humancentipad
11 Bale ya da 7 Ronaldo arıyorum doğum günü hediyesi olarak. İsimsizler her yerde bulunuyor da isimli olarak bir yerde var ise oraya gideyim. Anadolu - Avrupa her yer olur. Not: Başka takım da olur ama önemli olan isimli olması ya da yazdırılabiliyor olması. Teşekkürler.
11 Bale ya da 7 Ronaldo arıyorum doğum günü hediyesi olarak. İsimsizler her yerde bulunuyor da isimli olarak bir yerde var ise oraya gideyim. Anadolu - Avrupa her yer olur.
Not: Başka takım da olur ama önemli olan isimli olması ya da yazdırılabiliyor olması.
Teşekkürler.
Not: Başka takım da olur ama önemli olan isimli olması ya da yazdırılabiliyor olması.
Teşekkürler.
0
Adidas mağazalarında isim yazarlar. Mağazada sistem yoksa bile olan yere yönlendirebilir.
0
adidas mağazalarında yabancı takımların yazı karakterleri yok (en aqzından 2013 yazına kadar yoktu). Saçma sapan yazılar yazan yerler var ama alakasız karakterlerle yazıyorlar.
0
fuerteventura
26 lira eder mi bu kitap romanlar ne ara bu kadar pahalılaştı amk. aliyim mi 26 liraya param da az ama derse lazım.bu arada ankarada olup kullanmayan ve gel ben veriyim diyen varsa kargo ücretini karşılayarak alabilirim
26 lira eder mi bu kitap romanlar ne ara bu kadar pahalılaştı amk. aliyim mi 26 liraya param da az ama derse lazım.
bu arada ankarada olup kullanmayan ve gel ben veriyim diyen varsa kargo ücretini karşılayarak alabilirim
bu arada ankarada olup kullanmayan ve gel ben veriyim diyen varsa kargo ücretini karşılayarak alabilirim
0
vikikitap diye birşey var.
not:param yok o kadar veremem demek ayrı eder mi demek ayrı.
o kitabı sen yazsaydın 3-5 liraya satmaya gönlün razı olacak mıydı bir sor kendine
not:param yok o kadar veremem demek ayrı eder mi demek ayrı.
o kitabı sen yazsaydın 3-5 liraya satmaya gönlün razı olacak mıydı bir sor kendine
0
kitap gerçekten pahalı. rakicandir'ın dediği gibi 3-5 liraya olacak şey zaten değil ama 26 liraya da kitap olmaz, olmamalı. sanki o paranın ne kadarı yazara gidiyor ki?
yalnız türkiye'de kitaplar gerçekten çok pahalı. sadece yky'ye özel bir şey değil bu. hele yeraltı edebiyatı okuyorsan yarrağı yedin amnk. ayrıntı bizi tarumar etti.
yalnız şöyle bir şey var; siktir et 26 lirayı o kitap 50tl olsa yine alınıp okunur. o derece. ama benim tavsiyem de kütüphaneden edinmen yönünde.
yalnız türkiye'de kitaplar gerçekten çok pahalı. sadece yky'ye özel bir şey değil bu. hele yeraltı edebiyatı okuyorsan yarrağı yedin amnk. ayrıntı bizi tarumar etti.
yalnız şöyle bir şey var; siktir et 26 lirayı o kitap 50tl olsa yine alınıp okunur. o derece. ama benim tavsiyem de kütüphaneden edinmen yönünde.
0
Liste fiyatı 26 TL ama internet üzerinden sıfıra 18 TL'ye de satan yer var. Bazı sitelerde kargo kampanyaları vs de oluyor, daha hesaplı oluyor. Sonra da ne yazık ki yılların kitapçıları kepenklerini kapatıyor.
0
tek kitabı mı 26 lira bütün set mi? tek kitapsa pahalı. Bütün seriyse ucuz.
www.idefix.com
www.idefix.com
www.idefix.com
www.idefix.com
0
nadirkitap.com
daha ucuzları da var burada 2. el tercih edersen.
ince memed ortalama 4 cilttir yanınevine göre, tek bir kitap değil.
daha ucuzları da var burada 2. el tercih edersen.
ince memed ortalama 4 cilttir yanınevine göre, tek bir kitap değil.
0
mayeskuel
lokasyon belirtirseniz sevinirim.
lokasyon belirtirseniz sevinirim.
0
Sadece Zeytinburnu metrobüs üstgeçitinde 6
Ve çoğu suriyeli(4 aile suriyeli)
Geri kalanı engelli dilenci
Ve çoğu suriyeli(4 aile suriyeli)
Geri kalanı engelli dilenci
0
she was my baby
Selam Andy'ler,Samsung S2'm var. Yurtdisindan almistim, 2-3 yil oluyo heralde, zaten hic garantisi olmadi yani.Gayet tikirinda, ama rahat batti. Simdi ben bunu rootlayim mi? Yarar saglar mi?Bi de Android 4.1.2 yuklu, yeni guncelleme gelmedi sanirim official olarak. Ne yapim, mahmut yapiyim mi?tesekk
Selam Andy'ler,
Samsung S2'm var. Yurtdisindan almistim, 2-3 yil oluyo heralde, zaten hic garantisi olmadi yani.
Gayet tikirinda, ama rahat batti. Simdi ben bunu rootlayim mi? Yarar saglar mi?
Bi de Android 4.1.2 yuklu, yeni guncelleme gelmedi sanirim official olarak. Ne yapim, mahmut yapiyim mi?
tesekkurler
Samsung S2'm var. Yurtdisindan almistim, 2-3 yil oluyo heralde, zaten hic garantisi olmadi yani.
Gayet tikirinda, ama rahat batti. Simdi ben bunu rootlayim mi? Yarar saglar mi?
Bi de Android 4.1.2 yuklu, yeni guncelleme gelmedi sanirim official olarak. Ne yapim, mahmut yapiyim mi?
tesekkurler
0
root yaptım. AOKP romunu kurdum s2ye. Pili 24 saatten uzun gidiyor artık. Bir de donup kilitlenirdi benimki hep. Artık öyle bir şey olmuyor. Ama tabii sende bu sorunlar yoksa hiç uğraşma.
not: uyarımı da yapayım. facebook, twitter, instagram kullanmıyorum ben. onlarla ilgili oluşabilecek hiçbir sorun konusunda fikrim yok. telefonumda oyun da yüklü değil.
not: uyarımı da yapayım. facebook, twitter, instagram kullanmıyorum ben. onlarla ilgili oluşabilecek hiçbir sorun konusunda fikrim yok. telefonumda oyun da yüklü değil.
0
telefon tarihinin en çok resmi güncelleme alan telefonunu kullanıyorsun ama artık güncelleme mevzusu bitti custom romla yola devam
ben note 2'de karma romlardan kullanıyorum (cm + aokp + pa + omni) hesabı
bu karmalar stabilite açısından sıkıntı çıkarıyor ama en çok özellik bunlarda
stabilite istiyorsan cm (en sade olan)
çok özellik istiyorsan pacman, rr, bam falan
4,3 altı rom kalmadı zaten
stabilite istiyorsan nightly sürümlerden de uzak dur çok sorun çıkarmaz ama yine de aklında bulunsun
ben note 2'de karma romlardan kullanıyorum (cm + aokp + pa + omni) hesabı
bu karmalar stabilite açısından sıkıntı çıkarıyor ama en çok özellik bunlarda
stabilite istiyorsan cm (en sade olan)
çok özellik istiyorsan pacman, rr, bam falan
4,3 altı rom kalmadı zaten
stabilite istiyorsan nightly sürümlerden de uzak dur çok sorun çıkarmaz ama yine de aklında bulunsun
0
seksli harf
bazıları cemaat milletvekili çıkarmak istedi akp izin vermedi diyorbazıları dershane meselesi diyor. (ki büyük gelir kaynağı cemaat için ihtimaldir.)bazıları f.gülen cia ajanıdır. gezi olayları sırasında dış taraf zaten başbakanı gözden çıkardı ondan patlak verdi diyor.asıl sebep sizce nedir? zira b
bazıları cemaat milletvekili çıkarmak istedi akp izin vermedi diyor
bazıları dershane meselesi diyor. (ki büyük gelir kaynağı cemaat için ihtimaldir.)
bazıları f.gülen cia ajanıdır. gezi olayları sırasında dış taraf zaten başbakanı gözden çıkardı ondan patlak verdi diyor.
asıl sebep sizce nedir? zira bu sebeplerden hiçbiri şu ana kadar olan it dalaşı için bile çok büyük bir sebep değil gibi. sanki farklı bir sebep var ortada gibi.
bir de şu 25 mart'ta yayınlanacak kasetle ilgili ne düşünüyorsunuz? hani "o kasetten sonra istese de koltukta oturamayacak" denilen kaset.
***
bir de tahliyeler hakkında ne düşünüyorsunuz. paşalarımız vs bu adamların suçlu olduğuna inanmıyordum tabii ki. ama yapılan suçlamada mesela sadece başbuğ 2 veya 3 kez ağırlaştırılmış müebbet yemişti tak diye adamı çıkardılar. hayır o kadar mı salak bir milletiz arkadaş. 2-3 kez müebbet yemiş bu adam madem bu kadar büyük suçu var neden şimdi çıkartıyorsun. mdem masum zamanında neden içeri soktun diye?
bu tahliyeler kimin işi sizce? ben kestiremiyorum. zira zamanında gülen demişti o davada ytargılananlar için üzülüyorum, adil olmadı falan diye açıklaması var. erdoğan tahliyeden sonra başbuğ arıyor bu da var. ki başbuğ cemaate ne kadar karşı hepimiz biliyoruz. ki zamanında bu yüzden akp cemaatle birlikte soktu bunları içeri. hem darbe ihtimali hem cemaat karşıtlığı win-win durumu yani.
bir de veli küçük- sedat peker tahliyeleri falan var? arkdaş neler oluyor. zamanında mafya bunlar diye soktular şimdi niye salıyorlar.
bazıları dershane meselesi diyor. (ki büyük gelir kaynağı cemaat için ihtimaldir.)
bazıları f.gülen cia ajanıdır. gezi olayları sırasında dış taraf zaten başbakanı gözden çıkardı ondan patlak verdi diyor.
asıl sebep sizce nedir? zira bu sebeplerden hiçbiri şu ana kadar olan it dalaşı için bile çok büyük bir sebep değil gibi. sanki farklı bir sebep var ortada gibi.
bir de şu 25 mart'ta yayınlanacak kasetle ilgili ne düşünüyorsunuz? hani "o kasetten sonra istese de koltukta oturamayacak" denilen kaset.
***
bir de tahliyeler hakkında ne düşünüyorsunuz. paşalarımız vs bu adamların suçlu olduğuna inanmıyordum tabii ki. ama yapılan suçlamada mesela sadece başbuğ 2 veya 3 kez ağırlaştırılmış müebbet yemişti tak diye adamı çıkardılar. hayır o kadar mı salak bir milletiz arkadaş. 2-3 kez müebbet yemiş bu adam madem bu kadar büyük suçu var neden şimdi çıkartıyorsun. mdem masum zamanında neden içeri soktun diye?
bu tahliyeler kimin işi sizce? ben kestiremiyorum. zira zamanında gülen demişti o davada ytargılananlar için üzülüyorum, adil olmadı falan diye açıklaması var. erdoğan tahliyeden sonra başbuğ arıyor bu da var. ki başbuğ cemaate ne kadar karşı hepimiz biliyoruz. ki zamanında bu yüzden akp cemaatle birlikte soktu bunları içeri. hem darbe ihtimali hem cemaat karşıtlığı win-win durumu yani.
bir de veli küçük- sedat peker tahliyeleri falan var? arkdaş neler oluyor. zamanında mafya bunlar diye soktular şimdi niye salıyorlar.
0
dershane meselesi değildir diye düşünüyorum, çünkü bir şey oldu ve o olan şeyin üzerine dershane meselesi açıldı. durduk yere dershanelere karışılmış olacağını sanmıyorum. olan şey her neyse, onun üzerine tayyip "al o zaman ben de böyle yaparım" dedi.
konu her neyse çok merak ediyorum ben de. hatta geçen gün anneme de dedim, ortaya çıkmazsa ölene kadar hep aklımı kurcalayacak diye. yahu ne olmuş olabilir bu kadar düşecek? emineye mi küfretmiş gülen, napmış?
ben sözkonusu kasetle ilgili çok şey okumadım ama öyle bir kaset hiç olmayabilir diye de umutsuzluğa kapılmıyor değilim. ayrıca kaset olsa bizim halkımız "helal lan ne güzel şaapmış, bizim hanımı da gönderelim" diyecek zihniyette. hiçbir umudum yok artık halktan yana.
konu her neyse çok merak ediyorum ben de. hatta geçen gün anneme de dedim, ortaya çıkmazsa ölene kadar hep aklımı kurcalayacak diye. yahu ne olmuş olabilir bu kadar düşecek? emineye mi küfretmiş gülen, napmış?
ben sözkonusu kasetle ilgili çok şey okumadım ama öyle bir kaset hiç olmayabilir diye de umutsuzluğa kapılmıyor değilim. ayrıca kaset olsa bizim halkımız "helal lan ne güzel şaapmış, bizim hanımı da gönderelim" diyecek zihniyette. hiçbir umudum yok artık halktan yana.
0
-Fragman seslendiren adam sesi-
One daaay... Bumm bımmsss pff... One man. Buummm bımmms pff... With nothing to lose...
-Fragman seslendiren adam sesi-
(Aşağıda yazdıklarım tamamen kendi yorumumdur. Bir bok bildiğimden değil)
ABD İran'a ambargo uygular.
Türkiye her fırsata Amerika'nın müttefiki gibi görünür.
İran ambargo sonucu elinden dövizlerini çıkaramaz.
Rıza Sarraf ve Halk bankası yardımıyla İran ile ticarete başlar İran beslenir.
ABD'de bazı kimseler bunu farkeder (www.hurriyet.com.tr)
Bunun üzerine ABD AKP'ye uslu dur der.
AKP durabileceği noktayı geçmiştir devam eder.
F.Gülen ve ekibi bu süreçte yol ayrımındadır. Ya ABD'yi destekleyecek ya AKP'yi.
ABD'yi desteklerler.
AKP dershaneler aracılığıyla gözdağı verip F.Gülen'i yanına çekmek ister.
İpler kopar.
ABD'nin de desteğini çekmesiyle AKP hükümetinin sonu gelir.
Böyle bir hikaye yazdım kafamdan. Tutarsa kitap haline getirir satarım. Hayal gücüm geniştir.
One daaay... Bumm bımmsss pff... One man. Buummm bımmms pff... With nothing to lose...
-Fragman seslendiren adam sesi-
(Aşağıda yazdıklarım tamamen kendi yorumumdur. Bir bok bildiğimden değil)
ABD İran'a ambargo uygular.
Türkiye her fırsata Amerika'nın müttefiki gibi görünür.
İran ambargo sonucu elinden dövizlerini çıkaramaz.
Rıza Sarraf ve Halk bankası yardımıyla İran ile ticarete başlar İran beslenir.
ABD'de bazı kimseler bunu farkeder (www.hurriyet.com.tr)
Bunun üzerine ABD AKP'ye uslu dur der.
AKP durabileceği noktayı geçmiştir devam eder.
F.Gülen ve ekibi bu süreçte yol ayrımındadır. Ya ABD'yi destekleyecek ya AKP'yi.
ABD'yi desteklerler.
AKP dershaneler aracılığıyla gözdağı verip F.Gülen'i yanına çekmek ister.
İpler kopar.
ABD'nin de desteğini çekmesiyle AKP hükümetinin sonu gelir.
Böyle bir hikaye yazdım kafamdan. Tutarsa kitap haline getirir satarım. Hayal gücüm geniştir.
0
godsparticle'ın yazdığı hikaye değil, son maddeye kadar gerçeklemiş olan şeyler. bir son madde kaldı işte.
0
Zetahead'e mesaj at, görmezse falan "hacı başlığa bahele" de. bizzat tanışıklığım yok ama cemaat prosu o adam.
0
özet geçmeye çalışayım, gündem çok kabarık.
İkisininde türkiye için planları var. cemaat her zaman planlarını daha derinden, daha sağlam, uzun vadeli düşünerek gerçekleştiriyor. akp son dönemde rte nin büyük etkisiyle ivmelendi. aşırı ivmelendi, ve çok açıktan yapmaya başladı.
bence temelde ayrıldığı nokta buydu.
İkisininde türkiye için planları var. cemaat her zaman planlarını daha derinden, daha sağlam, uzun vadeli düşünerek gerçekleştiriyor. akp son dönemde rte nin büyük etkisiyle ivmelendi. aşırı ivmelendi, ve çok açıktan yapmaya başladı.
bence temelde ayrıldığı nokta buydu.
0
bir de tahliyeler hakkında ne düşünüyorsunuz. paşalarımız vs bu adamların suçlu olduğuna inanmıyordum tabii ki. ama yapılan suçlamada mesela sadece başbuğ 2 veya 3 kez ağırlaştırılmış müebbet yemişti tak diye adamı çıkardılar. hayır o kadar mı salak bir milletiz arkadaş. 2-3 kez müebbet yemiş bu adam madem bu kadar büyük suçu var neden şimdi çıkartıyorsun. mdem masum zamanında neden içeri soktun diye?
bu tahliyeler kimin işi sizce? ben kestiremiyorum. zira zamanında gülen demişti o davada ytargılananlar için üzülüyorum, adil olmadı falan diye açıklaması var. erdoğan tahliyeden sonra başbuğ arıyor bu da var. ki başbuğ cemaate ne kadar karşı hepimiz biliyoruz. ki zamanında bu yüzden akp cemaatle birlikte soktu bunları içeri. hem darbe ihtimali hem cemaat karşıtlığı win-win durumu yani.
bir de veli küçük- sedat peker tahliyeleri falan var? arkdaş neler oluyor. zamanında mafya bunlar diye soktular şimdi niye salıyorlar.
bu tahliyeler kimin işi sizce? ben kestiremiyorum. zira zamanında gülen demişti o davada ytargılananlar için üzülüyorum, adil olmadı falan diye açıklaması var. erdoğan tahliyeden sonra başbuğ arıyor bu da var. ki başbuğ cemaate ne kadar karşı hepimiz biliyoruz. ki zamanında bu yüzden akp cemaatle birlikte soktu bunları içeri. hem darbe ihtimali hem cemaat karşıtlığı win-win durumu yani.
bir de veli küçük- sedat peker tahliyeleri falan var? arkdaş neler oluyor. zamanında mafya bunlar diye soktular şimdi niye salıyorlar.
0
bir hikaye daha benden:
AKP ABD ve Cemaat desteğini kaybedince sarılabileceği başka bir güç olarak orduyu belirler. Daha önce Cemaat ile dostken Cemaatin varlığını tehlikeye attığı gerekçesiyle askerler içeri atılmış, terörle ilişkilendirilmiş fakat AKP cemaat ile olan dostluğu sebebiyle sesini çıkarmamıştır. Şimdi cemaat ile ortaklık bitince askerle ortaklık kurma vakti gelmiştir. Önce yargıdaki cemaatle bağlantılı insanlar tespit edilir. Onlar uzaklaştırılır. Sonra askere denir ki abiler sizi çıkarıcaz. Bakın cemaat sizi içei attı biz çıkarıyoruz. Cemaati beraber bitirelim. Böylelikle askerler birer ikişer çıkmaya başlar. Böylelikle AKP ilk ortağını bulmuş olur, 30 mart sonrası cemaate yapacağı operasyonun temelleri atılmış olur.
Bu da bir başka senaryoydu. Eğer bu tutarsa bunu da tiyatro oyunu haline getirecem.
Bilgilendirme: Bunu da kendim uydurdum.
AKP ABD ve Cemaat desteğini kaybedince sarılabileceği başka bir güç olarak orduyu belirler. Daha önce Cemaat ile dostken Cemaatin varlığını tehlikeye attığı gerekçesiyle askerler içeri atılmış, terörle ilişkilendirilmiş fakat AKP cemaat ile olan dostluğu sebebiyle sesini çıkarmamıştır. Şimdi cemaat ile ortaklık bitince askerle ortaklık kurma vakti gelmiştir. Önce yargıdaki cemaatle bağlantılı insanlar tespit edilir. Onlar uzaklaştırılır. Sonra askere denir ki abiler sizi çıkarıcaz. Bakın cemaat sizi içei attı biz çıkarıyoruz. Cemaati beraber bitirelim. Böylelikle askerler birer ikişer çıkmaya başlar. Böylelikle AKP ilk ortağını bulmuş olur, 30 mart sonrası cemaate yapacağı operasyonun temelleri atılmış olur.
Bu da bir başka senaryoydu. Eğer bu tutarsa bunu da tiyatro oyunu haline getirecem.
Bilgilendirme: Bunu da kendim uydurdum.
0
ya mafya üyeleri?
bir de başbuğ'un tahliye konuşmasını dinledim gayet adamda sikicez bakışıi tavrı var, hayırlısı tabii. kaldı ki bu adamlar akp-cemaat işbiriliği olduğunu sizden bizden daha iyi biliyordur. bu yüzden akp'yle güçbirliği yapacaklarını sanmıyorum.
@godsparticle ilk yazdığın aşırı mantıklı geldi bana. "hayal ürünü" muhabbeti de beni benden aldı. :)
bir de başbuğ'un tahliye konuşmasını dinledim gayet adamda sikicez bakışıi tavrı var, hayırlısı tabii. kaldı ki bu adamlar akp-cemaat işbiriliği olduğunu sizden bizden daha iyi biliyordur. bu yüzden akp'yle güçbirliği yapacaklarını sanmıyorum.
@godsparticle ilk yazdığın aşırı mantıklı geldi bana. "hayal ürünü" muhabbeti de beni benden aldı. :)
0
pandispanya
sabahtan beri ağlamaktan helak oldum. Bu dünya, üzerinde keyifle yaşanabilecek bir yer değil. Soru da yok aslında. İç dökme sorusu bu. Destan yazan polisin ben amk. Kokuşmuş egolarımızın amk. 24 yaşın da amk.
sabahtan beri ağlamaktan helak oldum. Bu dünya, üzerinde keyifle yaşanabilecek bir yer değil. Soru da yok aslında. İç dökme sorusu bu. Destan yazan polisin ben amk. Kokuşmuş egolarımızın amk. 24 yaşın da amk.
0
doğum günün kutlu olsun. dünya tuhaf bir yer. onun dışında tüm söylediklerin de hemfikiriz. öyle yada böyle yaşıyoruz. can sıkıcı bir gün bugün ama belki hala insanlık için umut vardır. o umudun yeni yaşında sana uğraması dileğimle.
0
benimkiside pazar günüydü. 22 oldum. seninkiside kutlu olsun pampa. istediğin dilekler gerçek olsun.
onun dışında siyasetle gıdım ilgilenmediğim için yorum yapamam.
onun dışında siyasetle gıdım ilgilenmediğim için yorum yapamam.
0
nice yıllara. hayatı keyifle yaşamamızı engelleyenlere inat yaşamak lazım, ama bunun için bazen o engelleri ortadan kaldırmak lazım. umarım ileri ki doğum günlerin daha güzel geçer.
0
Mutlu yıllar kardeş. Kokuşmuş dünyanın amına koyim sana bir şey olmasın..
0
Doğum günün kutlu olsun pandispanya, keşke daha mutlu girebilseymişsin. girebilseydik.
Dünya aslında çok güzel bir yer de çevresi kötü. İnsanlar gerçekten kokuşmuş, içleri çürümüş. 26 yaşına gireceğim 1 ay sonra, mutlu olduğum doğum günleri çocukluğumda kaldı. bundan sonra da böyle gider gibi.
Dünya aslında çok güzel bir yer de çevresi kötü. İnsanlar gerçekten kokuşmuş, içleri çürümüş. 26 yaşına gireceğim 1 ay sonra, mutlu olduğum doğum günleri çocukluğumda kaldı. bundan sonra da böyle gider gibi.
0
jedilance
1. sini kolezyumdan yana kullanıcaz fakat 2. si neresi olabilir
1. sini kolezyumdan yana kullanıcaz fakat 2. si neresi olabilir
0
panteon'a giriş ücretsiz diye biliyorum.
Vatikan'da geçiyorsa roma pass, kesinlikle vatikan.
Vatikan'da geçiyorsa roma pass, kesinlikle vatikan.
0
panteon ücretsiz girilebilen bir yer
vatikan müzesi roma pass içinde değil maalesef başka bir ülkeye bağlı (bkz: vatikan)
öneri (bkz: castello di st angelo)
vatikan müzesi roma pass içinde değil maalesef başka bir ülkeye bağlı (bkz: vatikan)
öneri (bkz: castello di st angelo)
0
Castel Sant'Angelo +1 diyorum
Vatikan'a da mutlaka gidin tabii, Roma Pass geçmiyor diye gitmemezlik etmeyin. Zaten Castel Sant'Angelo ile vatikan yakın. Vatikan'da yaya mı çıkmak istersiniz asansör mü derlerse parası neyse verin asansörle çıkın. Yaya çıkınca görecek bir bok yok. Çok klostrofobik bir merdivenden tırmanıyorsunuz.
Vatikan'a da mutlaka gidin tabii, Roma Pass geçmiyor diye gitmemezlik etmeyin. Zaten Castel Sant'Angelo ile vatikan yakın. Vatikan'da yaya mı çıkmak istersiniz asansör mü derlerse parası neyse verin asansörle çıkın. Yaya çıkınca görecek bir bok yok. Çok klostrofobik bir merdivenden tırmanıyorsunuz.
0
Castel Sant'Angelo+1
Ya da muzelerdedki sergileri takip et. Gecen hafta afislerde rodin sergisi var diyordu. Ona gidilebilinir.
Ya da muzelerdedki sergileri takip et. Gecen hafta afislerde rodin sergisi var diyordu. Ona gidilebilinir.
0
borghese galerisini öneririm. kesinlikle görülmesi gereken bir yer. çok etkileyici eserler var. gitmek isterseniz önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
0
zunuduko relkirbet
merhaba.içinde rusya ile amerika'nın ilişkilerini barındıran, bir amerikan ajanının rusya'ya görevlendirilmesi gibi konular içeren bir film izlemek istiyorum. house of cards dizisini izleyenler için ekstra açıklayacağım. amerikan başkanının çin ile ilişkilerini önce telefonla bizzat, sonra tek adam
merhaba.
içinde rusya ile amerika'nın ilişkilerini barındıran, bir amerikan ajanının rusya'ya görevlendirilmesi gibi konular içeren bir film izlemek istiyorum.
house of cards dizisini izleyenler için ekstra açıklayacağım. amerikan başkanının çin ile ilişkilerini önce telefonla bizzat, sonra tek adam üzerinden yürütmesi gibi ayrıntılar içeren bir film arıyorum.
soğuk savaşı da anlatabilir film, fakat tek kriter 2000'li yıllarda çekilen bir film olması. varsa aklınıza gelen lütfen yazıverin. teşekkürler
içinde rusya ile amerika'nın ilişkilerini barındıran, bir amerikan ajanının rusya'ya görevlendirilmesi gibi konular içeren bir film izlemek istiyorum.
house of cards dizisini izleyenler için ekstra açıklayacağım. amerikan başkanının çin ile ilişkilerini önce telefonla bizzat, sonra tek adam üzerinden yürütmesi gibi ayrıntılar içeren bir film arıyorum.
soğuk savaşı da anlatabilir film, fakat tek kriter 2000'li yıllarda çekilen bir film olması. varsa aklınıza gelen lütfen yazıverin. teşekkürler
0
0
en bilindiği hunt for red october aynen...
salt var bi de Angelina jolie nin oynadığı
salt var bi de Angelina jolie nin oynadığı
0
dizi olarak the americans'i onerebilirim. ama biraz tersten. abddeki rus ajanlari anlatiyor.
0
demoniclewinsky
sahibinden.com üzerinden yemek odası takımımı sattım dün.ürün sayfasında masa üzerindeki çiziklere kadar fotoğraflayıp koydum kigelen adam,ben bunu görmedim demesin.neyse nihayetinde alıcı geldi,malı gördü,aldı gitti.bugün arıyor,karımla kavga ettik.Beğenmedi.Ben de yapabileceğim bir sey olmadıgını,
sahibinden.com üzerinden yemek odası takımımı sattım dün.
ürün sayfasında masa üzerindeki çiziklere kadar fotoğraflayıp koydum ki
gelen adam,ben bunu görmedim demesin.
neyse nihayetinde alıcı geldi,malı gördü,aldı gitti.
bugün arıyor,karımla kavga ettik.Beğenmedi.
Ben de yapabileceğim bir sey olmadıgını,o zaman eşiyle beraber gelmiş
olması gerektiğini ve onlara görmediği bir mobilyayı satmadığımı söyledim.
Söylendi fln kapattı sonra.
sahibinden.com ile ilgili, bu durumda beni bağlayan bir sey var mı?
Ödeme de elden yapıldı.
iade hakkı var mı alıcının?
yani internet üzerinden satış yapmadım,adam gelip görüp alıyor vs.
tenk yu.
ürün sayfasında masa üzerindeki çiziklere kadar fotoğraflayıp koydum ki
gelen adam,ben bunu görmedim demesin.
neyse nihayetinde alıcı geldi,malı gördü,aldı gitti.
bugün arıyor,karımla kavga ettik.Beğenmedi.
Ben de yapabileceğim bir sey olmadıgını,o zaman eşiyle beraber gelmiş
olması gerektiğini ve onlara görmediği bir mobilyayı satmadığımı söyledim.
Söylendi fln kapattı sonra.
sahibinden.com ile ilgili, bu durumda beni bağlayan bir sey var mı?
Ödeme de elden yapıldı.
iade hakkı var mı alıcının?
yani internet üzerinden satış yapmadım,adam gelip görüp alıyor vs.
tenk yu.
0
almayı planlamıyorum,zaten yeni eşyalarım geldi eve.
en fazla para iadesi yaparım zorda kalırsam,çöpe atsın aldıklarını ne yapayım.
ben hukuki olarak bir bağlayıcılığı var mı merak ettim sadece.
"karım begenmedi,ben de bu işlerden anlamam" diyor da ne yapayım tutup kolundan karısını eve ben mi getirecektim.Hatuna danışmadan iş yaparsan olacağı bu :)
en fazla para iadesi yaparım zorda kalırsam,çöpe atsın aldıklarını ne yapayım.
ben hukuki olarak bir bağlayıcılığı var mı merak ettim sadece.
"karım begenmedi,ben de bu işlerden anlamam" diyor da ne yapayım tutup kolundan karısını eve ben mi getirecektim.Hatuna danışmadan iş yaparsan olacağı bu :)
0
arkadaşım nasıl bir halde anlamazlık bu. Vuhhu. Şaştım kaldım.
Duyuru şöyle açılsaydı yorumlar tam tersi olacaktı:
Maddi durumumuz iyi olmadığı için evlenince sağdan soldan topladığımız çok dandik malları kullanıyordum. İki kuruş para biriktirdim bir müddet sonra. Karım eşyaları hiç beğenmiyordu zaten. Karıma süpriz olsun diye internetten bir yemek odası takımı aldım. Sahibinden.com'dan biriyle anlaştım. Eve gittim gördüm çok güzel.
Hemen parayı ödeyip aldım. Sonra eve bir gittim karıma anlattım heyecanla durumu. Karım dedi ki bizim öncelikli bir ton harcamamız var yemek takımı nedir ya. Mecburen paramı geri almak için satıcıyı aradım. Adam paramı geri vermiyor? Ne yapmam lazım?
Eğer duyuru bu şekilde açmış olsaydı, ben o satıcının bilmemnesini diye yardıracaktı insanlar. Çok ilginç bir ortam olmaya başladı bura. Çok.
Duyuru şöyle açılsaydı yorumlar tam tersi olacaktı:
Maddi durumumuz iyi olmadığı için evlenince sağdan soldan topladığımız çok dandik malları kullanıyordum. İki kuruş para biriktirdim bir müddet sonra. Karım eşyaları hiç beğenmiyordu zaten. Karıma süpriz olsun diye internetten bir yemek odası takımı aldım. Sahibinden.com'dan biriyle anlaştım. Eve gittim gördüm çok güzel.
Hemen parayı ödeyip aldım. Sonra eve bir gittim karıma anlattım heyecanla durumu. Karım dedi ki bizim öncelikli bir ton harcamamız var yemek takımı nedir ya. Mecburen paramı geri almak için satıcıyı aradım. Adam paramı geri vermiyor? Ne yapmam lazım?
Eğer duyuru bu şekilde açmış olsaydı, ben o satıcının bilmemnesini diye yardıracaktı insanlar. Çok ilginç bir ortam olmaya başladı bura. Çok.
0
@godsparticle,
Hikayeyi ters çevirip "evdeki yemek odası takımını satmak zorunda kaldım, borcumu kapattım. Şimdi alan adam eşinin kaprisi sebebiyle iade etmek istiyor, ne yapayım?" şeklinde bir duyuruya dönüştürmek de mümkün. O yüzden yaklaşım bence doğru.
Öte yandan yemek odası gibi bir anda elden çıkmayacak veya kullanmasan bile bir kenarda durur diyeceğin bir şeyi sürpriz hediye diye almazsın. satıcı da sattığına güvenip kendine yeni yemek odası almıştır, şimdi iade ederse giden paraya mı üzülsün, mallarını koyacak yer konusunda mı endişe etsin.
Eğer ki eşin beğenmeme durumu vardıysa, eşiyle gelip bakacaktı. O kadar. Acımasızlık değil bu, olması gereken en mantıklı çözüm.
Hikayeyi ters çevirip "evdeki yemek odası takımını satmak zorunda kaldım, borcumu kapattım. Şimdi alan adam eşinin kaprisi sebebiyle iade etmek istiyor, ne yapayım?" şeklinde bir duyuruya dönüştürmek de mümkün. O yüzden yaklaşım bence doğru.
Öte yandan yemek odası gibi bir anda elden çıkmayacak veya kullanmasan bile bir kenarda durur diyeceğin bir şeyi sürpriz hediye diye almazsın. satıcı da sattığına güvenip kendine yeni yemek odası almıştır, şimdi iade ederse giden paraya mı üzülsün, mallarını koyacak yer konusunda mı endişe etsin.
Eğer ki eşin beğenmeme durumu vardıysa, eşiyle gelip bakacaktı. O kadar. Acımasızlık değil bu, olması gereken en mantıklı çözüm.
0
Ben satıcıyla ilgili en ufak bir yorumda bulunmadım. Olayın iç yüzünü bilmediğim için de yorum yapmadım.
Eğer duyuru benim dediğim gibi açılmış olsaydı yorumlar çok farklı olurdu iddiasında bulundum.
Eğer duyuru benim dediğim gibi açılmış olsaydı yorumlar çok farklı olurdu iddiasında bulundum.
0
@godsparticle
Alıcı karısına sürpriz mi yapmak istemiş,neden almış,mali durumları nedir bilemiyorum detayını.
Bunu düşünmesi gereken tarafın da ben olduğumu sanmıyorum zira ben alışveriş yaparken yoldan geçen birini durdurup,eve eşya alsam mı sizce diye sormuyorum.
Ama kendi açımdan olay su;3-4 sene önce eve taşınırken idareten aldığım mobilyalarımı satıp üzerine para ekleyip yeni mobilyalar aldım.
su an montajı yapılıyor.
Bu yüzden mobilyaları geri alma şansım yok.
Beni zora sokacak olsa da çok sıkıntı olursa,en fazla para iadesi yapabilirim dedim yukarıda.
@cakabo +1
Alıcı karısına sürpriz mi yapmak istemiş,neden almış,mali durumları nedir bilemiyorum detayını.
Bunu düşünmesi gereken tarafın da ben olduğumu sanmıyorum zira ben alışveriş yaparken yoldan geçen birini durdurup,eve eşya alsam mı sizce diye sormuyorum.
Ama kendi açımdan olay su;3-4 sene önce eve taşınırken idareten aldığım mobilyalarımı satıp üzerine para ekleyip yeni mobilyalar aldım.
su an montajı yapılıyor.
Bu yüzden mobilyaları geri alma şansım yok.
Beni zora sokacak olsa da çok sıkıntı olursa,en fazla para iadesi yapabilirim dedim yukarıda.
@cakabo +1
0
on defa daha açıkça yazayım da kenarda dursun.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
Satıcıyla ilgili bir şey demedim.
0
joffrey reis
efendim 86'lıyım, şu an 28 yaşındayım, seneye ocak ayında 29 olacağım. Soru şu, benim askerlik 2015 Mayıs ayına kadar tecilli. Seneye okul bitmiyor yani 2014-2015 sezonunda okulu bitiremiyorum. 2015-2016 yılında kayıt yaptırabilir miyim? bir şekilde kaçak bir biçimde okuyabilir miyim? Bunu merak edi
efendim 86'lıyım, şu an 28 yaşındayım, seneye ocak ayında 29 olacağım.
Soru şu, benim askerlik 2015 Mayıs ayına kadar tecilli. Seneye okul bitmiyor yani 2014-2015 sezonunda okulu bitiremiyorum. 2015-2016 yılında kayıt yaptırabilir miyim? bir şekilde kaçak bir biçimde okuyabilir miyim? Bunu merak ediyorum, teşekkürler.
Soru şu, benim askerlik 2015 Mayıs ayına kadar tecilli. Seneye okul bitmiyor yani 2014-2015 sezonunda okulu bitiremiyorum. 2015-2016 yılında kayıt yaptırabilir miyim? bir şekilde kaçak bir biçimde okuyabilir miyim? Bunu merak ediyorum, teşekkürler.
0
bir de şu haberdeki 29 yaş sınırını doldurmak ne demek? www.radikal.com.tr
30 yaşına girmek mi yoksa 29 yaşına girmek midir kastedilen?
30 yaşına girmek mi yoksa 29 yaşına girmek midir kastedilen?
0
86 Ocak'da doğmuşsun. 87 ocak'ta ilk yaşını doldurmuş oluyorsun. 29yaşını ise 2015 ocakta doldurmuş olacaksın.
0
"29 yaş bunalımında YÖK geri adım attı, 'Yaşar ne yaşar ne yaşamaz' türü bir durum ortaya çıktı. 29'unu dolduranlar, üniversiteye kayıt olabilecek. Ancak askerlikleri tecil edilmeyecek. Bu öğrenciler 'asker kaçağı' olarak okumaya devam edecek."
www.radikal.com.tr
www.radikal.com.tr
0
yani anlaşıldı, 2014-2015 yılı için kayıt yaptırabilirim ancak 2015-2016 için imkansız.
0
31 yasinda da olsan kayit yaptirabilirsin. Ama tecil ettiremezsin okul sebebiyle
0
tikican
başka üniversitede 6. sınıftayım. diğer üniversitelerin lisans öğrencileri kullanamaz diyor. geçen yıl da mail atmıştım cevap alamamıştım. evime en yakın ve düzgün olduğunu düşündüğüm kütüphane bu. bi şekilde buraya üyelik veya giriş yapamaz mıyım? bir de sarıyer halk kütüphanesine gideniniz var mı
başka üniversitede 6. sınıftayım. diğer üniversitelerin lisans öğrencileri kullanamaz diyor. geçen yıl da mail atmıştım cevap alamamıştım. evime en yakın ve düzgün olduğunu düşündüğüm kütüphane bu. bi şekilde buraya üyelik veya giriş yapamaz mıyım?
bir de sarıyer halk kütüphanesine gideniniz var mı ?
benim geç saatlere kadar çalışabilecek bir kütüphaneye ihtiyacım var sarıyer maslak dolaylarında ?
bir de sarıyer halk kütüphanesine gideniniz var mı ?
benim geç saatlere kadar çalışabilecek bir kütüphaneye ihtiyacım var sarıyer maslak dolaylarında ?
0
üyelik yapamazsın, giriş yapabilirsin.
itüye git, kapıda(okul kapısı) kimlik sorabilirler, kimlik bırakmanı isterlerse öğrenci kimliğini değil normal kimliğini bırak. kütüphaneye girdiğinde, kapıda danışma görevlilerini göreceksin. onlara durumunu anlat, araştırma için mutlaka içeri girmen gerektiğini, öğrenci olduğunu vs anlat.zorluk çıkarırlarsa içeride kütüphane görevlileri var;onlarla görüşmek istediğini söyle.
sarıyer halk kütüphanesi küçük.
*uzak alternatif; bahçeşehir üniv.kütüphanesi
itüye git, kapıda(okul kapısı) kimlik sorabilirler, kimlik bırakmanı isterlerse öğrenci kimliğini değil normal kimliğini bırak. kütüphaneye girdiğinde, kapıda danışma görevlilerini göreceksin. onlara durumunu anlat, araştırma için mutlaka içeri girmen gerektiğini, öğrenci olduğunu vs anlat.zorluk çıkarırlarsa içeride kütüphane görevlileri var;onlarla görüşmek istediğini söyle.
sarıyer halk kütüphanesi küçük.
*uzak alternatif; bahçeşehir üniv.kütüphanesi
0
sadece bir kere girebilirsiniz laf anlatarak. Uzun süreli kullanım yapmanıza izin verilmez muhtemelen. Ayrıca Mustafa İnan Kütüphanesi İtü'ye bile çok çok küçük geliyor.
0
Kartını alarak sakın girmeyin!
kartı okuttuğunuzda (bazı kartları turnike okumuyor hala) monitörde öğrenci fotoğrafı da görülebiliyor. Size kartını veren öğrencinin hayatını karartmayın.
kartı okuttuğunuzda (bazı kartları turnike okumuyor hala) monitörde öğrenci fotoğrafı da görülebiliyor. Size kartını veren öğrencinin hayatını karartmayın.
0
hayatını karartma biraz ağır olmamış mı ya ?
Yerde buldum girdim der giren kişi. haha.
Yerde buldum girdim der giren kişi. haha.
0
kartı kaybolanların kayıp bildirimi yapması gerekir hohohoooyt. ne komik yer bu duyuru :)
0
aguilas negras
Hani diyorlar ya "memleketi sattılar" diye. Yani bunu söylemelerini gerektiren şey ne? Özellikle Reza Zerrab'ın örgütündeki 5 kişiye toplam 5 milyon $'a vatandaşlık verilmesi mevzusu hakkında söyleniyordu. Yani "memleket satıldı" sözünün dayanağı ne?Olaylara doğru açıdan bakamama nedeniyle sorduğum
Hani diyorlar ya "memleketi sattılar" diye. Yani bunu söylemelerini gerektiren şey ne? Özellikle Reza Zerrab'ın örgütündeki 5 kişiye toplam 5 milyon $'a vatandaşlık verilmesi mevzusu hakkında söyleniyordu. Yani "memleket satıldı" sözünün dayanağı ne?
Olaylara doğru açıdan bakamama nedeniyle sorduğum bir soru bu. Yani tam idrak edememe...
Olaylara doğru açıdan bakamama nedeniyle sorduğum bir soru bu. Yani tam idrak edememe...
0
Yok paraya yapılan özelleştirmeler onlarca örnekten biridir.
0
blog.milliyet.com.tr
ve buna rağmen dış borç katlanarak arttı(imf borcu sıfırlansa dahi) tr.wikipedia.org'de_d%C4%B1%C5%9F_bor%C3%A7_tarihi
ve buna rağmen dış borç katlanarak arttı(imf borcu sıfırlansa dahi) tr.wikipedia.org'de_d%C4%B1%C5%9F_bor%C3%A7_tarihi
0
Devlet kurumlarının yok pahasına satılması, içinin boşaltılması, yandaşlara peşkeş çekilmesi
0
en iyi örnek türk telekomun bir senelik karına satılması olayı. bunun gibi pek çok örnek var. altın yumurtlayan tavuğu satmak = memleketi satmaktır bana göre de...
0
0
barbaroj
selam şimdi duyuruda tavuk eti ile ilgili birşeyler okurken uzun süredir kafamda dönüp duran bir sorunu paylaşayım dedim. efenim bendeniz ve ailem mümkün mertebe sağlıklı beslenmeye çalışıyoruz. bundan kastım şu; geleneksel yöntemlerle üretilmiş gıdalara ulaşmaya, bunları tüketmeye çalışıyoruz. pake
selam
şimdi duyuruda tavuk eti ile ilgili birşeyler okurken uzun süredir kafamda dönüp duran bir sorunu paylaşayım dedim.
efenim bendeniz ve ailem mümkün mertebe sağlıklı beslenmeye çalışıyoruz. bundan kastım şu; geleneksel yöntemlerle üretilmiş gıdalara ulaşmaya, bunları tüketmeye çalışıyoruz. paketlenmiş endüstriyel ürünlerden mümkün mertebe (artık ne kadar mümkün oluyorsa) uzak durmaya çalışıyoruz. ne bileyim kışın ortasında domates yemekten imtina ediyoruz. kola bok püsür tüketmiyoruz falan filan. beslenme olayındaki meramımı anlatabilmişimdir sanırım.
yani %100 doğal ve geleneksel yöntemlerle beslenmiyoruz ama imkan dahilinde elimizden geldiğince güvenmediğimiz şeyleri tüketmemeye çalışıyoruz.
şimdi diğer taraftan da uzun süredir bu benim aklımı kurcalıyor. yani evrimsel süreç açısından baktığımızda olaya, geleneksel beslenmede inat edenler doğal seçilime kurban gitmeyecek mi? tamam belki ben görece daha uzun ve kaliteli bir yaşam süreceğim ama benim soyum bu yeni ve gitgide yaygınlaşan endüstriyel beslenme biçimine uyum sağlayamadıkları için bir noktada sıkıntı yaşamayacak mı?
yani belki benim de dahil olduğum önümüzdeki 3-5 nesli ya da 10-15 nesli artık neyse kurban ederek bu yeni beslenme biçimine uyum sağlamamız ve yaşamımızı devam ettirmemiz gerekmiyor mu?
inanır mısın ezine'den özenle getirttiğim her peynir lokmasında, şarköy'den mahsus getirttiğim her zeytin tanesinde, memleketten gelen her kuru/diri gıdayı tüketişimde sonraki nesillerimi düşünerek hüzünleniyorum.
bu arada bu yeni beslenme tarzının geri döndürülemez biçimde yaygınlaşacağını, geleneksel / doğal yöntemlerin yok olacağını kabul ederek soruyorum bu soruyu. bununla mücadele ayrı bir konu.
çok saavlun!
şimdi duyuruda tavuk eti ile ilgili birşeyler okurken uzun süredir kafamda dönüp duran bir sorunu paylaşayım dedim.
efenim bendeniz ve ailem mümkün mertebe sağlıklı beslenmeye çalışıyoruz. bundan kastım şu; geleneksel yöntemlerle üretilmiş gıdalara ulaşmaya, bunları tüketmeye çalışıyoruz. paketlenmiş endüstriyel ürünlerden mümkün mertebe (artık ne kadar mümkün oluyorsa) uzak durmaya çalışıyoruz. ne bileyim kışın ortasında domates yemekten imtina ediyoruz. kola bok püsür tüketmiyoruz falan filan. beslenme olayındaki meramımı anlatabilmişimdir sanırım.
yani %100 doğal ve geleneksel yöntemlerle beslenmiyoruz ama imkan dahilinde elimizden geldiğince güvenmediğimiz şeyleri tüketmemeye çalışıyoruz.
şimdi diğer taraftan da uzun süredir bu benim aklımı kurcalıyor. yani evrimsel süreç açısından baktığımızda olaya, geleneksel beslenmede inat edenler doğal seçilime kurban gitmeyecek mi? tamam belki ben görece daha uzun ve kaliteli bir yaşam süreceğim ama benim soyum bu yeni ve gitgide yaygınlaşan endüstriyel beslenme biçimine uyum sağlayamadıkları için bir noktada sıkıntı yaşamayacak mı?
yani belki benim de dahil olduğum önümüzdeki 3-5 nesli ya da 10-15 nesli artık neyse kurban ederek bu yeni beslenme biçimine uyum sağlamamız ve yaşamımızı devam ettirmemiz gerekmiyor mu?
inanır mısın ezine'den özenle getirttiğim her peynir lokmasında, şarköy'den mahsus getirttiğim her zeytin tanesinde, memleketten gelen her kuru/diri gıdayı tüketişimde sonraki nesillerimi düşünerek hüzünleniyorum.
bu arada bu yeni beslenme tarzının geri döndürülemez biçimde yaygınlaşacağını, geleneksel / doğal yöntemlerin yok olacağını kabul ederek soruyorum bu soruyu. bununla mücadele ayrı bir konu.
çok saavlun!
0
"doğal seçilim" kavramını ve evrimsel süreci çok ilginç bir şekilde anlamışsın - sorun oradan kaynaklanıyor.
0
bunlar ufak degisimler ama. kisin domates yemek ve yememek arasinda hayatinizi etkileyecek buyuk farklar yok. yani bir insan vegan olarak bile yasamini surdurebiliyorsa bircok degisikligi kaldirabilir bir yapimiz var demektir.
ayrica o bedendeki dogustan gelen dayanikliliklar veya tam tersi olaylar birkac nesilde olacak seyler degil. yuz yil once yasamis bir insani alip gunumuze koysak yine bizim gibi yasardi. binlerce yil surerdi muhtemelen dedigin gibi bir degisiklik.
ayrica o bedendeki dogustan gelen dayanikliliklar veya tam tersi olaylar birkac nesilde olacak seyler degil. yuz yil once yasamis bir insani alip gunumuze koysak yine bizim gibi yasardi. binlerce yil surerdi muhtemelen dedigin gibi bir degisiklik.
0
skalayı epey daraltmışsın. evrim öyle 5-10 nesillik bir şey değil. merak etme, kafana göre takıl.
0
senin bugün yediğin şeyin çeşidi gelecek nesiller üzerinde sandığın kadar büyük bir etki yaratmayacak.
0
@kulkke, ne diyorsun yani?
@bohr atom modeli, iyi diyorsun da 100 yıl önce yaşamış bir insana 2 bardak kola içirsek cartayı çekme ihtimali de var. cartayı çekmese bile motoru yakabilir en basitinden, cırcır olur, götünde bağırsağında bi damla bok kalmaz.
@isildur, yok oradan öğrenmedim, konu ile alakası nedir?7
@sir gawain, abi iyi de niye böyle yapıyorsunuz ben anlamıyorum ki 10.000.000 nesil diyeyim o zaman. sana yetene kadar sonuna sıfır koyabiliriz. gerçi bu sefer de diyeceksin ki senin 10.000.000. neslinin derdi seni mi gerdi?
@zgrydn, ha iyi o zaman tamam. abi süt içtiğinde iki büklüm olan adamlar var, dağ gibi adam süt içmekten imtina ediyo, evrimsel bir nedeni olamaz mı bunun?
@bohr atom modeli, iyi diyorsun da 100 yıl önce yaşamış bir insana 2 bardak kola içirsek cartayı çekme ihtimali de var. cartayı çekmese bile motoru yakabilir en basitinden, cırcır olur, götünde bağırsağında bi damla bok kalmaz.
@isildur, yok oradan öğrenmedim, konu ile alakası nedir?7
@sir gawain, abi iyi de niye böyle yapıyorsunuz ben anlamıyorum ki 10.000.000 nesil diyeyim o zaman. sana yetene kadar sonuna sıfır koyabiliriz. gerçi bu sefer de diyeceksin ki senin 10.000.000. neslinin derdi seni mi gerdi?
@zgrydn, ha iyi o zaman tamam. abi süt içtiğinde iki büklüm olan adamlar var, dağ gibi adam süt içmekten imtina ediyo, evrimsel bir nedeni olamaz mı bunun?
0
doğal seçilimi yanlış anlamışsınız. Doğal seçilim popüler olanı yapanların hayatta kalması değil, ortama en iyi adaptasyonu yapanın hayatta kalması.
Şimdi evrim denilen şeyin düşündüğünüz kadar hızlı ilerlememesi ile ilgili de haklı arkadaşlar. Düşün ki bügün sen hariç dünyadaki herkes bir kova siyanür içmeye karar verdi. Popüler olan bu. Çoğunluğun yaptığı bu. Bütün herkes daha evrimleşemeden gitti.
Hadi bu uç bir örnekti.
Kötü beslenmenin gelecek nesillere aktaracağı şey adaptasyon olmayabilir. Her zorlu koşul bir adaptasyon yaratıp türü kurtarmayabilir. Zaten böyle bir şey olsa kaybolan tür olmaz. Yanlış beslenme, kanser vakalarının artmasına, insan ömrünün azalmasına, kısırlığa neden olabilir. Sen adapte olucam kötü besleniyorum gelecek nesillerim güçlü olacak derken bir de bakmışsın ki miras bıraktığın yeme alışkanlığı kısır bireyler yaratmaya başlamış. Hop seçilen sen genler oldu.
Öte yandan Kötü beslenenler hem hastalıklarla uğraştıklarından, üreme yeteneklerini kaybettiklerinde ya da ne bileyim bunlar olmasa ömürleri kısaldığından sorunlu genler aktaracaklar zamanla (çok uzun zamanla). Dolayısıyla ortamda güçlü olan ve ayakta kalan sağlıklı bireyler olacaklar.
Sen uyum sağlamak derken eğilime uymaya yeltenmşsin. Fakat uyum sağlamak ile eğilime uymak aynı şey değil. Uyum sağlama kararını sen veremezsin. Başlatamazsın. onbinlerce nesillik sürede uyum sağlayanlar yaşar uyum sağlayamayanlar elenir uyum burdan anlaşılır.
Şimdi evrim denilen şeyin düşündüğünüz kadar hızlı ilerlememesi ile ilgili de haklı arkadaşlar. Düşün ki bügün sen hariç dünyadaki herkes bir kova siyanür içmeye karar verdi. Popüler olan bu. Çoğunluğun yaptığı bu. Bütün herkes daha evrimleşemeden gitti.
Hadi bu uç bir örnekti.
Kötü beslenmenin gelecek nesillere aktaracağı şey adaptasyon olmayabilir. Her zorlu koşul bir adaptasyon yaratıp türü kurtarmayabilir. Zaten böyle bir şey olsa kaybolan tür olmaz. Yanlış beslenme, kanser vakalarının artmasına, insan ömrünün azalmasına, kısırlığa neden olabilir. Sen adapte olucam kötü besleniyorum gelecek nesillerim güçlü olacak derken bir de bakmışsın ki miras bıraktığın yeme alışkanlığı kısır bireyler yaratmaya başlamış. Hop seçilen sen genler oldu.
Öte yandan Kötü beslenenler hem hastalıklarla uğraştıklarından, üreme yeteneklerini kaybettiklerinde ya da ne bileyim bunlar olmasa ömürleri kısaldığından sorunlu genler aktaracaklar zamanla (çok uzun zamanla). Dolayısıyla ortamda güçlü olan ve ayakta kalan sağlıklı bireyler olacaklar.
Sen uyum sağlamak derken eğilime uymaya yeltenmşsin. Fakat uyum sağlamak ile eğilime uymak aynı şey değil. Uyum sağlama kararını sen veremezsin. Başlatamazsın. onbinlerce nesillik sürede uyum sağlayanlar yaşar uyum sağlayamayanlar elenir uyum burdan anlaşılır.
0
verdiğin kola örneğine bakıyorum da, doğal seçilimle bünye alışkanlıklarını karıştırıyorsun sen. hayatında acı yememiş birine acıyı dayasak üç gün ishal gezer ama bu onun birkaç sefer sonra bünyesinin acıya alışacağı gerçeğini değiştirmez. iki bin sene önce yaşamış adamı alalım karşımızda yemek yedirelim, inan adam bizim yediklerimizi yedi diye ölmez, hayatında kaydadeğer bir uzama/kısama olmaz, en fazla bünyesi alışana kadar zorlanır hepsi bu.
netice adama, memelilerin yiyebileceği bir bitki besini yediriyoruz. tutup da eriyik metal içirtmiyoruz. ha, yarın bir gün dünya üzerinde herbivor/karnivor besini kalmaz, toprak yemeye, maden dişlemeye başlarız. işte o zaman evrimsel bir süreçten, doğal seleksiyondan falan bahsederiz. yoksa kışın serada yetişen domatesle yazın tarlada yetişen domates yiyen nesiller arasındaki fark falan çok komik kalıyor evrimsel skalada.
netice adama, memelilerin yiyebileceği bir bitki besini yediriyoruz. tutup da eriyik metal içirtmiyoruz. ha, yarın bir gün dünya üzerinde herbivor/karnivor besini kalmaz, toprak yemeye, maden dişlemeye başlarız. işte o zaman evrimsel bir süreçten, doğal seleksiyondan falan bahsederiz. yoksa kışın serada yetişen domatesle yazın tarlada yetişen domates yiyen nesiller arasındaki fark falan çok komik kalıyor evrimsel skalada.
0
mr.goodcat
aklımdan geçenleri veya düşündüklerimi kelimelere aktarırken çok aceleci davranıp hızlı konuşuyorum. çoğu zaman da kelimeler birbirine karışıyor, bazen yer değiştiriyor falan. bunu nasıl aşabilirim? tavsiyeleriniz nelerdir? tedavisi var mıdır? teşekkürler.
aklımdan geçenleri veya düşündüklerimi kelimelere aktarırken çok aceleci davranıp hızlı konuşuyorum. çoğu zaman da kelimeler birbirine karışıyor, bazen yer değiştiriyor falan. bunu nasıl aşabilirim? tavsiyeleriniz nelerdir? tedavisi var mıdır?
teşekkürler.
teşekkürler.
0
Sesli oku. Hatta biraz yüksek sesle. Imkan varsa kaydet, sesini dinle. Yuvarladigin kelimeleri not al. Onlari tane tane telaffuz et. Diksiyon icin dersler vardır internette aslinda. Faydali olur. Hususi zaman ayirmak lazım pes etmeden.
0
Aha aynı ben ya. Yıllardır çözüm aradığım sorun. Yazarken de sorun oluyor. Konuşurken birinci kelimenin başıyla ikinci kelimenin sonunu birleştirmeler bazen aradaki kelimeleri atlayıp cümlenin sonunu söylemeler falan. Takip edeyim ben bu başlığı belki işime yarar.
0
normali saniyede 2 kelimedir. buna uyabilmek için kendini şartlandırmalısın "önce düşüneceğim, sonra nefes alacağım, sonra konuşacağım" şeklinde. nefes kontrolü çok büyük yer tutar. bol bol okumalısın bir de.
0
Lise yıllarında sürekli arkadaşlarım tarafından bu konuda uyarılırdım. Görsel düşündüğüm için kelimeler bazen yuvarlanıyor bazen de hiç çıkmıyordu ağzımdan.
Önce sesli kitap okumayla başladım. Sonradan da madem görsel düşünüyorum neden konuşacaklarımı zihnimden okumuyorum dedim. bazen yazarken kelime atlasam da konuşurken kelime yutma, yuvarlama olmuyor. hatta okuduğumu konuştuğum için ilk zamanlar "geleceğim" gibi kelimeleri "gelicem" diye okumam gerektiğini öğrendim. umarım işe yarar :)
Önce sesli kitap okumayla başladım. Sonradan da madem görsel düşünüyorum neden konuşacaklarımı zihnimden okumuyorum dedim. bazen yazarken kelime atlasam da konuşurken kelime yutma, yuvarlama olmuyor. hatta okuduğumu konuştuğum için ilk zamanlar "geleceğim" gibi kelimeleri "gelicem" diye okumam gerektiğini öğrendim. umarım işe yarar :)
0
sesini kaydet ve dinle. her gün yap bunu yardımcı olur. çok yavaş ve yayık konuşmaktansa hızlı konuşmak daha iyidir zaten.
0
sahte bonus kafa
abi öncelikle ben çok yanlış geldim de, bi karikatür mü bişi vardı, tez danışmanınız önemli falan diye. neydi lan o.
abi öncelikle ben çok yanlış geldim de, bi karikatür mü bişi vardı, tez danışmanınız önemli falan diye. neydi lan o.
0
0
Haldamir
Başlıkta da görüldüğü gibi, önereceğiniz kitaplar nelerdir?
Başlıkta da görüldüğü gibi, önereceğiniz kitaplar nelerdir?
0
En çok Bencil Gen'i seviyorum ben. Bir genel bilgi kitabı değil Bilim Felsefesi üzerine ama tam kalbinden, ciğerinden giren bir kitap. Bir de A Brief History of Time var, Türkçe'ye nasıl çevrildi bilmiyorum. Zamanın Kısa Tarihi olsa gerek.
0
Evet dediğiniz kitapları biliyorum. Ama bunlar popüler bilim kitapları daha çok. Benim aradığım daha çok felsefik olarak bilimin, bilimsel yöntemin ve bilginin ne olduğu, nasıl geliştiği ile ilgili.
0
Karl Popper'ın Bilim Felsefesi kitabı olabilir, Türkçe var mıdır bilmiyorum ama.
0
carl sagan'ın karanlık bir dünyada bilimin mum ışığı kitabı da direkt felsefesi olmasa da başlangıç seviyesi güzel bir kitaptı.
0
Bilim felsefesi deyince benim ilk aklıma gelen: en.wikipedia.org
"bilginin ne olduğu" demişssiniz, bu daha çok epistemolojinin konusu, ona da bir bakın isterseniz
"bilginin ne olduğu" demişssiniz, bu daha çok epistemolojinin konusu, ona da bir bakın isterseniz
0
0
dokuzeylul
ortalama ne olur ? bizde 1.250 lirayı falan buluyor. fazla gibi
ortalama ne olur ? bizde 1.250 lirayı falan buluyor. fazla gibi
0
biz evde 4 kişi yaşıyoruz. eve giren toplam para 1.500 lira. ne yiyip ne içiyorsunuz siz :)
0
1250 lira çok fazla gerçekten. ben hiç hesaplamadım ama tahmini bir cevap vermem gerekirse kardeşim ve ve bir ay boyunca 3 öğün yemek için 700 lira diyebilirim
0
sadece mutfak demeyelim, bunlara temizlik malzemelerini de katalım?
Şarap ayda 3-4 şişe falan çok değil yani. 30,00 tl birim.
Şarap ayda 3-4 şişe falan çok değil yani. 30,00 tl birim.
0
normal bence.
yani canının istediğini yiyen insanlar olduğunuzu düşünürsek, içkisinden şarküterisine, etinden ıvır zıvırına evin genel ihtiyaçlarına falan 1.000-1500 rahat gider.
valla ben bir market arabası doldurunca 600'den aşağı ödemiyorum.
ki ona da bir ay idare ediyor diyemeyiz.
2-3 haftada bir erzak alışverişi yapılıyor bizde ortalama.
ayda 1.000 ya da 1.250 elbet ödeniyor.
zaten kırmızı et alınca kıymasıyla bilmemnesiyle neredeyse 200 sırf o tutuyor.
hayat çok pahalı.
bizde de aynı yani durum.
yani canının istediğini yiyen insanlar olduğunuzu düşünürsek, içkisinden şarküterisine, etinden ıvır zıvırına evin genel ihtiyaçlarına falan 1.000-1500 rahat gider.
valla ben bir market arabası doldurunca 600'den aşağı ödemiyorum.
ki ona da bir ay idare ediyor diyemeyiz.
2-3 haftada bir erzak alışverişi yapılıyor bizde ortalama.
ayda 1.000 ya da 1.250 elbet ödeniyor.
zaten kırmızı et alınca kıymasıyla bilmemnesiyle neredeyse 200 sırf o tutuyor.
hayat çok pahalı.
bizde de aynı yani durum.
0
evin genel ihtiyacı denince zaten mutfak masrafı + temizlik malzemeleridir benim aklıma gelen.
onu düşünerek yazdım.
konumuz o olduğu için.
onu düşünerek yazdım.
konumuz o olduğu için.
0
yuhh diyorum...
bizde evde iki kişiyiz. dışarıdan hiç yemek yemeyiz. canımız ne isterse yeriz. aylık gıda harcamamız 125 tl yi geçmiyor... ki evde hiçbir eksik yok. sizin harcadıgınız parayı biz toplam gider olarak bile harcayamıyoruz.
sana tavsiyem alacaklarınızı 2-3 günlük alın. inan böyle daha az israf oluyor.
not: hani ögrenci de değiliz. çalışıyoruz. bu durumda giderimiz bu kadar. bence özeleştiri yapma zamanı...
bizde evde iki kişiyiz. dışarıdan hiç yemek yemeyiz. canımız ne isterse yeriz. aylık gıda harcamamız 125 tl yi geçmiyor... ki evde hiçbir eksik yok. sizin harcadıgınız parayı biz toplam gider olarak bile harcayamıyoruz.
sana tavsiyem alacaklarınızı 2-3 günlük alın. inan böyle daha az israf oluyor.
not: hani ögrenci de değiliz. çalışıyoruz. bu durumda giderimiz bu kadar. bence özeleştiri yapma zamanı...
0
@deju aylık gıda masrafı 125.00 tl mi? nerede yaşıyorsunuz yahu? kendi gıdanızı kendiniz mi üretiyorsunuz nedir? biz de yapalım?
0
Her gün dışarıdan yemek yeseniz günde 30 tl falan eder zaten. Hadi 40 olsun. 1200tl ediyor ayda. Eğer mutfak masrafına içki dahil değilse çok fazla gibi.
0
karnınız açken markete gitmeyin. önce güzelce doyurun karnınızı, sonra markete gidin. markete giderken, mutlaka liste yapıp gidin ve o listeye titizlikle uyun.
buzdolabının sebzeliğinden, direkt çöp kutusuna giden şeyler var mı?
sürekli evde mi yemek yapıyorsunuz? yoksa dışarıda da yiyor musunuz?
semt pazarlarına gittiğiniz oluyor mu hiç?
raf ömrü uzun olan kalemleri azar azar mı alıyorsunuz yoksa toptan mı alıyorsunuz? toptan almanız, çok daha akıllıca olur. toptan alamıyorsanız bile, en büyük ambalajının birim fiyatıyla, en küçük ambalajının birim fiyatını karşılaştırın. bazı durumlarda ciddi tasarruf edebilirsiniz. 1-2 kereliğine yaptığınızda önemsemeyebilirsiniz ama yıllarca aynı şeyi yaptığınızda çok fark eder çünkü ''yekûn tutar''!
bir de markadan markaya farklılıklar var. BİM'den alışveriş edin demiyorum ama markalar arası farklar da var.
''işten çok yorgun çıktım, çok gergin bir gün geçirdim, zaten karnım da çok aç, hadi bi an önce doldur şu arabayı da, kasaya gidelim, boşver şimdi fiyat karşılaştırmasını!'' dediğiniz anda, sayaç deli gibi işlemeye başlar.
bu bir yol ayrımı. bu tavsiyelerime uyan ve harcamadığı parasını biriktirenler, sonunda ev satın alırlar.
bibip: @godsparticle, çünkü sen çok akıllı bir adamsın hocam. hayat beni iki değirmen taşının arasında öğüttü. sen de satır aralarından bunu okuyabiliyorsun.
buzdolabının sebzeliğinden, direkt çöp kutusuna giden şeyler var mı?
sürekli evde mi yemek yapıyorsunuz? yoksa dışarıda da yiyor musunuz?
semt pazarlarına gittiğiniz oluyor mu hiç?
raf ömrü uzun olan kalemleri azar azar mı alıyorsunuz yoksa toptan mı alıyorsunuz? toptan almanız, çok daha akıllıca olur. toptan alamıyorsanız bile, en büyük ambalajının birim fiyatıyla, en küçük ambalajının birim fiyatını karşılaştırın. bazı durumlarda ciddi tasarruf edebilirsiniz. 1-2 kereliğine yaptığınızda önemsemeyebilirsiniz ama yıllarca aynı şeyi yaptığınızda çok fark eder çünkü ''yekûn tutar''!
bir de markadan markaya farklılıklar var. BİM'den alışveriş edin demiyorum ama markalar arası farklar da var.
''işten çok yorgun çıktım, çok gergin bir gün geçirdim, zaten karnım da çok aç, hadi bi an önce doldur şu arabayı da, kasaya gidelim, boşver şimdi fiyat karşılaştırmasını!'' dediğiniz anda, sayaç deli gibi işlemeye başlar.
bu bir yol ayrımı. bu tavsiyelerime uyan ve harcamadığı parasını biriktirenler, sonunda ev satın alırlar.
bibip: @godsparticle, çünkü sen çok akıllı bir adamsın hocam. hayat beni iki değirmen taşının arasında öğüttü. sen de satır aralarından bunu okuyabiliyorsun.
0
compadrito olayı güzel özetlemiş. Adamın her cevabından bir hayat dersi çıkarıyorum :)
0
1250 lira cokmus. havyar yemeden sofradan kalkmam diyorsaniz normal ama, arada falan domestik takilin tarhana falan icin. portakalli ordegi ayda 1-2 yemeniz yeterli
0
çok fazla 1250. her şey dahil en fazla tuttuğu zamanlar 400-500 falan tutuyor. her istediğimizi de alıp yiyoruz çok şükür.
0
biz de 2 kişiyiz ve 1.500'ü buluyordur ortalama. fazla olup olmadığının belirleyicisi bizleriz geneliikle ekonomik koşullar haricinde. yüksek gibi görünen bu miktarın oluşumunda tükettiğim bazı gıdaların organik olması -fiyat direkt 1,5- kat oynuyor- semt pazarı desen ortalama semt pazarlarının iki katı fiyatlara sahip (Ayrancı Mahallesi), her gün ortalama yarım kilo et yiyen adamım -etimi kasaptan alırım, marketten bir tık daha pahalı-, haftada 1-2 kez balık alırım -deniz balıkları 1,5,2 katı pahalı kültür balıklarına nazaran- besin takviyelerim var, yöresel ürünlere dair uğradığım yerler marketlerin yine 1,5 katına fiyat içeren bazı sevdiğim ürünlere sahipler, Bim ve A101'den alacak pek bir şey pek bulamadığım için nadir uğrarım gibi sebepler etkili. tek başıma 2 kişilik yemem de etkili elbette. Haftada bir kez dışarıda yeriz.
Kişisel özellikler yanında, nerelerden alışveriş yapıldığı, hangi kalite ürün tercih edildiği, mahallenin konumu, beslenme tercihinize bağlı olarak yapılan alışverişte protein ağırlıklı ürünlerin karbonhidrat ağırlıklı ürünler karşısında görece pahalılığı genelleştirebileceğim maddeler olarak karşıma çıkıyor.
EK: bu masraf kalemlerinde ayrıntı olarak belirtmek istediğim bir husus eve patates, makarna, pirinç, salam-sosis gibi görece ucuz ürünlerin girmemesidir. ikamesi olarak tükettiğim karabuğday, esmer pirinç, kavurma ve pastırma gibi ürünler de ortalama 1,5 katı fiyata sahip karşılaştırıldığında. öyle şarap marap gibi zevklerim de yoktur, eve girmez. soda hariç asitli içecek ve abur cubur kategorisindeki ürünler de girmez eve, bunlar da görece ucuz kalemler. ayda ortalama 2-3 kilo kaliteli kuruyemiş, 1 kilo kuru meyve alırım bu abur cubura karşılık olarak, onlar da ucuz değil karşılaştırıldığında abur cuburla.
Kişisel özellikler yanında, nerelerden alışveriş yapıldığı, hangi kalite ürün tercih edildiği, mahallenin konumu, beslenme tercihinize bağlı olarak yapılan alışverişte protein ağırlıklı ürünlerin karbonhidrat ağırlıklı ürünler karşısında görece pahalılığı genelleştirebileceğim maddeler olarak karşıma çıkıyor.
EK: bu masraf kalemlerinde ayrıntı olarak belirtmek istediğim bir husus eve patates, makarna, pirinç, salam-sosis gibi görece ucuz ürünlerin girmemesidir. ikamesi olarak tükettiğim karabuğday, esmer pirinç, kavurma ve pastırma gibi ürünler de ortalama 1,5 katı fiyata sahip karşılaştırıldığında. öyle şarap marap gibi zevklerim de yoktur, eve girmez. soda hariç asitli içecek ve abur cubur kategorisindeki ürünler de girmez eve, bunlar da görece ucuz kalemler. ayda ortalama 2-3 kilo kaliteli kuruyemiş, 1 kilo kuru meyve alırım bu abur cubura karşılık olarak, onlar da ucuz değil karşılaştırıldığında abur cuburla.
0
bu arada compadrito'nun yazdıklarından sonra eklemek istedim.
daha pahalı olsa da memnun olduğum markayı alırım, ucuz olduğu için başka marka çok nadiren tercih ederim.
yani dondurma yiyeceksem ucuz diye x markayı değil, sevdiğim z'yi alıyorum.
ya da x salam/sucuk yerine y alıyorum.
fiyatı da ona göre fark ediyor.
ya da belli mağazalardan alışveriş yapmayı seviyorum.
bim'i ya da çağrı market'i tercih etmiyorum.
benim de kendimce uyguladığım ekonomi yöntemleri var, ama genel olarak keyfimi ve kaliteyi olabildiğince ön planda tutarak alışveriş yapıyorum.
bu biraz da tercih meselesi tabii.
bu demek değil ki en kaliteli şarapları içiyorum vs.
yani öyle üstdüzey bir durumum da yok.
ailemden gelen, büyürken edindiğim alışkanlıklarımı devam ettiriyorum sadece.
ama şu var ki, eskiden de aynı şekilde yaşıyordum, o zaman evin kirasına denk gelmiyordu bu masraflar.
şimdi aynı şekilde yaşayınca evin kirasına denk mutfak masrafım oluyor.
gelişen ekonomimizin bir örneği olsa gerek.
daha pahalı olsa da memnun olduğum markayı alırım, ucuz olduğu için başka marka çok nadiren tercih ederim.
yani dondurma yiyeceksem ucuz diye x markayı değil, sevdiğim z'yi alıyorum.
ya da x salam/sucuk yerine y alıyorum.
fiyatı da ona göre fark ediyor.
ya da belli mağazalardan alışveriş yapmayı seviyorum.
bim'i ya da çağrı market'i tercih etmiyorum.
benim de kendimce uyguladığım ekonomi yöntemleri var, ama genel olarak keyfimi ve kaliteyi olabildiğince ön planda tutarak alışveriş yapıyorum.
bu biraz da tercih meselesi tabii.
bu demek değil ki en kaliteli şarapları içiyorum vs.
yani öyle üstdüzey bir durumum da yok.
ailemden gelen, büyürken edindiğim alışkanlıklarımı devam ettiriyorum sadece.
ama şu var ki, eskiden de aynı şekilde yaşıyordum, o zaman evin kirasına denk gelmiyordu bu masraflar.
şimdi aynı şekilde yaşayınca evin kirasına denk mutfak masrafım oluyor.
gelişen ekonomimizin bir örneği olsa gerek.
0
şimdi aylık 300-400 deyip te her istediğimizi yiyoruz diyen arkadaslara şaşırıyorum. Nasıl oluyor bu? ya ulkede etın kılosu 35,00 lira? bilemiyorum çıkamadım 400'le işin içinden.
0
2 kişiyiz evde
haftaiçi akşam yemekleri yeniyor, 1 kişi kahvaltı ediyor. haftasonu 2-3 öğün evde
abur cubur çokça alınıyor
her akşam mutlaka et-tavuk-balık üçlüsünden biri
haftalık 100-130 lira arası market alışverişine gidiyor
haftaiçi akşam yemekleri yeniyor, 1 kişi kahvaltı ediyor. haftasonu 2-3 öğün evde
abur cubur çokça alınıyor
her akşam mutlaka et-tavuk-balık üçlüsünden biri
haftalık 100-130 lira arası market alışverişine gidiyor
0
Biz dört kişi yaşıyoruz, aylık mutfak masrafımız, 600 civarı. bunun içinde iki çocuğumuz için yaptığımız organik gıda alışverişleri de var. Yalnız çocuklar öğle yemeklerini okulda yiyor, biz de ticketla hallediyoruz. Onun haricinde hafta sonları dışarda yiyoruz. Bu saydıklarım rakama dahil değil. haftada bir ya da iki balık yeniyor, onun dışında çocuklar haricinde biz kırmızı et yemiyoruz.
Kuzenimin de dört kişilik ailesi var ve mutfak masrafı 4000 tl (dört bin)yi buluyormuş. Duyduğumda nedir bu, her gün havyar, trüf mü yiyorsunuz diye şaşırmıştım. (Evet Türkiye gerçeği) :)
Kuzenimin de dört kişilik ailesi var ve mutfak masrafı 4000 tl (dört bin)yi buluyormuş. Duyduğumda nedir bu, her gün havyar, trüf mü yiyorsunuz diye şaşırmıştım. (Evet Türkiye gerçeği) :)
0
istenmeyen evlat
son 10 senedir çıkan filmlerden bahsediyorum özellikle. neredeyse tamamı gişe kaygısıyla üretilen, oyuncuların hadi oynayalım madem kafasıyla yer aldığı, senaryosu çöp niteliksiz filmler.ne bileyim bi neşeli günler bir gemide bir tabutta rövaşata bir ağır roman hatta bir ıssız adam bile gelemeyecek
son 10 senedir çıkan filmlerden bahsediyorum özellikle. neredeyse tamamı gişe kaygısıyla üretilen, oyuncuların hadi oynayalım madem kafasıyla yer aldığı, senaryosu çöp niteliksiz filmler.
ne bileyim bi neşeli günler bir gemide bir tabutta rövaşata bir ağır roman hatta bir ıssız adam bile gelemeyecek mi bi daha? geldiyse benim mi haberim olmadı?
ne bileyim bi neşeli günler bir gemide bir tabutta rövaşata bir ağır roman hatta bir ıssız adam bile gelemeyecek mi bi daha? geldiyse benim mi haberim olmadı?
0
Issız Adam çekileli 10 sene olmadı.
Hacivat Karagöz neden öldürüldü ve Pardon unutulmamalı bence.
Hacivat Karagöz neden öldürüldü ve Pardon unutulmamalı bence.
0
sonbahar,korkuyorum anne,hayat var gibi daha şu an aklıma gelmeyen çok güzel filmler çekildi son 10 senede
0
istisnalar tabii ki var. ben genel anlamda söyledim. o istisnaları istemiştim zaten sizden.
yoksa koca bir 10 yılı çöpe atmak mantıklı değil zaten.
yoksa koca bir 10 yılı çöpe atmak mantıklı değil zaten.
0
Vavien, Üç maymun, Deli deli olma, Neredesin Firuze, Beynelmilel, Şans kapıyı kırınca, Pardon, Av mevsimi, Entelköy Efeköy'e karşı, Dondurmam Gaymak, Organize İşler son 10 yılda izleyip beğendiğim filmler.
Edit: bunlar bir çırpıda aklıma gelen ünlü filmler. dilersen yarın güzel bir liste de çıkarırım.
Edit: bunlar bir çırpıda aklıma gelen ünlü filmler. dilersen yarın güzel bir liste de çıkarırım.
0
uzak ihtimal, kosmos, cakal, dedemin insanlari, mommo, jin, yazi-tura, golgesizler, karpuz kabugundan gemiler yapmak, vücut, 11'e 10 kala, tepenin ardi, araf, cogunluk, hokkabaz, barda, bornova bornova, tatil kitabi, mustafa hakkinda her sey, gise memuru, beynelmilel, atlikarinca ve yoruldum.
0
Issız adam'a güzel film diyorsan standardını çok düşük tutmuşsun gibi geliyor bana.
Pandora'nın Kutusu
Sonbahar
Mevsimler
Yusuf üçlemesi (Yumurta , süt, bal)
Yaşamın Kıyısında
bir çırpıda aklıma gelenler.
Pandora'nın Kutusu
Sonbahar
Mevsimler
Yusuf üçlemesi (Yumurta , süt, bal)
Yaşamın Kıyısında
bir çırpıda aklıma gelenler.
0
önerilerin birçocuğunu izledim ama aralarında kaçırdığım, çok güzel olduğu izlemeden anlaşılan filmler de yok değil tabii ki.
@godsparticle ıssız adam için ''bile'' dedim dikkat edersen. oradaki bileyi neden kullandığımı anlatmama gerek yok sanırım.
@godsparticle ıssız adam için ''bile'' dedim dikkat edersen. oradaki bileyi neden kullandığımı anlatmama gerek yok sanırım.
0
kabadayıyı beğenmiştim ben.
Edit:Kaliteli film çekmek zor herkesin beğenmesi çok daha zor bu kadar film kirliliği varken çok nadir çıkıyor güzel yapıtlar. Tabi klas/efsane oyuncuların sayısıda çok fazla değil.
Edit:Kaliteli film çekmek zor herkesin beğenmesi çok daha zor bu kadar film kirliliği varken çok nadir çıkıyor güzel yapıtlar. Tabi klas/efsane oyuncuların sayısıda çok fazla değil.
0
iyi Türk filmi diyorsan, "herşey çok güzel olacak" derim.
Edit : Neden tik atmadın anlamadım. Bu filmi beğenmiyorsan mesaj at da sileyim mesajımı.
Edit : Neden tik atmadın anlamadım. Bu filmi beğenmiyorsan mesaj at da sileyim mesajımı.
0
Kosmos diye bir film var; mükemmel...
Son on yıla bakalım;
Vavien
Yumurta
Kosmos
Beş Vakit
Korkuyorum Anne
İki Dil Bir Bavul
Sen Aydınlatırsın Geceyi
Sonbahar
Son on yıla bakalım;
Vavien
Yumurta
Kosmos
Beş Vakit
Korkuyorum Anne
İki Dil Bir Bavul
Sen Aydınlatırsın Geceyi
Sonbahar
0
yazgı
masumiyet
kader
kaç para kaç
uzak
üç maymun
bir zamanlar anadolu'da
dedemin insanları
babam ve oğlum
kelebeğin rüyası
ilk aklıma gelenler.
masumiyet
kader
kaç para kaç
uzak
üç maymun
bir zamanlar anadolu'da
dedemin insanları
babam ve oğlum
kelebeğin rüyası
ilk aklıma gelenler.
0
Kesinlikle Çınar Ağacı'nı etkilendiğim filmler arasına koyabilirim. Uzun Hikâye de güzeldi.
0
maltalı
amerika'da yüksek lisans için ve de orada yaşamaya devam edip etmeyeceğim de belli değil...:/iş hayatında yükselmek için mantıklı mıdır böyle bir şey yoksa iş tecrübesi daha mı önemli bölüm ekonomi bu aradagitmeyi düşündüğüm üniversite : top 10 olmadı top 25 en kötü top 50 olur gibi
amerika'da yüksek lisans için ve de orada yaşamaya devam edip etmeyeceğim de belli değil...:/
iş hayatında yükselmek için mantıklı mıdır böyle bir şey yoksa iş tecrübesi daha mı önemli
bölüm ekonomi bu arada
gitmeyi düşündüğüm üniversite : top 10 olmadı top 25 en kötü top 50 olur gibi
iş hayatında yükselmek için mantıklı mıdır böyle bir şey yoksa iş tecrübesi daha mı önemli
bölüm ekonomi bu arada
gitmeyi düşündüğüm üniversite : top 10 olmadı top 25 en kötü top 50 olur gibi
0
hayır değil. 150 bin lira ödeyip ekonomist mi olacaksınız? sadece yüksek lisans doktora bile yok. türkiye'de iyi bir üniversitede daha uygun fiyata yaparsınız.
0
ABD'de hangi okula gideceksiniz burada hangi okul mezunusunuz falan onemli bence. Mesela turkiyeye donecekseniz ve bogazici mezunuysaniz cok anlamsiz olur(top 10 haric). Ama ortalama bi okuldan mezunsaniz ve top 30da bir okula gidecekseniz deger diyorum ben.
0
o kadar paran varsa, o paraya ihtiyacın yoksa, borç vs. almadan yapabiliyorsan yap tabi ki.
100bin lira dediğin para, istanbulda bir gecekondu fiyatıdır altı üstü. kadıköyde yerin 2 kat altında 1+1 ev bile alamıyorsun o paraya. abdde yaşamak, orada yüksek lisans yapmış olmak iyidir, çok daha fazlasını kazanırsın muhtemelen gelince.
yukarıda da söylemişler zaten ama ben de söyleyeyim, boğaziçi-odtü-gs vs mezunuysan ve gideceğin okul bunlardan daha kaliteli bir yer değilse tabi ki gerek yok, ama böyle değilse gitmelisin.
100bin lira dediğin para, istanbulda bir gecekondu fiyatıdır altı üstü. kadıköyde yerin 2 kat altında 1+1 ev bile alamıyorsun o paraya. abdde yaşamak, orada yüksek lisans yapmış olmak iyidir, çok daha fazlasını kazanırsın muhtemelen gelince.
yukarıda da söylemişler zaten ama ben de söyleyeyim, boğaziçi-odtü-gs vs mezunuysan ve gideceğin okul bunlardan daha kaliteli bir yer değilse tabi ki gerek yok, ama böyle değilse gitmelisin.
0
yeni mezunsan tecrube daha kritik su an. ayrica master dedigin seyi mezun olur olmaz yapmaktansa, biraz tecrubeden sonra yapmak cok daha iyi. ne calismak istedigini daha iyi biliyorsun, tecrubenle master'da ogrendiklerin arasinda baglanti kurabiliyorsun falan.
ideali bence, yapabiliyorsan, hem calis hem de tezsiz bir yuksek lisans programina devam et. akademik kariyer dusunmuyorsan teze kasmana gerek yok bence; derdin is gucse eger.
ideali bence, yapabiliyorsan, hem calis hem de tezsiz bir yuksek lisans programina devam et. akademik kariyer dusunmuyorsan teze kasmana gerek yok bence; derdin is gucse eger.
0
Turkcell yönetim kuruluna, üat düzey yöneticilerine bak. Hep baba üniversitelerden masterları vardır. Dolayısıyla eğer baba bir okulsa ve ekonomi alanındaysa işine yarar.
Ama doktora bir boka yaramaz, zaman kaybı. Baba okul değilse master da bir işe yaramaz. Ama NYU'dan ekonomi masterın olsa, eczacıbaşında yönetici olup ilk başlarda 5-6, sonraları 8-10, daha sonraları 15-20 alsan fena olmaz. O parayı Amerika mastersız vermezler adama. Tabi masterı dandik okuldan yaparsan da vermezler. Benim tüm mal varlığım 70.000 lira, mastera harcamaya kıyamadım; ama babamda 5 ev olsaydı master yapardım. Sen de kendine göre ölç biç.
Ama doktora bir boka yaramaz, zaman kaybı. Baba okul değilse master da bir işe yaramaz. Ama NYU'dan ekonomi masterın olsa, eczacıbaşında yönetici olup ilk başlarda 5-6, sonraları 8-10, daha sonraları 15-20 alsan fena olmaz. O parayı Amerika mastersız vermezler adama. Tabi masterı dandik okuldan yaparsan da vermezler. Benim tüm mal varlığım 70.000 lira, mastera harcamaya kıyamadım; ama babamda 5 ev olsaydı master yapardım. Sen de kendine göre ölç biç.
0
aguilas negras
Ben mi yanlış hatırlıyorum bunu? Sanki 6-7 sene önce projeden bahsedilirken raylı sistem olarak bahsediliyordu? Sonra Hollanda'dan getirdiler bu otobüsleri. Öyle miydi ben mi sıkıyorum?
Ben mi yanlış hatırlıyorum bunu? Sanki 6-7 sene önce projeden bahsedilirken raylı sistem olarak bahsediliyordu? Sonra Hollanda'dan getirdiler bu otobüsleri. Öyle miydi ben mi sıkıyorum?
0
raylı değil de şoförsüz olacaktı. getirilen metrobüsler bu şekildeydi ama altyapısını hazırlayana kadar insan kullansın daha iyi dediler
0
açılın ben ulaştırmacıyım.
Guided bus şeklinde mi yapsak diye düşünmüşlerdi zamanında. Ama kesin böyle olacak mı olmayacak mı bir bilgi yoktu. Sonunda olmadı.
Ama ray dediğiniz şey aslında şöyle bir şey olacaktı yapabilseydiler:
upload.wikimedia.org
2.bp.blogspot.com
Guided bus şeklinde mi yapsak diye düşünmüşlerdi zamanında. Ama kesin böyle olacak mı olmayacak mı bir bilgi yoktu. Sonunda olmadı.
Ama ray dediğiniz şey aslında şöyle bir şey olacaktı yapabilseydiler:
upload.wikimedia.org
2.bp.blogspot.com
0
kugsel adam
selambilimi (özellikle fizik ve biyolojiyi) sıkmadan, teknik terminolojiye boğmadan, ''for dummies'' kıvamında anlatan tavsiye edebileceğiniz kitaplar var mı?
selam
bilimi (özellikle fizik ve biyolojiyi) sıkmadan, teknik terminolojiye boğmadan, ''for dummies'' kıvamında anlatan tavsiye edebileceğiniz kitaplar var mı?
bilimi (özellikle fizik ve biyolojiyi) sıkmadan, teknik terminolojiye boğmadan, ''for dummies'' kıvamında anlatan tavsiye edebileceğiniz kitaplar var mı?
0
yüzbinlerce isim sayabilirim her iksii için de fakat fizik derken? hangi konulara meraklısınız? biyolojide de hangi konulara meraklısınız?
0
@godsparticle, fizik alanında fiziğin temel kanunları, yerçekimi, termodinamik yasaları, klasik fizik-kuantum fiziği karşılaştırması, kuantumun bilim dünyasına getirdiği yenilikler, gökcisimlerinin oluşumu vs.
biyoloji alanında ise evrimsel biyoloji, biyoloji tarihi, ekoloji, hayvan davranışları vs.
biyoloji alanında ise evrimsel biyoloji, biyoloji tarihi, ekoloji, hayvan davranışları vs.
0
kuantum mekaniği için tübitaktan çıkan 3 tane brian greene kitabını okuyablirsiniz. Sicim kuramından da bahsediyor.
Yerçekimi dediğiniz eğer görelilik ise bu konuda michio kaku'nun einstein'ın evreninden başlayarak Einstein'in Köpeği - Köpeğinize Görelilik Kuramını Nasıl Öğretirsiniz?,
Evrim biyolojisi deyince tabii ki akla ilk olarak richard dawkins kitapları geliyor. Yeryüzündeki En Büyük Gösteri, Kör Saatçi, Ataların Hikayesi - Yaşamın Köklerine Yolculuk vs.
Bunun dışında gökcisimleri için yky'nin şu küçük kitaplarından (genel kültür serisi miydiy neydi) newton ve gelileo kitapları var harikadır. Astronominin ve fizik'in gelişimini anlatıyor. Ayrıca bilimsel bilginin ne aşamalardan geçtiğini gösteriyor bu kitaplar. Şiddetle tavsiye ederim. Carl sagan kozmos da bu konudaki önemli eserlerden biridir.
Lawrence M. Krauss - Hiç yoktan bir evren evrenin başlangıcı ve gök cisimlerinin oluşumuna kadar olan süreyi anlatıyor. ilginizi çekebilir. eğer bulabilirseniz steven weinberg ilk üç dakika da muhteşem bir kitaptır.
Steven weinberg'in atom altı parçacıklar kitabı hem kuantum mekaniğine gelene kadar parçacık fiziğindeki gelişmeleri anlatır hem de modern atom modeline temel oluşturur.
Kuantum mekaniğinin katkıları deyince aklıma Erwin Schrödinger ve Kuantum Devrimi geliyor, Richard Gribbin'in kitabı. Güzeldir. Schrödinger'in yavru kedileri ve schrödinger'in kedisinin peşinde de aynı şekilde aynı konuda ilgini çekebilir.
Bunların dışında özellikle fizikle ilgili aklıma gelenler:
Çoklu Evrenler
Büyük patlamanın ışığı
Biraz Kuantum'dan Zarar Gelmez
Yerçekimi dediğiniz eğer görelilik ise bu konuda michio kaku'nun einstein'ın evreninden başlayarak Einstein'in Köpeği - Köpeğinize Görelilik Kuramını Nasıl Öğretirsiniz?,
Evrim biyolojisi deyince tabii ki akla ilk olarak richard dawkins kitapları geliyor. Yeryüzündeki En Büyük Gösteri, Kör Saatçi, Ataların Hikayesi - Yaşamın Köklerine Yolculuk vs.
Bunun dışında gökcisimleri için yky'nin şu küçük kitaplarından (genel kültür serisi miydiy neydi) newton ve gelileo kitapları var harikadır. Astronominin ve fizik'in gelişimini anlatıyor. Ayrıca bilimsel bilginin ne aşamalardan geçtiğini gösteriyor bu kitaplar. Şiddetle tavsiye ederim. Carl sagan kozmos da bu konudaki önemli eserlerden biridir.
Lawrence M. Krauss - Hiç yoktan bir evren evrenin başlangıcı ve gök cisimlerinin oluşumuna kadar olan süreyi anlatıyor. ilginizi çekebilir. eğer bulabilirseniz steven weinberg ilk üç dakika da muhteşem bir kitaptır.
Steven weinberg'in atom altı parçacıklar kitabı hem kuantum mekaniğine gelene kadar parçacık fiziğindeki gelişmeleri anlatır hem de modern atom modeline temel oluşturur.
Kuantum mekaniğinin katkıları deyince aklıma Erwin Schrödinger ve Kuantum Devrimi geliyor, Richard Gribbin'in kitabı. Güzeldir. Schrödinger'in yavru kedileri ve schrödinger'in kedisinin peşinde de aynı şekilde aynı konuda ilgini çekebilir.
Bunların dışında özellikle fizikle ilgili aklıma gelenler:
Çoklu Evrenler
Büyük patlamanın ışığı
Biraz Kuantum'dan Zarar Gelmez
0
beatli hippie
valla beni bi garip hissettirdi bu durum. facebook'taki şakirt yeğenimle, bu rüşvet ve ses kaydı olaylarında, erdoğan'a bakışımızın aynı oluşu beni bi acayip hissettiriyor. size de oluyor mu böyle şeyler yoksa bir tek ben miyim lan böyle hisseden?
valla beni bi garip hissettirdi bu durum. facebook'taki şakirt yeğenimle, bu rüşvet ve ses kaydı olaylarında, erdoğan'a bakışımızın aynı oluşu beni bi acayip hissettiriyor. size de oluyor mu böyle şeyler yoksa bir tek ben miyim lan böyle hisseden?
0
ben bunu aynı pencereden bakmak olarak görmüyorum. cemaatin neden bir anda taraf değiştirdiği apaçık ortada. yanlış şeye karşı olmasıyla alakalı olduğunu sanmıyorum.
0
valla tebrik ederim şahsen. bence sayılı bi azınlık içine girmişsin.
şimdi bence şuradan devam et:
- kpssdir ergenekondur türlü üçkağıt yalan dolanda parmağı olan adamların, "tamamen" ve "herkes" özellikle de onlarla alakası olmayan sana bana ne gibi bi faydası dokunabilir? onlarla aynı yerde olmak sahiden hayırlara mı vesile olacak acaba?
sorular sorular.
önümüze ölüm ve sıtma gibi iki seçenek sunulmuş. neden sıtmayı ya da ölümü seçmek yerine kendi alternatifimizi üretmiyor, anında üretemiyorsak da sazanların peşinden gitmek yerine doğru zamana dek olduğumuz yerde kalmıyoruz?
not: bu yazıdan yolsuzluğu destekledğimi çıkartana büyük ikramiye veriyollamış 30 milyon avro.
şimdi bence şuradan devam et:
- kpssdir ergenekondur türlü üçkağıt yalan dolanda parmağı olan adamların, "tamamen" ve "herkes" özellikle de onlarla alakası olmayan sana bana ne gibi bi faydası dokunabilir? onlarla aynı yerde olmak sahiden hayırlara mı vesile olacak acaba?
sorular sorular.
önümüze ölüm ve sıtma gibi iki seçenek sunulmuş. neden sıtmayı ya da ölümü seçmek yerine kendi alternatifimizi üretmiyor, anında üretemiyorsak da sazanların peşinden gitmek yerine doğru zamana dek olduğumuz yerde kalmıyoruz?
not: bu yazıdan yolsuzluğu destekledğimi çıkartana büyük ikramiye veriyollamış 30 milyon avro.
0
Paralarımızı araklayan yolsuzluk yapan X kişisi var. Bundan ben de mağdurum sen de mağdursun 242749 kişiyi öldürüdüğü için hapiste yatan adam da mağdur, çocuklara tecavüz eden Y kişisi de mağdur. Biz mağdur olduğumuz için hırsızlık yapan X kişisine karşı aynı tavırdayız. Çocuk tecavüzcüsü ile aynı durumdan dolayı mağdur olmamız çocuk tecavüzünü desteklediğimiz anlamına gelmez.
0
ahaha vallahi şakirt yeğenimin bir gün tayyip aleyhinde iletiler paylaşacağı ölsem aklıma gelmezdi, sen nelere kadirsin ya da kadir oldun böyle cemaat. valla açıkçası arkadaşlar cemaatin böyle bir gücü olduğunu gerçekten bilmiyordum, yani tayyip üstü bir gücü. ben bu yeğene senelerce anlatsam, bunu odunla dövsem değiştiremeyeceğim fikirlerini (mesela tayyip hakkındaki fikirlerini, kendisi tayyip krallığının önde bayrak taşıyanıydı zira) cemaat geldi ve bir günde bunlara zank diye bi şey oldu ve tayyip aleyhtarı oluverdiler. elbette bu sevindirici ama aynı zamanda da şok edici bi durum açıkçası.
ayrıca yahu arkadaşlar, bu adamları bir anda tayyip aleyhtarı yapabilecek tek güç de böyle içerden bi güç olabilirdi zaten şimdi düşününce. mesela bu kayıtlar herhangi bir muhalif grup tarafından ortaya çıkarılsa benim daha hoşuma giderdi tabi ama o zaman da bu durum, bu şakirt kardeşlerimizi daha ateşli birer tayyip savunucusu haline getirmekten daha başka bi şeye yaramazdı. ya ne bileyim işte tuhaf tabi, gönül ister ki cemaati de savunmasınlar ama şimdilik bu kadarı bile bir gelişme açıkçası, ölüm mü sıtma mı demiş biri yukarıda, elbette hiçbiri ama. işte ama yani. kocaman bir ama. iyi mi kötü mü karar veremediğim durumlardan biri.
ayrıca yahu arkadaşlar, bu adamları bir anda tayyip aleyhtarı yapabilecek tek güç de böyle içerden bi güç olabilirdi zaten şimdi düşününce. mesela bu kayıtlar herhangi bir muhalif grup tarafından ortaya çıkarılsa benim daha hoşuma giderdi tabi ama o zaman da bu durum, bu şakirt kardeşlerimizi daha ateşli birer tayyip savunucusu haline getirmekten daha başka bi şeye yaramazdı. ya ne bileyim işte tuhaf tabi, gönül ister ki cemaati de savunmasınlar ama şimdilik bu kadarı bile bir gelişme açıkçası, ölüm mü sıtma mı demiş biri yukarıda, elbette hiçbiri ama. işte ama yani. kocaman bir ama. iyi mi kötü mü karar veremediğim durumlardan biri.
0
ucusan danalar altinda onyuzbin fersah
ihtiyaç duyduğum tavsiyelerdir. olm biz bu kadar biriktirebiliyoruz en fazla. nabalım bu parayı karıyla kızla mı yiyelim altın mı alalım bes olayına mı girelim borsaya mı basalım dövize mi çevirelim? bi tane kocaman led tv mi alalım ? ben hiç anlamıyorum bu para işlerinden gerçi. tabii başka bi arka
ihtiyaç duyduğum tavsiyelerdir. olm biz bu kadar biriktirebiliyoruz en fazla. nabalım bu parayı karıyla kızla mı yiyelim altın mı alalım bes olayına mı girelim borsaya mı basalım dövize mi çevirelim? bi tane kocaman led tv mi alalım ? ben hiç anlamıyorum bu para işlerinden gerçi. tabii başka bi arkadaşın da varsa 8-10 bin lirası ona tavsiyem karıyla kızla yemesidir. hayat kısa.
0
10 bin liram vardı benim de, 54 bin liralık bir ev aldım banka kredisiyle bakıma ihtiyacı olan bir ev, şimdi tadilat yaptırdım ev 80bin lira oldu değeri. (yer İzmir)
0
10 bin lirayı enparaya 3 aylığına koyarsan 257 lira getiriyor 3 ay sonunda. kötü değil.
0
eğer bu işlerin kurdu değilsen türkiye'de riskli her yatırımdan kaçın. Daha fazla kazanacam diye risk alma. Ha ama diyordsan ki zaten 10.000tl'yi tamamen kaybetsem de bana koymaz umrumda olmaz o zaman istediğin yere harca. Ama böyle değilsen faizleri araştır. Hangi banka ne kadar faiz veriyor. Çok sikindirik bir bankaya da yatırma tabii ortalık karışık batmasın sonra. İyi bir faiz oranına yatır 3 ay paranı unut. 257 tl veriyormuş mesela enpara icemint'in dediğine göre. Daha fazlasını kazanmaya çalışmak riskdir eğer bu işlerden anlamıyorsan. 3 ayda 257 tl iyidir.
0
mortar
Mühendis arkadaşlara selam olsun öncelikle...şimdi benim kafama takıldı; yeni nesil turbo dizel motorların hacimsel verimliliği nedir? veya kaçtır? google amcanın yardımları ile kendimce hesapladım ve 3 buldum? modern atmosferik motorlu araçlarda bu rakam 0.90 oluyormuş... acep yanlış mı hesapladım?
Mühendis arkadaşlara selam olsun öncelikle...
şimdi benim kafama takıldı; yeni nesil turbo dizel motorların hacimsel verimliliği nedir? veya kaçtır? google amcanın yardımları ile kendimce hesapladım ve 3 buldum? modern atmosferik motorlu araçlarda bu rakam 0.90 oluyormuş... acep yanlış mı hesapladım? yardım elinizi uzatmaktan çekinmeyin...
şimdi benim kafama takıldı; yeni nesil turbo dizel motorların hacimsel verimliliği nedir? veya kaçtır? google amcanın yardımları ile kendimce hesapladım ve 3 buldum? modern atmosferik motorlu araçlarda bu rakam 0.90 oluyormuş... acep yanlış mı hesapladım? yardım elinizi uzatmaktan çekinmeyin...
0
3 diye bir verim olur mu hic? allah iyiligini versin. verim 0 ve 1 arasinda olur. 1 de %100 verimli demektir, ki bu termodinamik yasalarina aykiri bir durum :) 1'den az olmak zorunda.
0
doğru dersin panpa ama google amca üzerinden yaptığım araştırmalarda işin içine turbo girince verimlilik %100'ü fersah fersah geçer diyolla... yabancı forumlarda falan da böyle yazıyor...
0
bilimsel gercekligi yok. onlar manipulasyon yapiyor. turbo dedigin sey atik egzoz gazi vasitasiyla emme supabina turbin-kompresor kullanarak ek basinc yollamayi saglayan bir sistem yalnizca.
bu %100'den fazla verim geyigini yogusmali kombilerde de yapiyorlar. butunuyle yanlis bir kullanim. muhendislikte boyle bir sey yok. bilmeyen adam konusur ancak.
bu %100'den fazla verim geyigini yogusmali kombilerde de yapiyorlar. butunuyle yanlis bir kullanim. muhendislikte boyle bir sey yok. bilmeyen adam konusur ancak.
0
VE=3456xCFM/CIDxRPM diye bir formül buldum. CFM:397, CID:76, RPM:6000
hesaplayınca 3 küsür çıkıo :D o zaman formül yanlış herhalde?
hesaplayınca 3 küsür çıkıo :D o zaman formül yanlış herhalde?
0
3 verim olması için şöyle bir şey olması lazım:
yazıcıda kağıt yok. hmm o zaman 1 tane kağıt koyayım da 3 sayfa çıktı versin bana.
yazıcıda kağıt yok. hmm o zaman 1 tane kağıt koyayım da 3 sayfa çıktı versin bana.
0
formul dogru olsa da birimleri ona uygun kullanman gerekir. mesela 6000 devir/dakika yerine formulde devir/saniye kullanman gerekebilir vs.
bakmak lazim ya. simdi bir sey soyleyemem. ama 1'den kucuk cikmali o kesin.
bakmak lazim ya. simdi bir sey soyleyemem. ama 1'den kucuk cikmali o kesin.
0
makine mühendisi kapınıza geldi. otto, diesel motorlarının verimleri hesaplanılır, her türlü vuruntu problemleri analiz edilir. :)
şimdi kullandığın formülü incelemedim ancak verimin formülü basittir ve en açık şekilde elde edilen/maksimum şeklindedir. yani verimin 3 çıkması olası değil, maksimum değer yanlış düşünülüyordur. ayrıca diesel araçların volümetrik verimini artırmak için, patlama sıcaklığı düşürülür, efendime söyleyeyim, taze dolgu miktarı artırılmaya çalışılır falan. tabi bunları yaparken vuruntudan da kaçınmak için optimum değerler yakalanmaya çalışılır. bilmem az çok bişiler anlatabildim mi?
şimdi kullandığın formülü incelemedim ancak verimin formülü basittir ve en açık şekilde elde edilen/maksimum şeklindedir. yani verimin 3 çıkması olası değil, maksimum değer yanlış düşünülüyordur. ayrıca diesel araçların volümetrik verimini artırmak için, patlama sıcaklığı düşürülür, efendime söyleyeyim, taze dolgu miktarı artırılmaya çalışılır falan. tabi bunları yaparken vuruntudan da kaçınmak için optimum değerler yakalanmaya çalışılır. bilmem az çok bişiler anlatabildim mi?
0
@kara icten yanmali finalinden mi ciktin, sakin ol :)
ilgilenenler icin (bkz: volumetrik verim/@bohr atom modeli)
ilgilenenler icin (bkz: volumetrik verim/@bohr atom modeli)
0
@kara olmayan inci
bi hesaplayıversek şu motorun hacimsel verimliliğini? yeminlen dert oldu içime :D ne parametre vereyim abime :P
bi hesaplayıversek şu motorun hacimsel verimliliğini? yeminlen dert oldu içime :D ne parametre vereyim abime :P
0
dullahan
yüzme ile kas yapmak ve form tutmak istiyorum, mümkün müdür? 1.80'e 65 kiloyum. yani fazla yağlı bir vücudum yok, hatta oldukça zayıfım da. açıkçası bütün günümün spor salonunda geçmesini istemiyorum. o yüzden body building yapmak çok da çekici gelmiyor açıkçası. gerektiği kadar zaman da ayırabiliri
yüzme ile kas yapmak ve form tutmak istiyorum, mümkün müdür? 1.80'e 65 kiloyum. yani fazla yağlı bir vücudum yok, hatta oldukça zayıfım da. açıkçası bütün günümün spor salonunda geçmesini istemiyorum. o yüzden body building yapmak çok da çekici gelmiyor açıkçası. gerektiği kadar zaman da ayırabilirim, o konuda da sıkıntım yok yani. eğer bu konuda bir bilgisi, fikri olan arkadaşlar buraya yazabilirse çok güzel olur.
teşekkür ederim şimdiden.
teşekkür ederim şimdiden.
0
zaten bütün günü salonda body building yaparak geçirmek sadece şampiyonlara özel bir durum.
normal birisi için maksimum 1.30 saatten fazlası zarar.
normali de 1 saattir, 10 dk duş eklesen 1 saat 10 dk.
normal birisi için maksimum 1.30 saatten fazlası zarar.
normali de 1 saattir, 10 dk duş eklesen 1 saat 10 dk.
0
"kas yapmak" 'tan kastınızı anlayamadım ama yüzme vücut geliştirmeye bu konuda alternatif değildir.
Yüzme iyi bir kardiyo antremanı olabilir, yağ yakımı için faydalıdır, "kas yapmak" için vücut geliştirme alternatifi olamaz.
Yüzme iyi bir kardiyo antremanı olabilir, yağ yakımı için faydalıdır, "kas yapmak" için vücut geliştirme alternatifi olamaz.
0
Kardiyo sonrası yüzersen, kendi yüzme performansın da çok hoşuna gider, vücudun da çok dengeli gelişir. Kardiyodan kastım mesela yarım saat hızlı yürümek, bisiklet yapmak, kürek çekmek vs. Özellikle gündelik hayatının içinde çok aktif değilsen hop diye yüzmeyle başlamak nefes düzeni ve kalp ritmi açısından epey zorlayabilir. En güzel spor severek yapılandır :)
0
yüzücüler o kasları yüzerek yapmıyor. adamlar bildiğin vücut geliştirmede yapıyor. yüzme kondisyon için olabilir ama kas yapayım diyorsan yanlış tercih.
0
fitnes + yüzme yaparsan baya güzel bir kombo olur.
anladığım kadarıyla bb'nin biraz zahmetli bir iş olmasından dolayı pek sıcak bakmıyorsunuz. makinelerle çalışmak bir süre sıkmadan götürüyor, 40-50 dk antreman sonunda şöyle bi duş alıp direk havuza giderseniz spor bitiminde baya spor yaptığınızı hissedersiniz bence çok güzel olur.
anladığım kadarıyla bb'nin biraz zahmetli bir iş olmasından dolayı pek sıcak bakmıyorsunuz. makinelerle çalışmak bir süre sıkmadan götürüyor, 40-50 dk antreman sonunda şöyle bi duş alıp direk havuza giderseniz spor bitiminde baya spor yaptığınızı hissedersiniz bence çok güzel olur.
0
öncelikle cevaplar için teşekkürler. günlük hayatımda sürekli bisiklet kullanan biriyim. fırsat buldukça basketbol falan da oynarım. yani kısaca spor yapan ve yapmayı seven biriyim. fakat vücudumdan çok da memnun değilim. kaburgalarım sayılıyor neredeyse. yani yüzme sporuna başlangıç seviyesinde başlasam, sonra bir şekilde antrenmanları oturtsam kaslarım gelişmez mi? kas yapmaktan kastım, bir body buildingci gibi şişmekten ziyade, vücudumun şekil alması. omuzlarımın, göğüslerimin ve kollarımın gelişmesi. yüzmenin yanında diğer sporları da yapabilirim pek tabii ki. örneğin ağırlık kaldırma antrenmanlarına yer verebilirim haftalık program dahilinde fakat yüzme daha çekici geldiğinden dolayı zamanımın büyük bir kısmını havuzda geçirmek istiyorum.
şöyle bir vücut mesela hedefim:
warosu.org
ayrıca şöyle bir program bile buldum şimdiden:
swimming.about.com
şöyle bir vücut mesela hedefim:
warosu.org
ayrıca şöyle bir program bile buldum şimdiden:
swimming.about.com
0
Açılın, ben yüzme antrenörüyüm!!
gayet yapabilirsin. düşük tempoda aralıksız kaç metre yüzebilirsin?
gayet yapabilirsin. düşük tempoda aralıksız kaç metre yüzebilirsin?
0
daha önce kendimi denemediğim için bilmiyorum açıkçası. kaç yapmam gerek mesela?
0
allstar
İngilizce seviyem fena değil akıcı birşekilde konuşabiliyorum fakat iş kitap okumaya gelince malesef olmuyor.Yakın dostları bilmediğin kelime olursa atla geç geneli anlamaya çalış diyor ama olmuyor bazen birkaç sayfa ardarda hiç birşey anlamıyorum.ne tavsiye edersiniz?hangi yazarları?sözlük kullanma
İngilizce seviyem fena değil akıcı birşekilde konuşabiliyorum fakat iş kitap okumaya gelince malesef olmuyor.Yakın dostları bilmediğin kelime olursa atla geç geneli anlamaya çalış diyor ama olmuyor bazen birkaç sayfa ardarda hiç birşey anlamıyorum.ne tavsiye edersiniz?hangi yazarları?sözlük kullanmalı mııyım?
0
Sözlük kullanayım derseniz işin içinden çıkamazsınız.
Bilmediğiniz kelimeleri atlayarak da içeriği anlayabilirsiniz.
Tavsiyem okumaya dil ve içerik bakımından basit kitaplarla başlamanız okumaya alıştıkça daha zor kitapları da okuyabilir hale gelirsiniz.
Bilmediğiniz kelimeleri atlayarak da içeriği anlayabilirsiniz.
Tavsiyem okumaya dil ve içerik bakımından basit kitaplarla başlamanız okumaya alıştıkça daha zor kitapları da okuyabilir hale gelirsiniz.
0
önerebilceğiniz dili ağır olmayan kitaplar var mı?sürükleyici roman ,hikaye,öykü?
0
Ben su anda the catcher in the rye'i okuyorum, ortalama kalinlikta bi kitap ama ingilizce seviyeni bilemedigimden onerebilecegimi sanmiyorum.
Bence daha once okudugun bi kitabin ingilizcesini al, hem konuya uzak kalmazsin hem de anlamadiklarini kafanda oturtabilirsin.
Bence daha once okudugun bi kitabin ingilizcesini al, hem konuya uzak kalmazsin hem de anlamadiklarini kafanda oturtabilirsin.
0
eğer harry potter serisini okuduysan ya da filmleri izlediysen ingilizce harry potter ile başlayabilirsin.
0
based on true story tarzı daha çok hoşuma gidiyor."into the wild" dili nasıl çok mu ağır hem filminide izledim.
0
başlarda herkese öyle olur ama zamanla git gide daha fazlasını anlamaya başlarsın. bence pes etmeden aynen devam et.
öneri olarak: geçenlerde murakami'nin "what i talk about when i talk about running" kitabını okudum, ingilizce çevirisi oldukça yalın ve anlaşılırdı. diğer kitaplarını bilmiyorum henüz ama tarzı bu şekilde sanırım, bir deneyebilirsin.
öneri olarak: geçenlerde murakami'nin "what i talk about when i talk about running" kitabını okudum, ingilizce çevirisi oldukça yalın ve anlaşılırdı. diğer kitaplarını bilmiyorum henüz ama tarzı bu şekilde sanırım, bir deneyebilirsin.
0
bad
sizce "kazanılan" dönem geçmiş midir ?kriz beklentilerini vs. nasıl görmektesiniz ?
sizce "kazanılan" dönem geçmiş midir ?
kriz beklentilerini vs. nasıl görmektesiniz ?
kriz beklentilerini vs. nasıl görmektesiniz ?
0
kerestecilikten, kalıpçılıktan, sıvacılıktan, demircilikten, boyacılıktan hatta kartonpiyercilikten müteahhitliğe geçen bi ton tanıdığım var. inşaat işinin i'sini bilmeyen adamlar bile gördüm. hiç biri zarar etmedi. hepsi zengin oldu.
0
evi yapacak kadar paran varsa araziyi alıp evi baştan sona dikebiliyorsan o kadar paran varsa güzel kar edersin. Çünkü bir dairenin maliyeti sana 100.000 tl çıksa sen 150.000-180.000 arasına rahat satarsın ve daire başına güzel para kazanırsın.
istanbul ortalaması için konuştum ve inşaatı 1 yılda bitirdiğini varsaydım.
Tabi imar izni için gerekli izinleri verilen rüşvetleri saymadım.
istanbul ortalaması için konuştum ve inşaatı 1 yılda bitirdiğini varsaydım.
Tabi imar izni için gerekli izinleri verilen rüşvetleri saymadım.
0
paran varsa yap ama paran yoksa başka yerden gelecek parayla yaparım dersen ticareti bilmediğin için şişersin.
müteahhitlik yapmak istemeyen bir mühendis olarak cevapladım.
müteahhitlik yapmak istemeyen bir mühendis olarak cevapladım.
0
neyi nereden ne imkanlarla tedarik edecegini bilmiyorsan zor olur bence. piyasa kurtlar sofrasi oldugu icin dikkatli olmakta, tecrubeli birilerinden yardim almakta fayda var.
0
sermayesi olup müteahhitlik yapmayan mühendis mesai saatlerinde hayatını çürüterek ölmeye mahkumdur derim ben. hele kentsel dönüşüm sayesinde işler kolaylaşmışken.
teklifçi inşaat mühendisiyim. tedarikçisi, uygulamacası yüzlerce bağlantım var ama para yok anasını satayım.
yanlız şu var ki, işe bir başlayayım daire sattıkça kendini döndürür diyerek asla girme.
teklifçi inşaat mühendisiyim. tedarikçisi, uygulamacası yüzlerce bağlantım var ama para yok anasını satayım.
yanlız şu var ki, işe bir başlayayım daire sattıkça kendini döndürür diyerek asla girme.
0
nbseynlemsz
Hiç Star Wars izlememiş birine 1-2-3-4-5-6 şeklinde mi izlemesini, yoksa 4-5-6-1-2-3 şeklinde izlemesini mi tavsiye ederdiniz?
Hiç Star Wars izlememiş birine 1-2-3-4-5-6 şeklinde mi izlemesini, yoksa 4-5-6-1-2-3 şeklinde izlemesini mi tavsiye ederdiniz?
0
IV-A New Hope[1977]
V-The Empire Strikes.Back[1980]
VI-Return Of The Jedi[1983]
I-The Phantom Menace[1999]
II-Attack Of The Clones[2002]
III-Revenge Of The Sith[2005]
çekim yılıyla başla, sakın tersini yapıp güzelim seriyi mahvetme,adettendir, özlemişim bu soruyu.
V-The Empire Strikes.Back[1980]
VI-Return Of The Jedi[1983]
I-The Phantom Menace[1999]
II-Attack Of The Clones[2002]
III-Revenge Of The Sith[2005]
çekim yılıyla başla, sakın tersini yapıp güzelim seriyi mahvetme,adettendir, özlemişim bu soruyu.
0
En sonunda da star wars clone wars izlenmeli bence, izleme sekli de diger arkadaslarla ayni gorusteyim, cekilme sirasiyla.
0
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
daha önce yazdığım cevabın aynısını yazayım:
"eğer "ohaaa ohaaa neler olacak lan yuhh" demek istiyorsan:
1-2-3-4-5-6
eğer " hassktr ya olum bu işler bu noktaya nasıl geldi amk" demek istiyorsan
4-5-6-1-2-3
birinci sıralama hikayenin akışına göre sıralamadır.
eğer ikinci sıralamayı izlersen hikayenin sonunu 6. filmde öğrenirsin ama işler o noktaya nasıl geldi acaba diye düşünürsün.
birinci sıralamayı yapan çoğu arkadaşım 4-5-6'yı izlerken sıkıldı çünkü 4-5-6 çok eski filmler ve efektler bariz bir şekilde 1-2-3'ten kötü.
benim kişisel tavsiyem 4-5-6-1-2-3 şeklinde izlemen. çünkü çok daha şaşırtıcı detaylar oluyor. bir de birinci film bok gibi de dense izle. herhangi bir filmin 1 saniyesi bile kötü değil. böyle de fanatik bir adamım. "
www.eksiduyuru.com
daha önce yazdığım cevabın aynısını yazayım:
"eğer "ohaaa ohaaa neler olacak lan yuhh" demek istiyorsan:
1-2-3-4-5-6
eğer " hassktr ya olum bu işler bu noktaya nasıl geldi amk" demek istiyorsan
4-5-6-1-2-3
birinci sıralama hikayenin akışına göre sıralamadır.
eğer ikinci sıralamayı izlersen hikayenin sonunu 6. filmde öğrenirsin ama işler o noktaya nasıl geldi acaba diye düşünürsün.
birinci sıralamayı yapan çoğu arkadaşım 4-5-6'yı izlerken sıkıldı çünkü 4-5-6 çok eski filmler ve efektler bariz bir şekilde 1-2-3'ten kötü.
benim kişisel tavsiyem 4-5-6-1-2-3 şeklinde izlemen. çünkü çok daha şaşırtıcı detaylar oluyor. bir de birinci film bok gibi de dense izle. herhangi bir filmin 1 saniyesi bile kötü değil. böyle de fanatik bir adamım. "
0
mistreated
selam arkadaşlaren kolay okumayı sağlayan cihaz hangisidir? diğer işleri yapsa da iyi ama okuma da ön planda olsun gözleri skertmesin. ekranı yeterli genişlikte olsun. programı yeterli olsun, gerekirse altı çizilebilsin kenarına köşesine not alınabilsin. ipad deseniz de kabul. her işi en iyi hangis
selam arkadaşlar
en kolay okumayı sağlayan cihaz hangisidir? diğer işleri yapsa da iyi ama okuma da ön planda olsun gözleri skertmesin. ekranı yeterli genişlikte olsun. programı yeterli olsun, gerekirse altı çizilebilsin kenarına köşesine not alınabilsin. ipad deseniz de kabul. her işi en iyi hangisi yapıyor?
en kolay okumayı sağlayan cihaz hangisidir? diğer işleri yapsa da iyi ama okuma da ön planda olsun gözleri skertmesin. ekranı yeterli genişlikte olsun. programı yeterli olsun, gerekirse altı çizilebilsin kenarına köşesine not alınabilsin. ipad deseniz de kabul. her işi en iyi hangisi yapıyor?
0
cihaz değil de google play books kullanıyorum ben. 7" lik tabletimde. ışığını ayarlayabiliyorsun istediğin gibi.
0
tabletlerin ekranları okumak için (okumaktan kasıt uzun süreli ve sürekli okumalar) uygun değil. Koca koca kitapları okudukça artık yeter diye isyan ediyor gözler.
Öte yandan bol grafikli, çizimli, resimli makaleleri okumak için kindle vb. da derman olmuyor maalesef. ne okumak istediğinize göre değişir.
Öte yandan bol grafikli, çizimli, resimli makaleleri okumak için kindle vb. da derman olmuyor maalesef. ne okumak istediğinize göre değişir.
0
yue
anketimsi bir soru bu. lütfen açık açık paylaşın bu konuda düşüncelerinizi.mesela mutfağa girer misiniz yoksa hep uzaktan mı bakarsınız?-diyelim ki eve eşinizden erken geldiniz 2 saat kadar, baktınız evde yemek yok. kolları sıvayıp bi yemek yapayım der misiniz? eşiniz bir şey demediği için onu mu be
anketimsi bir soru bu. lütfen açık açık paylaşın bu konuda düşüncelerinizi.
mesela mutfağa girer misiniz yoksa hep uzaktan mı bakarsınız?
-diyelim ki eve eşinizden erken geldiniz 2 saat kadar, baktınız evde yemek yok. kolları sıvayıp bi yemek yapayım der misiniz? eşiniz bir şey demediği için onu mu beklersiniz?
-bulaşık makinesini doldur boşalt yapar mısınız?
-tezgahın üzerinde yıkanacak bir kaç parça şey varsa çekinmeden yıkayıverir misiniz yoksa biri yıkayana kadar durur mu onlar tezgahın üzerinde, sizi rahatsız etmez mi?
-çamaşır makinesini kullanmayı becerebiliyor musunuz, çamaşır birikmiş bir posta atayım diyip, yıkayıp astığınız oldu mu hiç çamaşırları?
-hiç etrafı süpürdüğünüz, toz aldığınız oldu mu?
-aynı şekilde banyo-tuvalet temizliği yaptınız mı/yapar mısınız?
bunların dışında yaptığınız şeyler ne varsa onları da söyleyin lütfen.
eve temizlikçi geliyor mu, eşiniz çalışıyor mu belirtirseniz sevinirim.
mesela mutfağa girer misiniz yoksa hep uzaktan mı bakarsınız?
-diyelim ki eve eşinizden erken geldiniz 2 saat kadar, baktınız evde yemek yok. kolları sıvayıp bi yemek yapayım der misiniz? eşiniz bir şey demediği için onu mu beklersiniz?
-bulaşık makinesini doldur boşalt yapar mısınız?
-tezgahın üzerinde yıkanacak bir kaç parça şey varsa çekinmeden yıkayıverir misiniz yoksa biri yıkayana kadar durur mu onlar tezgahın üzerinde, sizi rahatsız etmez mi?
-çamaşır makinesini kullanmayı becerebiliyor musunuz, çamaşır birikmiş bir posta atayım diyip, yıkayıp astığınız oldu mu hiç çamaşırları?
-hiç etrafı süpürdüğünüz, toz aldığınız oldu mu?
-aynı şekilde banyo-tuvalet temizliği yaptınız mı/yapar mısınız?
bunların dışında yaptığınız şeyler ne varsa onları da söyleyin lütfen.
eve temizlikçi geliyor mu, eşiniz çalışıyor mu belirtirseniz sevinirim.
0
eşim çalışıyor bende çalışıyorum(erkeğim),
Evde yemekte yaparım,
Demin bulaşıkları makineden çıkarıp dizdim birazdan çamaşırları katlayacağım,
Toz alırım evi süpürürüm,
Eve temizlikçi geliyor, gelmediğinde ikimiz işleri bölüşüyoruz
hiç banyo tuvalet temizlemedim eşim yapıyor onu,
Kısaca işleri hep bölüşürüz asla birimiz çalışırken diğerimiz yatmaz.
Evde yemekte yaparım,
Demin bulaşıkları makineden çıkarıp dizdim birazdan çamaşırları katlayacağım,
Toz alırım evi süpürürüm,
Eve temizlikçi geliyor, gelmediğinde ikimiz işleri bölüşüyoruz
hiç banyo tuvalet temizlemedim eşim yapıyor onu,
Kısaca işleri hep bölüşürüz asla birimiz çalışırken diğerimiz yatmaz.
0
İki yıldır evliyiz.
Yemek yapmayı sevdiğim için çoğu zaman yemekleri ben yaparım hanımda güzel yemek yapar ama benim kadar değil :)
Bulaşık sorun değil elime yapışmaz ya.
Çamaşırla pek aram yok. Beni karıştırmaz zaten ama mecbur kalırsam ön yıkma normal yıkama falan filan halledebiliyorum.
ikimizde çalıştığımız için pazar günleri temizliği berber yaparız. Süpürme bana ait toz almayı sevmiyorum.
Banyo/tuvalet temizlerim
Eve temizlikçi gelmez. Çocuk olmadığı için rahatız. Bunların dışında getir götür işleri bana ait. Markete beraber gidilir.
Herşeyi hanımdan beklememek lazım :)
Yemek yapmayı sevdiğim için çoğu zaman yemekleri ben yaparım hanımda güzel yemek yapar ama benim kadar değil :)
Bulaşık sorun değil elime yapışmaz ya.
Çamaşırla pek aram yok. Beni karıştırmaz zaten ama mecbur kalırsam ön yıkma normal yıkama falan filan halledebiliyorum.
ikimizde çalıştığımız için pazar günleri temizliği berber yaparız. Süpürme bana ait toz almayı sevmiyorum.
Banyo/tuvalet temizlerim
Eve temizlikçi gelmez. Çocuk olmadığı için rahatız. Bunların dışında getir götür işleri bana ait. Markete beraber gidilir.
Herşeyi hanımdan beklememek lazım :)
0
Merhaba dostum
4 aydır evliyim.
Evlenmeden önce hanımla aramızda konuşurduk, o hep her şey müşterek olsun felan derdi, bense ana evinde hiç temizlik yemek, hatta kendi odamı bile toplama gibi işlerle uğraşmadığım için bunları kulak arkası ederdim. Hele bi evlenelim yine her şey eski sistem devam eder diyordum fakat eve girince işler böyle yürümüyor.
Bir kere eşin de senin gibi çalışıyorsa, işlerin tek bir kişinin üstüne yıkılması büyük haksızlık oluyor. Yemek, temizlik, çamaşır (her ne kadar bütün işi yapan makineler olsa da bunları düzenlemek/çıkarmak/yerleştirmek/asmak bile yeri gelince büyük işler oluyor. Ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bir evde bu işlerin bir şekilde yapılması gerekiyor yoksa o ev, ev olmuyor. En basitinden bir iki öğün yemeyince her şeyin ne kadar büyük zorunluluk olduğunu anlıyosun. Yani o yemek pişmeli, o çamaşırlar ve bulaşıklar yıkanmalı. Her zaman dışardan yemekle nereye kadar, ayrıca 2 haftada bir temizlikçi kadın çağırmakla da iş bitmiyor.
Hülasa şunu söyleyeyim. 4 ayın sonunda büyük öryargılarımın olduğu ev işlerine gayet alışmış hatta yer yer bunları yaparken mutlu olmaya başladım. Yemek yapılırken ne biliym mutfakta salata yapmak, evde genel olarak bir işin ucundan tutmak yetiyor.
:)
4 aydır evliyim.
Evlenmeden önce hanımla aramızda konuşurduk, o hep her şey müşterek olsun felan derdi, bense ana evinde hiç temizlik yemek, hatta kendi odamı bile toplama gibi işlerle uğraşmadığım için bunları kulak arkası ederdim. Hele bi evlenelim yine her şey eski sistem devam eder diyordum fakat eve girince işler böyle yürümüyor.
Bir kere eşin de senin gibi çalışıyorsa, işlerin tek bir kişinin üstüne yıkılması büyük haksızlık oluyor. Yemek, temizlik, çamaşır (her ne kadar bütün işi yapan makineler olsa da bunları düzenlemek/çıkarmak/yerleştirmek/asmak bile yeri gelince büyük işler oluyor. Ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bir evde bu işlerin bir şekilde yapılması gerekiyor yoksa o ev, ev olmuyor. En basitinden bir iki öğün yemeyince her şeyin ne kadar büyük zorunluluk olduğunu anlıyosun. Yani o yemek pişmeli, o çamaşırlar ve bulaşıklar yıkanmalı. Her zaman dışardan yemekle nereye kadar, ayrıca 2 haftada bir temizlikçi kadın çağırmakla da iş bitmiyor.
Hülasa şunu söyleyeyim. 4 ayın sonunda büyük öryargılarımın olduğu ev işlerine gayet alışmış hatta yer yer bunları yaparken mutlu olmaya başladım. Yemek yapılırken ne biliym mutfakta salata yapmak, evde genel olarak bir işin ucundan tutmak yetiyor.
:)
0
Eşim çalışıyor.
Toz almak dışında hepsini yaparım. Toz almaktan anlamam beceremem. bütün işleri o da yapar. Yalnız yemeği ben ondan çok daha iyi yaptığım için ona yaptırmam :) onun dışında kim o an daha az yorgunsa yapıyor zaten. Sen yap, ben geçen yaptıydım muhabbeti olmuyor. Herkes zaten kendi sebep olduğu bulaşığı makineye koyuyor. Yemeği ben yaptıysam tencereyi dolaba kaldırma işini de genelde o yapıyor.
En büyük sıkıntı çay koyma hacı. O konuda işte ben aşırı maço, sert mizaçlı, höt dedi mi oturtan biri olduğum... şaka lan şaka genelde ben market alışverişi, çöplerin atılması gibi işlere koşturduğumdan çayı o koyuyor (genelde).
eve temizlikçi 2-3 ayda bir geliyor eğer temizlik işini bir müddet boşlarsak falan. Onun dışında gelmiyor.
bu arada ben erkek.
Toz almak dışında hepsini yaparım. Toz almaktan anlamam beceremem. bütün işleri o da yapar. Yalnız yemeği ben ondan çok daha iyi yaptığım için ona yaptırmam :) onun dışında kim o an daha az yorgunsa yapıyor zaten. Sen yap, ben geçen yaptıydım muhabbeti olmuyor. Herkes zaten kendi sebep olduğu bulaşığı makineye koyuyor. Yemeği ben yaptıysam tencereyi dolaba kaldırma işini de genelde o yapıyor.
En büyük sıkıntı çay koyma hacı. O konuda işte ben aşırı maço, sert mizaçlı, höt dedi mi oturtan biri olduğum... şaka lan şaka genelde ben market alışverişi, çöplerin atılması gibi işlere koşturduğumdan çayı o koyuyor (genelde).
eve temizlikçi 2-3 ayda bir geliyor eğer temizlik işini bir müddet boşlarsak falan. Onun dışında gelmiyor.
bu arada ben erkek.
0
öncesinde 7-8 ay aynı evde yaşadığım eşimle 3 aydır evliyiz
anı eve yaşadığımız dönemde o freelance çalışıyordu, bulaşık yıkama, dizme, çamaşır toplama vs işlerini yapıyordu. yemek yapma ve ütü her zaman bana aitti
evlendiğimizden beri ancak ben hususi söylersem bir şey yapıyor. tuvalet kağıdı koymasını bile 3-4 kere söyledikten sonra rutine bindirdi. söyleyince tamam yapıyor da niye söylemek zorundayım onu çözemedim, o söylemeden ben yemek yapıyorum gayet?
biraz bikbik yapmaya başladım ama :D
anı eve yaşadığımız dönemde o freelance çalışıyordu, bulaşık yıkama, dizme, çamaşır toplama vs işlerini yapıyordu. yemek yapma ve ütü her zaman bana aitti
evlendiğimizden beri ancak ben hususi söylersem bir şey yapıyor. tuvalet kağıdı koymasını bile 3-4 kere söyledikten sonra rutine bindirdi. söyleyince tamam yapıyor da niye söylemek zorundayım onu çözemedim, o söylemeden ben yemek yapıyorum gayet?
biraz bikbik yapmaya başladım ama :D
0
Karı koca çalışıyoruz, haftada bir temizlikçi geliyor.
Eşim adına yazıyorum:
* benden iki saat önce eve gelmiş olsa yemek yapmaz beni bekler, sonra beraber yemek yaparız
* bulaşık makinesini ben söylemeden boşaltır ama ancak özellikle söylersem ya da benim hakikaten çok yoğun olduğumu görürse bulaşıkları dizer
* tezgah konusu da yukarıdaki maddeyle aynı
* çamaşır makinesini kullanmayı biliyor, geçen sene 3 hafta yurtdışında eğitimdeydim, bu dönem içinde çamaşır yıkadı, ama normal bir rutinde "işi olmaz"
* ama çamaşır asmaya yardım eder, bazen ben söylemesem bile
* yeni evliyken ve temizlikçi 2 haftada bir gelirken beraber ev temizlediğimiz olmuştu
* normalde gerek olmuyor ama arada lavaboyu kendi temizliyor
* kedi kumu temizliğini de genelde ben söylemeden kendisi yapıyor.
Eşim adına yazıyorum:
* benden iki saat önce eve gelmiş olsa yemek yapmaz beni bekler, sonra beraber yemek yaparız
* bulaşık makinesini ben söylemeden boşaltır ama ancak özellikle söylersem ya da benim hakikaten çok yoğun olduğumu görürse bulaşıkları dizer
* tezgah konusu da yukarıdaki maddeyle aynı
* çamaşır makinesini kullanmayı biliyor, geçen sene 3 hafta yurtdışında eğitimdeydim, bu dönem içinde çamaşır yıkadı, ama normal bir rutinde "işi olmaz"
* ama çamaşır asmaya yardım eder, bazen ben söylemesem bile
* yeni evliyken ve temizlikçi 2 haftada bir gelirken beraber ev temizlediğimiz olmuştu
* normalde gerek olmuyor ama arada lavaboyu kendi temizliyor
* kedi kumu temizliğini de genelde ben söylemeden kendisi yapıyor.
0
ikimizde çalışıyoruz her hafta sonu evi sadece silip süpürüyoruz, ayda bir temizlikçi geliyor.
yemekten sonra sofrayı ben kaldırıyorum genelde
bulaşık makinesi çamaşır makinesi doldurma boşaltma işini kim gördüyse o yapıyor
6 sene bekar yaşadım, o zaman eve temizlikçi de çağırmazdım tüm temizliği ben yapardım.
yemekten sonra sofrayı ben kaldırıyorum genelde
bulaşık makinesi çamaşır makinesi doldurma boşaltma işini kim gördüyse o yapıyor
6 sene bekar yaşadım, o zaman eve temizlikçi de çağırmazdım tüm temizliği ben yapardım.
0
1 senedir evliyiz, ikimizde çalışıyoruz ben dişi tarafım.
Ben şu işi yap demeden eşim hiç bir iş yapmıyor, yap deyince de hiç nazlanmadan yapıyor. Ütü ve banyo temizliği haricinde her işi çok başarılı şekilde halledebildiği halde yapılması gerektiğini söylemeden yapmak aklına gelmiyor.
Ben şu işi yap demeden eşim hiç bir iş yapmıyor, yap deyince de hiç nazlanmadan yapıyor. Ütü ve banyo temizliği haricinde her işi çok başarılı şekilde halledebildiği halde yapılması gerektiğini söylemeden yapmak aklına gelmiyor.
0
erkek/+15 yıl evli. :)
-gerektiği zaman bulaşık makinası çalıştırır ve bitince temiz hali ile bulaşıkları yerlerine kaldırırım. (senede 6-7 kez olur)
-tezgahta bulaşık var ise durulayıp makineye koyarım (keyfime göre)
-sofranın kurulmasına vs.vs.vs. yardım ederim keyiflidir. ekmeği hep ben keserim. :)
-ütü/çamaşır hiç anlamam (hepsini eşim yapar) zorda kalırsam ütü yaparım sıkıntı yok!
-temizlikçi gelmez, çok istisnadır. (4 kez bugüne kadar)
-banyo tuvalete karışmam. fayansları tavana yakın kısımlarını silmeye/temizlemeye ara ara yardım ederim.
hanım çalışmıyor. (Çocuklarda (2) sağolsun) :)
not: yazın balkonları yıkarım, terasta et pişiririm.
-gerektiği zaman bulaşık makinası çalıştırır ve bitince temiz hali ile bulaşıkları yerlerine kaldırırım. (senede 6-7 kez olur)
-tezgahta bulaşık var ise durulayıp makineye koyarım (keyfime göre)
-sofranın kurulmasına vs.vs.vs. yardım ederim keyiflidir. ekmeği hep ben keserim. :)
-ütü/çamaşır hiç anlamam (hepsini eşim yapar) zorda kalırsam ütü yaparım sıkıntı yok!
-temizlikçi gelmez, çok istisnadır. (4 kez bugüne kadar)
-banyo tuvalete karışmam. fayansları tavana yakın kısımlarını silmeye/temizlemeye ara ara yardım ederim.
hanım çalışmıyor. (Çocuklarda (2) sağolsun) :)
not: yazın balkonları yıkarım, terasta et pişiririm.
0
kadın olarak cevap vereyim. Çalışsam da çalışmasam da:
-bulaşık makinesini boşaltır, doldurur.
-çamaşır yıkar, asar.
-kitaplığı, çekmeceleri organize eder, gerekli gördüğünde
-elektrik süpürgesini zaruri durumlarda( ben haftasonu için yoksam ve evi çok dağıttılarsa) açar.
Ama asla:
-çamaşır ütülemez, katlamaz.
-yemek yapmaz.
-banyo temizlemez
Ben şu an çok yoğun değil ama çalışıyorum(ona kıyasla hafif, üniv. araştırma görevlisiyim, çok geç gelmiyorum)
Ama benim çalışmadığım dönem oldu ve aynı şekilde yaptığı şeyleri yapmaya devam etti. Çok yoğun çalıştığım dönem oldu, aynı şekilde yapmadıklarını yapmadı.
Eşimi seviyorum lan!! Çok maço görünse de çalışmadığım dönemlerde bile bana destek oldu sınırları dahilinde, çok çalıştığımda da kendi yardım edemediği durumlarda(yemek, detaylı temizlik) yardım almamızı sağladı, bu durumu destekledi.
Evde bakıcı var, temizliği üstün körü idare ediyor, ayda 1 temizlikçi geliyor.
-bulaşık makinesini boşaltır, doldurur.
-çamaşır yıkar, asar.
-kitaplığı, çekmeceleri organize eder, gerekli gördüğünde
-elektrik süpürgesini zaruri durumlarda( ben haftasonu için yoksam ve evi çok dağıttılarsa) açar.
Ama asla:
-çamaşır ütülemez, katlamaz.
-yemek yapmaz.
-banyo temizlemez
Ben şu an çok yoğun değil ama çalışıyorum(ona kıyasla hafif, üniv. araştırma görevlisiyim, çok geç gelmiyorum)
Ama benim çalışmadığım dönem oldu ve aynı şekilde yaptığı şeyleri yapmaya devam etti. Çok yoğun çalıştığım dönem oldu, aynı şekilde yapmadıklarını yapmadı.
Eşimi seviyorum lan!! Çok maço görünse de çalışmadığım dönemlerde bile bana destek oldu sınırları dahilinde, çok çalıştığımda da kendi yardım edemediği durumlarda(yemek, detaylı temizlik) yardım almamızı sağladı, bu durumu destekledi.
Evde bakıcı var, temizliği üstün körü idare ediyor, ayda 1 temizlikçi geliyor.
0
hippokondriyak
Merhaba Gladyatörler,Nisan ayında 3 günlüğüne roma'ya gezelim görelim programı yapmaya çalışıyorum. (23-24-25)İnternette biraz araştırdım, collesium'a yakın oteller de var, moteller de var. Fakat ben öyle otele gidilsin kalınsından ziyade, apartman kiralama yoluna gitmek istiyorum.Bir sitede görmüşt
Merhaba Gladyatörler,
Nisan ayında 3 günlüğüne roma'ya gezelim görelim programı yapmaya çalışıyorum. (23-24-25)
İnternette biraz araştırdım, collesium'a yakın oteller de var, moteller de var. Fakat ben öyle otele gidilsin kalınsından ziyade, apartman kiralama yoluna gitmek istiyorum.
Bir sitede görmüştüm, adamlar zaten bunu ekmek kapısı yapmışlar, evleri güzel güzel döşemişler falan.
Sizler çok gezen ve interneti verimli kullanan güzide insanlar olduğunuzu bildiğim için size danışma gereği duydum.
bir yer var mı bildiğiniz?
Nisan ayında 3 günlüğüne roma'ya gezelim görelim programı yapmaya çalışıyorum. (23-24-25)
İnternette biraz araştırdım, collesium'a yakın oteller de var, moteller de var. Fakat ben öyle otele gidilsin kalınsından ziyade, apartman kiralama yoluna gitmek istiyorum.
Bir sitede görmüştüm, adamlar zaten bunu ekmek kapısı yapmışlar, evleri güzel güzel döşemişler falan.
Sizler çok gezen ve interneti verimli kullanan güzide insanlar olduğunuzu bildiğim için size danışma gereği duydum.
bir yer var mı bildiğiniz?
0
airbnb.com'da direkt ev sahiplerinden kiralasan? diger turlu otel fiyatindan farki kalmaz diye dusunuyorum.
0
bence collosseum'dan ziyade spanish steps'e yakın bulsan çok rahat edersin. apartman işini tam bilmiyorum.
0
Ben Roma'ya gittiğimde termini(tren garı) yakınındaki monte carlo otelde kalıyorum hem çok uygun fiyat olarak hem de Türkiye üç yıldız standartlarında 150 yıllık bir otel. Temiz ve güzel. Booking.com üzerinden rezervasyon yapabilirsin.
0
evet colloseum ters. piazza di spanga'ya yakın olması her yere yakın olması anlamına gelir. colloseum'un etrafı nispeten boş zaten.
0
Termini yakınında freedom traveler diye bir hostelde kaldım. Bütün şehre metro var, metro istasyonuna da yakın. Gecelik 17€ falandı sanırım. Şehri gezerek görmek istiyorsan yürüyerek de gezebilirsin. Ben Vatikan'a bile yürümüştüm.
Kesinlikle Trastevere'ye git bu arada.
Kesinlikle Trastevere'ye git bu arada.
0
bence termini tarafına bak. hem fiyatlar uygun. hem merkeze ulaşım kolay. booking'ten uygun otel bulabilirsin.
0
chef creative
Sevgili duyuru sakinleri Bakırköy , Bahçelievler civarı keseyi delip geçmeyecek bir spor salonu arıyorum.Yardımcı olabilirseniz sevinirim.(cevap alamadığım için tekrarlıyorum)
Sevgili duyuru sakinleri Bakırköy , Bahçelievler civarı keseyi delip geçmeyecek bir spor salonu arıyorum.Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
(cevap alamadığım için tekrarlıyorum)
(cevap alamadığım için tekrarlıyorum)
0
bahçepark mıdır nedir şu bahçelievler'de e-5 kenarındaki carrefour'un olduğu avm'de jatomi var bir de abc plus diye bir alışveriş merkezi var şirinevlerde minibüslerin orda onda da bilmem ne fitness var.
0
jatomiye gitme kesinkikle. kartaltepe karakolun yanındaki salonu tavsiye ederim.
0
mayeskuel
o bilgiler tahmini değil mi? çünkü hiç tuttuğunu görmedim. durakta 10 dakika sonra gelecek diyor ama 20 dakika bekliyorsun gelmiyor.
o bilgiler tahmini değil mi? çünkü hiç tuttuğunu görmedim. durakta 10 dakika sonra gelecek diyor ama 20 dakika bekliyorsun gelmiyor.
0
aslında tahmini olmaması lazım. otobsteki gps ile eşzamanlı çalışması lazım teorik olarak.
0
Onların bir kısmı zaman = yol / hız ile çalışıyor. Uzaklığı alıyor, otobüsün bir sürelik ortalama hızını alıyor ve sana ortalama bir süre veriyor. Yaklaştıkça ise bundan vazgeçiliyor ve GPS sistemi devreye girmeye başlıyor. GPS'te ise biraz önce 5 dakika yazarken, o 7 dakikaya çıkabiliyor. Yani yine gecikiyor da o gecikme veya hızlanma durağa da yansıyor.
0
otobüslerde gps var, nerede olduklarını görebiliyorlar. ancak o tabelalar işte ecnebi memleketlerdeki gibi gelişmiş değil. kalkış ve varış süreleri üzerinden tahmini olarak hesaplanıyor.
0
şimdi bu sistemi tahmini olmaktan çıkarmak kısmen mümkün ama zahmetli ve masraflı bir işlem. neyse gelelim neden tahmini bu iş?
Otobüs Beşiktaş'tan Maslak'a gidecek olsun. Sen Zincirlikuyu'da bekliyorsun.
GPS ile otobüsten konum verisi okunuyor. Senin durağın konumu zaten belli, aradaki mesafe ölçülüyor. 7 km olsun mesafe. Ortalama bir hız değeriyle 7 km'yi ne kadar sürede alacağı tahmin ediliyor.
Yaklaşıklığı arttırmak için benim tavsiyem istatistik tutulmasıydı. Zamana bağlı istatistik yardımıyla son 1 yılda pazartesi günleri sabah 08:00-09:00 arası o güzergahtaki yolculuk sürelerinin ortalaması neyse ona göre karar verilebilir.
İkinci yöntem ise trafikten güncel ortalama akım hızı verisi toplamak. Sen otobüse mesela ortalama 50 km/sa hız biçmiş olabilirsin. Fakat yoğun saatlerde akım hızı 10 km/sa civarında olabilir. Bu durumda otobüs de en fazla 10 km/sa ortalama yolculuk hızına ulaşacaktır. Süreyi de bu hız üzerinden hesaplayabilirsin.
Bu iş için bir ton değişik yöntem daha var bizdeki uygulama henüz taze olduğu için gelişimin başında duruyor. Zamanla güncellenip geliştirilecektir diye umuyorum.
Otobüs Beşiktaş'tan Maslak'a gidecek olsun. Sen Zincirlikuyu'da bekliyorsun.
GPS ile otobüsten konum verisi okunuyor. Senin durağın konumu zaten belli, aradaki mesafe ölçülüyor. 7 km olsun mesafe. Ortalama bir hız değeriyle 7 km'yi ne kadar sürede alacağı tahmin ediliyor.
Yaklaşıklığı arttırmak için benim tavsiyem istatistik tutulmasıydı. Zamana bağlı istatistik yardımıyla son 1 yılda pazartesi günleri sabah 08:00-09:00 arası o güzergahtaki yolculuk sürelerinin ortalaması neyse ona göre karar verilebilir.
İkinci yöntem ise trafikten güncel ortalama akım hızı verisi toplamak. Sen otobüse mesela ortalama 50 km/sa hız biçmiş olabilirsin. Fakat yoğun saatlerde akım hızı 10 km/sa civarında olabilir. Bu durumda otobüs de en fazla 10 km/sa ortalama yolculuk hızına ulaşacaktır. Süreyi de bu hız üzerinden hesaplayabilirsin.
Bu iş için bir ton değişik yöntem daha var bizdeki uygulama henüz taze olduğu için gelişimin başında duruyor. Zamanla güncellenip geliştirilecektir diye umuyorum.
0
seyyalselaleezer
bu sahneler hangi filmdenbu sahnelerin olduğu filmin adı ne ve arka fondaki müziği biliyorsanız dinleyeceğim bir site var mı?http://www.youtube.com/watch?v=tZthSwrHzGw
bu sahneler hangi filmden
bu sahnelerin olduğu filmin adı ne ve arka fondaki müziği biliyorsanız dinleyeceğim bir site var mı?
www.youtube.com
bu sahnelerin olduğu filmin adı ne ve arka fondaki müziği biliyorsanız dinleyeceğim bir site var mı?
www.youtube.com
0
Baskın, Atıf Yılmaz'ın yönettiği 1977 yapımı Türk filmidir. Senaryosunu Türker İnanoğlu, Fuat Özlüer ve Erdoğan Tünaş'ın beraber yazdığı filmin başrollerinde Cüneyt Arkın ve Necla Nazır oynamaktadır. Filmin yapımcılığını ise Türker İnanoğlu üstlenmiştir. Poyraz Murat (Cüneyt Arkın) kumarhane işleten bir kabadayıdır. Hamile eşi Nilgün'e (Necla Nazır) bu işleri bırakmak için söz vermiştir. Komiser Şahin'in (Ekrem Bora) peşinde olmasına karşın Murat her seferinde delil yetersizliğinden serbest kalır. Bir gece polisin baskınında Murat Şahin'i yaralar. Yakalanır ve yargılanır. Ama suçu başkası üzerine alınca Murat yeniden serbest bırakılır. Şahin'in peşini bırakmadığı Murat her tuzaktan kurtulur. Evi gözaltına alınır. Saklandığı yerden Nilgün'e haber gönderir. Onu gizlice kaçıracak ve işini bırakıp huzurlu bir yaşam sürdürecektir. Murat'ın adamı Nilgün'ü alıp buluşma yerine gelirken takipteki Şahin'i atlatmaları gerekir. Nilgün'ün doğum sancısı tutar. Doğum için bir köye sığınırlar. Polis ise evin etrafını sarmıştır. Oğulları olmuş, ama Nilgün ölmüştür. Murat bebeği Şahin'e verir ve tutuklanır. Şahin ve eşi çocuğa öz evlatları gibi bakar, büyütürler. Sekiz yıl sonra hapisten çıkan Murat, Şahin'den çocuğunu ister. Şahin ve eşi çok sevdikleri çocuktan ayrılmak istemez. Oğlunun huzurlu bir ortamda büyüdüğünü gören Murat isteğinden vazgeçer. Şahin'in düşmanları çocuğu kaçırdığında Murat gidip adamları bulur. Şahin ise çocuğu bırakmaları için haydutlarla pazarlığa girer. Adamlar kaçmak için uçak isterler. Murat onlardan gizlice uçağa biner ve oğlunu kurtarır.
0
arka fondaki müzigi bulmak imkansiza yakin muhtemelen film icin calinmis ancak benzer tarzda müzikleri bulmani kolay. bunun icin 70s cheesy pron music yazip aratabilir (ciddiyim :D) ya da benzer film/oyun müziklerine bakabilirsiniz. bu sarki bana 7 yil önce oynamis oldugum bir oyunun müzigini hatirlatti ki kendisi starsky and hutch olur. simdi dinledim de cok cok daha düzenleme var. slappingin dibine vurmus. ama bu kesit bana bunu hatirlatti.
www.youtube.com
playlistte genel olarak gezinip digerlerine de bakabilirsiniz. aynisini bulmaniza pek ihtimal vermiyorum.
www.youtube.com
playlistte genel olarak gezinip digerlerine de bakabilirsiniz. aynisini bulmaniza pek ihtimal vermiyorum.
0
han20
duyuruyu açma sebebim "oo on numara tercih yapmışsın bro" tarzı cevaplar alarak moral yüksetmek istemem sanırsam.uzun uğraşlar sonucu, bütün gün koşuşturarak bir araba aldım. aslında citroen c-elysee 1.2 vti 2012 model 20.000 KM de bir araba beğenmiştim ve bunu alacaktım 30.000 liraya.daha sonra etr
duyuruyu açma sebebim "oo on numara tercih yapmışsın bro" tarzı cevaplar alarak moral yüksetmek istemem sanırsam.
uzun uğraşlar sonucu, bütün gün koşuşturarak bir araba aldım. aslında citroen c-elysee 1.2 vti 2012 model 20.000 KM de bir araba beğenmiştim ve bunu alacaktım 30.000 liraya.
daha sonra etraftan "saçmalama lan o kadar para verip citroen'e mi binilir?" dediler ve bir yakınımızın yakınından (kendisi nakide sıkışmış) 2010 model 1,4 dizel 102.000'de toyota corolla aldık. çok ani gelişti gösterdik servise falan derken alıverdim aracı 30.000'e (piyasanın 3.000 tl kadar altı bir fiyatmış bu)
yine de 2012 model, sıfıra yakın bir araca binmek vardı sanırsam diyorum kendi kendime. citroen 2 airbag var ve crash test sonuçları yok. toyota 4 airbag falan ne bileyim yahu? iyi yapmışım dimi verin bir gaz da rahat uyuyayım ey duyuru
uzun uğraşlar sonucu, bütün gün koşuşturarak bir araba aldım. aslında citroen c-elysee 1.2 vti 2012 model 20.000 KM de bir araba beğenmiştim ve bunu alacaktım 30.000 liraya.
daha sonra etraftan "saçmalama lan o kadar para verip citroen'e mi binilir?" dediler ve bir yakınımızın yakınından (kendisi nakide sıkışmış) 2010 model 1,4 dizel 102.000'de toyota corolla aldık. çok ani gelişti gösterdik servise falan derken alıverdim aracı 30.000'e (piyasanın 3.000 tl kadar altı bir fiyatmış bu)
yine de 2012 model, sıfıra yakın bir araca binmek vardı sanırsam diyorum kendi kendime. citroen 2 airbag var ve crash test sonuçları yok. toyota 4 airbag falan ne bileyim yahu? iyi yapmışım dimi verin bir gaz da rahat uyuyayım ey duyuru
0
fransız arabasına bineceğime tofaşa binerim ucuz kurtulmuşsun citroen mitroen ne anasını satıyım mis gibi japon toyota ya çok süper de dizel için 100.000 4 senede biraz fazla ona bişi diyemicem...
0
c-elysee ve peugeot 301 ayni gibi biseydi.
toyota corolla daha iyi bir arac. kilometresi biraz fazla ama temizse cok dert edilecek birsey degil. bence de mantikli bi karar.
toyota corolla daha iyi bir arac. kilometresi biraz fazla ama temizse cok dert edilecek birsey degil. bence de mantikli bi karar.
0
araba dediğin aleti japonlar üretir hocam. sen kafanı yorma.
almanlar araba dediğin aletten biraz fazlasını üretir, o ayrı konu. (vw, opel hariç)
almanlar araba dediğin aletten biraz fazlasını üretir, o ayrı konu. (vw, opel hariç)
0
abi super secim yapmissin, ortaligin amina koymussun. kafana takma. citroen araba degil, bedavaya verseler benzin doker yakarim. toyota bir araba degil bir yasam bicimi. helal olsun sana. yuru beee.
0
fransız arabasına bineceğime tofaş'a binerim diyen kardeşlerimin otomotibillerin tarihçesini pek bilmediğini düşünüyorum. citroen'e bok atmak demek, Milan ne lan ligde 9. takım nasıl büyük olur? demek gibidir.
Neyse soruya cevaba gelelim. c-elysee 1.2 vti ile aynı para olduğu için corolla bana da daha mantıklı bir tercih gibi geldi.
Neyse soruya cevaba gelelim. c-elysee 1.2 vti ile aynı para olduğu için corolla bana da daha mantıklı bir tercih gibi geldi.
0
Dunyada otomobili almanlar yapar. Elektronigi japonlar yapar. fransizlarin arabasina da hatununa da binilmez. Peugeot citroen filan bunlar araba degil cacik. Toyata arabami eh idare eder. Citroenden filan cok cok iyidir. Toyotanin dizelindr 100 bin km filan kilometre deil. Duzenli bin bakimli bin 400 bin 500 bin km
motor omru var simdiki arabalarda. 2010 eski bi araba sayilmaz. Toyota turkiyede ceyrek altin gibi istedigin zaman zarar etmeden satarsin. İyi bi tercih yapmissin. Ben volkswagen ciyim. Japon arabasina binmem ama yineliyorum citroenden cok daha iyidir toyata. Toyata kalmaz yolda. Demisler.
motor omru var simdiki arabalarda. 2010 eski bi araba sayilmaz. Toyota turkiyede ceyrek altin gibi istedigin zaman zarar etmeden satarsin. İyi bi tercih yapmissin. Ben volkswagen ciyim. Japon arabasina binmem ama yineliyorum citroenden cok daha iyidir toyata. Toyata kalmaz yolda. Demisler.
0
Citroen'e para verilmez, yazık olur. Çok daha iyi bir seçim olmuş, hem sıkılırsanız satması da çok daha kolay olur.
0
millet ezberlemiş toyata sağlam arabadır cartır curtur. eski arabaları cok sağlamdır ona bir şey demem fakat 2008 sonra çok bozdu hele son çıkan modeli tam bir hayal kırıklığı ama bizim millet gözü kapalı alır. citroen itin götüne sokulcak araba değildir milletin fransız düşmalığının kurbanı olmuş ve şu durumda toyata fena değil.
0
bence ikinci el almak canını sıkmıs biraz. ben de olsam sıkılırdım. ve citroen alırdım. ama boşver olmuş bitmiş bıraz kullan sonra sat bari.
0
corolla çok daha iyi bir tercih için rahat olsun. 2012 modeli de bende var gayet güzel seçim.
0
doğru tercih yapmışsın. o etrafındakiler iyi ki uyarmış seni.
toyota d-4d lerin tek sıkıntısı motorun yağ yakması. onun dışında çok güzel araba.
toyota d-4d lerin tek sıkıntısı motorun yağ yakması. onun dışında çok güzel araba.
0
içine sinmediyse 31-32000 liraya satılığa koy. satılana kadar binersin hem de kar etmiş olursun.
0
yol
yahu adamlar resmen gestapo örgütü kuruyorlar. internetten, hsykdan yüz bin kat önemli, nedir bu sessizlik lan!
yahu adamlar resmen gestapo örgütü kuruyorlar. internetten, hsykdan yüz bin kat önemli, nedir bu sessizlik lan!
0
lawist
Derdiniz var mı ?
Derdiniz var mı ?
0
hiç arkadaşım yok. sadece yakın arkadaş değil kastettiğim, çay kahve içip iki muhabbet etmeye çağırabileceğim kimse bile yok. hatta okulda uzaktan kafayla selam verebileceğim insan sayısı da 2 ya da 3. konuşabileceğim kimse yok.
0
Bireyselden gireyim.
Gobedkten kurtulamiyorum. Sporla normalden zayıf denebilecek nir hale geldim ama göbek capini kuculttuyse de hala orada. Duzlestirip sertlestiremedim nir türlü.
Diyete baslayayim dedim ama yemek yapmayı bilmiyorum adam akıllı. Fast food yiyerek istediğim kadar spor yapsam dahi bundan kurtuluşum olmayacak galiba diye üzülüyorum. Yemek yapmayı ogrenmesine ogrenirim ama bu sefer de zaman yok ki bi yemek yapıyorsun 1 saat sürüyo.
Gobedkten kurtulamiyorum. Sporla normalden zayıf denebilecek nir hale geldim ama göbek capini kuculttuyse de hala orada. Duzlestirip sertlestiremedim nir türlü.
Diyete baslayayim dedim ama yemek yapmayı bilmiyorum adam akıllı. Fast food yiyerek istediğim kadar spor yapsam dahi bundan kurtuluşum olmayacak galiba diye üzülüyorum. Yemek yapmayı ogrenmesine ogrenirim ama bu sefer de zaman yok ki bi yemek yapıyorsun 1 saat sürüyo.
0
Doktora tez konumu sevmemiştim kendime göre değiştireceğim yerlere de hoca izin vermiyor. Bombok, çok sıradan, bilime hiçbir katkısı olmayan, fos bir doktora tezi yaptırmaya çalışıyor. Ben daha zor ama adamakıllı katkı yapabileceğim şekle getirmeye çalıştıkça adam yok diyor. Kavgalardan kavgalara sürüklenmeye başladık. En son 3 sayfalık bir mail yazdım döşedim. Hala cevap vermedi. Fırtına öncesi sessizlik gibi geliyor bana.
0
hoşgörüsüzlükten, kendini çok akıllı zanneden köylü kurnazlarından, pedofili dincilerden, vergilerden şikayetçiyim.
0
pandispanya
Merhabalar,İş kanununda, işverenin işçiyi çalışması için kısmi ya da temelli olarak (atıyorum minimum 6 ay için) farklı bir şehre göndermek istemesi durumunda ne olacağına ilişkin bir madde var mıdır?İşin başka yönden bir özeti şu: Çalıştıığım şirketin farklı şehirlerde distribütörlükleri var. Yarın
Merhabalar,
İş kanununda, işverenin işçiyi çalışması için kısmi ya da temelli olarak (atıyorum minimum 6 ay için) farklı bir şehre göndermek istemesi durumunda ne olacağına ilişkin bir madde var mıdır?
İşin başka yönden bir özeti şu: Çalıştıığım şirketin farklı şehirlerde distribütörlükleri var. Yarın önüme bir sözleşme konacak. Bu sözleşmede "çalışma yerleri x-y-z şehirleri arasında değişebilecektir" gibi bir madde bulunursa zaten kabul etmeyeceğim ama eğer böyle bir madde BULUNMAZSA ama mesela ileride bana "Seni bundan sonra Eskişehir'e atıyoruz" derlerse ve ben gitmek istemezsem; benim bu konudaki haklarım nedir, ne olur?
Ek olarak: İşten ansızın çıkmam durumunda 10.000$ ödemeyi taahüt edeceğim. Yine bu şehir değiştirme meselesiyle alakalı olarak, sözleşmede şehir değiştirilmesiyle ilgili bir madde bulunmazsa ama ileride şehir değiştirmemi talep ederlerse ve ben bunu istemezsem ve bu sebeple işten çıkmam gerekirse, bu parayı ödemek zorunda kalır mıyım?
Teşekkürler.
İş kanununda, işverenin işçiyi çalışması için kısmi ya da temelli olarak (atıyorum minimum 6 ay için) farklı bir şehre göndermek istemesi durumunda ne olacağına ilişkin bir madde var mıdır?
İşin başka yönden bir özeti şu: Çalıştıığım şirketin farklı şehirlerde distribütörlükleri var. Yarın önüme bir sözleşme konacak. Bu sözleşmede "çalışma yerleri x-y-z şehirleri arasında değişebilecektir" gibi bir madde bulunursa zaten kabul etmeyeceğim ama eğer böyle bir madde BULUNMAZSA ama mesela ileride bana "Seni bundan sonra Eskişehir'e atıyoruz" derlerse ve ben gitmek istemezsem; benim bu konudaki haklarım nedir, ne olur?
Ek olarak: İşten ansızın çıkmam durumunda 10.000$ ödemeyi taahüt edeceğim. Yine bu şehir değiştirme meselesiyle alakalı olarak, sözleşmede şehir değiştirilmesiyle ilgili bir madde bulunmazsa ama ileride şehir değiştirmemi talep ederlerse ve ben bunu istemezsem ve bu sebeple işten çıkmam gerekirse, bu parayı ödemek zorunda kalır mıyım?
Teşekkürler.
0
iş sözleşmesinde yoksa ve şehir değişikliğini kabul etmezseniz, sizi başka bir şehire gönderemez.
iş sözleşmenizde varsa, işveren hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayan ve işin gereğinden doğan durumlarda şehir değişikliği talep edebilir. bu durumda talebi reddetme şansınız olmaz.
iş sözleşmenizde varsa, işveren hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayan ve işin gereğinden doğan durumlarda şehir değişikliği talep edebilir. bu durumda talebi reddetme şansınız olmaz.
0
ek cevap;
onlar sizi çıkarmış oluyorken cezai şartı neden siz ödeyesiniz ki?
ayrıca tek taraflı olarak kararlaştırılan cezai şartlar hukuken geçersizdir.
onlar sizi çıkarmış oluyorken cezai şartı neden siz ödeyesiniz ki?
ayrıca tek taraflı olarak kararlaştırılan cezai şartlar hukuken geçersizdir.
0
hukukçu değilim ama iş hukuku dersinden bildiklerime göre hukukçu biri yorum yazana kadar (eğer bir hukukçu görüp yazmazsa diye) bildiklerimi yazayım:
ne iş yaptığınızı bilmiyorum ama işveren eğer işten çıkarsanız 5 milyar dolarlık tazminat ödeyeceğinize dair bir belge de imzalatsa eğer buna temel olacak bir şey göstermezse (size verdiği eğitimin bedeli vs.) bunun bir bağlayızılığı yoktur.
iş yerinin değişmesi çalışma şartlarında esaslı değişiklik demektir ve senin rızan olmadan asla yapılamaz. eğer sen eskişehir'e gitmek istemiyorum dersen seni gönderemezler tabii ki. ama bulunduğun şehirde artık eleman ihtiyacı yoksa seni işten çıkarabilir tazminatını da verir.
ne iş yaptığınızı bilmiyorum ama işveren eğer işten çıkarsanız 5 milyar dolarlık tazminat ödeyeceğinize dair bir belge de imzalatsa eğer buna temel olacak bir şey göstermezse (size verdiği eğitimin bedeli vs.) bunun bir bağlayızılığı yoktur.
iş yerinin değişmesi çalışma şartlarında esaslı değişiklik demektir ve senin rızan olmadan asla yapılamaz. eğer sen eskişehir'e gitmek istemiyorum dersen seni gönderemezler tabii ki. ama bulunduğun şehirde artık eleman ihtiyacı yoksa seni işten çıkarabilir tazminatını da verir.
0
ufak bir kaç ekleme yapayım;
eğitim giderlerinin ödenmesi ile sözleşmede cezai şart belirlenmesi farklı kavramlardır. Taraflar anlaşarak bir cezai şart belirlerlerse bu geçerli olur. Ama bunun gerçerlik şartı her iki taraf için de aynı cezai şartın öngörülmüş olması. yani çalışan öder ama işveren ödemez şeklinde belirlenen cezai şart geçersizdir. ayrıca haklı nedenle derhal fesih durumunda cezai şart ödenmeyecektir.
son not; özellikle belirtmek gerekiyor sanırım, iş hukuku alanında çalışan bir hukukçuyum.
eğitim giderlerinin ödenmesi ile sözleşmede cezai şart belirlenmesi farklı kavramlardır. Taraflar anlaşarak bir cezai şart belirlerlerse bu geçerli olur. Ama bunun gerçerlik şartı her iki taraf için de aynı cezai şartın öngörülmüş olması. yani çalışan öder ama işveren ödemez şeklinde belirlenen cezai şart geçersizdir. ayrıca haklı nedenle derhal fesih durumunda cezai şart ödenmeyecektir.
son not; özellikle belirtmek gerekiyor sanırım, iş hukuku alanında çalışan bir hukukçuyum.
0
yue
sb
sb
0
@gadanallah
farketmez, arkadaşın çocuğu olacak isim arıyorlar belki bir faydam olur dedim :)
farketmez, arkadaşın çocuğu olacak isim arıyorlar belki bir faydam olur dedim :)
0
İki isim olsa Demir Cevher deyü. Demir Cevher Kaya maden yüksek mühendisi..
ooo işi de hazır valla. :)
ooo işi de hazır valla. :)
0
Kıvanç olsun.
Hani kaya deyince aklima taş geldi erkek de denilince Kıvanç Tatlıtuğ geldi. :(( İyi degilim sanirim.
ama bence Kıvanç olsun. :)
Hani kaya deyince aklima taş geldi erkek de denilince Kıvanç Tatlıtuğ geldi. :(( İyi degilim sanirim.
ama bence Kıvanç olsun. :)
0
sarp iyidir. hem yeni nesil isimlerden, hem de sarp kaya. of ulan bu isim bende olsaydı ne hatun düşürürdüm be
0
babamasoliimbananickaldirsin
lise hocalarim sagolsun nefret ettirdiler. online egitimle bi universiteden fizik dersi aliyorum. kitabi acip calismam gerekiyor yani, daha ilk konudan nefret ettim biraktim tek duzlemde hareket sorusu cozemiyorum lan. matematik kimya severim yaparim ama fizik olmuyor arkadas. ne yapabilirim? calcu
lise hocalarim sagolsun nefret ettirdiler. online egitimle bi universiteden fizik dersi aliyorum. kitabi acip calismam gerekiyor yani, daha ilk konudan nefret ettim biraktim tek duzlemde hareket sorusu cozemiyorum lan. matematik kimya severim yaparim ama fizik olmuyor arkadas. ne yapabilirim? calculus-based fizik de degil ki o daha kolay diyorlar, algebra-based benimki su an resmen formul ezberleyip lys ye calisir gibi soru cozmek lazim.
khan academy falan dedim ama o da duzgun anlatmadi benim istedigim kisimlari.
tesekkurler cevaplar icin simdiden
khan academy falan dedim ama o da duzgun anlatmadi benim istedigim kisimlari.
tesekkurler cevaplar icin simdiden
0
@vfgerty fizik okumuyorum yav. ama fizik dersini almak durumundayim her halukarda zira muzik sanat tarihi falan okumak lazim fizik 1-2 derslerini almamak icin
0
@vfgerty farzet ki biyoloji okumak istiyorsun ilk senende fizik 1 2 yi vermen lazim ne yapacaksin abi tarih bolumune mi gececeksin? fizikten nefret ettigim kadar tarihi sevmiyorsam ne olacak :)
0
mit opencourseware walter lewin'in derslerini takip et derim. benim inanılmaz hoşuma gitmişti. gerçi ben zaten genel olarak fiziği çok severim. ama walter lewin bu işte usta bir adam.
sevmek zorunda değilsin aslında. ama mecburiyetten bu dersi geçmen lazım. onun için de ezberleyeyim geçeyim demek işi az biraz daha zorlaştırır motivasyonu düşürür. sevmesen de inatlaşıp ne bok olduğunu anlamaya çalış. böylelikle en azından karşına gelen soruya az çok yorum yapabilecek duruma gelirsin. az çok yorum yapabilmek demek en köt sana sallama gücü verir.
bir de inatlaşıp iyice anladıkça belki de daha kolay gelip sevebilirsin de (sevme kısmı çok şart olmasa da). ama walter lewin iyi başlangıç olur.
sevmek zorunda değilsin aslında. ama mecburiyetten bu dersi geçmen lazım. onun için de ezberleyeyim geçeyim demek işi az biraz daha zorlaştırır motivasyonu düşürür. sevmesen de inatlaşıp ne bok olduğunu anlamaya çalış. böylelikle en azından karşına gelen soruya az çok yorum yapabilecek duruma gelirsin. az çok yorum yapabilmek demek en köt sana sallama gücü verir.
bir de inatlaşıp iyice anladıkça belki de daha kolay gelip sevebilirsin de (sevme kısmı çok şart olmasa da). ama walter lewin iyi başlangıç olur.
0
@godsparticle bi lecture ini izliyorum simdi de cok eglenceli adammis cok sevdim neden simdiye kadar kesfetmemisim bilemedim cok tesekkur ettim :)
@zetahead evet hepsinden ayri gicik kapiyorum elektrik basta olmak uzere :) atisa bile gelemedim daha. formuller onlar evet
biliyorum cikislarini ogrenmek kolay da sinavda cok kisitli zaman oluyor onu onun yerine koy degistir vs. cok uzun surebiliyor istedigin formulu bulmak. bilsen bile ezberlemek gerekebiliyor. ezberlemek sorun degil hangi soruda hangisini kullanacagini bilmen lazim ezberlemekle bitseydi herkes yapardi. mantigini anlamak lazim yani
@zetahead evet hepsinden ayri gicik kapiyorum elektrik basta olmak uzere :) atisa bile gelemedim daha. formuller onlar evet
biliyorum cikislarini ogrenmek kolay da sinavda cok kisitli zaman oluyor onu onun yerine koy degistir vs. cok uzun surebiliyor istedigin formulu bulmak. bilsen bile ezberlemek gerekebiliyor. ezberlemek sorun degil hangi soruda hangisini kullanacagini bilmen lazim ezberlemekle bitseydi herkes yapardi. mantigini anlamak lazim yani
0
bizde serway serisini okutmuşlardı. sıfırını almayın, 2. el bi kitapçıda serway fizik in 1. cildine bir bakın. tarzı hoşunuza giderse temiz bi tane alın. internette pdf si var. basılı kağıt olmasa da olur diyorsanız indirin.
0
benim tüm eğitim öğretim hayatım boyunca başaramadığım bir konu bu. fizikten nefret ettim, haal daha da ediyorum. hiç realistik gelmiyor bana. gözümde canlandıramıyorum
ama öss'de en iyi olduğum konu fizikti. çünkü böyle beceremediğimden üstüne daha fazla düştüm. bir de geçene kadar ayıya dayı deme durumları var, onu kabullenince daha rahat oldu.
bir de yaşlıca iyi bi hocayla hazırlanmıştım öss fiziğine. adamın tarzı falan bi ilginçti :)
ama öss'de en iyi olduğum konu fizikti. çünkü böyle beceremediğimden üstüne daha fazla düştüm. bir de geçene kadar ayıya dayı deme durumları var, onu kabullenince daha rahat oldu.
bir de yaşlıca iyi bi hocayla hazırlanmıştım öss fiziğine. adamın tarzı falan bi ilginçti :)
0
şimdi fizik benim en fevdiğim dersler arasındadır sebebi gerçek hayatta rahatça görebilmem test edebilmemdir.(temel fizik kanunlarını tabi bana quantum fiziğini görebiliyormusun diye gelmeyin)
Örneğin fiziği hiç sevmeyen ve anlayamayan bir öğrenciyi bağıl hareketi anlatmak için asansöre bindirdim ve dedim asansör yukarı çıkıyor sana göre yanında ben hareket ediyomuyum hayır ama 2. kattaki eleman hareket ediyomu evet ediyor işte bağıl hareket budur dedim kafasına yatmıştı.
Tabi bunu hız ivme gibi şeylerle yapmak mümkün değil tabi o kısımları ezber ama biraz sana temel mantığını anlatacak birisi lazım formülün nereden geldiğini neden böyle olduğunu gösterecek birileri lazım.
amma velakin formülleri ezberleyeceksin bundan kaçış yok.
Örneğin fiziği hiç sevmeyen ve anlayamayan bir öğrenciyi bağıl hareketi anlatmak için asansöre bindirdim ve dedim asansör yukarı çıkıyor sana göre yanında ben hareket ediyomuyum hayır ama 2. kattaki eleman hareket ediyomu evet ediyor işte bağıl hareket budur dedim kafasına yatmıştı.
Tabi bunu hız ivme gibi şeylerle yapmak mümkün değil tabi o kısımları ezber ama biraz sana temel mantığını anlatacak birisi lazım formülün nereden geldiğini neden böyle olduğunu gösterecek birileri lazım.
amma velakin formülleri ezberleyeceksin bundan kaçış yok.
0
@basond allaha sukur kafa calisiyor, olayi anlamak zor degil. formullerin nereden geldigini de anliyorum ancak dedigim gibi sinavda oturup sifirdan cikarmak icin ugrasamam zaman kisitli. ezberlemek lazim evet hadi ezberlemeyi gectim ondan kacis yok. konsepti anlasam da sorular cok zor oluyor dunyanin en kolay konusu da olsa adam istedikten sonra istedigi kadar zorlayabilir. icinden cikamiyorum. e eski bi nefret de var bu ne lan diyorum aciyorum virtual piano yu cakiyorum bi secret garden huzunleniyorum kendi kendime
0
mutlaka kafan çalışıyodur orası kesin dostum
ancak dediğin gibi önceden kalan bir nefret önyargı seni frenliyor,
bunu yenmenin tek yolu yoğunlaşmak zorla güzellik olmaz ama köprüyü geçene kadar
çok soru çöz bi süre sonra anlayacaksınki sorular hep aynı temel mantık üzerinden boyanıp boyanıp soruluyor çok soru çözdükten sonra sana kolay gelmeye başlayacak,
Ha zamanım yok diyosun o konudada artık yapacak çok birşeyimiz yok tek diyebileceğimiz soru çözmeye odaklan bi süre sonra otomatikleşecek.
Hatta önce varsa çözümlü soruları çöz.
ancak dediğin gibi önceden kalan bir nefret önyargı seni frenliyor,
bunu yenmenin tek yolu yoğunlaşmak zorla güzellik olmaz ama köprüyü geçene kadar
çok soru çöz bi süre sonra anlayacaksınki sorular hep aynı temel mantık üzerinden boyanıp boyanıp soruluyor çok soru çözdükten sonra sana kolay gelmeye başlayacak,
Ha zamanım yok diyosun o konudada artık yapacak çok birşeyimiz yok tek diyebileceğimiz soru çözmeye odaklan bi süre sonra otomatikleşecek.
Hatta önce varsa çözümlü soruları çöz.
0
Fizikten nefret etmek nedir yahu? Fizik hocandan nefret edebilirsin, öğretim şeklinden nefret edebilirsin, ama fizikten nefret etmek de nedir?
Fizik dediğin etrafında gördüğün doğa olaylarının nasıl olduğunun açıklanmasından başka birşey değil. Öncelikle kafanızda fiziği ondan nefret etmenize sebep olan şeylerden arındırmanız gerekiyor. Öğrenmek isteğinizin oluşması lazım, dersi geçmek için soru çözmeyi halletmeyi değil. Formül ezberlemek soru tiplerini ezberlemek de değil. Boşu boşuna fazla nöron harcıyorsunuz; iki üç nöronla kavrayabileceğiniz bir olgu ile ilgili bir sürü soru şeklini ezberlemeye çalışarak, yazık.
Size fizikten anlayan bir hocayla sohbet etmeyi önerebilirim. Yukarıda arkadaşın belirttiği Walter Lewin ders videoları da çok faydalı ve iyidir.
Bence de kafan çalışıyor, en azından normal birisin, matematikten de yeterince anlıyorsun, fizikle böyle bir probleminin olması çok üzücü. Kahrolsun bağzı hocalar, kahrolsun bağzı eğitim sistemleri...
Fizik dediğin etrafında gördüğün doğa olaylarının nasıl olduğunun açıklanmasından başka birşey değil. Öncelikle kafanızda fiziği ondan nefret etmenize sebep olan şeylerden arındırmanız gerekiyor. Öğrenmek isteğinizin oluşması lazım, dersi geçmek için soru çözmeyi halletmeyi değil. Formül ezberlemek soru tiplerini ezberlemek de değil. Boşu boşuna fazla nöron harcıyorsunuz; iki üç nöronla kavrayabileceğiniz bir olgu ile ilgili bir sürü soru şeklini ezberlemeye çalışarak, yazık.
Size fizikten anlayan bir hocayla sohbet etmeyi önerebilirim. Yukarıda arkadaşın belirttiği Walter Lewin ders videoları da çok faydalı ve iyidir.
Bence de kafan çalışıyor, en azından normal birisin, matematikten de yeterince anlıyorsun, fizikle böyle bir probleminin olması çok üzücü. Kahrolsun bağzı hocalar, kahrolsun bağzı eğitim sistemleri...
0
@franz kafka bence de cok garip. o soyledikleriniz otomatikman fizikten de nefret ettiriyor iste insani. lisenin basinda fizik okumak istiyordum bir de onu da unutmayalim :) akademisyen olma gibi bir fikrim vardi yurtdisinda, ayrica olimpiyatlara katilma dusuncem vardi, kendi capimda calisiyordum da fizik ve kimya. ozellikle kimya. ee noldu .. egitim sistemi ve berbat hocalar iste. mezun oldugum lise de fen lisesinden sonra sehirdeki en kaliteli liseydi bir de.
kimya cok daha yakin geliyor bana. etrafimdaki seyleri hep kimya tarafindan goruyorum.
hoca bulamam ya, internet tek kaynagim su an.. biraz khan academy biraz walter lewin takilacagiz artik yapacak bir sey yok
kimya cok daha yakin geliyor bana. etrafimdaki seyleri hep kimya tarafindan goruyorum.
hoca bulamam ya, internet tek kaynagim su an.. biraz khan academy biraz walter lewin takilacagiz artik yapacak bir sey yok
0
mayeskuel
sosyal konulara duyarlı biriyim. ayvansaray metrobüs durağında hem 2 akbil makinesi hem de 2 vardiya çalışan kart satış memuru var. şimdi mail atıp, neden hem makina hem adam var siye şikayet edeyim mi? belki mantıklı bir qçıklaması vardır. size sorayım dedim. sonuçta devlet malı deniz değil. haksız
sosyal konulara duyarlı biriyim. ayvansaray metrobüs durağında hem 2 akbil makinesi hem de 2 vardiya çalışan kart satış memuru var. şimdi mail atıp, neden hem makina hem adam var siye şikayet edeyim mi? belki mantıklı bir qçıklaması vardır. size sorayım dedim. sonuçta devlet malı deniz değil. haksız mıyım?
0
çünkü makinalar tam paraları bozmuyor.
100tl verip abi şuradan 35tl yükle diyemiyorsun.
iki kişi gerektirecek bir yoğunluk var mı orasını bilemem.
100tl verip abi şuradan 35tl yükle diyemiyorsun.
iki kişi gerektirecek bir yoğunluk var mı orasını bilemem.
0
beyazmasa'yı tavsiye etmem ama metrobüsle ilgili şikayetlerin ve bilgilendirmelerin yapıldığı bir sayfa vardı iett'nin sayfasında. bulursanız oraya mutlaka sorun. ben aklıma takılan her şeyi soruyordum. cevaplıyorlar genelde. cevaplayamayacakları sorular da oluyor (günlük yolcu sayıları, en kalabalık istasyon, vs.) onlar için merkeze gidip dilekçe vermeniz gerekiyor öyle cevaplıyorlar.
0
caylaktim ben
Merhaba sevgili sözlük halkı. Yarın (19 şubat) bir arkadaşımla beraber Hatay'a gidiyoruz da, kalacak yerimiz yok. Zaten Hatay'a da ilk defa gidiyoruz, baya yabancıyız. 2 geceliğine bizi Antakya veya İskenderun'da ağırlayabilecek birileri var mıdır? Yoksa kalacak ucuz yer bilen var mıdır?Şimdiden teş
Merhaba sevgili sözlük halkı. Yarın (19 şubat) bir arkadaşımla beraber Hatay'a gidiyoruz da, kalacak yerimiz yok. Zaten Hatay'a da ilk defa gidiyoruz, baya yabancıyız. 2 geceliğine bizi Antakya veya İskenderun'da ağırlayabilecek birileri var mıdır? Yoksa kalacak ucuz yer bilen var mıdır?
Şimdiden teşekkürler, yarısında çıkacağınız sinemalar bol olsun.
Şimdiden teşekkürler, yarısında çıkacağınız sinemalar bol olsun.
0
Hocam ucuz olsun diyorsaniz,(fiyatini bilmiyorum ama ucuz oldugunu biliyorum) iskenderuna cok yakin belen diye kucuk bir ilce var minibusle 15 dakika. Orada seyran otel falan var. Orda kalabilirsiniz.
0
Belenden antakya biraz uzak yarım saat falan. Antakyaya gidecekseniz hürriyet caddesinde gidin orada bi et döner yerken esnafa Sorun, cok tatlı insanlardir, yardımcı olurlar.
İmza: Antakyali
İmza: Antakyali
0
patiska
Birisine sürpriz yapmayı planlıyorum. Meze konusunda hep çok kısır kalıyorum, aynı şeyler: patlıcan ezme, haydari, acılı ezme. Daha değişik, akşam yemeği yerini alabilecek çeşit lazım. Mantarlı, karidesli vs ara sıcaklardan da olur. Fazla zahmetli olmayan -zaman kısıtlı, rakı sofrasında olmasını ist
Birisine sürpriz yapmayı planlıyorum. Meze konusunda hep çok kısır kalıyorum, aynı şeyler: patlıcan ezme, haydari, acılı ezme. Daha değişik, akşam yemeği yerini alabilecek çeşit lazım. Mantarlı, karidesli vs ara sıcaklardan da olur.
Fazla zahmetli olmayan -zaman kısıtlı, rakı sofrasında olmasını isteyeceğiniz meze, ara sıcak çeşitleri nelerdir?
Fazla zahmetli olmayan -zaman kısıtlı, rakı sofrasında olmasını isteyeceğiniz meze, ara sıcak çeşitleri nelerdir?
0
Pacanga boregi
Karides guvec (zaten belirtmissiniz)
Yogurtlu havuc
Zeytinyagli barbunya
Coban salata (yaz olsa daha iyi olurdu, babaanem soguk patlican salatanin pezevengidir coban salata derdi)
Cerkes tavugu
Fava
Ilk akla gelenler.
Zaman kisitli olmasa zeytinyagli yaprak/biber/midye dolmasindan biri de olsa, bir de topik olsa sahlanir o sofra.
Karides guvec (zaten belirtmissiniz)
Yogurtlu havuc
Zeytinyagli barbunya
Coban salata (yaz olsa daha iyi olurdu, babaanem soguk patlican salatanin pezevengidir coban salata derdi)
Cerkes tavugu
Fava
Ilk akla gelenler.
Zaman kisitli olmasa zeytinyagli yaprak/biber/midye dolmasindan biri de olsa, bir de topik olsa sahlanir o sofra.
0
Beyaz peynir tabağı, rus salatası, acılı ezme, tarator, arnavut ciğeri, deniz börülcesi, patlıcan kızartma, közde kırmızı biber, yoğurtlu semizotu, yengeç salatası, kalamar ve bilimum deniz ürünleri aklıma gelenler
0
Kavurma,pastırma,paçanga böreği,sigara böreği,mercimek köfte,kısır,çiğ köfte,midye dolma,karides güveç,karides salata,ahtapot salatası,dil,ton balığı gibi ana yemeğin ne olduğu önemli olan ona göre meze hazırlanır he sadece rakı meze ise o zaman Allah ne verdiyse donatılır elden geldiği kadar damak zevki kadar...
0
on dakikada yapabileceğiniz iki süpersonik meze;
-Yoğurtlu havuç mezesi
-Yoğurtlu kereviz salatası
ikisinde de rendeleyip zeytinyağı ile kavuruyoruz ve markette satılan sütaş'ın sarımsaklı yoğurdu ile hiç uğraşmadan karıştırıp üzerine zeytinyağı gezdiriyoruz. Ekstra kerevize ceviz ekliyoruz. toplam hazırlama süresi 10 dakilayı geçmez. Tabi biraz da dolapta dinlendirin. Dışarıdan alacağınız o hazır ama leş gibi mezelerden 30 bin kat daha lezzetli olacaktır.
-Yoğurtlu havuç mezesi
-Yoğurtlu kereviz salatası
ikisinde de rendeleyip zeytinyağı ile kavuruyoruz ve markette satılan sütaş'ın sarımsaklı yoğurdu ile hiç uğraşmadan karıştırıp üzerine zeytinyağı gezdiriyoruz. Ekstra kerevize ceviz ekliyoruz. toplam hazırlama süresi 10 dakilayı geçmez. Tabi biraz da dolapta dinlendirin. Dışarıdan alacağınız o hazır ama leş gibi mezelerden 30 bin kat daha lezzetli olacaktır.
0
sıcaklardan kaşarlı mantar ve sigara böreği.
meze olarak da
köpoğlu
çerkes tavuğu
bir de ton balığıyla yapılan çerkes tavuğuna benzer bişi var o baya kolay yapılır sanırım.
bir de değişik birşeyler arıyorsan ispanyol mezeleri var "tapas" diye geçiyor.
ilginç şeyler çıkabiliyor arada.
meze olarak da
köpoğlu
çerkes tavuğu
bir de ton balığıyla yapılan çerkes tavuğuna benzer bişi var o baya kolay yapılır sanırım.
bir de değişik birşeyler arıyorsan ispanyol mezeleri var "tapas" diye geçiyor.
ilginç şeyler çıkabiliyor arada.
0
humus
babagannuş
cevizli biber
tarator
ali nazik
zahter salatası
bakla (meze olan)
patlıcan kızartma
havuç kızartma
babagannuş
cevizli biber
tarator
ali nazik
zahter salatası
bakla (meze olan)
patlıcan kızartma
havuç kızartma
0
yarmasimo
Kahvenin bazı türlerinin ya da tüketim şekillerinin çok kalorili ve sağlıksız olduğu hakkında bir şeyler okumuştum. Şu üçü bir arada paketlerinin matah olmadığını tahmin ediyorum da tam olarak neyden geliyor zararı? Krema?
Kahvenin bazı türlerinin ya da tüketim şekillerinin çok kalorili ve sağlıksız olduğu hakkında bir şeyler okumuştum.
Şu üçü bir arada paketlerinin matah olmadığını tahmin ediyorum da tam olarak neyden geliyor zararı? Krema?
Şu üçü bir arada paketlerinin matah olmadığını tahmin ediyorum da tam olarak neyden geliyor zararı? Krema?
0
Özellikle kahve tiryakileri her tür hazır kahve nin tandının bozuk ve yapay olduğunu düşünürler.
ayrıca kahve kremasının içinde mısır şurubu ve yapay tadlandırıcılar var.
Şeker zaten paso sağlıksız :)
ayrıca kahve kremasının içinde mısır şurubu ve yapay tadlandırıcılar var.
Şeker zaten paso sağlıksız :)
0
Gerek üçü bir arada,gerek diğer tüm granül kahveler gerçek kahve olmadığından içlerinde haddinden fazla şeker, glikoz şurubu vs var. Bundan dolayı kilo yapıyolar ve sağlıksızlar. Sütsüz şekersiz sade filtre kahve kilo aldırmaz, hatta yağ yaktırdığı bile kanıtlanmıştır.
0
"Nescafe 3'ü bir arada ürününün içindekiler listesi:
İçindekiler: Şeker, kahve beyazlatıcısı (%27) (glukoz şurubu, hidrojenize bitkisel yağ, asitliği düzenleyiciler (dipotasyum fosfat, sodyum polifosfat, trisodyum sitrat, pentasodyum trifosfat), sodyum kazeinat (süt proteini), emülgatör (yağ asitlerinin mono ve digliseritlerinin mono ve diasetil tartarik asit esterleri, yağ asitlerinin mono ve digliseritleri), topaklanmayı önleyici (sodyum alüminyum silikat), doğala özdeş süt aromaları, tuz), çözünebilir kahve, tuz. (eser miktarda badem, fındık, gluten, soya, yumurta)"
bunun kahve olmadığını kabul edelim önce bence, sonra da içmeyi bırakalım. şunu içmenin anlamı yok yani. düzgün, sade bir kahveyi tüketmenin bünyeye zararından çok faydası bile olabilir, tabii abartmadıkça.
İçindekiler: Şeker, kahve beyazlatıcısı (%27) (glukoz şurubu, hidrojenize bitkisel yağ, asitliği düzenleyiciler (dipotasyum fosfat, sodyum polifosfat, trisodyum sitrat, pentasodyum trifosfat), sodyum kazeinat (süt proteini), emülgatör (yağ asitlerinin mono ve digliseritlerinin mono ve diasetil tartarik asit esterleri, yağ asitlerinin mono ve digliseritleri), topaklanmayı önleyici (sodyum alüminyum silikat), doğala özdeş süt aromaları, tuz), çözünebilir kahve, tuz. (eser miktarda badem, fındık, gluten, soya, yumurta)"
bunun kahve olmadığını kabul edelim önce bence, sonra da içmeyi bırakalım. şunu içmenin anlamı yok yani. düzgün, sade bir kahveyi tüketmenin bünyeye zararından çok faydası bile olabilir, tabii abartmadıkça.
0
Ben zaten şeker kullanmıyorum, kremayı da kullanmayıveririm de "sade, gerçek kahve" dediğiniz neye tekabül ediyor. Şekersiz, kremasız Nescafe paketleri? Türk kahvesi?
0
ben genelde gün içinde 1 ya da iki fincan bundan içiyorum. şeker yok. krema yok. süt tozu yok. tabii filtre kahve kadar lezzetli gelmiyor bana ama olsun idare ediyoruz.
static.avansas.com
static.avansas.com
0
O nescafeler hep cozunebilie kahve bana dokforum kesinlikle telveli kahve iceceksin demisti. Cunku kahve suda cozunmez ve ne 3 in 1 ler suda cozinuyor yani onlar kahve degil aslinda. Sade filtee yada turk kahvesi oneriyorum.ben nunlari iciyorum.
0
gerçek kahve kahve çekirdeğidir. türk kahvesi, çibo, sıtarbaks, nero gibi yerlerden alınan çekirdeklerin firenç pires için çekilmesi evinizde kendiniz yapmanızdır. cümleye bak ehe. neyse. bir de kahve makinesi alırsınız o zaman çektirmeye gerek kalmaz.
granül kahve dediğimiz bu neskafe, kafe kırovn gibi kahveler iyi değil.
granül kahve dediğimiz bu neskafe, kafe kırovn gibi kahveler iyi değil.
0
türk kahvesi, aynı filtre, espresso gibi farklı bir kahve hazırlama şekli sonuçta. ama nescafe bir kahve hazırlama şekli değil, çünkü kahve değil, kahve taklidi yapan bir şeydir.
kahve dediğimiz şey şu işte: i.imgur.com bu kavrulmuş çekirdeği kahveni nasıl demleyeceksen ona göre öğütür içersin. öğütüp direkt nescafe gibi bardağa koyup üzerine de suyu koyup içersen ağzın yüzün suda eriyemeyen öğütülmüş kahve olur. nescafe classic gibileri mesela %100 kahveden oluşur dense de, bu bildiğimiz işlenmemiş kahve değildir, işlemden geçmiş, suyunu kaybetmiş, bu yolla kahvenin tüm karakterini yok etmiş tozdur. bildiğimiz kahveye kolaylıkla ulaşabilirsin günümüzde, gayet pratik kahve demleme yolları da var. bu yüzden sen de uzaklaş bu tozlardan bence.
kahve dediğimiz şey şu işte: i.imgur.com
bu kavrulmuş çekirdeği kahveni nasıl demleyeceksen ona göre öğütür içersin. öğütüp direkt nescafe gibi bardağa koyup üzerine de suyu koyup içersen ağzın yüzün suda eriyemeyen öğütülmüş kahve olur. nescafe classic gibileri mesela %100 kahveden oluşur dense de, bu bildiğimiz işlenmemiş kahve değildir, işlemden geçmiş, suyunu kaybetmiş, bu yolla kahvenin tüm karakterini yok etmiş tozdur. bildiğimiz kahveye kolaylıkla ulaşabilirsin günümüzde, gayet pratik kahve demleme yolları da var. bu yüzden sen de uzaklaş bu tozlardan bence.
0
granül kahveler gerçek kahve değil bence de. french pressle, makinayla uğraşmayayım diye jacobs millicano aldım en son deneme amaçlı, yüzde 15 i sanırım çekirdek kahveymiş, granülden hallice en azından. ama tabi çekirdekten çektirip kullanma imkanı varsa en iyisi o. ama krema, şeker vs tamamen kalori ve kahve zevkini öldüren şeyler kanımca.
0
jacobs millicano migrosta indirimdeydi ben de aldım, enfes bir tadı var.
ayrıca nerde olursanız olun süt tozu krema yerine az miktar soğuk süt ekleyin
ayrıca nerde olursanız olun süt tozu krema yerine az miktar soğuk süt ekleyin
0
zekicalik
Dostlar izlemelisin dediğiniz önerdiğiniz Fransız filmleri istiyorum türü pek önemli değil de çok ağır olmayıp daha eğlenceli bir şeyler olursa daha hoş olur gibi, şimdiden teşekkür ettim...
Dostlar izlemelisin dediğiniz önerdiğiniz Fransız filmleri istiyorum türü pek önemli değil de çok ağır olmayıp daha eğlenceli bir şeyler olursa daha hoş olur gibi, şimdiden teşekkür ettim...
0
İlgi alanına girer mi bilmiyorum ama Fransız yapımı bir film söyleyeceğim: Fantastic Planet. Ütopik bir animasyon.
İnsanları evcil hayvan olarak besleyen uzaylılar var mesela.
İnsanları evcil hayvan olarak besleyen uzaylılar var mesela.
0
(bkz: le placard)
(bkz: Caché)
(bkz: Le dîner de cons)
(bkz: Un crime au paradis)
Üç renk üçlemesi:
(bkz: Bleu)
(bkz: Blanc)
(bkz: Rouge)
(bkz: La fille sur le pont)
(bkz: Caché)
(bkz: Le dîner de cons)
(bkz: Un crime au paradis)
Üç renk üçlemesi:
(bkz: Bleu)
(bkz: Blanc)
(bkz: Rouge)
(bkz: La fille sur le pont)
0
sisfosdongusu
Benim merak ettiğim, vuranların ne maksatla o insanları vurduğu. hükümet desek kürtlere ve pkk'lılara düşman gibi gözükmüyor. E askerler de hükümete bağlı. O insanların vurulmasındaki amaç ya da niyet neydi? neden böyle bir problemin altına girdiler?
Benim merak ettiğim, vuranların ne maksatla o insanları vurduğu. hükümet desek kürtlere ve pkk'lılara düşman gibi gözükmüyor. E askerler de hükümete bağlı. O insanların vurulmasındaki amaç ya da niyet neydi? neden böyle bir problemin altına girdiler?
0
asıl garip olan bunun sorgulanması. ulan 30 kişilik katırlı eşekli ne taşıdığı belirsiz adam sınırlarımıza tecavüz ediyor. değil vurmak anasını sikmek gerekir bunların, vuran askerin de ellerine sağlık. ama tabi başta kürtçü bi hükümet olunca bundan da mağduriyet çıkmış. ha dobroski dobroski diye zırlayan kekolar gitsinler pek bi demokrat batı ülkesinin sınırlarına aynı şekilde tecavüz etsinler bakalım ne oluyor.
alın bakalım, Amerika Meksika sınırında Amerikan askerleri kaç tane kaçak Meksikalıyı öldürmüş.
en.wikipedia.org
alın bakalım, Amerika Meksika sınırında Amerikan askerleri kaç tane kaçak Meksikalıyı öldürmüş.
en.wikipedia.org
0
öncelikle katledilenler kaçak değil. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. kaçak olması için Irak-Suriye vs vatandaşı olup sınır tecavüzü yapması gerekir.
insansız hava araçları ile gelen grubun çok net görüntülerini almak mümkün. zaten pkk unsuru olsan iha ları gördüğünde direk kamufle olurlar ya da kamufle olmaya çalışırlar. bir de pkk unsuru o kadar alenen gelmez. netekim yüzlerce sızma yapılıyor ve ne gören ne duyan oluyor.
hükümetin açıklaması "biz her ihtimale karşı vurduk, kaçakçı vatandaş değil de terör örgüt üyesi olsaydı da vurmasaydık da onlar da gelip karakol bassaydı askerimizi öldürseydi iyi mi olurdu" şeklinde oldu.
devlet resmen kendi vatandaşlarını öldürdü. ki bunu kabul edere tazminat ödemeyi teklif etti.
insansız hava araçları ile gelen grubun çok net görüntülerini almak mümkün. zaten pkk unsuru olsan iha ları gördüğünde direk kamufle olurlar ya da kamufle olmaya çalışırlar. bir de pkk unsuru o kadar alenen gelmez. netekim yüzlerce sızma yapılıyor ve ne gören ne duyan oluyor.
hükümetin açıklaması "biz her ihtimale karşı vurduk, kaçakçı vatandaş değil de terör örgüt üyesi olsaydı da vurmasaydık da onlar da gelip karakol bassaydı askerimizi öldürseydi iyi mi olurdu" şeklinde oldu.
devlet resmen kendi vatandaşlarını öldürdü. ki bunu kabul edere tazminat ödemeyi teklif etti.
0
lan yazmayayım yazmayayım diyorum da sınıra tecavüz etmişler o yüzden hava bombardımanı ile öldürülmeyi haketmişler. amk zihniyete bak.
1- adam sınıra tecavüz etmedi.
2- sınıra tecavüz edenlere hava bombardımanı ile ölüm cezası bu ülkede rutin bir olay mı amk? hırsızlık yapanın kafasına nükleer bomba mı atıyoruz?
3- amerika'nın yaptığı her bok doğru mu amk? bir şeyi amerika yaptıysa kesin doğrudur. o soruna yol açan pkk'nın elinde amerika'nın silahlarının olduğu kanıtlanmadı mı zaten? amerikan askeri meksikalı öldürmüşmüş. çok doğru bir hareket. türk askerinin kafasına da çuval geçirdiydi. bak bu daha da doğru bir hareket.
1- adam sınıra tecavüz etmedi.
2- sınıra tecavüz edenlere hava bombardımanı ile ölüm cezası bu ülkede rutin bir olay mı amk? hırsızlık yapanın kafasına nükleer bomba mı atıyoruz?
3- amerika'nın yaptığı her bok doğru mu amk? bir şeyi amerika yaptıysa kesin doğrudur. o soruna yol açan pkk'nın elinde amerika'nın silahlarının olduğu kanıtlanmadı mı zaten? amerikan askeri meksikalı öldürmüşmüş. çok doğru bir hareket. türk askerinin kafasına da çuval geçirdiydi. bak bu daha da doğru bir hareket.
0
Pkk'nın giderek güçten düşmesi üzerine bölgedeki operasyonlara gölge düşürecek bir aksiyon olarak tanımlıyorum ben bu olayı. Hız kazanan terörü bitirme eylemi bu olaydan sonra sorgulandı ve karşılıklı anlaşma yoluna giden bir süreç işledi. Şuna kesin inanıyorum ki bu eylemin emrini verenler ülke menfaatlerini değil kendi veya başka ülkelerin menfaatlerini isteyen insanlardı. Basının ikiyüzlülüğünü de masum kaçakçılar ibaresiyle net bir şekilde gördüm. Masum katil cem garipoğlu ifadesi ne kadar boş, anlamsız ve uygunsuzsa masum kaçakçılar da o kadar anlamsız ve uygunsuzdur. Ancak bu ibare kabul gördü artık. Kanunen cezalandırılması gereken kimselerdi evet. Ama cezaları tepelerine bomba yağdırmak mı onu bilemiyorum. Bence böyle..
0
ha bu kekolar kaçak değil tc vatandaşıymış. peki bu kaçakçı oldukları geçeğini değiştiriyor mu? ayrıca sınırdan kaçak olarak geçen herkes kaçaktır isterse cumhurbaşkanı olsun.
ihaları görünce saklanıyorlar öyle mi? dağda bu taktiği mi uyguluyordunuz? iha dediğin şey uçurtma mı, kafanı kaldırıp baktın mı görücen?
ihaları görünce saklanıyorlar öyle mi? dağda bu taktiği mi uyguluyordunuz? iha dediğin şey uçurtma mı, kafanı kaldırıp baktın mı görücen?
0
@tomofilli: siyaset ve askeri bilginiz ne kadar derindir bilmiyorum ancak kaçak ile kaçakçı farklı şeylerdir. justin bieber da sınırdan pasaport kontrolü olmadan geçti onu da bombalasaydık? o halk 100+ yıldır orada kaçakçılıkla geçinir. bunu her iki devlet de bilir. her iki devlet de göz yumar. göz yummak zorundadır zira devlet o halka asgari ihtiyaçlarını karşılayabilecek hizmeti dahi götürememektedir. birileri güç gösterisi yapmak için gidip katliam yaptı.
iha'lar hayalet uçak değildir. gayet de görebilirsin. özellikle düşman unsuru tespit edildiğinde görüntü alabilmek için görünür olmaktalar. dağda iha da gördüm, ihadan nasıl saklandıklarını anlatan terörist sorgusu da gördüm.
18 yaşında ergenler gibi işkembeden sallamak, bana terörist demek yerine açın iki tane kaynak okuyun, itiraf dökümanlarını okuyun, iki videosunu izleyin.
iha'lar hayalet uçak değildir. gayet de görebilirsin. özellikle düşman unsuru tespit edildiğinde görüntü alabilmek için görünür olmaktalar. dağda iha da gördüm, ihadan nasıl saklandıklarını anlatan terörist sorgusu da gördüm.
18 yaşında ergenler gibi işkembeden sallamak, bana terörist demek yerine açın iki tane kaynak okuyun, itiraf dökümanlarını okuyun, iki videosunu izleyin.
0
iha'nın yerden görünemeyeciğini bilmek için askeri deha olmaya gerek yok. biraz zeka biraz mantık yeterli. al bakalım ne demişler ihalar hakkında.
In addition, Schörnig adds, "There are studies that clearly show that the population at home considers this type of warfare unethical," Neuneck said. The drones are invisible and kill seemingly indiscriminately. In the regions where drones have flown over, that leads to trauma and terror."
www.dw.de
şimdiye kadar bu kekoların suç işlemesine göz yumuldu diye bu onları haklı yapmıyor, özellikle masum köylü hiç yapmıyor. bu olay edirne sınırındaki köylülerin başına gelseydi, şimdiye çoktan unutulmuştu. ama ölen kürtler olunca tabi değere biniyorlar.
In addition, Schörnig adds, "There are studies that clearly show that the population at home considers this type of warfare unethical," Neuneck said. The drones are invisible and kill seemingly indiscriminately. In the regions where drones have flown over, that leads to trauma and terror."
www.dw.de
şimdiye kadar bu kekoların suç işlemesine göz yumuldu diye bu onları haklı yapmıyor, özellikle masum köylü hiç yapmıyor. bu olay edirne sınırındaki köylülerin başına gelseydi, şimdiye çoktan unutulmuştu. ama ölen kürtler olunca tabi değere biniyorlar.
0
tabi ya, adam kaçakçılık yaptığı için suçlu.. gidip sabancı holding'in uludere kulesindeki genel merkezinde müfettişlik falan yapması gerekiyordu.
0
öncelikle onları değere binmesinin nedeni kürt, alevi, zaza, agnostik, türk olmaları değil; insan olmaları, canlı olmaları, bu devletin vatandaşı olmaları.
bilmiyorum hiç oralara gittiniz mi ama hakkari, mardin, şırnak, tunceli, van, diyarbakır, bitlis gibi pek çok yere gittim. şehir merkezlerine değil köylerine küçük ilçelerine de gittim. edirnenin sınır köylerine de gittim. edirnede 2 tane uçağı olan köy var. bakın dolmuş, minibüs değil uçak var çiftçide. rizede, konyada, vanda çiftçi, köylü akşama karnını nasıl doyuracağının derdinde. adama iş vermezsen, iş sahası açmazsan, babalarından dedelerinden gördüğü kaçakçılık işini yapmalarına açıkça göz yumarsan birden bire adamları ay ben sizi terörik sandıııım diyerek bombaladığında özürü olmaz.
bilmiyorum hiç oralara gittiniz mi ama hakkari, mardin, şırnak, tunceli, van, diyarbakır, bitlis gibi pek çok yere gittim. şehir merkezlerine değil köylerine küçük ilçelerine de gittim. edirnenin sınır köylerine de gittim. edirnede 2 tane uçağı olan köy var. bakın dolmuş, minibüs değil uçak var çiftçide. rizede, konyada, vanda çiftçi, köylü akşama karnını nasıl doyuracağının derdinde. adama iş vermezsen, iş sahası açmazsan, babalarından dedelerinden gördüğü kaçakçılık işini yapmalarına açıkça göz yumarsan birden bire adamları ay ben sizi terörik sandıııım diyerek bombaladığında özürü olmaz.
0
vah vah koylunun ucagi varmis, neremle guleyim simdi buna, boying mi eyirbas mi? benim babamin koyu sivasin bi daginda. 4 seneye kadar yolu yoktu, toprak yol, en yakin ilce arabayla 2 saat uzaklikta. hem allahin hem devletin siktir ettigi bi yer yani. buna ragmen kimse kacakcilik yapmiyor, kimse kacak elektrik kullanmiyor. sizin ben bahanenizi seveyim, bu adamlarin sucu ne peki? keko olmamak mi? o koyden bi kisi kacak elektrik cekmeye calissa devlet tepesine biner.
yani bana hic sen oralar gittin mi diye gazel okumayin, sanki bu kekolar multeci hatayi yasiyormus da, turkler sefa suruyormus.
yani bana hic sen oralar gittin mi diye gazel okumayin, sanki bu kekolar multeci hatayi yasiyormus da, turkler sefa suruyormus.
0
pasp
... en bilinen şarkılarını -sözlü olur, enstrümental olur- yazabilir misiniz? bir şarkı var bildiğimiz yani evdeki herkes biliyor da kimse ismini hatırlayamıyor. epik bir şarkı böyle kahramanlık filmlerinde falan filan geçer, braveheart'ta bile geçiyor olabilir. böyle herkesin aklına denizli menizli
... en bilinen şarkılarını -sözlü olur, enstrümental olur- yazabilir misiniz? bir şarkı var bildiğimiz yani evdeki herkes biliyor da kimse ismini hatırlayamıyor. epik bir şarkı böyle kahramanlık filmlerinde falan filan geçer, braveheart'ta bile geçiyor olabilir. böyle herkesin aklına denizli menizli kahramanlık filmleri falan geliyor vs.
buradan bir sonuç çıkarabilecek olanı shazam'ın başkanı yapıcam! (bulamadı da shazam :( )
not: vurmalı enstrümanlı değil ya da belki bir iki yerinde çok az vurmalı enstrüman vardır, tamamını hatırlayamadığımız için bilemiyoruz. bence sözlü de değil ama gene tamamını hatırlayamadığımız için emin değiliz. :( gene de sözsüz olanlar daha öncelikli olsun.
bir de yavaş bir eser. bayağı yavaş. görkemli böyle yaylılar falan.. mistik değil ama.
buradan bir sonuç çıkarabilecek olanı shazam'ın başkanı yapıcam! (bulamadı da shazam :( )
not: vurmalı enstrümanlı değil ya da belki bir iki yerinde çok az vurmalı enstrüman vardır, tamamını hatırlayamadığımız için bilemiyoruz. bence sözlü de değil ama gene tamamını hatırlayamadığımız için emin değiliz. :( gene de sözsüz olanlar daha öncelikli olsun.
bir de yavaş bir eser. bayağı yavaş. görkemli böyle yaylılar falan.. mistik değil ama.
0
0
lady of shallot'a benziyor ama değil, gene en yaklaşan sen oldun :) ama sözsüz gibiydi daha çok.
0
0
yukarıda link verenler hangi şarkı olduğunu yazmadığı için teker teker linklere bakıp şarkıları incelemeden aşağıda bir iki link veriyorum.
night ride across the caucasus
www.youtube.com
Never-Ending Road
www.youtube.com
night ride across the caucasus
www.youtube.com
Never-Ending Road
www.youtube.com
0
odiyus
merhaba,harf inkılabı hakkında tüm yorumlarınız nelerdir? tümünü bekliyorum teşekkürler...
merhaba,
harf inkılabı hakkında tüm yorumlarınız nelerdir? tümünü bekliyorum teşekkürler...
harf inkılabı hakkında tüm yorumlarınız nelerdir? tümünü bekliyorum teşekkürler...
0
hafızasızlaşıtırma ve geçmişsizleştirme, dolayısıyla eksik bir tarih bilinci.
geçmişi kontrol eden geleceği de kontrol eder, falan.
kemalist devrim fransız jakoben-burjuva devriminin bir kopyasıydı, onlar da benzer şeyler yaptılar; tarihi yok saymak gibi. ama olmuyo işte bi yere kadar.
geçmişi kontrol eden geleceği de kontrol eder, falan.
kemalist devrim fransız jakoben-burjuva devriminin bir kopyasıydı, onlar da benzer şeyler yaptılar; tarihi yok saymak gibi. ama olmuyo işte bi yere kadar.
0
"bir koca milletin bir anda okuma yazma bilmez olmasına".
devrimden önce entellektüel tarıtşmaların merkezi bizmişiz gibi oldu ama o zaman zaten kimse bir bok okuyamıyordu. harf inkılabı bir bütünün parçası. siz sadece bu adımı alırsanız anlamsız gelebilir. Atatürk o zamanlar yeni bir millet yaratma çalışması içindeydi. jakoben-burjuva devrimi ile çok alakalı değil bu. Güneş dil teorisi, türk tarih kurumunun kurulması falan hepsi yeni bir millet yaratma çabalarının bir parçasıydı. Farsça-arapça tarafından tecavüze uğramış bir türkçeyi arap harflerine benzer harflerle yazmak takdir edersiniz ki ne milli bir bilinç ne de bir kültür sağlar. Farsça ya da arapçayı küçümsediğimden değil ama türkçe'nin bozulmasından dolayı böyle diyorum.
sonuçta dili arındırma çalışmaları içinde harflerin de değiştirilmesi gerekiyordu. Arap harfleri benzer harflerle bu sefer de türkçe yazmak da mantıklı değil. Bu yüzden batı ile daha uyumlu olmak düşüncesine de sahip çıkarak latin harflerine geçildi. Bunun tabana yayılması falan gibi bir imkan yok zira okuyan insan çok az zaten. Dolayısıyla bir an önce yapılması lazımdı yapıldı. Takvimde ve ölçü birimlerindeki değişiklikler, eğitim kurumlarındaki değişiklikler ile batılılaşma adımları pekiştirildi. Harf devrimi tek başına düşünülemez bence.
devrimden önce entellektüel tarıtşmaların merkezi bizmişiz gibi oldu ama o zaman zaten kimse bir bok okuyamıyordu. harf inkılabı bir bütünün parçası. siz sadece bu adımı alırsanız anlamsız gelebilir. Atatürk o zamanlar yeni bir millet yaratma çalışması içindeydi. jakoben-burjuva devrimi ile çok alakalı değil bu. Güneş dil teorisi, türk tarih kurumunun kurulması falan hepsi yeni bir millet yaratma çabalarının bir parçasıydı. Farsça-arapça tarafından tecavüze uğramış bir türkçeyi arap harflerine benzer harflerle yazmak takdir edersiniz ki ne milli bir bilinç ne de bir kültür sağlar. Farsça ya da arapçayı küçümsediğimden değil ama türkçe'nin bozulmasından dolayı böyle diyorum.
sonuçta dili arındırma çalışmaları içinde harflerin de değiştirilmesi gerekiyordu. Arap harfleri benzer harflerle bu sefer de türkçe yazmak da mantıklı değil. Bu yüzden batı ile daha uyumlu olmak düşüncesine de sahip çıkarak latin harflerine geçildi. Bunun tabana yayılması falan gibi bir imkan yok zira okuyan insan çok az zaten. Dolayısıyla bir an önce yapılması lazımdı yapıldı. Takvimde ve ölçü birimlerindeki değişiklikler, eğitim kurumlarındaki değişiklikler ile batılılaşma adımları pekiştirildi. Harf devrimi tek başına düşünülemez bence.
0
şöyle bi sağlama da yapılabilir:
şu günkü kelimelerden arapça farsça menşeili kelimeleri çıkar geriye ne kalıyo, bakalım, bakılabilir.
aynı zamanda şu soruyu da sormak gerek, madem o kadar türkleşecektik, misal neden göktürk alfabesi değil de latin alfabesi, üstelik o dönemde de sömürgeciliğin dili olan ingilizce-franszıcanın alfabesinden yola çıkarak, örneğin "k" harfini içermeyen italyan alfabesi ya da almanca değil de hem kültürel hem ekonomik sömürgeciliğin babalarının harflerini almışız? herhalde tesadüf değildir. "lise 1" kitaplarındaa bile yazar denilenler de belli, meşrulaştırma ikna temelli şeyler, fonetiğe daha uygunmuş uluslararası kolaylık falan. e şimdi yeni soru: çin ya da iran rusya nası oldu da bu uluslararası kolaylıktan faydalanmadan mevcut konumuna geldi? ya da yine o lise 1 tarih kitaplarında yazdığına göre ilk "türk" adını kullanan göktürklerin alfabesi nası olur da türkçenin seslerine latin alfabesinden daha uygun olamaz? falan.
kimsenin bişy okuyamadığı ya da okuma yazma oranları vs de zaten o dönemde bu olayın faillerince oluşturulmuş (bugün partilere yakın kurumların yaptırdığı seçim anketlerinin ilgili partinin leyhine çıkması gibi) verilerden yola çıkılarak söylenegelen şeyler. doğruluğunu yanlışlığını asla kesin olarak bilemeyiz; ki "batılılaşma" mevzuu da yeni değil, 3. selim hatta 18. yya dek gidiyor.
@godsparticle: işte batılılaşma hafızasızlaşma ve geçmişsizleşme demek değil mi? kültürel emperyalizm deyelim kavramsal olarak başlıklaştırırsak. ya da g. orwell'in newspeak'i gibi.
şu günkü kelimelerden arapça farsça menşeili kelimeleri çıkar geriye ne kalıyo, bakalım, bakılabilir.
aynı zamanda şu soruyu da sormak gerek, madem o kadar türkleşecektik, misal neden göktürk alfabesi değil de latin alfabesi, üstelik o dönemde de sömürgeciliğin dili olan ingilizce-franszıcanın alfabesinden yola çıkarak, örneğin "k" harfini içermeyen italyan alfabesi ya da almanca değil de hem kültürel hem ekonomik sömürgeciliğin babalarının harflerini almışız? herhalde tesadüf değildir. "lise 1" kitaplarındaa bile yazar denilenler de belli, meşrulaştırma ikna temelli şeyler, fonetiğe daha uygunmuş uluslararası kolaylık falan. e şimdi yeni soru: çin ya da iran rusya nası oldu da bu uluslararası kolaylıktan faydalanmadan mevcut konumuna geldi? ya da yine o lise 1 tarih kitaplarında yazdığına göre ilk "türk" adını kullanan göktürklerin alfabesi nası olur da türkçenin seslerine latin alfabesinden daha uygun olamaz? falan.
kimsenin bişy okuyamadığı ya da okuma yazma oranları vs de zaten o dönemde bu olayın faillerince oluşturulmuş (bugün partilere yakın kurumların yaptırdığı seçim anketlerinin ilgili partinin leyhine çıkması gibi) verilerden yola çıkılarak söylenegelen şeyler. doğruluğunu yanlışlığını asla kesin olarak bilemeyiz; ki "batılılaşma" mevzuu da yeni değil, 3. selim hatta 18. yya dek gidiyor.
@godsparticle: işte batılılaşma hafızasızlaşma ve geçmişsizleşme demek değil mi? kültürel emperyalizm deyelim kavramsal olarak başlıklaştırırsak. ya da g. orwell'in newspeak'i gibi.
0
güzel bir hareketti ama üzerinden kaç yıl geçmesine rağmen tam olarak işe yaramadığını görebiliyoruz. mesela bu değişimle beraber milletin okuma yazmayı unuttuğunu sananlar halen aramızda dolaşıyor. şu anda bile okuma yazma oranında türkiye dünya ortalamasının altındayken o zamanki toplumun yüzde kaçının okuma yazma bildiğini size bırakıyorum.
0
bizzat ismet inönü
“Harf İnkılabı’nın en büyük faydası, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. Türk milletini bir kültür âleminden bir başkasına nakletmiştir.”
derken hala bizim ulusalcılar okuma yazma oranı falan diye saçmalıyor.
harf inkılabının amacı "kültürümüzü" değiştirmekti, başarılı da oldu işte.
“Harf İnkılabı’nın en büyük faydası, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. Türk milletini bir kültür âleminden bir başkasına nakletmiştir.”
derken hala bizim ulusalcılar okuma yazma oranı falan diye saçmalıyor.
harf inkılabının amacı "kültürümüzü" değiştirmekti, başarılı da oldu işte.
0
@dafaiss harf inkılabından önce osmanlı arap götü yalayan adamlara dönüşüyordu. hafıza dediğin buysa bilemem. türk mürk değil bayağı bayağı araplaşmışlardı. hem dilde, hem edebiyatta. müdahale edilen şey türk kültürünü yıkıp alman kültürü falan getirmek değil. her bok türkçeye çevrilip öyle anlatıldı insanlara. geometri terimlerinin türkçeleştirilmesi falan hep bu amaçla yapıldı. çarpma işlemi yerine darp demek kültürel hafıza değil kültürel yozlaşmadır.
şimdi benzeri bir inkılap olsa da bir ton yabancı terimi kullanmaktan vazgeçsek keşke. şu anda em pi üç pileyır vb. bir ton terim dilimize yerleşti ve hiç yadırgamıyoruz. seyv etmek, forvırdlamak, röfle, meç, bir ton kelime var. bunlar bizim kültürel hafızamız değil. osmanlıdaki farsça ve arapçadan araklanan kelimeler de kültürel geçmişimiz değil yozlaşmışlıktı.
rusların çinlilerin japonların kendi alfabeleri binlerce yıldır kullanılıyordur (abarttım elbette ki değiştiler). ruslar rusçayıjapon alfabesiyle, çince kelimeleri kullanarak konuşmadılar hiç. ya da koreliler almanca kelimelerle çince kelimeleri birleştirip kiril alfabesiyle bir dil konuşmadılar. onların kendi dilleri ve alfabeleri vardı.
bizim de yozlaşmamış bir dilimiz ve alfabemiz olsaydı aynı alfabeyi kullanırdık. ama yüzyıllardır türk alfabesi diye bir şey kullanılmamış zaten. dolayısıyla neyi kullanacaktı başka atatürk? en kolayı batıyla entegrasyonu sağlayabilecek bir alfabe yaratmaktı. karakterleri latin alfabesinden aldı. ama gidip de fonetik açıdan ihtiyacımız olmayan w, q gibi harfleri almadı. ş, ç, ğ gibi harfleri ekledi. yani yüzde yüz batıdan hazır alalım gibi bir olay da yok. bir devrimden söz ediyoruz. öyle saçma sapan duygusal düşüncelerle gerçekleştirilecek şeyler değildir devrimler. o yüzden dünya tarihinde başarısız devrim girişimi başarılılardan daha azdır.
şimdi benzeri bir inkılap olsa da bir ton yabancı terimi kullanmaktan vazgeçsek keşke. şu anda em pi üç pileyır vb. bir ton terim dilimize yerleşti ve hiç yadırgamıyoruz. seyv etmek, forvırdlamak, röfle, meç, bir ton kelime var. bunlar bizim kültürel hafızamız değil. osmanlıdaki farsça ve arapçadan araklanan kelimeler de kültürel geçmişimiz değil yozlaşmışlıktı.
rusların çinlilerin japonların kendi alfabeleri binlerce yıldır kullanılıyordur (abarttım elbette ki değiştiler). ruslar rusçayıjapon alfabesiyle, çince kelimeleri kullanarak konuşmadılar hiç. ya da koreliler almanca kelimelerle çince kelimeleri birleştirip kiril alfabesiyle bir dil konuşmadılar. onların kendi dilleri ve alfabeleri vardı.
bizim de yozlaşmamış bir dilimiz ve alfabemiz olsaydı aynı alfabeyi kullanırdık. ama yüzyıllardır türk alfabesi diye bir şey kullanılmamış zaten. dolayısıyla neyi kullanacaktı başka atatürk? en kolayı batıyla entegrasyonu sağlayabilecek bir alfabe yaratmaktı. karakterleri latin alfabesinden aldı. ama gidip de fonetik açıdan ihtiyacımız olmayan w, q gibi harfleri almadı. ş, ç, ğ gibi harfleri ekledi. yani yüzde yüz batıdan hazır alalım gibi bir olay da yok. bir devrimden söz ediyoruz. öyle saçma sapan duygusal düşüncelerle gerçekleştirilecek şeyler değildir devrimler. o yüzden dünya tarihinde başarısız devrim girişimi başarılılardan daha azdır.
0
oooo ismet inönü sözü gelmiş bile, bunların bir de sözde kaynak gösterdiği bir alıntı var, eğer gider kitabı araştırırsanız ( çok zor değil google books'ta taranmış durumduysa bir kaç kelimesini yazın) bu yazıların olmadığını göreceksiniz.
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
şu da var ki bu konu açıldığında neo-osmanlı - kemalist kavgasına dönüşüyo olay. daha doğrusu öyleymiş gibi hale getirip işi ezbere argümanlarla sonuca bağlamak: harf inkılabı süperdi oo alkış her şeyi mükemmeldi. ya da tü kaka berbat ıyy harf inkılabı. yani net biyerlerle varmak güç ama imkansız da değil.
osmanlının kültürel ekonomik siyasal miyasal durumu zaten ortada, daha kanuni'den itibaren başlamış çatırdamalar ve son zamanları da kırılıp parçalanma denebilir. yani o kısmın argüman olarak getirilmesi de tipik bi (bkz: straw man) örneği. "ne sen bizim totemimiz olan (bkz. totem ve tabu) harf inkılabını nası sorguya açarsın" gibi gibi. ya da ölümü gösterip sıtmaya razı etmek, ama sıtmayı da övüp yücelterek sanki bir hastalıktan çok sıtma olunduğuna sevinilmesi gerekiyormuş gibi.
harf inkılabı dediğimiz şeyin, sadece bizdeki değil başka her nerde olmuş ve olageliyorsa, distopik boyutunu g. orwell'den:
eksisozluk.com
fonetiğe uygunluğa gelince, göktürk alfabesi meselesi tek örnek değil. birincisi mevcut alfabenin türkçenin fonetiğine en uygun olduğunu söylemek şu anki farklı lehçelere ya da yöresel ağızlara ağır bir hakaret, kültürlere ve dillere bir saygısızlık, dayatmacı ve tektipçi bir anlayışın ürünü olduğu da kesin. yoksa biri neden çeşitliliği renkliliği aşağılasın ki.
yöresel ağızları bir kenara bıraktığımızı varsayarsak bile sırf farklı lehçeler vb. için iki saniyelik bir çabayla şuna ulaşabiliyorsam:
tr.wikipedia.org
mevcut alfabenin fonetiğe "en uygun"luğu kendi totemini yüceltme davranışından fazlası değil. (buradaki totem: kemalist harf inkılabı)
işe bir de bilhassa a ve i, ı, u üzerindeki inceltme işaretlerinin kullanılması ya da kullanılmaması, türkçe yazıldığı gibi mi okunur yoksa öyle değil mi, w,x,q harflerinin fonetik karşılıkları "gerçekten de" yok mudur türkçede, inceltme işaretli a u i falan ayrı birer harf midir ya da nedir argümanını ve sorularını içeren istişare başlığını da ekleyince olayın
"lise 1 tarih kitapları zaten tarihçiler onayladı (dikkat yeni ve koşulsuz sorgusuz biat isteyen yeni totem: tarihçi) arapların götü " şeklinde ele alınamyacak denli çetrefilli bir hal aldığı dışarıdan bakıldığında rahatlıkla görülebiliyor olmalı.
osmanlının kültürel ekonomik siyasal miyasal durumu zaten ortada, daha kanuni'den itibaren başlamış çatırdamalar ve son zamanları da kırılıp parçalanma denebilir. yani o kısmın argüman olarak getirilmesi de tipik bi (bkz: straw man) örneği. "ne sen bizim totemimiz olan (bkz. totem ve tabu) harf inkılabını nası sorguya açarsın" gibi gibi. ya da ölümü gösterip sıtmaya razı etmek, ama sıtmayı da övüp yücelterek sanki bir hastalıktan çok sıtma olunduğuna sevinilmesi gerekiyormuş gibi.
harf inkılabı dediğimiz şeyin, sadece bizdeki değil başka her nerde olmuş ve olageliyorsa, distopik boyutunu g. orwell'den:
eksisozluk.com
fonetiğe uygunluğa gelince, göktürk alfabesi meselesi tek örnek değil. birincisi mevcut alfabenin türkçenin fonetiğine en uygun olduğunu söylemek şu anki farklı lehçelere ya da yöresel ağızlara ağır bir hakaret, kültürlere ve dillere bir saygısızlık, dayatmacı ve tektipçi bir anlayışın ürünü olduğu da kesin. yoksa biri neden çeşitliliği renkliliği aşağılasın ki.
yöresel ağızları bir kenara bıraktığımızı varsayarsak bile sırf farklı lehçeler vb. için iki saniyelik bir çabayla şuna ulaşabiliyorsam:
tr.wikipedia.org
mevcut alfabenin fonetiğe "en uygun"luğu kendi totemini yüceltme davranışından fazlası değil. (buradaki totem: kemalist harf inkılabı)
işe bir de bilhassa a ve i, ı, u üzerindeki inceltme işaretlerinin kullanılması ya da kullanılmaması, türkçe yazıldığı gibi mi okunur yoksa öyle değil mi, w,x,q harflerinin fonetik karşılıkları "gerçekten de" yok mudur türkçede, inceltme işaretli a u i falan ayrı birer harf midir ya da nedir argümanını ve sorularını içeren istişare başlığını da ekleyince olayın
"lise 1 tarih kitapları zaten tarihçiler onayladı (dikkat yeni ve koşulsuz sorgusuz biat isteyen yeni totem: tarihçi) arapların götü " şeklinde ele alınamyacak denli çetrefilli bir hal aldığı dışarıdan bakıldığında rahatlıkla görülebiliyor olmalı.
0
adamın bana verdiği kaynağın kendisi "devrimin arap harflerini "düşman" olarak gördüğü doğrudur. devrim latin harflerini alarak arap-islam zihniyet dünyasından ayrılmayı seçmiştir." diyor, adam hala bana harf inkılabının amacının okuma yazmayı kolaylaştırmak olduğunu savunuyor.
0
@divit: zaten "iyi miydi kötü müydü" şeklinde ele almakta sorun var. ben o konuda "banane" diyom ve sonuçlarına bakıyom.
bi de hangi tarihçiye sorcaz, iyidi diyen de var kötüydü diyen de. e kem küm kısmen iyi kısmen kötü diyen de. o yüzden ünvanların arkasına sığınmak da bi yere vardırmıyo ki.
(bkz: normatif analiz vs pozitivist analiz)
bi de hangi tarihçiye sorcaz, iyidi diyen de var kötüydü diyen de. e kem küm kısmen iyi kısmen kötü diyen de. o yüzden ünvanların arkasına sığınmak da bi yere vardırmıyo ki.
(bkz: normatif analiz vs pozitivist analiz)
0
şimdi o zamanlar günlük konuşma dili türkçe, yazım dili arapça değil miydi? ben mi yanlış biliyorum. arapça yazıp türkçe konuşan millete arapça konuşmayı öğretmektense türkçe yazmayı öğretmek daha mantıklı değil mi? üstelik latin alfabesini kullanan milletlerin daha gelişmiş olduğu algısı da vardı.
ayrıca o zamanki amaç yeni bi devlet yaratıp osmanlıdan tamamen sıyrılabilmekti. türk tarih kurumu türk dil kurumu falan hep bu amaçla açılmadı mı.
ben mi çok yanılıyorum.
ayrıca o zamanki amaç yeni bi devlet yaratıp osmanlıdan tamamen sıyrılabilmekti. türk tarih kurumu türk dil kurumu falan hep bu amaçla açılmadı mı.
ben mi çok yanılıyorum.
0
alfabe değişikliği bir tek cumhuriyet kadrolarının düşündüğü bir şey değildir. çok daha öncesinden ii. abdülhamit, albdülmecit alfabe değişikliğini düşünmüşlerdi. türkçe konuşan azeriler bizden önce değiştirdiler alfabelerini. çünkü eski alfabemiz pratik açıdan türkçeye uygun değil. öğrenmesi de zor. alfabe değişikliğinin kıymetini en iyi osmanlıca okuyup yazmayı öğrenene kişiler bilir. hayatında budin sözcüğünü duymamış birisi budin sözcüğünün yazılışını görse bile bunu doğru telaffuz edemiyordu. bir adamın soyadı evzan mı, avzan mı, ozan mı, uzan mı ayırt edemiyorsunuz. bir sözcüğü okuyabilmeniz için o sözcüğü daha önceden görmüş olmanız gerekiyordu. mesela ben zurtlaplamak diye bir sözcük uydursam bunu eski alfabede okuyamıyorsunuz.
eski alfabemizde hızlı ve doğru okumak o kadar büyük bir meseleydi ki son dönemlerde ermeni harfli türkçe yayınlarda büyük bir artış yaşanmıştı. münevverler ermeni harflerini öğreniyorlardı. sebebi de ermeni alfabesiyle eski alfabemize nazaran çok daha kolay okunmasıydı. bir tek kemalist kadroların aklına gelmiş bir şey değil yani, tanzimattan beri bir mesele alfabe ve bunun için türlü yöntemler deniyorlar. en sonunda cumhuriyetle birlikte alfabe değiştiriliyor. bir de arkadaşlar bir zahmet türkiye'de okuma yazmayı sökme süresiyle arap alfabesi kullanan ülkelerdeki okuma yazma süresini karşılaştırsınlar. aradaki fark oldukça büyük.
eski alfabemizde hızlı ve doğru okumak o kadar büyük bir meseleydi ki son dönemlerde ermeni harfli türkçe yayınlarda büyük bir artış yaşanmıştı. münevverler ermeni harflerini öğreniyorlardı. sebebi de ermeni alfabesiyle eski alfabemize nazaran çok daha kolay okunmasıydı. bir tek kemalist kadroların aklına gelmiş bir şey değil yani, tanzimattan beri bir mesele alfabe ve bunun için türlü yöntemler deniyorlar. en sonunda cumhuriyetle birlikte alfabe değiştiriliyor. bir de arkadaşlar bir zahmet türkiye'de okuma yazmayı sökme süresiyle arap alfabesi kullanan ülkelerdeki okuma yazma süresini karşılaştırsınlar. aradaki fark oldukça büyük.
0
"çok daha öncesinden ii. abdülhamit, albdülmecit alfabe değişikliğini düşünmüşlerdi."
yalanlar yalanlar...
yalanlar yalanlar...
0
@tescillimarka tarihe ideoloji çerçevesinden bakmamayı öğrenin. burada yazan herkes de çoluk çocuk değil. biraz tarih kitabı falan okuyun. size kalsa işinize gelmeyen her şeyi söyleyenler kemalist, cehapeli, ulusalcı vb. zaten değil mi? hadi kitap mitap okumazsınız, en azından "abdülhamit latin harfleri" diye gugıllayın bakalım karşınıza neler çıkıyor!
0
"çünkü eski alfabemiz pratik açıdan türkçeye uygun değil. öğrenmesi de zor. "
diyen adamla harf inkılabı tartışıyoruz, bi de bize tarihe hangi açıdan bakmamız gerektiğine dair ders veriyor.
ünlemli cümle bitirmeler, kendinden başka kimseyi bir şey okumuyor sanmalar. yaş 40+ysa kemalist teyze, altıysa chp gençlik kolları. he hepimiz cahiliz bi siz okuyorsunuz.
30 yıl tahtta kalan adam kılını kıpırdatmamış latin harflerine geçmek için, tahttan indikten sonra hatıra yazacak latin harflerine geçseydim keşke diyecek. ne güzel referans alıyorsunuz işinize gelince o tükaka osmanlıyı.
diyen adamla harf inkılabı tartışıyoruz, bi de bize tarihe hangi açıdan bakmamız gerektiğine dair ders veriyor.
ünlemli cümle bitirmeler, kendinden başka kimseyi bir şey okumuyor sanmalar. yaş 40+ysa kemalist teyze, altıysa chp gençlik kolları. he hepimiz cahiliz bi siz okuyorsunuz.
30 yıl tahtta kalan adam kılını kıpırdatmamış latin harflerine geçmek için, tahttan indikten sonra hatıra yazacak latin harflerine geçseydim keşke diyecek. ne güzel referans alıyorsunuz işinize gelince o tükaka osmanlıyı.
0
@tescillimarka siz hayalinizdeki bir kişiyle kavga ediyorsunuz. benim tükaka osmanlı dediğimi nereden çıkardınız? kafanızda genellemeler yapıp ondan sonra karşınızdaki kişiyi o genellemelere uyduruyorsunuz. eski alfabemiz türkçenin yapısına uygun değil demek için de illa cehape kadın/gençlik kollarında falan olmak gerekiyormuş... yukarıda neden öyle olduğuna dair örnek de verdim, daha da verebilirim. bunu da en iyi osmanlı alfabesinden okuma yapanlar bilir. çok merak ediyorsanız tanzimattan bugüne değin alfabe tartışmaları nelermiş, ne boyuttaymış, ne denemeler yapılmış, neden yapılmış, enveri yazı neden teklif edilmiş, azeriler neden latin alfabesine geçmiş, müslüman talebeler neden ermeni alfabesiyle yazılmış türkçe ders notlarından çalışmaya başlamış vb. alır okursunuz.
0
ya şu arap alfabesine neden hayransınız şunu bir açıklayabilir misini hayran olan arkadaşlardan merak ediyorum. bu arap alfabesine olan aşk nereden geliyor?
0
silver apple
Doğruysa neden televizyonlarda yayınlanmıyor? muhalefettekiler neden bakın burada bunu bunu demiş diye anlatmıyorlar? gazetelerde niye yazılmıyor? Neyi bekliyorlar?
Doğruysa neden televizyonlarda yayınlanmıyor? muhalefettekiler neden bakın burada bunu bunu demiş diye anlatmıyorlar? gazetelerde niye yazılmıyor? Neyi bekliyorlar?
0
BAZI televizyonlarda çıkıyor, muhalefet yayınlıyor mecliste, trt yayın kesiyor, yine BAZI gazeteler yayınlıyor.
Kasetler bence kesin gerçek çünkü tayyip bile kabul etti kasetleri.
Kasetler bence kesin gerçek çünkü tayyip bile kabul etti kasetleri.
0
e bunu nasıl hala sorabiliyorsun ki internet kullanan biri olarak? SANSÜR var çünkü. hangi gazete yazacak, hangi yazar söyleyecek? muhalefet konuşurken kanal hemen durduruyor onu yayınlamayı.
bu sayede adamlar hala oy alabiliyorlar.
bu sayede adamlar hala oy alabiliyorlar.
0
muhalefet yayinliyor ama sonra mahkemelerde yargilanip ceza aliyorlar. Ozel hayatin gizliligini ihlal vs. Sebeplerden. O yuzden her anal yayinlamaya cesaret edemiyor.
0
Abi adam kürsüden okudu ses kayıtlarını evine gelip sana özel okuma mı yapsın adam ne yapsın?
0
Aralık'taki cemaat-AKP kopmasına kadar hangi kanal neyi yayınladı ki de bunu yayınlasın. Sadece muhalefet yapabilen birkaç kanal yayınlayabiliyordu. Şimdi ne haksa, Kanal D yeni yeni bir şeyleri ufak ufak yayınlamaya başladı. Muhalefet anlattı, adam doğruladı, kim ne yapsın daha.
0
kılıçdaroğlu geçenki grup toplantısında bu kayıtları dinletti. zaten 2-3 kanal veriyodu konuşmayı, ses kayıtları girince yayını kestiler.
adamlar anlatıyor ama vatandaşın duyurmasını hükümet engelliyor.
adamlar anlatıyor ama vatandaşın duyurmasını hükümet engelliyor.
0
gazeteden televizyondan muhalefetten medet mi umuyorsun?
artık 16 yaşındaki kardeşim anladı bütün medyanın satılmış olduğunu, muhalefetin akpnin oyuncağı olduğunu.
artık 16 yaşındaki kardeşim anladı bütün medyanın satılmış olduğunu, muhalefetin akpnin oyuncağı olduğunu.
0
Neredeydin bilmiyorum ama ülkeye hoşgeldin. Baskı, sansür ve medyanın sermaye anlamında hükümete göbekten bağlı olmasından dolayı yayınlamıyorlar. Muhalif medya da yayın yasağı olmadığı sürece yayınlıyor zaten.
0
Tepki veriyoruz, gazı yiyoruz ama yayınlanmıyor. Sonra tepki vermemiş sayılıyoruz. Sıra sıra eylemler başlar yine.
Bir gün ıssız bir ormanda bir ağaç devrilse, ancak kimse duymasa, yine de ses çıkarmış olur mu?
Bir de bizde tepkiler anlık değil, daha çok bekleyip bekleyip patlama şeklinde oluyor. Gezi de öyle oldu, birçok şeyin birikip patlaması sonucu ortaya çıktı.
Bir gün ıssız bir ormanda bir ağaç devrilse, ancak kimse duymasa, yine de ses çıkarmış olur mu?
Bir de bizde tepkiler anlık değil, daha çok bekleyip bekleyip patlama şeklinde oluyor. Gezi de öyle oldu, birçok şeyin birikip patlaması sonucu ortaya çıktı.
0
ses kayıtlarında ne var? tayyibin fatih üzerinden bi tv kanalına müdahalesi, sansürü var. istemediği haberi yayınlatmıyor, istemediği yazıyı sildiyor.
şimdi bu ses kayıtlarını dinleyip gazeteler niye yazmıyor demek saçma. basbaya sansür var ondan yazmıyorlar. yazamıyorlar demeyelim. yazmıyorlar.
muhalefetinde haber kanallarındaki yeri 3 5 dakika. o dakikalarda da neyi yayınlayacakları yine bu kanallerın elinde.
şimdi bu ses kayıtlarını dinleyip gazeteler niye yazmıyor demek saçma. basbaya sansür var ondan yazmıyorlar. yazamıyorlar demeyelim. yazmıyorlar.
muhalefetinde haber kanallarındaki yeri 3 5 dakika. o dakikalarda da neyi yayınlayacakları yine bu kanallerın elinde.
0
gadanallah
Madem serbest piyasa ekonomimizde hakim, madem ekonomik loberalizm, neden ozel sektorde oldugu gibi devlet sektorundekiler de gereksiz bulundugunda/performansi dusuk ciktiginda isten cikarilmiyor?Avrupa'da ve usa'de bu kabul gorulen uygulamadir. Bizde neden yok? Adam ise yariyorsa, calisiyorsa memu
Madem serbest piyasa ekonomimizde hakim, madem ekonomik loberalizm, neden ozel sektorde oldugu gibi devlet sektorundekiler de gereksiz bulundugunda/performansi dusuk ciktiginda isten cikarilmiyor?
Avrupa'da ve usa'de bu kabul gorulen uygulamadir. Bizde neden yok? Adam ise yariyorsa, calisiyorsa memur olarak kalsin. Ama yaptigi is elle tutulur bir sonuc uretmiyorsa ne diye para odeniyor?
Ornegin:
İngiltere: www.theguardian.com
Avustralya: www.wsws.org
Amerika: www.theguardian.com
Hepsinde isten cikarma var anlasilan, eee bizde niye yok arkadas? Ya da ozel sektorde de kimse isten cikarilmasin.
Avrupa'da ve usa'de bu kabul gorulen uygulamadir. Bizde neden yok? Adam ise yariyorsa, calisiyorsa memur olarak kalsin. Ama yaptigi is elle tutulur bir sonuc uretmiyorsa ne diye para odeniyor?
Ornegin:
İngiltere: www.theguardian.com
Avustralya: www.wsws.org
Amerika: www.theguardian.com
Hepsinde isten cikarma var anlasilan, eee bizde niye yok arkadas? Ya da ozel sektorde de kimse isten cikarilmasin.
0
@vfgerty, her seyimizin ayni olmasina gerek yok. Ekonomimiz ve yonetimimiz ayni prensipler uzerine kurulu.
0
Bu gerçekten ciddi yapısal bir sorun. Burada kovulmamasından bahsetmiyorum, ben de bir devlet kurumundayım ama tam olarak devlet memuru değilim; sözleşmeliyim. Memurların bir kısmı çılgınca çalışırken, bir kısmı geç gelir, çay arasını 1.5 saat tutar. Burada ilk olarak denetimin dandikliğini söyleyebiliriz, denetim tanıdıktan, torpilden ve yöneticiye yakınlıktan geçiyor. Sağlıklı bir denetim yapılamaz hale geliyor.
Bizde kovulma şöyle var, ilkinde uyarılıyor, ikincisinde sürülüyor, sonrasında bir süre ücretsiz izin veriliyor ve sonra kovulabiliyor bir memur görevini kötüye kullanırsa (örneğin rüşvet, vb). Ayrıca bazı ülkelerde kovulma yok, örneğin İspanya, Portekiz ve Yunanistan, ki biz buna sosyal devlet diyoruz. Şahsen liberal ekonomi yolunda sosyal devleti bir köşeye atmamızın daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
Gereksiz görülen memurun atılmasını anlamıyorum açıkçası, üstelik performansı yüksek bir memursa, onun yerine görev değişikliği yapılabilir. Burada memurluğa girişin gerçekten zor olması ve denetimin ciddi olması bile bir fark yaratacağını düşünüyorum. Daha da büyük yapısal bir sorun, devlet kurumlarının halkın olmaması, halk tarafından işletilmemesi bence. Bu biraz köklü bir değişim ama devlet kurumları halk iştirali haline gelirse, performans illa arttırılmak istenecektir.
Bizde kovulma şöyle var, ilkinde uyarılıyor, ikincisinde sürülüyor, sonrasında bir süre ücretsiz izin veriliyor ve sonra kovulabiliyor bir memur görevini kötüye kullanırsa (örneğin rüşvet, vb). Ayrıca bazı ülkelerde kovulma yok, örneğin İspanya, Portekiz ve Yunanistan, ki biz buna sosyal devlet diyoruz. Şahsen liberal ekonomi yolunda sosyal devleti bir köşeye atmamızın daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
Gereksiz görülen memurun atılmasını anlamıyorum açıkçası, üstelik performansı yüksek bir memursa, onun yerine görev değişikliği yapılabilir. Burada memurluğa girişin gerçekten zor olması ve denetimin ciddi olması bile bir fark yaratacağını düşünüyorum. Daha da büyük yapısal bir sorun, devlet kurumlarının halkın olmaması, halk tarafından işletilmemesi bence. Bu biraz köklü bir değişim ama devlet kurumları halk iştirali haline gelirse, performans illa arttırılmak istenecektir.
0
gadanallah şu ekşiduyuru'da ne zaman ne saçma ve gereksiz bir düşünce dediğim bir soru olsa hep sen çıkıyorsun karşıma.
cevabını vereyim. o saydığın ülkelerde memurların bir işi vardır. bizdeki memurların yarısının işi yok. neye göre atacaksın? karayolları yol yapmaz ihale yapar oldu amk. elinde doğru düzgün karayolu aracı kalmadı. TCDD yol yapmıyor ihale açıyor sadece. E memura ne iş verecen de performansını ölçecen? Devlet kurumuna performans değerlendirmesi yapsan kurumlar çalışmıyor ki memuru çalışsın.
Şöyle avrupa'da böyle amerika'da böyle diye diye saçma sapan şeyleri getirmeyin rica edeceğim.
cevabını vereyim. o saydığın ülkelerde memurların bir işi vardır. bizdeki memurların yarısının işi yok. neye göre atacaksın? karayolları yol yapmaz ihale yapar oldu amk. elinde doğru düzgün karayolu aracı kalmadı. TCDD yol yapmıyor ihale açıyor sadece. E memura ne iş verecen de performansını ölçecen? Devlet kurumuna performans değerlendirmesi yapsan kurumlar çalışmıyor ki memuru çalışsın.
Şöyle avrupa'da böyle amerika'da böyle diye diye saçma sapan şeyleri getirmeyin rica edeceğim.
0
bu konunun çözümü bağımsız(devletle iş yapmayan devletle en ufak ticari ilişkisi olmayan/yani politikacılarla iş tutmayan ) tek konusu denetim olan gazetecilik yaparken fabrikaları varken denetim işinede girmeyen bir kurum tarafından denetlenmekten ve bu kurumun işten atma yetkisine sahip olmasından geçer. performansı bu kurum belirlemeli müdürlerde dahil herkes denetlenmeli. o zaman kimse yatış yapamaz. şikayetler bu kuruma iletilmeli vs.
0
Bu turkiyeyi amerika ve avrupa ile kiyaslama merakina da ayrica hayranim.
Tuy siklet ile agir siklet neden hic mac yapmaz sence?
Illa kiyas yapacaksan ekonomik gostergeleri, siyasi gecmisi, cografyasi ve belki de kulturu bile bize yakin bir ulke bulup yapmalisin.
Ekonometrik analizlerde 70lerde turkiye hep guney kore ile kiyaslanirmis, simdi sinanay elbette guney kore aldi vurdu, biz sittin sene gelismekte olan ulke.
Ps. Detaylarda yanilma payim sakli.
Sen daha padisahim cok yasa derken insanlar demokrasi insan haklari anayasa gibi kavramlari universitelerde yaratti, yasayarak diyetini odedi.
Burda tiz kellesi vurulsun dendiginde kudretinden sual olunmaz hunkarim diyorken birileri, oralarda adalet yargi hukuk yaratildi.
3 tane cumhuriyeti kurup yiktilar gelistirdiler.
Velhasil dusunce akisin sakat, dolayisiyla sana verilecek cevap yok.
Tuy siklet ile agir siklet neden hic mac yapmaz sence?
Illa kiyas yapacaksan ekonomik gostergeleri, siyasi gecmisi, cografyasi ve belki de kulturu bile bize yakin bir ulke bulup yapmalisin.
Ekonometrik analizlerde 70lerde turkiye hep guney kore ile kiyaslanirmis, simdi sinanay elbette guney kore aldi vurdu, biz sittin sene gelismekte olan ulke.
Ps. Detaylarda yanilma payim sakli.
Sen daha padisahim cok yasa derken insanlar demokrasi insan haklari anayasa gibi kavramlari universitelerde yaratti, yasayarak diyetini odedi.
Burda tiz kellesi vurulsun dendiginde kudretinden sual olunmaz hunkarim diyorken birileri, oralarda adalet yargi hukuk yaratildi.
3 tane cumhuriyeti kurup yiktilar gelistirdiler.
Velhasil dusunce akisin sakat, dolayisiyla sana verilecek cevap yok.
0
@godspaticle saygisiz insan, senden izin mi alacagim soru sormak icin?
Cevap da bombaymis. Onlarin isi varmis. Lan biz de onu diyoruz iste, isi olmayanlari isten cikartiyorlar ki, sadece isi olanlar calisiyor. Neyse, duyuruyu kirletme mantiksiz yanitlarinla.
@aychosvsky, tesekkurler. Sosyal devlet ve liberalizm arasinda ince cizgi var evet. Ama bu omur boyu dusuk performansta calisan birisini, yerin metrelerce altinda calisan bir insandan aldigin parayla beslemek de pek sosyal devletlik bir durum degil sanki?
Cevap da bombaymis. Onlarin isi varmis. Lan biz de onu diyoruz iste, isi olmayanlari isten cikartiyorlar ki, sadece isi olanlar calisiyor. Neyse, duyuruyu kirletme mantiksiz yanitlarinla.
@aychosvsky, tesekkurler. Sosyal devlet ve liberalizm arasinda ince cizgi var evet. Ama bu omur boyu dusuk performansta calisan birisini, yerin metrelerce altinda calisan bir insandan aldigin parayla beslemek de pek sosyal devletlik bir durum degil sanki?
0
benden izin alacaksın dedim mi? sorunu saçma bulduğumu söyledim. kaldı ki cevap verenler de saçma bulmuş zaten :)
Ama sen benim yazdıklarımı okumamışsın anlaşılanç. Önce oku istersen. Adamların devlet kurumları iş yaptığı için memurlarının çalışıp çalışmadığını denetleyebiliyorlar. Bizim kurumların kendisi iş yapmıyor anlıyor musun? Kurumun kendisi iş yapmıyor. Daha sade bir Türkçe ile nasıl anlatılır bilmiyorum.
Karayolları örneğini verdim, Demiryolları örneğini verdim. Örnek mi yetersiz geldi?
Ama sen benim yazdıklarımı okumamışsın anlaşılanç. Önce oku istersen. Adamların devlet kurumları iş yaptığı için memurlarının çalışıp çalışmadığını denetleyebiliyorlar. Bizim kurumların kendisi iş yapmıyor anlıyor musun? Kurumun kendisi iş yapmıyor. Daha sade bir Türkçe ile nasıl anlatılır bilmiyorum.
Karayolları örneğini verdim, Demiryolları örneğini verdim. Örnek mi yetersiz geldi?
0
@theknight akli basinda bir insanin orada 10 dk kalmayacagini dusunen birisiyim, okuyacagimi zannetmiyorum.
Baska yorum yapacak kimse yok mu?
Baska yorum yapacak kimse yok mu?
0
gadanallah söylediğine katılıyorum, fakat yolladığım link yani sadece 3. sayfada bu konu var
0
bu ulkelerdeki issizlik yardimlari, evsizlik / ev yardimlari, calisan haklari ve sendikalar hakkinda da bilgi vermeyi dusundunuz mu?
ayrica suc oranlari, sokakta hayatin / hayatta kalmanin guclugu vb.
kucuk bir misal verelim:
unlu turkiyeli yapi firmalarindan biri, britanya'nin bir bolgesinde buyuk ihaleler almisti 2000'lerin basindan baslayarak.
yurt disinda is alan cogu diger turkiyeli firma gibi kendi sistemleriyle gittiler. iscileri, calisanlari kopek gibi ezmeye calistilar, calisma sartlari, iletisim, izin ve haklar ile vb.
ancak hesaba katmadiklari, bu bolgede isci sendikalarinin gucu ve halk tarafindan kabul gorusuydu.
bu firma bu bolgedeki islerinden esek yukuyle para kaybederek, britanya'nin ulusal medyasina cikacak derecede rezil olarak ve burnu surtulerek kacti.
hala daha o zamanki yoneticiler, bunu aldiklari bir ders olarak anlatirlar (bolgedeki isci haklarinin, sendikal durumun iyi analiz edilmeden ise girilmesine iliskin; isiclere insanca yaklasilmasina iliskin degil).
ayrica suc oranlari, sokakta hayatin / hayatta kalmanin guclugu vb.
kucuk bir misal verelim:
unlu turkiyeli yapi firmalarindan biri, britanya'nin bir bolgesinde buyuk ihaleler almisti 2000'lerin basindan baslayarak.
yurt disinda is alan cogu diger turkiyeli firma gibi kendi sistemleriyle gittiler. iscileri, calisanlari kopek gibi ezmeye calistilar, calisma sartlari, iletisim, izin ve haklar ile vb.
ancak hesaba katmadiklari, bu bolgede isci sendikalarinin gucu ve halk tarafindan kabul gorusuydu.
bu firma bu bolgedeki islerinden esek yukuyle para kaybederek, britanya'nin ulusal medyasina cikacak derecede rezil olarak ve burnu surtulerek kacti.
hala daha o zamanki yoneticiler, bunu aldiklari bir ders olarak anlatirlar (bolgedeki isci haklarinin, sendikal durumun iyi analiz edilmeden ise girilmesine iliskin; isiclere insanca yaklasilmasina iliskin degil).
0
