[]

Hayatın adil olmaması ve girişimcilik yalanları

Hani üniversitelerde hep anlatırlar.Girişimci olun güçlü olun yenilik yaratın .Sonra da zengin çocuklarının kendilerini girişimci gibi tanıttığı etkinlikler falan olur ya .Bunlardan gerçekten nefret ediyorum.Sen en iyi okulu bitirirsin kimi zaman boğaziçi işletme olur kimi zaman ankara hukuk olur kimi zaman da itü inşaat makine falan olur .Sonra bu züppelerde okan üniversitesine ,hasan üniversitesine girer senle aynı bölümü okur .Sonra da baba paralı ile şirketler kurar seni çalıstırır ve patronun olur .Salak salak konuşurlar.Milyon dolarık evlerde yaşar güzel arabalara biner güzel kızlarla sevgili olurlar.Sen ise 5 10 k tl maaşla mutlu olmaya çalışırsın .Asla bir ferrari sahibi olamazsın asla boğaza nazır bir evin olamaz ...Oysa o adamdan çok daha zeki ve çok daha entellektüel bilgi sahibisin ..

Hayat niye böyle adil değil sen 40 yaşına gelirsin o adam 25 yaşında senin patronun olur ... Ah hayat ah ..

Bu nefret karşısında siz napiyorsunuz ?

 
Kendi kendinin girişimcisi, kendinin patronu, beşeri sermaye sahibi gibi öznellikler neoliberal politikaların toplumsal ve politik riskleri (işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik vb.) bireylere yıkıp, orta sınıfları (özellikle beyaz yakalıları) işçi olmadıklarına ikna etmek için işledikleri mekanizmalar. Girişimcilik ve fırsat eşitliği, veraset yoluyla yeni aristokrasinin sürdürülmesini gizlemek için yürütülen politikalardan ötesi değil. Bu sermayedarların çıkıp girişimcilik dersleri vermelerine de gülüyorum. Asıl vermeleri gereken ders, ortak malların (commons - toprak, orman, deniz, vb.) devlet desteği ile nasıl çitlendiği, kara dönüştürüldüğü ve işçi (hem beyaz hem de mavi yakalı, hem maddi hem de gayrimaddi emek) sömürüsü üzerinden nasıl girişim yapacak sermaye elde ettikleri dersleri olmalı. Mesela Türkiye'den en meşhur örnek Vehbi Koç. Gençler onu girişimcilik örneği olarak değil de, devlet desteğiyle gayrimüslim mallarına konup nasıl sermaye yaratılır üzerinden örnek almalı (!-ironi).

Elimden geldiğince hem teorik hem de pratik olarak mücadele ediyorum. Kendimi ya da içinde bulunduğum hareketleri tanrısal görmediğim için, bu mücadelenin %100 başarıya ulaşıp ulaşamaması beni ilgilendirmiyor. Sadece mücadeleye devam.
  • protector  (15.07.17 16:56:29 ~ 17:03:33) 
tam olarak böyle olmasa da 5 ay dayanabildiğim özel sektör maceramda farkettim ben de bir şeylerin oldukça saçma olduğunu. ben şirketin işine değer katabilecekken hem bunun umursanmaması hem de bana bir faydası olmayacağını bilmek gibi. bu nedenle uzak durmaya çalışıyorum, kimsenin işine yaramayacak işlerle uğraşsam da zaman zaman bu saçmalığın bir parçası olmamak bana yetiyor.


  • ron dennis  (15.07.17 16:57:21) 
Gerçek bilgi insana kaygı getirir. Hiçbir şey bilmeyen adam umursamaz olduğu için her şeye daha kolay ulaşır. Ben bu insanlardan nefret etmiyorum. Ben üniversiteye başlarken finalde bütün kızlar benim olacak diye saçma bir düşünceye kapılmadım. Yine bir mühendislik öğrencisi olarak mezun olunca bir şirketim olacak diye düşünmedim. Üniversiteye kendime bilgi katmak için girdim ki üniversitenin gerçek amacı budur. Herkesin kendi hayatı. Hayatın adil olduğunu zaten kimse söylemedi. Bir kural ihlali yok.


  • dissendium  (15.07.17 17:04:34 ~ 17:29:22) 
Yasaminizin merkezine parayi koymamayi deneyebilirsiniz mesela. Yazinizda mutluluk kelimesi bir defa geciyor. 5k maas alan neden mutlu olamasin ki? Mutluluk illa ferrari alacak kadar cok kazanmak midir? Yaziniz neden calismak zorundayiz, bu sistem neden var nasil insa edildi kismini sorgulamadigi icin oraya girmiyorum.


  • kassiopeia  (15.07.17 17:13:43) 
kassiopeia'nın açtığı yerden devam edeyim, yaşadığımız tüketim endeksli sistemde insanlara ancak bir şeyler satın aldıklarında mutlu olabilecekleri empoze edildiği için, mutluluk asla yakalanamayan ve sürekli yeni şeyler alınarak yaşanmaya çalışılan bir duyguya dönüşüyor ve asla tatmin olunamıyor çünkü bunun bir sonu yok. Sen 5K maaşla mutsuzsan, 10K veren bir yere geçersin ama bu sefer 15K kazanan insanlar olduğu için yine mutlu olamazsın. Ferrarisi ve boğaza nazır evi olan da hayata buradan bakıyorsa o da mutlu olamıyor çünkü ondan daha zengini de var.

Sürekli sende olmayanın peşine düşerek mutlu olmanın imkanı yok zaten, ister ferrarin olsun, ister 100K maaşın.
  • fengari  (15.07.17 17:44:18) 
zamanında bir örnek yazmışım.
şimdi tekrar okudum da. sinirden baya hatalı yazmışım
eksisozluk.com
  • bana her yer cehennem  (15.07.17 17:58:23) 
öncelikle nefret beslemiyorum.

birçok şey evet yalan. babasının verdiği 5 milyon tl sermaye ile seven hill'i kuran eleman "yılın girişimcisi" seçilmişti bir ara.

birçoğu yalan ve uyutma amaçlı doğru ama ciddi anlamda sıfırdan gelip yukselenler de var.

her ile üniversite, saçmasapan "apartman üniversiteler" konusu zaten acı bir hikaye.

herkes zengin ya da patro olacak diye bir kural yok ama başka arkadaşlar da değinmiş: 5-10 k ile mutlu olamıyorsan on yüz bin milyon k ile de mutlu olamayabilirsin. ha renault'a binmişsin ha ferrari'ye. günde 3-4 saat ayakta yolculuk yapıp üç kuruş maaşa çalışan insanlar var. belki o insanlar daha çok hak ediyordur birşeyleri. çok çok daha zeki ve entelektüel insanlar borç içinde öldü tarihte, biliyorsun.

5-10 k'yı harcamak için kullandığın sürece zaten bir girişimde bulunamayacaksın. 30 bine kurulan bir işten her ay 5 bin kazanılır mı? evet kazanılır, yapan kazanıyor şu anda. çok da zeki değil muhtemelen ve entelektüel hiç değil.

iş bilenin, kılıç kuşanananın...
  • runagain  (15.07.17 18:25:53) 
başlık ve yazarların yazdiklari cok iyi. girişimcilik yalanları hollywood sinemasındaki super kahramanların dunya'yi devamli kurtarmasi ve dünya'nin kurtarilacagi inanci. bircok hayal gerceklesebilir, bircok hayal de insanlara satilabilir. turkiye icin su andaki durumda ise insanlara hayal satilmasi lazim ki ellerindeki son umudu da alsinlar.

tabi burada her girisimci yalan da demiyorum ama bir kismı da senin de belirttigin gibi yalan.
  • evimin paspasi  (15.07.17 18:46:29) 
Burada iki sorun var. Birincisi kendinizi Ferrariye layık görmeniz. İkincisi Ferrariye layık olmayan başkalarının Ferrari alabilmesi. Siz birinciyi atlayıp ikinciye odaklanıyorsunuz. Ama bunları söylerken Ferrariye sahip olanların yüzde kaçının Ferrariye layık olduğu konusunda gerçekçi hiçbir fikriniz yok.


  • dunal  (15.07.17 23:41:03) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.