le fantome de l opera
sokakta yürüyorsunuz bir caninin arabasının altında kalmış ya da kendiliğinden hastalanıp ölmüş kedi veya köpek ya da kuş görseniz ne yaparsınız?1) hastalıklıdır, elleşmem, geçer giderim. hatta iğrenirim.2) alırım bir çöpe atarım.3) alırım ve temiz bir yere gömerim.
sokakta yürüyorsunuz bir caninin arabasının altında kalmış ya da kendiliğinden hastalanıp ölmüş kedi veya köpek ya da kuş görseniz ne yaparsınız?
1) hastalıklıdır, elleşmem, geçer giderim. hatta iğrenirim.
2) alırım bir çöpe atarım.
3) alırım ve temiz bir yere gömerim.
1) hastalıklıdır, elleşmem, geçer giderim. hatta iğrenirim.
2) alırım bir çöpe atarım.
3) alırım ve temiz bir yere gömerim.
0
ben bir şey yapmıyorum doğrusunu diyeyim. mide çok hassas hemen bulanıyor aşırı üzüntüde..
vicdan yapmana gerek yok senin de, öldü sonuçta.
hayvanın ölmesine üzülmen zaten vicdan sahibi iyi bir insan yapıyor seni..
vicdan yapmana gerek yok senin de, öldü sonuçta.
hayvanın ölmesine üzülmen zaten vicdan sahibi iyi bir insan yapıyor seni..
0
iğrenmem ama dokunamam. ne zaman öldüğünü bilmiyorum bana zarar verecek mikroorganizmalar üremiş olabilir. elleşmem üzülür geçerim.
0
içimde iflah olmak sert sevici bir kedi sevgisi olsada allah rahmet eylesin derim son kertede sen sağa ben selamet derim badi. böylede taş kalpli diyebilirsin. işin içersinde doğanın kanunları var, revelotion var şu var bu var neticede.
0
Bi kere gömmüştüm minicik beyaz bi şeydi soğuktan ölmüştü. Ama üç gün sonra mezarı boştu köpekler yemiş galiba. Çok üzülmüştüm ya.
0
şatgan +1, ölmüş hayvan nasıl tutulur edilir hiçbir bilgim ya da fikrim yok. o yüzden hiçbir şey yapmam.
0
hertarafına ip bağlanıp öldürülmüş bir kedi bulduk geçen hafta köpeğimle gezerken. yapana sövdüm üzüldüm ama ellemedim, ara sıra aynı yoldan geçerken çürüme evresini takip ediyorum. en son tüyleriyle kemikleri kalmıştı.
0
görmüşlüğüm var ama değil dokunmak bakamıyorum bile.
ölüm anına tanık olduğum, yani canlı halini de bildiğim bir hayvan olsa gömerim ama sırf ceset halinde bulduğum bir hayvana dokunamam.
ölüm anına tanık olduğum, yani canlı halini de bildiğim bir hayvan olsa gömerim ama sırf ceset halinde bulduğum bir hayvana dokunamam.
0
Ellemem. Geçen hafta köpeğini gezdirirken ölü kedinin karnı patladı binlerce kurt akmaya başladı. Kokusu hala burnumda:(
0
dokunmam, belediye vs. onu oradan alabilecek birilerine haber veririm.
aynı şey kuşlar ve diğer küçük hayvanlar için de geçerli, mesela geçenlerde öğrendiğim bir şey güvercin vb. kuşlara asla dokunulmaması gerektiği. sürekli parazit ve zararlı organizmalar taşırlarmış.
aynı şey kuşlar ve diğer küçük hayvanlar için de geçerli, mesela geçenlerde öğrendiğim bir şey güvercin vb. kuşlara asla dokunulmaması gerektiği. sürekli parazit ve zararlı organizmalar taşırlarmış.
0
durumuna bagli yeni olmusse eger betondan kaldirip topraga bi yere atarim ki ekolojiye faydam olsun. bi keresinde cok ilginc, kapimin onunde ici delinmis buyuk olmus bir guvercinle karsilastim. tanrilardan gelen bir mesajdir diye bu alip bahceme gomdum. gecen sene oldu bu olay.
0
hayvan zaten ölmüş ise artık yapılacak bir şey yoktur. malesef sokak hayvanlarından parazit ve hastalık bulaşma ihtimali çok yüksek. o yüzden dokunmamak daha sağlıklı.
hala canlı ise ve tedavi şansı varsa riske değer. mesela şu anda evimizde ölmek üzere bulduğumuz yavru bir kargamız var.
hala canlı ise ve tedavi şansı varsa riske değer. mesela şu anda evimizde ölmek üzere bulduğumuz yavru bir kargamız var.
0
tolga asp
duyuruda veya facebook gruplarında sık sık karşıma çıkıyor, mesela şuna benzer bir yazı geliyor;"pencereyi açık bırakmıştık 2 yaşındaki kızım 5. kattan düştü ne yapacağımızı bilmiyoruz. iki saattir acı içinde kıvranıyor, veteriner tanıdığı olan var mı?""oğluma kız arkadaş getirmiştik kavga ettiler,
duyuruda veya facebook gruplarında sık sık karşıma çıkıyor, mesela şuna benzer bir yazı geliyor;
"pencereyi açık bırakmıştık 2 yaşındaki kızım 5. kattan düştü ne yapacağımızı bilmiyoruz. iki saattir acı içinde kıvranıyor, veteriner tanıdığı olan var mı?"
"oğluma kız arkadaş getirmiştik kavga ettiler, kulağı koptu veteriner lazım"
"5 yaşındaki oğlumun vücudunda yaralar çıktı, eşim onları patlatmış şimdi her yeri şişti, mikrop da kapmış sizce ne yapalım?"
tarzı sorular görüyorum, ben gene kısa kestirip attım da uzunca yazıyorlar mesela, bütün yazıyı dehşet içinde okuyup en sondaki 'veteriner' kelimesini görünce hay amk diyorum. hayır bende hayvanları seven biriyim, evde ve bahçemde besleyip büyüttüğüm hayvanların sayısını bile bilmiyorum ama bu kadar kişiselleştirmek neden. çok yapmacık gelmiyor mu size de? hayvandan mı bahsediliyor yoksa insandan mı, arada bir çizgi olması lazım. hayvan deyince aşağılamış mı olunuyor o canlı?
"2 yaşındaki kedimin.....", "6 aylık köpeğimin...." diye başlaması daha yerinde değil mi?
not: bu duyuru polemik için açılmadı, sadece diğer insanların düşüncesini merak ettim.
"pencereyi açık bırakmıştık 2 yaşındaki kızım 5. kattan düştü ne yapacağımızı bilmiyoruz. iki saattir acı içinde kıvranıyor, veteriner tanıdığı olan var mı?"
"oğluma kız arkadaş getirmiştik kavga ettiler, kulağı koptu veteriner lazım"
"5 yaşındaki oğlumun vücudunda yaralar çıktı, eşim onları patlatmış şimdi her yeri şişti, mikrop da kapmış sizce ne yapalım?"
tarzı sorular görüyorum, ben gene kısa kestirip attım da uzunca yazıyorlar mesela, bütün yazıyı dehşet içinde okuyup en sondaki 'veteriner' kelimesini görünce hay amk diyorum. hayır bende hayvanları seven biriyim, evde ve bahçemde besleyip büyüttüğüm hayvanların sayısını bile bilmiyorum ama bu kadar kişiselleştirmek neden. çok yapmacık gelmiyor mu size de? hayvandan mı bahsediliyor yoksa insandan mı, arada bir çizgi olması lazım. hayvan deyince aşağılamış mı olunuyor o canlı?
"2 yaşındaki kedimin.....", "6 aylık köpeğimin...." diye başlaması daha yerinde değil mi?
not: bu duyuru polemik için açılmadı, sadece diğer insanların düşüncesini merak ettim.
0
"Hay senin duyarını..." diye giriş yapacaktım, yazının tamamını okuyunca söylediklerin mantıklı geldi. Haklısın.
0
Veteriner yerine veteriner ya da veteriner hekim yerine sadece hekim diyenler var bi de. Haklisin
0
bana da insan ve hayvan ayrımı yapmacık geliyor, niye kendimizi bu kadar fazla ayırıyoruz diğer canlılardan?
buraya veya başka bir yere soru soracaksam 'kedim' derim. ama mesela soru bir hayvansever grubunda soruluyorsa oradaki oğlum veya kızım sözcüklerinin insan hakkında olmadığı da barizdir ve kullanılmasında sakınca veya yapmacıklık yok. o insanlar evde de kedi / köpeklerine kızım, oğlum dedikleri için soruyu da o şekilde soruyorlar işte. dert edilecek bir durum değil.
buraya veya başka bir yere soru soracaksam 'kedim' derim. ama mesela soru bir hayvansever grubunda soruluyorsa oradaki oğlum veya kızım sözcüklerinin insan hakkında olmadığı da barizdir ve kullanılmasında sakınca veya yapmacıklık yok. o insanlar evde de kedi / köpeklerine kızım, oğlum dedikleri için soruyu da o şekilde soruyorlar işte. dert edilecek bir durum değil.
0
bana da çok saçma geliyor. ya ben akraba ilişkileri gibi halam teyzem dayım amcam diyeni gördüm, akıl sağlıklarının yerinde olduğunu düşünmüyorum
0
bana da çok saçma ya da saçma demeyeyim de gereksiz geliyor. hatta bana isim koyup o isimle seslenmek bile çok gereksiz geliyor. ha sen değil miydin kedine isim koyan diye soran olacaktır, özellikle bi üstteki minik donut arkadaştan bekliyorum bu soruyu asdf ama ona da mecbur kaldım lan, veteriner ille nüfus kağıdı çıkarmalıyız ve isim yazmalısın dedi, ben de mecburiyetten yuki yazdım. koymadım ama yazdım sadece. evde pisi pisi diyodum, lan'lı lun'lu hitap ediyodum falan. sanki yuki deyince, buyrun diyecek..
0
bana saçma gelmiyor. evde oğlum, kızım diyorum. çocuğun gibi oluyor, o kadar bağlanıyorsun ki. tabi herkes aynı derecede bağlanacak diye bir şey olmadığından saçma bulunmasını da anlayabiliyorum. sağda solda yazarken isimleriyle yazıyorum (tintin, mırmır, sherlock diye) oğlum/kızım yazmıyorum ama yazabilirim de, yani yazsam beni tanıyanlarca tuhaf karşılanmaz, oğlum/kızım yazıyorum diye ben de tuhaf karşılanmam. edit: şimdi hatırladım, "koca kafalı oğlum" diye yazdığım zamanlar oldu.
bir de verilen örneklerde hep bir ihmalkarlık, kusur üzerinden gidilmiş. oğlum/kızım diyecek insanın da hayvanı odadayken pencereyi açık bırakmamasını, tanımadığı hayvanla kendi hayvanını baş başa bırakmamasını, çıkan yaraları patlatmamasını / yaralar görüldüğünde veterinere danışmasını kafasına göre patlatmamasını beklerim. böyle durumlar söz konusu olduğunda oğlum/kızım diye bahsedildiği zaman ben de bir sinir oluyorum. evlat gibi görse böyle mi olurdu diyorum.
ek: @reso aga: isimleriyle çağırınca başka odadayken koşa koşa geliyorlar bizim kediler hemencecik.
bir de verilen örneklerde hep bir ihmalkarlık, kusur üzerinden gidilmiş. oğlum/kızım diyecek insanın da hayvanı odadayken pencereyi açık bırakmamasını, tanımadığı hayvanla kendi hayvanını baş başa bırakmamasını, çıkan yaraları patlatmamasını / yaralar görüldüğünde veterinere danışmasını kafasına göre patlatmamasını beklerim. böyle durumlar söz konusu olduğunda oğlum/kızım diye bahsedildiği zaman ben de bir sinir oluyorum. evlat gibi görse böyle mi olurdu diyorum.
ek: @reso aga: isimleriyle çağırınca başka odadayken koşa koşa geliyorlar bizim kediler hemencecik.
0
yapmacık değil. Ben de senin düşüncene kızıyorum. Ben onu kalbimde öyle konumlandırdım demek ki. 8 aylık bir oğlum var benim de. illa kendim doğurmam şart değil
0
Severken kızım/oğlum kullanıyorum ancak başkasına anlatırken kedimi/kuşumu diyorum. Direk oğlum şöyle böyle diye anlatınca garip durabiliyor çünkü.
0
var. ben de oluyorum. hatta çoğu insanın hayvanseverlikten çok, 'hayvanatapara' evrildiğine de gözlerimle şahit oluyorum. bilhassa facebook'ta... neyse ki engel diye bir şey var.
sıkılıyorum artık. çok sakil duruyor. hele ki bu coğrafyada.
sıkılıyorum artık. çok sakil duruyor. hele ki bu coğrafyada.
0
@agam
pisi pisi deyince bakmıyorlar bile. sokaktakiler isimlerini pisi pisi sandıklarından bakıyorlar. herkes pisi pisi diye çağırdığı için onu öğreniyorlar. yoksa bir kedi doğuştan "pisi pisi"ye tepki veriyor değil. :)
senin evdeki kedi de muhtemelen adını pisi pisi diye öğrenmiş.
onlarda mantık şöyle işliyor; "pisi pisi" dediler gidelim başımız okşanacak, karnımız doyacak, öpüleceğiz vb.
"pisi pisi" yerine "mücver" koyunca ismi o oluyor işte.
pisi pisi deyince bakmıyorlar bile. sokaktakiler isimlerini pisi pisi sandıklarından bakıyorlar. herkes pisi pisi diye çağırdığı için onu öğreniyorlar. yoksa bir kedi doğuştan "pisi pisi"ye tepki veriyor değil. :)
senin evdeki kedi de muhtemelen adını pisi pisi diye öğrenmiş.
onlarda mantık şöyle işliyor; "pisi pisi" dediler gidelim başımız okşanacak, karnımız doyacak, öpüleceğiz vb.
"pisi pisi" yerine "mücver" koyunca ismi o oluyor işte.
0
Bence bu durumu itici yapanlar yine insanlar. Mesela kedisini severken oğlum/kızım diye seven bir kişi itici değil. Ama kedisiyle ilgili bir şeyi anlatırken böyle kullanması itici. Bana yapmacık geliyor.
0
5 yaşında kedim var ismi yok, kızım diyoruz. kızım gel deyince geliyor şapşik:)
ama bu tarz ondan bahseden bir yazı vs yazarken bizim kedi filan diyorum. kızım desem saçma olur bilmeyen için.
kendisine kızım diye hitap ediyoruz sadece:)
ama bu tarz ondan bahseden bir yazı vs yazarken bizim kedi filan diyorum. kızım desem saçma olur bilmeyen için.
kendisine kızım diye hitap ediyoruz sadece:)
0
keramet pisi pisi kelimelerinde ya da isimde değil, onların dikkatini çekebilecek tınıda, vurguda ses çıkarmak ("p" ve "s" harfleri gibi) ve gözlerinin radarına girebilecek herhangi küçük bir hareket (parmak oynatma vs) ya da su, mama, oyuncak gibi menfaatçi bi durum ile söz konusu.
yoksa hiç bişey yapmadan antonio diye seslensen gelmez, net. ama durduk yere paralimpik ya da solarium falan de yine bakar.
yoksa hiç bişey yapmadan antonio diye seslensen gelmez, net. ama durduk yere paralimpik ya da solarium falan de yine bakar.
0
@reso
tam olarak öyle de değil. koşullanmayla ilgili. seçeceğin ismin tınısı çok önemli kesinlikle. basit, tek ya da 2 heceli, dikkat çekici tınısı olan bir isim olması lazım. an-ton-yoğ deyince bence de gelmez. :) tesadüfen kafasını çevirmesinden filan bahsetmiyorum yani.
kedilerin eğitimine dair 3 tane kadar kitap okudum. bu isim konusu hepsinde benzer şekilde açıklanıyor ve tabi ki araştırmalar sonucu ulaştıkları tespitleri yazıyorlar. diyorlar ki mesela, kedinize kızarken adını söylemeyin çünkü adını olumsuz bir şeyle bağdaştırmamsı lazım. olumsuz bir şeyle bağdaştırırsa bakmaz, gelmez adını duyduğunda. severken "tatlı pisi pisi", "uslu pisi pisi" gibisinden hep olumlu güzel sıfatların yanına adını ekleyin diyorlar. farklı kelimelerle bir arada işitsin o adı diye. kedi "tatlı, uslu" kelimelerinin anlamını bilmiyor tabi de o kelimeleri de farkında olmadan kullandığımız için adının yanına eklemek önemli.
mamasını verirken de "pisi pisi gel" diyorsun. "pisi pisi" kelimesi söylendi bana yemek verilecek, kafam okşanacak diye kendini şartlıyor. öğreniyor ismini.
zaten insan da adını bu şekilde öğreniyor. çocukların da benzer bir öğrenme süreci var. "şöyle olursa böyle olur" diye koşullandırıyoruz kendimizi.
kediye "hayır" kelimesini öğretirken el çırpma, anahtar şıngırtmanın temlinde de bu var. o kelimeyi olumsuz bir sesle bağdaştırıyor. "hayır" kelimesi söylendi bana şimdi o sinirimi bozan ses çıkacak, o ses çıkmadan ben koltuğu tırmalamayı bırakayım diyor.
tam olarak öyle de değil. koşullanmayla ilgili. seçeceğin ismin tınısı çok önemli kesinlikle. basit, tek ya da 2 heceli, dikkat çekici tınısı olan bir isim olması lazım. an-ton-yoğ deyince bence de gelmez. :) tesadüfen kafasını çevirmesinden filan bahsetmiyorum yani.
kedilerin eğitimine dair 3 tane kadar kitap okudum. bu isim konusu hepsinde benzer şekilde açıklanıyor ve tabi ki araştırmalar sonucu ulaştıkları tespitleri yazıyorlar. diyorlar ki mesela, kedinize kızarken adını söylemeyin çünkü adını olumsuz bir şeyle bağdaştırmamsı lazım. olumsuz bir şeyle bağdaştırırsa bakmaz, gelmez adını duyduğunda. severken "tatlı pisi pisi", "uslu pisi pisi" gibisinden hep olumlu güzel sıfatların yanına adını ekleyin diyorlar. farklı kelimelerle bir arada işitsin o adı diye. kedi "tatlı, uslu" kelimelerinin anlamını bilmiyor tabi de o kelimeleri de farkında olmadan kullandığımız için adının yanına eklemek önemli.
mamasını verirken de "pisi pisi gel" diyorsun. "pisi pisi" kelimesi söylendi bana yemek verilecek, kafam okşanacak diye kendini şartlıyor. öğreniyor ismini.
zaten insan da adını bu şekilde öğreniyor. çocukların da benzer bir öğrenme süreci var. "şöyle olursa böyle olur" diye koşullandırıyoruz kendimizi.
kediye "hayır" kelimesini öğretirken el çırpma, anahtar şıngırtmanın temlinde de bu var. o kelimeyi olumsuz bir sesle bağdaştırıyor. "hayır" kelimesi söylendi bana şimdi o sinirimi bozan ses çıkacak, o ses çıkmadan ben koltuğu tırmalamayı bırakayım diyor.
0
pekala, o zaman bir gün mamasını koy ve "pisi pisi(buraya kedinin ismini koy) sakın buraya gelme" diye bi seslen bakalım, seni dinleyecek mi?
0
ya baba takılma buna. insanların canı o sırada yanıyor ki kurduğu cümleyi düşünmüyor o sırada.
0
mamasını koyarken ismi söylemiyorsun ki senelerce, ismini öğretirken söylüyorsun sadece. öğretme sürecinde mama koyarken adını söylemenin sebebi zaten mamaya kendiliğinden geliyor olması. duyduğu kelimeyle o davranışı bağdaştırıyor işte, anlamamakta inat ediyorsun. :)
ismini öğrendikten sonra çağır (mama vermek için filan değil, sırf gelsin yanında dursun diye) koşa koşa geliyor çünkü o kelime söylendiğinde güzel şeyler oluyor. sen pisi pisi deyince odadan koşarak geliyordur. başka bir şey desen, antonio desen mesela, gelmez.
ha ayrıca içeride kıçını devirmiş uyuyor oluyor ben bazen mamasını koyarken (evden çıkarken koyduğumda mesela). o zaman ben adını söyleyinceye kadar kalkıp da gelmiyor mamaya.
ismini öğrendikten sonra çağır (mama vermek için filan değil, sırf gelsin yanında dursun diye) koşa koşa geliyor çünkü o kelime söylendiğinde güzel şeyler oluyor. sen pisi pisi deyince odadan koşarak geliyordur. başka bir şey desen, antonio desen mesela, gelmez.
ha ayrıca içeride kıçını devirmiş uyuyor oluyor ben bazen mamasını koyarken (evden çıkarken koyduğumda mesela). o zaman ben adını söyleyinceye kadar kalkıp da gelmiyor mamaya.
0
whimsical haklı valla.ben de benimkilere oğlum kızım diye seslenince geliyor.hatta sadece gel deyince bile geliyor.dur şunları iki seveyim geleyim
0
benimkine de isim vermeyi çok denedik fakat "oğlum" haricinde herhangi birine tepki vermedi. benden önce büyütenlerden kaynaklanıyor olabilir. oğlum denilince kendinden bahsedildiğini biliyor.adını kendi seçmiş oldu.
ayrıca rock n roll+1. kalbimde, zihnimde öyle bir yer edindi ki çocuğum olarak görüyorum. insan evladım olunca belki fark eder, bilemiyorum. ayrıca pek çok insanın çocuğuna verdiği değerden daha fazlasını verdiğimi düşünüyorum. örneğin kendi ihtiyaçlarım onunkilerden sonra geliyor, şimdiye kadar fiske dahi yemedi.
anne olmak için illa doğurmak gerekmiyor.
ayrıca rock n roll+1. kalbimde, zihnimde öyle bir yer edindi ki çocuğum olarak görüyorum. insan evladım olunca belki fark eder, bilemiyorum. ayrıca pek çok insanın çocuğuna verdiği değerden daha fazlasını verdiğimi düşünüyorum. örneğin kendi ihtiyaçlarım onunkilerden sonra geliyor, şimdiye kadar fiske dahi yemedi.
anne olmak için illa doğurmak gerekmiyor.
0
Ben de instagramda ya da facebookta sürekli bebeklerini ya da yeğenlerini paylaşanları gereksiz bulurdum. Ta ki bir yeğenim olana kadar.
O kadar yakın hissedince kızımı oğlumu da kullanırsın.
O kadar yakın hissedince kızımı oğlumu da kullanırsın.
0
evet gereksiz buluyorum. hatta rahatsız edici. benim de 9 yaşında köpeğim var. severken oğlum, babacığım diye severimm ama birisine onunla ilgili bir şey anlatıyorsam köpeğim derim. Tam bahsettiğin şeye geçen hafta duyuruda denk geldim. "8 aylık kızımın genital bölgesinden kan gelmeye başladı" diye girmiş cümleye. Dehşet içinde okuyordum ki kedi olduğunu son cümlede öğrendim. aptalca bir durum yani.
0
rahatsız olmak değil de saçma buluyorum, komik geliyor.
"insanlarla hayvanların farklılaştırılmasını anlamıyorum" denmiş. bence ortayı bulmak lazım. tüm kainat bizim için yaratılmış gibi davranan bir kitle var. insanı "üstün varlık" görüp her şeyi kendine mübah sayan. bir de böyle "neden kendimizi ayırıyoruz" diyenler var. bence ikisi de aynı oranda sağlıksız ve saçma.
hayvanlar bizim dostumuzdur, kamkimizdir; kendi yaşam alanları olan, bizim gibi canlı varlıklardır eyvallah da kusura bakmayın ben kendi oğlumu kediden ayırırım ya. elbette eğer kedim varsa ona en iyi şekilde bakmaya gayret ederim. sağlığıyla, mutluluğuyla, derdiyle sıkıntısıyla iyileşirim. o da bir anlamda benim evladım sayılır sonuçta. ama gidip de onu eşimle ortak üretimimiz olan bir canlıyla bir tutmam. bunda bir gariplik veya yanlışlık görmüyorum.
böyle deyince şey gibi anlaşılıyor bi' de, sanki evdeki kediyi yeni doğan oğul için kurban ediyoruz. ben kediye de kendi oğluma da bakabilir, ikisini de memnun edebilirim. sadece şunu söylüyorum: birisi kedi amk, diğeri insan. bu "kedi daha değersizdir çünkü o kedidir" anlamına gelmiyor. kedi yani hayvan.
"insanlarla hayvanların farklılaştırılmasını anlamıyorum" denmiş. bence ortayı bulmak lazım. tüm kainat bizim için yaratılmış gibi davranan bir kitle var. insanı "üstün varlık" görüp her şeyi kendine mübah sayan. bir de böyle "neden kendimizi ayırıyoruz" diyenler var. bence ikisi de aynı oranda sağlıksız ve saçma.
hayvanlar bizim dostumuzdur, kamkimizdir; kendi yaşam alanları olan, bizim gibi canlı varlıklardır eyvallah da kusura bakmayın ben kendi oğlumu kediden ayırırım ya. elbette eğer kedim varsa ona en iyi şekilde bakmaya gayret ederim. sağlığıyla, mutluluğuyla, derdiyle sıkıntısıyla iyileşirim. o da bir anlamda benim evladım sayılır sonuçta. ama gidip de onu eşimle ortak üretimimiz olan bir canlıyla bir tutmam. bunda bir gariplik veya yanlışlık görmüyorum.
böyle deyince şey gibi anlaşılıyor bi' de, sanki evdeki kediyi yeni doğan oğul için kurban ediyoruz. ben kediye de kendi oğluma da bakabilir, ikisini de memnun edebilirim. sadece şunu söylüyorum: birisi kedi amk, diğeri insan. bu "kedi daha değersizdir çünkü o kedidir" anlamına gelmiyor. kedi yani hayvan.
0
@der meister
kendimizi neden 'bu kadar fazla' ayırıyoruz dedim ben de zaten. tabii ki mesela bebeğim olsa bebeğimle kedim eşit derecede önemlidir diyemem, ikisinin yeri ayrı olmakla beraber bebeğim ve onun sağlığı her şeyden, benden bile önce gelir.
benim eleştirdiğim 'insan' ve 'hayvan' ayrımının çok keskin iki aşırı uçmuş gibi görülmesi, yaşayan bütün canlılarla yüzde 90 üzeri aynı yapıtaşlarını paylaşırken bu neyin ayrımı diyorum. ne hayvanları üstün tutuyorum ne insanları, önceliklerin de farkındayım, sadece kendimizi çok fazla yüceltmeyi anlamsız buluyorum.
yani bir insanın çok sevdiği, kimi zaman yemeğini kimi zaman yatağını paylaştığı bir canlıya sevgi ifadesi olarak kızım oğlum demesi bile insanları rahatsız etmemeli, anlamsız böyle hassasiyetler. hiç sağlıksız bir düşünce tarzım olduğunu sanmıyorum, hemen panter emel yaftası yapıştırmayın insanlara.
kendimizi neden 'bu kadar fazla' ayırıyoruz dedim ben de zaten. tabii ki mesela bebeğim olsa bebeğimle kedim eşit derecede önemlidir diyemem, ikisinin yeri ayrı olmakla beraber bebeğim ve onun sağlığı her şeyden, benden bile önce gelir.
benim eleştirdiğim 'insan' ve 'hayvan' ayrımının çok keskin iki aşırı uçmuş gibi görülmesi, yaşayan bütün canlılarla yüzde 90 üzeri aynı yapıtaşlarını paylaşırken bu neyin ayrımı diyorum. ne hayvanları üstün tutuyorum ne insanları, önceliklerin de farkındayım, sadece kendimizi çok fazla yüceltmeyi anlamsız buluyorum.
yani bir insanın çok sevdiği, kimi zaman yemeğini kimi zaman yatağını paylaştığı bir canlıya sevgi ifadesi olarak kızım oğlum demesi bile insanları rahatsız etmemeli, anlamsız böyle hassasiyetler. hiç sağlıksız bir düşünce tarzım olduğunu sanmıyorum, hemen panter emel yaftası yapıştırmayın insanlara.
0
locococo
Mevsimden midir nedir, bütün avokadoların üzeri pütür pütür. Normal midir bu, hepsi de aşırı sert.
Mevsimden midir nedir, bütün avokadoların üzeri pütür pütür. Normal midir bu, hepsi de aşırı sert.
0
evet normal bu dönemde öyle oluyorlar. sert olmaları iyidir hemen bozulmazlar. buzdolabında saklayın ve yiyeceğiniz kadarını dışarıda 1 gün 2 gün bekletin hemen yumuşarlar.
not: yanlarına elma koyarsanız çok hızlı yumuşarlar.
bir avokado yetiştiricisi babanın evladı olarak söylüyorum.
not: yanlarına elma koyarsanız çok hızlı yumuşarlar.
bir avokado yetiştiricisi babanın evladı olarak söylüyorum.
0
çok yandan bir o kadar cahilce bir soru. bu avakado ne şekilde yenir? ben daha önce denediğimde lanet olsun böyle meyveye deyip bir daha almamak üzere küfürler savurdum. tadı tad değildi bi defa. ben nerde yanlış yaptım?
0
@2006
elma armut gibi ısırılarak yenmiyor pek.
püre haline getirip, zeytinyağı sarımsak ya da ne bileyim soya sosu olmadı yoğurtla, limonla gibi işte kafana ve damağına göre bişiler ekleyerek yeniyor. meze gibi ya da bazı yemeklere sos gibi bir olayı var.
elma armut gibi ısırılarak yenmiyor pek.
püre haline getirip, zeytinyağı sarımsak ya da ne bileyim soya sosu olmadı yoğurtla, limonla gibi işte kafana ve damağına göre bişiler ekleyerek yeniyor. meze gibi ya da bazı yemeklere sos gibi bir olayı var.
0
normal, ama bazı yerlerde aşırı sert olmayanları da var. ayrı bir yere koyuyorlar, onu bir sorarsınız yumuşakları da var mı diye.
keneabidin'in verdiği elma tüyosu çok işime yarayacak, çok güzel olmuş yazdığı.
2006: ben ikiye bölüp çekirdeği çıkardıktan sonra kabuğunu elimle soyup, direkt dilimleyip yiyorum avokadoyu. yanına somon füme ve sarısı dağılmamış sahanda yumurta güzel gidiyor. salataya koyuyorum yeşil elmayla birlikte bazen.
bana göre zeytinyağı, sarımsak, soya sosu, yoğurt limon avokadoya pek uygun değil. ancak fajita yerken filan yanına sos yaparlarken içine bir şeyler katıyorlar da avokadonun avokadoluğu kalmıyor işte o zaman.
keneabidin'in verdiği elma tüyosu çok işime yarayacak, çok güzel olmuş yazdığı.
2006: ben ikiye bölüp çekirdeği çıkardıktan sonra kabuğunu elimle soyup, direkt dilimleyip yiyorum avokadoyu. yanına somon füme ve sarısı dağılmamış sahanda yumurta güzel gidiyor. salataya koyuyorum yeşil elmayla birlikte bazen.
bana göre zeytinyağı, sarımsak, soya sosu, yoğurt limon avokadoya pek uygun değil. ancak fajita yerken filan yanına sos yaparlarken içine bir şeyler katıyorlar da avokadonun avokadoluğu kalmıyor işte o zaman.
0
@2006
guacamole yapılabilir, çekirdekleri çıkarılmış domatesi minik minik doğra, soğanları minik minik doğra, biraz sarımsak rendele, tuz, birkaç baharat daha var ama bakmaya üşendim şimdi. avokadoları ezip bunlarla karıştırıyorsun. bunu genelde sade mısır cipsiyle dip sos olarak servis ediyorlar ama etin, tavuğun yanına, salatanın üstüne de konabiliyor.
özellikle tavukla çok iyi gider. tavuklu sandviçin içine ince dilimler halinde konulabilir.
eğer avokado tam kıvamında olgunlaşmışsa (ne sert olacak ne çok yumuşak, içi de kararmamış olacak) ve tadı yerindeyse ekmek üstü de yenebilir. ilk başta beh bu ne demiştim ama şu an çok seviyorum. üstelik çok sağlıklı.
guacamole yapılabilir, çekirdekleri çıkarılmış domatesi minik minik doğra, soğanları minik minik doğra, biraz sarımsak rendele, tuz, birkaç baharat daha var ama bakmaya üşendim şimdi. avokadoları ezip bunlarla karıştırıyorsun. bunu genelde sade mısır cipsiyle dip sos olarak servis ediyorlar ama etin, tavuğun yanına, salatanın üstüne de konabiliyor.
özellikle tavukla çok iyi gider. tavuklu sandviçin içine ince dilimler halinde konulabilir.
eğer avokado tam kıvamında olgunlaşmışsa (ne sert olacak ne çok yumuşak, içi de kararmamış olacak) ve tadı yerindeyse ekmek üstü de yenebilir. ilk başta beh bu ne demiştim ama şu an çok seviyorum. üstelik çok sağlıklı.
0
long live rock n roll
Bugün işteki son günümdü. İşten çıkış belgelerimi imzalarken şirketten alacaklarımı yazan bir belgeyi de imzaladım. Kalan izinlerim için de 1000₺ civarı bir miktar yazıyordu, muhasebeci onu sözlü olarak da belirtti, ben de "benim iznim kalmamıştı ki, hepsini kullandım" dedim. Kontrol ettiler ve o iz
Bugün işteki son günümdü. İşten çıkış belgelerimi imzalarken şirketten alacaklarımı yazan bir belgeyi de imzaladım. Kalan izinlerim için de 1000₺ civarı bir miktar yazıyordu, muhasebeci onu sözlü olarak da belirtti, ben de "benim iznim kalmamıştı ki, hepsini kullandım" dedim. Kontrol ettiler ve o izin parası silinmiş belgeyi imzaladım.
Bu noktada size duyurunun başlığındaki soruyu yöneltiyorum. Allah'sız bir kafir olarak günah ve karma gibi kavramlara inanmadığımı da belirteyim.
Bu noktada size duyurunun başlığındaki soruyu yöneltiyorum. Allah'sız bir kafir olarak günah ve karma gibi kavramlara inanmadığımı da belirteyim.
0
tabii ki de doğru olanı yapmışsın. sonuçta izinlerinin ne kadarını kullandığını biliyorsun onlar da bildiğini biliyor. buna rağmen ses çıkarmasaydın ve onlar yanlışlığı sonradan fark etselerdi 1000 lira için çok kötü bir duruma düşecektin. kim bilir çalışanlarını hangi şekillerde yolan işverene tabii acınmaz ama senin kendini o duruma düşürmene değmez asla.
0
allahsız bir kafir ve yine karmaya da inanmayan biri olarak yaptığın şey kesinlikle, kendine olan saygından ötürü, taşıdığın erdemle yaptığın bir şeydi. ki bunu çok yüceltici ve büyütücü bir eylem olarak da söylemiyorum. ama bulunduğun konumda aynı davranışı sergilemeseydim ben, kendime saygı duyamaz, kendi kendimi yerdim. şu hayatta bir amacım varsa o da iyi bir insan olmak, önünü arkasını düşünmeden.
0
Ben olsam ben de sizin gibi yapardim. Konunun gunahla bir ilgisi yok, ahlak ve vicdanla ilgisi var.
0
Hakkın emeğin olmayan bir parayı almamışsın, bunda yanlış bir şey yok. Kaldı ki bunun günahla falan da bir ilgisi yok tamamen kişisel ahlak sınırlarınla ilgili bir durum.
0
ahlaklı davranmışsın tebrik ederim.
salaklık diyenler yadrın bir gün yolsuzluk yapmaya müsait insanlar
salaklık diyenler yadrın bir gün yolsuzluk yapmaya müsait insanlar
0
salak değilsin. ben de allahsız kafirim, karmaya vs inanmayan. ne yaparsan yanına kalıra inanırım. ancak 1000tlden daha önemli bir şey var, o da kafanı yastığa koyduğunda içinin rahat etmesi. ben de senin yerinde olsam böyle davranırdım, ama bunun sebebi mertlik vs değil. kafamı koyduğumda rahat etmek için böyle davranırdım. içime siniyor olsa saniye düşünmezdim. yine kendimi düşünerek yani...
velhasıl, salak değilsin.
velhasıl, salak değilsin.
0
adamsın kardeşim, 1000 lira için arkadan laf mı söyleticektin bir de... helal olsun.
0
bunun dinle alakası yok. ahlak, etik anlayışı. sormanın sebebi büyük ihtimal ahlaksız biriyle empati kurman. başkası olsa evet o parayı alır hiç de düşünmezdi kanka. zaten doğru olanı yapmışsın, aq çomarları doğruyu yanlış olarak benimsedikleri için böyle oluyor.
0
Yapmanız gerekeni yapmışsınız. Hırsızlık yapmamanın adı mertlik de değil salaklık da değil.
0
doğrusunu yapmışsın.
atimi nickli kullanıcı turist kazıklamaya çalışan oç taksicilerden çıkarsa şaşırmam.
atimi nickli kullanıcı turist kazıklamaya çalışan oç taksicilerden çıkarsa şaşırmam.
0
allahlılıkla ya da karmayla alakası yok ki bunun. sen erdemli olanı seçmişsin, toplum adına teşekkür ederiz. senin gibi insanlara çok ihityaç var.
0
çalıştığınız süre boyunca sizi dürten değil de gayet hşunuza giden şekilde bir yönetim işleyişi mevcutsa evet doğru olanı yapmışsınız.
ancak işçi dürten, mesai vermeyen, hak gaspeden bir yer ise yanlış yapmışsınız.
sermaye senden çalıyorsa, sen de ondan çalacaksın.
ancak işçi dürten, mesai vermeyen, hak gaspeden bir yer ise yanlış yapmışsınız.
sermaye senden çalıyorsa, sen de ondan çalacaksın.
0
kesinlikle adamın dibisin. pişman olmanı gerektiren bir şey yok. senin olmayan bir parayı geri iade etmek salaklık değildir. zaten amk dünya böyle oldu. eskinin dürüstlerine enayi keriz denmeye başlandı.
0
acccra
sosyal anlamda genel olarak bazı problemlerim var ama sadece bir kısmını soracağım şu an. az önce yolda tanıdık birine denk geldim, tanıdık-arkadaş arası daha doğrusu. az çok muhabbetim olan biri ki ayrıca seneye beraber çalışma ihtimalimiz de var. muhabbet şu şekilde 5 sn sürdü:o: napıyorsun abi?be
sosyal anlamda genel olarak bazı problemlerim var ama sadece bir kısmını soracağım şu an. az önce yolda tanıdık birine denk geldim, tanıdık-arkadaş arası daha doğrusu. az çok muhabbetim olan biri ki ayrıca seneye beraber çalışma ihtimalimiz de var. muhabbet şu şekilde 5 sn sürdü:
o: napıyorsun abi?
ben: iyidir abi buralarda oturuyorum ben zaten
o: a ben de yakınlarda oturuyorum. işte arkadaşlarla geldik biz de
ben: iyi o zaman, kolay gelsin görüşürüz
ne kadar yansıtabildim bilmiyorum ama baya garipti. muhabbet açsam mı açmasam mı bilemedim, yok yere heyecanlandım, hiç huyum olmadığı halde o andan beri düşünüyorum falan.
ya da geçen daha yakın olduğum ve samimi olarak görüşelim bi ara dediğim biriyle tuvalette denk geldim, 10 saniyelik saçma bir muhabbetten sonra ne bakıyorsun hala hadi siktir git der gibi hadi görüşürüz dedim. kendimi kötü hissettim, ayıp oldu, bundan sonra görüşünce garip olacak, oturup bunu da saatlerce düşündüm falan.
böyle mal mal hareketlerim var, ne yapayım?
o: napıyorsun abi?
ben: iyidir abi buralarda oturuyorum ben zaten
o: a ben de yakınlarda oturuyorum. işte arkadaşlarla geldik biz de
ben: iyi o zaman, kolay gelsin görüşürüz
ne kadar yansıtabildim bilmiyorum ama baya garipti. muhabbet açsam mı açmasam mı bilemedim, yok yere heyecanlandım, hiç huyum olmadığı halde o andan beri düşünüyorum falan.
ya da geçen daha yakın olduğum ve samimi olarak görüşelim bi ara dediğim biriyle tuvalette denk geldim, 10 saniyelik saçma bir muhabbetten sonra ne bakıyorsun hala hadi siktir git der gibi hadi görüşürüz dedim. kendimi kötü hissettim, ayıp oldu, bundan sonra görüşünce garip olacak, oturup bunu da saatlerce düşündüm falan.
böyle mal mal hareketlerim var, ne yapayım?
0
herkeste vardır aynı durum takma kafana, cok samimi olmadığın yani sadece ordan burdan okuldan mahalleden vs vs tanıştığın kişilerle muhabbet bu kadar olur, nabıyon iyi sen nabıyon iyi hadi görüşürüz bu kadar.
0
Adamı öldürdün belki de bu hareketinle. Bi' daha yapma.
“bir insan acı çeker, mutsuzluk üstüne mutsuzluğa uğrar. katlanır bunlara, yazgısını benimser, iyice yerleşir içine. saygı görür. sonra, bir akşam, hiç: bir zamanlar çok sevdiği bir dostuna rastlar. dostu biraz dalgın konuşur onunla. evine dönünce, adam kendini öldürür. sonra gizli dertlerden, bilinmeyen dramdan söz edilir. hayır. ille de bir neden gerekirse, dostu kendisiyle dalgın konuştuğu için öldürmüştür adam kendini. böyle işte, dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde, onun basitliği şaşırttı hep beni.”
“bir insan acı çeker, mutsuzluk üstüne mutsuzluğa uğrar. katlanır bunlara, yazgısını benimser, iyice yerleşir içine. saygı görür. sonra, bir akşam, hiç: bir zamanlar çok sevdiği bir dostuna rastlar. dostu biraz dalgın konuşur onunla. evine dönünce, adam kendini öldürür. sonra gizli dertlerden, bilinmeyen dramdan söz edilir. hayır. ille de bir neden gerekirse, dostu kendisiyle dalgın konuştuğu için öldürmüştür adam kendini. böyle işte, dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde, onun basitliği şaşırttı hep beni.”
0
o zaman sana en korkuncunu söyleyeyim: o insanlar umursamıyor böyle yapmanı, muhtemelen 2 saniye bile düşünmeyip neyi önemsiyolarsa onu yapmaya devam ettiler.
0
sosyal fobi bence bu. karşındaki senden sıkılacak diye korkup konuşmayı önce ben bitireyim diye düşünüyorsun sanırım.
topu karşındakine at. cevabı evet/hayırdan ibaret olmayan açıklama yapmasını gerektiren bir soru sorabilirsin, mesela hatrını sor işini sor, kısacası ilgi göster. sonra karşındaki sana sorar, sen cevap verirsin, en son da klasik görüşelim abi vs. tatlı şekilde ayrılırsın.
acele cevap verme, düşünmeden ağzına gelen ilk şeyi söyleme.
topu karşındakine at. cevabı evet/hayırdan ibaret olmayan açıklama yapmasını gerektiren bir soru sorabilirsin, mesela hatrını sor işini sor, kısacası ilgi göster. sonra karşındaki sana sorar, sen cevap verirsin, en son da klasik görüşelim abi vs. tatlı şekilde ayrılırsın.
acele cevap verme, düşünmeden ağzına gelen ilk şeyi söyleme.
0
heyecan basmasi biraz sosyal fobi gibi duruyor. bir kac hipnoz seansi ile onu atlatabilirsiniz. ama cabucak hoscakal demek de fena bir sey degil. en fazla asosyal derler, siz de muhendis genlerinize yukleyin (:P oyle mi?)
neticede yeterince dert etmissiniz, birakin artik onlar dert etsin.
neticede yeterince dert etmissiniz, birakin artik onlar dert etsin.
0
mattiadestro
instagramda takılırken şu profile denk geldim:https://instagram.com/ellebradford/kız transeksüelmiş. baya baya güzel ama. youtube kanalına bakmasam anlamayacaktım. sorular:1) translar memelerden bir şey hissediyorlar mı? östrojen hormonu alıp memeler büyüyünce hassaslık mı artıyor nasıl oluyor?2) se
instagramda takılırken şu profile denk geldim:
instagram.com
kız transeksüelmiş. baya baya güzel ama. youtube kanalına bakmasam anlamayacaktım.
sorular:
1) translar memelerden bir şey hissediyorlar mı? östrojen hormonu alıp memeler büyüyünce hassaslık mı artıyor nasıl oluyor?
2) sekste zevk aldıklarını okumuştum sağda solda peki orgazm oluyorlar mı? oluyorlarsa nasıl? pipi uçurulurken sinirler falan gitmiyor mu?
erkeklere bonus soru: barda bu kızla tanıştınız, içkiler içildi eve geçilecek, size trans olduğunu söyledi. bir işe girdik artık dönüş yok mu dersiniz yoksa vaz mı geçersiniz?
instagram.com
kız transeksüelmiş. baya baya güzel ama. youtube kanalına bakmasam anlamayacaktım.
sorular:
1) translar memelerden bir şey hissediyorlar mı? östrojen hormonu alıp memeler büyüyünce hassaslık mı artıyor nasıl oluyor?
2) sekste zevk aldıklarını okumuştum sağda solda peki orgazm oluyorlar mı? oluyorlarsa nasıl? pipi uçurulurken sinirler falan gitmiyor mu?
erkeklere bonus soru: barda bu kızla tanıştınız, içkiler içildi eve geçilecek, size trans olduğunu söyledi. bir işe girdik artık dönüş yok mu dersiniz yoksa vaz mı geçersiniz?
0
öncelikle sokakta görsem sesini duymazsam kadın sanırım,şu an trans değil de gerçek kadın sanırım, güzel mi değil mi tartışılır, bu haliyle metalaşmış kapitalizm oyuncağı olmuş...
ikinci soru, ben vazgeçerim.... aslında düşündüm de birlikte olurum. niye mi eğer beni sevecek olursa duygularını düşünürüm belki cinsellik değil ama duygusal olarak yanında olurum. yine diyorum herkes bu kadar şanslı değil bu trans birey kapitalizm için bir sürü ameliyat vs geçirmiş herkes bunu yapamıyor, ortada yarı erkek yarı kadın dolaşıyorlar:S
ikinci soru, ben vazgeçerim.... aslında düşündüm de birlikte olurum. niye mi eğer beni sevecek olursa duygularını düşünürüm belki cinsellik değil ama duygusal olarak yanında olurum. yine diyorum herkes bu kadar şanslı değil bu trans birey kapitalizm için bir sürü ameliyat vs geçirmiş herkes bunu yapamıyor, ortada yarı erkek yarı kadın dolaşıyorlar:S
0
koyun postu giymiş kurt paylaşımı manidar olmuş arkadaşın.
son soruya cevabım ikisi de değil; rahatsızlık duymam. ~ha bu kız üzerinden sormuşsun ama ben genel anlamda söyledim, tanışıp beğendiğim birisinin trans olduğunu öğrensem sorun etmem yani. bu kıza özel bir durum değil.
son soruya cevabım ikisi de değil; rahatsızlık duymam. ~ha bu kız üzerinden sormuşsun ama ben genel anlamda söyledim, tanışıp beğendiğim birisinin trans olduğunu öğrensem sorun etmem yani. bu kıza özel bir durum değil.
0
2) yanılıyor olabilirim ama pipiyi kökünden uçurmuyorlar, sinir uçlarından klitoris, yine artan kısımlardan vajinanın dış kısmını falan yapıyorlar diye biliyorum.
baya güzelmiş evet. ama yutub kanalına baktım erkekken de 'güzel'miş zaten. emmi tipli bir adamla bebek suratlı bir adamın dönüşümü çok farklı oluyor haliyle.
baya güzelmiş evet. ama yutub kanalına baktım erkekken de 'güzel'miş zaten. emmi tipli bir adamla bebek suratlı bir adamın dönüşümü çok farklı oluyor haliyle.
0
Bu epey güzelmiş ama bir seri başarılı operasyon var sadece pipiyi yok etme yok.
mesela anatomik olarak erkek bedeninde böyle bir pelvik yapı yok, üst beden ile pelvik yapı arasındaki açıya bakarsak kalçaya enjeksiyon yapılmış ve kalçalar ve baldırlar o şekilde büyütülmüş bence sırf hormonla bu kadar net elde edilmez.
ama bunun en büyük şansı yüz yapısı, burnu da estetik büyük ihtimalle ama yüz iskelet napısı zaten çok narin o yüzden çok güzel bir kadın olup çıkıvermiş cidden.
mesela anatomik olarak erkek bedeninde böyle bir pelvik yapı yok, üst beden ile pelvik yapı arasındaki açıya bakarsak kalçaya enjeksiyon yapılmış ve kalçalar ve baldırlar o şekilde büyütülmüş bence sırf hormonla bu kadar net elde edilmez.
ama bunun en büyük şansı yüz yapısı, burnu da estetik büyük ihtimalle ama yüz iskelet napısı zaten çok narin o yüzden çok güzel bir kadın olup çıkıvermiş cidden.
0
Tayland'da yaşıyorum ve bu olay burada çok normal. İnanılmaz derecede güzel translar var, çoğunun farkına varmak mümkün değil. Ladyboyları çok meşhur buranın, hatta kendi güzellik yarışmaları falan var. Kendi sitemde bu konu ile ilgili bir makale yazmıştım, ilginizi çekebilir: www.taylandgezi.com
Meme hassasiyetini bilmiyorum. Ama hepsi hormon almıyor, bir kısmı direkt silikon taktırıyor.
Söylendiği gibi vajinayı yaparken bir de klitoris yapıyolar sanırım, yani herhalde orgazm oluyorlar.
Burada yaşayan yabancılara yönelik bir forumda, adamın birinin kız arkadaşının trans olduğunu nasıl anladığını okumuştum. Yatağa girene kadar hiç bir şeyden şüphelenmemiş, ama seks öncesi kız kayganlaştırıcı kullanmak isteyince şüphelenmiş. Translar doğal olarak ıslanmıyorlarmış, kayganlaştırıcı kullanmaları gerekiyormuş.
Trans olduğunu söylese vaz geçmem sanırım, zaten ben fark edemediysem o iş olmuş demektir. Burada yaşayınca iyice alışıyosun zaten. Bazı batılılar bu yüzden her an korku içindeler, ama bir ilişki yaşayıp asla bilemeyebilirsin kendisi söylemezse, korkunun lüzumu yok bence. Bu dediğim batılı da kız kayganlaştırıcı kullanmasa asla fark etmeyecekti muhtemelen.
Meme hassasiyetini bilmiyorum. Ama hepsi hormon almıyor, bir kısmı direkt silikon taktırıyor.
Söylendiği gibi vajinayı yaparken bir de klitoris yapıyolar sanırım, yani herhalde orgazm oluyorlar.
Burada yaşayan yabancılara yönelik bir forumda, adamın birinin kız arkadaşının trans olduğunu nasıl anladığını okumuştum. Yatağa girene kadar hiç bir şeyden şüphelenmemiş, ama seks öncesi kız kayganlaştırıcı kullanmak isteyince şüphelenmiş. Translar doğal olarak ıslanmıyorlarmış, kayganlaştırıcı kullanmaları gerekiyormuş.
Trans olduğunu söylese vaz geçmem sanırım, zaten ben fark edemediysem o iş olmuş demektir. Burada yaşayınca iyice alışıyosun zaten. Bazı batılılar bu yüzden her an korku içindeler, ama bir ilişki yaşayıp asla bilemeyebilirsin kendisi söylemezse, korkunun lüzumu yok bence. Bu dediğim batılı da kız kayganlaştırıcı kullanmasa asla fark etmeyecekti muhtemelen.
0
eskiden derlerdi ki, parayla imanın kimde olduğu belli olmaz. şimdi bu deyişi değiştirmenin vakti gelmiş.
0
yüzü gözü çok güzelmiş gerçekten ama en büyük avantajı minyon olması. minyon olmasa bu kadar kadın durmayabilirdi. ha bir de deli gibi estetik ameliyat geçirmiş belli ki, sonuç başarılı olmuş ama.
0
soso
bu tip besinlerde markaya, organik olup olmamasına falan dikkat ediyor musunuz? daha doğrusu dikkat etmeli miyiz? markadan markaya fark oluyor mu?
bu tip besinlerde markaya, organik olup olmamasına falan dikkat ediyor musunuz? daha doğrusu dikkat etmeli miyiz? markadan markaya fark oluyor mu?
0
aslında deneme-yanılma yöntemiyle, alışveriş yaptığım dükkanlardaki isimleriyle hareket ediyorum. bazen gerçekten pilavlık pirinç için birkaç farklı denemem gerekiyor. bulgur için kısırlık bulgur ve daha kalın -pilavlık- olarak alıyorum.
besin değeri en nihayetinde aşağı yukarı aynıdır. organik-inorganik durumlar pek ilgilendirmiyor galiba beni ya. belki de tam bir hiçbir şeyden anlamayan er kişisiyimdir.
besin değeri en nihayetinde aşağı yukarı aynıdır. organik-inorganik durumlar pek ilgilendirmiyor galiba beni ya. belki de tam bir hiçbir şeyden anlamayan er kişisiyimdir.
0
Ben de pek dikkat etmiyorum, bulgur ne kadar farkli olabilir ki? Mercimek pişim suresi acisindan dikkat edilmesi gerekebilir.
0
mercimek ve bulgurda çok fark ettiğini sanmıyorum ama nohut, kurufasülye ve pirinçte kesin fark oluyor.
0
markadan ziyade mercimeği kabuklu almaya çalışıyorum, bulgurun kepeklisi falan da var sanırım ama çok farkedeceğini düşünmediğimden piyasada bakliyat konusunda çeşitli ürünleri bulunan markalardan alıyorum. Pirinç daha teferrüatlı, esmeri var, basmati gibi çeşitleri var, yabanisi, siyahı vs. var, sağlık açısından düşük glisemik indeks muhabbeti sebebiyle bu ürünler tercih edilebiliyor, tabi fiyatlar da zıplıyor, karar sizin.
0
ben tek yaşarken edikkat diyordum ve organik alıyordum. şimdi bizimkiler migrostaki sözde iyi markadan falan alıyorlar, organik almıyorlar.
markadan markaya fark olabiliyor, özellikle nohut, kurufasulyede. pirinç de a101 in baldo pirinci ile, atıyorum sezon'un baldo pirinci biraz farklı oluyor.
markadan markaya fark olabiliyor, özellikle nohut, kurufasulyede. pirinç de a101 in baldo pirinci ile, atıyorum sezon'un baldo pirinci biraz farklı oluyor.
0
novotni
esimle evlenmeden once istanbul da ayri yakalarda oturuyorduk. bazen ailesiyle bir yerlere gittiginde mesafe ve saat farketmeksizin goturup getiriyordum. bize geldiklerinde toplu tasimadan indikleri yerden aliyordum. evlenince ayni yakaya tasindik aramizda 4-5 km mesafe var. ilk defa bize gelecekler
esimle evlenmeden once istanbul da ayri yakalarda oturuyorduk. bazen ailesiyle bir yerlere gittiginde mesafe ve saat farketmeksizin goturup getiriyordum. bize geldiklerinde toplu tasimadan indikleri yerden aliyordum. evlenince ayni yakaya tasindik aramizda 4-5 km mesafe var. ilk defa bize gelecekler caddelerinden otobus geciyor bi sekilde binip gelebilirler ama esim direkt alir gelirsin dedi. hadi sadece ilk defa icin olsa neyse diyecegim ama biliyorum ki bu aliskanlik halini alacak. gelecekleri her zaman gidip alip tekrar geri birakmam gerekecek. gece birakmaya eyvallah. vesait olmaz taksiye de para vermesinler falan ama toplu tasima imkanlari varken surekli al birak al birak tuhaf geliyor bana. sair zamanlarfa bir yerden bisey alma, esya tasima veya daha acil durumlarda zaten yardimci oluyorum
simdi esime kendileri gelebilirler zaman ve vesait sorunlari yok diye. hemen alinacak ve surat yapacak biliyorum. annesi de oyle. evlendikten sonra degistin mevzusu donecek ama aslinda degisen hic bisey yok. benim mantigima gore zaman aciliyet, mesafe, onlari zorlayacak saat ve dis sartlar gibi sikintili durumlar disinda kendileri gelsinler diye dusunuyorum.
konustugumda esim kizip sen zahmet etme arabayla ben alirim falan da diyebilir. ama mesele benim veya onun gidip almasi degil. koskoca insanlarin kendilerinin yapabilecekleri bir isi yapmalari. yasli da degiller bu arada 40-50 li yaslardalar.
sizce ne yapayim ne onerirsiniz? isi bastan saglam tutmak istiyorum.
simdi esime kendileri gelebilirler zaman ve vesait sorunlari yok diye. hemen alinacak ve surat yapacak biliyorum. annesi de oyle. evlendikten sonra degistin mevzusu donecek ama aslinda degisen hic bisey yok. benim mantigima gore zaman aciliyet, mesafe, onlari zorlayacak saat ve dis sartlar gibi sikintili durumlar disinda kendileri gelsinler diye dusunuyorum.
konustugumda esim kizip sen zahmet etme arabayla ben alirim falan da diyebilir. ama mesele benim veya onun gidip almasi degil. koskoca insanlarin kendilerinin yapabilecekleri bir isi yapmalari. yasli da degiller bu arada 40-50 li yaslardalar.
sizce ne yapayim ne onerirsiniz? isi bastan saglam tutmak istiyorum.
0
mobilde duzenleyemedim ekleme yapayim. evlenmeden once bizim oldugumuz yakaya geldiklerinde yardimci oluyordum. kendi yakalarinda cok ozel durumlar disinda kendileri hallediyorlardi.
0
başka derdin mi yok abi allah aşkına. 4 km yol dediğin arabayla gidiş geliş 15 dakika sürer. destan yazmışsın resmen. git al sırmaların mı dökülür. 15 dakika onlara ayıramıyor musun?
0
"alır gelirsin" yaklaşımı hoş olmamış. daha usturuplu bi şekilde söylediyse bu cümleyi es geçebilirsin.
diğer yandan gidip alma yükümlülüğün yok elbet. diğer yandan yeni evli çifti haftasonu günü ziyaret etmek de makul değil.
fakat başka bir sorun var sanki, sen zaten daha önce alıştırmışsın gibime geliyor. yani şimdi işi baştan sıkı tutayım diyebilmek için geç olmuş sanki. geç derken, tabii ki yine oturtulabilir bu sistem ama tripsiz şekilde çözülebilmesi noktasını biraz geçmiş gibi.
diğer yandan gidip alma yükümlülüğün yok elbet. diğer yandan yeni evli çifti haftasonu günü ziyaret etmek de makul değil.
fakat başka bir sorun var sanki, sen zaten daha önce alıştırmışsın gibime geliyor. yani şimdi işi baştan sıkı tutayım diyebilmek için geç olmuş sanki. geç derken, tabii ki yine oturtulabilir bu sistem ama tripsiz şekilde çözülebilmesi noktasını biraz geçmiş gibi.
0
ha bu arada annem onlardan 10 kat daha az binmistir arabaya. kendisi hep toplu tasima kullanir bir kez bile beni suradan gel al demedi.
0
bence gidip alman uygun olanı. kendi annen baban olsa otobüse binip gelsinler yea diyerek evde bekler misin ? ben yapmazdım
0
aslinda burada beni dusunduren mesele annesinin tavri. onceden bile alakasiz durumlarda damadim bizi alir ordan falan gibi emrivaki tavirlari oldugunda esim araya girip "cocuk erken kalkiyor anne biz gideriz baska sekilde" gibisinden uyardigi zamanlar oldu.
0
en son söylediğinize göre annesi özellikle yapıyor olabilir. tabii aynı zamanda toplu taşıma zor geliyor da olabilir. çözümü yok aslında tartışırsınız. tartışınca eşinizin annesi eşinize sizi şikayet eder ve ister istemez annesinin söylediklerinin etkisi altında kalabilir eşiniz. o yüzden yapacak bir şey yok, almalısınız.
0
"kendileri gelebilirler, zaman ve vesait sorunları yok" demen terbiyesizlik olarak algılanır ki 15 dakikanı alacak bir iş için bunları söylemen bence de öyle. toplu taşımada yolculuk 25 yaşımdaki haliyle bana bile zor geliyorken belli bir yaşın üstündekilere nasıldır kim bilir. karşıdaki aile zaman zaman sana zahmet etmemeni söyleyecektir.
ha amacın ziyaret sıklıklarını azaltmaksa bunun için başka bir yol aramanı öneririm.
ha amacın ziyaret sıklıklarını azaltmaksa bunun için başka bir yol aramanı öneririm.
0
ilk kez geliyorlarsa adresi de bilmiyorlardır, üstelik yeni evinize ilk kez gelecekler, gidip alman çok normal.
alışkanlık olur diye korkmana gerek yok, alışkanlık olması kontrolü sana verir, çat kapı çıkıp çıkıp gelmezler.
alışkanlık olur diye korkmana gerek yok, alışkanlık olması kontrolü sana verir, çat kapı çıkıp çıkıp gelmezler.
0
yakınmış yahu, bence sana naz yapıyorlar ailece :) Nazı çekerim dersen sen bilirsin.
0
4 kmlik yol için yarım sayfa yazmışsın. değişmedim diyorsun ama değişmişsin, annemden çok arabama bindi diye şimdiden içine oturmuş, çok içten pazarlıklı birisin bence.
0
Herkesin dediği gibi bence de değişmişsin. Ya da hep böyleydin. Kusura bakma ama bence senin kadar geçimsiz insanlar evlenmemeli. bu yazıyı yazana kadar 10 kere alırdın.
0
Annesinin ve eşinin tavrı seni tetikleyen, bence şimdilik al gürültü çıkarma ama eşine uygun bi vakitte emrivakilerden vazgeçmesini söyle
Damat bizi alır ne hem, mesafeyi koru di mi bi kibar ol, oğlum işin var mı sana da böyle döküntülü iş yaptırıyoruz kusurumuza bakma de, bi rica et
Tatlı dilin yaptıramayacağı mı var
Kaynanayı ben sevmedim
Damat bizi alır ne hem, mesafeyi koru di mi bi kibar ol, oğlum işin var mı sana da böyle döküntülü iş yaptırıyoruz kusurumuza bakma de, bi rica et
Tatlı dilin yaptıramayacağı mı var
Kaynanayı ben sevmedim
0
Yerinde olmak istemezdim.
Eşin alıngan, zamanında ona o kozu sen vermişsin. Alıngan davrandığında tepkini belli etmiş olsaydın, sana öyle naz niyaz yapamazdı.
Artık ok yaydan çıkmış. Yapacak bir şey yok, yolun bu yol. Eğ başını. Yürü...
Eşin alıngan, zamanında ona o kozu sen vermişsin. Alıngan davrandığında tepkini belli etmiş olsaydın, sana öyle naz niyaz yapamazdı.
Artık ok yaydan çıkmış. Yapacak bir şey yok, yolun bu yol. Eğ başını. Yürü...
0
Allah eşine sabır versin. İki dakikalık yolu bu kadar büyüten biriyle bi ömür zor geçer be gülüm.
0
40 ve 50 yaşlarında ve sen alıyorsun! Lanet olsun ben niye böyle birini bulamıyorum. Ya bu Türk kızlarının annesi babasıyalıda mı büyüyor,özel şoförleri mi var nedendir bu başkalarını şoför olarak görme olayı. Ben seni tutuyorum! Türk kızlarının bu takıntılarını duydukça ecnebi yengeme saygım daha da çok artıyor.
0
Hocam öncelikle şu hanımdan talimat listesi alma modundan kurtul bence. Romantik sit-com tipi evliliğe dönmesin iş.
0
"alır gelirsin" dedi. Sırf şu cümle için şuraya destan yazabilirim. Buradaki emrivaki o kadar derin sonuçlar doğurur ki; bunu sana anlatmamın mümkünatı yok. Ayrıca;
50 kere alırsın iyi olmazsın ama 1 kere almazsan kötü olursun +1
Yahu şu eşlerinizin kölesi, ayakçısı olmaktan vazgeçin artık. Bir duruşunuz olsun. Kadınlar erkekleri ayak işlerinde kullanmayı severler, evlenseler bile, özellikle kendi ailerinin işlerinde. Bunu yaşadığım binlerce yaşadığım tecrübeye dayanarak söylüyorum. Baştan işi sıkı tut, bu seferlik al, hatta geç saatlerde olursa bırakırsın. Fakat bu iş ayak işine dönüşüyorsa kullanılıyorsun demektir. Bunu da kendine yedirebiliyorsan zaten bu yazdıklarımı hiç okumadın.
50 kere alırsın iyi olmazsın ama 1 kere almazsan kötü olursun +1
Yahu şu eşlerinizin kölesi, ayakçısı olmaktan vazgeçin artık. Bir duruşunuz olsun. Kadınlar erkekleri ayak işlerinde kullanmayı severler, evlenseler bile, özellikle kendi ailerinin işlerinde. Bunu yaşadığım binlerce yaşadığım tecrübeye dayanarak söylüyorum. Baştan işi sıkı tut, bu seferlik al, hatta geç saatlerde olursa bırakırsın. Fakat bu iş ayak işine dönüşüyorsa kullanılıyorsun demektir. Bunu da kendine yedirebiliyorsan zaten bu yazdıklarımı hiç okumadın.
0
aybengülerim
merhaba,liege'deyim ve maastricht'e ulaşımım çok kolay. yakında başka neler var gezebileceğim diye araştırırken utrecht de çıktı karşıma. trenle önce utrecht'e, dönüşte de maastricht'e uğramayı düşünüyorum. zaten aktarmayı mecburen maastricht'te yapıyorum. sizce çok mu kasmış olurum, bir gün ikisine
merhaba,
liege'deyim ve maastricht'e ulaşımım çok kolay. yakında başka neler var gezebileceğim diye araştırırken utrecht de çıktı karşıma. trenle önce utrecht'e, dönüşte de maastricht'e uğramayı düşünüyorum. zaten aktarmayı mecburen maastricht'te yapıyorum. sizce çok mu kasmış olurum, bir gün ikisine birden yetmez mi?
örneğin, brugge ve gent için 1 gün yeter diyen bir insanım.
teşekkürler
liege'deyim ve maastricht'e ulaşımım çok kolay. yakında başka neler var gezebileceğim diye araştırırken utrecht de çıktı karşıma. trenle önce utrecht'e, dönüşte de maastricht'e uğramayı düşünüyorum. zaten aktarmayı mecburen maastricht'te yapıyorum. sizce çok mu kasmış olurum, bir gün ikisine birden yetmez mi?
örneğin, brugge ve gent için 1 gün yeter diyen bir insanım.
teşekkürler
0
bu şehirlere de belki yeter ama arada 2 saat var aktarmasız gidersen. utrecht fena değil ama özellikle gidilesi bir yer değil bence.
0
Utrecht çok matah değil de asıl masstricht güzel. Ama gezilir bi günde herhal ya biz gezdiydik gerçi araba kiralamıştık tren falan beklemedik
0
mhmtt
penisin kök kısmında 3-4 tane isiliğimsi şeyler gördüm bugün. doktora gideyim diyorum ama dermotoloji mi üroloji mi ya da hangisi bilemedim.
penisin kök kısmında 3-4 tane isiliğimsi şeyler gördüm bugün. doktora gideyim diyorum ama dermotoloji mi üroloji mi ya da hangisi bilemedim.
0
Milia denen yağ bezelerindense sıkıntı yok, ben tırnağımla sıkarak çıkardım hepsini, bir daha çıkmadılar.
0
hpv dir bence de.
aldara diye bi krem verir. geçirmezae verrutol kullan. daha etkili.
aldara diye bi krem verir. geçirmezae verrutol kullan. daha etkili.
0
kendin filan sıkma hpv ise teşhisi için o parçanın patolojiye göndermeleri lazım ısrar et bunun için kesin teşhis ve öğrenmen için önemli.
0
Bende de çıkmıştı geçen hafta birini sıktım şimdi tam da Duştan çıkınca gördüm, başlığı görüp tekrar baktım sivilce gibi ama beyaz başlı. Çözümü ne acaba doktorluk bir durum mudur? Başlığı açan arkadaş çözüm bulabildiysen mesaj atıver, ne yaptn, geçti mi, doktora mı gideceksin Üroloji doktoru mu?
0
cemlemikonusuyorsun
2 aylığına hollandaya geldim ve hali hazırda 20 küsür gün geçirdim. Tek başımayım bikaç arkadaşım var ama muhabbetleri sarmadı, frekans farkı var. Yaptığım tek şey bisikletle sürekli gezmek. Bana bi şey önerin acayip sıkıldım lan.
2 aylığına hollandaya geldim ve hali hazırda 20 küsür gün geçirdim. Tek başımayım bikaç arkadaşım var ama muhabbetleri sarmadı, frekans farkı var. Yaptığım tek şey bisikletle sürekli gezmek.
Bana bi şey önerin acayip sıkıldım lan.
Bana bi şey önerin acayip sıkıldım lan.
0
couchsurfing etkinlikleri? hangi şehirdesin bilmiyorum ama adamın teki amsterdamda eski bi tekneyle her hafta free canal tours düzenliyordu. free walking tours gibi gönlünden ne koparsa atıyorsun sonunda.
0
Trenle gidebildiğiniz her yere gidin. Ülke küçük, şehir bol. Yerel pazarlara, bit pazarlarına gidin, ilginizi çekebilecek müzelere bakın.
0
10 gün klmıştım ve bende acayip sıkılmıştım, insan diyo ki bizim memleketin toprağını öpeyim
0
dilleri çok zor ki insanların çoğu ingilizce biliyor zaten. boğazdan konuşulan iğrenç bir dilleri var :d
0
bir insan hollanda da nasıl sıkılır arkadaş? vursana cigaranın dibine dibine :)
0
Insanlarla konus hergun baska insanlarla takil. Ülkelerinin gecmislerini ogren. Nasil buraya gelmisler nasil bu kadar ozgurler? Egitim sistemlerini öğren cesitli meslek dallarindan insanlarla tanis konus. Koy sayilabilecek yerlerine git sosyal yasamina dahil ol. Insan olan yerde heyecan vardır odanda oturma.
0
Belki de kaldigin sehir sikicidir. Baska sehirlere gunubirlik git. Yemeklerini ogren. Sairlerini yazarlarini. Belki de hayatinin amaci onların dillerinde yazilmis kitaplarda yaziyor belki o dilde yazilmis bir kitap mutlu edecek en cok seni.
0
Ayrica ingilizce biliyorsun illa yoksa nasil vize verecekler sana anlatamasan da en azindan dinle
0
7 tane butunlemeye kaldim. Hersey berbat en yakin arkadasim erkek arkadasim sürekli sorumsuzlugumu sorguluyor. Burdan kacip gitmek yerinde olmak icin vermeyecegim sey yok suan. Lutfen bulundugun yerin kiymetini bil. Benim icin gez.
0
hangi şehirdesin? canın sıkılıyorsa atla trene bol bol gez, belçikaya git, brugge ü falan gör. öğrenciye trenler ucuz. yelkene başla, neredeyse her ilçede bir yelken öğrenci klübü var.
0
Hollanda'm ikinci vatanim evim mutlulgum ya. Hangi sehirdesin?
Hollanda'da her sehrin ESN - Erasmus Student Network aglari cok aktif oluyor, hos su an yaz ne alemdedir bilmiyorum ama yine de bak etkinliklerine katil. Ayrica mesela Utrecht'te BuddyGoDutch diye bi grup minnos insancik da vardi. Bende yerlisi cok sicak ve arkadas canlisi insanlar, aksamlari disari cik mutlaka gir bir iki gencler arasinda popüler barlada insanlarla tanis kaynas. Kwak ic. Utrecht'e git. Hatta duvarina Hollanda haritasi asip her gün bir sehri gezerek ülkeyi bitir. O güzelim bisikletlerin tadini cikar, sehirler arasi bisikletle git hava güzellesince.
Tip: 4 Temmuz'da Tour de France Utrecht'te kacirma derim.
Hollanda'da her sehrin ESN - Erasmus Student Network aglari cok aktif oluyor, hos su an yaz ne alemdedir bilmiyorum ama yine de bak etkinliklerine katil. Ayrica mesela Utrecht'te BuddyGoDutch diye bi grup minnos insancik da vardi. Bende yerlisi cok sicak ve arkadas canlisi insanlar, aksamlari disari cik mutlaka gir bir iki gencler arasinda popüler barlada insanlarla tanis kaynas. Kwak ic. Utrecht'e git. Hatta duvarina Hollanda haritasi asip her gün bir sehri gezerek ülkeyi bitir. O güzelim bisikletlerin tadini cikar, sehirler arasi bisikletle git hava güzellesince.
Tip: 4 Temmuz'da Tour de France Utrecht'te kacirma derim.
0
6 ay hollanda'daydım ben de, benim de kek-ot-mantar vs. hiç aram yok.
gez abi, bisikletten sıkılma. daha çok gez, aç google maps'i park bul uzakta oraya git otur albert heijn'den sandviç falan al yanına orada ye geri dön. yine google maps'ten street view'la gez abidik gubidik binalar falan var onlara bakarsın ilgin varsa.
cafe'lere git 1-2 euro'ya filtre kahve iç mis gibi insanları izle, ne konuştuklarını anlama oyunu oyna kendi kendine.
van gogh müzesi'ne gitmediysen git.
değişik etkinlikler oluyor, ben oradayken kano yarışı vardı haarlem'de o tarz şeyler bulmaya çalış. van der saar, frank de boer falan katılmıştı.
hangi şehirdesin bilmiyorum ama genel olarak turistlerin değil yerlilerin gittiği mekanlardan daha çok zevk alıyordum ben.
ek: allahım inşallah yine uzun süreli hollanda'ya giderim, amin.
gez abi, bisikletten sıkılma. daha çok gez, aç google maps'i park bul uzakta oraya git otur albert heijn'den sandviç falan al yanına orada ye geri dön. yine google maps'ten street view'la gez abidik gubidik binalar falan var onlara bakarsın ilgin varsa.
cafe'lere git 1-2 euro'ya filtre kahve iç mis gibi insanları izle, ne konuştuklarını anlama oyunu oyna kendi kendine.
van gogh müzesi'ne gitmediysen git.
değişik etkinlikler oluyor, ben oradayken kano yarışı vardı haarlem'de o tarz şeyler bulmaya çalış. van der saar, frank de boer falan katılmıştı.
hangi şehirdesin bilmiyorum ama genel olarak turistlerin değil yerlilerin gittiği mekanlardan daha çok zevk alıyordum ben.
ek: allahım inşallah yine uzun süreli hollanda'ya giderim, amin.
0
natlab'da güzel filmler var, bu akşam türk filmi var hatta, veya ilgini çekerse blade runner final cut var:
www.natlab.nl
sanattan hoşlanırsan çok yakındaki nuenen'a gidip bisikletle van gogh turu yapabilirsin:
www.vangoghvillagenuenen.nl
www.natlab.nl
sanattan hoşlanırsan çok yakındaki nuenen'a gidip bisikletle van gogh turu yapabilirsin:
www.vangoghvillagenuenen.nl
0
ben bilirim beyim de bilir
merhaba arkadaşlar. bu iki telefondan birini alacağım. hangisi iyidir bilemedim. yorumları okuduğumda ikisi de eşit gibi göründü. general mobile yarın öbürgün ciddi sorunlar çıkarır diye endişe ediyorum. çok övüldü çok satan bi telefon imiş. kime sorsam bilemedim, ben de buraya geldim. fikirlerinizi
merhaba arkadaşlar. bu iki telefondan birini alacağım. hangisi iyidir bilemedim. yorumları okuduğumda ikisi de eşit gibi göründü.
general mobile yarın öbürgün ciddi sorunlar çıkarır diye endişe ediyorum. çok övüldü çok satan bi telefon imiş. kime sorsam bilemedim, ben de buraya geldim. fikirlerinizi öğrenmek istiyorum.
general mobile yarın öbürgün ciddi sorunlar çıkarır diye endişe ediyorum. çok övüldü çok satan bi telefon imiş. kime sorsam bilemedim, ben de buraya geldim. fikirlerinizi öğrenmek istiyorum.
0
öyle aşırı anlamıyorum. benim derdim şarjı iyi gitsin, hızı iyi olsun, kamera net olsun vs. samsung grand neo var elimde. o kadar yavaşladı ki. sinir etti beni.
0
illa bu ikisinden biriyse s4 al. iki senedir kullanıyorum ne yavaşlaması var ne takılması. lollipop da geldi. gayet akıcı ve her ihtiyacını karşılayacak bir telefon.
0
samsung s4 yazmışım ya. s4 mini olacak o. samsung s4 mini.
kullanıcı yorumlarına bakıldığında pek fark yok ikisi arasında. android one 2 yıl google'dan güncelleme alacak bu çok iyi diyolar. bi de sanırım seste sıkıntı varmış bazen.
kullanıcı yorumlarına bakıldığında pek fark yok ikisi arasında. android one 2 yıl google'dan güncelleme alacak bu çok iyi diyolar. bi de sanırım seste sıkıntı varmış bazen.
0
700 liralık en iyi tel hangisi şimdi? bir sürü telefon var. android one'ı kurcaladım bi. klavyesi içine gömülmüş gibi. bi de samsung gibi değil, dokunmatiği biraz geç çalışıyor gibi. bastırman gerekiyor. ses konusundaki sıkıntı güncellemeyle giderilir falan diyolar ama..
0
yazarolacakkiz
Kargoyu bu akşam vermeyi düşünüyorum. 26'sında teslim edilmesi gerek. İmkanı var mı? Varsa en güvenebileceğim kargo şirketi nedir?
Kargoyu bu akşam vermeyi düşünüyorum. 26'sında teslim edilmesi gerek. İmkanı var mı? Varsa en güvenebileceğim kargo şirketi nedir?
0
Dhl iyidir. Websitesinde hızlı gönderim seçenekleri var. Bildirilen zamanda gider
0
parasina kiyarsan gider.benim burdan 25günde yolladiğim kargo hollandadan 2günde geri gelmişti.
0
Hollanda 1 iş günüymüş. UPS Express Savior ile anlaştım 47 dolara. DHL 61 euroydu (öeh)
0
gurufasulye
Bu güzide ve minnoş Hollanda şehri ile ilgili kafama takılan şeyler var. Eindhoven pek küçük bir yer gibi göründü. Elbette Amsterdam gibi hareketli olmasını bekleyemeyiz ama burada yaşamak sıkıcı oluyor mu? Merkezinde ve yakınlarında hoş vakit geçirecek, belki akşamları gidilecek yerler var mı? Aile
Bu güzide ve minnoş Hollanda şehri ile ilgili kafama takılan şeyler var. Eindhoven pek küçük bir yer gibi göründü. Elbette Amsterdam gibi hareketli olmasını bekleyemeyiz ama burada yaşamak sıkıcı oluyor mu? Merkezinde ve yakınlarında hoş vakit geçirecek, belki akşamları gidilecek yerler var mı? Ailecek yerleşmek için uygun mudur? Havasına dayanabilir miyiz? Bir de buradaki HR firmalarıyla bağlantılı olarak (Yacht ve Hays gibi) contract pozisyonlarında çalışmak ile ilgili bir bilginiz var mı? 6 ay sonrasında kalıcı sözleşmeye geçeceğimi söylediler, buna inanabilir miyim? Eşimin yazılım alanında iş bulması zor olur mu, uzun sürer mi?
0
tabii herkesin beklentileri farklı olabilir ama bence eindhoven yaşamak için güzel bir yer. merkezi gayet hareketlidir, alışveriş, yeme içme vs. ben eindhoven'da da büyük şehirlerin olduğu randstad bölgesinde de yaşadım ve eindhoven'ı kesinlikle tercih ederim.
-düzgün, huzurlu şehir yaşamı ve yeşil alanlara çok yakın olması,
-insanları kibar,
-hollanda'nın diğer bölgelerine göre noord-brabant genelde 2-3 derece daha sıcak,
-kültür sanat etkinlikleri randstad kadar olmasa da var, kışın karnaval, yaz boyunca da pek çok müzik festivali olur bölgede,
-nüfusu genç, teknik üni. etkisiyle,
-günübirlik den bosch, maastricht, breda gibi çevre şehirlere rahatça gidilir, belçikaya, almanyaya geçilebilir,
-ev kiraları iyidir, randstad'da 500 euroya kıç kadar evde hatta odada oturursunuz, eindhoven'da o paraya çok daha geniş dairelerde veya bahçeli sıraevlerde oturulabilir.
-araba ve/veya bisiklet şart, tren harici toplu taşıma pek rağbet görmez.
iş kısmını pek bilemiyorum ama genelde teknik üni. ve philips'in etkisiyle daha çok mühendislerin tercih ettiği bir yer. yazılım konusunda fikrim yok maalesef.
-düzgün, huzurlu şehir yaşamı ve yeşil alanlara çok yakın olması,
-insanları kibar,
-hollanda'nın diğer bölgelerine göre noord-brabant genelde 2-3 derece daha sıcak,
-kültür sanat etkinlikleri randstad kadar olmasa da var, kışın karnaval, yaz boyunca da pek çok müzik festivali olur bölgede,
-nüfusu genç, teknik üni. etkisiyle,
-günübirlik den bosch, maastricht, breda gibi çevre şehirlere rahatça gidilir, belçikaya, almanyaya geçilebilir,
-ev kiraları iyidir, randstad'da 500 euroya kıç kadar evde hatta odada oturursunuz, eindhoven'da o paraya çok daha geniş dairelerde veya bahçeli sıraevlerde oturulabilir.
-araba ve/veya bisiklet şart, tren harici toplu taşıma pek rağbet görmez.
iş kısmını pek bilemiyorum ama genelde teknik üni. ve philips'in etkisiyle daha çok mühendislerin tercih ettiği bir yer. yazılım konusunda fikrim yok maalesef.
0
acrazybittersweetsourthingcalledsalsa
Merhaba, Bundan 1 hafta önce cocuk gelisimi yüksek lisans tezimi savunmus ve yuksek lisanstan mezun olmus bulunmaktayim. Sıravgeldi doktora yapmaya. Ancak doktoramı yurt dışında yapmayı istiyorum. Fakat doktora bursu nasıl araştırılir ve elde edilir bilmiyorum. Doktorasını yurt dışında burslu olarak
Merhaba,
Bundan 1 hafta önce cocuk gelisimi yüksek lisans tezimi savunmus ve yuksek lisanstan mezun olmus bulunmaktayim. Sıravgeldi doktora yapmaya.
Ancak doktoramı yurt dışında yapmayı istiyorum. Fakat doktora bursu nasıl araştırılir ve elde edilir bilmiyorum. Doktorasını yurt dışında burslu olarak yapanların öneri ve görügörüslerine ihtiyacim var.
ingiliz dili ve edebiyati mezunu olmamdan dolayı dil problemim yok. Yüksek lisans notum 97 küsür.
Simdiden tesekkurler.
Bundan 1 hafta önce cocuk gelisimi yüksek lisans tezimi savunmus ve yuksek lisanstan mezun olmus bulunmaktayim. Sıravgeldi doktora yapmaya.
Ancak doktoramı yurt dışında yapmayı istiyorum. Fakat doktora bursu nasıl araştırılir ve elde edilir bilmiyorum. Doktorasını yurt dışında burslu olarak yapanların öneri ve görügörüslerine ihtiyacim var.
ingiliz dili ve edebiyati mezunu olmamdan dolayı dil problemim yok. Yüksek lisans notum 97 küsür.
Simdiden tesekkurler.
0
Bazılarından direkt olarak üniversite birimlerimdeki hocalarla iletisime gecmem gerektigini duyuyorum , ancak bu ne kadar avantajli bilemiyorum.
0
ne üzerine doktora yapmak istediğini belirledikten sonra bir tez önerisi yazmalısın. seçtiğin alanda çalışma yapan ve öğrenci kabul eden okulları / hocaları bulman lazım. öğrenci olarak gidebilirsin (bu durumda harç ve diğer masrafları ödemen gerekir, dolayısıyla okuldan veya dışardan burs lazım) veya projeni kabul ettirebileceğin fellowship'lere bakabilirsin, o zaman maaş alırsın.
findaphd.com'a bakabilirsin. the grad cafe forumuna bak. ama burs konusunda asıl yönlendirmeyi gitmek istediğin okullardan alırsın.
findaphd.com'a bakabilirsin. the grad cafe forumuna bak. ama burs konusunda asıl yönlendirmeyi gitmek istediğin okullardan alırsın.
0
Doktora icin genel gecer bilgilerin bir ise yarayacagini sanmiyorum cunku her okul bunu kendine gore farkli sekillerde hallediyor. Mesela bu yaz yuksek lisansindan mezun oldugum okul doktora pozisyonlarini is ilani seklinde aciyor. Burs soz konusu degil cunku zaten kabul edilirsen maas aliyorsun. Yurt disinda doktora yapan diger bildigim insanlar da hep bu sekilde yapiyorlar. Kendi gorusum de yurtdisinda maas almadan, salt ogrencilik seklinde doktora yapmak pek mantikli degil zaten.
0
she was my baby
selamlar,bundan alayım diyorum, 400 lira ülkemizde, 1 hafta sonra hollandaya gideceğim, ordaki fiyatlar nasıldır bilen var mı?fiyat bakımından fikir verecek hangi siteler/mağazalar vardır?teşekkürler
selamlar,
bundan alayım diyorum, 400 lira ülkemizde, 1 hafta sonra hollandaya gideceğim, ordaki fiyatlar nasıldır bilen var mı?
fiyat bakımından fikir verecek hangi siteler/mağazalar vardır?
teşekkürler
bundan alayım diyorum, 400 lira ülkemizde, 1 hafta sonra hollandaya gideceğim, ordaki fiyatlar nasıldır bilen var mı?
fiyat bakımından fikir verecek hangi siteler/mağazalar vardır?
teşekkürler
0
0
rayde
Gelin anket yapiyorum.kediniz kac kilo? Benim okuz 5 kiloya dayanmış.
Gelin anket yapiyorum.
kediniz kac kilo? Benim okuz 5 kiloya dayanmış.
kediniz kac kilo? Benim okuz 5 kiloya dayanmış.
0
kız: 5.4 kg
oğlan 1&2: 3-3.5 kg
kızım kısırlaştırıldığından beri edmund honda'ya bağladı. bir uçuşta isterse iki oğlanı yere seriyor (WWE'ye daha çok uyuyor, John Cena'yı döver)
oğlan 1&2: 3-3.5 kg
kızım kısırlaştırıldığından beri edmund honda'ya bağladı. bir uçuşta isterse iki oğlanı yere seriyor (WWE'ye daha çok uyuyor, John Cena'yı döver)
0
1.5 yaşındaki 5.3 kg, kısırlaştırıldı ilave kilo almadı. (barf diyet)
5 aylık olan 2.6 kg
5 aylık olan 2.6 kg
0
soujiro
Ağustos ortalarında Hollanda'ya gitmem gerekiyor. Pegasus ve Thy'de biletler 1000 küsürlerde seyrediyor. O tarihlere daha yakın zamanlarda almak daha mı mantıklı olur? Biletler ucuzlar mı? Alternatif havayolları nelerdir?
Ağustos ortalarında Hollanda'ya gitmem gerekiyor. Pegasus ve Thy'de biletler 1000 küsürlerde seyrediyor. O tarihlere daha yakın zamanlarda almak daha mı mantıklı olur? Biletler ucuzlar mı? Alternatif havayolları nelerdir?
0
dusseldorf, koln vs almanya'ya uc ve oradan otobus ya da trenle hollandaya gec. 150-160 euro ve civarina yapabilirsin bunu. meinfernbus.dbhe'ye otobus biletlerine bakabilirsin.
0
atlasjet ve onur air'e de bak. ikisi de bu yaz amsterdam'a ucmaya basladi. ben simdi aratinca 400, 500tl'ye bulabiliyorum bilet.
0
klm'e de bak. yoğun talep olan dönemlerde thy ve pegasustan ucuz oluyor genelde.
ayrıca eindhoven ve rotterdam havaalanlarına da bak.
ayrıca eindhoven ve rotterdam havaalanlarına da bak.
0
transavia hollanda'da 3 şehre uçuyor diye biliyorum. kesinlikle bir bak derim. fiyatlar uygun.
0
onur air e bak, ben daha yeni 50 euroya geldim. amsterdam disinda dusseldorf, koln ve bruksele de bakabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
mutfak için linkteki gibi örtüleri kullanan var mı, memnun musunuız?http://urun.gittigidiyor.com/ev-bahce/ikea-rationell-dolap-cekmece-ici-ortusu-50x150-172761594
mutfak için linkteki gibi örtüleri kullanan var mı, memnun musunuız?
urun.gittigidiyor.com
urun.gittigidiyor.com
0
bu değil de puf puf olanlarından var onlardan kullanıyoruz. memnunuz tavsiye ederim.
0
ben kullanıyorum, daha temiz geliyor bana nedense. ve bardak, tabakla dolap arasına oluşan ses de ortadan kalkıyor. daha derli toplu hissi veriyor.
0
@kakao, puf puf olanlar yıkanabiliyor galiba. yıkanabilmesi kolaylık sağlar yalnız sabit kalıyorlar mı, malzemeyi alırken koyarken oynama yapacakmış gibi geliyor.
@peanutbutterpuddingsurprise, bunlar yıkanmıyor, silerek temizleniyor değil mi? Bu tiplerin de sabit kalması çok iyi.
@ douchebag, neden gerek yok dedin?
@peanutbutterpuddingsurprise, bunlar yıkanmıyor, silerek temizleniyor değil mi? Bu tiplerin de sabit kalması çok iyi.
@ douchebag, neden gerek yok dedin?
0
eski evimde vardı, bence ekstra temizlik işi çıkarıyor. bir de plastik şeylerden kaçınıyorum mümkün olduğunca. çekmeceyi temiz tuttuktan sonra pek gerekli değil bence.
0
ben örtüleri dolaplar temiz kalsın diye değil, çizilmesin diye kullanıyorum. çizilen dolabı temizlemek daha zahmetli yenilemek daha masraflı ya.
@lilybriscoe, haklısın plastik konusu da ayrı bir sorun. kumaş yaptıryım desem kumaşlarda da kimyasal var, plastik kadar olmasa da onlar da pek masum değiller hani. yine de kumaş daha sağlıklı olur tabi.
@lilybriscoe, haklısın plastik konusu da ayrı bir sorun. kumaş yaptıryım desem kumaşlarda da kimyasal var, plastik kadar olmasa da onlar da pek masum değiller hani. yine de kumaş daha sağlıklı olur tabi.
0
a olabilir, dolaplarım hiç çizilmedi bugüne kadar o yüzden aklıma gelmedi. çizilmeye yatkın malzemeyse kullanılabilir evet.
ben çok temizlik işi çıkarıyor dedim çünkü sadece üzerinde toz birikmiyor, zamanla yer yer lekeler oluyor, opaklaşıyor o zaman komple yenilemek lazım. bir de hafiften yapışkan bir yapısı var, şöyle üzerinden sileyim olmuyor, illa çıkarıp sağlam temizlemek lazım. çok sevemedim ama bir deneyin madem öyle.
ben çok temizlik işi çıkarıyor dedim çünkü sadece üzerinde toz birikmiyor, zamanla yer yer lekeler oluyor, opaklaşıyor o zaman komple yenilemek lazım. bir de hafiften yapışkan bir yapısı var, şöyle üzerinden sileyim olmuyor, illa çıkarıp sağlam temizlemek lazım. çok sevemedim ama bir deneyin madem öyle.
0
african rain
7 aylık british shorthair. -Bütün gün elini ayağını siler, çok temizdir, kuma yapar kakasını, kumu da bir güzel örter lakin poposunda hep kaka kalıyor. Öyle ki hemen her gün sağa sola kaka damlatıyor. Vücudunun diğer yerlerini temizlediği kadar popoyu temizlemiyor, özellikle kaka yaptıktan sonra hiç
7 aylık british shorthair.
-Bütün gün elini ayağını siler, çok temizdir, kuma yapar kakasını, kumu da bir güzel örter lakin poposunda hep kaka kalıyor. Öyle ki hemen her gün sağa sola kaka damlatıyor. Vücudunun diğer yerlerini temizlediği kadar popoyu temizlemiyor, özellikle kaka yaptıktan sonra hiç temizlemiyor. Nasıl yapmalı?
-Günde 3-4 defa kaka yapması normal mi?
-Bütün gün elini ayağını siler, çok temizdir, kuma yapar kakasını, kumu da bir güzel örter lakin poposunda hep kaka kalıyor. Öyle ki hemen her gün sağa sola kaka damlatıyor. Vücudunun diğer yerlerini temizlediği kadar popoyu temizlemiyor, özellikle kaka yaptıktan sonra hiç temizlemiyor. Nasıl yapmalı?
-Günde 3-4 defa kaka yapması normal mi?
0
aynısı kaynımda da var, aynı :)
bu modeller böyle oluyor sanırım. biz tavuk göğsü haşlayıp verdik arada, kakası koyulaşınca fazla bulaşmıyor, hem de tuvalete daha az çıkıyor.
* temizlenmeyi bizimki geç de olsa öğrendi sayılır. sabredeceksin malesef.
bu modeller böyle oluyor sanırım. biz tavuk göğsü haşlayıp verdik arada, kakası koyulaşınca fazla bulaşmıyor, hem de tuvalete daha az çıkıyor.
* temizlenmeyi bizimki geç de olsa öğrendi sayılır. sabredeceksin malesef.
0
Kaka gayet cıvık olarak damlıyor, yani tamamını yapmamış da bir kısmı popoda kalmış gibi. Detaya girdim kusura bakmayın :)
0
@minik donut: ıslak mendille silmeye alışınca kendi hiç temizlemiyormuş, o yüzden önerilmiyor. Arada farklı mama veriyoruz kuru ve yaş olarak.
0
tabii ki de normal değil. o hayvancağız ishal. ıslak mama veya ev yemeği veriyorsanız hemen kesin, kuru mama yesin. eğer geçmiyorsa veterinere götürün.
0
Zaten kuru mama yiyor; haftanın 2-3 günü konserve ıslak mama veriyoruz. İshal olduğunu sanmıyorum çünkü aylardır böyle ama yine de doktora soralım.
0
kesinlikle götürün, benim de b.s. kızım var, kuru + yaş yiyor ve hiç sorun yok. hayvan gibi şiy yapıyor afedersiniz :p bir kere mamasını değiştirmiştim (organik diye satılan bir yaş mama), hayvancağız hastalandı. cins hayvanlar hassas olur biraz, ishali kronikleşmiş olabilir.
0
sosyal yalniz
arkadaşlar bu aralar bu konuya oldukça merak saldım. bildiğiniz üzere aynı dönemde yaşamış olan birçok önemli isim vardı. bunların birbirleri arasında mektuplaşmaları var mıdır ya da birbirleri hakkında görüşlerinin olduğu yazılı kaynaklar var mıdır diye araştırayım dedim ama internette birbirinden
arkadaşlar bu aralar bu konuya oldukça merak saldım. bildiğiniz üzere aynı dönemde yaşamış olan birçok önemli isim vardı. bunların birbirleri arasında mektuplaşmaları var mıdır ya da birbirleri hakkında görüşlerinin olduğu yazılı kaynaklar var mıdır diye araştırayım dedim ama internette birbirinden oldukça zıt olan farklı düşünceler içeren yazışmalar bulduğum için güvenemedim. aslında tolstoy da hemen hemen o dönemlerde yaşamıştı ama zamanları tam olarak kesişmediği için dahil etmedim. bu konuda beni aydınlatabilecek olan bir zat varsa çok müteşekkir olurum.
0
Elbette vardır, özellikle entelektüellerin kendileri arasında. Ancak Atatürk Türkiye tarihi için çok önemli olsa da, 3. Dünya ülkelerinin bağımsızlık mücadeleleri(postkolonyal) liderlerinden daha fazla anılmıyor ve entelektüel kapasitesi dönemin entelektüellerinin, doğal olarak, altında. Gandhi'nin istisnai pozisyonu, farklı entelektüellere sivil itaatsizlik konusunda örnek sunması. Yoksa o da bir postkolonyal mücadele önderi. Kolay kolay bir entelektüel ile siyasi bir figür arası mektuplaşma olacağını sanmıyorum. Çok büyük bir siyasi olay olması lazım bunun için ve 3. dünya ülkeleri de o etkiyi yaratmaktan yoksun. Bunun dışında mektuplaşmalar, genelde teorileri ve fikirleri üzerine olmakta.
Entelektüeller arasındaki mektuplaşmalar kitaplaştırılır ya da belli kütüphanelerde bulunur(bağış yoluyla geçer genelde). Muhtemelen çoğuna internet üzerinden ulaşabilirsin. Ancak hangi düşünürlerin mektuplaşmalarını aradığını belirlemen lazım. Hepsinin birçok ünlü mektup arkadaşı vardı. Mesela şu an Frankfurt Okulu üzerine okumalar yapıyorum ve kendi aralarındaki mektuplaşmalardan onlarcasına denk geldim.
Entelektüeller arasındaki mektuplaşmalar kitaplaştırılır ya da belli kütüphanelerde bulunur(bağış yoluyla geçer genelde). Muhtemelen çoğuna internet üzerinden ulaşabilirsin. Ancak hangi düşünürlerin mektuplaşmalarını aradığını belirlemen lazım. Hepsinin birçok ünlü mektup arkadaşı vardı. Mesela şu an Frankfurt Okulu üzerine okumalar yapıyorum ve kendi aralarındaki mektuplaşmalardan onlarcasına denk geldim.
0
cevabın için teşekkür ediyorum, dediklerin doğrultusunda tekrar araştıracağım ve kitabın ismini not aldım.
0
0
tolga asp
dün rüzgarlı havada yürürken gözüme bir şeyin kaçtığını hissettim, sabaha kadar gözüm kıpkırmızı olmuş. göz kapağının içinde bir şey batıyor ve acayip rahatsızlık veriyor. bunu nasıl çıkarabilirim? işyerindekiler patates ve çay koy dedi ama faydası olur mu ki? suyla bolca yıkadım ama faydası olmadı.
dün rüzgarlı havada yürürken gözüme bir şeyin kaçtığını hissettim, sabaha kadar gözüm kıpkırmızı olmuş. göz kapağının içinde bir şey batıyor ve acayip rahatsızlık veriyor. bunu nasıl çıkarabilirim? işyerindekiler patates ve çay koy dedi ama faydası olur mu ki? suyla bolca yıkadım ama faydası olmadı.
böyle durumlarda ne yapıyorduk?
böyle durumlarda ne yapıyorduk?
0
doktora git mikroskopla bakıp çıkarıyor 2 dakikada, bir de ağrı kesici damla damlatıyor tahrişten dolayı gözünü açmanı engelleyen acı geçsin diye. suyla yıkamakla çıkmaz o. başıma geldi ordan biliyorum.
sıra beklemiyim diye kazık olmayan özellerden birine gitmiştim, 35 lira muayene almışlardı. hemen git bekleme göz önemli organ.
sıra beklemiyim diye kazık olmayan özellerden birine gitmiştim, 35 lira muayene almışlardı. hemen git bekleme göz önemli organ.
0
gözyaşı damlası var mı? yoksa eczaneden alabilirsin hemen, bir de onu dene.
hafifçe göz kapağını ters çevirip bakmayı deneyebilirsin. geçmezse yarın bir doktora görün daha kötü olmasın.
hafifçe göz kapağını ters çevirip bakmayı deneyebilirsin. geçmezse yarın bir doktora görün daha kötü olmasın.
0
bana çocukken olmuştu bir bardağa silme çay doldurup (soğuk tabii) gözümü açıp kapattırmışlardı. işe yaradı mı bilmem ama en azından zararı olmadı.
0
muhtemelen gozunuzu ovusturdunuz ve toz parcasi bi yeri cizdi ya da eger capak gibi bi akinti da varsa mikrop kapmis olabilir. en iyisi goz doktoruna gitmek. her ikisi de damla kullanmadan gecmez.
yok sadece toz parcasinin hala gozunuzun icinde olduguna inaniyorsaniz goz yasi damlasi deneyebilirsiniz. ya da kocakari tedavisi derseniz, iyice steril edecek sekilde temizlenmis bir kahve fincanina kaynayip sogutulmus temiz su koyun agzina kadar ve icine 5-10 damla limon sikin. gozunuzu bu suya sokun suyun icinde acip kapatin bikac kez.
yok sadece toz parcasinin hala gozunuzun icinde olduguna inaniyorsaniz goz yasi damlasi deneyebilirsiniz. ya da kocakari tedavisi derseniz, iyice steril edecek sekilde temizlenmis bir kahve fincanina kaynayip sogutulmus temiz su koyun agzina kadar ve icine 5-10 damla limon sikin. gozunuzu bu suya sokun suyun icinde acip kapatin bikac kez.
0
göz bebeği, içi göz sıvısı ile dolu bir delik. göz dibine kadar gidiyor. o delikten içeriye, bir madde kaçmış olabilir. küçük bir ihtimal de olsa, imkansız değil. ovuşturmayın, doktora gidin. göz bebeğinizi damla ile büyütüp, göz dibinize baksınlar.
uyuduğumuzda göz bebeğimiz karanlıkta büyür ve içine gidenleri göz dışarıya atar. sabah uyandığımızda göz pınarlarımızda olur çıkanlar. tabii siz bunun böyle olmasını beklemeyin, doktora gidin.
geçmiş olsun.
uyuduğumuzda göz bebeğimiz karanlıkta büyür ve içine gidenleri göz dışarıya atar. sabah uyandığımızda göz pınarlarımızda olur çıkanlar. tabii siz bunun böyle olmasını beklemeyin, doktora gidin.
geçmiş olsun.
0
mutevazi
bundan birbuçuk sene önce 11 saat telefonla bana ulaşamayan ailem adana'dan ankara'ya gelip ne haltlar karıştırıyorsun sen diye bir güzel dövmüştü beni, sokak ortasında saçımdan sürükleyerek. (şehirdışından arkadaşım gelmişti, bundan da haberleri vardı, gelen arkadaşım zaten ailemin tanıdığı bir kız
bundan birbuçuk sene önce 11 saat telefonla bana ulaşamayan ailem adana'dan ankara'ya gelip ne haltlar karıştırıyorsun sen diye bir güzel dövmüştü beni, sokak ortasında saçımdan sürükleyerek. (şehirdışından arkadaşım gelmişti, bundan da haberleri vardı, gelen arkadaşım zaten ailemin tanıdığı bir kız)
bu olay üzerine evi terk ettim. kendi hayatımı kurdum. her şey yolunda gidiyor. ailemle de arada bir telefonla konuşuyordum hoş geldin beş gittin, bir konuşmamızda babam tekrar bana kendi isteklerini dayatmaya başlayınca tartıştık, her seferinde böyle olacak sanırım diye görüşmeyi bıraktım tekrar.
şimdi bir arkadaşımı arayıp onun aracılığıyla beni tehdit ediyorlar oraya gelip sokak sokak arayı bulacağız diye.
hala içim soğumuş değil zaten, düşündükçe ağlıyorum, bir de en başta bardağı taşıran son damla bu değilmiş gibi buraya gelmekle tehdit ediyorlar beni. ne yapacağımı bilmiyorum. (bardak taşmadan önce aylarca babam tarafından okula götürüldüm, derse girdiğim binanın kapısında bekledi, dersten çıkar çıkmaz alıp eve götürdü, hapis hayatı yaşadım, bütün bunlar gezi zamanında eylemlere katıldığım için oldu, onların istediği gibi bir insan olmadığım için...)
bu olay üzerine evi terk ettim. kendi hayatımı kurdum. her şey yolunda gidiyor. ailemle de arada bir telefonla konuşuyordum hoş geldin beş gittin, bir konuşmamızda babam tekrar bana kendi isteklerini dayatmaya başlayınca tartıştık, her seferinde böyle olacak sanırım diye görüşmeyi bıraktım tekrar.
şimdi bir arkadaşımı arayıp onun aracılığıyla beni tehdit ediyorlar oraya gelip sokak sokak arayı bulacağız diye.
hala içim soğumuş değil zaten, düşündükçe ağlıyorum, bir de en başta bardağı taşıran son damla bu değilmiş gibi buraya gelmekle tehdit ediyorlar beni. ne yapacağımı bilmiyorum. (bardak taşmadan önce aylarca babam tarafından okula götürüldüm, derse girdiğim binanın kapısında bekledi, dersten çıkar çıkmaz alıp eve götürdü, hapis hayatı yaşadım, bütün bunlar gezi zamanında eylemlere katıldığım için oldu, onların istediği gibi bir insan olmadığım için...)
0
benimkiler de benim evime sabahın 7'sinde baskın yapar gibi gelmişlerdi aniden "ne haltlar karıştırıyorsun sen" diye. sonrasında baya olaylar atlattım. artık araya mesafemi koydum.
maddi özgürlüğü elinize aldığınız zaman onlar da size saygı duymaya başlıyor. babamla 3 yıldır görüşmüyorum. 3 yıl önce "o kız bataklığa düşecek, kapımda yalvaracak, almayacağım onu." demişti.
şu an gayet evim var, işim var, geçinip gidiyorum. gıkını da çıkaramıyorlar.
sizinki de o hesap sanırım. iplerin kimin elinde olduğunu hissettirin. artık küçük bir çocuk olmadığınızın farkına varsınlar.
maddi özgürlüğü elinize aldığınız zaman onlar da size saygı duymaya başlıyor. babamla 3 yıldır görüşmüyorum. 3 yıl önce "o kız bataklığa düşecek, kapımda yalvaracak, almayacağım onu." demişti.
şu an gayet evim var, işim var, geçinip gidiyorum. gıkını da çıkaramıyorlar.
sizinki de o hesap sanırım. iplerin kimin elinde olduğunu hissettirin. artık küçük bir çocuk olmadığınızın farkına varsınlar.
0
aklı başında aile büyükleri varsa onları devreye sokmayı deneyebilirsin, özellikle babanın kulağını çekebilecek biri varsa.
arkadaşın telefonlarını açmasın, arkadaşının da böyle arada kalması normal değil ve bunu çekmek zorunda da değil.
eğer tehditlerinden kısa zamanda vazgeçmezlerse hiç düşünme ve savcılığa şikayette bulun. ne demek sokak ortasında dövmek sürüklemek ya. ülke dağ başına dönmüş artık.
arkadaşın telefonlarını açmasın, arkadaşının da böyle arada kalması normal değil ve bunu çekmek zorunda da değil.
eğer tehditlerinden kısa zamanda vazgeçmezlerse hiç düşünme ve savcılığa şikayette bulun. ne demek sokak ortasında dövmek sürüklemek ya. ülke dağ başına dönmüş artık.
0
ben senin yerinde olsam şikayetçi olurum ve seni bulamayacakları bir yere taşınırım ne biliyim mesela istanbula taşınırım kimseye de söylemem. ne biçim aileler var ya anlayamıyorum.
0
"işin içinde adana varsa normal" diyenler bi bitmediniz bee !. Memleketin ağzına eden bi Adana sanki.
Saçma sapan yorum yazıp insanı çileden çıkarıyorsunuz yahu ..
Neyse,
Bence bi annen ile görüş. Ağzından laf almaya çalış durum hakkında. Büyükleri devreye sok. Olumlu şeyler düşün ki olumlu şeyler olsun.
Saçma sapan yorum yazıp insanı çileden çıkarıyorsunuz yahu ..
Neyse,
Bence bi annen ile görüş. Ağzından laf almaya çalış durum hakkında. Büyükleri devreye sok. Olumlu şeyler düşün ki olumlu şeyler olsun.
0
ailenden kurtulmak için evlenmek gibi bi hata yapma sakın. evlilik kurtuluş değildir.
ters gittikçe belli ki sana rahat vermicekler. irtibatını tamamen koparma ama aile sonuçta bu, bence he de geç en azından sakinleşirler belki daha uysallaştığını düşünüp seninle uğraşmayı azaltırlar.
ters gittikçe belli ki sana rahat vermicekler. irtibatını tamamen koparma ama aile sonuçta bu, bence he de geç en azından sakinleşirler belki daha uysallaştığını düşünüp seninle uğraşmayı azaltırlar.
0
başka bir şehre taşın. izmir, istanbul, antalya... arasalar da bulamazlar. onlar hala ankara'da olduğunu sansınlar. başka bir şey yapmana da gerek kalmaz.
0
Evlen diyen arkadaş kendini kaybetmiş. Kendi hayatını kurduktan sonra arada bir telefonla konuşman onlara bunları yapma cesareti verdiğini düşünüyorum. Mesafeyi korumak çözüm olabilir.
0
Çok üzüldüm senin adına. Bu baskıyı ben de yaşadım ve bu baskının da etkisiyle yanlış bir evlilik yaptım. Ayrılmama rağmen hala etkisini yitirmiş değil hüzünlü günler.
Ailenle ciddi ciddi oturup konuşup açıklamalısın düşüncelerini, planlarını. Kesin kararlı olduğunu, onların bu tavrının devam etmesi halinde iletişimi ölene dek kesebileceğini bildirmelisin. Sert bir dille değil tabii, normal bir şekilde. Yaşın kaç bilmiyorum fakat benim babam da aynı şeyleri bana yapmıştı 18 yaşımdayken. Sonuç benim hüsran dolu bir evlilik yapmamla devam etmişti.
Seni korumak kollamak istemeleri normal, başına bir iş gelmesinden de korkuyor olabilirler Türkiye'nin hali malum. Sadece yöntemleri çok ahlaksızca. Sen onların çocuğusun diye sana şiddet uygulayamazlar. Bu insanlığa sığmaz.
Onların seni korumak istediğini de düşünerek bir konuşma hazırlamalısın. Hatta bunları yazsan da olur. İster yüzlerine söylersin ister kapılarına bırakırsın. Bu senin hayatın ve tek bir şansın var lütfen kimseye müdana etme ve şiddetlerine karşı yasal yola git gerekirse.
Özetle konuşarak anlaşmaya çalışman ilk evre. Aksi durumda ben yurtdışına çalışmaya gidiyorum gibi bir hikayeyle püskürtmeye çalışmayı denersin.
Ailenle ciddi ciddi oturup konuşup açıklamalısın düşüncelerini, planlarını. Kesin kararlı olduğunu, onların bu tavrının devam etmesi halinde iletişimi ölene dek kesebileceğini bildirmelisin. Sert bir dille değil tabii, normal bir şekilde. Yaşın kaç bilmiyorum fakat benim babam da aynı şeyleri bana yapmıştı 18 yaşımdayken. Sonuç benim hüsran dolu bir evlilik yapmamla devam etmişti.
Seni korumak kollamak istemeleri normal, başına bir iş gelmesinden de korkuyor olabilirler Türkiye'nin hali malum. Sadece yöntemleri çok ahlaksızca. Sen onların çocuğusun diye sana şiddet uygulayamazlar. Bu insanlığa sığmaz.
Onların seni korumak istediğini de düşünerek bir konuşma hazırlamalısın. Hatta bunları yazsan da olur. İster yüzlerine söylersin ister kapılarına bırakırsın. Bu senin hayatın ve tek bir şansın var lütfen kimseye müdana etme ve şiddetlerine karşı yasal yola git gerekirse.
Özetle konuşarak anlaşmaya çalışman ilk evre. Aksi durumda ben yurtdışına çalışmaya gidiyorum gibi bir hikayeyle püskürtmeye çalışmayı denersin.
0
önerecek bir şeyim yok ama kendini çok iyi kurtarmışsın. kafa olarak bu tip bi aileden ayrılabilmen bile başarı. değil ki evleri şehirleri ayırmak. bugüne kadar götürdüğün gibi götürürsün gerisini de, moralini bozma.
0
alperz
Her türlü "mevzuya şöyle gir" önerisi kabulümdür. İki ayrı doktora programı için başvuruda bulunacağım.
Her türlü "mevzuya şöyle gir" önerisi kabulümdür. İki ayrı doktora programı için başvuruda bulunacağım.
0
ben de doktora başvurularıyla uğraşıyorum. kendimce şöyle yaptım:
-nereden mezun oldun ve hangi konu üzerine yoğunlaştın,
-eğer kendi tez önerinle gidiyorsan doktora projeni kısaca açıkla, neden önemli bi proje
-başvurduğun okulu neden tercih ettin, hangi hocaları gözüne kestirdin, neden?
-kişisel olarak güçlü yanların neler, neden seni tercih etsinler? geçmiş işlerinden örnek verebilirsin.
-akademik olarak güçlü yanların neler, projeni zamanında bitirebilecek misin? konferans sunumun, yayınlanmış makalen var mı?
-nereden mezun oldun ve hangi konu üzerine yoğunlaştın,
-eğer kendi tez önerinle gidiyorsan doktora projeni kısaca açıkla, neden önemli bi proje
-başvurduğun okulu neden tercih ettin, hangi hocaları gözüne kestirdin, neden?
-kişisel olarak güçlü yanların neler, neden seni tercih etsinler? geçmiş işlerinden örnek verebilirsin.
-akademik olarak güçlü yanların neler, projeni zamanında bitirebilecek misin? konferans sunumun, yayınlanmış makalen var mı?
0
Esinsin
Arkadaslae ihtiyaxim olan sey google aramasindan fazlasi once her cevaba google.com yapistiranlara gelsin.Esrar kullananlar da ne gibi davranislar gozlenir ? Sinirlilik dengesizlik bi dediginin bi dedigini tutmamasi vs mumkun mu? Cevrenizde ornekler var mi ?
Arkadaslae ihtiyaxim olan sey google aramasindan fazlasi once her cevaba google.com yapistiranlara gelsin.
Esrar kullananlar da ne gibi davranislar gozlenir ? Sinirlilik dengesizlik bi dediginin bi dedigini tutmamasi vs mumkun mu? Cevrenizde ornekler var mi ?
Esrar kullananlar da ne gibi davranislar gozlenir ? Sinirlilik dengesizlik bi dediginin bi dedigini tutmamasi vs mumkun mu? Cevrenizde ornekler var mi ?
0
valla esrar kullanan adam sakin olur, sinirli olmaz, keyifli olur ancak kafası güzelse ve yanınca çaktırmaması gereken birisi varsa endişe haline dönüşebilir bu durum....o zaman işte bi dediği bi dediğini tutmayabilir...ama genelde söylediğim gibi hırçın olmaz, sakin dingin rahat olur
0
taşla ya da kokain ile karıştırıyorsun galiba. bir de bazı yörelerin mamulleri telaş yaptırabiliyor. bildiğimden değil benimkisi genel kültür yanlış olmasın.
0
çok tatlı oluyorlar, yalnız uzun vadede beyinleri biraz yavaşlıyor; "naber abi" sorusunu cevaplama süreleri her kullanılan yıl 0,5-1 saniye daha uzuyor.
0
içtikten hemen sonra bi gevşeme, umursamama ve bazen sessizlik bazen de gülme hali baş gösterir. iştah fazlasıyla artar, şeker düşer vs
uzun süreli kullanımdaki etkisi ise küçük çapta olmasına rağmen kalıcı hafıza kaybıdır.
uzun süreli kullanımdaki etkisi ise küçük çapta olmasına rağmen kalıcı hafıza kaybıdır.
0
Bazı insanlarda uzun süreli ve düzenli kullanımdan sonra eğer bırakılırsa sinir yapabiliyor.
Bi de kısa süreli bellek sorunu yaptığı doğrudur. Bi sure sonra sırf kullandıktan sonra değil, normal gün içinde de olmaya başlıyor. Sohbetin ortasında "yauw ne diyordum" ben oluyor. Onun dışında karakteri etkilemez, sinir de yapmaz. 6 ay Hollanda da kaldım. Herkes mutlu, herkes pamuk gibi
Bi de kısa süreli bellek sorunu yaptığı doğrudur. Bi sure sonra sırf kullandıktan sonra değil, normal gün içinde de olmaya başlıyor. Sohbetin ortasında "yauw ne diyordum" ben oluyor. Onun dışında karakteri etkilemez, sinir de yapmaz. 6 ay Hollanda da kaldım. Herkes mutlu, herkes pamuk gibi
0
Aslinda sunu demek istedim kullanirken degilde duzenli kullanmayinca bulamayinca ne oluyor?
0
bulamayınca bişey olmuyor, bulana kadar bekliyosun, ya da bi arkadaşın "içer misin?" dediğinde aklına geliyor. normal sigaradan çok çok daha azdır bağımlılığı.
0
Yapmayin gözünüzü seveyim. Bagimliligi az bunun diye bir sey yok. Esrarla eroinin piskolojik bagimliligi ayni seviyededir. Fiziksel bagimliligi yoktur sadece. Esrar kullanimindan amatem de yatan arkadaslarim var. Esrar bulamayinca yoksunluk sendromuna girip 4-5 gun yataktan cikmayan arkadaslarim var. Bulamayinca bi sey olmuyor,bagimlilik yapmiyor diye farkinda olmadan da olsa ozendirmeyin insanlari.
0
kullanım sırasında rahatlama gevşeme gibi etkiler görülebilir ama uzun vadede hafızanın etkilendiğini, paranoya ve depresyon görülmeye başladığını belirten çalışmalar var. özellikle gelişme çağındaki gençler için sürekli tüketimin zihinsel gelişim açısından çok zararlı olduğu söyleniyor. bu şekilde birkaç kişi tanıyorum ve gerçekten paranoya, sinirlilik, depresyon hepsinde var.
bu arada lütfen hollanda'da herkesin kafalar kıyak geyiği artık azalmadan direkt bitsin.
bu arada lütfen hollanda'da herkesin kafalar kıyak geyiği artık azalmadan direkt bitsin.
0
ben arkadaşlar üzerinden örneklendirme yapmıyorum, bizzat kendimden yapıyorum. esrar, sigara kadar bağımlılık yapmaz, net.
0
otun psikolojik bağımlılığı yüksek, doğrudur fakat etkileri kişiden kişiye değişiyor. bazısı 3-4 sene her gün kullanır, bir şey olmamış gibi çat diye bırakır, düzenini değiştirir, yaşamına devam eder, bir başkası ise amatem'de yatar. halbuki aynı maddeyi almışlardır.
ben denk gelmedim ama düşünürsek içilmediğinde sinirli de olabilir insan aslında. bunun sebebi otun kendisinden ziyade kişinin nasıl şartlandığı biraz da. örneğin, her gün ot içip yatan birisi bunu bir anda kestiğinde uyuyamayacağını düşünebilir ve bu yüzden uyuyamaz. fakat bir başka kullanıcı bunu düşünmez, gayet normal uyur. bu dengesizlik, sinirlilik gibi durumlar da böyle işliyor olsa gerek. "ot içmedim, sinirimi yatıştıramadım" diyen kişi (kim der bilmem) ot içmediğinde sinirli olabilir tabii.
ben denk gelmedim ama düşünürsek içilmediğinde sinirli de olabilir insan aslında. bunun sebebi otun kendisinden ziyade kişinin nasıl şartlandığı biraz da. örneğin, her gün ot içip yatan birisi bunu bir anda kestiğinde uyuyamayacağını düşünebilir ve bu yüzden uyuyamaz. fakat bir başka kullanıcı bunu düşünmez, gayet normal uyur. bu dengesizlik, sinirlilik gibi durumlar da böyle işliyor olsa gerek. "ot içmedim, sinirimi yatıştıramadım" diyen kişi (kim der bilmem) ot içmediğinde sinirli olabilir tabii.
0
don mike
son zamanlarda fena sardim bu guney kore filmlerine, eskiden burun kivirirdim ama i saw the devil, the chaser falan derken surukleyici gelmeye basladi.bu tarz (korku, gerilim, aksiyon..) kore filmi tavsiyeniz varsa memnun olurum
son zamanlarda fena sardim bu guney kore filmlerine, eskiden burun kivirirdim ama i saw the devil, the chaser falan derken surukleyici gelmeye basladi.
bu tarz (korku, gerilim, aksiyon..) kore filmi tavsiyeniz varsa memnun olurum
bu tarz (korku, gerilim, aksiyon..) kore filmi tavsiyeniz varsa memnun olurum
0
hangilerini izledin bilmiyorum ama birkaç tane sıralayabilirim;
joint security area
lady vengeance
mr. vengeance
memories of murder
the man from nowhere
a bittersweet life
oldboy'u saymadım izlendiğini varsayarak :)
joint security area
lady vengeance
mr. vengeance
memories of murder
the man from nowhere
a bittersweet life
oldboy'u saymadım izlendiğini varsayarak :)
0
mutevazi
kafam çok karışık rahat uyku uyuyamaz oldum lys geldiğinden beri.şu an odtü elektrik elektronikteyim, üç sene oldu, ikinci sınıftayım ve çok mutsuzum bölümde ilk başladığımdan beri...veteriner olmaya karar verdim, bir senedir ayrıntılı olarak araştırıyorum ve sınava girip sıfırdan ankara üniversites
kafam çok karışık rahat uyku uyuyamaz oldum lys geldiğinden beri.
şu an odtü elektrik elektronikteyim, üç sene oldu, ikinci sınıftayım ve çok mutsuzum bölümde ilk başladığımdan beri...
veteriner olmaya karar verdim, bir senedir ayrıntılı olarak araştırıyorum ve sınava girip sıfırdan ankara üniversitesi veteriner fakültesine gitmeye karar verdim.
verdiğim karardan şüphe duymuyorum aslına bakarsanız, her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşündüm ama çevremdeki herkes "odtü bırakılıp veteriner olunur mu yaaaa" diye psikolojik baskı uyguluyor kararımı açıkladığımdan beri. çok bunalıyorum bundan gerçekten, üç sene sonra her şeyi değiştirmek zaten yeterince zorken bir de üzerime gelen insanlar çok yoruyor beni.
bölüm değiştirdikten sonra hep böyle mi olacak? siz de saçmaladığımı mı düşünüyorsunuz? önemli olan nerede ve nasıl mutlu olacağım değil mi?
şu an odtü elektrik elektronikteyim, üç sene oldu, ikinci sınıftayım ve çok mutsuzum bölümde ilk başladığımdan beri...
veteriner olmaya karar verdim, bir senedir ayrıntılı olarak araştırıyorum ve sınava girip sıfırdan ankara üniversitesi veteriner fakültesine gitmeye karar verdim.
verdiğim karardan şüphe duymuyorum aslına bakarsanız, her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşündüm ama çevremdeki herkes "odtü bırakılıp veteriner olunur mu yaaaa" diye psikolojik baskı uyguluyor kararımı açıkladığımdan beri. çok bunalıyorum bundan gerçekten, üç sene sonra her şeyi değiştirmek zaten yeterince zorken bir de üzerime gelen insanlar çok yoruyor beni.
bölüm değiştirdikten sonra hep böyle mi olacak? siz de saçmaladığımı mı düşünüyorsunuz? önemli olan nerede ve nasıl mutlu olacağım değil mi?
0
atın kıçına kolunu sokup lavman yaptırmak gibi şeyler mi kulağına hoş geliyor yoksa bilim yapmak mı? bu iş süs köpeklerinden muhabbet kuşlarından ibaret değil sonuçta.
0
hayvanları gerçekten seviyorsan tamam da dendiği gibi bu iş sadece kediler köpekler kuşlar için değil. bi inek de gelecek koyun da belki yılan... çok iyi düşünüp karar vermek gerek.
0
Burada yazılanlar dahil hiçkimseyi dinleme arkadaşım. Aynı şeyi ben de yaptım ve şu an çok çok mutlu ve rahatım. Aynı tepkileri ben de aldım zamanında. Hiçbirini umursama. Bugün sana o tepkileri gösterenler, yarın istemediğin bir mesleğin ve mutsuz bir hayatın olduğunda yüzüne bakmayacak, sana destek olmayacak. İsterse bizzat ailenden olsun, hiç fark etmez. Senin iyiliğini düşündükleri falan yok. Sen olayı kafada bitirdiysen, yani "ben veteriner olunca mutlu olacağım, şu an burada mutsuzum" diyorsan bir saniye düşünme. Ankara Veteriner Fakültesi en yüksek puanlı yer olmasına rağmen bölüm pek yazılmadığı için puanları gayet düşük. 80-90 binlerle alıyordu değişmediyse. ODTÜ Elektronik'e girebildiysen Ankara Veterinerlik'e zaten oturma organınla girersin. Puanlara aldırış etme. Veterinerlik isteyen tipler senin gibi baskı görüyor, dayanamayıp mühendislik yazıyor. Bölümün puanları bu yüzden düşük. Senin hayatını sadece sen yaşarsın, bir başkası değil. Nerde mutlu olacağına inanıyorsan oraya git. Hiçkimseyi ama hiçkimseyi dinleme.
Ekleme: Geç falan da değil. 3 yılın geçmiş sadece. Benimle aynı durumdasın.
Ekleme 2: Ne sınavı ya, sen sınava da girmeyeceksin ki. ODTÜ Elektronik'e girdiğin seneki MF-3 puanın Ankara Veterinerlik'in o seneki puanından yüksek olduğu için zart diye geçeceksin. Ağustosta veya eylülde olması lazım. Direkt Ankara Üniversitesine başvuru yapıyorsun, sınavsız mınavsız geçiyorsun.
Ekleme: Geç falan da değil. 3 yılın geçmiş sadece. Benimle aynı durumdasın.
Ekleme 2: Ne sınavı ya, sen sınava da girmeyeceksin ki. ODTÜ Elektronik'e girdiğin seneki MF-3 puanın Ankara Veterinerlik'in o seneki puanından yüksek olduğu için zart diye geçeceksin. Ağustosta veya eylülde olması lazım. Direkt Ankara Üniversitesine başvuru yapıyorsun, sınavsız mınavsız geçiyorsun.
0
duyurularından takip ettiğim kadarıyla gerçekten hayvansever birisin. ama sadece kedi köpekle ilgilenmeyeceksin o yüzden iyi düşün derim. Bir de her nedense hobi olarak benimsenen şey mesleğe dönüşünce işkence gibi olmaya başlıyor.
0
arkadaşların dedikleri çok doğru, evet bu sadece senin kararın ve senin geleceğin. aynen katılıyorum.
ancak geçiş yapmadan önce yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi mutlaka geçmek istediğin vet. fakültesini ziyaret et. öğrencilerle konuş. okul ne durumda, hocalar, imkanlar nasıl, memnunlar mı? herkesin bakış açısı farklı olabilir ama sen de bu farklı açılardan topladıklarını kendi düşüncelerinle harmanlayabilir, olumlu olumsuz yönlerini başlamadan görebilirsin.
mutlaka hocalarla konuşup izin isteyip birkaç derse gir.
yani evet hayat ve hayaller senin, onların peşinden git ama bazen hayallerle gerçekler örtüşmeyebilir, en ince ayrıntıya kadar düşünmek iyidir ama gerçek durumu gidip görmek en iyisidir.
ancak geçiş yapmadan önce yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi mutlaka geçmek istediğin vet. fakültesini ziyaret et. öğrencilerle konuş. okul ne durumda, hocalar, imkanlar nasıl, memnunlar mı? herkesin bakış açısı farklı olabilir ama sen de bu farklı açılardan topladıklarını kendi düşüncelerinle harmanlayabilir, olumlu olumsuz yönlerini başlamadan görebilirsin.
mutlaka hocalarla konuşup izin isteyip birkaç derse gir.
yani evet hayat ve hayaller senin, onların peşinden git ama bazen hayallerle gerçekler örtüşmeyebilir, en ince ayrıntıya kadar düşünmek iyidir ama gerçek durumu gidip görmek en iyisidir.
0
dediğim gibi hepsini en ince ayrıntısına kadar düşündüm, kararımı vermeden önce bölüme gittim, öğrencilerle konuştum, hocalarla konuştum hatta bölümün memurlarıyla bile konuştum :) yurtdışı denkliklerini araştırdım, ilerde yurtdışına çıkacak olursam diye.
ilk dönemin ders notlarını alıp onları inceledim, baya baya oturup çalıştım hatta. nelerle karşılaşabileceğimi bilerek verdim yani kararımı aslında, öyle hayaller dünyasında verilmiş bir karar değil.
ilk dönemin ders notlarını alıp onları inceledim, baya baya oturup çalıştım hatta. nelerle karşılaşabileceğimi bilerek verdim yani kararımı aslında, öyle hayaller dünyasında verilmiş bir karar değil.
0
ohoo o zaman söylenecek bir şey yokmuş zaten :) hayırlı olsun kararın, umarım her şey istediğin gibi olur.
0
valla yazıp yazıp sildim.
saçmalamıyorsun inan. çok sevindiğimi ve şimdiden kutladığımı belirtmek istiyorum kısaca :)
saçmalamıyorsun inan. çok sevindiğimi ve şimdiden kutladığımı belirtmek istiyorum kısaca :)
0
makine mühendisliğinde 6 yıl okudum.bir sene sonra mezun olacaktım ama tiyatro bölümünün yaş sınırına takılacağım için mühendisliği bıraktım.şu anda dil tarihte tiyatro okuyorum.anam,babam ve çevremdeki bütün insanlar karşı çıktı haliyle.uzun lafın kısası keyfim çok yerinde,verdiğim karardan çok mutluyum.umarım senin için daha da keyifli olur.
0
yemektehamsivar
meraba,şu anda üçüncü sınıfı yeni bitirdim inşAllah seneye mezun olacağım. elektrik mühendisliği okuyorum. yurtdışında masterıma devam etmek istiyorum.(almanya veya hollandada) not ortalamam ve ingilizcem çok iyi. bunun haricinde gelelim asıl soruna: para.yurtdışına mastera gitmek isteyen biri, bu
meraba,
şu anda üçüncü sınıfı yeni bitirdim inşAllah seneye mezun olacağım. elektrik mühendisliği okuyorum. yurtdışında masterıma devam etmek istiyorum.(almanya veya hollandada) not ortalamam ve ingilizcem çok iyi. bunun haricinde gelelim asıl soruna: para.
yurtdışına mastera gitmek isteyen biri, bu işi nasıl halleder? yani diyelim hiçbir geliri de yok. ayda kaç parası gider? ya da nereye nerelere kesikez başvurmalıdır? (yani burs için)
giden insanlar var. görmekteyim. bu insanlar nasıl gidiyor? hepsinin ailesi zengin mi?
yani başka yolu yok mudur arkadaşlar ?
bilen eden görmüş geçirmişler cevaplarsa sevineceğim. sağolun.
şu anda üçüncü sınıfı yeni bitirdim inşAllah seneye mezun olacağım. elektrik mühendisliği okuyorum. yurtdışında masterıma devam etmek istiyorum.(almanya veya hollandada) not ortalamam ve ingilizcem çok iyi. bunun haricinde gelelim asıl soruna: para.
yurtdışına mastera gitmek isteyen biri, bu işi nasıl halleder? yani diyelim hiçbir geliri de yok. ayda kaç parası gider? ya da nereye nerelere kesikez başvurmalıdır? (yani burs için)
giden insanlar var. görmekteyim. bu insanlar nasıl gidiyor? hepsinin ailesi zengin mi?
yani başka yolu yok mudur arkadaşlar ?
bilen eden görmüş geçirmişler cevaplarsa sevineceğim. sağolun.
0
turkiyede bir yuksek lisans programina basvurup eramusla bir yil okulunuzun anlasmali oldugu bir okula gidebilirsiniz.
gidenlerin bir kismi gitmeden ya da her seyi goze alip gittikten sonra burs buluyor.
bir kismi da hem ogrencilige devam ediyor hem de calisiyor.
gidenlerin bir kismi gitmeden ya da her seyi goze alip gittikten sonra burs buluyor.
bir kismi da hem ogrencilige devam ediyor hem de calisiyor.
0
Eger yasam masraflarini karsilayabilirim diyorsan Finlandiya'ya bak derim. Avrupa'da okul ucreti istemeyen heralde tek ulke orasi kaldi ve muhendislik egitimi gercekten kaliteli.
0
hollanda yabancı öğrenciler için burssuz senelik 15bin euro civarı. ayda 350-550 arası kiraya gider.
buradan burslara bakabilirsin:
www.studyinholland.nl
türkiye'den burs alıp gidebilirsen o da olur. tr'de yüksek lisans yaparken exchange de bir seçenek.
buradan burslara bakabilirsin:
www.studyinholland.nl
türkiye'den burs alıp gidebilirsen o da olur. tr'de yüksek lisans yaparken exchange de bir seçenek.
0
ÖN EDIT: En önemli noktayı unutmuşum: Devletin (KYK) yurtdışı kredisi var. Hollanda için aylık 450 Euro falan veriyordur büyük ihtimalle. (Güncel rakamlara sitesinde ulaşabilirsin). Geri ödemeli tabii ki ancak son çare olarak onu alıp gidebilirsin.
o yollardan geçmiş ve bu süreçte ebesinin nikahı kadar ülkeyi, bursu, olayı araştırmış biri olarak diyeceğim iki şey var:
1- Master eğitimi bedava olan ülkeleri araştır öncelikle.
2- Ülkeye göre değişmekle birlikte min 500 Euro gerekecektir aylık. Kuzey Avrupa ülkelerinde (Norveç hariç) 700 Euro'ya hiçbir lüksün olmadan yaşanır. 600'e de geçinirsin ancak. Almanya'da falan bu paralara alkol gibi lükslerin olabilir.
Ek: Ortalamanı çok yüksek tut ve motivasyon mektubunu yazmaya çok uzun zaman ayır, her türlü yardımı iste insanlardan. En önemli şey o mektup. Ayrıca o mektubu yazarken sakın ortaya karışık sallama. Gitmek istediğin alanda gitmek istediğin okulda gitmek istediğin bölümde çalışan hocanın ilgi alanları ne ise ona odaklan. Özellikle o anki ilgi alanına odaklan adamın. Tamamen atıyorum mesela adam geçmişte "Hollanda'nın güneş panellerinin ampermetresi" gibi bir konuda çalışmıştır ama şu an "Norveç'teki elektrikli araçların kinetiği" falan gibi şeyler araştırıyordur. Direkt adama "Ben buyum, bu özelliklere sahibim, bu konuda çalışmak istiyorum, projenize şu şekilde katkım olacağına inanıyorum" yaz.
Yolun açık olsun.
Not: Özel mesajla sorabilirsin istediğini.
o yollardan geçmiş ve bu süreçte ebesinin nikahı kadar ülkeyi, bursu, olayı araştırmış biri olarak diyeceğim iki şey var:
1- Master eğitimi bedava olan ülkeleri araştır öncelikle.
2- Ülkeye göre değişmekle birlikte min 500 Euro gerekecektir aylık. Kuzey Avrupa ülkelerinde (Norveç hariç) 700 Euro'ya hiçbir lüksün olmadan yaşanır. 600'e de geçinirsin ancak. Almanya'da falan bu paralara alkol gibi lükslerin olabilir.
Ek: Ortalamanı çok yüksek tut ve motivasyon mektubunu yazmaya çok uzun zaman ayır, her türlü yardımı iste insanlardan. En önemli şey o mektup. Ayrıca o mektubu yazarken sakın ortaya karışık sallama. Gitmek istediğin alanda gitmek istediğin okulda gitmek istediğin bölümde çalışan hocanın ilgi alanları ne ise ona odaklan. Özellikle o anki ilgi alanına odaklan adamın. Tamamen atıyorum mesela adam geçmişte "Hollanda'nın güneş panellerinin ampermetresi" gibi bir konuda çalışmıştır ama şu an "Norveç'teki elektrikli araçların kinetiği" falan gibi şeyler araştırıyordur. Direkt adama "Ben buyum, bu özelliklere sahibim, bu konuda çalışmak istiyorum, projenize şu şekilde katkım olacağına inanıyorum" yaz.
Yolun açık olsun.
Not: Özel mesajla sorabilirsin istediğini.
0
kuzey li
spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spo
spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....spoiler....
arya'nın kör olmadan önce öldürdüğü adam kim arya'neden ona düşman?
arya'nın kör olmadan önce öldürdüğü adam kim arya'neden ona düşman?
0
ned stark tutuklanırken lannister'ların kingsguard'ı olan meryn trant arya'yı almaya geldi.
hocası kendini öne attı ve arya'ya sen kaç dedi.
arya kaçtı, syrio'nun öldüğünü görmedik ama meryn son sahnede syrio'nun elindeki kılıcı ortadan biçtiği için arya öldüğüne inanıyor ve intikam yemini etti.
hocası kendini öne attı ve arya'ya sen kaç dedi.
arya kaçtı, syrio'nun öldüğünü görmedik ama meryn son sahnede syrio'nun elindeki kılıcı ortadan biçtiği için arya öldüğüne inanıyor ve intikam yemini etti.
0
eksitadinda
11 aylık british shorthair kedimiz var. antalya sıcağında her ne kadar klima falan açsak da hayvan rahat değil gibi, hem de 2 güne bir taramamıza rağmen öbek öbek tüy döküyor. sizce traş ettirmeli miyiz? artıları eksileri nelerdir kedi için? önerilere açığız.
11 aylık british shorthair kedimiz var. antalya sıcağında her ne kadar klima falan açsak da hayvan rahat değil gibi, hem de 2 güne bir taramamıza rağmen öbek öbek tüy döküyor. sizce traş ettirmeli miyiz? artıları eksileri nelerdir kedi için? önerilere açığız.
0
zaten yeniden çıkacak tüyleri kısa sürede, kalıcı bir durum değil.
eğer evde yaşıyorsa traş ettirin. tabi güvenli bir yerde ve uyuşturulmadan.
siz de başında bekleyin insanlara güven olmuyor.
ablamlar traş ettiriyor kedilerini yazın, hayvan gayet mutlu mesut. bir eksilerini görmediler.
gene de siz bilirsiniz.
eğer evde yaşıyorsa traş ettirin. tabi güvenli bir yerde ve uyuşturulmadan.
siz de başında bekleyin insanlara güven olmuyor.
ablamlar traş ettiriyor kedilerini yazın, hayvan gayet mutlu mesut. bir eksilerini görmediler.
gene de siz bilirsiniz.
0
Tüyleriyle ısı yalıtımı yapıyorlar. Tüyleri kısalınca o sıcağı daha çok hissetmesi mümkün o yüzden.
Bir de psikolojisi değişebilir. Huzursuz olabilir.
Bir de psikolojisi değişebilir. Huzursuz olabilir.
0
söylenenlerin dışında bazı köpeklerde veya kedilerde tüylerini traş ettirdikten sonra vücutlarının farklı yerlerinde yaralar da çıkabiliyor.
0
klima varsa zaten ev durulmayacak gibi sıcak değil demektir, hayvanın tüylerini traş ettirip dengesini bozmayın. zaten mevsime göre tüy dökmesi hızlanacaktır. hem cildi hem psikolojisi için zararlı olabilir.
0
biz de antalyadayız ve iki british ile yaşıyoruz.
haziran ayında traş ettiriyoruz iki senedir. eylüle kadar serin serin takılıyorlar.
herhangi hiçbir psikoloji değişikliği vb birşey göstermediler.
haziran ayında traş ettiriyoruz iki senedir. eylüle kadar serin serin takılıyorlar.
herhangi hiçbir psikoloji değişikliği vb birşey göstermediler.
0
Mevsimine uygun bir yere taşının o minik yavrular için bir fedakarlık yapamaz mısınız?
0
tüyler aslında deriyi sıcaktan da koruyor. tüy dökmenin en büyük sebebi maması. sıcak havalarda tavuklu mama deriyi rahatsız ediyor. hem kaşıntı hem tüy dökümüne sebep oluyor.
serinletmek çin bir tavsiyem var. su kabına bir buz küpü atın. bir de yattığı yere su torbası (içini normal suyla doldurup) koyabilirsiniz.
serinletmek çin bir tavsiyem var. su kabına bir buz küpü atın. bir de yattığı yere su torbası (içini normal suyla doldurup) koyabilirsiniz.
0
mayeskuel
ben birinci olarak yapmistim. ama dokrusu ikincisiymis. benim ki de dogru mu? degilse neden thanks
ben birinci olarak yapmistim. ama dokrusu ikincisiymis. benim ki de dogru mu? degilse neden thanks
0
ingilizcede belirteç (zarf = too tidely) cümlenin sonuna gelir.
sarmayın yarayı "çok sıkı" seninki "sarmayın çok sıkı yarayı" olmuş ki ingilizcede böyle bir kullanım olmaz.
sarmayın yarayı "çok sıkı" seninki "sarmayın çok sıkı yarayı" olmuş ki ingilizcede böyle bir kullanım olmaz.
0
saçdemeti
2 tane yavru kedi var evde, tirnak kesme konusunda iki arada bi derede kaldim. Yavru olduklari icin haliyle tirnaklarini bol keseden kullaniyorlar, hem esyalar hem de derilerimiz uzerinde. Annem israrla kestirelim diyo, ama ben pek taraftari degilim. Simdi1. Tirnagini kesmenin kediye herhangi bir za
2 tane yavru kedi var evde, tirnak kesme konusunda iki arada bi derede kaldim. Yavru olduklari icin haliyle tirnaklarini bol keseden kullaniyorlar, hem esyalar hem de derilerimiz uzerinde. Annem israrla kestirelim diyo, ama ben pek taraftari degilim. Simdi
1. Tirnagini kesmenin kediye herhangi bir zarari olabilir mi, ne olabilir? Kestirip sıkıntı yasayan var mi?
2. Kestirirsek her seferinde daha mi guclu cikiyor ve sonsuza kadar mi kestirmemiz gerekicek? (sacma bi soru olabilir cok dalga gecmeyin)
3. Ne kadar surede uzuyor?
Cok kararsizim, yardim edin :(
1. Tirnagini kesmenin kediye herhangi bir zarari olabilir mi, ne olabilir? Kestirip sıkıntı yasayan var mi?
2. Kestirirsek her seferinde daha mi guclu cikiyor ve sonsuza kadar mi kestirmemiz gerekicek? (sacma bi soru olabilir cok dalga gecmeyin)
3. Ne kadar surede uzuyor?
Cok kararsizim, yardim edin :(
0
Hocu bildigin insan tirnagi gibi. Derinden kesme, cani yanar. Onun haricinde kesiyorsun, yine cikiyor iste. Baskasina kestirmeye de gerek yok, alin pet shoptan bir tirnak makasi, kendiniz kesin. hem hayvanlar kucukken alisirsa daha sonra sorun cikartmazlar kesince. 1 ayda filan geri uzar iste, yine kesersiniz.
Bu arada bir de "declaw" denen tirnak sokme islemi var, o bildigin hayvana eziyet. Yazik hayvana, onu dusunuyorsaniz bence verin kedileri baskasina.
Bu arada bir de "declaw" denen tirnak sokme islemi var, o bildigin hayvana eziyet. Yazik hayvana, onu dusunuyorsaniz bence verin kedileri baskasina.
0
öncelikle tırmalama kütüğü yoksa hemen alın. tırnaklarını bilemeleri lazım, bu onlar için bir ihtiyaç.
elinizi acıtabilirler, yavru kedilerin tırnakları iğne gibidir ve oynarken acı verdiklerinin farkında olmazlar. elinizle oynatmaya alıştırmayın.
tırnakları insanlar gibi sürekli alabildiğine uzamaz, katman düşer tırnak yenilenir. tırmalama kütüğünün etrafında bir sürü dökülmüş tırnak katmanı bulmaya başlayacaksınız belli bir noktadan sonra.
tırnağı kısaltmanın doğru yapıldığı sürece bir zararı yok. ama çok çabuk geri uzar. yani kediniz varsa tırnakları olduğu gerçeğini kabul edeceksiniz bu kadar net.
kediler için tırnak makasları var kullanabilirsiniz (patiyi bastırıp tırnaklara bakın ve asla pembe bölgelere denk getirmeyin makası, ucuna kadar pembe duruyorsa da sakın kesmeyin). ama hiç hoşlanmıyorlar ve zaten çok anlamsız, hemen eski formuna kavuşuyor.
elinizi acıtabilirler, yavru kedilerin tırnakları iğne gibidir ve oynarken acı verdiklerinin farkında olmazlar. elinizle oynatmaya alıştırmayın.
tırnakları insanlar gibi sürekli alabildiğine uzamaz, katman düşer tırnak yenilenir. tırmalama kütüğünün etrafında bir sürü dökülmüş tırnak katmanı bulmaya başlayacaksınız belli bir noktadan sonra.
tırnağı kısaltmanın doğru yapıldığı sürece bir zararı yok. ama çok çabuk geri uzar. yani kediniz varsa tırnakları olduğu gerçeğini kabul edeceksiniz bu kadar net.
kediler için tırnak makasları var kullanabilirsiniz (patiyi bastırıp tırnaklara bakın ve asla pembe bölgelere denk getirmeyin makası, ucuna kadar pembe duruyorsa da sakın kesmeyin). ama hiç hoşlanmıyorlar ve zaten çok anlamsız, hemen eski formuna kavuşuyor.
0
@fortisvita, ne declawingi, tirnagi kesince bile cani acir mi, tutunamayip duserler mi diye korkup duruyorum :) declawing bildigin canilik
0
sakın dipten kesmeyin, canı acımasını bırakın orada kan damarları var durduramassınız ölür hayvan. ışığı bol alan bir yerde , uyuyorken (uyku sersemiyken) sadece saydam kısmı kesin. evcilclub.com
0
1) Kendim kesiyorum ben (kediler için olan tırnak makasıyla tabi!). Veteriner göstermişti nasıl keseceğimi. Şeffaf kısımları kesiliyor sadece, yani tırnak derin kesilmemeli. Sivrilik yok olsa yeter. Bir zararı yok böyle yapıldığında.
2) Hayır, tırnak uzuyor tabi ki ama daha güçlü uzamıyor. Zaten kesilmeyen tırnak da düşüyor çünkü alttan yenisi geliyor. O tırnak bilemeler de o yüzden. Yerlerde filan bulursunuz öyle beyaz beyaz üçgenimsi şeffaf şeyler, onlar hep düşen tırnak dokusu.
3) Kediye göre değişir. Bizim 3 tane var. İkisinin hemen 1 haftada uzar, birinin 1 ayda.
2) Hayır, tırnak uzuyor tabi ki ama daha güçlü uzamıyor. Zaten kesilmeyen tırnak da düşüyor çünkü alttan yenisi geliyor. O tırnak bilemeler de o yüzden. Yerlerde filan bulursunuz öyle beyaz beyaz üçgenimsi şeffaf şeyler, onlar hep düşen tırnak dokusu.
3) Kediye göre değişir. Bizim 3 tane var. İkisinin hemen 1 haftada uzar, birinin 1 ayda.
0
ucundan kesin gitsin.ucundan kesmek bile yetiyor cidden.
1 ayda çıkıyor.
sonsuza kadar çıkıyor
1 ayda çıkıyor.
sonsuza kadar çıkıyor
0
1) patisini sıkıp tırnaklarını çıkarttığınızda göreceksiniz ki şeffaf olan tırnağın ortasında bir yerlerden başlayan hafif bir pembelik var, işte o pembelik hayvanın eti, o pembeliğin önünden keseceksiniz yani çok derine gitmeyin keserken.
bnkz: www.minikdostum.com
dikkatli olduğunuz hayvanın canını yakmadığınız takdirde bir zararı yok,
2) hayır daha güçlü çıkmıyor, size ve kediye kalmış bişi isterseniz kesersiniz isterseniz kesmezsiniz, bir ker eyapınca hep yapmak gerekmiyor, yapmayıncada bişi olmuyor hayvana.
3)tırnak uzama süresi kedinize bağlı bişi insanlardaki gibi değişken.
Ek: zaman zaman evdeki halılarda kedinin tırnağını bulmanız olası (tırnağını kesip kesmemenizle ilgisiz bir durum bu bilmediğiniz için söylüyorum ki endişe etmeyiniz), sanki yılanın deri değiştirmesi gibi kabuk atıyor, endişelenecek bişi yok gayet normal bir durum.
bnkz: www.minikdostum.com
dikkatli olduğunuz hayvanın canını yakmadığınız takdirde bir zararı yok,
2) hayır daha güçlü çıkmıyor, size ve kediye kalmış bişi isterseniz kesersiniz isterseniz kesmezsiniz, bir ker eyapınca hep yapmak gerekmiyor, yapmayıncada bişi olmuyor hayvana.
3)tırnak uzama süresi kedinize bağlı bişi insanlardaki gibi değişken.
Ek: zaman zaman evdeki halılarda kedinin tırnağını bulmanız olası (tırnağını kesip kesmemenizle ilgisiz bir durum bu bilmediğiniz için söylüyorum ki endişe etmeyiniz), sanki yılanın deri değiştirmesi gibi kabuk atıyor, endişelenecek bişi yok gayet normal bir durum.
0
denne
çanakkaleden zeytinyağlı güllü papatyalı vs. sabun geldi. güllü+zeytinyağlı olanın üstüne saça iyi geldiğini yazmışlar denedim ben de. daha önce de sabun denemişliğim var ama market sabunuydu onlar o yüzden has zeytinyağlı sabun kullandığım için havalara girdim ve yumuşacık ipeksi saçlar bekledim. k
çanakkaleden zeytinyağlı güllü papatyalı vs. sabun geldi. güllü+zeytinyağlı olanın üstüne saça iyi geldiğini yazmışlar denedim ben de. daha önce de sabun denemişliğim var ama market sabunuydu onlar o yüzden has zeytinyağlı sabun kullandığım için havalara girdim ve yumuşacık ipeksi saçlar bekledim. keçe gibi şu an saçlarım. ne yapayım? sık kullanımla yumuşatacağı iddiası vardı. denemeye değer mi? sabun kullananlardan yardım bekliyorum.
0
Loreal'in sac bakim yagi var ondan alip bi miktar banyo sonrasi islak/kuru saclarina sur yumusacik olur. Sabun kullanmiyorum ama bi de boyle deneyebilirsin.
0
ben sadece sabun kullanıyorum yaklaşık 6 senedir. önceleri bir defa sabun,iki defa şampuanla yıkıyordum saçlarımı, sonra şampuanlardaki kimyasalları öğrenince sadece sabunla 3 defa yıkamaya başladım , çalı süpürgesi gibi oldu saçlarım bir süre. zamanla normale döndü eskisi gibi oldu.
0
ben el yapımı doğal saç sabunuyla 1 ay denedim ve bıraktım. @rakıdabalıkolsa'nın dediği gibi saçlarım yağlı bir tabakayla kaplanmış gibiydi, ve doğal sabun çok köpürmediği için ne kadar uğraşırsam uğraşayım kesinlikle her yeri temizlemiyor, bazı yerler yağlı kalıyordu. saçlarım düz ve gür olduğu için yağlı görüntüyü saklamama imkan yok. düzelecek saçım alışacak diye sabrede ede en sonunda şampuana geri döndüm ve ilk yıkamada kafamdan bir kilo ağırlık kalktı sanki. bana göre değil.
0
kupigometa
yoksa 4-5 kişinin olur verdiği her tez artık bilimsel bir şey olarak mı nitelendirilecek?yazık amk ya! 50 sayfa master, 90 sayfa doktora tezi mi olur? hadi oldu diyelim, liseli gibi mi yazılır?
yoksa 4-5 kişinin olur verdiği her tez artık bilimsel bir şey olarak mı nitelendirilecek?
yazık amk ya! 50 sayfa master, 90 sayfa doktora tezi mi olur? hadi oldu diyelim, liseli gibi mi yazılır?
yazık amk ya! 50 sayfa master, 90 sayfa doktora tezi mi olur? hadi oldu diyelim, liseli gibi mi yazılır?
0
Yazan yazıyor, onaylayan onaylıyor. Bir arkadaşımın tezini inceledim, utandım, adam imlaya hiç dikkat etmemiş, komple kopyala yapıştır, ki onu bile düzgün yapamamış, sanırsın fotokopiçiden alınmış sınav notu. Nasıl kuruldan geçmiş anlamış değilim. Ama zaten yazan rahat ediyorsa sorun yok, o teze kimse değer vermez, adı yüksek lisans/ doktora yaptım olur.
0
yüksek lisans/doktora tezlerinin değerliliği sayfa sayısına bağlı değil.cahit arf'in de yanlış hatırlamıyorsam 50 sayfa idi doktora tezi.
ama liseli kısmına birşey diyemem elbette.
ama liseli kısmına birşey diyemem elbette.
0
Benim tezim 50 sayfaydı ama gayet düzgün bir çalışmaydı. Liseliliği bilemem.
Şikayet olayı ise yalan, kopya çektiği kanıtlanan kaç hoca var kimse kılını kıpırdatmadı.
Şikayet olayı ise yalan, kopya çektiği kanıtlanan kaç hoca var kimse kılını kıpırdatmadı.
0
evet syf sayısına göre değerlendirme yapılamaz pek. bakın bu cümleler o tezden örnek;
fazla detay vermek istemiyorum, başım belaya girmesin. hatta alıp cümleyi buraya koyacaktım ama google da hemen bulunuyor.
mesela bir yerde şundan bahsediyor. ''çalışmalarımda ana temam insandır çünkü insan evrende yaşayan canlılar arasında en güzel olanıdır.''
kime göre söyleyebilirsin bunu yahu? üstelik tr nin en bilindik okullarından birisi bu. neyse...
evet kimse değer vermez ama bunlar hoca oluyor @elikası
fazla detay vermek istemiyorum, başım belaya girmesin. hatta alıp cümleyi buraya koyacaktım ama google da hemen bulunuyor.
mesela bir yerde şundan bahsediyor. ''çalışmalarımda ana temam insandır çünkü insan evrende yaşayan canlılar arasında en güzel olanıdır.''
kime göre söyleyebilirsin bunu yahu? üstelik tr nin en bilindik okullarından birisi bu. neyse...
evet kimse değer vermez ama bunlar hoca oluyor @elikası
0
benim danışmanım yüksek lisans tezi bir öneri doktora tezi onun kanıtıdır derdi. yüksek lisans tezi içerikten bağımsız olarak söz konusu kişinin bilimsel araştırma yapabildiğinin kanıtıdır. zaten danışmanlar bu tür tezleri sonuçlarını aşağı yukarı tahmin ettikleri konularda verirler. doktora tezi konusunda ise önemli olan içeriktir. kimse sayfa sayısına bakmaz.
0
Master tezini kim umursuyor ve kaç sf yazılıyor onu araştırarak başla. Eğer sosyal bilimlerse(tarih hariç) 50 sayfa olur, daha az da olur. Ayrıca master tezi bu, ne bekliyorsun? Liseli gibi yazmaktan ve bilimsellikten kastın ne bilemiyorum, açık ifadeler değil bunlar. Sonuç olarak sorduğun soru, garip ve gereksiz bir tatmin duygusu içeriyor.
0
sayfa sayısıyla ilgili bir anektod da benden: john nash'in oyun teorisinin temellerini kurduğu doktora tezi 32 sayfaydı ve yalnızca iki tane referans içeriyordu.
0
verdiğin örneğe bakarak demek istediğini anlıyorum, çok öznel, süslü cümlelerle dolu ve bilimsellikten uzak bir metin olduğunu söylemeye çalışıyorsun. sana katılıyorum. kendi master tezimi yazarken bırak bir şeyi övmeyi, taraf tutmayı, herhangi bir konuda 'en' ile başlayan bir sıfat kullansam hocam hemen 'aman dikkat' diye üstünü çizerdi.
eğer bu tezi veren kişi arkadaşın falansa şikayet etmek falan çok gereksiz. yüksek lisans tezinin bilimsel yayınlarda çıkmadığı sürece pek değeri yok, bakan eden olmaz.
burada sorumluluk öğrencide gibi görünebilir ama değil, o tezi geçirenler işini düzgün yapmayan insanlar.
eğer bu tezi veren kişi arkadaşın falansa şikayet etmek falan çok gereksiz. yüksek lisans tezinin bilimsel yayınlarda çıkmadığı sürece pek değeri yok, bakan eden olmaz.
burada sorumluluk öğrencide gibi görünebilir ama değil, o tezi geçirenler işini düzgün yapmayan insanlar.
0
@kupigometa yalnızca üniversitelerdeki öğretim görevlileri için geçerli değil ki bu durum, eğer adamın varsa elde edemeyeceğin hiç bir kadro yok. Kamu ya da özel sektör fark etmez, bulunduğu konumu zerre hak etmeyen adamlarla dolu etrafımız. Yalnızca teze takılma, tez yazdığı için almıyorlar onu, herkes biliyor zaten üniversitelerde kişiye özel kadro oluşturuluyor, sonra ona göre ilan veriliyor. Hoca olmanın tezle pek alakası yok yani.
0
sayfa sayısının az olmasına verdiğim tepkiye takılmayın. zaten daha sonra ekleme yaptım diğer mesajlara.
büyük şehirlerden birindeki bir okulun güzel sanatlar fak. öğrencilerinin tezlerine karşı böyle sitem etmiştim. neyse anlayan anlamayan herkese teşekkürler. kendimi gereksiz yere tatmin etmiyorum @protector benden başka bir okulda babalar gibi bir şeyler beklerlerken dengi bir okulun rapor benzeri kıytırık bir şey istemesi canımı sıktı. 1 hafta max 2 haftada yazılabilen şeylerle bizim 3-4 ayda yapmaya çalıştığımız bir tutulacak. bunaydı sitemim.
teşekkürler.
büyük şehirlerden birindeki bir okulun güzel sanatlar fak. öğrencilerinin tezlerine karşı böyle sitem etmiştim. neyse anlayan anlamayan herkese teşekkürler. kendimi gereksiz yere tatmin etmiyorum @protector benden başka bir okulda babalar gibi bir şeyler beklerlerken dengi bir okulun rapor benzeri kıytırık bir şey istemesi canımı sıktı. 1 hafta max 2 haftada yazılabilen şeylerle bizim 3-4 ayda yapmaya çalıştığımız bir tutulacak. bunaydı sitemim.
teşekkürler.
0
yazan kişi arkadaşım değil. şikayet edilecek yer olsa ederdim hakikaten.
evet gerçekten hoca olacak bunlar. ve alanlarında başarılı olmalarına da gerek yok. ales ve yds yetiyor. sağlam bi dövmek istiyorum hepsini yahu. işini iyi yapmadan oturan aylak insanları dövmek, ardından görevden uzaklaştırmak istiyorum.
alanında başarılı bir sürü arkadaşım boştayken bu beceriksizlerin nefes alması bile zarar ziyan.
evet gerçekten hoca olacak bunlar. ve alanlarında başarılı olmalarına da gerek yok. ales ve yds yetiyor. sağlam bi dövmek istiyorum hepsini yahu. işini iyi yapmadan oturan aylak insanları dövmek, ardından görevden uzaklaştırmak istiyorum.
alanında başarılı bir sürü arkadaşım boştayken bu beceriksizlerin nefes alması bile zarar ziyan.
0
mula
nasıl yapıcam? herhangi bir güzel tarifiniz varsa alırım bi kuple. meyveli çukulutalı filan olabilir. kardeşime yapıcam çok önemli ^^
nasıl yapıcam? herhangi bir güzel tarifiniz varsa alırım bi kuple. meyveli çukulutalı filan olabilir. kardeşime yapıcam çok önemli ^^
0
pasta hamuru yapmak çok da zor değil aslında ama ilk kez pasta yapıyorsan muhtemelen güzel olmayacak ve hayal kırıklığına uğrayacaksın :/
o yüzden minik donut'a katılmakla birlikte bir ipucu vereyim. hazır pandispanyayı direkt kuru kuru kullanmayacaksın. kremalamadan önce keki biraz süt ya da meyve suyuyla hafifçe ıslatıp biraz bekletmen lazım, o zaman lezzetli oluyor. dikkat et çok ıslatma ıslanmış ekmek gibi olmasın. keki de kaliteli bir marka seçersen kötü olmaz. güzelce kremalayıp bolca meyve (tercihen çilek, vişne ya da frambuaz) koyarsan gayet de güzel olur pastan. afiyet olsun. :)
o yüzden minik donut'a katılmakla birlikte bir ipucu vereyim. hazır pandispanyayı direkt kuru kuru kullanmayacaksın. kremalamadan önce keki biraz süt ya da meyve suyuyla hafifçe ıslatıp biraz bekletmen lazım, o zaman lezzetli oluyor. dikkat et çok ıslatma ıslanmış ekmek gibi olmasın. keki de kaliteli bir marka seçersen kötü olmaz. güzelce kremalayıp bolca meyve (tercihen çilek, vişne ya da frambuaz) koyarsan gayet de güzel olur pastan. afiyet olsun. :)
0
hazır pandispanya iyi marka olsun, uno'nunki falan güzel. sütle her yeri ıslanacak ama lök olmayacak şekilde ıslatman lazım. ben dışını yoğun çikolatalı pudingle kaplayıp içine de muzlu iç kreması ve muz döşüyorum, çok lezzetli ve hafif oluyor.
0
Tarif bilmem şekil örneği vereyim.Hazır kek al yuvarlak olanlardan 2 tane. Birini kenarlardan kesip daha küçük yuvarlağa dönüştür. Bu yuvarlakları kardan adam oluşturacak şekilde oO gibi yerleştir. Krem şantiyi bas meyve istiyorsan işte katlar arasına koyarsın. bonibonlarla ağız göz düğmelerini yaparsın. Kestiğin parçalar uygunsa 2 kulak yapar tavşana benzetirsin.
0
damla cikolata
ay başlığı bile saçma oldu :) gençler şimdi durum şu ; bana bi nişan bohçası hazırlanmakta ve buna çeşitli kozmetikler de dahilmiş :) nişanlıyla gidip işte mahyaj malzemesi parfüm zart zurt alacaz. ben en iyi yves rocher falan kullanmış insanım. ne alsak ki? önerileri bekliyorum. güzel dayanıklı sağ
ay başlığı bile saçma oldu :) gençler şimdi durum şu ; bana bi nişan bohçası hazırlanmakta ve buna çeşitli kozmetikler de dahilmiş :) nişanlıyla gidip işte mahyaj malzemesi parfüm zart zurt alacaz. ben en iyi yves rocher falan kullanmış insanım. ne alsak ki? önerileri bekliyorum. güzel dayanıklı sağlıklı kozmetik ürünleri ?? teşekkürler şimdiden
0
Yazık la, he aldık çok güzeldi süperdi deyin
Bohça işini pas geçin bari
Ne kadar lüzumsuz anane varsa sıkısıkıya bağlıyız, çok kızıyorum
Bohça işini pas geçin bari
Ne kadar lüzumsuz anane varsa sıkısıkıya bağlıyız, çok kızıyorum
0
Bunlar Saçma Şeyler olsun diye Olmasın. Kullanmayacağın şeyleri alma boşuna. İşte bunlar hep fuzuli masraf.
0
normalde kulllandığın ve sık biten ne varsa al bir iki göstermelik bişeyler işte.
bu bohçaları istediğin kadar abartabilirsin ama sade tutup kullanacağın şeyler almak da elinde
sadece kozmetik değil, bornoz, iç çamaşırı filan alırken de "bohça" lafını sakın ha ağzına bile alma ne kadar kazık, fantastik ürün var onu kakalamaya çalışırlar.
bu bohçaları istediğin kadar abartabilirsin ama sade tutup kullanacağın şeyler almak da elinde
sadece kozmetik değil, bornoz, iç çamaşırı filan alırken de "bohça" lafını sakın ha ağzına bile alma ne kadar kazık, fantastik ürün var onu kakalamaya çalışırlar.
0
Kullanmayacağın şeyleri alma, boş yere hem başkasına masraf hem de zarar ziyan, yok çok ısrar ederlerse de normalde kullandığın 2-3 bir şeyi al, illa markalı olsun kaliteli olsun diyorsan da, Boyner'e gidip oradaki güzellik uzmanlarından yardım isteyebilirsin, yalnız ayak üstü kazıklamasınlar bir rimel, bir allık, bir parfüm yeter bitti gitti.
0
kardeşler düşünceleriniz için eyvallah hepiniz über cool insanlarsınız da ben size bohça yapalım mı diye sormadım. karşıda bunları yapmak bana bişeyler almak için büyük hevesli bir anne var. ben de bu durumda kullanacağım şeyler alayım diye soruyorum buraya hangisi iyidir hangi ürünleri markaları tavsiye edersiniz diye.
0
böyle şeyleri acayip saçma bulan bir insanım. Tamam eskiden insanların durumu olmadığından vs. geline damada yardımcı olmak maksadıyla biraz da ailenin desteğiyle böyle şeyler alınıp veriliyormuş, ama evlenecek iki olgun insan olarak ikinizin de belli gelir kaynakları olduğunu varsayarsak.. herkes sonucta gidip istediği parfumu vs. kendi başına alabilir. böyle atraksiyonlara girmek niye yani?
zaten biz über cool insanlarsak bizim fikirlerimizden ziyade olayları kaynananızın fikirlerine bırakmak daha faydalı bence.
zaten biz über cool insanlarsak bizim fikirlerimizden ziyade olayları kaynananızın fikirlerine bırakmak daha faydalı bence.
0
mac gibi bir yerden temel malzemeleri al. rimel, allık, eyeliner, allık fırçası, fırça temizleyici, kapatıcı falan. her zaman kullanabileceğin tipte ürünlerin en iyisinden al böylece boşa harcama olmaz.
0
ya alan kişi sakın bohça için olduğunu söylemesin.
tarihi geçmiş malları kakalıyorlar nasıl olsa kullanımı çok sonra olacak diye.
yves rocher seviyorsan gene onu aldır.
tarihi geçmiş malları kakalıyorlar nasıl olsa kullanımı çok sonra olacak diye.
yves rocher seviyorsan gene onu aldır.
0
bohçaya koyma fikrine karşıyım ama makyaj malzemesi tavsiye edebilirim.
eğer çok kapatılmaya ihtiyacı olan bir cildin yoksa mac face&body fondoten al
eğer biraz kapatıcılık istiyorsan; make up forever hd primer-fondoten-pudra al
lancome ya da make up foreverdan bir rimel al.
macti sanırım onlarda böyle yan yana bir highlighter bir bronzer palet oluyo yüzünü kontürlersin.
bi allık al(tavsiye veremiyorum bu konuda)
macten nude/pembemsi bir ruj al
make up for ever ın böyle güzel far paletleri oluyo krem/bej/kahve tonlarında bir de far paleti al
kalem konusunda da pahalı marka tavsiyesi veremiyorum.
eğer çok kapatılmaya ihtiyacı olan bir cildin yoksa mac face&body fondoten al
eğer biraz kapatıcılık istiyorsan; make up forever hd primer-fondoten-pudra al
lancome ya da make up foreverdan bir rimel al.
macti sanırım onlarda böyle yan yana bir highlighter bir bronzer palet oluyo yüzünü kontürlersin.
bi allık al(tavsiye veremiyorum bu konuda)
macten nude/pembemsi bir ruj al
make up for ever ın böyle güzel far paletleri oluyo krem/bej/kahve tonlarında bir de far paleti al
kalem konusunda da pahalı marka tavsiyesi veremiyorum.
0
Bohça için evladiyelik kozmetik üründen ziyade bir tane parfüm bir tane de mac'ten ruj seçebilirsin. Renk olarak "kinda sexy" ve "twig" günlük kullanım için idealler ancak ben bohçaya koyacak olsam kırmızının rujda vücut bulmuş hali olan "ruby woo" ruju tercih eder yanına da şık bir parfüm aldırırdım. Mutluluğunuz daim olsun :)
0
cedex
mısır ve güney afrika hariç…neden? uzmanlık derken tarihini, kültürünü öğrenmek, ileride ziyaret etmek vs...
mısır ve güney afrika hariç…
neden?
uzmanlık derken tarihini, kültürünü öğrenmek, ileride ziyaret etmek vs...
neden?
uzmanlık derken tarihini, kültürünü öğrenmek, ileride ziyaret etmek vs...
0
Sırasıyla Nijerya, Sudan, ya da Kongo. Hepsinde durumlar çok karışık. Nijerya'da Boko Haram gibi terör grupları var, politikası ayrı karışık ve rahatsız edici. Sudan'da iç savaş vardı, soykırım yaşandı. Kongo desen suç oranı çok yüksek. Tarihini falan öğrenirsen çok daha iyi anlarsın.
Ama yok sadece kültürel olarak diyorsan ve Güney Afrika hariç diyorsan,ben olsam Tanzanya ya da Kenya'yı seçerim. İleride hangisini daha çok ziyaret etmek istersen.
Ama yok sadece kültürel olarak diyorsan ve Güney Afrika hariç diyorsan,ben olsam Tanzanya ya da Kenya'yı seçerim. İleride hangisini daha çok ziyaret etmek istersen.
0
belki tek bir ülke değil de doğu ve batı afrika şeklinde bakabilirsiniz en azından başlangıç için. tarihsel ve kültürel açıdan böyle bir gruplama var, çoğu araştırmacı da buna göre çalışmalarını yürütüyor. mesela doğu afrikada swahili yaygınken, batı afrika'da nijer-kongo dilleri konuşuluyor. ayrıca kölelik tarihi ve siyasal tarihleri de bölgesel olarak daha rahat inceleniyor.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
tabii north, south ve central africa seçenekleri de var uzmanlaşmak için.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
tabii north, south ve central africa seçenekleri de var uzmanlaşmak için.
0
Ben etiyopya diyorum. Eskiden bir imparatorluk olmasi vs. Bana baya degisik geliyor.
0
oyum zimbabwe ve rwanda'ya.
zimbabwe'nin o ekonomiyle gündelik yasantisini cidden merak ediyorum, ortalama ömür 37, bunu bilen insanların hayata bakışını merak ediyorum. ve ekonomik sistemleri tabii ki.
rwanda ise malum.
plase ise liberya, o da malum.
zimbabwe'nin o ekonomiyle gündelik yasantisini cidden merak ediyorum, ortalama ömür 37, bunu bilen insanların hayata bakışını merak ediyorum. ve ekonomik sistemleri tabii ki.
rwanda ise malum.
plase ise liberya, o da malum.
0
güney sudan olabilir. çok yeni bir ülke ve ilerleyen yıllarda bayağı hareketlenecek gibi görünüyor pek çok anlamda. sen bunu öylesine değil de kendi işin için karar vermek amacıyla sordun sanırım ama net değilsin, detay vermemişsin hiç. alanını, hedefini, isteğini açıklasan ona göre bölge hakkında bilgi sahibi olan kişiler çok daha sağlıklı yanıtlar verebilir bence. şimdi düşününce ben pat diye güney sudan diyorum ama atıyorum sen "ben orada fabrika açacam" diyorsundur, o taraflarda iş yapan birisi sana direkt sektörden veya ekonomiden haber verir. öyle şeyapmak daha iyi değil mi?
0
mr.goodcat
Soru başlıktadır. Soruyu ciddi olarak soruyorum. - Annem, babam istedi diye- bıdı bıdı ayaklarını sevmek istiyorum diye- soyadımın ve neslimin devamı için- rte istiyor diye- herkes yapıyordu biz de özendik- bir tane yaptık o da kazaylan oldu- vs.- vs.
Soru başlıktadır. Soruyu ciddi olarak soruyorum.
- Annem, babam istedi diye
- bıdı bıdı ayaklarını sevmek istiyorum diye
- soyadımın ve neslimin devamı için
- rte istiyor diye
- herkes yapıyordu biz de özendik
- bir tane yaptık o da kazaylan oldu
- vs.
- vs.
- Annem, babam istedi diye
- bıdı bıdı ayaklarını sevmek istiyorum diye
- soyadımın ve neslimin devamı için
- rte istiyor diye
- herkes yapıyordu biz de özendik
- bir tane yaptık o da kazaylan oldu
- vs.
- vs.
0
Her erkek baba olmak istemez ama her kadin anne olmak ister. Niyesi yok bence.
0
Yolun yarısına gelmiş bir kadın olarak; kendimi hiç şimdi olduğu kadar anaç hissetmemiştim. Eskiden de kedi besledim ama o zaman çok küçüktüm. Şu an kedilerime bebek gibi bakıyorum. Çocuğum olmadığı için hayatımın merkezine kedileri koydum. Çocuğum olsa aklımı kaçırırım herhalde sevgiden. İmkanım olsa kedilerimi emzireceğim o vaziyetteyim. Çok acaip hareketlenmeler var bende. Evlilik hiç bu kadar sevimli gözükmemişti. Şu an imkanım olsa( sevdiğim, aşık olduğum ) hemen evlenip sevdiğim adamdan çocuk yaparım. Kocamı bile emziririm. Kucağıma bebeğimi almak için sabırsızlıktan ölüyorum resmen. Geç olsa da önümüzdeki bir 5 sene daha umudumu kaybetmeyeceğim.
0
Bir kısmı ucuz işgücü yetiştirmek için yapıyor, hiç şüphem yok bu konuda.
0
üremek için. senin saydıkların arasında en çok 3'üncü maddeye tekabül ediyor sanırım bu da.
bu da en doğal istek.
bu da en doğal istek.
0
çünkü her çocuk muazzam bir potansiyel demektir. kimin çocuğu bir tesla olacak bilemezsin, belki de seninki olacak. ayrıca insan neslini devam ettirmek için üzerime düşeni yapmam gerekiyor. sadece çocuk yapmak değil, ahlaklı şekilde yetiştirip dünya mirasına katkıda bulunmam gerekiyor. çünkü tek başıma hiç bir şey yapamadım. bir şey icat edemedim. insanlara yeni fikirler katamadım. benim gibi standart insanlar için dünyaya katkıda bulunmanın tek ve kesin yolu güzel evlatlar yetiştirmektir.
0
sorunun muhatabı olmayan biri olarak, kimi değerli, kimi değersiz çok sayıda neden sayılabilir.
öncelikle sevgi, birçok insan hayatı boyunca yeteri kadar sevmiyor ve sevilmiyor.en azından belli bir yaşa kadar koşulsuz sevgi besleyebileceğiniz birinin var olması tatmin edici bir sebep.
toplum baskısı, "çocuk var mı" sorusuna evet diyebilmek.
meşguliyet bulma, boşluğu doldurma, çalışmayan kadın akşama kadar ne yapacak?
aşkımızın meyvesi meselesi, seni o kadar çok seviyorum ki çocuk yapmazsam ölürüm!
gurur duyulacak bir insan yetiştirme arzusu.
nüfus artırma.çok insan, çok güç.
kötü giden ilişkiyi kurtarma çabası.-tamamen saçmalık-
işgücü. 1 çocuk x lira, 10 çocuk 10x lira.
bir insanın var olmasına vesile olma isteği. "anne" "baba" olmak.
öncelikle sevgi, birçok insan hayatı boyunca yeteri kadar sevmiyor ve sevilmiyor.en azından belli bir yaşa kadar koşulsuz sevgi besleyebileceğiniz birinin var olması tatmin edici bir sebep.
toplum baskısı, "çocuk var mı" sorusuna evet diyebilmek.
meşguliyet bulma, boşluğu doldurma, çalışmayan kadın akşama kadar ne yapacak?
aşkımızın meyvesi meselesi, seni o kadar çok seviyorum ki çocuk yapmazsam ölürüm!
gurur duyulacak bir insan yetiştirme arzusu.
nüfus artırma.çok insan, çok güç.
kötü giden ilişkiyi kurtarma çabası.-tamamen saçmalık-
işgücü. 1 çocuk x lira, 10 çocuk 10x lira.
bir insanın var olmasına vesile olma isteği. "anne" "baba" olmak.
0
@hersheys, haha kocanı bile emziresin mi var :)) bi arkadaşım da böyle diyordu, çok çocuk istiyordu karmaşık duygular haha :)
işte aranan cevap burda aslında kadınların içinden gelen bir şey.
Çoğu çift olması gerekenin bu olduğunu düşündüğü için yapıyor, bi kısmı çocuk sevdiği için bence.
işte aranan cevap burda aslında kadınların içinden gelen bir şey.
Çoğu çift olması gerekenin bu olduğunu düşündüğü için yapıyor, bi kısmı çocuk sevdiği için bence.
0
Bu sorunun cevabını ben de cok merak ediyorum. Çocukları çok seviyorum, başkalarına ait oldukları sürece.
Bence büyük bir çoğunluğu "ne zaman aileye yeni bir üye geliyor ehehehe?! sorusundan bıktıkları için yapıyorlar.
Bence büyük bir çoğunluğu "ne zaman aileye yeni bir üye geliyor ehehehe?! sorusundan bıktıkları için yapıyorlar.
0
Neslin devamı ve gerçekten isteme dürtüleri ile yapanlar var. Bunlar bilinçli.
Ama türkiyede eğitim durumu farketmeksizin "aile çocuksuz olmaz ki" kafasında yapıyor çok büyük bir kesim. Zorunluluk olarak düşünüyorlar yani. öehh. Yazarken daraldı içim.
Ama türkiyede eğitim durumu farketmeksizin "aile çocuksuz olmaz ki" kafasında yapıyor çok büyük bir kesim. Zorunluluk olarak düşünüyorlar yani. öehh. Yazarken daraldı içim.
0
kafası karışık bir kadın olarak lehte ve aleyhte argümanlarım:
lehte:
-içimdeki 'challenge accepted' diyen tip,
-bir canlıyı büyütebilecek biyolojik yapıyı ve o sürecin verdiği hissi merak etmem,
-kafamdaki 'sonuçta hepimiz birer hayvanız, çocuk doğurmak da bu döngünün parçası. bu kadar büyütülecek bir şey yok, doğumu da ölümü de çok abartıyoruz' diyen ses.
-bir bebeğin bir bireye dönüşmesini, gelişimini adım adım izlemenin, ve buna bolca katkıda bulunabilmenin heyecan vermesi,
-yaptıkların değil yapmadıkların için pişman olmanın çok berbat bir his olması.
-sadece kendi egosu için yaşayan biri olmamak. paylaşmak.
aleyhte:
-içimdeki 'yoo dostum' diyen tip,
-sağlık konusunda olumsuzluk yaşanması korkusu,
-gerekirse o çocuğu kimseden destek almadan yetiştirebilecek olmanın gerekliliği ve sorumluluğu,
-acaba hazır mıyım, ya değilsem, çocuğuma iyi bir örnek olabilecek miyim düşüncesi,
-daha ben yapmak istediğim her şeyi yapmadım, çocuk sahibi olursam mutsuz olur muyum düşüncesi.
lehte:
-içimdeki 'challenge accepted' diyen tip,
-bir canlıyı büyütebilecek biyolojik yapıyı ve o sürecin verdiği hissi merak etmem,
-kafamdaki 'sonuçta hepimiz birer hayvanız, çocuk doğurmak da bu döngünün parçası. bu kadar büyütülecek bir şey yok, doğumu da ölümü de çok abartıyoruz' diyen ses.
-bir bebeğin bir bireye dönüşmesini, gelişimini adım adım izlemenin, ve buna bolca katkıda bulunabilmenin heyecan vermesi,
-yaptıkların değil yapmadıkların için pişman olmanın çok berbat bir his olması.
-sadece kendi egosu için yaşayan biri olmamak. paylaşmak.
aleyhte:
-içimdeki 'yoo dostum' diyen tip,
-sağlık konusunda olumsuzluk yaşanması korkusu,
-gerekirse o çocuğu kimseden destek almadan yetiştirebilecek olmanın gerekliliği ve sorumluluğu,
-acaba hazır mıyım, ya değilsem, çocuğuma iyi bir örnek olabilecek miyim düşüncesi,
-daha ben yapmak istediğim her şeyi yapmadım, çocuk sahibi olursam mutsuz olur muyum düşüncesi.
0
art vandaley
bugun, az daha hayvan gibi giden bi minibüs biciyodu bizi. hem de tam sola dönerken, 1 karısla surucu kabinine girecekti. Allah'a şükretmek dısında öneriniz var mı?
bugun, az daha hayvan gibi giden bi minibüs biciyodu bizi. hem de tam sola dönerken, 1 karısla surucu kabinine girecekti.
Allah'a şükretmek dısında öneriniz var mı?
Allah'a şükretmek dısında öneriniz var mı?
0
Boyle durumlarda fakir sevindirilir hani basimin gozumun sadakasi olsun misali.
0
tesekkur ederim, ya cok dikkatliydim naled olası bi köşe, kafayı da uzattım bekledim gelen varsa görsün. ben baktım kimse yoktu yolda, nasıl bi hızla geliyosa puşt. sonra yola cıkmaya karar verdim gaza bastım ama bi his geldi bi anda durdum. durmasam aranızda degildim büyük ihtimal:(
0
ulan fakir sevindirmek icin olumden mi donmeniz lazim. paylasimi her zaman yap kardesim sen bu andavallara bakma. hem o paylasimlari ileri de basina bisi gelir de seni korur diye degil, karsiliksiz olarak yap insanlik icin yap. kaza atlatma konusuna gelince sansliymissin. bu durumlarda mumkunati varsa karsi tarafa yanlis yaptigini soyle uyar ki sansi az olanlari bicmesin.
0
Geçmiş olsun.
İnanç durumum gereği ilahı tavsiyeler veremem ancak, bu tarz durumların ardından ne kadar güvenlik aldığınızı, neleri eksik yaptığınızı daha rahat farkediyorsunuz (geçen yaz yaptığım ufak bisiklet kazası bana bunu farkettirmişti) onlara da yoğunlaşabilirseniz iyi olur. Zaafiyet bizde olmasa bile, hatırlama minvalinde bir bakmak gerek.
İnanç durumum gereği ilahı tavsiyeler veremem ancak, bu tarz durumların ardından ne kadar güvenlik aldığınızı, neleri eksik yaptığınızı daha rahat farkediyorsunuz (geçen yaz yaptığım ufak bisiklet kazası bana bunu farkettirmişti) onlara da yoğunlaşabilirseniz iyi olur. Zaafiyet bizde olmasa bile, hatırlama minvalinde bir bakmak gerek.
0
inanıyorsan abdestsiz gezme
inanmıyorsan; aq ülkesinde bir iki senedir bende korkuyorum geberip gidecem bi oç yüzünden diye dolanıyorum
inanmıyorsan; aq ülkesinde bir iki senedir bende korkuyorum geberip gidecem bi oç yüzünden diye dolanıyorum
0
klassno
Merhabalar, El bagajima, ki kendileri sirt cantam oluyor, bi yarim kilo kadar gida maddesi koymam gerekiyor. Gida maddesi diye artistik olsun diye yazdim, bildigin anam babam lokum. Ozel uretim oldugundan kelli her yerde bulunamiyor. Sizce sikinti cikar mi guvenlikten gecerken filan? Ben bilmiyorum
Merhabalar,
El bagajima, ki kendileri sirt cantam oluyor, bi yarim kilo kadar gida maddesi koymam gerekiyor. Gida maddesi diye artistik olsun diye yazdim, bildigin anam babam lokum. Ozel uretim oldugundan kelli her yerde bulunamiyor. Sizce sikinti cikar mi guvenlikten gecerken filan? Ben bilmiyorum bu isler nasil oluyor. Bilgilendiriverin bea. :)
Not: Mobilim, tikler er ya da gec gelecek.
Not 2: 400u vermediniz, sizi seviyorum.
El bagajima, ki kendileri sirt cantam oluyor, bi yarim kilo kadar gida maddesi koymam gerekiyor. Gida maddesi diye artistik olsun diye yazdim, bildigin anam babam lokum. Ozel uretim oldugundan kelli her yerde bulunamiyor. Sizce sikinti cikar mi guvenlikten gecerken filan? Ben bilmiyorum bu isler nasil oluyor. Bilgilendiriverin bea. :)
Not: Mobilim, tikler er ya da gec gelecek.
Not 2: 400u vermediniz, sizi seviyorum.
0
akışkan bir şey olmadığı sürece (Bal, reçel gibi) hiçbir sorun olmaz. yurt içi seyahatlerin için konuşuyorum...
0
Tr için sikinti yok. Yurtdışı olunca da ulkesine göre degisir. Turk lokumunu tanimayan bir kapi kontrolu yapan adama meyveli marshmallow demistim Sikinti bitmisti.
0
yurtdışına gidip gelirken katı gıda çok taşıdım el bagajında, hiçbir şey olmaz. özellikle orijinal, mümkünse vakumlu ambalajında olursa daha iyi.
0
yarım kilo az. 2 kilodan aşağı geçirmezler.
şaka bi yana, harbi az :) daha çok götürün
şaka bi yana, harbi az :) daha çok götürün
0
ruhi mucerret
Her gun goruyorum bunlardan, odada biraz kagit fazlasi var. Gecen gun yatagimin ustunde gordum hatta bir tanesini. Kitaplara filan zarar verir mi bunlar? Bir de kurtulmanin yolu nedir?Gumuscun deniliyormus galiba. Borik asit onermisler.Kitap bocegi: https://www.google.com.tr/search?q=kitap+bocegi&es
Her gun goruyorum bunlardan, odada biraz kagit fazlasi var. Gecen gun yatagimin ustunde gordum hatta bir tanesini. Kitaplara filan zarar verir mi bunlar? Bir de kurtulmanin yolu nedir?
Gumuscun deniliyormus galiba. Borik asit onermisler.
Kitap bocegi: www.google.com.tr
Gumuscun deniliyormus galiba. Borik asit onermisler.
Kitap bocegi: www.google.com.tr
0
benim evde de görüyorum arada bunlardan. evde bir sürü kitap var henüz herhangi birinde bir zarar görmedim. hatta bir ara bazı kitaplar yerde duruyordu.
0
eski evde çok oluyordu.
nedeni muhtemelen eski ve tozlanmış kitaplar. emin değilim ama kitapların tozunu almayı filan deneyebilirsiniz.
yatağımda karşılaşıyordum bazen. normalde böcekten tırsarım ama nedense bunlara alışmıştım, bir süre sonra hiç takmamaya başladım askjd.
nedeni muhtemelen eski ve tozlanmış kitaplar. emin değilim ama kitapların tozunu almayı filan deneyebilirsiniz.
yatağımda karşılaşıyordum bazen. normalde böcekten tırsarım ama nedense bunlara alışmıştım, bir süre sonra hiç takmamaya başladım askjd.
0
m e b
benim bahsettiğim yenge tabiri, biyolojik türk yengesi değil de, hani bu arkadaşların sevgililerine, eşlerine denilen yenge türü.ben en yakın arkadaşlarımın sevgilisine neden yenge diyeyim ki? ya da onlar neden desin ki?çok itici değil mi?(dert butonunu az sonra devreye sokacağım.)
benim bahsettiğim yenge tabiri, biyolojik türk yengesi değil de, hani bu arkadaşların sevgililerine, eşlerine denilen yenge türü.
ben en yakın arkadaşlarımın sevgilisine neden yenge diyeyim ki? ya da onlar neden desin ki?
çok itici değil mi?
(dert butonunu az sonra devreye sokacağım.)
ben en yakın arkadaşlarımın sevgilisine neden yenge diyeyim ki? ya da onlar neden desin ki?
çok itici değil mi?
(dert butonunu az sonra devreye sokacağım.)
0
ben gercek "yenge"me bile yenge demiyorum, o bile cok iticiyken arkadas sevgililerine falan yenge denmesi korkunc bisi.
0
İticiliğinden kaynaklı komik bir yanı var bence. O yüzden insanların sevgililerini yenge, enişte, karı, koca diye adlandırabiliyorum.
Bkz. Kocan napıyor? Yenge niye gelmedi lan?
Bkz. Kocan napıyor? Yenge niye gelmedi lan?
0
(bkz: mahmut mu diyem)
milliyetçilikle en ufak alakam yok ama sadece bize has tabirleri kullanmaktan bu kadar sakınmak kompleksli bir kişiliğe işaret ediyor kanımca.
milliyetçilikle en ufak alakam yok ama sadece bize has tabirleri kullanmaktan bu kadar sakınmak kompleksli bir kişiliğe işaret ediyor kanımca.
0
Nefer+1 vs. Sayns+1
Kısacası arada derede kaldım. Duruma göre sempatik, duruma göre barzoluk içeren bir kelime
Kısacası arada derede kaldım. Duruma göre sempatik, duruma göre barzoluk içeren bir kelime
0
Garip bir sey bu yenge. Hem iyi, hem kotu. "Yenge" demek, "Artik kardesimsin, baska turlu yakinlasmamiz olamaz" demek. Acikcasi sevgili arkadaslari icten bir sekilde yenge diyorlarsa sevinirim; icten gele gele yenge veya eniste denmesi o kadar ucuz bir sey degil. "Ne guzel, beni kabul etmisler. Ona yakistirmislar beni demek ki" derim. Ilsikinin tescile ihtiyaci yok tabii ki ama o tescil beni hafiften gururlandirir, sanki dogru yerde duruyormusum ve yaptigim secim cok anlamliymis gibi hissettirir. Hafif bir kardeslik bagi da vardir yengede. Dara dussem yardim isteyebilecegim birini kazandirir.
Bunlarin hepsi iyi seyler, hem de cok iyi seyler ama bir de hafif karanlik tarafi var yengenin. Her sahip cikmanin bir iyi, bir de kotu tarafi olur: bu da oyle. Kendini birine ait hissetmek ne kadar guzelse, insanin kendi kimligini ve bireyselligini kaybetmesi de bir miktar acidir. Bir miktar da sorumluluk yukler insana "Bundan sonra ona layik davran" gibilerinden. Biraz ciftin ic islerine giren bir havasi da yok degil.
Yine de tartinca artilarini eksilerinden cok seviyorum ben. neferkitty'nin dedigi naiflik yuzumu gulumsetiyor.
Bunlarin hepsi iyi seyler, hem de cok iyi seyler ama bir de hafif karanlik tarafi var yengenin. Her sahip cikmanin bir iyi, bir de kotu tarafi olur: bu da oyle. Kendini birine ait hissetmek ne kadar guzelse, insanin kendi kimligini ve bireyselligini kaybetmesi de bir miktar acidir. Bir miktar da sorumluluk yukler insana "Bundan sonra ona layik davran" gibilerinden. Biraz ciftin ic islerine giren bir havasi da yok degil.
Yine de tartinca artilarini eksilerinden cok seviyorum ben. neferkitty'nin dedigi naiflik yuzumu gulumsetiyor.
0
@zgrydn: yenge kelimesinin sadece gerçekten yenge olmayan, kanka-arkadaş-dost sevgilisine/karısına hitap olarak kullanılan yengeden rahatsızım. yoksa ben de kendi kültürümüzü seviyorum. ama ben neden en yakın arkadaş diğerinin sevgilisine ayşe, fatma demektense yenge desin ki? bence tek sorun bu.
ha, bir de şöyle diyeyim; ben kendi dayım haricinde hiçbir yaşlı erkeğe de dayı diyemem. işte yenge de böyle itici geliyor bana.
@aychovsky: dediğim gibi, biyolojik yengeye(dayı/amca, abi karısını kastediyorum. ehehehe) lafım yok. sadece bu yakın arkadaşının sevgilisine bile yenge diyen tiplerden rahatsızım.
ha, bir de şöyle diyeyim; ben kendi dayım haricinde hiçbir yaşlı erkeğe de dayı diyemem. işte yenge de böyle itici geliyor bana.
@aychovsky: dediğim gibi, biyolojik yengeye(dayı/amca, abi karısını kastediyorum. ehehehe) lafım yok. sadece bu yakın arkadaşının sevgilisine bile yenge diyen tiplerden rahatsızım.
0
basond
Çocuklara içki tattırma olayına bakış açınız nedir?2-10 yaşlar diyelim sizce tattırılmalı mı yoksa bu yaşlardaki çocuklara tattırılmamalı mı? hangi yaşa kadar çocuklardan uzak tutulmalı sizce? Yada uzak tutulmamalı mı?Hayır tattırılmamalı diyenler, Sağlık açısından sakıncalı bulduğunuzdan mı yoksa
Çocuklara içki tattırma olayına bakış açınız nedir?
2-10 yaşlar diyelim sizce tattırılmalı mı yoksa bu yaşlardaki çocuklara tattırılmamalı mı?
hangi yaşa kadar çocuklardan uzak tutulmalı sizce? Yada uzak tutulmamalı mı?
Hayır tattırılmamalı diyenler, Sağlık açısından sakıncalı bulduğunuzdan mı yoksa ileri ki yaşlarda alkol sorunu çıkmasından korktuğunuzdan mı hayır diyorsunuz?
2-10 yaşlar diyelim sizce tattırılmalı mı yoksa bu yaşlardaki çocuklara tattırılmamalı mı?
hangi yaşa kadar çocuklardan uzak tutulmalı sizce? Yada uzak tutulmamalı mı?
Hayır tattırılmamalı diyenler, Sağlık açısından sakıncalı bulduğunuzdan mı yoksa ileri ki yaşlarda alkol sorunu çıkmasından korktuğunuzdan mı hayır diyorsunuz?
0
Küçükken(6-7 yaşlarındaydım) dedem rakı içerken ağlayıp zırladım ben de içicem diye, annemler kızarken dedem karşı çıktı, ''gel tat lan'' tadında bi yudum verdi ki zehir gibi tat karşısında sustum oturdum. O günden beri de rakıyı bi daha hiç içmedim tadı kötü diye.
Bu iyi bir örnek kategorisinde sanırım.
Bu iyi bir örnek kategorisinde sanırım.
0
çocuk gelişimi için doğru mu bilmiyorum ama ben iki yaşındakine izin vermem 10 yaşındakine biranın köpüğünü tattırabilirim.
0
www.birgun.net
bu yazının girişi ön bilgi olabilir
içki satın alma yaşı yasal olarak 18 fakat çocukların merak edebileceği kavrayabileceği yaş 13-14 yaşlara denk geliyor, o zaman konuşulabilir diye düşünüyorum
bu yazının girişi ön bilgi olabilir
içki satın alma yaşı yasal olarak 18 fakat çocukların merak edebileceği kavrayabileceği yaş 13-14 yaşlara denk geliyor, o zaman konuşulabilir diye düşünüyorum
0
Küçükken içki tattı diye bir çocuk ileride bağımlı olmaz bence.
Kötü bir aile yaşantısı varsa, mutsuzsa, psikolojik sorunları varsa bağımlı olur.
Zaten olacağı varsa, 20 yaşına kadar hiç tatmadıysa bile o yaştan sonra bağımlı olabilir.
Ailem içki konusunda bana hiç baskı yapmadı, küçükken tattırdılar hep. Arkadaşlarım beni çok kıskanırdı.
Dışarda onlar gizli gizli içerdi ben içmezdim. Yasak olmadığı için cazip gelmezdi içki içmek sanırım.
Kötü bir aile yaşantısı varsa, mutsuzsa, psikolojik sorunları varsa bağımlı olur.
Zaten olacağı varsa, 20 yaşına kadar hiç tatmadıysa bile o yaştan sonra bağımlı olabilir.
Ailem içki konusunda bana hiç baskı yapmadı, küçükken tattırdılar hep. Arkadaşlarım beni çok kıskanırdı.
Dışarda onlar gizli gizli içerdi ben içmezdim. Yasak olmadığı için cazip gelmezdi içki içmek sanırım.
0
eşim ispanyol, bas bas bağırdım bunu kaç defa burda artık sıkıldım yazmaktan da ama girizgahı böyle yapayım çünkü şu ara popüler konumuz tam da bu. gebeyim bi de şimdi, arada konuşuyuoruz bu meseleyi.
ilk içkisini 3-4 yaşındayken babasının elinden "yemiş". muffin'e parmak atıyolar,, içine şarap dolduruyolar, öyle yeniliyo o muffin. düğünlerde falan çocukların meyvesuyuna az miktarda alkol karıştırmak gayet olağan bir şey orda. bizdekine benzer anasonlu bi içecekleri var, annesi bikaç defa buna batırıp emzik vermiş (bizde de var bu olay gerçi). bi de komünyonları falan var ya, ekmek yiyip şarap içiyolar kilisede. o da sanırım 6-7 yaşlarında oluyo.
ben ilk içkimi 16 yaşımda babamın elinden içtim. otelde gitti bana vodka vişne aldı. annem kızdı o zaman ama aslında iyi bişey yaptı, ilk defa onun yanında içerek hem benimle iletişim yolunu açtı hem de ben sapıtmadım.
kişisel görüşüm 14-15 yaşından önce alkolün hiçbir türünün verilmemesi. hem alkolün normalleştirilmesi, hem de olası kötü sağlık etkileri nedeniyle böyle düşünüyorum. eşim şimdi festivalde o muffinlerden çocuğumuza vereceğini söylüyor (doğmamış çocuk büyüdü, 4-5 yaşına geldi, ispanyaya gittik, muffini eksik kaldı). ben de buna yanaşmadığımı söylüyorum. kalkıp da yasaklayamam ama benim onayımın olmadığını da açıkça belirttim.
ilk içkisini 3-4 yaşındayken babasının elinden "yemiş". muffin'e parmak atıyolar,, içine şarap dolduruyolar, öyle yeniliyo o muffin. düğünlerde falan çocukların meyvesuyuna az miktarda alkol karıştırmak gayet olağan bir şey orda. bizdekine benzer anasonlu bi içecekleri var, annesi bikaç defa buna batırıp emzik vermiş (bizde de var bu olay gerçi). bi de komünyonları falan var ya, ekmek yiyip şarap içiyolar kilisede. o da sanırım 6-7 yaşlarında oluyo.
ben ilk içkimi 16 yaşımda babamın elinden içtim. otelde gitti bana vodka vişne aldı. annem kızdı o zaman ama aslında iyi bişey yaptı, ilk defa onun yanında içerek hem benimle iletişim yolunu açtı hem de ben sapıtmadım.
kişisel görüşüm 14-15 yaşından önce alkolün hiçbir türünün verilmemesi. hem alkolün normalleştirilmesi, hem de olası kötü sağlık etkileri nedeniyle böyle düşünüyorum. eşim şimdi festivalde o muffinlerden çocuğumuza vereceğini söylüyor (doğmamış çocuk büyüdü, 4-5 yaşına geldi, ispanyaya gittik, muffini eksik kaldı). ben de buna yanaşmadığımı söylüyorum. kalkıp da yasaklayamam ama benim onayımın olmadığını da açıkça belirttim.
0
emziğini haftada bir iki rakıya batıran bir bebek, ve 10 civarı yaşlarda evde yarım bardak bira veya şarap içmesine izin verilen (nadir de olsa) bir çocuk olarak, 26 yaşında daha alkolik olmadım. birkaç sene düzenli alkol tükettim (20 yaş civarı haftada dört kez gibi) şimdi içmeyi sadece sosyal bir gereklilik olarak görüyorum. alkolle erken tanışıp kültürel olarak içinde büyüyen bireyin ileride alkolik olma olasılığını düşük buluyorum kendi deneyimim dolayısıyla.
0
küçükken içki tattım, sigara tattım.
şu an normal bir alkol kullanıcısıyım, arada içerim.
sigara içmem.
alkol veya sigara bağımlılığı çocuğun büyüdüğü ortama, arkadaş çevresine, psikolojik durumuna ve daha birçok faktöre bağlı. bu kadar küçük bir şey fark yaratmayacaktır bence.
şu an normal bir alkol kullanıcısıyım, arada içerim.
sigara içmem.
alkol veya sigara bağımlılığı çocuğun büyüdüğü ortama, arkadaş çevresine, psikolojik durumuna ve daha birçok faktöre bağlı. bu kadar küçük bir şey fark yaratmayacaktır bence.
0
o yaşlarda sigara ve alkol tattım.
bir zararı olmadı, hiçbirini düzenli olarak kullanmadım,
ama çocuğum olsa ona tattırmazdım o yaşlarda.
bir zararı olmadı, hiçbirini düzenli olarak kullanmadım,
ama çocuğum olsa ona tattırmazdım o yaşlarda.
0
içki kullanıyorum. dindar falan da değilim.
benim en nefret ettiğim harekettir. çocuğa içki miçki denettirmek. bunu yapanlara ana baba diyesim gelmiyor amk.
benim en nefret ettiğim harekettir. çocuğa içki miçki denettirmek. bunu yapanlara ana baba diyesim gelmiyor amk.
0
Bakis acimizi degistirelim ve olaya cocuklara icki tattirmak olarak bakmayalim. Tatmalarini engelleyip engellememek olarak bakalim. Yoksa cocuklara nicin zorla icki tattiralim, degil mi?
Hayir, zorla icki tattirmazdim. Icki icilirken gorup de ozenirse, tadip begenmemesini engellemezdim.
Hayir, zorla icki tattirmazdim. Icki icilirken gorup de ozenirse, tadip begenmemesini engellemezdim.
0
küçükken tattırmışlardı bana da. hepsinden nasıl nefret ettiysem artık kokteyl bile ağzıma sürmüyorum öyle diyeyim. bence 12-13 yaşından sonra tattırılmalı eğer çocuk merak ediyorsa.
0
istatistik yapsalar küçükken sigara-içki tattırılan çocukların çoğu şu an içkiden sigaradan hoşlanmıyordur bence:) ben de bunlardan biriyim. sigara öksürtmüş, içki acıdan boğazımı yakmıştı. o gün bugündür mesafeliyim. ama doğru bir davranış da sayılmaz tabi.
0
1-1,5 yaşında içki tadarken fotoğrafım bile var :) ama emziğin ucuyla falan tabi, içmek şeklinde değil.
13 yaşında falan babam vermut + kola vermişti onu hatırlıyorum.
kendi kadehimle sofrada içki içmem 16 veya 18 yaşındaydı sanırım, o da 2 parmak kadar ve bol sulu rakıydı :) çok net hatırlıyorum, bu ilk kadeh eşliğinde babam bir de nasihat etmişti, heves edersen söyle, evde yanımda iç. iç ve sınırlarını gör, yarım kadeh mi, 1 mi, 2 mi, böylece başkalarının yanındayken nerede duracağını bilirsin diye. ve sonra klasik bardağını masada bıraktıysan dönüşte içme nasihatleri falan :) bir kere de denemeni hiç istemem ama sigara denemek istersen verebilirim, yanımda dene demişti. bugüne kadar hiç denemedim bu arada.
hayatımda asla içkiye düşkünlüğüm olmadı, hatta ailemden bu kültürü alabildiğim için içkiyi boş boş sarhoş olmak için değil ortama eşlik etmeye yetecek kadar, sınırlarımı bilerek içmeyi öğrendim. bir kere bile alkolden kusmuşluğum, saçmalamışlığım falan yoktur. babamın taktiğini doğru buluyorum, %100 çalıştı.
13 yaşında falan babam vermut + kola vermişti onu hatırlıyorum.
kendi kadehimle sofrada içki içmem 16 veya 18 yaşındaydı sanırım, o da 2 parmak kadar ve bol sulu rakıydı :) çok net hatırlıyorum, bu ilk kadeh eşliğinde babam bir de nasihat etmişti, heves edersen söyle, evde yanımda iç. iç ve sınırlarını gör, yarım kadeh mi, 1 mi, 2 mi, böylece başkalarının yanındayken nerede duracağını bilirsin diye. ve sonra klasik bardağını masada bıraktıysan dönüşte içme nasihatleri falan :) bir kere de denemeni hiç istemem ama sigara denemek istersen verebilirim, yanımda dene demişti. bugüne kadar hiç denemedim bu arada.
hayatımda asla içkiye düşkünlüğüm olmadı, hatta ailemden bu kültürü alabildiğim için içkiyi boş boş sarhoş olmak için değil ortama eşlik etmeye yetecek kadar, sınırlarımı bilerek içmeyi öğrendim. bir kere bile alkolden kusmuşluğum, saçmalamışlığım falan yoktur. babamın taktiğini doğru buluyorum, %100 çalıştı.
0
cocuk illa icicem diye cok zirliyorsa sussun diye tattirilabilir, zira %100 sevmeyecek tadini ve mevzu kapanacak. ama cocuktan talep yoksa zorla icirmek salakca.
0
çocuk istemiyorsa saçma bence ama istiyorum diyorsa tadına baksın diye verilebilir bence. çocukken ben de böyle sigara için deliriyordum. anneannem direkt paket vermişti, "al iç amk" diye. o paketi içip bitirdikten sonra bi' daha sigaraya elimi sürmemiştim haha. sürmüştüm gerçi ama hiç "sigara içiyorum" diyebileceğim bir dönem olmadı yani.
0
dahinnotha
selamlar,bir hocam yoğun olduğu için çeviri konusunda benden yardım istedi. sen yap, bilemediklerini atla, ben son okumada düzeltirim onları dedi. 30 küsür sayfalık pdf bir metin. tarihsel ifadeler de var. şimdi benim sorum şu; bilgisayar üzerinde nasıl bir yöntem izlemeliyim ki hem kaynak hem de he
selamlar,
bir hocam yoğun olduğu için çeviri konusunda benden yardım istedi. sen yap, bilemediklerini atla, ben son okumada düzeltirim onları dedi.
30 küsür sayfalık pdf bir metin. tarihsel ifadeler de var. şimdi benim sorum şu; bilgisayar üzerinde nasıl bir yöntem izlemeliyim ki hem kaynak hem de hedef cümle senkronize gitsin. daha doğrusu çevirmenlerin kullandığı bir kelime işlemcisi vardır belki diye soruyorum. çünkü bilmediğim sözcükler de var, onlara da not eklemek istiyorum. google'ın web sayfa çevirisi gibi, imleci getirince benim yazdığım notlar çıksın. ben kendi çevirime dipnotlar verebileyim. hocam tekrar okumasını yapıp çevirimi inceleyeceği için karşılaştırmalı gitsin istiyorum.
bir hocam yoğun olduğu için çeviri konusunda benden yardım istedi. sen yap, bilemediklerini atla, ben son okumada düzeltirim onları dedi.
30 küsür sayfalık pdf bir metin. tarihsel ifadeler de var. şimdi benim sorum şu; bilgisayar üzerinde nasıl bir yöntem izlemeliyim ki hem kaynak hem de hedef cümle senkronize gitsin. daha doğrusu çevirmenlerin kullandığı bir kelime işlemcisi vardır belki diye soruyorum. çünkü bilmediğim sözcükler de var, onlara da not eklemek istiyorum. google'ın web sayfa çevirisi gibi, imleci getirince benim yazdığım notlar çıksın. ben kendi çevirime dipnotlar verebileyim. hocam tekrar okumasını yapıp çevirimi inceleyeceği için karşılaştırmalı gitsin istiyorum.
0
veritabanı programları var sdl, memoq gibi.
memoq'da not almak daha kolay ama hedef dosya üzerinde görünmez notlar.
memoq'da not almak daha kolay ama hedef dosya üzerinde görünmez notlar.
0
çevirmenlerin kullandığı programlar sizin işinize yaramaz, halihazırda word'ün yorum ve değişiklikleri görüntüleme özelliği var tam bahsettiğiniz şey. yorum ve düzeltme ekleyebiliyorsunuz, karşı taraf da ister reddediyor ister kabul ediyor. şöyle bir görüntü oluşuyor:
www.papercheck.com
www.papercheck.com
0
salamanje
2bucuk aylik sokakta buldugumuz bi kedimiz var. eve getirdigimizde yabancilik cekmeden alisti ev ortamina. Kuma tuvaletini yapmayi ilk gunden ogrendi, mamasini duzenli yedi. Fakat son 4gundur ilginc degisiklikler gozlemliyoruz. Karni fazla sis ve gunun belirli saatlerinde kedi fazla huzursuz. Isirma
2bucuk aylik sokakta buldugumuz bi kedimiz var. eve getirdigimizde yabancilik cekmeden alisti ev ortamina. Kuma tuvaletini yapmayi ilk gunden ogrendi, mamasini duzenli yedi. Fakat son 4gundur ilginc degisiklikler gozlemliyoruz. Karni fazla sis ve gunun belirli saatlerinde kedi fazla huzursuz. Isirmaya ve cizmeye calisiyo, bazen de bosluga kosup tirnaklarini gecirmeye calisiyo. Onun disinda sabah kalktigimda yataga tuvaletini yaptigini gordum ama kumdan baska yere ilk defa yapti. Bugun de bi posetin ustune ve sonrada en sevdigim terligimin ustune tuvaletini yapti. Neden boyle yapiyo olabilir? Ayni dertten muzdarip olan var mi? Varsa cozum olarak napti?
0
karın şişliği parazitten oluyor sanırım. aşı ve kontrollerini henüz yaptırmadıysanız bir an önce veterinere götürmeniz iyi olur.
0
üriner sistem bozukluğu olabilir hemen veterinere götür bence. bizim canavarı kıl payı kurtardık ölmekten.
0
idrar yolu infeksiyonu artı iç parazit olmalı
hemen veterinere göütürün, farklı yerlere tuvaletini yaparak size mesaj vermeye çalışıyor
hemen veterinere göütürün, farklı yerlere tuvaletini yaparak size mesaj vermeye çalışıyor
0
mutevazi
mümkün mü sizce? yoksa maymun iştahlı olma, bi dili öğren önce mi dersiniz?
mümkün mü sizce? yoksa maymun iştahlı olma, bi dili öğren önce mi dersiniz?
0
Mümkün ama zor olur. Kafanız karışır diye düşünüyorum. Ben olsam tek tek öğrenirim.
0
dil yeteneğim var, hatta en büyük yeteneğim olabilir dil, şimdiye kadar ikinci bir dile başlamadığım için çok pişmanım bu yüzden zaten.
0
dile yatkınlık varsa olur +1. ben yapıyorum bunu. 1 uzakdoğu + 1 germen + 1 roman dili.
uzakdoğu ve germen dilinde B2-C1 gibi bir seviyedeyim, roman dili A1.
yani mümkün ama hepsine bir anda başlanmaz. birisi halihazırda iyi seviyede olacak, onu ilerletmek daha kolaydır, o arada öbürüne giriş seviyesinden başlayabilirsin. ayrıca aynı anda aynı dil ailesinden gelen dillere başlamamak lazım.
uzakdoğu ve germen dilinde B2-C1 gibi bir seviyedeyim, roman dili A1.
yani mümkün ama hepsine bir anda başlanmaz. birisi halihazırda iyi seviyede olacak, onu ilerletmek daha kolaydır, o arada öbürüne giriş seviyesinden başlayabilirsin. ayrıca aynı anda aynı dil ailesinden gelen dillere başlamamak lazım.
0
gayet mümkün ancak italyanca- ispanyolca gibi birbirine oldukça yakın dilleri ise karıştırmalar olabilir.
0
lilly broscoe saygılar :) bi'şey daha sorayım bir de. fransızca öğrenmeye başladım sıfırdan, kelimelerin anlamını yazıyorum işte femme-kadın gibi vocab kağıtlarına ama arada bir ingilizceyle karışıyor. yani fransizca-ingilizce mi fransızca-türkçe mi çevireceğime karar veremiyorum kalemden kendi çıkıyor kelimenin anlamı. normal mi bu ya?
0
normal, ben de sözcüklerin anlamını türkçe - ingilizce karışık yazıyorum. hangisinde daha iyi karşılanıyorsa onu seçiyorum :)
mesela germen dilleri ingilizcede daha iyi karşılanıyor genelde. bir de sözcüğün ingilizce çevirisi çok genel kalıyorsa ve türkçede o spesifik anlamı daha iyi karşılanıyorsa türkçesini yazıyorum. veya tam tersi.
çok fazla detay düşünüyor olabilirim. çevirmen olduğum için mesleki deformasyon da olabilir benimki :)
mesela germen dilleri ingilizcede daha iyi karşılanıyor genelde. bir de sözcüğün ingilizce çevirisi çok genel kalıyorsa ve türkçede o spesifik anlamı daha iyi karşılanıyorsa türkçesini yazıyorum. veya tam tersi.
çok fazla detay düşünüyor olabilirim. çevirmen olduğum için mesleki deformasyon da olabilir benimki :)
0
how to learn a language diye bir site var orada aynı anda 3 dille cebelleşenler war
0
cokponcik
ya az once evde perdenin üstüne bir arı kondu. arı dediğime bakmayın bildiğin abartısız soyluyorum bas parmak buyuklugunde bir serçe kuşu gibi bir şey. uçarken vızz değil bildiğin kanat çırpma sesi duyuyorduk. biz de bulasmadan kapıyı pencereyi acıp evi terkettik cüssesine saygı duyarak. ama akşam
ya az once evde perdenin üstüne bir arı kondu. arı dediğime bakmayın bildiğin abartısız soyluyorum bas parmak buyuklugunde bir serçe kuşu gibi bir şey. uçarken vızz değil bildiğin kanat çırpma sesi duyuyorduk. biz de bulasmadan kapıyı pencereyi acıp evi terkettik cüssesine saygı duyarak. ama akşam girecegiz mecbur.
buna napsak da çıkarsak evden?
tesekkurler
buna napsak da çıkarsak evden?
tesekkurler
0
saklama kabı gibi bir şey + mukavva
kabı üstüne kapatıp mukavvayı hayvanı ezmeden altından sokun. balkona çıkıp açın gitsin.
kabı üstüne kapatıp mukavvayı hayvanı ezmeden altından sokun. balkona çıkıp açın gitsin.
0
kahve yak dumanını üstüne üstüne savurarak evden gitmesini sağla..
0
şimdi üst kata çıkıyorum. kökünü kurutmam lazım.
ya o beni alacak ya da ben onu.
hakkınızı helal edin dostlar.
ya o beni alacak ya da ben onu.
hakkınızı helal edin dostlar.
0
helal olsun.
gazan mübarek olsun yiğit.
tül gibi bir şeyi üstüne atarak da etkisiz hale getirebilirsiniz. leğeni üstüne kapatmaya çalışırken zarar verip kızdırmayın.
gazan mübarek olsun yiğit.
tül gibi bir şeyi üstüne atarak da etkisiz hale getirebilirsiniz. leğeni üstüne kapatmaya çalışırken zarar verip kızdırmayın.
0
öldürdüm onu arkadaşlar. hala oradaymış. üstüme doğru uctu ancak kar maskesiyle hazırlıklı gittiğim için geri adım atmadım önce gazeteyle bir tane yapıştırdım yalpalarken de üstüne önce böcek ilacı boşalttım. bütün izleri de sildim ki intikamcıları gelip bela olmasınlar başıma. klozete atıp üstüne sifonu çektim.
tesekkurler. bir cinayete önayak oldunuz.
acımasızca katlettim kraliçeyi. hiç de pişman değilim.
tesekkurler. bir cinayete önayak oldunuz.
acımasızca katlettim kraliçeyi. hiç de pişman değilim.
0
soktumbey
Arkadaslar merhaba,2 senedir Londra da yasayan biri olarak, sirketimin Singapore yada New York da bir pozisyon onermesi ile birlikte allak bullak olmus durumdayim.Maddi degiskenleri gozonune almazsak, yasamak adina hangisini tercih edersiniz? Bu sehirlerde yasamis olan arkadaslar, ozellikle, aile ha
Arkadaslar merhaba,
2 senedir Londra da yasayan biri olarak, sirketimin Singapore yada New York da bir pozisyon onermesi ile birlikte allak bullak olmus durumdayim.
Maddi degiskenleri gozonune almazsak, yasamak adina hangisini tercih edersiniz? Bu sehirlerde yasamis olan arkadaslar, ozellikle, aile hayati, is hayati, guvenlik, yasam kalitesi, saglik hizmetleri gibi konularda fikir verebilirlerse sevinirim?
Tesekkurler,
2 senedir Londra da yasayan biri olarak, sirketimin Singapore yada New York da bir pozisyon onermesi ile birlikte allak bullak olmus durumdayim.
Maddi degiskenleri gozonune almazsak, yasamak adina hangisini tercih edersiniz? Bu sehirlerde yasamis olan arkadaslar, ozellikle, aile hayati, is hayati, guvenlik, yasam kalitesi, saglik hizmetleri gibi konularda fikir verebilirlerse sevinirim?
Tesekkurler,
0
eğer asya kültürüyle biraz haşır neşirsen singapur'da hiç sıkıntı çekmeden yaşarsın. çok temiz, aşırı kurallı ve düzenli bir yer. singapur asya'nın iş merkezi olduğu için çok fazla expat var, ingilizce resmi dil. hayat standartları oldukça yüksek ve pahalı, ama herkesin işi gücü ona göre zaten. insanların çoğunluğu çok kibar ve eğitimli.
ama birkaç gün uzakdoğu seyahati yapıp abi aç kaldık diye ağlayan, farklı kültürlerle iç içe yaşamakta sıkıntı çeken tipik türk insanı gelemez bunlara. çinliler, malaylar, hintliler ve batılı expatlar olmak üzere çok karışık bir nüfusu var. yemekler süper. şehir inanılmaz temiz. hava bütün yıl 30 derece ve nemli.
ben çok çok beğenmiş ve üzülerek ayrılmıştım. orada yıllarca yaşamış bir yakınım da çok övgüyle bahseder. bence süper bir yer ama işte herkesin beklentileri farklı olduğu için kesin seversin veya sevmezsin diyemiyorum. ama kesinlikle boşver yeaa denecek bir yer değil.
ama birkaç gün uzakdoğu seyahati yapıp abi aç kaldık diye ağlayan, farklı kültürlerle iç içe yaşamakta sıkıntı çeken tipik türk insanı gelemez bunlara. çinliler, malaylar, hintliler ve batılı expatlar olmak üzere çok karışık bir nüfusu var. yemekler süper. şehir inanılmaz temiz. hava bütün yıl 30 derece ve nemli.
ben çok çok beğenmiş ve üzülerek ayrılmıştım. orada yıllarca yaşamış bir yakınım da çok övgüyle bahseder. bence süper bir yer ama işte herkesin beklentileri farklı olduğu için kesin seversin veya sevmezsin diyemiyorum. ama kesinlikle boşver yeaa denecek bir yer değil.
0
Cursed Chico
Çizerek karalayarak not alarak?Benimse şöyle: Genelde ulaşım araçlarında okuyorum ve çoğuzaman tek elle durduğum için çizme, notalma vs yapamıyorum. Felsefe, bilim kitabı o kadar okumuyorum ama roman da olsa bazı yerler ilgimi çekiyor, mesela şehir adı ya da orda referans verilen bir kitap yazar ya
Çizerek karalayarak not alarak?
Benimse şöyle:
Genelde ulaşım araçlarında okuyorum ve çoğuzaman tek elle durduğum için çizme, notalma vs yapamıyorum. Felsefe, bilim kitabı o kadar okumuyorum ama roman da olsa bazı yerler ilgimi çekiyor, mesela şehir adı ya da orda referans verilen bir kitap yazar ya da bilmediğim bir şey. Bunları araştırmak istiyorum not alıp ama olmuyor çoğu zaman. İlerde bir daha okursam yaparım diyorum, o zaman notlar alırım ve geçiştiriyorujm öyle.
Kİtap bitiminde özet tarzı şeyler de yaszıyorum duygularımı ve düşüncvelerimi. İlerde okursam o an hissettiklerimi hissetmiş miyi ya da etkilemiş mi aynı etkileyen yerler diye. REview sitelerine review vermiyorum tabi de kendi çapımda biraz incleme yapyıorum. Filmler için de böyle.
Benimse şöyle:
Genelde ulaşım araçlarında okuyorum ve çoğuzaman tek elle durduğum için çizme, notalma vs yapamıyorum. Felsefe, bilim kitabı o kadar okumuyorum ama roman da olsa bazı yerler ilgimi çekiyor, mesela şehir adı ya da orda referans verilen bir kitap yazar ya da bilmediğim bir şey. Bunları araştırmak istiyorum not alıp ama olmuyor çoğu zaman. İlerde bir daha okursam yaparım diyorum, o zaman notlar alırım ve geçiştiriyorujm öyle.
Kİtap bitiminde özet tarzı şeyler de yaszıyorum duygularımı ve düşüncvelerimi. İlerde okursam o an hissettiklerimi hissetmiş miyi ya da etkilemiş mi aynı etkileyen yerler diye. REview sitelerine review vermiyorum tabi de kendi çapımda biraz incleme yapyıorum. Filmler için de böyle.
0
kitabın ilk sayfalarına ad-soyad, kitabı aldığım tarih/yeri yazmak dışında hiçbir şekilde kalem değdirmiyorum.
genelde, okurken beğendiğim yerleri, sırf bunun için aldığım özel defterime yazıyorum.
genelde, okurken beğendiğim yerleri, sırf bunun için aldığım özel defterime yazıyorum.
0
beğendiğim sayfaların ya fotokopisini alırım onun üzerini çizerim
ya da fotoğrafını çekip ardından laptopa eklerim uzun değilse
ya da fotoğrafını çekip ardından laptopa eklerim uzun değilse
0
yatarak, hafif müzik eşliğinde. Diğer türlü kitap okuyamıyorum nedense dikkatim dağılıyor.
0
çizmiyorum, karalamıyorum. elime alıp okuyorum, sonra bırakıyorum. yolda, dolayısıyla toplu taşıma aracında, okuyamıyorum. kitap okumak benim için vakit geçirme aktivitesi değil, bi' de biraz gerizekalıyım o yüzden okuduğumu anlamak için odaklanmam şart. dolayısıyla genelde yatağımda ya da koltukta falan oturup evde okuyorum.
annem televizyon açıkken, kardeşim ortalıkta oyun oynayıp sağa sola zıplarken okuyabiliyor mesela. ben okuyamam, mümkün değil. ortam sessiz olacak. yaz geliyor şimdi terasta şemsiyeyi çekip orada yata yata okurum mis.
annem televizyon açıkken, kardeşim ortalıkta oyun oynayıp sağa sola zıplarken okuyabiliyor mesela. ben okuyamam, mümkün değil. ortam sessiz olacak. yaz geliyor şimdi terasta şemsiyeyi çekip orada yata yata okurum mis.
0
felsefi, siyasi, dini bir kitapsa beğendiğim yerleri çizerim ancak hiçbir zaman bir deftere geçecek kadar prensipli olamadım. roman okuyorsam hiç çizmem sadece ilk sayfaya ad-soyad tarih yazarım.
0
eskiden sadece ad soyad tarih atar ve asla başka bir işaretleme yapmazdım.
sonra edebiyat okumaya başlayıp romanları çok farklı gözle okumayı öğrenince ve hatırlamak istediğim çok detay olunca altını çizmek, not düşmek, post-ite yazıp yapıştırmak veya ufak bir işaret koymak çok doğal hale geldi.
sonra edebiyat okumaya başlayıp romanları çok farklı gözle okumayı öğrenince ve hatırlamak istediğim çok detay olunca altını çizmek, not düşmek, post-ite yazıp yapıştırmak veya ufak bir işaret koymak çok doğal hale geldi.
0
Eskiden altını çizerdim, artık yapmıyorum. Şimdi misal bakıyorum eskiden okuduğum kitaplara, altını çizdiğim yerler öyle çok büyük nostaljiler falan hissettirmiyor, o an hoşuma gitmiş işaretlemişim orayı. Bunun yerine yapışkanlı renkli kağıtlar olsaydı daha iyi olurdu, hem kitabın orasını burasını çizmezdim. Özetti bitimiydi tarzı notlar zaten almıyorum. Sadece şunu yapıyorum, kitabı aldığım zamanın ayını yılını yazıyorum, ismimi soyadımı yazıp imza atıyorum. Kitapta gördüğüm başka kitapları, müzikleri, olayları yerleri vs telefonuma not alıyorum, sonra araştırıyorum, en azından unutmamışım oluyorum.
0
ben kitabın ilk sayfasına bir post it yapıştırıyorum
bir şey ilgimi çektiyse sayfa numarasını yazıyorum
sayfayı gözümüzle 3 parçaya böldüğümüzü farzedelim
ilgimi çeken şey üst taraftaysa yukarı doğru ok
orta kısımdaysa nokta
alt kısımda kalıyorsa aşağı doğru bi ok çiziyorum post it deki sayfa numarasının karşısına
anlatabildim mi ? :)
edit: fotoğraf ekleyeyim anlatamadıysam :/ imgur.com
bir şey ilgimi çektiyse sayfa numarasını yazıyorum
sayfayı gözümüzle 3 parçaya böldüğümüzü farzedelim
ilgimi çeken şey üst taraftaysa yukarı doğru ok
orta kısımdaysa nokta
alt kısımda kalıyorsa aşağı doğru bi ok çiziyorum post it deki sayfa numarasının karşısına
anlatabildim mi ? :)
edit: fotoğraf ekleyeyim anlatamadıysam :/ imgur.com
0
ilk zamanlar elime hangi kalem geçerse onunla karalardım. sonrasında baktım kitaplarda saçma sapan desenler oluşuyor, sadece başlangıç ve bitiş noktalarını çizmeye başladım. son çözüm olarak da post-it yöntemini kullandım, mutluyum. iyi ki varsın post-it. neyse. aynı yöntemi görünce biraz da buraya karalayayım dedim eheh
0
