Giriş
(9)

Atmosferik Motorun Tutması?

giovanne
Ya arkadaşlar Hyundai, Kia’da 1.0 mis gibi sorunsuz turbo motorlar varken 1.4 atmosferik motorlar tercih ediliyor. Hatta gidip tüp falan taktırıyorlar bu motorlara. Bu anormal değil mi ya? Bir bana mı garip geliyor?
Ya arkadaşlar Hyundai, Kia’da 1.0 mis gibi sorunsuz turbo motorlar varken 1.4 atmosferik motorlar tercih ediliyor. Hatta gidip tüp falan taktırıyorlar bu motorlara. Bu anormal değil mi ya? Bir bana mı garip geliyor?
0
giovanne
(19.04.23)
seçenek az ve fiyattan dolayı.
0
jelly bear
(19.04.23)
1.0 motorlu araçlar küçük olmuyor mu genelde 1.4 e nazaran
0
olaylar olaylar
(19.04.23)
millet ne varsa onu alıyor şu an. otomobil şirketleri de ne kadar eski teknoloji, ucuz, avrupa’ya teklif dahi edilemeyen (emisyon vs dolayısıyla) motor varsa türkiye pazarına dayıyor.
0
roket adam
(19.04.23)
Turbo insanların gözünü korkutur masraf riski olarak görülüyor.
0
mirty
(19.04.23)
Çünkü her turbolu araç sorunsuz diye bir şey yok. Aksine çoğu atmosferik motor daha sorunsuz çünkü turbo yok, direkt injeksiyon yok.
1.0 kia hyundai motorunda da sorunlar vardi. Ben zamaninda araç ararken bakmistim.

Bana kalsa 2.0 mazda alir geçerim ufak motor uğraşmam ama o devir geçti.

Küçük motordan yüksek performans almanin sebebi o motorlarin çok büyük gelismelerden geçmesi ve bu sebeple de genelde tamirinin vs hem daha pahali hem daha zor olması.

Ha 1.4 mpi da kötü motor ayrı konu :)
0
logisticsmanager
(19.04.23)
Çünkü yeni model atmosferik araçların turbolu araçlardan farkı yok.

(fiesta 2020 trendx 1.1)
0
ditu
(20.04.23)
130 beygir turbolu 1 litre motor yerine yine 130 beygir 1.6 atmosferik almayı tercih ederim.
0
alperz
(20.04.23)
Adam arabayı uzun süre kullanmayı planlıyordur, haliyle turbo sebepli problemlerle motor ömrünün kısalmasını istemiyordur.

1.0 turbo yerine ben de 1.4 atmosferik seçerim.
0
anten
(20.04.23)
Atmosferik uzun ömürlüde ondan birde roket adam +1
birde kia da sıra beklemiyormuşsun hemen veriyorlarmış arabayı.
0
komando kani var bende
(20.04.23)
(7)

Fransa 64 yaş emekliliği kaldıramıyor iken biz 40 yaşında emeklilik olması?

summerof69
Bunu aklım almıyor. Bizim ülkemiz bu kadar zengin mi? Devlet bütçesi bunu kaldırabilir mi, kaldıramazsa ne olur?Teşekkürler
Bunu aklım almıyor. Bizim ülkemiz bu kadar zengin mi? Devlet bütçesi bunu kaldırabilir mi, kaldıramazsa ne olur?


Teşekkürler
0
summerof69
(18.04.23)
Kaldiramiyor. bu ulkede neye dokunsan zincirleme hatalarla dolu. erken emeklilik, dusuk emekli maasi, duz maaslarin dusuklugu. gecen biri tam katilmamakla beraber bir yorumunda bahsetmisti burada "bk" olabilir kullanici adi. ulkede calismadan verilen para kalemi cok genis devlet para dagitiyor gibi. o dogru iste cunku bizde bunu kaldirabilecek o zenginlerden vergi alma sistemi de yok. isvicre de sosyal yardim yapiyor ama zenginden de aliyor sosyal devletsen cark oyle doner.
0
ala09
(18.04.23)
Bazıları emekliliği kendi ödedikleri primlerden karışlanan bir şey olduğunu sanıyor ama öyle değil, öyle olsa bir süre sonra biterdi.

Şimdi yaşlı sayısı azken bunları genç yaşta emekli edip bakabilirsiniz ama Türkiye de artık o kadar genç olmadığı için bu bitmek zorundaydı. EYT'ler seçim falan derken kendilerine bir avanta ayarladılar, o ayrı. Gençlere geçmiş olsun.


Ben başka bir rakam daha vereyim, Türkiye'de 85 milyon insan yaşıyor ama 14 milyon 500 bin kişi çalışıyor: haber.doviz.com

Oysa ki Fransa'da 67 milyon insan yaşıyor ama 28 milyon kişi çalışıyor: eures.ec.europa.eu

Türkiye'de çalışmayan ve çalışan insan oranı bu durumdayken Fransa'daki refah da mümkün değil çalışma şartları da.
0
bk
(18.04.23)
Müthiş bir hata maalesef. Devlet bütçesi zaten bitik durumda, sürekli birilerine hediye para dağıtılan bir ülkede vergilerin düşmesinden bahsedilemez. Bordrolu çalışanların sırtına yüklenmiş bir yük daha maalesef.
Dünyanın hiç bir yerinde 40-45 yaşıdna emeklilik olmadığını yazdığım için yediğim küfrü tahmin edemezsin sözlükte. Aman diyeyim girme hiç o konulara.
0
roket adam
(18.04.23)
Onlardaki sosyal yardimlar, issizlik, cocuk, kira yardimi vs de bizde yok ona bakarsan. Ordan dengelenmis oluyor.
0
freedonia
(18.04.23)
(bkz: türkiye'nin asla düzelemeyecek olmasının sebebi)
bir tanesi bu.

Nüfusun azalması veya sabit kalması, çalışan kişi sayısının ve refahının artması lazım, tam tersi oluyor. bk'nın dediği gibi zaten az kişi çalışıyor, bir de %40 küsuru asgari ücretten çalışıyor. İşimiz çok zor.
0
nhk ni youkosu
(18.04.23)
Ülke bunu kaldıramazsa batar, iflas eder.
Lübnan örneğine bakabilirsiniz.

Elbette biz Fransa'dan daha zengin değiliz. Ama siyasiler oy almak için böyle sözler verip kanunlar çıkardılar.
Yanlış da olsa devlet verdiği sözü tutmak zorunda, yoksa inandırıcılığı olmaz. Bundan sonra çıkacak kanunlara, sözlere nasıl inanalım?

Erken yaşta emekli olmak dışında bir de "dul yetim aylığı" konusu var benim aklımın almadığı.
En kötü senaryoda diyelim ki bir erkek 20 yıl çalışıp 40 yaşında emekli oluyor. 70 yaşına kadar yaşıyor. Onun "yetim" ve evlenmemiş kızı babası öldüğünde diyelim ki 40 yaşında olsun o da 70 yaşına kadar yaşar ve evlenmezse o emekli maaşını (sanırım yarısını) alıyor ölene kadar.
Bu durumda 20 yıl prim ödeniyor, 45 yıl maaş ödeniyor (kızının 30 yıllık maaşını 15 yıl olarak hesapladım) Maaş dışında elbette sağlık hizmetleri vs. var ama onu hesaplamaya katmadım.
Asgari ücretin SGK primi şu an 1551 TL. En düşük emekli maaşı 7500 TL.
Bu hesaba göre 372 bin TL prim ödeyen kişi için 4 milyon TL maaş ödeniyor. (Bu yaptığım hesap doğru mu?)


Umarım bir gün düzelir. Emeklilik yaşı uzun süre önce 60-65 civarına çekildi. Bu EYT, eski sistemin son kalıntısı. Belki ondan sonra biraz toparlanmaya başlarız. Fakat bu sırada da insan ömrü uzuyor.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz summerof69?
0
michael_knight
(19.04.23)
Ben artık emekli maaşına yaşlılık aylığı, vatandaşlık aylığı gözüyle bakıyorum.

Yoksa hem bu kadar az emekli maaşının hem bu kadar erken emekli maaşının bir mantıgı yok.

geç yapıp çok emekli maaşı vermek yerine erken yapıp az emekli maaşı veriyorlar.
0
liberal
(19.04.23)
(8)

Öğrenciye turistik amaçlı schengen vizesi çıkma ihtimali?

sapere aude
Mayıs sonunda turistik amaçlı 10 günlüğüne Almanya'ya gitmeyi düşünüyorum ancak vize işlemleri Almanya için çok uzun sürdüğü için Yunanistan'dan başvurmayı ve Selanik üzerinden Berlin'e uçma gibi bi planım var. Öğrenci olduğum için vize çıkma ihtimali düşük müdür sizce? Not: Hesabımda yüksek miktard
Mayıs sonunda turistik amaçlı 10 günlüğüne Almanya'ya gitmeyi düşünüyorum ancak vize işlemleri Almanya için çok uzun sürdüğü için Yunanistan'dan başvurmayı ve Selanik üzerinden Berlin'e uçma gibi bi planım var. Öğrenci olduğum için vize çıkma ihtimali düşük müdür sizce?

Not: Hesabımda yüksek miktarda para gösterebilirim.
0
sapere aude
(18.04.23)
Alengirli işlere girersen çok büyük ihtimalle red yersin. Herkes böyle yaptığı için en kolay vize veren yunanistan artık vizeyi kasmaya başladı. Yetiştirebiliyorsan almanya'dan al, yetiştiremiyorsan da bence vize sicilini bozma durduk yere.

Ya da 2-3 gün yunanistan'da kalacakmış gibi bir plan yap derim en azından.
0
roket adam
(18.04.23)
paran var öğrencisin sorun yok. kültürlenmeye geliyorum dersin.
0
abi bi dizi buldum on numara
(18.04.23)
Daha yüksektir. Çünkü bitirmen gereken bir okul var.
0
Kahvedesu
(18.04.23)
@roket adam zaten sicilim bozulmasin diye önce Selanik'e gitmeyi ordan da Berlin'e ucmayi dusunuyordum. Buna rağmen orda kalmadigim icin sicilim bozulur mu dersiniz?
0
🌸sapere aude
(18.04.23)
sicilin bu tarz işlemlerden bozulmaz. başvur almanyadan öğrenciyken vize çıkar ben 1. sınıfta param bile yokken bankada gittim. tekrar gitmek istediğin zaman kafan rahat olur daha önce almanya vizen görünür.
0
abi bi dizi buldum on numara
(18.04.23)
@abi bi dizi buldum on numara

Almanya'dan vize almak üzün sürdüğü için Yunanistan'dan almayı düşündüm
0
🌸sapere aude
(18.04.23)
senin paranın pek önemi yok. belgelendirebildiğin düzenli gelirin yoksa anne baba sponsor olacak, onların geliri ve varsa üzerine mal mülk belgeleri işi kolaylaştırır. öğrenci olmak avantaj aslında, 35 yaşında falan değilsen tabi.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(18.04.23)
öğrencisin diye hemen vize verirler gibi bir durum yok, yanlış bilgi. ama öğrenci olduğun için red verirler gibi bir durum da yok, belgelerini topla ve başvur.
0
deartheodosia
(18.04.23)
(4)

İşyerinde Görev Değişikliği Hk.

banabirazkendindenbahset
Arkadaşlar merhaba, ben bir yazılım şirketinde hesap yöneticisi olarak görev yapıyorum 4 yıldır. Şirket ani bir kararla bizleri zorunlu müşteri toplantılarına göndermeyi planlıyor haftanın hergünü. Görev tanımımızda böyle sahaya çıkıp hem de toplu taşımayla müşteri ziyareti yapmak gibi bir şey yok,
Arkadaşlar merhaba, ben bir yazılım şirketinde hesap yöneticisi olarak görev yapıyorum 4 yıldır. Şirket ani bir kararla bizleri zorunlu müşteri toplantılarına göndermeyi planlıyor haftanın hergünü. Görev tanımımızda böyle sahaya çıkıp hem de toplu taşımayla müşteri ziyareti yapmak gibi bir şey yok, bu duruma karı ne yapılabilir fikri olan varsa iletebilirseniz çok müteşekkir olurum.
0
banabirazkendindenbahset
(18.04.23)
hesap yöneticisi dediğin "account manager" değil mi?
account manager'ın görevi müşteri toplantılarına gitmek, görev tanımının temelinde bu var yani. format olarak sahada veya uzaktan olması tartışılabilir ama eğer title'ın account manager ise müşteri toplantılarından kaçmaman lazım.
0
roket adam
(18.04.23)
hesap yöneticisinin müşteri toplantısına girme zorunluluğu olup olmadığından bağımsız bir şey soracağım.

şirketiniz sizi artık hesap yöneticisi olarak değil de, hesap direktörü ya da uzmanı ya da ismine ne derseniz, yeni bir pozisyona atadı / terfi ettirdi ve bu pozisyonun tanımında müşteri toplantılarına girme zorunluluğu var. böyle bir durumda ne yapacaksınız?

yasal olarak bir şey yapabilmeniz mümkün müdür bilmiyorum ancak böyle durumlarda, bu kararı alanlarla konuşmanız lazım. bu kararın ne gibi zararları olduğu, neden işlemeyeceği gibi konuları konuşmanız, anlatmanız lazım. bence haklı olduğunuz tek nokta toplu taşımayla sürekli olarak bir yere gidilmesinin mümkün olmadığı. eğer her gün toplantıya gidilecekse, şirket size araç tahsis etmeli.
0
co2s2
(18.04.23)
Dönüşleri için çok teşekkürler cevap vermek isterim, ilettiğiniz gibi account manager olarak görev yapıyorum fakat hali hazırda sürekli müşterilere giden kalabalık ve ayrı bir saha ekibimiz zaten mevcut, yaklaşık 20 yıldır da şirketin işleyişi bu şekilde devam ediyor.

3. soruya istinaden genel olarak konuşmam gerekirse yeni verilen resmi görev/terfiyi reddetme hakkınız mevcut, mevzautta da yeri var bunun. şu an yapılan "artık bunu da yapacaksınız hadi bakalım" tarzı bir yaklaşım.
0
🌸banabirazkendindenbahset
(18.04.23)
Hukuki kismini bilemem ama çoğu account manager zaten her hafta müşteri gezisinde oluyor. En azindan benim calistiklarim (özellikle forwarder firmalari).
0
logisticsmanager
(18.04.23)
(2)

Bosnadan alınan hatti Karadağ için aktif hale getirmek

abuzer
Saraybosnadan turist internet paketi aldık bh mobile'dan. Havalimanında satilanlardan. Ama Karadağ'a geldiğimizde internet calismamaya başladı. Arama yapabiliyoruz, mobil veri no.. soyledigi bütün işlemleri yaptik, android ayarlari vs. Yok yok yok.. SMS gönderin diyo bı numaraya, deneyince gondermiy
Saraybosnadan turist internet paketi aldık bh mobile'dan. Havalimanında satilanlardan. Ama Karadağ'a geldiğimizde internet calismamaya başladı. Arama yapabiliyoruz, mobil veri no.. soyledigi bütün işlemleri yaptik, android ayarlari vs. Yok yok yok.. SMS gönderin diyo bı numaraya, deneyince gondermiyo

Var mı aynı sorunu yaşayan? Nasıl cozdunuz
0
abuzer
(17.04.23)
Saraybosna ile Karadağ ayrı ülkeler, Karadağ'a geçince uluslararası dolaşıma geçiyordur o da turist hattında yoktur büyük ihtimalle.
0
roket adam
(17.04.23)
Oncelikle ayrı ülkeler infosuyla yüzümü guldurdugun için tşkler @roket xd

Arkadaşım daha önce bu şekilde kullanmış turist hattini ancak yaptığı ayarı hatirlayamiyor. Zaten arama yapabiliyorum, yalnızca interneti kullanamiyorum.
0
🌸abuzer
(18.04.23)
(3)

Kredi icin sirket acmak

lapaz
Almayi dusundugum bi araba var. Ancak standart kredilerin orani cok yuksek, bu yuzden bir sirket acmayi dusunuyorum. Bana kaca patlar bu sirket?
Almayi dusundugum bi araba var. Ancak standart kredilerin orani cok yuksek, bu yuzden bir sirket acmayi dusunuyorum. Bana kaca patlar bu sirket?
0
lapaz
(17.04.23)
şirket açmanın maliyeti ucuz da şirket sahibisin diye milyon kredi vermezler hemen. belirli para akışı lazım.
0
simbolmina
(17.04.23)
şahıs şirketi kurdunuz diyelim, pek bir masrafı yok, muhasebeci tutacaksınız, aylık vergi vereceksiniz. vs. ama hemen açıpta alamazsınız, firma fatura kesececek , yıl içerisinde ciro oluşacakki oda vergi levhasına yansısın. Yani şirket türüne göre bankalar vergi levhası veya bilanço isterler, işte bunun içinde bana göre 1 yıl şirketi aktif tutup, ciro oluşturmanız lazım. Faaliyet olmadanda alınabilir ama ne kadar kredi çıkar, vs. o ayrı bir konu.
0
mrctrk
(17.04.23)
araç üstüne araba almak sıkıntılı. arabayı tekrar satmak istediğinde değer kazancı üzerinden vergi ödeme, kaskosunun sigortasının hep yüksek çıkması gibi problemler var. ayrıca yeni açılmış şirkete kimse araba alacak krediyi vermez.
0
roket adam
(17.04.23)
(5)

Google Authenticator nasıl yedeklenir?

psipsipsi
Uygulama içindeyken hesapları dışa aktar diye seçenek var, o seçenek ile başka bir telefon ile kodu tarayabiliyoruz. Ama ben bir başka telefona yedeklemek istemiyorum. Yani mesela olur da bir gün telefonuma erişemezsem diye yedek bir kod vs. gibi bir seçenek arıyorum ama bulamadım. Bunun bir yöntemi
Uygulama içindeyken hesapları dışa aktar diye seçenek var, o seçenek ile başka bir telefon ile kodu tarayabiliyoruz. Ama ben bir başka telefona yedeklemek istemiyorum. Yani mesela olur da bir gün telefonuma erişemezsem diye yedek bir kod vs. gibi bir seçenek arıyorum ama bulamadım.

Bunun bir yöntemi var mı? Eğer yoksa Microsoft'unkini kullanan var mı, o nasıl?
0
psipsipsi
(17.04.23)
telefona erişemezseniz google auth.'a da erişemezsiniz eğer başka bir cihaza aktarmadıysanız. güvenlik açısından böyle olması gerekiyor çünkü. ama aynı anda birden fazla cihazda tanımlanabiliyor diyor web sitesinde.

ya da telefonunuzu yedekleyince program da yedekleniyor olabilir. örneğin ben iphone kullanıyorum, yeni bir iphone alıp eski backup'tan yeni telefonu kurdugumda goog auth. kurulu ve içindeki hesaplarla birlikte çalışır olarak geliyor.
0
orient blue
(17.04.23)
Siteleri authenticator'a eklerken kullandığın kodu/qr'ı yedeklemen gerekiyordu. Tekrar da oluşmaz o, sitelerden 2fa i iptal edip tekrar oluşturup kodları saklayabilirsiniz.

Authy gibi yazılımlar buluta yedekliyormuş ama bence risk. (telefon yedeği olayı uygulamaları ve verilerini de yedekliyorsa olabilir ama androidde öyle mi emin değilim)
0
nhk ni youkosu
(17.04.23)
transfer account > export accounts da gosterecegi qr kodu guvenli bir yerde yedekleyebilirsin. bu qr kodu kullanarak baska yerde import edebilirsin.
0
emrahday
(17.04.23)
@emrahday o qr kodu ss alınmıyor
0
🌸psipsipsi
(17.04.23)
icloud'un 2fa sistemini kullanıyorum ben, o otomatik olarak cloud'a yedekliyor. google auth bu konuda çok kabız bir uygulama.
0
roket adam
(17.04.23)
(2)

İstanbul'da konut yatırımı

Lethe
Uzun vadede kira getirisi ve kenarda varlığımız bulunsun mantığıyla konut yatırımı yapalım diyoruz. 1+1 veya 2+1 olabilir (Stüdyo olmasın). Bütçem şehrin minimum sınırlarında olan 1.5M - 1.6M TL civarında evler. Gerekiyorsa 1.850M'a kadar çıkabiliyorum.- Tuzla Kiptaş 2. Etap (2+1)- Dumankaya Adres L
Uzun vadede kira getirisi ve kenarda varlığımız bulunsun mantığıyla konut yatırımı yapalım diyoruz. 1+1 veya 2+1 olabilir (Stüdyo olmasın). Bütçem şehrin minimum sınırlarında olan 1.5M - 1.6M TL civarında evler. Gerekiyorsa 1.850M'a kadar çıkabiliyorum.

- Tuzla Kiptaş 2. Etap (2+1)
- Dumankaya Adres Lobi (1+1)
- Fiyaka Tuzla 2 (1+1)

sizce hangisi veya alternatif öneriniz olur mu? Kira çarpanı makul, prim potansiyeli olan nerelere yönelebiliriz.

Çayırova Akse Mahallesi özellikle Mutlukent yakınlarında çok güzel gelişim gösteriyor orası da aklımda.

(Lütfen konut fiyatları çok arttı, faizler uçuk, deprem geliyor konut alınmaz tarzı yorumlar yapmayınız, teşekkürler.)
0
Lethe
(17.04.23)
Dumankaya Adres Lobi'ye ben de baktım, o bölgede deri sanayiden gelen ciddi bir koku sorunu olduğu için fiyatlar ucuz diyorlar. Koku sorunu da çözülecek gibi değil.
0
roket adam
(17.04.23)
Dumsnkaya Dizayn’a da bakabilirsiniz, alternatif olarak
0
epitaf
(17.04.23)
(6)

Apple watch & e-sim

who cares wins
selamlar.apple watch alacağım. cellular özellikli olsun almışken dedim ama bunun için e-sim gerekiyormuş onu da trde sadece Turkcell destekliyormuş gibi bir şey okudum. bu durumda operatörümüzün Turkcell olması şart mı oluyor? eğer öyle ise yakın zamanda diğer operatörlerin de destekleme ihtimali va
selamlar.

apple watch alacağım. cellular özellikli olsun almışken dedim ama bunun için e-sim gerekiyormuş onu da trde sadece Turkcell destekliyormuş gibi bir şey okudum. bu durumda operatörümüzün Turkcell olması şart mı oluyor? eğer öyle ise yakın zamanda diğer operatörlerin de destekleme ihtimali var mıdır?

ikinci sorum, s7 ve s8 arasındaki farkı çözemedim. fiyatlar öyle değişken ki mantığıma oturtup şunu almak lazım diyemiyorum. tavsiyeniz varsa alırım.
0
who cares wins
(17.04.23)
Türkiye'de e-Sim'i Turk Telekom, Vodafone ve Turkcell destekliyor. Apple watch'a özel Turkcell kısıtlaması varsa onu bilmiyorum, onu Apple'a sorun
0
bk
(17.04.23)
Apple watch’ta e-sim kullanımında Türkiye’de sadece Turkcell destekleniyor.
www.apple.com

7 ve 8 arasında işlemci ve Bluetooth versiyonu dışında fark yok, 7 zaten resmî olarak satılmıyor zaten. Alacaksanız 8 ya da son jenerasyon SE alabilirsiniz. SE daha mantıklı hatta, her gün ekg çekmeyecekseniz.
0
orient blue
(17.04.23)
Apple Watch'taki ESIM olayı gereksiz ötesi bir durum. Konuşayım falan desen pili birkaç saat gidiyor. Cellular özelliksiz alırsan daha iyi olur.

Hatta Orient'in dediği gibi SE modeli bile işinizi görecektir. Birkaç gün sonra sadece kalori takibi yapacğaınız bir cihaz olacak çünkü.
0
roket adam
(17.04.23)
cellular olmasa da kimin aradığını görebiliyor muyum peki? bir de son jenerasyon SE 2. nesil mi oluyor?

EKG şart değil zaten ritimde değişiklik olursa SEde de uyarı veriyormuş sanırım. ben daha çok saatten bildirim görme, kalori takibi için alacağım. küçük bebeğim var bazen evin içinde telefonu kaybediyorum.
0
🌸who cares wins
(17.04.23)
Telefon saate bağlı ise saatte cellular olmasa da tabii ki arama dahil tüm bildirimleri görüyorsunuz. Hatta saat bir Wi-Fi ağına bağlı ve internete erişimi varsa telefon yoksa da arama ve sms bildirimleri geliyor, hatta bazı diğer bildirimler de geliyor ama test etmedim hepsini.

Yani Wi-Fi varsa telefon yanınızda olmasa da saatle FaceTime ya da Wi-Fi arama yapılabiliyor.

support.apple.com
0
orient blue
(17.04.23)
Celular ile Wi-Fi modelleri arasındaki tek fark, celularda telefonu evde bırakabiliyorsunuz ve aynen kullanmaya devam edebiliyorsunuz.

Mesela yürüyüşe çıktınız, celular modelde biri sizi aradığında hala ulaşabiliyor, saate indirilmemiş de olsa müzikleri dinlemeye devam edebiliyorsunuz.


Wi-Fi modelde eğer telefon yanınızda değilse tabi ki arama yapamazınız, ayrıca sadece telefona indirilmiş şrkıları dinlersiniz. GPS v.s. aynen çalışmaya devam ediyor.

Telefon yanınızdayken ise ikisi arasında hiç bir fark yok, Wi-Fi modelden de telefon görüşmesi yapabilir arayanı falan görebilirsiniz. Telefonun cebinizde olması veya yan odada falan olması yeterli, eviniz büyükse ve telefon evin öbür ucundaysa bağlantı kopabiliyor.
0
bk
(17.04.23)
(6)

Yazılımda gelecek siber güvenlik ve yapay zekada mı sizce?

sassot
Yazılım alanında bu iki alan üzerine çalışan ve deneyim sahibi olan kişilerin uzun yıllar aç kalmayacağını düşünüyorum. Sistem tarafını da ekleyebiliriz belki. Ne düşünüyorsunuz ?
Yazılım alanında bu iki alan üzerine çalışan ve deneyim sahibi olan kişilerin uzun yıllar aç kalmayacağını düşünüyorum. Sistem tarafını da ekleyebiliriz belki. Ne düşünüyorsunuz ?
0
sassot
(17.04.23)
teknik zor işler yapan aç kalmaz. hangi alan olduğu önemli değil. bunu şundan söylüyorum, yapay zeka çalışmak çok geniş bi spektrum. iki tane ml kütüphanesini indirip grafik kartında model train eden de yapay zeka çalışıyorum diyor, o kütüphaneleri geliştiren de, o kütüphanelerde kullanılan algoritmaları yazan da. halbuki teknik olarak derinlemesine yapay zekayla uğraşmayıp kütüphane kullanma seviyesinde olan birinin front end'ciden çok bi farkı yok. öte yandan derinlemesine bilgisayar grafiği bilen biri derinlemesine yapay zeka ile uğraşan biriyle daha benzer işler yapıyor aslında. nihayetinde hepsi (sparse) linear algebra :p
0
ghilleinthemist
(17.04.23)
sadece yazilimda degil system ve network tarafinda da guvenlige yonelen cok cok uzun bir sure ac kalmayacak gibi duruyor
0
nibba
(17.04.23)
Güvenlik bitmez ama şekil değiştirir. Zor tarafı sadece sürekli kendini geliştirmek zorunda kalmak. Mesela OpenAI, ChatGPT falan çıktı, şimdi bunun güvenlik risklerini araştırmaya çalışıyoruz, bambaşka ve çok ilginç bir kullanım senaryosu çıktı ortaya. Böyle byle sürekli çalışman gerekiyor, yorucu
0
roket adam
(17.04.23)
Doğrudur ve şu an robot asker çalışmaları var bir çok ülkede.

Online takımlar arası oynanan askeri ve savaş oyunlarındaki kullanıcı verileri, karakter hareketleri ve uygulanan taktikler, algoritmalarla birleştiğinde ortaya devasa büyüklükte siber asker altyapısı çıkarıyor.
0
diyecevaplandı
(17.04.23)
no, degil. hatta yapay zeka kocaman bir balon. gercekten ust seviyede urunler cikartan cok az sirket var (chatgpt vesayir) bunun disinda geri kalan buyuk bir cogunluk cop. computer vision startuplarinin yuzde 90nin urunlesmeden battigini anlatan bir podcasti vardi opencvnin.

cok iyi cpp bilen adam ac kalmaz. cok iyi rust bilen adam ac kalmaz(gerci rust foundation adami ac birakabilir), cok iyi js,c#,cobal her neyse bilen adam ac kalmaz, kolay adapte olan adam ac kalmaz, yenilige degisime acik olan adam ac kalmaz. bu boyle uzayip gider.
0
badcode
(17.04.23)
aç kalmamak için yapay zeka yapmayı öğreneceğime, onu kullanmayı öğrenirim fakat genel olarak ne iş yaparsanız yapın sektör taleplerine ve gelişmelere uyumlu kalırsanız işinizde ve gelirinizde iyi olursunuz.
0
simbolmina
(17.04.23)
(3)

Sigortam net’ten kasko teklifi alma

condom kurşunu
Şirketleri Arayıp kendiniz alsanız da aynı teklifi mi veriyorlar yoksa farklı mı?
Şirketleri Arayıp kendiniz alsanız da aynı teklifi mi veriyorlar yoksa farklı mı?
0
condom kurşunu
(17.04.23)
Çok enteresan bir durum olmazsa sigortam.net her zaman en düşük teklifi veriyor, yani bunu tost makinesini mağazadan almakla internetten almak gibi düşün internette hep daha ucuz oluyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.04.23)
Ben de Sigortam'net'in düşük verdiğine şahit oldum, sigortacımı bırakıp oraya geçtim.
0
roket adam
(17.04.23)
sormadan bilemezsin. her zaman ucuz değiller.
0
erty_ksk
(17.04.23)
(14)

Ülke biraz saçma pahalanmamış mi?

logisticsmanager
Meraktan bir iki fiyata baktım.Migros süt, peynir, kola, yoğurt, kıyma, yumurta fransa carrefour ile aynı fiyat (ya da yüzde 5-10 daha ucuz yani). Bu acayip saçma değil mi? Hadi döviz çok ucuz diyoruz da döviz artarsa bu fiyatlar gene artar, bahaneleri gene döviz olur. Bir saçmalık yok mu bu işte?Dı
Meraktan bir iki fiyata baktım.
Migros süt, peynir, kola, yoğurt, kıyma, yumurta fransa carrefour ile aynı fiyat (ya da yüzde 5-10 daha ucuz yani).
Bu acayip saçma değil mi? Hadi döviz çok ucuz diyoruz da döviz artarsa bu fiyatlar gene artar, bahaneleri gene döviz olur. Bir saçmalık yok mu bu işte?
Dışarıda yeme içme de ayni fiyat neredeyse, alkol zaten daha pahalı.

Tavuk, meyve sebze dışında öyle harbiden fark eden bir şey göremedim.
Bu fiyatlar normal yükseliş değil sanki herkes kuru önceden hesaplayıp yapmış gibi. Bu fiyatlarla tatile bile gelmek mantıksız.

Kısır döngü yok mu bu fiyatlar ve döviz arasında? Euro 30 olsa bunlar gene aynı artışı yapar.
0
logisticsmanager
(16.04.23)
Şu an döviz bazında da pahalı. Yabancıya da pahalı. Döviz artarsa benzin, elektrik vb zamlanacağı için ürün fiyatları da direkt yansır.
0
seaman
(16.04.23)
@seaman; ailem tatile gelecek yanima. Burada daha ucuza bile gelebilir yeme icmeleri. Çok saçma durum.
0
🌸logisticsmanager
(16.04.23)
Döviz işin sadece bir kısmı, sonuçta petrol çıkarıp ithal etmiyoruz kendimiz bir şeyler üretip bazı şeyleri ihraç bazılarını da ithal ediyoruz.

Sorun şu ki, aşırı düşük faiz oranları ve hayvan gibi çok dağıtılan para TL'nin belini kırdığı için çok büyük enflasyon var. Yani aç bak, Türkiye'de çalışan sayısı çok az. Ülke tatil köyünden hallece, haliyle çok fazla talep var ama çok az üreten var. Şu an üretim yapmayanlara para basılıyor, ister 40 yaşında emekliler olsun ister ev hanımları olsun ister öğrenciler olsun ister işsizler olsun hepsine ya doğrudan para veriliyor yada kredi kart veya tüketici kredisi üzerinde para veriliyor ve onlar da haliyle harcıyor. Az kişi çalışıyor, çok kişi yiyor ve yiyenlere para verildikçe veriliyor.


Peki neden mesela Fransa Carrefourundan bile pahalı? E çünkü dolar tabelada düşük görünsün diye yapay bir kur var da ondan. Türkiye AB'de olmadığı için millet kafasına göre süt peynir getirip götüremiyor ki piyasa gerçek fiyatını bulsun. Şu an ekonomi kocaman bir şov, şov bitsin çok fena şeyler olacak.

Her şeyi merkezden yönetelim derken sektörleri batırdılar, peyniri ucuzlatalım derken et fırladı eti ucuzlatalım derken süt fırladı tarım bitti besicilik mahvoldu v.s. Gerçek bir serbest piyasa yok, baştakiler ipin ucunu kaçırdıkça her taraftan cortluyor.

Mesela hayvan sahipleri önümüzdeki 10 senenin kuralları şunlar, ona göre üretimi yatırımı planlayayım diyemiyor. Et kıtlığı mı oldu? Yükselt yükseltebildiin kadar çünkü olay medyaya yansıyınca ithalatı serbest bırakacaklar seni batıracaklar. Uzun vadeli iş yapmana imkan yok.

Bu fiyatları çeken hiç kimse zengin olmuyor, şu an çok kazanıyor iki ay sonra zararına satmaya başlıyor. İhracatçılarda da aynısı oldu, çin modeli dediler TL'yi aşırı düşürdüler ve ihracatçılar acayip para kazanıyordu ama şu an tam tersi, aşırı değerli olduğu için daha önce ettikleri kardan işleri yürütüyorlar.
0
bk
(16.04.23)
Bir defa “her şeyin maliyeti artıyor” kisvesine bürünüp zam yapmaya başlayıp caydırıcı bir tepki almadıkları için kim kime ne geçirirse dönemi başladı. Tamamen tepki ile alakalı… mesela mc donalds en son bir patates dürüm menüsü çıkardı (40 lira mı neydi), çok tepki alınca hemen kaldırdı.
0
giovanne
(16.04.23)
Büyük şirketler dahil esnaflar falan çılgın atıyor su anda. Maliyetler arttı cümlesini insanlar kaniksadi nasıl olsa. Fiyatların üstüne koyuyor da koyuyorlar.

Yanlış olmasın elbette maliyetler arttı ama benim söylediğim bundan bağımsız olarak satıcıların bunu kullanması. Dikkat edin bi çay pahalandi, bi yağ. Sonra tuvalet kağıdı, soğan, et vs.
0
mekaniker
(16.04.23)
Denetim olmadığı için herkes istediği fiyattan satıyor. Geçen telefon kabı alacaktım. Samsung mağazasına gittim. Adam sahte kılıfı 150 TL'ye satıyor. Aynı kılıfı başka bir mağazada (Samsung mağazası değil, telefon kılıfı satan bir yer) 50 TL'ye aldım. Aradaki 100 TL farkı hiçbir şey açıklayamaz. Canı öyle istemiş.
0
dissendium
(16.04.23)
bir dönem de olağanüstü derecede ucuzdu, çevredeki coğrafyaya göre de fiyatlar çok çok düşüktü, şu anda bence yerini buldu gibi geliyor. bu saatten sonra bu şekilde devam edecektir. muhtemelen seçimden sonra eğer pozitif bir sonuç olursa alım gücü artacak, ancak o zamana kadar avrupa fiyatlarına, türkiye maaşı ile talim etmek zorunda türk halkı.

her şeye döviz kuru gözüyle bakmak yanlış olur zira ekonominin tek dinamiği euro kuru değil. işçi maliyetleri, vergi yükü, tahsilat riski bir sürü parametre var bu işin içinde. dolayısıyla evet, bir ülkede bir şey döviz bazında pahalılanabilir. mesela asgari ücreti 2 katına çıkarıyorum dersen o maliyet bir yerden çıkmak zorunda.

bizim tüketici de biraz sorgulamadan almayı seviyor maalesef, marketlerde bile 100 metre arayla 2 market arasında 1.5 - 2 kat fark olabiliyor. yine gidiyor o markete insanlar. restoranlar vs zaten suyunu çıkardı ama millet gerçekten gidiyor. araba almak için üstüne 150-200 bin lira rüşvet veriyor insanlar şu anda ve araç satış rekoru kırılıyor. dediğim gibi bizde bir şeyleri pahalıya almak, caka satmak da bir kültür olduğu için bu işin öyle çabuk biteceğini sanmıyorum.
0
roket adam
(16.04.23)
@roket adam; kurdan kastım Avrupa'yla aynı fiyatlara ulasmis olmamiz. Bu noktada döviz artsa ucuzlar desen bu sefer gene artiracaklar fiyatı, kısır döngü bir durum var yani.
0
🌸logisticsmanager
(16.04.23)
Sacma pahalı hocam. Mantıklı hicbir aciklamasi yok. Asgari ucret, mal fiyatlari doviz kuru vs ne dersen de mantikli izahi yok. He bu arada isci maliyeti cart curt vs gibi bir aciklama varsa o isletme zaten kapisina kilidi vursun gitsin. bir isletme eger tamamen insandan olusup sermayesi insana bagli degilse (bkz: yazilim, belki hastane vs) asgari ucret ne denli etkileyebilir ki? Az cok ticaretin, imalatin icinde olanlar gorenler net hesaplayabilirler. Kim kimi operse gibi
0
optimistbakunin
(16.04.23)
Valla gereksiz saçma bir fiyatlandırma var. Son 8 ayım yarı yarıya İsviçre -Türkiye arasında geçti, dolayısıyla çok iyi kıyaslama yapabiliyorum. İsviçre ki Avrupa'nin en pahalı ülkelerinden biri; dün markete girdik 20 franka aldığımız şeyleri 400 liraya Türkiye'de zor alırdık. Aradaki alım gücüne değinmiyorum bile. Bu ay haricinde sürekli türk lirasından franka çeviri yaparak para harcadık; İstanbul'da olduğumuz zamandan pek de farklı bir harcama yapmamış olduk.

Keza kozmetik vs de aynı şekilde. Ben eskiden Türkiye'den alırdım bazi şeyleri daha uygun fiyatlı diye; şu anda gelirken kendi giysilerimiz dışında hiçbir şeyi getirmedik, iyi de yük etmemişim.
0
fraise
(16.04.23)
ingiltere şu an tr'den ucuz.

esnaf,üretici vs hepsi para saklayacak yer arıyordur emin ol, bilmiyorlardır napsınlar parayı. bir de vergi vermezler vatana millete bi hayırları yoktur bu da büyük eksi yazıyor ekonomiye.

bu akşam soğanı 0.85£'a aldım. tr'de 30 olmuş diyorlar :D şaka mı bu. kıyma burda 5£ kırmızı et 5-7£ falan
0
avatar is back
(16.04.23)
İşçi maliyetlerini küçük görmeyin, fakir ülkelerin ucuz olabilmesinin tek çaresi ucuz işgücü çünkü zengin ülkelerdeki üretim otomasyonu olamıyor. Tarımı traktörle, hayvancılığı entegre tesisle yapmanın faydası o.

Fransa'da maaşlar yüksek süt ucuz olabiliyorsa bu 1 kişinin bilmem kaç tane ineği makineler kullanarak yetiştirim sağabilmesi sayesinde oluyor.

Türkiye'de bu yatırım yapılmadıysa veya eksik yapıldıysa bu defa çalışan sayısı çok oluyor. Bir otlatacak, başkası sağacak derken işçilik maliyeti süte doğrudan etki ediyor.

O tarz yatırımların yapılmasının önündeki engel de geleceği öngörememek. Fransız 100 milyon Euro'luk tesisi kurarken önümüzdeki 10 senenin planını yaparak kuruyor. Türk bunu yapamıyor, yatırım cesur yüreklilerin işi haline geliyor çünkü cumbabanın bir geceyarısı kararnamesi ile batabilirler. Böyle bir risk olunca o 100 milyonluk tesisin kredisi Türkiye'de çok daha maliyetli oluyor, sırf kredinin maliyeti fazla olduğu için aynı inekten çıkan süt Fransa'ya göre daha yüksek maliyetli oluyor.

Avrupalı konforu için avrupa altyapısı ve avrupa işçisi berimliliği lazım.

Bakın Türkiye'de işgücüne katılım oranı %48, Fransa'da %72. Türkiye'de o kadar çok kişi camış gibi yatarken Fransız rahatlığında yaşamayı beklemenin makul bir tarafı yok. Yani ortalama bir Türk çalışanı ortalama bir Fransızdan %60 daha verimli çalışmalı ki aynı konforda yaşayalım lakin gerek eğitim gerek altyapı yetersizliği bu seviyedeyken Türk çalışanlarının verimi Fransız çalışanlarından düşük. Bu durumda normal olan zaten Türkiye'nin Türklere pahalı bir yer olması, Fransızlara da pahalı olması ise sadece suni olarak düşük tutulan döviz kurları.
0
bk
(16.04.23)
youtube'da, decathlon ürünü bir saatin tanıtımını izledim.
iki sene önce saat 140 liraymış. Şu anki fiyatı 480 lira.
yavaş yavaş ısıtılan kurbağa gibi alıştırıldık fiyatlara.

Bir de plastik ürünlerde acayip bir fiyat artışı var.
0
vizivozo
(16.04.23)
Dün arkadaşımın düğünü için bir kemer bir de pantolon almaya gittim bir avm'ye

Hiçbir numarası olmayan düzdüz, bu zamana kadar hep alışveriş yaptığım ortalama markaların kemerleri 400-600 lira arasında. Kumaş pantolonlarsa 800-1900 lira arasında.

Şeytan görmüş gibi oldum. Neyse ki buldum iki tane. İki adım ötede Pierre Cardin'in kendi mağazasında etiketi 1700 lira olan pantolon Boyner'de zannedersem tek kaldığı için 499 liraydı :D Kemeri de yine ucuza kapattım bir şekilde.

Eve gidip battaniyemi çektim ve gördüklerimi silip sponge bob izledim :D
0
akhenaten
(17.04.23)
(16)

Türkiye'de mimari düzelir mi?

logisticsmanager
Bütün ülke age of empiresta ev basarak yapılmış gibi, her şey birbirinin aynısı. Evet bazı güzel yerler var falan da normal insanin fiyat araliginda değil hiçbiri. Bölgelerin kültürel özelliği vs kalmamış her şey modern yapıda, çoğunda bir karakter yok.Hani eğitim şu bu vs 10-15 seneye düzelir diyor
Bütün ülke age of empiresta ev basarak yapılmış gibi, her şey birbirinin aynısı. Evet bazı güzel yerler var falan da normal insanin fiyat araliginda değil hiçbiri. Bölgelerin kültürel özelliği vs kalmamış her şey modern yapıda, çoğunda bir karakter yok.

Hani eğitim şu bu vs 10-15 seneye düzelir diyoruz ya, bu düzelir mi peki?

Yani sahibindene baktığımda resmen her apartman her daire birbirinin kopyasi gibi.
Yazlık falan sormayin zaten yüzde 98'i tek kişi tarafından yapılmış, googledan ev modeli yazıp bütün ülkeye dikmiş gibiler.
0
logisticsmanager
(16.04.23)
önce refaha ulaşmak lazım. Sonra estetik zevkler devreye giriyor.(bizim ömrümüz içinde zor olduğunu düşünüyorum. Yani ülke çapında bakarsak)

Tabii büyük yıkımlar sonrası (örn: deprem, büyük yangınlar vs.) devlet belli bir tarzı zorunlu tutarsa güzel olabilir. Mesela İstanbul'un mimarisinin düzelmesi için de büyük ihtimalle önce o büyük depremin olması lazım. Acı ama gerçek.
0
nhk ni youkosu
(16.04.23)
hiçbirimiz göremeyiz enaz 100 yıl diyorum
0
basond
(16.04.23)
hayir mimari 10-15 seneye duzelmez. egitim de duzelmez zaten. dizayn, sanat anlayisinin bir fonksiyonudur ve nesiller boyu oluscak bir kultur gerektirir. bu sadece parayla da alakali degil, baktiginda abd'deki suburblerin de cogu tekduze plastik "mcmansion"dir. gerek dizayn gerekse malzeme secimi olarak bir isvec, hollanda falan seviyesine gelmek kolay degil.
0
hot potato
(16.04.23)
mimarinin rezalet olmasının sebebi çok basit aslında, insanlar çok uzun yıllardır bir araziye çökmek üzere ev yapıyorlar. kendi arazine ev yapmayınca devlet her an bunu yıkabilir endişesiyle minimum maliyetle ev yapmak istiyorsun. yıkılmadığı ve devlet ruhsat verdiği anda da jackpot sana vurmuş oluyor, bu sefer de umursamıyorsun çünkü alacak adam o şekilde de alıyor. öncelikle kaçak yapılaşmanın tamamen önlenmesi lazım, sonra mevcut konut stoğu yenilenirken belli standartlar uygulanması lazım, sonra amerika'daki homeowners association tarzı yapılar kurulup herkesin sokağının düzgün yapması falan belki istenebilir ama bunlar öyle kolay şeyler değil. özetlemek gerekirse düzelmesi mümkün değil.

ayrıca binayı dikince 300-400 yıl kalacağını bildiğin yerler ile, 50-60 senede bir çok yıkıcı depremler geçiren yerlerin mimari anlayışı doğal olarak aynı değil. buna göçebe hayatı da ekleyince bu işin zorluğu iyicene ortaya çıkıyor. dedesi ve babası ile aynı şehirde doğup büyüyen kaç kişi var istanbulda mesela? düşününce inanılmaz bir işin içinde olduğumuzu daha net anlıyorsun.
0
roket adam
(16.04.23)
200 sene geçsede düzelmez
0
abi bi dizi buldum on numara
(16.04.23)
Mimari'de din gibi kültür öğelerinin de etkisi var. O yüzden hayır
0
OrangeYellow
(16.04.23)
Zenginler bile iyi mimari talep etmiyor.

Çok çok ufak bir kısım insanda iyi mimari talebi var. Talep olmayınca müteahhitler de yapmıyor, haliyle devlet bastırmazsa düzelmez. Hayvan gibi bir inşaat ekonomisi varken bile buna önem verilmedi, bundan sonra hiç şans yok.

Bir kaç nesil sonra, nüfus küçülmeye başlarsa belki evlerin değer mimarisine göre belirlenmeye başlar, o zaman mahalleleri yıkıp baştan yapacak kadar zenginsek belki bir şeyler olur.
0
bk
(16.04.23)
@bk; arkadaşın eşi iç mimar. Onun yaptığı işleri farkli buluyorum ama çok niş çalışıyor. Fabrikatorun villasini falan yapiyor yani. Normal insana ulasamaz.

Misal teyzem tahmini 40-50 milyon liralik insan, çok saçma bir hayat yaşıyor ev olarak. Birbirine benzeyen villalar arasında 100-150 m2 bahçeli villası var. Ev 17-18 milyon lira. Manzara vardi, yapilan yeni villalar ile kapandi. Çevredeki 500 villanin 490'i age of evi.
0
🌸logisticsmanager
(16.04.23)
mimarinin değişmesi için restorasyon gerekli. onun içinde para. 2023'te basit, herhangi bir apartmanın restarasyonu için en az 1m TL / daire gerekli diyelim. insanlarda bu paranın fazladan olması lazım ki estetik için harcasınlar.

yani herhangi bir daire sahibi,
evi var
arabası var
sabit geliri var
her yaz/kış tatilinde
konforu/sağlığı yerinde
maddi imkanları yerinde

ve fazladan 1mTL'si var. o zaman bu adama diyebilirsin ki abicim evini restore et.

onun dışında herşey imkansız.
0
duyurukullanıcısı
(16.04.23)
Evet, TR'nin zenginleri bile özenmiyorlar şöyle bir yaşam alanı kuralım böyle bir mimarla çalışalım falan olaylarına.

Ya Türkiye'de bir sürü ünlü müteahhit var, kaç tane ünlü mimar var halk arasında bilinen? Bir tek Mimar Sinanı bilir halk, çok sevdiğini söyler ama hayallerini Ağaoğlu İnşaat süsler.
0
bk
(16.04.23)
@bk'nin yazdigini gorunce su anekdot geldi aklima:

200x yilinda odtu isletme'de okuyorum. eski/orijinal iibf binasinda dersim var. bir gun kelli felli bir grup mezun gelmis geziyorlar anilarini falan yadediyorlar. is bankasinda vs orta-ust duzey yoneticiler falan. aralarindan bir kadin "ya inanabiliyor musunuz senelerdir bir civi bile cakilmamis, bina hala sivasiyla duruyor" tarzi bir sey soyledi gezerken. ulkenin guya "egitimli" insani bile kampususun yapildigi donemde global norm olan modern/brutalist mimariyi "boyasi unutulmus siva" saniyor yani. mesele en alt tabakadan en uste kultur bu da olusmasi 100 yillar alacak bir sey.
0
hot potato
(16.04.23)
@hot potato

Çok korkunç doğrusu, yani kampüsün ünlü mimar eseri olması ve mimari sürdürülebilirlik ödülüne sahip olması her ODTÜ'lünün bildiği bir şey sanıyordum. Yani tamam brütalist mimariyi ve onun etrafında süren tartışmaları bilmeyebilir insan ama en azından bir merak eder bu binaların neden sıvası yok diye öyle değil mi?

İşletmenin yeni binasına da ben hiç bir zaman ısınamadım bu arada. O da brütalist ama orijinal ODTÜ binaları tarzından uzak bence ve merdivenlerinin orada çim bitmedi bi türlü.
0
bk
(17.04.23)
siz düzelir mi diye tartışırken hem sektörde hem akademide gelişmeleri yakından takip edebilen bir mimar olarak acı gerçeği söyleyeyim; iyiye değil, kötüye gidecek. türkiye'de genel olarak eğitim sistemi ciddi manada bozuldu evet, ama mimarlık okullarının eğitim kalitesi genele oranla da kat kat daha fazla bozuldu maalesef. mimarlık eğitimi ve mezun sayısı zaten bizi kara kara düşündürürken bir de %100 uygulamalı ve yüz yüze eğitimin ana kriter olduğu mimarlık eğitimi 3 yıla yakın covid arası, şimdi de deprem arası sebebiyle neredeyse 4 yıl boyunca yüz yüze eğitime ara vermiş olacak. daha şimdiden covid mezunları sebebiyle sektördeki işverenlerin ciddi şikayetlerini duymaya başladım, daha asıl yara almış çocuklar mezun bile olmadı.

durum çok vahimdi ve nasıl düzeleceğini tüm meslek paydaşları olarak on yıllardır kara kara düşünüyorduk ama bugün artık işler çok daha kötü ve toparlanabilir eşiği geçmiş olabiliriz.
0
kent sakini
(17.04.23)
deprem olsa tüm binalar yıkılsa da düzelmez o. acele acele yine en berbat ve yine depreme dayanıksız evleri dikerler. bunun mal sahibi olmakla da alakası yok. insanlarda estetik duygusu hiç yok. yalnızca mimari de değil, her şeyde bu böyle. ayrıca istanbul dışarıdan çok göç alan, bi planlaması/denetlemesi olmayan bir şehir, düzeleceği yerde daha kötüye gidecek bence.
0
deartheodosia
(17.04.23)
Düzelmez! Düzelmesi için zihinsel devrim lazım, zihinsel devrim için eğitim sisteminin değişmesi lazım, eğitim sisteminin değişmesi için liyakat sahibi yöneticiler lazım.
0
halitkin
(17.04.23)
instagramda karşıma çıkan örneğe bakın, doğruysa binayı geçtim inşaatı bile estetik yapmaya çalışıyor insanlar:D

www.instagram.com
0
nhk ni youkosu
(18.04.23)
(3)

nike.com/tr resmi siteden alışveriş

legalize marijuana
ayakkabı toplam ₺1.399,99Teslimat/Kargo₺59,00yalnız tam ödeme öncesi "Bu, gümrükten çekme işlemi gerektiren uluslararası bir gönderidir" yazısı çıkıyor.postacı getirdiğinde bi 1000 lira daha ister mi dersiniz? ekran görüntüsü: https://ibb.co/stRYNKR
ayakkabı toplam ₺1.399,99

Teslimat/Kargo
₺59,00

yalnız tam ödeme öncesi "Bu, gümrükten çekme işlemi gerektiren uluslararası bir gönderidir" yazısı çıkıyor.

postacı getirdiğinde bi 1000 lira daha ister mi dersiniz? ekran görüntüsü: ibb.co
0
legalize marijuana
(16.04.23)
en kotu durumda bile kdv alirlar sadece 18% eklenir diye biliyorum, ama musteri hizmetlerine sormaniz en dogrusu olur.
0
aguen
(16.04.23)
150 euro altındaysa sıkıntı olmuyor, ben almıştım bu şekidle geçen yıl.
0
roket adam
(16.04.23)
Nike'ın kendi sitesinden 1 milyon defa alışveriş yaptım sanırım ekstra para istenmedi hiç, alışveriş sonunda ne istendiyse onu yatırıyorsun bitiyor olay.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.04.23)
(9)

Kitapları Scan Etmek

parcaliham
Çok uzaktan bir tanıdığımı ziyarete gitmiştim.Çok minimal bir hayat yaşıyordu. Eskiden büyük bir kitaplığı vardı. Kitaplarının nerede olduğunu sordum. Hepsini teker teker scan edip, epub'a çevirip elindeki kitap okuma aletine (hangisiydi hatırlamıyorum) aktarmış. İstediğime anında ulaşıyorum demişti
Çok uzaktan bir tanıdığımı ziyarete gitmiştim.

Çok minimal bir hayat yaşıyordu. Eskiden büyük bir kitaplığı vardı. Kitaplarının nerede olduğunu sordum. Hepsini teker teker scan edip, epub'a çevirip elindeki kitap okuma aletine (hangisiydi hatırlamıyorum) aktarmış. İstediğime anında ulaşıyorum demişti.

Bir an çok mantıklı geldi... Elbette çok zaman almıştır. Arkadaş da münzevi bir tipti. Baya uğraşmıştır eminim. Ama arada bir aklıma düşüyor, acaba böyle bir işe girişsem mi diyorum. Zaten kitaplığımdaki çoğu kitabın epub ya da pdf'i online olarak bulunabiliyor.

mantıklı mı sizce?
0
parcaliham
(15.04.23)
Taramanın suyu mu çıktı abi? Scan etmek ne? Ben de bunu yapacağım ama tarayarak değil, her sayfanın fotoğrafını çekerek. Hatta iki sayfa bir fotoğraf bile olabilir. Tripod alırsan sadece sayfaları çevirerek hızlıca bitirebilirsin. Görüntüyü yazıya dönüştürebilen program bulursun gerekli olursa. Minimal yaşamayı seviyorum ben de.
0
dissendium
(15.04.23)
allah allah bunu yapmayan mı var? bırak kitabı, ben elimdeki her evrakı dijital hale getiriyorum.
0
phonex
(15.04.23)
bu tarama için kurulabilecek basit düzenekler var, böyle birşeyle daha hızlı yapılabilir
0
freebird5406_2
(15.04.23)
Artık çogu kitap online olarak var ve indirebiliyorsun. Ama mesela sende 300 kitap ver ve her biri ortalama 150 sayfa desen bunların her sayfasını tek tek taraman sonra bilgisayarda editlemen korkunç bir zaman kaybı. (Çok boş vakti olan adam vakit geçsin diye ugraşır ona lafım yok)
0
limonlu eksi
(15.04.23)
google, google books'taki bütün kitapları fotoğraflayarak dijitale aktardı. taramak daha uzun sürüyor.
0
wct3 org
(15.04.23)
Temiz fotoğraf ve OCR ile daha süratli yapılır tarayıcıdansa.
0
hedep
(15.04.23)
Zaten bir çok kitabın dijital hali internette mevcut. Kitaplığın amacı fiziksel olarak olması, ben o yüzden kitap okuyup fiziksel olarak biriktirmeyi seviyorum. Bir evin ve insanın en önemli dekorlarından biri bence.
0
roket adam
(15.04.23)
Sahaflarda bile nadir bulunan ya da internette hiç bulunmayan kitapları taramayı mantıklı buluyorum doğrusu.
Önemli ve gerçekten severek yapanlara özel bir hobi gibi bakıyorum.

Hiç bir zaman evdeki kitap rafının etkisini, bir kitap sayfasının kokusunu ve kitap aralarından çıkan kuru bir çiçek veya not kağıtlarının yerini alamaz ama hızlı arama ve taşınabilirlik açısından artıları var.
0
diyecevaplandı
(15.04.23)
Yani o kadar kitabın sayfasını tek tek taramak bana pek mantıklı gelmedi. Bayağı zaman alır gibi geliyor. Kolay bir yöntemi var mı bilmiyorum. Ben de bir ara heves edip e-kitap okuyucu almıştım tamam güzel bir şey ama kitaplığım varsa da kaldırmazdım açıkçası.
0
bhhs
(15.04.23)
(3)

ipad alayim mi?

duyulmasi gerektigi kadar
m1 air ve orta segment bir windows makinem var. Pozitif teknolojide egitim indirimi ile 9. Nesil ipad 7bin liraya geliyor. Bir seyler okumak icin, yatakta dizi film izlemek icin ve ikinci ekran olarak air ile kullanabilirim. secimden sonra dolar kurunun artmasiyla fiyati da artacak kesin.
m1 air ve orta segment bir windows makinem var. Pozitif teknolojide egitim indirimi ile 9. Nesil ipad 7bin liraya geliyor. Bir seyler okumak icin, yatakta dizi film izlemek icin ve ikinci ekran olarak air ile kullanabilirim. secimden sonra dolar kurunun artmasiyla fiyati da artacak kesin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(15.04.23)
bende o cihazın aynısı var. ipad için, kullanmaktan en keyif aldığım elektronik cihaz diyebilirim. bu cihaz var iken içerik tüketmek için bilgisayar alana şaşıyorum.
0
summerof69
(15.04.23)
Ben de içerik tüketmek için günde birkaç saat kullanıyorum, kesinlikle keyifli bir cihaz.
0
roket adam
(15.04.23)
Kalem de alırsanız bir şeyler yazmak için de kullanırsınız. Güzel olur.
0
invictae
(16.04.23)
(6)

atina-zagreb-kişinev-belgrad

gezegenim
doğma büyüme istanbullu bir öğrenci için sizce hangi şehir 1.5 ay yaşamak için iyi? aiesec programıyla gidilecek.hangi şehir sosyal açıdan doyurucudur?
doğma büyüme istanbullu bir öğrenci için sizce hangi şehir 1.5 ay yaşamak için iyi? aiesec programıyla gidilecek.hangi şehir sosyal açıdan doyurucudur?
0
gezegenim
(15.04.23)
açıkçası 1.5 ay için hepsi olabilir. major bir fark yaşamazsın esasen. ekonomik olarak giderlerin elbette farklılık gösterebilir ama esas derdinin sosyal açı olduğunu düşünürsem belgrad-atina öncelikli düşünebilirsin. belgrad kuzey doğu avrupanın istanbul ve atina'dan sonra en büyük 3.şehri. tabi bu kişiden kişiye göre değişir ben ana akım düşünceye göre bunu söylüyorum genel kanıya göre yani. kendim olsam zagreb-kişinev ikilisinden birini de seçebilirdim mesela.
burada en makul tercih bizzat kendinin bu şehirlere dair internetten araştırma yapıp hangisini istediğine karar vermek. odak noktan sessiz sakin bir ortam mı? gece hayatı dahil 24 saat yaşayan bir şehir mi? çok farklı parametreler var.
0
debian
(15.04.23)
atina hepsinden buyuk oldugu icin daha hareketli olacaktir. kisinev soz konusu bile olmamali bence. zagreb keyifci isi. belki tercih edilecek okullarin kabul aldigi ogrenci sayisina bakabilirsin belgrad cok goc alan bi yer mesela o acidan sosyallesmek isteyen kisiler de bi o kadar fazla olacaktir. herkes oranin yabancisi ne de olsa.

benim ikilemim atina-zagreb olurdu ama en kolay yasanabilir yeri de belgrad gibi. hem uygun hem cok rahat bi memleket. kapali mekanda sigara iciliyor oyle rehat
0
ala09
(15.04.23)
1.5 ay ciddi bir karar degil. istedigine gidebilirsin.

sirbistan ve moldova'ya kimlikle bile gidilebiliyor. bunlara sonra da rahat rahat gidersin. hazir boyle bir program vasitasiyla vize alma sansin varken atina veya zagreb'e gitmeni tavsiye ederim. hatta atina da bize cok benzer diye zagreb diye baglayacagim.

zagreb'e git.
0
antikadimag
(15.04.23)
Hangi ayda gideceksiniz? Bence mevsim de onemli. Kis degilse zagreb ya da sirbistan diyorum ben de, atina hakkaten hem bize cok benziyor, hem cok gidilebilir hem de hirvatistan turkiyeden cok tercih edilen bir yer degil, degisiklik olur. Hirvatlar da cok tatli insanlar, catlaklar bizim gibi.
0
songforsomeone
(15.04.23)
vizesiz yerlere istediğin zaman gidersin. mutlaka atina ya d zagreb’i tercih et.
0
roket adam
(15.04.23)
En son erasmusla paris'e gitmistin yanilmiyorsam, ne çabuk italya'yi atlayip aiesec'e dahil oldun.
0
Yourcousinmarvinberry
(15.04.23)
(2)

Yurtdışı gümrük sorusu

Kıymık
SelamlarBir tanıdığa yurtdışından grafik tablet siparişi versek gümrük ücreti öder mi? (350 euroyu aşmıyor)
Selamlar
Bir tanıdığa yurtdışından grafik tablet siparişi versek gümrük ücreti öder mi? (350 euroyu aşmıyor)
0
Kıymık
(14.04.23)
Evet. 150 euro üstü her şeyde ciddi bir maliyet çıkar.
0
roket adam
(15.04.23)
Tanıdık bavuluna koyup getirecekse ücret ödemez diye biliyorum. Hatta bu tanıdık Türkiye'de yaşıyorsa o ürün için vergi iadesi de alır belki yabancı ülkeden çıkmadan, daha da ucuza gelir.
0
michael_knight
(15.04.23)
(9)

bu araba alınır mı?

asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
hayatımda arabalarla hiç ilgim olmadı. o yüzden ne alınır ne alınmaz, kilometresi önemli mi ne hiçbir şey bilmiyorum.https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-audi-hasarsiz-kayitsiz-degisensiz-boyasiz-tamamen-orjinal-1091308763/detaybu tip 2000 model civarı spor arabaları seviyorum. ama eski o
hayatımda arabalarla hiç ilgim olmadı. o yüzden ne alınır ne alınmaz, kilometresi önemli mi ne hiçbir şey bilmiyorum.

www.sahibinden.com

bu tip 2000 model civarı spor arabaları seviyorum. ama eski oldukları için emin olamadım. siz ne diyorsunuz?
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(14.04.23)
Dert sahibi olmak istiyorsanız alınır. Mantıklı düşünürsek alınmaz.
0
orient blue
(14.04.23)
Bu tür arabalar, sahibi tarafından çok hırpalanır. Yerinizde ben olsam, BMW 525 530 740 gibi bir araba alırdım, makam arabası gibi olduğu için temiz kullanılır.

Her durumda ayda bir sanayiye uğrarsınız.
0
alfired
(14.04.23)
Alınmaz.
0
kafasizbiri
(14.04.23)
"hayatımda arabalarla hiç ilgim olmadı" - bu cumle ile baslayan birinin 20 yasini gecmis bir alman almasi kumar olur. Gazinoya git, parayi rulete bas, kazanma sansin daha yuksek.
0
cooperr
(14.04.23)
çok masraf çıkaracak bir araba. Bu kasanın hastasıysanız ve illaki istiyorsanız garajda yatmış ve 200k km geçmemiş birini bulana kadar almayın derim
0
alaimisema
(14.04.23)
ederine satılsa alınır, bizde fiyatlar akıl alır değil.

www.autoscout24.com
www.autoscout24.com
ortalardan 2 örnek seçtim daha ucuzları vardı.
0
late viper
(14.04.23)
çile çekmek ve sanayiyle dost olmak için alınabilir.
arabalarla hiç ilgin yoksa paranın yettiği en yeni aracı al derim. çok üzülürsün yoksa.
0
roket adam
(14.04.23)
Bu arac icin degil ancak sevdiğim bir arac olsa yaşına bakmadan alırım. Bakımları zamanında yapılmış ve belgelendirilmesi şartıyla.
0
mirty
(14.04.23)
yurtici yurtdisi fark etmez, bedavaya bile verseler bu tarz araclar arabadan anlamayan arkadaslar icin tavsiye edilmez, yolda kalirsin..
0
cooperr
(14.04.23)
(9)

Nufus Cuzdani olmadan yurt disi?

rotario
selam,bir yakinimin onumuzdeki hafta almanya'ya ziyareti soz konusu. kendisinin nufus cuzdani kayip ve seyahat oncesinde yenisini cikartma imkani yok. lakin pek tabii ki pasaportu / vizesi ve de surucu belgesi mevcut. bu kosullarda cikista bir sorun yasama ihtimali var midir?tesekkurler.
selam,

bir yakinimin onumuzdeki hafta almanya'ya ziyareti soz konusu. kendisinin nufus cuzdani kayip ve seyahat oncesinde yenisini cikartma imkani yok. lakin pek tabii ki pasaportu / vizesi ve de surucu belgesi mevcut. bu kosullarda cikista bir sorun yasama ihtimali var midir?

tesekkurler.
0
rotario
(14.04.23)
pasaport dışında bir şeye ihtiyacı yok.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(14.04.23)
Sorun yaşama ihtimali yok.
0
michael_knight
(14.04.23)
Hiçbir şey olmaz pasaport yeterli.

Ülke içinde de yeterli bu arada. Sadece taşıması zor ve pahalı olduğu için tercih edilmiyor :D
0
chicha_v2
(14.04.23)
hiç bir ülke pasaport varken kimliğe bakmaz.
0
deepex
(14.04.23)
Diger arkadaslardaki rahatligin aksine gayet de sorun yasama ihtimali var, kendimden biliyorum. Yunan pasaport polisi pasaport disinda baska id var mi diye sormustu bana, kimlik, ehliyet, ogrenci kimligi vs ne varsa doktum onune. Kartlari inceleyip, masada atiyor, nasil dustugune falan bakti, sonra alsak mi almasak mi diye tereddut ediyor pozu kesip hadi bu seferlik gec dedi:) Yani sira bekleme yapmasin, moraliniz, modunuz bozulmasin alin mutlaka ehliyet vs ustunde isim yazili banka karti bile hic yoktan iyidir. Sirf pasaportla risk budur diye cikmayin. Ha ulke icinde kimse cevirip kimlik, gbt bakmaz bizdeki gibi.
0
freedonia
(14.04.23)
pasaport, (turkiye icinde) ehliyet ve nufus cuzdani birbirine es deger olcude kiymetli, devlet tarafindan verilmis resmi kimliklerdir

birisi yaninizdaysa, digerleri sorulmaz.

yunan pasaport polisinin kimlik istedigi arkadasimizin fotografini begenmemistir, eslestirmemistir, saglama yapmak icin sormustur polis, boyle bir gereklilik yok.
0
Corc
(14.04.23)
20'den fazla ulke gezmisimdir, nufus cuzdani yanimda bile tasimadim, kimse de sormadi.
0
sertac akin
(14.04.23)
Pasaport polisi bu. Killik edecegi tutarsa her sey olur. Bir keresinde Londra-Girona ucusu, Costa Brava sahillerinde tatil gelmisken de Barcelona. Tum ucak full tatilci ingilizdi, bir benle arkadasim farkli nationality idi sanirim o yuzden stick out like a sore thumb:) Bizi kenara cekip ne ayaksiniz diye sorgulandik resmen, cuzdandaki paradan telefondaki resimlere kadar baktilar. Epey moral bozucuydu. (Bu arada bizde de ab pasaportu var, Turk pasaportu ile halimizi dusunmek istemiyorum).
0
neck_and_neck
(14.04.23)
pasaport kesinlikle yeterli ve kesin bilgi. ilk defa yurtdışına çıkıyorsa dönüş uçak bileti, otel rezervasyonu ve seyahat planının çıktısını yanına alsın sorguya çekerlerse onları gösterir.
0
roket adam
(14.04.23)
(8)

Almanya nitelikli göç yasasına göre buralardan gitmek?

mikahakkinen
37 yaşında evli bir çocuk babası ve 10 senelik devlet memuru psikoloğum. eğitimim ingilizce psikoloji ancak orta seviye ingilizcem var. mesleğimde çok etkin bilgili değilim. bu yasaya göre almanca öğrenip bu yasayla almanayaya gitmek için başvursam bir sonuç alır mıyım?almanyada yaşayanlar ve bilgis
37 yaşında evli bir çocuk babası ve 10 senelik devlet memuru psikoloğum. eğitimim ingilizce psikoloji ancak orta seviye ingilizcem var. mesleğimde çok etkin bilgili değilim. bu yasaya göre almanca öğrenip bu yasayla almanayaya gitmek için başvursam bir sonuç alır mıyım?

almanyada yaşayanlar ve bilgisi olanlar bilgilendirirse teşekkür ederim.
0
mikahakkinen
(14.04.23)
o muhabbet benim bildiğim 6 aylık vize sağlıyor. kendi alanınızda belli bir maaş skalasının üzerinde iş bulmazsanız dönmek zorunda kalırsınız. alanınız bu iş için zor bir alan. bir kere çok iyi derecede almanca bilmeniz gerek. türkiye'de öğrenip gelmenin yeterli olacağını pek sanmıyorum.

gerçekçi olmakta fayda var. almanya çağırır ama standartlara uymayanın gözünün yaşına bakmaz. havalimanında çalışacak neredeyse vasıfsız eleman alacağız dediler ama almanca bilmeyenleri almadılar. standartları gevşetme diye bir şey asla yok. siz bence türkiye'den başvurun olumlu dönenler olursa gelin. yoksa hem zaman hem para kaybı olur.
0
bohr atom modeli
(14.04.23)
3 yıl almanyada yaşadım.
heves kırmak değil amacım ama bildiğim gördüğüm doğruyu anlatmak zorundayım:
almancanız en az C1 değilse size kimse profesyonel iş vermez.
Ben öğrenciyken elimde C1 DSH sonucu vardı, geçici öğrenci işinde bile şans vermemişlerdi.
almanya dil konusunda tam bir muhafazakar. gidin eksiksiz gramerle cümle kurun, itlik yapacaksa suratına bilerek bön bön bakar. mesleğiniz gereği zor insanlarla muhattap olacaksınız. dil yoksa iş çok zor.
0
KidLazer
(14.04.23)
işinizin gereği muhatap olacağınız insanları çok çok iyi anlamanız lazım. Haliyle dil önemli bir bariyer olacak. Şu anda o eforu harcasanız bile iyi seviyeye gelmeniz sıfırdan birkaç yılınızı alır.

Alman lisesi mezunu arkadaşım vardı, almanya'da hukuk okudu, orada telif hakları üstüne çalıştı. Ona rağmen o bile çok zorlandığını söylüyordu.

Yanlış yönlendirmek istemem ama çevremde farklı meslekler öğrenerek bunu yapanlar oldu.

Yani mesela kız pazarlamacıydı, UX design eğitimi aldı iyi bir yerde sertifikasını aldı öyle gitti iş buldu.

Eski işyerimde bir arkadaşım, influencer'a dönüştü. Baya bildiğini influencer. Marka tanıtımları falan yaparak para kazanmaya başladı. O kendine bir medya şirketi kurdu, o şirketi oraya taşıyarak influencer olarak çalışmaya devam ediyor ama faturalarını oradan kesiyor orada yaşıyor ankara anlaşması üstünden gitti mesela.

Bir başka arkadaşım işi gücü bıraktı msa'dan sertifika aldı global geçerliliği olan. Onunla şimdi gıda sektöründe iş bakıyor. daha önce tasarımcıydı.

Gibi gibi. mutlaka gideceğim diye kafaya koyduysanız bu tarz yöntemlerle başaranlar da var. Kesin garantisi yok tabii bunun şans da önemli. Ama hiç olmazsa türkiye'de bile kalsanız elinizde 2. bir meslek olur. Bir alternatif kazanç kaynağınız olur.
0
anten
(14.04.23)
Psikolog aranan meslekler arasında var mı bilmiyorum ama min c1 seviyesinde ing ya da b2 Almanca ile gelebileceksiniz. Yabancılar ing konuşan psikolog arıyor. çok fazla adaptasyon kaynaklı sıkıntılar yaşayanlar var. Bu bir fırsat olabilir. Ama bir Alman'nın yeni Almanca öğrenmiş olan bir Türk'e içini açacağını hiç düşünmüyorum. Oldukça zor diyelim. Bu yasa min 2 seneye tamamen geçmiş olacak.

Alamnya'da anadil seviyesinde Almanca konuşmuyorsanız çok zor. IT sektöründe bile çok zor çünkü Almanca konuşuyorlar. Ben çok fazla insanın heves edip para harcayıp geri döneceğini ya da heves edip boşvereceğini düşünüyorum.
0
abi bi dizi buldum on numara
(14.04.23)
Psikoloji tarzında sosyal branşların başka ülkede tutunma ihtimali çok zayıf. Bu nitelikli göç yasaları mühendisler için.

Dil sorununun dışında bir Alman neden bir Türk psikoloğa gitsin.
0
OrangeYellow
(14.04.23)
hepinize katılıyorum. psikoloji, hukuk vb. kültüre adapte olan mesleklerde iş bulmak zor zaten benim de almanyada yapmak istediğim meslek psikologluk değil. yani kargoculuk falan yaparım ama benim gibi düşünen bir sürü insan vardır eminim. benim için zor gibi heralde.
0
🌸mikahakkinen
(14.04.23)
kargoculuk da nitelikli göçmen olmuyor hocam. nitelikli göçmen demek almanya'da geçerliliği olan profesyonel bir beceriden hayatını kazanan insan demek.
0
roket adam
(14.04.23)
Nitelikli göçmenlikteki mantık ülkenin ekonomisine destek olacak alanlardaki açıkları kapatmak. Ülke bu amaçla faydalanabileceği kişileri alıyor. Refah düzeyi yüksek ülkelerde insanlar genellikle sosyal alanlara yöneldikleri için açık bu şekilde kapatılmak isteniyor.
0
OrangeYellow
(14.04.23)
(12)

Evi bos tutmak mi satmak mi?

camussar
Son kiraci kansizin teki idi. Artik kiraci defterini kapadim. Ev kentsel donusume gidecek, surec devam ediyor. Muteahhitler vs. 1-2 yil bile surebilir. Bu halde satmak ile yeniden yapildiktan satmak arasinda ticari olarak ne olur? Kadikoy min caddesi 3+1 su anda. Yapilinca 2+1 olup metrekare dusecek
Son kiraci kansizin teki idi. Artik kiraci defterini kapadim. Ev kentsel donusume gidecek, surec devam ediyor. Muteahhitler vs. 1-2 yil bile surebilir.

Bu halde satmak ile yeniden yapildiktan satmak arasinda ticari olarak ne olur? Kadikoy min caddesi 3+1 su anda. Yapilinca 2+1 olup metrekare dusecek.

Aidat dusuk ama yakit merkezi sistem.

Ne dersiniz? Tesekkurler
0
camussar
(13.04.23)
Benim de bi kiracı vardı bayağı tatsızlık yaşamıştık, evden çıkınca "ya lanet gelsin" deyip evi kiralamaktan vazgeçmiştim 1 sene falan, kiraya vermedim boş boş durdu öyle, satmadım da. Sonra satsam mı lan acaba diye düşünürken beşinci günün şafağında leziz bi kiracı geldi o kötü günleri unutturdu bana. Gelmeseydi de yine de satmazdım galiba, yani acil para falan lazım değilse neden satayım yav evi dursun işte, sen de tut evini ev iyidir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.04.23)
satma tabii ki. ben olsam depo yapardim veya 1 yillik kiralik zaten eni sonu yikilacagi icin kiracinin cikmama sansi kalmiyo
0
ala09
(14.04.23)
Kısa dönem kirala
0
gabe h coud
(14.04.23)
kısa dönem kirala ama dikkat et evinize çökmesinler.
satmayın başka kadıköy yok, belki bir dönem dövize karşı kaybecek fakat sonra değerini yine bulur.
0
nuisance
(14.04.23)
bos kalsin, kentsel donusumden sonra sat.
tr'de kiraciyla ugrasilmaz.
0
cooperr
(14.04.23)
2 evimden biri 8 yıldır diğeri 1,5 yıldır boş. paramla rezil olacağıma, bu şekilde o kadar huzurluyum ki.
0
Piyano piyano bacaksız
(14.04.23)
satma. bizimkiler de aynı pozisyonda değeri 2-3 kat artabilir dönüşümden sonra. zaten dönüşüm olacağı kesinse havada kaparlar senin evi.
0
bohr atom modeli
(14.04.23)
hocam kısa dönem kiralama diye bir şey yok. kiracı isterse evinize 10 sene boyunca çökebilir. biz de tatsızlık yaşadık. 12 bin lira kira değeri olan evi boşta tutuyoruz.
0
hold the door
(14.04.23)
Kesinlikle satılmaz, zaten şu anda o bölgelerde herkes deli gibi ucuza kapatacağı ev arıyor. Eğer acil nakit ihtiyacın yoksa dursun, mis gibi bir bölge kentsel dönüşüme de girerse şahane olur. Kira konusunda da çok nakit ihtiyacın yoksa bence de kiraya vermene gerek yok. Dönüşüm sürecinde kiracılara yardım açıklarlar, dönüşümden sonra da aynı kiracı otursun falan derler vs 5 sene düşük kirayla kitlenirsin.
0
roket adam
(14.04.23)
Kısa dönem kirala diyenler Erasmus ile gelen öğrenci ya da AirBnB tarzı şeyleri diyor sanırım. Onlar ise hiç yapmadım ama mantıklı geliyor. Normal kiralarım dersen onun kısası yok. @hodor söylemiş. 10 sene unutman gerekir sonra o evi.

Acil nakit ihtiyacı yoksa satma.
0
nawar
(14.04.23)
Öğrenciye ucuza ver. ama şartları baştan konuş.
0
liberal
(14.04.23)
Şu anki satış fiyatı ile, sıfır 2+1’lerin arasındaki fiyat kadar kaybın olur şimdi satarsan.
0
okumakserbestbegenmeksart
(14.04.23)
(5)

Duisburgdan Nereye Gideyim?

tum haklari saklidir
7-8 gün zamanım var. Almanya'nın şehirlerinden bir kaçını mı gezsem, Brüksel-Paris mi yapsam.Günde 25 bin adım civarında dolasabiliyorum gücüm buna yetiyor.Toplu taşımalarla gezip, güzel ve farklı yemekler yiyebileceğim bir rota çizmeye çalışıyorum.Siz bu durumda nereye gidersiniz?
7-8 gün zamanım var. Almanya'nın şehirlerinden bir kaçını mı gezsem, Brüksel-Paris mi yapsam.
Günde 25 bin adım civarında dolasabiliyorum gücüm buna yetiyor.
Toplu taşımalarla gezip, güzel ve farklı yemekler yiyebileceğim bir rota çizmeye çalışıyorum.
Siz bu durumda nereye gidersiniz?
0
tum haklari saklidir
(13.04.23)
Bu sorunun cevabı bütçeye göre değişir. Duisburg fena lokasyonu olmayan bir şehir. Yakınlarda bir yere gitmek isterseniz Köln, Düsseldorf, Aachen, Utrecht, Amsterdam güzel seçenekler. Kuzeye doğru çıkarsanız, Bremen, Hamburg, Lübeck, Berlin yapılabilir. Güneye ineyim derseniz, Frankfurt, Heidelberg, Trier, Würzburg gezilesi turistik şehirler. Diğer taraftan Brüksel, Gent, Brugge ya da görmediyseniz Paris de yapılabilir.
0
but that was just a dream
(13.04.23)
Brüksel Paris daha iyi. Almanya büyük oranda zaman kaybı turistler için. Zaten yemek demişsin Almanya'da yemek falan yok.

Atla Flixbus'a çık Almanya'dan. hehe
0
bohr atom modeli
(14.04.23)
Almanya'nin sehirleri bana hep ayni geliyor biz de iki ilce bile farkli, ben olsam Köln'e bir bakardim oradan da diger ülkelere.
0
Coma
(14.04.23)
amsterdam brugge paris.
0
mikahakkinen
(14.04.23)
Brüksel'e geçen hafta gittim, gerçekten moral bozucu bir yer. Rota olarak uygunsa Mika'nın rotası çok güzel. Brugge'a bir gün ayırın, kalan iki şehri de 3'er gün ayırırsanız çok memnun olursunuz bence.
0
roket adam
(14.04.23)
(8)

bu bilişim alanlarından birini seçseniz hangisini seçerdiniz

huzurlarinizda huzursuzluk
Sizce saydığım alanlardan hangisi iş alanı olarak tercih edilmeli, neden?Varsayalım ki birini seçeceksiniz, bu hangisi olurdu? Birine ilginiz olduğu varsayımını geçiyorum, mantık çerçevesinde soruyorum.Hangisi daha sorunsuz ve kolay (Hepsinin kendi içinde zorluğu vardır, en seçilebilir olanı soruyor
Sizce saydığım alanlardan hangisi iş alanı olarak tercih edilmeli, neden?

Varsayalım ki birini seçeceksiniz, bu hangisi olurdu? Birine ilginiz olduğu varsayımını geçiyorum, mantık çerçevesinde soruyorum.

Hangisi daha sorunsuz ve kolay (Hepsinin kendi içinde zorluğu vardır, en seçilebilir olanı soruyorum)?

Bilgisi olanlar cevaplayabilirse sevinirim, görüşleri merak ettim.

Veri analitiği

Veri Bilimi

Test Otomasyonu

Bilgi Güvenliği - Siber Güvenlik

Veritabanı yönetimi
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(13.04.23)
Yazılan dallar çok geniş ancak, siber guvenlik tarafında yetişmiş personel bulunmuyor, o alanı bildiğim için o yönde tavsiye veririm
0
mirty
(13.04.23)
Veritabanı yönetimi çok uzmanlaşabileceğin, çok niş kısımları olan ilginç bi alan. Ama junior olarak iş bulması falan zordur diye düşünüyorum.
0
plutongezegendegilmi
(13.04.23)
siber güvenlik gelecekte çok daha önemli olacak.
0
nuisance
(13.04.23)
bunların spektrumunda tavsiye edebileceğim niş bir alan; veri kazıma, kayıp verileri kurtararak müthiş paralar kazanabilirsin ayrıca zaman içerisinde bu konuda danışmanlık hizmeti şirketi kurarak şirketlerin ilgili departmanlarına hatta devletin saygın kurumlarına servis sağlarsın.
0
montakristokondu
(13.04.23)
test otomasyonu hintliler tarafından domine edildi. Güvenlik ve Veritabanı
0
abi bi dizi buldum on numara
(13.04.23)
veri bilimi oradan da makine ogrenmesine kaymak ileriki yillar icin daha mantikli bir hareket olacaktir. Su an icin test otomasyonu, veritabani yonetimi, guvenlik belki revacta olabilir ama AI'daki mevcut gelismeleri goz onunde bulundurursak bu alandaki eleman acigi zamanla azalacaktir diye dusunuyorum. 5 test otomasyonunun yapacagi isi AI destekli 1-2 test otomasyonu rahatlikla yapabilir duruma gelecek. bu AI botlarini gelistirecek ve onlari verilerle destekleyecek ekiplere ihtiyac olacak. bunun icinde veri bilimi ve makine ogrenmesi alaninda bilgili/tecrubeli elemanlara talep artacak.

bu surecin etkili olmasi muhtemelen 4-5 yili bulur diye dusunuyorum.
0
nickmickyok
(13.04.23)
ben güvenlikçiyim, o yüzden tarafsız bakamıyorum ama güvenlik müthiş bir alan. sadece sürekli uğraşma ve çalışma gerektiriyor, yani mesela veritabanında ben mssql'ci oldum deyip 20 sene aynı teknolojiye çalışabilirsin ama güvenlik öyle değil çok nankör, 1-2 sene aynı şeyde takılırsan ve modası geçerse seni kenara atıyor sektör.
0
roket adam
(14.04.23)
Machine learning, computer vision, AI harici bir alanda çalışacak kişilerin çoğu işsiz kalacak gibi geliyor.
0
hold the door
(14.04.23)
(4)

Uzun yolculuk ve kedi

lrdrylgh
Merhabalar. Bayram tatili için bulunduğumuz şehirden izmire kendi aracımızla yola çıkacağız. Yolculuk yaklaşık 15 saat sürüyor. Yaklaşık 10 gün kadar evde olmayacağız. Evde bir kedimiz var. Normalde kedimizi de götürelim diyorduk. Fakat bir kaç arkadaş hem yolun uzunluğu hemde sürekli yer değişimi (
Merhabalar. Bayram tatili için bulunduğumuz şehirden izmire kendi aracımızla yola çıkacağız. Yolculuk yaklaşık 15 saat sürüyor. Yaklaşık 10 gün kadar evde olmayacağız. Evde bir kedimiz var. Normalde kedimizi de götürelim diyorduk. Fakat bir kaç arkadaş hem yolun uzunluğu hemde sürekli yer değişimi (bir kaç gün farklı şehirlerde de kalacağız) kediyi olumsuz etkiler diyor. Bize göre kedinin o kadar süre yalnız yaşaması da kediyi olumsuz etkileyecek gibi. Günlük olarak gelip mamasını verecek bir arkadaşımız da var fakat ne yapacağımızı bilemedik. Kedimiz yaklaşık 10 aydır bizimle. İlk kez böyle bir yolculuğa çıkacağımız için tecrübeli arkadaşların fikrini almak istedim.
0
lrdrylgh
(13.04.23)
Sürekli yer değiştirecekseniz kedi için gerçekten eziyet olur. 15 saat de çok uzun bir süre. Kediyi almayıp evde bırakmak en iyisi. 2-3 defa gelip biri yemi vs toparlasa biraz sevse kedi için çok daha iyi olur.
0
roket adam
(13.04.23)
Evde mama su verecek biri varsa kalsin. Yolu bi şekilde atlaysanız bile yeni eve alisma kismi cok huzursuz geçiyor siz bir de baska sehirlere de gececekmissiniz çok zorlanirsiniz hem kedi hem siz
0
instant crush
(13.04.23)
Roket adam +1

İzmir’de kesintisiz kalacak olsaydınız belki kediyi de götürmek iyi olabilirdi ama onca yolculuğun üstüne tekrar tekrar yer değiştirmek, bir de dönüş, hayvanı zorlar. Arkadaşınız mama su verip gün aşırı tuvaletini temizlerse, her gittiğinde biraz da koşturur, oynatırsa siz dönene kadar idare eder.
0
orient blue
(13.04.23)
Kediler araçta genellikle rahat edemez. 4 saatlik yolculukta bile paralanabiliyorlar.

Genellikle ortalama 3 günde alışıyorlar yeni girdikleri bir ortama, ki insan sayısı fazlaysa o ortamda durum daha da vahim.

Aşırı sosyal yoldan hiç etkilenmeyen, hemen alışan kediler de var ama riske değmez, 2 yaşında çocuk gibi mütemadiyen kedi ile ilgilenmeyi göze alıyor musunuz.

10 gün çok uzun bi süre hem de genç bi kedi için, eve ne kadar sık gelinirse o kadar iyi bence.
0
hedep
(13.04.23)
(12)

Er kişinin cüzdan taşıma sorunu

iddaaci
Merhaba, genellikle kot giyiyorum. Bozuk para bölmeli, kartlarla, nüfus kartı, ehliyet vb dolu bir cüzdanı göt diye tabir ettiğimiz cebe atıyorum. Kaba bir cüzdan… iki aya kalır kalmaz cep yıpranıp deforme oluyor.Asmalı mini çanta kullansam onu taşıması ayrı dert. Bir yerde unutursun ayrı dert. Nası
Merhaba, genellikle kot giyiyorum. Bozuk para bölmeli, kartlarla, nüfus kartı, ehliyet vb dolu bir cüzdanı göt diye tabir ettiğimiz cebe atıyorum. Kaba bir cüzdan… iki aya kalır kalmaz cep yıpranıp deforme oluyor.

Asmalı mini çanta kullansam onu taşıması ayrı dert. Bir yerde unutursun ayrı dert.

Nasıl halleşiyorsunuz siz?
0
iddaaci
(13.04.23)
Kotun ön cebine koyuyorum. Adidas spor cüzdan. Büyük değil. Minimum kart. Kimlik, ehliyet, iki banka kartı, iki ulaşım kartı. Başka kart kullanmam. Bu kartlardan fazlası gereksiz. Bozuk para taşımam. Bozuk para ortaya çıktıysa evde bırakırım. Temasız ödemeye alıştım. Para kullanmıyorum mümkün olduğu sürece.
0
dissendium
(13.04.23)
Çare kartlık nasıl sığarım diyordum, şimdi bu kadar zaman geçmediğim için kendime kızıyorum. Ayrıca bozuk para gözü ne işe yarıyor?
0
1837837
(13.04.23)
ridge wallet'in türk yapımı taklidini aldım aşırı rahatım.
iki metal plaka arası kartlar ve arkasında para klipsi.

metal cüzdan diye aratırsanız alışveriş sitelerinde çıkıyor.

~
www.n11.com

ahanda
0
hedep
(13.04.23)
ben cüzdan taşımıyorum valla:) fobim var nedense, her şeyi cebime koyuyorum.
0
nothing in my way
(13.04.23)
@1837837 Kartlık demiş ya.
Yerden göğe haklı.
İcat edenden Allah razı olsun.
Cüzdan denen o saçma alete her şeyi tıkıştırıp yıllarca niye hamallığını yapmışsam.
0
Mirket
(13.04.23)
Son 10 yıldır falan kartlık taşıyorum, hiç bozuk para taşıma ihtiyacım olmadı bu sürede bozuk para geldiğinde arabanın ön tarafında bi göz var oraya koyuyorum, yanımda nakit taşımayı da sevmediğimden kartlığın bi gözüne bi miktar "ne olur ne olmaz" parası koyuyorum sorun kalmıyor, ayrıca arka cepte böyle kalın kalın cüzdan taşımak omurga için de sağlıksız bir olay omurgada yamukluk yapar bel ağrısı yapar, anlamsız yani.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.04.23)
Kartlık. Kartlıkların da en küçüklerinden.

Cüzdan kullanan erkek kalmamıştır herhalde.
Kartlığa da her şeyi koymaya gerek yok.
1- Ehliyet
2- Kredi Kartı
3- Banka Kartı
4- İstanbulkart

Bunun dışında şirkete giriş kartı, site kapısı kartı gibi gerekli bir kart varsa onu alırsınız biter.

Kağıt para zaten herhangi bir cepte durabiliyor, eskisi kadar kağıt para kullanmak gerekmese de cebime 100 veya 50 TL'lik banknotlardan birkaç tane koyduğumda başka bir şeye ihtiyacım kalmıyor.

Eskiden her türlü saçma mağaza kartı, banka kartı, indirim kartı, ıvır zıvır kartı taşıdığımı farkettim. Çok kötü, karanlık günlermiş.
0
michael_knight
(13.04.23)
sadece günlük hayatta kesinlikle lazım olan kartları taşıdığım bir kartlığım var. nakit olarak da tek banknot taşıyorum ve her şeyi kartla ödüyorum. mini çanta, büyük cüzdan falan gereksiz hamallık.
0
roket adam
(13.04.23)
kartlık cüzdan zaten bunun için. bir de kartları minimum sayıya indirmek lazım. nfc ile ödeyebildiğin kartları yanına almazsın bir kimlik-ehliyet, şirket kartı vb. 3-5 kart yeter. kağıt parayı zaten kartların arasına sıkıştırırsın, bozuk parayı da kotun küçük cebine attın mı tamamdır.

ayrıca cüzdanı göt cebinde değilde ön cepte taşımak daha güvenli.
0
astronom bey
(13.04.23)
Acil durum için biraz kağıt para, istanbulkart+kimlik/ehliyet+bankamatik/kredi kartı. Şunlardan oluşan ufak bira kartlıktan bozma cüzdan al yeter. Ben yıllardır öyle yaşıyorum. Bozuk para da taşımıyorum çok uzun zamandır.
0
nawar
(13.04.23)
Ehliyet, 2 kredi kartı, 2 banka kartı, ehliyet gibi bir kart daha, ve de 3-5 tane kağıt parayı küçük bir cüzdanda taşıyorum. Cüzdan da sol ön cepte, arka cepler boş. Hem çirkin hem oturunca konforsuz.
0
John Bloor
(14.04.23)
kart cüzdanı ve içerisinde az miktarda nakit ile geziyorum ben. eski kaba cüzdanları artık asla kullanamam, bunların rahatlığına alıştım
0
kondansator
(14.04.23)
(9)

kiracıya ne kadar zam yapabiliriz?

stationary traveller
selamlar, geçen sene mayıs ayında o dönem piyasası 5-6 bin tl (şu an 10 bin tl civarı) olan bir muhitte emekli babama vicdan yaptırıp 2.500 tlye kontrat imzalayan bir kiracım var. bu kiracı çift türkiye'nin en kurumsal firmalarından birinde çalışıyor, eşi de benzer bir kurumsal firmada çalışıyor. or
selamlar, geçen sene mayıs ayında o dönem piyasası 5-6 bin tl (şu an 10 bin tl civarı) olan bir muhitte emekli babama vicdan yaptırıp 2.500 tlye kontrat imzalayan bir kiracım var. bu kiracı çift türkiye'nin en kurumsal firmalarından birinde çalışıyor, eşi de benzer bir kurumsal firmada çalışıyor. ortada bir kandırılma durumu olduğu için biraz sinirliyim yani. yasal olarak ne haklarım var onu öğrenmek istiyorum. ben de başka bir şehirde kirada yaşayan biri olarak empati kurabiliyorum ve orta yolda buluşmak istiyorum. nasıl bir yol izlemeliyiz? yardımcı olabilir misiniz lütfen. piyasası 1000 tl olan yere 20k çekecek kadar aç gözlü değilim, sadece adaletli bir anlaşma istiyorum. sanırım %25 zorunluluğundan dolayı bunu elde edemeyeceğim gibi görünüyor.
0
stationary traveller
(13.04.23)
kanuni zorunlulugu asmayin lutfen.
0
elifkircil
(13.04.23)
durumu anlatin. eger vicdanlari varsa daha makul bir seviyeye cekerler. rayic on binse 7000 teklif edin mesela. 6’ya da el sikisirsiniz en kotu.
0
alperz
(13.04.23)
Her yıl rayiçten ya da rayiçin şu kadarı kira alırsınız diye bir durum yok. Ne demek 6’ya el sıkışın?

Babanız keşke imzalamasaydı. Ama başta imza atıp sonra caymak ya da kural değiştirmek şık değil. En fazla resmi enflasyon kadar zam yapmak makul olur şu durumda.
0
ruhen hastayim ben
(13.04.23)
Bizim ev sahibi enflasyona göre zam yaptı. Bizim de 2.yilimiz bitti,etrafta ki kiralara göre yinede makul olduğu için kabul ettik. %25 yapsa daha düşük bir zam olacakti,yaklaşık 1000 lira daha da üzerine koydu.

Sizde konuşup orta yol bulabilirsiniz. %25e uyan pek yok.
0
brnbrs
(13.04.23)
Kanuni olarak %25 zam yapabilirsiniz.

Bunun dışında bir de evi satma hakkınız var. Evi satmak demek %4 tapu harcı demek.
Mesela babanız evi size satarsa 1 milyonluk ev için 40 bin TL tapu harcı ödersiniz.
Kiracı 10 bin TL'lik eve 3125 TL kira öderse 12 ayda 82.500 TL kaybınız var. Benzer senaryonun 4 yıl devam edeceğini varsayarsak 330 bin TL zarar edersiniz. 9 yıl sürerse 742 bin TL zarar edersiniz.

Evi satınca da alan kişi (mesela siz) "o evde oturacağım" derseniz 7 ay içinde kiracı evi boşaltmak zorunda. Ha tabi kiracı yine boşaltmayıp işleri uzatabilir.

Bu söylediğim senaryo çok büyük bir hareket, hukuki yardım almadan bu kadar büyük bir işe elbette kalkışmayın. Zaten büyük ihtimalle yapılmayacak bir harekettir ama çok çaresiz hissederseniz böyle bir yol da aklınızda olsun.

Konut kredisi çekerek evi satın alırsanız belki de faizlerin düşüklüğü sebebiyle bu operasyondan zengin olarak da çıkabilirsiniz :)

Önce söz verip sonra caymak şık değil diye de düşünmeyin. Eğer bir anlaşmada taraflardan biri lehine aşırı bir haksızlık söz konusuysa o anlaşma bir şekilde bozulur.

Mesela siz kırtasiyeciyseniz ve bana yanlışlıkla tanesi 10 liraya satılması gereken 1 milyon adet defteri tanesi 3 liraya satmak zorunda kalacağınız bir anlaşma imzalarsanız ve bu anlaşmada sizin zararınızın çok fazla olacağı ortaya çıkarsa o şirketi kapatmak daha az zararlı olacağı için dükkanı kapatıverirsiniz.
0
michael_knight
(13.04.23)
Yasal olarak hakkınız %25 zam yapmak. Bu geçerlilik bitince de son 12 ayın tüfe'sine göre zam yapabiliyor olacaksınız. 5. yıla kadar böyle gider, 5. yılda da rayiç üzerinden tekrar değerleme yaparsınız. Durum bu yani, bunun dışında bir yöntem yok.
0
roket adam
(13.04.23)
Öğrenci dışında hiçbir kiracıya acımama taraftarıyım. Babanız büyük hata yapmış. Bu ülkede böyle şeyler yapılır mı? Hayır kurumu musunuz siz? Alternatif olarak 10 tane eviniz varsa, birinde tabii yardımcı olmak isteyebilirsiniz.

1 Temmuz 2023'ten önce yenilenecekse kontrat. Maalesef %25 yapabilirsiniz. Siz yine de isterseniz konuşun tabii ama ciddi bir artış kabul etmezler muhtemelen. Sonrası ise kanuni limitte yaparsınız. Kiracıya kanuni olarak "dert olmak" istiyorsanız geciktirdiği an ihtarname çekin. Gerçi ikisi de asgari ücretle çalışıyor olsa bile çevrede 10k kira ödenen bir bölgede yaşan çiftin geciktirmeyeceği kadar düşük bir şey 2500 TL. İsterseniz siz de taşınabilirsiniz tabii. Bunlar dışında kanunen şu an kanunen yapabileceğiniz (sizin istediğiniz kategoride) bir şey yok.
0
nawar
(13.04.23)
Sözüm meclisten dışarı diyeceğim ama şöyle bir durum var maalesef türkiye'de ev sahipleri ticari bir sözleşme yaptıklarını unutuyorlar.

Burada iki şirketin arasındaki bir anlaşmadan fark yok. İmzalar atılmış konu kapanmış.

Ticarette herkes kendi çıkarını savunur, kendi çıkarı için pazarlık yapar. Adam kendi pazarlığını yapmış siz de onaylayıp imzalamışsınız.

Adamın gelirinin konuyla hiç alakası yok bi defa. İsterse ayda 100.000 dolar kazansın. Sözleşmenin şartları değişmiyor. O yüzden o muhabbete hiç girmeyin.

Yukardaki örnekler doğru. Mesela bugün koç holding yemekhanesine domates alırken o da pazarlık yapıyor. Sırf koç diye domatesi daha pahalıdan almıyor.

Sizin de kiracı olmanızın da konuyla hiç alakası yok.

Siz adamla direkt sözleşme üstünden pazarlık yapmaya çalışın. Yani şunu diyebilirsiniz, malum enflasyonu beklemiyorduk, açıkcası bu kira artışını adil buluyor musunuz? diye sorun.

Yoksa salın.
0
anten
(14.04.23)
emekli olmak akli dengesinin yerinde olmadığı manasınamı geliyor da kandırılıyor ben anlayamadım. niye sinirlendiniz. adamın sözlüşmesi kabul edilmiş. bir dahaki anlaşmaya kadar zam isteyemezsiniz. yasal olarak hiçbir hakkın yok. en fazla babaya atar yapabilirsin.
0
sanemz
(14.04.23)
(3)

İkame araç süresi dolunca cepten ödeyerek uzatma

iddaaci
Merhaba, teklifleri ne oluyor? Sigorta zeplincar ile anlaşmalı. Şu anda internetten baktığım fiyatları günlük 600 TL bandında. Daha düşük mü pahalı mı söylerler?
Merhaba, teklifleri ne oluyor? Sigorta zeplincar ile anlaşmalı. Şu anda internetten baktığım fiyatları günlük 600 TL bandında. Daha düşük mü pahalı mı söylerler?
0
iddaaci
(13.04.23)
araciniz tamirden cikmadiysa sigorta sirketi ile konusun onlar yine uzatiyorlar. ucret konusu icin de size araci teslim eden elemana sorabilirsiniz. bana arac cikana kadar hep ucretsiz uzatma verdiler.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(13.04.23)
@duyulmasi araç çıkmadı ama 10 günlük ikame araç sürem varmış. O yüzden sigorta uzatmıyor.
0
🌸iddaaci
(13.04.23)
ben o şirketle görüştüğümde bana özel uzatma fiyatı vermişlerdi. ben o parayı direkt anlaşmalı kiralama şirketine ödedim o şekilde devam etmiştim. sana verdikleri form üzerinden kiralama şirketien direkt ulaş derim.
0
roket adam
(13.04.23)
(15)

Düğünümüze gelmeyecek olan kuzen

jonas
Kardeşim yurtdışında yaşıyor. Önümüzdeki ay orada evlenecek, Temmuz'da da İstanbul'da düğünü olacak. Düğüne davet edilen kuzenim, içimize sinmeyen türde gayet bahane olduğunu düşündüğümüz bir gerekçe sunarak düğüne gelemeyeceğini (gelemeyeceklerini) bildirdi. Kendisi kardeş gözüyle baktığımız, bu hi
Kardeşim yurtdışında yaşıyor. Önümüzdeki ay orada evlenecek, Temmuz'da da İstanbul'da düğünü olacak.

Düğüne davet edilen kuzenim, içimize sinmeyen türde gayet bahane olduğunu düşündüğümüz bir gerekçe sunarak düğüne gelemeyeceğini (gelemeyeceklerini) bildirdi. Kendisi kardeş gözüyle baktığımız, bu hisleri beslediğimiz türde bir kuzendir. Zamanında biz kardeşimle onun nikahına da düğününe de gittik ve iki elimiz kanda da olsa gitmemezlik etmezdik. Bu kategoride gördüğümüz bir insan kendisi yani. Ama onun kardeşimin düğününde olmayacak olması açıkçası şaşırtıcı oldu. Sosyal olmayan, insan ilişkileri hayli zayıf olan kocasından kaynaklı olarak böyle bir durum oluştuğunu düşünüyoruz.

Siz de bahsettiğim kategoride gördüğünüz, konumlandırdığınız bir kuzeninizden bu tür bir durumda içinize sinmeyen bir geri dönüş alsanız ne yapardınız? Ne olursa olsun makul mu karşılarsınız? Yoksa bu durum geleceğe yönelik ilişkilerinizi etkiler mi?
0
jonas
(06.04.23)
Gerçekten de, dediğiniz gibi kocasından kaynaklanıyor olabilir.
Siz sosyal olmayan bir koca görüyorsunuzdur ancak daha derin problemler vardır belki. Dışarıdan bilinmez bazı şeyler.
Eğer öyleyse, onları olduğu gibi kabul ederdim.
0
pro9it9is9
(06.04.23)
@aman üstüme geliyorlar Düğün İstanbul'da, yazmıştım onu en başta. Maddi durumları da yerinde.
0
🌸jonas
(06.04.23)
O kadar değer verdiğim biriyse aşırı kirilirim. Ama samimi şekilde konuşup, gerçek nedeni öğrenmeye de calisabilriim galiba çok değer veriyorsam
0
abuzer
(06.04.23)
Düğün sevmiyordur. Şimdiye kadar 3 düğüne gittim. DÜğün için kırılan biri ile konuşmam. Pek çok nedeni olabilir.
0
Kahvedesu
(06.04.23)
@Kahvedesu Düğün seviyor. Kesin bilgi.
0
🌸jonas
(06.04.23)
Temmuz'daki düğüne katılmamak için bugünden nasıl bir gerekçe gösterilebileceğini ciddi şekilde merak ettim.
0
Mirket
(06.04.23)
Benim de düğünüme bir kuzenim gelmedi. Üstelik geleceğini söylemişti ve maddi durumları gayet yerinde.

Yapacak birşey yok gelmedi diye oturup ağlayacak halim yok. Konuştukça iyiydik ama o günden beri ne ben onu aradım ne o beni. Kendisi bekar, yarın evlenirse bizi davet eder mi meçhul. Küskünlük gibi değil de akrabalar kuzenler birbirinin düğününe cenazesine de gelmeyecekse neden akrabayız ki? Senin senaryoda kendisi beni aramadığı sürece aramazdım, görüşmezdim.
0
Lethe
(06.04.23)
doktora jürisi falan mı var? yani "o gün fenerin maçı var" gibi bir şeyse çok saçma.

ben olsam telefonla arayıp samimi bir şekilde sorardım "bak başka bir şey varsa darılmam gücenmem. ben seni kardeşim bildim. niye gelmiyorsun sebebi nedir?" gibi öğrenmeye çalışırdım.
0
alperz
(06.04.23)
ben düğüne katılamamanın neden bu kadar feci bir şey olduğunu hiç anlamadım. kişi sayısına göre yemek ödemesi yapılsa ve gelmese problem edilmesini anlarım ama önceden belirtiyor işte. altın takmayacak diye mi? bi arkadaşımın düğününe katılmamıştım, görüştüğümüzde altın takmıştım ama yıllarca düğünüme gelmedin diye konuştu ve artık kafayı yiyecektim, görüşmemeyi düşünürken azalarak bitti sonunda. altı üstü düğün işte. benim düğünüme de geleceklerini belirtmelerine rağmen birkaç kişi gelmedi (yukarıda bahsettiğim türden kişi bazlı ödeme de yapılmıştı ve uzun uzun oturma planları ayarlanmıştı) umurumda olmadı açıkçası.
0
deartheodosia
(06.04.23)
@deartheodosia Mesele elbette ki maddiyat (altın) değil, maneviyat. Bir de sizin örnekteki arkadaş örneği ile bizimki farklı şeyler. Kardeş bildiğimiz kuzen, bir "arkadaştan" farklı bir seviye. Üstte @Lethe güzel demiş, en mutlu ve en üzgün günlerimiz olan düğün ve cenaze gibi olaylarda en yakın bildiklerini yanında görebilmeyi istiyor insan. Gayet insani duygular.
0
🌸jonas
(06.04.23)
Ben sebebi neden yazmadiginizi merak ettim.

Bu yüzden küsülür ya da mesafe konur mu? Bence önceki ilişkinize bağlı. Bu olana kadarki ilişki samimi ve sağlamsa sadece bunun çok etkilememesi lazım. Değilse de gevşer.

Sebebi neden yazmadiginizi da şu yüzden sordum. Birkaç yıl önce pandemi zamanları kuzenimin düğününe gitmedim. Çünkü kendi işimi yapıyorum ve covid kapatsam iki hafta çalışmamak ve bir sürü maddi zarar demek benim için riskliydi. Onlar da inatla düğünü ertelemediler. Onlara da bunu söyledim. Düğünden önce ne kadar faaliyet varsa hepsinde oradaydım. Ama işte "bahane etti gelmedi" oldu. Çok sıkı fıkı da değildik de kötü demezdim sorsanız. Ama bana sorarsanız onlar bunu "bahane" edip birdenbire kestiler iletişimlerini.

Özetle sizin bahane olarak değerlendirdiğiniz şey o kişi için öyle olmayabilir. Onu da buraya yazmadginiz için buradaki cevaplar benimki de dahil işinize muhtemelen yaramayacak. Yine de eğer güzel bir ilişkiniz varsa sırf bu yüzden bozmayın derim ben yine de.
0
encokbenisevinnolur
(06.04.23)
Sebebini yazmadan nasıl isabetli bir cevap verebiliriz ki burada? Size göre bahane gibi ama belki bir çok insana göre geçerli bir bahanedir. O yüzden sebebini bilmeden kuzeninizi burada linçlemek bence yanlış olur.
0
roket adam
(06.04.23)
@roket adam Aslında duyurunun sonunda ben şunu sormuştum, temel merak noktam da tamamen bu:

"Siz de bahsettiğim kategoride gördüğünüz, konumlandırdığınız bir kuzeninizden bu tür bir durumda içinize sinmeyen bir geri dönüş alsanız ne yapardınız? Ne olursa olsun makul mu karşılarsınız? Yoksa bu durum geleceğe yönelik ilişkilerinizi etkiler mi?"

Yani kardeşimle beraber bahane olarak gördüğümüz gerekçeyi burada tartışmaya açma gereği görmüyorum çünkü bizim açımızdan durum net. Burada esas konu o değil. Ben şayet siz de kardeş gibi gördüğünüz bir kuzeninizden düğün davetinize "kendinizce içinize sinmeyen türde bir geri dönüş alsanız" sonrasında o kişiye karşı tavrınız ne şekilde olurdu kısmındayım tamamen. Soru gelin kuzenimi linçleyin sorusu değil yani, eğer siz böyle hissederseniz o kuzeninizle ilişkiniz nasıl devam eder sorusu.
0
🌸jonas
(06.04.23)
Kardeşim gibi gördüğüm bir tek kardeşim var o nedenle onu düşündüm ama onu da kardeşim olduğu için makul karşılardım o nedenle soru kilit benim için :) Sizin onu gördüğünüz kadar o sizi yakın görmüyor olabilir, yapacak bir şey yok. Ya da başka bir neden vardır ama onu söyleyememiştir size, ki aynı kapıya çıkıyor. Ben ne yapardım diye soruyorsanız benim için önemli olmazdı çünkü zaten ilgisiz biriyim.
0
peki madem
(07.04.23)
Düğünlere sizin yüklediğiniz kadar anlam yüklemiyordur. Herkesin sizinle her şeye aynı yönden bakmasını, aynı tepkiyi vermesini beklemek adil değil. Bir de yurtdışı diyorsunuz, işini iznini ayarlayamıyor olabilir. Ayarlamak istemiyor da olabilir. Yakın arkadaşım birleştirilebilecek bir bayram tatilinin ortasında düğün yapmıştı. İzin günü olmayan ben, yaz sıcağında tatil yerine Konya’ya gitmek zorunda kalmıştım ve o yaz tatile gidememiştim. Hala iyi anmam:)
0
boyalı kuş
(08.04.23)
(12)

cv‘ye fotoğraf ekleme

sir gawain
hakkında ne düşünüyorsunuz? özellikle avrupa genelinde soruyorum. dezavantaj mıdır avantaj mıdır?
hakkında ne düşünüyorsunuz? özellikle avrupa genelinde soruyorum. dezavantaj mıdır avantaj mıdır?
0
sir gawain
(06.04.23)
Önceden ekliyordum ama artık eklemiyorum. Beğenen yaptıklarıma bakıp beğensin. İş görüşmesine iyi bir imajla gidersen olumlu olma ihtimali artıyor.
0
dissendium
(06.04.23)
TR'de güzel bir kızsan avantaj. Görece elit bir gruba dahilim (bir lisansa sahip insanların ortak mail grubu) buraya bir arkadaşımın cvsini gönderdim. sarışın mavi gözlü çok güzel bir kız. fotoğrafta da parlamış. kızı arayanların ardı arkası kesilmedi. ülkenin gerisi daha beterdir. erkekler için de avantajdır büyük ihtimal. Yurtdışına cv gönderdiğimde fotoğraf koymuyorum. fotoğrafsız daha fazla yerin oluyor, daha profesyonel duruyor aslında.
0
gabe h coud
(06.04.23)
Ben cv'imde fotoğraf kullanmıyorum. Bu talebi de normal bulmuyorum.
0
Amaranta ursula
(06.04.23)
Ben ekliyorum hala, eklemeyince gizliyormuşum gibi hissediyorum. Mümkün olduğu kadar bilgi paylaşmaya, açık olmaya ve merak uyandırmaya çalışıyorum açıkçası. Hatta görüşmeleri de mutlaka kamera açık yapıyorum.
0
roket adam
(06.04.23)
Ulkeye gore degisiyor Avrupa'da. Hangi ulkeye basvuru yapiliyorsa ona gore duzenlemek gerekiyor cv'yi. Ingiltere'de uyruk, yas, cinsiyet vs de yazilmaz mesela. Ama tum ulkelerin gelecegi yer bu olacak gibi geliyor bana zaman woke'luk zamani. Turkiye'de foto olmali bence. Bizim o seviyeye gelebilmemiz icin 40 firin ekmek yememiz lazim. Evli misin, bekar misin, evlilik dusunuyor musun, cocuk dusunuyor musun falan soruluyor hala bizim mulakatlarda:)
0
freedonia
(06.04.23)
Almanya için ekleyin dediler (orada yaşayan çalışan arkadaşlar) ve eşim eklenmiş cv'siyle bir sürü görüşme yaptı yani olumsuz karşılanmadı.

@freedonia, İngiltere cv'leri öyle fakat iş başvurularında websitelerinde "bu bilgiler göz önünde bulundurulmayacak ama zorunlu" diye ırk, din, cinsiyet vb. bir sürü detay soruyorlar. Başka hiçbir ülkenin iş başvurusunda white'ın alt dallarını görüp seçmemiştim veya din vs. :D İngiltere niye öyle ya?
0
nhk ni youkosu
(06.04.23)
@nhk ni youkosu web sitelerinin din, irk sordugundan haberim yok raslamadim fazla ilana basvurmuyorum gerci. Ama bu tarz din, irk, etnisite sorma olayi daha cok veri toplamak icindir. Atiyorum Ingiltere'de issizlik yardimina, kira yardimina vs basvurusun ya da herhangi bir anket doldurursun, formda sana bu tarz sorular sorar ama cevaplamak zorunda degilsin diye de belirtir. Doldurulmasi zorunlu degildir bu sorular. Din, irk konusmak tabu olmus firsat bu firsat bari boyle formlarda soralim da veri olsun elimizde diye yapiyorlar ama ben hic zorunlu doldurulmasi gerekli diye rastlamadim. Nufus sayimi vardi 2 sene once, sadece belki orda doldurun diye zorunlu tutmus olabilirler.
0
freedonia
(06.04.23)
avrupa'da pek sıcak bakılmaz.
0
tiny penny
(06.04.23)
anladım. Mesela baktım şimdi what we collect kısmında: "Your date of birth, sex, ethnicity, disability status and sexual orientation, which
we use for equalities monitoring purposes." diyor. Adımlar arasında var (Equalities) ve required :D Belki düz şirketler toplamıyordur ama benim baktığım yerlerde hep çıktı şu an rasgele ilan bulup başvuru kısmına girdim yine var. İş alanına göre çok değişiyor belki de.

Şu an detayına bakmadım ama eski ilanlarda "seçimlerimizi etkilemeyecek ama kurum için eşitliği ileride görmek için bakıyoruz" gibi bişey diyordu. Ama ileride baktıklarında X cinsiyet veya ırk azsa yeni kişiyi oradan seçmeyeceklerinin garantisi var mı bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(06.04.23)
@nhk ni youkosu ha su da var, devlet politika olarak kamu sektoru, ordu, polis teskilati, saglik calisanlari, itfaiye icindeki BAME denilen black, asian minority vs azinliklarin sayisini arttirmaya calisiyor. Diversity target falan koyuyor. Keza ayni sekilde kadin oraninin artmasi, LGBT, engelli istihdamini da tesvik ediyor. Bazi ozel buyuk sirketler de ayni sekilde. Iste biz boyle cok kulturlu, herkesi kucaklayan bir isvereniz, ozguruz, ilericiyiz vs demek icin. Azinlik olmak avantaj bile oluyor yerine gore hatta. Belki o yuzden de soruyor olabilir bu gtarz sorulari. Cunku ara sira bunlarin bagimsiz kurumlar tarafindan denetleme raporlari basina yansiyor, yok su kurum institutionally racist, orduda kadin sayisi az, msygonism cok fazla, sunlar temsil edilmiyor vs diye agir elestirirler aliyor bu kurumlar, bunlar da azinlik istihdamini arttirmaya calisiyor bir nevi bununla ilgili durumlar da olabilir zorunlu olarak doldurun diyordur belki basvuru sirasinda bu gibi nedenlerden dolayi
0
freedonia
(06.04.23)
Asistanim olacak. Basvurulara bizzat bakiyorum, cv degerlendiriyorum o yuzden. Nelere dikkat ettigimi dusundum de ilk gun yapilan basvurulara direkt olumsuz baktim, demek ki kurumu hic arastirmamislar diye dusundurduler. Maks 2 sayfa cv, 1 sayfa cover letter demistik, bunlara dikkat etmeyenlerin de ustunu cizdim direkt, ya okumuyor ya okudugunu anlamiyor demek ki diye dusundurduler. Cv'de acik adres, fotograf vs olmaz, kisinin niteliklerinden bagimsiz degerlendirilmesine sebep hicbir sey olmaz, olmamasi lazim. He ama bunu bilmeyenler cok bu ulkede, o yuzden fotograf var diye elemedim de soyle bi cv'lerine baktim. fotograf ekleyenlerde cv nasil duzenlenir pek bi bilgi yok gibi, daginik, uzun, alakasiz cv'ler... o yuzden olumsuz intiba birakiyor bende. Benim cv'mde de fotograf vb. gereksiz/alakasiz kisisel seyler yok. Kisa, net, "to the point" olmali, bunun icin fotografa gerek yok.
0
unidentified floating object
(06.04.23)
ulkeye gore degisir CV.

benim ise eleman alirken "araban var mi?" diye sormam bile yasak, birak fotografi..
0
cooperr
(06.04.23)
(4)

schengen vize

axl
selamlar,son dönem tecrübelerinize dayanarak evli bir çiftin (daha önce alınmış 1 schengen var) yeterli maddi koşulları sağladığı durumda daha kolay ve hızlı schengen alabileceği ülke nedir? (yunanistan hariç) teşekkürler.
selamlar,

son dönem tecrübelerinize dayanarak evli bir çiftin (daha önce alınmış 1 schengen var) yeterli maddi koşulları sağladığı durumda daha kolay ve hızlı schengen alabileceği ülke nedir? (yunanistan hariç) teşekkürler.
0
axl
(06.04.23)
son dönem tecrübelerime göre gideceğin ülkeden alıp, ödenmiş otel ve uçak rezervasyonlarını gösterdiğinde, maaşın paran vs de yerindeyse çok yüksek ihtimalle sıkıntısız vize alabiliyorsun. reddedilenlerin çoğu alengirli işler yapmaya çalışıyor gördüğüm kadarıyla.
0
roket adam
(06.04.23)
lüksemburg çok yakın tarihe randevu veriyor ve vize red ihtimali de diğerlerine oranla çok düşük. almanyanın da dibinde. oraya bilet alıp ordan akarsınız nereye istiyorsanız.
0
faberkastelli
(06.04.23)
Evli bir çift olarak 40lı yaşlarımızda,sıfır vize geçmişimizle ilk defa vizeye başvurduk.Almanya için idatada tüm evrakları eksiksiz verdik.Öyle iyi maaşlarımız, mal varlığımız falan da yok.Airbnbden kısmi ödenmiş konaklama ve havayolundan gidiş dönüş gerçek uçak bileti aldık.5 gün tek giriş istedik 6 ay multi cermişler.Çevremizdeki herkes” almanyadan hayatta alamazsınız vs” demişlerdi.Şans belki de.30 günde geldi bu arada pasaportlar.
0
arenas
(06.04.23)
daha yeni ispanya’dan 6 ay multi giriş aldık. gideceğimiz tarihten 1 ay önce randevu aldık konsolosluktan 10 günde geldi pasaportlar.
0
al sana nick it
(07.04.23)
(5)

Robot süpürge

old possum
Merhaba robot süpürge alacağım bütçem 13.000 civarı öncelikle robot önerilerinizden bir dal alırım. Moplu olması şart değil. Ama asıl sorunum evde iki pervasız ergen ve çok fazla kablo olması. Elektro gitar, bas gitar amfileri, bateri sistemleri kabloları, bilgisayarlar uzatmalar vb. örümcek ağı gib
Merhaba robot süpürge alacağım bütçem 13.000 civarı öncelikle robot önerilerinizden bir dal alırım. Moplu olması şart değil.

Ama asıl sorunum evde iki pervasız ergen ve çok fazla kablo olması. Elektro gitar, bas gitar amfileri, bateri sistemleri kabloları, bilgisayarlar uzatmalar vb. örümcek ağı gibi çıldırıciiim. Daha önce kablo organizer almıştım ama yapmadılar. Şimdi ben elektrikçi mi çağırayım bu işlere kim bakar. Hangi usta yapar bu işleri. Duvarlar gaz beton öyle kolay kolay çivi çakılmıyor, Matkapla denedim, saten alçıları patlattım.

Bir yardımcı olun, fikir verin. Ayrıca evde kedi ve uzun tüylü guine pig var. Acil robot almam lazım canım çıkıyor her gün işten gelip süpürge tutuyorum, belim koptu. :( Annelerin de bir dayanma gücü var. Annelere sahip çıkalım.
0
old possum
(06.04.23)
iki ergene kabloları toplatmazsanız robot süpürge kabloları mahveder, kıymetli kabloları zarar görürse onlar da derli toplu olmayı öğrenirler diye düşünüyorum, yoksa elektrikçi fln kablo toplamaz.

robot süpürgem roborock s5 max, ben çok memnunum günlük toz birikmiyor hiç ama az eşya olması bütün robot süpürgeler için önemli bence. bir de hayvanlar için ilerde dyson gibi bir süpürge daha alırsanız hem beliniz hem eviniz çok rahat eder.
0
benaslinda
(06.04.23)
kablolar dağınık ve yerdeyse robot süpürge kesin olarak sorun çıkarır. Ustayla uğraşmanıza gerek yok, çocuklarla bir akşam oturup uğraşsanız kendiniz bile yaparsınız bence.
0
roket adam
(06.04.23)
Bu süpürgelere sanal duvarlar tanımlayabiliyorsunuz. Ben de yerde sürekli bie şeyler olan, karman çorman kablolu bölgeye girişi yasakladım. Orayı manüel temizliyoruz.
0
bk
(06.04.23)
Aslında ustalar uğraşır kablo toplamakla niye uğraşmasınlar. Hatta daha güzel bile yapabilirler. Evinizi ve kabloları bilmiyorum ama süprgeliğin arkasına bile toplatabilirsiniz görüntü olarak da hoş olur. Duvar kenarında süpürgelik yoksa taktırsanız öneririm hatta, daha şık duruyor hem kabloları da arkasından geçirtebilirsiniz.

Robot süpürge şişirilmiş bir balon geliyor bana. Kullandım viomi s9 var bende ama çok bi iş çözmüyor. Dyson süpürgeler bakın ama önce bi gidip mağazasında deneyin. Sevgilimle gittik denemeye ağır geldi kendisine istemedi o yüzden. Dyson süpürgeler genel olarak erkekler için sanırım. Kaç çiftle konuştuysam erkekler kullanıyormuş genelde :)
0
not sure if serious
(06.04.23)
Kamerali bi supurge alin. Kablolari falan goruyo hic bulasmiyim diyo ya da ben gecerim ya buradan diyip sansini deniyo bendeki.
0
aguen
(06.04.23)
(7)

tatil yeri secemedim

Kittie
bi suredir bazi sorunlarim var.cok bunaldim. herkesten, her seyden uzakta olmak istiyorum.sessizlik tatili; kulup, muzik, shot tatili degil.haftasonu kacamagi seklinde bi tatil olacak.tek gidecegim.nereye gitsem?aklimdaki biraz kapali havuza, jakuziye, tas masajina, saunaya falan gireyim. hepsi olma
bi suredir bazi sorunlarim var.
cok bunaldim.
herkesten, her seyden uzakta olmak istiyorum.
sessizlik tatili; kulup, muzik, shot tatili degil.
haftasonu kacamagi seklinde bi tatil olacak.
tek gidecegim.
nereye gitsem?

aklimdaki biraz kapali havuza, jakuziye, tas masajina, saunaya falan gireyim. hepsi olmasina gerek yok aradigim sey bu tur seyler demek istedigim.
guzel manzaram da olsun.
istanbuldan pek uzaklasmak da istemiyorum.
adalar'da luks, marka bir otel olsa direkt oraya giderdim de yok.
diger adadaki otellerin de temizliginden emin olamam bir de icinde istedigim olanaklar olmaz zaten. o yuzden adalari da eledik. adalara yakin bi yere gitsem gunduzlerimi de orada gecirsem diye de dusundum ne dersiniz ve nereler olabilir?

tum bunlardan yola cikip nereye gideyim kisacasi ?
0
Kittie
(06.04.23)
Abant
0
gabe h coud
(06.04.23)
Sana harika bir yer söylüyorum bak elit ++ diamond. Şarabından yemeğine, saunasından hamamına beğeneceksin www.bakucha.com
0
abi bi dizi buldum on numara
(06.04.23)
riva civarında üçgen evler var...suma mesela.
oraya bakabilirsiniz
0
gadlemler
(06.04.23)
Benim hayalim Büyük Ada'da tam anlattığınız gibi sakin birkaç gün geçirmektir.
Ama hayaller Büyük Ada hayatlar Eskişehir :)

Maddi olarak beni daha rahat hissettiriyor Eskişehir, yakın zamanda Perşembe gidiş Pazar dönüşlü kısa bir tatil planım da var buraya.
Ben hiç kalmadım ama araştırırsanız mutlaka karşınıza çıkar termal otelleriyle meşhur bir yermiş burası belki isteklerinizi karşılayabilir.
Daha önce geçirdiğim zamanda oranın esnafı Beyoğlu Termal'i önermişti.
Hem yakın olması hem fiyat olarak makul olması nedeniyle ben burayı tercih edeceğim küçük tatilim için.

Umarım siz de kendinize uygun güzel bir yer bulabilirsiniz.
0
Dağcı
(06.04.23)
benim de ilk aklima abant geldi hem tam zamani bahar.
2- polonezkoyde tatlis, sakin oteller var
3- igneada longoz

buyukada hic guzel degil bence cok istanbul ora. max burgazada
0
ala09
(06.04.23)
goo.gl

buraya gittik bir kaç hafta önce.
0
gabe h coud
(06.04.23)
sapancaya güzel bi otele gidip tam masaj + spa paketi almak da mantıklı olabilir.
0
roket adam
(06.04.23)
(12)

Ev kiraları ne olacak böyle?

bradshaw
Evet kimse hiçbir şey için net bir şey söyleyemiyor. Ama çevrede veya takip ettiğiniz uzmanlarda bu konuda fikir beyan eden var mı? Yani seçim sonrası dolar, altın fırlayacak gibi şeyler konuşuyoruz hepimiz ama hepsi muhabbet içinde kişisel tahminlerimiz. Dolar fırlarsa evler zaten daha da coşacak.
Evet kimse hiçbir şey için net bir şey söyleyemiyor. Ama çevrede veya takip ettiğiniz uzmanlarda bu konuda fikir beyan eden var mı?
Yani seçim sonrası dolar, altın fırlayacak gibi şeyler konuşuyoruz hepimiz ama hepsi muhabbet içinde kişisel tahminlerimiz. Dolar fırlarsa evler zaten daha da coşacak. Ama bir ekonomist yorumu almak istiyorum. Ona göre taşınayım mı, taşınmayayım mı bir görmek istiyorum. :( var mı önerdiğiniz bu konuda fikir alabileceğim bir uzman?
0
bradshaw
(06.04.23)
Enflasyon ile aynı oranda kiralar (ve diğer herşey) artmaya devam edecek. Yani %100 civarı.

Mutlaka taşınmanız gerekiyorsa hemen taşının. Mecbur değilseniz mümkün olduğu kadar uzun süre taşınmayın ve mümkünse para biriktirin.
0
alfired
(06.04.23)
aynı şeyi merak ediyorum bende, aralık ayına kadar taşınmam lazım, şu an 20k kira vermeye hazırım ama seneye 40 mı vereceğim? bu gerçekten nasıl olacak? şehir istanbul.

orta noktada anlaşabileceğim bir ev sahibi bulmam lazım ama bilmiyorum nasıl olacak.
0
benaslinda
(06.04.23)
artacak bence
0
elifkircil
(06.04.23)
Hangi aydi hatırlamıyorum galiba temmuz, kira artışı sınırına dair kararnamenin biteceğini duyurmuştu ilgili bakan.

Bence iş İstanbul'un fiilen olmasa da dolaylı yoldan Hong Kong'lasmasi ile sonuçlanacak. Pasaport olayı olmaz belki ama gelir düzeyi bir çeşit pasaport işlevi görür hale gelecek gibi geliyor.
0
encokbenisevinnolur
(06.04.23)
Valla kiraya çıkacaksan olabilecen en kısa zamanda çıkman ve şu anki fiyatlardan faydalanman en mantıklısı.
0
roket adam
(06.04.23)
Birileri istenen kiraları ödeyebildikçe, yükselmeye devam edecek maalesef.

Çok değil 4-5 sene öncesine kadar sıfır, kullanılmamış, kiracı ve alıcı arayan daire doluydu piyasa. Bir kaç gün daireleri gezer arasından karar verirdi insanlar. Şimdi görmeye bile gitmeden telefonda kapora atıyorlar "aman elimizden kaçırmayalım" diye.

2018 - 2019 yılında patlayan inşaat krizi ve batan müteahhitler ile birlikte daire üretimi çok çok azaldı, İstanbul'da arsa zaten kısıtlı.

2-3 sene kadar inşaatlar neredeyse durdu, batan kaçan intihar eden müteahhitler oldu.

O sırada da döviz arttı, tl değersizleşti, ev maliyetleri müthiş arttı. Yani İnşaat/müteahhit krizi bitmiş olsa bile maliyetler çok yükseldi.

O yıllarda bu inşaat krizinin 3-5 sene sonra büyük bir probleme dönüşeceğini, oturmak için ev bulmakta çok zorlanılacağını, uzun uzun yazdığım duyurular vardı. Onları bulmam lazım aslında, neler yazıldığını tam hatırlamıyorum.

Ben o zamanlar; hesap yapar ve örnekler verirken insanların sürekli evlenmeye devam ettiğini, kıyılan nikah sayılarını, yeni evlenen çiftlerin ailesiyle oturmadığını ve her nikahta yeni bir daireye ihtiyaç olduğunu yazmıştım.

Üstüne bir de göçmen krizi yaşanınca talep iyice patladı, sonumuz iyi olur inşaallah.
0
John Bloor
(06.04.23)
artacak ama gelirin de artacak. tl değersizleşecek. şimdi 20 veriyorsan, seneye 40 verirsin. enflasyon %100 ise, maaşına da yakın bir zam alırsın. çok dert etmeyin. piyasada her zaman taşlar yerine oturur.
0
gabe h coud
(06.04.23)
Tebernüş Kireççi bu konuda güzel yorumlar yapıyor. Yıllarca da uyardı ev alınması konusunda, ABD ile Türkiye'yi kıyaslayıp ev fiyatlarının düşeceğini iddia eden ekonomistleri de oldukça eleştirdi. Bundan sonrası kişisel fikirlerimdir:

Konut ya da kira fiyatlarında TL bazında düşüş görmek imkansıza yakın. Şu anda tersini iddia eden kim var ki?
- Sadece evlenme değil, boşanma sayıları da çok arttı. Konut ihtiyacı çok fazla.

- Deprem vb. felaketlerden ötürü göç fazla. Ayrıca Afgan, Suriyeli vb. konu malum.

- %25 olayı Temmuz ayında bitecek, sonra TÜFE'ye geri dönülecek. Yeterince zam yapamadığını düşünen ev sahipleri haliyle TÜFE'den yüksek zamlar talep edecek.

- Yeni konut arzı çok az, büyükşehirlerde arsa yok. 2015 civarında Kurtköy'de ikamet ederken herkes "orası da İstabul'mu" gözüyle küçümser şekilde bakıyordu, birsürü site ardı ardına bitmiş ve yüzlerce konut boştu. Şimdi orayı ve fiyatları bir görün.

- Konut ve arsa maliyetleri artmaya devam ettikçe, yeni konutlar daha yüksek fiyatlara satılıyor, bu da dolaylı olarak etrafındaki nispeten eski konutların fiyatını artırıyor. Kısır bir döngü.

- TL değersizleştikçe kiralar da artmak zorunda haliyle. Umarım yeni dönemde enflasyon ve fiyat istikrarsızlığı konusu çözümlenir de artışlar eskisi gibi makul bir seviyede kalır. İlginç bir örnek vereyim, 20-25 yıl önce çekilmiş bir dizide Caddebostan'da evlerin $500.000'den başladığını çok pahalı olduğunu birisi söylüyordu. Bugün baktığınızda muhtemelen o fiyatlar halen geçerlidir.

Yani kısaca konut ve kira fiyatlarının düşmesi için herhangi bir neden yok. Fiyatlar balon!!!11 diye kendimizi kandırmayalım yıllardır aynı hikaye.
0
Lethe
(06.04.23)
Göçmen krizi Suri, Afgan, İranlı, Rus, Ukraynalı, doğudan sürekli olan bir diğer iş göçü. İnşaat firmalarının yüksek kâr marjlarından vazgeçmek istememeleri.
0
jackyr
(06.04.23)
@gabe h coud; keske maas zamlari da enflasyon ve zamlar kadar artsa ama maalesef zamlar oyle olmuyor. :( sacmasapan zamlar yapildigi icin aslinda ayni seviyede ev kiralamak mumkun olmuyor. Cogu sirket boyle.
0
🌸bradshaw
(06.04.23)
@john bloor

Geçen birşey ararken okumuştum da o duyurulardan birini helal olsun demiştim. Sonra da ekran görüntüsü almıştım. Tekrar bulamadım aynı duyuruyu fotoğraf yükleme işine de üşendim ama copy paste ile aşağı kopyalıyorum cevabını :)

Demiri, betonu, kalfa ücretini ve projei gikaracak kadar paraniz varsa baslamak için idealdir.
bu yüzden önüne gelen müteahhitlik yapabiliyor, yapilsin da zaten sikinti yok. Nasilsa beceremeyen silinip gidiyor piyasadan.
Yanli zmaliyetler ve kar marjlari dediginiz gibi hiç bir zaman olamiyor.
Mesela metrekaresi 1000 TL diyor herkes, bu sabah birine attigim mesaji yapistiriyorum, ayni konu;
"m2 1000 TL iken demirin tonu 1400 TL idi, bugün 3150 TL.
gimento 11 liraydi, 15 oldu. beton 110 +kdv idi 165 +kdv olmus.
Parkesi, mutfagi, kapisi, penceresi her sey ok artti."
Yeni oyle masa basinda bütçe ve maliyet hesaplamayla olmuyor maalesef.
Kagit üzerindeki maliyetlerin haricinde görülmeyen ama kalem kalem büyüyen çok fazla angarya var.
100 maliyet 100 de arsa pay, 100 de kar koy 300'e sat. Maalesef yok öyle bir dünya, çünkü piyasada ok fazla müteahhit ve ok fazla daire arzi var. Parasi olmadigi için isi yürütemeyen ve devam ettiremeyen çok adam var.
Bu yüzden birak 100 bin kari, her binada en az 2 daireyi maliyetine satip is yapmaya çalisan ok hesapsiz var. Bu yüzden 200 bine mal olan daireyi 300'e noral sartlarda satamazsinIz.
Çünkü bir diger müteahhit "gel kardesim bende 250 bin" kesin diyecektir, çünkü müteahitlerin hemen hemen hepsinin her zaman acil paraya ihtiyaci vardir. Tok müteahhit ok zordur, bazen dare arzi azalip da taleplerin gogaldigi zamanlar oluyor nadir de olsa (su an ki emlak krizinden 1-2 sene sonra olacak gibi) o zaman da her gün dare fiyati artar ama ekstrem bir durum.
Zaten o durumda herkes "Ian bu iste ok para var" diyip müteahhitlige soyunuyor ve sektörün içine ediyor.
Emlakciya verilen komisyonlari kimse maliyet hesbaina katmiyor mesela, yer degerliyse arsa sahibine
verilen ekstra paralari уа da.
Bir ornek vereyim;
Son yaptigim 8 daireyi metrekare üzerinden bakanligin verdigi birimle hesaplarsan 430 bin TL maliyet gikiyor kagit üstünde (ruhsatta yazan da bu)
Ama benim maliyetim 600 bini geçti, 650 bini bulmasin diye dua ediyorum. Bina biteli 1 seneyi geçti neredeyse ama hala para harcaniyor, daha iskan harc hesaplanmadi düsun.
John Bloori (31.05.18 15:11:12)
0
okumakserbestbegenmeksart
(06.04.23)
Kiracısı olan evlerde kiralar enflasyon oranının çok altında kaldı. Kiracısız evler ise gerçeği yansıtmayan enflasyon oranları ve %25 gibi müdahaleleri baltalayacağı alım gücünü ön görerek yüksekten kiralanıyor. Devletin müdahale etmeyeceği, yıllık enflasyonun tek hane olmasa da %10-15 arasına düştüğü, sığınmacı ve para karşılığı vatandaşlık olaylarının bittiği durumda ev kiraları yaşanabilir fiyatlara gelecek.

Çünkü bina yapmak için paraya ihtiyacın var. Eskiden erken satış yapıp elde ettiğin parayla giderleri karşılıyordun. Şimdi erken satış yaptığın durumda, binalar 1,5-2 sene içinde bitince (çok katlı binalı siteler için daha uzun süre) ilk sattığın daireden gelen parayla hammadde de alamıyorsun, bittiğinde sattığın fiyatın yanına bile yaklaşamıyorsun. Bir de demirin ve çimentonun maliyeti bunlara bağlı olarak o kadar arttı ki elindeki demiri binaya kullanmak yerine stokta tutup satma yolunu seçip daha çok para kazananlar oldu. İşte bu gibi olaylar geçince konut stoku da artacak.

Daha önemlisi ise İstanbul'dan diğer şehirlere göç dalgası - tersine göç yaratmak. Diğer şehirlerde yaratılacak olan iş imkanları, hayvancılık ve tarımın tekrar değer görmesi, Doğu'daki ve Güney'deki büyük şehirlerle başlayarak yeni fabrikalar vs. kurulması İstanbul başta olmak üzere büyük şehirde talebi de azaltacağı için konut fiyatlarındaki artış normal seviyeye düşer.

Şu halde bina fiyatlarına oranla da enflasyona oranla da kiralar bu kadar düşükken, fiyatlar düşmez. Bu arada sayı olarak kiralar çok yüksek ama ne bileyim kaşar, kıyma, su, doğalgaz vs. fiyatları ile oranlayınca artmadığını görüyoruz. Bilerek ve isteyerek hepimizi fakirleştirdiler.
0
nawar
(07.04.23)
(5)

Vodafone tarife çakallığı

voyager 1
Şu anda 200 liralık bir tarife kullanıyorum. Bana önerdikleri minimum tarife 300 lira. Mevcut tarifeye de devam ettirmiyorlar, daha az içeriği olan uygun bir tarife de önermiyorlar. Hattımı taşıyacağım dedim o da yemedi. Nasıl yapmak lazım?
Şu anda 200 liralık bir tarife kullanıyorum. Bana önerdikleri minimum tarife 300 lira. Mevcut tarifeye de devam ettirmiyorlar, daha az içeriği olan uygun bir tarife de önermiyorlar. Hattımı taşıyacağım dedim o da yemedi. Nasıl yapmak lazım?
0
voyager 1
(05.04.23)
klasik vodafone taktiği. numaranı taşı direkt hiç uğraşma.
0
roket adam
(05.04.23)
Hiçbir teklifi kabul etme son haftaya kadar, o zaman cazip bir teklifle geliyorlar
0
primetime
(05.04.23)
Ben de farkındayım bunun.
Uygulamasında bile renkli,janjanlı, kabul edilebilir olarak sundukları bir çok tarife içinde neredeyse akla uygun bir tane ya var ya yok.
her daim kullanıcıyı faturalıya yönlendirmeleri söz konusu. yaklaşık son 1 yılda ara ara yapılan zamlar ile 99 TL ye dayandı faturasız tarifem. Sizin tutara göre bir şey değil ama bu operatörle çok uzun bir geçmişimiz var :)
daha önce böyle yaramazlıkları yoktu.

Haklarını yemeyelim deprem bölgesinde olduğumdan ücretsiz bir kaç kez GB yüklemesi de oldu ama enkaz ve yıkımda elektrikten umudu kesmisken tam aksine şebeke çekmez oldu.
Ne yapalım o zaman bu hediye gb'tı ?
Üstteki tavsiyeler bir çözüm olabilir. Şimdilik kendim biraz daha devam diyorum bakalım.
0
diyecevaplandı
(06.04.23)
ben de çok kavga ettim, sonunda 5 ay önce 50 tl'lik bir paket bulup telekoma geçtim. vodafone mevcut 10 gb tarifemi 20 yaptı. arkadaşım bende sosyal medya yok, bişey yok, bırak artırmayı düşür 5 gb yeter" diyorum "merdiven gibi düşünün duster bey, iniş yok hep çıkış var yukarı doğru" dedi. o an gidip telekoma başvurdum, 24 yıldır vodafone / telsim kullanıcısıydım.
0
duster
(06.04.23)
ben hiç paket almadan internet tarifem bana yetmese deyoutube paketi yani video paketi alıyordum güzel oluyordu, taahhüt bitince bir seneye yakın başka yere de gitmedsim sonra kendileri çok çok güzel bir paket verdiler ben de kabul ettim ama şu var, şubat ayında hepsi zamlandı sen başka yere de gitsen istediğin tutar pek değişmez gibi.
0
liberal
(06.04.23)
(18)

yurt dışına yerleşince aidiyet hissi sağlanabiliyor mu?

ala09
hadi ben doğma büyüme hep aynı yerde ikamet ettim ama türkiye içinde üniversite, iş için şehir değiştiren insanlardan birinin derdi bu. beyaz yaka çalışanı. bu hususta soruyu kamoyuna açıyorum. ikinci sınıf vatandaş hissetmek var mı gerçekten? ait hissediyor musunuz yaşadığınız yere? kendiniz veya y
hadi ben doğma büyüme hep aynı yerde ikamet ettim ama türkiye içinde üniversite, iş için şehir değiştiren insanlardan birinin derdi bu. beyaz yaka çalışanı. bu hususta soruyu kamoyuna açıyorum. ikinci sınıf vatandaş hissetmek var mı gerçekten? ait hissediyor musunuz yaşadığınız yere? kendiniz veya yakınınız icin ne cevap verirsiniz

bana göre çok kişiye göre değişebilecek bir durum. yaşadığı eve bile aşırı duygusal bağ ile bağlı insanlar da var. sadece potansiyel imkanlar için tatmin olanlar da.
0
ala09
(05.04.23)
Ben yurtdışına yerleşmedim ama aidiyet konusu benim de dert edindiğim bir mesele olduğu için tezimde göç deneyimi olan katilimcilarima sorduğum bir soruydu. Göç çalışmalarında yeni mekansal yer edinmeler eski mekanlara olan aidiyet hissini ortadan kaldırmıyor. Hatta Faist'in şu sorusu çok anlamlı " Neden göçmenlerin sadece bir ülkeye bağlılık duyabileceğini düşünmek zorunda olalım ki?". Ama öte yandan göçmenin yerleştiği ülkenin eksiksiz bir vatandaşi olma hali ile benliği ile ilgili düşüncelerini memleketiyle tamamen koparma arasında kaldıkları ikili bir durum da mevcut. Ama şu da bir gerçek ki göçmen için karşılıklı ilişkiler yoluyla anlama, önemseme, ve onaylama durumu deneyimledigi ölçüde, topluluk tarafından önemli, değerli ve katkıda bulunma hissini hissettiği ölçüde sosyal olarak bağlı ve ait hissedebiliyor.
0
Amaranta ursula
(05.04.23)
ikinci sinif vatandas hissediyor musun? - hayir
aidiyet hissi var mi? - hayir
0
cooperr
(05.04.23)
ne yasadigim ulkeye ne de turkiye'ye aidiiyet hissediyorum. yasadigim ulkenin ana dilini bilmedigim icin benimle ayni statude olan yerel arkadasim az bu yuzden kendimi oraya ait hissetmiyorum, turkiye'de eski baglarim kalmadigi icin turkiye'ye de aidiyet hissetmiyorum. ha evet sonuc olarak evim orada ve ev neredeyse aidiyet oradadir.
0
insanlik icin buyuk bir adim
(05.04.23)
romence bilseydim eğer tam buralı olurdum. ne yazık ki bilmiyorum, ama öğreneceğim daha kalırsam.

kendimi buraya rock konserlerine gidip de konserden sonra grup üyeleri ile sohbet ettiğim zaman buralı hissediyorum.

basçısını, lead gitaristini, bateristini, 2 solistini isim olarak bildiğim ve beni de tanıyan; zamanında istanbulda bile konser vermiş bir grup var luna amara diye. mahallemin grubu derim resmen.
0
rain when i die
(05.04.23)
kişiye göre çok değişir tabii. gittiğin ülkeye göre de çok değişir, dubai gibi herkesin yabancı olduğu bir yerde yaşam daha rahat ama isveç gibi çoğunlukla safkan olan bölgelerde bu iş daha zor. ben %100 aidiyet sağlanabileceğini sanmıyorum, 2. sınıf vatandaşlığı da yabancılar şubesinde sıraya girince yer yer yaşarsın ama bunlar hep baştan kabul edilmesi gereken şeyler zaten.

yani çok saçma bir cevap olacak ama ne abartıldığı kadar zor ne de kolay.
0
roket adam
(05.04.23)
O an neredeysem kendimi oraya ait hissediyorum, 1 haftalığına başka bir ülkeye gitsem 40 yıldır oranın vatandaşıymışım gibi takılırım, hatta bırak ülkeyi şehri bulunduğum semtin sorunlarına çözmeye yönelik girişimlerde bulunacak kadar kolay asimile olurum, götür bırak beni Grönland'a 1 sene sonra belediye başkanı olacak kadar benimserim güzel Grönland'ımızı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.04.23)
ikinci sinif vatandas hissediyor musun? - hayir 2. sınıf hissetmen zor ab ülkeleri usa, karışık zaten. dilini öğrenene kadar zorluk var

aidiyet hissi var mi? - hayir ama tr dede yoktu 3-4 senedir yer değiştiriyordum. o yüzden sorun yok.

kendi hayatına odaklanırsan zaten kimin ne düşündüğü o kadar önemli değil.
0
abi bi dizi buldum on numara
(05.04.23)
şu "ülkeler zaten karışık" argumanı geçerli değil ya kabul edemiyorum. isviçre toplama kampı bi ülke ama hayvan gibi ırkçılar. ismine göre bile farklı duygular uyandırabiliyosun karşındakine. Nur ile Rossy aynı kategoride değil
0
🌸ala09
(06.04.23)
Valla ben kendimi hicbir yere ait hissetmiyorum ancak genel olarak cevaplayacak olursam o aidiyet olayi bircok faktore bagli bence. Kultur, dil, iklim, oradaki kosullar vs diye girer. Her ne kadar diger faktorler de cok onemli olsa da oradaki kosullarin ve sahip oldugub imkanlarin her seyi belirleyecek en onemli sey bence.

Kosullar derken de hem ekonomik, hem sosyal kosullardan bahsediyorum. Atiyorum ekonomik kosullarin pek iyi degilse bu olay diger tum faktorleri direkt etkiler. Hem uzun soluklu yasam kurman zor olur hem de kulturu, dili vs ogrenebilme imkanlarin da oldukca kisitli olabilir. Iklim guzelse guzelligin farkina varamazsin, iklim kotuyse sana x2 daha kotu gibi gelir. Hal boyle olunca da zaten yasadigin yere kendini ait hissedemezsin cunku her an gidebilecek gibi bir durumdasin.

Misal Turkiye avrupa birligi ulkesi olmadigi icin gittigin yerde kalabilme kosullarin diger avrupa birligi uyesi ulkelerine gore daha zor oluyor genelde. Yani is bulmak, bir takim burokratik islemlerle ugrasmak, bir takim ekonomik kosullari yerine getirme falan insani bezdirebiliyor.

Sosyal olanaklar da iste bulundugun cevre, kisiligin hatta bir miktar sansa gore de degisiklik gosterebiliyor. Atiyorum eger biraz aktif ve girisken biriysen arkadas edinmen ozellikle yerel kisilerle tanisma olayi cok yarar saglayabilir. Dilini ogrenebilmeni kolaylastirir, kulturu daha cabuk ogrenebilirsin, iklime gore aktivite yapabilirsin ve bu da bisekilde belki aidiyet hissine yol acabilir. Yok icekapanik ve pek arkadas edinemiyor ya da sadece kendi ulkendeki kisilerle takiliyorsan da dilini ogrenemezsin kolay kolay, kulture adapte olamazsin falan aidiyet hissini hic hissedemezsin.

Kisacasi, kisinin yasadigi kosullar ve kisilikler bence en omelisi aidiyet hissi icin,
0
j r r tolkien hayrani
(06.04.23)
Ikinci sinif vatandas- hic hissetmedim.
Aidiyet- dilini ogrendikten sonra daha cok. Daha iyice karistim, kültürünü daha çok benimsedim.

Bence ulkenin kültürüne, yasamina asimile olunca daha kolay oluyor.
0
logisticsmanager
(06.04.23)
28 yasinda yerlestim. aidiyet hissedemiyorum. yani aidiyet hissediyorum da turkiye'ye hissettigim aidiyet seviyesinde hissedemiyorum. hic olacagini da sanmiyorum.

bir de ben amerika'dayim. herkesin gocmen oldugu bir ulke. almanya'da falan olsam allah gostermesin cok daha az hissedecegime eminim.

edit: sorunun diger kismini atlamisim. ikinci sinif hissetme durumu yok. ben burada ogrenci vizesiyle calisiyorum yarin isten cikarilsam adamlar bana issizlik maasi bagliyorlar. daha ne kadar vatandas gibi hissedebilirim bilmiyorum. yani devlet tarafindan degil de kulturel olarak aidiyet yok.
0
antikadimag
(06.04.23)
bu işin genel raconu şu: ilk göçen nesil aidiyet sağlayamaz ama uyumlu şekilde yaşar.(zorlukları da çeker)

orada doğan çocuklar eh, oranın vatandaşı olurlar ama yine biraz arada olurlar.

üçüncü nesil oralıdır artık çünkü aileleri de orada doğmuş hep o kültürle ve Türkiye'yi bilmeden yetişmişlerdir. Tabii Avrupa'da şu an böyle olanların bir kısmı reisçi :D O yüzden sosyal çevreyle de alakalı.

Kendin gibi insanlarla yaşarsan aidiyet hissi sağlanır. Bu Türkiye'de olursa Türkiye'de, başka ülkede olursa orada. Gidip aidiyet hissedemiyorum diyenler sosyal çevresi olmayanlar, ve evet zor. Mesela gidip oralı biriyle evlenip onun çevresine girenler bir tık kolay alışıyorlar.
0
nhk ni youkosu
(06.04.23)
nhk ni youkosu +1 demeye gelmiştim.
0
alfired
(06.04.23)
hayatımın neredeyse %20'si yurtdışında geçti. hiçbir yere ait hissetmiyorum. önceden yaşadığım ülkeleri özlüyorum ama. türkiye hariç.
0
bohr atom modeli
(06.04.23)
@nhk ni youkosu adam bunu sormamış ki sen köylünün almanya ile imtihanını yazmışsın. beyaz yakalı ile işçi gelen kıyaslanamaz
0
abi bi dizi buldum on numara
(06.04.23)
@nkn "Kendin gibi insanlarla yaşarsan aidiyet hissi sağlanır." bunu genellestiremeyiz sanki.
kendim gibi insanlarla yasiyorum ama farkli nedenlerle ne turkiye'ye ne buraya yuzde yuz aidiyet hissediyorum. ayni zamanda her iki yeri de bir sekilde evim olarak goruyorum, havaalaninda 'eve geldim' diye mutlu oluyorum. hatta yasadigim bazi diger ulkelere gidince de oralari evim gibi gorup, baska turlu bir aidiyet hissediyorum .

bu kavramlarin hicbiri bence siyah beyaz olmadigi gibi, kisinin yasantisina, yasami algilayis bicimine gore fazlasiyla degisir.
2.sinif vatandas olarak hissetmiyorum ama elbette kendi vatandaslarinin sahip oldugu ve benim sahip olmadigim haklar var, ki bu gayet normal.
0
kassiopeia
(06.04.23)
Turkiye de dislanmis hissediyordum. Yurtdisina geldigimden beri “daha ait” hissediyorum. Ama t butunlesme de olmuyor tabi. 13-15 yas bence en son sinir, bu yaslardan sonra yurtdisina cikanlar tamamen butunlesmekte zorlanir diye dusunuyorum sahsen.
0
icim urperiyor
(06.04.23)
@abi bi dizi buldum on numara, beyaz yakalı iyi alım gücü ve benzer kültürle gidiyor okey ama "aidiyet" farklı bir şey. Beyaz yakalı dediklerinin bir kısmı Türkiye'de aidiyet sorunu yaşayıp kendini bulamamış insanlar.(ki belki de Türkiye'de aidiyet sorunu olduğu için gidiyor) O kelimeden ne anladığına göre değişir bunun cevabı. Ben İngiltere'de kendimi çok rahat hissetmiştim mesela ama artık buralıyım Dorset çocuğuyuz biz kafasına gelebilir miyim emin değilim. Orada büyüyenlerin ilkokul, lise vb. hayatları hep benzer şekilde yoğurularak geçti, oradan geçmeyenler tam o kültürün parçası olamaz gibi geliyor bana. Bakış açın, hayallerin her şeyin yetiştiğin ülkeye göre şekilleniyor ve ülkesindeki büyük problemlerden dolayı göç etmiş yetenekli biri ile X ülkesindeki Average Joe'nun aynı topluluğa ait hissetmelerini beklemek anlamsız bence, hayatları bambaşka geçti çünkü. İlk nesilden kastettiğim bu. Yoksa Almanya'da İngiltere'de yasalar düzgün uygulanınca hakkın verilince "ne güzel ülke ya çok seviyorum" demek aidiyetse okey o olur.

@kassiopeia, aynen kişiye göre değişebilir tabii, siyah beyaz değil dediğiniz gibi. Ama ben zaten orada da vatandaş olanları kastetmiştim vatandaş değilken (veya süresiz oturma izni) yerleşmiş kabul etmezdim ben mesela. Ama onu şu yüzden dedim, mesela Kanada'da çok mutlu olan da var ama sosyal çevre dolayısıyla mutlu olamayıp dönüp burada Bağdat Caddesinde oturan ve buradaki sosyal çevresiyle daha mutlu olan tanıdığım da var.
0
nhk ni youkosu
(06.04.23)
(5)

Borç yapılandırma kanunundaki bu madde adaletsiz mi ?

iwillsee
Malum yapılandırma ile ilgili bir yasa çıktı. Devlete borcunuz varsa yapılandırma başvuru yapınca bazı avantajlar oluyor faizin bi kuşamı siliniyor vs. Yalnız burada şöyle bir madde var. Bu borçla ilgili tüm davalarınızı geri çekmek zorundasınız ve dava açmayacağınıza söz veriyorsunuz. Sizce bu adal
Malum yapılandırma ile ilgili bir yasa çıktı. Devlete borcunuz varsa yapılandırma başvuru yapınca bazı avantajlar oluyor faizin bi kuşamı siliniyor vs. Yalnız burada şöyle bir madde var. Bu borçla ilgili tüm davalarınızı geri çekmek zorundasınız ve dava açmayacağınıza söz veriyorsunuz. Sizce bu adaletli mi? Mesela bizim bu borç ile ilgili süregelen bir davamız var. Malum davaların sonuçlanması uzun yıllar sürüyor. Belki biz kanun karşısında haklı çıkacağız ve davayı kazanacağız. Ama beklersek yapılandırma mevzusu tarihi geçecek. Bu sebepten haklı olsak bile sırf yapılandırma kaçmasın diye başvuru yapıp para ödemek zorundayız ve hem davadan vazgeçeceğiz hem de gelecekte asla dava açmayacağımıza söz vereceğiz. Bu adaletsizlik değil mi? En azından kanun karşısında yargılanma sürecinin devam etmesi gerekmez miydi gerçekten adil olmak için.
0
iwillsee
(05.04.23)
borcun haksızsa davana devam et
borcun haklıysa yapılandır
burada adaletsizlik ne anlamadım. bu işin belkisi olmaz.
0
roket adam
(05.04.23)
evet bence haksızlık. hatta bunla alakalı aym kararı vardı diye hatırlıyorum ama emin değilim.
0
paintov
(05.04.23)
Borcum bana göre tabi ki haksız ama mahkemede onaylanması için çok uzun yıllar gerekiyor. Bunu beklersem yapılandırma şansı kaçıyor. Yapılandırma ile de borcun çok büyük bir faizi siliniyor. Bunda anlamayacak ne var? Yapılandırma için davadan vazgeçin denmesi haksızlık
0
🌸iwillsee
(05.04.23)
bence gayet adil. sizin yaklaşımınız "ne pekmezim dökülsün, ne tatsız olaylar yaşansın" yaklaşımı.
eğer haklı olduğunuzdan eminseniz yapılandırmayın, davanızda mücadeleye devam edin.
0
faberkastelli
(06.04.23)
Faberkastel siz Türkiye’deki tüm yargılamaların adil olduğunu mu zannediyorsunuz? Yerel mahkemeyi kazansan bile istinaf mahkemesi Yargıtay derken türlü türlü aşamaları geçiyorsunuz ve herhangi bir aşamada kararlar bozulabiliyor. İnşallah siz de bu sonu gelmez yargılama mahkeme işlerine düşersiniz bir gün de ahkam kesmek neymiş anlarsınız
0
🌸iwillsee
(06.04.23)
(13)

kız almaya gelindiği zaman...

beraesad
gelinin abisi neden kırmızı kuşağı bi kaç defa gelinin belinde dolayıp sonradan bağlıyor. nedir bu ritüelin anlamı?
gelinin abisi neden kırmızı kuşağı bi kaç defa gelinin belinde dolayıp sonradan bağlıyor. nedir bu ritüelin anlamı?
0
beraesad
(04.04.23)
bakire kız veriyor :/
0
gabe h coud
(04.04.23)
Kemer bakirelik temsiliyle cikmis bi sey ama su anki mevzu o degil sadece rituel, gelenek. sorulan sey bekaret degil bagliyormus gibi yapip baglamamak. anlami yuk?
0
ala09
(04.04.23)
kırmızı renk bizde kötü ruhları kovar. bekaretle ilgisi yok.

hatta eski gelinliklerimiz de kırmızıdır. türkmenlerin bazıları hala kırmızı gelinlik giyer.

evlerin bahçe iç duvarları, çiçek saksıları falan da maviye boyanır. börtü böcek, akrepler falan o rengi sevmez. ciddiyim. köylü çocuğuyuz biliriz biraz :))
0
alperz
(04.04.23)
Alperz +1


Bunu bir ara biri uydurdu. Olayın bekaretle alakası yok. Orta Asya geleneği.

Alkarisi denen kötü ruhu kovmak için takılır.
0
westblack
(04.04.23)
Şamanizm adetlerinden.
0
komando kani var bende
(04.04.23)
eski türklere ait bir şaman ritüeli ancak bekaret hikayesi dinci kesimde alıcı bulduğu için genel olarak böyle pazarlanıyor.
0
makarnavodka
(04.04.23)
şu anda toplumdaki görüş tamamen bakirelik ile ilgili, yapan aileler bunu o yüzden yapıyor hani kızımızı temiz bir şekilde paketledik gönderiyoruz babında. kim ne derse desin sakallı amcalar babalar abiler şaman ritüeli diye takmıyor yani o kurdeleyi.
0
roket adam
(05.04.23)
askere gidenin omzuna da kirmizi havlu koyarlar mesela.
0
alperz
(05.04.23)
birisi uydurdu +1 ve popüler sosyoloji+psikolojiyle dünyayı açıklama kolaylığını seven çeyrek entelektüeller bunu çok sevdi
0
stirlingshire
(05.04.23)
Üç kez bağlamayı ilk kez birisi uydurdu ve görenler tekrarladı +1

Kuşak bağlamayı da mutlaka yakın tarihte birisi uydurdu, çünkü beyaz gelinlik tarihi bizde çok eski değil.

Hemen aklıma gelen "Düğün" filmine baktım, kırmızı kuşak yok, sene 1973. Oradan dan "Kumru" filmine atladım orada da yok, sene 1998.

70-80'li yıllardaki filmlere baksak belki de sadece bazı yörelerde çekilen filmlerde rastlarız kırmızı kuşağa.

Salak milyoner filmine baktım şimdi de, onda da yok, sene 1974. Gelinlikli sahne aklıma geldikçe bakacağım :)
0
John Bloor
(05.04.23)
hangi yörelerde olduğuna bakmak lazım. Annemde böyle bir şey olmamış(1989), eşimde de olmadı(2022).
0
nhk ni youkosu
(05.04.23)
@John Bloor

Duvara Karşı 2004, baktım orda var :)
0
🌸beraesad
(05.04.23)
:) duvara karşı 2004te heralde olacak ya. senarist o an nasıl türk kültürünü karikatürize ederim demiş tutmuş çorbaya çevirmiş

kemer dediğimiz şeyi daha dün* millet takmaya başladı, düne kadar herkes beline kuşak bağlıyordu, ip bağlıyordu, o elbisenin kültüründen miras kalmış olmasın sakın? hani bütün yöresel kıyafetlerde de var kuşak bildin mi

saman adamın hası. tarihin muğlaklığına sığınarak gerçekte olmayan bir düşman yarat, sonra da onu tokatlayarak türk kültürüne eleştiri getiriyorum hissiyle kabarıp dur
0
stirlingshire
(07.04.23)
(9)

Satılacak aracın garantisini uzatayım mı?

tchuck
1-2 aya aracımı satıcam, garantisi de 20 güne bitecek. garanti uzatma teklifi aldım. (3 yıl için 12bin tl)siz olsanız garantiyi uzatıp ilana koyarken "garantisi 3 yıl devam ediyor" demeyi mi tercih ederdiniz? yoksa "bana ne abi" mi dersiniz?şimdi garantiyi uzatmazsam da, 20 gün sonra bitecek. yeni g
1-2 aya aracımı satıcam, garantisi de 20 güne bitecek. garanti uzatma teklifi aldım. (3 yıl için 12bin tl)

siz olsanız garantiyi uzatıp ilana koyarken "garantisi 3 yıl devam ediyor" demeyi mi tercih ederdiniz? yoksa "bana ne abi" mi dersiniz?

şimdi garantiyi uzatmazsam da, 20 gün sonra bitecek. yeni gelen kişi de uzatamayacak haliyle.
0
tchuck
(04.04.23)
12 bin tl veririm. en az 30 bin tl de yüksek yazarım.
garantili araç her zaman öndedir.
0
jelly bear
(04.04.23)
bu arada aracın satış değeri 1.2 milyon tl civarı şuan (1.1 olsun veya)
0
🌸tchuck
(04.04.23)
@jelly, ben de öyle düşündüm biraz. yani hiçbişey olmasa bile en azındn satarken kolaylık olur, üstüne ek para koymasam bile.

iki tane aynı araç varsa, garantili olana yönelir almak isteyen sanki
0
🌸tchuck
(04.04.23)
Araç değerinin sadece yüzde 1'ini vererek garanti yaptırmanız çok iyi olur. Satarken de iyi olur, fikir değiştirip satmazsanız da iyi olur.
0
michael_knight
(04.04.23)
Garantili aracı hemen satarsın, yazdığın fiyat icin 12bin birsey değil.
0
mirty
(04.04.23)
bir alıcı olarak garantili araç çok büyük faktör benim için.

12bin de çok iyiymiş. rutin baktım 3bin-4bin olmuş orta segmentte.
0
brkylmz
(04.04.23)
garanti transfer edilebiliyor mu? bazen firmalar cakallik yapiyor. eger transfer sikintisi yok ise garantiyi uzatip satarim..
0
cooperr
(04.04.23)
modern arabalarda garanti uzatımı mutlaka yaptırın.

benim suzuki'de ilk sahibi 3+7 garanti yaptırmış mesela. ben arabayı 3 yaşına girmemişken almıştım.

modern arabalar sorun çıkarmaya meyilli, yedek parçaları pahalı, o yüzden garanti uzatımı masrafınızı çıkaracaksınız kesinlikle.

satış sonrası hizmetler sundu.
0
rain when i die
(04.04.23)
bende de bu teklifi yapmışlardı ama servisle konuştuğumda 5 yıl / 100 bin km içinde arıza riski zaten çok çok düşük demişlerdi. hassas ve arızaya yatkın bir araç kullanmama rağmen tam olarak sıfır arıza ile 6 yılı devirdim iyi ki para vermemişim buna.
0
roket adam
(05.04.23)
(5)

Pasaport gelme süresi

filipis
Dün parasını ödedim, bugün de nüfus müdürlüğüne başvuruyu yaptım. Pasaport ortalama kaç günde elime ulaşır? İnternette 5-7 gün diyor ama 2021 başvurularında bile problem olduğu söyleniyor.
Dün parasını ödedim, bugün de nüfus müdürlüğüne başvuruyu yaptım. Pasaport ortalama kaç günde elime ulaşır? İnternette 5-7 gün diyor ama 2021 başvurularında bile problem olduğu söyleniyor.
0
filipis
(04.04.23)
ben kasımda başvurmuştum, 1 haftada gelmişti.
0
roket adam
(04.04.23)
eskiden 3-4 günde elinde oluyordu yeni sistemde 21 gün maks deniyor. tahmini o sürelerde geliyor. yoğunluğa bağlı daha erken gelebilir.
0
erty_ksk
(04.04.23)
5 günde geliyor ortalama.
0
JusticeBooster
(04.04.23)
aralığın sonunda başvurdum daha gelmedi
0
ted
(04.04.23)
aralıkta başvurdum bir ayda falan geldi. oradaki memur da bana ortalama bir ayda geliyor şu anda sıkıntı var merak etme hemen gelmezse demişti.
0
argent dawn
(04.04.23)
(8)

Düğün sorunsalı

sacrilegious
Merhaba, yakınımda düğün yapankimse yok,arkadaşlar hep nikah yapıp geçti o sebeple size sormak istedim. Yaza düğünümüz var ama nasıl oluyor bu işler pek fikrimiz yok açıkçası. Ankara’da temmuz ayında 150 kişilik kır düğünü olacak, mekanla anlaştık. Kaporayı ödedik. Ama saf gibi hiçbir şey sormadık v
Merhaba, yakınımda düğün yapankimse yok,arkadaşlar hep nikah yapıp geçti o sebeple size sormak istedim. Yaza düğünümüz var ama nasıl oluyor bu işler pek fikrimiz yok açıkçası. Ankara’da temmuz ayında 150 kişilik kır düğünü olacak, mekanla anlaştık. Kaporayı ödedik. Ama saf gibi hiçbir şey sormadık ve farklı şehirde olduğumuz için şu an detayları görüşebilme şansımız da yok maalesef :(

Sorularımız:
1- Mekan saat 3’ten sonra bize ayrılacak. Hazırlık odası da mevcut. Kuaförü mekana mı çağıralım biz mi gidelim? Benim dışımda anneler ve 2 kardeşin saç makyaj olacak. Ben evden çıkma falan olsun istemiyorum pek. Hepsi panik ve kargaşa gibi geliyor. Kuaförü saat kaça ayarlamalıyız?mekana çağırmak iyi bir fikir mi?
2-Kuaför işini saat kaça ayarlamak gerekir?
3-Düğün yemekli olacak. Misafirler gelip masalara yerleştikten sonra biz saat 7 gibi çıkış yapıp direkt dans mı edeceğiz? Yoksa 7 çıkış ve nikah ve sonra ilk dans mı?
4-Ayrıca organizasyon firmasıyla anlaşmadık. Anlaştığımız mekanla orkestra, yemek servisi, fotoğraf çekimi gibi hizmetler dahil olacak şekilde anlaştık. Dikkat etmemiz gereken bir şey var mı?
5-Mekan sahibi “düğünden 2 hafta önce gelirsiniz bir toplantı yaparız” dedi. Burada özellikle belirtmemiz gereken dikkat etmemiz gereken bir şey var mı?
6-Biri bize baştan sona ne yapacağımızı anlatsa keşke çok heyecanlıyım ndjdjd nikah-dans-takı töreni-dans ve kapanış mı oluyor? İnsanlar yemeklerini ne ara yiyecek?
7-Herkes siz yemeğe vakit bulamayacaksınız diyor neden ki?
8-Balayına ertesi gün mü gitmeliyiz yoksa 2-3 gün sonra mı?

Ben bu düğün sürecinde sözlüğe çok soru sordum ama kafalar karışık heyecanımız var:) ankara’da olup katılmak isteyen olursa bekleriz :)

Teşekkürler yanıtlar için şimdiden <3
0
sacrilegious
(04.04.23)
Merak etmeyin bu detayların çoğunu mekan ayarlıyor zaten. Organizasyon şirketi vardır muhtemelen, onlar size söylüyor dans vakti, yemek vakti falan diye.

Kuaförü biraz erken çağırmakta fayda var, hoşunuza gitmeyen detayları düzeltmek için vaktiniz olsun.

Yemeğe vakit bulamayacaksınız çünkü onu karşıla, bunu karşıla...

Bence bu detaylarda kaybolmayın hiç, eğlencenize bakın. Mutlaka bir şeyler aksayacak düğünde bir şeyler istediğiniz gibi gitmeyecek vs. Ama kimse bilmeyecek neyin aksadığını. Siz de takılmayın.

Gelin arabası bozulan düğün gördüm öyle diyeyim.

Balayına 1 gün koymak iyi olabilir. Düğün günü hakikaten yorucu oluyor. Adım bile atamayacak raddeye geleceksiniz dans etmekten koşturmaktan. O yüzden o yorgunluğun üstüne bir de yolculuk yıpratabilir. Ama 1 gün dinlenmek için ideal sonra tatile:)

Küçük bir ipucu, düğün detayını saklayabildiğiniz yerlerde aklayın bahşiş koparmaya çalışmasınlar:)
0
anten
(04.04.23)
selamlar, ben de yaz için benzer bir düğün yapacağım için yardımcı olabilirim :)

1 - mekana çağırmak bence en mantıklı fikir, böylelikle koşturmaca yaşamazsınız. benim konuştuğum kuaförler genellikle ekip olarak size geliyor, böylelikle anneniz ve 2 kardeşinize de saç makyaj halledilir. benim konuştuklarım isterseniz tam gün isterseniz yarım gün gibi anlaşıyordu, yarım gün anlaşıp saat 3te orda olacak şekilde anlaşabilirsiniz bence. ben de evden çıkış olayını hiç sevmediğim için sabah direkt hazırlığa gideceğim :)

3 - burda düğün mekanıyla konuşmanız gerekiyor bence, nikah, giriş, dans vs için saatleri belli oluyor genelde her mekanın. ana tahmin edecek olursam 7de giriş nikah -> dans gibi bir sıralama olur. yoksa nikah için saati ayrıca söylerlerdi diye tahmin ediyorum.

4 - bu şekilde anlaştıysanız organizasyonu da yapıyorlardır diye tahmin ediyorum. benim gördüğüm kadarıyla genellikle düğün yapmayan ama mekan olarak uygun olan yerlere dışarıdan organizasyon şirketi gerekiyor. ekstra bir organizasyon şirketine ihtiyacınız olduğunu sanmıyorum.

5 - bizim anlaştığımız yerde masa düzeni, müzik, fotoğraf vs için ayrı ayrı toplantılar yapılıyor, bence siz 2 hafta kalmadan kafanızda soru işareti olabilecek şeyleri netleştirin.

6 - ilk dans sonrası yemek başlıyor o sırada takı vs oluyor, ister masa gezin ister takı sırası olsun, o bitene kadar da yemek sürüyor. benim anladığım bu şekilde ama tecrübeli biri yardımcı olursa süper olur fhjsdf

7 - bize de söylenen bu oldu, anlaştığımız yer düğünden önce bize yemek için vakit ayırıyor, bence siz de bu şekilde bir sorun bu konuyu, çünkü insanların yemek yediği anlar sizin takı vs uğraştığınız anlar.

8 - biz 2 hafta sonra gideceğiz, hemen giden de var sonra giden de var. siz nasıl ayarlarsanız :)

şimdiden mutluluklar <3 <3
0
la mort heureuse
(04.04.23)
ek olarak düğün sonrası altınları ne yapacağınızı da baştan kararlaştırın derim. hırsızların en sevdiği evler balayına gitmiş yeni evli çiftlerin evi oluyor eğer eviniz sakat bir yerdeyse. arada 1-2 gün koyup altınları kiralık kasaya falan koymak mantıklı olaiblir.
0
roket adam
(04.04.23)
1. kuaförünüze gidin. hazır olunca oradan mekana geçin. mekana kuaför getirmek, kötü fikir.
2. 11-12 gibi gidilse ancak 2-3 arasına hazır olunur.
3. önce bir resepsiyon olur. bir alanda insanlar toplanır, kokteyl vs. hazırlık odasına gelin damat geçer. davetliler resepsiyondan nikah alanına geçer. gelin damat nikah alanına gelir. gelinin babası gelinin koluna girip gelirlerse çok iyi olur. nikah yapılır. sonra hazırlık odasına geçilir. davetliler yemeğe geçer. gelin damat da bir şeyler yer odalarında. sonra dansa geçer gelin damat. ilk dans ve sonrasında masa masa gezerler. o sırada davetliler yemek yemeye devam. sonra hazırlık odasına geçer çift. tekrar dansa çıkarlar. davetlilerle birlikte dans edilir.
4. genelde mekan verdiği fiyatın üstünde bir şeyler satmaya çalışır. standardımız şudur, değiştirmek isterseniz budur diye fiyatı artırmak isterler. bunu yemeyin. gerçi yemişsiniz artık olan olmuş. en başta tüm planı ve ücretini ayarlamak lazımdı. ama onlara bırakırsanız asgari neyse onu yaparlar.
5. 2 hafta önce gelirsiniz, toplantı yaparız dedikleri, 4'te anlattığım. supla diyecekler bir şey gösterecekler, sonra daha güzel bir supla gösterip bunun fiyatı + 10 bin tl gibi. şunu da ekleyelim + 10 bin böyle gider. aslında kafalarında bir tutar var, siz eklemeyelim dersiniz ve o fiyat aşağıya inmez. mesela, fotoğraf çekimi standart 20 bin lira. drone, jimmy jip, montaj + 20 bin lira. drone ne kadar tek başına? jimmy jip ve montaj alırsanız drone ücretsiz. jimmy jip istemiyorum, drone + montaj? yine 20 bin lira. çıkarttığınız şeyi sizin için ücret almıyoruz gibi paket ücretini düşürmemeye çalışırlar. benzer şekilde çiçekler, süslemeler. çok iyi pazarlık yapın. yanınızda cevval biri olsun. para konusunda gelin olmasın. gelinin "bir kere evleniyorum" psikolojisine oynuyorlar.
6. yukarıda anlatmışım. detay sor, yazarım.
7. masa masa gezmek ve danslar zaten tüm akşamı alıyor. yemek yeme şansınız az. onun için ilk dansa çıkmadan önce bir şeyler yiyin.
8. hiç farketmez, size nasıl uyarsa.
0
gabe h coud
(04.04.23)
nikah memurunun/dairesinin nikahi saat kacta nerede kiyacagindan haberi oldugundan emin olun. davetiyeye de nikahin kiyilacagi saatten 1 saat once baslama saati olarak yazin, insanlar ancak gelip toplaniyor.

hazirlik odasini gordunuz mu? rahat edebileceginizden ve temiz oldugundan emin olun. orada giyineceksiniz sonucta, 3 saat filan orada kalacaksiniz. kuaforu oraya cagiracaksaniz da, siz gidecekseniz de, kac kisi olacaginiza gore gelmesi/gitmeniz gereken saati soylemesi gereken o size, kac saate ihtiyaci oldugunu o bilecek. onun da simdiden haberi olsun ki baska program yapmasin. ayrica ucreti de onceden konusun.

orkestraya da calinmasini istediginiz tarzi, ilk dans parcanizi vs. soylemeniz gerek. ilk dans parcanizi bilmiyorlarsa bir cd/usb filan ayarlamak lazim.

foto cekimi; ic cekim/dis cekim gibi seyler olacak mi, sadece dugunde mi cekim yapilacak, is/dis cekim yapilacaksa ayni gun mu olacak, ne kadar sureye ihtiyac var (o zaman hazir olmaniz gereken saat degisecek) vs. onlari konusmak lazim.

bir de dugun cicegi var, eger yaptiracaksaniz, onu da ayarlayin.
0
kassiopeia
(04.04.23)
@la mort heureuse'in 6. maddesine ek

Bu konuda adetler muhtelif

Yemek esnasında masa masa dolaşıp, tebrikleri kabul edip, öpüşüp koklaşıp haraçları pardon takıları toplayanlar var. Takı toplamak için gelinliğe iğneleme de olabiliyor, gelinin yanında elinde takı toplama torbası olan bir nedime de olabiliyor.

Yemek esnasında, takı merasimi yapılacaktır şeklinde anonsla, gelin damat bir köşeye geçiyor, herkes orada kuyruğa geçip tebrik edip takısını takabiliyor

veya takıdan hiç bahsedilmeden, gelinle damatla fotoğraf çekilmek isteyenler gelebilir anonsu yapılıyor, tebrik, fotoğraf ve nedimenin takı toplama işiemi orada yapılıyor. Nedime her foto karesine girmeyecek mesafede bekliyor.

Ayrıca yemek esnasında yıl yıl çocukluğundan itibaren gelinle damatı fotoğraflarla anlatan çocukluktan başlayıp tanışma, söz, nişan vs bulunan bir slayt show olabiliyor bazı düğünlerde, düşünürseniz.
0
Mirket
(04.04.23)
Bence mekanın daha önceki düğün videolarını izleyerek başlayabilirsiniz.Eksik ya da farklı yapmak istediğin kısımları toplantıda belirtirsiniz
0
essoist
(04.04.23)
Akraba, tanıdık, tanıdığın tanıdığı bir tane kişi bulun. Ağzı laf yapan, girişken, uyanık ve düğün dernek işlerinden biraz anlayan biri olsun. Onu yaveriniz yapın. İşlerinize o koşsun.

Sağdıçlar kesin lazım. Yok mu hiç arkadaşınız? Sağdıç harbiden önemli. İşlere koşturacak insanlar elinizi çok rahatlatır.
0
alperz
(04.04.23)
(3)

Açık otopark - şarj istasyonu

tchuck
apartmanımızın açık otoparkı var (sadece bizim girebildğimiz tabi ki). buraya elektrikli araçlar için şarj istasyonu çekilebiliyor mu?diyelim ki çekilebiliyor; geldim 6 ay sonra bu apartmandan taşındım başka bir apartmana geçtim. bunun bir cezası mezası oluyor mu yoksa ses etmeden oraya da taşıyorla
apartmanımızın açık otoparkı var (sadece bizim girebildğimiz tabi ki). buraya elektrikli araçlar için şarj istasyonu çekilebiliyor mu?

diyelim ki çekilebiliyor; geldim 6 ay sonra bu apartmandan taşındım başka bir apartmana geçtim. bunun bir cezası mezası oluyor mu yoksa ses etmeden oraya da taşıyorlar mı?
0
tchuck
(04.04.23)
Cekilebiliyor mu dedigin zaten bu böyle elektrikçi ile yapacagin bir şey değil ki. Plan, proje lazim. Elektrik tesisatinin kaldirip kaldirmayacagini bilmek lazım. Bütün sistemi yenilemesi gereken yerler var misal.

Fiyat olarak da zaten tek kisinin yapacağı bir şey değil, izin olarak da değil. Apartman onay verdikten sonra ne cezasi olacak ki? Ama ben tasindim sarj sistemini yanımda götürürüm biraz zor.
0
logisticsmanager
(04.04.23)
Elektrik projesi, plan vs lazım ama ne izini ne cezası olacak onu tam anlayamadım.
0
yeninesiltupcu
(04.04.23)
site yönetiminin kararı gerekiyor bunun için. bizim sitede bu şekilde kendine şarj istasyonu çektiren çok insan var. her ay sayaçtaki rakamı site yönetimine ek olarak ödüyorlar. o "çekme" masraflarını da tamamen alıcı ödüyor tabii.

taşınırsan da şarj istasyonunu alacaksın parasını sen vermişsin sonuçta. taşıma ve diğer tarafa takma masraflarını da yine sen ödersin.
0
roket adam
(04.04.23)
(5)

Almanya’da 3 gün için şehir önerisi

iwillsee
Hayatında ilk defa Almanya’ya gidecek ve sadece 3 gün kalabilecek birisi için gezme amacı ile şu üç şehirden hangisi seçilebilir? Düsseldorf/ köln/ frankfurt sadece bu 3 şehir olabiliyor diğerleri olamıyor. Sizce bu durumda hangi şehir daha iyi olur
Hayatında ilk defa Almanya’ya gidecek ve sadece 3 gün kalabilecek birisi için gezme amacı ile şu üç şehirden hangisi seçilebilir? Düsseldorf/ köln/ frankfurt sadece bu 3 şehir olabiliyor diğerleri olamıyor. Sizce bu durumda hangi şehir daha iyi olur
0
iwillsee
(04.04.23)
Maksat gezmek ise bu sorunun cevabı Frankfurt olur. 3 gün uzun bir zaman ve Almanya şehirlerarası ulaşımın kolay olduğu bir ülke. Yani Düsseldorf’u seçen biri 45 dk.da Kadıköy’den Fatih’e giden birisi gibi Köln’e de gidebilir. Köln veya Düsseldorf seçilirse iki şehir de görüşebilir yani. Hoş Düsseldorf’ta görülecek pek bir şey yok ama yaşamak için güzel şehir. Köln ise katedrali ile meşhur. Katedral hariç sıkıcı ve itici bir yer. Frankfurt daha canlı bir şehir. Görülesi güzel noktaları var. Ama 3 gün burası için de fazla. Özellikle Goethe ilgisi varsa Frankfurt doğru yer. Buna ek olarak heidelberg gibi muhteşem bir şehir 1 saatlik mesafede. Bu sebeple ben Frankfurt’u seçerdim.
0
but that was just a dream
(04.04.23)
köln düsseldorf yakın olduğu için iki şehir görülebilir fakat ikisi de türkiye'den para verip gideceğim yerler olmazdı. frankfurt'a gitmedim bir şey diyemem.

köln'den katedrali çıkar geriye bir şey kalmıyor bence. düsseldorf da hiç turistik bir şehir değil söylendiği gibi.

herhalde frankfurt daha güzel bir seçenek olurdu.
0
bohr atom modeli
(04.04.23)
açıkçası üçünde de görülecek pek bir şey yok. avrupada gidilebilecek bir sürü daha güzel yer varken buralara para harcamazdım. yine de gideceksen köln'e git en azından ünlü katedral falan var.
0
roket adam
(04.04.23)
3ü de değil. ama illa bu rota olacaksa, frankfurt veya kölnü seçer, birinde kalır diğerini trenle bi günde aradan çıkarırım. yine trenle strazbourga geçerim. hatta tercihen straouzburgta daha fazla zaman geçirecek şekilde sadece bir alman şehrini de tercih edebilirim.
0
jimjim
(04.04.23)
Hocam Frankfurt'ta yaşıyorum. gökdelenler var merkezde görmek isteyeceğin öyle önemli bir şey yok. araç kiralayıp gidebileceğin kronberg, heidelberg gibi tarihi yerler var.
0
abi bi dizi buldum on numara
(04.04.23)
(8)

12 aylık üyelik isteyen spor salonu, mantıklı mı?

damba
arkadaşlar evimin yakınında, temiz, programı tam istediğim gibi bir spor salonu buldum, ama sadece 12 aylık üyelik kabul ediyorlar. toplamda 7 bin tl 6 ay taksit yapıyorlar.daha önce defalarca sporu bıraktım, 12 ay boyunca geleceğimin garantisi yok, neden insanlar böyle bir uygulama yapıyorlar? fiya
arkadaşlar evimin yakınında, temiz, programı tam istediğim gibi bir spor salonu buldum, ama sadece 12 aylık üyelik kabul ediyorlar. toplamda 7 bin tl 6 ay taksit yapıyorlar.

daha önce defalarca sporu bıraktım, 12 ay boyunca geleceğimin garantisi yok, neden insanlar böyle bir uygulama yapıyorlar? fiyatı uygun gibi ama spor salonu sadece sporu bırakanlardan bir sürü para kazanıyordur eminim, bunu bildiğim için başlamak istemiyorum.

sizce mantıklı mı 12 ay? üye oldum hadi gideyim demek mantıklı ama dünyanın binbir türlü hali var.
0
damba
(04.04.23)
Benim için mantıklı, ben en fazla tatile falan gittiğimde gitmem salona ama sen kendine güvenemiyorsan senin için mantıklı değil. Salon için de mantıklı, o da senin dediğin gibi "bunlar nasıl olsa gelmez" deyip kapasitesinin 3 katı 5 katı 10 katı üyelik satıp para kazanıyor, yani böyle bir şey yapmamak için herhangi bir nedenleri yok temiz ve karlı bir iş.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.04.23)
kişiden kişiye değişir bu soru. ben genelde 3 aylık yapardım. tüm parayı oraya gömmek gibi oluyor 12 ay yapınca. üyeliği süresiz dondurma hakkı varsa üye olunabilir.
0
false pretension
(04.04.23)
5 6 kere gidip bırakıcan boş ver
0
glamdr1ng
(04.04.23)
> daha önce defalarca sporu bıraktım,

mantikli degil devam :)
0
aguen
(04.04.23)
aylık / günlük girilen yerlerde bir sürü çer çöp adam oluyor. o yüzden yıllık üyeliklli yerler genelde daha nezih.
0
roket adam
(04.04.23)
dünyanın binbir türlü hali her zaman vardır. Ne yapıyorsanız yapın dünyanın binbir türlü olmaya devam edecek.
0
put it in your appropriate place
(04.04.23)
roket +
ayrıca spor böyle hobi olarak yapılacak bişey değil en azından gym konseptinde. yani diş fırçalamak nebileyim düzenli berbere gitmek gibi, su içmek gibi hayatın bir parçası olmalı yoksa bir gidip bi gitmeyecekseniz zaten kendinizi hiç yormayın, üzmeyin.

dolayısıyla yıllık üyelik gayet mantıklı, bir de yani kamu hizmeti mi bu tabiiki kendileri de para kazanacak şekilde bir strateji belirleyecekler. hizmeti aldığınız takdirde zaten siz de karlı çıkan tarafta oluyorsunuz.
0
jimjim
(04.04.23)
Arkadaşlar herkese cevapları için teşekkür ederim. Şöyle yapacaktım, bir yere başlayıp 1 aylık, gidiyorsam he ben olmuşum diyip buraya 1 senelik kayıt yaptıracaktım.

12 aylık kayıt yapan yer dün beni aradı, işte müdürümüzle konuştuk, size özel 6 aylık yapabiliriz dediler. Spor salonuna çağırıp dün kayıt yaptırırsam bu haktan yararlanabileceğimi söylediler. Spor salonuna gittim, orada tam ödemeye geçecekken, aklıma geldi fiyatı sorayım diye, fiyat aylık 560 TL’den 750 TL’ye çıkıyormuş 6 aylık olunca. E neden bana bunu daha önce söylemediniz? Yani daha yüksek fiyatlı olmasında değilim ama bana söylememeleri telefonda, salona kadar çağırmalarından vs hoşlanmadım, ayrıca 750 tl aylık ödeme benim için biraz fazlaydı.

Eve gidince beni aradılar tekrar, açamadım. Mesaj atmışlar, fiyatı düşürdük sizin için diye :) e ama ben ofiste fiyat bana fazla dedim o zaman düşünseydiniz :)

Bu kararsızlıkları, 3 kere beni ofise çağırmaları, kişiye göre hareket etmeleri vs bana tutarlı gelmedi. Sormak istediğim Yılık üyelik nasıl mantıklı olabilirdi, onun da cevabını sizler vermişsiniz. Teşekkür ederim herkese.
0
🌸damba
(05.04.23)
(9)

Bu fiyattan araba alır mıydınız?

Mcfly
Sorumuz şöyle;X markasının araçlarını personel indirimiyle yaklaşık %10 indirimli alabiliyorsunuz.Araca ihtiyacınız yok. Yakin zamanda da olmayacak.Aldığıniz araci 6 ay satmak yasak.Bu şekilde sadece yatırım amaçlı araç alır mıydınız ?
Sorumuz şöyle;

X markasının araçlarını personel indirimiyle yaklaşık %10 indirimli alabiliyorsunuz.
Araca ihtiyacınız yok. Yakin zamanda da olmayacak.
Aldığıniz araci 6 ay satmak yasak.

Bu şekilde sadece yatırım amaçlı araç alır mıydınız ?
0
Mcfly
(03.04.23)
Almam. Ana işim araç alım satımı değil. Şirkette başka işim var. Tali iş olarak da yapmak da istemiyorsam eğer. Gerek yok
Konsantrasyonumu ana işime veririm.
0
Ruprect
(03.04.23)
Alırdım neden almayayım günah değil bişi değil
0
olaylar olaylar
(03.04.23)
al 6 ay sonra satar bir tane daha alırsın.

millet bayiden araba bulamıyor. sana %10 indirimle veriyorlarsa araba da bulabilecek pozisyondasındır.
0
rain when i die
(03.04.23)
Yatırım için araba çok tartışmalı. Çok uzun anlatıp kafa ütülemeyeyim ama arabanın ederiyle, fiyatı aynı şey değil. Fiyat yıllar içinde artar enflasyon sebepli ama ederi düşer arabanın eskidikçe.

Kenarda nakitiniz varsa hele o nakiti başka bir yatırım enstrümanına hatta birkaç yatırım enstrümanına bağlamak daha mantıklı olabilir. Ama tabii koşullar, şartlar önemli.

Ancak şöyle bir durum var krediyle alacaksanız, arabanın da fiyatının daha vade bitmeden kredi geri ödemesini katlayacağını düşünüyorsanız, orada iş değişebiliyor. Orada bankanın parasını kullanarak para kazanma şansı doğabiliyor. Ama arabanın fiyatının ödediğiniz taksitler+kredi geri ödemesinin üstüne çıkması lazım.

Bu arada araba her şekilde ihtiyaç haline geliyor bir noktadan sonra yaş ilerledikçe özellikle
0
anten
(03.04.23)
Otv dilimine bagli, dolar arttiktan sonra dilimi artarsa kesin alirm
0
lapaz
(03.04.23)
sadece yatırım amaçlı almam, araba fiyatları inanılmaz şişti kesinlikle bir şeyler patlayacak yakında.
bineceksen alınır ama.
0
roket adam
(03.04.23)
durdugun yerde deger kaybeden birseyden yatirim araci olmaz.
araclar bir yatirim araci degildir..
0
cooperr
(03.04.23)
Piyasada tutulan bir arac ve peşin alabiliyorsam 6 ay icin çok düşünmeden alırdım.
0
essoist
(04.04.23)
Seçimden sonra ne olacağı belli değil ihtiyaç yoksa almazdım
0
mirty
(04.04.23)
(12)

Balayı lokasyon önerisi(vizesiz)

sacrilegious
Merhaba, temmuz ortası düğünümüz olacak. Sonrasında balayına nereye gidelim? Çok gezinmeden sakince kafa dinlemek istiyoruz ve vizesiz olması gerekiyor. Bütçe: max 60-70bin tl. Teşekkürler
Merhaba, temmuz ortası düğünümüz olacak. Sonrasında balayına nereye gidelim? Çok gezinmeden sakince kafa dinlemek istiyoruz ve vizesiz olması gerekiyor. Bütçe: max 60-70bin tl. Teşekkürler
0
sacrilegious
(03.04.23)
sırbistan belgrad
mısır sharm el sheikh
0
9kuyruklukedi
(03.04.23)
karadağ
0
kablelvuku
(03.04.23)
belgrad degil kesinlikle. sicakta dumduz sehirde pismekten baska bisi yapilmaz
1- sharm 2- karadag
dharm el sheik daha ucuz o yuzden daha luks tatil olur. karadag ise kasaba usulu
0
ala09
(03.04.23)
60 bin lirayı belgrad'da harcarsanız yazın ortasında sıkıntıdan patlarsınız
keza mısır'a da temmuzda gidilmez gerçekten kavrulursunuz :)
karadağ olabilir ama oranın da pek bir olayı yok bence, otelleri de öyle bizdeki gibi çok iyi değil. geri kalmış balkan ülkelerinin sahilli olanı.

gezmek istemiyorsun, vizesiz olsun diyorsun, bu bütçeye en uygun ve en pişman etmeyecek seçim yine kıbrıs olur. hatta otel de söylüyorum kaya artemis. zaten oteli bitirmesi 2-3 gün sürüyor.
0
roket adam
(03.04.23)
roket adam +1
saydığın ülkelerde sıkılırsın. kıbrıs a git daha iyi.
amsterdam olur prag olur buralar fark yaratır ama yok ben ucuza kaçayım derseniz bu balkan ülkelerinde sıkılırsınız.
0
seyduna6687
(03.04.23)
sharm el sheikh, o bütçenin yarısı yeter
0
tiny penny
(03.04.23)
Roket adam +1 demeye geldim ben de. İlla vizesiz olacaksa sayılan yerler yerine Kıbrıs'ta güzel bir otelde bol dinlenmeli tatil yapmak bence çok daha mantıklı. Keza Türkiye içinde de iyi bir otelde kalınabilir.

Vize alırız deseydiniz farklı farklı bir sürü alternatif olabilirdi.
0
fraise
(03.04.23)
roker adam +1 bence de.

dugun telas ivir zivir inanilmaz yorucu zaten, en guzeli sonrasinda bi otele gidip dinlenmek. birakin hersey sizin ayaginiza gelsin, siz dusunmekle planlamakla ugrasmayin.

herhangi bir yere gezmeye giderseniz zannettiginiz sakinligi bulamayabilirsiniz. o gun ne yapilacak, nereler gezilecek, nerelerde ne yemek yenecek vs planlanmasi gerekiyor hep.
0
taurina
(03.04.23)
vizesiz gidilebilen yunan adalari vardi eskiden, bodrum'dan kos falan. Ben olsam yunan'a kacarim..
0
cooperr
(03.04.23)
vizesiz gidilebilen yunan adası şu an yok. kapı vizesi de yok.
0
roket adam
(03.04.23)
Misir’da temmuz’da pismekten olme ihtimaliniz var. Agustos sonunda urdun’e gittim cekilecek dert degil.

Belgrad’i zaten gecin.

Bence Karadag’in denizi hic guzel degil, balayi gecirilmez yani fikrimce.

Bence de Kibris’ta iyi otel. Denizi guzeldir, konforludur vs. Digerleri baska zaman kisa tatillerin lokasyonu.
0
nefertarii
(03.04.23)
Balayı konsepti itibarıyla lüks olması gereken bir şey gibi geliyor bana. Eğer öyle değilse Güney Amerika’da birçok vizesiz ülkeye akarsınız bi hafta on gün takılırsınız.
0
vedatchilipeppers
(04.04.23)
(9)

Türkiye'deki enstrüman fiyatlarının çıldırmış olması

funl
Şu an avrupa'da 140 euroya satılan 0 gitar tr'de 5000 küsüre satılıyor. 3 -4 sene önce bir satıcı bana ahsap vergisi vs de artık eklendiğinden bahsetmişti ancak durum gercekten hiç iç açıcı değil. Kur farkı, ekstra vergiler vs derken resmen enstruman almak lükse dönmüş durumda. Sizce ilerleyen yılla
Şu an avrupa'da 140 euroya satılan 0 gitar tr'de 5000 küsüre satılıyor. 3 -4 sene önce bir satıcı bana ahsap vergisi vs de artık eklendiğinden bahsetmişti ancak durum gercekten hiç iç açıcı değil. Kur farkı, ekstra vergiler vs derken resmen enstruman almak lükse dönmüş durumda.

Sizce ilerleyen yıllarda bu fark ne olacak ? Arada yurtdışına çıkıyorum. Gidip dönerken gitar getirmek mantıklı mı ?
0
funl
(03.04.23)
Türkiye'de fiyatları çıldırmamış bir şey yok ki, misal peynir fiyatları da çok çıldırdı, yurtdışından ucuza halledebileceğin bir şeyse tabii ki öyle yap.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.04.23)
yurtdışından dönerken almak mantıklı. öyle bir imkanım olsa tel, pedal, enstrüman vs ihtiyaçlarımı o şekilde karşılamayı tercih ederdim. ancak nadir de olsa bazen güzel kampanyalar olabiliyor. 9-10 ay kadar önce schecter markalı bir gitarı thomann fiyatından 750 lira daha ucuza aldım dore müzikteki bir kampanya sayesinde.
0
ziya özdevrimsel
(03.04.23)
tr’de fiyatları çıldırmayan bi şey yok yazıcaktım ki yazılmış :) ben liste yapıyorum, yurtdışına çıktığımda topluca alıp dönüyorum.
0
deartheodosia
(03.04.23)
trde bazı şeylerin fiyatı dışarıya göre daha uygun, bazı şeyler daha pahalı. imkanın varsa tabii ki dışarıdan al gitsin. ben mutlaka gideceğim yerlere göre araştırma yapıp daha ucuzsa gittiğimde oradan alıyorum.
0
roket adam
(03.04.23)
Türkiye'de şu an Türkiye'de üretilmeyen ürünlerin yüzde 99'u yurtdışına göre daha pahalı.

Kiyafet, peynir, ekmek dışında yurtdışından almak her zaman daha mantıklı artık.
0
logisticsmanager
(03.04.23)
Ben bunu uzun uzun yazacaktim da vaxgectim. Hatta 2. El piyasasi diye soru sordum ben de dun.

Yalan soylemis, elektrik gitarin ustunde yuzde 10 gumruk, yuzde 3,4 de ilave gumruk vergisi var. Otv yok. Kdv 18.

Fena sapliyorlar demek oluyor bu.
0
floydian
(03.04.23)
Geçtiğimiz sene fena halde vergi gelen şeylerin içinde akustik ve elektronik müzik aletleri de vardı. Bi de kur binince işin içine garip fiyatlar çıkıyor. Bi de bazı markaların (öhhö YAMAHA) akıl almaz türkiye fiyatları var almanya fiyatını euro'dan direkt tl'ye çevirdiğimizde çıkan sonucun 3 4 katı falan fiyatlar söyleniyor burada sebebini kimsenin bilmediği bi şekilde. Sonuç bu.

Thomann'da genellikle vaziyet böyle vat falan olmadan direkt alman biri alıp size getirebiliyorsa türkiyedekinden çok daha ucuza gelmiş oluyor. Çok nadir markaları arturia, behringer vs aşırı fark olmadan mantıklı farklara buradan alabiliyoruz.

En azından keriz gibi hissetmemek için thomann türkiye karşılaştırması yapıp buradaki fiyatının gerçekten makul olduğunu düşündüğünüz bir enstrumanı yalnızca kur çılgınlığı ile alabilirsiniz ya da çare almanya elden getirmek. (o da gitar ufak synth vs gibi taşınabilecek şeylerse)
0
hedep
(03.04.23)
gül ağacı klavyesi olan gitarlara ek vergi alındığı söylentisi yıllardır var ama gerçekliğini bilemiyoruz. (çevre koruma bilmemnesi varmış diyorlar)

Müzik aletlerine 2020'de bir ek vergi geldiğinden bahsediliyor ama yine nedir iyi araştırmak lazım. Azaltılarak bitecekmiş ama Türkiye'de bunun mümkün olduğunu sanmıyorum.
dar.vin
0
nhk ni youkosu
(03.04.23)
Bu sektörde adamların tedarikçilere taahhütleri var. Genelde Türkiye'deki lisanslı ithalatçılar, lisanslı dağıtıcılardan alıyor ürünleri. Gidip mesela fender markasından almıyor mesela, onun yerine toptancıdan alıyor. Büyük markalar tek tek her ülkede satıcılarla uğraşmak yerine, tek bir ana dağıtıcıya veriyorlar ürünleri. Onlar dağıtıyor dünyaya.

Bu dağıtıcı firmalar da paket teklifler veriyor. Diyor ki sana 30 tane enstrüman markasının yetkili satışını veriyorum. Ama yıllık atıyorum minimum şu kadar teminat isterim, ya da şu kadarlık ön ödeme alırım.

Türkiye'deki firma da bu satış teminatını tutturmak için 1'e aldığını 10'a satıyor ki o parayı çıkarabilsin.

Enstrüman zaten az satılan bir şey. ABD'de, Almanya'da leblebi gibi enstrüman satarsın. Türkiye'de satamazsın.
Zaten türkiye'de çok müzik meraklısı insan yok.
Olanın da çoğunun böyle bir hobiye ayıracak parası yok.
Yılda kaç kişiye orijinal amerikan fender, Gibson satabilirsin?

Vergi ya da kur falan değil yani mesele sadece.

Kurun şöyle bi etkisi var. 1000 dolarlık bir gitar, önceki sene 8000 TL'ydi, şimdi 19.000 TL.
Haliyle geçen sene alabilen adamların bazıları şimdi 19.000 veremiyor.

Atıyorum geçen sene yılda 30 kişiye 1000 dolarlık bir gitar satan dükkanı. 30000 dolar kazandı.
Bu sene o 30'un 10'u alamayacak 1000 dolar veremeyecek gitar belki.
Adam yine 30.000 doları tutturmak için 20 kişiye 1500 dolardan satmaya başlıyor bu sefer.
0
anten
(03.04.23)
(13)

Eşinizin siz öldükten sonra...

dissendium
Merhabalar. Çok yakın bir zaman önce rahmetli ve ünlü bir şarkıcının doğum günüymüş. Eşi olan hanımefendi kendisini anmayı ihmal etmemiş. Eşi kendisinin ölümünden sonra başkasıyla evlenmiş. Yeni eşi bu anmadan rahatsız olmamış gördüğüm kadarıyla. Siz öldükten sonra eşinizin başkasıyla evlenmesini is
Merhabalar. Çok yakın bir zaman önce rahmetli ve ünlü bir şarkıcının doğum günüymüş. Eşi olan hanımefendi kendisini anmayı ihmal etmemiş. Eşi kendisinin ölümünden sonra başkasıyla evlenmiş. Yeni eşi bu anmadan rahatsız olmamış gördüğüm kadarıyla. Siz öldükten sonra eşinizin başkasıyla evlenmesini ister miydiniz? Ya da eşiniz öldükten sonra evlenir miydiniz? Ya da birinin yeni eşi olsanız ve eşiniz rahmetli eşini ansa bu sizi rahatsız eder miydi?

Şarkıcı eşine belki bir sürü şarkı yazdı. Zamanına göre anlamlıydı ama şu an çok boş geliyor bana. Ölenle ölünmez, kimse tek yaşamak zorunda değil gibi bir sürü şey sıralanabilir. Bunlar zaten bilinen şeyler. Ama bir tarafta kulağa çok sağlıklı gelmese de bir ihanet, bir değersizlik duygusu oluşmuyor mu? Kimsenin mutluluğunda gözüm yok bu arada. Umarım mutlu yaşarlar. Hatta eşinize ve size sağlıklı ve uzun ömürler. Ben burada çok temel bir kıskançlık duygusundan bahsediyorum.
0
dissendium
(03.04.23)
Ben mutlu olmasini isterdim. Sonucta ben canliyken birakip gitmis degil, olmusum yapacak bi sey yok. Sonsuza dek aci icinde takilip kalmasi, devam edememesi uzerdi beni.
0
aguen
(03.04.23)
Eşimin ölümümden sonra başkasıyla evlenmesi hakkında konuşacak olursam, yani kimse şen şakrak, hevesli bir şekilde aman da eşim ben ölünce gitsin başkasıyla evlensin diyor olsun sanmıyorum. Sonuçta burada bir mecburi ayrılık söz konusu. Önce bunu kavramak gerekiyor. Ben ölüyorken tutup da eşimin önünde artık ne kadar hayat varsa oturup benim yadımı tut, hayat da senin için burda bitsin artık demeye ya da bunu hissettirmeye utanırım şahsen. Bence bu ayıp bir şey. Ha tabi başka biriyle mutlu olacağını düşünüp sevinmem de. Sadece en azından hayatına devam edebileceğini düşünüp içim rahatlar. Bunlar birbiriyle iç içe ama birbirinden ayrı konular.

Diğer konuysa tamamen insanlar ve onların amaçlarıyla ilgili. Herkes aynı şeyi aynı amaçla veya aynı şekilde yapmıyor ki, normalde temiz kalple eski eşini andığına inanıyorsam rahatsız olmam, aksine güvenim artar. Ama başka hesaplar peşinde olduğunu hissetssem rahatsız olurdum. Her iki durumda da ihanet duygusu hissetmem.
0
akhenaten
(03.04.23)
kayahan'ı anlatıyorsun sandım açıkçası :) evet ben ölürsem eşimin hayatına olması gerektiği gibi devam etmesini isterim. kimse ben erken ölürsem, kendisi ölene kadar benim yasımı tutmasın, aksi bir düşünce çok bencilce olur. keza evlilik de hayatın içinde, gerekirse evlenebilir.
0
roket adam
(03.04.23)
sevdiceğimi her şeyden çok seviyorum. sıklıkla derim ben erken ölürsem mutlaka evlen ama çocuklarımın hakkını ihmal etme diye ahahahhaha.

bence bir insan ölünce bitiyor işte her şey. geride kalanın ise hayatı devam ediyor. eğer hissedilecek bir şey olursa onun mutluluğunu hissetmek isterim.

büyük konuşmiyim ama ben evlenmem bu arada.
0
Hallegadola
(03.04.23)
ben öldükten sonra eşimin, sabah akşam yas tutması, yemeden içmeden kesilmesi, sersefil ortada gezmesi ahirette kemiklerimi nurla dolduracaksa isterim tabi. ama sanmam öyle olacağını. o yüzden eşim dahil tüm insanlar için huzurlu bir hayat dilerim.
0
sanemz
(03.04.23)
Ben eşimin evlenmesini isterim yaa, tek kalmasını hiç istemem, üzülmesini karalar bağlamasını hiç istemem :( zaten benim minnoşum daha karabiberle kimyonu ayırt edemiyor, yalnız kalamaz :(
0
turuncu tonlarda
(03.04.23)
Ölüm geride kalanlar için büyük bir olay, yani biz erkekler için o kadar travmatik oluyor mu bilmiyorum, aranızda hiç babası ölen oldu mu annenizin durumunu gözlemleyebildiniz mi onu da bilmiyorum ama babam ölmemiş olmasa muhtemelen ben de "evlenmesin ya" bencilliği yapardım ama babam öldükten sonra gördüm ki o psikolojiyi atlatabilmesi biraz daha mutlu olabilmesi için keşke annem evlenseydi diyorum, yani tabii üstünden yıllar geçti hayata küsmedi şu anda da gayet sağlıklı ama ne gereği var yani "ölüm onları ayırana dek" mutlu yaşamışlar işte, sonradan neden mutsuzluğa mahkum olsunlar ki? Ben öldükten sonra da aynı şekilde eşimin evlenmesini mutlu olmasını hayatına kaldığı yerden devam etmesini isterim, normal olan bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.04.23)
gercek sevginin, biriyle birlikte olsaniz da olmasaniz da karsinizdaki kisinin gercekten mutlu olmasini istemekle epey ic ice oldugunu dusunuyorum. bunu karsimdaki icin gercekten isteyemiyorsam da gercekten sevdigimi degil, ego kaynakli bir bencillik ve sahiplenme hissi oldugunu ve esasen kendi kendimi degersiz gormem ve karsimdaki evlenmesin de ne kadar degerli oldugumu kanitlasin gibi bir yerden geldigini dusunurdum sanirim. yani olumumden sonra bile, degerimi 3. kisilerin insiyatifine biraktigimi fark eder, yasarken bunun uzerine kafa yorardim sanirim. dolayisiyla, hele de ben oldukten sonra cok cok cok mutlu olmasini isterdim.

ayrica, o dediginiz ihanet duygusu ve gecmise aniya deger vermeme duygusu zaten, yasanmislik ne kadar guzel ve biricikse siz isteseniz de istemeseniz de olusuyor. yasamayan bilmez. yasayan biri olarak, sevdigim hic kimsenin de boyle bir aci cekmesini istemem. basiniza gelmeyen hakkinda atip tutmak hakkaten kolay.
0
kassiopeia
(03.04.23)
Ben öldükten sonra kim ne yapıyorsa yapsın. Ben öldüm diye eşim de yaşarken mi ölsün? Eşimin, eski eşini düzenli olarak anmasından rahatsız olurum ama bir yerden sonra. İlişkide sessiz 3. kişi var ve eşim asla tamamen benimle/bende değil gibi hissettirir.

Ünlü bir eski eş başka tabii. Onu çok fazla kişi anıyor. Michael Jackson öldüğünde eski eşi falan yoktu ama ölüm gününde 1412512 milyar kişi anıyor kendisini. Orada biraz farklı.
0
nawar
(03.04.23)
ben evlenmezdim. benden sonra herkes canı ne isterse yapsın.
0
gabe h coud
(03.04.23)
bu tamamen olayin nasil gelistigine gore degisir.

kayahan uzerinden gidersek, ipek zaten kayahan'in asik oldugu milyonuncu hatundu buyuk ihtimal, ergenler hatirlamaz ama ben "sari sekerim" ile savanora'da yaptigi dugunu net hatirliyorum. gider ayak taze bir ceviz daha kiralim dedi, hatun da gelecegini dusundu peki dedi. Kayahan'in benden sonra evlenmez diye dusundugunu sanmiyorum, evlenecegi belliydi.

Obur taraftan, diyelimki 20li yaslarda birisiyle evlenmisim. 40 sene evli kalmisiz, coluk cocuga karismisiz. Ikimiz de 60li yaslara gelmisiz. Ben geberdikten sonra hatun gidip biriyle evlenirse, obur tarafta yanima geldiginde soyleyecek iki cift lafim olur.

Bir tanidigimiz 40 sene evli kaldiktan sonra kocasini kaybetti, birakin baskasini bulmayi 1 sene yas tuttu hatun, surekli siyah giydi, makyaj yok vs..saygi duyulacak bir hareket bu, olmasi gereken budur..
0
cooperr
(03.04.23)
ahiret inancı olan birisi değilim, öldükten sonrasının tıpkı doğmadan önceki gibi olacağına inanıyorum. o açıdan eşimin ben öldükten sonra yapacaklarıyla ilgili hiçbir kaygım/düşüncem yok. kaldı ki öteki taraf inancım da olsa sanırım önemsemezdim - ben iyi anması, kalbinin bir köşesinde hayatına dokunmuş önemli birisi olarak görmesi güzel geliyor kulağa ama onun dışında benimle ölsün istemem. gönlüne göre birini bulacaksa, hayatının geri kalanını mutlu ve iyi geçirecekse evlensin. ölmüşüm yav aklı bende kalsa kime ne faydası olacak. güzel hatırlasın, hatırama sahip çıksın yeter. onu yapmasa bile bana ne, ölüyüm çünkü.

ben şu yaşta eşim ölse muhtemelen 5-6 yıl filan toparlayamam ama gerçek şu ki insan özellikle yaşlandıkça yol arkadaşına ihtiyaç duyuyor. belki tekrar aşık olurum, belki sadece kendim gibi birisiyle bir hayat paylaşmak için o yola girerim... bilemiyorum. karşıma çıkacak kişiye bağlı. eşim ölünce "aaa ne güzel karım vardı lan, olmadı böyle. iyisi mi yine evlenem" diye düşünmem ama bir noktadan sonra önüne bakmalı insan. önünde başka bir evlilik mi, aşk mı, asla bitmeyen bir acı ve yalnızlık mı olur orasını bilemem elbet.

birlikte olduğum kişinin eski eşini anması konusu da beni rahatsız etmezdi. ben 28 yaşındayım, şu an olsa üzer belki evet çünkü genciz, eşimin "hayatının aşkı" olmak, ilişki anlamında onun hayatına girmiş en özel insan olmak isterim. olamamak biraz burukluk yaratır sanırım. ama 35-40'tan sonra öyle olmaz diye düşünüyorum. hatta aksine hoşuma bile gidebilir eşimin eski kocasına vefa duyması, onu iyi anması. neticede adam ölmüş yani kalkıp ona kaçacak hali yok ki, kıskanacağım biri değil. "ne iyi kadın lan ben ölünce beni de özler herhalde" derim herhalde.

şahsi görüşümce hayat ne yazık ki romantik komedi tadında değil, öyle rüya gibi ilişki yaşayan insan sayısı yüzde 1-2 filandır. o açıdan ben vefalı, dürüst, sevgili, saygılı kadına tavım. eski kocasını özlesin, ben ölünce evlensin vs. bunlar zaten ilişkiyi ilgilendiren şeyler değil pek; denklemden en az bir kişi çıkınca oluşan ihtimaller. o yüzden o açıdan kafam rahat.
0
mark greg sputnik
(03.04.23)
Evlenmezdim, onun da evlenmesini istemezdim. Anlaşamama vs gibi bir durumdan ilişkimiz bitmemiş ki, öyle olsa hayatına devam etme kafasını anlıyorum. Ama hayat arkadaşım ölmüş, yani nasıl evlenebilirim ki.
0
kafasizbiri
(13.04.23)
(1)

amsterdam'da eğlence önerisi

roket adam
selamlar, son dönemde gidenlere sormak istedim, rave, techno, house vs tarzında güzel bir gece klübü arıyoruz. ben en son gittiğimde sugar factory'e gitmiştim orası kapanmış. haftasonu awakenings festivali varmış ama o da çok hardcore geldi. o yüzden tavsiyelerinizi beklerim. teşekkürler. (ya da git
selamlar, son dönemde gidenlere sormak istedim, rave, techno, house vs tarzında güzel bir gece klübü arıyoruz.

ben en son gittiğimde sugar factory'e gitmiştim orası kapanmış. haftasonu awakenings festivali varmış ama o da çok hardcore geldi. o yüzden tavsiyelerinizi beklerim. teşekkürler.

(ya da gitmişken kesinlikle awakenings'e git derseniz de az bir gaza gelmeye ihtiyacım vardır.)
0
roket adam
(03.04.23)
aramadan gelecekler için tavsiye: gashauder'daki awakenings festival'e gidildi. efsane bir ortam olduğu notu düşüldü.
0
🌸roket adam
(29.04.23)
(3)

Viyana prag budapeste yapmak istiyoruz

sonhakan
Uçakla gitsek araba kiralasak geçişlerde vize de sorun olur mu?
Uçakla gitsek araba kiralasak geçişlerde vize de sorun olur mu?
0
sonhakan
(02.04.23)
Sınır kontrolü yok bu ülkeler arasında.
0
but that was just a dream
(02.04.23)
Schengen vizeniz varsa neden sorun olsun? macaristan-avusturya-çekya schengen ülkeleri.
0
ditu
(03.04.23)
sorun olmaz da arabayı park etmesi, benzini ıvır zıvırı başınıza bela olur. kiralarken farklı ülkelere gideceğinizi söylemeniz lazım ona göre sigorta yapacaklar.

bence arabanın dertleriyle uğraşmaya değmez, bu üç şehrin arası çok uzak sayılmaz, toplu taşıma da gayet iyi. biz otobüsle gitmiştik 3-4 saatte rahatça gidiyorsun. artan parayı da iyi ve merkezi otellerde harcarsınız.
0
roket adam
(03.04.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.