Giriş
(30)

afrin'de ne saçmalıyoruz?

godoşu beklerken
afrin'de suriye'ye rağmen bulunma hakkını kendimizde nasıl buluyoruz?tayyip erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'ni ne hakla egemen bir devletin topraklarına, o ülkeye ve ismini deforme ettiği başkanına yardım etmek üzere, o ülkenin ordusunun yönetimi altında işbirliği amacıyla değil de ülkenin iradesine kar
afrin'de suriye'ye rağmen bulunma hakkını kendimizde nasıl buluyoruz?


tayyip erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'ni ne hakla egemen bir devletin topraklarına, o ülkeye ve ismini deforme ettiği başkanına yardım etmek üzere, o ülkenin ordusunun yönetimi altında işbirliği amacıyla değil de ülkenin iradesine karşı gelerek sokuyor?

tabii ki kendimizi korumak istiyoruz, tabii ki topraklarımızın bölünmesine karşıyız.

ama bu başkalarının topraklarına göz diktiğimiz anlamına gelmiyor.
onların ülkelerine babamızın çiftliği gibi girebilip onları sırtlarından vurabileceğimiz anlamına da gelmiyor.



abd ile görüşüp durmak, ay beni harcama halla kullanabilirsin onursuzlukları şahsen benim vatandaş olarak boğazıma kadar geldi.

öso'yu istenilen her yerde kullanırız kaygısıyla hükümet artık her ama her açıdan biz de dahil bölgenin her insanına, yani ortadoğu'ya ve çıkarlarına aykırı davranmakta ısrar ediyor.

yok mu bu ülkede suriye'de savaşa da, kendi ülkesinin barış zart zurt denerek bölünmesine de karşı bir siyasetçi, abd'ye, ab'ye yaranmayan, doğu'nun egemen devletlerini de tanıyan, onları parçalayacak pazar olarak görmeyen, ülkesini de yönetecek bir şirket zannetmeyen bir siyasetçi?

hadi aldım yine başıma belayı ama bıktım artık ya. nedir bunlardaki beşar esat nefreti? adam çakı gibi duruyor orada, savunuyor ülkesini, aynı Atatürk'ün yaptığı gibi?

bu mu dokunuyor size? kendine saygılı, ülkesine saygılı, insanlarını da seven bir siyasetçi?

abd ile ne anlaşması yaptınız gene? utanıyorum abi sizden. hiçbir şeyden utanmadığım kadar utanıyorum. artık sadece iktidardan bahsetmiyorum. bu halktan da bahsediyorum. kimseden ses çıkmıyor : (((((((((((((((


EDİT: Bu öfkeli soru dünyaya dağılan "Suriye Ordusu'nu Afrin'de vurduğumuz" yönündeki, şimdi YPG vs provokasyonu olduğu söylenen yalan olma ihtimali yüksek haber yüzünden burada var.

Konuyla ilgili önceki cevaplarımı bilenler sadece bizim değil, sömürü tehlikesi altındaki her ülkenin egemenlik haklarını şiddetle savunduğumu bilir. Yani TSK'nın Suriye'de olması bana dokunmuyor. Suriye Ordusu ise çok başka. Anlatmaya çalıştım ama insanlar okumadan cevaplıyorlar, edit farz oldu.
0
godoşu beklerken
(20.02.18)
türkiye o izni SAA'yı çiğnememek kaydıyla aldı ama.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
Halk sindirilmiş durumda, sesini çıkardığı anda vatan haini ilan ediliyor o nedenle kimsenin sesini çıkarmaması normal. Onun dışında Türkiye Suriye'ye girerken Rusya'dan izin aldı o nedenle girebildi, yoksa zaten giremezdi, bunun için nasıl anlaşmalar yapıldı bilmiyorum, zaten bu olay için savaş değil de bölgedeki terörist yapılanmalarına karşı bir harekat diye yumuşatıldı olay, durum böyle biraz.
0
angelus
(20.02.18)
attila insanlar ölürken espri yapmaya devam et, evrim senin genlerini doğruluyor, ghaklısın aynı bir tek hüceliyi de galip kıldığı gibi bu adaptasyon savaşında.

"tomom" ay ne şirinsiniz allahın cezaları.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
kimsenin toprağına göz diktiğimiz yok. sınır güvenliğimizi sağlamamız gerekiyordu. Dibimizde kürdistan kurulmasına izin verecek değiliz. Muhalefet olmanın da bir sınırı var. Akp'ye bir kere bile oy atmadım ancak bu politikada erdoğan'ın yanındayım.
0
kompisko
(20.02.18)
Sınırımızda devlet kurma derdine düştüler, topraklarımıza bomba düşüyor siz ne işimiz var orda diyosunuz:) hadi kardeşim yallah afrine orda savun topraklarını.
0
England
(20.02.18)
ırak'ın kuzeyi gibi olmasın suriye'nin kuzeyi diye saçmalıyoruz!

esad çakı gibi duruyor orada, ülkesini koruyor aynı Atatürk gibi mi :)) ülkede bilmem kırk türlü grup, millet, ülke var ve bunu diyorsun.

utan diyeceğim ama yok, nafiledir.
0
attila
(20.02.18)
öncelikle hükümet yanlısı değilim çoğu siyasetini de doğru bulmuyorum ancak bakış açını yanlış buluyorum. Terör dış kaynaklarca besleniyor bu gerçek, bu desteği insanlıkla güzel sözle kırmak bu noktadan sonra mümkün değil, adam silahlanıp gelip beşiktaş'ta, havalimanında bomba patlatıyor hepimizin ailesinden insanlar ölüyor, çoğu terör örgütünün kaynakları yuvaları belli bunları bertaraf etmezsek daha büyükleri ile mücadele etmek zorunda kalacağız.

Bu sebeple afrine yapılan operasyonu ben geç kalmış bir hareket olarak görüyorum. Hatta aynı hareket kuzey ırakta pkk kamplarına da uygulanmalı diye düşünüyorum.
0
basond
(20.02.18)
attila, tc'de de kırk türlü grup vardı ama yine de istiklal savaşımızı verdik.

mesele, olay bu zaten. suriye ise bu mirası bizden daha iyi devraldığını gösterdi.

utanması gereken sensin ama farkında bile değilsin.



diğer herkese:

bugüne kadar ki her türkiye girişimi suriye'de rusya'nın da aracılığıyla denetim altındaydı.

abd'yle görüştükten sonra eset eset diye gezindiklerinde ortada başka bir numara döndüğü ihtimalini göz önüne almanız gerekir.

yoksa bu muhabbeti herkes tersine konuşuyorken yapan bendim zaten merak etmeyin. rus haberlerini takip ediyorum zira, o jeti bunlar vurmadı diyen de bendim mesela, darbe girişimi sahne değil diyen de bendim.

lütfen dikkatli okuyun ve anlattığınız şeyleri zaten hesaba kattığımı görün. onu gördükten sonra "sana katılmıyorum bence durum aynı ilerliyor" derseniz anlarım. belki anlaşmayız ama cevap vermiş olursunuz.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
Afrin mafrin umurumda değil de yahu Suriye de adam olsun da sokmasın başka ülkeyi o zaman, bu işler böyledir. Şimdi diyelim bizim canımız Yunanistan'a girmek istedi, girebilir miyiz? Giremeyiz. Suriye'ye niye girebiliyoruz? Çünkü ülke mülke yok ortalıkta, güçlü değilsen girerler de dalarlar da.
0
i was made for you
(20.02.18)
kompisko ben senin aklının almayacağı kadar vatanı sevmesini bilen biriyim hiç merak etme. kendi vatanımı sevdiğim için suriye'yi de sevebiliyorum. emperyalistlere karşı savaşan her ülkeye sempati falan duyabiliyorum. çalış üzerine bence. oldu mu kompişko.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
@doxanikee, senin suriye'de olmamızı beğenmeme sebebin nedir peki, kürtçü olman dışında? gerçekten merak ettiğim için soruyorum. niye girmemeliyiz yani, güneydoğu sınırı hallaç pamuğuna dönüp de bütün teröristler istedikleri gibi girebilsinler ve hatta abd destekli ülke kursunlar, sivil-asker demeden binlerce türkü öldürüp başımıza bela olsunlar diye mi?

"hayır ben türkiye cumhuriyetini ve bu ülkenin insanlarını düşünüyorum, bu yüzden yanlış diyorum" diyorsan fikirlerini paylaş lütfen, gerçekten dinlemek isterim çünkü. farklı bir bakış açısı.
0
der meister
(20.02.18)
Suriye kendi topraklarini koruyamadigi icin olabilir mi? Elin amerikalisi, rusu bile kaygi duyuyor gidisattan mudahale ediyor. Sen en buyuk dusmanin pkk ypg ye sinirina kadar müsaade edersen bi 5-10 sene sonra guclenirler kafana roketi yersin.
0
imelih
(20.02.18)
92, ben o ulusalcı tiplerdenim, görüşlerine de aşinayım, hiçbirine de katılmıyorum.

benim derdim kendi ülkemin toprak bütünlüğünü önemsediğim kadar suriye'ninkini de, her devletinkini de önemsemek.

ben ülkeme ne olmasını istemiyorsam, başkasına da olmasını istemiyorum ve toplumumuzda bu vicdanın olmayışını yadırgıyorum.

yoksa maalesef, kürtleri temsil ettikleri iddiasıyla kukla ülkenin sermayedarları olmayı planlayan abd silahları ve armalarıyla biji obama diye dolaşırken, ışid'in kırım yaparak boşalttığı yere, zımni anlaşma içerisinde demografi değiştirmek için dolduran bütün bunları yaparken che guevara ayaklarında cemo söyleyen tipleri insan yerine bile koymuyorum.

onlar ortadoğunun lanetidir. üç otuz paraya ortadoğunun rönesansını satan adamlardır. yüzyılalrdır böyle.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
esad'a öyle hitap edebilmek için gerçek bir abd sevici olmak lazım. israil sevici. istediğini sev de ben de istediğimi sevmeyeyim.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
ayrı ayrı cevap vermediğim arkadaşlara sorum şu: bu sefer ki girişimde fırat kalkanı'ndan farklı olarak başka -alttan alta- ilerleyen gizli bir gündem sezip sezmediğiniz?

ben bu sefer korktum. öncekilerde korkmamam için her sebep avrdı. ama bus efer alarm oldum.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
@imelih, suriye'ye suriye topraklarını korumak için giriyoruz. bu gülünç bile değil acınılası düzeyde facia bir şey. üstte bahsettiğim zırvalıklardan bile zavallıca.
0
doxanikee
(20.02.18)
sınır güvenliği tehlikeye girerse yunanistan'a da gireriz. zamanında kıbrıs'a nasıl girdiysek her yere gireriz. sizin gibilere rağmen hem de. bu ülkeyi küçümseme huyu da yeni peydah oldus anki emperyalist devletmişiz gibi. demek ki 1936'da yaşasaydınız ne gerek var canım hatay suriye'nindir onlarda kalsın diyecektiniz. babadan oğula nesil bunlar dedikleri bu olsa gerek.
0
kompisko
(20.02.18)
kompişko neyi anlamıyorsun biraderim sen? benim gibiler ne demek ya?

ben bu seferki giriş diğerleri gibi değil, diyorum. bir şey biliyorsan onu söyle, tüm dikkatimi vererek okuyacağım.

bu sefer işin içersinde abd ile anlaşmış olma ihtimali var. yani kendimizi korumakla kalsak tamam ama başka bir ülkeyi parçalama eylemi söz konusu olabilir.


çünkü suriye ordusu'nun ta kendisini vurduğumuz söyleniyor. bu farkı anlayabiliyor musun?


haber kaynağı olarak yalanlayan bir şey varsa inan bana içten bir gönül rahatlaması umarak okuyacağım.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
bu bir ajan provokasyon haberiyse bu arada, o zaman uluslararası şekilde başarılı olmuş bir haber denebilir.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
bana vatan haini diyenlerinin alnını karışlarım, provokasyon yapmayın.

haber SURİYE ORDUSUNUN VURULDUĞU yönünde.

ne sınır koruması ya? haber yalansa yalan deyin de bana sakın yafta yapıştırmaya kalkmayın. kimsiniz lan siz?

yurtta sulh cihanda sulh ne demek süşündünüz mü, the right to sovereignty ne demek biliyonuz mu? nesiniz lan siz? aaaaaaa
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
HAH alın şimdi haber geldi:

"halep'ten gelen terör unsurlarının REJIM BAYRAĞI çektiği" düşünülüyor.

oldu mu?

yani bu son haber doğrusysa bizim askerlerimizin hepsi Esad'a çatmadıkları için kiminize göre vatan haini. abi nasıl insanlarsınız ya.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
bu harekata karşı çıkanlar yarın ülkeye sınır ötesinden saldırı olduğunda 'devlet nerede' diye bağırmaya başlayacak ama -teröristte insandır diyen- aynı kitledir. hiçbir şeyi beğenmeyen, memnun olmayan; pkk tarafından güdülen kitle tam bu kitledir. kötü huyludur.
0
attila
(20.02.18)
Hiçbir güç beni rte'nin bu operasyonda sınır güvenliği denen, 10 küsür yıldır folloş olmuş, folloş okurken kimsenin sesini çıkartmadığı, yol geçen hanına izin verilmiş bu tabiri ilk plana koyduğuna inandıramaz. Yahu bu adam dış politikada bu ülkenin yararına ne yapmış? Hangi askeri müdahale ülkenin lehine sonuçlanmış ki bu seferkinden umutlusunuz?

3-5 teröristi vurup milliyetçi gruba gaz vermekten başka hiçbir stratejik artısı olmayan bu eylemi desteklemek için çok naif olmak lazım. Afrin'i teröristlerden "temizleyince" terör sorunu çözülecek mi, cidden inanıyor musunuz buna?
Yapılacak ilk hamle bu mu yani?

Kanayan parmağa kan dursun diye tütün basmak gibi. Kan durur belki ama o yaranın mikrop kapması, sonrasında tütünün temizlenmesi gibi işi daha zahmetli hale getirecek. Sorsan mehmetçik de mehmetçik, bu kadar kolay mı askeri ölüme göndermek. Savaş karşıtlığı değil bu, ülkeyi kafasına göre yönetenlerin karşısında durmak.
0
Bruce
(20.02.18)
attila beni konuşturtuyorsun.

sen bana 2007'de pkk ile oslo'da gizli anlaşma imzalayanın kim olduğunu bir söyle, ben de sana vatan öyle sevilmez böyle sevilir demek zorunda kalmayayım.

kim diyarbakır'ı star yapmaktan, eşbaşkan olmaktan bahsetti?

insanlara sonsuz kere kandırılma hakkı tanıdığınızda ülke mi sevmiş oluyorsunuz?


bizim Afrin'deki faaliyetimiz Suriye'ye rağmen olmamalı. Suriye ile beraber olmalı.

yoksa bir gün Suriye de bize rağmen davranır.


bakın ilk haber doğruysa biz suriye'yi sırttan bıçaklamış oluyoruz.
eğer provokasyon ve yalan bir haber olduğu doğruysa, biz suriye ile beraber ordayız demektir, sorun yok.

bu nüansları önemsemeye başlasanız iyi olacak çünkü bunlar nüans bile değil dev çizgilerle ayrılan, farklı niyetler belirten durumlar.

kendini koruymakla işgalcilik arasındaki fark öyle dev bir fark ve ben haklıyım ki bunun provokasyon olduğu haberlerini veriyorlar şimdi. sizin gibi gazlamacıların aslında kim olduklarını bazen merak etmiyor değilim.

mesela ben ortalığı bölmek isteyen biri olsam aynı ülke korumayı senin yaptığın gibi başka ülkeyi parçalamaya falan eşitler ve millete tiksinti saçarım. ayrılıkçı bir troll olarak işimi tam manasıyla yapmış olurum.

hani 70lerdeki sözümona ülkücü ajanlar gibi. sonra yaşar okuyan 2000lerde gelir günah çıkarır falan. zamanında böyle trollere inanmıştır çünkü.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
@Bruce+1
0
Amaranta ursula
(20.02.18)
Aslında Fırat Kalanından bağımsız düşünmemek lazım bunu. Hala Fırat'ın batısındaki oluşumlara müdahale ediliyor. Menbiç de keza öyle. Henüz oraya müdahale olmamış olması, olmayacağı anlamına gelmiyor. Kaldı ki burayla da kalmayıp, Fırat'ın doğusu da var daha. Kuzey Irak'ta yapılan hata Suriye'de yapılmamalı.

Bir başka devletin topraklarına, o ülke askeri dışında bir birlik ile operasyon düzenlemek kağıt üzerinde gözüktüğünden çok farklı bir eylem. Öncelikle müdahaleyi birlikte gerçekleştirdiğin birlik, yerel. Yani yabancı bir unsur ile işgal değil, yerel halka destek. Haline eğer işin bitince çıkarsan, ister iç savaş çıkarmak de ister terör de işgal kategorisine girmiyor. Ne olarak tanımlanacağı ise nasıl sonuçlanacağına bağlı. Tarihi kazananlar yazar. Atatürk başarısız olsaydı, Mustafa Kemal isyanı adıyla o tarihi işleyip, dahili bedhah olarak anlatacaktık.

Bir diğer konu ise müdahale ettiğin grupların Suriye devletine bağlı olmaması ve asker yığdığın bölgelerin Suriye kontrolünde olmaması. Durumu meşrulaştıran bu. Mesela bundan yıllar önce yine PKK Suriye'de yapılanma içinde ve Türkiye'ye saldırılar düzenliyorken, Abdullah Öcalan orada gizleniyorken yine aynı şekilde girmek istesen, aynı şekilde güçlü elin olmazdı. Çünkü aynı örgüt, aynı yerden saldırıyor olsa da o yer, o sırada bahsettiğin egemen devletin hakimiyeti altında. Yaptığın müdahale Suriye devleti ve ordusu ile koalisyon içinde olmazsa savaş oluyor. ABD ya da Rusya değilsen paçanı kurtarabileceğin bir şey değil o. Tabii o da çok karşı çıktığım bir şey değil. Benim ve vatandaşımın güvenliği, tehlikeyi engelleyemen ya da engellemeyen ülkenin egemenlik haklarından daha önemli. Örnek vereceksek Kıbrıs harekatı.

Şu harekatı Suriye ile ortak yürütüyor olmak daha mantıklı geliyor ilk bakışta. Eğer yanlış anlamadıysam, senin de takıldığın operasyonun yapılması değil, öso ile yapılması. O da şurada sorum teşkil ediyor. ABD ve Avrupa ülkeleri genel olarak Esad'ın zamanının dolduğu kanaatindeler. İŞİD'e yönelik ortak bir harekat var ama bu sorun ortadan kalkınca, Esad da gitmeli diye düşünülüyor. Rusya sadece Esad'a yakın duruyor diyebiliriz onun da yakınlığı tartışılır. Türkiye de gerek küresel politikalar gerek Esad'ın YPG/PYD ile olan tutumu gerekse mezhepsel sorunlar var o sorunlara bağlı sorunlar sebebiyle Esad ile aynı safta değil. Haliyle ortak operasyon güdülmüyor. Muhtemelen Esad devrilmiş ve yerine Türkiye'yi de (öncelikle ABD ve Avrupayı tabii ki) tatmin edecek biri gelmiş olsaydı, şu an aynı harekatın Suriye ordusu ile birlikte yapıldığını izliyor olacaktık.

Ayrıca muhalif olmak salt düşmanlık yapmak demek değil. Deniz Baykal stili hükümetin Her ak dediğine kara demek ya da AKP stili ile muhalefetin her an dediğine kara demek akik bir ülke yönetim sistemi değildir. Çok saçma beklentileriniz var. Bir diğer şeye de ülke içini temizleyip, sonra dışına bakma isteğine yönelik olarak değinmek istiyorum. Sivrisinek problemini sivrisinekleri öldürerek değil, bataklığı kurutarak çözersin. Sen istersen 1 milyon sivri sinek öldür, evin tertemiz olsun. Yandaki bataklığı kurutmazsan, 1 ay sonra bir 1 milyon daha öldürmen gerekir.

"RTE'nin ülkeye ne faydası oldu, o zaman sorgusuz sualsiz buna da tamamen karşı çıkalım" bakışı da komik. Yani bu bir argüman olmamalı. Bu bir fikir, bakış açısı sadece. "İnsanların dişleri var, kedilerin de dişleri var. O zaman insanlar kedi." demek ile aynı felsefik derinliğe sahip. Evet ben de RTE'nin ülkeye faydası olmadığını, hatta ülke itibarını ve dış politikasını Bu hale düşürmeseydi şu operasyona belki ihtiyaç duymayacağımızı ya da duysak da farklı şekilde gerçekleştiriyor olacağımızı düşünüyorum ama Suriye'deki operasyona yönelik bakışım bundan ibaret değil. Yukarıda yazdım mesela bazı fikirlerimi ve sebepleri. 3 5 milliyetçi gazı almak ya da 2 3 oy almak için sınır dışına, ABD ve Rusya'nın arasına ordu sokup elini kolunu sallayarak keyfi operasyon yapabileceğimizi düşünmek işe bambaşka bir şey. Merak etmeyin o kadar güçlü değiliz. Zaten kafamıza göre öyle operasyon yapabilecek kadar güçlenseydik bu 15 yılda, ne kadar başarısız dış politikamızın olduğuna dert yanmak yerine, ders veriyorduk.
0
nawar
(20.02.18)
Nawar, bataklık tam olarak afrin mi? Değilse başka hangi kentlere girilmesi lazım? Türkiye'nin o bataklığı askeri operasyonlar ile temizlemesi mümkün mü? Eğer o gücü varsa bile o bölgedeki teröristlerin tamamını öldürmek için sırf yerel yönetim kuvvetsiz diye o bölgelere operasyon yapmasının politik açıdan faydalı olacağını düşünüyor musun? Tüm bunların tamamen Türkiye'nin kontrolünde yapılabileceğinden emin misin?

Tayyip'e güvenmemek çok net bir argüman, hatta en temel argüman. Yapılan eylemi tamamen meşru olsa bile desteklemem çünkü ilk bakışta ülkeye faydası görünse bile eminimdir ki o fayda sayesinde bu adam güçlenecek ve fırsatı kendi için kullanacak. Bunun gibi normal şartlarda ülke için faydalı olabilecek bir sürü fırsat tayyip tarafından suistimal edilmiş, neticede ülkenin zararına sonuçlar doğmuştur. Bu seferkinin de farklı olabilmesi için hiçbir sebep göremiyorum.
0
Bruce
(20.02.18)
@nawar: ya ilginç şekilde yaptığım ayrıma dikkat eden çok az insandan birisiniz ama o zaman da son iki paragrafı yazmanıza gerek duymanız için ne yapmış olduğumu sorguluyorum.

"Yaptığın müdahale Suriye devleti ve ordusu ile koalisyon içinde olmazsa savaş oluyor."

Bu söylediğiniz benim bütün soruma temel olan kabuldür zaten.

Fırat Kalkanı'nın devamı gibi gördüğüm bir operasyon için bugün bir-iki saat evvel yapılan ve dünyaya servis edilen provokatif haberi sanırım fark etmediniz.

Ben normalde bu haberleri yemem ve önce bir beklerim. Ama Suriye Ordusu da bölgede hakikaten bulunduğundan bizimkilerin Suriye Ordusu'na saldırdığı haberi epey gerçekçi göründü.


Ama bakın mesele şu. Sonuç itibariyle pratikte şu an için bir değeri kalmasa da ilerisi için alarm edici cevaplar almş oldum.

Sizin yazdığınıza gelince. Konjonktür çözümlemenize yarı yarıya katılmıyorum:


Sadece Esad değil, Türkiye'nin doğusunda olup Avrasya Paktı vb. örgütlenmelere dahil olan hiçbir ülke Beşar Esad karşıtı değil.

Bu gördüğünüz ABD'nin süregelen anti-Baas operasyonlarından sadece bir tanesi.

Esad'ın diktatör olduğu hikayesi ise daha önce başka isimler için duyduğumuz aynı yalanın lacivertleri içinde bir ton yalnızca.

Buna katılın katılmayın, sonuç olarak kendi bütünlüğünü isteyen bir TC Beşar Esad ile, sandığınızın aksine, anlaşmak zorunda.

Çünkü kaçırdığınızı düşündüğüm nokta şu: Zaten bu bir yeniden hizalanma savaşına dönüştü.

Rusya, Çin, Suriye, İran ve artık içine Almanya'nın da kısmen bile olsa katıldığı ülkeler, çoğu eski Bağımsızlıkçılar harekerine ait Asya ülkesi Esad'ın yanında ve Atlantik'in karşısında.

Zamanı gelince bizden atmamızı bekledikleri diğer adım NATO'dan çıkmamız. Doğru bir zamanlama ile yaparsak harika olacak zaten.

Yani TC ittifakları değiştiriyor şu sırada ve bu tarz dezenformasyonlar yüzünden durum gizli bir gündemimiz varmış gibi okunuyor ve zaten haber doğru olsaydı durum aynen bu manaya gelecekti.

Kürtçülerin faşo demeye bayıldığı ulusalcı bir şahıs olan ben kendi insanıma eylemlerin diplomatik düzeyde ifade ettikleri farklılıkları anlatmaya çalışırken bu kadar düşman gibi algılanmamalı, bu kadar zorlanmamalıydım.

Olabilir. Ancak Esad'ın gitmesi savaşı ABD ve İsrail tarafının alması demek. Bu alttan alta üçüncü dünya savaşının ta kendisi zaten. BM'den IMF'ye, AB'ye bütün ittifakların ve kurumların bir Asya karşılığı oluşturulmakta.Sanıyor musunuz ki bu ittifakın bir de ordusu olmayacak, NATO gibi?

Bir kuklalıktan diğerine koşmaktansa, aksine, yeniden bağımsızlığımızı elde etmenin bir fırsatı doğmakta. Yalnız bu fırsat komuşu ülkelerle çıkar ittifakları kurmaktan ve sınırlara saygı duymaktan geçiyor.


Yunanistan'dan bahsediliyor ya. Burada bunun reklamını yapan adamlar o adaları gidip tek tek verenler zaten. Biz aslında başımıza ördükleri bu çorabın onda birini geri söktükleri, onu da kendi çıkarları adına yaptıkları için bu adamlara müteşekkir olmamalıyız. Bu bir yana, ben elbette söz konusu kişi Erdoğan bile olsa kendi ülkesini koruyan insanı desteklerim ama bu doğru bir şekilde olmak zorunda.

Ben dayanamadığım bir insanı böyle savunmak zorunda kaldım zaten. Darbe girişimi sırasında bana AKP'li muamelesi yapan vardı, örneğin. Yahut iç politikasını desteklemesem de Suriye'de iyi gidiyor dediğim olmuştur.

Ancak ABD ile görüşmeden sonra Eset Eset diye çıktığı zaman siz artık bunun ancak birkaç anlama gelebileceğini anlıyorsunuz.

Sizin anlayacağınız şu an Suriye'de doğru yaptığı şeyler varsa istediği için değil, köşeye sıkıştığı için. İşte acıklı gerçek bu. Şu an bu ülkenin şansı yaver gidiyor yani, yoksa gerçek bir sahip çıkanı kesinlikle yok. Zira meclisteki her ama her parti başkanı bu oyunun içinde. Slotlar muhalif görünümlü olup muhalif olmayan (kastım salt hükümet değil, 1950'den beri hizmet ettiğimiz ülkeler) adamlarca işgal altında.

Burada kaçan şey bir farkındalık momentumu. Suriye'de durum haberdeki gibi olsaydı, halkın Kuvayi Milliye reflekslerinin çok yıpranmış olduğuna delalet olacaktı bu. Benim öfkemin, korkumun altında yatan şey bu. Çünkü biz Suriye ile itediğimiz kadar reddedelim, aynı toprağın ülkesiyiz ve bir anlamda kader ortağıyız ve aynı bağımsızlık hareketlerine imza attık zamanında. Halkın Suriye'ye daha fazla kalıcı zarar ihtimalinden korkması lazım geliyor yani, örneğin zamanında yaptıkları gibi, oradaki camide namaz kılmak gibi korkunç fetih heyecanlarının aksine.

eklemeyi unuttum: Evet ÖSO başat güvensizlik sebebidir ama Tayyip Erdoğan'ın diplomatik görüşmelerindeki karışık sinyaller ve Esad'la uzlaşamaması asıl endişe verici unsurdur. TSK ise Suriye toprağında Suriye bize kastetmediği sürece ki etmedi, SAA yani Suriye'nin kendi ordusu ve Suriye Hükümeti süpervizörlüğü altınd aolmalıdır. Yoksa ben elbette bir vatandaş olarak güvenimi kaybederim.
0
🌸godoşu beklerken
(20.02.18)
@godoşu beklerken, nick vermedim ama son iki paragraf zaten size yönelik değil. Yukarıda cevap veren başka kullanıcılara. Aslında konu şundan ibaret: "Sizin anlayacağınız şu an Suriye'de doğru yaptığı şeyler varsa istediği için değil, köşeye sıkıştığı için. ".

Türkiye tam bağımsız ve güçlü bir ülke değil. Katılıp, katılmama konusuna ve kar/fayda analizine girmeyeceğim. Taraf değiştirme Batı'dan, Doğu eksenine yönelme konusunda düşündüğünüzden çok daha kötü sonuçla ayrılırız. NATO ülkesiyiz. Ülkemizde ABD üstleri var. AB ile dirsek temasındayız. Politikalarımızın yıllardır o yönde olmasının yanı sıra, komşu ülkelerimizin de bu şekilde evrilmesine izin verdik, destek olduk.

Bu durumda tavır koyacak ya da taraf değiştirecek ne ekonomik ne de politik gücümüz var. Herhangi bir eylem yapabilmek için elimizden gelebilecek tek şey bir yandan denge politikası izlerken diğer yandan gerek yaşam standartları, gerek askeri güç olarak güçlenmek lazım. Aksi takdirde bir bakmışsın çeşitli terör örgütleri ülkemde bombalar patlatıyor ya da bir sonraki Suriye biz olmuşuz.

Bunları geçtim Rusya, İran ve Çin ile herhangi bir çatı yok altında birleşebileceğimiz. En fazla ABD kucağından kalkıp, Bu ülkelerin kucağına otururuz. Öte yandan Rusya ve İran ile sırasıyla siyasi, etnik ve dini sebepler temelli olan ayrışmalarımız varken, ABD ile ortak katıldığımız savaşlar bile var. Tabii ki ülkelerin dostları yoktur. Hepsi temelde çıkar ilişkisidir. Türkiye, ABD ve Avrupa için, Ortadoğuya kalkan ve bir üs. Hangi kart ya da koz ile o saydığın masada söz sahibi olabileceğiz ki?
0
nawar
(20.02.18)
şu ara sıra alevlendirileduran israil karşıtlığı/düşmanlığı? beyanları ortalarda savrulur durduğu dönemlerden birinde; demir-çelik fabrikasında çalışan bir arkadaşım söylemişti: "daha bugün tonlarca demir kütüğü gönderildi israil'deki falanca firmaya, ne diyo bunlar" diye. mevzu para ticaret ekonomik dengeler ilh.

ama amaç olan kısım bize herhangi bir şekilde aktarılmadığı için durum karmakarışık anlaşılmaz halde görünüyor. tak diye anlaşılabilir bir hali olduğunu söylemiyorum ama demek istediğim haberimiz olmayan ve bize bilhassa bize tek bir bilgi kırıntısı dahi sızdırılmayan tarafları da var bu işlerin.

kendimce bir kısmını da söylemeye çalışayım, geçen sene suriye sınırında askerdim, ve diğer taraflarını bırakırsak sadece sınır güvenliğini sağlamak amacıyla türkiye'nin buna mecbur kaldığını rahatlıkla söyleyebilirim.

yani bir olay, ya da böyle bir olay, öncesiyle etraflıca ele alınmalı derim ben ama biz sen ben o; o verilere erişemiyoruz. benim tek diyebileceğim, her ne kadar söylenileduran böyle olmasa da; türkiye afrin'e mecbur kaldığı/bırakıldığı için müdahale etti ediyor. mecburiyet kısmı, önceki siyasi hamlelerden kaynaklanıyor diye düşünüyorum ben. bir nevi tutarlı olma kaygısı.

ek olarak da bir alıntı yapayım meçhul:
- savaşta önce gerçekler ölür.
0
dafaisss
(21.02.18)
(13)

İngilizce (grammar hatam var mı?)

apolitikherif
Şurada bir hata görüyor musunuz?I like to feel the process of changing as a way to create myself better. There are so many changes I’ve gone through, which has brought many great things in my life. I have enough wish, will and power to add to my life new elements, at the same time remove all the b
Şurada bir hata görüyor musunuz?


I like to feel the process of changing as a way to create myself better. There are so many changes I’ve gone through, which has brought many great things in my life. I have enough wish, will and power to add to my life new elements, at the same time remove all the bariers that prevent mine development. Then one day realize that old lifestyle has been replaced by a new one.
0
apolitikherif
(20.02.18)
"... to add new elements to my life, remove all the bariyer that prevent selfie development at the same time..."

Böyle daha iyi gibi. Ama işin uzmanı değilim. Nacizane.
0
femme vitale strikes back
(20.02.18)
Barier*
Seif*
0
femme vitale strikes back
(20.02.18)
which have brought.
prevent me from development
one day'den sonra i dememissin. I realised de.
0
baldur2
(20.02.18)
prevent mine development derken, mayın gelişimini engellemek mi demek istedin?
to add new elements to my life olmalı bence bu kısım.
0
diffarentiationation
(20.02.18)
naçizane çevirim komple şu şekilde,

I like feeling the process of changing as a way to create a better myself. There are so many changes I've been through, which have brought many great things to my life. I have enough wish, will and power to add new elements to my life and at the same time remove all the barriers that prevent my development. Then, one day, to realize that the old lifestyle has been replaced with a new one.

***

yalnız "i have enough wish" kısmı tam olmamış gibi. o kısmı komple "i have enough will power" olarak düzeltebilirsin sanırım. illa kelime ekleyeceksen dedication falan olabilir.

ek olarak "and at the same time remove all the barriers" kısmının "while removing all the barries" olarak değişmesi de daha şık durur ama çok karıştırmak istemedim, hani eğer ödevse falan çok uçmayalım.
0
der meister
(20.02.18)
der meister +1, bir tek ilk cümledeki better myself işi bozuyor, to make myself better yap onu.
0
i was made for you
(20.02.18)
anlama sadik kalarak, birtakim degisiklikliklerle beraber onerim soyledir:

I like the feeling of change, for it is one way to realize myself better. I have gone through many changes so far, which has brought many great things into my life. I have always had will and power enough to transform my life for the better and to eliminate anything that prevents my self-development. And, one day, I have just found out that old lifestyle has already been replaced with a new one!
0
elan vital
(20.02.18)
@Der meister +1
Sadece:

"...There have been so many changes that I've..."


Bir de "wish" kısmı biraz şeyyy. Onda da @der meister +1
0
nawar
(20.02.18)
I like to feel the process of change* daha doğru gibi. changing diyince arkasından changing what? diye sorasım geliyor. change isim olarak da -ing gelmeden kullanılabiliyor.

edit: ya da anlatmak istediğiniz şey farklı ise bir anlam karmaşası var gibi.
0
kozmosta bir nokta
(20.02.18)
there had been so many changes I've gone through daha doğru diye düşünüyorum.
sonra which have diye devam etmeli çünkü birden fazla değişiklik.
...power to add new elements to my life daha doğru olur.
in the meantime to remove all the barriers that prevent my development diyebilrisin hatta might prevent desen daha güzel olur gibi.

son cümleni anlamadım.
0
bohr atom modeli
(20.02.18)
"I'd like to think that changing, as a process, is to create a better self. There are many changes I've gone through that have brought great things into my life. I have enough willpower, wishes, and strength to add new elements to my life while, simultaneously, removing every barrier that prevents me from developing myself. One day, I'll realize that my old lifestyle has been replaced by a new one."
0
sen git ben geliyorum
(20.02.18)
- ..process of CHANGE..

- ..which HAVE brought..

- ..that prevent MY development..

- son cümle alakasız, öznesi yok.

gramer olarak böyle. alınma ama genel olarak metin biraz anlamsız olmuş.
0
eindaclub
(20.02.18)
şimdi bir daha bakınca belki feel değil de "I like experiencing the process of change..." dersen sanki daha iyi olur. feel duygusal kalıyor. experience ise deneyim ve sana bir şeyler katması ifadesini güçlendiriyor diye düşünüyorum.
0
kozmosta bir nokta
(20.02.18)
(10)

Neden sevmediniz?

fragile lady
Black Mirror'ın 4. sezonunun 5. bölümü olan Metalhead'i neden sevmediniz? IMDB'de de 6.8 almış; şaşırdım. Bence gerek siyah beyaz ambiyansıyla, gerek üst düzey teknolojisiyle, gerekse yarattığı gerilimle muhteşem bir Black Mirror bölümü olmuş.
Black Mirror'ın 4. sezonunun 5. bölümü olan Metalhead'i neden sevmediniz? IMDB'de de 6.8 almış; şaşırdım. Bence gerek siyah beyaz ambiyansıyla, gerek üst düzey teknolojisiyle, gerekse yarattığı gerilimle muhteşem bir Black Mirror bölümü olmuş.
0
fragile lady
(19.02.18)
hikayenin öncesi yoktu. o yüzden olabilir. ben de beğenmedim açıkçası, sıktı sürekli kovalamaca sahnesi izlemek.
0
elorelia
(19.02.18)
son sezon genel olarak çok kötü. ama sezonun en kötü bölümü metalhead değil bence de. hatta kendi içinde en tutarlı bölüm oydu. en azından düz kovalamaca-aksiyon-gerilim izledik. arkangel, crocodile, uss callister'dan falan daha iyi bölüm. daha iyi dediğim, bu saydıklarım on üzerinden üçse metalhead beş.
0
sir gawain
(19.02.18)
Ben o bölümü hatırlamıyorum bile. Dördüncü sezonun en kötü bölümü olan Archangel'i hatırlıyorum, Archangel'i Archangel'dan daha iyi olduğunu da hatırlıyorum ama bölümü hatırlamıyorum. İz bırakmamış, ilgi çekmemiş demek ki.
0
femme vitale strikes back
(19.02.18)
bulmacasız oluşu ve sürpriz eksikliği hemen dikkatimi çekmişti benimde, şaşırtmadı hiç..

maalesef black mirror kendi içinde çıtasını çok yükseltti, metalhead diğer bölümlere nazaran seviyesi düşük.
0
redeath
(19.02.18)
Ben o bölümü daha bitirmedim bile, bir gün gerekli iradeyi bulurum umarım.
0
i was made for you
(19.02.18)
köpeğin tasarımı çok başarılıydı, ben beğendim bölümü, belirsiz (aslında olmayan) hikayede bile oldukça çabuk çekiyor içine.
0
hasmetizm 2046
(19.02.18)
kof bi gerilimi vardı. kovalama sahneleri sıkıcıydı. orijinal bi konusu da yoktu bence. klasik distopya.
0
thomson'un uzumlu keki
(19.02.18)
Güzel bir temeli olmayan kovalamadan ibaret bölümdü. Bilim Kurgu türünde çok fazla şeyler izlemiş olanlar için pek bir esprisi yok. Sıkıcıydı bence.

Bu sezon genel olarak biraz eğreti geldi hatta. En güzel bölüm sezon finaliydi (Black Museum) ama o bölümde de son 5-6 dakika olmasa 10 üzerinden en az 2 puan daha alırdı. Aynısı Hang the DJ için de geçerli. Diğerleri giderek daha düşük puanlar işte.
0
nawar
(19.02.18)
Bittiğinde “ee noldu şimdi yani” dedirtiyo. Son bölümde neden oyuncakların peşinde oldukları az çok anlaşıldı ama bölüm havada kalmış. O robotlar ne ayak, niye insanları öldürüyo? Dünyanın geri kalanı ne durumda? Diğer bölümler abd iken neden bu ingiliz? (Direksiyon sağdaydı)

Fikir falan iyi de fazla havada kalmış.
0
Delay Fuze
(19.02.18)
Black Mirror tarzı değil daha çok bir kıyamet sonrası filmi gibiydi. Başı ve sonu da yoktu, çok kopuktu senaryo. Mutsuz sonla biteceğini de çok belli etmesi eksi puan oldu benim açımdan.
0
iwasbornonamountainside
(20.02.18)
(20)

bu nasıl bir nefret?

bunaldım a dostlar
https://eksisozluk.com/entry/74334332abi tamam reddedilmişsin, doğal bir şey değil mi bu? ki kimse kimseyi kabul etmek zorunda değil.bir insan niye bu kadar karşı cinse komple nefret duyar? çok korkunç, düşünsenize arkadaşınız yanınınızda böyle konuşuyor, çok korkunç değil mi? ben mi abartıyorum?edi
eksisozluk.com

abi tamam reddedilmişsin, doğal bir şey değil mi bu? ki kimse kimseyi kabul etmek zorunda değil.

bir insan niye bu kadar karşı cinse komple nefret duyar? çok korkunç, düşünsenize arkadaşınız yanınınızda böyle konuşuyor, çok korkunç değil mi? ben mi abartıyorum?


edit: reddedilmişsin zaten, istenmedin. daha nereye "sikmek"ten bahsedebiliyorsunuz? sevgili değilsin, bişi değilsin. ben hala anlayamıyorum. acayip sert fikirler bunlar. organlarınızı silah olarak kullanmayı normalleştirmeyin lütfen.
0
bunaldım a dostlar
(19.02.18)
bilindik ss kuralını söylemiş. öküz olmayın hatta demiş. ben bi nefret göremedim.
0
attila
(19.02.18)
nefret görmedim bende ss kurallını söylemiş.
0
denklemci
(19.02.18)
nesi nefret?

Güzel sevişin tatmin edin tatmin olun, yoksa ilişkide sorun çıkar demiş.

Ss kuralı geçerli adam bunu söylemiş
0
KaraSakall
(19.02.18)
SS +1

Ben mesela hayatımda güzel giden ilişkiyi bir yerde sabote etmeyen kadın görmedim daha. Gerçek ya da kurgu fark etmez. Eminim ki kadınlar da aynı şeyi söyleyeceklerdir erkekler için.
0
nawar
(19.02.18)
bunda nefret yok yahu.

sikin dedi diye illa nefret söylemi bu diyemeyiz ki. adam seksin ilişkideki öneminden bahsetmiş ki haklı.

ayrıca öküz olmayın, romantik sürprizler yapın bile demiş. daha ne desin.
0
elorelia
(19.02.18)
Umutko haklı, çiğlik ve kıroluk var. Yoksa cinsellik her türlü sorunu çözer demenin daha insancıl yolları olmalı.
0
roket adam
(19.02.18)
reddedilmiş insandan bahsediyoruz? istemiyor ki zaten seni? zorla mı? beni de reddettiler, biraz üzüldüm sonra dedim napalım, sevmeden seviyormuş gibi mi davranıcaktı o türlü daha çok üzülürdüm.

dear god make me a bird, umutko ve roket adam'a katıldığımı belirtmeden edemicem.
0
🌸bunaldım a dostlar
(19.02.18)
Burada mantık hatası var. Reddedildiğin insanı nasıl sikeceksin? Zaten sikmeni istemediği için seni reddediyor.
0
nickini degistiren yazar
(19.02.18)
Ben buradaki "sikin"i gerçek anlamı ile almadım. 4S kuralı olarak yorumladım ben. Ben mi yanılıyorum, öyle yorumlayanlar mı?

@der meister ne güzel yazmışsın. 2 sorum olacak kusura bakmazsan. Şu anki sevgilin ile ilişkin nasıl? Ne kadar süredir birliktesiniz? Seninki sürtünmesiz ortam gibi olmuş. Lise fiziğinde, soru çözerken gördük sadece. Gerçek hayatta karşılığı yok. Keşke dediğin gibi olsa. O ilişki hiçbir zaman yürümez demiyorum ama yürüse de saçma sapan kavgalar, sorunlar çıkar.
0
nawar
(19.02.18)
@nawar, şu an ilişkim yok ama yaşadığım tüm ilişkilerde bu şekilde davranmaya gayret ettim ve karşımdaki insanlar da gerçekten aklı başında kişiler oldukları için bu açıdan hiç sorun yaşamadım.

ha bana söylemedikleri halde belki beni zayıf bulmuşlardır, "aaa manyak bu" demişlerdir, orasını bilemem ama ben kendi adıma doğru bildiğim şeyden vazgeçmeyi düşünmüyorum açıkçası. bak yeri gelir trip atarım yazmam. benim söylediğim şu: karşı tarafa acı çektirmek, onu "kontrol etmek" için bilerek böyle aptallıklar yapmam. ipler senin elinde, ipler benim elimde... böyle ilişki olmaz. birbirinize güveneceksiniz, birbirinizin iyiliğini isteyeceksiniz. böyle olduğu zaman zaten kimse karşı tarafı kontrol etme, burnunu sürtme, süründürme ihtiyacı hissetmiyor. insan bunu sevdiğine yapmaz, yapmamalı. dediğim gibi tartışmalar, kavgalar olur. yeri gelir küsüşürsünüz, konuşmazsınız, birbirinizi kırarsınız. ama bunu "kontrol" amaçlı, bilerek ve isteyerek yapmak benim gözümde büyük adilik. ben birine aşıksam onunla huzur bulmayı, onunla birlikte güzel yaşamayı isterim; savaşmayı değil. ben ilişki yaşarken yorulmak ve her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek istemiyorum. ikimiz de neysek o olalım, birbirimize uygunsak zaten güzel gider her şey. gitmediği yerde de konuşuruz, iletişim kurarız, orta yol buluruz. nitekim bu açıdan hiçbir sevgilimle olan ilişkimde sorun yaşamadım, her şey çok iyiydi. benim için sevgili üzerinden ego tatmini yapılacak, strateji savaşı verilecek biri değil. giderim europa universalis falan oynarım strateji geliştirip savaşmak istiyorsam.

ben buyum, böyle sevmeyecekse de sevmesin zaten. ben böyle düşünüyorum. tabii ki güzel bir ilişkim olsun, sevdiğim biriyle mutlu olayım isterim ama benim istediğim şekilde olmayacaksa laf olsun diye sevgilim olmasına da ihtiyacım yok açıkçası.

çoğu kişinin anlamadığı şu: benim söylediğim tarzda bir ilişkiyi "köpeklik" olarak görüyorlar. hayır. kendisine saygısı olan insan nerede durması, neye "hayır" demesi gerektiğini bilir. anlayışlı olmak, ilişkiyi kavgaya ve stratejiye dönüştürmemek, karşı tarafın her dediğine "he" demek anlamına gelmiyor. dediğim gibi, iki taraf da kendini ve karşısındakini tanıdığı/sevdiği sürece bunlar zaten sorun olmuyor; senin zayıflık gösterdiğin yerde o seni kolluyor, onun zayıflık gösterdiği yerde sen onu kolluyorsun.

valla bilmiyorum, belki ben çok safım ama sevdiğim insanı "süründürmeyi" hiç düşünmedim. beni sevmesi, bana sadık kalması için köpekleşmeye ihtiyacı varsa zaten istemem kendisini, eksik kalsın. beni özgür iradesiyle, olduğu kişi için, olduğum kişi için sevmiyorsa ne anlamı var?
0
der meister
(19.02.18)
@der meister Olabildiğin kadar kişi ile birlikte olmak isteyen biri gibi durmuyorsun. O zaman neden istatistik belirtecek kadar fazla ilişkin oldu? Birlikte olmak istediğin (sevgili olarak) kadınların yarısından fazlası ile birlikte olabildin mi, yoksa "friendzone"a mı yolculuk ettin? Prensiplerini savunduğun ilişkilerin neden bitti?

Bunların hepsinin cevabı yukarıdaki konu işte. Ben senin düşüncen yanlış demiyorum. İlişkiler taht oyunlarına dönüyor ve o şekilde uzuyor. Senin düşüncen yürümeyen ilişkiler analizi yapsan ciddi bir çoğunluğun paylaştığı düşünceler. Ben karşındakini köle et demiyorum ama nihai huzur ortamında yürüyen, yürüyebilen ilişki yok. Hatta ilişkide alttan alan, Sorun çıkarmamaya çalışan kişi genelde sorun kaynağı görülen ya da terk edilen kişi olur.

Yani iş "ideal denkleme" gelince hepimiz senin gibiyiz. İnternet, sohbet ortamları falan hep bu şekilde düşünen dolu. Gel gör ki bu kişilerin hiçbirinin uzun ömürlü, sağlıklı ilişkisi yok. Az da olsa işin içine oyun, taktik, hile (aldatma değil) katmadan yapabilen yok. Yani o bir tespit değil, temenni. Ben de senin gibi düşünüyorum ama ilişkiler taht oyunlarına dönüyor diye sıkıldım açıkçası. Sevgilim yok bir arayışım da yok o yüzden.
0
nawar
(19.02.18)
Bir gün biri gelir ondan daha iyi sker. Bu sefer de aldatılmış olur. Bu işlerin bir mantığı yok. Kendince teori üretmiş.
0
dissendium
(19.02.18)
@nawar, çok sayıda ilişkim olmadı ki. bir de şu var, 23 yaşındayım. her zaman her şey tutmuyor. her şey iyi gitse bile sonunda kopuyor bir yerden. haklı olabilirsin çünkü ilişkilerimde terk edilen taraf daima ben oldum ve hiçbirinde sebep dahi belirtilmedi ahah :) ben kendimi biliyorum ama. bu işin doğrusu, yanlışı olduğunu da düşünmüyorum. yani herkesin yaşam tarzı, ilişki dinamiği, sevgilisinin durumu ve onun düşünceleri vs. farklı sonuç olarak. ayrıca "herkesin temennisi bu" demişsin ama katılmıyorum, açıkça sevgilisini köpek etmesi gerektiğini, sadece bu yolla elinde tutabileceğini söyleyen çok fazla insan var. huzurlu, sakin, tarafların birbirini anladığı ve sevdiği, itmek yerine çekmeye çalıştığı bir ilişki istediğini söyleyen pek insan görmedim ben işin açığı. eski sevgililerime sorarsan pek de alttan alan, anlayışlı biri olmadığımı söylerler muhtemelen. ne düşündüklerini bilmiyorum açıkçası şu an. dediğim gibi, tam olarak neden terk ettiklerini de bilmiyorum.

bu arada gerçek anlamda ciddi olduğunu düşündüğüm, özel saydığım iki tane ilişkim oldu. daldan dala atlıyor değilim. kaldı ki istesem bile öyle bir kapasitem yok, flörttür sevgililiktir pek becerebildiğim şeyler değil. biraz memur kafası yani, "kafam rahat olsun" adamıyım, o açıdan haklı olabilirsin evet. belki sıkıcı, belki heyecansız, belki yetersiz bulmuşlardır. ben bilmiyorum. ilişkimiz bittikten aylar sonra konuştuğum oldu, o zaman bile olumsuz bir şey söylemiyorlardı ama sonuç olarak terk ettiler yani, nedenini onlar bilir.

sonuç olarak ben her şekilde bu entry'deki mantığın iğrenç ve çiğ olduğunu düşünüyorum. benim gözümde ağır özgüvensizlik ve basitlik göstergesi. şahsen bu kadar agresif, koskoca ilişkiyi bu kadar sığ bir şeye indirgeyen biriyle öbüşmem bile eheh.

***

edit: dissendium gardaşımın yazdığını şimdi gördüm, çok doğru söylemiş. konu buysa eğer "iyi sikmenin" sınırı yok. her zaman senden benden daha "iyi sikecek" birisi var, olur. ben kendi adıma bu kadar basit ve ilkesiz bir hayvan olmadığımı düşünüyorum, "daha iyi sikiyor" veya "daha iyi sikebiliyorum" diye (gerçek veya mecazi anlamda) sevdiğim insandan vazgeçmem. cinsellik veya "ruhunu sikmek" önemli olabilir evet ama her şey değil. ilişkim kökten buna bağlı olacaksa damacana skerim çok affedersiniz, bunun için kadına veya flörte ihtiyaç yok.
0
der meister
(19.02.18)
ordaki iyi sikmenin cinsellik manasında olmadığı çok açık. adam işte "hep iyi niyetimizden kaybettik" goygoyu yapıyor kuyruk acısından.
0
ghilleinthemist
(19.02.18)
@der meister senin hayatın da benim dediğime geldi işte. Dur özelden yazayım diyaloğa döndü burada :D

Ekleme: sığ bir bakış olduğu doğru ama bu onu haksız yapmaz. Söylediklerinin işe yaradığı/yarayacağı gerçeğini maalesef değiştirmez.
0
nawar
(19.02.18)
Nefret değil de sığlık. Çiğlik +1
0
femme vitale strikes back
(19.02.18)
Burada nefretten çok gerizekalılık ve avamlık var +1
0
i m cool with that
(19.02.18)
@attila, ahahaha 6 aydır her allahın günü "eski sevgilimi özlüyorum" diye ağlıyorum, demek ki bir de cool görünmeye çalışmasam neler yapacakmışım. bu kafadaki birinden daha farklı bir yorum beklemiyordum zaten. böyle sığ ve aptalca bir bakış açısına sahip olmayınca cool görünmeye çalışıyoruz tabii, sen de haklısın. ben kendimce doğru olanı, düşündüğümü söyledim. bunu "cool görünme" çabası olarak algılamana neden olacak kadar ne butthurt'lük yaşadın bilmiyorum ama umarım toparlarsın.
0
der meister
(19.02.18)
Ya siz başlığın hortlama nedenini tam takip etmemişsiniz arkadaşlar. İlk yazan kişi, kadının eski sevgilisini unutamadığından bahsetmişti. Burada linki verilen entry de konu ile uyumlu olmasa da "eğer iyi seks yaparsanız eski sevgiliyi falan unutur" demeye çalışmış. Yani seksten bahsetmiyor değil. Ama kendince "ben iyi sikerim" iması yaratmaya çalışmış başlıkla uyumsuz olsa da..
0
twelfth
(20.02.18)
başlıkla içerik hatası var bence, ne alaka diyorum her okuyuşumda.

@der meister: cooldan daha çok olması gereken insan gibi insansınız, saygılar efendim, sizi bozmalarına izin vermeyin.
0
🌸bunaldım a dostlar
(20.02.18)
(6)

Eski ev telefonlarının 2 kere çalmadan açılmaması

iddaaci
Eskiden özellikle ev telefonları 2 kere çalmadan açılmazdı. Neydi bunun sebebi? Yani çok eskiden gelen bir durum mu var?
Eskiden özellikle ev telefonları 2 kere çalmadan açılmazdı. Neydi bunun sebebi? Yani çok eskiden gelen bir durum mu var?
0
iddaaci
(19.02.18)
eksisozluk.com

ben tatmin oldum açıkçası.
0
kablelvuku
(19.02.18)
99'da falan internet cafede Collin Macrae oynuyorum. oyun açılırken loading ekranındaki loading barı/çubuğu çabuk dolsun diye klavyede enter, spacebar Allah ne verdiyse çatır çutur basıyorum seri şekilde. orada çalışmaya yeni başlamış bi üniversite öğrencisi tahminimce kafe sahibine yaranma amaçlı yanıma geldi ve yaptığım şeyin yanlış olduğunu söyledi, sonra geçen diyalog;

ben:b yalaka:y

b: çat çat çat çat...
y: dostum eğer o tuşlara öyle basmazsan oyunun daha hızlı açılacağını sana kanıtlayabilirim.
b: yok böyle iyi.
y: bak mesela evde telefon çaldığında kapanmasın diye ilk çalışta açmıyorsunuz di mi?
b: bilmiyom yaa öyledir.
y: aynı şekilde burda da sabredersen işlemci yorulmaz ve oyun kapanmaz, hızlı açılır.
b: çat çat çat çat...
y: deneyelim mi?
b: yea bi dur abi ya, zaten yarım saatlik açtırtdım o da oyuna girmiyor yaa.
0
onemoremile
(19.02.18)
Bana telefonun başında çalmasını bekliyormuşuz gibi olmasın diye yapılıyor gibi geldi sadece fikir yürüttüm. İşin komik yani bu alışkanlığı çoğu insan devam ettiriyor ben de dahil biraz çalmasını bekliyorum :) bi de çalar çalmaz açınca karşıdaki de şoka giriyor zaten afallıyor:)
0
bayc
(19.02.18)
tembelliktendir. eski telefonlar sabitti, evin girisinde holde dururdu genelde. iki kere calinca gercekten birinin seni aradigina emin olursun, bos yere kalkmamis olursun.

ebeveyinlerin cocuklarini uzaktan kumanda olarak kullandigi yillar bunlar.
0
jimicik
(19.02.18)
Hattın düşmesini önlemek için.

Bir diğer sebep arayan kişi aradığına emin olsun diye. yanlışlıkla aramışsa, kapatmasına fırsat verilsin. Telefon açıldığında kontör düşer, yanlışlıkla aranmışsa boşa düşmesin diye. Malum pahalıydı bir zamanlar.
0
cliquot
(19.02.18)
Kablelvuku'nun paylaştığı entrydeki gibi. Hat düşmesi konusu.
0
nawar
(19.02.18)
(21)

Hic karabasan gordunuz mu?

aychovsky
Uyku felci diyelim ya da. Cok kabus gormusumdur ama hic karabasan yasamadim. Genelde kabustan ziplayarak, sicrayarak ya da Hollywood filmlerindeki kadar dimdik olmasa da dogrularak uyaniyorum. Hic yasadiniz mi? Nasil bir his? Illa kabustan sonra mi oluyor, yoksa sabah alarm calinca da olabilen bir s
Uyku felci diyelim ya da. Cok kabus gormusumdur ama hic karabasan yasamadim. Genelde kabustan ziplayarak, sicrayarak ya da Hollywood filmlerindeki kadar dimdik olmasa da dogrularak uyaniyorum.

Hic yasadiniz mi? Nasil bir his? Illa kabustan sonra mi oluyor, yoksa sabah alarm calinca da olabilen bir sey mi? Bir de genel olarak kabustan nasil kalkiyorsunuz? Merak ederek cok mu sacmaliyorum?
0
aychovsky
(19.02.18)
bi kere olmuştu, ateşli hastalık geçiriyordum, uykudan uyandım yaklaşık 1 saat kalkamadım, çok çişim gelmişti, kalkamadım, sağa sola bile dönemedim, ses bile çıkaramadım. sonra nasıl hareket ettim bilmiyorum muhtemelen hastalıktandır.

bi kaç kere yüksekten düşerken uyandım, hemen sağa sola bakındım. evet fırlayarak uyandım.

onun dışında fırlamak evet çok doğal bir refleks ama ben uyanıp sağıma soluma bakıyorum dilikmekten çok.
0
Photographer
(19.02.18)
çocukken birkaç defa oldu. gözlerim dışında hiçbir yerimi oynatamıyordum. birkaç defadan sonra kendi kendime "kapat gözünü yat, nolcak" dedim. bu şekilde iki-üç defa daha olmuştur. başka da olmadı.
0
lesmiserables
(19.02.18)
bir kaç kere yaşadım. ilk başta anlamadım ne olduğunu. sadece nefes sesimi duyuyordum bi de gözlerim hareket ediyordu. baktım kollarım falan hareket etmiyor. ilkinde hafif aptallaştım da daha sonra olunca "aha gene oluyo" falan dediğimi hatırlıyorum.
0
ravenclaw
(19.02.18)
Ben bi cok defa gordum. Bagirmaya calisip bagiramamistim. Bunlar hafifti.
En kotusu surekli dusuyormusum gibiydi.
0
durgunfoton
(19.02.18)
Çok. Algı açık oluyor yani uyanık gibi oluyorsun ama ne hareket edebiliyorsun ne sesin çıkıyor. Kulakların uğulduyor, kalp atışını güm güm beyninde hissediyorsun. Bir aralar istisnasız her gece yaşardım bunu. Bana tam uykuya yeni dalmışken olurdu, derin uyku sırasında hiç olmadı sanırım.
0
i m cool with that
(19.02.18)
Bana da iki üç defa oldu. Sanki üstümde biri oturuyor gibi bir ağırlık hissediyorum, kendi nefes sesimi duyuyorum ama sanki dışarıdanmış, kulağımın dibinde biri hırr hırr diye nefes alıyormuş gibi bir his oluyor. Yarı açık, yarı kapalı bilinç. Yani, "şu anda karabasan görüyorum herhalde, hmm korkutucuymuş" falan diye düşünebiliyorsunuz. Ben olduğu her seferde kendime "bu bilimsel açıklaması olan bir şey, doğaüstü bir şey değil, uyanabilirim" falan deyip kalkmıştım.
0
sopiro
(19.02.18)
www.eksiduyuru.com

eksisozluk.com

B.k gibi bişey ozetle. Bu ikisinden sonra yaşamadım hiç.

Kabuslar da tüm modumu düşürüyor benim, büyük iç sıkıntısı ile uyanıyorum.
0
elorelia
(19.02.18)
bana da olmadı hiç.
0
Bruce
(19.02.18)
Bana cok oluyor. Birkac gece ustuste ya da ayni gece birkac kez olabiliyor. Ilkini hatırlıyorum lisede yurtta olmuştu ve inanilmaz korkmustum. Sonralari dua falan okuyarak defetmeye basladim, artik sallamiyorum bile. Biraz kasiyorum kendimi uyanmak icin o kadar. Alisiyor insan.
0
japon askeri
(19.02.18)
Sadece gece olan birsey degil gunduz uyurken de oluyor. Ha bi de aklima geldi simdi. Akserde garaj nobetinde kamyonun kasasinda kisin tekirdagin gece ayazinda uyurken basmisti. Bi uyandım bacaklarim yok. Soğuktan uyusmus .Ayaga kalkayjm derken yere kapaklanmistim. Kim s.ker karabasani oyle bi durumda.
0
japon askeri
(19.02.18)
yasadigim karabasan mi bilmem ama uyku ile uyaniklik arasi bi durumdayken kalkmaya calisip da kalkamamam ancak cok fena zorlamamla surunerek yatagin kenarina gelip ayaklarimi yere atabilmem gibi bi sey yasamistim vaktinde.
0
arkadakiadam
(19.02.18)
birkaç ayda bir yaşıyorum. sanırım normalden daha sık bir oran bu.
gözünüzün açık olduğunu ve hareket edemediğinizi sanıyorsunuz. daha doğrusu ben hala, o esnada gerçekten gözlerim ve bilincim açık mı, yoksa rüyada mıyım ayırt edebilmiş değilim. sanki vücudum yatağa kayışlarla bağlanmış gibi hissediyorum. bana hep geceleri oldu, sabah olmadı.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.02.18)
üniversitede 2-3 sene devamlı oluyordu. sonra kendiliğinden geçti. artık nadiren oluyor. olduğunda panik yapmayıp tekrar uyumaya çalışıyorum. başka türlü geçmiyor.
0
sir gawain
(19.02.18)
kabustan sicrayarak uyanmak diye bir sey hic yasamadim. film karesi gibi geliyor bana o. ergen kizlarin yuzustu kendilerini yataga atip aglamalari gibi. normal uyaniyorum fazlaca kalp atisiyla.

karabasan korkunclu. birkac defa oldu. birinde ustumde bir sey oturuyor, birinde ensemden nefes sesini duyuyorum, birkacinda sadece hareket edememe hali. bir kere de sehirlerarasi otobuste olmustu. kucagimdaki cantaya kafami koyup dalmistim. uyandim ama duzelemedim bir sure. degisikti.
0
jimicik
(19.02.18)
Bana da yıllar önce çok olurdu. Hatta hiç unutmam, ilk olduğunda ölüyorum sanmıştım. Zira hareket edemiyorsun, bağırmak istiyorsun bağıramıyorsun. Bittikten hemen sonra koşa koşa yüzümü yıkamıştım. Belirli zaman sonra alışıyorsun.
0
altin gol atan stoper
(19.02.18)
Arada oluyor. Şimdiye kadar 10u geçmiştir birkaç aydır olmamakla beraber. İlk olduğu zamanlarda çok panikliyordum. Son seferlerde iyice alıştım galiba, sakin kalmak için kendimi telkin edip geçmesini bekliyorum. Panik olmadan kolumu oynatmaya çalışıyorum.
0
curukturpkokusu
(19.02.18)
bir kere oldu.. yatağımla duvar arası açılıyor ve ben o araya doğru kayıyorum. kıpırdayıp, kendimi yatağımın üstüne atmak istiyorum ama olmuyor. iyice gömülüyorum ve bağırıyorum ama sesim çıkmıyor, duymuyorum sesimi. sonra birden uyandım ve o anda ev arkadaşımı kendi odasında çıyan soktu. evimiz 4. kattaydı ve bırak çıyanı, ufak bir böcek dahi görmemiştik evde o güne kadar. hala hatırladıkça içim titrer.
0
silah taciri
(19.02.18)
yılda bir iki defa oluyor. sırt üstü yatmak ile bağlantılı. genelde görülen beynin o an oda içinde fark ettiği fakat bilinç ile algılayamadığı için o objelerden türettiği fantazi oluyor. bir defasında sandalyede asılı olan montu yaşlı bi adam olarak görmüştüm mesela.
0
orpheus
(19.02.18)
Hep duyardım hiç başıma gelmemişti iki sene öncesine kadar. Bir rüya gördüm, tanıdığım bir kızın, gerçekte olmayan apartman bahçesinde bekliyorum. Apartmandan iki kadın ve kapıcı çıkıyor, kapıcı kadınlara bahçeyi de gezdiriyor. Ben saklanıyorum, bakıyorum ki geliyorlar, kenara uzanıp, sırtım yola dönük, uyuma numarası yapıyorum. Kadınlar “aa burada biri uyuyor” diyor. Orada uyanıyorum ama olay orda başlıyor aslında;

Uyanıyorum, yatakta olduğumu, hangi tarafa doğru yattığımı bile biliyorum. Yüzüstüne yakın bir pozisyondayım. Sırtımdan bir şey beni Yatağa doğru bastırıyor. Bu sırada rüyamdaki Kadınların mırıldanmalarını da hala duyuyorum ama kelimeler seçilmiyor. Felak-Nas okumaya çalışıyorum ama dilim oynamıyor, bırak ses çıkarmayı. Aşırı panik halinde değilim ama korkmuş durumdayım tabii. “Yapacak bişey yok, öyle içinden içinden oku” diyorum kendime. Yarısına falan geldiğimde vücut kendine gelmişti, sesli sesli devam ettim o an. Refleksle dönüp arkaya baktım ama bir şey yoktu tabii.

Bende böyle oldu.
0
lazor
(19.02.18)
İki defa yaşadım. İlki fantastikti ama mobildeyim anlatamayacağım. Karabasan tecrübesi yaşattı o. İkincisinde nasıl bir şey olduğunu biliyordum. Daha rahat geçti.

Seslenmeye çalışıyorsun sesin çıkmıyor. Hareket etmeye çalışıyorsun, kılın kıpırdamıyor. En ufak kaz gruplarımı hareket ettireyim, çözülür dedim. El olmadı. Ayak parmaklarını denedim. İki ileri geri yapabildiğim anda bütün vücut kendine geldi zaten.

Sözlükte başlığında ben korkmuyorum, öyle korkmam, böyle kafam rahat falan diye yazanlar var. Ya yalan söylüyorlar ya da müptelası olmuşlar. Felç oluyorsun. İlk ya da ikinci yaşadığında öyle kalacağın korkusu yaşamamış olman imkansız diye düşünüyorum. Yoksa karabasan geldi beni boğup öldürecek falan diye korkan yoktur elbette.
0
nawar
(19.02.18)
ben bir kere yasadim, efsane bir deneyimdi. ciddi anlamda biri seni yataga baglamis gibisin. inanilmaz bir duygu yataktan kalkmak isteyip kalkamamak.
0
baldur2
(19.02.18)
(2)

Boks ile vücut şekillenir mi?

elvedui1
Boy 183 kilo 76. İki sene önce 60 kiloydum kontrolsüz kilo alınca vücudum yağlandı. Yağ oranım %16. Body building ile boks arasında kaldım. Boks daha işe yarar ve eğlenceli bir spor gibi geliyor. Boks ile göbek erir mi, kollar büyür mü?Sizce hangisini seçmeliyim?
Boy 183 kilo 76.

İki sene önce 60 kiloydum kontrolsüz kilo alınca vücudum yağlandı. Yağ oranım %16. Body building ile boks arasında kaldım. Boks daha işe yarar ve eğlenceli bir spor gibi geliyor. Boks ile göbek erir mi, kollar büyür mü?

Sizce hangisini seçmeliyim?
0
elvedui1
(16.02.18)
Büyümez, kıç ve göbek hariç herhangi bir yerini büyütmek istiyorsan ağırlık kaldırman lazım. Kıç da kaslı büyüsün istiyorsan gene ağırlık kaldırman lazım. İkisini birlikte de yapabilirsin tabii. Kardiyo olarak düşünebilirsin boksu yürüyen bantta boş boş yürüyeceğine.
0
i was made for you
(16.02.18)
Büyür ama boks dediğin eldiven takıp torbaya vurmak değil. En az 2-3 ay sadece vücut çalıştırtacaklar sana düzgün bir boks salonuna gidersen. Ondan sonra da boks antrenmanları ile birlikte ağırlık antrenmanları devam edecek. O yüzden vücudun gelişecek. Yoksa sadece torba yumrukladın diye değil.
0
nawar
(16.02.18)
(7)

Lisans bitince yüksek mi iş mi ara vermek mi?

lolita
İyi akşamlar duyuru sakinleri,Bu dönem lisansı bitiriyorum. Aklımda hep bitirdiğim gibi bir yüksek lisansa başlamak vardı, bu yüzden yurt dışında birkaç programa başvurmaya çalışıyorum şu günlerde. Öte yandan son zamanlarda aklıma ara vermek gibi fikirler de girmeye başladı. Üniversite ve lisede oku
İyi akşamlar duyuru sakinleri,

Bu dönem lisansı bitiriyorum. Aklımda hep bitirdiğim gibi bir yüksek lisansa başlamak vardı, bu yüzden yurt dışında birkaç programa başvurmaya çalışıyorum şu günlerde. Öte yandan son zamanlarda aklıma ara vermek gibi fikirler de girmeye başladı.

Üniversite ve lisede okuduğum hazırlıklar yüzünden hiç sınıfta kalmamış olmama rağmen 25 yaşındayım. Ki bu da beni biraz düşündürüyor, nitekim önümüzdeki eğitim yılında bir yüksek lisansa başlarsam bitirdiğimde 27 yaşında, part-time işleri, bir-iki aylık stajları saymazsak herhangi ciddi bir iş deneyimi olmayan bir insan olacağım. Öte yandan bir işe gireyim desem, ki hangi alanda çalışmak istediğimi de pek bilmiyorum, belki yüksek lisans fikrinden iyice uzaklaşacağım ve iş döngüsünden çıkamayacağım. Bir de sevdiceğim Almanya'da doktora yaptığından ondan uzak olmak da istemiyorum, hem zaten takdir edersiniz Türkiye'de yaşam da tatmin edici olmaktan hayli uzak. Bu yüzden iş bulayım desem onun için de yurt dışına yöneleceğim, ki bu da ne kadar kolay olur bilmiyorum.

Benim gözlemlediğim kadarıyla Avrupa'da sosyal bilimlerde okuyan öğrenciler yüksek lisans yapıyorlar genelde. Ama kendi durumuma bakıyorum, Gsü'de 6 yıllık karşılaştırmalı edebiyat ve dilbilim bölümünde okudum. İki tane lisans yapılır normal şartlarda bu süreçte Avrupa'da. Ama hiçbir şey öğrenmemişim gibi hissediyorum. Şimdi bunun hemen ardından yine akademide devam etmek çok mu yorucu olur diye düşünmeden edemiyorum. Fakat iş aramak/işe girmek de aynı şekilde bir o kadar yorucu ve yıpratıcı olabilir. Bir de yüksek lisans yapmak istememin esas sebebi artık nihayet doğru düzgün bir eğitim alabilmek ve hayatta ne yapmak istediğimi görebilmek için kendime zaman tanımak. Bilmiyorum çok karışık her şey... Ne dersiniz?
0
lolita
(15.02.18)
Bence maddi durumun kurtariyorsa yuksek lisansa basla. Cunku ise baslarsan yuksek lisansi erteledikce erteleyeceksin. Almanya da sartlar nasildir tam bilemem ama tc de ozel sektorde calisip yuksek lisans yapmak cidden cok cok zor
0
lucky strike
(15.02.18)
Para kazanmaya ihtiyacınız yok gibi görünüyor. Şu durumda yüksek lisans daha mantıklı.
0
dissendium
(15.02.18)
bende 25inde mezun olup, yükseğe başlayıp henüz mezun olan birisiyim. ben mühendislik mezunuyum. şimdiki aklıma olsa önce işe başlar sonra yükseğe girerdim. ama sosyal bilimlerde mezun olan birisi için bu tam tersi oluyor sanırım. bana kalırsa yardım dönem iyice düşün taşın, kararını ver.

eğer yapabilirsen önce işe sonra yükseğe gir derim.
0
false pretension
(15.02.18)
Almanya´da normal sartlarda iki lisans bölümünden mezun olunuyor. Müzisyenler ve tipcilar disinda cok cok buyuk bir cogunlugu lisans ogrencilerinin iki bolumden mezun olmadan BA bitiremez. Karsilastirmali Edebiyat ve Dilbilim okuduysaniz, YL yapmanizi ve de bu sirada iyi yerlerde staj ve part-time is kovalamanizi oneririm. Yasinizin abartilacak bir tarafi yok, eger Avrupa´da egitim gorme hayaliniz varsa 30´dan sonra daha da cok zorlasacak kurulu duzeninizi birakip ara vermek.

Ben de Türkiye´de TDE okudum, 28 olacagim yakinda ve ancak yaziyorum YL tezimi Almanya´da.
0
buf-e kür
(15.02.18)
Türkiye'de yaşamayı planlıyorsan iş. Eğer yüksek lisansın kariyerde ilerleme için gerekli olduğu işlerden birinde çalışmayacaksan ya da askerden kaçmıyorsan yüksek lisans değil iş tecrübesi çok ama çok daha önemli.
0
nawar
(16.02.18)
Is bulabiliceksen her zaman en mantiklisi ise girmektir. Ama karşılaştırmalı edebiyat ve dilbilim okuyan birisi ne is bulabilri bilmiyorum. Yuksek lisansta daha pratik bir alana yonelmedikce bir faydasi olmaz, sadece hayata atilma surecini ertelemis olursun.

Eger ailevi baglantilar vs gibi seylerle ic acici bir ise girebiliyorsan kesinlikle calismaya basla. Yoksa da yuksek lisansi niye yapmak istedigine karar ver. Yeni bir kariyer mi istiyorsun? Akademiye mi girmeye calisacaksin? Yoksa sadece zaman gecirmek icin mi?
0
hot potato
(16.02.18)
size "şunu yapın" diyebilecek yetkinlikte/durumda değilim ama şunu söylemek istedim: 23 yaşındayım, rus dili ve edebiyatı hazırlık sınıfındayım. bir yandan da almanca öğreniyorum çünkü lisansı bitirdikten sonra almanya'da linguistik ya da yine slav dilleri alanında yüksek lisans yapmak, nefesim yeterse de sonrasında doktoraya devam etmek istiyorum.

20-23 yaş arasında bu fikir bana o kadar korkunç geliyordu ki daha lisansı bitirmeden tam zamanlı iş bulabilmeyi istiyordum, hani bir an önce her şey bitsin de para kazanayım... bu endişe, gerçekten okula gidip okumaya başlayınca kayboldu açıkçası. aç ve açıkta kalmadığım sürece şahsen 30'uma kadar okumaktan gocunmam, sonuçta istediğimiz şey yurtdışında yüksek lisans yapmak, 4 yıllık bölümü 14 senede kantinde çay içerek bitirmek değil ki.

etrafıma bakıyorum, 30'una kadar okuyan ve devamında çok başarılı olan insanlar var. benzer şekilde, 30'una gelip hala okuyan ve mutlu olan, para kazanan insanlar var. yani bence alanınızı seviyorsanız, avrupa'da YL yapma şansınız da varsa bence değerlendirin. kolay olmayacaktır ama bu dandik ülkede işe girmekten daha kötü de hissettirmeyecektir diye düşünüyorum.

ben kendi alanımı çok seviyorum ve bu alanda bir şeyler üretebilmeyi, maymunlara sensör falan takıp "KONUŞ MAYMUN!!!11!!" diyen ÖNLÜKLÜ BİLİM İNSANI olabilmeyi vs. çok isterim mesela ama almanya'dan bana teklif gelse, deseler ki kankito sana sosyal haklarını ve her ay 1750eur garanti maaşını veriyoz, sabah 9 akşam 5 çalışacaksın, lidl'de kasiyersin. düşme, yükselme yok. arkama bile bakmadan kaçar giderim şerefsizim.
0
der meister
(16.02.18)
(9)

Soy ağacında daha da geriye gitme

winston
Merhabalar, bilgisi olan arkadaşlara birkaç sorum olacak.1. e devlette görünen soy ağacı kesin son mudur? daha geriye gidilebilir mi?2. gidilebilir ise bu hizmeti ücreti mukabil verebilen bir kurum/kişi var mı?3. gidilemez ise sebebi sülalede önemli bir insan olmaması mıdır?4. e devlette yayınlananl
Merhabalar, bilgisi olan arkadaşlara birkaç sorum olacak.

1. e devlette görünen soy ağacı kesin son mudur? daha geriye gidilebilir mi?
2. gidilebilir ise bu hizmeti ücreti mukabil verebilen bir kurum/kişi var mı?
3. gidilemez ise sebebi sülalede önemli bir insan olmaması mıdır?
4. e devlette yayınlananlar öncesine net ortamında ulaşabileceğim bir yer var mı?
0
winston
(15.02.18)
1-evet. daha geri gitmen için daha geridekilerin önemli kişiler olması gerekiyor. O durumda da devlet arşivlerine girip araştırman gerekiyor.
3-evet
0
kompisko
(15.02.18)
dedimmidemedimmi
(15.02.18)
internetten görüp görebileceğin bu kadarıdır. çıktıysa öpün başınıza koyun, bizim gibi garibanlara onu bile çok gördüler nüfus müdürlüğüne gelin diyorlar. kütüğünüzün bulunduğu köy/mahallede kayıtlar tutuluyorsa -ki hiç sanmıyorum- onları kovalayarak daha da ileri gidebilirsin. başka şans yok.
0
nrmnm
(15.02.18)
e-devlet'in ötesine gitmek istiyorsun zannediyorum. bunun kayıtları da bazıları için var bazıları için yok. bir arşive girip kendin bakman gerekiyor. ancak birşey anlamazsın, sular seller gibi osmanlıca okuyabilmen gerekir. kısacası zor iş ama imkansız değil.
0
eindaclub
(15.02.18)
Bu kadar. Biz bundan 10 15 sene önce döküm almıştık. Aynısını vermişlerdi. Nüfus kayıt konusu yakın zamana ait bir şey. Haliyle soyda önemli biri yoksa bu kadar.

Daha fazlasını ancak o ilçelere/illere gittilerse şansını deneyebilirsin. O da nüfus ile değil de ticaretle falan takip belki
0
nawar
(15.02.18)
Sorularının cevabını bilmiyorum ama şöyle bir çıkarım yapabilirsin.
Mesela bizim soy ağacında anne tarafından bir köy ismi çıktı bizde o köyü araştırdık ve o köyde oğuz boylarından birisinden olanlar bulunuyormuş.
0
uyusam iyi olur
(15.02.18)
Zaten istesende en fazla o gördüğünden 1 nesil geriye gelebilirsin çok taşaklı bir sülalen yoksa. Bu kayıtların en başı 2.abdülhamid'in dönemindeki nufus sayımına ait.Göremediğimiz 1 nesil geriyi kapsayan 2.mahmut dönemine ait bir sayım daha var. Ondan gerisi yok çünkü sayım yok. He benim dedem ağaymış diyorsan tapu tahrir defterleri var. Taşınmazların kayıtları ile beraber kişi isimleri de tutuluyor. Oradan da bir şey çıkartılabilir ama o kadar . Daha gerisi yok.
0
kompisko
(15.02.18)
daha gerisi yok sürekli göçen göçebe bir ırkın kaydı olmaz. gidip bir ingilize fransıza sorduğunuzda size 1500lere kadar kaydını gösterebilir. ama göçen bir ırkın 1800 e kadar kaydının bulunması bile çok önemli.

kendimden örnek veriyorum: dedem semerci denizlinin güney ilçesi. güney ilçesi sürgün yeri günde geçen araç sayısı bile 50 yi geçmez ve şehirler arası bir yola yakın değil. dede semerci bir boy düşmandan akından kaçmak için dağın arkasına kaçmış dede semerci kaydı kuydu olmaz. semericinin babasıda semerci gitmiş 1. dünya savaşına dönmüş devletin kaydına bile girmemiş. o zaman için derlerdiki osmanlının zulmünden vergisinden kaçan dağlara kaçar yerleşik yaşamazmış. bunlar birleşince dedemin bir ötesi dahi yok dağda yaşıyorsa sarıkeçeli. daha ötesi myheritage.com 100 dolar.
0
mikahakkinen
(15.02.18)
1- daha geriye gidebilirsin,kayıt tutulmuşsa. şanslıysan tapu kayıtlarından belki bir şeyler bulunabilir -miras kaydı vs- osmanlı arşivlerinde tımar kayıtlarında varsa bayağı geriye gitme şansın var. köyde mezar taşları olan mezarlık varsa isimden yola çıkarak bulunabilir birşeyler. -en son gözüken mehmet ise "ahmet oğlu mehmet" yazan mezar taşıonun babasıdır yüksek ihtimal.-

2- avukatlar yapar. ama tabi arşivlere girip anlayacak kadar osmanlı türkçesi bilen avukatı nerede bulursun bilemem.

3- yok öyle bir şey. geriye gidemiyorsan bu tamamen şans.

4- yok. gerçi tapu kadastro eldeki kayıtları, belgeleri restore ediyordu bir ara, net ortamına aktarırlar mı bilmiyorum ama düşük ihtimal.
0
issiz karga
(15.02.18)
(6)

Biftekçiler bakın bi

glamdr1ng
Nasıl pişiriyorsunuz ya? Herkes farklı bir şey diyor. Siz ne diyorsunuz?Tuz karabiber zeytinyağı ile 30 dk bekletip orta yüksekte ısıtılmış döküm tavada 2 2.5 dk tutuyorum döndürüyorum ince orta kesim antrikotu.Millet medium rare için 5er dk falan demiş. Yanmaz mı o ya
Nasıl pişiriyorsunuz ya? Herkes farklı bir şey diyor. Siz ne diyorsunuz?

Tuz karabiber zeytinyağı ile 30 dk bekletip orta yüksekte ısıtılmış döküm tavada 2 2.5 dk tutuyorum döndürüyorum ince orta kesim antrikotu.

Millet medium rare için 5er dk falan demiş. Yanmaz mı o ya
0
glamdr1ng
(15.02.18)
Bekgenelde iki parmak kalinliginda aliyorum eti.

2ser dakika bekletince tam istedigim gibi oluyor, orta pismis. 5dakika hele hele ince orta kesime cok fazla.
0
fakyoras
(15.02.18)
karabiber değirmen yoksa çok koyma çamur gibi olur.
0
caletti
(15.02.18)
ben de genelde 2 parmak, 2 şer dakika yapıyorum.

evde kan görmek istemeyen olursa, suyunu çektikten sonra dilimleyip, hafif biberiye tereyağında çeviriyorum. çok hızlı, renk değişecek kadar.
0
bir ileti paylastim
(15.02.18)
Marine etmeden direkt tuz karabiber zeytinyağı ile şöyle bir ovduktan sonra kızgın tavaya atıyorum. Klasik mühürleme ve ikişer dakika iki yüz ile pişirip yiyiyorum. Pişirirken az bir tereyağını aynı tavada eritip, içine ezilmiş sarımsak koyuyorum. Onu pişerken et üstünde gezdiriyorum. Bitince de tavadan çıkartıp, limon sıkıp 1 dakika bekletip servis.

Baş parmak ile diğer parmakları birleştirip, başparmağın altına bastırarak etle karşılaştırıyorsun sertliği. Rare, medium rare, medium, well done diye
0
nawar
(15.02.18)
veritaslibertas
(15.02.18)
ben eti kanlı severim ama 2 dakika tutunca daha çiğ kalıyor.
0
turkuaz
(15.02.18)
(4)

ing. tarihlerin yazılışı ve okunuşu

diffarentiationation
yazılış: 15th of januaryokunuş: fifteenth of januarydoğru mudur? böyle kullanabilir miyim tüm tarihleri?
yazılış: 15th of january
okunuş: fifteenth of january

doğru mudur? böyle kullanabilir miyim tüm tarihleri?
0
diffarentiationation
(15.02.18)
yazarken "of" yazmasan da olur 15th january yeterli ama okurken fifteenth of jan. doğrusu
0
hosein
(15.02.18)
Yazılış January 15th
Okunuş January the fifteenth de mümkün
0
nickfury
(15.02.18)
fifteenth of january dersen ingiliz

january the fifteenth dersen abd okunuşu olur

zaten ingilizler bizim ve dünyanın çoğunun yaptığı gibi 15/01/2018 diye yazarken
amerikalılar her zamanki gibi uyuzluk yapıp 01/15/2018 diye yazar.
0
nundu
(15.02.18)
@Nundu +1

15 January
15 January 2018
15th January 2018
the 15th of January 2018
the 15th of January, 2018

Hep doğru yazımlar ama İngiliz (ve aslında gg/aa/yyyy formatındaki herkese göre) olan versiyonu. Amerikan versiyonu ise

January 15
January 15, 2018
January the 15th
January 15th
January 15th, 2018

şeklinde. Amerikan versiyonunda ilk ikisi hariç artık pek yaygın değil ama sanırım.
0
nawar
(15.02.18)
(9)

Camiler ve evsizler

bartman
Camilere neden evsizler için bi bölüm ayrılmıyor? Bu kadar cami yapılıyor bu kadar inşaat var. Her birinde 1-2 oda, banyo vs olsa dışarda insan kalmaz. Zaten günün çoğunda ve gece boş olan yerler. Ayrıca dinde de yardımseverliğe bu kadar vurgu yapılırken neden kimse bunu sorgulamıyor?
Camilere neden evsizler için bi bölüm ayrılmıyor? Bu kadar cami yapılıyor bu kadar inşaat var. Her birinde 1-2 oda, banyo vs olsa dışarda insan kalmaz. Zaten günün çoğunda ve gece boş olan yerler. Ayrıca dinde de yardımseverliğe bu kadar vurgu yapılırken neden kimse bunu sorgulamıyor?
0
bartman
(15.02.18)
çok mantıklı bir soru ama fakirleri kimse sevmez. hem pistirler ve kokarlar. hani şu karikatürdeki gibi: (git: www.google.com.tr

bana zaten, Allahın 80 küsür bin evi varken "evsiz" insanların olması çok saçma geliyor. ve bir duyuruda da bunu ifade etmiş idim.
0
runagain
(15.02.18)
Güzel bir noktaya değiniyorsun
0
kahramanikarus
(15.02.18)
Camiler sığınma yeri değil, ibadethane. Evsizlere sığınma evleri yapmak çok zor bir şey değil amaç bir yerlerde kalmalarını sağlamaksa.
0
i was made for you
(15.02.18)
onedio.com
Şunu gördüm sabah, güzel böyle şeyler tabii ama camilerde dediğin gibi bir yer yapmazlar.

Bunun yerine her köşe başına cami dikmektense evsizler için barınma evleri inşa edilebilir de işte kimin işine gelir bu böyle düşünmek lazım. Yardımseverlik falan hikaye kimse çıkarı olmadan bir şey yapmaz burada.
0
mutekebbir
(15.02.18)
Söylediklerin çok mantıklı, ondan dolayı

Dünya üzerinde en fazla cami Türkiye'de bulunuyor. 90bin
ABD'de evsizler barınağı sayısı yine bu civarda
Türkiye'de 100bin'in üzerinde evsiz olmasına rağmen evsizler barınağı sayısı 2 (yazıyla iki)

m.bianet.org
0
asbe
(15.02.18)
Düşündüm de evsizleri toplayıp, ibadet vaktinde camiden mi kovacaksın? Onların yemekleri ile nasıl ilgileneceksin? Sağlık masrafları ile ilgilenmezsen oluşacak hijyen sorunları ve hastalıklar ne olacak?

Her yere cami yapacaklarına neden başka ihtiyaçlar ile ilgilenmiyorlar (okul/yurt/evsizler için kalacak yer vs) dersen tamam da ibadethaneleri evsizlere açmak makul fikir değil bence. İşin bir de maddi boyutu var. Diyanetin o kadar bütçesi var ama camilere öyle para akmıyor. Para nereye gidiyor bilmiyorum.
0
nawar
(15.02.18)
O camiler yatsı'dan sonra ticari bir işletme gibi kapatılıyor. Değil namaz kılmak çişini bile yapamazsın, çünkü tuvaletler de kapalı! Yani daha kendi işlevini bile yerine getiremiyor. Diğer taraftan haftada bir kez dolup geri kalan zamanlarda % 90 boş olan camilerin ne işe yaradığı da tartışılır.
0
harvey
(15.02.18)
@mutekebbir çok güzelmiş bu tam da bahsettiğim şey.

Tabi ki sığınma evleri yapsalar daha iyi ama hazır yapılmış binalar varken bi kısmını çevirip bi iki oda yapmak daha kolaydır. Hijyen konusunda haklısınız çalışan biri olmadan nasıl halledilir bilmiyorum üzerinde düşünülmeli ama yemek farklı bi boyut buraya dahil etmemek gerek. Ben sadece yatacak/yıkanacak bir yer olarak bakıyorum olaya.
0
🌸bartman
(15.02.18)
Zamanında bununla ilgili bir başlık açmıştım. Karşı çıkanların argümanları beyin yaktıran cinstendi.
(bkz: evsizlerin camiye alınmaması)
0
kompisko
(15.02.18)
(10)

marzipan seviyor musunuz?

Bruce
ben sevip sevmediğime karar veremedim. acıbadem kurabiyesine bayılıyorum ama marzipan barlar fazla mı geliyorsa artık, çok hoşlaşmıyorum. ritter sport'unkini denedim çok beğendim. çikolatasına da bağlı yani diye düşünüyorum. siz ne düşünüyorsunuz?çikolatalı öneriniz varsa rica ederim ayrıca, teşekkü
ben sevip sevmediğime karar veremedim. acıbadem kurabiyesine bayılıyorum ama marzipan barlar fazla mı geliyorsa artık, çok hoşlaşmıyorum. ritter sport'unkini denedim çok beğendim. çikolatasına da bağlı yani diye düşünüyorum. siz ne düşünüyorsunuz?

çikolatalı öneriniz varsa rica ederim ayrıca, teşekkürler...
0
Bruce
(13.02.18)
severim. ritter sport, merci ve bir de şunu denedim:
www.friars.co.uk

bu tür paketli olanlarda nedense bir yapmacık marzipan tadı, ne bileyim bir plastik tadı var gibi. güzeller ama samimi değiller. bu işin hakkını yapan yerler var, böyle baklava kutusunda alıp gömmelik, onlar süper oluyor.
0
MtKrt
(13.02.18)
sunu birakip gidiyorum ben www.ritter-sport.de
0
exlibris
(13.02.18)
@killerbee, badem ezmesi bademin ezilmiş halidir, marzipan ise badem ezmesinin içine şeker katılarak tatlı eklinde yenen halidir. marzipan da 10 yıldır moda olmuş afilli bir snack değil ayrıca, marzipan adı altında ürünleştirildiği için adı marzipan.
0
🌸Bruce
(13.02.18)
nefret ediyorum sahsen. acayip cirkin bir sey bence. adini da sevmiyorum zaten, yerel televizyonda bet sesiyle sarki soyleyen, saclari boyali pacoz tipler gibi.
0
der meister
(13.02.18)
Killerbee +1, Badem ezmesinden tek farki marzipanda aci badem de oluyor biraz. Severim ben, hele images-na.ssl-images-amazon.com bu oldu mu tadindan yenmez.
0
Haldamir
(13.02.18)
ne gereksiz bir şeydir o ya, şeker komasına sokar o adamı. Çikolata bar gibi satılanlardan bahsediyorum
0
speedy
(13.02.18)
Olmasaydı dünya çok daha güzel bir yer olurdu.
0
nawar
(13.02.18)
sanırım hiç denemedim ama bence severim çünkü bademe dair her şeyi sevebileceğimi düşünüyorum şu an
0
nundu
(13.02.18)
marzipan, badem ezmesi...vs artık ismi cismi ne olursa olsun her türlüsünü yerim. almanlar da seviyor baya, çok var marzipan ürünleri buralarda, güzel oluyor pastası mastası da. ritter sport'un çikolatası da lezzetli, bitter olması önemli etken yalnız, sütlü çikolata ile olsaydı çekilmezdi sanki. bir de şu şirin marzipankartoffel dedikleri şeyleri seviyorum. bazısı aşırı şekerli oluyor gerçi, onlar kötü i.hizliresim.com
0
soso
(13.02.18)
çok severim, mozart alıyorum son bir kaç seferdir.
0
puc
(13.02.18)
(3)

40 yaş üstü olup hiç evlenmemiş erkekler

yazar yazmaz yazan yazar
nasıl bir hayatınız var? ailenizde, akrabalarınız ve evli arkadaşlarınız arasında nasıl karşılanıyorsunuz? size "tuhaf" gözlerle bakılıyor mu mesela? sorunlu bir tip olduğunuz mu düşünülüyor?29 yaşındayım ve artık kafama uygun birisiyle evlenemeyeceğimi dolayısıyla evlenmeyeceğimi anladım. geleceğim
nasıl bir hayatınız var? ailenizde, akrabalarınız ve evli arkadaşlarınız arasında nasıl karşılanıyorsunuz? size "tuhaf" gözlerle bakılıyor mu mesela? sorunlu bir tip olduğunuz mu düşünülüyor?

29 yaşındayım ve artık kafama uygun birisiyle evlenemeyeceğimi dolayısıyla evlenmeyeceğimi anladım. geleceğimi bir nebze olsun görmek açısından soruyorum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.02.18)
Ben de 29 yasindayim, bekarim ve boyle devam edecegini biliyorum. Arkadaslarim da kadin da olsalar erkek de olsalar yine evlenmemis insanlar. Ama Turkiye'de biliyorsun erkekler eninde sonunda toplumun baskilarina yakalaniyor. O nedenle iki yil sonra ne yapacagin belli olmaz.

Bekar arkadaslarim da genelde kadin bu arada. 36 yasinda kadin arkadasim straight, yazar ve cevirmen; 34 yasinda erkek olan arkadasim akademisyen ve gay, 31 yasinda baska bir kadin arkadasim akademisyen ve straight; 37 yasinda baska bir erkek grafik tasarimci straight. Yani her cinsten her cinsel egilimden arkadaslarim var ve evlenmemeyi tercih ediyoruz.
0
Traveller
(07.02.18)
29 yaşındayım. Çevre baskısı ve toplum bakışı sebepli olarak, yakın arkadaşlarımın hepsi evlenince evleneceğim muhtemelen. 60 yaşına amcam var. Vatandaşlık almak için evlendi. Sonra boşandı. Onu saymazsan bekardı yani hep. Ailesi (yani baba tarafım) başta olmak üzere hep kötü örnek olarak gösterildi. "Amcan gibi mi olacaksın? Evlen, sonra kimseyi bulamazsın" mobbingi var.

Amcam evlenmeyi düşünmüyor. Başından arkadaş çevresi yüzünden geçen kötü bir iki olay ve aile yüzünden bozulan psikolojisi dışında sorunu yok. Evi, arabası ve büyük getirisi olmasa da kendi işi var.

@traveller "straight" kelimesini Türkçede kullanmal çok itici geliyor bana. Birçok eğilim Türkçeleşti mesela. Merak ediyorum bunun da Türkçesi var mı yaygın kullanımlı ve anlaşılır?
0
nawar
(07.02.18)
Yaş 32 bekârım

Diğer insanların benim evli olmamamla ilgili ne düşündüklerini neden önemseyeyim ki ?
Umrumda bile değil
0
bana her yer cehennem
(07.02.18)
(4)

Horus & Hz. İsa

simderun
Merhaba sevgili yazarlar. Horus ve Hz. İsa arasındaki benzerlikler gibi semavi dinler ile diğer mitolojik figürler arasındaki benzerlikler de mevcut mudur? Kaynak göstererek cevaplarsanız sevinirim. Cevaplar için teşekkürler.
Merhaba sevgili yazarlar. Horus ve Hz. İsa arasındaki benzerlikler gibi semavi dinler ile diğer mitolojik figürler arasındaki benzerlikler de mevcut mudur? Kaynak göstererek cevaplarsanız sevinirim. Cevaplar için teşekkürler.
0
simderun
(06.02.18)
bu konuda sebe melikesi için içine mitler eklenen hikayeler vardır, kuran da adı geçtiği için varlığı sabit olmakla birlikte kesin olmayan çoğu kaynak konuyu sulandırmıştır.
www.haksozhaber.net
tr.wikipedia.org

aynı dönemde yaşadığı bilinen hz. süleyman ise cinlerle ve hayvan taifesiyle konuşabilmesi camdan sarayı ve çoğu masalvari rivayetleri ile mitolojik bulunabiliyor.
www.wattpad.com

aya seyahati söylenen hz. zülkarneyn var, epey ilgi çekicidir, mitoloji kadar.
www.dinvemitoloji.com

bir de batının simurg, doğu tarihçilerinin zümrüdüanka dediği mitolojik kuş vardır. Çok ender olarak görünen müslümanların hayvan figürünü sembol olarak kullanmasına örnek olabilir. Bunun için de kitap tavsiye ederim.
www.kitapyurdu.com&filter_name=yolcular
0
firemanjonny
(06.02.18)
İbrahim'in oğlunu tanrıya kurban edecekken, tanrı emri ile meleklerin getirdiği koç ile kurtarılması ile Phrixus ve Helle'nin Apollon'a kurban edilecekken Zeus emri ile habercisi Hermes tarafından getirilem bir koç tarafından kurtarılması (Helle yolda ölür ama erkek olan Phrixus hayatta kalır) benzer bence.

Yunan ve Mısır mitolojisinde rastlanılan çok şey var aslında ama asıl olay Sümer, Asur, Babil mitolojilerinde. Onları da internet sitesi dışımda yıllar önce çeşitli mitolojilerin özet halinde bir arada olduğu büyük bir kitap okumuştum sadece. Hatırlamıyorum o yüzden pek.
0
nawar
(06.02.18)
Zeitgeist: The Moive adlı belgeselin ilk bölümü İsa ve ona benzeyen dini figürlerin benzerliklerini anlatıyor. Youtube'da mevcut bu belgesel.
0
himmet dayi
(06.02.18)
@himmet dayi
Zaten Zetigeist'i tekrar izledikten sonra bu soruyu sorma gereği duydum :)
0
🌸simderun
(06.02.18)
(9)

şu söze katılıyor musunuz?

passion rules the game
had fikir teatisi."Being polite is so rare these days that it's often confused with flirting."
had fikir teatisi.

"Being polite is so rare these days that it's often confused with flirting."
0
passion rules the game
(05.02.18)
Katılmıyorum.
0
femme vitale
(05.02.18)
Nope
0
nodrama
(05.02.18)
Güldü kesin verecek değil mi bu? Eğer öyleyse katılıyorum.
0
dissendium
(05.02.18)
Çoğunlukla katılıyorum. Şarjım bitiyor. Nedenini editlerim.

Edit: Hepimiz niyeti yanlış yorumlayabiliriz de, bazı kişilerde bu rutine binebiliyor. Herkes için değil ama bazı insanlar için gerçekten öyle olduğunu düşünüyorum. İlk olarak “güldü verecek” diye düşünenler için. Karşı cins arkadaşı pek olmayan herkes değil ama bazı kişilerde o olabiliyor ya da bazı nedenlerle ilgi görmemiş kişilerde de. Örneğin, bir kız arkadaşım var ve çok istediği halde sevgilisi olmadı. Ben erkek olsam kızla sevgili olurdum ama fazla kiloları başta olmak üzere, birkaç nedenden pek yaklaşan erkek olmadı ve şu anda biri samimi olduğunda beyaz gelinlikli hayallerini anlatıyor bana. Aynı şekilde lise sonu üniversite başında benim de bir abazanlık döneminde Şener Şen gibi “Ay irkek mi o” dönemim de oldu. Eğer sevgili arayışı saplantı haline gelmişse ve ilgi arayışı çoksa, kibarlık gerçekten de flört olabiliyor.

Bir de tam tersi aşırı yakışıklı, aşırı güzel kızlara zaten hemen hemen her gelen bir yürüdüğünden onlara yapılan kibarlık da varsayılan olarak flört gibi görünebiliyor. Bir “Tabii ki bana yavşamaya geldi” durumu söz konusu olabiliyor. Herkes için geçerli değil yine.
0
aychovsky
(05.02.18)
'kibar olmak bu gunlerde o kadar nadir ki, ekseriyetle 'flort etmeyle' karistiriliyor.'

seklinde amme hizmetimizi de yaptiktan sonra evet, katiliyor ve artiriyorum. bazen salaklikla, eziklikle de karistiriliyor.
0
icim urperiyor
(05.02.18)
Karsi cins icin oyle malesef. Dogrudur, insaniyet namina bir sey yapmaya kalkiyorsun karsindaki kadin salak gibi yazildigini zannediyor bazen. 1-2 boyle olduktan sonra odun gibi izliyorsun insanlari yardima muhtac olduklarinda falan ondan sonra da muhtemelen iclerinden geciriyorlar neden yardim etmiyor yeaa diye.
0
bos gezenin bos ustasi
(05.02.18)
"... confused with yürümek" olsaydı daha çok katılırdım. Ya ben çok ama çok aptalım "yürüme" kavramını bilmediğimden ya da çoğu kişi ota boka "Ahahha, o bana/sana yürüdü ya :(" diyor karşı cinsten iyi bir şey duyduğunda. Bazen gönül işleri kategorisindeki sorulara verilen cevaplara bakıyorum örneğin. "Bu bana yürümüş mü?" minvalinde sorulara "Yürümüş resmen" tadında cevaplar verilmiş.


"Herkes bana yürüyor, herkesin ilgi odağı benim." gibi megaloman/ego kokan zihniyetin doğurduğu hastalıklı düşünce işte.
0
m e b
(05.02.18)
kadın tarafından bakınca nasıl görünüyor bilmiyorum ama hanzoların yanında bir kadına kibar davranınca "oo anlayalım yenge ayakları mı" gibi yıvranç durumlar söz konusu olabiliyor.
gavur ellerindeki kızları bilemem ama buralarda bir kadına gerçekten kibar davranınca ona yüründüğünü düşünmesi yaygın bence. bunun sebebi hem kibarlığın nadir olması hem de biz türk erkeklerinin kaz gelicek yerden tavuk esirgenmez mantalitesi diye düşünüyorum.

yine de bu konuda sorumluluk kadınlarda, size kibar davranan her erkeği potansiyel tehlike görmek için biraz daha beklerseniz daha iyi olur. bu işin çözümü "o zaman kibarlık yapmayalım" olmaz çünkü. hem ayırca gerçekten kibarlık yaparak bir yürümenin de kimseyi zararı olmaz.
0
Bruce
(05.02.18)
Birçok defa bizzat yaşamış ve birkaç defa da karşı cins tarafından uyarılmış biri olarak +1

Hatta @icim urperiyor +1

@Bruce uyaranlardan ikisi yabancıydı ama evet burada daha sıkıntılı
0
nawar
(06.02.18)
(4)

Ev sahibi mi kiracı mi komşu mu

sen gibi
Kiracı evdeki bi arizadan oturu suyu açık bıraksa alt komşunun evi zarar gorse masrafı kim öder?
Kiracı evdeki bi arizadan oturu suyu açık bıraksa alt komşunun evi zarar gorse masrafı kim öder?
0
sen gibi
(05.02.18)
kiraci
0
ateistanbul
(05.02.18)
Yıllarca üstümüzde kiracı oturdu. En az 4-5 defa tavanlar ıslandı, boyalar kalktı vs. Ne ev sahibi ne de kiracı zararımızı karşılamadı.

En son tadilattan sonra sigorta yaptırdı valide. Sigortanın taahhütüne göre eve gelen bir zararda sigorta şirketi zararı üstlenecek, faturasını da ev sahibine gönderecek. Oturan ile kiracının arasında kime rücu ettirileceği zannedersem. Sonuçta yasal olarak o evde oturan o zararı karşılamakla yükümlü. Kabahat yoksa ev sahibi, kabahate istinaden ise kiracı.
0
bos gezenin bos ustasi
(05.02.18)
Kiracı. Eğer musluktaki arızadan dolayı ana vanadan kapattığı halde alt komşunun evi zarar görseydi yani tesisattan dolayı ev sahibi kaynaklı olsa ev sahibi.
0
nawar
(05.02.18)
Kiracı
0
ergonomi
(05.02.18)
(5)

Numaradan İsim Sorgulama

l arrache coeur
Merhaba,Bi numaranın kime ait olduğunu öğrenmek istiyorum. Bildiğiniz uygulama, yöntem vs. var mı?Not: CIA, Google, Facebook, Twitter ve hatta Instagram denendi.
Merhaba,

Bi numaranın kime ait olduğunu öğrenmek istiyorum. Bildiğiniz uygulama, yöntem vs. var mı?

Not: CIA, Google, Facebook, Twitter ve hatta Instagram denendi.
0
l arrache coeur
(04.02.18)
true caller
0
Delay Fuze
(04.02.18)
Başka numaradan arayın, vodafone/digiturk falan kampanyası hakkında bilgi vermek istiyorum deyin. Sen de sesinden tanımaya çalış ya da ismini öğrenin. Olmazsa açıp, (kadınsa) "Fatma teyze nasılsın?" de konuş hızlıca birkaç cümle. O olmadığını yanlış numara oldığunu falan söyleyince sor kiminle görüştüğünü. Karambolde isim verir belki.

Bunlarla uğraşmak istemiyorsan da 118li numaralardan birini ara öğren temiz temiz
0
nawar
(04.02.18)
Turktuccar
0
elorelia
(04.02.18)
GBT
0
karamaleksey
(04.02.18)
sorgulapp.com
0
mehmed resad
(04.02.18)
(5)

sizce bu resim nerede çekilmiştir?

juggerhaunt
pazar arabası ve dayının keli bana inanılmaz bizim bu yöreler dedirtiyor ama eminde olamıyorum.https://www.instagram.com/p/BVDEr37Bp7u/?taken-by=analisa_kebaili
pazar arabası ve dayının keli bana inanılmaz bizim bu yöreler dedirtiyor ama eminde olamıyorum.

www.instagram.com
0
juggerhaunt
(04.02.18)
Reklamın üstündeki JCDecaux firması Paris merkezli olduğundan, ben oyumu Paris'ten yana kullanıyorum.
0
agluna
(04.02.18)
jdceaux diye arattım, bilbordları yapan firma çıktı. firma bilgilerinde tr yok. bir de sol tafta çok yön tabelasına benzer bir mavi tabela var. sanki f'li x'li bir şey yazıyor. o yüzden tr değil diyorum.
0
c1b2k3
(04.02.18)
c1b2k3'ün yazdıklarını yazmaya gelmiştim +1 Durak tipi de bizdekiler gibi değil.
0
nawar
(04.02.18)
Dogu avrupa diyerek bi genel olta atiyorum. Ya tutarsa.
0
allah yazdiysa bozsun
(04.02.18)
panodaki şirketin sadece fransada mağazaları var. çok yüksek ihtimalle fransa.
0
sutlu nescafe
(04.02.18)
(11)

Çok karizma çıkmamış mı

gkn
Arkadaşlar 10 üzerinden kaç verirsiniz :)https://pbs.twimg.com/media/DVLenmqWAAAbTFR.jpg
Arkadaşlar 10 üzerinden kaç verirsiniz :)

pbs.twimg.com
0
gkn
(04.02.18)
o kıyafetin içinde tom cruise varmış gibi düşünsem; 8,5'dan 9 verirdim. Kıymetli cumhurbaşkanımız olduğu için 10 verdim.

tom cruise'da puanı kırdığım yer deri ceketin bel lastiği ile sağ parmaktaki yüzük.
0
mete kudur
(04.02.18)
geçen sıradan kamuflaj giydi diye eleştirilince abd başkanlarının montundan yapmışlar.
0
cedex
(04.02.18)
9.
0
blacksky
(04.02.18)
megri megri yazmış
0
sik kullanilanlar
(04.02.18)
tekerlek biraz küçük gibi o sebepten 7.
0
Zargasyonel Vak'a
(04.02.18)
karizma mı? rte mi?

sdkfhaskdfhaslkjh
0
bohr atom modeli
(04.02.18)
Ben sahsen cumhurbaskanimiza bayildim. Ne giyse yakisiyor. Ben 15 veriyorum. Cunku kendisine olan bu buyuk sevgim 10 puana fazla geliyor. Cunku o benim ve hepimizin kalbini caldi. Cok asiri karizma birisi ve biz onunla gurur duyuyoruz. Sebebini bilmiyorum ama gurur duyuyoruz yani.
0
dougsampson
(04.02.18)
tövbe tövbe...
0
runagain
(04.02.18)
Apoletindeki gereksiz arma, ceketin yepyeniliği... Bu tarz küçük ipuçları, işin şov ve gösteriş olduğunu hatırlatan detaylar. Orası bu adamın doğal ortamı değil yani. Bunu da gözümüze sokuyor.

Bir de şunlara bakın

Putin: i.telegraph.co.uk
Atatürk: www.can-dostlar.org
0
idexo
(04.02.18)
12.5
0
sen de git sen de unut
(04.02.18)
Façan yansın karşiim.
0
nawar
(04.02.18)
(14)

Siz olsaniz

utangac1isi
Arabami cadde uzerine bir internet cafenin onune cektim. Camda da telefonum. Yarim saat sonra biri aradi, konusma uslubu yerlerde. Arabami dukkaninin onunden cekmemi soyledi. Sonra cat diye kapatti. Sallamadim. 2 saat sonra tekrar aradi. Cekmemissin dedi. Kalp hastasiyim, dukkanin onune cekip araba
Arabami cadde uzerine bir internet cafenin onune cektim. Camda da telefonum. Yarim saat sonra biri aradi, konusma uslubu yerlerde. Arabami dukkaninin onunden cekmemi soyledi. Sonra cat diye kapatti. Sallamadim. 2 saat sonra tekrar aradi. Cekmemissin dedi. Kalp hastasiyim, dukkanin onune cekip arabamda uyuyorum bazen dedi. Ben de oraya geliyim de konusalim dedim. Dukkana gittim, burasi kamuya acik alan dedim. O sirada yasli adam ilacini iciyodu bu arada. Cik dukkanimdan dedi omzumdan tutarak, sonra da yarin da park et de goreyim peze..k dedi. Arabami cektim, ben yokken zarar vermesinden cekindim. Simdi bu durumda asiri ezik hissediyorum. Nasil tepki vermeliydim? Neticede yasli ve hasta bi adami dovebilecegimi dusunuyorum ama isin uzamasi riski vardi. Ettigi kufur de icime oturdu. Kafayi yememek icin ne yapayim?
0
utangac1isi
(01.02.18)
Bosver bulasmana degmez. Millet zaten saldiracak yer ariyor. Takılma.
0
funl
(01.02.18)
iyi yapmissin bence. hiic kafana takma. arabani cekip konuyu unutmak disinda yapacagin her sey senin zararina olurdu.
0
neumann
(01.02.18)
hic muhatap olmayacagin birine karsi ezik hissetmene gerek yok. zaten anlayacak kapasitesi olmayacak sen hakliligini anlatsan bile. zaman gecince icin sogudugunda mantikli davranmisim diyeceksin. takma
0
her giriste sifresini unutan adam
(01.02.18)
Salla gitsin ilk aradığı zaman gidip çekseydin kafa rahat olurdu.
0
gozu acik sevisen yahudi
(01.02.18)
dedigin gibi is buyurdu, sonra da "hay amk keske hic muhattap olmasaymisim" derdin ama is isten gecmis olurdu.

en iysini yapmissin. ha yine de sogumadiysa icin geri donup kafa atabilirsin.
0
brkylmz
(01.02.18)
kafaya takacak bir şey yok. anlaşamayacaktınız zaten. Benim anlamadığım hem arasınlar diye numaranı bırakıyosun hem de adam aradığında sallamamadım diyorsun.
0
aquarium
(01.02.18)
fiş istedim vermedi diye maliye ye şikayet et,
çocuklara porno izletiyolar diye bimere şikayet et,
içerde 18 yaşından küçükler siğara içiyor, tek tek siğara satışı yapıyor diye belediye şikayet et
0
Sir Anthony Hopkins
(01.02.18)
ben olsam he dayı he hebele hübele yapar geçerdim. Yaşlı adamla uğraşmaya değmez. Yarın da park edeceğim, görürüz derdim giderken de. Ama etmezdim park. Az sinirlensin diye öyle derdim.
0
windowsguvenlikduvari
(01.02.18)
Yaşlılara gösterilen saçma salak bir saygı var. Sanki büyük filtre var belirli yaşta da ona rağmen hayatta kalmışlar. Sonra böyle kendini sadrazam sanan canlılar türüyor. Neyse kafana takmana değmez.

@Sir Anthony Hopkins +1
0
nawar
(01.02.18)
ah ben de böyle adamlara kıl oluyorum. bir gün cidden kavga edicem.. şunu söylemen belki yanlış olurdu ama "sen de anana sahip ol, sattırma bana" dicektin. :)
0
silah taciri
(01.02.18)
ite dalaşacağına yolu dolaş diye bir tabir vardır.boş ver.
0
since1907
(01.02.18)
@since1907 +111111
0
nodrama
(01.02.18)
sen onun arabasına zarar ver. kendin de verme tabi. suriyeli çocuklara falan para ver onlar yapsın.
0
catch the arrow
(01.02.18)
Madem "Kalp hastasiyim, dukkanin onune cekip arabamda uyuyorum bazen" demiş, burada sen biraz alttan alabilirdin. Yaşlı başlı ve muhtemelen görgüsü olmayan bir adamla "burası kamuya açık bir yer ve ben de vergisini veren bir vatandaşım" muhabbeti gereksiz olmuş. Ben olsam "Dayı güzellikle söylemiş olsaydın ilk aradığında gelir çekerdim ben zaten" gibi bir şeyler derdim muhtemelen. Yaşından beklenen ağırlığı göstermeyip ona da ters yapacak pislik bir şey olduğunu anlarsam yine bir şey yapmadan "yaşına başına hürmetim var yoksa bilirdim ben sana yapacağımı" der parmak sallardım. Hani "istesem gırtlağını sıkabilirim de hadi yaşına veriyorum sen de sus otur" mesajı yani.

Arabayı çek dedikten sonra arabaya bir şey yapması öyle kolay değil. Direkt ondan bilinecek zaten. Çok kolay lokma görmesi lazım seni, öyle bir şey yapabilmesi için.

Kalp hastaları, hele bir de ameliyat geçirmişlerse ÇOK asabi olabiliyorlar, mantık dışına kolay çıkabiliyorlar. Bir de yaşlı başlı adam diyorsun zaten, "pezevenk"i bırak, anana sövse ne olur, yap desen yapabilecek mi? :)

Huysuz, mutsuz, görgüsüz, hasta bir ihtiyarı çok fazla takmışsın kafana. Siktir et. Başka bir falsosunu görmedinse bir yere de şikayet etme. Unut gitsin.

Yalnız biraz nabza göre şerbet vermeyi öğrenmeni tavsiye ederim. "Cadde üstü" gibi kalıplar yerine, karşındaki insanın aklına girebilecek şekilde konuşmaya çalışırsan hayatta her durumda faydasını görürsün.

Utangaç da değil sosyofobik olabilirsin. Bu konuya da bir eğilmen gerekebilir.
0
lazor
(02.02.18)
(6)

skyrim

semaforo de medianoche
skyrim'de yan görevleri, questline'ları (joining the legion, windhelm'deki kolej görevleri falan) ana hikayeyi oynarken arada mı yapmalı yoksa ana hikayeyi bitirdikten sonra mı bakmalı, oyunu bitirmiş arkadaşların görüşleri nedir? witcher'daki gibi görev için tavsiye edilen level olsa güzel olurmuş
skyrim'de yan görevleri, questline'ları (joining the legion, windhelm'deki kolej görevleri falan) ana hikayeyi oynarken arada mı yapmalı yoksa ana hikayeyi bitirdikten sonra mı bakmalı, oyunu bitirmiş arkadaşların görüşleri nedir? witcher'daki gibi görev için tavsiye edilen level olsa güzel olurmuş bazıları zorluyor epey. hadi bu tekli yan görevler neyse de özellikle questlineları merak ediyorum örneğin kolej görevleri falan baya uzun sanırım ana hikayeyi bırakıp ona sarsam epey bi ayrı kalıcam hikayeden
0
semaforo de medianoche
(31.01.18)
bence en güzeli denk geldikçe yapmak. sıkılınca değiştirmek. karışıp gitmek öylece. sırayla memur gibi yapmak sıkıcı geliyor bana.
0
tukenmez adam
(31.01.18)
bence de denk geldikçe yapmak iyidir. kolej görevleri de neredeyse ana hikaye gibi zaten. biraz ondan, biraz bundan yapın. hepsini eşit götürün.
0
dedimmidemedimmi
(31.01.18)
karışık gidiyorum, hangisi bana yakınsa ona yöneliyorum, ömrüm yollarda geçiyor. oradan oraya ışınlanmıyorum pek.
0
SPQR
(31.01.18)
denk geldikçe diyosunuz ama denk gelmek tamamen bizim elimizde değil mi istediğim görevdeki yerlere giderim yani bi görev için gittiğim yerin yakınında görev varsa onları yapıyorum bi ama orda yerel halkla konuşunca bi sürü görev daha çıkıyor. konuşup konuşmamak elimizde sonuçta.

bi de şunu sorucaktım şu an legion'a katılsam windhelm gibi stormcloak yerlerine gidince sorun yaşar mıyım?
0
🌸semaforo de medianoche
(31.01.18)
Arada bazı yan görevleri yapıp hikayeye dönüyorum. Bazıları yardımcı oluyor, bazıları hikaye ilerleyişinde sorun oluyor(bug değil). Aslınds en mantıklısı temel yan görevleri ana görevden önce bitirmek. Şu silahı bul, bu mağarayı temizle, o tüccara yardım etleri sonra da yaparsın. Karışık iyidir ama
0
nawar
(31.01.18)
ömrün yollarda geçmesi +1. bize bağlı ama tek bir questline a kilitlenmeden gidince denk gelenleri yapıyorsunuz işte.
0
tukenmez adam
(01.02.18)
(16)

Black Mirror'ın Son Sezonu

fragile lady
Black Mirror'ın son sezonunda favori bölümünüz hangisi oldu? Spoiler vermeden yazabilirseniz sevinirim.
Black Mirror'ın son sezonunda favori bölümünüz hangisi oldu? Spoiler vermeden yazabilirseniz sevinirim.
0
fragile lady
(30.01.18)
6. bölüm. Black Museum.
0
femme vitale
(30.01.18)
6
0
funl
(30.01.18)
Hang the DJ
0
eazy
(30.01.18)
black museum +1
gerim gerim gerildim.
0
thomaswantsmore
(30.01.18)
Black museum (not düşmek istiyorum ama spoiler olur)
0
nawar
(31.01.18)
Black museum ve dating bölümü hariç çöptü.
0
fosforlu cevriye
(31.01.18)
Hang the dj
0
signore
(31.01.18)
6
0
Delay Fuze
(31.01.18)
1 ve 6.
0
a darkness coming
(31.01.18)
hang the dj +1
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(31.01.18)
4. hang the dj
0
brakgn
(31.01.18)
Tinderlı bölüm ve son bölüm
0
i ve been mistreated
(31.01.18)
4-6-3-1-2-5 şeklinde sıraladım ben. 5 keşke olmasaymış.
0
desdenova34
(31.01.18)
Favori elbette 6 (Black Museum) yalnız başıma iş gelmeyecekse 5'i de (Metal Head) beğendiğimi itiraf etmek istiyorum. Birkaç akış problemi/senaryo sıkıntısı dışında iyiydi bence 5.
0
gonion
(31.01.18)
1 ve 3 harikaydı. 3'ü özellikle çekildiği yer ve sinematografi açısından çok beğendim.
0
iwasbornonamountainside
(31.01.18)
Arkangel.
0
cancoskn
(04.02.18)
(34)

hayvan sevmeyen biriyle sevgili olur muydunuz?

kedi kovalayan astronot
siz seviyorsunuz diyelim evde besliyorsunuz vs, karşı taraf ise hayvan sevgisinden yoksun, kedi köpek at kuş ona hiçbir şey ifade etmiyor. sokakta yaralı havan gördüğünde aman banane diyip giden bi cins.edit: hayvan sevmekten kastım aaa ne minnoş şeklinde hayvan görünce yımışmak değil. biraz vicdani
siz seviyorsunuz diyelim evde besliyorsunuz vs, karşı taraf ise hayvan sevgisinden yoksun, kedi köpek at kuş ona hiçbir şey ifade etmiyor. sokakta yaralı havan gördüğünde aman banane diyip giden bi cins.

edit: hayvan sevmekten kastım aaa ne minnoş şeklinde hayvan görünce yımışmak değil. biraz vicdani bir şeyden bahsetmeye çalıştım aslında.
0
kedi kovalayan astronot
(29.01.18)
Mümkün değil.
0
carabelli
(29.01.18)
olmam
0
passion rules the game
(29.01.18)
ilk kavşakta elini sıkar, uğurlarım
0
rakicandir
(29.01.18)
Ben asil hayvan severlere karsiyim!

Hayvan severler(?) nedeniyle aslinda hayvanlar eziyet goruyor! Cins kedi, kopek sahibi olacaklar diye kedi ve kopekleri kendi kardesleriyle anne babalariyla ciftlestiriyorlar! Hayvanlar hastaliktan omur boyu aci cekiyorlar, ayaklari kisa olsun modasi yuzunden yuruyemiyorlar, kosamiyorlar, 3 - 5 yil yasayip oluyorlar!

Kus seveneler(?) kafeste kus besliyor! Kuslarin kanatlarini acip esneyecekleri alanlari bile olmuyor!

Sokakta kedi kopek besledigi icin kendiyle gurur duyan insanlar kedi mamasi diye kedilere olu civciv yediriyor! Yalnizca (disi)tavuk yediginiz icin yumurtadan cikan civciv erkek olursa onlar ezilerek olduruluyor ve hayvan yemi yapiliyor! Nerede hayvan sevgisi?

Hayvana litresi 3 liradan sut vereceksiniz diye ineklerin yasadigi iskencelerin farkinda misiniz? Inekler omurleri boyu sut uretsin diye duzenli olarak tecavuze ugradiklarini biliyor musunuz?

Hayvanseverliginiz hep iki yuzlu!

kopek - kedi - kus - at - tavsan - tavuk - inek - koyun - ordek
Bu sirada sirin evcil hayvan / yemek ayrimi hangi cizgide basliyor? Cizgiden sonrakilerin sucu ne!
0
Traveller
(29.01.18)
kedi köpeğin bir şey ifade etmemesiyle yaralı hayvan görünce bana ne demesi aynı şey değil yalnız. benim hayvan sevmeyen annem, ki temizlik hastası olduğu için sevmiyor, yaralı olarak getirdiğim hiçbir hayvana ses çıkartmadı. hayvan görünce içinde bir kıpraşma olmuyor olabilir, bunu sorun etmem ama ikincisini o kişinin vicdansız olduğuna yorabilirim; o durumda sevgili olma imkanım yok.
0
Bruce
(29.01.18)
Hayır.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.01.18)
ciks
Ama korkan huylanan birisi olur onları ayrı kategoride değerlendirmek lazim...
Yani hayvan sevmedikleri anlamına gelmez
0
benaslindayohum
(29.01.18)
evde ya da sokakta gordugu hayvanları sevmiyor olabilir ama yaralı gördüğü halde aman banane diyorsa tabi ki olmazdım. bu cok farkli bir sey
0
theworldismine
(29.01.18)
olurum, oldum.
0
doxanikee
(29.01.18)
Olurum. Ben sevdirirm ona.
0
[GODDARD]
(29.01.18)
Hiçbir şey olmam.
"aaa ne minnoş şeklinde hayvan görünce yımışmak" dan çok daha ciddi bir durum vicdani olan.
Herkes aynı şekilde dokunup sevecek değil tabii ki ama "yaralı hayvanı bırakıp giden cinsi" mahvederim.
0
mutekebbir
(29.01.18)
Olmam.
0
femme vitale
(29.01.18)
Asla. Hiçbir şey olmam
0
mutlusismankedi2015
(29.01.18)
evet
0
hot potato
(29.01.18)
Şimdi şöyle, hayvana eziyet etmiş, eden biriyle asla olmam, bunu nasıl bilebiliriz o ayrı, fakat hayvan sevmediğini söyleyen ve genel durumu iyi olan birinin sadece hayvanları tanımadığı için sevmediğini düşünürüm, o yüzden tanışmasını sağlarım. Sanmıyorum ki ruh hali sıkıntılı olmayan biri hayvanlarla iletişime geçtikten sonra kayıtsız kalsın. Onun dışında vicdansız diye tabir edebileceğimiz birine ilgi duymam mümkün değil, büyük laf etmeyim de.
0
mslny
(29.01.18)
zarar vermediği sürece sorun yok, zarar veriyorsa bilerek yada bilmeyerek (kediden korktuğu için tekme atmak vs. (refleks olarak tabii) falan gibi mesela) olmazdım.
0
selam
(29.01.18)
Ben buna uzun bir cevap yazmıştım mobilde. Bir süre bekledikten sonra bağlantıyı kesme yönündeki saçma sapan uygulama yüzünden gönder dedim, yokluğa gitti kayboldu. Kafayı yiyeceğim resmen. Yazarken belirli aralıklarla taslağa falan alma da yok. Öyle mal gibi yazmış oldum resmen. Özet geçeyim. Hayvanlara zarar veren ya da kedi/köpek görünce ayağa fırlayıp 10 metre uzağa kaçan biri olmadıkça sorun yok. TBen buna uzun bir cevap yazmıştım mobilde. Bir süre bekledikten sonra bağlantıyı kesme yönündeki saçma sapan uygulama yüzünden gönder dedim, yokluğa gitti kayboldu. Kafayı yiyeceğim resmen. Yazarken belirli aralıklarla taslağa falan alma da yok. Öyle mal gibi yazmış oldum resmen. Özet geçeyim.

Hayvanlara zarar veren ya da kedi/köpek görünce ayağa fırlayıp 10 metre uzağa kaçan biri olmadıkça sorun yok. Traveller'in çizgi çekme sorusuna da 3 paragraf cevap yazmıştım. Mobilde olmadığım bir ara tekrar yazarım mesajla onu. O soru temelinde/doğuştan yanlış bir soru. Bu sayılan hayvanlardan evcil olan her biri, var oluş amacına uygun kullanılıyor. Çünkü bu tür ve cinsler doğada bulunmayan, insanlar tarafından belirli ihtiyaçlar doğrultusunda evcilleştirilip, doğal değil damızlık temelli seçilim ile evrilip, insan eliyle yaratılan canlılar. Tavşan konusu için tutar o soru sadece.

Traveller'in çizgi çekme sorusuna da 3 paragraf cevap yazmıştım. Mobilde olmadığım bir ara tekrar yazarım mesajla onu. O soru temelinde/doğuştan yanlış bir soru. Bu sayılan hayvanlardan evcil olan her biri, var oluş amacına uygun kullanılıyor. Hayır, "alemler insan için yaratıldı" şeklinde kafaya sahip değilim, o amaçla demedim. Çünkü bu tür ve cinsler doğada bulunmayan, insanlar tarafından belirli ihtiyaçlar doğrultusunda evcilleştirilip, doğal değil damızlık temelli seçilim ile evrilip, insan eliyle yaratılan canlılar. Tavşan konusu için tutar o soru sadece.
0
nawar
(29.01.18)
Ben üniversite de 4 sene boyunca kedim ile yaşadım mezun olurken karşı komşuma vermiştim, çok istediler. Annem de yeni evde kabul etmem demişti, iyi şartlar vardı. Hala isterim evimde kedi ama eşim haz etmiyor evde hayvan olayından.

Ev iki kişinin yaşadığı bir ortam ve saygı en önemli unsur. Hoşlanmadığı bir hareketi sürekli yapmak neyse, ısınmadığı bir olayı da sürekli gündeme getirip ısrar etmek bana yersiz geliyor. Şimdilik hayvanımız yok :)
0
gozu acik sevisen yahudi
(30.01.18)
hayvanlara zarar vermiyorsa olurum. yekten merhametsiz olduğu anlamına gelmiyor bu.
0
ya ben lan neyse
(30.01.18)
İki kediyle yaşıyorum. Bulduğum yaralı hayvanlarla da ilgileniyorum. Hayvan sevmeyen biri sanırım benimle olmak istemez. Çok sıcak bakmıyorum olaya. Hayvan sevgisi benim biriyle birlikte olmama karar vermemde büyük etken. Bir sevgilimle yaralı köpeğe ambulans çağırdığını öğrendikten sonra sevgili olmuştum. Bir başka sevgilim ise gözümün önünde yaralı martıyı veterinere götürünce ondan iyice hoşlanmaya başlamıştım. Yani hayvan sevgisi eksik olduğunda ne derece hoşlanacağımı bile bilmiyorum. Keşke Tarzan benim sevgilim olsa hatta.
0
anumegha
(30.01.18)
@nawar

Insanlarin selective breeding ile bu canlilari evrimlestirmeleri olmek zorunda olduklari anlamina gelmiyor. Baslamis olduk bari devam edelim mantigi ile bu tavuklarin iskence gormesi savunulamaz.
0
Traveller
(30.01.18)
Zarar vermiyorsa sıkıntı yok +1
0
i m cool with that
(30.01.18)
hayvan sevmek veya vicdanlı olmak için evcil hayvan beslemek gerekmiyor. yaralı bir canlı gördüğünde elimden ne gelir diye düşünmüyorsa insanlığından şüphe etmek gerek. sen alıp hayvanı duygusal tatminin için eve hapsedip hayvan sever oluyorsun, bir başkası evde hayvan besleyip veya yolda izde görüp hayvana yavşamıyor diye hayvan sevmiyor olarak yaftalanıyor.. vay amk...

"havyansever" yavşaklığından nefret ediyorum.
0
coder6006
(30.01.18)
Olmam.
0
peggy
(30.01.18)
beslememek isteyebilir, beslemeyle ilgili bir isteği olmayabilir.
fakat hayvanların ona bir şey ifade etmemesi, yaralı hayvan görünce banane demesi falan asla okay değil. sevgisiz, vicdansız biridir böyleyse.
0
çaykovski
(30.01.18)
hayvan sevmek ile hayvanlara acımanın farklı şeyler olduğu düşüncesindeyim ben de. eline ipini alıp sokakta hayvanı ordan oraya çekiştirenler hayvan sever ama hayvan beslemeyen ya da hayvanlara karşı fobisi olanlar hayvan sevmeyen insanlar mı oluyor? kedi köpek fobisi olan binlerce insan var.hayvan severler olarak hayvanlara karşı kuramadıkları empatiyi en azından hemcinslerinize kurmalarını temenni ederim.
0
pieta
(30.01.18)
iki türlü de aşırı olmamalı. Sevgili olmak diye düşünmüyorum ama genel insan ilişkilerinde hayvanlara merhameti olmayan insanlarla olmamak lazım. Ama hayvanlar herkese büyük şeyler ifade etmek zorunda da değil. Vicdanlı olup onlara kötü davranmamak yeterli benim için. Hastalıklı boyutlarda hayvan sever biriyle de anlaşamazdım.
0
aquarium
(30.01.18)
forkli görünmek için hoyvon sevüyorlor ya. o ibnelerin yüzüne bile tükürmem. ama gerçekten kalbi yanıyor bir canlıya merhamet duyuyorsa işte onu severim.
0
for day to break
(30.01.18)
Notr ise sorun yok. Hayvanlardan nefret ediyor ama eylemde bir sey yok ise yine olur.
Obur turlu sikintili.
0
stavro
(30.01.18)
asla olmam, olması teklif bile edilemez
travellerin ve bir ustteki cevabı ise inanilmaz komik buluyorum? yahu bunların hayvansever olduğunu kim soyledi size ? bir suru bir sey yazmislar, kendi kafalarına göre. bir de tasmasindan cekistirmek falan demişler. bu kişilerin mahalle arasında hız yapan, bir kuru ekmek su bırakmayan insanlar olduguna o kadar eminim ki
0
aynatutancocuk
(01.02.18)
Bruce ve stavro +1000

Ben de hayvan severim ama kimse hayvan sevmek zorunda değil. Farkında bile olmadan, sırf çevresindeki herkesin hayvanı var diye kendi de bir tane edinip ardından bunun dayatmasını yapıp hayvanı olmayan veya hayvanlara kendi yaptıkları gibi abartı sevgi gösterisiyle yaklaşmayan kişilere kınar bakışlar atıp saçma sapan laflar eden tipleri anlamak mümkün değil. Önce insan kendi içinde bir değerlendirme yapmalı her konuda.

Bununla birlikte, sevgi yok ama nefret vs varsa veya hayvanın çektiği acıyı görüp hiçbir şey hissetmiyorsa o çok sıkıntılı bir durum. Ben de bu tür biriyle olmak istemem.
0
skooma
(01.02.18)
Asla olmaz diyemem, aşık olurken aklıma bunu düşünmek gelmez zira. İnsanlar değişebilir, bu yönde çaba gösterirdim, o da benim ricalarımı kırmaz adım atardı sanıyorum.

İlgi göstermesinden ziyade zarar vermemesi çok çok daha mühim benim için.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(01.02.18)
stavro +1

hayvan delisi olmasına gerek yok. başka canlılara zarar veren acımasız ve kötü biri olmasın yeterli.
0
pinkpeony
(01.02.18)
yeni evli ve şehir dışında yaşayan arkadaşlarım bana kalmaya geldiler. evimde 2 kedi vardı ve arkadaşım kız da eşi de kedi köpek kuş balık beslemeyen sevmeyen dokunmayan tiksinme derecesinde uzak duran insanlardı.
ben kedilerimi başka odaya kapatmam gözden uzak tutmam .
onlar bende kalırken ben sabah kalktım işe gittim arkadaşlarım 2 kedi ile evde kaldılar.
sonra onların yavaş yavaş alıştıklarını seyrettim ve çok hoşuma gitti.
evlerine döner dönmez sokaktan 2 yavru kedi bulup evlerine almışlar. yıllardır besliyorlar bebekleri de oldu .kucaklarında hem kedi hem bebek ile fotolarını takip ediyorum instagramda çok seviniyorum .
bu değişimi gördükten sonra nietszhe 'ye bir daha hak veriyorum çok sevdiğim sözünde
" bütün genellemeler yanlıştır "
0
devilone
(01.02.18)
(5)

Bu seren serengil seda sayan olaylari ne biri ozetleyebilir mi?

ceann deas
Gunlerdir internetten televizyondan dusmuyorlar, simdi de seren serengil hapse girecekmis sanirim. Ne oldu bunlara biri bastan ozetleyebilir mi?
Gunlerdir internetten televizyondan dusmuyorlar, simdi de seren serengil hapse girecekmis sanirim. Ne oldu bunlara biri bastan ozetleyebilir mi?
0
ceann deas
(29.01.18)
Seren serengil gülben'in sürekli evli erkeklerle olan ilişkisini gündeme getiriyor gülben bu haberlere yasaklama kararı getirtiyor; seren susmuyor gülben bunu yasaklama kararını ihlalden hapse attırıyor 3 günlüğüne. Yalnız gülben'in haberlerini medya devleri hep sansürlüyor yani bir nevi derin devlet gibi derin medya kurmuş kadın seren de bunlara tepki gösteriyor. Kedi köpeğe tecavüz, yolda cinsel taciz hatta şiddet uygulayanlara ceza kesmeyen adalet Seren'e hapis cezası veriyor. Seda Sayan ne ara karıştı bilmiyorum :D
0
neferkitty
(29.01.18)
Gulben Ergen Seda Sayan'in programına katilmis, Seren Serengil de bu durumu elestirmisti galiba.
0
femme vitale
(29.01.18)
Bunlar nasıl gündem oluyor anlamıyorum.
0
insomnia
(29.01.18)
Memleket olarak tek eksiğimiz sannedersem bu polemikti
0
boran79
(30.01.18)
Ben de bugün öğlen bunlardan haberdar oldum. Gülben Ergen'i takdir ediyorum. Seren Serengil 3 günde normal bir mahkumun 3 saatte çektiği kadar bile sıkıntı çekmez o başka konu tabii de temsili nitelik taşıması sebebiyle çok anlamlı. Magazin denen olgu bitene kadar yağsa keşke hapis cezaları. Özel hayat bırakmıyorlar.

Bu arada şu şu şu suçlar varken buna ceza veriyorlar bakışı komik. Sanırım o kanal ve program da bu savunmayı yapmıştı. Hatta Seren Serengil gerçekleri söylemekten çekinmeyeceğim gibi bir şey demişti. Peşinde olduğu gerçekler de birilerinin özel hayatı. Nice olay varken, bu olay hüküm giydi diyen kendisine diyende ülkede nice sorun varken, ekonomi, şiddet, suç oranı, öfke, çatışma, terör vs. varken peşinde koştuğun gerçek, "kim kimin kocasını ayartmış"ın peşinde koşuyor. O gerçekleri ilan etmeye çalışıyor. Öyle saça böyle tarak olmuş biraz.
0
nawar
(30.01.18)
(25)

Fizikte mi daha çok zorlandınız matematikte mi?

ya ben lan neyse
lise yıllarında?
lise yıllarında?
0
ya ben lan neyse
(29.01.18)
her türlü fizik.
0
diffarentiationation
(29.01.18)
Matematikte. Her konusu değil ama bazı konuları illallah dedirtmiştir.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(29.01.18)
Konudan konuya değişir ama toplamda fizik daha zorladı. Özellikle fizik 1 (özellikle optik ve elektrik) o yaş grubu için zordu. Bizim zamanımızda 9. sınıfta optik vardı. Matematikte de trigonometride çok zorlandığımı hatırlıyorum.
0
doxanikee
(29.01.18)
Fizik, iyi yapabilseydim iyi bir sayısalcı olurdum. Iyi matematik yapmam sayısalcı olmam için yeterli değildi.
0
cabiday
(29.01.18)
klasik fen liseli inek öğrenci olarak aslında ikisinde de çok sorun yaşamamıştım ama formül hafızam rezalet olduğu için fizikteki manyetizma, modern fizik vs gibi bol formüllü konularda biraz sıkıntı çekmiştim.
0
nundu
(29.01.18)
Fizik. Rezil kelimesinin övgü olacqğı bir fizikçi vardı. Üniversitede ve ona hazırlanırken dersanede gördüm ki çok kolaymış aslında matematik de fizik de.
0
nawar
(29.01.18)
Ay lise yıllarıma gittim, tekrar yazmak istedim :)

Matematikte zorlanMAdığım konular: trigonometri, limit, türev ve integraldi. Geri kalanın da zorlandım baya ya. Sınav seviyesinde değil ama yazılı seviyesinde zorlandım yani. Allah biliyor hala göresim gelmez bazı konuları. Sorunun konular değil de yazılı soruları olduğunu yeni idrak ediyorum ama.

Fizikte: devreli elektrik sorularında zorlanıyordum.

Sonuç olarak fizikçi oldum. Matematik ve fizik arasında direkt bir bağlantı yok demek ki. Ya da şu an sallıyorum :D

Edit: sanırım fen lisesi olduğunu belirtmeyeni dövüyorlar. Fen lisesi benim de. ardından Boğaziçi fizik.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(29.01.18)
Fizik öylesine bir dünya ki, benim için korkunç geliyor. bugün bile lise kitaplarındaki Fizik'e baksam içim kararır, Diferansiyel Denklemler dersi bile çok daha kolay geldi bana, Fizik ne öyle ya.
0
algoritma uzmani
(29.01.18)
Fizikte daha cok zorlandim.

6., 7. ve 8. sinifta matematik olimpiyatcisiydim. Calisirken hem zevk aliyordum hem de calismamim karsiligini gorebiliyordum. O aliskanlikla matematik hep gozdem oldu. Fizigi de lise sonda dogru duzgun anlatan bir hocaya denk gelene kadar hep ogretildigi gibi ogrendim. Temelsiz ogrenilen bilgi de zorluyordu beni. Universitede her iki alandan aldigim derslerde de hocalarim cok iyiydi ve supersonik problemler disinda zorlanmiyordum pek.
0
lamira
(29.01.18)
Fizik.
0
i was made for you
(29.01.18)
Fizik.
0
ms brownstone
(29.01.18)
Bir dilci olarak matematiğe ne kadar kafam basmıyorsa fiziğe o kadar basıyordu. Gerçi kimya-biyolojiye daha da çok basıyordu fiziğe göre ama fiziğim matematikten iyiydi. Gerçi öyle yoğun fizik-matematik görmedim ama fiziği okul müfredatı haricinde, bir bilim dalı olarak sevip takip ettiğim için az çok ne bilip bilmediğimi bilebiliyorum.

Matematiğin sorunu da bu zaten, öğrenmeyi gerektirecek bir ilgi alanı yok. Uzayı seven, bilimsel gelişmeleri takip eden bir insan azıcık derine dalarsa fiziğe ilgi duyabiliyor, temelini anlayabiliyor. Matematik ise kendi kendine sorun yaratan bir alan gibi, ilgi çekici şeylere alakası daha az.

Tabii ki fizikle iç içe ama fizik matematik kullanılarak hesaplanmış gerçekler demek bi açıdan, ben burada aracı değil amacı ilgi çekici buluyorum. Fiziği kavraması bir noktada daha zor olsa da ilgi çekici, matematik sadece bilmek gerektiği için öğreniliyor gibi bir intiba bırakıyor.

Gereksiz bişeyler anlattım galiba sfjglgkd. Neyse yani, ikisinde de zorlandım ben ama fiziği anlayabiliyordum, anlayınca biraz daha kolaylaşıyordu işler. En kötü mantık kurarak çözüyordun, matematikte her şey soyut ki...
0
Bruce
(29.01.18)
Açık ara fizik.
0
femme vitale
(29.01.18)
Sayisalcilikla çok büyük vakit kaybettim ben zaten. Matematik, kimya anlıyor, yapıyor, doktor, mühendis olsun dediler, yolladılar sayısala. İki üniversite okudum, şu an edebiyat, coğrafya çalışıyorum. Sırf yetenek yetmiyor işte, ilgi duyulması da gerekli. Lise hocalarım hayatımdan rahat 12 senemi aldılar. Bunu da buraya niye yazdıysam.
0
femme vitale
(29.01.18)
lise müfredatı ve hoca profillerine göre lise 1-2 fizik 3-4 matematik; ama ygs-lysye hazırlık anlamında matematik daha çok zorladı.

*fen lisesi
0
bass solo take one
(29.01.18)
Fizik
0
jimjim
(29.01.18)
öss'de fizik1 full - fizik2 bir boşum vardı. sayısaldan 105.000. oldum. teşekkürler.
0
brakgn
(29.01.18)
hiç birinde xD

şaka şaka fizik. ikisinden de tiksinirim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(29.01.18)
her mat yazılısı öncesi karşıdan karşıya bakmadan geçerdim, belki yazılıyı görmeden ölürüm diye. O derecede nefretimdir matematik. Geometri değil bu arada bahsettiğim, geometri yine iyiydi.
fizik daha iyiydi, içindeki mat sadece araç olarak kullanılıyor, başka kafası var. Öss de 1 ve 2 yi tam yapmıştım zaten.
*fen lisesini kazanıp burun büküp gitmeyip o ayarda bir anadolu lisesine giden kişi
** allah o matematiğin belasını versin, iyi ki kurtuldum
0
fallopian
(29.01.18)
ikisinde de
0
tranceforresuminglife
(29.01.18)
Bizim zamanımızda müfredatı fizik bir yıl kimya diğer yıl olarak ayarlamışlardı. Fizik yılında fizik öğretmeni yoktu, kimya yılında da okulun bitmesine 1 ay kala kimya öğretmeni atandı.
Fizik, kimya boş ders ( kitap okumaca, şarkı türkü dinlemece, yazı/şiir yazmaca vb.) matematik ise ağırlıklı dersimdi ve en sevdiğim derslerden biriydi.
Bu nedenle lisede ikisinde de zorlanmadım. Üniversitede fizik kimya gerekmeyen bölümdü, sıkıntı yaşamadım ama sonrasında yaşamın içinde bilmediğim için zorlandım çünkü fizik, kimya, biyoloji salt meslek için değil esas olarak yaşarken gerekiyor. Annelere illaki gerekiyor.
(Bir anne a101 seviyesinde de olsa her konuyu bilmeli)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.01.18)
fizikçiyim, bildiğin odtü'de fizik okudum. lise yıllarında fizikten ne çektiğimi bir ben bilirim.

p.s. öss'de fizik tam yaptım, matematik de 43 netti.
0
babilbaligi
(29.01.18)
Okuduğum lise fen ağırlıklı bir liseydi. Matematik, kimya ve biyolojinin hepsini sevdim. Fizikte ise sadece bir konu (eğik atış) yüzünden mühendis olmamayı tercih ettim. Kabus gibiydi.
0
SiyamkedisiZorro
(29.01.18)
Ben fizik okudum zaten. Lisede de şakır şakır kopya verirdim o kadar iyiydim yani..
matematigim ise
Lise 1, 1
Lise 2, 1
Lise 3, 0 di. Ortalamayla gectim sinifi.

Ben kagidimi kontrol ederdim mesela 60 almam lazim. 43 , 23 falan gelirdi 45 olsa 2, 25 olsa 1 oluyodu galiba. Serefsiz hoca, kizim sizin durumunuz iyi neden kursuma gelmiyorsun dediginde anlamistim. Neyse lise 3 te annem de ogretmen sikayet etti, sorusturma falan acilmisti diye bana dusman olmustu bir de. Okulu falan degistirildi sonra.

Matematikle ilgili sikintisi olan bir cok kisinin sebebi ya calismamaktir ya da boyle serefsizlerdir.
0
durgunfoton
(29.01.18)
lise yıllarında ikisinde de sıkıntı yoktu. türev, integral bizim zamanımızda öss'de çıkmıyor diye işlenmezdi doğru düzgün belki de o yüzden. onlar olsaydı muhtemelen matematik olurdu.

şimdiki adı yds mi neyse de kendi girdiğim öss'de dahi matematikten 3 komple fizikten 2 yanlış yapmış bi insanım ve çoğu deneme sınavlarında da fen bilgisinden matematiğe göre daha çok net çıkaran tek kişiydim belki de :)

üniversitede de matematik daha çok zorladı. hatta fizik ve fizikle alakalı derslerin vizelerinde fizikle alakalı kısmı halledip çözüm için sadece matematik kısmı kaldığında soruyu öylece bıraktığım çok oldu.

bunları yazdıktan sonra yorumlara kısa bi baktım da sanırım matematik diyen tek kişi benim :)
0
washe
(03.02.18)
(5)

Mouse'u nasıl tutuyorsunuz?

binder dandet
Monitöre dik mi paralel mi?BEn paralel tuttugumu fark ettim. dikte rahat olamıyorum. ama oyunlarda hızlı hareket yapmak gerektııgınde patlıyorum tabi.
Monitöre dik mi paralel mi?

BEn paralel tuttugumu fark ettim. dikte rahat olamıyorum. ama oyunlarda hızlı hareket yapmak gerektııgınde patlıyorum tabi.
0
binder dandet
(28.01.18)
1. monitöre dik, 2. monitöre 45 derece
0
malheiros
(28.01.18)
Dik tutuyorum.
0
doxanikee
(28.01.18)
Malheiros +1
0
irene
(28.01.18)
Dik.
0
nawar
(28.01.18)
Ben de çift monitör çalışıyorum. 1. Monitöre dik, 2. Monitöre 45 derece açıyla tutuyorum. Malheiros öyle kullanınca oluyor, ben kullanınca mı olmuyor anlamadım?
0
irene
(29.01.18)
(11)

çay demleme savaşları

asdfghjkldas
sevgili romalılar,pazar kahvaltısı süresi boyunca (ortalama 1 saat) çay demledikten sonra kahvaltı bitene kadar altını açık mı bırakıyorsunuz yoksa demlendikten hemen sonra kapatıyor musunuz?bir arkadaşım ile arada kaldık, tereddüt olduk.
sevgili romalılar,

pazar kahvaltısı süresi boyunca (ortalama 1 saat) çay demledikten sonra kahvaltı bitene kadar altını açık mı bırakıyorsunuz yoksa demlendikten hemen sonra kapatıyor musunuz?

bir arkadaşım ile arada kaldık, tereddüt olduk.
0
asdfghjkldas
(28.01.18)
kahvaltıyı yapan kişi sayısına ve onların ne kadar çay sever olmasına bağlı.
0
washe
(28.01.18)
ben kapatıp, ılıyınca tekrar ısıtanlardandım. tazın tazeliğine zarar veriyormuş bu.
en küçük gözde, en kısık ateşte bekletiyorum.
0
dahinnotha
(28.01.18)
kahvalti sonuna kadar alti dip sicakta acik kalir, yoksa sogur sidik gibi olur afedersin:)
hatta bazen dem kalir su biter, su eklersin, tekrar altini acar kaynatirsin
0
alttaraf
(28.01.18)
En kısıkta açık bırakırım.
0
cabiday
(28.01.18)
Son kişi de artık içmeyeceğini söyleyene kadar en kısıkta açık bırakırım ben de.
0
naksidil
(28.01.18)
bizde de açık kalır. hiç demlenince kapattığımızı hatırlamıyorum. sırf pazar kahvaltısında da değil, her çay koyuşta böyle.

bizde çayın altı ne zaman kapatılır? son kişi de içmeyeceğini söylediği zaman değil. o zaman boşu boşuna kaynamış olur. evde yaşayanların çay içme trendi aşağı yukarı belli zaten. çayı koyan o trende göre diğerlerinin artık içmeyeceğini düşünüyorsa kapatır.
0
kibritsuyu
(28.01.18)
Kaynayan suda oksijen azaldıgı için kapatıp sıcaga yakın içiyorum
0
steward
(28.01.18)
En kısıkta açık. +1

Kapat soğuyunca aç, kaynatmaya devam et, kapat soğuk iç gibi eylemler çay için hoş değil.
0
nawar
(28.01.18)
çayın altını kapatmam ben hiç. babanne kısığı vardır ocağı kapatacakmış gibi yapıp kapatmadan en kısık ayarını bulup o ayarda tutuyorum. yoksa çay buz gibi oluyor içtiğimden de bi zevk almıyorum hem de sürekli ısıtmak zorunda kalmıyorum.
0
dedim ben sana
(28.01.18)
En kısıkta açık +1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.01.18)
Elektrikli caydanlik kullaniyorum. Otomatik modda kaliyor bitene kadar. Yani açık kaliyor kapatmiyorum. Bu arada çay sıcak içilir.
0
boran79
(28.01.18)
(10)

Pisuvara gelip anında işeyebilenler

speedy
Ben pisuvarda konsantre olup işemeye çalışıyorum, adam pisuvara geldiği anda, anında şarıl şarıl işiyor, sanırsın 7-8 bardak bira içti ya da saatlerdir idrar tutmuş. Hangimiz anormaliz, siz hangisisiniz?
Ben pisuvarda konsantre olup işemeye çalışıyorum, adam pisuvara geldiği anda, anında şarıl şarıl işiyor, sanırsın 7-8 bardak bira içti ya da saatlerdir idrar tutmuş. Hangimiz anormaliz, siz hangisisiniz?
0
speedy
(20.01.18)
Ben bir iki dakika bekliyorum.
0
dissendium
(20.01.18)
Yardiran taraftayim
0
all girls dream
(20.01.18)
hemen iseyebilmeli. ürogenital sağlık acisindan
0
yuvarlanantencereninkapagi
(20.01.18)
Taksim Burger King pisuvarı en son bölmesiz, tek parça bir şeydi. Orası dışında her zaman gittiğim gibi işerim. Normali de o. Neye konsantre oluyorsunuz? Atom parçala diyen ya da yetenek bekleyen yok. Alt tarafı boşaltım sistemi işini yapıyor. :)
0
nawar
(20.01.18)
Sizin derdiniz bu hocam, ve bir sosyal anksiyetik bozukluk olarak değerlendiriliyor: www.webmd.com
0
roket adam
(20.01.18)
valla ben işeyebiliyorum, çünkü dışarıda tuvalete gidebilmem için, gerçekten patlayacak duruma gelmem lazım, yoksa gitmem pek, ne kadar temiz de olsa günde 1000 kişi giriyor abi.

17 gün askerlik yapıp, askerlik anısı anlatanı da gördük ya, şükür sana yüce compumaster

ayrıca bu işin zor olan kısmı, osurmadan işeyebilmek.
0
Photographer
(20.01.18)
küçük çüklüler burdaymış. şarıl şarıl işerim hem de geriden attıra attıra.
0
kompisko
(20.01.18)
Ben de şarıl şarıl işerim 1-2 dk beklemek nedir :)
0
Erensq06
(20.01.18)
o bisey mi pisuvara gelir gelmez sican insanlar var
0
eksimeksi
(20.01.18)
Arada seperator olsun olmasin hemen iserim.
0
japon askeri
(20.01.18)
(4)

Hangi yayınevinden alayım?

nawar
Yevgeni Zamyatin'in Biz'ini alacağım. Hangi yayınevinin çevirisi ve editor kadrosu iyi? Güzel bir çeviri ve az imla hatası istiyorum. Seçenekler şunlar:-imge-versus-aylak adam-pegasus-645-ayrıntı
Yevgeni Zamyatin'in Biz'ini alacağım. Hangi yayınevinin çevirisi ve editor kadrosu iyi? Güzel bir çeviri ve az imla hatası istiyorum. Seçenekler şunlar:

-imge
-versus
-aylak adam
-pegasus
-645
-ayrıntı
0
nawar
(07.01.18)
ben olsam imge, ithaki, ayrıntı arasından seçerdim.
0
Ufuk
(07.01.18)
ben ayrıntı yayınları çevirisini okudum. ithaki de tavsiye ediliyor, o yüzden bu ikisinden biri diyorum.
0
treamorg
(07.01.18)
İthaki'den okudum. Bir sıkıntı yoktu.
0
ravenclaw
(07.01.18)
İthaki yok yazdıklarım arasında. Olsa onu alırdım zaten. Kalmamış sanırım. Bunlar arasından Ayrıntı'dan alıyorum o zaman.
0
🌸nawar
(07.01.18)
(9)

cenk tosun ingilizcesi

condom kurşunu
millet boklamış ya sözlükte, bana gayet yeterli geldi. siz ne diyorsunuz? çocuk heyecanlanmış amk naapsın. içinde arda gevşekliği barındırmıyor allahtan sadece heyecanlı çocuk konuşurken belli. bir galatasaraylı olarak kendisini çok başarılı bulurdum şimdi bi de bu konuşmasını dnleyince extra bi sem
millet boklamış ya sözlükte, bana gayet yeterli geldi. siz ne diyorsunuz? çocuk heyecanlanmış amk naapsın. içinde arda gevşekliği barındırmıyor allahtan sadece heyecanlı çocuk konuşurken belli. bir galatasaraylı olarak kendisini çok başarılı bulurdum şimdi bi de bu konuşmasını dnleyince extra bi sempatik geldi aslan parçası.
0
condom kurşunu
(07.01.18)
cagdas +1
0
fyodor fyodorovic
(07.01.18)
biz türklerde nasıl bir kuyruk acısısıyla bu ingilizce her seferinde mevzu oluyor.

eğitim sistemimiz yüzünden kompleks sahibi olduk galiba. "tedrisat-i deformasyon" diye bir kavram da saçmalayayım ortaya. (:
0
Ufuk
(07.01.18)
Ben bunu geçende yazdım da beni de topa tuttular. Türkçem bozukmuş bir de ne diyelim öyle olsun.

Cenk'in ingilizcesini beğenmeyen şunu dinlesin; youtu.be

Heriflerin ana dili İngilizce olduğu halde bir Amerikalı sittin sene anlayamaz bu köylüyü.

Demek ki neymiş? Sen anlıyorsan, seni de insanlar anlıyorsa olay bitmiş demektir. Elin new orleanslı orta yaş siyahi amerikalısı sanki düzgün ingilizce konuşuyor da türkler posh brit aksanıyla konuşacak.

Hayatımda bir türkün ingilizcesini eleştiren bir başka türk kadar eziğine rastlamadım.
0
bos gezenin bos ustasi
(07.01.18)
Ortalama bir ingilizce, cidden dalga gecilecek bir yani yok.
0
fortisvita
(07.01.18)
Şimdi izledim dalga geçilecek hiçbir yanını bulamadım. Arada hataları falan var. Çok akıcı değil tekliyor ama yabancı ülkede röportaj yapıyor. Olması ilginç değil. Kaldı ki futbolcu olarak ihtiyaç duyduğu/duyacağından fazla ve iyi ingilizce öğrenmiş belli ki. Aksanı da temiz.

Bu ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı ingilizce konuşamıyor (gerçi başbakanın Türkçe de kötü) ve hadi onları geçtim, çatır çatır konuşabilmesi gereken dışişleri bakanı İngilizceyi yeni öğrenen ortaokul öğrencisi gibi konuşuyorken Cenk'e laf ediyorlarsa ya kıskançlıktır ya da @cagdas donem kuramcisi +1

Not: FB
0
nawar
(07.01.18)
konuşması gayet yeterli ama beni asıl şaşırtan soru soran kişiyi anlaması oldu. ben birçok yerde tam anlayamadım. yutarak konuşuyor.

listening i bayağı iyi demek ki.
0
a man alone
(07.01.18)
çağdaş +1
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.01.18)
Babelin çektiği videolarda cenk tosunun ingilizcesini gördüğümde bayağı şaşırmıştım gayet iyi iletişim kuruyor bence.
0
curukturpkokusu
(07.01.18)
Gittiği yer Liverpool, önce Liverpool'lılar bir zahmet İngilizce öğrensin, sen Muş'taki adamın konuşmasını nasıl garip buluyorsan, İngiltere geneli de Liverpool'ları anlamıyor. Mesleği de futbol, vocabularysi: belli difficult game, have opportunities falan a dan z ye hepsi aynı şeyler söyleniyor tüm dünyada
0
speedy
(07.01.18)
(7)

Yemeğe çıplak elle dokunan satıcılar

ya ben lan neyse
kır pideci, çiğköfteci, dönerci, hepsi bir aşamada çıplak elle yemeğe temas ediyor iğrenç buluyor musunuz? ben bir daha gitmiyorum ki yüzde 90 dışarda yiyorum maalesef.bu arada bahsettiğim direkt hazırlayan değil, garson, tezgahtar vs. çiğköftecide tezgahtar 50 cm önümde dişinden pislik çıkarıp dürü
kır pideci, çiğköfteci, dönerci, hepsi bir aşamada çıplak elle yemeğe temas ediyor iğrenç buluyor musunuz? ben bir daha gitmiyorum ki yüzde 90 dışarda yiyorum maalesef.

bu arada bahsettiğim direkt hazırlayan değil, garson, tezgahtar vs. çiğköftecide tezgahtar 50 cm önümde dişinden pislik çıkarıp dürüm sarmaya başladı. daha neler neler...
0
ya ben lan neyse
(07.01.18)
Eldiven takıp çıplak elle dokunduğu her yere eldivenle de dokunduktan sonra eldivenin de bir faydası yok.
0
acetaminophen
(07.01.18)
bir karikatür vardı umut sarıkayanın pilavcıyla ilgili kesin buna tükürüyorsun terini atıyorsundur ama tadı çok güzel falan bulan olursa tam bu soruya denk bir cevap olur.

edit: hahah buldum galeri14.uludagsozluk.com
0
biravekahve
(07.01.18)
eskişehir'de kalburüstü bir dönerciye gidiyorum epeydir. bir tane garson tezgaha usta tarafından konuulmuş tavuk döneri göbeğiyle kağıdın içine ittirdi, sonra gidip tişörtünü sildi. aynı yerde garsonlar temizlik bezleriyle temizlik yapıp gelip çıplak elle ekmekleri müşteriye servis ediyor. erzurum'da garson çamur içindeki yere düşen ekmeği alıp yerine geri koydu, biri tepsideki pidelere salyası aktığı halde devam etti yine eskişehir'de aynı yerde adam aldığı ekmek aralarının içine elini sokuyordu... yahu para vererek yemek yiyorsun neden yemek isteyesin ki bu pislikleri?
0
🌸ya ben lan neyse
(07.01.18)
Oluyu fazla yikarsan ya osurur ya sicar derler cok kasmamak lazim.
0
allah yazdiysa bozsun
(07.01.18)
Ben düşünmemeye çalışıyorum açıkçası çünkü bu işin sonu yok yani. Ya dışarıda hiç yemeyeceksin ya da gözünü bazı şeylere kapatacaksın. Ha bi iğrençliğini gördüğüm yere de tekrar gitmem tabii ki ancak göz görmeyince gönül katlanıyor diyelim :)

Bir de bir miktar pisliğin bağışıklı sistemini güçlendirmeye yaradığını biliyoruz. Özellikle de çocuklarda. O yüzden faydaları da var yani assdfsdf.
0
inawen
(07.01.18)
Dışarıda yediğiniz yemeklerin hepsi maalesef öyle. 3 saniye kurali denen şey her yerde var. Hatta bu 20 saniye kuralına kadar uzuyor. Bununla alakalı şaka da waiting filminde vardı.

Arkadaşım su doğuş grubunun fırençayzing her yerde olan adını unuttum su an, lokantasında çalışıyordu bi ara. Burası kalburüstü bir yer, burası bile leş gibi Sakın dışarıdan yemek yemeyin diyordu.

He yiyor muyum at gibi yiyorum. Ama pis olduğunu bile bile yiyorum.

Ayrıca karikatür +1
0
jackyr
(07.01.18)
Dışarıda temizdir kesin dediğim sokak satıcısı ve büfe kesinlikle yok. Cafelerde çok aç değilsem yemek yemem genelde. Restoranda el mahkum. Seçip gitmişim zaten. Olduğu kadar.

Bunun bir de eldivenli versiyonu var. O da çok iyi. Hani gıda hijyeni değil, Kendi hijyenini düşünüyor ya da kafa pek çalışmıyor olanlar hani işte. Elde eldiven var ama parayı da o elle uzatıyor, kendini de o eldivenli el ile kaşıyor, gıdayı da o el ile hazırlıyor. Sıkıntını anlıyorum. Göz görmeyince gönül katlanıyor.
0
nawar
(07.01.18)
(6)

İslami entelektüellerin sert sessiz harf kullanmama sebebi nedir?

amortisman
"Cevab veremedi" örneğini bilirsiniz. Bu örnek komik olsa da sert sessizle biten kelimeleri yumuşatmayı islam entelijansiyasının bir çoğu kullanıyor.İsmi Samet olan biri sosyal medyada ismini Samed olarak yazmış mesela.Neden böyle yapıyorlar?
"Cevab veremedi" örneğini bilirsiniz. Bu örnek komik olsa da sert sessizle biten kelimeleri yumuşatmayı islam entelijansiyasının bir çoğu kullanıyor.

İsmi Samet olan biri sosyal medyada ismini Samed olarak yazmış mesela.

Neden böyle yapıyorlar?
0
amortisman
(06.01.18)
cunku bahsettigin o kelimeler arapca kokenli ve latin harfleri ile en dogru ifadeleri o sekilde.
0
neumann
(06.01.18)
arabcada p harfi gibi serd sessizler yog.
0
zgrydn
(06.01.18)
Arapça kökenli kelimelerde kökenine bağlı kalarak yazmaya çalıştıkları için öyle yazıyorlar. D ile bitenler Arapça'daki dal harfi oluyor. Muhammed şeklinde yazılıyor. Ama Türkçe'de Muhammet şeklinde olması gerekir. b,c,d,g ile biten Türkçe sözcük olmaz.
0
tahin pekmez yoğurt
(06.01.18)
cahillik. başka bir şey değil.
0
sttc
(06.01.18)
Amaç 'kelimenin aslı'nı kullanmak değil, tamamen arap hayranlığı.

Samet diye türkçe kullanımı olan bir kelimeyi 'Samed' diye yazan hıyar, İskendere de 'Alexander' mı diyecek?

Arap hayranlığı dışında diğer milletlere de hayran olanlar görürsün, bunlar da türkçenin ırzına (yarı bilinçli) geçerler.

Bunları söylerken sosyal medyayı, diğer gayri resmi ortamları... vs'yi kast etmiyorum. İnternette, arkadaş arasında, isteyen istediği gibi yazıyor, dalgasını geçiyor, fakat bu tarz kimselerin hayatında doğru türkçenin yeri hiç yoktur.

Plaza dili diye dalga geçilen kırık türkçenin başka türlüsü gibi görebilirsin.
0
idexo
(06.01.18)
Tamamen Arap seviciliği. Ne kadar Araplaşırsa o kadar iyi bir dindar ve iyi bir müslüman olacağını sanma gibi gerzek bir bakış açısı var.
0
nawar
(07.01.18)
(12)

Niçin Amerika'da "bullying" çok yaygın bir olay?

lolita
Bu tür genellemeleri sevmiyorum; lakin dün arkadaşımla konuşurken bir kez daha fark ettim. Türkiye'de bile -ki ülkemizde çocukların ne kadar yanlış şekilde yetiştirildiğini biliyoruz, görüyoruz- zorbalık örneklerine aşırı rastlanmıyor. Kendi okul hayatımı düşünüyorum, yani elbette her sınıfta olur b
Bu tür genellemeleri sevmiyorum; lakin dün arkadaşımla konuşurken bir kez daha fark ettim. Türkiye'de bile -ki ülkemizde çocukların ne kadar yanlış şekilde yetiştirildiğini biliyoruz, görüyoruz- zorbalık örneklerine aşırı rastlanmıyor. Kendi okul hayatımı düşünüyorum, yani elbette her sınıfta olur birileriyle dalga geçen falan ama sanki seviyesi daha farklı. Arada bu tarz videolara rastlıyorum Amerika'da geçen, yok çocuk çirkin diye dövüyorlarmış da, yemekhanede üstüne yemek döküp itip kakıyorlarmış da... Garip yani. Sebebi ne olabilir sizce?
0
lolita
(05.01.18)
Bence türkiye'de de yaygın. Ama medyada yer bulmuyor.
0
nickini degistiren yazar
(05.01.18)
Aşırı özgüvenli bir nesl yetiştirilmesinden diye düşünüyorum. Özellikle kapitalizmin yıllardır hükmettiği bir coğrafyada yetiştirilme şartları da daha bireyselleşiyor. Y neslinin son temsilcileri ile Z neslinin temsilcileri bizden daha fazla "egoya" sahipler.
0
simderun
(05.01.18)
bunu aylar önce ben de sormuş ve pek doyurucu cevaplar alamamıştım. bullying mevzuunun daha ziyade filmlerle kafamıza işlenen bir kavram olduğunu düşünüyordum ama reddit'te takıldıkça daha da şaşırdım. neredeyse herkesin bir bully hikayesi var resmen. çok sıradan bir şeymiş gibi ortaokul-lise bully'lerinden bahsediyordu insanlar. ben türkiye'de bu işin bu kadar kötü olduğunu düşünmüyorum. özel okulda okumadım. halkın her kesiminden öğrencinin bulunduğu sıradan bir ilkokuldaydım. keza lisede de ilçemde ve anadolu lisesindeydim. elbette çocuğun-ergenin olduğu yerde bullying oluyor ama abd'deki bambaşka bir seviye bence.
0
der meister
(05.01.18)
Bully tipler bizde de var ama toplumun geneli gariban yetiştiği için başının çaresine bakmayı öğreniyor. Bizde bully'lik taslayana karşılık verilir, dayak yenirse bile karşı tarafa pasif kalınmaz, karşı taraf da bir daha üzerine gitmez.

Pasif kalan olursa bile arkadaşları yardım eder, toplu kavga edilir. Bireysellik çok ön planda olmadığı için ezilene yardım edilir, gariban bir çocuğun bully'lenmesine pek göz yumulmaz.
0
Bruce
(05.01.18)
Türkiye'de de var. Sadece fazla dillendirilmiyor.
0
chitosan
(05.01.18)
ABD'de lisede amigo kızsan, basket takımındaysan, okul gazetesi çıkartıyorsan bunu CV'ye koyuyorsun. hatta üniversitede burs almanı/iş bulmanı filan sağlıyor.
yani daha böyle "birey" ve "parlak" ama akademik/nerd değil, alfa olmak, ilişkiler bakımından önce olmak gibi kriterler var. birey olmak aynı zamanda = çocuk dayak yedi diye babası dayısı emmisi okulu basmıyor. ki kimbilir kaç çocuğun zaten babası annesi ayrı, babanın umru değil filan...varoş okullar bu şekilde. süper bir eğitim sistemleri olduğu söylenemez.
bizde bunların hiçbiri yok. belki ödül alırsanız önemlidir- ki o da icat, bilgi yarışması filan gibi yine akademik bir kıstastır. zaten lise basket ligi yok. lisede güzellik kraliçesi olmak yine ,en azından bizim dönem için, öyle matah bir şey değildi. aleyna tilki nesli başka olabilir. yine en azından bizim dönemimizde tüm öğretmenler kadrolu devlet memuruydu, fen lisesi/anadolu lisesi hocaları seçmeydi, bilinçliydi. anne-babalar şımarık değildi, ilgili olabildiği kadar ilgiliydi, çok çocuğu olan fakir olan ilgilenemese bile saygılı, görgülüydü. Genel bir edep ortamı var olunca çocuk ister istemez sakin oluyor, çok azıtamıyor. genel bir kaos ortamı varsa da normal çocuklar da çığrından çıkıyor.
0
niye ama
(05.01.18)
Piç, piç, baban kim?
( youtu.be)

Türkiye'de nasıl bullying yok? Sadece bullyingten etkilenip de intihar eden az (veya medyaya yansımıyor) ya da eline silah alıp okulu basan yok. Mahalle kültürü büyük oranda bullying üstüne kurulu. Askerlik de aynı şekilde. Okullarda da durum çok farklı değil, okul servisleri de keza öyle. Daha bunun öğretmeni, müdürü falana gelmedim.

Mesela "Yılmaz'ı msn'den sileceksin" videosu vardı. Bazılarınız hatırlar. Sapına kadar bullying o. Senede onun gibi en az 3 olay yaşanmayan lise yoktur Türkiye'de. Biz normalleştirdiğimiz için bize öyle gelmiyor.

Bir de biz de "tadımız kaçmasın" kültürü yoğun olduğundan bu tip olayları görünce, görmezden gelmek yaygın. Taciz ve kadına şiddet olaylarına tepki yokken, öpüşen çifte laf etmek de o yüzden. Şiddet içermiyor çünkü. Başı belaya girmeyecek diye düşünüyor müdahale eden. Zaten ya görmezden gelme ya da yaranma çabası var ülkede güce karşı.
0
nawar
(05.01.18)
Sanıyorum ki yaşım bir çok kullanıcıya göre genç. Liseden mezun olalı 3 sene oldu henüz. O sebeple şuanda da liselerde/ilkokullarda çok bir şey değişmediğini düşünürsek şu yorumu yapmak istiyorum.
Türkiye’de liselerde vs sevmediğin bir insan varsa onun hakkında en kötü dedikodu çıkartırsın ya da tuvalette okul çıkışında sıkıştırır azıcık hırpalarsın. Ben şu sürekli sataşma olayını çok fazla görmedim açıkcası. Biri birine sataşıyorsa karşı tarafta mutlaka karşılık veriyor. Ezik bir tipse özür diliyor ve dayak yemekten kurtulmuş oluyor çoğu zaman olay büyümüyor zaten herkesin ne kadar ezik olursa olsun bir arkadaş tayfası oluyor onu korumasa bile arkasında destek çıkan. Ben devlette okuduğumdan dolayı herkesin imkanları eşitti bir de bunun özel okulu ve özel okulda burslar var belki orada durum farklıdır statü farklılığı sebebiyle o kısmı bilemeyeceğim. En çok dedikodu ve arkadan atıp tutma olayları oluyor onun dışında Amerika’ya kıyasla bence daha iyiyiz bu konuda.
0
powerpufgirl
(05.01.18)
Ornegin istatistiklere bakarsan Turkiye'de tecavuz yok cunku aciga cikmiyor. Olmasi ile ortaya cikmamasi farkli seyler.
0
Traveller
(05.01.18)
Doksanlarin sonunda lise hayatini gecirmis, 2009'dan bu yana da ABD'de yasayan ve bu nedenle ulkemizin son zamanlardaki halini pek de bilmeyen biri olarak bence iki ulke arasindaki farkin en onemli faktorlerinden biri ABD'de ogretmenlerin disiplin/ceza yetkisinin olmamasi aksine bu tip durumlarin baslarina sorun acmasidir. Bir ogretmenin ABD'de bir ogrenciye birakin bir tokat atmayi sert bir sekilde uzerine yurumesi dahi sorusturmaya tabiidir. Simdi ben dayak atmayi savunan biri gibi algilanmak istemiyorum lakin ogrenci ogretmenden biraz da cekinmelidir. Bahsettiginiz bullying eylemi yuzde doksan dokuz okul sinirlari icinde ve ogretmenlerin nobet alanlari cevresinde gerceklesmektedir. Ama ogretmenlerin bu duruma mudahil olma bicimi sadece uyarmakla sinirli kalinca caydiriciligini yitirmektedir. Filmlerde gordugumuz ve bize cok uzak gelen her ogrencinin bir dolabinin olmasi ve teneffus aralarinda hizla dolabina gidip bir sonraki derse yetisme cabasi aslinda tamamen ogrenciye mumkun oldugu en asgari bos vakti birakma derdinden kaynaklanmaktadir. Cunku ogrenci bos kaldiginda uyusturucudan sigaraya, seksten bullying'e kadar aklinizin almayacagi seylere yonelmektedir. Ergen irisi Amerikali ogrencilere cogunlugu kadin olan (evet ne yazik ki boyle bir durum var ABD'de) ogretmenleri caydiricilik saglamasi biraz zordur. Zaten cok zor mesleki sartlari olan ogretmenler dolayisiyla bu durumlara ne yazik ki cogu zaman gozunu kapamaktadir. ABD'de ogretmen olmak ile ilgili sikintilara yoneldigimin farkindayim ama bu tip sorunlarin kaynagi aslinda budur. 9 aylik sozlesme ile calisir ogretmenler. Yillik kazancin garsonluktan alacagin paradan fazla olmaz. Daimi kadro yoktur. Bir yil sonra o okulda isinin olup olmayacagini bilemezler. Yaz maasi almazlar. Dersinde kalkip dans etmeye baslayan bir ogrenciyi ancak disari cikartabilir. O da kolundan tutup surukleyerek degil, sadece "cik disari" diyerek olmalidir. Dahasi o ogrencinin disarida yol acacagi herhangi bir seyden yine siz sorumlusunuzdur. Dolayisiyla cogu ogretmen bunu da yapmak istemez. Ogrenciyi idareye bildirmek de bir secenektir ama bunu da surekli yapinca sinif hakimiyetiniz sorgulanmaya baslar. Aklinizin alamayacagi kadar berbat bir ders ortami vardir. Bir de ustune basarin bu ogrencilerin yil sonu eyalet bazindaki sinavlarda alacagi skorlarla olculur ve sozlesme yenileme sansin o oranda guclenir. Kisacasi ogretmenlerin bu kadar ezildigi bir ortamda ogrenci kendinde bullying dahil istedigi her seyi yapma ozgurlugu bulur.
0
chunksia
(05.01.18)
Yasadiginiz ulkeyi bu kadar tanimayisiniz cok enteresan gercekten. Ustune bir de analizler gelmis. Gercek su ki ortalama bir lisede ogretmenler bile zorbaliga maruz kaliyor Turkiyedeki okullarda. Abd'de cok gozukmesinin sebebi orada bu konu hakkinda bilinc olusmus olmasi ve maruz kalanlarin desteklenmeye calisilmasi.
0
dunal
(05.01.18)
Nasıl yaygın değil ya, bal gibi yaygın. Ben ilkokuldan itibaren her sınıfta her ortamda böyle ortamın güçsüzünü tespit edip sürekli itip kakan tipler gördüm.
0
roket adam
(05.01.18)
(9)

silinen ekşi duyuru mesajlarınız emailini

Northern Mariner
silinen ekşi duyuru mesajlarınız emailini hemen siliyor musunuz yoksa benim gibi saklayıp birkaç sene sonra kimlerle özelden yazışmışım diye bakıyor musunuz?Ben birkaç sene geçse bile bakıyorum :) İşsizliğin etkisi olmalı
silinen ekşi duyuru mesajlarınız emailini hemen siliyor musunuz yoksa benim gibi saklayıp birkaç sene sonra kimlerle özelden yazışmışım diye bakıyor musunuz?

Ben birkaç sene geçse bile bakıyorum :) İşsizliğin etkisi olmalı
0
Northern Mariner
(05.01.18)
zaten az kullandığım bir mail hesabına geliyorlar duruyor silmiyorum çok rahatsız olursam etiket yaparım ayrı bir klasöre düşer. sonuçta kimle ne yazıştık akıldan çıkıyor bazen. öyle dönüp dönüp bakacak bir yazışmam yok da bu kimdi diye baktığım olabiliyor.
0
Ufuk
(05.01.18)
böyle bir özellik olduğundan haberim yoktu, senelerdir gelir giderim buralara, ayarlara baktım, gelen mesajları emaile gönder seçeneğini işaretlemişim. mail adresim de doğru ve aktif, 1 tane mail gelmedi.

foşik e.d.
0
killerbee
(05.01.18)
@Killerbee +1 (e-mail yerine mesaj olması farkı ile)
0
nawar
(05.01.18)
Mesaj geliyor mu ki? Bana hiç gelmedi.
0
nick konusunda kararsizim
(05.01.18)
Ben de o ayarı açık bırakmışım ama daha bir defa bile silinen mesajlar e-mail olarak gelmedi. Çalışsa güzel olurdu. Öyle silinip giden birçok mesaj oldu...
0
skooma
(05.01.18)
Ben ayrı klasör açtım onun için gelen mailler otomatik oraya gidiyor.
Ama hepsi okunmamış olarak duruyor.
Saklıyorum ama açıp okuma huyum yok. Bir şey lazım olursa tam olarak hatırlamadığım bir şey çıkarsa diye yedekliyorum.
0
mutekebbir
(05.01.18)
senelerdir çalışmıyor ki o özellik. çalıştığı zamanlar da aksak çalışıyordu zaten 20 mail'den 1'i anca geliyordu.
0
saurid
(05.01.18)
başta bana da gelmiyordu. tiki kaldırıp o şekilde kaydedin. sonra tekrar tikleyip kaydedin. bende o şekilde düzelmişti.

bişey hatırlamam gerektiğinde açıp okuyorum ama onun dışında hayır.
0
elorelia
(05.01.18)
O özelliğin bir kere bile çalıştığını görmedim. Bir kere bile mail gelmedi bana. Geliyor olsa arada açar bakardım sanırım.
0
hair freak
(05.01.18)
(11)

Bu hakaret mi değil mi?

diffarentiationation
Brüksel'de hostelden aldığım şehir rehberinde bunu gördüm. Bence apaçık hakaret, siz ne diyorsunuz?https://i.hizliresim.com/m2jXjR.jpg
Brüksel'de hostelden aldığım şehir rehberinde bunu gördüm. Bence apaçık hakaret, siz ne diyorsunuz?

i.hizliresim.com
0
diffarentiationation
(05.01.18)
değil, bu kadar hassas olmayınız.
0
hophophoba
(05.01.18)
Bence direkt hakaret olmasa da bakış açıları bakımından baya hakaret.Şöyle ki orada başka bir millet olsa donkey ile yan yana mı getireceğiz çok saygısızca diyecekleri yerde türkler olunca amaaan koy götüne gitsin olmuş.
0
lorensoth
(05.01.18)
değil
0
yalnux
(05.01.18)
mesela bunu o bölgede köpekleri ve yahudileri görebilirsiniz şeklinde yazarlar mıydı sıkardı biraz.

apaçık hakaret.
0
Ufuk
(05.01.18)
Hakaret. Belçika zaten. Çok şaşırmadım.
0
nawar
(05.01.18)
ben alınmadım
0
orpheus
(05.01.18)
sormak lazim. izahati vardir, bence. yok mudur?
0
e haliyle
(05.01.18)
Daha nasil hakaret olacak. Buradaki ilik liberallere bakma Sen. Hakaret ederler, ama mizah yapiyoruz derler.
0
baldur2
(05.01.18)
ahaha resmen hakaret ama güldüm komikmiş :)
0
sta
(05.01.18)
Eşek olduğu için mi hakaret? Kedi olsa dert olacak mıydı mesela? Bunun hakaret olabilmesi için eşeğin o kültürde hakaret olarak algılandığına dair bir temel olması lazım, ki yukarıdaki mesajda görüldüğü gibi kiraz taşıdıkları için ünlenmişler. Bence hiçbir sıkıntı yok.
0
whoosie
(05.01.18)
hayır değil.
0
doxanikee
(05.01.18)
(4)

trompet saksofon çalan sayısı neden az

cedex
çalması zor enstrümanlar mı? pahalı mı? zevk meselesi mi?
çalması zor enstrümanlar mı? pahalı mı? zevk meselesi mi?
0
cedex
(03.01.18)
Çalması zor. Trompet saksafondan daha zor diye biliyorum hatta. Dinlenilen müzik türü yaygınlığı. Arabesk, pop, rap, rock (ve türleri) yaygın olarak dinleniyor ülkede. Bunlarda da neredeyse tamamında bu enstrüman olmamakla birlikte olanlarda da en fazla birkaç saniyelik bir kısımda olduğu için elektronik olarak hallediliyor. Yani bir talep yok.

Bunun dışında saksafon -> sakso (oral seks) diye aşırı derecede aptalca bulduğum bir algı var geyik var. Sesini çok sevdiği ve çalmak istediği halde sırf bu yüzden öğrenmeye adım atmayan sığır vardı tanıdığım. Sığır diyorum çünkü en çok göndermeyi yapan ve oral seks için bu argoyu kullanan da oydu.

Ben de mesela sesini severim ve eminim eğer çalıyor olsam çevremden o göndermeyi yapan çıkar ama benimki genel bir tembellik ki bu tembellik konusu da enstrüman çalan konusunda ülkedeki genel eksiklik sebebidir. Ebeveynler yönlendirmiyor/yönlendiremiyor. Ya denemiyorlar bile ya da dayatma/zorlama yoluna gidiyorlar. Sonuç hüsran.
0
nawar
(03.01.18)
Bence tamamen cinsel argo yüzünden, büyük ihtimalle amerikan kültürü sağolsun onlardan yayılmıştır bu geyik. Ben çalmak şöyle dursun dinlemeyi sevdiğimi söylemeye bile utanırım açıkcası.
0
siyah giyen adam
(03.01.18)
hiç az değil aslında.
Gitara göre kıyaslıyorsan az tabii.
Öncelikle melodik enstrümanlar bunlar, gitar piyano gibi bi şarkı çalamazsınız, tek ses melodi de dinleyiciye keyif vermez. Grup çalışması gerektiren enstrümanlar, keyfi olarak çalan az diyebiliriz. Daha çok profesyonel müzisyenlerin 2. 3. tercihi olarak rastlamak da mümkün.
Fiyat olarak yüksek de gelebilir.
Amatör olarak çalan kişi sayısı az evet.
0
nocturness
(03.01.18)
çalışması da zor, evde oturup çalışamazsın. Trompet/saksafon çalmanın (bir nevi gürültüsünün) normal karşılandığı biyerde (mesela bi konservatuarda) olman lazım.
0
bipolar
(03.01.18)
(9)

İkinci el kitapta hijyeni sorun ediyor musunuz?

vonkhar
Selam, iyisiniz umarım.Sevdiğim kitapların eski, yıpranmış basımına denk geldikçe alıyorum. Şimdiye dek dışını kolonyalı mendil yardımıyla silip geçmekte beis görmedim. Ancak çevremde bunu sorun edenlerin varlığını keşfettim.Sizdeki durumu merak ediyorum evet.
Selam, iyisiniz umarım.
Sevdiğim kitapların eski, yıpranmış basımına denk geldikçe alıyorum.
Şimdiye dek dışını kolonyalı mendil yardımıyla silip geçmekte beis görmedim. Ancak çevremde bunu sorun edenlerin varlığını keşfettim.
Sizdeki durumu merak ediyorum evet.
0
vonkhar
(02.01.18)
Silmiyorum bile.
0
038576
(02.01.18)
Kitapta küf ya da mantar lekesi yoksa sıkıntı yapmam, ama bu ikisinden biri varsa kitaplığına bile koyma derim. Gözle görülür bir pislik barındırmadığını varsayıyorum tabi :)
0
koskoca kirpi
(02.01.18)
Aslında sorun ediyorum ama bir yandan da bazı kitapların sadece sahaflarda bulabileceğim baskılarına sahip olmak istiyorum. Kitaptan da çok 80 ve 90'ların müzik dergilerini biriktiriyorum.

Sahaftan aldığım kitapları önce ben de siliyorum ve asla diğer kitaplarımla yan yana koymuyorum. Onlar için ayrı bir yer ayırıyorum kitaplığımda. Okurken de hiçbir yere değdirmeden hatta çoğu zaman gazetenin üzerine sererek falan okuyup gazeteyi atıyorum. O arada okurken hiçbir yere elimi sürmüyorum, kitabı ikinci el kitap rafına kaldırır kaldırmaz elimi yıkıyorum falan böyle şeyler var yaptığım ama bende biraz manyaklık var bu konularda.
0
ms brownstone
(02.01.18)
@ms, şu an kötü hissettim kendimi evet.
0
🌸vonkhar
(02.01.18)
ediyorum. kirli geliyorlar. insanların bayıldığı koku beni rahatsız ediyor. dokunmak da hoşuma gitmiyor. çok titiz biri de değilim.
0
pinkpeony
(02.01.18)
Rahatsız oluyorum. Yaladığı parmağı ile sayfayı değiştirdiği düşüncesi, kitabı koyduğu kirli yüzeylerden daha rahatsız edici. Sonuçta aşırı düzenli olmayan her insan okuduğu kitabı başucuna koymuştur okurken. Baş ucuna kitap koyacak insan da çok kirli yerlere bırakmaz kitabı. O yüzden kapak çok büyük bir karar mekanizması değil. Daha bunun sayfalar arası mikrobu, kitap kurdu falan var. O yüzden sıfır alırım hep.
0
nawar
(02.01.18)
Şimdi sen söyleyince böyle bir sıkıntı olabileceğini fark ettim :) Pis bi insanım sanırım.
0
roket adam
(02.01.18)
üniversitenin kütüphanesinde kitap duşu var (anadolu).
muhtemelen başka yerlerde de vardır, o şekilde dezenfekte edebilirsiniz.
0
kayranin kedisi
(02.01.18)
Böyle bir şey olabileceği aklımın ucundan dahi geçmedi.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(02.01.18)
(4)

Hangi deri eldiven?

binder dandet
Linkteki hangi eldiven sizce? (erkek)ben lacivert renk olanı sevdim.. erkeğe lacivert eldiven gider mi?https://www.desa.com.tr/erkek-deri-eldiven/kategori/516
Linkteki hangi eldiven sizce? (erkek)
ben lacivert renk olanı sevdim.. erkeğe lacivert eldiven gider mi?

www.desa.com.tr
0
binder dandet
(01.01.18)
269 larin ortadaki olani
0
imnotsureabout
(02.01.18)
319 ların ilki
0
cok iyi yol
(02.01.18)
hepsi çirkin ama üçüncü satır ikinci sütun diyorum.
0
rahip janick
(02.01.18)
Hepsi çirkin ama lacivert olan siyah olsa aralarında güzel olan o olurdu bence.
0
nawar
(02.01.18)
(5)

black mirror ilk bölüm ne anlatıyor.?

gameofannen
uygun olmayan bir ortamda izledim pek anlayamadım.. da
uygun olmayan bir ortamda izledim pek anlayamadım.. da
0
gameofannen
(01.01.18)
şahsi kanaatim kurgusu falan bomboş saçma bir bölüm çok takılma bence anlamaya çalışmak enerji kaybı olur derim.

tehdit ile ülkenin başbakanına işler yaptırmak ve başbakanın boyun eğmesi vs
0
basond
(01.01.18)
Sosyal medyanın devlet başkanı üzerinde bile kuracağı tahakküm. Karar alma mekanizmaları üzerinde bile böyle etki bırakıyorsa, acaba sıradan insanlara neler yaptırabilir şeklinde sorgulatıyor.
0
cok iyi yol
(01.01.18)
black mirror'daki en iyi bölüm falan değil tabii ama biraz da haksızlık yapılıyor bence, öyle çok da kötü bir bölüm değil. baya ingiliz kara mizahı işte.

o bölümdeki ana unsur ise başbakandan ziyade, insanların o olayı izlemek için nasıl da can attığıydı. toplum eleştirisi işte. tüm ülke bu olaya odaklanmıştı ve insanlar heyecanla bunu izlemek istiyordu. alayı baya baya eğlenceli de buluyordu olayı.

yani bir yanda onurunu, tüm itibarını kaybeden başbakan, diğer yanda kaçırılan ve sözüm ona parmağının falan kesildiği, hayatı tehlikede olan bir prenses var. olay epey acıklı olmasına rağmen, toplumun verdiği tepki ortada ve insanlar o kadar odaklanmış ki tüm ülkede hayat durmuş, prensesin önceden salındığından kimsenin haberi yok, kızı köprüde tek başına yürürken görüyoruz. yani aslında kimsenin umrunda değildi prenses de, aynı şekilde başbakan da. tek istedikleri o ana şahit olmaktı. olmaz ya, diyelim ki bugün gerçek hayatta buna benzer bir şey oldu, şu anki toplum da buna yakın tepki verecektir. bunu anlatıyor bölüm. en azından benim anladığım buydu.
0
soso
(01.01.18)
orada en son sahnede bir yıl sonrayı gösteriyordu.
kadın (basbakanın eşi) tavır yapıyordu o sahnenin sebebi hikmeti neydi?
0
moderniko
(01.01.18)
Esas nokta şu; eğer toplum bu kadar başkalarının hayatları ve skandallarına meraklı modda olmasa kız olaydan önce salındığı için çoktan görülmüş olacaktı ve de o sahnenin yaşanmasına gerek kalmayacaktı. Bir kişi bile sokakta değildi ama arayan da yoktu kızı. Herkes o skandalı izlemek için TV başına geçti.

Zaten çoğu kimse olaylarla ilgili gerçekten duyarlı değil. Sadece dizide değil, gerçekte de. Yani bir konu hakkında beğeni (Like, retweet, thumbs up vs.) alma peşinde. O da (beğeni kısmı değil, gerçekten ilgilenmeme kısmı) işlenmiş biraz o bölümde.
0
nawar
(02.01.18)
(3)

black mirror ile ilgili

kirazıseviyorum
bilmiyorsam düzeltin her bölüm ayrı bir konuydu diye hatırlıyorum, ilk sezonu izlemiştim. şimdi arada izlemediğim bölümler varken yeni sezonu izleyebilir miyim? bi anlamama durumu yaşar mıyım? black mirrorcılara soruyorum...
bilmiyorsam düzeltin her bölüm ayrı bir konuydu diye hatırlıyorum, ilk sezonu izlemiştim. şimdi arada izlemediğim bölümler varken yeni sezonu izleyebilir miyim? bi anlamama durumu yaşar mıyım? black mirrorcılara soruyorum...
0
kirazıseviyorum
(01.01.18)
sezonların son bölümleri o sezonun önceki bölümlerine ekşici tabiriyle "selam çakıyor". onun dışında bölümler/sezonlar arasında herhangi bir bağ yok.
0
nrmnm
(01.01.18)
İzlenir
0
jamiro
(01.01.18)
@nrmnm +1 "easter egg"leri kaçırıyorsun. Sadece sezon finali değil bu arada. Başka bölümlerde de oluyor arada. Bu arada sezon boyunca inceden gösterilen, arka planda işlenen şeyler oluyor, sezon finalinde. İzlemek büyük sıkıntı yaratmaz.
0
nawar
(02.01.18)
(12)

etik sorusu, hangisini tedavi etmeli?

haykorsamdunyaya
Soruyu aynen aktarıyorum. Sizin düşüncelerinizi merak ediyorum.Örnek olarak bir Norveçli ile Etiyopyalının kalp yetersizliği tedavisi aynı maliyete sahip. hangisini tedavi etmeli? Norveçlinin kollektif kazanca katkısı 12.000 dolar, Etiyopyalınınki 75 cent.paranın süzgeç olmasına yönelik sitem içeren
Soruyu aynen aktarıyorum. Sizin düşüncelerinizi merak ediyorum.

Örnek olarak bir Norveçli ile Etiyopyalının kalp yetersizliği tedavisi aynı maliyete sahip. hangisini tedavi etmeli? Norveçlinin kollektif kazanca katkısı 12.000 dolar, Etiyopyalınınki 75 cent.

paranın süzgeç olmasına yönelik sitem içeren yorumlardan ziyade (soru böyleydi yapabileceğim bir şey yok) halihazırda ele alınan geçerli bakış açıları nelerdir onu merak ediyorum. henüz herhangi bir etik dersi görmedim, ilgimi çekti konu.

distopik filmler ve diziler de var bu konuya dair, genetik olarak yetersiz, güçsüz, hastalık potansiyelinde görülen bireyin üreme şansını engelleyici genetik faktör uygulama mesela. neler düşünüyorsunuz?

"ben kimim de bir başkasının hayatı hakkında onun yerine karar vereyim" düşüncesiyle komple üreme olayını iptal edince fazla fikir yürütemedim ben.
0
haykorsamdunyaya
(17.12.17)
soru doktorun muayenehanesi şeklinde değildi pek ama, ilaç firmasının yatırım yaparken gözeteceği bir soru gibiydi.

yine de mantıklı yanıt teşekkürler.
0
🌸haykorsamdunyaya
(17.12.17)
aslında bu sorunun kesin ve net bir cevabı yok tabii ki. tamamen "mantıksal" açıdan bakarsak norveçliyi tedavi etmek gerekir. çünkü dünyaya her anlamda "katkısı" daha fazla. ya da çocuklarını ve torunlarına iyi eğitim aldırması ve "işe yarar" bireyler yetiştirmesi muhtemel. ama insan dediğimiz varlık sadece mantıktan oluşmuyo ve sadece mantıkla hareket etmiyor. bizi diğer canlılardan farklı kılan da bu. duygularımız, hislerimiz ve en önemlisi vicdanımız var. tamamen mantıkla değil de vicdanen bakarsak olaya, herhangi bir tercih yapmak anlamsızdır. kimi insanlar realistlerdir, çoğu zaman mantıklarıyla hareket ederler. bu kişilerin norveçliyi seçmeleri gayet normaldir. kimi insanlarsa beyninden çok kalbinin seslerini dinlerler. tercih yapmak istememeleri ya da etiyopyalıya "acıyıp" seçmeleri de diğer grup gibi olağandır. dünyada iki çeşit insan da olduğu için aslında şunu yapmak daha iyidir diye bir şey söz konusu olamaz. yani olaylara saf mantıkla ya da saf duyguyla yaklaşmayız.
0
tabirimekruh
(17.12.17)
Hastalık hangisinde daha önce başlamış ona bakardım. Biri 5 yıl, diğeri 1 yıl boyunca bu rahatsızlıkla yaşadıysa 5 yıldır bu hastalığa sahip olanın tedavi edilmesini tavsiye ederdim. Yaşları da önemli. Biri 30 yaşındaysa, diğeri 10 yaşındaysa 10 yaşında olanın tedavi önceliği olabilirdi. Kazanca katkı konusu tıbbi müdahale açısından referans alınacak bir kriter değil. Gerçek hayatta dediğiniz olaylar sıkça oluyor. Karaciğer nakli sırası bekleyen yüzlerce hasta var ve listede zengin insanlar da olmasına rağmen kesinlikle listede ön sıralara alınmıyorlar. Sizin verilmesi zor bir karar dediğiniz durumlarda her gün birileri karar veriyor. Ben buradaki kazanca katkı olayını ten rengi kadar sıradan buluyorum. Birisinin değerini parayla ölçmek ve yaşama önceliği sunmak maneviyata saygısızlık bir kere.
0
dissendium
(17.12.17)
örnekler bireysel belirlediğim örnekler değil, ve ne yazık ki diğer kriterler belirtilmeden sadece bu verilerle sorulmuş soru. bu kararı verilmesi zor bulduğum için değil sizlerin yorumlarını merak ettiğim için sordum.

sizin yaş kıyası yaparak daha gerçekçi sonuç elde edebileceğiniz seçimin kollektif kazanca katkı üzerinden yapıp kararın verilmesi, ya da verilmemesi ya da eleştirilmesi üzerinden sorulmuş soru. bir de az önceki cevabımda da söylediğim gibi, daha toplu bir yatırım bazında düşünülüyor. doktor-hasta ilişkisinden ziyade.
0
🌸haykorsamdunyaya
(17.12.17)
Farklı ve subjektif açılar var tabi.

etiyopyalı hayatı boyunca zaten zorluk çektiği için tedaviye daha fazla değer atfedecektir. kazanca etkilerini oranlayabilmek için onlara verilen girdi fırsatlarını ve çıktıdan ne tükettiklerini de bilmek lazım.

ha etiyopyalı ne lan bu çektiğim bırakın öleyim de diyebilir
0
passion rules the game
(17.12.17)
İlaç firması bu işin içindeyse ne yapacağı belli. Norveçliyi tedavi eder Etiyopyalıyı da zaten gsmh ları düşük bir işe yaramaz diye kobay olarak kullanır. Tanınmış ilaç firmalarının Afrika da pek hayırlı işlere imza attıkları söylenemez.
Onlara sattıkları ilaçlar kullanıldığı sürece kendini iyi hisseden ama bir türlü tam olarak sağlığına kavuşamayan insan gerekli. Bir şekilde bu pazar çarkı böyle dönmeli.
0
1adam
(18.12.17)
Uygulamadaki bakış açısı Norveçli'yi tedavi etme yönünde. Sağlık alanında değilim ama ilgimi çeken konuları okurken bile bu durumu görebiliyorum.
Mesela, ilaç, medikal cihaz, yeni tedavi şekli vb. onay isteğinde tedavi maliyetinin yanısıra daha kısa sürede tedavi olacağı için ekonomik yapıya katkısı gibi donelerle birlikte sunuluyor.
Kesinlikle etik, insancıl değil ancak akılcı. Doğanın düzeni gibi.

edi:
Bence maliyeti ikiye bölüp ikisi de payına düşen tedaviyi alsın.
Evet, belki hakça olmaz ama en azından kardeşçe olur.
büdü:
Aslında düşündüm de; madem bu kürede biri 12000 dolar katkı yapacak donanıma erişebilirken diğeri 75 centlik katkı yapapilecek donanıma erişebiliyor ve dahası o koşullarda yaşıyor hakçası Etiyopyalıdan yana kardeşçesi yarı yarıya olması lazım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.12.17)
İlk gelen, ilk çıkar. @J r r tolkien hayranı +1

Onu geçersek,sağlık durumu (hastalığın evresi, süresi vb.) ve yaşa bakardım sırasıyla. Hayır, onlar da yok sadece belirtilen farklar var (ceteris paribus) dersek Norveçliyi seçerim.

Norveçlinin dünyaya, başta kendisi ve kendi ailesi olmak üzere insanlara faydasının daha çok olacağı görülüyor. @tabirimekruh 'un yazdıklarının "mantık" temalı kısmında yazdıkları gibi. Norveçlinin eğitimli çocukları da hem çevrelerine faydalı olacak hem de kendileri de eğitimli çocuklar yetiştirerek bunun böyle zincirleme devam etmesini sağlayacaklar. Yani bir kişi ile insanlığı, olumlu yönde büyük ölçüde etkilemiş olacaksın.

Etiyopyalı kardeşimizi seçtiğinde ise topluma karşılaştırmalı olarak çok daha az faydası olan birini kurtarmış, oradan yine yetersiz eğitimli çocuklar ve topluma belki zarar belki de yetersiz fayda sunmasını sağlayacak karar almış oluyorsun vicdanını rahatlatmak için.

Yani uzun vadede bakınca Norveçli doğru tercih. Bunun en büyük gözlemlenebileceği yer Türkiye aslında. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sırasında eğitimli birçok kişi öldü. Bazı liseler mezun vermedi. Evet okuyan insan ile okumayan insan ayrımı yapmadan ülke müdafaasına koşmak güzel ama o okumuş kesimin yeri dolmayınca ülke ilerleyemiyor ve oradan ürüyen nesiller de eğitimsiz oluyor ağırlıkla. Mesela bu, daha güzel soru bence.
0
nawar
(18.12.17)
Ilk gelen ilk cikar + 1, her sey ayniysa etiyopyali

Norvecli cok daha fazlasini hayata kazandiracak ama hayati kazandiracak olan seylere bakacaksak once firsat esitliginden soz etmemiz lazim. Adam sans eseri dandik bir ulkede doguyor ve zaten yarisa 10-0 geriden basliyorken, biri ileride basladigi icin ileride oldugundan daha katki saglayabiliyor. ayni gecekondu mahallesinde oturan cocuklarin fen lisesini kazanma ihtimali gibi. benim acimdan bir toplum ancak en zayifi kadar gucludur, bir iyilestirme yapilacaksa da en kotuden baslanir. Tam tersine, 'trickle-down economics" deniyor ve esitsizligi daha da arttirdigi bircok kere kanitlanmis bir teori. Daha az avantajlinin her sekilde (hatta bazen esit seviyede olmasalar bile) gelistirilmesi gerektigine inaniyorum.

Bu biraz da "Ulkemizden Nobel alan mi ciksin, ortalama egitim seviyesi mi artsin" gibi bir sey. Ben toplumsal gelisim icin esitsizligin azaltilmasi yonunden bakiyorum. Ortalama egitim seviyesinin artmasinin zaten uzun vadede bir Nobel getirebilecegini dusunuyorum.
0
aychovsky
(18.12.17)
Ne zor soru bu arkadaş, akşam düşün düşün içinden çıkamadım.
Yaşam hakkı, kıt kaynak ve etik...
Sabah zihniyle düşününce akşam yanlış yerlere baktığımı farkettim. Ben doğaya, evrime, tarihe, ekonomiye, insan davranışlarına, seçimlere ve sonuçlarına baktım, halbuki cevap kendimdeymiş.

Bana göre sağlık alanında etik, anne gibi düşünmek, davranmak olmalı.
İki evladın var, biri 12000 dolar kazanıyor diğeri 75 cent, ancak birini tedavi etmeye gücün var, hangisini seçersin?
Daha ileri boyutta fark olsun, biri yine 12000 dolar kazansın diğeri kumarbaz ve bağımlı vs. olsun, evdekileri satsın savsın, kavga çıkarıp kırsın döksün, hayatı zehir etsin. Tekini yaşatma şansın var hangisini seçersin? Ben anne olarak asla evladımın yaşam hakkını elinden alacak seçim yapamam. Gider kaynak ararım, yaratırım.

Sağlık alanında etik olan herkese yetecek kaynak yaratmak. Birinden birini seçme sorusu bile etiğe aykırı. Doğru soru doğru cevapları getirir. Soru şu olmalı: Herkese yetecek kaynak yaratmak için ne yapabiliriz?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.12.17)
Cevaplayan herkese çok teşekkürler, farklı açılardan bakmak ufuk açıcı oluyor.
0
🌸haykorsamdunyaya
(18.12.17)
soru toplu yatırım için soruluyormuş arkadaşlar.

güncel bi konudan örnekleyeyim. hem örnek hem de kulaklara kar suyu kaçırmak gibi olsun.

şimdilerde sağlık alanında beynin nöral yapısı, bağlantıları, bağlı olarak zihnin yapımız vs. çözümlenmeye çalışılıyor.

ekonomide de yaratıcı eleman yetiştirme konusu gündemde. gelecek o yöne gidiyor çünkü.

öte yandan nöronal aktivitenin bozulması kaynaklı oluşan hastalıklar anomalilikler var. mesela perkinsona neden olan yeri(durumu) buldular, artık tedavi edilebiliyor. bunun anoreksiyası var, demansı var, depresyonu, şizofrenisi vs psikolojinin alanına giren biçok durum, öğrenme, konuşma bozuklukları vs vs say say bitmez durumun belirlenmesi için çalışma yapılması lazım.

beyinde 100 milyar nöron var bunların bağlantı haritasını çıkarmak demek 2 üzeri 100 milyarlık data demek. bunun çevresel, bütünsel (evren diyelim) zamansal vs. etkileşimleri var... şimdilik boyumuzun çok çok üstünde bi iş.

önceliği seçerken;
ekonomi ayakta kalmak zorunda, çarklar dönmeye devam etmeli yaşamın sürdürülebilmesi için bu şart.
yani ekonomiye göre gelecek için yaratıcı bağlantılara öncelik tanınmalı, aynı zamanda bu gün için iş gücünü sekteye vurmayacak rahatsızlıklar ele alınmalı.

tıp etiğinin temeli ise insanın sağlıklı yaşamı üzerine kurulu. tıpta en birincil öncelik, en üstün yasa bu. yaratıcılık kenarda bekleyebilir öncelikli olarak sağlıklı bireyler için çalışılmalı.

seçim?
reelde parayı veren düdüğü çalacak, ekonomi ne isterse o olacak (bence)
olması gereken ise; öncelikli olarak sağlıklı toplum için yatırım yapmak.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.12.17)
(23)

kim daha güzel?

Bruce
bu mu?https://www.morhipo.com/kampanya/detay/19373554/65171/people-by-fabrika-bisiklet-yakatisortelçin sangu mu?https://www.google.com.tr/search?q=el%C3%A7in+sangu&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwihksqag-bXAhWOLFAKHQy4C5MQ_AUICigB&biw=1440&bih=794bence konu mankeni daha güzel, sizce?
bu mu?
www.morhipo.com

elçin sangu mu?
www.google.com.tr

bence konu mankeni daha güzel, sizce?
0
Bruce
(30.11.17)
1 bence de.
0
veritaslibertas
(30.11.17)
yine kalbim elcinde ama gulmedigi surece. dislerinden midir gulus seklinden midir bilemiyorum, gulusu guzelligini bozuyor.
0
pide
(30.11.17)
Elçin alır. 2 kilo daha zayıf olsa 1 derdim.
0
westblack
(30.11.17)
Elçin de beğendiğim bir kadın lakin bu kıyaslamada 1 diyorum.
0
mutekebbir
(30.11.17)
1
0
acckr
(30.11.17)
@westblack,
Manken Bilgileri : Kilo : 52 kg / Boy : 174 cm Göğüs : 83 cm / Bel : 61 cm / Kalça 89: cm

daha ne olsun yav.

@pide, gülmeyen kadın güzel olmaz; ben bu cevabı 1 kabul ediyorum, iyi günler...
0
🌸Bruce
(30.11.17)
manken daha iyi. elçin sangu zaten çok fen abartılmış bir balon.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.11.17)
bu ikilide elçin sangu daha güzel ama aslında o kadar güzel değil. koca yüz, sivri çene, ebleh mimikler falan... kesin şimdi kıskandığım söylenip mini lince uğrarım.
0
pinkpeony
(30.11.17)
Elçin fıs. Vücudunda güzel hiçbir yer yok. Çekici de değil.

Ama bu kadın baya iyiymiş.
0
MaNOfTheYear
(30.11.17)
tartışmasız 1
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(30.11.17)
1 kimmiş öyle ya :)
0
justinho26
(30.11.17)
1
0
Uncle Sam
(30.11.17)
Elcin sangu
0
all girls dream
(30.11.17)
elçin sangu'nun doğal kızıl olduğunu söylüyorlardı.
1. doğal kızıl değil ama çok daha güzel bir kadın.
0
cabiday
(30.11.17)
1, dev bir kedi bence. kedi canını onun.
0
nawar
(30.11.17)
konu mankeni daha güzel
0
reproach
(30.11.17)
Siz ciddi misiniz yav? 1 resmen at ağızlı, at suratlı. Çok sert ve sıradan bir ifadesi var. Normalde Elçin Sangu’yu öyle aman aman beğenen biri değilim ama Elçin her türlü güzel bundan. Elçin’in yüz hatları daha kibar, daha kendine has.
0
i m cool with that
(30.11.17)
2. açık ara.

1.sinin gülüşü çok kötü, hatları çok erkeksi, hiç çekici gelmedi bu fotoğrafta bana.
0
noluyo yaa
(30.11.17)
@i m cool with that, teessüf ederim, some like it at...
0
🌸Bruce
(30.11.17)
ikisi aynı kişi değil mi ya?
0
naksidil
(30.11.17)
kesinlikle elçin
0
rhoda
(30.11.17)
Elçin sangu güzel olsa da çekiciliği havası olmayan biri, ona rağmen mankenden kesinlikle daha hoş. İlginçsiniz hakikaten.
0
mslny
(30.11.17)
madeline ford var bi de, öf öf öf
0
gebere jackson
(30.11.17)
(25)

bu kız kaşlarını almalı mı?

pinkpeony
https://hizliresim.com/qJy1lq
0
pinkpeony
(08.11.17)
Nein. Düzgün görünüyor.
0
cakabo
(08.11.17)
Bir paçoz olmak yerine efsane olmaya karar verdiği an almalı. Çünkü bu kızda potansiyel var. Dudakları, burnu, yüz hatları düzgün. Arkadaş bu neymiş diyebileceğim kadar kötü kaşları yok ama günümüzde daha belirgin bir yüz biçimi olanlar daha önde oluyor. Doğallık falan bunlar artık pek işlemiyor.
0
dissendium
(08.11.17)
alırsa çok ince olur,bence güzel.
0
denef
(08.11.17)
bence gerek yok
0
dedimmidemedimmi
(08.11.17)
oldukça düzgün, niye aldırsın ki?
0
fever
(08.11.17)
Böyle kaşım olsa hayatta aldırmam.

İdo tatlıses gibi kaşım olduğu için aldırıp, biraz rengini açtırıyorum. Zulüm bence, hele o minik minik çıkmakta olan kaşlar :(
0
kayranin kedisi
(08.11.17)
neresi düzgün ya, şu kaşa dokunmama modasının da şeyi de çıktı hani. kaş almak inceltmek demek değildir, bununkiler düzeltilebilir.
0
pamuk helvalar cebe
(08.11.17)
Doğallık her zaman kazanır, ben de kaşlarımı aldırmıyorum. Gayet düzgün duruyor kaşları.
0
sytemofadownmanyagi
(08.11.17)
almali diye bir sey yok, isterse ve kendini öyle mutlu hissediyorsa dokunmaz, hosuna gitmezse alir.

söyle olmali böyle olmali diyerek kendi güzellik anlayisimizla insanlari yorumlamak cok ama cok primitif.

hele pacoz gibi yorumlari okudukca gülüyorum.
0
kurnaz
(08.11.17)
Bence gayet güzel ve doğal
0
kismisolungac
(08.11.17)
Gayet güzel bence. Ama kız da çok güzel, o yüzden kaşlar olumsuz olarak göze çarpmıyor.
0
dostlarorkestrasi
(08.11.17)
Almalı almamalı diyemem. Ama boyle kaşım olsa hiç aldırmam denilecek güzellikte bir kaş degil. Biraz toparlanabilir. Normal, fazlaca daginik bir kaş tipi.
0
aquarium
(08.11.17)
kızın yaşını bilmiyorum ama yaşlı gösteriyo sanki kaşlardan ötürü. ya da daha anaç, yaşlı mı anaç mı emin değilim ama birini gösteriyo ve bu kaşlardan ötürü. ama kötü görünmüyo.
0
dafaisss
(08.11.17)
ben toplatırdım altlar çok dağınık, özellikle sonlara doğru.
0
cabiday
(08.11.17)
Kaşlar durmalı ama saçlar muhakkak uzamalı ki kaşların anlamı olsun. Bu saç modeli ile o kaşın havası kalmamış, ortaokul kızları gibi duruyor.
0
kaymaktutmayansicaksut
(08.11.17)
alsın bence.
0
elorelia
(08.11.17)
alsa güzel olur bence.
0
nawar
(08.11.17)
Azaltmadam toplanmalı ama şekil değiştirilmemeli.
0
medre
(08.11.17)
Alsin, almasın diyenler de yallah göz doktoruna.
0
doxanikee
(08.11.17)
Kızın dizideki karakteri, fiziği, hali tavrı ile falan kaşları uyumlu. Ben almasını istemezdim.

Bilmeyenler için kız bu;
www.imdb.com
www.instagram.com
0
gofs
(08.11.17)
Hayır gayet şekilli kaşları var.Alırsa çok incelir.böyle iyi.
0
demoniclewinsky
(08.11.17)
alsin, diyenlerin cogu erkek, eminim.

kaslara fazla dokunmuyoruz, cunku bazen alinan killar ebediyen bizi terk eyliyor. 25 yasinda mesele edilmeyebilir; 10 sene sonra aglamaya baslariz.

fotograftaki kaslar etraftan sarartilip farla, kalemle istenilen sekile getirilebilir. kas duzeltmenin tek yolunun onlari yolmak oldugunu zannetmek salaklik... zaten fondoten gecsek, etraftaki ince killar gorunmez olur.

kizin muhtesem kaslari var. farkinda ki, dokunmuyor.
0
e haliyle
(08.11.17)
almamalı, yapay kaş dağınık kaştan daha çirkin.
0
Bruce
(08.11.17)
almamalı.
0
balik kraker
(08.11.17)
Bu kızın yüzü çok doğal, güzel. Kaşları da olduğu gibi kalmalı.
0
l arrache coeur
(08.11.17)
(25)

duyuruda biri var

the rainmaker
eski bir arkadasim oldugundan suphe ediyorum. yazdiklarindan ve tarzindan dolayi cagrisiyor. sanki gizlenmis baska bir isimle buralarda takiliyor gibi geliyor ama emin de olamiyorum. her mesajinda kesin o diyorum :)sen misin lan?
eski bir arkadasim oldugundan suphe ediyorum. yazdiklarindan ve tarzindan dolayi cagrisiyor. sanki gizlenmis baska bir isimle buralarda takiliyor gibi geliyor ama emin de olamiyorum. her mesajinda kesin o diyorum :)
sen misin lan?
0
the rainmaker
(19.10.17)
herkes sorsun teker teker ben miyim diye. ben başlıyorum. ben miyim?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.10.17)
hepinizi niye zan altında bırakıyorsun kardeşim. kendimi kötü hissettim lanet olası
0
Aşk Adamı
(19.10.17)
Ben değilim
0
ismira007
(19.10.17)
aradigim kisinin gercek ismi 6 harfli ve son harfi e
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
hatice mi?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.10.17)
hayir almancasi yok zaten hatirladigim kadariyla
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
KARA "MURATE" BENİM
0
passion rules the game
(19.10.17)
ben de degilim galiba ya
0
pgup
(19.10.17)
abi niye ifşa ettin ki şimdi beni durduk yere.. ben de senin kim olduğunu biliyorum başındna biri ama ee? pm attım.
0
ron dennis
(19.10.17)
henuz suphelendigim kisi kendisi olabiliceginden suphelenmedi
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
galiba benim ya
0
PearlJam
(19.10.17)
Kavga etmeyin benim o.
0
mezarkabul
(19.10.17)
ben miyim lan
0
purple rain
(19.10.17)
Lan olum nerden anladın tüh beh
0
powerpufgirl
(19.10.17)
Soruyu ilk okuyunca ben de bir kıllanmadım değil ama sonradan gelen ipucunu görünce o his geçti; ben de değilim.
0
skooma
(19.10.17)
Ben de olabilirim ama ben olmayabilirim de. 5 dakkada değişir bütün işler.
0
yaren
(19.10.17)
asıl ben olabilir ya da olmayabilirim.
ama değilim
0
olabilir ya da olmayabilir
(19.10.17)
olayi kendi kafamda yasamisim galiba
p ile basliyor
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
benim ama adımı değiştirdim
0
burya
(19.10.17)
pakize olmalı, başka 6 harfli ve p****e formunda isim gelmiyor aklıma.
0
antikadimag
(19.10.17)
hayir e ile biten ismi a ile basliyor p ile baslayan burdaki suphelendigim nicki
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
kesin ben değilim. aradan çıkayım da. benim ismim bitmiyor çünkü.
0
nawar
(19.10.17)
ulan acaba ben miyim? 6 harf sonum da e
0
zugas
(19.10.17)
ordan bi p nikliyi daha elemenizi isteyeceğim
0
pide
(19.10.17)
beni tanıdılar siz kaçın esprisi yapıldı mı. hah ondan bir adet.
0
binder dandet
(19.10.17)
(4)

Müslüman sakalı hk.

nawar
Şimdi tartışma başlarıcı gibi görünüyor ama amaç o değil. Bu müslüman dincilerin sakalları neden hep güneşte kavrulmuş ve kum fırtınasına maruz kalmış gibi? Yani Arap yarım adasındakiler gerçekten iklim sebepli desek, orta doğunun kalanında Ve de Türkiye'de neden böyle? Demek istediğim sakal aklınız
Şimdi tartışma başlarıcı gibi görünüyor ama amaç o değil. Bu müslüman dincilerin sakalları neden hep güneşte kavrulmuş ve kum fırtınasına maruz kalmış gibi? Yani Arap yarım adasındakiler gerçekten iklim sebepli desek, orta doğunun kalanında Ve de Türkiye'de neden böyle? Demek istediğim sakal aklınıza gelmiştir kesin. Hani en klasik şu fotoğraftaki gibi:

iblog.milliyet.com.tr

Yani taramak, bakım yapmak falan günah mı görülüyor? Sakalı kesmenin günah olduğuna inanan birkaç kişiye denk gelmiştim mesela. Onun gibi mi?
0
nawar
(19.10.17)
vallahi ben dediğin gibi bir genelleme yapmayı doğru bulmuyorum. sadece şunu diyebilirim ki herkesin sakal genetiği iyi değil. çoğunluğun kötü hatta. ama onlar buna takılmadan çok sakal uzatıyorlar uzasın istiyorlar. uzayınca da o fotoğraftaki gibi oluyor geneli bakımlı da olsa öyle. ancak belli bir kısalıkta tutmaları lazım estetik olarak iyi görünmesi için. sakal genetiği iyi olan bir adam ise özel olarak bir şey yapmayıp sadece normal duş alıp sakalını uzatsa bile iyi gözükür zaten.
0
fyodor fyodorovic
(19.10.17)
Sakalı tarayıp ara sıra güzel kokulu ve faydalı yağlarla bakım yapmak, düzgün görünecek şekilde kesmek bizzat Hz. Muhammed'in sünneti. Yanında mutlaka tarak ayna misvak(diş fırçası) taşırmış.

Herkesin sakalı gür olacak diye bişey yok. Kimi makul miktarda uzatır kimi kısa tutar kimi sakalsız gezer. Sakal görüntüdür, erkeğin süsüdür bıyık gibi. Önemli olan hem temiz ve bakımlı olması hem de güzel, itici olmayan, kötü düşündürmeyen/hissettirmeyen bir görünüm vermesi.
0
yaren
(19.10.17)
Müslümanların demeyelim de Arapların sakalı böyle. Onlar da ırksal özelliklerinden dolayı düşük yoğunlukta ve kadayıf formunda bir sakal yapısına sahip oldukları için böyle, uzatmaya çalıştıklarında da böyle gözüküyor. Onlar da bundan bıkmış olacaklar ki saç-sakal ektirmeye geliyorlar durmadan.
0
angelus
(19.10.17)
@fyododor fyodorovic ve @angelus genetik ya da ırksal deyip geçemem çünkü bu şekilde sakalı olanlar genelde aynı derecede muhafazakar dinci oluyorlar. şöyle olabilir gerçi, dediğiniz gibi araplarda ya da o gen havuzundan nasibini alanlarda sakal böyle çıktığı için böyle yapma çabası. çünkü bariz bir bakımsızlık durumu var. bu arada bu kadar seyrek ve taşlı şekli sakal daha ziyade asya gen havuzunda olmuyor mu?

@entegre o adamı aklıma direkt o geldi diye arattım. onun müslüman olup, olmaması değil konu.

ayrıca:
@yaren ve @entegre müslümanların sakalı böyledir demiyorum bu arada. hani en basitinden Ali'nin tasviri olan çizimlerde, gayet bakımlı, düzgün sakallı (hatta kaşlı) bir şekilde bulunur. Yine padişahların resimleri, günümüzdeki ılımlı moddaki islamla bağdaşan haliyle sakal da o şekilde düzgün ve bakımlı mesela.

yani müslümanlık ile genel değil de mezhepsel olabilir belki de. bilemedim.
0
🌸nawar
(19.10.17)
(18)

Güneş gözlüğünüz kaybolsa

diffarentiationation
Kafanıza ne kadar takarsınız?3 gün önce kaybettim ve hala aklımda. Hala tekrar tekrar bakıyorum olabilecek yerlere. 100 lira vermiştim. Çok içime battı ya. Alınca uzun süre kıyamadığımdan eskisini kullanmıştım. Bundan sonra gözlüğe 40 liradan fazla verirsem nolayım.
Kafanıza ne kadar takarsınız?

3 gün önce kaybettim ve hala aklımda. Hala tekrar tekrar bakıyorum olabilecek yerlere. 100 lira vermiştim. Çok içime battı ya. Alınca uzun süre kıyamadığımdan eskisini kullanmıştım. Bundan sonra gözlüğe 40 liradan fazla verirsem nolayım.
0
diffarentiationation
(14.10.17)
2 hafta önce alıp bebekler gibi baktığım 300 lira tutarındaki kulaklığımı geçen gün kaybettim.

beterin beteri var diyelim.
0
thugster
(14.10.17)
sakınan göze çöp batar. mesela ben ilk zamanlar gözlüğe çok iyi bakıyordum, kabına koymadan çantaya atmıyordum sonra saldım iyice. gözlüğü 200 liraya aldım bu yüzden kaybolsa çok üzülürüm.
0
uyusam iyi olur
(14.10.17)
Valla bende üzülürdüm yüz lira için değilde çok severek aldıysam. Birde şöyle bir gerçek var ki sakınan göze çöp batar.
0
hernezıkkımsa
(14.10.17)
100 tl ise çok dert etmezdim herhalde ama çok severek aldığım ve 250+ olsa yas tutardım. Yalnız bundan sonra önlem olarak kaybetmemeye özen gösterin derim ben 40 tl lik gözlük ne kadar korur gözünüzü yada ne kadar iyi korur diyeyim.
0
eksi sozlugun tatli insani
(14.10.17)
kullandığım bir aksesuar olmadığı için açıkçası zkimde olmaz.
0
der meister
(14.10.17)
Ben de mi bandımı kaybettim,yastayım.Bulamayınca deliriyo insan,miktar kaç olursa olsun.Ben aldıgımda 84 tl idi,şimdi 119'a cikmis:(((Butun evi aradim yok.Kisacasi ne olursa olsun kaybetmek berbat.Yine de cana gelmesin,
0
maria puder
(14.10.17)
Benimki special edition bin küsüre almıştım kaybetsem piyasada bulamam su an fena kafaya takarım heralde
0
all girls dream
(14.10.17)
100 liralık herhangi bir şeyi kaybettiğim için kendimi paralamam. Ama... Camıyla beraber 1500'e gelen bir gözlüğüm var. Sarhoşken yanlış kaba koyup unutmuşum. Hiç de bakmıyordum ararken o kaba. 3 ay kayıp sandım mesela. Bulduğumda geri evden kaçan çocuğum geri dönmüş gibi sevindim.
0
jack of hearts
(14.10.17)
Gecen ay ben de 600 liralik gozlugumu kaybettim. Bir daha asla oyle pahali bir sey almiycam. Simdi hala gozluksuzum. Cok igrenc bir duydu.
0
Traveller
(14.10.17)
Herhangi bir gözlük için biraz üzülürüm, birkaç güne de geçer ama 1 seneden fazladır her gün kullandığım ve hayatımda inanılmaz bir manevi değeri olan bir gözlüğüm var. Onu kaybetsem oturur ağlarım herhalde.
0
ms brownstone
(14.10.17)
Ben 25 liraya aldığımı kaybetmiştim kahrımdan duramadım 1 ay :D ama çok güzeldi ben çok severek almıştım :(
0
turuncu tonlarda
(14.10.17)
2 sene önce 300'e aldığım gözlüğü bir ara kaybettiğimi sandım. Gideyim yenisini alayım madem dedim. Aynısı için 600 benzer, beğendiğim modeller için 450-500 civarı fiyatlar söylediler, gözüm acıyarak ya da gözümü kısarak yaşarım daha iyi dedim. Haliyle bulduğumda çok sevinmiştim. :)
0
nawar
(14.10.17)
Bir yildir her arabaya bindigimde calanin yedi sulalesine kufrediyorum.ayni gozlugu nereyi aradiysam bulamadim.uretimden kalkmis,ikinci elini bulsam alacam ama yok.bu saatte tekrar calana kufrediyorum.
0
duptıs
(14.10.17)
Bedavaya da alsam kaybolursa üzülürüm. Yüzüm küçük diye her gözlük yakışmıyor. Yakışan 3 tane var. 2si annemin gençliğinden kalma 30 senelik gözlük. Kaybolacak kırılacak diye takamıyorum.
0
jazzabel
(14.10.17)
Ben sürekli kaybettiğim için fazla kafaya takmıyorum.
0
[GODDARD]
(14.10.17)
Moralim bozlur biraz. Iyi para verdim.
0
stavro
(14.10.17)
Üzülürüm ama çok takmam, dünya malı işte. Hayat bu tarz şeylere üzülmek için, çok kısa.


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.10.17)
100 tl'ye gunes gozlugumu var yav.
0
sizofren06
(14.10.17)
(17)

Sizce bu güzel cuma akşamında

pastörizesüt
Gidip bir yerlere yalnız oturayım mı? Hiç yapmadım çekindiğim bir şey ama bir yandan da yenmek istiyorum bu düşünceyi ve hava çok güzel dışarda olmak istediğim bir gün? Sıkıntı yaşar mıyım sizce en fazla sıkılıp dönerim diye düşünüyorum
Gidip bir yerlere yalnız oturayım mı? Hiç yapmadım çekindiğim bir şey ama bir yandan da yenmek istiyorum bu düşünceyi ve hava çok güzel dışarda olmak istediğim bir gün? Sıkıntı yaşar mıyım sizce en fazla sıkılıp dönerim diye düşünüyorum
0
pastörizesüt
(13.10.17)
yalnız takılmayı öğrenmek insana en iyi gelen şeylerden biri. oturun bir yerde insanları izleyin, sokakları izleyin. kesinlikle yapın bence.
0
nilmiye
(13.10.17)
@nilmiye ya ne yapacağım peki etrafı mı izliycem hep telefonla uğraşmak istemiyorum. Dün arkadaşlarla dışarı çıktık yan tarafta bir adam vardı dümdüz ileri bakıp ard ardına 3 4 bira içip postürünü bile hiç değiştirmeden oturdu oturdu gitti
0
🌸pastörizesüt
(13.10.17)
Sanat filmlerindeki gibi boş boş bir yere bakmana gerek yok. Git bir kafeye, güzel bir makarna, pizza falan ye. Üstüne tatlı göm. Yavaş yavaş takıl. Sıkılınca kalk. Zor bir şey değil. Araban varsa geç saatte dönmek sorun olmaz.
0
dissendium
(13.10.17)
Sigara -> kitap -> cay -> telefon -> sigara -> cay -> eve dönüş.
0
klar
(13.10.17)
@dissendium yemek yedim, zaten daha önce yemek yemek için yalnız gitmişliğim var onla bi sorunum yok. Tamamen vakit geçirmek için çıkmak şu an istediğim

@klar sigara içmiyorum kitap okumak içim de dışarı çıkmak saçma geliyo o gürültüde patırtıda
0
🌸pastörizesüt
(13.10.17)
çık ya nolcak. çok sıkılırsan da bi mesaj atıverirsin. ahaha
0
La Femme D'argent
(13.10.17)
hayır çıkma, evinde otur.
0
doxanikee
(13.10.17)
Çık yahu çekinecek bir şey yok. Artık herkes aşmaya başladı bunu ve tek başına çıkıp gayet kafasını dağıtıp geliyor. çekindiğin anlarda ''ulan herkes yapıyor ne var sanki ya'' diye düşünüp kendini rahatlat.
0
eazy
(13.10.17)
Ben yaptım bugün. Çok da iyi oldu. Gittim oturdum bir kafede kahvemi içtim, kitabımı okudum 1 saat falan sonra kalktım biraz yürüyüş yapıp dolana dolana eve geldim.

Çekinecek bir şey yok, kimsenin kimseyi taktığı yok zira.
0
i m cool with that
(13.10.17)
ben bi aralar çok sık yapardım bunu. ama ben bira içmeye çıkardım tek başıma. biramı içerken etrafı, insanları izlerdim. bazen iyi geliyo
0
moratoryumkisilik
(13.10.17)
Ben de milleti beklerken orada burada tek oturup takılıyorum ama bu tüm akşam bayar. Tek pek çıkmazdım ama şimdi köpek olunca paso sokak. Gerçi o tek olmayabilir ahaha
0
passion rules the game
(13.10.17)
kadıköy'deysen revolte'ye gidip bara otur.
0
tepedeki psychedelic adam
(13.10.17)
@tepedeki adam yok Kadıköy’de değilim de gidip bar kısmına oturmak mı iyi olur hem barmene falan sohbet ederim arada di mi :D
0
🌸pastörizesüt
(13.10.17)
Bara oturmak iyi fikir. Bara gidip masada tek başıma oturup eve dönmem hayatta. Boşa para harcıyormuşum gibi gelir. Dışarıda oturup kahve içip dönülebilir ama :D
0
nawar
(13.10.17)
@pastörize, yani konuşasın gelirse yanındakiyle, barmenle filan konuşmayı deneyebilirsin evet :) diğer türlü bir masaya gidip oturmak zor geliyosa bu daha iyi bi opsiyon olabilir senin için.
0
tepedeki psychedelic adam
(13.10.17)
Her cuma yaparım, an itibariyle de yapmaktayım, çogzel oluyo, öneririm. Ama kuru kuru oturma, musiki çalan bi yer olsun.
0
manuel mandalina
(13.10.17)
şu anda yalnız bir cafedeyim,harika ötesi.Genelde yalnız gezerim zaten,kesin yap.
0
maria puder
(13.10.17)
(13)

askerde rahatsızlanmak

nickimin hakkini veremedim
iyi geceler, askerde rahatsızlanan arkadaşlar nasıl muamele gördüğüne dair tecrübelerini paylaşırsa sevinirim.20 gün kaldı gitmeme dişim ağrımaya başladı. doktor bir sorun da bulamadı 20 yaş dişi olabileceğini düşünüyoruz. yani böyle sancılı bir dönemi askerde geçirmek çok kötü olacaktır diye şubat'
iyi geceler,

askerde rahatsızlanan arkadaşlar nasıl muamele gördüğüne dair tecrübelerini paylaşırsa sevinirim.

20 gün kaldı gitmeme dişim ağrımaya başladı. doktor bir sorun da bulamadı 20 yaş dişi olabileceğini düşünüyoruz. yani böyle sancılı bir dönemi askerde geçirmek çok kötü olacaktır diye şubat'a ertelemeyi düşünüyorum.

gömülü dişi aldırmak için izin falan alabilir miyiz, rapor alabilir miyiz? tecrübesi olan ya da fikir yürütecek kişiler yardımcı olursa çok sevinirim. üç gündür yüzümün sağ tarafı uyuşuk gibi, sinirlerim de bozuldu epey.

teşekkürler.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.10.17)
en yakin ilgilenebilecek askeri hastaneye vs.. gider raporlu yatarsin.
0
robokot
(11.10.17)
Askerlik yaptığın yerde revir varsa ki vardır önce oraya gidersin.

Bolugunde bi revirci, sıhhiye asker olur. Ona durumu dersin. O durumu komutana bildirir ve seni revire götürür. Orada ya askeri hekim ya da sivilden gelen doktor olur. Bisey yapamayacaklari için seni en yakın askeri hastaneye yoksa devlet hastanesine gönderirler. Elindeki kağıtla istediğin poliklinige muayene olursun aynı sivildeki gibi.

Sonra işte duruma göre ya bi daha gidersin falan.
0
secrexv2
(11.10.17)
revire gidersin sevk verirler askeri hastaneye gidersin.
0
catch the arrow
(11.10.17)
Bizde dişçi vardı bi elamanın dısi ağrıdı gitti kışladaki dişçiye adama ambulans çağırdılar ahaha kan gövdeyi götürüyordu başka bi olayda gece eleman rahatsizlandi hastaneye gitmem gerek vs dedi tek seni gönderemem bi kişi daha hastalansın öyle gidebilirsin demişlerdi
0
all girls dream
(11.10.17)
@want2die oram buram değil de dişim ağrıyor, ağrı kesici verin derim herhalde doğal olarak.
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(11.10.17)
acemilikte verirler ağrı kesiciyi, sevk mevk etmezler.
sonrası da nerede olduğuna bağlı.
0
yalnux
(11.10.17)
yeni başlıcaksan acemi birliğinde olmaz senin iş.

sonra da nereye gidiceğine bağlı yani ordaki amirin konumundaki kişilerin revir hastane tedavi işlerine nasıl baktığına (kimisi şüpheci davranır kimisi hasta olduğun için suçlu muamelesi yapar kimisi gitsintedavisini olsun der başına bi sorumlu verir hiç haberi bile olmaz vs.) ve aynı zamanda hastaneye erişim imkanlarına bağlı (mesela doğudaysan ve dağın başında olursan isteseler de gönderemeyebilirler seni düzenli olarak vb.)
0
dafaisss
(11.10.17)
@secrexv2 +1 aynen bu şekilde ilerler. Acemilikte de halledersin. Yalnız askere gitmeden önce halletmeni öneririm. Askeri sallamıyorlar. Revirde ya iğne vuruyor ya da hastaneye sevk ediyorlar. Dert dinleme pek yok (gerek de yok) o kısım pek sorunlu değil ama hastanedeki doktorların davranışları iğrenç. Onları bıçaklayacakken yakalanıp onlara hasta olarak gelsen bile daha ilgili ve insancıl olabilirler.
0
nawar
(11.10.17)
Ben askerligi hastane de yaptim. Dis hekimimiz gayet iyi adamdi hatta onun icin ozel pasalar falan gelirdi fakat adamin elindeki teknolojik imkanlar kisitliydi. Her doktor ayniydi diyemem cins olan da vardi ama sen meramini guzelce anlattirsan onlarda elinden geldigince yardimci olurlar. Guzel bir uslup kullanan kimseyi azarladiklarina daha sahit olmadim. Rapor alirsin yat istirahat spor muafiyeti ne gerekiyorsa verirler. Daha ayrinti varsa sor ozelden anlatayim. Ing klavye oldugu icin yazim sicti batirdi.

Sevk isi garanti degil revirde disci varsa sevk olmazsin bizim ege ordu da yoktu ama yanindaki lojistik de vardi mesela.
0
gozu acik sevisen yahudi
(11.10.17)
olay gayet basit. revire gidersin, revir diş olduğu için zaten direkt sevk eder. gidersin hastaneye( as. has. kalktı) tedavini olursun işte. yerinde olsam burada halletmeye çalışırım. düşünmekle diş tedavi edilmez. çeksin panoromk röntgenini doktor tedavini yapsın.

düzenli birliklerde nasıl olur bilmem ama bizim birlikte gece belli bir saatten sonra ilaç almak sıkıntıydı. ilaçlar nöbetçi subay odasında o da yatılı nöbet tutuyor. gecenin bir yarısı adamı mı kaldıracaksın? ilaçla falan tedavi olmaz zaten diş. git doktora sorun neyse bulsun çözsün.
0
blue eyes white dragon
(11.10.17)
bu hafta çektirsen askere kadar sıkıntı kalmaz.
0
zgrydn
(11.10.17)
askere gitmeden hallettir.

askerde revir çavuşuydum. o revirde neler yaşandığını çok iyi bilirim. revire gelen hastaya hasta asker değil, eğitimden kaçmaya çalışan vatan haini olarak bakılır ve ona göre muamele görürsün. küfür, şiddet herşey var tabip komutan tarafından. zaten tabipleri bu hale getiren de işleri suistimal eden uzun dönem keko işe yaramaz askerlerdir.

bizde asteğmen bir diş hekimi vardı. sadece diş çekiyordu :D atıyorum çok küçük bir dolgu işin var dolguyla uğraşmaz direkt çekerdi dişi ve 1 gün istirahat verirdi. Bu laf yayılınca benim bölükteki askerler istirahat almak için ağızlarında diş bırakmamışlardı :D
0
japon askeri
(11.10.17)
imkanın varsa net ertelet. hasta olmadan bile sıkıntılı bir süreç, bir de diş ağrısıyla falan düşünemiyorum. iyi yere denk geleceğinin garantisi yok.
0
theos ek mekhanes
(11.10.17)
(4)

dizi sorusu

Sandman
bu dizinin yerli versiyonu çıksa seyreder miydiniz https://www.youtube.com/watch?v=KpL7WNfLwEc
bu dizinin yerli versiyonu çıksa seyreder miydiniz www.youtube.com
0
Sandman
(07.10.17)
Hayır.

Orijinali bile saçma.
0
secrexv2
(07.10.17)
Hayır.
0
nawar
(07.10.17)
bir şeyin izlenmemesi için yerli olması yeterli.
0
bir sevgi faresi jamal
(07.10.17)
orjinali başlarda güzel gibi idi sonraları çok baydı
yerlisi yüksek ihtimal kalitesiz olacağından pek ihtimal vermiyorum.
0
basond
(07.10.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.