eski sevgililerime benzer ya da one night stand kafasında yatabileceğim tarzda sadece 4 kızla eşleştim. biri litvanyalı, biri isviçreli, diğer ikisi 20 yaşında türk kızı. birisiyle konuştum ama kafamız uymadı, diğeri sanırım instagrama takipçi kasıyordu, hiç cevap vermedi bende sildim. litvanyalı olanda model yazıyo, diğerinde karl lagerfield mi ne. modacı bi götveren var ya o. onlarla da olmaz işim.


bu iş artık ego sorununa döndü. bi eski sevgililerime ya da yattığım kızlara bakıyorum, bir de eşleştiğim kızlara arada 20-30 kilo fark var. döver beni kız buluşsam. hamburger ekmeğinin arasına koyar beni.

tapu senedi mi koymak gerekiyor? ya da araba? ya da ne bileyim penis fotosu mu koyacağız? ne bileyim erkekler koyuyordur belki. öyle mi yapıcaz? ki hiç öyle biri değilim ben. balık burcu naif falan filan biriyim lan ben normalde.

hayır psilojim bozuldu amk yerine. bakıyorum 170cm 55kg kız, 6-7 tane ortak ilgi alanı sikim sokum şeyler. layklamıyor ya. nabayım yani arabayla fotoğraf çekilen kekolar gibi mi takılacağız? tamam çok yakışıklı değilim de 190 boyum var şişman vs de değilim. çok yakışıklı olsam tinderda işim ne orası ayrı konu zaten. johathan ryhre meyers gibi tipimiz vardı da biz mi eşleşmedik. e ben dediğim tarzda kızlarla sevgili oldum hep ya da takıldım. sanaldan olmaz mı benim işim yani?

neyse çıkayım kadıköyede 2 bira atayım iyice rte'ye döndüm. arkaodaya gideyim müptezel kızlar oradadır ashdja. layk verin bu iş huzur içince çözülsün bu iş. zorla eşleşicem.

öncelikle olta diyenlere fiili livata yapayım. ciddiyim. 10 senedir burdayım 1000 duyurum var daha önce yapmadım.

düşünüyorum da.

bu kız milleti bana bile asılmıyorsa kime asılıyor lan? o kadar mı şeyler yani? hiç mi karşı cinse kompliman yapan kız yok memlekette? bana bile yapmıyorlarsa illa kıvanç tatlıtuğ mu olmak gerekiyor? ya da zengin olduğu 1000 metreden belli olmak ya da piç olmak...

ne mal lan şu kız milleti? illa orospu olsunlar demiyoruz. ama kompliman da sanattır bir yerde. ince çizgidir.

evet, ortalamaüstü yahuşukluyum.

9gag.com

edit: ya şurda size erkek jargonuyla kendimi açtım. hemen hüküm vermeyin. hüküm verme cevap ver.

1 ay once bir kız ile tanıştım. Kız şehir dışında oturuyor ve aramızda 3 saatlik bir yol mesafesi var. İlk başlarda aramızdaki diyalog süperdi kız benim ile saatlerce konuşup çok iyi şekilde anlaşıyordu. Sonrasında 10 gün evvel bulunduğu şehire gittim. Oturduk konuştuk sohbet ettik her şey çok güzeldi. Tam ayrılacakken ona benim hakkımdaki düşüncelerini sordum hemen karar veremem şuanda yorumsuzum dedi eyvallah dedim. Akşamında eve gider gitmez yine bana yazmaya başladı 3-4 saat whatsapta konuştuk. Korkularım var, eski ilişkimden dolayı çok yıprandım dedi. Önümde KPSS var dedi ve temmuz ayına kadar KPSS dışında bir şey düşünmek istemiyorum dedi. Ertesi gün yine görüşelim dedim hasta olmasına rağmen kabul etti. Ertesi gün yine konuştuk bu konuyu bu kez yüzyüze. Senin ile ilgili bir durum değil diyip yine aynı şekilde KPSS'yi bahane etti. Akşam yolculuk esnası boyunca sürekli benim ile mesajlaştı ve beni ilgisiz şehrime göndermedi.

Ondan sonraki hafta boyu yine konuştuk yine bir şeyleri ona söyledim ama sonuç negatif.

Son 4-5 günlük süreçte ben mesaj atmadan mesaj atmamaya başladı ilgisi yüzde 80 oranında bana karşı azaldı. Geçmiş ilişkisinden dolayı çok yara aldığından benim onun kafasını karıştırmamdan, kendisine alışmamdan çekinip gittikçe uzaklaşıyor.

Her şeye ragmen tam kafamın aldığı konusurken hıc sıkılmadıgım bıraz da ondan etkilendiğimden dolayı kopamıyorum da. Temmuz ayına kadar sadece KPSS diyor peki bu süreçte ben ne yapacağım?

Ben bu hissi bu sene girdiğim büyük bir depresyon sonucu hissetmeye başlamıştım. Zaman zaman hafiflediği oluyordu ama şimdi tekrar başladı. Bu dünyayı çok anlamsız buluyorum ve burada ne yaptığımızı anlayamıyorum. Kısaca kaybolmuş biri gibi hissediyorum. Bu korkutucu hissi başkaları da yaşıyor mu acaba..

Malumunuz 2 hafta sonra Star Wars geliyor. Ve bu gitmek istediğim bir film. Sinemaya gitmeyeli 4 yıl falan oldu. Sanırım Battlefield idi. Dolayısıyla bayağı koptum. Sözlükteki başlığı da görünce gözlerime inanamadım. Cinemaximum'un monopoly'sini dönmüş resmen, 24-25 tl'den bahsediyorlar.

Şimdi gençturkcell, maximum card vb güncel olan kampanyalar nelerdir?

Bir de 12:30 seansları ucuz oluyormuş her yerde geçerli mi bu? Gitmeyi düşündüğüm yer panora.

elmalı biskrem nereden bulabilirim?

yok mudur şöyle gidip arka arkaya 2-3 film izleyebileceğim, uygun fiyata bilet sunan ama mahalle arası sinemada olmayacak, içinde abur cuburu insanlık dışı fiyatlara satmayacak?

Ofiste yılbaşı çekilişi oldu. Patron çıktı bana:D 50 tl sınır. Ne alınabilir sizce? Genel kültürlü birisi ve çok çalışkan. Bildiklerim bu kadar. kendisi hakkında çok detay bilgim yok ama malesef. Erkek bu arada.

ayraç, yaprak, not kağıdı, başka?

yavru kedi var bi tane 4-5 aylık. pezevenk hiçbir mamayı beğenmiyor. hem sağlıklı hem uygun fiyatlı hem de beğenebileceği bir mama var mıdır? yoktur di mi?

Firma Türkiye'deki en büyük 5 firmadan birisi. Genel müdüre referans verecek kişi ise direkt firmanın sahiplerinden biri. Yani yönetim kurulu başkanı, genel müdüre bildirimde bulunacak.

Ben hiç referansım yokmuş gibi davranarak 3. aşamaya kadar geldim. Ancak süreç uzayınca işimi garantiye almak adına, sadece son aşamada yönetim kurulundan referans gelmesi için bi bağlantımı kullandım.

İş hayatında tecrübeli olan kişilere sormak isterim, bu işin dezavantajları ya da avantajları nelerdir? Hangi konular bana sıkıntı yaratabilir ya da hangi konularda avantaj yaşarım?

selamlar, 1,5 yaşında dünyalar tatlısı erkek bir kedim var. kısırlaştırılmamış ve henüz bir kızgınlık belirtisine rastlamadık. ancak koridorda halılarda küçük kahverengi lekeler oluyor. sanki birşey damlamış gibi. uzun zamandır vardı. acaba kaka yaptıktan sonra poposunu yeterince temizleyemediğinden mi kaynaklıdır? bugün eşim yatakta kaka kokusu eşliğinde bu kahverengi lekeden bulmuş. neden kaynaklanıyor olabilir, size de oluyor mu?

sevgili duyurucular,

justcanada.net'e internet üzerinden başvuru yaptım, ertesi gün telefonla aradılar kısa bir mülakat yaptılar. işimi, mesleğimi, yaşımı, nerede yaşadığımla ilgili kısa sorular sordular. bugün firmadan bir sms geldi ve sms'te ön başvuru onaylandığı söylendi.

daha önce bu firmayla irtibata geçen hatta bu firma sayesinde kanada'dan göçmenlik alan var mıdır?

Linkedin'den tanımadığınız bir İK uzmanı sizi ekliyor ve kabul ediyorsunuz. Mesaj atıyor. Ya da hiç eklemeden mesaj atıyor. Kendini tanıtıp bir pozisyon için görüşmek istediğini söylüyor. "Eğer ilgilenirseniz bana buradan ya da [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz" diyor. İlgilenmiyorsunuz. Yine de nezaketen "Teşekkürler, şu an iş değiştirmeyi düşünmüyorum" vs gibi bir cevap atıyor musunuz yoksa "Koy götüne" mi?

Odamdan düzenli aralıklarla ayakkabının parkeye sürtünce çıkardığı "vıjks" sesi gelmeye başladı. Odamda yangın sensörü var ama sigara falan içmedim ondan da gelemez. Nedir bu ses Allah aşkına kafayı yicem.

Her akşam eve gelip yıkama ile uğraşmak istemiyorum. Haftada 1 kez pazardan gelince marul nane roka maydonoz gibi yeşillikleri topluca yıkayıp kurutup doğrayıp sonra da dolaba kaldırıp hergün biraz biraz çıkartıp zeytinyağı limonu basmak istiyorum ama nasıl saklasam ne yapsam bilmiyorum.

Nasıl olur?

Muydunuz?

Hemen hemen butun porno siteleri guvenli iletisim yontemi olan https i tercih etmiyor. Yani, o sitelerde yazdiginiz, izlediginiz her sey devlet tarafindan kayit altina aliniyor.
Grup seksten tut, zencili, mature lu izledigimiz herseyi kayit altina alabiliyorlar o zaman. "benim ne izledigimi ne yapsin koskoca devlet bi git salak misin!" demeyin lutfen, o izlediginiz videolardan birisindeki kiz/erkek 18 yas altinda gibi gozukuyorsa hapise bile girebilirsiniz, ellerinde yeterince veri var. Sadece izledikleriniz degil, bu tarz sitelerde yaptiginiz aramalar da kayit altina aliniyor.

Bu konuda ne dusunuyorsunuz? Acikcasi benim biraz keyfim kacti.

dün babamın beni, benim sandığı kadar sevmediğini farkettim. hatta dün duyduklarımdan sonra öncesinde yaşanan bir kaç olayı da göz önüne aldığım zaman aslında olayın ne kadar bariz olduğunu ama benim bunu görmemekte inat ettiğimi anladım. detaylara inmeden kısaca durum şöyle,

babamlarla yakın oturuyoruz, ama sürekli gidelim görüşelim durumu yok. annemin işyeri evimin hemen arka sokağında olduğu için ben işten gelirken uğrayıp görebiliyorum. kızkardeşim de sık sık bizde kalıyor, işyerlerimiz de çok yakın. her istediğimizde görüşebiliyoruz. sık görüşemediğim tek kişi babam. onunla da o pek evde durmadığı için görüşemiyoruz, sürekli arkadaşlarıyla dışarıda oluyor.

salı günü için annem babama haftalık alışveriş için maaş kartını verip 2 kilo da kanat al kakamelleri yemeğe çağıralım demiş. babam da ben istemiyorum gelmesinler bize kadar alırım demiş. annem de sinirlenmiş evladın o senin ne biçim konuşuyosun deyince onların bizi çağırdıkları yok, anca buraya gelip hazıra konmasını biliyorlar, bi daha onları yemekte istemiyorum demiş.

şimdi ilk olarak başta da dediğim gibi sürekli giden, darlayan insanlar zaten değiliz. ayda en fazla 2 kere çay içmeye gideriz yemeğe gitme sıklığımız 2 ayda bir belki daha bile az. kaldı ki kaç kere yemeğe çağırdık, çaya çağırdık, kahvaltıya çağırdık, dışarıda kahvaltıya gidelim dedik, araba kiraladık gezmeye gidelim dedik hiç birine babam gelmek istemedi. gerçekten seveceğini bildiğimiz planlar yaptık, onlara bile keyfim yok diye gelmeyi reddetti.

eşimin gece çalışması gereken zamanlardan birinde benimle evde kalacak arkadaş bulamadığım zaman babamı sizde kalabilir miyim diye aradığımda tabii ki gel burası da senin evin gibi bir cevap gelmesini beklerken annene sor o kabul ediyorsa gel demişliği var. yine gece yalnız kalacağım bi günün gündüzünde babamı çağırdığımda geliyorum deyip bana türlü hazırlıklar yaptırıp son dakikada ben gelmiyorum arkadaşlarım çağırdı deyip ekmişliği var. aynı şekilde 3 gün öncesinden o gece bizde kalırsın dediği günün akşamında ben hazırlanıp kapıdan çıkmak üzereyken ben arkadaşlarımla görüşeceğim gelme bize başka yere git demişliği de var.

bu kalma etme olayları dışında da para konusunda çok garip söz konusu bensem. babam cidden iyi para kazanıyor. eşimle benim aldığımız toplam maaş kadar tek başına kazanıyor. annemle kardeşimin de maaşları iyi, eve bir hayli iyi para giriyor yani. benim de telefonumun hafıza kartı bozulmuştu yakın zamanda. bimde 32gb hafıza kartı 20 liraya satılacakmış o hafta da. babamın sabah işe giderken yolunun üstünde 2 tane bim var. arayıp rica ettim geçerken bana alır mısın ben sana vereceğim parasını diye. ona bile güvenip almadı. 20 lirasını bile gözden çıkaramadı benim için ki zaten ödeyeceğim demiştim ama ödemeyeceğimi düşünüp bu akşam eve gelirken sen uğra yarın için bana ayırın ben gelip alacağım de yarın akşam da git al dedi dalga geçer gibi. he baba he deyip kapattım ben de telefonu.

bu anlattıklarım şimdilik aklıma gelenler. babam zaten çok fazla kimseyle anlaşamaz ama benimle arası çok iyiydi. hatta evlenirken sen de gidiyorsun, artık bu evde kimse benimle konuşmayacak dediği için yeni evliyken kaç zaman vicdan azabı çektim sanki onu yüzüstü bırakmışım gibi. evlat olarak tüm yapmam gerekenleri yapmama, her ihtiyacı olduğunda yanında olmama rağmen beni evde istememesi çok kalbimi kırdı. üstelik eşimi çok seviyor, onunla dışarıda da görüşüyorlar, birlikte plan yapıp vakit geçiriyorlar. adam resmen kendi evladını sevmiyor!

yarın akşam annem yolculuğa çıkacağı için akşam çaya gideriz hem iyi yolculuklar dileriz diye plan yapmıştık ama gerçekten bu duyduklarımdan sonra ne eve gidesim ne de babamı göresim kaldı. gördüğüm anda sinirimden ağlamaya başlarım biliyorum kendimi. dünden beri de kendimi tutamayıp durup durup ağlıyorum zaten. hatta babamla uzun bir süre görüşmek istemiyorum ama zaten yaşlı adam bir daha görme fırsatın olmayabilir bile diye düşünüp kendi kendimin vicdanına da oynuyorum bir yandan. olayı anlatan da annem olduğu için babama da çemkirip sinirimi atamıyorum annem şikayet ediyor gibi olacak diye. anneme de kötü davranıyor, kadıncağız ağlayarak aradı beni dün baban iyice çıldırdı artık diye.

siz olsanız ne yapardınız? mümkün olduğunca az mı görüşeyim yoksa sonuçta babam deyip susayım mı yine?

dişi kedimi geçen çarşamba kısırlaştırdık. yarasına ne kadar pansuman yaptımsa da yoldu açtı oynadı orayla. dün yine biokadin sürüp gazlı bezle kapattım bantladım sonra sardım ve pet şişe taktım. daha demin açtık pansuman için. ancak kötü bir görüntü var. deri düşecek gibi. kanlı altı ve deri altındaki yağ tabakası ortaya çıkmış. sizce durumu çok mu kötü?

misal ne kadar zevk alıyorsunuz? bir sinema filmi kadar mı ya da onun 2 katı kadar mı nedir? tiyatro'ya gidesim var yaw..hangisini izlesem. çok iyi bir tiyatro var mı?
şu www.grupanya.com kuponlar var ama..

Merhaba!

Bu iş arama sürecinde çok başınızı şişirdim ama bir sorum daha var. Yarın Ar-Ge'de bir pozisyon ikinci mülakata gideceğim. İlk İK ile görüşmüştüm, klasik soruları sordular orada. Şimdi işe alınırsam müdürüm olacak kişiyle görüşeceğim. Daha teknik sorular gelir diye tahmin ediyorum ama ne kadar detaylı olacak hiçbir fikrim yok. Yeni mezunum, böyle bir işte hiç deneyimim olmadı kullanılan teknolojileri, yöntemleri falan sorarlarsa çok fena kalırım. Çalışacağım alan gerçekten ilgimi çekiyor, bu konuda ders almışlığım da var ama tez konum çok benzer değildi ve biraz uzak kaldım açıkçası. İnternetten araştırdım biraz, yabancı kaynaklarda ısı transferi çalış, termodinamik kanunlarına bak, CSTR nedir hatırla (kimya mühendisliği) tadında tavsiyeler vardı. Gözüm baya korktu açıkçası.

Neyse sorum şu: ikinci mülakatta nasıl sorular gelir?

Çok teşekkürler!

İnternetten formu doldurdum sonra ucreti odedim internetten. Yarim saat oldu herhangi bir onay maili gelmedi. Normal mi acaba?

yarın akşam uçakla bodrum'a gidiyorum. en son 10 sene önce askerden dönerken bindiğim için durum nedir bilmiyorum.

sorular:

1. uçak boş olursa kalkıp istediğim koltuğa oturabiliyor muyum? öyle bir şey olmuyorsa cam kenarı denk gelsin diye 16 lira verip online check in yaptıracağım.

2. kabin bagajı dışında bagajım yok. lens solüsyonumu yanıma alabilir miyim?

kendisi pazar günü 7 aylık olacak. 2 aylıkken eve aldık o zamanlar da çok hırçındı ama zaman içinde bize alıştıkça sakinleşmişti. sürekli biz uyurken üzerimize atlayıp ellerimizi ayaklarımızı ısırırdı ama son 3 aydır hiç böyle bir durum olmamıştı yanımıza yatar koyniş koyniş uyurduk kızımla. geçen hafta kızgınlık dönemi geçtiğinden beri çok hırçın. sürekli üzerimize atlayıp ısırıyor. öyle ki evde odadan odaya yürürken bile kolumuza atlayıp el ve ayaklarıyla sımsıkı tutunup ısırıp kaçıyor.

özellikle iki gündür eşim gittikten sonra resmen delirip beni parçalıyor. normalde düşkün olduğu bendim ama bu aralar hep onunla uyuyup onunla oynuyor. bugün eşim gidip kapıyı kapattıktan sonra yatağa geri döndüm seslendim ve direkt yüzüme atladı çok korktum zarar verecek diye. sonrasında yine kollarıma ayaklarıma saldırıp var gücüyle ısırmaya başladı. sarılıp sakinleştirmeye uğraştım ama duracak gibi değildi, ceza için kullandığımız sprey şişeyle su sıktım aylar sonra yeniden.

bana kızmasını gerektirecek hiç bir hareketim olmadı bu arada, eskiye nazaran evde normalden daha bile çok kaldım hatta. genelde çalışma saatlerim uzayıp da daha çok yalnız kaldığı dönemlerde biraz daha saldırgan olurdu ancak o da oyunla karışık yapardı böyle direkt atlama şeklinde değil. kesinlikle vurmadım, bağırmadım, maması suyu her daim dolu şekilde önünde, kapları tertemiz, kumu tertemiz.

evin genel durumuna göre tek farkı sürekli tezgahı, yerleri yaladığı için kimyasal temizlik malzemeleri yerine sirkeli suyla temizliğe yönelmem oldu. kedilerin limon ve sirke kokusundan çok hoşlanmadıklarını biliyorum ama zaten temizlik sonrası evi havalandırıyorum koku da kalmıyo geride. yine de tek şüphelendiğim şey bu kokuyu sevmeyip temizliği ben yaptığım için de bana düşman olması.

sebep evdeki koku değişimi olabilir mi yoksa başka bir sebebi mi vardır? varsa da ne olabilir, sakinleştirmek için ben nasıl davranmalıyım, ne yapmalıyım?

cevaplar için şimdiden teşekkürler

Yüz ve kalp güzelliklerini bir tutacak olursak :p

Uzun boylu (1.70 ve üzeri), kolları bacakları ince, poposu ve memesi az olan, daha düz kız mı;
Orta boylu (1.60-1.69 arası), meme ve poposu daha belirgin olan, ince belli fit kız mı?

Bi de neden?

Haydi bakalım :d

ben almazdım sanırım. düşüren düşürmüş denilmesini de doğru bulmuyorum.

Az önce "memlekette türbanlı istememe özgürlüğü" başlığında aşağıdaki entrye denk geldim. Ardından anlatım bozukluğu konusunda bir fikir çatışmasına giriştim bir arkadaşla.

"Özgürlüğün, ancak diğer bireylerin haklarına saygı duyulduğu sürece geçerli olabileceği için, özgürlükle pek alakası olmayan istektir."

Ben bu entrydeki ilk kelimenin "özgürlüğün" yerine "özgürlük" olması gerektiğini düşünüyorum fakat arkadaşım "özgürlüğün" daha mantıklı olduğunu düşünüyor.

Sizin fikirleriniz neler?

bir insanın türkiye sınırları içindeki hangi bankada ne kadar parası olduğunu hangi kurumdaki, hangi kişi öğrenebilir?

bu arada böyle bir ihtiyacım yok şu anda. sadece bankalara ayrı ayrı sormak yerine tek elden yapılabiliyor mu, merak ettim.

Arkadaşlar

Hiç böyle bir kızla tanısıp ,ilk bulusmada numara face falan alan arkadaslar var mı ? Ne yaptınız sonrasında ?

merhaba, merak ediyorum. iş görüşmesi yaparken, işveren tarafındaki kişilerin de yaptıkları işe yabancılaştıkları o soru cevap anında yapmacık bir ilişki kurulduğuna dair hissiyatlara gark olanlar, ya da o hissiyata bir girip çıkanlar var mı? "zaten verdiğimiz maaş ne ki?"den tutun da "şimdi hevesleniyorsun işe giriyorum diye ama sonra pişman olacaksın" gibi iç sesleri ya da somut olayları anlatırlarsa sevinirim. teşekkür şimdiden.

Merhaba arkadaşlar, yaklaşık 1 aylık 2 adet erkek yavrumuz var, cinsleri tekir. Yavrulardan bir tanesinde dokununca fark edebildiğimiz, göğüs kafesinin olması gerektiği gibi değil de ön ayakların olduğu kısımda neredeyse köşeli gibi olması durumu vardı. İlk yavrularımız olduğu için anlamadık, diğer yavruya göre daha küçük ve zayıftı, gelişip düzelecek herhalde diye düşüyorduk. Dün ev arkadaşımla veterinere götürdük yavruları, doğuştan gelen bir rahatsızlık olduğunu, büyüyünce yüzde 80 oranla ölebileceğini söyledi. Akciğerler göğüs kafesine sıkışıyormuş. E insan üzülüyor tabii. Dünden beri içim rahat etmedi, burada veteriner olan ya da kendi kedisinde benzer bir problem olan yazarlar, bilgilendirirse çok mutlu olurum. Ne yapacağız bu yavrucağa? Ölmesini beklemek zor, akciğerin kendi içinde sıkışması bayağı acı verici bir şey olsa gerek, hayvancağız acı çekerek ölmesin. Öyle olacaksa uyutmayı bile düşünüyorum maalesef. Bunun ameliyatı, bi tedavisi var mıdır?

Merhaba,

iş yerimin bahçesinde baktığım 4 yavru kedi vardı, 3'ü öldü ne yazık ki ama birini veterinere götürüp kurtardım. bugün 3. kez serum yedi ve bu sürede sıcak kalması, iyi beslenmesi için evime aldım. veterinerin tavsiyesi üzerine de hill's a/d ile besliyorum. son serumu çarşamba olacak. kediye bakmayı çok istiyorum ama uygun kişi olduğumu düşünmüyorum. ailem de çok destek değil ne yazık ki. 1 hafta evde baktıktan sonra tekrar bahçeye annesinin yanına bıraksam acımasız mı olur? eve alışmış olur ve dışarıya uyum sağlayamaz mı? vicdandan öleceğim :(

hizliresim.com

7 haziran seçimlerinde de benzer şekilde sormuştum. Anket falan değil, duyuru ne düşünüyor onu merak edip sorayım dedim.