Kendi kendinin girişimcisi, kendinin patronu, beşeri sermaye sahibi gibi öznellikler neoliberal politikaların toplumsal ve politik riskleri (işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik vb.) bireylere yıkıp, orta sınıfları (özellikle beyaz yakalıları) işçi olmadıklarına ikna etmek için işledikleri mekanizmalar. Girişimcilik ve fırsat eşitliği, veraset yoluyla yeni aristokrasinin sürdürülmesini gizlemek için yürütülen politikalardan ötesi değil. Bu sermayedarların çıkıp girişimcilik dersleri vermelerine de gülüyorum. Asıl vermeleri gereken ders, ortak malların (commons - toprak, orman, deniz, vb.) devlet desteği ile nasıl çitlendiği, kara dönüştürüldüğü ve işçi (hem beyaz hem de mavi yakalı, hem maddi hem de gayrimaddi emek) sömürüsü üzerinden nasıl girişim yapacak sermaye elde ettikleri dersleri olmalı. Mesela Türkiye'den en meşhur örnek Vehbi Koç. Gençler onu girişimcilik örneği olarak değil de, devlet desteğiyle gayrimüslim mallarına konup nasıl sermaye yaratılır üzerinden örnek almalı (!-ironi).
Elimden geldiğince hem teorik hem de pratik olarak mücadele ediyorum. Kendimi ya da içinde bulunduğum hareketleri tanrısal görmediğim için, bu mücadelenin %100 başarıya ulaşıp ulaşamaması beni ilgilendirmiyor. Sadece mücadeleye devam.
0