Giriş
(4)

Emekli biri maaş aldığı bankayı nasıl değiştirebilir?

hadi ya la
Annem yıllardır Halkbank'tan emekli maaşını alıyor fakat emekli promosyonu çok düşükmüş, diğer bankalar iyi promosyon veriyormuş.- Bu işlem nasıl yapılır?- Halkbank hesabını kapatmadan diğer bankaya geçebilir mi? Çünkü Halkbank'ta bir miktar parası var, oradan çekip diğer bankaya nakletmesi kendisi
Annem yıllardır Halkbank'tan emekli maaşını alıyor fakat emekli promosyonu çok düşükmüş, diğer bankalar iyi promosyon veriyormuş.

- Bu işlem nasıl yapılır?
- Halkbank hesabını kapatmadan diğer bankaya geçebilir mi? Çünkü Halkbank'ta bir miktar parası var, oradan çekip diğer bankaya nakletmesi kendisi için zor olabilir.

* Babam Ankara'ya, emekli sandığına haber vermek gerekir, yoksa başka bankaya geçtiğimizi bilmez, maaşı ödemez diyor. Bunun böyle olmayacağını kendisine açıklayamadım, anlaşılır bir dilde nasıl açıklayabilirim?

Teşekkürler.
0
hadi ya la
(08.11.22)
Anneniz Halkbank'a -tercihen hesabının olduğu şubeye- gidecek ve diğer bankaların verdiği promosyonu bana verin yoksa gidiyorum diyecek. Onda da şu var: bu promosyon zımbırtısı 31 ekim'de bitti sanırım, ama emin değilim. Ayrıca parayı nakletmesi de zor falan değil, müşteri temsilcisine en kötü bir talimat yazacak verecek o kadar. kimin parasını naklettirmiyor.

Halkbank'ta durmasının şöyle bir avantajı var: Oradan düşük faizli kredi çekme imkanı olur, mesela annenizin değil de sizin ihtiyacınız olur anneniz kullanır falan. Ama maaşı başka bankaya taşırsa Halkbank vermez. Ben de emekli olunca mayışı Halkbank'ta tutup 0.69 pususuna yatacağım...
0
malheiros
(08.11.22)
zamanı geçmiş mi diye bankalara telefon açın. eğer geçmemişse, zaten sizi yönlendirirler. anneniz gittiğinde de adım adım neler yapacağını yazıp-aktarıp söylüyorlar.

akrabalarımdan hepsi geçti. durduk yere 7.500 aldılar. hemen yarın telefon edin, vakti geçmemiş olan bir banka bulabilirsiniz.
0
lovemyself
(08.11.22)
ek olarak, kendiniz bankanın müşterisi iseniz, anneniz gittiğinde "şu kişi beni yönlendirdi" diyecek ve size de 250-500 arası bir miktar yatacak, bilginiz olsun. garanti'de böyleydi.
0
lovemyself
(08.11.22)
Promosyon olaylarından bağımsız, e devletten değiştirilebiliyor
0
sagini solunu bilmez cahil
(08.11.22)
(8)

Dalgınlıkla yapılan saçmalık

IncredibleMau
Yaşadığım binanın dış kapı girişinde oturulabilecek bir yükselti var. Hemen üstünde de şifre paneli var. Marketten dönerken binanın üst katlarında oturan meymenetsiz, selam vermemek içn yüzünü çeviren adamın orada oturduğunu gördüm. Pardon deyip bir elimle şifre paneline uzandım ama öteki elimle de
Yaşadığım binanın dış kapı girişinde oturulabilecek bir yükselti var. Hemen üstünde de şifre paneli var. Marketten dönerken binanın üst katlarında oturan meymenetsiz, selam vermemek içn yüzünü çeviren adamın orada oturduğunu gördüm. Pardon deyip bir elimle şifre paneline uzandım ama öteki elimle de bilinçsiz bir şekilde adamın kafasını tutup aşağı doğru bastırdım. Sanki şifreyi girerken adamın başına bir zarar gelebilirmiş gibi. Normalde bunu üst dolap kapağı açarken yakınımdakinin kafasına çarpmasın diye ya da uzaktaysa bile biraz da şaka olsun diye yaparım tanıdığım insanlara. Herhalde ben farkına varmadan bi kas hafızası oluştu.

Adam haliyle şok oldu. İşin tuhafı asansöre binene kadar yaptığım şeyin saçmalığının farkına varamadım.

Kendi utancına bir başkasını fiziken bu kadar dahil edince bi tuhaf oluyor insan. Saatler geçti hala aklımdan çıkmıyor nasıl böyle bir şey yapabildiğim.

Var mı sizin de rezil anlarınız? Çok iyi gelir şu an.
0
IncredibleMau
(08.11.22)
Desteğin için sağol ama kafayı sağa da yatırsam, sola da yatırıp baksam şirin gelmiyor bana. Tanımadığın birinin kafasını sebepsizce tutup bastırmak yerine göre kavga, yerine göre cinayet sebebi bile olabilir.

Çok bulandırmayayım diye yazmadım ama bu adam eşcinsel. Şifreyi tuşlarken bi ayağım kapı yükseltisinde, öteki ayağımı da daha geride tutayım dengeyi sağlayayım falan derken çok hakim bir pozisyondaydım. sevgilisi görse iş atıyorum zannedip saçımı başımı yolacak belki.

biraz tiye alıyorum olayı başka türlü aşamam yoksa.
0
🌸IncredibleMau
(08.11.22)
Gidip durumu açıkla, özür dile. Bu leke ancak böyle temizlenir.
0
dissendium
(08.11.22)
yaw adamın gay olması ile ne alakası var allah aşkına, gay olunca başka bişiy mi oluyor ki? niye seni vursun gelip adam, evet yerine göre cinayet sebebi bile olabilir dediğin doğru ama dediğin gibi "yerine göre".

birde kimse geri zekalı değil bilinçli şekilde art niyetinin olmadığını anlayabiliyoruz, hani hal tavırdan falan.

sen böyle kafaya takıp durursan, tavırların değişir adamda bunun altında art niyet arar. sen rahat olursan adamda art niyet aramaz.

sonuçta senin yaptığın refleks ve refleks ile art niyeti ayırabiliyoruz çok şükür.
hiç mi el işareti, kaş göz, bakış vs. ile bişiyler anlatmadın insanlara şimdiye kadar.
0
selam
(08.11.22)
@selam, elinde yakam olsa silke silke anlatırdın herhalde. dayak yemiş kadar oldum sağol :/

Gidip konuşamam ingilizce bilmiyor çünkü. Konuşmaya bahane arıyorum zanneder herhalde o zaman.

Gay olmasının konuyla alakası yok tabi. Şaka olsun diye belirttim. Ama gay adam o kesin. Taşındığımda kirli sakalı vardı şimdi uzatmış. bana özeniyor herhalde.

Elime hakim olup kimsenin kafasını tutmamaya çalışayım artık napayım.
0
🌸IncredibleMau
(08.11.22)
Freud ile size cevap vermek isterim: Yapılmış dalgınlıkların, hataların ardında bilinçaltındaki bazı düşüncelerin/korkuların/isteklerin yattığını düşünür Freud. Dalgınlıkla dediğiniz şeyler aslında beynin size hizmet ederek yaptırdığı şeylerdir. Uzun uzun anlatamam, ama Freud olsa şöyle sorardı: "O adamı meymenetsiz bulduğuna emin misin?" "O adam gerçekten de sana selam vermemek için mi başını çeviriyor? Ya da sen böyle olduğunu düşünüp üzülüyor musun aslında?" "Yaptığın hareket sonrası onunla neden konuşmadın, en azından özür ifade eden birkaç hareket yapmadın?" "Bu temas sonrası ne olacağını tahmin ediyorsun?"

Freud olsa size sadece bu soruları sorardı, ama içinden pis pis gülüp "Adamla konuşmaya yer aramışın len işte, illa giysin demiyorum, ama arkadaş olmak, onun hayatını öğrenmek istiyorsun ama bunun farkında değilsin. Git insan gibi tanış işte" derdi.

Ama ben bi şey demiyorum. Teknik bir cevap verdim.

Benim böyle rezil olma anılarım var mı? Var. Hepsinde Freud haklı çıktı. Gizliden gizliye o hareketi yapmak istediğimi fark ettim sonunda. Rezil olmak da bir iletişim biçimidir.
0
lovemyself
(08.11.22)
freud'a kaldıysa içindeki gizli eşcinsel uyanmış demektir abi. hayırlı olsun.

ben böyle şeyleri çok yapıyorum ya fazla garip gelmedi bana. sürekli dalgın gezdiğim için laf olsun hareket olsun saçma sapan çok şey yapmışlığım var.

gerçekten utandığımı hatırladığım en son olayda, bir avm otoparkında etrafta kimse yok sanıp kız arkadaşıma okkalı bir şaplak atmıştım. arkadan güvenlik görevlisi bir hanım sırıtarak hızlıca önümüze geçip yürümeye devam etti. sizinki de utanç duyulacak bir hareketten çok tatlı bir mahcubiyet gibi.
0
coldegezenkutupayisi
(08.11.22)
işi freud'a düşüp gizli eşcinsel olduğunu öğrenmeyen bi ben kalmıştım, şükürler olsun.

@coldegezenkutupayisi seninkisi dikkatsizlik. şaplak her yerde atılır ama insan ne zaman şaplak atacağını bilmeli.

@lovemyself illa teknik bir çıkarım yapılacaksa eğer evet merak ettiğim birkaç şey var bu çiftle ilgili. küçük bir köpekleri var mesela sürekli dışarıda onu gezdiriyorlar. ya köpeğin idrar yollarında bir sorun var ya da cidden işleri güçleri yok. bi de benden çok sigara içiyorlar. birbirlerinden rahatsız olmuyorlar mı mesela? ben çok itilip kakıldım bu konuda.
0
🌸IncredibleMau
(08.11.22)
belirtmek isterim ki, gizli eşcinsel olduğunuzu söylemedim. o kişiye olan bir merak, onunla bir diyaloğa girmek istemenize sebep olmuş. onun yerinde başka biri olsa, hiç tanımadığınız biri, beyniniz böyle bir oyun oynamazdı. ilginizi çekmiş o kişi, bu illa bir cinsel çekim anlamına gelmez. gününüz renklensin istemiş de olabilir beyniniz. ama bu olay tamamen alakasız, tamamen anlamsız değil. bazen ilgi beklediğiniz yerde ayağınız dolanır ve pat düşersiniz. size gülerler, ya da bakarlar, ya da yardım ederler. sonuçta ilkel bir yöntemle beyniniz sizden bağımsız olarak o eylemi yapar ve ilgi görmenizi kendince sağlar. bu da onun gibi.

ben bu olaylar karşısında insanın beyninin bağımsızlığını görüp, hayret ediyorum. mükemmel bir sistemimiz var.
0
lovemyself
(09.11.22)
(7)

Mardin için araç kiralamalı mıyım?

livaist
Merhabalar, 2-3 günlüğüne Mardine gideceğiz. İnternetten baktık ama emin olamadık. Midyat taraflarına da gitmek istiyoruz. Bunun için araba kiralamak mantıklı mı yoksa toplu taşıma iyi işliyor mu? 3 kişi olacağız ve tek şoför benim. 2-3 aylık şoför olduğum için de emin olamıyorum. Yollar kötü müdür,
Merhabalar, 2-3 günlüğüne Mardine gideceğiz. İnternetten baktık ama emin olamadık. Midyat taraflarına da gitmek istiyoruz. Bunun için araba kiralamak mantıklı mı yoksa toplu taşıma iyi işliyor mu? 3 kişi olacağız ve tek şoför benim. 2-3 aylık şoför olduğum için de emin olamıyorum. Yollar kötü müdür, gerçekten gerek var mıdır vs

Teşekkürler
0
livaist
(08.11.22)
Bence gerek yok, toplu taşıma işinizi görür.
0
sckxyss
(08.11.22)
Kiraladığınız yere dikkat edin. Çok üç kağıt yapabilirler. Ben güvenmem açıkcası.
0
andy kaufman
(08.11.22)
Mardin'de araç kiralamadım. Dolmuşlar falan var. Şehrin içinde zaten yürüyebilirsiniz birçok yere. 2-3 aylık şoförseniz boşverin.
0
lovemyself
(08.11.22)
en azından çevre ilçeler için lazım bence. mardin havaalanında noktaları bulunan, bilinen araç kiralama şirketlerini tercih edebilirsiniz. gitmeden önce ayırtın.
0
zgrydn
(08.11.22)
Toplu taşıma ile ilçelere gitmek sıkıntı bence. Şehir içi dolmuşlarının saatleri oluyor onları takip etmek, bilmek lazım. İlçe dolmuşlarının da keza saatleri var ve Deyrul Zaferan gibi yol üstü olmayan manastırlara gitmek zor. Bzi otostopla gitmiştik ve uzak yerlerine gidişte zorlanmıştık açıkçası. Eski Mardin'e araç gerekmez çünkü zaten her yer dip dibe. Ama 2-3 aylık şoförseniz araç kiralama konusunda emin olamadım.
0
Amaranta ursula
(08.11.22)
Araç kiralamak için 2 yıllık ehliyet gerekiyor. Olsa bile 2 -3 aylık şoför ilk bindiği araba ile ilk defa gittiği bir şehirde çok zorlanır.

Ps; Mardin havaalanından arac kiralama deyince aklıma Asmalı Konak geldi.
0
cekcekli
(09.11.22)
Havaalanından kirala mutlaka.
0
mertk
(09.11.22)
(6)

Deprem ve psikoloji

grabbing hands
Özellikle son izmir depreminden sonra geceleri uyuyamıyorum. Ses ve yatağın tekrar havaya fırlatma korkusu tedirginlik yaratıyor. Nasıl rahatlayabilirim ?
Özellikle son izmir depreminden sonra geceleri uyuyamıyorum. Ses ve yatağın tekrar havaya fırlatma korkusu tedirginlik yaratıyor. Nasıl rahatlayabilirim ?
0
grabbing hands
(07.11.22)
öncelikle, yaşadığınız çok normal. zaman geçtikçe tedirginliğiniz azalacak, ama bazen durduk yere tekrar kendisini hatırlatacaktır.

bu süreci hızlandırmak için, oturduğunuz evin sağlamlığını araştırabilirsiniz. sonuçta depreme dayanıklı evler güvenilir. değilse zaten oradan sağlam bir yere taşınmak ilk amacınız olsun.
0
lovemyself
(07.11.22)
ben de izmirdeyim ve ben de uyuyamıyorum. 2020'deki depremde de böyle olmuştu. malesef zaman herşeyin ilacı. zamanla geçiyor.
0
false pretension
(07.11.22)
Travma tedavisini bir araştırın lütfen, çoğunlukla bilinçaltına yönelik psikoterapi teknikleri olacak, isterseniz bir profesyonelden de yardım alın. Eğer maddî imkan yoksa kendini iyileştirme denilen alanda okuyun, uygulayın... ama bilinçaltı terapilerini öneririm. Barış Muslu'ya da bir bakın derim. Çok geçmiş olsun...
0
muhayyer divan
(07.11.22)
Ayrıca @lovemyself +1

Biz halk olarak müteahhitleri, inşaat şirketlerini daha kaliteli ve daha uygun fiyatlı evler yapmaya zorlamadıkça onlar para canavarı olmaya devam edecekler. Bir şekilde müşteri kimliğimizi kullanıp mümkünse hiçbir şeyi beğenmemeliyiz. Altın ve petrol zengini araplar gibi her şeye burun kıvırmalıyız çünkü müşteri biziz, bunu kullanmalıyız bütün halk olarak.
0
muhayyer divan
(07.11.22)
manyakça gelebilir ama ben deli gibi deprem videosu izleyerek çözdüm. neden işe yaradı gerçekten bilmiyorum. tavsiye eder miyim ondan da emin değilim sadece bende işe yaradığı için anlatasım geldi. deprem esnasında kitlenen sonrasında da günlerce uyuyamayan sürekli her seste sıçrayan birinden artık umursamayan birine dönüştüm.

ama hissettiğin şeyleri seninle birlikte binlerce kişi hissediyor, bunu da unutma. 2020 depremi herkeste psikolojik hasarlar bıraktı ve izmir halkının büyük bir kısmı seninle aynı şeyleri yaşıyor, yalnız değilsin.
0
nolmus yani
(07.11.22)
Bahçeye ya da sokağa açılan balkonu olan bir yerde yaşamıyorsaniz, binayı yıkacak şiddette bir depremde öleceksiniz zaten çok şanslı değilseniz.

Bunun dışında o durumda nasıl hareket etmek gerektiği ile ilgili eğitim videoları vardır illa ki. Ben ortaokul ve lisedeyken bir STK gelip uygulamalı anlatmıştı, hala aklımda ve bildiğini bilmek iyi oluyor. Ayrıca kişisel bir planınız da olsun o anda napacaginiza ve adım adım nasıl hareket edeceğinize dair. Bu da bir nebze ferahlık verir.
0
encokbenisevinnolur
(07.11.22)
(8)

Neden böyleyiz? Nasıl Önüne geçebiliriz?

erty_ksk
Neden ahlaksızlaştık bu kadar? özellikle ticarette, içinde çıkar barındıran ilişkinin her türlüsünde. herkes tuttuğunu... modunda yaşıyor.işim gereği sürekli seyahat ediyorum, gezip gördükçe daha iyi anlıyorum ki işin aslı maliyetler vs. değil, ahlak, vicdan probleminde. yabancı mı yapıştır, yol üst
Neden ahlaksızlaştık bu kadar? özellikle ticarette, içinde çıkar barındıran ilişkinin her türlüsünde. herkes tuttuğunu... modunda yaşıyor.
işim gereği sürekli seyahat ediyorum, gezip gördükçe daha iyi anlıyorum ki işin aslı maliyetler vs. değil, ahlak, vicdan probleminde.
yabancı mı yapıştır, yol üstü mü ver çarık çürüğü yine gelemez nasılsa, tanıdığa iş mi yapıyorsun, vurur fiyatın dibine pazarlıkta kar ettirmez, gibi gibi daha onlarca örnek sayabilirim. hepsi de yaşanmış hepsi de her gün olan olağan şeyler.
Aracı sanayiye götürürsün bir usta kaput açmaya 300 ister öteki tamir eder verir 150 yeter der.
enflasyon %150 üzerine çıkar şirket %30 zam yapar övünür, banka anlaşmasından gelen promosyonları patron cebe atar, ev sahibi 3 kuruş için seni evden atar, devlet, devlete hiç girmiyorum orası dipsiz kuyu zaten.
neden böyle ahlaksız ve vicdansız olduk? şartlar mı? sanmıyorum.
büyük bir çöküş içindeyiz ve bu çöküş ekonomik çöküşten daha tehlikeli ve uzun vadeli gibi geliyor.
Bunun nasıl önüne geçebiliriz? tek endişe eden ben miyim? merak ettim. Benzer kaygıları yaşayanınız var mı? ve çözüm öneriniz neler?
0
erty_ksk
(04.11.22)
Usta kendi işini yapıyor, kendi ücretini kendi belirlemekte serbest. İsteyen hizmet alır, istemeyen almaz.

Esas sorulması gereken soru: enflasyon neden bu kadar yüksek? Sen ekonomiyi sorgulamayıp emekli ev sahibini sorgularsan ahlaksızın ta kendisi olmuş oluyorsun
0
OrangeYellow
(04.11.22)
biz enflasyon ve kriz ülkesiyiz, insanın bilinçaltına işliyor her zaman. tr'de 2007-2017 arası 10 sene boyunca bir kaç semt dışında ülke nüfusunun %97'sine hitap eden yerlerde hiç konut vs problemi olmadı biraz durumu olan rahatça ev kiralar otururdu ama bak şimdi istanbulda memur adam bile ev tutamıyor. şu anda da 20-30'lu yaşlardaki insanın bilinçaltına işlendi önümüzdeki 10 sene tekrar ekonomi düze çıksın ve refah artsın 11.sene en ufak krizde herkes korkudan ve travmadan olabildiğince kar peşinde koşacak mesela. avrupadaki adam bunu görmediği için ihtiyaç da duymuyor. amerikalıların güzel bir sözü var, enflasyon en büyük halk düşmanıdır diye.

ahlak konusuna gelirsek, ben sanılanın ve hep söylenilenin aksine insanımızın çok dürüst vs olduğunu düşünmüyorum, hele kalbur üstü avrupa ülkeleri ya da gelişmiş ülke vatandaşlarına göre. kendimizi kandırıp duruyoruz sadece
0
avatar is back
(04.11.22)
çok ama çok endişeliydim bu konuda. ama sonra şunu fark ettim, biz o konumda olsak, kendimizi bir şekilde haklı çıkararak o sisteme adapte olup, "enayi" yerine konulmak istemeyebilirim. bileyemiz.
yani, şöyle. araba tamircisisin diyelim. iş geliyor, 100 liralık maliyeti var sana, dükkan kirası-çırak payını da düşünüp, 200 diyorsun. sonra bakıyorsun ki yan dükkanda aynı işi yapıp, 600 lira alındığını görüyorsun sonra. ne yaparsın? gidip komşunla kavga mı edersin? sonuçta bu tamiri yaptıran kişi araştırmamış, ya da şikayeti yok 400 fazla vermeye ve veriyor. komşuna "neden fazla alıyorsun" diye hesap soracak halin yok. bu konunun bir olayda değil, devamlı olduğunu düşün. sanayide herkes o işlem için 600 alıyor diyelim. sen hâlâ 200 almaya devam eder misin? belki şimdi farazî olarak düşündüğün için sana almazsın gibi geliyordur, ama alırsın emin ol. bir yerden sonra "eeew, bir ben miyim dünyanın enayisi" dersin.

taksici olmak da bence aynı. hiç taksici yakın arkadaşım/akrabam yok. ama müşteri seçerek o adam günlük nerden baksan 1000 lira daha fazla kazanıyordur. tipinden-duruşundan 20 liralık yere gideceğini tahmin ettiği kişiyi almayarak, biraz ötedeki havalimanı müşterisini kapabilir. hepimiz taksicilere kızıyoruz. benim de hayat kalitemi düşürüyor taksici sorunu. yeterli mesafe yoksa gece geç saate kalamıyorum taksici almıyor diye. ama düşününce, o taksicinin yerinde olsam zamanla çakallık yapmaya ben de alışırım gibi.

şunu demeye çalışıyorum, insan gerçekten de başına gelmeyen bir şey için nasıl hareket edeceğinden emin olamaz. başına gelince kendini aklıyorsun. "herkes böyle" diyorsun. vicdan, kazanımlar doğrultusunda kandırılabiliyor. o bahsettiğin insanlar asla içten içe "ben kötü bir şey yapıyorum, aslında kötü biriyim" demiyorlar.

meşhur örnektir, bir binanın bütün camları kırıksa, harabeyse geçerken sen de bir taş atabilirsin. ama hiçbir camı kırılmamış binaya atmazsın. çoğunluk, insanı kötüye iter.

bütün bunların üzerine, kendimce çözümü söyleyeyim. biz iyi insanlar olacağız. "düzen böyle" demekten kaçınacağız. bunun dışında da, yurtdışında birçok ülkede olduğu gibi, devlet kuralları koyacak. tamir fiyatları sabit olacak. fazla para ödediğini düşünen kişi rahatlıkla devlete başvurup, tesbit isteyebilecek. şimdi ben tamirciye fazla para verdiğimi düşünsem, devlete başvurmam. senelerce uğraşırım diye düşünüp çekinirim. bırak devleti, o adama da gidip sormam. belalı çıkar, kızar, bağırır. bana bağırdığı için devletin bir yaptırımı olmaz çünkü. bıçaklayanlar serbest kalıyor, o mu gözaltına alınacak? özetle, devlet çözüm sunmak zorunda. ama o zamana kadar ve o çözümlerden sonra da, biz iyi olacağız. en azından başkasının endişelenmesine neden olmamak için.
0
lovemyself
(04.11.22)
lovemyself'in örneği güzel ama sıkıntı şu, sen olması gerekeni yapıp 200'e satarsan, 600'e satan senin ev sahibin olur sen kirada oturursun git gide fakirleşirsin. Zengin olan borcunu ödemez parasıyla para kazanır onun borcu affedilir sen kredi kartı borcundan hacizlik olursun. vs. vs.

Ülke bir noktada herkesi çıkarcılığa itiyor bence. Ben bu düzenin parçası olmamak için ülkeden gitmek için çabalıyorum işte. Kalırsam ya düzene uyacağım ya da uyanların altında ezileceğim.

Bu arada fakir toplumlarda bunların olduğu doğru ama Türkiye hiçbir zaman düze çıkmamış. 1950'lerden gazete küpürleri okumuştum orada da taksici sorunu vb. şimdiki problemlerimizden bahsediyor. Hiçbir şey değişmemiş ve bizim ömrümüz içinde değişecek gibi durmuyor. Türkiye'de kalacak olanlar bunu kabul edip pozisyonunu ona göre almalı bence.
0
nhk ni youkosu
(04.11.22)
ortak ve kaliteli eğitime erişim eksikliği ve gelir dağılımı eşitsizliği, diğer sayılan her şey bu ikilinin alt dallarıdır.
0
wiekannich
(04.11.22)
Ev sahibi ve ustanın fiyatı dışındakilere katılıyorum. Temeli 2. kelimede gizli zaten. Ahlaksızlık. Bu topraklardaki insanların büyük çoğunluğu ahlaksız. Sorun şu ki ahlaksızlığın ne olduğuna dair fikirleri yok. Ahlaksızlık deyince akıllarına sadece rızası olan bekar çiftin sevişmesi geliyor. Rıza olmazsa, tecavüz varsa bu kadar ahlak üzerine düşünmüyorlar bile.

İnsanlar zaten ahlaksızdı. Şimdi ahlaksızlıklarını daha rahat uygulayabiliyorlar. Değişen bu. Eskiden mahalle bakkalı ve pazarcısı, mahalleye satarken de ahlaksızdı ama alternatifi olmadığı için normalleştirmişti insanlar. Sonra alternatifleri gelince ilk bu bakkallar ve pazarcılar itiraz etti ahlaksızlık yapamayacakları için. Sonra fark ettik ki bunlar ahlaksız çürük malı bize kitleyerek sadece kendini düşünen tipler. Trafikte, iş hayatında, alış verişte her yerde var. Ayrıca daha rahatlar.
0
nawar
(04.11.22)
Benzer kaygılara sahip kişilerden biriyim ve bunun ahlak ve vicdan eksikliğinden hatta çöküşünden kaynaklandığının çok farkındayım.

Vaktiyle teröristler için "onları da anlamak lazım" diyen bir hukukçu arkadaşım vardı, defterden sildim kendisini, ama bu konuda ben de aynı şeyi söyleyeceğim. Çünkü milletimizin şu bahsettiğin halleri, "muasır medeniyetler seviyesinde yaşayan ülkeler"de resmen teröristlik. Çünkü "biz"i mahveden haller hareketler. Biz bilinci yok, "ait olma birey olma dengesi" yok, vicdanı ve ahlakı sadece kendisine yöneltilmesi gereken şeyler sanan insanlar çoğaldı. Peki bu neden olur??

Bütün bu davranışların ortak noktası GÜVENSİZLİK ve GÜÇSÜZLÜK kodlarıdır. Bedenen güçsüz hissediyor, nakden (parasal anlamda) güçsüz hissediyor, ruhen güçsüz hissediyor, topluma güvenemiyor devlete güvenemiyor kendine güvenemiyor... sürekli tehlikedeyim hissi var ve bu hissin insana verdiği en büyük saplantı öleceğim saplantısıdır. İnsanlar aslınsa ölmekten kaçıyorlar, çünkü güven ortamı diye bir şeyi hiç yaşamadılar ve olabileceğine inanmıyorlar. Halbuki inanıyoruz dedikleri, hatta uğruna nice insanları incittikleri, gönüller yıktıkları hatırlar kırdıkları dinleri bizzat inanmayı ve inancı gerçekleştirmeyi, güven ortamı yoksa oluşturmak için mücadele etmeyi, varsa sürekliliğini sağlamak için mücadele etmeyi emrediyor...

Bu durumda ortaya çıkan şey ise bilgisizlik. Cahillik bilgisizlik değildir, cahillik bilmekten kaçmaktır. Bilmeyi reddetme, öğrenmeye kapalı olmadır. Çünkü öğrenmek bilginin/gerçeğin taa ciğerine işlemesini ve davranışların ona göre değişmesini gerektirir. Bu da büyük sorumluluk. Hele ki minik yaşta ailede de görerek büyümediyse, alışmış kudurmuştan beterdir ilkesi çalışır ve insanlar değişmekten içgüdüsel olarak kaçarlar bu sefer.

Demek ki gerçek bilgi, güven ortamı, güçlülük desteklilik hisleri... birbirimize destek olmamızı gerektiren bir durumdayız. Karşılıklı muhtemelen epeyce yaralanacağız çünkü hepimiz ciddi derecede yaralı nesillerin yaralarını taşıyan insanlarız. Ama vazgeçmemek lazım.

Benden başka birinin daha böyle bir farkındalık içinde olduğunu bilmek bana ne kadar umut verdi, manevi destek oldu bilsen...
0
muhayyer divan
(04.11.22)
bu duruma neden kendini de katmıyorsun? enflasyonun %150 üzerinde olduğunu kabul ediyorsun ancak ev sahiplerine laf ediyorsun. şirketin yaptığı %30 zammı beğenmiyorsun ama ev sahiplerinin de zam yapmasını istemiyorsun. sen de bu yozlaşmasının bir parçasısın aslında. tespitlerinde haklısın. temel sorun ekonomi değil insanlar. ancak herkes bunun bir parçası.
0
nick bulamadim
(05.11.22)
(7)

ev temizliğini kolaylaştıran ürünler - aparatlar

yuvarlanantencereninkapagi
temizlik yaparken işinizi kolaylastiran, iyi ki almışım dediğiniz ürünler var mi? basit bir fırça bile olabilir. mesela ben pella marka mikrofiber temizlik bezini tavsiye edebilirim.
temizlik yaparken işinizi kolaylastiran, iyi ki almışım dediğiniz ürünler var mi? basit bir fırça bile olabilir. mesela ben pella marka mikrofiber temizlik bezini tavsiye edebilirim.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(02.11.22)
bundan var bence cok pratik. ty.gl
0
ala09
(02.11.22)
toz bırakmayan bez, cam silme bezi gibi özel adlandırılmış bezler genelde işimi kolaylaştırıyor.
robot süpürge iyi ki almışım diye hep sevindiğim bir şey. fiyatı uçtu, o ayrı. daha da uçar. imkanı olan alıp sarmalasın.
"sarı güç" diye sloganı olan bir temizlik ürünü var. gerçekten çok iyi. yağın, zor kirin üstüne püskürtüyorsun, reklamlarındaki gibi birkaç saniye sonra silsen geçiriyor. ona karşı da boş değilim.
0
lovemyself
(02.11.22)
Parex Tornado
Pella-Eu Mikrofiber Temizlik Bez
İkea PEPPRIG mini faraş süpürge
İkea LILLNAGGEN silecek
Parex trend pratik paspas
Asperox sarı güç
Asperox mavi güç
HighGEnic silikonlu temizleyici
HighGenic Fırın temizleyici
0
Mirket
(02.11.22)
robot süpürge.
0
kuzey li
(02.11.22)
ben bir arkadaşın tavsiyesi ile şundan aldım, bence yer silmeyi çok kolaylaştırıyor:
www.hepsiburada.com
(ermop gecko home set)

bir de evdeki çeşitli kumaşlardan havlulardan bozma yer bezlerinden illallah edip şunlardan almıştım, baya iyiler:
www.hepsiburada.com
(mikrotex mikrofiber yer bezi)
0
nimberjack
(02.11.22)
evi silerken kovayı peşinden sürüklemek istemeyenler için parex windy sprey mop. 5 seneden fazladır kullanıyorum hamileyken almıştım ağır kovayla dolanamam diye, ne kadar kova eski tip vileda varsa şutladım evden. bi ara yenileyeyim diye gittim deerma 360 aldım, Allah cezasını versin onun 3 kere kullandım contası yırtıldı çöp oldu. Contayı 3lü satıyorlar ama mopun yarısından fazlası tutuyor. Onu attım yine parex windyle devam.
0
kakamelsokoban
(03.11.22)
Sleepy nin temizlik mendilleri çıkmış ıslak mendil formunda , çok güzel bişey ve camları güzel siliyor/ özellikle de sürekli cam elleyen çocuk varsa çok pratik.

Fakir dyson u denen bi aparat var :))) ondan da çok memnunum, kılı tüyü güzel topluyor.

Robot süpürge kalp ben.
0
physcos physcos
(03.11.22)
(5)

Habersiz parti üyeliği

icemanx1905
Bugün haberlerde bazı kişilerin habersiz parti üyeliği yapıldığını görünce bende kontrol edeyim dedim ve Bingo hiçbir alakam ve ilgim olmamasına rağmen Ak Parti 2021/2 dönem aktif üyesisiniz ibaresi ile karşılaştım. Şimdi e-devletten çıkılabiliyormuş ama ben kendim üye olmadım ki. Edevlet'ten istifa
Bugün haberlerde bazı kişilerin habersiz parti üyeliği yapıldığını görünce bende kontrol edeyim dedim ve Bingo hiçbir alakam ve ilgim olmamasına rağmen Ak Parti 2021/2 dönem aktif üyesisiniz ibaresi ile karşılaştım.

Şimdi e-devletten çıkılabiliyormuş ama ben kendim üye olmadım ki. Edevlet'ten istifa etsem sanki kendim üye olmuşumda şimdi istifa ediyorum anlamı çıkıyor.

Ne yapmalıyım bu durumda? Edevletten istifa edince şimdi bu parti üyeliği benim geçmişimden silinecek mi yoksa ilelebet bir dönem akp üyesi olduğum öylece kalacak mı?

Ayrıca Savcılığa suç duyurusunda bulunmalı mıyım?
0
icemanx1905
(02.11.22)
ben de şimdi baktım büyük birlik partisine üye olarak görünüyorum. çok saçma
0
clones
(02.11.22)
Saçma da söz mü? Takıntılı biriyimdir, sinirden ne yapacağımı bilmiyorum. Bunu yapan kişi hangi cesaretle yapıyor? Kimlik-imza falan gerekmiyor mu? Şimdi ölene kadar geçmişimde bir dönem ak parti üyesi olduğum kalacak öyle mi? Gelde kafayı yeme
0
🌸icemanx1905
(02.11.22)
yapılan şey saçma, haksızlar, orası ayrı.
ama hiçkimse sizin eskiden hangi partiye üye olduğunuza bakmaz. böyle bir sistem yok. bu açıdan rahatlayın. silindiği an işiniz biter. aktif bir üyelik de yok. sicile işlenme gibi bir durum yok yani.
0
lovemyself
(02.11.22)
kesinlikle suç duyurusunda bulunun, şimdi değil belki ama ilerde mutlaka sorumlular tespit edilir.
0
gottacatchemall
(02.11.22)
siyasi parti üyesi olmak çok kolay. kişinin ad-soyad-tc numarasının bilinmesi yeterli. bu 3 bilgiyi siyasi partilerin kullandığı siparweb uygulamasına girmek yetiyor.

üye olamamanız için ya 18 yaşından küçük, ya siyasi yasaklı, ya başka parti üyesi, ya da memur-asker vs. gerekli.

siz hangi ilçe teşkilatına kayıtlı görünüyorsanız o ilçe seçim kuruluna bir dilekçe yazın. dilekçede tam olarak hangi tarihte kayıt olduğunuzu bu durumun nasıl gerçekleştiğini sorun. tahminen ilçe seçim kurulu hakimi konuyla ilgili olarak bağlı olan siyasi ilçe başkanlığına bilgi soracaktır.

ilçe başkanlığı da (şahsi tahminim) işlemin sehven olduğunu bildirecektir.

ilçe başkanlıklarının bir kişiyi üye yapması bilgisayar başında sadece 10 sn. (ad-soyad-tc kimlik girişi) bir ara sadece ad-soyad girilmeden direkt tc kimlik numarası girilerek üye yapılabiliyordu. bu durum sadece tc kimlik numarasında 0 rakamının 2 girilmesi ile alakasız bir kişi üye yapılabiliyordu.

mesele şu ki ilçe ve il başkanlıklarında üye düşürme yetkisi yok. bunu direkt genel merkez yapıyor. e-devlet üzerinden istifa seçeneği geldiğinden beri kimse uğraşmıyor.

normalde sizin üye başvuru formunu doldurmanız, haftalık ilçe yönetim toplantısında üyeliğinizin kabulü, bu kabulün karar ve üye defterlerine işlenmesi, sonrasında genel merkeze uygulama üzerinden bildirilmesi (her siyasi partinin kendine özel kullandığı üye ve teşkilat yazılımları var ve bunlar siparwebe bağlı) ve genel merkezin bunu siparweb aracılığı ile yargıtay cumhuriyet başsavcılığına bildirmesi ve yapılan kontroller de bir sıkıntı olmazsa onaylanması ile üye oluyorsunuz.

akp'nin 11 milyon üyesi böyle oluyor.

suç duyurusundan bir şey çıkmaz. işlemi yapan kişi sehven yaptığını beyan eder geçer.
0
phonex
(03.11.22)
(7)

Mesajda kendime küfretmek

vizivozo
Ekşide birine mesajda "seni ciddiye alıp cevap verenaklımı si.." yazdım. Mesajla hakaret diye iki hafta çaylak yapmışlar.Mantıklı mı bu şimdi? Burada hakaret kendime yahu?
Ekşide birine mesajda "seni ciddiye alıp cevap veren
aklımı si.." yazdım. Mesajla hakaret diye iki hafta çaylak yapmışlar.
Mantıklı mı bu şimdi? Burada hakaret kendime yahu?
0
vizivozo
(02.11.22)
İbretlik olay. İyi güldüm. :D
0
AlsterWasser
(02.11.22)
Bana hakaret var diye şikayet etmek nerden aklına geldi?
Hadi onun geldi, moderasyon nasıl ikna oldu?
Bu kişi muhtemelen korunan aktroll kitlesinden.
0
🌸vizivozo
(02.11.22)
küfürlerin bir mantısı aranmaz. bir erkeğe "ananı satayım" dediğinizde "kaçtan gidiyor" diye sormaz. sinirlendiğiniz ve orta şiddette bir küfür ettiğiniz algısı yaratır bu söz.

yazdığınız küfürde de hitabın, eylemin kime olduğu önemli değil. ortadaki fiil söyleniş bakımından da, kullanım yeri ve seçilen kelime açısından da küfür. normalleştirmemek ve birinin bu küfrü okuduğunda şikayet edebileceğini düşünmek gerek. yolda, otobüste, parkta söylediğiniz zaman da mesela, duyan kimse "neyse, kendine diyor Allahtan" deyip geçmez, söyleyen kişiye küfür etti gözüyle bakılır, mümkünse çoluk çocuk bir bahane ile biraz uzağa gönderilir.
0
lovemyself
(02.11.22)
anan babanla konusurken aklimi s. diyor musun?
patronunla yoneticinle konusurken aklimi s. diyor musun?
kendine etmen bir sey degistirmez fikirlerini kufur kullanmadan iletmelisin
0
nibba
(02.11.22)
@nibba ekşide de bu küfür dediğimiz olay hiçbir noktada yok ya sanki. Yaptığınız kıyasa bakın yahu göz var izan var.

Soruya cevap vermek gerekirse aşırı saçma olay şahsi fikrim. Aklımı si… kafama sı… ne var hocam bunlarda?
0
zoque
(02.11.22)
olaya farklı bakmak lazım. evet, ilk bakışta "kendime ettim, ne var" savunması makul gibi duruyor ama cümlenin yapısı öyle olsa bile anlamı öyle değil. hani yapıca olumsuz, anlamca olumlu cümleler var ya, işte bu da tersi gibi. şöyle ki, sen küfrü kendine etsen de hakareti karşı tarafa etmiş oluyorsun.

misal: "seni takıma alan aklımı s...m"

tamam, burada küfür kendine ama karşı tarafa hakaret var bence.
0
ahm1
(02.11.22)
ılık ekşiciler her zaman vardı, her zaman var olacak. şikayet geldiyse yönetimin yapacağı pek bir seçenek yok.
0
motosiklet burclu adam
(03.11.22)
(2)

Soru sormadan yorum yapmak

michael_knight
Bu sanırım her zaman vardı.Özellikle üniversitedeki derslerde ve Siyaset Meydanı, Oğuzhan Uğur Mevzular gibi programlardaki halini çok net tarif edebilirim.Soru sormak için mikrofonu/sözü alan insanın hiçbir soru sormadan sadece kendi fikrini paylaşması.Örnek vermeye çalışayım, bir televizyon progra
Bu sanırım her zaman vardı.
Özellikle üniversitedeki derslerde ve Siyaset Meydanı, Oğuzhan Uğur Mevzular gibi programlardaki halini çok net tarif edebilirim.

Soru sormak için mikrofonu/sözü alan insanın hiçbir soru sormadan sadece kendi fikrini paylaşması.
Örnek vermeye çalışayım, bir televizyon programında izleyicilerden biri konuğa soru sormak için mikrofonu alıyor, diyelim ki konuk da Maykıl Bey;
- Mikrofonu alan: Merhaba Maykıl Bey, bana bir kere şöyle olmuştu, bence bu çok yanlış, bence devlet şöyle bir politika izlemeli, şunlar çok hatalı, biraz daha şu şekilde işler yapılmalı diye düşünüyorum.

Bu Türkiye'de yaygın bir alışkanlık mı yoksa çoğu kültürde bizimkindeki kadar sık görülen bir şey mi?
Bunun bir adı var mı?
0
michael_knight
(29.10.22)
net bir adlandırılma yapılmamış olabilir bu duruma. hiç duymadım. ama durum gayet bilindik. genel olarak utanılacak bir durum olarak görülüyor.
eğer mikrofonu alıp yorum yapan kişi az da olsa bu alanda iş yapmış, tanınmış biriyse, tamamen değerini düşürüyor. organizasyonu düzenleyen kişiler de konuşmasını dinliyorlar sonuçta ve onlara "beni çağırmadınız ama hata ettiniz, bu konularda konuşmakta üstüme yok" demiş oluyorlar. bunu yapan insanların havalı olduklarını düşündüğünü gözlemledim hep. bazılarıyla bizzat konuştum. en son birkaç ay önce mikrofonu uzun zaman bırakmayıp, sadece düşüncelerini söyleyen bir yönetmen, çıkışta olduğum masaya gelip "...programda da belirttim, şu konuda şunlar yapılmalı" diye konuşmasına devam etmişti. herkesin bıyık altından güldüğünü gördüm. ama adam farkında değildi.

eğer mikrofonu alıp konuşan kişi tamamen halktan biriyse, o alanda isim yapmamışsa daha da utanılası bir durum oluşuyor. kendini tatmin amaçlı bir durum bu.

diğer kültürlerde de buna benzer örnekler gördüm. kendini öne çıkarma, kamera, mikrofon ve kalabalık görünce alttan alta beğenilme ve keşfedilme hissi, kendini önemseme gibi nedenleri var.
0
lovemyself
(29.10.22)
bence burada problematik olan seyirciye söz hakkının sadece soru sorulacaksa verilmesi. zamanınızı verip bir şey dinliyorsunuz, karşınızdakine kendi fikrinizi belirtme hakkınız da olmalı. bu illa sadece soru olmamalı. üniversitede çoğu hocam dersi, "sorusu, yorumu, görüşü, katkısı olan var mı?" diye bitirir. örneğin dün bir atölyedeydim, sunan kişi böyle bitirdi hoca da özellikle eleştirisi olan varsa daha mutlu olurum diye ekledi. orada kendi görüşünüzü anlatmak da soruya eşdeğer bence, eğer hala görüşünüz değişmediyse ya da kendi görüşünüzün daha doğru/kıymetli olduğunu düşünüyorsanız -bu bir sorun değil, normal- ortada zaten bir sorunsal var ve söylenmeye değerdir bence.
0
black holes in the sky
(29.10.22)
(10)

27 olacağım

goodenuff
selam, 27 olacağım bu aralıkta. merak ettiğim bir olay var, ne arabam, ne evim, ne de herhangi bir mal varlığına sahip değilim. tek istediğim eski zamanlara geri dönebilmek. belki o zaman bişey başarırdım kafası. eski yazılarımı görüyorsanız eğer, bir şey başarabilmiş değilim hala. alkol olarak cidd
selam, 27 olacağım bu aralıkta. merak ettiğim bir olay var, ne arabam, ne evim, ne de herhangi bir mal varlığına sahip değilim. tek istediğim eski zamanlara geri dönebilmek. belki o zaman bişey başarırdım kafası. eski yazılarımı görüyorsanız eğer, bir şey başarabilmiş değilim hala. alkol olarak ciddi açıda bir bağımlılığım var kurtulamıyorum. şuan mesela saat 11 sabah, hala alkol içmeye devam edip eski zamanlarımı hatırlayıp eski yaşlarımı hatırlayıp üzülüyorum, yeri geliyo gözlerim doluyo yeri geliyo ağlıyorum. burada 23 yaşındayken attığım bir gönderi bile var. iyi değilim diye bir gönderimde var, sanırım ben hiçbir ilerleme kaydedemedim. tam bir hayal kırıklığıyım. kendimi böyle hissediyorum, ileri yaşlarda olan insanlardan gerçekten bir tavsiye istiyorum, yani, ne olacak böyle? hep böyle devam edecek sanırım ne bileyim ya hep takılıyoruz şöyle yapıyoruz böyle yapıyoruz diye geçiyo sanırım hayat ya. bir kariyer elde edemedim çünkü uğraştığım iş müzik. öyle vokal falan değil bayağı elektronik müzik. ne bileyim, burda olmuyo, acaba yanlış yerde mi doğdum neler oluyo bilmiyorum. doğru dürüst tartışacak kimsem de yok. her alkolde ağlayıp zırlamaktan sıkıldım. her sabah kalktığımda ağır bir tembellik içinde uyanıyorum ve canım hiçbir şey yapmak istemiyor. hiçbir şey ama. ne bir iş, ne bir güç, hep sallamaca. nereye kadar? ama farkındayım bunun. misal şuan bu şekilde anlatabiliyorum. iyi ya da kötü. ama böyle ne olacak? bir fikri olan, bir tavsiyesi olan? teşekkürler.
0
goodenuff
(29.10.22)
bence öncelikle alkol bağımlılığı ile ilgili uzman destek alın. 27 yaşında malım mülküm yok diye üzülmemek lazım. ben 38 yaşımdayım, benim de arabam yok, evim kira. çok şükür iyi bir ailem, çocuklarım var. eğitim durumunuzu bilmiyorum ama mesleğinizi destekleyici eğitimler, yabancı dil eğitimi alın. bir yerden başlamak lazım. ben bu yaşımda iki yabancı dil üstüne arapça öğrenmeye başladım belki bir adım daha ileri giderim diye. oturup üzülerek ilerleme kaydedemezsiniz. ayağa kalkmanız lazım.
0
mustafakesekci
(29.10.22)
benim kariyerim çok şanslı ve doğru bir şekilde ilerledi, ciddi maaşlar aldım ama 27 yaşında ne evim ne de arabam vardı. buna kafayı takmana gerek yok. tavsiyem alkol bağımlılığından kurtulman ve asgari ücretle de olsa bir işe girmeye çalışman. bu seni en azından düzene sokacaktır, sonrasında ne yapacağına karas verirsin. ama en önemlisi alkolden kurtulmak zorundasın. senin en büyük derdin bu olmalı.
0
roket adam
(29.10.22)
O çukura düşmüş çıkmış biri olarak söylüyorum.
Alkole son bir ay içinde verdiğin parayı hesapla. Birkaç yılda ne ederdi, onu bul, ondan sonra evim arabam niye yok diyebiliyor musun ona bak.

Sabahları akşamdan kalmalığın leş gibi kafasıyla kalktığında hiçbir şey için motivasyon bulamazsın kendinde. Önce bir arın. Öyle destek almayı falan da da düşünme. Buralardan da medet umma. Ne yaparsan kendin yapacaksın. Kendine yapacaksın.

Şu andan itibaren bıraktım diyeceksin. İlk birkaç hafta zor geçiyor ama inan atlatacak güç var sende.

Sonra işte renkleri görmeye, tat almaya, kokuları duymaya başlıyorsun. Sabahları balon olmamış kafayla uyanmamın güzelliğini yaşamaya başladıkça her şey için motivasyonun da artacak. Merak etme.

27 sıfırdan başlamak için hiç de geç değil. Ama önce arın. Kimseden de medet umma. N

Ne yaparsan kendin yaparsın, ne yaparsan kendine yaparsın.
0
Mirket
(29.10.22)
Uzman destegi ile alkolu birakarak ise baslaman lazim. Yasin genc ama bu sorunu cozemezsen hep keskeler seni yiyip bitirecek.
0
kuzey li
(29.10.22)
maddi durumu hiç olmayan bir ailede büyüdüm. 27 arabamı, motosikletimi, evin arabasını, askerlik parasını çoktan kazanmıştım. hayat şartları şu an hiçbiri yok sadece evin eski bir aracı var ve yeniden motosiklet almayı planlıyorum. 1 yıl sonra dünya çapında bilinen bir model için motosiklet alma planım var. Herkes böyle olamıyor, statü vs bir sürü konu var özellikle şans.

Ama bunlar yok diye üzülmeye gerek yok. Zamanla olur. Metalara mutluluk bağlamayın.
0
baldan kaymak
(29.10.22)
Abi parayı düşünme. Hiç düşünme diyorum, o yaşta düşünme değil. Biraz cesaret biraz şans ve istikrarlı büyümeyle para ve kariyer geliyor. Ben daha 23 yaşımda bu kafa yapısındaydım ve her geçen sene paranın katlayarak geleceğini biliyordum ve geldi. Şimdi maaşımı söyleyince çok laf yiyorum, 276k bu ay. Şirkete geçen sene giderim resti çektim Ocak ayında 3 maaş retention prim yani 4x276k maaş Nisan ayında 1.5-1.65 milyon (85 bin eur) ebit üzerinden oran bu, her sene eur bazında %6-7 büyüyoruz en az. sonraki her sene de aynı şekilde anlaştık. Gitmediğim her sene böyle devam. Kafayı yersin. Kusura bakma senin durumun üstüne böyle bir şey neden yazarsın görgüsüz ayı değil olay. Tough love kardeşim. Kalk çalış. Ben şimdi ara verdim ama bugün bile 2 saat de olsa çalışıyorum, Salı gününe bir iş yetiştiriyorum. Sabah ormanda 18 km koştum, geldim duşumu aldım. Temizlikçi çalışıyor, kaçtım bir kafede iş yapayım dedim. Her anını değerlendir. Konfor alanından ne kadar uzaklaşırsan o kadar büyüyorsun. Ne alkol bağımlılığından bahsediyorsun. Daha fazla gençliğini çöpe atma.
0
gabe h coud
(29.10.22)
yaş 32 oldu, ne ev ne araba var. hatta bu yaşta yeniden bir şeyler öğrenip kariyer değiştirmeye çalışıyorum. bunu 55 yaşından sonra yapanları ve başarılı olanları da gördüm.

bu hayatın düzeni senin kalp kırıklıklarını umursamıyor. geçmişine yas tutacaksan bunu olduğunca kısa tutmalı, sonra bir şeylerin peşinde koşmaya çalışmalısın. 27 yaş bazı şeylere başlamak için çok uygun bir yaş. şimdi başlarsan 37'ye geldiğinde elinde sevdiğin bir işin olacak. müzik hobim değil, mesleğim olsun diyorsan bu işi kendi halinde yürütmek yerine profesyonel ortamlara girmeye çalışmalısın. ne bileyim müziğin temellerini daha iyi öğrenip bu işin okulunda, konservatuvarda şansını deneyebilirsin.

zor bir durum, anlıyorum ama alkol bağımlılığı için destek alman gerek +1
0
lesmiserables
(29.10.22)
hayat 25 yaşında kurulan bir şey değil.
senin yaşında üniversite okumaya başlamış, ailesi karşılayamayacağı için burs arayan çok insan biliyorum.

ilk olarak alkolü bırakmalısın. zararlı olduğunu biliyorsundur zaten, ama belki dinî açıdan hassasiyetlerin varsa, o pencereden bakmalısın alkol olayına. kendini engelle. bu tamamen sana kalmış bir şey.

hiçbir mal varlığına sahip olmaman çok normal. ama 10 yıl sonrası için bir adım atmalısın. bölümün işe yaramıyor mu? başka bölüm oku. yazıya mı ilgin vardı? yazarlık eğitimine git. bunun dışında, kendine güzel çevreler yap. eğlen. bu gibi şeyler kendini zorlamayınca olmuyor. bugün cumhuriyet konserleri var çoğu yerde. git dinle. ama kapıyı açıp da çıkmadığın zaman kendin için üzülmeye devam edeceksin.

her şey bir yana, 20 yıl sonra, bu günlerini özleyip, "genç olsam neler yapardım aslında" diye hayıflanabilirsin. bahane, insanın sürekli üreteceği bir şey.

son olarak da, o alkol tipini falan da değiştirebilir. burun büyüyor, cilt yamuluyor. içmen guzum.
0
lovemyself
(29.10.22)
27de bizimde yoktu. aileden destek olmadan zaten yapan varsa 85 milyonda 10dur.sen depresyondasın bir psikoloğa git acil.
0
mikahakkinen
(29.10.22)
Literatürde var mı bilmiyorum da 27 yaşında depresyona girdim ve 30 yaşına değin sürdü. Üstelik 30 yaşında çok daha büyük bir kriz geçireceğimi düşünürken 30’umda kabullendim ve depresyondan çıktım.

Öncelikle depresyonumun odağı kariyerden çok gençliğin elden kayıp gitmesiydi. Eski günleri çok özlüyordum. Hatıralara denk geldiğimde gözlerim kararıyordu, karnımda bir korku hissediyordum.

Şu an çalışmaktan kendime zaman ayıramadığım için eski günleri düşünemiyorum. Sana 9.00-17.00 çalışacağın işe gir demeyeceğim. Bunun tek çaresi seni strese sokacak bir şeyle yoğun şekilde uğraşmak zorunda kalman gerekiyor.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(29.10.22)
(7)

Tahin tüketimi

naksidil
Tahini nasıl kullanıyorsunuz? Klasik hamurişleri, tatlılar ve humus türevleri dışında. Sofrada yemeklerde nasıl tüketilmeli. Mesela baktım biraz kızartmalarda kullanılmış ama tahin de bi çeşit yağ kızartma ile tüketmek için fazla yağlı olmaz mı yemek. Midemiz bulanmasın sonra? Ne bileyim ben peynir
Tahini nasıl kullanıyorsunuz? Klasik hamurişleri, tatlılar ve humus türevleri dışında. Sofrada yemeklerde nasıl tüketilmeli. Mesela baktım biraz kızartmalarda kullanılmış ama tahin de bi çeşit yağ kızartma ile tüketmek için fazla yağlı olmaz mı yemek. Midemiz bulanmasın sonra? Ne bileyim ben peynirin üstüne döküyorum çorbaya katıyorum pilava döküyorum tarzı kullanım alanlarınız varsa paylaşabilir misiniz?
0
naksidil
(29.10.22)
salata sosuna eklenir
kızartma, cips, sebze, atıştırmalık banmalık yoğurtlu soslara eklenir
0
freebird5406_2
(29.10.22)
Geçen gün tahinli irmik helvası yedim. Yok böyle bir şey diyorum. Efsane.
0
mekaniker
(29.10.22)
pekmez katar yerim, kahvaltıda ekmek banar yerim, hanım tahinli kek yapar, tahinli kurabiye yapar. kabak tatlısına dökerim. tahini her türlü tüketirim, çok da severim. marka olarak da Okyay ve Metin Baba markalarını tek geçerim. Açık ara en iyi markalar.
0
mustafakesekci
(29.10.22)
tahin ve fistik ezmesi vazgecemediklerimdendir. her seyin icinde seviyorum ben de. tahini kurabiye ve kekte kullanirim. pekmezle karistiririm. cocukken ekmegi once tahine sonra toz sekere bandirip yemeye bayilirdim tadi hala damagimda (hala nasil obez olmadigimi sorgularim ara ara :)). kabak tatlisinin uzerine (kaymak yerine) dokmeyi ve uzerine ceviz serpip yemeyi de cok severim. tahinin en az sevdigim hali tahin helvasi. sanirim tahinin o hafif buruk tadi hissedilmiyor diye pek sevmiyorum.
0
in vino veritas
(29.10.22)
Humus yapıyorum. Susam yağı bildiğim kadarıyla çok sağlıklı. Haşlanmış nohut varsa hemen humus yaparım, yoksa kırmızı mercimekle yarım saat içinde hazırlarım. Kahvaltıda mutlaka humus yiyorum, gün içinde tok tutuyor. Makro ve mikro besin açısından da çok zengin.
0
hadi ya la
(29.10.22)
porridge yaptığımda üzerine döküyorum biraz kahvaltı/1.öğünde.
0
AlsterWasser
(29.10.22)
akrabalar da çok kullanır bizde.
kahvaltıda bir kaseye koyup, ekmek batırıp yerler en çok. ağzı buruyor, ama o tada alışınca istiyorsun.
kabak tatlısının üstüne cevizle beraber dökerseniz efsane oluyor.
suriye mutfağında yoğurtla karıştırıyorlar. ama çok az bir miktar. hafif rengini döndürecek kadar. tavuk yemeklerine özellikle, güzel gidiyor.
pekmez ile karıştırmak zaten en bilindik yöntemi. çikolata gibi oluyor.
0
lovemyself
(29.10.22)
(8)

Ev sahibinin "ısrar"la aramasına ne yapmalı

psmstc
İlk duyurumuzda konudan biraz bahsetmiştim.1) Ev sahibinin tam iki ay önce kira zammı döneminde istediği kira artışını yapmıştık. 2) Geçen hafta "evi satıyorum tiyatrosu" ile birilerini getirip iki aya evden çıkın muhabbeti yaptı.(Şaka gibi yeğenini eve satın alan kişi diye getirmiş meğerse.)3) Bunu
İlk duyurumuzda konudan biraz bahsetmiştim.

1) Ev sahibinin tam iki ay önce kira zammı döneminde istediği kira artışını yapmıştık.

2) Geçen hafta "evi satıyorum tiyatrosu" ile birilerini getirip iki aya evden çıkın muhabbeti yaptı.(Şaka gibi yeğenini eve satın alan kişi diye getirmiş meğerse.)

3) Bunun üstüne siz evi satın biz yeni ev sahibiyle görüşürüz deyince de alıcıların numarasını vermedi, bizi aramalara boğmaya başladı.

4) Baştan itibaren hep amca vs. diye saygıyı bırakmadan konuştuk. Son aramasında ise kendimizi, durumumuzu ciddi bir biçimde ifade ettik.

Ve hele şükür bizi çıkarmaktan vazgeçti.

Adam 1.500 lira fazla kira alabilmek için müptezel gibi halen bizi arıyor.

Kira arttırım tarihi üzerinden ise henüz iki ay geçmiş, kira arttırma niyetini de açıkça bize diyemiyor...

Bu ısrarlı aramalarını açmalı ya da geri dönmeli mi? (Bazıları aramasına geri dön diyor, bazısı hiç aramayın telefonda sizi tahrik etmeye çalışır,

karşılaşırsanız da hukuk yoluna gidebilirsiniz bizlik bir problem yok deyin diyor.)

Sizce nasıl davranmalı?
0
psmstc
(28.10.22)
Bloklayin?
0
nuisance
(28.10.22)
çok kesin ve agresif bir dille bir daha rahatsız edilmek istemediğinizi söyleyin.
0
retiredcolonel
(28.10.22)
Evinize çöktük. Arama artık deyin.
0
romario
(28.10.22)
Açmayın. Telefon konuşmasının bir şahidi olması mümkün değil ters bir konuşma geçerse. Bloklamayin da... söylemek istediklerinizi mesaj ya da ses kaydı gönderimi yoluyla WhatsApptan iletmenizi rica ediyorum diye bir mesaj falan atın.
0
encokbenisevinnolur
(28.10.22)
insanı çok huzursuz eden bir konu bu.
alakasız bir detay olacak ama, evi kiraladıktan sonra dış kapanın anahtarını değiştirdiniz, değil mi?

iki ay önce yaptığınız anlaşma şimdi bozulamaz. bir sene önce olmuş olsa, sözleşme yenilemesinde dile getirse tamam da, bu çok düz bir mantık. şimdi siz çıksanız, başkası girse ocak ayından sonra onu da çıkarmaya çalışacak.

bence de açmayın telefonlarını. mesaj atın lütfen, diye yazın. çok kızsanız bile asla sinirli bir cümle-kelime yazmayın adama.

ev sahibinin de, kiracının da empati kurabileni düşmeli. sırf resmî hakkı diye komşusunun beşte bir fiyatına oturan kiracı da var, iki ay sonra daha fazla kira almak isteyen de. hangi taraf olursanız olun, ev sahibini/kiracıyı tanımanız gerekiyor önceden. bir kahve içseniz az çok anlaşılır zaten. geçen de biri "ev sahibi boşanacağı eşine daha az nafaka versin diye kiramızı sözleşmede az gösterdik" diyordu. karısına acımayan size acır mı, adam bunları taciz ediyormuş çıkın diye... ne saçmalıklar bunlar... çok geçmiş olsun.
0
lovemyself
(28.10.22)
Telefon konuşması geçmesin aranızda. Aradığında müsait değilim yazın isterseniz diye mesaj atın. Sözleşme senesi bitene kadar kira artırımı söz konusu olmasın. Satıyorsa satıştan sonra yeni ev sahibinin numarasını paylaşmanız yeterli olacaktır diyip konuyu kapatın. Kira artırımı işini de zamanı geldiğinde konuşuruz tabii diyip kapatın.
0
yercekimini kendine ceken adam
(28.10.22)
“Kiramı ödemezsem, aidatı geciktirirsem, eve zarar verirsem beni arayın lütfen” derdim ben olsam. Bu yapılan taciz. Şikayet edin.
0
ruhen hastayim ben
(29.10.22)
@sivrisinek Kira oranını %50 arttırdık.
@lovemyself evet evet taşındığımız gibi değiştirdik. Neyseki.
0
🌸psmstc
(29.10.22)
(1)

Göz kanlanması tek gözde kanlanma nedeni ne olabilir

pasifgirisimci
Doktor arkadaşlar yazabilir mi? Annemin tek gözünde kanlanma oluyor gündüz genelde sorun yok ama akşama doğru çok kanlanıyor beyazı.İki tane göz doktoruna gittik tahlil de yapıldı romatizma mı var diye bakıldı yok , kolestrol bir tık yüksek ama çok değil dedi dahiliye uzmanı, göz doktoru da enfeksiy
Doktor arkadaşlar yazabilir mi? Annemin tek gözünde kanlanma oluyor gündüz genelde sorun yok ama akşama doğru çok kanlanıyor beyazı.
İki tane göz doktoruna gittik tahlil de yapıldı romatizma mı var diye bakıldı yok , kolestrol bir tık yüksek ama çok değil dedi dahiliye uzmanı, göz doktoru da enfeksiyon yok demişti. Kullandığı bir ilaç da yok sizce neden oluyor bu durum?
0
pasifgirisimci
(28.10.22)
saçma gelecek ama, mutfakta anneniz çok duruyorsa, oranın lambası ile de alakalı olabilir. bazı ışıklar gözü kanlandırıyor. hani bi ihtimal, aklınızda olsun...
0
lovemyself
(28.10.22)
(5)

Bu mide kanaması mı oluyor?

ceann deas
Dün akşam tok karna majezik aldım yattım. Gecenin köründe midemin ağrısına uyandım. Mide ağrısı bütün gece devam etti sık sık tuvalete çıktım ama ishal gibi değildi. Sabaha karşı hafifledi biraz dalmışım. Sabah kahvaltımı yaptım sorun yoktu öğle yemeğinden sonra yine çok hafif ağrı oldu ama hızlı ge
Dün akşam tok karna majezik aldım yattım. Gecenin köründe midemin ağrısına uyandım. Mide ağrısı bütün gece devam etti sık sık tuvalete çıktım ama ishal gibi değildi. Sabaha karşı hafifledi biraz dalmışım. Sabah kahvaltımı yaptım sorun yoktu öğle yemeğinden sonra yine çok hafif ağrı oldu ama hızlı geçti.

Bütün sıkıntı yine akşam başladı akşam yemeğinde yoğurt vs hafif şeyler yememe rağmen yine iki büklüm edecek kadar ağrım var bir kaç saattir yatakta cenin pozisyonunda yatıyorum. Üşüyorum titriyorum ama ateşim yok. Dışkımın siyah olduğunu farkettim aklıma mide kanaması geldi gidip kustum ama normal yemek geldi kan yoktu mide kanamasında kan kusma mutlaka oluyor diye biliyorum. Hastane acilinde saatlerce beklemek gözümde büyüyor mide kanamasından başka ne olabilir bu illet?
0
ceann deas
(27.10.22)
Böyle bişeyde acile gitmeyecekseniz ne zaman gideceksiniz.
0
deer hunter
(28.10.22)
mide ağrısı sanılan birçok şey gaz sancısı da olabiliyor. dışkıyı da etkileyebilir. ama acile gitmenizi öneririm.
0
lovemyself
(28.10.22)
Dışkınin siyaha boyanmasi mide kanamasına işaret. Çok geciktirmeden acil servise gidin. Çok geçmiş olsun.
0
thatisthedoctor
(28.10.22)
mide kanaması ben geçirmiştim, geceyi hastanede geçirmiştim.

dışkım siyahtı
kusunca midemden kan gelmiyordu.

gitmediyseniz sabahı beklemeden acile gidin.
0
aslindasorunumpsikolojik
(28.10.22)
günaydınlar, geçmiş olsun gittiniz umarım
0
montreal
(28.10.22)
(4)

Rahatsız Etmeyen Yalnızlık

t4 campervan
Yaklaşık bir yıldır mecbur kalmadıkça evden çıkmıyorum bu durum beni rahatsız etmiyor fakat eş dost aile endişelenmeye başladı. Ben hayatımdan memnunum. Oldum olası evde vakit geçirmeyi severim ama bende korkmaya başladım acaba bende bir sorun mu var diye.Çıkayım bir şeyler yapayım diyorum ama ne ya
Yaklaşık bir yıldır mecbur kalmadıkça evden çıkmıyorum bu durum beni rahatsız etmiyor fakat eş dost aile endişelenmeye başladı. Ben hayatımdan memnunum. Oldum olası evde vakit geçirmeyi severim ama bende korkmaya başladım acaba bende bir sorun mu var diye.
Çıkayım bir şeyler yapayım diyorum ama ne yaparım hiç bilmiyorum. Karavanım var 4 5 aydır yatıyor, motosiklet aldım büyük hevesle o da yatıyordu kullansın diye arkadaşıma verdim. Toplam arkadaş sayım 3 onlarda çalıştığı için yüzyüze görüşemiyoruz pek. Kira gelirleriyle geçinen bir insanım ekonomik sorunum yok zamanım çok yani işe falan gitmiyorum hep evdeyim.
yaşım 32, erkeğim, öykü yazıyorum, pc oyunları oynuyorum, resim çiziyorum, el işi hobileriyle ilgileniyorum, bolca okuyorum falan yani evde kendime göre güzel vakit geçiriyorum ama mesela edebiyatla alakalı bir ortama gireyim, yeni arkadaşlıklar uğraş falan edineyim istiyorum fakat nasıl girilir, o ortam nerdedir bilmiyorum. Ne yapmalıyım, nasıl arkadaş edinmeliyim, nasıl ortamlara girmeliyim yardım fikirlerinizi bekliyorum.
0
t4 campervan
(27.10.22)
düzenli devam gerektiren bir kursa, eğitime gidin. hem bir beceriniz-yeteneğiniz gelişir, hem de arkadaş çevresi edinirsiniz. zaman içinde "çıkışta bi şey yapalım" mı durumu oluyor. hemen ilk haftadan kahve içmeye gidelim, derseniz de olmaz, zamanla oturuyor arkadaşlık.
ama gittiğiniz yerde sizinle yaşıt insanlar olsun tabi. çalışanlara yönelik yabancı dil kursu örneğin. sınav için değil de, düzenli gidilip dil geliştirilecek olan. yazarlık atölyeleri de var, onları araştırın.

evde vakit geçirmek iyi-güzel de, bir yerden sonra zorlayabilir. samimi arkadaş edinmek zor, ama adım atın bence. üstelik evden çıktıktan ve belirli bir süre geçtikten sonra eve tekrar dönmek de keyifli oluyor. profesyonel yemek kursu verilen yerler de güzel oluyor.
0
lovemyself
(27.10.22)
Hayal ettiğim hayatı yaşıyorsun hocam tebrik ederim. Keyfini bozma bence bu yaştan sonra arkadaş falan edinemezsin. edinsen de sürekliliği olmaz mutsuz olursun. ailenle vakit geçir herkes gitse de kalacak olan bir ailemiz var en azından.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.10.22)
yazar yazmaz yazan yazar +1
0
hlt1985
(27.10.22)
Bu sekilde mutluysan devam et bence. Cok insan cok sorun.
0
kuzey li
(27.10.22)
(5)

Netflix-Gözcü dizisini izleyenlere bi hayır sorusu

lovemyself
dizinin ilk 3 bölümünü izledim.ay bana bi daral geldi, bi daral geldi...-----azıcık spoiler--------özel dedektif John'un yaptıklarını aşama aşama anlatıyor ya, "sonra şuraya gitmiş, sandviçini yemiş de blabla" sonra da diyor ki adamı o günden beri hiç gören olmamış. e tas kafalı, bu ayrıntıları nası
dizinin ilk 3 bölümünü izledim.
ay bana bi daral geldi, bi daral geldi...

-----azıcık spoiler--------
özel dedektif John'un yaptıklarını aşama aşama anlatıyor ya, "sonra şuraya gitmiş, sandviçini yemiş de blabla" sonra da diyor ki adamı o günden beri hiç gören olmamış. e tas kafalı, bu ayrıntıları nası biliyosun o zaman? aya neyse, ben izlemicem devamını.

sözlüğe baktım da, sonu hüsran, gözcünün kim olduğu bilinmiyor, yazmışlar. sırf meraktan soruyorum, nedir finalin olayı?
"devamını da izle, pişman olmayacaksın" yazan olursa bu duyuruyu silip izlerim belki. belki.

tişikkirlir.
0
lovemyself
(26.10.22)
Tamamen vakit kaybi. Devam etmenize gerek yok bence.
0
marcelorios
(26.10.22)
teşekkürler marcelorios, ben de öyle tahmin etmiştim.
ee, kimmiş gözcü? o komşuların ölümü, gözlüklü komşu falan yok mu bi numara?
0
🌸lovemyself
(26.10.22)
Yok, olay gerçekte de çözülemediği için dizide de bir yere bağlamamışlar
0
oldtimer
(26.10.22)
gerçek hikayeye sadık kalmak için sonunu bağlamadım kabul edilebilir ama onunla kalmıyor çoğu olay-kişi bağlanmıyor.

spoiler___

john'u daha nerelerde ne hallerde kimlerle göreceksin. bu sahneler de asla açıklanmayacak.

spoiler____

sadece şu sebepten izlenir izlenecekse; seyirciyi birkaç farklı finalle doyuruyor aslında. hiç final görememektense fake finaller görmeyi yeğlerim.
0
onemoremile
(27.10.22)
bir yere bağlanmıyor ne yazık ki
0
atacaksinfinke
(27.10.22)
(5)

Evi kiraya vermek yasal yöntem

yercekimini kendine ceken adam
Selamlar. Bir evin var kiraya vermek istiyorum. Sarı siteye ilanı koydum ama bir sürü emlekçı arıyor tabi. Aralarından bir tanesi doğalgaz aboneliği açtırmak için bir tüzel kişiliğin kaşesini barındıran sözleşme görmek istiyor gaz tedarik şirketi dedi. Bana aşırı saçma geldi ama adam 1 Haziran'dan i
Selamlar. Bir evin var kiraya vermek istiyorum. Sarı siteye ilanı koydum ama bir sürü emlekçı arıyor tabi. Aralarından bir tanesi doğalgaz aboneliği açtırmak için bir tüzel kişiliğin kaşesini barındıran sözleşme görmek istiyor gaz tedarik şirketi dedi. Bana aşırı saçma geldi ama adam 1 Haziran'dan itibaren değişti bu süreç o yüzden insanlar çok haberdar değil falan dedi.

Böyle saçma şey olamaz dimi? Emlakçı beni yiyor gibi geldi de bilen duyan varsa diye sormak istedim.
0
yercekimini kendine ceken adam
(26.10.22)
Hangi şehir yazmamışsınız, fakat en azından Ankara ve İstanbul'da böyle bir durum söz konusu değil. Kira sözleşmesini bir A4 kağıda iki madde kendiniz ev sahibi ile aranızda karalayarak da yapabilirsiniz. O kırtasiyelerde satılan matbu evraklardan olmasına bile gerek yok.
0
malheiros
(26.10.22)
istanbul'da böyle bir şey yok. zaten her şeyi online başvuru ile yapıyorsunuz artık hiç bu belgeyi sormadılar.
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(26.10.22)
aleni seni yiyor hocam o emlakçı. herkes kendi mülkünü gerçek kişi olarak kiraya verebilir (mülk sahibi gerçek kişi ise). hiçbir gaz tedarikçisi de sen emlakçı aracılığı ile vermemişsin diye gaz vermemezlik YAPAMAZ.
0
mustafakesekci
(26.10.22)
Sahibinden ev kiraya verebilirsin sorun olmaz ama evden cikarken sorun olabilir. Kimse evden cikmak istemiyor ve gerelirse mahkeme karariyla dahi zorla cikiyorlar. Tahliye taahhutnamesi ne nasil yapilir nasil imzalanmali detayli arastir madur olma.
0
kuzey li
(26.10.22)
emlakçı sizi yiyor. bilmediğiniz bir şeylerden konuşup, işi bilene, yani kendisine devretmenizi istemiş.
daha yeni sıfır eve gaz bağlattık, herbi şey yapıldı, hiç de tüzel kişilik falan gerekmedi.

ama ilan sitede dururken sürekli sizi arayacaklar. bazıları artist artist "seni kazıklarlar, ben tahmininin iki katına veririm kiraya" diyecek. "evi siz de gösterin, ama hazır kiracım var, ben de göstereyim" diye uzlaşmacı yaklaşan olacak, abartılı kibarlıkla sana üstinsanmışsın gibi konuşan da olacak. çünkü evi atıyorum 5 bine kiralarsan, o emlakçı bir günlük iş karşılığı 9 bin alacak kiracıdan. elbette her yöntemi denerler.
0
lovemyself
(26.10.22)
(11)

Sadece yürüyerek kilo verilir mi

condom kurşunu
Yani tabi boğazı da tutucam biraz ama hergün 10bin adım atsam mesela bir faydası olur mu?
Yani tabi boğazı da tutucam biraz ama hergün 10bin adım atsam mesela bir faydası olur mu?
0
condom kurşunu
(25.10.22)
Olur tabi.
Metabolizman hızlanır güzel olur
0
kisa
(25.10.22)
Yürümeden yatakta yatarak da kilo verilir.
Tamamen kalori açığı ile alakalı. Yürümenin bu olaya tek etkisi kalori açığını artirmasi.

Yapacaginiz her ekstra şeyin faydası olur.
Günlük yediğiniz her şeyi kalori olarak takip ederek başlayin ve su siteden kac kalori yaktığınıza bakin;
tdeecalculator.net
0
logisticsmanager
(25.10.22)
olur.
0
gurur
(25.10.22)
10.000 adım = 200 kalori
Bir paket cibs = 568 kalori

48 kiloluk bir insanı yürüyüşüyle 148 kiloluk bir insanın yürüyüşü,
18 yaşında biriyle 38 yaşında birinin yürüyüşü,
hayatı boyunca oturmuş biriyle aktif birinin yürüyüşü,
kadın ile erkeğin yürüyüşü,
midesi boş biriyle tokun yürüyüşü,
ilk yürüyenle 100 gündür yürüyenin yürüyüşü,
2 km/h lik tempo ile 6 km/h lik yürüyüş
elbette ki aynı kaloriyi yaktırmaz.

Ben bunlar zaten biliniyordur diye bu konuya girmeden, zayıflamak için kalori yakmaktansa kalori almamaya odaklanmanın daha doğru olacağına vurgu yapmak istedim ama sanırım konuyu biraz daha açmak gerekti.

Protein, yağ ve karbonhidrat dengesini ayarlayıp, alınan toplam kalori miktarını da azaltmadığınız sürece zayıflayamazsınız.
0
Mirket
(25.10.22)
Verilir. Ben öyle kilo verdim. Oradan biliyorum.
0
nawar
(26.10.22)
İmkan varsa bisiklet tercih edilerek çok daha iyi sonuçlar alabileceğinizi söyleyebilirim. Yürümenin sıradan ve sıkıcı bir hale dönüşebilme ve dolayısıyla bırakma riski yüksek fakat bisiklet ritüeliyle birlikte bir disiplin ve süreklilik sağlayabilir. Tabi bisiklet için uygun mesafeyi güvenle ve keyifle alabileceğiniz bir yerde yaşıyor olmak önemli.
0
Jazz
(26.10.22)
düzenli yürüyen ve yemeğine de dikkat eden bir akrabam eridi gözümün önünde. hiçbir diyet programına uymadı. ama her gün, evde misafiri olsa bile bırakıp aynı saatte yürüdü ve adımlarını da saydı. yağmur çamurda bile "neyse bugün de gitmeyeyim" demedi. o kadar dikkat edince zaten eve gelip yarım ekmek gömesin gelmiyor, emeğine saygıdan yemeği de kısıyorsun.
azmedin, yaparsınız.
0
lovemyself
(26.10.22)
10k adım = 200 kalori mi ?
10k adım = şu kadar kalori yazan adamdan koşarak uzaklaş :)

10k adım atarak kilo verirsin ama burada işin püf noktası devamlılık.
kafayı kırıp yağmur çamur kar demeden her gün 10k adım atarsan 3-4 ayda 10kg garanti verirsin.
( kola patates vs junk food yemeyeceksin tabi)
0
rentts
(26.10.22)
tempolu yürüme çok daha farkettiriyor.
0
nuisance
(26.10.22)
nuisance +1
yürümeden yürümeye fark var.
0
lazpalle
(26.10.22)
İbni Sina da 1000 yıl önce yazmış en iyisi itidalli yürüyüştür diye. (İtidalli diyor ama tempolu demek istiyor).
Bir de bazen işte yazıyorlar şu kadar kaloridir diye ama o biraz hileli. Çünkü kalori yakımı sonrasında da devam ediyor ve iş sadece kalori değil dört beş farklı yoldan iyileşiyor vücut sıkılaşıyor falan.
0
ckisc
(26.10.22)
(11)

komşuya boş tabak vermemek için

summer timetable
komşum ayva reçeli yapmış da bana da ikram etti sağ olsun. fakat şimdi bu kaseyi geri verirken boş vermek olmaz dimi? ben böyle şeyler yapmıyorum, yemek de pek yapmam. nasıl vermeli bu kaseyi geri? yoksa hiç vermeyeyim mi?
komşum ayva reçeli yapmış da bana da ikram etti sağ olsun. fakat şimdi bu kaseyi geri verirken boş vermek olmaz dimi? ben böyle şeyler yapmıyorum, yemek de pek yapmam. nasıl vermeli bu kaseyi geri? yoksa hiç vermeyeyim mi?
0
summer timetable
(25.10.22)
Reçel veya çikolatalı kremalardan koyup verin. Hazır satılıyor zaten.
0
ruhen hastayim ben
(25.10.22)
Hiçbir şey bilmiyorsanız hazır puding yapabilirsiniz. Ya da hazır tatlı alabilirsiniz. Boş vermek ayıp. Hiç vermemel ihtimal dışı. En kötü meyve koyup verilir benim bildiğim.
0
buzbebek
(25.10.22)
annem bir şey olmadığı zaman meyve koyup verir. üzüm, erik gibi ufak meyvelerden koyabilirsiniz.
0
candide
(25.10.22)
Fındık, fıstık da olabilir.
0
michael_knight
(25.10.22)
findik fistik veya meyve +1
0
fakyoras
(25.10.22)
Kuruyemiş/ patlamış mısır vs de konulabilir. Tabağı iade edin, boş da olsa iade esin.
0
physcos physcos
(25.10.22)
tabağı kesinlikle geri verin. yoksa bir kadın asla o giden tabağı unutmaz. hoş da olmaz.

bir şeyler yapmaya hiç vaktim yoksa memleketinden gelen, değerli bir şey veriyorum ben. yani, hazır fındık değil de, Karadeniz'den gelen taze fındık, gibi. ya da siz de hazır, ama biraz daha doğal yapım bir reçel alın, kaseye koyup, kendiniz yapmış gibi verin. azıcık yalan oluyor ama, karşılık gibi olur. boş vermeyin, jeste jestle karşılık olsun.
0
lovemyself
(26.10.22)
Vermemek olur mu yahu shdfsg bizim komşu 2 ay sonra benim çay kaşığım sizde kalmış diye geldi geçen. Taşınırken çay ikram etmiş bardağı vermişiz 1 tane çay kaşığı kalmış.

Set falan oluyor herhalde bunlar neden bu kadar takıntılılar bilmiyorum ama unutmuyorlar. Yine öyle özel bir kaşık değildi anlamadım.

Ben hiç meyve veya kuruyemiş verildiğini hatırlamıyorum. Hiç bir şey olmasa evde bazen yaş pasta kesiliyor onu veriyordum.

Puding örneği gelmiş. Bir pudingi kasede dolapta bekletip kaseyi de ters çevirip tabağa yerleştirilerek servis edilebilir. Yanına yine isterseniz kuruyemiş koyarsınız.

Veya bence puding i yapan mozaik pasta da yapar bisküvileri doğrayıp karıştırıp strece sarıp yuvarlayıp dolaba atacaksanız çok basit bence.
0
ananiyimioguz
(26.10.22)
bir şey doldurup vermek zorunda değilsiniz boş verin gitsin bu kadar büyütülecek bir şey değil.
0
astronom bey
(26.10.22)
Kaseyi geri verin ama boş vermeyin. Ben genelde boş tabağı bi paket Türk kahvesi ile birlikte veririm. Pratik ve temiz iş.
0
parlayanyildiz
(26.10.22)
Reçel yazanlar olmuş ama bence çok saçma olur misilleme gibi, reçel öyle olmaz bak böyle olur der gibi...
En iyisi kuruyemiş.
0
megalomaniac
(26.10.22)
(3)

Eximin bileklik hediyesini napsam?

ala09
altin bileklik var ama surekli kopuyor. cok seviyorum ama kac kere tamir ettirdik aldigi yere tekrar tekrar kopuyor hatta kopma disinda klipsi de surekli açiliyor. gorustugumuz zamanlar bile takmaya çekiniyordum surekli kontrol ediyordum kolumda mi diye. ayrilirken de ozellikle bana birakti almadi.
altin bileklik var ama surekli kopuyor. cok seviyorum ama kac kere tamir ettirdik aldigi yere tekrar tekrar kopuyor hatta kopma disinda klipsi de surekli açiliyor. gorustugumuz zamanlar bile takmaya çekiniyordum surekli kontrol ediyordum kolumda mi diye. ayrilirken de ozellikle bana birakti almadi. ondaydi bileklik tamirden getirmis yanindaymis cikardi birakip gitti. simdi bu bilekligi ne yapsam satmak igrenc geliyor. satsam ona benzeyen baska yerden alsam mi diye dusundum ama manevi degeri ne olacak:( sevdigim bir insan kotu ayrilmadik da. kendisine soramam baglarimizi zor kopardik bahane gibi olur yazmasi. oyle kutusunda duruyor taktigim tek bileklik oydu
0
ala09
(24.10.22)
uskudar kuyumcular carsisinda tamir ederler onu
karatas'a git
0
nibba
(24.10.22)
sürekli kopuyorsa takmayın, illaki düşer.
bence bekletin. takmayın. birkaç sene sonra, özellikle hayatınıza biri girdiğinde satarsınız. zaten ayarı düşük oluyor onların, kopacak kadar inceyse falan çok para etmez. kısacası, hemen bir şey yapma düşüncesinden kurtulun, dursun şimdilik öyle..
0
lovemyself
(25.10.22)
Kolye takmayı seviyorsanız biraz üzerine koyup kolyeye çevirtebilirsiniz, bu esnada klipsi de tamir edilmiş olur. Sevmiyorsanız maalesef kutuda durması daha iyi yoksa kopup giderse daha üzülebilirsiniz.
0
charbiel
(25.10.22)
(6)

Kabalık kadınlarda daha sakil duruyor mu sizce?

Piukh
Nasıl ifade etsem tam bilemiyorum, direkt olay üzerinden gidip tartışmak en iyisi sanırım:Yıllar evvel bir barda arkadaş ortamında oturuyoruz. Kadınlardan birisi elf gibi, çok güzel. Tuvalete gitti geldi ''offf ağbi nasıl sıçmışım'' diye geri döndü. Bana çok itici gelmişti. Arkadaş ile aramızda bu m
Nasıl ifade etsem tam bilemiyorum, direkt olay üzerinden gidip tartışmak en iyisi sanırım:

Yıllar evvel bir barda arkadaş ortamında oturuyoruz. Kadınlardan birisi elf gibi, çok güzel. Tuvalete gitti geldi ''offf ağbi nasıl sıçmışım'' diye geri döndü. Bana çok itici gelmişti. Arkadaş ile aramızda bu mevzu açıldı bir yerden ve kararsız kaldık:

Kadınların güzelliğinde kibarlık, incelik DAHA fazla/yerleşik mi sizce?

Bunu bir erkek yapsa da kaba ve itici bence ama kadın yapınca daha itici geliyor. Demek ki kafamda kadınlar daha ''çiçek'' olarak kodlanmış ve bakıyorum etrafımdakilere e öyle? Tabii ki aynı argümanla, örtük korumacılık, centilmenlik ayaklarında cinsiyetçilik, türlü dayatmalar yapılabiliyor biliyorum. Ama diğer yandan anlattığım olaydaki gibi durumlar bana ne kadarı dayatılmış rol, ne kadarı tabiattan geliyor diye sorgulatıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
Piukh
(24.10.22)
Bunu söyleyen 10 üzerinden 5 ve altı kadının güzellik anlamında puanını sıfıra çekerim. 7-8 arasının 2-3 puanını kırarım. 9 ve üzerini bir süre 7 puanda tutup tekrar çıkarırım. Kimin söylediği çok önemli yani. Elf gibi kadının sıçtığını paylaşması kaideyi asla bozmaz.

Kodlanmış şeyleri kurcalamayı çok sevmiyorum ben. İçimden ne geliyorsa, olaylar ve durumlar karşısında nasıl hissediyorsam ben oyum.
0
IncredibleMau
(24.10.22)
bir kadın olarak, ben de estetik bulmuyorum.
ama şu da var, aynı lafı söyleyen bir erkeğe de dünya ahiret yan gözle bakmam.
kızlar rahat ve cool görünmeyi kabalıkla karıştırıyorlar. ve kim ne derse dersin, kadınlara kibarlık her zaman yakışıyor. yapay bir minnoş oyuncak bebeğe dönüşüp konuşmalarını balık gibi yapmadıkları sürece kibarlık iyidir.
0
lovemyself
(25.10.22)
Her insana kibarlik yakisiyor. Kol gibi sıçtığını söyleyen kim olursa olsun bi garip bulabilirim. Ama bir erkek derse çok fena tiksinirim net.

Sen kadınlara ilgi duyusordundur o yüzden kadınların böyle bir tepki vermesine daha büyük tepki verirsin. Ben erkeklerden hoşlandığım için bir erkekten gelen tepki beni tiksindirir.

Aynı cümleyi bir kadından duysam belki muhabbet normal akışında devam eder. “Nası sıçıyosun evinin dışında bi yerde “ diye konuya devam edebilirim.
0
zimbirik
(25.10.22)
Muhtemelen şok etkisi. Dış güzelliği belli bir zerafetle beraber kodlanıyor. Bunun tersi olunca da etkisi daha büyük oluyor.
0
SiyamkedisiZorro
(25.10.22)
Zimbirik +
Ben de aynı şekilde kadınlar söylediğinde kaba bulurum ama münasebetimi kesmem. Bunu bir erkek söylese tekrar aynı ortam içinde asla bulunmam hayatımdan yok ederim :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.10.22)
(bkz: halo etkisi)

Halo Etkisi, bir kişi, olay, ortam, kurum veya nesne hakkında sahip olunan olumlu ya da olumsuz bir izlenimin ilgili o öznenin tüm özelliklerine genellenmesi eğilimidir.

en.wikipedia.org

Yani bir insan güzel diye onun kibar olduğunu düşünmek veya yakışıklı diye başarılı olacağını varsaymak temelde bu zihinsel yanılgıya dayanıyor.
0
elvan abeyiylegezse
(25.10.22)
(5)

Yükseklik korkusu

takıl yani takmıyo belli
Bugün 15 katlı bir binanın yangın merdivenine çıktım. Manzarası güzeldi, şöyle çevreyi izleyim biraz dedim. Ancak baş dönmesi ve bayılacakmış hissine kapıldım. Demirlere tutunarak geri içeri girdim. Nabzım tahminim 150leri görmüştür. Daha önce hiç böyle bir şey hissetmemiştim. Yükseklik korkusu son
Bugün 15 katlı bir binanın yangın merdivenine çıktım. Manzarası güzeldi, şöyle çevreyi izleyim biraz dedim. Ancak baş dönmesi ve bayılacakmış hissine kapıldım. Demirlere tutunarak geri içeri girdim.
Nabzım tahminim 150leri görmüştür.
Daha önce hiç böyle bir şey hissetmemiştim. Yükseklik korkusu sonradan ortaya çıkabilir mi?
0
takıl yani takmıyo belli
(24.10.22)
Ben yüksekte çekilen videoları izlerken bile düşüyorum. Sonradan ortaya çıkabilir.
0
dissendium
(24.10.22)
Kalıcı olmayan, anlık bir şey de olabilir. Çok da şey yapma.
0
Mirket
(24.10.22)
Gökyüzüne bakmayın yeter.
0
Gebeş kaplumbağası
(24.10.22)
sonradan cikabilir bende surekli yeni yeni fobiler, alerjiler vs. cikiyor
28yas
0
ala09
(24.10.22)
15 katlı bir apartmanın yangın merdiveninden korkmak sizde yükseklik fobisi olduğunu göstermez. bu insanî bir şey. nabzınız yükselmekte haklı. yükseklik fobisini şöyle düşünün, 4. katın balkonundan aşağıya bakamaz.

ama bunun dışında, yükseklik korkusu sonradan da ortaya çıkabilir. illa çocukluk travması gerekmez.
0
lovemyself
(25.10.22)
(6)

Böyle bir durumda doğru hareket tarzı nedir?

encokbenisevinnolur
Ya da doğru hareket tarzı diye bir şey olur mu, merak ediyorum.1-2 saat önce Alsancak sahilde arkadaşımla oturmuş biralarimizi içiyorduk. Yanımıza elinde bir çiçekle bir tip yaklaştı, bu çiçeğin adı ne biladeer tarzı bir giriş. Biz tabi refleks olarak telefon vs yaydiklarimizi çantaya cebe attık. Ya
Ya da doğru hareket tarzı diye bir şey olur mu, merak ediyorum.

1-2 saat önce Alsancak sahilde arkadaşımla oturmuş biralarimizi içiyorduk. Yanımıza elinde bir çiçekle bir tip yaklaştı, bu çiçeğin adı ne biladeer tarzı bir giriş. Biz tabi refleks olarak telefon vs yaydiklarimizi çantaya cebe attık. Ya işte biz hırsız mıyız ya sen bana ne demek istiyorsun. O an farkettim sağdan soldan 3-4 kişi daha sardı etrafimizi. Ben de ortamı olcuyorum nasıl başımızdan savariz, bir de birinin gozbebekleri kocaman olmuş muhtemelen çekmiş bir şeyler. Yine çiçeğe döndük sonra senin memleket nere falan. Benim de o aşamada tepem attı, düşündüm ki la zaten bunlar ya içmiş bir şeyler saracak yer arıyor ya çarpacak birilerini arıyor. Madem makul bir şekilde savamiyoruz başımızdan biraz tansiyon yükselsin.

Tansiyon dediğim de zaten telefonu vs toplamamizdan alınıp saldırganlasan adam bela arıyor demek ki, o ana kadar ayağa kalkmamistim ayağa kalktım. Neyse ikinci gelen bir tip de sen benim kardeşime nasıl hırsız dersin diyip sayıp sovmeye başladı. Vuracakmış gibi yapıyor herhalde yokladı beni sabit kaldım. Bu defa yüzünü falan yaklaştırmaya başladı salyalar vs tukurmuyor da anlatabilmisimdir herhalde konumlanmayi. Etraftan da birkaç genç arkadaş orada oturanlardan herhalde, cekistirmeye çalışıyor tamam ayrılın tarzı bu küfür edeni çekiyorlar.

İşte ben de o anda hay dedim susarak nazikçe defedemedik, açıkçası devriye gezen polis bekçi bir bakar belki diyerek oyalanmis ve sıkmıştım da kendimi. Ben de ayağa kalktım, zaten kalktığı anda yarım iska geçen bir yumruk yedim. Sonra ana bacı sovdum artık nolursa olsun diye. Gitmiyorlar çünkü.

O arada polis aracı geçip gidiyordu arkadaşım da peşinden koştu çağırdı. Onları görünce gittiler zaten.

Neyse, baştaki soruya döneyim. İlk defa böyle bir durumda kaldım, belki biraz da ondan böyle düşünüyorum ama sonradan ya arkadaşımi da tehlikeye mi attım acaba gibi bir şey de geldi aklıma. Ayrıntılı anlatma sebebim de bu. Hani yapacak bir şey de yoktu adamlar durduk yere sardı bize yani belli bela arıyorlar. Sonra zaten sigara paketlerimiz gitmiş, hani demek ki mevzu da buymuş başta dusundugumuz gibi dedik ikimiz de.

Ne diyorsunuz, dersiniz?
0
encokbenisevinnolur
(23.10.22)
O lokasyonda eskiden beri oluyor bu tip olaylar. Çok fazla telefon çaldıran var. Kaç sene önce bile oluyordu ki o zamanlar böyle bir ekonomik ortam yoktu. Bu insanlar genelde eşrefpaşa tarafından geliyor ve böyle gasp, hırsızlık ile yaşamaya çalışıyorlar.

Hiç muhatap olmamak lazım. Bir ara izmir romantizmi vardı. İzmir özetle bu işte. iş güç olmayınca millet eskiden beri telefon araklıyor.
0
seaman
(23.10.22)
bu tarz tiplerin size kafa atabilecekleri kadar yüzlerini yaklaştırmalarına izin vermeyin. en sevdikleri, adamı nasıl yere yıktım diye böbürlendikleri hareket siz hazır değilken kafa ya da yumruk atmaktır (bkz: sucker punch). hareketsiz falan da kalmayın. hangi eliniz sağlamsa yumruk yönünüze alın herifi konuşurken. çok haddini aşarsa ona göre kendini savunursunuz zaten haptan kafa gidik oluyor bunların. en güzeli tabii dalaşmamak. kavga dövüş bir şey çıksa temiz 2 sene mahkemesi sürüyor. adalet sistemimizde idam yok öldürmez ama gayet iyi süründürüyor kırk yılda bir adliyeye düşen vatandaşı.
0
rosencruz
(23.10.22)
bence doğru hareket tarzı sinirlenmemek. zaten sinirlenmemek her durumda doğru hareket tarzıdır.
doğrusu önce telefonları cüzdanları cebe atmak, zaten yapmışsınız.
sonra da belalı tip imajı çizmektir. sohbet ederek hem sizin nasıl tipler oldugunuzu anlamaya hem de açığınızı yakalamaya çalısırlar. ana kuzusu olmadıgınızı, her yolu bilen tipler oldugunuzu belli edecek şekilde konusmalısınız. bu konusmalar sohbet şeklinde olmamalı, kısa cevaplar şeklinde olmalı, ağır ağır olmalı, gülmeden ciddi şekilde olmalı. hala gitmezlerse ortam kalabalıklaştığı her hangi bir anda siz kendi aranızda konusarak uzaklaşabilirsiniz.
0
abelardo
(23.10.22)
Yani bela sizi bulmus zaten sizlik bir sey yok. O durumda kalkip gitmek beladan uzaklasmak veya belayı zaten bulduk artik yapacak bir sey yok diyip dalmak size kalmis. Pisi pisine bıçaklanmak falan da var isin icinde.

Ama adamlarin bela aradigi belli, yani alttan alsaydık boyle olmazdi durumu yok adam sorun cikarmaya gelmis zaten.
0
stavro
(23.10.22)
asla cevap vermeyerek işlerini yaptırmayacaksınız.
en ufak bir temasta polis gelse de gitmiyorlar. onlar kızacak, küfür edecek, siz de "müsade ederseniz, bi şey konuşuyorduk" deyip, konuşmaya devam edeceksiniz. olmadı yer değiştireceksiniz.

küfür ettiklerinde, sizi hiç tanımadıkları ve aynı tezgahı günde en az yirmi kişiye yaptıkları için, bu gerçekten bir küfür olmuyor. ama rosencruz'un da dediği gibi, tartışma sırasında yakınlaştığınızda size kafa atmak için, telefon ve cüzdanınızı alıp kaçmak için fırsat kolluyorlar. hatta en iyisi uzaktan bile görseniz kalkıp caddeye doğru gitmek. konuşmak, küfretmek, kavga etmek büyük ihtimalle sizi mağdur eder.

geçmiş olsun.
0
lovemyself
(23.10.22)
Alsancakta telefon cüzdan hırsızlığı çok oluyor+1 Hep aynı numara. Sakin kalıp muhatap olmamak lazım. Yoksa iş büyüyor. İlgilenmeyince yol alıyorlar.
0
mekaniker
(23.10.22)
(6)

Hangi iş tercih edilmeli ?

sassot
Bir arkadaşım birkaç iş teklifi almış. Karar veremiyor 3 gündür konuşuyoruz, yarın bir karar vermesi gerek. Bilgisayar mühendisliği mezunu.Öncelikle amacı yurtdışına gitmek ; İngilizceye öğreniyor şu anda.1.iş ; günde 11 saat çalışma ama kendine bir şeyler katabilecek bir iş. cv'ye katkısı olumlu. O
Bir arkadaşım birkaç iş teklifi almış. Karar veremiyor 3 gündür konuşuyoruz, yarın bir karar vermesi gerek. Bilgisayar mühendisliği mezunu.

Öncelikle amacı yurtdışına gitmek ; İngilizceye öğreniyor şu anda.

1.iş ; günde 11 saat çalışma ama kendine bir şeyler katabilecek bir iş. cv'ye katkısı olumlu. Ofis işi. Cumartesi pazar tatil.

2.iş ; günlük 9 saat çalışma insanlarla daha çok diyalog kurabileceği bir iş telefonla müşteri bağlamak gibi düşünebiliriz. Cumartesi yarım gün çalışma, pazar tatil.

En geç 1 sene sonra Türkiye'den ayrılmış olmayı düşünüyor. Hangisi daha mantıklı sizce onun için ? İki işin de maaşı aynı.
0
sassot
(12.10.22)
hangisini seçerse daha iyi olur diye değil de hangisini seçmezse sonradan pişman olabilir diye tekrar bir düşünürse belki daha kolay karar verebilir.
0
vaveylababa
(12.10.22)
Bana 1 olumlu geldi.
0
havadakarada
(12.10.22)
yazdıklarınızdan şu anlaşılıyor,
ikinci iş sadece maaş kazandıracak. onun dışında bir yıl telefonda operatör kısmında çalışmak bir deneyim değil. bir de, planların değişmesi gibi bir durum da var. belki bir sene sonra gidemeyecek. hasılı, 1'i seçsin. cv katkısı önemli. cumartesi pazar tatili de mühim.
0
lovemyself
(12.10.22)
kariyer yolu ve katkısını bi kenara bırakıyorum; kişisel tercihim haftaiçi ne kadar çalışırsam çalışayım, haftasonu çalışmayayım olurdu.
kariyer fırsatına da bakılırsa yine 1. tercih ön plana çıkıyor, sonuç kendi adıma 1.
0
sirkelimon
(12.10.22)
Illa ikisi arasında ise 1
0
mirty
(12.10.22)
Iddia ediyorum birinci iş bir bok öğretmeyecek. Önemli şeyler Öğretecek denli önemli bir pozisyonda hiçbir firma çalışanını 11 saat çalıştırip yıpranmasını, işi öğrendikten sonra sirketten kacmasini istemez.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.10.22)
(5)

Çizme ve botla araba kullanmak

regina phalange
Zor mudur? Ben yeni kullanmaya başladım birkaç ay oldu. Kışın bottur çizmedir giyince nası kullanıyoruz arabda düz ayakkabı mı bulundurmak lazım kışın?
Zor mudur? Ben yeni kullanmaya başladım birkaç ay oldu. Kışın bottur çizmedir giyince nası kullanıyoruz arabda düz ayakkabı mı bulundurmak lazım kışın?
0
regina phalange
(08.10.22)
Insan alisiyor +1
Ilk basta ben de zorluk cektim botla.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
On yildir araba kullanirim gala cizmeye alisamadim. Arabada duz ayakkabim var sorun olmuyor.
0
kuzey li
(08.10.22)
Ayağına çok bol gelen, çok kalın tabanlı bir ayakkabıyla sürme acemiysen. Pedal hassasiyeti olmuyor.
0
glamdr1ng
(08.10.22)
Kendimi gordum bu soruda :)
Merak etme kullan gitsin bosuna ayakkabi degistirmisim ben de ilk başlarda. Bi gun üşendim botla kullandim ondan sonra değiştirmedim.
0
ruby elixir
(08.10.22)
bot ağır olduğu için kullanmak zor oluyor. normal ayakkabıda gaza-frene ne kadar bastığını anlamaya alışmışsındır, botla alışması ayrı bir zaman gerektiriyor. ben botları çıkarıp spor ayakkabı giyerek kullanırım bu yüzden.
0
lovemyself
(09.10.22)
(3)

hastalik hastasi

Kittie
oldugunuz bir donem olduysa bundan nasil kurtuldunuz?surekli internetten arayip belirti kovaliyorum.sonra da pesine dusuyorum. ornrgin, kendimi cok yorgun hissediyorum bu ara ve son 1 senedir habire gidip kan sayimi yaptiriyorum. verdigim paraya mi yanayim surekli hastaneye gitmeme mi :((sonra da ya
oldugunuz bir donem olduysa bundan nasil kurtuldunuz?
surekli internetten arayip belirti kovaliyorum.
sonra da pesine dusuyorum. ornrgin, kendimi cok yorgun hissediyorum bu ara ve son 1 senedir habire gidip kan sayimi yaptiriyorum. verdigim paraya mi yanayim surekli hastaneye gitmeme mi :((
sonra da ya kanda gozukmeyen bi seyim varsa derken buluyorum kendimi.
sadece bir ornek.

sorum nasil kurtuldunuz, nasil kurtulurum.

lutfen ben de oyleyim ve sunlari yapiyorum falan yazmayin. uygulamaya baslarim
0
Kittie
(06.10.22)
Sınava hazırlandığım ve evde olduğum bir dönemde olmuştu. Sonra dışarı çıkınca tamamen yok oldu. Öncelikle evden uzaklaşmak gerekiyor. Yoğunluktan kafanı kaşıyacak zamanın olmadığında zaten bunlar yok oluyor. Bir de bu işin doğasını kabul etmek gerek. Biz insanız, canlıyız. Bütün canlılar bir gün ölür. Hasta olmak da normal bir şey. Hastalıkların büyük bir kısmının tedavisi var. Hasta olmanız kesin bir son değil.

Yorgun olmanın bence en gizli ve atlanan sebebi hareketsizlik. Fazla uyumak da buna sebep olabilir. Beslenmeyi de gözden geçirmek lazım.
0
dissendium
(06.10.22)
bir dönem tansiyonuma takmıştım kafayı. hep eczanelerde ölçtürüyordum yaşlı teyzeler gibi. önemsiyorum falan. bir kere eczacının gülümseyen gözlerine takıldım, içinden bana üzülüyordu çocuk. sonra dedim ki bunu aşmam lazım. ama hemen bırakmadım ölçtürmeyi.

size saçma gelecek ama, aşık olunca geçiyor. ya da aşk kadar kafanızı ve hayatınızı meşgul edecek gerçek bir olay olduğunda. bir de baktım ki koşuşturmaca arasında unutmuşum tansiyonu kafaya takmayı.

kendinizi yorgun hissedip hissetmediğini önemsediğiniz her an, kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. festivallere, film gösterimlerine gidin. tanıdıklarınızı yemeğe çağırın, siz gidin. zamanla geçecek. kendinizi takıntılı hissetmeyin. herkesin takıntılı olduğu bir dönemi vardır, bu normal. geçecek.
0
lovemyself
(07.10.22)
Sizde OKB olabilir
0
beemaker
(07.10.22)
(13)

Akşam yemeklerinde sofraya ailece mi oturuyorsunuz?

duchess jessamine
Yoksa herkes ayrı ayrı mı yiyor?
Yoksa herkes ayrı ayrı mı yiyor?
0
duchess jessamine
(02.10.22)
tüm arkadaşlarıma çok garip gelse de bizim ailede herkes acıktığı zaman yemek yerdi. ne kahvatı ne akşam yemeğinde birlikte oturma gibi bir düzenimiz hiç olmadı.artık senede bir kaç kez yaptığımız aile ziyaretlerinde bunu yapmaya çalışsak da alışkanlığımız olmadığı için yine başarılı olamıyoruz.
0
hypathia
(02.10.22)
Annem ve babam zaman zaman ayri yiyor. Annem, babam biraz gec gelecekse beklemiyor. Ama eşim bensiz asla sofraya oturmuyor bile o yuzden biz her seyi beraber yiyoruz.
0
matilda
(02.10.22)
Hem benim ailem hem de eşimin ailesi beraber yer dolayısıyla bizde beraber yiyoruz. Ayrı yenmesi daha çok efor çıkarıyor üstelik:)
0
mirty
(02.10.22)
Bence akşam yemeği, iyi bir aile için ritüeldir. Ev halkının tamamı o saatte dışarda olmamak için gayret sarfetmeli, evde bulunanların tamamı aç değilse, yemeyecekse bile o sofraya oturmalıdır.
0
Mirket
(02.10.22)
hiç ayrı yemedik. biri dışarda yemiş ve tok gelse onun acıkmasını bekleriz, çok acıkan az bi şey atıştırır, meyve yer.
0
lovemyself
(02.10.22)
hayatımda hiç ailece yemek yemedim galiba. iki kişi bile oturur zor yer bizim evde. yalnız yeniyor genelde.
0
emenius sleepus
(02.10.22)
ailece otururuz. biri gecikecekse (makul bir gecikme tabii) onu da bekleriz muhakkak.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.10.22)
Bütün aile bir arada yaşarken kim acıkırsa gider yerdi. Hiç aynı masada oturmadık. Oturmaya da tahammül edemezdim sanırım.

Ha ben erkek arkadaşımı, flörtümü falan beklerim ama. Ondan da beklemesini isterim ne yalan söyleyeyim.
0
ruhen hastayim ben
(02.10.22)
Ailece yeriz. Evde olmayan, geç gelecek olan ya da yemekten önce işi çıkan ayrı yiyor.
0
Amaranta ursula
(02.10.22)
Anne babamla olan dönemde de, kendi ailemde de ailecek yiyoruz, kesinlikle ayrı ayrı yenmiyor.
0
roket adam
(02.10.22)
Geliş gidiş saatleri herkes için ortaksa ya da yakınsa yemek birlikte yenir, kahvaltı birlikte edilir.
0
black holes in the sky
(02.10.22)
haftasonları kahvaltı ve erken işimiz yoksa haftaiçi kahvaltı hariç birlikte yemiyoruz. yiyemiyoruz.
0
paintov
(02.10.22)
akşam yemeklerini beraber yiyoruz.
0
sizofren06
(03.10.22)
(8)

toki hakkında fikirler

benibulmanlazim
ne düşünüyorsunuz. kimisi büyük fırsat olduğunu düşünüyor, kimisi fiyatın asbit olmaması yüzünden büyük problemler çıkacağını düşünüyor. siyasi fikirlerden arınmış biçimde sizin fikriniz nedir. bir de son başvuru tarihi ne zaman.
ne düşünüyorsunuz. kimisi büyük fırsat olduğunu düşünüyor, kimisi fiyatın asbit olmaması yüzünden büyük problemler çıkacağını düşünüyor. siyasi fikirlerden arınmış biçimde sizin fikriniz nedir. bir de son başvuru tarihi ne zaman.
0
benibulmanlazim
(28.09.22)
Genc kategorisine uyuyorum. Basvurmayi dusunmuyorum. Kendimce sebeplerim var:
1. 20 yil taksit odemek igrenc bi fikir gibi geliyor. Bence ev 20 yil taksitle degil, hadi olsun olsun 2 senede alinabilen bi sey olmali. Kira oder gibi ev sahibi olmak seklinde de gormuyorum, cunku zaten bi yandan kira da oduyor olacagim. Olme esegim olme.
2. Sureci takiple ugrasmak istemiyorum. Burasi turkiye, paralari alip ev yok hadi yallah diyebilirler guvenmiyorum. Ucunda ev olsa bile surecin gereksiz uzayacagini, can sikacagini dusunuyorum, ugrasmak, buna para vermek istemiyorum.
3. Ev almak gibi bi hayalim yok, annem babamin israriyla yapay bi hayal kurmak istemiyorum.
4. Evi alsam da tasinmayacagim icin kendim gitmedigim yerlerde ev kiralamakla satmakla ugrasmak istemiyorum.
5. Her ay oraya verecegim 2-3-?k tl'yi kiyafete, teknolojik alete, gezmeye tozmaya veririm coooooook daha mutlu olurum. En onemli sebep bu.
6. Isim sabit degil, issiz kalirsam taksitleri odeyemem. Gerci kimin 20 sene is garantisi var zaten, 20 senede ev sahibi mi olunur ya cok sacma. 3 sene sonra ölsem 3 sene keyif yapacagim parayi tokiye vermis olucam. Hell no.

Bi gun zengin olursam o zaman ev alirim, o zamana dek kiraya devam.
0
summer timetable
(28.09.22)
tokiden ev aldık. normal projesinden, ama ödeme mantısı aynı. ilk iki-üç sene ödedikçe borcunuz artıyor, çünkü altı ayda bir zam var. fakat bu zam enflasyonun çok altında. ama bir yerden sonra yokuş aşağı inmek gibi oluyor ödemeler. şöyle düşünün, bundan beş sene önce aylık bin lira taksit ödeyen adamın ödediği miktar (hesap makinesiyle yapmıyorum hesabı, atıyorum) şu an 3 bin olmuştur. aylık üç bin, sosyal konut olmayan, normal satıştaki bir ev için çok iyi, o evi almamış olsanız, kirada otursanız, kirası bile bunun üç katı olur zaten.

evet, yirmi yıl ödeme çok basıyor insanı. lafı bile kötü. ama siz bakmayın söylenenlere. tokinin iyi tarafları var. söylenilen zamandan genelde erken yapılıyor ev. bizim ev üç sene önce teslim edildi mesela, şu an kiracının ödediği miktar taksiti geçmiş durumda.
bunun yanında, fiyatın sabitlenmesi, enflasyon olan bir ülkede çok zor. şimdi ayda beş bin ödeseniz çok dokunur belki, ama beş yıl sonra beş bin belki asgari maaşın dörtte biri olacak.

bir de, iki sene sonra parayı toplu ödeyip kapatabiliyorsunuz. o aşamada kredi çekip kapatıyorlar genelde. krediyi sabit ödeyerek kapatıyorsunuz. hasılı, summer timetable'ın dediklerini anlıyorum, ama imkanınız varsa girin. hatta bu olmazsa tokinin diğer açık arttırmalarına bakın. aldığınız şey illaki değer kazanacak ve şimdi zorlansanız bile, en kötü ihtimal üç sene sonra rahat ödüyor hâle geleceksiniz. ömür boyu kira ödemek çok daha zor.
0
lovemyself
(28.09.22)
Devlet uygun fiyata ve uygun ödeme yöntemiyle ev satıyor.
Alabiliyorsanız kaçırmayın, alın.

Bu kadar insanın mağdur edilmesine hiçbir hükümet izin vermez.
(Galiba, çünkü Türkiye'deyiz. Hiçbir şey kesin değil)
0
michael_knight
(28.09.22)
şansım olsa girerdim yatırım olarak. normalde ev alma şansı olmayan insanlar için güzel bir fırsat.
0
roket adam
(28.09.22)
2019'un sonunda duyurulan proje için kur'alar çekildi, proje başlamadı. ödemeler de başlamadı tabi. sıfır.
en azından bölgelerden birisinde durum bu, twitirda anlatıyordu kurayı kazanan birisi

bir de yakın zamanda yapılan sitelerin hukuki konumu biraz farklı. mahalle olmadıkları için tokinin belirlediği sahtekar yöneticilik şirketlerine mahkumsunuz gibi bir şey.
+ başka işgüzarlıklar. ha ama eviniz oluyor o ayrı.
www.gazeteduvar.com.tr
0
comp
(29.09.22)
Bu konuda görüşümü defaatle yazmıştım aratıp bulabilirsiniz projeye itiraz edenler genelde bilgi sahibi olmayan veya resmi kaynaklar yerine sosyal medya dezenformasyonlarına inanan kitle. Ben projeyi kesinlikle tavsiye ediyorum hatta malik olmasaydım şartları sağlıyor olsaydım gözü kapalı başvururdum o derece karlı alırken kazandıran ve her açıdan avantajli bir proje sadece maliyetinin (karının değil) %40 altında verilmesi bile girmek için bir sebep. Itiraz edenlerin konut fiyatlarından mortgagedan, kredilerden vs haberleri yok devlet garantili projeye inanmayıp saçma sapan ihtimalleri sunuyorlar böylesi fırsat yüz yılda bir gelir itiraz edenler mortgage ile ev alamazlar.
0
beemaker
(29.09.22)
Ev almak gibi bir hedefiniz, arzunuz isteğiniz varsa proje sizin için mantıklı. Çünkü alternatif ev sahibi olma yöntemleri daha pahalı.

20 sene ödeme uzun bir süreç, ama 20 sene barınma için zaten para harcamayacak mısınız?

Aynı muhabbetler birkaç sene önce yine dönüyordu, o süreçte ev alanlar hayatlarından gayet memnun. Benim gördüklerim öyle en azından.

Şartlar daha kolay olabilirdi diye talepte bulunmak ayrı bir konu, buna katılabilirim ancak şartların alternatif seçeneklerden daha kötü olduğunu söylemek başka bir konu. Ben böyle olduğunu düşünmüyorum.
0
akhenaten
(29.09.22)
Tokiye girerken şöyle bir madde var proje uygulanmazsa vs. Verdiğiniz para geri ödenirken gecikme faizi uygulanmadan ödeme yapılıyor. Yani verdiğiniz para kuş oluyor. Böyle güvensiz bir ortamda benim aklıma gelen ilk şey bu.
0
cilekli krep
(29.09.22)
(11)

İşsiz arkadaşla kırıcı olmadan konuşmak

sarahkerrigan
Selam, öncelikle arkadaş hakkında bilgileri vereyim. Ülkedeki en iyi okullardan birinden makine mezunu, 10 senede bitirebildi. Ailevi sorunları yok, herhangi bir engeli yok. Orta sınıf bir aileden.Çok gerçek dışı kriterleri var. Örneğin ortalaması düşük olmasına rağmen, yurt dışında sürekli master p
Selam, öncelikle arkadaş hakkında bilgileri vereyim. Ülkedeki en iyi okullardan birinden makine mezunu, 10 senede bitirebildi. Ailevi sorunları yok, herhangi bir engeli yok. Orta sınıf bir aileden.

Çok gerçek dışı kriterleri var. Örneğin ortalaması düşük olmasına rağmen, yurt dışında sürekli master programlarına başvuruyor. 5 bin dolardan aşağı çalışmam diyor mesela. Bu ülkede çalışılmaz deyip sürekli ülkeye gömüyor. Düzenli olarak yakınıyor. ABD yeşil karta başvuruyor.

Sorum şu, benzer durumda arkadaşınız hiç oldu mu? Nasıl bir yaklaşım izlediniz, doğrudan, kırıcı olmayı göze alıp net konuştunuz mu, yoksa yuvarlak kelimelerle güvenli alandan uzaklaşmadan konuşmaya mı çalıştınız? Bu noktada iletişimi kuran ve yakınan arkadaş, konuyu siz açmıyorsunuz.

Ukala olmak, Amazon'un sahibiymiş gibi Linkedin tavsiyeleri vermek bana komik geliyor. Ne dersem diyeyim böyle anlaşılacakmış gibi düşünüyorum. Bir yerden başlaman lazımdan öteye gidemedim şimdilik, bir de bilge adam gibi 6 aylık kursları önerdim, bunun dışında geçiştiriyorum.

Arkadaşınız benimki kadar ekstrem bir durumda da olmayabilir. Sadece yaklaşımınızı ve bunun olumlu/olumsuz sonuçlarını merak ediyorum. Psikologa gitsin harici önerileri de dinleyebilirim.
0
sarahkerrigan
(28.09.22)
Benim tecrubem: Yardim istemeyen birine yardim edilemez & tavsiye istemeyen insan zaten dinlemeyecektir. "Bir yerden baslaman lazim" yeterince makul bir nasihat, onu bile sallamiyorsa yapacak pek bir sey yok bence.
0
hot potato
(28.09.22)
Ben bu tip insanlarla arkadaşlık yapamıyorum. Benim okulda da buna benzer iki tanıdığım vardı. Okulu aynen böyle uzattılar ve ortalamaları çok düşüktü, hayatta hiçbir şekilde kendilerinde hata, yanlışlık görmez, başkalarını suçlarlardı. Bu tiplerin genellikle aileden gelen rahatlıkları oluyor.

Karakterleri,huyları böyle bence onun bu durumu ile ilgili ona tavsiye vermenize gerek yok. Bir sorun yok ortada zaten. Onun yaşantısı böyle. Kimisi çalışmayı sever kimisi böyle bir şeyle uğraşmamayı. Belliki pekte maddi sıkıntısı yok, böyle yuvarlanıp gider bu.
0
GoodMorningTeacher
(28.09.22)
Hiç çalışmış mı bu kişi? Gerçek dışı kriterler iş hayatını hiç bilmemekten kaynaklanıyor olabilir. Öncelikle yargılamam. İşsizlik herkesin başına gelebilir. Zaten bu durum işsizlikten değil, iş beğenmemekten oluşmuş.

Bu şekilde zaman kaybettiğini, tecrübe kazanınca maaşının, işinin iyileşebileceğini, yurt dışına gitme ve diğer kişisel hedeflere çalışırken de zaman ayırabileceğini söylerdim. Kırıcı konuşmanıza gerek yok. Arkadaş da olsanız kimsenin anası babası değilsiniz. Zaten okulu 10 yılda bitiren biri bu konuyu sizin kadar umursamıyordur.
0
dissendium
(28.09.22)
@dissendium, bir iki tane kısa dönem staj hariç sıfır deneyim. Hiç çalışmamış. Dediğim gibi, yakınan taraf kendisi, yoksa haklısın. Durup dururken kimseye senin yolun yol değil denmez.
0
🌸sarahkerrigan
(28.09.22)
yardım istemeyen-yardıma ihtiyacı olduğuna ikna olmamış kimseye yardım edemezsiniz.
0
orpheus
(28.09.22)
@sarahkerrigan, ben de öyle tahmin etmiştim. Buradan yürüyebilirsiniz. Önce bir ortamı gör, belki seversin gibi heveslendirici tavsiyeler vermek daha iyi sonuç verir. Diğer türlü ters teper. Bir de kanıtlarla konuşmak lazım. Avrupa'da bile bildiğim kadarıyla 5 bin dolar yüksek bir maaş. İnternetten ülkelere göre ortalama maaşları gösterebilirsiniz. Sadece iyi bir okuldan mezun olduğu için tecrübesiz birine bu paranın verilmeyeceğini söyleyebilirsiniz.
0
dissendium
(28.09.22)
tavsiyeni istemeyen birine tavsiye vermek için bu soruyu sorup zamanını kaybetmek üzücü.
bence enerjini kendi hayatını üst seviyeye taşımak için harca
0
hopp
(28.09.22)
aynısı başıma geldi. maaş beğenmedi, iş beğenmedi. ben stajyerdim, işte ister istemez ilerledim, ama o sürekli şikayet etti. ona işin doğrusunu ısrarla göstermeniz bir işe yaramaz bence. okulu erken bitirmesi, ortalamasını iyi tutması da işine yarardı, muhtemelen ailesi de bu konuyu onunla çok konuştu, ama işe yaramadı. ne derseniz deyin size akıl verecek, iş beğenmeyecek.

bu arada, o arkadaşım uzun seneler sonra yurtdışına gidip orada işçi olarak çalıştı. tanıdık kimse onu görmeyip kınamayınca daha kolay çalışabildi sanırım. buraya gelip yine de yurtdışında olmaktan ötürü mutlu olduğunu söylüyordu tabi, övüyordu durumunu.
hasılı, can çıkar huy çıkmaz. siz de kafanıza takmayın. bazı arkadaş yavaş yavaş konuşur, bazısı çok atiktir, bazısı da böyledir işte. bir renk olarak kabul edin, doğruyu gösterme niyeti sizi yorar.
0
lovemyself
(28.09.22)
Benim de böyle çok arkadaşım var maalesef. Genelde tavsiye değil de "haklısın abi ülkenin durumu çok kötü gerçekten de" falan diyorum genelde.

Bi çok insanın kafada böyle hazır "şablon"ları var. Dışardan değiştirmek zor / imkansız. Yani ülkenin kötü olduğuna, daha iyisini hakettiğine falan inanıyorsa inanıyordur yani, ne yapıcaksın. İnanç bu. Kendi tecrübeleri değiştirirse değiştirir.
0
plutongezegendegilmi
(28.09.22)
Dost acı söyler
0
beemaker
(29.09.22)
arkadaşıma sövmeyeceksem kime söveceğim? tabii ki arkadaşınıza dandun konuşacaksınız, gerekirse aşağılayacaksınız. alınıp güceniyorsa arkadaşınız değildir.

edit: sen yapmıyorsan, sen de onun arkadaşı değilsindir. boş da verebilirsin.
0
ahmet oturum cerezi
(29.09.22)
(7)

kızılay kan bağışı süresinin dolduğunu mesaj atmıyor muydu?

coldegezenkutupayisi
uzun zamandır düzenli kan bağışı yapıyorum. neredeyse iki yıldır kızılay'dan tekrar kan verebilirsiniz mesajı almıyorum. ben mi yanlış hatırlıyorum bilmiyorum ama eskiden üç ay süre dolduğu zaman tekrar kan verebilirsiniz mesajı geldiğini hatırlıyor gibiyim. ben mi hayal görüyordum yoksa kızılay mes
uzun zamandır düzenli kan bağışı yapıyorum. neredeyse iki yıldır kızılay'dan tekrar kan verebilirsiniz mesajı almıyorum. ben mi yanlış hatırlıyorum bilmiyorum ama eskiden üç ay süre dolduğu zaman tekrar kan verebilirsiniz mesajı geldiğini hatırlıyor gibiyim. ben mi hayal görüyordum yoksa kızılay mesaj atmayı mı bıraktı?
0
coldegezenkutupayisi
(28.09.22)
Normalde kan vermeden önceki formda e-posta ve gsm numarası yazma yerinin altında bağış zamanım geldiğinde bilgilendirmek istiyorum* şeklinde bir tick koyma yeri var ama gönümüzde her şey dijitalleştiği için bu sistem çalışmıyor olabilir. bu durumda yapılabilecek en net şey kanver.org'tan kan verme randevusu oluştururken çıkacak bağış zamanım geldiğinde bilgilendirmek istiyorum tick'ini işaretlemek olacaktır. hem randevulu gidildiğinde doktorun da hoşuna gidiyor. bütün gün canı sıkıldığı için ekrandan dur bakiim kaç randevu kalmış diye bakıyor asafsdf.
0
onemoremile
(28.09.22)
@onemoremile; valla her seferinde işaretliyorum o kutucuğu ama bir yıldır hiç mesaj gelmedi. söylediğinizi deneyeceğim daha önce hiç randevu alıp kan vermedim, mesaj geldiği zaman çadırdan veriyordum. bir de o şekilde denerim, teşekkürler.
0
🌸coldegezenkutupayisi
(28.09.22)
bu arada kan randevusu almaya çalışırken en yakın ne zaman kan verebileceğinizi de yazıyor tarih olarak. bir bu arada daha orada yazan tarih kafanızı karıştırmasın son yıllarda 2 aya düşürdüler süreyi. erkekler için 3 ayda birdi normalde. kadınlarda son durumu bilemiyorum. ama bence 2 ayda bir herkese gelmeyebilir, doktora danışmak lazım.
0
onemoremile
(28.09.22)
ben hep üç ayda bir veriyorum. değiştiğini bilmiyordum, bir teşekkür daha edeyim :) oradaki tarih iki ayda bir diyorsa kendim takip etmem gerekecek yine.

inanamıyorum çalışan bir uygulamanın bile bozulduğuna. şimdi kontrol ettim en son mesaj iki sene önce gelmiş. hatta arada bağışınız şu kadar kişiye ulaştı diye de mesaj atılmış. ondan sonrası hep doğum günü tebriği. garip gerçekten.
0
🌸coldegezenkutupayisi
(28.09.22)
Oluyor işte devlet işleri çok mantık aramamak lazım.

En temizi de daha kan verirken sedyede (çok zorlamıyorsa) telefonun 3 ay sonraki ilk cumartesisine hatırlatıcı eklemek.
0
onemoremile
(28.09.22)
kan verebilirsiniz mesajı eskide kaldı sanırım. artık 3 ay sonra kan bağışı olan bölgeleri size haber veriyorlar aynı işi tek mesajla çözüyorlar ne de olsa maliyet hesabı bence.
0
erty_ksk
(28.09.22)
bana o mesaj günü dolar dolmaz geldi. sanırım bir ay önceydi. sizin numaranız sisteme girilememiştir.
0
lovemyself
(28.09.22)
(3)

1 milyon tl ile yapılabilecek en iyi yatırım.

deepfear
Halihazırda usd ve gram altın hesabında tuttum bu miktar bir bakiye var. Nasıl bir yatırım yapmalıyım sizce?
Halihazırda usd ve gram altın hesabında tuttum bu miktar bir bakiye var. Nasıl bir yatırım yapmalıyım sizce?
0
deepfear
(13.08.22)
www.sahibinden.com

1+1 alabilirsin. gelişmeye açık bir bölge. hem kira getirisi olur, hem de 1 sene sonra 1.5 olur fiyatı.
0
walter white kilikli
(13.08.22)
İş makinesi alıp kiraya verebilirsin saatlik.
0
karacigerim vur kadehlere
(13.08.22)
walter'a katılıyorum. kesinlikle ev. üstüne bir tık kredi çekerim dersen biraz daha büyüğünü alırsın. yoksa 1+0 ya da 1+1. emlak hızla kazandırıyor ve sabit.
0
lovemyself
(13.08.22)
(4)

Kim milyoner olmak ister bir bölümü farklı günler mi çekiliyor?

ceann deas
Kenan İmirzalıoğlu'nun arkasındaki seyirciler çok dikkatimi çekiyor aynı bölümde bir yarışmacıda kapşonlu giymiş kız otururken diğerinde askılı bluzlu birisi var acaba yıl içinde herhangi bir zamanda yarışmacıları toplu yarıştırıp sonra kesip biçip birleştirerek yeni bölüm gibi mi sunuyorlar?
Kenan İmirzalıoğlu'nun arkasındaki seyirciler çok dikkatimi çekiyor aynı bölümde bir yarışmacıda kapşonlu giymiş kız otururken diğerinde askılı bluzlu birisi var acaba yıl içinde herhangi bir zamanda yarışmacıları toplu yarıştırıp sonra kesip biçip birleştirerek yeni bölüm gibi mi sunuyorlar?
0
ceann deas
(13.08.22)
Bu tarz programlarda kimin ne kadar soru bileceği, kaç yarışmacının bir programda yarışacağı belli olmayacağı için farklı günlerde çekilmesi çok olası.

O arkada izleyenler de listede olan sonraki yarışmacılardır büyük ihtimal ile.
0
John Bloor
(13.08.22)
Çok büyük olasılıkla bizim izlediğimiz anlamda bölüm çekmiyorlar. Zaten buna gerek de yok. Mesai saati süresince birer kişilik yarışma bölümcükleri çekip sonra bunlardan seçip arka arkaya yayınlıyorlardır. Mesela bir egzantrik karakter, sonra bir ağır dramalı yarışmacı, sonra güzel kız, araya başarı hikayeli biri falan diye kolaj yapıyorlar.
0
mikro patlama
(13.08.22)
bir çekim gününde belli sayıda yarışmacı var. tüm bunları çekip sonra bölümlere ayırıyorlar.

hatta aramızda kalsın, sezon tatili öncesi 2 günde 5-6 bölümü çıkaracak içerik çekildi.
0
patronaj1
(13.08.22)
elbette öyle yapıyorlar.
programın temposuna göre arka arkaya getiriliyor yarışmacılar. üç tane olay yarışmacı arka arkaya gelse, programın geri kalanı sıkıcı olur, araya serpiştiriyorlar. bu çok normal.
devamlılıkta sıkıntı olmasın diye sunucu hep aynı tarz ve koyu takım giyiyor.
0
lovemyself
(13.08.22)
(3)

1 Yaşındaki Yeğenime Hediye

panda yuva yapmis sogut dalina
Yeğenimin(erkek) bu hafta 1.yaş günü. Ne alsam karar veremiyorum. Oyun havuzu(adı neyse artık) düşündüm ama evlerini öyle bir şeyle kaplamak da istemiyorum. Önerileriniz var mıdır? Ücret sınırı yok.
Yeğenimin(erkek) bu hafta 1.yaş günü. Ne alsam karar veremiyorum. Oyun havuzu(adı neyse artık) düşündüm ama evlerini öyle bir şeyle kaplamak da istemiyorum. Önerileriniz var mıdır? Ücret sınırı yok.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(08.08.22)
www.aktiviteevi.com
www.hepsiburada.com - balkonda oynayabilir bunu
0
pide
(08.08.22)
1. yaşta çocuk kimin aldığını hatırlamaz, kısa süreli belleği var sonuçta. bence aileyi memnun edecek bir şeyler al. 3 yaştan sonra sadece onu mutlu edecek şeylerden alman daha iyi olur. kıyafetlerde daha klas, güzel duran çok güzel modeller var. bence sevinir anne babası.

bir de, düşüncenizden vazgeçmeyin, evde yer kaplayan bir hediye alırsanız kısa sürede kaldırılır. aileye yazık :)
0
lovemyself
(08.08.22)
lovemyself'e katilmakla beraber kiyafet de 2-3 aya dogru duzgun giymeden kuculecek neticede. hele klas'ini pahalisini almak tumden gereksiz. ben olsam altin falan alirdim.
0
hot potato
(08.08.22)
(5)

Gece yarısından sonra Sabiha gökçenden kadıköye nasıl gideyim?

rebecca
Araştırdığım kadarıyla otobüs ve havaş gibi seçenekler var, saat geç olduğu için emin olamadım hangisi daha mantıklı?
Araştırdığım kadarıyla otobüs ve havaş gibi seçenekler var, saat geç olduğu için emin olamadım hangisi daha mantıklı?
0
rebecca
(10.07.22)
otobüs biraz gürültülü oluyor. Havaş şehirler arası otobüs gibi. daha rahat.
0
lovemyself
(10.07.22)
Havaş +1

40 liraydı Mayıs sonunda.

Edit:Zam gelmiş demek ki.
0
put it in your appropriate place
(10.07.22)
havaş 58tl şu an
0
neira
(10.07.22)
Ehliyetiniz varsa Moov ya da Tiktak kullanabilirsiniz
0
kaptankedi
(10.07.22)
e-10 numaralı otobüs 24 saat çalışıyor
0
mtgs
(10.07.22)
(2)

Kardeşle İstanbul'da gidilecek yer/etkinlik

fyodor fyodorovic
kardeşimin canı sıkılıyor bu aralar, beraber bi yerlere gidelim diyorum ama aklıma gelmedi yeni bi yer. ortak ilgi alanlarımızı söylersem belki bi etkinlik, mekan vs. tavsiye verebilirsiniz diye duşundum, yani umarım.her turlu spor, tarih -çok klasik ve sıkıcı muzeleri geçebiliriz bu konuda- görsel
kardeşimin canı sıkılıyor bu aralar, beraber bi yerlere gidelim diyorum ama aklıma gelmedi yeni bi yer. ortak ilgi alanlarımızı söylersem belki bi etkinlik, mekan vs. tavsiye verebilirsiniz diye duşundum, yani umarım.

her turlu spor, tarih -çok klasik ve sıkıcı muzeleri geçebiliriz bu konuda- görsel sanatlar -resim, heykel vs.- severiz. yeni yemekler denemeyi de severiz. bunlara uygun bi tavsiye verirseniz sevinirim. kardeşim on dokuz yaşında, erkek. satranca da ilgisi var ama o konuda da ben patlıyorum.

lokasyon istanbul.
0
fyodor fyodorovic
(10.07.22)
karanlıkta diyalog müzesine gidin. eğleneceğinize eminim. yarım gününüzü alır bu etkinlik. çok keyifli.
hint-iran-kore mutfaklarına bakın Google'dan, en yakında olana gidebilirsiniz. elbette pahalı, ama fiyat demediğiniz için yazdım.
oyuncak müzesi de ilginizi çekebilir. ordan moda sahiline gidilir vs..
0
lovemyself
(10.07.22)
karanlıkta diyalog +1

Ayrıca Sessizlikte Diyalog var. Aynı yerde. İkisini birarada çıkatabilirsiniz.
0
put it in your appropriate place
(10.07.22)
(6)

İlginç bir eşyasıyla dünyayı gezen biri kimdi?

andy kaufman
Merhabalar,Şuan sevdiğim ve değer verdiğim bir arkadaşımla otururken. Aklıma bir eşyasıyla dünyayı gezen birinin olduğunu takıldı fakat eşyanın ne olduğunu bulamadık. Hatırlayan varsa bu eşya neydi. Saçma haber sitelerinde de çıkmıştı. Eşyasının da fotoğradını eyfel kulesinin orada falan çekiyordu.
Merhabalar,
Şuan sevdiğim ve değer verdiğim bir arkadaşımla otururken. Aklıma bir eşyasıyla dünyayı gezen birinin olduğunu takıldı fakat eşyanın ne olduğunu bulamadık. Hatırlayan varsa bu eşya neydi. Saçma haber sitelerinde de çıkmıştı. Eşyasının da fotoğradını eyfel kulesinin orada falan çekiyordu.


Acil cevap bekliyoruz
0
andy kaufman
(09.07.22)
Amelie filminde de vardı böyle bir hikaye. Bahçedeki şirin baba heykeli bütün ülkeleri dolaşıyordu. belki onun parodisi yapılmıştır ya da izlemediyseniz diye yazayım dedim.
0
lovemyself
(09.07.22)
bir ara bahçe cücelerini (gnome) gezdiriyordu birileri. eyfel'in önünde, big ben'in önünde falan çekilmiş fotoğraflar hatırlıyorum.
0
sir gawain
(09.07.22)
Kukla süreyya değil mi? Tabu oyuncağı hatta.
0
sevilen progressive türkücü
(09.07.22)
roookie
(09.07.22)
Aklında bu kadar kaldığına göre yerinden oynatmayın denen zımbanın hikayesinden bahsediyorsun sanırım.
www.google.com
0
Bruce
(09.07.22)
Klima kumandasıydı o eşya. Kumandanın sınıftan çıkarılması yasak olduğu için dünya turu yaptırdılar kumandaya.

onedio.com

Instagram hesabı bile var: www.instagram.com
0
himmet dayi
(09.07.22)
(13)

Siz olsanız ne yaparsınız-Okul tercihi

liberal
Bir kişi düşünelim. çocugu lgs'de çok ta iyi olmayan ama idare eder bir yüzdelik puan almış olsun.Bu kişinin eşi çalışmıyor kendisi 25 bin tl aylık maaşı var, ayrıca kendi oturdugu evi kira değil, kira aldıgı iki iş yeri var buralardan 10bin ve 9bin toplam 19bin toplam kirası geliri var.Bankada ayrı
Bir kişi düşünelim. çocugu lgs'de çok ta iyi olmayan ama idare eder bir yüzdelik puan almış olsun.

Bu kişinin eşi çalışmıyor kendisi 25 bin tl aylık maaşı var, ayrıca kendi oturdugu evi kira değil, kira aldıgı iki iş yeri var buralardan 10bin ve 9bin toplam 19bin toplam kirası geliri var.

Bankada ayrıca bir miktar birikmişi var, kara gün için sakladıgı.

Sigortası gerçekten yattıgı için emekli oldugunda bugunun parasıyla 11 bin gibi emekli maaşı alacak.

Ayrıca kira geliri almadıgı ama kendine ait iki tane de küçük evi var. Pek değeri fazla değil bu evlerin.

Bu kişi kırk yasında diyelim.

Şİmdi bu kişi çocugunu ÖZel liseye vermek istiyor, senelik 105 bin civarı okul ve yemek bedeli tutuyor.

Ayda ortalama 9 bin desek. Bu kişinin ikinci çocugu da oldugunu düşünürsek çocuklarının geleceği için ortalama bir lise, doğa gibi bir yere mi vermeli yoksa 105 bin gibi üni kazandırmada iyi, ingilizce hazırlık ve dersleri olan güzel bir okula mı vermeli.

Soran kişinin kafası çok karışık. hem eğitim için vermek istiyor hem de bu ülkede buna degecek bir eğitim yok, ortalama bir liseye ver, doga gibi sonrasında yurt dışına gönderme peşinde ama ya o 4-5 sene sonra bu imkanlar olmazsa. En fazla 2 çocuk için istanbulda bir ortalama ev parasını eğitim için harcamış olurum düşüncesinde.

Kendisine tavsiyeniz ne olur.
0
liberal
(03.07.22)
üni kazandırmada iyi, ingilizce hazırlık ve dersleri olan güzel bir okula vermeli tabii ki.
yurt dışı işi çoğu zaman yalan olur, ki zaten astarı yüzünden pahalıya gelir.
yabancı dil en iyi orta okulda, hadi bilemedin lisede öğreniliyor.
özellikle ingilizce için üniversite çok geç.
o yüzden muhakkak ingilizce hazırlık okumalı çocuk.

tabii ki kimseyi yargılamak kimseye düşmez ama işte çocuk yapılırken bunlar planlanmalı.
kardeşinin varlığı çocuğun istikbaline engel olmamalı.
çocuğu geride tutmanın anlamı yok, gerekirse okul masrafı için ev satılır.
çocuk okutmak böyle bir şey.
kardeşinin zamanı geldiğinde de onun için şartlar zorlanmalı tabii ki.

not/edit:

bizim zamanımızda hiçbir ilkokulda yabancı dil öğretilmiyordu, şimdikiler tabii ki daha şanslı ama çevremdeki tüm okul arkadaşlarım orta okul ve lise döneminde dil öğrendiler, şakır şakır yabancı dilleri var.

çocuk liseye gelmişken, en kötü lisede yabancı dil öğrenirse öğrenir.
zaman makinesi yoksa ve çocuğu ilkokula döndüremiyorsak, yapılacak en iyi şey lisede yabancı dile boğmak.

bu arada orta okulda ingilizce, lisede almanca birer yıl hazırlık okudum.
ikisi de tüm derslerin yabancı dil olduğu okullardı.
üniversite sınavında dil sınavından tama yakın not aldım, alanım filoloji.
15 yıllık çevirmenim.

dil konusunda ne dediğimi biliyorum yani.
yabancı dili asla üniversiteye bırakmayın.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
Ben bir eğitim derneğinde fizik öğretmenliği yapıyorum, bu 4 yıllık lise hayatı gerçekten çok önemli bir insan için. İyi, kötü alışkanlıkların kazanıldığı, eğer iyi bir arkadaş çevresi ve iyi bir eğitim alınırsa ahayatta 3-0 önde olacağı bir süreç. Özel liseye vermek istemesi çok normal. Biz eğitim derneğinde ihtiyaç sahibi, başarılı öğrencilere ücretsiz ders veriyoruz, benim öğrencilerim çok iyi anadolu liselerinde okuyan, sorumluluk sahibi çocuklar ama okulları maalesef kötü, dersleri hiç verimli geçmiyor. Eğer devlete verirseniz mecburen ek ders, etüt merkezi, dershane ihtiyacınız olacak. Zaten devlet lisesine gidenler son 10 yıldır açık liseye geçmeye başladılar, açık liseye kayıt olup dershane ile çalışıyorlar.

Doğa kötü bir okul, size bir faydası olmaz. Bu tip özel okullarının eğitim faydası pek olmuyor, sadece çevre açısından avantajlı. İstek vakfı da öyle. İstek in tek iyi yanı, istek'ten mezun öğrencinin yeditepe'de okurken indirim kazanması. İtü vakfının belirli çalışma alanlarında olan ailelere indirimleri oluyor.

Ya da final temel lisesi gibi temel liseler var. Ben olsam evime yakın olan temel liseleri araştırırdım. Bunlar dershane mantığında çalışıyorlar, özel okula göre daha avantajlı, finalin İstanbul'daki bazı şubeleri çok iyi, çekmeköy final, kadıköy final, altıntepe final var, bunların yöneticileri de iyi. Bu yıl burada okudu diye bir sonraki yıl indirim yaparlar. Öğrenci ve öğrenci veli açısından da temiz. Temel lise olduğu için de daha uygun ücreti var.
0
GoodMorningTeacher
(03.07.22)
lisede en iyi yere bile gönderse, her çocuk kendi kapasitesi kadar yaşar. o kapasiteyi yükseltmek daha önemli diye düşünüyorum.
alakasız görünecek, ama kişisel fikrim şu: o çocuğu özel okula göndermek yerine her hafta çocuğu ile bir biletli etkinliğe gitse, daha çok faydasını görür. baba ile gidilen bir tiyatro oyunu, beraber izlenilen bir bale çok daha etkili olur. çocuğun karakteri değil asıl söylediğim, derslerine de daha çok etkisi olur. çocuk özel liseye-üniversiteye gittiğinde ailesine karşı kendisini borçu hissetmiyor (ki, öyle hissetmesini istememiş de olabilir baba) ya da "daha çok çalışayım, ailem bana çok güveniyor" demiyor. ders çalışma bir farkındalıktır. instagram keşfetinde gezinmek eğlenceli gelmiyor çocuklara. o harcayacağı parayı çocuğun üst başı için marka kıyafetleri için harcasa dünyanın en mutlu çocuğunu görebilir karşısında. o da birkaç ay sonra normalleşir, ayrı konu.

şunu demeye çalışıyorum: özel okul üniversite için bir basamak değil. iyi bir üniversite kazanmak istemek, üniversitenin önemini bilip, eğitimi sevmek önemli. üstelik, zenginler arasında okuyunca daha da zengin olana özenme ihtimali daha fazla.

ben olsam çocuğa eğitimin önemini göstermek, yine de buna inanmayıp vasat bir yerde kalırsa onu kendialanında desteklemek isterdim. büyük konuşmanın kralını yapıyorum, özel okula göndermedim, göndermem de. nişantaşı üniversitesi mezunu birini işyerinde yüceltmem. ama odtü iyidir, boğaziçi iyidir. boğaçiçi kazanamamış, niğde'de okumuş biri de boğaziçi mezunundan daha iyi enstrüman çalabilir, ya da daha karizmatik olabilir. bunların ayrımını yapmak ve çocuklara fazladan para dökmemek gerektiğini düşünüyorum.
0
lovemyself
(03.07.22)
Bir çocuğun gelişimindeki en önemli yer lise bence. İyi bir liseye giden biri kendini her yerde belli ediyor. Meslek lisesinden alıp boğaziçine koyduğun çocukta hep bi şeyler eksik kalıyor.
0
mg3929
(03.07.22)
akademik başarı istiyorsa bilfen, dil ögrenmesini istiyorsa ted'e versin. diger özel okullarin birbirinden farki yok, hatta en pahali en iyi diyeceginiz okullarda akliniza hayalinize gelmeyecek sorunlarla karsilasirsiniz.
0
tadellesever
(03.07.22)
oncelikle kullanicilardan birinin dedigi gibi yabanci dil orta okulda, en kotu lisede ogrenilemiyor maalesef. o ise ilkokulda baslanacakti ya da "en kotu" orta okulda.
cocugun kapasitesine de bagli olmakla birlikte lise cok gec yabanci dil icin. o yuzden oyle cok pahali okula gerek yok cunku bir anda cocuk muthis bir seviyeye gelemeyecek.

yabanci dile onem veren, kalifiye yabanci ogretmen calistiran ortalama bir okul yeterlidir.

bunun yaninda okulun sadece ticarethane mantiginda olmadigindan da arastirarak emin olun. ornegin kultur koleji cok ucuk degildir diye dusunuyorum ve bir hayli yeterli bi okuldur.

ayrica uni sinav basarisi da cocugun kapasitesine bagli yine. anadoluda, bize gore koy gibi olan kucuk sehirlerden istanbulda okul kazanip gelen cocuklar sayica azinlik degil. ama ozel lise hep bir ayricalik saglar tabii ki. yine demek istedigim illa cok ucuk rakamliya gerek yok.
0
Kittie
(03.07.22)
22 yıllık bir eğitimci olarak "lovemyself"e sonuna kadar katılıyorum. Kişi öğrenmeyi sevdikten sonra köy okuluna bile gitse başarı onu bulacaktır. Bu konuda Jean-Jacques Rousseau'nun Emilie adı kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
0
enolgun
(03.07.22)
Şu veya bu kesin öneride bulunamıyorum ama bir noktaya değinmek isterim.
Lise yılları çocuğun ergenliğe girdiği kişiliğinin şekillendiği yıllar. Özü ne kadar iyi olsa da insanoğlu bozulmaya meyilli. Parayı üniversiteye saklayıp mahallenin lisesine verirseniz ve orası da serseri yuvası olursa illa ki etkisi olacaktır. Özel okullarda da tabela olup serseri yuvası olan var elbet. Bu noktada özel veya devletten ziyade düzgün ortamı olan okul bulmak gerek. Bunu da ancak eş dost referansı ile bilirsiniz. Ne özel liseler oluyor barajı anca geçiyor öğrenciler, ne devlet liseleri var veli profili düzgün çocuklar iyi yerler kazanıyor.
0
cilekli pasta
(03.07.22)
Çocuk anadolu lisesine girsin özel ingilizce kursuna gitsin o parayla da yurtdışında master yapsın
0
photo85
(03.07.22)
Edit : anadolu lisesi olmuyorsa düz lise
0
photo85
(03.07.22)
Açıkçası yaptığınız şey kumar oynamak. Çocuğa milyon dolar da dökseniz belki iş imkânı çok az olan bir bölüm okumak isteyecek, okuyacak. İngilizce konusu da abartılıyor. Ben üniversitede öğrendim. Yeterli seviyede İngilizceyi üniversitede de öğrenebilir. Shakespeare düzeyinde olmaya gerek yok. Ben kendini hiç kasmadan Türkçe konuşur gibi İngilizce konuşan fabrika müdürü tanıyorum. Her şey çok iyi olmalı düşüncesi sizi gerçek hayattan uzaklaştırır. Birçok şirkette girişte İngilizce mülakat yapılırken işin kendisinde 10 saniye İngilizce kullanılmıyor. Bir de üniversite artık bir hedef değil. Sınava 3 milyon kişi giriyor. İyi üniversite, iyi bölüm artık eskide kaldı. Ne okursan oku, nerede okursan oku, tonla rakibin oluyor. Çok iyi liselere gidip kötü üniversite, kötü bölüm kazanan çok insan var.
0
dissendium
(03.07.22)
Lisede IB veya AP gibi uluslararası müfredatları öğreten okullardan birini tercih edin. Hazırlık ve 9/10da bir pre-IB programı veya IGCSE öneriyor olabilirler, bunlar da iyi, en azından İngilizce bilgisi ilerleyebilir. IB diploması ile yurtdısında üniversite secenekleri daha çok artmış olur. Tek koşul değil tabii ama çok yardımcı.
Doga koleji bayagı kötü bir okul, öğretmenlerine doğru düzgün ödeme yapmaması ile meshur. Yani bıkkın, her an gitmeye isyan etmeye yakın bir eğitimci grubu veya yeni mezun tecrübesi cok olmayan kişilere denk gelebilirsiniz.

Bunlar ısın mekanik kısımları. Cocugunuza yapacagınız en büyük iyilik kendisine spor, sanat gibi alanlarda fırsatlar yaratmanız, bir şeyler denmesine destek olabilmeniz. Okumayı, öğrenmeyi sevmesinde rol modeli olabilmeniz.

Yani okulda at binme saati olması lüzumsuz bir şey, cocukların çeşitli kulüp aktivitelerine, iyi bir rehberlik servisine, işinden bezmemiş kurumundan tiksinmeyen öğretmenlere erişime ve araştırmayı ve eleştirel düşünmeyi destekleyen bir müfredata ihtiyaçları var. Daha az önce bir kitapta okudum, iyi çocuk yetiştirmenin en önemli kriterinin iyi yetişkin rol modellerine erişim olduğu, iyi okulun cok daha az öneme sahip bir kriter olduğunu gösteren bir araştırmadan bahsediyordu.

Ben olsam eğer çocuğumu uluslararası müfredat öğreten ortalama bir liseye verir, burdan tasarruf ettiğim parayı da hobi, terapi, dil eğitimi, seyahat ve tasarruf gibi başka alanlara yönlendirerek çocuğumun daha açık fikirli ve kültürlü bir insan olmasına yardımcı olurdum. Okul her sey degil.

(20 senelik eğitimciyim, uluslararası okullarda ingilizce edebiyat öğretiyorum.)
0
sopiro
(04.07.22)
(7)

ocak üstü tost makinesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

lovemyself
merhaba,mutfağımda fazla yer yok. küçük. tost makinem bozuldu, attığımda daha rahat ettim.yeni makine aacağımda da aklıma geldi, biz eskiden ocak üstü tostmakineleriyle çıtır çıtır tost yerdik. hem işim bitince suyun altında şakır şakır yıkayabilirim, ortadan kaldırabilirim diye düşününce mantıklı g
merhaba,
mutfağımda fazla yer yok. küçük. tost makinem bozuldu, attığımda daha rahat ettim.
yeni makine aacağımda da aklıma geldi, biz eskiden ocak üstü tostmakineleriyle çıtır çıtır tost yerdik. hem işim bitince suyun altında şakır şakır yıkayabilirim, ortadan kaldırabilirim diye düşününce mantıklı geldi.

tostu birkaç haftada bir yiyorum, peynir kızartıyorum arada. bu ocak üstü, elektriksiz olanlardan bir şey alsam pişman olur muyum?elektrikli ile aralarındaki fark nedir sizce?
0
lovemyself
(03.07.22)
tüm kenarları çıkıntılı olduğu için tost makinesi gibi yüzde yüz basmıyor iki taraftan da. sırf bu nedenle almadım.
0
etna
(03.07.22)
Dunyanin en iyi icadi ama duzgununu asla bulamayacaksin.

Aluminyum ustune 0.00001 kalinliginda teflon spreyleyip satiyorlar.
Bunun duzgununu ureten insan bir gun ulkenin en zengin kisisi olcak.
0
divit
(03.07.22)
Elektrikli tost makinasini kucuk olanlardan alip, bir yagli kagidi ikiye katlayarak kullanirsaniz hem surekli sakir sakir yikamaniza gerek kalmaz, deterjanli bezle silseniz temizleseniz de olur, hem de onu da kullanmadiginizda bir rafa, cekmeyece vs kaldirabiirsiniz?
Aksine digerinin sapi mapi uzun, ben hic girmezdim o ise.
0
sopiro
(03.07.22)
Bende ikisinden de var. Ocak üstündekinin tadını çok çok daha fazla seviyorum. Elektrikliyi kaldırdım en sonunda.

Temizlik açısından aralarında anlamlı bir fark yok. İkisi de kolay yıkanıyordu. Tabii ki eğer elektriklinin ızgaraları çıkabilir modellerde.
0
invictae
(03.07.22)
gerçek şu ki, alüminyuma doyduğumuz o ocak üstü tost yapma aletlerinden iyisi yok.
hatta kalite ne kadar düşerse, tost o kadar iyi oluyor.

bunun dışında, yer probleminize uyum sağlayacak ve plakaları çıkabilen bir tost makinesi de pratik olur, makineye atıyorsunuz yıkanıyor.
makineye atmasanız da şakır şakır yıkamak açısından da yeterince kolay.
0
blatta hiberna
(03.07.22)
cevaplar için teşekkürler.
yani, ikisinin arasında tostun kalitesi açısından bir fark görüyor musunuz? benim aklımda elektriksiz olanın tostun dışını daha kıtır yaptığı gibi bir deneyim kalmış. "yok yaa, elektriklide yapılan tost çok daha iyidir" mi diyorsunuz?
0
🌸lovemyself
(03.07.22)
Bence gayet iş görüyor, özellikle çok sık tost yapmıyorsanız daha mantıklı. Bozulma ihtimali de yok. Olumsuz yanı, sıcaklığını ayarlamakta zorlanabilirsiniz ilk başlarda. Çünkü önce ısınsın diye altını açıp sonra kısıyorsunuz ama uygun sıcaklıkta mı tam kestiremiyorsunuz. Biraz kullanınca alışırsınız.
0
mikro patlama
(03.07.22)
(11)

Bu tarz elbiseler çok mu demode sizce?

vestasy
Çok sade kıyafetler giymeyi sevdiğimden son zamanlarda bu tarz elbiselerle doldurdum dolabımı. Genelde her girdiğim ortamda bir cıvık ortaya atlayıp "Neneme dönmüşsün." diyor. Çok mu demode gerçekten? Yirmilerindeki biri için çok mu yaşlı işi? Benim hakkımda eski kafalı gibi kötü bir izlenim veriyor
Çok sade kıyafetler giymeyi sevdiğimden son zamanlarda bu tarz elbiselerle doldurdum dolabımı. Genelde her girdiğim ortamda bir cıvık ortaya atlayıp "Neneme dönmüşsün." diyor. Çok mu demode gerçekten? Yirmilerindeki biri için çok mu yaşlı işi? Benim hakkımda eski kafalı gibi kötü bir izlenim veriyormuş, öyle diyen de oldu. Bana sadece zarif, süssüz ve kendi halinde geliyor açıkçası.
0
vestasy
(31.05.22)
altına düz beyaz sneakers (stan smith ya da keds gibi) belinde kahverengi ince bir deri kemerle demode görüntüden kurtulabilir.
0
rentts
(31.05.22)
Bir ben mi seviyorum bunları ya. Güzel diyecektim ki gömülmüş:)
0
kisa
(31.05.22)
ruhum daraldı. beyaz, krem, su yeşil gibi bi ton olursa gideri var
0
ala09
(31.05.22)
bence cok tatlu kizlara cok yakisiyor
0
nibba
(31.05.22)
boya, kiloya bakar bu isler.
resimdeki hatunda nenelik bir durum yok..
0
cooperr
(31.05.22)
Bende pek sevmedim, çok sade.
0
Topalordek
(31.05.22)
uzun kadınlara aşırı gidiyo bence. uzun ince ama
0
westblack
(31.05.22)
Görseldeki ablada on numara beş yıldız durmuş.
0
kumandanim
(01.06.22)
uzun ince hanımlarda gerçekten şık duruyor, görseldeki de öyle.

demode filan değil, özellikle ingiltere'de her köşe başında olmasa da epeyce karşılaşılabiliyor. marks&spencer'da her daim bulunabilir bi model.
0
kaptankedi
(01.06.22)
Boy-kiloya göre değişiyor. Bu modele yakışmış mesela.
Günlük hayatta aksesuarlarla çok canlandırılırsa giyilebilir bence. Başa renkli bir bandana- minnoş ayakkabılar ile etnik durabilir. dekolte biraz açılıp, uygun büstiyer ile havalı olabilir. takılar, düğmelerin açık-kapalı hali derken, canlandırılabilir. hiç dokunuş olmazsa sıkıcı olabilir sadece.

kendinize ait dokunuşlar yaptıktan sonra, modaya uymadığınız için "ayy nenem gibi" diyenlerin halt etmesi olur.
0
lovemyself
(01.06.22)
görseldeki kadın ne giyse yakışır, bence kıyafet güzel değil.
0
ravenudon
(01.06.22)
(10)

Anneanneyle balkanlar turu ama nasıl?

anneboleyn
Uzun zamandır annemi balkan turuna götürme niyetindeyim. Geçenlerde anneannem ben de gelirim dedi, herkes birden saçmalama sen nasıl yürüyeceksin falan deyince hemen dedi ki yok şaka yaptım ya :’) bu olay benim çok içime oturdu, çünkü orda bi aslında şansını denedi, herkes öyle deyince bir şey diyem
Uzun zamandır annemi balkan turuna götürme niyetindeyim. Geçenlerde anneannem ben de gelirim dedi, herkes birden saçmalama sen nasıl yürüyeceksin falan deyince hemen dedi ki yok şaka yaptım ya :’) bu olay benim çok içime oturdu, çünkü orda bi aslında şansını denedi, herkes öyle deyince bir şey diyemedi. İçime en çok dokunma sebebi bizim memleketimiz oralar, 5-6 yaşlarında gelmişler bir daha hiç gitmemiş. Dedem çok görmek istedi göremedi, anneannemde de aynısını yaşamak istemiyorum gezdirmek istiyorum oraları. Ama gerçekten nasıl yürüyecek kısmının içinden çıkamadım.

Anneannem 75 yaşında, yaşına göre oldukça dinç her işini kendi görüyor ancak dizlerinden ameliyat olduğu için çok yol yürüyemiyor dizleri ağrıyor. Bir sürü tur baktım, turlar çok koşturmacalı, sürekli otobüs falan, çok perişan olur. Uçakla bir yere geçsek, ordan birkaç şehir duruma göre kendimiz gezsek otobüsle mantıklı olur mu? Biz Üsküplüyüz oralara götürmek istiyorum daha çok ama başka nereleri görebiliriz bu yöntemle? Bugün de debede arabayla balkan turu yapan birini gördüm, bu da kafama yattı ama arabaya alışıp uzun yola gidebilmem 1 yıldan önce zor, boşuna perişan olmayın 1 yıl bekle mi dersiniz? Çünkü kendimiz gitsek bile yürümesi zor olduğu için her türlü araba en makulü gibi :( işin içinden çıkamadım, tavsiyesi olan var mıdır?

Biraz uzun oldu, özetle: çok yürüyemeyen biriyle balkanlarda birkaç şehir gezmek için en mantıklı yol hangisi? Üsküp dahil hangi şehirleri plana almalıyız? Maliyet önemli değil.
0
anneboleyn
(29.05.22)
O kadar uzun beklemeyin, turla gidin. Yorulduğu yerde zaten oturur dinlenirsiniz. Heves etmiş o kadar :) bir daha ne zaman görecek. Hem hevesi olursa biraz daha fazla yürüyebilir. Destek bastonu alırsınız, otobüsler direkt gezilecek noktalara götürüyor genelde. alkan turu rehberleri eminim alışıktır zaten yaşlıca turistlere, o yardımcı olur
0
helena
(29.05.22)
tur şirketlerinin günlük gezileri çok koşturmacalı değil. ekstra turlarına giderseniz belki yorabilir anneannenizi.
bazı turlarda helena'nın da dediği gibi orta yaşlı ve yaşlılar çok oluyor. bence turla gidin. zaten araba bekliyor. yorulduğunda otobüste durursunuz. yani aklınızda "gelmişken her yeri gezelim" mantısı olmasın. hiç yürüyemeyecek durumda olsa kendiniz gidin derdim ama kısa mesafe yürüyorsa gidin. siz de fazla gezmeyeceğinizi baştan kabullenin.

mesela bazı yerlere gidiliyor, iki saat boş zaman veriliyor size. siz daha yakınlarda durun. iki saat boyunca yürümeniz gerekmez sonuçta.

bundan bağımsız olarak, gidin derim. ben anneannemle yurtdışı yolculuk yaptım, şu an hayatta değil ve en güzel anılarımız orada oldu. kendim için bir şey yapmamayı hedeflemiştim. ama zorluklar çıkınca da kahkaha attık, yeni yerler görünce de hevesle baktık, ve sonuçta iyi geçti. şikayetlenmedikten sonra her yer güzel. bizim bir artımız da, yemek ayırt etmememizdi. anneannem de ben de mızmızlık yapmadık. o rahatsızlıklarına göre yiyecek bir şeyler illaki buldu her yerde. bir de memleket toprağıymış, ay keşke hemen gitseniz :) çok heyecanlandım sizin adınıza :)

Balkanlar turu hakkında çok bilgi sahibi değilim, ama tavsiyem turda ne varsa oraları kabaca görmek yeterli. Üsküp'te bir kahve içse bile mutlu olacaktır.
0
lovemyself
(29.05.22)
anneannem 72 yaşında ayak ağrısına rağmen 15 ülke dolaştı. inanılmaz bir motivasyon kazanıyorlar
0
axwell
(29.05.22)
Turla gitmeye gerek var mı bilemedim, mesela bizim turistik yerlerde günlük turlar satılıyor orada da vardır. Otelinizi ayarlayın, otellerde de tur vs satılır, taksiyle giderseniz, planınızı kendiniz yaparsınız, en olmadı siz hergün gezersiniz anneanneniz bir gün dinlenir.
0
wishmaythşngs
(29.05.22)
İçimi çok rahatlattınız, güzel cevaplarınız için teşekkür ederim :) turları inceliyorum karar verince tur şirketine de bir danışacağım durumu
0
🌸anneboleyn
(29.05.22)
Merhaba, ne kadar hassas düşünmüşsünüz, iyi ki böylr güxel insanlar var, Teşekkğr ederim :) Bence turla bile olmasa, düz ayak oteller airbnb evleri bulsanız, böyle güzel manzaralı da olur. Biraz evde, biraz sokakta yaşayabilir, yemekleri tadabilir. Ben tur mantığını sevmiyorum, insan şehri yaşayamıyor sanki o hengamede. Belki de anane karar verir hangisi güzel diye :)

Düşüncenize, yüreğinize sağlık, çok duygulandım bu planınıza :)
0
damba
(30.05.22)
Cok tatli bir plan.
Ben sizin yerinizde olsam uskup gibi merkez bir yere ucup oradan araba kiralarim. Araba cunku her turlu daha rahat olur. Tura bagli kalmazsiniz, begendigi yerde belki spontan olarak dhaa uzun kalirsiniz vs cok guzel olur.
Eger hedef sadece uskupse orada kendinize gore “yavas” daha az kosturmali bir plan hazirlayabilirsiniz, bence tura gerek yok. Airbnb dairesi de evde yemek hazirlama acisindan (anneanneler secici olabilir) iyi olur.
Genel olarak turlarda soyle oluyor, ekstra tur satin almayinca otobus turu satin alanlari indiriyor, turu almayanlari indirmiyor filan sacmasapan seyler.
0
kuehles blondes
(30.05.22)
Dizi protezli anneyle gezen kız tavsiyesi, uçaktan sonra tur otobüsüne bindiğinizde en arkadaki 4lü koltuğu alın, hanımefendi arada dizini uzatır, yan koyar vs vs.

Balkanların yolları çok iyi değil, dağlık olduğu için gayet virajlı. Gtmişken Bosna'yı da görmeden olmaz.
0
whoosie
(30.05.22)
ben genelin aksine tur yerine kendi aranıcızla gidin diyorum. kontrol hep sizde olacak. kafanız rahat, oh mis. belki bazen turun verdiği 1 saatlik dinlenme molası size yetmeyecek, belki siz "ulan turdakiler ile gezip ananemi tek mi bıraksam şuradan, yoksa yanında mı durayım?" diye ikilemlere düşeceksiniz. o kendisini rahat hissetmeyecek belki..


dedeağaç ve kavalayı arabada gezersiniz. selanik'te konaklama yaparsınız. oradan 4 saatte kuzey makedonya'da ohri ya da 5 saatte üsküp'e geçer konaklarsınız. son olarak da bulgaristan turu belki cebel'de bir gece konaklama ile dönersiniz. ama mutlaka tekerlekli ve hatta mümkünse oturaklı bir walker alın yanınıza.
0
duster
(30.05.22)
Balkanlar’da araba kullanmak zor, bunu da ekleyelim
0
damba
(30.05.22)
(2)

Güneş kremi sürünce daha çok terlemek

ruh i tibbiye
Merhaba,Çok beyaz olduğum için güneş cildimi dehşet bir hale sokuyor. Eskiden güneş koruyucu alışkanlığım yoktu ama son birkaç yıldır la roche kullanıyorum yazın sadece. Ama havaların ısınmasıyla güneş kremi sürmek boncuk boncuk terletiyor ve kötü bir görüntüye sebep oluyor sürekli. Bu kremlerin içe
Merhaba,

Çok beyaz olduğum için güneş cildimi dehşet bir hale sokuyor. Eskiden güneş koruyucu alışkanlığım yoktu ama son birkaç yıldır la roche kullanıyorum yazın sadece. Ama havaların ısınmasıyla güneş kremi sürmek boncuk boncuk terletiyor ve kötü bir görüntüye sebep oluyor sürekli. Bu kremlerin içeriği ile mi alakalı? Neye dikkat etmeliyim, bunu önleyebilir miyim?

Bilenler, kozmetik deneyimlilerini başlığa bekliyorum
0
ruh i tibbiye
(29.05.22)
evet daha cok terletir

gunes kremi gozenekleri kapatiyor. bu da yag ve ter uretimini arttiriyor.
bir de deriyi kaygan ve puruzsuz hale getirdigi icin, ter damlaciklari birlesebiliyor ve buharlasmalari daha uzun suruyor.

ne yapabilirsin:
daha az yogun, daha az yagli gunes kremi kullanabilirsin
ingilizce'de matte veya non-greasy diye geciyor. nemlendirici ozelligi olanlar da var
0
ermanen
(29.05.22)
la roche'nin yağlı ciltler için olanı var. yağlanma ve parlamayı önlemek için etkisi oluyor. terlemeyi de engelleyebilir.
0
lovemyself
(29.05.22)
(5)

Mantik Sorusu

pinkman1
Çözebilecek olan var mı?
Çözebilecek olan var mı?
0
pinkman1
(21.05.22)
F
0
lovemyself
(21.05.22)
@lobemyself neden?
0
🌸pinkman1
(21.05.22)
Aynı renklerin zeminde olduğu B-F, C-H, D-E çiftlerinde renk komşulukları birbirini tutuyor ama kırmızı rengin zeminde olduğu A-G çiftinde yeşil aynı yerdeyken mavi ve sarının konumları farklı. Dolayısıyla bu iki piramit aynı piramit değil.

G ve A piramitlerini kırmızı solda kalacak şekilde yatırırsak E piramidi renk sırası ortaya çıkmalı G bunu sağlıyor A sağlamıyor.

A yanlış.
0
akhenaten
(21.05.22)
@akhenaten +1
A yanlış
Hepsini kafanızda prizmayı çevirerek bulmaktansa hızlı çözümü de şu şekilde.
Hepsi aynı prizmadan alınan görüntüler olduğuna göre;

1- iki renk aynı konumda iken 3. renk farklı olamaz. Bu A ve D yi ilk şüpheli yapar. Mavi ve sarının görüntülerdeki konumları aynı)
Ama ikinci taramayı yapmadan hangisinin başka bir prizmaya ait bir görüntü olduğunu bilmeyiz.

2- İki farklı görüntüde iki renk farklı konumda iken 3. renk iki görüntüde de aynı olamaz. Bu da A ve G'yi öne çıkartıyor. (ikisinde de 3 renk aynı, yeşil ikisinde de aynı konumda ancak diğer renklerin konumları farklı.)

Sonuç olarak, kesişim noktası olan A kesin olarak farklı bir prizmaya ait bir görüntüdür diyebiliriz.
0
yeninesiltupcu
(21.05.22)
F
Üst ve alt sıradaki renkleri karşılaştırınca; yani A’yı E, B’yi F ile karşılaştirinca, alt satırdaki üçgene yeni bir renk ekleniyor. Bu kurali bozan F.
Bu tarz mantık sorularında bir sürü doğru cevap olabilir ama doğrusu en basit olanıdır genelde..
Doğru cevabı biliyorsanız yazın lütfen…
0
ya volna
(22.05.22)
(7)

Psikoloji ile ilgili veya bilgili olanlar bakabilir mi?

Dartagnan
bende bir durum var ama. bu durumun neyle alakalı olduğunu, nasıl bir psikolojik durum olduğunu çözemedim. bilenler bana ipucu verip, araştırmam gerekeni yol gösterebilir mi?durum şöyle: gün içerisinde bir şeylerle uğraşırken atıyorum yemek yaparken, yürürken ya da çalışırken o durumla alakalı bir o
bende bir durum var ama. bu durumun neyle alakalı olduğunu, nasıl bir psikolojik durum olduğunu çözemedim. bilenler bana ipucu verip, araştırmam gerekeni yol gösterebilir mi?

durum şöyle: gün içerisinde bir şeylerle uğraşırken atıyorum yemek yaparken, yürürken ya da çalışırken o durumla alakalı bir olguyu saçma sapan, ortada bir nedene dayanmadan belirleyip "şöyle yaparsam şöyle olacak ileride" deyip kumar oynamaya başlıyor gibi hissediyorum.

daha spesifik bir örnek vereyim size. mesela yürüyorum yolda tamam mı işte yolda giderken önümde bir direk görüyorum oraya kadar 5 adımdan fazla gidersem eğer normal adımla ilerideki bir sınavımı kazanacağım ya da önemsediğim birisi bana yazacak vs. örnekler çoğaltılıp gidebilir. o an o durumla alakalı değil ve gelecekte olacak bir şey ve yapılan bir kumar gibi garantisi de yok ama olursa öyle rahatlıyor gibi hissediyorum olmazsa gün içinde modum düşüyor vs.
0
Dartagnan
(19.05.22)
Bilişsel çelişki
0
freebird5406_2
(19.05.22)
Bilişsel çelişki kuramını inceledim. Anladığım kadarıyla başta mantıksız ve rasyonaliteye oturmayan şeyleri rasyonaliteye oturtma çabası var. Fakat benim durumumda ortada bir belirsizlik var. Yani şöyle olursa böyle olacak minvalinde bir "şans" faktörü. Ayrıca geleceğe dair yani mevcutta kafamda oturmamış bir şey gibi de duran bir şey değil. Umarım anlatabilmişimdir.
0
🌸Dartagnan
(19.05.22)
Apofeni'ye benziyor.
0
Erva
(19.05.22)
Genel anksiyete düşürmek için insanın kendine yaptığı bir şey aslında, OKB'den muzdarip kişiler de sık sık böyle totemler tutar. Sıkıntı olmaya başladığı şey totemlerini veya ritüellerini yerine getiremedikleri zaman çok kötü şeyler olacağına inanmaları ve ritüelli/totemi artık "compulsion" olarak yerine getirmeye başlama evreleri. Sizin böyledir demiyorum kesinlikle ama anksiyete ile bağıntılı olabileceğini düşündüm bir an paylaşmak istedim. Belki totem tutarak rahatlamak istiyorsunuzdur, sınava girerken uğurlu çorabını giymek gibi. Eğer bu durum sizi rahatsız ediyorsa profesyonel bir bakış iyi gelecektir burada kim ne derse desin "bir tahmin"den öteye gitmez
0
laputa
(19.05.22)
OCD olabilir. (Obsesif Kompülsif Bozukluk) Genelde sadece kirlilik kaygısı olarak biliniyor ama bu şekilde olanları daha yaygın.

Şey tarzı örnekler var, lambayı kapatacaksınız mesela odanızda. "4 kez açıp kapatmazsam ailem ölecek vs." tarzı davranışlar.

İyi haber ise bu konuda terapiler çok ilerledi. Bir profesyonele görünürseniz süreç kısa da olsa uzun da olsa çözüleceğini düşünüyorum.
0
aguen
(19.05.22)
Bu durum çok görülüyor. Birkaç dizi ve filmde de bu konu işlenmişti. "Şöyle olursa istediğim olacak" ya da "Şuraya kadar nefesimi tutabilirsem sınavı geçeceğim" gibi şeyler. Amelie'de bile vardı sanıyorum. Beyin hayatı neşeli hale getirmek için oyun oynuyor. İş ve özel hayatınızda yoğun bir sürece girerseniz aniden bittiğini göreceksiniz.
0
lovemyself
(19.05.22)
Sizinkinin sıklığını bilemiyorum. Bunu bazen ben kasten yaparım. Hayattaki heyecan ve belirsizlik, tehlike eksikliğinin dolaylı bir sonucu bence. Risk almayınca ya da şartlar itibariyle risk alamayinca yani risk alacak bir şey zaten olmayınca, elinin altında olanı bir tehlike fantazisine dönüştürebiliyor insan.

Orhan Veli'nin bir hikayesi var, işsizlik isminde. Belki o da bu konuya kafa yormak adına bir kapı açabilir size.
0
encokbenisevinnolur
(20.05.22)
(2)

rüya tabiri

rafetli gunler
eşim annesini babasını kaybetti ne yazikki. ikisini de bikaç yıl aralıkla. biz de yaklaşık 1 senedir evliyiz, eşim son dönem hep aynı rüyayı görüyor. annesi ve babası rüyasında kavga ediyor. rüyada bir neden yok, sadece fiziksel şiddete varan bir kavga goruyor. geçmişte annesi babasi arasi da birbir
eşim annesini babasını kaybetti ne yazikki. ikisini de bikaç yıl aralıkla. biz de yaklaşık 1 senedir evliyiz, eşim son dönem hep aynı rüyayı görüyor. annesi ve babası rüyasında kavga ediyor. rüyada bir neden yok, sadece fiziksel şiddete varan bir kavga goruyor. geçmişte annesi babasi arasi da birbirlerine aşık olsalar da kavgalı bir süreç de olmuş onu etkileyen. neyse sonuç olarak bize bu rüyanın psikanalizini ya da tabir mi dersiniz, yorumlayacak olan var mı? teşekkürler
0
rafetli gunler
(14.05.22)
öncelikle, ciddi bir yorumlama için eşinizin yorumlayan tarafından tanınması gerekiyor. benim annemi rüyamda görmemle eşinizin ya da sizinki bir değil. ama şunu söyleyebilirim,

kaybedilen yakını görmek çok normal. bilinç o kişilerle görüşmek istiyor. tartışmalarını görmek de, onları gördüğü zamanı huzursuz kılacak bir şey. kişisel bir yorum olarak, eşinizin ölüm korkusu yaşadığını ve anne-babasını mutlu anlarıyla hatırlamaktan kaçındığını söyleyebilirim. mutlu görse belki onlarla beraber gitmek ister diye bilinçaltımız böyle minnak oyunlar yapıyor. "orda kavga var, kal burda" diyor bir nevi.

acı ie yüzleşsin, "ölüler rahmet istedi demek" gibi vefat edenler kaynaklı değil de, kendi açısından görsün bu olayı. bir de, onların vefatından sonra kendisini tamamen koyuvermemişse, sorumluluklarına-hayatına kısa sürede geri döndüyse, bu yüzden acı çekiyor olabilir. kavga bunun da sembolü.
0
lovemyself
(14.05.22)
Eşinizi tanımak gerek +1

Aynı olaya şahit olan çoğu insan kendi hayata bakış açısına göre çok farklı açılardan olayı değerlendirir.

Atıyorum eşiniz aslında anne babasının çift olmaması gerektiğine inanıyordur ve şimdi dini inancı gereği, öte dünyada kendi müdahalesi de olmaksızın başbaşa kalıyor olmaları eşinizi rahatsız ediyordur içten içe. Yani burada temel nokta duruma eşinizin müdahale edemiyor olma hissi aslında, yoksa öte dünya olgusunun ne derece doğru olduğu başka bir konu.

Bunun daha farklı bir modelinde belki de eşiniz anne babasının öte hayatta bir arada mutlu olduğu senaryoyla acısını hafifletmeye çalışıyor ancak bu hissi bir türlü tam anlamıyla yaşayamıyor olabilir. kendisi neden bu düşünceye inanamadığı cevabını bilinçli haldeyken kendisine vermekten çekiniyor olsa da cevabı zihni ona rüyalarında veriyor olabilir.

Başka bir açıdan, eşiniz belki de anne babasını güzel hatırlaması gerektiğine inandığı halde kötü anıları bastırmakta güçlük çekiyor ve bunlar rüyalarında açığa çıkıyor olabilir. Ölen yakınlarımızı iyi hatırlamak isteriz, bunun birçok toplumsal nedeni var. Ancak bu her zaman mümkün olmaz ve eşiniz anne babasına olan sevgisi karşısında onları bu şekilde hatırlamanın acısını yaşıyor olabilir. Bir çeşit suçluluk duygusu hissediyor olabilir.

Daha farklı bir bakış açısından, eşiniz anne babasının yokluğundan acısını çok yoğun hissettiği için zihni ona "bak böyle şeyler de oldu, onlar varken de her şey harika değildi" vurgusunu yapıyor olabilir.

Birbiriyle çelişen bu senaryoların hepsi mümkün, daha farklı senaryolar da oluşturmak mümkün. Tamamen eşinizin kim olduğuyla ilgili bu, eğer bu durum onu ciddi anlamda kötü etkiliyorsa uzman tavsiyesi almasında her zaman fayda var.
0
akhenaten
(14.05.22)
(16)

Büyük miktarda para kaybedip hayata devam etmek

sanguine
Hep başkalarından duyduğum şeyi kendim yaşadım. Hayatı bir rakam değildi, bu para olmadan da hayatımi idame ettiririm. Acil paraya ihtiyacım yok. 7 de biri buhar oldu kriptolarla oynarken. 2-3 yıl sanırım giderlerimi asgari düzeye getirirsem aynı parayı biriktirebilirim.AncakBeni asıl delirten bu ya
Hep başkalarından duyduğum şeyi kendim yaşadım. Hayatı bir rakam değildi, bu para olmadan da hayatımi idame ettiririm. Acil paraya ihtiyacım yok. 7 de biri buhar oldu kriptolarla oynarken. 2-3 yıl sanırım giderlerimi asgari düzeye getirirsem aynı parayı biriktirebilirim.

Ancak

Beni asıl delirten bu yaşamış olmak, o parayı ise yarayan bir yere harcamamis olmak, kardeşime bir yakinima vermemiş olmak, sokak hayvanlarına vs harcamamis olmak, tatile gitmemek gibi yıllardır feragat ettiğim şeyleri yapmak. Vs

Bunları düşündükçe kendimi çok kötü hissediyorum. Bu histen nasıl kurtulabilirim. Bunca zaman para biriktirmek harcamalarımi kontrol etmek hep sevdiğim zevk aldığım bir şeydi. Biriktigini gördükçe daha rahat harcamaya başladım, daha beni mutlu eden şeyler yaptım. Verdiği güven iyi hissettiriyordu.

Şimdi hayatımdan birkaç yıl daha bu parayı biriktirmek için gidecek ve ben ayarlarım bozulmus gibi hissediyorum yani o kadar parayı havaya atmisken ben nasıl eskisi gibi harcayacağım 50-100 liranın hesabını yapabileceğim. Karnım ağrıyor.

Nasil atlattiniz.

Bu arada Kalan paramı bir tane "görece" güvenilir (yani yükselmesinden ziyade Luna gibi delist olmayacağına inandığım) bir coine koydum. Olur da 6 katına vs çıkarsa (en son Aralık 2021de çıkmış) zararimi kurtarmak söz konusu olabilir. Binance i de telefonumdan yüklediğim den beri ilk kez sildim. Sanırım verdiğim emrin süresi de 90 günmus. Bu süre boyunca bakmamayi planlıyorum.

Bir borcum yok, olağanüstü bir durum olmazsa maasimla geçinip gene rutin birikime (belki birkaç bin lira) devam edebilirim.

Ama yine çok kötü hissediyorum mesela annemden utanıyorum nasıl konuşacağımi bilmiyorum (tabi ki soylemicem) kardeşimden utanıyorum. Kedimden bile utanıyorum mama alırken fiyatlarını incelediğim ama ona yıllarca yetecek mamanın parasını çöpe attığım için.

Nasıl azalır bu his. Tutumlu olmayı bırakıp yarın yokmuş gibi harcayayayim mi? Yani gözlerimin önüne 5-10 sene öncesi, tatile eğlenceye gitmeden öylece evde oturduğum yıllar geliyor. Resmen param değil emeğim, yıllarim, saatlerim, günlerim feragat ettiğim her şey gitti.
0
sanguine
(13.05.22)
Yanlış yazmışım başta paranin 6-7'de biri kadarı kaldı. Başta kaybım 4te 3 kadardı ve beklesem çıkardı ancak çıkılmaz bir noktaya soktum son birkaç günde panik olduğum için.
0
🌸sanguine
(13.05.22)
Önceki sorularınıza baktım. Altında da zarar etmişsiniz. Bence siz Türk lirası dışında bir şey kullanmayın. Abartmadan keyfinize göre harcama yapın. Diğer tarafa götürülmüyor bildiğiniz gibi.
0
dissendium
(13.05.22)
2-3 yıl da değil, 5 sene falan biriktirsem (kendimi çok kasmadan) toplarım o parayı. Onu da düzelteyim mobilde oldugum için ekleyemedim.
0
🌸sanguine
(13.05.22)
para yonetmeyi bilmiyorsan paran olmasin.
Hep krediye gir araba al motor al.
O zaman istesen de kaybedemezsin.
0
divit
(13.05.22)
Zamanında bende kriptoda kaybettim ama 4 aylık birikimdi benim için, ilk başta çok kızdım kendime ama yapacak bisey yok deyip saldım. Onun yerine araba aldım vs o parayı daha az biriktirip yemeye başladım. İnsanı üzüyor, tuhaf bir duygu kaybetmek, bende bide okb var sen düşün. Gerekirse psikolojik destek al. Borç alıp birşeyler almak onları ödemekte mantıklı. Mecbur ödeme yapmak zorunda kalırsın. Elinde somut birşey de olur.
0
Topalordek
(13.05.22)
29 yasında gencecık yakısıklı dağ gibi bir akrabamız 4 trılyon kaybettı bitcoinde , geçen hafta kendini astı ve öldü. geride 10 aylık bebegı ve eşi , onu cok seven aılesını bıraktı. en azından boyle bısey yasamadın. hayat devam edıyor. saglıklı ol da para ne ki, yıne kazanırsın. dusunmemeye calıs ve bundan sonrakı adımlarını doğru at.
0
camene87
(13.05.22)
utanmayı. böyle şeyler olur hayatta.
sadece, paranın bir kısmını batırdığınız yerde tekrar çıkma ihtimaliniz çok düşük. birincisi, bu konuda uzman değilsiniz ve bir yara aldınız. ikincisi, kimse bu şekilde zengin olmuyor. üçüncüsü ise bence en kritik olanı: o üzüldüğünüz, yapsaydım daha iyiydi dediğiniz yere hiç gelemeyeceksiniz zaten. yani isterseniz şu an kaybettiğiniz miktar kadarını kazanın, yine bırakmayacaksınız. daha sonra yine kazanın biraz daha, yine paranızı çekip kardeşinize, bilmemkime vermeyeceksiniz. çünkü yükseliyor diyeceksiniz. neden zarar edeyim ki, diyeceksiniz. bu sebeple, memur olanlar birçok kişiden daha çok mülk sahibi oluyor. kredi çekiyor, düzenli ödüyor, geleni-gideni belli. riske girmiyor. riske giren de ya fena batıyor, ya da arada çıkıp arada batıyor. elbette aile desteği vs olanlardan bahsetmiyorum.

bence çıkın o piyasadan. daha bilindik sularda yüzün. az bir miktar kaybetmişsiniz, yarısını da kaybedebilirdiniz sonuçta. hepsi de gidebilirdi. bir yol çizin kendinize. bu yol "paramı çatır çutur harcıcam" da olabilir, daha basit mantıkla "şimdi bi araba alayım, seneye satıp karşılar ederim" de olabilir. ama risk sizi mutsuz kılar.
bu yazdıklarım maddi açılımlardan çekinen, o konuda garantici birinin yazdıklarıdır. dikkate almayabilirsiniz de. ama asla mutsuz olmayın, işi kötü yerlere çekmeyin. yaşamak için kazanıyoruz, kazanç hayatımızın amacı değil.
0
lovemyself
(14.05.22)
para kısılarak biriktirilmez. kendini sürekli geliştir. her sene gelirini katla. belki bu bir başlangıç olur senin için. para harcamamak için evde oturacağına, bir şey yapmayacağına ekstra iş yap, iş öğren. şöyle düşün; 5 lira kazanıp 3 harcayıp 2 biriktireceğine, 10 lira kazanıp 6-7 harca. eğer kariyerinin ya da side hustle'ın üstüne koyarsan, küçük de olsa büyüme şansın varsa, bileşik faiz gibi düşün, mutlaka büyük birikimleri tekrar yaparsın.
0
gabe h coud
(14.05.22)
1) Para biriktirmek için tek yol tasarruf yapmak değildir. emek verip ek para kazanabileceğin şeyler var.
2) hayatındaki en mükemmel tecrübelerden birini yaşadın. kolay yoldan para kazanılmıyor. kazanılsa da riski çok, bir anda herşeyin gitme ihtimali var. bu günden sonra ne kumar ne coin gireceğini sanmıyorum.
3) paranın hepsini de kaybetsen ne olacak? belli ki kendi kendini götürebilecek bir bilgin yeteneğin var, en kötü ihtimal araban olmaz, telefonun kötü model olur, belki istediğin yemekleri evde yaparsın...kaldı ki seninle benzer şeyleri yaşayan o kadar insan var ki. yalnız değilsin. sağlık en önemli şey, onu korumaya bak
0
monicapp
(14.05.22)
Büyük miktar ne abi? Ona göre tavsiye verelim. Büyük ihtimalle 60-70 bin kaybettin.
Geçen seneden bugüne 1.4 milyon TL olan param şimdi860 bin. Üstelik BİST yüzünden.
0
ikikerekac
(14.05.22)
paranın kaybettiğin kısmı senin kazancın miydi? kaybettigin kısım havadan geldiyse uzulmezdim ben olsam.
0
tabudeviren
(14.05.22)
total zararım 4000dolar ve dün ossura ossura uyudum.
0
sameidiot solo
(14.05.22)
Yanlış anlaşılmasın paramın YUZDE 85 kadarını kaybettim ilk cümlede yanlış yazmışım.

Yani çok değişik hissediyorum sirazem kaydı, biriktirdiğim miktar arttıkça harcamalarımi daha güvenle yapıyordum, dhaa kolay istediğim şeyleri daha kaygısız alıyordum.simdi gene o hardcore tutumluluk moduna mi geri döneceğim. Hayrına 1000 lira bir yere vermediğim halde yüz katını çöpe atmış olarak şimdi nasıl hareket edeceğim onu düşünüyorum.

Tam anlayamamış da olabilirim ben de ilk kez böyle bir şey yaşıyorum. Tavsiyelere çok teşekkür ederim, benzer durumda olanları duymak istiyorum.
0
🌸sanguine
(14.05.22)
Hocam sizce gerçekten tatile gitmeyip, kendinizden kısıp para biriktirmek ve bunu buyütmek için kumar oynamak mantıklı mı, size ne getirecek, daha çok para mı, daha çok oara size tefah ve mutluluk mu sağlayacak.

Siz o refah ve mutluluğu tatile gitmeyi bıraktığınızda kaybettiniz zaten. Parayı bu kadar büyütmeye odaklanmayıp tatilinize, hobinize bütçe ayırsanız zaten ulaşmaya çalıştığınız mutluluğu refahı yakalacaksınız.

Bence artık buna dur deyin. Mutluluğunuza yatırım yapın
0
zimbirik
(14.05.22)
hayat her zaman mükemmel olamaz. acı çekmekten, üzülmekten, utanmaktan sürekli kaçamayız, gerek yok. üstelik hep böyle yaparak asla yeterince ders çıkaramazsınız. şimdi bana kızabilirsiniz ama baya baya hata yapmışsınız, bir karar almışsınız ve yanılmışsınız ki olabilir.. ama bu kararın sorumluluğunu alıp, bu acı ve sıkıntıyla devam etmelisiniz en azından bir süre. o yüzden kendinizi pohpohlayacak birşey aramayı bırakın. bir bedeli olmalı yani. gidip kahrolun demiyorum ama 50-100 liranın hesabını yapacaksınız tabi sizin şu anki durumunuzda, bundan daha normal ne olabilir?

illa avutacak bir dayanak bulacaksak; deneyim satın almış ve paranızı buna harcamışsınız gibi düşünün. anlamadığım işlere girdim, fütursuz davranmadım ve sonunda kendimi eğitmek için bu parayı harcamış bulundum deyip geçin. hala yok 6 katına çıkarsa, şu olursa bu olursa, halam erkek olursa amcam olur kafası taşıyorsanız üzülmeye devam edebilirsiniz. ya finansal bilginizi geliştirin ya da bilen birilerinden danışmanlık alın.

ayrıca şakasız söylüyorum; her şeyin başı sağlık. hayatta ve sağlıklıysanız -psikolojik sağlığınız da aynı oranda önemli- bu en kıymetlisi. o yüzden hayatta ve sağlıklı kalmaya bakın.

geçmiş olsun.
0
rewlack
(14.05.22)
ilk hata birikiminin tümünü cryptoya yatırman. halbuki olması gereken seni üzmeyecek kadar rakamlarla girip kazandıkça bunu crypto sermayene eklemen. işler iyi giderse kazancını koruyacak kadarını içeride tutup fazlasını başka ve daha güvenli bir yatırım aracına aktarmandı.
0
orpheus
(14.05.22)
(3)

Turla tatil yapmak nasıl sizce?

beyaban
Söylenen fiyattan çok fazla çıkıyor mu yoksa değer mi?
Söylenen fiyattan çok fazla çıkıyor mu yoksa değer mi?
0
beyaban
(13.05.22)
40 yaş üstü ve 18 yaş altı kabul edilmez gibi bir şartı olan tur vardı. instagram'da gördüm sanırım. öyle bir şeyse, değer. yoksa, dedelerle, teyzelerle, ağlayan bebelerle çekilmez.

rehber de çok önemli. gittiğim bir turda komisyon almak için, rehber bir milyoncuya götürüp alışverişe zorlamıştı, leğen falan bakmıştık :P akhsdas
0
gabe h coud
(13.05.22)
kultur turu niyetine gidiyorsan (cevre gezisi ve safari var sende mesela) git ama tatil de olur ne guzel uygun fiyatli da gibi bir dusuncen varsa gitme. i tekne turlari hic guzel olmuyor. ben kaliteli bir sirketle daha once gittim. o tekneleri her tur sirketi kullaniyor. benim hosnut kalmadigim turu duzenleyen sirketin burada bi sucu yok demek istiyorum. o tekne turlari falan cok kalabalik oluyor. baska tekneler de geliyor o saatlerde diger tur sirketleri getiriyor. multeci deniz kacisi gibi bi sey. tur genel olarak pismanliktir. kendi turundakiler duzgun ciksa bile diger turlardan da insanlarla bulustugun yerler oluyor iste. igrenc bir sey tur. kisisel fikirlerim tabii ki. tura bayilan arkadasim da var. hem de en ucuz turlara gidiyor. git belki sen de seversin :)
0
Kittie
(13.05.22)
söylenen fiyatın üstüne çok para gidiyor.
ek turlar, şu eğlenceye isteyen gider demeler, bazı yerlere giriş biletini karşılamamalar, yurtdışı ise zaten bilmemen vergisi-bileti falan derken, fena para gidiyor. genelde günde iki öğün veriyorlar zaten, bir öğünü siz karşılıyorsunuz. bir de her gidilen yerin meşhur bir yiyeceği oluyor, bir kumaşı-kıyafeti oluyor ve alıyorsunuz. derken, atıyorum 10 bine bir tura katılıyorsanız, 4 bin cebinizde olursa mutlu bitirirsiniz.
0
lovemyself
(14.05.22)
(4)

boyoz kargo

melodi
izmir'den boyoz siparişi versem trakya’da bir şehire gelir mi ya? gelirse de güzel olur mu( arkadaşlar tutturdu bize boyoz ısmarlaman lazım diye) getirteyim de sussunlar artık modundayım
izmir'den boyoz siparişi versem trakya’da bir şehire gelir mi ya? gelirse de güzel olur mu( arkadaşlar tutturdu bize boyoz ısmarlaman lazım diye) getirteyim de sussunlar artık modundayım
0
melodi
(13.05.22)
A101'lerde dondurulmuş olarak var.
www.youtube.com

Alsancak Dostlar Fırını Getir'de varmış ama bulunduğunuz ilde hizmet veriyor mu bakmak lazım.
alsancakdostlarfirini.com

Pişmiş olarak ise bir arkadaşım her izmir'e geldiğinde istanbul'a götürür ve en fazla ertesi günü güzel olduğunu söyler. 1 günde kargo ile gelirse izmir'den isteyebilirsiniz.
0
faithless
(13.05.22)
A101 deki çöp. Boyozla alakası yok. İzmirden kargoyla boyoz gönderen bir yer yok. Fakat dostlar fırınına ulaşırsınız size belki belli bir ücret karşılıgında izmirden kargo ile gönderir o da 2 gün sonra elinize ulaşır. Isıttıgınız zaman kötü bir şey yersiniz. Boyoz dedigin fırından çıkınsa o an taze taze yenilir max 12 saat bekler
0
limonlu eksi
(13.05.22)
@limonlu tahmin ediyorum kötü olacağını ama beynimi yediler kötü falan yesinler de sussunlar :) kuzenimi arayayım da o alıp otobüse versin bari daha çabuk elimde olur kargoya göre.
0
🌸melodi
(13.05.22)
biri gidip fırından hamurunu alacak. kargo falan olmaz, hemen gidip otobüs firmasına verecek, siz de bekletmeden alacaksınız. bagaj konulan yer eğer çok sıcak olursa da olmaz ama.

bana özel araçla getirmişlerdi ve sıcakta kalmamasını sağlamışlardı, gelince buzluğa koydum, hiç sorun olmadı. istediğimde çıkarıp fırında pişirdim hemen.

bir de, sorunuz bu değil ama, boyozu merak edip, deyip de seven bir izmir dışından insan evladı görmedim. bir ısırıp atıyorlar. "içi neden boş" diyorlar. "ee bu mu yani" diyorlar. demesinler :)

ek olarak, A-101'de çöp, limonlu eksi'ye katılıyorum.
0
lovemyself
(14.05.22)
(3)

İş arkadaşına çocuk hediyesi

mg3929
İş dışında görüşmüyoruz ama iş yerinde samimiyiz diyebilirim. Benim bir iki aya işten ayrılma ihtimalim var. Şimdi gram taksam çok. Tek bay olarak çocuğu görmeye de gidesim yok saçma olur. İbanına para atmak çok mu saçma? Evden çalışıyoruz yüzyüze çok göremiyorum. Para atarsam kaç atim?
İş dışında görüşmüyoruz ama iş yerinde samimiyiz diyebilirim. Benim bir iki aya işten ayrılma ihtimalim var. Şimdi gram taksam çok. Tek bay olarak çocuğu görmeye de gidesim yok saçma olur. İbanına para atmak çok mu saçma? Evden çalışıyoruz yüzyüze çok göremiyorum. Para atarsam kaç atim?
0
mg3929
(05.05.22)
Bence bütçenize uygun bir LEGO Duplo seti çok iyi olur. Minimum 3-5 yaşına kadar kullanır. Gram altın çok diyorsanız 300-400 liralık ebebek hediye çeki de olabilir.
0
Amaranta ursula
(05.05.22)
Ya bence iş dışinda görüşmüyosan kesinlikle öyle büyük bişe alma. Gir kotonun sitesinde 2-3 parça zıbın mıbın seç. 100-150 tl filan yeter. Ev adresine kargoyla yolla bitti gitti. Hiç öyle büyük bişe almana gerek yok hele de altına hiç. Yakın akrabalar bile almıyor.
0
turuncu tonlarda
(06.05.22)
Hediye alman daha mantıklı. "görünce aklıma geldi, almak istedim" dersen kıymete de biniyor. düşünmüş, seçmiş, alıp getirmiş, zahmet etmiş oluyorsun.

altın ya da para göndermek gereksiz. çoğu samimi arkadaş bile kıyafet alıyor. 200 liraya kral bir zıbın takımı alırsınız. ya da montesori diye kakalanan herhangi bir obje, kadınlar seviyor öyle şeyleri. eğer hediye verecek kadar görüşmüyorsanız, arayıp tebrik etmeniz yeterli bile. çocuk hediyesi çok samimi akraba ve aile içinde bir şey.
0
lovemyself
(06.05.22)
(3)

profesyonel cilt bakımı yaptırmak

dedim ben sana
dermapen, gözaltı ışık dolgusu, balkabağı peeling gibi yüze uygulanacak işlemleri yaptıran var mı aramızda? güzellik merkezleri yapıyor ama sanırım uygulayan doktor değil. ben aşırı korkuyorum böyle şeylerden kötü sonuç almaktan. güzellik uzmanları da belli bir eğitimden geçiyor biliyorum ama nedens
dermapen, gözaltı ışık dolgusu, balkabağı peeling gibi yüze uygulanacak işlemleri yaptıran var mı aramızda? güzellik merkezleri yapıyor ama sanırım uygulayan doktor değil. ben aşırı korkuyorum böyle şeylerden kötü sonuç almaktan. güzellik uzmanları da belli bir eğitimden geçiyor biliyorum ama nedense çok merdivenaltı bi tabir gibi geliyor bana. kime, nasıl güvenip de yaptıracağız yaptıranlar varsa aydınlatabilir mi? teşekkürler.
0
dedim ben sana
(04.05.22)
Korktuğunuz şeyi yaptırmayın bence? Dermapen mesela bir güzellik uzmanına sorsan onu öyle bir pazarlıyor ki hemen yaptırmam gerek diye düşünüyorsun. Halbuki hayatta yüzüme yaptıracağım bir uygulama değil.
Benim rastladığım güzellik uzmanlarının bazıları tam pazarlamacı kelimesinin sözlük anlamıyken ve kişiyi ağa düşmüş gibi hissettirirken, bazıları da gerçekten insanın üzerine üzerine gelmeyen profesyonel kişilerdi.
Güveneceğin mümkünse doktorlarla beraber çalışan bir merkez bulmalısın. Araştır bol bol, güvenebileceğin bir merkez bul. bahsettiklerimin ücreti de daha yüksek oluyor bu arada.
0
maq
(04.05.22)
bir doktorun güzellik merkezine gittim daha önce. cerrahtı. daha rahattı içim.
yine de bazı sıkıntılar yaşadım. gözaltı ışık dolgusu saçma sapan oldu, dermapen sırasında iğne damara geldi sanırım ve suratımda geçmeyen bir leke oluştu. yani doktor da olsa bazı sıkıntılar oluyor illaki. ama asla doktor olmayan bir yere gitmem. güzellik uzmanı dediğiniz, maq'ın da yazdığı gibi sizi komplekse sokup, işlem yaptırmaya psikolojik olarak zorluyor. "sadece soracağım" diye giriyorsunuz kapıdan, suratınız iğrençmiş, nasıl insan içinde dolaşıyormuşsunuz der gibi kötülüyorlar.

hasılı, uzun zamandır yeri olan ve doktor olan birine yaptırın. öncesinde internetten bilgi toplayın ve doktorunuza da bol bol danışın.

bir de, cilt bakımı için kaliteli markaların ürünlerini düzenli kullanmayı da deneyebilirsiniz. çünkü bahsettiğim merkezler çok pahalı artık. önceden 600'e yaptırdığım işlemi 2500'e yaptırıyorum. Ki, benimkiler hep bakım, dolgu vs yaptırmıyorum. watsons-gratis gibi yerler ve loreal gibi uyduruk markalar dışında, cilt için kaliteli ürünler aldım. Mbr gibi. Sephorada buluyorum genelde bu ürünleri. Çok işe yarıyor. Bu seçeceği de düşünün derim.
0
lovemyself
(04.05.22)
hahaha evet lovemyself’in dediği gibi, güzellik merkezindeki bazı uzmanlar “bu suratla bu yaşa nasıl geldin” muamelesi yapabiliyorlar. Yani biraz kendine güveniniz azsa veya kötü bir döneminizdeyseniz sömürmeye eğilimli olabiliyorlar. Bu konuda dikkatli olun. Kendinizi iyi hissettiğiniz yerlerde yaptırın.
0
maq
(04.05.22)
(2)

Çiğneme tabletini yutmak

spackinq
Bizmopen adlı çiğneme tabletini çiğnerken kusma noktasına geldim. Ben bunu direkt yutsam ne olur?
Bizmopen adlı çiğneme tabletini çiğnerken kusma noktasına geldim.
Ben bunu direkt yutsam ne olur?
0
spackinq
(03.05.22)
Zorunlu durumlarda yutulabilir.
0
pro9it9is9
(04.05.22)
ezip, öyle yutun bence. doktorum çiğneme tabletlerinin yutulmasının doğru olmadığını söylemişti. mideye gitmeden önce bi şeyler olması için çiğneme tabletiymiş onlar.
0
lovemyself
(04.05.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.