Denemedim ama bir kaç çeşidi olduğunu biliyorum, yatmadan önce kılınan bir namaz, duasını yapıp konuşmadan kıbleye doğru yatıyorsun.

İşte rüyanda olumlu şeyler görünce istihare yaptığın konuyu iyiye yoruyorsun, olumsuz şeyler olursa da kötüye, negatife yoruyorsun.

Çıkacak diye bir şey yok, günlerce yapıp da ne olumlu ne olumsuz rüya görmeme ihtimali de var tabi ki.

Edit: Kafirun ve ihlas sureleri okunuyormuş, şimdi merak edip baktım.

yeşil renk görürsen olumlu bunu biliyorum.
çimen de oynayan çocuk.
rüzgarda sallanan ağaç dalları gibi

Universite sınavına gireceğim sene annem bir komsumuza rica etmiş o da rüyasında kocaman camları olan bir binada beni görmüştü sonra gerçekten de öyle büyük boydan boya cami olan bir okula gittim belki tesadüf belki tahmin belki gerçekten malum oldu bilemiyorum.

Zamanında bunu denediğim çok oldu hiçbir şey olmadı sonuç olarak.

Zaten önemli olan istişare, istihare değil.

Bir de bunu din ile bağdaştıramıyorum, gaybı yalnızca allah bilmiyor muydu?

istihare bu devirde herkesin yapabileceği bir şey değil. insanlar bunu artık fal bakmak misali oldugu sanrısına kapılıyor. öncelikle istihareye gelene kadar bu 'ritüelin' doğrusu;
1- istişare
2- istiharedir ve bunları yapmaya Allah'ı şahit tutup niyet edip yapıncada kanun gibi hükmü vardır. Yani istişare ve istihare sonucunu kaale almayıp tersini yaparsan da sonucuna katlanırsın.

İstişare, herkesle yapılmaz. Kalbi durumundan emin oldugunuz ağzı dualı ve deneyimli yani yaşça büyük biri diyelim, öyle biriyle istişare yapabilirsiniz. siz ve o niyeti doğru tutunca Cenabı Allah o kişinin kalbine cevabı doğurur. burada önemli olan o kişinin size vereceği nasihati tutup tutmayacağız? (bu beni korkutan bişidir ve ona çok sık cesaret etmem. ya kalbimin istediğinin tersini söyler de yapamazsam? ne halt ederim. bari kalbime doğanı yapıyım da kendim ettim, kendim buldum derim...)çünkü kader örüntüsüyle alakalı olarak ağızdan çıkan bir şey kader olarak işlemeye başlayacaktır ki bu istişare ise daha farklı. ağızdan çıkan o sonucu kabul etmezseniz bunun bir imtihanı olacaktır. istihare ise; siz istişare edip hala daha emin olamadınız ve bi durum oldu. o zaman yapılır. rüyada bir şey görmekle alakalı değildir. uyanınca kalbine gelen hisle alakalıdır. iyi bir şey görürsün ama kalbinde huzursuzluk varsa bu olumsuzdur diyebiliriz. yani aslında kalbin sana bildiriyor. (aslında şöyle de düşünebilirsin, istihareye niye gerek duyaruz, bir olumsuzluk, bi bit yeniği vardır. adı konmamıştır ama içine gelen bi his vardır. bu durumdaki rahatsızlıktan kurtulmak ve belki bu rahatsızlığın adını koymak içindir. ya da bariz olumsuz bişi vardır, olumlu çıkarsa toıpu buraya atmak içindir. ama olumsuz çıkarsa da yine yapılamaz sonra imithan olursun işte) Rüya ile amel edilecek devirde değiliz. öylesi safi kalbi olanı bulsanız zaten istihareye gerek kalmadan, istişare etmek için peşinde koşturursunuz. demem o ki, istihare peşinde koşmayın. ağzı dualı, sizin için kırılacağınızı bilse bile tarafsızca doığruları söyleyip Allah'ın yoluna uygun şekilde sizi yönlendirecek bir kişi bulun. He yoksa, yine tarafsız aile büyüklerinizden ya da aklı-kalbi bir tutabilen olgun birinden yardım alın.

Siz Allah adına niyet edip, Allah'ı şahit tutarak bir iş yapıp, ortada duran bariz cevaba rağmen tersini yaparsanız imtihan olursunuz, bilin be hey bre..:))

mesela istihare yapılması gereken bazı şeylerde, öncesinde o şeyi istediğinizi göstermenizi isterler. yani bir süreç geçirtirler. bakın bunun amacını düşününce nedir? aslında o çaba sırasındaki süreçte zaten işin eğrisini, doğrusunu idrak eder hale gelirsiniz. en en en son ihitmal o kalır. istihare ile alakalı biri bana sorsa, kalbine sor!derdim. sessiz sedasız bi kendinle başbaşa kalıp düşününce varsa o bit yeniği kendini gösterir. bunun dışında yapılan istihareleri fal bakmaya benzetiyorum

Hey gidi, eski bilgisayarım. Çok da iyi bir bilgisayardır aslında, hem oyun oynadım, hem InDesign, Photoshop ve Illustrator'de tonla iş yaptım, hatta 3D programları bile kullandım, bana mısın demedi.

Harddisk'de sıkıntı olabilir. Yavaşlığı herkes RAM'e işlemciye yüklerken bu kısım unutuluyor hep. Harddisk'e bir health check yapın, internetten araştırın Hard Disk Sentinel vb. programlar var bu işi yapan. Eğer Harddisk sorunu yoksa belki RAM değiştirmek gerekiyor olabilir. Bu ikisinin dışındaysa yapacak birşey yok çünkü işlemci ve anakart bütünleşiktir, bütün aleti değiştirmek lazım.

Disk eski HDD ise ve bu aleti kullanmak istiyorsanız mutlaka SSD alıp takın, gündüzle gece gibi fark edecektir.

İşletim sistemi ne bilmiyoruz ama
Win 7 ile Firefox kullanın.
Güncel uygulama ve işletim sistemleri eski bilgisayarlar için zorluk çıkarabiliyor. Ayrıca ram burada önemli bir etken.

ssd takılacak
ram artırılacak
ve güncellemelerin tamamlanması beklenecek.

görev yöneticisinden bir kontrol edin hdd kullanımı %100'de mi kaliyor hep.

Evet görev yöneticisi disk kullanımı sürekli %100. Benim sorun ettiğim şey bı tarayıcı bile calistiramayan PC mi olur?

bu ssd olmayan pc'lerde kasım 2021 update'i sonrası ortaya cikan bilinen bir sorun. ilk olarak 21H2'ye yükseltmeyi deneyin. disk kullanımı düzelmezse sıfırdan kurulum yapmanız lazım.

tarayicinin calismamasinin nedeni disk kullanimin %100 olması.

bu işlerden çok anlamam ama, 25 yıllık değil gibi de duruyor, neyse diyelim ki öyle, yarın bir gün kentsel dönüşüme girerse m2 olarak oldukça küçülür diye tahmin ediyorum.

masrafı çok olur gibi geliyor. almazdım.

Yasamak icin kucuk. 75 m2 iki kisi icin yetersiz bence.

Odalardan biri o kadar küçük ki fotoğrafını koymaktan kaçınmışlar diye düşündüm, bu m2 ile 1+1 olur ama 2+1 için odaları fazla küçük olur tahminimce.

arsa tapulu ev.
kredi çıkmaz. dairenin kendine ait tapusu bile yok aslında daire kaç sadece size arsadaki payınız kadar bi tapu verilecek.

ileride kentsel dönüşüm için alınabilir.

deprem öncesi yapıldığı için oturum için almazdım.

Evde sorun yok gibi, semt de fena değil, ama yaşayacak kişiye göre değişir yapılacak yorumlar.

Ben bekarım ve bu ev hem semti, hem fiyatı, hem genişliği açısından benim için gayet iyi. Bir odayı yatak odası, diğerini home office yapsam, salonu da salon gibi kullanırım. Çocuksuz karı-koca ya da evli olmayan çiftler için de gayet iyi. Ama tek çocuklu çiftseniz ve iki odadan biri çocuk odası olur vs. diye düşünüyorsanız olmaz ne yazık ki. Bu boyutta bir evde çocuklu aile olmaz, hayat zehir olur.

Edit: Binanın yaşını şimdi gördüm, depremden önce yapılmış kale olsa oturmam İstanbul'da, uzak durun, hiç düşünmeyin bile.

arsa tapulu demek aslında ortada bir daire yok demek sen 800 bini arsanın bir köşesine veriyorsun demektir.bina da iskan yani oturma izni yok.muhtemelen kaçak yapıları çok kentsel dönüşüm e giderse zor o kaçak yapılar da düşülerek gider.
şimdi baktım en üst kat muhtemelen kaçak olan bu üst kattaki yapılar.

5.kat ve asansör yok. Bu benim açımdan almamak için yeterli.

Arsa tapulu ev mi kaldı?
Son imar affından yararlanmadıysa ya arsa hissedarları kanlı bıçaklı durumda kavgalılar. Ya da çok daha büyük bir sorun var.
Kafa bile yormadan uzaklaşırım olay yerinden.

o ev 25 yillik olamaz oncelikle.
ve 800k boyle bir eve asiri.

Kozzy AVM içinde kahve dünyası var. Orası güzel olur. Kozzy AVM zaten bir avuç bir yer. Girişin hemenj üst katında. Merdivenden çıkar çıkmaz görürsünüz.

inönü caddesinde +
tarihi harman fırını da iyi bir tercih olur bol masası kapalı tarafı da var.

otobüsün abs sini bozuyor diye

@freebird5406_2 şuan ki absleri bozmuyor mu hocam?

abs bozuluyor, klima bozuluyor diye bir şehir efsanesi vardı.

abs'yi bozduğu bozacağı falan yoktu. kim uydurduysa öyle bir inanış vardı.

Eskiden, yani sanırım 3G'den önce telefonlara arama sinyalı gelip/giderken yakınındaki elektronik cihazları etkiliyordu.

Ses cihazlar, görüntü cihazları filan acaip sesler parazitler çıkarıyordu.

Ya bu sebepten dolayı "lan bu zımbırtılar ABS bozabilir" dendi hurafe olarak, ya da hakketen o teknolojideki baz istasyonları buna neden olabiliyordu.

Edit: eksisozluk.com

Hocam ben ortalıkta dolanan hurafeyi yazdım

Google da abs freni bozuyor mu diye aratınca o yıllara ait ekşisözlük entryleri forum tartışmaları tv gazete haberleri bir sürü şey çıkıyor

motoru kilitliyor diyorlardı. ne komedi günlerdi ya. adama diyorum yandan geçen araçtaki telefonla konuşan ne olacak?

otobüs ne ki millet özel araçlarında kullanmıyordu :)
turkcell baz istasyon bölümünde çalışıyordum ne gülüyorduk .

o dönem alınan nispeten akıllı (abs, esp, otomatik vites v.s.) otobüslere cep telefonu sinyallerinin etkisi bilinmiyordu bir nevi önlem amaclı kondu.(mesela günümüzde uçaklar için de kesin bir etki yok garanti olması amacıyla kapatılıyor) daha sonra bir şey olmadığı görülsede otobüslerde cep telefonu ile konuşup rahatsız edilmesin diye belediyeler tarafından kasıtlı olarak uzatılmıştı.

eski telefonlarla su an cebindekiler ayni degil.
Hic hoparlorden ses duyuyor musun yillardir duttu dututu diye.
Eskiden konserleri bile mahvediyordu boyle seyler bizim tv dalgalaniyordu yanina telefin birakinca.

Su anki telefonlar o kadar guclu sinyal yaymiyor,frekanslari hem de modulasyonlari degisti.

Bir de tabi paranoya vardi, 50 tane ayri telefonun birlesince neye yol acacagi bilinmiyordu.
Telefonlar o zaman az istasyon oldugu icin hep tam gucte calisiyordu.
Istanbuldan uzakta dandik bir ilcedeysen cekmeye calismaktan sarji ayni gun biterdi.

Eskiden şöförler otobüsün frenini etkiler diye karşı çıkar kavga bile ederdi. Saçma bir şehir efsanesi. Mesela geçenlerde bir belgeselde aslında teknik olarak cep telefonu kullanımının uçakların uçuş güvenliğine hiç bir etkisi olmadıgından bahsediyorlardı. Yani uçaklarda da cep telefonu kullanmak şehir efsanesi olabilir.

Bu kadar detaylı ve çok cevap geleceğini tahmin dahi edemezdim. Cevap veren herkese teşekkür ederim. Demek ki sadece şehir efsanesiymiş, cep telefonu sinyalinin otobüslerin/arabaların elektronik mekanizmalarını bozduğu söylentisi. :)

@limonlu eksi hocam uçakta cep telefonunu açsak bile yukarıdayken telefon sinyal alıp gönderebilir mi yerdeki baz istasyonuna? Yani diyelim ki havacılıkta serbest oldu, uçak gökyüzünde seyir halindeyken aktif bir şekilde arama cevaplayıp, arama yapabilecek miyiz?

İki telefon kullandığım günlerde bir yolculuk sırasında ikinci telefonumu açık unutmuştum. üstünden geçilen ülkelerin bazılarında baz istasyonuyla bağlantı kurulmuş, ve işte standart X ülkesine hoş geldiniz, Y ülkesine hoş geldiniz gibi mesajlar gelmişti :)

Uçağın seyir hızı 800km/saat civarında olduğundan muhtemelen sağlıklı bir bağlantı kurmak mümkün olmaz. Zira bağlantı kurulan istasyondan hızla uzaklaşıyorsunuz, yenisine bağlanacaksınız ama sonra da ondan da.

@skzr Uçaklar çok kabaca 10km civarı yükseklikte uçtuklarından seyir irtifasında zaten baz istasyonundan sinyal alamazsınız. Serbest olması sadece biniş sonrası kalkışı beklerken işinize yarardı. Telefonlar kalkış ve inişte alçaktayken de çeker ama uçuşun bu aşamalarında hiçbir zaman serbest bırakmazlar.

Tüm cevaplar için tekrar tekrar teşekkürler. Ne troll bir milletmişiz arkadaş...

şu an neden maske takılıyorsa o yüzden
insanlar safsatalara inanmak istiyor ve kolayca inanıyor

levis 501'lerde mutlaka istediğiniz gibi bir model bulabilirsiniz.

zara ve levis

Abi zara falan babaya gitmez dar hep kesimleri. Wrangler'a bakabilirsiniz klasik kesim baba kotları var babama almıştık dümdüz kot.

büyük carfur larda leecoper lar var satışta.

Mavi de var.

Bostancı marmarayın oradan dudulluya giden mavi dolmuşlar nereden kalkıyor diye sor. O dolmuşlar direkt otogarın oralara gidiyor. Şoföre otogarda inicem derseniz en yakın yerde indirir.

Bostancı yht ile bostancı marmaray aynı yer bu arada.

Tem otoyolunun yan tarafına düşen, Şerifali denilen bölge aslında. Oralarda bir çok ara sokakta köşe başında mini otogarlar, ya da belirli markaların ofisleri var.

Dudullu bostancı minibüsleri ile, ya da o güzergahtaki bir otobüs hattı ile temin altından geçtikten sonra imese gelince ilk durakta inip biraz yürümeniz gerekir.

Edit: @mg3929 nokta atışı cevap vermiş sağolsun

marmaraya yürüme mesafesinde pamukkale ofisi var. arayıp servis saatlerini sorun oradan direkt servise binip gidersiniz.

trenden in
50 metre ielride sağda dudullu minibüsleri var onlara bin.pamukkale de indir beni de inersin.

Olay hakem hatasi vs değil.
Ligin ortasında hukuken uygun olmayan şekilde bilmem kaç tane hakem kenara alındı. Böyle bir şey ben hayatimda duymadim.

Sonra ardından bu karar durduruldu çünkü hukuki bir mantığı yok.
Ardından konusmalar vs basladi, istifalar basladi.

Yani olay sirf hakem hatasi degil.
Ha bana göre tescil edilmesin bahane oluyor gibi.

Hakemlerin yarisini gorevden aldilar.

Tescil edilmemesi gibi bir sey soz konusu degil.

konunun başlangıcı hakemlerin usulsüz olarak görevden alınmaları.
ancak tescil iptaline gelmesi maçlara klasman dışı hakemlerin atanmasıyla ortaya çıktı.

yani yetkisi olmayan hakemler süper lig maçlarında var/avar hakemi oldular.

bu önce maçlar için iptal istemlerini getirdi takımlar tarafından. işin ucu farklı yerlere dokunursa lig de iptal edilebilir ama ben buna ihtimal vermiyorum.

Bu bir surecin sonu. Denetleme veya ceza mekanizmasi olmadigi icin gerek klupler gerekse tff olayin civkini cikardi

Bir anda olan birsey degil 10 yillik bir surecin sonu.

Konu hükümet tarafından Trabzon'un kollanması. Trabzon'un maçlarının şikeli olması dedikoduları. Trabzon maçlarında ve "Fenerbahçe Beşiktaş Galatasaray maçlarında" hakem kararlarının açıkça farklı olması.

tescil edilmemesi biraz büzük ister kim neden teslim etmeyecekmiş?
Trabzon ezdi geçti en yakın rakibine 13 ezeli raiplerine 15 25 30 puan fark atmış. Beşiktaş galatsaray feenrbahçe hepsi teknik direktör değiştirmiş başarısızlıkları yüzünden
ligden düşen takımlar hakemleri bahane edip lig tescil edilmesin martavalı okuyorlar böylelikle ligde kalacaklarını hesap ederlerken baktılar pabuç pahalı 2 başkan istifa etti kulüplerinden.

sanılıyor ki sadece fenerbahçe galatasaray beşiktaşlı çocukalr var bu ülkede.
youtube.com

www.youtube.com

yani tescil edilmesin diyip trabzonspor un gül gibi şampiyonluğuna leke getirmeye çalışan taraftar bozuntularına lafım 20 senedir bu iktidar da trabzon kaç şampiyonluk görmüş?
yani işin özü tescil etmeyenin alnını karışlarlar.

İstanbulda öyle mekanlar kalmadı.
Ancak özel eventler fln olursa işte.

Klein Phönix

Atatürk Oto Sanayi Mah. No:12/1 Maslak

Avizedeki ampül sayısını düşürüp, ya da güçlerini değiştirip denediniz mi?

Atıyorum avizede 5 ampül vardır, bunların ikisini gevşetip devre dışı bırakabilirsiniz.

Avizenizin anahtarını dimmerlı anahtarla değiştirebilirsiniz belki. Ampülünüz beyazsa sarı ampüle geçebilirsiniz ya da renk değiştiren akıllı ampüllerden kullanabilirsiniz. Bir de avizeniz nasıl? Ben açıkçası ucuz olduğu için Ikea'nın kağıttan abajurlarını koydum odalara, o ışığı daha yumuşak dağıtıyor. Ama daha kalitelisi de vardır eminim. Aklıma gelenler bunlar.

biz de 2 lambader kullaniyorduk. daha aydinlik ama gozumuze isik girmeyen bir ortam istedigimiz zamanlar icin de cevrilebilen spotlarin oldugu bir ray sistemi yapmistik. boylelikle ortam daha aydinlik oluyor ama isik goze girmiyordu.
bahsettiginiz ortami dimmer kullanarak yaratabilirsiniz bence.

1. beyaz ışık değil, sarı sıcak ampül kullanın.
2. avizenizdeki ampülü ayarlanabilir (dimmer) ampül ile değiştirin. bu ampüller biraz daha pahalıdır ama tek bir ampül ile istediğinizde aydınlık istediğinizde loş ortam elde edersiniz. tabi açma kapama düğmenizi de değiştirmeniz lazım. (dimmer ampüller iki tip, dimmerli açma kapama düğmesini de uyumlu almanız lazım, yoksa çalışmıyor)
3. ışık kaynaklarını dağıtın ki zaten iki lambeder ile aynı şeyi yapmışsınız.
4. büyük kitaplık ya da dolap gibi mobilyalarınız varsa, onların üzerine ya da içine aydınlatma yapabilirisiniz. duvarı delme, tesisat çekmeye falan gerek yok, bir uzatma kablosuyla dolabınızın üstüne monte edip dışarıdan ya da led şeritlerle içeriden aydınlatma yapabilirsiniz.
tabi elektrik faturasını nasıl ödeyeceğinizi de düşünün :(

avizede tek bir ampül var. onu değiştirebilirim belki. bir de ışık kaynaklarını dağıtmak önemli sanırım.

ikisi de farklı ama fotoğraflardaki ortamlar nasıl aydınlatılmış?

Daha aydınlık bir ortam için lümen değerlerini artırabilirsiniz. Elinizdeki ampullerin lümen değerlerine bakın ve bunlardan daha yuksek lümenli bir ampul alın. ışık rengi de sert geliyorsa kelvin değerlerini değiştireceksiniz. 4000K gün ışığı tonlarında ve 3000K daha sıcak bir ton iki ampul alın. Dene yanılma yoluyla hangi ton hoşunuza gidecekse onu kullanırsınız. Bunları marketlerde aramıştım zamanında zor bulunuyor, internetten bulabilirsiniz kolaylıkla.

Söylenenler +1

Fakat o fotoğraflara çok takılmayın, onlar film/dizi görüntüsü, arkada hayvan gibi ekipman, kamera, bir sürü şey var o görüntünün öyle görünmesi için. En basitinden softbox kullanıp ışığı dağıtıyorlar, kadrajdaki ışık kaynakları dekor oluyor, asıl ışığı kamera arkasından veriyorlar. O yüzden öyle albenili görünüyor. Evde yapılacak şey değil :)

doğru ampul rengini seçin.

önerim 4000k'dir. ne çok sarı ne de beyaz. şundan kullanıyorum baya iyi. lümeni yüksektir, baya iyi aydınlatır.

www.trendyol.com

şundan alacaksın kardeşim sonra istediğin yöne doğru yönlendireceksin.
sende sağol.
www.ikea.com.tr

Ana kaynak olarak yataydan gelen ışık duvara veya insana gölge yapar, gösterdiğin iki örnekte de ana kaynaklar yatay. Bu sayede boyut algısı değişiyor insanın, duvarda ya da insanın kendinde(mesela sağdan vuran ışığın yüzün sol tarafında gölge yaratması) gölgelerin yarattığı bir "space" oluşuyor.

Bunun insana neden farklı hissettirdiği konusu mağarada yaşayan ve yatay kaynaklı ateş ışığıyla aydınlanan avcı toplayıcılara da bağlanıyor, güneşin doğal hareketi sayesinde doğada oluşan yatay kaynaklı ışığa da.

Kısacası, tavan aydınlatması yerine duvar ya da yer aydınlatması tercih etmelisin. Lambader olur, duvar apliği olur. Arkadaşlar bir sürü şey önermişler zaten hepsine +1.

yansıtılmış ışık.

Lambader ve abajur vs. tarzında yansıyıp dağılan ışık yap. Avize çok kötü bu açıdan onu komple kapat. Odaya iki lambader bi masa lambası/abajur vs. ile çok güzel yaparsın. 3200k gibi sarı ışık tatlı olur, 4000 beyaza göre iyi ama bana yine de beyaz geliyor. (normalde güneş ışığı-beyaz-5600k)

Benim masa lambam masaya değil duvara bakıyor mesela. Çok tatlı ışık veriyor.

bu lambaderden kullanıyoruz. bir tanesi bile yetiyor.
www.ikea.com.tr

kendi oturacak birisi alırsa (ki çıkmak istemeyen kiracılı evi sadece kendi oturmak isteyen adam alır zaten) çıkarabiliyor evet.

yoo biz ev aldık çıkaramıyoruz. 6 ay süresi varmış kiracının ev bulması için. onun bitiminde dava açabiliyormuşuz.

Tapu satışından sonra bir ay içinde noterden ihtar çeker, 6 ay süreniz var boşaltmak için.

Mevcut kontrat devam eder, normal artışı yapıp yeni ev sahibine kirayı zamlı yatırmaya devam edeceksiniz. Yeni ev sahibi kendisi oturacaksa tapu devrinden sonra size noterden ihtar çekecek, ihtardan sonra 6 ay içerisinde evi boşaltmanız gerekiyor. Boşaltmazsanız ev sahibi tahliye davası açabilir.

arkadaşlar yazmış kısaca çıkartır yeni alıcı alana kadar bekleyin belki yatırım amaçlı almıştır.yeni kontratla devam edersiniz buda %70 zam demek.

yeni kontrat? eski kontrat dönemi henüz bitmediğinden, o geçerli oluyormuş. Biz zam da yapamadık mesela?

yeni alan kişi ihtarname göndermeden sizi kimse evden çıkaramaz tabi ki tahliye taahhütnamesi imzalamadıysanız o ayrı.
yeni ev sahibi eğer kendisi ve 1. derece yakınları oturacaksa ancak sizi evden çıkarabilir bu durumda: 2 seçenek vardır; 1. alım işlemi itibariyle 1 ay içerisinde ihtarname gönderir ve bu durumda sizin 6 aylık süreniz başlar ya da 2. olarak sözleşmenin bitimi 6 aydan önceyse sözleşme bitimi itibariyle çıkmanız yönünde ihtarname gönderir bu şekilde süreleri birlikte de anlaşarak ayarlayabilirsiniz.

Kendi ihtiyacı için size ihtarname gönderdiği zaman da 3 yıl boyunca başkasına kiralayamaz kiralamak isterse size öncelik vermesi gerekir.

tam olarak bu konuyla daha yeni uğraştım.. eğer kontrat bitimine 15 gün kala bir ihbar vs. yapmadıysa ve kontrat süresi dolduysa otomatik olarak kontrat yenilenir ve size ihbar dahi yapsa sizin en az 6 aylık bir süreniz olur.

ama diyelim ki bu kişinin tek evi ve gidecek kalacaka başka bir yeri yok. mecbur yani orada oturmaya. o zaman size dava açabilir ancak onun da tamamlanması 3-4 avukat görüşünde ortalama yine 6 ay sürer dediler.

yani siz eğer evde kalmak veya rahat rahat ev aramak istiyorsanız ihbar süresini ev sahibinin geçirdiğinden emin olun.

DELODAY, alerjik rinit ile ilişkili, hapşırık, burunda akıntı ve kaşınma, konjesyon/burun tıkanıklığı, aynı zamanda gözlerde kaşınma, yaşarma ve kızarıklık, damakta kaşınma ve öksürük gibi semptomların giderilmesinde endikedir.

artı oalrak benim yaptığım poşet çayı bardağa at demlendikten sonra çıkar hafif sulu kalacak şekilde gözlerinin üstüne koy çok rahatlatıyor.

s20 fe aldım 2 ay önce.

iphone 6s'e geçişimden sonraki en iyi kararımdı.

s20fe bu dönemin fiyat performans telefonu. benden önce de yazmışlar. 5g destekli olan ve snapdragon işlemcili sürümüne bir bakın derim. 10000 iyi para bir şeyler bulunur illa.

oppo reno 5 lite

Avrupa yakası Kurtuluş Sürücü Kursu - Ayberk Hoca... Canavar gibidir valla inatçı, neşeli ve tertemiz öğretiyor.

bağdat caddesinde kaktüs sürücü kursu var eğitmenleri çok iyidir.

araç bul 2 günde öğretiyim .(benim araç jeep olduğundan zor ) lokasyon suadiye.

Evet paneldeki ledler sırayla ömürlerini tamamlıyor gibi duruyor

aynen geçmiş olsun ehr gün tık tık ilerleyecek fermuar gibi.

çok rahatsız ederse ya harici monitor kullanacaksınız ya da mecidiyeköyde kt servis vardı oradan bir fiyat alın isterseniz model numarasını söyleyip.

allianz üzmez. önemeli olan poliçenizin neleri kapsadığı.

bir de özel sağlık sigortaları ilk defa yapılacaksa önceden geçirdiğiniz hastalıklar kapsam dışı kalıyor, bunun hesabını iyi yapmanız lazım.

İlk defa özel sağlık yapacağın için beyan edilecek hastalıklara ve sonrasına dikkat etmek gerekir. Poliçeyi yaptırırken bekleme süreleri de önemli. Allianz Anadolu mapfre acıbadem bunlar hemen hemen her yerde geçen ve en büyük oyuncular.

Allianz ve acıbadem sigorta iyidir.
Hastane de Acıbadem iyidir ama en son geçen sene alerji doktorumuzun muayenesi 1000 liradan sigorta onayına sunuluyordu. Şimdi 2000 olmuştur herhalde. Sigorta poliçeniz %20 hasta katılımlı olsa 400 lira muayene parası demek.
Bunu iki noktaya dikkat etmeniz için yazdım. İlki sigorta limiti yüksek olmalı ki iki hastalıkta bitmesin. İkincisi de sigorta yaptırınca da iyi hastanelerde yine iyi para vermeniz gerekiyor.

Önce gitmek isteyeceğiniz hastaneyi belirleyin. Sonra o hastaneyle anlaşması olan sigorta şirketleri arasında seçim yaparsınız.

Her sigorta şirketinin her özel hastane ile anlaşması yok.

SGK sigortalı iseniz, Tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırın.

Geçmişten gelen hastalıklarınızın sigorta kapsamı dışında olduğunu bilin.

allianz iyidir. tüm aile baya tuzlu tutar özel sağlıkta iyi bir sigortacı danışmanla çalışmanı tavsiye ederim..

anadolu yakasında isen messaj at yönlendireyim.

"Whatsapp telefon numarası nasıl değiştirilir"

Yazarsanız bir çok video ve yazı çıkar, basit bir işlemi var. Bu işlemi yaptıktan sonra o hattı başka makineye taktığınızda whatsapp kullansa bile sıfırdan kurulum yapacak, ilk kez kullanıyormuş gibi.

Ama tabi ki daha önceden sizinle bu hat üzerinden mesajlaşanlar Whatsapp ile mesaj atarsa o hatta gider, herhalde bak buna emin olamadım.

whatsap telefon numarası ile entegre.
karşı tarafta eski numaran varsa telefonu değiştirsen de o numarayı kim kullanıyorsa oraya gider mesajlar.

23 Aralık'ta 516 TL'ye almışım bunu. Biraz geçti sizin bütçeyi ama sorunsuz, güzel olduğunu söyleyebilirim.
Fakat telefonla konuşurken mikrofonun performansı gürültülü yerlerde, trafikli caddelerde vs. iyi değil.

www.hepsiburada.com

Şu video ürünleri pek güzel anlatıyor:
www.youtube.com

Ben Anker Soundcore R100 kullanıyorum bir süredir. Fiyatına göre gayet memnunum. Dışarda telefonla da rahatlıkla konuşabiliyorum. Şarjı da 2 haftaya yakın gidiyor.

rakkamı şuraya çekebilirsen bunu
www.amazon.com.tr

çekemezsen bunu
www.amazon.com.tr

Taotronics +1 f/p olarak iyidir.

erken olduğunu düşünüyorum kreş için - güvendiğiniz biriyle evde bakım 4 yaş gibi kreş daha uygun ..

2 yaş erken değil ben de 2 yaşındayken başlatmıştım. Bizimki montessori kreşe gidiyordu. Öğretmenlerin yaklaşımı çok önemli. Kamera varsa o bir artı olabilir.

2 yaş erken değil +1
ilk zamanlar siz de gidip bir müddet kalarak ve yavaş yavaş saatleri arttırarak ortama alışmasına destek olabilirsiniz.

@jamswety, tesekkur ederim ama kendi cocugum icin 2 yasin erken oldugunu dusunmuyorum ben. cocugun durumuna gore dediginiz gecerli olabilir ama gozlemlerime ve doktorumuzun yonlendirmesine gore 2 yas bizim icin uygun.

Daha kullanışlı olduğundan? Ve buzdolabı kısmındaki şeyler göz seviyesinde oluyor.

kullanici deneyimi tasarimindan dolayi. sebebini biraz insan aliskanliklarinin degismesine bagliyorum. eskiden annelerimiz oraya dondurulacak ve aylar sonra kullanilacak seyler koyardi. simdi genelde saglikli yasam, alisverisle vakit kaybetmeme vb.. sebeplerden dolayi dondurulmus bamya, dondurulmus simit, dondurulmus kofte gibi hemen aksama yapabilecegi seyler koyuluyor. daha kolay ulasildigi ve gorundugu icin alta alindi bence.

arkadaşlara ek olarak enerji tasarrufu da var .alt kat buzluğun soğuması daha basit motor a yakınlık açısından.

ama eşim kullanışlı değil bu diye değişmişliğimiz de var.

soğutucu kısmı daha günlük kullanılıyor ve el-göz hizasında günlük kullanım ürünlerinin yer alması kullanan kişi için daha kolay.

ama benim gördüğüm kadarıyla buzluk aşağıda olunca ebatlar aynı olsa bile hacmi düşüyor buzdolabının, neden bilmem.

Kullanımı deneyimi açısından koyuyorlar. Ama bence üstte olması daha kullanışlı.

teknik olarak altta buzluk soğutucunun üstte olması hep sorun yaratıyor derdi yakın bi usta abim.

şöyle birşey var o buzdolapları genç evliler için mantıklı olabilir ama 55+ yaş larda olmaz. üst kattan bir şey almak için merdiven ister.

bence de talep. denemisler kullanan seven talep eden olmus. ben sahsen ozellikle oyle olan aldim. cunku sebzeleri unutmak istemiyorum altta.

ama ote yandan eski buzdolabimda da (ki epey eskiydi ELCO marka belki 15 yillik) buzluk alttaydi. cok yeni bir sey degil belki de.

vpn den orta avrupa yı seç iner muhtemelen

eğer telefon android ise internetten o app'in apk'sı bulunup yüklenebilir.

Appstore ayarlarindan bolge degistirilebiliyor. Ben yontemini bilmiyorum. App storesa calisanlar halletmislerdi. Iphone’a hakim bir yer halleder.

O ulkeye ait yeni apple hesabi acmak lazim.

Vakko indirimde aldığınız ürünleri bile ücretsiz tadilat yapıyordu. Direkt beden küçültmüşlüğüm bile vardır. Online'da da aynıdır kendi sitesinden aldıysanız diye düşünüyorum. Ücret talep etmiyorlar kesinlikle.

vakko dan takım alanın tadilatı düşünmemesi gerekir.
not: ücretsiz

tadiliati ucretsiz yaparlar. hele ki vakko ucret odemezsiniz.

bu tarz tadilatlar hemen her büyük markada ücretsiz zaten. vakko da öyle.

Hocam fiyatlar asagi yukari fiks zaten. Rixos premium-adem and eve falan uc asagi bes yukari o civarlarda.

Uygun fiyat icin bir alt segmente bakabilirsiniz. (Zeynep hotel vs)

Web sitelerinde flas kampanyalar vs oluyor ama 5 liralik otelin 3e dustugunu gormedim hic.

Hocam rixos premium 55bin, adam&eve 36bintl'den başlıyor. Fiyatlar aşırı artış gösterdi. Bir nebze fiyatları düşürebilmek için öneriler var mı aslında bunu merak ediyorum. Mesela yurtdışı seyahat acentelerinden uyguna bulunabilir mi? Bulunursa hangi acente sıkıntı yaratmaz? Daha önce bu şekilde otel konaklaması yapan oldu mu?

şu siteye bir bak:

adam&eve 7-12 temmuz 5 gece 1375 sterlin gösterdi. 26bin küsür yapıyor. 10 sterlin depozito alıyor. kalanı haziranda çekicem diyor. olmadı depoziti verirsin sonra otelle görüşüp gerekirse yazılı onay alırsın bir sorun çıkar mı gibisinden.

www.staybooked.com

imgur.com

Yabanci pasaportun yoksa giriste almazlar, oyle olsa herkes bu yontemi kullanir zaten.

Tur acentelerine gidip direkt gorus onlarin bazen insiyatif alabildigi oteller oluyor. Vade farksiz 12 taksit yapiyorlar ya da ekstra bir indirim olabiliyor.
Ets oteliyse ets turun nasi geciyor mesela.

Bu arada 1-2 ay once de fiyatlar bu civardaydi, her turlu musteri bulabildikleri icin indirim yapmak istemiyorlar.

Ben vpn ile geçen sene ingiltere üzerinden rez yaptırdım. Yarı yarıya geldi nerdeyse. Yaptırmadan önce oteli aradım. Böyle böyle alıyorum ama İstanbuldan geliyorum dedim. 4taneden 1i sorun çıkardı. Diğerleri sorun yok dedi.

bu yıl erken rezervasyon dönemi aldığımız TUI otel fiyatları TL bazında aynı kaldı, dolar 13.5 iken 15 oldu biz o anlamda zarardayız aslında. aldığımızda eşim ukrayna üzerinden bakmıştı fiyatlar benzerdi, ki genelde alırken bakıyoruz ona, charter flight düşmüş hali bile kafa kafaya geliyordu yanlış hatırlamıyorsam.

@jazzabel hangi oteller için geçerliydi bu dediğiniz, özel bi durum olabilir mi? ingiltere almanya gibi tier 1 ülkelerden gelenlerle rusya ukrayna gibi ülkeler için farklı fiyat uygulamaları olabiliyordur belki.

dostum fiyatlar gayet normal görünüyor. bu saydığın iyi otellerde gecelik 4-5 bin tl'den aşağı bulman imkansız ki 5 bin tl de rixos için çok iyi bi rakam bence.

bence rotayı daha ucuz otellere çevirin bütçeniz yoksa, antalya'da rixos gibi olmayan her şey dahil daha orta halli oteller de var, ama bana kalırsa oraya 3 verene kadar rixos gibi bi yere 5 bin vermek daha mantıklı. divit'in dediği gibi, rez yaparsın belki ama girişte sorun çıkarırlarsa fark isteyebilirler, sonuçta onların da bazı sözleşmeleri oluyor rezervasyon yaparken.

Senin yerinde olsam şu fiyatlarla yurtiçinde bir otele gitmezdim. Yurtdışı daha güzel olur. Türkiye için +16 yaş oteller var. Bunları araştır ama türkiye için bu fiyatlar uçuk.

temmuz da beleğe gidilmez eziyet olur .
bodrum a gidin derim

driver boster indirip dene bir de.

Eski antifriz tamamen boşaltıldıysa(bu pek mümkün değil bu arada) sorun olmaması gerek. Farklı marka ve model antifrizler birbirleri ile karışınca köpürme gibi bir durum söz konusu olabiliyor. Takip edin bir süre.

olmaz

Kia Rio 2011 yılından beri üretiliyormuş, bu yaşta arabada mavi antifriz yoktur büyük ihtimalle. Bi yanlışlık olmasın?

Yanlış görmüş de olabilirim, veya rengi değişmiş de olabilir sonuçta beş yıl degismedim antifrizi

shop.samsung.com

Yerin yoksa kurutmalı alabilirsin, yerin varsa ayrı al. Bende eskiden kurutmalı vardı, çok güzel makine.

Miele de iyidir ama biraz pahalı.

Hotpoint-Ariston'un baz modelini almıştım 8-9 sene önce. Aşırı sessiz ve sorunsuz çıktı. Bir ara Turkiye'den çekilmişlerdi güncel durum nedir bilmiyorum.

Electrolux perfectcare 800 kurutmali camasir makinesi. 10 numara.

Bosch/Siemens/Profilo ya da Arcelik/Beko grubundan en dusuk model olmayan herhangi birini alabilirsiniz.

İmza: Siemens çamaşır makinesi ve Profilo buzdolabı kullanıcısı.

electrolux 11 senedir kullanıyorum daha geçen gün bozuldu ilk kez.

Bosch tavsiye ederim. Model konusu sizin kullanım şeklinize göre değişir.

Çamaşır makinesinin en büyük düşmanı kireç. Su saatinin bulunduğu kısma filtre takarak ve periyodik olarak bu filtrelerin bakımını yaparak ne marka olursa olsun uzun yıllar kullanırsınız. Mümkünse de ek garanti satın alın.

bosh kendi sitesinden aldım sağlam bir indirim verdiler ilk alışveriş için.çok da memnunuz vestel den kurtulduğum için.

Bosch/Siemens/Profilo +1

Markasına takılmazsanız Profilo en hesaplısı olur. Bu üç markada aynı model makine birbirinin birebir aynısıdır. Sadece logosu, rengi ve yazıları değişir.

buzdolabı tamirci arkadaşım, bana en az arçelik markası tamiarata gelir diyor.
en çok bosch

servis ağı yaygınlığı açısından arçelik beko grundig markalardan şaşma derim
çok küçük kglı alma. çünkü kuru temizleme olmuş dünyanın parası yorgandı battaniyeydi falan içine sığsın onları evde yıkamak çok önemli
çok alengirli pahalı modellere de gerek yok. ne kadar sade o kadar dayanıklı
kurutma özelliklileri de varmış o konuda bilgim yok. düşününce kulağa hoş geliyor bu özellik

Su an çalışıyor, görüş mesafesi çok düşerse iptaller olabilir. Sehir Hatları nin sitesinden takip edebilirsiniz

şehir hatları anlık iptal yapabiliyor.

selamlar. şimdi ses konusunda detay pek vermemişsiniz o yüzden bilemeyiz kim haklı kim haksız. yazdığınız tek şey olan sohbetten örnek vereceğim. Bazı insanlar -arkadaşınız olabilir sohbet ettiğiniz- seslerinin ne kadar yüksek çıktığından bihaber oluyorlar. Özellikle yüksek sesle konuşulduğunda karşıdakinin daha iyi anlayacağı zannediyorsa (yetiştirilme tarzıyla ilişikili). Belki arkadaşınız yüksek sesle konuşuyordur. Veya telefonla konuşurken istemeden yüksek sesle konuşuyor olabilirsiniz. Bunlar harici zaten tek yaşayan biri çok gürültü çıkarmaz. Benim yan dairemde yaşayan kişi video-call'larında bağıra çağıra konuşuyordu mesela. Muhabbetlerini duyuyordum çok net. Rica edince azalttı mesela sesini. Sizin de belki böyle bir mevzudur.

edit: Ya da gidin tam olarak nasıl sesler diye sorun, problemin kaynağına doğrudan inmek en iyisidir bize sormaktansa :)

Duvarlar inceyse yapacak çok bir şey de yok ama gece sesler çok daha fazla duyuluyor malum. Gündüz dışarda konuşuyormuş gibi (illa bağırmaya gerek yok) gece evde konuşulmaz bence. Akşam konuşursun o ayrı ama herkesin uyuduğu bir saatte ekstra dikkat etmek gerekir diye düşünüyorun.

hocam benim de üst kat komşumdan aşırı ses geliyor, yakında evden ayrılacağım için uyarmıyorum ama o da saat 2-3e kadar arkadaşlarıyla sohbet halinde oluyor ve uyuyamıyorum. Çok bağırmasalar bile arada sesteki yükselmeler çok rahatsız ediyor. üzülerek söylüyorum; sanırım kötü bir komşusunuz.

Bence ses ya da gürültü için şikayet etmek ayrı; evine giden gelen belli değil şeklinde şikayet etmek ayrı. Burada iş farklı boyuta evriliyor. Evinize gelenden ona ne?

Yerinizde olsam ilk seferde yaptığınız gibi kibar bir şekilde yanına gidip; bize anlattığıniz gibi ona da anlatıp sorunun tam olarak ne olduğunu öğrenmeye çalışın. Örneğin gerçekten gece yüksek sesle sohbet ettiğiniz icin rahatsız oluyorsa bunun ile ilgili önlem alırsınız.

Apartman hayatında dikkatli olmak yanında biraz da anlayışlı olmak gerekiyor karşılıklı olarak. Ben şikayet edecek olsam bizim üst komşuyu 100 kere şikayet stmistim herhalde ama bilmiyorum ki çoğu ses elinde olmadan çıkan sesler. Evi başımıza yıkmak gibi bir niyeti yok.

duvarlar inceyse gurultunun sizden gelmiyor olma ihimali de var. bazen 2 kat asagimdaki komsunun cocugu sanki benim salonda oynuyormus gibi gurultu duyuyorum. bence kapisini calip konusun, ev sahibini aramasi da cok yersiz, bir derdi varsa sizinle konussun.
normal bir komsusunuz bence, kotu olan da o.

komşuluğunuzu bilemem de ses konusunda fikir belirticem. bazen üst komşularımın geceleri arkadaşlarıyla sohbetinden biliyorum, o ses aslında bir size normal geliyor. sohbetin hararetinden midir nedir sesinizin kahkahalarınızın yüksekliğini tam kestiremiyor olabilirsiniz. türk insanı zaten bağırarak konuşuyor, bir de keyifle konuşuyorlarsa tüm apartman duyuyor. bi yandan da müzik açıyorlar mesela, onlara sorsan normal derler. ama geceleyin normal ses müzik normal değil zaten. kısmak lazım müziğin sesini. yalıtım da kötüyse ortak yaşam alanı olduğu için mecburen daha fazla dikkat etmek gerek.

Karşınızdaki kişinin iyi niyetli olduğuna emin olsak "gürültü olunca bana whatsapp'tan yazarsanız hemen dikkatli olmaya başlarım" derdiniz mesela.
Ama karşınızdaki durumu büyütüp hem ev sahibinizle iletişime geçmiş hem de misafirlerinizden bahsetmiş. O yüzden artık mümkün olduğunca umurunuzda olmasın. Yapabileceği hiçbir şey yok.

yerlerde halı var mı halı ? yoksa normal konuşma bile alt kata gecenin bir vakti delice bir ses olarak inebilir.

eğer gerçekten ses yapmadığınıza inanıyorsanız bu sefer harbi bir gürültü yapın ve mesaj atın gürültü budur diye..
youtu.be
şu iyidir

ya mesela ben şeye ayar oluyorum. eşek yüküyle para veriyorum, ve orası benim evim. gece davul çalmıyorsam, mobilya çekmiyorsam, son ses parti vermiyorsam konuşabilmeliyim ya. insanlar benim evimde saat kaçta kimle sohbet ettiğime karışmamalı. evet tabii ki bağırmak, anırmak gibi aşırı şeylerden bahsetmiyorum. ama yani evim ya. evim. ne yapayım yani. evimde arkadaşım var ve konuşuyoruz. maalesef komşudan ziyade müteahhit suçlu burada. kağıttan duvar yapıyorlar. benim yatak odamın yan cephesi, diğer evin salonu. adam geceleri normal sesle tv izliyor. her gece duyuyorum. ne diyeyim adama kendi evinde tv izleme mi diyeyim.

bence insanlar biraz katlanabilmeli. apartmanda yaşayıp müstakil hayatı istememeliler. yeri geliyor biz de gece gündüz duymak istemediğimiz sesleri duyuyoruz ne yapalım yani.

kötü değil iyi yetiştirilmiş insan evladısın, sen o kadının ilk seferde ağzının payını verip bide kavga çıkartsaydın pısardı ve sonrasında yükselemezdi, türkiyede iyi niyet göstermiceksin anında ezerler.

benimde evin duvarları ince yukarda çocuklar at koşturuyor bazen uykumdan da uyandırıyor gidip bir kere kapılarını çalmadım.

rutin bir gürültü yoksa katlanılabilir, ayarını kaçırmış komşunuz. orası sizinde eviniz istediğiniz yapma hakkınız var, üstelik bu kadar da dikkat ettiğinizi söylüyorsunuz, karşı taraf takıntılı olabilir, dert etmeyin

Ben olsam test ederim, kendi evimde tv acarim sonra onun evine gidip duymaya calisirim.
Kademe kademe wifi kumanda ile artirabilirsin.
Bu sekilde limitlere bakarsin ona gore ortayi bulursun.

Yeni evler cok sikintili, yan komsunun telefonunun titresimini duyuyorum.
Horlayinca yanimdaymis gibi ses geliyor.
Hem de bu ev projeli falan kaliteli yapilmis 3-4 milyonluk ev.

Gece 3te sohbet edersen ev yalitimli bile olsa duyulur cunku ortam cok sessiz.
Orada komsu hakli ama aksam 8de tv ve sohbetten sikayet ediyorsa yurusun gitsin.

Valla kimse kusura bakmasın, duvarlar ince vs. anlamam ama arkadaşınla evde konuşma sesinden rahatsız olacak kişi de az daha para bulup müstakil eve çıksın. Oturduğum apartmanda epey yaşlı insanlar var, buna ek 2 dairenin hiperaktif çocukları var. Bir dairede 2 senedir süren tadilat var. Herkes birbirine olabildiğince saygılı. -ha tadilat yapan edepsiz o ayrı- ama yine de kusura bakmasınlar. Orası sizin mülkünüz. Eğer evin içinde parti yapmıyorsanız yüksek sesle konuştuğunuz diye rahatsız olacak olan kişi de nerde durması gerektiğini bilmeli. Ben buna müsade etmiyorum, hayatıma bu şekilde müdahil olunmasına da etmem.

Bununla birlikte yetinmeyip ev sahibinizi arayıp giren çıkan belirsiz dediyse belli ki yobazın teki. O nedenle en temizi hiç muhatap almayın naparsa yapsın. Gelip kapıyı çalarsa da açmayın. Çok üstünüze gelecek olursa da polisi arar, komşunuzun apartmana huzursuzluk verdiğini söylersiniz.

bazı evlerden izolasyon gerçekten yok, ve bazı misafirler gerçekten inanılmaz gürültülü konuşuyor. bizim kayınço mesela adamın normal konuşması evin duvarlarını titretiyor. bence gece 12'den sonra misafir muhabbetini bırakın ya da ona dikat edin derim. hakikaten o muhabbet sesi rahatsız ediyor olabilir dostum.

Bize de alt komşumuz geçenlerde annemi aradı. Biz beşinci kattayız. Alt komşumuz dedi ki üçüncü kat bizimle kavga etti, ses yüzünden ama ses sizden geliyor. Sandalye çekme sesi geliyor. O gün de yökdil vardı kardeşimle sınava gidiyorduk pazar sabahı ses olmuş diye olay olmuş. Evden çalışıyorlarmış üçüncü kat ses olmuş.

Bilmiyorum hak veriyorum onlara da. Ama ben yıllardır aynı yerde oturuyorum, sınavım oldu bir sürü, o sınavlara çalışırken bebek mi ağlamadı inşaat mı olmadı hiç şikayet etmedim. İnsanlık hali dedim geçtim. Yukarıdaki arkadaşa katılıyorum. Eve apartmanda oturma bilincine sahip olmak gerek ama evimde de rahat edemeyeceksem napayım.

Annem de ne desin kıyamam çocuklar ses yapıyor söz geçiremiyorum dedi. Söz geçiremediği ben 29 kardeşim 23 yaşında. Bu da bizim ayıbımız olsun. :(

emlakçıya yetki vermişse
gününden önce çıkıyorsan sadece depozito ile kurtardığına şükret kıl bi tip kalan kiraları da ister di..

yok diyorum iste resmi yetki

Valla o zaman geçersiz sayılıp depozito da geçersiz sayılır ve boşa düşer mi bilmiyorum. O nedenle iki tarafta da sözleşmeye aykırı hareket olduğuna göre orta yol bulmak iyidir

Antifriz hariç birçok problem olabilir, servise göstermeden bir şey söylenmez buna.

Bu konunun antifriz ile alakası yok, tamamen farklı bir yerde farklı bir işe yarıyor o.

Sizin problem araç soğukken rölantinin düşmesi, büyük ihtimal ile aracın otomatik jiklesi ya da enjeksiyon sistemi ile alakalı bişeyler var.

Bujilerden biri arızalı olsa o silindir çalışmaz, araç tekler çalışırken. Benzin katkısının ise hiç alakası yok.

Tam araç modeli yazarsan direkt o araç modelinden anlayan birileri yardımcı olabilir.

araç lpgli mi?

araç kia rio ve lpgli

Bir sıralı sistem araçlarda noz çapının olması gerekenden büyük olması ya da küçük olması iki sıralı sistem regülatör basınç ayarının düşük olması 3 regülatörün arızalı olması 4 enjektörün arızalı olması 5 Otogaz sisteminin ayarlarının doğru yapılmaması Eğer bu sebeplerden dolayı bir sorunun var ise en yakın Otogaz servisine başvurmalı ve çözüm öğretmelisiniz

seninki muhtemelen enjektör tıkanamsından doalyıdır lpg derttir soğuk havalarda.makalede ayzıldığı gibi oto gaz ustasına götür büyük problem açmadan.

Abiler sıralı sistem otogazda soğukta ilk çalıştırmada lpg devreye girmez ki. Benzinle çalışır, motor sıcaklığı 40 dereceyi geçince lpg'yi açar.

Soğukta ilk çalıştırmada stop ediyorsa sorun lpg sisteminde değildir.

arac lpgli olsada ilk calistirmada benzin kullandigi icin ben otomatik jikle problemi diyorum.

Bogaz kelebegi kirlidir, rolantide dalgalanma varsa ondandir.

Benim antifrizdeb şüphelenme sebebim, 2016dan bu yana değiştirmedim, ek olarak geçen yaz araba hararet yaptı, sanayiye gittim, su eklediler motora dolayısıyla antifriz su oranı iyice değişti. Dün antifrizi değiştirdim sanayide. Bugün normal çalıştı, sanırım tesadüf oldu. Bilemiyorum

antifriz yokluğu motorda herhangi bir sıkıntıya yol açmaz. boş suyla bile çalışır. herhangi bir benzinciye giderek ölçtürebilirsiniz. öyle motor yağı gibi periyodik olarak değiştirilmesine gerek yoktur.

antifriz sadece çok soğuk havalarda soğutma suyunun donmasını önler. hava sıcaklığında donmayacak kadar antifriz varsa, yani su donmadıkça problem yaratmaz.

sabah en kral araba da olsa. lpgli olsa da istop eder. benim mercedesimde lpg vardı o da motor ısınmadan çalıştırınca ederdi. lpg arabanın çalışma düzenini bozduğu için araç beyni verdiği komutu iletemiyor ve istop ediyor. bujiyle alakalı da değil benzin katkısıda değil. önce lpg ayarını yaptır sonra motor ustasına götür.

enjentkörleri temizlet.

ısıtma pompası ama klimalar çok soğuk havalarda verimsizdir zaten.

eğer termostat, kumanda vb. varsa ortam sıcaklığının biraz üstüne ayarlayın. yani mesela içerisi 23 derece, siz de 24 derece ama ısıtma seçtiğiniz diyelim, sıcak hava vermez. 30 dereceye ayarlayın mesela, sonra biraz ısınınca kapatırsınız.

İç ünitede evaporatörün önünde uydu kumanda alıcısı gibi bir zımbırtı var, adın ı unuttum ama sıcaklık sensörü olabilir, o da bozulunca yapıyor bunu.

Siz atıyorum 30 dereceye ayarlıyorsunuz, oda ısısı 20 derece ama sensör bozuk olduğu için 30 algılıyor mesela. O zaman da makine diyo ki "lan zaten ortam 30 derece niye boşuna ısıtayım"

hava çok da soğuk değil 10 derece su an. (antalya)

sıcakta çalıştırıp uzun süre beklediniz mi? bizim klima sıcak moda geçince çok uzun süre sonra sıcak hava üflemeye başlıyor.

Filtre paslas gibidir

dolap uygulaması

olmuyor öyle. Taksitlendirilebilir alışveriş diye bir şey var, onları taksitli almamışsanız bile sonradan vade farkı ödeyerek taksitlendirebiliyorsunuz ama alkol cep telefonu vs gibi belirli ürünleri yasa gereği taksit yapamıyorsunuz.

Enpara kredi kartiniz varsa onda belli bir tutara kadar vade farksiz 6 taksit yapabiliyorsunuz.

Diger kartlarda vade farki odeyip taksitlendirebilirsiniz (urunler taksitlendirilebilir urunlerse eger)

Yuksek fiyatli ve taksitlendirilemeyen urunler icin bazi siteler arkadan dolanip anlasmali bankalardan adiniza kredi cikarip taksit oder gibi odemenize de olanak sagliyor.

Oyle olsa benzini taksitle alirdik 1000 tl tek seferde.

Enparada yaptık bu dediğinizi. İnternetten telefon alıp sonradan taksitlendirdik. İnternetten alındığında banka o işlemi satın alınan site adıyla görüyor çünkü, içeriği bilemiyor. Ama gidip mağazadan alırsanız olmaz.

telefon a yapmıyor diye biliyorum.

Aldığınız yerin mcc sine (kategori kodu) bağlı. Mcc market, telekomünikasyon gibi bir şeyse taksit olmaz.

Bilgisayar için mümkün mü peki?

abi hayat o kadar analitik değil.
aksanata veya benzer başka sanat etkinliklerine gırla para döküp reklam yapmaya çalışan bir ticari dev kurum, standart bir kobi/dükkan kadar masraf yapan ama tek başına tiyatro dünyasında epey önemli bir yere sahip kuruma bunu yaparsa kaşıkla kazandığı itibarı kamyonla kaybeder. kaldı ki sanat desteği vs altında zaten destek olan kurumun vergilerinden düşülüyor, hanelerine aynı oranda eksi bile yazılmayacaktı.

ha devamının geleceğinden, bunun suistimal edileceğinden korkumuş(!) olabilirler ama başka bir açından da şans kapılarına gelmiş ama görememişler. deseydiler ya %50sine (en azından) biz enerjisa olarak sponsor oluyoruz. biletlerde de adımız basılsın vs.


ad hominem yapacağım ama taşradan çıkıp holding olunca vizyon bu kadar oluyor.
ad hominem 2: sabancı, sanat yatırım diye evren'in tablolarını alıyordu, bir sahnenin faturasını mı ödeyemecek?

artigercek.com

Faturaların yüksek olduğu bir gerçek, buna tepki verilmesi beklenen bir davranış. Tepki veren kişi ve kurumların bunu bir olay haline getirip kamuoyu yaratma çabası da beklenen ve olağan bir durum. Haliyle elektrik sağlayıcısının elektrik kesmesi de yine beklendik ve olağan bir durum.

Bu ve benzeri olaylar sonucunda olası iki şey yaşanacak; ya yeterli kamuoyu oluşturulup elektrik faturalarında düzenlemeye gidilecek ya da tepki veren taraf(lar) durumu kabullenip ya faturaları ödeyecek ya da işyerlerini kapatacak.

Yani ben anormal hiçbir taraf göremedim bütün bu olup bitenlerde.

Evet tepki göstermek normal, ben biraz , tiyatromuzu karartıyorsunuz gibi söylemlere ve bunun elektrik dağıtıcısının tasarrufundaymış gibi kısmına takılmıştım.

Sonuçta hükümet sorumlusu.

@rewlack dediklerin mantıklı.

ön not: bir art niyetim yok, karanlıkta otursunlar demiyorum sadece olaya farklı açılardan bakmak için fikirlerinizi merak ettim.

Aslında konuyu etraflıca anlattılar tiyatro olarak, insanlar faturayı dayanışmayla ödeyelim dediler, tiyatro da bu tek aylık bir çözüm olur sorun burada daha sistematik, sadece bizim değil kültür sanat sektörünün devlet işbirliğiyle kalıcı çözüm bulunmalı diye

Tiyatrolar özel de olsa bunlar da birer kamu hizmeti görüyor, ben tiyatro sevmem fakat kültürel etkinlikler insanların ihtiyacı olan şeyler, yukarıda arkadaşın dediği gibi her şey analitik değil, ne gerek var diye başlayınca okulları da kapatalım hep masrafa kadar gider

moda sahnesi, faturaları ödememe kararı aldığında ne düşündü acaba? elektriklerin kesileceğini düşünmediler mi? ya da kesemezler, sosyal medyada linç başlatırız falan diye mi düşündüler?

Cok guzel yapmislar, elektrigin bu kadar artma sebebi tam olarak sabanci sirketi zaten.
Ozellestirip sattiklari icin boyle oldu.

ilk defa insanlar dogru yerleri protesto etmeye basladi.

rewlack+1
co2s2+1


bir tiyatro kurumu sadece bir ticari işletme olarak görülmemeli. kamusal bir hizmet var, hatta devletin yeterince sağlamadığı/sağlayamadığı bir kamu hizmetini üstleniyorlar. kaldı ki aynı emek, sermayeyle çok daha karlı iş yapabilecekken özel teşebbüsle bu işe kalkışmışlar neblim mandal satan bir dükkan muamelesi görmemeli.

Kesilir niye kesilmesin? Faturasi odenmezse kesilir, bunda anormal bir durum yok. Burada sanat icra ediliyor buranin faturasoni biz karşılayalim dersen bunun sonu gelmez. Mutlaka bir nokta "o tiyatroya kiyak gectiler de buraya niye yapmadilar" elestirisi gelir.

Falanca kisinin tablolarını aldilar, efendim su kadar sanata destek yaptılar da bunu mu yapamiyorlar kiyaslamasi dogru degil. Nihayetinde bu ticari kuruluslarin sanata destek harcamalari da vergi avantaji ve prestij ile pasif getiri saglamasindan dolayi yapiliyor, duygusal bakmaya gerek yok.
Bu elestrileri gereksiz buluyorum.

Faturalarin yuksekliginin elestrilmesi lazım.

Tiyatroların "biz sanat yapıyoruz, herkes bize destek olmalı" düşüncesini hiçbir zaman anlayamadım.
Benim gözümde kebapçı, çilingir, terzi neyse tiyatro da odur. Para kazanma amaçlı kurulmuş bir şirket.

Bunda da ayıp bir şey yok. Her sabah neredeyse hepimiz uyanıp para kazanmak için bir şeyler yapıyoruz.

Eminim ki çok daha karmaşık bir hesap vardır ama salon yaklaşık 200 kişilik. Bilet fiyatları yaklaşık 100 lira.
Salonun tamamen dolduğu 2 saatlik bir oyun bu aşırı zamlı elektrik faturasını ödemeye yetiyor.

Hayırlısı olsun,

fırıncı,bakkal,manav,restoran,esnaf,halk paşa paşa ödesin ama tiyatro sanat yapıyor diye ödemesin yok öyle şey. keserler gözünün yaşına bakmazlar.
işin doğrusu önce ödersin sonra tepkini koyarsın .

yukarıdaki yorumlardan da anlaşılacağı gibi -yorumum saygısızlık olarak anlaşılmasın-
tiyatro gibi kültür sanat aktiviteleri normal düz şirket işleyişi gibi algılanıyor. benim de dahil olduğum bir grup da diyor ki; hayır sağlık gibi eğitim gibi gerekli, şart bir kamu hizmetidir.

okuma yazma bilmeyen birinin niye ihtiyacım olsunki demesi gibi; toplumsal olarak neye ne için ihtiyacımız olduğunu bilmediğimizden ne olacak orası da bir işletme diyoruz. olmasa da ölmeyiz gibi algılıyoruz ama olmasa ölürüz aslında orası kaçırılıyor.

özetle, kesilmesi teorik olarak doğal, pratikte olmaması gereken birşey, tepki vermekte haklılar.

Elektriği açmışlar bu arada.

twitter.com

kamunun faydasına olmayan tek bir iş yok.
kamu faydası orada kalkarsa başkası temin eder.
tiyatro da -şart, elzem- bir kamu hizmeti değil,
ekmek fırını elzem mesela. su elzem. çöp toplamak elzem. kanalizasyon altyapı doğalgaz elektrik elzem. bunlar tiyatrodan daha kutsal.
üstünlük atfedip de hak aramanın Modası geçti

Bilet fiyatları çok yüksek o yüzden ben de bilet almadan gelip tiyatrolarınızı izleyeceğim, para da vermeyeceğim diyenler gidip tiyatroyu izleyebiliyorsa buna hakları var.

Polemik olması için değil de merak ettiğimden sormak istiyorum: Bu işletme, yani Moda Sahnesi, (sevdiğim de bir yer bu arada) kar amacı gütmeyen bir işletme midir?

Hasılattan oyuncular ve masraflar için ödeme yapıldıktan sonra kalan kısım işletmecinin cebine gitmiyor mu? Vakıf ya da dernek statüsünde midir? Bugüne kadar hep zararına ya da ucu ucuna mı iş yapmıştır?

Eğer kamu yararına çalışan vakıf ya da dernek statüsündeyse, evet, yanlış bir iş yapılmıştır. Elektriği kesilmesin. Yok efendim ticari işletmeyse, ödesin faturasını.

Elektrik dagitim sirketleri tekel olduklari icin eger protesto kanali da olmazsa fiyatlar maliyetlerden bagimsiz olarak mutlaka halkin dezavantajina olur. Ses cikardiklari icin bu acidan tebrik ederim kendilerini.

burada onemli olan ses cikaran biri olmasi.
Tiyatro falan sevmem ama bu adamlar olmasa herkes kuzu kuzu odemeye devam eder bunun sonu yok sonsuza kadar devam eder zamlar.

Bak adam sak diye dikkati cekti.
istese bagis yapin odeyemiyoruz da diyebilirdi.

Bunun gibi 3-5 kurum ciksa sirketler geri adim atar.

Les gibi internete 100 tl oduyoruz kimse sallamiyor.
Bu zamlari fransada yapsan internet sirketini yakarlar.

ilk çalıştığında titreme var mı?

yani rolantideyken motor bariz sallaniyor, hani randimanli duzgun de calismiyor, ses yukselip alcaliyor, motor kendi yerinde sallaniyor hafif.

aynısı bende oldu yağ sıkıntısıyla beraber piston kolları gitti. yani usta birileri daha iyi bilir.

Ust kapagi yakmissin en iyi ihtumalle

Üst kapak contası yanık, biraz daha yağsız kullansaydın yatak da saracakmış.

Henüz maceranın sonu değil, merak etme.

Aracta hissedilir çekiş dusuklugu de vardır su an muhtemlen. Büyük ihtimal maceranin sonu evet. Motor yaptıracaksan yani. Contayla kalmaz o is. En kotu ihtimale hazırla kendini bana sorarsan.

elveda diyor motor sana.

motor sarmış ya da sarmak üzere. araç zaten yağ yakıyor, yani segman'larla ilgili dert olması muhtemel.

200bin mil üzerinde dediğinize göre Türkiye'de değilsiniz. Türkiye'de olsanız macera devam ederdi. maslak oto'da Bülent usta motoru bir şekilde yapardı, yaptırırdı. ama ameriga'da attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değmez diye tahmin ediyorum.

sorun ignition coil denen parcadaymis. 3. silindirde olan bozukmus, parca degistirildi ve sorun cozuldu. belki ileride ayni sorunu yasayan olur, burada dursun.

urun.n11.com

Paşabahçe

n11'deki 300mllik,50 cllik bir şey arıyorum. paşabahçe'dekiler de istediğim tarzda değil.

onlar senin telefonu nasıl kaydettiyse öyle görünmeye devam eder.
telefonun kayıtlı değilse şu numara ayrıldı diye bildirim gider.

WhatsApp'ı telefondan kaldırınca gruptakiler bunu fark edemez. Gruplardan özellikle çıkmadıkça uygulamayı silmek gruptaki katılımını değiştirmez. Ayarlar/Hesap bölümünde 'Hesabımı Sil' diye bir ayar var. Onu yaparsan tüm gruplardan otomatik çıkar ve hiç WhatsApp'ı olmamış biri nasıl görünüyorsa o şekilde görünürsün. Gruptaki yazılar senin numaran etiketi ile kalır. O numarayı rehberine kaydetmiş kişilerde rehberde nasıl görünüyorsa o şekilde görünür.

Zamanla fotoğraf gidiyor ama gruplarda durum ne bilmiyorum.

tüfe oranında artırım yap kabul etmezse mahkemeye verebilirsiniz de..
2024 e kadar kira tespit davası açamazlar.

Kontratta belirtildiği şekilde zam yapılmış kira bedelini ödemeye devam edeceğinizi,
Bunun dışında;
Veraset ve intikal işlemleri tamamlamış kişinin 'yeni malik' olduğunu tapu kaydıyla belgelemediği sürece kimseyi muhatap almayacağınızı belirtir bir cevap yazın.

2020 ve 2021 de zam yapıldı mı. Geriye dönük sözleşmede yazan zamları da hesaplayıp isteyebilir.geçmişte ne kadar zam yapıldı

Normalde TÜFE'nin yıllık ortalamasının üzerinde olamıyor (son değer değil ortalama)
Şubat 2022 için bu oran %22,58 (Şubat 2022 kira artışı diye aratırsanız bulursunuz).
Bu orandaki artış yapılmış kirayı ve Şubat ayı farkını yatırırsanız itiraz edebilecekleri bir nokta yok.

Rayiç bedelin altında kalmış olması sizi bağlamaz.

Yeni mezunum, ödeyemiyorum konusuna girmeyin. Burada mesela sizin ödeme gücünüz değil. Yasal olarak yapabilecekleri artış.

Bir de diğer arkadaşın dediği gibi, evin şu anda kimin üzerine olduğu ile ilgili bilgi isteyin, yalnızca bu kişinin banka hesabına yatıracağınız belirtin.

Eğer henüz paylaşım yapılmadıysa, veraset belgesindeki oranlarda parça parça gönderin parayı.

Ben zamanında vatandan aldım. 2015-2016 falandı. Fiyatı da aynıydı , indirimdeydi başka ürün yoktu aldım. Kaç ay teşhirde kalmıştu hatırlamıyorum. Temiz gözüküyordu.

Hiç sıkıntı da vermedi.

Şöyle düşünebiliriz, hiç sıkıntısı olmasa bile 9aydır çalışıyor, 9 ay ömrü azalmış ama arada da 6k var. Az para değil.

online alacaksan iade hakkın var nasıl olsa
sende kalacaksa yeni pil parasını şimdiden kenara ayır hatta pili sipariş ver

teşhir de saatlerce çalıştığını gelenin gidenin parmakladığını düşünerek al.

pil % 80 performansı bitmiştir.
ekran da eski etkisinde olamayacaktır.

Böyle seçeneklerle karşılaşınca düşünce akışım genelde şöyle oluyor.

İkinci elden bile ucuz olan bu ürünü orda çalışanlar neden alıp satmıyor normalde böyle fırsatları kaçırmazlar --> demek ki değer kaybı gerçekte daha bile fazla.

9 ay her gün 10-12 saat sürekli çalışan bir elektronik cihaz!

Hani buzdolabı, bulaşık makinesi filan olsa neyse ama içinde ısındıkça performansı düşen bir işlemci ve bir sürü çip bulunduran, ekran performansı ve ömrü düşen, pil ömrü neredeyse biten bir cihaz alınmaz.

Temiz 2. el daha mantıklı eğer bütçe sıkıntısı varsa.

servisini çağır 100 tl az vericem diye çakma ustalar mahvediyor iyice.

edit: ben başta o giriş portu çıkış değil demiştim ama sitesinde olur diyor.
www.tp-link.com

Ethernet Köprü
TL-WA850RE'nin tek Ethernet bağlantı noktası, Extender'ın Blu-ray® oynatıcılar, oyun konsolları, DVR'ler ve Internet TV'ler gibi kablolu cihazları bağlamak için kablosuz bir adaptör işlevi görmesini sağlar. Aynı zamanda, cihaz kablosuz ağı da paylaşabilir.

bağlarsın

nivea men losyon öneririm. köpükte cildine göre arko men.

Köpükte nivea demeye geldim.

köpük yerine krem tavsiye ederim

gilette series protection

alacaksın.

10 derse 1300 tl istiyorlar

Hocam yanlış anlama da bu tip silahlar zaten en beceriksiz insanlar bile kullanabilsin diye tasarlanmış üretilmiş şeyler

Nişan aldıktan sonra zaten işi silah yapıyor bu yüzden basket atmak bile bundan daha komplike ve koordinasyon gerektiren bir iş diye düşünüyorum

Atışta hedefler karışıyor. Belki başkası senin hedefine atış yapmıştır. Yerdeyken onu fark etmek zor.

Ben de öyleydim. İlk defa askerde ateş ettim meğer yeteneğim varmış. Özellikle G3'lerin nişangahı çok iyi ama bence. Epey berbat atışlar yapanlar vardı ben de onları anlamazdım.

Abi 200 metre atışı standart bi prosedür değildi 100 metrede iyi atış yapanlara tek tek 200 metre atışı yaptırılmıştı. Sanırım oradan ani müdahale timine adam seçeceklerdi ama ben bölük yazıcısı olunca alamadılar oraya.

G3'ler cidden iyi ama biz Kalaşnikof kullanıyorduk.

g3 lerle 200 metre de 30 atışta 28 vuruş imkansız zaten ( güneydoğu da bir çok çatışmaya girmiş top un dan envayi çeşit silahı kullanmış biri olarak yazıyorum ) çünkü g3 uzun mesafeye atabilmesine karşın darbeli olduğundan uzun mesafelerde atışı zor bir silah.
kele ise yakın muharebe silahı 200 metrelere keskin nişancı gibi kullanılacak bir silah değil işin ilginç yanı burada..

Abi bu arada hedef dediğim şu insan boyutundaki hedeflerden.

Komutanın direktiflerini iyi dinlerseniz sonuç elde ediliyor. Adamlar yırtınıp duruyordu beni dinleyin diye. Serinkanlı ve sakin de olabilirseniz ne ala.

Kesinlikle bu işe olan yatkınlığınız ve yetenek çok önemli.

Eli kolu titreyen bir adamla titremeyen bir olmaz, diyaframdan nefes alanla ciğeri doldurup şişiren bir olmaz.

Tüfeği bir tezgaha bağlayıp, nişan hattını ayarlayıp, tetiği bir iple de çekseniz ya da bir maymuna da tetiği düşürtseniz hedefi vurur. Ama tüfeği elle tutup nefes alıp verirken nişan alıp 200 metrede vurmak beceri ister.

Özetle yeteniklisiniz, bir gün poligona gidelim İstanbulda'ysanız. Yalnız tabanca atışı zordur, tüfek gibi kolay hedef vurulmaz bilginiz olsun :)

ben de aynen öyleydim ve hedefi vurdum diye beni atış takına almışlardı.
g3 kullandım yalnızca. geometri bilgisi ve vücut hakimiyeti olan soğukkanlı herkes yapabilir bence.

Görüşmeden önce referans sitelerini sorun, girin bakın o sitenin seo'sunu onlar mı yapmış. Sonra da google ile o site ile alakalı kelimeler aratıp sonuçlara bakın.

firma web adresini yaz söyleyelim .
(ama son zamanlarda ciddi ajanslar referansları sitelerine koymuyor müşteri kaybetmemek için )

3lu priz koyun araya diycem ama baska bir sey ariyorsunuz galiba ??

aslında 3lu koydum şu anda ama görüntü hoşuma gitmedi

şarj ucunu gösteren bir görsel gerekli.

bu kablo standart teyp kablo, herhangi bir kablo ile değiştirebilirsiniz. (ben yaptım oradan biliyorum)
www.hepsiburada.com

bu aralar ben de çok sık duyuyorum bu tür şeyleri. hatta baldızın oğlu da aynı macera peşinde. benim konuşup ikna etmemi istiyorlar. dayısı ile ticaret işlerine takılıyor bir yandan. para da tatlı gelince okuma hevesi hepten kaçtı. son sınıfı açıktan okuyacağım diye baldızın kafasını şişiriyor her gün. okumaya gönlü olmayanlar için fırsat kapısı. çocuklar birbirinden duyuyor muhtemelen.

diğer yandan okuyup işsiz kalanların halini de kendilerine dayanak yapıyorlar.
bizim zamanımızda okumak level atlamanın birinci koşuluydu. şimdi çok zorlaştı.

Konuya hakimim. Meslek lisesi mudur yardimcisiyim. Acik liseye çok ogrenci gönderiyoruz. Söyle ki, bu dönem zaten açık liseye kayıt yaptıramaz. Kayit donemi geçti. E zaten son sinif. Su an okuduğu okulda bitirmekten başka alternatifi yok zaten.

köy den mezun ol açık liseden olma. cv sini ortaya koyduğunda açık lise diye burun kıvıran yöneticileri görünce ileride çok pişmanlık duyar.

üniversitedeki açıköğretimin lise versiyonu. yılda iki defa gidip sınavlara girer o kadar.
anlattığın durum pek iç açıcı değil. benzer hedefsizlikte öğrencilerim oldu. aile için gerçekten zor bir durum.
pedagog veya artık yaş gereği normal psikolog ile görüşülmesini ısrarla tavsiye ederim.
o kadar amaçsızlık hiçbir zaman sağlıklı bir durum değil.
sabır diliyorum.

Yukarıda artık geçemez denmiş ama yanlış bilgi, 11 şubat mesai bitimi itibari ile örgünden açığa geçiş sonlanıyor. Yani eğer isterse geçebilir. Ara dönemde de geçiş mümkün, geçen öğrencilerim var.

Benim öğrencilerimden bahsettiğim gibi (12. sınıf) bu sene başında ve bu ara dönemde geçenler oldu, fakat bu öğrenciler halihazırda sınava hazırlanan dershaneye kayıtlı devam eden başarılı öğrencilerdi, ve argümanları da okulda farklı branş derslerinin sınavları ve okul yoğunluğunun yorgunluğu ile verim alamayacak olmalarıydı. Bence mantıklıydı da, eğer çalışan, disiplinli bir öğrenci olsa idi kardeşiniz ya da devam ettiği bir dershanesi/ kursu vs. olsaydı üzerine düşünülebilirdi. ( fakat sizin söyledikleriniz tam aksini işaret ediyor.)

Açık liseye geçtiklerinde almaları gereken kredi çok çok daha az oluyormuş, sadece zorunlu ortak dersleri alıp bitirecekler, hatta bu sene başında geçen öğrencim kendisinin mezun olma kredisini bile doldurduğunu söylemişti, sadece bu yıldaki zorunlu ortak dersler ( TDE, Mat, ing, anımsayamadığım bir kaç ders daha) sınavlarını verecekti. Ki bunlarda okul sınavlarına kıyasla daha az zorlayıcı. (hatta bu sene online sanırım)

Yanlış bilgi vermiş olmayayım ama sanırım diplomasını da Halk Eğitim Merkezinden alacak, orada gerekli bilgiyi verirler diye düşünmekteyim.

yazar başlıkta "kaydolmuş" demiş. Altta kaydolabilir mi tartışması dönüyor.
Konuya dönersek, öğrencilerde moda oldu açık liseye geçme hadisesi. En başta başarılı öğrencilerin sınava daha çok vakit ayırabilmek amacıyla başlattıkları bir akımdı. Fakat gördüğünüz üzere evde yatayım, kim gitçek sabahın köründe tayfası da akıma dahil oldu.
Bence bu saatten sonra sizin müdahaleniz yeterli olmaz. Yaratılış, yetiştirilme tarzı ve çevre faktörü buraya getirmiştir. Gerekirse sene kaybeder, arkadaşları üniversite kazanır, gruptan elenir; o da yeni bir yol çizmek için motive olur. Bu durumun daha az enerji ve emek harcamalı varyasyonu ise özel üniversite talebi olacaktır.

Lise diplomasının kendisi pek etkili değil artık biliyorsunuz. Onun için nereden alındığının pek bir önemi olmasa gerekir. Robert ve Galatasaray gibi diplomalara değer veren özel sektör firmaları belki vardır, ancak geri kalanının sizce bir önemi var mı? CV'sine okuduğu liseyi zaten yazmayacaktır bile.

Ancak esas problem kardeşinizin eğitim hevesindeki kırılmada sanırım. Bence lisesinden çok bu konuya eğilseniz daha iyi gibi. Evet iyi bir eğitim görmüş kimseler şu sıralar hak ettiği değeri hissedemiyor olabilir, ancak bu bir kriz durumu. Normal şartlarda bu böyle olmamalıydı. Gelecekte de bu böyle kalmayacaktır, kalamaz. Bunu anlamasını sağlayın bence.

Eğitim hevesi yerindeyse, açık ya da örgün çok fark edeceğini sanmıyorum ben.

Acik lise 2.donem ilk kayıt basvuru suresi bitti. İsteyen herhangi bir halk eğitim merkezi müdürlüğünü arayıp kolaylıkla teyit edebilir.

arkadaşlar kaydolmuş yazmışım ama kaydolmamış daha. onu düzelteyim. okuldan transkript almış. yarın halk eğitim merkezine gidecek. bu duyuruyu gösterdim, bak dedim süresi geçmiş diyorlar, "yoo bizimkiler hala gidiyo" dedi. bilmiyorum artık nasıl olacak ya da olacak mı...

ama sanırım üç aylığına da olsa dershaneye yazdıracak annemler. arkadaşları da orada olduğu için biraz heveslenmiş görünüyor. bugün eve gelince kendisi direkt gelip bana çalışacağını söyledi. hatta bizim okula girmek için kaç net gerektiğini hesaplamış; aslında çok uzak olmadığını, çalışsa yapacağını anlayınca gaza gelmiş gibi biraz... hadi inşallah.

Bütçeyi ne kadar sarsar, sarmaz bilmiyorum ama yine de yazayım çünkü baya iyiler.

Tatar Salim. Kadıköy'de ve Ataşehir'de şubeleri var.

So sorry: Benim neden kebapçıyı döner diye algıladım.

dedecan ocakbaşı ( son zamanlarda yediğim en iyi kebaplardı )
içerenköy-ataşehir.

tatar salim kebapçı değil sadece döneri var fyi
fiks menülü kebapçı bilmiyorum ama nakkaş kebap iyidir pahalı da değildir ve lezzetlidir

Evim Ocakbaşı.

Kolcuoğlu var uzun zamandır gitmiyorum ama eskiden fix menüsü vardı. (Ataşehir, Kartal, Maltepe sahilde şubeleri vardı.)

Ataşehirde ve Kalamışta Develi var burada fix menü yoktu yediğini ödüyordun.

fenerbahçe alef ocakbaşı
fenerbahça saca ocakbaşı

Ataşehir, Hatay Gurme.

Öyle bir hakkı yok. Sözleşmeden cayma halinde kiracı için yasal sorumluluklar ne ise aynen geçerli olur. İşsiz kalmak bu durumu değiştirmez.

mahkemeye verirseniz boşta kaldığı sürenin kirasını alabilirsiniz fakat geliri yoksa onu da alamazsınız.

genel de kapora iade edilmiyor ve boş kaldığı süre talep ediliyor.
hukuken tümünü talep edilebilir.

Gitarda Jimmy Page

bas gitar, İlker Özalp, Alp Ersönmez, Ric Fierabracci, Cahit Kutrafalı, Esperanza Spalding bi de bizim Utku

saksafon M Brecker

ayrıca soru çok saçma, 1 tek tür müzik yok, bin tane müzik türü var.

mesela anthony jackson, hiç sevmem ama latin jazz da tekel adam.

Lead gitar - Andrew Latimer. Tekniğini değil, duygularını notaya dökmesi hasebiyle.

Piyano: Valentina Lisitsa

Lead elektro gitar: Jeff Loomis

Klasik gitar: John Williams

Trompet - ibrahim maalouf
Caglama - volkan incuvez
Baglama - muhlis berberoglu
Mizika - tuncay korkmaz

Ustune tanimam degil de, tarzlarini seviyorum diyeyim.

farid farjad-kemanı ağlatan adam derler.

www.youtube.com

Trompet ibrahim maalouf