@i was made for uou. Üzgünüm, yanlış düşünüyorsun. Çünkü bu dediğin hayvanların uzaklık, çevredeki cisimler (kaya, ağaç vb.), av ve konum gibi bilgileri birbirine ilettiği gerçeğini yoksayıyor. Maymunlar ve insansılar üzerine birçok deney var iletişim konusunda. İşaret dili öğrenme ve bununla konuşmaya gelmeden önce, belirli durumları belirli ses dizileri ile anlattıklarının gözlemlendiği yığınla deney var. Belirli bir lisanları olmak zorunda değil ama coğrafyaya göre değişiklik gösteren sesleri var. Yani İskoçya'daki bir köpek ile Türkiye'deki bir köpek aynı notada havlamıyorlar. Yani bundan yola çıkarak, ağız ve aksan farklılıkları olduğunu bile görebilirsin. Ayrıca iletişim sistemleri ya da dillerinin primitif olması var oldukları gerçeğini değiştirmez. İlk insanlardan da ilkel kabilelerden de daha çok kelime haznesine ve cisimleri ayırt yeteneğine sahipsin sonuçta. Aynı şekilde homo sapiens dışındaki insan cinslerinin de, sapiens kadar gelişmiş bir iletişim yapısına sahip olmadıkları düşünülüyor şu an.
Hayvanlardaki her şey içgüdüsel değil. En fazla senin veya benim kadar içgüdüsel hareket ediyor onlar da. Yaptıkları birçok şey birlikte yaşadıkları toplum içinde öğrendiklerinden ibaret. O yüzden örnekleri nadir olsa da kendi türü dışında başka canlılar arasında yaşayan hayvan türlerinin, kendi türlerine değil, yetiştikleri türe özgü olan davranış sergileyen hayvanlar gorebiliyorsun. Tabii ki temel bazı içgüdüler değişmiyor. Yine bununla ilgili şempanzeler ve maymunlar üzerinde deneyler var. Alternatif olarak ehlileştirilmek ve o süreçle ortaya çıkan canlılar, hayvanların eğitimi ve şartlandırılması da örnek olarak verilebilir. Tabii kapalı toplumların (insan), davranış biçimlerindeki farklılık da örnek. Hayvanlar bize anlatılandan daha derin bir bilinç ve sosyal fonksiyonlar örgüsüne sahip canlılar. :)
Bu arada belirteyim herhangi bir tanrı inancım yok. Ayrıca duyuru sahibinden konuyu başka alana çektiğimiz için özür dilerim. Son olarak, son paragrafına +1 eklemek istiyorum.
0