Giriş
(6)

ACİL - Müjdat Gezen(Ziverbey) yakınında oturan birisinden rica...

birdenbire
Merhaba,Şehir dışındayım da. Bugün İstanbul'da yağa dolu nedeniyle birçok araç zarar görmüş. Camları kırılan araçlar varmış. Özellikle de minibüs caddesinde. Tanıdık kimseyi de bulamadım. Müldat Gezen'e yakın oturup da aracımın durumuna bakabilecek birisi varsa çok sevinirim. Duruma göre kaskoyu ara
Merhaba,

Şehir dışındayım da. Bugün İstanbul'da yağa dolu nedeniyle birçok araç zarar görmüş. Camları kırılan araçlar varmış. Özellikle de minibüs caddesinde.

Tanıdık kimseyi de bulamadım. Müldat Gezen'e yakın oturup da aracımın durumuna bakabilecek birisi varsa çok sevinirim.

Duruma göre kaskoyu ararım.
0
birdenbire
(27.07.17)
yeldeğirmenindeyim. yakınlardan kimse çıkmazsa bir gidip bakabilirim.
0
runagain
(27.07.17)
@runagain oha ne kadar iyi bir insanın. geçmiş olsun bu arada
0
guitarissimo
(27.07.17)
@guitarissimo, işsiz güçsüz takılıyorum evde, bir iş yapmış olurum fena mı :)
0
runagain
(27.07.17)
runagain, bir arkadaş özelden yazmış.

Bakabilirim demiş, yazdım. Bakalım dönecek mi geri...

Dönmezse elbet de sizden rica ederim. Çok teşekkür ederim bu arada.
0
🌸birdenbire
(28.07.17)
runagain, siz burada mısınız şu an?
0
🌸birdenbire
(28.07.17)
mesaj attım.
0
runagain
(28.07.17)
(5)

Bu nedir

uyusam iyi olur
https://i.hizliresim.com/29WBkq.pngBir şeyle ilgisi var mı?
i.hizliresim.com
Bir şeyle ilgisi var mı?
0
uyusam iyi olur
(27.07.17)
herkesin sırtını döndüğü kalabalık bir dairenin ortasında üzgün ve çaresiz gözlerle bakan bir çocuk görseli hatırlıyorum. o geldi aklıma. savaşla ilgili bir şeydi sanki. insanların savaştaki sivillere gözlerini kapatmasıyla ilgiliydi diye hatırlıyorum. emin de değilim çok.

edit: freebird5406_2'nin dedigi dogru. ben iki gorseli sentezlemisim.
0
rahip janick
(27.07.17)
Bana southparktaki assface hastalığını hatırlattı. Altta yazan yazı da. Siyasi bir şeyse bilmiyorum bunu.
0
Adramelekhh
(27.07.17)
karakterin ismi hanzala, filistin ile ilgili
0
freebird5406_2
(27.07.17)
@freebird doğru bilmiş. İç Anadolunun bir şehrinde, ilginç bir şeyle ilgili olsa şaşardım zaten.
0
🌸uyusam iyi olur
(27.07.17)
metroda açılan bir sergide görüp görevliye sorunca öğrenmiştim ben de "hanzala"yı. filistinliler topraklarına dönünceye/bağımsız oluncaya kadar yüzünü dönmeyecekmiş.
0
runagain
(27.07.17)
(3)

kamyonlu çocuklar duymasın sahnesi

nigeo
nasıl bakabiliyoruz?
nasıl bakabiliyoruz?
0
nigeo
(27.07.17)
Ben de izlememiştim, şimdi sen yazdıktan sonra aradım youtube da "çocuklar duymasın hafriyat kamyonları" yazınca izlenebiliyor.
0
baharat
(27.07.17)
merak ettim baktım.
www.dailymotion.com

şöyle de bi haber var,
www.haberler.com

chp tepki göstermiş can alıyo demiş. birol güven dizi üzerinden cevap vericem demiş. bu ne saçma ülke mk
0
elorelia
(27.07.17)
ilginçmiş. bir sosyal sorumluluk var bizim bildiğimiz, demek ki bir de siyasal sorumluluk varmış! mesaj verilecek, ver!
0
runagain
(27.07.17)
(10)

Ölüme nasıl dayanılır?

kismisolungac
Az once google a da sordum.Arkadasim öldü ve ben 27 yaşımda ilk defa bu kadar saçma hissediyorum.Çok sinirliyim, çok üzgünüm. Dünyada en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda öldü. O kadar saçma geliyor ki yarin sabah uyandigimda sanki her şey rüyaydı diyecekler ve o yaşamaya devam edec
Az once google a da sordum.
Arkadasim öldü ve ben 27 yaşımda ilk defa bu kadar saçma hissediyorum.
Çok sinirliyim, çok üzgünüm. Dünyada en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda öldü. O kadar saçma geliyor ki yarin sabah uyandigimda sanki her şey rüyaydı diyecekler ve o yaşamaya devam edecek.
Ben bu kadar acı hissediyosam ailesinin çektiği acıyı hayal bile edemiyorum.
İnsanlar buna nasil dayaniyor??
Bir sürü planı olan, tanıdığı herkesin hayatinda bir yer edinmis olan gencecik bir insanin birden yok olması çok saçma değil mi?
Zamanı geri alamaz mıyız?
Onu yeniden canlandırmak mümkün değil mi?
0
kismisolungac
(27.07.17)
dayanamazsan neslini devam ettirme şansın azalır. tamamen evrimsel süreç.
0
diffarentiationation
(27.07.17)
Başınız sağolsun. Yas şu an çok taze ve yoğun ama zamanla şekil değiştiriyor ve insanlar bununla beraber yaşamayı öğreniyorlar. Kayıp duygusu hep var olacak ama bir noktadan sonra insanlar hayatlarına devam edecekler. Zaman bir şekilde ayağa kaldırıyor şu an yerle yeksan olmuş insanları. Elbette çok yakınları için durum çok daha zor, kabullenmesi, o acıya alışması/dayanması tahayyül edilebilecek bir şey değil. Tekrar başınız sağolsun, sabırlar dilerim.
0
fengari
(27.07.17)
Evet, en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda ölmesi çok saçma, buna katlanmak çok zor, bu durum insani her seye isyan etmeye kadar götürebilir.

Zamani geri almanin bir yolu öleni iyi anilariyla yasatmak, geride kalanlarin önlerindeki zamani sonradan pismanlik duyulacak davranislarla geçirmemektir. Dusünün ki sizi izliyor. Yasaminizi zehir edecek kadar üzülmesinize razi olur muydu ?

Yarin sabah uyandiginzda "bugün hayatimin geriye kalan kisminin ilk günü" deyin ve hem kendiniz hem de onun için yasayin.
0
pinocchio
(27.07.17)
nasıl dayanıldığını bilemiyorum. çok zor. bir anda her şey, yaşanmış, yaşanılan, yaşanılacak olan her şey, insana saçma, anlamsız geliyor. şöyle teselli ediyorum kendimi; insan bu hayatta her duygusunu sonuna kadar yaşamalı. her duygumuzun ayrı lezzeti var. mutluysan sonuna kadar mutlu olacaksın. üzgünsen sonuna kadar üzgün. o yüzden üzülme diyemem üzülen insana. üzülün, ağlayın. bu yaşadıklarınız en kötü, tecrübe olacak size.
başınız sağolsun.
0
at mi bu
(27.07.17)
başınız sağ olsun.

her şeye alışıyor insan. yapacak bir şey yok.
0
runagain
(27.07.17)
Unutmak bazen bir ceza, bazen bir hediye gibi. Unutuyorsun. Her şey hayal gibi geliyor. Başın sağ olsun.
0
dissendium
(27.07.17)
çok sağolun arkadaslar.
@differentiation kesinlikle onun verecegi cevap da bu olurdu.
Şuan ona acayip kızıyorum ve sövüyorum
0
🌸kismisolungac
(27.07.17)
dayanılmaz, kabul edilir.
0
secrex
(27.07.17)
ölüme degil de; hic gidilmeyecekmis gibi insanlarin kibirlenerek yasamasina, kalp kirmasina, aldatmasina, kin beslemesine alismis olmak daha garip.

ölüm cok eski bir gercek ama insanlar hic yokmus gibi davranmaya devam ediyorlar. garip. basiniz sagolsun.
0
boyle buyurdum
(27.07.17)
Başın sağolsun.
İnsanlar bu gibi durumlara yani değiştiremeyecekleri şeylere onları olduğu gibi kabul ederek dayanıyor.
Bu bi süreç meselesi, önce kızıp üzülüyoruz sonra kabul süreci geliyor.
Zaman zaman özlem hissederek zaman zaman onu anarak devam ediyoruz. Evlat kaybı başka bişey, o daha çok zaman zaman unutarak oluyor. Kabul evlat kaybında da var. Kabul olmazsa olmaz.

İnsanlar buna nasıl dayanıyor diye sormuşsun. Ölüm her kültürde farklı farklı karşılanıyor. Biz türkler acıyı uzatıyoruz biraz, kabul sürecimiz de uzuyor haliyle. Dayanma kelimesini kullanmamız da bu nedenden. Yaşamın bir parçası olarak kabul görülen toplumlarda acı o kadar derin olmuyor. Kimi ölümden sonraki durumlarla ilgili senaryolar üretiyor, kimi reenkarnosyona inanmış, kimi doğaya geri dönmek demiş... Mesela bildiğim kadarıyla hristiyanlıkta taziye 3 gün içinde yapılır üç günden sora taziyede bulunulmaz başın sağolsun falan denmez. biz 40'ı 52'si sene devriyesi ritüelleri yaparız.
Cenaze ağlamacısı diye meslek var bizde.

Sen acını yaşa, erteleme ama uzatma da. Arkadaşın kısa ömründe birilerinin yaşamlarında kendine yer bulmuş, sen de onun yaşamının bir parçası olmuşsun. Bu çok değerli bişey. Bu değerle yoluna devam et.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
(6)

üst kattan sigara atan orospu evladına ne yapılır?

diffarentiationation
görevli birkaç kere bizzat uyardı, apartmanın girişine uyarı asıldı. ben aşağıdan bağırdım ulan hayvan mısın diye, duydu mu bilmiyorum. görür görmez saldırmamak için zor tutuyorum kendimi. siz ne yapardınız?
görevli birkaç kere bizzat uyardı, apartmanın girişine uyarı asıldı. ben aşağıdan bağırdım ulan hayvan mısın diye, duydu mu bilmiyorum. görür görmez saldırmamak için zor tutuyorum kendimi. siz ne yapardınız?
0
diffarentiationation
(27.07.17)
Çık yukarı çal kapısını konuş. Eğer kiracıysa ev sahibinin numarasını bul, onu ara.
0
fengari
(27.07.17)
Elinde bir poset cop olsun. Bir daha olursa copu buraya bosaltirim de.

Benim eski evde icki icip sisesini sokaga atan universite ogrenciler vardi. Disarida gorsen adam sanirdin ama... neyse
0
Traveller
(27.07.17)
Yolda karşılaşınca ya da kapısına çıkıp konuyu aç. Tembel ya da evdekilerden sigara içtiğini saklamaya çalışan ya da yere çöp atarken de rahatsız olmayan hayvanlardan olabilir. 3 ihtimali de düşünmek lazım. Sigara içenlerin %90'ı sokağa izmarit attığı için normal geliyor da olabilir.
0
nawar
(27.07.17)
ailemle kaldığımda, balkonda sigara içerdim; küllük vardı balkonda. uyar bence uygun bir dille. insan evladı çıkar umarım.
0
runagain
(27.07.17)
İzmaritleri kapısına bırak. Hergün usanmadan temizlesin. Sonunda bıkacaktır.
0
medre
(27.07.17)
@nawar 3 ihtimalin 3'ü de hayvanlık mı ya hakaten? :D

ben aynen dediğin şekilde evdekiler görmesin diyerekten çoğunlukla sallıyorum yola. ama böyle apartımanın oturulan edilen biyeri değil.. yola atmam mesela normalde. ama benim balkondan attığım yola atanlar oluyor, biraz da onun rahatlığıyla atıyorum.
0
klar
(27.07.17)
(6)

Kentsel donusum

insanlik icin buyuk bir adim
Kentsel donusumle birlikte havuzlu siteler, saunali betonlar, ultraluks gorgusuz apartmanlar yukselirken orta gelir sinifinda kalan kisiler ev bulmakta zorlanmiyor mu? Ev kiralari yeni yapilan yapilarda cok ucuk ve satin almak benim gibi orta gelire sahip kisiler icin imkansiza yakin. Oturulabilecek
Kentsel donusumle birlikte havuzlu siteler, saunali betonlar, ultraluks gorgusuz apartmanlar yukselirken orta gelir sinifinda kalan kisiler ev bulmakta zorlanmiyor mu? Ev kiralari yeni yapilan yapilarda cok ucuk ve satin almak benim gibi orta gelire sahip kisiler icin imkansiza yakin. Oturulabilecek (kombili, bodrum kat olmayan) ev bulmakta zorlaniyor musunuz?

Ben hayli zorlaniyorum. Ilerde daha da zorlanacagimi dusunuyorum. Su an yasadigim semtte bu tur projeler revacta ve onumu gormekte gercekten zorlaniyorum. Bir taraftan uretmeden, kazanmadan sabit gelirle hayatta kalma planlariniz var mi?

Gercekten cok bunaldim, merak ediyorum sizde durumlar nasil? 5-10 yil sonra neler bekliyor bizi?

Neden bir insaat firmasi cikip da biz projelerimize havuz, fitness salonu, sauna koymayacagiz, orta sinifi hedefliyoruz demiyor? O kadar zengin miyiz biz?
0
insanlik icin buyuk bir adim
(27.07.17)
zorlanıyor tabi, şehrin daha dış ve göreceli ucuz semtlerine kaçıyorlar. dolaylı olarak talep artışı ile o bölgelerde de fiyatlar artıyor.
0
orpheus
(27.07.17)
Zorlanıyorlar. Ev kiraları bile çok yüksek. Ben şahsen 5 bin TL ve üzeri bir maaşım olmazsa ev alabileceğimi düşünmüyorum. Büyük şehirlerde arsa fiyatları çok fazla. Kısıtlı bir alanı en fazla kar alacak şekilde değerlendirmek gerekiyor. Orta sınıfa hitap eden evlerin şehrin hareketli bölgelerinde yer alma şansı bence artık yok. Çünkü sahip olduğun arsaya hiçbir özelliği olmayan bir apartman diktiğinde o arsadan kar etmiş olmuyorsun. Ama sahip olduğun arsaya içinde market, iş yeri açılabilecek şekilde bir yapı inşa ettiğin zaman daha fazla kar elde etme şansın oluyor. Arsa sahibi, iş yerlerinden evlere göre çok daha fazla kira alıyor. Eğer nüfus çok artarsa şehrin dışındaki bölgelere Çin'deki gibi 20-30 katlı gökdelenler yapılabilir. Müteahhit orta sınıfı düşünmez. Bir projeden ne kadar kar elde edebilirim diye düşünür. Türkiye'nin ekonomik geleceğini ben iyi görmüyorum.
0
dissendium
(27.07.17)
Kentsel dönüşümün 3 amacı 3 de sonucu var. Bunlar önem sırasına göre:

Amaç
1-) İnşaatçıların para kazanması
2-) Düşük gelirli grubun şehir merkezlerinden uzaklaştırılarak şehrin daha elit, daha zengin görünüm kazanması ve konutların değer kazanması. Madde 1'e de fayda sağlıyor
3-) Çevre veya içinde yaşayanlara tehlike olan veya metal yorgunluğu vs. sebebiyle olacak binaların, depreme dayanıklı hale gelmesi.

Sonuç
1-) Otopark sorununun azalması ve sitelerin lüksleşmesi.
2-) Dairelerin hacimlerinin azalması.
3-) O evi almak için 10-20 sene arası borca girip, kredi çekmek ve geleceği ipotek altına almak.
0
nawar
(27.07.17)
M.koyde oturuyordum simdi bu yaz Maltepe'de bir siteye tasindik. Buradaki havuzlu saunali guvenlikli 30 katli site M.koy'deki 15 yillik apartmandan daha ucuz.
0
Traveller
(27.07.17)
@nawar kentsel dönüşümü iyi anlatmış.

dar/orta gelirli oy veriyor nasılsa, üstelik o sitelere bakıp gurur duyuyor bir de! "fabrikada tütün sarar, sanki kendi içer gibi" diyordu ya şarkıda. özdeşim kurma deniyor buna psikolojide. erişemeyeceğin bir konuma gıpta eder, kendini onunla özdeşleştirirsin. futbol (spor?) ya da eğlence sektöründeki idoller gibi.

güzel yerden yakalamış götürüyor ve onunla birlikte olanlar da kazanıyor. bizim fakirler de eşek gibi çalışıp, manevi bir tatmin hissediyor üstelik.
0
runagain
(27.07.17)
@dissendium: Sen onu minimum 15.000 yap.

Şu yazıyı okumanızı tavsiye ederim, konuyla ilgili tam olarak dediğiniz şeyi anlatıyor:
rhetorica.blog
0
fengari
(27.07.17)
(9)

Hiç kendinizi jiletlediniz mi? Neden ve ne hissettiniz yaparken?

neil manke
"evet bir kere tıraş olurken yüzümü kesmiştim hehe" esprileri yapacaklar dışarı. ciddi konuşuyoruz burda.
"evet bir kere tıraş olurken yüzümü kesmiştim hehe" esprileri yapacaklar dışarı. ciddi konuşuyoruz burda.
0
neil manke
(26.07.17)
yok yapmadım. soruya cevap vereyim dedim vermezsem dövecekmişsin gibi hissetim de.. kusura bakma abi hiç aklımdan bile geçmedi.
0
qazaqwsx
(26.07.17)
Lisedeyken kutu kolayı yırtıp onun keskin kenarıyla yapmıştım. Neden, çünkü depresif bir ergendim ve bunun cool olacağını düşünmüştüm. içten içe ilgi çekmek istiyordum. Yaparken bir şey hissetmedim, çok acımadı.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.07.17)
Jiletmedim düşününce bile içim kalkıyor. ama makasın ucuyla ve kibritin ucuyla harf yapmaya çalışmıştık sırf acıcak mı nasıl olacak özentisiyle. Yaş 15 tabii.
0
mslny
(26.07.17)
hiç yapmadım ve yapmak aklımın ucundan bile geçmedi. ama bunu yapanları yargılamamak veya pek de sorgulamamak lazım çünkü genelde ergenlik dönemlerinde yapılıyor ve o dönemlerde çevren neyse sen de yüzde 80 ihtimalle o oluyorsun. benim çevrem süper elit beyfendilerden ve hamfendilerden oluştuğu için hiç böyle şeyler olmazdı. ama olan kişileri biliyorum mesela hiç öyle insanlar olmamalarına rağmen çevreleri yüzünden yapmışlardı.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.07.17)
Hic jiletlemedim de hayatimda 1 kez sinir krizi gecirdim sanirim, elimde bardak tabak olsa onlari kirardim ama rotring kalem vardi. Bunla elimin ustunu kazimisim. Ben ne yaptigimin farkinda degildim, aci da cekmedim, rahatladim zaten. Sonra kan filan olunca farkettim.

2005te oldu, izi durur hala. Simdi biri sorarsa tost makinasi sikistirdim
Ya da kedi yapti filan diyorum. Gerci anca kaplan kurtarir o izleri :D
0
kuehles blondes
(27.07.17)
Ortaokulda koluma falçatayla 'Ayça' yazmıştım. Bir derdim olduğundan değil, önümde oturan Caner öyle yapınca, ben de 'Allah Allah, niye öyle yapıyor ki, nasıl bir şey acaba' gibisinden yapmıştım. Başkasında dövme görünce 'Hadi, ben de yaptırayım' demiş gibi. Benden sonra da yanımda oturan Ahu aynısını yaptı, sonra onun arkasındaki derken bir süre sonra sınıfta herkesin kolunda kendi adı olmuştu. Tam bu Müslüm Baba, jilet olaylarının olduğu dönemdi. Çok acımadı. Zaten canım tatlı olduğu için bastırmadım ama bir ayda falan geçti.

Hocalar bize 'Arkadaşın pencereden atlasa sen de mi atlayacaksın' diye kızmıştı. O an 'Yok' demiştim ama o kafayla atlardım muhtemelen. :)
0
aychovsky
(27.07.17)
12, 13 yaşlarında, bir yaz amcoolu'nun kuaföründe çıraklık yaptım.
90'lardı, arabesk can çekişiyordu ama henüz ölmemişti.
o kadar jilet ustura bolluğu arasında sıkıntıdan, meraktan koluma derin bir faça attım.
şimdi koluma bakıyorum ama izini göremiyorum. tek "façam" oydu.
0
filteria
(27.07.17)
ilk kez kendime zarar verdiğim zaman kedimi kaybettiğim gündü. 25 yaş civarı. o gece sokakta dolaşırken yüzüme taşla vurmuştum birkaç kez. kendimi suçluyordum. sonrasında ne hissettiğimi hatırlamıyorum. ilk kez jiletle kendimi kesmem de kız arkadaşımla tartıştıktan sonra olmuştu. jilet de veterinerin kediye vereceğimiz hapı kesmemiz için verdiği jiletti. kedimi kaybettiğim zamana yakın dönemlerdi yani. sonra aralıklarla başvurduğum bir yöntem oldu bu. "alev aldığım" anlarda kendimi kesiyordum. rahatlama getiriyordu. sonraları bu yalnızca alev aldığım anlarda yaptığım bir eylem olmaktan öteye geçip bağımlılığa dönüştü. ceketimin cebinde jilet taşır oldum. cep telefonumun bataryası lastikle tutturulmuştur, x-ray olan yerlere girerken ona bağlayıp sokuyordum falan. müziğin, içkinin yanında eşlik etmeye başladı. bir albümü ilk dinleyişimin ardından "hmmm autoluminescent da tam jiletlikmiş, onu geceye saklayayım" diye sokakta albümü döndürdükçe o ayırdığım şarkıyı atlıyordum. vücutta şekiller çizmeye başladım. 1-1.5 sene kadar sigara içtiğim bir dönem oldu. o dönemde sigara da söndürüyordum üstümde. hala da duruyor bir paket, söndürmek için kullanırım diye. hehe. yalnız ilk birkaçı dışında nadir görünen yerlere yaptım/yapıyorum. göğüs, karın, kasık gibi. diğer türlüsünün "yardıma ihtiyacım var" mesajı olarak algılanabileceğini düşünüyorum. ama son bir 5 aydır falan bağımlılık niteliği taşımıyor. en son 1-1.5 ay önce falan kestim kendimi sanırım. havalar ısındıktan sonra spora başlarım. içimden gelse de vazgeçiyorum bu dönemde. çünkü bazı hareketlerde zorluk çıkarıyor yaralar. açılıp kanıyor, ihtiyacım olmadığı bir anda acı veriyor vs.

bir de 21-22 falandım, bir arkadaşım kolunu kesmişti falçatayla. dikiş atılması gerekmişti. o zaman tiksindirici geldiğini hatırlıyorum. sonra 23 civarı amerikalı bir kız arkadaşım vardı. küçük yaşta tecavüze uğramıştı. o da kendini keserdi. geceleri uyuyamaz, günde 3 saat uykuyla falan takılırdı. onun yaptıklarına da akıl erdiremiyordum. cahillikten bu eylemi kafamda belli bir kesimle özdeşleştirmiştim, onun yapması garip geliyordu. yaklaşık 2 sene sonra kendim başladım. şimdi hayatta kalmayı borçlu olduğum (bunun ne kadar olumlu bir şey olduğu tartışılır tabii) boş zaman aktivitelerinden biri olarak nitelendiriyorum bunu. ne enteresan.

+neden sorusuyla ilgili olarak da elbette tam bilememekle beraber travma ve depresyonla baş etme yöntemi olarak kendine zarar verme/kendini cezalandırma yolunu seçmek diye bir tahmin yürütüyorum.
0
misterturist
(27.07.17)
silerim muhtemelen bunu sonra... birini durdurmak için maket bıçağıyla bayağı bir kesmiştim kendimi.
0
runagain
(27.07.17)
(8)

insanların kötü niyeti

yuvarlanantencereninkapagi
aslında bu genel bir kötü niyet sorusu değil. genel olarak kötü niyetli olan birini tanırız, ongoruruz. insanlarla birtakım konularda anlaşmazlığa düştüğünüzde; problem yaşadığınızda, " acaba kötü niyetle mi yaklaşıyor" diye düşündüğünüzde buna nasıl karar veriyorsunuz? yani bu acabayi nasıl yok edi
aslında bu genel bir kötü niyet sorusu değil. genel olarak kötü niyetli olan birini tanırız, ongoruruz.

insanlarla birtakım konularda anlaşmazlığa düştüğünüzde; problem yaşadığınızda, " acaba kötü niyetle mi yaklaşıyor" diye düşündüğünüzde buna nasıl karar veriyorsunuz? yani bu acabayi nasıl yok ediyorsunuz? ve tavrınız nasıl oluyor? iyi niyetle , samimiyetinizle davranmaya devam mı ediyorsunuz yoksa kendinizi korumaya alıp ona göre mi davraniyorsunuz?

bu kişi yakin diyebileceğimiz bir arkadaşımız olsun.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.17)
iyi günümde yanımda olanı da, kötü günde yanımda olmayanı da biliyorum misal. telefon ettiğimde açmayanı...

:) zor günler geçiriyorum. maddi, manevi... o kadar sıkıntılı ama bir o kadar da öğretici ki...

beni kötü günümde umursamayanın, geçmişte bana yaptığı güzellikleri de var. o güzelliklerin hatrına, ben de bana yakışanı yapıyorum. eski patronu yaklaşık 50 bin liralık bir zarara sokacak şikayeti etmeyeceğim mesela.

kendisine maddi-manevi, elimden geldiğince destek olduğum insanların, bugün yanımda olmamasını ya da saçmasapan yalanlarla kaçmasını çok önemsemiyorum artık.

selamı sabahı kesiyoruz, azaltıyoruz. hiçbir şey yokmuş gibi havadan sudan muhabbet ediyoruz gerekli olduğunda.

"yakın diyebileceğim bir arkadaşım" olamaz artık o kişi.
0
runagain
(25.07.17)
ben insanları sınamaktan çekinmem, yani teste tutuyoruz tabiri caizse.

Ama bu şöyle; herkes herşeyi veremez sana, insanların potansiyelleri ve senin için tahammül edeceği/vazgeçeceği şeyler farklı oluyor. O yüzden kırmızı çizgiden sonrasını sınıyorsun, mesela hangi durumlarda yardım eder hangi durumlarda etmez, hangi durumlarda kıskançlık, çekememezlik yapar hangi durumlarda yapmaz. güvenilirmidir, sır tutarmı, dedikodu yaparmı, borcuna sadık mı, borç verir mi gibi gibi.

mesela adam borcuna sadıktır ama dedikodunu yapabilir; ya da sır tutar ama borcuna sadık değildir, yahut bazı konularda çok yardımseverdir o kadar çok şeyden feragat edebilir ama bazı durumlarda çok kıskançtır onu başarmanı istemez, ve bu yönde hamle de yapabilir.

yani insanları kalıplara sokma sistemi çalışmadığı için böyle bi' sonuç yakalattı hayat bana. bi' özelliği olumlu olabiliyorken aynı konuda başka bi' özelliği olumsuz olabiliyor. Bu yüzden insanları mod-a mod şu özelliklerinden dolayı hayatıma sokarım ya da şu özelliklerinden dolayı hayatımdan çıkartırım, ona artık samimi davranmam ona şunu bunu yapmam diyemiyorum.

Alışveriş gibi birşey bu ikili ilişkiler. biz istesek de istemesek de böyle. Acıklı bi' durum.
Yani onun bu özelliklerini farkedip, arkadaşımızı dostumuzu tanıyıp, bu kişinin bu karakterini tölere edip edemeyeceğimizi kendimize sorarak ilerliyoruz, mesela çok iyi birisi ama sohbeti kötü çekilmiyorsa; sohbet konusunda alternatif doğuruyoruz, onunla film izliyoruz, ortak bi' nesnede eğlence doğuruyoruz. ya da sohbeti çok iyi ama borcuna sadık değilse ona borç vermiyoruz gibi gibi. karakter özelliklerine göre tavrımızla ilerliyoruz.

Onun dışında tavır ile değilde karakterle ilerlersen çok canın yanar.
0
mete kudur
(25.07.17)
Sizden bağımsız olan hayatına bakın. En yakınları hakkında ne düşündüğüne, size neler anlattığına. İlişkisini bitirdiği insanlara neler yaptığına bakın. Kimlerle nasıl ayrılmış. Kime ne yaptıysa size de onu yapacak. Hazırlıklı olun.
0
etfalmorgu
(25.07.17)
Tecrubelerimi on yargilarimla harmanliyorum genelde dogru cikiyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.07.17)
Bir tanıdıklar kendi yiyecekleri tarlaya ilaç katmıyor ama satacaklarına katiyor. Bu kötü niyet iste.
0
for day to break
(25.07.17)
daha önceki hareketleri ile karşılaştırıyorum. benzer hareketlerde bulunmuşsa kötü niyetlidir diyorum. tavrım samimiyeti azaltmak tabiki
0
yüzyıllık yalnızlık
(26.07.17)
Niyete bakıyorum. Bir irade veya amaç var mı olumsuz bir davranış gösterirken yoksa gayri ihtiyari, insani bir boşluk anında farkında olmadan mı yapmış? Bilerek ve bir amaç doğrultusunda öyle davrandıysa iletişimi minimuma indiriyorum. Yok diğer türlüyse, olayın derecesine göre bazen şakayla bazen ciddi paylaşıyorum hissiyatımı ve yaptığını.
0
Phoebe
(26.07.17)
Önce bir kendime bakarım, eğer hali hazırda zor zamanlar geçirdiğim ve o kişiden bağımsız paranoyaklaştığım bir zaman ise, benefit of the doubt'ı veririm yakın diyebileceğim arkadaşıma. Ama emareler ciddi görünüyorsa, ilişkisine bağlı olarak ya söylerim ya da kendimi çekerim zarar göreceğimi düşünüyorsam.
0
fengari
(26.07.17)
(28)

Sahip olduğunuz lüksler?

fragile lady
Sahip olduğunuz lüksler, kendinize armağan ettiğiniz özel şımarıklıklar nelerdir? Maddi ya da manevi her şey olabilir.Mesela ben kendimi düzenli olarak kahve ve çikolatayla şımartıyorum. Spotify da beni şımartıyor. İki ayda bir çıkan bir sanat dergisiyle estetik yanımı mutlu ediyorum. vs. vs.
Sahip olduğunuz lüksler, kendinize armağan ettiğiniz özel şımarıklıklar nelerdir? Maddi ya da manevi her şey olabilir.

Mesela ben kendimi düzenli olarak kahve ve çikolatayla şımartıyorum. Spotify da beni şımartıyor. İki ayda bir çıkan bir sanat dergisiyle estetik yanımı mutlu ediyorum. vs. vs.
0
fragile lady
(25.07.17)
ayda 1 2 kere avrasya tünelini kullanmak olacak sanırım.
0
sutlu nescafe
(25.07.17)
güzel yemeğe iyi para vermek sanırım en büyük lüksüm. maaşımın en büyük kısmı kaliteli yiyeceğe gidiyor. onun haricinde teknolojik aletlerimi alırken alabileceğimin en iyisini almayı tercih ediyorum, hem evladiyelik hem de hoşuma gidiyor; ego tatmini işte...
0
Bruce
(25.07.17)
Kitap okuyup duruyorum. Kendime kindle aldım. Artık her kitap sonu internete girip kitap almak benim lüksüm.
0
iddaaci
(25.07.17)
seks
0
chillbabe
(25.07.17)
bahçeli bir evde oturuyorum, lüks denilebilecek bir arabam var.
istediğim an tatile gidebiliyorum.
çıkar çıkmaz iphone ve macbook alıyorum.

hoşuma giden bir şeyler aldıkça şımarıyorum. bok herifin tekiyim.
0
kosun lan mevzu var
(25.07.17)
leman, uykusuz falan arasıra...

max. iki bira, yanında fıstık :)
0
runagain
(25.07.17)
etin en yağsızını alıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.07.17)
Çok çalıştığım zaman kendime seyahat armağan ediyorum. Tatil olarak değil de gezi olarak daha çok.
0
Erensq06
(25.07.17)
küveti sıcak suyla doldurup içinde uzun süre vakit geçirmek, düzenli nefes egzersizine vakit ayırmak, sıcak su tüketmek, bira çeşitleri denemek, bisikletle doğaya çıkmak.
0
chachachablues
(25.07.17)
kendime buzlu kahve yapıyorum ^^
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.17)
Duyuru'da üyeliğim var. Bu bi lüks. asfasfas
0
MaNOfTheYear
(25.07.17)
hayatımda hiç yemek yapmadım. çünkü hiç ihtiyaç duymadım
işyerinde istersem uyuyabiliyorum. kimse karışmıyor.
mesai saatlerinde iş yerini terk edip çarşıda gezebiliyorum.
kafam çok atarsa 10 gün içinde ülkeyi temelli terk edebilirm
0
bana her yer cehennem
(25.07.17)
Evim metrobüse yakın. Evet beklentilerim biraz düşük sanırım.
0
doxanikee
(25.07.17)
sabah yataktan ne zaman istersem o zaman kalkıyorum.
0
ron dennis
(25.07.17)
Digiturkte spor extra var.
0
brad pitt
(25.07.17)
arada pasta almak
0
faik abi
(25.07.17)
evde nudist takılmak.
0
austra
(25.07.17)
Duyuru'da zaman harcıyorum. Şu aralar hakkaten lüks, ben de lüksü sömürdüm ama biraz da böyle rahatlıyorum. Ciddi ciddi lüks.
Organik şeyler alıyorum ama organik olmayanlar da kaçıyor.
Cilt bakımı yapıyorum.
0
aychovsky
(25.07.17)
Tütüne geçtim geçeli metrobüse yürümek yerine taksiyle gidiyorum. Ama gene metrobüse biniyorum :/
0
klar
(26.07.17)
yemek,bulaşık,çamaşır,ütü vb işlerle meşgul olmamak
kindle çok güzel
kaliteli restoranlar keşfetmek
işim sayesinde yurtdışına gidebilmem
ödül olarak internet alışverişleri, arkadaşlarıma hediyeler almak
...
0
yüzyıllık yalnızlık
(26.07.17)
Kavurmalı kaşarlı pide. Yuvarlak olacak ama.
Tatlıya da çok para veriyorum.

Bir de motosiklet işte.
0
yirmisantim
(26.07.17)
motosiklet, yılda bir yurtdışı genelde bir hafta, antika arabam var toplamaya çalışıyorum halen, yılda 3-4 kere turne yaptığımız bi toplulugumuz var şimdilik ülke içerisinde
0
mirty
(26.07.17)
günde 2 adet sade soda. yılda 700 tane içsem 50 kuruştan 350tl tutar, bence gayet lüks.
0
nuisance
(26.07.17)
Ev işlerini anneme yıkıp uyumak.
Ev işlerini anneme yıkıp kendin-yap şeysiyle kafa dağıtmak.
Market alışverişi ayağına gidip oralarda acık dolaşmak kafama göre bakınmak.
0
yaren
(26.07.17)
yalnız yaşamak
kendi damak tadıma göre yemek, pasta, börek yapıp bunları birine beğendirmek zorunda olmamak
tatil zamanlarında istediğim saatte istediğim şeyi yapabilmek
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Kendime gtx 1080li oyun bilgisayarı topladım. Bol bol şımartıyorum kendimi.
0
oddyseus
(26.07.17)
Huzur.
Parayla asla satın alınamayacak ve bu zamanda her insanın sahip olmadığı bir lüks. Yüzlerce hatta dolaylı olarak binlerce insanın sorumluluğunu taşıdığım çok stresli bir işim olmasına rağmen son 1 senedir inanılmaz huzurluyum. Huzurumu bozacak kişileri anında kendimden uzaklaştırıyorum ve olaylardan kendimi soyutluyorum. Huzurlu olmamda İst'da yaşamamamın da etkisi oldukça büyük tabi :)
0
iwasbornonamountainside
(27.07.17)
Smule Sing,
macbook pro,
1 koli milka lila pause,
gitar.
0
kingsley
(21.08.17)
(4)

koltuk değneği

manuel mandalina
ayak kırığı nedeniyle 3 ay süreyle kullanacağım. perşembe günü gideceğim doktora soracaktım ama yarın için acil lazım oldu. netten baktım, bi kaç tip var. hangisi rahat olur, ne tip alayım?
ayak kırığı nedeniyle 3 ay süreyle kullanacağım. perşembe günü gideceğim doktora soracaktım ama yarın için acil lazım oldu. netten baktım, bi kaç tip var. hangisi rahat olur, ne tip alayım?
0
manuel mandalina
(25.07.17)
kol destekli olanlardan al. şundan:

(git:urun.n11.com )

bende eski tip var. şundan:

(git:urun.gittigidiyor.com )

bir hafta falan kullandım, çok rahat degildi.
0
runagain
(25.07.17)
Öncelikle geçmiş olsun. Geçmişte aynı durumu yaşamış biriyim 4 ay kadar yoldaşım oldular. İlk zamanlarda kesinlikle iki değnek kullanman gerekiyor. Yavaş yavaş alıştıkça ayağın iyileşmeye başladıkça tek değnek kullanmaya da başlarsın. Doktorum bana koltuk altından destekli olanlardan tavsiye etmişti, ağırlığı daha rahat taşır demişti ama onlarla hiç rahat edemedim ve bir süre sonra temas ettiği bölgelerde yoğun ağrılar hissettim, dirsekten destekli olanlardan kullanmaya başladım. Ben onları tavsiye edebilirim. Ama hangisini kullanırsan kullan alışma sürecin biraz zorlu olacak. Çok geçmiş olsun tekrar.
0
sizofren psikiyatr
(25.07.17)
@sizofren, çok teşekkür ederim. ben tek almayı planlıyordum, dediğin gibi yapayım madem.
0
🌸manuel mandalina
(25.07.17)
Rica ederim :) alışmadan önce tek değnek kullanmaya çalışırsan dengeni sağlayamayabilirsin. Ben o hatayı yaptım ve çok ucuz atlattım. Daha büyük sakatlıklara sebep olmasın.
0
sizofren psikiyatr
(25.07.17)
(4)

Hurriyet.com.tr'nin donması

minikliginasirilokumlugu
Bir kaç günden beri iş yerimdeki farklı işletim sistemine sahip bilgisayarlar flash eklentisiyle alakalı olduğunu tahmin ettiğim bir şekilde sadece bu site donuyor. 4 browser denedim hepsinde aynı. Tamamen farklı işletim sistemine sahip diğer makinelerde de benzer sorun var. Chrome'u ve flash player
Bir kaç günden beri iş yerimdeki farklı işletim sistemine sahip bilgisayarlar flash eklentisiyle alakalı olduğunu tahmin ettiğim bir şekilde sadece bu site donuyor.

4 browser denedim hepsinde aynı. Tamamen farklı işletim sistemine sahip diğer makinelerde de benzer sorun var.

Chrome'u ve flash playerı kaldırdım. Chrome yükledim, eklentiye izin verdim, exception verdim vs. yemedi. Tüm browserlarda aynı sorun olduğu için browser bağımsız bir sorun gibi görünüyor.

Bilen, duyan, yaşayan var mı?
0
minikliginasirilokumlugu
(25.07.17)
@kalte sterne + 1

bir haber, yazar okumaya çalışmak işkence oluyor. bu saçmalığın, kendilerine kazandırdığını düşünüyorlar.
0
runagain
(25.07.17)
PC'yi cep telefonum üzerinden bağlayıp deneyeceğim.
Dediğiniz gibi olabilir çünkü özel bir firewall VPN cihazı ile nete çıkıyoruz. DNS ile onu aşıyorum ama her alanda aşamıyor olabilirim demek ki.

Neticeyi yazarım.
0
🌸minikliginasirilokumlugu
(25.07.17)
@kalte sterne

Soğuk yıldıza çok teşekkürler. Bilgisayarı lüzumsuz yere kurcalamışım. Aklıma hiç gelmemişti.

Sorun üzerinden zıpladığımız firewall ile ilgili çıktı.
0
🌸minikliginasirilokumlugu
(25.07.17)
Adblock kurdum az önce ve sorun yaşamıyorum ancak refresh ediyor ve siteye pek girmediğim için hiç dikkat etmemiştim bu olaya.

Bu arada derdim hürriyet denen "öyle bir şey yaptı ki" sitesi değil. Aynı hatanın görüldüğü başka siteler de var ve ben en popüler olanını örnek gösterdim ki sorun yaşayan başkaları da vardır belki diye.

Tekrar teşekkür ederim. Süpersiniz.
0
🌸minikliginasirilokumlugu
(25.07.17)
(7)

Hayatınız nereye gidiyor?

AWD
Hayalperest misiniz, yoksa hayatınızın gidişatını aşırı mı önemsiyorsunuz?Hayatınızın gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz, nereye gidiyorsunuz?Duşta düşüncelere dalmışçasına anlatın.
Hayalperest misiniz, yoksa hayatınızın gidişatını aşırı mı önemsiyorsunuz?
Hayatınızın gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz, nereye gidiyorsunuz?
Duşta düşüncelere dalmışçasına anlatın.
0
AWD
(25.07.17)
hayalperest değilim ama hayatımın gidişatına da çok müdahale edemiyorum maalesef. bu beni biraz endişelendiriyor ve üzüyor.

yani hayalperest olmamanın tersi hayatın gidişatını önemsememek değil bence, soruda bi dengesizlik var. :)
0
nıç
(25.07.17)
İntihara gidiyor. Dolayısıyla gidişatı çok umursamamaya başladım. Bir şey canımı sıkarsa "nasılsa ölünce böyle bir derdim kalmayacak" diye düşününce rahatlıyorum biraz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(25.07.17)
önemsiyorum, istediğim şey olması için de elimden geleni yapıyorum. olmazsa en azından bu huzur veriyor denedim diye.
0
ilkot
(25.07.17)
Ne zaman bunu sorsam sonra kendime şunu derim;

cevap: s-media-cache-ak0.pinimg.com

----

juliewinegard.com
0
qazaqwsx
(25.07.17)
Nereye gidiyor pek önemsemiyorum da önemli olan gitmesi, param olsa rockefeller gibi ölmemek için 6 kez kalp nakli olurum o derece ama yok :D o yüzden bu konu üzerine çok düşünmüyorum.
0
neferkitty
(25.07.17)
hayalperestim ve aynı zamanda hayatımın/hayatın gidişatını da önemsiyorum.

hayatımın gidişi hiç hoş değil. bolca umut var sadece. hepsi hayal değil, olabilecek gerçekçi şeyler de var. çabalıyorum olması için. şu an itibariyle @ bugunku antremanda goz dolduran futbolcu'nun dediği gibi çok kötü bir yere gidiyor. birkaç güne düze de çıkabilirim, çok fena patlayabilirim de.
0
runagain
(25.07.17)
qazaqwsx +1

Hayalperest değilim. Hayal kurmayı çok severim ve çok hayal kurarım ama genelde ayakları yere basmayan hayaller kurmayı severim. Örneğin, çocukken banyoda şarkı söylerken komşumun bir plakçı olduğunu ve banyodaki sesimden çok etkilendiğini ve bana hemen albüm yapmak istediğini, sonra da ödüller aldığımı, müzikallerde oynamak için kapışıldığımı hayal ederdim. Oysa şarkı bile söyleyemem. 11 yaşındaki hayalim buydu mesela, konserlere, gazinolara, vb. çıkıyordum ama büyümeden, o yaşta. Şimdi içeriği değişse de bu uçuklukta ve bu çapsızlıkta hayal kuruyorum. Bu hayaller orada kalıyor. Başrolünü benim oynadığım bir kısa film gibi izleyip hayatıma devam ediyorum. Ayağı yere basan hayaller kurup bunların peşinden gitmediğim için hayalperest sayılmam.

Hayatımın gidişatını da önemsiyorum ama bunu kontrol etmek için stratejik planlar çok yapmıyorum. Bununla ilgili en fazla 2-3 stratejik karar verip uygulamışımdır. 'Hedefim bu' deyip o hedeften ziyade 'İlerisi için bu mantıklı görünüyor, zaten yapmak da istiyorum. O halde yapayım' ile 'Ne yapmak istediğimi bilmesem de, şunu yapmak istemediğimi bilmiyorum' ve 'Şu anda şunu yapasım var' arası bir yerde.

Tutkularımın peşinden gidiyorum ama 'Du bakalım, bu yolun sonu nereye çıkacak' şeklinde. Şu ana kadar bir iki kere gittiğim yol ayağıma dolandı, İnek Şaban'ın dediği gibi 'Tünelin bu ucu bomb.k bir yere çıktı' ama sonra oralardan da başka bir yere çıktı. Hakkaten hayatın nereye gittiğin değil, gidilen yolun kendisi olduğunu düşünüyorum. Yoluma çıkanı severek ya da üzülerek kabullenip bir sonraki yolculuğu beklerim.

O an hayat güzelse böyle oluyor.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
O an zorluklar varsa şöyle
www.brainyquote.com
0
aychovsky
(25.07.17)
(1)

Dönülmez akşamın ufkundaymış gibi hisseden var mı ?

mete kudur
Dilerse konuyu da yazabilir tabi. Zor bi' soru oldu bu, içe dönük bi' farkındalık ve cesaret gerektirecek sanırım.
Dilerse konuyu da yazabilir tabi.

Zor bi' soru oldu bu, içe dönük bi' farkındalık ve cesaret gerektirecek sanırım.
0
mete kudur
(23.07.17)
Bazen vakit cok gec gibi geliyor. Sonra, ' kime gore, neye gore' diyorum.

Terazi var tarti var, her seyin bir vakti var sonucta.

Tamamen dibe vurursam, yere degen ayaklarimdan guc alarak tekrar yukselebilirim yuzeye dogru.

Konulari dusunmemeye calisiyorum. Dolayisiyla bahsetmeyecegim.
0
runagain
(23.07.17)
(8)

düşen asansörden kurtulma sorunu

bana her yer cehennem
birden aklıma şöyle birşey geldikolları yeterince kuvvetli ise kurtulabilir mi ?http://sketchtoy.com/68228047asansörün iç yüksekliğinin yeterince yüksek olduğu ve ayakların yere değmediği varsayılmıştır
birden aklıma şöyle birşey geldi
kolları yeterince kuvvetli ise kurtulabilir mi ?

sketchtoy.com

asansörün iç yüksekliğinin yeterince yüksek olduğu ve ayakların yere değmediği varsayılmıştır
0
bana her yer cehennem
(23.07.17)
benim de aklıma öyle bir şey gelmiştir, böyle bir kazada ne yapılır diye düşündüğümde. ama @üğpoıuy, yıktı hayallerimi. kafayı çarparız evet.

çaresi yok gibi.
0
runagain
(23.07.17)
Asansörlerde bunlar için endişe etmenize gerek yok. Bütün asansörlerde paraşüt freni denilen güvenlik tertibatı var. Regülatör ile hızı denetlenir ve normal hızını %10 aştığı zaman asansör kendisini raylara kenetleyen progressive frenlerle durdurulur.

Teorik olarak tek bir halat bile taşıyabilirken en az dört halat kullanılır bu yüzden halatların kopması düşük ihtimaldir. Halat kopması dışında asansör motordaki dişli sisteminin kırılması gibi sebepler yüzünden bile örneğin 1 m/s hızında bir asansör 1.5 m/s hızına çıksa bile fren sistemi devreye girerek bulunduğu yerde raylara kilitler, bu sırada bir güvenlik tertibatı da enerjiyi keser.

Tabii bu bahsettiğim senaryo yıllık denetimi yapılan asansörler için geçerli. Asansörün giriş kapısında veya kabin içinde yeşil (veya mavi) etiket bulunmayan asansörler için endişelenebilirsiniz.

Son olarak sorunun cevabına gelecek olursak 1 m/s hızla giderken bile ani durunca insanın iskelet sistemine zarar veriyor. Asansör birkaç kat yukarıdan serbest düşüyorsa hiçbir hareket yapacak zamanınız olmaz, olsa da en iyi çözüm yere uzanmak.
0
goodz
(23.07.17)
kafasını çarpması epey zor. bedenden gelen momentumu bir şekilde harcaması lazım, kollara aşırı yük binecek bu yüzden. kollardaki kuvvet tension (çekme mi oluyor türkçesi) halinde olacağından kollar sağlam kalmaz bence. ha olur da kalırsa, momentum kollarda elastik/potansiyel enerji olarak depolanacak da, sonra o enerji adamı yukarı fırlatacak da, kafası çarpacak da... bence o aşamaya gelene kadar ya bırakır ya da dirsekleri falan ayrılır.
0
ron dennis
(23.07.17)
Sahip olduğun eylemsizlikten ötürü asansör zemine çakılıp durmasına rağmen senin bedenin hala aşağı yönde hareket etmek isteyecek ve zemime çakılacaksın.
0
elf of darkness
(23.07.17)
Yere yatıp cenin olun. Dik durduğunuz hallerde çareniz yok. Bazı büyük damarlar kopuyor. Kanamadan ölürsünüz.
0
Lim5
(23.07.17)
bizim bi prof (makine müh.) yere çömelmek en iyi sonucu verir dediydi. bilemeyeceğim.
0
bohr atom modeli
(23.07.17)
Asansörle birlikte yere çakılana kadar hareket etmeniz çok zor çünkü yerçekimsiz ortamda gibi olacaksınız. Asansörün içinde havada süzülüyor olacaksınız(düşen asansörde zıplamak imkansız zaten). Zaten altı üstü max 2-3 saniye sürecek, o sürede düşünüp eyleme geçmeniz de çok zor. Ha diyelim tavana öyle asıldınız, siz 80 kg, düştüğünüz yükseklik 25 metre. Çarpma anında kollara 1 tondan fazla ağırlık yüklenecek.
0
Haldamir
(23.07.17)
öncelikle öyle bi dünya yok.

şimdi olayı hiç teknik anlatmayayım gerek yok. denildiği gibi bakımı yapılan onay verilen asansörler kolay kolay düşmez. ama farzettik ki asansör kaçıncı kattan düşüyorsa, sen ne yaparsan yap yere çakılacaksın.

senin çizdiğin durumda asansör kabini yere değdiği anda seni ayaklarından atıyorum 400 kiloluk adam çekiyormuş gibi aşağı çekecek ve yere yapışacaksın o hızla. hem tutmaya çalıştığın için kolun hasar görecek hem de asansör kabininin zeminine çarpacaksın. çünkü kainatın en büyük denkliklerinden biri enerji kaybolmaz biçim değiştirir. ama havada durmuştum şahitlerim var bana bişey olmaz diyemezsin. illa ki bi kuvvet seni etkileyecektir.
haa bunu azaltabilirsin sönümlemeye çalışırsın en fazla. çantan, yorganın, yastığın, düşeğin varsa ayağının altına koyarsın sana geçecek çarpma enerjisinin birazını o sönümler. bir de duruş şekline göre daha az hayati risk oluşturacak yerlerinin zarar görmesini yeğleyebilirsin. böylece zarar görme olasılığın azalır.
0
marul hirsizi
(23.07.17)
(19)

24-25 yaşın üstündekilere soruyorum

ms brownstone
24-25 yazmamın sebebi çoğu insanın bu yaşlarda işini gücünü oturtup bir düzen kurmuş olması. Bu yaşlardan sonra yakın arkadaş edindiniz mi hiç? Edindiyseniz de hangi ortamlarda tanıştınız o arkadaşlarınızla? Bana bu yaşlardan sonra lisede ya da üniversitedeki gibi dostluklar kurabilmek imkansız geli
24-25 yazmamın sebebi çoğu insanın bu yaşlarda işini gücünü oturtup bir düzen kurmuş olması.

Bu yaşlardan sonra yakın arkadaş edindiniz mi hiç? Edindiyseniz de hangi ortamlarda tanıştınız o arkadaşlarınızla?

Bana bu yaşlardan sonra lisede ya da üniversitedeki gibi dostluklar kurabilmek imkansız geliyor. Haklı mıyım yoksa tersini yapabilen var mı merak ediyorum.
0
ms brownstone
(22.07.17)
Edindim bir 26 da ben.
0
goodz
(22.07.17)
24 25 ve sonrasindna master doktora falan devam ediyorsaniz yine nadir de olsa bulunuyor. hele yurtdisinda ise istesende istemesende bulmak zorundasin sosyal olarak hayatta kalabilmek icin. is mevzusu ayri tabii..
0
qazaqwsx
(22.07.17)
iş yerinden çok güzel bir dostum oldu,
ayrıca iş yerinde bir arkadaşımın sayesinde katıldığım etkinlikler ile (birlikte gidilen konser, basketbol maçları, günübirlik geziler gibi) yine çok güzel insanlar tanıdım.
İş yerinde hepsiyle yollarımızı ayırdık ama whatsapp grubunda ülkeyi kurtarmaya, canımız sıkıldığında birbirimize destek olmaya aynı şehirde oldukça buluşmaya veya buluşmak için aynı şehirde olmaya dikkat ediyoruz.
kısa ve uzun vadeli çok güzel etkinlik planlarımız var.

ama,

bir kardeş kadar yakın (biri 26, diğeri 21 yıllık dostum) seviyesine kolay gelinmiyor azizim...

kafa dengi birinin olması gerçekten zor, ama imkansız değil. sadece okul hayatındaki gibi birbirini tanımak için çok vaktin veya sabrın/tahammülün yok o yüzden daha da zorlaşıyor her şey.
0
part time pollyanna
(22.07.17)
En yakın son dönem arkadaşlarım %80 iş arkadaşımdı; kendi işimden, part time ek iş yaptığım yerlerden. Bir kısmını lise ve üniversitedekilerden daha çok sevdim, daha yakınız şimdi. İş arkadaşları ile arkadaş olmayınca, günde 9-10 saatinin geçtiği yerdekilerle boş zamanda kakara kikiri yapamıyorsam iş işkence oluyor benim için. İşlerde maaştan önce aradığım kriter bu.

Bunun dışındaki son dönem arkadaşlarım da daha çok arkadaşlarımın arkadaşları falan oldu.

Abim 36 yaşında il değiştirdi, sıfırdan çevre yaptı kendine. O da arkadaşlarının arkadaşlarından yürüdü. Şimdiki sevgilisiyle de o şekilde tanıştı.
0
aychovsky
(22.07.17)
işyeri +1
0
kuzey li
(22.07.17)
ne varsa eski arkadaşlarda diyorum. çocukluk arkadaşları, okul hayatın boyunca...

ilkokuldan (neyse ki şu garabet "ilköğretim okulu" adını değiştirdiler. her okul, sınav adı sürekli değiştirilerek nesiller arasındaki bağlantılar koparılıyor. sbs-lys sonra teog, öss-öys sonra lgs-lys) üniversiteye.

sonrasında nadir bence.
0
runagain
(22.07.17)
28 yaşındayım çalıştığım yerden edindim. çoğu +30.
0
oxit
(22.07.17)
Ben edinemedim. Orta düzey arkadaşlıklar kurdum en fazla
0
mezarkabul
(22.07.17)
Yapılabiliyor bu, sayıca çok fazla olmasa da iyi dostlar edinebiliyorsunuz.

Yaş 35+
0
iwfx
(22.07.17)
dost kavramına bağlı bence. benim de işyerinden edindiğim 2-3 arkadaşım var böyle ama ha deyince şu an yanımda olamıyorlar. telefondan görüşmeye çalışıyoruz. sık görüşemesek de kaldığımız yerden devam edebiliyoruz ki bu önemli bence. bir de birbirimiz hakkında art niyetli olmuyoruz hiç. yanlış yapıyorsa da söylüyoruz. dediğim gibi farklı şehirlerdeyiz ama hala fikir alışverişimiz hayat paylaşımlarımız devam eder.
0
dedim ben sana
(22.07.17)
Benim şöyle oldu, 17 yıl önceden varlığını bildiğim fakat gıcık olduğum biriydi hem de hiç tanışmadan. 10 yıl önce de arkadaş ortamında tanıştık fakat yine uzaktık, öyle bikaç kereden sonra filmdi diziydi sanattı saçtı makyajdı muhabbet ilerledi gruptan ayrı da görüşmeye başladık, fakat ben özel hayat konusunda ketum olduğum için hiç oralara girmezdim. 4 yıl sonra-yaş 29 iken- benim dipte olduğum bir zaman arkadaş ortamında ben maskemi takmış takılır haldeyken bana dedi ki "senin gözlerinde bir hüzün var, diğer günlerdeki gibi değilsin, neyin var?" O sanırım ikimiz içinde bir kırılma anı oldu, o günden beri neredeyse herşeyimi bilir ve belki de o konuda en yakın arkadaşım dostum oldu. Maşallah diyeyim.
0
mslny
(22.07.17)
Yakın arkadaşlık diye bir şey yok.. Herkes yoluna gidiyor bir süre sonra..
0
st curse
(22.07.17)
yaş 31, k. edindim, özellikle iş arkadaşlarımdan aynı zamanda da eşimin çocukluk arkadaşları ve onların iş arkadaşları çok iyi dostlarım oldu.
0
duyond
(22.07.17)
ilk önce işsizim. bir düzenim yok. ama 24 yaşında da 25 yaşında da yakın arkadaşlıklar kurdum. yakın arkadaşlılar bitirdim. lise ve üniversitedeki arkadaşlıklar da kalıcı değil. yakın arkadaşlar ekşiden de oldu, ortak çevreden de.
0
rain when i die
(23.07.17)
31.
edinmedim. edinmeyi umuyorum.
0
filteria
(23.07.17)
üniversitede de genellikle çok kalıcı olmuyor ki... şansın varsa 3-4 kişiyle bağlantıyı koparmıyorsun sadece o. sonrasında iş arkadaşları oluyor, onların arkadaşları oluyor. iş güç sebebiyle şehir değiştirmediyseniz sosyal ortamınız korunuyor zaten.
0
zgrydn
(23.07.17)
işyerinde ya da kurslar aracılığıyla edindim.
0
yüzyıllık yalnızlık
(23.07.17)
25. son günlerde benzer şeyler geçiyordu aklımdan. Ben sorunu biraz kendimde, biraz iş ortamımda, biraz da arkadaşlarda buldum.

hoş deģil gerçekten.
0
Zeth
(23.07.17)
Ne iş yeri, ne de okul. 25'imde kuzenimin kız arkadaşıyla tanıştım, 26'da avukatımla dava dışı görüşmeye başladık. İkisi de çok yakın dostum. Geçirilen zaman tabi önemli ama şart değil. Yine de babamın artık kardeş statüsünde gördüğü arkadaşlarının %90'ı lise ve üniversiteden. Belli olmuyor bu işler.
0
dijalli
(23.07.17)
(8)

Affetmekle ilgili

river song
Çok kırıldıgınız kızdıgınız birini affettiğinizde nasıl hissediyorsunuz arkadaşlar? pişman olundu af dilendi samimiydi belki de değildi o kısımlarıyla ilgilenmiyorum bile. biliyorum affetmek tamamiyle unutmak değildir hayatımda da olmayacak bir daha ama -beni mahveden insanlar ve o karanlık anlar- g
Çok kırıldıgınız kızdıgınız birini affettiğinizde nasıl hissediyorsunuz arkadaşlar? pişman olundu af dilendi samimiydi belki de değildi o kısımlarıyla ilgilenmiyorum bile. biliyorum affetmek tamamiyle unutmak değildir hayatımda da olmayacak bir daha ama -beni mahveden insanlar ve o karanlık anlar- geçidine girdiğimde kendime hakim olamayıp zırlamaya baslıyorum. 1,5 yıllık bir olay en yakın arkadasımla yasadım. bir aydır falan da çözülmeye basladı, taze oldugu için mi böyle yoksa affettim derken yalan mı söyledim. daha ne olması gerekiyor ki pişmandı yeterince. yaptıklarını ve olanları değiştiremem ve hep böyle kendimle taşımak istemiyorum bu kırgınlığı.
0
river song
(22.07.17)
Ben de zırlıyorum valla çoğu zaman. Ama tabii bu karşımdaki değer verdiğim ve çok sevdiğim bir insansa oluyor. Çok da önemsemediğim birine kırılmam zaten. Kızarsam da unutur geçerim bir zaman sonra. Ama gerçekten değer verdiğim birinden kötü bir şey gördüysem aylar sonra bile ağlayabiliyorum hatırladıkça.
0
ms brownstone
(22.07.17)
Gerçekten affetmiş miydin yoksa affetmeyi istedin ve öyle mi söyledin? Affettik sanırız ama gerçekte affedemeyiz çoğu zaman. Çözülmen yeni geliyor olabilir.

Ya da evet affettin ama bu yine de yaşadığın kırgınlığı geçirmez. Kaybolan saflığa ve dostluğa ve bunları yaşamış olmana da ağlıyor olabilirsin.

Ağlamak iyidir, yüreğin yıkanır, ferahlarsın.
0
medre
(22.07.17)
eskisi gibi görünsen de seni üzen bir his arada kalbini yokluyor.
0
part time pollyanna
(22.07.17)
çiviyi bir tahtaya çakmaya benziyor. çiviyi tahtadan sökebilirsin ama o iz geçmez.
0
runagain
(22.07.17)
normalde çok kinci biri olsam da çok sevdiğim kişilere de sonsuza yakın hoşgörüyle yaklaşırım, "öyle demek istememiştir.", "niyeti öyle değildir, durum bu hale gelmiştir elinde olmadan." gibi çeşitli düşüncelerle hata sayılacak hareketlerini görmezden gelirim. ama ben her ne kadar böyle düşünsem de herhalde o tür davranışlar tahammül bardağımı yavaş yavaş dolduruyor olacak ki kırıldım mı da o davranışı hiç unutmam. üstünden ne kadar zaman geçse de o arkadaşımla çok iyi vakit geçiriyorken birden o davranışı aklıma gelir ve o an yaptığımız faaliyet bana eziyet vermeye başlar, suratımı asmama sebep olur. o an soğuma hissi peydah olur.

özetle, böyle şeyler oluyor işte, yapı meselesi herhalde.
0
m e b
(22.07.17)
İkinci şansı herkese veririm. Aşırı büyük bir şey yapılmadıysa, ne bileyim, annemi babamı katır kutur kesmemişse affederim. Çünkü ben de hata yapıyorum. Benim de sözlerimi tutamadığım oluyor. Söz tutmama nedenim de bilerek, isteyerek tutamama değil; becerememe oluyor genellikle. Ne bileyim, en basitinden 'Sabah erken kalkacağım' deyip, sabah saati kaparıp uyurum mesela. Bunun tabii büyük boylu olanları da var. Hani, genel olarak iyi bir insan olmama ve öyle görülmeme rağmen istemeden, bazen kendime rağmen, hatta yapacağımın kalbini kıracağını aklıma bile gelmeyen ve sonradan 'Cidden buna kırıldın mı' dediğim nedenlerden bile kırmışımdır insanları. Ben böyle dandik dundik, yamuk yumuk bir insansam, millete kızacak neyim var ki? Bu konuda 'İlk taşı günahsız olan atsın' bakış açım var. Bir de o günahı henüz işlememiş olmak, gelecekte işlemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Şimdi bize çok uzak olması, gelecekte de aynı uzaklıkta olmayacağımız anlamına gelmiyor. Her şey insanlar için, beşer şaşar. Bir gün o günahı benim işlemeyeceğimi nereden biliyorum. Şu an pasif agresif de değilim, doğrudan pasifim ama bir gün cinnet geçirip cinayet işlemeyeceğimi nereden biliyorum. Kendine güven hiçbir şeyi değiştirmiyor; çevre şartları kişiliğimiz üzerinden bizi manipüle ediyor. Şu an kınadığım şeyi, 30 yıl sonra tükürüp yalamaya yakın olup olmayacağımı bilmiyorum.

Kişiyi affederim ama gerçekten yaptığı için üzgünse. Yani, gelip 'Hadi yap bir ablalık, ikinci şansı veriver' gibi değil de, gerçekten üzgünse, pişmansa ve anamı babamı kesmek kadar büyük bir şey yapmamışsa, içim de kaldırıyorsa, 'Aman, ben kimim ki, sen kimsin ki. İkimiz de organ torbasından öte değiliz sonuçta' deyip affederim. Bir de kırgınlık kolay geçen bir şey değil ama gördüğüm kadarı ile yeterince zamana bakıyor hepsi .Yani, anneni babanı gözlerinin önünde kıtır kıtır doğradıysa belki birkaç ömürlük sürede affedilir belki. Ömrüm 700 yıl olsa, 300. yılda falan affederim belki ama ömrümün af süresine yetmemesi, onun affedilebilir olduğunu değiştirmiyor.

Affetmekle ilgili şöyle bir masal/hikaye/anekdot/bir şey var. Kişisel gelişim şeyleri okuma yaşım geçse ve hikaye biraz basit olsa da, katılıyorum kendisine.
www.yenimakale.com

Bir de İspanyolların bir atasözü var 'Affetmeyi öğrendim ama unutmayı öğrenmedim' diye. Bu, aslında çevirisi kadar anlamlı bir atasözü değil. Çevirince çok anlamlı duruyor. Anlamı şu, 'Kızgın değilim sana ama henüz sızısı geçmedi'. Bu dönem geçince de 'Affetmeyi de, unutmayı da öğrendim' dönemi başlıyor. Bu bir günde, iki günde olacak şey değil. Yani, insan 'Affettim' deyince anında affedilmiyor. Aslında affetmekten bir önceki an, affettikten bir sonraki ana göre çok daha anlayışlı, yumuşak, vb. olunuyor. Çünkü, affetmediğinde ilişkinin biteceğini biliyorsun ve bir daha konuşabilmek, görebilmek artık lüks olduğunda yapılan şey gözünde daha minik görünüyor. Affettiğin andan itibarense kaybetme korkusu ortadan kalktığı gibi, o kişiyle her türlü ilişki aynen korunuyor. İnsanda 'E bu cezasını çekmedi ki, ben hala sinirliyim ama biz hala aynı yerdeyiz' duygusu oluyor. Olan adaletsizmiş gibi oluyor.

Bunun üstesinden gelmenin yolu da yeni hatıralar yaratmak. Ne kadar çok zaman ve yaşanmışlık geçerse üstünden, o kadar derinlerde kayboluyor. Yeni hatıralar eskileri eritiyor. Bir noktadan sonra sen özellikle eşelemezsen ya da özellikle hatırlatılmıyorsa hatırlamaz hale geliyor insan. Bu bir hafıza meselesi de. Normal hafızalı bir insansanız zamanla unutulur. Benim gibi balık hafızalı iseniz 'Ben sana çok kızgınım ama niye hatırlamıyorum. Hala kızgınım ama' benzeri durumlar oluyor. Hafıza çok iyiyse, acının ve kırıklığın geçmesi ve yükün hafiflemesi biraz daha fazla zaman alır. E aklınıza geldikçe ve üzüldükçe ağlamak da normal. Daha yeni affettiniz ve acısı taze. O kişiye ilk günkü gibi güvenmek zorunda değilsiniz, ilk günkü gibi güvenmemeniz de ilişkiniz tatsız tuzsuz olacak demek değil. Zamanla yerli yerine oturur. Biraz dalgalı kur bu işler; iyi gibi oluyor insan, sonra tekrar hatırlayıp bozuluyor, sonra biraz daha iyi oluyor. Dünya üzerinde 'Heyooo, affettim kanka, gel kırlara koşalım sarılarak' diye bir şey yok ya da 'Barıştığımıza göre getir bakalım bizim ajandayı, bu akşam ekibi topluyoruz' diye bir şey yok. Ağlamanız da normal, aranızda garip sessizlikler olması da normal, hatta aranızın bir garip olması ve laflayamamanız da normal. Zaman alıyor, belki daha önceki alışkanlıkları ve güzel hatıraları birkaç tur tekrarlamak gerekiyor.

Üstüne yeni hatıralar yaratmak gerekiyor ama bunu da 'Çabucacık unutayım diye tüm hatıraları hemen şimdi yaratalım' diye acele etmek de ters tepebilir. Zamana bırakınca, zaman usul usul halleder onu. İçinizden geldiği gibi davranın. Üzülüyorsanız üzülüyorsunuzdur ya da bir an gelir 'Bir süre görüşmeyelim, ben kendime gelmeden görüşemeyeceğim' de olur. Affettiğiniz kişiye kapıları tamamen kapatmayın ama içinizden gelmeyen bir arkadaşlık gösterisinde de bulunmayın. Hislerinizi inkar edecek değilsiniz sonuçta. O da zaten affedilen olarak bu konuda sabırlı olması gereken kişi.
0
aychovsky
(22.07.17)
çok güzel yorumlar bütünü olmuş bu başlık, ama arkadaşlar ölüm var ya.
affettiğiniz/affedemediğiniz kişi ya da siz yarına çıkacak mısınız belli değil? belki affetme isteğiniz içinizde öleceksiniz ya da ölecek. ya da ne bileyim insanlar ne acılar çekiyor ya bu da bi şey mi diyerek sineye çektiğim çok şey oluyor. yaşım 26 ve yaklaşık 5-6 senedir bu bilinçle davranıyorum. "amaaan ölümlü dünya, vur patlasın çal oynasın" tarzında ve gevşekliğinde yaşamdan bahsetmiyorum. ama ölüm var ve her şeyin unutulabilme kapasitesi var. bence değerlendirin, unutmaya çalışın.
0
ok
(23.07.17)
verilip tutulmayan sözlere lafım olmaz görmezden gelmesini bilirim, yalanı görmezden gelebilirim, kırıcı sözler beni kıramaz lakin bir kere satıldığımı, kullanıldığımı hissediyorsam bitmiştir. asla 2. şansı tanımam. bu yaşıma kadar kimseye 2. şans tanımadım bundan sonra da tanımayacağım zira diğerlerine haksızlık olur bu.
0
odiyus
(23.07.17)
(3)

Yobaz Saldırı

aradaki uzaklik
GencolarTürkiye Cumhuriyeti güçlenerek devam eden bu yobaz saldırıyı yenebilecek mi?Sorum tektir ve budur.
Gencolar

Türkiye Cumhuriyeti güçlenerek devam eden bu yobaz saldırıyı yenebilecek mi?

Sorum tektir ve budur.
0
aradaki uzaklik
(22.07.17)
herhangi bir yobaz saldırı yok şu an. ya da benim mi haberim yok? olursa yenebilecek veya karşı durabilecek bir kuvvet de yok.
0
mahone
(22.07.17)
4 yil boyunca sancili bir surec yasayacagiz. mevcut hukumet her zaman gelecek hukumeti belirler. tersine donecek. bayraklari asin. kurtulus yakin!
0
bindokuzyuzkusur
(22.07.17)
bence içeride adamı var. takip etmekle kalmıyor, yönlendiriyor. yenecek.
0
runagain
(22.07.17)
(49)

Çocuğunuz olsun istiyor musunuz?

arockm
Merhaba, çocuk yapmak istiyor musunuz?
Merhaba, çocuk yapmak istiyor musunuz?
0
arockm
(21.07.17)
evet
0
seyduna6687
(21.07.17)
prensipte evet ama bu şartlarda sağlıklı bir birey yetiştirmek gözümde büyüyor.
0
zgrydn
(21.07.17)
10 sene sonra olabilir ama ebeveyn olmaya uygun muyum, emin değilim.
0
fragile lady
(21.07.17)
Maddi durumum iyi olursa yapmak isterim.
Olmazsa yapmayı düşünmüyorum.
0
mutekebbir
(21.07.17)
Turkiyede dogup buyuyecekse hayir sanmiyorum ki umarim oyle olmaz. Aksi halde belki evet. Ama daha cok var.
0
qazaqwsx
(21.07.17)
yakin zamana kadar sicak baktigim bir fikirdi, evlenirsem isterim diye dusunuyordum ama artik pek emin degilim, bilmiyorum. millet gencken istemez, ben ergenken falan cok istiyordum buyuyunce istemez oldum.
0
der meister
(21.07.17)
istiyordum oldu 2 tane hem de :) ikiz değil yani. 2 sene arayla :)
0
burya
(21.07.17)
evet isterim
0
rayde
(21.07.17)
çok seviyor ve istiyordum 2 seneye kadar, 2-3 ay kedi baktıktan sonra çekilecek sorumluluk olmadığına karar verdim. Büyük konuşmuyorum ama bu ara istemiyorum.
0
piremses
(21.07.17)
hayır.
0
fosforlu cevriye
(21.07.17)
şu an için hayır.
0
elorelia
(21.07.17)
Dear gibi düşünüyorum sanırım. Evliliğe mesafeliyim ama kendi çocuğum olsun isterim.
0
sytemofadownmanyagi
(21.07.17)
Hiç istemiyorum.
0
sopiro
(21.07.17)
Bir kızım bir oğlum olsun, başka bir şey istemiyorum.
0
yirmisantim
(21.07.17)
evlilik istemiyorum ama çocuk isterim.
bir kızım olsa güzel olurdu. ama oğlum olur kesin.
0
cabiday
(21.07.17)
Bazen
0
Sandman
(21.07.17)
belki bir gün olur ama olmayabilir de. en azından şu an için kendimi bir baba olarak kuramıyorum kafamda. yani "babba" diyerek üzerime doğru yaklaşan bir şey... pff, gelme lütfen. git. geri git!

her neyse, olacaksa da bir kız bir erkek olsunlar.
büyük olan kız olsun, öbürüne ablalık etsin.
benim gibi erkek kardeşiyle gün aşırı hayvanlar gibi kafa göz yarmalı, vücut mosmor etmeli kavgalar edip büyümesinler.
0
filteria
(21.07.17)
açıkçası sıfırdan insan şekillendirme fikri hiç fena gelmiyor bana, büyük çaplı, ciddi ama ilginç bi deney gibi. deneyin kötü gitmesi halinde deneği ortadan kaldıramayacaksın tabii, hatta kontrolden çıkıp insanlara tehdit oluşturması filan... aslında bu açıdan da ayrı bi eğlenceli, frankenştayn misali aşsldas

neyse ki henüz o sosyopatlık seviyesine erişemedim heheh. ama bundan geri kalan kısımlar da hiç ilgi çekici değil, o yüzden istemiyorum diyebiliriz. ama yapıcam mı, %90 evet; el mecbur.
0
Bruce
(21.07.17)
çok istiyordum ama artık o kadar emin değilim.
0
pinkpeony
(21.07.17)
prensipte evet, ama sürekli aklıma okul masraflarını getirip iptal ediyorum.
0
prezarlatif
(21.07.17)
hayır. mecbur yapmak durumundayım ya da eşimi boşayacağım :')
0
pide
(21.07.17)
Evet. Cok cok cok istiyorum. Bebekleri cocuklari cok seviyorum. Bir yegenim ilkokulun ilk yillarina kadar nerdeyse benimle buyudu.

@dear god make me a bird, + 1

edit: @cabiday da + 1
0
runagain
(21.07.17)
Cok calisacagim bir isim olmazsa ve cocuguma zaman ayirabileceksem ve maddi olarak ona iyi bir egitim ve cevre sunabileceksem evet ama Turkiye'de bu sartlar cok zor. Egitime para versem bu kez cevreyi nasil kontrol edebilirim bilmiyorum.
0
Traveller
(21.07.17)
bilmiyorum. çocukları çok seviyorum, ilerde evlenirsem evlatlık da edinebilirim fakat çocuk doğurmak nasıl bir his merak ediyorum sanırım.
0
kismisolungac
(21.07.17)
Kesinlikle hayır.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(21.07.17)
istemiyorum. evliliğe de karşıyım ama milyonda bir ihtimal olup o "ruh eşi" dediğin insan çıkarsa evlenilebilir ama çocuk hayır. hoş, ruha da inanmam.

ölümden hepimiz korkuyoruz değil mi? ölümün dehşetli olmayanı da yok, can vermek her şekliyle çok zor. patlama vs. gibi şeylerde saniyenin yüzde biri sürede can veren insan çok çok az ve istisna.
bir insanı daha bu dehşete, ölüme mahkum etmek hakkın olan bir şey mi sence?

diğer yönden, hayat baya sıkıcı bir şey. klişelere girmiyorum. ayrıca sırf senin sikinden çıktı diye senden apayrı gelişecek bir insanın tüm sorumluluklarını üstleneceksin, hayatının en büyük sorumluluğu o olacak.

son olarak, bebek ağlamasından nefret ettiğim kadar çok az şeyden nefret ediyorum. hiç gerek yok, üremek ayak takımının tercihi bu yüzyılda.
0
neil manke
(21.07.17)
arkadaşlarımın çocuklarını gördükçe daha da uzaklaşıyorum çocuk fikrinden, normalde tam tersinin olmasını beklerdim.

hala keyfime fazlasıyla düşkünüm sanırım. terazide daha ağır basamadı.

bi de, her insanı bir gün yakalayan "bir proje olarak çocuk olayı" da daha yok bende. şimdilik büyük projem işim çünkü. yeteri kadar meşgul edip tatmin duygusu sağlıyor.
0
treamorg
(21.07.17)
Istiyorum. Korkuyorum ama isterken de. Bir seyi cok isteyince ya olmuyor ya da olunca sonu iyi olmuyor. Yavrum olacaksa saglikli olsun, buyudugunu gorebileyim.
0
lamira
(21.07.17)
@lamira, senin çocuğun vardı ama? duyuru hediyeleşmesinde konuşmuştuk, enteresan.

cevap: hayır.

edit: özelden mesaj attım lamira.
0
dedimmidemedimmi
(21.07.17)
çocukları sevmem. çok ses yaparlar, baş ağrıtırlar ve sabır zorlarlar.
0
sporty
(21.07.17)
genel olarak çocuk sevmeyen, çocuk gürültüsünden ve şımarıklığından rahatsız olan biri olmama rağmen, istiyorum.
0
blatta hiberna
(21.07.17)
istiyorum ama önce kendimi buyutmem lazım. yaş 30 oldu hala yakın ilişki ve evlilik korkum var.
0
river song
(21.07.17)
Istiyorum. Ama bu ulkede degil. Bencillik yapmaya gerek yok.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(21.07.17)
çocukları seviyorum ama kendi çocuğum olmasını pek istemiyorum.
0
nothing in my way
(21.07.17)
dedimmidemedimmi ve blue serenity, cocugumu kaybettim ben.
0
lamira
(21.07.17)
hem evet hem hayır. yani hayır basmasındaki en önemli sebep: kendinden vazgeçmek, artık sen, her alanda ön planda değilsin. Herkes nasıl kolay bu kadar kendinden vazgeçebiliyor bilmiyorum o yüzden. Çocuğun doğumundan büyümesine her anı mucizevi ve bunu far etmek bir yanı isyanla karşılamaktan çok korkuyorum. Ama dünyaya baba olmak için gelmiş bir adamla evlenme arefesinde oldukça fikrim değişiyor. O kadar çok omuzda çocuk taşımalık ki. Diğer yandan sadece çocuğun ilk 5 yaşına kadar hayal kurabiliyorum. Annem hep toprağa girinceye kadar der hep bu yolculuk. Bense onu öyle bir hale getirmek istiyorum ki her an ben yokmuşum gibi hazır olsun hayata. Öyleyken böyle işte.
0
pochina
(21.07.17)
40 yaş civarı hayatımı şöyle bir toparlayıp evlat edinmek isterim. bakalım.
kendi çocuğum olması konusunda hiç hevesli değilim. dünya yeterince kalabalık.
0
sibertenik
(21.07.17)
Evet çok istiyorum
0
beyaztenlikiz
(21.07.17)
1 tane yaptım ben. Belki ilerde 1 tane daha olabilir.
0
battal gemalmaz
(21.07.17)
bir iki seneye kadar asla istemediğimden o kadar emindim ki. son zamanlarda ulan çok istiyorum galibaya evrildi bu konuda fikrim çocuklarla haşır neşir oldukça. maddi olarak korkunç durumdayım, işim yok, evim yok, sırtımı yaslayabileceğim bir babam veyahut zengin bir kocam yok ama galiba orta karar bir stabilitede çocuğu koyarım. itiraf gibi itiraf, anne olmayı çok istiyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(21.07.17)
İlkel benliğim ve egom birlik olup isteyecekler bir gün ama şu an değil. Muhtemelen evleneceğim kişi çocuk isteyen bir profil olacak.
0
fallopian
(21.07.17)
Normalde istiyorum ama adeta birer küçük canavar kuzenlerimi gördükçe kararsız kalıyorum. Kendi hayatımdan vazgeçmek için henüz hazır değilim. En verimli yaşlarımda verimimi düşürmek istemiyorum. Çocuk büyük sorumluluk demek. Şimdiki nesil 30 yaşına kadar üniversite okuyor. Çocuklara bu süreçte maddi ve manevi olarak destek olmak zengin olunsa bile aslında çok zor. Çocuğun cebine para koyunca işler hallolmuyor. Ki o parayı verebilmek de büyük emek istiyor.
0
dissendium
(21.07.17)
Bismillah NO!
0
l arrache coeur
(21.07.17)
Kesinlikle istemiyorum. Çocukları zerre kadar sevmem zaten. Bütün hayatımı bana bağımlı bir insana adama fikri de korkunç geliyor.
0
ms brownstone
(22.07.17)
Cocuklari cok severim ama cocuk sahibi olma istegim yok. En azindan su an icin yok. Tr sartlari falan degil mesele, cocuk sahibi olmak istemiyorum.
0
stavro
(22.07.17)
Evet, istiyorum.
0
MiraTaurus
(24.07.17)
Arkadaşların çocuklarını ya da yolda şirin bi çocuk gördüğümde ben de yapıcam diye hevesleniyorum. ama bi tanesiyle bi saat vakit geçirince sıkılıyorum ve çıldırıyorum. belki kendim yaparsam öyle düşünmem.
bi de kendimden bi parça olma fikri güzel geliyor. sonuçta benden çıkacak o şey. bi taraftan da çocuk bu, atsan atılmaz satsan satılmaz. eşya değilki. sürekli bana muhtaç birinin varlığından rahatsızlık duyarım gibi geliyor.
0
moratoryumkisilik
(24.07.17)
istiyorum ama bazen de bir çocuk büyütmek için fazlasıyla yorgun olduğumu düşünüyorum.
0
for day to break
(24.07.17)
istemiyorum. sebep çocukla uğraşmak istemiyorum.
0
sckxyss
(24.07.17)
(10)

Siz de böyle misiniz?

basubadelmevt
Diyelim ki iki ayakkabi var biri 300 tl digeri 150 tl. 300 olanin markası Nike, digeri Kinetix. Ikisi de tamamen her ozelligiyle aynı ayakkabı. Gidip kinetix alır mısınız? Telefon konusunda Xiaomi öneriyor cogu kisi belirli bir bütcede, çok dehset bir performansı olsa ve daha ucuz olsa da almam, içi
Diyelim ki iki ayakkabi var biri 300 tl digeri 150 tl. 300 olanin markası Nike, digeri Kinetix. Ikisi de tamamen her ozelligiyle aynı ayakkabı. Gidip kinetix alır mısınız? Telefon konusunda Xiaomi öneriyor cogu kisi belirli bir bütcede, çok dehset bir performansı olsa ve daha ucuz olsa da almam, içime sinmez. Sizce bu şekilcilik mi?Tamamen marka takıntısi olarak görmüyorum ama var bi adı. Sizde nasil durumlar?
0
basubadelmevt
(21.07.17)
ayakkabı konusunda 300 tllik nike'ı alırdım. şu an yeni telefon alacak olsam xiaomi alabilirdim. en azından bir denemek için.

zaten ikisi aynı mevzu sayılmaz bence. ayakkabının kalitesi rakamlarla ölçülebilen bir şey değil sonuçta ama telefonun özellikleri tamamen rakamlarla belli olduğu için iphonela aynı özellikleri taşıyan xiaomi'ye bir şans verirdim.
0
yeteramadenedimherseyi
(21.07.17)
aynı malı deme corç... bir nike ile kinetix kıyaslanmaz. 10 bazen daha fazla saat ayakta durduğun bir işte ayakkabı ne demek anlıyorsun. kimi imaj için alıyor olabilir ama saatlerce ayağında kalacak bir ayakkabının kalitesi çok önemli.

telefon olayını bilmem.
0
runagain
(21.07.17)
@yeter
Iste sorun tamamen ayni ozellik veya iphonedan daha da üstün olsa gidip Xiaomi almam.Illa iphone ya da samsung alırım.
0
🌸basubadelmevt
(21.07.17)
Bu tamamen reklam algısı. Nike reklamında Cristiano Ronaldo oynayınca kafanda bir imaj oluşuyor. Hmm demek ki iyiymiş diyorsun ister istemez. Eskiden bir laf vardı, telefonda Nokia'dan şaşmayacaksın diye. Samsung o zamanlarda kalitesiz bir marka olarak görülürdü. Televizyonları bile ikinci sınıftı. Babam 2000 yılında Philips VCD almıştı, Samsung çok iyi bir marka değil diye onu tercih etmemişti. Ama sonra Samsung çağı yakaladı. Nokia piyasadan silindi. Böyle şeyler sürekli değişir ve farkına bile varmazsın. Ben Kinetix, Jump gibi ayakkabıları çok giydim, hatta beğenirsem alıp yine giyiyorum. Her marka zaman zaman denenebilir.
0
dissendium
(21.07.17)
(nike vs kinetix) vs (xiaomi vs diğer telefon) karşılaştırması çok dengeli değil,
ayakkabıda kaliteli olduğuna inandığımı alırım (nike) telefon için de diğer arkadaşların da dediği gibi özelliklerine bakıp hangisi daha çok işime yarayacaksa ve daha ucuzsa onu alırım.

not: ucuz ürün alacak kadar zengin değilim.
0
luchetti
(21.07.17)
@dissendium +1 harfi harfine katılıyorum.
5 yıllık bir kinetix ayakkabım vardı geçen sene attım yırtılınca. 2 sene dağ bayır demeden yürüdüğüm kinetix spor ayakkabım da 3 yıldır kullandığım nike ayakkabım da hala sapasağlam duruyor. hem rahatlık hem de kalite açısından nike ile bir farkını görmedim. öyle ayağımı içine koyunca oooo nike be kardeşim demedim hiç bir gün birini diğer gün birini giydiğimde. yüzde yüz reklam algısı. gidip de kinetix'in 70-80 liralık modelini alıp nike'ın 250 liralık modeliyle kıyaslamak mantıksız, çoğu insanın düştüğü yanılgı burada başlıyor.

not: ama skechers giyince ooo skechers be kardeşim dedim yalan yok.

telefona gelecek olursak ben asus zenfone 3 tercih ederdim yeni telefon alsaydım. xiaomi iyidir ama yetkili ve doğru düzgün çalışan teknik servisi hala yok diye biliyorum türkiye'de. ama teknik servisi tam teşekküllü çalıştığı zaman xiaomi telefonlara yönelebilrim. sonuçta biz bu telefonları ortalama 2-3 sene kullanıyoruz ve 2 yıllık garanti önemli bir şey.
0
golgi aygıtı
(21.07.17)
fiyat performans oranına göre alıyorum.2 senelik ömrü olan telefona 4,5 vermek yerine alternatifine yönelirim mesela
0
essoist
(21.07.17)
üstat hiç benzer karşılaştırmalar değil.
Hiç kinetix almadım. Ama telefonum xiaomi.

Xiaomi'lerde ekranı jdi sharp yada lg üretiyor (Artık samsung üretecek). İşlemcileri qualcomm, kamerası sony.
Aynı apple yada diğer markalar gibi çeşitli alt yüklenicilerden gelen parçaların birleşimi yani.

Apple'da yazılım konusu var hadi onu geçtik diyelim, ama samsung varken xiaomi asla almam demek işten anlamamak başka bir şey değil.

Bu mantıkla gidersek, apple'a işlemcisini ve ekranını samsung üretiyor. 7-8 sene öncesine kadar samsung telefon pazarında kimsenin umursadığı bir marka değildi.
0
chaoslord
(21.07.17)
Bence garanticilik. Nike'ı kullandım, biliyorum, onu alırım. Bilmediğim bişeyi alınca o 150 lirayı riske atmış oluyorum ve şahsen ne zaman böyle denemelere girsem pişman oluyorum.
0
manuel mandalina
(21.07.17)
evet, bu marka takıntısı ve şekilcilik. hepimiz de bir parça bunun esiriyiz.

uç bir örnekle gideyim: bakanın midesini bulandıran tom ford ceketler 30 bine yakın fiyatlarla satılıyor. satılıyor çünkü alıcısı var. bunu alan insanın da mutlaka kendince bir açıklaması olacak: en iyi kumaş cinsini, afrika'da üretilen el yapımı tekstil boyasını kullanıyorlar filan gibi. yani o ceketin ederinin gerçekten 30 bin tl olduğuna inanacak bir şekilde, "paramı nereye savuracağımı şaşırmış durumdayım" demeyecek.

bizler de kendi çapımızda böyle düşünüyoruz. adidas'ın, nike'ın özellikle yüksek performans isteyen sportif işlerde kullanıldığında pazardan 50 TL'ye alacağın çakmasından daha iyi sonuç vereceği kesin. ama günlük kullanımda onun yaptığını onlar kadar iyi yapabilecek daha ucuz alternatifler de arayıp bulunabilir. kinetix, lescon, reebok, decathlon vs. gibi.
bu insanın tarzıyla, anlayışıyla alakalı.
0
filteria
(21.07.17)
(21)

Bugüne kadarki ilişkilerimden çıkardığım bir ders varsa o da...?

qazaqwsx
Merhaba,İlk aşkınızdan ya da ilk deneyiminizden şu anki sevgilinize ya da şu yaşınıza (artık kaçsa) kadar ilişkilerinizden çıkardığınız, yaşadığınız ya da sonrasında öğrendiğiniz iyi ya da kötü en büyük en önemli ders/tecrübe nedir sizin için?İlerde çocuğunuza ya da genç kardeşinize ya da yakın arka
Merhaba,

İlk aşkınızdan ya da ilk deneyiminizden şu anki sevgilinize ya da şu yaşınıza (artık kaçsa) kadar ilişkilerinizden çıkardığınız, yaşadığınız ya da sonrasında öğrendiğiniz iyi ya da kötü en büyük en önemli ders/tecrübe nedir sizin için?

İlerde çocuğunuza ya da genç kardeşinize ya da yakın arkadaşınıza ne öğüt verirdiniz?

İsteyen cinsiyet belirtebilir.
0
qazaqwsx
(20.07.17)
kimse için asla kendini değiştirmeye çalışma, kişiliğinden ödün verme.
0
theseachange
(20.07.17)
Tarkan'dam geliyor "Başkası olma, kendin ol. Böyle çok daha güzelsin".
Bir de İsmail Türüt'ten geliyor, "Plan yapmayın plan"z
İkisinin özeti, akışına bırak. Güzrllikle oluyorsa oluyordur. Olmuyorsa oldurmaya çalışma. Hiç taktiğe stratejiye girme.
Emek ver, çok emek ver ama bir şeyler değişsin diye değil ve iki tarafın da kendini kaybetmesine izin verme.
0
aychovsky
(20.07.17)
O da asla ders cikardim dememek
0
Traveller
(20.07.17)
39 Yaş/ Kadın

1. Kimseyi değiştirmeye çalışma kendin de değişme. Zaten mümkün değil. Oldurmaya da çalışma. Olmuyorsa olmayacaktır bunu hemen anla. (İlişkide gelişerek yol almak başka konu)
2. Merhametli insanları seç. Hayvan seven, doğa seven, yaşlı seven, çocuk seven, insan seven vs.
3. Emeksiz asla olmaz, emek ver.
4. Seni gerçekten sevenle beraber ol. Yani ruhunu, varoluşunu, olma biçimini, her şeyini. Gözlerinden sana doğru sevgi akanı seç, gözlerini devirip beğenmez tavırlarla seni sürekli aşağı çeken sözde sevgilileri değil.
5. İlişkilerde hayat gibi. Hiçbir şey planladığın gibi gitmeyebilir. Engeller çıkabilir; para mezhep farklı şehirler vs. Gerçekten oysa her şeye rağmen asla bırakma.
6. Cinsel çekim, fiziksel çekim geçicidir. Sadece o duyguya kapılıp evlenme, 100 sevişme sonrası tüm o arzu ve şehvet azaldığında minnoş minnoş sarılıp sevgiyle uyuyabildiğin adamı/kadını seç.
7. Seni destekleyen, sana omuz veren, seni her şart altında gönlüyle taşıyan insanı seç. Eleştiren, beğenmeyen, hor gören sana sürekli negatif verip sonra da "ben senin iyiliğin için" diyenden uzak dur.
8. Cinselliği gerçekten yaşamak istiyorsan yaşa. Yaşamak zorunda olduğunu düşünerek hiçbir şey yapma. Sevgi alabilmek için, onaylanabilmek için özünden taviz verme. (Genç kızlar için özellikle)
9. Saygılı insan seç. Sana, annene babana, insanlara, topluma, kendine, her şeye saygılı olsun. Beğenmese de sevmese de.

Uzar gidermiş bu liste .
0
medre
(20.07.17)
Uzun sure yalniz kalmis olmanin algilarimla oynamasina izin vermemeliyim, saf olmamaliyim. (Bunu telkin etmeme ragmen hep dusuyorum tekrar)

Devaminin olmayacagi bir seye "belki olur" diyip baslamamaliyim, cunku olmuyor. Viyanada yasarken trde yasayan biriyle daha once tanisiklik olmadan iliskiye baslamak gibi.
0
kuehles blondes
(20.07.17)
hayatta bir an olur, yalnızlık insanın başına vurur. sağlıklı düşünmeyi bir kenara bırakıp laf olsun diye, sırf yalnızlığını gidermek için insan çok random insanlarla görüşür, çıkar, sevgili olur vs. vs.

biliyorum o an çok savunmasız ve çaresiz hissediyor insan. ama böyle laf olsun diye biriyle olmaktansa uzun süre yalnız kalıp doğru birisini beklemek en iyisi.

şey gibi bu, mesela 10 nuramaralı otobüsü beklersin, gideceğim yere 11 de götürür 12 de ama onlar çok dolaştırır. 10 numara direkt olarak istediğin yere en kısa yoldan götürür seni. sen de 11 ve 12 geçmesine rağmen "bu kadar bekledim biraz daha bekleyeyim gelir birazdan" deyip 10 numarayı beklersin ya. o durum biraz.

örnek iyi oldu mu bilmiyorum ama neyse anladınız siz bence.

alakasız edit: bu örnek nerden aklımda kalmış diye baktım. can yücel söylemiş galiba. onu da belirteyim de sonra sıkıntı olmasın.
0
ravenclaw
(20.07.17)
1. salak her zaman salaktır.
bu sadece ilişkiler için değil, hayatta herkes için geçerli.

2. "düzelir, hallederiz" diye düşünülen her ilişki patlar.

3. evlilik, "eh, evlenelim bari" diye değil, coşkulu bir istekle yapılmalı.

4. her şey döner, dolaşır ve sekse gelir.

5. deneyimlere ve tecrübeye saygı duymak, ciddiye almak lazım.

6. karşındakini asla geçmişinde yaptığı bir şey(ler) yüzünden yargılama, olduğu gibi kabul et.

7. ilişkilerde, sorunları çözmeden, üstünü kapatarak ilerleme, gün gelir o da patlar.

8. aldatmak, her zaman sevmemek anlamına gelmez.

9. sevmek de her zaman yeterli olmaz.

10. zayıf karakter, uzak durulması gereken bir şeydir.

11. ne istediğini bilmeyen insanlar tehlikelidir, seni de kendileriyle birlikte batırırlar.

12. cinsel ilişkiye girmek istemediğin bir erkekle aynı evde yalnız kalma.

13. kimseye kendini sevdirmek için uğraşma.

14. herhangi bir durumda, insanların verdikleri tepkilerin nedenleri vardır. fevri olma. en ufak durumda (hatta hiçbir durumda) kendini kurban pozisyonuna sokma.

15. kişiler ve olaylarla ilgili varsayımlarda bulunma.

16. açık ve net ol. triple ilişki yürümez.

17. herkesten önce kendini tanı ve kabullen.

18. hayatını ve ilişkilerini egosantrik kararlar üzerine kurma.

32, kadın.
0
blatta hiberna
(20.07.17)
kimseye asla çok bağlanma ve hayatının merkezi yapma. bir anda çekip giderler, baya uzunca bir süre göt gibi kalırsın ortada.
0
i drive the hearse
(20.07.17)
yüzüğü görmeden aileyle tanıştırma.
0
kayranin kedisi
(20.07.17)
kendini sev. başkasını da sev ama önce kendini sev.
0
eriksatie
(20.07.17)
beyni olan birini secebilirdim. hayatin en gereksiz kisimlarini sorun olarak gorenleri ayıklayabilirdim. herkes bana normal geliyordu oysa. kendi ayaklarinin uzerinde duran ve karar verebilen kadin ile beraber olmam gerekiyor.
0
evimin paspasi
(20.07.17)
Iki terapistin iliskisi cehennem gibi bir sey oluyor (._.). Ders bu.
0
velvetmorning
(21.07.17)
Bir insanı ilk tanıdığımda ilk bir haftada çıkan problemler her ne ise, o ilişki 1 senelik de olsa 10 senelik de, temelde o sorunlar yüzünden bitti. Bunu sonuç olarak tespit etmiş olmam, yeni bi ilişkiye bu çıkarımla yön vereceğim anlamına gelmeli belki ama gelmiyor bende. Zira her insan ve her ilişki üniktir. Umut daima var, şans vermeye devam :)
0
manuel mandalina
(21.07.17)
kararında sevmek, teist biriyle birlikte olmamak

e, 23
0
embermane
(21.07.17)
@i drive the hearse, + 1 000 000

@ trollziya'nın dediğinde de doğruluk payı var sanki. ben sözelciyim, o sayısalcıydı. uyuşmadı bir türlü kafalar. bir de akrep-ikizler...
0
runagain
(21.07.17)
- bahane uyduruyorsa kac. bir insan gercekten istiyorsa bakariz, o zaman dusunuruz filan hikaye, 6 ay sonrayi simdiden programlar.
- ilk yalanda kac. ben bakiyodum, kahve niye tasti turu yalan degil tabi ama size kendinizi suclattiracak kadar yalanini yakaladiysaniz karaktersizin onde gidenidir.
- gercekten oldugu ile disariya gosterdikleri farkli insanlarsa kac. ailesini, arkadaslarini, sosyal hayatini tamamen uc farkli hayat tarziyla yasiyorsa istedigi kadar sevsin de hatta bir ruh hastasinin enkazini toparlamakla ugrasirsiniz.
0
lallala
(21.07.17)
Bahanecilerden uzak dur. Over-investing yapma.
0
arnold schwarzeneger
(21.07.17)
35 yaşında erkeğim. bugune kadar 3'ü uzun süreli 8-10 tane ilişkim ve bir miktar da fb/ons falan oldu.

sadece kadınlarla olan ilişkilerimden değil, tüm insanlarla - aile sevgili fuckbuddy arkadaş kanka patron çalışan iş arkadaşı yoldaki şoför asker arkadaşı markette kasiyer mağazadaki müdür şirketteki ceo- girdiğim iletişimden çıkardığım çok ders var ama sen en önemlisini soruyorsun.

İlişkilere, özellikle Kadın erkek ilişkilerine dair söylenen akla mantığa uygun anlayışlı efendi temiz insan haklarına saygılı fikirlerin neredeyse tamamı yalan. Kadın erkek de eşit değil. kadın ve erkek eşitliğine en az inanlar da kadınlar. Bir de aforizma ile bitirelim: eat meat fuck meat own meat.
0
twelfth
(21.07.17)
Buradakiler dahil kimseden tavsiye almamak.
0
Apocalypse
(21.07.17)
herkes bir gün gider. bunu asla unutma . hayatının merkezine kendini koy, önce kendini sev. kendini sevmeyeni kimse sevmiyor çünkü. kimse için prensiplerinden, kişiliğinden taviz verme. bunun adı fedakarlık değil çünkü. herkesi olduğu gibi kabullen çünkü insanlar asla değişmiyor boşuna yorulma.

29yaş- kadın
0
berguzar
(21.07.17)
kimseye %100 güvenmemek gerektiğidir. En masum olan bile içinde kötülük barındırır. 25/K (Lgbt)
0
alaimisema
(25.07.17)
(8)

Aynen kelimesinin pis enerjisiyle çalışan alet edavat

binder dandet
1 paragraf yazı yazıyorum. Cevap aynen. 1 kelime cevap yazıyorum cevap yine aynen. Bu kelimenin dark enerjisini biriktirsek ketilda su falan kaynatılır mi açaba?
1 paragraf yazı yazıyorum. Cevap aynen. 1 kelime cevap yazıyorum cevap yine aynen. Bu kelimenin dark enerjisini biriktirsek ketilda su falan kaynatılır mi açaba?
0
binder dandet
(20.07.17)
"yani"yi unutma. ikisinin güçlerini birleştirirsen şirinleri bile görebilirsin.
0
runagain
(20.07.17)
yazmayacan olacak bitecek.
0
lazpalle
(20.07.17)
Olabilir?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.07.17)
Aynen karsiim aynen.

Duyuruya +101019-99-9-9-00-01
0
lamira
(20.07.17)
kısmet.
0
eksineyler
(20.07.17)
o değil de...
0
qazaqwsx
(20.07.17)
Ben rahatsız olmuyorum ve "Aynen"i +1000000 gibi coşkulu bir anlamda kullanıyorum. Aynen benim için bir "Boşuna konuştun" değil, "Dediklerine %100 katıldım, ekleyecek bir şey bulamıyorum" demek. Bana aynen denince sevinirim ben.
0
aychovsky
(20.07.17)
Bi de "sıkıntı yok" çıktı son dönem. Valla hepsinin ağzına vurmak istiyorum.
0
medre
(20.07.17)
(5)

bu kafa neyin kafasi ?

dik dur egilme kanzuk durum seninle
icerik resimdedir.
icerik resimdedir.
0
dik dur egilme kanzuk durum seninle
(20.07.17)
güzel espri ama gülmedim.

ayrıca bir insanın bunu yazacak kadar atal olduğuna inanmıyorum. yalandır. sahtedir.
0
sejlav
(20.07.17)
gercek hocam. aksam birisinin profilinde gordum. sakalli, takkeli falan
0
🌸dik dur egilme kanzuk durum seninle
(20.07.17)
@sejlav ilk paylaşılan resim muhtemelen abuk bir facebook grubu onu geçtik diyelim müteveffa hükümdarımz abdulhamid-i sani'nin bilmemkaçıncı kuşak torunu nihan sultan hazretleri'nin dedesinin ibriklerinin çin malı taklitlerini sattığı sitesinin (bkz: cuma namazı dolayısıyla internet sitemiz kapalıdır) uyarısı da mı yalan :D


el cevap: ne kafası müslüman kafası
0
Ufuk
(20.07.17)
@ufuk aynen hocam. link yolladim ;)
0
🌸dik dur egilme kanzuk durum seninle
(20.07.17)
"bayanlar" ve "bacılarımız"... değişik bir kafa tabii. illa da her yedikleri haltı sözde islamileştirecekler kendi akıllarınca.

bir de nihal osmanoğlu meselesi var...

dedeleri hayatta olsa sopayla kovalardı bunları. bakmayın günümüzün gericilerine, abdülhamid pek çok olumsuz yönüne rağmen birçok çağdaş kurumun temelini atmıştır.

sözlükte dahi bu durumu savunan, kutsayan ve paylaşan, yorum yapanlara hakaret eden bir güruh var. ekşi sözlük'teki bu troll istilası türkiye'de de baştan ayağa gerçekleşen istilaya benziyor.
0
runagain
(20.07.17)
(12)

Ben bu muyum?

zxcd
İşler ters gidince iki ay işsiz kaldım. En sonunda kuzenimin çalıştığı yere, şantiyeye geçtim. Burada tıkış tıkış konteynırların küçücük odalarında 6 kişi kalıyoruz. İçeride hava çok sıcak. Bugün üçüncü gece olacak ama uyuyamıyorum. İş yorucu ama çok değil, yemekler güzel, tuvalet ve duş idare eder
İşler ters gidince iki ay işsiz kaldım. En sonunda kuzenimin çalıştığı yere, şantiyeye geçtim. Burada tıkış tıkış konteynırların küçücük odalarında 6 kişi kalıyoruz. İçeride hava çok sıcak. Bugün üçüncü gece olacak ama uyuyamıyorum.
İş yorucu ama çok değil, yemekler güzel, tuvalet ve duş idare eder kötü değil ama konu koğuşa gelince yapamıyorum.
Neden buradayım?
Borcum var.
Burada 2-3 ay çalışıp bitirebileceğim bir borç.
Dışarıda herhangi bir işle 6-7 ayda bitecek bir borç.



Kendi evimde, odamda mecbur kalmadıkça kimsenin yanımda yatmasına izin vermezdim. Rahat edemezdim yine uyuyamazdım. Şimdiyse durum bunun bin beteri.

Ne yapayım ben, çıkıp normal bir işe mi döneyim? Çünkü ben buyum arkadaş, yapamıyorum. Diğer yanda da uyuyamamak, rahat edememek var ama borcu da yarı yarıya erken kapatmak var.
Bu arada koğuşta duramadığım için dışarıdayım temel atılan bir binada ki işi izliyorum. Evet bu güzel oluyor :))))))
0
zxcd
(20.07.17)
sen bu değilsin. bu kesin. ama işleri yoluna koyana kadar, toparlaman için bir fırsat bu.

tek kötü yanı koğuş, kulaklık takıp birşeyler dinleyebilirsin. küçük bir vantilatör alabilirsin kendine. biraz sıkarsan dişini daha iyi olacak her şey eminim.

şu koğuş olayını bilirim. ne kadar berbat bir şey olduğunu... ben de sırf bu yüzden gecelerimi uykusuz geçirirdim, dışarıda temiz havada volta atıp sigara içerek, düşünerek...

çok sıkarsa bırakabilirsin. acil, ölüm kalım meselesi br borç değilse, varsın iki katı sürede ödensin.

geçmiş olsun şimdiden.
0
runagain
(20.07.17)
Denetim çok sıkı, öyle beş katlı bina değil şehir kuruyorlar resmen. Olmuyormuş yani öyle yoksa sordum onu da tabi.
0
🌸zxcd
(20.07.17)
ben olsam dayanırdım, 3. gece diyorsun. 1 hafta-10 güne alışırsın. insanın alışamayacağı bir şey yok zaten. şimdi sana kabus gibi geliyor ama değişik bir deneyim olacak, anı biriktirecek hatta belki inanamayacaksın ama ileride gülerek hatırlayacaksın. 15 gün geçtiği halde baktın hala dayanamıyorsun, bırakıp dönersin ama sabret bakalım biraz, ne olacak gör. 3 ay dediğin nedir.
0
balpolen
(20.07.17)
Şantiyede yatıp kalkmanız elzem mi? Şantiye dışında bi yerde kalamıyor musunuz?
0
l arrache coeur
(20.07.17)
Allah yardımcın olsun hocam.. Çabanı takdir ediyorum, bu da senin için bir sınav.. Her şey bir şekilde yoluna girecektir diye ümit ediyorum..
0
st curse
(20.07.17)
En fazla ev kiralarız kuzenimle ama o yanaşmaz. Tek başıma zaten param yetmez, pahalı buralar. Kalabileceğim en yakın yer içinse her sabah en az iki saat yolculuk etmem gerekir, değmez.
0
🌸zxcd
(20.07.17)
Sen bu değilsin, sen başkası da değilsin. Sen kaldığın yer değilsin ama bu hayatında sana çok tecrübe katacak bir durum.

Amerika'da her göçmenin bir hikayesi var mesela, herkesin tutunmak için çektiği bir ton çile. PG'nin CEO'suydu sanırım, Venezuella'dan ilk geldiğinde bir bodrum katında bir dolapta kardeşi ile kalmışlar. Gerçekten odanın dolabında. Şu yani.
st.hzcdn.com
Bir anda farelerle yaşamaya başlayanı, restoran mutfağında 7 kişi kalanı var. Bu söylediğim kişiler şimdi belini doğrultmuş kişiler. Hepsinin söylediği şu, 'Çileyi doldurmadan rahata ermek yok. Buna da no free lunch diyoruz'.

Borcun ne kadar önemli, büyük ya da küçük olduğunu bilemeyiz biz ama çok acil bir borç değilse, dışarıda çalış geç öde. 6-7 ay zamandan bile sayılmaz ki!

Üniversitede 6-7 yıl boyunca kendi odam hiç olmadı. Ya 3-4 kişi paylaştık yurt odasını ya da bir salonda diğer misafirlerle yattım ama değdi sonrasında. Bu tarz zorlamaların, arada bir ağlayacak hale gelmenin insana büyük tecrübe kattığını ve büyüttüğünü düşünüyorum. Alışkanlıklarımıza çakılan tokatlar, kendimizi tanıyamayacak kadar değiştirdiğimiz alışkanlıklar hayatımızdaki en önemli şeylerden biri, en büyük katkı bence. Hatta, bir 'Ferrari'sini satan bilge' derecesi göz açıcı şeyler bunlar ama daha önemli bir şey var, sağlığın. Eğer sağlığın bunu kaldırmıyorsa, neden kendini zorlayasın? Eğer borç acil değilse, neden kendini zorlayasın? Amacın tecrübe kazanmak, bu tarz kısa süreli zorlamaların herkes için gerekli olduğuna inanıyorum.

Hatta, geçen gün bir makalede Alzheimer'ı engelleme/geciktirmenin en önemli yolunun acı verecek derecede alışkanlıkları değiştirmek ve yeni alışkanlıklar kazanmak olduğunu söylüyordu. Hatta, en önemli özelliğini yapacağımız değişikliğin bize kesinlikle rahatsızlık vermesi, hayatımızda bizi rahat ettiren şeylerle alakasız olması ve hem çok çok zor hem de başarılabilir olması olarak nitelendiriyordu.

Bir de şantiyede çalıştığını söylüyorsun. Önemli olan iş güvenliği, ülkemizin iş güvenliği koşulları malum. Eğer bu iş bu konuda sakatsa, önemli olan canın. O da hiçbir tecrübeye değmez.
0
aychovsky
(20.07.17)
3 gün alışmak için kısa, ben olsam hava güzel ve gecenin çoğunu işleri izleyip sonra da odaya geçip kulaklıkla bişeyler izlerken uyumaya çalışırdım, koku varsa burnumun ucuna koku sürerdim=) arkadaşın da dediği gibi ilerde anı olacak şekilde geçirmeye çalışırdım günlerimi, sabrının sonunda 3 ay kazanımın olacak ve bu güzel bişey.
0
mslny
(20.07.17)
6-7 ayda öde borcunu. Tecrübe kazanmana gerek yok.
0
dissendium
(20.07.17)
Çok zor biliyorum, ben de inşaatçıyım. Mevsim yaz olduğu için koğuşa sadece yatmak için gidersin dediğin gibi. Kış olsa paydos edip yemek yedikten sonra gidip ve daha fazla zaman geçirmek zorunda kalabilirdin.

Güvenliğin, sağlığın, yemek ve tuvalet-duş imkanları dediğin gibiyse kal. Ama inşaat işi zor. Kendini gün içinde motive edecek şeyler de bulabilmen gerekecek. Yoksa çekilmez...
0
malheiros
(20.07.17)
@mslny yazınca hatırladım... askerdeyken uyumadan önce yastığa sıkmak için özel bir koku almıştım. burnumun ucuna denk gelecek şekilde... nasıl lanet bir koku vardı ortamda hayatım boyunca unutmam diyordum ki unutmuşum bak. zaman geçiyor, unutuyor insan. hatırlatan @msnly, sebep olan sen ve hayata teşekkürler :)
0
runagain
(20.07.17)
@runagain, ben de bir otobüs yolculuğunda böyle bişey yaşamış ve ancak o şekilde yola devam edebilmiştim, vesile olmak güzel, rica ederim=)
0
mslny
(20.07.17)
(2)

banyo gideri

davy_jones77
banyo giderinde biraz tıkanma var şu üstündeki süzgeç gibi şeyi çıkardım içi öok kirli de görünmüyor ama ne yapmak lazım ?
banyo giderinde biraz tıkanma var şu üstündeki süzgeç gibi şeyi çıkardım içi öok kirli de görünmüyor ama ne yapmak lazım ?
0
davy_jones77
(19.07.17)
şu klavuz dedikleri metrelerce uzun olan tel varsa en iyisi o. kaynar suyla birlikte. ve sağlam bir lavabo açıcı.
0
runagain
(19.07.17)
hortum varsa banyo çeşmesine tak bir ucunu, diğer ucunu da banyo giderinden içeri sok, gidebildiği yere kadar ittir, sonra çeşmeyi aç, sorun yoksa sonuna kadar aç, tazyikli aktığından emin olduktan sonra, ileri geri hareketlerle hortumu yavaşça çıkar.
en çevreci, güvenli temizleme yöntemi.
0
cliquot
(19.07.17)
(5)

Cem yilmaz sosyal medya hesaplarini kapatmis

runagain
Tam da ona birseyler yazmam gerekirken...Simdi ona nasil ulasacagim?
Tam da ona birseyler yazmam gerekirken...
Simdi ona nasil ulasacagim?
0
runagain
(19.07.17)
Zaten pek istekli kullanan biri değildi. Aptal takipçilerin abuk subuk davranışları da bahane olmuş kapatması için.

Olan bize oldu. :)
0
altin gol atan stoper
(19.07.17)
bi gösterisinde "daha napıcan derime mi nüfuz edicen" şakasıyla ona ulaşan birine takılıyordu. O video bahsettiği site/mail üzerinden ulaşılabilir belki.
0
senolll
(19.07.17)
cmylmz fikir sanat'tan iletisim kisminda mail'den.
0
evimin paspasi
(19.07.17)
Bende hepsi açık, seni engellemiş olmasın :)
0
goodz
(19.07.17)
anladığım kadarıyla paylaşım yapmayı bırakmış sadece. twitter hesabı açık halâ.

@evimin paspasi, cmlymz.com'da bir "iletişim" kısmı yok. sadece sosyal medya hesaplarına bağlantı var.
0
🌸runagain
(19.07.17)
(23)

Arkadaşlar kafam çok karışık yardımcı olur musunuz?

balpolen
Biriyle görüşüyorum, 3 ay bitti. 4. ayın içindeyiz. Anlaşıyoruz gayet, aramız iyi. Fakat benim kafamı kurcalayan ve aşamadığım şeyler var. İlk olarak sigara içmesi. Beni çok rahatsız ediyor. Hem de az da değil, günde 1 paketten fazla içiyor. Onun için üzülüyorum. Ayrıca sigara içen bir adamla bir ge
Biriyle görüşüyorum, 3 ay bitti. 4. ayın içindeyiz. Anlaşıyoruz gayet, aramız iyi. Fakat benim kafamı kurcalayan ve aşamadığım şeyler var. İlk olarak sigara içmesi. Beni çok rahatsız ediyor. Hem de az da değil, günde 1 paketten fazla içiyor. Onun için üzülüyorum. Ayrıca sigara içen bir adamla bir gelecek hayal edemiyorum ne yazık ki. İkinci olarak ekonomik adımlarını çok mantıksız atması. Paraya hiç değer vermiyor. Hayata karşı duruşu: 'Para harcayınca güzel tatlım.' Eskiden kendi mağazaları varmış, kapanmış, çeşitli işler kurmuş, çıkmış vs. Sonuç olarak şuan kredi borcu var ödemeye çalışıyor. Gelecekte doğru adımlar atabileceğinden emin değilim. Çok hızlı ve ani karar alabiliyor, resmen gaza geliyor. Yani ben bu adamla bir hayat kursam yine bir iş kurucam deyip, bizi ekonomik olarak sıkıntıya sokmayacağının bir garantisi yok. Daha önce yapmış, yapabilir de. Bir de belki küçük bir ayrıntı ama lise mezunu. Benim için eğitim durumunun bir önemi yok. Ama ailem bunu problem yapabilir. Ben öğretmenim. Biz çok iyi anlaşıyoruz, keyifli zaman geçiriyoruz. Aramızdaki iletişimde hiç problem yok.

Gelelim bugün yaşadığımız olaya. Dün gece ben onda kaldım. Evden çıkarkan de evin pencerelerini açık bırakmıştım. Sabah yağmur bastırınca da biran önce de çıkıp eve gitmek istedim. Bu arada onun da evden çıkması gerekiyor. İşe gidecek. Fakat uyku problemi var. Uyanamıyor. Bu da ayrı bir konu, geçiyorum. Hadi çıkalım diyorum, hala yatakta. Bu arada ben giyindim. Bekliyorum. Ben çıkayım sen sonra gel diyorum. Yok gelicem diyor. Sonunda baktım hala yatakta, ben çıktım. Çıkmamla sırılsıklam oldum. Yağmur çok şiddetliydi. Bu sırada taksi bekledim. O da balkondan görmüş olabilir ama ben donuma kadar ıslandım yani. Baktım taksi gelmiyor başladım yürümeye. Neyse ben eve geldim. Yağmur dindi. Yağmur dindikten sonra beni arıyor.

Yani bilmiyorum, arkadaşlar. Kafamda zaten soru işaretleri var. Aşamıyorum. Bir de üstüne bu olay. Kim haklı, kim haksız onu da bilmiyorum. Kafam çok karışık sormak istedim.
0
balpolen
(18.07.17)
yol yakınken ayrıl bacım. bu iş yürümez. aranızda büyük fark var. gerçi adamla aynı evde yaşamışsın, aynı yatakta yatmışsın. bundan sonra seninle birlikte olacak biri olsa sorun ederim. he.
0
fikirmuhendisifikri
(18.07.17)
Soru ne tam anlamadım yok gibi ?

belli bir yaştan sonra bu tarz şeyler önemli sigaradır ne biliyim hayata bakıştır felsefedir vs. bunlar temel şeyler bana göre önemli kriterler 25+ dan sonra tabii
şimdiden soru işratei yaratıyorsa ilerde de karşına çıkar bunlar aklına gelir tekrar..

pek anlaşamayacaksınız siz sanki..
0
qazaqwsx
(18.07.17)
Tam sizin kaleminiz bir erkek. Ayrılmayın devam edin
0
MaNOfTheYear
(18.07.17)
Soru nerede?
0
nax
(18.07.17)
Bana pek beraber ortak bir hayat kurulacak bir adam gibi görünmedi yazdıklarınızdan ki siz de bunu farkettiğiniz için ikileme düştünüz sanırım. Bekara karı boşamak kolay elbette ama bahsettiğiniz adam tipi ile uzun vadeli planlar yapmak zor, siz de evlenip bir hayat kurmak istiyorsunuz sanırım.

Bir de şöyle yabancı bir laf var:
"Bir şey ördek gibi görünüyor, ördek gibi yüzüyor ve ördek gibi ses çıkarıyorsa, o şey muhtemelen ördektir." Yani adam size güven vermiyorsa, muhtemelen hiçbir zaman vermeyecektir.
0
fengari
(18.07.17)
bu adamdan bana koca olmaz diye kurup kurup durmuşsunuz, gelmiş bize anlatıyorsunuz. soru yok ama ben yine de yanıtlıycam; adamla birlikte evden çıkmak zorunda mıydınız? bence değildiniz. neticede adam haklı.
0
evde liyakat kalmamis
(18.07.17)
son yağmur ve ıslanma olayını anlamadım. evet sen yürüdün ve ıslandın? adam sana siper mi olmalıydı? o havada taksi bulamayacağını, adamı beklemenin daha mantıklı olacağını öngörmen gerek. trip yapacam diye sırılsıklam olmuşun.
genel olarak da bu adamla anlaşamıyorsun zaten şu an kendini kandırıyorsun sadece. uykudan uyanman uzun sürmez.
0
cekilmis gayfe
(18.07.17)
ayrılırsanız mesaj at bebiko.
0
zirrealist
(18.07.17)
Bir şeylerin daha başındayken bu kadar sorunun farkında olman ondan gerçekten etkilenmediğini gösterir. Bunlar basit problemler değil, kendisinin aradığın insan olmadığını gösterir. Boşuna çabalamaya hiç gerek yok.
0
fragile lady
(18.07.17)
sigara içtiğini bilerek başladıysan şu an bu durumdan şikayet etmen anlamsız.

ama diğer konulara bakarak bi geleceğiniz yok. fazla kapılmadan ayrıl derim ben.
0
elorelia
(18.07.17)
Cabalar bosa, gelmis ayrilik vakti.
0
japon askeri
(18.07.17)
Hemen kaç. Son olay sana ne kadar değer verdiğini gösteriyor. Yazık etmişsin kendine.
0
secrex
(18.07.17)
çektir git. en mantıklısı.
0
evimin paspasi
(18.07.17)
saydiginiz ozelliklerden herhangi biri ayrilmak icin yeterli ama siz hala "acaba degisir mi" diye sansinizi zorlayip, hayatinizdan caliyorsunuz.

bir an evvel ayrilin.


ben de erkek olmama ragmen bunu soyluyorum.

gecmis olsun, kolay gelsin
0
scars dont fade
(18.07.17)
umursamaz, sorumsuz, dengesiz, sağı solu belli olmaz, güvenilmez, empati yoksunu, tembel, bencil.

ben demiyorum, senin anlattıklarından çıkanlar. senelerdir birlikte olduğun kocan olsa belki senelerin hatrına çekilir ama yolun daha başındayken bunları göre göre niye uğraşasın ki? ona harcayacağın emeği, sinir stresi düşün. gereksiz.
0
sttc
(18.07.17)
Eğer evlenme niyetiyle ilişkiye başladıysan bunca gün beklememeliydin. Bir an önce ayrılmalısın.
0
iwasbornonamountainside
(19.07.17)
çok sigara içiyor, lise mezunu (problem değil demişsiniz ama evleni beraber yaşayınca bence bu durum sizi de rahatsız eder) parayı sorumsuzca harcayan, baba parasıyla iş kurup batıran vs. gözümde çok basit, hanzo bir adam canlandı afedersiniz.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.07.17)
Niyeyse, şu anda sinirle göze batan her kötü özelliğini dökmüşsünüz buraya gibi geldi. Güzel geçirdiğiniz bir günde, burada 'Böyle ciciş, öyle seksi, böyle mutlu ediyor' yazarmış gibi geldi.

Bugünkü olaydan çok fazla bir şey anlamadım. Yani, birlikte çıkmak zorunda değilsiniz, o da uyku sersemi bir şeyler söylemiş, ne zaman uyandığını bilmiyoruz. Bugünkü olay uyuması olmuş ama genel olarak baktığımızda şunlar var:
- Sigara içiyor.
- Para/hesap bilmiyor, müsrif
- Eğitimi düşük (çok büyük bir neden değil)
- Uyanamıyor (bu da sanki büyük bir neden değil de, bugün böyle olmuş gibi)

Bunların yanında iyi özellikleri de vardır elbet. 4. ayda kötü özelliklerin göze batması sorun ama ne kadar büyük bir sorun. Yani, adam öyle bir adamdır ki, uyum muhteşemdir ve 'Aman canım, tüm paramızı savursa ne olur' denir ya da adamla uyum o kadar da yüksek değildir, 'Zaten uyanamıyor' deyip ilişki de bitirilir.

Bir de bunu bile bile insan ilişkiye başlayabiliyor, aşk insanın gözünü kör edebiliyor. Kısa vadede rahatsız etmeyen şeyler uzun vadede rahatsız ediyormuş.

Ayrılınabilir, devam da edilebilir de; bu öyle aniden verilmiş ve sonrasında 'Ne yaptım ben' denilen bir karar olmasın. Doğru karar bile olsa, anlık sinirli verilmesin. Sakinlikle, sular çekilince verilen karar en iyisi, en güzeli.

Bir de adamın bu özelliklerini sevmediğinizden haberi var mı? Yani, olay 'Sigara mı, ben mi' değil de, 'Balkonda iç' yeterince bir orta nokta mı? Orta nokta dediğiniz, tam vazgeçmese kabul edeceğiniz yer neresi? Bu adam o noktaya gelmek ister mi? Aynı şekilde, benim bir arkadaş deli gibi para harcadığı için maaş kartını eşine verip 'Bana ayda şu kadar ver, daha fazlasını yalvarsam bile verme' şeklinde çözdü. Bu bizim ilişkimiz değil, bizim için 'Üff, be' olan şey, o kadar da kötü bir şey olmayabilir sizin ilişkiniz için. O yüzden, orta yol bulmak istiyor musunuz? O orta yola gelir mi? Bu tarz şeyleri sakin kafa ile düşünerek karar vermek en iyisi.
0
aychovsky
(19.07.17)
keşke tek sıkıntısı sigara olsaydı. gerçi adam o işleri batırmasaydı ve zengin olsaydı bunlar dert olmazdı. esnaf/girişimci koca, öğretmen kadınlar için ekstrem bir eşleşme değil.

ama yine de sevmiyorsanız çekilecek insan değil. Parayı geçtim uyanamayan insan çoğu konuda güven vermez bana
0
fallopian
(19.07.17)
madem böyle biri hayat birleştirme işin ertele ve bunu da söyle açık açık. dönerse senindir :)
0
bruceandwayne
(19.07.17)
@st curse + 1

@fengari, ördeğe bayıldım :) kullanırım ben bunu.
0
runagain
(19.07.17)
saydığın özellikler üzerinden adamı gömecek değilim ama bunlar sana şimdiden batıyor ise ilerde işler daha da karışacak. haklı ya da haksız taraf yok. adam böyle biri.

ilişki ile ilgili beklentilerini düşür. çıkış planı yap.
0
zgrydn
(19.07.17)
Sanki olmayacak gibi ya. Sorumsuz birine benziyor biraz
0
top_secret
(19.07.17)
(25)

Tek başınıza dışarda yemeğe/kahvaltıya gidiyor musunuz?

ms brownstone
Dışardayken acıkınca oturup bir yerlerde bir şeyler yemekten bahsetmiyorum. Sırf keyif için özellikle sevdiğiniz bir mekana sevdiğiniz bir yemeği yemeye tek başınıza gidiyor musunuz ya da mesela tek başınıza yayılarak bir serpme kahvaltı için falan dışarı çıkıyor musunuz onu merak ediyorum.
Dışardayken acıkınca oturup bir yerlerde bir şeyler yemekten bahsetmiyorum. Sırf keyif için özellikle sevdiğiniz bir mekana sevdiğiniz bir yemeği yemeye tek başınıza gidiyor musunuz ya da mesela tek başınıza yayılarak bir serpme kahvaltı için falan dışarı çıkıyor musunuz onu merak ediyorum.
0
ms brownstone
(16.07.17)
Canım istiyorsa, zamanım varsa ve o an gidecek başka kimse yoksa giderim, hiç çekinmem. Yemeğimi yerken çevreyi izlerim, kahvemi içerken manzaraya bakarak keyif ederim, en kötü bir dergi falan okurum. Keyfini çıkarırım. Sık sık canım istemez, yılda birkaç kere olur en fazla.
0
aychovsky
(16.07.17)
Bazen gidiyorum. Kahvaltı ya da günün başka bir öğünü için sevdiğim bir yere gidip tek yiyorum. Bana normal geliyo
0
Nature Works
(16.07.17)
Evet giderim.
Kahvaltı için zor, biriyle programım yoksa kahvaltı için dışarı çıkmaya üşenirim eve söylerim en kötü.
Ama akşama doğru ya da akşam için çıkarım.
0
mutekebbir
(16.07.17)
evet, kimsem yok cunku.
0
kosun lan mevzu var
(16.07.17)
gittiğim oldu ama devamlı yaptığım bir şey değil.
0
sta
(16.07.17)
Yemeğe giderim. sırf canım istedi diye üşenmem, tek başıma istedigim bir yerde yemek yerim rahatlikla ve keyifle. Ama kahvaltiya gitmem.
0
aquarium
(16.07.17)
canım isterse giderim herhangi bir tabum yok ama kırk yılın başı bir canım ister.
0
Caaannn
(16.07.17)
hayır.
0
elorelia
(16.07.17)
yapmışlığım oldu. arada insan kendine vakit ayırıyor kendine ödül veriyor. kendiyle date yapıyor gibi oluyor. arada yapılır. ne uğraşıcam şimdi başkasıyla konuş bir de dinle falan ohoo mis gibi kendim gider keyfini sürerim kafası nadiren yokluyor.

bir de şartların öyle olmasını gerektirdiği anlar var. yani oluyor işte..başka şehirdesin yemek yemen lazım ya da sabah bir kahvaltı yapıp sonra işlerimi halledeyim diyorsun vs.
0
qazaqwsx
(16.07.17)
evet. yaptım ve yaparım.
0
runagain
(16.07.17)
hayır. o yüzden neredeyse hiç dışarı da çıkmıyorum bu tür keyif şeyleri için.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.07.17)
Kahvaltı kültürü burada olmadığı için bunu değil de özellikle sushi yemek için bir mekan var bazen iş çıkışı gider yavaş yavaş tadını ala ala yerim. Aslında zaten yalnızlık durumuna alışık olduğumdan kendi kendime mangallı piknik yapmıslıgım bile var. Üstüne üstlük sonunda kömür ateşinde Türk kahvesi bile içtim :D
0
fıytfıyt
(16.07.17)
sevdigim bir restoran var, ona yanimda kimse olmasa da gidiyorum, cok salas zaten. diger yerlere hayir.
0
beriberi
(16.07.17)
Kahvaltı olayını hiç denemedim çünkü genel olarak kahvaltı yapmayı çok seven biri değilim. Kalabalık olunca keyif alıyorum kahvaltıdan. Fakat yemek yemeye ya da kahve içmeye sık sık tek başıma gidiyorum.
0
trulymadlydeeply
(16.07.17)
Tabii ki gidiyorum.
Çok da keyifli oluyor.
Gayet normal.
0
duyond
(16.07.17)
Kahvaltıya ya da bişiler yemeye çıkmam ama bi ara tek başıma içmeye giderdim. içmek derken 2-3 bira.. Bazen tek başına biranı yudumlarken etrafı izlemek iyi geliyor.
0
moratoryumkisilik
(16.07.17)
Evet ama mesela dürümcü kokoreççi, lahmacuncu vb falan oluyor bunlar, yani oturup görece hızlı yiyebileceğim şeyler.

2 saat oturup kahvaltı etmem asla.
0
noluyo yaa
(16.07.17)
pazar gunu yanina kindle alip sevdigim kahvalticiya tek gitmek inanilmaz mukemmel bir luks benim icin.
0
charlotte blanc
(16.07.17)
kahvaltıya gitmem zaten sevmediğim bir öğün ama yemeğe çok çıkarım hatta tek başına plan yaptığımda bir şekilde birileri eklendiğinde mutsuz oluyorum.
0
kuzey li
(16.07.17)
hafta içi öğle arasına hep tek başıma çıkarım, hafta sonu da çıkıyorum bazen. self-servis yerleri tercih ediyorum ama genellikle
0
peki madem
(16.07.17)
Tek başıma kahvaltıya gittiğim çok olur
0
gazozailacatmauzmani
(16.07.17)
Evet, kesinlikle! Birini çağırsam gelene kadar hayatta kalamayacak kadar ac oluyorum mesela bazen:)
Canimin cektigi seyi yemek icin her yere giderim tek basima.
Ama gel senle suraya gidip sunu yiyelim diye onceden planladigim da oluyor tabii.
Aniden canim bir sey çektiğinde tek giderim haliyle.
0
stavro
(16.07.17)
EVET
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.07.17)
"Yalnız yediğiniz her yemek, kaçırılmış bir fırsat demektir."
J.F. Muhtar KENT

Geç oldu ama güzel bir vecize.
0
goodz
(17.07.17)
Dışarıda zaten kırk yılda bir yerim. Serpme kahvaltı zaten saçmalık.
0
arnold schwarzeneger
(17.07.17)
(11)

Şöyle bir inanç var mı?

yeteramadenedimherseyi
Tanrı var, bizi ve her şeyi yarattı ama dinler yok. Ve ayrıyetten şu anda olmakta olan olaylara müdahale edebiliyor. Bizi gözetliyor, istediği zaman olayların akışını değiştirebiliyor vs.
Tanrı var, bizi ve her şeyi yarattı ama dinler yok. Ve ayrıyetten şu anda olmakta olan olaylara müdahale edebiliyor. Bizi gözetliyor, istediği zaman olayların akışını değiştirebiliyor vs.
0
yeteramadenedimherseyi
(16.07.17)
Var.
0
stavro
(16.07.17)
testis agrisi
(16.07.17)
@vegas

tanrının dünyayı yarattığına inanmakla olaylara müdahale etmeye inanmanın bir ilişkisi yok. genelde deistler tanrının dünyayı yarattığına inanır ama olaylara müdahale ettiğine inanmaz.
0
s0phiesw0rld
(16.07.17)
tanrı dünyadaki olaylara müdahale etmiyor. o zaman robottan farkın kalmazdı zaten.

bu arada hidrojen helyum dönüşümü olan yıldızlardan bize en yakını olan güneş, dünyanın 1,5 milyon katı büyüklüğünde. saniyede 600 milyon ton hidrojen helyuma dönüşmekte. bu güneş cüce sınıfı yıldızlardan. yani bundan daha davasa yıldızlar da var. trilyonlarca galakside milyonlarca yıldız var. diğer ağır metal içeren gezegenler, taş-toprak-toz vs.

bana bir allahsız bu kadar maddenin nasıl oluştuğunu açıklayabilir mi?
0
cekilmis gayfe
(16.07.17)
tanrının neden aramızdan duygusal bir insanmış gibi basit insani konulara müdahale etmeden duramayacağını ve bu yüzden tanrının olmadığını düşünen insanlar var anlamıyorum. ciddi ciddi koskoca kainata baktığınızda tanrı yok diyebilmek için dayanağınız ama bebeklere tecavüz ediyorlar onlara müdahale ederdi, savaşlar var bunlara müsaade etmezdi gibisinden sığ insani düşünceler mi? niye müdahale etsin ki? yani o varsa ve yarattıysa o da farkındadır yarattığı her şeyin her potansiyel eyleminin, her eylemin sebebinin. insanın kaos dediği sadece insan için kaos; her şeyin farkında olan, her şeyin bilgisine sahip olan bir konsept için kaostan bahsedilemez. sadece sebep ve sonuç vardır. kendinizi tanrının özü olarak görüyorsunuz belki, o yüzden tanrı varsa sizinle aynı amacı taşımalı, size hizmet etmeli, sizi korumalı diye beklentiye sahipsiniz. dinlere inanmadığınızı söyleyip dinlerde baba figürü gibi işlenen bir tanrı algısı üzerinden tanrı yok diye küskün trip atan bir ergen gibi tanrı yok diye bir iddiaya geçiyorsunuz. tanrı var ya da yok, ben bunun bilgisine sahip değilim ve sizin de bu bilgiye sahip olmadığınızı biliyorum. küstahça insanlara şu zavallı halinizle üstünlük taslamayın.
0
neseranni
(16.07.17)
@vegas asdfasdfasdf yav he hee
big bang nasıl oluştu? o kadar madde tek bir noktaya neden toplandı ve ne oldu da patlayacak seviyeye erişti? kaldı ki big bang modellemesine göre evren genişlediğine göre 13,7 milyar yıl önce tek bir noktadaydı der. ve bir patlama buna itki kuvveti sağladığını iddia eder. ancak genişleme hızına bakılırsa ışık hızını aşmış olması gerekiyor. kütlesi olan bir madde ışık hızını aşabilir mi?
0
cekilmis gayfe
(16.07.17)
0
perloneth
(16.07.17)
dincilerin fanatizmi Vs ateistlerin fanatizmi! ikisi de karşısındakine cahil, aptal, mal, odun muamelesi yapmakla yüceldiğini zannediyor. insan gibi konuşma kültürü olmayınca olmuyor. bu doğu/ortadoğu bokunda sol da, ateizm de, felsefe de boka bulanmış vaziyette.

bonus misal: marx/das kapital batıda felsefe ama doğuda ideoloji, doktrin!

soruya gelirsek... inandığım şu: Allah var. bizi ve her şeyi yarattı. eşi benzeri olmayan, ortağı olmayan, kudreti sonsuz ve her türlü noksanlıktan münezzeh.

şu anda olan olaylara mudahale ediyor. belki tamamına degil. ama hiçbir şey onun bilgisi dışında degil. bebeklere tecavüz, savaşlar, zulümler falan neden müdahale etmiyor bilemiyorum. "hikmetinde sual olunmaz" diye bir kaide var. bilemiyorum... vardır bir hikmeti. bazı konularda "idraki meali bu küçük akla gerekmez, zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez" diye düşünüyorum.

evet O; olmuş, olan ve olacak her şeyi biliyor ve görüyor ve tabii ki her şeyin akışını değiştirebilir.
0
runagain
(16.07.17)
ahahah duyuruyu silme emi...popcornumu aldım pazar günümü neşelendiriyorum.. :D

Soruya cevap:
inanç işte...ne diyeyim şimdi konu bu olunca....
sen böyle bir şeye inanırsan senin için var. benim için yok. Bir "okula/sistematiğe" ya da -izm'e bağlamaya çalışma boşver.

-atheist was here-
0
qazaqwsx
(16.07.17)
@vegas, bu inanç. ispata gerek yok benim için. senin delil diye sunacakların da benim için bir anlam ifade etmeyecektir çünkü birçok kopukluk var. big bang diyorsun da o gazlar nasıl oluştu? kitabın ortasından konuşmaya başlıyorsun. en başını açıklayamıyorsun çünkü.
bir şey ispatlama ya da kimseyi herhangi bir şeye inandırma peşinde değilim. bu inanç, bilim değil.
big bang teorisi vs bunlar bilim ama inancı ya da inancın kökenlerini açıklayacak düzeyde değiller.
0
runagain
(16.07.17)
@vegas, inancımı ve düşüncemi söylüyorum sadece. kimse inanmak ya da beğenmek zorunda değil. eğer inancımı ve düşüncemi sizin üzerinizde bir baskı, şiddet unsuru olarak kullanırsam sorun o zaman başlar.

o takım bu takım gibi bir muhabbete dönmesin. herkesin inancı, düşüncesi, fikri kendine...

ne namaz, ne oruç, her gün içen adama da burada dinci muamelesi yapmayın.
0
runagain
(16.07.17)
(7)

bütün gece okunacak mı sala?

theconqueror
ankara yenimahalle 4 oldu
ankara yenimahalle 4 oldu
0
theconqueror
(16.07.17)
Yapracık'ta 3 bitti. Bilmiyorum nereye kadar işkence edecekler.
0
yaren
(16.07.17)
kadıkoy'de cok duymadık sükür! semtine yerine göre abartıyorlar sanırım.

edit: gece uyumak için yataga girince fark ettim sesleri. belediye onundeydi etkinlik ki yeldeğirmenine sesi fazla ulaşmıyordu. sala seslerini de çok duymadım yataga girene kadar. o da çok sürmedi zaten.
0
runagain
(16.07.17)
00:15'ten beri okunuyor Beyoğlu'nda da.

Şom ağzıma sıçayım, ne güzel bu kez sela saçmalığına girişmediler demiştim birkaç saat önce.
0
chicha
(16.07.17)
cihangir'de 4 oldu.

huşû içinde dinleyen milyonlar varken olasıdır.

bir yandan iyi oluyor diyorum. türkiye bunu hakediyor. hatta çok daha fazlasını bile...
0
boyle buyurdum
(16.07.17)
Kadıköy'deyim. Dizi izliyordum. Balkon kapısını falan kapadım okunmaya başlayınca. Dizi bitti hala devam ediyordu. 10 dakika falan önce bitti. Tam sessizlik oldu diyecektim ki üst komşuda günde 19434 kere tekrarlanan kavga başladı. Bağıra bağıra hem de.
0
nawar
(16.07.17)
kavaklıdere'de sala bitti zaten pek duyulmuyordu ama korna ve helikopter sesleri hala bitmedi ve çok sinir bozucu. hala da ara ara bi bağırtılar geliyor kızılay'dan buraya ses gelir mi emin değlim ama geliyor sanırım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.07.17)
bazi semtlerde insanlari ozellikle rahatsiz etmek icin abartiyorlar. bizim mahallede mesela ezanin sesini kasitli olarak arttirmislardi. sikayet ediyorsun anlamiyorlar. comar kafasi sonucta..
0
ubi dubium ibi libertas
(16.07.17)
(8)

darbe günü atm'lere/marketlere koşanlar ???

vizdilva
darbe günü atm'lere para çekmeye veya marketlere erzak almaya koşmanın neresi yanlış? ihanet anlamına mı geliyor, çıkarcılık mı? sonuçta marketleri yağmalamaya değil kendisinin ve/veya ailesinin zorda kalmaması için gıda vs. almaya gidiyor. bankalar vs de muhtemelen el konulacağı vs nedeniyle kendin
darbe günü atm'lere para çekmeye veya marketlere erzak almaya koşmanın neresi yanlış? ihanet anlamına mı geliyor, çıkarcılık mı? sonuçta marketleri yağmalamaya değil kendisinin ve/veya ailesinin zorda kalmaması için gıda vs. almaya gidiyor. bankalar vs de muhtemelen el konulacağı vs nedeniyle kendine ait parayı almak için atm'ye gidiyor giden, soygun yapmaya değil. benim bilmediğim bir negatif tarafı mı var? yoksa yapılan şeyden çok yapılmayan şeylere mi vurgu yapılıyor bu sözlerle? yani "atm'ye-markete koşanlar" derken "tankların vs önüne çıkmayanlar" mı denmek isteniyor?

not: atm'ye de, markete de gitmedim,
ne bankada param var, ne de mahallenin üstünde alçak geçiş yapan jetlerin seslerini duymazdan gelip sokağa çıkmayı düşündüm.
0
vizdilva
(16.07.17)
biz bira-sigara almaya gittik bi tek. sokakta öyle izdiham falan yoktu. ama gidilebilir de yani tedbir bu sonuçta. çok saçma bir argüman.
0
cekilmis gayfe
(16.07.17)
Burada devlet birey olmanızı değil vatanı kanınızla sulamanızı bekliyor.
0
dunal
(16.07.17)
kişisel olarak kendi canımın sağlığı; bayrak, vatan, devlet, ezan vb. her şeyden daha kıymetli.
0
doxanikee
(16.07.17)
Sen bunu söyleyenleri mi ciddiye alıyorsun allah aşkına? Ben markete ve atm'ye gittim. Popomla gülüp geçiyorum. Belli bi topluluk köprüde toplanıp kendini yaraladı sonra da milli bayram ilan edildi benim gözümde senaryo bu yani.. vatan sevgim kabardı gerçekten. Komik yahu!
0
powerpufgirl
(16.07.17)
Gidip darbeye karsi duracaklarina, durumu kabullenip kendi dertlerine dusmelerine kiziyorlar.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(16.07.17)
@want2die artı bir. (klavyemin artı tuşunu elektrik süpürgesi yedi)

o gün ben de evin faturalarını yatırmıştım ve bize göre yüklü bir miktardı. keşke yatırmasaydım demiştim ben de.

iki paket sigara alıp eve döndüm. insanlar fırın, bakkal ve atm'lerin önünde kuyruktu. çekecek param olsa ben de çekerdim. ve bekar, bir başına olmasam ben de yiyecek içecek falan almaya çalışırdım.

hafif alkollü çıktığım ufak gezintiden sonra, dönüşte bir çay evinde oturup darbeyi(!) izledim. darbeyi canlı yayınla izliyorsun!

yazık o hayatını kaybeden 249 kişiye, yaralanan iki binin üzerindeki kişiye...

bu çağda bize böyle bir saçmalığı yaşatanlardan hesap sorulacağı günü iple çekiyorum.
0
runagain
(16.07.17)
sokakta vatanı korumak yerine kendini kurtardın diye vatan haini ilan ediyorlar kendilerince
0
gazozailacatmauzmani
(16.07.17)
ya bu edebiyatları ciddiye almak için uygun yer burası mı cidden?

darbe girişimini emekli subaylar ve ordu içerisindeki atatürkçüler engelledi zaten. ortaya yatanlar değil. yatanlar var, ancak başarı onların değil. (aksi gibi yansıtılması ayrı mevzu)

siyah-beyaz takılanlar ayakta kalmanın bireysel ve toplumsal olarak ele alındığında giriftleştiği anlaşılan alakasını anlamaz.

ergenekon zart zurt diye zamanında hapse atılan, yıllar sonra da tahliye olan adamlar, tank vs nasıl çalışır bildiklerinden köprüye gidip efektif mücadele edebildiler.

sıradan halk aslında ölmekten veya kaçmaktan başka hiçbir halt yiyemedi. dolasyısıyla sizin ne yapıyor olduğunuzun, ülke içindeyseniz ve öyle olmaya devam edecekseniz, önemi falan yok.

adamlar başkalarının feragatine korsan gibi kondular, hepsi bu.

yoksa insanların korkuyla giriştikleri eylemler falan doğal.

darbe günü x bir yere koşmak abes bir olay değil. ne için koştuğunuz abes olabilir. meclisteki muhalefetin bile satılık olduğu bu ülkede siz kendinize önden koltuk ayarlayanlardan(örnek emrullah uslu veya cengiz çandar veya mustafa akyol vs) değilseniz, sizin yaptığınız hiçbir şey, kim neyi nasıl sömürürse sömürsün, bağlayıcı değildir. yaptığınız şey bağlayıcı değilse, kimse size ve eylemlerine dikkat etmeye tenezzül etmez. (yani sizin şüphe uyandırmak için bir patern sergilemeniz gerekiyor, kozmik oda bilgisi karşılığında avrupa ülkelerinden vatandaşlık alan iğrençler dikkate şayan, bu durumda)
0
godoşu beklerken
(16.07.17)
(9)

Hayatın adil olmaması ve girişimcilik yalanları

sorunvar
Hani üniversitelerde hep anlatırlar.Girişimci olun güçlü olun yenilik yaratın .Sonra da zengin çocuklarının kendilerini girişimci gibi tanıttığı etkinlikler falan olur ya .Bunlardan gerçekten nefret ediyorum.Sen en iyi okulu bitirirsin kimi zaman boğaziçi işletme olur kimi zaman ankara hukuk olur k
Hani üniversitelerde hep anlatırlar.Girişimci olun güçlü olun yenilik yaratın .Sonra da zengin çocuklarının kendilerini girişimci gibi tanıttığı etkinlikler falan olur ya .Bunlardan gerçekten nefret ediyorum.Sen en iyi okulu bitirirsin kimi zaman boğaziçi işletme olur kimi zaman ankara hukuk olur kimi zaman da itü inşaat makine falan olur .Sonra bu züppelerde okan üniversitesine ,hasan üniversitesine girer senle aynı bölümü okur .Sonra da baba paralı ile şirketler kurar seni çalıstırır ve patronun olur .Salak salak konuşurlar.Milyon dolarık evlerde yaşar güzel arabalara biner güzel kızlarla sevgili olurlar.Sen ise 5 10 k tl maaşla mutlu olmaya çalışırsın .Asla bir ferrari sahibi olamazsın asla boğaza nazır bir evin olamaz ...Oysa o adamdan çok daha zeki ve çok daha entellektüel bilgi sahibisin ..

Hayat niye böyle adil değil sen 40 yaşına gelirsin o adam 25 yaşında senin patronun olur ... Ah hayat ah ..

Bu nefret karşısında siz napiyorsunuz ?
0
sorunvar
(15.07.17)
Kendi kendinin girişimcisi, kendinin patronu, beşeri sermaye sahibi gibi öznellikler neoliberal politikaların toplumsal ve politik riskleri (işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik vb.) bireylere yıkıp, orta sınıfları (özellikle beyaz yakalıları) işçi olmadıklarına ikna etmek için işledikleri mekanizmalar. Girişimcilik ve fırsat eşitliği, veraset yoluyla yeni aristokrasinin sürdürülmesini gizlemek için yürütülen politikalardan ötesi değil. Bu sermayedarların çıkıp girişimcilik dersleri vermelerine de gülüyorum. Asıl vermeleri gereken ders, ortak malların (commons - toprak, orman, deniz, vb.) devlet desteği ile nasıl çitlendiği, kara dönüştürüldüğü ve işçi (hem beyaz hem de mavi yakalı, hem maddi hem de gayrimaddi emek) sömürüsü üzerinden nasıl girişim yapacak sermaye elde ettikleri dersleri olmalı. Mesela Türkiye'den en meşhur örnek Vehbi Koç. Gençler onu girişimcilik örneği olarak değil de, devlet desteğiyle gayrimüslim mallarına konup nasıl sermaye yaratılır üzerinden örnek almalı (!-ironi).

Elimden geldiğince hem teorik hem de pratik olarak mücadele ediyorum. Kendimi ya da içinde bulunduğum hareketleri tanrısal görmediğim için, bu mücadelenin %100 başarıya ulaşıp ulaşamaması beni ilgilendirmiyor. Sadece mücadeleye devam.
0
protector
(15.07.17)
tam olarak böyle olmasa da 5 ay dayanabildiğim özel sektör maceramda farkettim ben de bir şeylerin oldukça saçma olduğunu. ben şirketin işine değer katabilecekken hem bunun umursanmaması hem de bana bir faydası olmayacağını bilmek gibi. bu nedenle uzak durmaya çalışıyorum, kimsenin işine yaramayacak işlerle uğraşsam da zaman zaman bu saçmalığın bir parçası olmamak bana yetiyor.
0
ron dennis
(15.07.17)
Gerçek bilgi insana kaygı getirir. Hiçbir şey bilmeyen adam umursamaz olduğu için her şeye daha kolay ulaşır. Ben bu insanlardan nefret etmiyorum. Ben üniversiteye başlarken finalde bütün kızlar benim olacak diye saçma bir düşünceye kapılmadım. Yine bir mühendislik öğrencisi olarak mezun olunca bir şirketim olacak diye düşünmedim. Üniversiteye kendime bilgi katmak için girdim ki üniversitenin gerçek amacı budur. Herkesin kendi hayatı. Hayatın adil olduğunu zaten kimse söylemedi. Bir kural ihlali yok.
0
dissendium
(15.07.17)
Yasaminizin merkezine parayi koymamayi deneyebilirsiniz mesela. Yazinizda mutluluk kelimesi bir defa geciyor. 5k maas alan neden mutlu olamasin ki? Mutluluk illa ferrari alacak kadar cok kazanmak midir? Yaziniz neden calismak zorundayiz, bu sistem neden var nasil insa edildi kismini sorgulamadigi icin oraya girmiyorum.
0
kassiopeia
(15.07.17)
kassiopeia'nın açtığı yerden devam edeyim, yaşadığımız tüketim endeksli sistemde insanlara ancak bir şeyler satın aldıklarında mutlu olabilecekleri empoze edildiği için, mutluluk asla yakalanamayan ve sürekli yeni şeyler alınarak yaşanmaya çalışılan bir duyguya dönüşüyor ve asla tatmin olunamıyor çünkü bunun bir sonu yok. Sen 5K maaşla mutsuzsan, 10K veren bir yere geçersin ama bu sefer 15K kazanan insanlar olduğu için yine mutlu olamazsın. Ferrarisi ve boğaza nazır evi olan da hayata buradan bakıyorsa o da mutlu olamıyor çünkü ondan daha zengini de var.

Sürekli sende olmayanın peşine düşerek mutlu olmanın imkanı yok zaten, ister ferrarin olsun, ister 100K maaşın.
0
fengari
(15.07.17)
zamanında bir örnek yazmışım.
şimdi tekrar okudum da. sinirden baya hatalı yazmışım
eksisozluk.com
0
bana her yer cehennem
(15.07.17)
öncelikle nefret beslemiyorum.

birçok şey evet yalan. babasının verdiği 5 milyon tl sermaye ile seven hill'i kuran eleman "yılın girişimcisi" seçilmişti bir ara.

birçoğu yalan ve uyutma amaçlı doğru ama ciddi anlamda sıfırdan gelip yukselenler de var.

her ile üniversite, saçmasapan "apartman üniversiteler" konusu zaten acı bir hikaye.

herkes zengin ya da patro olacak diye bir kural yok ama başka arkadaşlar da değinmiş: 5-10 k ile mutlu olamıyorsan on yüz bin milyon k ile de mutlu olamayabilirsin. ha renault'a binmişsin ha ferrari'ye. günde 3-4 saat ayakta yolculuk yapıp üç kuruş maaşa çalışan insanlar var. belki o insanlar daha çok hak ediyordur birşeyleri. çok çok daha zeki ve entelektüel insanlar borç içinde öldü tarihte, biliyorsun.

5-10 k'yı harcamak için kullandığın sürece zaten bir girişimde bulunamayacaksın. 30 bine kurulan bir işten her ay 5 bin kazanılır mı? evet kazanılır, yapan kazanıyor şu anda. çok da zeki değil muhtemelen ve entelektüel hiç değil.

iş bilenin, kılıç kuşanananın...
0
runagain
(15.07.17)
başlık ve yazarların yazdiklari cok iyi. girişimcilik yalanları hollywood sinemasındaki super kahramanların dunya'yi devamli kurtarmasi ve dünya'nin kurtarilacagi inanci. bircok hayal gerceklesebilir, bircok hayal de insanlara satilabilir. turkiye icin su andaki durumda ise insanlara hayal satilmasi lazim ki ellerindeki son umudu da alsinlar.

tabi burada her girisimci yalan da demiyorum ama bir kismı da senin de belirttigin gibi yalan.
0
evimin paspasi
(15.07.17)
Burada iki sorun var. Birincisi kendinizi Ferrariye layık görmeniz. İkincisi Ferrariye layık olmayan başkalarının Ferrari alabilmesi. Siz birinciyi atlayıp ikinciye odaklanıyorsunuz. Ama bunları söylerken Ferrariye sahip olanların yüzde kaçının Ferrariye layık olduğu konusunda gerçekçi hiçbir fikriniz yok.
0
dunal
(15.07.17)
(6)

bu aksam cafeler/barlar açik midir?

yarey
Cafe'de barda Alkol alinir mi bu aksam? Yoksa o da mi yasak?
Cafe'de barda Alkol alinir mi bu aksam?
Yoksa o da mi yasak?
0
yarey
(14.07.17)
15 temmuz arefesi oldugu için soruyorum
0
🌸yarey
(14.07.17)
'o da mı yasak?' derken? Ne yasaklandı ki?
0
himmet dayi
(14.07.17)
algı oyunu mu anlamıyorum ki? alkol yasak falan değil. bugün de yarın da içilebilir.
0
dedimmidemedimmi
(14.07.17)
Ben öyle bi sey duymustum da
0
🌸yarey
(14.07.17)
Ben bu akşam çıkıcam ama yarın çıkmam.. Manyağın tekinin gelip rahatsızlık vermeyeceğinden emin olamıyorum. O nedenle gerek yok.
0
lcha
(14.07.17)
bu akşam değildir ama yarın muhtemelen sıkıntı olur. yasal açıdan değil de mahalle baskısı ile.
0
runagain
(14.07.17)
(7)

insanlar neden böyle?

who cares wins
neden herkes sürekli "üff çk mşglm, birsrü derdim var, kimseyi çekemem.s.s" modunda takılıyor? böyle bi burnu havadalık. yani nerden geliyor bu özgüvenin kaynağı? ben de salak gibi nazik olmaya çalışıyorum sürekli, hani insanların statüsünden kişiliklerinden bağımsız değerli olduklarını düşünerek ha
neden herkes sürekli "üff çk mşglm, birsrü derdim var, kimseyi çekemem.s.s" modunda takılıyor? böyle bi burnu havadalık. yani nerden geliyor bu özgüvenin kaynağı? ben de salak gibi nazik olmaya çalışıyorum sürekli, hani insanların statüsünden kişiliklerinden bağımsız değerli olduklarını düşünerek hareket ediyorum. "kolay gelsin" diyorum mesela kasiyere, bi "teşekkürler" demek yok. duvara konuştum sanki. ya da birisine bir şey soruyorum yetersiz cevaplar veriyor örnek veriyorum, x'ten geçiyor musunuz, nasıl gidebilirim diye soruyorum, aldığım cevap sadece "geçmez". cevap alabilmek için tekrar sormam gerekiyor filan. bunu günlük diyalogların dışında da yaşıyorum. nazik oldukça ezik olduğumu mu düşünüyorlar acaba cidden. böyle bi salaklık olabilir mi yani anlamıyorum ki. ben de hödük olayım diyorum bu sefer de içim kararıyor.

bir de herkes kendi düşüncesinden çok emin, kendi doğrusu herkesin doğrusu gibi davranıyor. ben de sürekli "yanlış bir şey demeyeyim belki böyle düşünmüyordur" diye dikkatli konuşmaya çalışıyorum, belki sadece dikkat ettiğimi düşünüyorumdur gerçekten dikkatli olmuyorumdur ama ne bileyim en azından bi çabam var. bunların mantığını oturtamadım bir türlü. nasıl oluyor bu işler?
0
who cares wins
(13.07.17)
Bencil ve umursuz insanlara denk geliyorsun, gittikçe de artıyorlar. Verdiğin örnekleri genel olarak ben de yaşıyorum, bana yol ya da bişey sorulsa fazla ciddiye alıp açıklamalı cevap veriyorum, yapı meselesi biraz da. Kimse abartıyorsunuz kimbilir ne dertleri var demesin, ben de pamuklar içinde yaşamıyorum, bir soruya cevap veya teşekküre rica ederim diyemeyecek kadar dilim tutulup dünya başıma yıkılmadıkça aksi bir tepki vermedim, vermem de.
0
mslny
(13.07.17)
bazen insanlar aynı şeyleri o kadar çok yaşıyor ki robotlaşıyor, hissizleşiyor. bu yaşam şartlarında ve böyle bir cangılda hala insani özellikleri koruyabilmek ve yaşatabilmek büyük bir şey.
0
runagain
(13.07.17)
insanlar kendi sorunlarını bulundukları ve degistirdikleri ortamdan izole edemiyor, bu yüzden. bu da biraz farkindalikla alakali. en büyük örneği zaten eşiyle kavga edip, sinirini öğrencilerinden çıkartan öğretmen.
0
evimin paspasi
(13.07.17)
runagain + 1
Çünkü örnek verdiğin grup gerçekten meşgul ve zamanı olmayan, bir sürü derdi olan, yüzünün gülüşü bayağı bir lüks olan kesim. Aynı şeyi milyonlarca kere yapıyorlar ve artık hali, mecali kalmıyor cevap vermeye. Sen onlar için bir milyonuncu kişisin ve herkese uzun cevap verseler gece evlerine gidemezler, onlar senin için arada bir iletişime geçtiğin ve iki güler yüz beklediğin insanlar. İnan bana, aybı işlerde ve aynu ortamda çalışsan bir hafta içinde onlara dönersin.

Hödük olmaya gerek yok, kişisel algılamaman yeterli. O İETT şoförleri cinayet işlese "Normal kafayı sıyırması" denecek gale geliyor neredeyse.
0
aychovsky
(13.07.17)
insanlar genel olarak nazik değil, gösterdiğin nezaketin karşılığını beklersen çok üzülürsün öncelikle bunu söyleyebilirim. iyilik yap denize at misali, kendini üzme, yorma. bunlara odaklanma.

bir de bu yanlış bir şey demeyeyim kimsenin kalbi kırılmasın çizgisi çok silikleştiren bir şey insanı. herkes de iz bırakma peşinde olduğundan öyle gelişine vole çakıp duruyorlar çünkü ya tutarsa? bana hiç tutmuyor, kültürsüz birikimsiz ayı diyip geçiyorum ama onlar da bana ne kadar da silik sıradan bir tip diyorlardır kesin. neyse ya, olmuyor yani kısaca bu işler. hayatta kalmaya bakıyorsun. akşam eve gidince on yumurta filan yiyorsun, güçleniyosun :)
0
evde liyakat kalmamis
(13.07.17)
modern yasam zirvaligi cogu ya. herkes kendini onemli ve degerli hissetmek istiyor. kimsenin kimse icin vakti, ilgisi, sevgisi yok cunku en iyisi onlar. genel olarak boyle.
0
der meister
(13.07.17)
Ben davarliklarina veriyorum artik. Gecen gun denedigim ayakkabi ayagima olmadi diye tezgahtardan trip yedim, baska bi satis danismani kozmetik bi urunun hakkinda sordugum soruya ukala ukala cevap verip kendini profesör falan zannetti bunlar ayni gun 1 saat icinde arka arkaya kasilastigim iki ornek. Insanlar eskiden saygi konusunda haddini bilirdi simdi herkes herkese karsi sen kimsin yeaa modunda. Ben de insanlara kim ve ne olduklarindan bagimsiz direkt bi okuzluklerini gormedigim surece rica etmeli tesekkur etmeli gereken aciklamayi duzgunce yapmali falan gayet nazik davranirim. Boyle okuzlukleri haketmedigimi dusunuyor ve insanlarin gereksiz egoist bencil kaba dusuncesiz okuz tavirlarindan gittikce bıkıyorum. Insanlari ezmekten nefret ederim ama sessiz kaldikca kendilerini iyice bi halt zannettiklerinden artik ister istemez hadlerini bildirecek cikislar yapmaya basladigimi farkettim. Bu kadar asigilik kompleksli bir toplum yapisi icerisinde yasamak cok zor.
0
passive aggressive
(13.07.17)
(16)

ibadet edince işler rast mı gider?

runagain
sorum dindar arkadaşlara özellikle...ibadet ettiğim bir dönem vardı. hani 5 vakit namaz, oruç...şimdi yıllardır cumaya, bayram namazına dahi gitmemiş; ramazan da dahil hemen her gün içen (çok da değil bir iki bira) biriyim. o dönem de işlerim rast gitmezdi, şimdi de gitmiyor.o zaman işlerim yolunda
sorum dindar arkadaşlara özellikle...

ibadet ettiğim bir dönem vardı. hani 5 vakit namaz, oruç...

şimdi yıllardır cumaya, bayram namazına dahi gitmemiş; ramazan da dahil hemen her gün içen (çok da değil bir iki bira) biriyim. o dönem de işlerim rast gitmezdi, şimdi de gitmiyor.

o zaman işlerim yolunda gitmiyordu çünkü: bu bir imtihan!

şimdi işlerim yolunda gitmiyor çünkü: ibadet etmiyorum!

bu mudur yani?

hani oyle olacaksa ibadet edeyim, böyle olmayacaksa falan filan diye sormuyorum. sadece işin mantıgını soruyorum. yorumlarınızı merak ediyorum.

inanıyorum. günlük dualarım, ritüellerim var kendimce. kendimce derken de uydurdugum şeyler degil elbette. rutine bağlı ama her biri gayet de içten.

nedir?
0
runagain
(13.07.17)
işi ibadete bağlamak isteyen insan her türlü bahaneyi bulur.

yapılması gereken ise kontrollü deney. ibadet ediyorum: böyle oldu. ibadet etmiyorum: böyle oldu. ibadet dışında bütün koşullar aynı kalarak fikir verebilir. kolay mı? değil bence.

bu kontrollü deney yapılmış olsa dahi ibadete bağlamak isteyen bir bahane bulur:

o zaman işlerim yolunda gitmiyordu çünkü: bu bir imtihan!

şimdi işlerim yolunda gitmiyor çünkü: ibadet etmiyorum!
0
ron dennis
(13.07.17)
Kim sana ibadet edince işlerin yolunda gidicek dedi ki? Böyle bir şey yok. Trafik kazasında bir insana yardım etmek için koşan gönüllü bir adamın üst geçitten geçerken boşluktan E5 gibi bir yere düşüp öldüğünü biliyorum. O yüzden iyilik, ibadet, temiz kalp, saflık her zaman kazanmıyor. Ben çok anlamam dinden falan ama peygamberler de çok çileler çekmiş asıl o zaman onların mükemmel hayatları olmalıydı?

Müslümanlık sana dünyada çektiğin zulmü cennete keyif olarak geri veriyor, yersen..
0
powerpufgirl
(13.07.17)
Gönülden inandığın sürece ben bir sorun görmüyorum. İslami şartları yerine getirmemek Müslüman olmadığın ve Allah'a olan bağlılığın zayıflığı anlamına gelmiyor. Bence bu mantık ile ibadet edeceksen de etme zaten.. Ki zaten belirli kesim bu tarz ile ibadet yapıyor maalesef.
0
st curse
(13.07.17)
@qazaqwsx, linke bakamadım. wiki kapalı. evet bu konuda da cahilim biraz ki nasıl erişeceğimi bilmiyorum.

@st curse, söylediğin konuda bir sıkıntım yok. evet o insanlarla aynı ortamda bulunmak istemiyorum. bugünlerde aklımdan geçiyor, gidersem vakit dışı gider, iki rekat namaz kılar çıkarım.
o mantık beni rahatsız ettiği için biraz da ibadetten kaçıyorum. ve günümüzün malumlarıyla aynı ortamı paylaşmama düşüncesiyle beraber.
0
🌸runagain
(13.07.17)
ibadet etmenin mantığı öbür dünya için bence.. ibadet edince bu dünyada işlerin pek rast gitmeyebilir.. Dinde bu dünyanın değeri öbür dünyanın değerine göre sinek kanadı bile değilmiş..
0
gkhnynk
(13.07.17)
İbadet ettiğinde de etmediğinde de imtihandasın. İmtihan hiç bitmiyor. Mesela alkol içmen de imtihan içmemen de.

Herkesin imtihanı ise farklı. Misal fakir fakirliğiyle imtihan olunuyor. Zengin ise zenginliğiyle. Bu yüzden Allah katındaki üstünlük yalnızca takva iledir.

İşlerin yolunda gittiğinde şükretmeyi hatırlamalısın -ki bu gerçekten diğer ihtimalden zor-
İşlerin yolunda gitmediğinde ise sabretmelisin.
0
sylr
(13.07.17)
nasip ise gelir yemenden nasip değilse düşer çenenden.

genel kaide; çalış, şükret, dua et.
0
qobel
(13.07.17)
allah çalışana verir. ibadet edene değil.
bakınız gavur yapmış abi diyoruz bir çok şey için

ama bu demek değil ki ibadet etmeyin.
inanıyorsanız tabiki ibadetinizi yapmanızı öneririm
0
bana her yer cehennem
(13.07.17)
@bana her yer cehennem Allah çalışana verir fakat bu dünyada olması şart değil.
0
sylr
(13.07.17)
7 milyar denek var önünde. İbadet edenler, dindarlar, ateistler... Sence?
0
erci
(13.07.17)
her sey inancla alakali. ne alakaysa ibadet ettikten sonra insanin basina bir sey gelmeyecegi veya bir seyler yuzunden hayatini kaybedemez gibi aciklamalar olmus.

buna bagli olarak nasil oleceginizi bilseydiniz, bunu degistirebilir miydiniz ? insanlar kendi sacmaliklarinda yuzmeye devam ediyorlar.
0
evimin paspasi
(13.07.17)
alakası yok.
İbadetin karşılığı olarak ahiret gösterilmiştir. Dünya hayatı için bir vaat yok. İbadetin bu dünyada karşılığı huzur, rahatlama, olaylara bakış açısını değiştirme, manevi makamlar elde etmeden ileri gitmez.
ayrıca mü'min kişi için dünyada yaptıklarının cezası olarak dünyada imtihanların artması durumu da var diye biliyorum. ahirete cezanın kalmaması için dünyada zorluklar çeker. ibadetin de ödülü olarak ahirete kalması için dünyada ödülü verilmez.
yani ibadet eden bir müslüman için dünya daha zorlu olabilir de diyebiliriz.
( kesin emin değilim. ama kulaktan dolma bilgiler de değil bunlar:) )
0
cahs
(13.07.17)
İnanç mevzularını mantıkla açıklamaya çalışma. Adı üstünde inanç.
0
arnold schwarzeneger
(13.07.17)
Duyuruyu okudum, aradaki cevapları okumadım.

İbadet demek "kulluk etmek" demektir. Namaz oruç zekat hac ve kelime-i şehadet beşlisini "eksiksiz yapınca" kulluk tamamlanmış olmuyor. Nasıl tamamlanır diye soran olsa, öncelikle yalan söylemicen, fal bakmıcan ve baktırmıcan, dedikodu etmicen, hiçbir insanın maddi ve manevi kul hakkını yemicen (kendin dahil), harama itibar etmicen, bağımlılıklardan ve aklı baskılayan şeylere yanaşmıcan, kalp kırmıcan, arabozuculuk bozgunculuk bölücülük etmicen, huzursuzluk gerilim çıkarmıcan, yıkıcı olmıcan, sorun insan olmıcan vs... derim.

Namaz, insana hem bedenen hem aklen hem ruhen pek çok şey katmalıdır, bu namazın kendisine değil insanın bilincine ait bir sorumluluktur. Yani aslında namaz bişey katmaz, biz alabildiğimizi alabildiğine alırız. Eğer biz namazda kendimiz için faydalar iyilikler güzellikler bulamıyorsak ve alamıyorsak o zaten namaz değildir, biz eksiğizdir ve yanlışızdır yani. Mevzu biziz, namazın kendisi değil.

Oruç da namazın aynısıdır. Alanları biraz daha farklı da olsa mantığında hiçbir fark yoktur. Orucu tutamayanlar olabilir, kazası veya ikamesi vardır, bunlar da oruca dahilken oruç denen ritüelin bütünüyle bir mantığı olduğunu düşünüp "büyük resmi" görmeye çalışmak gerek (aha da ifade buraya cuk oturdu). Sadeve oruç değil bütün ritüeller için geçerli bu.

Haccın zekatın ve kelime-i şehadetin de aynı mantığa ve farklı işleyişlere sahip olduğunu rahatlıkla söyleriz. Yani mesele ritüelleri canlandırdık canlandırmadık değil, biz bu ritüellerden neler anladık, neler aldık, kendimizde o ritüellerle düzeltip tamamlayacak ne eksiler yanlışlar bulduk, bulduk mu bulmadık mı... bunlar önemli.

Ve bunlar, yukarıda ilkin saydığım kulluk etme çeşitleri olmadan, ayrıca samimiyetle anlamaya çalışma ve üzerinde düşünme hiçbir işe yaramazlar. Anca robot gibi yatar kalkarsın, aç kalır yemek yersin, Kâbe'ye gidip gelmiş para saçmış olursun. Sebep sonuç ilişkisi kurmadan, içindeki faydaları ve iyilikleri görmeye çalışmadan hiçbir ritüelin anlamı da faydası da yoktur.

Yani...

Eğer bilinçli hareket etmediysen ve Kur'an'da ne dendiğini niye dendiğini samimiyetle sonuna kadar anlamaya çalışmadıysan, bu bilgileri hayata uygulamadıysan, gözlemlemediysen/okumadıysan, denemediysen... yani bir kez bile olsa gönül yıkıp üstüne rahat rahat namaz kıldıysan o senin kıldığın tiyatro olur namaz olmaz. Tiyatro olur, oruç olmaz. Stand up olur, hac olmaz zekat olmaz.

Din de zaten aha bu yazdıklarımın tamamı demek. Vicdan azabı çekilmesin, pişman olunmasın, zarar görülmesin, aksine olabildiğince faydalı ve yapıcı olunsun diye HATIRLATILMIŞ kurallar bütünü. Evet, ortaya konulmamış, hatırlatılmış, çünkü insan bunları bilinçaltında bilerek ve unutarak doğuyor. Çok büyük çoğunluk kendi iç dünyasını dinlemeyi ve anlamayı bilmediği için, Tanrı birer uyarıcı, hatırlatıcı, müjdeleyici/korkutucu gönderiyor. Kullanma kılavuzunu da eksik bırakmıyor. Ama biz o kılavuza ve uygulanmış örneğine bakmayıp bizle hiç alakası olmayan kültürlerde yetişmiş ve yalan söyleyip söylemediği bilinmeyen aktarıcılara daha çok inanıp bağlanınca işler alabildiğine değişiyor. Ritüelleri esas zannediyoruz, dini dış görünüşü halletmek biliyoruz, barışın tersine anlamsız bir ego savaşına giriyoruz. Niyetimiz kötü değilse de işimiz kötü, çünkü kul hakkı yiyoruz. Şimdi namazın ne anlamı kalır ki?

Toplumu hem teker teker hem de topluca bu kadar güzelliğe yönlendirip düzenleyen bir kurallar bütünü hakkıyla uygulandığında niçin işler yoluna girmesin? Şimdi mesele namaz mı oruç mu yoksa insanın önce kendini sonra evladını güzellik ve iyilik yönünde hakikaten eğitip kaliteyi artırması mı...

Yeterince anlatabildiğimi umuyorum.
0
yaren
(13.07.17)
Placebo etkisi denen bir şey var. Bir de adı ibadet olmasa bile yoga, ruhsal detoks vb. adına her ne derseniz deyin başka yöntemlerle de belli bir dinginlik seviyesine çıkmak bile yerine göre insana iyi gelebiliyor.
0
turkuaz
(13.07.17)
Valla dort dörtlük namaz kildigin oruc tuttugun icin hayatın yolunda gidecek diye bisey yok. Ben sadece allah emrettigi icin yapiyorum bunları. Mükafatını nerde verir bilemem. Bi de su var hayatinin yola girmesi senin çabalarına bagli tabi dua ibadet cok önemli ama gayrette gerekiyor.

İSRÂ-13: Ve Biz, her bir insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.
0
tociess
(13.07.17)
(8)

sorum diş çektiren arkadaşlara

yorgunum
son zamanlarda diş çektiren arkadaşlar varsa şunu sormak istiyorum. bir dişim çok ağrı yapıyor çektireceğim sonrasında da implant yaptıracağım. sigortam var devlet hastanesinde mi çektireyim yoksa özelde mi çektireyim? son zamanlarda özelde diş çektiren arkadaş varsa kaç paraya çektirdiğini yazarsa
son zamanlarda diş çektiren arkadaşlar varsa şunu sormak istiyorum. bir dişim çok ağrı yapıyor çektireceğim sonrasında da implant yaptıracağım. sigortam var devlet hastanesinde mi çektireyim yoksa özelde mi çektireyim? son zamanlarda özelde diş çektiren arkadaş varsa kaç paraya çektirdiğini yazarsa sevinirim.
0
yorgunum
(13.07.17)
devlette de özelde de çektireceksen, çektirmeden önce gideceğin doktoru mutlaka soruştur! ama mutlaka!

bir tanesiyle mahkemelik oldum. bir yıl hapis cezası aldım, 5 yıl ertelendi ve yeni bu ay bitti cezam! çekimin ardından kanama ve agrı bir hafta sürünce o halde bimer'e şikayet ettim. "adam olsa" filan demişim o da, öyle hakaret küfür de yok. sen bimer, tut bunu doktora ver olduğu gibi.

doktora da özellikle aman doktor canım doktor falan de. korkarım ben de filan ki o da ekstra duyar yapsın. son doktoruma oyle yaptım. geçmiş olanlardan bahsettim. mahkemeden filan bahsetmeden. acısız, sancısız super bir çekim oldu.

bostancı'da, özel. 100 tl vermiştim galiba, iki yıl kadar önce.
0
runagain
(13.07.17)
devlete gidip özelde çektirmek istediğimi, sevk talep ettiğimi söyledim. sevk ile özele gittim. diş cerrahı ameliyatla çekti, devlete geri gidip teyit için dişin yerini gösterdim. başka bi kağıt verdiler. bunu da sgk ya götürüp özelde ödediğim miktarın üçte birini geri ödediler.

3-4 sene evvel idi. hala böyledir heralde.
0
sttc
(13.07.17)
özelde cerrahi müdehaleyle diş çekimine 250 verdim bursa. içerde kök kalmıştı, dışarda pek bişey yoktu kırdı dışta kalan kısmı, kesip aldı kökünü de.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(13.07.17)
kirilan disimi devlette cektirmistim iki sene once falan. doktor iyiydi, bes kurus da para vermemistim.
0
der meister
(13.07.17)
Özel klinik, 1 hafta önce, 100TL 20lik diş, ameliyatsız. 5 dk sürdü.
0
erci
(13.07.17)
Sıradan bir çekim olacak ise özel devlet farketmez hekim önemli. Devlette orta halli bir hekim sorunu çözer bence. İmplant için iyi birini bul bence. Ayrıca implant devlette yapılıyorsa bana da mesaj at :)duyuruna cevap attığima göre yeni dış çektirdim.
0
Caaannn
(13.07.17)
2 gün önce özel muayenehanede çektirdim 20lik dişimi. Röntgen dahil 250 tl.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(13.07.17)
1 hafta önce diş hekimliği fakültesinde çektirdim, para vermedim.
0
awlmi
(13.07.17)
(6)

soda şişelerini ne yapıyorsunuz?

proletarier aller lander vereinigt euch
günde 2-3 tane içiyorum da bu şişeleri geri dönüşüme kazandırmak istiyorum ama depozitolu değil dolayısıyla marketler bakkallar falan almaz, yaşadığım yerde de geri dönüşüm kutusu yok. siz ne yapıyorsunuz ya da ne yapmalı?
günde 2-3 tane içiyorum da bu şişeleri geri dönüşüme kazandırmak istiyorum ama depozitolu değil dolayısıyla marketler bakkallar falan almaz, yaşadığım yerde de geri dönüşüm kutusu yok. siz ne yapıyorsunuz ya da ne yapmalı?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.07.17)
sadece soda degil tum geri donusecekleri biriktiriyorum ben. gorursem hurdacilara goremezsem de belediyeyi arayip onlara veriyorum.
0
pide
(12.07.17)
geri dönüşüm konusunda titizim. cam, plastik, pil ... Ayırırım. Şişecam'ın büyük toplama yerleri oluyor, oraya bırakıyorum veya en yakinimda nereye birakabilirim, netten ögrenmeye calisiyorum.
0
evimin paspasi
(12.07.17)
pil dışında hiçbir şeyi, kenara köşeye ayırıp biriktirmiyorum. aslında yapmak lazım da... iyice manyadık yani. cebinde çöp taşı, yerdeki çöplere yan... falan filan... hassas biri olmak istemezdim. hatta seçmek şansım olsa, olmak da istemezdim. bizi geriyor dünyanın derdi. herkes hayatında, işinde gücünde... kimin umurunda çevre, insan, hak, hukuk...
0
runagain
(12.07.17)
plastik ve kagitlar gibi cami da geri donusum icin ayri posette topluyorum
0
jedilance
(13.07.17)
valla hepsine ama daha cok cama uzuluyorum. cope atasim gelmiyor. bizim sirkette geri donusum kutulari var. spesifik olarak cam geri donusumu diye gecmiyor ama cantamda goturup oraya atiyorum. en azindan geri donusum kutusu :(
0
iyi dedi
(13.07.17)
yaşadığınız yerde migros varsa her türlü geri dönüşümü ve hatta kullanılmış kızartma yağlarını da götürüp geri dönüştürebilirsiniz. google da yaşadığınız yerin adı "malatya geri dönüşüm merkezi" gibi aramalarla da ulaştırabileceğiniz yerleri öğrenebilirsiniz.
0
hayvanlar gibi yazar
(13.07.17)
(1)

Kapıda kaldım

klar
Üsküdar civarında bi çayınızı içerim
Üsküdar civarında bi çayınızı içerim
0
klar
(12.07.17)
kadikoye gelebilsen cay iceriz.
0
runagain
(12.07.17)
(6)

Cevre edinmek, cevreyi genisletmek...

runagain
Cok sosyal bir insan degilim. Yas 30+Yalnizligi seviyorum aslinda ama bazen takilacak, konusacak kafa dengi birileri olsa güzel olur diye de dusunuyorum.Iki gun once isten ayrildim. Is arkadaslariyla her gun geyik falan takiliyorduk. Ev arkadasimla da eh işte... arasira birlikte film izleme bira icm
Cok sosyal bir insan degilim. Yas 30+

Yalnizligi seviyorum aslinda ama bazen takilacak, konusacak kafa dengi birileri olsa güzel olur diye de dusunuyorum.

Iki gun once isten ayrildim. Is arkadaslariyla her gun geyik falan takiliyorduk. Ev arkadasimla da eh işte... arasira birlikte film izleme bira icma falan...

Sozlugun zirvesine katilmistim en son birkac ay once. Fena degil bir muhabbet de oldu ama o kadar... duyurunun zirvesi ise feciydi. Kalabalikta oturacak bir yer dahi bulamadım önce. Sonra bir kosede bir sure oturup, ciktim ortamdan.

Illa aman bir can dostum olsun, sevgilim olsun pesinde değilim ama cok da hareketli ve snob olmayan bir ortamda bulunmak istiyorum bazen.

Bir cay icip tavla atip muhabbet... ne bileyim.

Firsayim oldukca siyasi/sosyal aktivitelere de katilmaya çalışıyorum. Brosur dagitmadir, hayır meclisidir, adalet mitingidir...

Ne diyorsunuz gencler?
0
runagain
(12.07.17)
bilmiyorum türkiye'de nasıl oluyor bu işler ama kurslar hakikaten faydalı oluyor. salsa kursu mesela çok güzel. istanbul'da yaşadığınızı var sayarsak mutlaka bulabilirsiniz. ya da dil öğrenmek/öğretmek isterseniz tandem kursları oluyor. facebook'ta bir sürü grup var bununla ilgili. siz türkçe öğretiyorsunuz karşınızdaki ingilizce/fluent olduğu bir dil.
0
elektr10
(12.07.17)
Öylesine kalabalık bir zirvede yalnız kalmayı başarabilmen büyük bir beceri. Her ortamda bu şekilde susup köşene çekiliyorsan nasıl çevre edinebilirsin ki?
0
fragile lady
(12.07.17)
@fragile lady, asiri kalabalik ve o kalabaliga gore de kotu bir oturma duzeniydi. Tanisik olanlar zaten biraradaydi. Yeni ve tek gelenlerin oturabilecegi bir yer dahi yoktu.
Sanirim organizasyon size aitti. Evet hos geldin dedi birileri ama tuneyecek bir yer olmadan en az 10 dakika gezindim, ayakta durdum. Amacim organizasyona vurmak degil, uzum yemek. Ve zaten cok sosyal biri olmadigimi belirtmistim. Sozlugun zirvesinden 6 kisi birlikte ciktik. Birseyler yendi. Ikisiyle birlikte ayni aracla donduk evlere falan.
Bana vurmak kolay ama gereksiz... soruya cevap olabilecek oneri ve yorum lutfen...
Ek olsun: o kadar da misafirlige gelmis kucuk çocuk pozlarinda degilim. Bir muhabbet olursa katilirim.
0
🌸runagain
(12.07.17)
- Yeni bir iş
- Yeni bir kurs
- Yeni bir sevgili

...
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(12.07.17)
Herkes şeklinde. Hiç kasma ortam arkadaş falan diye. Bu vakte kadar bi dost yapmadıysan tek çare evlilik
0
hasmetizm 2046
(12.07.17)
@hasmetizm, dostum arkadaşım tabii ki var. çok şükür var. evliler, farklı şehirlerdeler falan takılma şansımız yok. bahsettiğim şey farklı.
0
🌸runagain
(12.07.17)
(12)

Kimseyi tanımadığınız bir ortama tek başınıza girdiniz diyelim

bartman
Nasıl vakit geçirirsiniz? İnsanlarla nasıl tanışırsınız? Muhabbeti ne derece sürdürebilirsiniz? Ve en önemlisi zevk alır mısınız bu tarz durumlardan?
Nasıl vakit geçirirsiniz? İnsanlarla nasıl tanışırsınız? Muhabbeti ne derece sürdürebilirsiniz? Ve en önemlisi zevk alır mısınız bu tarz durumlardan?
0
bartman
(12.07.17)
girdiğim gibi çıkıp gitmenin yollarını ararım hiç sevmem
0
captainobvious
(12.07.17)
Ben severim. Başta tabi ki biraz zor oluyor ama yeni insanlar tanımak güzel. Olabildiğince çok soru sorarım karşımdakine, rahatsız etmeyecek şekilde tabi ki. Maksat kendisini tanımak, o sorarsa ben de anlatırım ama dinlemeye odaklanırım daha çok.
0
fotrsapka
(12.07.17)
Göz göze geldiklerime merhaba derim, gülümserim. Havadan sudan muhabbet açarım.
0
peggy
(12.07.17)
Tek takilir, tek cikarim mekandan. Yuzde 99'u boyle oldu.
Pek ilk tanisma, muhabbet kurma yetenegim yok.
0
runagain
(12.07.17)
Anammm, çok gerilirim ama milletin durumuna da bağlı. Herkes birbirini tanımıyorsa ne güzel, hemen birleriyle muhabbeti başlatırım, çok süper arkadaş kaynağı olur, fıstık gibi cennet. Herkes birbirini tanıyorsa ya da gruplaşmalar varsa ve ben sonradan gelmişsem, anksiyete tavan yapar. Serengeti düzlüklerinde benim gibi sürünün zayıf antilobunu ararım ya da kimin gözü daha insani bakıyorsa ona yanaşırım. Gruplardan uzak dururum. Bir de parti gibi bir yerse muhtemelen ya dans ederim ya da kaçarım. Çünkü müzikten benimle tanışanı da duymam. Barda veya diskoda milleti duymuyorum hiç. Bir de müzik olunca insanları sallamıyorum ben, müzikle ilgileniyorum. Yanımda bir ikinci kişi varsa kendime çok güvenirim ama tek başıma hacmimin, kapladığım yerin, kollarımın falan çok farkına varıp paniklerin.
0
aychovsky
(12.07.17)
Çoğunluğun veya herkesin az çok birbirini tanıdığı bir ortam ise kötü bir durum zira herkesin birbirini tanıyıp senin kimseyi tanımadığın ortamda iletişime geçmek, kimsenin birbirini tanımadığı ve senin de kimseyi tanımadığın bir ortama göre çok daha zor. Böyle durumları da pek sevmem. Tek istisnası da, dediğim gibi kimsenin kimseyi tanımadığı durumlar olabilir. Orada tam bir eşitlik durumu sözkonusu çünkü ve gerisi sana kalmış.

Birinci anlattığım gibi bir ortamdaysam, birkaç defa göz göze geldiğimi fark ettiğim birileri varsa selam verip bir şekilde muhabbet etmeye çalışırım. O da olmadı, biraz vakit geçirip (bar, club tarzı bir ortamsa belki biraz içip dans edebilirim) fazla uzatmadan çıkmaya bakarım.
0
skooma
(12.07.17)
girmiştim birinde ve hiç zevk almamıştım. üstelik onlardan bazıları birbirini tanıyordu. buna rağmen onların diyalogları bile bana çok samimiyetsiz gelmişti. geçmişin olmayan biriyle ne konuşacaksın ki? ortak nokta bulabilmen için de biraz konuşman lazım.
0
for day to break
(12.07.17)
Herkesin rahat olduğu gülüp eğlendiği ortamlarda sıkıntı yaşamıyorum ve çok seviyorum. Ciddi, resmi bir ortamsa inanılmaz geriliyorum.

İlk seçenek için en sesli gülen gruba doğru yöneliyorum. Çok konuşkan değilim ama tanımadığım insanların yanında saçmalamayı ve o kişileri bir daha görmemeyi severim.
0
jazzabel
(12.07.17)
Kimse genel olarak birbirini tanımıyorsa hiç gerilmem aksine iyi ve rahat hissederim. Muhabbet kurmakta zorlanmam. Gruplasmalar varsa yine kotu hissetmem ama bu kez ortama ısınmam zor olur.
0
aquarium
(12.07.17)
Ortama sonradan girmişsem ve gruplar oluşmuşsa, şöyle bir dolaşıp muhabbeti bana en çok uyan gruba dahil olur laflarım. Yeni insanlarla tanışmayı severim ben. Yani çok bayılmam ama pek samimiyetimin olmadığı yarı tanıdıklarla mecburiyetten konuşmaktan daha iyi bence.
0
cezzar dede
(13.07.17)
Ortamina gore degisir bu. Bazi ortam vardir yabanciya aciktir, bazi ortam da kemiklesmistir, ortada kontrast yapar siritirsin.
Bir sekilde yenilerin gelmesinin normal oldugu ortamlarda gerilmem, akisina birakirim bir sekilde ilerler.
Yerine gore ortamda gruplasma olsun olmasin direkt dalarim ortaya. Bazi ortam vardir disa kapalidir, orada olmasan daha iyidir. O ortamlara da girmem zaten kolay kolay tek basima.

Ortamda insanlarin birbirini taniyor olup olmamasi da degil mesele.
Ornegin okula gidiyor olsam ve okulu degistirip yeni bir sinifa gecsem herkes birbirini taniyor oldugu halde sikinti cekmem, kaynasirim bir sekilde.
Kimi ortamda herkes yeni olsa bile gerilebilirim.

Avrupa'da boyle ortamlarda pek sikinti olmuyor, en kotu ihtimalle ortada mal gibi kalirsin, o durumda da genelde biri gelip bir yerden giriyor, seni muhabbete sokuyor:) Eline telefonu alip ekrana gomulmedigin surece bir sekilde kayniyorsun. Awkward pozisyonda kalma ihtimali tr'ye gore biraz daha dusuk.

Bu konuda - sahsi gozlemlerime gore - uzakdogulular biraz sikinitli. Uzakdogulular kaynasamiyorlar ya da kaynasmiyorlar. Genelde yuz ifadeleri de gayet ciddi oluyor ortamlarda ve kendi aralarinda kaynasiyorlar ya da tek kaliyorlar. En fazla soru soran olursa cevaplayip birakiyorlar, muhabbete girip kaynasma olaylari yok. Genelde de gulumsemezler. Herhangi birini cekip sorsan Dunya'nin dort bir tarafini da gezmistir halbuki. Ulke ulke ayiramayacagim, genel olarak cekik gozlu milletlerden bahsediyorum (no offence). Yine dagittim konuyu:)
0
stavro
(13.07.17)
Girdiğim ortama bağlı. Sözlük/duyuru vb. ortamların zirvelerinde, gezerken kaldığım hostellerde ve diğer organizasyonlarda bulduğum boşluğa geçip yanımdaki veya karşımdaki kişiyle tanışıp konuşmaya çalışıyorum. Sonra diğer çevredekilere de sıçrıyor. Şansıma hep eğlenceli, sohbeti güzel insanların yanına düştüm. Bir arkadaş grubunun ortamına yabancı biri olarak girdiysem de konuya dahil olmaya çalışırım. Herhangi bir arkadaş edinmek istemediğim bir yer ya da hiç elektrik alamadıysam ortamdan, öyle oturur sonra dönerim.

@stavro uzak doğulular kısmı hariç +1


not. süper girişkenmişim gibi anlaşılmasın. hoşlandığım, düzel bulduğum bir kızla cafe/bar/disko/balo/düğün salonu/insan avı/teenslasher kamp falan farketmez gidip asla tanışamam, tanışamıyorum.
0
nawar
(13.07.17)
(12)

Bir Bakkalın 40 bin tl Kazanması?

ugrcn
Merhaba Sıradan çinko karbon piller,Ev arkadaşım ile dün akşam vakit öldürürken birden bakkalların ne kadar kazandığı sorunsalının içinde bulduk kendimizi. Kendisi bakkal ve marketlere ürün dağıtımı yapmakta olduğu için sektörü iyi bildiğini düşünmekteydim ki '' Ooo sen ne dion olum bizim evin arkas
Merhaba Sıradan çinko karbon piller,

Ev arkadaşım ile dün akşam vakit öldürürken birden bakkalların ne kadar kazandığı sorunsalının içinde bulduk kendimizi. Kendisi bakkal ve marketlere ürün dağıtımı yapmakta olduğu için sektörü iyi bildiğini düşünmekteydim ki '' Ooo sen ne dion olum bizim evin arkasındaki bakkal aylık net 40 bin tl kazanıyor'' diyene kadar. Yer,konum,alkollü içki satıp satmaması, yanında yerleşim yer olup olmaması gibi zilyon farklı değişken olduğu için net şu kadar kazanıyorlar demek doğru değil biliyorum ama bir bakkalında nerede olursa olsun 40 bin tl kazanması bana pek inandırıcı gelmiyor. E bu bizim bakkal böyle peki genel oratalaması nedir bunun dediğimde 20- 25 kazanıyolar diyor. Siz bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
ugrcn
(12.07.17)
türkiyede kazancin tanimi bilinmez. net kazanc dedigi cirodur, satisin toplamidir, o dogrudur kesin. 40 binlik satis yapabilir.

net kar ise 2-6 bin arasi degisir. kimi ay 1 lira yapar, kimi ay 10 bin lira yapar.

net kari o bakkal ve muhsebecisi disinda kimse bilemez, bilse de bakkalin söyledigi rakamlar %99 gercek rakamlardan baskadir.
0
kurnaz
(12.07.17)
40.000 ciro olarak çok düşük, hele ki Sigara veya içki'den birisini satıyorsa. Net olmasa da brüt karı olabilir. O da senin arkadaşın normal satış fiyatı üzerinden hesapladığıdır. iskonto, vergi, geri dönen ürünler vs. vs. masraflar düşerse yine de çoğunun iyi kazandığını düşünüyorum. Bizim o taraftaki bakkallardan içki satışı olmadan iki evi rahat geçindirenler bolca var. Bu nedenle normal.
0
cursor
(12.07.17)
Valla bizim mahallede bi bakkal vardı, 2 ev 1 caddy almıştı sıfır km. 5-6 yılda yaptı bunları. Kaçak sigara vs satıyordu iyi kazanıyodu yani
0
England
(12.07.17)
bizim mahallenin bakkali 15-20 senede dort katli yepyeni apartman dikti. kendi evi ve arabasi zaten vardi. tanidigim biri, onceden zengin falan degildi. bakkal disinda gizli yahut illegal islerle ugrastigini da dusunmuyorum, ugrassa bilirdim.

ha bakkali olan her adam boyle mi yapiyor? hayir. hem tutumlu, hem zeki, hem caliskan olacaksin. bu adam o apartmani dikene kadar harabe gibi yerde yasadi, hala yasiyor. bir kere arabasina binip de bir yere gittigini gormedim, hep ya yurur ya toplu tasima kullanir. ben bakkal olup ayda 15 bin net kar yapsam tatile falan cikarim mesela. evi yenilerim. yurtdisinda okuyacagim deyip bakkali baskasina devrederim vs. adam boyle yapmadi ama.

o yuzden bana dusununce mantikli gelmese bile bir bakkalin 40 bin lira kazanmasi, kendi mahallemde ornegi var, goruyorum. mesele kazanmak degil tutmak sanirim.
0
der meister
(12.07.17)
ciroysa normal de net kazancı bilemezsiniz evet. hatta alkol satmadan da sıradan bir mahallede 40-50 bin cirolara ulaşılması normal.
0
piremses
(12.07.17)
babamın bir bakkalı vardır. 45 yaşında stresten vefat etti. ben de arkasından 5 sene borç ödedim. mekanı cennet olsun...

aşırı işlek bir yerde değilse bakkaldan bir bok olmaz.
bir müşteri gelecek de 3 parça bir şey alacak da.
her parçadan 30-40 kuruş kalacak da...

muhasebesi, kirası, elektriği, vergisi...

ha istiklal caddesinde 2 metrekare büfen olsun, su sat, 40k kazanırsın eyvallah.
0
işimdeyim gücümdeyim
(12.07.17)
bizim oralarda pek bakkal bulunmaz da işyerine yakın bir bakkal biliyorum. tamamen aklı başında 30-40 yaşlarında iki kardeş işletiyor. içki satışı yok. bu iki adamı geçindiriyorsa kötü kazandırmıyor diyebilirim.
0
orijinal nick bulamadim
(12.07.17)
Yorumları okuyunca işi gücü bırakıp bakkal olmaya karar verdim arkadaşlar. Hani küçük esnaf kazansındı? Ulan ben de adamlara fakir muhamelesi yapıyorum, benden daha çok kazanıyor.
0
powerpufgirl
(12.07.17)
Yerine gore kazanir evet. Her ay garanti olmaz tabii ki. Kucuk mekanlar daha cok para kazandırır.

@isimdeyim gucumdeyim, basin sag olsun.
0
runagain
(12.07.17)
kaçak mal satıyorsa havada kazanır gibi
örn: djarum
0
probiyotik
(12.07.17)
lojmanların içindeki bakkal için konuşuyorum
bakkal dayanmıyor işletmeci 6 ay bilemedin 2 sene işletiyor batıyor gidiyor.
sebep: memur çevresi, herkes aylık markete artı haftalık pazara gidiyor. 18 senede 18 kere gitmişimdir bakkala o da ekmek almaya. yakınlarda okul filan da yok. burada kaçak ürün satamaz, zaten kapısında 7/24 polis bekliyor. satıyorsa nöbetteki polislere satıyordur :)
ama işte bazı semtler var, kokoş yerler özellikle, her şeyi bakkaldan alan, içkiye günlük 50 lira gömen, işe/okula giderken bakkaldan tost most alan tipler var. veya işlek kalabalık bir yerdir, olabilir o karlar.
0
niye ama
(12.07.17)
tekrar bir düzeltme yapayim bilen bilmeyen yazmis.

türkiyede ayda 40 bin lira net kar yapan bakkal var midir? evet vardir. 2000 ler öncesi bu degerde para yapan bakkal 20 katidir bu da dogru.

ama 40 bin net kar yapabilmesi icin, en az 400 binlik satis yapmasi lazim aylik. cogu zaman 400 bin yetmez bu kar orani icin 600-800 binlik satista 40 bin net kar yapabilir.

bir bakkalin aylik 400 binlik satis hacmi olmasi zor. elbette ana caddeler, merkezi yerlerde bazi bölgelerde yapabilir, 30 gün acik olan normal bir bakkalin günlük 13 bin liralik satis hacmi olamaz. tekel olanlarda icki sigara gibi mamülerin kendi karlari minimumlarda, ama amaci onun icin gelene extra ürün satabilmek, sigara icin gelene sakiz, icki icin gelene cips, kuruyemis satmak gibi.

herkes cok genel bilgilerle yazmis, ama icerisinde bu tarz yerlerin kar marjinin düsük oldugunu görüyorsunuz.
0
kurnaz
(13.07.17)
(11)

Lise ve Aids

tavish11
https://www.google.com.tr/amp/s/www.haber3.com/amp/guncel/aidsli-lise-ogrencisinin-kan-donduran-itiraflari-haberi-4640538Sabah bu haberi okudum. Zaten takıntılyım, iyice gerildim sabah sabah
www.google.com.tr


Sabah bu haberi okudum. Zaten takıntılyım, iyice gerildim sabah sabah
0
tavish11
(12.07.17)
neden gerildin hacı git bi test yaptır.
ortam feci bozuk zaten.
gayrı bundan sonra böyle.
0
seyduna6687
(12.07.17)
"Sosyal medyada 3-4 özel uygulama üzerinden partner bulmanın çok kolay olduğunu belirten ..."
0
güneyli çocuk
(12.07.17)
Soru, Hıv konusunda bilinçli misiniz? Nasıl korunuyorsunuz
0
🌸tavish11
(12.07.17)
Sadece hiv değil; hepatit var, hpv var, üstelik ne kadar korunsanız da bunları kapma ihtimaliniz var. Tabi yine de korunalım, ihtimalleri azaltırız en azından. Mesela hpv deriden bulaşıyor diye biliyorum, kondomun hiçbir koruyuculuğu yok.
En iyi korunma yöntemi casual sex yapmamak bence. Haberde de değinilmiş, verilen sayılar sadece bilinenler, oysa hiç muayene olmayan, taşıyıcı olduğunu bilmeyen, bilse de uçkurunun hatrına bunu gizleyen ve hastalığı yayan o kadar çok kişi var ki.
0
mezzosprite
(12.07.17)
Nasıl bir yaşam tarzın varsa ona göre önlemlerini alacaksın. Başka şansın yok.
Paranoyak olmana gerek yok. Sadece yapman gerekenleri yap, ihmal etme.
0
cliquot
(12.07.17)
Gay değilsen çok da korkulacak bir şey yok. Merak ettim baktım bu da gaymiş.

Ayrıca soru neydi?
0
catch the arrow
(12.07.17)
Korkulacak bir şey var, insanları gereksiz rahatlatmayalım lütfen, zaten çok az kişi umursuyor.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkları cinsellik dışı yollarla bile kapmak mümkünken (örn. hastane, dövmeci, vs.) cinsel hayatı olan insanın bunu önemsememesini aklım almıyor.
Ne kadar korkarsan o kadar önlem alırsın, o kadar güvende olursun. Duyuruda bu konuyu önemseyen bir hekim vardı eskiden, biriyle yatağa gireceksen cinsel yolla bulaşan hastalığının olmadığına dair doktor raporu isteyeceksin, derdi icabında.
0
mezzosprite
(12.07.17)
catch the arrow vb. biraz yanlis olmus. Bu mantikla cok kisi da hastalik kapar. AIDS'in kadini erkegi olmaz. Umarim bu mantikla bir gun hata yapmazsin.
0
Traveller
(12.07.17)
Haberi ben de okudum bu sabah. Haber3'ten degil ama...

Durum ciddi evet. Bu sahte muhafazakar ortam vitrinde ama sokaklar hic öyle degil.

Tek kisiyle ve guvenli sex evet ama haberdeki gencin de dediği gibi, okullarda cinsellik eğitimi kesinlikle verilmeli.

Ayip tu kaka denilip bastirilamaz hiçbir sey.
0
runagain
(12.07.17)
Eşcinsel bir arkadaş sanırım. Eşcinsel anal sekste hiv pozitif olma ihtimali daha yüksek.
0
yirmisantim
(12.07.17)
@traveller +1
0
cliquot
(14.07.17)
(14)

Erkekliğe (!) İlk adım

physcos physcos
Biliyorsunuz sünneti bir cok kisi boyle tanimliyor. Bu dilin yanlisligina odaklanirsak, nasıl tanımlayabiliriz? Yani bu sekilde tanimlayan birine seksist mi demeliyiz, ataerkil mi nebileyim cinsiyetci mi? Şu an kafam o kadar yorgun ki kelimelerimi toparlayamıyorum, bir el atsanız ne hora geçecek.
Biliyorsunuz sünneti bir cok kisi boyle tanimliyor. Bu dilin yanlisligina odaklanirsak, nasıl tanımlayabiliriz? Yani bu sekilde tanimlayan birine seksist mi demeliyiz, ataerkil mi nebileyim cinsiyetci mi? Şu an kafam o kadar yorgun ki kelimelerimi toparlayamıyorum, bir el atsanız ne hora geçecek.
0
physcos physcos
(11.07.17)
Vegas, yok işte, tamamen sünnet tanimlamak icin kullanilmis bir yerde, konu tam olarak sünnet yani. Senin dedigin anlamda olsa sıkıntı yok.
0
🌸physcos physcos
(11.07.17)
cinsiyetçi diyebilirsin. çünkü erkek yüceltiliyor.
0
omonia
(11.07.17)
Çocuk bedenine kazınan acı ve sembol, onun erkeklik cemaatine kabulünü müjdeliyor. Bu noktada bedene zarar verme, topluluğun Yasasını sembolik olarak öğretme, çocuğu Yasa altında sınırları belirli bir yola sokma gibi açıklamalar yapılabilir. Ancak ataerkillik ve cinsiyetçilik tanımları şimdilik yetersiz. Çünkü anlamamız gereken "çocuğa kazınan Yasa neyi ima ediyor", "erkeklik cemaatinin toplumdaki konumu ne", "kabul edilmeyi reddetme ya da bu cemaatten ayrılma hangi sosyal yaptırımlara maruz kalır" gibi sorular.

Bu soruların cevabı Türkiye'de az çok belli. Çocuk sünnet ritüeli aracılığıyla ayrıcalıklı bir topluluğa kabul ediliyor. Bu ayrıcalık, erkeklik Yasası aracılığıyla, toplumsal yaşamın her anında tekrar tekrar hatırlatılıyor. Çocuğun "erkek olduktan" sonra bu ayrıcalıktan vazgeçmesi de "mürtet"in kaderine uğramasına yol açıyor.

İşte bu sebeplerden dolayı cinsiyetçi ve ataerkil bir sözce.
0
protector
(11.07.17)
Bence açıkça cinsiyetçi. Erkekliğe ilk adım demek, sünnet olmadan önce erkek değildin, sünnet olunca erkek oldun demek. Erkek olan birine sen erkek değilsin iması yapmak doğrudan cinsiyet konusu kapsamında. İlle işin içinde kadın olmasına gerek yok.
0
dissendium
(11.07.17)
Kesinlikle cinsiyetçidir yukarıda da belirtildiği gibi.

Ayrıca erkekliğe adım atmak değildir aksine erkeğin erkekliğinin bir kısmının elinden alınmasıdır. Sünnetin zararları üzerine internette milyon tane kaynak var, 2-3 tane "yararı" olduğu için 1000 tane zarara katlanmak doğru değildir.

Sünnet olmayın oldurtmayın.
0
faroe adamlari
(11.07.17)
@omonia "erkeğin yüceltilmesi" esas olay değil. kızlar adet görmeye başladığında da aynı bakış var.
0
celeron 300a
(11.07.17)
müslüman bir erkek çocuğu için sünnet erkekliğe ilk adımlardan biridir evet. sünnet, bıyıkların terlemesi, elinin ekmek tutması, baba olması vs. gibi. tek adım değildir yani. kadınlarda da benzer evreler var.
yorumlardan anlıyoruz ki gelecek nesiller bildiğin sünnetsiz olacak... allah ıslah etsin.
0
fyodor fyodorovic
(11.07.17)
Sunnet olmazsa yeterince erkek olamadi diyecekler. Bu nedenle cinsiyetci. Bir de zararli bir sey olsaydi zamanla kaybolurdu. Cuku sunnetli dogan daha hizli urer sunnetsizler zararindan dolayi cogalamayip kaybolurdu. Ama oyle bir sey olmamis. Demek ki kestirmeye gerek yok.
0
Traveller
(11.07.17)
Adi üstünde 'sunnet' ama bircok farzdan bihaber muslimler bunu bos gecmez asla.
Dinden bagimsiz olarak, sekilci, muhafazakar zihniyetin bir ritueline donusmus durumda.
Muslumanligin alameti degil zira yahudilerde de var.
Anxak sunnet olmayan sahis hayati boyunca pek cok sorun yasayabilecektir. Ozellikle de evlilik surecinde.
Tabii ki cinsiyetci ve sexist bir sey bu. Pipisi olani yuceltmek hastalikli bir toplumsal psikoloji.
0
runagain
(12.07.17)
Çocuğu o acıya kolay ikna için erkekliğe ilk adım denir.
Bu durum üzerinden de cinsiyetçilik yorumları yapılabilir ama doğru olmaz. Erkeklik ve acıya dayanıklılık tüm dünyada birlikte anılagelmiştir.
0
3/3
(12.07.17)
kendi nazarımda böyle bir yaklaşımda bulunmam. kendi çocuğum olursa da sünnet edilmesine izin vermem.
0
rain when i die
(12.07.17)
Acıya dayanması için çocuğa verilen gaz sadece.
0
arnold schwarzeneger
(12.07.17)
arnold schwarzeneger +1

arkadaşa katılıyorum. çok da abartmamak lazım.
0
srdr
(12.07.17)
Sünnet ve sünnet düğünleri bu ülkedeki en iğrenç ve bayağı şeylerden birisi. Bir et parçası dinen zorunlu olmadığı halde(Yahudi; Arap kökenli) niçin kesilir. Bu olay niçin yüceltilir ve bunun için insanlar düğün yapar, altın takar, göbek atar anlayabilmiş değilim. Kendimi bütün gelenek ve toplum kabullerinden soyutlayıp olaya uzaktan bakıyorum ve o kadar aptalca ve saçma bir uygulama ki. Böyle bakmasaydım ben de gelenek, din diye kabul edebilirdim.

Sünnet düğünleri toplumdaki aterkilliği ve eril tahhakkümü yüceltme, kutsama töreni. Sonra niye taciz ve tecavüz oluyor, erkekler kadını neden hor görüyor, cinsiyetçi bakıyor diye tartışıyoruz. Sen çocuğa küçüklükten erkekliğin yüce, üstün bir durum olduğunu aşılıyorsun, Pipisi kesildiği için herkes onu yüceltiyor, etrafında dört dönüyor, insanlar onun şerefine oynuyor.

Benim bu törenlerde en acıdığım kişiler ise süslenip, giyinip, kuşanıp göbek atan kadınlar. Hepsi birer zavallı ve ezilmeye mahkum. Kendileri ataerkilliğin kutsanmasını normalleştiriyorlar, bunun bir parçası oluyorlar. Türk kadınlarının çoğu bu zavallılar grubuna giriyor. Sünnet düğünü yapan bunu yüceltenler bana göre varoş ve eğitimsiz.
0
tahin pekmez yoğurt
(12.07.17)
(14)

Emekli baba ile mücadele yöntemleri

cay koy geliyorum
korktuğumuz başımıza geldi ve babam emekli oldu. kısa süre içerisinde beklentilerimizi karşılıksız bırakmayarak bin emekli huysuzluğunda bir varlığa evrildi kendisi. uğraşacağı bir şeyler bulmak için çaba harcıyorum ama yapamıyorum. benzer tecrübeleri olanlar, yol gösterin :(kendisi- biraz asosyal.
korktuğumuz başımıza geldi ve babam emekli oldu. kısa süre içerisinde beklentilerimizi karşılıksız bırakmayarak bin emekli huysuzluğunda bir varlığa evrildi kendisi. uğraşacağı bir şeyler bulmak için çaba harcıyorum ama yapamıyorum. benzer tecrübeleri olanlar, yol gösterin :(

kendisi

- biraz asosyal. muhabbeti korkunç kötü. sohbet etmeyi beceremeyen birisi. arkadaşlarla çay içip geyik yapmak bir seçenek değil
- sabırsız, huzursuz bir tip. balık tutmaca falan o olaylar da bir seçenek değil
-ekme biçme işlerini çok seviyor ama gidip bir arsa falan bulup almaya yanaşmıyor. "oralarda fiyatlar kesin abuk subuktur" diyor. genelde gücünü bu tip dayanaksız varsayımlardan alır.
- güzellik yarışmalarındaki gibi bir sihirli değnek versek kendisine, "hayatta istediğin her şeyi istediğin gibi yapabilirsin" desek, "öf neden böyle oldu şimdi" diyecek bir tip. memnuniyetsizlik camiasında hatırı sayılır bir kimse. memnuniyetsizlik bir dungeon olsa, babam final boss olur.

ne yaptırıcaz bu adama?
bu problemi çözebilene bira, çay, yemek, hamamda elmalı soda ve kese keyfi, sayısal loto bileti falan artık ne isterse onu ısmarlamaya söz veriyorum.
0
cay koy geliyorum
(11.07.17)
Kendisini apartman yöneticiliği oyalar gibi geldi bana
0
helena
(11.07.17)
Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama hobi bahçelerini araştırmanızı öneririm, çok daha makul fiyatlar arsa almaktan.
0
kullanıcıadımbuolsun
(11.07.17)
bir muhalefet partisine üye yap. tam yeri orası
0
bavyerali
(11.07.17)
ver tableti facebook'u orda oyun falan oynar.

sağlıksız ama oyalar.
0
drystedb efficacious
(11.07.17)
Kendine uygun yeni bir iş baksın böylelikle dünyayı size dar edecegine calisanlara eder.

Nolur bizim mudur de emekli olsun allahım, noooolur.
0
physcos physcos
(11.07.17)
xdxd bilgisayarla arası nasıl bilmiyorum ama oyun falan oynatın. konsol alıp kur televizyonu açıp tenis menis atsın mesela. çiçek, evcil hayvan. hmm. dizi de çok mantıklı bu arada.
0
snape i başından beri tanırım
(11.07.17)
@sopiro @drystedb @snape teknolojiyle arası "şu numarayı kaydetsene" noktasında kendisinin

@helena asosyallik ve memnuniyetsizlik bir araya gelip bunu direkt eliyor

@bavyerali uslanmaz bir akp sempatizanı kendisi maalesef
0
🌸cay koy geliyorum
(11.07.17)
Balkonunuz falan varsa orayı yeşillendirsin kendisine dikmelik çiçek toprak bitki alın verin saksıları değiştirsin vs.

Hatta arada bir çiçeklere zarar verin gelip onları hayata döndürmeye falan çalışsın.

Bi biranızı alırım teşekkürler..
0
powerpufgirl
(11.07.17)
hem emekli hem akpli. senin dünyalık sınavın da bu o zaman.
0
bavyerali
(11.07.17)
Babam bunun karsit siyasi goruslu tarzinda bir emekli. At yarisi ve kelimelik oynuyo, yuruyuse alisverise falan gidiyor internette gazete okuyor.
0
passive aggressive
(11.07.17)
merak ettim hangi burç babanız? kendi yaşlılığımı gördüm sankı :D
0
nuisance
(11.07.17)
Kopek alin. Su buyumeyenlerden. Bu buyumeyen cinsler cok cabaliyor kendini sevdirmek icin, ilgi gormek icin. Baban biraz soguk davranacaktir basta ama 3. gun kopegi sahiplenir.
0
gormemisin oglu
(11.07.17)
@powerpuf tam ikna olamadım ben ya şimdi buna. olur mu diyosun böyle? bir kazanan mı var önümüzde yoksa

@bavyer yok öyle bayrak tutan "akape vuhuu hüloğ" birisi değil. hmmfs hmmfs diye sessiz takip ediyor olan biteni.

@passive at yarışı ve oyun yok da gazete/haber takip etmek, yürüyüşe çıkmak bizimkinde de var. tek olayı yürüyüşe çıkmak zaten. abarttı adam 20 kilometre yerden falan yürüyor vakit geçsin diye.

@nuisance baktım şimdi, koçmuş.
0
🌸cay koy geliyorum
(11.07.17)
Babam ilk emek l ilik aylarinda perisan etmisti bizi.
Sabah baska, aksam baska is kuruyordu bozuyordu. Bizim olur dedigimize olmaz, olmaz dedigimize olmaz diyordu.
Sonra televizyon, kahve arkadaslari, koy isleri, cami derken atlattik.
Akp'li degil cok sukur.

Internetle tanistirmak cok mantikli gelmiyor bana. Bahce, çiçek gibi seyler daha uygun gibi.
0
runagain
(12.07.17)
(4)

Telefonu nereden almalı

al-se
Malum kredi kartına taksit kalktı. Operatörlerden faturaya ek tarifeyle telefon almak mantıklı mı?Ya da peşin alsak nereden alalım? E-ticaret sitelerine güvenilir mi?İphone 7 almaya niyetlendim nihayet, 8 çıkınca ucuzlar mı artar mı fiyatı sizce? Çok sorum var çok
Malum kredi kartına taksit kalktı. Operatörlerden faturaya ek tarifeyle telefon almak mantıklı mı?

Ya da peşin alsak nereden alalım? E-ticaret sitelerine güvenilir mi?

İphone 7 almaya niyetlendim nihayet, 8 çıkınca ucuzlar mı artar mı fiyatı sizce? Çok sorum var çok
0
al-se
(11.07.17)
o olayın etrafından dönen kunduzluklar var. atıyorum telefon alacaksın 3000 lira. kasada anında ya direkt kredi alıyorsun ya da krediden farksız olan tek kullanımlık kartlardan alıyorsun, oradan telefonun ödemesini yapıp taksit taksit ödüyorsun parayı. bu bir seçenek.

bazısına güvenilir. hepsiburada herhangi bir sıkıntı çıkartmamıştı ben aldığımda.

düşer fiyatı ama "çıldırıyorum koş koş" dedirtecek bir düşüş olmaz bu.
0
cay koy geliyorum
(11.07.17)
faturaya ek tarifeyle, normal fiyatının en az yarısı kadar fazla para ödüyorsunuz. eğer böyle olmayan bir odeme planı varsa, alın. alacağınız marka ve modele göre piyasa fiyatına yakın bir fiyat da çıkabiliyor.
onun dışında, ihtiyaçtan, faturasına ek ödemeyle telefon alıp düşük fiyata satanlar var. sahibinden.com'dan takip edebilirsiniz. ya da buradan bunu belirten bir duyuru acabilirsiniz.
0
runagain
(11.07.17)
iphone 7'yi hepsiburada'dan aldım. Apple Türkiye garantisi var. Memnunum. En ucuzu oradaydı.
0
himmet dayi
(11.07.17)
aylık faturaya ekleme yerine kredi çekebilirsiniz. daha az vadede kapatma imkanınız olur.
krediyle telefon mu olur demeyin, faturaya taksitle almak ya da farklı finans uygulamalarını kullanmak kredinin farklı şekillisi.
Kredi faiz oranını değerlendir. Demek istediğimi anlayacaksın.
0
cliquot
(11.07.17)
(18)

Nasıl hissediyorsunuz?

Gökkuşağında Salıncak
Ben bu sıralar oldukça sıkılmış ve bunalmış hissediyorum. Sizler nasılsınız?
Ben bu sıralar oldukça sıkılmış ve bunalmış hissediyorum. Sizler nasılsınız?
0
Gökkuşağında Salıncak
(11.07.17)
bugün, mutluyum. uzun zamandır inmeye çalıştığım bir kilo eşiğinin altına indim. hasta oldum, iştahımı inanılmaz kesti. mutluyum işte.
0
i drive the hearse
(11.07.17)
Birkaç his bir arada ama en baskını umut ve heyecan sanırım. İstediğim bir şey var ve nedense aşırı bir umut içindeyim.
0
aquarium
(11.07.17)
dün bir kızla buluştum, istediğim gibi geçmedi.
zaten günün başından beri iyi hissetmiyordum, birlikte olduğumuz süre boyunca da tespih böceği gibi içime kapandım. eve döndüğümde çok bitik durumdaydım.

hala toplayamadım. geçmesini bekliyorum.
0
filteria
(11.07.17)
sıcak havadan nefret ettiğim kadar başka hiçbir şeyden nefret etmiyorum sanırım. sıkılıyorum, hava yüzünden hiçbir şey yapmak da gelmiyor içimden. oturup wimbledon izleyeyim diyorum ama oturduğum yerde maç izlerken bile bunalıyorum pü allah belasını versin böyle havanın. şimdi kahvaltı hazırlayacağım, umarım doyunca biraz daha iyi hissederim.
0
der meister
(11.07.17)
umutlu, güçlü hissediyorum şu sıralar biraz pişmanlıklar var geçmişe dair ama iyidir o da lazım..

en fazla hissettiğim şey ise tabii ki %100 olmasa da sağlıklı olmak.

şu hayatta kendimce en iyi yapabildiğim şeylerden biri istediğim zaman maraton kafa yapısına girip uzun süreli bir irade gösterip sonunda radikal şeyler başarabilme yetim. Tunnel vision da ilerliyorum...
0
qazaqwsx
(11.07.17)
afedersin b*k gibi.
seyahat dönüşü enerjim yok, ayağım sakat ve kısa vadede iyileşecek gibi durmuyor. üstelik on gündür sakat sakat koşturup evrak hazırladığım başvurunun deadline'ı kaçtı (kaçmadı da şrfszlik yapıyolar). neyse ki ofis serin, sakatım diye işleri yayabiliyorum ve dostlar var^^
o kadar da kötü değil miymişim ne o.O
yok lan kötüyüm :(
0
manuel mandalina
(11.07.17)
bıkmış.yaz bitsin ya skerim yazı.
kışın gözünü seveyim.
0
seyduna6687
(11.07.17)
Sıkkın, bıkkın, bunalmış, güçsüz, ne yapacağınız bilemez bir halde; zor hayaller, boş beklentiler peşinde. Depresyondur dimi kesin böyle boktan olamaz =/
0
reactionic
(11.07.17)
İyiyim. Enerjiyi yüksek tutalım.
0
MaNOfTheYear
(11.07.17)
Klima çarptı berbat durumdayım işten sıkıldım ancak arkamda Genel müdür çalıştığı için çalışıyor gibi yapmak zorundayım. :(
0
Mcfly
(11.07.17)
haftaya izne ayrılıyorum, onun öncesinde çalışmama isteği yoğun. birşekilde yuvar topar gidiyor.

işi gücü olmadan evde oturanlar bir de bunu yazanlar, size gıcığım...
0
hosein
(11.07.17)
Hem mutlu, hem panik, hem endişeli. Ne varsa hissediyorum.

Tatile geldim, mutluyum. Patron "Bizi iş ne oldu" demiş, uygun bir dille "Tatilde olduğumdan bir halt olmadı" deme yollarını arıyorum. Bir yandan da nasıl yetiştirsem diye düşünüyorum.
0
aychovsky
(11.07.17)
genel olarak bok gibi. beraber okula geldiğim arkadaşa sürekli sitem ettim mesela, bu arada araba kullanıyordum. ama kendi işlerim var onlarla kafa dağıtıyorum. sonra tekrar işsizlik, sevgilisizlik, herkes gezerken veya maaşını hak ederken, zevk aldığım boş işlerle uğraşacağım.
0
rain when i die
(11.07.17)
saçımı kestirdim kestireli bir türlü ne yapmam gerektiğine karar veremedim.
sağa atıyorum olmuyor, sola atıyorum durmuyor. topluyorum, o hiç değil.

evet, bu sıcak yaz gününde tek derdim bu sanırım.
0
yaraticinick
(11.07.17)
saçma bir sebeple işten ayrıldım dün. çok matah bir iş değildi ama 3 yıldır çalıştığım, odemelerimi yapabildiğim bir yerdi sonuçta.

boşlukta... umutlu... gergin...

iyi değil...
0
runagain
(11.07.17)
Valla ben iyiyim. Kotu hissedenler kendini kapamasin, disariya acik dursun. Cunku iyi hislerin nereden nasil gelecegi belli olmaz. Engelleri hep kendimiz kendimize koyuyoruz. Hayatta engelleri kaldirmak gerek diye dusunuyorum.
0
osssy
(11.07.17)
Günler çok aktif geçiyor. Ondan süper.
0
arnold schwarzeneger
(12.07.17)
Başıma bir bela aldım. Tedirgin hissediyorum. Normal hayat istiyorum.
0
fallopian
(12.07.17)
(11)

Site Amatör mü Gözüküyor?

aradaki uzaklik
Selamlar,http://www.beachplease.coSizce bu adreste konuşlanan e-ticaret sitesinin tasarımı nasıl? Amatör mü gözüküyor? Güvenle alışveriş yapar mısınız? Sıkıntı varsa nerede?
Selamlar,

www.beachplease.co

Sizce bu adreste konuşlanan e-ticaret sitesinin tasarımı nasıl? Amatör mü gözüküyor? Güvenle alışveriş yapar mısınız? Sıkıntı varsa nerede?
0
aradaki uzaklik
(11.07.17)
gayet başarılı hacı.
0
seyduna6687
(11.07.17)
İsmini çok sevdim :)

Site de güzel ama üstteki banner çok boş kalmış, orada bir şeyler görmek istedi elf gözlerim.
0
chicha
(11.07.17)
Ssl (https) sertifikasi olmayan bir siteden asla ve asla alisveris yapmam.
0
imelih
(11.07.17)
arka plan beyaz değil de turuncu, sarı (açık) gibi olsa daha iyi olur. güzel onun haricinde. bir de güvenlik açısından delirttiniz lan beni ve imelih +1
0
mezarkabul
(11.07.17)
giriş yap, mesafali satış sözleşmesi, iletişim gibi alanların ana menüde olduğunu ilk defa görüyorum.
bu tarz konularda kullanıcı alışkanlıkları yönünde ilerlemek gerekir.
ana menüde genelde ürün kategorileri olabilir.

SSL'in olmaması çok büyük dezavantaj
ayrıca mesafeli satış sözleşmesi de öyle ilgili alanları boş olmamalı.
bu kısmı ödeme kısmında en azından sepet ve müşteri bilgilerine göre doldurmalısı.
tabi özellikle satıcı kısmıda boş olmamalı
0
€xpolerer
(11.07.17)
sitenin orta üst kısmı bomboş. göze hoş görünmüyor.
0
burya
(11.07.17)
site fena görünmüyor, çok detaylı bakamadım ama ilk bakışta çok eğreti duran birşey yok. ana menüde mesafeli satış sözleşmesi olmasa da olurmuş.
iletişim bilgileri kurumsal olmalı bence. mail adresi outlook hoş olmamış.
0
battal gemalmaz
(11.07.17)
Önerilerim şöyle;

-Tasarımdaki renkleri beğendim ama site tasarımı olarak çok büyük sıkıntılar var. Örneğin hakkımızda, mesafeli satış sözleşmesi asla orada olmamalı. Görsellikten öte ticari değil.O alan menü alanı olarak kullanılmalı. Sol taraftaki kategori başlıklarını buraya taşımalısın.

-Ürünlerede hızlı bak var ama hızlı baktan ürünü sepete atamıyoruz. Başka resimlerine bakamıyoruz. Sadece resim büyüyerek açılıyor. Bunun yerine buradan da alışverişe yönlendirilebilmeli, sepete atılabilmeli vs.

-Resme tıklayınca hiçbir şey olmuyor. Resme tıklandığında ürün detay sayfasına yönlenmeli.

-Eğer ürün sayısı ileride artacaksa daha tasarıma oynayabilirsin. Büyük landing page'ler, daha detaylı stil life fotolar vs. Yok ürün sayısı artacaksa da aşağıdan 1.2.3 diye sayfa seçtirmek yerine lazy loading kullansan bence çok daha kolay ve şık olur.

-Aşağıdaki iletişim, facebook, insgrm vs gibi ikonlar tıklanabilir olmalı.


İlk bakışta göze çarpanlar bunlar.
0
sarap dumani
(11.07.17)
İletişim ve Mutlu müşteri bölümü battı gözüme çerçeve ve ikonlar olmasa daha güzel olcak gibi o biraz amatörlük katmış gibi siteye. Geri kalan her şey çok başarılı çok beğendim.
0
joker06
(11.07.17)
site güzel ama arkadaşların dediği gibi .co uzantısı ve ssl eksikliği problem bence.
0
runagain
(11.07.17)
gorseller daha on planda olmali cunku guzel gorseller hakikaten. amator demeyelim ama template kurup pembe renk detaylarini verip gecmissiniz gibi daha cok, hani custom design ya da tema duzenleme gibi emek yok gorunuyor
0
hjarteblod
(11.07.17)
(37)

zengin olmayı başaranlar?

for day to break
tanıdığım bir kaç kişi var. bir yolunu bulmuşlar. önceki halleri çok sefil ama şuan da çocuklarını avrupa'da okutacak imkanlara ulaşabilmişler. bu adamlardan birine sordular yerel bir kanalda nasıl ilerlediniz mesleğinizde filan diye o da: yaptığım işi çok seviyorum diye yanıt verdi. mesela bir
tanıdığım bir kaç kişi var. bir yolunu bulmuşlar. önceki halleri çok sefil ama şuan da çocuklarını avrupa'da okutacak imkanlara ulaşabilmişler. bu adamlardan birine sordular yerel bir kanalda nasıl ilerlediniz mesleğinizde filan diye o da: yaptığım işi çok seviyorum diye yanıt verdi.
mesela bir psikoloğun kitabında okumuştum başarının zekayla ilgisinin olmadığına değiniyordu. kendini kültürel anlamda çok geliştirmiş, kitaplar devirmiş aydın denebilecek bir çok kimsenin hiç parasının olmadığından söz ediyordu.

geçenlerde bulunduğum ilin en lüks semtlerinin, en pahalı evlerinde oturan bir kadınla tanıştım, eşim pazarcılık yapar diyordu.

sizce: parayı bulmak nasip işi mi, zeka işi mi?
0
for day to break
(09.07.17)
özgüven, zeka ve işini çok sevmek.
Zaten işini çok sevince çok çalışıyorsun.
Adamlar cidden çok çalışıyor. Her türlü işi yapıyorlar ben ceo'yum ulan demiyor adam hala ilk başta yaptığı işleri yapmaktan ve temelini attığı işlerde hala kendini geliştirmekten çekinmiyor.
Bugün kendisinin dediği şeyi söylüyorum: "işte ego olmaz benim de eksiklerim var söyleyin hepimiz konuşalım tartışalım"
İş konusunda ego yok belki ama gerçek hayatta başarının getirdiği yüksek özgüven var, hissediyorsun zaten.
0
powerpufgirl
(09.07.17)
Nasip, gayret ve farkındalık.
Farkındalık icin cok zeki olmak gerekmiyor bence ama şartları doğru okuyabilcek kadar kafa lazım.
0
klar
(09.07.17)
Çok çalışma ile zengin olunsa hamallar zengin olurdu.
0
gozu acik sevisen yahudi
(09.07.17)
zaten zengin olanların arkasından hep ileri geri konuşuluyor dikkat ediyorum. bir tanıdığımızın çalıştığı, ayakkabı mağazası zincirleri olan bir yerin sahibi tekerlekli arabayla terlik satarak gelmiş bugünlerine. meslek aşkından ölüyorum diyordu birinde.

bence nasip diyorum. tamamen Allah'ın elinde her şey isteyene ve istediğine veriyor. inşAllah bize de verir bi gün. :D
0
🌸for day to break
(09.07.17)
Asosyallik şart.

Hangimiz rahatı bırakıp, sosyal medyayı bırakıp, telefonu bırakıp işimize gücümüze sımsıkı asılıyoruz ki
0
MaNOfTheYear
(09.07.17)
lol çok çalışmak, özgüven ve sosyal zeka üçlüsü zengin etseydi türkiye'nin %75'inin falan zengin olması gerekirdi. zenginliğin yöntemi falan yok, olsa herkes zengin olur. başkasının yapamadığını yapacak, başkasının bulamadığını bulacaksın. daha doğrusu, zenginliğinin yolunu kendin üreteceksin. benzer şekillerde zengin olan bir sürü insan olabilir ama kimse başkasının tavsiyesiyle hareket edip de zengin olmaz. babandan para kalmamışsa tamamen kendi düşüncelerinle, planlarınla zengin olursun. çok çalışmaymış sosyal zekaymış geçin bunları, ne iki lafı bir araya getiremeyen tembel öküzler paraya para demiyor.
0
der meister
(09.07.17)
MaNOfTheYear, rahatlığı bırakıp severek yapacağımız bir iş var da biz mi yapmıyoruz. adamlar bugünlerine severek gelmiş. dikkat edersen hepsinde de yapılan işe karşı arzu ve istek var.
0
🌸for day to break
(09.07.17)
Zenginlik ticareti bilmekle, parayi gerektigi gibi cekip cevirmekle olur. Şans ile cok miktarda para elinize gecse dahi bunlari bilmeden iki gunde hava olacaktir.
0
fin
(09.07.17)
Trollziya, ülkenin farklı şehirlerinde birden fazla mağazası olan adamları da zengin sayıyorum bu soruda.
0
🌸for day to break
(09.07.17)
Nasil ya! Bir siyasetciye yalakalik yapmislardir!!!
0
Traveller
(10.07.17)
Acımasız olacaksın. arkadan iş çevireceksin, kurnaz olacaksın, hırslı olacaksın, ahlaki değerlerin pek olmayacak, her yol mübah olacak. Fırsatını buldun mu herkesi ezip geçeceksin.
0
komando kani var bende
(10.07.17)
@komando kani var bende, bu bana inek şaban'ın bir filmini hatırlattı. kız tavlama taktikleri veriyordu arkadaşı ona ya o film. :D
0
🌸for day to break
(10.07.17)
kafayı kullanabilmek, odaklanabilmek, fırsatları değerlendirebilmek, girişimde bulunabilmek, belli ölçülerde risk alabilmek ve öncelik vermek gerekiyor başarıya ulaşmak için.

ayrıca vizyon ve farklı bir şeyler katabilmek de önemli.
vizyondan kastım sanat, sepet, kültür anlamında değil.
neyin para edeceğini, hangi yatırımın daha doğru olabileceğini, sonraki 3-5 adımlık süreci görebilmekten ve anlamaktan bahsediyorum.

farklı şeyler konusu da...
pazarcı da olsa, iş adamı da olsa, mutlaka kendine göre bir yöntemi olur bu insanların.
ya hiç kimsede olmayanı satar ya bunu çok stratejik bir noktada pazarlar ya tek bir mal satar, oradan yürür ya iyi bir fikirle ortaya çıkar.
yani illa ki kendi kendine bir strateji belirler.

o yüzden hem şans, hem zeka.
ama saf bir zekadan çok, biraz sokak ya da bulunulan sektörün kültürünü bilmek, biraz da o zekayı kullanacak akla sahip olabilmek lazım.
0
blatta hiberna
(10.07.17)
sıfırdan yükselmek cidden çok az kişiye nasip olur. zaten zengin olmanın sırrı ticaret.

bu "biz önceden şöyledik böyleydik" diye fakir edebiyatı yapan insanların çoğu aslında çok da fakir değil. belki okula gitmemiş, kitap okumamış ama tarlaları toprakları, memleketten kira gelirleri falan oluyor. sermayeleri var ama gizliyorlar bence. bir de biri bir iş açacak oluyor abisi eşinin bileziklerini satıyor, birbirlerine destek oluyor. yaşam tarzlarını değiştirenler gözümüze çarpıyor.

bizim bir akrabamız var adamın güzel bir yerde 4 bloklu sitesi var, karısı evlere temizliğe gidiyor. çocuklarını yurtdışında okutabilirler ama dumlupınar üniversitesi gibi bir şeye yolladılar. sürekli fakir edebiyatı yapar. yaşam tarzlarını değiştirmeyenler de oluyor. biz onları fakir zannediyoz.

orta sınıf, eğitimli insanlarda bu imkanlar olmuyor. spora git, dış görünüşüne para harca, kültürel aktivitelere katıl, beslenmene dikkat et, evini temizlet, yurtdışında tatil yap, taksiye bin vb. mayıştan bir şey artmıyor, para işletemiyor, yatırım yapamıyon. zaten ailen şehirli en fazla kendilerine ait bir daireleri, bir arabaları oluyor.
0
cocodancer
(10.07.17)
bazilari tacir doguyor. okumuyor mecburen ticarete aliyor. yada baba tuccar. olanlar oyle oluyor. kafasi zehir gibi calisan maaslilar'da atalet olmasi hepsini donunda sallayip paranin amina koyar; amma velakin maasli ise girince cikmak imkansiz gibi. o ataleti yenemiyorsun.
0
mayeskuel
(10.07.17)
Maasla zengin olunmaz, dolayisiyla tuccarlari degerlendirecegiz. Hani ceolari, buyuk capta firmalae icin genel mudurleri bir kenara birakiyorum. Neticede herkes ceo olamiyor. :)

Benim tanidigim tuccarlarin cogu 50 uzeri ve bu kisoler piyasadaki boslugu degerlendirme anlaminda bizim jenerasyonumuzdan daha sansli. Arasinda tekstilci de var, yedek parcavi da var, hortumcu da var. Bircogu kendi alanlarinda oilk sayilabilecek orta olcekli kuruluslarin sahibi ve hatei sayilir servete sahipler. Risk almak, sans, calsikanlik en onemli faktorler. Hak yeme, katakulli gibi konular goreceli seyler, bunlara girmiyorum.

İcinde bulundugumuz donemde ortaya cikqn genc zenginler, cok buyuk oranda teknoloji ve buna bagli alanlarda faaliyer gosteriyor. Burada da vizyon, zamani anlamak ve ileri goruslulik gibi etkenler devreye giriyor.

Ben simdi kalkip hadi bir tekstil atolyesi kurayim dersem, 40 senelik Merter esnafi karsisinda sansim sifir. Araba yedek parcasi ureteyim dersem, yzubinlerce lki milyonlarca tl sermaye koymam lazim ki bununla bire pazarda varopma sansim cok dusuk. Ailenizden servet kalmiyorsa, teknolojiyle entegre olabilecek ve gercekten fark yaratacak bir fikriniz de yoksa zengin olmazsiniz. :)) o nedenle, maasli calisanlar olarak, harcamalariniza dikkat edin, birikim mve yatirim yapmaya ozen gosterin. Arada, beyaz yakali dar gelirli arkadaslarinizla, yurtdisi tatillerinizi kritik eder, kendinizi zengin hissedersiniz. :))
0
kint
(10.07.17)
zengin değilim yatırım ve ticaret kafasıyla davranabilmek lazım sanırım biraz. mesela memur adam gelir gider bilançosu hesaplar. zengin girişimciyse gelir-yatırım döngüsüyle düşünerek hareket eder.

bir de o bankada bilmem kaç milyon lirası olan kapıcı olayları miras filan oluyor genelde. orası artık şans :)
0
otonomo
(10.07.17)
Cocodanser +1 Hüsnü Özyeğin yurtdışında okumaya giderken parasizliktan arac kiralama sirketlerinde calisip arabalarda uyudugunu anlatir ama baska bi' anisinda da vehbi koc ile komsulugunu anlatır. O fukaralik anilari showdur zaten.

Sakip aga fakirlik halkin adamlığıni anlatir kucucuuuk bi bakkal dukkanindan bahseder ama kimse babasinin kurdugu Akbankdan bahsetmez. Ali sabanci anlatıyor. Benim annemle babam(sakip aganin kardesi) evlendiginde Türkiyenin en zengin 3 kişisi vardi diyor. 1si vehbi koç en zengini 2.si haci omer sabahci (sakip aganin babasi) 3.sü de ali sabancinin diger dedesiymis.

Tani o fukaralik anilarinin cogu show. Chobani dedigin adamin asireti varmis diyorlar misalen.

Zengin olmak ticaretle bu dogru ama 0'dan zengin olmak ya birisi birsey birakacak ya da önce okuyup bir hamle yapip sonra onu sermaye yaparak ticaret yaparak olunabilen birsey. Bunu disinda 1. Nesil zenginleri (yani kendi kendine) forbes yayinliyor zaten, bunlar da bilişim sektöründe ya da mucit adamlardan oluşuyor.

Onun disinda ticaret dedigin(bilisim haric) zaten sermaye ile gelen birsey.

Isbu yuzden paranin kaynagi siyasette; yani neyin siyasetini yaptığınin onemi yok. Ister ticaretde siyaset yap insan iliskileri gelistir ister egitimde yap ister politika da. Siyaset paranin tek gelir kaynagi ve cok kucuk bir azinlik disinda kazik atmadan 0'dan yukli meblalara ulasan yok.

edit: mobildeydim bunu yazarken, harfler karışmış okuyana çok zorluk çıkartan bi' yazı olmuş. kusura bakmayın lütfen; şimdi de hiç düzeltesim gelmedi.
0
mete kudur
(10.07.17)
ciddi bir kısmı aileden zengin. sıfırdan çıkan pek görmedim açıkcası. 1'den 10'a çıkmak zor değil de 0'dan 1'e çıkmak zor. onun dışında iyi okullar bazı zengin olmak kapıları açıyor. ancak buralarda da genelde belli bir sınıf okuyor. yani 0'dan hayli zor.
0
black mamba
(10.07.17)
kisaca, su ikisi:

1) talebi olan ama piyasada arzi olmayan bir urunu ya da yeniligi satacaksin (ya da daha iyisini).

2) para kazanmak icin cogu zaman, her yol mubah diyeceksin.
0
scars dont fade
(10.07.17)
son 6 ay parayı bulan biri olarak diyebilirim ki tamamen parayı bulmayı istemekle alakalı bu işler. ha zeki miyim evet ama körmüşüm açıkçası. parayı neden bulmak istedim peki? bu zamana kadar olan geçmişimi analiz ettim ve büyük mi,ktarda para kaybettim. bunlar beni motive etti. daha 1 i 10 edemedim ama bu sene sonunda o da olacak. eyyorlamam bu kadar. ha bir de sermaye olmazsa olmaz ya da sermayeyi size verebilecek biri.
0
illegalstar
(10.07.17)
en önemli şey cesaret!

patrondan çok daha kalifiye, çalıştığı sektörde ve patrondan daha çok nakiti var ama maaşa talim ediyor artı ağız kokusu denilen şeyi çekiyor.

tabii ki zeka, çalışma falan filan filan da ce-sa-ret!

parası olan arsa, faiz, daire peşinde. iş kurmayı düşünen de çiğköfte bilmem ne... halâ...

sermayesi olan, yatırım yapmak isteyen arkadaşlar yeşillendirsin. geyik yapacaklar, iş olsun diye yazacaklar hariç.
0
runagain
(10.07.17)
Kapitalizmin basarisi girisimcileri zengin edebilmesi. Fakat bu basariyi abartmamak lazim. Zenginler genel olarak bellidir. Fakirler de bellidir. Cunku sosyal siniflar vardir. Sizin siniftan olmayanlarin ne kadar paralari var hayal bile edemezsiniz.

Ek olarak bizim gibi ulkelerde devlet ve iktidar birilerini zengin etme aracidir.
0
dunal
(10.07.17)
Bu işin zekayla nasiple bir alakası yok. Ya babadan zenginsindir ya da fakirsindir. Çok çalışarak ancak refah seviyen artar kendine yetersin ama zengin olamazsın. O zenginlik öyle çok çalışarak ulaşılabilecek bir zenginlik değil. Zaten zenginlerin çoğu ticaret yapmıyor mu? Yani ona bağlı çalışan bir sürü insan var. Zengin olabilebilmen için belli bir paranın olması lazım ki o paradan para kazanasın. Yani iş başkalarını sömürmek vergi kaçırmak yolsuzluk yapmak gibi şeylerden geçiyor. Kimse gelip de bana limon satan adamın holding sahibi olduğunu anlatmasın. İnanmıyorum. O bir çeşit reklamdır fakirlere zengin olabilme umudu vermek açısından.
0
bayc
(10.07.17)
komando özetlemiş. gerisi tıraş.
0
zirrealist
(10.07.17)
özgüven, zeka ve işini çok sevmek vs. akademik hayatta bile kesin başarı sağlamazken zengin olmak için bunların yettiğini düşünmek saflık.
0
ghilleinthemist
(10.07.17)
sabancılar holding kurmadan önce de adananın büyük kısmının sahipleriydi,vehbi koç daha önce TBMM de çalışıyordu.başarı hikayeleri garibanların isyan etmemesi için,bi dükkan açın günde 10 bin lira getirmeye başlasın bakın nasıl akbabalar üşüşüyor,fazlasıyla örnekleri mevcut.
0
essoist
(10.07.17)
parayı bulmak fırsatları değerlendirme ve hiç bir fırsatı küçük görmeme işidir.

insanların çoğu sonsuza kadar hayatının fırsatını bekler. daha basit düşünen insanlar ise karşısına çıkan her fırsatı dener birinde de tutturur.
0
orpheus
(10.07.17)
dunal haklı. asıl sorun sınıfsal fark ve bunu aşmak. parayı buldum diyenlerin ciddi bir kısmı zengin bir insanın önemsemeyeceği bir paraya ulaşmıştır. buna ciddi kafa yordum, araştırdım ama sınıfsal geçiş zor. yani paradan kasıt nedir? eğer 20k 30k kazanmaksa çalışarak gayet mümkün.
0
black mamba
(10.07.17)
Zeki olduğun kadar cesur ve çalışkan olacaksın. Talih kuşu konmazsa böyle.
0
arnold schwarzeneger
(10.07.17)
parayı bulmaktan kasıt nedir aylık ne kadar kazanınca zengin oluyorsun sana göre aylık 20-30 bin mi 1-30 milyon mu,bu milyon kazanan tanıdıklarımın birçoğu 1900'lerin başında istanbul'a göçmüş karaköy,haliç,eminönü civarında ki rum ve ermenilerin yanında torna tezgahlarında,atölyelerinde çalışmış işi öğrenmiş rum ve ermeniler buradan gidince bu işleri devralmışlar,parayı da arsa ve gayrimenkule yatırmış birçoğu bir kısmı ise kooperatif kurup sanayi sitesi,organize sanayi bölgesi kurmuşlar,çocukları ise bu işleri devam ettiriyor,Bu yazdıklarım gebze tuzla istanbul bölgesinde ki sanayinin temelidir.

Bunun harici optisyenlik bölümü okuyup,sonrasında hastane karşısına borçla dükkan açmış,şu an ayda 30 bin üzeri kazanan arkadaşlarım var.
Zamanında hamallık yaparak işe başlayan daha sonra at arabası,kamyon,tır derken lojistik firması sahibi olan birçok kişi var.
Akrabalardan döner ustası olarak 10 yıl çalışıp sonunda yine borçla krediyle kendi dükkanını açıp, daha sonra 3 şube daha açanlar var.
Pazarda incik boncuk takı satıp deli paralar kazanan arkadaşım var,zamanında inşaatlarda harç karan adamlar şu an müteahittlik yapıyorlar bu ülkede,Türkiye de çok okudum araştırdım zengin oldum falan diyen insanlar genelde yalan söyler,benim gözlemim koçlar ve sabancılar gibi deli zengin olmak çalışarak değil siyaset ile olur (bakınız 1960 yılları 5 yıllık kalkınma planları,ithal ikamesi ve devlet teşvikleri)

özet olarak cesaret ve hırs gerekli,diğer herşey için bayc ve komanda +1
0
sealth
(10.07.17)
Yukarıda yazılanların hepsi doğru. Bizlerden önceki jenerasyon çok şanslıydı. Her sektörde boşluk vardı. Vitali Hakko nasıl Vakko oldu ? Şapka devrmi oldu ve adam o dönem istanbuldaki tek şapka üreticisiydi. Yukarıdaki Hüsnü Özyeğin örneğindeki gibi. Bu adamcağız da İstanbul Kurtuluş ta çok yokluk çektiğinden bahseder ama Christian Dior a modellerini tanıttığını da anlatır. Belki o dönemde sınıflar da birbirine daha yakındı, Dior daha ulaşılabilirdi belki. Ama şimdi bağcılardan çıkıp odtü bilg müh okuyup fikrini direkt gidip bill gates e yüz yüze aktarma olasılığı nedir bir düşünmek lazım. Bugünün zenginleri de o zenginlerin çocukları torunları vs. işte . Velhasıl zenginlik babadan oğula geçen ve süregelen birşey. Bi adama dedesinin ne iş yaptığını sorarak giydiği donun comfort family mi yoksa calvin klein mi olduğunu bile anlayabilirsin. Öyle çalışmayla falan kolay olacak işler değil bence. Final : Çok laf yalansız çok para haramsız olmaz demişler..
0
primetime
(10.07.17)
primetime +1 internetle biraz daha kolay gözlemleniyor. bakıyorsun adam çok iyi işlerde çalışıyor. az stalklasan dedesinin işini buluyorsun. ve ciddi anlamda kendi zengin olmuş kimse yok. sadece zenginlik değil orta sınıf bile böyle. bağcılarda büyüyen bir çocuk ölse odtü'ye boğaziçi'ye giremez. ufak tefek boşluklar var tabii. bence bu günümüzde daha kolay geçiş. internet bu açıdan çok faydalı. daha bilinçli oluyor insan. ama ciddi manada çok zor.
0
black mamba
(10.07.17)
"mesela bir psikoloğun kitabında okumuştum başarının zekayla ilgisinin olmadığına değiniyordu. kendini kültürel anlamda çok geliştirmiş, kitaplar devirmiş aydın denebilecek bir çok kimsenin hiç parasının olmadığından söz ediyordu."

ticaret zekâsı denen bir şey var, bu adamlarda ondan olsa gerek.
kendini çok geliştirip "kitaplar devirmiş" insanların tamamına yakını asosyal, melankolik karakterler. ticarette bu tipe yer yok.

en lüks markaların en üst düzey, milyonluk arabalarını kullanan ve bütün aile bireylerinde aynı markaların üst düzey araçları bulunan insanların seyrek istisnalar hariç hiçbirinin sanatla, kültürle işi olmaz.
arabasını develi'nin valesine bırakıp içeride et yemek bu insanlara hiçbir sanat eserinin veremeyeceği keyfi verir. tek eğlenceleri budur. biraz daha medenisi de yurtdışı gezer.
0
filteria
(10.07.17)
@filteria ticari zekaya inanmıyorum. tabii girişken olmak, insan ilişkileri önemli. mesela acun ılıcalı buna bence örnektir. adam muhabirlikten medya patronluğuna yükseldi. bu adam işi biliyor. ama baktığın zaman amcası milletvekili, abisi doktor. zaten orta sınıf, imkanı olan bir çevreden geliyor. yani benim ticari zekam var ameleyken ali ağaoğlu oldum gibi bir durum yok. o anca milyonda birdir.
0
black mamba
(10.07.17)
@black mamba:

haklı olabilirsin ama ben gösteri dünyasını hiç düşünmeden, al-satçı tüccarları kast etmiştim. neden? çünkü onları biraz daha yakından tanıma fırsatı buldum.
gösteri dünyası ayrı bir ortam olsa gerek.
0
filteria
(10.07.17)
(5)

Kadıköy bisiklet park

hlt1985
Biliyorum hırsıza kilit dayanmaz en baştan söyliyim:) bugün kadıköyden motora binip beşiktaşa geçicem,işler var. Kadıköyde bisikleti bağlayabileceğim güvenli bir yer var mıdır? İsparkın güvenli bir yeri vs. Yoksa bu bir hayal mi? Bisikleti yanına al beşiktaşa öyle mi git dersiniz?
Biliyorum hırsıza kilit dayanmaz en baştan söyliyim:) bugün kadıköyden motora binip beşiktaşa geçicem,işler var. Kadıköyde bisikleti bağlayabileceğim güvenli bir yer var mıdır? İsparkın güvenli bir yeri vs. Yoksa bu bir hayal mi? Bisikleti yanına al beşiktaşa öyle mi git dersiniz?
0
hlt1985
(08.07.17)
Kesinlikle yanına al derim.

Kamera olan yerde bile 15-20 dk gözümün görmediği bisiklet bundan sonra göremeyeceğim bisiklettir benim için.

Daha dün şöyle bir şey okudum, lütfen dikkat et: www.bisikletforum.com
0
chicha
(08.07.17)
kesinlikle yanına al. hiçbir yere kimselere bırakmam emanet etmem.
0
lazpalle
(08.07.17)
ortalıkta milletin kolundaki bileziği kolunu keserek alan insanlar dolaşıyor.
bisikleti yanına al.
olmadı bir otoparka rica et ya da üç beş lira ödeyip otoparkın içine kilitli bırak.
0
filteria
(08.07.17)
Çalınır. 20 liraya satılır bit pazarında.
0
glamdr1ng
(08.07.17)
Aksamuzeri olsa getir bana birak diyecegim ama gunduz sanirim?
Yeldegirmeni.
0
runagain
(08.07.17)
(10)

Sevgiliniz Eski Erkek Arkadaşıyla Görüşüyor Olsa Napardınız?

soufigay
Evet tam olarak sorum buydu. Ancak tabi detaylarını anlatmak lazım. Bir süredir süregelen bir ilişkim var bu ilişkinin başlarında şüphelendiğim birisi olmuştu, ismi Hüseyin, Lübnan'da yaşıyor. Sevgilim ilk başta kendisinden bahsederken hetero diye bahsetti, sonra biseksüel sonra da gay oldu aynı kiş
Evet tam olarak sorum buydu. Ancak tabi detaylarını anlatmak lazım. Bir süredir süregelen bir ilişkim var bu ilişkinin başlarında şüphelendiğim birisi olmuştu, ismi Hüseyin, Lübnan'da yaşıyor. Sevgilim ilk başta kendisinden bahsederken hetero diye bahsetti, sonra biseksüel sonra da gay oldu aynı kişi. İlk başta hetero diye bahsetmesinin sebebi muhtemelen benim kıskanmamı ve başka şeyler düşünmemi istememişti. Ancak ben kendisinin günlüklerini okuduğumda kendisiyle 2012 senesinden beridir yaşadığı aşkı bütün ayrıntılarıyla okumuştum. Buna rağmen bana hetero diye yalan söylüyordu. Sonra biraz üstüne gittim, gay olduğunu ve aralarında İstanbul'dayken bir şeyler yaşandığını itiraf etmesini sağladım. Ancak kendisi onunla sadece arkadaş olduğunu ve yılda bir kez zaten Türkiye'ye geldiğini, geldiği zamanlarda da 1 hafta kaldığını ve istersem beni de tanıştırabileceğini söyledi geldiği zaman. Ve artık kendisi için sadece çok iyi bir arkadaş olduğunu söyledi. Benim cevabımsa madem senin için sadece iyi bir arkadaş biz bu kadar süredir birlikteyiz, benden ve bizim ilişkimizden hiç söz ettin mi, mutluluğunu paylaştın mı dedim, ses yok. Paylaşmadım ama yazarım niye yazmayayım ki dedi. Tamam dedim, sabah yazıyorum demesine rağmen yazmadı ve üç hafta bu şekilde benden bahsetmesini pas geçtik konuşuyor olmalarına rağmen benden söz etmiyordu.

En son dün akşam bu konuşmayı hatırlattım ve ne zaman benden bahsedeceğini söyledim. O da sabah hatırlat mutlaka yazacağım dedi. Sabah oldu, unutma kendisiyle yazışmayı dedim tamam dedi.

Her şeyi anlayabilirdim ama uzun bir metin yazmış baya ayrılık mektubu gibi, buna karşılık adam da bunun son derece normal olduğunu, kendisinin yılda 3-4 kez İstanbul'a geldiğini ve onu beklemesini beklemediğini, sadece onun mutlu olmasını istediğini ve iyi arkadaş olarak kalmak istediğini söyledi. O da her zaman dedi, adam yetmedi iyi arkadaş kalacaklarını söylemesini istedi o da aynen iyi arkadaş olarak kalacağız, sen benim kahramanımsın gibi bir cümle kurdu ve konuşma sonuçlandı.

Şimdi burada sizlere sormak istediğim 3-4 madde var;

1.si kendisinin dediği gibi arkadaş değil halen sevgililermiş ya da en azından bir gönül ilişkileri varmış, bu konuyla ilgili nasıl davranmalıyım?
2.si sizce insanlar eski sevgilileriyle yeni bir ilişkileri varken görüşmeye devam etmeli mi? Yani bundan kastım şu; karşılaşınca merhaba demekten bahsetmiyorum ama eski sevgiliden en iyi arkadaş olur mu?
3. sü Benim bu olaydan sonra tavrım nasıl olmalı?
4. sü ben çok takıntılı ve kıskanç biri miyim?
0
soufigay
(07.07.17)
1) Ben olsam ayrılırdım, çok seviyorum ayrılamam diyebilirsin, anlarım ama inan güven sarsılınca her şey çok zor oluyor çünkü bak sana yalan söylemiş, aldatmış aslında, karşıdaki kişiyle sevgiliymiş ve sen sıkıştırdın diye ayrılmış, uzak mesafe diye geçiştirebileceğini düşünmüş ama olmamış. Ayrıca en baştan hetero diye yalan söylemesi de 2. yalan, burda haklısın sen kıskanıp ilişkilerine engel olma diye yapmış bunu da.

2) İnsanlar eski sevgilileriyle arkadaş olabiliyorlar ama cidden çok nadir. Arkadaşız diyen eski sevgililerde bu genelde ya karşılıklı duyguların bitmemesi veya bi tarafın bi şeyler hissedip diğerinin bundan ego tatmini sağlaması nedeniyle oluyor bence.

3) bknz. 1 , eğer ayrılamıyorsan da çok soğuk dur cidden ne kadar büyük bi hata yaptığını anlaması lazım.

4) Hayır değilsin çok normal bu düşüncelerin.
0
ekaterina
(07.07.17)
1) resmen aldatılmışsın. Aldatılan biri olarak ben bunu hazmedemez ve ayrılırdım. Ama çokta olay çıkartıp yapmazdım bunu zaten aldatan kişiye neyi ne kadar anlatabilirsin ki. Direkt hayatımdan çıkartırdım yani.

2) merhaba merhaba olabilir tabiki ama ben karakter olarak bunu kaldıracak kapasitede biri değilim. İlla buluşcam diye ısrar ediyorsa da önceliği ben olmadığım için o kişiyi hayatımdan çıkartırım.

3) eğer yanlış anlamadıysam aldatılmışsınız 1. Cevapta da dediğim gibi ben olsam direkt hayatımdan çıkartırım ama hayatından çıkartmayıp yine ilişkiye devam eden insanlar da var bana çook çook ters bir durum.

4) takıntılı ve kıskanç değilsin. Adam resmen senden gizlemiş. İlişkinizi 3. Şahıslardan gizlemiş. Bir otur düşün bakalım bir insan neden ilişkisini gizler? Evet doğru cevap verdiniz... ta daaa diğer kısmetlerini kaçırmak istemez.
0
powerpufgirl
(07.07.17)
Başlıkla soru cok alakasız. Sevgilinin erkek bir arkadasiyla gorusmesi gayet normal ama olayda anlatılan bu degil. eski sevgilisiyle hâlâ duygusal bir seyler yasiyor gibi, en onemli sorun ona senden bahsetmemiş ve sana yalan söylemiş olması. Bütün bunlar varken sorun sadece bir erkekle gorusmesi olmamalı.

1- sen varken onlarin halen duygusal bir seyler yasadiklarini biliyorsan hâlâ ne yapmaliyim diye mi soruyorsun ? Bence aldatılmışsın.

2-bence gorusmeye gerek yok. Yeni sevgiliye saygisizliktir. Merhaba merhaba olabilir sadece.

3- 1 ile aynı cevap.

4- öyle olsaydin boyle bir duyuru acmazdin. Ofkeyle bir seyler yapardin. Mantikli, makul dusunmeye calisiyorsun. Kıskançlık seviyen düşük hatta bana kalırsa.
0
aquarium
(07.07.17)
Ekaterina +1
Size yalan söylemiş, siz sıkıştırdığınız için hüseyinle ayrılık konuşması yapmış ama hislerinden emin olamayacaksınızdır ve canınız sıkıkacaktır. Bu sorgulayışınız da gayet doğal, bir aşırılık yok.
0
illiyet dağı
(07.07.17)
1- Ayrıl önüne bak
2- Ayrıl önüne bak
3- Ayrıl önüne bak
4- Ayrıl önüne bak
0
MaNOfTheYear
(07.07.17)
Yolla

youtu.be
0
mkrk
(08.07.17)
gay ilişkilerin kanayan yarası :) taraflardan birinin gözü azıcık dışarıdaysa illa ki geçmişinden birileriyle temas halinde kalıyor. sizdeki durum daha da ekstrem tabii.

kesinlikle ayrılmalısın, bu saatten sonra kendisine güvenemeyeceğin için zamanla ona olan saygını yitireceksin ve işler daha da çirkinleşecek.
0
pitjantjatjara
(20.07.17)
Ya daha Hüseyin nedir, sevgili midir, eski sevgiliden dost olur mu kısmına gelmeden önce siz adamın günlüklerini okumuşsunuz, yani daha en başından adama karşı bir güven sorununuz var zaten. Şunu teslim etmek gerekir, Türkiyede gay ilişkiler ortalamanın baya üstünde bir paranoya barındırıyor bir çok nedenden dolayı ki bir kısım nedeni de haklı bulurum. Ama ne olursa olsun belli ki karşınızda hiç güvenmediğiniz ve bu güveni hak etmediğini de defalarca yalan söyleyerek kanıtlayan biri var. Bu kadar derinden sarsılan bir güven ile yolunuza devam etmeniz baya zor, yeniden kurulabilir o güven ama çok zor. O maddelere girmeden önce bence bunu bir kafanızda tartın, kendinizi en iyi siz tanırsınız, bu kadar sarsılmış bir güven ile yola devam edebilir misiniz? Esas cevaplanması gereken temel soru bu bence.
0
fengari
(20.07.17)
çok net olarak ayrıl, düşünme bile.

bunlar bayağı bayağı berabermiş baksana
0
gazozailacatmauzmani
(20.07.17)
sondan başlıycam...

4- çok da değilsin. ki olsan da normal şu olup biten karşısında.

imkanım olsa ben de günlüğünü okurdum :) hiç asilzade gibi davranmaya gerek yok.

3- ilişki seviyesini düşür. maslahatguzarlık seviyesine.

2- görüşmek zorunda değiller ama görüşebilirler. arkadaş kalmak mümkün mü? biz kalamadık. zorlasan olur gibi de sanmıyorum ya. o benim için bir "görüşmeyi sürdürme bahanesi", onun içinse @ekaterina'nın dediği gibi ego tatmini sanırım :(

1- tercihini evet senden yana yapmış ama hüseyin uzakta olduğu için mi? yakın olsa nasıl olacaktı? ve neden senin hakkında hüseyin'e bahsetmekten kaçınmış? bu konularda onu netleştirecek açıklamalar yapması üzerine konuşmalısın.

çok hoş olmamış ama ilk başlarda bu tip şeyler olabiliyor. izler bırakan bir ilişkinin ardından... belki de ona biraz zaman tanımalı ama kesinlikle net olmasını istemelisin.
0
runagain
(20.07.17)
(8)

Adalet yürüyüşü olayı

maria puder
Annem bütün gün Halk tv izliyor. Adalet yürüyüşü konusunda baya umutlu. Katılım sayısını söyleyip duruyor, bahsederken gözleri parlıyor filan. Ben de ''hmmm'' havasında dinliyorum genelde onu. Hiç kimse bir şey yapmasın, nasıl olsa bir şey değişmicek hissi değil aslında tam olarak. Ama düşüncem ne d
Annem bütün gün Halk tv izliyor. Adalet yürüyüşü konusunda baya umutlu. Katılım sayısını söyleyip duruyor, bahsederken gözleri parlıyor filan. Ben de ''hmmm'' havasında dinliyorum genelde onu. Hiç kimse bir şey yapmasın, nasıl olsa bir şey değişmicek hissi değil aslında tam olarak. Ama düşüncem ne değişcek bu yürüyüş bitince? Haksız yere fetö damgası yeyip atılan akademisyenler, memurlar geri mi döncek? Enis berberoğlunun davasının seyri mi değişecek? İktidara bağlı yargı organı birden bağımsızlaşacak mı? Siz ne düşünüyorsunuz? Ben Chp'lilerdeki bu yürüyüs coskusunu tam anlayamıyorum pek. Yürüyüş bitecek ve gene haksızlıklar,hukuksuz uygulamalar devam edicek gibi.
0
maria puder
(07.07.17)
tutunacak bir şey arıyor insanlar. bunun ne kadar somut getirileri olabileceğine pek bakmıyorlar, söylenilenlere çok inanma eğilimindeler.

bu da bir başlangıç bence. demokrasilerde, muhalefetler çok daha aksiyonlu protestolar yapmalı ve çok daha fazla sorumluluk almalı. günümüz CHP'si bu konuda baya bebek kalıyor.
0
i drive the hearse
(07.07.17)
Ben bu yürüyüşün Kemal Kılıçdaroğlu'nun karizması ve 'çobanlık' kabiliyetleri (ortadoğu toplumlarında aşırı önemli olan çoban-yönetici figürünün gereklilikleri) açısından çok önemli bir hamle olduğunu düşünüyorum. Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştiri beceriksizlikten, 'teröristliğe' döndükçe iki umut doğabilir bu ülke için (doğabilir diyorum, doğar demiyorum). İlki Kürt hareketi ile empati yapma olasılığının güçlenmesi. İkincisi ise, Türkiye için terörist sadece bir boş gösteren. Örneğin Erdoğan devlete karşı hareketleri sebebiyle hapse girdi, bu 10 yıl geçmeden iktidara gelmesine engel olmadı. Yani Kılıçdaroğlu'nun ben beceriksiz değilim, güçlüyüm ve baskılara direnirim vb. verdiği her imaj onun yararına olabilir.

Bahsettiğin gibi bir dönüşümü gerçekleştirmek imkansıza yakın. Küçük adımlar, muhalefetin birleşmesi, iktidara yönelik iç-dış baskıların artması vb. üzerinden strateji geliştirmek lazım. Yoksa kısa dönemde yargı, medya ve akademinin bağımsızlığını beklemek hayal olur. Çünkü, zaman zaman azalıp artsa da, bu sorunların demokrasi tarihimizdeki sürekliliği bir asrı aşıyor.
0
protector
(07.07.17)
Gencleri heyecanlandirmayan bir hareketin basarili olma sansi yok bana sorarsaniz. Adalet "isteyerek" lider olunabilecegi argumanina da katilmiyorum. Soruya kaynak yapacagim. Ana akim medya yuruyusu nasil veriyor acaba ben takip edemiyorum?
0
osssy
(07.07.17)
ben çoğu zaman bu başlıklı haberleri açıp okumuyorum bile. biraz çökmüş, yılmış durumdayız. göz göre göre haksızlıklar; kanuna, aykırılıklar... neler gördük şu devri iktidarlarında...

halkın o kesimi "bozgunculuk" olarak bakıyor. "teröristlerle elele yürüyorlar" diye bakıyor. bir kesimi farkında... iki gündür, bazı yolların özellikle kapatılıp, kılıçdaroğlunun tepki görmesini istediklerinden bahsediyorlar. ki bunu diyenler malum tiyatro oyununun da farkında ve pek çok şeyin de...

ahhh işte o kesim var ya, ne dese "bi'r-ruh bi'd-dem nefdik ya bikbik" diyecek kesim... o kesime laf anlatmanın "hiçbir yolu yok!" ben buna inandım.

kılıçdaroğlu'nu takdir ediyorum. tüm, kişisel yetersizliğine ve benim gibi bir kesimin umutsuzluğuna; tepkilere, saldırılara rağmen bir heyecan yarattı. etkili olacağını sanmıyorum içeride.

beni umudum: derin devletin derin adamı, "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi" ucubesinin mimarı bahçeli ve de yine aynı kliklerin adamı doğu perinçek... onlar bu garabet sistemi ve bu karanlık iklimi savunuyorlarsa bir bildikleri var, "yakın" geleceğe dair.

şöyle ki:

bu beladan kurtulma ve hesap sorma günleri gelecek diye umut ediyorum. ona bu tuzağı kuranlar, bu sistemi, onun ve "onun milli iradesi" için getirmedi. bir süre oyalanacak ama gidişini ve hesap verişini göreceğiz inşallah. öyle öbür dünyaya falan kalmayacak inşallah...
0
runagain
(07.07.17)
Hicbir halt olacagi yok. Mucize falan olmasi lazim. Hicbir sey yapmamaktan iyidir ama her turlu.
0
stavro
(07.07.17)
ben de hiç umutlu değilim ama pazar günü mitinge gidicem. sanırım biraz gezi olaylarını özledim. o ortamı seviyorum.

bir de hiçbir şey yapmamaktan iyi +1. hep birileri çıksa peşlerine takılsak çoğunluk olsak bir şeyleri değiştirebiliriz diye düşünürdüm. artık buna pek inanmasam da denemedim demem en azından.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.07.17)
Mesele zaten büyük halk kitlelerini ikna etmek değil, değişim sağlamak için başkanlık seçiminde %50 +1 oy almak yetiyor, bu yürüyüşte de ana amaçlanan hayır ile evet bloğu arasındaki kararsız kitle için sempati ve düşünme sağlayabilmek.

Ekranlarda aksi açıklamaların halkın %50'sine tesir etmediği görülüyor, yani eleştirilerin çok da ciddiye alınmasına gerek yok, sonuç olarak %50 +1 kişiyi ikna ederse zaten başarılı olacak.
0
gezegen olan pluton
(07.07.17)
kemal alemdaroglu gibileri ve hdp li tipleri yanina almamasi gerekirdi

yani chp de degisen bisey yok
0
technicalte
(08.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.