? Bu tip iletişimi olan bir insan sevilebilir mi?Ben bu tipte partnerim olduğunda içimde bırakın sevgiyi aşkı bir nefret soğukluk kin hissi oluşuyor. Bunu nasıl aşabilirim onu da bilmiyorum.
Bu sağlıklı bir iletişim yolu mu sizce? Bu tip iletişimi olan bir insan sevilebilir mi?

Ben bu tipte partnerim olduğunda içimde bırakın sevgiyi aşkı bir nefret soğukluk kin hissi oluşuyor. Bunu nasıl aşabilirim onu da bilmiyorum.
0
psmstc
(04.02.24)
bunu yapan net bencildir.
o yüzden arkana bakmadan kaç.
bencil insan toksiktir, seni sallamaz ve ondan bi cacık olmaz.
0
rentts
(04.02.24)
İnsanların istemedikleri her durum karşısında en uygun şekilde davranmalarını beklemek sizce de realistik olmayan bir beklenti değil mi?

Bazı durumlarda insan kendine hakim olabilir, bazılarında olamaz. Önemli olan bunun ne kadar sıklıkla yaşandığı, bunun neyin sonucunda gerçekleştiği ve neye yol açtığı.

Bazen boş bulunursunuz, bazen her şey üst üste gelir, bazen de ufak bir olay bardağı taşıran son damla olur. Hayatınız boyunca size hiç surat asmayacak birini hiçbir zaman bulamazsınız. Kaldı ki sizin de surat astığınız zamanlar olacaktır.

Problemler olabilir. Problemler çözülemez değilse bunlarla baş edebilmek, bunlar için çözüm yolu bulmak için uğraşmak sağlıklı bir davranış şekli.

Sorunuzda karşınızdaki insanın ne yaşadığı, neyin sonucunda böyle bir tepki verdiğiyle ilgili hiçbir şey yok.

Kendisi her şeye burun kıvıran negatif biri de olabilir, baş edemediği farklı bir problemle uğraşırken de bu tepkiyi vermiş olabilir. Bu ikisi çok farklı senaryolar.

Ancak sadece sorduğunuz kadarıyla insanlar istemediği bir durum karşısında suratını asabilir ve bu normal ve insani bir tepki olur. Ancak insanların hiçbir şeye surat asmamasını beklemek sadece sizin hayatınızı zorlaştırır. Bu sebeple birinden soğumuyor olmalısınız.
0
akhenaten
(04.02.24)
belki sizden anlamanızı istediği bir durum vardır ama söylemek istememiştir.
hani "ben söyledikten sonra bir anlamı yok" gibisinden..
0
tabudeviren
(04.02.24)
(10)

Insanlara kibirli mi davranmak lazim?

spherical
Kibir yazdim ama ulasilmasi zor, sallamayan vb. o sekillerde anlayabilirsiniz.Neden soruyorum, bizim gruba bir arkadas geldi, digerleri onun yuzune bakmadi. Yardimci oldum, yapacagi herseyi gosterdim veya ihtiyaci oldugunda bana geldi..gitt, hala bana mail atiyor unuttugu dosyalar icin falan. tezini
Kibir yazdim ama ulasilmasi zor, sallamayan vb. o sekillerde anlayabilirsiniz.

Neden soruyorum, bizim gruba bir arkadas geldi, digerleri onun yuzune bakmadi. Yardimci oldum, yapacagi herseyi gosterdim veya ihtiyaci oldugunda bana geldi..gitt, hala bana mail atiyor unuttugu dosyalar icin falan.
tezini bitirmis gonderdi, tesekkur etmis, sagolsun ama ilk once buna pas vermeyenleri yazmis en sona da beni eklemis.
bazilari hoca anliyorum ama digerleriyle ayniyiz. Ve digerlerininin birkacini belki gormedi bile.
Sey de soz konusu degil, dusunuyorsaniz, hani ona hizmet ettim, o da kucuk gordu falan gibi.
Insanlik ettim, etmemeliymisim.
0
spherical
(04.02.24)
Kibir yedi ölümcül günahtan biridir:) Birine ders vermek için kibirli davranmak gerekmez.
0
prole
(04.02.24)
Sadece tezin teşekkür bölümünde adınızı sonlarda geçirmesi mi böyle hissetmenize sebep oldu?

Size bir kastı olduğundan yapmamıştır, muhtemelen sıralamanın bir mantığı vardır. Olmasa bile bence bu kadar takmamalısınız. Birine yardım ediyorsanız kendiniz için ediyorsunuz aslında, insanlarla iyi geçinmek için dozunda bir uğraş sizin de modunuzu yükseltir. Yaptığınız şeyin sonucunda da kötü bir şey olmamış zaten. Kafayı takmaya değmez.
0
akhenaten
(04.02.24)
Hocam siz sadece tezin teşekkür kısmında adınız en sonda diye bu kadar dertlendiyseniz, daha çok üzülürsünüz :)
0
black holes in the sky
(04.02.24)
Bence bu bi ornekti. Mailde ismin sonda yazilmasina kimse takilmaz cunku. Benim gozlemledigim yakin, iyi, samimi davrandiklariniz bazen sizi bu ne yapsam bozulmaz diye algiliyor. Digerlerine daha fazla "saygi, sevgi" gosterilmesi ondan. Cok sacma ve cok itici bir tutum ama var boyleleri. Hemen hayatimdan cikariyorum bu tur hareketler gorunce.
0
Kittie
(04.02.24)
bazi insanlar iyilikten anlamaz.

siz ona yardim ettiniz.
o artik size borclu. borcunuzu ödemek istemedigini birini düsünün, onu görmemek yolunu degistirirsiniz.
bu da o hesap biraz.
0
sonsuz
(04.02.24)
black holes a da +1. kazik da yiyebilirdin.
0
sonsuz
(04.02.24)
Benim ingilizce kursunda yardimci oldugum arkadasim, yuksege baslayinca ilk beni satti.
Kendi dusuncem cogu insan kendinden daha iyi birini arkadas olarak cevresinde gormeye katlanamiyor. Yardimini aliyor sonra yapabilecegi seylerle saygisizligini yapiyor. O yuzden bence evet, kibirse kibir kopek cekmek lazim, yardim etmeden once.
Sen simdi gormedigin insanlara bile tesekkur ettmissin, beni de sona koymussun desen, bu sefer alindin vs olur.
0
durgunfoton
(04.02.24)
yardimci olana uygun yeri vermemek ezikliktir.
onlardan yuz bulsaydi seni satarmis. kazik atabilecegi ortam olusmamis.
bu insanlar hep olacak, iyilik yap denize at gec.
0
Coma
(04.02.24)
Aklı en başa en kıdemli hocaları yazmaya yetiyorsa, kendine yardimi dokunani eşit kademede olanlar arasinda basa yazmaya da yetmeliydi.
Ben de icerlerdim.
Yine de iyilik yapmaya devam hocam.
0
WithWorth
(04.02.24)
düzelmezsin sen. bu konuda düşünüp de kaliteni (kendi gözünde en azından) düşürme. insanlardan her şey beklenir. başka bir yerde işi düşer yine. o zaman nasıl davranacağın önemli.
0
gabe h coud
(04.02.24)
(11)

baya uzun aradan sonra dönen sevgili

kirazz
selamlar. bir arkadaşımı sevgilisi "evliliğe hazır değilim" diye 2 yıllık ilişki sonunda terk etmişti. o zaman 20lerin ortalarındaydılar. aradan 10 yıl geçti, eleman pat diye yazmış iletişime geçmiş. kızımız da kabul etti birkaç görüşme sonunda aileler tanışma aşamasına geldi. Ben başta çok sevindim
selamlar. bir arkadaşımı sevgilisi "evliliğe hazır değilim" diye 2 yıllık ilişki sonunda terk etmişti. o zaman 20lerin ortalarındaydılar. aradan 10 yıl geçti, eleman pat diye yazmış iletişime geçmiş. kızımız da kabul etti birkaç görüşme sonunda aileler tanışma aşamasına geldi. Ben başta çok sevindim, arkadaşım çok üzülmüştü bu ayrılığı yıllarca atlatamadı. Ama şimdi düşündükçe bi garip geliyor. Olumsuz bir yorum yapmayacağım tabi kıza karşı ama endişelerim var, siz ne düşünürdünüz böyle bir durumda?
0
kirazz
(03.02.24)
hoş şeyler düşünmezdim.
eleman bi gezmiş gelmiş.
0
jelly bear
(03.02.24)
Elemanın yaşaması gereken bazı şeyler heyacanlar varmış. İşte onları yaşamış gelmiş. En son da çantada keklik kızımıza geri dönmüş. Olay bundan ibaret
0
limonlu eksi
(03.02.24)
Ben müdahale etmem, kendim böyle bir şeyi kabul etmezdim ama o etmiş. Kabulle alakalı bir şey bu. Neticede mutlu olacaksa ne önemi var.

20lerin ortalarında evlilik kararı almak istemeyebilir bir insan. Kendi sevgilim de böyle bir şey yapsa çok üzülürdüm, belki zor atlatırdım ama yine de anlayabilirdim. Ancak neticede bu kararı vermiş mi vermiş, o zaman yolu açık olsundur, bitmiştir.

Bence bazı önemli şeyler var. İnsanlar yaptıklarının sonuçlarını kabullenip bununla yaşamayı öğrenmeli. Belki bu iyi bir insandır, bilemiyorum. Ancak biliyorum ki onu geri kabul etmek benim üstüme vazife olmaz. Benle yaşadığı şeyin o noktada tamamen bittiğini idrak ederse belki sonraki ilişkilerinde bu kararın ağırlığını da daha iyi idrak eder. Ancak bunca şeyden sonra bana gelip kabul görürse ilerde belki evlendiğimizde, hayatının bunalımlı bir döneminde "döndüğümde beni tekrar kabul eder belki" diye düşünüp yine alıp başını gidebilir. Çünkü bu bir kere olmuş. İlla böyle yapacak demiyorum, ancak ben bu kişiyle bunu bir kere yaşamış bir insan olarak "böyle bir şeyin olmasını beklemiyorum" diyemem kendi adıma.

Ayrılık kararından dönülmesine tamamen karşı değilim, ancak bunun sebebi "yaptığım bir hataydı ve hata olduğunu anladım bir daha hiç olmayacak" temasında olmalı. "Gittim, gördüm yaşayacağımı yaşadım artık hazırım" temalı değil.

Bence çok önemli başka bir nokta da böyle bir olaydan sonra eşler arası his ortaklığının sağlam kalacağını sanmıyorum. Yaşadıkları şeyler insanda deneyim olarak kalır. Terk edilen kişinin sonraki ilişkilerinde ve genel olarak ilişkilere bakış açısında bu yaşadığı olayın ister istemez bir yeri olacaktır. Bu ayrılık sonrasında terk edilen kişinin karakteri, fikirleri, görüşleri inşa edilmeye devam ederken bu olayın da payı olacaktır. Terk eden kişi de aynı şekilde bu olayın etkisinden tamamen bağımsız gelişmeyecek. Yıllar sonra geri döndüğünüzde elinizde ne olacak? Belki de insanlara güveninizi kıran ve ona benzer gördüğünüz insanlara karşı daha temkinli olmanıza sebep olan kişinin ta kendisiyle hayat kuracaksınız. Ben bundan rahatsız olurdum.
0
akhenaten
(03.02.24)
yadırgardım, sonuçta birlikte yaşanabilecekken yaşanmamış ve muhtemelen üzüntülerle geçmiş bir on sene var.

"20lerin ortalarındaydılar" yazdığınıza göre 25 yaşındayken ayrılmış olsalar, 26-27-28....35 yaşına kadar bir sürü anı biriktirebilecekken bu mümkün olmamış. "bu ayrılığı yıllarca atlatamadı" yazdığınıza göre, kötü bir süreç geçirmiş.

hani birisiyle tanışırsın ve daha önce tanışmadığına pişman olursun ama burada seni bilen, seni tanıyan, hayatında olan biri göz göre göre uzaklaşıp, araya başkalarını alarak, yıllar sonra dönüyor. bu bende bir burukluk yaratırdı.

“evliliğe hazır olmayan” arkadaş bu on senede muhtemelen başkalarıyla evliliğe hazır oldu, ama tutturamadı demek ki. son çare olarak garanti yolu seçip eskiye döndü.
0
tabudeviren
(03.02.24)
Neden 10 yıl bekledi acaba. Ben 10 yıl sonra asla yazmazdım, saçma ötesi.
0
rock n roll
(03.02.24)
Gezmiş gelmiş işte. Artık gözü dışarda olmayacaksa uzaktan bakınca bmantıklı olabilir. Duygusal olarak bilemedim.
0
parka
(03.02.24)
buna cok benzer bir hikaye sonunda evlenmis ve su anda mutlu oldugunu dusundugum iki eski is arkadasim var.
0
bohr atom modeli
(03.02.24)
evlilikte yine bırakıp gitmeyeceği ve sonra tekrar geri dönmek istemeyeceği kesin mi :) ben karışmazdım ilişkilerine ve bir yorumda da bulunmazdım ama tecrübe işte…
0
deartheodosia
(03.02.24)
Bence evlilikte mutlu olma ihtimallerini değiştirecek bir şey değil bu. Belki bu sefer doğru zamandır, birlikte mutlu bir evliliğe imza atarlar. 10 sene önce ayrılıkla sonuçlanan bir ilişki yaşamış olmaları şu an evliliklerinin mutluluk ihtimalini etkilemez bence.
0
pispinti
(03.02.24)
10 yıla yakın arkadaşınızla görüşüp evlenmesindense böylesi daha sağlıklı olmuş en azından ne istediğini biliyordur artık.
0
ananiyimioguz
(03.02.24)
bir taraf eksikse olmazdı zaten. hayatta yapmak istediklerini yapıp "tamamlanmış" hissetmek uzun süreli ilişkiler için daha sağlıklıdır. ayrıca sapiens çok eşlidir yani 'geri dönme' diye bir olay yok.
özet olarak sonuçta ne olur bilinmez ama ayrılmadan devam ettiği paralel evrendekine göre +5 puan daha sağlıklı olacak.
0
architects creed
(03.02.24)
(5)

"Tok karnına" alınan ilaç yemekten ne kadar sonra alınmalıdır?

santimantal
Sofrada yemek bittiği anda mı?Yoksa sofradan kalktıktan ne kadar zaman sonra?Kullandığımız ilacın optimum yarar sağlayabilmesi için zamanlama önemli diye düşünüyorum. Mümkünse bilimsel referanslarla bilgi edinmek isterim.
Sofrada yemek bittiği anda mı?
Yoksa sofradan kalktıktan ne kadar zaman sonra?

Kullandığımız ilacın optimum yarar sağlayabilmesi için zamanlama önemli diye düşünüyorum. Mümkünse bilimsel referanslarla bilgi edinmek isterim.
0
santimantal
(02.02.24)
Yarım saat önce 2 saat sonra
0
herp
(02.02.24)
Hocam çok fark etmediği için tok karnına deyip geçiliyor zaten.

Eğer tam bilimsel yaklaşacaksanız da işin içinden çıkamazsınız çünkü takdir edersiniz ki her ilacın etken maddesi farklı ve hepsine uygun tek bir optimal zaman olduğunu varsaymak çok da uygun olmasa gerekir. Örneğin bazı ilaçlar mideye zarar vermemesi için tok karnına alınıyor, bu durumda yemekle birlikte ya da hemen sonra almak daha iyi bir durum. Bazı ilaçlar bazı besinlerle daha kolay emildiği için tok karnına alınıyor bu durumda bir süre geç alınabilir ancak belli bir besinin faydası olacaksa doktorunuz zaten hangi besinle almanız gerektiğini ve ne zaman ilacı içmeniz gerektiğini söyler.

Ayrıca yediğiniz yemeğin miktarı da bu uygun zaman diliminin değişmesine sebep olacaktır çünkü "yemekten ne kadar sonra almalıyım" derken aslında "sindirim ne kadar ilerlemiş durumdayken almalıyım" diye sormuş oluryorsunuz ve bu da yediğiniz yemeğin türünden miktarına kadar birçok şeyle ilişkili.

Bu arada tok karnına ifadesi çoğunlukla bütün bir öğünü kapsamıyor genel olarak. Ağzınıza bir iki parça bir şey atsanız yeterli.
0
akhenaten
(02.02.24)
bu biraz terimin dile yerlesmesiyle de alakali sanirim. Hollanda'da (hollandacada) ilaclari eczaci / doktor hep "yemekle birlikte" diye veriyodu.

surda NHS kisaca nedenini aciklamis. optimum zaman araligindan bahsetmiyor tabii
www.nhs.uk:~:text=To%20reduce%20side%20effects%20of%20nausea%20or%20vomiting
0
lamartin
(02.02.24)
Lamartin +1
Fransa'da da yemekle birlikte diye söylüyorlar.
0
logisticsmanager
(02.02.24)
Tok karnına için, yemekle birlikte veya en geç 2 saat içinde.

Aç karnına için yemekten yarım saat önce veya 2 saat sonra.
0
kibritsuyu
(02.02.24)
(1)

Kulak hassasiyeti rahatsızlığına ne önerirsiniz?

Wolfware
merhabalar20li yaşlarda kulağımla alakalı çok sıkıntı yaşadım. sol kulağımda duyma kaybı yüzde 50 civarında. aynı zamanda uğultu da oluyor. fakat asıl sıkıntı yüksek sesli bir ortamda olduğumda kulağımda yaşadığım ağrı. mesela bir konsere gideyim bir iki gün boyunca kulağım ağrıyor. kulaklık zaten k
merhabalar

20li yaşlarda kulağımla alakalı çok sıkıntı yaşadım. sol kulağımda duyma kaybı yüzde 50 civarında. aynı zamanda uğultu da oluyor. fakat asıl sıkıntı yüksek sesli bir ortamda olduğumda kulağımda yaşadığım ağrı. mesela bir konsere gideyim bir iki gün boyunca kulağım ağrıyor. kulaklık zaten kullanamıyorum 2-3 şarkı dinlesem hemen ağrımaya başlıyor. kaç tane doktora gittim kulağımı inceleyip sorun göremiyorum dediler. sorun yoksa neden her desibeli yüksek ortamda kulağım ağrıyor? böyle bir rahatsızlık yaşayıp tedavi bulabilen var mıdır?
0
Wolfware
(02.02.24)
Ne tür hastanelere gittiniz? 2. Basamak hastaneler teşhis koyamadıysa üniversite ve araştırma hastanelerine gidin.

Gittiğiniz hastanelerde bu hastane geçmişinizi iyi anlatın, doktorunuz daha önceki başarısız teşhis denemelerini bilsin ki her seferinde akla gelen ilk sebeplere odaklanmasın, farklı şeylere baksın.

Ben kulağımla ilgili bir problem için yaklaşık 4-5 yaşlarından 23 yaşına kadar farklı farklı zamanlarda farklı farklı hastanelere gittim. Neticede poliklinikteki bir tane uzmanlık öğrencisi asistanın aklına bt çektirmek geldi orada ufak bir kitle göründü ancak net olmadığı için mr istendi onda da net görünmedi ve ilaçlı mr istendi. Sonuç olarak kulağımda doğum öncesi oluşmuş bir tane minik kitle vardı. Kitle ameliyatla alınınca hiçbir sorun kalmadı.

Demek istediğim, semptom varsa nedeni de olmalı. Bu tip tespiti zor durumlar üniversite hastanelerinde daha ayrıntılı inceleniyor.
0
akhenaten
(02.02.24)
(3)

sigaranın tadı geç saatlerde garipleşiyor, neden?

tabudeviren
sigara, aynı sigara.çakmak, aynı çakmak.ben, aynı ben.bu saatlerde içinde acayip iğrenç bir tat geliyor, yanık plastik gibi.20.00'de falan böyle olmuyor.sizde de oluyor mu?
sigara, aynı sigara.
çakmak, aynı çakmak.
ben, aynı ben.
bu saatlerde içinde acayip iğrenç bir tat geliyor, yanık plastik gibi.
20.00'de falan böyle olmuyor.
sizde de oluyor mu?
0
tabudeviren
(01.02.24)
Akşam saatlerinde daha fazla içiyorsanız vücut nikotine doyduktan sonra normalde almadığınız tatları alıyor olabilirsiniz.

Ya da buna benzer bir şey.

Sigaranın cidden tadının değişmediği konusunda hemfikirizdir sanırım.
0
akhenaten
(01.02.24)
kültablası aynı mı?
sigaranın durduğu yerden tat değişiyor olabilir, kültablasında görmediğiniz başka yanan şeyler olabilir, kıl, tırnak vb.
0
erty_ksk
(02.02.24)
Hava kirliliği olan bir bölgedeyseniz, siz farkında olmadan ve gözle göremediğiniz şekilde evin içindeki hava kirli olabilir.

Veya ev sobalıysa ve kömür yakıyorsanız mesela. Sigaranın tadı aynen tariflediğiniz gibi olur.
0
alfired
(02.02.24)
(2)

ChatGPT Plus kullananlar ne için kullanıyor ?

EXXE01
Alıp uğraşasım var ama aylık 20 dolar değer mi bilemedim.
Alıp uğraşasım var ama aylık 20 dolar değer mi bilemedim.
0
EXXE01
(30.01.24)
Ben kod yazdiriyorum, icon / logo / artwork falan cizdiriyorum. Dokuman ozetletiyorum. IOS app'i epey guzel. Ama son 1 aydir biraz sacmaladilar, cevap vermiyor vs. 20 dolar kod yazdiriyorsan deger. Ama oynayacaksan sadece bilemiyorum artik.
0
compumaster
(31.01.24)
Makale taramak için kullandım bir süre. Amacım her makalede uzun uzun vakit harcamadan işime yarayacak çerçevede bir şey içerip içermediğini ve dolayısıyla okuyup okumamaya karar verme aşamasını hızlandırmaktı.

İşe yaramadı. Hem soru kısıtlaması, hem de pdf chat özelliğinin henüz çok da verimli çalışmıyor olması sıkıntı yarattı. Neyse ki iade alıyorlardı, iade ettim.
0
akhenaten
(31.01.24)
(1)

kartpostal gönderim ücreti

sanat guresi
ptt ile yurt dışına (avrupa ülkelerine) kartpostal gönderim ücreti tahmini ne kadardır?
ptt ile yurt dışına (avrupa ülkelerine) kartpostal gönderim ücreti tahmini ne kadardır?
0
sanat guresi
(29.01.24)
www.ptt.gov.tr

Şu linkten yurtdışı hizmet tarifeleri ve ek hizmet tarifesine bakarsanız

Kayıtsız 30tl, kayıtlı taahhütlü 70tl diyor.
0
akhenaten
(29.01.24)
(7)

İstanbul’da yaşayanlar kendinizi nasıl rahatlatıyorsunuz?

psmstc
Ben 3-4 yıl küçük bir şehirde yaşadım. O pastoral ortamın uzanan yeşil ovaların rahatlamasını İstanbul’da bulamıyorum. Heryer kalabalık, bolca beton ve araba. İstanbulda bu şartlarda siz nasıl rahatlıyorsunuz? Araç sesinin olmadığı yeşil bir alan gördüğümde resmen çölde su bulmuş gibi seviniyorum.
Ben 3-4 yıl küçük bir şehirde yaşadım. O pastoral ortamın uzanan yeşil ovaların rahatlamasını İstanbul’da bulamıyorum. Heryer kalabalık, bolca beton ve araba. İstanbulda bu şartlarda siz nasıl rahatlıyorsunuz?

Araç sesinin olmadığı yeşil bir alan gördüğümde resmen çölde su bulmuş gibi seviniyorum.
0
psmstc
(29.01.24)
sahile gidip kayalıkta veya bankta oturup denizi seyrediyorum.
0
tabudeviren
(29.01.24)
kalabaligin azaldigi gun ve saatlerde cikmaya dikkat ediyorum. cok daraltirsa adalara kacis
0
ala09
(29.01.24)
Belgrad ormanında çok çeşitli yerler var. Sarıyerdeki kapıdan girerseniz daha nezih bir ortam oluyor. Genelde tabiat parklarının girişe yakın yerlerinde mesire alanları olur, o kalabalığı arkanızda bırakınca spor amaçlı yol şeklinde uzun yürüyüş parkurları var. Yol olmasın derseniz doğrudan ormanın içini dolaşan trekking parkurları da var.

Belgrad ormanı doğal orman olduğu için istediğiniz kadar ağaç, çiçek, böcek, mantar, hayvan falan bakabilirsiniz. Ormandan daha pastoral bir şey bulamazsınız zaten.

Yanınıza bir tane kitap, bir termos kahve bir de sırta takılan açılır kapanır sandalye alın bir köşeye kurulun.
0
akhenaten
(29.01.24)
Geceleri yürüyorum, rahatlatan tek sey bu hem sakin oluyor. Yesillik arayisim yok, cunku araci olmayan biri icin kolayca ulasilabilir sakin yesil bi alan yok. Kabullendim.
0
nic cage
(29.01.24)
hafta sonu sabah 7-11 arası çok güzel İstanbul.
0
gule gule
(29.01.24)
Cumartesi Pazar günleri erken saatte kalkıp (6-8 arası) kalkıp sahilde uzun koşular yapıyorum (12-30 km.) sonrasında İstanbul ile işim bitiyor desem yeridir :)
0
kumandanim
(30.01.24)
rahatlatamıyorum, en ufak bir güzelliğe ulaşmak için bile o trafik kaosuna girmek gerekiyor. Mecburi hizmetim burası olmasa beş dakika durmam.
0
biravekahve
(30.01.24)
(7)

ingilizcede bir film eger 5 ayrı filmden oluşuyorsa ne diyoruz?

Zetnikov
mesela örümcek adam 1 2 3 4 5demek istedigim "serisi" nasıl deriz.series dersem bu sefer "normal dizi" ye verilen ad gibi oluyor. çakışsın istemiyorum.örümcek adam filmi serisi demek istiyorum
mesela örümcek adam 1 2 3 4 5

demek istedigim "serisi" nasıl deriz.

series dersem bu sefer "normal dizi" ye verilen ad gibi oluyor. çakışsın istemiyorum.

örümcek adam filmi serisi demek istiyorum
0
Zetnikov
(29.01.24)
3 tane olunca trilogy diyoruz 4'e 5'e ne denir diye baktım şöyle demişler www.google.com
0
patronaj1
(29.01.24)
"film series"

ornek:

By 1999, Sony Pictures Entertainment had acquired the motion picture rights to the character for cinema and TV,[4] creating two Spider-Man animated TV series, and two film series comprising their own continuities: the Sam Raimi Spider-Man trilogy of films (2002–2007) starring Tobey Maguire as the character, and the Marc Webb Amazing Spider-Man films (2012–2014) starring Andrew Garfield in the role.
0
hot potato
(29.01.24)
saga olabilir.

gerçi bu biraz destansı anlamında ama hangi film için kullanacağınıza siz karar verirsiniz.

daha çok lord of the rings ya da star wars gibi serilere uygun.

bu olmazsa series dersiniz. movie series dediğinizde diziden ayrışır.
0
orient blue
(29.01.24)
film series
movie series
film franchise
movie franchise

en.wikipedia.org
0
ermanen
(29.01.24)
arkadaşlar gözlerinizden öpüyorum sağolun
0
🌸Zetnikov
(29.01.24)
Bonus olarak daha önceki bir filmden uyarlanarak aynı konunun devam edip geliştiği filmlere de sequel dersiniz.

"The filmmaker decided to create a sequel to the documentary"

Devam filmi anlamında.
0
akhenaten
(29.01.24)
üçleme trilogy
dörtleme tetralogy
beşleme pentalogy diye gider
0
grimavi
(29.01.24)
(3)

Metafizik, fizik, bilim, paralel dünyalar, boyutlar, varlıklar, quantum

ermanen
başlıktakileri kapsayan soru/sorular sormaya çalışacağım ama tam beceremeyebilirim. tabii soru diye çok ayrıntılı yazmayacağım. ayrıntılı araştırdım ben de ama sizin görüşlerinizi merak ediyorum. geniş ve karmaşık bir konu. siz kendi cevabınızla aydınlatabilirsiniz. konuyla alakalı da yazabilirsiniz
başlıktakileri kapsayan soru/sorular sormaya çalışacağım ama tam beceremeyebilirim. tabii soru diye çok ayrıntılı yazmayacağım. ayrıntılı araştırdım ben de ama sizin görüşlerinizi merak ediyorum. geniş ve karmaşık bir konu. siz kendi cevabınızla aydınlatabilirsiniz. konuyla alakalı da yazabilirsiniz.

aslında fizik ile metafiziğin çatışmasını sormak sorgulamak istiyorum genel anlamda. metafizik felsefeye de giriyor tabii. bir de teorik fizik var. belki fiziksel (veya ötesi) dünya/evrende olan ama daha keşfedilmemiş veya keşfedilemeyen şeyler de metafiziğe girebiliyor. mesela 200 yıl önceki bi insana bugünün teknolojilerini göstersek bizi büyücü falan sanırdı.

bazı tv veya online programlar/yayınlar oluyor. böyle bir sürü farklı bilgileri deneyimleri olan insanlar getiriyorlar. boyutlardan bahsediyorlar. paralel dünyalardan. farklı frekansı olan insanlar. biyoenerjisi olan insanlar. uzaylılar veya farklı varlıklarla iletişime geçenler. bilimin daha keşfetmemiş olduğu veya kabul etmediği şeyler. bu tür insanlar hakkında ne düşündüğünüzü de merak ediyorum. safsata diyecek de çoktur tabii ama bilim her şeyi bilmiyor veya bilmemezlikten de geliyor diye düşünebiliriz. ya da saklanan şeyler de olabilir.

bilimin en son geldiği/araştırdığı yerlerden biri de quantum dünyası/mekaniği ve tam olarak bilinmeyen bir konu. sanki yukardaki durumlarda quantum ile kesişen yerler olabilir. quantum veya quantum gibi başka farklı olgular doğaüstü veya yukardaki gibi durumları açıklayabilir mi sizce? nedir, ne değildir?
0
ermanen
(29.01.24)
Ne olup olmadıklarının cevabını vermek zor. Birikimimiz yok zaten.

Metafizik, bilimle inanışlar (din, soyutluk,mistisizm) arasında köprü konumunda bir yerde bilimin açıklamadığı hususlarda araya iki fayansın arasındaki derz gibi o boşluğu doldurur.
Belki de Metafizik burada bilimde yaratılışı savunanlarla, maddenin önceliğini savunanların buluşma noktası.

Bilimin geldiği noktada kantum ve ona bağlı kavramlara tasavvufi açıdan bakmanı öneririm.
Ben çok araştırmadım ama edindiğim bilgilere göre kuantum denilen şey ve başka alemlerin varlığı hususu tasavvufi kaynaklarda belirtiliyor.

Mesela misal alemi,ervah alemi, ecsad alemi tasavvufun konuları içerisine giriyor.

Einstein'in bazı görüşleriyle tasavvuf konuları arasındaki benzerliklerden de söz edildiğini biliyoruz.
0
diyecevaplandı
(29.01.24)
"bazı tv veya online programlar/yayınlar oluyor. böyle bir sürü farklı bilgileri deneyimleri olan insanlar getiriyorlar. boyutlardan bahsediyorlar. paralel dünyalardan. farklı frekansı olan insanlar. biyoenerjisi olan insanlar. uzaylılar veya farklı varlıklarla iletişime geçenler."

Kontrollü şartlarda, iddia ettiği doğaüstü yeteneğe sahip olduğunu kanıtlayabilen bir kişi bile olmadı şu ana kadar. Hatta kanıtlayabilene ödül veren bir sürü yer var, o ödüllerden birini bile alabilen olmadı: en.wikipedia.org

Hepsinin anlaşmalı şovlar, el çabukluğu veya düz kandırmaca olduğunu düşünmek için güçlü sebeplerimiz var yani.

Kuantum mekaniğini mistik konularla ilişkilendirenlerin de "A'yı anlamıyorum, B'yi de anlamıyorum, o zaman A B'yi açıklar" şeklinde bir yanılgıya düştüğünü düşünüyorum. Kuantum mekaniğiyle ilgili öne sürülen hipotezlerin hepsi bilimsel yöntem çerçevesinde ciddi bir şekilde teste tabi tutuluyor ve bu doğrultuda ilerleniyor, sanıldığı gibi belli belirsiz yapılan işler değil. Doğaüstü durumları açıklar mı bilemem, doğaüstü durumlar test edilmekten kaçmazlarsa belki.
0
aloha snackbar 3
(29.01.24)
Hocam ben fizikçi değilim. Muhtemelen siz de değilsinizdir. İkimiz de fizikçi olsaydık dahi muhtemelen bu kadar geniş skaladaki konular hakkında çok derin bilgi sahibi olamazdık zaten. O yüzden bence kendi kendimize açıklama üretmeye çalışmamalıyız. Açıklama bilgi gerektirir, ancak metodolojik bir konuda akıl yürütebiliriz.

Fizikten ciddi anlamda anlayan, günümüzün en önde gelen bir teorik fizikçi olmak için gerekenlerden haberiniz elbette vardır ancak bunları tekrarlayıp idrak edelim.

Her şeyden önce bir üniversiteye girmeniz gerekiyor. Ülkemizdeki üniversiteler "en önde gelen" bir fizikçi olmak için ne yazık ki hem imkanlar bakımından hem de akademik bakımdan yetersiz. Muhtemelen MIT, Harvard, Oxford, Stanford gibi bir okulu bitirmiş olmalısınız.

Üstüne master, doktora ve post-doc süreçlerinden geçmiş yine aynı üniversitelerin ilgili bölümlerinde çeşitli proje araştırma ve arge konularında çalışıyor olmalısınız.

Elinizden geçen akademik kaynağın, bilimsel ve teknolojik data ve ekipmanın ucu bucağı görünmüyor olmalı. Yıllar boyunca konferans ve sempozyumlarla dünya genelindeki gelişmeleri ilk elden takip etmiş, kendiniz de bu gelişmelere katkıda bulunmuş olmalısınız.

Değil mi? Yani böyle insanlar var dünyada. Birçoklarına eğitim veriyorlar. Utanmasalar analarının karnından fizikçi olarak doğacaklarmış, hayatlarını adamışlar ve inanılmaz donanımlılar.

Ancak gelin görün ki bu biyoenerjici tayfanın "ilminden" haberleri yok. Onların açıklayabildiği şeyleri bunlar açıklayamıyor.

Sizce bu durum ne kadar akla yatkın? Sizin bahsettiğiniz insanların sahip olup da bu insanların sahip olamadıkları imkân sizce ne olabilir? Ya da sizin bahsettiğiniz kişiler empirik olarak kanıtlayamakdıkları şeyleri hangi yollarla keşfedip bunlar üzerinde uzmanlaşabiliyorlar ve diğerleri neden bunu yapamıyor?

Bunu samimiyetle sorun lütfen kendinize. Belki çok detaylı fizik sorularına cevap veremeyebiliriz, ancak bunlara cevap verebiliriz. Bunun mantıksal ve felsefik açıdan sorgulamasını yapabilirsiniz. Bunu sorgulamak bir bilgi birikimi de gerektirmiyor, herkesin yapabileceği bir kıyas ancak yine de etkili bir sonuca götürüyor ve hayatın her alanına da uygulanabilir.
0
akhenaten
(29.01.24)
(6)

Pdf arşivleme için uygulama / yöntem

armagan abanuz
Merhaba, alanımla ilgili bir pdf arşivim var. Bunlardan hem kendim yararlanabileyim hem de çevremdekiler yararlanabilsin diye bir arşiv sistemi oluşturmak istiyorum. Halihazırda büyükçe bir harici hdd almış durumdayım.Bu pdflere yazar, yıl, e-isbn gibi bazı bilgiler tanımlamak istiyorum.Mac OS üzeri
Merhaba, alanımla ilgili bir pdf arşivim var. Bunlardan hem kendim yararlanabileyim hem de çevremdekiler yararlanabilsin diye bir arşiv sistemi oluşturmak istiyorum. Halihazırda büyükçe bir harici hdd almış durumdayım.

Bu pdflere yazar, yıl, e-isbn gibi bazı bilgiler tanımlamak istiyorum.

Mac OS üzerinden bunu yapmam mümkün mü? Yoksa harici bir uygulama mı edinmem gerekir? Gerekirse hangi uygulama?
0
armagan abanuz
(29.01.24)
google drive olmaz mı? platform bağımsız, online, paylaşıma açık, ücretsiz.
0
orient blue
(29.01.24)
Hocam yazar, yıl, e-isbn bilgileri üzerinden de arama yapmaya imkan sağlaması önemli.
0
🌸armagan abanuz
(29.01.24)
Mendeley, readcube, vb platformlar olmaz mı? Bir kontrol edin
0
playing star again
(29.01.24)
Zotero da var
0
playing star again
(29.01.24)
Doğrudan pdf'i mi düzenlemek istiyorsunuz yoksa veritabanı mı oluşturmak istiyorsunuz?

Eğer veritabanı oluşturmak istiyorsanız calibre e-kitap okuyucuları tarafından zaten sıklıkla kullanılan aktif bir uygulama. İstemediğiniz kadar veri ekleyebilirsiniz.
0
akhenaten
(29.01.24)
başta biraz uğraştırır belki ama dosya adlarına gerekli parametreleri yazarsanız drive’da arama sonuçlarında çıkar.

ali veli - örnek - 1990 - eisbn.pdf gibi
0
orient blue
(29.01.24)
(1)

Yerebatan Sarnıcındaki Beton Duvar

kizil sakalli sari
Merhaba,Anahtar kelimeleri bulamadığımdan arayamıyorum galiba. Yerebatan Sarnıcı'nı gezdim yıllar sonra yeniden ve bir şey dikkatimi çekti. Her ne kadar bütün yapı aşağı yukarı bir dikdörtgen de olsa Medusa kafalarının arka çaprazına düşen bir beton (gibi görünen) duvar var. Tam tavana kadar da gitm
Merhaba,

Anahtar kelimeleri bulamadığımdan arayamıyorum galiba. Yerebatan Sarnıcı'nı gezdim yıllar sonra yeniden ve bir şey dikkatimi çekti. Her ne kadar bütün yapı aşağı yukarı bir dikdörtgen de olsa Medusa kafalarının arka çaprazına düşen bir beton (gibi görünen) duvar var. Tam tavana kadar da gitmiyor, tavanın onun arkasına devam ettiğini görebildim. Bir kaç krokiye de baktım, orası planlarda hep var. Ama neden kapatıldığını, hangi tarihte kapatıldığını falan nereden öğrenebilirim?

Seda Özen'in şu tweet'indeki resimde sağ üst köşedeki kapalı alan olmalı: twitter.com

Teşekkürler.
0
kizil sakalli sari
(29.01.24)
Merhaba, bu tarz yapıların hepsinin restorasyon çalışmaları incelemelere konu olduğu için restorasyon yayınlarını tararsanız yapının her yerinden bahsedilir.

Ben ilk bakışta restorasyon makalesi bulamadım ancak restorasyon geçmişini inceleyen bir tez yazılmış. Orada 2. Abdülhamit döneminde yapıldığı söylenmiş

"Yerebatan sarnıcı, restorasyon aşamaları ve koruma süreci" diye aratırsanız çıkar.

27. Sayfadan itibaren bakın.
0
akhenaten
(29.01.24)
(7)

Gerilim filmi önerisi

morca
We Need to Talk About Kevin, Dogtooth tadında film önerilerinizi beklemekteyim. Funny Games gibi aleni işkencenin bol olduğu filmleri önermezseniz sevinirim.
We Need to Talk About Kevin, Dogtooth tadında film önerilerinizi beklemekteyim. Funny Games gibi aleni işkencenin bol olduğu filmleri önermezseniz sevinirim.
0
morca
(29.01.24)
raw şahane bir filmdi.
0
herseysoyledigimgibioldu
(29.01.24)
when the evil lurks - arjantin filmi fakat her yerde bulunabiliyor yeni bir film
www.imdb.com

sleep - kore filmi
www.imdb.com
0
grimavi
(29.01.24)
(bkz: the game)
(bkz: k-pax) ->gerilim değil ama gizem filmi.
0
nhk ni youkosu
(29.01.24)
A perfect murder
0
alimcgraw
(29.01.24)
Eski film izleyebiliyorsanız

İçerisinde metafizik öğe olmayan psikolojik gerilim için

Panic Room (2002)
0
akhenaten
(29.01.24)
gerilimi ağır olan, korkuya da girebilecek, dram ve gizem içeren:
La piel que habito (the skin I live in)

gerilimi göreceli (girmeyebilir o kategoriye), survival tarzı, daha çok garip, gizemli ve fantastik olan, az bilinen, komedi de olan:
shinboru (symbol)
0
ermanen
(29.01.24)
0
tepedeki psychedelic adam
(29.01.24)
(9)

Calisirken bi sey izliyor musunuz ya da dinliyor musunuz

Kittie
Calisirken dedigim normal mesai isi.Dersten bahsetmiyorum veya zaman siniri olmayan bir proje calismasi degil. Duz 9 -6 arasi islerIzliyor, dinliyorsaniz nelerYok izlemem, dinlemem ise nedenTesekkurler
Calisirken dedigim normal mesai isi.
Dersten bahsetmiyorum veya zaman siniri olmayan bir proje calismasi degil. Duz 9 -6 arasi isler

Izliyor, dinliyorsaniz neler
Yok izlemem, dinlemem ise neden

Tesekkurler
0
Kittie
(28.01.24)
Bi ara yerli filmler izliyordum. Kemal Sunal filmleri vs. Şu an çok fazla toplantı yaptığım/2-3 kişi beraber çalıştığımız için dinlemiyorum. Tek başıma çalıştığım günlerde belgesel, TV veya podcast açtığım oluyor.

Eskiden hep müzik dinleyerek çalışırdım, onu bıraktım ama niye bıraktım bilmiyorum.
0
perferil
(28.01.24)
Son zamanlarda sesli kitaplara sardım.
0
Mirket
(28.01.24)
Değişiyor, bilgisayarda çalışırken genelde dosya, belge işleriyle uğraşıyor oluyorum o zaman sessizlik istiyorum yoksa kafam karışıyor. Çizim yapıyorsam müzik açıyorum.

Bilgisayar başında değil de labda malzemeyle uğraşıyorsam bilgisayardan bi bir tv kanalı falan açıyorum arkada ses yapsın diye. Bazen de podcast ya da sesli kitap dinliyorum.
0
akhenaten
(28.01.24)
Ben sizi psikolog ya da pdr gibi bir mesleğiniz var sanıyordum. Yanlış hatırlıyor olabilirim. Bunu neden dedim diye sorarsan bu sorduğunuz sorunun cevabını belki siz daha iyi bilirsiniz diye yazdım. Yanlış biliyorsam da kusura bakmayın, aklıma gelmişken yazmak istedim.

Müzik dinlerken çalıştığını sanarsın. İnsan sevdiği şeye odaklanır. Olay "müzik dinlerken çalışmaya çalışmak" olur. Bazen çok nadiren yaparım. O da aklıma şarkı takılmıştır ya da keyifliyimdir, işim azdır. Bu dediğim ayda bir olur. Onun dışında asla müzik dinlemem.
0
sevilen progressive türkücü
(28.01.24)
sabah fatih altaylı'yla başlıyorum akşama kadar bişeyler dinliyorum. hem izleyip hem dinleme olmuyor bende izleyemiyorum.
0
naksidil
(28.01.24)
Podcast ya da youtubedan video.
0
mikahakkinen
(28.01.24)
evden çalışırken, salondaki tv'den appletv üzerinden youtube'da yer alan aşağıdakine benzer müzikler açık durur. salondan çalışma odama hafiften gelmesi yeter.

www.youtube.com
0
gabe h coud
(28.01.24)
late viper
(28.01.24)
Müzik dışında bir şey dinleyemiyorum. Izlemek söz konusu bile değil. Podcast ya da olay örgülü dinleme kanallarında oraya odaklaninca işimi yapamıyorum.
0
Amaranta ursula
(28.01.24)
(8)

(30+) hala gerçekçi hayalleriniz var mı?

Lubb
peşine düşebileceğiniz gerçekçi ama nispeten büyük hayalleriniz kaldı mı? bu yetiniz hala eskisi gibi duruyor mu yoksa baltalandı mı?
peşine düşebileceğiniz gerçekçi ama nispeten büyük hayalleriniz kaldı mı?
bu yetiniz hala eskisi gibi duruyor mu yoksa baltalandı mı?
0
Lubb
(28.01.24)
Veteriner hekim olmak istiyorum, kolay olmayacak ama deneyeceğim.
0
rock n roll
(28.01.24)
30'dan sonra tüm hayaller gerçekçi oluyor.
0
prole
(28.01.24)
Mesleğimle ilgili olarak var, hala ilerleyebileceğim yerler var.

Ancak eskisine göre çok daha spesifik ve düz bir çizgide görünüyor artık ilerleme.

Yirmilerin başındaki belirsizliği özlüyorum bazen. Kafamı yastığa koyunca gözümde canlanan şeylerin ucu bucağı yoktu.
0
akhenaten
(28.01.24)
Mesleki ya da aile içi gerçekçi hayallerim olsa da hala tanrı kral olmak istiyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(28.01.24)
30 dan önce çok rastgele yaşamışım. Daha yeni başladığımı düşünüyorum hayallerim planlı ve kararlı
0
cavelier
(28.01.24)
hiç olmayacak/yapamayacağım şeylerin hayalini kurmadım. hayalini bile kurmadığım şeylere sahip oldum. küçük küçük hedefler ve planlar dışında bişey yok bende.
0
naksidil
(28.01.24)
30'a girmemden hemen sonra Covid patladı o nedenle hangisinin etkisi daha büyük bilmiyorum ama hayatımın/vizyonumun çok küçüldüğünü hissediyorum.
0
peki madem
(29.01.24)
ben hala superkahraman olabilecegime bile inaniyorum, 36
0
foster
(29.01.24)
(8)

2 yıllık ilişkim ikiz kardeşinin zorbalıkları sebebiyle bitti napıcam?

Mersogibi
aslında rüya gibi başlayan bir ilişkinin içindeydim 2 yıldır her şey güzel gidiyordu yalnız tek bir şey hariç. erkek arkadaşımın ikiz kardeşi beni aşağılayana dek. Erkek arkadaşım olsun olmasın her yerde 'o yalnız kalsa eski haline döner, kendine döner' minvalinde yorumlar, ben birini sevsem 2 yıl o
aslında rüya gibi başlayan bir ilişkinin içindeydim 2 yıldır her şey güzel gidiyordu yalnız tek bir şey hariç. erkek arkadaşımın ikiz kardeşi beni aşağılayana dek. Erkek arkadaşım olsun olmasın her yerde 'o yalnız kalsa eski haline döner, kendine döner' minvalinde yorumlar, ben birini sevsem 2 yıl oyalamam evlenirim söylemleri ve daha sonrasında benimle iyi anlaşacaksın yoksa defolup gidersin demelere kadar geldi. tüm bunlar yaşanırken erkek arkadaşım, kardeşine tek bir cevap bile vermedi. Hep aşağılandım, ailemin ekonomik durumu, devlet üniversitesinde okumama kadar hep küçümsendim. Beni asla savunmayan, yanımda durmayan bir adamı da en sonunda bıraktım. şimdiyse bunların hepsini unutma vakti...
0
Mersogibi
(27.01.24)
ilişkin ikiz kardeş yüzünden değil eskiden sevgilim dediğin kişinin karakteri yüzünden bitmiş

hatta bu hikayede ikiz kardeş senin hayatını bile kurtarmış diyebiliriz
0
grimavi
(27.01.24)
grimavi +1

Dünyada her çeşit insan var, çevrenizdeki birinin ayarı bozuk diye neden ilişkiniz bitsin ki?

Bitmesinin sebebi erkek arkadaşınızdan yeterli destek göremediğinizi hissetmeniz. Gerçek sebeplere odaklanırsanız üstesinden gelmek hem daha kolay oluyor hem de doğru acının yasını yaşamış oluyorsunuz. Her halükarda üzülecekseniz bari yanlış bir sebep için olmasın.
0
akhenaten
(27.01.24)
Grimavi +1. İlişkiniz ikiz kardeş yüzünden değil ki erkek arkadaşınız yüzünden bitmiş. Buna maruz kalmaniza izin vermemeliydi. O yüzden yol yakınken donmussunuz diye dusunmek gerek bence.
0
fraise
(27.01.24)
Grimavi +1
Sınır koymak istese koyardı, kardeşini uyarırdı. Öncelikleri farklıymış ve seni, rahatsızlıklarını umursamamış. İkiz kardeş burada ikincil. Problemin eski sevgilinle. Devam etseydin ve evlenseydiniz bile ömür boyu bunları yaşayacaktın, sırf ikiz kardeş değil iş yerindeki bi erkek/kadınla olan samimiyeti ya da başka herhangi bir konuda.
0
birgumuspeni
(27.01.24)
bugün kardeşi için seni doğrayan, yarın annesi için doğrar, ablası için doğrar, başka bir arkadaşı için doğrar. kurtulmuşsun böyle bir tipten.
0
tabudeviren
(28.01.24)
Okuduğum zaman ilk dediğim şey Allah kurtarmış oldu. Size değer vermeyen, yanınızda olmayan kişilere 1 dakika bile vermeyin ömrünüzden.
0
Sakinolmamlazim
(28.01.24)
iyi olmuş, kurtulmuşsun gibi okudum.
0
duyurukullanıcısı
(28.01.24)
bence ikiz kardeş burada haklı, kardeşindeki değişimi görünce muhtemelen kardeşini korumak için bunları yaptı. yaklaşımının yanlış olduğu çok aşikar yalnız o da kardeşini bir şeylerden korumak istemiş belli ki. hatta farkında olmadan dışarıdan bir göz sizi bile korumaya çalışmış olabilir. ama burnunu sokarak sizin mutlu ilişkinizin bitmesine sebep olmuş ve sevgiliniz olan kardeş de buna dur diyemeyerek/müsade ederek ilişkisinden olmuş da diyebiliriz.
0
picassoishere
(29.01.24)
(10)

Eşinizin işyerindeki karşı cins arkadaşı

meraklitursucu
Eşiniz işyerinden farklı departmandaki karşı cins arkadaşıyla fotoğraflar paylaşsa tepki gösterir misiniz? Normaldir karışmam mı dersiniz?
Eşiniz işyerinden farklı departmandaki karşı cins arkadaşıyla fotoğraflar paylaşsa tepki gösterir misiniz? Normaldir karışmam mı dersiniz?
0
meraklitursucu
(27.01.24)
paylaşmasının beni rahatsız ettiğini söyler kaldırmasını isterdim sakince.
0
gizemli dede
(27.01.24)
Çok değişken. Örneğin eşimi tanıdığımdan beri çeşitli arkadaşlarıyla fotoğraf koyuyordur hiç önemsemem ancak doğru düzgün instagram bile kullanmıyorken yıllar sonra ansızın sadece bu kişiyle sıkı fıkı bir fotoğraf koymuştur bu dikkate değer bir şey olur ve rahatsız eder.

Eşinizi siz daha iyi tanırsınız. Bize değil size garip gelip gelmediği önemli. Tuhaf bulduysanız konuşun.
0
akhenaten
(27.01.24)
Böyle yapan biri eşim olamaz, kıskandığımdan değil bazı temel kuralları düşünemediğinden
0
olaylar olaylar
(27.01.24)
bekar erkek olarak yazıyorum;

iş yerinde evli bir kadın arkadaşımla fotoğraf çektirecek olsam ve bunu sosyal medyaya koyacağını söylediyse mümkün olduğunca ciddi/resmi bir şekilde fotoğraf çekilmek isterim. eşinin rahatsız etme ihtimali olan bir fotoğraf karesinde olmak istemem.

eğer evli olsaydım;
eşimin fotoğraf koymasına bir şey demezdim. ama bu fotoğraf iş yerinde çekilmiş olmalı. iş yerinde şakalaşmalı da olabilir gülümsemeli de olabilir sorun değil. ama dışarıda bir yerde böyle bir fotoğraf çekmiş olması rahatsız ederdi. tabii dışarıda arkadaşlarla gidilen bir iş yemeği ise bu durum da rahatsız etmez.

yani fotoğraf çekilen yere ve fotoğrafın içeriğine bağlı.

fotoğrafın nasıl bir şey olduğu hakkında biraz daha bilgi verirseniz daha iyi olur.
0
tabudeviren
(27.01.24)
Eşimin karşı cinsten arkadaşı neden varki, birlikte fotoğraf çektirecek kadar yani.
işyeri arkadaşları olarak hepberaber yani tamamda.
0
Tina
(27.01.24)
Olaylar +1 o kişi eşim olamaz.

Ama konuda çok değişken var. İş yerinden karşı cins bir arkadaşımla neden foto çektireyim, çektirdim diyelim neden paylaşayım?

Her beraber tüm ekip, olabilir.
Patronu, yöneticisidir, bir Ödül ve alıyordur, olabilir.



Ama kahve içerken fotomu paylaşmam.

O kişi artık eşim değildir.

m.youtube.com
0
neden beni sevmedin
(27.01.24)
eşim diş hekimi bütün hastaları ve doktor arkadaşlarıyla paylaşıyor benim insan içine çıkacak halim kalmamış o zaman :D

yav ne garip garip şeyler paylaşırsa paylaşsın sanki paylaşınca yollu paylaşmayınca namuslu mu oluyor bu insan ırkı. hiç bir şey paylaşmayıp neler neler çeviren tanıyorum.

çok de şey yapmamak lazım bir halt yerse yolları ayırırsınız.

ben paylaşmam ama ne alaka derim bu arada. çok eski arkadaşım falan olacak da belki.

ya da hikaye falan atarsın da öyle kalıcı fotoğraf falan ne mana derim. Ama atarsa da kaldır şunu ne bu hal demem.

ben paylaşsam da eşim bişey demez ama "ne mana" durumu var yine. Herkesle atıyorumdur karşı cinsten de atarım, bir fark olmaması lazım karşıdaki insanın niyeti kötü değilse.

tamamen ortama, kişilere ve çevreye bağlı.
0
ananiyimioguz
(27.01.24)
ben ayrılırdım ama bu şahsi fikrim. Daha doğrusu öncesinde çıkmazdım bile.

Bu durumdaysam söylerdim. Yapmıyorsa büyük kavga çıkardı.

@Neden beni sevmedin +1
0
baldan kaymak
(27.01.24)
Yukarıda diş hekimi örneği verilmiş. Bu normal. Sonuçta reklam yapıyor ve para kazanacak.

Ama normal iş arkadaşıyla keyfi fotoğraf bence normal değil. Ben bekar erkek olarak ilişkim yoksa bir kadınla fotoğraf paylaşmam.
0
ferenc
(27.01.24)
Diş hekimi, doktor, diyetisyen vs bunlar normal, yadırgamam. Ama atıyorum kadın ya da erkek bankacı, ikisi birlikte fotoğraf çekilip paylaşıyorsa yadırgarım. Toplu bir iş yemeğidir, yan yana oturup yakınlaşmış gülümsüyorlardır, içim bi tuhaf olur. Ciddi bir ortamda çekilen fotoğrafsa hiç yadırgamam.

Bazı sınırlar vardır ve aşmamak gerekir.
0
birgumuspeni
(27.01.24)
(9)

Kuryeyle yasanan kaza

cosmicgadin
Araci tek serit bir yolda sag tarafa parkettim, inmeden once her zamanki gibi aynadan kontrol ettim ama hava yagmurlu oldugu icin garanti olsun diye arkaya bakarak inmek icin kapiyi araliyim derken daha kafami cevirmeden kuryenin biri tak kapiya takildi ve yere yuvarlandi. Ben korktum, uzuldum cocug
Araci tek serit bir yolda sag tarafa parkettim, inmeden once her zamanki gibi aynadan kontrol ettim ama hava yagmurlu oldugu icin garanti olsun diye arkaya bakarak inmek icin kapiyi araliyim derken daha kafami cevirmeden kuryenin biri tak kapiya takildi ve yere yuvarlandi. Ben korktum, uzuldum cocuga tabi, ilgilendim numarami verdim vs. Motorda da birsey olmadigi icin tutanak vs tutmadan ayrildik. Olayin şokuyla o an bi suclu hissettim kendimi ama sonra dusununce kendimde bir kusur bulamadim. Sadece bakma amacli kapiyi aralamistim (!). Zaten motorculara esktra dikkatliyim. Sonrasinda beni aradi, masraf ciktigini soyledi (alt diski yamulmus falan) Ben ona kaza aninda hassas davrandigim icin sanirim kendini hakli falan sandi ve benden yari yariya masrafi talep etti. Ben ona hatali olmadigimi ama bi sekilde sebep oldugum icin bir miktar gonlumden vermek istedigimi soyledim. O da yari rakamda israr edip ufaktan tehdit etti akli sira,gereksiz bi sekilde. Yok kamera goruntusu cikaririm, polise kadar gider bu... Keske goruntu olsun zaten benim icin daha iyi. Aslinda ugrasmam veririm ben, neticede uzucu bir kaza ve ucundan dahil olmusum ama artik herseyde kendime fatura kesme huyumdan inanilmaz sıkıldım. Siz nasil eyyorlarsiniz merak ettim.
0
cosmicgadin
(27.01.24)
Öncelikle haksızsınız. Kuryeler çok kötü ve hızlı kullanıyor, ama bu durumda ne yazık ki hata sizde.

Bence fotoğraf vs isteyip karşı tarafla anlaşın.
0
kimlanbu
(27.01.24)
Aciklar misin hatami, merakimdan soruyorum
0
🌸cosmicgadin
(27.01.24)
Karayolları Trafik Yönetmeliği, Beşinci Bölüm, Madde 110

ndirme, Bindirme ve Kapıların Açılması Kuralları

Madde 110- Aksine bir işaret bulunmadıkça;

a) Araç sürücüleri araçlarını, gidiş yönlerine göre yolun en sağ kenarında durdurarak, yolcularını sağ taraftan indirmek ve bindirmek, yolcular da araçların sağ tarafından inmek ve binmek zorundadırlar.

b) Karayolunu kullananlar için bir tehlike ve engel teşkil etmeyeceğinden emin olunmadıkça;

1) Araç durmadan kapı açmak,

2) Kapıların kapanmasını beklemeden hareket etmek,

3) Durakladıktan sonra aracın sağını kontrol etmeden kapı açmak ve kontrolsüz inip binmek,

4) Taşıt yolu üzerinde araçların sol kapılarından yolcu indirip bindirmek,

Yasaktır.
0
kimlanbu
(27.01.24)
Geçmiş olsun, hata tek taraflı değil. Tarfik yönetmeliğinde bu konuyla ilgili detaylı tarifler bulunmuyor sadece @kimlanbu'nun gösterdiği gibi yolcu indirip bindirme kuralları içerisinde genel bir şekilde bahsediliyor, onda da zaten sadece sağ taraftan inmesi gereken yolcular üzerinden giderek sağın kontrol edilmesinden bahsediyor. Yine de bu şekilde kazalar yaşandığı için emsal davalar var.

Biliyorsunuz, kapıyı açıp dışarıyı kontrol etmek kendi içinde mantık hatası içeriyor. Bunun yerine başla kontrol ederek inmeniz gerekirdi. Sadece aynadan bakmak yeterli değil, özellikle de olası motor karşılaşmalarında hiç yeterli değil çünkü kör alan mevcut.

Ancak motorcunun da park halindeki araçların çok yakınından geçmemesi gerekirdi. Bu da oldukça bilinen bir önlem. Park halindeki araçlara yakın gitmemelisiniz. Kapısı açılabilir, sinyal vermeden kalkış yapabilir, aracın önünden arkasından karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir yaya olabilir. Bu çok sorumsuzca ve riskli bir davranış.

Konuyla ilgili bir davada da benzer bir yorumda bulunulmuş. Bu şekilde haberleri tarayabilirsiniz. Olası bir yasal işlemde oluşabilecek senaryolar hakkında size fikir verir.

www.otoajanda.com
0
akhenaten
(27.01.24)
Tek şerit yolun sağında ve dışında araçların Park sırası banket diye tabir edilen 2.yol vardır. Oraya park ettiyseniz karşı taraf tek şerit yolun sağ dışından geliyorsa %100 haksızdır. Tek şerit yolda sağlama yapmak ve banketleri kullanmak yasaktır. Aynı durumda bir kurye araç kapımıza çarptı. Karşı taraf %100 kusurlu çıktı.
0
psmstc
(27.01.24)
Hiç para göndermeyin, sonra bir avukata verir, para gönderdiğiniz için suç varmış gibi iddia ederler. Tamam kamerayı çıkar mahkemeye ver deyin. Boş yolda araca o kadar yakın geçilmez. Park ettim diyorsunuz, yanınızda 1 araç geçecek kadar mesafe yok muydu da bu geldi sizin araca sıfır gibi geçti?
0
malheiros
(27.01.24)
Para yollama+1
0
basond
(27.01.24)
para yollama +1

adam ertesi gun tekrar dusse, motoru cizse onu da size yazacak.
0
cooperr
(27.01.24)
para yollamak çok hatalı olur. kafasında kamerayla gezen bir tipse zaten çok büyük ihtimal kural tanımaz bir şekilde sürdüğü videoda bellidir. inceleme sonunda %50 hatalı çıksanız bile göndereceğiniz paradan daha düşük bir meblağ tutabilir.
0
jepa
(28.01.24)
(4)

izmir'in en merkezi yeri neresi?

tabudeviren
ankara karanfil sokak, istanbul istiklal caddesi gibi yerler izmir'de nereye denk geliyor?
ankara karanfil sokak, istanbul istiklal caddesi gibi yerler izmir'de nereye denk geliyor?
0
tabudeviren
(27.01.24)
Kıbrıs Şehitleri caddesi
0
Mirket
(27.01.24)
İzmir'in şehir merkezi olarak geçen yer Konak meydanı, saat kulesinin olduğu yer. İstanbul'da Fatih gibi. Hatta kemeralti da eminönü gibi.

Alsancak beyoğlu, kıbrıs şehitleri de istiklali diyebiliriz.

Karşıyakayı da kadıköye çok benzetiyorlar genelde.
0
nundu
(27.01.24)
@nundu tam olarak özetlemiş

Ama Karşıyaka bana daha çok Beşiktaş gibi geliyor. İzmir'in İstiklali ve Kadıköy'ü Alsancak'ta birleşik.

Özetle İzmir'de kendine has özellikleri olan birden fazla merkez var, aynı İstanbul gibi.

Daha dar alana sıkıştırmak gerekirse 1. sırada Konak (sadece meydan değil ilçe olarak, ilçenin Alsancak ve Çankaya'yı da içine alan sahil şeridi) ve 2. sırada Karşıyaka en merkezi bölgeler.
0
akhenaten
(27.01.24)
bence izmir de bu konuda istanbul gibi ikiye bölünmüş avrupa yakası asya yakası gibi.

izmir karşıyaka ve konak olarak ikiye bölebiliriz.

karşıyaka tarafı bir merkez.
konak-alsancak tarafı bir merkez.
0
false pretension
(27.01.24)
(1)

Whatsapp Documents'taki "DOC-20200715-WA0007" vb. adlı dosyalar nedir?

santimantal
Telefonumda Whatsapp Documents'ta "Sent" klasörü içinde birçok DOC-20200715-WA0007 vb adda dosyalar var. Bunlar açılmıyor.Nedir bu dosyalar acaba?
Telefonumda Whatsapp Documents'ta "Sent" klasörü içinde birçok DOC-20200715-WA0007 vb adda dosyalar var. Bunlar açılmıyor.

Nedir bu dosyalar acaba?
0
santimantal
(27.01.24)
15 temmuz 2020 tarihinde bir dosya göndermişsiniz birine, onun kaydı. Ancak ya dosya artık mevcut olmadığı için ya da telefonunuzda açacak uygulama olmadığı için açılmıyor, sadece görünüyor. O sohbeti açıp o tarihe giderseniz konuşma geçmişinizden ne yolladığınızı görebilirsiniz.

Birine bilgisayara aktarıp bakması için ofis dosyası yollamış olabilirsiniz.
0
akhenaten
(27.01.24)
(2)

kertenkeleler kopan kuyrugunu yenileyebiliyor, insanlar neden yenileyemiyor

Zetnikov
kafama takıldı bu kertenkele kopan kuyrugunu yeniden oluşturabiliyorbilim insanları bunu araştırıp insanların kopan uzuvlarını yeniden oluşturmalarını saglayamıyor mu?sadece merak
kafama takıldı bu kertenkele kopan kuyrugunu yeniden oluşturabiliyor
bilim insanları bunu araştırıp insanların kopan uzuvlarını yeniden oluşturmalarını saglayamıyor mu?

sadece merak
0
Zetnikov
(26.01.24)
Ölümsüz canlılar da var daha güzeli, olmuyor demek ki, SpiderMan'de yapmaya çalıştılar olmadı genetik özellikler bunlar her türde ayrı ayrı oluyor, şundan alıp buna ekleyeyim olmuyor sanırım.
0
Bir ben var benden şurada
(26.01.24)
Hiçbir zaman böyle bir şey olmayacak denecek bir veri yok, bir gün kesinlikle bu mümkün olacak denecek kadar somut bilgi birikimimiz de yok. Rejenerasyon yetenekleri olan tek canlılar kertenkeleler de değil, en bilinen örneklerden biri de denizyıldızları örneğin.

Bilim insanları bu tür canlılar üzerinde bu rejeneratif sistemlerin işleyiş mekanizmaları hakkında bilgi edindikçe sizin sorunuza giden yol da gittikçe netleşecek. "hadi bu olayı çözelim" deyip başına oturup bitirecek kadar hızlı olmuyor sadece. Örneğin bilgisayarların gelişebilmesi için her şeyden önce elektriği kullanmayı öğrenmemiz gerekti. Sonrasında transistörlerin gelişmesi gerekti, bunların sadece bulunması yetmiyor aynı zamanda farklı teknolojik gelişmeler yoluyla daha da verimli hale gelmeleri de gerekiyor vs. vs. anafikri anladınız sanırım.

Kertenkele veya denizyıldızı gibi kopan uzuvlarımızı tomurcuktan geliştiremesek de artık kök hücreler yoluyla insanların kollarında kulak ve burun dokuları geliştirilebiliyor. Tahmin edersiniz ki bu gelişme bu kadarla kalmayacaktır. Ancak biz ne kadarını görebiliriz bilinmez.
0
akhenaten
(26.01.24)
(2)

Dövizli bes - bu işi bilenler mantıklı mı?

baldan kaymak
Aylık 100 birim veriyorum süre sonunda aynı birim usd veriyor.Kura bağlı bes yani.100 birim atsam 14.400 birim verecek.Tl ile her ay bunlara verir gibi kenara atıp hesaplayınca aynı yere geliyorum süre sonunda. Tek farkı vergi muafiyeti. O da 3.600 birim yapıyor.Tek fark bu mu? Sizce değer mi?
Aylık 100 birim veriyorum süre sonunda aynı birim usd veriyor.

Kura bağlı bes yani.

100 birim atsam 14.400 birim verecek.

Tl ile her ay bunlara verir gibi kenara atıp hesaplayınca aynı yere geliyorum süre sonunda. Tek farkı vergi muafiyeti. O da 3.600 birim yapıyor.

Tek fark bu mu? Sizce değer mi?
0
baldan kaymak
(26.01.24)
Ya burada anlatırken önemli birkaç noktayı atladınız ya da dolandırılıyorsunuz. Böyle bir şey var olamaz ki?

Anlattıklarınıza göre sisteme soktuğunuz her 1 lira için 1 dolar karşılık alacaksınız. Bu para işletilmeden vadesiz hesapta bekler gibi duracak, 12 yıl her ay para yatırıp çıkış zamanı geldiğinde de her 1 liranıza karşılık 1 dolar alacaksınız.

Ama bu mantıksız ki? O zaman çıkışa bir ay kala malınızı mülkünüzü satıp buraya yatırıp hiçbir kur farkı ve vergi ödemeden tüm paranızı dolara çevirmiş olursunuz.

Ya da ben yanlış anladım okuduklarımı. Link var mı elinizde, hangi firma yapıyor bu işi?
0
akhenaten
(26.01.24)
Mavi kart sahiplerine tanınacak dövizle BES'ten mi söz ediyoruz?
Başladı mı o?
Gerçekten, detay görebileceğimiz bir link var mı, bakalım biz de.
0
Mirket
(26.01.24)
(8)

SSD sonrası Windows’un akıbeti?

jamiro
Selamlar. Laptop’un yavaşlığından dolayı ram eklemesi ve ssd yükseltmesi yapacağım. Şimdi windows haliyle hdd’yw kurulu. Ben ssd’de olsun istiyorum. Dolayisiyla ssd için yeni bir kurulum usb’si hazırlamam gerekecek buraya kadar tamamız sanırım.Benim merak ettiğim, laptop’un kendi lisansı normalde 8.
Selamlar. Laptop’un yavaşlığından dolayı ram eklemesi ve ssd yükseltmesi yapacağım.

Şimdi windows haliyle hdd’yw kurulu. Ben ssd’de olsun istiyorum. Dolayisiyla ssd için yeni bir kurulum usb’si hazırlamam gerekecek buraya kadar tamamız sanırım.

Benim merak ettiğim, laptop’un kendi lisansı normalde 8.1 miydi neydi ve zamanında ücretsiz yükseltme ile winfows 10 yapmıştım. Şimdi ben windows 10 usb’si hazırlarsam lisans kodu istemeden direkt kurabilir miyim yoksa laptop alındığında üstünde orijinal hangi sürüm varsa onun kurulum usb’sini mi hazırlamam gerekiyor?
0
jamiro
(26.01.24)
şu an yüklü olan windows lisans keyini okumak için yöntemler var. yada yeni modellerde bu key biosa gömülü geliyor yeni yüklemede otomatik tanıyor.

ben olsam şu an yüklü olan keyi bir yere kaydederdim.

www.youtube.com
0
orpheus
(26.01.24)
Peki o key 8.1 içindi ya hani, windows 10 için geçerli olur mu aynı key? Ona göre download edeceğim de 8.1 veya 10 olarak.
0
🌸jamiro
(26.01.24)
Ben windows 8 ilk çıktığı zamanki kampanyadan retail versiyonunu almıştım sizinki de böyle bir şey mi?

Eğer öyleyse sorun olmaz. Hatta ben Windows 11'i freedos olarak aldığım yeni bilgisayara hiç Windows 10 falan yüklemeden doğrudan kurup girdim keyi. Kabul etmişti. Windowsta uzun yıllardır yükseltmeler ücretsiz zaten artık. Sadece yeni key almak istediğiniz zaman ödeme yapıyorsunuz.

Tabi donanıma gömülü keyler için durum farklı, siz lisansınızı hangi türlü edindiniz bilemiyorum.
0
akhenaten
(26.01.24)
Evet ilk çıktığında süreli bir kampanya vardı ücretsiz olarak windows 10’a yükseltmiştik.

Bu laptopta gömülü olduğunu düşünüyorum ama yine de garanti olsun diye key’i buldum komut sistemiyle.

O halde Windows 10 Usb’si yaratıp , key isterse bu keyi deniyoruz… nihai kararım bu yanlış karar değilse.
0
🌸jamiro
(26.01.24)
Önemli olan, hangi sürümü kullanıyorsunuz? Pro mu, home mu, education mı, single language mi? Bunu doğru seçtiğiniz takdirde lisans otomatik etkinleşir. Laptoplarda genelde single language yüklü gelir, bilmiyorsanız bunu seçin.
0
kesmekes laleler
(26.01.24)
Yoksa yeni lisans satın almak zorunda kalırsınız ya da korsan aktivasyon yöntemlerine başvurmak.
0
kesmekes laleler
(26.01.24)
anakarta gömülü key değilse emailinize kayıt ettiyseniz keyi disk değişiminde yine emailinizle girdiğinizde orjinal olarak tanıyor. en azından bende öyle olmuştu. microsoft hesabınıza girip, kayıtlı cihazlarınızı kontrol edin.
0
false pretension
(26.01.24)
Ben windows 7 pro lisansı alıp windows 10 pro'ya yükseltmiştim eski makinamı. SSD taktığımda direkt windows 10'un ilgili sürümünü kurduğumda lisans kendisi aktive oldu.

Olmazsa bile sıkıntı yok, çalışan lisanslar 50-60tl.
0
kimlanbu
(27.01.24)
(4)

Sevgililer Günü Hediyesi

rock n roll
Selam, sevgililer gününde size ne hediye edilmesini isterdiniz?
Selam, sevgililer gününde size ne hediye edilmesini isterdiniz?
0
rock n roll
(24.01.24)
Ben istemem. Sevgililer gunu cok yapay geliyor bana. Gelecek ay maks bi yemege cikariz o da beyefendi isterim derse. Yoksa benim icin rutin bi gun.
0
mor oje
(24.01.24)
Hiç sevgililer günü hediyesi almadım hiç de vermedim
Formaliteden bişi alınırsa da sırf adet yerini bulsun diye herhalde hiç etkilenmezdim
0
photo85
(24.01.24)
Tam takım hobi hediye edilse hoşuma giderdi :D

Maket, resim, yontma vs. işler için başlangıç kitleri var. Oturur uğraşırdım onlarla şahsen.
0
akhenaten
(24.01.24)
masa altı yürüme bandı

walkingpadturkiye.com
0
gabe h coud
(24.01.24)
(5)

matlaşan bardaklara ne yapılır?

oldtimer
internette bir sürü çözüm var, bunlardan sirke karbonat vs denedim hiçbir etkisi olmadı. bulaşık makinasında matlaşan bardaklara denenmiş, kesin bir çözüm bilen var mı? yoksa yapılacak bir şey yok mu bu soruna?
internette bir sürü çözüm var, bunlardan sirke karbonat vs denedim hiçbir etkisi olmadı. bulaşık makinasında matlaşan bardaklara denenmiş, kesin bir çözüm bilen var mı? yoksa yapılacak bir şey yok mu bu soruna?
0
oldtimer
(24.01.24)
süngerin sert kırmıyla iyice ovala sonra da seyreltilmiş çamaşır suyuna bir kaç saat yatır.
0
gabe h coud
(24.01.24)
Makinede teflon yıkama alışkanlığınız varsa teflondan kopan minik parçalar cam yüzeyini çize çize öyle mat görünmesine neden oluyormuş. Çaresi yok yani.
0
Tina
(24.01.24)
Makinede bulaşık parlatıcı mutlaka olsun ve makine iyi kurutsun.
Eğer ince çizikler varsa onlar artık çöp
0
photo85
(24.01.24)
Makinaya tuz ve parlatıcı ekleyerek normal yıkamaya devam ederseniz düzelir ancak tekrar parladıklarında tuz kullanmadığınız için çizikler oluştuğu daha belirgin olacak. Çiziklerse geçebilen şeyler değil.
0
akhenaten
(24.01.24)
-matlaşma problemi önlem için dönemsel olarak su sertliğini ölçüp makinanın tuz ayarını değiştirmek gerek.
-bardakları eski haline getirmek içinse, Dremel veya pasta cila makinası ile sıfır sulu zımpara kullanmayı deneyebilirsiniz.
0
Rao
(24.01.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.